ZİL YENİDEN ÇALDI Celal Toraman Anadolu Lisesi
A
İM İZ LB KA
’D MA
Herkesin Teneffüse İhtiyacı Vardır. Ekim 2014 Sayı:81
SO
TENEFFÜS
2014-2015 Eğitim – öğretim yılı, öğretmen ve öğrenciler için 15 Eylül sabahı zilin yeniden çalmasıyla başladı. Okul programında, Edebiyat öğretmenlerimizden Mehtap Könen açılış konuşmasını yaptı. Ardından okul müdürümüz Mehmet Arslan, bu yıl için başarı dileklerini bizlerle paylaştı. Okulumuzun kıdemlileri 12.sınıflarımız, stresli ve yoğun geçecek bir yıla başlarken okulumuza yeni gelen 9.sınıf arkadaşlarımız, yeniliklerle dolu, heyecanlı bir süreç yaşıyorlar. Onlara şimdiden kolay gelsin derken diğer bütün sınıflarımıza da başarılı bir yıl diliyoruz. Geçen yıl mezun olan öğrencilerimiz her sene olduğu gibi yine güzel bir gurur tablosu sergiledi. Kazanan öğrencilerimizi dördüncü sayfamızda görebilirsiniz.
TENEFFÜSTE BULUŞALIM Uzun yıllardır yayın hayatını sürdüren gazetemiz bu yıl da yine sizlerle birlikte olacak. Okulumuzdaki gelişmeleri, etkinliklerimizi, başarılarımızı sizlere eksiksiz bir şekilde aktarmak için canla başla çalışacağımızdan emin olun. Bu yıl gazetemizde yapacağımız yeniliklerimiz de var. Örneğin “Ayın Dosyası” başlığı altında belirli güncel konuları ele almayı istiyoruz. İlçemizde çeşitli mesleklerin önde gelen isimleri ile yapacağımız röportajlarımızı da beğeninize sunacağız. Bunu yaparken tabii ki önceliğimiz, okulumuzdan mezun olan kişiler olacak. Ayrıca Derya Hoca’mız, “Tavşan Deliği” adlı köşesi ile tekrar bizimle birlikte olacak. Hayata , gündeme dair yazıları ile bize yeni ufuklar açacak. Bizim dileğimiz; körfezin en istikrarlı okul gazetesi olarak daha çok kişiye ulaşmak, her kesimin sesine sayfalarımızda yer vermek ve okulumuzu hep birlikte daha güzel yarınlara taşımak. Çalışmalarımıza desteğinizi esirgemezseniz bizi çok mutlu edersiniz. Başta öğretmenlerimiz ve arkadaşlarımız olmak üzere tüm okurlarımıza başarılı bir yıl diliyoruz. TENEFFÜS EKİBİ
OKUL AİLE BİRLİĞİ TOPLANDI Toplantı, okul müdürü Mehmet Arslan' ın konuşması ile başladı.Sonrasında, okulumuzda üç yıl boyunca Okul Aile Birliği Yönetim Kurulunda görev alan Maviye Fidancı' ya çalışmalarından dolayı bir plaket sunuldu. Toplantı, divan kurulu seçimi ile sürdü. Bu yılın yeni yönetimi oluşturuldu.Yönetim kuruluna seçilen isimler şöyle oldu: Başkan; Ömer Şener Çavdarcı Başkan yardımcısı; Vasfi Karayörük Üyeler; Nurten Çetinkaya, Güran Kayatekin, Gülper Dalgalı Yeni yönetime başarılar dilenerek toplantı sona erdi.
Celal Toraman Anadolu Lisesi
TENEFFÜS Herkesin Teneffüse İhtiyacı Vardır.
Sayfa 2
AYIN DOSYASI 11. Sınıf Olmak
9. Sınıf Olmak 9. sınıf olmak, ne bir başka okula gitmektir, ne de bir üst sınıfa geçmek. 9. sınıf, yaşadığımız hayatın ikinci basamağıdır. Yeni bir hayata başlangıç yapmaktır. Artık bize yol gösterecek kimsenin olmadığı, kaybetmenin ne demek olduğunu en iyi örneklerle gösterecek yer lisedir. Artık ne o sekiz sene boyunca baba-anne bildiğimiz, bize her ne yaparsak yapalım notlarımızı şişkin veren öğretmenlerimiz yok. Artık sadece biz varız, ben varım. İşte, bu, lisenin en güzel yanı. Liseye geçmek bir birey olmanın ilk adımıdır. Bir birey nasıl olunur? Bir birey ilk önce kendini sevmeli, tanımalı. Yalnız kalmalı ki kendisiyle konuşabilmeli. Sessizlik sağır etmemeli insanı. Kimsesizlik rahatsız etmemeli çünkü gerçekten kendini tanıyan insan kimsesiz değildir. Bir ruh, bir beden kendini tanıyan kişiye iki insan gibi gelir. Bize tüm bunları öğretecek yer lisedir. Kendimizi karanlık mağaralarda tek bir kibritle arayacağımız yerdir. Kaybetmek, kazanmak ; yerine ve anlamlarına lisede yerleşir. Artık kaybetmek, sözlükteki uzun cümleler değildir. Tek bir anlamı vardır kaybetmenin; kazanmak. Kaybettiğimize üzülmek kadar sevinmektir. Çünkü, zaten var olan bir şeyi kaybedemezsiniz. Tıpkı asla kendinizi kaybetmediğiniz gibi bulmak da mümkün değildir. Tüm bu kavramların ne matematiğe ne de fiziğe girdiğini biliyorum. Ancak lise de sadece matematik, fen veya not değildir. Çünkü, bizler de matematik veya başka bir dersten oluşmuyoruz. Bizler duygularımızdan,hislerimizden doğduk. Onlar için yaşıyoruz. 15 gün içerisinde anladığım tek şey burası bir lise değil; burası kendimizi, yeri geldiğinde anılardan yeri geldiğinde yoktan var ederek bulacağımız evimizdir. Sude ÖZBERKSOY Celal Toraman Anadolu Lisesi şüphesiz körfezdeki en iyi anadolu lisesidir. Eğer okulu bir kez gezip görürseniz ne kadar güzel bir okul olduğunu anlarsınız .Gerçekten çok muhteşem bir okul. Aslında Celal Toraman Anadolu Lisesi bir okuldan çok bir ailedir. Biz de 9.sınıflar olarak bu ailenin yeni üyeleriyiz. Bizi sevecenlikle karşıladılar. Tabi arada ezdiler ama ufak tefek sorunlardı bunlar. Bu okul her şeyiyle bir sanat eseri.Tekli sıraları, akıllı tahtaları, laboratuvar bölümleri, her dersin araç gereçleri, öğretmenleri ve öğrencileri size okul tercihinizi doğru yaptığınızı göstermeye yetiyor. Ee öğretmenleri de dersi anlattıktan sonra size çalışmak kalıyor. Bu şartlar bile size çalışma hevesi veriyor. Okulda bir sürü kurs ve gezi de var. Böyle bir okulda okumayı kim istemez? Eğer Celal Toraman Anadolu Lisesi öğrencisiyseniz boş zamanınızı değerlendirmelisiniz ki bu okulun hakkını verebilesiniz. Aleyna GÜNEYOĞLU
10. Sınıf Olmak Zaman su gibi akıp geçti. Sanki daha dün gelmişim gibi bu okula. Nasıl bu kadar hızlı oldu anlayamadım doğrusu. Sınav, heyecanlı bekleyiş, sonuçlar, tercihler, stresli geçen günler derken bir baktım ki CTAL'in bahçesinde İstiklal Marşını söylüyorum. Kafamda lise hayatıyla ilgili ileriye dönük hiçbir fikir yoktu. Sadece iyi bir okula yerleşmenin verdiği tarifsiz rahatlık vardı. Tabiî bu rahatlık kısa sürmedi. Yavaş yavaş derslere başlandı. İyi, güzel de bize 8. sınıfta '' Şu sınavı bir atlatın, lisede rahat edeceksiniz.'' demişlerdi. E hani nerede? İlk sınav sonuçlarının açıklandığı zamanı hatırlıyorum. Günlerce etkisinden çıkamamıştım. Ailedeki etkisini söylemek bile istemiyorum. Ama yavaş yavaş alışıyorsunuz bu tempoya. Ortam açısından değerlendirmek gerekirse yeni öğretmenler, yeni arkadaşlar, yeni bir okul. İlk bakışta alışması zor bir durum gibi gözüküyor ama tabii ki de her şeyin ilacı zaman, ona da yardım ediyor. Bir de en kötüsü okulun en küçüğü olmak. Yani öğrenciler arasındaki adıyla ÇÖMEZLİK. Dalga geçmesi en kolay konulardan birisi. 9. sınıflara tavsiyem kötü şakalara karşı temkinli olsunlar. Ama 10. sınıf olunca işler değişiyor. Artık okulun çömez öğrencisi olmaktan çıkıyorsunuz. İster istemez bir özgüven geliyor içinize. Üzerinizdeki utangaçlık kayboluyor resmen. Meselâ 9. sınıfta cesaret edip de katılamadığınız etkinliklere büyük bir hevesle katılıyorsunuz. Arkadaş ortamınız bir önceki seneye göre artıyor. Öğretmenlerle iletişiminiz daha kolay ve daha rahat oluyor. Okula fazlasıyla alışıyorsunuz. Derslere gelince, çalışmayı hatırlatacak nadide bir sene olduğu çok belli oluyor. Olaya başka bir pencereden bakarsak, üniversite sınavına bir adım daha yaklaşmış oluyorsunuz. Bu da düzenli ve planlı çalışmaya başlamanın sinyallerini veriyor biz 10. sınıflara. Artık geleceğe yönelik kararlarımızı netleştirmenin tam zamanı. Herkes için mutlu, bol yüksek notlu ve de fazlasıyla eğlenceli bir eğitimöğretim yılı dilerim. Ayşenur KABA
Her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni bir eğitim-öğretim yılına başladık. Bu yılımızın da önceki yıllar gibi başarımızı, coşkumuzu sevincimizi artırarak geçeceğinden eminim. Celal Toraman Anadolu Lisesinde 11. Sınıf olmak demek omzunuza ağır sorumluluklar yüklendiği anlamına gelir.11. sınıf üniversite hedefine odaklanmaktan geçiyor. Lise hayatımızın 3. Yılına başladık. Ve bir kez daha zamanın ne kadar acımasız olduğunu fark ettik. Büyümüştük… Gelecek kaygısı ve beraberinde birçok öğüt ailelerimiz ve öğretmenlerimiz tarafından beyinlerimize enjekte ediliyor. Gelecek gerçekten de hızını hiç kesmeden geliyor. İyi veya kötü gelmesi bizim elimizde. Bizler ilkokula başladığımız günden beri bir resim çizmeye başlamıştık. Ve bugün 11. Sınıftayız resmimizin bitmesine az kaldı. Herkesinki gibi benim de renklerim karışmıştı, bazı kısımları yanlış çizmiştim. Her ne kadar çok hatamız, eksiğimiz olsa da asla hayallerimizden vazgeçmemeliyiz. Hiçbirimiz bu dünya da birer Picasso değiliz ama kendi dünyamızın Picasso'su olabiliriz. Buradan 9. Ve 10. Sınıflara sesleniyorum. Daha çok var deyip yan gelip yatmayın.2 yıl 2 ay gibi geçiyor. Hayatı kovalamak lazım arkadaşlar, ayağınıza gelmesini beklemek aptallıktır. Umarım öğrencilik hayatımız boyunca tek kayıplarımız silgilerimizle sınırlı, kazançlarımız ise sınırsız olur. Ne demiş ünlü bir düşünür, “Kaybetmekten korkma. Bir şeyi kazanmak için bazı şeyleri kaybetmelisin ve unutma kaybettiğinde değil vazgeçtiğinde yenilirsin.” Başarılarla dolu, mutlu, huzurlu, sağlıklı bir yıl geçirmemiz dileğiyle… Dilan ATEŞ 9.sınıfa başladığımızda bütün öğretmenlerimiz bizlere üstüne basa basa aynı şeyi söyledi. “Zaman çok hızlı geçecek ve siz göz açıp kapayıncaya kadar 12.sınıf olacaksınız.” Hiçbirimiz bunu ciddiye almadık tabi. Ama zaman öyle hızlı akıp gitti ki ne olduğunu bile anlamadan 11.sınıf oluverdik. Sorumluluklarımız arttı, olgunlaştık, büyüdük ve bazı şeylerin farkına varmaya başladık. Biliyorum ki bu sene de çok hızlı bir şekilde gelip geçecek ve YGS elimize eteğimize bulaşacak. Bizleri şimdiden bir telaş sarmış durumda. Henüz hiçbir şey için geç değil. Hepimizin hedefleri ve hayalleri var. Bu yüzden artık günlerimiz daha yoğun, daha hızlı olmak zorundayız. Kısa bir süre sonra bizler de mezun olup bu okuldan, hatta çoğumuz bu şehirden gideceğiz. Bu okula geldiğim günü dün gibi hatırlıyorum. 2 senede bir sürü anı biriktirdik, bir sürü şey yaşadık. Evet zorlu sınavlardan geçtik. Bazen güldük bazen ağladık. Ama her şeye rağmen unutulmaz anlarımız oldu. Bu yüzden şanslıyız. Benden küçük sınıflara bir tavsiyem olacaksa eğer: “ Yaşadığınız her anın kıymetini bilin. Çünkü çok isteseniz bile bir daha o günlere dönemeyeceksiniz. Elinizde pişmanlıklarınızdan çok, mutluluklarınız olsun.”derim. Nergis Reyhan AĞIR
12. Sınıf Olmak Zaman su gibi akıyor, denir ya; çok doğru bir söz. Bunu, hiç geçmeyeceğini düşündüğü üç yılı geride bırakmış, oldukça yoğun ve yorucu geçecek olan son yılına adım atmış, adımını attığı gibi de hızlanmaya başlamış biri olarak söylüyorum. Mezun olacak olmak, üzerimizde birçok emeği olan öğretmenlerimizi tanımış olmak, kalıcı dostluklar kurmuş olmak güzel bir şey. Ama gözümüzde büyütmek zorunda kaldığımız üniversite sınavlarına her gün biraz daha yaklaşmak insanı ürkütüyor. İşte, ''12 olmak'' tam olarak bu. Karmaşık duygular içerisinde çırpınmaya mahkum edilmiş olmak. Mezuniyet için hem sevinmek, hem üzülmek. Hem yorulmak, hem de daha dinç gözükmek zorunda olmak. Hem çok çalışmak, hem de bir yıldan daha az bir süre boyunca her gün görüşebileceğimiz arkadaşlarımızla doya doya vakit geçirmek. Hem iyi bir şey, hem de kötü bir şey. Ama en önemlisi de ardımızda kalan yılların nasıl geçtiği. Dolu dolu yaşadık mı; karşımıza çıkan fırsatları değerlendirebildik mi; pişmanlıklarımızdan ders çıkardık mı.. ''Keşke...'' dediğiniz bir şey yoksa, ''12 olmak'' çok güzel bir şey. Mehmet EĞİNLİ Hayatının en güzel çağını, hayatını belirleyecek bir sınava adamaktır. Klişe gibi görünse de gerçekten “göz açıp kapayıncaya kadar” denilen süre zarfı bu yazıya cuk oturacak gibi… 9.sınıfın ilk gününde koca bir süre zarfı gibi görünse de bir pasta mumunu üflemek gibi, saliselere eşdeğer. Bazılarımız bu tempoya ritim tuttururken bazılarımız sudan çıkmış balığa döndük. Sanmayın ki sadece sınavı düşünüyoruz. 9. Sınıftan beri hayalini kurduğumuz mezuniyet balomuz, yıllık, kep törenleri işin en eğlenceli kısmı. Arkadaşlarımız diye bir tabir yok. Sürekli didişen ama yine de kopamayan kardeşler olduk çünkü. Ailemizden daha fazla birlikteyiz. Ve, üniversite aramızdaki bu manevi bağı koparamayacak. Şimdi biraz ders çalışmamız gerek. Çalışsak yürek dayanmıyor, gezsek gönül razı değil… Unutmadan, son bir tavsiye; 3 yıl boşu boşuna çalışmayın; gezin, tozun, eğlenin ki geriye bakınca pişman olmayasınız. Son sene kasarsınız. E. Nilaydanur KOCAMAN & Gülşah ÇOĞUL & Tuğba ÖZTÜRK
Celal Toraman Anadolu Lisesi
TENEFFÜS Herkesin Teneffüse İhtiyacı Vardır.
Sayfa 3
MÜZİK DÜNYASI AYIN RÖPORTAJI PÜRÜZ
Vokalde okulumuz Celal To r a m a n A n a d o l u L i s e s i mezunlarından Gözde ERTUNÇ, gitarda Önder BUDAK, davulda Berke ÖZHAN ve klavyede ise Ahmet Nedim YILMAZ'ın bulunduğu İzmir'in taptaze boyoz kokulu grubu bu ay okul gazetemiz Teneffüste! Pürüz; İlk olarak kendi besteleri olan Eyvah'ı yayınlayarak serüvenine başlamış oldu! Eyvah dinleyici kitlesi tarafından çok beğenildi. Gelen onca iyi yorumdan sonra grup kısa zaman sonra ikinci şarkıları olan Çık Yoluma'yı yayınladı. Çık yoluma ile ''Merhaba müzik piyasası, biz burdayız. İlerliyoruz!'' diyerek kısa sürede twitter, ekşi sözlük ve diğer platformlarda adından bahsettirmeyi başardı. Şu sıralar sahne çalışmalarıne devam ediyorlar. Aynı ortamlarda sürekli aynı repertuarları dinlemekten sıkıldıysanız Pürüz'ü çok yakında Alsancak'ta dinleyebilirsiniz. Grubun henüz 2 şarkısı var. Ve yeni şarkıları yolda… Ablamın ve arkadaşlarının grubu Pürüz hakkında daha detaylı bilgi edinmek için facebook.com/puruzmuzik adresine gidebilir ya da Puruz Izmır Youtube kanalına üye olabilirsiniz. Yolunuz açık olsun
SON FECİ BİSİKLET Son feci bisiklet grubu '2012 yılında be the band' adında, alternatif ve Indie müziğin yeni yeteneklerinin arandığı müzik yarışmasında ilk 10'a kadar girmeyi başarmış. Sonra 'Uzaydan Geldiğine Göre Yorgun Olmalısın' adında ilk şarkıları yayınlamışlar. Böyle düşündürücü grup adı, garip şarkı isimleriyle ve de Arda Kemirgent vokaliyle müzik piyasasına giriş yapmayı başarmışlar.. Grubun şarkı sözlerinin ucu açık… Böyle sözler kolay bulunmaz! Gözlerinizi kapatıp hayallere dalmak isterseniz, son feci bisiklet'i dinleyin! İyi bir üniversite? Para? Aşk?
YOK ÖYLE KARARLI ŞEYLER '' "Mütevazi rock yapıyoruz ama tam tersi de olabilir..." mottosu ile şarkı çizip resim çalan bir topluluk... '' olarak kendileri tanımlayan Yok Öyle Kararlı Şeylerin kariyerinin başlangıcı MySpace sayesinde olmuş. Ve kariyerinin devamı Tişört yakışmayan mütevazi adam isimli şarkılarıyla daha da belirginleşmiş. Grup üyeleri Erdem Topsakal, Ayhan Akbaş , Ramazan Kırdım , Boğaç Soydemir, Çağrı Özer. Üyelerden Boğaç Soydemir soyal medyada sıkça karşılaştığımız komikli videoların yaratıcısı educatedear! Grubun Mor ve Otesinin solisti Harun Tekin ile düet yaptığı 34 isimli şarkısını dinlemenizi tavsiye ederim. Ahmet ERTUNÇ
MATEMATİK KÖYÜNDEYDİK
2 Ekim sabahı heyecanlı yolculuğumuz başladı. Gerçekten heyecanlı ve bir o kadar da mutluyduk. Selçuk'ta otobüsten indik. Selçuk'ta gezip biraz oyalandıktan sonra minibüsle Şirince'ye geçtik oradan da köy servisimizle köyümüze gittik. İlk gün ders yoktu. Yeni arkadaşlar edinip istasyon dediğimiz yerde sohbet edip kaynaştık. Saat 8'de akşam yemeğimizi yedikten sonra 9'da tanışma toplantısı vardı. Toplantıda köyün kuralları anlatıldı. Disiplinli bir yere geldiğimizi anlamıştık sabah 7 de kalkmak ve akşam 12 de yatmak zorundaydık. Her şeyin belli bir zamanı vardı. 2. gün 7 de kalkıp kahvaltımızı yaptıktan sonra derse girdik. Evet, günde 8 saat matematik biraz sıkıcı geliyor. Her şeyin bir zamanı belli bir saat sınırlamasının olması da ama Türkiye'nin en iyi matematikçilerinden Ali Nesin ve Mustafa Yağcı'dan ders alıyorsunuz. Yeni arkadaşlar ediniyorsunuz. Her gün görevler yapıyorsunuz tuvalet temizliği bulaşık ve yemeğe yardım gibi ama inanın bu görevler bile orda zevkli geliyor. Bu görevleri yapmaz derslere girmezseniz de ceza alıyorsunuz orası ayrı tabi ama hepinize tavsiyemiz kesinlikle gitmeniz gereken bir yer. Hem matematiği sindiriyor hem de biraz da olsa ayaklarınız üzerinde duruyorsunuz. İsterseniz Şirince'ye gidip gezebiliyorsunuz. Doğayla iç içe yaşıyorsunuz. Koğuştan akrep çıyan gibi böcekler çıkabiliyor ama korkmayın hemen gereken yapılıyor. Öldürmemek şartıyla. Çünkü canlılara zarar vermek kesinlikle yasak. Hiç kimse hiç kimsenin hayat felsefesine karışmıyor. Köyden ayrılırken üzülüyor insan çünkü gerçekten hayattaki en iyi tecrübelerden biri. Kesinlikle gitmeyi düşünün :)
Bu yıl yapmaya başladığımız röportajlar dizisinin ilk konuğu müdür yardımcımız Sayın Sait YILMAZ olacak. Kendisine, değişen yönetmelikte biz öğrencileri ilgilendiren bölümlerle ilgili sorular sorduk. Kendisi bize açıklamalarda bulundu. Bizi bilgilendirdiği için Sait Hoca’mıza teşekkür ediyoruz. + Ders ve sınıf geçme notu kaçtır? -Bir değişiklik olmadı. Hala 50.00 +Sorumluluk sınavları hakkında açıklama yapar mısınız? - Eskiden Nisan-Kasım aylarında olan sorumluluk sınavları yeni düzenlemeyle 1. ve 2. dönemin ilk haftası yapılacak. Ayrıca sorumluluk sınav notu direk not ortalaması olmak yerine yapılan değişiklikle artık yılsonu not ortalamasıyla aritmetik ortalaması alınarak belgelere geçecek. + Ortak sınav tekrarı hangi durumlarda yapılır? - %50'nin başarısız olması durumunda yapılan sınav tekrarları düzeni değişti. Her dönem sonunda başarısız olmuş öğrenciler için ortak bir sınav daha düzenlenecek. İsteği dahilinde başarılı öğrencilerde girebilecek ancak sınav notundan yüksek olanın kabulü yerine, yeni sınav sonucu aritmetik ortalama dahilinde hesaba alınacak. + Nakil işlemlerinde taban puan şartı katlığına göre. Nakil işlemlerinde hangi kriterler göz önünde bulundurulacak? - Boş kontenjan olması halinde başvurulan haftanın sonunda yüksek puanlı öğrencinin okula nakli gerçekleşecek. Ayrıca dönemlerin son 3 haftası nakil işlemi yapılmayacak. + Ders seçimleri ne zaman yapılacak? - Mayısın 2. haftası veli, sınıf öğretmeni, rehberlik öğretmeni ve öğrenciyle yapılacak. + Devamsızlıklar hakkında bilgi alabilir miyiz? - Özürsüz devamsızlık 10, özürlü devamsızlık ( doktordan belgeli ya da veli izniyle) 38 gün. Yeni düzenlemeyle hastanede tedavi gören öğrenci için (organ nakli, hastaneye yatış gibi durumlar için geçerli) +15 gün devamsızlık hakkı geldi. “Devamsızlık sınırını aşan öğrenci sınıf tekrarı yapar” yaptırımı da halen geçerli. + Sınava girmeyen öğrenciler için ne uygulanacak? -5 gün içinde mazeretinin okul idaresine bildirmesi gerekiyor. İdarenin de onayı dahilinde ortak bir tarih belirleniyor ortalamaya “G” (girilmedi) olarak giriliyor. + Performans görevleri konusunda bir değişiklik var mı? - Her ders için belirlenen asgari 2 performans ödevi; zümrenin uygun görmesi halinde 1 de olabilir. Bunun dışında yazılı belge zorunluluğu kalktı ve tür öğretmen kararına bırakıldı. + Öğrenci ne zaman geç kalmış sayılır? - Yönetmelikte “İlk derse belirlene süreden geç gelmesi” ibaresi kullanılırken, bizim okulumuzda bu süre ilk 10 dakikadır ve öğrenci toplam ders saatinin yarısından fazla derse girmemesi dahilinde tüm gün devamsız sayılır. Yani bizim okulumuzda öğrencinin 5. saatte gelmesi halinde yarım gün devamsız kabul edilecektir. + Kıyafet yönetmeliğindeki değişiklikler nelerdir? - Öğrenim gördükleri okulun arması ve rozeti dışında nişan, arma, sembol, rozet ve benzeri takılar takamaz. İnsan sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve mevsim şartlarına uygun olmayan kıyafetler giyemez. Yırtık veya delikli kıyafetler ile şeffaf kıyafetler giyemez. Vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyemez. Okullarda yüzü açık bulunur; siyasî sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamaz; saç boyama, vücuda dövme ve makyaj yapamaz, piercing takamaz, bıyık ve sakal bırakamaz. Okul öncesi eğitim kurumlarında ve ilkokullarda okul içinde baş açık bulunur. + Eklemek istediğiniz bir şey var mı? -Evet. Sizleri ilgilendireceğini düşündüğüm birkaç konu hakkında da sizleri bilgilendirmek isterim. Örneğin “okul birincisi” olabilmek için yılın tamamı aynı okulda olma zorunluluğu geldi. Yani 12. sınıfta nakil olan öğrenci okul 1.si sayılamayacak. Ayrıca kısa süreli uzaklaştırma cezaları 1-5 gün verilebiliyor ve bu özürlü devamsızlıktan sayılıyor. Son olarak artık rehber öğretmenleri sınıfların boş derslerine girip grup çalışmaları yapabilecekler. Eda BOZDEMİR Celal Toraman Anadolu Lisesi Adına: Gazete Sahibi: Mehmet Arslan Sorumlu Öğretmen: Mehtap Könen
Yiğit ÜNLÜ Zülal YÜCEL Hazal VİDİNLİ
Teknik Sorumlular: Elif Nur Çetin, Oğuzhan Eren Düzeltmen: Mehmet Eğinli Tüm dilek ve şikayetleriniz için lütfen arayınız Tel:(266) 412 00 40 Belgegeçer: 4120528 www.ctal.meb.k12.tr e-posta: cetalgazete@hotmail.com issuu.com/ctalteneffus/docs Twitter: @CtalYazarlik facebook.com/CtalGazete
Celal Toraman Anadolu Lisesi
TENEFFÜS Sayfa 4
Herkesin Teneffüse İhtiyacı Vardır.
ÜNİVERSİTEYE YERLEŞEN ÖĞRENCİLERİMİZ UMUT ÇETİN İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ/Makine Fakültesi/Makine Mühendisliği FATMA UYSAL ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ (BURSA)/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İktisat ESRA ÖZKAN SAKARYA ÜNİVERSİTESİ/İşletme Fakültesi/İnsan Kaynakları Yönetimi ESRA YILDIRIM UŞAK ÜNİVERSİTESİ/Eğitim Fakültesi/İlköğretim Matematik Öğretmenliği AYBÜKE ELİF US KARABÜK ÜNİVERSİTESİ/Mühendislik Fakültesi/Tıp Mühendisliği HALE AKANSU GAZİ ÜNİVERSİTESİ (ANKARA)/Mühendislik Fakültesi/Kimya Mühendisliği SENEM KUBAŞ SELÇUK ÜNİVERSİTESİ (KONYA)/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Kamu Yönetimi PINAR AKTAŞ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ (İZMİR)/Mühendislik Fakültesi/İnşaat Mühendisliği (İÖ) ILGIN FİDANCI HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ (ANKARA)/Mühendislik Fakültesi/Maden Mühendisliği (İngilizce) DENİZ TOPRAK SAKARYA ÜNİVERSİTESİ/Eğitim Fakültesi/Sınıf Öğretmenliği MELİSA KÖPRÜLÜ EGE ÜNİVERSİTESİ (İZMİR)/Mühendislik Fakültesi/Biyomühendislik ÖNDER KARAKAYA ULUSLARARASI ANTALYA ÜNİVERSİTESİ/Mühendislik Fakültesi/Endüstri Mühendisliği (İngilizce) (%75 Burslu) MAKBULE KAYAHAN ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ (BURSA)/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Maliye FATMA ANI YILDIRIM PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)/Denizcilik Fakültesi/Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği (İngilizce) (Tam Burslu) HAKAN KAHRAMAN KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği (İÖ) BERKE DENİZ BAŞARAN İHSAN DOĞRAMACI BİLKENT ÜNİVERSİTESİ (ANKARA) /Mühendislik Fakültesi/Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce) (Ücretli) NİDA YILDIZ ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ/Eğitim Fakültesi/İngilizce Öğretmenliği ELİSA GÜDER DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ (KKTCGAZİMAĞUSA)/Eğitim Fakültesi/Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık (Türkçe) (Tam Burslu) GÜLCE YAVAŞ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ/Fen Fakültesi/Moleküler Biyoloji ve Genetik MERVE BUDAK ANADOLU ÜNİVERSİTESİ (ESKİŞEHİR)/Mühendislik Fakültesi/Kimya Mühendisliği GÖKŞEN YAVAŞ CAÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ/Eğitim Fakültesi/İngilizce Öğretmenliği KÜBRA MERAL PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ (DENİZLİ)/Fen-Edebiyat Fakültesi/İngiliz Dili ve Edebiyatı (İÖ) İBRAHİM HAKKI UYDAŞ BARTIN
ÜNİVERSİTESİ/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği (İÖ) MAHMUT TAYYAR AVCU YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)/MühendislikMimarlık Fakültesi/Elektrik-Elektronik Mühendisliği (İngilizce) (%50 Burslu) KÜBRA KÜÇÜKASLAN HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ (ANKARA)/Edebiyat Fakültesi/Alman Dili ve Edebiyatı KAMİL BURAKHAN KOCAMAN BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ (ZONGULDAK)/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İşletme (İÖ) HASAN ALİYER İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ/Orman Fakültesi/Orman Mühendisliği TUĞÇENUR BAYRAM MALTEPE ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)/Eğitim Fakültesi/İngilizce Öğretmenliği (İngilizce) (Tam Burslu) BURAK KOCABAŞ BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ (ZONGULDAK)/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği (İÖ) BUSE TEMİZ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler NURAN EBRU AKKULAK ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ/Eğitim Fakültesi/Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık ÖZLEM METİN EGE ÜNİVERSİTESİ (İZMİR)/Hemşirelik Fakültesi/Hemşirelik FULYA YILMAZ ANADOLU ÜNİVERSİTESİ (ESKİŞEHİR)/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Maliye SAFİYE DİRLİK MERSİN ÜNİVERSİTESİ/Fen-Edebiyat Fakültesi/İngiliz Dil Bilimi (İngilizce) NAZMİYE BABAOĞLU ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ/Eğitim Fakültesi/İlköğretim Matematik Öğretmenliği AYŞE YELDA SEYİTOĞLU ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ/Eğitim Fakültesi/Sınıf Öğretmenliği MEHMET RAŞİT GÖRMÜŞ AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ (AFYONKARAHİSAR)/Mühendislik Fakültesi/Biyomedikal Mühendisliği AÇELYA GÜNEŞ CELÂL BAYAR ÜNİVERSİTESİ (MANİSA)/Eğitim Fakültesi/Sınıf Öğretmenliği SEDA İREM UYSAL ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ/Çanakkale Sağlık Yüksekokulu/Hemşirelik DENİZ UÇAR İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ/Fen-Edebiyat Fakültesi/Psikoloji (İngilizce) (Ücretli) CEMİLE DUMAN BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ/Necatibey Eğitim Fakültesi/Okul Öncesi Öğretmenliği BELŞEN ALTINTAŞ DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ (KÜTAHYA)/Mühendislik Fakültesi/İnşaat Mühendisliği (İÖ) ÖZLEM UZUN ORDU ÜNİVERSİTESİ/Eğitim Fakültesi/İlköğretim Matematik Öğretmenliği BEYZA TIĞ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ (EDİRNE)/Sağlık Bilimleri Fakültesi/Hemşirelik UĞUR ÇETİN DURAN ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ/Çanakkale Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu/İnşaat Teknolojisi (İÖ)
OĞUZ ENES KILIÇ YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)/MühendislikMimarlık Fakültesi/Elektrik-Elektronik Mühendisliği (İngilizce) (%50 Burslu) OĞUZ ELİBOL ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ (BURSA)//Veteriner Fakültesi ALPEREN YILDIZ MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)/Fen-Edebiyat Fakültesi/Arkeoloji ÖZGE ASLAN KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ/Sivil Havacılık Yüksekokulu/Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği YASİN BEYAZ BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ/Necatibey Eğitim Fakültesi/Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık IŞIL BOZOK MARMARA ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)/İşletme Fakültesi/İşletme (İÖ) HAKAN FIRAT İŞLİYEN DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ (KKTCGAZİMAĞUSA)/Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu/Gastronomi ve Mutfak Sanatları (%50 Burslu) MEHMET KARADAĞ ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ/Biga Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu/Uluslararası Ticaret, Lojistik ve İşletmecilik AYNUR DİLEK KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İşletme TUBA YORGUN CELÂL BAYAR ÜNİVERSİTESİ (MANİSA)/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Maliye (İÖ) EYLÜL CEREN CÜSTAN İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ/Fen-Edebiyat Fakültesi/Matematik-Bilgisayar (%75 Burslu) SABRİ ÇEKER İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ/Maden Fakültesi/Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği (İngilizce) TALİP EGEHAN ÇAKIR DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ (KÜTAHYA)/Mühendislik Fakültesi/Bilgisayar Mühendisliği EMRE KÜLAHLI DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ (İZMİR)/Fen Fakültesi/Bilgisayar Bilimleri ESRA FERŞATOĞLU DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ (İZMİR)/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Kamu Yönetimi ŞAFAK ARDA KUMKUMOĞLU KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ (TRABZON)/Mühendislik Fakültesi/Endüstri Mühendisliği KADİR ÇAKIR CELÂL BAYAR ÜNİVERSİTESİ (MANİSA)/Turgutlu Meslek Yüksekokulu/Yapı Yalıtım Teknolojisi ŞULE HAKAN HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ (ANKARA)/Edebiyat Fakültesi/İngiliz Dil Bilimi (İngilizce) MURAT ŞEN BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ/Bandırma İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Maliye REYYAN ADA PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ (DENİZLİ)/Fen-Edebiyat Fakültesi/İngiliz Dili ve Edebiyatı SAİMENUR UÇDU DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ (İZMİR)/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Ekonometri (İÖ) ÖMER SADIK ŞAHİN CELÂL BAYAR ÜNİVERSİTESİ (MANİSA)/Turgutlu Meslek Yüksekokulu/Yapı Denetimi NİHAT TEZER ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ İktisat
Celal Toraman Anadolu Lisesi
TENEFFÜS Herkesin Teneffüse İhtiyacı Vardır.
SPOR HABERLERİ 29 Ekim Pazar günü Okul Spor Kulübü tarafından geçen yılda yapılan spor ve eğitim amaçlı gezi düzenlendi. 37 öğrenci ve beden eğitimi öğretmenleri ile Yaşar Üniversitesi tarafından yapılan tanıtımın ardından birimler dolaşıldı. Buradan Optimum AVM’ ye geçildi öğle yemeğinin ardından Alsancak gezilerek Arkas-GS maçı izlenmek üzere 17:30 da Atatürk Kapalı Spor Salonu’na gidildi. Arkas Spor Genel Menejeri Yaşar Ergün tarafından karşılanarak salona giren öğrencilerimiz, maçtan sonra Çiğli Kipa’ya uğrayarak dönüş yolculuğuna başladı. Balıkesir’de cuma günü yapılan Amatör Spor Haftası’na katıldık ve kulübümüze yapılan malzeme yardımını alarak döndük. Tekin TİBUKOĞLU
BİLİM KUTUSU AKSOLOT BALIĞI Aksolotllar kaplan semenderi grubuna ait Meksika semenderlerinin en tanınmış üyelerindendir. Semenderler başkalaşımlarını tamamladıktan sonra (tamamen suyu terk etmeseler bile) karadaki yaşama da uyum sağlayabilirlerken aksolotllar bunu başaramazlar. Aksolotllar vücut yapısı olarak tipik bir semenderle aynı olsa da, kafasının yanlarında bulunan solungaçlarıyla onlardan ayrılırlar. Gözkapakları yoktur. Aksolotllar dünyada sadece Meksika’daki Chalco Gölü’nde yaşarlar, bununla birlikte dünya üzerindeki tek yaşam alanları da tehlikededir. Aksolotlların sinir hücrelerini dahi yenileyebilmesi, bu açıdan inanılmaz bir özelliktir. Bilim insanları bu gizemli canlıların gen haritalarıyla uğraşmaktalar nicedir. Çünkü sadece sinir hastalıklarının değil, tüm organlarımızın yenilenmesi belki de bu küçücük canlılara bağlı. Eda BOZDEMİR YENİ VERİ DEPOSU OLMA ADAYI: DNA
Avrupa Biyoformatik Enstitüsündeki araştırmacılar geçtiğimiz haftalarda,kodlamayla DNA üzerinde veri depolamayı başardıklarını açıkladılar. Fakat DNA’ya kayıtlı verilerin sürekliliği konusunda sistemin test edilmesi gerektiğini ve test edilmesinin belki binlerce yıl alabileceğini belirttiler. Bu metot ile bir fincan DNA içine 100 milyon saatlik yüksek kaliteli veri depolanması mümkün kılınıyor. Bilim adamlarına göre bu yöntem, veri depolama konusunda büyük bir kırılma noktası olacak, bir gram DNA üzerine 1 milyondan fazla CD’lik veri depolanabilecek. Mevcut veri depolama yöntemlerinin aksine bu yöntem sayesinde verilerin ömrü çok daha uzun olacak. Çünkü, DNA, karbon tabanlı objeler kadar kolay bozulmuyor ve manyetik alanlardan kolay etkilenmiyor. Mehmet EĞİNLİ
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? ˜Leonardo Da Vinci, Mona Lisa’nın sadece dudaklarını boyaması 12 yılını almıştır. ˜Sıçrayamayan tek hayvan fildir. ˜En uzun süre uçan tavuk 13 saniye havada kalmıştır. ˜Yılda ortalama 100 milyon kez göz kırparız. ˜Karıncalar uyumaz. ˜Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır. ˜Yarım kilo bal yapabilmek için arılar iki milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorundadır. ˜ Uçan balıklar su seviyesinden 90 metre kadar yükselebilirler. ˜ Soğan doğrarken sakız çiğnemek göz yaşarmasını önler. ˜ Sineklerin 9 kalbi vardır. Gözlerinde ise 8000 mercek bulunur ve saniyede 100 görüntü algılayabilirler. Pelin FİDANCI
Sayfa 5
TAVŞAN DELİĞİ Uçmak güzeldir; düşmek ise kötü. Ama, bana göre daha kötüsü ne biliyor musunuz? Sürünmek. Çünkü, sürünmek, düşmeyi göze almadığı için uçamayanların düştüğü durumdur. Nereden mi aklıma geldi? Geçenlerde, 12. sınıflardan öğrencilere ‘'Nasıl gidiyor?'' diye sorduğumda hep aynı yanıtı aldım: ''Sürünüyoruz.'' Oysaki bu çocukların sürünmeye değil, uçmaya ihtiyaçları var. Bunun için de bizim onları kanatlandırmamız gerekiyor. Ama, anladığım kadarı ile bir yerde bir yanlışlık var. Ekonomide ''orta gelir tuzağı'' diye bir kavram var. Bu kavram, sürünerek gelinebilecek son aşamayı ifade ediyor. Bu tuzağa düşmemek için, bu aşamadan sonra sürünmeyi bırakıp tırmanmak gerekiyor. Çünkü bu durum, uçağın dik durumdaki hali; havalanmadan önce en yüksek hıza erişmiş hali.. Havalanamazsanız, uçamıyorsunuz. Eğitimde okullaşma düzeyi ilkokulda %99.7'ye geldi. Yani, artık nicelik olarak gidebileceğimiz bir yer kalmadı. Artık havalanmamız gerekiyor. Bunu yapmanın tek yolu ise kanatlanmak. Kanatlanmak için innavasyon ,yenilik, gerekiyor. Yenilik için de özgür ve yaratıcı düşünmek gerekiyor. Aksi halde vasatlığın tuzağına düşüyorsunuz. Bu, öyle bir tuzak ki insanı sarıp sarmalıyor, insana bir rahatlık veriyor. Ülkemizde işsizlik %9.8 oranında ama aynı zamanda da bir milyon vasıflı iş gücüne ihtiyacımız var. Oysa öğrencilerimizin çoğu devlet memurluğuna dünden razı. Onlar için ortalama bir maaş ve iş güvenliği biçilmez bir kaftan. Ailelerin de görüşü aynı yönde. Risk almayı kimse istemiyor. Çünkü, farklı olan yadırganıyor, sindiriliyor. Buna karşı vasatlık teşvik görüyor ve onaylanıyor. Yetmezmiş gibi bir de ödüllendiriliyor. Zaten vasatlık zenginlikte birleşilemediği için yoksullukta eşitlenmektir. Başarıyı değil, ortalamayı ödüllendirmektir vasatlık. Yönetmek değil, idare etmektir. Uçmak isteyenleri bacağından tutup aşağıya çekmektir. Oyuncu olamadığımızdan seyirci kalmaktır. Geneli süper yapamadığımızda süperi genel yapmaktır. Ve, vasat olduğunun bir süre sonra farkına varamamaktır vasatlık.
ANKET
Derya TAŞKIN
Okulumuzda yaptığımız ankette 181 kişiye sorduk “Takıntınız var mı?” İşte aldığımız cevaplar: NTırnak yemek:4 NYok:37 NSimetri:4 NPlaka okumak:22 NFotoğraf çekilmemek:4 NSinek öldürmek:10 NSırtım duvarda uyuyamamak: 3 NKapı açıkken uyumamak:9 NÇift sayı:3 NKaranlık:9 NSayılar:3 NAynalı yerde uyuyamamak:8 Nİddianın tek maçtan yatması:3 NCevap şıkkını tam işaretlemek:7 NEn az iki yastıkla uyumak:2 N105:7 NMavi Renk:2 NKapıya sırtı dönük uyuyamamak:5 NLeopar deseni:2 NAğız şapırdatma:5 NBalina:1 NTuvalet kapısı açıkken NBöcekler:1 uyuyamamak:4 Nİngilizce:1 NKapı kapalıyken uyuyamamak:4 NKâğıt sesi:1 NMusluğu kontrol etmek:4 Gülşah ÇOĞUL & Buse ALUMERT
BİR GEZGİNİN NOT DEFTERİ
Eve kapanmak yerine, bol bol gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi tercih ediyorum ve bunu bir yaşam tarzı haline getirdim diyebilirim. Yerinde duramayan, hareketli bir kişiliğe sahibim. Daha önce görmediğim yerler, keşfetmediğim mekanlar fazlasıyla ilgimi çekiyor ve bana yeni şeyler öğretiyor. Seyahatlerimi genellikle yaya olarak yapıyor ve bir araca ihtiyaç duymuyorum. Bugün de evin uzun zamandır ziyaret edilmeyen misafir odasını gezdim. Muazzam bir mimariye sahip. Mobilyaların üzerinde duran beyaz örtülerden de anlaşılacağı gibi Devlet bu bölgeyi sit alanı olarak belirlemiş ve belli zaman dilimlerinde ziyarete açmayı uygun görmüş. Restorasyon çalışmaları dışında bu bölgeye giriş yasak! Tarihi eser niteliğindeki şamdanlar ve avize özellikle yerli komşuların ilgisini çekmeyi başarıyor. Avizeler daha retro bir görüntü katmış ve bizleri geçmiş zamana götürüyor. 3 dakika kadar bu tarihi bölgeyi inceledikten sonra biraz da mutfağı gezdim. Sık sık ziyaret ettiğim bölgelerden bir tanesidir ve vakit buldukça burayı gezerim. İnsanı doyuran ve tatmin eden bir havası var, özellikle gece yarıları bu bölge çok sakin ve güzel oluyor. Bugünü de yoğun geçirdim, biraz dinlenmeliyim. Elif Nur ÇETİN
Celal Toraman Anadolu Lisesi
TENEFFÜS Herkesin Teneffüse İhtiyacı Vardır.
Sayfa 6
MEZUN MEKTUBU ÖĞRETMENİMİZİ TANIYALIM Canım Burhaniyem ve canım lisemin öğrencilerine Eskişehir'den selamlar. Şu an geçtiğim yollardan geçiyor, oturduğum sıralarda yaşadığım mutlulukları, heyecanları, zorlukları yaşıyorsunuz. İçinde bulunduğumuz anın çok farkında olamadığımızdan bunun kıymetini bilmediğinizi biliyorum ve sizleri anlıyorum. Ama yine de bu günlerinizi elinizden geldiğince dolu dolu yaşayın ki dönüp baktığınızda, 4 yılınızı anımsadığınızda yüzünüzde benim gibi kocaman bir tebessüm oluşsun. Bizi sınav ve gelecek kaygısıyla sistem ne kadar robotlaştırmaya çalışıyorsa siz de sisteme o kadar canlı olduğunuzu kanıtlayın. Bunun için en iyi fırsat şuan içinde olduğunuz yıllar. Üniversiteye geldiğinizde mesleğiniz adına büyük bir adım atmış oluyorsunuz. Ama elinizde kalan çözdüğünüz testlerden çok edindiğiniz arkadaşlıklar, katıldığınız sosyal aktivitelerden kazanımlarınız oluyor. Bu sözlerim hiç ders çalışmayın eğlenin gezin gibi algılanmamalı tabi her şeyin yeri ve zamanı olduğunu söylemek de çok klişe olur ama gerçek bu. Bunları size bir nasihat bir öneri gibi anlatırken pişmanlıklarımdan söz etmiyorum çünkü yaşadığım her anı için iyi ki dedim. Okula yeni geldiğimde sırf sözlüden yüksek alabilmek için şiir dinletisi programına katıldım, sabah akşam çalıştım. Sonra her yıl yeniden yapalım diye gün saydım. Sınıf temsilciliği yaptım, bir çok sorunla uğraştım, model uçak eğitimi vardı katıldım, halk oyunları gösterisi vardı oynadım. Bir de 11. sınıftayken okul başkanlığına aday olup sınıf temsilciliğinden terfi ettim ki sormayın. Koca bir çevrem ve sımsıcak dostluklarım oldu. İşte bunlar bana belki de hayatta hiçbir şeyin katamayacağı şeyler kattı. Bunları yaparken derslerimi ihmal etmedim çünkü bu etkinliklerde yer alırken onların kötüye gitmesi bu etkinliklere katılma şansımı riske sokardı ben de inadına asıldım. Beni az çok tanıyorsunuzdur, biraz şimdi ki hayatımdan bahsedeyim . Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik okuyorum. Hukuk isteyip de tutturamayanlardan değilim her zaman ideallerim oldu ve kendimi çok iyi tanıdım. Ömrüm boyunca mutlu olacağım ve insanları da mutlu edeceğim mesleğin bu olduğuna emin oldum. İnsan 40 yıl yapacağı mesleğin ona çok para getireceğine değil onu ne kadar mutlu edeceğine bakmalı. Çünkü mesleğimiz hayatımız oluyor. Bunu kendimize ilke edinmemiz en önemlisidir bence. Eğer lisede ilk yılınızsa buraya alışmak, çömez muamelesi görmek gibi sorunlarınız olacak elbet. Küslükler, birliktelikler, belki seneye seçmeyeceğiniz bölümün derslerini görmek gibi şeylere katlanacaksınız ama keşfettiğiniz bu dünya sizi günden güne mutlu edecek. Eğer son sınıfa gidiyorsanız dışınızdan "buradan kurtulacağım" deseniz bile içinizden hiç gitmek gelmeyecek. Sınav stresi diye kendinizi yiyip bitirirken koskoca bir yılın su gibi aktığını göreceksiniz ve en güzelinin "biz de o yollardan geçtik" demek olduğunu finalde anlayacaksınız. 10 ve 11. sınıflar bizi unuttun demesinler çünkü lisenin tadının doyasıya yaşandığı, o farkındalığın kazanıldığı dönemin tam ortasındasınız. Lisem, güzel öğretmenlerim belki annelerim babalarım ve okulu okul yapan sevgili öğrenci arkadaşlarım, kardeşlerim hepinizin gözlerinden öpüyorum. Ahsen UZUN
ZEKİYE PANK
Bu ay sizler için, öğrenciler arasında en çok sevilen öğretmenler listesinin başında yer alan edebiyat öğretmenimiz Zekiye PANK' la röportaj yaptık. 24 Kasım öğretmenler gününde Burhaniye'de doğan hocamız her ne kadar göstermese de 1975'li. Burhaniye'nin eşrafından Hacıoğulları'nın üç çocuğunun en küçüğü. İlkokul, ortaokul, lise öğrenimini Burhaniye' de tamamladı. “Öğretmen olmayı çocukluktan beri istiyordum. Bu benim doğamda var. Öğretmenler gününde doğmamdan da belli“ diyen hocamız bu fikrin etkisiyle Konya Selçuk Üniversitesi Türk Dili Ve Edebiyatı bölümüne girdi ve büyük bir başarıyla mezun oldu. İlk görevine 17 yıl önce Gümüşhane Torul'da başlayan öğretmenimiz daha sonra Manyas Lisesi'nde devam etti. Son olarak da Celal Toraman Anadolu Lisesi'nde göreve başlayarak CTAL ailesinin bir üyesi oldu. 10 yıldır okulumuzda görev yapıyor, CTAL ailesinin bir üyesi olmanın ayrıcalık olduğunu ve burada bulunmaktan mutluluk duyduğunu söylüyor. Trabzonlu bir eşe, bir kız bir erkek çocuğa sahip. Kendisinin yapmaktan zevk aldığı bu kutsal mesleğe kızının da ilgisinin olduğunu fakat oğlunun hiçbir şekilde düşünmediğini belirtiyor. Tuttuğu takımı sorduğumuzda “Eş ve oğlum durumundan Trabzonsporluyum” diyor gülerek. (Ailesine ne kadar değer verdiğini her konuda hissettiriyor, değil mi?) Dizi izlemekten çok keyif alan hocamızın en sevdiği dizi geçen yılın fenomenlerinden Muhteşem Yüzyıl'mış. Hatta dizi bittiğinde gerçekten çok üzülmüş. (Acaba Şehzade Mustafa'nın ölüm sahnesinde diziyi yakından takip eden herkesin ağladığı gibi o da ağlamış mıdır, ne dersiniz?) Dürüst, güvenilir, ideallerine bağlı, cana yakın, sevimli, neşeli olan Zekiye Hoca kısacası tam bir yay burcu. Kendisi de burcunun bütün özelliklerini taşıdığını düşünüyor. (Ayrıca hocamız küçük gösteren simasından dolayı koridorlarda öğrenciler arasında kaybolduğunu söylüyor, dikkat edin.) Eğer Zekiye Hoca dersinize giriyorsa kendinizi şanslı saymalısınız çünkü kendisi dersi aşkla anlatan, öğrencilerin halinden en iyi anlayan hocalarımızdan biri. Bunca yıl, bizler de dahil, yetiştirdiği tüm öğrencilerin ona minnet duyduğuna eminiz. Zekiye Hoca'mıza bu eğlenceli röportaj için teşekkür ediyor, ailesine ve kendisine mutlu bir hayat diliyor, uzun yıllar daha girdiği sınıfların edebiyat dersine renk katmasını temenni ediyoruz… Nergis Reyhan AĞIR & Özge ÇELEBİ
OKULUMUZDA SATRANÇ İÇİMİZDEN BİRİ “Okulumuzda satranç” dedik ve İsmail Ünlü'ye sorduk. Hocam, okulumuzda satranç kaç yıldır oynanıyor ve başarılarımız nelerdir? Bize verdiği cevapta, 6 yıldır oynandığını fakat son 3 yılda başarılarının katlanarak arttığını söyledi. Bu zamana kadar okulumuzdaki sporcuların 20'ye yakın madalya aldıklarını söyleyen hocamız, yeni eğitim öğretim yılında ise okulumuza yeni yeteneklerin katıldığını açıkladı. “Yeni gelen ve gelişen oyuncularla daha da güçlendik. Körfez ve il genelinde büyük başarılar bekliyoruz.” diyerek takımına güvendiğini gösterdi. Neredeyse her gün büyük bir azim ve tutkuyla çalışan öğrencilerine teşekkür ederek bu sporcuların antrenörü olmaktan da gurur duyduğunu söyledi. Erol CANSEL
YILIN İLK SATRANÇ BAŞARISI 25-26 Ekim tarihlerinde Burhaniye Satranç Klübü'nün düzenlediği birinci Satranç Turnuvası'na okulumuzdan da iki öğrenci katıldı. Hakan YILMAZ ve Erol CANSEL gruplarında yaptıkları karşılaşmalarda büyük başarı elde ettiler. Erol CANSEL kendi yaş grubunda birinci olarak madalya kazandı.Turnuvada, Türkiye Şampiyonu Dragan Solak da hazır bulundu. Türkiye'de ve dünyada önemli başarılara imza atan Dragan Solak, Burhaniye Satranç Kulübü'nün antrenörlüğünü de yürütmektedir. Böyle önemli bir organizasyonda okulumuzu en iyi şekilde temsil eden arkadaşlarımıza teşekkür ediyor başarılarının devamını diliyoruz. Teneffüs Ekibi
ÖZGÜR LEZGİYEV
Özgür, 9 Temmuz 1997 yılında Yalova'da dünyaya geldi. '99 depreminden sonra Burhaniye'ye taşındılar ve Özgür eğitim-öğretim hayatına Faruk Kızıklı'da başladı. İlkokuldayken de oldukça parlak bir öğrenci olan Özgür okulumuza 3.lükle girdi. Matematik en sevdiği ders. İlkokuldayken Coğrafya öğretmeni olmak istemesine rağmen yıllar fikrini değiştirmiş olacak ki şu an hedefinde mühendislik var. Özgür boş zamanlarını bilgisayar oynayarak, müzik dinleyerek ya da zaman zaman balık tutmaya giderek değerlendiriyor. Futbol izlemeyi ve Pes oynamayı çok seviyor. Kendisi bir Galatasaraylı. En sevdiği film Esaretin Bedeli. En sevdiği aktör ise Steven Segal.
Özgür okumayı çok seviyor. Özellikle ilginç bilgilerin bulunduğu kitaplara ve bilimsel makalelere karşı ilgisi var. Kendisiyle sınıf arkadaşlığı yaptığım süre boyunca en akla gelmeyecek şeyler hakkında bilgi sahibi oluşuna birçok kez tanık oldum! Özgür bu özelliğinin meyvelerini okulumuzda düzenlenen bilgi yarışmasına katılıp, iki sene üst üste ikincilik kazanarak topladı. Benzer şekilde Biyoloji olimpiyatlarında da yer aldı. Özgürle biraz vakit geçirirseniz sürekli bir şeyler bulma peşinde olduğunu fark edersiniz. Geçen sene bir ara gazeteciliğe el atmışlığı bile var. Arkadaşlarıyla beraber iki haftada bir “Müminler” adı altında mizah amaçlı bir gazete çıkarmışlar. İlerde bir icat yaparak ya da bir buluş gerçekleştirerek iz bırakmak istiyor. Özgür'e keyifli sohbeti için teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum! Dilara ERDOĞAN
Celal Toraman Anadolu Lisesi
TENEFFÜS Herkesin Teneffüse İhtiyacı Vardır.
HAYATIN TADI ŞİİR Minik Kuş Minicik bir kuştum, evlendiğimde. Daha evcilik oyunlarını yeni öğrenmişken, sokakta düşüp kalkmaya doyamamışken, oyun oynamak tek sorumluluğumken.. Özgürlüğüm rahatsız etmişti birilerini, bağlanmalıydım, bir adama, bir eve, bir prangaya. Gökyüzümü aldılar benden, yerine tuğladan bir çatı koydular. Oraya "yuva" dediler, oysa o sadece bir "ev"di. Daha arkadaşlarıma "hoşçakalın" bile diyemeden, çekiştirdiler kollarımı, kırdılar kanatlarımı.
Üç Nokta Yeni bir sayfa açmak için Çıktığım bu yolda Başlığı sen koydun İlk yazıyı ben yazdım ilhamı sen verdin Cümleleri önüne serdim Aradaki esleri sen serptin Sıra neye mi geldi? Noktaya Nokta mı İşte onu koymayalım İlla koyalım diyorsan Tahtaya üç nokta oyalım Biri sana Biri bana Biri de kim bilir Belki birlikte doğacak Mutluluğumuza Orhan CANDEMİR
Süslediler beni, giydirdiler kefenimi, boyadılar yüzümü. Saklamaya çalıştılar, daha çocuk olduğumu.
Girdiğimiz o evde süslenmişti, tıpkı benim gibi.
O gün hapsettiler beni o eve. Tıpkı ormanda özgürce uçuşan renkli, güzel küçücük bir kuşu, büyük bir marifetmişçesine, süslü, büyük bir kafese hapseder gibi hapsettiler beni. Küçücük bir kuştum evlendiğimde. Oysa şimdi, ne küçüklüğüm kaldı, ne özgürlüğüm. Küçük kalbiyle nefes alan mahpus bir kadınım artık ben. Büşra CELİL
KİTAP TANITIMI SENDEN ÖNCE BEN Aşk romanları ile tanınan ünlü yazar Jojo Moyes Senden Önce Ben romanı ile yine bizi oldukça duygulandıracak ve bazılarını ağlatacak bir kitap ile karşımıza geliyor. Okuyan herkesi düşündüren ve etkisinde bırakan bir kitap (Aşka inanmayanların bile J). Senden Önce Ben kitabı düşünüldüğü gibi sadece bir aşk kitabı değil, bir kazanın hayatı nasıl etkilediğini, mucizeleri anlatıyor okuyucuya. Diğer aşk kitapları gibi sadece ağlamıyorsunuz okurken her duyguyu iliklerinize kadar hissediyorsunuz: Aşkı, mutluluğu, üzüntüyü ve kızgınlığı... Lou, sıradan ve çoğu insana göre basit bir hayat yaşayan genç bir kadındır.Bir gün çok sevdiği işini kaybeder ve iş bulamayınca bakıcılık işini kabul etmek zorunda kalır. Lou yaşlı birini beklerken karşısına 25 yaşında yakışıklı bir adam çıkar: WİLL... Will ise, hayatı normal bir şekilde devam ederken geçirdiği kaza sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum kalmıştır. Sadece el parmakları dışında başından aşağısını hissedemeyen ve hareket ettiremeyen Will için tek kurtuluş kendisini öldürmektir.
Tutuşturdular beni bir adamın eline, kurtulmak istedikleri bir fazlalık gibi.
Son bir çırpınışla uçmaya, kaçmaya çalıştım. Olmadı. Küçücük bedenimle, kocaman hıçkırıklara boğuldum, duyulmadı.
Sayfa 7
Sen Sana değiyor kalemim her kağıt gördüğümde, Yazmayı öğreniyorum. Varlığına inanmam için gülüşün yetiyor, Görmeyi öğreniyorum. Her hareketin seni sen yapıyor, ''Ben olmayı'' öğreniyorum. Yalan söylerken bile inandırıyor ses tonun, Doğruluğu öğreniyorum. Yüreğime dokunuyor kurduğun her cümlen, Yaşamayı öğreniyorum. Ve sonra gidiyorsun, Yaşarken ölmeyi öğreniyorum... Sude ÖZBERKSOY
SİZ HEP GÜLÜN
Yazmak, insanın içini bir kağıt parçasına dökmektir. Bir başladığınız zaman , her şeyi unutursunuz. Çünkü artık farklı bir dünyanın içini dolduruyor olursunuz. En önemlisi okumaktır. Ya z a n o k u d u k ç a f a r k l ı bilgiler,yeni kelimeler keşfeder. Ve bunu yazılarına döktükçe o dünyaları doldurduğu şeylerin rengârenk bir gökkuşağına dönüştüğünü görür.
Kimi insan alacağı kitabın kelime güzelliğine ,kendisinde bırakacağı etkiye değil de sayfasının az ya da çokluğuna bakar . Oysa çok yanlış bir izlenimdir bu. Çünkü bir kitabın derinliği kalınlığıyla değil, içindekilerin yoğunluğuyla doğru orantılıdır. Kitap, anlattıklarıyla sizlere öyle duygular hissettirir ki duygular çoğaldıkça hayat tecrübeniz de çoğalır. Bir yazan için yazdığı metni okuyanın, onun gözlerinin içine bakması ve hayranlıkla gülümsemesi yazan kişi için harika bir mutluluk ve motivasyon kaynağıdır. Bu yüzden siz hep gülün. Biz yazanlar, sizin gülüşlerinizle beslenelim. Hazal İNAK
Lou ve Will ilk başta pek anlaşamazlar. Ama birbirlerini tanıdıkça daha iyi anlaşırlar ve arkadaş olurlar. Lou bir gün acı bir gerçeğe kulak misafiri olur. Will hayatına son vermek istemektedir ve son intihar girişiminden sonra ailesi ile anlaşma yapmıştır. Altı ay kendini öldürmeye teşebbüs etmeyecek fakat sonrasında İsviçre’ye gidip yasal olarak hayatına son verilecektir. Ailesinin önünde Will’in fikrini değiştirmeleri için altı ay vardır. Lou bunu öğrenince işi bırakmak ister. Ama Will’in ablası ikna eder.Lou’nun şimdi yeni bir görevi vardır: Will’e hayatı sevdirmek... Zamanla Lou Will’le daha fazla yakınlaşır ve daha güzel vakit geçirirler. Aralarındaki yakınlaşma git gide artar ve sonunda birbirlerine aşık olduklarını anlarlar. Birlikte çıktıkları tatilde Lou daha fazla kendini tutamaz ve aşkını itiraf eder. Dahası herşeyi bildiğini ve Will’in onunla birlikte hayatı paylaşmasını ister. Ve Will son kararını verir... Sizce aşk onun için her şeyi yapmak mıdır, yoksa her şeyden vazgeçmek mi...? Aslı BİLİR
FİLM TANITIMI AYNI YILDIZIN ALTINDA Sonunda filmi izleme fırsatı buldum ve uzun zamandır böyle etkilendiğim bir film hatırlamıyorum. Özellikle konusu sizi etkileyecek ve hayata tutunmanız için size bir sebep verecek. Kurgu, görüntü, sahne geçişleri, romantizm, aşk, dram, umut, acı, komedi… Bu tarzda olması gereken her şeyi veriyor film size. Ve, tabii ki sizi filmin içinde tutan en önemli unsur oyuncuların performansı. Orada da devreye Shailene Woodley ve Ansel Elgort g i r i y o r. İ n a n ı l m a z b i r oyunculuk sergilemişler, sizi büyünün içerisinde esir e d i y o r l a r. S o n o l a r a k , yönetmeni de kutluyorum. Oyuncu kadrosu oldukça sağlam. Bu filmi sizin için özel insanlarla birlikte izlemenizi tavsiye ediyorum, pişman olmazsınız. İyi seyirler. Zekiye TOPUZ
Celal Toraman Anadolu Lisesi
TENEFFÜS Herkesin Teneffüse İhtiyacı Vardır.
UÇAN HALI
“Machu Pichhu”
And Dağları’nın zirvesinde, yüzyıllar öncesinden zarar görmeden gelmiş bir İnka yerleşim merkezidir Machu Pichhu. 1450’li yıllarda 2.360 m yükseklikte, Urubamba Vadisi üzerinde İnkalı bir hükümdar olan Pachacutec Yupanqui tarafından inşa ettirilmiştir. Sık dağlar arasında kalmış olmasından dolayı İspanyol istilacılar tarafından fark edilememiş ve bozulmadan günümüze gelmiştir. 1911 yılında Amerikalı tarihçi Hiram Bingham tarafından tesadüfen bulunmuştur. Şehir 200’den fazla merdiven sistemiyle birbirine bağlı ,daha önce hiçbir uygarlıkta görülmemiş başarıda bir işçilikle inşa edilmiş, taş yapıdan oluşur. Machu Pichhu hakkında bilimsel içerikli çok fazla bilgi bulunmadığından kuruluş amacı ve anlamı bugüne kadar gelmiş bir tartışma konusudur. Aynı sebepten ötürü o zamanlardaki adı bilinemeyen şehir, bugün adını yakınlardaki bir dağın adından alır. Şehrin tarım amacıyla kullanılan teraslardan oluşan bölümü Keçuva dilinde* Machu Pichhu yani Eski zirve denilen dağın eteklerindedir. Şehrin bitiminde ise Wayna Pichhu, Genç Zirve yer alır. Yerli halk ise şehri Saklı Kent adıyla anmaktadır.
KARDEŞLERİMİZ BURHANİYE’DEYDİ
İlk ayağını Almanya’da tamamladığımız Kardeş Okul Projesi (Twin School Project) 14 Eylül tarihinde 12'si öğrenci ve 2'si öğretmen Alman misafirlerimizin ilçemize gelişiyle kaldığı yerden devam etti. Proje sonunda Almanya ile Türkiye arasındaki göç ilişkilerini konu alan kısa film elde edeceğiz. Bu kısa film, eş durumundan ülkesini bırakıp Türkiye’ye yerleşmiş ve hayatlarının bir bölümünü Almanya'da geçirip Türkiye’ye geri dönmüş bireylerin röportajlarından oluşacak. Misafirlerimiz çalışmalarımız esnasında Türk kültünü tanıma şansı da buldu. Projemiz 20 Eylül tarihinde misafirlerimizin evlerine dönmesiyle tamamlandı.
Machu Pichhu, 7 Temmuz 2007 tarihinde Dünyanın Yeni Yedi Harikası listesine girmiştir. Şehir günlük 2000 ziyaretçisiyle Güney Amerika’nın en çok turist çeken yerlerinden biri. Kente ulaşım çok zor olduğundan Machu Pichhu Dağı’nın eteklerinde bulunan bir köy ile Machu Pichhu kenti arasına raylı bir sistem inşa edilmiş ve 8 kmlik bir otobüs yolculuğuyla ulaşımın sağlanması mümkün kılınmıştır. Tercih edenler için otantik yolun kullanıldığı birkaç gün süren bir yürüyüş programı da mevcuttur. Ayrıca kentin girişinde yine raylı sistem kullanılarak inşa edilmiş bir otel bulunmaktadır. * Güney Amerika'da And Dağlarında konuşulan bir Kızılderili dili. Dilara ERDOĞAN
Eda BOZDEMİR
AYIN ÖĞRENCİLERİ
OKULUMUZ KARDEŞ OKUL PROJESİNDE YER ALAN ARKADAŞLARIMIZ ÇALIŞMALARINDAN VE GAYRETLERİNDEN DOLAYI AYIN ÖĞRENCİLERİ SEÇİLMİŞLERDİR. BAŞARILARININ DEVAMINI DİLERİZ.