BÖLGESEL DEVRİMİN ÇAĞRISI
N E W R O Z ’ l a r d a n M AY I S ’ l a r a AN AZADİ! AN AZADİ! Yoldaşlar, Newroz piroz be! TC sömürgeciliği Kürt halkının özgürlük istemlerini savaşla kırmak isterken; İnadına “Newroz piroz be!” AKP gericiliği Türkiye ve Kürt halklarının kardeşliğine kan sokmak isterken; İnadına “Newroz piroz be!” Amerika’sından Avrupa’sına bütün emperyalistler Kürdistan’ı ve Ortadoğu’yu yeniden paylaşmanın hesaplarına otururlarken; İnadına “Newroz piroz be!” Yoldaşlar, Kadınlarımız rengarenk bayram elbiselerini, özgürlük baharını müjdelemek için sandıklarından çıkarırlarken; “Newroz piroz be!” Genç kızlarımız ve oğullarımız dağların kararlılığını sömürge meydanlarına bir devrim meşalesi gibi taşımak için
öfkelerini yüreklerinden taşırırlarken; “Newroz piroz be!” Rojava’dan Rojhilat’a, Bakur’dan Başur’a milyonlarla Kürt halkı, yüzlerce yıllık sömürgeciliğin bütün Dehaklarına karşı demirci Kawa’nın sımsıkı emekçi yumruğuyla tarihe vururken; “Edi bese! “An Azadi! An Azadi!” Yoldaşlar, Görüyoruz, yaşıyoruz: Kürt halkı ve öncüsü, 2012 Newrozu’nu bütün Ortadoğu halklarına ve özellikle Anadolu halklarına barışın ve kardeşleşmenin bayramı olsun, halkların özgürleşmesinin şenliği olsun diye uğraştıkça AKP gericiliği, Kürde, zalim Muaviye islamcılığıyla, insanlık düşmanı Türk sömürgeciliğiyle yöneliyor. Bizim, solcusundan sağcısına bütün liberal demokratlarımız da hâlâ Erdoğan’la Fethullah arasındaki, AKP’yle Cemaat arasındaki çelişkilerden kendilerine de-
mokratik soluklanma imkânları çıkarmaya çalışıyor.
meşruiyet yaratmaya çalışıyor.
Yoldaşlar, Erdoğan’la Fethullah arasındaki çelişkilerle Erbakan’ın çocukları arasındaki çelişkilerin birbirinden esasta hiçbir farkı yoktur. Devlet egemenliğinde ele geçirilen mali ve siyasal imkânların paylaşım kavgasıdır aralarındaki. Bunların dalaşmasında bize bir pay yoktur ama bu kavgalar bize islamcı Türk sömürgeciliğinin de kazanç kapılarının giderek kapandığını göstermektedir. O yüzden eldekinin paylaşımının derdine düştüler.
Emperyalist efendilerine kendisini Anadolu Kürdistanı’nın da hâkimi olarak gösterebilmek için provokatif yalanlarla halkın gözünü korkutmaya, yasaklarla meydanlara akacak coşkun özgürlük selini engellemeye çalışıyor. Çünkü emperyalist efendileri bu topraklarda yeni siyasal düzenlemeler yapabilmek için işbirlikçi TC ve işbirlikçi Kürtler arasında birlik kurmaya zorluyor, AKP iktidarını.
Bu kan emici sömürgecilere kapıları kapatan ise bölgedeki devrimsel yükseliş, ama özellikle Kürt halkının özgürlükçü mücadelesidir. AKP sömürgeciliği büyük emperyalist güçlerin tam desteğini alamadıkça Kürt özgürlük mücadelesinin ve Kürt halk direnişinin karşısında hiçbir başarı sağlayamayacağını, yaşadı, biliyor.. Büyük emperyalist güçler “Washington işgalcileri”nin, İspanya “öfkeliler”inin tehdidi altında büyük kriz dalgasında kendilerini ayakta tutmaya çalışıyorlar. En azından bir süreliğine bölgeye stratejik bir yönelimde bulunmalarına pek imkan yok.
Oysa AKP biliyor ki, Kürtlere tanınacak en küçük siyasal haklar AKP’nin sonudur. AKP bunu biliyor; Kürt halkına savaş dayatarak kendi ölümünden kaçmaya çalışıyor. Bu kaçışın, liberallerin umduğu gibi uzlaşmalarla aşılması imkânı yoktur. AKP kendi yok oluşunu engellemek için her yolu denedi, deneyecektir, çünkü AKP, yaşarken yaşamında hiçbir onura ve ahlâka yer tanımayan bir sahtekârlığın örgütlenmesidir. AKP’yi mezarına itmek, bölge ve Anadolu halklarına demokratik ve kardeşçe bir yaşamı getirmek, Kürt devriminin tarihe devrimci müdahalesinin eseri olacaktır.
Bu durumda AKP iktidarı ve TC oligarşisi egemenliğini büyük bir bölgesel savaşa ve Türkiye emekçilerinin uyuşukluğuna bağlamış durumdadır.
2012 Newrozu’nun “An Azadi, An Azadi” hamlesi liberal palavralara takılmadan,Kürt devriminin bayrağını yükseltmenin şiarıdır.
Bölgenin devrimsel gücü olarak Kürt halk uyanışını büyük ve yaygın bir savaşla sindirme imkânı kalmadığı yerde içerde provokasyonlarla, faşist baskılarla sindirmeye yönelmektedir.
Kürt devrimine bu tarihsel görevinde en yakın destek Türkiye devrimci hareketinden gelmelidir.
KCK operasyonlarıyla hiçbir sonuç alamayınca halkı zalim ve kanlı tuzaklarda sindirmenin yoluna sapıyorlar. Çünkü bunlar Yezit soyudur. Libya’nın hemen sonrasında Suriye’ye tampon kurmak için havalandılar. Emperyalistler altından kalkamayacaklarını anlayıp vazgeçince AKP egemenliğini göstermek için Roboski’yi bombaladı. Daha Roboski kıyamının kanı kurumadan şimdi de halk direncini, meşru kitle mücadelesini meydanlarda kırmak için yasaklamalarla kendi zulmüne
Ancak ne yazık ki, Türkiye solu oportünizmin ağırlığı nedeniyle bu görevi yerine getirmeye aday bile olamamaktadır. Ancak gene açıktır ki, Kürt özgürlükçülüğünün devrimsel mücadelesi başta Türkiye olmak üzere bütün bölgesel devrimlerin de yükselişinin bir nedeni olacaktır. Çünkü günümüz koşullarında tarihsel olarak halkların kurtuluşu proletaryanın kurtuluşuna, proletaryanın kurtuluşu halkların kurtuluşuna bağlanmıştır. Günümüz koşullarında artık Newroz’lar Mayıs’lara, Mayıs’lar Newroz’lara yakınlaşmıştır. Bugün uluslararası devrimin “bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halklar birleşin” sloganının yankısı Kürt halkının “An Azadi! An Azadi!” sloganında işitiliyor.. O halde bir kez daha:
Newroz piroz be! Yaşasın Halkların Kardeşliği! Yaşasın Devrim ve Sosyalizm!
Devrimci Cephe - Aylık Siyasi Dergi - Newroz Özel Sayı - Mart 2012 www.devrimcicephe.org
-
info@devrimcicephe.org
Avrupa İletişim: Limmatstrasse 206, 8005 Zürih/ Isviçre avrupa.zh@devrimcicephe.org