eczacıbaşı voleybol fan

Page 1


O şimdi Eczac

Eczacıbaşı VitrA, 2018-2019 sezonu öncesi Yeon-Koung Kim’i kadrosuna katarak transfer bombasını patlattı! Kariyerinde birçok büyük başarıya sahip olan Güney Koreli yıldız oyuncu, 2012 Londra Olimpiyatları’nda “En Değerli Oyuncu” (MVP) ödülünün de sahibi olmuştu. Çok önemli bir oyuncuyu transfer ettiklerini söyleyen Eczacıbaşı VitrA ta

kım menajeri Nalan Ural, “Kim, yıllarca ülkemizde de oynamış, yetenekli ve başarılı bir voleybolcu. Kendisinin şu anki kadromuzla birlikte çok iyi işler çıkaracağına inanıyorum. Her iki taraf için de hayırlı olsun” diye konuştu.

Yeon-Koung Kim kimdir? Smaçör mevkiinde oynayan 1,92 boyundaki Yeon-Koung Kim, 1988 Güney Kore doğumlu. Daha önce oynadığı kulüpler sırasıyla, Pink Spiders, JT Marvelous, Fenerbahçe ve Shanghai Guohua Life.


cıbaşılı !


Sultanlar Plajda... Milli voleybolcularımız Güldeniz yorlar. Önal ve Neriman Gençyürek, salonlardaki başarılarından sonra Sponsor desteği İBA KİMYA’ dan Sporumuzun vazgeçilmez sorunu plajlara da göz diktiler! Her ikisi de plaj voleybolunun zorluklarını bilerek bu işe başladıklarını her fırsatta dile getiriyorlar..

sponsor desteğini aşmalarında ilk destek İBA KİMYA’ dan geldi. İBA KİMYA’ nın bu anlamda diğer kurum ve kuruluşlarımıza da örnek teşkil edeceğini umuyoruz ve kendilerine spora verdikleri destek için spor severler olarak teşekkür ediyoruz.

“Düşe kalka bu işi öğreneceğiz” İlk turnuvaları Mersin Açık’ta sadece dört antrenmanla çok zorlu iki maç oynayan Güldeniz-Neriman Farkındalık yaratmaya başladılar.. çifti, istek ve mücadelelePlaj voleybolunun yeni ikilisi Gül riyle yeterli hadeniz ve Neriman şimdiden farzırlık süresi gekındalık yaç i rd i k l e r i nd e ratıp, plaj plajların vazgevoçilmezleri olacaklarını gösterdiler. leyboluna olan ilginin artmasını Bol bol kamp! sağladılar. Sıfırdan başladıkları plaj Özellikle sosyal medyadaki voleybol voleybolunda antrentakipçilerinin yoğun ilgi göstermesi man eksikliklerini gigelecek adına oldukça umut verici.. dermek için ara verDaha önceleri konuyla pek muhatap meden kamplara olmayan salon voleybolu izleyicisidevam edinin, Güldeniz ve Neriman sayesinde yaz aylarını yayın bulabilirlerse ekran başında, bulamazlarsa da Türkiye Voleybol Federasyonu ile FIVB’nin site-


leri ve sosyal medyadan takip edecekler. Bu aynı zamanda plaj voleybolu oynayan diğer sporcularımızın da tanınmasını ve daha ön planda olmalarını sağlayacak. ‘Ön planda olmaları ne sağlar?’ derseniz de, İBA KİMYA gibi sponsorların olaya dahil olmala-

rını kolaylaştırır. En büyük eksiğimiz olan tanıtım ve reklam konusunda da Eczacıbaşı Voleybol Fan olarak her türlü desteği vermeye hazırız. 22 Haziran - 1 Temmuz tarihleri arasında İspanya’nın Torragona şehrinde yapılacak olan Akdeniz Oyunları için hazırlıklarına çok süratli bir şekilde ara vermeden devam eden Güldeniz ve Neriman’a, onlarla birlikte bizleri temsil edecek tüm sporcularımıza şimdiden başarılar diliyoruz...


Bir tek annem olsun bana bir şey olmaz...

Eczacıbaşı VitrA – Vakıfbank maçında önümde oturan hanımefendi, çantasından telefonunu çıkardı, telefonun kamerasını açtı ve sahada birini aramaya başladı.. Aradığı kişi kızıydı.. Kızı Nalan’ı buldu.. İyice yakınlaştırıp videoya kaydeden Halide Gülergin..

“Merhaba Fatma hanım. Sizi arayabilir miyim?” “Telefon numaramı vereyim.” Az sonra telefonum çaldı, “Fatma hanım kusura bakmayın, maçın yayını yokmuş. Link bulursanız bana da gönderir misiniz? Maçı izleyemezsem çok kötü olurum!” diyen, birkaç ay sonra tanıştığımızda arabasının üstündeki tozlara mahallenin çocuklarının yazdığı, ‘Güldeniz dünya şampiyonu’ yazısının yıkanmasını yağmura bırakan Ayhan Akpak..

Yaşımız kaç olursa olsun “çocuğum” diye sever bizi annelerimiz.. Belki de bu yüzdendir içimizde hep bir çocuğun var oluşu.. Büyüdüğümüzü sandığımız zamanlar bile o çocuğun saklambaç oyunundan ibaret değil midir? #Birtekannemolsunbanabirşeyolmaz Tüm annelerimizin ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN ...


“Bir Voleybolcunun Anıları”

“Şu tarihte şu şehirde gittik oynadık geldik”ten ibaret, ne yazık ki kronolojik bir voleybol tarihimiz var. Araştırma yapmaya kalksanız isimler, şehirler, belki salonlar ve maç skorlarını zor bela bulursunuz. “E sen de daha ne istiyorsun?” diyebilirsiniz. İstediğimi Milli Takımımız’ın ve Eczacıbaşının efsane kaptanlarından Selcan Çağlar “Bir Voleybolcunun Anıları” kitabıyla verdi. Çünkü benim için tarih, sadece rakamlardan ibaret değildir. O tarih durağan, hatta ölü tarihtir. Oysa tarih yaşamalı ve yaşatılmalıdır. Bunu da yapan hikayeleri ve o hikayelerin kahramanlarıdır. Nalan Ural : “Selcan Çağlar ablamın kitabına başladım . Çok duygulandım. Benzer gençlik anıları ,voleybola aşık olan hareketli , atletik, sıradan bir genç kızın voleybolla geldiği yer. Hem kendi hayatına hem başka insanların hayatına dokunması, önemli bir ailenin Kadın Voleybol Ailesinin mihenk taşlarından biri olma hikayesi bana ilham verdi yine . Bilmiyorsanız ben de Selcan Ablamdan Milli takım ve Eczacı forması devralmış, Selcan Ablayı idolum seçmiş Adana dan gelmiş bir voleybolcu kızdım . Hikayesinde kendimi buldum kendimi gördüm. Herkese tavsiye ederim . Sevgiler Selcan Ablam “ “Bir Voleybolcunun Anıları” kitabı bunun için önemlidir. Voleybolumuzun nereden nereye geldiği tüm yaşanmışlıklarıyla anlatılıyor.. Oturmuş çay, kahve içiyorken sohbet ediyoruz tadındaki kitabı almak için; Yurtiçi gönderiler: https:// iyzi.link/AAJikw , Avrupa gönderileri: https://iyzi.link/AAK_RQ , Amerika gönderileri: https://iyzi.link/AAK_Tw’den sipariş edilebilir. Ayrıca e-kitap olarak da iBooks - https://itunes.apple.com/book/id1383165425 Google Playstore https://play.google.com/store/books/details?id=fnJaDwAAQBAJ ‘ ‘den ulaşılabiliniyor.


Büşra Kılıçlı ‘ıyla Bir Sezon Daha Takımın ikinci kaptanı Büşra, “Bir sezon daha Eczacıbaşı ailesinin bir üyesi olacağım için çok mutluyum. Bu sene ulaştığımız seviyeyi takımca daha çok yükseltmek istiyoruz. Umarım sakatlıksız, bol kupalı bir sezon olur” açıklamalarında bulundu.

Gözde Yılmaz Eczacıbaşı ile devam dedi

Eczacıbaşı ailesinin bir parçası olmaktan her zaman gurur ve mutluluk duyduğunu söyleyen Gözde, “Geçtiğimiz sezon, kulübümüzün yeniden takım ruhunu yakalaması adına çok güzel bir sezon oldu. Eczacıbaşılı olarak anılmak çok büyük bir onur. Bir sezon daha evimde kalacağım ve bu formayı giyeceğim için çok mutluyum. Seneye, bıraktığımız yerden üzerine koyarak devam edeceğiz” diye konuştu.

Dilara Bağcı Bir Sezon Daha Eczacıbaşı VştrA’da 2018-2019 Sezonunun kadrosunu büyük ölçüde tamamlayan Eczacıbaşı VitrA libero Dilara Bağcı ile olan sözleşmesini uzattı.


Hoş Geldin Gamze Alikaya Eczacıbaşı VitrA, Milli Takım psörlerinden Gamze Alikaya’yı kadrosuna kattı. Gamze, 20182019 sezonunda turuncu beyazlı formayı giyecek. Kadrolarına hem yetenekli hem de Türk bir pasör daha kattıkları için mutlu oldukların belirten Eczacıbaşı VitrA Takım Menajeri Nalan Ural şunları söyledi: “Geçen sene CEV Kupası’nda yarışırken genç ve yetenekli Türk oyuncularımızı tecrübelendirmeyi hedeflemiştik. Bu sene kurduğumuz iddialı kadromuza Gamze gibi başarılı bir Türk oyuncuyu daha ilave ettik. Böylece, önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi’ne tecrübeli bir kadroyla katılmış oluyoruz. Gamze’nin de takımımıza önemli bir katkı sağlayacağına inanıyoruz.”Voleybol Milletler Ligi’nde yarışan A Milli Takım’ın kadrosunda da bulunan Gamze Alikaya, geçtiğimiz gün oynanan Türkiye-Dominik Cumhuriyeti karşılaşmasında iyi bir performans sergileyerek, takımın 3-1’lik galibiyetinde önemli rol oynamıştı.

Orta Oyuncuda Amerikalı Tercihi Gibbemeyer’le Devam Ediyor Eczacıbaşı VitrA, Amerikalı Milli oyuncu Lauren Gibbemeyer’i renklerine bağladı. 1.88 cm boyundaki başarılı orta oyuncu, önümüzdeki sezon turuncu beyazlı formayı giyecek. Lauren ile bir yıllık sözleşme imzaladıklarını söyleyen takım menajeri Nalan Ural; “Yeni sezon kadromuz yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Lauren, özellikle Amerika Milli Takımı ile birçok başarıya imza atmış tecrübeli bir oyuncu. Takımımıza da önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum” dedi.


Maja Ognjenovic ve Rachael Adams’a Teşekkürler... Maja Ognjenovic ve Rachael Adams kariyerlerine Avrupa’da devam etme kararı aldılar ve sezon sonunda iki oyuncu da Eczacıbaşı VitrA ile yollarını ayırdılar. Maja Ognjenovic Rusya’nın Dinamo Moskova takımıyla,Rachael Adams ise İtalyan Saugella Monza ile anlaştı. İki sezon boyunca verdikleri emekler ve bizlere yaşattıkları güzel anlar için teşekkür ediyoruz. Her iki oyuncuya yeni takımlarında başarılar ve sakatlıksız bir sezon diliyoruz. Sizleri izlemek büyük keyifti...


Dünden Bugüne Efsaneler ... Bundan 5-6 yıl önce komple oyuncu dediğimiz ve tek başına takım diye yere göğe sığdıramadığımız yıldızlar vardı. Bugün çoğu gencin hatırlamadığı, adını bile bilmediği gerçek yıldızlar...

Çoğu kişinin bu yıldızları izlemekten mahrum kaldığı için önüne gelene efsane diye hitap edilen oyunculardan oldukça farklıydılar. Sayıları da bugünden oldukça fazlaydı o dönemki yıldızların. Mirka Francia, Sokolova, Godina, Artamonova, Angelina Grüen , Logan Tom, Walewska, Glinka, Ruiz, Osmokrovic, Luiz, Aguero, Hoa Yang, Antonella Del Core, Yelena Shabovta ve Natalia Hanikoğlu gibi... Şimdilerde o dönemlerden arta kalan Jaqueline Carvalho, Jordan Quinn Larson Burbach, Natalya Mammadova, Saori Kimura ile son döneminde altın çağını yaşayan Piccini ve son sezonunda beklentilerimizin biraz gerisinde kalmış gibi görünen Milli Gururumuz Gözde Kırdar var. Rahatsızlığı nedeniyle voleyboldan kopmak zorunda kalan Hui Ruoqi var... Bu yıldızlardan farklı olarak şimdilerde bir tek Yeong Kim ve onun izinden gelmeye çalışan ama manşeti çok kötü fakat file üstünde topu gördüğünde asla affetmeyecek bir Mihajlovic, Zhu Ting ve Kosheleva var. Bakalım onlar manşetin herşey olduğu bu dönemde neler yapacaklar? Manşeti düzeltip diğer yıldızlar ve Kim gibi efsane mi olacaklar yoksa komple oyuncu terimi sadece bir söz olarak mı kalacak? Hep birlikte bekleyip görelim...

Selim TAN


YILDIZ ABLALARDAN YILDIZ GENÇLERE... Kulübümüz geçen sene 50. Yılımızı kutlarken biz taraftarların gönlünde taht kuran transferler yaptı, ardı ardına bombalar patladı; Ognjenovic, Thaisa, Kosheleva, Adams. Derken tüm voleybol camiasını bir heyecan sarmıştı çünkü gelenler kadar var olanlar da adından o kadar söz ettirmiş oyunculardı. Efsane oyuncumuz Neslihan, Larson, Boskovic, Atom Karınca Gülden tam bir yıldızlar topluluğu olmuştu. Takımın başına da Barbolini getirildi. Bu sene ise kadro da büyük bir revizyona gidilerek Neslihan, Kosheleva ve Barbolini ile yollar ayrıldı, Gülden emekli oldu, Thaisa sakatlığından dolayı ülkesine gitti. Bu yıldızların yerine Çanakkale de parlayan Beyza, Voleybol otoriteleri tarafından selfieci olarak adlandırılan Meliha, takımında yedek kalmış Ezgi, Milli takımımızın efsanelerinden Güldeniz ve takımın başına da Motta getirildi. Geçen seneki takımımızdan bir çok başarı bekledik ama istediğimiz ruhu ortaya koymadık ve o istediğimiz başarıyı bir türlü elde edemedik, lakin Eczacıbaşı ailesi sonuç odaklıdan çok hep anın tadını çıkarmaya çalıştık çünkü biliyorduk ki bu kadar yıldız oyuncunun bir arada kontrolü ya zor olacaktı ya da rakipleri sahadan silecekti. Olmadı ama bizler 7’sinden 70’ine kadar her zaman takımıza, yönetimimize destek olmaya çalıştık çünkü onlar da 50. Yıl için taraftarlarına bir jest yapmışlardı böyle olacağını kimse bilemezdi. Eczacıbaşı bu sene ise Motta önderliğinde genç ve birbirini tamamlayan oyuncu kadrosu ile başladı. Bu da geçen sene elde edilemeyen başarılardan dolayı insanlar tarafından yıkım, Eczacıbaşı küçülmeye gidiyor, şampiyonlar ligi yine hayal gibi laflara gebe kaldı. Lig başladı Motta ilk maçtan farkını ortaya koydu hakedene formayı verdi, final serisinde bazı kararlar dışında yerinde ve zamanında değişiklikler ile geçen seneye adeta sünger çekti. Oyuncularımıza gelecek olursak, geçen sene eleştirilen Meliha bir çok maçta ilk 6 oynadı ve çokta başarılı bir oyun ortaya koydu. Geçen sene heba ettiği yıldan sonra Milli Takım’da da formayı kaptı. 1 Yıl önce takımında yedek bekleyen Ezgi ise Maja gibi bir pasörden gerektiğinde formayı almasını bildi ve oynadığı oyun ile gelecek adına beklenti oluşturdu. Geçen senenin transfer gündemi olan Beyza ise genç yaşına rağmen bir çok maça ilk 6 başlayıp çok iyi performanslar ortaya koydu ve geçer notu fazlasıyla alarak Milli Takım formasını hak etti.


Güldeniz, tam bir görev adamı, ne zaman ihtiyaç duyulsa girdi maça ve hemen farkını ortaya koyarak ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu gösterdi. Takımın yeni kaptanı Larson gerek oyun zekası gerekse kaptanlığıyla her maç bize büyük oyuncu olduğunu hissettirdi. Çünkü kaptan olunmaz doğulur misali Neslihan her ne kadar bizim için yeri ayrı olsa da ona yakışmamıştı bu görev ve bu sene kaptanlık Larson’a verilerek ne kadar doğru bir karar olduğunu her seferinde gösterdi. Ognjenovic, oyunuyla göz doldurdu ve bazı maçlarda düşüş olsa da çıktığı bir çok maçta neden her zaman en iyi olduğunu kanıtlar nitelikteydi ki gidişi bizleri üzdü. Boskovic, final serisinde bir düşüşü olsa da sezon boyunca takımın skor yükünü çekti. Sahada görünmez kahramanı Simge, her ne kadar Gülden’in yeri dolar mı desek de çıktığı her maç müthiş performanslar ortaya koydu ve yaptığı defanslar ile de her defasında bizleri şaşırttı. Milli takım da formayı kaptı ve uzun yıllarca böyle olacak bu performansıyla. Büşra, kötü geçen 2 sene sonunda Motta ile küllerinden doğdu ve bu yıl her maç çıkıp görevini fazlasıyla yaptı ve görmek istediğimiz Büşra’yı gösterdi bizlere. Sona ise bizim için büyük ümit vaat eden Hande yi sakladım. Motta ile çok iyi olmasını bekledik lakin bazı gelişmeler olsa da beklediğimiz kadar olmadı. Birçok kişi tarafından Hande’de umduğumuz gibi değil yorumlarına da katılmıyorum çünkü hemen hüküm vermeyi çok seviyoruz. Birazcık ya sabır diliyorum. Tekrar tekrar söylüyorum belki ama HANDE hem kulübümüz hem de Milli Takımımız için vazgeçilmez bir oyuncu olacak. Takım olarak düşünecek olursak ta bu sene Motta’nın kararlarına her zaman güvenen, birbirini tamamlayan, ne olursa olsun oyundan düşmeyen, sayı önemsiz bir şekilde geride olsa dahi savaşmaya devam eden, geçen sene ki önde olduğu halde acaba yine yenilecek miyizin aksine biz bu maçı alırız ruhunun yer edindiği, yönetiminden taraftarına kadar yensek te yenilsek te #BİZKOCAMANBirAileyiz diyerek birbirine destek olup ortak bir ruh ortaya koyan bir kulüp olduk. Sene sonunda ligi 1. Sırada bitirmiş olsak ta lig şampiyonluğunu kıl payı kaybettik lakin bazı otoritelerce kabul görmese de ‘Eczacıbaşı adına yaraşır bir şekilde hem oyuncu yetiştirmeye hem de başarılar elde etmeye başladı’ denildi. İnşallah yeni transferlerimizle seneye daha büyük başarılar elde edeceğiz hep birlikte.

Mustafa Yağız


Kaptanla Devam... Eczacıbaşı tarihinde ilk yabancı kaptan olma ünvanına sahip olan ve aynı zamanda bu sezon Amerika Milli Takımı’nın da kaptanlığını yapacak olan Amerikalı yıldız Jordan Larson ile kulübümüz bir yıl daha sözleşme imzaladı. Şu an dünyada komple oyuncu dediğimiz sayılı 4 numara smaçörlerinden birisi olmasıyla bir çok teknik direktö-

rün kadrosunda görmek istediği Jordan’a kulübümüz geçen sene kaptanlığı da vererek onun tecrübelerinden sonuna kadar yararlanmak istedi. Jordan 4 yıldan beri turuncu beyazlı forma ile taraftarın da sevgisini kazanmış durumda.


Avrupa MVP’si Yuvada Kaldı Eczacıbaşı VitrA Sırp yıldızı Tijana Boskovic ile sözleşmesini 2020 - 2021 sezon sonuna kadar uzattı. Ligimizden ve özellikle Çin’den birçok taliplisi olan Tijana Boskovic böylelikle en az üç sezon daha Eczacıbaşı VitrA forması giyecek. Sırp milli voleybolcu Tijana Boskovic, 2010-2011 sezonunda, ZOK Hercegovac Takımı’nın altyapısında oyna-

maya başladı. 2015-2016 sezonunda Eczacıbaşı Spor Kulübü’ne katıldı. Eczacıbaşı VitrA ile birçok şampiyonluk yaşayan Boskovic, CEV tarafından 2017 Avrupa Şampiyonası’nda En Değerli Oyuncu seçildi. Ayrıca bu sezon CEV Kupası’nın en değerli oyuncu ödülünü aldı.


Bir Efsaneyle Tanışma Hikayesi ... Yıl 2015.. Gülden Kayalar voleybolu bırakabileceğini söylüyor… Biz de Eczacıbaşı Voleybol Fan grup olarak, en azından birkaç sezon daha onu izlemek istediğimizi anlatmaya çalışacağımız bir video hazırlıyoruz.. Grupta #BenimiçinGülden etiketiyle yazılan yorumlarda ilk kez görmüştüm Meral Kalfaoğlu ismini.. “Kendisinin azmini ve savaşçı ruhunu çok sevdim, onu kendime benzetiyorum” yazıyordu profil fotosunda çok şirin, sevimli bir köpek fotoğrafı olan Meral Kalfaoğlu.. Ne yalan söyleyeyim, profil fotoğrafı ve yorumunu gördükten sonra Gülden fanı, voleybola yeni başlamış küçük kardeşlerimizden biri sandım Meral Kalfaoğlu’nu. Allah’ım ne büyük voleybol cahilliği! Şu an bile kızarıyorum! Aradan birkaç ay geçti ve voleybolumuzun 2003’ten önce de olduğunu anlatmak için internetten 1975 yılına ait olduğu yazan ve İstanbul’da düzenlenen Bahar Kupası’nda mücadele eden Bayan Milli

Takımımız’ın fotoğrafını buldum. Yalnızca fotoğraf değil, çok alışık olmadığım bir şekilde fotoğraftakilerin isimleri de alta not düşülmüştü.. Ve sevimli köpek fotoğraflı, yeni yetme voleybolcu Meral Kalfaoğlu, “Hey gidi günler!” diye yorum yazınca o fotoğrafa, ne kadar büyük bir yanılgı içinde olduğumu anladım ve hemen “8 numaralı oyuncu siz misiniz?” diye sordum. “Evet benim” cevabını alınca da ilk işim o dönemlere ait fotoğraflarını arada bizimle paylaşmasını istemek oldu. “Seve seve” diyince hem çok mutlu oldum hem de içimden, “inşallah beni ekmiyordur” diye geçirdim. Sonra birkaç kere daha fotoğraf istedim. Maksadım unutmamasını sağlamaktı. Yazlıkta olduğunu, İstanbul’a dönünce göndereceğini söyleyince beklemeye başladım ve aradan zaman geçince de bu sefer ben fotoğraf işini unuttum. Ta ki bir gece Meral abladan art arda fotoğraflar gelene kadar.. Benim unuttuğumu Meral Abla unutmamıştı. Sonrası birkaç fotoğraf, birkaç sohbet derken bir gün Meral Abla; “Arşivimi sana


vermek istiyorum. İnanıyorum ki bir gün kitap yapacaksın ve o sana lazım olacak” dedi. Benim de nedense bu kadar içinde olduğum halde hep kendimi kıyısında köşesinde sandığım voleybol için koskoca Meral Kalfaoğlu kitap yazacağımı düşünmüş.. Laf aramızda buna o vakitler tebessüm etmiştim de şimdi nereden başlayacağımı düşünüyorum. Ve Eczacıbaşı CEV Kupa’sı öncesi buluşmamız … Benim için o kupa maçına gitmek hayatımın dönüm noktası oldu diyebiliriz.. Meral Abladan önce Selcan Çağlar, Violet Kostanda Duca ile tanıştım. Mutluluktan insanda biraz ‘Allah’ım sana mı geliyorum?!! hissi uyanmıyor desem yalan olur. Eczacıbaşı – Minsk maçına az bir süre kala Meral Abla aradı, arşivi getirdiğini ve otelin lobisinde beklediğini söyledi. İlk orada yüz yüze tanıştık. Ama sanki çok önceden de birbirimizi görüyor, sabah birimizde kahvaltı, öğleden sonra diğerimizde çay şeklinde devam ediyorduk da burada da tesadüfen karşılaşmış olmanın verdiği samimiyet vardı. Samimi olan sadece Meral Abla değildi, tüm eski efsane ablalarda da aynı samimiyet vardı.

Eczacıbaşı idi. Bir nevi, yüreğimin götürdüğü yerde, büyüklükleri mütevaziliklerinden gelen, kocaman yürekli insanların içindeyim. “Nerden nereye?” Meral Ablanın evine gittiğimde de bunu düşünüyordum, “Nerden nereye dedirten bir hikayeydi benimki” Ha bu arada fotoğraf arşivine değinmediğimin farkındayım. Çünkü onu daha sonra ayrıca yazacağım. Meral Kalfaoğlu’nun evinde, onun elinden neskafe içmek … Selcan Çağlar’ın elinden ‘Bir voleybolcunun Anıları’kitabını almak … Violet Kostanda Duca ile maç izlemek…

Aslında yeni başlayan ‘Bir efsaneyle taİki yıl önce bir fotoğraf sayesinde tanıdı- nışma hikayesi’ndeyim. ğım, tanıştığım Meral Kalfaoğlu ile bugün Teşekkürler Voleybol… Teşekkürler EczaMeral Abla –Fatmacım olduk. cıbaşı… Teşekkürler Meral Kalfaoğlu … Hayatımızda olup bitenleri kadere yükleyen biri değilim. Kader dediğimiz şey bana göre tercihlerimizdir. Benim terciFatma Madi Babuşcu him de voleybol ve çocukluğumdan beri



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.