Zoom Aralık 2015 Issuu 106

Page 1

[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ] cyprus

YIL: 8 SAYI: 106 ARALIK 2015

Avrupa’nın En İyisi YDÜ’de;

MONIKA BELLUCI HAKKINDA BİLMEDİKLERİNİZ

ANA DABOVICH

Ofisinin Nasıl “şık” Hale Gelir

Aya Giden Saat 1.6 Milyon Dolara Satıldı GRANT’S WHISKY, YENİ SERİSİ SELECTION’I TANITTI

Seramik sanatçısı;

TARKAN

Elexus Hotel için Kıbrıs’a geliyor Püf Noktalarına Uyun Kilo ALmayı Unutun

FATMA ÖZOK

MEHMET EZİÇ BAŞARISININ SIRRINI AÇIKLADI

İsveç’teki Kıbrıs Tarihi

9 694851 90 0049

10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL

5 Romantik Avrupa Şehri

Sanal Diyet Tuzağına Düşmeyin

FESTİVALLER

HANGi AY? NEREDE? NE ZAMAN?

Çok Özel Yerler

The Old English Pub&Restaurant

TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE


www.altinbas.com

(0392) 444 44 22




kozmetik ve kişisel bakım ürünleri merkezi Cosmetica Önder AVM Lefkosa Cosmetica Önder AVM Mağusa Cosmetica Erülkü Demirhan Cosmetica Ziya Rızkı Caddesi-Girne www.pilottrading.com







Medbals Wellbeing’den Yeni Yıl Kampanyası

Özel Masaj metodlarımızla kilo verme, bölgesel yağ atma desteği, rahatlama masajları ve daha birçok hizmetlerde 29/02/16’ya kadar

%20 Yılbaşı indirimi

Medbals Wellbeing Centre’de...

• Sarkık ve Kırışıklık Tedavisi • Selülit Tedavisi • Ağır Bacak Sendrom Tedavisi • Kişiye Özel Cilt ve Leke Tedavisi • Yüz&Boyun Bölgesi Kırışıklık Giderme ve Gerginleştirme

Gündüz Tezel Sokak No:4 Köşklüçiftlik / Lefkoşa Tel-0392 228 17 50


[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]

İÇİNDEKİLER www.cypruszoom.com zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler Reklam Pazarlama Profil Reklam KATKI KOYANLAR Reha Arar / Mesut Günsev / Selcan Biryılmaz Aygen Ersalıcı / Rauf Ersenal / Ali Özçil / Mustafa Şah / İhsan Erol Özçil / Feriha Nurluöz Hasan Karlıtaş Grafik-Tasarım Profil Reklam Yayın Kurulu Mesut Günsev Ersin Gözenler Nurhan Günsev

Reklam Rezervasyon ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04

Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat ve Aktüalite Dergisi Baskı; Okman ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888

[ Kıbrıs’ın ilk aylık

turizm, haber,

alite dergisi

magazin, aktü

]

cyprus

2015 105 KASIM YIL: 8 SAYI:

ihtiyacı; Vücudunuzun BALANCE METABOLİC

Önce İnsan

GURME 5. Yılında

Cildinize manın Güzellik Kattala Püf Nok rı!..

Gribi Hızlı Atlatın

10 TL/TÜRK

İYE

90004 9 9 69485 1 FİYATI 15TL

FESTiVALLER HANGi AY? NEREDE? NE ZAMAN?

ba En Akıllı Ara MEGANE

Çok Özel Yerler

Tang o to Budd ha

YENİ ‘Cittaslow’ Yakıştı ▶ AKTUALİTE Lefke’ye Çok ▶ MAGAZİN İŞ ▶ SAĞLIK İH ▶ ALIŞVER TURİZM ▶ TAR

ZOOM DERGİ GRUBU

Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.

8 ZOOM

13 Aya seyahat eden “Bulova Chronograph” saati 1.6 milyon dolara satıldı .14 Tarkan Elexus Hotel için geliyor.. 18 Ofis şıklığı. 20 İsveç’teki Kıbrıs Tarihi 24 James

Bond’un son gözdesi sahibini bekliyor. 28 Dedeman Palandöken sezonu açıyor. 28 Teknoloji 30 Mesut Günsev: Tanrı kadını yarattı. 32 5 romantik Avrupa şehri. 36 Ayın mekanı The old English Pub&Restaurant. 42 Mehmet Eziç başarının sırrını açıkladı. 48 Rauf Ersenal; Yorgun Toprak 52 Fatma Özok ile ZOOM özel. 58 Avrupa’nın en iyisi YDU’de; Ana Dabovich. 62 Monika

Belluci hakkında bilmedikleriniz!.. 68 Renault’tan yeni bir özel seri; Clio Connect 70 Püf noktalarına uyun, kilo almayı unutun. 76 Öfkenizi kontrol edin. 78 Grant’s Whisky, yeni serisi Selection’u tanıttı.

8o Ayın Burcu; Yay 82 Sanal diyet tuzağına düşmeyin! 84 Çocuklarınızı sınırlayın yaratıclığı artsın


Mobil 1 provides outstanding performance for the long run

Mobil 1 is proven to provide performance and protection right up to each scheduled oil change Like an athlete depends on top quality shoes for support and consistent performance, your engine needs an oil that will continue to provide excellent protection for the full period between scheduled oil changes. Tests have proved that Mobil 1 New Life 0W-40 does just that: after 20,000 kilometers it was shown to maintain its thickness characteristics and still provide outstanding cold and high temperature protection as well as wear protection*. It also helps to maintain fuel consumption. To find out more about how Mobil 1 stays effective between oil change intervals, visit mobil1.com *Results based on a test running a 3.5L V6 2007 Mercedes E350 simulating 200,000 kilometers at 20,000 kilometers drain intervals

Š2011 Exxon Mobil Corporation The Mobil 1, Mobil and ExxonMobil logotypes are registered trademarks of Exxon Mobil Corporation or one of its subsidiaries. The term “ExxonMobilâ€? is used for convenience only and could refer to Exxon Mobil Corporation or one of its affiliates as the case may be. Other logotypes and trademarks are the property of the respective owners.


Yerli balığın tek adresi - The best beach of North Cyprus

Büyüleyici deniz ve dağ manzarası, yılın dört mevsimi yerli ve yabancı turistlerin durak noktası...

a c ı l p a KHotel&Restaurant Akdenizin doyumsuz maviliği, güneşin yakıcı sıcaklığını bulabileceğiniz ailece dinlenip tatil yapabileceğiniz sıcak ve samimi bir atmosfer...

Günlük taze balığın yanısıra Türk ve dünya mutfaklarından seçkin örneklerle birlikte Kıbrıs'ın yöresel lezzetlerini tadabilirsiniz...

www.kaplıcabeach.com

Rezervasyon: 0392 387 2032 (2029) - 0533 825 1361 Girne - Karpaz sahil yolu Kaplıca \ İSKELE



Genel Yayın Yönetmeni

Birol Bebek birolbebek@gmail.com

Y

ine bir aya daha nokta koyduk. Bu ay aslında 2015 yılının son ayı. Umarım herkes için (artık) geçtiğimiz yıl mutlu ve hep hatırlanabilecek güzel anılarla geçmiştir. Her ne kadar bu temennilerle yıla veda etmek istesek de, maalesef öyle olmadığını görüyoruz. Ülkemizde esen barış havası içimizi bir melten rüzgarı ile serinletse de, dünya; özellikle de bizim yaşadığımız coğrafyadaki kara bulutlar hala başımızın üzerinde. Çok daha önemlisi, geçtiğimiz ay Türkiye ve Rusya arasındaki gerginlik, bizi de fazlası ile korkutuyor. Ülkemizde, kaybettiklerinden dolayı hala savaşın ne olduğunu bilen insanlarımızın sayısı az değil. Savaş konusundaki gerçekleri tüm çıplaklığı ile görebilecek durumda olan bu gurup için, savaş acı ve gözyaşından ibaret. Hala anlamayanlar için, ölüm pahasına küçük botlarda Ege’yi geçmeye çalışan Suriyeli evsiz mültecileri düşünmeniz yeterli olacaktır.. O yüzden bol keseden savaş narası atanlar, vatan-millet-Sakarya’dan dem vuranlar, sonuçlarını düşünmeden hareket etmenin gereksizliğini, başkalarının canı üzerinden pazarlık yapmanın doğru olmadığı sonucunu değerlendirmeli. Yemek, içmek, gezmek, mutlu olmak, neşemizi bulmak varken, neyi paylaşamadığımızı anlamış değilim. Durup düşününce, 68 kuşağının “savaşma seviş” sloganının bugüne kadar düşünülmüş en güzel slogan olduğunu yineliyorum. Bu özlü sözlere, “filler dövüşür karıncılar ezilir” gibi yararlı gördüğüm güzel bir benzetmeyi de ekleyebilirim. Neyse sözün özü, bu mavi gökyüzü altında herkes kardeş kardeş yaşasın. Kimse ölmesin. Esmeray’ın o unutulmayan şarkısındaki sözler gibi olsun yaşam. “Ye, iç, eğlen, çok kısa ömrün. Sev, çünkü sevmek en kolay” **** Neyse; bol endişeli korku dolu bir ay içinde ülkemizdeki ve dünyadaki güzel gelişmelerden, özel röportajlar, doğa ve tarihin yanı sıra, gidilesi, yaşanılası yerleri sizin için derledik. Keyifle okuyacağınız, durup durup yeniden bakmaktan keyif alacağınız bir yayınla yeniden karşınızdayız. Herkese savaşsız bir ömür diliyorum. Biz bugünü kaybedebiliriz ama çocuklarımızın geleceğini çalmaya kimsenin hakkı yok. Sevgiyle kalın, hatta onunla yaşayın...

12 ZOOM


haber

AYA SEYAHAT EDEN “BULOVA CHRONOGRAPH” SAATI 1.6 MILYON DOLARA SATILDI

A

stronot David Scott ile 1971 yılında aya yolculuk yapan saat olarak ünlenen Bulova Chronograph saati geçtiğimiz ay gerçekleştirilen RR Auction’ın Space and Aviation Auction açık artırmasında 1.6 milyon dolara satıldı. Uzaya gitmesi ile efsaneleşen saat, 1971 yılındaki Apollo 15 görevinde komutan olan ve ayda yürüyen yedinci, ayda araba kullanan ilk astronot olan David Scott tarafından kullanılmıştı. Kendisine görev için verilen saatin uzayda kırılması üzerine yanında götürdüğü kişisel saati Bulova Chronograph saatini takan Scott, bu saat sayesinde

uzayda zamanı görebilme şansını yakalamıştı. Scott böylece tarihte uzayda kişisel saatini takan ilk ve tek astronot olmuştu. Saatin bozulmadan dünyaya geri dönmesi de dikkat çekmişti. Aya yolculuk yapan saat olarak ünlenen Bulova Chronograph saati, 44 yıl gibi uzun bir zamandan bu yana korunuyordu. RR Auction’ın Space and Aviation Auction açık artırmasında satılan saat, 1.6 milyon dolarlık rekor fiyatı ile de dikkat çekti. Köklü geçmişi ve dayanıklılığı ile dikkat çeken Bulova saatler, Türkiye’de Ersa Saat distribütörlüğü ile tüm seçkin saat mağazalarında satışa sunuluyor.

Uzaya gitmesi ile efsaneleşen saat, 1971 yılındaki Apollo 15 görevinde komutan olan ve ayda yürüyen yedinci, ayda araba kullanan ilk astronot olan David Scott tarafından kullanılmıştı.

FERİDUN IŞIMAN FLORANSA’DA Uluslararası “Colors of Soul” resim sergisi geçtiğimiz ay içinde Floransa’nın önemli sanat galerilerinden Galleria 360’ta açıldı. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği kokteyl ile başlayan sergide canlı caz dinletisi sunuldu. Uluslararası “Ruhun Renleri” isimli karma sergide Feridun Işıman yanında Ana Taveras, Kayo Sato, Daniel Mar-

tin ve Annette van Betlehem’in eserleri büyük beğeni topladı. Galeri yetkilileri Angela Fagu ve Riccardo Piagentini’nin hazır bulunduğu açılışta, sanat eleştirmeni Virginia Bazzechi Ganucci Cancellieri eserler ve sanatçılarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

www.cypruszoom.com

13


haber

ELEXUS HOTEL AÇILIŞINI TARKAN İLE YAPIYOR

M

egastar Tarkan yılbaşında Elexus’ta! Kıbrıs’ın yeni gözdesi Elexus Hotel, açılışını yılbaşı gecesinde megastar Tarkan ile yapıyor... Kıbrıs’ın eğlence anlayışına farklı bir boyut kazandıran Elexus Hotel yılbaşı gecesi açılışını yapıyor. Otel misafirlerini, bu yılbaşı gecesi muhteşem Tarkan konseriyle ağırlayacak.. Elexus Convention Center da

gerçekleştirilecek Tarkan konseri hazırlıkları tüm hızlıyla sürüyor. Kıbrıs’ın tek boyutlu eğlence kavramına yenilikler kazandırma iddiasıyla kolları sıvayan hotel yönetimi, yılbaşı eğlencesiyle de iddiasını ortaya koydu. Akdeniz manzarası eşliğinde dünyaca ünlü DJ ve şovlarla hiç bitmeyecek yılbaşı eğlencesi Elexus Hotel’de yaşanacak. Gece gündüz bitmeyen eğlence

Eşsiz “spa” konseptiyle gündüzlerin daha renklendiği otelde, geceler de ayrı eğlenceli... Bu eğlenceli dünyada çocuklar da unutulmadı. Sınırsız aktiviteyle çocukların da yılbaşı tatilini masalsı bir keyfe dönüştüren “Kids Club” ile aileler tatilin tadını sonuna kadar çıkarabilecek. Profesyonel kadrosu, uluslararası iş ortakları ve seçilmiş partnerlerle birlikte, alışılagelmiş otel animasyonlarından çok daha

farklı, sıra dışı bir hedef seçen Elexus Hotel, gündüz ve gece bitmeyen konsept partileriyle Akdeniz’in yeni gözdesi olmaya hazırlanıyor. Yılbaşı programı belirlenen otellerde, sahneye çıkacak sanatçılar da önemli ölçüde belirlendi. İşte O isimler.

YILBAŞI KİM NEREDE SAHNEDE

Grand Pasha Hotel

Malpas Hotel

Salamis Hotel

Kaya Artemis

Acabulco Hotel

Nuhun Gemisi

Cratos Hotel

Merit Cristal Cove Hotel

14 ZOOM

Merit Park Hotel

Arkın Palm Beach



KULAK ÇINLAMASININ İLACI KLASİK MÜZİK

AHMET AKKAYA YENİ MAXI-SINGLE’I “BLA BLA BLA” İLE MÜZİKSEVERLERLE BULUŞUYOR 1998 yılında çıkardığı “Aşk” albümü sonrasındaki uzun sessizliğini 2010 yılında “Metropol” adını verdiği son albümüyle bozan Ahmet Akkaya, müzik dünyasına Aslı Jackson ile birlikte çıkarmaya hazırlandığı yeni maxi single çalışmasıyla geri dönüyor. Bla Bla Bla, 4 Aralık’ta çıkacak olan maxi-single müzikseverlerin beğenisine sunuluyor. Türkçe sözlü dans müziği türündeki Ahmet Akkaya ve Aslı Jackson imzalı “Bla Bla Bla” pop müzik ve pop art tasarımların etkileyici sentezinden oluşuyor. Parçanın beş ayrı versiyonunun bulunduğu maxi single’a, Türkiye ve yurtdışında önemli kulüplerde ve partilerde çalan DJ Can Hatipoğlu’nun yanı sıra, DJ Tag ve DJ MeMZy de katkıda bulundu. Ahmet Akkaya ise Bla Bla Bla orijinal klip versiyonu ve Bla Bla Bla Lounge’u aranje etti. Ahmet Akkaya 2 yıl süren çalışmanın ardından müzikseverlerle buluşmaya gün sayıyor. Ahmet, Bla Bla Bla adlı maxi-single çalışmasını, “Yaptığım işin değerinin, toplumumuzun algısında ayrı bir yeri olduğunu düşünüyorum. Bu çalışma ise bugüne kadar gerçekleştirdiğim müziklerin yanında çok farklı bir yere sahip. Aslı’nın yaratıcılığının ve sesinin de katkısıyla hayallerimizdeki müziği ürettik… Yüksek performanslı evrensel müzik değerlerini kucaklayan Türkçe sözlü bir dans parçası yaptık.” diyor.

16 ZOOM

Halk arasında “biri beni andı” olarak tabir edilen kulak çınlamasının sebebi o kadar da basit değil. Kulak çınlaması kafa kaidesindeki seslerin kişi tarafından algılanması anlamına geliyor. Liv Hospital Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Özge Çağlar kulak çınlamasının nedenleri üzerinde durdu. Op. Dr. Özge Çağlar ‘’Kulak çınlaması olan kişilerde çınlama genellikle gece daha çok hissediliyor. Etraf daha sessiz oluyor ve kişi çınlaması ile baş başa kalıyor. Hastalara bu noktada önerim, yarım saat klasik müzik dinlemeleri. Çünkü insan sesi olmayan klasik müzik, çınlamayı bastırıyor’’ diyor. Kulak çınlamasının en sık rastlanan sebebi kulaktaki kir. Tiroid yüksekliği ve düşüklüğü, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklar da çınlamaya sebep oluyor. Demir eksikliği, vitamin eksikliği gibi kendini belli eden hastalıklar da kulak çınlaması yapabiliyor. Kulak çınlamasının diğer sebeplerinden birini iç kulaktaki hücrelerin hasar görmesi oluşturuyor. Kulakta, dış tüy ve iç tüy hücreleri bulunuyor. Dış tüy hücrelerinin fonksiyonu bozulduğunda, denge sağlayamadığı için vertigo ya da çınlama gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor.

100 BİN STERLİN'E OBJEKTİF OLUR MU? Fotoğraf tutkunlarının iyi bir makinası varsa, hayallerinde mutlaka iyi bir objektif vardır. Size çok özel bir objetif önereceğiz ama alabilir misiniz bilmiyorum. İngiltere’de Westminster’de bir merkez Nikon şirketinin ürettiği tüm ürünlerin yer aldığı muazzam bir koleksiyona sahip. Bu merkezi farklı kılan daha önce üretilen tarihi bir objektifin burada yer alması. Ödüllü merkez içinde sergilenen Nikkor marka devasa geniş açı lensin fiyatı ile dudak ısırtıyor. Bu nadir lensin fiyatı yüz bin sterlin, yani 162 bi 312 dolar. 1970’lerde üretilmiş Mammoth balıkgözü lens için firmanın biçtiği rakam 100.000 sterlin. Alındı mı diye soruyorsunuz tabii. Bilgiler arasında bu yok. Ama alanın fotoğraççı olmayacağı kesin ama.


TATİL YAZILIMINIZI NASIL ALIRSINIZ

? ? ?? ? ? ?? ?

?

Acentanıza Özel

Otomasyon ve Web Çözümleri İçin Lütfen bize Ulaşınız

EXPORTERKA

+90 322 454 01 65

www.exporterka.com

info@exporterka.com


haber

"OFİS ŞIKLIĞI"

U

.S Polo Assn., modern hayatın ihtiyaçlarını düşünerek hazırladığı yeni sezon koleksiyonunda 125 yıllık mirasından gelen zarafet ve asaleti yansıtmaya devam ediyor. Sonbahar ve doğadaki değişimi koleksiyonlarına yansıtan U.S Polo Assn., rahat ve modern tasarımları ile ofis şıklığına farklı bir boyut katıyor. 125 yıldır polo sporundan ilham alan ve spor şıklığını tasarımlarına

18 ZOOM

yansıtan marka yeni sezon kadın koleksiyonunda, çalışan kadınlar için en sıcak, rahat ve en şık alternatifleri bir araya getirdi. Rahatlık ve şıklık temasıyla altın ve simli trikoların yer aldığı koleksiyonda, esnek ve rahat triko elbiseler dikkat çekiyor. Kadınların keyifle kullanacağı puantiyeli, çiçekli ve ekose gömlekler bu sezon da çok moda. Farklı bir tarz yaratmak isteyenlere ise pano desenli gömlekler de iyi bir

seçenek oluyor. Kaşmir karışımlı, saç örgülü ve düz basic triko kazaklar serin sonbahar günlerine şıklık katarken, sezonun en trend parçalarından olan ve kendinden kemerli jakarlı pantolonlar farklı renk alternatifleri ile kadınların vazgeçilmezi oluyor. Gömlekler ile kombinlenen kürklü, ekoseli, çiçek desenli ve taşlı pançolar serin sonbahar günleri için en şık alternatifler arasında yer alıyor.



HASANKARLITAŞ

hasan_karlitas@yahoo.com

İSVEÇ’TEKİ “KIBRIS TARİHİ ” G eçtiğimiz ay, Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya ile birlikte, “Cittaslow” belgesini ve bayrağını almak üzere İsveç’e bir ziyaret gerçekleştirdik. Bu vesileyle İsveç’e gitmişken, hem başkent Stockholm’ü, hem de Cittaslow kasabası Falköping’i gözlemleme şansını da yakaladık. İskandinavya’nın yıldızı Stockholm ve sakin şehir Falköping başka bir yazımın konusu olacak. Çünkü bu ay, yıllardır görmeyi arzuladığım bir mekanın hikayesini, yazmayı tercih ettim. Kıbrıs haricinde, en fazla tarihi eserin yer aldığı, Medelhavsmuseet.. Bir başka deyişle, “Akdeniz Medeniyetleri Müzesi”... Stockholm’a ayak basar basmaz, Arlanda Havaalanı’ndan otobüs ile şehir merkezine gittik. Daha önceden tanışıklığımız olan, değerli araştırmacı ve arkeolog arkadaşım Marie Louis Winbladh, şehir merkezinde bisikleti ile bizi karşıladı. Akşamüzeri, Stockholm’den Falköping’e trenle gideceğimizden, zamanımız kısıtlıydı. 6-7 saatte elbette ki, bir şehri tanımak çok da kolay değildi. Lakin, Marie bizlere az zamanda çok yer göstererek, bu gri renkli havası olan şehri sevmemizi sağladı. Daha önceden ayarladığımız üzere, ilk durağımız en fazla merak ettiğim yerlerden biri olan, Kıbrıs’a ait arkeolojik eserlerin sergilendiği, beni derin düşüncelere sevk eden Medelhavsmusset oldu. Petra Tou Limnidi, Vouni Sarayı, Soli Harabeleri, Mersinaki, Enkomi

20 ZOOM

ve Agia İrini gibi yerleşim yerlerinden çıkan binlerce parça eser, bu müzenin en değerli koleksiyonunu oluşturuyor. Kıbrıs nere, İsveç nere diye düşünmemek ele değil... Tabii ki paha biçilmez kıymetteki bu eserlerin, Kıbrıs’tan İsveç’e gidişinin hazin bir serüveni var! 1927-1937 İSVEÇ KAZI HEYETİ KIBRIS’TA Kıbrıs’taki Arkeolojik kazı çalışmaları içerisinde, İsveç Kazı Heyetinin 1927-1931 tarihleri arasında gerçekleştirmiş olduğu kazılar, ayrı bir öneme sahip. 1922-23 yıllarında, Pierides ailesinin daveti ile Kıbrıs’a arkeolojik kazı ve araştırma yapmak üzere, çok genç bir arkeolog olan Einar Gjerstad gelir. Bu süre zarfında Pre-historya ve Tunc Çağı ile ilgili araştırma ve dört arkeolojik alanın kazısını yürütür. Bu 1927-1931 yılları arasında gerçekleştirilecek olan muhteşem kazıların başlangıcını oluşturur. Kıbrıs’taki zengin tarihçeyi keşfeden, İsveç Kazı ve Araştırma Heyeti, 1927 Eylül ayında, 3 Arkeolog ve bir Mimar olmak üzere dört kişilik bir Ekip ile Kıbrıs Adası’na ayak basar. Arkeolojik Kazı çalışmalarında görev yapacak heyetin başkanlığını, Arkeolog Einar Gjerstad yaparken, adaya gelen heyet; Arkeolog Erik Sjoquist, Arkeolog Alfred Westholm (nam-ı diyar Alfiros ya da Alfredo), ve Mimar John Lindras’ten oluşmaktaydı. Tümü de 30 yaşın altında olan bu dört İsveç’li gencin, Kıbrıs’ta geçirdikleri dört yıllık süre zarfında, yürüttükleri sistematik arkeolojik alan ve mezar kazı çalışma-

Akdeniz (Agia İrini) Köyü’nde yapılan kazılarda büyüklü küçüklü binlerce heykel çıkarıldı. Bu heykellerin bir kısmı Güney’de olsa da önemli bir bölümü hala İsveç’te yer alıyor.


Kıbrıs’taki zengin tarihçeyi keşfeden, İsveç Kazı ve Araştırma Heyeti, 1927 Eylül ayında, 3 Arkeolog ve bir Mimar olmak üzere dört kişilik bir Ekip ile Kıbrıs Adası’na ayak basar. Arkeolojik Kazı çalışmalarında görev yapacak heyetin başkanlığını, Arkeolog Einar Gjerstad yaparken, adaya gelen heyet; Arkeolog Erik Sjoquist, Arkeolog Alfred Westholm (nam-ı diyar Alfiros ya da Alfredo), ve Mimar John Lindras’ten oluşmaktaydı.

gezi

ARKEOLOGLAR KIBRIS’TA BULUNDUKLARI DÖNEM IÇERISINDE ARALARINDA PETRA TOU LIMNI↘ ISVEÇLI DI, LAPITHOS, ENGOMI, KITION, AYIA IRINI (AKDENIZ KÖYÜ), ARSOS, IDALION, MARION, NITOVIKLA KALESI, SOLI ROMA TIYATROSU, CHOLADES TAPINAKLARI, MERSINAKI VE VOUNI SARAYI’NIN DA BULUNDUĞU 25 ARKEOLOJIK ALANIN KAZISI GERÇEKLEŞTIRDI. TÜM BULUNTULAR, 1931 ILKBAHARINDA ARALARINDA BÖLÜŞTÜRÜLEREK YÜZDE 65’INE TEKABÜL EDEN 12.000 ADET KAYITLI ESER, ISVEÇ’E GÖTÜRÜLDÜ. www.cypruszoom.com

21


tarih

İsveç ziyaretimde Kıbrıs’tan çıkarılan heykelleri yerinde görme şansı bulduk..

ları neticesinde ortaya çıkardıkları buluntular, Kıbrıs Adası’nın kronolojik tarihinin belirlenmesinde çok büyük rol oynar. 25 ARKEOLOJİK ALANDAN 18,000 ADET TARİHİ ESER GÜN YÜZÜNE ÇIKARTILDI Kıbrıs’ta bulundukları dönem içerisinde aralarında Petra tou Limnidi, Lapithos, Engomi, Kition, Agia Irini (Akdeniz Köyü), Arsos, İdalion, Marion, Nitovikla Kalesi, Soli Roma Tiyatrosu,

Cholades Tapınakları, Mersinaki ve Vouni Sarayı’nın da bulunduğu 25 Arkeolojik alanın Kazısı gerçekleştirilir. Yürütülen kazı çalışmalarında, Neolitik Devirden, Roma Dönemine kadar çeşitli dönemlere ait 18,000 adet, buluntu ortaya çıkarılır. O dönemde, Kıbrıs’taki İngiliz İdaresi ve İsveç Yönetimi arasında yapılan antlaşmaya göre ele geçirilen tüm buluntular, kazı çalışmalarının sona erdiği

dönem olan 1931 ilkbaharında aralarında bölüştürülmüştür. Kıbrıs Kazısında ortaya çıkarılan buluntuların, yüzde 65’ine tekabül eden 12.000 adet kayıtlı eser, Mağusa Limanı’ndan hareket eden gemilerle, İngiliz yasalarına uygun bir şekilde yasal yollardan İsveç’e taşınır. MÜZENİN EN ÖNEMLİ PARÇALARI 1927-1931 Kıbrıs kazılarında açığa çıkarılan ve İsveç’te bulu-

nan en önemli eserlerden bazıları şunlardır; Vouni Sarayı’ndaki Athena Tapınağında günışığına çıkarılan, “Kıbrıs’ın en güzel başı” olarak nitelendirilen, tanrıça Athena heykeli, Engomi’de bulunan altın takılar, işlemeli kaplar, Lapitos şehrinde bulunan Geometrik döneme ait kaplar, Ayia İrini’den Arkaik döneme ait çok sayıda tasvir, Mersinaki’de Hellenistik özellikler taşıyan heykeller ve kazısı yapılan diğer yerlerde ortaya çıkarılan paha biçilmez çok sayıda kireç taşından ve pişmiş topraktan (terracota) yapılmış heykeller. Bunun haricinde, Kıbrıs’taki şehir krallıklarına ait sikkeler, binlerce vazo, çanak,çömlek, metal bakır objeler, altın ve gümüş takılar, ortaya çıkarılır. 1929 Kasımında,

Yukarıdaki fotoğraf kazılardan çıkarıl heykellerin Mağusa Limanı’ndan götürülürken çekilmiş. internetten uzun süren araştırmalar sonunda bulduğumuz bu fotoğrafın üstüne detayları yer alıyor...

22 ZOOM


tarih Agia İrini (Akdeniz) köyünde, papaz Prokopius’un tarlasında bulmuş olduğu bir tapınağı, yetkili mercilere bildirmesi ile birlikte, Arkaik döneme tarihlendirilen, çok sayıda el değmemiş terekota heykelin bulunmasını sağlar. Tapınakta, küçük, büyük, değişik boyutlarda kıvırcık sakallı insan figürleri yanında, dört atın çektiği tam zırhlı savaş arabaları bulunur. Tapınaktan gün yüzüne çıkarılan eserler, ‘’Fantastik, eşsiz, ve büyüleyici’’ heyecan uyandıran eserler olarak göz kamaştırır. Bu önemli koleksiyonun bir bölümü, İsveç’te diğeri ise Güney Lefkoşa Kıbrıs Müzesindedir. İsveç’in başkenti Stockholm’daki Medelhavsmuseet (Akdeniz Medeniyetleri Müzesi) ise, Kıbrıs dışında, Kıbrıs’a ait eski eser koleksiyonlarının sergilendiği en önemli müzedir. Amerika’da New York Metropolitan Müzesi, İngiltere British Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi ve dünyanın farklı coğrafyalarındaki onlarca müzede, güneş ve tarih adası Kıbrıs’a ait eserler sergilenmektedir. KIBRIS TARİHİ YENİDEN YAZILDI ‘TARİHE IŞIK TUTAN KAZI EKİBİ’ 1927 Eylül ve 1931 ilkbaharı arasında geçen süre zarfında İsveç’li dört gencin öncülüğünde ve İsveç Krallığının katkılarıyla yürütülen çalışmalarda Kıbrıs tarihi adeta yeniden yazılmıştır. İsveç Veliaht Prensi, majesteleri Gustav Adolf (11.Kasım.1882 - 15.Eylül.1973) 1930’da Kıbrıs’ı ziyaret eder. Bu ziyaretin birçok nedeni vardı. Tamamlanmadan önce arkeolojik çalışmaları yerinde görmek, denetlemek, bizzat çalışmalara katılmak ve İsveç’in payına düşecek kadarını belirlemek. İsveç’teki Medelhavsmuseet’e, Kıbrıs’tan giden eserler sınırlı bir miktarda sergilenmektedir, Müze depolarında henüz açılmamış içerisinde Kıbrıs’a ait eserlerin bulunduğu 5000’den fazla kutu muhafaza edildiği,müze yetkililerince belirtilmektedir. Daha önce de vurguladığımız gibi, Medelhavsmuseet, Kıbrıs adası dışında, Kıbrıs’a ait eserlerin sergilendiği dünyadaki en zengin koleksiyona sahip müzelerin başında geliyor. Müzenin en önemli koleksiyonunu oluşturan, Kıbrıs’tan çıkan eserler, yeniden düzenlenerek kazı çalışmalarının 80.yıldönümünde (2008-2009) çeşitli etkinliklerle sergilenmiştir. İsveç Kazı heyetinin, Kıbrıs’ta yürütmüş olduğu kazı çalışmaları , Kıbrıs’taki ilk bilimsel kazı olma özelliği ile Kıbrıs

Arkeolojisinde çok ayrı ve özel bir öneme sahip. İsveç Kazı Heyetini ‘Kıbrıs Adası’nın tarihine ışık tutan Kazı Ekibi’ olarak nitelendirmek, son derece yerinde bir tanımlama olur. Kazı ekibi başkanı Gjerstad, Kıbrıs kazıları ile alakalı yazmış olduğu bir raporunda, bu etkileyici arkeolojik çalışmalardan, özellikle de Neolitik dönem izlerinden ‘Adanın Uyanışı’ olarak bahseder.

İsveç’in başkenti Stockholm’daki Medelhavsmuseet (Akdeniz Medeniyetleri Müzesi), Kıbrıs dışında, Kıbrıs’a ait eski eser koleksiyonlarının sergilendiği en önemli müze olarak biliniyor..

Kaynaklar: (1) The Swedish Cyprus Expedition: “Finds and Results of the Excavations in Cyprus 1927-31)” printed in Sweden-Stockholm-1937 (2) The Cyprus Collections in the Medelhavsmuseet (3) Marie-Louise Winbladh, “Cypern Möte Mellen Kulturer” (4) Paul Aströms, “The Fantastic Years on Cyprus” (5) Marie Louise Winbladh, “Kıbrıs Macerası” - Galeri Kültür Yayınları - 2013

www.cypruszoom.com

23


haber

"JAMES BOND’UN SON GÖZDESİ SAHİBİNİ BEKLİYOR"

DB9 GT Bond Ed�t�on; 538.000€ yan� yaklaşık 1 m�lyon 684 b�n tl g�b� b�r paraya satışta. Dünyada sadece 150 adet üret�len araç 540 beyg�r gücüyle, bugüne kadar üret�len en güçlü Aston Mart�n

Y

arım yüzyılı aşkın süredir devam eden Aston Martin - James Bond birlikteliğine, kutlama niteliğinde özel olarak tasarlanan Aston Martin DB9 GT Bond Edition modeli; dünya piyasalarıyla aynı zamanda İstanbul Yeniköy’de açılan Aston Martin Türkiye showroomunda satışa sunuldu Beyazperdenin en beğenilen film serilerinden biri olan James Bond’un geçtiğimiz ay vizyona giren “Spectre” filmi ile eş zamanlı olarak tanıtılan DB9 GT Bond Edition modeli; Aston Martin Türkiye’de yeni sahibini bekliyor. Yarım yüzyılı aşkın süredir devam eden Aston Martin -James Bond birlikteliğine özel olarak tasarlanan ve 540 beygir gücü ile bugüne kadarki en güçlü

24 ZOOM

DB9 olan DB9 GT’yi temel alarak üretilen model; eşsiz tasarımı ve ayrıcalıklı aksesuarları ile ziyaretçileri büyüledi. DÜNYADA SADECE 150 ADET VAR Aston Martin DB9 GT Bond Edition kendine özgü özel tasarımının dışında spor otomobil tutkunları için de çok prestijli bir seri olarak piyasaya çıkıyor. Dünyada sadece 150 adet üretilecek bu özel otomobil, 6.0 litre V12 motorlu grand tourer ile 6750 devirde 540 beygir güç ve 5500 devirde 620 Nm tork üretebiliyor. 100 km’ye 4,5 saniyede çıkan DB9 GT Bond Edition’ın en yüksek hızı

ise 295 km. Spectre Silver boya ile önde ve arkada gümüş Aston Martin rozetlerini, dışında ise ustaca gizlenmiş “007 Bond Edition” logosunu taşıyor. Bu özellikler, DB9 GT’nin çok özel on telli parlak siyah pırlanta ile işlenmiş 20-inç alaşımlı jantları, parlak alüminyum kaporta menfezleri, yan kaplamaları ve ızgarası, karbon fiber ön dağıtıcılar ve arka difüzörler ile gri boyalı fren kaliperini içeren stil şıklıklarına ayrıca ilave edilmiş. Çok özel fitilli deri, alkantara

kaplı direksiyon ve saten karbon fiber konsol olması da otomobilin lüks özelliklerine ayrıca katkıda bulunuyor.Universal bağımsız çift süspansiyon çatalı emniyetli yol tutuşu sağlarken, üç evreli uyarlanabilir amortisör sistemi – Adaptive Damping System (ADS) normal, spor ve trek konumları sunarak dinamik özelliklerin en geniş kullanımını sağlıyor. DB9 GT Bond Edition; 538.000 € fiyatıyla, dünya piyasalarıyla aynı anda Türkiye’de.



haber

"DEDEMAN PALANDÖKEN VE DEDEMAN PALANDÖKEN SKI LODGE’DA SEZON AÇILIYOR!"

TÜRKİYE’NİN ÜNLÜ KAYAK MERKEZLERİNDEN BİRİ OLAN PALANDÖKEN’DE HİZMET VEREN DEDEMAN PALANDÖKEN VE DEDEMAN PALANDÖKEN SKİ LODGE SEZONU AÇIYOR.

D

edeman Palandöken ve Dedeman Palandöken Ski Lodge, kayak severlerin yıl boyunca beklediği tatili unutulmaz kılmayı amaçlıyor. Nefes kesici Erzurum ve Palandöken manzarasına sahip Dedeman, 1 Aralık’ta sezonu cazip fırsatlar sunan özel paketlerle açtı. 01 – 26 Aralık 2015 ve 04 – 22 Ocak 2016 tarihlerinde geçerli olacak paketlerde; kayak veya snowboard malzemeleri ve grup kayak dersleri bulunuyor. FARKLI KIŞ SPORLARI VE EĞLENCE DEDEMAN’DA! Kayak tatili için Dedeman’ı tercih edenler arasında aynı kayak seviyesindeki misafirlerle gruplar oluşturuluyor ve ücretsiz grup dersleri veriliyor. Ayrıca kayak için malzeme bekleme sorununa da çözüm geliştirilen Dedeman’da;

26 ZOOM

rezervasyon sırasında veya sonrasında misafirlerden alınan bilgiler doğrultusunda (ayakkabı numarası, boy, kilo), kayak malzemeleri misafirler otele girdiğinde hazır ediliyor. Misafirlerine kaliteli hizmet sunmayı hedefleyen Dedeman Palandöken ve Dedeman Palandöken Ski Lodge otelleri, Half-Pipe ve Slopetsyle parkurlarında her yaş grubundan kayakçılara keyifli bir kış tatili imkanı sağlıyor. Buz Hokeyi, Buz Pateni ve Curling salonları da dileyenlere kayak sporunun yanı sıra farklı kış sporlarını da deneme fırsatı buluyor. 01 Aralık – 26 Aralık tarihlerini içeren paket fiyatı 225 TL’den; 04 Ocak – 22 Ocak tarihlerini kapsayan paket fiyatı ise 275 TL’den başlarken paket içerisinde kayak, kayak ayakkabısı, batonlar ve günlük bir saat grup kayak dersi bulunuyor.



BenQ’dan Üstün Teknolojili Ev Sinema Projektörleri! BenQ Oturma Odası projektörleri, CinemaMaster teknolojisi ile sinemaseverlerin odalarını dünya çapında bir sinema salonuna çeviriyor. Ev sinema meraklılarının tüm ihtiyaç ve gereksinimlerinin detaylıca araştırılarak pro-aktif çözümler ile sinema deneyimini tüm patlayıcılığı, gerçekçiliği ve konforu ile evlere taşıyan seri, en ufak odalarda bile dev ekranda sinema deneyimi

yaşamayı mümkün kılıyor. W1110, W2000 ve W3000 kodlu üç ayrı modelden oluşan; altın ve gümüş renklerinde, son derece zarif tasarımlı BenQ Oturma Odası projektörleri, profesyonel bir sinema salonunun görsel ve işitsel kalitesini kendi evlerinin konforunda yaşayarak, ailesi ve arkadaşlarıyla sinema keyfi yaşamak isteyenler için tasarlandı.

Dakikalar içerisinde zahmetsizce kurulabilen modeller taşıdığı üstün özelliklerle, sadece 2.5 metre uzaklıktan 100 inç büyüklüğünde dev bir ekran elde ediliyor. Dikey ve yatay lens kaydırma özellikleri ile cihazın kendisini daha alçağa veya yükseğe koymadan, görüntü kalitesini düşürmeden yansıtılan görsel aşağı veya yukarı kaydırılabiliyor; istenirse yatay konumlan-

dırma da kolayca yapılıyor. Opsiyonel kablosuz bağlantı kiti ile Kablosuz çekim alanı 30 metreye kadar genişletilebilen seri, 1080p Full HD çözünürlüğü, Rec. 709 standardı ile kristal berraklığında görüntü kalitesi ve çarpıcı gerçeklikte sinematik renk performansının yanı sıra izleyenleri içine çeken stereo bir duyum da sağlıyor.

Yamaha Motor Ride Konsept Araba Otomobil sektörü yarışlara sadece pistte değil ARGE ile de devam ediyor. Sıra dışı modeller, insan hayalini zorlayan konfor ve teknoloji, markaların yarıştığı detayların başını çekiyor. Yamaha’nın teknik ekibi geçtiğimiz aylarda 44 Tokyo Motor Show 2015 için tasarladığı Yamaha Motor Ride Konsept arabası ile öne çıkan

28 ZOOM

markalar arasındaydı. Görüntüsü ile keyif veren model, hazırlanırken tınlama temasını kullanmış. Yamaha’nın robot teknolojisi kullanarak yarattığı araç kullanılan çizgileri ile tıpkı temasında olduğu gibi tınlama sesi hissi yaratıyor. Aslına bakılırsa tınlamanın sebebi araç seyir halindeyken aracın üzerinden geçen rüzgar. Aslına

bakılırsa burada Yamaha’nın egosu da söz konusu. Çünkü aracın yapımındaki tema bile spor modelin hızlı ve güçlü olduğu algısını yaratıyor. Bu arada araca mükemmel işleyen bir orkestra benzetmesi yapılmış. Öyle görülüyor ki sadece görüntüsü bile bu benzetmeyi hak ettiğini gösteriyor.


teknoloji

Sony’den Beş yeni projektör Sony, profesyonel projektör yelpazesine beş yeni model ekliyor. Yeni modellerin her biri üstün görüntü kalitesi ile yüksek beyaz ve renk parlaklığı sunacak ve kurumsal uygulamalar ve eğitim uygulamaları gibi birçok ticari uygulamada daha fazla esneklik sağlayacak biçimde tasarlandı. Yeni kompakt projektörler VPLEX315, VPL-EX345, VPL-EW315, VPL-EW345 ve VPL-EW348 modellerinden oluşuyor. VPL-EX315 ve VPL-EW315 3LCD modellerinin parlaklık seviyesi 3800 lümen ve VPL-EX345, VPL-EW345 ve VPL-EW348 3LCD modellerinin parlaklık seviyesi ise 4200 lümen. Tüm modeller aydınlık odalarda

doğal ve canlı renkler üretmek için BrightEra® panel (WXGA 0,75 inç, XGA 0,63 inç boyutlu) kullanıyor. Yeni projektörler, kolay bakım imkânı sunan arkadan erişilebilir yan lamba ile Sony’nin müşterilere kurulum esnekliği sunma yaklaşımını devam ettiriyor. Projektörün yaklaşık 4 kg ağırlığındaki kompakt tasarımı, projektörü taşınabilir uygulamalar için de elverişli bir seçenek haline getiriyor. Yeni modeller düşük güç tüketimiyle optimum enerji verimliliği sunarak lamba ömrünü uzatıp toplam operasyon maliyetini azaltacak biçimde tasarlandı. Seçilen lamba moduna bağlı olarak lamba ömrü yaklaşık 10.000 saate kadar çıkabiliyor.

Tabletten Daha Fazlasını İsteyenler İçin

Casper’ın Yeni Tableti VIA T9W

Yenilikçi bilgisayar üreticisi Casper, VIA tablet ailesini genişletmeye devam ediyor. Casper, mobil tutkunlarının beklentileri dinlenerek 6 aylık Ar-Ge çalışması sonucu geliştirdiği yeni tablet bilgisayarı VIA T9W’yu satışa sundu. 8.9 inç büyüklüğündeki yeni nesil tablet hafif tasarımı, güçlü donanım özellikleriyle öğrencilerin, gençlerin ve iş dünyasının teknolojideki en büyük yardımcısı olacak. Bilgisayar tutkunlarının değişen ihtiyaçlarına yenilikçi teknolojiye sahip geniş ürün gamıyla yanıt veren Casper, tablet bilgisayarda ince, şık, çevik ve uzun pil ömrü arayanlara yönelik geliştirdiği T9W’yu satışa sundu. 8.9 inç büyüklüğündeki şık metal tasarım kasasıyla ilk göze hitap ediyor. Küçük gövdesine rağmen, boyundan büyük işlerin üstesinden rahatlıkla gelebilen ürün, 1920 x 1200 Full HD IPS ekranıyla multimedya deneyimini de en üst düzeye çıkarıyor. MOBİL DÜNYAYA FULL HD DOKUNUŞ 8.9 mm inceliğinde sunan Casper’ın yeni gözdesi, 580 gram ağırlığıyla çantadaki varlığını unutturuyor. Intel® HT (Hyper-Threading) teknolojisine sahip işlemcisi, kutudan çıkan klavyeli kılıfıyla, hem çalışırken, hem de oyun oynarken dizüstü bilgisayarı aratmayan Casper VIA T9W, 64 bit işlemci mimarisiyle birden çok görevi kusursuzca yeri-

ne getiriyor. Tek cam çözümü (Full Lamination) tekniği ile üretilen, kullanıcısına bu sayede daha hafif, daha ince ve daha sağlam bir yapı sunan Casper VIA T9W, güneşli ortamlarda dahi renk kaybı yaşatmayan ekranıyla 178 dereceye kadar görüntü açısına sahip. KESİNTİSİZ MOBİLİTE Casper VIA T9W ile tam şarjlı halde 6 saat HD film izleyebilecek ya da 8 saat internette dolaşabileceksiniz. İşlemcisinden aldığı gücü 2 GB DDR3 bellekle perçinleyen ürün, 32 GB eMMC dahili hafızasıyla da iddialı. Saniyede 120 MB dosya okuyup, kolayca saklayabilen model harici micro SD kart yuvasıyla tüm içeriklerinizi yanınızda taşıyabileceksiniz. HER AN GÖREVE HAZIR Etkileyici bir tablet deneyimi sunmak için tüm detayların düşünüldüğü ürün, 5 megapiksel arka, 2 megapiksel ön kamerasıyla her anın ölümsüzleştirilmesine olanak tanıyor. Windows 8.1 işletim sistemine sahip olan ve Windows 10’a yükseltilebilen Casper VIA T9W, klavyesi ve kılıfıyla da yaratıcılığınızı yepyeni bir düzeye taşıyacak. Güçlü bağlantı noktalarıyla her an göreve hazır olan, kusursuz ses özellikleriyle de mobilite keyfinizi ikiye katlayacak Casper’ın yeni nesil tableti VIA T9W KDV dahil 519 TL fiyatıyla mobil tutkunlarını bekliyor.

www.cypruszoom.com

29


mesutgunsev@gmail.com

Mesut Günsev

“TANRI KADINI YARATTI !..” B

aşlığa bakıp ünlü Fransız yıldız ve bizim gençlik dönemimizin unutulmaz ismi Brigitte Bardot’un aynı isimle gösterilen müthiş filminden bahsedeceğim sanılmasın... Aradan bunca yıl geçmesine rağmen bizim jenerasyon Fransız Yönetmen Roger Vadim in yönettiği Fransız –İtalyan ortak yapımı o filmi ve kısa adıyla BB yi neredeyse kare, kare hatırlar.. Ama konu bu değil.. Zaten alt başlık biraz daha farklı.. “Tanrı Kadını Yarattı!!!” şeklinde. Zaten 1956 yapımı film, Türkiye’de 1958 yılında gösterime girmişti..Yıllar sonra video filmi “Tanrı Kadını Yarattı”da adıyla yeniden izlenceye sunulmuştu.. Bu güzel gönderi Prof. Dr. Siber Göksel’den.. Türk tıbbının önde gelen isimlerinden olan Dr. Göksel, tıptan kendini emekliye ayırmış ama yeni bir mezun heyecanı ile ülke sorunlarına, gençlik dertlerine, toplumsal olaylara duyarlılığı yakından devam ediyor.. Sosyal medyada olsun, yazılı basında olsun sık, sık görüşleri değerlendirmeleri yer alıyor. Yukarıdaki kadınlar yazısını da ona Birol Akkerman göndermiş..Yazarını maalesef bilmiyorum. Kadına şiddetin zaman, zaman doruklara tırmandığı şu günlerde

30 ZOOM

ZOOM’un 2015 yılının son sayısını büyük şair Nazım Hikmet Ran’ ın o müthiş şiirinde olduğu gibi “Kadınlarımız”a ayırmak istedim. Eli öpülesi anamız, karımız, bacımız, kızımız.. kısaca kadınlarımıza selam olsun: Altıncı gün dolmak üzereydi ve Tanrı hala kadını yaratıyordu. Bir melek çıkageldi. Tanrı’ya; – Ötekini, erkeği çok daha çabuk yaratmıştın, buna niye bunca zaman ayırıyorsun? diye sordu. Tanrı yanıt verdi: – Çünkü buna çok değerli, çok farklı özellikler katıyorum. dedi. – Örneğin yüzlerce parçadan oluşturuyorum. Ama yine bir bütün olmasını sağlıyorum. Bu yarattığım bir çok çocuğa aynı anda sarılabilmeli, dünyanın her yerindeki çocukları kucaklayabilmeli. Düşen bir çocuğun kanayan dizini de, yaralı bir yüreği de iyileştirebilmeli… Melek sordu: – Kaç eli, kaç kolu olacak? – Sadece iki. – İki el, iki kolla mı yapacak bu dediklerini… – Hepsi bu değil… Kendi yaralarını da kendi sarabilecek. Ayrıca günde 18 saat çalışabilir


Dedi ki Büyük olsun, SENEYE de GİYER diye büyütülen ÇOCUKLARDIK biz O yüzden, hep bir BEDEN BOL geliriz biz.. RUHUMUZU anlamayanlara..

DELİ KIZIN TÜRKÜSÜ Sana büyük caddelerin birinde rastlasam Elimi uzatsan tutsam götürsem Gözlerine baksam gözlerine, konuşmasak Anlasan Elimi uzatsam tutamasam Olanca sevgimi yalnızlığımı düşünsem-hayır düşünmesem Senin hiç haberin olmasa Senin hiç haberin olmaz ki Başlar biter kendi kendine o türkü Yağmur yağar akasyalar ıslanır Bulutlar uçuşur geceleyin Ben yağmura deli buluta deli Bir büyük oyun yaşamak dediğin Beni ya sevmeli ya öldürmeli

durumda olacak… Melek yaklaşıp kadına dokundu… – Onu çok yumuşak yapmışsın. – Yumuşak ama aynı zamanda çok güçlü. Gücünü ve kaldırabileceklerini hayal bile edemezsin… – Düşünmeyi de bilecek mi? – Yalnızca düşünmeyi değil, hem sağduyusunu kullanmayı, aklıyla ve yüreğiyle muhakeme etmeyi, Hem de mücadele etmeyi, Düşüncelerini savunmayı, Sorun çözmeyi de biliyor… Bunların yanı sıra, uzlaşmayı da biliyor... Melek, kadının yanağına dokundu. Eli ıslanınca bu nedir diye sordu. Tanrı yanıtladı: – Buna gözyaşı denir. – Neye yarar? – Kendini ifade etmeye yarar. Acıyı, kuşkuyu, aşkı, yalnızlığı, onuru, Ama aynı zamanda sevinci ifade etmesine yarar... - Kadının kendini ifade biçimleri sonsuzdur: o, sevinci, mutluluğu ve aşkı yakalayıp, sımsıkı sarılmayı bilir... Haykırmak istediği vakit susabilir; Sustuğunda çığlığını duyurabilir;

Öfkelendiği vakit gülümseyebilir, Ağlamak isteyince şarkı söyleyebilir, Mutlu olunca ağlayabilir, Korktuğu vakit gülebilir… O inandığı doğrular için sonuna dek mücadele eder; Haksızlığa karşı savaşır, Çözüm yolunu biliyorsa, ‘Hayır’ yanıtını asla kabullenmez. – Amma çok marifeti varmış! – Arkadaşı doktora yalnız gitmesin diye ona refakat edendir. Korkan birini gördüğünde, ‘Tut elimi korkma’ deyip, elini uzatandır... Her düğün her doğum haberine mutlu olandır. Tanıdığı ya da tanımadığı amma kendine yakın bildiği her ölüm haberine kalbi kırılandır. Ama yine de yaşamı sürdürme gücünü kendinde bulandır.. Çocukları daha çok yesin diye ‘ben zaten toktum’ diyendir.. - Bir öpüş, bir sarılış, bir kucak açışla kırık, ya da yaralı bir yüreğin onarılacağını bilendir.. – Peki, bunun hiç mi eksiği ya da yanlışı yok? – Hiç olmaz olur mu? Var bir hatası: “Ne kadar değerli olduğunu unutur..”

Yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa Böcekler gibi başlamalı yeniden Bu Allahsız bu yağmur işlemez karanlıkta Yan garipliğine yürek yan Gitti giden.. Ve Türkiyenin yaşayan en büyük şairlerinden Gülten Akın da sonsuzluğa göçtü geçen ay. Geriye şiirleri kaldı yadigar.. selam olsun.

Tecrübe

www.cypruszoom.com

31


haber

AŞIKLAR İÇİN;

5 ROMANTİK “AVRUPA ŞEHRİ ”

B

azı şehirler, belli başlı duyguları karakterize etmede oldukça başarılıdır. Mesela şehre girdiğiniz anda, şehrin romantik yapısı hemen duygularınızı harekete

32 ZOOM

geçirebilir. Prontotour rehberlerinin seyahat tecrübelerinden yola çıkarak Prontotourblog, sonbahar mevsiminde seyahat severlerin daha çok romantik şehirleri tercih ettiğini söylüyor.

Bu şehirlerde yaşanan gün batımı ritüelleri, el ele dolaşılan sokak araları ve şık bir restoranda yenen akşam yemekleri diğer şehirlere oranla daha romantik bir atmosfere sahip oluyor. Şüphesiz

çok özel bir tatil için Kıbrıs’ımızdan daha güzeli daha özeli yok ama, ille de bir yurtdışı yapayım diyen aşıklar için Prontotour, Avrupa’nın en romantik 5 şehrini bir araya getirdi;


PARİS Bir duygunun bir şehirle bütünleşmiş, iç içe geçmiş haline Paris denir. Bu duygu şüphesiz aşk ve romantizmdir. Muhteşem görünümüyle Eyfel Kulesi, sanatı ruhunun derinliklerinde hisseden ressamları ve sokak sanatçıları, saten masa örtüleriyle donatılmış

romantik restoranlar, her sokak köşesinde satılan çikolatalı krepler ve daha birçok ayrıntıyla Paris, aşkın kesinlikle doruklarda yaşanabileceği bir şehir. Tüm dünya mutfaklarına ait restoranlarının yanı sıra dünyaca ünlü Fransız mutfağının seçkin lez-

zetlerine varıp, günün çoğunu sokak aralarında geçirmek Paris’te yapılabilecek en iyi şey. Gün batımında Eyfel kulesinin tepesinde el ele tutuşup, şarap yudumlamak gibi bir şansınız da varsa, romantizmin sınırlarını Paris yardımıyla zorlayacaksınız demektir.

www.cypruszoom.com

33


haber

PRAG Romantizmin başkenti her ne kadar Paris olsa da, bu konuda ona en güçlü rakip kesinlikle Prag. Hitler’in dahi bombalamaya kıyamadığı güzelliklere sahip olan bu Orta Avrupa şehri, Paris kadar romantik olsa da, bohem kimliğini asla bir kenara bırak-

mıyor. Bu nedenledir ki, Prag’da romantizmin doruklarda hissedileceği mevsim sonbahardır. İhtişamlı Prag Kalesi’nden aşağı doğru bakarak çikolatalı pasta görünümlü evleri izlerken, Arnavut kaldırımlı sokaklarda oturup sıcak şarabınızı yudumlarken ya

da Vltava Nehri üzerinde salınan sarı yaprakları seyrederken eğer yanınızda ruh eşiniz varsa romantizmin sınırlarını zorlayabilirsiniz. Eğer yoksa biten bir aşkın hüznünü doya doya yaşamanız için gereken her şeyi Prag size verecektir.

BARSELONA Hafif nemli bir yaz akşamıysa, karanlık plajı aydınlatan tek şey ay ışığı ve önünüzde yanmakta olan kamp ateşiyse ve tutkulu bir İspanyol gencinin gitarından çıkan ezgilerle kendinizden geçiyorsanız tam olarak Barselona’dasınız demektir. Muhteşem tarihi, görkemli binaları, enfes mutfağı ve dünyaca ünlü plajlarıyla Barselona, romantik duyguların en uçlarda yaşanılacağı şehirlerden. Üstelik bir çift olarak Barselona’ya gitmek zorunda değilsiniz. Yaz aşklarıyla ünlü olan Akdeniz’den oldukça etkilenmiş olan Barselona’da başlayan aşkların mutlu sonla bitme olasılığı oldukça yüksekmiş. Şehrin romantik ruhundan kaynaklanıyor olsa gerek. Eğer şanslıysanız, el ele Barselona sokaklarında yürürken yaz yağmuruna dahi yakalanabilirsiniz.

34 ZOOM


haber

VENEDİK Aşık olmak ile şehrin dar sokaklarında kaybolmak arasında derin bir ilişki olduğu düşünülebilir. Tüm İtalyan şehirleri gibi Venedik’te de en rahat bulunabilecek şey kaybolmaya müsait labirent şeklindeki dar sokaklar. Tabi ki Venedik’in en romantik tarafı bu değil. Batmakta olan bir yüzen şehirdir Venedik. Kiralayacağınız gondol ile bu şehrin üzerinde yüzmek, ışıklandırılmış köprülerin altından geçerken şarabınızı yudumlamak ve hafif hafif arka sokaklardan yayılan İtalyan ezgilerine kulak vermek yapabileceğiniz romantik aktivitelerin en iyileri arasında yer alıyor.

ROMA Valentine’s Day yani Sevgililer Günü, Roma’da yaşamış bir din adamı olan Aziz Valentine’e hediye edilmiş bir gündür. Roma’nın ne denli romantik bir şehir olduğunu anlamak için bunu bilmek yeterli olacaktır. Bu şehrin en büyük avantajı, gezip görmeniz

gereken yerlerin tamamının birbirine yürüme mesafesinde olması. Bu tarih ve estetik dolu yapılar arasında sevgilinizin elini tutarak yürüyeceğiniz çok fazla zamanınızın olacağı anlamına geliyor. Bu duraklardan birinin de ünlü Aşk Çeşme’si olduğunu unutmayın.

www.cypruszoom.com

35


The Old English Pub&Restaurant 36 ZOOM


Çok Özel Yerler

HİZMET SEKTÖRÜNÜN HERGÜN BİRAZ DAHA BÜYÜYEN BÖLGESİ MAĞUSA, YENİ MEKANLARI İLE ADINDAN BAHSETTİRMEYE DEVAM EDİYOR. KISA BİR SÜRE ÖNCE İŞBAŞI YAPAN THE OLD ENGLISH PUB&RESTAURANT, FARKLI ORTAMI, HER HAFTA DÜZENLENEN TANGO GECELERİ, ÖZELLİKLE DE MUTFAĞINDAN ÇIKAN MUHTEŞEM MENÜLERİ İLE DİKKATLERİ ÜZERİNE ÇEKTİ BİLE... www.cypruszoom.com

37


mekan

Ç

Baştan aşağı yenilenen mekan, mutfağı ile klasik İngiliz Pub anlayışının ötesine geçmiş...

ok şanslı olduğumuzu kabul ediyoruz. Adanın dört bir yanında, yeni açılan, yenilenen, keşfedilmeyi bekleyen mekanları bulup, ilk deneyen biz oluyoruz. Evet geçtiğimiz ay yine böyle mekanlardan birindeydik. “Johnnie Walker Black Label ile Çok Özel Yerler” projemiz için bu kez rotamız Mağusa’ydı. Gittiğimiz mekan aslında çok bilinen bir tesis. Bilinmeyen; buranın 4 ay önce işletmecisinin değişmiş olması. Yeni patronumuz Ali Serim. Aslında emekli bir avukat olan Serim, tabiri caizse artık çaptan düşen bu mekanı yeniden yaratmış. İçerde ne var, ne yok kaldırılıp yerine keyifli, karakteri olan bir işletme ortaya çıkartmış. Mekanımızın adı, The old English Pub&Restaurant. Mağusalılar’ın kısa bir süre öncesine kadar Cappucino Bar olarak bildiği mekan, şimdilerde yeni kimliğiyle işbaşında. Tepeden tırnağa değişen mekan, sadece yenilenen çehresi değil, farklı programları, iddialı menüsü ile dikkat çekiyor. AVUKATLIKTAN İŞLETMECİLİĞE Türkiye’de uzun süre avukatlık yapan Ali Serim, Kıbrıs’a öğrenci olarak gelip yerleşen oğlu ve torunları için geldiğini söylüyor. Boş kalmak yerine, oğlunun da önerisi ile bu mekanı alıp işletmeciliğe girdiğini belirten Serim, mekanı hakkında geri dönüşlerin kendini mutlu ettiğini belirtiyor. Kısa sürede kalabalık guruplara ev sahipiliği yapan mekanın favori programı, her hafta tekrarlanan Tango

Mekanın yeni işletmecisi emekli bir avukat olan Ali Serim. 4 ayda mekanı yeniden yaratan Serim, gelenlerin mekan için “Mağusa’da aynı konsepte tek mekan” dediklerine dikkat çekiyor. işletmenin elit bir müşteri profiline sahip olduğuna işaret eden Serim, ZOOM Dergi Grubu Yayın Yönetmeni Gülsüm Gözenler’e English Pub konseptine sahip mekanın, mutfağından da muhteşem lezzetler çıktığını söylüyor.

38 ZOOM


haber

Geceleri. Tango programı için Güney Kıbrıs’tan bile katılımcılar olduğunun altını çizen Ali Serim, kurduğu ekibine de dikkat çekiyor. Mekanın barında, 8 yıldır sektörde seçkin mekanlarda görev yapmış bir isim olan Arif Can var. Antalya’da 4 yıl, Nuhun Gemisi Hotel’de 2 yıl, Artemis Hotel’de bir yıl çalışan Can, 1 yıl da Fransa’da barmenlik yapmış. İşini iyi bildiği kesin. İçkinizin yanında farklı bir kokteyl tatmak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Ama mutfak konusunu da yazmamız şart. Haftanın 7 günü açık olan mekanda mutfak tecrübeli bir isme teslim edilmiş. 9 yıldır sektöre çalışan Kazım Baran, Lefkoşa’da Mahsen,

Pasport, Cafe 13, Sega Fredo, Sabor gibi birinci sınıf restoranlarda görev yapmış. Bu mekanlarda ustalarından öğrendiklerini şimdi, The Old English Pub&Restaurant müşterileri için uyguluyor. Habersiz gittiğimiz mekanda masamıza gelenler Baran’ın bu dokuz yılı boşa geçirmediğinin kanıtı. Şimdiye kadar çok yerde beğenerek yediğimiz steak, elma dilimi patates ile birlikte servis edilen tavuk kanat ve kıtır tavuk, karides, kalamar ile tavuk fajita, tadı ve sunumuyla bizden en yüksek notu aldı. Tatmamız için yaptığı hamburger ise tüm malzemelerini kendinin yapmasından olsa gerek, çok lezzetliydi.

9 yıldır sektöre çalışan Kazım Baran, Mahsen, Pasport, Cafe 13, Sega Fredo, Sabor gibi birinci sınıf restoranlarda görev yapmış. Bu mekanlarda ustalarından öğrendiklerini şimdi, The Old English Pub&Restaurant müşterileri için uyguluyor.

www.cypruszoom.com

39


The Old Ingilish Pub&Restaurant’a giderek; Nezih ortamı, lezzetli yemekleri, en önemlisi de günün yorgunluğunu atmamıza yardımcı olan Johnnie Walker Black Label ile çok özel bir mekanı ilk keşfedenler arasında oluyoruz. Yemekten, bardan bahsettik ancak az kalsın bir detayı unutuyorduk. Haftanın her günü sabah 9’da açılan mekan kahvaltı serivisi de veriyor. Saat 12’ye kadar devam eden kahvaltı servisi sonrasında, yerini yemek servisine bırakıyor..

Anlayacağınız, sabah kahvaltı servisi ile işe başlayan mekan, öğlenden itibaren yemek servisine geçiyor, gece saat 10’dan sonra ise gerçek kimliğini buluyor. Çok kimlikli, renkli kişilikli mekanımızın 10’dan sonral, rolü İnglish Pub’a dönüşmesi. Hangi bölümü sizi cezbetti bilmiyoruz ama bizim aklımızda kalan, yemeklerin muhteşem lezzetiydi. Farklı bir yere gitmek, değişik tatları denemek sizin elinizde. Alternatif yerler arayanlara, önemle duyurulur...

Mağusa’da Okullar yolu üzerinde eski Cappucino Bar’ın yerinde hizmet veren mekan, güler yüzlü çalışanları ile de akıllarda kalacak detaylara sahip..

40 ZOOM

THE OLD ENGLISH PUB&RESTAURANT, GÖRÜNTÜSÜ ILE PUB MENÜSÜ ILE 5 YILDIZLI RESTORANLARI ARATMAYAN LEZZETLERE SAHIP. FINALDE ISE KIBRIS’IMIZIN VAZGEÇILMEZI KAHVE ILE GECEYE NOKTAMIZI KOYUYORUZ...


Tarihin Geçmişten Gelen Yasemin Kokusu

Pazartesi: Kapalı / Salı: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Çarşamba: 09.00-15.00 Sadece Bayan, 15.30-21.00 Turistik Perşembe: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Cuma: 09.00-21.00 Turistik / Cumartesi: 09.00-16.00 Sadece Bayan, 16.30-21.00 Turistik / Pazar: 09.00-16.00 Sadece Erkek, 16.30-21.00 Turistik Bilgi ve Rezervasyon: Tel +90 548 830 08 81 www.grandturkishhamam.com e-mail: info@grandturkishhamam.com


Mehmet Eziç

EZIÇ… ÖTESINI DE SORAN YOK ZATEN 42 ZOOM


röportaj

B

u küçük adadan, dünya devi markaların kolay yer aldıkları bu coğrafyada, Kıbrıslı Türk bir ismin “marka” yaratması son derece zor. Hele de “restoran” alanında.. İşte “Eziç” markası da böyle doğdu. Önce çok çalışan bir aile yapısı. Beraberinde kalite. Sonra uygun fiyat. Elbette peşi sıra doğru yatırımlar. İki cümlesinden biri, “Çocuklarıma yedirmeyeceğim hiçbir şeyi, müşterimin önüne koymam” diyen bir adam. Bahsettiğim ismi de anladınız. Soy ismi bir marka haline gelen başarılı patron; Mehmet Eziç. İstanbul’dan gelen her turist, “Beyoğlu’nda bir restoran açmalısınız” diyor, İzmir’den gelen de aynı lezzeti Kordonboyu’nda görmek istiyor. Ötesi de. Son derece düzgün bir aile yapısı. Ve içinde bitip tükenmek bilmeyen yenilik arzusu. Mehmet Eziç ile, Girne’de bir araya geldik. Biz sorduk, o samimiyetle cevapladı. “Mütevazi” kişiliği burada da öne çıkan Mehmet Eziç, unutulmamalı ki, her yıl vergi listelerinde en üst sırada yer alıyor. Devletine daha çok para verdikçe, daha fazla gurur duyuyor.

FERİHA NURLUÖZ

Biraz kendinizden bahsedelim Mehmet Eziç kimdir? 1966’da Vadili’de doğdum ve çocukluk ve gençlik yıllarım da burada geçti. Elektrik bölümünden mezun oldum. Bir müddet elektrikçilik yaptım. Daha sonra COMAR araştırma şirketinde çalışmaya başladım. Bir buçuk yıl orada çalıştıktan sonra 1990 yılında ilk Eziç’i açtık. 35 metrekare bir dükkanda sadece ızgara piliçle başladık. 1993 yılında da yeni çeşitler katmaya başladık. Kazandığımı işime yatırarak yenilenerek 26 yılda bu günlere geldik. Yenilenmeyi seven birisiyim. Piyasayı iyi takip ediyorum... 2004 yılında, restorana sığmamaya başladık ve imalathane projemizi geliştirdik. Tüm ürünlerimizi orada imal etmeye başladık. Adada, kapıların açılması ile birlikte Eziç Peanuts’ı açtık. 2008 yılında Lefkoşa, 2009 yılında ise Mağusa şubelerimiz ile daha da genişleyen bir ağ kurduk. 2010 yıllında farklı bir sekmentle Lavash markasını ge-

liştirdik. Önce Lefkoşa, ardından da Girne’de Lavash markasını halkın beğenisine sunduk. 2 yıldır mevcut yatırımlarımızı yenileyen projelerle yolumuza devam ediyoruz. Toplamda 6 farklı noktada restoran ve 1 imalathanemiz var. İmalathanemizle standart tadı hedefledik ve başardık. Her gün oradan günde 2 kez restoranlara sevkiyat yapıyoruz. Şubelerde sadece pişirmesi yapılıyor. Zeytinyağı- limon karışımımız bile tek merkezde, imalathanemizde yapılıyor. Et-tavuk gibi ürünlerin imalatını biz kendimiz yapabilir miyiz diye 2 yıldır gözlem ve araştırmalar yapıyoruz. Ama ülkenin geleceğini de görmek lazım. Bu işe girmeye nasıl karar verdiniz? Küçüklüğümden beri mutfakta yemek pişirmeyi seven birisiyim. Elektrik okudum. Asil Nadir’in araştırma şirketinde görev yapıyordum. Ama aklımda hep kendi işim olsun; benim olsun düşüncesi vardı. Asil Nadir iflasını açıkladıktan

sonra hayalim için fırsat doğdu. COMAR’ın bana kattığı tecrübe çok büyüktü, vizyonumun gelişmesine de katkısı çoktur. Araştırmayı da öğrenmiştim. Araştırmalarımın sonunda Girne’de bu sektörde ihtiyaç olduğu kanısına vardım. Akrabalarımın yardımı ile önce yeri buldum. Sermayem ise kendim alabildiğim tek tavuk makinesiydi. İçindeki buzluk ve masayı akrabalarım bana hediye etmişti. Alacak param yoktu. Direk sıfırdan başladım ve bugünlere geldik. Yenilikleri takip etmeyi, risk almayı seven birisiyim. Tavuğu ilk folyoya biz sardık. Arkadaşlarım aradı “deli mi oldun?” diye. Folyo 1990’da gerçekten pahalı ve lüks bir malzemeydi. İlk öyle başladık. Para kazanmaya başlayınca hayatımda hep tatil ve seyahat oldu. Her gittiğim yerde inceledim, gözlem yaptım, araştırdım. Aynısını alıp getirmedim. Bizim kültürümüze, damak tadımıza uygun olarak uyarlayıp sunduk.

Son beş yıldır mekanların idaresini kızları Sıla ve Hazal’a ile birlikte yaptığının altını çizen Mehmet Eziç ile röportajımızı, Eziç’lerin kalbinde Girne Eziç Premier’de yaptık..

www.cypruszoom.com

43


röportaj

Fransız- İtalyan tarzı yemekleri biz yeniledik. İsimlerini biz koyduk.

yorum. Diğer Şubelerde haftada bir gün bile olsa mutlaka gidiyorum. Her birinin özelliği, ruhu var. Benim yaşam çizgimde yeri var. Her birine baktığım zaman, farklı şeyleri hatırlıyorum. Hepsi ayrı bir mücadelenin, maceranın ürünü.

Başarının temeli istatistik. İstatistik tutar mısınız? Her gün sabah 8’den 10’a kadar yaptığım iş budur. Tüm şubelerden memnuniyet anketleri ve raporlar her gün masama gelir. Onları tek tek okurum. Öyle bir sistemim ve kaydım var ki, sizlere bugün 1993 yılı Aralık ayında bugün kaç tavuk satıldığını hemen bakıp söyleyebilirim. Eziç’lerde yedikleriniz kadar servis elemanları da dikkat çekiyor. Bu farklılık nasıl oluyor? Elbette Eziç bünyesinde garsonlar çok önemli. Ne yaparsak yapalım, müşteri ile son noktada birebir garsonlarımız iletişim kuruyor. Aslında, her garson bir EZİÇ halkla ilişkiler sorumlusu. Garsonlardan gelen raporlara özellikle dikkat ediyorum. Eleştiriler, takdirler. Hepsinin rapor halinde masamda olmasına büyük özen gösteriyorum. Herhangi bir ARGE mutfağınız var mı? ARGE tamamen bize bağlı. Ben ve kızlarım Sıla ve Hazal’ın. En çok önem verdiğimiz noktalardan biri de bu. Bazen yeni bir ürünü günlerce deniyoruz. Dostlarımıza, güvendiğimiz arkadaşlarımıza tattırıyoruz. Sunumuyla, yanındaki meze ile bizzat ilgileniyoruz. Dediğim gibi, çocuklarıma yedirmediğim hiçbir ürünü, müşterilerimin de önüne koymam.

Eziç olarak şu anda ne kadar istihdamınız var? Toplam istihdam Yazın 240 kışın 210 olmak üzere sürekli personelimiz var.

Tek başınıza mısınız? Son 5 yıldır kızlarıma bıraktım. Sunumu, malzemesi ile tamamen onlar ilgileniyor. 5 yıldır çok şey değişti. Müşterilerimiz de çok tutucu olduğundan, yavaş yavaş kabul ettirmeye çalışıyoruz. Menümüzü her yıl yeniliyoruz. İstatistikleri kontrol edip her yıl en az satılan menüyü çıkarıyoruz.

Eziç olarak herhangi bir sosyal sorumluluk projesinde yer aldınız mı? Çok olduk. Bu konuda çok hassasım. Ama bunun reklamını

Hiç kızlarınızla anlaşamadığınız nokta oluyor mu? Oluyor tabii ki, bazen fikirlerimi kabul etmiyorlar. Ama bundan rahatsız olmuyorum. Ben bırakıyorum. Sürdürmüyorum. Yaşayıp öğrenmelerine fırsat veriyorum. Pişmanlığınız oldu mu? Hiç pişmanlığım olmadı. Hatalarım oldu tabii ki, onun bedelini ödeyip, ders çıkardım. Pişmanlık değil bu. Böyle bakmak gerekir diye düşünüyorum. Hataları yapmasaydım bugün buralarda olamazdık. Sağlıklı beslenme diyet yeni trend bu yönde bir girişiminiz var mı? Kıbrıs’ta olmuyor.. İnanmayacaksınız ama menümüzde olmasına rağmen çok az satılan ürünümüz salata. Eziç olarak menülerimizdeki ızgara ve haşlanmış

44 ZOOM

ürünlerin, sağlıklı şekilde hazırlanmasına özen gösteriyoruz. Bu şekilde müşteriler tarafından tercih ediliyor. Son 6 aydır menümüzde sporcu menüsü var. Diyetisyenlerle hazırlanmış kahverengi ürünler kullanılıyor.

Vergi listelerinde üst sıralardasınız. Bu nasıl bir duygu? Geçen yıl 3’üncü, bu yıl 10’uncu olduk. Vergi ödemek, kurumsal çalışmanın yansımasıdır, olmazsa olmazıdır. Bu listelerde olmak bizim için ayrı bir gurur onur. Gerisi ile de ilgilenmiyorum. Bana düşen kazandığımın karşılığını devletime vergi olarak ödemek.

Mekanlarınızda konsepti siz mi yarattınız? Renkler mesela sizin tercihiniz mi? Biz bu renkleri sevdik. Olmazsa olmazımız var. Bordo rengi eksik etmiyoruz. Yenilenmeye başladığımız günden bu yana, hep ayni iç mimarla çalışıyoruz. Müşterimiz bize bu renklerle alıştı. Eziç Ruhu oldu artık. En sevdiğiniz şubeniz? Ofisim ve imalathane burada olduğundan Girne’de olmayı sevi-

yapmak istemiyorum. Şu an 3-4 çocuğun okul masraflarını karşılıyorum. Topluma kalıcı ve sürekliliği olan bir proje eksikliğimizdir. Bunun üzerinde çalışıyorum. Ancak dediğim gibi, bunu biri bilsin diye yapmıyorum, yapmayacağım. Bu konuda aile olarak da hassasız. Benden çocuklarım kalacak en güzel miras da bu olacak. Yardımlarımız her aşamada, her şartta devam edecek.



kitap

EN ÇOK SATANLAR..

BEDRİYE ZOBU SOĞUK “Bir adam. Buzdan kaleleri olduğu varsayılan, aslında o hayali kalelerinin çok uzağında yaşayan bir güzel adam. Bir kadın. Ayaklarının dibine dökülen hayallerini, adamın ilgisiyle sulayıp yeşertmek isteyen mahzun bir genç kadın. “Çocuksun çocuk,” dedi gülerken. Kısılan gözleri normal haline dönmeden, “Büyüme ama hiç,” diye ekledi. Onun üslûbunun aksine karşısında daha ciddi durarak, “Sen büyüdün mü, adam?” diye soruverdim. (Tanıtım Bülteninden)

JEAN BELL KÖSEM SULTAN DÖRT DEVRİN SULTANI Hırs onun ilhamı, dik başlılığı ise zaferiydi…

BÜŞRA DOĞA YILDIZ BİR BEBEK DAHA Wattpad’de 5. Sirada haftalarca kaldi. Dört milyon kişi tarafindan okundu. Karnınızdaki bebeği sizden almak isteseler ne yapardınız? Mutsuzluktan ölen bir kadının kızı olsanız, mutluluğa inanır mıydınız? Hüma; evlenme fikrine karşı, ancak anne olma isteğiyle yanıp tutuşan genç bir kadındır. Tek çaresi sperm bankasına başvurarak hamile kalmaktır. Ne var ki aniden ortaya çıkan biyolojik baba bütün planlarını altüst eder. Kartal ve Hüma’nın henüz cenin olan bir bebek uğruna yaşadıklarını bir solukta okuyacaksınız. “Uçmayı birlikte öğrenen kuşlar için gökyüzünün sınırı yoktur. “ (Tanıtım Bülteninden)

46 ZOOM

Genç yaşta Osmanlı’ya esir düşen Rum asıllı Anastasya’nın yürek burkarak başlayan, Topkapı Sarayı’na cariye olarak alınmasıyla büsbütün değişen, ardından beklenmedik bir sona doğru sürüklenen hikâyesi... 14 yaşında Topkapı Sarayı’na cariye olarak adım attığında, genç Anastasya’nın koskoca bir imparatorluğun kaderini değiştireceğini kimse bilmiyordur. Menekşe rengi gözleriyle baktığı her yeri aydınlatan, büyüleyici güzelliği ve keskin zekâsıyla çevresindekileri etkisi altına alan bu kız, dönemin padişahı I. Ahmed’in gönlünü çalarak kısa sürede sarayın en güçlü kadını haline gelen Kösem Sultan’dan başkası değildir. Mevcut düzene karşı kendi kurallarıyla oynayacak kadar cüretkâr davranan Kösem Sultan, saray hayatı boyunca gücünü yitirmemek için her türlü entrikaya bulaşmaktan geri durmaz. Fakat kendisini bekleyen asıl tehlikenin farkında değildir… (Tanıtım Bülteninden)


www.denizplaza.com 0392 228 8320 /Kitap Dahili :17 info@denizplaza.com

ANNA TODD ENDGAME - GÖK ANAHTARI

BÜŞRA YILMAZ 4N1K

Dünya anahtarı bulundu. Bulunması gereken iki anahtar daha var. Dokuz oyuncu kaldı ve sadece bir oyuncu kazanabilir. Koşmak, mücadele etmek, oynamak en azından bir şey için iyi: unutmak.

Yaprak; küçükken, markette annesinden sürpriz yumurta istediği için bulgur reyonuna sıkıştırılıp çimdiklenenler, ilkokul önlüğünün altına eşofman giyip okula gidenler, yeşil silgisini diş izi yapanlar ve kırmızı kapaklı tüm dersler kitabının saman sayfalarını silerken yırtanlar kadar sıradan bir kız çocuğuyken; birlikte büyüdüğü dört çılgın erkek arkadaşı yüzünden akranlarından biraz farklı bir kız haline gelmiştir.

Londra, İngiltere Sarah ilk anahtarı Jago’yla birlikte buldu ve onlar kazandı. Fakat Dünya Anahtarı’nı almanın bedeli büyük oldu. Sarah kendini yaptıkları için affedemiyor. Zihni ona işkence ediyor. Şimdi sıra Gök Anahtarı’nda. Her neredeyse bulunmalı. Dokuz Oyuncu da onu bulmak için her şeyini vermeye hazır olmalı. Endgame şimdi. Endgame burada.

Dünyası, on iki yıllık dostları, gamzeli kahramanı Ali, tek ideolojisi3P (pizza, pijama, pislik) üzerine kurulu bir çılgın, Oğuz, sevgilisini kendi vesikalık resminden bile kıskanan demirli, Gökhan ve notları toplamda bile 100’e ulaşamayan çorap fetişisti tatlı çapkın Sinan’dan ibarettir. Kalbi dördüyle tıka basa dolu, hayatı onlarla rengârenk olduğu için aşka ne inancı vardır ne de ihtiyacı...

“Gerçek dünyaya demir atmış eşsiz bir distopik roman… fenomen olmaya aday.” -ALA Booklist“Bu kitap fantastik. Her anlamda. Sadece okuyun ve sıkıysa tersini düşünün. Hadi bakalım. “ -The Guardian.“Endgame yine her bölümüyle sürükleyici.” -USA Today(Tanıtım Bülteninden)

Ama bir gün rutin (!) hayatı, doğum gününde gelen bir paket ile tümden değişir. Paketin içinde, gizemli bir âşıktan gelen, kızımızın asla giymeyeceği türden gösterişli bir elbise ve içinde de bir not vardır.

KAHRAMAN TAZEOĞLU BÜTÜN ŞİİRLERİ

(Tanıtım Bülteninden)

Kahraman Tazeoğlu’nun şiirlerinin yer aldığı “Seni İçimden Terk Ediyorum”, “Beni Susarken Bölme” ve “Ölü Bir Kentin Morg Alfabesi” adlı üç kitabı “Kahraman Tazeoğlu Bütün Şiirleri” adlı tek kitapta toplanmıştır. Ayrıca yazarın roman, hikâye ve deneme türünde üretmiş olduğu eserlerin içinde yer alan irili ufaklı tüm şiirler, “Ordan Burdan” başlığı altında, titiz bir çalışmayla bu kitaba aktarılmıştır. Yukarıda sözü geçen üç şiir kitabı 2015 yılı itibariyle artık yayımlanmayacaktır. “Kahraman Tazeoğlu Bütün Şiirleri”, siz değerli okurlara arşiv niteliğinde, kalın kapaklı ve ciltli olarak sunulmuştur. (Tanıtım Bülteninden)

www.cypruszoom.com

47


8 “ YORGUN TOPRAK” İ

RAUFERSENAL

nsanoğlu bu adaya ilk adımı attığı zamanlarda, doğanın onlara sunduğu sınırlı yol ve patikaları taklip ederek gidecekleri yere ulaşabilirlerdi. Her gün yürüyerek geçtikleri yerlerde doğal olarak yürüyüş yolları da kendiliğinden oluşmaya başlamış ve insanların bulunduğu yerden daha içerilere kadar dağları aşarak ulaşmaları bu şekilde gerçekleşebilmişti. Tekerlek icat edilmediğinden hayvanların çektiği arabalarla ulaşım için henüz daha çok erkendi. Tekerleğin icadı ve evcilleştirilen hayvanların taşıyacağı konuma gelene kadar yollar bir ya da iki insanın yürüyeceği genişlikte iken daha sonraları bir atın veya öküzün geçeceği genişlikte oluşmaya başladı. Aradaki engeller insanların çabalarıyla ortadan kaldırılmış ve belli mesafelere kadar at arabaları ile daha hızlı ulaşım elde edilirken bir insanın taşıyabileceği yükten çok daha fazlası taşınmaya başlanmıştı. Önceleri yaşam için son derece önemli olan av hayvanlarının ve doğadan toplanan besinler taşınırken daha sonraları ticari amaçlarla bu yollar daha da geliştirildi. Medeniyetlerin üst üste binmesinden dolayı bu yollar zamanla ortadan kaybolmuş olsa da bugün kullandığımız yolların birçoğunun binlerce yıl önce kullanılan

↘ 48 ZOOM

sözü hatırlatmakta yarar görüyorum. ‘Antik çağın yol mühendisleri eşeklerdi.’ Eşekler gidilecek yere en kestirme yolu kullandığından insanlar bu izleri takip ederek en doğru ulaşım hatlarını oluştururlarmış.

yolların üzerine kurulu olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin Girne’den Lefkoşa’ya gitmek için bugün kullandığımız yol kısmen de olsa antik çağlarda kullanılan güzergahtı. Özellikle köylerdeki yollar ve köyleri ovalara ve dağlara bağlayan yolların çoğu bugün dahi kullanılmaktadır. Zaman içerisinde nüfus ve teknolojik olanakların artmasıyla doğaya müdahale daha kolay hale gelmiş ve dağ yollarının genişletilmesinden, yol üzerine denk gelen tepelerin oyulmasına kadar tüm çalışmaları neredeyse her gün görebilmekteyiz. Bin yıllar önce yollar nasıl yapılıyordu? Yağışlı havalarda bu yollar nasıl kullanılırdı ya da ulaşım nasıl sağlanırdı sorunsuz? Pek kolay değildi aslında. Oldukça zor ve zahmetliydi ulaşım ilkel yollarda. Balçığa saplanan arabaları ya da kırılan tekerlekleri tamir ederek kurtarmak en zor kısmıydı sanırım ulaşımın. Bu gün dahi yaygın olarak söylenen veya bilinen bir

Yakın coğrafyada bu konuda yapılanlar ile ilgili yazılı kaynaklarda şu satırlara yer verilmektedir. “Kral Yolu veya tam ismi ile Pers Kral Yolu Pers İmparatorluğu kralı I. Darius zamanında M.Ö. 5. yüzyılda onarılmış ve yeniden düzenlenmiş bir antik ana yoldur. Bu yol büyük imparatorluk boyunca Efes’den Persepolis’e kadar hızlı ulaşımı kolaylaştırmak için yapmıştır. Bu kuryeler yedi günde 2.699 kilometre seyahat edebiliyorlardı. Yunan tarihçi Herodot, “Dünya’da Pers kuryelerinden daha hızlı seyahat eden başka bir şey yoktur” cümleleri ile onları övmektedir. Benzer bir şekilde, “Ne kar ne yağmur ne sıcaklık ne de gecenin karanlığı onların görevlerini yapmalarına engeldi” cümlesi ise bu kuryelerin gayri resmi sloganlarıydı. Yolun Pers İmparatorluğu’ndaki şehirler arasında en kolay veya en kısa yolu takip etmemesinden dolayı, arkeologlar yolun en batı kısmının Asur kralları tarafından yapıldığını düşünmektedirler çünkü yol eski imparatorluğun kalbine doğru gitmektedir. İlk

LİDYA UYGARLIĞI, KRAL YOLU SAYESİNDE EKONOMİ, BİLİM, SANAT, KÜLTÜR VE TİCARET ALANLARINDA ÇOK ÖNEMLİ İLERLEMELER KAYDETMİŞTİ. DAHA DOĞU TARAFTAKİ PARÇALARI İSE (ŞU ANKİ İRAN) BÜYÜK TİCARET YOLU İPEK YOLU İLE KESİŞMEKTEDİR.


Bin yıllar önce yollar nasıl yapılıyordu? Yağışlı havalarda bu yollar nasıl kullanılırdı ya da ulaşım nasıl sağlanırdı sorunsuz? Pek kolay değildi aslında. Oldukça zor ve zahmetliydi ulaşım ilkel yollarda. Balçığa saplanan arabaları ya da kırılan tekerlekleri tamir ederek kurtarmak en zor kısmıydı sanırım ulaşımın. Bu gün dahi yaygın olarak söylenen veya bilinen bir sözü hatırlatmakta yarar görüyorum. ‘Antik çağın yol mühendisleri eşeklerdi.’

çağ’da Batı Anadolu’da, Gediz ve Menderes nehirleri arasındaki bölgede kurulan Lidyalılar, Efes’ten Mezopotamya’ya kadar uzanan Kral Yolu denilen ünlü ticaret yolunu yapmışlardır. Bu yol sayesinde doğu-batı arasında ticaret ve kültürel etkileşim hızlanmıştır. Lidya Uygarlığı, Kral Yolu sayesinde ekonomi, bilim, sanat, kültür ve ticaret alanlarında çok önemli ilerlemeler kaydetmişti. Daha doğu taraftaki parçaları ise (şu anki İran) büyük ticaret yolu İpek Yolu ile kesişmektedir. Ancak, I. Darius şu an bildiğimiz Kral Yolu’nu yapmış olan kişidir. Yol tabanını iyileştirerek ve parçaları birleştirerek bir

bütün haline getirmiştir. Öncelikle krallığın elçileri için hızlı bir ulaşımda ortamı sağlamıştır. Darius’un geliştirmiş olduğu yol o kadar önemli bir antik eserdir ki Roma zamanında da kullanılmaya devam edilmiştir. Türkiye’de Diyarbakır’da bir köprü o zamanlardan beri hâlâ ayaktadır.” Kıbrıs’ta eski yolları Lüzinyan, Venedik ve Osmanlı dönemlerinde çizilen haritalarda görebilmek mümkün olsa da bu yolların çok daha önceleri yani antik çağda kullanıldıklarını söyleyebiliriz. Burada konumuz orta çağ olmamakla birlikte o haritalar da bizlere bazı önemli

ip uçları vermesi bakımından oldukça değerlidir. Bu antik yollardan kaçı günümüze kadar gelmiştir bilemeyiz. Ama benim bildiğim ve gördüğüm sadece Salamis ve Engomi şehir içi yollarıydı. Aradan çok uzun yıllar sonra karşılaştığım başka izler çok daha farklı ve adeta doğa, insan ve zamanın tahribatına direnen hala daha ayakta durmaya çalışan izlerdi. Bu yolların yapılmasına Krallar karar vermiş ve krallar da bu yollardan geçmişlerdi. Bugün bizler sadece bu yolları binlerce yıl önce kullanan at arabalarının tekerleklerinin açtıkları çukurlardan fark edebiliyoruz. Zemin kaya olduğundan bu izler korunabilmiş günümüze kadar ama yolun nereden başlayıp nerede bittiğini görmek oldukça zordur. Ama coğrafi konumu incelediğimiz zaman bütün yolların Antik limandan başlayıp Kraliyet Sarayına ve oradan da daha ötelere ulaştığını söyleyebiliriz. İlk karşılaştığım izler ile daha sonra yolu takip ederek birkaç kilometre ötede karşılaştığım izler sadece bir değil, birden fazla yolun var-

lığını bizlere işaret etmektedir. Arkaik dönem ile Roma döneminde aynı güzergahın kullanıldığını iki farklı genişlikteki izlerden görebiliriz. Bellik ki daha dar olan Arkaik yolda çağın taşıma imkanlarına uygun olarak yol daha dardı. İki tekerlek arasındaki mesafe yaklaşık 1.5 metre iken, Roma döneminde bu aralık 2 metreydi. Bu rakamlar yaklaşık olarak verdiğim rakamlardır. Çünkü bu izlere rastlayacağımı bilmeden yola çıktığım için yanımda ölçmek için metro taşımıyordum. Daha sonra gider ölçerim diyerek ayrıldığım günden bu güne kadar yeniden gidip ölçme şansını yakalayamadım . Ama bir gün mutlaka gidip daha sağlıklı bir değerlendirme yapabileceğime inanıyorum. Arkaik dönem yolu üzerinden geçen demir yada bronz çemberli tekerleklerin kayaları ezerek oluşturdukları yollar gibi görünürken, Roma dönemi yollarının daha derin ve el ile düzgünce kazınmış olduklarını görebiliriz. Adeta bir tren rayı gibi olan yolda ağır yüklerin taşındığı ve hatta ilk vagon

www.cypruszoom.com

49


tarih

Arka�k dönem �le Roma dönem�nde aynı güzergahın kullanıldığını �k� farklı gen�şl�ktek� �zlerden göreb�l�r�z. Bell�k k� daha dar olan Arka�k yolda çağın taşıma �mkanlarına uygun olarak yol daha dardı. İk� tekerlek arasındak� mesafe yaklaşık 1.5 metre �ken, Roma dönem�nde bu aralık 2 metreyd�.

50 ZOOM

sisteminin uygulamalarının burada yapıldığını da düşünmek bir abartı sayılmaz diye düşünüyorum. Özellikle değerli yüklerin taşındığı dört tekerlekli ahşap arabalar iki katlıydı. Daha değerli olan eşyalar yerleştirildikten sonra üstü gizli bölmeyle kapatılır ve diğer ürünler de en üste istiflenirdi. Bundan da amaç, korsanların saldırısında kaybın en aza indirilmesiydi. Yük arabaları taşınırken önde ve arkada mutlaka muhafızlar bulunurdu. Ama bazen muhafızların sayısı ve gücü korsanlar karşısında yetersiz kalabiliyordu. Yukarıdaki birinci yol ile aşağıdaki ikinci yol arasında birkaç kilometre mesafe vardı. Ama aşağıdaki yol daha farklı bir yere doğru gidermiş gibi bir izlenim edindim. Yol izleri kış ayında yaşanan aşırı yağışların yarattığı küçük sellerin kumlu toprağı aşındırması sonucu ortaya çıkmıştı. Zemin burada da kayalıktı. Yukarıdan aşağıya yani denize doğru ilerledikçe yolun bizi kıyıdaki belli belirsiz bir seramik fırının olduğu yere götürdü. Seramik fırını kalıntısı olduğunu etrafa dağılmış fazlaca kırık testi parçaları ve daire şeklinde ve ağzı batıya bakan taş kalıntılarından anlıyoruz. Sürekli ve oldukça

sert esen batı rüzgarlarına karşı yapılmış bir fırında elde edilen ısının oldukça yüksek olması sebebiyle pişirilen amfora ve küplerin ticari malzemelerin korunmasında ve taşınmasında önemi oldukça büyüktü. Burada pişirilen büyük küp ve amforalar bir önceki yazımda bahsettiğim üretim merkezine götürülmesi ve oradaki ürünlerin bu kaplarda yerleştirilerek yeniden limana taşınmasında kullanılan bir yol olabilir miydi? Elbette olabilir. Çünkü o çağlarda elde edilen ürünün bir sonraki hasat zamanına kadar korunması için pişmiş toprak kaplar en güvenilir koruma araçlarıydı. Dört tekerlekli ağır taşıma araçlarını öküzler ve arap atları çekerlerdi. Bunlar yükün niteliği ve niceliğine göre 2 veya 4’lü olabiliyordu. Arap atları her koşulda en dayanıklı hayvanlar olduğundan onlara ayrı bir önem veriliyordu. Barış zamanı en ağır işlerde kullanılırken, savaş zamanı savaşın gidişatını değiştirecek önemli araçlardı. Bu izler, bir gün burada uluslararası arkeolojik kazıların yapılacağı günleri beklercesine doğaya ve insanların tahribatına karşı binlerce yıldır direnmeye devam ederken yorulsa da hala “ben buradayım” diyor.



Çamur çocuklar gibidir. Kuruyana kadar ne şekil verirsen o şekli alır. Seninle karekter bulur, seninle büyür dallanır;

FATMA ÖZOK

52 ZOOM


röportaj

Ü

Fatma Özok Lefkoşa’da Marmara Bölgesi’ndeki atölyesinde, seramiğe ilgi duyanlara, işin tekniğini ve inceliklerini öğretiyor..

retmek; yoktan var etmek DNA’sında var. Aile boyu zanaatkarlar. “Aklıma geldikçe kokusu geliyor” diyor o günler için Fatma Özok. Üreterek başlayan geçmişi, geleceğe de aynı rotada ilerliyor. 35 yaşında kursiyer, 43’ünde üniversiteli. Hem de ülkemizde açılan Güzel Sanatlar Fakültesi’nin ilk öğrencisi. Merakla başlayan, eğitimle gelişen, şimdilerde ise atölyesiyle taçlanan sanat geçmişi, birçok kişi için örnek bir hikayenin kahramanı. Çamuru çocuklara benzeten Özok, “Çamur da çocuk gibi kuruyana kadar nasıl şekil verirsen, öyle olur” diyor. “Sanat ile ilgilenmek için yetenekten önce merak olmalı” diyen Özok, hocalarının sözlerini hatırlatıyor; “İstek varsa öğrenilir ve geliştirilir.” Şimdilerde eski evini bir sanat okuluna dönüştüren Fatma Özok, British University of Nicosia’ya bağlı olarak çalışan ClayArt Seramik Stüdyosu’nda, seramik teknikleri, sanat tarihi eğitimi verildiğinin altını çiziyor. “Her konuda teknik öğretiliyor. Dönem sonunda sertifika verilecek ve sergimiz olacak.” diyen Özok, şu anda seramik stüdyosu olan eski evini gelecekte bir sanat galerisine dönüştürme planı yapıyor. Çok daha önemlisi, hazırlıkları hala devam eden sergi projesi. Önemli bölümü tamamlanan eserler, hem Kıbrıs’ta hem de Türkiye’de sergilenecek. Fatma Özok ile sanatı, sanat evini, Ekim ayından itibaren başlayan seramik kurslarını, gelecek ile ilgili planlarını sorduk. İşte aldığımız cevaplar;

www.cypruszoom.com

53


canlandırmak çok önemli olmuştur. Çalışmalarınızda dikkatimi çeken kadınların yüzleri yere dönük veya umutsuz duruyorlar, bunun nedeni ne? Bugünkü dünyanın içinde bulunduğu durumu yansıtmak için belki yüzler yere dönük ancak çaresiz değil. Daha çok simgesel olarak anlatabildiğim durumlar diyelim. Zeytin ağacı çok köklü bir ağaçtır. Hikayesini bilirsiniz. Kadim tarihlere ve yüzlerce yıllık geleneklere tanıklık etmişlerdir. Kadınlar ve zeytin ağaçlarını birlikte kullanarak kadınlara atfettiğim sembolü anlayabilirsiniz. Bir şeyi merak ediyorum. Sanatla ilgilenen veya ilgilenmeyen herkesin hayranlık duyduğu bir konu. Bir insanın buraya gelmesi için illa yeteneği mi olması lazım?Buraya gelmek için illa yeteneği olması gerekmez. Zaten Güzel Sanatlar’a giderken hocalarımız bize, üstüne basa basa: “Herşeyden önce önemli olan merak ve istektir. İlkokula gitmeden önce de okuma yazma bilmiyordunuz, öğrendiniz, bunu da öğreneceksiniz ”derlerdi. Yani istemeniz yeterli. Biz burada seramikle ilgili her tekniği çamurla haşır neşir olmayı öğretiyoruz. Önemli faktörlerden birisi de çamurun pozitif enerjisinden yararlanmak ve herkesin çamura kendinden birşeyler kattığını göstermek.

Atölye nasıl hayata geçti? Bu işlere başladığımdan itibaren hep bir atölye hayalim vardı. Daha önce de atölyem oldu ama bu şekilde değildi. Sadece kendim çalışıyordum. Şimdi British University of Nicosia bünyesinde Sürekli Eğitim Merkezi programları çerçevesinde (BUNSEM) sertifikalı kurslar düzenliyoruz. Bu benim için bir hayaldi ve gerçek oldu, her şey güzel gidiyor. Burada tam olarak ne yapıyorsunuz? Burada seramik teknikleri, sanat tarihi eğitimi veriliyor. Her konuda teknik öğretiliyor. Dönem sonunda sertifika verilecek ve sergimiz olacak. Dediğim gibi British University of Nicosia’ya bağlıyız. Atölye ile her ikisini birleştirmiş olduk. Gelecekle ilgili bir projeniz var mı? Burayı bir sanat merkezi olarak kullanmayı düşünüyoruz. Ülkemizde sanata ilgi ve bu konuda üretim çok büyük bir eksiklik. Bence sanat, eğitim olarak en baştan ana okuldan başlayarak hayatımıza sokulmalı. Sanat, insanın duygusal yanını mı geliştiriyor sizce?

54 ZOOM

Sanatla uğraşan insanlar hayata, dünyaya, çevresine daha duyarlı. Sanat insanın bakış açısını da derinleştiriyor. Her şeyi daha derinden araştırıyorsunuz. Herhangi bir çalışma yapacağınızda en ince ayrıntısına kadar araştırıyorsunuz. Bu durum ev hayatınızdan iş yaşantısına ve arkadaşlıklara kadar uzanan bir değişim yaratıyor. Daha derinden daha anlamlı yorumlamaya başlıyorsunuz her şeyi. Sanat, dünyaya bakışınızı yumuşatırken, etrafınızda olup bitenlere karşı daha duyarlı olmanızı sağlayan önemli bir faktör oluyor. Yaptığınız işte bir tarzınız oluştu mu? 18 yıldır seramikle uğraşıyorum. Ara verdiğim dönemler de oldu, ama tabi ki zaman içerisinde bir tarz oluştu. Benim en çok ilgimi çeken insanların hayatı ve özellikle her gün karşılaştığımız ama dikkat etmediğimiz insanları yaptığım çalışmalarda yaşatmaya çalışıyorum. Çocukken rastladığım bir yüz ve her zaman sokağımızda, dükkanda yani hayatın içinde ve bir yerlerden tanıdığımız insanların bir anlık duruşu ve bende bıraktığı izlenimi çamurla yeniden

Çamura ilginiz nasıl başladı? Meslek lisesindeki kurslara gittim. Evlendim ve çocuklarım oldu. Çocuklarımı büyütürken her hangi bir işle uğraşamadım. Sonrasında dekoratif kurslara başladım. Hocam heykel yapabilecek kadar yetenekli olduğumu söyledi. Ben eve gelip heykeli yapıp götürdüm. Hoca, alçıyla yaptığım heykeli tek başıma yaptığıma inanamadı. Bana seramik kurslarına gitmemi önerdi. Ne yapacağımı bilmeyerek başladım. Elinize verilen bir torba çamurla ne yaratmak isterseniz onu yaratıyorsunuz. Normalde bayanlar eğlence için gider, ama benim için okula gitmek gibiydi bu. 3 yıl oraya gittim. Semral Öztan hocamın atölyesine daha da özel şeyler öğrenmek için gittim. Bu kursları bitirdikten sonra sırlama ve boyama tekniklerini öğrenmek için, İstanbul Üniversitesi’ne çini eğitimine gittim. Çini eğitimini alınca da 2002 yılında kendi atölyemi açtım. O yıllarda atölye de yalnız başıma, ya da yardımcımla çalışıp mağazamızda satışını yaptım. Benim için üretme, bir şeyler yapma rutinine dönmüştü. Üretmek en büyük mutluluktu. Maddi kazançtan çok daha önemliydi bu benim için. 2006 yılına kadar bu şekilde çalıştım. 2006’da Kıbrıs’ta ilk kez Güzel Sanatlar Fakültesi açıldı ve ben 43 yaşında ilk öğrencisiydim. Çok büyük bir hevesle gittim. Hiç geç kaldığınızı düşündünüz mü? Hiçbir zaman düşünmedim. Bu çalışmalara 35 yaşında başladım. 43 yaşında üniversiteye gittim. Benim için inanılmaz güzel şeyler bunlar. Çocuklarımla birlikte okula gittim ve anlatırken gurur duyuyorum bundan.


Fatma Özok açmayı planladığı sergi için “zeytin ağaçlarından kadın” figürleri konseptini belirlemiş olacak. Hazırlıkları devam eden projede hala alınacak yol, yapılacak eserler var. İstanbul ve Eskişehir’de de sergilenmesi planlanan eserler, birbirinden farklı zeytin gövdesine yerleştirilmiş seramikten kadın figürlerini içeriyor..

Fatma Özok ve kursiyerler tarafından sergilenen eserler Marmara Bölgesi’nde yer alan atölyede yer alıyor. Fırınlanmayı bekleyen yandaki heykeller ise sanatçınınyaptığı çalışmalar arasında.

Sanat eğitimi size ne kattı? Sanat eğitimi bakış açınızı tamamen değiştirir. Eğitim almadan da bu işi yapan insanlar var ve onları takdir ediyorum, ama okumak da çok önemli. Sanatın tarihi, hangi aşamalardan geçtiği, sanatçıların hayatı ve ortaya konulan eserlerin hikayelerini bilmek size esin kaynağı olduğu gibi kendi tarzınızı yaratma konusundaki istek ve çabayı da kazandırıyor. Sırları hala çözülemeyen seramikler var, bunları araştırıyor musunuz? Bizim de Lapta seramiklerimiz var mesela? Sizin derginizde geçen yıl bu konuda yazılan “Kıbrıs’ın Kayıp Toprağı” diye bir yazı var, Hele-

nistik-Roma dönemine ait olduğu sanılan kayıp bir seramik atölyesi hikayesi. Eskiden varolan bu toprak nereye gitti bilinmez ama o dönemler bu özel toprak yöre halkını çömlek işi yapması için zorlamıştır. Yiyecek ve içeceklerin bozulmaması için ihtiyaç olan kaplar çanak çömlekler yapılırmış. Yani yaşamak ve ticaret yapmak için ihtiyaçları olan materyalleri topraktan yaparlarmış. Lapta kilinin özel bir kil olduğu düşünülür ancak bugün sanıyorum bu tür kil ocakları kullanılmıyor. Aslında bir tarih üzerinde oturuyoruz ve geçmişte sanatsal olarak hangi boyuttaydık çok detaylı bilgimiz ve belgemiz yok

maalesef. Sergiden bahsettiniz, nasıl olacak? Çok yoğun bir tempom var ve ancak haftada bir gün kendi seramik çalışmalarımı yapabiliyorum. Bir proje üzerinde çalışıyorum ve tamamlandığında sergimi yine tarihi bir mekanda yapmak istiyorum. Sergi de kaç eser olacak var? Anlatmak istediğimi tam olarak ifade edecek en az 40 eser olmasını istiyorum, şu anda tamamlanmış 20 kadar eser var. Zeytin projenizden sonrası için de bir şey var mı aklınızda? Var tabi ki. Benim aklımda her

zaman için bir proje var. Çalışmalarımın yaşadığım kültürü yani Kıbrıs’ı da yansıtması benim için önemli. Örneğin zeytin, çok büyük bir değer çok kadim bir ağaç. Herşeyinden faydalandığımız bir ağaç ama biz onu korumak için fazla çaba harcamıyoruz. Başka ülkelerde bu tür değerlere çok önem veriliyor. Ben bu dönemdeki seramik çalışmalarımı zeytin ağacından ilham alarak yapıyorum ve sergi konseptim de bu doğrultuda olacak. Sergilerinizi yurt dışına taşımayı düşünüyor musunuz? Hazırlıklarımı tamamladıktan sonra İstanbul’da ve Eskişehir’de de sergi açmayı düşünüyorum.

www.cypruszoom.com

55


röportaj Sergilerinizi yapacağınız yere nasıl karar veriyorsunuz? 2005 yılında arkadaşlarımla yaptığımız sergiyi Lüzinyan Evi’nde yapmıştık. Çünkü çalışmalarımın konusu Lefkoşa ve orada yaşanmış hikayelerdi. Bu yüzden Lüzinyan Evi’nin iç bahçesinde açık alanda yapılması güzel olmuştu. Ama bu tüm çalışmaların açık ya da kapalı alanda tarihi ya da modern bir alanda olması şartmış gibi bir sonuç vermez. Konseptine göre değişik mekanlar kullanılabilinir. Tarihi evleri atölyeye çevirmeyi düşünmediniz mi hiç? Düşündüm aslında. Çok ilham vericiler ama bildiğiniz gibi Lefkoşa’daki tarihi evler çok harap durumda. Onları tamir edip atölye haline getirmek bir devlet politikası olmalıdır. Çocuklarınız sizden etkilendi mi? Çocuklarımın ikisi de sanatsal yönleri gelişmiş çocuklar. İkisi de aileden bu konuda etkilendiler diye düşünüyorum.

Peki siz ailenizden birinden etkilendiniz mi? Bizim tüm ailemiz zanaatkardır. Büyük dedem el işçiliği mobilya yapardı. Babam da oymalı mobilyalar yapardı. Bunları anlatırken atölye kokusunu bugün bile duyuyorum. Bizim ailede memur yoktur. El işçiliğiyle başlayan zanaatkarlık ikinci üçüncü kuşaklarda daha değişik sanat alanlarına dönmüş durumda. Neden tahtayla uğraşmadınız? O zamanlar oyma makineleri vardı. Elimde oyma yapmak ilgimi çekmedi. Çamur benim için daha ilginç bir madde.

Şekillendirirken hayat felsefesi de katıyorum. Çamura şekil vermeyi çocuk eğitimine çok benzetiyorum. Yaş iken istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz. Kuruduktan sonra hiçbir şey yapamazsınız. Çamurun elektriği nötralize etme özelliği varmış, öyle mi? Evet, bende ondan bahsetmek istiyorum aslında. Benim çamurdan önce çok kötü baş ağrılarım vardı. Belki üretememenin ağrısıydı. Baş ağrısı derken şiddetli migren ağrısından bahsediyorum. Bu işe başladıktan sonra tamamen gitti. Biliyorsunuz çamurda negatif elektriği çekme

gibi bir özellik var. Toprakla uğraşmak insana enerji verir. Eskiden insanların başı ağrıdığında duvara vur derlerdi. Yani aslında duvara dokundurmak, dayamak anlamında. Şimdi mesela çamur banyosu , çamur maskesi hem çok popüler hem de çok tercih ediliyor. Kalıcı bir sembol bırakmak isteseydiniz, neyin heykelini yapardınız? Hiç düşünmedim ama belki şöyle bir şey olabilirdi; Geçmişte yaşayan iz bırakan birisi olduğu gibi Kıbrıs’ı simgeleyen bir eser de olabilir.

SERAMİK KURSLARI VERİLİYOR... Kurs saatleri, günleri nasıl? British University of Nicosia BUNSEM programları kapsamında seramik atölyemizde kurslar Ekim 2015’te başladı. Salı, Çarşamba ve Cuma günleri 16.0019.00 saatleri arasında. Aslında insanlar işyerinden çıkıp gelsinler diye bu saatleri uygun gördük. İşten geç çıkan kursiyerlerimiz için esneklik sağlıyoruz. Ayrıca buraya gelen kursiyerlerimiz malzeme olarak hiçbir şey getirmiyor. İşten çıktıklarında acaba ne getirecektim derdi olmuyor. Her şey atölyede mevcut. Çamuru atölyeden veya dışarıdan alabilirler. 1 aylık eğitimde ne öğrenebilir? Aslında bir ay çok yetersiz. Haftada 1 ders aldıkları için Ekim’den Mayıs’a kadar gelmeleri gerekiyor. Daha önce de söylediğim gibi, bütün boyama tekniklerini, sırlama tekniklerini, isteyenlere kalıp alma, alçı tekniklerini öğretiyoruz. Kursu siz mi veriyorsunuz? Mine Korudağ ve ben birlikte veriyoruz. Mine hanım da Güzel Sanatlar Fakültesi mezunudur.

56 ZOOM


profil ajans 0533 868 9581

Acapulco Ocean Spa’nın Farkı Hizmette Kalite « Türk hamamında gelin ve damat hamamları « Bayanlara özel SPA günleri « Grup ve kisilere özel indirimli paketler « Hediye kartları « Üyelikler

• Cilt Bakımları • Vücut Bakımları • Uzak Doğu ve Klasik Masajlar • Türk Hamamında Kese ve Köpük Masajları • El ve Ayak Bakımları • Kuaför Hizmeti • Kapalı Isıtmalı Havuz • Fitness Salonu • Türk Hamamı • Sauna ve Buhar Odası Çatalköy - Girne | Tel: 0392 650 45 00 - 4200 Fax: 0392 824 44 55 e-mail: oceanspa@acapulco.com.tr www.acapulcooceanspa.com


röportaj

M

acaristan’da düzenlenen 2015 Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası, tarihin en çekişmeli turnuvalarından birine sahne oldu. Turnuvanın sonunda şampiyonluk kupası pek az kişinin beklediği şekilde Sırbistan’ın oldu. Sırbistan ilk turda elenmenin eşiğinden dönse de müthiş bir mücadele göstererek tarihindeki ilk şampiyonluğa ulaştı. Takım olarak büyük bir mücadele ortaya koyan Sırplar’da bir oyuncu ise bu tarihi şampiyonluğun kilit ismiydi. Her maçla performansını biraz daha yukarı taşıyan Ana Dabovich, özellikle finalde Fransa’ya karşı ortaya koyduğu mücadele ile herkesi kendine hayran bıraktı. Maçın sonucunu tayin edecek kritik anlarda sorumluluğu alan Ana, takımının geriden gelerek şampiyonluğa ulaşmasını sağlarken kendisi de turnuvanın en değerli oyuncusu seçildi. Aslında bu başarı bir maçla ya da bir turnuvayla sınırlı bir öykü değil. Ana tam bir savaşçı... Pes etmek nedir bilmiyor. Basketbol için yaşayan başarılı oyuncu her koçun takımında isteyeceği bir winner... Ana Dabovich turnuvanın ardından pek çok teklif almasına karşın Yakın Doğu Üniversitesi’nin teklifini kabul etti. Kısa süre içinde takıma adapte olan MVP’yle Kıbrıs’taki yaşantısını ve tabii ki basketbolu konuştuk.

58 ZOOM

Ada hayatına alışabildin mi? Evet alıştım. Çünkü ben Karadağlıyım. Orada deniz kıyısındaki bir şehirde doğdum. Denizi çok severim tam bir deniz insanıyım ve denizi gördüğüm zaman mutlu oluyorum. Burada da çok keyifliyim, çünkü hava bir harika, eve kapanıp kalmak zorunda değilsiniz. Ben de boş zamanlarımda hemen kendimi sahile atıyorum. Plaja iniyorum. Adanın en çok nesini sevdin ? Kasım ayında hâlâ yüzebiliyorsun ve güneşlenebiliyorsun bu harika bir şey. Türkiye’de de oynadın ve Türk mutfağı sana çok yabancı değil. Yine de Kıbrıs mutfağı hakkında ne düşünüyorsun? En çok hangi yemeği sevdin? Yemek yemeyi severim. Anka-

ra’da iki yıl geçirdim ve orada Türk mutfağını çok sevdim. Burada da yemekler çok farklı değil. Güzel bir mutfak ve ben bol bol tadını çıkarıyorum. Ama şunu belirtmeliyim basketbol dışındaki konular hakkında konuşmayı pek sevmiyorum. Basketbolda iyiysem mutluyum. Yoksa geri kalanı beni mutlu edemez. Ne deniz, ne de güneş. Basketbolda işler yolunda gidiyorsa ancak o zaman mutlu olurum. Şu anda da önce takımım, sonra deniz ve güneş keyfi. Basketbolla yatıp basketbolla kalkıyorsun; neredeyse tüm hayatın basketbol. Peki basketbol dışındaki yaşamında neler yapmayı seversin? Günün kalanını nasıl geçiriyorsun? Bazı meslekler zordur. Ama zor olduğu kadar kolay yönleri de


Avrupa’nın en iyisi YDÜ’de;

ANA DABOVICH

DABOVICH; “HER BAŞLANGIÇ ZORDUR. YINE DE BURADA HIÇ YABANCILIK ÇEKMIYORUM. BASKETBOL DIŞINDAKI KONULAR HAKKINDA KONUŞMAYI PEK SEVMIYORUM. BASKETBOLDA IYIYSEM MUTLUYUM; YOKSA GERI KALANI BENI MUTLU EDEMEZ. NE DENIZ, NE DE GÜNEŞ. BASKETBOLDA IŞLER YOLUNDA GIDIYORSA ANCAK O ZAMAN MUTLU OLURUM.” vardır. Eğer işinizi seviyorsanız kolaydır. Basketbol oynamayı çok seviyorum. benim için 24 saat boyunca basketbol ile ilgilenmek gerçekten çok zevkli. Tüm yaşamım basketbol diyebilirim. Daha ileriye gitmek isteyen her sporcu da eminim benim gibi düşünüyordur. Dolasıyla basketbol haricindeki zamanımda da kendime dikkat etmem gerek. Ne yediğime dikkat etmeliyim, ne kadar uyuduğuma dikkat etmeliyim. Antrenmanlarımı ve dinlenme zamanlarımı iyi ayarlamalıyım.

Örneğin iki antrenman varsa kendimi dinlendirmeyi tercih ediyorum. Böylece kendimi her zaman zinde ve hazır tutabilirim. Boş günüm varsa kendimi hemen plaja atıyorum ve hem zihnimi hem bedenimi dinlendirmeye çalışıyorum. Böylece kendimi bir sonraki maç için hazırlıyorum. Diğer takımlardan farklı olarak siz iç saha maçları için de seyahat etmek zorundasınız. Bu sence performansınızı etkiliyor mu?

Bahanelerin arkasına sığınmayı sevmem. Seyahat ederek de iyi şeyler başarabileceğimize inanıyorum. Burada oynayabilsek bizim için tabii ki daha iyi olurdu. Çünkü seyircimiz burada ve sizi destekleyen dolu bir salonda maç kaybetmek kolay değildir. Kendi sahamda oynamayı çok severim. Dolu bir salonda oynamak ve kazanmak her zaman daha kolaydır bizim için. Ve tabii ki daha eğlenceli. Öte yandan yapmamız gerekeni başarabilecek düzeyde iyi bir takım olduğumuza inanıyorum.

www.cypruszoom.com

59


röportaj

2015 FIBA Kadınlar Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda tarihinde ilk kez şampiyon olan Sırbistan takımının yıldız basketbolcusu Ana Doboviç, müthiş kariyeri ile dikkat çekiyor. Turnuvanın ”en değerli oyuncusu” seçilen Doboviç, Amerika’da WNBA takımlarından Los Angeles Sparks takımında forma giyiyor...

Avrupa’nın en zor ve en değerli liginde oynuyorsun. Hem takım olarak hem de bireysel olarak hedeflerin nedir? Öncelikli hedefimiz play off’lara kalabilmek. Türk ligi çok zor bir lig, herkes herkesi yenebilir. Onun için her maçı kazanmaya odaklanmalı ve her maçı kazanmak için sahaya çıkmalıyız. Bunu başarabilirsek ipi en önde göğüsleriz. Son ana kadar mücadeleyi elden bırakmazsak bence çok güzel şeyler başarabiliriz. Takım olarak biraz daha zamana ihtiyacımız var. Pek çok şey başarabilecek potansiyele sahip bir takımımız var. Biraz daha antrenman yapıp birbirimize alışmalıyız. Bu sayede kendi oyun

60 ZOOM

ritmimizi bulalım. Onun için kaç maç kaybettiğimizin bir önemi yok. Sonuna kadar mücadele edersek başarabiliriz. Ben takımımıza inanıyorum. Takımda kiminle daha iyi anlaşıyorsun? Takımdaki tüm kızları çok seviyorum. Daha ilk günden beni çok iyi karşıladılar. Hiç yabancılık çektirmediler. Her başlangıç zordur. Onun için gelip arkadaşlarını tanımaya çalışmalısın. Mesela Tasha ile üç yıl önce birlikte oynadım. Oda arkadaşımdı. Kaptan Aslı, Bahar, sonra diğer kızlar mesela, Huriye beni akşam yemeği için evine davet etti. Burada gerçekten güzel vakit geçiriyorum. Arkadaşlık çok güzel, hava güzel. Dediğim gibi ben basketbola

odaklanmak istiyorum. O zaman her şey yoluna girer. Kişisel hedefelerin neler, burada neleri başarmak istiyorsun? Benim hayattaki hedefim her zaman daha iyi olmak. Bu oyunum üzerinde daha çok çalışmak, her antremanda sıkı çalışmak, her gün öğrenmeye devam etmek anlamına geliyor. Bu basketbol için de böyle hayat için de böyle. Yeni bir kitap okuyup yeni bir şey öğrenmek ya da işte Kıbrıs’a gelip yeni bir yeri tanımak. Burada olmaktan çok mutluyum. Yeni şeyler öğrenmek beni hep heyecanlandırır ve bugün dünden daha iyiysem bu benim için hayattaki hedefime ulaşmak anlamına geliyor.



portre

“ ↘

MONICA BELLUCI

GÜZELLİĞİN BİR MERAK OLUŞTURDUĞUNU BİLİYORUM. AMA OSCAR WILDE‘IN DEDİĞİ GİBİ, EĞER O MERAĞI SÜRDÜREBİLECEK BAŞKA YÖNLERİNİZ YOKSA GÜZELLİK SADECE 5 DAKİKA ETKİ EDER.

İngilizceden tercüme: Celal Sözer

İ

talya’da dünyaya geldi. Perugia Üniversitesi’nde avukatlık kariyerinde ilerlemek için hukuk eğitimi gördüğü sıralarda okul masraflarını karşılamak amacıyla modellik yaptı. Fakat modelliğin cazibesi Monica’yı hukuk eğitiminden uzaklaştırdı. 1992 yılında ilk büyük sinema denemesi olan ve Gary Oldman, Winona Ryder, Anthony Hopkins ve Keanu Reeves’in başrollerinde olduğu Francis Ford Coppola filmi Bram Stoker’s Dracula’da, 2000 yapımı Giuseppe Tornatore filmi Malena’da genç ve güzel dul bir kadın olan ‘Malena’ karakterini canlandıran Bellucci, bu başrol sayesinde büyük dikkat çekti. İngilizce konuşulan çevrelerde de büyük alkış toplayan Malena’nın ardından 2002 yapımı Astérix & Obélix: Mission Cléopâtre’da ‘Kleopatra’yı oynadı. Nihayet aynı yıl Gaspar Noé’nin büyük yankı yapan filmi Dönüş Yok’da (Irreversible)

62 ZOOM

oynadığı başrolle dünya çapında üne kavuştu. 2003 yılında Matrix Reloaded ve Matrix Revolutions’ta ‘Persephone’ karakterini canlandıran Bellucci, 2004’de Mel Gibson’ın senaryosunu yazdığı ve yönettiği The Passion of the Christ’ta Mary Magdelene karakterini oynadı. Bellucci’ye The Passion of the Christ’taki rolünden ötürü birçok hayranı tarafından Roman Catholic (Katolik) yakıştırması yapıldı. Bellucci, film hakkında ‘The Big Question’ adlı belgeseldwe şu açıklamayı yaptı: “Ben agnostik (bilinemezci) birisiyim, yine de bütün dinlere saygım ve ilgim var. Eğer inandığım bir şey varsa o da gizemli bir enerji olduğu ve bu sayede okyanusların dolduğu, insanların ve doğanın birleştiğidir.” Onu şimdilerde ise; 2015 filmi Spectre’de ekranda izliyoruz.


Belluci, sizce güzel olduğunuz için mi çok film yapıyorsunuz? Güzelliğin bir merak oluşturduğunu biliyorum. Ama Oscar Wilde‘ın dediği gibi, eğer o merağı sürdürebilecek başka yönleriniz yoksa güzellik sadece 5 dakika etki eder. Sadece güzel olsaydım böyle bir kariyeri yapmış olamazdım. Yönetmenler sizi güzel olduğunuz için değil, yeteneğiniz için ararlar. Görünüşünüz sizin için engel oluşturdu mu hiç? Tabii ki, özellikle moda endüstrisinden gelmiş olduğum için. Bu çift taraflı bir sorundu; moda ve güzellik bu kariyer içerisinde başarılı olma yolundaki en kötü şeylerdir. Güzel olduğum için insanlar aptal olduğumu düşünürdü. Ama bu bir maskedir ve bunun ardında başka şeyler olduğunu göstermek için maskeyi kırmanız gereklidir. Diğerlerinin sizi gelip keşfetmeleri için kim olduğunuzu göstermeniz gerekir. Bu yüzden mi genellikle ekstrem roller seçiyorsunuz? Belki de. Hala kendinizi ispatlamanız gerektiğini hissediyor musunuz? Başkalarına değil, ama kendime. Gerçekten mi? Tabi ki! Araştırmaya ihtiyacım var. Birisi yeni bir fikirle veya riskli olacak bir şeyle bana geldiğinde, bu ilgimi çekiyorsa yaparım. Birçok yönden tartışma yaratacak filmleri severim. Tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki, her film yaptığımda bu tip durumlar yaratmış olduğunu görüyorum. Irriversible (Dönüş Yok), The Passion of the

christ (Tutku: Hz.İsa’nın Çilesi), Malena filmleri gibi; bunlar çok enteresan. İnsanlığın karanlık tarafını keşfetmeyi seviyorum. Bu yüzden bir oyuncuyum. Bu filmleri zaman zaman tekrar izlemeyi sever misiniz? Hayır, bir filmi hiç bir zaman ikinci kez izleyemem. Ya da belki yıllar sonra izleyebilirim. Mesela, Malena’yı tekrar izlemiştim, bu eğlenceli olmuştu. Ancak üzerinden çok yıl geçerse bir filmi tekrar izleyebilirim çünkü objektif olmak çok zordur. Ayrıca kendimi izlemekten sıkılırım. Eşiniz Vincent Cassel de bir aktör. Onu ekranda başka bir karatere dönüşmüş olarak görmek nasıl bir duygu? Mesrine’yi izlediğimde gerçekten şoke olmuştum. Çünkü hakikaten harika bir performans gördüm; onu tanıyamadım. Sadece bir bölümde, hapiste çocuklarıyla konuşurken onun kendi çocuğuyla etkileşimini düşündüm ama yine de bu daha farklıydı... Böyle muhteşem bir performansı izlemek gerçekten güzel ve sürükleyiciydi. Kendisiyle sizin filmlerinizi ve işlerinizi tartışır mısınız? Hiç bir şey tartışmayız. Vincent ve ben iki ayrı dünyada yaşarız. Ben onun arkadaşlarını bilmem; o da benimkileri. Aynı insanlarla görüşmeyiz. Ortak hayatımız yoktur. Arada bir ben kendi dünyamdan gelirim, o da kendi dünyasından gelir ve buluşuruz. Ama iki ayrı tür hayvanız. Ben oldukça bağımsızım ve o da çok bağımsız, böyle olmak bence birlikte olmanın tek yolu.

www.cypruszoom.com

63


Monica Bellucci, 1989’dan 1995’e kadar aktör Nicola Farron ile nişanlı kaldı.1999 yılında Dobermann ve Dönüş Yok da dâhil olmak üzere birçok filmde beraber oynadığı ünlü Fransız sinema oyuncusu Jean-Pierre Cassel’in oğlu Vincent Cassel ile evlenen Bellucci, 12 Eylül 2004’te Roma’da Deva adında bir kız çocuğu dünyaya getirdi. 2004 yılında kızına hamile iken İtalyan kanunlarına göre sadece evli çiftlerin tüp bebek sahibi olabilmelerini protesto etmek amacıyla İtalyan Vanity Fair dergisine çıplak pozlar vermişti. Monica Bellucci ile eşinin, aralarındaki ilişkinin rutinleşmemesi için ayrı evlerde yaşadıkları biliniyor.

Çocuklarınızı bu şartlarda büyütmek zor olmuyor mu? Hayır Kızlarınız anne ve babalarının hayatlarını tam olarak nasıl kazandıklarını anlayabiliyorlar mı?

Meslek hayatına mankenlikle başlayan Belluci son olarak geçtiğimiz ay gösterime giren James Bond serisinin yeni filmi Spectre’da rol aldı. Monica Bellucci filmde ünlü bir suçlunun güzel ve yasaklı dul eşi Lucia Sciarra’yı canlanırdı.

Hayır. Geçenlerde kızım bana ‘Hayır anne, ben senin gibi olmak istiyorum. Çalışmak istemiyorum. Sadece anne olmak istiyorum ve büyüdüğümde kızım çalışacak’ dedi. Bu mükemmel bir durum çünkü benim çalışmadığımı düşünüyor. Dedi ki; Hayat güzel, sürekli otellerde ve evlerdeyiz, bu harika. Ben de bundan dolayı çok mutluyum. Demek oluyor ki sürekli onunlayım. Bir gün sizin gibi bir oyuncu olmak

isteyecek mi? Umarım istemez. Neden? Çünkü bu özel bir iş, ama eğer bana bir şövalye olmak istediğini söylerse ‘hayır’ demem. Çünkü hayatta bir tutku sahibi olmak çok güzeldir. Eğer tutkusu oyunculuk olacaksa o zaman bunu yapmak zorunda olacak. Sonuçta onlar da bir birey... Evet, bunu ister veya istemez. Tutkusu varsa bu harika, ama çok zor bir iş – güzel ama zor. Çok şeyle baş etmek zorunda kalır. Anne – babanız bu sektörden gelmiyorsa bu işi yapmak daha uygun olur. Vincent’ın kendi yerini bulmak için babasının yüzünden çok mücadele ettiğini biliyorum.

Röportaj: the-talks.com

64 ZOOM


Taze Balık Vitrinimiz Açılmıştır

Rezervasyon 0548 885 0200

Çatalköy/GİRNE

KIBRIS’TA TAZE BALIĞIN EN DOĞRU ADRESİ

Öğle ve Akşam Yemeği, İş Yemekleri, Özel Organizasyon Yemekleri


moda

LEFKOŞA, GİRNE, MAĞUSA

Elbise 142,99 TL

Elbise 153,99 TL

Kolye 21,99 TL

Küpe 21,99 TL

Çanta 54,99 TL

Bilezik 28,99 TL

Çanta 54,99 TL Ceket 98,99 TL

Bluz 43,99 TL Etek 76,99 TL

Etek 65,99 TL

Ayakkabı 65,99 TL

30 66 ZOOM


LEFKOŞA, GİRNE, MAĞUSA

Mont 164,99 TL

Ceket 109,99 TL

Kazak 54,99 TL

Çanta 54,99 TL

Ayakkabı 76,99 TL

Ceket 142,99 TL

Elbise 131,99 TL

Çanta 43,99 TL

Elbise 109,99 TL

www.cypruszoom.com

31 67


Renault’dan yeni bir özel seri:

CLIO CONNECT

↘ 68 ZOOM

CLIO CONNECT, YENI NESIL SÜRÜŞ DENEYIMINI KIŞISELLEŞTIRME ÖZELLIKLERIYLE BIRLEŞTIREN YEPYENI BIR ÖZEL SERI. CLIO CONNECT KULLANICISI, AKILLI CEP TELEFONU ÜZERINDEN ARACINA AIT BILGILERE ANINDA ERIŞIM SAĞLIYOR. CLIO CONNECT ILE GÜVENLIK HIZMETLERI, SÜRÜŞ BILGILERI VE ONLINE BILGILER SUNULUYOR.


C

lio Connect, kullanıcısına akıllı telefon üzerinden üstün güvenlik hizmetleri sağlıyor. ‘Aracım nerede’ hizmeti ile artık nereye park ettiğini unutmak imkansız. Vale modu ise aracın kullanıcısından uzaklaşmasına izin vermiyor. Araç, sürücüsünün 250 metre çapındaki alanın dışına çıkıldığında cep telefonuna uygulama üzerinden bildirim geliyor. Hız limiti modu, Clio’nun önceden belirlenen hız limitinin aşılması durumunda sürücüsünü uyarıyor. Aracın kontağı açılmaksızın hareket ettirilmesi, çekilmesi durumunda Clio Connect kullanıcısı, anında Çekilme Uyarısı sayesinde haberdar oluyor. Güvenlik hizmetleri kapsamında Akaryakıt Seviyesi menüsünden ise sürücü yakıt seviyesini aracın içinde olmasa da öğrenebilme imkanı sunuluyor. Araç kilometre bilgisi de Clio Connect ile aracın kaç km’de olduğu bilgisi her an görülebiliyor. Sürüş bilgileri menüsünde sürüş puanı ve analizi ile geçmiş sürüş bilgileri bulunuyor. Clio Connect, sürücüsünü farklı kriterlerde analiz ediyor, daha iyi bir sürüş deneyimine ulaşmasına destek oluyor.

Sürücüsünün ekonomik ve güvenli sürüş puanını belirliyor. Geçmiş sürüş bilgileri menüsünde ise her seyahat tek tek kaydediliyor. Bu şekilde Clio Connect kullanıcısı, geçmiş seyahat bilgilerine dilediği zaman ulaşabiliyor. Seyahatlerinde kaç km yol kat edildiği, ne kadar yakıt tüketildiği ve TL karşılığı öğrenilebiliyor. Online bilgiler sayesinde Clio Connect sürücüsüne bakımlarını hatırlatıyor. Bakım zamanına 2 hafta / bin km. kala sürücüsünü uyarıyor. Aynı zamanda seyahat ayrıntıları sosyal medyada paylaşılabiliyor. Clio Connect özel seri, sürüş keyfi ve yakıt tasarrufunu bir arada sunan 1.5dCi 90bg dizel motoru manuel ve 6 ileri EDC otomatik vites kutusu olmak üzere 2 farklı motor seçeneği ile sunuluyor. Clio Connect özel seri, modelin Icon versiyonuna ek olarak 17” alüminyum alaşım jantlar, metalik renk (alev kırmızı, bulut gri, yıldız siyah), kırmızı iç ve dış kişiselleştirme özeliklerini standart olarak sunuyor.

www.cypruszoom.com

69


PÜF NOKTALARINA UYUN “KİLO ALMAYI UNUTUN ” ↘

DÜZENLİ VE DENGELİ BESLENMEK SAĞLIKLI YAŞAMA AÇILAN KAPININ ANAHTARINDAN BİRİ; FORMDA BİR VÜCUDA SAHİP OLMANIN DA İLK ŞARTI. UZMANLARA GÖRE BESLENME ALIŞKANLIĞINI DOĞRU BİLGİ VE İPUÇLARI OLUŞTURURKEN, BUNU BİR YAŞAM TARZI HALİNE GETİRMEK GEREKTİĞİNE DİKKAT ÇEKİLİYOR.

L�v Hosp�tal Ankara, Beslenme ve D�yet Uzmanı, Dyt. Gaye Başkurt, L�v Hosp�tal Ulus Dyt. Burcu Erdöl sağlıklı beslenmeyle �lg�l� altın değer�nde b�lg�ler verd�.

70 ZOOM


sağlık ÖĞÜN ATLAMAMAYA ÇALIŞIN Metabolizma hızınızı arttırmak, kan şekeri dengesini dengede tutmak ve bir sonraki öğünde oluşabilecek açlık durumunu kontrol altında tutmak için 2- 3 saat aralıklarla tüketim yapmak önemlidir.

GÜN İÇİNDE EN FAZLA 3- 4 FİNCAN SİYAH ÇAY, 2-3 FİNCAN BİTKİ ÇAYI TÜKETEBİLİRSİNİZ Kahve çeşitlerini günde 2 fincandan fazla tüketmeyin, krema veya süt tozu kullanmak yerine az yağlı süt tercih edin. Aromalı kahvelerdeki şurupların kalori içerdiğini unutmayın ve tüketimlerinizde dikkatli olun. SİYAH ÇAYI AÇIK VE ŞEKERSİZ İÇMEYE DİKKAT EDİN Gün içerisinde adaçayı, rezene, yeşil çay gibi çeşitli bitki çaylarını kullanabilirsiniz, limon sıkabilir veya tatlandırıcı ekleyebilirsiniz.

HAFTADA 1 - 2 DEFA KURU BAKLAGİL, 1 - 2 DEFA BALIK TÜKETİN Tam buğday, ruşeymli, kepekli, çavdarlı, yulaflı ekmeği tercih edin.

GÜN İÇERİSİNDE ORTALAMA 2 LİTRE SU İÇMEYE GAYRET EDİN Alınan her bir kalorinin vücutta metabolize olabilmesi için 1 ml suya ihtiyaç vardır.

1 KİLO SEBZE / KURU BAKLAGİLLE 1 - 2 ÇORBA KAŞIĞI SIVI YAĞ KOYULMASI YETERLİ Et, tavuk veya kıymalı yemek pişirirken yağ ilave edilmemelidir. Sebze / kuru baklagil yemeklerinize istediğiniz kadar domates, soğan sarımsak ve çeşitli baharatları ilave edebilirsiniz.

YİYECEKLERİNİZİ PORSİYONLARKEN DEĞİL, PORSİYONLADIKTAN SONRA TÜKETİN Bir şeyler yerken ve içerken ne kadar tüketeceğinizi önceden bilmeniz ve buna göre beslenme davranışı sergilemeniz kilo kontrolünde size yardımcı olacaktır.

GÜNLÜK HAREKETİNİZİ ARTIRIN Günlük rutin aktivitenize yenilerini ekleyin ve en az 10 bin adım atın veya 30 dakika tempolu yürüyüş yapın.

GÜNDE BEŞ PORSİYON MEYVE VE SEBZE TÜKETİN Günlük ihtiyacınız olan vitamin ve minerallerin karşılanabilmesi ve sindirim sisteminin sağlığının korunabilmesi için posalı beslenmeye özen gösterin.

HAZIR MEYVE SULARI, GAZOZ VE KOLALI İÇECEKLER YERİNE TAZE SIKILMIŞ MEYVE SULARI TÜKETİN Ayran, bitki çayları, meyvenin kendi tadı ile yapılmış kompostoları içecek olarak tercih edebilirsiniz. Ancak kilo kontrolü için çok fazla taze sıkılmış meyve suyu değil meyvenin kendisi tercih edilmelidir.

www.cypruszoom.com

71


haber

DAVID HAYE “RİNGE DÖNÜYOR ” M

açlarına KKTC bayraklı şortu ile çıkan David Haye, üç yıl aradan sonra yeniden ringlere dönüyor. Avustralyalı boksör Mark De Mori ile yeni yılın ilk ayında karşılaşacak eski dünya şampiyonu boksörün kararı tüm dünya spor basınında heyecan yarattı. Kısa bir süre önce Tyson Fury ile Wladimir Klitschko arasında Düsseldorf’ta gerçekleşen karşılaşmadan sonra Anthony Joshua ile Dillian Whyte ta 12 Aralık© ta ünvan maçına çıkacak. İngiliz boksör Tyson Fury, Klitschko’yu yenerek ünvanını devralmıştı. Kısa aralarla gerçekleşecek ünvan maçları nedeniyle boks camiasında heyecan yaratan kararı David Haye,

Tam b�r Kuzey Kıbrıs hayranı olan Dav�d Haye, son ünvan maçı �ç�n G�rne’de Çatalköy’de hazırlanmıştı. Derg�m�ze röportaj veren Haye, o ay ZOOM’da kapak konusu olmuştu..

↘ 72 ZOOM

İrlandalı dünya şampiyonu Carl Frampton ve Shane McGuigan spor salonunda açıklandı.. De Mori’nin 26’sı nakavtla biten 31 galibiyeti ve tek yenilsi var. WBA sıralamasında ilk on sırada yer alıyor. İngiliz Boksör Haye ise WBC, WBA, WBO yanı sıra Halka dergisi unvanı var. 2009 yılında Dünya Ağır Siklet WBA şampiyonluğu kazandı.

ŞORTUNDAKİ KUZEY KIBRIS BAYRAĞI İLE DİKKAT ÇEKEN DAVID HAYE 2016 YILININ İLK AYINDA BOKSA GERİ DÖNÜYOR. AVUSTRALYALI, MARK DE MORİ İLE KARŞILAŞACAK HAYE, ÜÇ BUÇUK YILDAN BU YANA BOKS YAPMIYOR...


haber

EKTAM KIBRIS LTD. DİREKTÖRÜ HALUK YERLİ ODTÜ'LÜ ÖĞRENCİLERE "TECRÜBEYİ" ANLATTI Haluk Yerli

EKTAM KIBRIS LTD. GENEL MÜDÜR VE DIREKTÖRÜ HALUK YERLI OTDÜ’LÜ GENÇLER ILE, 30 YILI AŞKIN BIR SÜREDIR DEVAM EDEN MESLEK HAYATINDA, BAŞARILARINI, EDINDIĞI TECRÜBELERINI PAYLAŞTI.

ODTÜ

KKK Kariyer ve İşletme Kulübü’nün organize ettiği Kariyer Zirvesi’nin Kasım ayı konuğu Ektam Kıbrıs Limited’in Genel Müdürü Haluk Yerli oldu. Otuz yılı aşkın kariyer hayatı boyunca, uluslararası firmalar dahil üst düzey yöneticilik ve kıdemli danışmanlıktan, bankacılık& finans, satış ve pazarlamaya kadar bir çok alanda tecrübeye sahip Yerli, başarısını, başarıya giden merdivenleri nasıl tırmandığını ODTÜ’lü gençler ile paylaştı. ODTÜ KKK Kariyer ve İşletme Kulübü, başta “İktisadi ve İdari Bilimler”e mensup

öğrenciler olmak üzere, bütün öğrencilerin akademik ve sosyal gelişimlerine katkıda bulunma amacını taşıyor. Öte yandan organizasyonlar, öğrencileri iş hayatına ve sosyal yaşama en iyi şekilde hazırlamak, öğrencilerin; topluluk içinde yapılacak organizasyonlarla, teorik bilgilerini, yaratıcılık, yöneticilik ve liderlik vasıflarının geliştirmelerine yardımcı olmak, topluluk içinde konuşma, vücut dili kullanma, zorluklarla başa çıkma gibi temel konularda eğitim verme ve tecrübe kazandırma, öğrencileri, sektör içinde öne çıkan isimlerle bir araya getirmek, üyeler başta olmak üzere

öğrencilerin kendi aralarında, mezunlarla ve akademik personelle ilişkilerini geliştirmeyi sağlamak misyonuna sahip. Halen yürütmekte olduğu Ektam Kıbrıs Limited Genel Müdürlük görevine kısa bir süre önce de direktörlük görevini de eklenen Haluk Yerli, etkinlikte kariyerini planlayan gençlerin meraklı sorularını da yanıtladı.

www.cypruszoom.com

73


haber

ORGANİZE OLALIM…

H

avaların soğuması ile birlikte evlerinizi kışa hazırlarken, en önemlisi nereden başlayacağınıza karar vermektir. Odalarınızda dolap, şifonyer ve komodinlerinizdeki eşyalarınızı ayırdıktan sonra geriye kalan tek ihtiyacınız; pratik alanlar yaratabileceğiniz ve organize olmanızı sağlayacak, farklı kullanım alanlarına uygun kutu ve sepetlere sahip olmak... Pratik kullanım alanları yaratmak için A’dan Z’ye ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyi Crate and Barrel’da gibi mağazalarda bulmak mümkün..

Duvarların En Yeni Gözdesi:

PAPER 74 66 ZOOM


D

esen, doku ve baskı çeşitliliği ile yaşam alanlarında son zamanların gözde duvar kaplamaları seramik olarak karşımıza çıkıyor. Duvar kâğıdı kullanılan her

alanda seramik rahatlıkla tercih ediliyor. Duvar kağıdı şıklığında, üstelik kraft kağıdı dokusunda yer ve duvar karoları sunan Paper ise duvarların yeni gözdesi haline geliyor. Modern alanlar oluştu-

ran, kraft kağıdı dokusu, üç farklı kumaş deseni dekoruyla mekânlara hareketlilik kazandıran Paper, uyumlu renk geçişleriyle dikkat çekiyor. Duvar kağıdı etkisi yaratan Paper, zeminde düz renkli yer

döşemesiyle kombinlenebiliyor. Yurtbay Seramik’in duvar ve zemin kullanımına uygun yeni serisi Paper; mat görünümünde, kahverengi ve bej ve renklerinde, 50x50 ebatında satışa sunuldu.

www.cypruszoom.com

67 75


Derleyen: Sevda Kal Sözer

A

y içinde karşımıza çıkma sıklığı ile öfkelilik durumumuzu derecelendirebiliriz. Ben kendi adıma her şeyi bir havuz yapıp biriktirenlerdenim. Dolayısıyla uzun süre varlığını unuttuğum o inanılmaz duygu içimi kapladığında vücuduma ve özellikle kulaklarıma ateş basar. Hayata karşı gardımı almam gereken her konuda ama aklınıza gelecek ıvır ya da zıvır

76 ZOOM

denecek her şeyi uzmanlarından okuyarak tamamlama yolunu severim. Öfkemin kendime zarar verdiğini hissettiğim bir dönemde ben bilimsel makale peşinde koşarken yakın arkadaşım bana Dr. Harriet Lerner’in “Öfke Dansı” kitabını tavsiye etmişti. Yazar kadın psikolojisi ve ailelerde değişim süreci konusunda otoritelerden birisi. Kitapta birbirinden farklı kişilerin yaşadığı olaylardan örneklerle ilişkilerde ne yapıyoruz da bu hissi yani ”öfke”yi hissediyorumun yanıtını isterseniz buluyorsunuz. Neden “isterseniz” diyorum işin gerçeği her duygu bizim

ötekini algılayış ve tanılarımızla gerçekleştiği için böyle negatif bir duygu da ötekine yaptığımız suçlama, eleştirilerle geliyor. Ben öfkemi kontrol etmek istedim ve öfkelenme derecemi düşürdüm. Çok farklı durumlarda hissettiğimiz “öfke” bakış açımıza kazandırdığımız geniş vizyonla daha az karşımıza çıkabilir. Benim dışımdaki ben gibi değil diye sinirlerimizi gerebiliyorken, bir başkası olmamakla övünüp tekliğimizden kaynaklı öz güvene de sahip olabiliyoruz. Ne ilginçtir ki “beklenti”lerimizle öfkemizi beslemek yerine “ben” benim o da “o” diyerek saygı duymaya başlamak çok daha kolay! Aşağıdaki Dr. Harriet Lerner’den bazı yap ve yapma kurallarını öfkelenmeye başlayınca hatırlayın!


Konu sizin için önemliyse, mutlaka konuşun. Karşımıza çıkan tüm adaletsizlikleri ve sıkıntıları şahsen ele almamız tabii ki gerekmez. Bazı şeyleri göz ardı etmek, olgunluk belirtisidir. Ama bunun bedeli kendinizi öfkeli, sıkıntılı ya da mutsuz hissetmeniz olacaksa, sessiz kalmak büyük bir hatadır. Bizim için önemli konularda tavır almayı başaramamamız, benliksizleşmemize yol açar.

Ben diliyle konuşun. “Ben düşünüyorum ki...”, “Ben hissediyorum ki...”, “Ben korkuyorum ki...” “Ben istiyorum ki...” demeyi öğrenin. Gerçek bir “ben” bildirimi diğer kişiyi eleştirmeden ya da suçlamadan ve kendi tepki ya da ‘’duygularımızdan diğer kişiyi sorumlu tutmadan benlik hakkında bir şey söyler. Sözde “ben” bildirimleri içindeki “sen” bildirimlerine karşı dikkatli olun. (“Ben, senin kontrol etme eğiliminde ve benmerkezci olduğunu düşünüyorum.”) Her bireyin kendi davranışlarından sorumlu olduğunu görün. Babanızın yeni karısını, “onun size yakın olmasına ‘ izin vermediği için suçlamayın. Babanızla aranızdaki mesafe sizi öfkelendiriyorsa, durumu ele almak için yeni bir yol bulmak sizin sorumluluğunuzdur. Babanızın davranışları karısının değil, kendisinin sorumluluğudur.

İşler kızışmışken vuruşa geçmeyin. Bazı ilişkilerde iyi bir kavga havayı temizleyebilir, ama hedefiniz sabitleşmiş bir modeli değiştirmekse, konuşmak için en kötü zaman kendinizi öfkeli ya da gergin hissettiğiniz anlar olabilir. Konuşmanın ortasında öfkelenmeye başladığınızı sezerseniz şöyle diyebilirsiniz: “Kafamı toplamak için biraz zamana ihtiyacım var. Bunu konuşmak için başka bir zaman saptayalım.” Geçici olarak uzaklık aramak, soğuk bir tutumla içine kapanmak ya da duygusal bağlantıyı koparmakla aynı şey değildir. Bulanık taleplerde bulunmayın. (“Benim ihtiyaçlarıma karşı daha duyarlı olmanı istiyorum.”) Ne istediğinizi açıkça anlatın. (“Şu anda bana yardım etmek için yapabileceğin en iyi şey, dinlemek. Şu anda senden öneri istemiyorum.”) İnsanların sizin ihtiyaçlarınızı tahmin etmelerini ya da talep etmediğiniz şeyleri yapmalarını beklemeyin. Sizi seven kişiler bile düşüncelerinizi okuyamazlar. Başka birine ne düşündüğünü ve hissettiğini, ya da ne düşünmesi ve hissetmesi “gerektiğini” söylemeyin. Bir başkası sizin yarattığınız değişime tepki olarak öfkelendiğinde duygularını eleştirmeyin ya da ona, öfkelenmeye hakkı olmadığını söylemeyin. Bunun yerine, şöyle deyin: “Öfkelenmeni anlıyorum; senin yerinde olsam, belki ben de öfkelenirdim. Ama bu konuyu tekrar tekrar düşündüm ve son kararım bu.” Unutmayın ki bir insanın öfkelenme hakkı, diğerinin suçlu olduğu anlamına gelmez.

Sorunu düşünüp konumunuza açıklık kazandırmaya zaman ayırın. Konuşmaya başlamadan önce, kendinize şu soruları sorun: “Beni öfkelendiren durum hangisi?” “Burada asıl sorun ne?” “Benim konumum ne?” “Ulaşmak istediğim şey ne?” “Kim, neden sorumlu?” “Değiştirmek istediğim şey tanı olarak ne?” “Yapacağım ve yapmayacağım şeyler hangileri?” İnsanların farklı oldukları gerçeğini kabul edin. Dünyadaki insan sayısı kadar farklı bakış açısı olduğunu anladığımızda, kaynaşık ilişkilerden uzaklaşmaya başlarız. Gerçeği kimin bildiği konusunda kavga ediyorsanız, asıl önemli noktayı gözden kaçırıyor olabilirsiniz. Farklı bakış açıları ve farklı tepki şekilleri, kişilerden birinin haklı ve diğerinin de haksız olduğu anlamına gelmez. Üçüncü bir taraf aracılığıyla konuşmaktan kaçının. Erkek kardeşinizin davranışına öfkelendiğinizde, “Okul müsameresine gelmemenin, kızımın kendini çok kötü hissetmesine neden olduğunu düşünüyorum.” demeyin. Bunun yerine, “Gelmediğin için üzüldüm. Sen benim için önemlisin ve orada olmanı gerçekten istiyordum.” demeyi deneyin.

“Belaltı” taktiklerine girişmeyin. Yani suçlamayın, yorumlamayın, teşhis koymayın, damgalamayın, irdelemeyin, vaaz vermeyin, ahlak dersi çıkarmayın, emretmeyin, uyarmayın, sorgulamayın, dalga geçmeyin ve söylev çekmeyin. Diğer kişiyi hafife almayın.

Hiçbir sonuca varmayan entelektüel tartışmalara girmeyin. Diğerlerini, kendi konumunuzun haklılığına ikna etmeye çalışmayın. Karşınızdaki kişi sizi dinlemiyorsa, şöyle deyin: “Evet, bu sana çılgınca gelebilir, ama ben böyle hissediyorum.” Ya da: “Benimle aynı fikirde olmamanı anlıyorum, ama sanırım ikimiz durumu farklı görüyoruz.” Vur-kaç yüzleşmelerinin değişim yaratmasının beklemeyin. Yakın ilişkilerde değişim yavaş yavaş gerçekleşir. Küçük bir değişim yarattığınızda, “gerçekten ciddi olup olmadığınızı” görmek için defalarca sınanırsınız. Kuramı uygulamaya dönüştürdüğünüzde yüzüstü düşerseniz, hemen cesaretinizi kaybetmeyin. İşe iyi başladığınızı ama durum kızıştığında fazla dayanamadığınızı görebilirsiniz. Yoldan çıkmak, sürecin parçalarından biridir; kendinize karşı sabırlı olun. Yola geri dönüp, yeniden denemek için daha çok fırsatınız olacak.

www.cypruszoom.com

67 77


Grant’s Whisky Yeni Serisini Tanıttı

K

asım ayı akılda kalan çok özel organizasyonlarla dikkat çekti. Orhan Shevket & Son Ltd.’in distribütörü olduğu Grant’s Whisky markasının yeni serisi, muhteşem bir geceyle whisky severlere tanıtıldı. Lefkoşa’nın gözde mekanı Biblioteque’te yapılan geceye 300 civarında konuk büyük renk kattı. Ülkenin önde gelen isimlerini buluşturan organizasyonda, siyasetten, iş dünyasına tanıdık simalar yer aldı.

78 ZOOM

Grant’s markasının ‘Global Marka Temsilcisi’ Rob Allanson’un da katıldığı organizasyonda Grant’s Whisky serisi anlatıldı ve piyasaya yeni sürülen whisky severlerin tam not verdiği Grant’s Select Reserve gecenin yıldızı oldu. Hem isli hem de meyvemsi aromaları ayni anda içinde bulunduran eşsiz harman değişik tadlar arayan whisky tüketicileri için çok değerli bir ürün oldu. Dünyanın en çok satan whisky markaları içinde ilk üçte olmasının sebeblerinden en önemlisi markanın

geleneksel çizgisini koruması. Beş jenerasyondur aile şirketi olan William Grant and Sons firması bu özelliğiyle diğer rakiplerine göre farklılık gösteriyor. Her zaman en iyi viskiyi yapmak amacında olan firma aile şirketi olmasının avantajıyla süreci hasattan, şişelenmeye kadar her aşamada titizlikle ve yakından takip ediyor. Kıbrıs, ilk tanıtımı Polonya’da yapılan Grant’s Select Reserve’in, Avustralya’dan sonra lansman için tercih ettiği üçüncü ülke olarak dikkat çekti.


haber

www.cypruszoom.com

79


Yay Ayın Burcu:

22 Kasım 21 Aralık

YAY BURCU Kavrama yetenekleri gelişmiş olduğundan beceriliklerinin de katkısı ile ele aldıkları her işte, özellikle ciddi işlerde ve felsefe konularında başarılı olurlar. Bu nedenle Yay Burcunu tanımlayan sözcük ‘Görüyorum’ dur. Yay burcu insanları içtenlikleri ve iyimser yaşam görüşleri ile tanınırlar. Gençliklerinde dikkatsiz, heyecanlı ve geleneklere aykırı davranışlar içinde olsalar da, geçmiş yanılgılarından en çok ders alan kişiler bu burçtan çıkar. Özgürlüklerine aşırı düşkün, patavatsızlık derecesinde pratik insanlardır. Yay’ların yaşam çerçeveleri herhangi bir şekilde kısıtlandığı zaman, içsel bir biçimde alt üst olurlar. Akılsızca risklere atılırlar. Yayların hayatı yeniliklere olan merakları ile karakterize edilebilir. Bilmedikleri şeyleri araştırıp, keşfetmeyi severler. Yaylar çok yönlü ve ayni anda ilgilenebilecekleri birkaç konu olduğunda mutlu olan kişilerdir. Kendilerini yorgun hissediyorlarsa, o konudan sıkılmış demektir.

80 ZOOM

O

YAY BURCU ERKEĞİ nlar bazı manevralarla ele geçirilebilir. Hemen her zaman onun çevresinde bir kalabalık bulunur. Bu da başka bir engeldir. Ona yaklaşmak için bütün insanların arasından kendinize yol açmak zorunda kalacaksınız. Ama karamsar olmayın çünkü bu adam son derece iyi bir insandır. Onun hayalleri her zaman Jüpiterin zeki mantığının ve merakının süzgecinden geçer. Eğer bunlar Yayın dürüst kontrolü altında bulunursa, herhalde çılgınca oldukları kadar yararlı da olacaklardır; henüz dünya bunları anlamaya hazır olmasa bile. En ufak bir gerçekleşme umudu olduğu zaman, Yay boyalarını çıkarıp hayallerini en canlı ve cesur renklerle boyayacaktır. Ancak, ileriye yönelik fikirleri ezmek için bekleyen ve kendilerini kanıtlama şansını tanımadan bunları boğan geri kafalılar her zaman bulunur ve ortalıkta ne kadar çok geri kafalı olduğunu biliyorsunuz Doğal Olarak İyimserdir Talihli olduğu için Yay doğal olarak iyimserdir. Tipik Yay ezici darbelerin etkisinden çabuk kurtulur. Jüpiter erkeğinin aşktaki şansı da aynen böyledir. O, şanslıdır. Şansı yaver gitmediği zaman çabucak kendini toparlar. O, dürüst olmayan insanları diğerlerinden ayırır, çevresinde bu kadar çok arkadaşı ve dostu olmasının nedeni de budur. İnsanların dış görünüşlerinin ötesine bakarak aldatıcı olmayan gerçek değerleri arar. Bu düşmanları olmaması demek değildir. Kuşkusuz düşmanı da vardır, ama başka burçlardaki

insanların düşmanlarına oranla, Yayın düşmanlarının sayısı çok daha azdır. Onun içtenlikle söylediği sözlere gücenenler boğazını sıkıp boğmak isteyebilirler, ancak genellikle eninde sonunda kötü niyetli olmadığını anlarlar. Yay erkeğinin günahı hiçbir zaman kasten acımasızca kötülük etmek değildir, sadece nezaketsizlik ve düşüncesizliktir. Artık anlamış bulunuyorsunuz ki, Yayın konuşması şu sembolik oku kadar direktir. Çirkin şeyler söyleyebilir ve eğer ona aşıksanız, bu sözleri yanına kar kalabilir. Henüz tanıştığınız bir Yay erkeği parlak, dikkatli bakışlarını yüzünüze dikerek size, tam bir erkeğin metres olarak seçeceği kız olduğunuzu söylediği zaman ona ne kadar içerleseniz haklı olursunuz. Yay erkeği romantik hayatını yüzeysel düzeyde yaşar, ama bu konuda dürüsttür. Yay rastgele ilişkiler peşindedir ve bazen o kadar rastgele olur ki, düpedüz her önüne gelenle ilişki kurar. Kadınlar çoğunlukla Yayın davranışlarını yanlış yorumlar ve aralarındaki ilişkiyi gerçekte olduğundan daha ciddi zannederler. Aynı şekilde, hafif, fiziksel olmayan bir arkadaşlık, sadece dolaşacağı bir kız ararken de, karanlık emeller peşinde koştuğu sanılabilir. Her iki şekilde de Yay zararlı çıkar. Ama o gene de şanslıdır ve bütün bu karışıklıklar düzelir. O bir flörttür, bu inkar edilemez, ancak yalnızca seks aramamaktadır. O değişiklikten ve kafaca uyarılmaktan hoşlanır. O sadece kendisini oyalarken, bir kadın ona yapışacak olursa, aralarında geçen her şeyin bir şakadan başka bir şey olmadığını

anlatmaya çalışacaktır. Bu durumda kızcağızın yapabileceği pek bir şey kalmaz. Yay erkeği kadında ısrarla zeka arar. Kıskanç olmayın. Kuşkucu olmayın. Sonunda onu elde etmek istiyorsanız, kemendinizi hazırlayın. Onu Sorguya Çekmeyin Onu sorguya çekmeyin, ağlayıp sızlayıp dırdır ederek bırakıp gitmekle korkutmaya çalışmayın. Onu özgürlüğe boğun. Düşünün, bu onun için ne kadar rahatlatıcı olacak. Eğer yaşamı onunla aynı espri içinde alırsanız ve insanları oldukları gibi kabul ederseniz, onun kendisine bir eş olacak kadında aradığı başlıca özelliklere sahip olacaksınız. Birbirinize gerçekte dürüst davrandığınız sürece, birlikte uçurtma uçurmak çok eğlenceli olabilir. Çocuklardan büyüdükleri zaman daha çok hoşlanacak, ancak bebekler ve yeni yürüyenler onu biraz şaşırtacaktır. Yay burcundan babalar genellikle çocuklarını açık havada gezmeye götürmeye bayılırlar. Belki erkek çocuklarına daha yakın olacaklar, yaptıkları sporları veya diğer faaliyetleri onlarla paylaşacaklardır. Ama kızlara da şefkat göstereceklerdir. Çocuklar onda baba imajından daha çok arkadaş bulacaklardır. Çocuklar büyüdükçe babalarına daha yakınlaşacaklardır. Yay hem kalbiyle hem de kafasıyla düşünür. Her zaman akıllı olmayacaktır. Bazen akılsızca cesur davranacaktır. Sendeleyip düşecek, sonra kalkıp tekrar deneyecektir. Ama hemen her şey için onu affedeceksiniz, çünkü çok büyük bir armağanla kalbinizi serbest bırakacaktır; dürüst ve gerçek bir aşk.


YAY BURCU ÜNLÜLERİ Woody Allen, Ludwig van Beethoven, Walt Disney, Mark Twain, Kirk Douglas, Frank Sinatra, Jane Fonda, Zeki Müren, Winston Churchill,

Y

YAY BURCU KADINI ay kadınları her zaman, her yerde görülen polyannalardır. O her yerde yalnız yaşayacaktır. Yay kızları çok bağımsızdır. Ve her iki cinsten yayların da aile bağlarına garip bir uzaklıkları vardır. Belki de bu, çok yolculuk yapmalarından ve ailelerini iyi tanıyacak kadar evde kalmamalarından kaynaklanmaktadır. Hatta sinemaya veya arkadaşlarının evlerine giderken bile, huzursuz bir şekilde hep yoldadırlar. O, her zaman size duymak istediğiniz şeyleri söylemeyecek. Çoğunlukla açık sözlülüğü ve utandırıcı sorularıyla saçlarınızı diken diken edecek. Ama arada sırada öyle özel, öyle harikulade bir şey söyleyecek ki, size şarkı söylüyormuş gibi gelecek. Biraz aklınızı kurcalayacak ama, Yay kızlarının çoğu arkadaşlıkla aşkı, aşkla arkadaşlığı birbirine karıştırır. Partnerinizde çekingenliği, utangaçlığı tercih eden eski kafalı erkeklerden biriyseniz, kendinize başka bir Bingo arkadaşı arasanız daha iyi edersiniz. Bu genç hanımın parlak içten bir davranışı vardır. Onun ne hissettiği ve ne düşündüğü nasıl davrandığı ve ne söylediği özdeştir. Onun ne hissettiği ve ne düşündüğü; nasıl davrandığı ve ne söylediğiyle özdeştir. Açık Sözlü Ve Patavatsızdır Onun açık sözlü patavatsızlığı doğal olarak anlaşmazlıklara, ateşli kavgalara, en azından incinmelere neden olur, ama bu onun ruhunu ezemez. Jüpiter gururu yüzeye çıkar ve onu bir bunalımdan kurtarır; kalp ağrısını yılın en büyük şakası olarak herkese kabul ettirir. Bir erkek yerine çevresinde dolaşan bir düzine erkek olacak ve O onların

hepsinden hoşlanacaktır. Yay erkeği gibi yay kızı da evlilik bağından biraz ürker. Onu yakalamak için olta olarak parlak, renkli gelin telleri kullanmanız gerekecektir. O erkeklerle ilişkilerinde havalı geleneklere uymayan biridir. Siz kendisiyle eşit olarak düşündüğü için, sizinle aynı davranışları gösterdiği gibi, aynı süveteri de giyecektir. Yay kadınlarının çoğu gibi, sporu ve kamp yapmayı da seviyorsa , onu erkek çocuklardan ayırt etmekte zorluk çekebilirsiniz. Ama aslında hiç de öyle değildir. Bir kere, süveteriniz onun üstünde farklı görünür. Jüpiter kadınları zaten yapısal olarak erkeksi değillerdir. Onlar tanıdığınız kadınların çoğundan daha kadınca, daha yumuşak olabilirler. onun ortalıkta bu kadar çok erkekle dolaşıp arkadaşlık etmesi ve sizin onu hep kalabalık içinde görmeye alışmanız bu yüzdendir. Bu kadar titizlikle dürüst ve hilesiz olduğu için, ününü korumakta biraz dikkatsiz davranabilir. Kalbi Güven Doludur Gerçek şudur ki, O kalbi güven dolu bir çocuktur. Görünüşü o kadar saftır ki, kurtlara, tatlılıkta adam kandırma ustalarına ve şarlatanlara cesaret verir. Ne kadar akıllıca tartıştığını ve nasıl şaşırtıcı şekilde mantıklı olabildiğini unutun. Tüm bunların onun kalbiyle hiçbir ilgisi yoktur. Kafası tartışma götürmez. Parlak ve zekidir ve herhangi bir tehlikeden kendini kurtaracak güçtedir. Ama kalbi savunmasızdır. Sık sık düşer ve yaralanır. Onun bir başka özelliği de biraz sakar olmasıdır. Yayın neşeli havası en katı kalpleri bile eritir. Arada sırada bu kız size, kuyruğunu dostça sallayan ve ayağınızın üstünden geçen sakar bir köpek yavrusunu hatırlatacaktır. Tipik Jüpiter kızı çok

Gustave Flaubert, Edith Piaf, Fatma Girik, Gülşen Bubikoğlu, Ediz Hun, Sertab Erener, Onno Tunç, İbrahim Kutluay

Kirk Douglas - American aktör, yapımcı, yönetmen ve yazar

iştahlıdır. O iyi yiyecekleri ve şarabı güzel giysileri sever ve yolculukta hep birinci sınıfı seçer. Yaylar doğuştan savurgandır. Paraya hiç değer vermezler. Ve onlara bir doların ne demek olduğunu anlatmak epeyce zaman alır. Ona kredi kartınızı ödünç vermeden önce yükselen burcunu dikkatle inceleyin. Kesinlikle Duygusuz Değildir Onun gönül işlerindeki rastgele davranışlarına ve evlenme konusunda ki çekingenliğine bakarak duygusuz olduğunu düşünebilirsiniz. Yanılıyorsunuz. Tam tersine yeri geldiği zaman duygusallığından yanına varılmaz. Yay kadınlarının çoğu mutfak işlerine bayılmazlar. Ama üzüntülü olduğunuz bir gün, sizi neşelendirmek için nefis bir kremalı tatlı yapabilir. Kendisinin de korkunç öfkeye kapıldığı zamanlar olacaktır. Çok kırıldığı zaman, acı şekilde alaycı bir dil kullanabilir. Ancak daha cümlesini bile bitirmeden ne söylediğini unutur ve neden aklınızı bu söze taktığınızı da bir türlü anlayamaz. Çocukları herhalde O’na hayran olacaktır. Hata O’nun Aslan kız kardeşleri bile. Hem de Aslanlar sosyal faaliyetlerinde hiç gevşek davranmazlar. Yay kadınının neşeli uyumlu arkadaşlığının da çöpcüden sizin amirinize kadar her sınıftan insana candan karşılandığını hissettiren bir özellik vardır. Yay kızının aslında neyse öyle kalmasına izin verdiğiniz ve kendisini eli kolu bağlı hissettirmediğiniz sürece yay burcundan Polyanna size üç ikramiye verecektir: sadakatini, güvenini ve sevgisini. Bu üçü birbirinden hiç ayrılmaz çünkü O sevgisini verdiği zaman arkadaşlığı da hemen onun yanı başında gider.

TEMEL ÖZELLİKLER TEMEL ÖZELLİKLER Yönetici Yıldızınız: Jüpiter (Bolluk, neşe ve zenginlik kaynağıdır) Grubunuz: Ateş, pozitif Burcunuzun cinsiyeti: Erkek Üstün yeteneğiniz: Kendine güven Özelliğiniz: İyimserlik ve girişimcilik Emeliniz: Büyük üne kavuşmak Amacınız: Çok gezip görmek, çok seye kavuşmak Anahtar Sözcüğünüz: Araştırmacı Yenmeniz gereken huyunuz: Başkalarını küçümsemek

www.cypruszoom.com

81


SANAL DİYET “TUZAĞINA DÜŞMEYİN! ”

↘ 82 ZOOM

TEKNOLOJİ SAYESİNDE BİLGİYE ULAŞMANIN KOLAYLAŞTIĞI GÜNÜMÜZDE SAĞLIK VE BESLENME GİBİ ÖZEL UZMANLIK GEREKTİREN ALANLARDA DİKKATLİ OLMAK GEREKİYOR. SANAL DÜNYADAKİ BİLGİ KİRLİLİĞİNE DİKKAT ÇEKEN UZMANLAR, ÖZELLİKLE BESLENME KONUSUNDA ÖNEMLİ YANLIŞLARA DÜŞÜLDÜĞÜ UYARISINDA BULUNUYOR.


haber

İ

nternet heryerden ulaşabilinen milyonlarca doğru-yanlış-asılsız bilgilerle dolu. Bu yanlış bilgiler birçok insanın hayatına mal olabiliyor. Özellikle sağlık konularında referansı olmayan bilgilerin ciddi sorunlara yol açtığı artık kesin. Siz de aynı tuzağa düşmek istemiyorsanız, internetten öğrendiğiniz bilgileri kendinize uygulamayın. Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Köse, sağlık ve beslenme alanında pek çok kaynağın yer aldığı sanal dünyadaki bilgi kirliliğine dikkat çekiyor. “Beslenme ve diyet adı altında bazı araştırmalar yaptım. Arama motorlarına beslenme yazdığımda 6 milyon 930 bin sonuç çıkıyor, diyet yazdığımda ise 681 bin sonuç var. Peki, bunların hepsi doğru olabilir mi? Beslenme yazdığımda ilk çıkan internet sitesi TC Sağlık Bakanlığı’na ait, iyi ki de öyle. Ama danışanlarımdan ve çevremden duyduğum kadarıyla kimse ‘beslenme’ diye araştırma yapmıyor. Hangisi doğru? Hızlı kilo verdiren sağlıklı diye tanımlanan ancak

gerçekte öyle olmayan diyetlere odaklanarak arama motoruna ‘diyet’ ya da ‘sağlıklı diyet listesi’ yazıyor ve ilk 2-3 sayfaya göz atarak fikir ediniyor. Televizyonu açıyorum, sağlık programlarına bakıyorum, herkes diyetisyen veya beslenme uzmanı, herkes bir diyet öneriyor. Şöyle bir düşünün, her kafadan farklı ses çıkıyor, hangisi doğru? Size en mantıklı diyet gelen her zaman sağlıklı mıdır? Beslenme kişiye özel programlanmalıdır Aşağıda kutu içindeki bilgiler size de tanıdık geldi mi? Denediyseniz bilgilerin yanlış olduğunu zaten anlamışsınızdır. Ama deneyemeyenler için de söyleyeyim, bunların hepsi yanlış bilgidir. Beslenme kişiye özel planlanmalıdır ve hedef hızlı kilo verme ise öncelikle kas kaybı önlenmelidir. Aç kalmak, fazla spor yapmak, tek yönlü beslenmek kalıcı kilo verdirmez. Alışkanlıklarınızı adım adım değiştirin Hayatınız boyunca zayıf kalabilmeniz için alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekir. Kolay bir şey gibi gözükmese de adım adım uygulandığında alışkanlıklar değişir. Nasıl ki herkesin gözü mavi değilse,

herkesin genetik ve fizyolojik yapısı da aynı değil. Kısacası popüler bilgiler ve diyetler vaatlerini gerçekleştirmez. Doğru bilgiyi uzmanından öğrenin Bilginin sözlük anlamı ‘Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek’ şeklinde açıklanıyor. Anlamdaki öğrenme, araştırma ve gözlem bilime dayandırılarak yapılmalıdır. Sağlıklı zayıflayıp dinç ve fit bir vücudunuz olmasını istiyorsanız internetten beslenmeyin. Bilgiyi doğru kaynaktan almak için beslenme uzmanınıza danışın. Her yiyeceğin tadını bilin tabii ki ama az tüketin. Kilo yapıyor diye besinleri tamamen hayatınızdan çıkarmanız gerekmez. En sık karşılaştığımız yanlış bilgiyi düzelteyim. Şekerin kilo yaptığını bilim kabul ediyor ama aynı zamanda beyin enerji olarak sadece karbonhidratları kullanıyor. Beynin çalışması için her gün en az 120 gr karbonhidrat tüketmeliyiz. Sağlıklı beslenmenin kurallarında her besin grubunu tüketmeniz gerekiyor. İşin özü atalarımızın da dediği gibi ‘Az olsun, öz olsun’. Bu durumda ben de şunu diyorum: ‘Doğru bilgilerden beslenin’.”

10 yanlış bilgi! Yakın zamanda üniversitemizde bir panel düzenledik. Panelde gelen soruların da aslında bilgi kirliliğinin yarattığı karmaşadan kaynaklandığını gördüm. Doğru bilinen yanlışlar adı altında yaptığım görüşmelerde duyduğum yanlış bilgilerden 10 tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum. - Yağsız beslenme kilo vermeyi hızlandırıyormuş. Yağ yemezsek, vücudumuzda yağ birikmez hatta haftada 2-3 kilo bile veririz.

- Karbonhidratlar olmadan da yaşarız. Ekmeği hayatımdan çıkardım, hemen kilo verdim. Bütün suçlu aslında ekmekmiş. - Her gün sadece sebze tüketiyorum, hem kilo verdim hem de çok sağlıklıyım. - Meyveler de kilo yapıyormuş hatta sağlığımızı bozuyormuş. Ara öğün olarak bile tüketmiyorum. - Kırmızı eti hayatımdan çıkardım. Zaten et ürünlerinin de

kanser yaptığı kanıtlandı, artık kırmızı et tüketmeden de sağlıklı olabilirim. - Her gün spor yapıyorum, 1 saat koşuyorum 1 saat de yüzüyorum, kilo verdim. Daha da kilo vermek istiyorum o yüzden sporu artırmam lazım. - Akşam 7’den sonra hiçbir şey yemiyorum 1 ayda 4 kilo verdim. Bence kimse akşam yemek yememeli. - Yumurta kilo yapıyormuş, bir

daha yumurta yemem. - Su bile bana kilo yapıyor. Su içmediğimde kendimi daha dinç hissediyorum. İçersem de çok şişiyorum. Zaten çay, kahve içerken su alıyorum. - Yeni bir diyet çıkmış. Yine ünlülerden biri 1 ayda 10 kg vermiş, incecik olmuş. Diyetinde bolca lahana yaprağının suyu varmış, detoks gibi. Detoks hızlı zayıflatıyor, bir daha da geri almıyorsun.

www.cypruszoom.com

83


“ SINIRLAYIN YARATICILIĞI ARTSIN!” Derleyen: Sevda Kal Sözer

ROLLO MAY; MAY “YARATICI “YARATICI EDİM EĞITIM İNSANI INSANI SINIRLASINIRLAYAN YAN ŞEYLE BİRŞEYLE BIRLIKTE LİKTE VE ONA VE ONA KARŞI KARŞI ORTAYA ORTAYA ÇIKAR. ÇIKAR. BU İNBU INSANIN SANIN BİTMEK BITMEK BILMEZ BİLMEZ MERAKI MERAKI DEVAMLI DEVAMLI ENGEL ENGEL AŞMAYA AŞMAYA ODAKODAKLIDIR” LIDIR” DER.

Y

okluk içinde büyüyenler bilir; bezden bebekleri, çam kozalakları ya da sopalarla oyunlar yaratmayı, çamurdan yollar yapıp kağıt kayıkları yüzdürür gibi yapmayı... Sobalı küçücük bir evde çoğu zaman alanların nasıl değerlendirileceğini, bir iğne ve bez parçasıyla günlerce oynanabileceğini. Yazdıklarımın hepsi alım gücünün olmamasına bağlı imkansızlıklar mı geldi? HAYIR. Ben size psikoterapist Rollo May’in değindiği “sınırların değeri”inden yani yokluğun faydalarından bahsedeceğim. Yaklaşık 7 yıllık öğretmenlik hayatımın 5 yılında köylerde çalıştım.Doğanın hediyeleri olan dağ, taş ile yaşayan çocukların inanılmaz yaratıcılıklarına tanık oldum. Yapmak zorundalardı çünkü ellerindeki buydu. Fazlası yoktu ama olan da eksilebilirdi. Bir çocuk hazır

78 84 ZOOM ZOOM

oyun hamurları varken neden kağıt hamuru yapmak istesin ya da sıkıldığı anda var olan durumu değiştirme yani yeni bir oyuncak imkanı verilmişse olanlarla yenilik bulmaya neden çalışsın. Rollo May “yaratıcı edim insanı sınırlayan şeyle birlikte ve ona karşı ortaya çıkar. Bu insanın bitmek bilmez merakı devamlı engel aşmaya odaklıdır” der. Düşünecek olursak bu merakımız ve sınır aşma tutkumuz keşifleri olanaklı kılıyor. Yine yazar “... Bilincin kendisi bu sınırların

farkına varılmasından doğup çıkar. İnsan bilinci varoluşumuzun ayırdedici yanıdır; sınırlamalar olmasaydı onu asla geliştiremezdik. Bilinç, olanaklar ve sınırlılıklar arasındaki diyalektik gerilimden doğup gelen bir farkındalıktır. Çocuklar sınırların farkına varmaya, topu kendilerinden farklı bir şey olarak yaşadıklarında başlarlar; anne her ağladıklarında kendilerini beslemediği için onlar için sınırlayıcı bir etmendir. Bu gibi birçok sınırlayıcı deneyimden geçerek, kendilerini diğerlerinden ve nesnelerden farklılaştırma yetisini ilerletmeyi ve hazzı ertelemeyi öğrenirler. Hiçbir sınır olmamış olsaydı, bilinç de olmazdı...” diyor. Öğretmen ve anne – babalar çocuklarının yaratıcılıkları için ne yapabilirler. Medical Psikolojiden öneriler;


haber

Resimli masal kitapları okuduğunuzda, resimlere bakarak hayal güçlerine göre kendi hikayelerini yaratmasına fırsat verebilirsiniz.

Resim yapmak çocukların hayal güçlerinin zenginleşmesine yardımcı olmaktadır. Çocuklar resim yaparken ebeveyn olarak ona sınırlamalar koymamanız, sürekli nasıl yapması gerektiğini söylememeniz, yaratıcılıklarının gelişmesi için oldukça önemlidir. Farklı renkler ve boyama şekilleri kullanmak da çocuğun yaratıcılığını destekler.

Özellikle 3-4 yaş çocuklarında hamurla oynamak ve böylece hayalindeki nesneleri oluşturmak çocuğun eğlenirken yaratıcı beceriler kazanmasında da etkili olacaktır.

Bazı çocuklar yeni aldıkları oyuncaklarını kendileri keşfetmek isteyebilirler; çözemeyeceğini düşündüğünüz durumlarda ya da çocuğunuz yardım istediğinde ona bilgi verin.

Örneğin; çocuğunuz resim yaparken yalnızca kağıdın bir kısmını kullanmak istiyorsa nasıl yapması gerektiği konusunda müdahale etmeyiniz. Yalnızca bu kadarını yapıyor olmasının onun için özel bir anlamı olabilir. Çocuğun kararına ve kendini ifade ediş biçimine saygı duymalısınız.

Resim yapmaları için onlara büyük resim kağıtları verin; yaptıkları resimleri anlatmaları konusunda onları teşvik edin.

3-4 yaş çocuğunun yaşına uygun olan bazı nesneleri vererek onları oyuncak yerine kullanması da beklenebilir. Aynı zamanda bir oyuncağın başka özelliklerini de keşfetmesi veya başka bir oyuncak yerine kullanıyor olması da hayal gücü açısından önemlidir.

Bu dönemde çocuklara hazır oyuncaklar yerine yaratıcılıklarını harekete geçirebilecek, bloklar, legolar, yapboz gibi oyunlar sunulmalıdır. Çamur, boya tebeşir ve oyun hamurları, değişik boyut ve renkteki küplerle, su, kum ve boyalar yaratıcı oyun etkinliği oluşturmaktadır.

Çocuklarınızı farklı insanlarla, bitkilerle, hayvanlarla karşı karşıya getirerek çevresindeki farklı nesnelere nasıl tepki verebileceğini gösterin.

Olması gerektiği gibi olmasa da yaptığı etkinlikler ve bunlar sonucunda ortaya çıkardıkları karşısında eleştirel olmayın, yaptıklarına saygı duyun.

Yapboz, blok gibi bazı oyunlarla çocuklar hayal güçlerine göre yeni nesneler yaratabilirler.

Çocuk tiyatroları da çocukların hayal gücünü destekleyen bir etkinliktir. Çocuklar yaşlarına uygun bir tiyatro oyununu seyrederlerken, kendilerinin benzer bir durumda ne söyleyeceklerini, nasıl davranacaklarını hayal etmeleri yaratıcılıklarını geliştirmektedir.

6 yaşından önce müzikle tanışmış olan, yaşına uygun müzik eğitimi alan çocukların yaratıcılıkları da olumlu yönde etkilenmektedir. Farklı müzik tonlarına maruz kalmış çocukların bu seslere daha çabuk uyum sağladığı ve bunları hafızasında daha rahat tuttuğu görülmektedir. Bu çocuklarda yaratıcı özellikler daha erken yaşta gelişmektedir.

Çocuğunuzun karşısında aşması gereken bir sorun olduğunda bir sorunun birden fazla çözümü olabileceğini göstererek yaratıcılığının gelişmesini destekleyin.

Çocuğunuzun yaşına uygun resim sergileri, müzeler gibi sosyal etkinliklere birlikte zaman ayırın. Bu yerlere gittiğinizde çocuğunuzun gördükleri karşısında yorum yapmasına ve soru sormasına fırsat verin

www.cypruszoom.com

79 85


Tunaç Riding Club

Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim

Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu

Karaoğlanoğlu/GİRNE

0533 851 38 13


FISTIK

İ * FOTOKOP INT * RENKLİ PR IKTI * MİMARİ Ç KİNASI A M A M A L T * PROJE KA ASI N İ K A M M İ S * LAZER KE ASKI B R E T S O P OY * BÜYÜK B

Fıstık Bilgisayar Ltd. Okullar Yolu 77A-B K.kaymaklı Lefkoşa / K.K.T.C. Mersin 10 / Turkey Tel : 0090 (392) 227 3 727 fistikbilgisayarltd@gmail.com

fistik COMPUTERS&ELEKTRONICS

facebook.com/fistikcopycenter


haber

"DOĞUM GÜNÜNE EN GÜZEL ALTERNATİF"

B

İletişim için: 0533 831 7000

88 ZOOM

azen burnumuzun önündeki mekanları farketmeyiz. Geçtiğimiz ay güzel bir rastlantıyla işte böyle bir mekanı keşfettik. Girne’de Dharma Yoga Shala binasının arkasındaki gizli bahçesi, yeni haliyle alternatif kutlama organizasyonlarına ev sahipliği yapıyor. İlk organizasyonu kendi oğlu için yapan mekanın işletmecisi Canan Eren Külahçılar ile, geçtiğimiz yaz gerçekleşen Yoga Festivali’nin organizasyonuna da imza atan, iş ortağı Ayşe Öztoprak güzel bir birlikteliğe start verdiler. Özellikle kek ve pasta konusunda öğrendikleri ile ev yapımı pastalara adeta lezzet patlaması yaşatan Külahçılar ile organizasyon ve yoga konusundakli tecrübesiyle dikkat çeken Öztoprak yeteneklerini OM Cafe’de birleştirdi. Özellikle doğum günü ve özel kutlamalar için yer arayanları mutlu edecek bu ortaklık, önümüzdeki aylarda çok daha farklı etkinlikler ile adını duyurmaya devam edecek..


haber

www.cypruszoom.com

89


haber haber

2014

Kıbrıs Festivalleri

Şubat Şubat Şubat Şubat Hotel, Hotel,Restoran, Restoran, Restoran, ----Hotel, Hotel, Restoran, Kafe Kafeve ve veGastronomi Gastronomi GastronomiFuarı Fuarı Fuarı Kafe Kafe ve Gastronomi Fuarı Orkide OrkideYürüyüşü Yürüyüşü Yürüyüşü ---- Orkide Orkide Yürüyüşü Türk TürkFilm Film FilmGünleri Günleri Günleri ----Türk Türk Film Günleri (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) Lefkoşa LefkoşaMüzik Müzik MüzikFestivali Festivali Festivali(Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) ----Lefkoşa Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan) Eşek EşekGünü Günü Günü ----Eşek Eşek Günü (Büyükkonuk (BüyükkonukEkoköy) Ekoköy) Ekoköy) (Büyükkonuk (Büyükkonuk Ekoköy)

Mart Mart Mart Mart DAU DAUUluslararası Uluslararası UluslararasıSualtı Sualtı Sualtı ----DAU DAU Uluslararası Sualtı fotoğrafçılığı fotoğrafçılığıve ve veFilm Film FilmFestivali Festivali Festivali fotoğrafçılığı fotoğrafçılığı ve Film Festivali 10. 10.Tepebaşı Tepebaşı TepebaşıLale Lale LaleFestivali Festivali Festivali ----10. 10. Tepebaşı Lale Festivali (3. (3.Hafta) Hafta) Hafta) (3. (3. Hafta) 10. 10.Avtepe Avtepe AvtepeKıbrıs Kıbrıs KıbrısLalesi Lalesi LalesiFestivali Festivali Festivali ---- 10. 10. Avtepe Kıbrıs Lalesi Festivali Geçitkale GeçitkaleGeleneksel Geleneksel Geleneksel10 10 10Mayıs Mayıs Mayıs ----Geçitkale Geçitkale Geleneksel 10 Mayıs Kutlamaları Kutlamaları Kutlamaları Kutlamaları 4. 4.Beşparmak Beşparmak BeşparmakTiyatro Tiyatro TiyatroFestivali Festivali Festivali ----4. 4. Beşparmak Tiyatro Festivali DAU DAUUluslararası Uluslararası UluslararasıFutsal Futsal Futsal ----DAU DAU Uluslararası Futsal Turnuvası Turnuvası Turnuvası Turnuvası HASDER HASDERÇocuk Çocuk Çocukve ve veHikâyeler Hikâyeler Hikâyeler ----HASDER HASDER Çocuk ve Hikâyeler Festivali Festivali Festivali Festivali Eğitim Eğitimve ve veKitap Kitap KitapFuarı Fuarı Fuarı ----Eğitim Eğitim ve Kitap Fuarı İskele İskeleBelediyesi Belediyesi BelediyesiKültür Kültür Kültürve ve veSanat Sanat Sanat ----İskele İskele Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali Festivali Festivali Festivali 7. 7.Uluslararası Uluslararası UluslararasıŞiir Şiir ŞiirToplantıları Toplantıları Toplantıları ----7. 7. Uluslararası Şiir Toplantıları 3. 3.Bağlıköy Bağlıköy BağlıköyEkogün Ekogün Ekogün ----3. 3. Bağlıköy Ekogün 7. 7.Lapta Lapta LaptaTurizm Turizm TurizmFestivali Festivali Festivali(Mart(Mart(Mart---- 7. 7. Lapta Turizm Festivali (MartNisan-Mayıs-Haziran) Nisan-Mayıs-Haziran) Nisan-Mayıs-Haziran) Nisan-Mayıs-Haziran)

Nisan Nisan Nisan Nisan Bellapais Bellapaisİlkbahar İlkbahar İlkbaharMüzik Müzik Müzik ----Bellapais Bellapais İlkbahar Müzik Festivali Festivali(Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) Festivali Festivali (Nisan-Mayıs) 6. 6.Mormenekşe Mormenekşe MormenekşeEnginar Enginar Enginar ----6. 6. Mormenekşe Enginar Festivali Festivali Festivali Festivali 23. 23.Nisan Nisan NisanKurtuluş Kurtuluş Kurtuluşve ve veÇocuk Çocuk Çocuk ----23. 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı Bayramı Bayramı Bayramı 5. 5.Yiğitler Yiğitler YiğitlerKöyü Köyü KöyüGlobal Global Global ----5. 5. Yiğitler Köyü Global Enginar EnginarFestivali Festivali Festivali Enginar Enginar Festivali 8. 8.ODTÜ ODTÜ ODTÜTiyatro Tiyatro TiyatroFestivali Festivali Festivali ----8. 8. ODTÜ Tiyatro Festivali 2. 2.Hisarköy Hisarköy HisarköyBahar Bahar BaharFestivali Festivali Festivali ----2. 2. Hisarköy Bahar Festivali 2. 2.Gönendere Gönendere GönendereKültür Kültür Kültürve ve ve ----2. 2. Gönendere Kültür ve Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Sanat Sanat Festivali Müzik MüzikExpress Express ExpressRock’n Rock’n Rock’nDAU DAU DAU ----Müzik Müzik Express Rock’n DAU Güzelyurt GüzelyurtGÜSAD GÜSAD GÜSADFestivali Festivali Festivali ----Güzelyurt Güzelyurt GÜSAD Festivali --6. 6.Mağusa MağusaÇocuk ÇocukFestivali Festivali -Değirmenlik -DeğirmenlikGeleneksel Geleneksel Geleneksel -Değirmenlik -Değirmenlik Geleneksel Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali Çocuk Çocuk Festivali -2. -2.Akdeniz Akdeniz AkdenizAyrelli Ayrelli AyrelliFestivali Festivali Festivali -2. -2. Akdeniz Ayrelli Festivali -3. -3.Kıbrıs Kıbrıs KıbrısKültür Kültür Kültürve ve veSanat Sanat Sanat -3. -3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali Festivali(Kanavaç) (Kanavaç) (Kanavaç) Festivali Festivali (Kanavaç)

ZOOM 90 9090ZOOM ZOOM 92 ZOOM ZOOM ZOOM ZOOM 92 92 92 ZOOM ZOOM

Mayıs Mayıs Mayıs Mayıs GÜSAD GÜSADGüzelyurt Güzelyurt GüzelyurtKültür Kültür Kültürve ve ve ----GÜSAD GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Sanat Sanat Festivali Güzelyurt GüzelyurtUluslararası Uluslararası UluslararasıKültür Kültür Kültür ----Güzelyurt Güzelyurt Uluslararası Kültür ve veSanat Sanat SanatFestivali Festivali Festivali ve ve Sanat Festivali Bellapais Bellapaisİlkbahar İlkbahar İlkbaharMüzik Müzik Müzik ----Bellapais Bellapais İlkbahar Müzik Festivali Festivali(Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) Festivali Festivali (Nisan-Mayıs) 3. 3.Mehmetçik Mehmetçik MehmetçikEko Eko Ekogün gün gün ----3. 3. Mehmetçik Eko gün 5. 5.Hisarköy Hisarköy HisarköyOrkide Orkide OrkideFestivali Festivali Festivali ----5. 5. Hisarköy Orkide Festivali LAU LAUİlkbahar İlkbahar İlkbaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri ----LAU LAU İlkbahar Şenlikleri 2. 2.Luricina Luricina LuricinaKöy Köy KöyFestivali Festivali Festivali ----2. 2. Luricina Köy Festivali GAU GAUİlkbahar İlkbahar İlkbaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri ----GAU GAU İlkbahar Şenlikleri 6. 6.Kıbrıs Kıbrıs KıbrısTango Tango TangoFestivali Festivali Festivali ----6. 6. Kıbrıs Tango Festivali -ODTÜ -ODTÜBahar Bahar BaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri -ODTÜ -ODTÜ Bahar Şenlikleri -DAU -DAUKum Kum KumHeykel Heykel HeykelFestivali Festivali Festivali -DAU -DAU Kum Heykel Festivali -DAU -DAUBahar Bahar BaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri -DAU -DAU Bahar Şenlikleri -16. -16.UKÜ UKÜ UKÜ‘Yaza ‘Yaza ‘YazaMerhaba’ Merhaba’ Merhaba’ -16. -16. UKÜ ‘Yaza Merhaba’ Şenlikleri Şenlikleri Şenlikleri Şenlikleri -YDÜ -YDÜBahar Bahar BaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri -YDÜ -YDÜ Bahar Şenlikleri -6. -6.Esentepe Esentepe EsentepeKayısı Kayısı KayısıFestivali Festivali Festivali -6. -6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran) (Nisan-Haziran) (Nisan-Haziran) (Nisan-Haziran) -HASDER -HASDERÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali -HASDER -HASDER Çocuk Festivali -9. -9.Kıbrıs Kıbrıs Kıbrısİpek İpek İpekFestivali Festivali Festivali -9. -9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais (BellapaisManastırı) Manastırı) Manastırı) (Bellapais (Bellapais Manastırı) -14. -14.Büyükkonuk Büyükkonuk BüyükkonukGeleneksel Geleneksel Geleneksel -14. -14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün Ekogün Ekogün Ekogün -18. -18.Kuzey Kuzey KuzeyKıbrıs Kıbrıs KıbrısUluslararası Uluslararası Uluslararası -18. -18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik MüzikFestivali Festivali Festivali Müzik Müzik Festivali -4. -4.Mağusa Mağusa MağusaGençlik Gençlik GençlikGünleri Günleri Günleri -4. -4. Mağusa Gençlik Günleri

Haziran Haziran Haziran Haziran 4. 4.Yıldırım Yıldırım YıldırımKarpuz Karpuz KarpuzFestival Festival Festival ----4. 4. Yıldırım Karpuz Festival 4. 4.Folklor Folklor Folklorve ve veÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali ----4. 4. Folklor ve Çocuk Festivali 17. 17.Türksoy Türksoy TürksoyOpera Opera OperaGünleri Günleri Günleri ----17. 17. Türksoy Opera Günleri 19. 19.İskele İskele İskeleFolklor Folklor FolklorFestivali Festivali Festivali(CIOFF) (CIOFF) (CIOFF) ----19. 19. İskele Folklor Festivali (CIOFF) 37. 37.Güzelyurt Güzelyurt GüzelyurtPortakal Portakal PortakalFestivali Festivali Festivali ----37. 37. Güzelyurt Portakal Festivali (Haziran-Temmuz) (Haziran-Temmuz) (Haziran-Temmuz) (Haziran-Temmuz) 46. 46.İskele İskele İskeleFestivali Festivali Festivali ----46. 46. İskele Festivali 11. 11.HASDER HASDER HASDERÇocuk Çocuk ÇocukCümbüşü Cümbüşü Cümbüşü ----11. 11. HASDER Çocuk Cümbüşü 6. 6.Hamitköy Hamitköy HamitköyKültür Kültür Kültürve ve veDayanışma Dayanışma Dayanışma ----6. 6. Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni Şöleni Şöleni Şöleni 3. 3.Alaniçi Alaniçi AlaniçiHasat Hasat HasatFestivali Festivali Festivali ----3. 3. Alaniçi Hasat Festivali --5.5.Dikmen Dikmen1111Meşale MeşaleFestivali Festivali 18. 18.Uluslararsı Uluslararsı UluslararsıMağusa Mağusa MağusaKültür Kültür Kültürve ve veSanat Sanat Sanat ----18. 18. Uluslararsı Mağusa Kültür ve Sanat Festivali Festivali(Haziran(Haziran(Haziran-Temmuz) Temmuz) Temmuz) Festivali Festivali (HaziranTemmuz) 4. 4.Çınarlı-İncirli Çınarlı-İncirli Çınarlı-İncirliMağara Mağara MağaraKültürü Kültürü Kültürüve ve ve ----4. 4. Çınarlı-İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı SanatıFestivali Festivali Festivali Sanatı Sanatı Festivali 5. 5.Lefke Lefke LefkeCeviz Ceviz CevizFestivali Festivali Festivali ----5. 5. Lefke Ceviz Festivali 9. 9.Yeşilırmak Yeşilırmak YeşilırmakÇilek Çilek ÇilekFestivali Festivali Festivali ----9. 9. Yeşilırmak Çilek Festivali 4. 4.Vadili Vadili VadiliÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali ----4. 4. Vadili Çocuk Festivali 8. 8.Gönyeli Gönyeli GönyeliÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali ----8. 8. Gönyeli Çocuk Festivali


haber haber

Temmuz Temmuz Temmuz Temmuz Beyarmudu BeyarmuduPatates Patates PatatesKültür Kültür Kültürve ve ve ----Beyarmudu Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Sanat Sanat Festivali Geleneksel GelenekselKısa Kısa KısaFilm Film Filmve ve ve ----Geleneksel Geleneksel Kısa Film ve Belgesel BelgeselFestivali Festivali Festivali(Temmuz(Temmuz(TemmuzBelgesel Belgesel Festivali (TemmuzAğustos) Ağustos) Ağustos) Ağustos) 19. 19.Gönyeli Gönyeli GönyeliUluslararası Uluslararası Uluslararası ----19. 19. Gönyeli Uluslararası Folklor Folklorve ve veKültür Kültür KültürFestivali Festivali Festivali Folklor Folklor ve Kültür Festivali 7. 7.Geleneksel Geleneksel GelenekselKarpaz Karpaz KarpazSahil Sahil Sahil ----7. 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri 7. 7.Esentepe Esentepe EsentepeYabani Yabani YabaniKayısı Kayısı Kayısı ----7. 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali Festivali Festivali Festivali

Ağustos Ağustos Ağustos Ağustos 3. 3.Alayköy Alayköy AlayköyTahıl Tahıl TahılFestivali Festivali Festivali ----3. 3. Alayköy Tahıl Festivali 3. 3.Taşkent Taşkent TaşkentKültür Kültür KültürFestivali Festivali Festivali ----3. 3. Taşkent Kültür Festivali 11. 11.Lefkoşa Lefkoşa LefkoşaBelediyesi Belediyesi BelediyesiUluslararası Uluslararası Uluslararası ----11. 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası Folklor FolklorFestivali Festivali Festivali Folklor Folklor Festivali 6. 6.Ozanköy Ozanköy OzanköyHarnup Harnup HarnupPekmezi Pekmezi Pekmezi ----6. 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali Festivali Festivali Festivali Serdarlı SerdarlıBelediyesi Belediyesi BelediyesiBabutsa Babutsa Babutsa ----Serdarlı Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali Festivali Festivali Festivali 7. 7.Yeniboğaziçi Yeniboğaziçi YeniboğaziçiSiyah Siyah SiyahKupa Kupa Kupa ----7. 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali Festivali Festivali Festivali 8. 8.HASDER HASDER HASDERLefkoşa Lefkoşa LefkoşaGençlik Gençlik GençlikGünleri Günleri Günleri ----8. 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri Mağusa MağusaKültür-Sanat Kültür-Sanat Kültür-SanatFestivali Festivali Festivali ----Mağusa Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) 3. 3.Çamlıbel Çamlıbel ÇamlıbelKöy Köy KöyŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri ----3. 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri 26. 26.Kitap Kitap KitapFestivali Festivali Festivali(Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) ----26. 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül) 54. 54.Uluslararası Uluslararası UluslararasıMehmetçik Mehmetçik MehmetçikÜzüm Üzüm Üzüm ----54. 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm Festivali Festivali Festivali Festivali

Eylül Eylül Eylül Eylül 7. 7.Geçitkake Geçitkake GeçitkakeHellim Hellim HellimFestivali Festivali Festivali ----7. 7. Geçitkake Hellim Festivali 12. 12.Kıbrıs Kıbrıs KıbrısTiyatro Tiyatro TiyatroFestivali Festivali Festivali(Lefkoşa) (Lefkoşa) (Lefkoşa) ----12. 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa) 7. 7.Tatlısu Tatlısu TatlısuHarnup Harnup HarnupFestivali Festivali Festivali ----7. 7. Tatlısu Harnup Festivali Kuzey KuzeyKıbrıs Kıbrıs KıbrısUluslararası Uluslararası UluslararasıMüzik Müzik Müzik ----Kuzey Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali Festivali(Eylül-Ekim) (Eylül-Ekim) (Eylül-Ekim) Festivali Festivali (Eylül-Ekim) Fençlik FençlikMerkezi Merkezi MerkeziCümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri ----Fençlik Fençlik Merkezi Cümbüşleri Kıbrıs KıbrısTürk Türk TürkSanatçıları Sanatçıları SanatçılarıMüzik Müzik MüzikFestivali Festivali Festivali ----Kıbrıs Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali Avrupa’nın Avrupa’nınİncisi İncisi İncisiGüzellik Güzellik GüzellikYarışması Yarışması Yarışması ----Avrupa’nın Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması UKÜ UKÜUluslararası Uluslararası UluslararasıGece Gece Gece ----UKÜ UKÜ Uluslararası Gece 3. 3.Kalkanlı Kalkanlı KalkanlıÇakısdes Çakısdes ÇakısdesFestivali Festivali Festivali(Son (Son (Son ----3. 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta) Hafta) Hafta) Hafta) 8. 8.Vadilili Vadilili VadililiUluslararası Uluslararası Uluslararası ----8. 8. Vadilili Uluslararası Kültür Kültürve ve veSanat Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Kültür Kültür ve Sanat Festivali 8. 8.Yıllık Yıllık YıllıkLatin Latin LatinDansları Dansları Danslarıve ve veMüzik Müzik Müzik ----8. 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali Festivali Festivali Festivali 2. 2.Geleneksel Geleneksel GelenekselMutfak Mutfak MutfakFestivali Festivali Festivali ----2. 2. Geleneksel Mutfak Festivali 2. 2.Lefkoşa Lefkoşa LefkoşaKlasik Klasik KlasikCaz Caz Cazve ve veDünya Dünya DünyaMüziği Müziği Müziği ----2. 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali Festivali Festivali Festivali Efes EfesBlues Blues BluesFestival Festival Festival ----Efes Efes Blues Festival

Ekim Ekim Ekim Ekim 13. 13.Zeytin Zeytin ZeytinFestivali Festivali Festivali(Girne) (Girne) (Girne) ----13. 13. Zeytin Festivali (Girne) 5. 5.Çatalköy Çatalköy ÇatalköyKültür Kültür Kültürve ve veSanat Sanat SanatGünleri Günleri Günleri ----5. 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri GAU GAUGeleneksel Geleneksel GelenekselCumhuriyet Cumhuriyet CumhuriyetKoşusu Koşusu Koşusu ----GAU GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu 15. 15.Büyükkonuk Büyükkonuk BüyükkonukGeleneksel Geleneksel GelenekselEkogün Ekogün Ekogün ----15. 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün Devlet DevletFolklor Folklor FolklorFederasyonu Federasyonu FederasyonuFolklor Folklor Folklor ----Devlet Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri Aralık Aralık Aralık Aralık DAU DAUŞarkı Şarkı ŞarkıGünleri Günleri Günleri ----DAU DAU Şarkı Günleri UKÜ UKÜYeni Yeni YeniYıla Yıla YılaMerhaba Merhaba MerhabaŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri ----UKÜ UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikleri GAU GAUYeni Yeni Yeniyıl yıl yılKutlamaları Kutlamaları Kutlamaları ----GAU GAU Yeni yıl Kutlamaları Kasım Kasım Kasım Kasım 7. 7.Uluslararası Uluslararası Uluslararasıİşçi İşçi İşçiFilmleri Filmleri FilmleriFestivali Festivali Festivali ----7. 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Kuzey KuzeyKıbrıs Kıbrıs KıbrısLefke Lefke Lefke----Uluslararası Uluslararası Uluslararası ----Kuzey Kuzey Kıbrıs Lefke Uluslararası Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Sanat Sanat Festivali 6. 6.Kitap Kitap KitapFestivali Festivali Festivali ----6. 6. Kitap Festivali 6. 6.Cumhuriyet Cumhuriyet CumhuriyetFolklor Folklor FolklorFestivali Festivali Festivali ----6. 6. Cumhuriyet Folklor Festivali Güzelyurt GüzelyurtTiyatro Tiyatro TiyatroGünleri Günleri Günleri ----Güzelyurt Güzelyurt Tiyatro Günleri 5. 5.Lefke Lefke LefkeHurma Hurma HurmaFestivali Festivali Festivali ----5. 5. Lefke Hurma Festivali 4. 4.Klasik Klasik KlasikRalli Ralli Ralli ----4. 4. Klasik Ralli 11. 11.YDU YDU YDUUluslararası Uluslararası UluslararasıFotoğraf Fotoğraf FotoğrafGünleri Günleri Günleri ----11. 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri 3. 3.Doğanköy Doğanköy DoğanköyAlıç Alıç AlıçFestivali Festivali Festivali ----3. 3. Doğanköy Alıç Festivali

www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com 91 91 91 www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com 93 93 www.cypruszoom.com 93


haber

BULMACA Maddeye ilişkin olan

Yansı

İçinde bulunan dönem

Üretim

Metal diş kaplaması

Dumanın lekesi

Arşının sekizde biri

Bir yerin uzağından

Erkek ördek

Hendek tuzak

Güneşin batması

İlaç merhem

Sanatçıyı koruyan kimse

Gelişigüzel

İffet

Yar

Bayındırlık

Maydonozgillerden bir bitki

Kaynak, memba

Isı birimi

Eklemin açısını arttıran kas

Seki kalın duvar

Namazlar

Sapaklık

Ton

ZOOM 86 92 ZOOM

Süse düşkün kadın

Mezar sin

Zayıf ve kuru

Eğimi az düzlük

Bir meyve

Uzak

Saatin altmışda biri

Mani, pürüz

Duygulu içli

Şampiyon

Evcil

Nesnenin uzayda kapladığı yer

Şarkı

İş yapma

Telli bir azeri çalgısı

Eşinden boşanmış

Türk müziğinde bir makam

Satıcı

Yüce, yüksek

Deri ile atılan sıvı

Yakın bir geçmişte

İngiliz soyluluk ünvanı

Fakat

Zamir

Soğanlı bir süs bitkisi

Ustalık gerektiren iş

Çok sert bir kayaç

Angola’nın ülke kodu

Tavlada üç

Latin çiçeği

Gelenek

ABD’nin ülke kodu

Kütahya’nın ilçesi

Sezgi, sezme

Bacakta bir eklem

İlham verici güç

Mikroskop camı

Olmadan önce

Optik kaydırma





747 85 22 (0392)



mey_df_281_blacklabelilan_zoombirolbebek.indd 1

17/11/15 12:21


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.