arff2

Page 1


DERGİ ÇALIŞMA EKİBİ ARFF Dergisi Şubat 2019 Sayı:1 Hava Kurtarma ve Yangın Görevlileri Derneği yayınıdır. Hava Kurtarma ve Yangın Görevlileri Derneği adına imtiyaz sahibi Levent ERKEK Genel Yayın Yönetmeni Yazı İşleri Müdürü Adem TİRYAKİ Editör Murat BEŞİR Editör Onur ALTUĞ Editör/Köşe Yazarı Harun Yılmaz Bütün yayın hakları Hava Kurtarma ve Yangın Görevlileri Derneği’ne aittir. Her hakkı saklıdır. İzin alınarak alıntı yapılabilir. Dergi Tasarım Mustafa SARAY 0507 252 56 17 artofmustafasaray@gmail.com

Türkiye ARFF Memurları Derneği İletişim Bilgileri WEB SİTESİ:

www.arffdernek.org

TELEFON:

0505 681 68 40

Değerli Okuyucularımız, Dergimizin ikinci sayısıyla tekrar karşınızdayız. İlk sayımıza göstermiş olduğunuz yoğun ilgi ve desteğiniz için yürekten teşekkür ediyoruz. Yayın hayatımıza başladığımız tarihten itibaren havacılık sektörü ve camiamız tarafından dergimizin sahiplenilmesi bizleri mutlu etti. Dergimizin bu sayısında ilk sayısında olduğu gibi ülkemizden ve dünyadan kaza raporları incelemeleri ile meslektaşlarımızın eğitim, bilgi ve becerilerinin gelişimi için örnekler yer almaktadır. Ayrıca derneğimizin faaliyetlerine yönelik bilgilendirmeler, havalimanı ve şehir tanıtımları, sanatsal faaliyetler de okuyucularımızın beğenisine sunulmuştur. Dergimizin yapımında katkıda bulunan tüm çalışma arkadaşlarımıza ve dergimize yoğun ilgi ve teveccüh gösteren siz değerli okuyucularımıza teşekkür ediyoruz.

Levent ERKEK Hava Kurtarma ve Yangın Görevlileri Derneği Başkanı/Yayın Sahibi

Adem TİRYAKİ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Onur ALTUĞ Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Editör

Murat BEŞİR Editör

E POSTA: arffdernek@gmail.com arffdergi@gmail.com TELEFON: 0850 340 2733 E POSTA:

info@arffdernek.org

1. Adres: Korkutreis mahallesi Strazburg caddesi No:17/7 Sıhhiye/ANKARA 2. Adres: Esenboğa Havalimanı DHMİ Başmüdürlüğü ARFF Müdürlüğü Çubuk/ANKARA

2

ARFF Dergi Sayı 2

Sevil YİYİT Editör


İçindekiler Başkan’dan Notlar

7 10 19 25 34 40 48 56

Köşe Yazısı: Kürşad ÖZER

ARFF Aircraft Rescue and Fire Fighting

Geçmişten günümüze ARFF

Bir Kurtarma Hikayesi: Trabzon Havalimanında Pistten Çıkan Uçak

2018 Yılı Havalimanı Ziyaretleri

Dünyadan Kaza Raporları ve Kurtarma Hikayeleri

Havacılığın Koruyucu Melekleri: Bayan Meslektaşlarımız röportaj:

ARFF Eğitimleri

Bizden Haberler

Kültür-Sanat

5 8 15 22 28 36 42 50 59

ARFF Ekibine Anlamlı Ziyaret

15 Temmuz: Demokrasi ve Milli Birlik Günü

FotoGaleri

Röportaj: Yaşar TECİM

Röportaj: Yrd. Doç. Dr. Saadet ALKIŞ

ARFF Derneği Faaliyet Raporu

ARFF Dergi Sayı 2

3


Başkan’dan notlar; mize yeni katılan arkadaşlar ile birlikte Mart 2021 yılına kadar görevimizi en iyi şekilde yapmaya gayret edeceğiz.

Değerli Okuyucularımız, 5 Mart 2019 tarihinde ARFF dergimizin ilk sayısını Ankara’da yaptığımız büyük bir gala geçesiye siz değerli okurlarımızla buluşturmanın heyecanını ve gururunu yaşamış bulunmaktayız. Sizlerden ve Havaclılık camiamızdan gelen olumlu görüşler, övgü dolu sözler ve tebrikler için çok teşekkür ederiz. Olumlu görüşler bizleri onurlandırmış, yüreklendirmiş ve bu konuda daha cesareti adımlar atmaya ve ARFF dergisinin yayın hayatına devam etmesi için daha sıkı çalışmalar yapmaya yönlendirmiştir. ARFF dergimiz Hava Kurtarma ve Yangınla Mücadele (ARFF), yangın güvenliği ve Havalimanları Acil Durum bilgilendirmeleri vb. konularındaki içeriğiyle Havalimanları ve Havacılık camiasında önemli bir adım olmuştur. Ayrıca ARFF dergi DHMİ ARFF teşkilatının varlığı, görev yetki ve sorumlulukları hakkında verdiği bilgilerle birçok otoriteye ARFF’ yi tanıtma olanağı sunmuştur. Derneğimiz bütçe ve imkanları ile yayımlanan dergimizin içerik hazırlama ve tasarımları tamamen Dernek Yönetim kurulumuzca ve destek veren ARFF personellerimizce gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle ARFF dergi hem Derneğimiz hem de ARFF Teşkilatımız için önemli bir eser olmuştur. Hava Kurtarma ve Yangınla Mücadele (ARFF) Derneği olarak 30 Temmuz 2019 tarihinde Olağan Genel Kurulumuzu yaptık ve ARFF camiasından güven tazeleyerek yönetimi-

4

ARFF Dergi Sayı 2

Dernek Yönetimiz görevi devir aldığı ilk günden bu yana hedeflerini yerine getirmenin, ARFF Teşkilatına faydalı olmanın haklı gururunu yaşamaktadır. Profesyonel bir Dernek olma hedefiyle yola çıkan Yönetimimiz Derneğimizin Muhasebe, Mali İşler, Avukatlık, Danışmanlık gibi önemli konularda yaptığı sözleşmelerle tüm işleri uzman ekiplere teslim etmiştir. Bu konuların dışında kalan özlük haklarımız ile ilgili konularda ise her konu için ayrı ayrı olmak üzere sorunları ve çözüm önerilerini içeren kitapçıklar bastırarak ilgili yerlere teslim etmiştir. Dernekler için en önemli konu olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmaya ağırlık verilerek üyelerin hem mutlu günlerinde hem hüzünlü anlarında yanlarında olmuştur. Vefat yardımı ödeneğine katılımı artırılmış olup, üyelerimizin ailesi için bir nevi ikinci bir hayat sigortası imkanı sunulmuştur. Genel Müdürlüğüz ve STK’lar ile yapılan periyodik görüşmeler ile sorunlar ilgililere aktarılmış ve taleplerimiz güncel tutulmuştur. Yönetim Kurulumuz göre süresi boyunca çalışmalarına hız kesmeden devam edecektir. ARFF Dergisinin oluşmasında bizlere desteğini esirgemeyen Volkan İtfaiye AŞ, Drager Safaty Koruma Teknolojilerine, Umtaş Uluslararası Makine Tic. AŞ ye ve dergimize reklam vererek hem maddi hem manevi destek olan tüm paydaşlarımıza çok teşekkür ederiz. Ayrıca bir önceki dönemde yönetimimizde görev yapan Murat BEŞİR, Osman ŞEKER, Bünyamin KESEROĞLU, Nadir ARSLAN, Mehmet TÜRK, Fırat TERCANLI ile Dergimizin yayımlanmasında emeği olan tüm meslektaşlarımıza teşekkür ederiz. Bu itibarla tüm ARFF Teşkilatımıza ve Havacılık camiası çalışanlarına kazasız-belasız, hayırlı ve huzurlu görevler dilerim.

Levent ERKEK Hava Kurtarma ve Yangın Görevlileri Derneği Başkanı 07.07.1978 yılında Ankara da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamladı. Yüksek Öğretimini Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesinde tamamladı. Evli ve 3 çocuk babası olan Levent ERKEK Devlet Hava Meydanları İşletmesine 2003 yılında ARFF Memuru olarak Milas Bodrum Havalimanında göreve başladı. 2005 yılında Esenboğa Havalimanına tayin oldu. 2013 yılında yapılan görevde yükselme sınavında başarılı olarak Konya Havalimanına Şef (ARFF) olarak atandı. 2015 yılında ise daha önce 8 yıl görev yaptığı Esenboğa Havalimanına tayin oldu ve halen Esenboğa Havalimanında Şef (ARFF) olarak görev yapmaktadır.


ARFF Dergi Sayı 2

5


2019 yılı içerisinde bütün havalimanlarında nefes kesen tatbikatlar gerçekleştirildi. Havalimanı Acil durum Planları kapsamında ARFF birimlerimizin koordinesiyle havalimanlarında gerçekleşebilecek uçak kazalarına karşı illerimizde bulunan tüm acil durum birimlerinin katılımıyla geniş katılımlı tatbikatlar gerçekleştirildi. Yapılan tatbikatlar adeta gerçeği aratmadı. Bu tatbikatlardan bazılarını sizler için derledik. 6

ARFF Dergi Sayı 2


ORDU-GİRESUN HAVALİMANI TATBİKATI: 09.10.2018 tarihinde OGU ARFF imzasını taşıyan yaklaşık olarak 10 farklı kurumla eşgüdüm içinde kara, hava ve deniz unsurlarının aynı anda kullanıldığı Acil Durum ve Ateşli Yangın Tatbikatı videosu sosyal medyada ses getirmiş olup yerel ve uluslararası platformlarda paylaşımı yapılmış ve övgüyle bahsedilmiştir. Deniz üzerindeki havalimanına özgü olarak hazırlanan senaryo gereği aynı anda karadan ve denizden (biri helikopterle olmak üzere) kurtarma yapılmış, tüm bu süreç profesyonel bir ekip tarafından görüntü kaydına alınarak bu konudaki tatbikatlarda bir ilk yaşanmıştır.

ARFF Dergi Sayı 2

7


BALIKESİR KOCASEYİT HAVALİMANI TATBİKATI: Balıkesir’in Edremit ve Burhaniye ilçeleri sınırları içinde kalan Koca Seyit Hava Limanı›nda, içinde 20 yolcusu ile inişe geçtiği esnada kırıma uğrayan özel bir jetten kurtarma tatbikatı yapıldı. Tatbikat senaryosu gereği ilk olarak uçaktaki yangın söndürüldü, içerideki karbonmonoksit gazı fan aracılığıyla tahliye edildikten sonra yaralılara müdahale edildi. Düşen uçakta bulunanlardan iki yolcu olay yerinde yaşamını yitirirken, 4’ü ağır 18 kişi yaralandı. Yaralılar, UMKE, 112, AFAD ve itfaiye ekiplerince kurtarılarak çevredeki hastanelere kaldırıldı. Tatbikat hakkında bilgi veren Edremit Kaymakamı Ali Sırmalı, çalışmaları başarıyla tamamladıklarını söyledi. Sırmalı, “Bir uçağımızın kaza kırıma uğraması sonrasında ekipler hem yaralılara hem de bu olaya müdahale edilmesi anlamında başarılı bir çalışmayı yürüttüler.

İtfaiye ekiplerimiz olsun, sağlık ekiplerimiz olsun, güvenlik ekiplerimiz olsun başarılı bir tatbikat icra ettik. Bu da tabii ki özellikle bu tür kötü durumlara karşı hazırlıklı olma açısından önem arz eden bir çalışmaydı. Tatbikatımızda görev alan bütün birimlerimize teşekkür ediyorum.” dedi. Havalimanı Müdürü Taner Ödemiş de senaryo gereği uçakta 20 yolcu ve 3 kişilik mürettebat bulunduğunu, sağ kalan 18 kişinin kurtarıldığını ve hızla hastanelere taşındığını dile getirdi. Çok başarılı bir kurtarma operasyonu gerçekleştirdiklerini anlatan Ödemiş, tatbikata katılanlara teşekkür etti. Kaynak: AA

8

ARFF Dergi Sayı 2


ELAZIĞ HAVALİMANI TATBİKATI: Elazığ Havalimanında Hava Aracı Kazası konulu, geniş katılımlı bir tatbikat yapıldı. Tatbikatta 1 Helikopter, 70 araç ve 450 insan kaynağı görev aldı. Senaryo gereği 5!i ağır olmak üzere hava aracını terk edemeyen 15 yaralı ARFF ekiplerince tahliye edilerek sarı alana ulaştırıldı.

ARFF Dergi Sayı 2

9


TRABZON HAVALİMANI TATBİKATI: Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE)’nin organizasyonunda 2018 yılında yapılan “Deniz Kazası” konulu “Şehit J.Asb. Kd. Bçvş. Ferhat GEDİK Trabzon UMKE İl Tatbikatı” ndan sonra bu yıl “Uçak Kazası” konulu Trabzon UMKE İl Tatbikatı3 Mayıs 2019tarihinde saat 10.00’da Trabzon Havalimanında gerçekleştiril miştir. Tatbikatta senaryo gereği “İstanbul Havalimanı’ndan Trabzon Havalimanı’na gelmekte olan ABC Havayollarına ait bir yolcu uçağı Trabzon Havalimanı’na teker koyduktan sonra olumsuz hava şartları nedeniyle pistten kayarak kaza kırıma uğramıştır.

64 yolcusu ve 6 mürettebatı olan yolcu uçağı pist sonunda denize doğru gitmiş ve ağır hasar almıştır. 5 ton yakıt olduğu bilgisi alınan uçağın sağ motoru hasar almış ve alev almıştır. Uçağın hasar alan ve denize sürüklenen ön kısmından denize savrulanlar ve denize düşenler vardır. Oluşan acil durumu havalimanı kulesi Havalimanı ARFF ekiplerine ve Acil Durum ekipleri olan UMKE, 112(İl Ambulans Servisi), 158 Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanlığı, 155 Trabzon Emniyet Müdürlüğü, 151 Kıyı Emniyeti Müdürlüğü, 122 AFAD, 110İtfaiye, Havalimanı Mülkü İdare Amirliği ve Trabzon Valiliğine bildirerek yardım talebinde bulunur. Olay yerine giden acil durum ekipleri önce

10

ARFF Dergi Sayı 2

uçakta çıkan yangını söndürürler. Sahil Güvenlik DEGAK Botu denize düşen genel durumu iyi olan 2 yaralıyı bota alır. KIYEM 6 Botu denize düşen 1 yaralıyı bota alır. DEGAK ve KIYEM 6 Botları aldıkları yaralıları Trabzon Limanında bekleyen 112 ambulanslarına teslim eder. Sahil Güvenlik Helikopteri denize düşen genel durumu kötü olan 2 yaralıyı helikoptere alır. Helikoptere alınan yaralıyı Trabzon Havalimanına götürerek 112 Ambulansına teslim eder. Yangının söndürülmesine müteakip AFAD Ekipleri uygun kıyafetler ile Hazmat taraması yapar. Negatif çıkan taramadan sonra güvenli alanı şeritlerle belirleyerek sağlık organizasyonu için alanın kontrolünü UMKE Ekiplerine bırakır. 5 kişilik 6 tim ile hazır olan UMKE Ekipleri ilk olarak kazazedelerin triajını (Aciliyet deceresine göre sınıflandırmasını) yapar. Uygun medikal tekniklerle kırmızı kodlu hastalardan başlamak üzere sınıflandırılması yapılan yaralılar kaza sonrası UMKE tarafından kurulan Tıbbi Uç Nokta (TUN) çadırına alınır. Tıbbi uç noktada doktorlar tarafından travma ve karbonmonoksit maruziyeti yönünden değerlendirilip tedavileri başlanan yaralılar aciliyet sırasına göre uygun hastanelere 112 ambulansları ile nakledilir.”


Gerçekleştirilen tatbikata Trabzon UMKE’den 80 personel ve 5 UMKE Aracı, 1 Mobil Komuta Aracı, 2 Lojistik Aracı, 112’den 15 personel ve biri 4 yataklı ambulans olmak üzere toplam 5 Ambulans, Sahil Güvenlik Komutanlığından 34 personel, 1 Sahil Güvenlik Botu, 1 Helikopter, 1 DEGAK Botu, Trabzon AFAD’tan 5 personel ve 1 araç, Trabzon Liman Başkanlığından 3 personel, Kıyı Emniyeti Müdürlüğünden 8 personel, 1 Bot, Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesinden 1 İtfaiye aracı ve 5 personel, Trabzon Havalimanı Sağlık Denetleme Merkezi Tabipliğinden 2 personel olmak üzere havalimanı personelleri ile yaklaşık 250 personel katılmıştır.

ARFF Dergi Sayı 2

11


KAYSERİ HAVALİMANI PAT SAHALARINA YAKITDÖKÜLMESİ TATBİKATI:

SHT-ADP kapsamında yer alan “ Yangınlara sebebiyet verebilecek miktarda aprona yakıt dökülmesi” ile ilgili hazırlanan senaryo doğrultusunda 12.09.2019 tarihinde 13:38 sularında Protokol yapılan Kamu Kurum Kuruluşlarıyla geniş katılımlı Pat Sahalarına Yakıt Dökülmesi Tatbikatı yapılmıştır. Söz konusu tatbikat başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiştir.

12

ARFF Dergi Sayı 2


ARFF Dergi Sayı 2

13


Uçuş güvenliğinin sağlanmasına yönelik tedbirleri almak ve muhtemel uçak kaza-kırım ve yangınlarına hızlı ve etkin bir şekilde müdahale ederek can ve mal kayıplarını en az seviyeye indirmek, havalimanlarında bulunan bina ve tesisleri yangınlardan korumak amacıyla özel kurtarma ve yangınla mücadele (ARFF) servisleri bulunmaktadır.

14

ARFF Dergi Sayı 2


Bu kapsamda AĞRI AHMED-İ HANİ Havalimanındaki ARFF istasyonuna misafir oluyoruz ve etkin bir korumayı sağlayacak mı hep birlikte gözlemleyelim. Öncelikle Havalimanında ARFF İstasyonunun konumundan başlıyoruz; ARFF istasyonu 16 ve 34 pist başlarına olan mesafesi ve pist bağlantı yolunun ARFF istasyonuna tek manevrayla bağlantılı olması dikkatimizi çekiyor. ARFF araçlarının oluşabilecek kaza-kırım mahalline en kısa sürede ulaşması için istasyonun konum olarak özenle inşa edilmesi, en uzak pist başına ulaşım süresinin 2 dakikadan az olması gerekir. İstasyonun görüş mesafesinin en üst seviyede ve gerekirse hareket sahasının tamamına hakim bir konumda olması önem arz etmektedir. Şimdi ise AĞRI AHMED-İ HANİ Havalimanındaki ARFF istasyonun garajına girelim bakalım burada neler dikkatimizi çekecek; İstasyon içerisinde 2 adet KKT sistemli araç,1 adet 8x8 KKT ve Sulu Köpüklü araç, 3 adet Sulu Köpüklü Sistemli araç, 1 adet Su Takviye Arasözü ve 1 adet Kurtarma aracıyla havalimanı kategorisinin en iyi şekilde karşılamaktadır. Personelin kaza-kırım ve acil durumlarda daha hızlı bir şekilde kuşanabilmesi için ekipman giyme askıları bulunmaktadır. Araçlar arasındaki mesafelerin 1,2 metreden fazla olması; herhangi bir araçta yapılacak bakım onarım esnasında müdahale kapaklarının ve araç kapılarının açılması durumunda diğer araçların kullanılmasına engel olmayacak şekilde kolaylık sağlamaktadır. Garaj binasının inşa edilmesi; zeminin epoksi maddeyle kaplanarak bina içerisinde oluşabilecek köpük konsantresi, yağ dökülmeleri ve yakıt sızıntılarıyla zeminde oluşabilecek kirliliğin kolay temizlenmesi sağlanmıştır. Aynı zamanda araçların ön ve arka taraflarındaki boşluklar sayesinde ileri teknolojili araçların

temininden sonra yeni garaj ihtiyacının önünü geçmek için tasarlanması çok başarılı bir çalışmaya örnek olmuştur. Kış aylarında -40 0C derecelere ulaşan hava şartlarından dolayı bina içerisindeki ısıtma ekipmanları sayesinde istasyon sıcaklığı 20 0C üzerinde tutulması sağlanmıştır. Araç besleme fişleri sayesinde araçların akülerini, su sıcaklıklarını ve havalı fren sistemlerini dolu vaziyette herhangi bir kaza-kırıma karşı hazır tutmaktadır. Olumsuz iklim şartları yüzünden garaj içerisinde çalıştırılan araçların egzozundan çıkan zehirli gazlar için kurulan temizlik fanları sayesinde ortamdaki havanın oksijen miktarı yeterli tutuluyor. Su hatlarındaki arızaların önüne geçilmesi adına garaj içerisinde bulunan 60 ton su kapasiteli havuz sayesinde su ikmalleri gerçekleştiriliyor.

ARFF Dergi Sayı 2

15


İstasyonun garaj kapıları olası bir durumda hem manuel hem de otomatik olarak 2? saniye gibi bir sürede açılmakta ve kapılar üzerinde bulunan pencereler sayesinde garaj içerisine aydınlık sağlamasını sağlamıştır. Aynı zamanda UPS sitemine bağlı olan kapılar olası bir enerji kesintisine uğramamaktadır. Garaj kapılarının ön kısımlarında mazgal olması ve zeminin doğru eğimle desteklenmesi araç temizlik ve su takviyelerinde dökülecek suyun garaja birikmemesini sağlamıştır. Gece operasyonlarında araçların manevra, bakım ve su-köpük ikmalleri için binamız gerekli ışıklandırma seviyesine sahiptir. Garaj içerisinde depo için ayrılmış bölümde bulunan yedek köpük ve kuru kimyevi tozlar gerekli oda sıcaklığında tutulmaktadır. Depo içerisinde hortum kurutma yerleri,

16

ARFF Dergi Sayı 2

araç-gereç ve malzemelerin basit tamiratlarının yapıldığı bir alan bulunmaktadır. Köpük, kuru kimyevi toz ve portatif yangın söndürme tüplerinin bulunduğu depolama alanı, araç-gereçlere ait yedek malzemeler ile jeneratör ve portatif aletlerde kullanılan yakıtlar için yapılmış metal kapaklı dolaplar yer almaktadır. A Ğ R I AHMED-İ HANİ Havalimanı ARFF İstasyonu garaj kısmı çok başarılı ve oluşabilecek kaza kırım olaylarında zaman kaybını en aza indirerek iklim şartlarına uygun olarak dizayn edilmiş olduğunu gördük. Şimdide binamızın iç kısımlarını inceleyelim; Bina üç kattan oluşmakta zemin katta personel soyunma odası, dinlenme odası, fitness salonu ve lavabo kısmı bulunmaktadır.


ARFF İstasyonumuzun fitness salonu aerobik ve anaerobik çalışmalara verimli olmak adına dizayn edilmiştir. Gerekli spor ekipmanları olarak zengin bir yapıya sahip spor salonumuz her personel için ayrılmış dolaplar ve duş bölümüyle spor için gerekli bir ortam sağlamaktadır. 1.kata çıktığımızda mescit, eğitim salonu, yönetici odası, personel işleri odası, yemekhane ve personel dinlenme odası bulunmaktadır. Eğitim salonumuz 35 kişilik olup, elektronik perdesiyle ve projektörüyle personelleri yenilikler ve gelişmelerle bilgilendirmek için gerekli eğitim ortamı sağlanmıştır. Personel dinlenme odası, garaj kısmına ulaşımın en kolay olacağı şekilde konumlandırılmıştır. Binamızın en üst kısmında hareket sahasının tamamını gören Gözlem Odası bulunmakta ve gözlem odasının gerekli iklimlendirme şartları sağlanarak daha iyi bir görüş için camlar renkli film ile kaplanmıştır. Pistin büyük kısmını görebilecek şekilde dizayn edilen alarm ofisinin dört bir tarafının camlarla çevrilmesi her yeri görmeye olanak sağlamaktadır.

Gözlem odası ileri teknolojilerle donatılmış olup binanın iç ve dış kısımlarına ulaşan sesli ve görsel alarm sistemlerine sahiptir. Garaj kapılarının açılması hem alarm sitemine komut verilmesiyle hem de ayrı bir buton vasıtasıyla sağlanmaktadır. Aynı zamanda hava trafik kontrolleri tarafından direkt olarak alarm verilebilen bir sistem kullanılmaktadır. Oluşabilecek kaza-kırım ihbarlarının yapılabildiği direkt bağlantılı telefonlar, telsizler ve alarm sistemleri mevcuttur. Acil durumlarda yardımcı kurum ve kuruluşların numaralarının yazılı olduğu liste, kaza-kırım bölgesine en kısa sürede ulaşım için kareli haritalar ve hem yer-yer hem de hava-yer telsizleri Gözlem Odasında bulunmaktadır. AĞRI AHMED-İ HANİ Havalimanı ARFF istasyonu gerekli kriterleri sağlayarak bizden tam not alan örnek bir istasyon niteliği taşımaktadır.

ARFF Dergi Sayı 2

17


18

ARFF Dergi Sayı 2


ARAMA VE KURTARMA SEARCH AND RESCUE (SAR) Herhangi bir kaza vuku bulduğunda veya herhangi bir yerde afet meydana geldiğinde, acil olarak yürütülecek en önemli çalışmaların başında haberleşme, ulaşım, arama ve kurtarma faaliyetleri ve sağlık hizmetleri gelmektedir. Bu faaliyetlerin planlı ve organize bir şekilde yapılması ise son derece önemlidir. Arama ve Kurtarma faaliyetlerinin öncelikli amacı insan hayatını kurtarmaktır. Bu faaliyetler Türkiye Arama ve Kurtarma sahası içerisinde bu hizmete ihtiyaç duyanlara milli sorumluluk gözetilerek yürütülmektedir.

Arama ve Kurtarma (AK); hava ve deniz vasıtalarının karada, havada, su üstünde ve su altında tehlikeye maruz kalması, kaybolması veya kazaya uğraması hallerinde bu vasıtalardaki şahısların her türlü araç, özel teçhizat veya kurtarma birlikleri kullanılarak aranması ve kurtarılması işlemidir. Arama ve Kurtarma Hizmeti (AKH); işbirliği yapan hava, deniz araçları ile diğer vasıtalar dahil, kamu ve özel kaynakların kullanımı yoluyla, tehlike mesajlarını izleme, muhabere, koordinasyon, tıbbi danışmanlık ve ilk yardım dahil AK fonksiyonlarının icra edilmesidir. Türkiye’de verilen arama ve kurtarma hizmetinin organizasyon yapısı aşağıda yer almaktadır: Ana Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi (AAKKM); karada, denizde ve havada, arama ve kurtarma hizmetinin en üst düzeyde koordinasyonunu ve işbirliğini sağlayan ve halin icabına göre kanunlar, uluslararası çok taraflı ve/veya iki taraflı sözleşmeler esaslarına göre komşu ve ilgili ülkelerle de AKB içinde ve/veya dışında icra edilecek AK faaliyetleri için koordinasyon ve işbirliği kuran merkezdir. Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezleri (AKKM); AK faaliyetlerinin etkin bir şekilde organize edilmesinden ve AK faaliyetlerinin icrasından Ana Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi (AAKKM) adına sorumlu olan merkezlerdir.

ARFF Dergi Sayı 2

19


uygun ölçekli deniz, kara ve havacılık haritalarını kullanırlar. Mevkiler coğrafi koordinatla bildirilir. Komşu ülkelerle müşterek icra edilecek AK faaliyetlerinde komşu ülkelerin AKKM’leri ile yapılacak işbirliği esasları, uluslararası kurallarla veya söz konusu ülkeler ile aramızda yapılacak olan anlaşmalarla tespit edilir. Açık denizler üzerindeki hava sahasında, ICAO kurallarına göre tanınan AK sorumluluğu, denizdeki AK faaliyetlerini kapsamaz. Türkiye’nin karasuları dışındaki denizlerde AK hizmetinin yapılacağı bölgeler, ilgili devletlerle yapılacak anlaşmalarla tespit edilir.

Yardımcı Arama Koordinasyon Merkezi (YAKKM); sorumlu olduğu AKB içerisinde, AK faaliyetlerini bağlı bulunduğu deniz veya hava AKKM adına kontrol, koordine ve icrasından sorumlu olan merkezlerdir. Arama Kurtarma Alt Merkezi (AKAMER); ilgili Yardımcı Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi’ne bağlı olarak ve onu tamamlamak üzere kurulmuş, Arama Kurtarma Birliklerinin bulunduğu merkezlerdir. Arama Kurtarma Birliği (AKBİR); arama ve kurtarma faaliyetlerinin süratli bir şekilde yürütülebilmesi için gerekli her türlü teçhizatla donatılmış ve özel eğitim görmüş personelden oluşan birliktir. Arama ve Kurtarma Faaliyetlerinin Yürütülmesi: Ana Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi, Denizcilik Müsteşarlığı tarafından teşkil edilir. Denizcilik Müsteşarlığı ilgili Bakanlık, Kurum/Kuruluşlar ile koordineli olarak Ulusal Arama Kurtarma Planı hazırlar. Bakanlık ve Kurum/Kuruluşlar ile bunların birimleri AK faaliyetlerinin konusu olabilecek her türlü ihbarı içeren mesajları süratle AAKKM/AKKM’lerine bildirirler. AK hizmetleri ile ilgili gelişmeler hakkında, AAKKM’ne devamlı bilgi akışı sağlanır. Her hangi bir AK hizmeti sonunda bu faaliyeti yürüten ilgili AKKM, safahat ve sonucu içeren raporu en seri şekilde AAKKM’ne ulaştırır. AK faaliyetlerinde görevlendirilen AAKKM/AKKM/YAKKM/AKAMER ile AKBİR, AK bölgesinde olay yerinin tespit edilmesinde,

20

ARFF Dergi Sayı 2

TÜRKİYE’NİN ARAMA-KURTARMA ALANINDAKİ TARİHSEL GELİŞİMİ Hükümetler arası istişari denizcilik teşkilatı bünyesinde hazırlanarak Almanya’nın Hamburg şehrinde yapılan konferans sonucunda 27 Nisan 1979 tarihinde kabul edilip, 01 Kasım 1979 tarihinden itibaren Londra’da imzaya açılan ve Türkiye tarafından 24 Ekim 1980 tarihinde imzalanan “Denizde Arama Ve Kurtarma Uluslararası Sözleşmesi “ ile ekinin ve konferansta kabul edilen kararın 0naylanması (uygun bulunduğuna dair kanun 3171, kabul tarihi 20 Mart 1985) uygun bulunmuş ve 27 Mart 1985 tarih ve 18707 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Denizcilere Seyir Uyarı Sistemi (NAVTEX) hizmetlerinin Başbakanlık Kanunlar Ve Kararlar Genel Müdürlüğünün 2 Nisan 1985 tarih ve K.K.GN. MD.181-1092 / 02095 sayılı yazısı ile ilgili kuruluşlara koordine edilmek suretiyle, Ulaştırma Bakanlığı’nın sorumluluğunda yürütülmesi uygun görülmüştür.


Müdürlüğü, Mülga Ulaştırma Bakanlığı bünyesinden alınarak , ‘Denizcilik Müsteşarlığı’ adı altında yeniden yapılanarak kurulması kararlaştırılmıştır. Denizcilik Müsteşarlığı’nın, kuruluş görevlerinin, 2.ci maddesi c bendinde, “Denizlerde can ve mal güvenliğini sağlayacak tedbirlerin almasının ” istenmesi nedeniyle, Türk Arama Kurtarma Yönetmeliği’ de bazı değişiklikler yapılarak yeni düzenleme ile çıkartılmasına karar verilmiş, bu karar 11.09.1997 gün ve 23107 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

10 Eylül 1982 günü yapılan toplantıda tespit edilen ve Genel Kurmay Başkanlığınca onaylanan, Türkiye’nin SAR sorumluluk ve etki sahalarını gösteren harita 1982 yılında seyrüsefer güvenliği alt komitesinin 26’ncı dönem toplantısı vesilesiyle IMO’ ya verilmiştir. İkinci kez IMO’ ya verilecek olan yeni haritada; Karadeniz’deki sar sorumluluk alanımıza ilişkin hattın belirlenmesinde, yeni bir olgu olan Karadeniz’deki Türk Münhasır Ekonomik Bölgesi’nin, dış sınırları esas alınmıştır. Bunun dışında yeni harita 1982 yılında hazırlanandan bir farklılık taşımakta olup, 1982 yılında IMO’ ya verilen haritadaki koordinatlarının taslak ekinde yer alması uygun olacağı kanaatine varılmıştır.

Türk Arama Kurtarma Yönetmeliği son şeklini alarak, 12.12.2001 tarih ve 3275 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır. Ayrıca 11.07.2002 tarih ve 24812 sayılı Resmi Gazete’ de 2002/4 tebliğ numarası ile ‘Ulusal Arama ve Kurtarma Planı’ yayınlanarak yürürlüğe girmişlerdir. Yönetmelik ve Plan gereği; denizlerde arama kurtarma görevi, Sahil Güvenlik Komutanlığı’na, havada arama kurtarma görevi Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne, bunların sevk ve idaresi Mülga Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü “Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi “ verilmiştir. TÜRKİYE’DE HAVA ARAMA VE KURTARMA HİZMETLERİ Türk Arama ve Kurtarma Bölgesinde Hava Arama Kurtarma Koordinasyon Hizmeti SHGM ve DHMİ tarafından yürütülür.

Bakanlar Kurulunun 11 Aralık 1988 tarihli kararı uyarınca 07.01.1989 tarih ve 20042 sayılı resmi gazetede yayınlanan ve 88/13559 sayılı kararıyla yürürlüğe girmiş olan Türk Arama Kurtarma Yönetmeliği, Türkiye’nin karasuları dışında arama ve kurtarma hizmeti vereceği açık deniz alanları koordinat ve haritası ile birlikte yayınlanmıştır. Ancak açık deniz alanları koordinatları ve haritasında belirlenen sar bölgesinin Sovyet karasularının bir kısmını kapsaması sebebiyle söz konusu maddi hatanın düzeltilmesi Dışişleri Bakanlığınca gündeme getirilmiştir. 11 Aralık 1988 tarihli ve 88/13559 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren Türk Arama Kurtarma Yönetmeliğinin 4 numaralı ekini teşkil eden harita üzerindeki değişiklik; 19 Ocak 1991 tarih ve 20760 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 24.06.1993 tarihli ve 3911 sayılı kanunun verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulu’nca, 10.08.1993 tarihinde, 491 kanun hükmündeki kararname ile Deniz Ulaştırması Genel ARFF Dergi Sayı 2

21


Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü; Hava AKKM’ni kurar, uluslararası standartlarda uygun, yeterli malzeme, teçhizat ve personel ile donatır. 24 saat etkinlikle görev yapılmasını sağlar. Hava AK faaliyetlerini en üst düzeyde koordine eder. Hava AK faaliyetlerine katılması planlanan kuruluşların Hava AKKM’ne bildirdikleri imkan ve kabiliyetleri ile ilgili bilgilerin güncelliğini sağlar. Hava AK faaliyetlerine ilişkin görevlendirme, koordinasyon, teşkilat, muhabere ve eğitim konularını içeren Hava AKKM yönergesini ilgili bakanlık ve kuruluşlar ile koordineli olarak hazırlar ve

İstanbul Atatürk Havalimanı VFR Uçuş Takip ve RCC üniteleridir. Sorumluluk Sahası Arama ve kurtarma hizmeti Ankara ve İstanbul FIR’ları ile Türkiye’nin SAR hizmeti vermekle yükümlü olduğu açık denizler üzerindeki alanlardan sorumludur. Hizmet Tipleri Türkiye’de Kurtarma Koordinasyon Merkezleri ve ilgili kurtarma birlikleri bulunmaktadır. Buna ilave olarak, devletin polis, jandarma teşkilatı, her türlü özel kara veya deniz araçları, lüzumu halinde Arama ve Kurtarma hizmetleri için ihtiyacı karşılarlar. Arama ve Kurtarma teşkilatı hava, deniz ve sivil-askeri muhabere hizmetlerinden istifade edebilir. COSPAS-SARSAT Sistemi Acil durumların uydular yardımıyla yer tespitinde kullanılan bu uluslararası sistem, acil durum vericileri tarafından yayımlanan 406 MHz sinyalini almaktadır. Görev Kontrol Merkezi (MCC) ve Hava RCC birimleri bu sinyalleri almaktadır. MCC Ulaştırma ve Altyapı

yayınlar. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü; AK faaliyetlerinin icra edilmesi amacıyla, Hava YAKKM’lerini kurar. Bu teşkilatları uluslararası seviyede araç ve yeterli personel ile donatır. AK faaliyetlerini destekleyecek şekilde hava trafik kontrol ve uçuş servis hizmetlerini idame ettirir. Her hangi bir AK faaliyetinde AAKKM ve AKKM’lerinin ihtiyaçlarını karşılayacak tedbirleri alır. YAKKM’lerin sorumluluklarındaki bölgelerin sınırlarını dikkate alarak bu bölgelerdeki hava vasıtalarının pozisyonlarını anlık takip eder. AKKM’ler ve kendi YAKKM’leri ile aralarında sadece AK faaliyetleri için kullanacak etkin bir haberleşme sistemi kurar. AK faaliyetleri sonunda bu faaliyetlere katılmış bulunan ilgili birimlerce düzenlenen AK raporlarının kendisine ulaşmasını takiben, bilgileri derleyip detaylı olay raporunu hazırlar ve AAKKM/AKKM’lere bildirir. AK faaliyet sahasının gerektiğinde notamlama işlemi, uydu kanalıyla AFTN (Airnotical tix telecominication network/Sabit havacılık haberleşme şebekesi) devrelerinden ulaşan COSPAS/SARSAT (Cospas:Space system for search of vessels in distress/tehlikedeki gemilerin aranmasına yönelik uzay sistemi- Sarsat: Search and rescue satallite aided tracking/Uydusal olarak arama ve kurtarma takip sistemi) mesajlarının değerlendirilip, sonuçlarının AK ile ilgili birimlere aktarılmasını sağlar. HAVA YARDIMCI ARAMA KURTARMA KOORDİNASYON MERKEZLERİ VE GÖREVLERİ Sorumlu Birimler Hava Kurtarma Koordinasyon Merkezleri (RCC) Ankara Hava Trafik Kontrol Merkezi FIC birimi ve

22

ARFF Dergi Sayı 2

Bakanlığı’nda, Hava RCC birimleri ise Ankara Hava Trafik Kontrol Merkezi’nde ve İstanbul Atatürk Havalimanı’nda bulunmaktadır. Sistem uzay ve yer kesiminden oluşmaktadır ve sinyal alınması durumunda kimlik bilgisi ile konum bilgisi elde edilmektedir. Havacılık amaçlı kullanılan acil durum cihazları ELT (Emergency Locator Transmitter) olarak adlandırılmıştır. Uçaklarda bulunan bu cihazlar arama ve kurtarma hizmetlerinde uçakların yer tespiti için kullanılmaktadır. ARFF’DE ARAMA VE KURTARMA EKİBİ


DHMİ ARFF Arama ve Kurtarma Ekibi söz konusu ekipmanlar ile Ülkemizin herhangi bir bölgesinde zor çevre şartlarında meydana gelecek her türlü Uçak Kazasında profesyonel hizmet verebilecek durumdadır. DHMİ ARFF Ekipleri şimdiye kadar yapılan tüm Operasyonlarda başarılı olarak Ülkemizin gururu olmuştur. Yeni ekipmanlar ve Eğitimlerle daha da profesyonel hale gelen ekiplerimiz her olayın üstesinden gelecek yetenektedir. DHMİ ARFF Ekipleri Türkiye’deki arama ve kurtarma organizasyonu içerisinde bulunmamaktadır. Ülkemizde uçak kaza-kırımları ele alındığında bu konuda profesyonel eğitim alan tek sivil çalışma birimi DHMİ ARFF ekipleridir. Buna rağmen ARFF ekiplerinin arama ve kurtarma organizasyonu içerisinde tanımlanmamasını ülkemiz adına bir kayıp olarak değerlendiriyoruz. Havalimanlarında dizayn edilen mobil komuta merkezleri olası bir arama ve kurtarma organizasyonunun yönetiminde aktif olarak kullanılabilecek, ayrıca 1800 civarındaki DHMİ ARFF çalışanlarının arama ve kurtarma hizmet alanında yetkilendirilmesi ülkemiz adına kazanım olacağı kanaatindeyiz. Derneğimizin 2 yıl önce sosyal sorumluluk projesi olarak çalışmalarını başlatmış olduğu arama ve kurtarma ekibinin kurulması projesi kapsamında İşletme Daire Başkanlığımız ve Acil Durum Koordinasyon Müdürlüğümüze yapılan sunumlar sonucunda Daire Başkanımız Sayın Cevat YILMAZ ve Şube Müdürümüz Kürşat ÖZER Beyler konuya çok büyük ilgi göstermiş ve kurtarma ekibinin DHMİ ARFF bünyesinde kurulması için büyük gayret ve emek sarf etmişlerdir. Kendilerine emekleri için teşekkür ederiz.

Ülkemiz hava sahası sınırları içerisinde oluşabilecek uçak kaza kırımlarında dağda ve zorlu çevre şartlarında arama ve kurtarma operasyonu yapabilmek için şimdilik Ankara Esenboğa ve Gaziantep Havalimanlarında arama ve kurtarma ekipleri kurulmuştur. ARFF arama ve kurtarma ekibi için gerekli olan tüm ekipmanlar kurumumuz tarafından temin edilerek Ankara Esenboğa Havalimanı ve Gaziantep Havalimanı ARFF Müdürlüklerinde konuşlandırılmıştır. Esenboğa Havalimanında 20 personel Gaziantep Havalimanında ise 15 personel gerekli arama ve kurtarma eğitimlerini almıştır. Arama ve Kurtarma ekipmanları Airbus 319-320-321 tipi uçakların kargo bölümünde taşınabilecek konteynırlar şeklinde dizayn edilmiştir. Ekipmanlarda iklim şartlarına uygun elbiseler, yüksek açı kurtarma ekipmanları, hidrolik ayırıcılar kesiciler, jeneratörler ve aydınlatma sistemleri, deprem enkaz altı arama sistemleri, enkaz altı tahkimat sistemleri, termal kameralar, toplanma çadırının bulunduğu 4 konteynırdan oluşmaktadır.

Kaynak: 1.

http://web.shgm.gov.tr/doc3/Aramakur%20.pdf

2.

http://aakkm.uab.gov.tr/ -Türk Arama Kurtarma Yönetmeliği -Ulusal Arama Kurtarma Planı -Arama ve Kurtarma tarihçesi ARFF Dergi Sayı 2

23


24

ARFF Dergi Sayı 2


İnşasına 2011 yılında başlanan Ordu-Giresun Havalimanı 22 Mayıs 2015 tarihinde açılmıştır. Ordu’ya 19, Giresun’a 25 kilometre mesafedeki havalimanı, Ordu’nun Gülyalı ilçesinde yapıldı. Coğrafi şartları nedeniyle uygun alan olmadığı için denizin üzeri doldurularak yapılan proje Avrupa’da tek dünyada ise 3. olma özelliği taşımaktadır. Açıldığı günden bu güne toplam 25.945 adet uçak ve 3.253.154 yolcuya hizmet veren havalimanı Ordu ve Giresun illerini cazibe merkezlerine çevirdi. Yapımında 417.500 m³ temel ve kırma taş dolgu, 20.652.000 ton dolgu, 8.430.000 ton tahkimat taşı, 947.400 m³ deniz dibi tarama, 528.918 m² saha betonu imalatları yapılmıştır. Havalimanı’nın yapımında kullanılan 36 milyon ton taş için kamyonlar 950 bin sefer yapmıştır. 3000 x 45 metre boyutlarındaki Havalimanı pistinin daha konforlu olması için piste “stone mastic asfalt” dökülmüştür. Ordu-Giresun Havalimanı İç Hatlar ve Dış hatlar terminali olarak tek bir terminal binası içerisinde hizmet vermektedir. Terminal binasının toplam alanı 20.250 metrekaredir. Havalimanı apronunda 5 adet uçak park sahası mevcuttur.

İSA TÜRKMEN Ordu-Giresun Havalimanı Müdürü 02/05/1967 yılında Ordu’da doğdu. İlkokul, Lise ve Yüksek Öğrenimi Ordu’da tamamladı.1987-1989 yılları arasında askerlik görevini tamamladı.08/01/1990 yılında Atatürk Havalimanı Elektrik Müdürlüğü’nde göreve başladı. 2005 yılında Atatürk Havalimanı Nöbetçi Müdürlüğü’nde görevine devam etti. 15 Nisan 2015 yılında Ordu-Giresun Havalimanı Müdürlüğü’ne atandı ve halen bu görevine devam etmektedir. Evli ve bir çocuk babasıdır.

ARFF Dergi Sayı 2

25


22.05.2015 tarihinde Avrupa’nın ve Türkiye’nin deniz üzerinde dolgu yapılarak inşa edilen ilk havalimanı olan DHMİ Ordu Giresun Havalimanı (OGU) bünyesinde faaliyet gösteren ARFF Birimi 2019 yılı itibariyle 26 personel ve 8 araç kapasitesiyle 7 gün 24 saat esasıyla hizmet veren, meydana gelebilecek her türlü acil duruma en etkili müdahaleyi yapabilmek için aktif olarak günlük, haftalık, aylık ve yıllık eğitim programlarıyla kendini fiziki ve mental olarak geliştirip daima hazır tutan, dünyanın en iyi ARFF Birimi olabilmek adına emin adımlarla ilerlemektedir. 26

ARFF Dergi Sayı 2

OGU ARFF birimi yaklaşık olarak 25 yaş ortalamasıyla Türkiye’nin en genç ve en dinamik ARFF birimidir. Tüm personel üniversitelerin sivil savunma ve itfaiyecilik bölümünden mezun, gerekli donanıma sahip olan teknik personellerdir. Ayrıca iş dışında da müzik, crossfit, yamaç paraşütü, dalgıçlık, vücut geliştirme gibi farklı faaliyetlerle sosyal alanda da kendilerini geliştirmektedirler.


-

Daima Hazır Olmak İçin Sürekli Eğitim

Günümüzde hava yolculuğunun en güvenli yolculuk olmasının temelinde havacılık zincirini oluşturan tüm paydaşların kurallara sıkı sıkıya bağlı çalışması yatmaktadır. Bu şekilde havacılık kazalarının oranları minimuma indirilmiştir. ARFF Memurları nerdeyse milyonda bir ihtimali olan uçak kazalarına yönelik istihdam edilerek teşkilatlanmaktadır.

Hava trafiği devam ettikçe kaza ihtimalinin var olması sebebiyle her an her dakika bir kazaya müdahale edecek hız, güç, esneklik ve soğukkanlılık gibi özelliklere sahip olmak için daima çalışmak gerekir. OGU ARFF günlük rutin kontrollerinin yanı sıra aylık ve yıllık çalışma programı düzenleyerek gündüz ve gece nöbetlerinde herhangi bir kaza kırım, yangın vb. farklı acil durum türlerine yönelik müdahale usulleri, araç ve teçhizatların pratik kullanımı, güç ve esnekliğe dayalı sporlara yönelik eğitimlerle her an bir kaza yaşanacakmış gibi hazırlanmaktadır. Ayrıca havalimanımıza bağlı diğer birim personeline ve paydaş kurumlara da temel yangın eğitimleri verilerek yangın önleme bilinci aşılanmaktadır.

ARFF Dergi Sayı 2

27


- Sosyal Medyada OGU ARFF Sosyal medyada da aktif olan OGU ARFF birimi @ogu_arff Instagram sayfasında, eğitim, tatbikat, spor gibi tüm faaliyetlerini paylaşarak ARFF mesleğinin tanıtımını yapmakta ve önemini en iyi şekilde dünyaya göstermektedir. Bu sayede ulaşabildikleri yerli ve yabancı takipçilerine mesleğimiz hakkında bilgi verip bu mesleği icra etmek isteyen adayların yoluna ışık tutmaktadır.

- Nefes Kesen Tatbikat 09.10.2018 tarihinde OGU ARFF imzasını taşıyan yaklaşık olarak 10 farklı kurumla eşgüdüm içinde kara, hava ve deniz unsurlarının aynı anda kullanıldığı Acil Durum ve Ateşli Yangın Tatbikatı videosu sosyal medyada ses getirmiş olup yerel ve uluslararası platformlarda paylaşımı yapılmış ve övgüyle bahsedilmiştir. Deniz üzerindeki havalimanına özgü olarak hazırlanan senaryo gereği aynı anda karadan ve denizden (biri helikopterle olmak üzere) kurtarma yapılmış, tüm bu süreç profesyonel bir ekip tarafından görüntü kaydına alınarak bu konudaki tatbikatlarda bir ilk yaşanmıştır.

28

ARFF Dergi Sayı 2

- Sosyal Sorumluluk Projelerinin Vazgeçilmezi OGU ARFF

Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında havalimanını gezen öğrenciler, çocuklar ve ziyaretçilerin vazgeçilmezi olan Ordu Giresun Havalimanı ARFF İstasyonu bu konuda misafirlerine eğlenceli zamanlar yaşatarak ilgi odağı haline gelmiştir. İstasyondan ayrılan ziyaretçilerinin zihninde ARFF mesleği adına olumlu izler bırakarak bu mesleğin tanıtımı da en iyi şekilde yapılmaktadır.



Söz konusu insan hayatı kurtarmak olduğunda kendi canını tehlikeye atmaktan sakınmayacak olan ARFF personeli, bu görevi gerçekleştirirken kendisini bir hayli zorlayacak durumlarda bulması işten bile değildir. Kurtarma görevi fiziki kabiliyet gerektiren zorlu bir faaliyettir. Hal böyle olunca anaerobik spor ihtiyacı ARFF memurlarının olmazsa olmazları arasına girmiştir. Bu sportif faaliyetlerle karşılaşılacak olası bir kurtarma görevinde ihtiyaç duyulan fiziksel dayanıklılığın elde edilmesi amaçlanmaktadır. ARFF memurlarının karşılaşacağı her cinsten yangına müdahale konusunda pratik ve teorik eğitimler almış olması gerekmektedir. ARFF memurları aynı zamanda kurtarma işlemlerini de başarıyla gerçekleştirebilmek adına teknik ve fiziksel eğitimlerden geçmektedir. Bu eğitimler kurtarma operasyonlarının başarı ile gerçekleştirilmesi için zorunludur.

30

ARFF Dergi Sayı 2

Katılacağı operasyonun gerektirdiklerine uygun olarak donatılan bir ARFF personeli, mesleğini üzerinde 50 kilograma kadar ulaşabilen teknik teçhizatla gerçekleştirmek zorundadır. Ayrıca kurtarma operasyonları sırasında sıkışmalı bir kaza için kullanılacak olan teknik teçhizatın (hidrolik sistemli ayırıcı ve kesiciler ) veyahut yanmakta olan bir uçağın mevcut kapılarından yolcu tahliyesi yapılamadığı durumlarda cebri giriş-çıkış boşluğu yaratmak üzere kullanacağı teçhizatın ( özel ARFF baltası vb. ) ağırlığı ve kullanım zorluğu başlı başına bir efor gerektirmektedir.


Bu gerekçeler göz önüne alındığında ARFF memurlarının fiziki yeterlilikleri önce kendi, sonrasında da yardıma muhtaç insanların hayatı için su götürmez bir gereklilik halini alır. Peki ya ARFF personeli için en ideal spor dalı olarak belirlenen anaerobik spor nedir? Anaerobik spor; yüksek seviyelerde kas kuvveti, hız ve dayanıklılığı arttırmaya yönelik olan, ağırlık kaldırma, parkur tamamlama ve invertal koşu gibi kısa süre içerisinde büyük eforlar harcamamıza neden olan bir spor türüdür. Aerobik egzersizler bir atletin maraton koşuları gibi aktiviteler için gerekli olan uzun süreli dayanıklılık sağlayan kırmızı kas liflerini geliştirirken, anaerobik egzersizler daha fazla güç kullanımına olanak veren daha kısa süreli ve çok daha yüksek yoğunluklu fiziksel aktiviteler için gerekli olan beyaz kas liflerini beslemektedir.

• Dumbbell Rear Fly

3x10

• Bent Over Rear Delt Row 3x10 • Decline EZ-Bar Triceps 3x10 • Narrow Grip Bench Press 3x10 • Bench Dips

3x10

İnsanın güne daha dinç, sağlıklı ve zinde başlamasının en etkili yollarından biri düzenli spor hayatıdır. Ayrıca düzenli olarak yapılan sportif aktiviteler anatomik yapımızda gözle görülür gelişimleri de beraberinde getirecektir. Peki ya sporun meslek hayatımıza yapacağı katkıyı nasıl ölçmeliyiz?

O halde siz değerli meslektaşlarımız için nöbet sistemimize uygun bir anaerobik çalışma programı hazırlamamıza ne dersiniz?

1.Gün • Dumbbell Bench Press 3x10 • Dumbbell İncline Bench Press 3x10 • Dumbbell Fly 3x10 • Lat Pulldown 3x10 • Rear Deltoid Row 3x10 • Alternate İncline Dummbbell Curl 3x10 • Alternate Hammer Curl 3x10 • Ez-Bar Curl 3x10 • 2. Gün • Barbell Squat

3x10

• Deadlift

3x10

• Dumbell Shoulder Press 3x10 ARFF Dergi Sayı 2

31


• Temiz hava solunum cihazı kuşanmak 40 sn • 50 metre koşu -> 12 sn • Hidrolik sistemli ayırıcı kesici kurulumu 40 sn • Metal levha kesilimi 30 sn • Uçak kaldırma yastığı kurulumu 40 sn • Kaldırma yastığı ile belirlenen ağırlığı kaldırma 50 sn • Motorlu testere çalıştırmak 10 sn • C sınıfı 2 adet hortum ile başlangıç Noktasına koşma 15 sn Fiziksel dayanıklılık testleri her spor veya meslek için kendi özel çalışma şartlarına özgü olarak tasarlanmalıdır. Tam teçhizatlı bir ARFF memurunun yürüttüğü operasyonlar sırasında karşılaşabileceği zorluklar göz önüne alınarak kurulacak bir parkur kişisel performansımızı değerlendirmemiz adına önemli veriler sunacaktır. ARFF memurlarının fiziksel dayanıklılığını parkur üzerinde test etmesi mesleki el alışkanlıklarının gelişmesine de olanak sağlayacaktır. Parkurlar için belirlenen süre hedefi personelin kendisini geliştirme arzusuyla, pozitif çalışma olanağı yaratabilmektedir. Bu bağlamda sizler için oluşturduğumuz parkuru örnek bir çalışma olarak inceleyebilirsiniz. • Parkur kurulumu için gerekli malzemeler; • Yangına yaklaşma elbisesi • Temiz hava solunum cihazı • Hidrolik sistemli ayırıcı-kesici • Metal levha • Çelik hasırlı uçak kaldırma yastığı • Motorlu testere • C sınıfı hortum Parkurun Uygulanışı

Yapılacak Faaliyet Hedeflenen Süre

• Yangına yaklaşma elbisesi kuşanmak 45 sn

32

ARFF Dergi Sayı 2

• Toplam: 282 sn + 45sn Not: Her faaliyet geçişi için +5 sn toplam süreye ilave edilecektir.


ARFF Dergi Sayı 2

33


Sevil YİYİT

Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki kaza ve kırımların incelemesinden sorumlu Air Accident Investigation Sector (AAIS) tarafından soruşturulan EK521 uçuş numaralı kazaya ilişkin sonuç raporundaki Kurtarma ve Yangınla Mücadeleye (ARFF) ilişkin hususları ele alacağımız bu çalışma ülkemizdeki ARFF görevlilerine; Eğitim, tatbikat, planlama ve gerçek hava aracı kaza/kırım vakalarında özellikle Hava Aracı Mürettebatı ile ARFF Olay Yeri Komutası arasındaki direk haberleşme esnasında kullanılan havacılık terminolojisin acil durumlardaki önemini kavrama, Operasyonel Taktik ve Manevralar, Acil Durum Yönetimi ve Hava Aracı Dış Durum Değerlendirmesi konuların- da yardımcı olması niyeti ile hazırlanmıştır. Kaza Tarihi ve Saati : 03 Ağustos 2016, 08:37 (UTC) Hava Aracı Tipi Boeing 777-31H

:

Uçak İşletmecisi : Emirates Hava Yolları Kazanın Yeri : Dubai Uluslararası Havalimanı

34

ARFF Dergi Sayı 2

Toplam Mürettebat Ekibi : 18 (2 Uçuş ekibi, 16 Kabin ekibi) Toplam Yolcu : 282 Yolcu ve Mürettebat Yaralanmaları: 24 (1 Ciddi yaralanma, 23 Küçük yaralanma) Diğer Yaralanmalar Ölü: 1 (ARFF Officer)

:

Kalkış : Trivandrum Uluslararası Havaalanı (TRV), Hindistan Varış : Dubai Uluslararası (DXB), Bileşik Arap Emirlikleri

Havalimanı

KAZANIN ÖZETİ 3 Ağustos 2016 tarihinde Emirates Hava Yolları tarafından işletilen EK521 uçuş numaralı Boeing 77731H tipi hava aracı Dubai’ye gitmek üzere Hindistan’ın Trivandrum Uluslararası Havaalanı’ndan ayrıldı. Uçakta 282 yolcu, 2 uçuş ekibi ve 16 kabin ekibi olmak üzere toplam 300 kişi vardı.


Uçak Dubai’ye yaklaştığında, mürettebat, Otomatik Terminal Bilgi Servisi’nden (ATIS) Zulu ve diğer pistler için rüzgâr yön ve süratinin ani olarak büyük oranda değiştiğini içeren bir bilgi aldı. Yaklaşık 08:37’de, uçak Dubai’de go-around (pas geçmek) yaparken piste çarptı. İniş takımlarında başlayan yangın kısa sürede uçağın sol motoruna ve diğer kısımlarına yayıldı. Piste saniyelerce kaydıktan sonra durduğunda sağ motoru kopmuş olan uçaktan, yolcular ve mürettebat can kaybı olmadan tahliye edildi. Alevler içinde kalan uçağa hızlı bir şekilde müdahale eden ARFF birimi olayı kontrol altına aldı ancak yangına müdahale eden bir ARFF personeli uçak durduktan dokuz dakika sonra merkez yakıt tankının patlaması sonucu hayatını kaybetti.

uçağı etkiledi. 08:37:12’de, 160 knot olan gösterge hızı ve 5 feet radar irtifası, dokunmadan beş saniye önce, rüzgâr yönü tekrar başa dönmeye başladı. Uçuş veri kaydedicisi tarafından kaydedildiği gibi, tekerlekler üzerindeki ağırlık algılayıcıları sağ ana iniş takımının 08:37:17’de, 162 knot gösterge hızıyla pistin eşiğinden yaklaşık 1,100 metre sonra dokunduğunu, ardından sol ana iniş takımının ondan üç saniye sonra piste dokunduğunu ortaya çıkardı. Burun iniş takımı havada kaldı. 08:37:19’da, Uçak pist farkındalık ve danışma sis-

KAZANIN HAVADAKİ HİKÂYESİ Hindistan’ın Trivandrum Uluslararası Havaalanı’ndan saat 05:06 UTC’de EK521 uçuş numarasıyla kalkışa geçen Boeing 777-31H, 13 yıl 7 ay boyunca yüzlerce insanı taşımıştı. Sol koltukta oturan birinci pilot uçuşla ilgilenirken ikinci pilot izlemede idi. Uçak Dubai’ye yaklaştığında mürettebat tüm pistler için rüzgâr yön ve süratinin ani olarak büyük oranda değiştiğini içeren bir bilgi aldı. Kanatlar iniş için yapılandırıldı ve hava trafik kontrolü rüzgârın 11 knotta 340 dereceden olduğu Mike 9 üzerinden pistin boşaldığını bildirdi. Yaklaşık 08:36:22’de 700 feet radar irtifasıyla alçalırken, maksimum 16 knota yükselen bir rüzgâr arka taraftan

temi (RAAS) “LONG LANDING, LONG LANDING” mesajını verdi. 08:37:23’te, Uçak, pas geçmek için tekrar havalandı ve karşıdan esen bir rüzgâra maruz kaldı. 08:37:27’de, kanat konumu 20 pozisyonuna getirildi. İki saniye sonra iniş takımı kolu YUKARI konuma seçildi. Daha sonra iniş takımı kilidi açıldı ve geri çekilmeye başladı. 08:37:28’de, hava trafik kontrol kulesi 4.000 metreye çıkması ve düz şekilde ilerlemeye devam etmek için limandan ayrılma izin verdi. İzin doğru bir şekilde anlaşıldı. Uçak, iniş takımı geri çekilmiş konuma geçerken 134 knot gösterge hızında maksimum 85 feet radar irtifasında maksimum yüksekliğe ulaştı. Uçak daha sonra piste geri dönmeye başladı. Her iki mürettebat da, gösterge hızının azaldığını gördüğünü hatırlattı ve yardımcı pilot, “Hızı kontrol et” uyarısını verdi. Pist ile darbeden üç saniye önce 08:37:35’te, her iki itme kolu boş konumdayken tam öne hareket etti. Otomatik gaz kontrol sistemi BOŞTA iken İTİŞ moduna geçti. Yaklaşık bir saniye sonra yere yakınlık uyarı sistemi (GPWS) “ÇARPMA, ÇARPMA” sesli uyarısını verdi. Darbeden bir saniye önce, her iki motor da ilgili parametrelerde itme kolu hareketine artış gösteren cevap vermeye başladı.

ARFF Dergi Sayı 2

35


08:37:38’de, Uçak kıç gövdesi, 7 Kasım kavşağında pist üzerinde 125 knotta, yukarı bakma açısı 9,5 derece ve dakikada 900 feetlik bir iniş oranında omurgaya dik bir şekilde çarptı. Bunu motorların piste çarpması takip etti. Üç iniş takımı hala geri çekilmiş pozisyona geçiş yapıyordu ve alev aldı. Uçak pist boyunca kayarken, sağ motor kanattan ayrıldı. Hasar görmüş sağ kanat bağlantı alanı bölgesinde yoğun bir yakıtla beslenen yangının başladığı görüldü. Uçak, alt gövde üzerindeki pist boyunca kaymaya devam etti. Sol motorun alt tarafında yeni başlayan bir yangın başladı. Uçak, yaklaşık 240 derecelik bir manyetik rotada Mike 13 taksi yolunun bitişiğine oturdu. Uçak durduktan sonra, sağ motordan, hasarlı sağ motor-pilon kanadı bağlantı bölgesinden ve uçak gövdesinin altında yangın büyüdü. Yaklaşık bir dakika sonra, birinci pilot bir “YARDIM” çağrısı göndermiş ve hava trafiği kontrolü uçağın tahliye edildiğini bildirmiştir. KAZANIN YERDEKİ KURTARMA VE YANGINLA MÜCADELE (ARFF) HİKÂYESİ Havaalanı İtfaiye Servisi (AFS) olarak da bilinen ARFF’de; 30R pistinin kuzeyinde bulunan bir ana itfaiye istasyonu ve 30L pistinin güneyinde bulunan iki uydu itfaiye istasyonu olmak üzere üç itfaiye istasyonu vardı. ARFF biriminde farklı su-köpük ve kuru kimyevi toz kapasitelerine sahip 9 araç bulunmaktaydı. ARFF alarm ofisi görevlisi, uçağın piste çarptığına tanık oldu ve yangın alarmını etkinleştirdi. Havaalanı ARFF amiri hemen bölgeye geldi ve çarpışmadan yaklaşık 40 saniye sonra iki büyük köpük ikmal aracı bölgeye sevk edildi. Bunu takiben, hava trafik kontrol kulesi direkt hattan üç kez ‘Kaza’ ilan eden alarm ofisini aradı. Uçak 08:38:10’da durdu. ARFF Amiri kaza bölgesine yaklaşık 08:39:00’da ulaştı ve iki ana köpük ikmal aracı birkaç saniye sonra geldi. 08:39:36›da iki aracın çatı monitörleri köpük işlenerek yangına karşı savaşmaya başlanıldı. Bu sırada yolcu ve mürettebat tahliyesi devam ediyordu. Uçuş mürettebatı ve üst düzey kabin mürettebatı dışında, kabin üyeleri ve yolcular atlama şutlarını kullanarak uçak tahliye edildi. ARFF ekibi yangını söndürdükten sonra, ayrılmış sağ motoru ve sağ kanat ön kenarını soğutmak için yan hortumları kullanmaya başladılar. Yolcular, uçaktan yaklaşık 500 metre uzaklıkta belirlenen toplanma alanına toplandılar. Değişen su kapasitelerine sahip diğer altı ARFF aracı, ilk iki

36

ARFF Dergi Sayı 2

müdahale eden araçtan kısa bir süre sonra sahaya ulaştı. ARFF araçlarının hiçbiri uçağa ulaşmada önemli bir sorunla karşılaşmadı. Tek zorluk farklı zayiatları önlemek için araçlarla manevra yapmaktı. İlk iki araç yangına su ile yanıt verdiği zaman uçak tahliyesi tamamlanmıştı. Her iki araçta yeniden su ikmali yapmak için hazırlanırken yan çıkrıkları kullanan iki ARFF personeli uçağın orta kanat merkez tankının patlaması sonucu hortumları terk etti ve güvenli bir bölgeye koştu. Patlama sonrası sağ kanat üst kısmının yaklaşık 15 metre uzunluğunda büyük bir bölümün serbest kalmasına ve pist zemininin birkaç metre yukarısına yükselmesine neden oldu. Patlamanın ardından yangın uçak kabininin iç kısmına ve daha sonraki aşamalarda kargo bölümlerine taşındı. Patlama sonucunda bir ARFF personeli hayatını kaybederken, sekiz ARFF personeli küçük yaralanmalarla kurtuldu. ARFF Amiri Dubai Sivil Savunma’dan (DCD) destek istedi ve ilk DCD itfaiye araçları patlamadan yaklaşık dokuz dakika sonra bölgeye geldi. 08:55’te, ARFF alarm ofisi, ARFF Amirini aradı ve uçaktan tahliye edilen kişi sayısını istedi. Alarm ofisi kayıt defterine kaydedilen sayı, yolcu bildiriminde belgelenen sayı ile eşleşmedi. ARFF Amirine yanlış sayı verildi. 09:07’de, yangın müdahale ekipmanlarının ve ARFF ekiplerinin kazaya müdahale etmesi nedeniyle, ha-


vaalanı itfaiye hizmeti kategorisi ARFF Amiri tarafından düşürüldü. ARFF Amiri tarafından birkaç kez daha DCD tankerleri talep edildi. Yaklaşık 09:33’te DCD tankerlerinde su tükendi ve yeniden doldurmak için ana ARFF istasyonuna gitti. Yaklaşık 10:22’de ARFF birimine, Echo apronunda düşük hidrant basıncı olduğunu bildirdi. Birkaç dakika sonra, su şebekesinin yöneticisi, suyun bu hidrantta bulunmadığını ve farklı üç yerdeki diğer üç hidrantın kullanılmasını tavsiye etti. Yaklaşık 10:32’de, ARFF amiri alarm ofisi nöbetçisinden operatöre uçakta tehlikeli madde olup olmadığını kontrol etmesini istedi ve nöbetçiye, operatör tarafından uçakta tehlikeli madde bulunmadığı söylendi. Bu bilgi ARFF amirine verildi. Çarpmadan yaklaşık 16 saat sonra yangının tam kontrolü sağlandı. Yirmi bir yolcu, bir uçuş görevlisi ve bir kabin görevlisi hafif yaralandı. Yangın söndürme sırasında, havalimanının tıp merkezine ve havaalanı dışındaki hastanelere birçok ARFF personelinde sıcak çarpması va-

edilmemesi gerektiğidir. Havalimanlarında görev yapan hava kurtarma ve yangınla mücadele (ARFF) ekiplerinin en önemli ve öncelikli görevi hava aracında meydana gelen acil durum, kaza veya kırım sonrasında hayat kurtarmaktır. Dubai Havalimanı ARFF personeli söz konusu kazada hayat kurtarma görevini canı pahasına yerine getirmiştir. EK521 uçuş numaralı kazaya ilişkin bilgiler doğrultusunda, ARFF istasyonlarında alarm ofisinin ne derece önemli olduğu görülmektedir. Olası bir hava aracı yangınının erken fark edilmesi amacıyla alarm ofisi nöbetçi ARFF personelinin her uçuş ve kalkışı dikkatli bir şekilde takip etmesinin önemi ortaya çıkmıştır. Acil bir durumda iletişim eksiksiz sağlanmalıdır. İletişimdeki bir kopukluk tüm olayı olumsuz etkilemekle kalmayıp yanlış anlaşılmaların sonucunda durumu daha da ağırlaştırabilmektedir. Olası bir yangına karşı ARFF hizmetlerinde kullanılan araç-gereç, teçhizat, ekipman ve malzemelerin kontrolü devamlı olarak sağlanmalıdır. Bu kazada hidrant sistemlerinde aksaklık meydana gelmesi tüm müdahale çalışmalarını sekteye uğratmış ve söndürme çalışmalarını olumsuz etkilemiştir. İkincil durumlara yol açmamak için uçakta bulunan tehlikeli maddelerin kontrolü sağlanmalıdır. Havalimanlarında yaşanabilecek kazalarda yardımda bulunabilecek kurum/kuruluşlarla yapılacak protokolün önemi bu kazada net bir şekilde anlaşılmaktadır. Yaşanan bu kazada şehit olan meslektaşımızı saygıyla anıyor, yaralanan meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyoruz.

kası bildirildi. ÖN KAZA RAPORUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

Hazırladığımız kaza ön kaza raporu https://aviation-safety.net/EK521 adresinden alınmış olup çeviriden yaşanabilecek hatalar için anlayışınıza sığınıyoruz.

Dergimizde yer alan bu bölüme Dünya’da gerçekleşmiş kazalardan örnekler seçerken EK521 uçuş numaralı kazayı ele almamızın en önemli sebebi bir meslektaşımızın şehit olması ve kazanın ARFF alarm ofisi nöbetçi personeli tarafından görülerek duyurulmasıdır. Öncelikli olarak bu kazadan çıkarılacak ders; ARFF personelinin olaya müdahale ederken birçok hayati risk taşıdığının muhakkak göz ardı

ARFF Dergi Sayı 2

37


Malezya Başbakanı Mahathir Ankara’da Volkan İtfaiye aracını inceledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, Volkan İtfaiye tarafından üretilen Malezya’ya da satışı yapılan itfaiye aracını inceledi. Araç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mahathir onuruna verdiği resmi akşam yemeği sırasında Külliye önüne getirildi. Erdoğan ve Mahathir, yemeğin ardından aracın bulunduğu alana gelerek incelemede bulundu. Volkan İtfaiye Yönetim Kurulu Başkanı İsa Tecim ve Genel Müdür Yaşar Tecim, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve konuk Başbakan Mahathir’e araca ilişkin bilgi verdi. Yaşar Tecim, aracın havalimanlarında büyük gövdeli araçların kaza kırıma uğraması durumunda yangına müdahale etmek üzere uluslararası standartlarda üretildiğini anlattı. Tecim, 8X8, 6X6 ve 4X4 modelleri bulunan aracın arama kurtarma faaliyetlerinde de kullanıldığını belirtti. Araçların daha önce yurt dışından ithal edildiğini, yerli üretimle Türkiye’ye 50 araç kazandırdıklarını ifade eden Tecim, dünyanın birçok noktasına ihracat yaptıklarını, Romanya’dan Tayland’a Güney Afrika’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne kadar bu aracı ihraç ettiklerini söyledi.

38

ARFF Dergi Sayı 2

Tecim, son olarak Malezya için 17 araç üretmek üzere proje imzaladıklarını kaydetti. Malezya Başbakanı Mahathir Ankarada yerli üretim itfaiye aracını inceledi Bu projenin gerçekleşmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük katkısı olduğunu dile getiren Tecim, rakiplerinin kendilerinden daha önce bu işe başladıkları için maliyetlerinin çok daha iyi durumda olduğunu, bu nedenle kendileri için yerli sanayi desteğinin büyük önem taşıdığını dile getirdi. Tecim, “Yerli sanayi desteğinden dolayı bu araçları artık ülkemizde üretebilir duruma geldik. Ciddi anlamda da teknolojik bir gelişme kazandık. Şu anda 150160 yıllık firmalarla rekabet edecek noktadayız.” diye konuştu. Hindistan, Tayland ve Endonezya’da da büyük projeleri bulunduğunu anlatan Tecim, “Sayın Cumhurbaşkanımıza bunlardan da bahsettik. Bizim için gurur kaynağı bu araç. Çünkü tamamıyla bizim tarafımızdan, Türk mühendisleri, Türk insanı tarafından üretildi.” dedi. Havalimanı yangınlarının en ağır kategorideki yangınlar olduğunu belirten Tecim, “Dolayısıyla havalimanları idareleri bu araçları aldığında güvenmek istiyor ve zorlu şartlarda çalışabilmesini bekliyor. Bunu sağlıyor olmak, bu güveni veriyor olmak bizim için büyük bir gurur. Ülkemizde havalimanları, havacılık geliştikçe yan sektörlerden biri olan bu araçların üretimi de gelişiyor. Ülkemizde havalimanlarının bu kadar gelişmiş olması, sayısının artmış olması bize bu imkanı tanımış oldu bir taraftan ve biz şu anda bunu dünyaya ihraç edecek noktadayız.” ifadelerini kullandı.


ARFF Dergi Sayı 2

39


Murat BEŞİR Kaza Tarihi ve Saati 10:24 (UTC)

: 25 Nisan 2015,

Hava Aracı Tipi

: Airbus A-320

Kazanın Yeri Atatürk Havalimanı

: İstanbul

Toplam Mürettebat Ekibi

:6

Toplam Yolcu

: 97

Yolcu ve Mürettebat Yaralanmaları: 0 Diğer Yaralanmalar

:0

Kalkış : Milano Havalimanı, İtalya Varış : İstanbul Atatürk Havalimanı, Türkiye

25.04.2015 tarihinde yaklaşık 10:24 civarında Atatürk Havalimanı ARFF Yangın İstasyonu Alarm Ofisi Operatörü, 05-23 pistine iniş yapan uçağın normalden farklı şekilde yalpaladığını fark etti.

40

ARFF Dergi Sayı 2


Uçağın kaza riskini göz önünde bulunduran Alarm Ofisi Operatörü, ARFF Ekibini alarm durumuna geçirdi. Alarmı alan nöbetçi ARFF Ekibi, uçağın inmekte olduğu 0523 pisti emergency bekleme noktalarına hızla hareket etti. O esnada 05-23 pistine iniş yapan A-320 tipi yolcu uçağın sağ motorunu piste sürttüğü ve alev alarak tekrar havalandığı bilgisi Hava Trafik Personeli tarafından ARFF ekibine bildirildi.

Havalanan uçak Hava Trafik Personeli tarafından 35L-17R pistine yönlendirildi.

ve gövde altında ağır hasar meydana geldiği görülmüştür. Atatürk Havalimanı’nın yoğun trafiği de göz önünde bulundurularak söz konusu pistin uçuş trafiğine bir an önce açılması için ARFF Ekipleri kaza-kırım yapan uçağın kaldırılma çalışmalarına başladı. İlk önce yumuşak olan toprak zemin sertleştirme çalışmaları yapıldı. Uçağın toprak zeminden çıkarılması için hazırlanan yola geçici yol panel-

Aynı zamanda ARFF ekipleri 35L-17R pisti emergency bekleme noktarında konumlandırıldı.

leri serildi. Daha sonra uçağın dengelenmesi amacıyla hava yastıklarıyla önden, arkadan ve kanatlardan saplandığı toprak zeminden kaldırıldı. Kırık olan sağ dikme uçak taşıma dollysine yerleştirilerek daha önce hazırlanan yoldan çekme işlemi yapılarak 18:55’te ilgili uçağın hangarına çekilmiştir.

Uçağın inişi sırasında ana gövde sağ iniş takımının kırık olduğu ve sağ motorunun yanmakta olduğu görüldü.

Ağır hasarlı uçak kaza-kırım yaptığı yerden çıkartılarak ARFF araçlarının takibinde hangara çekildi.

Uçak inişine müteakip pistin sonuna doğru sağa doğru rule kaçırarak pistin dışına çıktı ve toprak alanda kaza-kırıma uğradı.

KAZANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Uçağın piste inişini takip eden ARFF Ekipleri olaya derhal müdahale ederek yanmakta olan sağ motoru söndürdüler ve 97 yolcu, 6 mürettebat emniyetli bir şekilde acil iniş hava yastıklarından tahliye edildi. Bu müdahale sırasında 18 ARFF personeli görev aldı ve 1 adet KKT’li ani müdahale aracı, 3 adet SKS’li yangın söndürme aracı ve 3 adet SKS ve KKT’li yangın söndürme aracı kullanıldı. Yangın kontrol altına alınıp gerekli emniyet tedbirleri alındıktan sonra yapılan incelemede uçağın 2 no’lu motorunda, sağ kanadı ve dikmesinde, sol dikme lastiklerinde

Uçağın 05-23 pistine inişi sırasında nöbetçi alarm ofisi personelinin dikkat ve takibi, ARFF Ekibini hazır duruma geçirmesi 05-23 pistinde olası bir kazanın olma ihtimaline karşı ekibimize ciddi zaman kazandırmıştı. Piste çarpan ve hasar alan uçak tekrar havalandığından böyle bir durum oluşmamıştır. Alarm Operatörünün nöbetçi ARFF Ekibini erken uyarması, ARFF Ekibini olayın analizinde ve araç/personelin konumlanmasında da avantaj sağlamıştır.

ARFF Dergi Sayı 2

41


Hava Trafik Ünitesinin yönlendirmesiyle 35L-17R pisti emergency bekleme noktalarında hazır durumda bulunan ARFF ekibi, sağ ana dikmesi kırılmış ve yanmakta olan motor ile iniş yapan uçağı takip etmiştir. Uçak pist sonunda rule kaçırarak toprak alana çıkmış olup ARFF Ekipleri tam zamanında müdahalesini yaparak, mevcut yangını söndürmüş ve aynı zamanda yolcu/mürettebat tahliyesini başarıyla gerçekleştirerek can kaybı olmasını engellemiştir.

Uçaktaki yangının söndürülmesi ve yolcu/ mürettebatın tahliyesinin tamamlanmasıyla Türkiye’nin Dünya’ya açılan en büyük havalimanı olan İstanbul Atatürk Havalimanı’nın bir an önce hava trafiğine açılması için ARFF Ekiplerince uçak kaldırma işlemleri başlatılmıştır. Bu işlemler uçağın kaldırılmasını zorlaştıracak bir arazide yapılmasına rağmen Dünya’da bu alanda rekor sayılabilecek bir süre (7 saat) içerisinde kaza yapan uçağa ikincil bir hasar vermeden gerçekleştirilmiştir.

42

ARFF Dergi Sayı 2


Ayşegül Kılaz Merhaba, adım Ayşegül Kılaz. 18 Kasım 1997 tarihinde Balıkesir’de doğdum. Lise eğitimimi Gıda bölümünde bitirmiş olsam da 2015 yılında Kocaeli Üniversitesi Sivil Savunma ve İtfaiyecilik bölümüne başladım. İtfaiyecilik mesleğini okuldaki değerli hocalarımız sayesinde hem teorik hem uygulamalı eğitimlerle öğrenmiş olduk. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Eğitim Bölümünde stajıma başladıktan sonra yangın eğitimleri, dağcılık eğitimi, kuyudan kurtarma eğitimi, diğer kuruluşlara verdiğimiz eğitimler ile bilgi ve tecrübe kazandım. Daha ilk yıldan anlamıştım mesleğin güzelliklerinin yanı sıra zorluklarının da olduğu ama benim için asıl zorluk toplumun kadınlara olan önyargılardı, oysa ki atamızın “Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk Kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır” sözünü hatırlatmak isterim. Stajdan sonra KPSS’ye hazırlanıp üniversitedeyken sınava girdim. Mezun olduktan sonra 2018 yılında Kahramanmaraş Havalimanında ARFF Memuru olarak görevime başladım. Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin vermiş olduğu eğitimlerle de her türlü olayda ve müdahalede ekip çalışmalarımızla başarılı olacağımızı öğrendik. Mesleğimizi sorduklarında ne yazık ki ARFF Memurunun görev ve sorumlulukları çok da

ARFF Dergi Sayı 2

43


bilinmiyor, bunun için güçlü yarınlar için elimizden gelenin en iyisini yapıp çevremizden başlayıp bilinçlendirmeliyiz. “Ne iş yaparsanız yapın ama severek yapın”. Özelliklede ARFF Memurluğu için sadece okumak yada sadece çalışmak için değil, severek ve isteyerek yapılması gereken bir meslek. İyi ki bu bölümü okumuşum ve iyi ki bu işi yapıyorum. Kurumumuza en faydalı şekilde görevimi layıkıyla yerine getirmek için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bir kadının isteyip de yapamadığı hiçbir iş yoktur. Bana destek olan aileme ve değerli meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.

Didem ÇANAKCI Merhaba, Adım Didem ÇANAKCI. 1 Ekim 1992 Amasya doğumluyum. Acil yardım ve Afet yönetimi (AYAY) mezunuyum. AYAY öncesinde GOP-Sağlık Kurumları İşletmeciliği (Hastane Yönetimi) bölümünü bitirip Ankara Dünya Göz Hastanesinde çalışmaya başladım. İstanbul Av-

rupa Göz Hastanesinden teklif gelmesi üzerine İstanbul’ a Taşındım. Totalde özel sektörde 5 yıllık bir deneyimim oldu. Sonrasında başka bir bölüm araştırması yaparken AYAY ile tanıştım. Planım bu bölümü bitirip Yüksek Lisans yapmaktı. Son senemdeyken KPSS ile DHMI’ ye ARFF Memuru alımlarının olduğunu öğrendim. ARFF ile o zaman tanıştım ve yoğun bir araştırma içine girdim. Meslek olarak keyifli ama bir o kadar da dikkat, sorumluluk gerektiren bir iş olduğunu fark ettim. Ayrıca dışardan aldığım yorumlar (cinsiyet farkı) beni biraz mesleğe karşı korkutmuştu. Ailemin desteği ile yapabileceğime karar verdim ve hazırlıklara başladım. Atama için bazı şartlar gerekiyordu ( C sınıfı Ehliyeti, boy-kilo şartı vs). İlk olarak Balıkesir ‘in Havran İlçesinde Ehliyete yazıldım. Bir kadın olarak mesleğe atılımımın farkındalığını orda Gazeteye çıkarak yaşadım. Havran ilçesinde ilk Kadın kamyon Şoförü olarak Gazeteye çıkmıştım. Bütün şartları sağladıktan sonra 2018 Aralık ataması ile Trabzon Havalimanına atandım. Şansım, işini çok iyi yapan ve önemseyen ekip arkadaşlarına denk gelmem oldu. Kendisini geliştiren, yeniliğe açık, vizyon Sahibi insanlarla birlikte çalışmak korkularımın da yersiz olduğunu bana gösterdi. Şu an mesleğinin başında olan bir personel olmama rağmen ekip arkadaşlarımın bana olan güveni ile bu meslekte olgunlaşıp pişmek misyonunu yüklendim. Bu vesile ile Ekip Şefi ve Arkadaşlarıma yardımları için teşekkür ederim.

Ülkü SOYLU Merhaba ben Ülkü SOYLU. 4 Haziran 1995 Hatay doğumluyum. Babamda itfaiyeci olduğu için bu mesleğe çocukluğumdan beri ilgim vardı. Lise sonrası babamında desteği ile Çukurova Üniversitesi Sivil Savunma ve İtfaiyecilik bölümünü tercih ettim. İlk başlarda zorluk çeksemde psikolojik ve fiziksel olarak, zamanla hocalarımın ve babamın desteğiyle okulumu bitirip memleketim olan Hatay’a atandım.

Ne kadar memleketimde olsa Havalimanımıza atanan ilk kadın olmamdan dolayı birçok zorluk yaşadım, şefimizin ve ekip arkadaşlarımın yardımıyla herkese tanınan imkanlara bende kısa sürede sahip oldum.

44

ARFF Dergi Sayı 2


İlk geldiğim halimle şimdiki bana baktığımda birçok olumlu değişim görüyorum. Cinsiyetimden dolayı mesleğe giren herkes gibi bende birçok önyargıyla karşılaştım fakat hemcinslerim sayesinde artık birçok genel algıyı yıkıp her işi yapabileceğimizi gösterdiğimizi düşünüyorum. İleri zamanlarda da sayımızın artacağına inanıyorum. Önemli olan cinsiyet değil, yaptığın işi severek ve isteyerek yapmaktır.

ARFF Dergi Sayı 2

45


Ömer KOPMAZ

11 Şubat 1993’de İstanbul’da doğdum. Küçüklüğümü kuzguncuk Kıyılarında ve İstanbul’un tarihi yarımadasında geçirdim. Ufak yaşlarımdan beri benimle gelen araştırmacı ve kabına sığmaz yanım beni tarih ve spor sevgisine, doğa ve hayvan sever yanım ise ileride yapacağım mesleğime etki edecekti. Karadenizli bir ailede büyüdüm, dedem küçüklüğümde beni teknesiyle gezintiye çıkarırdı, okuldan fırsat buldukça Liman’a giderdim deniz benim en büyük tutkum olmuştu çünkü o tekne beni bambaşka bilmediğim limanlara ve diyarlara götüreceğini hayal ederdim ve bu beni çok heyecanlandırırdı. Birçok spor dalıyla uğraştım ve bu kulvarlarda başarılar elde ettim. Bunlardan bir tanesi şu anda aktif olarak devam ettiğim dağcılık branşıdır. Yıllarca kendimi geliştirdim bir yandan tahsilime devam ettim, sevdiğim mesleği yani kurtarmak ve zorda kalmışlara yardım edebileceğim bir meslek seçmek istedim bu doğrultuda tercihlerimi yaptım. Giresun üniversitesini tamamladım ve Devlet Hava Meydanları işletmesi bün-

46

ARFF Dergi Sayı 2

yesinde 2016 ekim ayında ARFF memuru olarak göreve başladım. Bu zor ve kutsal göreve adımımı attım. Yurt içinde birçok ilde eğitimlerimi tamamladım. Türkiye’nin birçok noktasında Sivil toplum kuruluşlarıyla ve bireysel olarak sahipsiz sokak hayvanlarını sağlık problemleriyle ilgilendim ve beslenmelerine, hayatta kalmalarına yardım ettim. Görev yerim olan Ağrı iline gelir gelmez araştırmalarım neticesinde bölgede dağcılık faaliyetleriyle uğraşan gruplarla tanıştım ve Ağrı’dak i macerama böylece başlamış ol-


tirdim. Gerek Doğu Anadolu’nun sert kışında -50 derecelerde gerek kızgın Arap çöllerinde + 60 derece sıcaklıklarda bulundum. İstanbul’daki hayatımı Kuzey Afrika ve tarihi Ortadoğu ülkelerinin güneşiyle takas ettim. Burada pek çok kültür tanıdım. Hayranlık duyduğum Büyük İskender’in atını mahmuzladığı coğrafyaların rüzgarını hissetim, Firavunlar diyarında, Ahuramazda’nın ve Ortadoğu inançlarında doğduğu kutsal olan bölgelerde tarihi yudumladım. Seyahat Etme Amacım Nedir? Bunun pek çok cevabı var. Tabi ki tüm bu cevapların sonu bir yere bağlanıyor; Mutlu olmak. Ben meraklı bir insanım. Tahmin ettiğinizden de meraklıyım. Yani küçükken babaannemin sandığının içinde ne var tek tek sayardım. O sandıkta ne saklıyor? Ne var içinde? Çok ilginç değil mi sizce de? Babaannem sandığının içinde ne olduğunu söylese dahi onu benim görmem lazım. Ancak merakımı o zaman giderebilirim. İşte dünyada böyle bir yer benim için. Keşfedilmeyi bekleyen bir sandık ve benim amacım da o sandığın içinde ne olduğunu öğrenmek. Kendim keşfetmeliyim, kendim görmeliyim, dokunmayım. İşte ancak o zaman merakımı giderebilirim. Neden dağcılık? dum, hiç bilmediğim bu coğrafyada bu zorlu ve tehlikeli parkurları bir bir tırmanmaya başladım. Alluhu Ekber Dağlarında şehitlerimizi anmak ve teşkilatımızı temsilen kışın 3 gün 3 gece kamp ve zirve tırmanış faaliyetlerini kışın -50 derecede koşullarında gerek aralıksız 45 km inişli çıkışlı tırmanışlar gerek 10 saatin üstünde yürüyüşlerle tamamladım. Kurumuzun ve Ülkemizin bayrağını zirvelerde dalgalandırdım. Bu süreçte ARFF Derneğimizin manevi olarak desteklerini hissetim. Uluslararası ilişkiler branşında tahsilime devam etmeye başladım ve pek çok kitap okudum bu kitaplardan beni en çok etkileyen ve seyahatlerimde bana ilham kaynağı olan Paul Coelho’nun Simyacı kitabı oldu. Kitabın baş karakteri Santiago ayak izlerinden Mısır’a gittim ve 1 ay boyunca Ülkenin en Kuzeyden en Güneyine kadar dolaştım. Diğer Kenan coğrafyasındaki ülkeleri de bir bir gezdim. Kendi kişisel menkıbemi yazdım. Mısır, Ürdün, Lübnan, Irak, İran, Yunanistan, Gürcistan gibi Yurt içinde ve yurt dışında pek ülkede ve şehirde bulundum, bu ülkelerin dağlarında sportif faaliyetler gerçekleştirdim gittiğim her ülkede ülkemi ve Teşkilatımı en güzel şekilde kendi imkanlarımla temsil ettim ve tırmanışlar gerçekleştirdim. Tırmanış gerçekleştirdiğim bazı dağlar. Mısır Sina dağı (2.285 m),Mısır Gabal Sha’ib El Banat (2.187m),Mısır Mount Catherine(2.629m) Ürdün Jabal Umm ad Dami (1.850m) ,İran Savalan (4.811m) Gürcistan Kazbek (5.033 m),İran Demavend dağı (5.610 m), Ağrı Kösedağ (3.433 m)Bitlis Süphan dağı (4.058m) , Rize Kaçkar (3.937), Muğla Babadağ (1.969m) Kars Sarıkamış Allahu Ekber dağları (3120m) gibi sayamadığım irili ufaklı bir çok dağı tırmandım. Değişik coğrafi ve iklim şartlarında faaliyetlerimi gerçekleş-

Peki bir dağın zirvesine çıkınca ne oluyor? Çıkanın başı göğe mi eriyor? Bu sorular ilerlemiş olan dağcılık sporuna rağmen halen çevremizdeki ve gittiğimiz bölge halkı tarafından bizlere sorulmaktadır. Doğrusu somut olarak hiç bir şey olmuyor, sadece fiziksel olarak bir dağın en yüksek noktasına bir şekilde varmış oluyorsunuz. Ama zihinsel ve ruhsal olarak vardığınız yer çok farklı ve kişiden kişiye değişiklik gösteriyor. İşte bu da “Neden?” sorusunun yanıtı oluyor. Bu çok özel soruya, doğaya/dağa giden herkesin kendine göre bir cevabı vardır ve saygıyla karşılanması gereken bir cevaptır. En zor ve en teknik rotalara çıkandan tutun da doğada küçük bir hafta sonu kaçamağı yapana kadar, herkesin kendine göre dağcılık yapmak için bir nedeni vardır. Her şeyden daha önemlisi, hepsinin ortak özelliği doğaya karşı olan sevgi ve daha da önemlisi saygıdır. Macerayı seviyorsanız dağcılık kendinizle yapacağınız en iyi savaş sporudur. Dağlara tırmanmaya başladığınızdan zirveye varana kadar hissettiğiniz keşif duygusu, zirveye vardığınızda yerini fetih duygusuna bırakır. Devamında bir daha geri dönemeyeceğiniz serüvenlerle dolu bir yola girersiniz. ARFF Dergi Sayı 2

47


Şanlıurfa GAP Havalimanı ARFF Birimi, tatbikatların daha gerçekçi yapılması için 2017 yılında hedeflerine koyduğu uçak maketi tasarımını tamamladı ve aktif olarak kullanıyor. Yaptıkları özverili çalışma sayesinde hazırladıkları maket uçak, tatbikatlardaki verimliliği arttırması yönünden örnek teşil ediyor. Şanlıurfa GAP Havalimanı ARFF Müdür Vekili Mehmet KARADAŞ, Uçak Maketi yapım aşamalarını ve sürecini anlattı:

48

ARFF Dergi Sayı 2

Şanlıurfa GAP Havalimanı ARFF Birimi olarak, her yıl kendimize hedefler belirler ve bu hedeflerimizi gerçekleştiririz. Bir gün, 2017 yılı hedeflerimizi belirlemek için arkadaşlarımızla istişare ederken, arkadaşlarımızdan Ekip şefi Ömer AĞDACI, tatbikatlarda kullanmak üzere bir uçak maketi yapmayı hedefimize koymayı önerdi. Bu öneri gerçekten güzel ve önemli bir fikirdi. Eğer bu hedefi gerçekleştirirsek, bu maket sayesinde eğitim ve tatbikatlarımızı gerçek uçak boyutlarında yapabileceğimizi sağlayacağı için eğitimlerimize çok şey katacağına inanıyorduk. Bunun için hemen kolları sıvadık ve nasıl bir maket yapabileceğimizi tartışmaya başladık. Aynı zamanda yapılacak maketin maliyetini de göz önünde bulundurmaya gayret ettik. Öncelikle metal petrol varillerinden bir maket yapmayı tasarladık, yetenekli bir arkadaşımız bilgisayar üzerinde yağ varilleri görseli ile üç boyutlu bir uçak maketi tasarladı.


Uçak maketinde kullanılacak olan malzeme listesini ve projeyi hazırlayarak Havalimanı Müdürümüz Sayın M. Münir ULUDAĞ’a sunduk. Müdür bey, projemizi çok beğendi ve çalışmalara başlamamız için her türlü desteği vereceklerini ifade etti. Bu güzel projeyi hayata geçirmek için kendimize 12 ay süre belirledik. Proje üzerinde biraz daha kafa yormaya başladık. Aklımıza Erzincan’da bulunan Uçak yangın Simülatörü geldi. Gerçekten Erzincan Uçak yangın Simülatörü ARFF Teşkilatımıza çok şey katmış, ARFF personelinin deneyim ve tecrübe kazanmasını sağlamıştır. wBizde benzer bir uçak maketi yapmakla tecrübe ve deneyim kazanacağımıza inanıyorduk. Böylece projeyi değiştirmeye karar verdik. Bunun üzerine Uçak maketi yapımında varil yerine petrol tankeri kullanmanın daha faydalı olacağını, hem bu şekilde tatbikatta uçak maketinin içine girilerek, içerisinden yolcu kurtarılabileceğini düşündük. Bu konuyu toplantılarımızda gündeme getirdik. Toplantıda; Makine Mühendisimiz Erdem ASLAN, ısı merkezinde kullanım dışı 2 adet yakıt tankının olduğunu ve bu tankların uçak maketi yapımında kullanılabileceğini söyledi. Müdürümüzün talimatıyla DHMİ Genel Müdürlüğümüzden söz konusu tankların uçak maketinde kullanımıyla ilgili onay istedik, ardından gerekli onay geldi.

sonra 02.10.2017 tarihinde Isı merkezinde bulunan yakıt tanklarını ve beton blokları vinç yardımıyla tatbikat sahasına taşıyarak çalışmalara başladık. Maketin yapımı için uyumlu bir ekip kurduk. Uçak maketi yapımında emeği geçen ekip arkadaşlarımız; 1. Erdem ASLAN (Makine şefi) 2. Adnan ÖZALP (Elektrik Teknikeri) 3. Mahmut ARISÜT (Metal işleri) 4. Kasım ASLAN (Metal işleri) 5. Arif DOĞAN (İş Makinesi Operatörü) Ve daha birçok arkadaşımız şevk ve azimle gece gündüz demeden işe koyulduk. Ana gövdeyi yerleşt irdi kten sonra uçağın burnu, kuyruğu, kanatları, motorları ve iniş takımlarını yapmaya başladık.

DHMİ Genel Müdürlüğümüzden onay geldikten sonra, Elektrik Teknikeri Adnan ÖZALP arkadaşımız Boeing 737 tipi yolcu uçağının ölçülerini, uçak maketimize oranlayarak projemizi hazırladı. Ardından tatbikat sahasında gerekli olan tesviye çalışmasını başlattık. Tesviye işlemi bittikten ARFF Dergi Sayı 2

49


Mümkün olduğu kadar havalimanımızda kulanım dışı olan malzemeleri kullanmaya gayret ettik. Uçağın motorlarında hurdalıkta bulunan iki adet pervane kullandık. İniş takımları için ise yine hurdalıkta bulunan tekerlekleri kullandık. Uçağın kanatlarında kullanmak için demir Profil ve sac temin edip kanatları hazırlayarak montajını yaptık. Bu arada tatbikat tarihimiz olan 25 Ekim 2019’a yetiştirmek için gece gündüz çalışmaya devam ettik. Uçak maketinin iskeletini oluşturduktan sonra uçağın boyanması için gerekli hazırlıkları yaparak boyamaya başladık. Çünkü tatbikat için geri sayım başlamış ve maketin tatbikata yetişmesi için çok çalışmamız gerektiğini biliyorduk.

2 E k i m ’d e yapımına başladığımı uçak maketini 23 günde tamamlayarak tatbikat günü olan 25 Ekim’e yetiştirmenin gururunu yaşadık. Çalışmanın sonunda tam boy uzunluğu yaklaşık 30 metre, gövde genişliği 2 metre ve kanat açıklığı ise 13 metre olmak üzere havalimanı kategorisi 6 olan uçak maketini tatbikata hazırladık. Tatbikatta yangın tavaları için tankerlerin burnundan kestiğimiz parçaları kullanarak yanma alanlarını oluşturduk. Uçağın içerisinde yaralı yolcu olarak kullanmak için ARFF personelimiz tarafından eski alüminize kıyafetlerinden 4 adet manken yapılarak uçak içerisine yerleştirildi. Böylece tatbikat için gerekli hazırlıklar tamamlanmış oldu. Tatbikat için senaryo hazırlandı ve senaryo gereği Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı havalimanımız 22 pist başına iniş yaparken kaza kırım geçirmiş ve uçakta yangın meydana gelmiştir. Bunun üzerine ATC Biriminden

50

ARFF Dergi Sayı 2

ARFF Birimine 1 numaralı alarm verilmiş, ARFF ekiplerimiz yangına müdahale ederek yangını söndürdü ve yolcuları kurtardı.


ARFF Dergi Sayı 2

51


Hacı Ahmet KIRTAŞ

İtfaiye teşkilatlarında çalışan personellerin, muhtemel oluşabilecek olaylara karşı korunması, koruyucu donanım ekipmanlarının belirlenmesi ve uygunluklarının ölçülmesi, kaza ve meslek hastalıklarına karşı koruma yollarının belirlemesi amacıyla hazırlanmıştır. Saptanan sorunlar neticesinde çalışma yaşamı, çevre koşulları, çalışan sağlığını etkileyen faktörler ve eylemler belirlenmek istenmiş, yapılması istenen eğitimler karşılığında personel beklentileri karşılanması, bilgi birikimlerinin artması, doğru davranış biçimlerin öğrenilmesi, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi istenmiştir.

52

ARFF Dergi Sayı 2

1. İtfaiyecilik Mesleği

Yüksek riskli mesleklerin en başlarında itfaiyecilik mesleği de yer almaktadır. İtfaiyecilik akıllarda, yangın söndüren kişi olarak düşünülse de bir çok iş yükünü de omuzlarında taşımaktadır. İtfaiye›nin görevleri arasında; yangınlara müdahale etmek, kazalar da yaralıları kurtarmak, halkı bilinçlendirmek ve eğitmek, gerekli yangın güvenlik tedbirlerini almak ve denetlemelerde bulunmak vb. görevleri yerine getirmektedir.1 Halkımız için bu kadar hassas ve önemli işler ile uğraşılmasına nazaran halen ülkemiz de itfaiyecilik mesleği istenilen düzeye çıkamamış, insanların gözünde istenilen ideolojiyi yakalayamamıştır.

Temelleri 1714 yıllarından atılan ve üç asırdır mesleki terimlerin bile değişmediği itfaiyecilik mesleği yüksek riskli iş grubu arasında yer almaktadır.2 İtfaiyeciler çalışma saatleri bakımında 24/48 yani 24 saat çalışma, 48 saat istirahat sistemine uygun olarak çalışmaktadırlar ve yangın müdahale personeli dışında çeşitli birimlerden oluşmuş ve ast-üst ilişkisi ile emir komuta zincirine bağlı olarak işleyiş göstermektedir.3 Temel görevi yangınlara müdahale etmek olan bu iş kolu çalışanları da her meslekte olduğu gibi bazı meslek hastalıklarına maruz kalabilmektedir. Ortam güvenliğinin


olumsuzluğu, aşırı güç sarfiyatı, stres, psikolojik baskı, vb konular meslek hastalıklarını kaynağı olarak görülebilir. Meslek hastalığına yakalanan ve gözlemlenen bireylerde kalıtsal olarak bu hastalıklar birden fazla olabilir. Bu sebepten itfaiye teşkilatlarında çalışan personeller yılda 1 kez sağlık taramasından geçirilmektedir.4

3. Meslek Hastalıklarının Bulaşma Yolu

İtfaiye teşkilatında çalışan yangın müdahale personellerine meslek hastalıkları 4 yol ile bulaşmaktadır. Bunlar; solum sindirim, temas ve psikolojikdir.

2. Mesleki Riskler

a. Solunum Yolu İle: İtfaiyecilik alanında da alınabilecek önlemler ne kadar fazla gibi gözükse de alınan ihbarların durumu, olay yerinin fiziki yapısı ve her olayın birbirinden farklılık göstermesi alınabilecek güvenlik tedbirlerin Yangınlara müdahale de kişisel koruyucu donanımların uygulanmasını güçleştirmiş; bu sebepten dolayı da kişisel olması çok önemlidir. Teneffüs cihazlarının bigüvenlik açıklarını ortaya çıkartmıştır. İtfaiyecilerin reylere ait olması bu konuda alınacak önlemlerden bir karşılaştıkları tehlikeleri başlıklar halinde toplandığın- kısmını oluşturmaktadır. Kullanılan ekipmanın raf ömrünün sürekli takip edilmesi, olaylardan sonra uygun da5; şartlar altında korunması, temizlenmesi ve muhafaza edilmesi cilt ile bulaşıcı hastalıkların bireylere buluşmasını engellemekte çok önemlidir. Efor sarf edilen • Psikolojik Tehlikeler (Saldırı, Sözlü hakaret ve işlerde teneffüs cihazlarının farklı kişiler de kullanılmaSataşma) sı veya yeterli şeklide bakımlarının yapılmayıp hijyenik • Yangının Yayılması Tehlikesi (Sirayet, Isı Trans- olmaması bireyler üzerinde bulaşıcı hastalıkların da yayılmasına sebebiyet verecektir. Özellikle yangın esferleri) nasında dinlenirken veya yangın bitişinde daha rahat • Zehirlenme Tehlikesi (Zehirli gazların bağışıklık nefes almak için çıkartılan koruyucu maskelerin ortamda yayılan veya süzülmekte olan gazın süzülmesinde yapması vb.) fayda sağlamayacağı ve bireyin bu tür gazları solunum • Patlama Tehlikesi (Ani ısı yükselmeleri ve basınç yoluyla vücuduna alacağını da unutmayalım. Sürekli bu etkisi) duruma maruz kalan bireylerin bu tutum ve davranışlara karşı bağışıklığa uğradığı ve sinir sistemin de yıp• Çökme Tehlikesi (Bina çökmesi ve kalıcı sakatranmalara sebebiyet verdiği bilinen diğer bir gerçektir. lanma vb.) • Elektrik Tehlikesi (Ani kalp durması ve ritim bozukluğu vb.)

b. Sindirim Yolu ile

• Kimyasal tehlikeler (Bulaşıcı hastalıklar ve Zehirli Gazlar)

Olay esnasında bireylerin üzerine sinen ve deri yolu ile vücuda temas eden is ve duman kokusu bir takım zehirli gazları da içinde barındırmaktadır. Yanan maddenin yapısından kaynaklı olan bu gaz türü bireylerin 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununa olay yerinde veya daha sonrasında bu durumdan etgöre afet çalışanları bu yönetmelik kapsamından muaf kilenmesine sebebiyet vermektedir. Personellerin bu tutulmuştur.7 Muafiyetle birlikte alınabilecek ilk teddurumdan tam anlamıyla korunmasının henüz bir yolu bir kişisel koruyucu donanımlar ile başlamaktadır ve bulunamamıştır. Özellikle bireylerin eklem yerlerinde bireylerin olayın durumu ve şekline göre kişisel korudaha fazla gözükmekte boyun, el bilekleri, saç, gözler yucuların kalitesine ağırlık verilerek bireylerin meslek bu durumdan en çok etkilenen alanların arasında yer hastalıklarına karşı korunması ve alınacak eğitimalmaktadır. Bu alanların korunmasında Kişisel korucu ler ile iş kazalarının önüne geçilmesine çalışılmaktadonanımların tam takılması ve alınacak zararın en aza dır. Çıkartılan çeşitli yönetmelik ve yasalar ile meslek indirilmesi alınacak en önemli tedbirdir. hastalıklarına karşı bireylerin korunması sağlanmaya çalışılsa da halen ülkemizde bu meslek dalında yeterli olmadığı gözlemlenmektedir. • Kazalar (Yaralanmalar,) olarak değerlendirebiliriz.6

ARFF Dergi Sayı 2

53


c. Temas Yolu İle

Kavrulma itfaiyecilerin çok sık karşılaştığı ve yangında bireyin bedenine zarar veren risk grubudur. Kullanılan kişisel ekipmanın bile ortamın sıcaklığından etkilendiği ve bunun sonucunda deformasyona uğrayarak zarar verdiği bilinmektedir. Yanan maddenin ısının yüksek seviyelere çıkması insan bedenin uğrayacağı tahribatı daha fazla etkileyecektir. Bireylerde aşırı su kaybına sebebiyet vererek dehidtrasyon dan kaynaklı ani kalp krizi veya ölümlere sebebiyet verebilir. Yangından kaynaklı ısı etkisiyle radyasyona maruz kalınması da cilt ve deri hastalıklarının insan vucüdunda yer etmesine sebiyet vermektedir.

d. Psikolojik Olarak

Stres’den kaynaklı olay sonrası karşılaşılan duruma göre de bireylerin olay sonrasında bile olay etkisinin devam eden psikolojik tutum ve davranışlar sergilediği zaman zaman gözlemlenmektedir. Bu tutum ve davranışlar bireylerin günlük hayatta sürdürülebilir yaşamını, ruhsal yapısını ve psikolojisini etkilemektedir. Strese dayalı işin yoğunluğu, müdahale esnasında olay yerindeki baskı ve psikolojik tehlikeler bu riski daha da fazla arttırmakta ve yaşanan baskıların bireylerde kalıcı kalp rahatsızlıklarına ruhsal bozukluklara sebebiyet verdiği bilinmektedir.

4. Meslek Hastalığı Sınıflandırması

ABD çalışma örgütü (NİOSH) fiziksel ve kimyasal olaylar sonucu 7 tane meslek hastalığı sınıflandırması yapmıştır.

• Deri yaralanmaları ve tahribatı • Tozdan kaynaklanan akciğer hastalıkları

5. Bulgular Yapılan araştırmada Türkiye’de çalışmakta olan itfaiyeciler ile Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü (NİOSH) tarafından 2010 yılında America’da yapılan araştırma karşılaştırılarak genel olarak İtfaiyecilerde beklenenden daha fazla kanser ölümü ve kanser vakasının olduğu, kanserdeki bu artış öncelikle sindirim, ağız, solunum ve üriner kanserler nedeniyle belirtilerini gösterdiği, olaylara müdahale eden personellerde psikolojik etkilenmelerinin yüksek algıya sahip olduğu, cilt rahatsızlıkları ve fiziksek rahatsızlıkların çok yaşandığı, gözlemlenmiştir.

6. Sonuç

• Meslek hastalıklarında korunmak için gerekli çalıştanlar yapılara yurt dışındaki örneklerin incelenmesi sağlanmalı • Maruziyet değerleri hesaplanarak personelin değişimi sağlanması çalışmaları yapılmalı • Kişisel Koruyucu Donanımların en geç 2 yıl içerisinde değiştirilmesi sağlanmalı ve bireylere yedek kıyafet temin edilmelidir. • Bireylerin her yıl zorunlu olarak doktor muayenesinden geçirilmeli ve muayene evrakları kayıt altına alınarak geçmişe dönük kontrol sağlanmalı • Uygun kalitede ekipman kullanımı sağlanmalı • Personellerin düzenli eğitim almaları ve meslek hastalıklarına karşı yeterince bilgi birikimi verilmeli

Kaynaklar

1- Belediye İtfaiye Yönetmeliği Madde:6-1. 2- NACE kodu İş Yerleri Tehlike Sınıfları Listesi 3- Yüksek Lisans Tezi, Yangınlar İle Mücadelede İtfaiyecilerin

• Zehirli maddelere bağımlılığın oluşması

Organisyon Yapılanması ve Müdahale Biçimlerinin Araştırılması,

• Tok sit maddelerin etkisiyle zehirlenme

Hacı Ahmet Kırtaş, Sf: 35.

• Fiziksel maddelerden kaynaklanan hastalıklar • Travmaya bağlı hastalıklar • Diğer meslek hastalıkları

4- Belediye İtfaiye Yönetmeliği Madde: 40. 5- İOSH EXPO 2018 Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi ve Fuarı, İtfaiye Teşkilatlarında Çalışan Müdahale

54

ARFF Dergi Sayı 2


Personellerinin Meslek Hastalılarına Karşı Korunması, H. A. Kırtaş, H. Altundağ, R. Yiğit, İstanbul, Sf:399. 6- Yüksek Lisans Tezi, Engelli Bireylerin Yangın Tahliyesinin Araştırılması, Hacı Ahmet Kırtaş, Sf: 25-31. 7- 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Madde: 2-2b.

Hacı Ahmet KIRTAŞ*, Hüseyin ALTUNDAĞ**, Recep YİĞİT*** *İzmir Büyükşehir Belediyesi, **Sakarya Üniversitesi, ***Dokuz Eylül Üniversitesi Özgeçmiş

Hacı Ahmet Kırtaş, 04.11.1987 İzmir’de doğdu. İlköğretim ve Lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 2006 yılında Atatürk Teknik Lisesi’nden mezun oldu. 2008 yılında başladığı Kocaeli Üniversitesi İtfaiyecilik ve Yangın Güvenliği Programını 2010 yılında bitirdi ve hemen ardından Açıköğretim Fakültesinden öğrenim hayatına devam etti. 2012 yılında İzmir İtfaiye Daire Başkanlığına İtfaiye Eri olarak atandı. 2015 yılında Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesin’den mezun oldu. 2015 yılında İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İş Güvenliği ve Sağlığı Bölümünde Tezli Yüksek Lisans eğitimine başladı ve 2017 yılında bu bölümü bitirerek MSC (Bilim Uzamanı) Ünvanını aldı. 2019 yılında Sakarya Üniversitesi Yangın Güvenliği ve Yangın Bölümünde 2. Tezli Yüksek Lisansını bitirdi. Halen İzmir İtfaiye Daire Başkanlığında İtfaiye Eri olarak görev yapmaktadır.

ARFF Dergi Sayı 2

55


Bu sayımızda Trabzon ARFF’den Ali Çil’in babası olan günümüz hattatlarından Nuri Çil ile hat ve tezhip sanatı üzerine konuştuk. Öncelikle hat sanatı hakkında kısaca bilgi alalım. “Yazmak, çizmek; kazmak; alâmet koymak” anlamlarındaki Arapça masdardan türeyen ve “yazı, çizgi; çığır, yol” gibi mânalara gelen hat kelimesi, terim olarak “Arap yazısını estetik ölçülere bağlı kalıp güzel bir şekilde yazma sanatı (hüsnü’l-hat, hüsn-i hat)” anlamında kullanılmıştır.1 Batıda hüsn-i hat karşılığında calligraphy (kaligrafi) kelimesi kullanılmaktadır. Hat sanatı Arap harflerinin gelişme gösterdiği dönemden sonra, 6. yy ve 10.yy arasında ortaya çıkmıştır. Türklerin, İslamiyeti kabul ettikten sonra kullanmaya başladıkları Arap asıllı Türk alfabesi on asır Türk dünyasında geçerli olmuştur. Türkler hat sanatıyla Anadolu’ya geldikten sonra ilgilenmeye başlamışlar, Arap yazısının üstün bir estetik düzeye ulaşmasını sağlamışlar ve onu güzel sanatların bir dalı haline getirmişlerdir. 1 s.427

56

M. UĞUR DERMAN, “HAT”, TDV İslâm Ansiklopedisi, c.16, ARFF Dergi Sayı 2

Hat sanatıyla uğraşan kişiye verilen unvan ‘’hattat’’ ‘tır.


Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1958 yılında Trabzon’un Arsin ilçesinde doğdum. İlkokul yıllarımda öğretmenimin resme olan yeteneğimi keşfetmesiyle resme yöneldim. Ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitimimi bırakıp çalışmaya başladım. O yıllarda dijital baskı mevcut olmadığından tabelalar el ile yazılırdı. Uzun bir dönem bende bu şekilde tabela yazdım. Henüz on dört yaşımdayken İstanbul’da devam eden çalışma hayatım yakın bir akrabamın beni yönlendirmesiyle değişti. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Beyoğlu’ndaki atölyesinde çırak olarak çalışmaya başladım. Elime palet ve fırça tutuşturup bana ‘’Hayalindeki resmi çiz.’’ dediği anı hala hatırlıyorum. Bu dönem kendimi geliştirmem için iyi bir fırsat oldu Dört yılımı burada geçirdikten sonra vatani görevimi yapmak üzere atölyeden ayrıldım. Askerlik için gittiğim Burdur’da beni desinatör olarak seçtiler. Yeteneğim sayesinde askerlik görevimi de mesleğimden kopmadan tamamladım. Döndükten kısa bir süre sonra beğenilen bir resmim vesilesiyle dış işleri bakanı tarafından Abu Dabi’ye gönderildim. Oradan döndükten sonra benzer alanlarda birçok iş yaptım. Fakat zamanla hiçbirinin ruhumu tam anlamıyla tatmin etmediğini hissettim. Tanıştığım bir hattat sayesinde hat sanatını öğrenince ‘’Allah’ım, beni mescitlerine hizmetkar eyle.’’ diye dua ettim. Duam kabul olmuş olacak ki sonrasında yurtiçi ve yurtdışında birçok camide çalıştım. Şu anda da memleketim Trabzon’da bir camide çalışmaya devam etmekteyim.

ARFF Dergi Sayı 2

57


Hat sanatına kaç yaşında ve nerede başladınız? 13 yaşındayken medreseye gidiyordum. Böylece Arapça yazıp anlamayı ve hat yazısını burada öğrendim. Hat sanatının birçok yazı çeşidi olduğunu biliyoruz. Siz daha çok hangisini tercih ediyorsunuz? Genelde sülüs2 ve kufi3 yazı çeşitleriyle çalışıyorum. Bazen bunları istif 4 şeklinde yazıyorum. Camilerde çalışmaya nerede ve nasıl başladınız? Bir zamanlar İstanbul Avcılar’da bir ofisim vardı. Burada tabela işinin yanı sıra hat yazısıyla tablolarda yapıyordum. Hattat bulmanın kolay olmadığı bir dönemdi ve yakınımızda bir cami yapılmıştı. Cami yönetimi benim hat yazılarımı gördükten sonra camiyi yazmam için teklifte bulundular. İlk camimi bu şekilde tamamladım ardından İstanbul’un birçok ilçesi ve Türkiye’nin birçok ilinde camilerde hat yazmaya devam ettim. 2 Sözlükte “üçte bir” anlamına gelen sülüs, hat sanatında genellikle ağzı 3 mm. genişliğindeki kamış kalemle yazılan çok işlenmiş en eski yazı çeşididir. 3 Kûfi, Küfi veya Kufi, (Arapça kūfī) Arap yazısının düz ve köşeli çizgilerle yazılan eski bir biçimi veya İslamiyetin ilk yüzyıllarında “Himyerî” yazısının değişmesiyle oluşan; dik, sert, köşeli bir yazı türü olarak tanımlanır. 4 Hat sanatında hattatların, yazacakları ibareyi uzun denemelerden sonra uygun yazı çeşitleriyle en güzel terkip haline getirmesine istif adı verilir.

58

ARFF Dergi Sayı 2

Kaç yıldır bu mesleği yapıyorsunuz? 41 yıldır yapıyorum.

En büyük motivasyon kaynağınız nedir? En önemlisi insanın yaptığı işi sevgiyle yapmasıdır. Kişinin yaptığı iş önce kendi içine sinmelidir. Ben hep böyle baktım.


Hat sanatına yönelmek isteyenler için tavsiyeleriniz nelerdir? Eğitim şart. En basit ifadeyle, yeterli Arapça alt yapıya sahip olmadığı için hata yapan bir sürü hattat var. Yanlış yazılarla karşılaşıyor bu duruma çok üzülüyorum. Bu yazıların daha fazla denetlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle hat sanatına başlayanlara Arapçayı iyi öğrenmelerini tavsiye ediyorum. Ayrıca camilerde son dönemlerde kullanılan plastik ve kimyasal boyaların akustik ortamı bozduğunu ve eserin kalıcılığını olumsuz etkilediği için kullanılmasını tavsiye etmiyorum. Özgün ifadeler, yeni ve farklı şeyler göremiyoruz ne yazık ki. Bu sanatı icra etmek istiyorsak kararlı ve sabırlı olmak zorundayız. Ve daima yaptığı iş ne olursa olsun kendimizi geliştirmek için çaba göstermeliyiz. Son olarak söylemek istediğiniz şeyler var mı? Sanata önem verilmeli. Çünkü sanat medeniyetin aynasıdır. Sanatsız medeniyet olmaz.

ARFF Dergi Sayı 2

59


Feyyaz GÜLER

ARFF MÜDAHALESİ ESNASINDA personel tıbbı uyOLUŞABİLECEK TEHLİKELER ve KORUNMA YÖNTEMLERİ İnsan hayatını kurtarma görevi; cesaret, bilgi, tecrübe, grup çalışması ve fiziki kabiliyet isteyen bir iştir. Bu özellikleri taşımayan personel, hem uçakta bulunanların hem de kendi arkadaşlarının hayatını tehlikeye sokabilir. Kurtarma ve yangınla mücadelede görevlendirilenlerin; yetenekli, inisiyatif kullanabilen, olaya doğru ve uygun bir şekilde müdahale edebilen, iyi eğitim görmüş, uygun fiziksel donanım ve yapıya sahip kalifiye kişiler olmasına dikkat edilmelidir. Bu sebepten ötürü itfaiye gibi yüksek risk barındıran mesleklerde personelin tıbbi uygunluğu çok önemlidir. Teorik bilgi ve pratik kabiliyetin yanında Arff personeli işe alınmadan önce psikolojik açıdan da incelenmelidir. Örneğin yükseklik veya kapalı alan korkusu bulunan bir kişi yüksek derecede risk barındıran bir kurtarma görevinde ekibini, kendisini ve kurtarılmayı bekleyen kazazedeleri tehlikeye sokabilir. Maalesef ki ülkemizde tıbbı uygunluk daha çok fiziksel kabiliyet olarak algılanmaktadır. Oysaki insan faktörünün olduğu her yerde psikoloji çok önemlidir. Kurtarma ve yangınla Mücadelede görevli 60

ARFF Dergi Sayı 2

fiziksel ve gunluğunun yanında mesleği ile ilgili lisansa da sahip olmalıdır. Ayrıca işe başladığında başlangıç eğitimini de kusursuz olarak tamamlamalıdır. Personel bundan sonraki görev süresi boyunca gideceği kurtarma ve yangınla mücadele vakalarında edindiği tecrübesiyle içinde bulunduğu tehlikelerden daha kolay sıyrılacaktır. Unutulmamalıdır ki alalında uzman bir Arff görevlisi kolay yetişmemektedir. Bu maliyeti yüksek ve uzun süre gerektiren meşakkatli bir süreçtir. Bu sebebten ötürü ARFF görevlileri olay yerlerinde müdahale ve kurtarma gerçekleştirirken amatörce davranıp kendi hayatlarını riske atmamalıdır. Ayrıca olay yerinde Arff görevlilerinin karşılaşabileceği riskler İş Sağlığı ve Güvenliği bakımından daha detaylı ele alınmalı ve bu alanda çalışmalar yapılmalıdır.

Peki, nedir bu riskler; Yangın yerinde yayılma, patlama, zehirlenme, çökme, elektrik kaçağı ve kimyasal maddeler gibi birçok tehlike meydana gelebilmektedir. Bu tehlikelerden her biri müdahale esnasında Arff personeli için ciddi risk teşkil etmektedir. Örneğin kırılan veya delinen yakıt tankı ve yakıt boruları mümkün olması durumunda dökülmeyi engellemek ve yangının yayılmasını dur-


durmak amacıyla uygun malzemeyle tıpalanmalı veya mümkünse kıvrılmalıdır. Bu durumu takiben yanıcı sıvının dökülmesi durumunda üzerini köpükle kaplamak faydalı bir güvenlik önlemi olacaktır. Kurtarma esnasında zorla giriş aletlerinin kullanımı da son derece önemlidir. Pek çok durumda, zorla giriş aletlerinin yanlış kullanılması, yangın tehlikesini ve yayılmasını arttıran gereksiz yakıt dökülmelerine sebebiyet verebilmektedir. Bu husus ta yapılabilecek en iyi önlem Arff personelinin zorla giriş prosedürleri hakkında eğitilmesi ve gerekli aletlerin temin edilmesidir. Yangının kontrol altına alınamaması durumda ısıya maruz kalan fakat yanma olmayan yakıt tankları, yanmasını veya patlamasını önleyecek uygun maddeler ile korunmalı ve soğutulmalıdır. Olası bir patlama herkesin hayatını riske atabilir ve ciddi can kayıplarıyla sonuçlanabilir. Yangın vakalarında görülmekte olan kayıpların bir çoğu da ortamda oluşan bazı zehirli gazlardan dolayı meydana gelmektedir.. Bu durum çoğunlukla olay mahallinde var olan zehirli gazların solunmasıyla vuku bulur. Bazı durumlarda bu hadise deri ile temas şeklinde de gerçekleşebilir. İtfaiye müdahalelerinde zehirlenme öldürme riski en büyük tehlikelerin başında gelir. Olay yerindeki duman ve gazlara maruz kalan kişilerin kalp krizi geçirme riskleri yüksektir. Zehirli gazlar boğucu, tahriş edici, kanı zehirleyen ve sinir sistemini tahrip eden gazlar olarak tanımlanabilir. Bu tür durumlardan sakınma konusunda kişisel koruyucu donanımın bir parçası olan solunum cihazlarının talimatlara uygun şekilde kullanılması çok önemlidir. Ayrıca deri yoluyla oluşan zehirlenme vakalarında da kişisel koruyucu donanımın önemi tekrar ortaya çıkmaktadır. Koruyucu ekipman eksiksiz bir şekilde kuşanılmalıdır.

Müdahale ekiplerinin çok sık karşılaştığı tehlikelerden bir diğeri de yangın mahallindeki çökme tehlikesidir. Çökme tehlikesi değerlendirilirken hadisenin gerçekleştiği yapının cinsi ve yapımında kullanılan malzemeler dikkate alınmalıdır. Bu malzemelerin ısıya dayanıklılığı ve maruz kalma süreleri ARFF ekipleri için çok önemlidir. Aynı şekilde yapıların yaşları ve fiziksel boyutları da önem arz etmektedir. Örnek olarak tek katlı binaların kat sayısı fazla binalara göre çökme riski daha azdır. Bu riski barındıran yapılara müdahale edilirken son derece dikkatli olunmalıdır. Olay yerlerinde çoğu zaman yanmanın etkileri sonucu oluşmuş elektrik kaçakları da bulunabilir. Bu müdahale ekibi için büyük bir tehlikedir. Bilindiği üzere yangın yerlerinde en çok kullanılan söndürme maddesi sudur ve iletken özelliği vardır. Bundan ötürü dikkatsizce yapılan müdahaleler ciddi çarpılma vakalarıyla sonuçlanabilir. Unutulmamalıdır ki çoğu yangında elektrik kaçağı riski vardır. Bu yüzden yangılara müdahale edilirken bu risk kesinlikle hesaplanmalı ve eğer mümkünse elektrik sigortaları mutlaka kapatılmalıdır. Bu durum gerçekleşmiyorsa ARFF birimi havalimanı teknik birimlerinden elektriği ana kaynağından kesmesini talep edilebilir. Elektrik riski bulunan olaylara müdahale edilirken güvenlik için ıslak olmayan yalıtkan donanım kullanılması son derece önemlidir. Yangın yerlerinde kimyasal tehlikelerde bulunabilir. Kimyasal olaylara müdahale edilirken kimyasallarla ilgili yeterli bilgilere sahip olunmalıdır. Bu vakalarda kendimizi riske atmamak için vücudumuzun her yerini örten kapalı ve dış etkenlerin cildimize temasını engelleyecek kişisel koruyucu ekipmanların giyilmesi son derece önemlidir.

ARFF Dergi Sayı 2

61


Kullanılan bu ekipmanlar müdahale bittikten sonra mutlaka arındırılmalıdır.

Sıcak Tütme Safhasında Yangın Patlaması ( Backdraft )

YANGIN SAFHASINDAKİ TEHLİKELER

Yangın başladıktan bir süre sonra yanma reaksiyonunun ortamdaki oksijeni tüketmesi sonucu açığa çıkan duman alanı doldurur ve yanmayı yavaşlatır. Bu durum yanmamış gazların alanı kaplamasına neden olacaktır. Sıcaklık ve yanıcı gazların olduğu oksijenin ise yetersiz olduğu durumdur. Alandaki başınç müdahale ekibi girme niyetiyle kapı veya pencereleri açması sonucu alana oksijen girişi sağlanmış olur ve patlama meydana gelir.

Alev Dili ( Flame-Over ) Henüz başlama evresinde gözüken yangınlarda alandaki oksijenin yeterli seviyede bulunması fakat ortamdaki sıcaklığın yeterli seviyede olmaması durumundan ötürü oluşan tepkime tam bir reaksiyon olarak devam etmez. Tam olarak yanmamış olan bu gazların ısılarından dolayı yükselerek dağılırken tam reaksiyon için yeterli değerlere eriştikten sonra kısa süre alev almaları olayına Alev Dili denir. Bu tip olaylara müdahale edilirken eğilmek yukarıda bulunan sıcak gazlardan korunmak için gerekli bir korunma yöntemidir.

Ani Tam Tutuşma ( Flash-Over ) Oluşum sürecindeki yangının tamamen oluşmuş yangına birden evrilmesi hadisesidir. Bütün ortam alevlerle kaplanır. Yangın müdahale ekipleri böyle durumlarda yüksek tehlike altında kalır. Bu tip olaylarda genellikle dışarıdan soğutarak yapılan müdahaleler güvenlik açısından daha geçerlidir. Ayrıca yangın alanının flash-over`a hazır göründüğü durumlarda ortamda bulunan küçük delik veya pencerelerde oluşan açıklıklardan püskürtülen suyun sıcak ortamla temas etmesi sonucu oluşan buharın yukarıya yükselmesi flash-over durumunu engellemek için gerekli bir yöntemdir. Böylelikle müdahale ekibi yangının kaynağına daha rahat inebilir. 62

ARFF Dergi Sayı 2

İslerden kararmış camlar, küçük alevler, yoğun duman, kapının ve duvarların sıcak olması, kapı eşiklerinden veya çeşitli aralıklardan püsküren duman ve homurtuya benzeyen seslerin gelmesi backdraft`ın göstergesidir. Müdahale ekibi bu durumları gözlemlemeli ve kapı ve pencerelerden direk girmemelidir. Bu tarz durumlarda içeride sıkışan gaz çatıdan açılan bir delik yoluyla tahliye edilebilir. Bu olay özellikle bina ve tesis yangınlarına müdahale esnasında Arff ekiplerinin son derece dikkat etmesi gereken bir durumdur. Yaşandığı takdirde müdahale ekibi için ölümcül sonuçlar doğurmaktadır.

Psikolojik Faktörler Acil müdahale sırasında görevde bulunan tüm ARFF personeli son derece soğukkanlı ve kendinden emin olmalıdır. Olay yerine varıldığında tehlikeye maruz kalan insanlar ve onların çevresindekiler yoğun panik halindedirler. Bu durumda görevli müdahale ekipleri gerekli olgunluk ve tecrübeyi göstermeli ve alanlarında uzman olduklarını çevresindeki insanlara hissettirmelidirler.


Eğer bu durum gerçekleşmezse hali hazırda malı ve canı risk altında bulunan mağdurlar bu otorite boşluğunu hissedip bu boşluğu kendileri doldurmaya çalışacaklardır. Böyle bir hadisenin cereyan etmesi tüm kurtarma operasyonunu tehlikeye sokabilir ve birçok riski de beraberinde getirir. Örneğin müdahale araç ve gereçlerinizi elinizden almaya çalışabilirler. Bu durum son derece tehlikelidir ve işlerin bu raddeye gelmemesi de müdahale ekiplerinin önemli görevlerindendir. Tüm bu belirtilen haller göz önüne alındığında acil durum görevlisi personellerin mağdur kişilerin psikolojileri hakkında eğitimli olmaları gerektiği görülmektedir. Unutulmamalıdır ki bu ve benzeri hadiseler müdahalede bulunan personelin darp edilmesine kadar gidebilmektedir. Yangın vakalarında genelde hayatta kalan mağdurların psikolojilerinin etkilendiği bilinmektedir. Lakin bazı durumlarda kurtarma görevinde bulunan personelde görev esnasında karşılaştığı acı sahneler sonucu çeşitli psikolojik travmalar geçirebilir. Bu durumlar kişilerin şahsi hayatlarını etkilemektedir. Bu tarz durumlarda Arff personeline kişisel psikolojik destek kurum tarafından sağlanmalıdır. Özetleyecek Olursak; Dünyanın en zor mesleklerinden birini icra edecek olan Hava kurtarma ve yangınla mücadele görevlilerinin mesleğe başlamadan önce gerekli fiziksel ve psikolojik durumlarının kontrol edilmesi son derece önemlidir. Ayrıca göreve başlayan personelin mesleki yeterlilikleri olup bu alanda gerekli akademik lisansa da sahip olmaları gerekmektedir.

eğitimi yanında ayrıca kullanacağı araç ve ekipman içinde eğitim almaları müdahale süreleri boyunca başlarına gelecek aksaklıkları engellemek için gerekli gözükmektedir. Mesleki yeterlilik ve fiziksel kabiliyeti korumak için gerekli eğitim ve spor programı düzenlenmelidir. Yangında ve kurtarmada görevli personel kişisel koruyucu donanımını başlık, eldiven, botlar, ceket ve pantolon olmak üzere eksiksiz olarak giymelidir. ARFF birimi içerisinde şoför olarak görev yapacak olan personele gerekli sürüş tekniği eğitimi verilerek olası kazaların önüne geçmek hedeflenmelidir. Uçuş trafiği yoğun havalimanlarında görev yapan personel yoğun gürültüye maruz kaldığından dolayı işitme koruyucu cihazlar temin edilmeli ve düzenli olarak personel işitme testlerine tabi tutulmalıdır. Personele düzenli olarak İş Sağlığı Güvenliği Eğitimi verilmelidir. Hava Kurtarma ve yangınla Mücadele görevlilerinin başlıca görevi can kurtarmaktır. Lakin can kurtarmaya çalışırken fevri ve duygusal hareket ederek olaya yaklaşan personel hem kendi hayatını hem de çevresindekilerin hayatını tehlikeye sokabilir. Bunun olmaması için müdahale ekipleri karşılaştıkları olaylarda soğukkanlılığını korumalıdırlar. Unutulmamalıdır ki ciddi bir eğitim sürecinden geçen ve yaşadığı vakalarla tecrübesini günden güne arttıran insanların canlarını ve mallarını emanet ettiği bir Arff görevlisi çok değerlidir…

Arff görevlisi personelin temel itfaiyecilik

ARFF Dergi Sayı 2

63


BİZDEN

HABERLER MİLLETVEKİLİ ZİYARETLERİ: ARFF Dernek Yönetimi olarak TBMM’de ARFF Memurlarının, Derneğimizin ve Dergimizin tanıtılması adına Kahramanmaraş Milletvekillerimiz Sayın Ahmet ÖZDEMİR, Sayın İmran KILIÇ ve Sayın Habibe ÖCAL hanımefendiyi makamında ziyaret ettik.

64

ARFF Dergi Sayı 2

Sayın Milletvekillerimizle ARFF Memurlarının sorunları, Talep ve Çözüm önerilerini görüşerek destek istedik. Havacılık Tazminatı ve ARFF Teknikerliği konularında detaylı bilgilendirmeler yapılan sayın milletvekillerimiz ziyaretimizden duydukları memnuniyeti dile getirerek, konuların komisyonlarda görüşülmesi için çalışma yapılacağını belirttiler. Ayrıca ziyaretimizde tüm vekillerimize ARFF Dergi hediye edildi. Sayın vekillerimize ilgi ve alakaları için tüm ARFF Teşkilatı adına Teşekkür ederiz.


ARFF Dergi Sayı 2

65


Dergimizin 1. Sayısının dağıtımı tüm havalimanlarında temsilcilerimiz tarafından yapıldı. Dergimiz tüm okuyucular tarafından beğeniyle karşılandı. Temsilcilerimize tüm havalimanlarımızda dergimizin dağıtımında göstermiş oldukları emekleri için teşekkür ediyoruz.

66

ARFF Dergi Sayı 2


ARFF Dergi Sayı 2

67


30.06.2019 tarihinde Esenboğa Havalimanı Kongre Merkezi’nde derneğimizin Olağan Genel Kurulu yapılmıştır. Olağan Genel Kurul şehitlerimiz anısına saygı duruşu ile ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlamıştır. Daha sonra Divan Kurulu seçimi yapılmış ve dernek başkanı Levent ERKEK, konuşmasıyla katılımcılara hitap etmiştir. Dernek saymanı tarafından bütçe sunumu yapılmış, sunulan bütçe oy birliği ile kabul edilmiş ve önceki dönem ibra edilmiştir. Derneğimize hizmet veren çalışma arkadaşlarımıza plaket takdim edilmiştir. Müteakiben aday olan liste Divan Kuruluna sunulmuş yeterli çoğunluğun sağlandığı görülerek seçime geçilmiştir. Yapılan seçimde aday olan tek liste seçimi kazanmış, dernek başkanlığına önceki dönemde olduğu üzere Levent ERKEK seçilmiştir.

68

ARFF Dergi Sayı 2


HAVA KURTARMA VE YANGIN GÖREVLİLERİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU

Levent ERKEK

Dernek Başkanı

Onur ALTUĞ

Ümit ÖZÇAVDAR

Burhan BEYDİLİ

Bünyamin DOĞAN

Ersan Ünal

Osman YOLCU

Harun BENLİ

Ömer ŞEREFLİOĞLU

Said SOYBAY

Bekir KIR

Besim EREZ

Onur ÖZEN

Hasip YÜCEL

Mahmut SEVER

DENETİM KURULU

Remzi AYTİN

Gürkan TEKİN

Adem TİRYAKİ

Turan KARTAL T.Ramazan KALAFAT ARFF Dergi Sayı 2

69


70

ARFF Dergi Sayı 2


GÜRKAN TEKİN 18.06.1993 Öncelikle değerli ARFF Dergi okuyucularını en samimi duygularımla selamlıyorum. Bu güzel çalışmada emeği geçen tüm arkadaşlarıma bana bu sayfayı ayırdıkları için ayrıca teşekkür ediyorum. 2013 yılından itibaren Devlet Hava Meydanları İşletmesinin en saygın ve başarılı birimlerinden birisi olan ARFF ailesinin bir parçası olarak Muğla/Dalaman Havalimanında görev yapmaktayım. Bu kutsal mesleğin yanı sıra profesyonel anlamda yazarlık mesleğini icra etmekteyim. Edebiyata olan merakım ilk kez 2009 yılında Bursa’da düzenlenen liseler arası şiir yarışmasında aldığım birincilikle taçlanmıştı. Hemen ardından 2010 yılında yayımlanan Aşkın Her Yüzü adlı deneme kitabımla beraber edebiyat sahnesinde kendime bir yer arayışı başlattım. Henüz bir lise öğrencisi olduğum bu dönemde ne yazık ki istediğim başarıyı elde edememiş, yerel çaptaki bir dağıtım ağından öteye gidememiştim. Kendi adıma başarısızlık olarak gördüğüm bu deneyim kendimi geliştirmem gerektiğini gösteren bir sinyal olmuştu. Bu yüzden hedeflerimden vazgeçmek yerine daha kuvvetli bir sıçrayışı gerçekleştirmek için daha fazla gerinme kararı almıştım. Kendime olan ilk yatırımım 2011 yılında öğrenciliğine başladığım Akdeniz Üniversitesi’nin edebiyat topluluğuna katılarak yazarlık dersleri almam ile başladı. Ardından birkaç farklı edebiyat dergisinde yayımlatmayı başardığım kısa hikayelerim kendime olan güvenimi kazanmamı sağlamıştı. Deneme yazılarımdan aldığım güzel dönüşler yeni bir kitap yazma isteğimi kamçılamıştı. 2017 yılına geldiğimizde ilk romanım olan Şeytanın Kurdu adlı kitap için çalışmalara başladım. 230 sayfalık bu hikaye yaklaşık olarak bir yıllık bir emeğin sonunda tamamlanmıştı. Çalışmamın bitmesiyle beraber büyük bir heyecan ve merak içerisinde yayınevleriyle paylaştım. Kısa süre içerisinde aldığım birkaç teklif sonrasında benim için en ideali olduğuna karar verdiğim bir yayınevi ile anlaşma sağladım

ve 2018 yılında romanımı yayımlanmış buldum. Katıldığım kitap fuarlarında okuyucularımla buluşmak benim için çok değerli bir deneyim ve gurur kaynağı olmuştu. Okurlarımdan aldığım güzel dönüşler ve tavsiyeleri can kulağıyla dinledim. Ayrıca bir başkasının gözünden hikayemi dinlemek eksikliklerimin farkına varmamı da sağlıyordu. Fuarlarda gördüğüm ilgi romanımı, Türkiye’nin sayılı kitap marketlerinin vitrinlerine kadar taşımayı başardı. Yaklaşık olarak bir yıldır tüm online marketler ve saygın kitap mağazalarındaki satış raflarında yerimi almış durumdayım. Yine de hedeflerimin biraz gerisinde olduğumu ve yeni romanım ile daha fazla okuyucuya ulaşmayı hedeflediğimi söyleyebilirim. Ayrıca Şeytanın Kurdu adlı romanımın ikinci serisinin yakın gelecekte yayımlanacağını umut ederken aklımdaki bir başka proje olan Kayboluş-2137 adlı roman için çalışmalara başlamış durumdayım. Türk milletini övmek ve asil kanımızın hakkını vermek için yazdığım Şeytanın Kurdu adlı romanımda Türk Özel Kuvvetlerinin sınır dışında gerçekleştirdiği imkansız denilen bir görevin, acı kayıpların ve kudretli varlığımızın nerelere kadir olduğunu anlatan bir hikayedir. Bu hikayenin hiçbir gerçeklikle doğrudan ilgisi olmadığı halde romanımda Türk milletinin asaletini en gerçekçi boyutlarda işlemeyi amaçladım. Öte yandan bu romanla beraber hayatımdaki en güzel tesadüflerden birisini yaşadım. 2019 yılında askerliğimi yaptığım Erzincan 59. Topçu Eğitim Tugayında komutanım olan Sezer Albay’a kitabımı hediye etmeye kalktığımda çoktan okumuş olduğunu öğrendim. Benim için albayımın güzel düşünceleri, haklı eleştirileri ve gözlerinde gördüğüm ışık ömür boyu aklımdan çıkmayacak bir gurur kaynağı oldu. Sözlerimi tekrar tüm ARFF ailesine ve bana bu sayfayı ithaf eden dergi editörlerinde teşekkür ederek bitiriyorum.

ARFF Dergi Sayı 2

71


Hazırlayan: Mehmet Garip SALTIK Malatya Havalimanı ARFF Memuru Uçağa binerken koltuğunuza yaslanıp dışarı baktığınızda uçağın penceresi neden ovaldir diye merek ettiniz mi? Dünya üzerinde bugüne kadar normal ömrü 1 gün olan tek bir kelebek türü bile tespit edilememiştir. Yetişkin kelebeklerin ömrü, türüne bağlı olmak üzere 1 hafta ile 1 yıl arasında değişebilir. İlk üretilen uçakların pencereleri aslında kare şeklinde tasarlandı. Kare pencerelerin köşelerinde çok daha fazla basınç oluşuyordu ve bu basınç uçuş sırasında büyük oranda artıyor bununla birlikte pencerelerin kırılmasına ve uçağın düşmesine sebep oluyordu. Bu sebeple üreticiler uçağın pencerelerini oval şeklinde yapmaya karar verdiler. Bu karar sayesinde uçaklar artık çok daha güvenli hale gelmiştir. Ömürlerinin sadece bir gün olduğu bilinen üzerlerine şiirler, şarkılar, hikâyeler yazılan o rengârenk küçücük kelebekler sadece 1 gün mü yaşar dersininiz?

72

ARFF Dergi Sayı 2

Uçak pencereleri neden üç ayrı tabakadan oluşur? Bu tabakalar (camlar) genellikle akrilik malzemeden üretilirler. Uçakların yolcuların oturduğun kısımlarında üç ayrı katmandan oluşan camlar bulunur. Dış cam basıncı dengeler. Orta can içeride herhangi bir hasar oluşumunu engeller. Üzerinde bir adet küçük delik bulunan cam ise hava akışını kontrol etmektedir. İç cam ise “çizik penceresi” olarak bilinir. Genellikle plastikten imal edilir. Bu camın en büyük görevi yolcuların diğer iki katmana zarar vermesini engellemek için monte edilmiştir.


Türbülans? Yerden binlerce kilometre yukarıda koltuğumuza oturup hostesin ikram ettiği kahveyi yudumlarken aniden uçak sanki topraklı bir yoldan giden araba gibi sarsıntı yaratır, ardından boşluğa düşme hissi oluşuyor insanda derken. Bir anda ne olduğunuzu anlamadan kendinizi boşlukta hissediyorsunuz. Sanki yer çekimi kayboluyor. Peki, nedir işin aslı? Uçaklarda iniş ve kalkışlarda perdelerin açık tutulması gerektiğini bilirsiniz. Peki neden? Olası bir uçak kazasında perdeler kapalı olursa, dışarıyı görmemiz engellenebileceği, hangi tarafın çıkış için emniyetli olduğunu anlamak için vakit kaybedileceğinden dolayı perdeler açık tutuluyor.

Türbülans, uçağın uçmasına yardımcı unsurlardan biri olan hava akışının bozulması nedeniyle uçağın sallanması anlamına gelir. Çoğu türbülansta size bir savruluş yaşıyormuşsunuz gibi gelse de, uçak en fazla altı metrelik bir kaymaya maruz kalıyor. Kuvvetli türbülans esnasında yaşanan ani düşüş hissi, bir çok yolcunun yüreğini ağzına getirir aslında yapmanız gereken türbülans sırasında emniyet kemerinizin bağlı olduğundan emin olup türbülansın bitmesini beklemeniz yeterli aslında. Türbülans tehlikeli mi? Yolcuların paniklemesine neden olan türbülans, aslında arabanızın hareket halindeyken küçük bir tümsek veya çukur ile karşılaşması kadar bile tehlikeli değildir, uçağı düşürmez. Uçaklar, her türlü türbülans durumuna dayanacak şekilde tasarlanır.

Uçaklar neden arkalarında beyaz izler bırakır? İlk Türk Kadın Pilotumuz Bedriye Tahir Gökmen, Gökmen Bacı adıyla tanınır. 1932 yılında Vecihi Uçuş Okulu’nda havacılık eğitimine başladı. Bir yandan memurluk yaparken bir yandan uçuş eğitimlerini sürdürdü. 1933’te bröve aldı. İlk Türk kadın pilot olarak havacılık tarihinde yerini almıştır.

Bazen kafanızı gökyüzüne çevirdiğinizde, uçakların arkalarında bıraktığı beyaz çizgiye şahit oluruz. Peki, bunun ne olduğunu, nasıl oluştuğunu hiç merek ettiniz mi? Uçaklar seyir halindeyken -55,-60 derecede uçuyor. Uçağın jet motorları, dışarıdaki soğuk havanın motorun ön kısmından emer. Sonra bu havayı hem sıkıştırır hem de yanma odalarında uçağın yakıtıyla yakar ve ortalama 550-650 derece sıcaklıkla dışarı püskürtür. Motor egzozundan çıkan su buharı ile çıkan sıcak havanın ani olarak donup, küçük buz parçacıkları oluşturur. Bu izler ortalama genişliği 200400 metre ve uzunluğu kilometreleri bulur. Kuyruk izi adı verilen bu görüntü, bizlere uçağın arkasından dumanlar çıkararak uçtuğunu düşündürtse de işin aslı başka, gördüğünüz gibi...

ARFF Dergi Sayı 2

73


1- Uçağın piste teker koyma noktasıyla, duracağı 15- Pistin iniş için kullanılacak bölümünün başlangıcı. veya pisti terk edeceği nokta arasındaki mesafe. 16- Bir acil durumun ilgili birimlere en seri muhabere vasıtası ile duyurma biçi2- Yanmanın olabilmesi için gerekli olan üç maddeden biri. mi. 3- İki farklı ülkenin askeri uçakları, birbirine ateş etmeden silah sistemlerini kar17- Havalimanına ilk seferini yapan uçağa, aprona gelişi sırasında iki ARFF araşılıklı kilitlemeyi amaçlayan bir manevra taarruzu (Yukarıdan aşağı) 3- Bir seviye, nokta ya da nokta olarak kabul edilen bir cismin ortalama deniz cının karşılıklı olarak uçağın üzerinden su püskürtmesi ile gelenekleşen tören. 18- Havalimanlarının kurtarma ve yangın ile mücadele birimi. seviyesinden ölçülen dikey mesafesi(Soldan sağa) 4- Havacılık alanında kullanılan özel tasarlanmış bir alfabe türü olan havacılık 19- Ağaçlık yerlerde gizlenmiş askeri birliklerin ortaya çıkmasını sağlamak için uçaklardan atılan ve yangın çıkartmaya yarayan bir bomba. alfabesinde bulunan ‘’U’’ harfinin yazılışı 5- Özellikle uçağın kalkış ve inişi sırasında hızının azalması üzerine kanat alanını 20- Isının uygun bir ortamda, bir maddeden diğerine ısı ışınları ile transferi büyülterek ya da kanadın altında oluşan basıncı artırarak kaldırma kuvvetini olayına. 21- Ülkemizin ilk uluslararası havalimanı. artırmaya yarayan parça 22- Yangının ışık saçan kısmı. 6- Düzenli bir hava trafik akışı sağlanabilmesi için bir havaalanında belirli bir 23- Pist üzerinde bulunan yapancı madde. tarihte bir hava aracının hareketi için programlanmış varış ya da gidiş saati. 7- Belirli bir uzaklıktan bakıldığında kısa bir ışık çizgisi gibi görünecek şekilde 24- Genellikle Orman yangınları ve örtü yangınlarında kullanılır. Alevlerin ve düz bir hat üzerine yan yana sıralanmış üç veya daha fazla seyrüsefer yer ışığı. korun üzerine vurarak müdahale yapılan alet. 25- Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü. 8- Bir tür uçak yakıtı. 26-. Uçağın çalışması ile ilgili olarak, düzeltilmediği takdirde güvenliği etki9- Bazı bireyleri yangın çıkarmaya sürükleyen saplantı. leyebilecek olan vaka. 10- Hava basıncını ölçen bir çeşit madeni barometre. 27- Ülkemizin deniz üzerinde yapılmış ilk havalimanın bulunduğu il.28- Hava11- Uçuş harekâtı ile ilgili kişilere, herhangi bir havacılık kolaylığı, hizmeti, cılıkta yatay mesafe kavramından bahsedilirken kullanılan birim. yöntemi yada bir tehlikenin varlığı, koşulları veya değişikliğine ilişkin bilgileri, 29- Yanma olayının kontrol dışına çıkarak devam etmesi. zamanında duyurmak amacıyla yapılan bir uyarı yayını. 12- Uçakların belirli bir yüksekliğe kadar ilk tırmanışlarını yapabilmesine el- 30- Uçağın uçmasına yardımcı unsurlardan biri olan hava akışının bozulması verişli şekilde hazırlamış ilgili otoritenin kontrolü altında tutulan dikdörtgen nedeniyle uçağın sallanmasına ayrıca uçağın ani olarak bir miktar irtifa kaybetmesine neden olay. seklinde bir saha. 31- Telsizle yapılan uluslararası imdat çağrısı. 13- Kalkan bir uçağın yerdeki hareketi için belirlenen pist uzunluğu. 14- Bir devletin egemenliği altında olan, yalnız kendisinin kullanma hakki bulunan, başka devletlerin ancak kendisinin izin vermesiyle kullanabildiği gökyüzü parçası.

74

ARFF Dergi Sayı 2


ARFF Dergi Sayı 2

75


1945 yılında İstanbul’da H.Hatem tarafından kurulan şirket işe hırdavat sektöründe el aletleri ve metal endüstrisine takım tezgahları dağıtımı ile başladı. Şirket, gün ve gün büyümenin sonucunda, 1988 yılından itibaren Umtaş Uluslararası Makine Ticaret A.Ş adını almış olup, daha çok ticaret, devlet ve belediye ihaleleri, sanayi ve dünya lider şirketlerin temsilciliği ve distribütörlüğü konularında faaliyet göstermeye devam etti. UMTAŞ’ ın çalışmaları birbiriyle koordineli, üç farklı departmanda çalışan (kâr merkezleri), çoğunluğu mühendis 30 kişilik bir ekip tarafından gerçekleştirilmektedir. Müşterilerimizin ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanması için geçmiş bilgi ve tecrübemizi, günümüz bilgi ve teknolojisi ile birleştirerek hizmet kalitesini etkileyen tüm süreçlerde, kalite sistemimizin şartlarına uyarak ve etkinliğini sürekli iyileştirerek, işini benimseyen, dürüst, katılımcı personelimiz ile zamanında ve uygun maliyetlerle hizmet sunmak en önemli misyonumuzdur.

76

ARFF Dergi Sayı 2




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.