[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ] cyprus
YIL: 8 SAYI: 101 TEMMUZ 2015
ÜCRETSİZ GEZİLEBİLECEK EN İYİ MÜZELER
TÜRK KAHVESİNE ÜSTÜN LEZZET ÖDÜLÜ
SESİNDE AŞK VAR;
LARA FABIAN
LEFKOŞA SURİÇİ’NİN SEMBOLÜ DEĞİŞTİ
EN İYİLER ZOOM’DA BULUŞTU
DOSTLUK ve BARIŞ İÇİN 10 BİN km r Çok Özel Yerle
Meyhane Müzeyyen
Hayalet Şehir Yine Gündemde;
MARAŞ VAROSHA
10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL
Efsanesi İstatistik Rivayet ve Hikayesiyle
9 694 851 900049
“EZİYET DEVAM EDİYOR MU?” SÜLEYMAN ERGÜÇLÜ
ZAYIFLAMAK İSTİYORSANIZ BUNLARI YAPIN!..
TATİL BAVULU NASIL HAZIRLANIR?
FESTiVALLER HANGi AY? NEREDE? NE ZAMAN?
AYIN BURCU; YENGEÇ BURCUNUZ SİZE NE DİYOR?
www.boltesmakina.com
www.boltesmakine.com
Merkez : Yeşiloba Mah. 46069 Sok. No:10/A Seyhan/ADANA Tel : +90 322 428 7079 Faks : +90 322 428 7080 e-mail : info@boltesmakina.com Desteklerinden dolayı teşekkür ederiz.
Muhabbetin deÄ&#x;iĹ&#x;meyen lezzeti
Kibris ilan 21,5x28cm.indd 1
20.02.2015 14:53
[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]
içindekiler DERGİ GRUBU
www.cypruszoom.com zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Genel Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler Reklam Pazarlama Profil Reklam KATKI KOYANLAR Reha Arar / Mesut Günsev / Selcan Biryılmaz Aygen Ersalıcı / Rauf Ersenal / Ali Özçil / Mustafa Şah / İhsan Erol Özçil Neriman Soral Tayfunoğlu / Burak Şentürk
Grafik-Tasarım Profil Reklam Yayın Kurulu Mesut Günsev Ersin Gözenler Nurhan Günsev
Reklam Rezervasyon ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04
Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat ve Aktüalite Dergisi Baskı; Okman ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888
]
ZOOM turizm, haber,
alite dergisi
magazin, aktü
YIL: 8 SAYI:
[ Kıbrıs’ın ilk aylık
AN 2015 100 HAZİR
cyprus
üler ğ�ne ger� dönd Baba Mesle
rdı 'İlk' Başlam'ışla ular Şimdi 'Tek Old
Çok Özel Yerler
Mekte pbaşı Meyha nesi
A İKİZLER BURCU HAKKIND Z? NE BİLİYORSUNU
10 TL - TÜRKİYE
FİYATI
90004 9 9 69485 1 15TL
Turaç
rıs’ın Kuzey Kıb sı Yedi Harika
ş yazdı; Hasan Karlıta
DERK EN ZAYIFLAYIM YIN!.. DAN OLMA SAĞLIĞINIZ
ALARINA EFES MARK LYA.. 5 ALTIN MADA
R FESTiVALLE HANGi AY?? NEREDE NE ZAMAN?
NEDEN TELEVİZYON OR? KİLO YAPIY
ZOOM DERGİ GRUBU
Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.
8 ZOOM
13 Türk Kahvesine “Dünyada İlk Kez” Üstün Lezzet Ödülü Verildi 15 Artık Lefkoşa Suriçi’nin Bir sembolü var 16 Ağustos’ta Ayı, Bodrum İçin Fuar Ayı 20 Hayalet Şehir; Maraş (Varosha) 28 Mesut Günsev; Bu Hikaye Herkesi Ağlatır!.. “KURT” 32 Dünyada Ücretsiz Gezilebicek, En İyi Müzeler
36 Rauf Ersenal; Kıral Yolu3 Toprağın Peşinde 40 Johnnie Walker ile “Çok Özel Yerler Gönyeli’ye bir Meyhane daha; Meyhane Müzeyyen 46 Zayıflamak İstiyorsanız Buları Yapın!.. 48 Sesinde Aşk Var; Lara Fabian 50 Deniz Plaza’dan En çok Satan Kitaplar 52 Sezonun en güzel kıyafetleri, en kaliteli ayakkabı ile buluştu. 58
Mustafa Şah; Girne’den, Protaras‘a 62 Tatil Bavulu, Nasıl Hazırlanır? 64 Burcunuz Yaz Aşkına Hazır mı? 70 BMW X4, Çangar Motors’da Sizleri Bekliyor 74 Motorsiklet Tutkunları Birinci Uluslararası Türk Riders Motosiklet Festivali’nde Buluştu 76 Vejetaryen Beslenme Adet Ağrısını Azaltıyor 80 Ayın Burcu; Yengeç
Keeps engines performing like new
“ We use Mobil 1. So should you.” Kevin Magnussen and Jenson Button, McLaren Mercedes Drivers
www.mobil1.com The world’s leading synthetic motor oil brand
*
*This statement is made based on the estimation of worldwide synthetic lubricants demand, Kline & Company, 2010 research results. ©2014 Exxon Mobil Corporation The Mobil, Mobil 1 and Mobil Super logotypes are registered trademarks of Exxon Mobil Corporation or one of its subsidiaries. For more information visit www.mobil1.com. Images are contractual.
Taze Balık Vitrinimiz Açılmıştır
Rezervasyon 0548 885 0200
Çatalköy/GİRNE
KIBRIS’TA TAZE BALIĞIN EN DOĞRU ADRESİ
Öğle ve Akşam Yemeği, İş Yemekleri, Özel Organizasyon Yemekleri
www.mirgida.com
birolbebek@gmail.com
Birol Bebek Genel Yayın Yönetmeni
Şu Temmuz'a ne deyim!.. Aylık yazılar, günlük gazete yazılarından çok daha yorucu ve zormuş. 8 yıl ve 100 sayıdan sonra anladım bunu. Daha doğrusu netleşti herşey. Dergiyi hazırlamak, içindeki haberleri toparlamak, bunları dergi içine yerleştirmek. Üstelik size hazır haber taşıyan kaynaklar olmadan bunu yapabilmek. Hem de her türlü ruh halinde aynı şekilde olmak. Şikayet değil benimkisi; Ama zor. Hem de göründüğünden çooook fazla zor. Tüm detayların elinizden geçtiği bu sürecin tamamını bitirdikten sonra yazmalısınız yazınızı mesela. Bu yüksek bir tepeye tırmanmak gibi birşey. En tepede olup, herşeyi görebildiğiniz an; yazınızı yazma zamanı gelmiştir. Olanı biteni, değerlendirme yazısıdır aslında işin editör yazısı kısmı. Zamanı iktisatlı kullanmak gerektiğini, hatta zamanınızın kalmadığını bildiğinizde, kelimelerin yazıya dökülmesi zor olur. Üstüne yorgunluğunuzu da eklediğinizde ‘zor anlamını yitirir’ desem yeridir. ZOR’un kendisi bile zaten durumu
12 ZOOM
anlatan nitelikleri taşımıyor. Düşünsenize en çaresiz olduğunuz anı anlatan üç harften oluşan bir kelime. Beni zorlayan aslında yazı değil ayın kendisi. 1 yıl önce bu ay, canımın yarısını kaybettiğim aydı. 1 yıl oldu sesini duymayalı, Elini tutmayalı, sıcaklığını hissetmeyeli bir yıl... Acın dün gibi taze, yüz yıl geçmiş kadar çok birikmiş özlemin. Nasıl geçer bilmiyorum. Işıksız bir sokaktan geçiyorum. Sesin artık çok daha derinden geliyor. Uzaklardan; Ama biliyorum. Orada yatan bedenin, sen hala bizimle evindesin. Dokunduğum her yerde parmak izlerin var. Baktığım herşey sensin. Çayımda, kahvemde, Her hüzünlendiğimde içtiğim kadehimdesin. Acın dün gibi taze, yüz yıl geçmiş kadar çok birikmiş özlemin. Orada yatan bedenin, sen hala bizimle evindesin.
Benim için acı hatıralarla dolu bu ay, dergimiz için özel bir ay. 8 yıldır dergilerimiz için özel bir organizasyon yapma gereği hissetmemiştik. 100. sayımızı yayınladık. Artık zamanı geldi deyip 100. sayı için özel bir organizasyon planladık. Cumhurbaşkanı ve bakanların katılımı ile yayın hayatına başlayan; birinci yılında hava atan dergiler gördük. Şimdi hayatta olmayan bu yayınların yaptıklarına inat, 100 sayı bekledik. Bugüne kadar bize destek veren dostlarımızla, paydaşlarımızla onların ve bizim markamıza en çok yakıştırdığımız yerde; Merit Royal’de olacağız. Bu özel buluşmaya bir sözle destek olan Kuzey Kıbrıs’ın tek ulusal dergi gurubuna ZOOM’a değer katan İngiltere merkezli dünyanın en büyük içecek şirketi DIAGEO’nun Kıbrıs’daki temsilcilerine de teşekkür ediyoruz. Burada yazmaya sığdıramayacak kadar çok isme, şirkete, dosta, en önemlisi bu değeri yaratmak için çoğu zaman yanında olmadığımız ailelerimize minnettarız. En başta da karıma. Biz işimizi seviyoruz.
haber
Üniversite Tercih Fuarı Temmuz ayında, hem İstanbul ‘da hem de Ankara’da gerçekleştiriliyor!
Ü
niversite Tercih Fuarı, 03-04-05 Temmuz’da İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde, 8-9 Temmuz’da Ankara Congresium’da düzenlenecek. Eket Fuarcılık Tic. Ltd. Şti. tarafından 2015 tercih döneminde, 4. sü gerçekleştirilecek Üniversite Tercih Fuarı, 0304-05 Temmuz 2015 tarihlerinde yine İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde ve yeni olarak 08-09 Temmuz 2015 tarihlerinde Ankara Congresium’da gerçekleştirilecek. 3 gün İstanbul ve 2 gün Ankara’ da sürecek Üniversite Tercih Fuarları, Türkiye genelindeki vakıf ve devlet üniversitelerini ile meslek yüksekokulları ve yurtdışından uluslararası üne sahip üniversiteleri bir araya getirerek tercih dönemi gibi kritik bir zamanda, üniversite adaylarına tek çatı altında birçok üniversiteye ulaşma imkanı sunacak.
Adayların tüm üniversitelerle yüz yüze görüşebileceği fuarlarda Üniversite Rektörleri ile tanışma toplantıları, Uzman Akademisyenlerle soru/cevap görüşmeleri, Doğru Tercih, Tercihin Altın Kuralları, Meslek Seçimi, Kariyer Planlama Seminerleri gerçekleştirilecek. Ayrıca fuarlarda oluşturulacak tercih danışma masalarında üniversite adayları eğitim uzmanları tarafından tercih danışma hizmeti alabilecekler. Geçtiğimiz yıl, 32.640 adayın ziyaret ettiği fuara bu yıl 120’nin üzerinde üniversite katılım gösterecek Vakıf Üniversiteler Birliği , İstanbul ve Ankara İl Milli Eğitim Müdürlükleri, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin desteği ile gerçekleşecek Üniversite Tercih Fuarları’nın davetiyeleri fuaye girişinden veya www.unitercih.com’dan online olarak temin edilebilecek. Girişler ücretsiz olacak.
Türk Kahvesine “Dünyada İlk Kez” Üstün Lezzet Ödülü Verildi
T
ürk Kahvesi, merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (iTQi) tarafından, mükemmel tat ve kalitedeki yiyecek ve içeceklere verilen ‘Üstün Lezzet Ödülü’ne layık görüldü. Ödülü, Kivahan Kurucu Başkanı Özen Demircioğlu, Brüksel’de düzenlenen bir törenle aldı. 1554 yılında İstanbul’da açılan ve adını dünyanın ilk kahve evinden alan Kiva Han, Türkiye’de kahve sektöründeki ilklerine bir yenisini daha ekledi. Kalite ve güvencesini geleceğe ve tüm dünyaya taşıma misyonunu üstlenen
Kivahan, Unesco tarafından da kültür mirası listesine alınan ve Türk kültürünün en önemli parçalarından birisi olan Türk Kahvesi’nin dünyaya tanıtılması yolunda büyük bir başarıya imza attı. Üstün Lezzet Ödülü, Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (iTQi) tarafından, 150’den fazla gurme, aşçı, içecek uzmanı ve akademisyenin titiz değerlendirmeleri sonucunda veriliyor. Uluslararası bir sertifika olan (iTQi) Üstün Lezzet Ödülü, mükemmel tat ve kalitedeki yiyecek ve içecekleri onaylayan ve her yıl verilen bir ödül olarak sektörünün en önemli ödülü olarak kabul görüyor.
www.cypruszoom.com
13
haber
ARTIK LEFKOŞA SURİÇİ’NİN BİR SEMBOLÜ VAR
L
efkoşa yıllarca Surlariçi’nin hareketlenmesi için çaba gösterdi. Bu çaba şimdilerde özel yatırımcıların sıradışı fikirleri ile sonuç vermeye başladı. Geçtiğimiz yıl sonlarında kapılarını açan Suriçi’nin lokomotif mekanı Bibliotheque
14 ZOOM
Restaurant&Cafe-Bar, kısa bir süre önce, ilki Portekiz’de bir sokağa yapılan özel bir gölgeleme projesini hayata geçirdi. Portekiz’de başlayıp, Dubai, Antalya ve dünyanın sıcak noktalarında görmeye başladığımız renk renk şemsiyelerden
oluşan kapama, sadece mekana ilgiyi artırmadı; bölgeyi de ilgi odağı haline getirdi. Şimdilerde önünden geçenlerin uğradamadan edemediği mekan, güzel bir yemek ya da keyifli bir kahve ya da içki molası için muhteşem bir seçenek. Mutlaka uğrayın.
haber
KIBRIS’TAN, GAZIANTEP’E, KONFORLU UÇUN Yüksek kalitede ve konforlu seyahat hizmeti ile uçuş ağını genişletmeye devam eden Atlasglobal Havayolları, Gaziantep’ten yolcuları haftanın üç günü direkt seferler ile Kıbrıs’a uçuruyor. Hem de gidiş dönüş vergiler dahil 172 TL’den başlayan fiyatlarla... “Hayallerin Üstünde Bir Dünya” sloganı ve genişleyen uçuş ağı ile dikkatleri üzerine çeken şirket, geçtiğimiz aydan itibaren Gaziantep’ten Kıbrıs’a direkt uçuşlara başladı. Gaziantep’ten Kıbrıs’a direkt seferler cuma, cumartesi ve pazar günleri olmak üzere haftada 3 gün gerçekleşiyor. Kıbrıs’tan saat 19:25’te, Gaziantep’ten ise saat 21:00’de kalkan uçuşların bilet fiyatları ekonomiplus’ta gidiş-dönüş vergiler dahil 172TL’den başlıyor. EkonomiPlus konforuyla seyahat EkonomiPlus’ta seyahat eden yolcular, özel olarak dizayn edilmiş 77cm genişliğindeki deri kaplı koltuklarda konforlu bir uçuş yaşarken, ücretsiz yiyecek- içecek ikramı, 20 kilogram bagaj hakkı, ücretsiz online check-in gibi hizmetlerden yararlanıyor. Business Class’ta ayrıcalıklı uçuş keyfi Arzu eden Atlasglobal yolcuları, uçuşlarında Business Class alternatifini seçerek, seyahatlerini daha ayrıcalıklı hale getirebiliyor. Business Class’ta seyahat eden yolcular 100 cm aralıklı geniş koltuklarda uçuş yaparak, zengin ikram çeşitleri, 30 kilogram bagaj taşıma hakkı, bagaj önceliği, gibi özel hizmetlerden yararlanıyor. www.atlasglb.com
16 ZOOM
BODRUM’DA KITAPLA RANDEVUNUZ VAR “BOOKCITY BODRUM KITAP FUARI” 25-30 Ağustos tarihleri arasında çok sayıda yayınevi ve pek çok yazar Bodrum’un sakinleri ve ziyaretçileri ile BookCity Bodrum Kitap Fuarı’nda bir araya geliyor. Tarihi ve doğal zenginlikleri, çeşitlilik arz eden kültür ve sanat etkinlikleri, farklılıkların uyum içinde var olabildiği sosyal dokusu ile Bodrum, hem sakinleri hem de ziyaretçileri için eşine az rastlanır bir yaşamı mümkün kılıyor. 25-30 Ağustos tarihleri arasında, Bodrum Fuar ve Kongre Merkezi’nde, düzenlenecek olan BookCity Bodrum Kitap Fuarı, bu çok yönlü yaşamın
ayrılmaz bir parçası olmayı amaçlıyor. Bu yıl “Mavi Anadolu” temasıyla kitapseverleri ağırlamaya hazırlanan BookCity Bodrum Kitap Fuarı, 1950’lilerin Bodrum’unda yeşeren bu edebiyat akımını fuar ziyaretçileriyle buluşturuyor. Bodrum’u ve Bodrum yaşamını konu alan edebiyat ve araştırma-inceleme eserlerini, çeşitli söyleşi, sergi ve sunumlar aracılığıyla okurlarla bir araya getirecek olan BookCity Bodrum Kitap Fuarı, 25-30 Ağustos 2015 tarihleri arasında Konacık’ta yer alan Bodrum Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecektir.
AĞUSTOS’TA BODRUM’A SANAT ÇIKARTMASI BODRUM ART FAIR 2015
AĞUSTOS’TA BODRUM’A SANAT ÇIKARTMASI BODRUM ART FAIR 2015 Bodrum Art Fair ile sanat ve sanatseverler Bodrum’da büyük sanat buluşmasına hazırlanıyor. Kültürel çeşitliliği ve sanatsal zenginliği bir arada bulunduran Bodrum, yeni açılan Bodrum Fuar ve Kongre Merkezi ile uluslararası çapta önem taşıyan bir organizasyona ev sahipliği yapıyor. 15-21 Ağustos 2015 tarihleri arasında Bodrum Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek olan Bodrum Art Fair, gerçekleşecek söyleşileri, sanatçı-sanatsever buluşmaları, genç kuşaktan sanatçıların tanıtımları, sanatın farklı dallarından eserlerin sunumu ile ziyeretçilerini zengin bir içerikle karşılamaya hazırlanmakta. Çağdaş sanat bilincinin yaygınlaşmasını ve geliştirilmesini destekleyen Bodrum Art Fair, bu yönüyle de ülkemiz sanat yaşamının önemli organizasyonlarından biri olmaya aday. Uluslararası bir sanat organizasyonu olma hedefini taşıyan, direktörlüğünü Sanat Galericileri Derneği Başkanı Doğan Paksoy’un, küratörlüğünü Denizhan Özer’in üstlendiği, çok sayıda galeri, sanatçı ve sanat eserini sanatseverler ve koleksiyonerler ile buluşturmayı amaçlayan Bodrum Art Fair, 15-21 Ağustos 2015 tarihleri arasında Konacık’taki ‘Bodrum Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Galeri Selvin, Bihrat Mavitan’ın “DENİZDEN BABAM ÇIKSA HEYKELİNİ YAPARIM!...” isimli Sergisi ile 3 -13 Ağustos 2015 tarihlerinde Bodrum Yalıkavak Palmarina’da. “Denizden Babam Çıksa Heykelini Yaparım!..” adını verdiği sergisi için Bihrat Mavitan şunları söylüyor: “Balık yemeyi iyi bilen ve çok seven babam ressam Vedat Mavitan, denizden babam çıksa yerim!” sözü için, denizden yenilecek o kadar çok şey çıkarken insan babasını yer mi?” derdi ve gülerdik... Evet, balığı ve denizi babası kadar çok seven sanatçı bu sergisini babasının anısına böyle isimlemiş ve ayrıca denizin bir sanatçıya heykel yapabilmesi için ne denli çok malzeme sunduğunu vurgulayan Mavitan, Ufuk çizgisinden - Balık kılçığına, Dipbarbunundan - Denizkızına, Çipura yanağından - Batık iskeletlerine, İskele babasından - Tekne kıçına kadar birçok veriyi kullanarak ürettiği heykellerini izleyiciye sunuyor. Denizden evinize bir şey götürebilmek için sergiye davetlisiniz... My Art Galeri işbirliği ile gerçekleşen bu sergiyi 3 - 13 Ağustos 2015 tarihleri arasında Bodrum Yalıkavak Palmarina’da izleyebilirsiniz.
hayalet şehir
B
HASANKARLITAŞ
hasan_karlitas@yahoo.com
18 ZOOM
ir zamanlar, Kıbrıs turizminin yıldızı olan Maraş ile ilgili, nasıl bir nitelendirme yapmam gerektiğini düşündükçe zorlanıyorum. Aslında en bilindik ve en çok söylenen; ‘’ Hayalet şehir ya da Yasak şehir’ nitelendirmelerinden çok daha ötede bir yerde Maraş. 1974 öncesinde, Akdeniz’in en ünlü tatil merkezlerinden biri durumundaki Maraş, döneminin en fazla turist çeken, hatta en sosyetik bölgesiydi. Şu anda otellerinin ve sahilleri-
nin bomboş olduğuna aldanmayın, 1970’li yıllarda Maraş, Doğu Akdeniz’in en önemli turizm çekim merkezi özelliğiyle, cıvıl cıvıl bir yoğunluğa sahipti. Ülkemizi ziyaret eden turistlerin görmek isteyip göremedikleri tek yer olan, Kapalı Maraş Bölgesi, her haliyle gizemini koruyor. Uzun yıllardır, hem eğlenceli, hem de hüzünlü hikayelerin tanıklığını yapan bu şehri yazarken, fazla söz yerine farklı bakış açılarını, bazı istatistiki bilgilerle birleştirerek geçmişin görkemini ve şimdilerin
sessizliğini, kaderine terk edilmişlikle birleştirmek istedim. Son dönemlerde, Maraş’ın açılması ile ilgili çeşitli örgütlerin yürütmüş oldukları sivil insiyatif, kayda değer çalışmalar yapsa da, görünüş itibarıyla Maraş, Kıbrıs sorunun kapsamlı çözümünün bir parçası olarak müzakere sürecinde önemli bir yer tutacaktır. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararı uyarınca, Maraş’taki gerçek mal ve hak sahiplerini dışlamayacak bir formül üretilerek nihai neticeye ulaşılması hedefleniyor.
maraş (varosha) MARAŞ ile ilgili bazı önemli Turizm istatistikleri; (1970’li yıllar) Otel /Apart Otel ve diğer Konaklama Tesisleri: 105 (1974 ilk 6.5 ay 700 bin turist ağırladı) (Yaklaşık 10 bin yatak kapasitesi) Ev Ticari İşyeri Banka Müze /Sanat Ev Kilise/Türbe/Mezarlık Tiyatro/Sinema salonu Resmi daire Eğlence yeri Harabe/yarım inşaat Okul Spor Tesisi
: : : : : : : : : : :
4469 hane 1953 21 25 9 24 143 99 380 8 2
www.cypruszoom.com
19
MARAŞ’LA İLGİLİ GERÇEKLER, EFSANELER VE RİVAYETLER • Ortadoğu’nun Paris’i olarak nitelendirilen, Beyrut’un yaşanan iç karışıklıktan ötürü, cazibesini yitirmesi ile bir anda Akdenizin yıldızı olan Maraş, 1974 öncesinde ABD’deki Miami plajindan bile daha ünlüymüş... • 1973 resmi nüfus sayımına göre. Maraş’ın nüfusu 15,000 kişiydi. Yine 1973 verileri dikkate alındığında, 37 listelenmiş otelinde 6302 yatak kapasitesi, otel ve apartmanlar da dahil edildiğinde ise yaklaşık 10,000 yatak kapasitesine sahipti. • Maraş sahil şeridinin uzunluğu 8km. olup, Maraş kapalı alanı, yüzölçümü olarak 6.4 km. karelik bir alanı kaplıyor... • İngiliz Kraliyet ailesine ait olduğu, 2011 yılına kadar rezervasyonları dolu olduğu, altın muslukları bulunan ve birçok ünlüyü konaklattığı rivayet edilen dünya’nın ilk 7 yıldızlı oteli Maraş’taymış. Savaş çıktığı zaman müşterilerin plajdan havlu terlik ile kaçtığı hatta müdürünün intihar ettiği söylence olarak
günümüze kadar ulaştı. Hatta, bu gizemli otelin plajına Afrika’dan gelen, beyaz kum ve altın tozu serpiliymis. • İçinde milyonlarca dolar bulunduğu söylenen, bir bankanın - BM kontrolünde her ay sayılıp, rapor edildiği dilden dile söylenen bir başka şehir efsanesidir... • Şehrin JFK Bulvarında ve Leonidas Caddesi’nde yer alan, King George Hotel, The Florida Hotel, Argo Hotel gibi kaliteli oteller, eğlence hayatının kalbinin attığı bölgedeydi. • Ferrari, Lomborgini, Jaguar gibi arabaların bulunduğu, lüks oto galeri halen kapalı bölgedeymiş... • Boynu bükük insan resimleri ile tanınan, Xantos isimli Ünlü bir ressamın evi, Derinya sahilinde yer alıyor... • Yüze yakın konaklama tesisi ve on bin yatak kapasitesi bulunan şehirdeki, 1974’te açılışına birkaç gün kalıp açılamayan trajik bir hikayesi olan otelden söz ediliyor...
• Şehir terk edildikten sonra, okunurken açık kalan bitmemiş kitaplar, yarım kalan yemekler ve birçok hüzünlü hayat hikayeleri, halen anlatılmakta... • Maraş’ın toplam değerinin 100 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.. • Dünyaca ünlü aktrist Sophia Loren’in Maraş’ta evi olduğu, ve 1974’ten sonra dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’ten geriye dönmek üzere ricada bulunduğu ama bunun o dönemin koşullarında Kabul edilmediği anlatılıyor... • Ocak-Haziran 1974 döneminde ada genelinde gerçekleşen, toplam 1 milyon 334
20 ZOOM
bin 490 turistik konaklamanın, 713 bin 455’i yani yüzde 53’ü Mağusa-Maraş Bölgesi’nde gerçekleşmişti. 1974 yılında, Türkiye genelindeki turistik yatak kapasitesi toplamda 10,000’in altındaydı. 2015’teki KKTC genelindeki turistik yatak kapasitesi toplam 18,000’dir. Mağusa, KKTC genelinde gerçekleşen turistik konaklamaların, sadece yüzde 7’sini sağlıyor. Bu veriler, Maraş’ın önemini net bir şekilde ortaya koyuyor... • Golden Sand (GS) oteline ait birçok malzeme, yıllarca, Kuzey Kıbrıs’ın bazı kurumlarının ihtiyaçlarının giderilmesi için kullanıldığı bilinen bir diğer gerçek...
• Maraş’taki toplam Vakıf mallarının 4.637 dönüm olduğu, bunun 2.611 dönümünün ise Abdullah Paşa Vakfı’na ait olduğu Evkaf kayıtlarında yer alıyor. Ancak bu vakfiyelerin dönem içerisinde, yabancı kişilere devredilerek el değitirdiği, bu tezin, anti tezi olarak söyleniyor... • Rum keskin nişancıları, günümüzde Laguna diye bilinen bölgedeki bir otelin tepesinden Türkleri hedef alarak saldırı düzenliyormuş. Yaşanan hadiseler sonrasında, Türk savaş uçakları bu binayı bombalayarak ikiye ayırmış. Daha sonra da Kapalı Maraş’a tamamen Türk askeri girmiş. Bu bina, yarım haliyle halen telli bölge içerisinde durmakta...
• BM ile yapılan ateşkes antlaşması neticesinde, 13 Ağustus 1974 tarihinde Maraş kontrollü olarak boşaltılmıştır. Böylelikle, Maraş’taki yerleşim, parlak geçmiş ve iskan sona ermiştir. Kontrollü bölgede, şu an 6 tane apartman orduevinin kullanımı için verilmiştir. Binlerce hane, Yüzlerce otel ve turizm işletmesi ve özellikli binalar
hiçbir yaşam belirtisi olmadan, bomboş bir şekilde geleceğini bekliyor... • Turizm cenneti Maraş, Elizabeth Taylor, Richard Burton, Paul Newman (Exodus filmi), Raquel Welch, Sophia Loren ve Brigitte Bardot gibi ünlülere evsahipliği yapan eşsiz bir tatil destinasyonu olarak, Kıbrıs’ın yıldızıydı...
Hayalet şehir Maraş ( Yasak Şehir Varosha), eskittiği takvimleri, tanıklığını yaptığı geçmiş hikayeleri, efsaneleşmiş söylenceleri ve gerçekleriyle etkisinden kolay kolay kurtulunamacak bir şehir. Son söz; Hayalet Şehir Kaybeder, Yaşayan Şehir Kazanır!
www.cypruszoom.com
21
haber
"Peşi Sıra" için İmza Günleri Düzenledik
G
rubumuz bünyesinde yer alan ZOOM Yayınevi’nin ikinci kitabı Peşi Sıra için organize ettiği tanıtım programları geçtiğimiz ay içinde gerçekleşti. Derya Beyatlı, önemli bir bölümü ZOOM Dergisi içindeki yazılarından oluşan kitabının imza günleri için Kıbrıs’taydı.
İlki Lefkoşa’da Swallow Butik Hotel’de gerçekleşen imza günleri, Mağusa ve Girne Deniz Plaza’larının yanısıra, Işık Kitapevi’nde gerçekleşti. Renkli görüntülere sahne olan organizasyonlarda, kitaplarını imzalatan okuyucular, yazar Derya Beyatlı ile sohbet etme şansı da buldular...
Derya Beyatlı’nın ilk kitabının imza gününde Yayın Grubumuzun Genel Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler de yer aldı..
22 ZOOM
konsept ürünlerimizle
evinizde fark yaratın tamamı eskitme tekniği ile özgün tasarımlı el boyaması ‘’countr’’ tarzı ahşap ürünler
3
Gül Motifli Aynalı Klasik Tırnak
3.150 4.600 166 x 92 x 42 cm
1
Klasik tasarım, ahşap tırnak ve masif ahşap ayaklı masa, eskitme zemin üzerine, özel çizilmiş kalıp ve stensil tekniği ile el boyaması. 187 x 95,5 x 39 cm
166 x 92 x 42 cm
Saksıda Çiçekler Motifli Klasik, Camlı Dolap
Özel tasarım, büyük boy ahşap dolap ve masif ahşap ayaklı masa, Kıbrıs sandık motiflerinden özel çizilmiş kalıp, stensil tekniği ile el boyaması
4
3.150
43,5 x 118 x 63 cm
Gül Motifli Klasik Model Orta Masası
2.600
2
44 x 85 x 85 cm
Saksıda Çiçekler Motifli Orta Masası
REKLAM
mobilya
T.:+90 392 225 58 28, +90 392 225 29 31, F.:+90 392 225 44 30 isilreklam@yahoo.com, isil.tasci@hotmail.com Organize Sanayi Bölgesi, P.K.No.: 258 Lefkoşa, Kıbrıs via Mersin 10 Turkey
Kimsenin bilmediği;
SÜLEYMAN ERGÜÇLÜ
40 yılı aşkın bir süredir basın camiasında yer alan mesleğin duayenlerinden Süleyman Ergüçlü ile facebook’taki tagları gibi “eziyet çekerek” röportaj yaptık. Surlariçi’nde Sabor’da çektiğimiz eziyetin metnini sizinle paylaşıyoruz. Herkesin Tanıdığı Süleyman Ergüçlü’yü bilmediğiniz detayları ile sayfalarımızda.
24 ZOOM
röportaj
Ö
FERİHA NURLUÖZ
Süleyman Ergüçlü. Bir Kıbrıslı... Bununla gurur duyan bir Kıbrıslı. Kendi sözleriyle aslında tüm hayatı boyunca Süleyman Ergüçlü olmayı başaramamış birisi..! “Hayatının önemli bir bölümünde Kara Yusuf’un oğlu olarak bilindim, ondan sonra biraz Süleyman Ergüçlü oldum. Şimdi de Hazar’ın babası olarak biliniyorum... Bundan kesinlikle gocunmuyorum, aksine ikisinden de büyük gurur duyuyorum” diyor. Süleyman Ergüçlü böyle birisi. İyi bir de gazeteci. Meslek hayatına gazetecilikle başlayıp, zevkle, mutlulukla, keyifle 40 yılını aşmış. Zor olan mesleğini severek yapan bir gazeteci. Kıbrıs’ın çağdaş tarihinin yaşandığı akışı yaşamış nesilden birisi. Yaşını Altmış’ın bir az üstü biraz altı diye tanımlıyor... “Kendimden örnekleyeyim” diyor ve devam ediyor; “4 yaşında İngiliz askerleri, Türk öğrencilere gaz bombası attı ve o gaz bombası bizim evin içine girdi. 4 yaşımda göz yaşartıcı gazla tanıştım. 9 yaşımda babam Kara Yusuf’u kaybettim. 9’unda toplumlar arası çatışmalarla tanıştım. Hayatım zor devam etti. Ba-
↘
ğrenim ve iş Hayatım boyunca hep yazdım. Belki gazeteci sıfatım olmadı ama. Hep gazetecilerle işbirliği içersinde oldum. Iyisini de gördüm, kötüsünü de. Iyi niyetlisinden, kötü niyetlisine kadar. Çok şey yaşadım. İlişkilerimiz hep iyi oldu, çok şey öğrendim bu camiadan, öğrenmeye de devam ediyorum. Onları çok seviyorum. Bambaşka bir dünya.
Yazılı medyada yer almak hep aklımın köşesindeydi. "Acaba yapabilir miyim?" sorusunu uzun süre sordum kendime. Ta ki bazı Arkadaşlarıma da aynı soruyu sorana kadar. "Sorma yap" deyince bir çoğu. İlk adımı da böylece attım. Uzun yıllardır kalemine ve yüreğine güvendiğim Birol Bebek, ZOOM Dergisi’nin kapılarını açtı. Ben de keyifle başladım.
bam yok. Rahmetlik anneciğim bize bakmak zorunda. 15 yaşına gelince, lisenin ilk yıllarında ‘öğrenci mücahit’ oldum. Gece karanlıkta yalnız kalmaktan korkuyordum. Düşmandan değil karanlıktan korktum hep. Yurtdışındaki Yüksek Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra, mücahitlik görevimi tamamladım. Sonra 20 yaşında savaştım. Savaşmak zorunda kaldım. Korka korka savaştım. Hayatım böyle başladı ve meslek hayatıma kadar devam etti. 4 yaşından 20 yaşıma kadar devam eden korkularla dolu mücadelem vardı. Bu benim hayatımda çok önemli ve zor bir dönem. Hiç bir çocuğun bu tecrübeleri yaşanmasını istemiyorum. Yaşanmaması için elimden geleni yapıyorum. Ben 4 yaşından, 20 yaşına kadar korktum; halen aklımda; karanlıktan korkuyordum.. Meslek hayatınız!.. “Meslek hayatım 1974 Kasım’ında, Anamur’daki Kıbrıs’ın Sesi Radyosu’na gönderilmek üzere Bayrak Radyosu’nda memur olarak işe alınmamla başladı. O zaman Bayraktarlık vardı. Bayraktarlık tarafından işe alındım. 4 yıl Anamur’da kaldım. 4 yılın sonunda Adaya döndüm. BRTK yasasının geçmesi ile Televizyon Haber âmiri ol-
ilk adımımı da duayen bir gazeteci ile röportaj yaparak attım. Bendeki de cesaret. Süleyman Ergüçlü gibi deneyimli bir isimle yola koyuldum. Çok heyecanlı bir başlangıç oldu. Ama oldu... Bundan böyle, her ay ZOOM Dergisi'nde sizlerleyiz. Destek veren herkese teşekkürler...
dum. Bir süre orada görev yaptıktan sonra BRTK’dan ayrıldım ve Kıbrıs Gazetesi’nin kuruluşunu gerçekleştiren ekibin içinde yer aldım. Kısa kısa ayrılmalarım olmasına rağmen uzun zaman Kıbrıs Gazetesi ailesinin bir parçasıydım” İlk görev yeriniz BRT, Ogünlerden bu günlere BRTK’yı nasıl değerlendiriyorsunuz? “BRTK tabi ki o günlerden bu günlere çok önemli aşamalar kat etti. Teknik ve içerik olarak önemli noktalara geldi. Fakat her zaman bu gibi devlet yayın kuruluşlarına yönelik eleştiriler olur. Fakat BRTK şu an olması gereken yerde mi, diye sorarsanız cevabım ‘Hayır’ olurdu” Kıbrıs Gazetesi ile devam edelim “Kurucu Yazı İşleri Müdürü olarak göreve başladım. O zaman Asil Nâdir Bey bu ülkeye yakışır, örnek alınacak, ideal, çağdaş ve en son teknolojiyi uygulayan bir müessese kurmak istemişti. Asil bey işe başlarken bizlere güvenmesine rağmen, gidin görün dünyada bu işler nasıl yapılıyormuş’ diyerek fikir sahibi olalım diye bizi yurtdışına gönderdi. Türkiye’ye gittim, matbaa yönünü görmek için Hollanda’ya gittim, ingiltere’ye gittim. Ülkeye ilk portatif baskı makinesini biz getirdik. Halen daha duruyor. Dolayısıyla Kıbrıs Gazetesi’ne
böyle başlamıştım. Kurşun dizgi olayından, bilgisayarda dizgi tasarım olayına geçtik. Bu önemli bir aşamaydı. Kuruculuktan, Genel Yayın Yönetmeliği’ne kadar uzanan bir öyküm var. “Meslek hayatımda örnek aldığım, idolüm merhum Mehmet Ali Akpınar’dır” Hangi yönlerini örnek aldınız? “En önemlisi bağımsız olabilmesi. Bağımsızlık gazetecilikte çok önemlidir. ‘Siz böyle olduğunuza inanıyor musunuz? Kesinlikle evet. Öyle olmadığımı olamayacağımı hissettiğim anda da her neredeysem bulunduğum yerden ayrılırım. Daha öncede yaptım bunu, oldu.” Kıbrıs Gazetesinden ayrılma sebebiniz, bağımsız gazetecilik yapamadığınızdan dolayı mı? “Hayır, son ayrılma nedenim sağlıktı onunla ilgili değildi.” Eski ve Yeni gazeteciler, şimdiki basının durumu? “Genelde beni tatmin eder durumda değil. Siyasi partilerin çıkardığı gazetelere saygı duyuyorum. Onlar açıkça siyasi yayın organı olduğunu kabul diyorlar. Gazetelerin teknoloji açısından biraz daha gelişmesi gerekiyor. Medyayı genel olarak etkileyen elektronik medya, cebimize kadar giren medya basını büyük oranda etkiliyor. Bütün dünyada olduğu gibi
15 YAŞIMDA MÜCAHİT OLDUM, 20 YAŞINDA SAVAŞTIM. SAVAŞMAK ZORUNDA KALDIM. KORKA KORKA SAVAŞTIM. HAYATIM BÖYLE BAŞLADI VE MESLEK HAYATIMA KADAR DEVAM ETTİ. 4 YAŞINDAN 20 YAŞIMA KADAR DEVAM EDEN KORKULARLA DOLU MÜCADELEM VARDI. BU BENİM HAYATIMDA ÇOK ÖNEMLİ VE ZOR BİR DÖNEM. HİÇ BİR ÇOCUĞUN BU TECRÜBELERİ YAŞANMASINI İSTEMİYORUM. YAŞANMAMASI İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPIYORUM. www.cypruszoom.com
25
haber
yayınladım’. Çünkü herkes gibi ‘keyif aldım, çok güzel falan’ demek istemedim. Hayatı çok fazla ciddiye almamak lazım, işimizi ciddiye alıyoruz bu zaten bizi bayağı yıpratıyor. Ben böyle yaşamayı tercih ediyorum. Çok zor geçen çocukluk-gençlik yıllarımdan sonra böyle yaşamayı doğru buluyorum. Hazar’ın babası olmayı eksileri ve artıları ile değerlendirecek olursanız? “Hazar’ın sanata yöneldiğini fark edince kandırmaya, başka yöne çekmeyi denedim ama olmadı. İyi ki olmamış şu anda alanında çok başarılı. Onunla gurur duyuyorum. 2 tane de oğlum var. Hiç biri baba mesleğini seçmedi. Büyük oğlum İletişim okudu. İletişim’e kaydını yaptırdığı zaman çok duygulandım. Hemen çağırdım ‘babacığım çok duygulandım, baba mesleğini seçmişsin’ dediğim zaman, yok öyle değil, en kolay bölüm o olduğu için seçtim dedi.
bizim ülkemizde de nasibini alıyor.” Yeni nesil gazetecileri nasıl değerlendiriyorsunuz? “Esas mesleği başka olan kişiler örneğin eczacı ama herhangi bir gazetede ayda bir köşe yazısı yazsa bile kendisini gazeteci diye tanıtıp kartvizit bastırabiliyor. O boyuta geldik. ‘o derece böyle gazetecilere’ güler geçerim. Bir arkadaşıma espri olsun diye üzerinde müzisyen, hemşire, doktor, gazeteci , yazar diye kartvizit yaptım. O kadar basit artık.
↘ 26 ZOOM
Bu gibi durumlar, özgüven eksikliği durumlarında ortaya çıkar...” Süleyman Ergüçlü hepimizin sosyal medyadan takip edebileceği, sürekli eziyet çeken bir abimiz aslında. Biraz da bu yönlerinizden bahsedelim. Nedir eziyet meselesi? “İlk eziyetim (selfie) İstanbul’ da Ortaköy Boğaz’da elimde buz gibi bir bira içerken resim çektim. Facebook’da yayınladım. ‘Aman Allah’ım bu eziyet çekilir mi diye
Tavsiyeleriniz..?.. “Belli noktalara insan yaşı biraz ilerleyince varır. Benim vardığım noktayı anlatacak olursak ‘Ben son yıllarda çok bencil oldum’. ‘Ne demek ve nasıl?’ diye sorarsanız, çocuklarıma hediye vermeyi sevmeye başladım. Evet, bencilliğimden yapıyorum. Küçük hediyeyi verirken o mutluluğu görüp mutlu oluyorum. Kendi mutluluğum için mutlu oluyorum. Ben herkesi seviyorum. İçimde sadece sevgi taşıyorum. Sevgi taşımak pozitifliktir, insanı zenginleştirir. Ben herkesi seviyorum. Dolayısıyla insan sevgisi dolu, güçlü ve zenginim. Beni sevmeyenler bunun altında ezilsin. Benim içim her zaman sevgi dolu. Herkese en az benim kadar bencil olmasını tavsiye ederim. Sohbetimiz bitiyor ‘başka söylemek istediğiniz bir şey var mı?’ diye soruyorum, ‘Ferihacığım istersen bir de şarkı şöyleyim’ diyor ve gülüyoruz.
“İLK EZİYETİM (SELFİE) İSTANBUL’ DA ORTAKÖY BOĞAZ’DA ELİMDE BUZ GİBİ BİR BİRA İÇERKEN RESİM ÇEKTİM. FACEBOOK’DA YAYINLADIM. ‘AMAN ALLAH’IM BU EZİYET ÇEKİLİR Mİ DİYE YAYINLADIM’. ÇÜNKÜ HERKES GİBİ ‘KEYİF ALDIM, ÇOK GÜZEL FALAN’ DEMEK İSTEMEDİM. HAYATI ÇOK FAZLA CİDDİYE ALMAMAK LAZIM, İŞİMİZİ CİDDİYE ALIYORUZ BU ZATEN BİZİ BAYAĞI YIPRATIYOR.
mesutgunsev@gmail.com
Mesut Günsev
Y
anlış hatırlamıyorsam ZOOM‘un son sekiz yıldır, temmuz sayılarının sayfalarımdaki yazıların ana konusu; 20 Temmuz 1974’te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı’nda, benim de bir mensubu olarak katıldığım, Ada’ya ilk çıkan birlik olan Amfibi Deniz Piyade Alay’ında yaşadığımız olaylar, çoğunda da ilk kez okurlarla buluşan, anılar, değerlendirmeler, fotoğraflar oldu. Rahmetli hocamız, değerli araştırmacı yazar Turgut Özakman üstadımızın bir rekora imza atarak bir milyondan fazla okura ulaşan “Şu Çılgın Türkler” kitabından sonra “yazmasaydım eksik kalacak, rahat uyuyamayacaktım“ dediği serinin üçüncü ve son cildi, kendisinin de son eseri olan ”Şu Çılgın Türkler-Kıbrıs” kitabında yayınlarımızdan alıntı yapması, Kıbrıs Harekâtı’na katılan savaş hemşirelerimizle ilgili Türk basınında ilk yazıyı yine bu sayfalarda yayınlamamız ve bu yayından sonra savaş hemşirelerimizin temsilcilerinin TC Genel Kurmay Başkanlığı’nın 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonuna onur konuğu olarak çağrılmalarındaki “gazetecilik” payımız, bu seri yazılardaki övünç nedenlerimiz de olmuştur. Geleneği bu yıl da bozmadık ve sizleri “Kurt”un öyküsü ile buluşturduk: “Asıl adını hiçbir zaman öğrenemedik. Duruşundan, yapısı ve görünüşünden saf kan bir Alman kurt köpeği olduğu belliydi. O yüzden adı hep “Kurt “oldu. Kurt ve Deniz Piyade Teğmen Bülent Alkan; ki burada Teğmen Alkan için bir parantez açmalıyım (1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda 20 Temmuz’un şafağında, şimdiki adını şehit Tank Üsteğmen Yavuz Sokullu’dan alan “Yavuz Çıkarma Plajı” -o zamanki adı ile Pladini’den adaya ilk adımı atan, Amfibi Deniz Piyade Alayı’nın seçkin ve gözü pek subaylarından, çıkış sonrası ise Rum Milli Muhafız Ordusunun(RMMO) tank hücumunu durdurarak kıyı başının tutulmasında çok önemli rollerden birini oynayan kişilerden
28 ZOOM
biridir Teğmen Alkan). Ada’da kaldığımız on ay boyunca beraber yaşadılar, beraber yattılar, uyudular, her yere beraber gittiler, kumanyalarını aynı mevzilerde paylaştılar. Gerçek bir hayvan sever olan Teğmen Alkan, Kurt’u harekâtın ikinci günü kumanda ettiği keşif koluyla gittiği Beşparmak dağlarının eteklerindeki bir villanın bahçesinde aç, susuz bağlı, neredeyse ölmek üzereyken bulmuştu. Belli ki sahipleri telâş ve kar-
maşa içinde onu kulübesinde bağlı olarak unutmuşlardı ama o bitkin hâliyle bile evini korumaya çalışıyor, kimseyi bölgeye yaklaştırmamak için var gücüyle havlıyor, etrafına saldırıyor, atılıyor, ipini koparmaya çalışıyordu. Askerler artık onu tam vurmaya karar verdiklerinde Bülent’le Kurt göz göze geldiler. Ve o göz göze gelişle birlikte dostlukları da başladı. Zaten güçlü bir köpek olan ve Almanca’dan
Şair Dedi Ki!..
Tecrübe
Vaki t Varken yüreğin sevda şarkıları söylerken yakapaça kap götür beni... aşkın yağmurunda ıslanalım delice nisanlar bitmeden...
“Asıl marifet buluttaydı ama Herkes yağmura şiir yazdı”
içimize çekerken yaşama soluğumuzu yakalamalı güneşleri günler bitmeden...
Cahit Zarifoğlu
Ayşe Tural
;)) Profesör derse şöyle başlamış:
başka komut anlamadığı belli olan Kurt, kısa zamanda hem Teğmen Bülent’e, hem de birliğe alıştı. İkinci harekâttan sonra Gazimağusa - Derinya Bölgesi’nin sınır korumasına verilen birliğin artık hem bir parçası, hem de maskotu olmuştu Kurt. 1975’in Mayıs ayında Yunanistan’la Ege Adaları ve kıta sahanlığı krizi çıkınca gizli bir mesaj emri ile Kıbrıs’a ilk çıkan amfibiler, törensiz Ada’dan ayrılan ve Türkiye’de de törenle karşılanmayan tek gazi birlik olarak Ana vatana döndüler. Önce İskenderun’a, oradan İzmir-Poligon’a, oradan da hâlâ bulundukları bölge olan Foça’ya intikal ettiler. Bu arada Gazimağusa Limanı’nda yükleme-bindirme yapılır, birlikler Ada’ya vedaya hazırlanırken, gemi ikinci komutanı ile o Ağustos’ta Üstteğmen olmuş Bülent Alkan arasında sahilde bir tartışma yaşanıyordu. Gemi İkinci Komutanı kurallar gereği gemiye hayvan alınamayacağını, bu nedenle Kurt’un sahilde bırakılması gerektiğini söylüyordu. Bu konudaki bütün ricalar geri çevrilmişti. O hüzünlü tabloyu, o günü yaşayan askerler hiç unutmamışlardır. Limanda Kurt’la Üsteğmen Bülent sarmaş dolaş... Kurt, Bülent’in ellerini yalıyor, gözlerine bakıyor, daha sonra üstün cesaret ve feragat madalyası ile taltif edilecek olan, tartışmasız birliğin en yiğit subaylarından olan Üst teğmen Bülent resmen ağlıyor. İnzibat Komutanı Kurt’a “çok iyi bakaca-
ğını, merak etmemesini” söylüyor, onu teselliye çalışıyor, bütün mürettebat gemi güvertesinden bu hazin ayrılık tablosunu gözleri nemli izliyordu. Bülent’le Kurt son kez birbirlerine sarıldılar. Gemiye son binen personel Bülent oldu. İskele alındı, halatlar fora edildi. Kurt, terk edildiğini anlamış; yalvaran gözlerle bakıyor, havlıyor, tasmasından sıkı sıkıya tutan inzibat çavuşu onu zapt etmeye çalışıyordu. Makineler önce tornistan yaptı, sonra koca gemi ağır yolla yavaş yavaş rıhtımdan ayrılmaya başladı. Neredeyse artık herkesin gözü nemlenmiş, gemi ise sahilden iyice açılmaya başlamıştı. Tam o sırada sahilden gemiye bakan Kurt son bir silkinişle yeni bakıcısının elinden kurtuldu. Fırlayarak koştu rıhtımdan denize atladı ve çılgın bir çaba ile ayrılan gemiye doğru yüzmeye başladı. Geminin köprü üstünde ise filmin kopmasına ramak kalmıştı. - “Hayıır!” diye haykırdı Bülent, yüzü bembeyaz kesilmiş, heybetli vücudu titriyordu. Eli belindeki 11,43’lük “Cold” tabancasına gitti . Kılıf kilidini çözdü... İşte tam o sırada gemi komutanının gür sesi adeta bir top mermisi gibi köprü üstünde patladı: - ”Makineler stop!.. Köpeği gemiye alın!” Geminin tek hakiminin emrine zaten hiçbir itiraz gelemezdi *** Kurt artık hep bizimleydi. İskenderun’dan İzmir-Poligon’a geçtiğimiz günlerdi, ancak Kurt’ta değişiklikler başladı. O canlı, güze-
lim hayvan önce sessizleşti, sonra halsizleşti, daha sonra arka iki bacağı kötürüm oldu. Sürünerek ilerleyebiliyor, yemek yemiyor, sadece acı ve hüzün dolu gözlerle bakıyordu. Başta Bülent olmak üzere hepimiz üzülüyorduk. Sanırım süreç içinde yapılamayan aşıları veya bir başka neden onu yavaş yavaş bizden koparıyor; zaman zaman inleyen, ağlayan o asil kurt, gözümüzün önünde adeta ızdırap çekiyordu. O sabah aslında hepimizin aklından geçeni, iyi de bir komando olan harekâtın ilk günü sahile hücum çıkışı sırasında üç yerinden ağır yaralanan tabur komutanı binbaşının yerine en kıdemli subay olarak komutayı alan ve tüm harekâtın kalan kısmını başarı ile yöneten bölük komutanımız , Bülent’e: - “Bu hayvan büyük ızdırap çekiyor, bizim de paylaştığımız bu acısını durdurmak lazım” dedi. Hepimiz anlamıştık, Bülent öneriyi onaylarcasına sesini çıkarmadı yaşlı gözlerle Kurt’u öptü. Daha sonra yatakhanelerin arkasındaki ağaçlıklar bölgesinden sadece tek bir silah sesi geldi! Bülent , o yiğit asker ağlıyordu. Bizim de sanki içimizden bir şeyler kopmuştu. Ama harekat bizim için artık o gün tam olarak bitmişti. Kurt’un nereye gömüldüğünü hâlâ bilmiyoruz. Ama aradan 41 yıl geçmesine rağmen, Bülent Alkan’ı ve onun adeta silah arkadaşı, can yoldaşı gibi olan Kurt’u hâlâ özlem ve sevgi ile anıyoruz. “
- Düşünün ki bugün dünyanın son günü. Yarın bu saatte her şey bitecek. Kurtuluş şansınız yok. Bugün ne yapardınız ? Öğrenciler tek tek yazmaya başlamışlar.. - İbadet eder, ALLAH’tan günahlarımı affetmesini dilerdim. - Tüm sevdiklerimle vedalaşırdım. - Ailemle vakit geçirirdim. - Anneme ve ya babama giderdim. - Arkadaşlarımla yarım saat eski günlerdeki gibi basket oynardım. - Barbekü partisi yapardım. - Sevgilimle son ana kadar sevişirdim. - Tüm sevdiğim yemekleri yerdim. - Yatar uyurdum. - Ormanda son defa dolaşırdım. - Güneşin doğuşunu ve batışını son defa seyrederdim. - Akşam yıldızları seyrederdim. - En sevdiğim yemeği hazırlar, tüm sevdiklerimi akşam yemeğe davet ederdim. - Piknik yapardım. - Hayatta en çok gitmek istediğim yere gider, orada ölümü beklerdim. - Üzdüklerimi arar, özür dilerdim. Hoca bütün hepsini tahtaya yazmış. Sonra gülerek sınıfa dönmüş ve demiş ki: - Bunları yapmak için dünyanın son günü olması şart mı ?.
www.cypruszoom.com
29
teknoloji
Teknik özellikler • • • • • • • •
4K ULTRA HD( 3840x 2160) Kavisli-Curved TV-( Yarı çap 4 m) 3D SMART(Aktif 4 gözlük) Dahili Wifi Yüksek Ses Gücü( 2x12,5 w+12 w subwoofer) Bluetooth SMR 1000 HZ Dahili Karasal Dijital Alıcı
Türkiye’nin yerli üretim ilk kavisli TV’si
Vestel’den geldi
Geleceğin konsept modeli hazır
BMW
, dünyaca ünlü Moto GP yarışları için özel bir motor hazırladı. Ürdün Cornille tarafından dizayn edilen model özellikle MotoGP yarışları için hazırlanan en iyi konsept modeller arasında olacak gibi. Tasarımı diğerlerinden öne çıkartan özellik kullandığı yakıt. Elektrikle çalışan konsept motorsiklet, orta siklet yarışlar için geliştirilmiş. Görsel olarak gören herkesi büyüleyen model, teknik olarak bazı handikaplara sahip olsa da; gelecekte bu kusurlarını kapa-
30 ZOOM
tacak zamanı var. Minimal ve basit bir tasarıma sahip konsept motor, BMW iR elektrikli motosiklet olarak tasarlanmış. Böyle bir tasarımın yapılabilmesinin en büyük avantajı benzin tankının olmaması. Buradan kazanılan alan estetik ve sürat için düşünülmüş. Geleneksel yakıt tankının yerine biniciyi desteklemek için güzel bir alt şasi düşünülen motorda, tümleşik diz pedleri, benzersiz şekilde yer bulmuş. Ağırlık olarak ciddi bir tasarruf yapılan motor, hafif plastik bir gövdeye müthiş asimetrik dizayna sahip.
V
estel, en iyi ekran performansını yaşamak isteyen kullanıcılar için 4K Ultra HD ve 3D özelliklere sahip, Türkiye’nin ilk yerli üretim kavisli TV’sini sunuyor. Vestel’in son teknoloji televizyonu, hem 4K hem de 3D özellikleriyle görüntüleri çok daha gerçekçi bir şekilde sunarken, kavisli ekranıyla görüntünün her noktasına ulaşabilmeyi sağlıyor. Vestel’in 4K 3D Kavisli LED TV’leri hiçbir ayrıntının gözden kaçmasına izin vermiyor. Kalitesinin yanı sıra muhteşem izleme açısıyla izleyenleri çevreleyen bir görüntü sunuyor. Kavisli ekran özelliğine sahip televizyon, açı kısıtlamasına izin vermeyerek her noktadan aynı kontrast oranıyla izleyicilere mükemmel görüntüyü sunuyor. UHD çözünürlüğüyle çok daha gerçekçi bir görüntü sunan Vestel 4K 3D Kavisli LED TV ile birlikte hediye edilen 3D aktif gözlükler seyir keyfini en üst düzeye çıkarıyor. 4K çözünürlükle ve 3D aktif gözlükler sayesinde son derece gerçekçi görüntüler sunan Vestel
4K 3D Kavisli LED TV, izleyicilerin 3D filmlerden, maçlardan ve oyunlardan aldığı keyfi ikiye katlıyor. Vestel 4K 3D Kavisli LED TV’ler, 3D görüntü teknolojisi ve yüksek kalitede ses ile dev ekranda ve ev konforunda sinema kalitesinde mükemmel seyir keyfi sunuyor. Smart özelliğe sahip 4K 3D Kavisli LED TV’ler, kullanıcılarına dahili Wi-Fi sayesinde internete harici bir cihaza gerek duymadan kablosuz olarak bağlanma imkanı sağlıyor. Vestel 4K 3D Kavisli LED TV kullanıcıları Akıllı Kumanda özelliği ile kumandaya gerek kalmadan televizyonlarını Vestel Smart Tablet ile yönetebiliyor. Elektronik Program Rehberi, TV rehberine Smart Center üzerinden ulaşılarak istenilen program için hatırlatma oluşturulmasına, sosyal medyada programlar hakkında yapılan yorumların okunmasına ve paylaşım yapılabilmesine olanak sağlıyor. Vestel 4K 3D Kavisli LED TV 5.499 TL’den satışa sunuluyor.
Turizm Yazarları Arasında İşbirliği Protokolü İmzalandı
D
ergimizin Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek’in Genel sekreter ve Yayın Koordinatörümüz Gülsüm Gözenler’in Yönetim Kurulu üyesi olarak yer aldığı KITUYAD kısa sürede önemli projerelere imza attı. Geçtiğimiz ay içinde Merit Lefkoşa Hotel’de “Kıbrıs’ta Turizmin Dünü ve Bugünü” konulu bir panel düzenleyen dernek yöneti-
mi, panel öncesi önemli bir işbirliğine de imza koydu. Protokol, Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) ile Kıbrıs Türk Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (KITUYAD) 7 alanda işbirliğini içeriyor. KKTC Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Menteş Gündüz ve Merit Oteller Grubu Yönetim Ku-
rulu Başkanı Reha Arar’ın şahit olarak imza koyduğu protokolü TUYED adına Başkan Kerem Köfteoğlu ile KITUYAD Başkanı Nazmi Pınar birlikte imzaladı. 7 Maddelik işbirliği protokol metni, iki dernek arasında turizm ve tanıtım konusunda ortak projeler ve karşılıklı farklı programları içeriyor...
Kamyoncunun Hayatını En İyi Fotoğraflayanlar Kazanıyor
F
ord Trucks Sanat Atölyesi’nin Coşkun Aral danışmanlığında bu sene dördüncü kez düzenlediği “Kamyoncunun Hayatı/Yollar Sizin Gözünüzle Daha Çekilir Olsun” konulu fotoğraf yarışmasına başvurular devam ediyor. Yarışmaya tüm amatör ve profesyonel fotoğraf tutkunlarının eserleri bekleniyor. Bu sene ilk defa uluslararası katılıma açık olan yarışmanın başvuruları 30 Eylül 2015’e kadar sürecek. Yarışmaya katılım www.
fordtrucksfotografyarismasi. com internet sitesi üzerinden gerçekleştirilebiliyor. Yarışmada birinci seçilen eser 5.000 TL, ikinci 3.000 TL, üçüncü ise 2.000 TL ödül kazanacak. Mansiyon, Jüri Özel Ödülü ve Ford Trucks Özel Ödülü’ne layık bulunan eserlerin sahipleri ise 1.000’er TL ile ödüllendirilecek. Performans Ödülü’nün kazananı 500 TL ödül kazanırken yarışmada satın alınan fotoğraflara da 300 TL telif ödenecek. Foto muhabiri ve belgesel yapımcısı Coşkun Aral danışmanlığında oluşturulan seçici
kurulun 3 Ekim’de yapacağı değerlendirmelerin ardından kazananlar; 10 Ekim 2015 tarihinde www.fordtrucks.com. tr ve www.fordtrucksfotografyarismasi.com adreslerinden duyurulacak. İlk 3 yılda 1.000’e yakın başvuruyla önemli katılım başarısının yakalandığı fotoğraf yarışmasında dereceye giren eserler, VKV Ford Otosan Gölcük Sosyal Yaşam ve Kültür Merkezi’nde sergilenmekle birlikte, katılım sağlanacak fuarlarda ve Ford Trucks Bayileri’nde de sergilenecek.
www.cypruszoom.com
31
ÜCRETSİZ GEZİLEBİCEK EN İYİ MÜZELER
M
üzeler, yapılan seyahatlerde gezilen şehirlerin en ilgi çekici ve görülmeye layık olan yerlerindendir. Ayrıca müze ziyaretleri bir şehri ve bir kültürü tanımanın da en güzel yollarından bir tanesidir. Seyahat
ön rehberiniz Prontotourblog, dünyanın dört bir tarafına yapmış olduğunuz seyahatlerde ücretsiz olarak ziyaret edebileceğiniz ve mutlaka görülmesi gereken en önemli müzeleri sizler için bir araya getirdi;
BRITISH MUSEUM, LONDRA 1753 yılında kurulan British Museum, dünyanın en eski ve en büyük müzelerinden biri. Sekiz milyonun üzerinde bir koleksiyona sahip olan müzede eski çağ uygarlıkları, sikkeler, çizim ve sanat eserleri bölümleri bulunuyor. Reşit taşı, Asur kabartmaları, gemi mezarlığı ve 4 bin yıllık paralar müzenin en önemli eserleri arasında yer alıyor. Anadolu topraklarına ait birçok tarihi eserin yer aldığı müzeyi Londra’da ücretsiz ziyaret edebiliyorsunuz.
ÇİN ULUSAL MÜZESİ, BEIJING Tiananmen Meydanı yakınında bulunan Çin Ulusal Müzesi 200 bin metrekarelik bir alana sahip. Ücretsiz gezebileceğiniz müzenin içerisinde 1 milyon 200 bin sanat eseri yer alıyor. 1912 yılında kurulmuş olan bu müzede 48 sanat galerisi, hediyelik eşya dükkanları, sinema salonu, restoranlar ve kitapevleri bulunuyor. Birçok Buda heykelinin bulunduğu müzenin en ilginç eserlerinden biri ise dünyanın ilk buzdolabı diyebileceğimiz taştan oyulma bir sandık.
32 ZOOM
haber
DOĞAL TARİH MÜZESİ, NEW YORK New York’ta bulunan Doğal Tarih Müzesi’nde doğal yaşama dair 32 milyon eser bulunuyor. Dev dinazorlar, köpek balıkları, mamutlar, canlı kelebekler, üç boyutlu doğa hayatı canlandırmaları, dev ağaç gövdeleri başta olmak üzere doğa hayatına dair aklınıza ne gelirse bu müzede görmeniz mümkün. Ben Stiller’in ‘’Müzede Bir Gece’’ filminin geçtiği yer olan müze’nin ücretli ve ücretsiz gezilebilecek bölümleri bulunuyor.
LOUVRE MÜZESİ, PARİS Dünyanın en ünlü müzelerinden biri olan Louvre, her ayın ilk pazar günü ücretsiz ziyaret edilebiliyor. Da Vinci Şifresi kitabından sonra popülaritesini iyice arttıran Paris’teki bu müzede 35 bin sanat eseri bulunuyor. Bu sanat eserlerinin içerisinde en önemli olanı ise Mona Lisa tablosu.
www.cypruszoom.com
33
haber
VATİKAN MÜZESİ, VATİKAN Vatikan müzesinin koleksiyonunda dünyaca ünlü heykeller ve Rönesans sanatının ünlü sanatçıları Michelangelo, Leonardo da Vinci ve Raphael gibi isimlerin başyapıtları sergileniyor. 1503 yılında Julius II tarafından oluşturulan müzeye her yeni papa döneminde çok önemli sanat eserleri kazandırılmış. Müze kompleksinin en dikkat çeken noktaları Sistine Şapeli ve Raphael’in odalarıdır. Vatikan Müzesi’ni her ayın son pazar günü ücret ödemeden dolaşabiliyorsunuz.
METROPOLITAN SANAT MÜZESİ, NEW YORK Dünyanın en geniş koleksiyonlarından birine sahip olan Metropolitan Sanat Müzesi’nde yaklaşık 2 milyon sanat eseri bulunuyor. 19. yüzyıldan bu yana dünyadaki çok çeşitli medeniyetlere ait sanat eserleri bu müzede toplanmış. 17 dönümlük bir alana yayılan müzede Eski Mısır’dan Ortaçağ eserlerine, İslam dünyasından Uzakdoğu kültürüne kadar çok geniş yelpazede önemli sanat eserleri sergileniyor. Müzeye giriş aslında ücretsiz fakat ziyaretçilerden belli miktarda bağış yapmaları isteniyor.
34 ZOOM
haber
Yeni Hyundai i20,
Yeni Patronuyla Görücüye Çıktı
H
yundai Assan Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş ile Özok Group arasında İstanbul’da atılan imzalar sonucunda Hyundai’yi resmen şirket bünyesine dahil eden Özok Group, ilk lansman etkinliğini Yeni İ20’yi basın mensuplarına tanıtarak gerçekleştirdi. Özok Group Genel Koordinatörü Halil Öztunç, sadece marka satmadıklarını, markayı yollarda yıldızlaştıran satış sonrasında verilen önemle marka imajı da sattıklarına dikkat çekti. Güler yüzlü, hızlı ve sorunsuz servis ve bakım ile kaporta, boya ve sigorta hizmetlerinin de teminatını verdiklerinin altını çizen Öztunç, tanı-
nin en ideal aracı olduğunu söyledi. özellikle Kıbrıs’a uygun harika bir yapıya sahip aracın Kıbrıs caddelerini ışığıyla aydınlanacağını belirtti. Özok Group Direktörü Hasan Özok ise emin adımlarla büyüyen şirketleri ve otomotiv sektöründeki yerleri hakkında bilgi verdi. Özok, “Otomotiv hayatımıza gireli 25 yıl oldu. Ve bugün herkesin kalbinde taht kurmuş Hyundai markası grubumuz bünyesinde hayat bulurken gururlanıyoruz. Otomotiv sektöründe yıllanmış tecrübemizin bünyemizde en yüksek hedeflerle yorulmadan çalışan 100’ü aşkın arkadaşımla birleşmesi devraldığımız bayrağı daha da ileriye
tımı yapılan yeni İ20’nin B segmenti-
taşıyacağımızı gösterir” dedi.
Etkinlikte Ali Özok-Hasan Özok-Fatma ve Şenay Özok birlikte pasta kestiler ve Özok Hyundai personeli ile beraber aile fotoğrafı çekildiler.
“KKTC’de unutulmuş Renault markası bizlerle bugün ilk 5’e girdi…” Hasan Özok, bundan 4 yıl önce 166 yıllık Renault markasını bünyelerine katarak ülkemizde unutulmuş bir markayı son sıralardan ilk 5’e taşımayı başardıklarını söyledi. “Son 3 yıldır ülkemizde sektör lideri olan Hyundai markası artık Özok grup bünyesinde, Özok Grup kalitesiyle satılacaktır. Özok otomotiv bu iki güçlü markayla 2016 yılında yüzde 50 pazar payını hedeflemektedir. Bu alanda müşterilerimizin bize olan güveni her zaman en büyük değerimizdir” diyen Özok; “Kıbrıs’ta artık iki dev markanın tek adresi var. Buluşma noktası ise Özok Group. Bu durum her iki marka müşterisi için güven demektir. Ama unutulmaması gereken Renault ve Hyundai arasındaki tatlı rekabetin devam edeceğidir. Özok Group olarak farklı alternatifleri ve markaları müşterilerimize sunmanın da ayrıcalığını yaşıyoruz” dedi. Muhteşem bir organizasyon ile tanıtılan Hyundai Yeni İ20’nin lansmanında ülkenin seçkin mankenleri de boy gösterdi.
HYUNDAİ İ20’DE DİKKAT ÇEKİCİ BAZI ÖZELLİKLER -Led entegre projeksiyon tip Farlar - Altıgen radyatör ızgarası ve ön sis farları ile Hyundai’nin DNA’sının özelliklerini bu modelde de sergilemektedir. - 16 inç alaşım jantlar dikkat çekici tasarımı ile hem göze hem kalbe hitap ediyor. - Gövde rengi aynalar üzerinde sunulan Led sinyaller yeni i20’nin kalpleri feth eden tasarımını destekliyor. - Yeni i20’nin akışkanlığına vurgu yapan c sütunu ile, geçtiğiniz yerlerde arkanızda iz bırakacaksınız -Yeni İ 20 preminyum gösterge panelinde yeni nesil aydınlatma sistemi ile gözü yormayan ışık kulanımı özelliğini sunuyor.
www.cypruszoom.com
35
tarih
TOPRAĞIN HİKAYESİ
B
RAUFERSENAL
↘
36 ZOOM
irkaç gün önceden gerekli ayaralamaları yaptık. Daha doğrusu bizi çeken topraklara doğru gizemli bir yolculuğun arifesinde hazırlıkları tamamladık. Nereye gideceğimizi bilmiyorduk aslında. Gizemli rehberimiz son ana kadar bize ip ucu vermedi. “Peki” dedik, sen nereye götürürsen oraya gideceğiz. Bildiği bir şey vardı. Aradığım bir topraktı. O toprağın izini sürerken aslında çok şeyler de öğreniyordum yeni yeni. Ama esas konumuz topraktı. O toprağı bulduğum an kendimi dünyanın en şanslı insanlarından biri kabul edecektim. Ve ettim de. Hem de bu ülkeyi bilmeyen, o topraklara daha önce hiç gitmemiş. İlk
defa giden ve bizleri arkasında sürükleyen bu gizemli rehber sayesinde aradığım toprağın kaynağına ulaştık. Çalılıkların yoğun olduğu bir yerde “ Burayı kaz” dedi. “ Burada bir şey yok, baksana renk ve doku farklı” dedim. “ Sen kaz” dedi. Sırt Çantamdaki jeolog çekicini çıkarıp birkaç kazma vurdum. Ve inanılmaz bir manzara ile karşılaştım. Yüzeyde kendinden eser olmayan toprak tam 20 cm aşağıdaydı meğer. O toprağı bulmuştuk. Gizemli rehberim eliyle koymuş gibi toprağın kaynağını bana göstermişti. Halbuki o da ilk defa geliyordu buraya tıpkı bizler gibi. Sabahleyin erkenden kalktım. Rehberimi almak için Lefkoşa’ya gittim. Nereye gideceğimiz konusunda henüz bir bilgim yoktu. Ama başka arkadaşlarıma da haber vermiştim ondan izin alarak bu geziye katılmalarını ve yaşanacaklara şahit olmaları için. Onu aldıktan sonra arkadaşlarıma telefon ettim. ‘Falan’ yerde saat 12.00’de buluşalım dedim. Bizler arkadaşlarımızdan evvel gittik buluşma yerine. Onlar gelene kadar öyle şeyler anlattı ki bu gizemli rehber, gerçekten inanılmazdı. Benim göremediğim izleri gören, ve sonra da mantıklı açıklamalarla bulunduğumuz yerin neredeyse röntgenini çeken birisiydi. Bir zamanlar gürül gürül akan ve 1974 öncesi
Kıbrıslı Türkleri kendine çeken, günümüzde kuruduğu için cazibesini kaybeden çok önemli bir yerdeydik. Suyun hikayesini anlattı ve neren geldiğini, kaç bin yıldır aktığını ve en önemlisi Lüzinyanlar döneminde yapılan su kanallarını işaret ederek görmemi sağladığı o tarihi yerde çocukken çok sık ziyaret ettiğimiz pınar suyunu kana kana içtiğimizi hatırladım. Çocukluğuma geri gitmiştim bir anda. Ve dedi ki “sol diz üstünde bir yara izi var. Bir gün pikniğe geldiğinizde baban mangal için etleri kestikten sonra masada bıraktığı keskin bıçağı aldın ve gavcar keserken kayan bıçak dizinde derin bir yara açmıştı. Çok korkmuştun. Korkun geçti ama izi hala dizinde” demişti.. Evet dedim. O iz hala dizimde ve tam 50 yıl önce yaşadığım bir olaydı. Bu nasıl bir insandı, geçmişimi okuyan? Hatta geleceğimi. Aslında şimdi korkmaya başlamıştım tam 50 yıl sonra. Hayatta kalan aile bireylerimin bile unuttuğu bu talihsiz olayı hatırlayan bu yabancı kimdi? Alıçların en lezzetli ve gösterişli oldukları mevsimdi. Topladık bolca ve hem yedik hem de gelecek arkadaşlarımız için sakladık. Telefonum çaldı ve Kaptan Kenan “yoldayız 10 dakikaya kadar yanınızdayız“ dedi. Rehberim, “Kenan çok güvenilir ve mert bir insandır.” dedi. Sen tanımıyorsun onu henüz dedim. Ama dediği doğruydu. Kaptan Kenan gerçekten çok güvenilir ve insan sevgisiyle dolu gerçek bir dosttu. Kaptan geldi ve onları tanıştırdım. Hemen koyu bir sohbete girdi-
BAHSE KONU TOPRAK, KIBRIS İNSANININ GÜNLÜK YAŞAMINA DAMGASINI VURMUŞ BİR ÖNEMLİ DOĞA İKRAMIDIR. ESKİ EVLERİN KERPİÇ YAPIMINDA, ÇATILARIN SU GEÇİRMEZLİĞİNİ SAĞLAMADA, KADINLARIN SAÇLARINA SÜRDÜKLERİ ZAMAN ONLARI PIRIL PIRIL YAPAN, YÜZLERİNE VE CİLTLERİNE SÜRDÜKLERİ ZAMAN KIRIŞIKLIKLARI GİDEREN, BU ÜLKENİN KAVURUCU SICAKLARINDA KURUYAN CİLTLERİ PARLATAN VE EN ÖNEMLİSİ, BİNLERCE YIL ÖNCESİNDE GEMİLERDE TEK GÜVENLİ TAŞIMA ARACI OLAN AMFORALARIN YAPIMINDA KULLANILIRDI..
ler. Sorular, cevaplar ve ilginç konular. Kısacası çok keyifli başlamıştı herşey. Hava, dağ yürüyüşü için çok güzeldi. Sırt çantalarımızda yetecek kadar su, kamera ve örnek toprak alımı için birkaç naylon poşet. Yorucu olacağını düşündüğümüz yürüyüş öncesi köy kahvesinde kahve molası vermek iyi gelmişti bizlere. Kahvelerimizi yaşlı bir teyze hazırlamıştı. Gizemli rehberimiz bu teyzeye “ iki çocuğun oldu, ama biri hayatta” dedi. Kadın şaşırdı bir anda, ‘Bir çocuğum var dedi’. Rehberimiz “Bir düşün bakalım dedi.. Düşük falan” kadıncağızın ağzı açık kaldı. Yanıma gelerek kulağıma eğildi ve “ Kim bu adam, vallahi da bildi” dedi. Fazla vaktimiz yoktu. Gün kısa ve ben bir an önce rehberimizin bizi götüreceği yeri merak ediyordum. Yola çıkmadan önce ona bir soru sordu. “Buradan yaklaşık 7 km batıda bir kil yatağı vardır değil mi?”, ‘-Evet’ dedi yaşlı kadın. “Gençliğimizde eşeklerle oraya gider tenekelere kil doldurur köye taşırdık. Sonbaharda çatılara sererdik bu kili suyu geçirmezdi. Ama sonradan bu iş zahmetli olduğu için vazgeçildi, unutuldu gitti.” dedi.
www.cypruszoom.com
37
tarih
Arabalarımızı köy kahvesinin önünde bıraktık ve 4 çekişli cipi kullanan Kenan kaptanın arabasıyla yola koyulduk. Bir yere kadar geldikten sonra, rehberimiz “Buradan sonrasını yürüyerek devam edeceğiz” dedi. Onun komutlarına uygun olarak yürümeye başladık. İlk geldiğimiz yer dikkatlice bakıldığı zaman Roma dönemi karakolunu andıran bir kale gibiydi. Yerdeki kırık testi parçacıkları Roma dönemini andırıyordu. Biraz daha yürüdük dağa doğru ve bu sefer yerde dışı kırmızı astarlı, işi siyah geç bronz çağı kırık testi parçacıkları gözümüze çarptı. Rehberimiz “Burada çok şeyler yaşandı. Ada bir istilaya maruz kaldı ve bu istiladan kurtulan insanlar buraya sığındılar. Ulaşımı zor olduğundan istilacılar onların izini bulamadı ve burda yaşamlarını devam ettirdiler. Bu insanlar madencilikte ustaydılar. Ve bu geleneklerini burda devam ettirdiler. Ancak tek bir farkla. Yaşadıkları yer bu dağın altında kurdukları yer altı şehriydi. Aklıma MÖ1100 yıllarında Kıbrıs ve Akdenizde yaşanan büyük istila ve geldi. Söyledikleri mantıklıydı. Rehberimiz ne arkeolog, ne tarihçi, ne de Kıbrıslıydı. Buraları bilen birisi değildi. Ama
38 ZOOM
söyledikleri çok ilginçti. Bizler onun anlattıkları karşısında sadece gözlem yapabiliyorduk. Doğaya veya mekana müdahale etmek gibi ne bir düşüncemiz ne de bir yetkimiz vardı. Biz sadece bize gösterdiği izlerden bu ülke tarihini, yaşanmışlıklarını daha farklı açıdan ele alarak değerlendirmekle meşguldük. Bir tür macera ya da keşif arzusu gibi bir şey. Ve paylaşmak sizlerle. Bütün bunları bizden önce bu topraklarda yaşamış insanlar keşfetse de, çok uzun zaman sonra öğrenmemiz bizler için yeni bir keşiftir. Tıpkı bilginin sonsuzluğu gibi. İlk defa öğrendiğimiz her şey bizler için yeni bir keşiftir . Bizim yürüdüğümüz ama modern araçların girmesine bugün dahi imkan olmayan bu yollardan Krallar, Kraliçeler, Prensler ve prensesler yanında birçok soylu insanlar, kahramanlar geçmiş bin yıllar öncesinde Mısırlılar, Asurlular, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Lüzinyanlar, Venedikliler, Osmanlılar ve daha nice medeniyetler.. Aynı olmasa da, farklı ağaçların gölgesinde mola verip, aynı suyu içtik, aynı toprakların buğdayından yapılmış ekmekleri yedik ve alıçları yedik , aynı kekik kokularını soluduk bir birimizden
habersiz farklı zamanlarda aynı mekanda. Ve aynı toprağı keşfettik. Aradan geçen uzun yıllar ve beraberinde getirdiği yenilikler bir zamanlar insan yaşamı için son derece önemli olarak kabul edilen birçok değeri de unutturdu doğal olarak. Nesiller arasındaki kopukluk bazı gelenek ve alışkanlıkların da aktarılmasını engellemiş, yazılı kaynakların yetersiz hatta yok denebilecek durumda olması ister istemez insanı sıfırdan başlamaya zorluyor. Ama önemli olan bu yeni keşiflerin yazılması ve paylaşılmasıdır. Bahse konu toprak, sıradan bir toprak değildir. Kıbrıs insanının günlük yaşamına damgasını vurmuş bir önemli doğa ikramıdır. Eski evlerin kerpiç yapımında, çatıların su geçirmezliğini sağlamada, kadınların saçlarına sürdükleri zaman onları pırıl pırıl yapan, yüzlerine ve ciltlerine sürdükleri zaman kırışıklıkları gideren, bu ülkenin kavurucu sıcaklarında kuruyan ciltleri parlatan ve en önemlisi binlerce yıl öncesinde gemilerde tek güvenli taşıma aracı olan amforaların yapımında kullanılan toprak.
www.bayramoglushoes.com
Lefkoşa 1: Osman Paşa Caddesi, Soner Arca Apartmanı - Lefkoşa Tel.: +90 392 228 2323 Lefkoşa 2: Osman Paşa Caddesi, Latif Apartmanı - Lefkoşa Tel.: +90 392 227 3835 Fax: +90 392 227 4096 Lefkoşa 3: Şehit Mehmet Ali Arpa Sokak, Göçmenköy - Lefkoşa Tel.: +90 392 225 2565 Girne 1: Ziya Rızkı Caddesi, No:172 - Girne Tel.: +90 392 815 2216 Fax: +90 392 815 2715 Girne 2: Işıl Sokak, Bayramoğlu Apartmanı, 3/D - Girne Tel.: +90 392 815 9377 Girne 3: Bedreddin Demirel Caddesi, No:3-4 - Girne Tel.: +90 392 815 9090
haber
Çok Özel Yerler
↘ 40 ZOOM
TÜRKİYE’DE “CUMHURİYETİN DİVASI” OLARAK BİLİNEN MÜZEYYEN SENAR, ŞİMDİ GÖNYELİ’DE YENİDEN HAYAT BULDU. GEÇTİĞİMİZ AY, SANATÇININ İSMİYLE AÇILAN MEKAN, KEYİFLİ ORTAMI, LEZZETLİ MEZELERİ İLE TİPİK BİR KIBRIS MEYHANESİ OLARAK DİKKAT ÇEKTİ..
Divanın ruhu yerinde doğdu;
MEYHANE MÜZEYYEN
K
ıbrıs; farklı mekanları, birbirinden güzel seçenekleri ile, çok sayıda ‘gidilesi yerler’e sahip. Bu liste eklenen yeni isimlerle giderek büyüyor. Geçtiğimiz ay kapılarını açan Meyhane Müzeyyen de bu listeye ilk sıralardan dahil oldu. İçerde ve dışarıda,
her detayında mekan sahiplerinin elinin değdiği meyhane, Türkiye’de “Cumhuriyetin Divası” olarak bilinen Müzeyyen Senar’ın ismini taşıyor. İsmi ile diğerlerinden ayrılan mekanı farklı kılan bir başka detay ise işletmenin sahipleri.
www.cypruszoom.com
41
Merhum Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın 20 yıl korumalığını yapan Vedat Dalgalan, eşi Nevşin hanım ile birlikte yarattığı meyhane, göze hoş gelen ayrıntılarla dolu. Yüksek tavanı, elişi perdeler, kabak süslemeler, içerdeki loş bir ortam yaratan dekoratif ışıklar, kendilerine sanatsal bir elin değdiğini gizlemiyor. Aşk ve sevgiyle bezenmiş mekanın girişindeki eski kapı, içerde duvarları süsleyen siyah beyaz fotoğraflardan da bahsetmek gerek. Ortasında mekana adını veren Müzeyyen Senar’ın yer aldığı onlarca efsane ismin si-
42 ZOOM
yah-beyaz fotoğrafları, gece boyunca fonda insanı kasmayan sesiyle kadehlerimize dolan wiski bardağımızı, hep hatırlanacak notalarla dolduruyor. Sıcak bir ortam; Aman yanlış anlaşılmasın; sıcağın kaynağı artık giderek limitlerini zorlayan havalar değil. Yıllarca Rauf Denktaş’ın korumalığını yapan Vedat Dalgalan ve eşi, bu sıcak ortamın iki kahramanı. Gidenlere yeniden gittiği, sevenlerin hep hatırlayacağı mekan için 5 ay uğraşan
çift. Türkiye’de farklı yerlerde yaptıkları araştırmaların ardından iş başı yapmış. Boyasından, süslemesine her detayını birlikte yapan Dalgalan çifti, şimdilerde yeni bir yaşamın eşiğinde. Her gün onlarca farklı insanı memnun etmek için uğraşan Vedat ve Nevşin Dalgalan çifti, işlerini severek yapıyor. “Evde misafir ağırlamaktan, mangal yapmaktan hep zevk almışımdır” diyen Vedat Dalgalan, şimdilerde, en sevdiği işi mekanına gelen müşterileri için yapıyor. Zaman zaman masalara gidip hatır soran
Nevş�n ve Vedat Dalgalan ç�ft� evde severek yaptıkları mangal part�ler�nden sonra ş�md�lerde kend� �şyer�ler�nde, bu kez müşter�ler� �ç�n mangal başındalar.
çiftin mekanı Meyhane Müzeyyen kısa sürede, listenin ilk sıralarına yükseldi. Yıldızı parlayan mekan bu ay, “Johnnie Walker Black Label ile Özel Yerler” yazı dizimin not defterindeydi. “Bizim sevdiklerimizi misafirlerimiz için yapıyoruz” Yemek masamızdan verdiğimiz kısa aralarda, ocak başında sohbet etme şansı bulduğumuz işletme
sahipleri, biri mangal başında, diğeri mezeler ve içerideki konuklarla ilgileniyor. Bu yorucu tempoya rağmen çiftin yüzündeki gülümseme, masamıza gelenler kadar işletmeciliğin de ama unsurlarını özetler gibi. Masalara gelen mezelerin her birini tek tek deneyip seçtiklerinin altını çizen çift, şu ana kadar kendilerine gelen geri dönüşlerden oldukça memnun. Bunu yapmaktan zevk aldıklarını her
dafasında yineleyen Dalgalan çifti, önümüzdeki dönemlerde, mekanın geliştirilmesi için de şimdiden projerler üretiyor. Masada 17 soğuk 17 sıcak Kıbrıs meyhanelerini diğerlerinden ayıran en büyük özellik, masalardaki kalabalık. Masada Çakıstez, cacık, kereviz turşusu, yoğurt, ciğer ve yeşillik gibi her yerde görebileceğiniz mezelere, farklı bir sunumla dahil edilen patates, mücver, kereciz sapı var. Közde hafif öldürülen kırmızı biber içine nor konarak servis
Nevş�n Dalgalan yaptığı el�şler�n� kend� �şyer�nde değerlend�rm�ş. Perdeler, kabaklar mehanen�n havasını değ�şt�ren detayların başında gel�yor...
www.cypruszoom.com
43
edilen farklı bir meze, top şeklinde kızartılmış karnabahar, karadenizde kavurta diye bilinen bilinen pazı sapı kavurması masamızda yer alan değişik lezzetler arasında. Gece içinde masamıza misafir ettiğimiz Nevşin hanım için, işletmenin herşeyi desek yeridir. Mutfaktan, yemeklere, misafirlerden mekandaki tüm ayrıntılarda izi olan Nevşin hanım, güler yüzü ile mekana gelenleri evindeymiş gibi ağırlıyor. Çocukları da düşünürsek, Meyhane Müzeyyen tam kadro bir aile işletmesi. Lezzetli seçenekleri,
keyifli ayrıntıları ile pazar hariç haftanın her günü açık olan mekan, kısa sürede dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Eğer sizde keyifli bir ortamda birbirinden lezzetli mezeler eşliğinde içkinizi yudumlayıp, stres atma planı yapıyorsanız, mutlaka gidilmesi gereken mekanlar listesine Meyhane Müzeyyen’i ekleyebilir siniz. Afiyet olsun...
Gönyeli’nin çiçeği burnunda mekanı Meyhane Müzeyyen, lezzetli mezeleri yanında işletme sahibi Nevşin hanım tarafından hazırlanan kabak süslemeler ve çok sayıda özel elişi dekoru ile dikkat çekiyor.
44 ZOOM
haber
Dostluk ve Barış için 10 bin km yol
D
ört yıldır TÜVTÜRK desteğiyle düzenlenen ve dünyanın en önemli otomobil maceralarından biri olarak kabul edilen Allgaeu Orient Rally - Dostluk ve Barış Rallisi’nde, 333 araç kültürler arası kaynaşma ve dostluk için Almanya’da Ürdün’e 10 bin kilometre yol yaptı. Rallinin 4 bin kilometresi ise Türkiye’de gerçekleşti. Avrupa Birliği tarafından desteklenen, Birleşmiş Milletler’in de partner olarak yer aldığı, ‘Allgaeu Orient Rally - Dostluk ve Barış Rallisi’nin onuncusu 10 – 28 Mayıs tarihleri arasında düzenlendi. Kurallara göre sadece değeri bin 111 Euro’nun altında ve 20 yaşından yaşlı araçların katılabildiği rallide, araçların otoyollara çıkmasına ve GPS kullanmasına izin verilmiyor. Dört yıldır TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları’nın da destek verdiği ralliye bu yıl, 20 ülkeden 333 araç ve 700’e yakın
rallici katıldı. Almanya’nın Allgaeu Bölgesi’nde yer alan Oberstaufen kasabasından 10 Mayıs’ta start alan araçlar, Balkanlar üzerinden İstanbul’a geldi. Türkiye etabı, 15 Mayıs’ta Sultanahmet Meydanı’nda başladı. Organizasyonun en önemli ayağı Türkiye 20 ülkenin katıldığı organizasyonun üçte ikilik bölümü Türkiye’de gerçekleştirildi. Sultanahmet’te üç günlük bir konaklamanın gerçekleştiği rallide Türkiye Futbol Federasyonu karması ile Ralli Karması da bir dostluk maçı gerçekleştirdi. Daha sonra Çankırı, Çorum, Ankara, Uşak, Manisa ve Muğla istikametinde devam eden organizasyonun Türkiye ayağı Mersin Limanı’nda son buldu. Organizasyon sırasında Çorum’da üç okulun bilgisayar ihtiyaçları karşılanırken, Uşak Ulubey'de ise 80 oturma
bankı ve iki köyün futbol takımının ihtiyaçları karşılandı. Manisa Alaşehir’de farklı köylerdeki çocuklara kitaplar hediye edilirken, Muğla İl Kültür Müdürlüğü'ne 600 kitap hediye edildi. Ürdün Veliaht Prensi bir deve hediye etti İsrail ve Ürdün içinde de yol yapan ralli katılımcıları, Ürdün’deki Ölü Deniz kıyısında finiş gördü. Zaman veya sürate dayalı herhangi bir yarışın bulunmadığı rallide, rota üzerinde belirlenen sosyal ödevlerin yerine getirilmesinde en başarılı olan takım birinci oldu. Alman katılımcılardan oluşan takıma, Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin ödül olarak bir deve verdi. Ürdün’de yarışı sonlandıran 333 araç, Ürdünlü yetkililere hibe etti. Satılacak araçlardan elde edilecek gelir, yardıma muhtaç çocuklar için harcanacak.
www.cypruszoom.com
45
haber
ZAYIFLAMAK İSTİYORSAN BUNLARI YAP!..
B
eslenme şekli hayatın her döneminde sağlığın temelini oluşturur ve kaliteli yaşam için vazgeçilmez bir unsurdur. Liv Hospital Ankara Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Gaye Başkurt, Liv Hospital Ulus Dyt. Burcu Erdöl sağlıklı beslenmeyle ilgili altın değerinde bilgiler verdi. Uzmanlarımız beslenme alışkanlığını doğru bilgi ve ipuçlarıyla oluştururken bunu bir yaşam tarzı haline getirmek gerektiğinin altını çizdiler. • Öğün atlamamaya çalışın. Metabolizma hızınızı arttırmak, kan şekeri dengesini dengede tutmak ve bir sonraki öğünde oluşabilecek açlık durumunu kontrol altında tutmak için 2- 3 saat aralıklarla tüketim yapmak önemlidir. • Gün içerisinde ortalama 2 litre su içmeye gayret edin. Alınan her bir kalorinin vücutta metabolize olabilmesi için 1 ml suya ihtiyaç vardır. • Haftada 1-2 defa kuru baklagil, 1-2 defa balık tüketin. Tam buğday, ruşeymli, kepekli, çavdarlı, yulaflı ekmeği tercih edin. • 1 kilogram sebze/kuru baklagile 1-2 çorba kaşığı sıvı yağ koyulması yeterlidir. Et, tavuk veya kıymalı yemek pişirirken yağ ilave edilmemelidir. Sebze/kuru baklagil yemeklerinize istediğiniz kadar domates, soğan sarımsak ve çeşitli baharatları ilave edebilirsiniz. • Günde beş porsiyon meyve ve sebze tüketin. Günlük ihtiyacınız olan
46 ZOOM
vitamin ve minerallerin karşılanabilmesi ve sindirim sisteminin sağlığının korunabilmesi için posalı beslenmeye özen gösterin. • Yiyeceklerinizi porsiyonlarken değil, porsiyonladıktan sonra tüketin. Bir şeyler yerken ve içerken ne kadar tüketeceğinizi önceden bilmeniz ve buna göre beslenme davranışı sergilemeniz kilo kontrolünde size yardımcı olacaktır. • Siyah çayı açık ve şekersiz içmeye dikkat edin. Gün içerisinde adaçayı, rezene, yeşil çay gibi çeşitli bitki çaylarını kullanabilirsiniz, limon sıkabilir veya tatlandırıcı ekleyebilirsiniz. • Gün içinde en fazla 3- 4 fincan siyah çay, 2-3 fincan bitki çayı tüketebilirsiniz. Kahve çeşitlerini günde 2 fincandan fazla tüketmeyin, krema veya süt tozu kullanmak yerine az yağlı süt tercih edin. Aromalı kahvelerdeki şurupların kalori içerdiğini unutmayın ve tüketimlerinizde dikkatli olun. • Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları tüketin. Ayran, bitki çayları, meyvenin kendi tadı ile yapılmış kompostoları içecek olarak tercih edebilirsiniz. Ancak kilo kontrolü için çok fazla taze sıkılmış meyve suyu değil meyvenin kendisi tercih edilmelidir. • Günlük hareketinizi artırın. Günlük rutin aktivitenize yenilerini ekleyin ve en az 10 bin adım atın veya 30 dakika tempolu yürüyüş yapın.
haber
Tatil Bavulu Nasıl Hazırlanır?
S
eyahat planını yaptınız, biletinizi aldınız, otel rezervasyonunuz da tamam. Tatile çıkmak ve kendinizi denize, incecik kumlara, ya da doğanın yemyeşil bağrına atmak için sabırsızlanıyorsunuz! Sıra bavul hazırlama kısmında. Seyahatlerinizin bavul hazırlama, bekleme, taşıma eziyetine dönüşmemesi için seyahat online asistanı bavul.com, kolay bavul hazırlama rehberi hazırladı. Bavul hazırlamanın bir sanat işi olduğunu kaydeden işin uzmanlarına göre, doğru bavul hazırlamanın yolu, yeterince, en gerekli eşyaları alarak bavula doğru yerleştirme ilkesini gerçekleştirmek. İşte, doğru bavul hazırlama tüyoları: Pratik bavul hazırlama teknikleri ile eşyalarınızı kısa sürede toparlayabilirsiniz. İlk adım, taşıyacağınız bavulun boyunu dikkatli seçmelisiniz! Eğer uzun süreli bir seyahat planlamadıysanız, bavulunuzu mutlaka kabin boyu tercih edin. Böylece işin en başında kendinizi gereksiz yüklerden arındırmış olursunuz. Uçak seyahati planladıysanız, bavulunuzu kabine almak hem kaybolma riskinin, hem de indiğinizde boş yere bekleme sıkıntısının önüne geçeceğinden avantaj sağlar. İlla ki büyük boy tercih ediyorum diyorsanız, bavulunuzun kaybolma ihtimaline karşı önlem almayı unutmayın.
Uçak seyahatlerinde önemli nokta ise, bavulunuzda taşıma hakkınız olan malzemelerle ilgili önceden bilgi edinmek! Hem yurt içi, hem de yurt dışı uçuşlarda likit konusu kurallarla sınırlandırıldığından mutlaka taşıyabileceğiniz eşyalar hakkında havayolu şirketinden bilgi alın. Yoksa en sevdiğiniz parfümünüzü ya da özenerek aldığınız hediyelik eşyayı güvenlik memuruna hediye etmek durumunda kalabilirsiniz! Hazırlık aşamasında ilk olarak “bavul hazırlama listesi” oluşturmalısınız! Aldığınız her not için “buna gerçekten ihtiyacım var mı?” sorusunu sorun. Böylece fazlalıkların önüne geçmiş olursunuz. Liste tamamsa, yerleştirmeye geçebilirsiniz. Önce kıyafetlerinizle başlayın. Kalın kumaşlı ya da ağır kıyafetleri en alta koyun. Kıyafetlerin mümkün olduğunca düzgün katlanması ve yerleştirilmesi çok önemli, çünkü en fazla yer bu aşamada kazanılıyor. Tam bir sanatçı gibi hareket etmelisiniz! Böylece hem yer kaybını, hem de kıyafetlerinizin buruşmasını önlemiş olursunuz. Ayrıca, tatil yapmayı planladığınız günden 1-2 günlük daha fazla kıyafet ve iç çamaşırı götürün ki öngöremeyeceğiniz durumlarla karşılaşmanız halinde temiz kıyafet sıkıntısı yaşamayın. Kadınların Ayakkabı meselesi ! Ayakkabı kadınlar için hassas bir mevzu. Mümkün olan en rahat
ve kullanışlı ayakkabıyı alın. Ayakkabılarınızı tüm eşyalarınızı yerleştirdikten sonra en üste bırakın. Bir de en üste, en önce kullanacağınız eşyalarınızı yerleştirmeye dikkat edin. Pijama, havlu gibi, elinizi attığınızda hemen bulmak isteyeceğiniz eşyaların kolay ulaşılır olması sizi inanılmaz rahatlatacaktır. Kişisel bakım eşyalarının seyahat boyu olduğunu unutmayın! Ufak boy bakım ürünleriyle bavulunuzu bir kalabalıktan arındırabilirsiniz. Bu ürünleri, parça parça valizinizin farklı gözlerine yerleştirerek de yer kazanabilirsiniz. Tüm bölmeleri, cep ve fermuarlı alanları olabildiğince değerlendirmeye çalışmalısınız. O küçük alanların ne kadar çok eşya toplayabildiğine hayret edeceksiniz! Ağrı kesici gibi acil durumlar için bulundurmanız gereken ilaçlar ile düzenli kullanmanız gereken başka ilaçlar varsa onları da almayı ihmal etmeyin. Elektronik cihazlarınızın şarj aletlerini unutmayın. Bazı eşyaları da bavula değil, el çantanızda bulundurmanız gerekecektir. Cüzdan, pasaport, nakit para, telefon gibi önemli eşyalarınızı mutlaka el çantanızda tutun. Elektronik cihazlarınızı, fotoğraf makinanızı, laptop’unuzu, kıymetli eşyalarınızı hasar görme riskine karşı mutlaka el çantanızda taşımalısınız.
İşte bavul hazırlama tüyoları: – Valizinizin boyunu dikkatli seçin. Mümkünse kabin boyu tercih edin. – Uçak seyahatinizde taşıma hakkınız olan eşyalarla ilgili hava yolu şirketinden bilgi alın. – Eşyalarınızı hazırlamadan önce ihtiyaç listesi oluşturun. – Önce kıyafetlerinizi yerleştirerek başlayın. Ağır olanları en alta yerleştirin. Kalmayı planladığınız gün sayısından 1-2 gün daha fazla kıyafet götürün. Muntazam yerleştirerek bavulunuzda yer kazanın. – Çok fazla ayakkabı taşımayın. Yol için giyeceğiniz rahat ayakkabı dışında 1-2 ayakkabı ile sınırlı kalın. Ayakkabıları en üste yerleştirin. – Kişisel bakım eşyalarınızı seyahat boyu alın. – Valizinizin tüm bölmelerini kullanmaya çalışın. -Yanınıza ağrı kesici ve varsa, düzenli kullanmanız gereken ilaçlarınızı alın. – Elektronik cihazların şarj aletlerini unutmayın. – Bazı eşyalarınızı el çantanıza alın (cüzdan, para, ziynet eşyası, kırılacak eşya ya da hassas elektronik eşyalar gibi). – Uçak seyahatinde bavulunuzun açılabileceği ihtimaline karşı, eşyalarınızı muntazam yerleştirin.
www.cypruszoom.com
47
röportaj Röportaj: Cen Erdem Fotoğraf: Florence D’elle
Sesinde aşk var
Lara Fabian T
üm dünyada 20 milyondan fazla albüm satan, Dünya müzik ödüllerinde “Dünyanın En Çok Satan Belçikalı Sanatçısı“ ödülünü kucaklayan Lara Fabian, 19. Uluslararası Mağusa Kültür ve Sanat Festivali’nin ağır toplarından biri olarak 9 Temmuz’da, ilk kez Kıbrıs'a geliyor! Fransa'nın ve Kanada'nın da en çok satan kadın sanatçılarından Lara Fabian, son olarak, “Make Me Yours Tonight” adlı şarkısında Mustafa Ceceli ile düet sürprizi yapmış ve Ceceli ile birlikte Fransa’da da listelere girmişti. Bugüne kadar Madonna, Cher ve Mariah Carey gibi dünyaca ünlü yıldızların prodüktörleriyle çalışan ve tüm Avrupa’nın da en çok sevilen kadın şarkıcılarından Lara Fabian, meşhur “Adagio” parçasını yeniden yorumladığında bir efsane haline gelmişti. 2013’te orijinal yepyeni albümü “Le Secret” ile yine piyasaya çıkar çıkmaz, hem Fransa’da, hem Belçika’da liste başı olan Fabian’ın yeni single çalışması yolda ve yepyeni Fransızca albümünün kayıtları da tamamlandı bile. Fabian ile Kuzey Kıbrıs konseri öncesinde kariyerini, şarkılarını, Mustafa Ceceli ile kaydettiği parçayı, küçük kızını ve ajandasını konuştuk. Geçenlerde kaydettiğiniz meşhur “Unchained Melody” şarkısı gibi oldukça romantik parçalar söyleyen biri olarak size en romantik gelen şarkılar hangileri? Birçok şarkının öyle bir ka-
48 ZOOM
litesi var. Ama benim en çok sevdiğim Nat King Cole’un “Unforgettable” şarkısı. Bence o şarkıda bir sihir var. Ünlü şarkıcı şarkı yazarımız Mustafa Ceceli ile bir düetiniz de oldu; hayranlarınız da şarkıyı beğendiler mi? Harika bir iş oldu. Dünyanın her yerinden hayranlarım da şarkıyı çok sevdiler. Konserlerde şarkıyı söylediğimde tepkilerini görmeniz lazım! Ayrıca “Make Me Yours Tonight” Fransa ‘da dans listelerine de girdi. Mustafa Ceceli ile çalışmalarınız sırasında bizim pop müziklerden de dinlediniz mi? Açıkçası bir dolu Mustafa Ceceli şarkısı dinledim ve gerçekten de bayıldım! Son albümünüz “Le Secret” tıpkı başlığı gibi kişisel sırlarınızdan da saklıyor mu? Albüm eğer bilinçli bir şekilde üzerine gidersek hepimizin içinde bir yerlerde saklı olan iç huzuru ve mutluluğu yakalamak üzerine. 8 yaşınızdan beri şarkı söylüyorsunuz ve şimdilerde kızınız da 7 yaşında; peki onun müziğe ilgisi nasıl? Müziği çok seviyor. Ayrıca çok iyi dans ediyor ve kendi kendine müzikler yaratıyor. Sanatla ilişkisi oldukça yaratıcı. Kesinlikle kariyerinizin en büyük çıkış şarkıları “Je taime ve “I will love again” ancak en kişisel şarkılarınız hangileri? Hepsi öyleler. Hepsinden
sorumluyum ama “Pas sans toi” kişisel olarak en favori şarkım. Ünlü şarkınız “La difference” homofobi karşıtı bir marş haline gelmişti; peki herhangi bir eşcinsel festivalinde sahne aldınız mı? Hayır, ama festivallerde ve çeşitli manifestolarda “La difference” bol bol kullanıldı. ”Mademoiselle Zhivago” projesinde Rus besteci Igor Krutoy ile işbirliği yaparak neredeyse tüm Doğu ve Kuzey Avrupa’da turneye çıkmıştınız; peki proje sayesinde yepyeni hayranlar kazandığınızı söyleyebilir miyiz? Kesinlikle öyle ve bu yüzden de projeye teşekkür doluyum. Bildiğim kadarıyla içki içmiyorsunuz ve sigara kullanmıyorsunuz; peki gece çıkmayı ve dans etmeyi sevmez misiniz? Hayır, sinemayı ve hoş bir restoranı tercih ederim. Dans etmeyi seviyorum ama çok daha özel bir ortamda. Kuzey Kıbrıs’ta, 19.Uluslararası Mağusa Kültür ve Sanat Festivali için 9 Temmuz’da sahne alacaksınız; izleyiciyi sahnede nasıl duygular bekliyor? İzleyiciyi sahnede şarkılarla en derin duygularım bekliyor; Kuzey Kıbrıs halkı ile tanışmak için sabırsızlanıyorum. Peki ajandanızda sırada neler var? Yepyeni Fransızca albümüm sonbaharda çıkıyor olacak ve yepyeni single çok yakında.
www.cypruszoom.com
49
kitap
EN ÇOK SATANLAR.. BUKET UZUNER UYUMSUZ DEFNE KAMAN’IN MACERALARI: TOPRAK
ZÜLFÜ LİVANELİ KONSTANTİNİYYE OTELİ Zülfü Livaneli kitabıyla, zengin bir insan panoramasıyla İstanbul’un derinliklerine inerken şehrin büyülü, ama bir o kadar da acımasız atmosferiyle buluşturduğu okuru sıra dışı yolculuğa çıkarıyor. 2014 yılı Aralık ayının son günleri... Yedi yıldızlı Konstantiniyye Oteli’nin açılış günü ve erken bir yılbaşı kutlaması. İstanbul’un seçkin, kalburüstü simaları, Sultanahmet’teki eski Bizans Sarayı’nın kalıntıları üzerine yapılan otelde bir araya geliyor. Aralarında kimler yok ki? Politikacılar, belediye başkanları, Amerikan büyükelçisi, Fener Rum patriği, ünlü gazeteciler, gazete patronları, televizyon “yıldızlar”ı, eski ve yeni zenginler, büyük işadamları... İstanbul’un yüzlerce yıldır yeraltında yatan ölüleri de davete çağrılmadıkları halde arzı endam etmekte sakınca görmeyip bu cümbüşe dahil oluyorlar. Ve elbette, bir otelin olmazsa olmaz çalışanları, garsonları, komileri, güvenlik görevlileri... Velhasıl Konstantiniyye Oteli, aslında binlerce yıllık koskoca bir şehir olarak çıkıyor karşımıza. Değişen, dönüşen, ama barındırdığı şiddet nedense aynı kalan bir şehir...
50 ZOOM
Çorum’da Hitit dönemine ait büyük bir tarihi eser hırsızlığını araştıran gazeteci Defne Kaman ortadan kaybolur. Gazeteci kadının en son görüldüğü antik Hitit kalıntısı Yazılıkaya’da ortaya çıkan geyiğin nöbet tutması, bir efsane gibi Çorum’da kulaktan kulağa yayılmaya başlar. Olayın büyümesi üzerine, Defne Kaman’ı canlı bulmak için şehrin valisi, emniyet müdürü ve Türkiye’nin ilk eko-hacktivisti olduğunu iddia eden Karaca canla başla çalışmaya başlar. Bu sırada sosyal medyada #DEFNEKAMANNEREDE etiketiyle birleşen gençler eylem yapmak için Çorum’a yola çıkarlar. TOPRAK, okuru bir yandan kayıp bir gazetecinin izinde Anadolu’da, sürükleyici bir maceraya davet ederken, kadim Kamanlık (Şaman) geleneğimizin TOPRAK ETİĞİ VE HAKKINA saygı gösterdiğini hatırlamamız için psiko-mitolojik bellek arayışını da sürdürüyor. Türk mitolojisinde temsil edildiği ‘alt dünya’ söylenceleri ve gezegenimizin ana rahmi; tohumdan-insana bütün canların yuvası olan TOPRAK, bu romanda okura ekolojik bir alt metin okuması da sunuyor.
PINKFREUD MUALLA’YA SOR Koş Mualla koooş! Yardım et n’oluuuur... Çok dertliyim çoook... Sevgilim benden 5 cm kısa, n’apıcam??? Sarhoş olup kapısına dayandım, beni istemedi. Acaba gay mi? Sınav stresinden hayatı kaçırıyorum, ne yapacağım ben? Fuck buddy olmayı deniyorum ama olmuyor, hemen aşık oluyorum!!! Bir süre takıldık, öğrendim ki sevgilisi varmış alçağın, neden ben nedeeen? Hem kızlara hem erkeklere aşık oluyorum, neyim ben? Görümcem beni aşırı kıskanıyooo, ondan kurtulmak istiyorum, n’apıcam? Mor saç diye tutturdum, boyatsam mı, ya yakışmazsa? N’olur yardım et! Babamla erkek arkadaşımı bastım, n’apıcam, anneme söyleyeyim mi? Annem babamı aldatıyoooor, bunu nasıl yapar? Nerede uçkur düşkünü, nerede yalancı, nerede riyakar varsa bulup aşık oluyorum... Adama dizi teklifi gelince beni bıraktı! N’apıcam ben, çok özlüyorum! Twitter’ın “Türkçe sözlü hafif batı kadını” Pink Freud, bu kez “Mualla Abla”lığa soyunarak milenyum gençliğinin “çok mühim” dertlerine derman oluyor. Cevaplarında kendi stilini konuşturan Mualla, nokta atışlarla, 153 soruna 153 pratik çözüm öneriyor.
www.denizplaza.com 0392 228 8320 /Kitap Dahili :17 info@denizplaza.com
ALEV ELEYAN KURT RULETİ Sıra dışı bir kadın, aşkı unutmuş bir adam, duygusal çalkantılar içerisinde çılgın bir İtalyan. Eylül, nam-ı diğer dişi kurt. Hayatı mücadelelerle dolu, olağanüstü zeki, güzel, güçlü ve sıra dışı bir kadın. Hayatında hiçbir zayıflığa yer yok sanıyordu. Aşk dışında. İlk aşk, tek aşk ve mutlak aşk. Yıllar sonra ilk aşkıyla karşılaştığı zaman, her şeyin karşısında güçlü durabildiği gibi onun da karşısında güçlü durabilecek miydi? Bir kumara benzettiği bu duygusal çatışmada kazanan mı olacak, kaybeden mi? Ve onunla yeniden karşılaştığında duygularına hükmü ne kadar geçebilecekti? Boran aşktan da, insanlara olan inancından da çoktan vazgeçmiş, buz kütlesi bir adam. Dişi kurdun vazgeçemediği saplantısı, kardeşinin baş belası. Hayatından memnundu, Eylül’ü tanıyıncaya kadar. Bir anda kendini boğazına kadar aşkın içine batmış bulacaktı. Bu kural dışı kadını baştan çıkarmayı becerebilecek miydi? Ve... Eylül’ün diğer yarısı, baş ağrısı, dünyada her şeyden çok değer verdiği ikinci adam. Giorgio Da Montagna. Sevimli, çılgın, yakışıklı bir İtalyan mafyası! Boran ve Eylül karşılıklı kurt ruleti oynarken, kendisinin tek başına oynadığı kumarda kazancı ne olacaktı? (Tanıtım Bülteninden)
C.J SAMSON GÜNAH
ARET VARATYAN GİTME ZAMANI “Gök ile yer arasında köprü kuran asa misali, Bâtın ile Zâhir arasında gidip geliyor insan...” “Hazır mısın?” “Hiçbir zaman hiçbir şeye hazır olmadım.” “Korkuyor musun?” “Korkmadığım anım da olmadı.” “Neden buradasın?” “Nerede olduğumu hiç bilmedim. Belki de olabileceğim başka bir yer yoktu.” “Başlayalım mı?” “Her başlangıç bir son... Yeni bir sona başlayalım.” Bir yanda Zâhir, bir yanda Bâtın... Bir yanda görünen dünya, bir yanda insanın ötesi, evrenin varoluşu... Bir yanda bireyin günlük yaşam akışı içinde kendini, çevresindeki karakterleri ve bulunduğu yaşamı sorgulayan bir hikâye; diğer yanda felsefik ve ruhani sırları irdeleyen, kadim bilgileri ve bilgeleri bugüne taşıyan gizemli, mistik bir yolculuk.. Kitapları ve insan odaklı çalışmalarıyla milyonlarca ruha dokunan Aret Vartanyan, daha önce denenmemiş tarzda kaleme aldığı bu romanında yüreğiyle mantığı, gerçekle illüzyon arasında sıkışan insanlığı kendi içinde bir yüzleşmeye davet ediyor. (Tanıtım Bülteninden)
Sene 1537, ülke Katolik Kilisesi’ne bağlı olanlarla Kral’a ve yeni kurulan İngiliz Kilisesi’ne sadık olanlar arasında ikiye ayrılmış durumda. İngiltere’nin güney kıyısındaki bir manastırda kraliyet temsilcilerinden biri vahşice öldürülünce, VIII. Henry’nin korku uyandıran baş vekili Thomas Cromwell reform yanlısı kambur avukat Matthew Shardlake’i soruşturma yapması için görevlendirir. Shardlake ve genç yardımcısı cinsel tacize, yolsuzluğa ve vatan hainliğine dair güçlü kanıtlar bulurlar. Ancak ortaya iki cinayet daha çıkınca katilin tekrar suç işlemesine engel olmak için hızlı hareket etmeleri gerekir. Günah, Hillary Mantel’in Kurtlar Hanedanı ve Ölüleri Getirin romanlarının hayranları tarafından göz ardı edilmemesi gereken heyecan verici bir tarihi diziyi bizlere sunuyor. “Umbert Eco’nun manastırda geçen Gülün Adı adlı muhteşem polisiye romanına güçlü bir rakip.” -Scotland on Sunday“Yıllardır okuduğum en iyi polisiye roman. 1530’ların Londra’sı oldukça gerçekçi, politik ve dini entrikalar muazzam ve Sansom’un dili oldukça inandırıcı. Dağılan manastırlarda Thomas Cromwell’in korktuğu işi yapan sorunlu kahraman Shardlake bir tür Tudor Morse’u ve kıymetli bir karakter.” -Sunday Times(Tanıtım Bülteninden)
www.cypruszoom.com
51
haber
D
Çekim Öncesi Hazırlık
52 ZOOM
ergimizin 100. sayısına özel yaptığımız kapak çekimleri renkli görüntülere sahne oldu. Ayakkabı denince ilk akla gelen ülkemizin en büyük ayakkabı markası Bayramoğlu ve Girne’de yıldızı her geçen gün parlamaya devam eden De Vib mağazası çekimlerimizin ürün sponsorüydü. Markaların ilkbahar-Yaz kreasyonlarından en seçkin ürünlerini sergileyen Romen asıllı İngiliz mankenimiz Camy Craineanu, farklı kombinleri giyerek kamera karşına geçti. Fotoğraf çekimleri, aynı zamanda profesyonel fotoğrafçı olan Genel Yayın Yönetmenimiz Birol Bebek tarafından yapıldı. Sabah günün ilk ışıkları ile birlikte başlayan kapak çekimleri öncesinde de ciddi bir hazırlık
aşaması vardı. Çekim öncesi iki mağazada da kıyafet ve ayakkabıların denenip kombinlerin oluşturulması hazırlığı yapıldı. Girne’de De Vib, Lefkoşa’da Bayramoğlu mağazalarında çekimlerde kullanılacak ürünler denendi. Ertesi sabah 04.00’da güneşten önce yola koyulup çekim alanında buluşuldu. Kıyafetler değiştirilmesi için özel bir alanımız yoktu. Sokak içinde arabamız bunun için kullanıldı. Mankenimizin profesyonel olması işimizi kolaylaştırdı. Makyajını kendi yapan, küçük bir gölgeleme yöntemi ile kıyafetlerini değiştiren Camy Craineanu, birbirinden güzel fotoğraflar çekmemiş içinde harika pozlar verdi. Çekimlerde Yayın Koordinatörümüz Gülsüm Gözenler ve dil konusunda yardımcı olan sevgili dostumuz Olcay Kıraç ta vardı...
Fotoğrafları çekimleri Genel Yayın Yönetmenimiz Birol Bebek tarafından yapılan projede renkli görüntüler vardı. Sokak içinde kıyafet değiştirilmesi, çekimlerin günün erken saatlerinde yapılması nedeniyle sorunsuz oldu. Zaman zaman meraklı bakışlara sahne olan çekimlerde, uyumlu bir ekip çalışması vardı...
Romen asıllı İngiliz mankenimiz Camy Craineanu, çekimlerdeki performası ile dikkat çekti. Aynı zamanda profesyonel bir dansçı olan Camy Craineanu Fashion TV için geldiği Kıbrıs’ta ZOOM için poz verdi.
www.cypruszoom.com
53
moda
54 ZOOM
moda
www.cypruszoom.com
55
moda
56 ZOOM
www.cypruszoom.com
57
moda
58 ZOOM
www.cypruszoom.com
59
gezi
GİRNE’den PROTARAS‘a
K
MUSTAFAŞAH
60 ZOOM
ıbrıs’ın incisi, turizmin atraksiyon merkezi, yeşilin ve mavinin kucaklaştığı güzel Girne’mizden söz ederken hep övünüyoruz, ama, özellikle yaz mevsimi gelince yerli insanlar olarak bir türlü tadını çıkaramıyoruz. Denizlere girmekte zorluk çekiyoruz. Akdenizin masmavi sularını görüyoruz, ama içine girip serinlemekten mahrum kalıyoruz.. Bölgenin kıyılarının büyük kesimi parsellenmiş! Denize girmek istiyorsanız, giriş ücreti ödemek zorunda kalıyorsunuz. Hiçbir hizmet talep etmeseniz dahi, denize açılan gancelliden giriş ücreti ödemeden ayağınızı denize sokamazsınız.. Üstelik denizlerle çevrili bir adada yaşıyoruz. Bunu yabancı birisine anlatacak olsanız, size inanmayacak, üstelik şaka
yapıyorsunuz diye düşünecektir. Maalesef acı gerçekler bunlar. Herkes bunun Anayasaya aykırı olduğunu vurgu yapsa da icraatta değişen birşey yok! 1974 öncesi Lefkoşa’nın Rum kesiminde Yüksek Otelcilik Okuluna devam ederken, eğitimin bir parçası olarak İş kazaları ile ilgili bir seminere katılmak üzere Ayia Napa’ya gitmiştik. Hatırladığım kadarı ile seminer 5 günlük bir zaman dilimine serpiştirildiği için hepimizin bir otelde konaklaması gerekiyordu. Oralar, o zamanlar çok bakir ve hemen hemen turistik tesis yok gibiydi. Bizim konakladığımız otel ise Nisi Beach oteldi. Protaras ise daha da bakir ve turistik bölge olarak gelecek vaadediyordu. Bundan bir süre önce, bir vesile ile Protaras’e giderek orada 3 geceleme yaptım. Orada, 1974 öncesi Maraş’ı düşündüm. Neden düşündüm? 1974 öncesi Maraş’ta Salaminia Tower Otel’de çalışan ve Maraş’ı iyi bilen birisi olarak durum değerlendirmesi yapmak istedim. Bunlardan bir tanesi Maraş’ta zamanında inşaa edilen birçok turistik tesisin direk olarak plajların üzerine oturtulmuş olmasının
Protaras’tan 10 dakika sürüş mesafesindeki Greco (Cape Greco veya Cava Greco) burnuna da çıkarak güneşin batışını seyrettik.
hatalı bir yapılaşma olduğunu gündeme getirerek o günlerde kritik yapıyorduk. Ancak plajlara girişlerin engellenmesinin asla söz konusu olmadığını da biliyorum. Herkes istediği yerden plaja girebiliyor ve (millerce) kilometrelerce de yürüyebiliyordu.
Bu tecrübelerden sonra Protoras’ta inşaa edilen turistik tesislerin durumunu merak ederek incelemelerde bulundum. İnanılmaz bir plan, dizayn ve çeşitli kolaylıklar karşısında çok etkilendim. Bulunduğum ortamda huzur buldum.. Gıpta ettim. Özelde insana, genelde ülke turizmine verilen önemin en üst noktalarda olduğunu gördüm. Birçok ülke gezen ve turizm ve gastronomi konularında gittiğim yerlerde incelemeler yapan bir kişi olarak, Protaras’ın çok özel bir konumda olduğunu söyleyebilirim. Şöyle Protaras’ı yakından
incelediğimiz zaman Paralimni’nin turistik ve sevimli bir bölgesi olarak görüyoruz. Hatta Protaras denince akla kristal turkuaz sular, kumsallar, korunmuş kuytu köşeler, geniş körfezler, sahiller boyunca uzanan geniş ve uzun yürüyüş yolları ile güzel bir manzara geliyor. Mevcut doğal ortam, insanın ruhunu rahatlatıyor. Tarihine de baktığımız zaman Protaras, Leukolla’nın eski şehir devletinin olduğu yerde kurulmuş. Şehir küçük ama emniyetli bir limana sahipmiş. Bölgede 1977 yılından itibaren hızlı bir inkişafa geçilmiş. Bu bölgede eskiden çok sayıda yel değirmenleri vardı. Şöyle bir etrafıma baktığım zaman bu yel değirmenlerinin halen ayakta durduklarını ve görkemli bir şekilde sanki biz hala burdayız der gibi duruşları, beni oldukça etkiledi diyebilirim. Aslında yel değirmenleri verimli toprakları ve üretimi simgelemektedir. Sahil boyunca devam eden yol tamamen
gezi
yayalar için olup bu yolda köpek gezdirmek ve bisiklet kullanmak tamamen yasaktır. Bu yolun bir tarafında halka açık plajlar ve deniz, diğer tarafında (karadan
taraf) ise turistik tesisler, kafeler, restoranlar, barlar ve tavernalar bulunuyor. İnsanlar, plajlara rahatça ve serbestçe girebiliyor, yürüyüşler yapabiliyor ve bir kuruş ödemeden denizin tadını çıkarıyor. İncirlik körfezinin en
62 ZOOM
popüler plajı olduğunu da öğreniyoruz. Bunları görüp yaşadıktan sonra, Girne’yi ve halkımızı düşünüyor ve kahrediyorum. Bu kolaylıklar ve imkanlar bizde neden yok! Protaras’tan 10 dakika sürüş mesafesindeki Greco (Cape Greco veya Cava Greco) burnuna da çıkarak güneşin batışını seyrettik. Sarp kayaların üzerinden kıyıya vuran dalgalar ve çıkardıkları ses ve doğanın sesi veya sessizliği ve de gün batımı sizi eminim ki ufukların ötesine götürecektir. Burada esas vurgu yapmak istediğim gerçek, aynı konumda olan yerlerin farklı otoriteler tarafından halka ve turiste sunulan hizmetlerin benzerliklerini ve farklılıklarını göstermekti.
747 85 22 (0392)
İkizler ve Yükselen İkizler
Koç ve Yükselen Koç Bu ay yeni birisiyle tanıştığınızda aşırı gerçekçi fikirlerinizi biraz daha kendinize saklamalısınız. Belki de karşınızdaki insan sizin kadar gerçeklere değil, biraz da hayallere ihtiyaç duyuyor olabilir.
↘
64 ZOOM
Boğa ve Yükselen Boğa Karşınıza çıkan insanlara aşka inanmadığınızı, aşkın hormonal bir şey olduğunu söylemekten vazgeçmelisiniz. Aşkın aslında böyle bir şey olmadığını bilmenize rağmen bunu söylemeniz korkutucu derecede saçma olacaktır. Aşkın hormonların da ötesinde, ruhu kapsayan bir duygu olduğunu unutmayın.
Hislerinizle hareket etmek için alkol gibi uyarıcı, cesaret verici şeylere ihtiyaç duymayın. Kalbiniz sizle iletişime geçmeye çalıştığında onun sesini kısmanızın yeterli olmadığını artık anlamanız gerekiyor. Bunun yerine, bir kez olsun kalbinizi dinlemeyi denemelisiniz!
Yengeç ve Yükselen Yengeç Birine güvenmek gerçekten çok zordur. Fakat birinin güveninizi incitmesi olağanüstü bir durum değildir. Böyle zamanlarda, size bunun nasıl yapıldığını sorgulamak yerine, bunun herkese yapılabilecek bir şey olduğunu düşünmeniz daha az hasar almanızı sağlayabilir.
BU YAZ KALP ATIŞLARINIZI HIZLANDIRACAK BİR AŞKA YELKEN AÇMAK İSTİYORSANIZ, ZODYAKLI’NIN BURÇLARA GÖRE AŞK TAVSİYELERİNİ KAÇIRMAYIN. ASTROLOJİ YAZILARI İLE 2015 YILININ AŞK HARİTASINI ÇIKARAN ÜNLÜ BLOGGER ZODYAKLI, HER HAFTA BURÇLARIN AŞK HAYATINA IŞIK TUTUYOR.
Terazi ve Yükselen Terazi
Aslan ve Yükselen Aslan Bazen bir puro, yalnızca bir purodur. Biri sizle ilgileniyorsa belki de yalnızca ilgileniyordur. Bunun derinliğine, nedenlerine ya da herhangi bir ayrıntısına saplanıp kalırsanız, asla o noktadan ileriye gidemezsiniz. Otokontrolünüzü kaybetmekten korkmayın, deniz gördüyseniz atlayın ve yüzmeye devam edin!
Başak ve Yükselen Başak Karşınıza bir yol çıkıyorsa o yolun uzunluğuna, taşlarına, toprağına değil, çevresindeki evlere, köylere, çiçeklere odaklanın. Yeni biri ile tanıştığınızda onun kusurlarını görmek yerine, güzel özelliklerini dikkate alın. Kusursuzu arıyorsanız eğer, öyle bir şeyin olmadığını size söylemem gerekir.
Kendinize güvenli alanlar belirleyip, o alanlarda sabit kalmaktan vazgeçmelisiniz. Güvenli sandığınız alanların hepsi tanıdık acılarınızdan başka bir şey değildir! Yalnızca tanıdık oldukları için size güven verirler. Kısacası, geçmişle bağınızı koparıp, kendinizi geleceğin sürprizlerine hazırlayın! Aşk geçmişte değil, gelecekte mevcuttur.
Akrep ve Yükselen Akrep Bugün başınıza gelebilecek herhangi bir olumsuz olayın, herhangi birinin başına gelen, herhangi bir şey olduğunu unutmayın. Yaşadığınız sorunları büyütürseniz, sorunlar gerçekten büyür. Kötümser olmaktan vazgeçmelisiniz!
Kova ve Yükselen Kova
Yay ve Yükselen Yay Güçlü görünmekten yorulmadınız mı? Zayıf olmak, bazen koyvermek, kendini öylece bir başka güce teslim etmek eksiklik değildir. Hatta bazen insanın buna ihtiyacı bile vardır. Siz, en zor anınızda dişinizi sıkıp avucunuza tırnaklarınızı geçirmek yerine kendinizi suyun akışına bıraksanız, avuçlarınızın kanamadığını göreceksiniz!
Oğlak ve Yükselen Oğlak Kendinizi dinlemekten çekinmemelisiniz. Bazen en acımasız eleştirileri kendi kendimize yaparız. Kafanızın içinde size seslenen sese kulak verdiğinizde canınız acıyorsa onu geçiştirmeyin. Muhtemelen biraz sonra size doğru yolu göstererek, bunları başkalarından duymamanızı sağlamış olacaktır.
Yaralanmaktan korktuğunuz için, sert ve ukala bir maskeye ihtiyaç duymamalısınız. Bu takındığınız maske, gerçek sizi sizden uzaklaştırıp, sahte bir gerçekliğe sürüklemeden, kendi gerçekliğinizle yüzleşmelisiniz.
Balık ve Yükselen Balık Kararsız kaldığınız anlarda, seçim yapmak zorlaşır. Bazen birinden birini seçmemiz gerekebilir. Sizler ise böyle baskı altında kaldığınızda “hiçbir şeyi” seçiyorsanız, buna derhal bir son vermelisiniz.
www.cypruszoom.com
65
MİNEGÜRSES
Biraz da gülümseyin!.. Merhaba, Öncelikle , Ramazan Ayınızın hayırlı geçmesini dilerim. Allah ibadetlerinizi kabul etsin inşallah. Geçen ay yayımlanan hikayemle sizi biraz hüzünlendirmiş olabilirim. Bu hikayemle de yüzünüze tebessüm kondurmak istiyorum. Çalışma hayatına, 1970 yılının Eylül ayında, daha 17 yaşındayken İstanbul’da, bir bankanın Bahçekapı Merkez Şubesinde, Kambiyo İhracat servisinde başladım. Aynı zamanda da üniversitenin gece bölümüne devam ediyordum. Ağustos ayında da rahmetli eşim Özer Gürses ile nişanlanmıştım. O da okuyordu. İkimizin de ailesinin maddi durumu iyi değildi. Bu nedenle evlenebilmek için çalışıp para biriktirmek durumundaydım. Özer de Hukuk 2 deydi ve o da part time bir iş bulmuştu. Her neyse gelelim hikayemize Hikayemin kahramanı rahmetli arkadaşım Hasan Bayraktar. Hasan, ben ve Oya İhracat servisinde çalışıyorduk. 27 yaşında , kalbi çok iyi bir insandı. Hasan’ın evi İstanbul boğazının diğer ucu olan Beykozda idi ve her gün 2 saat vapur yolculuğu yaparak işe geliyor ve yine evine de 2 saat’te dönüyordu. Evliydi ve yeni doğmuş bir bebeği vardı. Allaha inanmazdı derdi ki “Eğer Allah varsa ve bu kadar merhametliyse neden bu Hasan kulunu görmüyor, bu kadar saat yol gidiyor geliyor 386 TL için “ tövbe tövbe. Ama biz O’nu öyle kabul etmiştik. Müdüremiz Reyna Krespin; 63 yaşında , hiç evlenmemiş, 7 lisanı ana dili gibi konuşan Türkiyeli Yahudilerdendi. B ankanın kuruluşundan bu yana çalışıyordu ve banka camiası ona “ Matmazel” diye hitap ediyordu. Genlerinden gelen cimrilik ve çok konuşma en
66 ZOOM
önemli özelliğiydi. Hepimiz Krespin Hanım’dan çok çekinirdik. Devamlı bağırır, çağırırdı ama severdik de. Bir sabah, Kambiyo servisinde daktilograf olarak çalışan , ama yağcılık yaptığı için bankanın genelinde pek sevilmeyen Ayten yerine otururken şöyle dedi: “Ayyy Krespin Hanııımmm dün gece rüyamda sizi gördüüümmm.. Çookk heyecanlandıımm” Bu arada Hasan da arkası onlara dönük evrakları dosyalara yerleştiriyordu. Hasan, Krespin Hanım’ın orada olduğunu unutarak Aytene şöyle dedi: “Ne rüyası kızım, sen resmen kabus görmüşsün kabuuussssss” Hepimiz bir anda donduk kaldık. Bir Hasana bir Krespin Hanıma bakıyorduk. Krespin Hanım kendine has yahudi aksanlı Türkçesiyle: “Hasaaannnnn gelirsem yanina, okurum canina” diye kafiyeli bir şekilde kızdı. Bu cümleyle de o dondurucu sessizlik bozuldu yerini kahkahalarımıza bıraktı. Değerli Okurlarım İlk iş yaşantım olan bankacılık 3 yıl sürdü ama çalışma hayatımın en güzel yıllarıydı. Saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde çok güzel arkadaşlıklarımız oldu. 45 yıl sonra bile bazıları ile hala görüşüyoruz. Hasan ve Krespin Hanım artık cennetler. Ama onları her zaman sevgi ve saygı ile yad ediyoruz . Malum, bu devirde böylesi unutulmaz arkadaşları ve arkadaşlıkları bulmak zor. Şimdiden Mutlu Bayramlar diliyorum sizlere ve tüm sevdiklerinize Sevgimle, saygımla
Dinlence ve Eğlence için Herşey ve Ötesi Eşsiz Lezzetlerin Buluşma Noktası
haber
Dünyanın Ünlü Markaları Girne’de SİS Shose’da
K
ıbrıs’ta olmanın ayrıcalıklarından biri de, dünyaca ünlü markaları bulma fırsatına sahip olunabilmesi. 7 ay önce kapılarını açan mağaza, meraklılarına dünyanın en ünlü marka ayakkabılarını tek çatı altında bulma fırsatı veriyor. Girne Merkezde Ziya Rızkı Caddesi ana yolu üzerinde yer alan SİS Shoes,
68 ZOOM
bire bir orijinal markaları çok uygun fiyat ve zengin model alternatifleri ile göz dolduruyor. Bay-bayan her sezona uygun marka ayakkabıları bulabileceğiniz mağazada yeni sezon ürünlerinin yanısıra, marka çanta ve cüzdanlar da bulmak mümkün. Bilgi ve adres tarifi için; 0392 816 0932 - 0533 830 96 73
www.cypruszoom.com
69
BMW X4,
Çangar Motors’da Sizleri Bekliyor ↘ 70 ZOOM
BMW X5’İN TEMEL ÖZELLİKLERİNİ ALIP SPORTİF COUPE GÖRÜNÜMLÜ BİR TASARIM İLE BİRLEŞTİREREK X6’YI YARATAN BMW, ŞİMDİ DE X3’ÜN TEMELLERİNDEN X4’Ü YARATTI.
haber
BMW
X4, 4.846 milimetre uzunluğu, 1915 milimetre genişliğe ve 1622 milimetre yüksekliğe sahip. Sınıfına göre 2810 milimetrelik uzun bir dingil aralığına sahip olan X4 daha konforlu ve rahat bir yolculuk sunuyor. BMW’nin klasikleşen böbrek formundaki ızgarası ve full LED farlar ile desteklenmiş aydınlatma grubu, dinamik çizgileri, yüksekliğine rağmen aşağıya doğru zarifçe alçaltılan
coupe formundaki tavanı, dinamik, sportif görünü destekliyor. Ayrıca bu dinamik tasarım sayesinde otomobilin ağırlık merkezi de azaltılarak yol tutuş kabiliyeti mükemmelleştirilmiş. X4’ün ön tarafı kadar arka tarafı da oldukça çekici tasarlanmış. L şeklindeki stop lambaları tampona entegre difüzör ve kenarlara gömülü egzoz uçları ile otomobilin sportif görünümü desteklenmiş. BMW X4’ü 40:20:40 oranında kat-
lanabilen arka koltuk sırası, 1.400 litrelik bir bagaj hacmi elde edilmesini sağlıyor. Tamamı 2.0 ve 3.0 litrelik benzinli ve dizel ünitelerden oluşan X4'ün motor gamında 6 farklı seçenek sunuluyor. Bunlar arasında, 190 hp güç üreten 2.0 litrelik dizel ile 184 ve 245 hp güç çıkış seçenekleri sunan 2.0 litrelik benzinli motorlar öne çıkıyor. Detaylı bilgi ve test sürüşü rezervasyonu için 444 44 50’den bize ulaşabilirsiniz.
www.cypruszoom.com
71
moda
1
2 6
3
5
4 7
8
13 9
10 12 11
LEFKOŞA - MAĞUSA- GİRNE 1- SİYAH ÇANTA 65,99 TL 2- BAYAN AYAKKABI 76,99 TL - 3- ERKEK ÇOCUK SHORT 39,99 TL 4- ERKEK ÇOCUK T-SHİRT 10,99 TL 5- BAYAN CEKET 76,99 TL 6- KIZ ÇOCUK TULUM 65,99 TL 7- BAYAN JEAN 54,99 8- ERKEK ÇOCUK SHORT JEAN 41,99 TL 9- BAYAN ETEK 65,99 TL 10- BAYAN ÇANTA 54,99 TL 11- BAYAN SORT 43,99 TL 12- BAYAN ELBİSE 87,99 13-KIZ ÇOCUK T-SHİRT 28,99 TL
72 ZOOM
haber
15 14
17
16
18 19
20
21
24
22 23
LEFKOŞA - MAĞUSA- GİRNE 14- BAYAN BLUZ 43,99 TL 15- BAYAN BLUZ 32,99 TL 16- BAYAN TUNİK 54,99 TL 17- BAYAN PANTOLON 50,99 TL 18- BAYAN PANTOLON 87,99 TL 19- BAYAN GÖMLEK 65,99 TL 20- KIZ ÇOCUK T-SHİRT 28,99 TL 21- ERKEK ÇOCUK T-SHİRT 21,99 TL 22BAYAN BABET 54,99 TL 23- KIZ ÇOCUK ETEK 41,99 TL 24- BAYAN SANDALET 43,99 TL
www.cypruszoom.com
73
K
Motorsiklet Tutkunları Birinci Uluslararası Türk Riders Motosiklet Festivali'nde Buluştu
74 ZOOM
ıbrıs’ta düzenlenen festivallere bir yenisi daha eklendi. 1’inci Uluslararası Türk Riders Motosiklet Festivali geçtiğimiz ay içinde Girne Kaşkar Court Bölgesi olarak ta bilinen Mavi Kordon’da gerçekleşti. Girne Belediyesi’nin sahne, ses düzeni, stand ve temizlik desteği verdiği festivale, 5 ülkeden motosikletçilerin ve motosiklet tutkunlarının katıldı. Bir kişiye çekilişle Harley Davidson Motor verilen festivalde, konser, dans gösterileri,
Efes tişörtlü şov kızlarının dansları vardı. Mavi Kordon’u dolduran binlerce motor tutkunu ve meraklı izleyiciler çok özel bir organizasyona tanıklık ettiler. Festival girişi ve içinde yer alan motor aksesuarı satan standlar, bira ile özdeşen motosikletler festivalde de kendini hissettirdi. Efes’in markaları ile sponsör olduğu organizasyona ilgi büyüktü. Gün boyu süren programa, ülkemizde yaşayan yabancıların yanısıra, turistlerden de rağbet dikkat çekti.
haber
↘
KIBRIS GEÇTİĞİMİZ AY ÇOK ÖZEL BİR FESTİVALE DAHA KAVUŞTU. ULUSLARARASI TÜRK RİDERS MOTOSİKLET FESTİVALİ’NİN İLKİ GİRNE MAVİ KORDON’DA DÜZENLENDİ. ORGANİZASYONA 5 ÜLKEDEN ÇOK SAYIDA MOTOSİKLETÇİLER VE MOTOSİKLET TUTKUNLARI KATILDI...
www.cypruszoom.com
75
Kadınların, hayatını kâbusa çevirebilen adet sancısından doğru tedavi ile kurtulabileceğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nuri Ceydeli, ağrılı âdetin 2 tipi olduğunu belirterek “Ağrılı adet görmenin, 20 yaşından küçük kadınlarda görülen tipi her 100 kadından 75’ini etkiliyor” diyor. Ceydeli, düşük yağlı vejetaryen diyetin adet ağrısını azalttığına dikkat çekiyor.
76 ZOOM
haber
Vejetaryen Beslenme Adet Ağrısını Azaltıyor
K
adınların adet görme döneminde hormon değişimleri nedeniyle yaşanan sinir, aşırı hassaslık gibi duygusal etkilere bir de adet ağrısı eklenebiliyor, bu da kadının hayat kalitesini düşürüyor. Öyle ki bu sıkıntılı dönemleri anlatmak için kullanılan “Mazeretim var, asabiyim” ifadesi neredeyse herkes tarafından kanıksandı. Kadınların, hayatını kâbusa çevirebilen adet sancısından doğru tedavi ile kurtulabileceğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nuri Ceydeli, ağrılı âdetin 2 tipi olduğunu belirterek “Ağrılı adet görmenin, 20 yaşından küçük kadınlarda görülen tipi her 100 kadından 75’ini etkiliyor” diyor. Düşük yağlı vejetaryen diyetin adet ağrısını azalttığını söyleyen Ceydeli, Vitamin E ve egzersizin de olumlu sonuçlarına dikkat çekti.. Kadınlar için en “sancılı” dönemlerden biri olan ağrılı adet görme pek çok kadının ortak sorunu. Karnın alt kısmında kramp hissiyle birlikte başlayan ağrılı adet görme (dismenore), bu duruma eşlik eden ya da öncesinde ortaya çıkan baş ağrısı, çarpıntı, mide bulantısı, kusma ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Ağrılı âdetin iki tipi oluyor, birincil olan primer tipi, ilk adetle başlıyor ve buna genellikle herhangi bir hastalık eşlik etmiyor. Sekonder denilen ikincil tip ağrılı adet ise ilerleyen zamanlarda ortaya çıkıyor ve bu kez genellikle altta yatan başka
↘
sorunlar da gündeme geliyor. Adet ağrısı genelde aileden geliyor Bilimsel çalışmalara göre kanamanın süresi, miktarı ve erken menopoz ile ağrılı adet görme arasında bir ilişkisi var. Ancak sadece bu değil, aile hikâyesi de sorunun görülme olasılığını artırıyor. Öyle ki, anne ve kız kardeşte ağrılı adet kanaması olmuşsa, bu diğer kız kardeşlerde de riski artıran bir faktör olarak değerlendiriliyor. Birincil tipte ağrının karnın alt kısmında ve adetle birlikte başlıyor. Bu senaryoda ağrı yoğundur, arka taraf ve bacaklara da vurabilir. Ortalama 12-72 saat içinde azalır. Adet döneminin dışında ağrı olmaz. Teşhis genellikle detaylı hikaye ve muayene sonrası konur. Tedavide, standart olarak çeşitli ağrı kesici ilaçlar adetten bir gün önce kullanılmaya başlanır. Eğer bir ilaç etkisiz kalırsa başka bir ilaca geçmek faydalı olabilir. Bu ilaçlara aşırı duyarlılık söz konusu ise kullanırken dikkat etmek gerekiyor. Çünkü örneğin, kronik ülseri veya barsak hastalıkları, kronik böbrek hastalıkları olanlarda kullanılmamalı. Düşük yağlı vejeteryan diyet ağrıyı azaltıyor Tedavi planı ağrılı adet görme tipine göre farklılık gösterir. Birincil tipte tedavi ağrının dindirilmesine yönelikken, ikincil tipte ise ağrıya neden olan sebeplerin tespitine ve giderilmesine yönelik bir süreç söz konusu. Birincil tip ağrılı adet kana-
masının tedavisinde, ağrı kesiciler dışında doğum kontrol hapları da yaygın olarak kullanılır. Rakamlar, hastaların yüzde 90’ının bu tedaviden fayda gördüğünü ortaya koyuyor. Bir diğer tedavi seçeneği ise hormonlu spiral, analjezikler kadar etkili olmasa da TENS (cilt altı elektriksel sinir uyarımı) de bir yöntemdir ama ağrı giderici ilaçlar kadar etkili değildir. Çeşitli diyet ve vitamin terapileri de gündemde. Örneğin, düşük yağlı vejetaryen diyet, adet ağrısını azaltıyor. Vitamin E ve egzersizden de hastaların faydalandığını görüyoruz. Sonradan ortaya çıkan adet sancılarının tedavisi için sorun tespit edilmeli İkincil tip yani daha sonradan ortaya çıkan ağrılı adet kanamalarında özellikle çeşitli ağrı kesiciler ya da doğum kontrol hapları etkili olmaz. Çünkü burada altta yatan başka sebepler var ve araştırıp ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu sebepler arasında; rahim ağzında darlık, rahim içi dokunun farklı lokasyonlarda bulunması, karın içi enfeksiyon, karın içinde organlarının normalden fazla kanlanması sayılabilir. Bu sorunların tedavisi rahim ağzı kanalı ileri derecede daraldığında adet kan akımı zorlaşıyor ve adet döneminde rahim içi basıncı artıyor. Böylece tüplerden geriye doğru kan akımı oluyor. Bu darlık doğuştan olabileceği gibi daha sonradan da gelişebiliyor. Tedavide ise bu kanal genişletiliyor.
DAHA RAHAT BIR ADET DÖNEMI IÇIN BUNLARA DIKKAT
• Hastalığınız konusunda bilgilenin. • Adetten bir gün önce ağrı kesici kullanabilirsiniz ancak mutlaka doktorunuza danışın. • Adet süresi boyunca hafif gıdalarla beslenmeye özen gösterin. • Ayaklarınızı sıcak tutun ve ılık duş alın. • Hafif spor aktivitelerinden çekinmeyin. • Stresten ve sigaradan uzak durun. Bu konuda gerekirse profesyonel destek alın.
UZMANLARA GÖRE, ÇEŞİTLİ DİYET VE VİTAMİN TERAPİLERİ DE GÜNDEMDE. ÖRNEĞİN, DÜŞÜK YAĞLI VEJETARYEN DİYET, ADET AĞRISINI AZALTIYOR. VİTAMİN E VE EGZERSİZ DE DAHA AZ AĞRILI BİR ADET İÇİN YARARLI BİR SEÇENEK...
www.cypruszoom.com
77
yengeç Ayın Burcu:
23 Haziran 22 Temmuz
Yaşamlarındaki her konuda aşırı bir şekilde hassas, alıngan ve kuruntulu olan Yengeçleri tanımlayan sözcük ‘Hissederim’dir. Sorumluluk duygular çok gelişmiştir. Her işte olağanüstü olan ayrıntıcı özellikleri, işlerinde mükemmeliyetçiliği getirir. Aynı sorumlulukları karşılarındakilerden de beklerler. Yengeçler duygusallıkları ve duyarlılıkları ile tanınırlar. Çevresindeki her insandan da aynı hassasiyeti bekledikleri için, kolay geçinilir tipler değildir. İyi günlerinde neşeli, iyi kalpli, yardımsever, düşünceli ve anlayışlıdırlar. Fakat herhangi belirgin bir neden olmadan somurtkan ve alıngan olabilirler. Yakınlarını ve arkadaşlarını çok sevmelerine karşın, bunu pek belli etmezler. Kendilerini herhangi bir şekilde inciten kişileri zor bağışlarlar ve yapılan hareketi asla unutmazlar. Yengeçler müziğe ve dinsel konulara karşı ilgilidirler. Sabırlı olan Yengeçler tartışmalardan kesinlikle hoşlanmazlar. Duygularını sessiz bir şekilde saklarlar.
80 ZOOM
Yengeç Burcu Erkeği
Y
engeç erkeği mükemmel bir partnerdir. ilgilenilmeyi ve hayatın problemlerinden korunmuş olmayı çok sever. Bebeklik döneminden itibaren Yengeç tiplerinin hayatını etkileyen en önemli faktörün genellikle anne olduğu görülür. Bir çok yengeç erkeğin, çok güçlü olan, ya da yetişkin bir erkek olduklarında bile annelik yapma konusunda ısrarlı olan anneleri vardır. Annenizle ilişkinizin bir zamanlar zor olup olmadığını hesaba katmadan kendinizi yargılamayın. Ayrıca, güvensizliğe sebep olabilecek o anne etkisinin duygusal ilişkilerinizi yaralamasına izin vermemeye çalışın. Bir Yengeç Erkeğinin ikili ilişkilere atılmadan önce ‘Anne Problemlerini’ çözmesinde yarar var. Tıpkı Yengeç Kızları gibi Yengeç erkeklerinin de annelik içgüdülerine benzeyen bir tarafları vardır. Çünkü, Yengeç Burcu dişi enerjiye sahip su grubundan bir burç olduğu gibi aynı zamanda Ayın dönemlerinden de etkilenir. Zodyakın en tutkulu ve de güçlü tipi olmasanız bile sevdiğiniz kişiye duygularınızı duygularınızı en ince seviyede ve yoğun biçimde aktarabilirsiniz. Yeter ki, içinde yaşadığınız yuva güvenli olsun. Ya da siz kendinizi güven içinde hissedin... Biraz Huysuz, Biraz Alıngan Kişiliğinizin huysuz, alıngan ve aşırı olan yönlerini kontrol altına almayı başarabilirseniz, aşk hayatınız mükemmele yakın seviyelere ulaşabilir. Yoksa, sevdiğinizin üzerinde bıktırıcı ve sıkıntı yaratıcı bir etkisi olacaktır ki, bu da ilişkinizi olumsuz yönde etkileyecek demektir. Tipik Yengeç, mükemmel bir koca ve
babadır. İlgili, iyi kalpli, merhametli ve sorumluluk duygusu gelişmiş tiplerdir. İyi bir kariyer ve dengeli bir aile yaşantısını birlikte oluşturmayı başarabilecek bir potansiyele sahiptir. Kısaca burçlar kuşağının ‘aile babası’ tanımına en fazla uygun tipleri olduğu söylenebilir. Tabii bu arada duygusal ihtiyaçlarınızın gerçekleştirilmesi konusunda çok istekli olmanız iyi bir şey fakat, bencil tarafınızı törpülemeniz gerekiyor. Sevdiğinizin ihtiyaçlarını düşünmeyi öğrenmelisiniz. Yengeç Erkekleri genellikle kendilerine pek de uygun olmayan eşler seçerler. Ya çok zor bir kadından hoşlanır, ya da kendisini yaralayacağını bildiği halde peşinden koşmaya devam eder. Ayın dönemleri gibi Yengeçlerin de duygusal dönemlere ihtiyacı varmış gibidir. Dalgalanan duygularla birlikte heyecanlarını kendi içinde yaşamayı
sever. Ayın karanlık dönemleri gibi zaman zaman kabuğuna çekilir. Fakat, sürekli aynı halde kalmaktan da hoşlanmaz. Tabii bu arada kendinizle ilişkiye girmeyi öğrenmeniz gerekiyor. Duygularınızı tahlil etmeye çalışmalı, kendinizle barışmanın yollarını bulmalısınız. Bunun için hissettiklerinizi kendinize itiraf ederek başlayabilirsiniz. Bu arada hayattan neler beklediğinizi de belirlemenizde yarar var. O zaman duygusal açlığınızı mümkün olan en iyi şekilde, tatmin etmenin yollarını bulabilirsiniz. Yengeç tipleri bir Boğa gibi olmasa bile rahatsız olmak istemezler. Hatta bunun fikrine bile katlanamazlar. Ve onlar için en rahat olacakları yer, evleridir. Belki müthiş bir konfor, kocaman bir ev beklentileri yoktur ama tek odalı olsa bile kimsenin rahatsız etmeyeceği bir evleri olmalıdır.
YENGEÇ BURCU ÜNLÜLERİ: Kafka Sylvester Stallone Tom Cruise Türkan Şoray Sezen Aksu Julius Caesar Lady Diana Louis Armstrong
Nelson Rockefeller Yul Brynner Ernest Hemingway Hermann Hesse Ringo Starr Mireille Mathieu Nathalie Wood
Yengeç Burcu Kadını
B
iraz çılgın, biraz üzgün ve olağanüstü hayallerle doludur Yengeç Kadınları... Evet, Yengeç Kadınlarını tanımlamaya böyle başlamak mümkün. Tabii bu arada en büyük erdeminin sabır olduğunu söylemeden geçmeyeceğim. Ancak, kendisini üzüntüye kaptırdığı zaman hemen harekete geçmeli, onu kendisinden uzaklaştırmanın bir yolunu bulmalısınız. Yoksa, öylesine derin bir biçimde içine kapanabilir ki... İşte bu noktaya gelmeden onu yakalamaya çalışmalısınız. Bebek gibi üzerine düşülmesinden hoşlanan bir tarafı vardır. Sevdikleri tarafından şımartılma arzuları duyar. Hatta bu isteği Yengeç Kadının yapısında çok derinlere kök salmış gibidir. Onu azıcık şımartarak inanılmaz ölçüde sevgisini alabilirsiniz. Size bütün benliği ile sevgisini sunacaktır. Yengeç Kızlarının sevdikleri için yapabileceği kahramanlık derecesinde fedakarlıklarının sonu yokmuş gibi görünür. Hatta içinden çıkılmaz durumlar içine girseniz bile o sizi asla yüzüstü bırakmayacaktır. Hiçbir şey onu sevdiğinden ayrı tutamaz.
Yengeç Burcu biliyorsunuz annelik duygularını yönetir. Çocuklarından biri hapşıracak olsa hemen yatağa atıp ilaç, sıcak çay, tavuk suyuyla besler ve onu şımartır. Üstelik bu tutumu sadece çocuklarına yönelik değildir. Eşi, ailesi, sevdiğine karşı da büyük bir sevecenlik ve şevkatle yaklaşır. Mutfakla Arası İyidir Yengeç Kızlarının mutfakla arası son derece iyidir. Şayet midenize düşkünseniz bir Yengeç Kızına aşık olup evlenmek sizin için bir şans sayılabilir. Bir Yengeç Kızına aşıksanız ve onunla arkadaş olmak istiyorsanız öncelikle annesine iyi davranmanız gerekecek. Yoksa, sizi hiçbir zaman affetmeyebilir. Onun annesi hiç kimsenin incitmemesi gereken bir hanımefendidir. Ayrıca, Yengeç Kızlarının yapısı hiç de öyle tipik kaynana şakalarını kaldırabilecek cinsten değildir. Bu yüzden onunla konuşurken özellikle anne konusunda dikkatli davranmalısınız. Tabii onun ilgi ve sevgini istiyorsanız. O muhteşem sevgisinin sürekli olarak üzerinizde hissetmek istiyorsanız bir annesine iyi davranmalı, ikincisi ise, onu eleştirmek kaçınmalısınız.
Tom Cruise
Özellikle alaya alınmaktan ve eleştirilmekten nefret eder. Size olan duyguları sırf bu nedenle sönebilir. Yengeç Kızları öyle atak tipler değildir. Üstelik çekingendir de... Bu nedenle ilk hareketi sizin yapmanızı bekler. Onun size yaklaşım getirmesini beklerseniz, çok bekleyeceksiniz demektir. Halbuki size karşı yoğun duyguları vardır ve bunları belli etmediği için bilemezsiniz. Ancak, ona birazcık yaklaşıp ilk hareketi yapacak olursanız, ne kadar yoğun olduğunu anlarsınız. Çünkü, Yengeç Kızları yapmacık ve sahte duygular göstermez. Son derece içten sever. Size aşık olursa sonsuza kadar bağlı kalır ve tam olarak itaat eder, yüceltir, bu arada biraz da eleştirir... Bir Yengeç Kızına aşıksanız öncelikle onu nasıl idare edeceğinizi öğrenmelisiniz. Çünkü, son derece hassas ve kırılgan bir tarafı vardır ve incinmekten korkar. Farkında olmadan yapacağınız imalardan alınır. Her an için kalın yengeç kabuğunun altına saklanması ihtimali vardır ve asla buna izin vermeyin. Onun duygularına ve isteklerine önem verdiğinizi gösterip sevdiğinize ikna etmeyi başarırsanız, kollarınızın arasında küçük bir çocuk gibi mutlu olacak ve beklemediğiniz ölçüde sizi mutlu edecektir.
TEMEL ÖZELLİKLER Yönetici Yıldızınız: Ay (Duyguların temsilcisi) Grubunuz: Su, negatif Burcunuzun cinsiyeti: Dişi Üstün yeteneğiniz: Sabırlı olmak Özelliğiniz: Merhametli, yumuşak huylu, iyi niyetli olmak Emeliniz: Büyük para sahibi olmak Amacınız: Daima yükselmek Anahtar Sözcüğünüz: Koruyuculuk Yenmeniz gereken huyunuz: Dikkatsizlik
www.cypruszoom.com
81
Nurel ve Guseynova'dan Rüya Gibi Bir Düğün KKTC’de inşaat sektörünün önde gelen firmalarından olan Nurel Construction sahibi Redif Nurel ile gayrimenkul sektörünün başarılı iş kadınlarından Sevilya Guseynova, geçtiğimiz ay, rüya gibi bir düğün ile dünya evine girdi. Osmanlı döneminin düğüne yansıtıldığı muhteşem organizasyonda, Türkiye’nin rekor kıran dizisi ‘Muhteşem Yüzyıl’a atıfta bulunuldu. Gerek masa düzeni gerekse geceye özel hazırlanan konseptte Osmanlı Teması dikkat çekti. Osmanlı döneminde kullanılan taht ve misafirlere sunulan Osmanlı esansları ile özel hediyeler, gecenin davetlileri tarafın-
82 ZOOM
dan beğeni topladı. Gece boyunca dans ederek eğlenen davetliler ise bir an olsun masalarına oturmadı. Saray düğünlerini aratmayan bir atmosferde geçen gecede, Türkiye’nin ünlü sanatçısı Rafet El Roman ve Ezo en güzel aşk şarkılarını Redif ile Sevilya için söyledi. Gecenin sonunda ise damadın yakınları tarafından damat Redif Nurel, kıyafetleri ile havuza atıldı. Eğlencenin bol ve neşenin yoğun olduğu bu özel gecede Nurel çifti misafirlerine de unutulmaz ve yıllarca konuşulacak bir düğün hazırladı.
www.cypruszoom.com
83
Kürşat Başar ile Müzik Ziyafeti
M
erit Crystal Cove yaz aylarına farklı bir giriş yaptı. Otelin bahçesinde özel olarak kurulan sahnede bir dizi konser verecek olan Kürşat Başar, Jale ve aralarında ünlü piyanist Burçin Büke’nin de bulunduğu orkestrası geçtiğimiz ay ilk konserini verdi. Türkiye'nin özel isimlerinden oluşan gurubun ilk sahnesinin öncesinde Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar tarafından, Kürşat Başar onuruna bir yemek verildi. Arar yemekte Kürşat Başar’a altından bir
84 ZOOM
saksafon rozeti takdim etti. Merit Crystal Cove Hotel Genel Müdürü Ercan Turhan ise Kürşat Başar’a “Merit Onur Rozeti” taktı. Yemek sonrası açık havada düzenlenen sahnede performansına başlayan Kürşat Başar öncesinde, ilk olarak güçlü sesiyle kendisine eşlik eden Jale sahnedeydi. Kısa bir süre sonra Kürşat Başar da guruptaki yerini aldı. Özellikle 90’ların sevilen yerli ve yabancı parçalarını seslendirerek konukları geçmişe götüren Jale, günümüzün sevilen şarkılarıyla da
konukları coşturdu. Jale'nin şarkılarına saksafonu ile eşlik eden Başar, şarkı aralarındaki geçiş konuşmaları ile programa renk kattı. Kürşat Başar ve gurubunun ilk gecesinde kendisini yalnız bırakmayan ünlü söz yazarı Zeynep Talu’yu da sahneye davet etti. 800’ü aşkın şarkı sözü ile sektörde özel bir yere sahip olan Zeynep Talu, sahnede Eylül ayında çıkacak olan albümünün de müjdesini verdi. Sanatçı albümünde yer alan 2 şarkıyı da seslendirerek geceye renk kattı...
Merit Crystal Cove’da sahneye çıkan Kürşat Başar, solisti Jale ve aynı zamanda menejerliğini de yapan Zeynep Talu'nun da kısa bir süreliğine sahneye çıktığı gecede, tam bir müzik ziyafeti sundu.
www.cypruszoom.com
85
Yaşasın yeni hayat
G
eçtiğimiz ay bekarlığa veda edenler arasında yakın dostlarımız da vardı. Kaner Şirketler Grubu İç Pazar Operasyon Müdürü Ömer Saykal’ın ikinci oğlu da evlilik yolunda ilk adımı attı. Evin son bekarı İsmail Saykal Tepebaşı’nın tanınmış ailelerinden Fikretler ailesinin kızları Türkan Fikretler ile evliliğe hızlı bir giriş yaptı. Yüzükleri Kaner Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Serhan
Türkan Fikretler ve İsmail Saykal geçtiğimiz ay evliliğe ilk adımı atan isimler arasındaydı...
86 ZOOM
Kaner tarafından takılan çift, aynı gün iki işi birden bitirdi. Akşam saatlerine isteme merasimi ile giren çift, aynı gece gerçekleşen nişan töreniyle evlilik için ikinci önemli basamağı da geçmiş oldu. Aileler arasında gerçekleşen nişan töreninde çok özel görüntüler vardı. Fotoğraflarla ölümsüzleşen gecenin detayları sayfamızda böyle yer aldı.
www.cypruszoom.com
87
BANYOLARDA SADELIĞIN YENI YÜZÜ
BANYONUZDA OTANTIK BIR SERI
Seramiksan’dan Asya’nın egzotik havasını desenlerinde yaşatan bir seri: Asia Seramik sektörünün yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken markası Seramiksan, Asya’nın otantik havasından esinlendiği yeni koleksiyonu Asia ile yaşama keyif katan mekanlar yaratıyor. Her ürün grubunda farklı kültürlerden ve tasarım yaklaşımlarından ilham alan ve yaşam alanlarında fark yaratmak isteyenlere özel se-
çenekler sunan Seramiksan, Asia Serisi ile mermerin doğallığını yaşam alanlarına taşıyor. 60x60 ve 60x90 ebatları ile hem iç hem dış mekanlarda bulunduğu alana değer katan Asia parlak yüzeyi ile dikkat çekiyor. Asia ile donatılan banyolar tasarımın estetiğiyle tanışıyor. www.seramiksan.com.tr
BANYODA DÜZEN KEYFI Dar mekanlara yönelik tasarladığı fonksiyonel ve farklı ürünleriyle dikkat çeken BySolvo, dekoratif banyo rafı ile modern banyolara şıklık ve düzen getiriyor. Ahşapla su geçirmezliği buluşturarak banyolarda görsel keyiften ödün vermeden, su buharının neden olduğu şişme ve kabarma problemleri ortadan kalkarken, dekoratif banyo rafıyla kullanışlı ve şık bir görünüm sunuluyor. Uzun ömürlü olarak tasarlanan Dekoratif Lake Banyo Rafları, kaliteli MDF’den tüm bağlantı malzemeleri ise paslanmaz çelikten üretilmiştir. Banyo mobilyalarında oluşan su lekelerinden ev kadınlarını kurtaran, leke tutmayan ve temizliği için özel bakım gerektirmeyen son teknolojiyle tasarlanmıştır. Banyoların tavan yüksekliği dikkate alınarak 167 cm olarak tasarlanıp, banyo eşyalarınızı
88 ZOOM
şık bir sunumla bünyesinde barındırabiliyor. Banyonuzun yeni yüzü Dekoratif Banyo Rafları çevreye duyarlı şekilde üretilip, kanserojen madde içermeyen, sağlığa zararsız boya sistemi ile boyanmış olup, kolay taşınabilir malzemeden üretilmiştir. Mavi, beyaz ve kırmızı renk seçenekleriyle BySolvo Banyo Rafları, evinizde hoş, modern ve iddialı bir hava estiriyor. Kaliteli malzeme ve usta işçilikle dizayn edilen banyo rafı, özel tasarımıyla banyoların yanı sıra evlerin her bölümünde kullanılabilecek şıklıkta… Anti-bakteriyel ve su geçirmezlik özelliğiyle çocuk odalarından mutfaklara, küçük salonlardan geniş balkonlara kadar kullanım alanı zenginliği ve zarafetiyle evinizde göz zevkinize hitap eden ortamlar yaratıyor.
En son teknolojiler ile donatılmış minimalist banyo bataryaları GROHE, Essence batarya yelpazesinin tasarımı sadece en temel unsurları kalacak şekilde sadeleştirildi. Yeni 28 milimetre kartuş etrafında tasarlanan görünüm daha da inceldi ve minimalist yaklaşımının görsel etkisi daha da artırıldı. Yeni tasarımıyla Essence döner çıkış ucu ve ayarlanabilir GROHE AquaGuide perlatörünün gelişmiş fonksiyonelliği ile kullanıcılara daha fazla özgürlük sağlıyor. Bugüne kadar üretilen tamamen silindirik GROHE yelpazesinin devamı olan bu batarya popüler bir klasiğin yeniden yorumlanmış hali. Dünyanın dört bir yanındaki tasarım meraklıları için gerçekleşen bir rüya olan Essence batarya yelpazesinin sofistike saf tasarımını uygun fiyatıyla tüketicilerle buluşuyor. S ila XL arasında farklı boyutlarda dört lavabo bataryasının bulunduğu yelpazede, “S” versiyonu halen piyasada bulunan tüm GROHE bataryalarından daha ince bir şekle sahip. 111 milimetre çıkış ucu yüksekliğine ve zarif bir kumanda koluna sahip bu mükemmel orantılı bataryayı kullanmak keyifli olduğu kadar estetik açıdan da göz doyurucu. En üst düzeyde kullanıcı konforunun yanı sıra sıçramasız çalışmayı da güvence altına almak için, daha büyük bataryalarda dönen çıkış ucu ile suyu tam da ihtiyaç duyduğu bir açıya getirilebilen ayarlanabilir GROHE AquaGuide perlatör bulunuyor.Zamandan tasarruf sağlayan ve kolay montaj imkanı veren GROHE QuickFix® Plus sistemi ise bu ürün yelpazesinin profesyoneller tarafından takdir edilen bir diğer önemli özelliği. 2011/2012 Yılı Tasarım Ekibi’ödülüne layık görülen ve tam beş ‘Red Dot: “En İyinin İyisi” ödülü kazanan GROHE Design Studio, faaliyet gösterdiği sıhhi tesisat sektörünün de ötesinde tasarım alanında önemli bir isim olarak niteleniyor.
HAZIRLAYAN: Ahmet Dönmez Sümerleri
Halikarnas Balkçsnn ünlü eseri Ütmek işi
Akis Afrika’ya özgü sert bir içki
İnceler ilim
A.ZAYİM Hit şarks
Paylama Usanç, bezginlik bildirir söz
Dönemeç Lalalarn altndaki acemilere bir hitab
Kükürt simgesi
Gerçekleştirilmesi zamana bağl istek, arzu
Hamam Bir işi yürütme, yapma
Çivi Ad Bir alay işareti
KKTC’nin resimdeki şu andaki C.Başkan Ata
Aşlama işine konu olmak
Manganez Simgesi Lantan simgesi
Lübnan’n plaka rumuzu
Bir kumar arac El skşma
Tohumu değerli bir bitki Demir
Söz, lakrd Kiloamper (ksaca)
Ölen insann vücudu Ylan
Hahnyum elementinin simgesi
Yüksekokul Otamak Lütesyum Simgesi İlk nota
Büyük çivi Bir gezegen
ABD
Atatürk Kültür Merkezi (ksaca)
devlet Başkan Eski bir uygarlk
İskambilde koz Abajurcunun işi
Osmanllar da bir tür vergi, ondalk
Mekan’n ortas 2. Çağda bir bölüm
Dokuma tezgah
Peşi Sra Romann Kbrsl yazar
Eğilim, yönelme Üşenme
....Karakolu Ünlü Tiyatro oyunu
Gece giyilen yatak giysisi
Bir nota Kentle ilgili
Uyarma, dikkat çekme Rey
Saha Güçlü istek, tepi
Yabanc bir TV kanal
Toprak (eski dil) Aş boyas
Ateist KKTC’de turistik yarmada Kurçatovyum’un simgesi Bir meyve
Buz(İng) Avusturya plaka rumuzu
Güldürücü hikaye Belli, açk
Kraliçe
Lahza Dingil Değersiz, köpek
Dudak Hint inanşnda ölümsüz yapan içki
Yengeç türü Değer
Avrupa Ekonomik Topluluğu (ksaca)
(bankaclk)
Seryum Ayşegül... KKTC’nin ünlü sesi
Bir motosiklet markas Okuyucu
Yücelik Gelir getiren mülkler Yllk Su bahçesi
Alfabemizin ilk harfi
Müzikli tiyatro eseri Kesinlik Milattan Önce (ksaca)
Beyaz Kötücül yumru, tümör
Ötmekten bir emir
Çiftçilerin kullandğ
motorlu araç
Kollarn gövdeye bağlandğ bölüm
Titan elementinin simgesi
Romen rakamyla elli
Nam sahibi, ünlü
www.cypruszoom.com
89
haber
2014
Kıbrıs Festivalleri
Şubat - Hotel, Restoran, Kafe ve Gastronomi Fuarı - Orkide Yürüyüşü - Türk Film Günleri (Şubat-Nisan) - Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan) - Eşek Günü (Büyükkonuk Ekoköy)
Mart - DAU Uluslararası Sualtı fotoğrafçılığı ve Film Festivali - 10. Tepebaşı Lale Festivali (3. Hafta) - 10. Avtepe Kıbrıs Lalesi Festivali - Geçitkale Geleneksel 10 Mayıs Kutlamaları - 4. Beşparmak Tiyatro Festivali - DAU Uluslararası Futsal Turnuvası - HASDER Çocuk ve Hikâyeler Festivali - Eğitim ve Kitap Fuarı - İskele Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali - 7. Uluslararası Şiir Toplantıları - 3. Bağlıköy Ekogün - 7. Lapta Turizm Festivali (MartNisan-Mayıs-Haziran)
Nisan - Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs) - 6. Mormenekşe Enginar Festivali - 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı - 5. Yiğitler Köyü Global Enginar Festivali - 8. ODTÜ Tiyatro Festivali - 2. Hisarköy Bahar Festivali - 2. Gönendere Kültür ve Sanat Festivali - Müzik Express Rock’n DAU - Güzelyurt GÜSAD Festivali - 6. Mağusa Çocuk Festivali -Değirmenlik Geleneksel Çocuk Festivali -2. Akdeniz Ayrelli Festivali -3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali (Kanavaç)
90 ZOOM ZOOM 92 ZOOM 92
Mayıs - GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat Festivali - Güzelyurt Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali - Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs) - 3. Mehmetçik Eko gün - 5. Hisarköy Orkide Festivali - LAU İlkbahar Şenlikleri - 2. Luricina Köy Festivali - GAU İlkbahar Şenlikleri - 6. Kıbrıs Tango Festivali -ODTÜ Bahar Şenlikleri -DAU Kum Heykel Festivali -DAU Bahar Şenlikleri -16. UKÜ ‘Yaza Merhaba’ Şenlikleri -YDÜ Bahar Şenlikleri -6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran) -HASDER Çocuk Festivali -9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais Manastırı) -14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün -18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali -4. Mağusa Gençlik Günleri
Haziran - 4. Yıldırım Karpuz Festival - 4. Folklor ve Çocuk Festivali - 17. Türksoy Opera Günleri - 19. İskele Folklor Festivali (CIOFF) - 37. Güzelyurt Portakal Festivali (Haziran-Temmuz) - 46. İskele Festivali - 11. HASDER Çocuk Cümbüşü - 6. Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni - 3. Alaniçi Hasat Festivali - 5. Dikmen 11 Meşale Festivali - 18. Uluslararsı Mağusa Kültür ve Sanat Festivali (Haziran- Temmuz) - 4. Çınarlı-İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı Festivali - 5. Lefke Ceviz Festivali - 9. Yeşilırmak Çilek Festivali - 4. Vadili Çocuk Festivali - 8. Gönyeli Çocuk Festivali
haber
Temmuz - Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat Festivali - Geleneksel Kısa Film ve Belgesel Festivali (TemmuzAğustos) - 19. Gönyeli Uluslararası Folklor ve Kültür Festivali - 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri - 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali
Ağustos - 3. Alayköy Tahıl Festivali - 3. Taşkent Kültür Festivali - 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası Folklor Festivali - 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali - Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali - 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali - 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri - Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül) - 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri - 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül) - 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm Festivali
Ekim - 13. Zeytin Festivali (Girne) - 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri - GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu - 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün - Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri Aralık - DAU Şarkı Günleri - UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikleri - GAU Yeni yıl Kutlamaları Kasım - 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali - Kuzey Kıbrıs Lefke - Uluslararası Sanat Festivali - 6. Kitap Festivali - 6. Cumhuriyet Folklor Festivali - Güzelyurt Tiyatro Günleri - 5. Lefke Hurma Festivali - 4. Klasik Ralli - 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri - 3. Doğanköy Alıç Festivali
Eylül - 7. Geçitkake Hellim Festivali - 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa) - 7. Tatlısu Harnup Festivali - Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali (Eylül-Ekim) - Fençlik Merkezi Cümbüşleri - Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali - Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması - UKÜ Uluslararası Gece - 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta) - 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali - 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali - 2. Geleneksel Mutfak Festivali - 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali - Efes Blues Festival
www.cypruszoom.com 91 www.cypruszoom.com 93
Tunaç Riding Club
Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim
Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu
Karaoğlanoğlu/GİRNE
0533 851 38 13
Tüm Kıbrıs Halkının Hizmetindeyiz.
Lefkoşa-Mağusa Anayolu, Girne Dağyolu Kavşağı,Demirhan Tel: 0392 245 4360-61-62-63-64 Fax: 0392 245 4356
Restaurant | Bar | Cafe
Otantik Bir Mekanda Unutamayacağınız Anlar Yaşayın Kıbrıs’ın Yeni Eğlence Kültürü Restaurant - Bar & Cafe - Sergi Salonu - Sahne - Shop Kıbrıs ve Dünya müziğinin en iyi örnekleri... İş ve özel yemekler için öğlen ve akşam servisi...
Bibliotheque Restaurant | Bar | Cafe
Mithat Paşa Cad. No:7 Surlariçi Lefkoşa Rezervasyon: 444 3300 - 0533 833 7165 - 0542 873 6802 www.bibliolife.net
zoom_birol_bebek.indd 1
24/06/15 13:16