Cari Açığı Azaltan Yatırımlar

Page 1

DUNYA

13 CMYK


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 14

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

K paş, Avrupa’nın en büyük kağıt tes s n yılsonunda açıyor K paş Hold ng, Avrupa’nın en büyük beyaz kaplama kağıt üret m tes s n Aydın’ın Söke İlçes Organ ze Sanay Bölges ’nde kuruyor. 250 b n metrekare kapalı alan büyüklüğüne sah p tes s n yılsonuna kadar faal yete geçmes planlanıyor. K paş Yönet m Kurulu Başkanı Hanef Öksüz, yatırım le 300 m lyon dolarlık thalatın önüne geçecekler n , yanı sıra 100 m lyon dolar hracat yapacaklarını söyled . Türkiye’nin güçlü sanayi gruplarından Kipaş Holding yönetimi, ağırlıklı Kahramanmaraş merkezli yürüttükleri yatırımlarında yakın zamanda bir istisnaya yer verdiler. Yeni yatırımlarında Aydın’ın Söke ilçesini tercih ettiler. Kağıt alanında ilk yatırımlarını memleketleri Kahramanmaraş’a yapan holding kurucuları, Avrupa’nın dahi en büyük yatırımı olacak, beyaz kaplı ambalaj kağıdı için aradıkları büyük ölçekli sanayi arsasını Söke OSB’de buldu. İnşaat başladı, tüm hızıyla devam ediyor. Tesiste Türkiye’nin dışa bağımlı olduğu beyaz

kaplamalı ambalaj kağıdı üretilecek. Yatırım, pandemiyle birlikte kullanım alanı daha da artan ambalajda büyük ölçekli bir yerlileştirme imkanı yaratacak. Proje, 250 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 400 bin metrekare alan üzerine kuruluyor. 550 milyon dolar yatırımla Almanya menşeli makine parkıyla kurulan tesis, alanında Avrupa’nın en büyük fabrikası olacak, ilk fazında 600 bin ton, ikinci fazın devreye girmesiyle yıllık 1 milyon ton üretim yapacak. Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Ök-

süz, yatırım kararı almalarında Türkiye’nin dışa bağımlı bir sahasına ilişkin olmasının esas rol oynadığını dile getirdi. Kurdukları tesisle üretilecek kağıdın başta ilaç olmak üzere çok farklı sektörlerin ihtiyacını gidereceğini söyleyen Öksüz, “Bu alanda yıllık 300 milyon dolarlık bir ithalatın da önüne geçmeyi planlıyoruz” dedi. 1986’da ilk sanayi yatırımları open-end iplik tesisi aynı zamanda Kahramanmaraş’ın da sektördeki ilk yatırımıydı. Peşinden art arda tekstil ve hazır giyimde büyüyen Kipaş Toplu-

luğu, zaman içerisinde enerjiden, çimentoya, tarım ve hayvancılığa uzanan sanayi yolculuğunda ambalaj kağıdı alanındaki ilk tesisini 2014 yılında Kahramanmaraş’ta kurdu. Kahverengi ambalaja hizmet eden tesisin ardından Söke’de inşaatı son aşamaya gelen yeni tesisleri yılsonuna kadar açacaklarını dile getiriyor Kipaş Holding Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz. 8 bin kişiye istihdam yaratan Kipaş’ın Söke Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan fabrikada ilk fazda bin yeni istihdama imza atılacak. İkinci fazın kurulmasıyla birlikte 500 ek istihdam daha sağlanacağını kaydeden Hanefi Öksüz, “Türkiye’nin cari açığını azaltıcı yatırımlara ihtiyacı var. Bir taraftan yeni istihdam yaratırken, diğer şandan ülke ekonomisine ve cari açığına azaltıcı destek sunuyor olmamızdan dolayı mutluyuz” dedi. Yatırımlarını yılsonuna kadar açmayı planladıklarını belirten Öksüz, “Aslında yaşadığımız pandemi ortamı inşaatı kısa süreli aksattı. Daha önce açabilirdik. Yılsonuna kadar faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. İç pazarda çok çeşitli alanlardaki ambalaj ihtiyacına yanıt vereceğiz. İç pazardaki ihtiyacın dışında da ihracat planlıyoruz. İhracatta hedefimiz 100 milyon dolar” diye konuştu.

YÜZDE 40 ÖZSERMAYE Toplam 550 milyon dolar olarak planlanan yatırımda kaynağın yüzde 40’a yakın kısmı Kipaş Holding’in öz kaynaklarından karşılanıyor. Kalan kısmın yüzde 80’lik kısmı dış finans kaynaklarından, yüzde 20’lik bölümü de Türkiye’deki finans kuruluşlarından sağlanacak.

Hanef Öksüz

P r nç thalatına karşı Kahramanmaraş p r nc n öne çıkarıyor K paş Hold ng, Türk ye’n n sanay ağırlıklı topluluklarından. Yıllık 1 m lyar dolarlık c roya, 200 m lyon dolarlık hracata mza atan K paş Hold ng’ n öneml b r yatırım alanı daha var. Hold ng, pandem yle b rl kte en kr t k sektörlerden b r hal ne gelen tarım alanında da yıllardır faal yet yürütüyor. Buğdaydan, mısıra, hububata, pamuğa, meyvec l ğe uzanan gen ş alanda üret m gerçekleşt r yor. Bağcılık yapıyor. Bünyes ndek K paş Tarım, seracılık, bağcılık ve meyvec l k alanında doğal tarım uygulamalarıyla tanınıyor. Seracılık alanında topraksız, modern lkelerle otomasyona dayalı yet şt r c l k yapılıyor. K paş Hold ng Yönet m Kurulu Başkanı Hanef Öksüz, Türk ye’n n tarımda da alacağı çok mesafen n olduğuna şaret ederek, “Buğdaydan başlayarak pamuğa, mısıra uzanan gen ş alanda faal yetler m z var. En önem verd ğ m z şlerden b r tanes de ek m azalan veya yok olan geleneksel ürünler m z tekrar üret me kazandırmak. Örneğ n geçm şte büyük değerler m zden olan Kahramanmaraş p r nc n yen den tarımsal b r ürün hal ne get rmek ç n çalışıyoruz. Ek m alanlarını artırıyoruz. Kahramanmaraş’a yen den b r değer olarak kazandırmak ç n çalışıyoruz” ded . Yıllardır thalatı yapılan p r nçte yerl üret m n artırılmasının önem ne değ nen Öksüz, “Yanı sıra Bombus arıları kullanılarak doğal tarım yapıyoruz. İkl mlend rme, damla sulama tamamen b lg sayar destekl otomasyonla sağlanıyor” ded .

DUNYA

14 CMYK


DUNYA

15 CMYK


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 16

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

Re s Gıda, atalık tohum üret m ne öncülük yapıyor Tarımda t car faal yetler kadar sosyal sorumluluk alanındak etk n çalışmaları le de tanınan Re s Gıda, atalık tohumları yet şt rd ğ Bakl yat Köyü’nde lk hasadı yaptı. Bakl yat Köyü le yerl üret m desteklen rken, k l le başlayan proje yaygınlaştırılacak. Tarım dünyasının çok yakından tanıdığı bir şirket Reis Gıda. Bakliyat piyasasında etkin faaliyetlere imza atıyor. Kurucusu Mehmet Reis ise yalnızca tarım alanında değil, doğru beslenmeden, iklim krizine kadar, sürdürülebilir, doğa dostu üretime kadar çok çeşitli alanlarda söz sahibi bir iş insanı. Yıllardır adeta sivil toplum gönüllüsü kimliğiyle çalışmalar yürütüyor. 1981’de temellerini attığı Reis Gıda ile yerli üretimi ön plana çıkaran uygulamaları ve projeleriyle tanınan Mehmet Reis, pirinç başta olmak üzere tarımsal üretimde ithalatın önüne geçen, yanı sıra enflasyonist yaklaşımlarla mücadele eden faaliyetlere önderlik etti. Taşköprü Sarımsağı’nda ilk modern tesisi kurdu, ithal sarımsağa karşı mücadele verilmesinde de katkı sundu. Reis Gıda’nın son projesi, Bakliyat Köyü Projesi oldu. Proje ile atalık tohumların korunması ve üretici tarafından ter-

İlk hasat gerçekleşt Reis Bakliyat Köyü projesinde ilk ürün hasadı da geçtiğimiz ünlerde gerçekleşti. Proje kapsamında Bolu Çamyayla Köyü ve Demirciler Köyü’nde 60 dönümlük arazide yürütülen üretim çalışmaları kapsamında gerçekleşen hasat, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nilay Reis Göktürk ve Yönetim Kurulu Üyesi Işılay Reis Yorgun’un ev sahipliğinde düzenlendi. Atalarımızın yıllardır ekip biçtiği, toprağın azot ihtiyacını karşılayıp toprağı verimli kılan baklagillerden oluşan başarılı bir üretim gerçekleştirdiklerini dile getiren Işılay Reis Yorgun, “İkinci hasadı Bafra’da gerçekleştireceğiz. Reis Bakliyat Köyü projesini farklı illerde de geliştireceğiz” dedi.

cih edilmesi amaçlanıyor. Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, "Tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması ve sağlıklı bir yaşam için ata tohumlarının korunması ve yerli üretimin teşvik edilmesi gerekmektedir. ' Bu amaçlar doğrultusunda Reis Bakliyat Köyü' projemizi hayata geçirdik" dedi. Mehmet Reis, "Tohum üreticiliği belgesi çalışmalarımızı tamamlayıp ilk etapta 2 ilde sözleşmeli ta-

rım projemizi başlattık. Projenin ilkini Bolu Çamyayla Köyü'nde 60 dönümlük bir arazide atalık tohumlarımız olan fasulye çeşitlerinin ekimini kadın çiftçilerimizin kurduğu kooperatifi desteklemek adına onların emeğiyle gerçekleştirdik. Bafra'da ise yaklaşık 430 dönümlük arazi üzerinde Trakya Araştırma Enstitüsü’nden alınan geleneksel mutfak kültürüne uygun pirinç elde etmek adına 3 çeşit çeltik tohumu ekimi yaptık” dedi.

Emrah İnce

Simit ne kadar yerli bir ürünümüz ise, simitle adeta özdeşleşen, susam da bir o kadar bize yabancı. Evet, kelimenin tam anlamı ile yabancı. Çünkü 2018 rakamları ile ülke olarak tükettiğimiz 152 bin tonluk susamın yalnızca yüzde 11.4’lük bir kısmını yerli üretimden karşılıyoruz. Geri kalanını dünyanın uzak diyarlarından getiriyoruz. Ve yılda 200 milyon doların üzerinde bir dövizi, simidimize adeta kimlik kazandıran susamı ithal etmek için yurt dışı pazarlara aktarıyoruz. Susamda ithalatın ağırlığını azaltmak, yerli üretimi teşvik etmek için Tekfen Holding’in çatısı altında tarım sektörüne değer katan Tekfen Tarım bundan birkaç yıl önce harekete geçti. Susam tarımını bilenler, ürünün özellikle hasadının önemli zorluklar içerdiği noktasında birleşirler. Tekfen Tarım işe, önemli Ar Ge çalışmalarından sonra Türkiye topraklarına uygun, verimi yüksek, hasadı kolay ürünü tespit ederek ve tescil ettirerek başladı. Tekfen Tarım tarafından 2020’de tescil ettirilen Makineli Hasada Uygun Susam Çeşi-

Tekfen Tarım susamı yen den yerl leşt recek Türk ye’de susam thalatına yılda 200 m lyon dolar düzey nde b r kaynak aktarılıyor. Tekfen Tarım, b r dönem Anadolu tarımının öneml ürünü olan susamda yerl üret m öne çıkarmak ç n proje gel şt rd . Hasadı kolay tohum tesc l ett ren Tekfen Tarım, lk ek me Çukurova’da başladı. Yerl susamda hedef büyük. di, yüksek adaptasyon kabiliyeti, birim alandan elde edilen yüksek verimi ve en önemlisi biçer-döver ile hasat edilebilmesi sayesinde taban arazilerde mısır, pamuk, soya gibi ürünlerle rekabet edebiliyor. Bu sayede çiftçi tarafından tercih nedeni olabiliyor. Susamda yerlileşmeye dönük önemli bir proje başlattıklarını dile getiren Tekfen Tarım Genel Müdürü Emrah İnce, “Makineli Hasada Uygun Susam çeşidi ile yoğun bir üretim modeli kurguladık. 3.500 dekar alanda sözleşmeli üretim ile susam tarımının tekrar canlanması ve çeşidin yayılması planlandı” diye konuştu. Tescil olan susam çeşidinin, Tekfen Tarım tarafından Çukurova Bölgesi’nde sözleşmeli olarak ekimi yapılıyor. Tohum üretimi ve dağıtımı Tekfen Tarım tarafından gerçekleşiyor. Sözleşme kapsamında alım garantisi verilerek yetiştiricilerin ürünü tarlada biçer altında satın alınması sağlanıyor.

Tekfen Tarım Genel Müdürü İnce, “Önümüzdeki yıllarda, Tekfen Tarım olarak Türkiye susam üretimine ithalat ikamesi ürünü ile büyük katkılar sağlanacaktır. Bu sayede, ülke olarak hem kendimize yeterlilik oranımız artacak hem de ithalat yolu ile yurt dışına ödenecek olan döviz ülkemizde kalarak ekonomimize güç katacaktır” diyor.

Susam yalnızca s m d n üstünde tüket lm yor Susam, yalnızca simit yapımında kullanılmıyor. Helvadan, tahine, şekerleme ve pastacılık alanında da tercih ediliyor. Kozmetik ve sabunda da talep görüyor. Yağı da bereketli ve makbul. Anadolu topraklarında susamın aslında yaygın şekilde üretildiği biliniyor. 1990-2014 aralığında ekim alanı yüzde 70 oranında azalmış. Bunun önemli nedenleri arasında hasadının zorluğu geliyor.

Portakal thal ett ğ m z b l yor muydunuz?

Cumhuriyetin ilk nesil idealist ziraatçilerinden Bursa Ziraat Mektebi mezunu Mustafa Vasfi Diren’in (Vasfi Diren) faaliyete geçirdiği, Türkiye’nin ilk yerli sermayeli meyve suyu ve içecek markası Dimes, tarımsal üretim ve endüstrisinde Ar-Ge merkezli önemli mesafeler alıyor. Dimes’i bünyesinde barındıran Diren Holding’in 2019 yılı konsolide cirosu, 535 milyon TL düzeyinde gerçekleşti ve bunun yüzde 80’e yaklaşan kısmı Dimes’le meyve suyu ve içecek işlerinden elde edildi. Yerli meyveden meyve suyunun yanı sıra, yerli sütle üretilen MilkShake ve OBSSESSO Soğuk kahve gibi ürünlerle bir içecek şirketi olarak büyüyen Dimes, ülkemizde belirli kategorilerde liderliğin ve rekabetçi konumunun yanı sıra, 100’ü aşkın ülkeye de ihracat gerçekleştiriyor. Dimes Genel Müdürü Ozan Diren, “Dimes, meyve suyu özelinde Türkiye’nin ilk Ar-Ge Merkezi’ne sahip kuruluştur. Ar-Ge gücümüzle son iki sene içerisinde yoğun yerli meyve ya da süt içeren ürünlerimizi, fermente ürünlerimizi tüketicilere yeni kategorilerimiz olarak sunduk. Tüketicilerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan ürünlerimizin ortak özelliği, ülkemiz tarımını katma değerle destekler nitelikte olmalarıdır” diyor.

DUNYA

16 CMYK

Ozan D ren

Narenc ye cennet olan Türk ye’de thal portakal, yerl ürünün kabuklarının acılığı dolayısıyla yüzde 100 portakal suyu üret m nde terc h ed l yor. D mes, sözkonusu üret mde Ar-Ge çalışmasıyla yerl üründe kabuk acılığını önled . Brez lya'dan gelen portakalın yer ne, yerl üret me geçt . Ş rket, projes yle, 1 m lyon 250 b n dolarlık hammadde thalatını önled .

Dimes Meyvesuyu Ar-Ge Merkezi’nin ilk yıl projeleri arasında, Türkiye’de yetişen portakalların endüstriyel kullanımını artırmak için çalışmaların başı çektiğini belirten Ozan Diren, bu konuda şunları söylüyor: “Daha önce Aydın üretim tesisimize bu amaçla yaptığımız yatırımla Yüzde 100 portakal suyu üretiminde yerli portakal kullanan ilk marka olmuştuk. Ar-Ge Merkez’imizde yürüttüğümüz ve bazı yerli portakal türlerindeki kabuk acılığının ürüne geçmesini engellemeyi hedefleyen çalışmamızla yerli portakal işleme kapasitemizi bir yıl içerisinde yüzde 50 artışla 22 bin ton düzeyine çektik. Böylelikle yıllık yaklaşık 1,25 milyon dolarlık hammadde ithalatı, Türk çiftçisinden tedarik edilecek yerli portakallarla ikame edilir oldu.”


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 17

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

OYAK, yatırımlarını dışa bağımlılığı azaltacak alanlar arasından seç yor Emre Tekinalp

Tadım’ın kuruyem ş paketleyerek p yasaya sürmes n n üzer nden 50 yıl geçt . Ş rket, bugünlerde thalatla gelen ay çek rdeğ nde yerl üret m ç n öneml b r proje yürütüyor. Yerl üret m ç n 4 b n ç ftç ye destek veren ş rket, sayıyı artırmayı planlıyor.

Ay çek rdeğ nde 4 b n ç ftç yle thalata set! İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde hemen her alanda ama özellikle de gıdada ambalajlı ürüne olan ilgi doruğa çıktı. Bu konuya olan duyarlılığımız artarak devam ediyor. Sağlıklı ambalaj kavramını, herhangi bir sorun yaşanmadan tüketicinin yaşamına kazandıran şirketleri bu açıdan bakıldığında takdir etmemek elde değil. Takdir bekleyen şirketlerden biri de hiç kuşkusuz Tadım Gıda. Çoklu kuruyemiş ürünlerini paketleyerek ulusal bazda piyasaya sürmesinin üzerinden tamı tamına 50 yıl geçmiş. Girişiminde öyle başarılı olmuş ki, kuruyemiş sektörüne bir de paketli kuruyemiş kategorisinin yerleşmesini sağlamış. 1940’lı yıllardan itibaren Antep fıstığı ticareti ile uğraşan Gaziantepli Tekinalp Ailesi’nin ürünü İstanbul piyasasına ilk

Ç ftç n n destekç s Tadım’ın 4 binin üzerinde çiftçi ve tedarikçisi bulunuyor. 2020 yılı içindeki ihtiyaçlarının yüzde 30’unu sözleşmeli tarım uygulamalarından karşılayan Tadım, 69 olan büyük alanlarda ekim yapan çiftçi sayısını, iki yıl içinde 150’ye çıkaracak. Sözleşmeli olmayıp kendilerine üye olan 120 çiftçiye teknik destek veren şirket yönetimi, bu alandaki çiftçi sayısını da 2 yıl içinde 500’e çıkarmayı planlıyor. Hedef ay çekirdeğinde daha az ithalatın, daha fazla yerli üretimin önünü açmak.

DUNYA

17 CMYK

tanıtan girişimciler olduğu söylenir. İşte bu Tekinalp Ailesi’nden Mehmet Tekinalp, Antep fıstığının yanı sıra diğer kuruyemişleri de paket içinde satmaya karar vererek 1971 yılında Tadım’ı kurar ve paketli kuruyemiş sektörüne adım atar. Bugün, ambalajlı kuruyemiş alanının lider kuruluşu olarak bilinen Tadım’ın Gebze'de, Kırıkkale ve Gaziantep’te hammadde tedarik ve paketli üretim tesisleri var. Almanya Emsdetten’de de faaliyet yürütüyor. Şirketin dosyamıza dahil etme nedenimiz ise tüm bunlardan bağımsız, yerli üretime yönelik geliştirdiği projeler. Ülkemizin özellikle Trakya Bölgesi’nde görmeye çok alışık olduğumuz ayçiçek tarlalarının aslında yağlık olduğunu, kuruyemiş olarak tüketilen ay çekirdeğinin önemli oranda ithal yolu ile karşılandığını öncelikle belirtelim. Gelin yerli üretimi özendiren projelerine ilişkin Aile’nin üçüncü kuşak temsilcisi Tadım Pazarlama Genel Müdürü Emre Tekinalp’e kulak verelim: “Ay çekirdeği konusunda ciddi çalışmalar yapıyoruz. İthalatı artan siyah çekirdek karşısında, yerli üreticiyi korumak istiyoruz. Yurtdışından ithal edilen siyah çekirdek yerine, ülkemize özel bir çekirdek çeşidi olan beyaz ay çekirdeği ekimini artırmak amacıyla çiftçilerimize Önder Çiftçi Projesi kapsamında teknik ve finansal destekler veriyoruz. ”

Türk ye’n n en stratej k alanlarında faal yet yürüten OYAK, yen yatırımlarını da dışa bağımlılığı azaltacak sektörler arasından seç yor. OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, “Tüm yatırımlarımız tamamlandığında, Türk ye’n n dışa bağımlılığını 650 m lyon dolar azaltacağız” d yor. Bünyesinde 13 sektörde 120 şirketi bulunan OYAK, faaliyet yürüttüğü 23 ülkede 32 bin çalışanıyla Türkiye ekonomisine hizmet üretiyor. Yatırımlarını Türkiye’nin kısmen ya da tümüyle dışa bağımlı olduğu alanlardan seçiyor. OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, stratejilerine ilişkin, “OYAK olarak yaptığımız yeni yatırımlarla, dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyoruz. ” şeklinde görüş bildiriyor. OYAK’ın, bir kısmını gerçekleştirdiği, üç yıl içinde bitirmeyi planladığı toplam 5 milyar dolarlık yatırım programı var. Hemen hemen tamamı stratejik alanlarda olan söz konusu program adım adım yürütülüyor. Grup, 2019 yılında maden metalürji faaliyet alanı için 1,4 milyar dolarlık yatırım kararı aldı. Bu yatırıma ek olarak galvaniz hattı ve Ar-Ge merkezinde de faaliyet başladı. Yine 2019 yılında zırh çeliği üreticisi Finlandiyalı Miilux OY’un çoğunluk hissesini satın alan OYAK, bu kapsamda, Türkiye’nin en büyük yerlileştirme projelerinden birine imza atarak Türkiye’de fabrika kurma kararı aldı. Dışa bağımlılığın azaltılmasına dönük bir diğer büyük yatırımlarının ise Japon JFE Steel ortaklığıyla gerçekleştirdikleri Türkiye’nin 6.2 milyon ton pelet ihtiyacının 3 milyon tonunu tek başına karşılayacak olan Hekimhan projesi olduğunu söyleyen Süleyman Savaş Erdem, “750 milyon dolar yatırımla hayata geçecek tesisin dışa bağımlılığı yıllık 350 milyon dolar azaltması öngörülüyor” diye konuştu.

OYAK GENEL MÜDÜRÜ SÜLEYMAN SAVAŞ ERDEM: Süleyman Savaş Erdem

Türk ye’y karbon s yahında üret m üssü yapacak proje OYAK’ın kritik bir alanda aldığı önemli bir yatırım kararı bulunuyor. Türkiye’nin yüzde 100 dışa bağımlı olduğu karbon siyahı üretiminde faaliyet yürütmek için geçen Aralık ayında Karbonsiyahı Kimyasal Ürünler Üretim AŞ kuruldu. Dünyada 14 milyar dolarlık pazar büyüklüğü olan, başta lastik olmak üzere kauçuk ve boya gibi farklı sektörlerin üretiminde ana maddelerden arasında yer alan karbon siyahı Türkiye’de ilk kez üretilecek. OYAK, üretim yeri olarak da İskenderun’da karar kıldı. Türkiye’nin yıllık 220 bin ton olan karbon siyahı ihtiyacını söz konusu yatırım ile karşılayacak. Türkiye’de araç lastiği başta olmak üzere birçok alanda kullanılan karbon siyahının, yurt içinde 260 milyon dolarlık pazar hacmi bulunuyor. OYAK Genel Müdürü Erdem, “Söz konusu yatırımımızla ülkemize gerek yeni teknoloji kullanımı gerekse istihdam anlamında büyük bir katma değer sağlayacağız. Özellikle demir çelik sektöründeki faaliyetlerimiz ile entegre hareket edeceğiz" dedi.

“Her yıl 650 milyon dolarlık döviz ödediğimiz ürünleri Türkiye pazarında üreteceğiz” “OYAK olarak yaptığımız yeni yatırımlarla, dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyoruz. Ülkemizin kısmen ya da tümüyle dışa bağımlı olduğu alanlara yatırım yaparak bu bağımlılığın azalmasına sunduğu katkının yanı sıra yerelleştirme projeleriyle de ekonomiye güç ve direnç kazandırmayı amaçlıyoruz. Bu hedefle gerçekleştirdiğimiz yeni yatırımlarımızla, Türkiye’nin her yıl yaklaşık 650 milyon dolardan fazla döviz ödemek zorunda kaldığı ürünlerin yurt içinde üretilmesine, hatta ihracatına imkan sağlayacağız. 2019 ekonomik açıdan zor bir yıl olarak geçti, pandemi sebebiyle 2020 yılı bir önceki kıyasla daha da zor geçiyor. Ancak tüm bunlara rağmen ilk altı ayda Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 2,5’ini gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde hem mevcut faaliyet alanlarımızda hem de adım atacağımız yeni alanlarda yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Ülkeye yabancı sermaye girişini artırma ve yerli üretimi güçlendirme doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz”.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 18

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

Koloğlu Hold ng ş rket Solarkol, güneş enerj s nvertöründe yerl üret me geçt . Ankara’da kurulan tes s le bu alanda yıllık 80 m lyon dolarlık thalatın önüne geç lmes planlanıyor. Kemal Ertuğran

Solarkol, yerli invertörle 80 milyon dolarlık ithalatı hedefledi Türkiye, güneş enerjisinde bir taraftan üretici olarak büyük potansiyel sunarken, diğer yandan bu alanda ihtiyaç duyulan ekipman yatırımlarında da hızlı gelişim gösteriyor. Koloğlu Holding şirketlerinden Solarkol Enerji, tamamen yerli sermaye ve teknolojiyle Türkiye’nin ilk yerli güneş enerjisi invertörünün (güç dönüştürücü) üretimine Ankara’da başladı. Şirketin Genel Müdürü Kemal Ertuğran, yüzde 85 yerlilik oranına sahip ilk yerli solar invertörle 80 milyon dolarlık ithalatın önüne geçileceğini kaydediyor.

Hedef dışa bağımlılığı azaltmak Yılda 100 milyon dolar cari açık verilen güneş enerji sistemlerinin içindeki akıllı cihazlar olan invertörleri (dönüştürücü) geliştiren Solarkol Enerji, yüzde 100 yerli sermaye ve millî teknoloji ile Türkiye’nin ilk yerli solar invertör üretimine başladı. Solarkol, ürettiği yerli invertör ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji teknolojilerinde dışa bağımlılığını azaltmayı hedefliyor. Solarkol Genel Müdürü Kemal Ertuğran “Yüzde 100 yerli sermaye ve millî

DUNYA

18 CMYK

teknoloji ile ürettiğimiz yüzde 85 yerlilik oranına sahip ilk yerli solar invertör ile ülkemizin ihtiyaçlarını yerli olarak karşılayacak, ülkemiz için katma değer oluşturacağız” diyor.

En az yüzde 50 hracat Ankara’da 10 milyon dolar yatırımla üretimi gerçekleştirilen invertörlerin muadillerine göre yüzde 27 daha verimli olduğunu ifade eden Kemal Ertuğran “Yerli invertörler, geleneksel invertör sistemlerine oranla modül düzeyinde uyumsuzluk kaynaklı kayıpları ortadan kaldırıyor. ARGE merkezimizde Türk mühendisler tarafından geliştirilen ve Türkiye’de üretimi olmayan güç elektroniği ve yarı iletken tekniğine dayalı teknolojilerimizi Türkiye ve dünya pazarlarına sunmayı amaçlıyoruz” diye konuştu. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin de yerli olarak üretilmesinin cari açığın azalmasına katkı sağlayacağını ifade eden Ertuğran, yerli invertör üretimiyle 80 milyon dolarlık ithalatın önüne geçileceğini söyledi. Ertuğran “Solarkol olarak en az yüzde 50 ihracat hedefliyoruz” diye konuştu.

‘Yen kral’ın global üret m üssü olacak Kalyon Hold ng’ n dünyada lk olarak güneş panel n n 4 üret m hattını tek çatı altında topladığı yatırımı Kalyon Güneş Teknoloj ler geçen ağustos ayında faal yete geçt . Tes s, kardeş kuruluşu Karapınar Güneş Santral ’ne 2.5 yıl boyunca 3.5 m lyon adet güneşpanel satacak ve 400 m lyon dolarlık thalatı önleyecek. Haluk Kalyoncu

Dünyanın alanında otorite kurumu IEA’nın Başkanı Fatih Birol’un yakın zamanda, ‘elektrik piyasalarının yeni kralı’ olarak açıkladığı güneş enerjisi alanında Ankara’da geçtiğimiz ağustos ayında dev bir açılış gerçekleştirildi. 400 milyon dolar yatırım maliyetiyle kurulan Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası’nın açılışını yapıldığı gün aynı zamanda sözkonusu tesisle entegre bir başka dev yatırımın da devreye alınacağı açıklandı. Konya’da kurulacak Karapınar Güneş Enerji Santrali, 1 milyar dolarlık yatırımla 2 bin 600 futbol sahasına eşit 20 milyon metrekare alanda kurulacak ve tek başına yıllık 2 milyon kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacak. Kalyon Holding bünyesinde yer alan Kalyon Güneş Teknolojileri, üretiminin tamamını 2.5 yıl boyunca Karapınar Güneş Enerji Santrali’ne satacak. Türkiye’nin en büyük GES yatırımı Karapınar Güneş Enerji Santrali için toplam 3.5 milyon adet panel kullanılacak. Yapılan hesaplamalara göre paneller Ankara’daki tesiste üretilmeyip yurtdışından ithal edilmek durumunda kalınacaktı ve bu da yaklaşık 400 milyon dolarlık bir kaynağın yurt dışına aktarılmasını zorunlu kılacaktı. Bin 400 kişinin istihdam edileceği Kalyon Enerji’nin panel üretim tesisi, dört üretim hattını tek çatı altında toplama özelliği ile dünyada alanında tek tesis olacak. Güneş paneli üretimi için gerekli olan “ingot, wafer, hücre ve modül” imalatının tek çatı altında yapıldığı fabrika, yılda 500 mega-

“İthalatı engelleyen teknoloj hamles ”

vatlık üretim kapasitesiyle hizmet vermeye başlarken, fabrikanın kapasitenin 2021’de 1000 megavata çıkarılması planlanıyor. Üretilen paneller yüzde 75’ten fazla yerlilik oranına sahip ve bu oranın daha yukarılara çıkarılması için projeler yürütülüyor. Kalyon Enerji’den 3.5 milyon adet güneş paneli alacak olan Karapınar, yıllık 2.5 milyar KW saat elektrik üretecek. Bu da 2 milyon kişinin yıllık elektrik ihtiyacı kadar bir büyüklüğü ifade diyor.

Konya Karapınar Güneş Enerj Santral , 1 m lyar dolarlık yatırımla 2 b n 600 futbol sahasına eş t 20 m lyon metrekare alanda kurulacak ve tek başına yıllık 2 m lyon k ş n n elektr k ht yacını karşılayacak. 100 k ş n n st hdam ed leceğ Karapınar Santral faal yete geçt ğ nde her yıl 1.5 m lyon ton fos l yakıt ve karbond oks t em syonu da engellenm ş olacak. Kalyon Hold ng ve Kalyon Enerj Yönet m Kurulu Üyes Haluk Kalyoncu, “İhracata yönel k öneml talepler gel yor ama b z m öncel ğ m z Karapınar. Ardından ç pazar. Yüzde 100 yerl üret m m zle thal ed len ngot, hücre, wafer sonlandırmış oluyoruz. Yatırımımızı, 4 fabr kayı tek çatı altında organ ze ederek thalatı engelleyen teknoloj hamles olarak özetleyeb l r z” d ye konuştu.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 19

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

2021’de 30 m lyon dolarlık car katkı, katlanarak artacak

ZEHRA ORUÇ

Hem yerl hem yabancı pazarlara h tap edeceğ z Sanayi Bakanı Mustafa Varank’ın öncüsü olduğu Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programının önemli bir merkezi olarak kabul edildiğini açıkladı. İğrek, “Yaptığımız başvurumuz onaylanarak yeni istihdam oluşturma ve yüksek teknoloji üretimi gayesi ile ülkemizin dış borç açığının kapanmasına hizmet edeceğiz” dedi. Bursa Mustafakemalpaşa OSB’ye kuracakları yeni tesislerinin Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’na alındığını dile getiren Fatih İğrek şu bilgileri verdi: “Burada “Yerlilik” adına önemli Stratejik Takım Tezgahları üretimi yapacağız. Merkez tesisimizde ArGe ve üretimleri yapılan 5 Eksen CNC Freze, Büyük ebatlı CNC Dik Torna, Hem tornalama hem frezele yeteneğine sahip işleme merkezi tezgahlarımızın seri

DUNYA

19 CMYK

Yerl üret m olmayan yüksek teknoloj l ürüne odaklandı

Abdi İbrahim İlaç Sanayi, global endüstrinin önemli oyuncularından biri olma yolunda oluşturduğu stratejilerini adım adım devreye alıyor. Türkiye’de ve bölgesinde dev yatırımlar gerçekleştiriyor, kritik alanlarda üretim tesisleri devreye alıyor. Abdi İbrahim’in yürüttüğü ve gelecek yıl sonuna kadar tamamlayacağı yatırım tutarı 4 milyar lirayı bulacak.108 yıllık şirket bu yolda, son olarak en büyük adımını attı ve İsviçre’nin önde gelen biyoteknolojik ilaç şirketlerinden OM Pharma’nın yüzde 28.5 hissesini satın aldı. Satın almanın mali tutarı 500 milyon İsviçre Frankı (geçen 18 Eylül itibari ile yaklaşık 4.2 milyar lira) olarak açıklandı. Sanırız biraz da ilaç sektörünün kendine özgü yapısından olsa gerek, sözünü ettiğimiz yatırımlar, sakin bir üslupla yönetiliyor. Kamuoyunda pek de öne çıkarılmıyor. Tabi yine de bu durum, İsviçre gibi küresel ilaç endüstrisinin merkezi bir ülkenin alanında en güçlü şirketlerinden birinde hakim ortaklardan biri haline gelme hamlesinin değerini görmemizi engellemiyor.

Xİğrek Ar-Ge Merkezi’ndeki çalışmalarına da değinen Fatih İğrek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de daha önce seri olarak yerli üretimi olmayan yüksek teknolojili, büyük ebatlı, yüksek hız ve hassasiyete sahip CNC freze ve dik torna takım tezgahları tasarım ve üretimi yapıyoruz. Türkiye’nin ilk yerli ve milli simültane 5 eksen freze kafası, firmanın patentli, yerli üretim 14000 devirlik iş mili ile akuple edilerek üretildi. Bu yılın son çeyreğinde yeni iki çeşit tezgahını da piyasaya sunacağız. Türkiye’de ilk kez üretilmiş olacak bu tezgahlar, 5 eksen işleme merkezi ve 4 metre çapa sahip CNC dik torna tezgahıdır.”

Dünyada en çok kullanılan 10 laçtan 7’s b yoloj kökenl İsviçreli OM Pharma, dünyanın çok gelişen ilaç alanlarından, biyoteknolojik ilaçlar konusunda uzman bir şirket. Abdi İbrahim’in gelecek planlarıyla ve ilerlemek istediği alanların başında da biyoteknoloji sahası geliyor. Biyoteknoloji, dünya için de dolayısıyla Türkiye için de büyük önem taşıyor. Dünyada ilaç endüstrisindeki payı yüzde 23. Dünyada en çok kullanılan 10 ilaçtan 7’si biyoloji kökenli. Türkiye ise bu sahada hemen hemen yarı yarıya

Fat h İğrek

Sanayilerin sembol makinası CNC’nin Türkiye’deki en önemli üreticilerinden Bursalı İğrek Makine, A. Osman İğrek tarafından 1946 yılında kuruldu. Bugün 70 tona varan döküm kapasitesine sahip olan İğrek Makina, 2020 yılında mevcut dökümhanesine ilave olarak 6 bin metrekarelik yeni bir kalıplama tesisi kuruyor. Sektörünün en modern, en ideal iş akışına sahip bu kalıphanede parça ağırlığı bir ila 30 ton arası parçaların seri bir şekilde kalıplanması ve dökümü hedefleniyor. İğrek Makina Ar-Ge Müdürü Fatih İğrek, Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki ana fabrikanın ardından kurulumuna başladığı Bursa-Mustafakemalpaşa Organize Sanayi bölgesindeki 100 dönümlük yeni fabrikanın Türkiye’nin Takım Tezgahı Merkezi olmasına yönelik en önemli adım olduğunu dile getiriyor.

CNC’n n 75 yıllık dev takım tezgahında yüksek teknoloj l tes s kuruyor Bursa sanay s n n öncü ş rketler nden 75 yıllık İğrek Mak ne, yüksek teknoloj l yerl CNC Takım Tezgahları fabr kasını kurmak ç n proje gel şt rd . Ş rkette hedef, thalata bağımlı sektörde yerl l k oranını artırmak ve hracata vme kazandırmak olarak kondu. adetli yüksek teknolojili üretimini burada geliştirerek devam ettireceğiz. Yeni modeller üzerinde de çalışacak, ilgili teçhizat ve komponentler geliştirmeye devam edeceğiz. Şu anda Yüksek Hızlı İş Milleri, 5 Eksen Simultane İşleme Kafaları gibi güçlü global firmaların bile dışarıdan satın alarak makinalarına monte edebildiği ünite ve teknolojileri biz bünyemizde geliştirmekte ve üretmekteyiz. Makinalarımız Endüstri 4.0 özelliklerinde akıllı donanıma sahip, modüler tasarım kriterlerinde, üste seviye kalitede üretilip, Yerli Üretim Belgeli olacaktır. Hem yerli hem yabancı pazarlara hitap edecektir. Konu ürünler tamamen ithal ürünler ile ülkemizde kullanılagelmektedir. Bu akışı yerliye dönüştürmek hedefimizdir”.

Yerl laç dev Abd İbrah m’ n son dönem yatırımları ve OM Pharma satın almasının en büyük eksen n b yoloj k laç sahasındak büyüme steğ oluşturuyor. 2021’de 30 m lyon dolar car açığın azalmasına katkı sunmayı planlayan Abd İbrah m, bu desteğ n katlayarak artıracak.

Yatırımlar devam edecek Abd İbrah m İlaç CEO’su Taşpolatoğlu, yatırımlarıyla lg l şu b lg ler ver yor: “Bugüne kadar 3 m lyar TL’l k yatırım yaptığımız Esenyurt Üret m Kompleks ’m zdek yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Tes s m ze yapacağımız yatırım tutarının 2021 yılı t barıyla 4 m lyar TL’y bulmasını planlıyoruz. Yıl ç nde 375 m lyon TL yatırım tutarına sah p Ster l Oftalmoloj & Ster l İnhalasyon Üret m Tes s ’m zde göz ve solunum ürünler n n üret m n yapmaya başlayacağız. Ayrıca 900 m lyon TL yatırım tutarına sah p, 2021’de faal yete geç receğ m z Türk ye’n n en büyük Ster l Enjektabl ve Onkoloj Üret m Tes s ç n planlanan yatırımlarımıza devam ed yoruz.”

ithalata bağımlı. İthal ettiği ilaçların yüzde 46’sını, 10 milyar liranın üzerinde bir rakamı biyolojik ilaçlara ayırıyor (ki bu rakam döviz fiyatlarındaki yükselme ile birlikte giderek artıyor). Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, biyolojik ilaç alanındaki hedeflerinin büyük olduğunu söylüyor. OM Pharma ile yeni pazarlara ulaşacaklarını kaydeden Nezih Barut,

“Aynı zamanda Türkiye’de üretilmeyen biyolojik ilaçları da Türkiye’de üretmek gibi bir hedefimiz var. Diyabet başta olmak üzere pek çok hastalıkta kimyadan ziyade biyolojik ilaçların büyümesi ve talebi öne çıkıyor. Bu alanda Abdibio gibi son teknoloji tesisimizin de katkısı ile iç pazara büyük destek verdiğimiz gibi Türkiye’den dünyaya bir ihracat merkezi de olacağız” dedi.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 20

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

DUNYA

20 CMYK

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 21

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

Netaş, yerl l ğ kalb ne koydu 4 m lyar $ tasarruf sağladı

1956 yılından bu yana Türk sanay s ne h zmet eden Durmazlar Hold ng, hracatının yüzde 80’ n gel şm ş ülkelere yönel k gerçekleşt r yor. Bursa merkezl grubun gündem nde ultra hızlı lazer üret m ve Türk ye’n n bu alandak thalatını en aza nd rmek var.

Durmazlar, lazerde gobal liderliği hedefledi Durmazlar Holding’in temelleri, Ali Durmaz tarafından 1956 yılında atıldı. Türkiye sanayisine büyük hizmetlerde bulunan Durmazlar Makine’nin ilk modern fabrikası da 1974’te faaliyete geçti. Hemen bir yıl sonra Almanya’ya ilk ihracat gerçekleştirildi. Bilindiği gibi 1970’li yıllar Türkiye’den Almanya’ya akın şeklinde işçi alımının gerçekleştiği bir dönemi kapsıyor. Dünyanın en gelişmiş sanayilerinden birine sahip ülkeye Türkiye’den o tarihte makine satışının yapılması, Durmazlar’ın gelecek hedeflerine yönelik vizyonu çizmesi bakımından önemli sayılmalı diye düşünüyoruz. İlk fabrikasını 6 bin metrekare alanda kuran Durmazlar Holding, 1996’da Ar-Ge merkezini devreye aldı ve yoluna Türk mühendislerin çizdiği yolda yenilikçi ürünlerle devam etti. Bugün son teknolojiyle donatılmış 150 bin metrekare kapalı alanda faaliyetlerine global bir dev olarak sürdüren grup, bugün Durma markasıyla üç ayrı tesiste ürettiği makinaları büyük çoğunluğu en gelişmiş ekonomiler olan 120 ülkeye ihraç ediyor. Güçlü bir Ar-Ge altyapısı kuran şir-

DUNYA

21 CMYK

Yurt dışı bağımlılığını azaltacağız Durmazlar Mak ne’den yapılan açıklamada, ağır sanay , otomot v, havacılık, beyaz eşya üret m g b b rçok pazarda bu t p lazerler n kullanıldığı bel rt l rken, “Ultra-hızlı lazerler de otomot v, havacılık ve özell kle tıp alanlarında yaygın b r şek lde kullanılmaktadır. İnsan vücudundak damarlara takılan ve daralmaları önleyen kard yo-vasküler stentler y ne bu t p lazerler sayes nde üret leb lmekted r. Durmazlar Mak ne olarak Türk ye’n n ht yaç duyab leceğ her türlü lazer teknoloj s n m ll leşt rmek ve yurtdışı bağımlılığı azaltmak Teknoloj Odaklı Sanay Hamles programında sunduğumuz ler lazer s stemler programıyla mümkün olacaktır” den ld .

ket, global rekabette teknolojik ürünlerle farkını ortaya koyarken, diğer taraftan alanında yüksek hedefler noktasında emin adımlarla ilerliyor. Şirket, makinedeki ağırlığını raylı sistemlere de aktararak dünyada bu alandaki otorite şirketler arasında ilk sıralarda yer almayı hedefliyor. Durmazlar’ın önünde bugün çok önem verdiği bir proje var. Makine ayağında Türkiye’nin ilk yüksek güçlü fiber lazer rezonatörünü geliştirerek yerli teknoloji üretimine katkı sağlayan Durmazlar, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi” programı kapsamında “Ultra hızlı lazerler ve tek modlu lazer” pro-

jesiyle yer alacak. Brilase Fiber Lazer ürün gamıyla fiyat ve performans olarak yurt dışı muadillerine göre avantaj oluşturan Durmazlar Makine, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi’yle bu avantajı bir sonraki seviyeye çıkartarak tek modlu lazerlerde en az üçte bir, ultra-hızlı lazerlerde ise neredeyse yarı yarıya tasarruf sağlamayı hedefliyor. Ultra hızlı lazerler piko saniyede darbeler üreten ve bu sayede malzeme üzerinde termal hasar, çatlak veya eriyik malzeme oluşmasını engelleyen lazerler olarak biliniyor. Özellikle otomotiv, tıp ve havacılıkta kullanılan bu tip lazerlerin yerlileştirilmesi Türkiye için büyük önem taşıyor.

Teknoloji dünyasının 53 yıllık şirketi Netaş, kurulduğu günden bu yana yerli üretimden yana oldu. CEO C. Müjdat Altay’ın tabiri ile yerliliği kalbine koydu ve 53 yılda ülkesine 4 milyar dolar tasarruf sağladı. 29 Ekim Cumhuriyet Özel Sayımıza anlamlı bir yazı ile katkıda bulunan Müjdat Altay’ın kaleme aldığı Netaş öyküsü, bir yanıyla da aydınlanma yolundaki bir Cumhuriyet’in serüvenine ne çok benziyor. Müjdat Altay’ın yazısının tam metnini paylaşmak istedik…

N

etaş 53 yıl önce PTT-Nortel ortaklığıyla ülkemizin haberleşme ve iletişim altyapısını yerli imkanlarla sağlamak üzere kuruldu. O günden bu yana teknolojiyi odağımıza, yerliliği kalbimize koyduk ve ülkemize 4 milyar dolar tasarruf sağladık. 1973 yılında Türkiye’nin ilk özel telekom ArGe’sini kurarak teknolojide yerlilik hamlesini hızlandırdık. Ar-Ge merkezi ile birlikte yerlileştirmeye ve yerli yazılımlar geliştirmeye ağırlık verdik. Özellikle 1980’lerden sonra Netaş Ar-Ge’si büyük bir atılım gösterdi; o zamana kadar sadece Nortel’in crossbar teknolojisi üzerine tasarım yapan Netaş Ar-Ge’si sıfırdan kendi ürününü geliştirmek üzere çalışmalara başladı. Bu süreçte, yerel piyasaya PBX santrali ile girmeye karar verdik. Hedefimiz düşük maliyetli ama en iyi PBX’i tasarlamak ve iç piyasadaki müşterimizin tüm gereksinimlerini karşılamaktı. Ürünümüz pazardan çok iyi tepki aldı. Buradan aldığımız cesaretle, bir sonraki hedefimiz kırsal santral tasarlamak oldu. Türkiye’nin kırsal bölgelerinde telefon hizmetlerinin ulaşmadığı çok yerleşim vardı. Bunu kendi mühendislik yeteneklerimizle başardık. Geliştirdiğimiz kırsal santrallere Elif adını verdik ve Türkiye genelinde kurulumunu sağladık. Bu sayede Netaş, kırsal bölgelere erişim hızında Türkiye’yi Avrupa’da 1 numaraya taşıdı. Daha sonrasında Elif ve SpaceNET’i

dijitalleştirerek Türkiye’nin dijital altyapısını örmeye başladık. Dicle ve DigiNet adını alan bu santraller sayesinde Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleri içinde dijitalleşmede ikinci sıraya yükseldi. Netaş’ın mühendislik gayretleriyle 90’lı yıllarda telekom alanında yerlilik oranı yüzde 68’lere çıktı, ithal kalemler azalmaya başladı. O günlerde, teknoloji transferinin yönünü de değiştirdik. Kendi geliştirdiğimiz kırsal santral teknolojimizi Türk Cumhuriyetlerine aktardık. Böylece, ihracat pazarlarımızın sayısı 30’a yükseldi. Ancak hedefimiz çok daha yüksekti; Ar-Ge’mizin de küresel ölçekte olmasını istiyorduk. Sıkı çalışmalarımızın sonucunda 1992 yılında İngiltere’ye yazılım ihraç etmeye başladık. Bu, Türkiye’nin ilk yazılım ihracatıydı ve ülke tarihinin o dönemki en yüksek katma değerli ihracatlarından biriydi. 2007 yılında o dönemki ana hissedarımız Nortel’in “VoIP ve Çoğul Ortam Servisleri” Küresel Mükemmeliyet Merkezini ülkemize kazandırdık. İki yılda, kendi içimizde yetiştirdiğimiz 1000 mühendise istihdam

sağlayan bu merkez ile Türkiye, VoIP ve Çoğul Ortam Servisleri konusunda bilgi birikimi ile dünyadaki beş ülkeden biri oldu. Yine bu merkez sayesinde Netaş, 2009 yılında Türkiye’nin yazılım ihracatının yüzde 28‘ini yapar hale geldi. Bugün ise sistem entegratörü yetkinliğimiz ve Ar-Ge’mizle Türkiye’nin en büyük dijital dönüşüm projelerinin merkezinde yer alıyoruz. İstanbul Havalimanı’nın bilişim altyapısından, 50’den fazla akıllı stadyuma, Adalet Bakanlığı için gerçekleştirdiğimiz SEGBİS projesinden, AFAD’ın kullandığı güvenli afet yönetimi yazılımı AYDES’e kadar birçok dijital dönüşüm projesini ülkemize kazandırdık. Tüm bunları yaparken de bilgi iletişim teknolojilerinde son 5 yılda 300 milyon dolar teknoloji ihracatı yaparak gücümüzü ülke sınırlarının ötesine taşıdık. 3G lisanslarının verildiği gün Netaş Ar-Ge’si içerisinde 4G çalışmalarını başlattık. Devletin desteği ile bugün ULAK Türkiye’nin gururudur; 1000 noktada yabancı rakiplerinin yanında aynı performansla çalışıyor. Bu vesileyle Türkiye’nin kendi teknolojisiyle 4G kullanan ilk dört ülkeden biri olmasına aracılık ettik ve yerli 5G’ye giden yolu döşemiş olduk. Nortel ile başlattığımız yerlileştirme çalışmalarımıza şimdi ana hissedarımız ZTE ile devam ediyoruz. Bu kasımızı tekrar kuvvetlendiriyoruz. ZTE ürünlerini yerlileştirerek, bu ürünleri Türkiye pazarında ve daha sonra bölge ülkelerinde konumlandırmayı planlıyoruz. Şu anda, ilk etapta üç cihazın yerlileştirmesine odakladık: HGW, VDSL ve WTTX. Bu cihazların üretilmesi için gerekli kutu, kablo gibi parçalarını düşündüğünüzde ekonomiye çarpan etkisi çok fazla. Tüm bu yerlileştirme çalışmalarımızın arkasındaki vizyon, Türkiye’nin mühendis okulu olarak yerli mühendis kaynağımıza yatırımlarımızı kesintisiz sürdürmeye devam ederek bugüne kadar ülkemize sağladığımız 4 milyar dolar tasarruf miktarını artırmak ve bu sayede milli sermayemizi içerde tutarak ülkemizin kendi kaynaklarıyla sürdürülebilir büyümesine destek olmaktır.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 22

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

Dünya yollarını 1000 tonluk Megaton’la asfaltlayacak

Hasanağa OSB’de tes s kuruyor Hasanağa OSB’de 25 bin metrekarelik kapalı alana sahip yeni bir tesis yatırımına başladıklarını bildiren Gencer, şu bilgileri verdi: “ Nezir Gencer, ülkesine katma değer sağlamayı odağına alan, Türkiye’nin adını dünyada duyurmak için çalışan tutkulu bir sanayici. Bu bakış açısı firma bünyesine de sirayet etmiş durumda. Bugün E-MAK’ın bir dünya markası olması için çalışıyoruz. Türkiye’de bir numara olduk. Çünkü ithalatçılar yedek parça ve servis hizmeti alamıyorlar. Merdivenaltı imalatçılar ise zaten battı. Şu anda Türkiye’de E-MAK’ın bir numara olduğunu kendi müşterilerimizden duyuyoruz. Hedefimiz Avrupa’nın en iyi firmalarından biri olmak”.

DUNYA

22 CMYK

Mak ne sanay nde kend s ne ht sas olarak asfalt ve maden alanını seçen S mge Group’un lokomot f ş rket E-MAK, yen ürünü b n tonluk Megaton le dünya pazarlarında dd asını ortaya koyacak. Ş rket, Bursa Hasanağa OSB’de 25 b n metrekarel k kapalı alana sah p yen b r tes s yatırımını yakın zamanda faal yete geç recek.

Emre Gencer

Asfalt makineleri alanında Türkiye’nin en uzman şirketlerinin başında gelen Bursa merkezli Simge Group, lokomotif şirketi E-MAK ile teknoloji odaklı üretim gerçekleştiriyor. Türk mühendislerinin ürettiği yeni teknolojileri, kendisi de kullanıyor, uyguluyor ve geliştiriyor. Gelişen Cumhuriyet ve sanayileşme hamlesi için çok önemli olan çağdaş ulaşıma gönül vermiş bir girişimci, Nezir Gencer tarafından kurulan şirket, asfaltın yanında madencilik makineleri imalatıyla global arenanın da en uzman kuruluşları arasına girmeyi hedefliyor. E-MAK’ın sürekli teknolojiye yatırım yaptığını söyleyen E-MAK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Gencer, “Ürettiğimiz makineleri kullanıyor ve geliştiriyor olmamız en büyük avantajımız. Kurucumuz Nezir Gencer’in bu konuda ciddi bir ağırlığı var. Ülkesine katma değer sağlamayı odağına alan, Türkiye’nin adını dünyada duyurmak için çalışan tutkulu bir sanayici. Bu bakış açısı firma bünyesine de sirayet etti” dedi. Yüzde 100 Türk mühendisliği ile geliştirilen, bin ton ağırlığındaki çevreci ve yüksek kalite standartlarındaki agrega fabrikası Megaton, şirketin Bursa’dan dünyaya yaymayı hedeflediği son teknoloji ürünü. E-MAK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Gencer, “Geliştirdiğimiz teknoloji sürdürülebilirlik adına kilit bir teknoloji. Avrupa’da hatta ABD’de kullanılacak bir ürün. Çalışmalarımız da bu yönde” dedi.

Hedef nde sürdürüleb l r kalkınma var Xİklim değişikliğinin artık bir tartışma konusundan öte bir zorunluluk haline geldiğine vurgu yapan Emre Gencer, E-MAK’ın yıllar önceki öngörüsü sayesinde bugün çok daha fazla önem arz eden “sürdürülebilir kalkınma” yaklaşımlarına hizmet eden ürünleri hayata geçirdiklerini söyledi. Gelinen noktada endüstriye hizmet sağlayan bir konumda olmaktan dolayı mutluluk duyduklarını ifade eden Gencer, şunları söyledi, “E-MAK artık bilginin ortasında. Farklı ülkelerden danışmanlarla bilgiyi süzüyor ve geliştirmeler yapıyor. Asfalt konusunda söz söyleyebilecek sayılı uzmanlarla çalışıyoruz. E-MAK artık bugüne kadar içinde oluşturduğu teknolojiyi, Avrupa’ya ve dünyaya aktarabilecek formata kavuştu”.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 23

İbrah m Erdemoğlu

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

Sasa, petrok myada en büyük yerl leşme hamles ne mza attı

Sasa Polyester, son 5 yılda yürütülen yatırımlarla Avrupa’nın alanındak en büyük tes s oldu. Erdemoğlu Hold ng çatısı altında üret m gücünü 4 katına yükseltt yen alanlara g rd . 1.7 m lyar dolarlık yen yatırımların da katkısı le car açığın azaltılmasına 1 m lyar dolarlık destek gelecek. Erdemoğlu, petrok mya tes s yle bu desteğe 1.5 m lyar dolarlık ek katkı daha yapmaya hazırlanıyor.

Erdemoğlu Holding, 5 yıl önce satın aldığı Adana’nın en büyük şirketi Sasa Polyester’i, yaptığı yatırımlarla alanında Avrupa’nın en büyük şirketi haline getirdi. 1966 yılında kurulan Türkiye’nin sembol sanayi tesislerinden Sasa’ya bugüne kadar 900 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirildi. Bir taraftan modernizasyon, diğer yandan kapasite artışına gidilen Sasa’da aynı zamanda yeni üretim alanları da açıldı. İlk faz yatırım olan 250 milyon dolar bedelli elyaf yatırımı tamamlandı. Elyaf üretim kapasitesi, 750 ton/gün’den, 1.800 ton/gün’e çıkarıldı. Sasa’da ilk kez kurulan poy-tekstüre ve cam şişe cips yatırımları bu yılın 3. çeyreğinde devreye alındı. Yıllık 350 bin ton olan üretim kapasitesi 1 milyon 365 bin tona çıkarıldı. Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Baş-

kanı İbrahim Erdemoğlu, yürütülen yatırımlarla ilgili, “Sasa’yı 5 yıl içerisinde dörde katladık” diyor. Hali hazırda ortaya çıkan üretim güçleriyle Türkiye’nin cari açığının 500 milyon dolar eksilmesine vesile olduklarını söyleyen Erdemoğlu, “Önümüzdeki üç yılda devam eden yatırımlarla birlikte cari açığın azaltılmasına yaklaşık 1 milyar dolarlık katkı sunacağız ” diyor. Adana’da bin 250 dönüm alan üzerinde kurulu Sasa’nın Hatay’ın İskenderun ilçesinde de hammadde depolama tesisi bulunuyor. Erdemoğlu Holding, şirkete 1.7 milyar dolar daha yatırım gerçekleştirecek. Toplamda yatırım tutarı 2.5 milyar doları bulacak. Sasa’yı satın almalarının ardında yatan stratejilerden birinin de şirketin pek çok sektörü besleyen üretim yapısı olduğunu

kaydeden Erdemoğlu, “Aynı zamanda Türkiye’nin cari açığının azaltılmasına katkı sunmayı da bir görev kabul ettik. Bu yatırımlarla hammaddede dışa bağımlılığımızı daha da azaltacağız” şeklinde konuştu. Yeni yatırımların da devreye girmesiyle birlikte polyester alanında dünyanın en büyük şirketlerine sahip ülkeleri, Çin, Hindistan ve Türkiye olacak. İstihdama gelince, Erdemoğlu satın aldıklarında Sasa’da bin 200 kişinin çalıştığına dikkat çekerek, “İstihdamımız halihazırda 3 bin 500 kişi. 1.7 milyar dolarlık yatırımı tamamladığımızda ise çalışan sayımız 5.000-5.500 kişiye çıkacak” diyor. Geçen yıl 2.8 milyar lira ciro elde eden şirket, bu yılın ilk altı ayında 1.9 milyar lira ciroya ulaştı.

Petrok mya projes yle 1.5 m lyar dolarlık thalatın daha önüne geçecek Erdemoğlu Hold ng’ n gündem nde çok öneml b r yatırım planı daha bulunuyor. Adana Yumurtalık’ta dev b r polyester ve petrok mya tes s kurmak ç n proje yürütüyor. Yatırımın toplam bedel 12 m lyar doları buluyor. Erdemoğlu Hold ng Yönet m Kurulu Başkanı İbrah m Erdemoğlu, “Yumurtalık yatırımını çok önems yoruz. Cumhurbaşkanımızın takd r yle hayata geç rme mkânı bulursak, Türk ye’n n yıllık 1.5 m lyar dolarlık car açığını önleyeceğ z” d yor. Sasa, Yumurtalık’ta gerçekleşt r lecek petrok mya yatırımının lk adımını oluşturacak b r anlaşmayı geçt ğ m z ağustos ayında mzaladı. SASA Polyester Sanay AŞ, Saflaştırılmış Tereftal k As t (PTA) yatırımında dünya dev Amer kan Inv sta (Koch Industr es) f rması le 935 m lyon dolarlık l sans ve tekn k h zmet anlaşması mzaladı. Söz konusu anlaşma dünyanın tek hattak en büyük kapas tel ve en yüksek ver ml PTA şletmes n n Adana’da kurulması ç n gerçekleşt r ld . 1,5 m lyon ton kapas tel olacak tes s 2022 yılı sonunda devreye g recek.

Türkiye’de ilk kez üretilecek tutkalla 120 milyon dolarlık ithalat yerlileşecek Aynı zamanda İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) başkanlığını yürüten Adil Pelister’in yönetim kurulu başkanı olduğu Beta Kimya, yüksek teknolojili tutkal ve yapıştırıcı tesisi yatırımına soyundu. Bir yıl içinde tamamlanacak tesis, Türkiye’de 120 milyon dolarlık ithalatın önüne geçmeyi planlıyor. Beta Kimya, Kocaeli Gebze Kimya İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (GEBKİM) 315 milyon TL’lik yatırım ile hayata geçireceği Ortadoğu ile Doğu Avrupa’nın en büyük yapıştırıcı ve tutkal üretim tesisi-

DUNYA

23 CMYK

nin temelini temmuz ayında attı. BETA Kimya’nın bir yıl içerisinde faaliyete geçirmeyi planladığı yatırımı, yüksek teknolojili yeni nesil yapıştırıcıların üretim merkezi olacak. Yılda 150 bin ton üretim kapasitesiyle faaliyet gösterecek olan tesiste 500 kişiye istihdam yaratılacak. Şirket yeni tesisiyle ithal edilen poliüretan reaktif hot melt yapıştırıcı ürünler ve farklı türevlerinin Türkiye’de ilk kez üretimini sağlayacak. Ambalaj, otomotiv, mobilya, inşaat, savunma ve havacılık sanayisinin önemli girdisi olan ürünlerin üre-

timi ile yıllık 120 milyon dolarlık ithalatın önüne geçilecek. BETA Kimya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister kimya sektörüne ve Türk sanayisine yeni bir değer katacaklarının altını çizerek, “Apel ve Mitreapel markalarımız ile 75 ülkeye ihracat gerçekleştiren, 9 farklı kategoride yaklaşık 150 ürün ile mobilyadan otomotive, tekstilden inşaata ve hatta COVID-19 pandemisiyle birlikte sağlığa kadar hayatın pek çok alanına dokunan büyük bir sanayi ailesi olmayı başardık. Yüzde 100 yerli ve öz sermayeye sahip bir grubuz” dedi.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 24

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

DUNYA

24 CMYK

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 25

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

29

eKİM cumhurİyet

bayraMIMIz Kutlu Olsun

DUNYA

25 CMYK


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 26

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

Star Raf ner , car açığın azalmasına her yıl 1.5 m lyar dolar katkı sağlıyor Den z Karamercan

Çok yönlü kablo üret m nde son dönemdek yatırımları le öne çıkan Alves Kablo, bu yıl yüzde 35 büyüme kaydett . Ağırlıklı bakır kablo üret m yle thalatın azalmasına katkı sunan Alves, 35 ülkeye hracat gerçekleşt r yor.

Bakır kablo üret m yle thalata göğüs ger yor Farklı alanlardaki kablo yatırımlarıyla son dönem öne çıkan şirketler arasında yer alan Alves Kablo Sanayi Grubu, son üretim tesisini Ankara Kahramankazan’da bu yıl içerisinde faaliyete geçirdi. 12 bin metrekaresi kapalı, 20 bin metrekare alan üzerine kurulan tesis, aylık 800 ton bakır, 2 bin ton enerji kablosu üretimi gerçekleştiriyor. Alves Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Karamercan, kısa vadede uluslararası tüm kalite ve sistem belgelerini almayı, orta vadede ise üretimin yüzde 75’in ihraç etmeyi öngördüklerini söyledi. Gelen talep doğrultusunda bir yatırım kararı daha aldıklarını ifade eden Karamercan, inşaatına başlanan 5 bin metrekare kapalı alana sahip olacak tesisin 2021 yılı Nisan ayında faaliyete başlayacağını vurguladı. Bu tesiste 15’i mühendis olmak üzere 135 kişi ile 24 saat üretim yaptıkları bilgisini veren Karamercan, “Bu noktada en önemli yatırımlarımızdan birisi de Kalite Kontrol ve Ar-Ge Laboratuvarıdır. Uluslararası belgelendirme kuruluşlarının istemiş olduğu tüm test ve analizleri bünyesinde yapabilecek donanım ve ekipmana sahip olan Kalite Kontrol Merkezi çok yakında akredite bir labotaruvar olacaktır” dedi. Tüm bu yatırımları yaparken enerji verimliliğini de ihmal etmediklerinin

DUNYA

26 CMYK

altını çizen Karamercan, “Temiz enerji ile üretim prensibiyle 2 MW çatı GES projesini tamamlayarak kendi enerjisini üreten fabrikalar arasına girdik” diye konuştu. COVID-19 sürecinde tün önlemleri üst seviyede hayata geçirerek pandemiyle mücadelede başarılı bir performans sergilediklerini söyleyen Karamercan, “Biz üretimimize ara vermeyerek Türkiye ekonomisine katkı sağlamayı sürdürdük. Temiz ve yenilenebilir enerji alanlarında çok büyük bir potansiyele sahip Türkiye’nin gelecek 10 yılda bu alanlarda Avrupa’nın en büyüğü olacağını düşünüyoruz”dedi. Alves’in kablo için bakır iletken Gebze Bakır İşleme Tesisi’nde 2 bin ton bakır geri dönüşüm ve üretim tesislerinde % 99 saflığa sahip 98 filmaşin bakırlar entegre işleniyor. 35 ülkeye ihracat gerçekleştiriliyor. Alves Özbekistan Novai kentinde de orta yüksek gerilim kabloları üretimi gerçekleştiriyor.

2020’de yüzde 35 büyüme 2019 yılında 230 milyon liralık grup cirosu elde ettiklerine değinen Deniz Karamercan, “2020 yılının ilk 9 ayında ise yüzde 35 büyüme ile şimdiden geçen seneki ciromuzu geçtik. Yurt dışında, özellikle Balkan ülkelerinde bulunan yatırımızdan ise bu yıl 20 milyon Euro katkı sağladık” dedi.

Türkiye pazarına Petkim’i Azerbaycanlı petrol dev SOCAR yatırımla hayata geçirdikÖzelleştirme İdaresi’nden Türk ye pazarına 2008’de Petk m lerini söyleyen Mammasatın alarak 2008’de adım dov, “Tamamen Türk müsatın almasıyla g rd . O tar hten atan SOCAR Türkiye, 12 hendis ve müteahhitler t baren de toplam 16.5 m lyar yılda İzmir Aliağa’nın pettarafından yapılan, iki fazdolar yatırım yaptı. Devam eden rokimya sahasında kümedan oluşan SOCAR Terprojelerle 3 m lyar dolar daha lenmesini sağlayan şirketminal’in ilk fazı 14 Aralık yatırım yapacak olan SOCAR lerin başında geldi. SO2015’te, ikinci fazı ise Eylül Türk ye’n n yatırımlarından CAR Terminal, Petkim 2017’de tamamlandı. Mayalnızca STAR Raf ner car RES, SOCAR Depolama ve yıs 2018 itibarıyla 1,5 milaçığın azaltılmasına 1.5 m lyar Türkiye’de tek noktaya yayon TEU kapasiteye ulaştı. dolar katkı sağlıyor. pılan en büyük reel sektör 6,3 milyar dolar yatırımla yatırımı STAR Rafineri önemli projelerinden ol- hayata geçirdiğimiz ve 19 Ekim 2018’de uluslaradu. Yalnızca STAR Rafineri cari açığın azalmasına rası bir törenle açılışını gerçekleştirdiğimiz STAR yıllık 1.5 milyar dolarlık destek sağlıyor. Rafineri ise Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) SOCAR’ın Türkiye’nin en büyük doğrudan dış bölgesindeki en büyük rafineri operasyonlarınyatırımcısı olduğuna ve bugüne kadar Türkiye’de dan biri. Başlattığımız ek yatırımlarımız halen süyaptığı fiili yatırımların toplamının 16,5 milyar rüyor. Bu projenin de tamamlanması ile STAR Radoları aştığına dikkat çeken SOCAR Türkiye Ra- fineri’nin yatırım değeri yaklaşık 7 milyar dolara fineri ve Petrokimya İş Birimi Başkanı Anar ulaşacak” diye konuştu. Mammadov, şu bilgileri verdi: Yıllık 3,6 milyon ton üretim kapasi“Devam eden yatırımlarımız da tamamtesine sahip olan Petkim’de 60’a yakın landığında bu rakam 19,5 milyar dolara çıfarklı türde ürün ürettiğini hatırlatan kacak. Söz konusu yatırımların önemli böMammadov, “Bu ürünler ağırlıklı KOlümü İzmir Aliağa’da gerçekleşti. 2008’de Bİ olmak üzere 6 bin üretici tarafından Özelleştirme İdaresi’nden 2 milyar 40 milkullanılırken yurtdışında da 78 ülkeyon dolarlık bedelle yüzde 51’ini satın alye ihraç ediliyor. Türkiye’nin dığımız, Türkiye’nin tek entegre petpetrokimya ürünleri ihrarokimya tesisi Petkim’e her sene catının yüzde 18’ini karşıyaklaşık 100 milyon dolarlık yatılayan Petkim, Ege’nin en rım yaptık. Bugüne kadar Petkim’e büyük ihracatçısı konumunda” dedi. yaptığımız ilave yatırımların toplamı 1 milyar dolara ulaştı. TürMammadov, “Petkiye’nin yenilenebilir enerji pokim’de 2019’da 3,4 miltansiyelinin mümkün olan en yon tonluk üretimle tariverimli şekilde kullanılması dühi bir rekora imza attık. şüncesiyle 55 milyon Euro’luk Yıllık 10 milyon ton ham yatırımla 51 megavat kapasitepetrol işleme kapasitesili rüzgâr enerji santrali Petkim ne sahip olan STAR RafiRES’i devreye aldık.” neri ise Türkiye’nin en büyük yerlileşme projeleri araSTAR Raf ner ’n n yatırım sında yer alıyor. Rafinerimiz işlenmiş petrol ürünleri ithadeğer 7 m lyar dolara ulaşacak Ege Bölgesi’nin en büyük konlatında her yıl cari açığın azalAnar teyner terminali SOCAR Termasına yaklaşık 1,5 milyar dolarMammadov minali'ni, 400 milyon dolarlık lık destek sağlıyor” dedi.

Üret m kes nt s z sürdü XBu yıl COVID-19 pandemisine rağmen başarılı bir süreç yönettiklerini vurgulayan Mammadov, “STAR Rafineri ile entegrasyondan sağlanan sinerji ile ülke sanayiinin devamı için üretimini kesintisiz sürdüren Petkim, bu dönemde Türkiye için çok önemli ve stratejik olan tıbbi malzeme ve ambalaj sektörü hammaddelerinin üretimine de öncelik vererek faaliyetlerini gerçekleştirdi. İkinci çeyrekte toplam satışları 2,2 milyar TL’yi bulan Petkim’in ilk 6 aylık satışları 5,1 milyar TL’ye ulaştı. Haziran ayında Petkim, STAR Rafineri ve SOCAR Depolama şirketlerimiz ‘TSE COVID-19 Güvenli Üretim Belgesi’ almaya hak kazandı” diye konuştu.

'Özel Endüstr Bölges ’ unvanını aldık SOCAR Türkiye Rafineri ve Petrokimya İş Birimi Başkanı Anar Mammadov, grup olarak daha önce ithalata bağımlı olunan pek çok ürünün Türkiye’de üretilmesini sağladıklarını, yerli sanayi için ihtiyaç duyulan hammadde ve ürün ürettikleri söyledi. Mammadov, "SOCAR Türkiye'nin İzmir Aliağa'daki arazisi için verilen 'Özel Endüstri Bölgesi' unvanı ile STAR Rafineri'nin Türkiye'nin ilk 'Stratejik Yatırım Teşvik Belgesi'ni almasını, şirketimizin Türkiye devleti tarafından da takdir edilmesinin bir sonucu olarak değerlendiriyoruz" diye konuştu.


DUNYA

27 CMYK


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 28

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Dünya’nın haberi DUNYA

28 CMYK

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

www. dunya.com


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 29

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

Aksa Akr l k’ten ç ft yönlü destek

Ceng z Taş

Akr l k elyafta dünya dev Aksa Akr l k, alanında Türk ye’n n tek, dünyanın se en büyük kuruluşu olarak faal yet yürütüyor. Ş rket geçen yıl üret m n n yüzde 43’ünü hraç ett . Ş rket n hracat gel r 275.5 m lyon dolar olarak ortaya çıktı.

Eti Bakır, cari açıkla mücadeleye yılda 640 milyon $ katkı sunuyor Ceng z Hold ng’ n madenc l k alanındak öneml ş rketler nden Et Bakır, tes sler ve Mazıdağ gübre fabr kasıyla car açığın azaltılmasına 640 m lyon dolar katkı sunuyor. Cengiz Holding, bünyesinde 35 şirketiyle yıllık 5 milyar dolar ciroya sahip ve Türkiye’nin önemli gruplarının başında geliyor. Temelleri 1987’de kurulan Cengiz İnşaat ile atılan holding, zaman içerisinde bu alandaki gücünü artırırken, sonradan girdiği sektörlerde de hızlı büyüdü. Gruba sonradan dahil olan ve hızlı yol alınan alanlar arasın-

DUNYA

29 CMYK

da maden sahası da var. Cengiz Holding, madencilik sahasındaki en büyük kuruluşlarından Eti Bakır’ı özelleştirme yoluyla çatısı altına aldı. Bugüne kadar da işletmeleri dahil 2 milyar 275 milyon dolar yatırım yaptı. 29 Ekim Özel Sayımıza ilişkin Eti Bakır yönetiminden rakamsal bilgiler geldi. Yapılan açıklamaya göre Samsun işletmesinde katot bakır üretim kapasitesi 75 bin mt/ yıla çıkarılırken, yıllık 600 bin ton sülfürik asit kapasiteli tesis yatırımı da gerçekleşti. Küre işletmesinde Türkiye’nin en büyük maden ihraç kuyusu yapılarak (960 m) yeraltı maden üretimi hizmete alındı. Mazıdağı işletmesinde yakla-

şık 1 milyar dolar yatırım ile tamamlanan metal geri kazanım ve entegre gübre tesisleri yılda yaklaşık 400 bin ton DAP gübresi, 2.200 ton metal karşılığı kobalt karbonat, 2.500 ton metal karşılığı çinko karbonat ile 2.500 ton katot bakır üretiliyor. Şirketten yapılan açıklamada, Türkiye ihtiyacının 75 bin tona denk gelen yüzde 20’lik kısmını karşılayan Eti Bakır yılda yaklaşık 450 milyon doların üzerinde dövizin yurt içinde kalmasını sağlıyor. Mazıdağı tesislerinde ise 120 milyon dolarlık gübre ithalatı ve 70 milyon dolar metal ithalatı ikame ediliyor. Toplamda 640 milyon dolarlık cari açığın azaltılmasına olanak tanınıyor.

Akkök Holding’in amiral şirketi Aksa Akrilik, Türkiye’nin tek, dünyanın ise lider akrilik elyaf üreticisi olarak faaliyet yürütüyor. Global pazar payı yüzde 19 seviyesinde bulunuyor. Aksa Akrilik Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Cengiz Taş, “2019’da satışlarımızın yüzde 43’ü ihracat olarak gerçekleşirken, 275 milyon 502 bin dolarlık döviz girdisi sağladık. Bu rakamları söz önünde bulundurduğumuzda, ülkemizin tekstil hammadde ihtiyacının önemli bir bölümünü karşıladığımızı söyleyebiliriz” diyor. Şirketin cari açığa yönelik katkıları, hem kritik tedarik ürünü akrilik elyafın Türkiye’deki tek üreticisi olması hem de ihracat pazarlarındaki gücünden geliyor.

Ver ml l k odaklı projeler gel şt r yor Aksa Akrilik’in, stratejik hedefleri doğrultusunda Ar-Ge yatırımlarına büyük önem verdiğini söyleyen Cengiz Taş, “Türkiye’de sadece bizim tarafımızdan üretilen ve ihracatta stratejik payı bulunan akri-

lik elyafın yeni kullanım alanlarını bularak inovatif ürünler ve stratejik iş birlikleriyle büyümeyi hedefliyoruz. Bu ana hedefin yanı sıra ürünlerimize yeni özellikler kazandırarak sektörün taleplerine cevap vermeye ve verimlilik artırmaya yönelik projeler geliştiriyoruz” diyor. Genel Müdür Cengiz Taş, “2020’nin ilk iki çeyreğinde Ar-Ge çalışmalarına 9,7 mil-

yon TL tutarında pay ayırdık. Bu oran aynı zamanda geçtiğimiz yılın ilk 6 ayına göre yüzde 54’lük bir artışa karşılık geliyor. Aksa Akrilik olarak yıllık 330 bin ton üretim kapasitesine sahip bulunuyoruz. Geçtiğimiz yıl, genelde modernizasyon ve standardizasyon yatırımları ağırlıklı olmak üzere yaklaşık 30 milyon dolar yatırım harcaması gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 30

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

Last kte yerl hamle PETLAS, ger dönüşüm tes s açacak

ESRA ÖZARFAT / BURSA

Ermaksan Makina, kurucu Erol Özkayan’ın önderliğinde küçük bir atölyede başladığı serüveninde çok sayıda sektöre dokunmasını bildi. Tekstil ve hidrolik deri makinelerinden, jeneratöre, elektrik motorlarına, oksijen alevli kesim tezgahlarına uzanan geniş alanlarda üretim yaptı, sektörlerin gelişmesinde kritik görevler üstlendi. 1980’lerden sonra sac işleme makineleri alanına odaklanan Ermaksan, bugün alanının dünya çapında öncü kuruluşları arasında yer alıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi” programına dahil olan Ermaksan, bu kapsamda ‘Büyük Boyutlu Eklemeli İmalat Makinesi’ projesini yürütecek. Ermaksan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Özkayan, “Ülkemizin kalkınma yolculuğuna katkı sağlayacak, yüksek katma değerli işler yapmaya devam etmeyi hedefliyoruz. Türkiye'nin de dünyadaki rakipleriyle her alanda mücadele edebilecek, yetkinliği ve teknolojik altyapısı yük-

Ermaksan, 1965’de başladığı faal yetler nde pek çok sektörün mak ne ve ek pman tedar kç s oldu. En son, Teknoloj Odaklı Sanay Hamles programına g ren ş rket, yerl leşmeye yönel k yen projeler gel şt recek.

Ahmet Özkayan

sek çok önemli sanayi kuruluşları var. Ülkemizin sahip olduğu bu potansiyeli en iyi şekilde ortaya çıkarmak için bizler sorumluluk almaya devam edeceğiz” dedi. Özkayan, "Özellikle Endüstri

Üret m n yüzde 80’ hraç ed l yor XErmaksan, birçok prosesin ve zaman kaybının ortadan kaldırıldığı, yeni nesil lazer makinelerini yüzde 100 yerli ve milli imkanlarla geliştirirken, bu makineleri Amerika Birleşik Devletleri’nden Japonya’ya, Avrupa ülkelerinden Yeni Zelanda’ya kadar 100’den fazla ülkeye ihraç ediyor. Üretimin yüzde 80’ini yurtdışına gönderen Ermaksan, Almanya başta olmak üzere AB ülkeleri, Kuzey Amerika ve Güney Amerika’yı da hedef pazarları olarak görüyor.

DUNYA

30 CMYK

4.0 odaklı dijital dönüşüm çalışmalarının, Türk imalat sanayiinin yüksek katma değerli üretime geçişi noktasına önemli katkılar sağlayacağına ve global pazarlarda sürdürülebilir bir şekilde rekabet gücü kazanmasına yardımcı olacağına inanıyorum” dedi. Yerli ve milli üretim bilincinin tam anlamıyla oluşturulması ve ithalata dayalı alanlarda da yerli teşviki ile sektörün gelişiminin hızlandırılması gerektiğine dikkat çeken Özkayan, “Yurtdışından teknoloji ithal etmekten ziyade, ‘milli’ anlayışla bu tür çalışmaları daha fazla artırmamız, Türk markalarının gelişimi için de büyük güç olacak. Bunun için de yerli üretime, Ar-Ge’ye, teknolojiye, bilime yatırım yapmamız gerekiyor” diye konuştu. Türkiye’nin yüzde yüz yerli ilk lazer çipi, ilk lazer ışın kaynağı, ilk 3D eklemeli imalat makinesi gibi pek çok yeni teknolojiyi hayata geçiren Ermaksan, son olarak dünyada sayılı firmanın ürettiği sıcaklık, basınç, titreşim, kuvvet gibi çeşitli ölçümlerin yapılmasına olanak sağlayan FBG sensörlerini sanayicilerin kullanımına sundu. Ermaksan, savunma sanayinden yenilenebilir enerjiye kadar, pek çok sektöre yönelik özel üretimler de yapıyor. Dünyada makine üretiminin hammaddesi olan titanyum tozlarını da üreten Ermaksan, titanyumun ardından nikel alaşım tozları, krom kobalt, paslanmaz çelik tozu gibi diğer metallerin tozlarını üretmeyi planlıyor.

Faal yetler ne kamu kuruluşu olarak başlayan PETLAS, bugün AKO Grup bünyes nde alanının yüzde 100 yerl sanay c s olarak h zmet üret yor. 2005’ten bu yana 4.5 m lyar TL yatırım gerçekleşt ren PETLAS, savunma sanay s n n de öneml tedar kç s . Yen kuracağı ger dönüşüm tes s nde car açığa 16 m lyon dolar katkı sunmayı hedefl yor. Bugün Kırşehir merkezli AKO Grup bünyesinde yer alan yerli lastik sanayi şirketi PETLAS’ın ilginç bir kuruluş öyküsü var. 1970’lerin ortalarında ABD merkezli ambargonun tüm şiddetiyle sürdüğü yıllarda lastikte yerlileşme hamlesi olarak planlanıyor. Kıbrıs Barış Harekatı sonrası Türkiye’de lastik konusunda dışa bağımlılığı kırmak amacıyla 1976’da Kırşehir’de kamu tarafından faaliyete geçiriliyor. Yıllarca devlet kuruluşu olarak hizmet veren şirket, 1997’de özelleştiriliyor. 2005 yılında Türk sanayiinin yüzde 100 yerli sermayeli şirketi Abdulkadir Özcan A.Ş.

Yerl leşme, yarış last ğ ne uzanıyor X AKO Grup Yönet m Kurulu Üyes S. Safa Özcan, Türk ye Otomob l Sporları Federasyonu (TOSFED) le ş b rl ğ yaparak, yarış last ğ gel şt rme programına başladıklarını söyled . Özcan, “Ar-Ge gücümüzle geçt ğ m z yıl PETLAS Motorsport departmanına ve yarış last ğ gel şt rme programına start verd k. Dünya standardında yerl kompet tsyon last kler . Türk ye p st ve rall şamp yonalarında da kullanılan bu yerl last kler, Dünya Rall Şamp yonası parkurlarında da test amaçlı kullanıldı. Yerl yarış last ğ programımızda en büyük hayal m z, b r Türk sporcunun, Türk ye’n n last ğ PETLAS’la dünya şamp yonu olmasıdır” d yor.

(AKO Grup) tarafından satın alınmasıyla PETLAS’ta dev bir yatırım programı devreye alınıyor. AKO Grup Yönetim Kurulu Üyesi S. Safa Özcan, 15 yılda PETLAS bünyesinde toplam 4.5 milyar TL yatırım gerçekleştirildiğini dile getirdi.

Savunmanın kr t k tedar kç ler nden oldu Halen süren yatırımlar sonrasında 365 bin metrekare kapalı alana çıkan PETLAS, alanında dünyanın tek çatı altındaki en büyük kuruluşlarından biri. Bünyesinde 4 bin kişi çalışıyor. Otomotivden, havacılığa, tarım endüstrisine, savunma sanayinden, iş makinaları alanına uzanan geniş sahaya 2 bin 500 farklı ürün tedarik ediyor. 109 ülkeye ihracatı var ve Türkiye’nin en büyük 100 sanayi kuruluşu sıralamasında 95’inci sırada bulunuyor. Uçak lastiğinden, tarım endüstrisinde kullanılan pek çok üründe ilk üretim gerçekleştiren şirket, yerli savunma sanayinin güçlenmesine katkı sunan kritik tedarikçiler arasında yer aldı. AKO Grup Yönetim Kurulu Üyesi S. Safa Özcan, “Lastik endüstrisinin doğası gereği ülkemizde var olmayan bazı hammaddeler, yurtdışından ithal ediliyor. Lastik endüstrisinde asıl katma değer unsurlarını, lastik karışımlarında ve sırt tasarımlarında kullanılan bilgi birikimi ve teknoloji oluşturuyor”

S. Safa Özcan

“Türk ye’n n teknoloj odaklı büyümes ne destek ver yoruz”

diyor. Gruptan, bu alanda ne kadarlık bir ithalatın önüne geçtiğini rakamsal olarak öğrenememekle birlikte geri dönüşüm alanında cari açığı küçültmeye katkı sunacak farklı bir yatırım gerçekleştiren AKO Grup, Türkiye’nin lastik sektöründe en büyük entegre geri dönüşüm tesisini oluşturma hedefiyle Ankara Başkent OSB’de 30 milyon dolarlık tesis kuruyor. AKO Yönetim Kurulu Üyesi S. Safa Özcan, “Fabrika, kauçuk ihtiyacının karşılanması ve çevre korumasına katkı amacıyla lastik atıklarının geri dönüştürülmesini sağlayacak. Karbon tasarrufunun yanı sıra, sıfır atık projesine ve cari açığın azaltılmasına da katkı sunacak” diyor. 80 bin metrekare açık, 21 bin metrekare kapalı alanda kurulan tesis, Türkiye’de bir yılda ortaya çıkan yaklaşık 350 bin ton lastik atığının dörtte birini nitelikli ham maddeye dönüştürecek. Tesisin sağlayacağı ithal ikamesinin yıllık 16 milyon dolara ulaşacağı öngörülüyor.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 31

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

Turbo kompresörde yerl üret m ç n 8 yıl bekled Türk ye’de lk kez üret m gerçekleşt r len turbo kompresörün proje aşaması uzun b r öyküye dayanıyor. Dalgakıran, 8 yıl g b uzun b r süren n ardından Japon dev IHI’ı Türk ye’de üret me kna ett . Ortak kurulan ş rket, 100’üncü üret m ne mza attı ve Türk ye car açığının azaltılmasına öneml oranda katkı sundu.

Yerl leşme adımlarımız sürecek

Adnan Dalgakıran

Her şey bir maille başladı ve yaklaşık 8 yıl sürdü. Dalgakıran Kompresör, 2009’da dünyanın en büyük endüstriyel kompresör üreticilerinden Japon IHI Group’a bir mail atar ve iş birliği teklif eder. Kuruluş tarihi 1853 yılına dayanan, yıllık 16 milyar dolarlık ciroya sahip Japon IHI Grubu, ile karşılıklı fizibilite çalışmaları başlar. Adnan Dalgakıran’ın yönettiği, Yakub Tüfekci’nin bizzat başında olduğu süreç yönetiminde birkaç kez Japonya’ya gidilir, sunumlar yapılır.

Aradan 8 yıl geçse de sonunda başarılı olunur, Dalgakıran Kompresör sektörünün dünya devi ile dönüm noktası bir ortaklığa adım atar. Şubat 2017’de taraflar, Türkiye’de ilk kez olmak üzere turbo kompresör üretimine yönelik ortak IHI DALGAKIRAN şirketinin kurulumu için anlaşma yaparlar. Yönetim Kurulu Başkanlığını Adnan Dalgakıran yürütürken, IHI DALGAKIRAN’ın Genel Müdürü Yakub Tüfekci’ye kulak verelim: “Zorlu bir sürecin ardından çok önemli saydığımız bir üretimi Türkiye’ye getirdik. 2016’dan başlayarak 10 yıllık fizibilite yaptık. Yani 2026’ya kadar tüm gelecek planlarımız ve hedeflerimiz belli”. Şirket, demir çelikten, petrokimyaya, tekstilden otomotive çok geniş bir alana hitap eden turbo kompresör üretiminde planladığı şekliyle faaliyetlerini sürdürüyor. Dünyanın sayılı üreticilerinden biri haline gelen IHI DALGAKIRAN, 100’üncü turbo kompresörünü Rusya’nın en önemli çimento tesislerinden birine ihraç etti. Peki, tüm bunlar cari açıkla mücadele eden Türkiye ekonomisi için ne anlam ifade ediyor? Sorunun yanıtını daha önce verdiği bir söyleşide IHI DALGAKIRAN ve Dalgakıran Kompresör Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran şöyle açıklıyor: “Fabrikalarımız olan Dalgakıran ve IHI DALGAKIRAN ile toplam üretimimiz 100 milyon dolarlık ithalatı kesebilecek. Bunun yanında 100 milyon dolarlık da ihracat yaparak toplamda cari açıkla mücadeleye 200 milyon dolar katkı sunmayı hedefliyoruz” diyor. Yakub Tüfekci, katma değerli üretim ve ihracat konusunda da önemli bir adım attıklarına değinerek, “Öncelikle Türkiye’de turbo kompresör ilk kez IHI DALGAKIRAN tarafından üretildi. Halen ilk ve tek üreticiyiz. IHI DALGAKIRAN kurulup üretime başlayana kadar Türkiye’deki turbo kompresör ihtiyaçları ithalatla karşılanıyordu. Rakiplerimiz pazara girmemizle fiyatlarını ciddi oranda düşürdüler. Bu zamana kadar yaklaşık 20 milyon dolarlık bir cari açığa tasarruf sağladığımızı düşünüyorum. Bu rakam her yıl katlanarak büyüyecek. Bir diğer bir konu ise, Türkiye’nin makine ihracatı ortalaması 5Dolar/kilogram iken bizim turbo kompresörlerimizde bu oran 20 Dolar/Kg mertebesinde. Yani ürettiğimiz ürün ciddi oranda yüksek katma değerli bir üründür. Firmamızın 10. Yılındaki hedefi 75 milyon Doları ihracat olmak üzere 100 milyon dolarlık cirodur.” IHI DALGAKIRAN, üretimini Türkiye pazarının yanı sıra 10 ülkeye de ihraç etti. Şirkette istihdam edilen 82 kişiden, 35’inin mühendis olduğunu belirtelim.

DUNYA

31 CMYK

Yakub Tüfekc , Yed tepe Ün vers tes ’nde f z k ve mak ne mühend sl ğ bölümler nden b r nc l kle ve %100 burslu mezun olmuş. Yüksek l sansı ç n kabul aldığı ABD’ye g tme hazırlıkları yaptığı sırada Dalgakıran’dan da tekl f almış ve Türk ye’de kalmış. Bu süreçte yüksek l sans ve de doktora eğ t m ne devam eden Tüfekc , “Şuan ürett ğ m z tüm turbo kompresörlerde yerl l k oranımızı %65’e yükseltt k, hedef m z bu oranı %85’e get rmek. Türk ye’de üret len en büyük kapas tel 2500 hp gücünde turbo kompresör TRX ser s n n lk yerl protot p n tamamladık. Türk Japon mühend slerden oluşan AR&GE ek b m zle yerl l k oranlarını her geçen yıl daha da arttırıyoruz.” d yor.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 32

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

İthalata Set Çeken Yerl ve M ll Yatırımlar

Yurt dışındak 539 mağazasıyla ‘net hracat’ gerçekleşt r yor LCW Wa k k , yurt dışında da hızlı büyüyen perakende markalarımızdan. Türk ye dışında sayısı 539’ye ulaşan mağazaları vasıtasıyla tamamı markalı olmak üzere 845 m lyon dolarlık hracata mza atıyor. Dünya moda perakendesinde büyüme eski hızında değil. En azından güçlü markalara sahip bir kısım şirket için bu görüş ifade kullanılabilir. Fiziki mağaza açmaya yönelik operasyonlar pahalandı, kaldı ki e perakendenin cazibesinden sonra bu konu şirket yönetimlerinde bir, iki değil çok kere düşünülüp karara bağlanıyor. Dünyada hal böyle iken, Türkiye’de LC Waikiki , yurt içi ve yurt dışı mağazalaşma ile hızlıbir büyüme performansı içerisinde. Dünkü gazetemizde arkadaşımız Çiğdem Yücesoy Şubaşı’nın yazısından da öğreniyoruz ki LC Waikiki’nin yurt dışı mağaza sayısı 539’ye çıktı.Türkiye'de de 502 mağazası bulunuyor. Pandemi sürecinin yoğun dönemine girmesinden hemen önce, geçen Şubat ayında 1000’inci mağazasını Ukrayna Kiev’de açan LC Waikiki’nin o sıradaki yurt dışı mağazası 519 idi. Yani o tarihten itibaren salgının pandemiye dönüştüğü süreçte yeni yatırımlar, durdurulmadan devam ettirildi. Grubun cirosu 22.6 milyar liraya ulaşmış durumda. Yaklaşık 50 bin istihdamı olan şirket, 845 milyon dolarlık da ihracata imza atıyor. Yukarıda mağaza sayısına özellikle değindik LC Waikiki’nin. Sözünü ettiğimiz 845 milyon dolarlık ihracatın tamamı mağazalarının üzerinden markalı gerçekleşiyor. Konfeksiyon kumaşın yüzde 91'i yerli üretimle karşılandığından, dış satış da markalı gerçekleştiğinden LC Waikiki’nin ihracatı net ihracat sınıfına sokulabilir. Artık bir küresel marka olarak tarif edebileceğimiz LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, “Son dönemde en çok satış gelirlerimiz yurt dışından geldi. En yüksek verimi yurt dışı mağazalarımızdan aldık. Örme ve rahat giyim grubumuza büyük talep geldi” diye konuşuyor.

DUNYA

32 CMYK

BEBEK GRUBUNDA YATIRIMLAR SÜRECEK LC Wa k k , tedar k noktalarını Türk ye’den gerçekleşt r yor. Kend mağazaları dışında çok sayıda bağımsız tedar kç üret c den ürün tem n ed yor. Yen dönemde bebek mağazacılığıyla b rl kte özel üret m ve koleks yona da başlandı. LCW Baby mağazalarında sadece g y m, ayakkabı ve aksesuar satışı yapılmıyor. Beslenme ve banyo gereçler , oyuncak ve eğ t c ürünler n de yer aldığı mağazaların sayısının 2021’de 10’a çıkarılması planlanıyor.

550 MAĞAZAYA ULAŞACAK LC Wa k k , yurt ç nde ve yurt dışında yatırımlarına kes nt s z devam edecek. Hatta g y m dışında yen konsept mağazalarını da devreye alarak sürdürecek. LCW Dream le ç g y m, LCW Home leev ve LCW Steps le de ayakkabı alanında büyüme gösterecek. LCW Yönet m Kurulu Başkanı Vahap Küçük, yurt dışı mağaza sayısını 2020 sonunda 550’ye çıkaracaklarını d le get rd .


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 33

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

ESKİŞEHİR SANAYİ ODASI YÖNETİM KURULU

DUNYA

33 CMYK


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 34

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

DUNYA

34 CMYK

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 35

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

DUNYA

35 CMYK

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 36

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Fatinoğlu istiflemede ithalata karşı 3 fabrika kurdu

DUNYA

36 CMYK

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar Fatinoğlu Holding, son yatırım alanı olarak istifleme sektörünü seçti. Bu alanın tercih edilmesinde sektörün ithalata dayalı yapısı etkili oldu. Fatinoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Fatinoğlu, bu konuda, “Fizibilitemiz sonucunda, tamamı yurtdışından ithal edilen istifleme makineleri pazarına girme kararı aldık. Tamamı ithalata dayalı sektörlere giriş yaparak ithalattan ülkemizi kurtararak ihracatçı konumuna getirmeyi hedefliyoruz” şeklinde görüş bildiriyor.

Beş ana işkolunda faaliyet yürüten Fatinoğlu Holding, taşıma ve istifleme sahasına peş peşe önemli yatırımlar gercekleştirdi. 2019’da deneme mahiyetinde başladığı forklift üretimini ileri seviyeye cıkaran ve 3 ayrı fabrikaya dönüştüren Fatinoğlu Holding, son olarak İtalya’da Pegasolift şirketini satın aldı. Fatinoğlu Holding, Manisa Akhisar’da faaliyete geçirdiği 48 bin metrekare alan üzerinde kurulu taşıma ve istifleme tesislerinin yanı sıra İtalya Verona merkezli Pegasolift hamlesiyle şirketin

dünyanın 100 ülkesindeki bayilik ağını çatısı altına aldı. Ali Fatinoğlu, “SANİCA lokomotif markamız. Tabi Pegasolift de. Çevreci, az yakan, verimliliği ve kapasitesi yüksek forklift ve transpaletlerle iç pazarda ve globalde etkin olacağız” dedi.

Forkl ft ve st flemede 3 grupta da varız, elektr kl ürünlerle büyüyeceğ z Fatinoğlu Holding YKB Vekili Ali Fatinoğlu, Türkiye’nin elektrikli forklift ihtiyacının 5 bin adet olduğunu söy-

leyerek, “Türkiye ihtiyacının 3 katı kadar üretim kapasitemiz var, hedefimiz ihracatta da büyük adımlar atmak” dedi. “Türkiye’de elektrikli forkliftten farklı elektrikli transpaletin de üretilmediğini gördük” diyen Fatinoğlu “Bu alanda üç grupta da var olmalısınız. Biz de olduk. Elektrikli transpalette iç pazar ihtiyacı 15 bin adet iken, biz 45 bin üreteceğiz. Manuel palette yıllık ihtiyaç 150 bin adet. Biz 500 bin adet yıl kapasiteyi öngördük. İhracat hedefimiz de büyük” diye konuştu.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 37

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar X Yerl ürün belges aldı Dünyadaki en son teknolojiyle kurdukları tesislerinin Akhisar Organize Sanayi’de olduğunu söyleyen Ali Fatinoğlu, “Elektrikli forkliftimizde İSO, yerlilik oranımızı %76 olarak tespit etti ve tescilli yerli ürün belgesi verdi” dedi. Fatinoğlu istifleme dışında, panel radyatör, kombi, havlupan, üst yapı ve altyapı boru, küvet, duş teknesi, camdan duşakabin, jakuzi, gömme rezervuar, iç takım, cam temperleme üretimi yapıyor. İngiltere/Londra, Macaristan/Budapeşte ve Kanada/Toronto’da depo ve dağıtım şirketleri bulunuyor. 80 ülkeye ihracatı var ve bu yılsonunda 40 milyon Euro ihracat hedefliyor.

Enz mde 150 m lyon dolarlık thalatı önleyecek

Türk ye’n n lk enz m fabr kası Tuzla OSB’de geçen Haz ran’da faal yete geçt . Tamamı thal yıllık 150 m lyon dolarlık enz m kullanan Türk ye’de sözkonusu yatırım le yerl leşme sağlanacak. Türkiye’nin yüzde 100 ithalata bağımlı olduğu bir alana dönük yerli üretim için düğmeye basıldı. Sözünü ettiğimiz tesis, Türkiye’de ilk kez enzim üretimi gerçekleştirecek. Türkiye’nin ilk Beyoteknoloji Endüstriyel Enzim Üretim Fabrikası LIVZYM Biyoteknoloji, Tuzla Organize Deri Bölgesi’nde geçen Haziran’da hizmete açıldı. İstanbul Tuzla Deri OSB'de faaliyet gösteren fabrika, aynı zamanda Afrika’dan Rusya’ya kadar olan bölgedeki ilk endüstriyel enzim fabrikası olma özelliğini de taşıyor. Enzim alanı, dünyada 8 milyar dolarlık bir pazarı ifade ediyor. Global alanda 5 büyük üreticisi var. Kuzey Afrika’dan Rusya’ya kadar olan bölgede endüstriyel enzim üreticisi bulunmuyor. Türkiye, tamamı ithalat yoluyla karşılanan yıllık 150 milyon dolarlık enzim ürününe ihtiyaç duyuyor. Tesis, üniversite sanayi iş birliği ile faaliyete geçirildi. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Beykoz Yaşambilimleri ve Biyoteknoloji Endüstrisi Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Serdar Uysal, endrüstriyel enzim üretimi için Livzym’i kurdu. Tuzla Deri OSB’de kurulan fabrika Türkiye’de üretilmeyen üç enzimin imalatını gerçekleştirecek. Tuzla’da Deri Organize Sanayi’de fabrika kuran Uysal, kısa bir zaman içinde ilk ürünü çıkarmayı hedefliyor. Ku-

DUNYA

B yoteknoloj de Türk ye’ye yetk nl k kazandırmak st yor Tıpkı 19. sayfada yer verd ğ m z Abd İbrah m İlaç g b yatırımcı Serdar Uysal’ın da hedef , Türk ye’y b yoteknoloj alanında uzman ülkeler arasına sokmak... Uysal, geçen Şubat ayında Ekonom st’e verd ğ röportajda, “Hedef m, ülkeme b yoteknoloj alanında yetk nl k kazandırmak. Bunun k sac

ruluş aşamasında 6 milyon dolar yatırım alan Livzym, bu yılsonunda 1 milyon dolarlık satış yapmayı planlıyor. Dr. Serdar Uysal, “Bu coğrafyada Afrika’dan Rusya’ya kadar endüstriyel seviyede enzim üreten ilk fabrika ve ilk şirket olacak” diyor. Uysal, “Benim bu manada uzmanlığım protein, aşı, enzimleri de içeren rekombinant yollarla protein üretim ve saflaştırılması. Enstitü için Türkiye’ye gelirken bir yandan da kendi uzmanlığım için bir şirket kurmak istiyordum. Türkiye’de neler üretilebilir, açığı olan yerler neresi, ben ülkeme nasıl katkı sağlayabilirim diye çalışıyordum. Türkiye’nin yaklaşık 150 milyon dolarlık endüstriyel enzim ithalatı var. Piyasası ise 300 milyon doların üzerinde” diyor. İthalata bağımlı yeni üre-

37 CMYK

ayağını da organ ze etmeye gayret ed yorum. Ün vers tem z bünyes ndek b yoteknoloj enst tümüzle gerekl nsan kaynağının yet şmes n sağlarken, d ğer taraftan ters ne mühend sl kle b yoteknoloj k yetk nl ğ t car manada endüstr yel sev yede üret m ülkeye kazandırma amacındayım” d yor.

timlere de imza atmak istediğini dile getiren Serdar Uysal şubilgileri verdi: “Kuruluş aşamasında tohum yatırımımı aldım, bununla bir laboratuvar kurdum. Üç yıl kadar AR-GE yaptık, yaptığımız iş mikroorganizmaları birer fabrika haline getirmek, sonrasında isterseniz bu organizmalara insülin, aşı ya da enzim ürettirebilirsiniz. Benim ayrıca Kalkınma Bakanlığı bünyesinde Hepatit-B aşısı projem var. Şirket bünyesinde enzim üretip satma hedefimiz vardı, zira insülin gibi insana enjekte edilen farmasotik grubu ilaçlar için ciddi validasyon gerekiyor, bu yüzden de gerekli yatırım büyük ama işin maddi geri dönüşü geç oluyor. Enzim üretimi üzerine üç yıl kadar AR-GE üretiminden sonra ben bir tur yatırım yaptım”.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 38

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

SODA KÜLÜ ÜRETİMİNDE DÜNYANIN EN BÜYÜK ÜRETİCİSİ CİNER GRUBU, TAMAMI YERLİ GİRDİYLE ÜRETİM YAPTIĞI SODA KÜLÜNDE HEDEF BÜYÜTTÜ Dünyanın en büyük soda külü sanay c s C ner Grubu, yüzde 100 yerl g rd yle yaptığı üret m n n çok büyük b r kısmını hraç ed yor. Yerl g rd oranına bakıldığında net hracatçı konumunda olan C ner, Türk ye’dek tes sler ndek toplam üret m n yüzde 89’unu dış pazara sattı ve 725 m lyon dolar gel r elde ett .

DUNYA

38 CMYK

C ner, yüzde 100 yerl g rd yle 1 m lyar dolar hracat hedefled Ciner Grubu, iş dünyasının etkin temsilcileri arasında yer alıyor. Sanayinin ciddi yatırım isteyen dallarında ve hizmet sektöründe faaliyet yürüten şirketlerini Park Holding çatısı altında yönetiyor. Endüstrilerin önemli hammaddelerinden soda külünde pazar lideri. Küresel piyasalarda Çin hariç yüzde 25 pazar payına sahip olduğu soda külüne dev yatırımlar yaptı. Global-

de şirket satın aldı, ABD’de ve Türkiye’de modern fabrikalar kurdu. Kendine has yönetim yapısı olan, temsilcilerini kamuoyu önünde sıklıkla görmeye alışkın olmadığımız Ciner Grubu’nu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na özel hazırladığımız çalışmamıza taşıyan da soda külündeki uzmanlığı ve cam alanındaki varlığı oluşturdu. Çok ciddi yatırımlar yaptığı her iki sanayi dalı da yüz-

de 100’e yakın yerli girdi ile çalışıyor. İthal girdi maliyeti olmayan Ciner, bu iki alanda net ihracatçı pozisyonunda cari açığın azaltılmasına önemli katkı sunuyor.

1 dolar thal g rd m z yok 800 m lyon dolar hracatımız var Faaliyetlerini, Enerji ve Madencilik Grubu, Cam ve Kimyasallar Grubu, Medya

Grubu ve Denizcilik Grubu başlıklarında toplayan Ciner’in soda külü üretimi yapan Türkiye’de iki, Amerika Birleşik Devletleri’nde bir fabrikası bulunuyor. Toplam 7.2 milyon ton üretimiyle dünyanın en büyük soda külü üreticisi Ciner, bu alandaki son yatırımını 2018 yılı başında Ankara Kazan’da faaliyete geçirdi. Eti Soda’nın ardından hizmete giren Kazan Soda, toplamda


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 39

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

1.5 milyar dolara mal oldu. Ciner’i dünyada ilk sıraya yükselten yatırım için 1 milyar dolar Çin kredisi kullanıldı. Yatırımın yüzde 20’lik kısmını özkaynakları ile gerçekleştiren Ciner’in Çinli finans devi ICBC’den sağlanan kredisi alanındaki en büyük finansman tedariği olarak kabul ediliyor. Dünya soda külü ihtiyacının yüzde 14’ünü tek başına karşılayacak Kazan Soda Külü Tesisi’nin Ocak 2018 tarihindeki açılış töreninde konuşan Ciner Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ciner hiçbir ithal hammadde ihtiyacı duymadan tamamen yerli ve milli bir üretime soyunduklarını kaydederek, “Kazan Soda ve Beypazarı Soda Külü tesislerimizde üretilen soda külü bütün dünyaya ihraç edilerek ülkemize 800 milyon dolar döviz girdisi sağlamaktadır. Önemli nokta; bu 800 milyon dolar ihracat yapılırken 1 dolar ithalat girdimiz yoktur. Yıllık 800 milyon dolarlık ihracat Türkiye brüt ihracatının yüzde yarımıdır, yani 200’de biridir. Net döviz girdisinde ise Türkiye ihracat girdisinin yüzde 1’ini bu iki şirketimiz yapmaktadır” diyor. Ciner Grubu, soda külü yatırımına 26 yıl önce Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile ortak başladı. 2009’da faaliyete geçen Eti Soda ile 2018’de üretime alınan Kazan Soda, geçen yıl toplam üretimlerinin yüzde 89’una denk gelen 3 milyon 586 bin tonluk bölümünü ihraç ederek 725 milyon dolar satış geliri elde etti. Soda külü, camdan, ilaca, temizlik ürünlerine kadar pek çok endüstrinin hammaddesi. Camda yüzde 54, temizlik ürünlerinde yüzde 17 oranında kullanılıyor. Lityum pil en yeni kullanım alanı olacak. Yıllık 60 milyon ton olan dünya pazar büyüklüğünün yarısı Çin’e ait. Soda külünde modern üretim yapısıyla teknolojik ve çevreci üretim yaptıklarını kaydeden Gürsel Usta, “Yüzde 100 doğal yöntemle üretim yapıyoruz. Sentetik üretimin 5'te biri kadar su, 4'te bir kadar enerji tüketiyoruz. Rakiplerin atığı bizden 10 kat daha fazla. Üretimin çok büyük oranda kısmı, ABD’den AB’ye tüm gelişmiş ve

DUNYA

39 CMYK

Car Açığı Azaltan Yerl Yatırımlar

Cam ş şede yen yatırıma 120 m lyon Euro ayıracak XCiner’in sanayideki bir diğer önemli üretim alanı ise cam sanayi. Şişecam Topluluğu’ndan sonra Türkiye’nin bu alandaki ikinci büyük yatırımcısı. 8 yıl önce girdikleri sektörde iki fırın ile geçen yıl 134.4 milyon dolar ciro gerçekleştirdi. Üretimin yüzde 5’i ihraç ediliyor. 2020’de 8.4 milyon dolar ihracat gelirine ulaşılması planlanıyor. Cam şişe ambalajda gelecek yıl üçüncü fırını devreye alacaklarını söyleyen Ciner CEO’su Gürsel Usta, sözkonusu tesisin tamamının ihracata çalışacağını kaydetti. Usta, “Üçüncü fırının yatırım bedeli 120 milyon Euro alacaktır. Yaptığımız kontratlara göre cam şişe ihracatımız 60 bin ton seviyesine çıkarak, 27 milyon dolara ulaşacaktır” dedi. Soda külü ve cam şişe yatırımlarını seçme nedenlerini, her ikisinin de en yüksek oranda yerli girdiye ihtiyaç duymaları ve pazarlarındaki büyüme hızları olarak açıklayan Usta şu değerlendirmede bulundu: “Her ikisinde de yüzde 100 yerli girdi kullanılıyor. Camda kısmen kum ithalatı yapıyoruz ancak toplam girdi maliyetlerinde oranı yüzde 5’i dahi bulmuyor. Yine iki sektörün de büyüme hızları çok yüksek. Bu açıdan yatırım finansmanı da nispeten daha kolay, Ayrıca yerli girdi ile çalışıldığından ihracat pazarlarında önemli fiyat avantajına sahip olmamızı sağlıyor. İki sanayi dalında da son teknoloji, çevreci fabrikalara sahibiz ve yarattığımız ölçeğimizle rekabette en üst noktalardayız. Soda külünde üretim maliyetimiz rakiplerin üçte biri kadardır. Cari açığın azaltılmasına yönelik verdiğimiz destekten de gurur duyuyoruz. Soda külü ve özellikle cam şişeye talep zaten giderek yükseliyordu. Pandemiyle birlikte bu oran daha da arttı. Her iki alan da gelişmişlik düzeyi ile orantılı. Bu açıdan ihracat pazarlarımızın önemli bir bölümünü gelişmiş ülkeler oluşturuyor”.

gelişmekte olan ülkelere gider. İspanya’da yüzde 60 pazar payımız var. Yüzde 100 yerli girdi ile ihracat gelirimizin tamamı Türkiyemiz’de kalır” diyor. Ciner Grubu CEO’su Gürsel Usta, 2023’te Kazan Soda’da 600 bin ton ek kapasite yaratacaklarını ve ihracatta 1 milyar dolar seviyelerine ulaşacaklarını dile getirdi.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 40

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

97. Yıl Mesajları

“2023 hedefler m ze ulaşma kararlılığı ç nde yolumuza devam ed yoruz” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhur yet n 100. yıl dönümünü kutlamaya hazırlandığımız b r dönemde, 2023 hedefler m ze ulaşma kararlılığı ç nde yolumuza devam ed yoruz” ded . Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayımladığı görüntülü mesajda, Türkiye’de ve yurt dışında yaşayan bütün vatandaşların bayramını tebrik etti. Cumhuriyet Bayramı sevincine ortak olan herkese en kalbi şükranlarını sunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in ilanının 97’nci yıl dönümünde, İstiklal Harbi’nin tüm kahramanları ile Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü tazimle andığını söyledi. Malazgirt Zaferi’nden bugün

pek çok cephede birden sürdürülen terörle mücadele harekatlarına kadar, bin yıldır vatan topraklarını korumak için şehitlik ve gazilikle şereflenen tüm kahramanları rahmet ve şükranla yad eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İstiklal Harbimizi bizzat yöneten, 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı gösterdiği şanlı direnişle bir kez daha gazi unvanı alan, milli iradenin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisimize saygılarımı sunuyorum. Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü coş-

vesayetin tasallutundan terörle mücadeleye kadar birçok engeli aşarak sürdürmüş bir ülke. Bu uzun ve zorlu süreçte karşılaştığımız sıkıntılar, milletimizi istiklal ve istikbal davasından döndürmek bir yana, tam tersine, azmini biledi.”

kuyla kutlamaya hazırlandığımız bir dönemde, aynı zamanda 2023 hedeflerimize ulaşma kararlılığı içinde yolumuza devam ediyoruz. Türkiye, demokrasi ve kalkınma mücadelesini, tek parti diktasından darbelere,

“Saldırı dalgasını b rer b rer boşa çıkartıyoruz” Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: “Cumhuriyetimizin kuruluşuna varan kurtuluş mücadelesinde, yediden yetmişe kenetlenen, tek yürek, tek yumruk olan milletimiz, bugün de birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde geleceğini inşa ediyor. Hedeflerimize yaklaştıkça, ülkemize yönelik saldırıların cephesi genişliyor, sayısı ve dozu artıyor. Milletimizden aldığımız güçle diplomasiden ekonomiye ve değerlerimize kadar uzanan bu saldırı dalgasını birer birer boşa çıkartıyoruz. Geçmişte çok küçük müdahalelerle sürekli istikamet belirledikleri Türkiye’nin, kendi iradesiyle hareket etmesinden rahatsız olanların sözleri ve eylemlerinin artık hiçbir hükmü kalmadı. Ülkemiz, kimin ne dediğine ve ne yaptığına bakmadan, kendi vizyonuna, kendi ajandasına göre hareket etmeyi sürdürecek. Cumhuriyetimizin kurucu iradesi, nasıl bu vatanı yedi düvelin planlarını bozarak işgalden kurtarmışsa, biz de hedeflerimize aynı şekilde ulaşmakta kararlıyız. Bugün, 20 yıl öncesine göre her bakımdan çok daha güçlü, çok daha dirayetli, çok daha inançlıyız. İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerimize ulaştırdığımızda, bölgemizde ve dünyada yepyeni bir dönemi de başlatacağız. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun diyor, bu duygularla bir kez daha Cumhuriyetimizin 97’nci kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum.” “Adeta, Haçlı Sefer n yen den başlatmak st yorlar” Öte yandan AK Parti Grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İskenderun’da yakalanan teröristleri hatırlatarak, bu olayın, Türkiye’nin Suriye merkezli terör saldırıları konusundaki hassasiyetinin ne kadar doğru olduğunu gösterdiğini belirtti. Erdoğan, “Suriye sınırımız boyunca kontrolümüz altında bulunma-

DUNYA

40 CMYK

yan yerlerdeki terör örgütü varlığının ve ülkemize yönelik tehditlerinin, bize verilen tüm sözlere rağmen artarak sürdüğünü görüyoruz. Şayet bize verilen sözler tutularak buralardaki tüm teröristler belirlediğimiz hattın dışına çıkarılmazsa ihtiyaç duyduğumuz her an harekete geçmek için meşru sebebe sahip olduğumuzu bir kez daha tekrarlıyorum “ dedi. Rusya’nın, İdlib bölgesindeki Suriye Milli Ordusu güçlerinin eğitim merkezine yönelik saldırısının, bölgede kalıcı barış ve huzurun istenmediğinin işareti olduğunu kaydeden Erdoğan, “Amerika’nın, Suriye’nin Irak sınırı boyunca oluşturmaya çalıştığı yapının, yeni çatışmaların, acıların, trajedilerin habercisi olduğu da açıktır” dedi. İslam ve Müslüman düşmanlığının özellikle Avrupa’daki yöneticiler arasında adeta kanser gibi yayıldığı bir dönemden geçildiğini kaydeden Erdoğan, “Fransa’da Peygamber Efendimizle ilgili çıkan çirkin ve ahlak yoksunu karikatürleri yayınlayan derginin şimdi de kapaktan yayınladığı bir karikatürle şahsımı hedef aldığını duyduk. Bu tür ahlaksız yayınlara ne yaptığını görmek amacıyla da olsa itibar etmeyi dahi zül kabul ettiğim için karikatüre bakmadım. Ben neyim ki, benim sevgili Peygamberime, Sevgililer Sevgilisine bu denli hakaret eden bu namussuzlarla ilgili benim herhangi bir şey söylememe de gerek yok zaten” dedi.

“Sağduyulu Avrupalıları n s yat f gel şt rmeye davet ed yorum” “Üzüntüm ve öfkem şahsıma yapılan iğrenç saldırıdan değil, aynı mecranın canımızdan aziz bildiğimiz Peygamber Efendimize yönelik terbiyesizliklerin kaynağı olmasındandır” diyen Erdoğan,şunları söyledi: “Hedefin şahsımız değil, savunduğumuz değerlerimiz olduğunu biliyoruz. İslam ve Türkiye düşmanlarının özgürlük adına girdikleri kin ve nefret bataklığında boğulup gideceklerine inanıyorum. Bunlar Avrupa’nın yeniden barbarlık dönemine geri gidişinin işaretleridir. Fransa ve genel olarak Avrupa, Macron’un ve onunla aynı zihniyeti taşıyanların bu kısır, provokatif, çirkin, nefret tohumları saçan politikalarını hak etmiyor.

“Türk ye kab le devlet değ l” XTBMM’de gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, “Fransa’nın seyahatlerle ilgili bir kararı varsa, biz o kararı bir görürüz, gözden geçiririz. Bunlara karşı mukabil adımları da atarız” dedi. Erdoğan,”Türkiye bir kabile devleti değil, hele hele Macron gibilerin baktığı, tanıdığı bir devlet de değil” diye konuştu.

Sağduyulu Avrupalıları, kendileri ve çocukları adına aydınlık bir gelecek için bu tehlikeli gidişe karşı inisiyatif geliştirmeye davet ediyoruz. Müslüman ve Türk düşmanlığını, iç politikalarındaki başarısızlıklarını örtmenin kılıfı olarak kullanmaya çalışanlardan, o kirli ellerini mukaddes değerlerimizden çekmelerini istiyoruz” Türklerin kendi dininin yanı sıra diğer dinlerin kutsallarına da saygı duyan bir millet olduğunu söyleyen Erdoğan, “Şimdi buradan ben Batı’ya sesleniyorum, hepsine sesleniyorum, siz değil misiniz, Ruanda’da yüzbinlerce insanı katleden? Siz değil misiniz, milyonlarca Cezayirliyi katleden? Siz değil misiniz Afrika’nın her ülkesine sadece ‘elmas, fosfat, altın var’ diye giren ve oradaki insanları katleden. Siz katilsiniz, katil. Bugün hala aynı şeylerin arayışı içerisindesiniz ama kusura bakmayın. Lübnan’a gidiyorsun. Ne işin var senin Lübnan’da? “ dedi.

"PKK’lılar 600 dolar maaşla savaşıyorlar" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ve Ermenistan arasında süren savaşa ilişkin olarak Putin’le görüştüğünü belirterek, “Artık bu işe Kafkaslar’da bir son verelim. İstersen bu işi birlikte çözeriz. Siz Paşinyan ile görüşmeleri yapın, ben İlham kardeşimle bu görüşmeleri yapayım. Bu işi artık tatlı bir yere bağlayalım’ dedik. Bu konuda samimi bir adım atalım. Bu işi bitirmek durumundayız. Kırmızı çizgilerimizi de söyledik. ‘Siz Suriye’den Azerbaycan’a yabancı güçler gönderiyorsunuz’ diyorlar. Ben de Sayın Başkan’a ‘2000 civarında PKK/ YPG’lileri Ermenistan 600 dolar maaşla orada savaştırıyor’ dedim” diye konuştu.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 41

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

97. Yıl Mesajları

TOBB Başkanı R fat H sarcıklıoğlu:

Türk ye Cumhur yet , bu topraklarda m lyonların en güzel ortaklığıdır Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde bütün bir milletin desteğiyle verilen milli mücadelenin ardından kurulan Cumhuriyetin en değerli fazilet olduğunu bildirdi. 29 Ekim 1923’ün Türkiye tarihinin en önemli ve gururlu günlerinden olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: “Milletimize en çok yakışan yönetim biçimi olduğuna inandığımız Cumhuriyetimizin ilan edildiği bu tarih, aslında içinde büyük destansı bir kurtuluş mücadelesini, işgal kuv-

vetlerine karşı cephelerde canları pahasına çarpışan gençlerimizin, askerlerimizin kahramanlıklarını, bu milletin bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğini, azmi, kararlılığı daha pek çok şeyi barındırır. Kökleri binlerce yıla dayanan 97 yaşındaki Türkiye Cumhuriyeti, bu topraklarda kader birliği yapmış milyonların en güzel ortaklığıdır. Türk iş dünyası olarak bizlere düşen de yeni yatırımlarla, üretimle, ticaretle, ekonomik büyümeyi sağlamaktır. Bunu yapacağımıza olan inançla, ülkemizin bu güzel ve anlamlı gününün sevincini gönülden paylaşıyorum. Yaşasın Cumhuriyet.”

TİM Başkanı İsma l Gülle:

İhracat, Cumhur yet ç n mücadele verenlere karşı borcumuzdur Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM), Cumhuriyetimizin 97. kuruluş yıldönümü vesilesiyle özel bir film hazırladı. Anadolu motifleri ve Türkiye’nin güçlü geleneğinin ihracatla dünyaya taşınması gerektiği mesajı verilen filmde, Anadolu’nun tarihi ve kültürel mirası, Cumhuriyetin ilk yılları ve günümüzden görüntüler de ekrana taşındı. “Cumhuriyet Geleneğimiz, İhracat Geleceğimiz” sloganı ile yayınlanan filmde yer alan türküyü ise Ferhat Göçer yorumladı. TİM

Başkanı İsmail Gülle, Cumhuriyetimizin kuruluş günü olan 29 Ekim’in ekonomik bağımsızlık mücadelemizin de başladığı gün olduğunu söyledi. O günden bu yana Türkiye’nin, birlik ve beraberliğiyle, tüm coğrafyalara umut ve rehber olduğunu belirten Gülle, “Cumhuriyetimizin 100. yılına doğru hızla ilerlerken bugün de aynı şevk ve heyecanla ihracat ailesi olarak her yere şu cümleyi haykırıyoruz: Cumhuriyet geleneğimiz, ihracat geleceğimizdir” dedi.

YASED Başkanı Ayşem Sargın:

Demokras ve özgürlükler ülkem z n kalkınmasının temel taşıdır Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ayşem Sargın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yayınladığı mesajında “Cumhuriyetimizin getirdiği demokrasi ve özgürlükler, ülkemizin kalkınmasının temel taşıdır” dedi. Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ayşem Sargın, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yazılı bir mesaj yayınladı. Çağdaş Türkiye’nin temellerini atan Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetin kurucularını minnetle andıklarını ifade eden Sargın, uluslararası yatırımcılar olarak Cumhuriyetin getirmiş olduğu demokrasi ve özgürlük ortamının, Türkiye’nin kalkınmasının temel taşı olduğunu belirtti. YASED üyeleri arasında 100 yılı aşkın süredir

bu topraklarda faaliyet gösteren şirketlerin olduğunu belirten Sargın, “Çağdaş Türkiye’nin 97’nci yılına tanıklık etmenin gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Üyelerimizle birlikte ülkemizin geleceğine her zaman güvenle bakıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ekonomik kalkınma, Türkiye’nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir’ sözünü esas alıyor, Türkiye’nin uluslararası yatırımcıları olarak bizler de bu topraklarda üretmeye ve ülkemize katkı sağlamaya devam ediyoruz. Üyelerimizle birlikte, ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasını ve rekabetçiliğini geliştirmek için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz” dedi.

Pankob rl k Genel Başkanı Recep Konuk:

Türk ç ftç s kazandırdığı eserlerle vaz fes n yer ne get rm şt r “Cumhuriyetin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bundan 97 yıl önce söylediği ‘Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir’ sözündeki eserleriyle ispat vazifesi Cumhuriyetimizin kurucu ve eşit hissedarı Türk çiftçisinin de kendi mesuliyet alanındaki vazifesidir ve Türk çiftçisi bu vazifesini, ürettiklerinden artırdıkları, ürettiklerinden oluşan katma değerle

Cumhuriyetimize kazandırdığı eserlerle hakkıyla yerine getirmiştir” diyerek kutlama mesajı yayınlayan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, “Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Cumhuriyetimize hizmeti geçen değerli büyüklerimiz ve aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve saygı ile yad eder, Cumhuriyetimizin 97’nci yılını kutlarım” şeklinde konuştu.

OAİB Koord natör Başkanı Tahs n Ata:

Atatürk nasıl yabancı rej me boyun eğmed yse, yerl üret me sarılmalıyız Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı A.Tahsin Ata, Atatürk ve silah arkadaşlarının Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken olağanüstü gayretle yabancı rejime boyun eğmediğini hatırlatarak, bugün de aynı şekilde yerli üretime sarılmak gerektiğini bildirdi. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren yerli sanayide atılım gerçekleştirildiğini belirten Ata, dışa bağımlılığı azaltmak için kurulan işletmeler sayesinde 1946 yılına kadar dış ticaret faz-

DUNYA

41 CMYK

lası veren bir ekonomi meydana getirildiğini söyledi. Aradan geçen 97 yılda üretimin kabuk değiştirdiğini ifade eden Ata, “Artık yerli üretimden ziyade yerli tasarım ön plana çıkmaktadır. Katma değer yaratmak için ürün tasarımı bizim için öncelikli bir hale gelmektedir. Hammadde, ara malı, hatta üretimin bir kısmının tedariği daha uygun olan farklı ülkelerden yapılabilir ancak tasarımı, patenti ve teknolojiyi elimizde tutmalıyız” dedi.


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 42

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

97. Yıl Mesajları

“Türk ye Cumhur yet , geleceğ n nşa etmeye devam ed yor” Bursa Büyükşeh r Beled ye Başkanı Al nur Aktaş, “Türk ye Cumhur yet , kökler ne daha sıkı sarılarak, geleceğ n nşa etmeye devam etmekted r” ded . ESRA ÖZARFAT / BURSA

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Cumhuriyet’in ilanının 97’nci yılını, birbirinden farklı etkinliklerle kutluyor. 31 Ekim’ kadar UNESCO alanında ‘Cumhuriyet’e nasıl kavuştuk’ temalı görsellerden oluşan Cumhuriyet sergisi ile Fevzi Çakmak Caddesi açık hava sergi alanında Bursa’da eski Cumhuriyet Bayramları fotoğraf sergisi gezilebilecek. 27 Ekim Salı günü Tayyare Kültür Merkezi’nde Türk Sanat Müziği Bölümü Cumhuriyet Bayramı’na özel konser verirken, dün de Kültür Akademisi Bahçesi’nde şehit yakınları ve gazilere özel ‘Çanakkale’den Cumhuriyet’e’ Cumhuriyet Bayramı Özel Konseri düzenlendi. Bugün UNESCO alanı tarihi bina önünde; saat 16:30’da bando konseri, saat 17:00’de bayraklı drone gösterisi, aynı saatte tarihi bina önü – İnönü cad. – Uluyol – Kent Meydanı – Şehreküstü – Altıparmak – Çekirge – Kükürtlü Caddesi ve Merinos güzergahında motorlu şehir korteji gerçekleştirilecek. Akşamı saat 20:00’de ise Yunuseli havaalanında açık hava araç sineması ‘Veda’ filmi Cumhuriyet

DUNYA

42 CMYK

Bayramı özel gösterimi yapılacak. Ayrıca Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı Cumhuriyet Bayramı özel klibi de sosyal medya üzerinden yayınlanacak. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda ise “Birlikte Cumhuriyetiz, 81 İl Türkiye’yiz” adlı etkinlik kapsamında Türkiye konulu bir puzzle çalışması yapılacak.

“Cumhur yet yen den d r l ş n sembolüdür” Cumhuriyet’in ilanının 1925 yılından bu yana bayram olarak kutlandığını hatırlatan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Kurtuluş Savaşı, milletimizin var olma müca-

delesi; Cumhuriyet ise yeniden dirilişin sembolüdür. Milli bir devlet olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti; her alanda büyük bir değişim ve atılımın somut ifadesidir. Cumhuriyetimizin kuruluşunun üzerinden 97 yıl geçti. Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yıllık devlet geleneğimizin son fidanı olarak doğmuş, ulu bir çınar olma yolunda büyümeye, gelişmeye devam etmektedir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının 1923’te Türkiye Cumhuriyetinin kurarken bir hedefleri vardı: Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak. Ülkemizin bu hedefe ulaşmasının önüne zaman içinde birçok engel çıkarılsa da, Türkiye Cumhuriyeti, köklerine daha sıkı sarılarak, geleceğini inşa etmeye devam etmektedir. Pandemi sürecindeyiz, her zamankinden daha fazla dikkat etmemiz gereken bir dönemdeyiz. Dikkat ederek tüm Bursalı hemşehrilerimizi Cumhuriyet Bayramı coşkumuza ortak olmaya davet ediyorum. Bu vesileyle Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, istiklal ve istikbal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet minnetle yâd ediyorum” dedi.

TİSK BAŞKANI AKKOL : KURTULUŞ DESTANININ ARDINDAN KURULAN CUMHURİYET ULUSUN EN BÜYÜK KAZANCI Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Cumhuriyet’in 97. yıl dönümünü kutlamanın gururu ve mutluluğu içinde olduğunu belirtti. Dünyaya örnek bir kurtuluş destanın ardından kurulan Cumhuriyet’in ulusun en büyük kazancı olduğuna dikkati çeken Akkol, şunları kaydetti: “Cumhuriyet’imizin atılım ve başarıları, karşımıza çıkan her türlü engelin aşılmasında bizlere güç vermektedir.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Cumhuriyet’i biz kurduk, onu yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz.’ sözü her daim pusulamızdır. Bundan da aldığımız ilhamla geleceğe emin adımlarla yürüme ve ülkemizi daha ileriye taşıma azim ve kararlılığı içindeyiz. Bu duygu ve düşüncelerle, şahsım ve Konfederasyonumuz adına, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize saygı ve minnetlerimi sunuyorum.

NİLÜFER BELEDİYESİ, PANDEMİ KOŞULLARINA UYGUN ETKİNLİKLER DÜZENLİYOR Nilüfer’de Cumhuriyet kutlamalarını onbinleri buluşturan muhteşem bir gelenek haline getiren Nilüfer Belediyesi, pandemi sürecinde toplu etkinliklerin yasaklanması üzerine, ”Cumhuriyet Unutulmaz” sloganıyla, pandemi koşullarına uygun etkinlikler organize etti. Koronavirüs pozitif vakalarının Bursa’da artış göstermesi üzerine halk

sağlığını gözeterek, binlerce insanı bir araya getiren Cumhuriyet Yürüyüşü’nü bu yıl yapmama kararı aldıklarını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, ““Bu bayram da tıpkı 23 Nisan ve 19 Mayıs’ta yaptığımız gibi giydirilmiş araçlarla Nilüfer sokaklarında marşlar çalarak bayram ruhunu yaşatmaya çalışacağız ” dedi.

HAK-İŞ GENEL BAŞKANI MAHMUT ARSLAN: TÜRKİYE CUMHURİYETİ, DÜNYADA EŞİ GÖRÜLMEMİŞ BİR BAŞARIYA İMZA ATMIŞTIR Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Cumhuriyetin ilanıyla egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu ve milletin gücünün üzerinde hiçbir gücün olamayacağının en açık haliyle ifade edildiğini vurgulayarak şunları kaydetti: “97 yıl önce büyük zorluklar, eşsiz özveri,

gayret ve kahramanlıklarla kurulan Türkiye Cumhuriyeti, dünyada eşi görülmemiş bir başarıya imza atmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, modern bir devlet olarak siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda, demokratikleşme, hukuk devletini gerçekleştirme, ekonomik, sosyal ve siyasi gelişmeler gösterme noktasında önemli bir yol alınmıştır.”


29 Ek m 2020 • P E R Ş E M B E / 43

Cumhur yet Bayramı Kutlu olsun

97. Yıl Mesajları

Kılıçdaroğlu: K mses zler n k mses Cumhur yet m z n 97’nc yaşı kutlu olsun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhur yet Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda “K mses zler n k mses Türk ye Cumhur yet m z n 97’nc yaşı kutlu olsun” ded . Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. “Özgürlük ve bağımsızlığı karakteri kabul eden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, egemenliği kayıtsız şartsız millete teslim etmek üzere kurduğu, kimsesizlerin kimsesi Türkiye Cumhuriyetimizin 97’nci yaşı kutlu olsun” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Ülkemiz, ekonomik ve siyasal açıdan bir buhranın içinde olsa da başta Mustafa

Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetimizi kuran kadroların yol göstericiliğinde, Anayasa’nın temel dayanağı olan ‘demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti’ anlayışını, kararlı bir yönetim eliyle güçlendirerek sürdüreceğiz. Çünkü bizler, Atatürk ilkelerinin öncülüğünde, bunu başaracak güce, özgüvene ve birikime sahibiz. Bu duygu ve inançla 97’nci yaşını kutladığımız Türkiye Cumhu-

riyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve terörle mücadelede şehit olan kahramanlarımızı rahmetle anıyorum. Gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. COVID-19 salgın hastalığı ile ön safta mücadele ederken hayatını kaybeden sağlık emekçilerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun.”

TÜSİAD: Cumhur yet değerler Türk ye’n n geleceğ Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında kutlama mesajı yayınladı. Yapılan açıklamada özetle şu ifadeler yer aldı: “Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve kurucu kadrolarımız 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’i ilan ederek ulusumuzun bağımsızlık, özgürlük ve eşitlik iradesini tüm dünyaya gösterdi. Bunu yaparken kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir coğrafyada, barışı ve huzuru ilelebet tesis edecek bir değerler bütününü de ortaya koydu. Çağdaş, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti anla-

DUNYA

43 CMYK

yışında hayat bulan Cumhuriyet değerleri Türkiye’nin geleceği, başarısının anahtarı ve en büyük gücü. Savaş ve yıkım yıllarından sonra Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle çıkmış toplumumuz Cumhuriyetimiz ile yeniden ayağa kalktı. Ülkemizin 97 yıllık kazanımlarının arkasında Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kurucu kadroların ve toplumumuzun dayanışmayı esas alan ve birliktelikten doğan güven duygusu yatıyor. Cumhuriyetin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma hedefi insanlığın evrensel kazanımlarına sahip çıkmayı gerektirdi.

Türkiye, bağımsızlık mücadelesini henüz kazanmış bir ülke olarak sosyo-ekonomik ve siyasal ilerlemeyi gerçekleştirmiş modern dünyanın değerleri ile entegre olma yolunu seçmiş, dış ilişkilerinde barış ve diplomasiyi öne çıkardı. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına doğru ilerlerken, iş dünyasının temsilcileri olarak bizler, bugün de ihtiyaç duyduğumuz dayanışma ruhunu, Cumhuriyetin çağdaş ve demokratik değer ve kazanımlarını ekonomiye, sanayiye, eğitime, bilime, sanata ve sivil topluma desteğimizle yaşatmaya ve ilerletmeye devam edeceğiz.


DUNYA

44 CMYK


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.