EMPERYALİST VE SÖMÜRGECİ BURJUVAZİNİN SAVAŞ MECLİSİNE KARŞI ANADOLU HALKLARININ EMEK, ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ BLOKU
İşçiler, Emekçiler, Yoksullar..
Emperyalist ağababalarının emrindeki düzen partileri, AKP’si, CHP’si, MHP’si ve diğerleri ölçüsüz yalanlarla süsledikleri ve halktan gizledikleri yeni bir felaketi bize oylatacaklar: Savaş
Gençler, Kadınlar, Emekliler.. Ülkede yine bir seçim var.. Ama..
İşçiler, Emekçiler, Yoksullar..
Sanmayın ki oylarınızla kendinize daha iyi bir yaşam seçeceksiniz.
Gençler, Kadınlar, Emekliler.. Bizler daha daha adil, daha yaşam için oy sanırken şöyle bakalım.
İşçiler, Emekçiler, Yoksullar.. Gençler, Kadınlar, Emekliler.. Kaçıncı yaşıyoruz.
defadır
seçim
iyi bir yaşam, demokratik bir kullanacağımızı bir etrafımıza
Mısır’da, Amerikanın kontrolündeki dinciler eliyle emperyalist işbirlikçisi yönetim yenilendi. Libya’da emperyalistlerin işgali için iç savaş kışkırtılıyor. Aynı iç savaş senaryosu siyonist İsrail eliyle Suriye’de yürürlüğe konuluyor.
Her defasında kendi oylarınızla seçtiğiniz burjuva partilerin Bu seçim hangi düzen partisini iktidara size eskisini aratır bir yoksulluk, getireceğimizin seçimi değildir. yoksunluk, sömürü ve zulümden Bu seçimde oylarımızı Savaş ya da Barış başka bir şey getirmediğini en iyi ve Demokrasi arasındaki tercihimizi işçiler, emekçiler, yoksullar biligöstermek için oy kullanacağız.. yor.. Bunu kanıtlamak için istatisBu seçim bir Savaş ya da Barış ve NATO’nun ve Amerikan tiklerin şahitliğine ihtiyacımız Demokrasi seçimidir. orduları tarafından Irak’ın, yok. Sömürülen halklar bunu Afganistan’ın işgaline gerekçe kendi yaşamında en somut bir kılınan Bin Ladin birden bire yok edildi. şekilde görüyor. Oradaki emperyalist ordular artık yeni mevzilere sevkedilecekler.
İşçiler, Emekçiler, Yoksullar.. Gençler, Kadınlar, Emekliler.. Ama bu kez bu seçimde burjuva partileri size yoksulluktan, yoksunluktan daha ötesini oylatıyorlar. Sizin, oğlunuzun, kardeşinizin, komşunuzun, kızınızın canını, kanını, acısını size oylatıyorlar. Bu seçim, ABD emperyalizmi adına ülkeyi komşu devletlerle ve Kürt halkıyla savaşa götürecek bir meclisi oluşturmak için yapılıyor. İşçiler, Emekçiler, Yoksullar..
Nereye diye sormayın. Bütün bunlar ABD’sinden Avrupa’sına kadar batılı emperyalist devletlerin, petrol ve su yolları zengini, insanlık tarihinin kültür beşiği, bütün dinlerin kaynağı ve islamın yatağı olan Ortadoğu’yu işgal edebilmesi amacıyla gerçekleştiriliyor. İşçiler, Emekçiler, Yoksullar.. Gençler, Kadınlar, Emekliler.. Tarihimiz öğreticidir.
Gençler, Kadınlar, Emekliler.. iktidara
“Cihan Harbi” sırasında bölgemizin ve halklarımızın yaşadığı acıların yeniden canlanacağına dair işaretler oldukça çoğalmış durumdadır.
Bu seçimde oylarımızı Savaş ya da Barış ve Demokrasi arasındaki tercihimizi göstermek için oy kullanacağız..
Bilinen ve bildirilen olayların sonuçlarına katlanmak en zor olandır.
Bu seçim hangi düzen getireceğimizin seçimi değildir.
partisini
Bu seçim bir Savaş ya da Barış ve Demokrasi seçimidir.
O halde bu gelişmeleri engellemek ve önlemek insan olana farzdır.
İşçiler, Emekçiler, Yoksullar.. Gençler, Kadınlar, Emekliler.. Eşkiya bir yerde faaliyet gösterecekse kendine mutlaka yatakçı bulmak zorundadır. Emperyalist eşkiya da bölgemizde, Ortadoğu’da faaliyet göstermek için kendisiyle işbirliği yapacak, kendi çıkarları için ülkesine ve halkına ihanet etmekte gözünü kırpmayacak yönetici sınıflar, partiler ve iktidarlar oluşturur. İşte AKP, on yıldır bu görev için hazırlanmış bir partidir. Erdoğan bu görev için hazırlanmış, kendisine imkanlar sunulmuş bir işbirlikçidir. Erdoğan’ın “çılgın projesi” savaş projesidir. Ülkemizi emperyalistler adına Libya gibi, Suriye gibi, Lübnan gibi, İran gibi, emperyalistlerin görevlendirdiği herhangi bir yerde onlar adına savaşa sokmaktır. İkide bir de Menderes’ten bahsetmesi bundandır. Menderes’in de Amerikan ordusu adına Türkiye’yi Kore’de savaşa soktuğunu unutmadık. Türkiyeli parababalarının emperyalist efendilerine sadakatlerini kanıtlamak adına ülkemizin gençlerinin ülkemizden binlerce kilometre uzaklıktaki topraklarda, halkımıza hiç bir kötülüğü dokunmamış başka halklarla birbirini kırdırdıklarını unutmadık. Unuttuysak hatırlayalım. Çünkü yeni hükümeti kuracağı bilinen Erdoğan, Türkiye halklarını hızla yeni bir Savaş cehennemine sürüklemektedir. Türkiye halklarına ettiği zulmün, yaptığı hırsızlıkların hesabından korkan Erdoğan kurtuluşu emperyalist devletlerin fedaisi olmakta bulmuştur. Libya’da NATO müdahalesine saçmalık diyen Erdoğan, Amerika tarafından kulağı çekilince NATO adına Libya’ya gitmeyi en çok isteyen olmuştur. Şimdi aynı emperyalist müdahaleyi Suriye için dile getiriyor. Erdoğan, Türkiye’yi batılı emperyalist ülkelerin Ortadoğu’yu işgali adına savaşa sokmakla görevlendirilmiştir. Ya Kılıçdaroğlu?. O da bu görevde Erdoğan’a destek olmakla görevlendirilmiştir. Kılıçdaroğlu, Libya sürecinde görüldüğü gibi Erdoğan’ın bütün dış politikalarına destek vermektedir, çünkü Erdoğan’ın dış politikaları Erdoğan’a değil, Amerika’ya ait politikalardır. Bakmayın aralarındaki kayıkçı dövüşüne. Kılıçdaroğlu’nun demokrasi söylemi koca bir yalandır, Erdoğan’ın yaşattıklarından daha ileri değildir. CHP, TC’nin oligarşik devlet egemenliğini pekiştirmek ve yeniden kurumlaştırmak için halkların taleplerini kullanıyor, onları yozlaştırarak tüketiyor.
Erdoğan orta Anadolu gericiliğini, Kılıçdaroğlu kentli gelişkin yığınları Amerika’nın bölge politikalarına bağlamak için görev bölüşümü yapmış durumdadırlar. Bunun en somut ölçütü, TC siyasallığı içinde yaşayan Kürt halkına dayattıkları inkar ve imha politikasındaki ortaklıklarıdır. Erdoğan, Barzani’ye gidiyor, “başkan” diyor, “Kürtleri tanıyoruz” diyor, Türkiye’ye gelince “Kürt sorunu yoktur, bitmiştir” diyor. TC’nin klasik Türkçü şöven, inkar ve imha siyasetini dillendiriyor. “Tek’çi” sloganlarını yeniden yükseltiyor. Peki bunlara karşı Kılıçdaroğlu’ndan bir itiraz geliyor mu? Gelmiyor, çünkü zaten devlet partisi olan CHP halkların demokratik birliğine düşman sömürgeci devlet politikalarının ideolojik aygıtı durumundadır. Ancak, Dikkat!! İşçiler, Emekçiler, Yoksullar.. Gençler, Kadınlar, Emekliler.. Bunlar basit politik tercihler değildirler. Kürt halkını güney Kürdistan’da tanıyıp, kuzey Kürdistan’da inkar ve imha siyasetine mahkum etmek, kuzey Kürdistan halkının devrimci öncü örgütlenmesine, onun özgürlükçü, demokratik ve sosyalist varlığına yönelmek demektir. Bu emperyalist batının Ortadoğu’yu işgali için de bir gerekliliktir. Emperyalist yayılmacılığa karşı Anadolu topraklarındaki direniş odaklarının ezilmesi amaçlıdır. Türk ordusu ve AKP, Amerikan genelkurmayının emir ve denetiminde emperyalizm adına komşu ülkelerin işgal girişimlerine vereceği destek için kuzey Kürdistan halkının demokratik ve toplumsal haklarının inkarı ve bu hakların ısrarla dile getirilmesi durumunda şiddetle imhası konusunda emperyalistler tarafından serbest bırakılmışlardır. Bugüne kadar birbiriyle kavgalı görünen Türk genelkurmayıyla AKP, Kürt kıyımı konusunda, klasik sömürgeci Türk devlet politikaları çerçevesinde MGK zemininde bir ve bütün olmuşlardır. Bir ülkede burjuvazinin devrimci bir başkaldırıyı ezmesinin en meşru ortamı o ülkenin bir dış savaşa yönelmesidir. Türkiye’yi emperyalizmin bölge jandarması ve vurucu gücü yapmaya kararlı Türk burjuvazisi, Kürdistan’da yükselen özgürlük mücadelesini ezmek, Kürt halkının onbinlerce evladının kanı bedeline kurduğu öz savunmasını tasfiye ederek Kürdistan’ı yeniden inkar ve imha siyasetiyle bir kez daha sömürge tahakkümüne altına almak için fırsat bulmuş durumundadır. Komşu ülkeler zemininde yapılacak emperyalist savaşlar, TC’nin kuzey Kürdistan halkının tehcir ve imhasına gerekçe kılınacaktır.
İşçiler, Emekçiler, Yoksullar..
İşçiler, Emekçiler, Yoksullar..
Gençler, Kadınlar, Emekliler..
Gençler, Kadınlar, Emekliler..
Seçime gidiyoruz ama seçimden sonra kurulacak meclis, kurulacak hükümet bizi daha iyi bir yaşama, daha demokratik bir Türkiye’ye götürmeyecek.
Savaş meclisini Barış ve Demokrasi meclisi haline çevirmek için ne yazık ki henüz güçlerimiz yeterli değil.
Yeni meclis bizi acı dolu bir geleceğe taşımak için oluşturulacak..
Savaş meclisini kurmak için birbiriyle yarışan emperyalist işbirlikçisi burjuva partilerin karşısına çıkartabileceğimiz şekilde işçilerin, emekçilerin, yoksulların devrimci partisi yok.. Yerli yabancı sömürücü ve sömürgeci patronların onlarca partisine karşı çıkarabileceğimiz bir Komünist partisi yok, henüz.
Bakar mısınız, AKP Kürt’ten, CHP Aleviden aday yapmadı. İkisi birlikte merkezde baskıcı, zalim ve sömürgeci devleti güçlendirmek için yürüyorlar. Yeni meclis, halklarımızın Osmanlıdan beri bildikleri ceberrut devleti çıkartacak karşımıza. Gençlerimiz, Arap, Fars halklarının ülkelerine türkülerdeki gibi geri gelmemek üzere gönderilecekler.
İşçiler, emekçiler, gençler ve kadınlar, henüz emperyalistlerin ve Türkiyeli sömürücü ve sömürgeci sistemin karşısına onların anlayacağı dilden konuşacak Devrim ordularını örgütleyip çıkartabilmiş değil.
Ancak gene de Türkiyeli ve Kürtlere, konuştuğunla yeKürt emekçilerin, devrimci ve tin denilecek, diliyle, kültürüyle, coğrafyasıyla başka bir halk Bundan sonra yaşamımızla ilgili istatistikler demokratların onlarca yıllık müolmanın demokratik hakları işsizlik oranları, açlık ve yoksulluk sınırı cadelesinin birleşik eseri olarak tanınmayacak, Kürt talepleri belirlemeleri üzerinden gelmeyecek. Bun- Emek, Özgürlük ve Demokrasi tankla topla ateşle karşılanacak.. dan sonra istatistikler kaç oğlumuzun, kaç blokumuz var. kızımızın Ortadoğu bölgesini cehenneme İşçiler, Emekçiler, Yoksullar.. çevirecek fırtınada yitip gittiğine dair, savaş İşçiler, Emekçiler, Yoksullar.. harcamalarından kaç çocuğumuzun eğitimsiz, Gençler, Kadınlar, Emekliler.. Gençler, Kadınlar, Emekliler.. kaç bebeğimizin besinsiz, kaç hastamızın ilaçsız kaldığına dair kurulacak. Emek, Özgürlük ve Bundan sonra yaşamımızla Demokrasi bloku emekçilerin ilgili istatistikler işsizlik barış ve demokrasi blokudur. oranları, açlık ve yoksulluk sınırı belirlemeleri üzerinden gelmeyecek. Bundan sonra istatistikler kaç Emek, Özgürlük ve Demokrasi bloku emperyaoğlumuzun, kaç kızımızın Ortadoğu bölgesini cehenlizme, gerciliğe karşı olanların siyasal cephesidir. neme çevirecek fırtınada yitip gittiğine dair, savaş harcamalarından kaç çocuğumuzun eğitimsiz, kaç Emek, Özgürlük ve Demokrasi bloku gençlerimizi bebeğimizin besinsiz, kaç hastamızın ilaçsız kaldığına yerli ve yabancı parababalarının çıkarları için kıyama dair kurulacak. yollamak istemeyenlerin blokudur. Savaş Meclisi artık İşçiye daha az ücret, daha az sendika vermekle, Çiftçiye “ananı al da git” demekle, Öğrenciye biber gazı sıkmakla, Demokrat gazeteciyi içeriye atmakla, Kadın’ı erkeğe eşit görmemekle, Kürt halkının başka bir halk olmaktan gelen sorunlarını görmezden gelmekle yetinmeyecektir.. Savaş Meclisi, işçiye, emekçiye, gence, kadına, Alevi’ye ve Kürde, artık daha fazla sömürü, daha fazla köleleşme, daha fazla eşitsizlik, daha fazla inkar, daha fazla baskı, daha fazla cezaevi, daha fazla ahlaksızlık, daha fazla adaletsizlikle yönelecektir.
Emek, Özgürlük ve Demokrasi bloku Kürt halkının diliyle, yönetimiyle, öz savunmasıyla özerkliğini savunanların blokudur. Emek, Özgürlük ve Demokrasi bloku bağımsız adaylarıyla bu seçimde henüz iktidar alternatifi değildir ama açlığa, yoksulluğa, işsizliğe, eğitim eşitsizliğine, kadın sömürüsüne, dinci gericiliğe, devletçi faşizme karşı işçilerin, emekçilerin, yoksulların, kadınların, gençlerin iktidar yürüyüşünde bir adımdır. İşçiler, Emekçiler, Yoksullar.. Gençler, Kadınlar, Emekliler.. Bilin ve unutmayın ki; Yerli yabancı parababaları ve onların partileri olan AKP, CHP ve diğerleri ne işsizliğe, ne yoksulluğa,
ne açlığa çare olabilirler.. Onlar seçimlerden sonraki geleceğimizi savaş acılarıyla kavurmakta birleşiktirler. Aralarındaki kavga savaş rantından daha büyük pay kapmanın kavgasıdır. Onların Savaş Meclisi işçiye daha fazla sömürü, yoksula daha fazla açlık, halklara daha fazla acı demektir. Onların Savaş Meclisi’nden ne daha refah bir yaşam, ne daha fazla demokrasi gelecektir, çünkü onlar herşeyden evvel efendileri olan emperyalistlere milyarlarca dolar faiz ödemek için vardırlar.
efendilerinin kapılarında kuyruğa girer, onlardan akıl ve destek niyaz ederler. İşçiler, Emekçiler, Yoksullar.. Gençler, Kadınlar, Emekliler.. Emperyalistlere bu kadar göbeğinden bağlı Türkiyeli parababaları ve onların partisi olan AKP-CHP, efendilerine olan borçlarını Türkiyeli halkların genciyle, geleceğiyle, Türkiyeli halkların kanıyla, canıyla ödemek istiyor.
Onlar yabancı tekellerin muhasebecileri olarak iktidar adayıdırlar.
İşçiler, Emekçiler, Yoksullar..
AKP iktidarı, bu ülkenin dış borcunu ikiye katladı.
Amerikan, İngiliz, Alman parababaları için, Türk, Kürt, Arap, Fars emekçi halkların birbirlerinin kanını dökmesini istemiyorsan, onların uşağı ve ajanı Fethullahçı AKP ve uşağı Erdoğan’a,
Bu borcu efendilerine ödeyemediği takdirde iktidarda kalamaz. Bu borcu ödemek için kendi halkını haramice soymak, halktan zorla aldığını efendisi emperyalistlere vermek zorundadır.
Gençler, Kadınlar, Emekliler..
bunlara muhalefet eder gibi görünüp esasında destek olan TC devletinin partisi CHP ve takma kellesi Kılıçdaroğlu’na,ve MHP’sinden, HAS partisine,
Zorla soygun için halkın Emperyalistlere bu kadar göbeğinden bağlı başında kalabilmek için efendi- Türkiyeli parababaları ve onların partisi olan Sömürücü ve sömürgeci lerinin, Amerikan ve Avrupa AKP-CHP, efendilerine olan borçlarını Türki- düzen partilerine oy verme!! bankalarının, hükümetlerinin yeli halkların genciyle, geleceğiyle, Türkiyeli desteğine ihtiyacı vardır. AKP halkların kanıyla, canıyla ödemek istiyor. Kim ki bu Savaş Meclisi pariktidarı Türkiyeli emekçilerin tilerine oy verirse yerli yabancı değil Amerikan ve Avrupa devparababalarının zenginliklerine letlerinin iktidarıdır. Onların memurudur. Onların muzenginlik katmak için halklarımıza, kadınlarımıza, genhasebecisi, onların ajanıdır. çlerimize ve bebelerimize çektirecekleri acının suç ortağı olacaktır. Peki CHP? İşçiler, Emekçiler, Yoksullar.. Bellidir ki, onun zaten iktidar olma şansı yoktur. Gençler, Kadınlar, Emekliler.. Ama olsaydı bile, o ayrı mı davranacaktı? CHP’nin de, tıpkı AKP gibi iktidar olmasının birincil koşulu ülBütün oyları kemizde emperyalist sömürünün gereklerini yerine Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku’nda topla.. getirmektir. CHP de, emperyalist tekellere, bankalara tefeci faiziyle bağlanmış Türkyi parababalarına Bölgesel emperyalist savaşa.. peyşkeş çekilmiş kredileri kuruşu kuruşuna ödemek göreviyle, ödemek için iş başına gelecekti. Tıpkı Kürt halkının inkar ve imhasına, AKP gibi CHP de, başını ABD ve Avrupa tekellerinin, Türkiyeli devrim ve demokrasi güçlerinin sindibankalarının çektiği emperyalizm denen küresel soyrilmesine ve tasfiyesine, gun sisteminin Türkiyeli memurundan başka bir şey değildir. Sömürü ve sömürgeciliğe, Erdoğan da, Kılıçdaroğlu da meydanlarda birbirlerine ağızlarına geleni söylüyorlar. Ama hangisinden ülkeyi haraca bağlayan faizci dünya gangesterlerine, Avrupa ve Amerikan bankalarına, IMF’ye Dünya Bankasına kafa tuttuğunu, bu bankalara artık tefeci faizi ödemeyeceğini duydunuz? Duyamazsınız, çünkü Erdoğan’ın da, Kılıçdaroğlu’nun da efendisi bu emperyalist bankalar, emperyalist hükümetlerdir. Onun için her sıkıştıklarında, başları biraz daraldığında hemen
Türkiyeli emperyalist uşağı savaş partilerine ve hükümetlerine “dur” de! Emeğin, emekçinin yürüyüşünü başlat!
özgürlük
ve
demokrasi
AKP/CHP’nin SAVAŞ MECLİSİ’ne HAYIR!! EMEĞİN ÖZGÜRLÜK, BARIŞ ve DEMOKRASİ MÜCADELESİ!!