DengĂŞ Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
KUŞATMAYI YARMAK nefessiz bırakmaya, boğmaya çalışıyor kuvvetlerimizi. Yeni mücadele yılına bu koşullarda giriyor, 2017 baharını bu kuşatma ile karşılıyor, dahası dönem politikamızın ana gündemi olan anayasa referandumuna karşı 'Diktatöre Hayır' kampanyasını bu koşullarda yürütüyoruz/ yürüteceğiz. Tablonun bir yüzü böyledir, doğrudur ağır bir tablodur, ama eksiktir.
Sömürgeci rejimin devrimci, yurtsever ve komünist hareket üzerindeki faşist ablukası devam ediyor. Faşist askeri ve polisiye saldırılarla antifaşist aktif kuvvetler baskı altına alınıyor, İşkenceli saldırılar, gözaltı ve tutuklamalarla faşist devlet terörü sokaklarda kol geziyor. Rejimin silahlı faşist gücü, istihbarat örgütü, mahkemeler ve hapishaneler OHAL koşullarının sağladığı kuralsızlık ortamından yararlanarak terör estiriyor. Sosyalist basından diğer demokratik kurumlara kadar kazanılmış tüm mevziler kapatılma kıskacına alınmış durumda. HDP'li milletvekilleri, eş genel başkan ve yöneticileri, belediye başkanları tutuklanırken il ilçe örgütleri ve belediye yönetimleri tasfiye ediliyor. Tutuklama saldırısı yalnızca yurtsever antifaşist kuvvetlere değil diktatöre sesini çıkaran, itiraz eden herkese yöneliyor..
Tablonun diğer yüzüne gelince, güçsüzler ve çaresizler!. Korkuyorlar!. Tarihinin en derin krizi ile karşı karşıyalar. Tam da itiraf ettikleri gibi sömürgeci rejimin ölüm dirim savaşıdır tartıştığımız konu. Kuşatılan yurtsever ve sosyalist yurtseverler, devrimci ilerici hareketlerdir, doğru. Ama bizleri kuşatanlar da kuşatma altındadır ve korkularının asıl sebebi budur. Sömürgeci rejim yüz yıllık ömrünün sonlarına geldi artık. Kürt halkımız, Türk emekçi sınıfları artık eskisi gibi yönetilmek istemediklerini ilan ediyorlar. Henüz devrimci bir program doğrultusunda birleşik devrimci eyleme geçmemiş olmaları yanıltıcı olmamalıdır. Ezilenler tek tek direniş ve eylemlerle, kendi dillerinde siyaset yapıyor faşizme ve sömürgeci siyasete itiraz ediyorlar. Kimi zamanlarda kitlelerin suskunluğu bile ürkütücüdür ve bunu en iyi anlayanlar sömürgecilerdir.
Sömürgeci Türk faşizmi ilan edilmiş bir savaş yürütüyor. Burjuva medya bu savaşta taraftır, AKP ve Erdoğan'ın yanında biat etmiş, saf tutmuş, lanetli suçların ortağı olmuş, rejimin siyasi askeri saldırılarını ideolojikpolitik cepheden rol üstlenerek tamamlıyor. Kısaca yurtsever ve sosyalist yurtsever hareketimiz, yurtsever ilerici kurumlarımız, kazanılmış tüm mücadele mevzilerimiz kuşatma altında. Rejim her yönden kuşatarak 2
Dengê Kurdistan.23 Faşist sömürgeci burjuva Türk devleti iç siyasetteki çözümsüzlük ve çaresizliğini Ortadoğu ve Suriye'de savaş kışkırtıcılığı yaparak, Rojava devrimine saldırarak karşılamaya çalışıyor. İçerde dışarda Kürt düşmanlığı temelinde ırkçı şoven propaganda ile Türk halkının bilincini zehirliyor, bu sayede iktidarını ayakta tutuyor. Saltanatlar mutlak güce dayanarak hüküm sürerler, zorlandıkça daha yoğun şiddet uygular, daha fazla güce ihtiyaç duyarlar. Ama sınırsız güç yoktur ve benzerleri gibi saltanatlar da mutlak çöküşten kurtulamazlar. Güçlü olduğunu sanan saltanatların çöküşü de o ölçüde gürültülü olur. Akp’nin korkusu bundan, yeraltından gelen uğultular çöküşün çok da uzak olmadığına işarettir.
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 kapılıyor ki, yurtsever, sosyalist yurtsever ve devrimci militan kuvvetleri militan direniş ve radikal mücadele biçimlerinden uzak tutmaya çalışıyor. Devrimci eylemlerin, özellikle silahlı mücadele biçimlerinin sömürgeci rejimi kışkırttığı, saldırganlığını arttırdığı, hatta bu tür eylemlerin faşist saldırıları meşrulaştırdığını savunabiliyorlar. Devrimci eylemlere yönelttikleri eleştirilerle sömürgeciliğin kullandığı dilde ortaklaşıyorlar. Adına eleştiri diyerek direniş ve mücadele biçimlerini mahkum ediyor, devrimci, yurtsever, sosyalist yurtsever kuvvetleri yanlarına çekerek, pasifizm, atalet ve bekleyiş koridorunda çürütmek istiyorlar. Devrimci eylemin faşizmin zorbalığını arttıracağından korkuyorlar. Bu korkuyla devrimci hareket üzerinde baskı kuruyor, onu eylemsizlik momentine sokmaya çalışıyor, rejimin yanı sıra bir de reformist liberal kuşatma altına alıyorlar. Devrimci hareketimiz yer yer birlikte hareket etme durumunda kalacağından hareketle reformist kuşatmanın etki alanına girebiliyor. Oysa dönem öncü çıkışları gerektiriyor, sosyalist yurtseverler ise buzkıran rolü oynama yükümlülüğü ile karşı karşıyadırlar, bunun yanı sıra reformist kuşatmayla da mücadele etme, bu kuşatmayı da yarma görüş açısına uygun konumlanmak zorundadırlar.
Siyasal tabloyu bir böyle okumak var ve mevzilenmeyi faşist sömürgeciliğe darbe indirme hesabına göre yapmak; bir de dozu yüksek saldırı dalgalarını savuşturmak üzere meydanları terk etmek, fırtınanın dinmesini sakin koylara çekilerek beklemek! Devrimcilerle reformistler arasında birbirine zıt iki ayrı program ve iki ayrı tarz-ı siyaset! Faşist AKP saldırılarını yoğunlaştırırken genel olarak toplumu ve keza toplumsal muhalafet güçlerini saflaşmaya zorluyor. Bir kesim direniş ve mücadele saflarında yer alırken diğer kesim geriye çekilip, ‘tarafsız’ sahada top gezdiriyor. Reformist, liberal, oportünist yelpazede Yurtsever ve emekçi sol tanımlanabilecek oldukça geniş hareketle yan yana gelme ve onları bu kesim rejimin saldırganlığının birleştirme, sömürgeci faşist hedefi olmaktan öyle korkuya rejimin karşısına toplam bir kuvvet 3
Dengê Kurdistan.23 çıkarma görüş açısı elbette doğru ve dönemin ittifak politikalarına uygundur. Ancak bu ittifakın programı birleşen kuvvetlerin en geri kesimine göre oluşturulamaz, sosyalist yurtseverler ittifak kuvvetlerini kendi programlarına yaklaştırma görüş açısını her koşulda gözetmelidirler. Hegemonya mücadelesinin bir koşulu sosyalist yurtsever program etrafında ittifak kurmayla yerini getirilmiş olur. Devrimin önderliği fikrine sıkı sıkıya sarılacak sosyalist yurtseverler en geri politik zeminde çakılı kalan reformizmi etkisizleştirecek, liberal reformist kesimin yedeğine takılan anti faşist kuvvetleri de yanlarına çekeceklerdir. Faşist ve reformist kuşatmayı kırma zorunluluk işaret ederken üçüncü bir kuşatma tehlikesine de dikkat çekmek gerekiyor. Her iki kuşatmanın bunaltıcı baskısı karşısında kendi içine çekilme, militan bir direniş ve mücadele yerine sürekli koşulların ağır olduğu fikrini işleyerek kendi kendini pasifize etme durumu bir olasılık olarak mevcuttur. Bu durum öncülük iddiasından ve devrime önderlik etme misyonundan açık olarak uzaklaşma anlamına gelir. Kuvvetlerimizin nicel zayıflığı ve düşman saldırılarının sertliği mücadele koşullarını aşırı abartan eğilimler ortaya çıkarabilir. Nicel durum elbette önemlidir, ama politik önderlik olgusu açısından olmazsa olmaz değildir. Cüret ve ataklık, fedai ruh ve adanmışlık, inat ve ısrar, parti çizgisine bağlılık, başarıya kilitlenme, kazanacağına 4
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 inanma, düşmana duyulan kin, şehitlere bağlılık gibi ideolojik değerlerle siyasi kararlılığın harman olduğu bir kadro gerçekliği nicel zayıflığı tolere edebilecek olanakları serer önümüze. 'Siyasal koşulların ağırlığı, kuvvetlerin nicel zayıflığı' fikrine takılıp kalan akıl, önündeki büyük devrimci olanakları görme ve realize etme yeteneği gösteremez, ördüğü sanal duvarlardan etrafını göremez, düşmanın da kendisini görmediğini sanır. Zaten düşmanı rahatsız edecek bir siyaset tarzı ortaya koymazsanız o da sizi görmezden gelebilir, ama bu durumda varlık sebebiniz tartışmalı hale gelir. Bahar gündemi ile anayasa referandumunu birleştiren bir politik eksende önümüzdeki aylar kitle mücadelesinin yükselişe geçeceği aylardır. 2017 8 Mart’ı ve Newroz'u bu yıl öncekilerden ayrı bir yerde duruyor. 'Diktatöre Hayır' demekle 8 Mart ve Newroz gündemini ortaklaştırmak mücadeleci militan bir kitle hareketi ortaya çıkaracaktır. Ulusal özgürlük mücadelesi ve devrimimizin büyüme imkanları güçlüdür, partimizin Kuzey Kürdistan çalışmalarının önü açık, gelişme dinamikleri canlıdır. Sosyalist yurtsever çizgide ortaya koyacağımız atak ve cüretli, militan pratik sıçramalı gelişmenin ana doğrultusu ve kuvvetlerimizi baskı altında edilgenliğe itmeye çalışan faşist ve gerici kuşatmaları yarmanın koç başıdır.
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
ÖZGÜRLÜĞE KANAT AÇAN KADINLAR Özgür kadın nasıl tanımlanır. Örneğin Beritan olmak!.. Son 'Biz' leşerek özgürleşebiliriz mermisi ve bombasını düşmana karşı kullanan, düşmanın Başarının kavranışı tarihseldir, eline geçmemesi için silahını siyasaldır. Birey olarak kendi kırarak imha eden, bedenini yaşamını kurtarma üzerine kurulu yüksek kayalıklardan atarak bir görüş açısı ile girilen bir ölümsüzleşen kadındaki muharebeden galip çıkmak ya da özgürlük bilinci nasıl tanımlanır? başarı kazanmak mümkün değildir. Berçem ve Ekin olmak!.. Parti O pratikle olsa olsa bireycilik üslerine yönelik polis saldırısını ve bencillik üretilir. Hele kadın ellerindeki tabancalarıyla oda oda söz konusu olduğunda, cinsinin mevzilenerek yanıtlayan, sınırlı kurtuluşu sağlanmadan kendi sağlanamayacağı cephanelerini düşmana vurucu özgürlüğünü darbe indirmek için kullanarak açıktır. Özgürleşme serüvenine şehit düşen sevgili yoldaşlar özgür yolculuk' Ben'in yerine 'Biz'i kadın pratiğini kendilerinde koymakla başlar. Ancak 'biz'leşmiş nasıl ortaya çıkardılar? DAİŞ'e bir düşünüş tarzı büyük eylemler yönelik hamle bir gün daha ortaya çıkarır. Tetiğe basan ve pimi ertelenmesin diye olumsuz hava çeken akıl ve yürektir gerçekte, koşullarına rağmen risk alarak el değil. Özgürleşen kadının ve kendi mayınını kaldırmaya gidip bizleşen bir aklın ve iradenin şehit düşen Sarya nasıl ulaşmıştı sınırı yoktur. Gelecek güzel bu özgürleşme düzeyine? Öz günlere inanır, günübirlik değildir yönetim direnişinde teslim olmayı sevinçleri üzüntüleri. Özgürleşen asla aklından geçirmeyip halkıyla kadının evi dünyadır çünkü. Dünya birlikte direnerek ölümsüzleşen ezilen kadınlarının, insanlığın Asya Yüksel ve sayısız kadın acılarını acısı, sevincini sevinci yoldaşlar... Beritan'da, Berçem'de, yapar. Her katledilen kadınla acır Sarya'daki , Asya Yükseldeki, bilinç yüreği, acısını öfkeyle birleştirir ve ve kavrayış neydi ki, eylemleriyle, eyleme dökülür. Özgürleşen kadın pratikleriyle tek kişilik ordu ve devrimci eyleminin sosyalizm parti adına temsiliyet, özgür ve komünizm mücadelesinin devriminin zaferinde kadının duruşunu koydular ? kadın 5
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
oynayacağı rolün bilincindedir, literatüründe yoktur, 'imkansız' rolünü oynamanın haklı gururunu lığı tanımaz bu nedenle. Zorluk ve onurunu taşır yüreğinde. anında, zorlayan pratikte geri adım atmayarak devam etme ısrarı bir sıçrama eşiği yaratır. Tarihsel ilerleme kopuşlarla Çünkü özgürleşmeye doğru birleşirse devrimci sonuçlar giden yol çizilen sınırları aşmak, üretir yıkmakla başlar. Geleneksel İradesi ve onuru elinden alınmış olandan ilk kopuş başlangıçta köleleştirilmiş kadının özgürlüğü elbette zorlayıcıdır. Yeniye karşı sürtünmesi burjuva devrimciliğe attığı ilk adımla eskinin başlar. Mücadelenin her yeni düzenin çağrısıdır, insanda gerici evresi köleleştirilen, geleneksel, bir iç direnç yaratmayı amaçlar.. yerleşik yaşama hapsolan kadını zincirlerinden kurtarır. Özgür iradesinin elinden alınarak Özgürleşmek isteyen kadın köleleştirilmesi kadının inkarıdır. için onur ve irade her şeydir bu Özgürleşme ve iradeleşme ise yüzden. Bağımsız bir kişilik, cins inkarın inkarıdır. Bu, güçlü kopuşlar bilinçli onurlu bir kadın kimliği gerektirir ve kopuşlar kadın edinmek ve bu kimliği korumak devriminin sıçrama momentidir. öncelikle bağımsız irade sahibi Özgür kadının bireysel devrimi olmayı gerektirir. 'Yapamam' sözü de onun inkarı demek olan 6
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
geleneksellik, ikinci cins olma ve süreklidir, özgür kadının değişim kölelikten tutalım, bunları üreten için, değiştirmek için devrimci ve yaşatan aile bağları, geri evlilik eylemi, şiddeti de süreklilik ve sevgili ilişkilerinden kopuşla kazanmalıdır. Sisteme kapı aralayan, başlar. Kopuş devrimcidir ve rahatçılık ve ilkesizliğin yol açtığı süreklilik gerektirir. Kapitalist boşluklar mutlaka burjuvazinin sistem, 24 saat düzen sınırlarında saldırılarının etkisine açık hale gelir. tutabilmek için fiziki ve ideolojik, toplumsal ilişkilerle egemenlik Bir tutku işidir özgür kadın kurmaya çalışır, silahsızlandırmak olarak yaşamak! ister devrimci kadını. Uzlaştırmak, teslim almak ister. İşsizlik, açlık, Kadının en büyük tarihsel yenilgisi yoksulluk, sosyal tecrit, ağır oldu tek eşli evliliğe doğru giden fiziki acılar, duygusal baskı, yoz işbölümü. Böyle başladı eve, aileye, kültür kuşatması bir yandan, yerleşik yaşama hapsedilişe doğru diğer yandan konfor, statü, giden ve evinin dünyası olduğu kariyer ve akla gelebilecek her tarihsel süreç. 5 bin yıldır süregiden türlü rüşvet...Bunları reddetmek erkek egemen mülkiyet düzenine ve kendinde düşünsel ideolojik karşı yıkıcı şiddeti büyük olanlar bir ferahlık, ruhsal, fiziki bir özgür yaşama yelken açabilir. dayanıklılık örgütlemek özgür Yerleşik yaşamı hapishane olarak kadının pratiğidir. Düzenin şiddeti gören, bireysel mutluluk peşinde 7
Dengê Kurdistan.23 koşmayı yalnızlık ve bencillik üreten köleleştirici bir duygu olarak kavrayabilen ve bununla arasına uçurumlar koymayı başaranlar ancak, Beritan olup özgürlüğe kucak açabilir. Her devrimci kadın Sarya, Arin, Beritan, her biri Ekin, Berçem, Avaşin ya da Yasemin, Raperin, Arjin olabilir.
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 Eskiyi yıkan yeniyi yaratan devrimci kadının iradesi Onların savaşma nedenleri çoktu. Redleri, öfkeleri güçlü, sorulacak hesapları sertti. Bu onları yıkıcı bir güç haline getirdi, eylemleri kadar yaşamlarındaki değişim gücü düşmanı korkutmaya yetti. Çünkü onların yaşamlarını altüst etme eylemleri, bin yılların köhnemiş, erkek egemen düzenleri yerine, kadını özne kılan, iradeleştiren yeni bir toplumsal düzene çağrıydı. Yeni insana, özgür kadına dair istekleri, inançları, düşleri, planları dolayısıyla eylemleri zengindi. Bu onları aynı zamanda yapıcı kıldı. Eski ile kopuşarak kendilerini gerçekleştirdiler. Bireysel olarak kendilerinden başlayarak parti ortamlarında, mücadele saflarında ve toplumsal yaşamda devrimler yaptılar. Kolaylaştırdılar yol yürümeyi, onurlu ve aydınlık bir gelecek sundular peşi sıra yola düşenlere. Bir köle olarak yaşamaktansa, özgürlüğe kanat açmanın güzelliğini öğrettiler toplam yaşamlarıyla. Bizzat kadın yoldaşlara son sözleri olmalı;
Partili mücadelede şehit yoldaşların ismini taşıma isteği aynı zamanda örneğin Yaseminleşme, Arjinleşme, Berçemleşmeye yönelmek anlamına gelmiyor mu? Ekinlerimiz, Saryalarımız, Avaşinlerimiz bu yönelim sayesinde çoğalmıyor mu? Yaşamlarına bakın, onlar hiç de olağanüstü kadınlar değildi. Daha dün yanıbaşımızdaydılar, birlikte yürütüyorduk devrimci kavgamızı. Bizlerden biriydi her biri. Ne olağanüstü yeteneklere, ne olağanüstü güçlere sahipti onlar. Kendilerini yıkmaya ve yeniden yaratmaya kilitlendiler. Bizden daha hızlı koşmayı başardılar. Adanmışlıkları, davaya bağlılıkları, özgürleşme tutkuları ile öne fırladılar o kadar. Binlerce yıllık kölelikten sonra kadın cinsinin kendini baştan gerçekleştirmesi ve tarihin öznesi olarak devrimci ‘başka yerde aramayın, özgürlük ellerimizde’!.. kadının kendi tarihini yazması gerektiğine inandılar, inandıkları gibi de yaşayıp savaştılar. 8
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
GENÇLİKLE BİRLİKTE İLİŞKİ, OLANAKLARI ÖRGÜTLEME K.Kürdistan gibi son 40 yılını sömürgecilikle savaşarak geçirmiş topraklarda siyaset ucundan kıyısından gençliğe mutlaka bulaşmıştır. Burada herkesin bir kimliği vardır; yurtsever, devrimci, sosyalist, anarşist, siyasal islamcı, çeteci vb. Siyasallaşma böyledir karşıt ya da destekçisindir. Bu durum aynı zamanda çeşitli politik virajlarda siyasal etkilenmelerle bir başkasına dönüşmesi, politik islamcı, yurtsever ya da anarşist olanın sosyalist olmaya yönelebileceği anlamına gelir. Belirleyici olan politik iddia, cüret ve eyleminizin uyumudur. Sosyalist yurtseverler Bakur Kürdistan'ında yürüttükleri mücadeleyle haklı bir ilgi ve yönelim odağı oldular. Bu şehitlerimizin dökülen kanı, sayısız yoldaşmızın emekleriyle sağlandı. Bu yönelimi, ilgiyi, nasıl örgütleyeceğiz? Gençlik içinde nasıl büyüyeceğiz? Gençliği feth edeceğiz? Bu soruların yanıtlarını birlikte arayalım. Öncelikle siyasal faliyet için mevcut güçlerimizin örgütlenme düzeyine bakalım. Hazır kuvetlerin örgütlenmesi iyi yapılmadan başarı şansının zayıf olacağını bilmeliyiz. Bu 9
nedenle ilk adımı hazırdaki güçlerimizi komisyon, komitede örgütleyerek başlamalıyız. Bu örgütlenmeleri yaparken genç kadınların örgütlenmesine ayrıca önem vermeliyiz. İkinci adım olarak kendiliğindenciliğe düşmemek için periyodik toplantılar yapmalı, örgütsel, siyasal yaşama dair kararlar almalı ve uygulama gücü oluşturmalıyız. Gençliğin enerjisini örgütlemek Zor bir süreçten geçiyoruz faşist sömürgeci cinsiyetçi burjuva Türk devleti OHAL VE KHK'larla siyaset yapma hakkımızı tümüyle ortadan kaldırmaya uğraşıyor. Siyaset yapmak, en basitinden bir stand açmak, dergi dağıtmak, afiş asmak vb. ciddi bir siyasal kararlılık gerektiriyor. Gözaltı ve tutuklanma kapıda bekletiliyor. Diğer yanda vazgeçmemiş, yenilmemiş ama sokağa çıkmakta kararsız ya da ürkek bir kitle var. İşte tam da bu dönemde kararlı, cesur öncü çıkışlar yaparsak bu kitleye cesaret ve moral taşır onları mücadeleye sevk edebiliriz. Bu siyasi kararlılık ve cesurca öne atılma bizi büyütür, burdan bir yol açarız. En yakın örneğimiz Suruç'tur.
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
Soayalist gençliğimiz düşmanın katliam saldırısını sokakta karşılayıp, baş eğmeyeceğini, mücadeleyi daha da büyüterek yürüyeceğini gösterdi, işte o yolu takip edeceğiz. Bu süreç tamda böyle yürümeyi başaranların hızla büyüyüp güçleneceği, devrime hızlı adımlarla yol alacağı bir süreç. Örneğin başkanlık rejimi için referandum gündemimizde, her kesimden gençliğin ilgisinin yüksek olduğu bir dönem. Fiili meşru mücadele hattını esas alarak, stand açarak, bildiri dağıtarak, toplantılar, paneller, forumlar sokak ajitasyonları yaparak, sosyal medyayı etkin kullanarak, 'hayır' politikamızı gençliğe ulaştırmamız lazım. Bunun için Kürdistan'da gerilla tarzı siyaset yaparak yolumuzu açabiliriz. Siyasi polis bir yerde önümüzü kesiyorsa onu aşmaya çalışalım, olmadı başka güçlerle başka bir yerde toplanıp çalışmamızı sürdürelim. Dergimizi, gazetemizi okur kitlemize ulaştırmak için yaratıcı yollar geliştirelim. Sadece bunlar mı; Milisler kurarak ulaşabildiğimiz her alana KGÖ müzü taşıyalım, mücadelenin yasadışı biçimlerini daha etkin kullanarak yasal sınırlara mahkum olmadığımızı gösterelim. Yani siyasal faliyet yürütmekteki ısrar ve irademiz hergün dahada güçlenmeli. Gençliğin yaratacı gücüyle
olanakları
işlevlendirmeliyiz
Bakur Kürdistan'da neredeyse tüm illerde lise, üniversite ya da yüksek okullar var. Liseler, üniversite kampüsleri, öğrenci yurtları, öğrenci evleri, örgütlemek istediğimiz hedef kitlemizin bulunduğu zaman geçirdiği yerler. Deneylerin ortaya çıkarttığı ve alışkanlığa dönüşmüş yaygın kullanılan araçlarımız var. Açılış dönemlerinde karşılama masaları (ilk gelenlerle ilişki için), stand, fanzin, öğrenci dernekleri, kulüp ekinlikleri (edebiyat, tıyatro, sinema, felsefe vb), konser, kitap okuma grupları vb. Tabi daha yaratıcı biçimlerde bulunabilir. Yeni güçlere gitmek ilk aşamasaysa, ikinci aşama onları örgütlemeyi başarmaktır. Yani bu güçleri biriktirecek havuzlarımız olmalı. Örgütlenme mücadele ilişkisidir, amaç birliğidir, canlıdır, durağanlığı, beklemeyi, pasifliği, kendiliğindenciliği kaldırmaz. Şöyle tartışmalar çokça yapılır 'yeni tanıştığımız kişiye hemen işmi verilir bu doğru olmaz, faydacılık olur vb.' hassassiyeti yüksek bir tartışma. Ama hemen herkesin siyasallaşmış olduğu topraklarda, bu kendi fikrine güvensizlik, insanlara güvensizliktir. Örgütlenmek bir fikrin etrafında buluşmaksa buluştuğumuz herkesi o fikrin
10
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
bir yayıcısı, örgütleyeni, işçisi, militanı haline getirmektir işimiz. Bunu bir alışkanlığa, reflekse, bilinçli, amaçlı günlük davranışa dönüştürmek her sosyalist yurtsever gencin görevi olmalı. Yani kişi önce bir örgüte dahil edilip sonra da o örgütü örgütleyene dönüşmeli. Bizim örgütsüzlüğümüz faşizmin örgütlenerek güçlenmesi, saldırganlaşmasıdır. Liseliler içinde örgütlenme genellikle daha hızlı karşılık bulur. Eskiden okul önleri liselilerle rahatça ilişki kurabildiğimiz yerlerdi, şimdi aynı rahatlıktan bahsedemeyiz. Her lise birer hapishane görünümünde. Fakat liselilerin geçtiği yollar,
oturdukları kafeler, semtler sömürgecilerin örgütlenmemizi engelleyemediği mekanlar. Burada kullanacağımız araçlar dergi, broşür, stiker, fanzin, stand, tiyatro, müzik, sinama vb. Böyle liseli gençliğe ulaşabiliriz. Tabi birde emekçi semtlerde anti faşişt gençliğin asıl dinamiğini oluşturanların ezici bölümü liseliler var. Oradan kurulan ilişkilerle okullarda örgütlenmek hızla gerçekleşir. Burada dikkatten kaçmaması gereken şey liselilerin çok akışkan olmasıdır. Hızla politize olur onlara yanıt veremezsen başka mecralara akması işten bile değil. İlk yapılacak olan bir ya da bir kaç lise belirleyip oralara yönelmek. Bir nevi kamp kurmaktır. Bu
11
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
tür yoğunlaşmaların hızlı sonuç verdiğini biliyoruz. Bir örnek verelim; bir alanda belirlenen lise ile ilişki kurmak için bir yoldaş her gün kapıya gidip burada Ali diye biri var, onu tanıyor musunuz? diye soruyor. Ali tanışması için verilen liselinin ismi, ama o daha fazlasını yapıyor Ali'yi bulma espirisi onlarca liseliyle tanışma, buluşma, örgütlenme işine dönüşüyor, görüyorsunuz ya yeterki örgütlemek isteyelim araçlarda ve yaratıcılıkta sınır yok. Son dönemde siyasi polis özellikle aileler üzerinden basınç yaratarak lise çalışmalarını kırmaya uğraşıyor, bu yaygın bir yöntem. Bu sorunun çözümü açısından özellikle semt çalışmalarının önemi artmış görünüyor. Gençlerin oturdukları semtlerde siyasal ya da örgütsel etkiniz varsa, saldırıyı daha rahat kırabiliyorsunuz. Birde yatılı okullar, yurtlar var. Buralara bir çok ilden gençler geliyor.Buralar sömürgeci devletin cinsiyetçi asimilasyoncu politikalarını hayata geçirdiği yerler. Örgütlenme faaliyetimizin cinsiyetçi,asimilasyoncu politikaya karşı olmak. Kürdistan gençliğinin önemli özelliklerinden biri anti faşist militan kişiliğidir. Siyasetle daha küçük yaşta tanışır ve olgunlaşması hızlıdır. Bir nevi
ne istediğine dair bir fikri görüş açısı vardır. Özgüveni yüksektir, beklentisi ve ilişkilenişi de buna göredir. Daha baştan ulusal özgürlük mücadelesinin de etkisiyle gözünün biri özgür alanlara, dağa, silahlı mücadeleye bakar. Mücadeleyle ilişkilenişi ve beklentileri buna göre olunca, sizinle kuracağı ilişkide de bunları arar, bulamadığında ise uzaklaşır. O nedenle anti faşist gençlik orgütlenmesi hayati önemdedir. Barikat çocukları, futbol taraftar grupları ve semt kulupleri vb. Antifaşist milis tarzı örgütlenmelerin potansiyel kitlesini oluştur. Bu nedenle mutlaka gençlik içinde milis grupları, özsavunma grupları, oluşturulmalıdır. Tüm örgütlenmelerde genç kadınların örgütlenmesine dönük atılacak adımlar milis gruplarının oluşturulmasında da ayrı bir önem taşıdığının altını kalınca çizmeliyiz. İdeolojik dönüşüm, siyasal kararlılık ve sömürgeciliğe karşı güçlü örgütlenmiş özgür alan örgütleriyle birlikte gençliğin gücünü, enerjisini örgütlemeliyiz. Gençlik mi dediniz her yerde ve her an buluşabilirsiniz. Yeterince isteyin ve hakkıyla emek verin.
12
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
Baharın Mesajı: Kürdistan’a Sefer Olur Zafer Olmaz! Sömürgeci faşist devlet Yine deneyecekler... saldırılarının daha da yoğunlaşacağı Denesinler! Yine yenilecekler! bahar sürecine giriyoruz. Tüm Önümüz bahar! Bahara Newroz savaş araçları, teknik imkanları ateşlerinin birleştiren ve arındıran ve uluslararası ilişkilerini gücüyle girmek, sömürgeciliğin kullanarak, Kürt özgürlük halkımıza ve öncülerine karşı hareketimizi boğmaya çalışan başlattığı seferberliği boşa faşist sömürgecilik, arzu ettiği çıkartmanın yoluna işaret eder. sonuca ulaşamıyor. Bu nedenle, Kapsamlı devlet terörü, Sur, saldırganlığını sürdürüyor. Kış Cizre, Nusaybin gibi alanlardaki koşullarının gerillayı sınırlayan katliamlar, öncülerin tutsak nesnelliğini, kendisi için avantaja edilmesi, mevcut mevzilerin çevirmek, halkımızın özgürlük darbelenmesi, ulusal demokratik savaşçılarını bulundukları saflarda bulunan kimi kesimlerde üslerinde katletmek istiyorlar. kararsızlıklar örgütledi. Kitle Bahar gelmeden, yani gerillanın hareketi, faşist sömürgeci terörü harekete geçme imkanları ortaya sokakta geriletmeye yetmedi çıkmadan büyük darbeler vurmayı ve kısmen geri çekildi. Halk amaçlıyorlar. Fakat doğanın yasası sömürgeciliğe daha iyi ve daha işliyor. Dağlarımız gerillalarımızı ağır darbeler vuramadığımız hala koruyor, hala özgürlük ateşleri için gerillaya, devrimci güçlere yanıyor, yeraltı mangalarında, sitemkar. Ancak, umudunu ve bomba işlemez şikeftlerde. İşte bağlılığını koruyor. Bu görev ve yine bahar çalıyor kapıları... sorumluluklarımıza işaret ediyor. Sömürgecilik kendisi için stratejik Mart dönemi, bu umudun bir saldırı hamlesini başlattığını büyütüldüğü, öfkenin her türlü hem söylüyor hem de bunu mücadele araç ve biçimi kullanılarak, örgütlüyor. Ne var ki, hayat sadece sokağa, sömürgecilere ve onun onların planlarıyla yürümüyor. kurumlarına karşı yükseltildiği bir Halkımızın ve öncülerinin de dönem olarak değerlendirilmelidir. güçlü bir iradesi, ateşten ve 8 Mart sürecinde, hazırlıktan, kandan yazılan muazzam bir eylemlere kadar, Komünist tarihi var. “Kürdistan’a sefer Kadınlar, Yurtsever kadın olur ama zafer olmaz”lığı çokça hareketiyle birlikte, Kürdistan gösterdi bu halk sömürgecilere... sokaklarını harekete geçirmede, 13
Dengê Kurdistan.23 kadın öncülüğünü göstermede, her zamankinden daha atak ve iradi olmak zorunda olduklarının bilinciyle hareket edeceklerdir. Alevi halkımıza ve odağında partimizin de bulunduğu devrimci hareketimize gözdağı amacı taşıyan, iç savaşta gerici saflaşmaları zorlayan GaziÜmraniye katliamlarının yıl dönümünü, Rojava devriminin mayalanmasında önemli bir yeri olan Qamışlo katliamını anma ve protesto etme eylemlerini Newroz öncesi sokakları doldurmanın imkanları olarak değerlendirmek gerekir. Bu cephede, anmalardan gösterilere, yazılamalardan afişlere kadar, her yol kullanılmalıdır. Kürdistan'da, bu yıl Newroz her bakımdan bir irade savaşına vesile olacaktır. Halkımızın silkinip ayağa kalktığı bir süreç olması için, tüm çalışmalar belli bir moral üstünlükle yürütülmeli, milyonların sokakları doldurduğu bir gün haline getirilmelidir. Sömürgecilik referandum öncesi, yılgınlık ve korkuyu yükseltecek bir saldırganlık içerisinde olacak. Bunu gözeterek, hem hazırlıklı olmak, hem de her vesileyle sokakları doldurmak esastır. Dönemi eski biçimlerde ve eski araç ve yöntemlerle kazanmak olanaklı değil. Tam bir seferberlik haliyle ve en önde ben olmalıyım zihniyetiyle hareket etmesi gereken
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 sosyalist yurtseverler, referandum çalışmaları da dahil, her gündemi, sömürgeciliğe karşı örgütlü halk iradesini büyütmenin, onları, Kürdistanımızda hareketsiz bırakmanın vesilesi yapmalıdır. Referandumun “kahrolsun diktatör!” ve “diktatöre hayır” şiarlarıyla yürütülmesi, sonucun ne olursa olsun, sömürgeciliğin Kürdistan'da ve Türkiye topraklarında hiç bir meşruiyetinin olmadığının ilan edilmesi, bu görüş açısıyla kitleleri, yoğun ve kanlı bir iç savaşa hazırlanan sömürgeciliğin karşısına çıkartacak bir şekilde hareket edilmesi esas olmalıdır. Kitlelere gitmek, onları seferber etmek bakımından önemli bir fırsat sunacak olan referandum dönemini iyi değerlendirmek gerekiyor. Bütün alanlarda, faşist Tayyip Erdoğan şahsında somutlaşan, diktatöre hayır kampanyalarını derinleştirmek, bütün toplumsal kesimleri bu doğrultuda seferber etmek, dönem politikamızın da bir gereğidir.
Bahar bizimdir! Sömürgecilik yenilecek, halklarımız kazanacak! Emê biserkevin!
14
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
Ji bo Kurdistana Azad refên partiyê xurt bikin!
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
SOSYALİST YURTSEVER SEFERBERLİK Sömürgeci faşist diktatör ön saflarında olan sosyalist ilericilere, devrimcilere karşı yurtseverler de sömürgecilerin ulusal seferberlik çağrısı yaptı. hedefindedir. Türkiye'deki tüm ilerici, antifaşist kurumlar, partiler saldırısı altındadır. Bu çağrının her kesten önce faşizmin Kürt özgürlük hareketi ve Politik islamcı faşist diktatörlük komünistlere karşı yapıldığı açık. ilerici, antifaşist olan ne varsa ona Ulusal seferberlik esasen savaş savaş açtı. Seferberlik çağrısıyla dönemlerinde devletlerin bu savaşın adı konmuş oldu. halka yaptığı savaşa katılma çağrısıdır. Askeri kuvvetlerin Diğer yandan seferberlik çağrısı yetmediği durumda halkın bir aczin ifadesidir. Devletin resmi savaşa dahil edilmesi ve gayrı resmi şiddet aygıtlarının amacıyla bu yola başvurulur. antifaşist muhalefeti susturmaya, Kürt özgürlük hareketini bastırmaya Sömürgeci siyasetin bugünkü yetmediğinin itirafıdır. Devlet yürütücüsü politik islamcı faşist şovenizmi şahlandırarak, politik diktatörlük bu çağrısıyla bir savaş islamcı kitleyi militanlaştırarak içinde olduğunu en yetkili ağızdan sivil halkı sömürgeci faşist savaşa dile getirmiş oluyor. Kime karşıdır dahil etmek istiyor. Bunun linç bu savaş? Şu ya da bu örgüte değil, güruhlarının harekete geçirilmesi, partilerin bürolarının Kürt ulusuna karşı bir savaştır bu. ilerici Rojava devrimi, Şengal'de Êzîdî basılarak yakılması, kurşunlanması halkımızın ulusal demokratik ile başlatıldığı görülüyor. Bunun örgütlenmesi, Bakûr'daki ulusal bir soraki aşaması olarak Rum ve demokratik partiler ve demokratik Yahudi topluluklara yapıldığı gibi kitle örgütleri, Medya savunma evlerini yakmak, dükkanlarını alanları sömürgecilerin hedef yağmalamak, kadınlarına tahtasındadır. Nerede Kürt çocuklarına tecavüz etmek, özgürlük mücadelesi veren bir bundan da sonuç alınmazsa kişi ve kurum varsa, kim bu Ermeni halkımıza olduğu gibi mücadelenin destekçisiyse o soykırım saldırısının plana dahil düşman olarak muamele görüyor. edildiği akılda tutulmalıdır. Faşist Bütün bu alanlarda mücadelenin diktatörün ulusal seferberlik 16
Dengê Kurdistan.23 çağrısı bu türden ırkçı faşist tarihten beslenmektedir. Hafife alınmamalıdır. Ancak, şurası kesindir, bu günün Kürt halkı, dünün Ermeni, Rum, Süryani ya da Yahudi halkları gibi örgütsüz ve zayıf değildir. Tüm kıyıcı, katliamcı saldırılara rağmen Kürt halkımız ve öncüleri örgütlü ve güçlüdür. Eğer Kürt özgürlük hareketi ve antifaşist mücadele sömürgeci faşist devleti bir varlık yokluk sorunu ile karşı karşıya bırakmışsa bu antifaşist antisömürgeci özgürlük mücadelemizin ulaştığı düzeyi gösterir. Bu aynı zamanda faşist devletin karşı saldırılarının neden bunca yoğun olduğunun da işaretidir. Nihayet saldırının hedefinde yalnızca askeri birlikler yok, antifaşist, ilerici tüm kurumlar var. Kürt özgürlük hareketini ve antifaşist mücadeleyi ezme stratejisinin hedefinde halkın örgütlü askeri ve demokratik mevzilerini ortadan kaldırmak vardır. İkincisi, bu meşru mücadeleyi halkların ve ilerici dünyanın destek ve dayanışmasından yalıtmaktır. Üçüncüsü topyekûn bir askeri saldırıdır. Bugün üçü de devrededir. İlk ikisi başarılmadan askeri bastırmanın mümkün olmadığı hesabıyla hareket ediyor sömürgeci faşistler.
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 Antifaşist devrimci demokratik direnişin de her üç cephede sürmesi gerekir. Her cephede mevzileri teslim etmemek, korumak, ele geçirilenin yerine yenisini koymak dönemin başlıca hareket biçimi olmalıdır. Kuşkusuz burada eskisi gibi hareket edilemez. Dönemin en temel olgusu kitle hareketinin geri çekildiği ama faşizme teslim olmadığıdır. Dolayısıyla antifaşist kitle yerinde duruyor buna karşın ne yapacağı konusunda kararlı değil, umut ve cesarete ihtiyacı var. Devrimci öncünün görevi tam da bu kitleye umut ve cesaret aşılayarak onu mücadelenin ön saflarına çekmektir. Dönem taktiği olarak buna ''aktif savunma'' diyoruz. Bizim antifaşist seferberliğimiz bu yoldan örgütlenebilir. Aktif savunma, sadece savunmayı içermez, saldırı için fırsat kollamayı da kapsar. Bazı dönemlerde taktiğin savunma, bazı anlarda da saldırı yönü öne çıkabilir. Bakûr Kürdistan’nın da kitle hareketi bugün sömürgeci faşistlerin saldırıları karşısında dünkü kadar canlı olmayabilir buna karşı devlete olan öfkenin daha da yoğunlaştığını gözlemek zor olmasa gerek. Diğer yandan dağılan, dağıtılan örgütlerin yerine yenilerinin konamadığı, öncü kadroların halkı örgütlemede
17
Dengê Kurdistan.23 yetersiz kaldığı, bilhassa gençliğin örgütsüzleştiği de ortada. Buna müdahale edilmezse potansiyelin yerinde kalmayacağı da açık. Sosyalist yurtseverler bu duruma seyirci kalamaz. Şimdi her zamankinden daha çok, daha cesurca ve daha özgüvenli biçimde kendilerini ortaya koymalıdırlar. Gücünün niceliksel sınırlılığına bakılmamalıdır. Yurtsever hareketle birlikte, en etkin şekilde harekete geçmek önemlidir kuşkusuz. Ancak, bu kuvvetlerin harekete geçmesini olmazsa olmaz yapan da, kendi özgüçlerine dayanarak öne atılmak hem öncülüğün gereği hem de dönemin ihtiyacıdır. Bu bir devrimci seferberlik halidir. Burada amaç yalnızca kendimizi büyütmek değil, sömürgeci saldırılara barikat olmaktır.
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 moralini ve umudunu yükselten her çalışma, önemli ve yararlıdır.
Unutulmasın dün on binler sokaktayken 40-50 kişilik bir eylem çok dikkat çekmeyebilirdi ama kitle hareketinin geri çekildiği bugünlerde 20-30 kişilik bir eylem bile hem gözleri üzerine çeker hem de büyük eylemlerin ateşleyicisi olur. Dün gazete dağıtımı, ajitasyon faaliyeti her hangi bir siyasal çalışma iken bugün gerçeklerin halka ulaştırılması için özel önemdedir. Dün bir milis eylemi kendimizi ifade etmeye hizmet ederken bugün mücadelenin önünü açan, halkımıza umut taşıyan rol oynayacaktır. İstikrarlı ve atak siyasal faaliyet her zamankinden daha yüksek etki yaratacaktır. Sosyalist yurtseverler şimdi her zamankinden daha Örgütlü politik refleksin, küçük fazla öne atılmalı, fikirlerine gruplarla eylem, propaganda ve duydukları özgüveni pratikte ajitasyonun her zamankinden daha ete kemiğe büründürmelidir. çok önem kazandığı bir süreçten geçiyoruz. Hiç bir biçimi gözardı Sosyalist yurtseverlerin etmeden, halkla buluşmanın Kürdistan Kır Birliği, Medya onlara gerçekleri aktarmanın, Savunma alanları, Rojava ve onları ajitasyonumuz ve öncü Şengal mevzilerindeki mücadele çıkışlarımızla harekete geçirmenin kararlılığı Bakûr sokaklarında her fırsatını değerlendirmeliyiz. yankılandığında siyasal ve örgütsel Fiili meşru mücadeleyi hangi sıçrama gerçekleştireceklerdir. biçimde olursa olsun canlı tutmak, parti adını, şiarlarını, yayınlarını Sömürgeci faşizmin gerici faşist halkımıza ulaştırmak her seferberliğine karşı sosyalist zamankinden önemlidir. Halkın yurtsever seferberlik! 18
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
HALKA GÜVENMEK HALKA GÜVEN VERMEK Halka Güven Vermek Bir devrimci nasıl bir yaşam ve devrimci üretkenlik içerisinde olursa kitlelere güven verir?Devrimciliğin somutlandığı yer öncelikli olarak onun yaşamıdır. Devrimci yaşam, bütün bireycilikten arınmış bir yaşamdır. Kapitalizmin yarattığı kişiliğe karşı devrimci ideolojinin bütün kültürel değerlerini kendinde cisimleştirmektir. Yaşamın her anı, her alanı komünistçedir. Sınırsız emek, doğal emek, paylaşım, her konuda kendinden önce yoldaşlarını, halkını düşünme… Kendin için istediğin her şeyi, kendine hak gördüğün her şeyi önce yoldaşların ve halkın için isteyeceksin ve yapacaksın. Sorumluluk almada, risk üstlenmede, yoldaşlarına bedeninle siper olmada, yaşama emeğini katmada, can fedada bir adım daha fazla önde olacaksın. Böylesine adanmış mütevazı bir yaşam tabi ki saygı ve sevgi uyandırır. Tabi ki kapitalizmin kirinden pisinden bıkmış ve yeni bir dünya arayışı içerisinde olan herkesi çeken mıknatıs olur. Devrimci ideolojinin kişide bu nitelikte somutlanmış hali
olmadan kitlelerle bağ kurulacak adımı asla atılamaz. Üstelik, sayısız deneyimden ve uzun yıllara yayılmış bir pratikten sonra kitlelerde güven inşa edilebilir/ edilebiliyor. Bu olmadığında, kitlelerin size güvenmesi için ikna edici tek bir neden bulamazsınız. Ortalama bir yaşam süren kişinin etki gücü olabilir mi emekçi halkların üzerinde. Etrafında ki binlerce insan zaten ortalama bir yaşam sürdürüyor. Siz ışık gibi parlamalısınız kitlerin içerisinde. Yaşamınız böyle olmalı. İmrenilmeli. Ama bunlar en doğallığınca yaşanmalı, öyle sıradan, alabildiğine mütevazi. Asla gösteriş için değil. Yaşamda somutlanmış devrimciliğimizin halk sevgi, değerlerimiz, halka güven... Düşmana karşı bitmez bir öfke ve sınıf kinimizi göstermeliyiz/ gösterebilmeliyiz. Kinimiz, öfkemiz, intikam duygumuz, onun iktidarını ve düzenini yıkma isteğimiz kuru lafın ötesinde olmalı. Emekçiler yoldaşlar bize baktığında düşmanı kesinlikle yenilgiye uğratacak bir kişilik görmeli, buna inanmalı, bunu
19
Dengê Kurdistan.23 hissetmeli bunun mutluluğunu duyumsamalı, heyecanlanmalı. Bizle birlikte savaşma isteği uyanmalı. Bizle birlikte savaşmanın onurlu bir tercih ve yaşam olduğuna karar verebilmeyi sağlamalı devrimci mücadelemiz ve yaşamımız. Böylesine ayırt edici özelliklerimiz olmadan asla kitleleri kazanamayız, onları partimiz saflarında savaştıramayız, güvenini kazanamayız. Kitlelerin güveni kazanılmadan bizlerle birlikte savaşa katılması asla mümkün olamaz. Olması gereken devrimci yaşam ve devrimci pratik bireyde başlar, partide cisimleşir. Ve böylece partinin bütün siyasal çizgisinde yaşam bulur.
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 olduğu en değerli kişilik özelliklerinden birisidir. Bir partili, komünist özü-sözü eylemiyle partisine, yoldaşlarına ve halkına güven vermelidir. Bu da öncelikli olarak açıklık, aleniyet sözüne bağlılık, dürüstlükle mümkün olabilir. Sorumluluk bilinci zayıf, aldığı işleri zamanında bitirmeyen, aldığı sorumlulukları ciddiyetle yerine getiremeyen, bunlar için kafa yormayan ve emek vermeyenlerin halka, yoldaşlarına güven vermesi mümkün değildir. Bir devrimcinin, partilinin; ideolojisi, kararlılığı, adanmışlığı, bağlılığı; eyleminde, pratiğinde, sözü ve davranışında açığa çıkar, bütün bunların toplamı da kişilik özelliğini oluşturur. Gerçek olan bizim kendi pratiğimiz ve onun ortaya çıkarttığı sonuçlardır. Kendimizle, yaşamımızla, devrimci sorumluluklarımızla, partili görevlerimizle yüzeysel ilişkilenen bir devrimcinin bir partilinin partisine, yoldaşlarına, halkına güven vermesi, güven duyması mümkün olabilir mi?
Devrimcinin ideallere bağlılığın karşılığı: Bütün sorun ve zorlukların karşısında yılmayan, bocalamayan, demoralize olamayan tam tersine moral kaynağı olan. Çözüm gücü, irade olan; kararları sonuna kadar uygulayan, parti tarzını mücadelenin ve yaşamın her alanında, anında temel ölçü olarak alan ve bunun üstünde hiçbir çizgiyi kabul etmeyen. Tek çizgisi parti çizgisi ve onun militanı, savaşçısı, komutanı, savunucusu ve uygulayıcısı olan olmalıdır. Halka güven vermek halka güvenmek öncelikli olarak kendimizden başlatacağımız Söz ve eyleminde bütünlük bir eylemdir. Kendimizdeki oluşturmak zayıflıkları, yüzeysellikleri, öncelikli Güven kapitalizmin çürütücü olarak kabullenme ile başlar ortamında devrimcinin sahip devrimci değişim ve dönüşüm. 20
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
BAWERKİRİNA GEL Û BAWERDAYÎNA GEL! Bawerdayîna Gel!
salane ve wê bê avakirin û tê jî avakirin. Ger ew nebe, baweriya Gelo, şoreşgerek di nav jiyan gel çawa ji we bê? Ji bo vê hûn û şoreşgerîyek çawa de bibe nikarên sebebek jî bibînin. Ê/A dikare bawerîyê bide gel? ku jiayanek wasat jiyan dike, Rastiya şoreşgerek di serê de bi gelo di ser gelên kedkaran jiyana xwe tê xuyakirin. Jiyana de dikare bandor bike. Zaten şoreşgerî, bi tamamî ji takekesî mirovên ku di derdora wê/wî de paqijbûn e. Li hemberî kesayeta jiyanek wasat jîyan dike. Divê kapîtalizm di keseyeta xwe de hûn weke ronahî di nav gel bi hemû nirxên çanda bîrdoziya de şewq bidin. Divê jiyana we şoreşgerîyê diafîrîne. Her wilo bibe û ji alîyê gel mînak bê dema jiyana wî/wê komûnîstî girtin. Lê, divê ew weke xwezayî, ye. Parvekirin, keda bêsinor û mûtawazî bê jiyankirin. Qet ne xwezayî… Di her mijarê de berê ji bo şeqil. xwe rêheval û gelê xwe difikre... Şoreşgertiya me di jiyanê de Tiştên ku tu ji bo xwe dixwazî, zelal dibe. Ew jî bê hezkirina mafên ku tu ji bo xwe dibînî gel, baweriya ji gel re, xwedî berê her tişt ji bo gel û hevalên derketina nêrxên me nabe. Li xwe divê tu bixwazî û pêk bînî. dijî dijminê gelên me, em divê Tevgerandina berpirsyarî, hêrsa bêdawî ya çînê nîşanê girtina xetere li ber çawê xwe, ji dijminê xwe bidin. Hêrsa hevalên xwe re bi laşên xwe re me, kîna me, hestên me yên mertalbûn, tevlîkirina keda xwe tolhildanê, xwesteka me ya ya jiyanê her dem bi canfedayî hilweşandina desthilatdariya divê gavek di pêş de bibî. Jiyanek wî ne tenê di gotinê de divê wilo ji alîyê herkes bi hurmet û di jiyana me de jî bibe. Dema hezkirin tê pêşwazîkirin. Ên ku rêhevalên me yên kedkar binêrin ji qirêjtî û gamariya kapîtalizmê me, divê keseyetak têkbirine acizbûnin û cîhanek nû digerin dijminê bibînin, baweriya wî ji dive wan kesan weke miqnantisê me re hebe, wî hîs bike, şad û bikşîne ji xwe. Dema di vî kelecan bibe. Xwestika bi hev zelalî û hêjahîyê de bîrdozîya re şerkirin bi me re divê çêbibe. şoreşgertîyê di kesayetê de nebe, Ger ew cudatiyên me nebe em bi gel re gava têkîlîyê jî naye nikarin gel bikşînin aliyê xwe, avêtin. Baweriya gel ancax bi em nikarin wan di refên partiyê ezmunên bêhijmar û pratîkên de bidin têkoşînkirin, baweriya 21
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
wan em nikarin bigrin. Ger em baweriya gel negrin tu car em nikarin wan bikşînin nav têkoşîna hevpar. Jiyan û pratika şoreşger a ku divê di şoreşgerek de hebe, di şahs de destpê dike, di partiyê de cîsma xwe digre. Ew jî di hemû xeta siyasî ya partiyê de digîhêje jiyanê. Girêdayîna şoreşgerek a îdealên şoreşgertîyê; li dijî hemû pirsgirêk û zorî dev ji bawerî û doza xwe ber nade, moralê xwe xira nake. Bi eqsî dibe çawkaniya moralê. Hêz û îradeya çareseriyê dibe. Ya/yê hêza çareserî û îradeyê dibe; heta dawî bîryaran pêk tîne, tarza partîyê di hemû kadên têkoşîn û jiyanê de wek pîvan digre dest û xeyrî vê xetê tû xetekî qebûl nake. Xeta wî tenê xeta partî ye û divê wek mîlîtan, şervan, fermandar û pêkhênerên wan bibe. Temamkirina gotin û çalakîyê Di nav pergala kapîtalizm de ji bo şoreşgerek keseyetek herî hêja bawerî ye. Kesek xwedî
Parti û komunistek bi cewherîya xwe, çalakîya xwe û gotinên xwe ji partî, rêheval û gelê xwe re divê bawerî bide. Ew jî ancak bi girêdana soze xwe, bi çanad xwe, bi exleqa xwe mimkûn e. Şoreşgerek dema ku karekê digire li ser xwe û di wextê xwe de naqedîne, ji bo vê serê xwe neêşîne, li ser vê bicidî nesekine û ked nede çawa bawerî bide gel û rêhevalên xwe? Şoreşger û partiyek; di bîrdozî, bibîryarî, canfedayî, girêdayîna di çalakî, gotin û helwesta wî/ wê de derdikeve holê, ew jî taybetîya kesayetî ava dikin. A rast, pratika me û encamên wan pratikan ne. Kesek bi lawazî erkê xwe, berpirsyarîyê xwe, jiyana xwe, erkên partîyên xwe dikeve têkîlîyê çawa bawerîyê bide heval û gelê xwe, çawa bawerîyê wî/wê ji gel hebe? Bawer dayîna gel, bawerkirina gel çalekîyek ku di destpêkê de divê em jixwe destpêbikin e. Guhertin bi qebukkirina ew lawazî,
22
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
DENGÊ KURDÎSTAN’I DEVRİMCİ MÜCADELENİN ETKİN ARACI OLARAK KULLANALIM Devrimci savaşımda her araç bir ihtiyacın ürünü olarak ortaya çıkar. Ortaya çıktığı koşullarda da işlevine uygun olarak rolünü oynaması beklenir. Devrimin ihtiyacına sunulan her araçda örgüt-kadro ilişkisiyle birlikte ele alınmalı. OHAL-darbe koşullarında mücadele araç ve biçimlerini dönemin ihtiyaçlarına uygun tarzda kullanmak önemlidir. Yasaklamaların, kapatmaların, baskınların, yoğunlaştığı bu dönemde özgür araçlara, özgür mücadele biçimlerine daha çok ihtiyaç olduğu açık. Araçları işletmek için öncelikle o araçları kullanacak örgütlere ihtiyaç vardır. İşlevli, sistemli örgütlerle mücadelede yol almaya, yol yürümeye bugün her zamankinden çok ihtiyacımız olduğu açık. Elbette OHAL koşullarında özgür alanlar olarak ifade ettiğimiz yer altı örgütlerinin önemi her zamankinden daha fazla öne çıkar. Faşizmin ve sömürgeciliğin, demokratik hak ve özgürlüklere yeni darbeler indirdiği bu günlerde onların çizdiği sınırlara bağlı kalmak devrimci çalışmayı her açıdan kötürümleştirir. O sınırlarda yapılacak ne varsa onu sonuna kadar yapmak gerektiğini her devrimci bilir. Ama yine her devrimci bilmelidir ki o sınırlar aşılmadan, özgür alanlarda özgür
araçlarla propaganda, ajitasyon ve her türlü eylem örgütlenmeden devrimci yolda ilerlenilemez. OHAL Koşullarında Dengê Kurdîstan’ın işlevi Kimi örgütlerde ve alanlarda yapılan değerlendirmelerde Dengê Kurdîstan’ın işlevinin yeterince anlaşılmadığı dolayısıyla beklentilerin de farklı düzeylerde olduğunu gördük.Buradan hemen şu soruyu yanıtlayarak başlayalım. Dengê Kurdîstan hangi ihtiyacın ürünü olarak doğdu?; Yayınımız Partimizin Kurdîstan örgütünün merkezi yayın organıdır. Dolayısıyla Kurdîstan örgütümüzün kadrolara, örgütlere dolaysızca dokunduğu, temas ettiği, talimatlar ilettiği bir araç olarak ele alınmalı. Siyasal Perspektiflerinden, örgüt ve kadro sorunlarına dair yapılan tartışmalara kadar MLKP Kurdîstan örgütümüzün parti kadrolarına, taraftarlarına, sempatizan ve dostlarına ulaştırdığı sesidir. Ama aynı zamanda Kurdîstan’daki bütün sosyalist yurtseverlerin kolektif sesidir. Dengê Kurdîstan örgütünün teorik yayın organı olmadığı gibi merkezi politik yayın organı da değildir. Onun güncel ajitasyon- propaganda işlevi yoktur. Bu beklentileri olan yoldaşların bir yanlış algı içinde olduklarını söylemeliyiz. Dengê Kurdîstan ideolojik,
23
Dengê Kurdistan.23 örgütsel sorunları irdeleyen, yön tayin eden; parti deneyimlerinin kolektifleştirilmesine, parti birikiminin yeni kuvvetlere taşınmasına, dolayısıyla kadroların gelişimine hizmet eden araçlardan biridir. Dengê Kurdîstan aynı zamanda bir örgütlenme aracıdır. Faşizm ve sömürgecilik koşullarında partimizin özgür cephesinin örgütlenmesine zemin oluşturacaktır. OHAL şartlarında bu daha da önem kazanmıştır. Parti taraftarlarından sempatizanlara bütün militanların olduğu kadar atıl duran, işlevselleştirilmeyi bekleyen kuvvetlerin de Dengê Kurdîstan’a gereksinimleri var. Söz konusu kuvvetlerin yayınla ilişkilendirilmesi onların önünü açacak, nitelik katacak ve atıl kuvvetleri işlevli kılacaktır. Örneğin kimi yazarak, kimi dağıtımında, kimi basımında etkin görev alarak işlev kazanabilir.
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 olmalı. Atılacak bu adımlar kadroların gelişimi, ideolojik değişim, süreçlerini yönetmede etkili araçlarımızdan biridir. Yayının okuma gruplarında, birimlerde eğitim materyaline dönüştürülmesi alan örgütleri tarafından sağlanmalıdır. Yayınlarımız aynı zamanda partimizin kolektif deneyim haznesinden damıtılarak süzülüp kolektife sunulmasının bir aracıdır. Mücadele deneyimlerini kolektifleştirmek, devrimci bilinç ve duyguyu inşa etmek için yayınımız etkin bir araç haline getirilmelidir. Bu nedenle Dengê Kurdîstan’a hem deneyimlerin yazılı olarak aktarılması, aktarılan deneyimlerin eğitimlerin konusu haline getirilmesinin sağlanması alan örgütlerimizin ve sorumlularının devrimci görevi kapsamındadır. Bu görev hakkıyla yerine getirildiğinde partimize akan genç kuvvetlerin deneyimlerden öğrenmesine, kolektif hafızanın oluşturulmasına Baskıların, zorbalığın alabildiğine katkısı olacaktır. Buralarda yükseldiği, faşizmin tüm ortaya çıkan sonuçları, eleştiri kurumların kapısına kilit vurduğu ve değerlendirmeleri örgütler günlerde her ev ve atölye,okul, aracılığıyla Dengê Kurdîstan kısacası halkımızın bulunduğu her yayın kuruluna taşımak da yine mekanı örgütlenme alanlarımız okurların, örgütlerin sorumluluk olarak değerlendirmeliyiz. alanında olduğunu hatırlatalım. Kadro sorunundan, var olan Bu temelde her parti taraftarı kendi kuvvetlerimizin deneyim önüne; devrimci mücadelenin zayıflığından bahsettiğimiz farklı alanlarında yaşadıklarını, süreçte çözümü için adım atmak gözlediklerini Dengê Kurdîstan bir gerekliliktir. Bu temelde yayın aracılığıyla yansıtmayı görev olarak aracılığıyla kadrolaştırma faaliyeti çekmelidir. Deneyim yazılarından, kapsamında örgütlenecek eğitim mektuplara, çeşitli konulardaki ve tartışma grupları önceliğimiz makalelere, tartışmalara, 24
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 Dengê Kurdistan.23 mücadelenin bir anındaki gözleme çeper, taraftar ilişkisinin yeniden dayalı yazılardan, şehit yoldaşlara örgütlenmesini sağlayacaktır. dair tanıklıklara kadar çeşitli Bu temelde atılan adımlar doğru başlıklarda yazınsal ürünlerle tarzda ele alındığında partiye yayınımızın beslenmesi tüm yeni olanakların sunulmasının da örgütlerin dolayısıyla tüm sosyalist kapısı aralanmış ve kendimizi daha yurtseverlerin, parti emekçilerinin, güçlü tarzda örgütlemek için de militanlarının sorumluluğu olmalı. yeni araçları etkinleştirmiş oluruz. Bu elbet devrimci iyi niyetle her Bu yayın tüm sosyalist yurtseverlerin bir yoldaşın kendi sorumluluğuna katkılarıyla ortaya çıkmalı. Bu bırakılamaz. Bu da başlı başına bir nedenle tüm örgütler okurların, örgüt-denetim ilişkisi içinde yazı savaşçıların, militanların, taraftarın başlıklarının belirlenmesinden, emeğinin bu yayın etrafında görevlendirilmesine, görevin takip örgütlenmesini önüne bir görev edilip sonuçlandırılması aşamasına kadar sistem içinde örgütlenmeli. Yine yayının dağıtıma hazırlanması, bunun için gerekli alt yapısının oluşturulmasına dair çözümler tüm parti örgütlerinin gündemine girmeli. Bunun için gerekiyorsa partizan baskının tekrar devreye girmesi, ya da fotokopi imkânlarının örgütlenmesi sağlanmalı. Partizan baskı bilinmiyorsa bu konuda partinin deneyimlerine başvurulmalı, olmadı teknik, teknolojik olanaklar da kullanılarak bu teknik öğrenilerek uygulamaya geçilmeli. Yayının çıktığı andan itibaren basılıp çoğaltılması, güvenlik kuralları çerçevesinde dağıtım ağının örgütlenmesi dağıtım gruplarının, sorumlularının oluşturulması, yayının alanlara, okurlarına ulaştırılmasına kadar tüm aşamalar ilgili örgütlerce yapılmalı. Bunun için; basım, dağıtım, lojistik birim, vb gruplarının kurulmasına dönük atılan adımlar dağınık, işlevsiz duran çevre, 25
Dengê Kurdistan.23
Öcalan’a Özgürlük!
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
bunu görerek önderine, iradesine sahip çıkmaktan 15 Şubat 1999’da uluslararası hiçbir koşulda vazgeçmedi. emperyalist bir komplo sonucu sömürgeci Türk devletine Esir alınmak istenen Sayın teslim edilen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında Kürt Sayın Abdullah Öcalan’ın dili, kültürü, ulusal varlığı ve esir düşmesinin üzerinden özgürlüğüdür. Bütün gerici 18 yıl geçti. Kürt özgürlük ve sömürgeci diktatörlükler, mücadelemizi bölgesel, halk düşmanı bu politikalarını ekonomik, siyasi çıkarları u y g u l a y a b i l e c e k l e r i n e Bu komployu önünde engel olarak gören, inandılar. Kürdistan'ın dört bir parçasını hazırlayan güçler, genciyle, Kürt ulusunun talan eden gerici, sömürgeci kadınıyla on yıllardır büyük bedeller ve emperyalist güçler, gerçekleştirilen komployla ödeyerek yarattığı mücadele Kürt halkımızın ulusal geleneğini, direnişini, boyun mücadele iradesini kırıp teslim eğmezliğini hesaba katmadı. almayı amaçladılar. Halkımız Kürt halkımızın sömürgeciliğe, faşizme karşı onurlu, can feda 26
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
direnişi, bu kirli ittifakı ve Halkımızın özgürlük savaşımı komployu paçavraya çevirdi. kazanacak. Emperyalistler ve onun işbirlikçisi faşist sömürgeci devletler, bu komplo ile amaçladıklarından hala vazgeçmiş değiller. Bu kirli plan, bugün de, faşist Erdoğan-saray diktatörlüğü tarafından devam ettiriliyor. Kuzey Kürdistan’da sömürgeci faşist diktatörlüğün cellatları tarafından faşist DAİŞ çetesini aratmayacak vahşilikte katliamlar yapılıyor, özgürlük simgesi dağlarımız kimyasal silahlarla yakılıyor, önderliğine sahip çıkan öncü kadınlar başta olmak üzere direngen Kürt kadının iradesi parçalanmaya çalışılıyor. Yine Kürt halkımızın öncülüğünde gerçekleşen Rojava Devrimi, onun bölge için demokratik bir projesi olarak federatif sistem bu soykırımcılar tarafından hedef alınıyor, halka dönük katliamlar yapılıyor, toprakları işgal ediliyor. Desteklediği tecavüzcü, katiller sürüsü çeteler halkımızın kazanımlarını hedef alıyor. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a ağırlaştırılmış tecrit içinde tecrit uyguluyorlar. Halkımız üzerinde emperyalist efendileri ve faşist işbirlikçileriyle birlikte korku imparatorluğu kurmak istiyorlar. Başaramayacaklar.
Şimdi, direnişi ve serhildanı yükseltmenin, Öcalan'a ve Kürdistan'a özgürlük için sokakları doldurmanın zamanıdır.
Kahrolsun 15 Şubat komplosu! Kahrolsun halkımıza karşı uygulanan soykırım politikası! Öcalan’a özgürlük, Kürt halkına statü! Yaşasın halkımızın onur ve özgürlük mücadelesi!
27
14 Şubat 2017 MLKP Kürdistan
Dengê Kurdistan.23
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017
YOLDAŞLARDAN! YOLDAŞLARDAN! YOLDAŞLARDAN! GEREKÇELİ YAKLAŞIMLAR DEĞİŞİMİN ÖNÜNDE ENGELDİR
Kimi zamanda bu başka biçimlerde kendisini ortaya koymaktadır. Yapılması gereken bir görev var. Yapması gereken yoldaşın yapma isteği yoksa başlıyor gerekçeler sıralamaya, ‘yer kapalıysa, orda yoksa yapılmazsa, hava soğuksa, şimdi değil de yarın olmaz mı’, hava soğuk, hastayım, benim işim var. Yorgunum, uykusuzum’ vb. gerekçelerle o işin olmasını en başında aldığı tutumlarla engelliyor. Yada iş yapmamasının gerekçelerini ilk başta oluşturuyor. Artık o işten bir sonuç çıkar mı? Çıkmayacağını herkes bilir. Sen naçizane fikrini bir yana bırak, sana ne söylenmişse onu yapmaya çalış. Yapılma sırasında bir sorun çıkarsa yeni bir plan yapılır. Daha adım atmadan olmazları sıralamanın ne anlamı var.
Devrimci birey için değişim bir sürekliliktir. Bilerek veya bilmeyerek ortaya koyduğumuz kimi davranışlar değişimin önünde engel oluyor. Engelleyici yaklaşımlardan biri 'gerekçeli' davranmaktır. Sorunun kendisini tartışmak yerine başkaca nedenlerle uğraşılıyor. Bu boşa tüketilen emek olduğu kadar sorunlarındaçözümünüzorlaştırıyor. Yaşam içerisinde birçok kez tanık olmuşuzdur. Yanlış yapan yoldaş, açık yürekle, o yanlışı kabullenmesi ve duruma özeleştirel yaklaşması gerekirken; yaptığı yanlışını, başka gerekçelerle açıklamaya, izah etmeye çalışır. Bu var olan durumu daha da çıkmaza sokuyor. Basit bir sorun dahi çözülmez oluyor. Yaşam içinde elbette yanlışlar olacak. Bunlar eleştiri özeleştiri temelinde Değişime ayak direten ve özeleştiri aşılınca sorun kalmaz. Her zaman kültürü zayıf olan insanlarda her böyle olmuyor. Yanlış yapılmış, sorunun bir gerekçesi ve mazereti sorunlar yaşanmış ve onca yaşanan vardır. Onlara göre sorunlar hep dış sıkıntıların nedenlerinden biriside etkenlerden kaynaklı yaşanmakta. kendisi olmasına karşın hiç üzerine Kaynak olarak kendi eksikleri, alınmıyor. Yaptığı onca hata ve darlıkları, rahat ve umursamaz yanlışların tek nedeni olarak başka tutumları görülmez. Onların ne kadar yoldaşların eksikleri ve yanlışlarında etkisi olduğu düşünülmez. Karşının görüyor. Ya da başkaca nedenler davranışları hata ve yanlış yapmasına yoldaşın yanlış yapmasına neden neden olur. Bu tür davranış olmuştur. Neden bilinmez, kendi gösterenlerin devrimciliğinde ve davranış ve yaklaşımlarının, anlayış değişiminde sorunlar vardır. Bu ve kendine göre davranışının durum devrimci temelde aşılmadan, hatalara neden olduğunu hiç gelişim göstermek kolay olmayacak. düşünmez. Biraz kendi eksiklerine 28
Dengê Kurdistan.23 eleştirel baksa sorunun nereden kaynaklandığını görecek. Ama bakmıyor ve her zaman nedenleri dışarıda aramaya devam ediyor. Bu yaklaşımları gösterenler, kendini beğenmiş ve değişime kendini kapatan kişiliklere ait yaklaşımlardır.
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 gibi kendinde değişimi değil tersine kapitalizme ait olan benmerkezciliği, kibiri, egoyu körükler. Yukarıda sıralanan sorunların temel nedenleri, kendine göreli davranışlar ve örgüt bilincinin zayıf olmasıdır. Yoldaşların, gerekçeli yaklaşımlar ve rahat davranış sonucu dur. Bu gerçekler, bir partili insanın gelişmesini, kendini aşmasını ve kendinden kaynaklanan eksiklerini zamanında görmesini engelleyen yaklaşımlardır. Bu davranışları sürdüren her yoldaş, kendi tutumuna eleştirel yaklaşması gerekir. Yaklaşımlarını partili tutumlarla aşmadığı her durumda sorun olmaya devam edecektir. Bir noktadan sonrada kendini dayatmak ve bildiklerinde ısrar etmektir. Bu yaklaşımlar bir devrimciyi gerici ve tutucu yapar.
Butür gerekçeli yaklaşımlar, talimatların boşa düşmesine neden olur; Sorumlu yoldaş açık söylemiştir, ‘yoldaşı şu noktaya bırak, şu gün şu saat te şuraya gel, yaşamı şu temelde örgütleyin’ şu şu materyalleri noktaya getir.’ vs denmesine rağmen pratikte başka durumlar yaşanıyor. Başkaları devreye konuluyor. Yoldaş yerine ulaşmıyor. Zamanında gidilmediği için işler aksıyor. Sonrasında neden yapılmadığı sorulunca, başlanılıyor gerekçeler sıralanmaya ve kendi yaptıklarını haklı çıkarmak için uğraşmaya. Oysa yapılan ortada, bu tutumlar, gerekçeli yaklaşımlar göstererek talimatları Kendi gelişimimize ayakbağı olan boşa çıkartıyoruz. Karar gücünü, bu davranışlar, partili mücadelenin yönetim gücünü zayıflatıyoruz. gelişmesi önünde de engeller Bu davranışların kabul edilir bir oluşturur. Devrimci mücadelenin yanı olamaz. Bu tür yaklaşımların, genel seyrini de etkiler. Kişilerden savaş partisinin militanı açısından çıkarak geneli etkilemeye kabul edilir yanı yoktur. Olması başladığında daha tehlikeli olmaya gereken yada devrimci tutum, başlar. Bir davranışımızla yüzleşirken yanlış yaptım, özeleştiri vermek ve hesaplaşırken bu noktalarıda ve bir daha o yaklaşımları düşünerek hareket etmeliyiz. Yada göstermemektir. Yok ben şunu yüzeysel bir özeleştiri ile geçiştirmeye düşündüm, bunun için yaptım, kalkmak sorunu çözen değil şuna sordum vb. yaklaşımların derinleştiren olur. Oysa devrimciler bir anlamı olmuyor. Sorunları değişirken, değiştiren, sorun çözmüyor ve kuralları yaşama üreten değil sorunu çözen dirler. geçirmiyor. Bu nedenle yapılan Berfîn Dicle yanlışta diretmek ve yeniden benzer yanlışlar yapmaya kapı araladığı 29
Dengê Kurdistan.23 BİRLEŞİK DEVRİMİN OLANAKLARINI ÖRGÜTLEMEK
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 K. Kürdistan ve Türkiye'de kendi rolünü oynaması beraberinde kitlelere yeni bir umut doğuracak. Bu durum biz sosyalistlere Kürdistan’da, devrimci durum önemli görevler yüklemektedir. yaşanıyor. Parçalara ayrılmış olan Kürdistan’ın; Rojava kesimin de Yaşanan devrimci duruma bir devrim gerçekleşti. Şimdi bu ve bizi bekleyen görevlere, devrimi büyütme ve yaşatma dünkü bakış açımız ve görevi önümüzde duruyor. mücadeleye yaklaşımımız, Bakur’da, özyönetim direnişleri görevlerle ilişkileniş tarz ile devrim, daha güncel hale ve yöntemlerimizle yanıt geldi. Sömürgeci devlet, olamayız. İçinden geçtiğimiz aylarca bu direnişi bastıramadı. süreçte partimizin politikalarını Tankıyla, topuyla, kitlesel kitlelerce kabul edilmesini ve katliama Kürdistandaki direnişi benimsenmesini istiyorsak. bastırmaya çalıştı yakarak, Birleşik mücadele de öncü yıkarak zorla göç dayatarak sürükleyici bir güç olmak başa çıkmaya çalıştı. Bakur ‘da istiyorsak. Kitleleri devrime yaşanan gelişmeler,halkların kazanmak için, kendimizi birleşik mücadelesini yakıcı hale yeniden yaratmalıyız. getirdi. Bu nedenle kısa süre Partimizin politikaları ışığında, önce partimizin de, öncülüğünü birleştirici ve kapsayıcı olmada, yaptığı ( HBDH) kuruldu. Bu ortak mücadeleyi büyütme yaşanan devrimci durumun bir de, karşımıza çıkacak ‘ ben’ kazanımı olarak mücadelede yaklaşımları yerine her zaman yerini aldı. Dün ayrı kanallarda ‘biz’ yaklaşımlarını esas haline akan devrimci ve sosyalist getiren bir derinliğe ve birikime örgütler, bugün ortak hedefler ihtiyacımız var. Bizi bekleyen ışığında tek bir kanalda zafere görevler kapsamlı ve bunun ulaşmak için daha coşkun akmak sorumlulukları da bir o kadar için bir yürüyüşe başladılar. büyüktür. On yıllar sonra ortak hedefler için bu kadar parti ve Bu ezilen halkların ve örgüt birlikte mücadele kararı devrimcilerin bir beklentisiydi. aldı. Kürdistan ve Türkiye devrimi Bu birleşik mücadelenin için önemli bir gelişmedir. gelişmesi için bizlerden beklentileri var. Bu hareketin Bugün her birimiz partili Türkiye kentlerine taşınması olarak, kendimize sormalıyız. gerekiyor. Bunun motor gücü Ben devrime ne kadar hazırım? parti kuvvetleri olacaktır. Bakur’da devrimci koşullar Oluşturulan ortak hareketin var. Halkların Birleşik Devrim 30
Dengê Kurdistan.23 örgütünün bizden beklentileri var. Bizleri yeni görev ve sorumluklar bekliyor. Türkiyede mücadelenin yükselmesiyle beraber sorumluluklarımız arttı. Devrim isteyen bir sosyalist olarak bu görevlere ne kadar hazırız. Geçmişin dar ve sınırlı bakışı ile, dar pratikçi tutumlarla, günü kurtarma anlayışı bugünün sorunlarına ne kadar yanıt olur. Geniş kitlelere önderlik yapmaktan uzak bir anlayışla hareket eden bugünün görevlerine yanıt olamaz hiçbir partili. Dar ve kesimsel çalışma anlayışlarımızı bırakmalıyız. Belli düzeyde örgütlü insanlarla işyapma tutumlarımızı terk etmeliyiz. Her yoldaş, iki ülkeden, iki devrimden ve iki ulus gerçekliğinden düşünmelidir. Ulusal toplukların talepleri, dolayısıyla devrime hesap edilmelidir. Hareket halinde olan kitlelere nasıl öncülük yaparız bunu düşünerek kendimizi hazırlamalıyız. Biz artık, sınırlı sayıda yoldaşların sorunlarını çözmekle yetinemeyiz. Bizi milyonların sorunları ve sorularına çözüm gücü olmamız bekleniyor. Buna yanıt olmamız partimizden ve dolayısyla bizden beklenen .
Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 birlik yapmışlar. Orta doğu’da koşullar bizden yana, işte tamda sosyalistlerin kendi rollerini oynayacakları koşullar. Rüzgâr, bizden yana esmektedir. Bu bilinç ve görüşle hareket etmeliyiz. Bundan sonra, kendine güvenen, doğru politika yapan ve savaşan, birleştiren, çözümler üreten, çözüm gücü olan kazanır. Küçük hesaplar yapan. Fırsatçı davranan ve emek harcamayan kaybeder. Zaman tüm gücümüz ve enerjimizle sürece yüklenme zamanıdır. An bu andır. Devrim isteyen ve birleşik mücadelenin olanaklarına güvenen bu düzenin yıkılmasını isteyen her devrimci durmadan, sızlanmadan koşturmalıdır.
Yıllarca birleşik mücadele ve birleşik devrim istek ve beklentilerimizi dillendirdik. Şimdi bu düş, gerçek oldu. Bize kalan bunun gereklerini yerine getirmek. Bize düşen; halklarımızın bizden beklediği, devrimci sorumluluk ve bilinçle görevleri başarmak. Koşullar bizden yana gelişiyor. O zaman devrime yanıt olmak için fazla yüklerimizden kurtulalım. Bizi bekleyen görevlere yanıt olmak için, kendimizi yeniden Bugünkü devrimin olanakları, örgütleyelim. Başarmaktan politik süreç ve onun açığa başka bir yolumuz yoktur. çıkardığı olanaklar her zaman yaşanmaz. Kürdistan’da devrim Rüstem Çîyager bu derece güncel, yıllarca ayrı mücadele eden yapılar 31
MARKSİST LENİNİST KOMÜNİST PARTİ Sibat-Adar/Subat-Mart 2017 Dengê Kurdistan.23