A y l ı k
Y a ş a m
D e r g i s i
countryLIFE www.countrylifetr.com • Mart 2010 • Sayı:18 • 5TL
Osman Yağmurdereli
sf, 18
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’den 2010 Mesajları…
36
sf.
Binlerce Yıllık Antik Ülke; MISIR
62
sf.
Dr. Yasemin Bradley Fazla Kilolardan Kurtulma Zamanı Geldi!
53
sf.
Tüm Kadınların, Dünya Kadınlar Gününü Kutlarız... Kemerburgaz SHELL
2. Kemer Mevkii Kemerburgaz Tel: 0212 360 20 34-35
countryLIFE
Editörden
Aylık Süreli Yayın
İmtiyaz Sahibi Çınar Stratejik Medya Çözümleri ve Ajans Hizmetleri Adına A. Faruk Çelik faruk.celik@countrylifetr.com Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Birsen Çelik birsen.celik@countrylifetr.com Haber Müdürü A. Faruk Çelik faruk.celik@countrylifetr.com
Ekonomimiz ve yeni dergimiz….
Görsel Yönetmen/Grafik Uygulama Gökhan Terzi gokhanterzi@gmail.com
Dünyayı saran ekonomik kriz felaket tellaklarının tüm çığırtkanlıklarına rağmen ülkemizi vurmadı, teğet de geçmedi ama boş da bırakmadı.. 7 den 70’e hepimizin aylarca diline doladığı krizi, devletin kurumları arasındaki çekişmeden, Ergenekon’un tutuklularından, balyozun sesinden unuttuk. Sokakta halk kendi derdini bırakmış devleti yönetenleri adam etmeye çalışıyor. Medya kaça bölünmüş bilmiyoruz ama her biri ayrı telden çalıyor, çok sesli koroya ancak şehit haberlerinde sahip olabiliyoruz.
Bizi hep acılar mı bir araya getirecek. Ankara’da hava puslu iken vatandaş Mart ayı ile birlikte her şeyin güllük gülistanlık olacağı dedikodusunu yaymaya devam ediyor. Biz de işin aslının doğru olup olmadığını öğrenmek için ekonominin bel kemiği olan bankaların, Başkanı Tevfik Bilgin’in kapısını çaldık. İşin doğrusu mart ayında her şeyin güzelleşeceğini O da duymuş, ‘ama biz bilmiyoruz bilen kim diye’ sorar olmuş. Haber müdürümüzün BDDK röportajı ile birlikte, dergimizin bu sayısında yer alan konuları ve başlıkları arkadaşımız Hanife Kılıç hazırladı.. Yeni bir ay ve yeni güzelliklerle merhaba... Aramızdan ayrılanlar ve aramıza yeni katılan minicik nefeslerle başladık bu yeni sayımıza. Aslında hiç unutmadığımız Osman Abimizi biraz daha hissetmek istedik yanımızda; değerli eşi Esin hanıma konuk olduk bu ayki sayfalarımda. Bu sayımıza kadınlar hakim diyebiliriz aslında dünya kadınlar gününü kutlarcasına... Türkiye’de çok az sayıdaki VIP hizmet veren firmalardan biri olan AIDA turun sahibi Adviye Bergamann, tecrübelerini bize anlatırken, ortaklaşa hayata geçirdikleri “sanat ve turizm birarada” projesini daha detaylı anlatıveriyor galerici Ümran hanım tüm sıcaklığıyla. Ve bölgemizin değerli sakinlerinden Dr. Yasemin Bradley katılıyor Country Life ailemize bir çırpıda ve hemen kolları sıvıyor; fazla kilolardan kurtulmanın zamanı geldi... Her ay yazıları dikkatle takip edilen doktorumuz Tülay Çağlar, Kadınlar gününe özel bu ayki yazı köşesinde ülkemizde her gün ortalama iki kadının hayatını kaybettiği serviks kanserinden nasıl korunulabileceğini kaleme aldı bizler için... Genç sanatçılarımız Melis ve Dicle Şenay kardeşler de her ay olduğu gibi Mayart’ın renkli pencerelerinden renk kattılar sayfalarımıza... İç dünyamızı ferahlatan NLP uzmanımız Fatma Taş ise; Ailede Bireylerin Kullanacağı Dil Kalıplarının önemini vurguluyor.. Ve hafta hafta farklılaşan balık burcu; ruhlar haftası, yalnızlar haftası, Dans Edenler ve Hayal Kuranlar Haftası ve yeniden doğuş haftası... Başarılarıyla adeta her parmağında bir marifeti olan çok yönlü okullu bir sanatçımız olan Özlem Abacı’ya konuk oluyoruz ... Mütevazi, cana yakın ve samimi...
Reklam ve Halkla İlişkiler Hanife Kılıç Seçkin hanife.kilic@countrylifetr.com Katkıda Bulunanlar Sadi Tunç Sözen Olgun Seçkin Tuğba Kılıç Engin Batur Kenan Sedef Merve Kılıç Ahmet Fatih Füsun Altaş A. Serdar Kozanoğlu Baskı Yeri Elma Basım Yayın ve İletişim Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. Tel: (212) 697 30 30 Country Life İstanbul Caddesi Gökofis İşmerkezi No: 22 Kat: 2 Daire:1 Göktürk, Eyüp - İstanbul Tel : (0212) 322 70 22 Faks : (0212) 322 70 22 www.countrylifetr.com countrylifetr@gmail.com Dergide yayımlanan yazıların, fotoğrafların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilerek dahi izinsiz alıntı yapılamaz. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.
Country Life Gönüllüleri Kemer Country • İstanbul İstanbul • İstanbul Bis Mesa Kemerburgaz • Mesa Yamaç • Mesa Yankı
6
countryLIFE
İstanbul Zen • Artel Forum • Aytek Evleri • Bentler Sitesi
Tabiki merakla beklenen Mısır yolcuğunun ikinci yazı dizisini de tüm doğallığıyla paylaşmayı da ihmal etmiyoruz. Ve dergimizin genel yayın yönetmeni Birsen Çelik’i ve dünyaya getirdiği şirin kızı Hilal’i tebrik ediyoruz.. Son olarak. ekibimizin en minik ferdi Hilal’imizin uğur getirmesi ümidiyle keyifli okumalar...
Çeşmeler Vadisi • Eren Talu • Doğa Country
8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun…. Tüm annelere armağan olması dileğiyle.
Kemer Corner Çarşı • Kemerlife Çarşı • Artel Forum Çarşı
Kemer Corner • Kemer Hill • Kemer Rose • Neo Vista Neo Garden Gökyüzü Recidence • Beyaz Konaklar Kemer Park Kemermall Avm • Sinosis Çarşı Beyaz Konaklar Çarşısı • Neo Vista Çarşı • Arcadium Çarşı İstinye Park • Kanyon • Cevahir • Kemerburgaz Shell
Faruk Çelik
By Turan Kaya • Darphin • Mayart Sanat Merkezi World Of Kemer • Dizayn Yapı • Güvenpınar • Flavius Destech • Fig Lief • Artistic Nokta by Ege Sanat Merkezi
İçindekiler
BÖLGEDEN HABERLER
“Gel Eyüp’te yok engel” “Kazakistan’ın süper starından muhteşem konser” “Türkiye’den kardeş şehir projesi” “Göktürk yeni yüzüyle İstanbul’un gözbebeği olacak”.
sf.
10
REMAX POWER GÖKMAHAL’DE
22
sf.
TÜRKİYE’DE EĞLENCENİN EN DERİN NOKTASI TURKUAZZOO sizleri bekliyor… sf.
24
KEMER COUNTRY’DE KIŞ BİNİCİLİK FESTİVALİ “Hicran Yarası Country’de”
28
sf.
TÜRKİYE’DE VIP TURİZMİ “Adviye Bergamann”
sf.
30
TURİZMİ SANATLA BULUŞTURAN GALERİCİ “Ümran Alev”
32
sf.
SERVİKS KANSERİNDEN KORUNABİLİRSİNİZ “Dr. Tülay Çağlar” sf.
34
MAYART’TA BU AY
40
sf.
ACUKA’dan İLK FRANCHİSE GÖKTÜRK’E “Ümit Hoşgel” sf.
CHEZ BRUNO’dan “Levrek fileto ile patates ‘vinaigrette”
54
sf.
8
countryLIFE
48
JOHN’S
Tel: (0212) 322 58 20 - Fax.0212 322 58 21 www.burgundy.com.tr
9
Belediye Cad. Kemerlife Çarşı No: 26/K Göktürk-Eyüp-İstanbul
countryLIFE
coffee
Kısa Kısa Kısa Kısa
Kazakistan’ın Süper Starından Muhteşem Konser…
“Gel Eyüp’te Yok Engel” Eyüp Belediyesi, Down Sendromlu ve Mental (Zeka geriliği) gençler için “GEL EYÜP’TE YOK ENGEL” adlı bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi. Down sendromlu ve mental gençlerin, çalışarak kendilerine olan özgüvenlerini artırmayı, maddi gelir elde etmelerini hedefleyen proje, “engellilere acımayalım, onları topluma kazandıralım” sloganıyla hayata geçti. Eyüp Belediyesi’nin Özürlüler Koordinasyon Merkezi’yle ortak yürüttüğü bu proje, ilk etapta Eyüp sosyal tesislerinden Müzisyenler Kahvesi’nde başladı. Etkinliğe Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu, futbolcu Okan Buruk, TRT 1 ekranlarına gelen BAHAR DALLARI dizi oyuncuları Altan Erkekli, Sumru Yavrucuk, Özlem Conker, Levent Özdilek, Gözde Kansu, Tarık Ündüz, Burak Önal, Nurcan Eren, Yener Gürsoy, Cenk İzgören ve Fatih Ayhan katıldı. Haliç kıyısındaki tarihi tesiste, haftasonu garsonluk yapan Down Sendromlu ve zihinsel engelli (mental) gençler, ilk iş günlerinde büyük başarı sergiledi...
Karagandı Tattimbet Kazak Halk Müziği Orkestrası Türkiye turnesine İstanbul’dan başladı. Orkestra, Eyüp Belediyesi, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı ve İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle geçtiğimiz günlerde İstanbul Üniversitesi’nde bir konser verdi. Karagandı Tattimbet Kazak Halk Müziği Orkestrası, Kazak eserlerin yanı sıra Türkçe şarkıları da yorumladı ve İstiklal Marşımızı çaldı. Şef Erlan Baktıgerey ve Abdugalisın Şokanbayev yönetimindeki orkestranın ve Kazakistan Devlet Sanatçısı 80 yaşındaki Bibigül Tölegenova’nın konseri büyük beğeni topladı.
Kemerburgaz’ın Gururu Ilgın, Yine Şampiyon… Küçük yaşından itibaren profesyonelce uğraştığı eskrim sporunda başarı üzerine başarı yakalayan Kemerburgazlı Ilgın Sarban, Bursa’da yapılan Türkiye Şampiyonası’nda iki şampiyonluk birden kazandı… Eyüp İlçesi Kemerburgaz Mahallesi’nde doğan, Özel Zeynep Mutlu Kemer Vakfı Koleji’nde okuyan Ilgın, bu yıl kazandığı başarıyla, 5 yılda 6 kez Türkiye Şampiyonu olarak eskrim sporunda kendi dalında bir rekora imza atmış oldu… Ailesinin ve okuldaki öğretmenleriyle arkadaşlarının büyük destek verdiği Ilgın Sarban’ın en büyük hedefi ise eskrimde dünya kupasını ülkemize kazandırmak…
Türkiye’den Kardeş Şehir Projesi… Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Denizli Belediye Başkanı ve Türk Dünyası Belediyeler Birliği Başkanı Nihat Zeybekçi ve beraberindeki heyeti Çankaya Köşkü’nde kabul etti. Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu’nun da katıldığı kabulde, Başkanı Zeybekçi, birliğin faaliyetleri hakkında bilgi aktardı. Birliğin 14 ülkeden 1100 üyesinin olduğunu ve ilk olarak İstanbul’daki belediyelerle başlandığını belirten Zeybekçi, devlet başkanları arasındaki güzel ilişkilerin halka da yansıması amacıyla hareket ettiklerini belirtti. Geçtiğimiz günlerde Azerbaycan’da kültür, sanat ve kadının siyasetteki rolü ile ilgili bir toplantı yaptıklarını belirten Nihat Zeybekçi, Azerbaycan’ın her il ve ilçesine “Türkiye’den kardeş şehir” çalışmaları olduğunu, bunun Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev tarafından da desteklendiğini söyledi.
eyüp
’ten 10
countryLIFE
Kısa Kısa Kısa Kısa
“Göktürk Yeni Yüzüyle İstanbul‘un Gözbebeği Olacak”
Eyüp Belediyesi’nin “Çaylar Başkandan” projesin de Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu Göktürklüler’e konuk oldu. Yoğun geçen kış şartları nedeniyle yollarda oluşan cukurların çözümü için çalışmaların hızla devam ettiğini belirten Başkan şunları söyledi: “Önemli olan Göktürk’te üç projemizi başlatmış olmamız. Bunlardan birincisi İstanbul Caddemiz... İstanbul Caddesi’nin tahsis sıkıntısı giderildi. Göktürk Meydanı düzenleme çalışmalarının projesi hazırlanıyor. Yakında başlayacak. İstanbul Caddesi ve Meydanı Göktürk’ün güzel yüzü olacak. Ayrıca eski belediye garajı olarak kullanılan şimdiki “Sosyete Pazarı” nın bulunduğu yerimizi yarı açık halk pazarı ya da alışveriş merkezi yapacağız. Yaklaşık 13 bin metrekaresi kapalı olacak olan projemizi de en kısa zamanda hayata geçirmeyi planlıyoruz.” Alt yapı çalışmalarının da büyük bir hızla devam ettiğini kaydeden Başkan Kavuncu, Göktürk’te İSKİ’nin irsaliye hattı çalışmalarını bitirdiğini ve su sıkıntısının da sona ereceği müjdesi verdi. Vatandaşların tapu sorunu konusundaki sorularına ise Başkan, “İlçemizde her mahallede farklı tapu sorunları bulunuyor... Bu sorunumuzu da mahalle mahalle çözüyoruz... Büyükşehir Belediyemizle, Vakıflarla, hükümetimizle görüşmelerimiz sürüyor. Bu konuyu çözmek için elimizden gelen tüm gayreti sarf ettiğimizi ve göreve geldiğimiz ilk günden beri büyük bir samimiyetle bu konuya eğildiğimizi bilmenizi isterim...” cevabını verdi.
Kemerburgaz ve Göktürk’lü Hanımlara Ücretsiz Step ve Aerobik Eyüp Belediyesi, sağlıklı yaşam için spor yapmak isteyen Eyüplü hanımlara ücretsiz kurs imkanı sunmaya başladı.
Eyüp İslambey’e Sosyete Pazarı Kuruluyor… İlçedeki halkın dilek ve şikâyetlerini sürekli değerlendiren, yapılan hizmetlerde ve gerçekleştireceği projelerde alternatiflerle ilgili anketler bile yaptıran Eyüp Belediyesi, genel istek üzerine İslambey’de sosyete pazarı açma kararı aldı. Pazarda, gıda dışında hediyelik eşya, kaliteli, marka tekstil ürünleri, ihraç fazlası giysiler satışa sunulacak. Eyüp Belediyesi’nin sosyal sorumluluk projelerinden olan bu projede işsiz ev hanımlarının el emeği göz nuru ürünlerini sergileyecekler.
Step ve aerobik kurslarının ilki, Kemerburgaz İlköğretim Okulu’nda açıldı… İlçede spor salonu yetersiz okullara portatif salonlar yaptıran Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu, istek olduğunda buralarda farklı spor dallarında da ücretsiz kursları başlatacaklarını belirterek şunları söyledi: “Hem öğrencilerimizin hem de vatandaşlarımızın sağlıklı ortamlarda spor yapmaları için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Toplam 14 okulumuza portatif spor salonu yaptırıyoruz… Bu salonlara vatandaşlarımızın da spor yapabilmeleri amacıyla gerekli spor-fitness aletleri koyduruyoruz… Halkımız bu salonlarda uzman eğitimciler tarafından spor yapma imkanı bulacak… Sağlıklı yaşam için sporun önemin bilincindeyiz…. İlçemizde yaptırdığımız parklarımızda da yine vatandaşlarımızın kullanabileceği spor aletlerimiz yer alıyor.” Kemerburgaz İlköğretim Okulu’ndaki spor salonunda hanımlar, Perşembe akşamları 16:00- 17:00 arası, cumartesi günü ise 14:30 – 15:30 arasında sağlıklı spor yapmanın keyfini yaşıyorlar.
eyüp
’ten 12
countryLIFE
Sağlığınız ve Güzelliğiniz İçin Her Şey ve Daha Fazlası.... Göktürk Flavius- Formax Sağlık bu misyonla sizlere hep en sağlıklı güzelliği kazandırmayı amaçlıyor.
Faks: (0212) 3226183 GSM: (0532) 7671641 Adres: Göktürk Cad. A Blok. Florance Nightingale Üstü No: 11 Kat: 2 Göktürk /İstanbul DR.A.Demet Aşkın Göktürk Flavius Estetik ve Beslenme Danışmanlığı www.flaviusgokturk.com
www.formaxsaglik.com
www.flaviusgokturk.com
info@flaviusgokturk.com
countryLIFE
• Anti-Aging Uygulamalar • Epilasyon • Beslenme Danışmanlığı • Diyet Paket Hizmeti • Bölgesel İncelme • Cilt ve Vücut Bakımları • Damar Tedavileri • Saç Tedavileri
Tel: (0212) 322 61 80-81-82
13
Uygulamalarımız;
Sağlığını ve fiziğini önemseyen herkes için kilo tedavisinde; en son yenilik. Sloganımız “her hafta 1 kg yağ kaybı” daha detaylı bilgi için bekleriz.
Kısa Kısa Kısa Kısa
Neşe Gümüşcüoğlu Sevdiğim İstanbul’dan… Suluboya Resim Sergisi 6 Mart - 6 Nisan 2010 Alta Sanat Galerisi Konaklar Mah. Söğüt Sok. Koza Sitesi 10. blok D:1 4. Levent/İstanbul 0533 437 29 34 Sergi cumartesi ve pazar hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında gezilebilir. www.altasanat.com
EGE SANAT
MERKEZİ’NDE
GÖKTÜRK’DEKİ
KÜLTÜREL VE SANATSAL FAALİYETLERİNE DEVAM EDİYOR.
Ege sanat merkezi İstanbulimpro Lab ekibi dogaçlama sunduğu “şu elimde Görmüş Olduğunuz..”isimli oyunu sergilediler.. Zaman zaman seyircilerinde katıldığı gösteri izleyenleri kahkahalara boğdu.
Koefteque Restaurant… Farklı bir köfte mekanı olan Koefteque Restaurant. Göktürk’de eksikliğini hissettiğimiz lezzet duraklarından bir tanesini daha hayata geçirdi. Hisar Eğitim Vakfı Okulları karşısında kısa bir süre önce sessiz sedasız açılışı yapılan restaurant, “canım bu gün köfte çekti”diyenleri ağırlamaya devam ediyor.
14
countryLIFE
Tel. 0212 322 45 02
oyuncu kadrosu: deniz çeküç zeynep çiçekoğlu, erdi kement mehmet dostay zinnure türe özgül sağdıç cengiz eşiyok mustafa çiçek ve argın aytaç
Günümüzün olmazsa olmazı…! Naturel Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi Göktürk’te
Uzm. Psikolog Kadriye Özpıranga Yürüt Naturel Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi, Göktürk Kurucusu. Yürüt, 1990 yılında başladığı Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden 1994 yılında mezun oldu. Mezuniyetinden sonra çeşitli hastane ve klinik stajlarında ve eğitim araştırmalarında gönüllü olarak yer alarak çok sevdiği mesleğinde her zaman yeniliklerin izleyicisi oldu. Yüksek lisansını Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde tamamlandıktan sonra başladığı ve 16. yılını dolduran meslek yaşamını Klinik Psikoloji ve Özel Eğitim alanında yapmış olduğu çalışmalarla geçirdi.
Danışmanlık alanlarından bazıları; • Aile Ve Evlilik Danışmanlığı • Psikolojik Danışmanlık • Depresyon • Panik Atak • Yeme Bozuklukları • Çocuk Ve Ergen Danışmanlığı • Sınav Stresi • Değerlendirme Ve Zekâ Testleri • Öğrenme Güçlüğü Ve Disleksi • Hiperaktivite Ve Dikkat Eksikliği • Psikodrama Grupları • Dil Ve Konuşma Bozuklukları
Psikolog Kadriye Özpıranga Yürüt psikoterapi sürecini şöyle özetliyor. “Hayatımızın her alanındaki davranış biçimlerimiz bir döngüdür aslında. Ve bu döngü hissetmeyle başlar. Farkındalıkla devam eder. Temas ve doyumla son bulur. “ “Hislerimizi geliştirmek, içgörümüzü ve farkındalıklarımızı arttırmak ve ihtiyaçlarımızla temas etmek sanıldığı kadar zor değil aslında. Önemli olan bu süreçte kişiliğimizi değiştirmeye çalışmadan var olan hamuru terapist-danışan işbirliği ile yoğurarak en güzel şekle kavuşturmak.” Naturel Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi, Bahçelievler ve Gaziosmanpaşa’daki merkezlerinden sonra 3. şubesini Göktürk’te faaliyete geçirdi. Merkezde, psikolog, psikiyatrist, çocuk gelişim uzmanı, dil ve konuşma terapisti, fizyoterapist, refleksoloji uzmanından oluşan
• Artikülasyon Veya Seslenim Bozukluğu
geniş bir kadro ile hizmet veriliyor. Naturel Psikolojik Danışmanlık ve
• Hızlı Ve Karmaşık Konuşma
Eğitim Merkezi pazar hariç haftanın tüm günleri hizmet veriyor.
• Kekemelik • Gecikmiş Konuşma • Afazi • Fizyoterapi • Refleksoterapi
15
Adres: Hacı Ahmet Cad. Sadık Sok. No:7/A Göktürk Eyüp İstanbul Tel:0212 322 47 83 pbx www.degisimrehabilitasyon.com.tr
countryLIFE
• Fizyoterapi Masajı
Alış veriş Alış veriş
Burgundy, Kemer Life (0212) 322 58 20
U.S. POLO ASSN Tşört
39 TL
Küçük mutfaklara ideal çözüm
SADECE BURGUNDY’DE
Kullanıcılara ikinci bir seçenek sunan Hafele’nin Top Flex masa sistemi çekmece şeklinde planlanmış. Tezgahın altından çekilerek çıkarılan bu masa sistemi, açıldığında 80 cm uzunluğunda bir masa halini alıyor. Top Flex küçük mutfaklara sahip ailelere aynı ortamda hem yemek hazırlığı hem de yemek yemek için ideal bir çözüm sunuyor.
Osmanlı Usulü Kahve Fincanı
120 TL
Kemer Life Çarşı Tel: (0212) 322 29 66
820 TL
Beyaz Konaklar Çarşısı Tel: (0212) 322 72 82
CPU Ailesi: INTEL CORE 2 QUAD İşlemci Modeli: INTEL Q6600 Sistem belleği türü: DDR II Standart Sistem Belleği (MB): 2048 Monitör:17” Lg Lcd Monitör Ekran Kartı Bellek Kapasitesi: 512 MB Sabit Disk (Gb): 640,0 USB 2 portu: 4+4 VGA portu: VAR Tuş Dizimi: Q TR Kablosuz Bağlantı: VAR Network:1X 10/100 MBIT, 1X GIGABIT ETH Satış Garanti Süresi (ay):24
DESTECH Bilgisayar Sistemleri
16
countryLIFE
Tel: (0212) 322 58 20 - Fax.0212 322 58 21 www.burgundy.com.tr
17
Belediye Cad. Kemerlife Çarşı No: 26/K Göktürk-Eyüp-İstanbul
countryLIFE
KEMER LIFE ÇARŞIDA
Ka pa k
Osman Yağmurdereli
’yi
18
countryLIFE
Eşi Esin Yağmurdereli’ye sorduk...
Bundan tam 22 yıl önce çıkmıştı yola... Yağmur Ajans’ta pek çok yapıma imza attı. Şarkıcı, oyuncu, AK Parti milletvekili Osman Yağmurdereli, iki buçuk yıl boyunca savaştığı kansere yenik düşmüştü. Kimsenin beklemediği bir anda kanserden yaşamını yitirince ajansı ve sevenleri yetim kaldı... Şimdi Yağmur Yapım`ın bayrağını Yağmurdereli`nin eşi Esin Yağmurdereli dalgalandırıyor.. ve biz de Esin Yağmurdeli’nin evine misafir oluyoruz sizler için…O sıcacık gülümsemesiyle karşılanıyoruz kapıda. Çaylarımızı yudumlarken Rahmetli Osman abimizi hissediyoruz yanımızda ve başlıyoruz sohbetimize… Ropörtaj, Hanife Kılıç Seçkin
geçiyor? Nasıl bir sevgiydi sizinki? O’nun sevdiği işleri birlikte yaptığınız oluyor mu? Osman Yağmurdereli’nin düşkün ve kimsesiz sanatçılar için bir projesi vardı. Ama ömrü vefa etmediği için bunu hayata geçiremedi. Bu projeyi üstlenmeyi düşünüyor musunuz? Gerçekten işin peşini bırakmayacak mısınız? Buna paralel olarak Fazıl Say’ı affetmeyeceğinizi söylüyorsunuz. Gerçekten Say yüreğinizde hiç affedilmeyecek mi? Sanat camiasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ahde vefa var mı? Osman Yağmurdereli Siyaseti, Ankara’yı sevmiş miydi?
Esin Yağmurdereli
Rahmetli Osman Bey’siz zaman nasıl geçiyor? Tabii ki onsuzluğa alışamadım ve alışamayacağım. Osman`ın yokluğuyla dolu bir hayat düşünmek ve O’nsuz olmak çok zor benim için. Osman, huzuru evinde bulurdu. Evini görmeden, evine gelmeden bir gün bile yapamazdı... Hafta sonları evde olduğum zamanlar onu çok arıyorum. İşime gidip kendimi avutuyorum. Onun bıraktığı işlerin devamını yapıyorum. Evde olduğumda devamlı onu düşünmek, bütün hatıralarıyla yaşamak çok zor.
Nasıl bir sevgiydi sizinki? Bana `Canoş`um derdi. 23 yıl boyunca birbirimize yapışmış gibiydik. Çocuğumuz olmadığı için birbirimizin her şeyiydik. O’na birlikte geçirdiğimiz son Sevgililer Günü`nde bir kart almıştım, bir kutu içindeydi, üzerinde bir kız bir de erkek resmi vardı. Geçenlerde masasını toplarken o kartın olduğu kutuyu buldum. Saçını kesip o kutuya koymuş. Bir anda kendimi öksüz ve yalnız hissettim. Sizinle konuşurken bile kalbimde ve burnumda yanmalar oluyor. Onsuz yaşadığım bu üç katlı ev, küçücük bir kümese döndü.
inanıyorum, işini çok severek yaptı. Kemoterapi aldığı gün bile dimdik dolaşabiliyordu seçim gezmelerinde. Çünkü politikayı çok seviyordu. Benim gibi O da politikacı bir aileden geliyordu.
Osman Yağmurdereli’nin düşkün ve kimsesiz sanatçılar için bir projesi vardı. Ama ömrü vefa etmediği için bunu hayata geçiremedi. Bu projeyi üstlenmeyi düşünüyor musunuz? Doğru, ama maalesef yapamadı. Sanatçıların telif hakları için uğraşıyordu. Osman’ı kaybettikten sonra arşivlerde bu konuyla ilgili uğraştığı dosyaları buldum. Hatta geçen günlerde de Yüksel Altuğ canlı yayında “Bizler için de çok uğraştı” diye bahsetti. Osman’ın bu projesini belki şimdi değil ama ileride hayata geçirebilirim. Ben, Vakıftan kiralık olan o platoyu yağmur yapım olarak devam ettiriyorum ilerde de inşallah işlerimiz rast giderse O’nun istediği bu projeyi hayata geçirmeyi düşünüyorum.
“Bulunduğu ortamda hep hayat doluydu. Etrafına hayat enjekte eden, Milletvekili olduktan sonra ajanstaki hep neşeli, canlı bir insandı”. O’nu galiba en iyi özetleyen bir cümle... Siz işleri etkilendi? bu cümleye ne eklemek istersiniz? Osman, yapımcılığı çok sevmişti ancak milletvekilliği döneminde o işi biraz ihmal etti. Osman milletvekilliğini çok seviyordu ömrüne ömür kattığına
Eşim bana göre dünyanın en iyi, en güzel adamıydı. Kimseye kötülüğü olmayan biriydi. Hayatı
çok seviyordu ama ailesinde kanserden kaybettiği çok fazla kişi vardı; annesi, babası, ablası, teyzesi, teyzesinin oğlunu kanser olduğu için bu onu hep korkutmuştu. Her zaman “ben kalpten ölmem ölürsem kanserden ölürüm” derdi. Hakikaten kolon kanseri genlerle geçen bir kanser. Yani bu tıpta dünyanın her yerinde ispat edildi. Ama bizim burada Türkiye’de doktorlarımızın da hatası var; insanların öz geçmişini soruyorlar, ailede şeker var mı kanser var mı? Ama bu sonucu değiştirmiyor. Biz Osman’a teşhisi koymadan önce bir yangında kalmıştık medyadan hatırlarsınız. Biz o olaydan sonra bir hafta hastanede yattık. O zaman Osman kansermiş ama maalesef teşhisi koyamadı doktorlar. Bize Osman’ın CA ları yükseldiğinde bile “siz şişmansınız safranızda taşınız var” denildi sadece. 30 unda olması gereken CA’sı 87 çıkmasına rağmen kanser teşhisini koymadılar. O gün o teşhisi konsa Osman bu gün hayatta olurdu. Hayatımız maalesef böyle hatalarla dolu. Biliyorsunuz abimi de daha önce bir hastane mikrobuyla kaybetmiştik. Biraz daha üstüne düşülseydi, ailenin genleri araştırılsaydı sonuç böyle olmayacaktı. Ama çok üstünde durulmadığı için Osman Bey’e karaciğer metastası olarak ilk teşhisi kondu.. Tedavi sürecindeyken de her şey yolundaydı kendini çok iyi hissediyordu. Osman’ın şu kapıdan girişi hala aklımda o 1.85’lik 140 kilo aslan gibi bir adamdı. Bana “her zaman “karıcığım niye telaşlanıyorsun ben iyiyim” diyordu. Hatta kandil günü O’nu hastaneden çıkardık ve evimize geldik. Buradan bahçemizi izledi son kez doya doya. Sonrasında her şey bu kadar yolundayken beklemediğimiz bir anda bir mikrop vücuda girdi enfeksiyon kaptı.
“Osman orada büyük haksızlığa uğradı. Kanser hastası bir insanı üzmek demek onun kötü hücrelerini arttırmak demektir. Osman’ı çok üzdüler. Onu üzenlerin peşini bırakmayacağım” olayı neydi? Gerçekten işin peşini bırakmayacak mısınız?
20
countryLIFE
Biz doğma büyüme sağcı bir aileyiz. Osman da ben de demokrat bir aileden gelmeyiz. Biz bu insanları çok seviyoruz. Osman’da tercihini kendisi yaptı. Çünkü Tayyip Bey başta olmak üzere oradaki insanları çok seviyordu. Orada huzuru buldu sağlığını buldu. Ama bazı insanlar Osman’ın AKP’den milletvekili olmasını istemediler. Ben de siyasetin içinden geldim annem de ağabeyim de siyasetteydi uzun yıllar. Hatta ağabeyim Veysel Atasay en uzun süre bakanlık yapan kişidir. Ben de biraz bu işin içinde olduğum için bazı şeylerin farkına daha iyi varabildim. Haksızlığa da şöyle uğradı. Osman kanser olmasına rağmen “kanser değil kasıtlı yapıyor insanlara başka türlü kendini gösteriyor” diye bir sürü yazılar çıktı medyada. Ama daha sonra o yazıyı çıkaran arkadaşlara, diğer medyadaki arkadaşlar; “biz Osman Yağmurdereli’yi kaybettik. Siz kanser olmadığını söylemiştiniz. Bakın Osman Bey kolon kanseriymiş üstelikte karaciğer metastası varmış”, diye kimse hesap sormadı. Maalesef her şey çok çabuk kapanıyor.
Buna paralel olarak Fazıl Say’ı affetmeyeceğinizi söylüyorsunuz. Gerçekten Say yüreğinizde hiç affedilmeyecek mi? Fazıl Say gecenin saat 2’sinde, konuşmaları yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz şekilde Osman’a hakaret etti ve programımı sunan arkadaşımız Osman’a söz hakkı vermedi olabilir mi böyle bir şey. Ben Osman’ı bu denli üzen olayları unutamıyorum ve affedemiyorum. Üstelik o gün Osman Ankara’dan yeni gelmişti ve çok yorgundu. Osman’ gitmemesini mazereti olduğunu söyledim ama Osman söz verdiği için programa katıldı. Ama Osman’a söylenen kişiler çıkmadı programa. Bir profesörün çıkacağı söylenmişken sol partiden iki kişiyi çağırmışlar. Programa çıkmadan önce “sen de yayına gençlik kollarından birilerini al” demiştim. Ama Osman bana “ben herkesi seviyorum benim yaptığım yanlış bir şey yok ki hiç bir şeyden korkmuyorum” deyip gitmişti. Ama oradaki 15 yaşındaki kız bile Osman’ın karşısında bağırabildi. Osman’ı tanımadığı ve doldurulduğu o kadar belli oluyor ki çünkü Osman’ı tanısa belki babası abisi gibi sevecek ve saygıyla konuşacak. Medyanın dışında ailesinden de çok üzen oldu Osman’ı. Babası da kolon kanserinden öldüğü için Osman sürekli yakınlarına sorardı “ben de bu safhada mıyım” diye. Ama sorduğu yakınları “hayır Osmancım sen kemoterapi alıyorsun senin durumun tabii ki daha iyi, baban kemoterapi almadığı halde 5 sene yaşadı sen çok daha iyisin” diyen olmadı. Bunları söyleyenler yakınları olduğu halde. Üzülecek bir adam değildi ama Osman’ı çok üzdüler…
Sanat camiasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ahde vefa var mı? ‘Vefa hiç bitmedi`AK Parti ise hiç bizden kopmadı. Hatta Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Hanım beni hiç yalnız bırakmadılar. Sanat camiasında Osman’ın dostları bellidir. O herkesi çok sevmiştir. Arasının kötü olduğu hiçbir bir insan yoktu. Dostlarımız hep yanımdalar, beni hiç yalnız bırakmadılar sağ olsunlar. Hatta geçenlerde Fatih’ten bir arkadaş aradı beni. Restoranları varmış ve Osman beyin anısına yemek ve dua okutmak istiyormuş beni aradı ve “müsaade eder misiniz” dedi. Tabii ki dedim. Ve gittiğimde duyuramadığımız halde 20 ye yakın dostu oradaydı Osman’ın. İbrahim Tatlıses, Kamil Sönmez, Davut Güloğlu, Emrah gibi sayamayacağım bir sürü arkadaşımız beni orada da yalnız bırakmadılar. Allah razı olsun hepsi yanımda ve destek veriyorlar.
Osman Yağmurdereli Siyaseti, Ankara’yı sevmiş miydi? Osman siyaseti çok sevdi. Ben her gün başta başbakanımıza, Emine Hanım’a ve Faruk Özak olmak üzere o kabinedeki insanların hepsine dua ediyorum. Başbakanımızın Osman’ı aradığı günü hiç unutamıyorum. Altı yedi saatlik bir kemoterapi almasına rağmen o telefonu aldığında bir kanser hastası gibi değildi sanki, mutluluktan evin içinde çocuklar gibi hopladı zıpladı hatta beni kucağına alıp çevirdi tarifsiz bir mutluluktu benim için Osman’ı öyle görebilmek. Orada çok moral buluyordu. Osman her zaman “Ankara’yı çok seviyorum orada hastalığımı da unutuyorum” diyordu. Osman orada çok mutluydu ben siyasetin Osman’ın ömrüne ömür kattığını düşünüyorum.
Vasiyeti olmuş muydu? Biz ölümü hiç düşünemedik… Bu bir mikroptu, bir enfeksiyondu bizim için bunu halledip hastaneden çıkacağımızı düşündük her zaman. Ama tabi zaman zaman bana “karıcığım seni yalnız bırakacağım için çok üzülüyorum” derdi. Bende “o zaman beni yalnız bırakma” derdim üstelemezdim. Her zaman yanında olmamı isterdi son gecemizde 4.30’da onunla konuşurken “seni yoğun bakıma götüreyim mi dedim. O da ” O şarkıcı zamanlarındaki tok sesiyle “Hayır karıcığım” dedi. Ben de o sesinden cesaret aldım oh şükür iyi oluyor diye sevindim ama elleri elimde bir kuş gibi uyudu ve uçtu gitti.
Siz de Kemerburgazlısınız. Burası rahmetli Osman Bey ve sizin için ne ifade ediyor?
21
countryLIFE
Biz 2003’te buraya bir arkadaşımızın vasıtası ile geldiğimizde buralarda ne ışık vardı ne yol. Osman’da buralara gelmek istiyordu ama ben Osman’a “sakın ha buralardan ev alırsan boşanma sebebimiz olur” deyip gülüyorduk. Ben de o zamanlarda Etiler’de banka müdürlüğü yapıyordum. Buralar uzak geliyordu bana ancak daha sonra arkadaşımın ısrarı üzerine bebekten buraya gelip yerleştik. Hakikaten de Osman için de çok iyi oldu. Böyle havadar bir yerde olmamız Osman’ın hastalığında rahat geçmesine yardımcı oldu. Osman burayı çok sevmişti. Buraya ilk taşındığımızda yollar çok kötüydü. Buranın yol yapımında çok uğraştı Osman. Tabi Faruk Özak abimizde o zamanlar bakandı. Bize çok fazla gelip gidiyordu. Bizde ona söyleye söyleye yolun yapımını hızlandırdık. Yollar yapıldıktan sonra elektrik işi için sıvadılar kolları. Köprünün ışıklarının yapılacağı gün Faruk ağabey bizdeydi. Osman yeni kemoterapi aldığı halde Faruk Bey ısrarla köprünün ışıklandırılmasının açılışına gelmemizi istedi ve kalktık gittik. Hakikaten Osman’ın oradaki görüşmelerinden sonra yolların ışıklandırılması hızla tamamlandı. Bunların dışında Göktürk Güzelleştirme Derneğine de desteklerde bulundu. Buraya sanatçılar getirdi, geceler tertipledi. Hayatta olsaydı daha da güzel şeyler yapacaktı. Buradaki köylerde kimsesiz çocuklara yurt açmayı çok istiyordu. Bizim çocuğumuz olmadığı için çocuklara adamıştık kendimizi. Okuttuğumuz bir sürü doktor kızlarımız, oğullarımız var. Burayı tercih etmemizin çok önemli bir nedeni daha vardı o da çok sevdiğimiz köpeğimiz. 12 yıl beslediğimiz `Zampara, ama çok üzgünüm ki Osman’ın ölümünün sonrasında boynunu büktü, eski keyfi bir türlü yerine gelmedi ve Osman`ın yokluğuna ancak bir yıl dayanabildi. Hâlâ geceleri uyumakta zorlanıyorum. Osman çok sevdiği `Zampara`yı yanına aldı diye düşünüyorum. Bana şimdi hep kızıyorlar bu koca evde sıkılmıyor musun diye ama biz Osman’la burayı çok sevdik. İsyan etmiyorum ama Osman’ın çok erken gittiğini düşünüyorum.
Power (0212)
Her Ailenin Mutlaka Bir ’lı Gayrimenkul Danışmanı Olmalı
322 76 76
İstanbul Cad. Gökmahal Ofis Blok Kat: 2 No: 28/4 (Garanti Bankası üstü) Göktürk-Kemerburgaz Faks : (0212) 322 72 52 , info@remax-power.com
Esra Diren
Broker - Owner 0532 354 51 36
Edi Turan
Aşkın Önen
Gayrimenkul Danışmanı 0532 417 88 74
Gayrimenkul Danışmanı 0533 718 73 18
Beril Aşıkoğlu
Mesut Bozkaya
Gayrimenkul Danışmanı 0555 721 40 75
Gayrimenkul Danışmanı 0507 242 76 66
Lütfi Taylan
Nilüfer Eriş
Gayrimenkul Danışmanı Çalışmak 0532 253 03 25
Gayrimenkul Danışmanı 0532 783 83 91
Bizimle İster misiniz?
www.remax.com.tr/power
(0212)
322 76 76
Bizimle Çalışmak İster misiniz?
Power
Power (0212)
Her Ailenin Mutlaka Bir ’lı Gayrimenkul Danışmanı Olmalı
322 76 76 SATILIK
KEMER COUNTRY
Villa
Brüt m2 : 570 Oda Sayısı : 6 + 2 Bina Kat Sayısı : 3 Banyo-Tuvalet: 5 Aşkın Önen
İnşaat Yılı : 1997
3.150.000 USD
SATILIK
İnşaat Yılı : 2002 Kat : Bahçe katı
200.000 USD
KİRALIK
Brüt m2 : 321 Oda Sayısı : 5 + 2 Bina Kat Sayısı : 4 Banyo-Tuvalet: 5 Mesut Bozkaya
1.100.000 USD
750.000 USD
ÖĞRETMENLER SİTESİ
SATILIK
Brüt m2 : 200 Oda Sayısı : 3 + 1 Bina Kat Sayısı : 3 Banyo-Tuvalet: 1 Beril Aşıkoğlu
PANORAMA
Daire
Brüt m2 : 220 Oda Sayısı : 4 + 1 Bina Kat Sayısı : 5 Banyo-Tuvalet: 5 Aşkın Önen
4.000 TL
2.500 USD
burada olmasını
ister misiniz?
KEMERLİFE XXI
Brüt m2 : 105 Oda Sayısı : 2 + 1 Bina Kat Sayısı : 5 Banyo-Tuvalet: 2 Nilüfer Eriş
KİRALIK
KEMERLİFE XXI
Brüt m2 : 75 Oda Sayısı : 1 + 1 Bina Kat Sayısı : 5 Banyo-Tuvalet: 1 Nilüfer Eriş
KİRALIK
İnşaat Yılı : 2008
1.350 TL
SATILIK
İnşaat Yılı : 2007
AYTEK EVLERİ
SATILIK
SABAN RESIDENCE
Brüt m2 : 173 Oda Sayısı : 3+1 Bina Kat Sayısı : 5 Banyo-Tuvalet: 2 Esra Diren
İnşaat Yılı : 2009
410.000 USD
Studio Daire
İnşaat Yılı : 2006
İnşaat Yılı : 2001
Bahçe Katı Daire
İnşaat Yılı : 2008
300.000 TL
475.000 USD
www.remax.com.tr/power
SATILIK
Bahçe Katı Daire
İnşaat Yılı : 2000
Daire
Brüt m2 : 178 Oda Sayısı : 4 + 1 Bina Kat Sayısı : 5 Banyo-Tuvalet: 3 Mesut Bozkaya
KEMER VADİ EVLERİ
SATILIK
ÇEŞMELER VADİSİ
Villa
Brüt m2 : 350 Oda Sayısı : 6 + 1 Bina Kat Sayısı : 4 Banyo-Tuvalet: 4 Beril Aşıkoğlu
Sizin portföyünüzünde
SATILIK
Brüt m2 : 400 Oda Sayısı : 6 + 2 Bina Kat Sayısı : 4 Banyo-Tuvalet: 5 Esra Diren
Villa
?
MESA KEMERBURGAZ
Townhouse
İnşaat Yılı: 2008
350.000 TL
BURGAZ EVLERİ
Faks : (0212) 322 72 52 , info@remax-power.com
Brüt m2: 161 Oda Sayısı: 2 + 1 Bina Kat Sayısı: 4 Banyo-Tuvalet: 2 Edi Turan
İkiz Villa
Bahçe Katı Daire
(Garanti Bankası üstü) Göktürk-Kemerburgaz
Bahçe Katı Dubleks Daire
375.000 USD
YEŞİL BELGRAT
Brüt m2 : 145 Oda Sayısı : 3 + 1 Bina Kat Sayısı : 5 Banyo -Tuvaletı: 1 Lütfi Taylan
SATILIK
DOĞA COUNTRY
İstanbul Cad. Gökmahal Ofis Blok Kat: 2 No: 28/4
SATILIK
APARTMAN DAİRESİ
Kapalı Otoparklı Daire
Brüt m2: 110 Oda Sayısı: 2 + 1 Bina Kat Sayısı : 5 Banyo-Tuvalet: 2 Lütfi Taylan
İnşaat yılı: 2009
205.000 TL
SATILIK
Bahçe Katı Daire
Brüt m2 : 130 Oda Sayısı : 2 + 1 Bina Kat Sayısı : 4 Banyo-Tuvalet: 2 Edi Turan
?
Sizin portföyünüzünde burada olmasını
ister misiniz?
240.000 EURO
(0212)
322 76 76
Power
Türkiye’de eğlencenin en derin noktası TURKUAZOO, sizleri bekliyor!
24
countryLIFE
Avrupa’nın en büyük alışveriş ve yaşam merkezi ‘Forum İstanbul/Bayrampaşa’da 22 Ekim 2009’da ziyaretçilerine kapılarını açan Türkiye’nin ilk ve tek modern akvaryumu ‘Turkuazoo’, bir su altı müzesinden öte, bir ailenin tüm fertlerinin boş zamanlarını hep birlikte geçirmeleri için tasarlanmış dinamik ve interaktif bir eğlence ve eğitim merkezi.
Vatozlar, nemolar, köpekbalıkları… 29 adet canlı sergi akvaryumunda, dünyanın dört bir yanındaki deniz ve okyanuslardan getirilen 10 bini aşkın deniz canlısını barındıran Turkazoo’da okyanuslar, denizler ve tatlı sular hakkında eğlenerek bilgi sahibi olurken, bu ortamları korumanın önemini gözlerinizle görüyor, yaşayarak hissediyorsunuz. 8 bin metre karelik bir alana kurulu akvaryumun içinden geçen 80 metre uzunluğundaki Avrupa’nın en uzun akrilik sualtı tünellerinden biri olan tünel sayesinde, sanki balıklarla yüzüyormuş gibi bir gezinti imkânı sunan Turkuazoo’da ziyaretçiler; 270 derecelik su altı görüş açısına sahip panoramik gözlem salonu ile deniz canlılarını daha yakından izleme fırsatı da yakalıyorlar.
Dev Akvaryum 4 ayda 450.000 kişi tarafından ziyaret edildi. Açıldığı günden bu yana 4 ayda 450.000 kişi tarafından ziyaret edilen Turkuazoo, toplam 83 kişilik personeliyle misafirlerine hizmet veriyor.
Dalgıç Şovlar ve Balık Besleme seansları ile ziyaretçilere görsel bir şölen sunuluyor Turkuazoo’da ziyaretçiler; dalgıçların köpekbalıkları ve vatozları elle beslemesiyle ortaya çıkan görsel şölene şahit olurken Sualtı Penceresi’nden izlenebilen dalgıç gösterileri alkışı hak ediyor.
Turkuazoo Türkiye’nin yeni cazibe merkezi. İstanbul’a gelen yerli ve yabancı turistler için, tarihi ve doğal güzelliklerin yanısıra ziyaret edilmesi gereken önemli bir cazibe merkezi olan Turkuazoo, İstanbullular için ise kurumsal organizasyonlar, partiler, lansmanlar, nikah törenleri ve doğumgünü partileri gibi etkinliklerin de düzenlenebileceği
Devamı...
25
countryLIFE
alternatif bir mekan.
Anaokulları için “Saklambaç Oyunu”, İlkokullar için “Balık Dosyası” ve “Köpekbalıklarının Sırları”...
Köpekbalıklarıyla dalış programlarına katılma şansı ile Turkuazoo, macera tutkunlarının da vazgeçilmez adresi oldu.
Akvaryumda şaşırtıcı ve unutulmaz deneyimler yaşayan herkesin okyanuslar, denizler ve tatlı sular hakkında eğlenerek bilgi sahibi olması ve doğal ortamları korumanın önemini anlamaları misyonuyla yola çıkan Turkuazoo, yaşadığı dünyaya ve çevresine karşı duyarlı, bilinci ve algısı açık bireyler yetirştirmek için eğitim programları da düzenliyor. Turkuazoo’da şu anda devam etmekte olan toplu okul ziyaretlerinin yanı sıra , eğitmenler eşliğinde yürütülecek ve önümüzdeki günlerde başlayacak olan müfredatla uyumlu sunumlar ve eğlenceli aktivitelerden oluşan “Sınıf Programları”, öğrencilere okyanuslar, denizler ve tatlı suların renkli, gizemli ve şaşırtıcı dünyalarını derinlemesine keşfetme, öğrenme ve anlama imkanı sunacak. Eğitim programlarındaki sunum ve aktiviteler farklı sınıf seviyeleri göz önüne alınarak, anaokulları ve ilköğretim okulları olmak üzere 2 grupta toplandı.
26
countryLIFE
Anaokulları için hazırlanan “Saklambaç Oyunu” ile minik öğrenciler Turkuazoo’da yaşayan utangaç ev sahiplerinin gizlendikleri farklı evleri ve neden saklandıklarını keşfediyor. İlkokullar için hazırlanan “Balık Dosyası” ile öğrenciler, balıkların karakteristik özellikleri ve onların çevrelerine uyum için sergiledikleri adaptasyon ile ilgili bilgileri balıkları görerek öğrenirken “Köpekbalıklarının Sırları” ile korkutucu şöhrete sahip köpekbalıkları hakkındaki bilimsel gerçekleri, köpekbalıklarının biyolojilerini ve onlar hakkındaki doğruları öğreniyorlar. Turkuazoo’yu ziyaret eden çocuklar için gün içinde yüz boyama aktiviteleri, dalgıç şovları ve balık besleme aktiviteleri gerçekleştiriliyor. Bunun yanısıra 4 adet Turkuazoo maskotu da akvaryumu ziyarete gelen çocukların eğlenceli vakit geçirmelerini sağlıyor.
İstanbul Sualtı Dünyası Turizm Tic.A.Ş. Forum İstanbul, No:3 Kocatepe mh. Paşa Cd.34045 Bayrampaşa-İstanbul / Türkiye
Turkuazoo, Şişli Sualtı Klübü ile birlikte yürüttüğü dalış programları ile Fun Dive – Eğlence Dalışı, Try Scuba – Deneme Dalışı ve Shark Dive – Köpekbalıklarıyla Dalış olmak üzere 3 tür dalış imkanı sunuyor. Eğitmenler eşliğinde her gün saat 10.00 – 22.00 arasında yapılan dalış programlarına 14 yaş ve üzeri dalışa engel herhangi bir rahatsızlığın bulunmayan herkes katılabiliyor. Shark Dive programına katılmak isteyenlerden Open Water Diver Sertifikası veya Cmas 1 Yıldız Sertifikası ve en az 10 kayıtlı dalış yeterlilikleri aranmakta olup Fun Dive ve Try Scuba dalışlarına katılmak isteyenlerde dalış tecrübesi aranmıyor. Dalış yapacak kişilere dalış öncesinde eğitmenler tarafından regülatörden nefes alma, kulak eşitleme, uygun palet vurma, sualtı işaretleri gibi teknik eğtimler ve su içinde de su içi yeterlilik eğitimleri verilmekle birlikte dalış giysi ve ekipmanları da Turkuazoo tarafından temin ediliyor. Dalış sonrasında Try Scuba dalışı yapanlara “SSI Try Scuba” sertifikası, Shark Dive yapanlara “SSI Shark Dive“ sertifikası ve Duvar Diploması, Fun Dive yapanlara da “Turkuazoo“ diploması veriliyor Turkuazoo, denizlerin ve tabiatın korunması konusunda sivil toplum kuruluşları ile de işbirliği yapıyor. (www.turkuazoo.com)
Yenibir yüz Yeni bir yaşam Yeni bir güzellik
ESTHETIC SOLUTIONS
Tüm Türkiye’ye sunulan en son teknolojik cihazlar artık Göktürk’te, devamlı danışman hekim gözetiminde. Epilasyon • Bölgesel İncelme • Selülit Tedavisi • Anti-Aging Uygulamaları • Pasif Jimnastik • Göğüs Bakımı • Cilt ve Vücut Bakımı • Saç Bakımı •
Teknolojiler RADYOFREKANS ULTRAKAVİTASYON LED I2PL INFRARED ELECTROSTİMÜLASYON PASİF GYM ALETLERİ VAKUM TERAPİ
İstanbul Cad. Gökofis İş Merkezi No:22 Daire:6-7 Eyüp-İstanbul Tel.0212 322 25 18 - 322 67 36 - Fax.0212 322 45 59 www.estesia.com
Kısa Kısa
Hicran Yarası Kemer Country’de
Country tarzı yapılaşmanın ülkemizdeki önderi “Kemer Country” farklı tarz mimari örnekleri ile gezenleri hayran bırakırken, diğer taraftan film sektörü de bu güzellikleri dizi çekimlerinde sık sık kullanmaya başladı. Son Yıllarda Televizyon Dizilerinde Ceryan Eden Olayların Konaklarda Geçmesi Kemer Country’yi Adeta Bir Platoya Çevirdi. Son olarak Yağmur Yapım tarafından TRT-1’e yapılan” Hicran Yarası” isimli diziye de “kemer Country” ev sahipliği yaptı.Bizde Country Life dergisi olarak dizi çekimlerini yakından takip etmek için platoyu ziyaret ettik.
2010 Kış Binicilik Festivali Devam Ediyor
Kemer Golf & Country Club Tarafından Düzenlenen 2010 Kış Binicilik Festivali 27-28 Şubat 2010 Tarihlerinde Gerçekleştirilen İkinci Ayak Müsabakaları İle Devam Ediyor.. Bu Yıl Dördüncüsü Düzenlenen Festival, 2 Hafta Daha Devam Edecek. Bu Süre İçinde 1 Ayak Ve 1 Final Yarışmaları Daha Gerçekleşecek. Türkiye Binicilik Dünyasının Önemli Etkinlikleri Arasında Yer Alan 2010 Kış Binicilik Festivali’ne Sevil Sabancı, Armağan Özgörkey, İskender Pisak, Sencer Can Ve Ülkan Delikan Gibi İsimler De Katıldı.. 2010 Kış Binicilik Festivali’nin Lig Sponsorluğunu D Smart, Eyüp Belediyesi ve Galatasaray Store üstleniyor. Festivalin yarışma sponsorları Elkenz, Nevzat Özgörköy, Royal Craft, Tadımca, Benne ve Raymarine, hizmet sponsorları ise Radyo D, Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri ve SYK Tekstil.
2010 Kış Binicilik Festivali Programı III. Ayak 27–28 Mart, Final 24–25 Nisan 2010. Tarihleri arasında Kemer Golf & Country Club Atlıspor Kulübü’de gerçekleşecek. Kemer Golf & Country Club Atlıspor Kulübü Balkanların en büyük kapalı manejine sahip olan Kemer Golf &
Hicran Yarası
Country Club Atlıspor Kulübü’nde kapalı manej, 2 antrenman maneji, açık yarışma maneji, Pony Kapalı Maneji, ısınma maneji ve 268 Box bulunuyor. Kulüp, 24 saat binicilik bakım hizmeti
Yapım: Yağmur Yapım ______ Esin Yağmurdereli/Çağrı Bingüller Yönetmen ________________ Nursan Esenboğa Senaryo__________________ Hakan Haksun Müzik ___________________ Garo Mafyan Genel Koordinatör _________ Tülip Karamanbey
veriyor, üyelerinin dresaj, engel atlama kupa ve yarışmaların-
Oyuncular Aziz (Emrah Erdoğan), Müjde (Toprak Sağlam), Şeyma (Gülsün Kamu), Tarık (Cengiz Coşkun), Yıldız (Didem Uğurlu), Tevfik (Altan Günbay), Aslı (Elif Özel), Melek (Duygu Şen)
İstanbul Horse Show, Federation Equestre Internationale- FEI
28
countryLIFE
Yayın Kanalı TRT 1 (Her Cuma Saat 19.50’de)
da deneyim kazanmalarını sağlıyor, biniciliğe yeni başlayanlar için eğitim programları hazırlıyor. Kemer Golf & Country Club dokuz yıldır binicilik sporunda Türkiye’nin dışa açılan penceresi haline gelen İstanbul Horse Show’u başarı ile düzenliyor. tarafından da destekleniyor.
WORLD OF KEMER
Güven ve Mutluluğun Adresi
322 68 78
www.worldofkemer.com/info@worldofkemer.com
PALMS RESIDENCE de içe bakan, havuz önü çok kullanışlı kaçırılmayacak fırsat daire. 85 m2 1+1 170.000 $ İlan No: 16549-1366 Dilek Bakan, 0532 627 25 52
KEMERBAHÇE de çok şık ve ferah Bahçe Dubleksi 200 m2 4+1 680.000 $ İlan No: 16549-1448 Raşel Boeno, 0532 495 44 50
KEMER COUNTRY de full dekorasyonlu, muhteşem Villa 500 m2 7+2 3.300.000 $ İlan No: 16549-1453 Raşel Boeno, 0532 495 44 50
NEO GARDEN da müstakil bahçeli Bahçe Tripleks 250 m2 4+2 665.000 $ İlan No: 16549-1454 Atılay Topel, 0532 244 93 77
DOĞA MEŞE PARK da fırsat! Bahçe katı 125 m2 2+1 300.000 $ İlan No: 16549-1327 Sami Delevi, 0530 401 64 02
KEMER 50 de havuz manzaralı okazyon daire 167 m2 3+1 350.000 $ İlan No: 16549-1405 Sami Delevi, 0530 401 64 02
KEMER COUNTRY de müstakil Villa 350 m2 4+2 6.000 $ İlan No: 16549-1334 Nukhet Topel, 0532 281 72 79
MANOLYA DRIVE da full dolaplı ve dekorasyonlu, asansörlü Villa 300 m2 5+1 3.250 $ İlan No: 16549-1382 Dilek Bakan, 0532 627 25 52
KEMERHILL de manzaralı Fırsat çatı dubleksi 250 m2 5+1 İlan No: 16549-1456 565.000 $ Atılay Topel, 0532 244 93 77
İstanbul Caddesi Kemer Corner İnci Blok Kat:2 Daire:22 Göktürk / Kemerburgaz
Bahar ayları ile birlikte gazete sayfalarında çarşaf çarşaf tatil yörelerimizdeki tesislerin ilanlarını görmekteyiz. Erken rezervasyon, iki al üç kal, her şey bizden, peşin ayrı, kredi kartı farklı, taksit seçenekleri derken işin içinden çıkılmaz hal alıyor. Artık sahil kentlerimizde 5 yıldızlı tatil yapmanın sadece adı kaldı. Bizde Türkiye’de turizm sektörü nereye gidiyor sorusuna VIP Turizm hizmeti veren AIDA Turizm’in sahibi Adviye Bergemann ile cevap bulmaya çalıştık.
Adviye Bergemann
30
countryLIFE
info@aidatours.net İstanbul Caddesi. Kartal sokak. G–1 blokları B blok No:3 D:10 Göktürk AIDA turizm ve seyahat acenteliği. Ltd. Şti. www.aidatours.net 0212 322 43 90
Kaç yıldır turizm sektöründesiniz? Ben yaklaşık 20 senedir bu işi yapıyorum. Ama VIP hizmeti vermeye 8 yıl önce başladım. AIDA tur olarak hitap ettiğimiz VIP müşteri kitlesidir. A plus dediğimiz müşteri grubuna girer ki, bunlar Türkiye’ye az gelen özel müşterilerdir. Çünkü Türkiye’deki turizm dünyasında ucuz destinasyon mantığı hakim. Bizim yapmaya çalıştığımız ise bu segmentin çok üzerinde olan A ve A plus dediğimiz müşteri grubunu Türkiye’ye getirmek. Tabi bu grupları getirmek de çok kolay olmuyor, çok fazla efor gerektiriyor. Ben Türkiye’ye en fazla müşteri getiren seyahat acentasında yönetici olarak çalıştım. Birde yaptığın iş keyif alma meselesidir. Yani haftada 300-500 Auro’ya her şey dahil ile gelen müşterinin beklentileri bellidir. Ama VIP hizmetinde ise ben neden zevk alıyorsam müşterilerime de onu sunmaya çalışıyordum. Mesela buraya gelen müşterilerime boğazda mutlaka yemek yemelerini tavsiye ediyorum. Bu segmentte ki müşterilerimize hakikaten gerçek Türkiye’yi sunabiliyoruz. Yani biz müşterilerimizi alıp Anadolu’daki bir köye götürüp oradaki gerçek köy hayatını sunabiliyoruz. Gerçek Anadolu yaşamından kesitler sunarak geçmiş ile günümüz arasındaki bağları irdeleme şansını buluyorlar.
Yapılan onca turizm yatırımına rağmen hala ucuzcu ülke olarak mı algılanıyoruz? Maalesef ülkemiz ismini ucuzcu bir tatil destinasyonu olarak algılandığı için VIP turizminde istendiği seviyede değildir. Türkiye çok sıcak, sunulan her şey güzel kültür, tarih , plaj , güneş ….Keşke ucuzcu bir ülke olarak anılmasaydı, algılanmasaydı. Ama ona rağmen biz bu işi yapıyoruz. Biz bütün dünyaya hizmet veriyoruz. Her ülkede bizim çalıştığımız partnerlerimiz var. O partnerlerimiz üzerinden bize müşterilerimiz gelir, yani biz Türkiye’de VİP in-coming acentası olarak biliniyoruz.
VIP müşterinin istekleri çok farklılık arzediyor mu? Ülkemize gelecek olan bu segmentteki tüm müşterilerimiz partnerlerimiz vasıtası ile bize ulaşıyor ve o müşterilerin gezi alışkanlıkları da zaten alışıla gelmişin çok dışında oluyor. Mesela bir müşterimiz için Aya İrini’de bir organizasyon yapabiliyoruz ya da Yerebatan sarnıç’ında bir kokteyl düzenleyebiliyoruz. Yani alışıla gelmiş rutin programların çok dışında farklı şeyler sunmaya çalışıyoruz ki ülkemiz ile ilgili farklı hatıraları yanında götürebilsinler.
VIP müşterilerinin programını siz mi belirliyorsunuz yoksa hazır bir program dahilinde mi geziyorlar? Genelde biz müşterilerimizi yönlendiriyoruz. Bizim işimiz Türkiye’de paketten önce destinasyon satmaktır. Müşteri ülkemize gelmeye ikna olduktan sonrasını zaten bize bırakıyor. Önce müşteriyi her yönüyle tanımaya çalışıyorsunuz ki ne tür şeylerden hoşlanıyor hobilerini çözmeye çalıyor beğenileri doğrultusunda uygun bir otel ve paket sunuyoruz.
Vip Müşterilerinin Ülkemiz Turizmine Katkısı Nedir? AIDA VIP turizm sektöründe ki hizmetleri ile ülke turizmine büyük bir katkı sağlıyor. Sayı olarak değilse de VIP olarak getirdiğimiz müşteri kalitesi ve ülkemizdeki harcamalarını göz önüne aldığımızda ortalamada her bir müşterimiz 100 turiste eşittir. Müşterilerimiz yüzde 40’ı özel jetleri ile gelen konuklardır. Dolayısı ile A- plus müşteri kalitesinin harcama potansiyelini haftalık 300 Euro’ya gelen turist ile aynı kategoriye koyamayız.
Müşterileriniz özel olunca sunulan hizmetin de özel olması gerekiyor, her müşterinin farklı isteği olabilir bunu nasıl tespit ediyorsunuz? Ülkemizde VİP turizmi yapan firmalar bulunmasına rağmen bu işi tam manası ile yapmak büyük bir özveri ve tecrübe gerektiriyor. Mass turizme dayalı bir turizm potansiyeli olan ülkemizde VİP turizmi yapmak çok fazla ilgi ve detayı beraberinde getiriyor.Dolayısı ile Mass turizmi yapan bir şirketin VIP turizmi yapması çok zor hatta mümkün bile değildir.. Ben şirketin sahibi olarak yeri geliyor onları karşılayıp bir kahve içip, nerede iyi balık yiyebileceğini nerede taze et yiyebileceklerine kadar detaylarına iniyoruz. Kitlelere hitap eden bir firmanın bu kadar detaya inip müşteri memnuniyetini sağlaması çok zordur. Dolayısı ile VIP hizmeti sunan çok fazla acentamız bulunmuyor.
Özel müşterilerinizi mevkilerine göre sıralandırmak istersek kimlerden oluşuyor? Bizim müşterilerimiz arasında devlet başkanları, başbakanlar, perens ve prensesleri, şeyhleri dünyanın sayılı işadamları ve sanat dünyasının ünlüleri bulunmaktadır. Dileğimiz keşke bu tür firmalar daha çok olsa ne kadar iyi olurdu. Türkiye biraz ucuz destinasyon olarak algılanmaktan çıkıp, biraz daha keşfedilebilir egzotik destinasyon haline gelse bu tür müşterileri daha çok ağırlayabiliriz.
Avrupada VİP turizmi dediğimiz zaman hangi ülkelerden bahsedebiliriz? Tabii bir Fransa dediğimiz zaman VİP ile çok örtüşen bir destinasyon hakeza İtalya’da aynı katagoride bulunmaktadır. Burada bizim en büyük sıkıntımız bir Antalya dediğimiz zaman gelen turistlerin hepsi otellerine geliyorlar ve 15 gün dışarı çıkmıyorlar. Çünki dışarı çıktığında 3 adım ötede sahte ürün satan satıcılar artık müşterini keyif alacağı bir hizmet sunamıyoruz. Kimsenin laf edemeyeceği harika otellerimizde var ama dışarıdaki atmosfer maalesef sorun oluyor. Bir 5 yıldız demek dünya ortalamasında çok ciddi bir yer teşkil eder. Türkiye’de yıldızları çok kolay koyarken bunun altını doldurmakta zorlanıyoruz. Beş yıldızlı olabilme için bir
sürü servis detayını tamamlamak gerekir. Onları yapamadıktan sonra bunların yaptığı o 5 yıldızın adına zarar vermekten başka bir şey değildir. Bunun karşılığında gelen turistten 5 yıldızlı otel ücretimi alıyorlar derseniz hayır o da mümkün olmamaktadır. Diğer yandan da 5 yıldızlı otel özelliğini bozuyorlar. Her şey dahil turizm anlayışı ülkemizde turizm potansiyelini büyük ölçüde düşürdü.
Turizm sektörümüz yatak sayısı ve tesis bakımından gelişirken turist kalitesinde geriye mi gidiyor? Benim çocukluğum Türkiye’de ilk turizmin başladığı yer diye bildiğim Kuşadası’nda geçti. O zamanlar bizim gördüğünüz turist ile bu gün gelen turistleri karşılaştırdığım zaman ortaya o kadar büyük farklar çıkmaktadır ki hayretler içinde kalıyorum. O zamanlar sokaklar buram buram parfüm kokardı. Biz giyinmeyi parfüm kullanmayı göre göre onlardan öğrendik. Onların yeme alışanlığı, çıktığı yerlerde ki bıraktığı bahşişi, yemeğe çıkarken farklı giyinmek gerektiğini de onlardan öğrendik. Ama şimdi gelen müşterilere bakarsanız ben bir Türk olarak iriti oluyorum. Ama onları da küçümseyemem, adamın zaten kazancı ve ülkesindeki bulunduğu ortam bunu gerektiriyor. Bizim görmek istediğimiz müşteri kitlesi şahsen bunlar değildir. Ama ülkemizin bu turistlerden vazgeçecek bir noktada bulunmamaktadır. Çünkü binlerce yatak var bu binlerce yatağı A ve Aplus ile doldurmanız mümkün değildir. Tabi ki onlarda olacak ama bizim temennimiz en azından buradaki elit müşteri kitlesinin bir parça daha artmasıdır.
İşyerinde galeri fikri nereden doğdu…. Sanat galerisi sahibi Ümran hanım benim çok eski bir dostumdur.Biz üst bir segmente hitap ettiğimiz için bizimle gelen müşterilerin talebi sadece bir otel ve yatak değil…Bununla beraber gelen müşterilerimizin bir çoğu modern sanatla ilgileniyor.Türk sanatı ile antika ile ilgileniyor..Çünkü artık seyahatler bunların üzerine yoğunlaşıyor.Buradan hareketle biz buradan yola çıktık.Bir kısım müşterilerimiz bizi zaman zaman gelip ofisimizde ziyaret ediyor.Bir kısım partnerlerimizde buna dahildir. TRAVEL& ART birbirlerini çok tamamlayan şeylerdir.Dolayısı ile burada yapılan satış gayesi taşımamaktadır.Türk sanatından da bir takım örnekler verebilmek adına yaptık ve çokta keyifli oldu.Bırakın bunu müşterilerimize bir sunum olduğunu bizim personelimize birle bir vizyon sağlıyor. Benim buradaki çalışan arkadaşlarım oturup buradaki resimleri çalışıp yorum getiriyorlar. Sanat budur zaten, size bir vizyon sunabilmesidir. Bizde eğer elit bir müşteri ile uğraşıyorsak böyle bir altyapının olması gerekiyor zaten… Artık dönem dönemde Türk müşterilerimizin seyahat ile ilgili düşünce ve kriterleri değişmeye başladı.Bu bölge insanından talep geldiği doğrultuda hizmet veriyoruz.Bu vesile ile de ofisimizi tanıtmak istedik.Göktürk’de altı yıldır yaşıyorum.Burayı seviyorum, İstanbul’un karmaşasından uzak.hem iş hem de evin burada olması trafik bakımından çok avantajlı….. Sağlıklı ve mutlu bir gelecek hepimizin kapısını aralasın…
Sanat Turizmi Sanatla Buluşturan Galerici Ümran Alev İle Söyleşi…
Yıllardır değerli ressamları sanatseverlerle buluşturan Alta Sanat Galerisi, bir ilke imza atıyor. Yeni yıl için hazırladığı iki önemli
sergi butik turizm hizmeti veren AIDA Tours’un Kemerburgaz Göktürk’teki ofisinde devam ediyor. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Bursa’da lise öğrenimimden sonra İstanbul’a geldim. İ.Ü İktisat Fakültesi’nden mezun oldum ve mezuniyetimden sonra İ.Ü. İşletme İktisadı Enstitüsü’nü bitirdim. Çalışma hayatım özel sektörde daha çok ilaç sanayisinde oldu. Daha sonra inşaat alanında çalışan şirketim oldu, İstanbul Zekeriyaköy ve Bodrum’da konut projelerimiz oldu. 2000 yılında sanat galericiliği çalışmalarım Ümit Yaşar Sanat Galerisi sahibi dostum, Ulufer Oğuzcan ile Zekeriyaköy’de başladı. Ulufer dostum yazı hayatındaki çalışmalarına yoğunlaştı ve 2 şiir kitabı,1 deneme kitabı yayınlandı. Ben sanat galerisi çalışmalarıma 4.Levent’deki yerimde devam ediyorum. Sanat Galerisi ile ilgili çalışmalarım 10 yıl ile sınırlı değil, üniversite yıllarından başlayan sanata karşı özel ilgim nedeni ile merak, izleme ve bilgilenme ve daha sonra resim satın alma faaliyetlerim oldu.
32
countryLIFE
Sosyal ve kültürel konularda araştırma ve bilgi edinmek için devamlı kitap okurum, seyahatlerimin çoğunu kültürel anlamda bilgilenmek için yaparım. Günlük yaşamımızdaki tüm olaylarla ilgilenmek yaşamımın merkezinde yer alır. Doğa benim için vazgeçilmez bir yaşam unsurudur, hafta sonlarını ailece geçirdiğimiz çiftliğimizde bitkiler, hayvanlar ve ağaçlar arasında geçen zaman bana ayrı bir enerji verir. Eşim, oğlum akrabalarım ve dostlarımla birlikte sağlıklı, mutlu bir yaşamım var her gün bunun için güne başlarken şükrederim. Sanata ve sanatçıya hak ettiği değerin verilmediği bir ülkede çok zor ve riskli bir iş yapı-
yorsunuz, sanat galerisi sahibisiniz. Mesleğinizin zorluklarından bahsedebilir misiniz? İş hayatı ile ilgili bazı uğraşıların rasyonel olmasa da gönül işi olduğuna inanırım. Sanat galericiliği, gelir-gider dengesi düzenli olmayan ve devamlı düzenli bir gelir beklenmeyecek iş kolu.
arasında bu eserler sergilensin. Ayrıca galeri mekanında bir sergi açtığınız zaman, sizi ziyarete gelecek kişiler, sanata ilgi duyan kişiler, oysa diğer kişilerin de sanata ilgi duymasını sağlamak gerekir diye de düşündüm.
Çalışma düzenimizde çok sayıda rakibimiz var (diğer galeriler, müzayedeler, bankasanat galerileri… vs )
İş yerlerinde daha önce 2 sergi düzenlemiştik, gerek onlarda gerek ise Aida Turizm’de açtığımız sergilerin ön çalışmalarına iş yerindeki tüm çalışanları ilgi ve merakla katıldılar bu da ayrı bir sinerji yarattı.
Sanat galericiliği ile ilgili çalışmaların en zor tarafı; galerilerin ve sanatçıların kurumsal yapıda çalışma düzenlerinin olmamasıdır. Amaçları, vizyonu olan ve arşiv anlayışı ile düzenli bir belgelendirme çalışmaları olan sanatçı ve sanat galerileri amaçlarına rahatlıkla ulaşabilirler.
Ayrıca gerek sergi açtığımız iş yerleri ile ilgili olsun, gerek ise galeri için olsun iki tarafında yeni müşterileri tanıma imkanı doğdu. Ben yorucu olmasına rağmen iş yerlerinde sergi açmaktan çok zevk alıyorum.
Tabi ki vergilerde önemli bir unsur, sanat ile ilgili uğraşılarda sanatçıların ve galerilerin vergi oranlarını yeniden gözden geçirilmesi daha düşük vergiler veya vergiden muafiyet sağlanması halinde sanat ile ilgili çalışmaların ülkemizde hak ettiği yere gelmesinde önemli bir konudur. Çalışma ofisinde sergi açama fikri nereden doğdu? Bu konuda ne kadar başarılı oldunuz? Ben iş hayatımda uzunca süre(15 yıl)inşaat işleriyle meşgul oldum dolayısıyla mekan olgusu bende o zamanlar daha iyi yerleşti yani mekan önemli bir kavram. Galeri mekanında sergilenen eserler özel ışık altında ve belirli bir yerleştirme düzenine göre yapılıyor oysa bu eserleri alan kişiler kendi mekanlarında daha doğal şartlarda bu eserleri yerleştiriyorlar, ben de istedim ki işyerlerinde doğal olarak ışıklandırma vs düşünülmeden eşyaların
Galerinizde değerlendirmeye aldığınız eserlerden hangi kriterleri ön planda tutuyorsunuz? Galerimde değerlendirmeye aldığım eserlerin önce sanatçılarına bakarım. Sanatçıların nerede eğitim gördükleri, sürekli çalışıp çalışmadıkları, çalışmalarını arşivleyip arşivlemedikleri ve sanat vizyonlarının olup olmadığı benim seçimimde önemli bir yer alır ayrıca sanatın tüm kollarındaki çalışmalar ile ilgili olarak bilgi aldığım donanımlı kişiler var. Bu durumda her sanat eseri ürettim diyen kişilerin eserlerini sergilememiz mümkün değildir. Karma sergiye katılan sanatçıların isimleri: Mustafa Asım, Cavit Atmaca, Alp Bartu, Sema Çulam, Ayten Yetiş Doğu, Orhan Ersoy, Bayram Gümüş, Birsel Bosut Gürbüz, Ramuş İpek, Remzi İren, Zuhal Köseler, Sevil Mozak, İnci Okay, Emir Sarıer, Veli Sapaz, Emel Vardar, Yaşar Yeniceli
Alta Sanat Galerisi İletişim : Konaklar Mah.Koza Sitesi 10. blok D.1.4 Levent-İstanbul Gsm: 0530 313 66 95 -0533 437 29 34 - alta_art@hotmail.com - umran_alev@hotmail.com
Sağlık Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Tülay Çağlar
Serviks Kanserinden Korunabilirsiniz… Dünya Kadınlar Gününü kutladığımız bu ayın içerisinde yazımı ülkemizde her gün ortalama iki kadının hayatını kaybettiği Rahim Ağzı Kanseri ne bir kez daha ayırmak istiyorum. Bu vesile ile tüm kadınlarımıza sağlık ve mutluluk dolu keyifli bir yaşam diliyorum. Kadının ihmal edildiği bir toplumun varlığını sağlıklı olarak devam ettirebileceğini düşünmek mümkün değildir. Dünyada her iki dakikada bir kadının, ülkemizde ortalama HER GÜN İKİ KADININ hayatını kaybettiği serviks kanseri kadınlarda meme kanserinden sonra en sık rastlanan ikinci kanser türüdür. Diğer kanser türlerinden farklı olarak serviks kanseri ÖNLENEBİLİR BİR KANSER türüdür. Rahim ağzı kanserinin neredeyse %100 ne İnsan Pailloma Virüs (HPV) yol açmaktadır. Rahim ağzı kanseri rastlanan her kadında HPV bulunur ancak her HPV bulunan kadında bu kanser türü gelişmeyebilir. HPV enfeksiyonları çoğunlukla kendiliğinden geçmekte ancak kalıcı oldukları durumlarda Rahim Ağzı Kanserinin oluşma riski de artmaktadır. Yardımcı faktörler HPV enfeksiyonunun kansere dönüşmesine önemli rol oynamaktadır. • Erken yaşta cinsel ilişki • Çok sayıda gebelik • Sigara kullanımı • Cinsel yolla bulaşan hastalık geçirmiş olmak • Çok eşlilik Başlıca yardımcı faktörler olarak göze çarpmaktadır. HPV enfeksiyonu kolayca bulaşabilmektedir. Bunun için cinsel ilişki şart değildir. Kondom kullanımı riski azaltmaktadır ancak tamamen koruyucu değildir. Erken dönemde hemen hemen hiç belirti vermeyen Rahim Ağzı Kanseri jinekolojik muayene sırasındada çıplak gözle görülmeyebilir. Ancak Vajinal Smear testi ve devamında yapılacak olan Kolposkopik muayene ile değişikliklerin fark edilmesi ve nihayet biopsi ile kesin tanı konabilir.
34
countryLIFE
Aşılanma ve her yıl düzenli olarak yapılacak olan pap smear taraması korunma için en ideal yoldur. Aşılama korunma amaçlı olup ilk cinsel ilişki öncesi yapılması önerilmektedir.
BİLİNMELİ….. • • •
Serviks Kanseri çoğunlukla belirti vermez Dünyada kadınlarda en sık görülen ikinci kanser türüdür Bulaşıcıdır. Cinsel ilişki olmasa bile Genital bölge cilt teması ile bile kişiden kişiye geçebilir
ETKİN KORUNMA İÇİN.. • Jinekoloğunuz tarafından her yıl düzenli olarak yapılacak PAP SMEAR testi • AŞILAMA
SERVİKS KANSERİNİ DURDURABİLİRSİNİZ… KORUNMAK İÇİN HEMEN HAREKETE GEÇİN…
İstanbul Cad. Tan Sok. Kemer Corner Sitesi İnci Blok No: 29 Göktürk/İstanbul Tel. 0212 322 18 08 - Gsm. 0533 281 11 20 caglartulay@gmail.com
CACI QUANTUM, zayıflama, selülit ve toparlama paket promosyonumuzda
%20 indirim ve vücut peelingi hediyemizdir. (Bu kampanya Mayıs ayı sonuna kadar geçerlidir.)
iz, 10:30 - 19:30 Çalışma Saatlerim
Yeni masözümüzden vücut masajı kısa bir süre içinsadece 50 tl. Evde kullanmanız için Darphin ürünlerini Kliniğimizden temin edebilirsiniz
Beauty Clinic
Kemerlife Çarşı No: 220 Göktürk 322 77 71
Ropörtaj
BDDK Başkanı Bilgin’den
Country Life gündem oluşturmaya devam ediyor. Dergimizin bu sayısında Türkiye’nin önemli kurumlarından biri olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevf ik Bilgin Haber Müdürümüz Faruk Çelik’in sorularını yanıtladı. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, küresel ekonominin gidişatından, 2010’da bankacılık sektörüne kadar pek çok konuda önemli açıklamalarda bulundu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, kriz yılı 2009’u değerlendirirken, “Diğer ülkelerdeki bankalara hava atacak durumdayız” diyor. Bankacılık sektörünün krizden çıkışta Türkiye’nin lokomotifi olacağını söyleyen Bilgin, “Yabancı bankalardaki riskler bizde yok, bizde tombul kedi yok” şeklinde konuşuyor.
Küresel anlamda ekonomik durum ne durumda? Gelen sinyaller olumlu mu?
36
countryLIFE
Son dönemde açıklanan veriler küresel krizde en kötünün geride kaldığını ve küresel ekonomiye dair iyileşme sürecinin devam ettiğini göstermekte. Öte yandan, toparlanmanın kırılgan bir yapıya sahip olduğu da görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde iç talep, kamu desteğiyle canlı tutulmaya çalışılmaktadır. Kamu
desteklerinin doğrudan bir sonucu olarak artan bütçe açıkları ve kamu borç stokları önümüzdeki dönemde risk oluşturan unsurların başında gelmektedir. Kriz sürecinde kredibilitesi oldukça azalan kredi derecelendirme kuruluşlarının, ülkelere kredi notu verirken en çok önem verdikleri kriterlerin başında bankacılık ve finans sektörünün sağlamlığı, bütçe açığı, cari açık ve kamu borç stoku gelmektedir. Son dönemde birçok Avrupa ülkesinde bu verilerdeki bozulma nedeniyle not indirimine gidilirken, çok geç de olsa Türkiye’nin kredi notunda artırımda bulunulmuştur.
Sayın Bilgin, bankalar özellikle orta ölçekli sanayicilere krizde kredi vermemeleri, likitte ya da hazine bonosunda kalarak varlıklarını değerlendirmeleri ile eleştiriliyor? Düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Geçtiğimiz yılsonu itibariyle toplam aktifleri yaklaşık %14 oranında artış gösteren Türk Bankacılık Sektörü (TBS)’nde kredilerin yıllık artış oranı %7 seviyesinde gerçekleşmiş, kredilerin aktif toplamına oranı %47 ile sektörün en yüksek plasman
2010 Mesajları…
Krizin ilk etkisi ile ihtiyatlılık prensibi çerçevesinde belirsizlik ortamında daralan talep nedeniyle hem bankalar, hem de reel sektör kuruluşları borçlanma oranlarını azaltmaya, özkaynaklarını korumaya yönelik tercihlerde bulunmuşlardır. Küresel anlamda krizin etkileri ile mücadele edebilmek amacıyla ulusal otoriteler tarafından talep canlandırıcı önlemlerin alınması ve söz konusu makroekonomik politikalar çerçevesinde genişletici para ve maliye politikalarının uygulanması ülkemizde de faiz indirimi, ekonomik teşvik paketi çerçevesinde gerçekleştirilen vergi indirimleri gibi makroekonomik önlemler ile yansımasını bulmuştur. Küçük ve orta ölçekli işletmeleri içeren ve borçlanma oranları büyük ölçekli işletmelere kıyasla nispeten yüksek bir görünüm arz eden KOBİ kredilerinin toplam krediler içerisindeki payı yılsonu itibariyle %21 seviyesinde gerçekleşmiş, 2009 yılında bireysel krediler söz konusu teşvik paketinin de etkisiyle %11 oranında artarken, KOBİ kredilerinin payında %1 gibi kısmi bir azalma belirlenmiştir. Ancak 2009 yılının özellikle son çeyreğinde toplam kredilerde olduğu gibi KOBİ kredilerinde de %2 oranında artış belirlenmiş olup bu durum global krizin en olumsuz etkilerinin geride kaldığına ve ekonomik anlamda daha olumlu bir ortama yaklaştığımıza işaret etmektedir.
Peki, bankaların kriz döneminde piyasaları rahatlatmak, üretimi canlandırmak için aktif davrandıklarını düşünüyor musunuz? Dünya ekonomisi ile önemli ölçüde bütünleşmiş ülkemizin de küresel krizden etkilenmesi sonucu GSYİH’nın 2009 yılının üç çeyreğinde daralması, talepteki daralmaya bağlı olarak dış
Bunlara bağlı olarak; gerek kredi talebinin düşmesinin gerekse de ihtiyatlılık saiki ile bankaların risk algılamasının yükselmesinin etkisiyle kredilerde 2008 yılının son çeyreğinden görülen yavaşlama 2009 yılının ilk yarısında da kendini hissettirmiş ve bu süreç 2009 yılının son çeyreğine kadar devam etmiştir. 2009 yılında bankalarca kredilere göre getirisi daha düşük olmakla birlikte artan kamu finansmanı ihtiyacının da etkisiyle hazine bonosu, devlet tahvili gibi menkul değerlere yatırım yapılarak kredi riski bakımından görece güvenli olan Türk Hazinesi’ne kullandırılan kredilerde artış gerçekleşmiştir.
Kredi kartı aidatları meselesi var. Geçtiğimiz günlerde yaptığınız “sözleşme üzerine not düşülsün” sözü tartışma oluşturdu. “Hukuken reddedilen bir konu” için vatandaşın neden yazma zorunluluğu olsun diyen birçok kimse ve STK var. Sizin düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Bilindiği üzere, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun Sözleşme Şartları Başlıklı 24. maddesinin (4) numaralı fıkrası: “Kart hamilinin yaptığı işlemler nedeniyle, sözleşmede yer almayan faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemez ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamaz.” hükmünü amirdir. Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik’in 17. maddesinde de benzer bir düzenleme bulunmaktadır. Bu itibarla; kart ücretiyle ilgili olarak her bir somut olayın, Kanunun söz konusu maddesi ile anılan Yönetmelik uyarınca banka ile imzalanan sözleşme kapsamında münferiden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sizin sözlerinizle; “Amerikan menşeli finans krizi yeni bir kapı
araladı ve içeriye yeni tür kapitalizm girmek üzere…” Girdi mi? Daha önce kalp krizi şeklinde tanımlayabileceğimiz ve küresel olarak isimlendirilmesine rağmen esas etkileri itibariyle bölgesel etki oluşturan krizler, artan globalleşme ve özellikle finansal kuruluşların etkisiyle son krizde bir tür kanser olarak yayılım göstermiş olup tüm dünya ve özellikle büyük ölçekli finansal kuruluşların ve “toksik” addedilen varlıkların maliki konumundaki ekonomiler son krizden en çok zararı görenler olmuştur. Söz konusu kriz, kriz öncesi sistemin tüm organ ve görünümlerinin tartışmaya açılmasına ve yeni bir finansal ve ekonomik sistemin nasıl yaratılabileceğine dair görüşlerin tartışılmasına olanak sağlamıştır. Krizin köklerinin kapitalist sistemin işleyiş biçiminde ve kurumlarında oluşan bir tür illüzyondan kaynaklandığı görüşünden hareketle tüm düzenleme ve denetim işlevleri ile yapıları gözden geçirilmeye başlanmış, “en iyi” olarak bilinen uygulamaların zafiyetleri konusunda genişleyen bir altyapı ile eleştirel tartışmalar G20 ve benzeri organizasyonlarla gündeme gelmiştir. Son kriz “piyasanın görünmez eli” düşüncesinin zafiyet ve noksanlıklarını, risk yönetimi ve iç kontrol sistemlerine aşırı değer verilmesinin risk algılamasını illüzyonist bir şekilde olumsuz etkilediğini, daha çok katılım ile uluslar arası düzenlemelerin yapılmasının hem ihtiyaçlara uygunluk hem de düzenlemelerin benimsenmesi açısından ne kadar önem arz ettiğini açıkça ortaya koymuştur.
BDDK’nın reel sektör için düşündüklerini tam olarak hayata geçirebildiniz mi? Kredi maliyetlerini nasıl düşüreceksiniz? Hala dünyanın en yüksek faizleri kullanılıyor mu? Bilindiği üzere 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun amaçlarından biri de kredi sistemini etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak olup BDDK bu amaçla kredi sisteminde temel kuruluşlar olan bankaların sağlıklı ve güvenli bir şekilde yükümlülüklerini yerine getirebilmelerini sağlamak üzere düzenleme ve denetim faaliyetlerini gerçekleştirmektedir.
countryLIFE
Menkul kıymetlerin toplam aktiflere oranında 2008 yıl sonuna kıyasla 2009’da 5 puan artış yaşanırken, menkul kıymetlerin toplam aktiflere oranı kredilere kıyasla %32 gibi daha düşük bir seviyede belirlenmiştir. Dolayısıyla, global krizle gelişen küresel talep ve kredi daralması eğilimine karşın TBS 2009 yılında hem aktif toplamını artırabilmiş, önceki yıllardaki büyüme performansını yakalayamamış olmakla birlikte, hem de bankacılık sisteminin esas işlevi olan kredilere aracılık işlevini yerine getirmeyi sürdürmüştür.
ticaret hacminin gerilemesi, işsizlik oranlarının yükselmesi, iç ve dış ekonomik faaliyetlerde genel olarak görülen yavaşlama bankacılık sektörü faaliyetlerinde etkisini göstermiştir.
37
kalemini oluşturmaktadır.
Bu çerçevede alınan önlemleri kriz öncesi ve kriz sonrası olarak ikiye ayırmak mümkündür. Kriz öncesinde zor günlerde bankaların en az zarara katlanmasını sağlamak üzere alınan tedbirler aşağıda sıralanmıştır: 1
* Banka finansal tablolarının açıklayıcılığının, şeffaflığının ve denetimin etkinliğinin artırılması amacıyla bankacılık sektörüne ilişkin yasal çerçeve (finansal raporlama ve denetim standartları) uluslararası standartlara paralel hale getirilmiştir.
2
* Bankacılık sektöründe hem kontrolsüz büyümelere sınır getirmek hem de muhtemel risklere karşı ilave bir tampon oluşturulmak maksadıyla Kasım 2006 döneminde, mevcut koşullar altında tüm bankalara uygulanmak üzere hedef sermaye yeterliliği rasyosu uygulamasına geçilmiştir. Söz konusu hedef rasyo, %8 olan yasal rasyo oranına +%4’lük ihtiyat aralığı ilave edilmesi suretiyle %12 olarak belirlenmiş, hedef rasyoyu tutturamayan bankaların yeni şube açamayacaklarına ilişkin karar alınmıştır.
3
* Mülga düzenlemelerde nakdi krediler için % 0,5 gayri nakdi krediler için % 0,1 olarak öngörülen genel karşılık oranları, Karşılık Yönetmeliğinde, Birinci Grup nakdi krediler için %1, gayrinakdi krediler için % 0,2; İkinci Grup nakdi krediler için % 2 ve gayrinakdi krediler için % 0,4 olarak belirlenmek suretiyle sıkılaştırılmıştır.
Bilgin’e göre, küresel krizin etkileri ile mücadele çerçevesinde makroekonomik plan ve hedefler doğrultusunda bankaların kredi kanallarının etkinliğini ve bankaların sıhhatini korumaya yönelik olarak hayata geçirilen önlemler ise şunlar:
38
countryLIFE
* Kriz sürecinde oluşabilecek kredi kayıpları için ilave bir rezerv ve kredi kullanımının sürekliliğini sağlamak üzere ilave bir kaynak oluşturulması amacıyla 2008 yılında elde edilen kârların dağıtıma konu edilmesinin planlanması halinde, gerekçeleri belirtilmek suretiyle BDDK’ya başvurulması ve izin verilmesi halinde karın dağıtıma konu edilebileceği bankalara bildirilmiş.
* Krizden olumsuz etkilenen reel sektör şirketlerinin bankalara olan borçlarının yeniden yapılandırılabilmesi amacıyla Karşılıklar Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmış, söz konusu yönetmeliğe eklenen geçici maddeler ile kredilerin takip hesaplarına aktarılmadan önce iki defa, takip hesaplarına aktarıldıktan sonra üç defa yeniden yapılandırılmalarına imkan verilmiş, yeniden yapılandırma koşullarında esneklik sağlanmıştır. Böylece hem reel sektör şirketleri rahatlatılmaya çalışılmış, hem de bankaların alacaklarını tahsil edebilme imkânları artırılmış.
* Reel sektör firmalarının ihtiyaçları olan uzun vadeli döviz kredilerini yurtiçinden sağlayabilmeklerine imkan tanımak ve bireysel müşterilere dövize endeksli kredi kullandırılmasını engellemek amacıyla Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın dövizli ve dövize endeksli kredilerin kullanılmasına ilişkin hükümlerinde değişiklik yapılmıştır. Böylece, Türkiye’de faaliyette bulunan bankaların yurtiçi yerleşiklere döviz kredisi kullandırımına ilişkin kısıtlar hafifletilirken ekonomimiz ve hane halkları için ciddi bir risk unsuru olan gerçek kişilerin döviz veya dövize endeksli kredi kullanımı yasaklanmış.
Sanat
ÇOCUK AKTİVİTELERİ : KLASİK BALE POPBALE HIPHOP DANS MUZİKAL DANS MICHEAL JACKSON DANSI JİMNASTIK KİTAP KURDU PİYANO-GİTAR-KEMAN-BATERİ-PERKÜSYONŞAN DERSLERİ RESİM - SERAMİK DERSLERİ KARİKATÜR & ÇİZGİ ROMAN YARATICI DRAMA-TIYATRO YOGAGYM
40
countryLIFE
YETİŞKİN AKTİVİTELERİ: YETİŞKİN BALE RESİM (Ünlü Ressam Hayrettin Sönmez ile) PİYANO-GİTAR-KEMAN-BATERİ-PERKÜSYONDARBUKA-ŞAN DERSLERİ BURNIES PILATES YOGA LATİN DANS ORYANTAL DANS FOTOĞRAFÇILIK KARIKATÜR & ÇİZGİ ROMAN YARATICI DRAMA-TİYATRO
MAYART ORGANİZASYON Doğum günleri ve özel davetler artık çok farklı! Mayart’ta farklı temalar ve içeriklerle özel günlerinizi, davetlerinizi ve doğum günlerinizi organize ediyoruz! Hobileriniz doğrultusunda, size özel konseptler ile tasarladığımız organizasyonlarınız, dans gösterileri ve süpriz aktiviteler ile renklenecek. Çocuğunuzun hobileri ve yetenekleri doğrultusunda Bale-Dans-Jimnastik-Resim&Seramik-Müzik Workshop derslerinden oluşan doğum günü partileri Mayart’ta!
Tel. (0212) 360 02 00-01 Faks. (0212) 360 02 03 Kemerpark Selanik Bulvarı No:11 Kemerburgaz dicle@mayart.biz melis@mayart.biz www.mayart.biz
Mayart’tan Haberler & Yenilikler
3- İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde Opera sanatçısı olarak görev yapan değerli sanatçımız Coşkun Nehir Mayart’ta Şan dersleri veriyor. Bulunmaz fırsatı kaçırmayın!Şahin Dirican ile Fotoğrafçılığa Başlangıç Atölyesi katılımcılarımızın, temel fotoğraf bilgileri ve kavramları ile donanmaları ile yetinmiyor, bilgilerini uygulamaya dönüştürmelerine, fotoğrafik tavırlarını ve tercihlerini belirlemelerine yardımcı oluyoruz.
5- Kadıköy Devlet Konservatuarı piyano öğretmenlerinden, Academy of Music ( Moskova) mezunu Elena Sozdatelleva ile Piyano derslerimiz Pazar günleri… (Hafta içi Salı ve Perşembe günleri piyano derslerimiz devam etmektedir) 6- Jimnastik sınıfı büyüdü! Yeni yaş grubu jimnastik sınıfımız Pazar günleri! * Mayart ile ilgili yeniliklerden haberdar olmak için mail listemizde yer almak ister misiniz? info@mayart.biz adresine boş bir mail atmanız yeterli!
countryLIFE
2- Gelin Perküsyonla stres atalım! World Music Academy vurmalı çalgılar bölümünden mezun olan ve Paris, Belçika, Almanya, Güney Amerika, Türkiye’de ve Hollanda’da çesitli orkestralarda Davul ve Perküsyon çalan ve 19 senedir müzik okullarında ders veren Behnan Göçmez Mayart’ta! Behnan Göçmez ile toplu Perküsyon dersleri ve 12 senedir best seller olan özel “Behnan Göçmez’in darbuka metodu” ile darbuka eğitimi için yerinizi alın.
4- Fotoğraf öğrenmeye iyi bir başlangıç yapabilmeniz amacıyla deneyimli fotoğrafçı ve fotoğraf eğitmeni Şahin DİRİCAN ( http://www.lotussanat.com/site/hakkinda/sahin-dirican/ ) tarafından, az sayıda katılımcı ile yürütülen; içeriği ve uygulama ağırlıklı yapısı ile benzeri olmayan bir temel fotoğrafçılık eğitimi Mayart’ta Başlıyor! Şahin Dirican ile Fotoğrafçılığa Başlangıç Atölyesi katılımcılarımızın, temel fotoğraf bilgileri ve kavramları ile donanmaları ile yetinmiyor, bilgilerini uygulamaya dönüştürmelerine, fotoğrafik tavırlarını ve tercihlerini belirlemelerine yardımcı oluyoruz.
41
1- Burnies Salı 18.30’da. Burnies tempolu müzikle yapılan step, aerobik, stretching ve dansın spor ekipmanlarının birleştirilmesine dayanan ve kalori yakıp terlemeyle toksin atmaya yardımcı olan bir dans-spor karışımı derstir.
Köşe
MİMART PENCERESİ S E H E R Ş E N AY
Ölümsüz Yazar
42
countryLIFE
MİMART GALERİ 322 39 34/35 0532 645 59 56 İstanbul Caddesi Neo Vista Çarşısı 16C Göktürk www.galerimimart.com
Anton Çehov
“ Neredeyse 25 yıl evvel tanışmıştım onunla. Yıllar boyunca bana benden güzel anlattığı taşra şehirlerinin bir benzerinde… Sadece onunkinden farklı bir dilde, ama aşağı yukarı aynı şeylerin konuşulduğu, yaşandığı bir uzak iklimde. Onu yıllar sonra onun memleketinde, onun dilinde yad edeceğim aklımdan bile geçmezdi. Ortaokulda bir öğretmenim tanıştırmıştı. Her yeni tanışıklığa kuşkuyla baktığım orta yaş dönemi asırlar kadar uzaktaydı. Yeni olan her şeye aç, her doğruya ve yanlışa meraklıydık. Anında kanım kaynamıştı. Her lafına kulak kabartmıştım. Vanka diye bir çocuğun hikâyesini anlatmıştı, oturup ağlamıştım. O günlerde yaşın, yaşamışlığın anlamaya yetmediği yüksek çıtalı ‘ağır’ laflardan uzak; her sözü hayatın içinden çıkıp gelen, anlaşılır bir muhabbetin keyfiyle coşturuyordu. “En sevdiğim deniz tasviri bir çocuğunkidir” demişti bir seferinde, “Deniz büyüktür!”. Büyüyordum, ürkek adımlarla hayata doğru ilerliyordum. Özendiklerim, taklit ettiklerim, ağdalı kalemlerine gıpta ettiklerim artıyordu. Uyduruk hikâyeler yazıyordum. O hep yanımdaydı. Diyordu ki, “Her şey basit olmalıdır… Tümüyle basit… Hayat gibi basit, ama kendi içinde karmaşık. Teatral olmamaktır esas olan… “Gençliğin kavak yelli, heyheyli zamanlarında, yanı başımda ‘hayat dersleri’ fısıldıyordu: “Bir söz, ne kadar derin ve ince olursa olsun, çok mutlu ve çok mutsuz olanlara önemsiz gelir, onları tatmin etmez. Bu yüzden aptallıklar hep çok
sevinçli veya kederli zamanlarda yapılır, aşıklar birbirini en iyi sessizken anlarlar, mezarın başında yapılan ateşli, hararetli bir konuşma da yalnızca yabancıları duygulandırır, ölenin yakınlarına soğuk ve ehemmiyetsiz gelir.” Sorular soruları tetikliyordu. O tane tane anlatıyordu. Bir seferinde “Şeytan, herhalde meleklerin bilmedikleri bir şey olan yalnızlığı istediği için Tanrı’ya ihanet etmişti” dediğini hatırlıyorum. Başka bir seferinde, “İnsan inandığıdır” demişti. “Ölüm korkunç bir şey, ama insan eğer hiç ölmeyeceğini, sonsuza kadar yaşayacağını bilseydi bu daha korkunç olurdu” diye bir laf etmişti. Daldan dala zıplarken “Başkalarının günahlarıyla aziz olamazsınız” demişti, onu da unutmamışım. Büyüyüp dünya dertleriyle gerilmeye başladığım zamanlarda da o hep yanımda, tevazuyla anlatmayı sürdürdü. Mürit istemiyordu, kimse okusun diye de yazmıyordu. Tıp doktoru olmuştu, ama bedeni değil, ruhları tedavi etmeye, beslemeye devam ediyordu. “İyileşmeni bir bayram günü gibi bekleyecek insanlar olduğunu biliyorsan, hasta olmak bile güzel şey” demişti… “İyi insan bazen köpeklerin önünde bile utanır” demişti… “Eğer sanatçının parası çoksa mektup yazmaz; telgraf çeker” diye derin bir espri patlatmıştı bir defasında… Seçkin hayat kadınlarının gizli müdavimiyken “Şöyle bir kadın bulsam evleneceğim: Tıpkı ay gibi olsun, her gün benim gökyüzümde belirmesin” diyerek yalnızlığına düşkünlüğünü anlatmıştı.
“Tıp, müzmin bekarların genellikle kafayı yiyerek öldüklerini gösteriyor. Evliler de ölüyor, ama kafayı yemeye bile fırsat bulamadan” demişti. Tam da Attila İlhan’ın “Özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır?” deyişiyle savrulurken, O “Eğer yalnızlıktan korkuyorsanız evlenmeyin” diye nasihat ediyordu. Nereden bilebilirdik ki, yine doğru söylediğini? Yıllar sonra bu memlekette yaşarken, güzel kadınlarını tanırken öğrendiğim şeyi zaten o yıllar önce söylemişti: “Sadece aşkla evlenilir. Bir kadınla güzel diye evlenilmez. Sevmeden evlenmek, inanmaksızın dua etmek kadar alçakçadır.” Rusların genelde aşk uğruna evlendiğini, o da çabuk bittiği için evliliklerin çoğunun kelebek ömürlü olduğunu yaşayarak öğrendik. “Akıllı öğrenmek, akılsız öğretmek ister” lafına meftun olup sesine kulak verirken anlatmaya devam ediyordu: “Kendine şu soruyu sormak için hiçbir zaman geç değil: Hayatta anlamlı bir şeyle mi uğraşıyorum yoksa boş saçmalıklarla mı?” … “Çabamız şu olmalı, babamızın ve dedemizin gördüğü ve bildiğinden fazlasını görmek ve bilmek” … “Bizim olmadığımız yer güzel, derler. Geçmişte biz artık yokuz, o yüzden o günler bize harika görünüyor” … Ve bir aşk yarasına mühür: “Onu sevdiğim için onu affetmiyorum…” Anton Çehov, nam-ı diğer Antoşa Çehonte 150 yaşına bastı. 44 yıllık kısacık ömrün ardından ‘ölümsüz’ olmak ona ne de yakışıyor…” Suat Taşpınar- “Gece Gündüz Moskova”
Mimart Galeri’de Cehov hikayeleriyle bulusmak üzere
Ay-Tek Evleri’nde Son 15 Daire, yalnız Mart ve Nisan aylarında geçerli özel fiyatlarla!
Mimar Han Tümertekin’in tasarladığı Ay-Tek Evleri 96’sı dubleks, toplam 144 daireden oluşuyor. Çevre düzenlemesi ve teknik altyapısı ile, güvenlikli ve huzurlu bir hayatı sizin gibi düşünen ve yaşayan komşularla paylaşabileceğiniz seçkin bir adres. Son 15 dubleks dairenin satışı için CITYSIDE Kemer tek yekilidir. İstanbul Cad. Sinasos Alışveriş Merkezi No.12 K.4 Göktürk/Eyüp/İstanbul 0212 322 49 52 www.citysidekemer.com
Otomotiv Hazırlayan : Engin BATUR
Bentley Continental Flying Spur
Mükemmel bir iç mekan: yandan sadece spor otomobillerde bulunan sürüş dinamikleri ve performansı sergilerken, diğer yandan da en yüksek şıklık ve konfor düzeylerini sunacağı anlamına geliyordu. Kısaca, yolcular için önemli düzeyde arka bacak mesafesi temin eden, şaşırtıcı bir iç mekâna ve nefes kesen kabin malzemelerine sahip sportif bir Grand Tourer meydana gelecekti; muazzam bir sürüş zevki verirken rahatlıkla uzun mesafeler katedilebilecek bir otomobil – bir başka deyişle, tam bir Bentley. Tasarım direktörü Dirk van Braeckel, kardeş otomobil olan Continental GT, tam olarak aynı zamanda otomobilin çarpıcı ve çağdaş görünümünü yarattı; böylelikle de coupé ve aynı ölçüde güçlü dört kapılı versiyon için, imaj ve görüntü konusunda bir uyum sağlamış oldu. “İki otomobili birlikte tasarlayarak, Continental Flying Spur’un şüphe götürmez bir şekilde Continental GT ile ilgisini temin etmiş olduk,” diyen van Braeckel sözlerine şöyle devam ediyor, “Aynı ölçüde bir duruş ve otorite paylaşıyorlar. Bu da, Continental Flying Spur’un, GT gibi farkedilir şekilde kısa bir ön çıkıntı ile, geniş, hakim bir motor kapağı ve radyatör ızgarasına sahip olduğu anlamına geliyor. Bu otomobil hiç şüphesiz bir Bentley.”
44
countryLIFE
Yeni Continental Flying Spur, 312 km/ s’lik azami hızıyla, şirket tarihindeki ve dünyadaki en hızlı dört kapılı otomobildir. Continental GT’nin heyecanını, gücünü, mükemmelliğini ve işçiliğini, geliştirilmiş lüks özellikler ve mekân ile birleştirerek üstün bir performans, stil ve konfor bileşimi sunar. Yeni Continental Flying Spur, 312 km/ s’lik azami hızıyla, şirket tarihindeki ve dünyadaki en hızlı dört kapılı otomobildir. Continental GT’nin heyecanını, gücünü, mükemmelliğini ve işçiliğini, geliştirilmiş lüks özellikler ve mekân ile birleştirerek üstün bir performans, stil ve konfor bileşimi sunar. Continental Flying Spur, Bentley’in ünlü tasarımcıları ve usta işçilerinin yanısıra, 550 mühendisten oluşan güçlü ekibinin çalıştığı, son teknoloji ürünü Crewe fabrikasında yaratıldı. Ana şirket olan Volkswagen’in dünya çapındaki teknik test imkanlarından yararlanılması da otomobilin geliştirilmesinde büyük önem taşımış; Continental Flying Spur, grubun ileri seviyedeki rüzgar tünelleri, test alanları ve prototip yaratım imkanlarından faydalanmıştır. Eğer bir sözcük Continental Flying Spur’un konsept talimatını özetleyecek olsaydı bu sözcük: ‘ödün vermemek’ olurdu. Bu açık, ancak meydan okuyan tutku, Continental Flying Spur’un bir
Kaynak: Car-Tr
• Ceviz kozalağı, ağartılmamış lüks ahşap dekorları gösterge paneline, ön ve arka konsol ile bel raylarına uygulanmıştır. Dört ayrı dekor unsuru da isteğe bağlı aksesuar olarak temin edilebilir. • Lüks deri kaplamalar koltukları, kapı panellerini, bel raylarını, gösterge panelini, arka şapkalığı, tavan çizgisini (ve dört kapılı modellerde arka konsolun dış yan panellerini) kaplar. • Ahşap dekorlar en son lazer teknolojisi kullanılarak kesilir. Daha sonra, makine işleminden geçmeden ve cilalanmadan önce elle lakelenir. • İşlemi tamamlanan ahşap dekor, dayanıklılığı ve esnekliği artırılmış, eskiye göre termal açıdan daha dirençli, yeni alüminyum alt tabakalara takılır. • Tüm Bentley’lerde olduğu gibi dekor unsurları, bir kenarı diğerini tam olarak yansıtacak şekilde mükemmel bir simetri içinde işlenir. • Bentley, doğal, ağartılmamış ahşap dekor kullanımı açısından otomobil üreticileri arasında tektir. • Tam bir döşeme seti 11’in üzerinde deri kaplamadan oluşmuştur. • En kaliteli deri kaplamalar Kuzey Avrupa’dan ithal edilmiştir, çünkü derinin kalitesine zarar verebilecek böcekler soğuk iklimleri sevmezler. • Bir direksiyonun kaplanması yaklaşık beş saat alır. • Direksiyon simidi, aynı anda iki iğne kullanılarak, elle çift-dikişli olarak üretilmektedir. • Klasik Bentley parlaklık paketi, Continental Flying Spur’u süslemektedir. ‘Kanatlı B’ arması ve matris ızgara gibi ikonumsu simgeler dış mekâna zarafet katarken, stop kumandalı hedef tahtası tasarımlı havalandırma menfezleri, eski modayı yansıtan Bentley’lerle, çağdaş mücevherlerin karışımından esinlenerek tasarlanan, eşsiz krom vites topuzuyla birlikte yer alır.
Dış Mekan: • Önde entegre fıskiyeli ikiz bi-Xenon farlar. • Arkada ampulsüz eşsiz LED farlar. • Bagaj kapağına entegre edilen arka rüzgar kesici, gövde altı dağıtıcısıyla birlikte çalışarak yüksek hızlarda dengeyi artırır ve 0.31Cd’lik düşük rüzgar sürtünme katsayısına da katkıda bulunur. • 19-inç çok-kollu, tek parça spor alaşım jantlar standart olarak sunulmaktadır. (19 ve 20-inç çok parçalı spor alaşım jantlar, isteğe bağlı olarak sunulmaktadır.) • Geleneksel Bentley ikiz, oval, paslanmaz çelik egzoz boruları. • 16 dış boya rengi seçeneği. • Tüm camlarda tamamen kızıl ötesi tabakalı sır (pazara bağlı olarak). • Yağmur sensörlü cam yıkama sistemi. • Tüm kapılarda elektrikli kilitleme.
Cengiz GÜR Saç Tasarım
l ı Y 7.
Kuaförlük mesleğini 11 yıldır Etilerde sürdüren Cengiz Gür 2004 yılından itibaren Göktürkte hizmet vermekte. Loreal Professionel’in en seçkin kuaförleriyle birlikte Pariste Loreal’in 100. yılında düzenlediği saç şovuna katılarak mesleki birikimine katkıda bulunmuştur
Saç modellerinin en uç noktalarında karşınızdayız. Sınır tanımaz kuaförler iş başında. Saçlar oldukça renkli çılgın ve tuhaf... Kendisine güvenen cesur ve iddialı ekibimizle 7. yılımızda sizlere en güzel hizmeti vermekten dolayı mutluyuz.
SALONUMUZDA LOREAL PROFESSIONEL’İN ÜRÜNLERİ KULLANILMAKTADIR. Belediye Cad. No:8 (Bim karşısı) Göktürk-Eyüp/ İstanbul Tel: (0212) 322 33 08 - Gsm: (0535) 549 66 58
Merhaba! Bundan sonra her ay birlikte olacağız. Bu köşede amacım işinize yarayacak bilgileri didaktik bir şekilde değil, eğlenceli bir yöntemle size ulaştırmak. İşte başlıyorum.
3 AY SONRASI YAZ!
Yasemin Bradley Dr.
Beslenme ve Diyet Uzmanı 0212 322 11 28 yaseminbradley@gmail.com Ofis: Kemer Corner Sitesi Tan Sok:İnci Blok D: 32 Göktürk
Fazla Kilolardan Kurtulma Zamanı Geldi! Kilo vermenin mantığı çok basit aslında; küçük bir matematik denklemi o kadar! Eğer vücudunuza giren kalori miktarı, harcadığınızdan daha fazlaysa kilo alıyorsunuz! Ya da tam tersi! ‘Bunu hepimiz biliyoruz da yapmak zor!’ dediğinizi duyar gibiyim. Çok haklısınız! Kalıcı başarı sağlamak istiyorsanız,diyet yapmayı değil, sağlıklı beslenmeyi bir yaşam biçimi haline getirmek gerekiyor. Beynimiz diyet yapmayı bir ceza olarak algılıyor, beynin ceza olarak algıladığını da sürekli yapmak mümkün değil. Ancak kilo korumanın ve vermeninbazı püf noktaları var; bunlardan en önemlisi de kan şekeri dengesini sağlamak! Kan şekeri dengesi ne demek? Sindirimle yiyeceğin içindeki enerji açığa çıkıyor, kan dolaşımına katılıp, glukoza yani kan şekerine çevriliyor. Trilyonlarca vücut hücresi işte bu glukozla çalışıyor. Bu sayede yürüyoruz, konuşuyoruz, yiyoruz, içiyoruz. Eğer bu enerjiyi kullanmazsak, daha sonra kullanılmak üzere depolanıyor. İnsan vücudunda kandaki şeker seviyesi normalde hep belli aralıklarda tutuluyor; böylece enerjiyi ölçülü kullanmamız sağlanıyor, performansımız düşmüyor. Eğer; 1- Kan şekerini hızla yükseltip, düşüren aşırı şekerli yiyeceklerle beslenirsek , 2- Öğün aralarını çok açar, ara öğün kullanmazsak, kan şekerimiz dalgalanmaya başlıyor. Kendimizi sürekli aç hissetmeye başlıyoruz, atıştırmak istiyoruz, konsantrasyonumuz bozuluyor, performansımız düşüyor! 5 çayını kaçırmayın! Vücudumuzun gün ışığında ve karanlıktaki kalori harcama hızı farklı. Gün ışığında yediklerimizi çok daha hızlı yakıyoruz. Sadece akşam yediklerinize dikkat edin, porsiyonlarınızı küçültün; hızla kilo vermeye başladığınızı görürsünüz. Bu yüzden danışanlarıma 5 çayını hiçbir zaman kaçırmamalarını öneriyorum. Çünkü defalarca gördüm ki; 5 çayını kaçıran akşam yemeğinde normalin neredeyse 2 katı fazla yiyor ve kilo alıyor ! 5 çayında kepekli tost, kepekli bisküvi, yoğurt, meyve gibi seçenekler akşam gereksiz atıştırmaların önüne geçecektir. Bu arada unutmayın; Hiçbir sağlıklı yaşam biçimi günde en az 8 bardak su içmeden sağlanamaz. Su çok önemli bir ‘kilo verme yardımcısı’dır. Neden mi?
46
countryLIFE
- -
Ayın sözü ‘Yalnız şişmanlar kahvaltıyı atlar!’ İngiliz deyişi.
- - - -
Suyun kalorisi yoktur. Mideyi doldurur. Böylece daha çabuk tokluk hissederiz. Tamamen zararsız bir iştah azaltıcıdır. Su etkili bir kilo verme yardımcısıdır. Atıştırmanın önüne geçer. Diyet yapmakla oluşan toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar. Metabolizma için gerekli mineraller sağlar.
Sepetteki Sağlık AVOKADO • Besin değeri çok yüksek bir meyve. • A, B, C, E vitaminlerini içeriyor. • Cildi güzelleştiriyor. • Potasyumdan zengin; sinir hücreleri arası iletişimi kolaylaştırıyor. • Yağlı bir meyve ama bu özelliği nedeniyle yemekten kaçınmamalı. Çünkü içerdiği yağın % 80’i sağlık için yararlı . • Ortalama bir avokado 300 kalori. Yeterli su içip içmediğinizi nasıl kolayca anlayabilirsiniz? Basit bir yöntem var: Eğer idrarınız koyu renkli ve kokulu çıkıyorsa içtiğiniz su miktarı yetersiz demektir. Berrak ve açık renkli idrar yeterli su içtiğinizin göstergesidir. (Bazı ilaçlar idrarda renk ve koku değişikliğine yol açar. ) Su içmeyi nasıl alışkanlık haline getirebilirsiniz? En çok zaman harcadığınız yerlerde su bardağı veya şişesi bulundurun. Ofiste, arabada, tv seyretmekten hoşlandığınız koltuğun yanı başında, egzersiz yaparken... Böylece su içmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz.
Avokadoya hücum! Geçmiş yazlardan birinde çekirdekten yetiştirmeye başladığımız avokado ağacını evimizin balkonuna koyalım dedik. Bahçede ve balkonda onca bitki varken arılar, kelebekler, böcekler, ne varsa gelip bu avokadonun yapraklarını delik deşik etmeye başladılar. Baktık ağaç elden gidecek, yine evin içine aldık, kurtardık. Hayvanlar içgüdüleriyle doğru ,yararlı olanı biliyor ve ona yöneliyorlar. Avokadoya hücum olayı bunu bana bir kez daha göstermiştir!
Ama kilomun 62-63 olması için şu aralar dikkatliyim. Kilolu olmak düşüncesi bile beni mutsuz ediyor.Bu nedenle ara ara ipin ucu kaçsa da gözüm hep üzerimde. Onun dışında bakımlı olmak için rutin cilt bakımları v.s dışında kendimle pek uğraşmam.
Hızlı yerseniz şişmanlarsınız! İngiliz Tıp Dergisi’nde yayımlanan bir araştırma sonucuna göre hızlı yiyenler 3 kat daha fazla şişmanlıyor. Çünkü beynin size ‘doydun- dur’ komutu verebilmesi için 20 dakikaya ihtiyacı var. Eğer önünüzdeki yiyeceği hızlı silip süpürürseniz beyne yeterli zaman tanımamış oluyorsunuz. O zaman da doygunluk hissedinceye kadar çok daha fazla kalori tüketirsiniz. Sonuç: Fazla kilolar! Birazcık yavaşlamak için bazı öneriler: - Düşük kalorili, yüksek hacimli yiyeceklerle açılış yapın. Yağsız sebze çorbaları, salatalar gibi… - Yemeklerden önce 1 –2 bardak su için. - Çok aydınlık ortamda yemek yemeyin. Araştırmalara gore parlak ışık bizi daha fazla yemeye itebiliyor. - Çatalınızı normalde kullandığınız elinizle değil, diğeriyle tutun. Yemeniz yavaşlayacaktır. - Televizyon karşısında veya bilgisayar başında yemek yemeyin. Kendinizi çikolata kadar iyi hissettirecek meyveler neler? Elma,portakal ve üzüm. Ohio’daki Ashland Üniversitesi ‘nde yapılan bir araştırmaya göre bu meyveler aynen çikolata gibi bize mutluluk veriyorlar. Özellikle üzümde bu etki daha çok ortaya çıkıyormuş. Brunchları tehlikeli buluyorum! Kilo vermeye çalışıyorsanız brunchlardan uzak durun derim. Kahvaltı çok önemli, sindirim sistemine ‘ başla’ komutu veriyorsunuz. Düzenli kahvaltı yapanların yapmayanlara göre kilolarını çok daha rahat korudukları kanıtlanmış durumda. Ancak araştırmalar kahvaltıda tüketilen kalori arttıkça, gün boyunca tüketilen toplam kalorinin de arttığını gösteriyor. Yani ‘Şöyle güzel bir kahvaltı yapayım, sonra fazla yemem ‘ deseniz bile duramıyorsunuz.Daha çok yemeye başlıyorsunuz! Bu yüzden, yaza da şunun şurasında 3 ay gibi kısa süre kalmışken, gelin brunchları es geçelim. Arkadaşlarınızla yemek için buluşun. İnsanın açık büfede, bir sürü poğaça, börek, sucuk arasında gözü dönebiliyor. Ama bir lokantada yemek ısmarlarken daha kontrollü davranabiliyoruz.
Zuhal Olcay ‘Şölen’ Veriyor! Zuhal Olcay ekrana ilk çıktığı günden beri hayranlıkla izlediğim bir oyuncu. Güzelliği ve oyun gücü beni hep hipnotize etmiştir. Son oyunu ‘ Şölen’ kapalı gişe oynuyor! Şölende elit tabakadan bir İngiliz kadının kendisini aldatan kocası, sevgilisi ve arkadaşlarına verdiği çok özel bir akşam yemeğine, kişi- ilişki irdelemesine tanık oluyorsunuz. Oyun sonrası kuliste kendisiyle formunu nasıl koruyor, konuştum. *Boyunuz ve kilonuz ne kadar? Boyum 1.70 ve kilom 64 ile 67 arasında gidip geliyor şu aralar. *Çok güzel bir kadınsınız. Yine de takıntılarınız var mı; daha ince olayım, şuram şöyle olsun gibi…? Güzel bulduğunuz için çok teşekkürler.
*Nasıl besleniyorsunuz? Olmazsa olmazlarım; sebze yemekleri ve salatalar. Et çok yiyemiyorum.Onun dışında sütlü tatlılara zaafımı dizginlemem gerekiyor, çünkü çok seviyorum. Ama sonuç olarak sağlıklı beslenmeye fazlasıyla özen gösterdiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. *Kilo alınca nasıl önlemler alıyorsunuz? Kilo alınca porsiyonlarımı azaltmam ve tatlıyı kesmem yeterli oluyor. *Dolabınızda en çok hangi yiyecekler bulunur? Dolabımda en başta yoğurt,meyve ve salata malzemelerim var ve tabii vazgeçilmezlerimden olan peynir. *Aktörlerin oyunlara çok hafif yiyerek girdiğini biliyorum. Oyundan sonra, geç saatte yemek yiyor musunuz? Bu önemli bir kilo artış nedenidir çünkü…. Oyundan önce çok hafif yiyorum ve oyun sonrasında yalnızca yoğurt ya da süt ve çok az karbonhidrat benim için yeterli oluyor.Oyun sonrası az yemek, yalnız ve sessiz olmak tercihimdir. *Destek kullanıyor musunuz? Multivitamin, C vitamin, ara ara da Omega-3 kapsülleri alıyorum. *Ya spor? Pilates ve yürüyüş yapıyorum.Daha ılık havalarda ve yaz aylarında da yüzmeyi ihmal etmiyorum.
Ropörtaj
İlk Franchise Göktürk’e
olmaları. Çünkü her bölgeden ismimiz ile çok olumlu tepkiler alıyoruz. Bize göre markamızın alt yapısı kesinlikle şimdi oluştu.
Göktürk’te size başarı getiren koşulları sağlarken ne gibi olumsuzluklarla baş başa kaldınız? Olumsuzluk olarak algılamak doğru olmaz. Sadece çevre ile alakalı olarak eleman sıkıntısı çektik ve halen de çekmekteyiz. Ayrıca siparişlerde müşterilerin sabırsızlığı diğer bir sıkıntımız. Çünkü diğer fast food ürünleri gibi hızlı hazırlama olanağımız yok. Bizim ürünlerimiz et, salata ve lavaştan oluşmaktadır. Taze ürünler bunlar ve itina ile hazırlanınca lezzetli farklı bir dürüm yaratmaya çalıştık. Bizi en mutlu eden şey, dürümlerimizi yiyen birçok müşterimizin, “Bu yediğimiz dürümse yıllardan beri yediğimiz neydi, eğer o yediklerimiz dürümse bu yediğimiz ne” diyerek latife ederek bizi çok mutlu etmeleridir.. Yaklaşık 3 bine yakın kayıtlı müşteri portföyümüz var. Facebook sayfamızda yüzlerce üye oluştuğunu görüyoruz. Bu da çok hoş. İstanbul’dan gelen birçok müşterimiz artık İstanbul’da da bir şube açmamız gerektiği konusunda ısrarlılar. Bizim de ilk hedefimiz en yakın zamanda İstanbul’da 2. şubemizi açmaktır. Ancak yavaş büyümenin doğru olduğuna inanmaktayız. Dolayısı ile Göktürk şubemizi ilk bayilik olarak vermeyi düşünüyoruz. Şu anda da birkaç başvuruyu değerlendiriyoruz.
Ümit Hoşgel Kebap yemeye Adana’ya, Urfa’ya gitmenize gerek yok Dürüm Acuka, yemek sektöründe Göktürk’ün ilk İSO belgeli catering mutfağını kurmaya hazırlanıyor. Milli gurmemiz kebap ve dürüm konusunda da oldukça iddialı olduklarını söyleyen işletme sahibi Ümit Hoşgel “Halen kebap kıymasını zırh ile yapan üç beş mekândan biriyiz. Yani kebap yemeye Adana’ya Urfa’ya gitmenize gerek yok” diyor. O kadar iddialı ki henüz lezzeti tatmamış olanların, hemen gidip yiyesi geliyor… Dürüm Acuka bugünlerde ise tatlı bir heyecan yaşıyor. Catering hizmetinin yanında hedefini İstanbul’da şubeler açmaya yönlendiren Acuka’ya Avrupa’dan da bayilik başvuruları geliyor. Hoşgel ile hedefleri ve yemek kültürümüz üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Fast food beslenme tarzının yaygılaştığı günümüzde neden Dürüm Acuka ile yola çıktınız? Öncelikle dürüm fast food ile karşılaştırabileceğimiz bir ürün değil. Çünkü tarzımız hızlı yemek üzerine kurulmamıştır. Tamamen taze ürünlerle ve siparişe göre hazırlanır. Donmuş gıdalar asla kullanılmaz. Ayrıca dürüm bizlere has bir yemek türü. Çünkü toplum olarak her zaman dürerek yemeyi severiz. Ayrıca neden bize ait olan bir şey olmasın ki. Baklavamızı dönerimizi bile komşu Yunanistan kendine mal etti ve tüm dünyaya tanıttı. Sürekli yabancı yiyecek firmaları ülkemizde yaygınlaşıyor. Tabii ki biraz da özeniyoruz toplum olarak.
48
countryLIFE
Markalaşmaya hızlı adımlarla ilerlerken işletme sahibi olarak düşüncelerinizi alabilir miyiz? Markalaşmak sadece markayı resmileştirmekle olmuyor. Ürün çok önemli. Ürünle ilgili kendimizi ispat ettiğimizi düşünüyorum. 3. yılımıza girdik. Ürünlerimizi binlerce insana tattırdık. Gereken onayı aldığımızı düşünüyorum. İlk başlarda birçok talep geldi bayilik için ancak bunu kabul etmemiz mümkün değildi. Marka oluşturmak ve büyütmek bu kadar kolay olmamalı diye düşünüyorum. Şansımız Göktürk’te yaşayan insanların Türkiye’nin birçok yerinde hem tatil hem de iş anlamında çok geziyor
Ayrıca catering hizmeti sunuyorsunuz. Bölgede zayıf kalan bir alana el atarken ne gibi tedirginlikleriniz oldu? İşletmenizin yemek sektöründeki bölgedeki boşluğu doldurmada daha ne gibi atılımları olacak? Evet, bir vesile ile başlattığımız catering hizmeti çok talep gördü ve bize bu işe daha kapsamlı girmemiz gerektiğini gösterdi. Bu düşünceyle Göktürk’ün ilk İSO belgeli catring mutfağını kuruyoruz. Yiyecek sektörü çok kontrol dışı yürüyen bir sektör. Örneğin geceden pişen yemekler 1 kaç saatlik yollardan araçlarla getirilip öğlen saatleri kurum ve kuruluşlarda personele sunuluyor. Bu, hiç sağlıklı bir yöntem değil. Ama seçenek olmayınca mecbur kalınıyor bu hizmeti almaya. Biz de elimizden geldiği kadar bölgenin bu gereksinimine hizmet vermeye çalışacağız.
Çok yakında İstanbul’da franchise oluşturmayı hedefliyorsunuz. Bu girişim ayağında Türk yemek kültürüne ne gibi katkı sağlamış olacaksınız? Uzun yıllar yurt dışında yaşamış biri olarak en çok üzüldüğüm konu da bu. Yani bize ait olan şeylerin kıymetini bilmiyoruz. Baklava ve döner konusu gibi. Örneğin Almanya’da döner sektörünün toplam yıllık cirosu tüm fast food restaurantlarının toplamından daha fazla. Bu, iyi tarafı. Kötü tarafı ise tüm bu sistemin organize olamaması. Bunun nedeni ise markalaşamamak. Biz yola çıktığımız zaman öncelikle ürünün tamamen bize yani ülkemize ait olmasını istedik ve dürümü seçtik. Ve dürüme kimsenin vermediği önemi verdik. En itinalı şekilde ürettik ve en saygılı (paketleme) şekilde sunduk. Her kesimden yani sanatçısı, siyasetçisi, işadamı, ev hanımı gibi kişilerden aldığımız tepki çok olumlu oldu. Yani hayatında dürümü bir yiyecek alternatifi olarak bile görmeyen kişilere dürümü sevdirdik. Şimdi hedefimiz bunu yaygınlaştırmak yani şubeler açmak. Bizi en çok heyecanlandıran şey ise Avrupa’dan bayilik başvurularının olması.
Mutfağın kahramanları, ustalarınız, hakkında bilgi alabilir miyiz? Ustalarımız konusunda tabi ki müsterihim. Öncelikle bu bir ekip işi. Her çalışanın başarıda payı vardır. Ürünlerin hepsi reçeteli. Yani lezzet hep standart. Tabi ki buna işini sevmek ve işine sevgi katmak çok önemli. Kebap ve dürüm konusunda iddiam her türlü sonsuz. Çünkü halen kebap kıymasını zırh ile yapan üç beş mekândan biriyiz. Yani kebap yemeye Adana’ya Urfa’ya gitmenize gerek yok. Ayağınıza kadar getirdik. Bazen çok iddialı konuşuyorum ama haklı yönlerimizde yok değil. Örneğin ustam Yusuf’u Türkiye’de ilk 10 usta arasında gösterirler.
Kuzu şiş kebap Çöp şiş kebap Ciğer kebap Acılı/acısız kıyma Beyti kebap Tavuk şiş kebap
“farklı bir dürüm” 0212 322 53 34 Dürüm Acuka Kemer Life Çarşı www.durumacuka.com
Ustamız, Yusuf Yücel
Sağlık
Ayaklarımıza ne kadar önem veriyoruz?
50
countryLIFE
Gsm: (0552) 520 27 59 - (0532) 520 27 59 www.semralenger.blogspot.com semralenger@gmail.com
Her kadın ellerinin ve ayaklarının güzel görünmesini ister bunun için gerekli bakımı yaptırmaya özen gösterir. En sık rastlanan nasır, tırnak batması, çatlak topuklar gibi rahatsızlıklar sağlık açısından problem teşkil ediyor. Türkiye’de artık bu alanda kalıcı bir yol olduğunu bunun da podiatri olduğunu müjdeleyelim. Ülkemizde podiatri nedir ve hangi aşamada sizler için araştırdık. İstanbul’da bu alanda ilk eğitimi almış kişilerden biri olan Asuman Semra Lenger bizleri bilgilendirdi. Lenger, ‘’Podiatri el ve ayaklarda oluşan tüm sağlık problemlerini ele alan bilimsel alandır. Podoloji konusu ayak sağlığı olan podiati bilim dalının bir alt bilimidir. Podoloji ünitesi ayak sağlığı merkezleri bünyesinde oluşturulur. Ülkemizde ise podoloji eğitimi merkezleri bunmamaktadır. Sistemin karşılığı maalesef ülkemizde mevcut değil. Bu nedenle podoloji yani el ayak bakımı ihtiyacı estetik anlamda manikür pedikür yöntemiyle giderilmeye çalışılıyor. Tabii bunun sağlık açından çok ciddi poblemleri var’’ diyor.
Hem Tırnak Hemde Tırnak Yatakları Bozuluyor .
‘’Bir dönem ALDS manikürden bulaşılacağı söyleniyordu. Fakat ALDS manikürden bulaşmaz. ALDS’den daha tehlikeli Hepatit virüsleri daha kolay bulaşırlar. Kullanılan aletlerin aşamalı olarak steril edilmesi gerekiyor. Kalabalık salonlarda bu işlemlere ne kadar önem verilir bilinmez’’ diye konuşan Lenger, ‘’Ma-
nikür pedikür yönetimiyle Türk hanımlarının isteğiyle “Etlerin hepsini alın mantığından yola çıkılarak yapılan işlemlerden dolayı tırnakların cutrcle derisi zedeleniyor. Tırnakların dış kenarları alındıkça ne kadar sertleşeceğini düşünmeden, tırnak ve tırnak yatakları bozuluyor. Ayaklarımızda boş yere yapılan ponza taşları tırnakların estetik gözükmesi adına tırnak yataklarının kenarlarına girerek derin kesilmesi nasırların penslerle alındıkça daha çok sertleşmesi neden oluyor. Çünkü vücut tepki veriyor ve bir müddet sonra ayaklarımızda onarılamayacak, kalıcı izler oluşuyor’’ dedi. Bu uygulamaların artık ülkemizde sonlandırılması gerektiğinin altını çizen Lenger, ‘’Bu işlerin bilinçli olarak yapıldığı podiatri merkezlerinde el ayak bakımlarının hem steril hem de sağlıklı yapıldığını düşünüyoruz. Bahsettiğimiz bu sıkıntıları beyler de çok yaşıyor ama beyler bayanlar kadar şanslı değil. Çünkü ayakları sürekli kapalı ayakkabılar içinde olduğu için, onların da ayak bakımlarına gereken özeni göstermeli gerekiyor’’ diyerek sözlerini tamamlıyor. MERKEZİMİZDE YAPTIĞIMIZ UYGULAMALAR MEDİKAL EL AYAK BAKIMI *DİYABETİK AYAK BAKIMI * *MANTAR TIRNAK * *NASIR TEDAVİSİ* *SİĞİL BAKIMI* *ÇATLAK TOPUK BAKIMI* *GRYHOTİÇ TIRNAK BAKIMI ( KALIN TIRNAKLAR )* *BATAN TIRNAKLARA TEL UYGULAMASI* Rahat Adımlarla Yürümeniz Dileğiyle…
W RLD HAVUZ
• Bakım • Onarım • Yedek Parça • Kimyasal Satışı
Havuz Kimyasalları ve Profesyonel Bakım Hizmeti Bizden Keyfini Sürmek Sizden...
Çamlık Caddesi No: 24 Göktürk / İSTANBUL
Tel : 0212 322 70 72 Gsm : 0532 261 81 14 0538 583 56 50
Dersin Başına Oturamayan Gençler ve Çocuklar Psikiyatrist Dr.
R.Sabri YURDAKUL
Okulların açılmasıyla anne babaların en büyük derdi derslerinin başına oturmayan çocuklar. Bir türlü ders çalışmak istemeyen, dersin başına oturamayan, otursa da çabuk kalkan çocuklar ve gençler özellikle anneleriyle sürtüşmekte. Anneler sürekli dersin başına otur demekten dert yanmakta. Aynı şekilde çocuklar ve gençlerde annem sürekli ders çalış diyor beni iki dakika dersin başında görmese laf ediyor diye şikâyet etmekteler. Bunun ortası nedir. Bir çocuğun bir gencin ders çalışma süresi ne olmalıdır? Ne kadar çalışsa az, ne kadar çalışsa normal olarak kabul edilmelidir. Sınırları çizilmeyen netleşmeyen her konu çocuk ve gençler ile aileler arasında problem yaratacaktır. Öncelikle unutulmamalıdır ki dersleri iyi giden öğretmenlerinin memnun olduğu gençlere sürekli dersine demek doğru bir davranış değildir. Bu onların tepki duymalarına ve çalışacakları dersleri de çalışmamalarına yol açacaktır. Dersleri
iyi bile olsa bir çocuğun ve gencin günde birer saatten fazla televizyon seyretmesi, bilgisayarla oynaması doğru değildir. Benim dersim yok bilgisayara girebilir miyim ya da televizyon seyredebilir miyim sorularının cevabı hayır olmalıdır. Dersleri yoksa kitap okuyabilirler arkadaşları ile birlikte olabilirler ama illa televizyon ve bilgisayara gitmeleri şart değildir. Ancak anne ve babalarında onlara örnek olmaları kendileri de televizyon ve bilgisayar bağımlısı kişiler olmamaları gerekir. Kendimiz televizyonun ya da bilgisayarın başından ayrılmazken onlara sen seyretme bilgisayarla oynama hadi ders çalış demek hiç gerçekçi değildir. Çok çabuk sıkılan gençler 15–20 dakika çalışıp 3–5 dakika ara verip dolanmalı ama bu arada televizyonun karşısına geçmemelidir. Onları saatlerce dersin başından kaldırmamak fayda yerine zarar getirecektir. Bunun yerine kısa aralarla çalışmalı ve sıkıldıkları zaman ara vermelerine olanak sağlanmalıdır. Ancak böyle olursa dersin başında sıkılmadan oturabilecek ve kısa sürelerle kalkmak durumunda kalmayacaklardır.
Yaprak Psikiyatri Ve Danışma merkezi Abdi İpekçi Cad.61 Reasurens Han Kat 2 Nişantaşı Tel: 0212 219 04 89 Gsm: 0532 611 73 97 syurdakul@psikiyatri.com - www.psikiyatri.com
Doğanın Mutfağımıza Armağan Ettiği Bitkiler… TERE-Lepidium sativum: Saksıda rahatlıkla yetiştirilen bir bitkidir. Kumlu ve ıslak toprakları sever. Doğada yetişen terelerin yaprakları parazit taşıyıcı olabilir. Bu yüzden iyice yıkanmalıdır. C vitamini yönünden zengindir. Tohumun ideal ekim zamanı ilkbahardır. Sulama ve yabani ot temizliği ihmal edilmemelidir.
Didem FAKİ
Orman Mühendisi
52
countryLIFE
info@goldentreebotanic.com didem.faki@hotmail.com
Tel : 0212 360 33 00 Fax : 0212 360 34 00 Gsm : 0533 618 91 19
ROKA-Eruca sativa: Turpgiller ailesinden bir bitkidir. Doğada yabani ot olarak yetişir. Tohumları 10 derecenin altında sağlıklı gelişemez. Yazın yüksek sıcaklıklardan korunmalıdır. Aksi halde yaprakların aroması bozulur. En sağlıklı gelişimini ilkbahar ve sonbahar aylarında gösterir. Organik maddece zengin, kumlu toprakları sever. Vücuttaki zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur.
REZENE-Foeniculum vulgare: Akdeniz bölgesinde doğal olarak yetişir. Maydonozgillerden’dir. Kurak bölgeleri sever. Dik yapıya sahip bir bitkidir. Geçirgen toprakları sever. İki yıllık bir bitkidir. Hoş kokuya sahiptir. Gaz giderici etkisi vardır.
MAYDONOZ-Petroselinum sativum: Otsu bir bitki olan maydonozun anavatanı Akdeniz’dir. Tohumdan rahatlıkla üretilebilir. Maydonozun düz ve kıvrık
yapraklı iki çeşidi vardır. İklim açısında seçici olmamakla birlikte kuvvetli soğuklardan etkilenir. Ocak-Şubat aylarında evlerinizdeki saksılarda yetiştirebilirsiniz. Bahçeye ekecekseniz ilkbaharı beklemelisiniz. Rutubeti sever. Düzenli sulanmalıdır.
KEKİK-Thymus: Güneşli ortamları seven kekik bitkisi, kuru ve taşlık alanları tercih eder. Yemeklerde kullanıldığı gibi sağlık açısından da birçok faydası vardır. Öksürüğe ve bağırsak iltihaplarına iyi gelir. Tohumları ekileceği zaman toprağın ısısı 10 derecenin üstünde olmalıdır. Soğuk havadan etkilenir. Toprak organik gübreyle karıştırılmalıdır. Düzenli sulanmalıdır.
BİBERİYE-Rosmarinus officinalis: Kışın yapraklarını dökmez. Budanabilir. Akdeniz bölgesinde doğal olarak yetişir. Toplanan dallar kurutularak yemeklerde kullanılır. Fidesinden dökülen tohumlarla kısa zamanda çoğalır.
ADAÇAYI-Salvia officinalis: Doğal yetişme alanı Akdeniz bölgesidir. Gümüş-gri yapraklıdır. Güzel kokuludur. Haziran-Temmuz aylarında çiçek açtığında toplanıp kurutulur. Bakımı kolay bir bitkidir. Ancak soğuktan korunmalıdır. Güneşli alanları sever. Sindirim sistemine iyi gelen bir bitkidir.
Kilim pastaneleri
Tartlar (Bütün) Çilekli tart Karışık meyveli tart Çikolatalı tart Elmalı tart Cevizli tart Vişneli tart Çikolatalı mini tart Çilekli mini tart Büyük ekler Havuçlu tart Portakallı kakaolu kek
Acıbadem Anasonlu gevrek Baton sele Beyaz halka Galeta sele Krık krak Galeta dereotlu Galeta yulaflı Kepekli gevrek Üzümlü diyet kurabiye
Porsiyon Ürünler Brecel çikolatalı İncirli kokostar Çikolatalı kokostar Tuzlu lokma şeklinde kurupasta börektas Tuzlu kuru pasta Küçük ekler Kivili petifür Çilekli petifür İncirli petifür Krokan karamel petifür Ceviz karamel petifür Vişneli petifür Çikolatalı petifür Kahveli petifür Kestaneli petifür Portakallı petifür
Tatlılar Fırın sütlaç Kazandibi Profiterol Supangle Tavuk göğsü Keşkül
Paket ser visimiz vardır.
Merkez: Seyrantepe Mh. İbrahim Karaoğlanoğlu Cd.No: 1/B 4. levent -İstanbul Tel: Şube: Göktürk Cd. No:18/1 Göktürk- Eyüp /İstanbul Tel: (0212) 322 78 98–99
w w w. ye m e k se p et i. co m
(0212) 281 48 41
countryLIFE
Kilo ürünler Kıymalı kol böreği Patatesli kol böreği Peynirli kol böreği Ispanaklı tava böreği Zeytin ezmeli küçük pizza Kıymalı küçük pizza Patatesli küçük pizza Peynirli küçük pizza Sosisli küçük pizza Un kurabiyesi küçük Emily kurabiye küçük Cevizli ev baklavası Fıstıklı baklava Şöbiyet Şekerpare Yeşil dürüm
Paket Ürünler
53
Pastalar Fırın cheesecake Valentine kırmızı kalp Valentine chocolate Karışık meyveli pasta Vişneli pasta Damla çikolatalı ganaj pasta Çikolatalı fıstıklı pasta Profiterollü pasta Çilekli pasta Milenyum pasta Krokanlı pasta Franbuaz çikolatalı pasta Kestane fıstıklı pasta Çilekli muzlu pasta
Gurme
Levrek fileto ile patates ‘vinaigrette’
İlkbahar lezzetleri kapınızda
Hazırlanışı Taze patates tuzlu suda haşlanır. Haşlanmış patatesin kabukları alınır ve yeşil zeytinler ayıklanarak bıçakla büyük parçalar şeklinde doğranır .
Malzemeler • Levrek filet (derili) • Taze patates • Yeşil zeytinler • Taze soğan • Zeytin yağı
• Beyaz şarap sirkesi • Tuz ve biber • Pırasa • Maydanoz yapraklar
Taze soğanları da ince şekilde doğrayarak , patates , zeytin , zeytin yağı , beyaz şarap sirkesi , karabiber ve tuzla beraber karıştırılır ve patates ezerek iki kaşık yardımı ile yumurta şekli verilir . Daha sonra az zeytin yağı ile levrekler ilk derileri kızaracak biçimde tavaya dizilir , tuz ve karabiber eklenerek kızartılır , levrekler kızarırken pırasalar 5 cm boyunda uzunlamasına ince bir şekilde doğranarak , kızgın ay çiçek yağıyla 5 – 10 saniye kızartılır . Bu işlemler bittikten sonra porsiyon lamanın , yapılacağı tabağa yumurta şekli verilen karışım koyulur ve üstünde levrekler dizilir . Dizilen levreklerin üzerine de kızarmış ince pırasalar koyulur ve maydanoz yapraklarıyla süslenir. Aceto balsaico ‘vinaigrette’ sos levrek filetonun etrafına çember şeklinde dökülerek güzel bir görünüm sağlanır .
54
countryLIFE
Not : Bu hafif ve lezzetli yemek için lütfen en kaliteli zeytin yağı kullanınız ve beyaz şarap sirkesi de damak tadına göre eklenilebilir . Afiyet olsun …
www.chezbruno.org - info@chezbruno.org Tel: 0212 322 80 23 - Gsm: 0536 606 24 22
’e 24 ız. e ğ c Ge r açı da ka
İstediğiniz kokteyli kendiniz de yaratabilirsiniz! Automatic vitamin talimatı verebilirsiniz! İstediğiniz sebze suyunu sıktırabilirsiniz!
JUICE COCKTAİL Rainbow.................Portakal-Limon-Kiwi
Kemer Life Çarşıda Hizmetinizdeyiz
Spring....................Siyah Üzüm-Armut-Çilek-Portakal Autumn..................Portakal-Greyfurt-Elma-Portakal Junior.....................Çilek- Portakal- Elma-Muz Morning..................Portakal –Muz-Kiwi-Havuç-Zencefil Night......................Portakal- Havuç- Çilek- Limon-Zencefil Ecvador..................Mango-Hindistan Cevizi-Ananas-Muz Aphrodisiac.............Çilek-Mango-Portakal Muz-Fındık Health....................Nar-Üzüm-Greyfurt-Kiwi Winter....................Kiwi-Muz-Portakal-Ananas
Tost Çeşitleri • Sandviç Çeşitleri • Diet Ürünler Waffle Çeşitleri Renkli Waffle - Double Waffle Çikolatalar • Taze Meyve • Şekerlemeler
Power.....................Muz-Portakal-Elma-Bal-Fındık Antioximix..............Nar-Siyah Üzüm-Havuç Solarmix.................Havuç-Yeşil Üzüm Joycoctail................Elma –Limon Tazz-Mania.............Greyfurt-Kiwi
Belediye Cad. Kemerlife Çarşısı No:224/A Göktürk-Eyüp-İstanbul
Kumpir Pek Yakında Hizmetinizde…
Waffle&Juice Sipariş Hattı 322 03 08
İç Dünyamız
Ailede Bireylerin Kullanacağı Dil Kalıpları Ailenin bir arada olmasını sağlayan kaynaklar; sevgi, iletişim, ilgi, paylaşım, empati ve hoşgörüdür. Ailenin yapısını besleyen birçok unsurlar vardır. Manevi değerler ve maddi değerler alt başlıklarla ifade edilirse,
Manevi değerler - - - - -
özgüven, güvenilirlik değer verilmek yeterli hissetmek önemsenmek sayılmak ve sevilmek
Maddi değerler - - - - -
yaşamın devamı için gerekli gelir seviyesi genel harcamalar kadının ve erkeğin gelir düzeyi ortak yatırımlar gelecek plan ve programlar
Aile her boyuttan gözlemlenirse daha net bilgi alınır. En önemli ve değeri yüksek olarak kullanılan dil kalıplarıdır.
1. Yalvarıcı iletişim
Sen bilirsin, sen nasıl istiyorsun, senin söylediğin olsun gibi (ben yetersizim, sen bilirsin)
2. Suçlayıcı iletişim
Kendisiyle barışık olmayan kişinin karşısındaki kimliği eleştirmesi, yargılaması ve sürekli suçlu bulması. Senin yüzünden, sen istediğin için, sen zaten böylesin, ne anlarsın ki, hep böylesin gibi.
3. Hesapçı ve planlı iletişim
56
countryLIFE
Soğukkanlı, mantıklı güçlü duruş sergiler. Kendi doğrularını ön plana çıkarır. Bir şey olmaz çözülür, daha sonra bakarız, biraz bekleyelim, acele etme, ben böyle söyledim, böyle olacak gibi.
4. Dağınık ifadelerle iletişim
Algılar ve anlamlar dağınıktır. Cümlenin başı ile sonu farklıdır. Karşı tarafta anlam zayıflığı olur. Sevini paylaşırken bazen üzüyorsun çocuklarda bunu yaşıyor, annene ve babana da yanlış şeyler söylüyorsun gibi.
5. Doğru ve akılcı iletişim
İdeal iletişimdir. Düşünceler, duygu, uyum, ifade şekli nettir. Karşıdaki kişi çok rahat algılar ve net cevap verir. Hayatı seninle paylaşmaktan çok mutlu ve huzurluyum, çocuklarımızın manevi hayatına biraz daha önem verirsek onların kaliteli birey olmalarına yardımcı olacağız, bu konuda bana yardımcı olacağını biliyorum.
Konuşurken nelere dikkat etmeliyiz? - - - - - - - - - - - -
Panik ve korkuları kontrol altında tutmak Karşınızdaki kişiye bir birey olarak saygı duymak Beden dilinizi, vücut dilinizi ve sesinizin doğal akışına izin vermek İletişim kurarken kısa cümleler kullanmak Fıkralar, nükteler ve hikayeler ile ortamı rahatlatmak Gelişiminiz için ve farkındalığınızın açılımı için çok kitap okumak Yeni sözcükler ve deyimler öğrenmek Konularınızı güncelleyip, günlük haberleri takip et mek Sosyal özgüveninizi geliştirmek Yeni arkadaşlıklar kurmak Aktif ve canlı olmak Üretken ve yapıcı konuşmak
İletişim bir anlamda aldığımız tepkilerdir. Bizim tutumumuz, davranışlarımız, konuşma tarzımız karşımızdaki insanı etkiler. Direk karşınızdaki kişiyi eleştiriyor ve sinirlendiriyorsak önce kendimizi kontrol etmemiz gerekiyor. Ben nasıl konuşurum, sesim, davranışım ve tutumum nasıl diye sorgulamamız gerekiyor. Kendimize doğru yöntemler geliştirmeliyiz. Ben böyleyim, kabul eden etsin gibi söylemlerimiz varsa şunu da çok iyi bilmeniz gerekiyor. Kaybınız da büyük olur. Kendimize yönelik kendimizi fark ederek konuşur iletişim kurarsak sağlıklı yaşamamızı sağlar. Kendinize özen göstermeniz ve saygı duymanız gerekiyor. Eşinize ve çocuklarınıza lütfen GÜLÜMSEYİN. Sevgide kalın
Fatma Taş • www.ilgidanismanlik.com • Tel: 0216 567 69 80 • Email: bilgi@ilgidanismanlik.com
GÖKTÜRK’TE İlk Özel
Çocuk Hastalıkları Muayenehanesi
ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI UZMANI Uzm. Dr. MÜRSEL İNANÇ 1974 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1981 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında ihtisasını tamamladı. Bu tarihten itibaren muayenehane hekimi olarak çalışmaktadır. Halen Göktürk Kemer Corner Sitesi’nde oturmaktadır.
Acil durumlarda mesai saatleri dışında da hastaya evinde ya da muayenehanede bakılmaktadır.
Kemer Corner Sitesi İnci Blok Kat: 3 Daire: 28 Göktürk (HSBC bankası üstü) Tel: (0212) 322 79 83-84 - Gsm: (0532) 542 75 71
Muayenehanemiz Güneş Sigorta, Ergo İsviçre, Groupama sigortayla anlaşmalı olup diğer özel sağlık sigortalarına fatura edilerek geri ödeme alınabilir.
Ev: Kemer Corner Sitesi Mercan Blok Daire: 2 Göktürk Tel: (0212) 322 03 73
countryLIFE
Muayenehane: İstanbul Cad. Tan Sok.
57
Muayene saatleri 10:00-20:00
RUHLAR HAFTASI 1.HAFTA (23 Şubat-2 Mart) Bu haftada doganların çogu ruhun maddeye üstünlüğüne inanır ve bu yüzden çogunlukla kendilerini idealist hedef veya amaçlara adarlar.Hayatın maddi olmayan yanına ; düşünce,müzik, sanata özlem ve istek duyarlar. Onların adama duygusu işlerine,ailelerine veya hobi olmakdan çok herşeyi kapsayan bir uğraşa yönelebilir. Aynı zamanda çoğunlukla onlara bir yanılmazlık tavrı eşlik edebilir; öyleki başkaları kendilerini bu haftada doğanların herkesden daha iyisini veya herşeyi bilen tavrı karşısında sinirlenmiş, hatta çılgına dönmüş bulabilirler.
Tavsiye:Kendinizi daha yüksek bir aşamaya yerleştirmekden doğan dengesizlikden sakının.Daha yüksek bir bilinç durumu arayışının,hayatın yükünü omuzlamakdan kaçınma anlamına gelmesi gerekmez. YALNIZLIK HAFTASI 2.HAFTA (3—10 Mart) Bu haftada doğanlar uzun süre yalnız yaşayan insanlardır.Elbette diğer herkes gibi onlarda gündelik aile ve iş sorumluluklarını yerine getirirler; fakat görevlerini yaparken bile kendi dünyalarının içinde olabilirler.Genellikle fazla sosyal olmayan bu haftanın insanlarının onlara ihtiyaç duydukları tüm etkileşimi sağlayan sadık ve seven arkadaşlardan oluşan bir çevreleri vardır. Bu dönemde doğanların kendi alanlarına girmesine razı oldukları az sayıda kişiye verecekleri büyük bir armağan vardır: candan dostluk.Tüm bir ömür boyunca onları ve onların çoğu kez olağandışı iç hayatlarını böylesine anlamlı biçimde paylaşma yeteneğine sahip pek az insan vardır.Genellikle açık,kabullenici ve duyarlı kişiler oldukları için alma eğilimleri yüksekdir.Çoğunlukla olumlu bilgi ve tecrübeleri ve duygusal uyarılışlara olduğu kadar,kaza ve hastalıklara da eğilimli olabilirler.Kaderleri hayatın zirve ve vadilerinde yaşamakdır.
Tavsiye:Hayata bakışınızda gerçekci olmaya çalışın.Kaçışların ve tüm değişik biçimlerin çekiciliğine karşı durun.Güven ve kabul edilme için çabanızı sürdürün; fakat aynı zamanda kendiniz için ayakda kalmayı unutmayın.Toplumsal konumunuzu düzeltmek sizin için bazı şeyleri daha kolaylaştırabilir.
58
countryLIFE
DANS EDENLER VE HAYAL KURANLAR HAFTASI 3. HAFTA (11-18 Mart) Bu haftada doğanlar çoğunlukla ruhsal ve sezgisel yeteneklere sahiptirler. Hepimizin katlandığı ,fakat bu haftada doğanların kişiliğinde belirgin olarak
göze çarpan bazı mücadeleler; göreli ve kesin, nesnel ve öznel, pratik ve hayali olmak üzere uzlaşırlar.Örneğin,pek çoğu herşeyin göreli olduğunu bilir,fakat aynı zamanda belirli evrensel ilkelere inanma ihtiyacını şiddetle hissederler.Veya insanın gündelik hayatta etkilenmesi gereken doğruluğundan şüphe edilemez gerçekleri bilseler de ;aynı zamanda öznel görüş ve tepkilerimizle çarpıtılmış olarak karşılaştığımızın da hayli farkındadırlar.Bu haftanın insanları yürümeyi öğrenmeden önce uçmak isterler.Çok az kişinin hissetiği özel insani ve evrensel durumlarla temas halinde görünürler. Bundan doalyı daha büyük mücadeleler ve daha yüksek çağrılar olarak gördükleri peşinden gidilebilecek dünyevi ihtiraslardan bir noktada vazgeçme ihtimali vardır.
Tavsiye:Kişisel gelişiminizde kendiniz için daha çok şey isteyin.Sağlam bir temel inşa etmeyi savsaklamakdan kaçının.Alt etme gücünüzün bir sınırı vardır.Hayatı kendiniz için daha kolay hale getirin ve gerektiği zaman uzlaşma için istekli olun. YENİDEN DOĞUŞ HAFTASI 4.HAFTA (19-24 Mart) Bu kesişme noktası zodyakın son burcu olan Balık ile ilk burcu Koç un üstüste gelişi ve karışımıdır.Bu haftanın kapsadığı günler sadece Koç burcundan umulan karmaşık olmayan ,ateşli, cüreti değil; aynı zamanda suyla ilgili, Balık burcunun belirsizlik yerinde duramayan hayalcilik,sukunet ve duyarlılık özelliklerini de açığa vurur.Bu kesişme noktasında doğanların hayata yaklaşımları dosdoğrudur ve sözlerini sakınmazlıkları onları hayran olunan veya yanlış anlaşılan kişiler haline getirebilir.Bu hafta doğanların hareketlerinde yanlış yaptıklarınadiren görülür;onlar genellikle birisi için tavırlarını veya hayat tarzlarını değiştirmeyi redderler.Sebatla kendi yollarına yönelirler.Bu haftada doğanları yeni tanıyanların , onların hareketlerinin gerisindeki daha derin nedenlere veya açığa vurulmamış güdülere bakmamayı öğrenmeleri gerekir.Bu ilk kesişme noktasında doğanlar , doğru veya yanlış , dünyaya aslında ne olduklarını –ne bir eksik,ne bir fazla- olanca açıklığıyla aynen gösterdiklerini hisseder ve çözümlenmeye içerlerler.
Tavsiye: Sabretmeyi öğrenmek sizin en önemli görevinizdir.Başkalarıyla yanyana çalışarak toplumsal becerilerinizi geliştirin.Düşünmeden davranan yanınıza hakim olun.Konuşmadan veya davranmadan önce seçenekleri aklınızda tartın ve sonuçlarını düşünün.Kendinizi daha iyi tanımaya başlayın.
Top 5
Sanat Müzik Yabancı
Müzik Yerli
SADE/SOLDİER OF LOVE HARİS ALEXİOU/BEST OF HARİS ALEXİOU - LİVE RECORD EMMA SHAPPLİN/MACADAM FLOWER CESARİA EVORA/NHA SENTİMENTO ADRİANO CELENTANO/COLLECTİON
CANDAN ERÇETİN/KIRIK KALPLER DURAĞINDA FATİH ERKOÇ/SEHER YELİ SONER SARIKABADAYI/BUZ HAYKO CEPKİN/SANDIK VARİOUS ARTİSTS/AŞKIN SON ŞARKILARI 5 Lİ BOX
Başbuğ Ercan Çitlioğlu
Film SURROGATES/ SURETLER 500 DAYS OF SUMMER/ AŞKIN 500 GÜNÜ GAMER/OYUNCU SAVAŞ VE BARIŞ/ SAVAŞ VE BARIŞ UGLY TRUTH/ KADIN AKLI ERKEK AKLI
Kitap KÜÇÜK ARI CHRİS CLEAVE
Org. İlker Başbuğ ile Tarih ve Gelecek Hangi ülkede olursa olsun biz askerler için hayat zordur. Denize baktığımızda maviyi, Ovaya baktığımızda düzlüğü, ormana baktığımızda ağaçları, dağlara baktığımızda yüksekliği görmekteyiz. Oysa biz, askerler, denizin mavisiyle birlikte derinliğini, ovanın düzlüğü ile birlikte engebelerini, orman ağacı ile birlikte tehlikesini, dağın yüksekliği ile birlikte uçurumlarını da görmek zorundayız. Aynı şekilde; Birey, ülke bölge ve dünya güvenliği için ortaya konan tüm uluslar arası ilişki biçimlerinin de bütününe bakarken ayrıntılarını da değerlendirmemiz gerekir... Org. İlker Başbuğ
KAYIP GÜL SERDAR ÖZKAN
İKİ DARBE ARASINDA İSKENDER PALA
AŞKIN SANAL HALLERİ
MUZ SESLERİ Ece Temelkuran (Roman)
CANAN TAN
MUZ SESLERİ ECE TEMELKURAN
Göktürk Şubesi Mağaza Md. Sinan Civelek İstanbul Cad. No:12 G-2 Sinesos AVM. Göktürk-Eyüp-İstanbul Tel: 0212 322 32 77
Ece Temelkuran’ın son çıkan kitabının adıdır. Kendisinin de ilk romanıdır. Hikaye Beyrut’ta geçmektedir.
İki Darbe Arasında İskender Pala İlginç Zamanlarda İskender PALA, bu defa pek bilinmeyen bir özelliğiyle, “asker kimliğiyle” karşınızda. Usta yazar, 12 Eylül’ün hemen ardından başlayıp 28 Şubat sürecinde yaş kararıyla son bulan Deniz Kuvvetleri’ndeki 15 yılın hikâyesini içeriden okuma fırsatı veriyor.
Tanrılar Okulu Stefano E. D’ANNA Size öğretilen ve anlatılan dünyanın, anlatıldığı gibi olduğunu söyleyenler sadece anlatanlardır. Korkmanız, çekinmeniz, endişe etmeniz gerektiği söylenen her şey, bu tanımlamanın pençesindeki insanların fikirleridir. Oysa bunlar olumsuz duygulardır ve hiçbiri insanin dünyaya geldiği haliyle mayasında olan hisler ve fikirler değillerdir.
“onu ağustosta muz tarlalarına
İnsan korkusuz doğar. Korku ona zorla ‘öğretilir’. Düşünceler kaderimizdir. Düşüncelerimizin daha önceden onaylamadığı hiçbir şey yaşamımızda karşımıza çıkamaz. Düşüncelerimizin kalitesi yükseldikçe yaşam kalitemiz de yükselir.
götürecektim. Muz seslerini
düşleyin... düşleyin... düşleyin...
dinleyecekti. Nasıl sevineceğini, hayret
Düş var olan “en gerçek” şeydir!
edeceğini düşündükçe…”
Yazar, Türkiye’ye geldiğinde hoş bir mesajı vardı, şöyle demişti ; “İstiklal Marş’ınıza bakın çocuklara korkusuzluğu öğretin. Marşınız ‘korkma’ diye başlıyor. İşte istiklal Marşı’nın başlangıcındaki bu mesaja bakın ve ‘düşünüyorum öyleyse varım’ diyenlerin arasına katılın”
Ece Temelkuran, kalplerin yağmalandığı yerden anlatıyor hikâyesini; Ortadoğu’dan. Bizden alıp döküntülerini iade ettikleri hikâyelerimizi geri almak için… Aşklarımızı, acılarımızı, haysiyetimizi… Yağmalandıkça kapattığın kalbini aç şimdi. Çünkü bu senin hikâyen. Sen de Ortadoğulusun!’’
ŞİMDİ GENİŞLETİLMİŞ BASKISI İLE SADECE D&R’ LARDA
Ulaş Erayan’dan Bahçe Dersleri
Peyzaj
Ulaş Erayan
Bahar geldi çattı. Çiçekler açtı, açacak. Bahçelerin bahar bakımının zamanı geldi. Artık ağaç ve çalıları budamalı, toprağı çapalamalı ve gübrelemeli, çim tohumlarını ekmeli, bitki ve çiçekleri ekmeliyiz. Sebze tohumlarımızı da almalıyız, yakında onları da ekeceğiz. Ulaş Erayan Garden Design; bize bu konuda oldukça önemli dersler verdi. Yol gösterdi.
60
countryLIFE
Baharın ilk günlerinde bahçe bakımıyla ilgili yapılacak işlerin başında budama gelir. Kıştan zarar görmüş, kartlaşmış veya birbirine girmiş dallar budanmalıdır. Budamadaki temel amaç şunlardır;Dalların, güneş ışığından maksimum seviyede faydalanmasını sağlanır.Bitkilerin çok sayıda dalı beslemekte zorlanabileceğinden ötürü yaşlı cılız dalları keserek diğer dalların daha iyi beslenmesi temin edilir. Böylece daha kuvvetli bir
gelişim, iri meyveler ve bol çiçek olur. Kuvvetli yeni sürgünler oluşur ve kök gelişimi artar. Bahçede yapılması gereken ikinci önemli şey gübrelemedir. Bu ayda gübreleme başlar. Benim tavsiyem hayvan gübresi ve organik gübrelerin kullanımına ağırlık verilmesidir. Hayvan gübresinin iyi yanmış, sıkınca dağılan bir yapıda olması önemlidir. Gübrenin elenmiş olması da birçok nedenden dolayı faydalıdır. Organik gübreler bahçeye en yarlı gübrelerdir. İçinde kimyasal olmadığı için toprakta tuzlulaşma ve zararlı kimyasal madde birikimi olmaz. Bu toprağın seneler içinde çoraklaşmasını ve verimsizleşmesini engeller. Meyve ve sebzelerimiz dedelerimizi yetiştirdiği lezzette olur. Suni gübrelerin kullanımı minimum düzeyde tutulmalı ve toprağa yavaş salınan çeşitleri tercih edilmelidir. Bahçede yapılması gereken üçüncü önemli şey çapalamadır. Çapalama sayesinde toprak hava alır, sıkışmış toprak parçalanır. Bu sayede bitkiler topraktan gerekli mineralleri daha rahat alır,kök gelişimi daha kuvvetli olur. Çim tohumu ekimi için en uygun mevsim ilkbahar ve sonbahardır. Mevsimlik çiçekler bahçelerimizin renklenmesinde önemli rol oynarlar. Erken baharda hercai menekşeler; nisan ve mayıs aylarında camgüzeli, begonya, kadife, aslan ağzı, ateş çiçeği, vapur dumanı, karanfil, hüsnüyusuf gibi mevsimlik çiçekler dikilebilir.
Ulaş Erayan Garden Desing / İstanbul Cd. İstanbul Apt. No:74/2 Yeşilköy İSTANBUL Tel : ( 212 ) 662 00 76 www.ulaserayan.com
Dünyadaki Yeni Trendler
Sürdürülebilir Bahçeler
Ulaş Erayan Garden Design dünyadaki yeni akımlardan ve trendlerden de bahsetti. Erayan, ‘’Benim için dünyada olup biten gelişmeler çok önemli. Ben ASLA-American Society of Landscape Architects (Amerkan Peyzaj Mimarları Birliği) ve de Royal Horticultural Society (İngiliz Kraliyet Hortikültür Birliği) üyesiyim.
Azalan su kaynakları ve fakirleşen toprakların, peyzaj düzenlemelerini doğrudan etkiledi. Azalan kaynaklar; çatı ve teras bahçeleri, dikey bahçeler gibi yeni trendlerin doğmasına yol açtı. Bunun yanı sıra genel anlamda da bahçe düzenleme tekniklerine etkide bulundu. Çok su tüketen ve yoğun bakım gerektiren çim alanların miktarı eskisine göre daha az planlanmakta. Çime alternatif, az su tüketen ve daha az bakım gerektiren, yer örtücü bitkilerin kullanımı önem kazandı.
Bu iki kurumun düzenlemiş olduğu toplantıları her yıl iple çekerim. Dünyadaki önemli peyzaj mimarları neler yapmış; Yeni gelişmeler, yeni trendler neler takip ederim. En büyük zevklerimden biri de dünya şehirlerinin önde gelen park ve bahçelerini gezmek. Son 6-7 senedir katıldığım kongrelerin ortak paydası sustainability (sürdürülebilirlik). Sürdürülebilirlik son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz bir kelime. Her konuda olduğu gibi sürdürülebilirlik peyzajda da son derece önem kazandı. Pervasızca katlettiğimiz doğa ve çevremiz artık alarm zillerini susmacasına çalıyor. Bu durum biz peyzaj mimarlarını da yaptığımız çevre düzenlemelerinde sürdürülebilirlik konusunda kafa yormaya itiyor’’ diyor. ‘’Son günlerde şehirlerde yaşanan korkunç yapılaşma yeşil alanların miktarını çok azalttı. Bu yüzden geriye kalan yeşil alanlar çok önem kazandı (en azından biz peyzaj mimarları ve duyarlı şehirliler için). Kalan yeşil alanların, şehirli halkın istifadesine, en akılcı şekilde sunulması, meslektaşlarımın ve kardeş disiplinlerin en önemli işi haline geldi’’ şeklinde konuşan Erayan şöyle konuştu: ‘’Bahsettiğim bu oluşumların neticesi, sürdürülebilirlik konusu peyzaj mimarlığında yeni akımların ve trendlerin oluşumuna vesile oldu. Bu akımın başlıcaları; çatı ve teras bahçeleri (roof and teracce gardens), dikey bahçeler (Vertical gardens), sürdürülebilir bahçeler (Sustainable gardens).’’
Daha çok bakım gerektiren egzotik bitki türleri yerine, yerel bitki türleri tercih edilmeye başlandı. Bu günlerin en trend bitkileri otsu bitki türleri (grasses).Bunlar hem az bakım isteyen, hem de görsel güçleri yüksek olan bitkiler. Dikkat edilen bir hususuta yağmur sularının depolanması ve damlama sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması. Bunların hepsi ayrı ayrı işlenmesi gereken konular ve bu başlıklar uzayıp gitmekte.
Dikey Bahçeler Yine Erayan’a göre, dikey bahçelerde, çatı bahçeleri gibi, şehirlerde azalan yeşil alanlara bir nebze katkıda bulunmak amaçlı geliştirilmiş bir bitkilendirme tekniği. Genel amaç, binaları çevreleyen ve oluşturan yüksek ve soğuk beton duvarların çeşitli tekniklerle yeşil bitki doksuyla buluşmasını sağlamak. Dikey bahçelerde, çatı bahçeleri gibi binanın ısı ve ses izolasyonuna doğrudan katkı sağlıyor. Dikey bahçeler dış mekanda olabileceği gibi, iç mekanlarda da planlanabilir. Dikey bahçeler binalarda görsel şölenler oluşturur. Geceleri yapılan aydınlatma ve ışık oyunları harika görüntüler ortaya koyar.
Peyzaj Mimarlığında Farklı Stil: ULAŞ ERAYAN GARDEN DESIGN Mesleğe değer katmak, farklı bakış açıları getirmek, yeni zirvelere tırmanmak, hep yeniyi aramak, dünya ile entegre olmak, gelişmeleri takip etmek ve bunlardan yeni sentezler çıkarmak… İstanbul Moda’da 1996 yılında faaliyete geçen Ulaş Erayan Garden Design; peyzaj mimarlığı konusunda, tasarım, proje, uygulama, danışmanlık ve bakım hizmeti vermek amacıyla idealist duygularla kurulmuş.
Erayan konunun önemine inanarak, San Francisco da ASLA‘nın kongresinde çatı bahçeleri konusunda ‘workshop’lara katılıp, sertifikaya sahip olmuş. Çatı ve teras bahçeleri konusu İstanbul’da da önem kazanmaya devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda İstanbul’a güzel çatı bahçeleri kazandırmak hayali ve hedefi.
Ulaş Erayan Garden Design her insanın hayalindeki bahçeyi uluslararası kabul görmüş seviyede, bilinçli ve kendini kanıtlamış peyzaj teknikleri ile gerçeğe dönüştürmeyi misyonu olarak görüyor.
countryLIFE
Erayan’a göre, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde, New York ve Chicago gibi büyük şehirlerde, çatıların yeşillendirilmesi çok önem kazanmış. Çatı ve teras bahçelerinin oluşturulması, hükümet ve belediyelerce teşvik ediliyor. Çeşitli vergi indirimleri bu tip bahçeleri bünyesinde bulunduran binalara uygulanıyor. Ayrıca çatı bahçelerinin, binanın ısı ve ses izolasyonuna olumlu katkıda bulunması, bina giderlerini azaltıcı etki sağlamakta. Üstelik çatı bahçeleri bina çatılarındaki dev klima ünitelerini yeşil örtüyle kapladıkları için, şehrin mimari dokusuna katkıda bulunup, görsel kirliliği engellemekte.
Erayan, doğanın ve insanın tam bir bütünlük içinde birbirinin ayrılmaz parçaları olduğundan yola çıkarak; hayalden gerçeğe dönüştürülecek mekanın, onu hayal eden insanın ve o mekanın bir parçası olduğu çevrenin mimarisi ile bütünlük sağlayacak doğal uyumun önemini kavrayarak, bu önemli konuda ihtisaslaşma yolunu seçmiş.
61
Çatı Ve Teras Bahçeleri
Gezi
Binlerce Yıllık Antik Ülke;
MISIR
İsrail
Ürdün
Akabe Limanı
Mısır dünyanın en başka ülkelerinden biri. Binlerce yıllık medeniyet üzerinde kurulan Mısır, efsaneleri, piramitleri, matematiksel oranları, Nil nehri ile insanın aklını başından alabilecek bir ülke. Dünyanın en çok ilgi çeken tarihsel anıtları Mısır’da bulunuyor. Gize Piramitleri, Karnak Tapınağı ve Krallar Vadisi en önemli tarihsel anıtları arasında bulunuyor. Kızıldeniz’in mercan kayalıkları ise eşi benzeri olmayan görüntüleriyle baştan çıkarıyor. Bu ayki gezi durağımız binlerce yıllık tarih birikimini bugünlere daha sanki dünmüş gibi aktaran Mısır olacak. Mısır sadece tarihi eserleri ile değil bugünü ile de yaşamayı biliyor. Neredeyse 24 saat açık olan mağazalardaki alışveriş, kordon boyu kahvehaneleri Kahire, İskenderiye gibi büyük şehirlerde hayat her dakika devam ediyor.
Akabe körfezi ve İsrail-Eriha şehri
62
countryLIFE
Afrika ülkesi olan Mısır’ın Asya ile kara bağlantısı İsrail ile bağlantılı olarak yapılabiliyor. İsrail vizeniz varsa bir de İsrail’den isminiz de onlara uygun olup izin alabilirseniz, Ürdün’ün Akabe şehrinden 25 kilometre sonra Mısır’a geçiş yapabilirsiniz.
AB ÜrdünMısır feribot seferleri- seri bot kebir bot İsrail üzerinden Mısır’a geçmektense Ürdün’ün Akabe limanından her gün karşılıklı seferler yapan AB deniz işletmelerinin feribotu ile geçmeyi tercih etmenizi tavsiye ederiz. Çünkü İsrail vizeniz olsa bile sınırı geçmeniz şansınıza kalıyor. Feribot yaklaşık 3 saatte Mısır’ın Nüveybiye limanına sizi ulaştırıyor. Feribotlar gayet modern sadece biletleriniz numaralı olmadığı için önce gelen istediği yere oturulabiliyor. Sonlara kalmanız demek feribotunda son koltuklarına oturmanız anlamına geliyor. Uçak seyahati gibi, arka tarafa oturmanın anlamı, motor sesinden dolayı, duyma yetinizin bir süre kaybetmeniz demek oluyor. Biz de 3 saatlik bir gemi yolculuğundan sonra akşam saat 18.00 da Nüveybiye limanına vardık. Özel bir bölüme çekilen araçlarımızdan tüm eşyalarımız aşağıya indirildikten sonra sıra aracın kontrolüne geliyor. Motor, şase numarasından egzosuna kadar araç kontrol edildikten sonra sıra Mısır’ı ziyarete gelenlere verilen Arap harfleri ile yazılmış plakayı takmaya geliyor. Uğraşmak zorunda değilsiniz çünkü daha plakayı takmadan plaka takmak için elinde tel ile bekleyen çocukların bakışlarından kurtulamıyorsunuz. Pazarlık yapmasanız işiniz zor. Ne isterlerse vermek zorunda kalıyorsunuz.
Bu liman, Mısır’ın Asya’yı Afrika’ya bağlayan en önemli limanı olmasına rağmen işlemler kara kalem devam ediyor. Görevliler arabanın motor numarasını bulmak için şekilden şekile giriyorlar. Nihayet işlemlerimiz bitti derken triptiğimizin Mısır için geçerli olmadığını öğreniyoruz. Her şeyin para ile çözülebileceği tüyoları burada bir işe yaramıyor. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumundan resmi bir yazı ile Mısır’a girişimize izin verilmesi için gerekli olan yazının fakslanması gerekiyor. Akşam saat 18.30 ve resmi daireler kapalı. Sabahı beklemek zorundayız. Aracımızı gümrükte bırakıp yakınlarda bulunun beş yıldızlı bir otelde konaklamak zorunda kalıyoruz. Sabahın ilk ışıkları ile birlikte soluğu yeniden gümrükte alıyoruz. Turing Otomobil Kurumu iş yokuşa sürmekte ısrarcı olunca devreye gazeteci dostlarımı sokup, yazıyı nihayet fakslatarak işlemlere başlıyorum. Mısır Turing Otomobil Kurumu’nun yetkilisi gelen faksı evirip çeviriyor ve bana “Burada ne yazıyor?“ tercüme et diyor. Halas diyerek işe başlıyoruz ama yazının içinde geçen “No” kelimesine gözü takılıyor. Bildiği tek kelime bu olsa gerek, ısrarla olamayacağını belirtiyor. Aldığım tüyoyu burada kullanmaya başlıyorum. Bizim için az, onlar için maaşı kadar parayı çekmecesine koyunca işlemler yıldırım hızıyla çözülüyor. Nihayet gümrükten çıkış vizesi alarak Sharm el Seyh’e doğru yol alıyoruz
Sharm el seyh Akşam saatlerinde geldiğimiz şehirde otel aramaya başlıyoruz. Sharm el seyh kalabalık bir turizm kenti. 5 yıldızlı otel arayışımıza yer bulamadığımız için yıldız düşürerek devam ediyoruz. Nihayet Ruslar’ın işgal ettiği her şey dahil otellerden birisinde kalmaya karar veriyoruz. Eşyalarımızı yerleştirdikten sonra Şharm el Şeyh’in çarşılarını gezmeye başlıyoruz. Caddeler turist kaynarken etraftaki çığırtkanlar ise kapı önlerinde birbirinden farklı marifetlerini göstererek müşteri çekmeye çalışıyorlar. Dansöz kıyafeti giymiş erkeklerin yapmış olduğu gösteriler en fazla dikkat çekeni oluyor. Sonuca da ulaşıyorlar. Seyredenlerden bir kaçını içeri çekmeyi başarıyorlar. Bizde bu kafileye katılıp kakule kokan kahvelerinden yudumluyoruz. Nargile buranın geleneksel içeceği olduğu, her dükkanın önündeki tömbekilerden anlaşılıyor. Hatta alışveriş yaptığınız bir dükkanda size önce kahve arkasından da bir nargile ısmarlamayı ihmal etmiyorlar. İkram gibi görünen bu jestlerin, alışveriş sonunda kat kat pahalıya geldiğini sonradan anlıyorsunuz. İçin doğrusu istediğiniz kadar dikkat edin istediğiniz kadar pazarlık yapın Mısır’da alışverişte kaba tabir ile kazık yememeniz mümkün değil. Yemin ile başlayan pazarlıklar yoruluncaya kadar devam ediyor. Kısaca elini veren kolunu kurtaramıyor. Yemek kültürleri fazla bulunmayan Mısır’da en kolay yoldan Pizza Hut veya Mc. Donald’da karnınızı doyurabilirsiniz. Alışveriş için acele
etmemek lazım. Çarşıda yüz liraya satılan bir eşyayı yol kenarında bir satıcıda 10 liraya bulabilirsiniz. Sarm El Seyh; mükemmel plajları, eğlence hayatı, Kızıldeniz’in berrak suyu ve burada bulunan rengarenk mercan balıklarının arasında yüzmenin keyfi ile son dönemlerin en gözde tatil şehirleri arasında yer alıyor. Bunun haricinde dalış tutkunları için birçok dalış merkezi bulunan tesisleri ile Kızıldeniz’in derinliklerini keşfetme fırsatı, alt kısmı camdan olan teknelerle yapılan gezilerde ayaklarınızın altından geçen su altı dünyasının mükemmel görünüşü ile büyüleyici bir şehir. Sharm el Seyh’de fazla takılmadan Kahire’ye doğru yola çıkıyoruz. Sina Yarımadası’nı dolaşarak Süveyş kanalı üzerinden akşam saatlerinde başkente ulaşıyoruz. Süveyş kanalının altından geçtiğimiz için çölün ortasında gemi görme hayalimiz tünele takılıyor. Kahire’ye 40 km kala araç trafiği kendini göstermeye başlıyor. Şehre yaklaştıkça korna seslenin içine karışıyoruz. Kahire’ye aracınızla gelirseniz yapacağınız en güzel şey bir taksiyi durdurup adresinize götürmesini sağlamak. Biz de hemen aracımızı sağa çekip bir taksiyi durduruyoruz. Ve kalacağımız otele doğru taksi önde biz arkada ilerliyoruz. İstanbul’un trafiğini özletir derecede tıkalı ve dikkatsiz araç kullanıyorlar. Yol yorgunluğundan Kahire gezisini ertesi güne erteliyoruz.
countryLIFE
Mısır Nüveybiye Limanı gümrük işlemleri-triptik
El Hüseyin Camii
Sharm El Şeyh
63
Kahire Müzesi
Ölü Şehir
Mehmet Ali Paşa Camii Hatırası
Kahire
Kahire Müzesi
Mehmet Ali Paşa Camii
Kahire’de gezecek ve yapacak çok şey var. Ama genel olarak keşmekeşliğe, sağlıksız ortama hazırlıklı olun. Karşınıza hemen her an bir rahatsız edici görüntü çıkabilir. 24 milyona yakın kişini yaşadığı belirtilen Kahire’de bazı binalar neredeyse 50 yıldır el sürülmemiş. Otelimizin terasından baktığımızda binaların çatı atlarında koyun keçi beslediklerini görüyoruz. Yanlış duymadınız Nil Nehri’nin kıyında Kahire’nin göbeğinde evlerin çatı katları ağıl olarak kullanılıyor.
İkinci adresimiz olan Kahire Müzesi’ndeyiz. Kamera ve fotoğraf makinemizi emanete verdikten sonra müze içinde kaybolmamaya bakıyoruz. Piramitlerden çıkarılan mumyalar, altın masklar, görmeye değer. Kahire Müzesi, Mısır’ın antik dünyasının kalbi neredeyse. Yalnız müzeyi gezmeden önce yanınıza ya kitap alın ya da rehber. Çünkü bilmeden gezerseniz tadını çıkaramazsınız. Yanınızda rehber varsa, o zaman gezmeniz günlerce sürebilir.
Kahire Mehmet Ali Paşa Camii, Kahire Kalesi’nin de üzerine kurulduğu tepelerden birinde tüm Kahire’ye hakim bir konumda bulunuyor. Yapımının 1830 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminde başladığı ve 1848 yılında Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa döneminde tamamlandığı söyleniyor.
Aracımızı otelin ücretli parkına bırakarak taksi ile Giza çölündeki Keops, Kefren, Menkor piramitlerine gidiyoruz. Taksi bizi ancak müzenin girişine kadar bırakıyor. Ondan sonra mafyavari çalışan atlı arabalar ile pazarlığa girişiyorsunuz. Piramitler ve sfenks turu yaklaşık 2 saat sürüyor. Piramitler tek tek gezilip resim çekildikten sonra sıra sfenkse geliyor. Yol yorgunu turistler burada soluklanıp sefenksi öyle geziyorlar. Her turistik beldede olduğu gibi burada da sokak satıcıları hemen yanınızda bitiyor. Mağazada 100 lira olan hediyelikleri burada 5 liraya görünce ne kadar keklendiğinizi! anlıyorsunuz. Piramitleri gezdiren rehberler birer profesyonel fotoğrafçı olmuşlar ki müşterilerine en iyi açıyı yakalamalarını sağlıyorlar. Piramitleri gezdikten sonra sıra Kahire Müzesi’ne geliyor.
Ölüler Şehri Şehir dışında bulunan Kahire Kalesi’ne giderken, vaktiniz varsa, “Ölüler Şehri” denen eski Memluk mezarlığına gidin. Günümüzde burada yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı belirtiliyor. Kaldırılması için Mısır’da tartışmalar yapılan eski mezarlıkları da gezin. Çünkü orada mezarlık bekçilerinin mezar üstlerinde evleri yer alıyor.
Camii hayranlıkla izliyorsunuz. Barok ve rokoko üslubunda işlemeler camii adete nakış gibi işlemiş. Tavan süslemelerinden gözünüzü alamıyorsunuz. Cami içinde bulunan Mehmet Ali Paşa mezarının taşlarında gördüğünüz süslemeler insan istedikten sonra taşı bile dantel gibi işleyebileceğini görüyorsunuz. Sabah başladığımız kale ve Mehmet Ali Paşa sarayı gezimiz öğleye doğru sonlanıyor. Nil boyunca Luxor’a doğru zorlu yolculuğumuz başlıyor. İçimde Afrika’nın deriliklerine doğru ilerlediğimiz hissi doğuyor.
El Ezher Camii Kahire’de mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Han Halili çarşısının karşısında yer alıyor. Gerek mimarisi, gerekse dini özellikleriyle, İslam dünyası için önem teşkil eden camilerinden. Ulemaları ile ünlü El- Ezher Üniversitesi de burada yer alıyor.
Piramitler ile ilgili çeşitli matematiksel bulgular arasında ilginç olanları şunlar:
• Keops piramidinin yüksekliğinin 1 milyarla çarpımı yaklaşık olarak güneşle dünyamız arasındaki mesafeyi veriyor. (149.504.000km) • Piramitlerin üzerinden geçen meridyen karaları ve denizleri tam iki eşit parçaya bölüyor. Keops Piramidinin Taban çevresinin, yüksekliğinin 2 katına bölünmesinin pi=3.14 sayısını veriyor. 62 metre yüksekliği ile Gize Piramitleri içerisinde en küçüğü olan Mikerinos Piramidi Kefren’in oğlu için yaptırılmış. • Piramitler hala yapımları esnasında ki gizi korumaktalar. • İşçilerin olağanüstü bir çabayla günde 10 metreküp taşı üst üste koyduklarını kabul edersek keops piramidinde yer alan yaklaşık 2.5 milyon metreküp taş, 250.000 gün, yani yaklaşık 664 yılda yerleştirilebiliyor. Oysa piramitler 20 ila 30 yıl arasında bir sürede tamamlanmıştır.
Kahire’den Nil Boyunca Luxor Luxor’a Kahire’den 3 yoldan gidebiliyorsunuz. Birincisi sahil yolu, Hurgada üzerinden. İkincisi, çölün ortasından giden otobanı takip ederek. Üçüncüsü ise “tarigus- ziraa” yani çiftçi yolu.’Tarigus-sahra’ çölün ortasından giden otobana deniyor. Biz yanlışlıkla girdiğimiz ziraat yolundan köyleri kentleri gezerek ilerliyoruz. Tabii her üç-beş kilometrede bulunan polis noktalarını aşabilirseniz. Neyse ki Türk olduğumuzu söyleyince sevgi gösterileri arasında yol veriyorlar. Yol üzerindeki Minye başta olmak üzere küçüklü büyüklü şehirlerden geçiyorsunuz. Her üç kilometre de bir polis noktasını görünce gece yolculuğunu da tehlikeli olmadığına kanaat getirip gece de yol alıyoruz.
Kahire Müzesi
Gece geç saatlere kadar insanların dışarıda olduğunu mağazaların gündüz gibi hareketli olduğuna şahit oluyoruz. Nil boyunca guava, muz, domates ve aklınıza gelen her türlü sebzeyi yol kıyısında teze taze ve çok ucuza alabiliyorsunuz. Nil nehrinin bereketini yılda 3 kez hasat alan mısırlı köylülerden duyabiliyorsunuz. Yol üzerinde gördüğümüz bir tabela ile Karun Hazinelerinin gömüldüğü göle bakmaya gidiyoruz. Binlerce yıldır dilden dile dolaşan Karun’un hazineleri ile birlikte gömüldüğü göle şahit oluyorsunuz.
Kahire Luxor Arasını İki Günde Katediyoruz
Karnak Tapınağı Büyük Hipostil Salonu Gelecek sayı: Hurgada-El Guna ve Sina Yarımadası Yolculuğu...
65
Luxor
countryLIFE
Yolculuğumuz 700 kilometreyi bulurken biz bu yolu 2 günde gezerek katediyoruz. Akşam saatlerinde geldiğimiz Luxor’da ilk işimiz müzeyi ziyaret oluyor. Karnak harabelerini de gezdikten sonra harabeler üzerinde inşa edilen bir cami fark ediyoruz. İçine girdiğimiz de tapınakların içine yapılmış mezarlar ve çivi yazısı ve resimlerini görüyoruz. Zarar vermemek adına önlerine renkli bir cam konarak muhafaza edilmeye çalışılıyor.Geceyi Luxor’da geçirmek zorunda alıyoruz. Çünkü gecenin bir saatinden sonra turistlerin çölde yol almasının tehlikeli olduğu iletiliyor. Sabah erkenden çöl üzerinden sahile Hurgada turistik kentine doğru hareket ediyoruz.
Sağlık
66
countryLIFE
Uzm. Dr. Mürsel İnanç Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Tel: (0212) 322 79 83-84 Gsm: (0532) 542 75 71
Çocuklarda Karın ağrısı Karın ağrısı çocukluk döneminde sık görüldüğü halde en güç değerlendirilebilen bir yakınmadır. Kendi başına bir hastalık olmayıp çoğunlukla karın içi bazen de karın dışı nedenlerden kaynaklanabilir. Büyük çocuklar genellikle karın ağrısını sözle ifade edebildikleri halde bebekler ve küçük çocuklar ağrıyı ifade edemezler. Huzursuzlukları ve ani ağlamaları, yüzündeki ifade, karnını elle muayene sırasındaki bulgular sıkıntının karın ağrısı olduğunu düşündürür. Karın ağrısının görüldüğü yaş, ağrının şekli ve yeri, ani veya kronik oluşu gibi özellikler tanıda farklı düşünceler yaratır. Doğumda itibaren ağlayan, huzursuz, karnı şiş, kaka ve gaz çıkaramayan ve kusan bebekte çoğu kez sindirim sisteminin doğumsal tıkanmaları düşünülür. Bunlar acil cerrahi girişim gerektiren durumlardır. Çocuğun hali ve yakınmaları doktora mutlak gitmeyi gerektirecek kadar dramatiktir. İyi bir klinik muayene ve laboratuar tetkikle sorun bulunur ve gerekli girişim yapılır. Kaka ve gaz çıkaran ama zaman zaman ani ağlama ve huzursuzluk gösteren bebeklerde çoğu kez İnfantil Kolik dediğimiz karın ağrıları düşünülür. Genellikle karnı aşırı şiş ve gazlıdır. Kaka yada gaz çıkarınca rahatlar ve ağlama kesilir. Bu tür karın ağrısı daha çok akşam saatlerinde olur. Mama ile beslenen veya annesi inek sütü içen ve meme emen bebeklerde anne sütü ile bebeğe geçen süt proteinleri de şiddetli karın ağrısına hatta kanlı dışkı yapmasına neden olabilir. Çocuklarda en çok karın ağrısı nedenlerinden biri ishallerdir. İshaller çoğu zaman enfeksiyon bazen de metabolik veya hazımsızlık kaynaklıdır. İshal sırasında bağırsaklarda oluşan aşırı hassasiyet ve anormal kasılmalar karın ağrısı yapar. Kızlarda erkeklere göre daha sık rastlanan idrar yolları enfeksiyonu da önemli bir ağrı nedenidir. Sözle ifade edebilen çocuklarda idrar yaparken acıma ve yanma gibi şikayetler de vardır. Apendisit denen kör bağırsak iltihabı okul çağı döneminden itibaren daha sık görülen önemli bir karın ağrısı nedenidir. Karnın sağ alt bölgesinde ağrı, hassasiyet, bulantı, kusma ve ateşle seyreder. Acil cerrahi müdahale gerekir. Çok farklı şekillerde oluşabilen bağırsak tıkanmaları da önemli bir karın ağrısı sebebi olup beraberinde kusma, karın şişliği, gaz ve dışkı çıkarmama gibi bulguları da vardır. Çoğunlukla acil cerrahi girişim gerektirir.
Özellikle Akdeniz kökenlilerde görülen Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) de belirli aralıklarla karın ağrısı ve ateşle seyreden bir hastalıktır. Karın içi nedenler dışında bir çok enfeksiyon, metabolik hastalık, kanser ve orak hücreli anemi denen kan hastalıklarında da karın ağrısı görülür. Son yıllarda çevre kirliğinden kaynaklanan kurşun zehirlenmesi de bir başka karın ağrısı nedenidir. 8-15 yaş arası okul çağı ve ergenlik döneminde görülen psikojenik karın ağrıları da hem aileyi hem de doktoru çok uğraştıran bir karın ağrısı nedenidir. Karın ağrısının psikojenik olduğunu söyleyebilmek için herhangi bir hastalığa bağlı tüm karın ağrısı nedenlerinin klinik ve laboratuar olarak dışlanması gerekir. Psikojenik ağrıların en sık nedenleri: - Ebeveynler arasında tartışma ve geçimsizlik - Anne baba ayrılmaları - Ailede karın ağrısından yakınan birinin olması ve çocuğun onu taklit etmesi - Çocuktan gücünün dışında fazla şey beklemek - Çocuğun diğer kardeşleri ile olumsuz yönde kıyaslanması - Çocukta okul başarısızlığı, arkadaşları veya öğretmeni ile geçimsizlik - Ergenlik döneminde cinsel sorunlar. Karın ağrısı olan bir çocuğa ailenin yaklaşımı nasıl olmalıdır: Aniden ağrı şikayeti olan, yüz ifadesi ile sıkıntılı olduğu görülen özellikle ateş, kusma ve karnında gerginlik kasılma gibi şikayetleri olan bir çocuğa hiçbir ağrı kesici vermeden hemen doktora götürmek gerekir. Ağrı kesici ilaç verilmesi acil cerrahi girişim gerektirebilecek önemli bir hastalığın, yakınması azaldı diye sağlık kuruluşuna gitmesini engelliyebilir. Ancak tanısı konmuş, cerrahi girişim gerektirmeyen karın ağrılarında ağrı kesici ve gaz giderici ilaçlar kullanmakta sakınca yoktur.
ABANT ÇIFTLIGI • Şarküteri
• Kasap
• Manav
Telefonla sipariş alınır.
0212 322 48 48 • Yemek ve kokteyl organizasyonları yapılmaktadır. • Garson temin edilmektedir. • Paket servisimiz bulunmaktadır. • Meze çeşitlerimiz günlük olup imalatımız özel aşçımız tarafından yapılmaktadır.
mauflores :: resources telephone vectors Erzincan deri tulumu • Kayseri sırt pastırması • İthal peynir çeşitleri Günlük taze yumurta • Günlük süt • Meze çeşitleri ve soğuk sandwich çeşitleri Zeytin çeşitleri • Manda kaymağı Göktürk Gıda ve Turizm San. Tic. Ltd. Şti. Merkez Mah. Belediye Cad. Kemer Life Çarşısı No:26 /235 Göktürk İstanbul
Tel: 0212 322 48 48 - Fax: 0212 322 61 99 - Gsm: 0533 934 23 33
Sanat
Çok Yönlü Okullu Bir Sanatçı: Özlem Abacı
Country Life bu ayki sayısında, adeta her parmağında bir marifeti olan çok yönlü okullu bir sanatçımız olan
Özlem Abacı’ya konuk oldu. Mütevazi, cana yakın ve samimi havasıyla tam bir sanatçı… Sizi tanıyabilir miyiz? İstanbul doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve İstanbul Devlet Konservatuarı, opera şarkıcılığı bölümlerini bitirdim.1991 yılından bu yana İstanbul Devlet Opera ve Balesinde çalışmaktayım.1989 yılından beri Mehmet Abacı ile evliyim. Elif(15) ve Balkız (5) adında 2 çocuk annesiyim.
68
countryLIFE
Özlem Abacı İletişim: 0532 491 00 37
Hangi sanat dallarıyla ilgileniyorsunuz? Sanatçı kimliğinizden bahseder misiniz? 19 yıldır opera, 10 yıldır da dublaj sanatçısıyım.2000–2005 yılları arasında Turkuaz grubunun solistliğini de yaptım.87–91 döneminde İstanbul Belediye Konservatuarı Türk Müziği Bölümüne de devam ettim.Ayangil Orkestra ve Korosuyla konserler verdim. Ud çalmayı öğrendim.5 yıl piyano eğitimi aldım... Seslendirme ve opera sanatçılığı. İki farklı alanda sanat ortaya çıkarmak size nasıl bir duygu yaşatıyor? Müzik kayıtlarıyla başladığım seslendirme yolculuğuna dublaj sanatçısı olarak devam ettim. Ben çalışarak dinlenmeyi sevenlerdenim. Farklı işlerle ilgilenmek bir diğeri için itici bir güç sağlıyor. Müzik kulağına sahip olmak, diyafram kullanmak ve sese hâkimiyet her iki meslek içinde ortak noktalar. Sahneyi seviyorum tabii bunda babamın da opera sanatçısı olması büyük bir etken tabii. 6 yaşından beri oyunları izleyerek büyüdüm. Bire bir ödüllendirilen bir sanat dalı tüm sahne sanatları gibi. Verdiğiniz emeğin karşılığını daha teriniz soğumadan alkış olarak alıyorsunuz. Stüdyo ortamında ise kulaklık, yönetmen ve canlandıracağınız karakterle birebir yalnızsınız. İki farklı iş olmasına rağmen kendi ortak paydalarını oluşturuyor.
Mesleğinizde başarıya taşıyan ana faktörler nelerdir? Çalışmaktan yılmam ve sabırlıyım. Kendime olumsuz bahaneler meydana getirmem. Mesleğime ve yaptığım işe saygı duyarım ve duyulmasını isterim. Bu yüzden elimden gelen çabayı ve başarıyı göstermeye çalışıyorum. Şimdiye kadar hangi ünlü karakterleri seslendirdiniz? Seslendirmenin zorluklarından bahseder misiniz? Shrek 2: Peri Anne Şarkıları ve Dublaj (En İyi Seslendirme Ödü Aldı).Harry Potter: Dolores Ariel Başlıyor: Marina Del Ray, Shrek 3: Rapunzel, Toys Story, Disney Channel; Brendi, Bay bıyık:Yılan, Zack And Coddy :Anne, çeşitli belgesel, DVD, vizyon filmleri ve diğer profesyonel çalışmalar. Senkrona dikkat etmek ve yönetmenin yardımıyla, sesle bir karaktere hayat vermek zor bir iş. Çünkü sadece sesinizle oynayabileceğiniz bir arenadasınız.Kapalı ortamda fazla kalmak, sürekli dikkat yoğunluğu, rolü takip de mesleğin kendi içindeki diğer zorlukları. İş hayatında daha çok erkek egemenliği hâkim? Bu durum sizi etkiliyor mu? Erkek egemenliğinde bir iş yapmıyor olmak güzel. Sadece opera; erkek kastlara yazılan eserler olarak bakıldığında biraz cömert davranmış sadece. Onun dışında pek cinsiyet ayrımı yaşanan bir meslek değil. Kadınların iş hayatında başarılı olması için gereken şartlar neler? Programlı olmak diyebilirim. Ama daha sonra anlayışlı bir eş ve ardından her şeyi bir arada yürütebilecek enerjiye sahip olmak da gerek. Ne yazık ki erkelere göre sorumluluklarımız bir kat daha fazla.
Kadınların hem sosyal hem de iş hayatında duygusal yönleri daha ağır basar diye düşünülür? İşinizde duygusal davrandığınız oluyor mu? Eğer öyleyse bu sizi nasıl etkiliyor? Duygusallığa fazla yer vermemek gerekiyor. Çünkü performansınızı birebir etkileyecek bir dezavantaj oluyor. Olası gerginlik ve aksaklıklardan etkilenmeyip temsili ya da çalışmayı bitirmeniz gerekiyor. Sonuçta ses en ufak duygu değişiminden çok çabuk etkileniyor. Anne olmak sanatçı yönünüze nasıl yansıyor? Aldığınız kararlara etki ediyor mu? Anne olmak duygusallığa duygusallık katıyor bu gerçek. Yaptığınız işe de derinlik. Özellikle çocuk oyunlarında onların dilinden daha kolay anlıyorum ve iletişim kurabiliyorum. Ama alınan kararlarda ebeveyn olmak seçimlerinizi sınırlıyor. Bencil olamıyorsunuz... Özlem Abacı sanat dışında neler yapar? Kitap okumayı, özellikle şiir seviyorum. Film takip etmeye çalışıyorum. Resim sanatı, ressamlar ve dönemleriyle ilgileniyor ve inceliyorum. Arkadaşlarımla bir arada olmaktan, kayak yapmaktan, seyahat etmekten paylaşmaktan ve yeni şeyler öğrenmekten mutlu oluyorum. İlave etmek isteyeceğiniz düşünceleriniz? Yapılan iş konusunda bilgi sahibi olmanın gerekliliğine inananlardanım. Günümüzdeki gibi çarçabuk hedefe ulaşayım ama alt yapının hiç bir önemi yoktur diye düşünen pek çoklarına inat “eğitim şart” diyorum. Meslek olarak seçilmese de güzel sanatları seven nesiller yetiştirmek adına çocuklarımızı bilgilendirelim.
Hazırlayan : Engin BATUR
Super Tenere’yi dünya Türkiye’den tanıdı.
2010 yılının Motorsiklet ve Bisiklet sezonu MOTED’in desteği ve Dünya Fuarcılığın organizasyonu ile , 25 Şubat-28 Şubat tarihleri arasında CNR ‘da düzenlenen Motoplus 2010 Motorsiklet Fuarı ile start aldı. Motorsiklet tutkunlarının heyecanla beklediği, yılın sezon açılışı niteliği taşıyan fuarda 2010 yılının son model motosikletleri, ekipmanları ve aksesuarları motorsiklet tutkunlarının beğenisine sunuldu. Fuarda motosiklet ve bisikletlerin yanı sıra kasklar, sürücü giysileri, gözlükler, montlar, eldivenler, botlar, çizmeler, lastikler, modifiye ve performans kitleri, özel yağlar ve katkı maddeleri dahil, pek çok aksesuar ve ekipman sergilendi.
Gökhan Durmuş
Fuarda, en ilgi çeken motorlardan biri olan, Depar Motor’un distribütörlüğünde ülkemize getirilen CanAm Spyder RT-S modeli motor severlerin beğenisine sunuldu. Firma yetkilisi Vidal İTKİN le yaptığımız söyleşide, fuarda sergiledikleri Can-Am Spyder RT-S’in satıldığını ve gelecek olan siparişlerinde şimdiden sahiplerini bulduğunu belirtti. Can-Am Spyder RT-S’in Türkiye
deki fiyatı merak edenler içinde küçük bir tüyo verelim aracın satış fiyatı: 37.000 euro civarında. BMW Motosiklet, markanın ilk supersport modeli S 1000 RR, yeni görünümüyle R 1200 RT, geliştirilmiş teknolojisi ile R 1200 GS ve R 1200 GS Adventure modellerini ilk kez sergiledi. Yamaha motor, sınırları aşan çok yönlü motosikleti 1200 cc Super Tenere modelini ilk kez Türkiye’de görücüye çıkardı. Yeni yapılanmayı, motosiklet pazarında heyecanla beklenen yeni modeli Süper Tenere’nin lansmanıyla birlikte açıklayan firma, yeni modelini bütün dünyaya da Türkiye’den tanıttı. Binlerce motorsiklet tutkunun Türkiyenin çeşitli yerlerinden gelerek ziyaret ettiği Motoplus Fuarında çeşitli gösterilerede yer verildi. Türkiyenin tek Freestyle Motokros cusu olma özelliğini taşıyan “Gökhan DURMUŞ” un Alman arkadaşı Robert Naumann ile yapmış olduğu tehlikeli gösteriler izleyenlerin nefesini kesti.
DESTECH Bilgisayar Sistemleri
Şubat ve Mart aylarında servis ücretimiz 40 TL
*Servisimize gelen tüm bilgisayarlar firmamız tarafından sigortalanmaktadır.
Superonline Fiber İnternet Satış Noktası ttnet, telefon ve adsl bağlantı noktası
EVLERİNİZDE VE İŞYERLERİNİZDE TEKNİK SERVİS HİZMETİ Servis ve Hizmetlerimiz, Bilgisayar, Notebook, Yazıcı, Monitör, Tamir Hizmetleri Her Marka 2 Yıl Garantili Masa Üstü Ve Notebook Satışımız Vardır. İkinci El Notebook Bilgisayar Alım Ve Satış Hizmetleri , ADSL Modem Kurulumu ve Kurulum Sonrası Hizmetleri İş Gezilerinize Seyahatlerinize Fuarlarınıza Yıllık veya Günlük Bilgisayar Kiralama Hizmetleri
Beyaz Konaklar Çarşısı No: 48/H Göktürk-Kemerburgaz Tel: (0212) 322 72 82 - Gsm: (0541) 775 www.gokturkbilgisayar.com
83 48 - Fax: (212) 322 58 06
Haber
?
Dünyanın ilk nano yağlayıcısı olan Bor Power uygulamak araçların uzun ömürlü ve daha ekonomik kullanım sağlıyor. Bor Power Genel Müdürü Mehmet Can Arvas, ‘’Otomobil, kamyon, tır olmak üzere trafikte kullanılan tüm araçların motorlarına nanoteknoloji ürünü BOR POWER koymak artık bir mecburiyet haline gelmiştir’’ diyor. Aracına değer vermek demek bakımlarını ve korumalarını iyi yapmak dünyanın ilk nano yağlayıcısı olan Bor Power uygulamak araçların uzun ömürlü ve daha ekonomik kullanım sağlıyor. Bugüne kadar çeşitli katkı adı altında piyasalara sürülen ürünlerin bir çoğu araç sahipleri tarafından ilgi görmediği gibi, motor üreticileri tarafından da onaylanmamış durumda. Hatta bazı Avrupa ülkelerinde kimyasal katkı ürünlerini çevreye zararı ve araçlara zararı yüzünden yasaklanma yoluna da gidildi. İşte bu noktada Bor Power ürünlerinin farkı ve özelliği devreye giriyor. Çünkü nano teknoloji Bor Power kimyasal bir katkı değil. Ve dünyanın ilk fiziksel nano yağlayıcısı özelliğine sahip. Bu sebeple AB ülkelerinde de Bor Power kullanılıp, takdir edilmekte. Konuyla ilgili konuşan Arvas, ‘’Hatta bilim adamlarının yaptığı inceleme ve aylarca süren testler sonucunda Berlin’de bulunan dünya teknolojisi müzesine Bor Power ürünleri 21.asrın en önemli buluşu olarak konulmuştur. Sizce AB ülkeleri bir değer görmeden teknoloji müzesine her hangi bir ürüne yer verirler mi? Bu sorunun cevabını lütfen sizler de araştırın’’ diyor.
72
countryLIFE
‘’Göreceksiniz ki çok ciddi yatırım yapılmış ve uluslararası laboratuarlarda yüzlerce veriyi bilimsel olarak alıp teknik takip sonucunda kararlarını verdikleri ve daha sonra onayladıklarını teşhis edeceksiniz. İşte bu kadar önemli barajları AB ülkelerinde aşan Bor Power ürünlerimizi bizler öneriyoruz’’ diye konuşan Arvas, ‘’Aracınızın doktoru Bor Power
Nanoteknoloji ve Triboloji İlminin Ürünü
diyebiliriz. Bor Power Kullandığınızda neleri göreceksiniz şöyle sıralayalım: • Yağ ömrünün 2 kat artacak • Çok ciddi yakıt tasarrufu sağlanacak • Hararetin engellenmesi ve hararetten kaynaklanan sorunların giderilmesinde yardımcı olacak • Yağ kayıpları önlenmesinde yardımcı olacak • Motor performansını artıracak • Motorun daha sessiz çalışmasını sağlayacak • Rektefiye ömrünün 2 kat artıracak • Eksoz emisyonunun düşürülmesi ve çevre sağlığını korumaya yardımcı olacak. Bütün bu özellikleri dünyanın ilk nano yağlayıcısı Bor Power kullanarak elde edebilirsiniz’’ diyerek iddialı konuşuyor. ‘’Sürtünme ve onun sonucu olarak ortaya çıkan aşınma otomotiv sanayinin ve endüstriyel iş makinelerinin en önemli sorunlarından biri olarak görülmektedir. Gelecek için motor yağı değiştirmeyi tamamen ortadan kaldıran “kapalı motorları” hedefleyen bu sanayi, sürtünmeye karşı meydan okuyan araştırmalara büyük ölçüde fon ayırmaktadır’’ diye de konuşan Arvas, ‘’NNT AŞ. 16 yıllık nano teknoloji tecrübe ve birikimi, konusunda uzman bilim adamları ve yardımcı uzman kadrosuyla nano teknoloji yatırımlarını Türkiye’de başarmış ilk türk şirketidir. NNT şirket bünyesinde istihdam ettiği saygın bilim adamlarının uzun yıllar süren çalışmaları sonucunda en ileri teknik ve kurumları kullanarak ortaya çıkardıkları ürünler, Nano teknolojinin normal ve ekstrem şartlar altında sürtünmesiz hareketi gerçekleştirebileceğini ispat ederek dünyanın dikkatini üzerine çekmeyi başarmıştır.
Bor Power, işlenmiş borla Türkiye’de gerçekleştirilen ilk ürün özelliğine sahip nanoteknoloji ürünüdür. NNT Nanoteknoloji A.Ş. tarafından tümüyle kendine özgü nanoteknolojik yöntemlerle ve MCDP adı verilen bor kristalleri kullanılarak üretilen BOR POWER, her tür benzinli ve dizel motorların yanı sıra sanayi makinelerinde koruyucu, performans arttırıcı ve tasarruf sağlayıcı olarak tasarlanmış bir üründür. Bugüne kadar piyasaya sunulmuş kimyasal yağ katkılarından tamamen farklı olarak, Nanoteknoloji’ nin sağladığı avantajlarla fiziksel koruma ve performans artışı sunan ürün, sağladığı faydaların yanı sıra herkesin ulaşabileceği ekonomik fiyatlardadır. NNT Nanoteknoloji A.Ş. nin bulduğu ve dünyada henüz bir benzeri olmayan yöntemle elde edilen Nanoteknolojik MCDP Bor kristalleri ile benzinli, lpgli ve dizel taşıtların motor aşınmalarını sıfıra yakın bir düzeye indirmektedir. Motorların iç yüzeyini elmasa yakın sertlikte bir filim tabakası ile fiziksel olarak kaplayarak sürtünme ve aşınma hasarlarını önlediği gibi, motorların beygir gücünde %10 düzeyinde artış sağlamaktadır. Sıvı karışım halinde motora uygulanan BOR POWER motor hareketinin aşırı yükselmesine engel olarak performansın düşmesini önlemekte ve motor yağının ömrünü en az iki kat uzatabilmektedir. Diğer bir özellikte, yakıt tüketimini yüzde 7 ila 15 oranında düşürmesidir. BOR POWER teknolojisinde yağın içine özel bor atomlarının yerleşmesi ve dağılması sağlanmaktadır. Bu teknolojinin amacı, sürtünen yüzey çeperinde 6 atom kalınlığında bir koruma kalkanı oluşturmaktadır. Bor, gerek elmas kadar sert olması, gerekse ısıyı mükemmel yalıtma özelliğiyle şu ana kadar üretilmiş en yüksek performanslı yağlayıcı maddelerden birini oluşturmuştur. Bunun dışında diğer yağlayıcılar ve katkı maddeleri yağlarla kimyasal tepkimeye girerken, Bor Power herhangi bir tepkime yaratmadığı için ömrü diğerlerine göre çok daha uzundur.’’
BOR POWER’ı dünyadaki tüm kimyasal katkı maddelerinden ayıran özellikleri ve karşılaştırması; Neden Bor Power
1
Dünyada ki tüm katkılar kimyasal özellikler sergilerken, Bor Power tamamen fiziksel özellikler sahip bir nanoteknolojik üründür.
2
Piyasada ki bütün kimyasal katkıların içerdikleri mikron büyüklüğümde katı yağlayıcı tabir edilen parçacıklardan oluşur ve motor içersinde ki aşınan parçacıklarla birleşip moleküler kütle oluiştururlar. Bunun sonucu olarak ta filtreleri belirli oranda tıkayarak yağ devir daimini önledikleri gibi yağ pompasının zorlanması sonucu pompa arızalarına sebep oldukları gibi, yeterli yağlama yapılmadığı için ısınan metaller genleşerek, sekman kaynatma veya motorun bloke olmasına sebep olabilmektedir. “Bor Power” mikronun binde biri büyüklüğünde 0.5 ve nanometre boyutunda monokristal BOR ve MCDP kristallerinden oluştuğu için, hiçbir kimyasal fazla birleşmez, moleküler kütle oluşturmaz. Yağ filtresini tıkama riski sıfırdır. Dolayısıyla pompa arızaları oluşmaz motor ve makinelerin rahat yağlanmalarını sağlar.
3
Dünyada ki tüm kimyasal katkılar zaman ve süreç içerisinde karboksil asitlere, mikropitting ve korozyonel asitlere dönüşüp metallerde diskolasyon tabir edilen katman (parçacık) kopma gibi zararlı bir süreci tetiklemektedirler. Bor Power suni kemik yapımında dahi kullanılan hammaddeler içermektedir. Hiçbir kuvvetli asit ve bazla reaksiyona girmez.
4
Dünyadaki tüm katkı maddelerinin büyük çoğunluğu hiçbir teknolojik özellik arz etmeyen kayganlaştırıcı kimyasallardan oluşur ve Know-How özelliği taşımaz. Bor Power günümüz ve geleceğin teknolojisi Nanoteknolojinin modifiye edilemez bir buluşu olup , yerli kaynaklarla geliştirilmiş Know-How içeren alternatifsiz bir ileri teknoloji ürünüdür.
5
Dünyanın bilenen ünlü tribolojik maddelerinden DuPont-Teflon (PTFE)’nin aşındırma timken değerleri %0,04 tür (on binde dört). BOR POWER’ın tribolojik ürün olarak aşındırma değeri %0,0001’dir. (milyonda bir). Dünya bilim otoriteleri yağ değişimi gerektirmeyecek ‘kapalı devre’ motorlar için araştırdıkları ve kimyasal tepkimeye girmeyen yağlama özellikleri bozulmayan ve parametrik değerlerini 15–20 yıl koruyabilen yağlayıcı henüz keşfedilmemiştir. Zira hiçbir motor yağı 30–40 bin kilometreden fazla özelliğini koruyamaz. NNT uzmanları kimyasal olmayan ve fiziksel işlev gören anstrom ve 5-10 nanometre boyutundaki nano bor kristalleri ile kapalı devre motorlarda sınırsız çalışabilecek ve parametrik değerlerini koruyabilecek ‘alternatif nano lubricant’ ürününün prototipleri yapmış endüstriyelleştirme ve akreditasyon aşamasına getirilmişlerdir. Ümit ediyoruz ki ileriki zamanda kapalı devre motorlar için Türk Nanoteknolojisinin mucizevi ürünü kullanılacaktır. Bor power ürünümüzün motorunda kullanıldığı, karteli delinen ve yağı boşalan bir araca 3 saate kadar yolculuk yaptırabileceğini ve motorubüyük arızalardan koruyabileceğini deklare etmemiz, kapalı devre motorlar için çözüm üretebileceğimizin bir kanıtıdır.
6
Bor power, Alman TÜV laboratuarlarında 2007 model 0 km Mercedes S320 CDI otomobil motoru üzerinde testler tabi tutulmuş, yapılan eksoz CO2 salınımında %10 bir iyileşme sağlayarak, ilgili otoriteleri şaşırtmıştır. En ileri teknoloji ile üretilen bu model araçta imkansız gibi görünen ve alınan bu ve benzeri sonuçlar, düşük model ve eski araçlarda %15-20 seviyelerine çıkabilmektedir Amerika ve Avrupa’da motor ve otomobil üreticileri AR-GE çalışmalarında %2-3 oranında eksoz CO2 salınımlarını düşürmek için çarelere aramakta ve bu oranın bile küresel ısınmanın önlenmesinde büyük katkılar sağlayacağı görüşünü savunmaktadır. Nano Lubricant Bor Power teknolojimizin çevrebilimciler için ne kadar önemli olduğu gerçeği ilgililerce de çok iyi algılanmaktadır.
İletişim: Şenlikköy Mah. Florya Cad. Florya Konakları No.:63 A Blok D1 Florya - İstanbul
Bor Power’in Motordaki Oluşum Süreci! Birinci etap: Metal yüzeylerin mekanik hereketleri ve basıncıyla homojen dağılım özelliğindeki BOR ve MCDP kristalleri önce mikron mertebesindeki boşlukları doldururlar. İkinci Etap: 6-8 atom kalınlığında ve 9 Mohs sertliğinde MCDP filmi oluştururlar. Üçüncü etap: Bor kristallerinin reaksiyonel olarak oluşturdukları aşırı kayganlaştırıcı ve koruyucu film tabakası Hidro karbon bağlarının da tutunmalarını sağlayarak metal yüzeyleri her türlü etkileşimden koruyan bir özellik kazanırlar.
Tel: 0212 541 24 24 Fax: 0212 624 24 75 www.nnt.com.tr
Rehber Chez Bruno Vip Catering & Trattoria 322 80 23
Sağlık Kurumları Göktürk Polikliniği 322 04 39 Göktürk Sağlık Ocağı 322 00 16 Kemerburgaz Sağlık Ocağı 360 13 11 Acıbadem Göktürk Tıp Merkezi 322 56 60 Prodent Ağız ve Diş Sağlığı 322 69 99 Florance Nıghtingale 322 63 22 Aile Hekimi, Müge Kardaş 322 29 21–0532 382 08 88 Dr. Faid Hasan 360 03 12–0532 274 55 80 Diş Hekimi Ercüment Sucu 360 33 10-0505 348 98 98 Cosmodent 322 40 04 Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tülay Çağlar 322 18 08 Diş Hekimi Tolga Köseoğlu 322 38 28 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Mürsel İnanç 0212 322 79 83-84 0532 542 75 71
Özel Dental Avrupa Ağız Diş Sağlığı Polikliniği 322 59 99
Lezzet Durakları Bafra KRFRN 322 42 42- 322 53 53 Etiler Marmaris Büfe 322 17 98 Namlı Kebap 322 23 75 - 322 39 55 Pelit Pastanesi 322 56 10 Kestane Ev Yemekleri 322 57 46 Lahhmacun 322 26 21
Karafırın 322 43 34 Küçe Yöresel Yemekler 322 52 91 Kahve Dünyası 360 36 80 Özsüt 322 73 43 7 Restaurant&Catering 322 55 27-28 Patiswiss Çikolata 322 44 78 Benne Cake&Cokie 322 41 82 Aşkana 322 20 60- 322 20 75 Cafe’m Kemer 360 01 23
Villa Balık 360 30 20
Dominos Pizza 322 25 35
La Cucina 322 27 62 Bolulu Hasan Usta 322 22 88 Kardeşler Lokantası 360 13 85 Gezi İstanbul 322 45 40 İskele Balıkçısı 360 16 46
Mc Donald’s 322 53 73 Burger King 444 54 64 Dürüm ACUKA 322 53 34
Gerekli Telefonlar Eyüp Belediyesi Göktürk Şubesi 322 11 12
Ceviz 322 26 64
Eyüp Belediyesi Kemerburgaz Şubesi 360 11 93 Doğalgaz arıza 187 Elektrik arıza 360 00 91 İtfaiye 322 18 00 Göktürk jandarma 322 49 60 Kemerburgaz Jandarma 360 13 03 Muhtarlık 322 33 50 Göktürk merkez taksi 0 536 277 85 69 Yaşam taksi 0 532 656 58 57 0 538 390 98 78
Kargo MNG Kargo 322 66 75 Aras Kargo 322 33 49 Yurtiçi Kargo 322 47 19
Sarıoğlu bayan terzi ve butik 0 554 771 26 97 Göktürk Sürücü Kursu 322 62 44
TAKSİ
74
countryLIFE
7/24 Ulaşım , Nayim AKDEMİR 0533 647 80 20 - 0507 262 74 11
Sanatçının atölyesinde çocuklara / yetişkinlere seramik ve resim dersleri verilir. SÜREYYA ACAR Gülenevler Sitesi A1 Blok Göktürk Tel: 212 322 35 15 - Gsm: 0532 611 44 22 sureyyart@gmail.com
Burada yer almak için 322 70 22’den bize ulaşabilirsiniz
countryLIFE
Yeni Adresimiz Gökmahal’de Hizmetinizdeyiz. İstanbul Cad. Gökmahal Ofis Blok Kat: 2 No: 28/4 (Garanti Bankası üstü) Göktürk-Kemerburgaz Faks : (0212) 322 72 52 , info@remax-power.com www.remax.com.tr/power
Power (0212)
322 76 76 Her Ailenin Mutlaka Bir RE/MAX’lı Gayrimenkul Danışmanı Olmalı...