NORTH
[ kıbrıs’ın ilk aylık turizm CYPRUS haber, magazin, aktüalite dergisi ] haber
gurmedergisi.com
YIL: 10 SAYI: 112 HAZİRAN 2016
/zoomdergigrubu/
Tatiliniz Neresi Olsun?.. Mustafa Şah;
Geleneksel Kıbrıs Köyü
Droushia
KEŞFEDİN!..
ADA’NIN HERYANINDAN GİDİLMEYE DEĞER MEKANLAR
Hamilelikte Sex Faydalı... Yemek Yeme Arzusunu Yok Etmenin 6 Yolu
Ali Başman
9 694851 90 0049
10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
Başkanlık için kesin kararını verdi
Çok Özel Yerler
Aralık Sonu
Ocakbaşı
Hasan Karlıtaş;
Salamis’in Keşfinde Kıbrıslı Kadınların Rolü Neydi?..
Hazar Kaba;
Antik Kıbrıs’ta Din ve Ritüel
“Neden Sürekli Aç Hissediyorum” Cevabı Bulundu!..
TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE 1 www.cypruszoom.com
HAYDAR SAFA (19) PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK (PDR) 1. SINIF BUN Küçük ama sıcak bir üniversite. Kampüsümüz merkeze yakın, ulaşımı kolay. Kıbrıs’ın en güzel şehri Girne’de. Üniversitemizde ve yakın çevremizde birçok aktivite var. Kafeteryanın üst katındaki oyun ve bilardo salonu stresimizi atmamıza yardımcı oluyor. Akademik kadrodan memnunuz. Ögrenci Ögretmen ilişkisinden memnunuz, hocalarımız bizlere daha çok arkadaş gibi davranıyor. Diyalogumuz iyi. Okulun yeri çok iyi bir taraf dağ diğer taraf deniz. Havası güzel, zeytin ağaçları ile çevrili olması güzel Tercih aşamasında Psikoloji okumak istediğimizden, tercih listesinde Üniversitenin PDR bölümü olması nedeni ile seçtik. Okuldaki gelişmelerden ve yapılan değişikliklerden memnunuz. Okulumuzun biz mezun olana kadar daha da gelişeceğine inanıyoruz.
KASHİF UDDİN (21) TOURISM AND HOTEL MANAGEMENT, (2ND YEAR) İlk geldiğimizde üniversitede bir çok yatırım devam ediyordu. 2 yıldır her şey gelişiyor, büyüyor. Binalar, otobüs servisi, kafeterya hepsi iyi. İngilizceyi burada öğrendim. BUN öğrencisi olmaktan mutluyum. Buradaki Pakistanlı uluslararası öğrenciler olarak BUN’un parçası olmaktan mutluyuz. BUN’a bir çok yabancı öğrenci geliyor. İngilizce öğretmenleri çok iyi. Öğretmenler öğrencilere konsantre. Eşit davranıyorlar hepimize; ki bu çok güzel bir duygu. BUN’a ve Kıbrıs’a ilk geldiğimde İşletme (Business) okumak istyordum. Adayı ve buradaki turizm yatırımlarını gördükten sonra bölümümü değiştirmeye ve Turizm okumaya karar verdim. Girne ve Kıbrıs sakin ve huzur dolu. Adada barış ortamı var. Terorizm yok, çok memnunum, Ülkemdeki akrabalarıma ve arkadaşlarıma BUN’da okumalarını önerdim.
AMİR KHAN : (20) COMPUTER AND SOFTWARE ENGINEERING STUDENT, FIRST SEMESTER I am feeling happy here. Management is very responsible to us. Fees affordable. Campus location and place is good and beautiful. I improve my study English and Turkish. Religion is same in Cyprus. So we dont have any problem. All Cyprus is peaceful and cheaper than most of the countries.
YÜKSEL SÖNMEZ (59) HUKUK 2. SINIF ÖĞRENCİSİ Okulun ilk açıldığından bu yana buradayım. 30 yıl önce İşletmeyi bitirdim. Okulun 2 yılda çok hızlı yol aldığını düşünüyorum. Beni cezbeden tarafı Üniversitenin adı oldu. British University of Nicosia ismi beni kendine çekti. Bu okul yakında çok büyük kapasiteye ulaşacak. BUN’da kaliteye eğitimden otobüs tasarımına kadar her noktada çok önem veriliyor. Okulun eğitim sistemi yeni açılmış olmasına rağmen bir çok eski okula göre çok daha iyi. Kampüsün küçük olması bana göre avantaj, okulun manzarasından havasına kadar çok memnunum. Ne Üniversitemi, ne de Girne’yi hiçbir şeye değişmem. Hocalardan memnunum. Tüm BUN ekibi titizlikle çalışıyor. Otobüs giydirmeleri bile beni mutlu ediyor. Avukat olmak çocukluk hayalimdi. İstiyorum ki okul bitince Barolar Birliği sınavını takılmadan geçeyim ve burada verilen eğitimin kalitesine bakınca bu sınavı kolaylıkla geçeceğime inanıyorum. BUN sınavını kazandığım ve BUN’un bir parçası olduğum için memnunum.
HASAN ÇETİN (20) PDR 1. SINIF Okulun küçük olması bir avantaj. Ortamı sıcak, herkesle diyalog kurulabiliyor. Bence diğer bir çok okulla arasındaki en büyük fark Hocalar ile birebir görüşme ve yakın ilişki kurabiliyor olmamızdır. Okulda hem akademik kadroda hem öğrenciler arasında Yabancıların olması iyi. Onların kültürlerini öğrendiğimiz gibi, programımız Türkçe olduğundan, onlardan İngilizce öğrenme şansı da elde ediyoruz. Özellikle son 3 ayda çok büyük gelişmeler var, bizi memnun etmek için yatırım yapılıyor. Zaman içinde daha da iyi olacağına inanıyorum.
FAISAL ALİ (21): BUSINESS ADMINISTRATION STUDENT, 1ST YEAR Area is beautiful. University is small and beautiful. All professors and instructors are cooperative and very helpful. They give us good response. We are happy with facilities provided by BUN. Bus services to Lefkosa and Kyrenia are good. Cafeteria is good. Food is good but it would be good to improve prices. We had Turkish class in the first semester and we learned enough to handle in Cyprus. Scholarship opportunities are good. I definitely reccommend BUN to my friends in Pakistan.
FEYZA ÖZTÜRK (18) PDR 1. SINIF Okul otobüslerinde sıkıntı yok. Okulun yeri iyi, ulaşım olanakları iyi, hem Lefkoşa hem Girne’ye yakın. Birçok üniversitenin aksine, bizler BUN’da okuldaki sorunlar için konuşmak istediğimizde her seviyedeki kişiye ulaşabiliyoruz. Örneğin, okul yönetiminde Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Hasan Özok bey ile toplantı yaptık. Taleplerimizi ilettik. Çok olumlu yaklaştı. Yine daha önce talebimiz üzerine kütüphanemize 200 yeni kitap geldi. Taleplerimiz dikkate alınıyor ve Üniversite yönetimince yerine getiriliyor. Bize değer veriliyor. BUN’u tercih ederken, özellikle nüfusu az olan bir üniversite olduğu için daha başarılı olacağımı düşündüm ki haklı çıktım. Kendimi daha iyi ifade edebiliyorum. Etkinliklerden daha iyi yaralanabiliyorum. Okulda yapılan değisikliklerden memnunum. Ögrencinin gelişimi için her alanda gözle görülür çalışma var.
[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]
DERGİ GRUBU
www.cypruszoom.com zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler Reklam Pazarlama Profil Reklam KATKI KOYANLAR Reha Arar / Mesut Günsev / Selcan Biryılmaz Aygen Ersalıcı / Rauf Ersenal / Ali Özçil / Mustafa Şah / İhsan Erol Özçil / Feriha Nurluöz Hasan Karlıtaş
İÇİNDEKİLER 13 Girne hakkında bilmediklerimiz varmış!.. 16 Bu ay nerede festival var? 20 Hasan Karlıtaş; 1952 – 1974 Salamis kazıları ve Kıbrıs’ın çalışkan kadınları 26 Girne’nin gözde mekanı Cielo Lounge Bar
Grafik-Tasarım Profil Reklam Yayın Kurulu Mesut Günsev Ersin Gözenler Nurhan Günsev
Reklam Rezervasyon ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04
Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat ve Aktüalite Dergisi Baskı; Okman ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888
36 Johnnie Walker ile Çok Özel Yerler’de Ayın Mekanı; Aralık Sonu Ocakbaşı
i]
alite dergis
gazin, aktü
,42 Futbol endüstrisinin kaymağını onlar yedi;
[ kıbrıs’ın ilk
NORTH haber, ma S aylık turizm CYPRU
46 Deniz Plaza ile Çok Satan Kitaplar 48 Tatil için neresi olsun?..
111 MAYIS 2016 YIL: 10 SAYI:
aş; Hasan Karlıt
ve Lefke, Şeyh Nazım i İnanç Turizm
!..
70 Mustafa Şah; Geleneksel Kıbrıs Köyü; Droushia
İlişkiniz Tehlikede
Yaz Sezonuna
İNCE GİRİN!..
Çok Özel Yerler
Eski Mekan Y eni
EFES ANADOLULARI MARKA YOR ÖDÜLE DOYMU
Tarz
Papa geno
İYE
62 Hazar Kaba; Antik Kıbrıs’ta Din ve Ritüel.
eniz Yatakta Uyumlu Değils
10 TL/TÜRK
58 Andaç Günay.
KEŞFEDİN NINDAN ADA’NIN HERYA MEKANLAR GİDİLMEYE DEĞER
90004 9 9 69485 1 FİYATI 15TL
52 Ali Başkan; Başkanlığı zirvede bırakıyor.
İŞ ▶ SAĞLIK
İH ▶ ALIŞVER
TURİZM ▶ TAR
▶ MAGAZİN
▶ AKTUALİTE
74 Hamilelikte sex faydalı 77 Dörtişlem ile Çocuklar Bu Yazı da Çok Sevecek. 78 Cildinizi yenileyin 82 Neden kendimi aç hissediyorum? 78 Ektam Kıbrıs’tan Yeni Sezona kokteyli Merhaba
8 ZOOM Haziran 2016
ZOOM DERGİ GRUBU
Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.
Yerli balığın tek adresi - The best beach of North Cyprus
Büyüleyici deniz ve dağ manzarası, yılın dört mevsimi yerli ve yabancı turistlerin durak noktası...
a c ı l p a KHotel&Restaurant Akdenizin doyumsuz maviliği, güneşin yakıcı sıcaklığını bulabileceğiniz ailece dinlenip tatil yapabileceğiniz sıcak ve samimi bir atmosfer...
Günlük taze balığın yanısıra Türk ve dünya mutfaklarından seçkin örneklerle birlikte Kıbrıs'ın yöresel lezzetlerini tadabilirsiniz...
www.kaplıcabeach.com
Rezervasyon: 0392 387 2032 (2029) - 0533 825 1361 Girne - Karpaz sahil yolu Kaplıca \ İSKELE
haber
Genel Yayın Yönetmeni
Birol Bebek birolbebek@gmail.com Hiçbirşey bitmez, her şey değişir!.. Zaman nasıl da hızlı geçiyor. Daha dün günleri sayarken, yıllar geçmiş aradan, ne olduğunu bilmeden.. Daha da geçecek... Kafamın içinde sürekli dönüp duran aynı şarkının sözleri, hiç unutulmayacak bir ezberin izlerini kazıyor beynime. Güneş mesela; Hep aynı yerden doğup aynı yerden batıyor. Bu deniz, bu dağ; hep aynı yerden bakıyor. Aynı şeyler konuşuluyor, aynı şeyler farklıymış gibi tartışılıyor. Hiçbirşey bitmiyor, herşey değişiyor zamanla. İçimde bir gül yarası. Kokusu hala üzerinde; değişen kırmızı yaprağında birşeylerin tükendiğine dair emare kalıntısı. Dokunsalar kanayacak sanki; Gördüğün bir hayat yarısı. Söyleyemediğim sözler, yaşanmamış hayaller, yarına dair birşeyler var. Kalbimde hiçbir doktorun dindiremeyeceği bir acı, hiçbir ilacın iyileştiremeyeceği bir hayat yarası; Geçiyor hayat, sensiz de yaşanıyor... “20. yüzyılda en fazla bir yıl sürer ölüm acısı” demiş Nazım, Ama dediği gibi değilmiş hayat. Acısı bir yıl sürse de, sancısı hep aynı kalıyor. Dokunsan kanıyor, hatırlasan sancıyor, düşünsen acıyor için. Bazen ne yapsan bilinmiyor. Nereye, nasıl kaçsan; nasıl baksan hayata; Pekala bir çözüm var yolun sonunda; biliyorum!.. Elimde emanet bir hayatın kalan yarısı, Evimde herşeyiyle senden bir örnek. Herşeyiyle sevginin, aşkın tohumu. Dünün yaşayan anısı.. Geçiyor hayat, geçiyor zaman, Bugünki herşey geçmişten izler taşıyor. Hiçbirşey Bitmiyor ama, her şey değişiyor...
12 ZOOM Haziran 2016
“TURİZM VE BARIŞ'I ÇİZENLER ÖDÜLLERİNİ ALDI Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği, Beyoğlu Belediyesi, İstanbul İl Kültür Turizm Müdürlüğü, TÜROB, AKTOB, Er Yatırım ve Prontotour’un katkılarıyla düzenlenen 7’nci Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu. Uluslararası yarışmaya 67 ülkeden 445 karikatür sanatçısı toplam 895 eser gönderdi. Yetişkinler kategorisinde birinciliği Ukraynalı Olena Tsuranova kazanırken, İranlı sanatçı Mehdi Azizi ikinci, Kazakistanlı sanatçı Galym Boranbayev ise üçüncü oldu. Anadolu Üniversitesi öğretim üyelerinden merhum Prof. Atila Özer adına verilen özel ödülü ise Bulgaristanlı karikatürcüler Alla & Chavdar çifti aldı. Yetişkinler kategorisinde Vladimir Kazanevsky (Ukrayna), Seyran Caferli (Azerbaycan) ve Vladimir Semerenko (Rusya Federasyonu) mansiyon ödüllerini kazandılar. 16 ve altındaki yaşlarındaki karikatür sanatçılarını teşvik etmeyi amaçlayan “Gençler Kategorisi”nde ise Türkiye’den 13 yaşındaki Mehmet Ali Mesut’un eseri birinci oldu. Dört mansiyonu kazanan karikatür sanatçıları ise şöyle belirlendi: Bartu Çetinkaya (13 yaş, Türkiye), Büşra Esen (14, Türkiye) ve Mehmet Deniz Hubup (12 yaş, Türkiye). Anatolia: Turizm Araştırmacıları Dergisi ile Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) tarafından düzenlenen yarışma Türkiye’nin dünya turizmindeki bilinirliğinin artırmak için gerçekleştiriliyor.
haber
Girne Hakkında Yeni Bir Kitap;
KYRENIA
A HARBOUR TOWN OF CYPRUS
A
lman Araştırmacı Hans-Ulrich Wiblinger, Kyrenia, A Harbour Town of Cyprus “Girne, Kıbrıs’ın Bir Liman Kenti” adlı İngilizce yayımladığı kitabında Girne ve yöresi hakkında genellikle Batı kaynaklarına dayalı yeni bir eser yayımladı. Yazar, “Akdeniz Bölgesi’nin Mücevheri” diye tanımladığı bu kentin tarihini kronolojik sıraya göre düzenlenen on beş bölüm içinde sunup, görsel kaynaklarla da zenginleştirdi. Kitabın bir çok bölümünde Girne ile ilgili diğer yayınlarda genellikle dikkatlerden kaçan özellikle kent tarihi açısından önemli bilgiler yüklü. Girne bölgesinin coğrafyası, jeolojik oluşumu, insan yaşamı öncesi nesli tükenen cüce su aygırı gibi canlılar ile adanın tarih öncesi insan yaşamından bahsedilen ilk bölümlerde özellikle Girne haritalarından tespit edilen Kelena, Kerena, Corinaeon, Cerynia, Kurenia ve Queerenia gibi kentin farklı isimleri de yer alıyor. Kuruluş öykülerine de değinen Wiblinger, Girne’nin kuruluşunun iki ayrı kaynak ışığında Truva savaşı kahramanlarından ya Cinyras veya Kepheus’a
atfedildiğini yazıyor. Ayrıca, Girne’nin antik çağlardan itibaren bir liman kenti olmakla beraber genellikle Lapethos Krallığı’nın gölgesinde kaldığını, ancak Roma döneminde önem kazandığını, daha sonraları ise Arap istilaları ile çöküntü yaşadığını aktarıyor. Wiblinger, Orta çağ ile ilgili detaylı bilgiler aktarmakla beraber, son yıllarda artan Türk araştırmacıların çalışmalarından pek fazla yararlanmamış olması nedeniyle özellikle ‘Hilal’in Altında’ diye isimlendirdiği Osmanlı dönemine ait bölümde özgün bir bilgi vermez. Kitabın en özgün bölümleri ise Girne’nin İngiliz işgalinin ilk yılları ve Koloni dönemindeki sosyal yaşamı ile ilgilidir. Bin dokuz yüz otuzlu yıllara kadar uyuyan bir kent olarak nitelenen Girne’nin özellikle daha 2. Dünya Savaşı başlamadan önce önemli bir sayfiye kenti olma potansiyelinin keşfedildiği ve çok sayıda ünlü mimar, sanatçı, yazar, bilim insanı ve emekli İngiliz subaylarının bu kentte ev ve araziler satın alıp, muazzam köşkler yaptığı anlatılıp, bu döneme ait tespit edilebilen bazı binalardan söz ediyor. Özellikle 1932
yılından itibaren elit İngiliz halkının gözde mekanı olan Dome Otel yanında, gece kulübü ve bar gibi eğlence mekanları, bunların sahipleri ve müdavimleri yanı sıra Judy ve ‘limanın kraliçesi Lotti’ isimli kabare şarkıcıları ile ilgili öyküler de anlatılanlar arasında. Wiblinger, İngilizler’in temizlik ya da bahçıvanlık gibi ev hizmetlileri dışında yerli halkla ilişki kurmamaya özen gösterdiğini eleştirel bir yaklaşımla söz ediyor. Adaya yerleşen ve kendi içine dönük bir sosyal yaşam sürdüren İngilizler’in, kendi aralarında “kıskanç, asalet düşkünü, samimiyetsiz ve yüze gülüp arkadan atıp tutan” bir ortam yarattıkları ve modası geçmiş Viktorya geleneklerini sürdürdükleri gibi özellikle İngiliz o dönemin hatıratlarından alıntılarla aktarılan bilgiler ile bu çalışma eğlenceli ve popüler bir tarih kitabı niteliğinde. Almanya’da Edition vividus tarafından yayımlanan ve Rüstem Kitabevi’nden temin edilebilecek bu küçük kitabın hem akademik çalışma yapanların, hem de tarih severlerin ilgisini çekeceği ve kitaplıklarında yer alacağına inanıyoruz. www.cypruszoom.com
13
haber
İstanbul Shopping Fest
1-31 Temmuz arasında düzenleniyor
TEMMUZ’DA ALIŞVERİŞİN BAŞKENTİ İSTANBUL OLACAK
T
ürkiye'nin en büyük turizm, alışveriş ve kentsel markalaştırma projesi İstanbul Shopping Fest, bu yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında yapılacak. Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Valiliği desteği ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Ticaret Odası iş birliğinde düzen İstanbul Shopping Fest, bu yıl altıncı kez gerçekleştirilecek. Temmuz ayı boyunca, alışveriş merkezlerinden tarihi çarşılara kadar pek çok noktada festival havasını yaşamak mümkün olacak. İstanbul Shopping Fest, dünya markalarında yüzde 70’e varan indirimlerin yanı sıra pek çok marka da festival boyunca alışverişte ayrıcalıklar sunacak. İstanbul Shopping Fest 2016 yılında, 1-31 Temmuz tarihleri arasında, 31 gün boyunca devam edecek. www.istshopfest.com
14 ZOOM Haziran 2016
İstanbul, 1-31 Temmuz’da altıncı kez Shopping Fest’e ev sahipliği yapacak. Şehrin en güzel zamanında düzenlenecek İstanbul Shopping Fest, indirim ve kampanyalar ile eşsiz bir alışveriş ve yaşam deneyimini bir arada sunuyor.
haber haber
YAZIN DOĞAL RUHU BAHÇENİZDE
GÜÇLÜ BABALAR İÇİN GÜÇLÜ BİR PARFÜM Lalique’in gücü simgeleyen parfümü ENCRE NOIRE, maskülen ve zamansız şıklığa önem veren babaları fethedecek Eserleri müzelerde sergilenen Fransız cam ve mücevher tasarımcısı René Jules Lalique, sanat eseri şişelerini doldurmak için bir parfüm yaratmaya karar verir. Ve böylece 1860 yılından günümüze ulaşan eşsiz bir koku doğar! Sadece Türkiye’de Tekin Acar mağazalarında satılan Lalique’in gücü simgeleyen parfümü ENCRE NOIRE, maskülen ve zamansız şıklığa önem veren erkekleri fethedecek. Yoğun odunsu notalardan oluşan parfümde üst notalar, selvi ağacı, Haiti vetiver ve Bourbod vetiver; alt notalar ise parfümün kalıcılığını artıran kaşmir ağacı ve misk içeriyor. ENCRE NOIRE 50 ml: 222 TL, 100 ml: 297 TL
16 ZOOM Haziran 2016
Seramiksan Garden, sade motifi ile ferah, doğal renkleriyle huzurlu bir mekan sunuyor… Doğadan aldığı ilhamla iddialı tasarımlara imza atan Seramiksan, yeni serisi Garden ile balkon, bahçe, teras zeminlerde gerçeklik dokusu oluşturmaya devam ediyor. Yaz bahçelerinin keyfini, mekanlara taşımak isteyenlerin ve doğallığı sevenlerin tercihleri arasında yer alıyor. Siyah, beyaz, bej, kemik renk alternatifleriyle bahçe, teras, açık hava mekanlarınızda uyum sağlayacak olan porselen karolar, 50x50 cm ebatında rektifiyesiz olarak üretilirken ıslak zeminlerde rahatlıkla kullanılma özelliğine sahip. Seramiksan’ın Garden serisi ile evinizin bahçesinde, yazlık mekanlarınızda aradığınız doğallığı yaşatabilirsiniz.
Courtney - MJ3460 (fiyatı 1.059TL)
Courtney - MJ1434 (fiyatı 979TL)
MARC JACOBS YAZ 2016 SAAT KOLEKSİYONU 60’LARIN STİLİNDEN İLHAM ALIYOR Bu sezon metalin parlak tonlarından ilham alan stiliyle Marc Jacobs, yeni saat modelleriyle markanın tutkunlarına tazeliği ve baharın coşkusunu sunuyor. Courtney Marc Jacobs’un İlkbahar/Yaz 2016 saat koleksiyonu 60’ların stilinden ilham alırken kapsül formunda zincire sahip metal kordon, saat modellerinin göze çarpan özellikleri arasında yer alıyor. Yuvarlak hatlara sahip kasanın yanı sıra, logonun, cabochon materyalinden ve parıltılı taşlardan tasarlanan göstergelerin yer aldığı kadran merkezi, mop materyalinden dizayn edilmiştir. Sezonun trendi ince kordon, paslanmaz çelik yapısıyla fonksiyonelliği ve şıklığı bir arada sunuyor. Marc Jacobs İlkbahar/Yaz 2016 koleksiyonu Saat&Saat mağazalarında ve www.saatvesaat.com.tr’de.
Restaurant | Bar | Cafe
Otantik Bir Mekanda Unutamayacağınız Anlar Yaşayın Kıbrıs’ın Yeni Eğlence Kültürü Restaurant - Bar & Cafe - Sergi Salonu - Sahne - Shop Kıbrıs ve Dünya müziğinin en iyi örnekleri... İş ve özel yemekler için öğlen ve akşam servisi...
Bibliotheque Restaurant | Bar | Cafe
Mithat Paşa Cad. No:7 Surlariçi Lefkoşa Rezervasyon: 444 3300 - 0533 833 7165 - 0542 873 6802 www.bibliolife.net
fotoğraf
18 ZOOM Haziran 2016
Fotoğraf: Birol Bebek
FOTOĞRAF DEDİĞİN.. Bu ay fotoğrafımız, şimdilerde görmeye başlayacağımız çok özel bir çiçekten. Sadece özel canlıların hayatta kalabileceği bir ortamda yetişen Kum Zambakları, görkemli görüntülerinin ardında, saygı duyulması gereken bir güce ve kudrede sahipler. İnanılması güç şartlarda hayatta kalmayı başarlarsa da onların da en büyük derdi insanlar. Denizin tuzuna, havanın sıcaklığına
meydan okuyan bu özel çiçek, beyaz rengi ile biliniyor. Artık sadece kuytu plajlarda, insanların daha az olduğu kıyılarda yetişen Kum Zambakları, arasında fotoğraftaki gibi şanslı olanlar da var. Mağusa Bölgesi’nde küçük bir bölümde korumaya alınan çiçekler, özgürlüğün de verdiği güvenle kendilerini salıvermişler...
www.cypruszoom.com
19
tarih
HASANKARLITAŞ
hasan_karlitas@yahoo.com
1952 – 1974 SALAMİS KAZILARI ve KIBRIS’IN ÇALIŞKAN KADINLARI
S
alamis’in yıkıntıları arasında, artık bir ıssızlığı yaşayan şu kırık yollu yontu, zamanların aşındırdığı mermer yüz, bakılmak için değil, okunmak içindir. Zamanı okumak ! (Fikret Demirağ) Salamis Antik şehri, Kıbrıs şehir krallıkları arasında, apayrı bir yere sahip. Tarih sürecinde, M.Ö 11.yy ve M.S 9. yy. arasında tam 21 yüzyıl iskan gören Salamis, asırlar boyunca Adamızın başkentliğini de yaptı. Salamis, hiç tartışmasız, Kıbrıs’ın en zengin, şehridir. Güçlü kralların ihtişamlı şehri Salamis’in, görkemli geçmişinin, sessiz tanığı olan taşlarının bir dili olsa da konuşsa. Neler anlatırdı kimbilir? Çok büyük bir bölümü, halen toprak altında olan Salamis’in, arkeolojik anlamda da mucizeler yaratan gizemli yönleri var..
20 ZOOM Haziran 2016
SALAMİS KAZILARI VE KIBRISLI KADINLAR Tarihi şehrin, kazı geçmişi 1800’lü yılların başına kadar dayanıyor. Değişik dönemlerdeki, farklı kazı ekipleri tarafından yürütülen Salamis kazı çalışmaları heyecan vericidir. 1952 senesinden, 1974’e kadar olan dönemde, Vassos Karageorghis’in, başkanlığında yürütülen kazılar, yaklaşık 22 yıl sürer. Adanın ikiye bölünmesiyle, 1974’te yarım kalır. Özellikle, 1952 senesinin Eylül ayında, 23 yaşında, genç bir arkeolog olan Vassos Karageorghis’in, 8000 pound’luk bir bütçe ile yürüttüğü kazılar, tarihi şehrin geçmişinin aydınlanmasında çok önemli bir yer tutar. Kazı çalışmalarda, özellikle Kıbrıslı köylü kadın işçiler, ortaya koydukları emekle, arkeolojik kazıların iş yükünü üstleniş. Kadın işçilerin çok oluşu, erkeklere
göre daha az bir ücret karşılığında ve fedakarca çalışmalarından kaynaklanıyordu. Bu zor ve yorucu çalışmalar neticesinde önemli arkeolojik keşifler yapılır. Kıbrıs’ın yakıcı yaz sıcağı ve ağır iş koşulları, Kıbrıs’ın kadın, erkek cefakar insanının çabası ile başarı hikayelerine dönüşür. Arkeolojik Kazılar neticesinde, Gymnasium, hamamlar, tiyatro ve kutsal nekropolis alanları gün yüzüne çıkartılır. GÖRKEMLİ TARİHİN SESSİZ TANIĞI SALAMİS Salamis’te tarihin sessiz tanığı olarak duran taşların arasında
www.cypruszoom.com
www.cypruszoom.com
2121
dolaşırken, geçmişin ayak seslerini hissedebilirsiniz. Şehir, çağlar boyunca ya-
22 ZOOM Haziran 2016
şamış olduğu gel gitlerde, büyük hikayeleler biriktirir. En parlak dönemini Roma Döneminde yaşayan, Salamis şehrinin ziyaret açık bölümleri, ziyaretçilerine ışıltılı geçmişin yansımasını, hüzünle anlatıyor. Salamis’in görülebilecek yerleri; şehir merkezini çevreleyen sur yapıları, spor alanı olarak kullanılan Gymnasium, alttan ısıtma sistemine sahip, mimari bir harika olan hamamlar, Austus döneminde inşa edilen 15 bin kişilik oturma kapasitesine sahip tiyatro, tiyatronun güneyinde yer alan Roma Villası, Bizans su sarnıcı, eşsiz güzellikteki mozaik motiflerine sahip MS 4. yy’da inşa edilen Kampanapetra Bazilikası, Kıbrıs’ın bilinen en büyük bazilikası, Psikopos Epipha-
nius’a adanmış Aziz Epiphanius Bazilikası, Şehrin su ihtiyacını karşılayan Su deposu-vouta, çepeçevre dükkanlardan oluşan Pazar yeri-Agora ve Agoranın güney ucunda yer alan Salamis’in ana tapınağı Zeus Tapınağı. Aziz Barnabas Manastırı ve Enkomi yerleşim yerine kadar uzanan bölgeyse büyük ölçüde, Nekropol (mezarlık alanı) olarak kullanılmaktaydı. ŞEHRİN YÜZDE 90’DAN FAZLASI HALA TOPRAK ALTINDA Antik Salamis kentinde, 1800’lü yılların sonundan, günümüze çeşitli kazı ve araştırma çalışmaları yürütülmüştür. Yürütülen kazı çalışmaları neticesinde, şehrin yaklaşık yüzde 10’luk bir bölümü açığa çıkarılmıştır. Bir başka de-
yişle, Salamis’in yüzde 90’ı hala toprak altında, günyüzü özlemi çekiyor. Ankara Üniversitesi kazı heyeti yürüttüğü blimsel çalışma ışığında, Salamis’i, Akdenizin en büyük liman ve ticaret kenti olarak niteler. Bir başka deyişle, Türkiye’deki Efes Şehri’nden daha büyüktür. Araştırmacılarca, Salamis’in tamamı ile gün yüzüne çıkarılmasının, yaklaşık 100 yıl alacağı düşünülüyor. Şehir yaklaşık olarak, 8 kilometrelik bir alana yayılmıştır. Düşünsenize, şehrin tamamı ancak 3-4 kuşak sonra görülebilecek... Ne büyük bir gizem. SALAMİS şehrinin sadece yüzde 10’u bile böylesine büyük bir zenginlik sunuyorsa, varın siz geriye kalan yüzde 90’lık kısmını hayal ediniz! Geçmiş zaman olur ki, hayalî, cihana değer !
1952 senesinin Eylül ayında, 23 yaşında, genç bir arkeolog olan Vassos Karageorghis’in, 8000 pound’luk bir bütçe ile yürüttüğü kazılar, tarihi şehrin geçmişinin aydınlanmasında çok önemli bir yer tutar. Kazı çalışmalarda, özellikle Kıbrıslı köylü kadın işçiler, ortaya koydukları emekle, arkeolojik kazıların iş yükünü üstlenmişler.
YARARLANILAN KAYNAK VE FOTOĞRAFLAR: Vassos Karageorghis 1952 – 1974 dönemi Salamis Kazıları.
www.cypruszoom.com
23
haber
BU FESTİVAL KAÇMAZ.. GİRNE KÜLTÜR SANAT GÜNLERİ
G
irne Belediyesi’nin bu yıl 6’ıncısını gerçekleştirdiği Kültür Sanat Günleri Haziran ayında dolu dolu bir programla devam edecek. Girne Belediyesi’nin düzenlediği ve 24 Mayıs’ta Şebnem Ferah’ın muhteşem konseriyle başlayan 6’ıncı Girne Kültür Sanat Günleri Haziran ayında birbirinden güzel etkinliklerle devam edecek. Girne Belediyesi’nden verilen bilgide, 7 Haziran 2016 Salı akşamı caz müziğin muhteşem seslerinden Melis Sökmen Amfi Tiyatro’da konser veriyor. 14 Haziran Salı akşamı efsane gruplardan Kurtalan Express konseri Girne Antik Liman’da, 15 Haziran
Çarşamba Tatminkar ÖdülTiyatro AŞHK tiyatro gösterimi Girne Amfi Tiyatro’da, 21 Haziran Salı Grup Gündoğarken konseri Ramadan Cemil Meydanı’nda, 23 Haziran Perşembe akşamı Bozan Oratoryosu- Lefkoşa Belediye Tiyatrosu ve Lefkoşa Belediye Orkestrası tiyatro gösterimi Girne Amfi Tiyatro’da, 28
Haziran Salı ise Kıbrıslı Sanatçılar gecesi Girne Amfi Tiyatro’da sanatseverlerle buluşuyor.
Gİrne Belediyesi Kültür Sanat Günleri Haziran ayında dolu dolu bir programla devam edecek. Girne Anfi Tiyatro 7 Haziran Salı akşamı caz müziğin muhteşem seslerinden Melis Sökmen’i ağırlıyor.
24 ZOOM Haziran 2016
Güneş Fatura Göndermez
Ekrem Güneş Solar Limited Kıbrıs'ta Güneş Rüzgar ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından ürettiği enerjinin en verimli ve en ekonomik koşullarda sağlanması için dinamik piyasa koşullarında müşterilerine anahtar teslim projeler sunmaktadır.
Elektrik faturası öder gibi anlaşmalı olduğumuz bankalar ile bu sisteme sahip olabilirsiniz.
Yenilenebilir enerji sistemi ile üretecek olduğunuz 1 kilovat enerji ile yılda yaklaşık 800 kg oksijen tasarrufu sağlayabiliyorsunuz ve bir yetişkin ağacın saatte 2,3 kg. karbondioksiti alıp 1,7 kg. oksijen verdiğini hesaplayacak olursak her yıl doğaya yüzlerce yetişkin ağaç dikmiş olacaksınız!
info@egsolar.net 0392 224 0590 - 0542 868 7590 Fax: 0392 224 0591 Dr. Burhan Nalbantoğlu Cad. Aksın Apt. No:10/4A Lefkoşa
Girne’nin en özel mekanı yaza hazır;
B
aşman Group’un 2010 yılı başında Kıbrıs’a kazandırdığı Tango to Buddha Restaurant & Bar’dan sonra, yaz aylarında taşındığı Cielo ile sektördeki tecrübesini gözler önüne seriyor. Tango ile eğlence sektörüne yeni ve farklı bir tarz getiren gurup, 5 yıldır kazandığı tecrübe ve sorumluluk ile ikinci mekanı olan CIELO Lounge Bar’da da yine dikkatleri üzerinde toplayacak. Geçtiğimiz yıl büyük ilgi gören mekan, buyıl eğlenceye kaldığı yerden devam ediyor. Başman Group’un kendi girişimi olan Grand Pasha Otel Girne’nin terasında yer alan CIELO bulunduğu yeri, manzarası ve sunduğu
26 ZOOM Haziran 2016
hizmeti ile Tango kalitesini, Tango’nun havasını yansıtır nitelikte. İsmi ile bulunduğu yeri yansıtan Cielo, İtalyanca ve İspanyolca Gökyüzü, Cennet anlamına geliyor. Tasarım ve dekorasyonunu Türkeyi’nin ünlü mimarlarından Halil Adacan’ın yarattığı mekan haftanın hergünü saat 18:00’den itibaren hizmet veriyor. Tüm Dünya’da son dönemlerde eğlence sektörünün nabzını tutan lounge bar konsepti Kuzey Kıbrıs’ta niye olmasın düşüncesiyle yola çıkan Başman Group, Kıbrıs insanına eğlencenin yeni tarzını tanıştırmaktan mutlu. Cielo Lounge Bar’da yaz meyveleriyle yapılmış buz gibi kokteyllerinizi yudumlarken güneşin batışını
izleyebilir, retro, funky, latin lounge müziklerini dinlerken arkadaşlarınızla sohbet ederek günün yorgunluğunu atabilir, altıncı teras katının serin esintisinde muhteşem dağ manzarasını izleyerek kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Çarşamba, Cuma, Cumartesi geceleri 22:00’den itibaren DJ. Bora canlı performansı eşliğinde Deep House Lounge müzikleriyle dans edip eğlenebilir, kısacası kendinizi ödüllendirip şımartabilirsiniz. Geçtiğimiz yıl dünyaca ünlü Dj.Mark Lower ve Ahmet Kılıç gibi isimlerin performans sergilediği mekan bu yılda sürprizleri ile adından sıkça söz ettirmeyi planlıyor.
haber
Cielo Lounge Bar’da yaz meyveleriyle yapılmış buz gibi kokteyllerinizi yudumlarken güneşin batışını izleyebilir, retro, funky, latin lounge müziklerini dinlerken arkadaşlarınızla sohbet ederek günün yorgunluğunu atabilirsiniz.
www.cypruszoom.com
27
28 ZOOM Haziran 2016
ARÄ°FALBAYRAK
Taze Balık Vitrinimiz Açılmıştır
Rezervasyon 0548 885 0200
Çatalköy/GİRNE
KIBRIS’TA TAZE BALIĞIN EN DOĞRU ADRESİ
Öğle ve Akşam Yemeği, İş Yemekleri, Özel Organizasyon Yemekleri
mesutgunsev@gmail.com
Mesut Günsev
“Hayallerin Neydi Baba?”
M
ayıs ayındaki kutlama ve etkinliklere genelde “anneler günü “damgasını vururken, haziran ayındaki önemli günlerin içinde “babalar günü” de yerini alır.. Tabii anneler günü kadar geniş gündeme de oturmaz .Genelde çocuklarının yetişme çağında hep geri planda kalmayı tercih eden bir çok “baba” gibi ikinci planda kalır “babalar günü” Siz babanıza hiç sordunuz mu ,”hayallerin neydi baba” diye? Ben sormadım, keşke sorsaydım. Ama onu kaybettikten sonra içimde kalan bir “ukde” çok sık aklıma gelir. Sanırım, büyük bilge yazar Yaşar Kemal’in söylemiydi “Çocukluğu insanın ana yurdu” dur.. Rumeli kökenli olan babamı çok özlediğini ve sevdiğini bildiğim doğduğu bugünkü Sırbistan’ın toprakları içinde kalan Osmanlı’nın Sancak eyaletinin Yeni Pazar kasabasına göndermek o zamanlar imkanım olmadı. Son gecelerinden birinde hastane odasında başında beklerken acısını azaltmak maksadıyla verilen morfinin etkisi azaldığında gözlerini açıyordu. Ben de algılamasını yoklamak amacıyla arada bir “Nerdeyiz? Burası neresi baba?” diye soruyordum. ”Ağaçlar, yeşillikler, Vırbak, Novi Pazar..” demişti bir keresinde. Yeni Pazar doğduğu kasaba, Vır-
30 ZOOM Haziran 2016
bak ise kenarında oynadığı, buz tutuğunda üzerinde kendi yaptığı kızağıyla kaydığı akarsunun adıydı. Bu nedenden siz sorun derim, ben aynı sevgili Kiremitçi’ nin de dediği gibi, aşağıdaki yazı 2005 yılında Tempo dergisine de yazılar yazan tanınmış yazar Tuna Kiremitçi tarafından yayınlanmıştı. Girne Amerikan Üniversitesi’nde onuruna düzenlenen bir güne katılmış TV de 17 yıl kesintisiz süren “Mesut Günsev ile Pazartesi Öyküleri “ programımda seslendirdiğim ve izleyicilerimize aktardığım bu güzel yazıdan da aklımda kalan parçaları aktarmıştım. Bana bu yazının “Küçüğe Bir Dondurma“ adlı kitabını oluştururken yazdığı ilk çalışmalardan biri olduğunu söylemiş ve “hayallerinizin gerçekleşmesi ümidi ile“ diye yazarak son kitabını imzalayarak armağan etmişti.
Şimdi söz Tuna Kiremitçi’ de; “Hayatımız babalarımızı affetmekle geçiyor zaten... Onun yanlışlarını, elinden gelmeyenleri, aklının ermediklerini affetmekle... İnanıyoruz çünkü küçükken, babamızın bir kahraman olduğuna “Ona bir oda ver” diyor Sadık babasına; “gidecek hiçbir yeri yok...” Yanında üzgün bir çocuk. Annesini hiç tanımamış. Üstelik tarihin rüzgarı babasından da koparmış onu. Şimdi elinden tutan hasta bir babayla kapısını çalıyor dedesinin. Yani bir başka babanın, bir başka oğulun kapısını. Çağan Irmak’ın son filmi “Babam ve Oğlum”da geçiyor tüm bunlar. Bir oğul yıllardır konuşmadığı babasının kapısını çalıyor, işkencelerden geçerken onu ayakta tutmuş olan tek şeyi, yani gururunu yenerek... Geçmişte babasına söyledikleri-
ni unutup ondan dinlediklerini de içine gömerek. Babasını affederek yani. Affetmeyi deneyerek... Hayatımız babalarımızı affetmekle geçiyor zaten... Onun yanlışlarını, elinden gelmeyenleri, aklının ermediklerini affetmekle. İnanıyoruz çünkü küçükken, babamızın bir kahraman olduğuna. Gerçeği anladığımızda çocukluğun sağlam duvarında ilk çatlak açılıyor. O zaman Süperman’i yere seren dev bir kriptonit taşı gibi çıkıyor hayat karşımıza. Babalarımızı yaşlandıran, onları güçten kuvvetten düşüren uğursuz bir madde gibi... Belki de o an büyümeye başlıyoruz. Zaman bizim için soyut bir kavram olmaktan çıkıp somutlaşıyor, elimizi uzatsak dokunabileceğimiz bir maddeye dönüşüyor. Onun sayesinde yeni bir yüzüyle karşılaşıyoruz baba-
mızın; bağışlanması gereken yüzüyle. Filmdeki çocuğun babasının ruhu da ciğerleri de iyileşmeyecek şekilde hastalanmıştı. Küçük Deniz, Süperman’in ölümüne çok erken yaşta tanık oldu bu yüzden. Çocuk da o an büyümeye başladı işte. Babasını tamamen anlayıp affedene kadar devam edecek olan ergenliğine ilk adımı attı. Küçük ruhundaki yaralar, yanaklarında çıkacak kocaman sivilcelerden çok daha fazla acıtacaktı canını. İyileşmenin tek yolu vardı üstelik: Babasını affetmek. Hepimiz babalarını affetmek zorunda kalan çocuklar değil miyiz sonuçta? Hatta bir erkeğin gerçekten büyüyüp büyümediğini buna bakarak anlayabiliyoruz. Biz erkekler babamızı affettiğimizde büyümeye başlıyoruz aslında. Galiba baba olmanın dramı da burada. Çocuğumuz için elimizden geleni yapacağız önce, sonra da yapamadıklarımız için bizi affetmesini bekleyeceğiz. Onlar da büyük bir iyi niyetle affetmeye çalışacaklar bizi; bunun imkansızlığını bile bile... Yüzde yüz affedilmez babalar. Çünkü onlar kahramandır. Çizgi romanlardaki yemek yemeyen, tuvalete gitmeyen ya da sevişmeye figürler gibi kudretlidirler hayata karşı. Ne kadar istesek de bunun gerçek olmadığını kabul edemeyiz. Filmdeki küçük Deniz’in babasını tam olarak ne zaman affettiğini biliyorum aslında. Bunu yapmak için büyümeyi, iyi bir yönetmen olmayı ve babasının öyküsünü beyazperdeye taşımayı bekledi.
“Ona bir oda verin” dedi bize, babasını göstererek: “Gidecek başka yeri yok.” İnsan ister istemez düşünüyor tabii; “Ben kendi babamı affedebildim mi?” diye. Tabii hemen yetişiyor vicdanımız ve ekliyor: “Oğlumuz bizi affedecek mi?” Hayat o iğrenç kriptonit taşlarını kafamıza atmaya başladığında, bizimle beraber çocuklarımız da yaralanacak mı? Nasıl özür dileyeceğiz onlardan? Küçükken kahraman olduğunu düşünüyoruz babamızın. Canavarlarla dövüşen bir şövalye, yenilmez bir prens... Sonra bir bakıyoruz, saçları beyazlamış, omuzları çökmüş, sırtı eğilmiş adamcağızın... O an küsüyor ve kendisini hiçbir zaman affetmeyeceğimize yeminler ediyoruz. Allah’tan büyüyoruz sonra... Hayatın canavarları bizim de kolumuzu bacağımızı ısırmaya başladığında anlıyoruz; meğerse babamızın gerçekten kahraman olduğunu. Bizim için hangi güçlüklere katlandığını. Kimlerle hangi savaşları yaptığı-
nı, nelerden vazgeçtiğini. Hangi hayalleri bizim için yüreğine gömdüğünü. “Hayallerin neydi baba?” diye sormak isterdim, eğer hayatta olsaydı ona. Zamanında akıllılık edip benim ve kardeşimin uğruma nelerden vazgeçtiğini, kimlerden uzaklaştığını öğrenebilseydim, onu kahraman olmadığı için affetmem işten bile olmazdı şimdi. Tabii artık yaşamadığı için bu soruyu soramıyor ve tahminlerde bulunuyorum. Babamın hayallerini hayal ediyorum yani. Yazar olmak isteyip de olamamış babamın hayallerini... Bir kız sevip de alamamış babamın hayallerini... Para kazanıp çarçur etmiş babamın hayallerini... Hayatında yurtdışına hiç çıkamamış olan babamın hayallerini... Erkeklere naçiz tavsiyem, eğer yaşıyorsa babalarına bu soruyu sormaları. Sorunun yarattığı kamaşmayla hiç ummadıkları bir iletişim köprüsü kurulabilir aralarında. Hemen gidip sorsunlar, kum saati boşalmadan.”
SANA İNAT Yağmurlar yağardı kaldırımlara, Sen kaçardın pişman geldiğine, Ben sensiz edemezdim, Sensiz olamazdım böyle gecelerde. Seni düşünürdüm, ürkekliğini, Yürürdüm ıpıslak caddelerde, Ve kızardım yağmuru sevmediğine, Bir tek oydu aramıza giren. Beni unuttuğundan bu yana, Aradan ne kadar yıl geçti bilmiyorum, Sadece bilmem kaçıncı yağmurun yağması bekleniyor, Bulutlara bakıp seni hayal ediyorum. O yağmasa da bir gün inan bana, Şaşıracaksın, ben yağacağım üzerine, Paramparça olup , sana inat, Beni unuttun diye.
Kaya KONAKKURAN
Dedi ki
Victor Hugo
www.cypruszoom.com
31
haber
Arzu Özal- Buket Taşdelen
Talia-Nora Kalpakçıoğlu Sinan Öncel-Murat Kolbaşı
Eve Maria Kuijstermans Sarah Scalisi
Erkan Simitçioğlu Tuba Şimaylı
SPAGO YAZA MERHABA DEDİ
İ
ki Michelin yıldızlı dünyaca ünlü şef Wolfgang Puck’ın ikonik restoranı Spago ve dünyaca ünlü markaların en yeni koleksiyonlarını moda severlerle bir araya getiren Harvey Nichols, “Spago Yaza Merhaba” partisinde misafirlerini ağırladı. Buket Taşdelen, Sibel Kerimoğlu, Gül Gölge Saygı, Arzu Özal, Tuba Şimayli gibi cemiyet hayatının tanınmış simalarının yanı sıra Jülide Ateş, Ayşe Tolga, Ceylan Atinç, gibi pek çok ünlü ismin de katıldığı partide, misafirler Spago’nun eşsiz ve ödüllü terasında ağırlandı. Üst üste 22 sene boyunca Oscar ödül törenlerinin resmi partilerini düzenle-
me başarısı gösteren Şef Wolfgang Puck’ın lezzetleriyle ağırlanan misafirler, ünlü DJ Tarık Koray tarafından hazırlanan muhteşem playlist’iyle gecenin keyfini çıkardı. Nişantaşı’ndaki St. Regis Istanbul’un terasında konumlanan Spago by Wolfgang Puck, hem öğle yemeklerinde hem de akşamları, yaz aylarının vazgeçilmez adreslerinden biri olmaya hazır. Öte yandan, stiliyle ikonlaşan kadınlara hitap eden markalar, trend öncüsü koleksiyonlar ve en hit parçaları sezon boyunca Harvey Nichols Kanyon ve Brandroom mağazalarında ve dünyanın önde gelen moda markalarının mono butiklerinde olacak.
Sarah Scalisi-Gonca Kar akaş-Riu Reis -Nevin Kep enekYasemin Atadeniz - Eve Maria Kuijstermans
Nilgün Çavuşoğlu-Tuba Şimayli-Lara Acıman-Müge Arnas
Spago by Wolfgang Puck ve Harvey Nichols, yazın gelişini Spago’da düzenlenen “Yaza Merhaba” partisiyle kutladı. Buket Taşdelen, Sibel Kerimoğlu, Gül Gölge Saygı gibi cemiyet hayatının önemli simalarının yanı sıra Ayşe Tolga, Jülide Ateş, Ceylan Atinç gibi pek çok ünlü ismin de katıldığı partide, misafirler Spago’nun eşsiz ve ödüllü terasında ağırlandı.
Onur Baştürk
Ayşe Tolga
32 ZOOM Haziran 2016
Balçiçek İlter
Sibel Kerimoğlu
Ceylan Atınç
Jülide Ateş
Gülgün Çavuşoğlu
Müge Arnas
Gül Gölge Saygı
haber
BAYRAMOĞLU SPORTLINE İLE BABALAR GÜLECEK
B
ayramoğlu, Sportline mağazası ile özellikle erkeklerin derdine derman oldu. Birbirinden çeşitli spor ayakkabı modelini tek bir mağazada görebileceğiniz Sportline bünyesinde birden fazla markayı barındırıyor. Babalar gününde babanızın her adım attığında aklına sizin gelmenizi istiyorsanız hemen Lefkoşa’daki Sportline mağazamıza gidin ve modelinizi seçin. Bayramoğlu kalitesi ve güvencesi ile, en son model yazlık ayakkabıları bulabileceğiniz mağaza Lefkoşa’da Osmanpaşa Caddesinde.
www.cypruszoom.com
33
moda
•• 4 1 ••
3 ••
5 •• 8 ••
2 ••
9 ••
6 •• 7 •• 12 •• 10 •• 11 ••
LE LEFKOŞA - MAĞUSA- GİRNE
1- BİKİNİ ÜST 28,59 TL 2- BİKİNİ ALT 17,99 TL - 3- BİKİNİ ÜST 43,99 TL 4- BİKİNİ ALT 32,99 5- ŞAPKA 32,99 TL 6- PLAJ ELBİSE 65,99 TL 7- PLAJ ELBİSESİ 54,99 TL 8- BİKİNİ ÜST 32,99 TL 9- BİKİNİ ALT 28,59 TL 10- GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ 38,49 TL 11- ŞAPKA 28,59 TL 12- PLAJ ELBİSE 43,99 TL
34 ZOOM Haziran 2016
15 ••
13 ••
14 ••
16 ••
17 ••
18 •• 21 ••
19 ••
23 ••
20 ••
22 •• LE LEFKOŞA - MAĞUSA- GİRNE
13- ELBİSE 65,99 TL 14- AYAKKABI 87,99 TL 15- BLUZ 32,99 TL 16- ELBİSE 87,99 TL 17- AYAKKABI 87,99 TL 18- YELEK 109,99 TL 19- ATLET 12,99 TL 20- PANTALON 54,99 TL 21- ÇANTA 76,99 TL 22- AYAKKABI 87,99 TL 23- ELBİSE 87,99 TL www.cypruszoom.com
35
OCAKBAŞI
36 ZOOM Haziran 2016
Bu ay rotamız Mağusa’ydı. Adı ile müsemma bir mekanı sizin için tecrübe ettik. Şehir merkezinde yer alan Aralık Sonu Ocakbaşı, adı nedeniyle giden gitmeyen herkesin en azından duyduğu bir yer. Ama mezesi, servisi, keyfi ile Mağusa’da gidilmeye değer mekanlar arasında. Şimdilerde yazlık şeklini alacak meyhane, kışlık mekanı ile son kez bizi ağırladı..
www.cypruszoom.com
37
20 çeşit soğuk meze, 6 ara sıcak, 7 parça et yemekle bitmeyecek bu menü detayları mekandan. Keyifle içmek isteyenlerin ilk tercihi zaten bol meze o da masanızda çokça mevcut..
M
eyhane ve mekan tanıtımları için yoğun olarak Lefkoşa ve Girne’yi kullanmıştık. Geçtiğimiz ay bu geleneği bozup, daha uzaklara gittik. Bu ay “Johnnie Walker ile Çok Özel Yerler” için seçtiğimiz mekan adı ile duyanların hep aklında kalacağı bir yer. Mağusa’da yer alan Aralık sonu Ocakbaşı, bizim için geçen aydan itibaren artık sadece adıyla değil tadıyla, keyfiyle de hatırlanacak bir mekan oldu. İki genç girişimci, iki yakın dost Os-
38 ZOOM Haziran 2016
man Karabiber ve Emir Özdemir’in yarattığı mekan, keyifli ortamı, bol mezesi, şehir merkezinde olması nedeniyle özellikle Mağusalılar için kısa sürede ulaşabilecekleri özel bir yer. İki yıl önce açılan mekanın önce isminden bahsetmek gerekiyor sanırım. Türkiye’de, Van ve İzmir’de olmak üzere aynı isimle iki mekanın daha olduğunu öğrendik. Büyük ihtimalle bu isimlerin konma gerekçesi de aynıydı. Adından da anlaşılacağı üzere, mekan iki yıl önce Aralık sonu Ocakbaşı açılmış.
Bu eprili ismin hikayesinin özeti bu. Sonrasında ise kısa sürede, dikkatleri üzerine çekmiş. Kendine özel park yeri ile rahatça yanıbaşına kadar girebileceğiniz mekan bugünlerde yazlık şeklini almış olacak. Sayfalarda gördüğünüz fotoğraflar, kışlık görüntüsü. Daha doğrusu mekanın kışlık haliyle son ağırladığı ekip biziz. Bizde sonra gidenler, çok daha ferah, çok daha nezih bir mekanı görecekler. Tabii gördükleri farklı olsa da, masalarına gelen, gece boyunca yiyip içtikleri herşey bugün bizim test ettiklerimizden farklı olmayacak. Mekanda bizim gözümüzden kaçmayan; hatta altı çizilmesi gereken en önemli detay, işletmenin iki genç girişimcisinin sadecece bize değil her
gelenle olan diyaloğu, garsonbların hitap şekli. Kusursuza yakın bir hizmet, daha sonra masamıza geleceklerden alacağımız keyfi de şimdiden ikiye katladı. Haftanın her gecesi açık olan mekanda, her akşam 20.30 - 23.30 arasında fasıl yer alıyor. Ahmet ve Ömer Keman ve Dabruka’larıyla çıplak sesle söyledikleri şarkılarıyla gecenize eşlik ediyorlar. Mekanda aynı zamanda Birkan Bedensel ve Ahmet Zombah da sahne alan isimler. Yemeklere geçmedik ancak haftanın her gecesi canlı müzik buluyor olmak, özellikle meyhane tarzı işletmeler için neredeyse elzem hale geldi. Biz de bu gecenin keyfini çıkarıyoruz. Zaman zaman içimizden de olsa şarkılara eşlik ettiğimizi söylemeliyim.
www.cypruszoom.com
39
Siz oturduktan sonra masanız kısa sürede donatılıyor. Fix menüyü tercih etmeniz yeterli. İçki hariç fiyatı 45 tl. 20 çeşit meze, 6 ara sıcak, 7 parça et çeşidi, normal bir insanın yiyebileceğinden çok fazla. En azından bize göre. Ama yinede bizim insanımızın boşluk kalmayacak şekilde masanın donatılmasından hoşlandığını, yiyeceğinden fazlasının tabağında olmasını sevdiğini
biliyoruz. Çoğu zaman gece üçlere kadar açık olduğunu öğrendiğimiz mekanın, geniş ve nezih ortamı, yanıbaşındaki park alanı, bol mezesi, aradığınızdan fazla sıcak ve et menüsüyle keyfi yerinde. Geçtiğimiz ay sizler için gidip tecrübe ettiğimiz mekan, özellikle Mağusa Bölgesi’ndekiler için keyifli bir seçenek olarak dikkat çekiyor. Sadece Mağusalılar için değil içmeyi ve hayatın keyfini çıkartmayı seven tüm Kıbrıslılar için özel bir yer olma niteliğini taşıyan Aralık sonu Ocakbaşı’nı gidilmesi gereken mekanlar listesine ekleyebilirsiniz. Sıcak bir ilgi, samimi bir ortam, en önemlisi de garsonların verdiği hizmeti beğenecek söylediklerimize hak vereceksiniz. Gideceklere şimdiden iyi keyifler.
40 ZOOM Haziran 2016
Tarihin Geçmişten Gelen Yasemin Kokusu
Pazartesi: Kapalı / Salı: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Çarşamba: 09.00-15.00 Sadece Bayan, 15.30-21.00 Turistik Perşembe: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Cuma: 09.00-21.00 Turistik / Cumartesi: 09.00-16.00 Sadece Bayan, 16.30-21.00 Turistik / Pazar: 09.00-16.00 Sadece Erkek, 16.30-21.00 Turistik Bilgi ve Rezervasyon: Tel +90 548 830 08 81 www.grandturkishhamam.com e-mail: info@grandturkishhamam.com
haber
Futbol Endüstrisinin kaymağını onlar yedi;
Real Madrid Manchester United
A
tletico Madrid ve Real Madrid arasında oynanacak UEFA Şampiyonlar Ligi finaline günler kala KPMG Küresel Spor Danışmanlığı Bölümü, Avrupa’nın en gözde 32 futbol kulübünü farklı bir bakış açısıyla değerlendirdi. Takımlar ve ülkeler açısından ayrı ayrı yapılan analizlerde ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Rapora göre Avrupa futbol kulüpleri küresel fanları ve yükselen hisseleriyle göz doldursa da aslında 32 kulüpten sadece dokuzu 1 milyar euro şirket değerini aşabiliyor. En gözde Avrupa kulüpleri listesine Fenerbahçe 256 milyon euro ile 22’inci sıradan, Galatasaray ise 225 milyon euro ile 24’üncü sıradan girdi. En değerli üç kulüp Real Madrid CF, Manchester United FC ve FC Barcelona’nın toplam şirket değeri ise 32 kulübün kümülatif şirket değerinin üçte birine eşit. İngiliz Premier Ligi’nin 2,4 milyar euro tutarındaki yayın hakları Premier Ligi takımlarının işletme değerlerine önemli etki ediyor. 26 kulüp, toplam şirket değerinin yüzde 95’ini oluşturan en büyük 5 futbol liginde faaliyet gösteriyor. İlk 10 kulüp içerisinde, Almanya, İtalya ve Fransa sadece 1 kulüple temsil ediliyor.
42 ZOOM Haziran 2016
21 kulüp hissesi Avrupalı 21 kulübün çoğunluk hissesi Avrupalı iken geriye kalan 11 kulüp, Asya, Amerika ve Rus sahipliğinde bulunuyor. Toplam Facebook takipçi sayısı 589 milyon Bu 32 kulübün toplam 589 milyon Facebook takipçisi var, Nike, Adidas ve Puma ise toplamda 67 milyon takipçiye sahipler. Ancak toplam şirket değeri açısından, Nike, Adidas ve Puma’nın toplamından daha düşük seviyedeler. İngiltere ülke sıralamasında zirvede KPMG’nin araştırmasında İngiliz kulüplerinin toplam şirket değeri, 10 milyar euro ile ülke sıralamasında zirvede yer aldı. Bu rakam 32 kulübün toplam değerinin yüzde 40’ına eşit. Türkiye 6'ncı sırada yer aldı En gözde Avrupa kulüpleri raporunda Fenerbahçe ve Galatasaray’la değerlendirmeye giren Türkiye ise iki kulübün toplam değeri olan 481 milyon euro ile ülke sıralamasında 6'ncı sırada yer aldı. Milyarlık iki takım Real Madrid ve Barcelona İspanya’ya yetti Son 3 yılda Avrupa şampiyonalarının pek çoğunu kazanan İspanyol takımları, toplam pastanın yüzde 21’ine denk gelen 6,6 milyar euro ile ülke sıralamasında ikinci oldu. Real Madrid CF ve
FC Barcelona takımları birlikte toplam ülke miktarının yüzde 85’ine eşit. İspanya, şirket değeri 2 milyar euroyu geçen iki kulübü olan tek ülke olarak raporda yer aldı. Almanya üçüncülükle yetindi Almanya; şirket değeri 3,5 milyar euroyu geçen Bayern Münih, Borissia Dortmund ve Schalke 04 takımlarıyla devler sıralamasında temsil edildi. İtalyan; 7 takımla en fazla takım sayısına sahip olsa da kıyaslamada daha az etkiye sahip bir ülke. FC Internazionale Milano’nun 2010’da Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırmasının ardından Juventus FC geçtiğimiz yıl finale ulaşabildi. İtalyan takımlarının toplam şirket değeri 3,1 milyar euro olarak raporda yer alıyor. 1 milyar Euro ile Juventus FC, Top 10’a girebilen tek İtalyan takımı oldu. Futbol değeri açısından kentler sıralaması Raporda futbol değeri açısından kentler de sıralandı. Buna göre Manchester United ve Manchester City gibi iki futbol devine ev sahipliği yapan Manchester 4,5 milyar euro ile birinci sırada yer aldı. Bunu 3,9 milyar euro ile Arsenal, Chelsea ve Tottenham Hotspur’a ev sahipliği yapan Londra takip etti. Atletico Madrid ve Real Madrid’in sağladığı 3,5 milyar euro ile Madrid daha sonra geldi. En az
10 kez UEFA Şampiyonlar Ligi’ni kazanan takımlara sahip olan Milano 1 milyar euroya ancak ulaşabilirken İstanbul ise ilk 10’da yer alamadı. Son iki sezondaki kazanımlar derlendi KPMG’nin Futbol Kulüpleri Değerleme Raporu 1 Ocak 2016 itibariyle Avrupa’nın en gözde futbol kulüplerinin işletme değerlerini analiz etmeyi amaçlıyor. Rapor, 2013/14 ve 2014/15 sezonlarında 32 gözde Avrupa takımının kamuya açık finansal rakamlarından ve finansal olmayan bilgilerinden oluşuyor. Rakamlara 2015/2016 sezonundaki kazanımları dahil edilmedi. İşletme değeri hesaplanırken 5 önemli kriter dikkate alınıyor: kârlılık, popülerlik (Facebook, Twitter ve Instagram takipçi sayıları ve etkileşim oranları), stadyum sahipliği, yayın hakları ve sportif potansiyel (maç, reklam ve yayın gelirleri). KPMG Türkiye Birleşme ve Satınalma Danışmanlığı Şirket Ortağı Tayfun Pişirir, “Avrupa’nın önde gelen 32 futbol takımının analizini yaptığımız bu rapor futbolun değişen ekonomik yönünü ön plana çıkarıyor. Futbol kulüpleri küresel fanlara sahipken ve dünyaca ünlü markalar haline geliyorken, işletme değerlerinin daha küçük olduğu görülüyor” dedi.
Avrupa’nın gözde 32 futbol takımının kamuya açık finansal bilgilerinin analiz edildiği Avrupa Futbol Kulüpleri Değerleme Raporu’na göre, Avrupa’nın en büyük futbol takımlarının toplam şirket değeri 26,3 milyar euro. En değerli takımlar sıralamasında Real Madrid CF ve Manchester United FC her biri 2,9 milyar euro ile zirvede. Barcelona ise 2,67 milyar euro ile arkadan geliyor. Türkiye’den Fenerbahçe 256 milyon euro ile 22’inci, Galatasaray da 225 milyon euro ile 24'üncü sırada yer aldı.
İşletme değeri aralığı – milyon EUR
Sıra Kulüp
min
ortalama
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32
2,814 2,829 2,677 2,076 1,594 1,530 1,365 1,198 929 798 781 768 591 565 507 428 381 374 337 283 271 239 219 208 192 184 181 175 176 170 167 148
2,905 2,905 2,758 2,153 1,663 1,620 1,453 1,273 983 843 830 801 624 592 545 455 399 394 358 297 285 256 233 225 203 195 190 188 186 181 175 156
Real Madrid CF Manchester United FC FC Barcelona FC Bayern Munich Arsenal FC Manchester City FC Chelsea FC Liverpool FC Juventus FC Paris-Saint Germain FC Borussia Dortmund Tottenham Hotspur FC FC Schalke 04 Atlético de Madrid AC Milan Everton FC FC Internazionale Milano SSC Napoli AS Roma AFC Ajax SL Benfica Fenerbahçe SK SS Lazio Galatasaray SK Valencia CF AS Monaco FC Olympique de Marseille FC Porto Olympique Lyonnais Sevilla FC PSV Eindhoven ACF Fiorentina
max 2,996 2,981 2,840 2,231 1,731 1,710 1,541 1,348 1,038 887 879 834 657 618 583 482 417 414 379 311 298 274 247 241 214 206 200 201 195 192 184 165
www.cypruszoom.com
43
haber
“Küçük Prens Ten�mde” fotoğraf projes� �le 60’ı aşkın ünlü �sm�n fotoğrafları çek�ld�. Dünyada �lk kez yapılmış olan projem�n tüm gel�r� kız çocukların eğ�t�m�ne bağışlanacak. K�tap �nkılap yayınlarından geçt�ğ�m�z ay başında çıktı ve gel�r� “baba ben� okula gönder” kız çocuklarının eğ�t�m�ne bağışlanacak.
Küçük Prens’i Teninde Taşıyanların Hikâyesi
KÜÇÜK PRENS TENİMDE
B
Hazal Kaya
44 ZOOM Haziran 2016
azıları içinde tutar yaşadıklarını, bazılarıysa kâğıda döker... Kimileri ise yaptırdığı bir tattoo ile anlatır hikâyesini. Yaptıranlar için ayrı, özel bir anlamı vardır tattoonun. Kimi sevdiği bir cümleyi dövdürür tenine, kimi kendi çizdiği bir figürü, kimi de sevdiği bir kahramanı. İşte Küçük Prens de bunlardan biridir. Melissa Mey kendi gibi Küçük Prens’in hikâyesinden etkilenerek Küçük Prens tattoosu yaptıranları “Küçük Prens Tenimde” projesi ile bir araya getirip içindeki çocuğu hiç yitirmemiş büyükleri tek tek fotoğrafladı, hikâyelerini dinledi. Sevinç Erbulak, Hazal Kaya, Yunus Günçe gibi ünlü isimlerin de yer aldığı bu projede hikâyeleriyle Türkiye’nin pek çok yerinden birçok isim var. Arka kapak yazısı: Herkesin bir hikâyesi vardır. Bazıları kâğıda yazar hikâyelerini, bazıları sadece içinde tutar ve yaşar. Ama bazıları vardır ki, bir küçük resimle bedenine kazıyarak her an yanında taşır hikâyesini. Küçük Prens Tenimde kitabını
açtığınız andan itibaren onlarca fotoğraf görecek ve her bir fotoğrafta derin hikâyelere tanıklık edeceksiniz. Kim bilir belki birçoğu size kendi hikâyenizi anımsatacak. Kolay değildir hikâyesini tenine kazımak; her an taşımak ve görmek. Unutmamak veya hatırlamak. Bu nedenle tattoolu insanlar hep biraz daha tuhaftır ve belki de hikâyeleri bir o kadar derin. Çünkü artık kâğıtlar, defterler yetmemiştir, tenleri şahitleri olmuştur anbean. Hikâyesi tenlerinde olanlara ve Küçük Prens’i tanıyanlara... * Bu bir çocuk kitabı değildir; içindeki çocuğu hiç yitirmemiş ama bedenleri büyümüş çocukların kitabıdır.
“For Your Future”
Yeni Kayıt veya Yatay Geçiş Yapacak Tüm KKTC’li Öğrenciler
HERKES ÜNİVERSİTEYİ RAHAT OKUSUN DİYE
1 YIL EĞİTİM ÜCRETİ HEDİYE!
BURS SINAVINA BAŞVURULAR BAŞLAMIŞTIR. BURS SINAVIMIZ 10 HAZİRAN 2016 CUMA GÜNÜ YAPILACAKTIR. SINAV ÜCRETSİZDİR Tel: 650 00 00 - www.bun.edu.tr
/britishuniversityofnicosia
En Çok Satan
KİTAPLAR
RAINBOW ROWELL FANGIRL Gerçek ve düş arasında sıkışmış hayalperest bir genç kız... Bir elmanın iki yarısıyken farklı hayatlara savrulan iki kardeş Cath bir Simon Snow hayranıdır. Öyle ya, tüm dünya Simon Snow hayranıdır... Ancak bu Cath için bir hayat felsefesidir ve o takipçi olma konusunda çok iyidir. İkiz kız kardeşi Wren’le çocukluklarından beri Simon Snow kitaplarını defalarca okumaktan, hayran kurgusu yazmaya kadar, kendilerini seriye adamış, annelerini kaybetmelerini de ancak bu şekilde atlatabilmişlerdir. Büyüdükçe Wren’in hayranlığı azalsa da Cath’in vazgeçmeye niyeti yoktur. Üniversiteye gidecekleri sırada Wren, onunla aynı odada kalmak istemediğini söyleyince Cath kendi rahat dünyasının tamamen dışında, bir başına kalır. Son derece utangaç olan Cath, kendini yazdığı hayran kurgusuna kaptırmıştır. Hikâyesinde her zaman ne diyeceğini gayet iyi bilmekte ve gerçek hayatta hiç tecrübe etmediği romantizmi öyküsüne yansıtabilmektedir. Wren elinden tutmadan da Cath her şeyin üstesinden gelebilecek midir? Kendi hayatına başlamaya gerçekten hazır mıdır? “Son derece keyifli, sevgi dolu bir gençlik masalı; başarı kaderinde var.” -New York Journal of Books(Tanıtım Bülteninden)
46 ZOOM Haziran 2016
DONNA TARTT SAKA KUŞU
DAVID LEVINTAN BAŞKA BİR GÜN
“Birini benim, annemi özlediğim kadar özlemek nasıl mümkün olabiliyordu? Onu öyle çok özlüyordum ki ölmek istiyordum; suyun altında havaya hasret kalmak gibi sert, somut bir özlem.” İlgisiz bir babanın ve hayatını ona adayan bir annenin oğlu olan on üç yaşındaki Theodore Decker bir patlamanın ardından mucize eseri hayatta kalır. Ancak New York gibi koca bir şehirde kimsesiz bir çocuk olarak felaketin ardından hayatta kalmak yeni bir felaketin içine düşmek gibi olur onun için. Bu yangın yerini andıran hayatın içinde ona annesini hatırlatan tek bir şeye tutunur Theo: küçük, sarı bir kuş; bir saka... Büyüdükçe zenginlerin tablolarla dolu odalarında ve çalıştığı antikacının tozlu koridorlarında hayatın çok daha farklı yönlerini keşfeder genç adam. Aşkı bulur ama tılsım gibi yanından ayırmadığı Saka Kuşu tablosu kadar kırılgan ve ürkektir bu aşk. Ve onun kadar yakın ama bir o kadar da uzak... Saka Kuşu ruhani bir yolculuk gibi. Oradan oraya sürüklenen bir hayatın, kaybın, ölümün, takıntının, bağımlılığın, aşkın, kaderin ve kadersizliğin romanı. Tablonun içinden bakan o küçük kuş, size evreni, iyiyi, kötüyü, güzeli, benliğin ve zaman kavramının derinliklerinde yatan sırrı sorgulatacak kadar güçlü ve tüneğine zincirlenmiş olmasına rağmen alabildiğine özgür. (Tanıtım Bülteninden)
Her aşk hikâyesinin iki yüzü vardır. Doğaüstü olanların bile. “Seni tekrar görecek miyim?” diye sordu. Başımı evet dercesine salladım. “Sana kanıtlayacağım,” dedi. “Gerçekten ne anlama geldiğini göstereceğim.” “Neyin?” “Aşkın.” Her gün başka bedende uyanmak zor. Bunu yapan insanla birlikte olmak da. Rhiannon için her gün aynıdır. Hayatını olduğu gibi kabullenmiş; dengesiz erkek arkadaşı Justin’i hak ettiğine inanmış, hatta birkaç kural belirlemiştir: İlgi manyağı gibi davranma. Onu rahatsız etmemeye çalış. Fazla ümitlenme. Ta ki ilişkilerinde her şeyin değiştiği güne kadar... Mükemmel fakat Justin’in ertesi sabah hatırlamadığı bir gün. Sonra başka bir gün, tanımadığı biri karşısına çıkıp Rhiannon’a o mükemmel günde yanındakinin aslında Justin olmadığını açıklar ve genç kızın tekdüze hayatı bambaşka bir yön alır. “Levithan bu romanı öncekinin ‘ikizi’ addetse de, tek başına okunabilecek kadar ondan bağımsız ve son derece tatmin edici bir kimliği var.” -Booklist(Tanıtım Bülteninden)
www.denizplaza.com 0392 228 8320 /Kitap Dahili :17 info@denizplaza.com
JOSE RODRIGUES DOS SANTOS KODEKS 632 Rio de Janeiro: Yaşlı bir tarihçi otel odasında ölü bulunur. Ardında bıraktığı araştırmada herkesin dikkatini çeken bir belge vardır. Üzerinde Moloc Ninundia Omastoos ?İsimler nefret uyandırır? yazıyordur. Lizbon: Amerikan Tarih Vakfı isimli bir kuruluş, Lizbon Yeni Üniversitesi’nin tarih bölümü profesörü Tomás Noronha’yla iletişime geçer. Profesörün kriptoanaliz ve eski diller konusundaki uzmanlığından yararlanıp ölen tarihçinin araştırmasını açığa çıkarmasını isteyen kuruluş, bunun için tam yarım milyon dolar ödemeye hazırdır. Tarihçinin bıraktığı bu gizemli notun sırrını çözmeye çalışırken Tomás, Lizbon’dan Rio de Janeiro’ya, New York’tan Kudüs’e uzanan bir yolculuğa çıkar. Bir anda kendini Amerika kıtalarının keşfinin büyüleyici tarihini ve bugüne kadar hiçbir tarihçinin çözemediği büyük gizemi, Kristof Kolomb’un gerçek kimliğini araştırırken bulur. Kodeks 632 dünyanın en büyük yanlış anlaşılmalarından biri olabilecek bir muamma üzerine yazılmış tarih dolu bir roman. “Ahlak pusulası şaşan bir adamın gerçek Kuzey’i bulmaya çalıştığı gerilimli bir tarihsel roman.” - Kirkus Reviews (Tanıtım Bülteninden)
KÜRŞAT BAŞAR ASLINDA HAYAT
HIKMET ANIL ÖZTEKIN EYVALLAH
Zamana direnen çocukluğun, geçip gitmeyi reddeden anıların yazarı Kürşat Başar, bu kez kendi hayatının izini kendine has üslubuyla sürüyor.. Unutulmaz romanların yazarı olarak, yaşadığı onca ilginç tecrübeden eserlerine açılan dolambaçlı, sürprizli patikaları takip ediyor. İstanbul, Ankara, Kıbrıs ve Doğubayazıt’ta geçen çocukluk ve gençlik yıllarını; edebiyatla, müzikle tanışmasını; son otuz yılın gözde dergi ve gazetelerinde geçen günlerini anlatan yazar, Sevim Burak’tan Ara Güler’e, Doğan Hızlan’dan Cemal Süreya’ya ve günümüze gelene kadar daha nicelerine, birbirinden ilginç, sıradışı figürle karşılaşmasını da aktarıyor. Sinemayla, radyo ve televizyonla geçen renkli yıllarını ve Başucumda Müzik’in bilinmeyen hikâyesini, rastlantıların hayatı nasıl belirlediğini, şaşırtıcı ayrıntılarla yansıtıyor... Aslında Hayal, “beklenmedik serüvenlerle yönlenmiş”, “dalgalara teslim olarak yaşanan,” ama tam anlamıyla dolu dolu yaşanan bir hayata dair. Okurların belleğinde yer etmiş eserler veren bir yazar -ve müzisyen-, kitaplarının penceresinden geçmişine, hayallerle gerçekleri birbirine çatarak inşa ettiği kendi dünyasına bakıyor bu kitapta. (Tanıtım Bülteninden)
Bir Eyvallah’ım var; gelsen de, gelmesen de sana yazacağım... Herkesin bir derdi vardır. Bazıları geçer, bazıları geçmez. Bazıları anlatılır bazıları da anlatılmaz. Bazen de anlatmak istersin ama dinleyecek kimseyi bulamazsın. Bilirsin, muhabbettir ihtiyacın ama edecek kimse yoktur. İşte bu kitap bunun için, dertleşmek için yazıldı. Yalnız olmadığını bil diye yazıldı. Muhabbet için, muhabbetle yazıldı... Biraz yağmurun, biraz da hüznün düştüğü gecelerde bu kitabı okurken şunu hissedeceksiniz; “Hâlâ dertleşebilecek birileri varmış bir yerlerde...” Bazen solundan, soluğundan eksilirsin yine de eyvallah dersin... (Tanıtım Bülteninden)
www.cypruszoom.com
47
TATİL İÇİN NERESİ OLSUN? DİVRİĞİ - KEMALİYE - SİVAS 16 - 19 Haziran 2016 Hitit prenslerinden Mengücekli şahlarla meliklere ve Selçuklu’ya uzanan bir öykü dinleyin: UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası’nı, yeşilin binbir tonu arasındaki evleriyle Kemaliye’yi, Kemah Kalesi’ni, Mimar Üstad Hasan ve Kale Camisi’ni gezin; efsanelere konu olan Fırat Nehri’ni, Munzur ve Mercan Dağları’nı, Anadolu’nun bezeme sanatındaki göz kamaştıran ustalığına ve doğu kökenli dinsel yaklaşımların etkisine tanık olun.
Karne heyecanını unutulmaz yolculuklarla ödüllendirin. Haziran ayında Sivas’tan Kars’a, Grönland’dan Provence’a, Alsace’tan Saraybosna’ya uzanan FEST programlarıyla Türkiye’nin ve dünyanın güzelliklerini çocuklarınıza hediye edin!
KARS VE ANİ 24 - 26 Haziran 2016 Avrupa Seçkin Destinasyonu (EDEN) seçilen Kars’ta bir haftasonu! Tatlı su gölü Çıldır’ın eşsiz manzarası, ayakta kalmış yapılarıyla ortaçağın en görkemli yerleşimlerden “Kırk kapılı, binbir kiliseli şehir” Ani, Doğu Anadolu’nun en zengin müzelerinden Kars Müzesi, Allahuekber Dağları’nın eteğindeki Sarıkamış, Rus işgali döneminin etkisindeki mimari örnekler… Ve elbette Kars mutfağıyla tanışma imkânı!
48 ZOOM Haziran 2016
haber
ARKTİK MACERA GRÖNLAND 12 - 23 Haziran 2016 Avrupa’nın başka Kutup bölgesi gezileri için özel tasarlanmış MS FRAM gemisi ile dünyanın en büyük adasına bir keşif yolculuğu… Antarktika’dan sonraki en büyük buzul olan Dünya Mirası İlulissat, Disko Körfezi, dev buzdağları, minik köyler, kasabalar, uçsuz bucaksız sessizlik bu programda!
HAFTASONU BOSNA-HERSEK 11 - 12 Haziran 2016 Avrupa’nın başka bir yüzünü yansıtan ve savaşın izlerini hâlâ barındıran Bosna-Hersek’te bir haftasonu… Dünya Mirasları Poçitel ve Mostar Köprüsü, başkent Saraybosna, Osmanlı İmparatorluğu’nun karakol köyünde 550 yıldır varlığını koruyan Alperenler Tekkesi ve Fatih Sultan Mehmet’e hediye edilen Hünkar Camisi gibi eşsiz mekânları içeren program, vizesiz bir rota çizmek isteyenler için!
www.festtravel.com
FRANSA PROVENCE 21 - 25 Haziran 2016 Haziran ayında mucizevi lavantaların peşinde mis kokulu bir yolculuğa çıkın; göklerin masmavi parladığı, yerlerinse tatlı bir eflatuna büründüğü diyarlara gidin. 30 asra uzanan tarihiyle ve doğal güzellikleri ile tanınan Provence’ı, Fransız Devrimi’nin ardından kurulan Fontvieille, Dünya Mirası Avignon’u, Arles ve Fransa’nın en gözde köylerinden Les Baux de Provence ile Gordes’i keşfedin.
BİR YUDUMDA ALSACE 22 - 26 Haziran 2016 Fransız kültürünü olduğu kadar Alman etkisini de üzerinde taşıyan Alsace, bu özelliği ile Fransa’da benzersiz. Ortaçağ esintilerini kaybetmeyen kasabaları ile hep güzel, hep keyifli… Ren’in en büyük limanı Strazburg, kale-kent Colmar ve Küçük Venedik olarak bilinen kanal mahallesi, Fransa’nın en güzel köyü seçilmiş Eguisheim, Vosges Dağları’nın eteğindeki Alsace Bağ Rotaları üzerinde yer alan Rönesans yapıları, muhteşem güzellikte köyler, uçsuz bucaksız bağlar ve unutamayacağınız yerel tatlar sizi bekliyor. www.cypruszoom.com
49
Babanıza En Özel Hediye Kiğılı’dan
B
abalar günü yaklaşıyor, Kiğılı babalarını şımartmak isteyenler için en şık ve konforlu hediye alternatiflerini sunuyor. Bu sezon özgürlük ve rahatlık temalarının ön planda olduğu Kiğılı’da takım elbiselerden, t-shirt’lere, pantolonlardan gömleklere birçok hediye seçeneği bir araya geliyor. Türkiye’nin erkek giyim markası Kiğılı, göz kamaştıran yeni koleksiyonu ile Babalar Günü’nü kutluyor. Yüzlerce
50 ZOOM Haziran 2016
farklı hediye seçeneğini bir araya getiren Kiğılı’da kaliteden ödün vermeyen stil sahibi babalar için gömleklerden pantolonlara, takım elbiselerden tişörtlere kadar her zevke ve yaşa uygun hediye alternatifi bulunuyor. Kiğılı’da farklı stillere farklı hediye önerileri Kiğılı, babasına ne hediye alacağına karara veremeyenlere farklı tarzlara uygun kombin seçenekleri ile yardımcı oluyor. Moda trendlerini takip eden babalara son yılların moda
trendi monokrom desenler öneriliyor. Bu temada parlak pasteller ve doğal renkler siyah beyaz ile kombinleniyor. Pastel ve parlak renklerin geçişi yaza hareket katıyor. Yine popüler kültürden beslenen sweatshirt’ler, t-shirt’ler, kapriler ve gömlekler babalar için farklı bir seçenek oluyor. Enerjik ve genç babalar için sportif tasarımlar, mavi indigo ve kum beji, bordo ve oksit kırmızılar ile renkli festival havasını şehre taşıyor. Fit kalıplar, hafif kumaşlarla buluşarak
hayatının her alanında özgür olmayı sağlıyor. Sörf tutkusunun, plaj ve marin havasının öne çıktığı koleksiyonda yaz rahatlığını hissetmek isteyen babalara tişörtler ve bermudalar sunuluyor. Nefes alabilen kumaşlar, rahat kalıplarla bir araya gelerek casual bir görünüm sağlıyor. Koleksiyon, mavi ve beyazın uyum içerisinde olduğu aksesuarlarla rahatça kombilenerek yaz modasına yön veriyor.
moda
www.cypruszoom.com
51
Ali Başman bir iş insanı ama, şimdi kendisini spor kulübü yöneticisi sıfatı ile sizlerle buluşturuyoruz
BENDEN BU KADAR Selda İÇER
İ
ş insanı Ali Başman ile Küçük Kaymaklı özelinde, sporu konuştuk. Yeşil sahaya indik, tribünlerde oturup biraz futbolun havasını soluduk; 6 yıldır süren kulüp başkanlığını konuştuk. Kulüplerin bütçelerini, devletin gençlere yapması gereken katkıları ele aldık. Daha önceden bilinse de, resmi olarak ilk kez başkanlığı artık bırakacağı bilgisini öğrendik. Ali Başman, kulübü mali olarak iyi bir noktada devredeceğini açıkladı ancak sonunda da “ Gözümün arkada kalacağı birine görevi devretmem” diye ekledi. İşte detaylar... İş insanlarının spor kulüplerinin başında yönetici olmaları size ne kazandırıyor? Ben 1997’de Küçük Kaymaklı Spor kulübüne aktif yönetici oldum. Ondan sonra da o günden bu yana 19 yıldır bu kulübün içerisindeyim. 19 yılın 8 yılını, başkan olarak geçirdim. 3-4 yıl yöneticilik yaptım. Arada, gelen başkanlara da aktif şekilde destek verdim. Zaten bizim prensibimiz de şudur: “Biz kulüpçüyüz, kulübümüzü severiz ve kulübe hizmet veren herkese de destek veririz. Tabii ki iş insanıyız, çok da yoğunuz ama işte kulüp üzerimizdeki o iş stresini alıyor. Bir de, kulübün bize verdiği meşguliyet var. 8 saatlik bir mesai olarak bakarsak güne, bu 8 saatin yalnız 2 saatini kulübümüz için harcıyoruz. Bir işiniz, bir kulübünüz ve bir de aileniz var. Ben eşimle evlendiğim zaman kendisine
52 ZOOM Haziran 2016
dedim ki, “Şunu bilmen gerekir ki ben özel sektör çalışanıyım. Ticaret yapıyorum, o nedenle seninle aşk evliliği yapıyoruz ama benim bir evliliğim daha var, o da işim” Ancak daha sonra, bende bir evlilik daha çıktı, o da kulüp. O nedenle bu işin meşguliyeti çok. Çünkü, kulübe ayırdığınız zamanı aslında ailenizden çalıyorsunuz. Tabii ki elimizden geldiğince, onları ihmal etmemeye çalışıyoruz. Ancak bazen de hafta sonları sezon içerisinde sürekli takımla olmak durumunda kalıyorsunuz. Bu bizim için bir keyif aslında, stres atıyoruz. Bizim iyi bir takımımız var, genelde de istikrarlı. 6 yıllık başkanlığım süresince hep istikrarlı yıllar geçirdik. Bu yıla baktığınızda da gençleştirme operasyonuyla başladık. Dolayısıyla, ilk kötü sonuçlar aldık ama ondan sonra takımımız toparlandı ve Federasyon Kupası Şampiyonluğu’nu kazandı. Bu da bizi son derece mutlu etti. Zaten bu benim açıkçası 6 yıllık başkanlık sürem içerisinde artık yavaş yavaş sona gelmeyi düşündüğüm bir yıldı. Dolayısıyla, ilk geldiğim sene de lig kupası kazanmıştı takım. O da bizim 4’üncü lig kupamızdı. Kupa ile başladım, kupa ile bitirdim gibi görünüyor, çünkü ayrılma niyetindeyim. Neden ayrılmayı düşünüyorsunuz peki? Yoruldum. Bu bir bayrak yarışıdır. Kimse alternatifsiz değil. Tabii ki herkes kendisini en iyi görebilir ancak bizim öyle bir düşüncemiz yok. Biz geldik, bize destek verdiler,
yönetim kurulumuz da canla başla çalıştı sağolsun. Camiamızdan bize destek veren de, vermeyen de oldu. Yaptığımız işleri çok beğenen veya hiç beğenmeğen de oldu. Biz tüm bu eleştirileri aldık ve değerlendirdik. Bugün baktığınızda benim dönemimden 2 kupamız var, oynadığımız finaller var, takımımızın istikrarlı gidişi var, denk bir bütçemiz var. En az 40-50 bin tl artı ile genel kurula gideceğiz. Bu da çok büyük bir olay. Sahamız var, antreman sahamız var, yabancı oyuncularımızın konakladığı lojmanımız var. Bunların hepsi kendi mülkümüz. Özellikle antreman sahamız ve lojmanlar, yeni soyunma odaları benim yönetimimin yaptığı yatırımlar. Özetle biz, yapabileceğimizi yaptık. Belki artık bizden sonra farklı vizyonu olan arkadaşlar da gelirse tabii ki birşeyler daha katacaklardır. Çünkü, 1950’li yıllarda kurulan bir kulüp, herkesin emeği oldu, bizim de olmuştur. Bu kulüplerde yöneticilik yapmak çok kolay değil, o nedenle herkese saygı duymak gerekiyor. Küçük Kaymaklı Spor Kulübü’nün binasının farklı bir de özelliği var. Bahçesinde toplanan özellikle siyasi kimlikli kişiler, birçok kararı da burada aldığına dair basında söylentiler var. Bu doğru mu? Burada her görüşten insan var. Hiçbir zaman siyaseti bu kulüpten içeri sokmadım, sokmam da. İlerde eğer görev değişimi olacaksa, gelecek olan yönetime de tavsiyemiz bu yöndedir.
röportaj
Bu yıl Federasyon Kupası’nı kazanan Küçük Kaymaklı Spor Kulübü’nün başarılı Başkanı Ali Başman, ilk resmi açıklamasını ZOOM’a yaptı. Başman 6 yıllık görevini bırakacağını açıkladı..
www.cypruszoom.com
53
Yeşil sahaya indik, tribünlerde oturup biraz futbolun havasını soluduk; 6 yıldır süren kulüp başkanlığını konuştuk. Kulüplerin bütçelerini, devletin gençlere yapması gereken katkıları ele aldık. Daha önceden bilinse de, resmi olarak ilk kez başkanlığı artık bırakacağı bilgisini öğrendik.
Burası siyaset yapma yeri değildir. Herkese eşit mesafedeyiz. Tabii ki benim de bir duruşum var. Arkadaşlarımın da farklı görüşleri var. Herkes kendi görüşünü ifade etmekte serbesttir, kavga etmeden, güzellikle ve şakalaşarak yapıyoruz bu işleri. Bu kulübün başkanı olmak kolay birşey değil, bunun gururunu yaşıyorum. Gelecekte ne olacak bilemem, kısmet,ama bu yıl bayrağı teslim etme zamanı gelmiştir. Bu yıl konuşulan konulardan birisi de futbol sahalarındaki tribünlerin dolduğu konusuydu. Oyuncuların motivasyonu açısından olumlu değerlendirildi. Siz ne dersiniz? Açıkcası, bizim tribünümüz her zaman belli başlı bir taraftarla oynadı. Bizim Küçük Kaymaklı bölgesi zaten Lefkoşa’nın en büyük bölgesi. Dolayısıyla da Lefkoşa’nın en büyük taraftar kitlesi olan ku-
54 ZOOM Haziran 2016
lübüz. Ancak, farklı sahalarda deplasmana gittiğimizde çok da fazla seyirci göremedim. Tabii ki takımınız iyi oynarsa, şampiyonluğa oynarsa, sahanız dolar. Bu iş biraz da, ortaya koyduğunuz futbol kalitesiyle alakalıdır. Evet, bu yıl, kıran kırana bir lig oldu. 5-6 takımın şampiyonluğa oynaması heyecan seviyesini yükseltti. Daha önceki yıllarda, genelde 2 takım kopardı ve o iki takımın maçlarıydı daha çok ilgi gören. Ancak bu yıl biraz daha fazla oldu taraftarların ilgilisi. Kadın taraftarların maçlara katılımı nasıl? Bizim maçlara kadın izleyicilerin ilgisi çok iyi. Biliyorsunuz, kadınlar ve çocuklardan sahaya giriş ücreti alnmıyor ve çok da doğru yapılıyor. Bizim tribün yapımıza baktığınız zaman herhalde tribünümüzün yarısı kadın taraftarlardan oluşur. Biz keyif alıyoruz kadınlarımızı
gördüğümüz zaman sahada. Gençleri özellikle kötü alışkanlıklardan uzak tutup spora yönlendirme adına spor kulüplerine ciddi sorumluluklar düşüyor. Gençlerin bu noktada futbola ilgisi nasıl? Spor kulüplerine bu noktada ciddi sorumluluklar düşüyor. Bizim, 7 yaştan 15 yaşa kadar alt yapımız oluşuyor. Bu alt yapımızda yaklaşık 100 sporcumuz var. Biz bunları neden yapıyoruz? Birincisi, iyi sporcular yetiştirmek için. İkincisi, bu çocukların o sahalara gelmesi, onları farklı alışkanlıklardan uzak tutuyor. Bu çok önemlidir. Aslında, devletin asli görevi olan bazı şeyler vardır ki bu, çocukları kötü alışkanlıklardan uzak tutmak gibi. Aslında bize, devletimizin daha çok destek vermesi gerekiyor. Örneğin biz burada en az 150 sporcumuz var. Devletimizin bizlere daha çok katkı yapması gerekir. Çün-
kü normalde bu iş devletin anayasal görevdir. Kulüplerin yaptıkları bu işler çok da küçümsenmemesi gerekir. Şu anda kimse bu kulüplerin işleri nasıl yürüttüğünün farkında değil. Ben 2010 yılında bu kulübe başkan olduğum zaman, 15 yaş altı çalışma gurubu yoktu. Ekonomik külfeti çok olduğu için benden önceki arkadaşlar bu guruptan vazgeçmişler. Ancak bizler geldiğimiz zaman, iki nedenden dolayı bu gurupları yeniden oluşturduk. Birinci neden, bu çocukları kötü alışkanlıklardan uzak tutumak, ikincisi de bu çocukların içerisinden çıkacak gençler, takımın ileride geleceğini garanti altına alacak çocuklar olacağından. Şu anda baktığım zaman herhalde en iyi yaptığımız işin bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü oradan gelen öyle kaliteli çocuklar var ki, bu kulübün ve takımın geleceğine çok ciddi katkıları olacaktır.
röportaj
Devletten nasıl bir destek bekliyorsunuz? Devletin kontrollü destek vermesi gerekiyor. Çünkü kontrolsüz destekler farklı yerlere gidiyor. Bizim önerimiz şu. Belli başlı kriterler olmalıdır kulüplerin. Bazı kulüpler var, sadece sportif aktivitelere yönelir, alt yapısı yok. Bazı kulüpler vardır ki, daha sağlam temellerden oluşup birşeyler yapmaya çalışır. Bizim devletten beklediğimiz bizlere maddi, manevi destek olsunlar. Her kulübe, alt yapı oluşumu için teşvik versinler ve kontrol etsinler mutlaka. Ben eskiden Spor Bakanlığı varken, yetkililerin maçlara dahi geldiklerini görmedim. Yetkililerin daha aktif olması ve sadece futbola değil, basketbol, voleybol maçlarına da gidip manevi destek
olmaları gerekiyor. Projelere destek versinler, çocukların spor yapmasına imkan oluşturmak için alt yapıların oluşmasını desteklesinler. Sonuçta, devletin asli görevlerinden biridir gençlerin spor yamasına olanak yaratmak.Ancak şimdi, bakıyoruz ki katkı payları bile çok geç çıkıyor bazı dönemlerde. Şampiyonluğa oynayacaksanız 1 milyon tl. Bir futbol kulübünün bir dönem için ne kadarlık bir bütçeye ihtiyacı var? Eğer şampiyonluğa oynayacaksanız 1 milyon tl’lik bir bütçe istersiniz. Transferi, hazırlıkları ile 10 ayda yaklaşık bu miktar şart. Biz bu yıl bütçemizi yaklaşık 80 bin tl ile kapatıyoruz. Gelirleriniz nedir peki? Ana gelirimiz sponsorlarımız. Sponsorumuz Grand
Pasha idi. Aylık 30 bin tl verdi, yıllık 300 bin tl aldık. Yakın Doğu Bank’tan 40 bin tl destek aldık. Bir de Ülker’den Atakom’dan Genç Takım’a sponsorluk yaptılar, 20-25 bin tl destek de onlardan aldık. Onun dışında bizim kendi mülklerimiz var. Örneğin sahamızdan gelen reklam gelirlerimiz var. Sahamızın altındaki dükkanlardan gelen kira gelirimiz var. Yaklaşık 20-25 bin tl kendi gelirimiz de var. Tümünü topladığınız zaman Federasyon katkısıyla beraber, 70-75 bin tl civarında aylık bir gelirimiz oluyor. Kısacası, 10 aylık sezonda 800 bin tl gelirimiz var. Gözümün arkada kalacağı birine görevi devretmem Son olarak neler söylemek istersiniz? Benim için, şu an itibarıyla
ara verme zamanı geldi. Bayrağı devrediyoruz. Tabii bir burukluk var içimde ancak biraz dinlenmeye ihtiyacım var. Biraz, pasif taraftar olmaya ihtiyacım var. Tabii ki, henüz daha yeni başkanın kim olacağı belli değil ama mutlaka çok değerli isimler bu makama aday olacaktır. Hep beraber değerlendireceğiz. Umut ederim ki tek adaylı bir yarış olur. Çünkü bazen seçim dönemleri kulüpleri yıpratabiliyor. Ben bayrağı devrediyorum ancak devrederken elbette ki bazı şeylerin de takipçisi olacağız. Tavsiyelerimizi vereceğiz. Gözüm arkada değil ve gözümün arkada olacağı birisine de devretmem görevi. İnşallah hayırlısıyla, taraftar olmaya, bu kulübün bir neferi olmaya devam edeceğiz.
Biz yönetim olarak yapabileceğimizi yaptık. Artık bizden sonra farklı vizyonu olan arkadaşlar da gelirse tabii ki birşeyler daha katacaklardır. Ben bayrağı devrediyorum ancak devrederken elbette ki bazı şeylerin de takipçisi olacağız, tavsiyelerimizi vereceğiz. Gözüm arkada değil ve gözümün arkada olacağı birisine de devretmem görevi zaten... www.cypruszoom.com
55
haber
Küba Vizesi Kaptandan Sorulur…
G
eçtiğimiz yıl Aralık ayında Küba başlangıçlı Karayipler gemi seyahatini ilk defa başlatan MSC Cruises, Küba ve Karayipler için yatırımlarına devam ediyor. Kısa bir süre önce Karayipler’in Bahama Adaları’ndan birini Cruise limanı yapmak üzere 100 yıllığına kiraladığını açıklayan MSC Cruises, geçtiğimiz aylarda da Küba ve Karayipler için ikinci geminin de satışa açıldığını açıklamıştı. Erken rezervasyon kapsamında; Kasım 2016 aylarında başlayıp, 2017 yıl boyu sürecek, 7 ve 14 günlük Küba-Karayipler gemi seyahatleri için Türkiye’den seyahat severlerin yoğun talep göstermesi üzerine, MSC Cruises Türkiye ofisi geçtiğimiz yıla kıyasla, Küba-Karayipler rotasına 5 kat fazla kontenjan planladı. Karayipler’in en büyük adası olan Küba’nın yanı sıra
56 ZOOM Haziran 2016
Karayipler ve Bahamalar’ın gözde destinasyonları Cayman Adaları, Jamaica, Belize, Honduras ve Meksika’da Cozumel, bu seyahatin diğer popüler kentleri arasında. Türkiye ofisinden destek Global anlamda MSC Cruises’ın ciddi yatırımlar yaptığı Küba-Karayipler destinasyonu için MSC Cruises Türkiye ofisi de önemli bir anlaşmaya imza attı. Hem gemi seyahati misafirleri için, hem de Türkiye’den Küba’ya seyahat edecekler
için Küba vizesi veren, yetkili kurum oldu. Satış ve Operasyon Müdürü Burak Çalışkan, Ankara’da Küba Büyükelçisi Alberto Gonzales Casals ve Turizm Ateşesi Bayan Mayvet Gonzales Fernandez’i ziyaretlerinde vize işbirliği konusunda destekleri için teşekkür etti ve Küba için gelecekte yapılabilecek planlamalar konusunda da bilgi paylaşımlarında bulundu. www.msccruises.com.tr
TEMMUZ - AĞUSTOS ÇOCUK ATÖLYESİ KAYITLARIMIZ BAŞLAMIŞTIR.
Resim - Yaratıcı sanat etkinlikleri Oyunlar - Mutfak etkinlikleri İngilizce etkinlikler - Jimnastik Satranç - Drama - Bilim
ERKEN KAYIT ÜCRETİ 485 TL 2. PERIOD YÜZDE 50 İNDİRİMLİ
HAFTA İÇİ HER GÜN 09:00 - 12:00 12:00 - 15:00 15:00 - 18:00
Fuar Alanı Karşısı KİDOFARM / Lefkoşa Rezervasyon: 0533 873 1707 Kidofarm Ltd - Kidofarm Ltd Groups
Erken Kayıt ücretimizden faydalanmak için bizi arayın
ANDAÇ GÜNAY Selda İÇER
A
ndaç Günay, turizm sektöründen tanıdığımız bir isim. Önceleri Turizm ve Seyehat Acenteleri Birliği’nde aktif görev yaparken sesini duyuran Andaç Günay, şimdilerde Ada’da bir ilki gerçekleştirerek Türkiye’den sanatçılara verdiği menajerlik hizmeti ile dikkat çekiyor. Bu konuda iddialı bir çalışma içerisinde olan Günay, Remium Menajerlik olarak, Soner Olgun ve Fatih Aydın’ın doğrudan menajerliğini üstlenirken, Adamızda konser veren ses sanatçılarından Tarkan hariç, bugüne kadar tümüne “booking office” menajerlik yaptığının altını çiziyor. Ortakları ile, Kongre turizmi alanında da ülkemize gelen grupların altyapı eksikliklerini gidermek adına Cyproduction Ses ve Işık sitemleri şirketini kurarak bu alandaki teknik alt yapı eksikliğini gideren Andaç Günay, ülkenin artık eğlence sektörü ile pazarlanması gerektiğine dikkat çekiyor. Sadece otel casinolarının değil, üniversite bahar şenlikleri, belediyelerin festivalleri ve kulüplere gelip konser veren sanatçıların, ekonomik açıdan ciddi bir getirisi olduğuna vurgu yapan Günay ile, Girne tarihi limanında uzun uzun turizmi konuştuk. Seyehat Acentiliği sektöründen sizi tanıyoruz ancak son dönemlerde “organizatörlük” kimliğinizle öndesiniz. Bu sektöre nasıl girdiniz? Turizm firmasının farklı farklı kolları var. Bizler, o dönemde çalıştığımız firmada farklı bir departman oluşturduk ve bu-
58 ZOOM Haziran 2016
rada toplantı, seminer, kongre organize etmeye konsantre olduk. İşe, böyle başladık. Ancak bu konuda ülkede alt yapı eksiklikleri vardı. Otellerimize ciddi toplantı salonları yapılmaya başlandı. Otellerimizle birlikte, çok önemli kongre merkezleri oluşturuldu ve turizmciler olarak bizler de yollara düştük ve “artık bizim ülkemizde de bu kongre turizminin yapılabileceğini” anlatmaya başladık. Karşımızdakiler de bizlere, “Ama bu kadar insanı oraya nasıl taşıyacağız” diyorlardı. Ulaşımı, kısacası, en önemli konuyu çözdük, tesislerimizi geliştirdik. “Toplantı destinasyonuna adayız” dedik. Bugün artık iş dünyasının gelip toplantılarını yapabilecekleri iddialı destinasyonlardan birisi olduk. Teknik alt yapıdaki sorun çözüldü O zaman biz işin “turizmci” tarafındaydık ve “Andaç Günay” olarak da bana diyorlardı ki “İyi güzel, sen bizi oraya davet ediyorsun, gelelim. Uçağı çözdün, oteli çözdün, bütçe de uygun. Peki teknik alt yapı ne olacak. Bu, bize her defasında ciddi külfet oluyor” eleştirisi getirdiler. Tıkandığımız nokta teknik malzemeler oldu. Yani, ses, ışık, dekor, görüntü, simultane tercüme ve baskıların bu adada yapılabilmesini de sağlayabilmeliydik ki, bu büyük, dev toplantı salonları ve yatak kapasitelerini pazarlayabilelim. Bu noktadan hareketle o dönemin büyük acente sahiplerinden birisi Türkiye’den, bana “Ben senin yerinde olsam, bu işe girerdim”dedi. Ondan aldığım ilhamla ortaklarımla 8 yıl
önce, adanın ilk ve tek, gerçek anlamdaki, “çözüm firmasını”, kurdum. Bu oluşumun içerisinde Türkiye’de uzman, iki firma, bir tanesi işin dekor tarafında, diğeri de görüntü tarafında yer aldı ki; bunlar Türkiye’nin de önde gelen iki teknik firmasıydı. Kıbrıs’tan da yine, yıllardır buradaki Casino’lara ses, ışık sistemleri kuran, bir başka Kıbrıslı kardeşimle birlikte bir yola çıktık. Ve tüm bu farklı branşları, tek çatı altında birleştirdik. Bunu da hayata geçirdikten sonra, bu toplantıları artık daha iddialı olarak Ada’da yapmaya başladık. Hatta, sadece Türkiye firmalarına değil, buradaki siyasi parti ve hükümetlere de faydası oldu bu şirketin. Örneğin, seçim dönemlerinde, hükümetlerin ulusal veya uluslararası toplantılarına çözüm sağlayan firması olduk. İleriki dönemlerde Ada’da bir birleşme olması halinde, bizi çok daha iddialı işbirlikleri bekliyor. Bugün bir işbirliği yapılamayabilir ancak, gelecekte yıllarda kesinlikle bu olacak. Sanatçılar liginde Kuzey Kıbrıs ilk sırada İşin birde dıştan görünen yanı var. Türkiye’den gelen sanatçıların burada verdikleri konserler var. İşin bu tarafı da ciddi manada gelişen bir sektör. Otel sayımız, casinolarımız artıyor. Bunların hepsi bir birleriyle yarış halindeler. Ve artık sadece standart bir hizmet vererek müşterileri etkileyip buraya getiremiyorsunuz. O nedenle yıllık program çıkarıp sanatçıların belli periyotlardaki konserlerini koyuyorsunuz.
röportaj
“Eğer bu sanatçıların yer aldığı bir lig ise, Kuzey Kıbrıs bu ligin en tepesindedir. Çünkü her hafta sonu, Türkiye’nin en meşhur sanatçıları, yorumcuları, Kuzey Kıbrıs sahnelerinde konserler veriyorlar. Artık, Kıbrıs’ta da sahne alabilen sanatçı, Türkiye’de büyük sanatçı oluyor. Eskiden bu böyle değildi. Öyle bir vitrin ki Kıbrıs, eğer Kıbrıs’ta sahne alamıyorsa o sanatçı, kendinde bir sorun olduğunu düşünüyor.”
Andaç “Bugün artık iş dünyasının gelip toplantılarını yapabilecekleri iddialı destinasyonlardan birisi olduk.”
www.cypruszoom.com
59
röportaj
Ülkemizde her hafta başka bir yerde düzenlenen festivaller ile yepyeni bir sektör oluştu. Artık buraya konsantre olmalıyız. Deniz, kum, güneş bizde çok olabilir ama, başka yerlerde de var. Eğlence hayatını ve Kıbrıs mutfağını öne çıkarmalıyız.
Böylece, o müşteri kitlesini çekmeye çalışıyorsunuz. Bu da ciddi anlamda bir sektör oluşturdu. Açıkcası, eğer bu sanatçıların yer aldığı bir lig ise, Kuzey Kıbrıs bu ligin en tepesindedir. Çünkü her hafta sonu, Türkiye’nin en meşhur sanatçıları Kuzey Kıbrıs sahnelerinde konserler veriyorlar. Artık, Kıbrıs’ta sahne alabilen sanatçı, Türkiye’de büyük sanatçı oluyor. Eskiden bu böyle değildi. Öyle bir vitrin ki Kıbrıs, eğer Kıbrıs’ta sahne alamıyorsa, o sanatçı, kendinde bir sorun olduğunu düşünüyor. “İkinci ligde oynuyorum ben” diyor. Çünkü birinci lig burası. Ben Soner Olgun ve Fatih Aydın’ı Türkiye’de de temsil ediyorum. O nedenle, inanın, çok değerli sanatçılarımız, isimleri herkesçe bilinen kişiler, bizzat beni arayıp buradan iş istiyorlar. Bu insanların kendi menejerleri de var ama, artık öyle bir gözle bakıyorlar ki bizim ülkemize, “Andaç Bey, biz Kıbrıs ayağını size verelim, siz nerede istiyorsanız orada bizi sen organize et” diyenler var. Demek ki, bulunduğumuz konum ses getirdi ki, bu kadar insan benimle işbirliği yapmak istiyor. Türkiye’deki sanatçılar Kıbrıs’ta sahne alamıyorsa kendinde sorun arıyor Şöyle bir örnekleme yapalım. Kıbrıs ligde önemli bir yer. İkincisi, İstanbul tabii ki çok önemli. Eğer ki siz, İstanbul’un isim markalarında sahne alıyorsanız, işte siz o zaman ön sıradaki 2030 kişiden biri
oluyorsunuz. Bundan çok mu paralar kazanıyorsunuz “hayır”. En düşük paraları İstanbul’da yaptığınız sahnelerden alıyorsunuz. Bir de böyle birşey var. Ama o mekanlarda olduğunuz sürece sürekli isminiz anılır oluyor, reklamlarda, billboardlarda olursunuz. Gazete, tv lerde oluyorsunuz. Sanatçılar için özetle, İstanbul kadar, Kıbrıs’da çok önemli. Kıbrıs’a rakip destinasyonlar üretiliyor. Kıbrıs bir model olarak üretiliyor. Biz aslında, bilerek veya bilmeyerek, o kadar da eleştiriliyoruz ki şans oyunları açısından. Ama, inanın ekonomiye katkısı yatsınamaz. Bu ülkede bu potansiyeli, bu ligi oluşturan casinolardır. Onların sayesinde bu sanatçılar bu ülkeye geliyorlar. Bu konserler sayesinde milyonlarca kişi Türkiye’den ülkemize geliyor. Ben şuna bakarım,” bu insanlar uçağa biniyor mu, bu ülkedeki benim vatandaşımın sürdüğü otobüs ile seyehat ediyor mu, ona bir katkı sağlıyor mu, benzin satan vatandaş bundan yararlanmıyor mu, yemek yemiyor, içmiyor mu?” Hepsini yapıyorlar. Önemli olan, doğru bir örnek olmak, diğer öz değerlerimizi koruyarak, ama buna da sırtımızı dönmeden, kontrollü, toplumumuza zarar vermeyecek şekilde kuralları belirleyerek devletin otokontrolünde yönetebilirsek işleri, bundan inanılmaz bir fayda sağlıyoruz. Sizin gibi ülkemizde Türkiyeli sanatçılara manejerlik yapan kişiler var mı? Ben Türkiye’de meşhur olan ve manejeri Kıbrıslı olan ilk kişiyim. Böyle olmasına rağmen, ben de o ligde oyuncu oldum, sanatçım sayesinde. Bu taleplerden dolayı ben de bu işimi geliştirerek, “profesyonel manejerlik ofisi” olarak yapmaya başladım. Türkiye’de böyle bir yapılanmaya girdim. Bugün, tek yetkili, bizim temsil ettiğimiz sanatçılarımız var. Bir de “booking office” dediğimiz, tek yetkili manejeri olan sanatçılarla da, anlaşma imzalayıp, ister bölgesel, ister uluslararası satış hakları-
nı alıyorsunuz. Bu durumda bana satış hakkını vermiş olan onlarca Türkiye’nin en iyi isimleri var. Son 8-9 yıl içerisinde, sadece Tarkan ile kontrat yapmayı başaramamışım. Tarkan dışında Türkiye’de tanıdığınız ne kadar sanatçı varsa, sözleşme yaptım. Eğlence ve Kıbrıs mutfağı öne çıkmalı Kıbrıs için yepyeni bir sektör oluşturduk. Artık buraya konsantre olmalıyız biz. Eğlence ve Kıbrıs mutfağını öne çıkarmalıyız. Deniz, kum, güneş bizde çok olabilir ama, başka yerlerde de var. Kıbrıs eğlence hayatını ön plana çıkarmamız gerekiyor. Casinolarda sahne alamayan başka bir katagori sanatçı kulübü var. Onlar, müşteri portföyünden dolayı casino müşterileri tarafından tercih edilmiyorlar. Çünkü, bu ülkenin genç, ciddi bir üniversite öğrenci potansiyeli var. Her bir üniversitenin “bahar şenlikleri” adı altında bir etkinlik haftası var. Nisan-Mayıs aylarındaki şenliklerde onlarca sanatçı geliyor ve bu adaya ciddi potansiyel sağlıyor. Bu da ciddi bir turizm çeşidi. Belki dışarıdan çok görülmeyebilir ancak, yıl içinde belediyelerimizin festival etkinlikleri var. Neredeyse her belediyenin bir festivali var. Belde, kasaba halkları festivalleriyle yarışıyorlar. Buralar sadece Türkiye’den gelen sanatçılar için değil, yerel sanatçılarımızın seslerini duyurmaları açasından da önemli etkinlikler. Bunun dışında bizim artık çok güzel kulüplerimiz var, özellikle yaz aylarında aktif olan. Güney Kıbrıs ile kıyas yaptığımız zaman, birçok konuda onlardan önde olduğumuzu görmek beni mutlu ediyor. Özetlemek gerekirse, geleceğe çok umutla bakmak durumundayız. Çünkü bu Ada’nın her sektörde çok ciddi bir potansiyeli olduğuna inanıyorum. Turizm çok önemli. Nedeni turizmin en az 58 sektörle organik bir bağı var. Turizm ne kadar gelişirse, bu sektörler de gelişecektir.
Türk�ye’de ün yapmış, Soner Olgun ve Fat�h Aydın’a b�r �lkle �mza atarak Kuzey Kıbrıs’tan menajerl�k yapan Andaç Günay, Tarkan dışındak� hemen hemen tüm sanatçılara da Adada “book�ng off�ce” menajerl�k yaptığının altını ç�z�yor.....
60 ZOOM Haziran 2016
haber
Zirve Dağcılık Kulübü Kıbrıs'taydı...
G
Kulüp yöneticilerinden Sinan ve Gülçin Soytutan Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü’yü ziyaret etti.
irne Belediyesi Yürüyüş Kulübü’nün davetlisi olarak 40 kişilik bir grupla Kıbrıs’a gelen Zirve Dağcılık Kulübü Ankara Şubesi yöneticilerinden Sinan ve Gülçin Soytutan Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü’nü ziyaret etti. Zirve Dağcılık Kulübü Ankara Şubesi üyelerine Girne Belediyesi Yürüyüş
Kulübü’nde, tecrübeli rehberler Erkan Çelikeri ve Meltem Çelikeri eşlik etti. Girne Belediyesi Yürüyüş Kulübü’yle birlikte 7 Mayıs 2016 tarihinde ilk kez Kalavaç köyünü ziyaret ederek, ardından da Bellapais’teki İpek Koza Festivali’ne katılan kulüp üyeleri, 8 Mayıs 2016 tarihinde de Girne Belediyesi’nin her
Pazar gerçekleştirdiği yürüyüşlere katılarak Kantara parkuruna yürüdü. Yaklaşık 50 kişilik grup Kantara Kalesi’ni gezerek ardından da misafirlere Kantara Piknik Alanı’nda yerel yiyecekler ikram edildi. Zirve Dağcılık Kulübü Ankara Şubesi Yöneticileri programın ardından Ada’dan ayrıldı...
Türkiye’de 56 yılda 25 balığın nesli tükendi
S
ürdürülebilir balıkçılık konusunda açıklamalar yapan Heggen, Türkiye’de, Birleşmiş Milletler kaynaklarına göre 1960’lardan bu yana 25’ten fazla ticari tür balığın neslinin tükendiğini, bunun Türkiye’nin çözüm bulması gereken bir problem olduğunu söyledi. Heggen: “Bazı açılardan Türkiye’deki bu durumu 1960’larda Norveç’te yaşadığımız fazla ringa
balığı avlanmasıyla karşılaştırabilirim. Aşırı ringa balığı avcılığı, türün neslinin azalmasına sebep olmuştu. Çok fazla ve çok uzun süreli avlanma yapılıyordu. Bu bizim için bir uyarı oldu ve bugün uyguladığımız sürdürülebilir balıkçılık modelinin temellerini atmamızı sağladı. Her türlü ringa balığı avcılığı 1972’de yasaklandı ve çok sıkı kota sistemleri getirildi. Benim deneyimime göre bu
sorunu çözmek için en önemli yapılması gereken resmi otoriteler ve geçimini bundan sağlayan kıyı insanları, toplulukları arasında çok yakın bir iş birliği ve iletişim geliştirilmesi. Birlikte sürdürülebilir balıkçılık kültürünün inşası gerekiyor. Umarım Türkiye de stoklarını artıracak daha sürdürülebilir bir balıkçılık endüstrisi uygulaması gerçekleştirecektir” dedi. www.cypruszoom.com
61
tarih
Antik Kıbrıs’ta
DİN ve RİTÜEL Y
HAZAR KABA
ılanlara tapınılan yer altı odaklı mistik dinler. Boğa başları ile süslü açık hava tapınakları. Aphrodite’den daha eski Kıbrıslı bir tanrıça. Boğalar veya koyunlar dışında ekmeklerin sunulduğu dini törenler. Masklı ve boğa başlı kutsal rahipler, ve belki de daha bilmediğimiz nice şeyler. Hepsi birer hikaye gibi gelse de tüm bunlar. Antik Kıbrıs dininin pek bilmediğimiz ama köklü geçmişinin gerçekleridir aslında. Aphrodite, Zeus ve diğer bilinen tanrılardan önceki, daha gizemli ve daha az irdelenmiş yönleri ile antik Kıbrıs dini bu ayki yazımızın odak noktası oldu… Nice tanrı ve tanrıçanın, pek çok dinin uğrak noktası olmuştur Kıbrıs Adası. Yakın geçmişimizde özellikle Hristiyanlık ve İslam ile şekillenen Kıbrıs din tarihi antik dönem için daha çeşitli ve çok yönlü bir çerçeve sunar bizlere. Kıbrıs’ın ve tabi içinde bulunduğu Akdeniz havzasının ne kadar çok farklı dine, mezhebe ve bunlara ait ritüellere ev sahipliği yaptığı hala tam olarak bilinememektedir. Kıbrıs’ın antik dinleri de bu durumdan payını almaktadır tabi. Antik Kıbrıs ve özellikle de din denince herkesin ezberinde bildiği birşeyler vardır illa ki. Kıbrıslı tanrıça Aphrodite, Kourion’daki tapınağı hala tüm ihtişamı ile görülebilen Apollon, Salamis agorasındaki tapınağı
62 ZOOM Haziran 2016
ile bilinen Zeus ve daha nice Yunan tanrısı herkesin aşina olduğu isimlerdir. Ama antik Kıbrıs’ın dini yaşantısı bundan daha derin, tanrıları ve ritüelleri de bilinenden daha yönlü ve farklıdır aslında. Çünkü Kıbrıs, Aphrodite’den ve Zeus’tan daha önce başka tanrı ve tanrıçaların hüküm sürdüğü, tapınıldığı ve bu tanrılar uğruna pek çok mistik ritüelin gerçekleştirildiği bir coğrafyadır. Bu satırlar bizlere bugüne kadar sadece ucunu görebildiğimiz engin bir dünyanın, antik Kıbrıs’ın dini dünyasının ve mistik ritüellerinin küçük bir kesitini sunacaktır. Kıbrıs’ta din olgusu medeniyet kadar eskidir. Hem yerleşik hayata geçilen Neolitik’te hem de madenin ilk işlendiği Kalkolitik Dönem’de karşımıza çıkan silik olgular, bizlere Kıbrıs’ta bir din kavramının ilk ipuçlarını verir. Ancak bu dönemlere ait bulguların farklı yorumlanabilme özelliği ve olguları kesin bir şekilde anlamamızı sağlayan yazılı metinlerin eksikliği biz arkeologları bir kararsızlık içine itmektedir. Tunç Çağı ise Kıbrıs’ta daha anlaşılabilir ve yorumlanabilir bir din olgusunun ortaya çıkışını müjdeler. Arkeolojik verilerin bolluğu ve somutluğu da bu konuda bizlere yardımcı olmaktadır tabi. Antik Kıbrıs’ta din ve ritüellere ait ilk somut örneklemeler pişmiş toprak figürler veya tapınak modelleri ile karşımıza çıkar. Günümüz Bellapais’indeki Vounos
nekropolünden çıkmış figürlü bir pişmiş toprak model, antik Kıbrıs’ın olasılıkla ilk dini ayin betimlemesi olarak kabul görmektedir. Vounos eseri, çanak şeklinde yapılmış olan bir binada veya tapınak olarak yorumlanabilecek bir yapı içinde gerçekleştirilen dini bir ritüeli betimlemektedir. Eserin merkezindeki figür tam karşısında yer alan yılanlar ile süslü bir sunağın önünde otururken betimlenmiştir Vounos eserinde. Bu figürün eserdeki diğer figürlerden büyük olması da rastlantı değildir hani. Büyük ihtimalle töreni gerçekleştirecek olan rahibin, yani en önemli kişinin betimlemesidir aslında bu figür. Sunaktaki yılanlar da dikkat çekicidir. Yer altında yaşayan yılanların antik Kıbrıslılar için gizemli ve önemli varlıklar olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü yılanlar eski inanışlarda yer altı dünyası ile bizim dünyamız arasındaki yolcular, karanlıklar dünyasının mistik habercileridirler. Vounos modelindeki diğer figürler ise ayinin katılımcıları, belki de adını bilmediğimiz bir Tunç Çağı tanrısının inananlarıdır. Yılanlı Vounos tanrısını memnun etmek için kurbanlar kesildiği de anlaşılmaktadır. Çünkü törenin gerçekleştirildiği alan içinde kurban edilmek üzere bekletildikleri anlaşılan boynuzlu dört ayaklı hayvanlar de yer almaktadır. Vounos örneği basit yapısına rağmen bize oldukça değerli bilgiler verir. Çoklu katılımların olduğu sosyal hayatın bir parçası sayılan dini ritüellerin ilk somut kanıtıdır Kıbrıs için. Yılanlarla süslü sunak ise yer altı odaklı, mistik tapınmalarla nitelenebilecek bir dine işaret eder. Vounos örneği bu bağlamda, günümüzün göksel dinlerine tamamı ile zıt olan, yüzünü ayak bastığımız yeryüzüne ve
Astarte veya İştar adıyla anılan bu tanrıça antik Kıbrıs dininin en güçlü üyesi, temel taşıdır. Mezarlara kötü güçleri uzak tutması için heykelleri bırakılmakta, resimleri rahibelerin takı ve kemerlerini süslemekte hatta Salamis kral mezarlarında görüldüğü üzere betimlemeleri Kıbrıslı kralların savaş arabalarını donatıp onları yenilmez kılmaktadır.
onun derinliklerindeki gizemlere çevirmiş bir din karakteri sunar antik Kıbrıs için. Kotchati’de bulunmuş bir başka Tunç Çağı eseri ise antik Kıbrıs’taki tüm tapınımların kapalı alanlarda olmadığını gösterir. Bu pişmiş toprak eserde, büyük olasılıkla bir açık hava tapınağı betimlenmektedir. Eserdeki insan figürünün arkasında göğe yükselen devasa sunakta sütunlar üzerinde yükselen üç adet bukranion, yani boğa başı yer almaktadır. Kıbrıs’a Tunç Çağında Anadolu’dan gelen göçmenlerle getirilmiş bir hayvandır boğa. Tabi haliyle Anadolu’dan sadece kendisi değil kültleri de gelmiştir boğanın. Boğa, gücü ve yeri titreten toynakları ile hem Mezopotamya’da hem de Anadolu’da egemen erkek tanrının sembolüdür. Aynı zamanda üretkenliği ile bereketin de simgesidir. Şu ana kadar adını bilmediğimiz bu boğa tanrının Kıbrıs’ta da Anadolu’da olduğu gibi aynı şekillerde saygı gördüğü ve tapınıldığı aşikardır. Tunç Çağı’nın isimsiz tanrıları Kıbrıs-Arkaik Dönem ile beraber yerini daha bildik tanrı ve tanrıçalara bırakır. Bunlardan hiç kuşkusuz en bilineni, en popüler haliyle göğüslerini tutan çıplak bir kadın olarak betimlenen veya bazen elleri havaya kalkmış şekilde tasvir edilen dişi bir ilahtır. Bu tanrıça bereketin, doğurganlığın, doğadaki açıklanamayan mistik güçlerin tanrıçasıdır ve göklerin hâkimidir. Kition ve Baf’ta Aphrodite’den önce onun adına tapınaklar inşa edildiği arkeolojik veriler ışığında kesin bir şekilde bilinmektedir artık. Doğu’da ve Kıbrıs’ta, halefi olan Aphrodite’den çok çok önce, Astarte veya İştar adıyla anılan bu tanrıça antik Kıbrıs dininin en güçlü üyesi, temel taşıdır. Mezarlara kötü güçleri uzak tutması
www.cypruszoom.com
63
tarih
Kıbrıs, Aphrodite’den ve Zeus’tan daha önce başka tanrı ve tanrıçaların hüküm sürdüğü, tapınıldığı ve bu tanrılar uğruna pek çok mistik ritüelin gerçekleştirildiği bir coğrafyadır.
için heykelleri bırakılmakta, resimleri rahibelerin takı ve kemerlerini süslemekte hatta Salamis kral mezarlarında görüldüğü üzere betimlemeleri Kıbrıslı kralların savaş arabalarını donatıp onları yenilmez kılmaktadır. Daha iyi bilinen Baf ve Kition gibi merkezler dışında özellikle Akdeniz Köyü’ndeki Agia İrini kutsal alanında bulunmuş pişmiş toprak figürinler burada Kıbrıs-Arkaik Dönem’de güçlü bir Astarte kültünün varlığına işaret eder. Sfenkslerle çevrelenmiş tahtında oturan Astarte, Agia Irini kutsal alanında tapınılan tanrılar arasında önemli bir yer tutmaktadır. Çok sayıda boğa figürü ise, Agia Irini’deki ikinci tapılımın Tunç Çağı’nın boğa kültünün devamı olan erkek odaklı bir kült olduğunu gösterir. Agia Irini kültlerinin mistik odaklı yer altı kültleri olduğu da özellikle kurbanlık boğa figürinlerine dolanmış bir şekilde betimlenen yılanların bolluğundan anlaşılmaktadır. Arkeolojik bulgular, tapınımlar söz konusu olduğunda da antik Kıbrıs dininde alışılagelmişten öte uygulamaların sıklıkla yer aldığına dikkat çeker. Boğalar veya diğer küçükbaş hayvanlar tanrılara en sık verilen kurbanlardır. Kurban edilmek üzere sunağa götürülerken sahibine direnen boğa tasvirleri ile kucaklarda uysal bir şekilde taşınan koyunlar, bunun en canlı kanıtlarıdır hiç kuşkusuz.
Tapınaklara bırakılmış pişmiş toprak figürinler, antik Kıbrıs’ta tanrıların farklı sunularla da memnun edilmeye çalışıldığını gösterir bizlere. Ellerindeki tepsilerde ekmekler taşıyan kadınları betimleyen figürinler bu noktada özellikle dikkat çekmektedir. “Acaba bu figürler tanrı veya tanrıçaya ekmek adıyor olabilir miydi? Ekmeğin bir tanrı kültünde nasıl yeri olabilirdi ki?” şeklinde akla gelen bu sorulara cevap bulunabilecek yazılı kaynaklar arasında ilginç bir şekilde İncil de yer almaktadır. İncil, antik zamanlarda göklerin kraliçesi denilen baş tanrıça için düzenlenen bayramlarda pişirilen sunu ekmeklerinden bahseder (Jeremiah 7:18). Yankıları İncil’de bile yer bulmuş bu tapınım çeşidinin Kıbrıs’taki varlığı ve gerçekliği de tapınaklarında ele geçmiş Tanrıça Astarte’yi betimleyen elleri havada kadın figürleri şeklindeki ekmek kalıpları ile tescillenmiştir. Bu kalıplar sayesinde bizler antik Kıbrıslıların, aynı İncil’de de yazdığı gibi, göklerin kraliçesine adanmış bayramlarda onun şeklinde ekmekler pişirdiğini ve tabi sunduğunu bilebiliyoruz. Kition, Enkomi ve Agia Irini gibi yerleşimlerdeki tapınakların depo kısımları da bizlere antik Kıbrıs’ta uygulanan ritüellerda kullanıldığı anlaşılan unsurlar sunmuştur. Boğalara ait kafatasları ve boyalı maskeler bu unsurlar arasında başı çekmektedir. Tapınak depolarında bulunan boğa kafatasları arkeologlarca ilk olarak tanrıya kurban edilen hayvanların kalıntıları olarak yorumlanmıştır. Ama hemen akla bir soru gelir bu durumda. Eğer boğalar tanrıya kurban ediliyorsaydı niye tapınaklarda sadece kafatasları bulunuyordu? Bu durum hem Kition, hem Enkomi hem de Agia Irini’de
aynı olacak şekilde bir rastlantı mıydı? İşte bu noktada bize cevabı yine tapınaklara bırakılmış pişmiş toprak figürinler vermektedir. Bu pişmiş toprak figürinler törenleri gerçekleştirmekte olan Kıbrıslı rahipleri betimleyen eserlerdir. Bu figürinler ile ilgili sıra dışı şey ise tümünün iri boğa kafataslarını maske gibi yüzlerine tutarken betimlenmiş olmasıdır. Anlaşılan odur ki boğa kafatasları antik Kıbrıs’ta rahipler tarafından birer maske gibi kullanılmış, rahibin dünyevi kimliğini saklayarak onu tanrı ile özdeşleştirmekte bir aracı olmuştur. Böylece boğa kafatasından maskeyi takan rahipler tanrının kimliğine bürünmüş ve törenleri onun yeryüzündeki temsilcisi olarak gerçekleştirmişti. Yine tapınaklarda bulunmuş başka pişmiş toprak figürinler, benzer törenlerin adak maskeleri ile de gerçekleştirildiğini göstermektedir. Canlı renklerle boyanmış ifadesiz, kimi zaman da korkunç yüzleri betimleyen maskeler taşıyan figürinlerin gerçekliği yine tapınaklarda bulunmuş orjinal boyutlarda maskeler ile kanıtlanmaktadır. Göz yuvaları boş bırakılmış bu maskeler, ismini bilmediğimiz tanrıları veya ruhları simgelemekte, onları takan rahipler ise antik Kıbrıs’ta bu güçlerin yeryüzündeki sesi olarak kabul edilmekte idi. Böylece rahipler
ritüeller esnasında insani kimlerinden sıyrılarak mistik bir hale bürünmekte ve tüm tapınanları etkilemekte idi anlaşılan. Arkeolojik veriler, antik Kıbrıs’ta din ve ritüelleri çok dallı bir ağacı andıran bir oluşum olarak sunar bizlere. Doğudan ve Anadolu’dan ve pek çok kültürden alınmış öğelerin, kanıtlarına kutsal kitaplarda rastladığımız unutulmuş uygulamaların, ilk başta gerçek olamayacak kadar ilginç ritüellerin ve mistisizm odaklı törenlerin içinde harmanlandığı bir yapıdır antik Kıbrıs dini. Bu satırlarda değinebildiğimiz veya bu satırlara sığamayan daha pek çok ilginç yanı olan bir dindir aynı zamanda. Ve kim bilir saklı geçmişinde biz meraklılar için daha ne gibi bilinmezler ve ilginçlikler saklamaktadır.
Boğa, gücü ve yeri titreten toynakları ile hem Mezopotamya’da hem de Anadolu’da egemen erkek tanrının sembolüdür. Aynı zamanda üretkenliği ile bereketin de simgesidir. Şu ana kadar adını bilmediğimiz bu boğa tanrının Kıbrıs’ta da Anadolu’da olduğu gibi aynı şekillerde saygı gördüğü ve tapınıldığı aşikardır.
64 ZOOM Haziran 2016
ARİFALBAYRAK
66 ZOOM Haziran 2016
karikatürleriyle
haber
www.cypruszoom.com
67
haber
K
ıbrıs’ta gelenek haline gelen Rakı festivalinin beşincisi geçtiğimiz aya damgasını vurdu. Yeni Rakı Ala ve Tekirdağ Rakısı Altın Seri sponsorluğunda, Eski Girne Limanı ve Çevresini Koruma Derneği işbirliği ile düzenlenen 5. Kıbrıs Rakı Festivali Lefkoşa, Girne, Güzelyurt, Gazimağusa, Güney Mesarya ve İskele’de bu yıl da birbirinden renkli sürprizlerle rakıseverler ile buluştu. “Meze, eğlence, muhabbet, bir arada, bir Ada’da!” sloganı gerçekleşen festival sadece Kıbrıslı katılımcıları ile değil, bu yıl Türkiye’den festivel için gelen 1700’ün üzerinde meraklısı, Kıbrıs’ta tatilde olan çok sayıda turisti ile de dikkat çekti. Artık yurt dışından da katılıma sahne olan festivalin önümüzdeki yıllarda turizm acentelerinin tur programlarında da yer alması bekleniyor. 14-20 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen festivalde 7 gün boyunca Lefkoşa, Girne, Gazimağusa, Güzelyurt, Güney Mesarya ve İskele’de anlaşmalı mekanlarda
68 ZOOM Haziran 2016
özel etkinlikler ile rakı severler yine tadına doyulmaz lezzetler ve muhabbet dolu bir eğlence yaşadı. Kıbrıs Rakı Festivali’nde bu yıl da birbirinden ünlü isimler, Ada’nın her noktasında toplam 66 farklı mekanda unutulmaz anlar yaşattı. Her yıl artan bir heyecanla düzenlenen festival, bu yıl yine aynı yerden Girne Limanı’nda bu kez İrem Derici konseri ile başladı. Festival kapsamında, “O Ses Türkiye” yarışmasında ülkemizi başarı ile temsil etmiş Eril Cambaz da her akşam farklı bir mekanda sahne aldı. Festival boyunca 5 şehirde toplam 8 ayrı noktada rakıseverler ile buluşan Eril Cambaz, çok sevilen şarkıları ile Kıbrıs Rakı Festivali’nin misafirlerinin eğlencesine eşlik etti. 5. Kıbrıs Rakı Festivali’nin bu yılki bir diğer ismi, muhteşem sahne performansıyla geçen yıla damgasını vuran Ayhan Sicimoğlu oldu. Ayhan Sicimoğlu & Latin All Stars, latin alaturka performansları ile yine festivalin yıldızıydı.
www.cypruszoom.com
69
gezi
Geleneksel Kıbrıs Köyü
Droushia 1
MUSTAFAŞAH
70 ZOOM Haziran 2016
Mayıs 2016 tarihinde Droushia Köyü’nde üç gün tatil için Lefkoşa’dan yola koyulduk.. Limasol’a (Leymosun) gelmeden önce kahve molası verdik. Uğradığımız tesis büyük olmasına rağmen o gün görev başında tek başına yaşlı ve tipik Kıbrıslı bir bey vardı ve oldukça meşguldü. Kahve yapar mısınız diye soruduğumda, ilginç bir cevap verdi. “Ne zaman yalnız kalsam, mutlaka bir otobüs dolusu insanla muhatap olurum ve hepsi de kahve içmek ister, ve hepsinin de acelesi var. Kolay mı insanlarla uğraşmak ? Ama ben yine de diğerleri gelmeden sana çabucak bir kahve yapayım !” Adamın o samimi davranışı hoşuma gitti. Oradan ayrılma-
dan önce kısa bir de sohbetimiz oldu ve büyük keyif aldım. İlk durağımız ALEKTORA (Gökağaç) köyü oldu. Alektora, Limasol kazasına bağlı Pissouri’nin yaklaşık 5 – 6 km kuzeyinde şirin bir köy. Osmanlıdan bu yana Türk nüfusunun tek başına hakim olduğu bu köyde, az sayıda Kıbrıslı Rum nüfusunun da birlikte yaşamasına rağmen 1950’lerde hatta 1963 - 1974 tarihleri arasında meydana gelen toplumlar arası çatışmalarda köyden göç yaşanmamış. Tam aksine buraya köylerini terk etmek zorunda kalan diğer yakın köylerden bazı Kıbrıslı Türkler olmuş. Köy meydanında ilgimi çeken küçük bir bina gördüm ve buranın neresi olduğunu sordu-
ğumda bir kadın, “ Burası Türk Kilisesi, karşısındaki ise Rum Kilisesi” cevabını verdi. Ben de kendisine kibarca, ona Türk Kilisesi demezler, camii derler dedim. Kendisini düzelttiğim için teşekkür etti. Minaresi olmayan bu caminin kapısı açık olduğu için içeri girebilmiş oldum. Bu küçücük caminin ikinci küçük odasında bir mezar olduğunu ve bunun bir kadına ait olduğunu gördüm. Buranın muhtemelen bir adak yeri olarak kullanıldığını düşünüyorum, çünkü bakımlı bir bölümdü. Yerlerde halılar, mezarın üzerinde yeşil ağırlıklı örtüler ve Kuranı Kerim vardı. Ancak giriş bölümü boştu. Oyulmuş bir taş üzerinde okuyabildiğim kadarı ile iki isim vardı. Biri ASİYE diğeri ise ZEKİ
haber
idi. Yaptığım araştırmada tatmin edici bir bilgi elde etmek mümkün olmadı. Karşı kilisede ise Paskalya duaları ve şarkıları ta dışarıdan duyuluyordu. İçeri girdiğim zaman kilisede çok sayıda insanın hazır bulunduğunu ve kilise müziği eşliğinde şarkılar ve dualar okunduğunu izledim. Bu bölgede gerek araçla, gerekse yaya olarak dolaşmak ve doğayı doya doya yaşamak inanılmaz keyifli oluyor. Bağlar ve bahçeler, ayrıca temiz hava insana hayat ve canlılık veriyor. Kendi kendime yurdumun diğer yarısında da ne güzellikler varmış ve yıllarca buralara hasret kalarak yaşamak durumunda kalmışız. Oldum olası köy adlarının
nereden kaynaklandığını merak ederim. Örneğin, neden Alektora ? Yunancada “Alektor” horoz anlamına geliyor. Peki diyorum, burası acaba horozları ile meşhur bir yer olduğu için mi bu ismi koydular. İşin bu tarafı tam bilinmese de burada horozlarla ilgili mutlaka bir geçmiş vardır diyorum. Alektoralı Kıbrıslı Türkler 1958 yılında köylerine Gökağaç isimini vermişler. 1975 yılında Alektoralı Kıbrıslı Türkler önce Türkiye’ye transfer edilmiş, ardından da Kuzeyde Yeşilyurt’a (Pendagiea) yerleştirilmiş. Ve esas konaklayacağımız Köye geldik: Baf kazasına bağlı DROUSHIA Baf’tan yaklaşık 30 km, Poli’den de yaklaşık 10 km uzakta sevimli bir köy. Önce Droushia Heights Hotel’deki odalarımıza yerleştik. Talepte bulunmadığım halde bana Suite bir oda vermişler. Konforu ve manzarası ile insanı rahatlatan ve hayat sevinci veren bir ortam düşünün! İşte burası! Otelimizin lokasyonu mükemmel. Poli Hrisohu’nun 10 km güneyinde manzaralı bir tepede Droushia Heights Hotel’den çevrenize bir bakın ve hayal edin. Trodoslar, Hrisohu körfezi, Poli ve balık lokantaları ve plajları ile ilginç Latchi ve genel anlamda doğa www.cypruszoom.com
71
güzellikleri. Biraz daha ileri batıya doğru bakarsanız, Akama Yarımadası’nın güzelliklerini, doğal ortamını kısmen de olsa görmüş ve yaşamış olursunuz. Akamadan gelen serin esintinin Droushia insanına ferahlık verdiğini söylüyorlar. Aslında Droushia’nın anlamı “Serin, ferah ve tazelik” demekmiş. Fotoğraf makinemi aldım ve köyün içinde dolaşmaya başladım. Önce taş yapılı evler ilgimi çekti. İşlemeli ahşap kapılar ve pencereler, geleneksel mimari tarz ve daracık sokaklar. Bu daracık sokaklara girer girmez, hayal kurarsınız ve dersiniz ki buradan araç geçmez, ne geçer, herhalde
72 ZOOM Haziran 2016
ancak eşek, katır, beygir, at geçer. Ve otomatikman zaman tüneline girer ve kurgularsınız. Kahvehane kültürü devam ediyor. Kahvelerinin yanında taverna ve restoranları var. Dolaşırken bir yerlerden sesler geldiğini duydum ve o yöne doğru gitmeye başladım. Çok sayıda insanın toplandığı alanda birşeyler oluyor, ben de orada neler olduğunu görmek için kalabalığın içine daldım ve ağırlığının kaç kilo olduğunu bilmediğim ama çok ağır olduğuna inandığım bir taşı, kendine güvenen gençlerin kaldırmaya çalıştığını görünce, aklıma yıllar önce Kambili muhtarlığı yapmış Halil Efendi’nin anlattığı bir gerçek
gezi
hikaye geldi. Kambili’de eskiden kız almak isteyen bir genç, köy meydanında bulunan taşı kaldırması gerekiyormuş diye anlatmıştı. Droushia’da da fikir aynı olmasa da bunun bir güç gösterisi olduğu kesindir. Köyde bir de dokumacılık müzesi olduğunu söylediler. 1980’lere kadar Droushia köyünden birçok insan, Poli yakınlarındaki altın ve bakır madeninde çalışmışlar. AFRODİT HAMAMLARI Çok sayıda turist çeken Latchi’ye gittik ve önce Afrodit hamamlarını gezdik. Ayrı bir dünya hissini veren bu coğrafyada bulunmak, beraberinde Afrodit’le ilgili hayal kurmayı veya efsaneleri getirir. Öğle yemeğinden önce plaja indik. Deniz suyu ısısı mevsime göre normaldi. Denize giren insanlar vardı. Burada gördüğüm kaya ve adacıkların bölgeye ayrı bir renk kattığına inanıyorum. Kayalardaki farklı desenler ve renkler ilgi çekiciydi. Bu güzellikleri Kıbrıs’ta ilk defa gördüğümü itiraf etmek isterim. Volkanik patlamalar sonrası oluşan bir doku görünümü vardı. Öğle yemeği için Afrodit hamamlarına en yakın ve manzaralı bir mekan olan “Baths of Aphrodite Café Seafood Restaurant”a geçtik ve lezzet yüklü Kıbrıs mutfağını tatmış olduk. Çok kalabalık olmasına rağmen hizmetlerde sıkıntı olmadı. Hesabı ödedikten sonra işletmenin patronu ile tanışmak istedim. Tanıştık ve bana ikramlarda bulunmak istedi. Birlikte zivaniya içtik, ballı katmerler yedik ve gerçek Kıbrıslılar olarak Kıbrıslılığı ve Kıbrıs konukseverliğini iliklerime kadar hissettik. Sohbetimiz çok lezzetli idi. Dolayısıyla Dinos’la arkadaş olduk. Kendisini kuzeye davet ettim. Geleceğini söyledi. Ardından Poli’yi dolaştık. Biz kahvelerimizi içerken diğer arkadaşlar dondurmalarını yediler. Geri dönmeden önce Kritou Terra Köyü’nü de gezdik. Buranın da ilginç bir köy olduğunu ve ilk Casino’nun burada açıldığını öğrendik ve o mekanı gezerek fotoğraflamış olduk. Köyün muhtarı önce kendine ait küçük bir müzeyi bizlere tanıttı, sonra da söz konusu Casino’yu gezdirdi. Köyün ilginç bir mekanında kahvelerimizi yudumladıktan sonra Lefkoşa’ya hareket ettik. Baf’ta bir durak yaptık ve bir Baflı bayan arkadaşımız hepimize ikramda bulundu. İşte Kıbrıs insanı ve gönül zenginliği! www.cypruszoom.com
73
haber
Hamilelikte SEX Faydalı...
B
irçok erkek yanlış bir inanış nedeniyle bebeğe ve anneye zarar veririm düşüncesiyle hamilelik döneminde eşiyle cinsel ilişkiye girmiyor. Hatta birçoğu, hamilelikte eşiyle ilişkiye girememesini aldatma gerekçesi yapıyor. Aslında doktorunuz aksi yönde bir tavsiyede bulunmadığı sürece, gebelikte cinsel ilişkiye girmek tamamen güvenli. Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, eğer gebelik esnasında; açıklanamayan vajinal kanama, amnios sıvısının gelmesi, rahim ağzı yetmezliği, bebeğin eşinin aşağıda olması, daha önce erken doğum, çoğul gebelik gibi hamileliği tehlikeye düşürecek bir durum yoksa hamileliğin her döneminde cinsel ilişkiye girilebileceğini söylüyor. “Önemli olan yavaşça hareket etmektir” diyen Op. Dr. Betül Görgen, kuruluk, ekstra hassas serviks ve cinsel ilişki sonrası lekelenme gibi sebepler yüzünden gebelikte cinsel ilişki sırasında dikkatli hareket etmek gerektiğine işaret ediyor. Op. Dr. Betül Görgen, dokuz aylık gebelik boyunca cinselliğe zaman ayırmanızı gerektirecek dokuz sebep ve gebelikte cinsel ilişkinin dokuz faydasını şöyle anlattı. ORGAZMIN ARDINDAN DAHA İYİ BİR UYKU Gebeler, hamileliğin her döneminde uyku sorunları yaşayabilirler. Özellikle, sık tuvalete gitme ihtiyacı gebeliğin ilk üç aylık döneminde oldukça rahatsız edicidir. Son üç aylık dönemde de anne adayı, iyice büyümüş göbeğinden dolayı rahat uyuyamayabilir. Bazı kadınlar da gebelikteki hormonal değişikliklerden kaynaklı uykusuzluk problemi yaşarlar. Seks bütün bu uyku sorunlarını ortadan
74 ZOOM Haziran 2016
kaldırabilir, çünkü orgazmın hemen arkasından prolaktin hormonu salgılanır, bu da kişinin rahatlamış ve uykulu bir hale girmesine yardımcı olur. Gece uykusunu güzel almış bir anne sabah daha enerjik bir anne demektir. SEKS AĞRILARINIZI ENGELLER Birçok gebe bütün gün boyunca gece kendilerini yatağa atmanın hayalini kurar ama günün sonunda yataklarına kavuştuklarında, orada da rahat edemediklerini fark ederler. Çabuk büyüyen rahim genel olarak vücuda büyük yük yükler, bu da bazen ağrılara sebep olur. Ama seks bu ağrıları engelleyebilir. Orgazm sırasında “sevgi hormonu” olarak da bilinen oksitosin hormonu salgılanır ve bu hormonun ağrıyı engelleme ve ağrı toleransını arttırma gibi özellikleri vardır. SIK SIK SEKS DAHA AZ HASTALIK Herkes bağışıklık sisteminizi nasıl güçlendirebileceğiniz konusunda bir şeyler söyler. Bilimsel araştırmalara göre sık sık seks yapan insanlar daha az hasta oluyor. Gebe kadınlarda normale göre zaten baskılanmış bir bağışıklık sistemi vardır. Seks, vücutta hastalıklara karşı savaşan antikorların sayısını arttırır ve bu sayede minik bebeğinizi beklerken en son başınıza gelmesini isteyeceğiniz hastalıklardan korunmuş olursunuz. DAHA AZ ALTA KAÇIRMA İHTİMALİ Birçok kadının gebelikleri sürecince hiç beklemedikleri bir anda, öksürdüklerinde,
güldüklerinde ya da bir şeye şaşırdıklarında, altlarına kaçırdığı olmuştur. Pelvik tabanınız, leğen kemiğinizdeki tüm organları tutan bir tramboline benzer ve mesanenin kontrolüne yardımcı olur. Seks yapmak pelvik tabanınızı güçlendirmeye yardımcı olur. Orgazm pelvik kaslarda kasılmalara sebep olur. Keyif veren bir egzersiz yapmış gibi olursunuz. İdrar yaparken, idrar akışını durdurmak için kullandığınız kaslar pelvik taban kaslarıdır. CİNSEL İLİŞKİ KAN BASINCINI DÜŞÜRÜR Gebelik boyunca sağlıklı beslenme kan basıncının istenen düzeyde kalmasına yardımcı olur ama bilimsel araştırmalar cinsel ilişkinin de sistolik kan basıncını (büyük tansiyon) düşürmede etkili olduğunu göstermiştir. Tansiyonunuzun istenen düzeyde olması bebeğinizin ve sizin sağlığınız ve gebeliğinizdeki riskleri azalttığı için önemlidir. Sağlıklı kan basıncı sizi doğum için suni sancı (indüksiyon) almaktan ve hatta sezaryen ameliyatı olmaktan koruyabilir.
ORGAZM RUH HALİNİZİ İYİLEŞTİRİR Anne adayları bazen gebeliğin zorluklarından bunalabilirler. Yorgunluk hissi ve bir türlü rahat edememek genel ruh halinizi kötü yönde etkileyebilir. Cinsel ilişki sırasında orgazmla hem anne hem bebek için faydalı olan endorfin hormonu salgılanır, bu da ruh halinizin iyileşmesine yardımcı olur. Ayrıca oksitosin hormonu da anne ve baba arasında sevgi ve yakınlığı arttırarak daha mutlu bir ilişkiye kapı aralar. Orgazmın bu kadar faydası olduğunu muhtemelen bilmiyordunuz. DAHA AZ STRES Bir çiftin hayatında bebeklerini bekledikleri dönem hep güzel hatırlanacak bir zaman dilimi olmalıdır ama bu dönemin strese sebep olduğu zamanlar da vardır. Yine strese karşı orgazm bir rahatlama kaynağıdır. Oksitosin ve endorfinler beyindeki haz merkezlerini harekete geçirir, bu da gerginlik, stres ve hatta depresyonun azalmasını sağlar.
DOĞUM KASILMALARINI BAŞLATIR YA DA İLERLETİR Meninin içinde prostaglandinler denen rahimin açılmasına ve yumuşamasına yardımcı olan bileşenler vardır. Orgazm sırasında da çok fazla oksitosin hormonu salgılanır. Bu hormon aynı zamanda kasılmalara sebep olan ve bebeğinizin rahim kanalından geçerek dünyaya gelmesine yardımcı olan hormondur. Vücudunuz doğuma hazırsa, cinsel ilişkide bulunmak doğum kasılmalarının başlamasını tetikleyebilir. Kasılmalar başladığında, eşinizle beraber bu kasılmaları karşılıyorsanız onunla yakın hareket ediyor olmaktan ve salgılanan yüksek oksitosin nedeniyle cinsel olarak uyarılmış olabilirsiniz. Gebelik kesesi açılmadığı ve anne adayının suyu gelmediği sürece, doğum kasılmaları sırasında cinsel ilişkiye girmek tamamen güvenlidir ve hatta doğum için de faydalıdır. Kulağa biraz tuhaf geldiği için birçok çift böyle bir şeyi denemeyi akıllarından bile geçirmez. Fakat kasılmalar sırasında cinsel ilişki doğumu ilerleterek, bebeğin
dünyaya daha çabuk gelmesini sağlayabilir. DAHA ÇABUK İYİLEŞME Gebelik sürecince güçlendirilen pelvik taban kasları, bebeğin doğumundan sonra da annenin daha hızlı iyileşmesine yardımcı olur. Güçlü bir pelvik taban bebeğin doğumunu kolaylaştırır, iyileşme süreci de daha az ağrılı olur. Yine de doktorunuza mutlaka gebeliğiniz boyunca cinsel ilişkinin sizin için güvenli olup olmadığını konusunu danışın. Unutmayın, eğer güvenliyse, bu dönemde cinsellikten uzak kalmamanız için dokuz sebebiniz var. Hamilelikte bazı kadınların cinselliğe olan ilgisi artarken, bazılarının da azaldığını anlatan Op. Dr. Görgen, anne adaylarına “Size doğru gelen ve sizi rahat ettiren neyse onu yapın” tavsiyesinde bulunuyor. Erkeklere de seslenen Görgen, “Eşler, lütfen anne adaylarını rahat ettirmeye dikkat edin. Hamilelikte ilişkiye girilebiliyormuş diyerek istemediği halde eşinizi ilişkiye zorlamayın” diyor.
Hamilelik döneminde cinsel hayatınızı dokuz ay boyunca askıya almayın. Gebelik boyunca aktif cinsel yaşamın hem anne hem baba, hatta bebek için bile faydaları var.
www.cypruszoom.com
www.cypruszoom.com
7575
haber
Dörtişlem ile Çocuklar Bu Yazı da Çok Sevecek
D
örtişlem Eğitim Merkezi bu yaz da çocuklar için harika bir yaz tatili programladı. Her yıl birbirinden farklı eğitici öğretici ve eğlenceli aktiviteler ile çocuklara unutamayacakları yaz geçirmelerini sağlayan Dörtişlem Eğitim Merkezi bu yazın programını da hazırladı. Yakındoğu yüzme kursu, Girne bölgesine düzenlenen havuz ve deniz gezileri, Kıbrıs geneline düzenlenen kültür gezileri, eğitici konferanslar, eğitici öğretici ingilizce oyunlar, izcilik, dağcılık, futbol, basketbol, hentbol ve santranç oyunları ile çocuklar hem eğlenecek hem de öğrenecek. Hafta içi hergün saat 07:00-17:00 saatleri arasında ilkokul çocukları için programlanan yaz okulunu her yıl olduğu gibi bu yılda çocuklar çok sevecek. Bu yıl 10. Yılını kutlayan Dörtişlem Eğitim Merkezi'nin yeni başlatmış olduğu Başarı Okulu projesi ile de çocukların sağlıklı bir birey olabilmesi için eğitimler verilmekte. Oynayarak öğrenen çocukların daha mutlu ve başarılı olduklarına inanan Dörtişlem Eğitim Merkezi bu konuda üzerine düşenin en iyisini yapıyor. Bırakın çocuklar gönüllerince eğlensin harika bir yaz tatili onları bekliyor.
76 ZOOM Haziran 2016
haber
www.cypruszoom.com
77
haber
Cildinizi Yenileyin Güneş ışınlarının en zararlı olduğu zaman dilimi 10.00-15.00 saatleri arasında güneşlenmekten kaçınılmalıdır. Günlük güneş koruyucular kullanılmalı, bunun yanında güneş gözlüğü, şapka gibi korunma yolları sağlanmalı; uzun süreli güneş banyosunun yanı sıra; solaryum veya yapay bronzlaştırıcı kullanımından kaçınılmalıdır.
B
ahar ayları ile birlikte güneş yüzünü daha fazla göstermeye başladı. Kışın soğuk ve rüzgarlı havanın etkisiyle yıpranan cilt, güneşin zararlı etkileriyle daha mat ve yıpranmış bir görünüm alabiliyor. Yaza sağlıklı bir ciltle girmek için bu dönemde gerekli hazırlıkların yapılması büyük önem taşıyor. Memorial Hizmet Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Selma Salman, yaza sağlıklı bir ciltle girmenin yolları hakkında bilgi verdi. Güneşten doğru faydalanın Güneş ışınları, insan sağlığı için faydalı ve gerekli olsa da güneşten doğru faydalanılmalıdır. Zararlı güneş ışınlarına kronik maruziyet deri kanseri riskini arttırdığı gibi,
78 ZOOM Haziran 2016
ciltte nem kaybıyla birlikte kırışıklık ve lekelenmelere neden olabilmektedir. Ayrıca güneşin tetiklediği farklı cilt hastalıklarının da olduğu unutulmamalıdır. Güneş ışınlarının en zararlı olduğu zaman dilimi 10.00-15.00 saatleri arasında güneşlenmekten kaçınılmalıdır. Günlük güneş koruyucular kullanılmalı, bunun yanında güneş gözlüğü, şapka gibi korunma yolları sağlanmalıdır. Uzun süreli güneş banyosunun yanı sıra; solaryum veya yapay bronzlaştırıcı kullanımından kaçınılmalıdır. Kullanılan güneş koruyucuların UVA ve UVB korumalı, suya ve terlemeye karşı dirençli olması gerektiği unutulmamalıdır. Cildinizin kurumasını engelleyebilirsiniz Güneşli havalarda cilt
bakımının en önemli basamaklarında birisi de cildin nemlendirilmesidir. Güneşe fazla maruziyet, daha sıcak havalarda ise denize ya da havuza girmek cildin nem ihtiyacını arttırmaktadır. Bu yüzden cildi nemlendirilmesi ihmal edilmemelidir Saçlarınız ışıltısını kaybetmesin Güneş ışınları cildi olumsuz etkilediği gibi saçları da yıpratabilmektedir. Saçın parlaklık ve esneklik kaybına neden olan güneş ışınları, kuru ve mat görünmesine de yol açabilmektedir. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için, dışarı çıkarken bir şapka ya da bandana kullanılabilir. Bunun yanında saçı besleyen maskeler, UV filtreleri ve antioksidan içeren şampuan, krem ve spreyler kullanarak
saçlar hem korunup hem beslenebilmektedir. Güneşe çıkarken, bileşiminde alkol ya da formaldehit olan ürünleri kullanmaktan kaçınılmalıdır. Cildiniz için kavun, çilek ve maydanoz tüketilmesi fayda sağlıyor Bazı besinler cilt için doğal koruyucu görevi görmektedir. Kavun, şeftali, havuç, kayısı, marul, brokoli gibi meyve sebzelerde bulunan karotenoidler; maydanoz, çilek, limon, semizotu gibi meyve ve sebzelerde bulunan C vitamini; yeşil yapraklı sebzelerde bulunan lutein, balık yağında bulunan omega 3 ile E vitamini içeren besinlerin tüketilmesi cilt için oldukça faydalıdır.
Modern Yöntemlerle Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olabilirsiniz Cilt altında bulunan bağ dokusu elemanları su tutarak cildin kaybettiği nemi tekrar kazandırmaktadır. Güneşin etkisiyle nemsiz kalan ve matlaşan cilde uygulanan kozmetik işlemler bağ dokusu üretimini tetikleyerek mat görünüm yerine, ışıltılı bir görünüm sağlamaktadır. Derinin üst tabakasını soyarak, yeni ve taze bir cilt oluşumuna zemin hazırlayan kimyasal peeling gibi işlemlerin, güneşin kendini fazlaca hissettirdiği dönemlerde yapılmaması gerekir. Cilt sağlığı ile ilgili tüm önlemlerin alınmasına rağmen cilt için profesyonel yardım alınması da gerekebilmektedir. Yaza girerken uygulanabilecek işlemler, bağ dokusu üretimini arttırdığı gibi sivilce ya da güneş ile oluşan lekeleri de ortadan kaldırabilmektedir. Mezoterapi: İlaçların küçük miktarda karıştırılarak cilt altına enjekte edilmesidir. Cildi yenileyen, leke, cilt kırışıklığı ve cilt sarkmalarına etkili olan doğal ve faydalı bir yöntemdir. PRP (Platelet Rich Plasma) uygulaması: Uygulama yapılacak kişinin kanı alınır ve özel cihazlarda santrifüj edilir. Bu santrifüj işlemi sonucunda trombositten zengin plazma elde edilir. Elde edilen materyal yaklaşık 1 cm aralarla cilde enjekte edilmektedir. Bu plazma, kök hücreleri uyararak yeni ve sağlıklı hücre üretimini sağlamaktadır.
Mikro iğneleme teknikleri (dermapen, dermaroller uygulamaları): Üzerinde çok sayıda mikro iğnecik bulunan cihazlarla yapılan işlem anestezik kremin sürülmesinden 30 dk sonra uygulanmaktadır. Cihazdaki mikro iğneler sayesinde ciltte on binlerce mikro kanal açılmaktadır. Bu sayede işlem sonrası cilt üzerine verilen ilaçların emilimi arttırılır. Ayrıca çeşitli mekanizmalarla kollajen yani bağ dokusu üretimi ve yenilenmesi de sağlanır. Altın iğneli radyofrekans: Halk arasında “altın iğne” olarak bilinen fraksiyonel radyofrekans uygulamasında altın iğneler vasıtasıyla cilt altına radyofrekans verilmektedir. Derinin alt tabakalarında meydana gelen ısı artışı sayesinde hasar oluşan cilt kendini onarma yoluna gider. Yeni ve sağlıklı hücre ile bağ dokusu üretimi tetiklenir. Bazen tek seansta bile istenilen sonuç alınabilmektedir. Karbon peeling: Karbon partiküllerinin yüze uygulanması sonrası Q switched Nd-YAG lazerle yapılan bir işlemdir. Cilt tarafından emilen karbon maddesinin fazlası temizlendikten sonra lazer atışı ile tüm yüz taranır. Lekelerde düzelme yarattığı gibi derinin alt katmanlarına ulaşan lazer ışını kollajen ve elastin üretimini tetikler. Her mevsim uygulanabilen ağrısız bir yöntem olan karbon peeling uygulaması kızarıklık ya da morarmaya yol açmadığı için sosyal yaşamı etkilememektedir.
www.cypruszoom.com
79
haber
Neden Sürekli Aç Hissediyorum
K
ilolarınızla sorununuz mu var. “Çabalarım boşuna neden sürekli kendimi aç hissediyorum” mu diyorsunuz bu yazı size klavuz olabilir. Uzman Bariatrik Diyetisyen Nazlı Acar’ın verdiği bilgiler, bitmek bilmeyen yemek yeme arzusunun sebeplerini bulmak ve dizginlemek konusunda işinize yarayacak.. Doç. Dr. Halil Coşkun, son 17
82 ZOOM
yıldır sadece obezite ve diyabet cerrahisi alanında uzmanlaşan ve yaptığı başarılı operasyonlarla adından söz ettiren, endoskopik balon uygulamalarında aldığı yüz güldüren sonuçlarla hastalarının hayatlarını değiştiren öncü isimlerinden biri. Ünlü doktor kliniğinde diyet ve psikiyatri konusunda uzmanlaşmış geniş bir ekiple birlikte, Türkiye’yi bariatrik beslenme konusunda bilinçlendirmek için
önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. Aşırı kilolu ya da tekrar tekrar kilo alıp veren hastalar konusunda mucizeler yaratan bu ekibe, diyet yaptıktan sonra tekrar şişmanlamamak için bilmemiz gerekenleri sorduk. Uzman Bariatrik Diyetisyen Nazlı Acar, yaza formda girmek için tüm dikkatimizi kilomuza yönelttiğimiz şu günlerde, aşırı yemek yeme arzusunun hangi sebeplerden kaynaklandığına dair bilgiler
vererek, nasıl kontrol edeceğimiz konusundaki önerilerini anlattı. Diyetisyen Nazlı Acar, “Sağlıklı beslenme programları ile ideal ağırlığa ulaşmış fakat yemek yeme arzusu (craving) nedeniyle yeniden kilo olmaya başlayan pek çok kişi var. Ne yazık ki, aşırı yeme arzusu, katı diyetleri sonlandıran veya sağlıklı yaşam programlarını çöpe attıran en büyük etken” diyor.
Diyet yapıp fazla kilolarınızdan kurtuldunuz. Ama diyeti bıraktığınız anda yeniden kilo almaya başlayıp belki de öncekinden bile fazla kilo aldınız. Eğer kendinizi sürekli aç hissediyorsanız bilin ki yalnız değilsiniz. Ve bu yaz, tekrar eden bu kötü döngüyü kırmanın tam sırası!
YEMEK YEME KONUSUNDA OLUŞAN KARŞI KONULAMAZ ARZUNUN 7 SEBEBİ: 1. Hormonlar: Hormonal değişiklikler, vücut fonksiyonları üzerinde önemli bir role sahiptir. Endokrin bezlerden tiroid, adrenal, hipofiz ve gonad obezite ile ilişkilidir. Peki, bu endokrin bezler bizi nasıl etkiler? Yiyecekler bizim yakıtımızdır. Acıktığımızda yemek yeriz, onları sindirir enerji olarak kullanırız. Açlık ve tokluk gibi hislerimiz vardır. Öte yandan kimi yiyecekleri, aç olmasanız da arzulayabilirsiniz. Özellikle bayanlar gebelik ve menstürasyon gibi özel zamanlarında farklı yiyecekleri arzulayabilirler. Tüm bu aşermeler, çoğunlukla hormonlardaki değişimlerle ilgilidir. Bunu bilmek, bizi hormonların değiştiği dönemlere karşı daha uyanık kılar. 2. Kan Şekeri Seviyesi: Yemek yeme arzusu, kan şekeri seviyesi ile oldukça ilgilidir. Vücut fonksiyonlarının sağlıklı olması için glukoz gerekir. Yeterli ve dengeli beslenerek kan şekerinizin stabil kalmasını sağlayabilirsiniz. Eğer kan şekeriniz gün içinde dalgalanırsa, kendinizi yüksek kalorili yiyecekleri arzularken, daha da kötüsü fazla fazla yerken bulabilirsiniz. Bunun çaresi ise
öğün atlamadan, sağlıklı ara öğünlerle beslenerek, kan şekerini dengelemektir. 3. Vitamin – Mineral Yetersizliği: Yediğimiz her şey vücudumuzda yağa veya enerjiye dönüşür. Eğer aldığınız enerji fazla, yaktığınız enerji azsa, kilo almak söz konusu olacaktır. Bu durumda aktif bir yaşam sürmek önemli… Ancak hareketli bir yaşam sürseniz bile yine de enerji yakabilmek için bazı enzimlerin aktif olması önem taşıyor. Enzimleri aktif hale getiren önemli vitamin ve mineraller vardır. Eğer bu vitamin ve mineraller vücutta yetersizse o zaman kilo kaybı yerine kilo artışı ile karşılaşabiliyoruz. Örneğin vücut yağının artması, D vitamininin aktivasyonunu engeller ve bu da obezite sebebidir. Bu durumda, diğer tüm önlemleri aldığınız halde kilonuzu dengeleyemiyorsanız, uzman bir diyetisyenden yardım almayı düşünebilirsiniz. Böylece gerekli klinik testleri yaptırarak bedeninizdeki olası bir vitamin-mineral yetersizliğini ya da kilonuzu etkileyen diğer faktörleri ortaya çıkartmanız mümkün olacaktır.
4. Karbonhidrat Tokluğu: Karbonhidratlardan zengin diyet, tokluk hissettirse de erken acıkmanıza sebep olur. Pizza veya hamburger karın doyurmak için kolay bir tercihtir. Fakat gün içinde çabuk acıkır ve daha fazla kalori içeren yiyecekler tüketmeyi arzularsınız. Bunlar yerine liften zengin tahıllar, yağlı tohumlar, meyve, sebze ve baklagiller tercih edilebilir. Bu tarz yiyecekler craving’e yani aşırı açlık hissine sebep olmaz. 5. Duygusal-Psikolojik Faktörler: Depresyondaysak, stresli bir işimiz varsa ya da duygusal olarak kötü bir dönemden geçiyorsak, daha çok yemek yemek ve daha kalorili besinler almak isteriz. Bunun ardında yatan sebep bizim seratonin seviyemizdir. Nişastalı ya da şekerli yiyecekler, seratonin salınımını arttırdığından bu duygusal dönem devam ettiği sürece, bu tarz yiyecekleri arzulamaya devam edebilirsiniz. Bu da ardından yeme bozukluklarını ve kilo alımını getirecektir. 6. Yemek Yeme İhtiyacı: Hissettiğiniz yemek yeme hissi, gerçek olmayabilir. Bel-
ki de o besini arzuladığınız için çalan, yanlış bir alarmdır. O nedenle tok olduğunuz halde canınız bir besini çok istiyorsa ya biraz tadına bakıp bırakın yani ‘nefsinizi körleyin’ ya da kendinizi kontrol edemeyecekseniz hiç dokunmayın. 7. Katı Diyet Planı: Katı bir diyet planı, bazı yiyeceklere karşı arzuyu daha da arttırabilir; aman dikkat! Diyetinizde sağlıklı olan tüm yiyeceklere yeterince yer vermeniz önemli. Diyetisyeninizden, çok istediğiniz kimi besinleri yemek için gerekirse diğer hangi besinlerden feragat edebileceğinizi öğrenin. Aynı sınıftaki yiyecekleri yer değiştirerek ya da porsiyonları küçülterek eziyet çekmeden de sağlıklı beslenmenin bir yolu bulunabilir. Bunun için kalorileri öğrenmeniz, diyetinizin gerektirdiklerini iyi anlamanız, karbonhidratları ve proteinleri tanımanız gerekecek. İyi haber şu ki, bilinçli beslenme konusunda uzmanlaştıkça, periyodu azaltarak, sosları ve katkıları çıkartarak ya da pişirme biçimlerini değiştirerek pek çok konuda esnek bir yaşam kurmak mümkün.
www.cypruszoom.com
83
haber
YEMEK YEME ARZUSUNU KONTROL ETMENİN 6 YOLU! Yemek yeme arzunuzu kontrol edebilirsiniz. Peki, ama nasıl? İşte uzman diyetisyenimizin bu konudaki önerileri:
84 ZOOM Haziran 2016
1-Öğün Atlamayın: Öğün atlamamak, pek çok konuda farklı fikirlere sahip olan tıp dünyasının üzerinde tamamen uzlaştığı en önemli kurallardan biri çünkü öğün atlamak, kilo artışına sebep olmakta. Uzun süre aç kalmak kan şekerinizi düşürür. Bu uzun süreli açlık nedeniyle, vücut fonksiyonlarının devamı için gerekli olan enerjiyi yüksek kalorili, şekerli yiyeceklerden almak için büyük bir istek duyarsınız. Bu da gerektiğinden fazla enerji almanıza sebep olur. Sonuç: Giderek artan vücut ağırlığınız! 2. İşlenmiş Ürünleri Tüketmekten Kaçın: Ekstra tuz, baharat ve şeker ilave edilmiş, işlenmiş ürünlerden uzak durun. Bu tarz işlenmiş ürünler, tekrar tekrar aklınıza gelip yemek yeme arzusunun doğmasına neden olur. İşlenmiş gıdalar yerine; taze meyve ve sebzeleri ve düşük kalorili gıdaları tercih etmek çok
daha faydalı bir tercih olacaktır. 3. Stresini Kontrol Et: Stres altında olmak, yemek yeme arzusunu arttıran bir faktördür. Eğer stresinizi kontrol altına alabilirseniz yüksek kalorili yiyecekleri de arzulamazsınız. Stres altındayken en çok tüketilen yiyeceklerin pizza, cips ya da abur cuburlar olduğu düşünülürse, stres kontrolünün beden-kitle indeksindeki önemi bir kez daha anlaşılır. Müzik dinlemek, spor yapmak ya da en azından derin nefes alarak zihni sakinleştirmek, hem stresi dengelemede hem de hayatınızı güzelleştirmek konusunda daha iyi alternatiflerdir. 4. Dikkatini Dağıt: Gerçekten aç mısın yoksa o yiyeceği mi arzuluyorsun? Eğer istediğin şey; çikolata, pizza, hamburger veya çikolatalı bir içecekse aslında aç olmadığına sadece yemek yeme arzusunun etkisine kapıldığına
emin olabilirsin. Şimdi yapman gereken tek şey, 10 dakika boyunca başka herhangi bir şey düşünmek çünkü bu isteğin sadece 10 dakika sürer. Bu süreyi bir işe konsantre olarak, arkadaşlarınla sohbet ederek ya da çıkıp açık havada biraz yürüyerek atlatabilirsin. 5. Biraz Mola: Yorgun olduğunuzda yeme arzusu daha da yükselir. O nedenle yüksek kalorili, karbonhidratlı yiyecekleri yeme isteğiniz olduğunda, işinize ya da odaklanmış olduğunuz şeye 10-15 dakika kadar ara verin ve craving ile savaşın! 6. Düzenli Egzersiz Yapın: Egzersiz sadece fit olmak için yapılmaz aynı zamanda sizi rahatlatır ve zindelik sağlar. Stres hormonlarınızı baskılar ve bu da kendinizi iyi hissettirir! Böylece hayatınızın kontrolünü daha kolay elinize alırsınız.
TATLISU ZAMBAK TATİL KÖYÜ Yeşille Mavinin Birleştiği Eşsiz Bir Doğa Harikası
* Doğal, sakin ve temiz havası * Harup Restoranı * Bar * Lobi * Balık Tutma * Ücretli su sporları imkanı (Deniz bisikleti, kano gibi) * Wireless Internet Hizmeti
Tatlısu-Gazimağusa / KKTC Cep: 0533 869 22 33 / 0533 826 1199 Fax: 0392 389 20 27 www.zambaktatilkoyu.com tatil@zambaktatilkoyu.com Facebook: Zambak Tatil Köyü
EKTAM KIBRIS YENİ SEZONA "MERHABA" KOKTEYLİ İLE GİRDİ 86 ZOOM Haziran 2016
E
ktam Kıbrıs Ltd. - Pepsi yönetim kurulu ve tüm çalışanları “yeni sezona merhaba” kokteylinde buluştu! Bugünden daha iyi bir yarın oluşturmak inancı ile yola çıkan Ektam Kıbrıs, bu doğrultuda geçtiğimiz ay içinde tüm ekibi ile Ektam Kıbrıs Genel Müdürlüğü’nde motivasyon kokteyli düzenledi. Ektam Kıbrıs - Pepsi, tüm personelleri ile beraber, Lefkoşa’daki Genel Müdürlüğü’nde yaza merhaba dedi. “Fayda gözeten performans” vizyonu ile 36 yıldır gıda ve içecek sektöründe öncü olan Ektam Kıbrıs, çalışanları ve iş ortaklarıyla Kuzey Kıbrıs’ta dünyanın en büyük tüketici ürünleri şirketi olma
özelliği ile başarılı bir şekilde faaliyet göstermeye devam ediyor. Ektam Kıbrıs - Pepsi Genel Müdür -Direktörü Haluk Yerli’nin ve tüm personellerin katıldığı “Yaza Merhaba” kokteylinde güzel vakit geçirerek, yaz dönemine tüm hızıyla, tam performans devam edecekleri mesajını vererek, bu başarıya ortak olmanın verdiği mutluluğu paylaştılar. Yerli, ‘Yaza Merhaba’ kokteylinde çalışanlara yaptığı kısa konuşmasında, her yıl olduğu gibi bu yıl da çalışanlarını unutmayan Ektam Kıbrıs, başarının birlik ve beraberlik ile mümkün olduğunu belirterek, tüm ekibine teşekkürlerini etti..
haber
www.cypruszoom.com
87
Tunaç Riding Club
Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim
Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu
Karaoğlanoğlu/GİRNE
0533 851 38 13
FISTIK
İ * FOTOKOP INT * RENKLİ PR IKTI * MİMARİ Ç KİNASI A M A M A L T * PROJE KA İNASI K A M M İ S E * LAZER K BASKI R E T S O P Y O * BÜYÜK B
Fıstık Bilgisayar Ltd. Okullar Yolu 77A-B K.kaymaklı Lefkoşa / K.K.T.C. Mersin 10 / Turkey Tel : 0090 (392) 227 3 727 fistikbilgisayarltd@gmail.com
fistik COMPUTERS&ELEKTRONICS
facebook.com/fistikcopycenter
90.pdf 1 5.01.2016 12:53:59
haber haber
2014
Kıbrıs Festivalleri
Şubat Şubat Şubat Şubat Hotel, Hotel,Restoran, Restoran, Restoran, ----Hotel, Hotel, Restoran, Kafe Kafeve ve veGastronomi Gastronomi GastronomiFuarı Fuarı Fuarı Kafe Kafe ve Gastronomi Fuarı Orkide OrkideYürüyüşü Yürüyüşü Yürüyüşü ---- Orkide Orkide Yürüyüşü Türk TürkFilm Film FilmGünleri Günleri Günleri ----Türk Türk Film Günleri (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) Lefkoşa LefkoşaMüzik Müzik MüzikFestivali Festivali Festivali(Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) ----Lefkoşa Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan) Eşek EşekGünü Günü Günü ----Eşek Eşek Günü (Büyükkonuk (BüyükkonukEkoköy) Ekoköy) Ekoköy) (Büyükkonuk (Büyükkonuk Ekoköy)
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Mart Mart Mart Mart DAU DAUUluslararası Uluslararası UluslararasıSualtı Sualtı Sualtı ----DAU DAU Uluslararası Sualtı fotoğrafçılığı fotoğrafçılığıve ve veFilm Film FilmFestivali Festivali Festivali fotoğrafçılığı fotoğrafçılığı ve Film Festivali 10. 10.Tepebaşı Tepebaşı TepebaşıLale Lale LaleFestivali Festivali Festivali ----10. 10. Tepebaşı Lale Festivali (3. (3.Hafta) Hafta) Hafta) (3. (3. Hafta) 10. 10.Avtepe Avtepe AvtepeKıbrıs Kıbrıs KıbrısLalesi Lalesi LalesiFestivali Festivali Festivali ---- 10. 10. Avtepe Kıbrıs Lalesi Festivali Geçitkale GeçitkaleGeleneksel Geleneksel Geleneksel10 10 10Mayıs Mayıs Mayıs ----Geçitkale Geçitkale Geleneksel 10 Mayıs Kutlamaları Kutlamaları Kutlamaları Kutlamaları 4. 4.Beşparmak Beşparmak BeşparmakTiyatro Tiyatro TiyatroFestivali Festivali Festivali ----4. 4. Beşparmak Tiyatro Festivali DAU DAUUluslararası Uluslararası UluslararasıFutsal Futsal Futsal ----DAU DAU Uluslararası Futsal Turnuvası Turnuvası HASDER HASDERÇocuk Çocuk Çocukve ve veHikâyeler Hikâyeler Hikâyeler ----HASDER HASDER Çocuk ve Hikâyeler Festivali Festivali Festivali Festivali Eğitim Eğitimve ve veKitap Kitap KitapFuarı Fuarı Fuarı ----Eğitim Eğitim ve Kitap Fuarı İskele İskeleBelediyesi Belediyesi BelediyesiKültür Kültür Kültürve ve veSanat Sanat Sanat ----İskele İskele Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali Festivali Festivali Festivali 7. 7.Uluslararası Uluslararası UluslararasıŞiir Şiir ŞiirToplantıları Toplantıları Toplantıları ----7. 7. Uluslararası Şiir Toplantıları 3. 3.Bağlıköy Bağlıköy BağlıköyEkogün Ekogün Ekogün ----3. 3. Bağlıköy Ekogün 7. 7.Lapta Lapta LaptaTurizm Turizm TurizmFestivali Festivali Festivali(Mart(Mart(Mart---- 7. 7. Lapta Turizm Festivali (MartNisan-Mayıs-Haziran) Nisan-Mayıs-Haziran) Nisan-Mayıs-Haziran) Nisan-Mayıs-Haziran)
Nisan Nisan Nisan Nisan Bellapais Bellapaisİlkbahar İlkbahar İlkbaharMüzik Müzik Müzik ----Bellapais Bellapais İlkbahar Müzik Festivali Festivali(Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) Festivali Festivali (Nisan-Mayıs) 6. 6.Mormenekşe Mormenekşe MormenekşeEnginar Enginar Enginar ----6. 6. Mormenekşe Enginar Festivali Festivali Festivali Festivali 23. 23.Nisan Nisan NisanKurtuluş Kurtuluş Kurtuluşve ve veÇocuk Çocuk Çocuk ----23. 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı Bayramı Bayramı Bayramı 5. 5.Yiğitler Yiğitler YiğitlerKöyü Köyü KöyüGlobal Global Global ----5. 5. Yiğitler Köyü Global Enginar EnginarFestivali Festivali Festivali Enginar Enginar Festivali 8. 8.ODTÜ ODTÜ ODTÜTiyatro Tiyatro TiyatroFestivali Festivali Festivali ----8. 8. ODTÜ Tiyatro Festivali 2. 2.Hisarköy Hisarköy HisarköyBahar Bahar BaharFestivali Festivali Festivali ----2. 2. Hisarköy Bahar Festivali 2. 2.Gönendere Gönendere GönendereKültür Kültür Kültürve ve ve ----2. 2. Gönendere Kültür ve Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Sanat Sanat Festivali Müzik MüzikExpress Express ExpressRock' Rock' Rock'nnnnDAU DAU DAU ----Müzik Müzik Express Rock' DAU Güzelyurt GüzelyurtGÜSAD GÜSAD GÜSADFestivali Festivali Festivali ----Güzelyurt Güzelyurt GÜSAD Festivali 6. 6.Mağusa Mağusa MağusaÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali ----6. 6. Mağusa Çocuk Festivali -Değirmenlik -DeğirmenlikGeleneksel Geleneksel Geleneksel -Değirmenlik -Değirmenlik Geleneksel Çocuk ÇocukFestivali Festivali -2. -2.Akdeniz Akdeniz AkdenizAyrelli Ayrelli AyrelliFestivali Festivali Festivali -2. -2. Akdeniz Ayrelli Festivali -3. -3.Kıbrıs Kıbrıs KıbrısKültür Kültür Kültürve ve veSanat Sanat Sanat -3. -3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali Festivali(Kanavaç) (Kanavaç) (Kanavaç) Festivali Festivali (Kanavaç)
ZOOM 90 9090ZOOM ZOOM
Mayıs Mayıs Mayıs Mayıs GÜSAD GÜSADGüzelyurt Güzelyurt GüzelyurtKültür Kültür Kültürve ve ve ----GÜSAD GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Sanat Sanat Festivali Güzelyurt GüzelyurtUluslararası Uluslararası UluslararasıKültür Kültür Kültür ----Güzelyurt Güzelyurt Uluslararası Kültür ve veSanat Sanat SanatFestivali Festivali Festivali ve ve Sanat Festivali Bellapais Bellapaisİlkbahar İlkbahar İlkbaharMüzik Müzik Müzik ----Bellapais Bellapais İlkbahar Müzik Festivali Festivali(Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) Festivali Festivali (Nisan-Mayıs) 3. 3.Mehmetçik Mehmetçik MehmetçikEko Eko Ekogün gün gün ----3. 3. Mehmetçik Eko gün 5. 5.Hisarköy Hisarköy HisarköyOrkide Orkide OrkideFestivali Festivali Festivali ----5. 5. Hisarköy Orkide Festivali LAU LAUİlkbahar İlkbahar İlkbaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri ----LAU LAU İlkbahar Şenlikleri 2. 2.Luricina Luricina LuricinaKöy Köy KöyFestivali Festivali Festivali ----2. 2. Luricina Köy Festivali GAU GAUİlkbahar İlkbahar İlkbaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri ----GAU GAU İlkbahar Şenlikleri 6. 6.Kıbrıs Kıbrıs KıbrısTango Tango TangoFestivali Festivali Festivali ----6. 6. Kıbrıs Tango Festivali -ODTÜ -ODTÜBahar Bahar BaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri -ODTÜ -ODTÜ Bahar Şenlikleri -DAU -DAUKum Kum KumHeykel Heykel HeykelFestivali Festivali Festivali -DAU -DAU Kum Heykel Festivali -DAU -DAUBahar Bahar BaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri -DAU -DAU Bahar Şenlikleri -16. -16.UKÜ UKÜ UKÜ` ` `Yaza `Yaza YazaMerhaba' Merhaba' Merhaba' -16. -16. UKÜ Yaza Merhaba' Şenlikleri Şenlikleri Şenlikleri Şenlikleri -YDÜ -YDÜBahar Bahar BaharŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri -YDÜ -YDÜ Bahar Şenlikleri -6. -6.Esentepe Esentepe EsentepeKayısı Kayısı KayısıFestivali Festivali Festivali -6. -6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran) (Nisan-Haziran) (Nisan-Haziran) (Nisan-Haziran) -HASDER -HASDERÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali -HASDER -HASDER Çocuk Festivali -9. -9.Kıbrıs Kıbrıs Kıbrısİpek İpek İpekFestivali Festivali Festivali -9. -9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais (BellapaisManastırı) Manastırı) -14. -14.Büyükkonuk Büyükkonuk BüyükkonukGeleneksel Geleneksel Geleneksel -14. -14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün Ekogün Ekogün Ekogün -18. -18.Kuzey Kuzey KuzeyKıbrıs Kıbrıs KıbrısUluslararası Uluslararası Uluslararası -18. -18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik MüzikFestivali Festivali Festivali Müzik Müzik Festivali -4. -4.Mağusa Mağusa MağusaGençlik Gençlik GençlikGünleri Günleri Günleri -4. -4. Mağusa Gençlik Günleri
Haziran Haziran Haziran Haziran 4. 4.Yıldırım Yıldırım YıldırımKarpuz Karpuz KarpuzFestival Festival Festival ----4. 4. Yıldırım Karpuz Festival 4. 4.Folklor Folklor Folklorve ve veÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali ----4. 4. Folklor ve Çocuk Festivali 17. 17.Türksoy Türksoy TürksoyOpera Opera OperaGünleri Günleri Günleri ----17. 17. Türksoy Opera Günleri 19. 19.İskele İskele İskeleFolklor Folklor FolklorFestivali Festivali Festivali(CIOFF) (CIOFF) (CIOFF) ----19. 19. İskele Folklor Festivali (CIOFF) 37. 37.Güzelyurt Güzelyurt GüzelyurtPortakal Portakal PortakalFestivali Festivali Festivali ----37. 37. Güzelyurt Portakal Festivali (Haziran-Temmuz) (Haziran-Temmuz) (Haziran-Temmuz) (Haziran-Temmuz) 46. 46.İskele İskele İskeleFestivali Festivali Festivali ----46. 46. İskele Festivali 11. 11.HASDER HASDER HASDERÇocuk Çocuk ÇocukCümbüşü Cümbüşü Cümbüşü ----11. 11. HASDER Çocuk Cümbüşü 6. 6.Hamitköy Hamitköy HamitköyKültür Kültür Kültürve ve veDayanışma Dayanışma Dayanışma ----6. 6. Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni Şöleni Şöleni Şöleni 3. 3.Alaniçi Alaniçi AlaniçiHasat Hasat HasatFestivali Festivali Festivali ----3. 3. Alaniçi Hasat Festivali 5. 5.Dikmen Dikmen Dikmen11 11 11Meşale Meşale MeşaleFestivali Festivali Festivali ----5. 5. Dikmen 11 Meşale Festivali 18. 18.Uluslararsı Uluslararsı UluslararsıMağusa Mağusa MağusaKültür Kültür Kültürve ve veSanat Sanat Sanat ----18. 18. Uluslararsı Mağusa Kültür ve Sanat Festivali Festivali(Haziran(Haziran-Temmuz) Temmuz) 4. 4.Çınarlı-İncirli Çınarlı-İncirli Çınarlı-İncirliMağara Mağara MağaraKültürü Kültürü Kültürüve ve ve ----4. 4. Çınarlı-İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı SanatıFestivali Festivali Festivali Sanatı Sanatı Festivali 5. 5.Lefke Lefke LefkeCeviz Ceviz CevizFestivali Festivali Festivali ----5. 5. Lefke Ceviz Festivali Yeşilırmak YeşilırmakÇilek Çilek ÇilekFestivali Festivali Festivali 9. 9.Yeşilırmak ----9. 9. Yeşilırmak Çilek Festivali 4. 4.Vadili Vadili VadiliÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali ----4. 4. Vadili Çocuk Festivali 8. 8.Gönyeli Gönyeli GönyeliÇocuk Çocuk ÇocukFestivali Festivali Festivali ----8. 8. Gönyeli Çocuk Festivali
haber haber
Temmuz Temmuz Temmuz Temmuz Beyarmudu BeyarmuduPatates Patates PatatesKültür Kültür Kültürve ve ve ----Beyarmudu Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Sanat Sanat Festivali Geleneksel GelenekselKısa Kısa KısaFilm Film Filmve ve ve ----Geleneksel Geleneksel Kısa Film ve Belgesel BelgeselFestivali Festivali Festivali(Temmuz(Temmuz(TemmuzBelgesel Belgesel Festivali (TemmuzAğustos) Ağustos) Ağustos) Ağustos) 19. 19.Gönyeli Gönyeli GönyeliUluslararası Uluslararası Uluslararası ----19. 19. Gönyeli Uluslararası Folklor Folklorve ve veKültür Kültür KültürFestivali Festivali Festivali Folklor Folklor ve Kültür Festivali 7. 7.Geleneksel Geleneksel GelenekselKarpaz Karpaz KarpazSahil Sahil Sahil ----7. 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri 7. 7.Esentepe Esentepe EsentepeYabani Yabani YabaniKayısı Kayısı Kayısı ----7. 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali Festivali Festivali Festivali
Ağustos Ağustos Ağustos Ağustos 3. 3.Alayköy Alayköy AlayköyTahıl Tahıl TahılFestivali Festivali Festivali ----3. 3. Alayköy Tahıl Festivali 3. 3.Taşkent Taşkent TaşkentKültür Kültür KültürFestivali Festivali Festivali ----3. 3. Taşkent Kültür Festivali 11. 11.Lefkoşa Lefkoşa LefkoşaBelediyesi Belediyesi BelediyesiUluslararası Uluslararası Uluslararası ----11. 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası Folklor FolklorFestivali Festivali Festivali Folklor Folklor Festivali 6. 6.Ozanköy Ozanköy OzanköyHarnup Harnup HarnupPekmezi Pekmezi Pekmezi ----6. 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali Festivali Festivali Festivali Serdarlı SerdarlıBelediyesi Belediyesi BelediyesiBabutsa Babutsa Babutsa ----Serdarlı Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali Festivali Festivali Festivali 7. 7.Yeniboğaziçi Yeniboğaziçi YeniboğaziçiSiyah Siyah SiyahKupa Kupa Kupa ----7. 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali Festivali Festivali Festivali 8. 8.HASDER HASDER HASDERLefkoşa Lefkoşa LefkoşaGençlik Gençlik GençlikGünleri Günleri Günleri ----8. 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri Mağusa MağusaKültür-Sanat Kültür-Sanat Kültür-SanatFestivali Festivali Festivali ----Mağusa Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) 3. 3.Çamlıbel Çamlıbel ÇamlıbelKöy Köy KöyŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri ----3. 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri 26. 26.Kitap Kitap KitapFestivali Festivali Festivali(Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) ----26. 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül) 54. 54.Uluslararası Uluslararası UluslararasıMehmetçik Mehmetçik MehmetçikÜzüm Üzüm Üzüm ----54. 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm Festivali Festivali Festivali Festivali
Eylül Eylül Eylül Eylül 7. 7.Geçitkake Geçitkake GeçitkakeHellim Hellim HellimFestivali Festivali Festivali ----7. 7. Geçitkake Hellim Festivali 12. 12.Kıbrıs Kıbrıs KıbrısTiyatro Tiyatro TiyatroFestivali Festivali Festivali(Lefkoşa) (Lefkoşa) (Lefkoşa) ----12. 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa) 7. 7.Tatlısu Tatlısu TatlısuHarnup Harnup HarnupFestivali Festivali Festivali ----7. 7. Tatlısu Harnup Festivali Kuzey KuzeyKıbrıs Kıbrıs KıbrısUluslararası Uluslararası UluslararasıMüzik Müzik Müzik ----Kuzey Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali Festivali(Eylül-Ekim) (Eylül-Ekim) (Eylül-Ekim) Festivali Festivali (Eylül-Ekim) Fençlik FençlikMerkezi Merkezi MerkeziCümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri ----Fençlik Fençlik Merkezi Cümbüşleri Kıbrıs KıbrısTürk Türk TürkSanatçıları Sanatçıları SanatçılarıMüzik Müzik MüzikFestivali Festivali Festivali ----Kıbrıs Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali Avrupa’nın Avrupa’nınİncisi İncisi İncisiGüzellik Güzellik GüzellikYarışması Yarışması Yarışması ----Avrupa’nın Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması UKÜ UKÜUluslararası Uluslararası UluslararasıGece Gece Gece ----UKÜ UKÜ Uluslararası Gece 3. 3.Kalkanlı Kalkanlı KalkanlıÇakısdes Çakısdes ÇakısdesFestivali Festivali Festivali(Son (Son (Son ----3. 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta) Hafta) Hafta) Hafta) 8. 8.Vadilili Vadilili VadililiUluslararası Uluslararası Uluslararası ----8. 8. Vadilili Uluslararası Kültür Kültürve ve veSanat Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Kültür Kültür ve Sanat Festivali 8. 8.Yıllık Yıllık YıllıkLatin Latin LatinDansları Dansları Danslarıve ve veMüzik Müzik Müzik ----8. 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali Festivali Festivali Festivali 2. 2.Geleneksel Geleneksel GelenekselMutfak Mutfak MutfakFestivali Festivali Festivali ----2. 2. Geleneksel Mutfak Festivali 2. 2.Lefkoşa Lefkoşa LefkoşaKlasik Klasik KlasikCaz Caz Cazve ve veDünya Dünya DünyaMüziği Müziği Müziği ----2. 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali Festivali Festivali Festivali Efes EfesBlues Blues BluesFestival Festival Festival ----Efes Efes Blues Festival
Ekim Ekim Ekim Ekim 13. 13.Zeytin Zeytin ZeytinFestivali Festivali Festivali(Girne) (Girne) (Girne) ----13. 13. Zeytin Festivali (Girne) 5. 5.Çatalköy Çatalköy ÇatalköyKültür Kültür Kültürve ve veSanat Sanat SanatGünleri Günleri Günleri ----5. 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri GAU GAUGeleneksel Geleneksel GelenekselCumhuriyet Cumhuriyet CumhuriyetKoşusu Koşusu Koşusu ----GAU GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu 15. 15.Büyükkonuk Büyükkonuk BüyükkonukGeleneksel Geleneksel GelenekselEkogün Ekogün Ekogün ----15. 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün Devlet DevletFolklor Folklor FolklorFederasyonu Federasyonu FederasyonuFolklor Folklor Folklor ----Devlet Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri Cümbüşleri Aralık Aralık Aralık Aralık DAU DAUŞarkı Şarkı ŞarkıGünleri Günleri Günleri ----DAU DAU Şarkı Günleri UKÜ UKÜYeni Yeni YeniYıla Yıla YılaMerhaba Merhaba MerhabaŞenlikleri Şenlikleri Şenlikleri ----UKÜ UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikleri GAU GAUYeni Yeni Yeniyıl yıl yılKutlamaları Kutlamaları Kutlamaları ----GAU GAU Yeni yıl Kutlamaları Kasım Kasım Kasım Kasım 7. 7.Uluslararası Uluslararası Uluslararasıİşçi İşçi İşçiFilmleri Filmleri FilmleriFestivali Festivali Festivali ----7. 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Kuzey KuzeyKıbrıs Kıbrıs KıbrısLefke Lefke Lefke----Uluslararası Uluslararası Uluslararası ----Kuzey Kuzey Kıbrıs Lefke Uluslararası Sanat SanatFestivali Festivali Festivali Sanat Sanat Festivali 6. 6.Kitap Kitap KitapFestivali Festivali Festivali ----6. 6. Kitap Festivali 6. 6.Cumhuriyet Cumhuriyet CumhuriyetFolklor Folklor FolklorFestivali Festivali Festivali ----6. 6. Cumhuriyet Folklor Festivali Güzelyurt GüzelyurtTiyatro Tiyatro TiyatroGünleri Günleri Günleri ----Güzelyurt Güzelyurt Tiyatro Günleri 5. 5.Lefke Lefke LefkeHurma Hurma HurmaFestivali Festivali Festivali ----5. 5. Lefke Hurma Festivali 4. 4.Klasik Klasik KlasikRalli Ralli Ralli ----4. 4. Klasik Ralli 11. 11.YDU YDU YDUUluslararası Uluslararası UluslararasıFotoğraf Fotoğraf FotoğrafGünleri Günleri Günleri ----11. 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri 3. 3.Doğanköy Doğanköy DoğanköyAlıç Alıç AlıçFestivali Festivali Festivali ----3. 3. Doğanköy Alıç Festivali
www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com 91 91 91 www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com 93 93 www.cypruszoom.com 93
TECHNO ÖZ-İŞ TORNO ÖZ-İŞ
• Kapı Başlığı • Trapez Saç • Tüp Bombe (Çelik Kazan) • CNC Plazma Kesimi • CNC Water Jet Kesimi (Sulu Kesim) • Torna İşleri • Ferforje İşleri • Çatı İşleri • Güneş Enerji Sistemleri • Hırdavat Satışı • Alüminyum Kaynak İşleri • Saç Kesme ve Doğrama İşleri • Polietilen Su Depoları 1-10 Ton
TECHNO ÖZ-İŞ (Alayköy Sanayi Bölgesi) TORNO ÖZ-İŞ (Lefkoşa Sanayi Bölgesi) Tel: 0533 853 1593 - 0533 870 9297 - 0392 225 3844
747 85 22 (0392)