e-mercek
K ATILIM BANK ACILIĞININ DIJITAL YOLCULUĞU İKRAM GÖKTAŞ
MUHAMMED EMIN ÖZER
MÜŞTERI ODAKLI TEKNOLOJI DIJITAL ÇÖZÜMLER GIRIŞIMLERI SUNUYORUZ ILGI ALANIMIZDA
NEVZAT BAYRAKTAR
MURAT AKŞAM
HEM ŞUBEYE HEM TÜRKIYE’NIN DIJITALE YATIRIM HAYATA KATILIM YAPIYORUZ BANKASIYIZ
METIN ÖZDEMIR / TKBB BAŞKANI
KATILIM FINANS SISTEMI TERCIHI GIDEREK ARTMAKTADIR
Katılım bankacılığının dijital karnesi e-Mercek’te Finansın dinamik alanı Katılım Bankacılığı e-Mercek markası altında yayın dünyasına kazandırdığımız dijital dosyalarımızdan ikincisini katılım bankacılığı alanına yönelik hazırladık. Kamu bankalarının etkin şekilde devreye girmesinin de sunduğu katkıyla ekonomik aktivitelerde gücünü artıran katılım bankacılığındaki dijital uygulamaları mercek altına aldık. Her ne kadar ülke olarak modern sistemimize 1983’ten bu yana dahil ettiysek de aslında işin tarihine meraklı olanlar Osmanlı döneminde oldukça faal olan para vakıflarının, katılım bankacılığının temellerini oluşturduğunu bilirler. İlk para vakfının, 1456’da fetihten sonra İstanbul’un fatihi, Sultan Fatih Sultan Mehmet tarafından bizzat kurulduğu, ardından epey örneğinin geldiği kabul edilir. Osmanlı sosyal yapısı ve ekonomik işleyişinde epey hizmetler veren para vakıflarnın etkinliği 19.yy’la birlikte banka temelli kurumların devreye girmesiyle birlikte kaybolur. Modern anlamda ilk faizsiz banka Nasser Social Bank, Mısır/ Kahire’de faaliyete geçerken, ülkemizde yukarıda bahsettiğimiz gibi 1983 yılında ilk örneği hizmete girer. 2005’te mevzuat değişikliği ile özel finans kurumları, katılım bankaları olarak tanımlanır. Bu kısa tarihinden sonra gelelim finansın bu dinamik dalının rakamsal ifadelerine…Sektörünün en hızlı büyüyen alanlarının başında geliyor. Kamu bankalarının da kurumsal
•
olarak yer almalarıyla performansları daha da büyüdü. Katılım bankacılığı konvansiyonel bankacılıktan hızlı bir büyüme içerisinde. İçinde bulunduğumuz yılın ilk yarısı itibari ile katılım bankacılığının toplam aktifleri 2019 sonuna göre yüzde 28,2 artış gösterdi. Geleneksel bankacılıkta bu oran 19.2 oldu. Kredilerde 2019 sonuna göre yüzde 27,6 artış ortaya çıkarken, bankacılıkta bu oran yüzde 21,7 şeklinde gerçekleşti. Mevduatta da yüzde 25’e yakın artış kaydedildi. 2019’da toplam bankacılık içinde aktif büyüklük açısından katılım bankacılığının payı yüzde 6.3 iken, gösterdiği bu performansla ilk yarı sonunda payı yüzde 7’ye çıktı. Toplanan fonlarda yani mevduatta payı ise yüzde 9’larla ifade ediliyor. Dilerseniz, katılım bankacılığında yıl sonu hedeflerinden de bahsedelim. Aktif büyüklükte yüzde 40’lara varan oranda büyüme hedefi var. Toplanan fonlarda yüzde 35, kullandırılan fonlarda yüzde 40 büyüme öngörülüyor. Sektörde net karın ise 3 milyar TL’yi bulması bekleniyor. Yüksek performansa sahip katılım bankacılığının 2021’de toplam aktif büyüklük içerisinden yüzde 8 pay almayı hedefliyor. Sektör oyuncuları, 2025’te ise aktif büyüklükte yüzde 15 paya ulaşabileceğinin hesaplarını yapıyor. Tüm bu rakamlar da gösteriyor ki katılım bankacılığı, ekonomi dünyamıza her geçen gün daha fazla çare üretiyor,
hizmet ağını önceki çalışmalarıyla kıyasladığımızda daha geniş kesimlere sunuyor. Bunu pandemi döneminde de yakından gözlemledik. Ekonomik İstikrar Kalkınma Paketi’ndeki hizmet akışları ihtiyaç sahibi kurum ve şahıslarla paylaşılırken, KGF desteğiyle tanınan tüm limitler de tümüyle kullandırıldı. Katılım bankalarınca toplanan fonlar, ağırlıklı olarak leasing alanında değerlendiriliyor. Yani bu açıdan bakıldığında ekonomik aktivitelerin ve yatırımların barometresi olarak da görülebilir. Aktif rasyosuna yeni getirilen düzenlemelerle fon toplama hızları artan katılım bankacıları, mevduatları makine vs alanlarına daha yüksek oranda aktarabilecekler. Ekonomideki yatırım iştahı veya iştahsızlığı, katılım bankacılığının rakamsal adımlarıyla daha yakından takip edilebilecektir. Katılım bankacılığında kredilerin yarısından fazlası kurumsal bankacılıktan oluşuyor. Üçte birinden fazlası KOBİ’lere ait iken, bireyselin payı çift rakamlı noktalara henüz taşınmış. Geçen Haziran’dan itibaren özellikle konut satışlarındaki uzmanlıklarını daha sıklıkla gördüğümüz katılım bankacılığında, kurumsal müşteri alanının, ondan daha fazla da KOBİ ve bireysel alanının hızlı büyüyeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla dijital bankacılık uygulamalarına daha çok ihtiyaç
duyuyorlar ve duyacakları muhakkak. Bu noktadaki adımlarını yıllar öncesinden atan sektör oyuncuları hiç de az değil. Pek çoğu pandemi alanındaki dijital hizmet başarılarını, uzun dönem öncesinden başlattıkları bu alandaki projelerine borçlular. Teknolojik yatırımı bir zorunluluk olarak gören katılım bankacılığı üst yönetimlerii, dijital adımlarını pandemiyle birlikte sıklaştırmış durumdalar. Finans kesiminden bir üst yöneticinin pandemi dönemine ilişkin tarifini not düşmek isteriz. Bankacılıkta 5 yıl içinde yaşanması beklenen dijital gelişmelerin, geçen 5 ayda hayat bulduğunu düşünüyor. Yakın geleceğe ilişkin bu alandaki büyüme beklentileri tüm sektörlerde olduğu gibi katılım bankacılığı alanında da çok büyük. Alışkanlık biraz da zaruretten ötürü çabuk oluştu ve dijital bağımlılıktan! kurtuluş da yok gibi.. e-Mercek dosyamızda katılım bankacılığının ekonomiye değer katan oyuncularının dijital hizmetlerini gözler önüne sermeyi planladık. Finansın bu en dinamik alanının dijital yönünü okurlarımıza ve kamuoyuna çevirmelerini sağlamak istedik. İlgi görecek bir dosyaya imza attık; sektöre, dokunduğu geniş kitleye ve tüm ekonomik alanlara katkı sunacağına gönülden inanıyoruz. Destek veren şirketlere ve değerli yöneticilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.
YÖNETIM KURULU BAŞKANI HAKAN GÜLDAĞ GENEL KOORDINATÖR VAHAP MUNYAR GENEL YAYIN KOORDINATÖRÜ TALIP AKTAŞ GENEL YAYIN YÖNETMENI ÖMER TÜRKDÖNMEZ KOORDINATÖR DIDEM ERYAR ÜNLÜ SORUMLU YAZIIŞLERI MÜDÜRÜ HANDAN SEMA CEYLAN EDİTÖR ŞEBNEM TURHAN TASARIM VE UYGULAMA
NASIL BİR EKONOMİ MEDYA HABER BASIN A.Ş
02 l KATILIM BANKACILIĞI
BARIŞ CEM YILMAZ İLUSTRASYON GÜVEN BİLGE
DİJİTAL REKLAM DEPARTMANI KOORDİNATÖR HALİL KURBETOĞLU DEPARTMAN PELİNSU İÇİL,
DİLEK AKKAYA
ADRES: Rüzgarlıbahçe Mahallesi, Cumhuriyet Cad. Gülsan Plaza No:22 Kavacık 34805 Beykoz/İstanbul
Metin Özdemir / Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Yönetim Kurulu Başkanı
Geleceğin Anahtarı ‘Katılım Finans Sistemi’ 2020 yılı başında tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi sosyal ve ekonomik hayatı derinden etkiledi. Salgınla mücadele ile birlikte tanıştığımız “kontrollü sosyal hayat” yaşantımızda ve tercihlerimizde yeni alternatifleri de beraberinde getirdi. Bu dönemde sosyal yaşantımızdaki kısıtların yanı sıra dünya genelinde ekonominin daha sağlam bir yapıya ihtiyacının olduğu belirgin bir şekilde kendini gösterdi. Bugün küresel ekosistem içerisinde temel işlevi, tasarruflar ile reel yatırımlar arasında köprü kurmak olan mevcut finansal sistemin, artık görevini tam anlamıyla yerine getiremediğine şahidiz. 2008 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde mortgage krizi ile başlayan ve bu sene COVID-19 salgını ile birlikte yaşananlar, dünya genelinde faize dayalı ekonomik modelin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdi. Faiz, ekonominin tamamına hükmederken istikrar ve sürdürülebilirliği tehdit eder bir konuma gelmiştir.
Tasarruf sahiplerinin birikimleri ile üretimin, ticaretin ve sürdürülebilir ekonominin desteklenmesini esas alan “Katılım Finans Sistemi” tercihi giderek artmaktadır. Bu sistemde ticari döngüden elde edilen kâr, hem fon sahibine hem de reel sektör temsilcisine helâl kazanç sağlamaktadır. Geleceğin dünyasında faize dayalı “borç” finansmanının yerini, “risk” paylaşımının esas olduğu finansal mimari alacaktır. Katılım Finans Sistemi, finansal piyasalar açısından çok geniş bir anlam içermektedir. Tekâfül sigortacılığı, katılım emeklilik sistemi, katılım fon sistemi, katılım endeksi, kıymetli maden piyasalarındaki faizsiz enstrümanlar, faizsiz sermaye piyasa araçları, üniversitelerin bünyesinde kurulan akademiler, finansal ortaklıklar, melek yatırımcılar, girişimci destekleme programları, sertifakasyon ve fintek gibi konular ihtiva etmektedir. Önümüzdeki dönemde tüm bu kavramları da geliştirmek suretiyle stratejik hedeflerimize ulaşacağımıza inancım tamdır.
03 l KATILIM BANKACILIĞI
HABER ANALİZ
VAKIF KATILIM’IN DIJITAL BANKACILIK MÜŞTERILERI YÜZDE 156 ARTTI
Müşteri odaklı dijital çözümler sunuyoruz
VAKIF KATILIM GENEL MÜDÜRÜ İKRAM GÖKTAŞ, SALGIN DÖNEMININ DIJITALE YATIRIMIN ÖNEMINI GÖSTERDIĞINI BELIRTEREK MÜŞTERI SAYILARININ YÜZDE 156 ARTIŞ GÖSTERDIĞINI DILE GETIRDI. GÖKTAŞ, “VAKIF KATILIM OLARAK KURULDUĞUMUZ GÜNDEN BU YANA, BU HIZA AYAK UYDURMAK HATTA BU HIZIN BIR ADIM ÖNÜNDE OLMAK IÇIN DIJITAL BANKACILIK ALANINDA ÇOK ÖNEMLI YATIRIMLAR GERÇEKLEŞTIRDIK” DEDI.
D
ijital bankacılık yatırımlarına büyük bir hızla devam eden Vakıf Katılım son bir yılda dijital bankacılık müşteri sayısını önemli oranda artırarak adından söz ettirmeyi başardı. Vakıf Katılım sadece yıl başına kıyasla, dijital kanallar üzerinden müşterileri tarafından gerçekleştirilen finansal işlemleri yüzde 11 oranında artırarak, yüzde 83’e ulaşmasını sağladı. Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş konuyla ilgili yaptığı açıklamada ”Tüm göstergeler dijital dönüşüme adapte olmayan hiçbir sektörün varlığını uzun süre devam ettiremeyeceği yönünde. Özellikle finans sektörünü yakından ilgilendiren dijital dünya büyük bir hızla ilerliyor, gelişiyor. Bizler Vakıf Katılım olarak kurulduğumuz günden bu yana, bu hıza ayak uydurmak hatta bu hızın bir adım önünde olmak için dijital bankacılık alanında çok önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Müşteri odaklı dijital çözümler sunma gayreti ile çalışmalarımızı yürüttük. Pandemi ile birlikte de halihazırda bu yönde yürüttüğümüz faaliyetlerimize hız verdik” dedi. Dijital bankacılık alanında yaptıkları yatırımların sadece müşterilerin hayatlarını kolaylaştırmadığını, kurum içi faaliyetlerde de verimin artmasını sağladığına dikkat çeken Göktaş, “Kurulduğumuz günden itibaren dijitalleşmeyi odak noktası olarak kabul ettik ve stratejilerimizi ‘teknoloji ile büyüme’ vizyonu doğrultusunda oluşturduk. Bu vizyon doğrultusunda
04 l KATILIM BANKACILIĞI
yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde Ar-Ge Merkezi unvanına sahip ilk kamu finans kurumu olduk. Çalışmalarımızı etkin ve verimli bir şekilde ilerletmek için dijital dünyanın sunduğu olanakları sistemimize hızla entegre ederek, hem müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırıyor hem de kurum içi verimliliğimizi üst noktalara taşıyoruz” şeklinde konuştu. Yatırımların faydası salgında görüldü Dijital alanda yaptıkları yatırımların salgın döneminde kendilerine büyük avantaj sağladığını belirten Göktaş, “Sadece dijital kanallar özelinde 2020 ilk çeyrek değerlendirmesi yaptığımızda, Vakıf Katılım müşterileri tarafından gerçekleştirilen işlemlerin yüzde 72’sinde dijital kanalların tercih edildiğini görüyoruz. İkinci çeyrek değerlendirildiğinde bu rakamın yüzde 75’e ve üçüncü çeyrek sonunda ise yüzde 83’e ulaştığını görüyoruz. Bu işlemlerin yüzde 13’ü İnternet Şube, yüzde 64’ü Mobil Şube, yüzde 6’sı ATM kanalımız üzerinden yapılmıştır. Geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 14’lük bir artış dikkat çekiyor. 30 Eylül 2020 tarihi itibarıyla aktif dijital bankacılık müşteri sayımız 124 bin 978’e ulaşmış durumda. Bu rakamı geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırdığımızda yüzde 156 oranında ciddi bir artış olduğunu görüyoruz. Bu artışta elbette pandeminin büyük etkisi olduğunu söyleyebiliriz’’ ifadelerine yer verdi.
İkram Göktaş Vakıf Katılım Genel Müdürü
VAKIF KATILIM MÜŞTERİLERİNİN 3. ÇEYREK DİJİTAL KANAL TERCİH ORANI
%
83
DİJİTAL İŞLEMLERDE MOBİL ŞUBE KULLANIM ORANI
64
%
Yapay zeka uygulamaları hizmete girdi Göktaş şöyle konuştu: ‘’Bildiğiniz üzere bu dönemde çağrı merkezlerindeki yoğunluk da fazlasıyla arttı, müşterilerimizin sorularına hızlı cevap verebilmek adına yapay zeka destekli bir chatbot olan ‘Vakıf Katılım Dijital Asistan’ı da web sitemizde devreye aldık. Dijital Asistan, müşterilerimizin sorularını cevaplayabiliyor, döviz kuru, finansman kâr oranları gibi hesaplamalar yapabiliyor ve en yakın şube & ATM bilgisi gibi müşterimizin hızlıca erişmek istediği bir çok bilgiyi müşterilerimizle paylaşabiliyor. Bir yandan da mobil şubemizi geliştirme çalışmalarımıza
devam etmekteyiz; push notification ile bildirim, biyometrik doğrulama ile giriş gibi birçok yeni özelliği de devreye alarak müşterilerimizin dijital kanallardaki deneyimini bir üst seviyeye çıkarmayı planlıyoruz. Yine müşterilerimizin döviz ve kıymetli maden alış/satış işlemlerini 5 gün/24 saat yapabilecekleri bir mobil uygulama üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Böylelikle müşterilerimiz döviz ve kıymetli maden alış/satış, emir verme, kur takibi gibi işlemlerini kolaylıkla ve hızlı bir şekilde yapabilecekler ” ifadelerini kullandı.
AKTİF DİJİTAL BANKACILIK MÜŞTERİ SAYISI
124.978 kişi Dijital alandaki projeler daha da hızlandırıldı Pandemi döneminden bağımsız olarak birçok dijital ürün için çalışmalarının hızla devam ettirdiklerini söyleyen Göktaş, “Pandemi ile birlikte pandemi öncesi yürüttüğümüz dijital alanındaki projelerimizi daha da hızlandırdık. Bildiğiniz üzere son dönemde temassız ödemelerin sayısı oldukça arttı ve artmaya da devam edecek. NFC özellikli Android cihazları POS cihazına dönüştüren MobildePOS ürünümüzü bu dönemde hızla devreye alarak işletmelerin işini kolaylaştıracak yeni bir ürünü hizmete sunduk. Müşterilerimiz, klasik POS cihazlarına ihtiyaç kalmadan, üye iş yeri başvurularını tamamladıktan sonra NFC özellikli akıllı telefonlarına uygulamamızı yükleyip, temassız ödeme yapmaya başlayabiliyorlar” dedi.
05 l KATILIM BANKACILIĞI
HABER ANALİZ
VAKIF KATILIM, 3.3 MILYAR LIRA DESTEK SUNDUĞU KOBİ’LERLE TEK TEK TEMAS KURDU
06 l KATILIM BANKACILIĞI
KOBİ’lerimize desteklerimiz artarak devam edecek
VAKIF KATILIM GENEL MÜDÜRÜ İKRAM GÖKTAŞ, PANDEMI DÖNEMINDE BAŞTA KAMU BANKALARI OLMAK ÜZERE SEKTÖRÜN BIR KALDIRAÇ GÖREVI ÜSTLENEREK HER ZAMANKI GIBI ELINI TAŞIN ALTINA KOYDUĞUNU BELIRTEREK VATANDAŞIN IHTIYAÇLARINI KARŞILAMASI IÇIN GEREKLI FINANSMAN DESTEĞINI VERDIKLERINI KAYDETTI.
3.3
4.5
KOBİ’LERE VERDİĞİ DESTEK MİKTARI
EKONOMİYE AYIRDIĞI KAYNAK
MİLYAR LİRA
MİLYAR LİRA
Süreçten güçlenerek çıkacağız Ülke olmanın, millet olmanın temeli birlik ve dayanışmadan geçtiğini söyleyen Göktaş, şöyle devam etti: “Bizler bugüne kadar birçok zorlukla karşılaştık fakat hepsinin üstesinden el ele omuz omuza vererek geldik. Tüm bu mücadeleler bizleri daha güçlü kıldı, birbirimize bizi daha da yakınlaştırdı. Pandemi sebebiyle şimdi yine hepimizi etkileyen farklı bir sürecin içerisinde bulunuyoruz. Devletimizin yetkili birimlerinin son derece profesyonel ve fedakarca yönettiği bu süreçte Vakıf Katılım olarak zor durumda olanın yanında olmayı sürdüreceğiz ve inanıyorum ki bu süreçten de daha da güçlenmiş bir şekilde çıkacağız.”
Kuruluşunun üzerinden 5 sene geçen ve katılım finans sektörüne ayrı bir dinamizm ve soluk getiren Vakıf Katılım hem sektörün hem de ülke ekonomisin gelişmesi için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Son dönemde gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi veren Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, şöyle konuştu: “Finans sektörünün genç bir oyuncusu olsak da sahip olduğumuz insan kaynağı ile oldukça tecrübeliyiz. Bu sebepledir ki ülkemizin yaşadığı her zor dönemde üstümüze düşen görevi en kısa sürede ve etkin şekilde uyguladık, her daim sorumluluğumuzun altından başarıyla kalktık. Pandemi süreci de ülkemizin karşılaştığı badirelerden biri oldu ve halen atlatmaya çalıştığımız önemli bir sorun olarak önümüzde duruyor. Bizler bu süreçte tüm çalışanlarımızla büyük bir dayanışma içerisinde, yeni bir sistemle fakat eskisinden çok daha güçlü bir şekilde faaliyetlerimize devam ettik. Elimizi taşın altına koyarak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından pandemi sürecinin ülke ekonomisine etkilerini bertaraf etmek amacıyla açıklandığı ve birçok sektöre can suyu olan Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinde aktif rol aldık. Bu kapsamda büyük emek harcayarak son dönemde ekonomimize 4.5 milyar TL kaynak ayırdık.” “Kaynaklarımızı yine bu anlayıştan hareketle ticaretin dönmesi, ekonomi çarklarının işlemesi konusunda kullanmaya devam ettik ve KOBİ’lerimize 3.3 milyar TL destek sağladık. Ancak bu desteği sağlarken bizden destek alan firmaların ülke ekonomisine katkı sunmalarını, istihdamda gerileme yolunu seçmemelerini istedik” diyen Göktaş, bunun için de her bir müşterileriyle teker teker temas kurduklarını, bizi her zaman olduğu gibi en önemli ortakları olarak görmelerini sağlayarak kendilerine destek verdiklerini belirtti. Göktaş, “İstikrar ortamının sürmesinin temini için üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getirmekten asla kaçınmadık. KOBİ’lerimize her zaman olduğu gibi desteklerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
07 l KATILIM BANKACILIĞI
HABER ANALİZ
15 milyar TL
3.5 milyar TL
KOBİ finansman hacmi 9 aylık
İşe Devam Paketi ile sağlanan finansman
KOBİ DİJİTAL WEB PROJESİ GELİŞTİRDİ
KOBİ kredilerinde %60 büyüdük Vakıf Katılım Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Taban, banka olarak KOBİ’leri odaklarına alarak, onların ihtiyaçlarına özel hızlı ve yenilikçi çözümler üretmek üzere 2020 başında “KOBİ Pazarlama” birimini kurduklarını belirterek “Aynı zamanda tüm şubelerimizde KOBİ’lerimize özel portföy yöneticilerimizi atayarak, büyüyen şube ağımızla ülke genelinde KOBİ müşterilerimize özel ürün ve hizmetler sunuyoruz” dedi.
08 l KATILIM BANKACILIĞI
2020 yılı başında 9.1 milyar TL olan KOBİ finansman hacimlerini, içinde bulunduğumuz pandemi sürecinin ekonomik etkilerine rağmen 9 aylık sürede 15 milyar TL’ye yükselterek, yüzde 60’lık bir artışa imza attıklarını söyleyen Taban, “Ekonomimizin bel kemiğini oluşturan KOBİ’lerimize özel, ürün ve hizmetlerimizi artırmak ve çeşitlendirmek için yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Bu gayret doğrultusunda KOBİ’lerimiz için ‘VKart Business’ı hayata geçirmiş
bulunuyoruz. Temassız ödeme, internet ve yurt dışı alışveriş imkanı sunan, mal ve hizmet alımları gibi tüm ticari satın alma işlemlerinde kullanmak üzere oluşturmuş olduğumuz ‘VKart Business’ ile KOBİ’lerimizin bu alandaki ihtiyaçlarına da cevap vermiş olduk” dedi. Tüm KOBİ’lerimizin yanındayız Taban, KOBİ finansmanlarında büyümelerinin, gerek pandemi gerekse de normalleşme
sürecinde hız kesmeden devam ettiğini söyleyerek “Özellikle pandemi döneminde ekonomik hayatın devam etmesi ve tüm KOBİ’lerimizin yanında olmak için “Ekonomik İstikrar Paketleriyle” finansman ihtiyacı olan tüm müşterilerimize kaynak sağlamaya devam ettik. KOBİ’lerimizin bu dönemde doğan ihtiyaçlarına; “İşe Devam Finansal Destek Paketi” ile uzun vadeli ve düşük maliyetli finansmanlar ile 3.5 milyar TL’lik kaynak sağladık” diye konuştu.
KATILIM BANKALARI IÇINDE KOBİ’LERE ÖZEL ÖNEM KURUMLAR ARASINDA YER ALAN VAKIF KATILIM, KÜÇÜK VE ORTA BOY IŞLETMELERIN DIJITAL ERIŞIMLERINI KOLAYLAŞTIRMAK IÇIN YENI PROJELER ÜZERINDE ÇALIŞIYOR. BUNLARDAN BIRI DE KOBİ DIJITAL WEB UYGULAMASI. VAKIF KATILIM, KOBİ KREDILERINDE 9 AY SONUNDA YÜZDE 60’LIK BÜYÜME KAYDETTI.
Yeni bir ticari kart çalışması sürüyor KOBİ’lerin finansal hayatlarını kolaylaştıracak, dijital ortamda onlara hız kazandıracak ürün ve hizmetler için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Bülent Taban, yeniliklere ilişkin şunları
KOBİ’lerimizin hızlı finansman kullanabilmelerini sağlayacağız. Bunun yanı sıra yeni bir ticari kart ile işletme faaliyetleri sırasında oluşan finansman ihtiyaçlarını şubeye uğramadan,
söyledi: “KOBİ’lerimiz için internet bankacılığı ve mobil bankacılık üzerinden hesap açma, finansman kullanma gibi şubelerimize gelmeden hem güvenli hem de zaman tasarrufu sağlayacak hizmetlerimizi artırıyoruz. Bu kapsamda KOBİ Dijital adını vereceğimiz web uygulaması için alt yapı çalışmalarımız devam ediyor. Diğer yandan e-Finansman ile internet bankacılığı üzerinden talep oluşturup evraklarını sisteme yükleyerek,
evraksız bir şekilde finansman kullanılabilmesi için çalışmalarımız devam ediyor, bu uygulamamızı da yıl sonuna kadar tamamlayıp, KOBİ müşterilerimize sunmayı hedefliyoruz. Özellikle perakende alanında beyaz eşya, mobilya, eğitim vb. sektörlerinde mal ve hizmet satışı yapan KOBİ’lerimizin müşterilerine alışveriş esnasında taksitli finansman imkânı sağlayacak bir model üzerinde de çalışmalar yapıyoruz.”
Bülent Taban Vakıf Katılım Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
BÜLENT TABAN, KOBİ FINANSMANLARINDA BÜYÜMELERININ, GEREK PANDEMI GEREKSE DE NORMALLEŞME SÜRECINDE HIZ KESMEDEN DEVAM ETTIĞINI SÖYLEYEREK “ÖZELLIKLE PANDEMI DÖNEMINDE EKONOMIK HAYATIN DEVAM ETMESI VE TÜM KOBİ’LERIMIZIN YANINDA OLMAK IÇIN “EKONOMIK İSTIKRAR PAKETLERIYLE” FINANSMAN IHTIYACI OLAN TÜM MÜŞTERILERIMIZE KAYNAK SAĞLAMAYA DEVAM ETTIK” DEDI.
09 l KATILIM BANKACILIĞI
ADVERTORIAL
Ziraat Katılım’ın dijital kanallarına sahip müşteri sayısı 300 bine ulaştı
Müşterilerin yüzde 86’sı dijital Z
iraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir, pandeminin gölgesinde geçen yılın üçüncü çeyreğinde bankanın toplam aktiflerini 2019 sonuna göre yüzde %49 artarak 54,4 milyar TL’ye ulaştığını belirtti. Pandeminin dijital kanalların önemini daha da ortaya koyduğunu söyleyen Özdemir, “2020 ekim sonu itibariyle dijital bankacılık kanallarımıza sahip müşteri sayımız 300 bin kişiye ulaşırken, aktif olarak kanallarımızı kullanan müşteri oranımız yüzde 86 seviyesinde gerçekleşti. Bireysel müşterilerimiz; bankamız dijital kanallarımızda yoğunlukla transfer işlemleri, katılma hesapları işlemleri, fatura ve vergi ödemeleri gibi finansal işlemler gerçekleştirmektedir” dedi.
Sektörde günümü zde en hızlı büyüyen segmen tin mobil ve dijital taraf olduğu biliniyor. Bu bağlamda Ziraa t Katılım’ın buradaki strateji ve yatırımlarını öğrenebilir miyiz? Müşterileriniz ne kadarı dijital ka nalları kullanıyor ve hang i işlemler bu kanal üzerinden ya pılıyor? Bu pandemi süresince dijital ve mobil işlemlerinizd e ar tışlar söz konusu muydu? Müşterilerimize katılım ban kacılığı ürün ve kanallarını kullanma imk ânı veriyoruz. Müşteri odaklı, daha hızl ı, daha kolay ve daha güvenilir çözümler için dijital dönüşüm stratejimizi uygulamakta yız. Başta Katılım Mobil uygulamamız olmak üzere tüm dijital kanallarımızda yeni ürün, hizmet ve teknolojik gelişmelere uyum sağlam aktayız. Bu kapsamda; Katılım Mobil uygulamamız daki bağış ve vergi ödemeleri işlemlerine kar ekod ve barkod okuma teknolojilerini ekle yip müşterilerimizin kullanımına açtık. 2020 Ekim sonu itibariy le dijital bankacılık kanallarımıza sahip müşte ri sayımız 300 bin kişiye ulaşırken, aktif ola rak kanallarımızı kullanan müşteri oranım ız yüzde 86 seviyesinde gerçekleşti. Bireysel mü şterilerimiz; bankamız dijital kanallarımızda yoğ unlukla transfer işlemleri, katılma hesapl arı işlemleri, fatura ve vergi ödemeleri gibi fina nsal işlemler gerçekleştirmektedir. Dijital kanal kullanan mü şterilerimiz için müşteri deneyimini iyileştirme çal ışmalarımıza da devam etmekteyiz. Katılım Mobil uygulamamızda Mobil cihazlara özgü uygulama lara ( IOS Araç Takımı gibi ) entegrasyon yapılma sı hedeflenmektedir. Müşterilerimiz, Dijital Ona y projemizin ilk etabında müşterilerimiz, şubelerimizde onay vermeleri gereken bazı belgelere Katılım Mobil üzerinden onay verebilme ye başlamıştır.
Ziraat Katılım olarak 2020 yılının 3. çeyreğinde aktif büyüklük, verilen fonlar, toplanan fonlar ve karda nasıl bir performans sergilediniz? Ziraat Katılım’ın 2020 yılının ilk 9 ayında Türkiye Ekonomisine sağladığı nakdi ve gayri nakdi finansman toplamı 54,4 milyar TL olarak gerçekleşti. Nakdi finansman desteklerini yıllık bazda % 64 artışla 39 milyar TL’ye çıkaran Ziraat Katılım, Katılım Finans sektörü içerisindeki pazar payını % 16,5’e yükseltti. Ziraat Katılım konsolide aktif büyüklüğünü 2019 yılı sonuna göre % 49 artışla 54,2 milyar TL seviyesine çıkardı. Toplanan fon büyüklüğü 2019 yıl sonuna göre % 67 artışla 42,4 milyar TL’ye yükseldi. Türkiye genelinde şube ağını da yaygınlaştıran Ziraat Katılım, 2020 3. çeyrek sonunda biri yurt dışında olmak üzere 105 şubeye ulaştı. 2020 yılının üçüncü çeyreğinde 16 adet kira sertifikası ihracının başarılı bir şekilde tamamlandığını ifade eden Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir: “Ziraat Yatırım Menkul Değerler A.Ş. aracılığı ile gerçekleştirilen bu ihraçlarımızdan 9 Milyar TL fonlama temin edilirken, kira sertifikası ihraçlarının tamamına nitelikli yatırımcılardan ihraç tutarının üzerinde talep gelmiştir. Türkiye’nin kamu sermayeli ilk katılım bankası olan Ziraat Katılım, faaliyetlerine başladığı 2015 yılından bugüne kadar nitelikli yatırımcılara gerçekleştirdiği 67 adet kira sertifikası ihracı ile toplamda 22,4 milyar TL hacme ulaştı” dedi.
Ziraat Katılım olarak son dönemde finansal ortaklıklara imza atıyorsunuz. Yakın bir zamanda yerli bir enzim fabrikasında bir ortaklık
söz konusu. Bu ortaklıktan bahseder misiniz? Ziraat Katılım olarak kurulduğumuz günden itibaren, faizsiz bankacılık prensiplerine bağlı kalarak üretimi ve yatırımı teşvik etmek gayesiyle var gücümüzle çalışmaktayız. Misyonumuz sadece bilanço büyüklüğü elde etmek değil, Türkiye’de ve küresel ölçekte faizsiz finansın gelişimine katkı sağlayarak, öncü bir katılım bankası olmaktır. Bu doğrultuda Ziraat Katılım, katılım finans kuruluşları tarafından yoğun olarak kullanılan “Murabaha” ürünü haricinde de finansal ortaklık, istisna v.b ürünleri müşterilerimizin hizmetine sunmuştur. Bu noktada finansal ortaklıklar ile ilgili başarılı bir grafik çizdik. Son olarak sizin de bahsettiğiniz gibi Ziraat Katılım’ın sermaye ortaklığı ile Türkiye’nin İlk Yerli Endüstriyel Enzim Fabrikası LIVZYM Biyoteknoloji 26.06.2020 tarihinde düzenlenen törenle faaliyetlerine başladı. LIVZYM, Afrika’dan Rusya’ya kadar olan bölgede kurulan ilk endüstriyel enzim fabrikası konumundadır. Yıllık küresel pazar büyüklüğü 8 Milyar ABD Doları olan enzimler; gıda, deterjan, kâğıt, tekstil, deri ve yem sektörlerinde teknolojik ara ürün olarak kullanılmaktadır. Ziraat Katılım olarak LIVZYM yatırımımız ile ithal ikame ürünlerin yurt içerisinde yerli ve milli imkanlarla üretilmesi, istihdama katkı sağlanması ve dışa bağımlılığın azaltılmasını hedefliyoruz. Livzym Biyoteknoloji ile kurulan Finansal Ortaklığın ülkemizde biyoteknoloji alanındaki diğer girişimlere öncü olması ve üretim kapasitesiyle de ülke ekonomisine katma değer sağlamasını bekliyoruz. Ortaklık kurduğumuz şirketlerin ürettiği ürün ve hizmetler, gerek dış ticaret açığının azaltılması gerekse ürün temininin sürdürülebilir hale getirilebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Pandemi süreci Ziraat Katılım açısından nasıl hissedildi? Bu dönemde bankanız finansal açıdan ne gibi önlemler aldı? Dünya çapında yaşanan ve ülkemizi de etkileyen COVID-19 salgınının ekonomik yaşama ilişkin olası hasarlarını en aza indirme hedefiyle alınan önlemler kapsamında Ziraat Katılım olarak; Ekonomik İstikrar Kalkanı” hamlesi doğrultusunda, vatandaşlarımızın ve iş dünyamızın bu dönemde nakit akışlarında yaşayabilecekleri bozulmaya karşı çok sayıda destek paketi uygulamaya alındı. Ekonomik İstikrar Kalkanı tedbirleri
“Ziraat Katılım olarak ilk yurtdışı iştirakinizi Sudan’da açtınız. Sudan fikri ve projeleriniz ile ilgili bilgi verir misiniz?” Ziraat Katılım olarak ilk yurtdışı iştirakinizi Sudan’da açtınız. Sudan fikri ve projeleriniz ile ilgili bilgi verir misiniz? Evet, Ziraat Katılım olarak ilk yurt dışı şubemizi Sudan’ın başkenti Hartum’da açtık. Öncelikle Ülkemiz ve Sudan halkı için hayırlı olsun. Ziraat Katılım olarak, Sudan ekonomisine değer katacak faaliyetlerin finansmanına yönelik bankacılık ihtiyaçlarını en etkin şekilde karşılamayı ve ülke ekonomisinin ve iki ülke arasındaki dış ticaretin gelişimi ile ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesinde köprü görevi üstlenmeyi amaçlıyoruz. Ziraat Katılım, sadece Türkiye'de değil, bölgesinde de katılım finans sistemine güç veren, sürekli değer üreterek her aşamada paylaştıkça daha fazlasını müşterilerine öneren, evrensel, saygın ve lider bir katılım finans kurumu olma yolunda çalışmalarına devam ediyor. Ziraat Katılım’ın Afrika’ya açılması tabii ki gurur verici bir durum. Ziraat kapsamında salgından doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen Bankamız tüzel müşterilerinin ekonomik faaliyetlerini olumlu etkileyecek temel ihtiyaçlarının uygun koşulda finanse edilebilmesi amacıyla KGF ile Bankamız arasında protokol imzalandı. Hazine Destekli Kefalet Sistemi çerçevesinde KGF teminatlı finansman imkânı sağlayan “İşe Devam Finansman Desteği Paketi” ve “Çek Ödeme Destek Paketi” oluşturuldu. Ekonomik İstikrar Kalkanı kapsamında; Salgından doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen Bireysel müşterilerimizin sağlık, kira, fatura (elektrik, su, doğalgaz) gibi temel ihtiyaçlarının uygun koşulda finanse edilebilmesi amacıyla Hazine Destekli Kefalet Sistemi çerçevesinde KGF teminatlı “Temel İhtiyaç Destek Finansmanı” hazırlandı. Bireysel Müşterilerimiz; 10.000,-TL’ye kadar, 6 ayı ödemesiz dönemli, 36 Aya kadar vadeli aylık eşit taksitli finansman imkânı sağlandı. Üretim altyapımızı ve iş gücü piyasamızı ayakta tutmanın, ekonominin tüm paydaşlarının ortak hedefi olduğu
inancındayız. Bu hedef doğrultusunda Bankamız şubeleri 09:00 - 17:00 saatleri arasında müşterilerimize hizmet vermeye devam etmiştir. Yine bu süreçte; “Ticari ve bireysel müşterilerin taksit erteleme taleplerinin alınması, nakit akışı bozulan veya bozulması öngörülen ve buna bağlı ödeme sorunu yaşayabilecek müşterilerimizin mevcut finansmanlarının; 6 aya kadar ödemesiz dönem olmak üzere, dönemsel faaliyeti olan sektörlerde ise 12 aya kadar ilave süre tanınmak suretiyle, uygun vadeli yapılandırma uygulamalarını devreye alınması, personel maaşlarını, Bankamız üzerinden ödeyen firmaların 2020 Şubat ayı sonundaki istihdamlarını korumaları kaydıyla; ihtiyaç duymaları halinde 3 aylık personel maaş gideri kadar ilave limit imkânı sağlanması, bankamızdan finansman limiti olan müşterilerimizin mevcut koşullar nedeniyle oluşabilecek işletme sermayesi ve Doğrudan Borçlandırma Sistemi’ne yönelik ilave limit ihtiyaçlarının ivedilikle karşılanması, tedbirlerini hayata geçirdik.”
Katılım, Sudan’daki varlığı ile katılım finans sistemindeki hızlı yükselişini, uluslararası finansal bilgi birikimini ve tecrübesini bu topraklara taşımıştır. Sudan yüzde yüz katılım finans sisteminin uygulandığı bir ülke. Ayrıca çok farklı bir coğrafya ve farklı bir kültür. Tarihsel olarak tabi ki ortak değerlerimizin olduğu bir ülke. Sudanlılar ülkemizi gerçekten çok seviyor ve çalışmalar boyunca bize bu durumu hissettirdiler. İnşallah Sudan ile Afrika kıtasına açılmış olduk. Sudan'da şube açma çalışmalarımız duyulunca özellikle Müslüman Afrika ülkelerinden talepler de gelmeye başladı. Katkılarıyla bizleri destekleyen ve her zaman yanımızda olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’a ve sürecin bugünlere gelmesinde destek veren tüm yetkililere ve iş ortaklarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
11 l KATILIM BANKACILIĞI
H A B E R - R Ö P O R TA J
ALBARAKA TÜRK’ÜN STARTUP GIRIŞIM SERMAYESI YATIRIM FONU BORSADA
Yeni nesil teknoloji şirketlerine odaklanıyoruz ALBARAKA PORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ MUHAMMED EMIN ÖZER, HALIHAZIRDAKI DÖRT VE KURULUŞ AŞAMASINDAKI ÜÇ FARKLI GIRIŞIM SERMAYESI YATIRIM FONU ILE HIZLI BÜYÜMEYE DEVAM EDEREK VE FON BÜYÜKLÜĞÜNÜ 500 MILYON TL’NIN ÜZERINE ÇIKARMAYI HEDEFLEDIKLERINI SÖYLEDI.
A
lbaraka Türk, statup dünyasına yönelik önemli bir girişimce bulunmuştu. Albaraka Türk’ün iştiraki Albaraka Portföy Yönetimi AŞ tarafından kurulan ve Mayıs 2020 itibarıyla faaliyetlerine başlayan Startup Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladı. Geçen günlerde yapılan gong töreniyle Startup Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (Startup GSYF), nitelikli yatırımcılar pazarına dahil oldu. Başlangıç sermayesi, Albaraka Portföy tarafından karşılanan, Mayıs 2020 itibarıyla faaliyetlerine başlayan Startup GSYF, kurumsal ve bireysel nitelikli yatırımcıların kolay yatırım yapabileceği şekilde kurgulandı. Borsa İstanbul’da geçen 13 Ekim’de, “APYVC” koduyla “nitelikli yatırımcılar pazarında” işlem görmeye başlayan Startup GSYF, emeklilik fonları başta olmak üzere kurumsal ve bireysel nitelikli
12 l KATILIM BANKACILIĞI
yatırımcılar için alternatif bir yatırım enstrümanı sunuyor. Fon paylarından alma imkanı sunuyor Şirketten yapılan açıklamaya göre Borsa İstanbul’a kote olan ve SPK mevzuatına göre kurulmuş olan Startup GSYF, yatırımcı bilgilendirmesi açısından oldukça şeffaf bir seçenek sunuyor. Startup GSYF, tüm yatırımcılar için ilgili pazarda alım satıma konu olabilecek ve ayrıca dileyen yatırımcılar için yeni pay ihracını da hızlı bir şekilde yapabilecek altyapıya sahip bulunuyor. Fon ayrıca yatırımcılara mevcut girişim portföyünü görerek yatırım yapabilme imkânı sağlarken, nitelikli yatırımcı tanımına uygun olan tüm yatırımcılar Borsa İstanbul nitelikli işlem pazarında işlem gören (İlk gün fon başlangıç pay fiyatı 1.095 TL) fon paylarından minimum 1 adet olmak üzere alma imkânına da sahip bulunuyor. Tüm teknoloji girişimleri ilgi alanında 2015 yılında kurulan Albaraka Portföy, yeni nesil teknoloji şirketlerine yatırım yapmak üzere kurguladığı Startup GSYF ile önümüzdeki 3-4 yıl boyunca büyüme potansiyeli gösteren girişimlere yatırım yapmayı planlıyor. Albaraka Portföy Genel Müdürü Muhammed Emin Özer, 7 yıl süre ile kurulmuş olan Startup GSYF’nin nitelikli yatırımcıları, Türkiye’nin genç, dinamik ve gelecek vadeden şirketleriyle buluşturmayı amaçladığına dikkat çekti. Özer, “Hangi sektör ya da hangi aşamada olduğuna bakmaksızın ürünü hazır halde ve yüksek büyüme potansiyeli taşıyan tüm teknoloji girişimlerini ilgi alanına alan Startup GSYF, özellikle ilk 2 yıl boyunca oldukça seri şekilde yatırım yapmayı planlıyor” dedi. Startup GSYF’nin ilk yatırımını Clotie’ye yaptığını belirten Özer sözleşme aşamalarının tamamlanmasıyla birlikte Kasım ayına girildiğinde 4 yatırım sürecinin daha tamamlanacağını ifade etti.
Fon büyüklüğünü 500 milyon TL’yi aşacak Albaraka Portföy Yönetimi
da fark yaratmaya devam
olarak yönettikleri 18 yatırım
edeceğiz” açıklamasında
fonu ile önemli bir bilgi birikimine
bulundu.
sahip olduklarını belirten Özer,
Albaraka Portföy’ün girişimcilere
“Bugün 1.5 milyar TL’nin üzerinde
açık olan tüm fonlarını “APY
gayrimenkul fonu ve 400 milyon
Ventures” markası altında
TL’nin üzerinde menkul kıymet
topladığını belirten Muhammed
fonu yönetiyoruz. Hâlihazırdaki
Emin Özer, “Albaraka Türk’ün
4 ve kuruluş aşamasındaki 3
geçmişten gelen tüm birikimi ile
farklı girişim sermayesi yatırım
yüksek potansiyelli girişimlerin
fonu ile bu alanda da hızlı
yanında olmak isteyen APY
büyümeye devam ederek ve fon
Ventures, dinamik yapısıyla
büyüklüğünü 500 milyon TL’nin
iyi bir takım arkadaşı olma
üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.
vizyonuyla hareket ediyor. APY
Hem yatırımcıların hem de
Ventures farklı fonlarıyla aktif
girişimcilerin ihtiyaçlarına
yatırımlarına devam ederken
uygun, farklı şekillerde
girişimciler “apyventures.
kurgulanmış girişim sermayesi
com” sitesinden başvurularını
yatırım fonlarıyla bu alanda
iletebilirler” dedi.
13 l KATILIM BANKACILIĞI
H A B E R - R Ö P O R TA J
EMLAK KATILIM, 2020 IÇIN 40 OLARAK PLANLADIĞI AÇILACAK YENI ŞUBE SAYISINI 50’YE YÜKSELTTI
Hem şubeye hem dijitale yatırım yapıyoruz ŞUBELEŞME ÇALIŞMALARINA HIZ KESMEDEN DEVAM EDEN VE YILSONUNA KADAR 50 ŞUBEYE ULAŞMAYI HEDEFLEYEN EMLAK KATILIM, AYNI ZAMANDA HAYATA GEÇIRDIĞI “E-ŞUBE” ILE MÜŞTERILERINE TÜM BANKACILIK HIZMETLERINI SUNUYOR. EMLAK KATILIM GENEL MÜDÜRÜ NEVZAT BAYRAKTAR, “EMLAK KATILIM OLARAK YILIN ILK YARISINDAKI MAKROEKONOMIK GÖRÜNÜM VE EKONOMIK GELIŞMELERE HIZLA UYUM SAĞLADIK. KREDI STRATEJILERI VE POLITIKALARIMIZI GÖZDEN GEÇIREREK PAZARLAMA STRATEJIMIZDE GEREKLI DÜZENLEMELERI GERÇEKLEŞTIRDIK. 2020 YILI IÇIN PLANLADIĞIMIZ 40 ŞUBE HEDEFINI YUKARI YÖNLÜ REVIZE EDEREK 50’YE YÜKSELTTIK.
Nevzat Bayraktar Emlak Katılım Genel Müdürü
K
atılım bankacılığı alanının en genç üyesi olarak faaliyetlerini sürdüren Emlak Katılım, şubeleşme yatırımlarını kararlılıkla sürdürerek büyümeye devam ediyor. Türkiye’nin ekonomik konumuna güvendiklerini ve bu güven ışığında şubeleşme çalışmalarına hız verdiklerini belirten Emlak Katılım Genel Müdürü Nevzat Bayraktar, “Bu alanda yakaladığımız başarıya paralel olarak hedef büyüttük ve 2020 yılı için planladığımız 40 şube hedefini yukarı yönlü revize ederek 50’ye yükselttik” dedi. Son olarak açtığı İstanbul Kavacık ve Beşyüzevler ile Batman ve Diyarbakır şubeleriyle birlikte hizmet noktasını artıran Emlak Katılım; Merkez (Ataşehir), Fatih, İkitelli, Ümraniye, Erenköy, Laleli, Sultanbeyli, Bağcılar, Pendik, Altunizade, Beykent, Güneşli, İmes, Merter, Üsküdar, Avcılar, Metrokent, Maslak, Gebze, Ankara, Ankara (Ostim), Aksaray, Bursa, Bursa Yıldırım, İzmir, İzmit, Gaziantep,
Kahramanmaraş, Malatya, Samsun, Kayseri, Rize, Adana, Konya, Konya Büsan ve Antalya şubeleriyle hizmet vermeye devam ediyor. Dijitalleşme yatırımları sürüyor Emlak Katılım için elzem olan her noktada yer almayı hedeflediklerini belirten Bayraktar, şubeleşme çalışmalarının gelecek yıllarda da süreceğini söyledi. Müşterilerine her kanaldan ihtiyaç duydukları finansal hizmetleri sunmayı hedeflediklerinin altını çizen Bayraktar, yakın zamanda hizmete sundukları “e-şube” ile ilgili şunları aktardı: “Şube kanalıyla müşterilerimize bulundukları lokasyonlarda ulaşmaya devam ederken “e-şube” sayesinde de tamamen dijital kanal üzerinden müşteri kazanmayı ve tüm müşterilerimize ihtiyaç duydukları bankacılık hizmetlerinden faydalanmalarını hedefliyoruz. Dijital bankacılık alanında müşteri memnuniyeti ve bağlılığını sağlayacak ürünler özelinde çalışmalarımız devam ediyor. Bu kulvarda da büyümeye odaklanıyoruz.” Pandemide büyümeye devam etti 2020 yılında sektörün durumunu değerlendiren Bayraktar, tüm dünyayı saran COVID-19
salgınının diğer sektörleri olduğu gibi bankacılık sektörünü de önemli ölçüde etkilediğini belirterek şunları aktardı: “Ülkemiz yerinde ve zamanında atılan adımlarla, pandeminin yarattığı negatif tablodan minimum seviyede etkilendi. Bu bağlamda oluşan güven ortamı, bizlere güç verdi ve faaliyetlerimize pozitif şekilde yansıdı. Pandemi döneminde aldığımız aksiyonlarla, büyümeye devam ettik. Gerek şubeleşme gerekse finansal yapı anlamında güçlendik. Emlak Katılım olarak yılın ilk yarısındaki makroekonomik görünüm ve ekonomik gelişmelere hızla uyum sağladık. Kredi stratejileri ve politikalarımızı gözden geçirerek pazarlama stratejimizde gerekli düzenlemeleri gerçekleştirdik.” Hükümetin pandemi ile mücadele kapsamında oluşturduğu destek paketleri çerçevesinde, ölçekleri kapsamında reel sektöre destek sunduklarını söyleyen Bayraktar, “Ekonomik aktiviteye desteğimizi hız kesmeden sürdürdük. Düşük maliyetli konut finansmanı teşviki ile 250 alt sektörü etkileyen inşaat sektöründe amaçlanan canlanma büyük ölçüde sağlanmış oldu. Emlak Katılım olarak biz de bu kampanya kapsamında sektöre katkı sağladık” dedi.
%76.1 AKTİF BÜYÜKLÜKTE BÜYÜME ORANI
11 MİLYAR TL
KULLANDIRILAN FON BÜYÜKLÜĞÜ
10.5 MİLYAR TL 2.8 MİLYAR TL’LIK
TOPLANAN FONLAR
18 ADET GERÇEKLEŞTİRİLEN KİRA SERTİFİKASI İHRACI
Salgına rağmen aktif büyüklük 16.2 milyar TL’ye ulaştı Emlak Katılım Genel Müdürü Nevzat Bayraktar şunları söyledi: “Salgının oluşturduğu negatif etkilere rağmen aktif büyüklüğümüzü 9.2 milyar TL’den 16.2 milyar TL’ye taşıyarak yüzde 76,1‘lik bir büyüme gerçekleştirdik. Özellikle reel sektörü destekleyen fonlar kullandırdık. Kullandırdığımız fon büyüklüğümüz 11 milyar TL’yi geçerken, topladığımız fonlar da 10.5 milyar TL civarında gerçekleşti. 14 Ekim 2020 itibariyle yaklaşık 2.8 milyar TL tutarında 18 adet kira sertifikası ihracı gerçekleştirdik. Haziran ayında 369 gün vadeli, 4 dönemsel kira ödemeli olarak ihraç ettiğimiz kira sertifikası Türkiye’nin ilk getirisi katılma havuzuna referanslı sukuk ihracı oldu. Piyasaya nazaran daha uzun vadeli olarak gerçekleştirdiğimiz sukuk ihraçlarımıza gelen yoğun talepten memnuniyet duyuyoruz. Bu talebe yanıt vermek amacıyla yurt içinde 5 milyar TL ihraç tavanı ile sınırlı olarak tahsisli ve/veya nitelikli yatırımcılara satılmak üzere yapılacak kira sertifikası ihraçlarımız için SPK’ya yaptığımız başvurumuz 17.09.2020 tarihinde onaylandı.”
15 l KATILIM BANKACILIĞI
Emlak Katılım yeni şubelerle büyüyor Türkiye Emlak Katılım Bankası, İstanbul'da Kavacık ve Beşyüzevler şubelerini faaliyete geçirirken, Diyarbakır ve Batman'da da ilk şubelerini hizmete soktu.
da ilk şubelerini açtı. Böylece İstanbul'da 20 ve Türkiye genelinde 42 şubeye ulaşan Emlak Katılım, yıl sonuna kadar 50 şubeyi faaliyete geçirmeyi hedefliyor.
Finansta 93 yıllık deneyimle hizmet üretmeye devam eden Türkiye Emlak Katılım Bankası AŞ, İstanbul'da Kavacık ve Beşyüzevler şubelerini faaliyete geçirirken, Diyarbakır ve Batman'da da ilk şubelerini açtı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Emlak Katılım Genel Müdürü Nevzat Bayraktar, şube ağını genişleterek müşterilerine ihtiyaç duydukları bankacılık hizmetlerini sunmayı hedeflediklerini ifade etti. Türkiye'nin hemen her noktasında şubeleriyle yer almayı istediklerini, bu doğrultuda şubeleşme çalışmalarını hız kesmeden sürdürdüklerini belirten Bayraktar, 'Doğru hamlelerle gerek bireysel gerekse kurumsal müşterilerimiz için yenilikçi çözümler sunuyoruz. Yeni projelerle birlikte sürdürdüğümüz şubeleşme çalışmaları yol haritamızda önemli bir yere sahip. Bu bağlamda İstanbul'da Kavacık ve Beşyüzevler (Gaziosmanpaşa) şubemizi aktif hale
Emlak Katılım'dan yapılan açıklamaya göre, ekonomik büyüme ve istihdama katkısı yüksek stratejik sektörlere, sürdürülebilir ve herkes için erişilebilir finansman modellerini sunan Emlak Katılım, şubeleşme çalışmalarında da hız kesmiyor. Bu kapsamda İstanbul'da Kavacık ve Beşyüzevler (Gaziosmanpaşa) şubelerini faaliyete geçiren Emlak Katılım, Diyarbakır ve Batman'da
16 l KATILIM BANKACILIĞI
getirdik.' değerlendirmelerini yaptı. Bayraktar, 1940'lı yıllardan itibaren Türkiye'nin petrol üssü olan, tarımsal faaliyetlerin yanı sıra sanayi sektöründe de yapılan yatırımlarla gelişim gösteren Batman'da da ilk şubelerini açtıklarını aktararak, 'Şubelerimiz ülkemizin dört bir yanına götürdüğümüz hizmet noktaları olmakla birlikte, yerel ekonomiye ve istihdama katkı sağlayan birer araç niteliğindedir. Şube ağımızı genişletmeyi önümüzdeki yıllarda da sürdüreceğiz. Batman'da müşterilerimizin farklılaşan finansal ihtiyaçlarına katılım bankacılığı ilkeleriyle ürettiğimiz hizmetlerle yanıt vermeyi hedefliyoruz. Bu sayede yerel ekonomiye de katkı sağlamayı amaçlıyoruz.' ifadelerini kullandı. Diyarbakır'da da ilk şubelerini açtıklarına işaret eden Bayraktar, tüm şubelerinin ülkeye hayırlı olması temennisinde bulundu.
D I J İ TA L P L AT F O R M
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın dört bir yanındaki büyükelçilere BiP Meet’ten seslendi CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, DIJITAL DÖNÜŞÜM OFISI LIDERLIĞI ILE CUMHURBAŞKANLIĞI VE DIŞIŞLERI BAKANLIĞI TARAFINDAN DÜZENLENEN 12. BÜYÜKELÇILER KONFERANSI’NDA YURT DIŞINDAKI 149 BÖLGEDE GÖREV ALAN BÜYÜKELÇILERLE BIR ARAYA GELDI. COVID-19 ÖNLEMLERI NEDENIYLE BU YIL DIJITAL ORTAMA TAŞINAN BÜYÜKELÇILER BULUŞMASI DIŞIŞLERI BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU VE CUMHURBAŞKANLIĞI DIJITAL DÖNÜŞÜM OFISI BAŞKANI DR. ALI TAHA KOÇ’UN DA KATILIMI ILE TURKCELL MÜHENDISLERININ GELIŞTIRDIĞI VIDEO KONFERANS PLATFORMU BIP MEET ÜZERINDEN GERÇEKLEŞTI.
Yerli görüntülü konuşma sistemlerine (video konferans sistemleri) yatırımlar hızlı artıyor. Bir taraftan kamu, diğer yandan özel sektör kuruluşları, yabancı menşeili görüntülü konuşma sistemlerine alternatif yaratma gayreti içerisinde. Bu ilginin tabi ki anlaşılabilir nedenleri var. Pandemiyle birlikte kullanım alanı hızlı artan görüntülü konuşma sahasına yönelik talep daha uzun süre devam edecek gibi görünüyor. Türkiye’nin önde gelen teknoloji şirketlerinden Turkcell’in video konferans platformu BİP Meet, yakın zamanda önemli bir etkinliğe altyapı imkanı sundu. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı’na bağlı olarak 149 bölgede görev alan büyükelçiler ile BiP Meet üzerinden dijital ortamda bir araya geldi. Dünyanın her yerinden kullanılabilen uzaktan toplantı çözümü BiP Meet aracılığıyla büyükelçilerle görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada, “Bu toplantımız ilk çevrimiçi büyükelçiler konferansı olmasının yanı sıra bu çapta yerli yazılımla gerçekleştirilen ilk resmi programdır. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimizi, bu teknolojik altyapıyı ülkemize kazandıran Türk mühendislerini de ayrıca kutluyorum” dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: “CUMHURBAŞKANLIĞI DİJİTAL DÖNÜŞÜM OFİSİMİZİ, BU TEKNOLOJİK ALTYAPIYI ÜLKEMİZE KAZANDIRAN TÜRK MÜHENDİSLERİNİ KUTLUYORUM”
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin koordinasyonuyla bu yıl dijital ortama taşınan 12. Büyükelçiler Konferansı’na BiP Meet ile destek vermekten büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, “Turkcell olarak Türkiye’nin verisinin Türkiye’de kalması için çalışıyor ve bu yönde dijital servisler ve teknolojiler geliştirmeye
devam ediyoruz. BiP Meet’i de yurt dışındaki rakiplerimize göre daha kolay kullanımlı ve güçlü altyapısı ile güvenli bir alternatif olarak geliştirdik. Hızlı ve güvenli toplantılar yapabilmeyi mümkün kılan BiP Meet’le ülkemizin datası ülkemizde kalacak. Yerli ve milli teknolojilerin gelişimi için bizlere her zaman destek olan Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kez daha şükranlarımızı sunarız” dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, 149 BÖLGEDE GÖREV YAPAN BÜYÜKELÇİLERLE DİJİTAL DÖNÜŞÜM OFİSİ’NDE BİRARAYA GELDİ.
Turkcell mühendisleri tarafından geliştirilen BiP Meet, kolay kullanımı, güçlü altyapısı ile fark yaratırken Türkiye’nin datasının Türkiye’de kalmasını sağlayan Turkcell veri merkezlerinin altyapısını kullanıyor. Ayda 50 adet 1 saatlik toplantıyı ücretsiz olarak tüm kullanıcılarına sunan BiP Meet, aynı anda 100’den fazla kişiyi dijital ortamda buluşturma, Türkçe dil desteği gibi özellikleri ile rakiplerinden farklılaşıyor.
19 l KATILIM BANKACILIĞI
ADVERTORIAL
VAKIF KATILIM, SEKTÖRÜNÜN GÜÇLÜ, DINAMIK KURUMLARININ BAŞINDA GELIYOR. DIJITALLEŞMEYI, KURULDUĞU GÜNDEN BU YANA ODAĞINA ALAN VAKIF KATILIM, AR-GE MERKEZI SAHIBI ILK KAMU FINANS KURUMU ÜNVANINI DA ELINDE BULUNDURUYOR. VAKIF KATILIM GENEL MÜDÜRÜ İKRAM GÖKTAŞ, “AR-GE MERKEZI’NIN DE BÜYÜK KATKILARI ILE DIJITAL DÖNÜŞÜM YOLCULUĞUNDA HEM MÜŞTERI DENEYIMINI, HEM DE KURUM IÇI VERIMLILIĞI ARTIRACAK ÇALIŞMALARA AĞIRLIK VERDIK” DIYOR.
Stratejimizi teknoloji ile büyüme vizyonu doğrultusunda oluşturduk Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, kurum olarak büyük bir başarı ile yürüttükleri dijitalleşme yolculuğuna ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
» Dijital bankacılık hizmetlerine ne zaman ve nasıl başladınız? Vakıf Katılım olarak kurulduğumuz günden itibaren dijitalleşmeyi odak noktası olarak kabul ettik ve stratejilerimizi ‘teknoloji ile büyüme’ vizyonu doğrultusunda oluşturduk. Bu vizyonla yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde Ar-Ge Merkezi unvanına sahip ilk kamu finans kurumu olduk. Çalışmalarımızı etkin ve verimli bir şekilde ilerletmek için dijital dünyanın sunduğu olanakları sistemimize hızla entegre ederek, hem müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırıyor hem de kurum içi verimliliğimizi üst noktalara taşıyoruz. » Bu alandaki stratejilerinizde öncelikleriniz neler oldu? Tüm göstergeler dijital dönüşüme adapte olmayanların varlığını uzun süre 20 l KATILIM BANKACILIĞI
devam ettiremeyeceği yönünde. Özellikle finans sektörünü yakından ilgilendiren dijital dünya büyük bir hızla ilerliyor, gelişiyor. Biz Vakıf Katılım olarak kurulduğumuz günden bu yana, bu hıza ayak uydurmak hatta bu hızın bir adım önünde olmak için dijital hizmetler alanında çok önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Müşteri odaklı dijital çözümler sunma gayreti ile çalışmalarımızı yürüttük. Pandemi süreciyle birlikte de hali hazırda bu yönde yürüttüğümüz faaliyetlerimize hız verdik.
» Dijital bankacılık uygulamalarınıza yönelik nasıl bir hizmet desteği aldınız? Güçlü bir teknoloji birimimiz ve geniş iş ortağı ekosistemimiz var. Dijital hizmet çözümlerimizin yanı sıra kritik öneme sahip çoğu uygulamamızı da bizzat içeride geliştiriyoruz. Özellikle Ar-Ge Merkezi kimliğimizle Fintechler ve üniversitelerle ortak yürüttüğümüz, TÜBİTAK, TEYDEB ve EU projeleri de bulunuyor. » Dijital bankacılık noktasında şirket içi eğitimlerinizi nasıl ve hangi
yöntemlerle gerçekleştirdiniz? Ekibimizi kullanıcı deneyimi, çevik proje yönetimi ve yeni teknolojiler konusunda geliştirmeye yönelik kurum içi ve kurum dışı eğitimlerle destekliyoruz. İçerisinde bulunduğumuz dönemden dolayı on-line ağırlıklı bu eğitimlerle ekibimizin daha kaliteli işler çıkarmasını sağlıyoruz. Eğitim Müdürlüğümüzün de desteği ile bu eğitimlerin sayısını artırmaya devam ediyoruz.
» Dijital hizmetleriniz hangi noktalarda
ağırlık kazandı? Dijital dönüşüm yolculuğunda hem müşteri deneyimini, hem de kurum içi verimliliği artıracak çalışmalara ağırlık verdik. Dijital kanallardan sunulan özellikle finansal hizmetlerimizin daha fazla çeşitlendirilmesi başta olmak üzere yeni nesil ödeme çözümleri, dijital müşteri deneyimi ve uygulama modernizasyonu konuları odağımızda bulunuyor.
» Dijital hizmetlerde hangi
hizmetlerinizde, ne gibi kolaylaştırıcı gelişmeler yaşandı?
Müşterilerimizin sorularına hızlı cevap verebilmek adına yapay zeka destekli bir chatbot uygulaması olan ‘Vakıf Katılım Dijital Asistan’ı web sitemizde devreye aldık. Pandemi döneminde temassız ödemelerin önem kazanmasını fırsat bilerek, NFC özellikli Android cihazları POS cihazına dönüştüren MobildePOS ürünümüzü hizmete sunduk. Bir yandan da Mobil Şubemizi geliştirme çalışmalarımıza devam ediyoruz; push notification ile bildirim, biyometrik doğrulama ile giriş gibi birçok yeni özelliği de yakın zamanda devreye almayı planlıyoruz. Yine müşterilerimizin döviz ve kıymetli maden alış/satış işlemlerini 5 gün/24 saat yapabilecekleri bir mobil uygulama üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Böylelikle müşterilerimiz döviz ve kıymetli maden alış/satış, emir verme, kur takibi gibi işlemlerini kolaylıkla ve hızlı bir şekilde yapabilecekler. Ayrıca müşterilerimizin şubeye gitmeden hesap açılış süreçlerini tamamlaması amacıyla şubesiz bankacılık alanında çalışmalarımızı hızlandırdık.
“Aktif dijital müşteri sayımız 9 ayda geçen yıla oranla yüzde 156 oranında arttı” Dijital bankacılık alanında attığınız adımların pandemi sürecindeki hizmetlerinize etkisi ne yönde oldu? Dijital alanda yaptığımız yatırımlar salgın döneminde bize büyük bir avantaj sağladı. Sadece dijital kanallar özelinde 2020 ilk çeyrek değerlendirmesi yaptığımızda, Vakıf Katılım müşterileri tarafından gerçekleştirilen işlemlerin yüzde 72’sinde dijital kanalların tercih edildiğini görüyoruz. İkinci çeyrek değerlendirildiğinde bu rakamın yüzde 75’e ve üçüncü çeyrek sonunda ise yüzde 83’e ulaştığını görüyoruz. Bu işlemlerin yüzde 13’ü İnternet Şube, yüzde 64’ü Mobil Şube, yüzde 6’sı ATM kanalımız üzerinden yapılmıştır. Geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 14’lük bir artış dikkat çekiyor. 30 Eylül 2020 tarihi itibarıyla aktif dijital bankacılık müşteri sayımız 124 bin 978’e ulaşmış durumda. Bu rakamı geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırdığımızda yüzde 156 oranında ciddi bir artış olduğunu görüyoruz.
21 l KATILIM BANKACILIĞI
HABER - IŞTIR AK
LIVZYM
SANAYİ-ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİNDE, TÜBİTAK KOSGEB DESTEKLERİYLE AÇILDI
Biyoteknoloji enzimde 150 milyon dolarlık ithalatı önleyecek İstanbul Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren, Afrika'dan Rusya’ya kadar bölgedeki ilk endüstriyel enzim fabrikası LIVZYM Biyoteknoloji'nin resmi açılışı törenine Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ziraat Katılım Yönetim Kurulu, Bezm-i Alem Üniversitesi Mütevelli Heyeti ile çok sayıda davetli katıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, açılışı gerçekleştirilen LIVZYM Biyoteknoloji fabrikasına ilişkin, “Bu fabrika sayesinde, yüzde 100 dışa bağımlı olduğumuz enzim ithalatını engelleyebileceğiz. Çok farklı enzimlerin ithalatına yılda 150 milyon dolar harcıyoruz. 5 senelik bir dönemde, kapasite artışıyla birlikte bu tutarın yüzde 90’ını ülkemizden karşılayabiliriz.” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Bu fabrika sayesinde, yüzde
22 l KATILIM BANKACILIĞI
100 dışa bağımlı olduğumuz enzim ithalatını engelleyebileceğiz. Çok farklı enzimlerin ithalatına yılda 150 milyon dolar harcıyoruz. 5 senelik bir dönemde, kapasite artışıyla birlikte bu tutarın yüzde 90’ını ülkemizden karşılayabiliriz.” ifadelerini kullandı. Sürecin 2013’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ülkemizde biyoteknoloji enstitüsü kurulması ve enzimlerin yerli imkanlarla üretilmesine ilişkin yapılan bir sunumla başladığını hatırlatan Varank, “LIVZYM girişiminin ilk temelleri 2014 yılında verdiğimiz KOSGEB destekleriyle atıldı. Zaman içinde önce Bezm-i Alem Üniversitesi’nde Yaşam Bilimleri ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nü kurduk. Tersine beyin göçüne ev sahipliği yapan bu enstitü, kurulu altyapısıyla ülkemizi sağlık teknolojileri alanında üst seviyelere taşımayı amaçlıyor.” diye konuştu.
Varank, fabrikanın bugünlere gelmesinde öncelikli yatırım teşvikleri ile TÜBİTAK ve KOSGEB desteklerinin kritik bir rolü olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Biyoteknoloji, pek çok sektörde önemli etkiler oluşturan, yükselen teknolojilerden birisi. Nanoteknoloji, genetik ve malzeme alanlarıyla doğrudan ilişkili bir teknolojiden bahsediyoruz. Gıda, tarım ve hayvancılık alanındaki çıktıların yanı sıra, tıbbi, kimyasal ve çevre biyoteknolojileri de muazzam bir büyüme potansiyeli taşıyor. İlaç sektörünün geleceği de biyoteknolojide. Dünyada biyoteknolojik ilaçların kullanım oranı yüzde 30’a yaklaşmış durumda. Küresel Ar-Ge harcamalarından oldukça yüksek pay alan bu alanda, dünyada kıyasıya bir yarış var. Ülke olarak biz de biyoteknolojinin giderek artan öneminin farkındayız. Burada bütüncül bir
TÜRKIYE’NIN ILK ENZIM FABRIKASI TUZLA OSB’DE GEÇEN HAZIRAN’DA FAALIYETE GEÇTI. TAMAMI ITHAL YILLIK 150 MILYON DOLARLIK ENZIM KULLANAN TÜRKIYE’DE SÖZKONUSU YATIRIM ILE YERLILEŞME SAĞLANACAK. yaklaşımı takip ediyor, Üniversitelere, araştırma merkezlerine ve firmalara çeşitli destekler sunuyoruz. Aynı zamanda bu alandaki nitelikli insan kaynağına yatırımı da çok önemsiyoruz. Bunun için, araştırma altyapılarını teşvik ediyor Uluslararası Lider Araştırmacılar ve Sanayi Doktora Programları gibi başlattığımız yenilikçi projelerle, güçlü bir temel oluşturmaya çalışıyoruz.”
23 l KATILIM BANKACILIĞI
“Yüzde 100 dışa bağımlı olduğumuz enzim ithalatı engellenebilecek” Bu özgün teknoloji birikiminin, istenilirse ihtiyacı olan yurt içindeki şirketlerle paylaşma imkanına da sahip olunduğunu kaydeden Varank, şöyle devam etti: “Bu fabrika sayesinde, yüzde 100 dışa bağımlı olduğumuz enzim ithalatını engelleyebileceğiz. Fabrika ilk aşamada gıda güvenliğini odağına alarak un ve früktoz şurubu üretiminde kullanılan endüstriyel enzimleri tamamen yerli ve milli imkanlarla üretmeyi hedefliyor. Tek başına bu alanda Türkiye, yılda 30 milyon dolar ithalat yapıyor. Aldığım bilgilere göre, şu an nihai ürünlerin kalite test ve analizleri devam ediyor. Elbette sonuçlara bağlı olmakla birlikte, önümüzdeki hafta ilk satış gerçekleşebilir. Enzimde dışa bağımlılık azalıyor, ama aynı zamanda bu işin ihracat boyutu da var. Hatta bu ihracatın kilogram başına katma değeri üretilecek enziminin niteliğine göre 20 ile 100 dolar arasında değişiyor. Halihazırda ülkemizin kilogram başına ortalama ihracat katma değerinin sadece 1,4 dolar olduğunu hesaba katarsak. Yapılan işin ne kadar kıymetli olduğu net bir biçimde ortaya çıkıyor.”
Biyoteknolojide Türkiye’ye yetkinlik kazandırmak istiyor Tıpkı önceki sayfalarda yer verdiğimiz gibi yatırımcı uzman Serdar Uysal’ın da hedefi Türkiye’de biyoteknoloji alanında daha fazla yatırım yapmak var. Uysal, “Hedefim, ülkeme biyoteknoloji alanında yetkinlik kazandırmak. Bunun iki sac ayağını da organize
Özellikle çizmek istiyorum, enzimde GDO bulunmaz Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, açılıştaki konuşmasına, tamamı yerli ve milli sermayeyle kurulan, Türkiye’nin ilk Biyoteknoloji Endüstriyel Enzim Üretim Fabrikası’nın hayırlı olması temennisinde bulunarak başladı. Pakdemirli, gelecek dönemde, farklı alanlarda 17 yeni Ar-Ge merkezini daha açacaklarını belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığı olarak topluma ve insana dokunan her yerde olduklarını kaydetti. Bugün açılışı gerçekleştirilen yerli enzim fabrikasının önemine işaret eden Pakdemirli, şu ifadeleri kullandı:
etmeye gayret ediyorum. Üniversitemiz bünyesindeki biyoteknoloji enstitümüzle gerekli insan kaynağının yetişmesini sağlarken, diğer taraftan tersine mühendislikle biyoteknolojik yetkinliği ticari manada endüstriyel seviyede üretimi ülkeye kazandırma amacındayım” diyor.
“19. yüzyılın son çeyreğinde keşfedilen enzimler ve enzim teknolojisi, gıda üretim teknolojilerinin geliştirilmesinde, gıda verimliliğinin artırılmasında çok büyük önem arz etmektedir. Şunun altını özellikle çizmek istiyorum, enzimde GDO bulunmaz. Enzimler, mikroorganizmalardan elde edilen protein bazlı ürünler olduğundan ve DNA’sı bulunmadığından dolayı, GDO’lu ürünler sınıfında değildir. Aynen insan sağlığında kullanılan aşılarda ya da ekmekte kullanılan mayalarda olduğu gibidir. Bu nedenle güvenle, içimiz rahat olarak enzim kullanılmış ürünleri kullanabilir ve tüketebiliriz. Dünyada enzim sektörünün 8 milyar
dolar gibi büyük bir pazarı var. Önemli bir biyoteknoloji altyapısı gerektiren bu alanda Kuzey Amerika, Kanada ve Danimarka’nın hakim olduğunu görüyoruz. Tamamına yakınında dışa bağımlı olduğumuz bu alanda, biz de yıllık 120 ila 150 milyon dolar arasında ithalat yapıyoruz. Ve bu pazarın yüzde 23’lük önemli bir kısmını gıda enzimleri oluşturuyor. Ülkemizde enzim ihtiyacının yaklaşık yüzde 35’i gıda sanayinde kullanılıyor.” Bugün faaliyete geçen LİVZYM Biyoteknoloji Araştırma Geliştirme Fabrikası sayesinde Türkiye’nin enzim sektörüne hızlı ve kararlı bir giriş yaptığını dile getiren Pakdemirli, gıda, yem gibi birçok üründe enzim ihtiyacının bundan sonra modern teknolojilerle, yerli ve milli üretimle karşılanacağını söyledi. Pakdemirli, “Bu fabrikada ilk etapta, ülkemizde en çok kullanılan üç enzimin üretimi yapılacaktır. Kademeli olarak başlayan üretimle, öncelikle günlük 10 ton sıvı enzim üretimi ile ithalatın onda birini, bir yıl içinde 30 ton sıvı enzim üretimi ile ithalatın dörtte birini, üç yıl içinde ise firmanın ilave yatırımlarıyla beraber ithalatın önemli bir kısmını yerli üretimle karşılamayı hedefliyoruz. Afrika’dan Rusya’ya kadar, bu bölgedeki ilk endüstriyel enzim fabrikası olan bu tesis, bundan sonra benzer fabrikaların artmasına öncülük edecek.” bilgisini verdi.
R? O İY D E N L A S Y U R A D R E S GİRİŞİMCİ Türkiye’nin yüzde 100 ithalata bağımlı olduğu bir alana dönük yerli üretim için düğmeye basıldı. Sözünü ettiğimiz tesis, Türkiye’de ilk kez enzim üretimi gerçekleştirecek. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Beykoz Yaşambilimleri ve Biyoteknoloji Endüstrisi Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Serdar Uysal, endrüstriyel enzim üretimi için Livzym’i kurdu. Tuzla Deri OSB’de kurulan fabrika Türkiye’de üretilmeyen üç enzimin imalatını gerçekleştirecek. Tuzla’da Deri Organize Sanayi’de
24 l KATILIM BANKACILIĞI
fabrika kuran Uysal, kısa bir zaman içinde ilk ürünü çıkarmayı hedefliyor. Kuruluş aşamasında 6 milyon dolar yatırım alan Livzym, bu yılsonunda 1 milyon dolarlık satış yapmayı planlıyor. Dr. Serdar Uysal, “Bu coğrafyada Afrika’dan Rusya’ya kadar endüstriyel seviyede enzim üreten ilk fabrika ve ilk şirket olacak” diyor. Uysal, “Benim bu manada uzmanlığım protein, aşı, enzimleri de içeren rekombinant yollarla protein üretim ve saflaştırılması. Enstitü için Türkiye’ye gelirken bir yandan
da kendi uzmanlığım için bir şirket kurmak istiyordum. Türkiye’de neler üretilebilir, açığı olan yerler neresi, ben ülkeme nasıl katkı sağlayabilirim diye çalışıyordum. Türkiye’nin yaklaşık 150 milyon dolarlık endüstriyel enzim ithalatı var. Piyasası ise 300 milyon doların üzerinde” diyor. İthalata bağımlı yeni üretimlere de imza atmak istediğini dile getiren Serdar Uysal şu bilgileri verdi: “Kuruluş aşamasında tohum yatırımımı aldım, bununla bir laboratuvar kurdum. Üç yıl kadar AR-GE yaptık, yaptığımız iş
mikroorganizmaları birer fabrika haline getirmek, sonrasında isterseniz bu organizmalara insülin, aşı ya da enzim ürettirebilirsiniz. Benim ayrıca Kalkınma Bakanlığı bünyesinde Hepatit-B aşısı projem var. Şirket bünyesinde enzim üretip satma hedefimiz vardı, zira insülin gibi insana enjekte edilen farmasotik grubu ilaçlar için ciddi validasyon gerekiyor, bu yüzden de gerekli yatırım büyük ama işin maddi geri dönüşü geç oluyor. Enzim üretimi üzerine üç yıl kadar AR-GE üretiminden sonra ben bir tur yatırım yaptım”.
HABER ANALIZ
TÜRKIYE FINANS, SÜRDÜRÜLEBILIR BÜYÜME IÇIN ÇALIŞIYOR
Türkiye’nin hayata katılım bankasıyız
K
atılım finans modelinin özünde üretimin olduğunu söyleyen Türkiye Finans Genel Müdür Vekili Murat Akşam, bu modelin reel sektörü ve ticareti büyütmek üzerine kurulu olduğunu ifade etti. Akşam, “Biz Türkiye’nin hayata katılım bankasıyız. Hayat denince bunun merkezinde insan var. Merkezimize insanı alarak kendimize bir misyon belirledik. Birlikte kazanan ve paylaşanların hayata katılım bankası olarak üretmek, büyümek ve büyütmek isteyen herkesin yanında olmaya gayret ediyoruz. Ülkemizin finansal büyümesine destek olurken, sadece ekonomik değil toplumsal fayda da sağlıyoruz” dedi. Toplumun farklı kesimlerinden ekonominin çarklarını çevirmek
isteyen tüm vatandaşların, esnafın, KOBİ’nin, çiftçinin yahut girişimcinin yanında olmaya, onların üretebilmeleri için tüm kaynaklarını seferber etmeye hazır olduklarını belirten Akşam, Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi için üretim odaklı kalkınmanın teşvik edilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı. Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi için üretim, ticaret ve ihracatın olmazsa olmaz unsurlar olduğunu ifade eden Akşam, “Banka olarak yenilikçi ürünler geliştirmeye ve üretmeye inanıyoruz. Türkiye’nin üreticisi, esnafı ve finans kuruluşlarıyla 500 milyar dolar ihracat yapabilecek kapasitede olduğunu biliyor ve bu hedefi yakalayacağına yürekten
inanıyoruz. Bu hedefin gerçekleşmesi için toplumun farklı kesimlerine her türlü desteği vermeye hazırız. Ülkemizi ileriye taşıyacak tüm sektörlerde büyük bir üretim seferberliği var. Türkiye Finans olarak bilançomuzu büyütürken imalata, sanayiye, ihracatçılara, lojistik, müteahhitlik ve enerji tarafına kuvvetli bir şekilde destek vermeye devam edeceğiz. Türkiye Finans olarak toplumun farklı kesimlerine sunduğumuz finansman çeşitliliği, zor dönemlerde ülkemiz üretmeye kaldığı yerden devam edebilsin diye hayata geçirdiğimiz ekonomi destek paketleri, kanal çeşitliliğimiz, müşterilerimizi odağa alarak hayata geçirdiğimiz yenilikçi ürün ve hizmetlerimiz gibi pek çok örnek; bankamızın üretime olan inancının somut göstergeleridir. Ülkemizin sürdürülebilir büyümesi için üretim odaklı kalkınmanın teşvik edilmesi, katılım finans modelinin özünden aldığı güçle üretim seferberliğine güç vermesi büyük önem taşıyor. Sağlam temelleri olan, büyüyen bir ekonomi bizleri de büyütecektir” dedi.
TÜRKIYE FINANS GENEL MÜDÜR VEKILI MURAT AKŞAM, TÜRKIYE’NIN SÜRDÜRÜLEBILIR BÜYÜMESI IÇIN ÜRETIM ODAKLI KALKINMANIN TEŞVIK EDILMESININ, KATILIM FINANS MODELININ ÖZÜNDEN ALDIĞI GÜÇLE ÜRETIM SEFERBERLIĞINE GÜÇ VERMESININ BÜYÜK ÖNEM TAŞIDIĞINI VURGULADI.
Pandemide finansman desteği Pandemi ve normalleşme döneminde çok hızlı kararlar alarak; üretimin devam edebilmesi için toplumun farklı kesimlerine özel destek paketleri oluşturduklarını dile getiren Akşam, üretimin devamlılığının olağan üstü bir dönem olan pandemide daha da önem kazandığına vurgu yaptı. Pandemide en ön saflarda mücadele eden sağlık çalışanları için somut faydalar sunduklarını belirten Akşam, sağlık çalışanları için hayata geçirdikleri destek paketi ile sadece bankacılıkta değil tüm sektörler arasında bir ilki gerçekleştirdiklerini vurguladı. Murat Akşam, “Sağlık çalışanı paketimizin ardından sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan 65 yaş ve üstü müşterilerimize ve sahada görevlerini özveriyle yerine getiren kamu çalışanlarına finansman avantajları, sağlık sigortası, ücretsiz
60.4
milyar lira Ekonomiye sağlanan kaynak
market teslimatı ve transfer imkanı gibi hayatlarını kolaylaştıracak pek çok hizmet sunduk. Normalleşme döneminde kepenk açan esnaf ve KOBİ’mize ‘Kaldığınız Yerden Devam Edin’ diyerek, çok uygun koşullarla finansman desteği sağladık” diyerek
Murat Akşam Türkiye Finans Genel Müdür Vekili
pandemi döneminde ve yeni normalde ekonomik ve toplumsal faydaya odaklandıklarını dile getirdi. Türkiye Finans Genel Müdür Vekili Murat Akşam, katılım bankacılığı sektörüne ilham veren adımlarla ülkemizde üretimin ve ekonominin devamlılığı için sorumluluk almaya devam edeceklerinin altını çizdi.
Ekonomiye 60.4 milyar lira kaynak sağlandı 2020 yılının olağanüstü koşullarına rağmen ağustos sonu itibariyle Türkiye ekonomisine 60 milyar liranın üzerinde (60,4 milyar TL) kaynak sağlayarak reel sektöre ve ekonomiye olan katkıyı arttırdıklarını ifade eden Akşam, “Bugün olduğu gibi yarın da ülkemizin sürdürülebilir büyümesi için sorumluluk almaya, milli ekonomiye ve üretime katkı sağlamaya, vatandaşlarımız için sahada olmaya devam edeceğiz. Bu duruşumuzun ardında yenilikçilik kültürü ve müşteri odaklı iş modelimiz mevcut. Yenilikçi yaklaşımımız, bankacılık trendlerini yakalayan dijital ürün ve hizmetlerimiz, müşterilerimizin ihtiyaçlarına sunduğumuz hızlı ve yerinde çözümlerle sadece katılım bankacılığı müşterilerine değil,
daha önce katılım finans modeliyle çalışmamış kişilere de ulaşabiliyor, bu anlamda sektörümüzün büyümesine de öncülük ediyoruz. Bunu da kaliteli bir müşteri deneyimi sağlayarak elde etmeyi hedefliyoruz. Bu sayede katılım bankacılığını tüm Türkiye’deki birey ve kurumlarla tanıştırma hedefimizi gerçeğe dönüştürüyor; sadece Bankamızı değil, sektörümüzü de büyütüyoruz. Bu noktada konvansiyonel bankalardan pay alacak yenilikçi ürünleri hayata geçirerek sektörün rekabet çıtasını bir üst noktaya taşıyoruz. Özetle Türkiye Finans olarak katılım finans sistemini ve katılım bankacılığını yeni müşteriler ve ürünlerle büyütüyor, geliştiriyoruz” diye konuştu.
27 l KATILIM BANKACILIĞI
H A B E R - R Ö P O R TA J
TÜRKİYE FİNANS’IN KOBİ HİZMET AĞI BÜYÜYOR
Dijital kredi kullanımını daha da yaygınlaştıracağız TÜRKIYE FINANS, SALGIN DÖNEMINDE KOBİ’LERE YÖNELIK HIZMET AĞINI DA GÜÇLENDIRDI. TÜRKIYE FINANS’IN 2020 ILK DOKUZ AYDA KOBİ NAKDI KREDILERI YÜZDE 34 BÜYÜME GÖSTERDI. KOBİ MÜŞTERILERINDE 4.2 MILYAR TL’SI GAYRI NAKDI OLMAK ÜZERE TOPLAM KREDI BÜYÜKLÜĞÜ 21 MILYAR TL’YE ULAŞTI.
Türkiye Finans Ticari Bankacılık Grubu Pazarlama Müdürü Gökhan Çiğdem pandemi döneminin en önemli konularından birisi de her türlü olumsuzluğa rağmen ulaşılabilir olmak olduğunu dile getirerek “Müşterilerimizin hem genel müdürlük hem de şube kanallarımız üzerinden bize ulaşabilmeleri, taleplerini iletebilmeleri ve normal zamanlardaki gibi hizmet alabilmeleri en önemli önceliğimiz oldu. Personelimizin dönüşümlü çalışması, şube çalışma saatlerimizin düzenlenmesi ve uzaktan erişim imkanları ile hem genel müdürlük hem de şube çalışanlarımızın kesintisiz hizmet vermesini sağladık” dedi.
Gökhan Çiğdem Türkiye Finans Ticari Bankacılık Grubu Pazarlama Müdürü
Pandeminin piyasaları etkilemeye başlaması ile birlikte çok hızlı bir şekilde uygulamaya alarak açıkladıkları “Ekonomi Destek Paketimiz” ile talep eden tüm müşterilerimizin taksit öteleme veya finansman borçlarının yeniden bir ödeme planına bağlanması gibi imkanları sunduklarını belirten Çiğdem, şunları
söyledi: “Ekonomi Destek Paketimiz kapsamında ağırlığı KOBİ nitelikli olmak üzere yaklaşık 900 müşterimizin 3.2 milyar TL’lik finansmanında öteleme veya yeniden vadelendirme işlemi gerçekleştirdik. Türkiye Finans Katılım Bankası olarak sadece pandemi döneminde 1.700 müşterimize 1.8 milyar TL’lik KGF kefaletli finansman desteği sağladık. Bu desteği kullandırdığımız KOBİ müşterilerimizin sayısı ise 1.600 olup sağlanan finansman desteği miktarı 1.4 milyar TL’dir. Sadece pandemi döneminde kullandırdığımız KGF kefaletli finansmanların yaklaşık yüzde 80’ini KOBİ nitelikli müşterimizin çek ve OPEX ödemelerine destek olmak amacıyla kullandırmış olduk.” KOBİ’lere özel olarak sundukları Türkiye Finans Siftah Kart ile peşin olarak gerçekleşen ticari mal ve hizmet alımlarını
çek, senet gibi evraklarla uğraştırmadan taksitlendirdiklerini dile getiren Çiğdem, “9 aylık dönemde KOBİ nakdi kredilerimizde yüzde 34 büyüme gerçekleştirdik. KOBİ müşterilerimizde 4.2 milyar TL’si gayri nakdi olmak üzere toplam kredi büyüklüğümüz 21 milyar TL’ye ulaştı. KOBİ nitelikli müşterilerimizdeki nakdi kredi büyüklüğümüzün bankamız toplam tüzel müşterilerdeki nakdi kredi büyüklüğü içerisindeki payı ise yüzde 35 seviyelerindedir” dedi. Uçtan uca dijital hizmet geliyor Çiğdem, KOBİ’ler için e-Dönüşüm destek paketleri hazırladıklarını söyleyerek “Ayrıca KOBİ’lerimiz
e-Dönüşüm destek paketlerimizden faydalandıkları takdirde diğer bankacılık ürünlerimizde de masrafsız veya uygun masraf oranları ile ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. 2021 yılında KOBİ’lerimiz başta olmak üzere tüm tüzel müşterilerimize sektördeki örneklerinden çok daha iyi bir deneyim yaşatacak yeni dijital murabaha ürünümüzün lansmanını yapma hazırlığımız var. Uçtan uca dijital ortamda gerçekleşecek olan bu dijital kredi kullanımı deneyiminde müşterilerimiz hem istedikleri anda istedikleri miktarda çok hızlı ve gerçekten dijital murabaha kullanabilecekler hem de e-imza, e-fatura gibi kolaylıklar ile talep formu, ıslak imza ve basılı kağıt gibi prosedürlerden kurtulacaklar” diye konuştu.
KGF DESTEKLERINDE ÖNCÜ TÜRKIYE FINANS KATILIM BANKASI OLARAK SADECE PANDEMI DÖNEMINDE BIN 700 MÜŞTERIMIZE 1.8 MILYAR TL’LIK KREDI GARANTI FONU KEFALETLI FINANSMAN DESTEĞI SAĞLADIK. BU DESTEĞI KULLANDIRDIĞIMIZ KOBI MÜŞTERILERIMIZIN SAYISI BIN 600 OLDU, SAĞLANAN FINANSMAN DESTEĞI MIKTARI 1.4 MILYAR TL OLARAK ORTAYA ÇIKTI.
2021’DE YENI MURABAHA HIZMETLERI DEVREYE ALINACAK
29 l KATILIM BANKACILIĞI
ADVERTORIAL
Kuveyt Türk’ün dijital dönüşüm yaklaşımı:
‘Rotamız dijital odağımız insan’ FAIZSIZ FINANS ALANINDA MÜŞTERILERINE 31 YILDIR HIZMET VEREN KUVEYT TÜRK, GELIŞTIRDIĞI FINANSAL ÜRÜN VE HIZMETLERI ETKIN BIR BIÇIMDE TASARRUF SAHIPLERIYLE VE YATIRIMCILARLA BULUŞTURUYOR. MÜŞTERI ODAKLI YAKLAŞIMI, TEKNOLOJI VE INOVASYON EKSENLI ÇALIŞMALARI VE DIJITAL DÖNÜŞÜM YOLUNDA ATTIĞI ADIMLARLA ÖNEMLI BAŞARILARA IMZA ATAN KUVEYT TÜRK, SEKTÖRDEKI ÖNCÜ KONUMUNU SÜRDÜRÜYOR.
T
ürkiye genelinde 434 şubeyle hizmet veren, yurt dışında ise Bahreyn şubesiyle ve Almanya’daki iştiraki KT Bank AG’nin 5 şubesiyle faaliyetlerini sürdüren Kuveyt Türk, 2020 yılının ilk yarısında, salgın sürecine rağmen güçlü bir performans sergiledi. Bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25 artışla 754 milyon TL net kâr elde ederek istikrarlı büyümesini sürdüren Kuveyt Türk’ün topladığı fon büyüklüğü 2019 yılsonuna göre yüzde 22 artışla 104,4 milyar TL’ye yükseldi. Kullandırdığı fon büyüklüğü ise yüzde 21,2 artışla 70,2 milyar TL’ye ulaştı. Öz varlıklarını 8 milyar TL, aktif büyüklüğünü ise 134 milyar TL’ye yükselten Kuveyt Türk, aktif büyüklük açısından katılım finans kuruluşları arasında ilk sırada, tüm bankacılık sektöründe ise ilk 10 içerisinde yer alıyor.
Dijitalde hedef müşterilerin hayatını kolaylaştırmak Kuveyt Türk, dijital gelişmeleri
30 l KATILIM BANKACILIĞI
yakından takip ederek ve bu alanda öncü adımlar atarak değişen müşteri beklentilerini başarıyla karşılıyor. “Rotamız dijital, odağımız insan” anlayışından ödün vermeden ilerleyen Kuveyt Türk, dijital teknolojilerle, çalışanlarına ve müşterilerine hayatlarını kolaylaştıran deneyimler yaşatıyor. Dijital trendleri yakından takip eden Kuveyt Türk’ün inovasyon stratejisindeki temel hedefi, Türkiye’nin en inovatif 5 finans kuruluşundan biri olmak. Türkiye’de iki Ar-Ge merkezine sahip tek finans kuruluşu olma unvanını elinde bulunduran Kuveyt Türk’ün Ar-Ge merkezlerinde geliştirdiği projeler arasında, operasyonel verimlilik sunan BOA Bankacılık Platformu, şubelerin hizmet zenginliği ile ATM’nin pratikliğini buluşturan XTM, katılım finans alanında bir ilk olan dijital finans platformu Senin Bankan gibi yenilikler yer alıyor...
Teknolojik çözümlerini sektörün kullanımına sunuyor Sunduğu dijital çözümlerle müşterilerine yeni finansal deneyimler yaşatan Kuveyt Türk, öncü finansal kuruluş olma misyonunu da başarıyla sürdürüyor. Bu amaçla inovatif uygulamalarını sektörün kullanımına sunan Kuveyt Türk, Türkiye bankacılık sektörünün en kapsamlı API Market platformunun da kurucusu. API Market sayesinde geliştiriciler, Kuveyt Türk tarafından sunulan finansal servisleri kullanarak kendi uygulamalarını üretebiliyor.
Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan:
Dijital kanalların önemini çok önceden öngördük müşterilerimizin ve çalışanlarımızın
çerçevesinde, varlığa dayalı olarak
hayatını kolaylaştırmayı
gerçekleştirildiği hem dünyada hem
hedefliyoruz.
Spekülatif işlemleri engellemesi, finansal ürünlerin karmaşıklığını
aksiyonları vaktinde almış bir katılım
sınırlandırması, finansal hedeflerin
finans kuruluşuyuz. Müşterilerimize
yanı sıra değer odaklı hedefleri
sunduğumuz hizmetlerin büyük
de benimsemesi gibi özellikleri
kısmını koronavirüs salgınının çok
katılım finansın istikrarlı büyümesini
daha öncesinde dijitale taşımak
destekleyici temel unsurlardır.
suretiyle şubelerimizi, ‘finansal süreçlere yardımcı olan ve müşteri
odaklı yaklaşımımız, teknoloji-
ilişkilerini yürüten alanlar’ olarak
inovasyon eksenli çalışmalarımız ve
kurgulamıştık. Salgın süreci, dijital
dijital dönüşüm yolunda attığımız
alanda atmış olduğumuz adımların
adımlarla önemli başarılara
ve bugüne kadar kat ettiğimiz yolun
imza attığımızı ve bu sayede
doğruluğunu ve önemini teyit etti. Geçmişte olduğu gibi bundan
sürdürdüğümüzü ifade edebiliriz. Türkiye’de bir finans kuruluşu
sonraki süreçte de hem bireysel, hem de KOBİ ve esnaflarımıza
tarafından hayata geçirilen ilk
bankacılık işlemlerinde yardımcı
Ar-Ge merkezini 2010 yılında
olacağız. Bir yandan kendilerine
kurduk. Bugün Türkiye’de iki Ar-Ge
özel ürün ve hizmetler sunmaya
merkezine sahip tek finans kuruluşu
diğer yandan dijital projelerimizle
unvanına sahibiz.
hayatlarını kolaylaştırmaya devam
‘Rotamız dijital, odağımız insan’
Yenilikçi fikirlere ve bu fikirleri desteklemeye büyük önem veren Kuveyt Türk, bu amaçla Lonca Girişimcilik Merkezi’ni 2017’de kurdu. Lonca aracılığıyla teknoloji odaklı ve ölçeklenebilir iş fikirlerine sahip girişimcilerin, proje fikirlerini sürdürülebilir bir modelle ticari faaliyete dönüştürmelerine destek olunuyor. Girişimcilerin sadece işlerine odaklanmasını isteyen Kuveyt Türk, bunun için her bir girişime, ürün geliştirme süreçlerinde ve acil masraflarında kullanabilecekleri 40 bin TL’ye kadar nakit hibe desteği veriyor. Verdiği destekten
2012’den bu yana çok önemli projeleri hayata geçirmiş ve
sektördeki öncü konumumuzu
Yeni fikirlerin adresi: Lonca Girişimcilik Merkezi
Esasında, dijital kanalların önemini çok önceden öngörmüş,
varlığa dayalı finansman sağlaması,
Kuveyt Türk olarak müşteri
Kuveyt Türk, bu amaçla şubeye gitmeden internet veya mobil şube vasıtasıyla finansman kullanma imkânı veren Online Finans Sistemi ile işletmelere destek oluyor. 3 ay ödemesiz dönem ve 24 aya varan esnek ödeme planı çıkarılan sistemden, Kuveyt Türk’te hesabı ve limiti bulunan tüzel müşteriler yararlanabiliyor.
Diğer yandan CebimPOS ile akıllı cep telefonlarını POS cihazına dönüştüren Kuveyt Türk, esnaf ve KOBİ’lerin kolay ve masrafsız bir şekilde tahsilat yapabilmelerine imkân tanıyor. Esnaftan çiftçiye, işletme sahibinden bayilere kadar her kesimin ihtiyaçlarına özel kartlar sunarak, esnek ödeme planlarıyla işletmelerin yüzünü güldürüyor. İşletmelere yönelik kartlar arasında KOBİ Kart, Business Plus Kart, Esnaf Kart, Sağlam Bayi Kart, Tohum Kart öne çıkıyor. Detaylı bilgi: www.kuveytturk.com.tr
ilerliyoruz. Dijital dönüşümle
işlemin faizsiz finans kuralları
alternatif finansal bir sistemdir.
Üretim, ihracat ve yatırım amaçlı sermaye ihtiyacı ve finansal hizmetler gibi alanlarda yenilikçi çözümler geliştiren Kuveyt Türk, bu çözümlerle KOBİ ve esnafların da içinde yer aldığı ticari işletmelerin yanında yer alıyor.
Cep telefonları POS cihazına dönüştü
anlayışından ödün vermeden
de ülkemizde rüştünü ispatlamış
Ürün ve hizmetleriyle ticari işletmelerin yanında
Tedarikçi Finansmanı ürünüyle katılım finans prensipleri doğrultusunda sipariş süreciyle birlikte işin başında yer alan Kuveyt Türk, bu finansman türünde, vadeli ürün/hizmet satan tedarikçi müşterilerine fatura vadesinden önce tahsilat imkânı sunarken, alıcı firmaların ödemelerinde esneklik kazanıp etkin satın alma yöntemiyle kesintisiz tedarikte bulunmalarını sağlıyor.
Katılım finans sistemi, her türlü finansal faaliyetin ve
dolayı herhangi bir hisse ya da opsiyon da almıyor. Hibe programının yanı sıra eğitim, proje bazlı mentorluk, çok lokasyonlu kuluçka hizmeti gibi destekler de sağlıyor. Bunların yanı sıra Lonca Girişimcilik Merkezi’nin İTÜ ARI Teknokent ile yaptığı iş birliği kapsamında “BİGG Uygulayıcı Kuruluş” seçilmesinden dolayı Lonca girişimleri, TÜBİTAK’ın her yıl 300’den fazla genç girişimciye verdiği 200 bin TL hibeden de faydalanma fırsatını yakalayabiliyor. Girişimcilere desteğini sadece Lonca ile de sınırlı tutmayan Kuveyt Türk, yüzde 100 iştiraki olan KT Portföy Yönetimi A.Ş.’nin kurucusu ve yöneticisi olduğu Teknogirişim GSYF üzerinden de büyüme potansiyeli yüksek, ölçeklenebilir iş modeline sahip erken aşama girişimlere yatırım yapıyor. Detaylı bilgi: www.loncagirisim.com.tr
edeceğiz.
Architecht yazılım ihraç ediyor Yüzde 100 Kuveyt Türk sermayesiyle kurulan Architecht şirketi milli yazılımlar geliştiriyor. 2015 yılında kurulan Architecht araştırma, geliştirme, teknoloji ve yenilik konusunda Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarından biri olmak vizyonuyla yola çıktı ve ilk senesinde Türkiye'nin ilk 500 bilişim şirketinin arasına adını yazdırmayı başardı. Finansal teknolojiler konusunda rekabetçi piyasa şartlarında etkin ürünler geliştiren, yenilikçi teknolojileri kullanarak ülke ekonomisine katkıda bulunan Architecht, Ar-Ge çalışmalarıyla ürün/ hizmet halkasını genişletmeye devam ediyor ve globale ürün/hizmet sunan bir marka olma yolunda hızla ilerliyor. Detaylı bilgi: www.architecht.com
31 l KATILIM BANKACILIĞI
IŞ DÜNYASINDA DIYALOG
Vahap Munyar
Enflasyon farkını istemek meşrudur
G
EÇEN gün bir şirketin yönetim kurulu başkanı ile sohbet ederken, 2011 yılında tarımhayvancılık kredisiyle ilgili tutumundan söz etti:
- Benim faiz hassasiyetim var. O nedenle yatırımlarımı, işlerimi genelde özkaynakla yürütürüm. 2011’de tarım-hayvancılık yatırımına kaynak sağlayan ilgili kamu bankasının faizsiz kredisi gündeme gelmişti. Faizsiz olduğu için o krediyi kullandım. Sohbet sırasında “faizsiz banka” olarak bildiğimiz “katılım finans kurumları”nın uyguladığı finans yöntemlerinden biri aklıma geldi: - Karz-ı Hasen… Nisan ayında Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku ile konuşmuştum. Utku’ya şu soruyu sormuştum: - COVID-19 süreci nedeniyle birçok sektörde işler durma noktasına geldi. Sizde, “paradan para kazanmak” yok. Size yatırılan mevduatla iş yapıp, oradan elde ettiğiniz kazançtan hesap sahibine pay veriyorsunuz. Bu dönemde “faizsiz finans” işini nasıl yürütüyorsunuz? Utku, yanıt için Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) geçen yıl aldığı bir fetvadan söz etmişti: - Söz konusu fetva, “enflasyon
32 l KATILIM BANKACILIĞI
farkı”nın dinen caiz olduğunu kabul ediyor. Biz Albaraka Türk olarak son döneme kadar “enflasyon farkı” uygulamasına girmemiştik. Bu dönemde biz de uygulamayı devreye aldık.
Finansmanı… Sohbet sırasında Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin web sayfasına girip “Karz-ı Hasen” tanımını okumuştum. Bu yazıyı yazarken yeniden baktım:
Bunun nedenini şöyle anlatmıştı:
• Karz-ı Hasen: Faizsiz borç vermek, borçtan gelir elde etmemek. Örneğin, 100 bin lira borç verip, yine 100 bin lira olarak geri almak.
- COVID-19’un yol açtığı bu zorlu günlerde özellikle KOBİ’ler maaş ödemek, çeklerini ödemek için kredi talep ediyor. Böyle sıkıntılı dönemde KOBİ’lerimize sırtımızı dönemezdik. O nedenle kullandırdığımız bu tür kredilere “enflasyon farkı” uyguluyoruz. Uygulamanın katılım finans kurumları tarafındaki adını da sorup, öğrenmiştim: • Enflasyona Endeksli Karz-ı Hasen Nakit
Tanıma şu cümle eklenmişti: - Öte yandan, enflasyon farkını istemek meşrudur. TKBB’nin web sayfasında “Enflasyon Farkı” bölümü de
dikkatimi çekmişti: •Enflasyon Farkı: Paranın kaybettiği değer, alım gücündeki azalma oranı.
Finansmanı” ile ilgili bölümü göremedim.
Katılım finans kurumlarının elini rahatlatan cümle, bu bölümde daha netleştirilmişti:
Oysa “Enflasyon farkı, ‘faiz’ değildir. Alacaklının hakkıdır” yaklaşımı, katılım finans kurumlarında yaşanan önemli değişimi ortaya koyuyordu.
- Enflasyon farkının borçludan talep edilmesi “faiz” değildir. Bilakis, enflasyon farkı alacaklının “hakkı”dır.
Albaraka Türk başta olmak üzere, Türkiye’deki katılım finans kurumlarının ayrı fetva heyetleri bulunuyor.
Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin web sayfasını yeniden inceledim. Nisan ayında gördüğüm fetva ve “Enflasyona Endeksli Karz-ı Hasen Nakit
Türkiye Katılım Bankaları Birliği de ayrıca kendi sektörü için “fetva” alıyor…
TKBB’NIN WEB SAYFASINDAKI “ENFLASYON FARKI” BÖLÜMÜNDE ILGI ÇEKICI IFADELER YER ALIYOR
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu bu konuya açıklık getiremez mi? Din İşleri Yüksek Kurulu, “Enflasyon farkı ‘faiz’ değildir. Alacaklının hakkıdır” yaklaşımına katılır mı?
33 l KATILIM BANKACILIĞI
ADVERTORIAL
Türkiye Finans, üretim ve ihracat odaklı kalkınma için KOBİ’lerin dijital dönüşümüne destek veriyor
T
ürkiye’nin sürdürülebilir büyümesi için üretim ve ihracat odaklı kalkınmanın yanı sıra büyük veya küçük ölçekli tüm kurumlar içerisinde dijital dönüşümün ve inovasyon kültürünün teşvik edilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Türkiye Finans Genel Müdür Vekili Murat Akşam, Türkiye Finans’ın üretime ve reel sektöre katkı sağlayan bir banka olarak tüm dünya ile birlikte dijitalleşen iş yapış biçimlerine adaptasyonu kolaylaştıracak yenilikçi ürünler geliştirmeye önem verdiğini ifade ediyor. Türkiye ekonomisinin belkemiği olan KOBİ’lerin üretim yapabilmelerinin ve bunun teşvik edilmesinin de ülkemizin büyümesi açısından önemine değinen Akşam, Türkiye Finans’ın KOBİ bankacılığı anlayışının onların iş süreçlerini hızlandırmak ve iş yüklerini azaltmak üzerine olduğunu vurgu-
“TÜRKIYE FINANS OLARAK KOBİ’LERIN DIJITALLEŞME SÜREÇLERINE DAHA KOLAY, KONFORLU VE GÜVENLI BIR ŞEKILDE UYUM SAĞLAYABILMELERININ, DIJITAL DÜNYAYA ÇOK DAHA DONANIMLI BIR ŞEKILDE ADIM ATABILMELERININ ÖNÜNÜ AÇIYORUZ.”
ladı. Akşam şunları söyledi: “Türkiye Finans olarak KOBİ’lerin dijitalleşme süreçlerine daha kolay, konforlu ve güvenli bir şekilde uyum sağlayabilmelerinin, dijital dünyaya çok daha donanımlı bir şekilde adım atabilmelerinin önünü açıyoruz. Büyüyen bir Türkiye ekonomisi için KOBİ’lerimizin teşvik edilmesi ve desteklenmesi şart.” Bu noktada KOBİ’ler için yenilikçi çözümler üretmeye devam ettiklerini ifade eden Akşam, KOBİ’lerin dijital süreçlere hızlı ve kolay bir şekilde uyum sağlayabilmeleri ve bu süreçleri en zahmetsiz biçimde atlatabilmeleri için e-Dönüşüm destek paketleri hazırladıklarını belirterek, “Bildiğiniz üzere belirli kriterlere sahip şirketler için E-Fatura, E-Defter, E-Arşiv, E-İrsaliye, E-SMM ve E-MM gibi ürünler temmuz ayı itibariyle zorunluluk haline geldi. “KOBİ’ye FOBİ yok” söyleminden yola çıkarak hazırladığımız e-Dönüşüm paketlerimizle E-Fatura, E-Defter, E-Arşiv, E-İrsaliye, E-SMM, E-MM ürünlerini ücretsiz olarak sunarak bu paketler üzerinden müşterilerimizin işlemlerini daha hızlı ve güvenli bir şekilde yapabilmelerine imkan tanıyoruz” dedi. Dijitalleşmenin hayatımızın pek çok alanında köklü değişikliklere yol açtığının altını çizen Akşam, KOBİ’lerin bu değişim sürecinde dijital dönüşüm süreçlerini desteklemek amacıyla bu çözümleri geliştirdiklerini belirterek; “Dijitalleşme artık tüm şirketler için bir seçenek olmanın ötesine geçerek bir iş yapma biçimi haline gelmiş durumda. Geldiğimiz noktada kamu
34 l KATILIM BANKACILIĞI
ve özel işletmeler tarafından yürütülen finansal süreçlerin kontrolü artık elektronik ortama taşınmış durumda. Amacımız; KOBİ’lerimize dijitalleşme yolculuğunda rehberlik ederek ihtiyaçları olan çözümleri onlara götürmek ve adaptasyon konusunda sıkıntı çektikleri bu süreci onlar için kolaylaştırmak ” diye konuştu.
rasyosu yüksek ürünlerle de onların iş ortağı olmayı hedefliyoruz. Bu noktada banka olarak nakit yönetimi ürünlerimizle de KOBİ’lerimize farklı noktalarda çözümler sunuyor, ödeme, tahsilat ve tedarik zinciri çözümlerimizle de iş süreçlerinde kolaylık sağlıyoruz. KOBİ’lerimize özel terzi işi çözümler sunmak ve açık bankacılığın piyasaya getirdiği yeniliklere öncülük eden banka olmak yolunda çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyor, finteklerle olan iş birliklerimizi de arttırıyoruz” dedi.
Türkiye Finans olarak ekonominin itici gücü olan KOBİ’ler başta olmak üzere çok sayıda şirkete finansman desteği sağladıklarına da değinen Akşam, KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerine rehberlik etmenin yanısıra mal ve hizmet alımlarına aracılık ettiklerini, büyüme için ihtiyaç duydukları finansman seçeneklerini ve banka-
cılık çözümlerini geliştirdiklerini de ifade etti. Finansman imkanlarının yanı sıra nakit yönetimi ürünleri ile de KOBİ’lerin yanında olduklarını da vurgulayan Akşam,“Küçük veya büyük ölçekli tüm işletmelerin yanındayız derken onlara finansman sağlayan banka olmanın ötesinde firmalarımızın işlerini kolaylaştıran, inovasyon
Dijital altyapısı kuvvetli yenilikçi ürünlerle katılım bankacılığını da yeni kitlelerle tanıştırıyoruz Banka olarak sadece pandemi döneminde değil son yıllarda dijital bankacılık kanallarına ve inovasyona yaptıkları yatırımlar sayesinde pandemi gibi olağanüstü dönemleri sorunsuz atlattıklarını dile getiren Akşam, konu hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye Finans olarak sadece pandemi döneminde değil dijital bankacılık kanallarına ve inovasyona uzun yıllardır yatırım yapıyoruz. Salgın döneminde ise dijital yatırımlarımızı daha da arttırdık. Daha hızlı, daha çevik ve daha dijital bir sürece geçtik. Bu dönemde dijitalleşmeyi daha iyi kavradık ve dijital alt yapısı kuvvetli ürünlerle hem tüzel hem de bireysel müşterilerimize yerinde hizmet götürmenin ge-
rekliliğini gördük. Pandemi döneminde dijital kanallarımızdan edindiğimiz başvuru sayısını 6 kat, dijital kanallarımızdan edindiğimiz yeni müşteri sayısını 4 kat arttırdık. Dijital bankacılık müşteri sayımız, geçen yılın aynı dönemine göre bu yılın ilk sekiz ayında yüzde 60 arttı” dedi. Dijital bankacılık kanallarını, geliştirdikleri yenilikçi ürün ve hizmetleri sadece müşterilerimizin Türkiye Finans’a ulaşmalarını sağlayan araçlar olarak değil, kişiselleştirilmiş çözümler ile onları daha iyi tanımalarını sağlayan, deneyim bazlı ürün ve hizmetler sunmalarını kolaylaştıran unsurlar olarak tanımlayan Akşam, birçok ürün ve hizmeti dijital kanallar üzerinden; 7/24, hızlı, kağıtsız, kolay ve self servis sunduklarını belirtti. Şube dışında müşterilerinin ihtiyaçlarını yerinde finanse eden Hızlı Finansman, Türk lirası birikimleri desteklemek için geliştirilen dijital E-Katılma hesabı gibi dijital altyapısı kuvvetli ve katılma ile sukuk hesapları birleştiren yenilikçi bir ürün olan Bol Kepçe gibi ürünleri sunarak katılım bankacılığı sektöründe fark yarattıklarını ifade eden Akşam, yenilikçi ürünlerle daha önce katılım bankalarıyla çalışamamış müşterileri hem Türkiye Finans’a hem de katılım bankacılığı sektörüne kazandırdıklarını dile getirdi.
35 l KATILIM BANKACILIĞI
D I J İ TA L A LT YA P I
TÜRKKEP YÜZDE 60 BÜYÜME HEDEFLEDİ
E-dönüşüm daha da hızlanacak İK YÖNETIMININ VE MALI SÜREÇLERIN DIJITAL YÜRÜTÜLMESI GEREKTIĞINI TÜM ŞIRKETLER BU DÖNEMDE KAVRADI. GELENEKSEL IŞ SÜREÇLERINDEN ELEKTRONIK IŞ AKIŞLARINA DOĞRU HIZLI BIR GEÇIŞ OLDU.
E-DÖNÜŞÜM ARTIK YENI DÜNYANIN VAZGEÇILMEZ BIR PARÇASI. E-KIMLIK GEÇIŞININ TAMAMLANMASI ILE BIRLIKTE ÖNÜMÜZDEKI DÖNEMDE BIREYSEL KEP ADRESI KULLANIMINDA CIDDI BIR ARTIŞ ÖNGÖRÜYORUZ”
36 l KATILIM BANKACILIĞI
SALGIN SÜRECINDE TALEBIN HIZLA YÜKSELDIĞI E-DÖNÜŞÜM, TASARRUF SUNAN UYGULAMALARIYLA ÖNE ÇIKIYOR. BU ALANDA UZMAN ŞIRKETLERIN SAYISI DA HIZLA YÜKSELIYOR. TÜRKKEP GENEL MÜDÜRÜ OLCAY YILDIZ, KEP (KAYITLI ELEKTRONIK POSTA) SATIŞLARINDA YÜZDE 50 BÜYÜME YAŞANDIĞINI SÖYLEDI.
Olcay Yıldız TÜRKKEP Genel Müdürü
Mobilleşen ve dijitalleşen hayatta bireylerin ya da şirketlerin kamusal ya da ticari faaliyetlerini online ortamda yürütmesinin gerekliliği yıllardır ifade ediliyordu. Tüm ihtiyaçları online ortamda çözebilen hizmetleri içine alan e-dönüşüm pazarının önemi, COVID-19 pandemisiyle bir kez daha ortaya çıktı. Belki de hiç gitmeyecek şekilde yaşamımızın bir parçası oldu. E-dönüşüm ihtiyacı bu alana hizmet eden uzman şirketlerin de öne çıkmasına yol açtı. Bunlardan biri de TÜRKKEP. E-dönüşüm pazarının en önemli hizmet sağlayıcılarından TÜRKKEP’in Genel Müdürü Olcay Yıldız, pandemi sürecinde şirketlerin, KOBİ’lerin ve bireylerin e-dönüşüm hizmetlerinden yararlanma oranlarının önemli oranda arttığını, KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) satışlarında yüzde 50 büyüme yaşandığını ifade etti. Kurumlararası evrak akışını disipline ediyor E-dönüşüm pazarında yetkilendirildiği 2013 yılından bu yana hizmet veren TÜRKKEP, e-dönüşüm hizmetlerine yönelik hizmet kalitesi, güvenilirliği, çözüm odaklı yaklaşımı ve ihtiyaç temelinde geliştirdiği hizmetler ile şirketlerin tüm resmi yapılanmasına yönelik işlerini kolaylaştırıyor. Kurumlar arası evrak akışını disipline ederek, iş akışını resmileştiren TÜRKKEP, KEP (Kayıtlı Elektronik Posta), e-yazışma, e-fatura, e-arşiv fatura, e-defter, e-saklama, e-imza, KEP kurumsal çözümler gibi ürün ve hizmetler sunuyor. Bu hizmetler ile iş gücü, kağıt ve arşiv maliyetlerinde tasarruf sağlarken kayıt dışının engellenmesi ve verilerin güvenli ortamlarda uzun süre saklanmasına olanak sağlıyor. Şirketlerin iş sistemleri ile entegrasyon, süreç yönetimi, bu teknolojilerin iş senaryolarında kullanılması ve sunduğu satış sonrası hizmet yaklaşımı ile de sektörde öncü olma özelliğini sürdürüyor. Türkiye’de büyük ve küçük ölçekli birçok şirketin çözüm ortağı olan TÜRKKEP, gerçek ve tüzel kişi müşteri sayıları ve sektörel yaygınlığı açısından pazar lideri konumunda. TÜRKKEP, Boyner, Eroğlu Holding, Hugo Boss, Şişecam, Anadolu Holding, Enka, Bilfen Okulları, TGS Yer Hizmetleri, Vodafone, Türk Telekom gibi birçok şirketin çözüm ortağı…
%
50
Kayıtlı Elektronik Posta satışlarında büyüme gerçekleşti
Pandemide geleneksel iş süreçlerinden elektronik iş akışlarına hızlı bir geçiş oldu Pandemi döneminde evden çalışma sistemi ile birlikte e-dönüşüm hizmetlerini kullanmayan şirketlerin süreçten negatif etkilendiğini belirten TÜRKKEP Genel Müdürü Olcay Yıldız “kağıt ortamında yapılan sözleşmelerin, banka
talimatlarının yerine temassız ve kağıtsız ortamda online yapılmasını önemi ortaya çıktı. İK yönetiminin ve mali süreçlerin dijital yürütülmesi gerektiğini tüm şirketler bu dönemde kavradı. Geleneksel iş süreçlerinden elektronik iş akışlarına doğru hızlı bir geçiş oldu. Bu geçiş güven katmanını zorunlu hale getirdi. Kısa ve orta vadede yapılması planlanan birçok çözüm öne alındı. Bu dönemde özellikle KEP ve e-İmza çözümlerimize oldukça yoğun talep aldık. E-dönüşüm artık yeni dünyanın vazgeçilmez bir parçası. e-Kimlik geçişinin tamamlanması ile birlikte önümüzdeki dönemde bireysel KEP adresi kullanımında ciddi bir artış öngörüyoruz” dedi.
37 l KATILIM BANKACILIĞI
D I J İ TA L A LT YA P I
Doğru teknolojiyi adapte eden büyümede daha fazla yol aldı TEKNOLOJI ŞIRKETI VITEL GENEL MÜDÜRÜ DENIZ EŞIYOK, SALGININ ARDINDAN DOĞRU TEKNOLOJIYE YATIRIM YAPAN ŞIRKETLERIN BÜYÜME YOLUNDA DAHA FAZLA YOL ALDIĞINI DILE GETIRDI. EŞIYOK, “TEKNOLOJI SAYESINDE SISTEM IŞLEMEYE DEVAM ETTI VE ÇARKLAR ESKI HIZINDA OLMASA DA DÖNMEYE DEVAM ETTI” DEDI.
Teknoloji şirketi Vitel, kendisini katma değerli distribütör olarak tanımlıyor. KOBİ’ler başta olmak üzere, dev sanayi şirketlerinden, hizmet sektörlerine uzanan geniş bir sahada hizmet üretiyor. 25 yılı aşkın süredir, Türkiye’de ve global arenada 3 binin üzerinde şirkete çözümler sunan, bakım ve destek hizmetleriyle danışmanlık hizmetleri veren Vitel, İstanbul’un yanı sıra Ankara ve Almanya’daki ofislerinde faaliyet yürütüyor. Dijitalleşme süreçlerinin kendile-
rine getirdiği konfor alanını görünce teknolojik gelişmelere daha fazla yatırım yapmaya başladıklarını kaydeden Vitel Genel Müdürü Deniz Eşiyok, doğru teknolojiyi bünyesine adapte edebilen KOBİ’lerin büyüme yolunda bu süreçte daha fazla yol aldığını vurguladı. Vitel Genel Müdürü Eşiyok, “Vitel’in çok farklı SMB çözümleri mevcut. Temsilcisi olduğumuz 20 yazılım ve donanım markası var ve bunların birçok ürününün her türlü işletmede konumlanabi-
Deniz Eşiyok Vitel Genel Müdürü
3 bin
25 yılda hizmet verdiği şirket sayısı
38 l KATILIM BANKACILIĞI
lecek modeli mevcut. Çok az sayıda çalışanı olanlar için 5-10 lisanslı yazılım çözümü sunabilirken aynı ürünün daha kapsamlı modüllerini binlerce kullanıcılı kuruluşlara da sunabiliyoruz. Donanım seviyesinde de ihtiyaca göre boyutlama yapabiliyoruz. KOBİ'lere özel yürüttüğümüz butik projelerimiz ile katma değer sağlıyoruz. Öncelikle ihtiyaçlarına göre hızlı bir check-up yaparak gereken iş modelini kurduktan sonra çözümleri birlikte oluşturuyoruz” diye konuştu. Yeni teknolojiyle büyüyen firmayız Salgının belki en az etkilediği sektörlerden biri teknoloji sektörü olduğunu söyleyen Eşiyok, “Hatta bu dönemde büyüyen alanlar oldu. Esnek çalışma modelleri için çok fazla ürünümüz ve çözümümüz var. Bu kapsamda rakamsal olarak kayıp görmedik, aksine kazanım elde ettiğimiz yükselen alanlar var” dedi. Vitel’in sürekli yeni teknolojilerle büyüyen bir firma olduğuna dikkat çeken Eşiyok, şu bilgileri verdi: “Öncelikle iş gücümüze yatırım yaptık, nitelikli ve donanımlı çalışanlarımızı aramıza kattık. İç yapılanmamızda bir İnsan Kaynakları dönüşüm projesi başlattık. Yeni markalar ile önemli iş birlikleri adına yeni görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Türkiye’nin en büyük ağ alt yapı projelerinde Vitel imzasını bulabilirsiniz. Yeni bir yapılanma, yeni teknolojiler ve markalar ile geliştireceğimiz yeni projeler için çok ciddi yatırımlar yaptık. 2021 için kimse şimdiden net bir şey söyleyemiyor. Herkesin kabuğuna çekildiği bu süreçte biz tam aksine durumları fırsata çevirecek uygulamalar başlattık. İşgücü, Ar-Ge, uzaktan çalışma yatırımlarımız gündemde. Kurumsal olarak sürekli sürdürülebilir gelişmemizi devam ettireceğiz.”
SALGININ BELKI EN AZ ETKILEDIĞI SEKTÖRLERDEN BIRI TEKNOLOJI SEKTÖRÜ OLDUĞUNU SÖYLEYEN EŞIYOK, “HATTA BU DÖNEMDE BÜYÜYEN ALANLAR OLDU. ESNEK ÇALIŞMA MODELLERI IÇIN ÇOK FAZLA ÜRÜNÜMÜZ VE ÇÖZÜMÜMÜZ VAR. BU KAPSAMDA RAKAMSAL OLARAK KAYIP GÖRMEDIK, AKSINE KAZANIM ELDE ETTIĞIMIZ YÜKSELEN ALANLAR VAR” DEDI.
PANDEMİDE SİSTEM, TEKNOLOJİYLE DÖNDÜ Pandemi süreci her sektörü olumsuz etkiledi. Tüm dünya bu yeni sürece adapte olmak için elinden gelen çabayı dramatik bir şekilde gösterdi. Bu süreçte gördük ki teknoloji bizler için elzem. Teknoloji sayesinde sistem işlemeye devam etti ve çarklar eski hızında olmasa da dönmeye devam etti. Bizim uzaktan çalışmaya yönelik çözümlerimiz etkili oldu ve talep gördü. Hatta IT ekipleri için bir uzaktan çalışma kılavuzu yayımladık. Video konferans sistemlerine bu dönemde çok fazla ihtiyaç oldu ve bizler de Türkiye’nin en önemli kurumlarında değerli projeler gerçekleştirdik. Halen yeni ve ufuk açıcı projelerimiz devam etmektedir.
TEKNOLOJİ DÜNYASINDA NELER ÖN PLANA ÇIKIYOR Teknoloji sektörü çok hızlı değişip gelişiyor. Akıllı çözümler, AI, robotik, süreç otomasyonu, Siber Güvenlik çözümleri, IOT-EOT teknolojileri, tehdit istihbaratı, gibi konular ön plana çıkıyor. Bizler de bu kapsamda yeni yükselen teknolojilere yatırım yapmaktayız. Müşteriler özellikle Covid süreci ile birlikte uzaktan çalışma çözümlerine yöneldiler. Bu tarz projelerde daha fazla yer almaya başladık. Biz çok yönlü bir firmayız. Her yeni doğan teknolojiye hızlıca adapte olabilecek kabiliyete sahibiz zira teknolojik danışmanlık ekibimiz büyük ve çok nitelikli.
39 l KATILIM BANKACILIĞI