[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]
cyprus
lIERAC ile Çatlaklardan Kurtulun Çok Özel Yerler erle erler
BRONZLAŞAYIM
DERKEN YAŞLANMAYIN!..
2300 Yıllık Misafir..
Hüseyin Yorgancı Yazdı: Kuzey Kıbrıs'ta Üreyen tek kartal türü;
Tavsancıl Kartal Çırakları ustalarını unutmadı
Hünkar Rakı; Adıyla, Tadıyla Farklı
Bayramda Otellere Yıldız yagdı
Teknolojiden trend modeller
YIL:7 SAYI:78 SAYI:78AĞUSTOS 2014
9 694851 900049 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL
C
M
Y
M
Y
Y
MY
K
21.5x28.pdf
1
5/13/14
10:03 AM
LEFKOSA OTTOMAN ILANLAR.fh11 2/28/14 5:20 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
i ve mutfak n yemek, içk
i
kültürü dergis
e m r Gu Kıbrıs’ı
vet mi Evinizde da niz; verecek si rme'de Tüyoları Gu Tavuk Fatma BaruSıt;rrını Dolmanınye anlattı GURME'
Mustafa Şahreile za nk Mutfağınıta katacak rifler Sindirim için;
ŞEFTALİ SUYU
YIL 3 SAYI 35
S 2014 AĞUSTOSTO
east ile Chicken Br Pratik yemek tarifleri
U T O Z İ M E S
Doğal Mucize; - Reha Arar h - Mustafa Şa il çil zç Öz Ö i li Al çil - İhsan Erol Öz
alıcıdan Aygen ErsYe ekler Denenmiş m
Gurme
Özel Tarifler
ÂLÂsı Bu ayın en En nt sh Restaura Hürdeniz Fi
ve
Ağustos sayısı Kıbrıs'ta bayilerde
10 TL TÜRK
İYE FİYATI 15TL
90001 8 9 694851
yıl:3 sayı:35
[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ] 39
ZOOM
38 22
14
www.cypruszoom.com
valleri
zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Genel Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler Reklam Pazarlama Profil Reklam
KATKI KOYANLAR Reha Arar / Mesut Günsev / Derya Beyatlı Sanem Koç / Aygen Ersalıcı Rauf Ersenal / Ali Özçil / Ayşe Zayim Mustafa Şah Grafik-Tasarım Profil Reklam Yayın Kurulu Mesut Günsev
Reklam Rezervasyon ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04
Temmuz - Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat Festivali - Geleneksel Kısa Film ve Belgesel Festivali (TemmuzAğustos) - 19. Gönyeli Uluslararası Folklor ve Kültür Festivali - 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri - 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali
Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat - Aktüalite Dergisi Baskı Pelin Ofset www.pelinofset.com.tr
Ağustos - 3. Alayköy Tahıl Festivali - 3. Taşkent Kültür Festivali - 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Folklor Festivali Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888 - 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali - Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali - 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa ] Festivali [ - 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri cyprus - Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül) z Festival - 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri uk Festivali USE THE PINE HO & - 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül) a Günleri - 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm İN Festivali (CIOFF) SOLİ’NÇAĞI IN Festivali T AL rtakal Festivali
ZOOM Kıbrıs’ın ilk aylık
turizm, haber,
alite dergisi
magazin, aktü
Çok Özel Yerler Ekim - 13. Zeytin Festivali (Girne) - 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri - GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu - 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün - Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri
18
Aralık - DAU Şarkı Günleri - UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikler - GAU Yeni yıl Kutlamaları Kasım - 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali - Kuzey Kıbrıs Lefke - Uluslararası Sanat Festivali - 6. Kitap Festivali - 6. Cumhuriyet Folklor Festivali - Güzelyurt Tiyatro Günleri - 5. Lefke Hurma Festivali - 4. Klasik Ralli - 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri - 3. Doğanköy Alıç Festivali
20
71
Barış ın HarekatınYılı 40. Üç insan, Üç Öykü
Yaşayan köy;
ra Melandse Hou
erler erler Yerler Yerle Ç Özel Y Çok
RESTAURANT
BAR
EK MARS’A GİDEC İLK İNSANLAR “ENDEMOL ŞOVU”NDA SEÇİLECEK:
z) ali k Cümbüşü ür ve Dayanışma
DeVib'le Şıklığınızı Tamamlayın
GÜNEŞİN AZI KARAR ÇOĞU ZARAR
Havvaroğlu Mazha Evde, kadın,
anne, aşçı, işte
patron
YIL:7 SAYI:77
TEMMUZ 2014
900049 9 694851 FİYATI 15TL 10 TL - TÜRKİYE
Eylül - 7. Geçitkake Hellim Festivali estivali - 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa) ale Festivali - 7. Tatlısu Harnup Festivali ağusa Kültür ve Sanat - Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik - Temmuz) Festivali (Eylül-Ekim) Mağara Kültürü ve - Fençlik Merkezi Cümbüşleri - Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali stivali - Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması ek Festivali - UKÜ Uluslararası Gece Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, estivali - 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son çevre bilinciyle destek vermektedir. k Festivali Hafta) - 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali 8 ZOOM - 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali
ZOOM DERGİ GRUBU
46 56
30
90 91
Kıbrıs Festivaller Listesi
Hamilelik sonrası veya kilo alıp vermeden başka nedenlerle oluşabilecek çatlakların önlenmesine ve oluşmuş çatlakların istenmeyen görüntüsünün azalmasına yardımcı kozmetik bakım ürünü.
1 Kutu Phytolastil Ampul Alana
4 adet 15ml. Phytolastil Gel HEDİYE... Lierac Çatlaklar için Jel • Phytolastil jel ciltte oluşan çatlakların oluşumunun önlenmesine yardımcı bakım sağlar. • Phytolastil jel, hamileliğin 4. ayından itibaren bacak, karın ve göğüste kullanılabilir. • Phytolastil jel, Düzenli olarak sabah ve akşam haricen kullanılmalıdır. • Çatlaklar çevresindeki cildin doğal rengine kavuşmaya eğilim göstermeye başlayarak daha dar ve ince çizgi görünümü alır.
Cosmetica Önder AVM Lefkoşa - Cosmetica Lemar Lefkoşa - Cosmetica Lemar Fuar Lefkoşa - Cosmetica Erülkü Demirhan - Cosmetica Önder AVM Mağusa - Cosmetica Lemar AVM Mağusa - Cosmetica Lemar Girne/Karaoğlanoğlu - Cosmetica Lemar Girne - Cosmetica Ziya Rızkı Caddesi Girne www.pilottrading.com
birolbebek@gmail.com
Birol Bebek
Aşkıma Erken gelmiştin, erken gittin: Acelen neydi? Neden beni beklemedin. Zaten "geç karşılaşmıştık" ya; sen derdin. Yine acele ettin... Daha yapacaklarımız vardı. Beklemedin; Gittin Tanışmam rastlantıydı, görüşmem sürpriz. Hele evlenmemiz, filmlere konu olabilir. Fıkra gibi detayları çıkarırsak eğer... İki defa nikah memurunun önünden kalktık. olmayacaktı oldurduk. Yapılmazdı yaptık. Bir yıl sonra, bir günde Evlendik.. Dahası vard Gitmeyecektin, bırakmayacaktın beni böyle,
10 ZOOM
Genel Yayın Yönetmeni
Geride yarım bir hayat, iki mucize bıraktın. Ben Biz Sen Bunları hak etmek için ne yaptın: Öğretmendin; görürdüm, öğrencilerin gibi dersine çalışırdın. Hasta bile olsan okuldaydın; "Olmaz" derdin, "çocukların sınavları var, aksatamam:" Sana anne diyen iki evlat, ama arkanda seni annesi kadar seven yüzlerce çocuk bıraktın. Bilirdim, bayramlarda, özel günlerde sana hala mesaj atan üviversite bitirmiş öğrencilerin vardı. Özeldi; özeldin. Onlarda unutmadı, daha da unutmayacaklar; Bilirdim; bilirdileler; Onlar için unutamayacakları bir öğretmen,
benim için dünyanın en tatlı kadını, en müthiş annesi, en özel insanıydın. Gitmeyecektin, bırakmayacaktın beni böyle, yapmayacaktın. Aslına bakarsan uzaklara gitmedin. Yakınlarda, burada içinde kalbimde, içimde bir yerlerdesin; Daha doğrusu, artık dokunduğum, baktığım, her yerde, herşeyde sen varsın. Gitmeyecektin, bırakmayacaktın beni böyle, yapmayacaktın. Erken gelmiştin, erken gittin: Acelen neydi? Neden beni beklemedin. Zaten "geç karşılaşmıştık" ya; sen derdin. Yine acele ettin... Daha yapacaklarımız vardı. Beklemedin; Gittin
haber
"Alıp başımı gitmek istiyorum" diyenlere;
The Nitovikla Garden Hotel
İ
çinizden bir ses "buralardan gitmeli, kafamı dinlemeli, kendime gelmeliyim" diyorsa, size bir önerimiz olacak. Kıbrıs'ta adını bilmeyen kaldımı bilmiyorum ancak eğer gitmeyen var ise büyük kayıp. Karpaz Bölgesi'nin bakirliğini, Kıbrıs kültürünün en özel örneklerinden biri olarak gösterilen The Nitovikla Hotel'in keyfini yaşamak sizi farklı yerlere götürecektir. Tatil anlayışınızda yeni bir tarz denemek, hem eğlenip, isterseniz iç sesinizi dinleyip size kendine getirecek bir yerde tatil yapmak size iyi gelebilir. Az kalsın unutuyorduk, bunları yaparken muhteşem bir Kıbrıs kahvaltısı, Ada'mıza özgü ev yemekleri, olmadı sizin istediğiniz bir yemek sorun değil. Kesin olan birşey varsa, yediğiniz, içtiğiniz herşey; çok daha güzeli, anıları hiç silinmeyecek bir tatil için bir kenera yazın. "Bu otele gidilecek!.."
12 ZOOM
Çıkmaz Demeyin Şansınızı Deneyin Bir Bilet Alın Sizde Kazanın
haber
Spam başınıza bela ise bu yazıyı okuyun
S
ıklıkla bazı zincir mailler gelir. Bunlardan birisi, 'Bir hasta çocuk var. Bu maili ne kadar çok forward (iletirseniz) ederseniz bir kuruluş bu çocuğun tedavisi için o kadar para verecek'. Bu tamamen palavra ve adres avcılığı. Lütfen buna ve benzerlerine alet olmamak için aşağıdaki yazıyı okuyunuz. SPAM nedir? SPAM'cilere alet olmamak için ne yapmak lazım? Neden sizce arkadaşlarınız size 'mail adresimi herkese gösterme' diye uyarıda bulunuyor? Sizin e-mail adresiniz kimin isine yarar diye düşündünüz mü? Eğer arkadaşınız sizden böyle bir şey talep ediyorsa, sebebi: SPAM Maillere kurban olmak istememesidir. Öncelikle SPAM nedir? Bunun için aşağıdaki yazıya bir göz atalım SPAM NEDiR ? Sürekli aldığımız 'bu mesajı bilmem kaç kişiye yollarsanız, x kurulusu mesaj başına X dolar verecek' Veya: ''size gelen bu mesajı en az 15 kişiye göndermezseniz başınız dertten kurtulmayacak'', Bu bir tantradır, on beş gün içinde şu kadar kişiye gönder', 'bu sitede Atatürk'e hakaretler edilmektedir, 20.000 kişi birikince kapatılacaktır' türünden e-postaların gerçekle hiçbir ilgisi yoktur ve SPAM olarak adlandırılır. SPAM kapsamındaki diğer tip e-postalar, ürün satış ilanları, zincir mektuplar, ne idüğü belirsiz virüs uyarıları, dünya bilmem kimler birliği olarak zavallı Afgan kadınlarına veya bilmem kim kurulusunun dünyayı zehirlediğine vs. yönelik imza kampanyaları, bilmem ne adresinden alınacak program ile surf yaparken para kazanacağımızı anlatan postalar, Microsoft'un yeni programlarına koyduğu bir kodla bütün e-postaları izlemesi, sinemada iğne ile AIDS kapanlar veya böbrekleri çalınanlarla ilgili hikayeler, zavallı hasta bir çocuğun (hep aynı senaryo kullanılır) gönderdiği e-postanın her atılışında bilmem kaç kuruş para kazanacağı ile ilgili postalardır. Bu tür postaların hiçbirinin gerçekle ilgisi yoktur ve tek amaçları bu tür postalar forward edildikçe üzerin-
14 ZOOM
de toplanan e-posta adreslerinin toplanmasıdır. Dikkat edilirse imza kampanyalarında bile e-posta adresinizi eklemeniz istenmektedir. Bu zincir mektuplarla toplanan adresler daha sonra pazarlanmakta, '250.000 Türk'ün e-posta şifresi' gibisinden CD'ler ile satılmaktadır. Daha sonra bu posta adreslerine abuk sabuk (genelde illegal) ürün ilanları gelmektedir. Bu tür ilanların sonundaki 'çıkmak için bilmemkim@bilmemnere.com adresine 'Remove başlıklı bir e-posta göndermeniz yeter' yazısı KESİNLİKLE ciddiye alınmamalıdır. Genelde bu tür remove cevapları kaale alınmamakta, hatta e-posta adresinin doğruluğunu kontrol etmekte kullanılmaktadır. Kullanıcının isteği dışında gönderilen bu tür e-postaların hepsine SPAM adi verilir ve gerek e-posta adreslerinin gereksiz şişmesine, gerekse İnternet trafiğinin (su anda bir problem teşkil etmese de yakin gelecekte) artmasına yol açarak, gereksiz bir yük oluşturmaktadırlar.
ARKADAS ÇEVRENİZDEN BİR KAÇ KİSİYE ATIYORSUNUZ. Aslında sizin kontrolsüz attıklarınızla, yukarıda belirtilen SPAM maillerin hiç bir farkı yok. Sizin yolladığınız mail de o arkadaştan bu arkadaşa gezinerek, en sonunda 'Tok' kısmında 100 kadar arkadasın adini içererek, bu adresleri toplayan birinin eline geçebilir. Sonuç? 'bu kişiler benim mail adresimi nerden buluyor?' dediğiniz olmadı mi hiç? Peki bundan kurtulmanın bir yolu yok mu? Var. Aslında bu iğrenç durumdan kurtulmanın, çok kolay, çok kısa ve çok da zahmetsiz bir yolu var. Birden çok kişiye mail atıyorsanız, MAIL ATTIGINIZ KİSİLERİN ADRESİNİ 'BCC' (gizli) KISMINA YAZMAK. BCC (gizli) nedir ? BCC(gizli) , 'Blind Carbon Copy'. (Akabinde CC: Carbon Copy). BCC''nin 'CC''den ve 'To''dan farkı: BCC' ye yazılan adreslerin KİMSE TARAFINDAN GÖRÜLEMEMESİDİR.
Ayrıca bir başka nokta daha var. Sizin maillerinizin bununla ne ilgisi var? Siz burada belirtilen tür mailleri zaten hiç atmıyorsunuz. Sizin attıklarınız zararsız/komik yazılar, karikatürler, ve üstelik SADECE KENDİ
Yani birden fazla kişiye yolladığımız maillerde, ARKADASLARINIZIN ADRESLERİNİ BCC'YE YAZMAK BU SORUN için KESİN ÇÖZÜMDÜR. Bununla birlikte 'forward' ettiğiniz (arkadaşlarınıza ilettiğiniz) maillerin basındaki '---Orijinal Message---'kısmını da silerseniz, hem yollanan maillerin içeriği 10'larca gereksiz satırdan kurtulacak ve böylece okunması kolaylaşacak, hem de mail adresi hırsızlarının isi zorlaşacaktır. Görüldüğü gibi kolay olan bu çözümün tek zor yani, onu akil etmek. Gerçekten böyle bir Spam Mail Ticareti'nden habersiz arkadaşlarınızın böyle bir şey düşünmesine pek imkan yok. Öyleyse bu bilgiyi onlarla paylaşarak hem onları, hem de kendi mail adreslerimizi kurtarmalıyız. (Tabiki BCC ile göndererek) Bu mail ticaretinin boyutları hakkında fikir vermesi için sunu da belirteyim ki, duyduğuma göre Amazon.com'da kendisine üye olan kullanıcıların bilgilerinin Amazon.com'un malı olduğunu ve onları istediği gibi pazarlayabileceğini iddia etmeye başladı. Varın gerisini siz düşünün... Unutmayın, siz de Internet zincirinin bir halkasısınız, ve bu zincirin daha kaliteli olması için üzerinize düsen görevi yapın. Bu yazıyı da arkadaşlarınızla paylaşırken lütfen BCC olarak gönderin.
haber
LIERAC ile hamilelik ve ergenlik döneminde ortaya çıkan çatlak problemine son...
1975
’te kurulan LIERAC Laboratuarları; cilt bozuklukları ve yaşlanmasındaki uzmanlığı, formüllerinin etkinliği ve her bir ürünü duyular için keyif haline getiren ‘ Fransız’ cazibesi ile kadınlar için vazgeçilmez bir cilt bakım markası yarattı.” 1975’te Dr. Leon CARIEL tecrübesini ve cilt uzmanlığını tüm kadınların hizmetine sunmaya karar verdi. LIERAC ürünleri farklı cilt problemlerine etkili çözümler üretirken doğanın gücünden ve her gün yeni buluşlarla ilerleyen bilimden faydalandı. LIERAC, yüz ve vücuttaki cilt yaşlanmasının ve estetik bozuklukların gözle görülür işaretlerinin düzeltilmesi alanında uzmanlaşmış ilk Fransız marka oldu. Marka keyifli güzellik ritüellerini ve etkinliği kanıtlanmış ürünleri birleştirerek kendini “teknik kozmetik” açısından uluslararası bir referans olarak kabul ettirdi. Aktif Phyto-Kozmetik’in öncülerinden olan LIERAC, markanın orijinal değerleri olan yenilik, performans, güvenilirlik ve feminenliği yansıtacak ürünler yaratmak için en iyi aktif bitkisel içerikleri yüksek standartlı bilimle birleştirdi.
18 ZOOM
LIERAC cildinizin sesini dinler, anlar ve konuşur. Bu görülebilen ve hissedilebilen bir uzmanlık belirtisidir; her gün yanınızda olup güzel görünmenize ve güzel kalmanıza yardımcı Fransız cazibesi.
35 YILDIR NESİLDEN NESİLE GEÇEN LİDER ÇATLAK KARŞITI ÜRÜN; PHYTOLASTIL Dünya genelindeki kadınların en çok yaşadığı cilt problemlerinden birisi karın bölgesindeki çatlaklardır. Onarılması oldukça güç olan bu bölgedeki çatlakların için en iyi çözümün Lierac Phytolastil kullanmak olduğu biliniyor. PHYTOLASTIL, 35 yıldan beri nesilden nesile geçen lider çatlak karşıtı üründür. Hamilelik ve ergenlik döneminde ya da hızlı kilo alınan dönemlerde oluşan çatlak görüntüsünün ortaya çıkmasını engellemenin yanı sıra var olan çatlakların azalmasına da yardımcı olur. Oluşmuş çatlakların giderilmesinde ilk tercih edilen üründür Etkinliği on bir uluslararası deneyle kanıtlanmış. Lierac Phytolastil bitkisel içerikli bir üründür. Etkin maddelerinin tamamı doğada yetişen bitkilerden elde edilen ekstreler. Cildimizin yapıtaşları olan ve fibrosit hücresi tarafından üretilen elastin ve kolajen liflerinin kalitesinin düşmesi sonucu vücutta çatlaklar oluşur. Çatlak görünümü ergenlik, kilo değişimi ve
haber
hamilelik gibi hormonal değişimlerin yaşandığı dönemlerde meydana gelir. Phytolastil, ciltteki fibrosit faaliyetlerini artırarak da yeni dokuların oluşmasına yardımcı olur. Özellikle hamilelik ve ergenlik döneminde ortaya çıkan çatlak problemi, aşırı kilo kaybı veya alımı durumunda da görülebilir. Alanında uzman doktorlar tarafından hastalarına tavsiye edilen Lierac Phytolastil Jel ile sağlıklı ve pürüzsüz bir cilde yeniden sahip olabilirsiniz. Yapılan testler ve deneyler sonucunda hamilelik döneminde kullanılan ürünlerin özenle seçilmesi gerektiği görülmüştür. Hamilelik sırasında ve sonrasında oldukça hassas olan anne cildindeki çatlakları Lierac Phytolastil ile sağlıklı ve güvenli bir şekilde onarabilirsiniz. Hamileliğin 3. ayından itibaren çatlak oluşabilecek bölgelere günde bir kez olmak üzere sürülebilir. Cilde masajla emilene kadar sürülmesi gereken Lierac Phytolastil Jel etkisini kısa bir süre içinde gösterir.
ÖZELLIKLE HAMILELIK VE ERGENLIK DÖNEMINDE ORTAYA ÇIKAN ÇATLAK PROBLEMI, AŞIRI KILO KAYBI VEYA ALIMI DURUMUNDA DA GÖRÜLEBILIR. ALANINDA UZMAN DOKTORLAR TARAFINDAN HASTALARINA TAVSIYE EDILEN LIERAC PHYTOLASTIL JEL ILE SAĞLIKLI VE PÜRÜZSÜZ BIR CILDE YENIDEN SAHIP OLABILIRSINIZ. www.cypruszoom.com
19
haber
MODERN MUTFAKLARIN VAZGEÇİLMEZİ
EVLERE BAHAR GELİYOR Özgün ve estetik tasarımları ile dikkat çeken Serra Seramik, birbirinden dekoratif koleksiyonlarıyla keyifli mekanlar yaratmaya devam ediyor. Soft renk alternatifleriyle baharı evlere getiren Dorsay, zarif desenleriyle de büyülüyor. Özgün tasarımlarıyla mükemmelliği evlere taşıyan Serra Seramik, birbirinden şık seramik karolarıyla her zevke özel seçenekler sunuyor. Özenle tasarlanarak son teknoloji ile üretilen farklı renk, doku ve desenlere sahip Serra Seramik karolar, mekanları duvardan zemine şıklıkla buluşturuyor. Serra Seramik’in en özel tasarımlarından biri olan Dorsay Serisi, çarpıcı renk ve desenleriyle mekanları unutulmaz kılıyor. Modelin, pırıltılı çiçek desenleri eşliğinde huzur veren tasarımı, görenleri kendine hayran bırakıyor. Dorsay, kemik ve gri renk seçenekleri, çiçek desenleri ve soft bir görünüm veren dokusuyla estetik kavramını yeniden yorumluyor. Mat yüzey bitişi ve 30 x 90 cm özel ebadıyla Dorsay, asaletin evlerdeki temsilcisi olacak. Dorsay, Serra’nın ruhu harekete geçiren renkleri ve hayat dolu tasarımlarıyla öne çıkan kategorisi Alive’da yerini alıyor. Özel ebatlarıyla fark yaratan duvar karoları ile dekor, bordür, finish elemanları ve süpürgeliklerine kadar tüm detayları düşünülen modeller, evini yenilemek isteyenleri Serra bayilerinde.
20 ZOOM
Göz alıcı mutfakların önde gelen markası Vanucci, Zaffiro ile mutfaklarda şıklık ve fonksiyonelliği bir arada sunuyor. Farklı mekanlar ve farklı zevkler için sunduğu zengin ürün ve çözümlerle, şıklık ve doğallığı bir arada sunan Vanucci, entegre kulplu tasarımı ile dikkat çeken Zaffiro ile dekorasyonda sade, modern ve minimalist tarzı sevenlerin gözdesi olacak. Özgün tasarımlarıyla mutfaklara ışıltılı ve estetik bir görsellik kazandıran Vanucci, yeni modeli Zaffiro ile sadeliğin zarafetini yeniden yorumluyor. Ahşap görünümü ve yalın çizgileriyle beğeni toplayan model, her zevke uygun renk alternatifleriyle sade ve modern bir görünüm sunuyor. Şık tasarımı ile göz dolduran Zaffiro, geniş tezgah altı çekmeceleri ve kullanışlı kiler dolaplarıyla fonksiyonelliğin yanı sıra kullanıcılarına geniş alanlar da sağlıyor. Kapağın yalın ama 3 boyutlu tekstür doku çizgisini bozmadan iç yüzeyinde konumlandırılan enterge kulplar ise tasarımın modern çizgilerini tamamlıyor. Senkronize melaminize yüzeyi (3 boyutlu ahşap doku hissi) ile doğallık hissini mutfaklara taşıyan Zaffiro, 4 adet renk seçeneği sunuyor. Modern ve sade çizgileriyle dikkat çeken Zaffiro, şık ve fonksiyonel tasarımıyla evlerin cazibe merkezi olan mutfakları yaşan alanı haline getiriyor.
KADINLAR BİR KRALİÇE! Hayata karşı dimdik duran, sevgisi ile dünyayı farklı kılan kadınlarımız için takı modasına yön veren Favori’nin kraliçelere layık tasarımları, bu yıl çok konuşulacak. Tasarımcılarının elinde dantel gibi işledikleri ve kraliçe tacından esinlendikleri kolye ve yüzükler ile kadınlar, kendilerini kraliçe gibi hissedecek. Marka hayatlarının kraliçelerine armağan vermek isteyen erkekler için de yarattığı modellerle zengin bir hediye seçeneği sunuyor. Favori’nin zarif, şık ve gösterişli kolye ve yüzükleri ile kadınlar özel gecelerde dikkatleri üzerlerine çekecek. Favori’nin Türkiye ve Kıbrıs'ta 122 mağazasında tüketicilerin beğenisine sunulan bu özel takılar, güzellilerine güzellik katmak isteyen kadınların favori takısı olacak.
Tüm Kıbrıs Halkının Hizmetindeyiz.
Lefkoşa-Mağusa Anayolu, Girne Dağyolu Kavşağı,Demirhan Tel: 0392 245 4360-61-62-63-64 Fax: 0392 245 4356
haber
Kupanı Kendin Tasarla
Sevdiklerinize hediyelerinizi Paşabahçe Porselen’in ‘Ben Yaptım!’ setleri ile artık kendiniz hazırlayabilirsiniz. Dünyaca ünlü kalem markası Edding ile tasarladığı yeni setler, çay ve kahve keyiflerine bambaşka bir heyecan katıyor.
22 ZOOM
P
aşabahçe Porselen, dünyaca ünlü kalem markası Edding ile eğlenceli bir set tasarladı. Kupa ve porselen dekorasyonuna yönelik üretilen rengarenk kalemlerden oluşan ‘Ben Yaptım!’ setleri sevdiklerine verecekleri hediyelerde kendilerinden bir iz olmasını isteyenler için muhteşem bir alternatif oluşturuyor. ‘Ben Yaptım!’ setlerinde bulunan Paşabahçe Porselen’in sade kupaları Edding kalemlerde kullanılan su bazlı mürekkeple bambaşka bir tasarıma kavuşuyor. Ayrıca kalemlerde sağlığa zararlı hiçbir madde bulunmadığı için çocuklar da aileleriyle birlikte güvenli ve eğitici zaman geçirme şansını yakalıyor. Setlerin içinde bir adet porselen
kupa ve 2 farklı renkte porselen boyama kalemi bulunuyor. Hayal gücünüzün ürününü yaratmak için Paşabahçe kupanın, boyama kalemleri ile boyandıktan sonra kuruması için 15 dakika bekletilmesi gerekiyor. Bu süre içinde eğer farklı bir tasarım yapmak isteniyorsa çizimler yıkanarak veya bir bezle silinerek temizlenebiliyor. Ardından önceden ısıtılmış 160 derecelik ev tipi fırında 25 dakika pişirilen kupaya tasarım sabitleniyor. Böylece 8 farklı renk seçeneğiyle herkes kendine özel kupasını tasarlamış oluyor. Fırınlanmış kupalar renkleri solmadan defalarca bulaşık makinesinde yıkanabilirken, yıllar içinde solan renklerin üzerinden tekrar geçilerek de eski formuna ulaşabiliyor.
Merit Cyprus Garden Bu yaz yepyeni
Y
enilenmiş yüzü ile bu yaz başından beri hizmet vermeye devam eden Merit Cyprus Garden, özellikle Kıbrıslı misafirlerin ilgi odağı. Otelde her pazartesi, çarşamba ve cuma akşamı gitari ile ceyhun Garden Restaurant'ta sahne alıyor. Perşembe akşamı, Fasıl Grubu ise fasılseverlerin hizmetinde. Muhteşem konumu ile dikkat çeken otel, tarihi dokusu, plajı Kıbrıslılar için özel bir yere sahip. Yönetim, yenilenen otele talebin çok yoğun olduğunun altını çiziyor. Tatil için uzağa gitmek istemiyorsanız gitmeye değer olduğunu belirtelim. Rezervasyonlar için: (0392) 371 27 22
24 ZOOM
haber
www.cypruszoom.com
25
Yaz
haber
Mesut Günsev
A
Kürşat Başar
ğustos geldi. Gerçi mevsimin son ayı ama bana göre “yaz”ı ,”yaz” gibi yaşatan sıcak günlerin içinde “yaz”a en yakışan ay ağustos. Ardından tüm güzelliği ile Eylül gelecek. Ama ona da son “yaz” denebilir. Kadıköylü Şair Yavuz Örten in ilk yayınladığı şiir kitabının adıydı “Ağustos’ta Aşk Var”. Sanırım 1966 yılıydı. Gerçekten ağustosta aşk var mı? Var mıydı? Yaşayanlar bilir. Ama son günlerde okuduğum en güzel Romanın adı kuşkusuz “YAZ”dı. Tanınmış yazar-müzisyen Kürşat Başar, 11 yıl aradan sonra güzel bir aşk romanıyla okurları ile buluştu. Türkiye’nin en büyük yayınevlerinden olan ALFA’ya bağlı Everest Yayınları’ndan ilk baskısı 100 bin olarak çıkan eser kısa sürede en çok satan kitap listelerinin başına tırmandı. “Sanki yıllar öncesindeki o sabah, onu gördüğüm, tanıdığım ilkyaz günü zamanın akışına kapılıp gitmedi de, hep benimle kaldı.” diye yazmış kitabın kapağına Başar. Yer yer otobiyografik bilgiler ve anılarla örgülenmiş bu güzel aşk romanında kuşkusuz yazarın çok güzel çözümlemeleri var bu ulvi duygu ile ilgili ama beni en çok çarpan bölümler aynı zamanda amcasından miras kalan bir kitap hazinesinin de etkisi ile yazarın kitap ve okuma ile ilgili betimlemeleri.. Aşk’ın 176’cı sayfasında şunları yazmış Başar: “Her kitap benim evim gibi oldu. İçine girip yaşayabildiğim, sanki oradaki insanları tanıyormuş gibi dostluk kurabildiğim, birlikte onların hayatlarını, hüzünlerini, sevinçlerini, korkularını paylaştığım ve belki de asıl önemlisi, kendimi unuttuğum hep güvende hissettiğim evim gibi… Kitap bittiğinde o insanlar gitse de, istediğim zaman yeniden elime alıp okuyunca geri geldiler. Hiç biri kendiliğinden beni bir yere bırakıp gitmedi. Kitabın sonunda ölseler bile yeniden başlayınca canlanıverdiler. Kitapları neden bu kadar sevdiğimi anladınız mı? Hep sokaklarda yürürken evlerin pencerelerine bakar ve içinde nasıl bir hayat yaşandığını merak ederim. Kitaplar da böyleydi işte. Kapağını açıp okumaya başladığımda sanki o evlerin içine
26 ZOOM
girip sanki benden rahatsız olmasınlar diye görünmeden, sesimi çıkarmadan onların hayatını izleyen hayalet gibi hissederim kendimi. O yüzden de, dünyanın her yerinde, bugün ve geçmişte pek çok evim yakınım varmış gibi gelir bana hala.. Ama biliyor musunuz en büyük ikilem nedir? Okudukça öğrenirsiniz. öğrendikçe artık sizi büyüleyen şeyler azalır. O günlerde dinlediğimiz bir şarkıda söylendiği gibi “bilgi, ölümcül bir dosttur…” Kitaplar bazen bir olayı, bir dönemi, bir zaman bölümünü, hayatın içinden küçük ve devamını bilmediğiniz bir kesiti anlatır. Ve size kesinlikle bildiğiniz bir gerçeği de anlatsa, aslında her biri onu yazanın belleği ile aranızda özel bir bağ kurar. Çünkü kitabı okurken belki yazılışından uzun yıllar sonra bile onu belleğinizin derinliklerinde kendi kendinize yeniden kurarsınız… Kürşat Başar, bu bölümün sonunu ise bakın o unutulmaz aşkına nasıl bağlamış? “Sözcüklere dokunamazsın ve ne kadar büyülü de olsalar hep karşılığında gelecek başka sözcükleri beklerler. Oysa ben sana dokundum ve o zaman her şeyin ne kadar gerçek olduğunu anladım.” Söyleyebilseydim ona, onu sevmek; Karanlık bir suya girerken duyduğumuz ürperti gibiydi. Bir rüyada, uçurumdan yuvarlanırken bağırmaya çalışmak ama sesi çıkamamak gibiydi. Yılın ilkbahar sabahında uyanmak gibiydi Karlı bir tepeden aşağı kayarken çılgınca gülmek gibiydi. Çok uzun yıllar görmediğiniz birine rastlayıp onu ne çok özlediğinizi anlamak gibiydi. Herkesin kaybolduğuna inandığı bir adayı yeniden bulmak gibiydi. Bitmesin diye bir kitabın son sayfalarında durup bütün hikayeyi yeniden, yeniden hatırlamak gibiydi.” Bu sıcak, güzel yaz günlerinde “YAZ”ı okuyun sevecek ve mutlaka kendinizden de bir şeyler bulacaksınız..
PIRELLI FORMULA 1’DE DEVRİM YARATACAK 18 İNÇ ÖLÇÜLÜ LASTİKLERİ İLK KEZ TEST ETTİ
F
ormula 1’in resmi lastik tedarikçisi Pirelli, gelecek dönemde yarışlarda kullanılması düşünülen, Türkiye'de İzmit Fabrikası’nda ürettiği yeni 18 inç’lik lastikleri ilk kez test etti. İngiltere’de Silverstone Pisti’nde gerçekleşen testlerin, Formula 1 lastikleri ile normal yol lastikleri arasındaki teknoloji transferini daha da geliştirmesi hedefleniyor. Lotus Formula 1 takımının E22’si ile piste çıkan yedek pilot Charles Pic, 18 inç’lik lastiklerle izleyenleri etkiledi. Pirelli’nin 2010 yılında Formula 1’in resmi lastik tedarikçisi olmasından bu yana desteklediği 18 inç ölçüsündeki lastik fikri, modern pazar trendlerini yansıtırken, daha büyük ölçüde lastiklerin kullanılmasıyla, Formula 1 lastikleri ile normal yol lastikleri arasındaki teknoloji transferinin daha da geliştirilmesi hedefleniyor. 14 turluk testte, yeni tasarlanan lastiklerin mevcut 13 inç’lik Formula 1 lastikleri ile aynı performans ve dayanıklılık standartlarına sahip olduğu görüldü. Silverstone’da test edilen lastiklerin taban genişlikleri 13 inç’likler ile birebir aynı, çapı ise, 30 milimetre daha fazla olmasına rağmen, daha ince yanaklara sahip olduğu için iki farklı ölçüdeki lastiğin de ağırlıkları aynı. “Yarış ve yol lastikleri arasındaki bağı kuvvetlendirir” Bugün artık 18 inçlik lastiklerin bile standart otomobillerde kullanılmaya başlandığını söyleyen
Pirelli Motor Sporları Direktörü Paul Hembery “Bu lastikler, markamızın Premium stratejisi kapsamında Pirelli mühendisleri tarafından geliştiriyor. Eğer takımlar bu yönde ilerlememizi isterse, kısa sürede bu lastikleri hazır edecek teknolojiye sahibiz. Bu lastiklerden daha iyi bir performans önceliklerimiz arasında yer almasa da, yeni lastikler beklentilerimiz ile paralel sonuç verdi. Bu nedenle Formula 1 yarışlarında çok önemli bir dönemeçte olduğumuzu söyleyebiliriz” dedi. 18 inç lastik seçeneğinin yol lastikleri ile yarış lastikleri arasında mümkün olan en yakın bağın kurulmasını sağlayacağını söyleyen Hembery, “Ancak bizim rolümüz, Formula 1’de değişim yapmak değil. Lastik değişiminin aktif bir şekilde üzerinde ısrar ettiğimiz bir süreç olmadığını da vurgulamak isteriz. Amacımız, ekiplerin ve pilotların, seçecekleri çerçeve ne olursa olsun, ellerindeki donanım, düzenleme ve kaynakları en iyi şekilde kullanmalarına yardımcı olmak” dedi
haber
ŞAFAK NÖBETİ
K
urucularından olduğum iki dönem de başkanlığını yaptığım KKTC Dış Basın Birliği'nin o zamanın başkanı Fevzi Tanpınar ve yönetim kurulunun girişimi ile Türk ordusunun 20 Temmuz 1974 şafağında ilk adımı atarak harekatı başlattığı Yavuz Çıkarma Plajında "Şafak Nöbeti" tutulmaya başlandı. İşte o kutsal anma gecesi ve nöbet bu yıl beşincisini de geride bıraktı. Harekatın 40'ncı yılı olması nedeniyle de ayrı bir anlam kazanan organizasyonu artık titri Telsim Genel Müdür Yardımcısı olmasına rağmen yine Fevzi Tanpınar yüklendi. Bir çok kişi kurumun da verdiği yürekten destekle eski adıyla "Pladani" yeni adıyla "Yavuz Çıkarma Plajı" unutulmaz günlerinden birini yaşadı. Önce plaj üstünde yer alan bölgede mehteran, müzik grupları, Zuhal Olcay ve Kürşat Başar orkestrasının katkıları ile zafer şenliklerle kutlandı. Sonra meşaleler yakıldı yürüyüşle, plaja inildi.
28 ZOOM
mesutgunsev@gmail.com
Mesut Günsev Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu binlerce kişi, huşu içinde bayrakların gölgesinde meşalelerin ışığında plajda nöbete başladı. Zafer duaları edildi. Ve gecenin en anlamlı bir hareketi ile 40 yıl önce bu plaja çıkmış olan 50. Piyade Alayı'nın Türkiye’den gelen gazileri temsili botlarla sahile çıktılar, kendilerini bekleyen mücahitlerle kucaklaştılar. Gerçekten unutulmaz bir sahneydi. O günleri yaşamış bir çok kişi göz yaşlarını tutamadı. Yasemin Kumral'ın o unutulmaz şarkısı "Girne’den Yol Bağladık Anadolu’ya" semalarda yankılanırken, havai fişek göste-
rileri ve hemen plaj gerisinde hazırlanan sahur ikramı ile o unutulmaz gece sona erdi. Gecenin sonunda, bayraklarını sırtlamış dik yokuştan çıkarken o güzel insanların yüzlerine de baktım. Biraz yorgun, uykusuz ama mutlu ve gururluydular. Yol güzergahına park etmiş binlerce araç polisin aldığı düzen sayesinde hiçbir sorunla karşılaşmadan 41. yılda buluşmak üzere vedalaşarak bu mutlu ve kutlu geceyi noktaladılar. Tüm bu geceye ve nöbete kan ve can verenleri kutlar şehitlerimizi rahmet gazilerimizi esenlik dileklerimizle anarken yaşadığım iki hoş sürprizi de sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim. Gecenin orkestrasını Türkiye’nin tanınmış yazar ve müzisyenlerinden Kürşat Başar yönetiyordu. Birden 40 yıl geriye gittim. Sanırım çok kişi bilmiyordu ama Kürşat için o gecenin ve bu müthiş organizasyonda yer almanın bir başka anlamı daha vardı.. Çünkü 20 temmuz 1974 Barış Harekatı sırasında Kürşat Başarın babası Çetin Başar, Kurmay Albay rütbesi ile Kıbrıs Türk Direniş örgütlerinin "bayraktar"ı; yani komutanı olarak Lefkoşa da görevliydi. Çetin Başar paşayı korgenereral rütbesinde iken çok erken kaybettik. O gece bizler oğlunu sahnede izlerken babasının da yukarılarda bir yerden bizleri gururla izlediğini düşündüm.. Sahnede yer alan bir diğer tanınmış sanatçı ise Zuhal Olcay'dı. Sahne gerisinde kendisi ile kısa sohbetimizde çok heyecanlı idi ve bir anısını paylaştı. Daha savaşın dumanları tüterken Ankara Devlet Tiyatrosu Efsane Tiyatro ve Sanat Adamı rahmetli Cüneyt Gökçer’in başkanlığında büyük bir grupla Girne'ye gelerek "İstanbul Efendisi" adlı bir oyunu geniş kadro-
DEDİ
ŞAİR DEDİ Kİ!..
Kİ!..
a!.. unutm yi asla e e ş i ik iv en Düşerk in seni ittiğin ını. ığ d Kim a m t cak.. eni tu s in zım ola im la k r a r k a, te kalkınc Ayağa Anonim
su ile Girne Kalesi'nde sergilemiş, gerek barış kuvvetleri gerekse mücahitler ve Girneliler için büyük bir moral kaynağı olmuştu.
ADAM
tecrübe "Güneş ışığı lezzetlidir, yağmur yenileyici rüzgar bizi diriltir, kar heyecanlandırır; kötü hava diye bir şey yoktur, sadece iyi hava çeşitleri vardır.. John Ruskin
Sevgili Olcay konservatuar öğrencisi olarak o grubun içinde korist ve dans grubunda imiş. O nedenden o da 40 yılın ayrı bir heyecanını yaşıyordu. Ben de heyecanlandım. Çünkü o oyunu seyretmiştik. Hatta adaya ilk çıkan birlik olan ve harekat sonrası Girne- Yılan Adası'nda görevli Amfibi Deniz Piyadeler olarak sanatçılarımıza mütevazi bir anı tabağı hazırlayıp armağan etmiştik. Tabağı da sahnede ben sunmuştum. O güzel sanatçılar da o günün anısına program broşürünü imzalayıp bana vermişlerdi. Üstünde "kahraman-
Adam şapkasına rastladı sokakta Kim bilir kimin şapkası Adam ne yapıp yapıp hatırladı Bir kadın hatırladı sonuna kadar beyaz Bir kadın açtı pencereyi sonuna kadar Bir kadın kim bilir kimin karısı Adam ne yapıp yapıp hatırladı. Yıldızlar kıyamet gibiydi kaldırımlarda Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı Adam bulut gibiydi, hatırladı Adamın ayaklarının altında Yıldızların yıldız olduğu vardı Adam yıldızlara basa basa yürüdü Çünkü biraz önce yağmur yağmıştı. Cemal Süreya
lara" yazılı programın hala bende olduğun söyledim Zuhal Olcay’a. İkimiz de bu ortak anıda buluşmanın heyecan ve sevincini yaşadık. Dergimizin bu sayısını ve programın fotokopisini sevgili Olcay’a göndereceğim. Kızı Ceren’in de saklamasını isteyeceğim. Zira Ceren aynı zamanda benim harb okulundan devre arkadaşım kıymetli Zafer Olcay’ın tek ve sevgili kızı. Zuhal Olcay’ın imzası ise program kapağındaki Kıbrıs haritasının tam içinde yer almış. 40. yıl sonra ZOOM okurları ile bu benim için çok kıymetli belgeyi de paylaşıyorum. Selam olsun.
Ankara Devlet Tiyatrosu 40 yıl önce Girne Kalesi'nde" İstanbul Efendisini" sahnelemişti.
www.cypruszoom.com
29
2300 Yıllık Misafir.. 1965 YILINDA ANDREAS CARIOLOU İSİMLİ KIBRISLI RUM BİR SÜNGER AVCISI TARAFINDAN BULUNAN GİRNE BATIĞI, ABD’DEKİ PENSİLVANYA UNİVERSİTESİ TARAFINDAN DENİZ DİBİNDEN 1968-1969 YILLARINDA ÇIKARTILDI. İŞARETLENİP TEK TEK SU YÜZÜNE ÇIKARILAN BATIK, BU ÇALIŞMADA GÖREV YAPANLARDAN BİRİNİN YORUMU İLE DÜNYANIN "EN ZOR PAZILI"NI BİRLEŞTİRMEYLE AYNIYDI.. 30 ZOOM
tarih
2001 yılında Michael Katzev ve eşi Susan Katzev başkanlığında, iki yıl boyunca, yaklaşık 50 kişilik ekip tarafından, yürütülen su altı araştırma ve kurtarma çalışmaları sonunda, on binlerce parcaya ayrılan gemi hamulesi, bir plan dahilinde parça parça su yüzüne çıkartılarak, yeniden birleştirildi...
Z
aman, milattan önce dördüncü yüzyılın sonları... Bir başka deyişle, Büyük İskender’in ölümünün hemen son-
Araştırma ve Yazı
HASAN KARLITAŞ Turizmci – Turist Rehberi
rası... Kıbrıs’ta, Girne Limanı'nda hummalı bir hazırlık var... Hava biraz rüzgârlı... Kırklı yaşlarındaki ticaret gemisi, sefere hazırlanıyor... Antik Liman’daki işçiler ve geminin dört mürettebatı heyecan içinde son kontrollerini yapıyorlar... İçi şarap ve zeytin yağı dolu yüzlerce amfora ve binlerce badem, gemiye yerleştiriliyor.. Mürettabatın yiyecek ve içecek ihtiyacını karşılayacak olan erzaklar ve diğer malzemeler de gemideki yerini alıyor... Sefer için, herşey hazır... İstikamet, ticaret yapılacak ülkeler... Ve gemi... Akdeniz’in sıcak ve tuzlu sularına doğru, yelkenlerini açıyor... Belirlenen rotaya doğru yolculuk başlıyor... Bu yolculuğun, son seferleri olacağından habersiz... Dört çift göz, Son bir kez daha dönüp arkasına bakıyor... ‘’Güle Güle‘’ Akdenizin güzeller güzeli ülkesi... ‘’Güle Güle‘’... Ada ‘KIBRIS’ ...
Girne Batığı, 1980’li yılların başına kadar en eski batık gemi (ticaret gemisi) ünvanını taşıyordu, Türkiye’deki Kaş açıklarında keşif ile bu ünvanını, Uluburun Batığı'na kaptırdı.
www.cypruszoom.com
31
tarih
Girne Batığı 1965 yılında, Andreas Cariolou isimli bir Kıbrıslı Rum sünger avcısı tarafından bulundu..
Girne Batığı’nın hikayesi, 2300 sene önce, işte böyle başladı... Rotasının kesin olarak neresi olduğu anlaşılamayan gemi, limandan ayrılır ayrılmaz, sebebi tam olarak bilinmeyen bir nedenden dolayı, Kıbrıs sularına gömüldü. Gemi, binlerce yıl su altında kaldıktan sonra, 1968 ilkbaharında, Kıbrıs’taki en önemli keşiflerden biri olarak nitelendirebilecek bir arkeolojik çalışma ile yeniden su yüzeyine çıkartıldı. Sene 1965 ve 1968-69 ‘ Zorlu bir bulmacanın parçalarını birleştirmek ‘ İlk olarak, 1965 senesinde, Andreas Cariolou isimli Kıbrıslı Rum bir sünger avcısı tarafından tespit edilen Girne Batığı, ABD’deki Pensilvanya Universitesi tarafından deniz dibinden 1968-9 yıllarında çıkartıldı. 2001 yılında hayata gözlerini yuman Michael Katzev ve eşi Susan Katzev başkanlığında, iki yıl boyunca, yaklaşık 50 kişilik ekip tarafından, yürütülen su altı araştırma ve kurtarma çalışmaları neticesinde, on binlerce parcaya ayrılan
32 ZOOM
gemi hamulesi, bir plan dahilinde parça parça su yüzüne çıkartılarak,yeniden birleştirildi. Çalışma ekibinden Laina Swiny, yaşanılan keşif sürecini şu cümlelerle anlatıyor: "Bu adeta, zorlu bir bulmacanın parçalarını birleştimek gibiydi. ‘’ Geçtiğimiz yıllarda, Kıbrıs Türk Rehberler Birliği’nin (KITREB) düzenlemiş olduğu seminerlere katılan, o yıllardaki kazı heyetinde görev yapan Laina Swiny (Helena Wylde Swiny), bizlere o dönemde yaşamış olduğu tarifi imkansız heyecanın birebir tanığı olarak değerli bilgiler aktarmıştı. Arkeoloji hayatına henüz 25-26 lı yaşında iken başlayan, genç arkeologtan, ‘Girne Batığı’nın Hikayesini’ 45-50 yıl sonra; yani yaklaşık 70 yaşında iken dinlemek, benim açımdan güzel bir deneyim olmuştu. Girne Batığı ile başlayıp, şu anda 70 yaşlarında olmasına rağmen meslek hayatına bu serüvenin yarattığı heyecan ile devam etmesi, hakikaten takdiri hak ediyor.
Onu dinlerken, kendimi bir zaman tünelinde ve adeta ‘Yaşayan Tarih’ ten ders alıyormuşum gibi hissettim. Gemi ile başlayıp, gemi ile sona eren bir kariyer... Girne Batığı hakkında Önemli Bilgiler Doksan (90) ayak yani yaklaşık 30 metre derinlikten, parça parça su yüzüne çıkartılan gemi, dünya da deniz dibinden çıkarılıp birleştirilen, en eski batık gemi (ticaret gemisi) ünvanını taşıyor du. Ta ki 1980’li yılların başında, Türkiye’deki Kaş açıklarında Uluburun Batığı, keşfedilinceye dek...
www.cypruszoom.com
33
Bir sünger avcısı tarafından tesadüfen bulunan ve dünya bilim çevrelerinin dikkatini bu yöreye çeken ünlü “Uluburun Batığı” nın taşıdığı meta, ticari zenginliğin boyutlarını anlamak açısından çarpıcı malzemeler verdi. 3 bin 300 yıl önce, Tunç Çağı’nda Akdeniz’in önemli liman kentleri arasında, ticaret malları taşıyan ünlü geminin gövdesi sedir ağacından inşa edilmiş. Bodrum Sualtı Müzesi’nde sergilenen Uluburun Batığı'na ait buluntular oldukça etkileyici. 1984- 1994 arasında yapılan binlerce dalışta, her defasında sualtı arkeologlarını şaşırtan malzemeler çıkartıldı. Bunlar arasında, Mısır kraliçesi, Nefiriti’nin, paha biçilmez kıymetteki mühürü en bilinenidir. Buluntular arasında, Kıbrıs ile doğrudan ilgisi bulunan, plakalar halindeki Kıbrıs Bakırı'ndan 318 bakır tabaka bizim açımızdan en dikkat çekici keşiftir. Bugün Ululuburun Batığı hakkında verilen bilgiler arasında yer almasa da; geminin Kıbrıs’tan bakır aldıktan sonra, şiddetli rüzgara kapılıp battığı tahmin ediliyor... Ulubrurun batığı dünya da bilinen en eski ticaret gemisidir. Uluburun batığı ile ile birlikte, dünyanın en eski bilinen ticaret gemilerinden bir diğeri olan, Girne Batığına ile ilgili ise, şu noktalar dikkatimizi çekiyor... Girne Batığının mürettabatının, ele geçem buluntulardan dört kişi olduğu tahmin ediliyor. 2300 yıllık muhteşem bir tarihçe yanında, geminin taşıdıklarından arda kalan, on binlerce parça arasında, yaklaşık 400 adet Rodos, Girit ve Kıbrıs amforası, 29 adet basalt değirmen taşı, 9000 adet kadar badem ve dört kişinin gündelik kullanıma göre ayarlanmış araç gereç, o döneme dair, önemli ipuçları veriyor. Yürütülen araştırmalar neticesinde, 15 metre uzunluğunda ve 4.4 metre genişliğindeki geminin yapımında, kızıl çam (Pinus Bruthivia-Halep çamı) kullanıldığı tespit edilmiş. Oldukça sağlam bir malzeme olan, Kızıl Çam, belkide geminin günümüze kadar ulaşmasının başlıca sebebi. Rotası sanılanın aksine, belli değildir. Çünkü, gemi o kadar sığ bir yerde batmıştır ki, bunu bilmek tahmin etmek mümkün değil...
34 ZOOM
tarih
Büyük emeklerle suyüzüne çıkartılan Girne Batığı, içinden çıkanlar ile birlikte bugün Girne Kalesi içindeki özel odasında sergileniyor...
www.cypruszoom.com
35
tarih
Peki neden mi battı ? En kolay teori, korsanlar tarafından saldırıya uğradığı yönünde olsa da, diğer güçlü bir varsayım da, kötü hava şartlarıdır. Gemi battığı zaman, kırk yaşındaydı. 3 Mart 1976 tarihinde açılan Batık Gemi Müzesi, Girne Kalesi içerisindeki ilk müzecilik canlandırmalarından biri olup, batık gemi özel ultraviyole ışıklandırma ve havalandırma sistemi ile korunuyor. Güney Kıbrıs’taki Agia Napa bölgesinde, oluşturulan ‘Talassa (Deniz) Müzesi'nde’ Girne Batığı’nın tamamı ile aynı ölçülerde bir benzeri yapıldı. Su üzerinde yüzen gerçeğe yakın benzeri ise Yunanistan’da yapılarak, geçtiğimiz yıllarda, çeşitli limanları ziyaret ederek, özellikle 2004 Atina Olimpiyatları'nın tanıtımda kullanılmıştır. Bu gemi, Girne’yi de ziyaret eder mi? Sanmam, ancak umarım ki bir gün eder. Ya da bizler tanıtım anlamında, bunun gibi yaratıcı çalışmalar yürüterek, farkındalık yaratmayı başarabiliriz... Girne Kalesi'nde sergilenen, Girne Batık
Gemi’sinin bakımı, Robin Piercie’nin teknik öğretisini devam ettiren, Pembe Özen ve Esra Çelikeri tarafından profesyonel yöntemlerle yapılıyor. Gemiden geriye kalan kısımların, yılda bir kez bakımı yapılarak temizleniyor. Bakımı yapan arkadaşlardan, aldığım bilgiye göre, nem oranının yüzde 50-60 civarında olması ve geminin 19-20 derecelik oda sıcaklığında korunması şart. TARİH, tüm insanlığın ortak geçmişinin mirasıdır ! Su altı arkeologlarının, aktardıkları bilgilere göre, Girne’de daha onlarca batık su yüzüne çıkarılmayı bekliyor. Su yüzeyine çıkmayı başaran, tarihi Girne Batığı, tarihin tüm insanlığın ortak geçmişi olduğunu ispatlayan, ülkemizdeki en önemli değerlerin başında geliyor... Girne Kalesi'nde sergilenen batık gemiyi, turizm tanıtımında daha fazla kullanmak, gizem yüklü hikayeleri bulunan, Kıbrıs Ada'sına olan ilgiyi olumlu anlamda artıracaktır... Gelin, görün ve yeniden keşfedin!
Girne Batığının mürettabatının, ele geçem buluntulardan dört kişi olduğu tahmin ediliyor. 2300 yıllık muhteşem bir tarihçe yanında, geminin taşıdıklarından arda kalan, on binlerce parça arasında, yaklaşık 400 adet Rodos, Girit ve Kıbrıs amforası, 29 adet basalt değirmen taşı, 9000 adet kadar badem ve dört kişinin gündelik kullanıma göre ayarlanmış araç gereç, o döneme dair, önemli ipuçları veriyor.
36 ZOOM
www.cypruszoom.com
37
teknoloji
Yeni nesil Smart Fortwo ve Forfour
Gece mavisinin gizemi tabletle buluştu Beyaz ve siyahın hakim olduğu tablet pazarında Lenovo, koyu mavi rengiyle 7” geniş görüntüleme açılı HD ekranlı yeni tabletini sundu. Lenovo A7’nin kuşkusuz en dikkat çekici özelliği, ön yüzeyinde bulunan ve ses kalitesinde epeyce iddialı olan Dolby Digital teknolojili çift hoparlörü. Aynı zamanda 2MP ön kamera ve 5MP arka kamerası ile hem fotoğraf sevginizden hem de selfie akımından geri kalmayacaksınız. Lenovo A7’yi segmentindeki rakiplerinden farklı kılan bir diğer önemli özellik ise 4 çekirdekli işlemcisi. Böylece performans anlamında bir tabletten daha fazlasını sunarken, size de üstün performans ve gücün tadını çıkartmak kalıyor.
Smart yeni nesil iki modelini birden pazara sürdü. Şirket, yeni kompakt modelleri ile kullanıcısına daha rahat, daha konforlu bir araba sunuyor. Görülebilecek en büyük değişiklik araçların arka motor konsepti ile sunuluyor olması. Kentsel ulaşım için düşünülen araç, çevreye de duyarlı. Bu akıllı araba şimdi daha fazla alan, ekipman, renk ve tabii ki daha eğlenceli bir halde. Aracın uzunluğu 2,69 metre. Güç aktarmalı, 5 vitesli, manuel şanzıman, ya da otomatik çift kavramalı şanzımana sahip, ikisinin olduğu
Akıllı telefondan fazlası için FLY IQ459 Intruder
Avrupa’nın önde gelen yatırım gruplarından İngiliz merkezli Meridian Group, akıllı telefon markası FLY’ın yeni modeli IQ459 Intruder’ı kullanıcıların beğenisine sundu. İngiliz tasarımını en son teknoloji ile buluşturan FLY, gelişmiş teknik özellikleri ve şık tasarımının yanı sıra 699 TL’lik fiyatıyla da akıllı telefon piyasasının tüm ürünlerinden yine bir adım önde. Daha Net Görüntü, Daha Geniş Bellek Altın renkli metal çerçevesi ve zarif çizgileriyle çok şık bir tasarıma sahip olan FLY IQ459 Intruder, dört
38 ZOOM ZOOM
seçenekte mevcut. Her araç 45k W/60 hp, 52 kW/71 hp ve 66 kW/90 hp tahrik gücüne sunuyor. Hava ızgarası ile soğutmalı farlara sahip araçta, motorlarının arkada olması araca extra çeviklik katıyor. MercedesBenz'in güvenlik felsefesini kullanan aracın, büyük ve ağır araçlar ile yapılan çarpışma testlerinde, iyi bir karnesi var. Yüksek kaliteli kumaşlarla döşeli iç yapısı, renkli ve çok daha keyifli. Aynı düşünce dış yüzeye yansımış. Farklı renk alternatifleri ile yeni smartları daha cazip kılacak gibi görünüyor..
çekirdekli işlemci, 1.3 GHz hızı ve Android OS 4.2 işletim sistemine (Android 4.4 desteği) sahip. 5'' HD IPS ekranı ise video ve oyun keyfini en üst seviyeye taşırken, 13 MP arka / 5 MP selfie kamerası ve full HD video kayıt özelliği ile hayatınızdaki hiçbir ayrıntıyı kaçırmayacaksınız. 1 GB Ram ve 16 GB ROM hafızası tüm ihtiyaçlarınızı karşılayacak olan IQ459 Intruder, daha fazlasını isteyenleri de düşünerek 64 GB mSD kart desteği ile fotoğraf, video ve müzik keyfini sınırsız yaşatıyor. 2.000 mAh'lik pil gücüyle de sosyal medyayı aktif olarak kullananların yüzünü güldürüyor.
Daha geniş, parlak lens ve dahili vizörle daha fazla çekim gücü Sony, kaliteli görüntüleme imkânına ve kolay taşınabilirliğe değer veren fotoğrafçıların vazgeçilmezi olan popüler Cyber-shot™ RX100 ailesine yeni bir üye daha ekledi. Hafiflik ve güzel bir görünüm sağlamak için dayanıklı, taşıması kolay, alüminyumdan yapılan Cyber-shot™ RX100 III, öncüllerinin büyük beğeni toplayan şöhretinden güç alıyor. Daha da geliştirilen lens ve hızlı görüntü işlemci, tümü gerçekten de cebe sığacak boyutlarda olan şık bir sabit lensli fotoğraf makinesinde yer alan ZEISS® T* kaplamalı gizlenebilir OLED Tru-Finder™vizör, geliştirilmiş video özellikleri ve 180 derece eğilebilir LCD ile tamamlanıyor.
Sony Cyber-shot™ RX100 III Sony’nin Cyber-shot™ ailesine yeni eklenen üyesi RX100 III, küçük boyutuna sığdırdığı büyük özellikleri ile profesyonel çekim kalitesini kompakt bir makinede sunuyor. Cyber-shot™ RX100 III, parlak, geniş açılı ZEISS® Vario-Sonnar T* 24-70mm F1.82.8 lens, ZEISS® T* kaplamalı, net, gizlenebilir OLED Tru-Finder™ vizör, 20,1 efektif megapiksellik arka aydınlatmalı 1.0-tip Exmor R™ CMOS sensör ve güçlü BIONZ X işlemci, XAVC S desteği ile 50 Mbps yüksek bit hızlı Full HD video çekimi, kolay özçekimler için eğilebilir LCD ekranı ve 4K fotoğraf çekimi gibi özellikleriyle kullanıcıların vazgeçilmezi olacak.
Portable Android Akıllı projeksiyon ODIN Tasarımcı Dos Owls herkesin bildiği projeksiyon cihazını yeni bir şekle soktu. Odin adıyla pazara giren cihaz, wifi kullanarak istediğimiz yerde istediğimiz görüntüleri izlememize imkan sağlıyor. Android sistem üzerinden çalışan avuç içi büyüklüğüdeki cihaz ile bir milyondan fazla uygulama indirip kulanmak mümkün. Çevrim içiyken ise içerik için sonsuz seçenekler sizi bekliyor. Kullanıcılar duvarda, bahçede,
görüntülerin yansıyabileceği herhangi bir ortamda projeksiyon cihazını kullanabiliyor. Daha da ötesi, Playstation veya Xbox'unuzu projektöre bağlayabiliyorsunuz. Yapacağınız tek şey yaklaşık 10 metre uzağa yerleştirmeniz. 25-inç (0.635 metre) ekran boyutu olacak görüntüler 250-inç (6,35 metre) olsun. Mini projeksiyon cihazımız normal bir aydınlatma ile, 45-inç (1,143 metre) ekran boyutunda güzel bir ekrana dönüşüyor.
www.cypruszoom.com
39
mekan
14
Çok Özel Yerler
T
urizmin başkenti Girne ise meyhanelerin başkenti de Gönyeli. Bu ay "Johnnie Walker ile Çok Özel Yerler" yazı dizimizin rotası yeniden Gönyeli oldu. Bölgenin ilk mekanları arasında yer alan Köşebaşı Meyhane, yeni görüntüsü ile daha çok restoran izlenimi veriyor. Mekanın duvarında "restoran", tabelasında "meyhane" yazdığı için "nereye geldim acaba" diyeniniz olabilir. Ancak masanıza başlayan servisle birlikte gittiğiniz yerin bir meyhane olduğunu hemen anlayacaksınız. Köşebaşı, bize göre restoran konforunda 5 yıldızlı bir meyhane dersek hiç yanlış olmaz. Bizi kapıda karşılayan mekanın genç işletmecisi Erkin Ali Alpdağ. Tokalaşıp masamızı seçiyoruz. İçki masasında muhabbet derin olur, o yüzden masaya mezeler donatılırken merak ettiğimiz sorularımızın yanıtını alıyoruz. 11 yıl önce başlayan meyhane macerasını anlatan Alpdağ, "müşteri olarak geldim, mekan sahibi oldum" diyor. İyiki de olmuş.
KÖŞ&EBAŞI
MEYHANE RESTAURANT 40 ZOOM
↘
TURIZMIN BAŞKENTI GIRNE ISE MEYHANELERIN BAŞKENTI DE GÖNYELI. BÖLGENIN EN ESKI MEKANLARINDAN KÖŞEBAŞI RESTAURANT DEKORU ILE RESTORAN, TARZI ILE KIBRIS'IN MEYHANE KÜLTÜRÜNÜN EN ÖZELLERI ARASINDA...
Gönyeli'nin en keyifli mekanlarından biri olarak dikkat çeken Köşebaşı, 25 çeşit meze, 8 ara sıcak, kebaplar, meyve+tatlı+macun seçenekleri ile fix menü 40 tl. İçkiler buna dahil değil.
www.cypruszoom.com
41
Daha önce gelip eski halini biliyor olmanın verdiği bir özlem var. Mekanın yeni hali güzel, ama yine de nostalji istiyor insan işte. Neyseki mezelerin masaya sıralanması ile değişenin sadece görüntüden ibaret olduğuna tanık oluyoruz. Herşey eskisi gibi, mezelerin tek tek tadına bakıp onları da test ediyorum. Evet artık eminim burası eski Köşebaşı Meyhanesi. Adıyla tadıyla aynı. Ama masada eksik var. Adı, tadı, kalitesi değişmeyen Johnnie Walker Black Label'imizi de
42 ZOOM
sipariş veriyoruz. Şimdi herşey tamam. Her biri diğerinden lezzetli mezeler masamızda. Wiskimizden bir yudum alıp mezelerden yemeye başlıyıp merakla masanın devamını bekliyoruz. Bu arada zaman zaman fırsat bulup masamızı ziyaret eden işletme sahibi Erkin Ali Alpdağ ile de sohbet ediyoruz. Mekanın adı bulunduğu yerden kaynaklanıyor. Ancak Alpdağ'ın dediğine göre asıl ilham kaynağı İstanbul'da tanınmış bir meyhane. Buranın farkı Kıbrıs. Bizde özellikle de
Erkin Ali Alpdağ, müşteri olarak gelip mekanın sahibi olduğunu belirtiyor. İyiki de olmuş. Keyifli bir akşam, lezzetli mezeler size de bu cümleyi söyletecektir.
Biribirinden lezzetli mezeler, tadını başka yerde bulamayacağınız ara sıcaklar Köşebaşı'nı farklı kılıyor. Köfte, Şeftali Kebabı, tavuk ve mangalda pişer ciğer mutlaka tadılmalı.
Gönyeli'de bu tür işletmeleri aile desteğiyle çalışıyor. Mesela mutfakta Alpdağ'ın annesi kız ablası, babası var. Mezeler restorandan çok evde hazırlanıyor. Home made meyhane gibi düşünün. Farkını anlatmaya gerek yok diye düşünüyorum. Ama yine de altını çizmeliyim. Mezelere kadın eli değdiği kesin. En basitinde bile farkedilebilecek detaylar hissediliyor. Temizlik, hijyen, lezzet evdeki gibi. İçimiz rahat. İçkimizi yudumlayıp gelenlerin tadına bakmaya devam ediyoruz. Mezeler aslına bakarsanız klasikleşmiş mezeler. Enginar, baharatlarla süslenmiş patates dilimi, ciğer, bakla, salata, humus sunumu da lezzeti de mekana göre değiliyor. Ara sıcaklar bana göre meyhaneleri birbirinden ayırıyor. Köşebaşı'nın mangal kömüründe pişen ciğeri, sadece cuma günleri pişen fırın kebabı mutlaka tadılması gerek. Mevsimine göre değişen alternatifler, Köşebaşı'nda da var. Mesela Gavcar mantarı, kekikli tavuklu makarna, Kıbrıs'ta içki masalarının vazgeçilmezi yeşillik seçenekleri tadı değil ama masaya geliş zamanları değişiyor.
mekan
Az kalsın unutuyordum. Şeftali kebabı bugüne kadar yediklerimizin en iyileri arasında diyebiliriz. Sormadan cevabımızı alıyoruz. Şeftali kebabı denince ilk akla gelen ustadan öğrendiğinin altını çizen Alpdağ, Şeftali Kebabının hazırlanışının zorluğuna işaret ediyor. Şeftali kebabında besli hayvandan kuyruk yağı olması, karın yağının iyi yıkanmış olmasının önemine dikkat çekiyor. Farkı tabağımızda görüyoruz. Mis gibi tütüyor. (Kıbrıs'ta "kokmak" kötü, "Tütmek" güzel anlamda kullanılıyor) Lezzeti mükemmel. Yediğimiz
Gecenin prensesi yeni yaşına Köşebaşında girdi. Bu da mekanın restoran-meyhane farkını ortaya koyuyor.
44 ZOOM
bazı tatları çok beğenip evde yapmak istediğiniz olmuştur, Bizde de öyle, ancak önemli bir detay var. Kasaplar. Meyhanelerde bulduğumuz tatları, başka yerde bulamayışımızın sebebi bu olmalı. Özenle seçilmiş etler, masamıza geldiğinde farkı hemen fark ediliyor. O yüzden yemek için illaki Köşebaşı'na gelmeniz gerekecek. Şanslıyız çünki Johnie Walker Black Label'ı heryerde bulabiliyoruz. Güzel bir akşam, keyifli bir gece, lezzetli mezeler için özel yerler, Johnie Walker Black Label için heryer sizi bekliyor.
Profil Advert 227 7595
Web / e-mail
barındırma ve alan adı kaydı
Rakiplerinden bir adım önde ol, güvende ol. www.datumcenter.com www.
datumcenter 13149-12498
Adres: No:2 Fener Sokak Kızılbaş, Lefkoşa - Kıbrıs Tel: (0090 392) 444 22 98 - Fax: (0090 392) 225 84 25
www.gigabyteltd.com
doga
Kuzey Kıbrıs'ta üreyen tek kartal türü;
TAVŞANCIL KARTAL (Aquila fasciata) HüseyinYorgancı
46 ZOOM
Tavşancıl Kartallar, Güneyde Trodos bölgesinde yüksek çam agaçlarına yuva yaparken, Beşparmak Dağları'nda sarp kayalardaki çıkıntılara yuvalanıyor. Özellikle Kuşkor (Kuzey Kıbrıs Kuşları Koruma Derneği), son 3 yıldır düzenli olarak Tavşancıl Kartalların üremesini gönüllü kuş gözlemcileriyle takip ediyor. Şubat ayında üremeye başlayan tavşancıllar, her yıl kullandıkları yuvaya genellikle 2, nadiren de 3 yumurta yumurtlarlar. Geçtiğimiz yıl bir yuvada 3 yumurta tespit edilmiş.
B
ir zamanlar Kıbrıs semalarında onlarca akbaba ve kartal özgürce süzülürken, ne yazik ki günümüze kadar sadece tavsancıl kartal varlığını sürdürebilmiştir. Tavşancıl kartal şu anda Kıbrıs’ta üreyen yegane kartal türüdür. Geçmişte Ada genelinde, iki kartal türü bulunmaktayken, 2000’li yıllara gelindiğinde şah kartalın soyu tamanen tükenmiştir. Tavşancıl kartalın dağılımı İspanya, Portekiz, Güney Fransa, Balkanlar, Türkiye ve Kıbrıs’tır. Bu tür, uzun kuyruğu ve kanatlarıyla gösterişli bir kartal türüdür. Yetişkin erkelerin beyaz gövde altı ve kanat altında geniş siyah şeritleri bulurken, genç bireylerin sırtı kahverengi, kanat altı ise kestane kızılıdır. Avrupa’da birkaç yüz çift tavşancıl kaldığı tahmin edilmektedir. Lokalize ve sessiz bir türdür. Henüz nesli tehlikede olmamasına rağmen populasyonu gün geçtikçe azalmaktadır.
www.cypruszoom.com
47
Kıbrıs'ta besin zincirinin en tepesinde olan Tavşancıl Kartallar her yıl aynı yuvalara gelir. Bu türün ülkemizde ürediği sarp kaya ve dolomitlerin tümü, birer taş ocağı olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
48 ZOOM
doga
Trodos bölgesinde yüksek çam agaçlarına yuva yaparken, Beşparmak Dağları'nda sarp kayalardaki çıkıntılara yuvalandığı bilinmektedir. Özellikle KKTC’de Kuşkor (Kuzey Kıbrıs Kuşları Koruma Derneği), son 3 yıldır düzenli olarak Tavşancıl Kartalların üremesini gönüllü kuş gözlemcileriyle takip etmektedir. Şubat ayında üremeye başlayan tavşancıllar, her yıl kullandıkları yuvaya genellikle 2, nadiren de 3 yumurta yumurtlarlar. 2013 yılında bir yuvada 3 yumurta tespit edilmiş, 3 yavrunun da başarılı bir şekilde yetişkinliğe ulaştığı gözlemlenmiştir. İsmi tavşancıl olmasına rağmen, Kıbrıs’ta daha ziyade bolca bulunan kümes sıçanı ile beslendikleri defalarca gözlemlenmiştir. Ayrıca küçük karga, fassa, nadiren tavşan ve kışın da göletlerde su kuşlarını avladıkları da bilinmektedir. Bu türün ülkemizde ürediği sarp kaya ve dolomitlerin tümü, birer taş ocağı olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Özellikle Girne bölgesinde, dağlara doğru tırmanmakta olan yapılaşma da türün geleceğini tehdit etmektedir. Geleneksel olarak her yıl aynı yuvayı kullanan bu kuşların, yuva alanları ÖKA (Önemli Kuş Alanı) ilan edilip korumaya alınmalıdır. Dağların yüksek rakımlarında avcılığa izin verilmesi de büyük bir sorundur. Kıbrıs doğasında besin zincirinin en tepesinde olan bu kuşun tek düşmanı ne yazık kı insandır. Bu güzel ve görkemli kuşların geleceği, halkın bu konuda bilinçlendirilmesi ve yaşam alanlarının süratle koruma altına alınmasına bağlıdır. Bu önlemler alınmadığı takdirde semalarımızda süzünlen son yırtıcı türümüzü de yakın bir gelecekte kaybedebiliriz.
www.cypruszoom.com
49
50 ZOOM
spontan
SALAMİS'DEN TARİHİ DETAY Bu fotoğraf karesi, Salamis Harebeleri'nden. Ülkemize gelen turistlere anlatılıyordur, ama bölgeyi gezme fırsatı bulan birçok kişinin gözünden kaçmış olduğunu düşünüyoruz. Harabelerin içinde yıkılmış bir kubbenin üstünde kalan son detaylarda, mükemmel bir işçilik ve sanat öne çıkıyor. Küçük renkli taşlar kullanılarak yapılan mozaik Türkiye'de Fırat kıyılarında yapılan mozaikleri andırıyor. Orada, sadece Fırat nehrinden çıkan doğal renklerdeki taşlarla yapıldığı belirtilen mozaikin benzeri; belki de, çok daha detaylısı. Orada koruma altına alınan mozaikler, ülkeye gelen yabancılara övünülerek gösteriliyor. Ancak Salamis'te çıplak gözle bile farkedilen nem, kalan mozaiklerin sona doğru geldiğinin habercisi.
fotoğraf: birol bebek
www.cypruszoom.com
51
Bu Formüller Saklanır
Ş
imdilerde yeni trend doğal şifalar. Bakın konunun uzmanları, çok yakında olduğumuz ancak mucizevi etkilerinden haberimiz olmayan bitkilerin ne işe yaradığını nasıl çözmüş. Bu sihirli formüller gençleştirici, Sperm artırıcı, sigara içerken etkilerini yok eden, ya da zayıflama konusunda işe yarayan birçok derde deva olacak doğal bitkilerden oluşuyor. Bu bilgileri bir kenara yazıp saklayın bizden söylemesi..
GENÇLEŞTİRİCİ Bu mucizevî karışım sizi genç ve zinde tutuyor. Karışımı tüketmeye başladıktan 2 gün sonra etkisini görmeye başlıyorsunuz. Vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlayan karışım, karaciğer yağlanmasına karşı da mükemmel bir koruma sağlıyor. GENÇLEŞTİRİCİ FORMÜL - 15–16 sap maydanoz - 2 yemek kaşığı taze limon suyu - Yarım bardak su GENÇLEŞTİRİCİ FORMÜL Maydanoz, limon ve suyu karıştırıp blenderdan geçirin. Hazırladığınız bu karışımı sabah aç karnına kahvaltıdan 15–20 dakika önce için. 15 gün boyunca her sabah düzenli olarak tüketin. İkinci günden itibaren kendinizi daha dinç ve zinde hissedeceksiniz.
Dereotu zayıflama mucizesi Sofraya oturmadan 15 dakika önce bir yemek kaşığı dereotu yerseniz sofradan daha erken kalkarsınız. 10 dakika sonra tokluk hissi artacaktır. Daha az yemek yersiniz. Diyet yapanların özellikle yemesi gerekir. Açlık duygusuna fren yaptıran dereotudur. Hatta yemek arasında da yiyebilirsiniz. İştahınızın yavaş yavaş kalktığını görürsünüz. Göreceksiniz ki iştahınız daha erken kapanacak ve doygunluk duygunuz daha erken gelecektir.
MS FORMÜLÜ MS hastaları ve MS’e karşı önleyici olan bitki Anadolu buğdayıdır. Yarım litre suya bir avuç buğday atılır ve 6–7 dakika haşlanır. Daha sonra ılımaya bırakıp yarısını sabah kahvaltısından sonra diğer yarısını da öğlen aç karnına içeceksiniz
52 ZOOM
haber
Demleme çay SÜPER ENERJİ FORMÜLÜ
Süper enerji için Demlenmiş siyah çayın içine kuru karanfilleri atın. 2–3 dakika bekleyin ve karıştırıp için. İçtikten 10 dakika sonra saçınızın kökünde bile dahi kıpırdanmayı hissedeceksiniz. Yorgunluğunuzun buharlanıp gittiğini belirgin şekilde fark edeceksiniz. Dinçleştiren ve üzerinizdeki ağırlığı alan bir formül
Uzmanlar poşet çay yerine demleme çay kullanılmasını öneriyor. 4–5 dakika demlenmiş çay sindirim sistemini uyarır. Eğer bunu 8-10 dakika demlerseniz keyif veren ve rahatlatan bir etki verir. Ancak günde 4 bardaktan fazla çay kalp krizini tetikler.
Alzheimer için Formülün temel maddesi havuç. Taze olarak sıkıp, gece yatmadan önce içmeniz öneriliyor. Alzheimer’in birinci evresinde ise o da ortadan kalkar. Alzheimer en erken 15 yıl önce başlar ve ortaya çıktıktan sonra da geç kalmış olursunuz. Bunu önlemek istiyorsanız zaman zaman bu havuç suyunu içmelisiniz. Bir ay taze sıkılmış havuç suyu uygulayacaksınız. Bunu gündüz de içebilirsiniz. Sonra bakın nasıl zehir gibi bir hafızaya sahip oluyorsunuz.
Sigara içenlere Sigara içiyor, bırakamıyor ve nikotin ihtiyacından kurtulamıyorsanız, en azından zararlarından kurtulabilirsiniz. Sigaranın vücudunuza verdiği tüm zararları elbette ortadan kaldırmak mümkün değil. Ancak önemli bir bölümünü en asgari düzeye indirebiliyorsunuz. Sigara içenlere özel formül Formülün temeli TERE OTU. Ayda 5 kez bunu yapacaksınız. 5 gün üst üste yaptıktan sonra diğer aya kadar bir daha tüketmeyeceksiniz. Yapmanız gereken şu; 5 gün boyunca her gün bir bağ tere otu yemek. Ancak salataya katmadan, saf olarak tüketeceksiniz. Öğlene kadar yarısını, öğleden sonra diğer yarısını yiyeceksiniz Tiroidin hızlı ya da az çalışması durumunda dereotu çok etkilidir. 3 ay boyunca bir yemek kaşığı dereotu sabah, öğle ve akşam öğünlerinden 15 dakika önce tüketilecek.
www.cypruszoom.com
53
haber
n e k r e d ım y a ş la z n o r B a ın s a m n la ş a y in Cildiniz Neden olmayın!..
Y
az süresince güneş ve denizin cildimizde oluşturduğu zararlı etkilerin onarılması, cildin erken yaşlanmasının önlenmesinde önem taşıyor. Yaz döneminde cildi bozan en önemli etkenin güneş ışığı ve su ile temasın artması olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, güneş ışığı ile doğrudan temasın derinin temel hücreleri olan keratinositlerin ölümüne, kollajenin parçalanmasına, bunun sonucunda ciltte lekelenmelere, kırışıklıkların artmasına ve erken yaşlanmaya neden olduğunu belirtiyor. Yaz süresince deniz ve havuz suyu ile uzun süreli temasın deriden su kaybına neden olarak cilt kuruluğunu artırdığını söyleyen Dr. Akın, “Ayrıca havuz suyunda bulunan klor, ciltte meydana gelen kuruluğu ve zararı artırmaktadır” diyor. Uzmanımıza göre A, E ve C vitaminlerinden zengin beslenin Güneş, deniz ve havuz suyunun ciltten aldığı nemin yerine konması gerek, su cildin en önemli nem kaynağıdır. Bu sebeple su tüketimi yaz mevsiminde (günde en az 6-8 bardak) artırılmalıdır. Ciltte güneşin ve nemsizliğin yaşlanmayı arttırıcı etkilerini önlemek için anti aging özelliği olan A, E ve C vitaminlerinden zengin beslenilmesini, yeşil sebze ve meyvelerin bol tüketilmesi önemli, havuç, domates, maydanoz gibi karotenden zengin sebze ve meyveler ile beslenmek cildi doğal olarak güneşin zararlı etkilerinden korur. Parlak cildin sırrı su Derinin üst tabakaları vücut suyunun kaybını önler ve alt katmanları dış etkilerden, ultraviyolenin zararlarından korur. Derinin yeterli elastikiyet ve parlaklıkta olması içerdiği su miktarına bağlıdır. Diğer hücrelerde olduğu gibi,ciltte bulunan ter ve yağ bezlerinin fonksiyonlarını tam olarak yapabilmeleri için de suya gereksinimleri vardır. Hücreiçi suyun azalması cildin kuruması ile sonuçlanır. Yumuşak, sağlıklı, pürüzsüz bir cilde sahip olunması için günlük yeterli miktarda su tüketilmelidir. Nemini kaybeden cild, matlaşarak gözenekleri genişletir, Ciltte güneş ışığına bağlı ola-
54 ZOOM
rak kahverengi lekelenmeler, dudak üzeri, göz etrafı gibi cildin ince ve hassas olduğu alanlarda ince çizgilenmeler oluşur. Ayrıca güneş ışığı cildin yağlanmasına da neden olmaktadır. Cildinize takviye yapın Cildin kaybettiği nemin kullanılan nemlendirici kremler dışında, cilt altına mezoterapi denilen bir yöntemle verilecek vitaminler ve hyaluronik asid uygulamaları gibi işlemler ile de yerine konulabilir. Özellikle 35 yaş ve üzerinde bu işlemlerin uygulanması cilt için oldukça yararlı sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.
GIDEN HEMEN HERKES NE KADAR BRONZLAŞIRSAM O KADAR IYI DIYEREK ↘ TATILE GÜNÜN BÜYÜK BIR KISMINI GÜNEŞLENEREK GEÇIRIYOR. FAKAT GÜZEL GÖRÜNMEK IÇIN GÜNEŞLENENLERIN, CILTLERINE KALICI HASARLAR VERDIKLERINI UNUTMAMASI GEREKIYOR.
Hangi besinler cilde iyi gelir? Güneş kaynaklı cilt hasarları ile ilgili yapılan bir araştırmaya göre yaş, ırk, sigara içme ve beslenme tarzının cilt hasarlarında etkili olduğu kanıtlandı. Yaş ile güneşe bağlı cilt hasarları arasında pozitif bir korelasyon olduğu bilinen bir gerçektir. Diyette bol oranda sebze, meyve, baklagil, zeytinyağı, peynir ve balık tüketenlerde güneşe bağlı cilt hasarının daha az görülüyor. Sigara içimi, fazla miktarda et, margarin ve şeker ürünlerinin tüketiminin de güneşe bağlı cilt hasarını artırır.
demir ve çinko güneş hasarından cildi korur Çay, elma, soğan, sarımsak, kırmızı şarap, patlıcan, sebze ve meyve gibi besinlerde olan polifenollerin (ferrulik asid ve kafeik asid vb.) antioksidan etkileri cildi oksidatif stresten korumaktadır. Yeşil çay, retinoidler, fenoller ve üzüm çekirdeği ekstratı gibi bitkisel ürünlerin bağışıklık sistemini düzenleyici, iltihabi olayları baskılayıcı ve antioksidan özellikleri vardır.
Cilt için faydalı besinleri; Vitamin C, retinol ve kalsiyum, fosfor, magnezyum,
www.cypruszoom.com
55
HÜNKAR RAKI Adıyla, Tadıyla Farklı
K
onu yeme-içme olunca, zengin Akdeniz Mutfağı bizden sorulur. Biz Kıbrıslılar farklı lezzetleri tatmaya, farklı tarzları yaratmaya devam ediyoruz. Kıbrıs Mutfağı’nın birbirinden lezzetli yemeklerini tadanlar unutamıyor ve ondan sonra yediği içtiği herşeyde aynı lezzeti almayı, aynı keyfe varmayı istiyor. Akdeniz Mutfağı’nın rahatlığı ve hafifliği insanından. Hayat kendini hiç sıkmaya gelmez rahat olacan, hafif yiyecen, yumuşak içecen. Memleketim insanı yaşamayı da yemeyi de içmeyi de bilir.
56 ZOOM
haber
↘
TÜRKIYE VE ÜLKEMIZIN ŞEKER KATKISIZ ILK BUTIK TÜRK RAKISI OLMA ÖZELLIĞINE SAHIP HÜNKAR RAKI, GEÇTIĞIMIZ AYIN GIRNE'NIN ÇOK ÖZEL MEKANLARINDAN EMINEM RESTAURANT'TAYDI. "HÜNKAR ILE TANIŞMA TURLARI" ARASINDA YER ALAN BULUŞMADA, TANIŞMA DEĞIL TERCIH KONUŞULDU. HÜNKAR IÇENLERIN ÖNEMLI BIR BÖLÜMÜ, RAKIYI DAHA ÖNCE TATTIKLARINI BELIRTEREK, HÜNKAR RAKI'NIN TANIŞMA DEĞIL ARTIK TERCIHLERI ARASINDA OLDUĞUNUN ALTINI ÇIZDILER... www.cypruszoom.com
57
haber
Hünkar rakının tadına bakıp beğenen müşteriler ayrıca Hünkar Rakı'nın hazırladığı kıyafetleri giyip hatıra fotoğrafı çektirdiler. Çekilen fotoğraflar özel kılıfında rakı severlere hediye edildi.
Keyifli içicidir. Ortamın da, yemeğinde, içkisinde keyfini çıkarır. Cipro Group Kıbrıs insanının bu tercihinden ilham alarak Hünkar’ı yarattı. Her damlasından aynı keyfi alabileceğiniz, her şişesinde aynı lezzeti bulabileceğiniz Hünkar, aynı bağdan sınırlı sayıda üretilen butik Türk rakısı olma özelliği ile ön plana çıkıyor. Bu ay ağzının tadını bilen Kıbrıslılar ile tanışma gezilerine devam eden Hünkar Rakı, kendisi gibi özel bir mekanda; Girne’de yer alan duraklarından birindeydi. Çatalköy’de, dağ ve deniz artı şelale manzaralı eşsiz bir mekan Eminem Restaurant Hünkar'ımızın geçen ayki durağı oldu.
Mekanın sahibi Şerif Kır, Eşi Cemal Kır ve oğlu
58 ZOOM
Evet doğru okudunuz şelale. Daha doğrusu restoranın yaslanmış olduğu yamaçta bir su kanalı. Küçümsenmeyecek büyüklükteki bu kanaldan şırıl şırıl sular akıyor. Kıbrıs’ın kavurucu sıcağını düşünürsek, kimin aklına gelir ki akan suyun önünde yemek yiyebileceğiniz. Tanışma bitti, Hünkar artık tercih Yavaş yavaş tanıştıkça tercihlerde değişiyor diye not ediyor bize mekanın sahibi. Tadan Hünkar diyor. Eminem Restoran benzersiz. Bu cümleyi yazarken hiç de mübala etmiyoruz. Gerçekten de tatları, mekanın tasarımı ve yeri itibari ile eşi yok. Sloganı "huzurlu yemek" Hizmet ver-
meye başlayalı daha bir yıl olmuş. Çatalköy’de olduğu için mekanı keşfedenler ilk ingilizlerler. Neredeyse haftanın her günü dolu olan Eminem Restaurant’ın müşteri profili yarı yarıya yerli ve yabancılardan oluşuyor. "Bizim ayrıcalığımız cümbezden başlıyor" diyor mekan sahibi. Sadece babasının yaptığı cümbez macununu ikram ediyor müşterilerine. Kıbrıs’ta başka hiçbir yerde bulup tadamıyacağınız bir macun türü. Mezelerin hepsi çok özel ve taze. Dedik ya bizim insanımız, yediğini içtiğini hep arıyor. Hünkar farkıyla mekanın özel tatlarının tarifini vereceğiz. Madem herşey aynı olacak, evde de Hünkar'ımızı açıp aynı keyfin tadına varabiliriz.
Hünkar rakıyı daha önce tadanlardan bir diğeri ise Esentepe Belediye Başkanı Cemal Erdoğan. Cemal bey daha önce bir mekanda tattım. İçimi çok yumuşak. Beğendim. Artık tercihim Hünkar Rakı dedi ve kadehini Hünkar için kaldırdı.
Tadım günlerinin özelliği kapıda özel kıyafetleri ile sizi karşılayan Hünkar kızları. Eskisi gibi durup tadanları artık selam verip masasına geçiyor. Sebebini masalarına konuk olduğumuzda anlaşılıyor. Hünkar’ı ilk kez tadanlar çok beğeniyor ve geceyi Hünkar ile bitiriyor. Kalan çoğunluk ise daha önce tadına bakmış ve "artık tercihimiz Hünkar" diyor. Anlayacağınız Hünkar Rakı, artık testi geçmiş tecihler arasında yer alıyor. Ortak görüş içiminin yumuşak olması. Daha önceki sohbetlerimizde ilk defa tadanlardan görüş alıyorduk ama artık Hünkar içicileri ile karşılamamız tesadüf değil. Gerek daha önce gittikleri mekanlarda gerekse marketten kendileri alarak Hünkar’ın lezzetini farkedenler vazgeçmiyor. "Hünkar Rakı"yı zaten biliyoruz diyenleri duyduk sanki iyisimi biz size, yanında yediklerinizin tarifini verelim. İşte size Hünkar ayrıcalığı ile reçetesini aldığımız tarifler:
Cümbez Hakkında: Limasolluların çok değer verdiği bir ağaç olan Cümbez tropikal bir incir. Afrika kökenli bir ağaç. Adaya Venedikliler tarafından getirilmiş. Yedi yıl sonra meyve vermeye başlayan ağaçtan artık çok az sayıda var. Cümbez ağacının en yaşlı örneği Gazimağusa’da Lala Mustafa Paşa Camisi yanında yaklaşık 800 yaşında olduğu söyleniyor. Gövdesinde oluşan meyveleri olgunlaşınca yenebiliyor. Afrika’da bulunan bir sinek tarafından delinen meyve olgunlaşabiliyor. Fakat Akdeniz’de bu sinek olmadığından çizilerek olgunlaşması sağlanıyor. Eminem Restoran’ın sahibinin babası bu olgunlaşan meyvelerden macun yapıyor. Oldukça lezzetli olan bu macun restoranda tatlı olarak ikram ediliyor.
Müşteriler arasında Yeni Camii Sporun antröner yardımcısı Kemal Yürekli eşi Meltem Yürekli, çocukları Dila ve Hasan. Kemal bey Hünkar rakının tadına daha önce bakmıştık diye başlıyor sözlerine. Markette dikkatimi çekmişti, rengi tasarımı. Evde içtik eşimle ve çok beğendik. İçimi yumuşak. Sert değil. Ertesi gün de başımız ağrımadı.
www.cypruszoom.com
59
haber
Tahın Malzemeler 1 Su Bardağı Tahın 3 Orta Boy Limon 1 Yemek Kaşığı Yoğurt ( Süzme Tercih Ediniz) 1 Yemek Kaşığı Zeytinyağı 1 Veya 2 Diş Sarmısak Aldığı Kadar Su Bit Tutam Kimyon Bir Tutam Tuz Hazırlanışı Çukur bir kaba tahın aktarılır. Daha sonra limon suyu yavaş yavaş ilave edilir. Tahını daha fazla açmak için su ilave edilir. Kıvama gelince yoğurt zeytinyağı ve diğer malzemeler iyice karışıncaya kadar eklenir. Arzu edilirse limon ilave edilebilir. Tüm malzemenin iyice karıştığından emin olduktan sonra bir servis kabına alınır ve üzerine istenirse ince kıyılmış maydanoz ve biraz zeytin yağı gezdirilir ve dolapta soğuyuncaya kadar yarım saat bekletilir.
60 ZOOM
Ciğer Tava Malzemeler 500 gr dana ciğeri Kızartmak için sıvı yağ Un 1 yemek kaşığı pul biber 5-6 dal taze soğan 4-5 dal dereotu Tuz ve karabiber Hazırlanışı 1-Dana ciğerinin zarını çıkarın ve temizleyin. 2-Ciğeri ince ince yaprak şeklinde dilimleyin. 3-Ciğerleri una bulayın. 4-Kızgın yağda kızartın. 5-Fazla yağını almak için kağıt havlu üzerine çıkarın. 6-Servis tabağına alın. Üzerine pul biber, tuz, karabiber, ince doğranmış dereotu ve taze soğan serpin. Not: Ciğeri buzlukta bekletip çıkardıktan sonra keserseniz daha ince doğrayabilirsiniz.
Çiçek dolması Malzeme 20 adet kabak çiçeği 1 su bardağı pirinç 1 orta boy soğan 2 orta boy domates 1 çay kaşığı domates salçası 1/3 demet maydonoz 1/3 demet dereotu 1 veya 2 dal taze nane (yoksa 1 tatlı kaşığı kuru nane) 2 adet kesme şeker 1 tatlı kaşığı tuz 1 çay kaşığı karabiber ½ su bardağı sıvı yağ (tercihen zeytinyağı) 1 su bardağı sıcak su Hazırlanışı 1-Soğanı minik küpler halinde doğrayın. 2-Sıvı yağı tavada kızdırın ve doğranmış soğanları rengi değişmeden hafif kavurun. 3-2 adet rendelenmiş domates ve 1 çay kaşığı domates salçası ile soğanları, domates suyunu çekene kadar kavurun. 4-Yıkanmış pirinç ve 2 adet kesme şekeri tavaya ilave edip 2 dk daha kavurun. 1/3 su bardağı sıcak su ilave edin, tahta kaşıkla karışımı bir kez karıştırdıktan sonra kısık ateşte suyunu tamamen çekene kadar pişirin. 5-Hiç suyu kalmayan karışımınızı soğumaya bırakın.Karabiber, tuz ve ince kıyılmış maydonoz, dereotu ve naneleri soğumuş olan karışımınıza ilave edin ve karıştırın. Kabak Çiçeklerinin Hazırlanışı… 1-Kapanmaması için iç içe geçirilerek muhafaza edilmiş kabakçiçeklerini (Pazarlarda satış şekli budur) soğuk suya basın.
2-Dolma içiniz soğuyana kadar soğuk suda bekleyen çiçekleri dikkatlice, yırtmadan birbirinden ayırın ve yıkayın. 3-Çiçeğin ortasında bulunan tohumunu dikkatlice koparın.Çiçeğin dip kısmında bulunan yeşil uzantılarını temizleyin. Çiçekleriniz doldurulmaya hazırdır… Çiçeklerin Doldurulması ve Pişirilmesi… 1-Çiçeklerin yapraklarını elinizde açın ve her birinin orta kısmına 1 tatlı kaşığı (büyük olanlara biraz daha fazla) iç koyun. 2-Yaprakların her birini teker teker birbirinin üzerine gelecek şekilde örtün. (Üstü kapalı dondurma külahı şeklinde olmalıdırlar) 3-Tencerenize çiçek kökleri ortaya gelecek şekilde dairesel sıralayın. 4-2/3 su bardağı sıcak su ilave edin ve orta hararette ocağa alın. 5-Kaynama başlar başlamaz en yavaş hararetteki ocağa alın. Suyunu tamamen çekene kadar pişirin.(Yaklaşın yarım saat)ve ocağınızı kapatın… Kabak çiçekleri çok hassas ve narindirler. Çiçeklerinizi bekletmeden aynı gün dolmanızı yapın. Önce içinizi hazırlayın, çok narin olan kabak çiçeklerini hazırlandıktan sonra aynı şekilde muhafaza etmek güçtür. Pişen dolmaları tencerenin kapağı açılmadan soğumaya bırakın, böylelikle pirinçleriniz mükemmel kıvamda demlenecekler. Yemekte kullanılan su miktarını aşmamaya çalışın.(pirinçlerinizin son derece ayar piştiğini ve tane tane olduğunu göreceksiniz) Son olarak, tarifin uzunluğu sizi ürkütmesin hazırlanışı son derece zevkli ve çok lezzetli, görsel bir zeytinyağlı çeşidi sizi bekliyor.
Felafel Malzeme 1 su bardağı nohut – 1 gece su da bekletilmiş 1 adet orta boy soğan 1-2 diş sarımsak 1 demet maydanoz 4-5 dal kişniş 1 yemek kaşığı pulbiber 1 tatlı kaşığı kimyon 1 tatlı kaşığı karabiber Tuz 2-3 kaşık un (aldığı kadar) Salata için Malzemeler 100 gram Akdeniz Yeşilliği 7-8 ad cherry domates ½ bağ kuzukulağı 2 ad küçük turp ½ bağ tere ¼ göbek marul Zeytinyağı Tuz Karabiber Sos için Malzemeler 1 su bardağı süzme yoğurt 1 çorba kaşığı tahin ½ adet limon suyu Falafel için; Soğan ve sarımsağı kabaca doğrayın. Maydanoz ve kişnişlerin yaprak kısımlarını ayırın. Ardından un hariç tüm malzemeyi rondoya atın ve biraz pütürlü kalacak şekilde geçirin. Tamamen püre olmamasına dikkat edin. Bu karışıma 2-3 kaşık un ekleyin ve yoğurun. Elde ettiğiniz karışımdan ceviz büyüklüğünde toplar yapın. Bir tavaya bolca yağ ekleyin ve kızdırın. Derin yağda köftelerinizi kızartın. Salata için; Tuz ve zeytinyağını geniş bir salata kabında çırpın. Ardından tüm malzemeyi karıştırma kabınıza alın ve zeytinyağı ile harmanlayın. Salatayı servis kâsesine alın ve üzerine falafel toplarını yerleştirerek servis edin. Sos için; Tahin yoğurt ve limon suyunu iyice çırpın. İsteğinize göre Falafellerin üzerine gezdirip veya yanında dipsos olarak servis yapın.
www.cypruszoom.com
61
spontan
62 ZOOM
İYİ FOTOĞRAF İÇİN Gören herkeste merak uyandıran bu fotoğraf geçtiğimiz yıllarda İstanbul Beyoğlu'nda çekildi. Elinde fotoğraf makinesi ile profesyonel bir karate tekmesini hatırlatan bu hareketin altında aslında masum bir neden var. Meydanda güvercinler için yem sanat ihtiyar, kuşlara yem verirken kendisini çekmesini isteyen bir turiste yardım ediyor. Buraya kadar herşey normal. Fotoğrafa anlam katan hareketin sebebi hiçbirşeyi umursamadan atılan yemleri yemeye çalışan kuşların da karede yer alması. Artık işin trik noktasını kavrayan ihtiyar yemci, deklanşöre basmadan önce kuşları salladığı tekme ile kokutup uçmasını sağlıyor. Öyle olunca da ortaya keyifli bir fotoğraf karesi çıkıyor. Ancak bu kez o karede kendisi de var...
fotoğraf: birol bebek
www.cypruszoom.com
63
haber
KKTC Uluslararası Korolar Festivali İlki Yapıldı
D
Toplam altı gün süren festival etkinliklerinin son gala geceside Almanya’nın Hannover kentinden gelerek festivale katılan 4 erkek ile 4 kadından oluşan dünyaca ünlü çoksesli koro Str&Voices, Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda konser verdi.
64 ZOOM
oğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ev sahipliğinde başlayan “KKTC Uluslararası Korolar Festivali” Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda yapıldı. İlk defa gerçekleştirilen festivalin sanat yönetmenliğini DAÜ Güzel Sanatlar Bölümü Öğretim Görevlisi Erkan Dağlı yaptı. Festivalde, Kuzey Kıbrıs, Türkiye ve Almanya’dan 550 koroistin 19 koroyla performans sergiledi. Toplam altı gün süren festival etkinliklerinin son gala geceside Almanya’nın Hannover kentinden gelerek festivale katılan 4 erkek ile 4 kadından oluşan dünyaca ünlü çoksesli koro Str&Voices, Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda konser verdi. Öğrencilerin yanısıra, Kıbrıslıların da büyük ilgi gösterdiği festivalde renkli görüntüler yaşandı.
Selfi modası koroların Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nu ziyarette de yaşandı. Koristler Eroğlu ile ziyaret sonrası selfi pozu verdiler..
Ülkemize gelen Str&Voices Grubu DAÜ Rektörü Prof. Dr. Abdullah Y. Öztoprak’ı ziyaret etti. Prof. Dr. Öztoprak ziyarette grup üyelerine DAÜ hakkında ve DAÜ’nün sahip olduğu akreditasyonlar hakkında bilgi verdi.
ILK KEZ DÜZEN↘ DAÜ'DE LENEN ULUSLARARASI KOROLAR FESTI'VALDE, KUZEY KIBRIS, TÜRKIYE VE ALMANYA’DAN 550 KOROIST, 19 KOROYLA PERFORMANS SERGILEDI. TOPLAM ALTI GÜN SÜREN FESTIVALI KALABALIK BIR IZLEYICI GURUBU TAKIP ETTI. Performansların ardından gruba, DAÜ Tanıtım ve Gelişimden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halil Nadiri gruba festivale katılımlarından dolayı teşekkür plaketi takdim etti.
www.cypruszoom.com
65
spontan
KUŞ GÖZLEM KULESİ Nisan ayında Biyologlar Derneği'nin Karpaz'da düzenlediği gezi programında dergimizden de bir görevli vardı. Ege Özadam, haftasonunu biyologlar ile birlikte geçirmiş, bölgenin doğası hakkında makro bir bakış açısına da sahip olmuştu. İşte o gezide çekilen bu fotoğraf daha sonra değerlendirilmek için ayrılmıştı. Göçmen kuşları izlemek için kurulan Kuş Gözlem Kulesi'nin gökyüzünün mavisi ile karışan görüntüsü, çok güzel bir fotoğraftı. Rengi, kompozisyonu ile keyif veren fotoğraf dergide özel bir sayfayı da hak etmişti. Geçte olsa artık yerini budu...
fotoğraf: ege özadam
66 ZOOM
www.cypruszoom.com
67
haber
Trump Cadde’ye ödül
K
onseptinde İzzet Çapa’nın, mimari konseptinde ise GAD Architecture’in patronu ünlü mimar Gökhan Avcıoğlu’nun imzasını taşıyan Trump Cadde uluslararası arenada ödül kazandı. Trump Alışveriş Merkezi’nin terasında 25 markasıyla hizmet veren Trump Cadde, Alman Tasarım Konseyi tarafından organize edilen German Iconic Awards’da Architecture-Retail kategorisinde ödüle layık görüldü. Altlı üstlü yerleştirilmiş, üzeri graffitilerle bezenmiş konteynerları ve bu konteynerların içinde hizmet veren markalarıyla İstanbul sosyal yaşamına farklı bir soluk getiren Trump Cadde, Alman Tasarım Konseyi tarafından verilen İkonik Ödülleri’nde perakende mimarisi kategorisinde ödüle layık görüldü. Mimari konsepti GAD Architecture’un patronu Gökhan Avcıoğlu’na ait olan Trump Cadde, Trump Alışveriş Merkezi’nin teras katında 2500 m2’lik alana yayılıyor ve 17’si yeme&içme olmak üzere 25 markasıyla hizmet veriyor.
68 ZOOM
Harita içinde yer almak için Arayın.
0533 868 9581 Reklam ve Tanıtımlarınız İçin Arayın.
0533 825 7000 Restorancılar Birliği (RES-BiR)’nin resmi yayını Cuisine Traditional, yeni yayın hayatına başlıyor. Aylık olarak yayınlanacak dergi İngilizce-Türkçe olarak, iki dilde hazırlanacak. RES-BİR üyesi mekanların tanıtımı, mesleğin profesyonellerinden yazılar, meslek ile ilgili gelişmeler ve haberler yanında, ülkemizin tarihi ve kültürel mirası konu edilecek.
KIBRIS Haritası
- Ölçek: 1:250 0000 - Gerçek ebadlarında basılmış tek KIBRIS haritası. - 20 000 adet basılıp - Peryodik olarak dağıtılıyor - 2014 yılı güncel harita - Yeni yollar ve radarlar eklenmiştir - Haritalar turizm ofisleri, otel, cafe, restaurant, rent a carlar, taksiler ve tarihi ören yerlerdeki info noktalarına dağıtılmaktadır. - Harita üzerinde tüm yerleşim birimlerinin isimleri İngilizce-Türkçe-Rumca isimleri bulunmakta. - Kıbrıs’ta turiztin bilmesi gereken info bilgiler yer almaktadır.
ZOOM DERGİ GRUBU www.cypruszoom.com www.cypruszoommap.com
DeryaBeyatlı
Hayat bayram olsa Bütün dünya buna inansa Bir inansa, hayat bayram olsa İnsanlar el ele tutuşsa Birlik olsa Uzansak sonsuza Şenay Yüzbaşıoğlu
Uykusuz geçen gecenin tek öznesi sabah giyeceğimiz kırmızı rugan ayakkabılar olsa, Sevinçle karşılasak gelen günü, umutla dolsa yüreğimiz, En güzel giysilerimizi giysek, Özen göstersek kendimize, saygı duysak bedenimize, gururlansak, Sevdiğimiz insanlarla birlikte güzel bir kahvaltı ile başlasak güne, Kahvenin altını sevgiyle yapılmış tatlılar izlese, Hiç durmadan anlatsak, paylaşsak içimizdekileri, ortak olsak başka hikayelere, Küs olduğumuz herkesle barışsak tek tek, küsmesek bir daha, kırmasak, kırılmasak, Dursa bombalar, şeker yiyebilse artık tüm çocuklar,
70 ZOOM
Dostlar ardı ardına ziyarete gelse, ağız dolusu kahkalar çınlasa her yerde, Yıpranmış ilişkilerimizi gözden geçirsek, fırçalasak, parlatsak, Kıbrıs sorunu çözülmese artık sofralarda, Hep barışa kalkan kadehlerimiz, erse sonunda muradına, Tabağımızın yarısını, hiç çaktırmadan büyüklere, paylaşsak masanın altında hazır olda bekleyen dostlarla, Tanıdık, tanımadık, herkes birbirine ‘mutluluk, esenlik’ dilese, minik hediyeler verse, Sonunda sahip olabileceğimiz bisikletin üzerindeki özgürlük duygusunun hayaliyle parlasa gözlerimiz, durmaksızın sayarken bayramlıklarımızı, Uzaktaki dostları hatırlasak, özlem duysak, arasak, Farklı bir şeyler yapsak hayatımızda,
Başka bir ülke görüp, yeni bir sevdaya yelken açsak, Elimizdekilere şükredip, daha az şanslılara yardım eli uzatsak, Heyecanlı çığlıklar atsak uçacıklarda, çarpışan arabalarda coşsak, Gözyaşları mutluluktan süzülse sadece, yanaklarımızdan, Pamuk şekerini elimize yüzümüze bulaştırarak yesek, Bileğimizdeki uçan balonu kaybetmemek için çocuk üstü bir çaba harcasak, Biz çocuk olsak, dünya temiz kalsa, Hayat her gün bayram olsa...
27 Temmuz 2014
Çatalköy
haber
Yaz Beyaz sever
Y
azın vazgeçilmez rengi beyaz yansımalar, Deichmann’ın çanta ve sandalet koleksiyonunda kadınlara kişisel bir tarzın anahtarını sunuyor. Gardolapların olmazsa olmaz parçaları arasında yer alan inci beyazı ve tatlı vanilya tonundaki tasarımlar, yaz sıcaklığına ayak uyduruyor. Sezonda sportif bir stili destekleyen markanın sandalet tasarımları, boncukların yanı sıra zımba ayrıntılarıyla da sokak ruhunu ortaya çıkarıyor. Markanın pozitif enerji yayan beyaz modelleri, günün her saatinde kadınlara eşlik ediyor. Moda dünyasında hakimiyeti kuran masum beyazlar, koleksiyonda maxi boy çantalarla buluşarak kadının dikkat çekici siluetini yorumluyor.
www.cypruszoom.com
71
haber
K
onumu ve konsepti bakımından benzersiz bir proje olan "Gurme Mutfak" farkı projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Halen devam etmekte olan "Metgin ile Gurme Sürpriz Yemek" projesi farklı konukları ağırlıyor. Lefkoşa Merit Hotel'in unutulmayacak şefi Yılmaz Şen'in öğrencileri Gurme Mutfağı'nda, şefin öğrettiği yemekleri yapacaklar. Yılmaz Şen'i Anma ve Yaşatma Günü. 13 Ağustos Çarşamba günü saat 13:00'de Erülkü Süpermarket'te yer alan Gurme Mutfağı'nda gerçekleşecek etkinlikte yer alacak şefler Selcan Biryılmaz, Ali Damdelen, Kemal Ferit, Mustafa Dermay. Her ay farklı etkinlikler ile izleyizileri ile buluşacak Metgin Mutfağı'nın etginlik duyurularını facebook sayfasından takip edebilirsiniz. (www.facebook. com/cyprusgurme) "Yılmaz Ustamızın bizlere mirası kendinin engin deneyimleri, eşi bulunmaz kişiliği, tarifsiz hoşgörüsü ve insan sevgisidir. Şefimiz aşçılık sanatını, Türk Mutfağı'nın tanıtılmasını ve globalleşmesini kendine görev edinen, bizlerin gelişmesi ve gelecekte birer profesyonel şef olabilmesi için tecrübe ve bilginin paylaşılmasında öncülük etmiş bir insandı. Bizler onun sanatının eserleriyiz. Gün geçtikçe ve kendimizi geliştirdikçe daha da iyi başarılara imza atacağız. Gözün Arkada Kalmasın... Rahat Uyu Şefim..."
Mustafa Dermay 1988 Lefkoşa doğumlu olan Mustafa Dermay aşçılık yapmaya Lefkoşa'da bir restorantta amatör olarak başlamıştır. Daha sonra bu mesleği profesyonelce yapmak için Doğu Akdeniz Üniversitesi Turizm Ve Otelcilik Fakültesi Mutfak Sanatları bölümüne kaydolup 2012 yılında mezun olmuştur. Okul bitiminden hemen sonra askerlik görevini tamamlamış ocak ayından itibaren de Merit Lefkoşa Hotel Ottoman Restoran'ında soğuk demi chef olarak çalışmaktadır. Mutfak Sanatları Akademisi'nde İtalyan Mutfağı üzerine eğitim almıştır.
Çıraklar Ustasını Unutmadı 74 ZOOM
Kemal Ferit 1993 Lefkoşa doğumlu Kemal Ferit mutfak ve yemeklerle olan tutkukusunu keşfettikten sonra eğitimini Doğu Akdeniz Üniversitesi Mutfak Sanatları bölümünde tamamladı. Eğitim sırasında stajını Merit Cristal Hotel'de ve daha sonra Merit Lefkoşa Hotel'de tamamladıktan sonra profesyonel aşçılık hayatına Merit Lefkoşa Hotel'de sıcak demi chef olarak başladı.mutfakta damak zevkini ve bilgisini geliştirmek ,farklı tatlar ve sunumlar geliştimek için İstanbul Mutfak Sanatları Akademisi'nde, Deniz Ürünleri hakkında eğitim almış, farklı ülkeler ve mutfakları hakkında sürekli araştırmalar ve denemeler yapmaktadır. Seyahatleri sırasında o bölgelere ait farklı lezzetler ve ürünler keşfetmek kendini geliştirme çalışmaları içerisindedir.
Ali Damdelen 1984 Lefkoşa doğumlu Ali Damdelen yemekle olan lezzetli macerasının başlangıcı cokta eski olmamasına ragmen gerek damak zevki gerekse sunum zevki olarak önceleri kendi cabaları ile öğrendiği daha sonra ustalarından öğrendiği lezzetlerle kendini geliştirmeye çalışmıştı. 2010 – 2013 yılları arasında eğitimini profesyonel anlamda Doğu Akdeniz Üniversitesi Turizm Otelcilik Fakültesi, Mutfak Sanatları Bölümünde tamamladı. Eğitimi süresince bir fiil olarak stajını Merit Hotel Lefkoşa'da yaptı. 2013 Şubat ayı itibari ile profesyonel aşçılık hayatına Merit Lefkoşa Hotel'de sıcak bölümü Demi chef olarak başladı. İstanbul'un gözde gastronomi merkezi olan Mutfak Sanatları Akademisi'nde Sushi, Deniz Ürünleri hakkında eğitim almıştır.
Selcan Biryılmaz 1988 Lefkoşa doğumlu olan Selcan Biryılmaz yemek yapmaya boyu ocak seviyesindeyken tüm aileye kahve yaparak başladı. Zengin Akdeniz mutfağını anne ve anneannesinden öğrendi. En sevdiklerini görmeye gittiği İstanbul’da damak zevki iyice gelişti. Hep daha farklısını arar oldu, daha farklısı bulamayınca da kendisi yapmak istedi. 2010 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Fakültesi Mutfak Sanatları Bölümü'ne kaydolup profesyonel olarak eğitim almaya başladı. 2012 yılında okuldan ikincilikle mezun oldu ve Lefkoşa Merit Hotel'de Alacarte Demi Chef olarak çalışmaya başladı. Sevgiyle yapılan yemeğin hem vücudu hem ruhu iyileştirebileceğine inanarak gece uykularından yeni yeni tariflerle uyandı yinede rahat durmadı İstanbul Mutfak Sanatları Akademisi'nde aralıklı zamanlarda aldığı Sushi, Deniz Ürünleri, İtalyan Mutfağı ve Tekne personeli için Aşçılık eğitimlerine katıldı. 2014 yılında Merit Lefkoşa Hotel Alacarte Chef De Partie’si oldu. Mutfakta deneyler yaptı, uçtu, daldı, nefes aldı matematik sevdasıyla yemeklerin algoritmasını çıkarmaya uğraştı. Sonra tüm bunları kendine saklamak yerine paylaşmaya karar verdi ve Selocan’ın Mutfak Sırları Köşesini okurlarıyla paylaşmaya başladı. Aldığı eğitimle mutfak tutkusunu yazıya dökerken tariflerinde hem yaratıcılığa hem de unutulan önemini yitiren yerel malzemeleri baş rolde oynatmaya özen gösteriyor. 2012 yılında ilk katıldığı Şefler Arası Yemek yarışmasında Çin Yemekleri dalında gümüş madalya almış, 2014 yılında Uluslar Arası Gastronomi Yarışması'nda Çin yemekleri dalında bronz, Balık yemekleri dalında Merit ödülü almıştır. Şimdilerde ise yerel Kıbrıs Mutfağı'nı füzyon yaparak yeni tatlar yaratma koşuşturmacası içinde...
www.cypruszoom.com
75
haber
“Önce mesleği, seç
U
Sonra üniversiteyi”
zmanlar üniversite tercihlerinde meslek seçiminin önemine dikkat çekiyor. Üniversite giriş sınavları bitti. Uzun bir maraton olan hazırlık süreci yerini tercih heyecanına bıraktı. Yaklaşık 950 bin adayın başvurduğu LYS’de her adayın istediği bölüme girmesi mümkün değil. Ancak doğru meslek seçimiyle iyi bir üniversite eğitimi almak mümkün. Uzmanlar üniversite tercihlerinde meslek seçiminin önemine dikkat çekiyor. Zambak Yayınları Rehberlik Uzmanı Mahmut Sarıgül meslek seçimiyle ilgili şunları söylüyor: “Üniversite sınavlarına giren öğrencilerin yaklaşık %15-20 oranında öğrenci halen bir yüksek öğretimde okuduğu halde tekrar sınava girip çoğunlukla bölümünü değiştirmek isteyen öğrencilerden oluşuyor. Bu rakam küçümsenmeyecek bir rakam. Çoğunluğu 1. ve 2. Sınıf olmak üzere, 3. sınıfta hatta 4. sınıfta bölüm değiştiren öğrencilerle çok karşılaştım. Bu durumun ana sebebi, öğrencinin bölümünü, mesleğini iyi seçememiş
76 ZOOM
olmasıdır. Meslek seçimi; bir kişinin ölene kadar üzerinden çıkartamadığı bir elbise gibidir. Meslek sahibi olmak çok önemlidir, ama her şeyi ile kişiye uyan bir meslek olması çok çok daha önemlidir. Toplumumuzda, mesleği ile uyuşmayan, zoraki yaptığı, mutlu olmadığı bir işte çalışan insanımız maalesef çok fazla. Bunun yanında bir üniversite bitirmiş olduğu halde, buradan bir meslek elbisesi giymiş olmasına rağmen bu elbiseyi giymeyen insanımız da az değil. Yani sahip olduğu, öğrenimini gördüğü mesleği değil de başka bir iş ile uğraşan insanlarımız da çok.”
Mahmut Sarıgül’e göre kendisine uymayan bir meslekte çalışanlarla, sahip olduğu meslekle iştigal etmeyen insanların çokluğu, üniversite sınavlarından sonra yapılan tercih sıralamasının yeterince irdelenmeden, araştırılmadan yapıldığını ortaya koyuyor: “Tercih dönemi yakında başlayacak ve bu seneki üniversite adayları da kendilerine göre bir liste oluşturacaklar. Bu liste oluşurken şu durumun asla gözden düşürülmemesi gerekiyor. Yukarıda da ifade etmeye çalıştığımız husus, meslek seçiminin oldu bitti ye getirilmeden, sizi giydiğiniz zaman mutlu edecek, kalıbı bedeninize uyan, renk, model olarak ta tam istediğiniz gibi bir elbiseyi seçiyor olmanız. Burada ifade ettiğimiz kalıp, beden, renk, model kavramları tabiî ki maddi anlamda değil manevi anlamda ele alınmalıdır. Her mesleğin kendine göre belirlenmiş şartları ve kuralları vardır. Bunun yanın da da her insanın da kişilik, karakter, yetenek, ilgi gibi o kişiyi ifade eden özellikleri vardır. Benim belirtmek istediğim husus ta tamda size uyan eşleştirmeyi yapmanızdır.”
haber
Romalılar Şehre Geri Döndü
M
oda artık tarihten ilham alıyor. Farklı tasarımlar, sıradışı çizgiler sektörde bir adım daha öne çıkmak için. Bu arıyışın şimdiki pusulası geçmiş zamanı gösterdi. Yazın sıcaklarından kurtulmak için tasarlanan gladyatör sandaletler, Deichmann’ın yeni koleksiyonunda kadınları hem şıklığa hem rahatlığa çağırıyor. Gladyatör modelleri, renkli sokaklardan, sahil kenarlarına moda tutkunlarının olmazsa olmazı. Kahve tonları ve hardal renkleriyle buluşan koleksiyon, tatil kokusunu şehre taşıyor. Yaz gecelerinde kadınların her türlü kombiniyle muhteşem bir uyum sağlayan tasarımlar, bohem bir tarz yakalamak isteyenlerin yeni favorisi.
78 ZOOM
haber
Karar vermek Zor değil mi?
K
ısa bir süre önce açılışı yapılan De Vib mazağazası Girne'ye yeni bir renk kattı. Kıyafet, takı, ayakkabı ve çanta çeşitleri ile hanımların seçim yapmasını zorlayacak mazağa, yeni şeyler arayanlara çoktan seçmeli alternatifler sunuyor. Eğer siz de giymek, takmak, taşımak için farklı modeller, yeni çeşitler arıyorsanız, Girne Life Hotel altındaki De Vib mağazasına bir göz atmalısınız...
www.cypruszoom.com
79
Nasıl Olsun?
G
sanemkoc1@windowslive.com
Sanem Koç
80 ZOOM
ünlük hayatımızda ne kadar da çok kullanırız bu iki kelimeyi. Kahveniz "nasıl olsun" ile başlar gün, yediğiniz, içtiğiniz, giydiğiniz, sevdiğiniz, arabanız, eviniz ve şimdi aklıma gelmeyen bir çok konuda nasıl olsun diye sorarız. İyi niyet saklıdır bu soruda. Karşınızdakine değer verip, talebini öğrenirsiniz. Öyle ya, nasıl olsun derken, zevkler ve renklerin ayrıştığı noktada bir çıkış noktası, bir çözüm yolu da bulmuş oluruz. Yani, aynı zamanda tarafları mutlu eden, birleştirici bir özelliği var. Dünyada olanlar malum, herkesin gözü önünde kırmızı, yapış yapış akan bir tablo var. Peki, biz sıradan insanlar ne yapabiliriz bu durumda. Siyasette alınan kararlar farklı bir kulvar, halk düşüncesi farklı bir kulvar. Sıradan vatandaşlar olarak, dünyanın başka köşelerindeki tanımadığımız, bilmediğimiz, görmediğimiz birilerine nasıl iyilik yapabiliriz. İşte tam bu noktada, bu sorunun birleştirici özelliğinden yola çıkarak, dünyamız nasıl olsun diye bir soru sorabilir ve sizi biraz düşünmeye davet edebilirim. Ben düşündüm ve aklıma ilk gelen kelimeler "Daha güzel bir dünya olsun" oldu. Bir çok insanın da aynı düşüncede olduğunu tahmin ediyorum. Peki, bunu gerçekleştirebilirip, dünyaya yayabilir miyiz? Tam bu noktada, aklıma 100 maymun deneyi geliyor. Hani, 1952-1958 yılları arasında Koshima Adası’nda bilim insanları maymunların beslenmesi için kumların içine tatlı patates bırakıyorlar. Bu seneler içinde 99 maymun patatesleri yıkayıp yemeyi öğreniyor. Ve bir sabah, gün doğarken yüzüncü maymun da patateslerini yıkayanlar arasına katılıyor. Yüzüncü maymunun bu işe dahil olmasıyla beraber, aynı günün akşamı, adadaki hemen hemen tüm maymunlar, patateslerini yemeden önce yıkamaya başlıyor. Daha da ilginç olanı, bu adayla doğrudan bir ilişkileri olma-
dığı halde, diğer adalardaki maymun kolonilerinin de aynı anda patateslerini yıkamaya başlamaları. Bilim insanları tarafından yapılan bu deneye göre, yeni bir düşünce ve davranış tarzı, toplumları oluşturan fertlerin belirli bir oranı tarafından benimsendiği an, bu yenilik, mesafenin önemi olmaksızın zihinden zihne aktarılabiliyor. Peki, biz sıradan insanlar bu durumda ne yapabiliriz? Yani, deneye göre, bu durumda, bizim gibi gelişmiş düşünme kapasitesine sahip olan canlılar, zihinden zihine güzel düşünceler aktarabiliyor kanımca. Bu deneye göre, niyet, dua, istek, arzu veya koşullanmış düşünce adına ne derseniz kendinizce, insanoğlu olarak yani en azından bir kısmı olarak aynı noktada buluşup aynı kelimeleri tekrarlasak, sonra da evrene hep beraber haykırsak, hayatın akışını pozitif yönde değiştirme şansı yakalayabiliriz gibi ... Mühim olan iyi ve pozitif niyet içeren kelimelerin bir cümle içine yerleştirilmesi. Hem sosyal medya hem de düşünce yoluyla da yayılması. Belki ortaya çıkan sinerjinin etkisiyle, sıradan insanlarında daha güzel bir dünya için güçlü bir etkisi olmuş olur. Tabi, konuyla ilgili bu kadar kelime yan yana geldikten sonra, ortak bir niyet çalışması da farz oldu bu durumda. Kolay, akılda kalıcı ve etkili kelimeleri birleştirip, tekrarlama. Düşünsenize, binlerce insan her gün aynı kelimeleri tekrarlasa, dünyada nasıl bir değişim olurdu acaba? "Filistin’e barış ve huzur gelsin en kısa zamanda" En azından 100 kişimiz ortak niyet taşıyan bu cümleyi tekrarlasak mesela. Denemesi bedava, niyet gerçekleşirse dondurmalı kadayıf, daha ne olsun... Aslında insanın yazmak gelmiyor içinden. Hele acı içindeki çocukların manşet manşet resimleri hayatımızın her noktasında yer etmişken. Tabi, sakin olmak gerek, hayat her yönüyle yaşanıyor. Sezen Aksu’nun şarkısında söylediği gibi Neyse biz şarkıya dönelim. Sezen aksu’nun sakin ol şarkısı. Hiç bir şey değişmedi. Şarkının sözleri yazlılanı ne kadar geç ama bizden geçmedi.
Zeliha Sunal Dillirga ile sahnede
M
erit Royal Hotel’de geçtiğimiz ay bayramın ikinci günü sahne alan Zeliha Sunal, hareketli parçalarının yanı sıra diyaloglarıyla da keyifli bir bayram gecesine imza attı. Programına hızlı parçalar ile başlayan Sunal, konukları arasından seçtiği kadınları sahneye çıkartarak kendisine vokal yaptırdı. Bayramda Kıbrıs’ta olduğu için çok mutlu olduğunu belirten ve tüm konuklarının bayramını kutlayan Zeliha Sunal, Kıbrıs türküsü Dillirga ile büyük
alkış aldı. Gece boyunca temposunu hiç düşürmeyen Sunal, dağıttırdığı çıngıraklarla konuklarının kendisine eşlik etmelerini istedi. Kendisini dinlemeye gelenler arasında yer alan Danimarkalı bir konuğu sahneye davet eden Zeliha Sunal, "Oy oy Eminem" şarkısını ezberletmeye çalıştı. Şarkının nakarat bölümünü söyletebildiği konuğuyla dans eden Sunal, alkışlar arasında konserini sonlandırdı.
Funda Arar Grand Pasha'daydı Girne’nin en yeni butik oteli Grand Pasha Ramazan Bayramı’nın ikinci günü müziğin zarif kraliçesi Funda Arar’ın konserine ev sahipliği yaptı. “Duygulu Şarkıların Prensesi” güzel sesli yorumcu Funda Arar’ın bayram konseri sevilen şarkısı “Hafıza” ile başladı. Sürpriz misafir Funda Arar’ı duygulandırdı Eşsiz bayram konseri sırasında Funda Arar büyük bir sürpriz yaşadı. Ünlü sanatçı uzun yıllar görmediği arkadaşını Grand Pasha misafirleri arasında görünce gözyaşlarını tutamadı. Arar konserinin son şarkısı Neyse’yi arkadaşına ithaf etti. Funda Arar, gece boyunca geçmişten günümüze sevilen parçalarını Grand Pasha misafirleri ile hep bir ağızdan seslendirdi.
Ferhat Göçer isteklerden programa geçemedi
K
ıbrıs'ın Osmanlı Sarayı Savoy Ottoman, Bayramın ikinci günü sevilen sanatçı Ferhat Göçer sahne aldı. Yaklaşık bin izleyicinin olduğu gecede, 2 buçuk saat boyunca sahnede kalan sanatçı unutulmayan şarkılarını seslendirdi. Ferhat Göçer repartuvarı izleyicilerin belirlemesini istediği gecede, sanatçıya 250’ye yakın peçete ve not kağıdına yazılmış istek şarkılar gönderildi.
www.cypruszoom.com
81
Kuzey Kıbrıs için Anamur'dan Girne'ye yüzdü
H
er yıl farklı haberlere kaynak olan Kıbrıs, Barış Harekatının 40. yılında yine sıradışı bir haberin odağı oldu. Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vakkas Altınbaş, harekatın yıldönümünde bugüne kadar sadece birkaç profesyonelin gerçekleştirebildiği bir eyleme imza attı. Altınbaş'ın, iş dünyasının dikkatini Kuzey Kıbrıs'a çekmek amacıyla, Mersin'in Anamur ilçesinden, Girne’ye kadar yüzdüğü kaydedildi. Kutlamalardan iki gün önce 18 Temmuz Cuma günü saat 19.00’da Anamur’dan yüzmeye başlayan Altınbaş, 20 Temmuz Pazar günü saat 16.30’da Girne’ye geldi. Altınbaş’ı Girne’de ailesi ile birlikte, kabalık bir meraklı kitlesi karşıladı. “Yavru Vatan’a sahip çıkın” Anamur’dan Girne’ye uzanan yaklaşık 90 km.’lik mesa-
82 ZOOM
feyi 40 saatte, hiç uyumadan yüzdüğü kaydedilen Vakkas Altınbaş, “Mersin Anamur’dan Kıbrıs Girne’ye yüzerek 40 saatte geldim. İşte Kıbrıs Türkiye’ye bu kadar yakın" diyerek "Yatırım için uzaklara gitmeye gerek yok. Kıbrıs turizm, eğitim, sağlık turizmi ve bunlar gibi birçok alanda yatırım için çok elverişli." dedi. Yüzmeyi yeni öğrendi Hiç yüzme bilmeyen biri olarak bir buçuk yıl önce ders almaya başladığını da aktaran Vakkas Altınbaş, “Türkiye’den Kıbrıs’a yüzerek aynı zamanda, yaşı ne olursa olsun bir insanın azmettiği zaman hedefine ulaşmakta hiçbir şeyin engel olamayacağını da göstermiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum.” diyor. Vakkas Altınbaş'ın, Mersin Anamur’dan Kıbrıs'a, özel olarak yaptırılan bir kafes içinde hiç uyumadan yüzerek, geldiği belirtildi.
Chaine des Rotisseurs Güney Kıbrıs Başkan Yardımcısı Haris Savva‘ya ve Chaine des Rotisseurs üyesi olan John Cregoriou’ya gecenin anısına birer zeytin dalı plaketi takdim edildi.
Lefkoşa Fatih Ürek ile Bayram yaptı...
M
erit Lefkoşa Hotel &Casino’da gelenekselleşen eğlence geceleri bayramın gelmesi ile doruk noktasına ulaştı.Eğlence ve show dünyasının ünlü ismi Fatih Ürek Merit Lefkoşa Hotel&Casino’da bayramın ikinci gecesi hayranları ile buluştu. Fatih Ürek kendisini dinlemeye gelen hayranlarına keyifli ve dans dolu bir gece vaat ederek unutulmaz şarkıları ile herkesi coşturdu. “Yatcaz Kalkcaz” şarkısı ile sahneye çıkan sanatçı yerinde duramayanları coşturdu. Merit Lefkoşa sahnesinde göbek dansı showunu alkışlar içinde yapan sanatçı konukların isteklerini de tek tek yerine getirdi.Bir an olsun yerinde durmayan Fatih Ürek hem oynadı hem oynattı.
www.cypruszoom.com
83
Yıldızlar bayramda Merit Park Hotel'de sahnedeydi
B
ayramda neredeyse tüm otellerde önemli isimler sahnedeydi. Girne'nin gözde oteli Merit Park Hotel de bu hareketlilikten payını aldı. Soner Olgun, Sibel Tüzün, Ajda Pekan gibi Türkiye'nin önde gelen isimleri, bayram programı için Merit Park Hotel'de sahne aldı. Her biri alanlarında özel bir yere sahip isimler, kendilerini izlemeye gelenlere, muhteşem bir program sundu. Renkli görüntülere sahne programlarda, bayram tatilini ülkemizde geçirmek isteyenlerin yanısıra çok sayıda Adalı da dikkat çekti...
84 ZOOM
Bayramda hareketli bir programa sahip olan Merit Part Hotel'de, Sibel Tüzün, Ajda Pekkan ve Soner Olgun gibi sanatçılar sahneye aldı...
www.cypruszoom.com
85
Hayko'da daha iş bitmemiş Taverna eğlencesinin aranılan ismi Hayko, geçtiğimiz ay Merit Crystal Cove Hotel’de unutulmaz bir perfomansa imza attı. İzleyenlere keyif dolu taverna gecelerinden birini yaşatan sanatçı, ilerleyen yaşına rağmen sahne performansından hiçbirşey kaybetmediğini gösterdi..
86 ZOOM
Kibariye; "Biraz kilo aldım, Ama güzel kadınım" Merit Crystal Cove Hotel’de sahneye çıkan Kibariye, kendini izlemeye gelenlere unutulmaz bir gece yaşattı. İzleyicilere, “Merit’e sizin sayenizde hoş geldim, bakın biraz kilo aldım, ama olsun şık kadınım, güzel kadınım. Türkiye güzeli yaratmış Allah beni, kıskananlar çatlasın” dedi. Sahnelerin renkli isimleri arasında yer alan Kibariye, sahne performansı ile sık sık alkışlandı...
Gülben hem göze, Hem kulağa Ramazan Bayramı’nın ikinci günü Merit Crystal Cove Hotel’de sahne alan Gülben Ergen, hem göze hem kulağa hitap etti. Sahneye sırtını açıkta bırakan beyaz bir elbise ile çıkan sanatçı, sevilen şarkılarıyla konuklarına tam bir müzik ziyafeti verdi.
www.cypruszoom.com
87
KIBRIS Time Haberde Özgür - Yorumda Kalite
www.kibristime.com
Başkent Lefkoşa'nın en uzun soluklu meyhanesi olan Akşamcı Meyhane geçtiğimiz ay içinde 10. yılını kutladı. Kutlamada final , üzerinde Restorancılar Birliği (RES-BİR)'in adı yazılı pasta ile yapıldı..
Mikonos’tan sonra Lesbos Adası'nı Yunan Adaları'nın ikinci eğlence merkezi haline getirmesi beklenen OXY, 2 bin 500 kişinin ağırlandığı açılış partisiyle işe başladı...
Y
Yunan Adaları'nın En Büyük Gece Kulübü Oxy Açıldı!
unanistan’ın ünlü eğlenceleri, Türkiye’nin hemen yanı başındaki Yunan Adaları'na da kaydı. 500 bin Euro yatırımla sezon boyunca 7/24 konuklarını ağırlayacak Club OXY, görkemli bir açılış partisiyle sezona merhaba dedi. Mikonos’tan sonra Lesbos Adası'nı Yunan Adaları'nın ikinci eğlence merkezi haline getirmesi beklenen OXY’nin, 2 bin 500 kişinin ağırlandığı açılış partisinde Yunanistan’ın en ünlü DJ’i Valeron’nun müzikleri ve profesyonel dansçılar tüm konuklara sabahın ilk ışıklarına kadar unutulmaz bir gece yaşattı. Bin metrekarelik kayalık alan üzerinde deniz manzarası eşliğinde yükselen kulüp, bir benzeri daha olmayan gemi şeklindeki mimari tasarımı, 2 bin 500 kişi kapasitesi ve Yunan Adaları'nın en büyük gece kulübü olmasıyla öne çıkıyor. Corendon Turizm Grubu’nun Midilli (Lesbos)’deki partnerlerinin ortaklığı ile faaliyete geçen mekân, Türkiye, Hollanda ve Yunanistan’dan gelen turistlere hitap edecek.
www.cypruszoom.com
89
haber
2014
Kıbrıs Festivalleri
Şubat - Hotel, Restoran, Kafe ve Gastronomi Fuarı - Orkide Yürüyüşü - Türk Film Günleri (Şubat-Nisan) - Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan) - Eşek Günü (Büyükkonuk Ekoköy)
Mart - DAU Uluslararası Sualtı fotoğrafçılığı ve Film Festivali - 10. Tepebaşı Lale Festivali (3. Hafta) - 10. Avtepe Kıbrıs Lalesi Festivali - Geçitkale Geleneksel 10 Mayıs Kutlamaları - 4. Beşparmak Tiyatro Festivali - DAU Uluslararası Futsal Turnuvası - HASDER Çocuk ve Hikâyeler Festivali - Eğitim ve Kitap Fuarı - İskele Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali - 7. Uluslararası Şiir Toplantıları - 3. Bağlıköy Ekogün - 7. Lapta Turizm Festivali (MartNisan-Mayıs-Haziran)
Nisan - Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs) - 6. Mormenekşe Enginar Festivali - 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı - 5. Yiğitler Köyü Global Enginar Festivali - 8. ODTÜ Tiyatro Festivali - 2. Hisarköy Bahar Festivali - 2. Gönendere Kültür ve Sanat Festivali - Müzik Express Rock’n DAU - Güzelyurt GÜSAD Festivali - 6. Mağusa Çocuk Festivali -Değirmenlik Geleneksel Çocuk Festivali -2. Akdeniz Ayrelli Festivali -3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali (Kanavaç)
92 90 ZOOM ZOOM
Mayıs - GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat Festivali - Güzelyurt Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali - Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs) - 3. Mehmetçik Eko gün - 5. Hisarköy Orkide Festivali - LAU İlkbahar Şenlikleri - 2. Luricina Köy Festivali - GAU İlkbahar Şenlikleri - 6. Kıbrıs Tango Festivali -ODTÜ Bahar Şenlikleri -DAU Kum Heykel Festivali -DAU Bahar Şenlikleri -16. UKÜ ‘Yaza Merhaba’ Şenlikleri -YDÜ Bahar Şenlikleri -6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran) -HASDER Çocuk Festivali -9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais Manastırı) -14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün -18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali -4. Mağusa Gençlik Günleri
Haziran - 4. Yıldırım Karpuz Festival - 4. Folklor ve Çocuk Festivali - 17. Türksoy Opera Günleri - 19. İskele Folklor Festivali (CIOFF) - 37. Güzelyurt Portakal Festivali (Haziran-Temmuz) - 46. İskele Festivali - 11. HASDER Çocuk Cümbüşü - 6. Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni - 3. Alaniçi Hasat Festivali - 5. Dikmen 11 Meşale Festivali - 18. Uluslararsı Mağusa Kültür ve Sanat Festivali (Haziran- Temmuz) - 4. Çınarlı-İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı Festivali - 5. Lefke Ceviz Festivali - 9. Yeşilırmak Çilek Festivali - 4. Vadili Çocuk Festivali - 8. Gönyeli Çocuk Festivali
haber
Temmuz - Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat Festivali - Geleneksel Kısa Film ve Belgesel Festivali (TemmuzAğustos) - 19. Gönyeli Uluslararası Folklor ve Kültür Festivali - 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri - 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali
Ağustos - 3. Alayköy Tahıl Festivali - 3. Taşkent Kültür Festivali - 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası Folklor Festivali - 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali - Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali - 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali - 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri - Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül) - 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri - 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül) - 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm Festivali
Ekim - 13. Zeytin Festivali (Girne) - 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri - GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu - 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün - Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri Aralık - DAU Şarkı Günleri - UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikleri - GAU Yeni yıl Kutlamaları Kasım - 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali - Kuzey Kıbrıs Lefke - Uluslararası Sanat Festivali - 6. Kitap Festivali - 6. Cumhuriyet Folklor Festivali - Güzelyurt Tiyatro Günleri - 5. Lefke Hurma Festivali - 4. Klasik Ralli - 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri - 3. Doğanköy Alıç Festivali
Eylül - 7. Geçitkake Hellim Festivali - 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa) - 7. Tatlısu Harnup Festivali - Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali (Eylül-Ekim) - Fençlik Merkezi Cümbüşleri - Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali - Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması - UKÜ Uluslararası Gece - 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta) - 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali - 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali - 2. Geleneksel Mutfak Festivali - 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali - Efes Blues Festival
www.cypruszoom.com
93 91
AGAMA AGAMA OUTDOOR
Tunaç Riding
AGAMA Club OUTDOOR OUTDOOR Equipment & Expedition
Equipment & Expedition Equipment & Expedition
• • • •
Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim
Karaoğlanoğlu/GİRNE 0533 851 38 13
Adres: Bellapais, Girne Tel: +90 392 815 3721 Gep: +90 533 869 0530 E-mail: tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com
Girne (0 533) 869 0530 tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com
Adres: Girne Gep: (+90 533) 869 0530 tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com
Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu
USB KIBRIS ’IN İLK Y IL : 1 ON S AY I: LINE TEKNO 2 K A S IM LOJİ DERG İSİ ’1 2
KARTON ÇANTA
Yazılım d Windo a son hamle: ws 8 g eliyor
bazı paApple’ın ten iptal edtleri ildi
USB
RGİSİ KNOLOJİ DE ONLINE TE KIBRIS’IN İLK
1 YIL: 1 SAYI:
sahne sırası iphone 5’te
Kulakl Tarzınızıkta değişe ce
Yeni ne HTC ve Sharp sil ekra ’t mda nlı ciha an Bilgisayarı var? zlar casus mu
2 AĞUSTOS’1
i m sistem eni işleti Mac’in y ruması altında ESET ko
g Samsunık art daha net
IOSAND savaşık ROID ızıştı 4G isi teknoloj ler ne getiriyor
ZOOM
Kıbrıs’ın yemek, içki ve mutfak
Gurme
Dijital D Özel ünyada isin Yoksa m sıradaizn, m
ık reklam ve danışmanl
Geleceğin uçakları nasıl olacak
% 100 YERLİ ÜRETİM
İsteğe bağlı karton çantalar. Sınırsız renk ve ebatlarda imalat yapılır.
KIBRIS'IN ARTIK BİR BİLİŞİM DERGİSİ VAR Teklif isteyin 0533 868 9581
Ülkemizden ve dünyadan bilişim ve teknolojideki gelişmeleri takip edebileceğiniz "USB" Dergisi sanal alemdeki yerini aldı. İnternet üzerinden dünyanın her yerinden ulaşılabilecek dergi, konsept, içerik ve yayın şekliyle ülkemizin ilk ve tek bilişim yayını...
www.usbdergi.com
kültürü Dergisi
ı?
k
Yaz Geldi... Bahçe Mobilyasız Ev Kalmasın... Tüm bahçe mobilyalarında vade farksız 12 ay taksit.
Yaz Geldi... Yaz Geldi... Bahçe Mobilyasız Bahçe Ev Mobilyasız Kalmasın... Ev Kalmasın... Tüm bahçe mobilyalarında Tüm bahçe mobilyalarında vade farksız 12 ay vade taksit. farksız 12 ay taksit.
10 Numara Bira 10 Numara Lezzet Efes Pilsen ailesinin kolay içimli lezzete sahip yeni ürünü Efes Pilsen Özel Seri:10 artık sizlerle! Efes Pilsen Özel Seri:10, özenle seçilmiş arpalardan üretilerek soğuk tanklarda dinlendiriliyor ve bu sayede kolay içimli bira lezzetine ulaşıyor.