BULUTSUZLUK ÖZLEMİ 09 EKiM ÇARŞAMBA
GÖKHAN TEPE BAYRAMIN 4. GÜNÜ
16 EKİM ÇARŞAMBA
HAKAN ALTUN DUMAN 25 EKiM CUMA
EZGİNİN GÜNLÜĞÜ 31 EKiM PERŞEMBE
Ekim ayı etkinliklerinin tamamınına ulaşmak için
www.222park.com 0 222 320 11 11 / 0530 494 21 03 /222prk @222parkofficial
AÇIK OTOPARK 26 EKiM CUMARTESİ
Sevgili Genç Arkadaşım,
Eskişehir’e hoş geldin. Buraya isteyerek geldiğinden şüphem yok. Belki okumaya gelmeden önce, görmek için defalarca gelmişsindir Eskişehir’e. Ama daha önce gelmemişsen bile, Eskişehir hakkında çok şeyler duymuşsundur. Eskişehir seni hayal kırıklığına uğratmayacak. Türkiye’nin en yaşanabilir şehirlerinden birine geldin. İstatistikler öyle söylüyor. Burada yaşadığın süre içinde, istatistiklerin söylemediği şeyleri de göreceksin. Eskişehir bir öğrenci cennetidir. Çünkü Eskişehirliler öğrenci olarak Eskişehir’e gelenleri, kendi çocuklarını sever gibi sever, bağırlarına basarlar. Seni de öyle sevecekler. Yabancılık çekmeyeceksin bu şehirde. Sana değer katacak üniversiteler kurduk. Üniversite eğitiminin sadece kampuslarda, dersliklerde gerçekleşmediğini bildiğimiz için, senin yetişmene, geleceğin dünyasında hak edeceğin yeri almana yardım edecek modern bir Avrupa şehri oluşturduk. Bu şehirde sevinçli günlerin olacağı gibi, üzüntülü günlerin de olacak. Yıllar geçince göreceksin ki, bu şehirde bu şehirde geçirdiğin en üzüntülü günler bile, unutmak istemeyeceğin tatlı birer hatıra olacak. Çünkü hepimiz, bütün Eskişehirliler, senin üzüntülerini paylaşmak, hafifletmek için yanında olacağız. Eskişehir’in üniversitelerinden birinde okuma hakkı kazandığına göre, seni yetiştirenlerin gurur kaynağı olmalısın. Unutma ki, bütün bir ülkenin gurur kaynağısın. Akranlarından birçoğunun hayal edip de elde edemediği bir fırsatı bu şehirde kazanma başarısı elde etmişsin. Bunun ve okuduğun şehrin kıymetini bil. Sana değer katsın, yetişmene katkıda bulunsun diye, çok emek harcanarak gerçekleştirilen Eskişehir’e de senin değer katacağından hiç şüphemiz yok. Başarılarının devamı dileğiyle, bütün Eskişehirliler, bütün hemşehrilerim adına, sana tekrar hoş geldin diyorum.
Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı
Barış AYDOĞDU
w w w.e c a m p u s m a g .c o m
Genel Yayın Yönetmeni
PROJE YÜRÜTÜCÜSÜ
Mıknatıs Production
ŞEHRE DEĞER KATANLAR… GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Barış AYDOĞDU
Eskişehir’i Eskişehir yapan birçok değer vardır ancak bu değerlerin içinden sadece bir tanesi kente kimliğini kazandırır. Şehri her daim ışıl ışıl yapan, sokaklarına hareket katan, insanlarının yüzünü güldüren bir değer. Hatta kent birçok yerde o değerle anılır ve çoğu insan bilir ki Eskişehir demek, “öğrenci kenti” demektir. Kısacası Eskişehir’e anlam katan o değer aslında sadece “öğrenci”dir.
EDİTÖR
Cansu BALCI
DİZGİ & TASARIM
İsmail Hakkı YENER
GÖRSEL YÖNETMEN
Şahan ŞEF
PROJE DANIŞMANI
Tarık KAYMAK
SORUMLU YAZI İŞLERİ YÖNETMENİ
Çağın BOZKURT
FOTOĞRAFLAR
HABER KOORDİNATÖRÜ
Simge AŞKAN
Mehmer Arif BOZAN Büşranur AKINCI Gökhan ERSOY Yiğithan DOĞAN
MODA EDİTÖRÜ
WEB KOORDİNATÖRÜ
Zafer Burak AYDOĞDU REDAKSİYON
Mine DURUKAN
Ozidi MANTA
KATKIDA BULUNANLAR
Oğuzhan ÖZEN, Prof. Dr. Ufuk AYDIN, Nazmi HAYAT, Seyfettin TOPAK, Mustafa Kadir GÜNER, Bülent ŞARLAR, Deniz DEMİR, Selçuk BAŞARAN, Bilal KIR, Onur HANAY, Ayşegül DALLI, Semra İDEMEN, İpek Buket KAMİŞ, Özkan AKAR, Berrin YEŞERTENER REKLAM BİRİMİ KOORDİNATÖRÜ
Barış AYDOĞDU 0507 715 64 92 • baris@miknatisproduction.com İLETİŞİM
Mıknatıs Production T: 0222 230 38 32 / F: 0222 234 43 71 info@miknatisproduction.com www.miknatisprouction.com YÖNETİM YERİ
Cumhuriye Mahallesi, Tersel Sokak, Ata Apartmanı, 2/14 Eskişehir / TÜRKİYE BASKI
ETAM A.Ş. Matbaa Tesisleri Organize Sanayi Bölgesi, Mümtaz Zeytinoğlu Bulvarı 26110, Eskişehir /TÜRKİYE T: 0222 236 00 51 ECAMPUS’ Dergi Basım – Yayın yasalarına uygun olarak hazırlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, röportaj, haber ve konuların her hakkı saklıdır. Dergide yer alan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine, basılan fotoğrafların sorumluluğu fotoğrafçılara aittir. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
O öğrenci olmazsa, her kafesi, barı ayrı güzel “Barlar Sokağı” bomboş kalır, yollar işine gidip gelen insanlarla dolup taşar, o sokakları dolduranlar da şu ankinden çok farklı, anlayış düzeyleri bambaşka, donuk bakışlarla etrafta dolanırlardı. “Sokakta Hayat Var” sloganı bir şehri bu denli yansıtmaz, kentin ismi bir marka olamazdı. Aklınıza gelebilecek her şeyin küçükte olsa bir örneği bulunmaz, insanların içinde el ele, kol kola gezmek hoş karşılanmazdı. Şehrin konsepti değişir, okulların, üniversitelerin yerini başka şeyler alırdı. Öğrencinin halinden anlayan, onlar gibi düşünebilip, onlar gibi hareket eden hocalar kalmazdı. Kısacası saydığımız tüm bu olumsuzluklar ve dahası sadece bir olgunun yokluğundan kaynaklanırdı. Unutmayalım ki, herkesin farkında olması gereken en büyük nokta, yine herkesin öğrenciye muhtaç olduğudur. Kentin gelişimi, bir marka oluşu ve hiçbir zaman kısıtlamayan yapısının varlığı, yeni öğrencilerin gelişiyle daha da pekişir. Bu pekişme ise şehri bir adım daha öteye, daha da yaşanabilir bir yer haline getirir. Yatırımlar öğrenciye yapılır, yenilikler öğrenci için getirilir. Eğitim bu şehirde gelişir, kültür bu şehirde çeşitlenir. Farkına varamayanlar ya da varıp da yakalayamayanlar için, Eskişehir öğrencisiyle güzel ve yine öğrencisiyle anlamlıdır. Her daim gidenin yerini, bir yenisi alacaktır ve her değişim daha da fazla anlam katacaktır.
ÖĞRENCİ KENTİNE HOŞGELDİNİZ!
İÇİNDEKİLER 10 CAMPUS FASHION
28
56
ESKİŞEHİR KENT REHBERİ
22
GÜLCAN ARDIÇ
EMEL ERDEMANAR
26
RED BULL SPORTS
46 MILANO
68 BEYAZ PERDE
CAMPUS FASHiON
MODA EDİTÖRÜ
MİN DURUKA E N Naz SÖNMEZER
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi - İngilizce İşletme Tercihini, geçen sezonun öne çıkan parçalarından olan ve bu sezonda da sıkça karşılaştığımız maksi boy etekten yana kullanan Naz, üzerine giydiği beyaz bluzu ve kırmızı kolyesiyle şıklığını tamamlamış. Yaz aylarının vazgeçilmezi olan sandaletleriyle kullanacağı spor bir çanta ve atkuyruğu şeklinde toplanmış saçlar ile Naz, kombinini daha da şık bir hale getirebilir. FASHION 12
Başak ŞENYÜZ
Selçuk BAŞARAN
Açık mavi renkte kullandığı kot gömleği ve beyaz renkteki skinny jeani ile hoş bir renk geçişi yakalayan Başak, dar skinny jeani yerine sezonun modası olan İspanyol paça bol kesim bir pantolon tercih ederse daha şık bir görüntü yakalayabilir. Dağınık bıraktığı saçları ve sade makyajı Başak’ı oldukça hoş göstermiş.
Koyu renkteki jean pantolonu ile kombinlediği kırmızı ekose desenli gömleği oldukça uyumlu olan ve rahat bir görüntü yaratan Selçuk, aksesuar olarak kullandığı bilekliği ve saati ile de 2013 sokak modasını şık bir şekilde yansıtıyor.
Sanat ve Tasarım Fakültesi - Görsel İletişim Tasarımı
FASHION 14
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi - İşletme
Tuğçe ÖZSÜMBÜL
Mustafa UYSAL
Bu sezonun öne çıkan modellerinden olan bilekte biten dar kesimli keten pantolonlar, yaz renkleriyle kullanıldığında oldukça şık bir görüntü ortaya koyuyor. Askılı bluzu ile pantolonu arasındaki renk geçişlerinin uyumu da Tuğçe’nin şıklığını bir kat daha arttırıyor. Kullandığı sandaletleri de yaza uyum sağlıyor.
Mustafa, siyah renkli bol Jean pantolonu ve baskılı t-shirtü ile spor ve rahat bir görüntü ortaya koyuyor. Siyah ve grinin uyumunu başarılı bir biçimde kullanan Mustafa’nın saati ve yüzüğü bu rahat kombininin yanında oldukça klasik kalmış.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi - İngilizce İşletme
FASHION 16
Güzel Sanatlar Fakültesi - Animasyon
Tilbe KARACA
Elif SAYIN
Tilbe, mavi renkteki skinny jeani ile kombinlediği bu sezonun öne çıkan parçalarından olan şifon, desenli gömleği ile güzel bir uyum oluşturuyor. Gömleğindeki desenleri ile aynı renkte kullandığı babetleri oldukça şık bir görüntü ortaya koymuş. Bu şık kombinin üzerine siyah yerine daha soft renklerde bir hırka ve çanta kullanırsa Tilbe daha hoş bir görüntü yakalamış olur.
Elif, yırtık beyaz skinny jeani üzerine giydiği şifon beyaz renkli bluzu ve kullandığı takıları ile çok hoiş bir kombine imza atmış. Siyah-beyaz-gri geçişini başarılı bir biçimde gerçekleştiren Elif daha küçük bir çanta tercih ederse görüntüsünü daha şık bir hale getirebilir.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi - İşletme
FASHION 18
Eğitim Fakültesi - İngilizce Öğretmenliği
Şeytan dürttü, şöyle bir düşündüm, kafa yordum biraz. Siz de düşünün bir kere, üniversitesiz Eskişehir nasıl olurdu? Çıkarın Anadolu Üniversitesini, Osmangazi Üniversitesini Eskişehir’den ve ortaya çıkacak şehri hayal edin. Ya da üniversiteleri çıkarın, onların yerine fabrikaları koyun. Ben hayal edemiyorum; ya da hayal ediyorum: Pek tadı kalmıyor şehrin… Gelin bir düşünce jimnastiği yapalım, üniversitesiz Eskişehir nasıl olurdu? İşte aklıma ilk gelenler: - Yaş ortalaması bu kadar düşük, ekonomisi böyle canlı, bu kadar çok öğretim üyesi olmazdı. - Halkın tolerans düzeyi bu kadar yüksek, el ele gezen gençler bu kadar rahat olmazdı. - Şehrin cıvıltısı yerle yeksan, işsizliği daha yüksek, havası kirli olur, üniversitelerin yerini fabrikalar alırdı. - Bu kadar çok spor müsabakası yapılmaz, voleybol, hentbol, yüzme, basketbol ve üniversite sporları bu kadar revaçta olmazdı. - Caddeleri daha tenha olur, hava karardığında sokakta kimse kalmazdı. - Bugünkü eğlence mekânlarının yarısından fazlası olmaz; bu kadar çok sosyal faaliyet yapılmaz; tiyatrolar, sinemalar, konser salonları bu denli dolmazdı. - Şehrin yüzü bu denli aydınlık, ünlüler Eskişehir’e gelmeye bu denli istekli olmazdı. - Bu kadar çok lokanta, bu kadar çok sinema salonu, bu kadar çok yurt, bu kadar çok cafe olmazdı. - Bu kadar çok apart daire olmaz, işletmeler part time elemanları bu kadar kolay bulamazdı. - Facebook’ta bu kadar çok Eskişehir videosu bulunmaz, tıklanma rekorları kırılmazdı… - Barlar sokağı kalmaz, kartopu savaşları yaşanmaz, sokakta hayat olmazdı… - IQ düzeyi bu kadar yüksek bir şehir ortaya çıkmazdı… - Bu kadar geniş katılımlı ve bu kadar barışçıl eylemler yaşanmazdı… - Bu kadar çok sesli, bu kadar politik, bu kadar gülümseten bir şehir olmazdı… - Eskişehir bir marka olmazdı… Hülasa, üniversiteler olmasa Eskişehir böyle keyifli ve aydınlık, Eskişehir olmasa üniversiteler bu kadar yaşanır olmazdı… Ne dersiniz? (07.01.2011 / güncelleme 05.06.2013) Prof. Dr. Ufuk AYDIN AÜ Hukuk Fakültesi Dekanı www.ucnokta.co
AKTÜEL 20
TASARIMCI : Emre ERDEMOĞLU
FASHION 22
FASHION 23
[KAPAK KIZI]
SIradan bir Universite OGRencisinden Cok daha fazlasI Bir üniversite öğrencisi düşünün. Derslere girip çıkıyor, sınavlara hazırlanıyor ama bir yandan da hep podyumlarda, defilelerde ya da setlerde sabahlıyor… Bu kadarla da sınırlı değil tabi ki, aynı zamanda profesyonel yüzme antrenörlüğü de yapıyor. İlk olarak Miss Turkey finallerinde gördük onu, daha sonra Idol Of Models’da elde ettiği birincilik ve daha sonrasında Survivor macerası...
EMEl R A N A M E D R E RÖPORTAJ 24
yer listleri arasında Miss Turkey Fina ı modellik yapmay , ak ar ol i ris bi alan planlıyor muydun?
ydi, çünkü planladığım ilk şe Modellik yapmak TV izlebaşında, Fashion yıllarımı televizyon odelliğe durum ise beni m yerek geçirdim. Bu r birey bi aya karşı da ilgili olduğu kadar mod or m ganiha sonra katıldığı haline getirdi. Da şans eseri likle 2012 yılında zasyonlar ve özel ında layık Models yarışmas katıldığım Idol Of riyerim ve cilik, sektördeki ka görüldüğüm birin nüm nokbenim için bir dö hayatım açısından tası oldu.
Of sonra gelen Idol n de ’ ey rk Tu s is M de ve bu yarışmada el Models Yarışması Bu sana neler kattı? lik ci rin bi in tiğ et lar ünde açılan kapı süreçten sonra ön nelerdi?
iğim mocilik, çalışmak isted rin bi im tiğ et de El yük artılar CV’m açısından bü a nd ısı rş ka ar cıl da irerek, durumu değerlend bu e nd Be ı. ad ğl sa tarzı orgada Fashion Show ya k ee W n io sh Fa Süreç içealmaya başladım. r ye a rd la on sy za ni üstlenirken, mlerinde de rol fil am kl re de in ris şarılarım rışması benim ba Ya s el od M Of ol Id bilirim. ydalar sağladı diye fa k yü bü an nd ısı aç
kçalıştın. Klipler, re Birçok ünlü isim ile rSu hası… Ardından da ve ri le m fil m la kaatıldın. Survivor’a vivor macerasına ’da yguydu? Survivor tılmak nasıl bir du kada yaşananlar ha yaşadıkların ve or ek istersin? kında neler söylem
nim için rvivor gerçekten be Aslına bakarsak, Su iydi, özelr hayat tecrübes oldukça büyük bi geri döve o yaşananların likle yaşadıklarım ğım açlığı . O adada yaşadı nüşleri noktasında em. Yine elerle tarif edem ve susuzluğu kelim katılmışım baktığımda iyi ki de dönüp arkama n yakalayankü çok az insanı diyebiliyorum. Çü a atılmak büyük bir maceray bileceği böylesine olacak iş Kısaca anlatmakla bana nasip oldu. rse yaşanözetlemek gereki değil ama yine de ıyorum ve şey olduğuna inan ması gereken bir ediyorum. risi olduğumu hiss gerçekten şanlı bi
RÖPORTAJ 25
[KAPAK KIZI]
Daha öğrenciyken içerisine atıldığın bu maceralar eğitim hayatını nasıl etkiledi? Olumlu ve olumsuz yönleri neler oldu? İlk etapta hocaların ve okul arkadaşlarımın dikkatini çekmiş oldum. Sadece okul arkadaşlarım değiş birçok öğrencinin de… Bunlar ise okul dışı uğraşlarım oldukları için kariyerimi olumsuz etkiledi. Ancak yıllar geçtikçe başarılarım, önemli isim ve medya gruplarıyla yaptığımız çalışmalarım bana artı olarak dönmeye başladı, etrafımda bana destek olan insanları sayısı arttı.
Kariyer sayfalarında oyunculuğa da yer vermek isteyen birisi olarak, seni ekranlarda görebilecek miyiz? Bu alanda için özel hazırlıklar yapıyor musun? Hala Bursa Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğrencisiyim. Okulum devam ettiği için uzun soluklu bir dizi projesini de düşünmedim bu yüzden. Yaklaşık olarak 3 yıl sonra bu sorunun cevabını hep beraber göreceğiz.
RÖPORTAJ: Cansu BALCI RÖPORTAJ 26
RED BULL FORMULAZ
Birbirinden muhteşem yarışmaların vazgeçilmez sponsoru Red Bull’un altına imzasını attığı ve Karadeniz’de eskiden çocukların ve gençlerin eğlenmek için yaptıkları, günümüzde ise unutulmaya yüz tutmuş tahta arabalarının yarışı, “Red Bull Formulaz”… Tamamen yarışmacıların yaratıcılığına dayanan ve kendi tasarımları ile performans uyumunu bir araya getirmenin temel alındığı Karadeniz’in farklı ve yöresel aktivitelerinden olan Red Bull Formulaz, Rize’nin Tunca Beldesi’nde düzenlenmekte.
18 – 40 yaş arası katılımcıların “gençler” ve 40 yaş üzeri katılımcıların “ustalar” klasmanında yarıştıkları etkinlikte, yaklaşık 2 kilometreye kadar uzanan özel parkur, keskin virajlar ve yer yer 10 derecenin üstündeki eğimler ile renkli görüntülere sahne oluyor.
Bu yıl beşincisi düzenlenen organizasyonda, aracın montaj aşaması sırasında kullanılan vida ve çividen başka hiçbir metal aksam kullanmadan tamamen tahtadan yaratmak asıl kural. Red bull Formulaz’a katılacak araçların en az dört tekerlek ve bir direksiyon bulundurması, tamamen el yapımı olmasının yanı sıra araçlarda, enerji desteği sağlayacak hiçbir itici gücün bulunmaması şartı aranıyor.
Yarışmanın sonucunda tasarım ve hız başlıkları adı altında yapılan puanlamalar sonrası ise hız kategorisinde ilk üçe giren yarışmacılar podyuma çıkmaya hak kazanırken, yaratıcılık kategorisinde aracının tasarımı ile jürinin beğenisini kazanan en yaratıcı ve gösterişli araç sahibi ödülü almaya hak kazanıyor.
AKTÜEL 28
Serbest Sürüş Dağ Bisikleti Yarışları B
isiklete binmenin ötesinde bir şey düşünün ve bisiklet ile yapabileceğiniz tüm hareketlerin en uç noktasını. Yepyeni bir araziyi keşfe çıkarken aynı zamanda kendi sınırlarınızı keşfedin. 2000’li yılların başında popülaritesi giderek artmaya başlayan dağ bisikleti hareketinin yeni sürüş tarzı, Red Bull Rampage… Red bull serbest sürüş dağ bisikleti yarışları, bisiklet hareketinin bir üst
seviyeye taşınması için başlatıldı. Düzenlendiği ilk tarihte ise spor tarihinde bir dönüm noktası haline geldi. Belirli alanda bir pist yoktu ve akıllarımızda hemen şekillenen engeller de. Başlangıç noktasından, bitiş çizgisine dek tüm rotayı kendinizin düzenlediği bir yarış. Ne kadar yaratıcı ve riskli rota seçerseniz, puanınız da o kadar yükseliyor. Kariyerinizde birden yükselmek ve aniden o müthiş kariyere son ver-
mek için harika bir yarış. Eğer Red Bull Rampage’ı kazanabiliyorsanız bisikletlerin efendisi kesinlikle sizsiniz ancak 2 gün boyunca alanda dolaşıp sonunda hiçbir kemiğiniz kırılmadan evinize döndüyseniz de oldukça şanslı sayılırsınız. Dünya üzerindeki en etkileyici ve çok yönlü serbest bisiklet sürücüsü olduğunuzu ispatlamak istiyorsanız, Red Bull Rampage sizlere bu iddianızı kanıtlama fırsatı sunuyor.
www.redbull.com/tr/tr
Ç I D R A N A C L GÜ
LONDRA’DAN DÜNYAYA TÜRK TASARIMLARI
Kendine has Kaotik Nortal haliyle hayatında derin etkiler yaratan İstanbul’da dünyaya gelen Gülcan Ardıç, bu özel şehirde yaşamış olmanın kendisinde bırakmış olduğu izlerle birlikte çalışmalarını Londra’ya taşır.
ve inanç faktörleri kendisinde çok derin izler yaratırken Kaprol’a karşıda büyük bir saygı uyandırır. Yalnızca tek bir aylık olarak planlanan staj karşılıklı memnuniyet ile tam üç yıl devam eder.
Herkesin çocukken kurduğu gelecek planları yıllar geçtikçe sürekli bir değişime maruz kalırken, daha 9 yaşında “Moda Tasarımcısı” olma kararını vererek, çevresinden hiç etkilenmeyen Ardıç, ikizi olan Özgecan Ardıç’ı da etkiler.
Üçüncü sınıftayken katıldığı “Led 08 Deri Tasarım Yarışması”nda aldığı derece ise Ardıç’ı, Arzu Kaprol’un şirketinde kurumsal tasarım bölümüne taşır. İki yıl boyunca bu görevi yürüttükten sonra iki yılda Arzu Kaprol Couture markasının Houte Couture Tasarımcısı görevini üstlenir. Tam da bu süreçte Coca Cola’nın sponsorluğunda düzenlenen Studio Kaprol’un ilk 4 tasarımcısından birisi olarak iki sezon İstanbul Fashion Week’te defileye katılarak “Valdrada(Beyaz Koleksiyon)” ve “Adardlav(Gri Koleksiyon)” koleksiyonlarını sergiler. İstanbul Fashion Week’ten sonra ise İstanbul Ticaret Odası’nın seçtiği 11 tasarımcı ile birlikte Londra’daki Pure Exibition’a “Adardlav” koleksiyonu ile katılarak büyük bir başarı daha kazanır.
İş hayatında çoğu zaman fazlasıyla faydasını gördüğü eğitim yılları ise Türkiye’nin tek moda ve tasarım eğitimi veren kurumu olan Cağaloğlu Anadolu Moda Tasarımı ve Meslek Lisesi’nde başlar. Daha sonra Mimar Sinan Üniversitesi Deri Tasarımı Bölümü’nü ve hemen ardından da Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü’nden Giysi Tasarımı Ana Sanat Dalını bitirir. Marmara Üniversitesi’nde daha ilk yılında staj zorunluluğu olmamasına rağmen sektörün önde gelen isimle rinden olan Arzu Kaprol’un yanında
Artık Gülcan Ardıç için yeni bir karar alma aşamasına gelinmiştir;
“Hayattaki en zor şey karar verebilmektir, gerisi o kararı uygulayarak geleceği inşa etmek adına yollar aramak ve bütün bu süreç içerisinde yaşanan olumlu ya da olumsuz anlardan keyif almaktır.” staja başlar. Arzu Kaprol’un bir tasarımcı olmasının yanı sıra bir iş kadınının ciddiyet ve disiplinine sahip olması Gülcan Ardıç’ın kişisel tercih sebebi olmasına neden olur ve aralarındaki iş ortaklı ilişki 7 yıl devam eder. Bu süreç içerisinde Gülcan Ardıç’ın tanık olduğu inanılmaz disiplin RÖPORTAJ 30
mı a k r a M i d “Ken ” Yaratmak
Markanızı kısaca tanıtırken, marka yaratmanın nasıl bir his olduğunu bizlerle paylaşır mısınız? Bir markayı yaratmanın en zor kısmı sanıyorum ki isim bulmak. Tek bir isim ve o isme uygun bir logo ile markanızın tarzını, sloganlarını müşterilerinize doğrudan verebilmeniz gerekir. Ancak biz bu konuda çok zorlanmadık diyebiliriz çünkü markamızın ismi zaten belirlenmişti, “CAN ARDICH”… CAN ARDICH adını, ardıç ağacının efsanevi hikâyesinden alıyor. Bu ağaç yetişebilmek için başka bir canlı türüne ihtiyaç duyan tek ağaç türüdür. Küçük ardıç kuşları ağızlarındaki tohumları toprağa bırakmadan yeni bir ardıç ağacının varlığı söz konusu değildir ama toprakla ilk buluştukları andan itibarense bunun acısını çıkarmak istercesine uzun yıllar yaşayıp giderler. Bilinen en büyük ardıç ağacı bugün tam 500 yaşında… Dolayısı ile ardıç ağacı; “Arda Kalan, Sonsuz Olan…” anlamına gelir. Bu gerçek hikâye de tasarımcılarının isimlerinin özündeki Can ile birleşiyor ve gerçek hayatta da biri giysi ve siluet tasarımcısı, diğeri ise doku tasarımcısı (Özgecan Ardıç) olan iki Ardıç kardeşin güçlerini birleştirdiği özel markayı oluşturuyor. Markaları da bu tılsımlı hikayesinden ilham alarak, moda olanın çok ilerisinde tasarımları ve taviz vermedikleri ürün kaliteleriyle kullanıcılarına arda kalmayı, sonsuz olmayı vaat ediyor.
Bugün tasarımlarınız ile Avrupa’nın dört bir yanındasınız. Peki ya başlarda, yurtdışına açılmanız zorlu bir süreç miydi sizin için? Her şeyin başlangıcı elbette ki çok zor oluyor. Bir kere her şeye sıfırdan başlayıp inşa etmeniz gerekli. Ülkenizde ne yaparsanız yapın, ne kadar tanınırsanız tanının, yeni bir ülkede yepyeni bir çevre oluşturmanız gerekiyor. Ancak özellikle belirtmeliyim ki, “Londra’da siz susuyorsunuz, tasarımlarınız konuşuyor.”
Bazı insanların bir şeyler ortaya koyarken ilham aldıkları belirli şeyler olur ve izleyecekleri yol, yöntem belirlidir; buna karşın bazı insanların ise anlık çıkış noktaları vardır, çıkış noktasından sonra tamamen yepyeni işler koyulur ortaya. Eğer bu konuda net bir ayrıma sahipseniz, siz hangi taraftasınız? Tabi ki bunlar birer yöntem. Sizi istediğiniz sonucu götürdükten sonra, sizi rahata kavuşturduktan sonra istediğinizi kullanabilirsiniz. Ama ben bu iki tarafta da değilim sanırım. Bana göre, tasarımcının ilhamı beklemek gibi bir lüksü olamaz. Tasarımcı, bir sorun görür ve o sorunu gidermek ya da olduğundan daha iyi bir hale getirebilmek adına çözümler üreten kişidir. Bu yüzdendir ki benim kalemimi oynatmam uzun sürer. İlk olarak uzun bir araştırmayla başlarım daha sonra hedef belirler, sorunu tanımlar, daha faydalı, daha ergonomik, daha güzel ve daha estetik nasıl yapabilirim gibi süreçleri yaşarım. Kendime sorduğum bu sorulardan sonra tasarlamaya başlamak benim için kolay noktadır artık. Eldeki süreci en iyi şekilde değerlendirirken kalemimde vücudumun bir parçası olur gider…
ra’da , d n o z “L arsını ız s u s z n si mları uı r a s a n t ur, ko ş u n o k ..” şulur.
RÖPORTAJ 31
Moda yapısı itibari ile hızlıca tüketilen ve yerini çabucak yenisinin aldığı bir olgu. Siz tasarımlarınıza bu değişimi yansıtanlardan mısınız yoksa her daim kalıcıyı mı ortaya koyanlardan? Evet, moda gerçekten çok çabuk tüketiliyor ve ben modanın tam da içerisinde olmama rağmen, moda olandan pek hazzetmiyorum. Sırf moda olduğu için giyilen ve çoğu zaman da değişik vücut proporsiyonları dolayısı ile ne yazık ki yakışmayan ürünler ile moda kurbanı haline gelebilmek mümkün. Doğal olarak da herkesin tek tip olması durumu ortaya çıkabiliyor. Hem kişisel giyim tarzımda hem de genel giyim alRÖPORTAJ 32
Model Deniz KUNA
Make Up Onur MARANGOZ
Fotoğraf Cem ÜNVER
Brand CAN ARDICH
gımda, moda olanın değil, farklı kombinler ile kişiselleştirilmiş, entelektüel birikimimizin ve hayatta sahip olduğumuz duruşumuzu yansıtabildiğimiz konbinleri kullanmayı daha uygun ve daha karakterli buluyorum. Bu soruyla ilgili cevabımı özetlemek gerekirse, markamızın genel sloganlarından birini kullanmak isterim; “Moda olanı değil, modanın ilerisinde olmayı önemsiyorum.”
Sizce moda sadece kadın merkezli bir oluşum mudur? Cevabınız hayır ise erkeğin bu merkezdeki yeri neresidir? Cevabım net bir şekilde “HAYIR”! Modanın merkezi sadece kadınlar değildir. Hala moda pazarında tüketici
olarak ciddi bir kadın oranı var ancak artık erkeklerin de modaya bakışları ve tutucu tavırları şaşırtıcı bir şekilde değişti. Hatta şu kadarını söyleyebilirim ki, günümüz erkekleri kadınlara oranla çok daha özenli, kombinlerine dikkat eden ve bir önceki soruda bahsettiğim gibi kendi kişiliklerini yansıtan tarz sahibi bireylerdir. Özellikle Londra’da erkekler bu konuda oldukça başarılılar.
e sadec li a d o “M erkez m n ı d ka dir...” değil
İstanbul Fashion Week başta olmak üzere, birçok ünlü moda haftasında düzenlenen defileleriniz büyük ilgi gördü. Bu başarılarınızı neye borçlusunuz? Defileler sadece işin şov kısmı. Ne yazık ki aylarca uzun saatler çalışıp defile zamanı birkaç dakika sergilemek zorundasınız, sanat ve tasarıma dair ne derdiniz ya da öneriniz varsa o birkaç dakikaya sığdırmalısınız. Evet, ön planda her ne kadar ben görünsemde arka tarafta kocaman bir ekip var. Özellikle ikizim & dublörüm Özgecan, inanılmaz kriz yönetimi ve sakinliğiyle her zaman yanımda… Her ne kadar defile sonrasında tebrikleri benmişim gibi kabul etse de :) Yanımda olduğu için tanrıya şükrettiğim çok olmuştur. Sadece Özgecan değil tabi, bu işi ayağa kaldırmamıza yardım eden işinin ehli ustalar, modelistler, PR yöneticileri ve dahası… Bu iş koskocaman bir ekibin çalışmları ile meydana geliyor. Ama tesadüf asla değil! 9 yaşından beri bu işe gönül vermiş ve bu işe adanmış bir hayattan, uzun ve bıkmadan çalışılan saatlerden bahsediyoruz. RÖPORTAJ 33
Londra’da olmanın size kattıkları, artıları ya da eksileri nelerdir. Bir moda tasarımcısı için Londra gerçekten büyük fırsatlar sunuyor mu? Londra, Dünyanın sayılı moda merkezlerinin başında gelen şehirlerden. Burası bu meslekte, ilham alabilmek için, mimari ve kültürel etkinliklerinden faydalanabilmek için, birçok etnik geçmişten gelen insanın kişisel giyim tarzlarını yansıttıkları sokak stillerini yakından görebilmek için en doğru yer diyebilirim. Ama hayatta ne yaparsanız yapın, neyi seçerseniz seçin artıları ve eksileri mutlaka oluyor. Bundan kaçılmıyor. Londra’nın da birçok eksiği ya da beni zorlayan tarafları oldu tabi ki ve olmaya da devam ediyor. Henüz yılmadım…
Gelecek için planlarınız nelerdir, sizi nerelerde ve ne pozisyonlarda göreceğiz? Gelecek için uzun vadede hedefler ve onlara ulaşmak için kısa vadede hedeflerim var. Onları gerçekleştiriyorum adım adım. Şimdiye kadar güzel gitti ve bakalım daha neler olacak? Takipte kalın…
Eskişehir’deki güzel sanatlar fakültesi ile yüzlerce moda tasarımcısı adayı arkadaşlarımıza tavsiyeleriniz nelerdir? Neler yapılmalı, ne zaman yapılmalı? Aslında en zorunu başarmışlar bile. Karar vermişler ve hedefledikleri bölüm ve okula girmeyi, o yüzbinlerce kişi arasından seçilen kişiler olabilmeyi başarmışlar. Gerçekten çok iyi bir okuldalar. Ama ne yazık ki sınavlar ve yarışlar okula girince bitmiyor. İnanın yarış daha yeni başlıyor. Ben sadece kendi çizdiğim yolu ve o yolda yürürken yaşadıklarımı paylaştım. Asla siz de böyle yapacaksınız, en doğrusu budur diyemem, bu zaten haddim değil. Gelecekteki meslektaşlarıma sadece naçizane bir tavsiyem olabilir, o da; “Seçtiğiniz yol sizin yolunuz olsun! Birileri istedi diyerek, popüler bir meslek diyerek ya da ünlü olmak için hiçbir yola girmeyin. Birilerinin değil, sizin kendinizi dinlemeniz ve ben ne istiyorum sorusuna cevap verebilmeniz gerekir. Bence başarıyı getirecek olan şeyler bunlar ve azim olacaktır. Kendi kararlarımı hep kendim verdim, en zorlandığım anlarda bile tek bir kişiyi, sadece 9 yaşındaki Gülcan Ardıç’ı dinledim. facebook/GulcanArdic
RÖPORTAJ: Barış AYDOĞDU RÖPORTAJ 34
@gulCaNaRDIC instagram/gulcanardic www.canardich.com
STAJ DEFTERİ CANSU BALCI İŞLETME Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümüne devam eden ve 3. Sınıf öğrencisi olan Cansu BALCI, MEÇ Plastik’te geçmiş yıllarda yapmış olduğu ön muhasebe stajına, bu yaz ilk olarak Ziraat Bankası Girişimci Şube ve daha sonra ise Garanti Bankası Karma Şube stajlarını ekledi. CV’sinde muhasebe deneyimlerinin yanına finans sektöründeki deneyimlerine de yer verecek olan Cansu BALCI, önümüzdeki süreç için pazarlama alanında çalışmalarda bulunacak.
SEMİH ÖZKAN MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü’nde bu yıl son sınıf öğrencisi olacak olan Semih ÖZKAN, staj deneyimini yurtdışına taşıyarak, 2013 yaz aylarını Almanya’nın Bonn şehrinde geçirdi. “Heinrich Reuter Maschinenbau” adını taşıyan mühendislik bürosunda; talaşlı imalat, talaşsız imalat ve işletme konu başlıkları olmak üzere 3 farklı dalda toplam 90 günlük staj deneyimi yaşayan Semih ÖZKAN, Türkiye’ye dolu dolu bir CV ile döndü.
SİMGE AŞKAN TURİZM ve OTEL İŞLETMECİLİĞİ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nde 3. yılına başlayan Simge AŞKAN, Doubletree by Hilton Ankara ‘da yaptığı ön büro alanındaki çalışması ile ilk staj deneyimini yaşarken, otel işletmeciliği için 2014’ün Şubat ayında kış turizminin gözde mekânlarından birisinde yeni bir staj deneyimi daha yaşayacağının sinyallerini veriyor.
HALİL İŞGÜZAR HALKLA İLİŞKİLER ve REKLAMCILIK Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü son sınıf öğrencisi olan Halil İŞGÜZAR, uzun zamandır pazarlama temalı yazılarını yayınladığı pazarlamasyon.com ‘da yaptığı çalışmalarını, bu yaz sektörün önde gelen ajanslarından olan Markam Pazarlama Danışmanlık’ta yaptığı stajla bir adım daha ileriye taşıdı. Yaptığı stajla İstanbul’da bulunan ve sektörün deneyimli isimlerinden olan Güven BORÇA’nın deneyimlerinden faydalanan Halil İŞGÜZAR, kariyeri açısından büyük bir adım atmış oldu. KARİYER 36
İŞ HAYATINA İLK ADIM MİNE DURUKAN İLETİŞİM TASARIMI ve YÖNETİMİ Anadolu Üniversitesi İletişim Tasarımı ve Yönetimi Bölümü’nden 2012 - 2013 Bahar Dönemi itibariyle mezun olan Mine, ilk profesyonel iş deneyimine Eskişehir’in en büyük reklam ve grafik tasarım ajansı olan Mıknatıs Production ‘da başladı. Yeni işinde halka ilişkiler alanında çalışmalar yürütecek olan Mine DURUKAN, aynı zamanda aristolog.com ‘da da yazarlık yapmaya devam edecek.
SEVİNÇ APAYDIN BASIN YAYIN Anadolu Üniversitesi Basın Yayın Bölümü’nden 2012 - 2013 Bahar Dönemi itibariyle mezun olan Sevinç, mezuniyetinin ilk ayından sonra İstanbul’da Maya Medya bünyesinde ilk iş deneyimine başlarken, bulunduğu kurumda Altınbaş, So Chic, Mercedes Magazine ve Swissper gibi dergiler için röportajlar yapıp, yeni konular hakkından yazılar yazıyor.
ESAT YILMAZ UÇAK GÖVDE - MOTOR BAKIM Esat, Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Uçak Gövde-Motor Bakım Bölümü’nden 2012-2013 Bahar Dönemi’nde mezun oldu. Mezun olmasının hemen ardından çok uluslu bir firma olan Mavi Gök Havacılık firmasında çalışmaya başlayan Esat, Mavi Gök Havacılık’ın Teknik Departmanında sorumlu olarak görev alıyor.
CAN ÖZEL ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünden, 2012-2013 öğretim yılı Bahar Döneminde mezun olan Can, Eskişehir Faydam Teknoloji ve İnovasyon firmasında Arge Mühendisi ve Donanım Sorumlusu olarak çalışıyor. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde Elektrik Elektronik Mühendisliği – ABD bölümünde yüksek lisans öğrenimine devam ediyor. KARİYER 37
B
Bankacılık
ankacılık mesleği geçmişten günümüze, en prestijli meslekler arasında yer almıştır. Güleryüz ve sabır gerektiren bir iş olmasının yanı sıra ekonomiye ilgisi olanlar için zevkli bir meslektir. En kısa şekliyle temel görevi para alıp para satmak olarak nitelendirilen bankacılık mesleği; üniversitelerin, iktisadi ve idari bilimler fakültesi ile ön lisans programlarının ilgili bölüm mezunlarınca çok fazla tercih edilen bir meslektir. Özellikle özel bankalarda yer alan hedef sistemi ile birlikte, bankalar arasında artan rekabet ortamı, hırslı ve çalışkan mezunların bankacılık mesleğini tercih etme sebeplerinden birkaçını oluşturuyor. Aynı zamanda, çalışma koşullarının güvenli olması ve işleyişin genellikle masa başından sürdürülmesi de bankacılığı cazip hale getiriyor. Bu özelliklerinin yanında bankacılık mesleği büyük bir stres yükünü de beraberinde getiriyor. Özellikle özel bankalarda bu stres yoğun olarak yaşanıyor. Bankacılığın 3 temel kolu vardır. Bunlar bireysel bankacılık, ticari bankacılık ve karma bankacılıktır. Bireysel bankacılık bölümünde çalışan bir bankacı, müşterilerin kredi çekme, vadeli veya vadesiz mevduat hesabı açma ve kapama gibi işlemlerini gerçekleştirir. Ticari bankacılık ise çoğunlukla gerçek olmayan, tüzel kişilerle çalışırlar. Tüzel kişilere ilişkin kredi çekme, hesap açma ve ihale ile ipotek gibi işlemlerinde müşterilerine hizmet verirler. Bir banka ticari veya bireysel banka statüsünün yanında, bu iki birimi de barındırarak karma banka statüsü de kazanabilir. Bireysel işlemlerin genellikle alt katlarda yapıldığı bu bankalarda üst katlar ticari bankacılık için ayrılmıştır. Ürettikleri ürün ve paKARİYER 38
ketleri, müşteriye sunmak ve onu bilgi sahibi yaparak bu ürünlere sıcak bakmasını sağlamak da bir bankacının temel görevleri içerisinde yer alır. Bir bankacı adayında bulunması gereken nitelikler arasında; matematikle beraber ekonomiye ilgili ve bu alanlarda başarılı, başkaları ile iyi iletişim kurabilen, kapalı ortamlarda çalışmaktan hoşlanan, sabırlı, dikkatli, güler yüzlü ve yeniliklere açık bir yapıya sahip olmak sayılabilir.
Kimdir Bu Merkez Bankası?
K
riz anlarında ekonomiye olan müdahalelerini sıklıkla duyduğumuz, bankaların babası olarak bilinen, dolgun maaşlı ve buna istinaden olağanüstü işe giriş koşulları ile ünlü olan, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük bankasıdır. 3 temel görevi bulunur. Banknot basma ve paranın dolaşımını sağlama: Para politikasına uygun olarak ihtiyaç duyulan ülke para birimi cinsinden banknot basar. Para politikasını belirlemek: Banka fiyat istikrarı amacına uygun olarak para politikası belirler ve uygular. Bu amaçla faiz oranlarını belirler ve bankalara nihai kredi merci olarak hizmet eder. Ayrıca para politikası amacını gerçekleştirmek için mali piyasaları yakından takip ederek, faaliyet gösteren kuruluşların uygun hareket edip etmediklerini denetleyebilmektedir. Hükûmetin mali ajanlığını yerine getirmek: Hükümetin alacak ve borçlarının ödenmesi ve yine hükümetin ekonomik gidişle ilgili bilgilendirilmesinde doğal mali ajandır.
Merkez Bankası Staj Programı Türkiye ve yurt dışında örgün eğitim yapan üniversitelerin; 3. sınıftan 4. sınıfa geçmiş öğrencileri için Yaz (Haziran-Eylül) Döneminde, 4. sınıf öğrencileri için Kış (Ocak-Şubat) Döneminde açılmaktadır. Programa TC vatandaşı öğrenciler kabul edilir. 1. ve 2. sınıf öğrencileri, lisansüstü eğitim yapanlar, mezunlar, açık öğretim/uzaktan eğitim öğrencileri programa kabul edilmez. Başvurular internet üzerinden yapılır. Başvuru duyuruları Yaz Dönemi için her yıl Nisan, Kış Dönemi için her yıl Kasım ayı başında sitesinde yayınlanır. Şahsen veya telefon ile yapılan başvurular kabul edilmez. Başvuru yapılabilmesi için adayın tüm dönemlerinin not ortalamasının 4 üzerinden en az 2 veya 100 üzerinden en az 53.33 olması gerekir. Bankacılık mesleğinin, bilinen ve bilinmeyen yönlerini, Eskişehir’de özel bir bankada üst düzey yönetici olan Şükran AÇIKGÖZ’e sorduk... 1975 Bursa doğumlu olan Şükran AÇIKGÖZ, ilk, orta ve lise eğitimini tamamladıktan sonra Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü’nü bitirir. 1997 yılında İstanbul’da, özel bir bankada iş hayatına ilk adımını atar. 11 yıl boyunca İstanbul’da çeşitli şube ve görevlerde çalıştıktan sonra 2008 yılında Bursa Bölge Müdürlüğü görevini yapmaya hak kazanır. 2009 yılına gelindiğinde ise öğrencilik yıllarının geçtiği şehre, 17 yıldır çalıştığı bankanın Şube Yöneticisi olarak geri döner.
Bankacılığın gözde meslekler arasında yer almasını neye bağlıyorsunuz? Bankaların sahip oldukları kurumsal yapı, temiz ve düzenli çalışma ortamları ayrıca bunlara ek olarak özellikle yeni mezunlara sunduğu eğitimlerle, onlara yarattığı kariyer fırsatları, bankacılığı gözde meslekler arasına taşıyor. Ücret bantları da bir diğer etken…
Bankacıların diğer mesleklere göre avantajları var mı? Bir önceki soruda cevapladığım gibi gözde meslekler içerisinde yer almasının sebepleri aynı zamanda diğer mesleklere göre avantajlarından birkaçı… Hem kişisel hem de sosyal anlamda insana değer katan bir meslek. Oldukça fazla sayıda insanla ilişki içerisinde olunması ve bu sayede pek çok sektör hakkında bilgi sahibi olma imkânı da sunuyor bu da geniş bir çevreye sahip olmak anlamına geliyor.
Genel olarak bankacıların tavsiyesi olan “Sakın bankacı olmayın” söylemini neye bağlıyorsunuz? Bankacılık yoğun rekabetin olduğu bir sektördür. Ürün & satış odaklı çalışma, çalışma ortamı, zaman zaman çalışma saatlerinin uzaması ve bazı günlerin olağandan daha yoğun olması stres yaratabiliyor. Stresinizi yönetemediğiniz takdirde ise her iş dalında olduğu gibi bu alanda da bedensel ve ruhsal sıkıntılar yaşanabiliyor.
Bankacılık mesleğinin en önemli unsuru nedir? Her meslek için geçerli olan ve klasik bir durum; “Mesleğini Sevmek”… Bankacılıkta da bu en önemli unsurdur. İletişim, hedef odaklı satış & pazarlama, azim ve sabırda diğer unsurlardır.
Özel sektörle kamu bankacılığının farkları var mı? Günümüzden 5 ya da 6 yıl önce bu soruya farklı bir cevap verilebilirdi ancak son dönemde her iki tarafta birbirine oldukça yaklaşmış durumda. Özel bankalar hızla ilerleyerek daha önce sadece kamu bankalarının bulunduğu pek çok alanda şubeleştiler. Bunun yanı sıra daha önce sadece kamu
bankalarının verdiği hizmetleri de, özel bankalar olarak sunmaya başladılar ki aynı durumun tersi de söz konusudur. Artan bu rekabet ise aradaki farkları daha önceki yıllara göre azalttı ancak maliyet avantajları hala kamu bankalarından yana…
Bankacılıkta bir yükselme prosedürü bulunuyor mu? Bu durum bankadan bankaya değişebiliyor. Benim içerisinde bulunduğum kurumda ilk işe alım ve sonrasında satış kadrolarına geçebilmek için sınav ve mülakata dayalı bir prosedür söz konusu. Satış ekiplerinde ise sergilediğiniz başarılı performans ve kariyer hedeflemenize göre İnsan Kaynakları ile birlikte bir yol haritası çizilerek hareket ediliyor. Yönetici pozisyonlarında ise birtakım görevlerde belirli sürelerde çalışma şartı dışında azimli ve vizyon sahibi olunmasına dikkat ediliyor.
Bankacı olmak isteyen arkadaşlarımıza tavsiyeleriniz nelerdir? Son dönemde sıkça telaffuz edilen “ Dünya insanı olmak” söylemine inanıyor, destekliyor ve kendimde de bunu geliştirmeye çalışıyorum. Her konuda gelişime açık olmak ve global bakış açısı kazanmak her zaman artıları olacaktır. Ekonomik, sosyal, kültürel ve en önemlisi güncel olayların takibi de oldukça önemli. Tüm bunların yanı sıra sahip olunan hobilerin ihmal edilmemesi gerekiyor. Çünkü hobiler yoğun iş ortamında bunaldıklarında onları rahatlatacak ve hayata dair “es” vermelerini saylayan en büyük dayanak noktaları olacaktır.
Şükran AÇIKGÖZ Üstdüzey Banka Yöneticisi KARİYER 39
Mezun oldum. Şimdi ne yapacağım? Doç. Dr. Serap Benligiray Anadolu Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü sbenligi@anadolu.edu.tr
Ü
lkemizde eğitim hayatı hepimiz için oldukça meşakkatli geçiyor ne yazık ki. İlköğretime kaç aylıkken başlangıç yapacaksınız? Bizi yönetenlerin karar verdiği bu aylarda okula başlamaya hazır olacak mısınız? Hazır değilseniz, bir yıl daha anne kucağı ya da kreş, yuva, anneanne, babaanne birlikteliği. Hazırsanız sorun yok; önce okumayı sökersiniz, sonra yavaş yavaş proje kavramıyla tanışır, internetle haşır neşir olur, eğitiminizi sürdürürsünüz. Derken karşınıza seviye belirleme sınavları çıkar. Her sınav ayrı bir stres kaynağıdır. Bu kez de hayatınıza dershaneler ve özel hocalar girer. Girdiğiniz sınavların sonuçlarına göre bir liseye yerleşirsiniz. Liseye başladığınız günlerde saran üniversiteyi kazanma telaşı, siz ve aileleriniz için kâbus dolu günlerin habercisidir. Bu dönem ebeveynlerinizin koşulsuz ve karşılıksız maddi ve manevi desteklerini beklediğiniz yılları kapsar. Derken üniversite sınavları fırtınasıyla yüzleşirsiniz. Bitmeyen senfoni gibi her hafta sonu girdiğiniz sınavlardan sonra elinize puanlar gelir. İşte hayatınızın kararı! Kararınız bundan sonra hangi şehirde yaşayacağınızı, büyük olasılıkla ömrünüzün geri kalanında hangi mesleğe sahip olacağınızı, potansiyel olarak ne tür işlerde çalışacağınızı, sosyal-kültürel çevrenizi ve en önemlisi de ne kadar kazanacağınızı ve yaşam standardınızı belirleyecek. Tabii ki, bir yıl daha çalışıp sınavlara yeniden girme seçeneğiniz de var. KARİYER 40
: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :
Artık bir üniversite öğrencisisiniz. Büyük olasılıkla unutulmaz hatıralarla dolu güzel günler geçirdiniz ve farklı deneyimler edindiniz. Ailenizden ayrı kaldıysanız üstlenmek zorunda kaldığınız sorumluluklar nedeniyle çabucak büyüdünüz. Akademik olarak geliştiniz, yetiştiniz. Dört ya da beş yıl hiç anlamadan su gibi akıp geçti gitti. Her güzel şeyin bir sonu vardır. Artık hayatla yüzleşme ve yeni seçenekler arasından bir seçim yapma zamanı.
Şimdi ne yapacağım? Bu soru
son sınıfta iyice kafanızı kemirmeye başlayan bir kurt olmuştu zaten. Mümkünse biraz dinlenme, kızların böyle bir derdi yok ama erkekler için askere gitme, kamu işlerine hazırlanma, sınavla girebileceğiniz uzmanlıklar için uğraşma, özel sektörde bir iş arama, yüksek lisans yapma, akademik kariyere yönelme, dil öğrenme, yurt dışına gitme… Alanınıza göre daha farklı seçenekleriniz de olabilir. Seçeneğiniz ne olursa olsun bundan sonraki aşamalarda kendinizi karşınızdakilere doğru tanıtmanız, bir başka deyişle bir
imaj oluşturmanız çok önemli.
Günümüzün sıkışık piyasalarında ve rekabetçi ekonomik koşullarında iş arama ve bulma oldukça zorlu bir süreç. Bir iş arıyorsanız artık şu ana kadar yaptıklarınızı gözler önüne serdiğiniz bir özgeçmiş ve bir portfolyo hazırlamanızın zamanı geldi. İş başvuru formlarını doldurmaya, yapacağınız iş başvurularını takiben görüşmeye
: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :
çağrılmanızı sağlayabilecek bir ön yazı yazmaya ve referans mektuplarını toplamaya başlayacaksınız. Fakat nedir bunlar? Okulda size bunları öğretmediler. Hepsinin ayrı özellikleri ve incelikleri var. Bu yazımızda özgeçmiş üzerine odaklanalım. Diğer tanımlayıcıları CV (Latince Curriculum-rota, yol- Vitae-hayat-) ve Resume (Fransızca-özet-) olan özgeçmiş, potansiyel işvereninize kendinizi tanıtacağınız, yukarıda sözünü ettiğimiz aşamaların kısa bir tarihçesidir. Yanlış anlaşılmasın sakın, bu tanıtım bir hayat hikâyesi ya da yapılan işlerin ve elde edilen başarıların ansiklopedik bir listesi değildir. Başvurulan işle ilgili eğitim durumuna, temel bilgiye, becerilere, yetkinliklere, deneyimlere ve ilgi alanlarına ilişkin bir özettir. Kronolojik (zaman Sıralı) özgeçmiş, günümüzde en sık kullanılan özgeçmiş türlerinden biridir. Kronolojik bir özgeçmişte kişisel bilgiler, kariyer hedefi, eğitim bilgileri, iş deneyimi, eğitimler/seminerler, beceriler, aktiviteler, üyelikler, ilgi alanları, referanslar yer alır. Bu tür özgeçmişlerde iş deneyimi, eğitim gibi bilgiler, tarih sırası ile sondan başlayarak yazılır. Performans odaklı özgeçmiş, adayın kariyerindeki gelişimi ortaya çıkarmayı sağlayacak bir özgeçmiş türüdür. Bu tür bir özgeçmişte kişisel bilgiler, önemli başarılar, iş deneyimi, üstlenilen sorumluluklar, eğitimler, sertifikalar,
beceriler, ilgi alanları, referanslar vb. yer alır. Adayın farklı bir alanda çalışmayı hedeflemesi ya da henüz çok fazla başarısının bulunmaması durumunda bu tür bir özgeçmiş uygun olmayacaktır. Fonksiyonel (İşlevsel) özgeçmiş, günümüz Türkiye’sinde daha az görülmekle birlikte, profesyonel iş hayatının çeşitli uzmanlık alanlarında tercih edilen formattır. Önümüzdeki yıllarda iş yaşamındaki değişmelere paralel olarak, kıdem yerine şirketler için daha önem taşıyan beceri ve uzmanlıkları ön plana çıkaran fonksiyonel özgeçmişlerin yaygınlık kazanacağına inanılmaktadır. Fonksiyonel özgeçmişlerde o güne kadar yapılanlar, uzmanlık alanlarına göre belirli gruplar altında toplanarak yazılır (Örneğin, pazarlama, insan kaynakları, halkla ilişkiler gibi). Bu başlıklar altında çalışılan pozisyonlarda alınan sorumluluklar ve elde edilen başarılar genellenerek yazılabilir. Sahip olunan iş deneyimlerini belli başlıklar altında toplayarak yazmayı sağlayan bu özgeçmiş türü okuyanın ilgisinin adayın deneyimleri ve başarıları üzerine yoğunlaşmasını sağlar. Ancak bu özgeçmişten hangi deneyimin hangi işyerinde kazanıldığı açıkça görülmez. Bu tür özgeçmiş daha çok becerilerini ve başarılarını ön plana çıkarmak isteyen adaylar tarafından tercih edilmektedir. Ayrıca, aynı iş alanında, peş peşe, çok sayıda farklı işyerinde çalışmış adaylar için uygundur. Çünkü adayın sadece işyerlerinin adı değişen aynı tür işlerde çalıştığını gösteren uzun bir liste okuyana pek çekici gelmeyecektir. Uzun süre çalışma hayatına ara vermiş olan ya da kariyer yolunu değiştirmek isteyen adayların da bu tür özgeçmişleri kullanması yararlı olabilir. Bileşik özgeçmiş, fonksiyonel özgeçmişe kısa iş deneyimlerinin eklenmiş halinden oluşur. Bu tür bir özgeçmişte öncelikle başarılar ve beceriler, daha sonra da iş deneyimleri yazılır. Hedefe yönelik/odaklanmış özgeçmiş, kariyer hedefinin belirlenmiş olduğu durumlarda, belli bir sektörde,
: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :
belli bir iş kolunda başvurulan pozisyon için spesifik olarak düzenlenir ve pozisyonun talep ettiği nitelikler ön plana çıkarılır. Ayrıca kişisel becerilerin, deneyimlerin ve diğer niteliklerin altı çizilir. Alternatif özgeçmiş, standart bir formatları olmayan özgeçmiş türüdür. Reklamcılık, moda tasarım, halkla ilişkiler gibi yaratıcılık gerektiren alanlara yapılan başvurularda kullanılabilir. Örneğin, power-point sunusu olarak, pasta biçiminde, karikatür bandında, deney tüpünde, sosyal medyada (Örn. Tweet CV), ilan şeklinde özgeçmiş vb. Görüntülü özgeçmiş, özgeçmiş bilgilerinin 60–90 saniyelik bir video sunumudur. Bu sunum, nasıl bir iş arandığının, ne tür bir eğitime ve deneyime sahip olunduğunun ve işveren tarafından neden dikkate alınması gerektiğinin görüntülü ifadesidir. İş görüşmelerinde dikkat edilen unsurlar adayın yalnızca eğitimi, bilgisi, becerileri iş deneyimleri vb. değildir; görünüşü, yaklaşımı, tavrı, iletişim biçimi gibi yüz yüze görüşülerek değerlendirilebilecek özelliklerdir. Yüzünün, mimiklerinin, jestlerinin, kendini ifade biçiminin görülmesinin daha etkili olacağına inanan adaylar ve işverenler bu tür bir özgeçmişi tercih etmeye başladılar. Bu tür özgeçmişler geleneksel özgeçmişlerin yanında, tamamlayıcı olarak da hazırlanabilir. Görüntülü özgeçmişler tüm meslek dallarındaki iş başvuruları için kullanılmakla beraber ses, diksiyon ve görüntünün önemli olduğu çağrı merkezi, sekreterlik, satış ve pazarlama gibi alanlarda daha fazla ilgi görmesi beklenir. Görüntülü özgeçmiş hazırlama hizmetini ücretli ya da ücretsiz olarak veren internet siteleri mevcuttur. Ancak herhangi bir el kamerası, fotoğraf makinesinin kamerası ya da video çeken bir cep telefonuyla görüntülü bir özgeçmiş hazırlanabilir. Görüntülü özgeçmişin ön yazı niteliği taşıması gerekir. Önemli olan 60-90 saniye içinde işverenin merak edeceği özelliklerin rahat ve içten bir şekilde anlatılmasıdır.
Europass özgeçmiş, Avrupa Birliği standartlarında hazırlanan özgeçmiş türüdür. Europass, Avrupa Birliği düzeyinde iş başvurularının standart bir formatla hazırlanmasını sağlamak üzere Avrupa Mesleki Eğitimi Geliştirme Merkezi tarafından hazırlanan bir portaldır. Her ülkede, bir Ulusal Europass Merkezi bu yolla özgeçmiş hazırlanmasını teşvik eder ve Europass belgeleri hakkında bilgi sağlar. Türkiye’de de bunu Mesleki Yeterlilik Kurumu üstlenmiştir. Europass dokümanları, Avrupa Birliği düzeyinde bir eğitim programına girmek isteyen veya iş arayan Avrupa vatandaşlarının gönüllü kullanımına açıktır. Bunlar yetkinlik ve yeterliliklerde şeffaflığı sağlar. Europass’ı kullanmak isteyen herkes sunulan sihirbaz yardımıyla Europass Özgeçmişi doldurabilir, kaydedebilir, dökümünü alabilir ve güncelleyebilir. Web adresleri: Europass portal
www.europass.cedefop. europa.eu
Ulusal Europass Merkezi Mesleki Yeterlilik Kurumu www.europass.gov.tr
Bu özgeçmiş türlerinden hangisinin uygun olduğuna siz karar vereceksiniz. Gördüğünüz gibi ömrümüz karar vermekle ve bunların sonuçlarını yaşamakla geçiyor. Vereceğiniz her kararın sizi mutlu etmesini dilerim. Özgeçmişin nasıl yazılacağı ve nelere dikkat edileceği konusunu bir sonraki yazımızda ele almak üzere sevgiyle, sağlıkla ve hoşça kalın.
KARİYER 41
YURTDIŞINDA EĞİTİMİN DOĞRU ADRESİ
Eğer hayaliniz yurtdışında uzman eğitim, profesyonel danışmanlık, bireysel ilgi, arkadaş canlısı bir ortam ve ayrıcalıklı sonuçlarsa, Global Vizyon yenilenen yüzü, genç, dinamik ve tecrübeli kadrosuyla tam size göre.
G
lobal Vizyon ailesi olarak başlıca amacımız, öğrencilerimizin ve ailelerinin ihtiyacına, hayaline, hedefine ve bütçesine en uygun, en kaliteli yurtdışı eğitim programlarını sunmaktır. Global Vizyon Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı aynı zamanda TÜRSAB üyesi markalaşmış ve dünya çapında çok sayıda okul ile anlaşmalar yapmış bir kurum olup, bu okulların yetkili acentesi olarak hizmet vermektedir. Bu sayede öğrencilerimiz, okulların sunmuş olduğu programlara hiçbir ekstra ücret ödemeden, aksine daha indirimli fiyatlarla kayıt yaptırabilir, karar verme aşamasından program bitimine kadar tüm danışmanlık hizmetlerimizden ücretsiz olarak yararlanabilirler. Yurtdışı deneyimine sahip danışmanlarımızla, ülkelerin, şehirlerin ve programların artılarını, eksilerini ve kendi deneyimlerimizi sizinle paylaşarak istek ve ihtiyaçlarınıza en uygun şekilde filtreliyor, ilgilendiğiniz yurtdışı programlarına karar verme aşamasından eğitiminizi tamamlayıp geleceğiniz zamana kadar, hem Türkiye’deki hem de Avrupa ve Avustralya’daki ofislerimizde 17 yıldır büyük bir zevkle size yol gösteriyoruz. Başlıca Danışmanlık Sunduğumuz Ülkeler BAŞLICA HİZMET Hizmeti SUNDUĞUMUZ ÜLKELER
Yurtdışında eğitimin maliyeti ne kadardır? Yurtdışı eğitiminizin maliyeti gidilen ülke, program, program yoğunluğu, seçilen konaklama, ek hizmetler (havaalanı transferi vb.) gibi faktörlere bağlı olarak farklılık göstermektedir. Gitmeyi düşündüğünüz programın tüm maliyetlerini, Global Vizyon ofis ve danışmanlarından öğrenebilirsiniz. Yurtdışındaki üniversite programları için en son ne zaman başvurmalıyım? Yurtdışındaki üniversiteler her başlangıç dönemi için bir son başvuru tarihi belirler. Başvuru sahiplerinin bu tarihe kadar başvurularını yapmaları gerekmektedir. Son başvuru tarihleri okuldan okula değişmektedir ve son başvuru tarihi başlangıç döneminden altı ya da dokuz ay öncesinde olabileceği gibi, başlangıç dönemine bir ay kalana dek başvuru kabul eden okullar da mevcuttur.
Yurtdışındaki programlar için yaş sınırı var mıdır? Yurtdışında eğitim almanın herhangi bir yaş aralığı yoktur fakat program ve okula göre minimum yaş sınırı vardır.
İngiltere, Amerika, Avustralya, Kanada, İskoçya, İrlanda, Malta, Yeni Zelanda, Güney Afrika, Ukrayna, Fransa, Almanya, Avusturya, İsviçre, İtalya, İspanya, Kosta Rika, Yunanistan, Portekiz, Brezilya, Japonya, Mısır, Rusya ve Çin...
Ne kadar süre ile yurtdışında dil eğitimine katılabilirim?
SIKÇA SORULAN SORULAR
Yurtdışında dil eğitimine başlamak için en son ne zaman başvurmalıyım?
Vize aşamasında herhangi bir sorun yaşar mıyım?
Başlamak istediğiniz tarihten en geç iki ay öncesinde başvurursanız okul, konaklama ve vize işlemleriniz sıkıntıya girmeden hallolabilmektedir. Avrupa’da dil eğitimi almak isteyen yeşil pasaport sahibi öğrenciler, Türkiye’ye vize uygulamayan ülkelere gitmek isteyenler en geç iki hafta öncesinden başvuru yapmalıdır.
Ülkelerin istediği şartları sağladığınız takdirde, doğru doldurulmuş bir vize formu ve eksiksiz sunacağınız gerekli belgeler ile herhangi bir sorun yaşamazsınız.
KARİYER 42
İki haftadan 52 haftaya kadar istediğiniz seviyeye gelene kadar yurtdışında dil eğitimi programına katılabilirsiniz.
GLOBAL VİZYON EĞİTİM PROGRAMLARI • Yurtdışında
Dil Okulları / Kış Kampları • Sertifika ve Diploma Programları • Yurtdışında Üniversite Eğitimi • Yurtdışında Lise Eğitimi • Yurtdışında Staj • Work & Holiday in Australia • Work & Study • Work & Travel USA • Interrail / Interfly ve Interfest • Yaz
(Avrupa’daki En Büyük Gençlik Festivalleri) • Vize
Ayşegül DEMİRTOPUZ, Veli ESEN, Seda DEMİR Yurtdışında eğitime ne zaman başlayabilirim? Yurtdışında dil eğitim programları, program türüne göre değişiklik göstermekle birlikte, çoğu her pazartesi başlamaktadır. Akademik dönem ve yıl programlarının ise belli başlangıç tarihleri vardır. Üniversite programları ise program türüne göre değişiklik göstermekle birlikte üniversitelerin akademik dönem başlangıçları olan Eylül, Ekim veya Ocak, Şubat ayında başlamaktadır.
Yurtdışı eğitimde hangi ülke ve şehri seçmeliyim? Öğrencilerin karar vermekte zorlandığı ya da öneri ve fikirlere ihtiyaç duyduğu konulardan biri de budur. Yurtdışı eğitimde sadece programa bakılmamalıdır. Eğitim kalitesinin yanı sıra gidilmesi düşünülen ülkenin ve şehrin yapısı, yaşam maliyetleri, sosyal imkanları gibi konulara dikkat edilmeli ve size en uygun, en mutlu olacağınız yeri seçmeniz çok önemlidir. Öğ-rencinin mutlu olacağı yer ise kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Global Vizyon neredeyse tamamı yurtdışı deneyimine sahip danışmanlarıyla ülkelerin, şehirlerin ve programların artılarını eksilerini ve kendi
deneyimlerini sizinle paylaşarak size bu kararı vermede yol gösterici olacaktır.
Yurtdışında bir programa katılırken neden danışmanlık hizmeti almalıyım? Yurtdışındaki program, okul ve konaklama seçenekleri tahmin ettiğinizden çok daha fazladır. Global Vizyon, sizi dinleyerek sizin istek ve ihtiyaçlarınıza en uygun programı bulmanızda yol gösterici olacaktır. Okul başvuruları, gereken evraklar, başvurunun takibi gibi aşamaların süreci bazen sizin için kafa karıştırıcı olabilir ya da zamanınızı alabilir. Alanında uzman bir danışmanlık firması, tüm bu işlemleri sizin adınıza gerçekleştirmektedir. Her ülkenin vize prosedürü farklıdır. Vize başvurularında ve formlarında istemeden yapacağınız bir yanlışlık ya da eksik evrak sizin vize reddi almanıza neden olacaktır. Bazen de okullar anlaşmalı olduğu acentelere özel promosyon, indirim ve kampanyalar uygulamaktadır. Böylelikle aynı eğitimi daha ekonomik almanız mümkündür. Ayrıca Global Vizyon, dil okulları ve anlaşmalı üniversitelerine yapacağınız başvurularda ve tüm işlemlerin takibinde herhangi bir danışmanlık ücreti talep etmemektedir.
eCampus’ Dergisi okuyucularına özel olarak, Global Vizyon’dan “Yurtdışı Eğitim” veya “Tur Paketi” alanlara uçak biletlerinde
50 EURO İNDİRİM
Danışmanlığı
• Çeviri
• Promosyonlu
Uçak Biletleri Hazırlama Teknikleri • Meslek Seçiminde Danışmanlık • CV
BU FIRSATLAR KAÇMAZ! Global Vizyon ile ödemelerinizi sekiz taksite kadar sıfır faiz olarak; peşin fiyatına yapın! Yurtdışı eğitiminize hemen başlayın! Bizim için başarısız öğrenci yoktur, yanlış tercih vardır Söz konusu yurtdışı eğitimi olunca, Türkiye’deki öğrenciler bazen yanlış tercih yapabiliyorlar. Burada Global Vizyon olarak biz devreye giriyoruz. Öğrenciler için en doğru seçeneği bulmak için araştırıyoruz ve onlara sunuyoruz. HAZIRLIK ÖĞRENCİLERİ İÇİN “ACADEMIC YEAR” FIRSATI Üniversite hazırlık sınıfı öğrencisi misiniz? 2. döneme yurtdışında devam etmeye ne dersiniz? Eğitiminizi sadece yarı dönem dondurarak yurtdışındaki okullarda yapacağınız 3-6 aylık üniversite hazırlık eğitiminde en az 80 TOEFL sonucu garanti ve bu sonuçla Türkiye’de veya yurtdışında doğrudan üniversitelerin 1. Sınıfına başlayın! Daha ayrıntılı bilgi almak için sizi en kısa zamanda ofisimize bekliyoruz… Adres: Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Cad. Dönem Apt. No:9/1 D:3 Eskişehir Tel: +90 222 221 15 56 / Cep: +90 554 994 85 84
E-mail: eskisehir@globalvizyon.com
KARİYER 43
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
MEZUNİYET’13
Anadolu Üniversitesi 2012 – 2013 eğitim öğretim yılı mezunları büyük bir tören ile uğurlandı. 5200 öğrencinin katıldığı kutlamaların adresi ise Eskişehir Atatürk Stadyumu’ydu. Öğrenci velilerinin de katılımı ile alan tıklım tıklım dolarken, gecenin sonunda sahneye çıkan Sertab ERENER ile çoşkulu dakikalar yaşandı. Geleneksel olarak her mezuniyet töreninin başlangıcında Vilayet Meydanı’nındaki Atatürk Heykeli’ne çelenk koyan rektör ve beraberindeki ekip bu yıl meydandaki çalışmalar nedeniyle, Atatürk Endüstri Meslek Lisesi’nin bahçesindeki heykele çelenk bıraktı. Öğrencilerin stada girişleriyle birlikte hız kazanan törende, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Boru ve Trompet Takımı’nın eşliğinde başlayan yürüyüş, daha sonra Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut AYDIN’ın yaptığı konuşma ile devam etti.
Prof. Dr. Davut AYDIN’ın “Gururla, güvenle ve heyecanla sizleri uğurluyoruz. Hayata yeni değerler katmaya, fark yaratmaya, insanlığa ve ülkemize yarar sağlamaya uğurluyoruz.” Diyerek yaptığı konuşması büyük alkış alırken, zaman itibariyle e-öğrenme portalına dünyanın 100’ü aşkın üniversitesinden 120 milyona yakın ziyaretçinin konuk olduğuna vurgu yapan AYDIN, öğrencileriyle gurur duyduğunu, böyle büyük bir ailenin parçası olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek konuşmasını noktaladı. ETKİNLİK 44
Konuşmanın ardından kep atma töreni ve havai fişek gösterisi ile sonuna gelinen etkinliğin sürpriz ismi olan Sertap Erener ise sevilen parçalarıyla alanda bulunan herkesi doyasıya eğlendirdi.
ETKİNLİK 45
ESOGÜ MEZUNİYET’13 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 2012-2013 öğretim yılı itibariyle mezun olan 3 bin 144 öğrencisine diplomalarını verdi. Eskişehir Atatürk Stadyumunda gerçekleşen mezuniyet töreninde sağanak yağmur öğrencilerin ve ailelerinin keyfine gölge düşüremedi. İlk kez stadyumda gerçekleştirilen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mezuniyet töreninin sonunda şarkıcı Özgün, öğrencilere ve ailelere keyifli dakikalar yaşattı. Bu yıl 39.su gerçekleştirilen ESOGÜ mezuniyet törenine Vali Güngör Azim Tuna, 1’nci Hava Kuvveti Komutanı Korgeneral Abidin Ünal ile öğrenci velileri ve yakınları katıldı. Yağmur altında yapılan tören öğrencilere zor anlar yaşattı. Öğrenciler dağıtılan yağmurlukları giydi. İlk olarak okudukları fakülte ve bölüm bayraklarıyla stadyuma giriş yapan öğrenciler, tribündeki aileleri selamladı. Geçit sırasında Babalar Günü’nü unutmayan öğrenciler, hazırladıkları pankartlarla tribündeki babalarına mesaj gönderdi. Törende konuşan ESOGÜ Rektörü Prof.Dr.Hasan Gönen, mezun olan öğrencilerle gurur duyduğunu belirterek, “Üniversitemiz 40 yıllık geçmişe sahip fakülteleri, yüksekokulları, meslek yüksekokulları, enstitüleri, bilimsel araştırma merkezleri ile eğitim ve araştırma hizmetlerinin yanında bünyesinde yer alan eğitim uygulama ve araştırma hastanesi ile aynı zamanda bölgesel sağlık hizmeti de veren köklü bir kurumdur” dedi. Üniversite olarak her zaman öğrencilerinin yanında olacaklarını belirten Gönen, öğrencileri ile ilişkilerin mezun olduktan sonra da devam edeceğini söyledi. Mezuniyet programında; Tıp, Mühendislik ve Mimarlık, Hemşirelik gibi bölümlerde okuyan öğrencilerin yemin töreni gerçekleştirildi. Daha sonrasında Rektör Gönen ve Bölüm Başkanları, 2012-2013 öğretim yılını birinci, ikinci ve üçüncü bitiren öğrencilere başarı belgelerini verdi. Daha sonra klasikleşen kep atma töreni, sanatçı Özgün’ün şarkıları eşliğinde gerçekleştirildi. Özgün’ün konserinin ardından mezuniyet töreni havai fişek gösterileriyle son buldu. ETKİNLİK 46
ETKİNLİK 47
Eski ve tarihi dokusuyla insanları büyüleyen, Avrupa’nın gelişmiş ve en zengin moda şehirlerinden biri, Milano...
Mustafa KARADEMİR Eskişehir Osmangazi Üniversitesi / Makine Mühendisliği
MILANO
Milano, Kuzey İtalya’da bulunan Lombardiya Bölgesi’ndeki, bir milyon üç yüz bin kişilik nüfusu ile İtalya’nın Roma’dan sonra ikinci büyük şehridir. Bulunduğu konum itibari ile şehirleşmiş geniş bir bölgeye hâkim olan Milano, metropolitan alanın tam da merkezidir. Bölge toplamda yaklaşık yedi milyon dört yüz bin kişiye ev sahipliği yaparak Avrupa’nın en büyük metropolitan alanını oluştururken, Milano bu geniş alandan “moda” ve “otomobil” sektörlerindeki gelişmeleriyle sıyrılmıştır. Şehrin sembolü konumunda olup “Gotik Tarz”da inşa edilen “Duomo di Milano” Katedrali ve dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden birisi olarak kabul edilen “Galleria Vittorio Emanuele ll” Milano’nun en çok ziyaretçi toplayan noktalarının başında yer alır.
Birbirinden ünlü modacıları ve o modacıların hazırladıkları tüm parçaları Giorgio Armani, Valentino Garavani, Gianni Versacei Gianfranco Ferre, Miuccia Prada, Krizia, Etro, Missoni ve Dolce & Gabbana gibi markalar altında yine birbirlerinden güzel modellerle birlikte podyuma taşıyan bir İtalyan Klasiği… Biraz klişe ama gerçek;
Moda’nın Merkezi
Milano…
SEYAHAT 50
Milano’ya Nasıl Gidilir? Avrupa Birliği üyesi olan İtalya’ya Schengen Vizesi ile rahatlıkla gidebilirsiniz. Eğer Schengen Vizesi’ne sahipseniz Avrupa’da yaygın olarak kullanılan RyanAir ile Avrupa’nın herhangi bir yerinden ucuz bir şekilde ulaşım da mümkündür. Fakat dikkat edilmesi gereken nokta RyanAir Hava Yolu şirketinin kullandığı havaalanlarının şehir merkezine uzak olmasıdır. Bu nedenle merkeze ulaşım için bir miktar daha parayı gözden çıkarmak zorunda kalabilirsiniz. Bunun dışında Milano’ya, İstanbul’dan THY ile 3 saatte ulaşmanızda mümkün…
Milano’da Yemek Kültürü
Milano’da Eğlence
Gelişmiş ekonomisine karşılık olarak yemek kültürü bakımından İtalya’nın diğer kentlerine kıyasla daha zayıf bir mutfağa sahip olduğu bilinen Milano, pizzanın merkezi Napoli, etli tortellinisiyle ünlü Bologna’ya, ülkenin en iyi restoranlarına sahip Roma ve Floransa ile yarışamamaktadır. Şehirde birçok yemek çeşidini bulabileceğiniz restoranlar olmasına rağmen, genelde makarnasıyla ünlü olanların sayısı fazladır. Yerel halkının daha çok et, balık ve yeşillik ürünlerini tercih ettiği Milano’da “Safranlı Pilavı” yöresel bir tat olarak göze çarpar.
Eğlence konusunda da başarılı oldukları söylenemeyen Milanolular, IV. Yüzyıldan kalan kilise ve sütunlardan oluşan Collonne di San Lorenzo adlı cadde de vakit geçirirler. Gençlerin buluşup, bir süre vakit geçirdikleri bu mekânda alkol kullanmak ve müzik yapmak oldukça popüler. Çevresinde birçok bar ve restorana ev sahipliği yapan cadde “Happy Hours” saatleriyle €5 ile €10 arasında bir ücret ödeyerek size bir içecek ve ya açık büfeden dilediğiniz kadar yararlanma imkânı sunar. SEYAHAT 51
Milano’da Konaklama Merkezde ucuz hostel bulabilmek gerçekten oldukça zor. u yüzden ulaşım konusunda çok fazla sıkıntı yaşamaya cağınız ancak merkezin biraz daha dışında yerleri tercih etmeniz yaşanacak maddi sıkıntılar açısından faydalı olacaktır. Merkezi ve birçok turistik noktaya yürüyüş mesafesinde bulunan hostellerde konaklamak ise size yaklaşık olarak geceliği €15 ile €20 arasında bir ücrete patlayacaktır.
Milano’da Alisveris Milano’dan bahsederken alışverişten bahsetmemek olmaz. Bünyesinde dünyaca ünlü birçok markayı (D&G, Gucci, Armani) barındıran bu şehirde indirim sezonlarında yakalağınızda, gereğinden fazla alışveriş yapmak size normalinden daha pahalıya patlayabilir. Her yerinden kalite akan ve modanın kokusunu hissedeceğinize garanti verebileceğimiz caddelerde bir şal fiyatının €120’ ya kadar ulaştığını düşünürsek, yanınızda hatırı sayılır bir miktar para ile yolculuğa çıkmış olmanızı temenni ederiz.
Dikkat Etmekte Fayda Var! Milano’yu ziyaret etmeyi düşünüyorsanız Mayıs ile Ekim ayları arası en ideal zamandır. Aksi takdirde çok meşhur olan kış soğuklarına yakalanabilirsiniz. Milano’da Salı ya da Cumartesi günü bulunuyorsanız günlük Pazar olan Marceto Papiniano’ya uğramadan dönmek istemeyeceksinizdir, ancak burada da aklınıza gelebilecek konularda daha fazla dikkatli olmalısınız. Bu büyük ve her şeyi bulabileceğiniz pazara, metro ile gidiyorsanız yeşil hattı, tramvay ile gidiyorsanız da 2 ve 14 numaralı olanları kullanarak gidebilirsiniz, inmeniz gereken yer Sant’ Agostino Durağı… Sigaralar makinelerdedir ve 18 yaşından küçükseniz alamazsınız ki sizler İtalya’da iseniz muhtemelen 18 yaşın üzerindesinizdir ancak makinalar yalnızca İtalyan kimlik kartlarını okuyabiliyor bu yüzden 18 yaş üstü bir İtalya’na sürekli olarak ihtiyaç duyabilirsiniz.
Duomo di Milano 11.700 m² zemin yüzeyi alani ile Roma’daki Aziz Petrus Bazilikası, Londra’daki Aziz Paulus ve Sevilla katedrallerinden sonra Avrupa’nın dördüncü büyük katedralidir. Milano’nun merkezinde adını verdiği Piazza Del Duomo meydanında yer alır. 11.700 m² yüzey alanı ve 440.000 m³ lük hacmiyle İtalya Cumhuriyeti’nin en büyük ve 45 metre yüksekliğindeki ana nef ile Vatikan’da bulunan Aziz Petrus Bazilikasından sonra İtalya yarımadasının en yüksek ikinci kilisesidir. Katedralin yapımına 1386’da başlanmış ve ancak 500 yılda tamamlanmıştır. SEYAHAT 52
Hepimizin başından geçen, geçmiş yâda geçecek olan bir durumdur bu. Liseyi bitirip çocukluklarımızı, şakaları, hiç ayrılmayacağız dediğimiz arkadaşlarımızı ve en önemlisi büyük bir bölümümüzün ailesini geride bırakıp bulunduğu şehirden ayrılıp hiç bilmediği bir yere gelip sorumluluklarını artması anlamına gelir üniversiteye başlamak. şeyler Bu yüzden bu sayımızda sizin için küçük bir araştırma yaptık, kendimizden bir Bizim istedik. olsun bilginiz bir küçük kattık. Böylece üniversitede ne yapılır ne yapılmalı . gibi hatalar yapmanıza belki de engel olabiliriz 1) Unutmayın ki yazılı olmayan kurallara göre okulun ilk haftası okula sadece çömezler ve inekler gider. 2) Mümkünse ilk sene yurtta kalın böylece kendinize sağlam bir çevre edinmiş olursunuz. Eğer eve çıkacaksanız da daha komşunun oğlu ya da lisede ki arkadaşlarınızla çıkın ama sakın makarna ve ya boş bira şişeleriyle "vize" yazıp etrafında poz verme gibi öğrenci evi geyiklerini yapmayın buna gülen kalmadı. 3) Ailenize ders programını ve öğrenci bilgi sisteminin şifresini vermeyin böylece sabahları istediğiniz kadar uyuyup geceleri eve istediğiniz saate dönüş yapabilirsiniz. 4) Eğer not tutan bir öğrenciyseniz daha okulun ilk haftası bu açığa çıkacak ve çevrenizdekiler size “ potansiyel not tutan canlı “ gözüyle bakacak ve size güvenip not almayı bırakacaklar. Vize haftası öncesi bu insanların gözünde çok değerli bir konuma ulaşacaksınız fakat her isteyene not dağıtmayın sadece samimi arkadaşlarınızla paylaşın aksi halde sadece vize haftalarında hatırlanan bir insan olabilirsiniz. 5) Kimin hangi bölümde okuduğunu kıyafetlerinden de anlayabilirsiniz. Siyah tişört üzerine kareli gömlek giyip, düğmeleri açanlar mühendislikte, şile bezi gömlek üzerine şal takanlar güzel sanatlarda, gri eşofman üzerine v yaka tişört giyenler besyoda okur. Ayrıca kendine yakışmasa da sırf bazı şeylere
muhalif olmak için çerçevesiz gözlük takan, kirli sakal bırakan ve saçlarını uzatan erkeklere dönüşmeyin. Baştan kaybedersiniz. Kızlar içinse bu durum saçlarını kızıla veya sarı renge boyatan, sabah 8 dersine ful makyaj ve topuklu ayakkabı ile gelen öğrenciler şeklinde kendini gösterir. 6) Hiyerarşik düzene alışık değilseniz öğrenci kulüpleri hakkında iki kez düşünün. İstediğiniz seviyeye gelene kadar çok fazla söz hakkına sahip olmayacak hatta getir götür işleri haricinde görünmez olacaksınız. 7) Sırf ortam yapacağım diye ideolojik yapılara adım atmayın. İki tane Sivri zekâlı "bu şudur" dedi diye, "bu"yu "şu" olarak kabul etmeyin; sorgulayın. Kitlesel hareketlerin ve fikirlerin büyüsüne kapılıp da benliğinizi yitirmeyin. Kendiniz olun, kendi aklınızı kendiniz kullanın. Kullanılmayın! 8) Siz siz olun harç ve öğrenim kredisi başvurusu sırasında “amaaan biz de alalım nasıl olsa kimse geri ödemiyor “ diyen arkadaşınıza inanmayın sonra hayata borçlu başlarsınız. NOT: Kampüse gittiğinizde hemen bir eCampus’Mag
edinmek işinize yarayacaktır...
AKTÜEL 53
Campus’ Chef Chicken Wrap
Farklı, hesaplı ve lezzetli tarifler... Bir öğrenci evindeyseniz ve sizi bekleyen klasik öğrenci menüleri şimdiden canınızı sıkıyorsa, lezzet sayfalarımızda sizleri hem bütçenizi hiç zorlamayacak hem de sofralarınıza farklı tatlar katacak tariflerle buluşturuyoruz. Deneyince yarattığınız lezzetlere siz bile inanamayacaksınız... AKTÜEL 54
MALZEMELER
HAZIRLANIŞI
Tavukgöğsü (200 gr.) (jülyen doğranmış)
Bir tavayı hafifçe kızdırın ve kızdırdıktan sonra şerit şeklinde doğranmış (jülyen) tavukları tavaya yerleştirin. Yerleştirdiğiniz tavukları bir süre (4 – 5 dakika) karıştırarak kavurun.
Dolma biber (1 adet) (jülyen doğranmış) Kırmızı kapya biber (1 adet) (jülyen doğranmış) Orta boy soğan (1 adet) (jülyen doğranmış) Çeşitli baharatlar (isteğe göre) Orta boy mantar (1 adet) (jülyen doğranmış) Soya sosu (2 yemek k.) Krema (1 yemek k.) Süt (4 yemek k.) Tortilla lavaşı
Tavuklar tam anlamı ile pişmeye başladıktan sonra yine şerit şeklinde doğranmış soğanları ilave edin. Soğanların renk değiştirmesiyle birlikte hazırladığımız mantar, dolma biber ve kırmızı kapya biberi tavaya atın. Tüm malzemeler eklendikten sonra birkaç dakika daha hepsini karıştırarak kavurun. En son aşamaya gelmeden iki yemek kaşığı soya sosu ve bir yemek kaşığı kremayı tavanın içerisine dökün ve arkasından bir miktar süt ilave edin.
Tortilla lavaşının içine hazırladığınız yemeği düz bir şerit halinde yerleştirdikten sonra lavaşı çift yönden yuvarlayarak rulo şekline getirin. Katladığınız ve içi malzeme dolu lavaşı ikiye bölerek tabağa yerleştirin. Hazırlamış olduğunuz “Chicken Wrap” ın yanına dilerseniz biraz patates kızartın ve mevsim salatası hazırlayarak yine tabağınızın bir kenarına yerleştirin.
Son adımda ise tuzu ekleyip karıştırdıktan sonra ocağı kapatın.
İngilizcede sarmak anlamına gelen “wrap”, Meksikalılar, Ermeniler, Rumlar, Türkler ve Kürtlerce 1900’lü yılların öncesinden bu yana sofralardaki yerini almaktadır. Dürüm olarak hafızalarımıza yeren eden ve ana malzemesi mısır, un ya da buğday olan “wrap” Meksikalılarca “tacos” olarak da bilinir. Fotoğraf Ozidi MANTA AKTÜEL 55
Doğru Spor Salonu Nasıl Seçilmeli? Beklentilerinize yanıt verecek, içinde kendinizi mutlu hissedeceğiniz spor merkezini seçmek için bazı kriterleri gözden geçirmekte fayda var. Harcadığınız zamanın boşa gitmesini istemiyorsanız bir spor salonuna üye olmadan önce bu 10 öneriye kulak verin.
1
Yakın Olsun!
Spor salonunu seçerken ilk dikkat etmeniz gereken nokta evinize ya da iş yerinize yakın olması. Eğer sırf daha iyi olduğunu düşündüğünüz için yolunuzun üzerinde olmayan, sabah işe giderken ya da akşam eve dönerken uğrayamayacağınız bir merkeze üye olursanız sırf uzak ya da sapa olduğu için egzersiz rutininizi aksatacağınızın garantisini şimdiden verebiliriz. Çalışmıyor olsanız bile, günlük hayat içerisinde bir yere gitmek, egzersiz yapmak, duş alıp eve dönmek yeterince zorlu. Üstelik uzaklık, yol parası maliyetlerinizi de artıracak, unutmayın.
2
Arkadaşlarınızın Fikrini Alın!
Üye olan arkadaşlarınızdan, eşten dosttan salonla ilgili fikirlerini öğrenin. Orada mutlular mı? Eğer uygunsa arkadaşlarınızın üye olduğu merkeze üye olup birlikte spor yapın. Bu hem motivasyonunuzu artırır, hem de salonda daha eğlenceli vakit geçirmenizi sağlar.
3
Ziyaret Edin, Atmosferi Soluyun!
Ekipmanlara Bakın!
Salonda kullanılan ekipmanlar eski, yıpranmış, bozulmuş mu? Eğer öyleyse bu, her gittiğinizde bir başka makinenin bozulacağı, sık sık “kullanım dışı” ibaresiyle karşılaşacağınızın göstergesi olabilir.
Para İade Şartlarını Öğrenin!
Hizmetleri Öğrenin!
Spor merkezlerinin çoğu şampuan, vücut kremi, temiz havlu, dolap, saç kurutma makinesi gibi hizmetleri ücretsiz sağlayarak çantanızın yükünü hafifletiyor. Öte yandan sauna, ücretsiz dersler, beslenme uzmanı yardımı gibi ek hizmetlerle komple bir paket sunuyorlar. Ancak hiçbir şeyin bedava olmayacağını unutmayın ve bunların aslında fiyata nasıl yansıdığını iyi hesaplayın.
AKTÜEL 56
6
Üye olduğunuz salondan memnun kalmadığınızda paranızı geri alıp, alamayacağınızı öğrenin. Spor merkezlerinin para iadesiyle ilgili özel kuralları olabiliyor. Bu şartları önceden bilmekte, hatta bu konuda pazarlık etmekte fayda var.
Seçim yapmadan önce spor yapmayı düşündüğünüz saatlerde salonu ziyaret edin. Çok mu kalabalık? Kaslı adamlar tüm aletleri istila mı etmiş? Koşu bantlarında yer var mı? Boş dolap bulabilecek misiniz? Kapasitesinin üzerinde müşteri kabul eden, aşırı kalabalık spor salonları stres atmak yerine stres yükleme işlevi görebilirler. Diğer üyelerin oluşturduğu atmosfer de bir başka önemli nokta. Aynı ortamı paylaştığınız insanlar keyfinizi kaçırıyorsa pas geçin.
4
5
Erham ÇAY / Antrenör
7
Fiyat Karşılaştırması Yapın!
Üye olmayı düşündüğünüz salon diğerlerine göre dramatik bir şekilde pahalı ya da ucuz ise nedenlerini anlamaya çalışın. Bütçenize göre yapacağınız seçimde en efektif olanı tercih edin.
Grup Derslerinize Bakın!
8
Üye olmayı düşündüğünüz salon diğerlerine göre dramatik bir şekilde pahalı ya da ucuz ise nedenlerini anlamaya çalışın. Bütçenize göre yapacağınız seçimde en efektif olanı tercih edin.
9
İlgi Alanlarınızı Göz Önünde Bulundurun!
Favoriniz yüzme sporu ise diğer bölümlerden çok havuzunun güvenilirliğine, hijyeninin nasıl sağlandığına bakın. Kimi havuzlarda eski yöntemlerle bakım yapılmaya devam ederken,yeni sistemlerde daha hijyenik bir havuz sağlanıyor. Havuz suyu raporları alınan ve üyelerine bu raporların sunulduğu salonları tercih edin.
Temizlik & Hijyen Önemli!
10
Yüzlerce kişi tarafından paylaşılan spor salonları ciddi birer mikrop yuvasına dönüşebilir. Bu nedenle ekipmanların, yerlerin, duşların temizliği büyük önem taşıyor. Bununla ilgili kurallar belirlenmiş mi, yoksa isteyen istediği gibi mi davranıyor? Havlular hijyen kurallarına uygun olarak yıkanıyor mu? Terli vücutlarıyla ekipmanları ıslatanlar arkalarına bakmadan rahatlıkla bir sonraki ekipmana geçebiliyor mu? Duş almadan, bone takmadan, uygun kıyafetleri giymeden havuzu kullananlar var mı? Bu tip durumlarda merkezin tutumu ne oluyor?
Fitness Nedir? Faydaları Nelerdir? Fitness kelime anlamı olarak "Sağlıklı ve formda olmak "tır. Diğer bütün sporlardan farklı bir hedef olarak, bütün kasların tek tek aletli ya da aletsiz çalıştırılmasıyla sıkılaştırılması ve güçlendirilmesi amaçlanır. Esasen bütün spor dallarında fitness da kullanılan egzersizler yer alır yahut bir spor dalına hususi bir egzersiz fitnessta da yer alabilir. Çünkü her spor dalında vücutta ağırlıklı kullanılan kas grupları vardır. Bu adale gruplarına kondisyon kazandırılması için yapılan egzersizlerin pek çoğu fitness egzersizleri olarak da kullanılmaktadır. Her kişiye ve belirlenen amaca göre antrenman programları farklılık arzeder. Fitness sporunda kesin bir antrenman standardından söz edilemez. Yani her yaşın, her hayat tarzının ve vücut tipinin birbirinden farklı olarak; bir uzman tarafından takip edilen çalışma programı olmalıdır. Bu spor belirli kalıp ve hedefleri olmadığından dolayı her yaşta yapılabilir. Örneğin 16 yaşında ya da 55 yaşında bu spora başlayabilirsiniz. Fitness sporu vücutta bol bol endorfin, östrojen veya testesteron hormonu salgılanmasını sağlar. Bu da, kişinin kendisini psikolojik olarak daha iyi ve zinde hissetmesini sağlar. Vücudun forma girmesi de özgüveni arttırır. Metobolizmayı hızlandırır. Enerjiyi arttırır. Uykuyu düzenler. Psikolojik iyileşme sağlayarak stresden uzaklaştırır. Daha sağlıklı ve hızlı düşünmeyi sağlar. Kalp ve damar sistemini güçlendirir. Uzun dönemli fitness sporuyla uğraşanların kanser ve kalp krizine yakalanma riski düşüktür. Kalori yakmayı sağladığından şeker hastaları için önerilir.
AKTÜEL 57
GURUR VEREN ŞEHİR
REHBER 58
E SK İ ŞEHİ R H AYA L L E R İ N GERÇEĞE D ÖNÜŞTÜĞÜ Ş EHİR
ANKARA
67,05
İSTANBUL
60,01
ESKİŞEHİR İZMİR
52,13 44,34
ANTALYA
34,18
E
skişehir, Hititlere ve Firiglere uzanan tarihiyle, geçmişinde çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Kent gelişen şehircilik anlayışının bir örneği olarak, bünyesinde barındırdığı Anadolu ve Eskişehir Osmangazi Üniversiteleri ile öğrenci kenti olmanın gururunu yaşamaktadır. Eskişehir, sahip olduğu her iki üniversitenin bünyesinde barındırdığı toplam 27 fakülte, 3 yüksekokul, 8 meslek yüksekokulu, 2 devlet konservatuarı ve 12 enstitü ile bir bilim ve eğitim merkezidir. Açıköğretim Fakültesi ile birlikte sayıları 2,5 milyona yaklaşan öğrenciye ev sahipliği yapan Eskişehir, kentlerin gelişmişlik düzeylerinin ölçümlenmesi esnasında ekonomik gelişmelerin yanında temel alınan engellilere yönelik hizmetler noktasında da büyük imkânlara sahiptir. Birçok konuda öncü olma noktasında yer alan Eskişehir, engellilerin eğitimi konusunda Türkiye’nin merkezi halindedir.
B E Ş E Rİ S E R M AY E V E YAŞAM KA L İT E Sİ AÇIS I N DAN T Ü R K İYE ’ N İ N
3. ŞEHRİ
Kültürel alt yapısıyla ön plana çıkan ve sanat açısından da Dünyanın ve Türkiye’nin en önemli şehirleri arasında yer alan Eskişehir; planlı sanayisi, yer altı zenginlikleri ve yüksek sosyal yaşam standartları ile de sık sık adından söz ettirmektedir. Eskişehir, özellikle son on yılda büyük bir değişim gösterirken, sanat alanında da yine aynı büyüklükte adımlar atmıştır. Birçoğu Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla birbiri ardına açılan sanat kurumları kentin kimliğine yeni bir değeri, “Kültür ve Sanat Kenti” olma özelliğini katmıştır.
Hazırladığımız bu rehberde Eskişehir’in değerlerini ve yakın zamanda geçirdiği büyük değişimi açıkça görebilirsiniz.
E SK İ Ş E Hİ R H AYA L L E R İN GERÇEĞE D ÖNÜŞTÜĞÜ Ş EHİR
REHBER 59
BİR ESKİŞEHİR KLASİĞİNDEN TÜRKİYE MARKASINA KALABAK
Şehrin farkı suyundan başlar diyerek, bir Eskişehir klasiğinden Türkiye markasına dönüşen Kalabak Suyu kentin simgelerindendir. Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen döneminde gerçekleştirilen atılım ile doğduğu noktadan dolum tesislerine dek her şeyi yenilenen ve bilgisayar kontrollü filtre ve laboratuar sistemleriyle Türkiye’nin en modern su dolum tesisleri haline gelen Kalabak Suyu Dolum Tesisleri, Sağlık Bakanlığı tarafından tüm Türkiye’ye örnek gösteriliyor.
VİTAMİN VE MİNAREL DEPOSU HALK EKMEK Kentte dar gelirlilerin bütçesine önemli katkı sağlayan ve son teknolojiyle donatılmış yeni Halk Ekmek Fabrikası, Büyükşehir Belediyesinin sosyal belediyecilik anlayışının önemli uygulamalarından biridir. Türkiye’de ilk kez ekmeğin bütün çeşitlerinin vitamin ve mineral katkılı olarak üretilmeye başlandığı Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası’nın, uluslararası kalite belgelerine sahip üretim tesislerinde, gıda mühendislerinin kontrolünde üretilen gramajı tam, sağlıklı ve vitaminli halk ekmekler, özellikle çocuklar ve hamileler başta olmak üzere tüm vatandaşların dengeli ve sağlıklı beslenmesine büyük katkı sağlamaktadır.
REHBER 60
G U RU R VEREN Ş EHİR
ÇAĞDAŞ VE KONFORLU ULAŞIM AĞI
ESKİŞEHİR’İN SİMGESİ
ESTRAM
PORSUK ÇAYI
Büyükşehir Belediyesi, Estram Projesi ile Eskişehir halkını, kent içi toplu taşımacılıkta lastik tekerlekli araçlar yerine, modern tramvaylarla trafik karmaşasından uzak, güvenli, çağdaş ve kolay erişilebilir bir kent içi ulaşım olanağına kavuşturmuştur. Tramvay hattı Eskişehir’i Kuzeybatı-Güneydoğu ve Güneybatı-Kuzeydoğu yönlerinde çapraz olarak birleştirmektedir.
1960’lı yılların sonuna kadar Eskişehirliler’in balık tuttuğu, kıyılarında eğlendiği ve yüzmeyi öğrendiği Porsuk Çayı daha sonraki yıllarda, sanayi atıkları, evsel atıklar, şehir kanalizasyonu ve yağmur suyu hatlarının kaçak bağlantıları sonucu adeta açık bir kanalizasyon ve çöplük olarak Eskişehir için en büyük sorunlardan biri halini almıştı.
Büyükşehir Belediyesi Estram ile mevcut lastik tekerlekli toplu taşıma sistemlerinin entegrasyonunu yaparak, Eskişehir kent içi ana ulaşım planı da hazırlamıştır. Türkiye’de ilk olan plan daha sonra başka belediyeler tarafından da örnek alınmıştır. Kent İçi Ana Ulaşım Planı doğrultusunda kent merkezindeki araç yoğunluğu azaltılmış, ticari hayatın yoğun olduğu bölgelerde yayaların öncelikleri göz önüne alınarak, araç yerine insan odaklı düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Plan doğrultusunda Estram’ın geçtiği iki büyük cadde araç trafiğine kapatılarak, kent halkının karmaşadan uzak gönüllerince dolaşıp, alışveriş yapabilecekleri hale getirilerek yayalaştırılmıştır. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in çağdaş kentler seviyesinde bir Anadolu şehri yaratma inancı ve azmi ile yaşama geçirdiği projelerden sadece biri olan Estram, Eskişehirlilerin yanı sıra Türkiye ve yabancı ülkelerden gelenlerin de takdirini kazanmakta ve raylı sistemlere geçmeyi planlayan diğer kentler tarafından da örnek alınmaktadır.
Porsuk Çayı’nın ıslahı için, Başkan Büyükerşen tarafından yatak temizliği, peyzaj düzenlemeleri, eski taşıt ve yaya köprülerinin yenilenmesi ve Afet Riskini azaltmaya yönelik tedbirleri içeren büyük çaplı bir proje hazırlanarak, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Gelişim Projeleri’ne dâhil edilmiştir. Baştan sona temizlenen Porsuk yatağının her iki kıyısında çevre düzenlemeleri gerçekleştirilmiştir. Porsuk Çayı üzerine 24 yeni köprü inşa edilip, yeni köprüler aralarında Başkan Büyükerşen’in tasarımlarının da bulunduğu ve Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan atölyelerde üretilen dekoratif korkuluk ve aydınlatma elemanları ile donatılmıştır. Porsuk’un ve Eskişehir’in güzelliğine güzellik katan, gezinti ve ulaşım amaçlı kullanılan tekne ve gondollar ise Büyükşehir Belediyesi tersanelerinde üretilmektedir. Yaptığı kaliteli üretimle yurtdışından da talep gören bu tesisler, kentte önemli bir istihdam alanı da yaratmaktadır.
G U RU R V EREN Ş EHİR
REHBER 61
MÜZELER Çağdaş Cam Sanatları Müzesi Cam müzesine sahip nadir Dünya şehirlerinden biri olan Eskişehir “Çağdaş Cam Sanatları Müzesi” ile Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Üniversitesi ve Cam Dostları Grubu’nun işbirliği ile kurulan, yerli ve yabancı 125’e yakın çağdaş cam sanatçısının birbirinden değerli eserlerine ev sahipliği yapan “Çağdaş Cam Sanatları Müzesi” Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Tarihi Odunpazarı Evleri içerisinde yer almaktadır. Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehir’e ve Türkiye’ye kazandırdığı bir değer olarak karşımıza çıkan Balmumu Heykeller Müzesi, ülkemizde ilk olma özelliğini taşıyor. Açıldığı günden itibaren Eskişehirlilerin yanı sıra Türkiye’nin her yerinden ve Dünya’nın çeşitli ülkelerinden yoğun ziyaretçi akınının yaşandığı müzede liderler, sanatçılar, ünlüler, tarihi ve efsanevi kahramanlardan oluşan 160 heykel yer almaktadır. Müzenin geliri engelli çocuklar ve kız öğrencilerin eğitimi için kullanılmaktadır. 2013 yılı Mayıs ayında açılan müzeyi, bu kısa süre içinde 100.000’i geçkin ziyaretçi ziyaret etmiştir.
ÇAĞDAŞ CAM SANATLARI MÜZESİ
YILMAZ BÜYÜKERŞEN BALMUMU HEYKELLER MÜZESİ
Eskişehir Kent Belleği Müzesi Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile Den Haag Historisch Müzesi ortaklığı ile bir Avrupa Birliği Projesi olarak gerçekleştirilen ve sanatsal veya tarihi objelerin sergilenmesinden öteye, Eskişehir’e özgü unsurların dijital ortamda kayıt altına alınarak yepyeni bir konseptle sunulduğu, teknolojik alt yapıya sahip bir müzedir. Eskişehir’in geçmişi ve tarihsel gelişimi yeni kuşaklara bu müze ile aktarılırken, Eskişehir bir müzeler şehri olma yolunda Kent Belleği Müzesi ile bir adım daha atmıştır.
REHBER 62
ESKİŞEHİR KENT BELLEĞİ MÜZESİ
E SK İ ŞEHİ R H AYA L L E R İ N GERÇEĞE D ÖNÜŞTÜĞÜ Ş EHİR
Odunpazarı Evleri Tarihi “Odunpazarı Evleri”, Odunpazarı semtinde bulunan ve Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü Odunpazarı Evleri’ni Yaşatma Projesiyle yenilenen tarihi evlerden oluşmaktadır. Şehrin en eski yerleşim birimi olan Odunpazarı, restore edilen evleriyle kentin geleneksel değerlerini koruyarak geleceğe aktaran bir semt haline gelmiştir. Başkan Büyükerşen’in eseri olan Odunpazarı Evleri’ni Yaşatma Projesi Eskişehir’in turizm değerine büyük bir katkıda bulunmuştur. Her yıl Odunpazarı Bölgesine yeni çekim alanları yaratılarak, bölgenin canlandırılmasını sağlamak üzere yeni turizm gelişim bölgesi projeleri üzerinde çalışılmaktadır.
ODUNPAZARI EVLERİ
Haller Gençlik Merkezi 1930’lu yıllarda yaş meyve sebze hali olarak inşa edilen bina zaman içinde yıpranmış, kullanıma kapatılmış yıkımı beklerken; Başkan Büyükerşen’in desteğiyle restore edilerek bir eğlence ve gençlik merkezi haline getirilmiştir. Yenilenen yüzüyle kent halkının ve turistlerin uğrak yeri olan Haller Gençlik Merkezi’nin içinde cafe, restoranlar, canlı müzik alanı ve tiyatro sahnesi bulunmaktadır. Burada keyifli bir mola verebilir otantik havanın tadını çıkarabilirsiniz. HALLER GENÇLİK MERKEZİ
BİLİM DENEY MERKEZİ
Bilim Deney Merkezi Eskişehir’de bir ilk olan Bilim Deney Merkezi Projesi, Bilim Sanat ve Kültür Parkı’nın en önemli yapılarından birini oluşturuyor. Çocukları erken yaşlarda bilim ve fen kuralları ile tanıştırmak; onlara bilimsel düşünce yapısı kazandırmak ve bilimin tek gerçek yol gösterici olduğunu öğretmek adına kurulan merkez, Eskişehir’deki ilköğretim ve lise çağındaki çocukların çeşitli bilimsel deneyleri gerçek ortamlarında yapabilmelerine olanak sağlıyor. Eskişehir Bilim Deney Merkezi’nde ziyaretçiler günlük hayatı kolaylaştıran birçok aletin hangi bilimsel süreçler sonucunda oluştuğunu öğrenme, gelişim süreçlerini görebilme ve bunları deneme fırsatı elde ediyor. Kalp atışlarınızı dinleyebilir, yüzlerce kilo ağırlığında bir arabayı kaldıraç kuvveti ile kaldırabilir, bisiklet çevirirken iskeletinizi hayretler içerisinde izleyebilirsiniz. Ayrıca sonsuzluk köprüsünden geçip, güneş enerjisi ile uçakları uçurabilirsiniz.
Sabancı Uzay Evi
SABANCI UZAY EVİ
Merkez bünyesinde inşa edilen planetaryum (gözlemevi), Eskişehirli çocuklar kadar yetişkinlerin de gözde uğrak yerlerinden biridir. Planetaryum ile gökyüzü ve uzayın büyülü atmosferi izlenebiliyor. Ayrıca uzay araştırmalarının nasıl başladığı, insanoğlunun uzaya çıkış macerası, yıldızların yaşam döngüsünün ve evrendeki gök cisimlerinin muhteşem yapıları gibi evrene ve uzaya dair birçok bilgi edinilebiliyor.
G U RU R V EREN Ş EHİR
REHBER 63
KENT PARK Türkiye’de yaşanan sosyal kesimler arasındaki ayrışmalardan kaynaklanan problemlere karşın, tarih boyunca farklılıklardan beslenmiş Eskişehir’de bu sorunun yaşanmaması adına, Büyükşehir Belediyesi’nin imzasını attığı, sosyal tesisleri ile farklı sosyal kesimleri aynı mekânda buluşturan bir yerdir Kentpark. 300 bin metrekarelik bir alanda, Porsuk Çayı üzerinde yer alan bir ada ve Porsuk’a komşu yapay bir gölet üzerinde başka bir ada daha bulunmaktadır. Türkiye’nin ilk ve tek yapay plajı, yarı olimpik açık ve kapalı yüzme havuzu; çocukların binicilik öğrenmesi için manejler vardır. Kentpark, Demokrasi ve Laiklik Anıtı, Yıkılan Kadın Heykeli ve Türk – Kore Dostluk Heykeli ile dört bir yanında heykellerin yer aldığı, sadece tramvay ile değil, Büyükşehir Belediyesi’nin botları ile de ulaşılabilen muhteşem bir parktır.
SARISUNGUR GÖLETİ
REHBER 64
Büyükşehir Belediyesi ESKİ Genel Müdürlüğü’nce Mamuca Mahallesi yakınında vadide, öz kaynaklar kullanılarak yapılan gölet, gelecekte olası sıkıntılar için Eskişehir’in su garantisi olurken, oluşturulan su sporları merkezi ile ulusal ve uluslararası su sporları organizasyonlarının yapılmasına olanak sağlamaktadır. Gölet çevresinde dağ bisikleti yarışları da yapılmaktadır. Büyükşehir Belediyesi Su Sporları Merkezi’nde, Türkiye Kano Federasyonu işbirliği ile Balkan Şampiyonası da dahil olmak üzere şampiyonalar gerçekleştirilmektedir. Büyükşehir Belediyesi tarafından ayrıca gölet çevresinde kent halkının hafta sonları ailecek gidip dinlenebilecekleri piknik alanları da oluşturulmuştur. Göletten gelen suların ortasından geçtiği piknik alanında, üzerinde köprülerin bulunduğu derelerin yanı sıra, mini gölet, çocuk oyun alanları, yürüyüş parkurları ve oturma alanları bulunmaktadır.
G U RU R VEREN Ş EHİR
BİLİM KÜLTÜR VE SANAT PARKI Türkiye’nin sayılı, Eskişehir’in ise en büyük parkı olan “Bilim Kültür ve Sanat Parkı” 400 bin metrekarelik alan içinde, yediden yetmişe herkes için keyifli bir eğlence yeridir. Çeşitli su sporları aktivitelerinin yapıldığı büyük bir gölet, etrafında restoranlar ve kafeler, 1200 kişilik açık hava konser alanı, amfi tiyatro ve korsan gemisinin yer aldığı parkta çok yakın zamanda Masal Şatosu, Su Altı Dünyası (akvaryum) ve Hayvanat Bahçesi tesisleri hizmete girecektir.
Gazi Yakup Satar Caddesi üzerinde bulunan ve önceki yönetimler tarafından boşaltılan metruk mezarlık alanı, Büyükşehir Belediyesi’nce, kötü görünümünden kurtarılarak, yoğun ağaç ve bitki örtüsü ile kaplı, bünyesinde yürüyüş ve dinlenme alanlarını, çocuk parklarını, kaide ve heykelleri, göletleri barındıran Eskişehir’in en büyük ilk parkı olmuştur. Eskişehir’in tarihi değerlerinin başında gelen Yunus Emre’nin temsili makamının da bulunduğu Büyük Park, başta Şarhöyük Mahallesi olmak üzere çevre mahallelere de ayrı bir zenginlik katmıştır.
Park içinde ulaşımı sağlayan 1918 model Alman yapımı tarihi bir dekovil (Küçük demir yolu taşıtı), Türkiye’nin en büyük “Uzay Evi” ve bu evin yanında “Bilim ve Deney Merkezi” yer almaktadır. Bilim Kültür ve Sanat Parkı’nı gezdiğinizde park içinde park görme şansına sahip olacaksınız. Tüm bunlara ek olarak Türkiye’nin en büyük Japon Bahçesi de bu park içerisindedir.
BÜYÜK PARK
G U RU R V EREN Ş EHİR
REHBER 65
Eskişehir özellikle Büyükşehir Belediyesi tarafından son dönemlerde birbiri ardına açılan sanat kurumları ve tesisleri ile kent kimliğine “Kültür ve Sanat Kenti” özelliğini de eklemeyi başardı. Eskişehir, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilmesi ile birçok yeni sanat tesisine ve kurumuna da sahip oldu. Anadolu Üniversitesi’nin rektörlüğünü yaptığı dönemlerde üniversite bünyesinde konservatuar kuran ve kampus alanı içinde çok sayıda sanat tesisi inşa edilmesini sağlayan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, sanat yatırımlarını çoğaltarak kent geneline yayma imkanı buldu. Eskişehir, Şehir Tiyatroları, Senfoni Orkestrası, şehir Operası gibi sanat kurumlarının yanı sıra 3 yeni sanat tesisine daha kavuştu.
ESKİŞEHİR ŞEHİR TİYATROLARI
Şehir Tiyatroları Dolu Dizgin 40 Yıllık bir aradan sonra 2001 yılında perdelerini yeniden açan Şehir Tiyatroları Eskişehir’in en büyük sanat kurumudur. Oyunları sürekli kapalı gişe oynayan Şehir Tiyatroları, bünyesinde çocuk tiyatrosu başta olmak üzere birçok farklı birimi de barındırmaktadır. Bir taraftan oyun sahneleyen tiyatro bir taraftan da yaratıcı drama, geleneksel tiyatro, gençlik tiyatrosu gibi birimlerle tiyatro sanatının daha geniş kitlelerle tanıştırılması için de çalışmalar yürütüyor. Bugün Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, yerli ve yabancı sanat festivallerinde Eskişehir’i temsil ediyor.
SENFONİ ORKESTRASI
“Anadolu”nun Senfoni Orkestrası Anadolu’da klasik müziğin köklenip güçlenmesi hedefiyle kurulan Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası hafta da iki gün Eskişehirli dinleyicilerle buluşuyor. Genç bir sanatçı topluluğundan oluşan Orkestra yerli yabancı pek çok sanat organizasyonuna davetler alıyor, dünya çapında tanınan sanatçılarla konserler düzenliyor. Şehir Operası, Opera ve Bale Temsillerinin en seçkin örneklerini düzenli olarak Eskişehir halkıyla buluşturuyor. Eskişehir sanat tesisleri ile de fark yaratıyor. Eskişehir’e birçok yeni sanat kurumu kazandıran Büyükşehir Belediyesi, kentte bir biri ardına yeni sanat tesisleri de inşa ediyor.
REHBER 66
FAZIL SAY KONSERİ
E SK İ ŞE Hİ R H AYA L L E R İ N GERÇEĞE D ÖNÜŞTÜĞÜ Ş EHİR
SANAT VE KÜLTÜR SARAYI
Büyükşehir Belediyesi, içinde tiyatro salonu, konser salonu ve sergi galerileri olan Büyükşehir Sanat Merkezi’ni açarak Eskişehir’e tam donanımlı büyük bir sanat merkezi kazandırdı. Haller Gençlik Merkezi içinde Şehir Tiyatroları’nın ilk sahnesi olan Tepebaşı Sahnesi kuruldu. Önceki yönetimler tarafından yapımına başlanan düğün salonu inşaatının projesi değiştirilerek içinde 600’er kişilik tiyatro, opera, bale ve konser salonları ile çok amaçlı sergi salonu da bulunan Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Sarayı yapıldı. Tesis bugün Şehir Tiyatrolarının oyunlarına, Senfoni Orkestrasının konserlerine, Şehir Operası’nın temsilleri ile Uluslararası Opera Günleri’ne ve Eskişehir Şehir Tiyatroları Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları festivallerine ev sahipliği yapıyor.
Uluslararası Eskişehir Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali Eskişehir’deki bir diğer önemli sanat organizasyonu da, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivalidir. Her yıl Mart ayında düzenlenen festivalde, yerli ve yabancı birçok tiyatro topluluğu sanatın evrensel dili eşliğinde Eskişehirli çocuklar için sahne alıyorlar.
Uluslararası Opera ve Bale Günleri OPERA VE BALE GÜNLERİ
Eskişehir, Türkiye’de ilk kez ulusal anlamda Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Ulusal Opera ve Bale günlerine ev sahipliği yapıyor. İlki 2011 yılında düzenlenen Ulusal Opera ve Bale Günleri her yıl Türk Opera ve Balesi’nin birbirinden seçkin örneklerini bir araya getiriyor. Kent bu festivalle sadece Türkiye’nin değil, tüm Türk Dünyası’nın sanat başkenti olma yolunda hızla ilerliyor.
Uluslararası Eskişehir Sokak Festivali
ULUSLARARSI ESKİEŞHİR SOKAK FESTİVALİ
Uluslararası Eskişehir Sokak Festivali, Büyükşehir Belediyesi ve Anadolu Üniversitesi işbirliğinde her yıl Mayıs ayında düzenleniyor. Sanatı sokakla buluşturan Uluslararası Eskişehir Sokak Festivali, sokaktaki insanların birbiriyle etkileşimini sağlamak, üniversite ve şehrin kaynaşmasını sağlamak, üniversite gençliğinin sanatsal ve kültürel dinamizmini şehre yaymak, sokakların eğlenceli ve ilgi çekici hale getirilmesini sağlamak amacıyla ilk olarak 30-31 Mayıs 2008 yılında düzenlenmiştir. Üniversite öğrencilerinin ve halkın yoğun ilgi gösterdiği Uluslararası Sokak Festivali şehrin çekiciliğini arttırmaktadır.
E SK İ Ş E Hİ R H AYA L L E R İN GERÇEĞE D ÖNÜŞTÜĞÜ Ş EHİR
REHBER 67
NEYDİ, NE OLDU?
ESKİ KÖPRÜBAŞI
YENİ KÖPRÜBAŞI
ESKİ ALİ FUAT GÜVEN KÖPRÜSÜ
YENİ ALİ FUAT GÜVEN KÖPRÜSÜ
ESKİ MEYVE SEBZE HALİ BİNASI
YENİ HALLER GENÇLİK MERKEZİ BİNASI
ESKİ İKİ EYLÜL CADDESİ VE KÖPRÜSÜ
YENİ İKİ EYLÜL CADDESİ VE KÖPRÜSÜ
REHBER 68
E SK İ ŞE Hİ R H AYA L L E R İ N GERÇEĞE D ÖNÜŞTÜĞÜ Ş EHİR
G Ö K L E R İ N
AVIATOR
AVIATOR RAY BAN
H A K İ M İ Film türleri içerisinde, gerçek hayattan uyarlama olan filmler şüphesiz ki her zaman yönetmenlerin biraz daha uzak durmaya çalıştığı türlerden biri olmuştur. Film eğer %100 gerçeğe dayanırsa yüksek ihtimaldir ki izleyenler için eziyet verici bir hal alabilir. Bu yüzden senaristlerin, senaryoyu renklendirmek için seyirciyi heyecanlandıracak, onları filme bağlayacak unsurlar yerleştirdiği sık sık görülür. İşte Aviator filmi de gerçek bir havacı olan Howard Hughes’un anlatıldığı gerçek bir hikâye. Biz de sizler için The Aviator’ı ve Howard Hughes’u ele aldık.
VIZYONDA
EN
YENILER
20 EYLÜL 2013 AKSİYON, DRAM, BİYOGRAFİ
RUSH ZAFER HÜCUM
1976 yılında gerçekleşen Alman Grand Prix yarışında Niki Lauda'nın kullandığı Ferrari ikinci round'un sonunda yaşadığı bir sorun nedeniyle yarış dışı kalır ve birincilik ezeli rakibi James Hunt'a gider. Bu kaza sonrasında Lauda yaralanır; aradan geçen altı haftanın ardından olağan hırsı ve öfkesiyle pistlere geri döner. İki yarışçı arasında İtalyan Grand Prix'i ile başlayan mücadele diğer yarışlarda katlanarak devam eder. Hedef dünya şampiyonluğudur... Chris Hemsworth , Daniel Brühl , Natalie Dormer , Olivia Wilde
HOWARD HUGHES Howard Hughes; Film yapımcısı, mühendis, iş adamı. Her şeyden öte dâhilik ile çılgınlık arasındaki ince çizgide yürüyen tutkulu bir havacı. Ailesinden kalan mirasla önce zamanında dünyanın en pahalı filmi olan Cehennem Melekleri’ni çekti, ardından uçak şirketi olan TWA’in hisselerini aldı ve havacılık alanında birçok yeniliğe imza attı. Hughes gerçekte takıntı hastalığı olan biriydi. Annesinden aldığı temizlik terbiyesi onu takıntı hastası olan birine çevirdi. Yanında kendi sabununu taşıdığı, yemeklerini yiyemediği, lavabolarda saatlerini geçirdiği bile olurdu. Filmde de onun hem bu zayıf hem de güçlü yönleri sert bir biçimde resmedilmiş. Kendi film stüdyosunda
kimseyle temas etmemek için tek başına 4 ay kaldığı, bir restoranda küçük bir leke nedeniyle kıyafetlerini tuvalette yıkadığı ve akıl almaz mikrop korkuları nedeniyle kapıları dahi açamadığı sahneler şüphesiz saplantının ne boyutta olduğunu kusursuz bir aktarımla gözler önüne seriyor. Ek olarak yönetmen Martin Scorsese tabi ki bu başarılı adamın kariyerini boş geçmemiş ve kariyerinin her bir dönemini incelikle işlemiş eserine. Ancak Martin Scorsese ’in filmde fazla dikkat çektiği unsur ise Hughes’ un “Kazanova” yanı. Zira başarılı işadamının en çok eleştirildiği yönü, Scorsese’ in kaleminde yeni bir soluk kazanmış diyebiliriz.
H E R C U L E S
Howard Hughes Efsanesi ve Başarıları 1930 yılında ilk kez Hollywood dışında çekilen ve o zamana kadar yapılmış en pahalı film olan “Cehennem Melekleri”ni 4 Milyon Dolar harcayarak tamamladı. 1936’ya gelindiğinde ise kendi tasarladığı özel uçağı ile 370 mil hıza ulaşarak gezegenin en hızlı adamı oldu.
1938’de 3 gün 20 saatlik bir zaman diliminin ardından yine özel tasarımlı bir başka uçağıyla, dünya’nın etrafını çepeçevre dolaşmayı başardı. Art arda havacılık tarihine adını yazdıran Hughes, dünyanın bugüne kadar yapılmış en büyük uçağı olan HERCULES’i inşa ettikten sonra Scarface filmine 250 bin dolarlık ürün yerleştirme alarak, sinema sektöründe yeni bir kazanç kapısını açtı.
VIZYONDA RUNNER RUNNER BÜYÜK KUMAR
EN
27 EYLÜL 2013 GERİLİM, DRAM, SUÇ
Princeton’da okuyan genç ve parlak bir öğrenci (Justin Timberlake), okulu için kullanması gereken tüm parasını, online poker oynanan yasadışı bir kumar sitesinde oynadığı oyunlar için harcar. Her şey yolunda giderken yaptığı bir hata borç batağına sürüklenmesine ve belalı site yöneticisine (Ben Affleck) borçlanmasına neden olur. Ben Affleck , Justin Timberlake , Gemma Arterton , Anthony Mackie
YENILER
VS Leonardo DiCaprio İLK NEREDE GÖRDÜK?
Çocuk denilebilecek yaşta oyunculuğa başlayan Dicaprio asıl ününü “Titanik” 10/8.5 filminde yakaladı.
ÜSTLENDİĞİ ROLLER
Dicaprio Bugüne kadar genelde biyografik filmlerde rol aldı ve birçok kez tarihten karakterlere beyaz perdede can verdi. Birçok gerilim ve aksiyon filminde de boy gösterdi. 10/8.0
ÖNEMLİ PROJELERİ
Titanic, Gangs Of New York, Aviator, Sıkıysa Yakala, Köstebek, Kanlı El10/8.5 mas, Inception, Django Unchained
EN SON NEREDE GÖRDÜK?
Tom Hanks İLK NEREDE GÖRDÜK?
Philedalphia’da Oscar kazansa da oyuncu asıl ününü Forest Gump’da ya10/9.0 kaladı.
ÜSTLENDİĞİ ROLLER
Tom Hanks’i her rolde görmek mümkün. Onu Bugüne kadar komedi, romantik, dram ve savaş filmlerinde birçok kez görme fırsatı yakaladık.
10/8.5
ÖNEMLİ PROJELERİ
Philadelphia, Forest Gump, Er Ryan’i Kurtarmak, Yeşil Yol, Sıkıysa Yakala
10/8.0
EN SON NEREDE GÖRDÜK?
Onu en son Muhteşem Gatsby’de, Jay Gatsby rolünde izledik.. 10/7.0
1 Altın Küre adaylığı bulunan “Bulut Adası” filminde sahnedeydi. 10/6.5
BAŞARILAR & ÖDÜLLER
BAŞARILAR & ÖDÜLLER
“En İyi Erkek Oyuncu” dalında 3 Oscar adaylığı, Altın Küre’de 8 adaylık ve 1 10/8.0 Altın Küre sahibi.
40.0
AKTÜEL 72
“En İyi Erkek Oyuncu” dalında 3 Oscar ve 4 de Altın Küre sahibi ...
41.0
10/9.0
TV SERIES GUIDE KARDEŞLER TAKIMI
DİZİ REHBERİ BAND OF BROTHERS
Kardeşler takımı. tarihçi ve biyografçı Stephen Ambrose tarafından yazılan ve yazarın aynı adlı romanından uyarlanan II. Dünya Savaşı temalı, 10 bölümlük televizyon dizisi serisidir. Ortak yapımcılığını, Akademi Ödüllü Er Ryan’ı Kurtarmak filminde beraber çalışan Steven Spielberg ve Tom Hanks üstlenmiştir. 2001 yapımı Kardeşler Takımı hala Dünya’nın birçok yerinde TV kanallarında yayınlanmaktadır. Dizi, II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusunun 506.Alay’ın 101.Hava Gücüne bağlı Easy Bölüğü askerlerinin yaşadıkları tecrübeler esas alınarak kurgulanmıştır. Dizi, öncelikle askerlerin temel eğitim aldığı Georgia’daki Toccoa kampından başlamıştır. Devamında ise
Normandiya Çıkarması, Market Garden Harekâtı ve savaşın sonuna doğru gerçekleşen Bastogne Savaşı ile sona ermiştir. Dizideki olaylar Ambrose’nin Easy Bölüğünden hayatta olanlar ile gerçekleştirdiği bire bir röportajlar ile şekillendirilmiştir. Ayrıca savaş sonrası hayatta kalmayı başaran askerlerin yazdıkları kitaplardan da yararlanılmıştır. Dizi bir dönem TRT 1’de düzenli olarak yayınlanmıştır.
AKTÜEL 73
pasaj
İkinci Yenilerin Gelini TOMRİS UYAR “Yaşam öykümün yazılmasını istemem. Kendi üzerime düşünmeyi bu kadar önemli bulmuyorum.” Tomris Uyar, 15 Mart 1941 İstanbul doğumlu; öykü, deneme ve eleştiri yazarı; aynı zamanda çevirmen. İkinci Yeni’nin kalbi. Cemal Süreya’nın sevgilisi, Turgut Uyar’ın eşi, Edip Cansever’in yarası. 10 öykü derlemesinden oluşan Yürekte Bukağı ile 1979, Yaza Yolculuk ile 1986 Sait Faik Hikaye Armağanı’nın sahibi. İpek ve Bakır, Dizboyu Papatyalar, Gecegezen Kızlar, Otuzların Kadını, Aramızdaki Şey; kitaplarından bazıları. Altmışa aşkın çevirisi kitaplaşan Uyar’ın günlükleri ise “Gündökümü” başlığı adı altında yayımlandı. Turgut Uyar ile 1961’in kışında düzenlenen bir şiir gecesinde tanışmışlar. Tanıştıklarında ikisi de evliymiş. Tomris Uyar “bir gün birlikte olacağımız ikimizin de aklının ucundan geçmemişti” diyor bir söyleşisinde. Yine aynı söyleşide “ Turgut beni her an elinden kaçıracakmış gibi gereksiz bir kaygıyla yıpranacak, ben de hiçbir rekabetin söz konusu olmadığı bir alanda boyuna birinci seçilmekten yorulacaktım” diyor. Turgut Uyar ise onu tarif etmek için kelimelerin yetmeyeceğini söylüyor. Neyini tasvir edeceğini bir türlü bilemiyor. Bazı denemeleri olmuyor değil. AKTÜEL 74
“Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur Ne var ki ıslanır gider coşkunluğum durmadan, durmadan Dağ biraz daha benden, deniz her zaman senden Bizi bize bağlasınlar kafi Kimselere benzesin istemem seni övdüğüm zaman Güzel bir çingene yalnız başına dolaşır seni övdüğüm zaman.” Edip Cansever, daimi dostu Tomris Uyar’ın. “Yaş Değiştirme Törenine Yetişen Öyle Bir Şiir”i başta olmak üzere, Cansever’in pek çok şiirine konu olmuş. Kelimelerinin ve şiirlerinin arkasına saklanarak sevmiş Tomris Uyar’ı. Hayatı boyunca dostu, rakı masasındaki arkadaşı, yazdıklarından ilham aldığı bir şair olmuş. Edip Cansever 15 Mart günleri yazdığı şiirleri alıp Tomris Uyar’ın yanında alırmış soluğu.
“Bir adın vardı senin, Tomris Uyar’dı Adını yenile bu yıl, ama bak Tomris Uyar olsun gene Ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma Oysa güneş pek batmadı senin evinde Söyle Ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç?” Cemal Süreya ise, Tomris Uyar’a aşık adamların en bahtsızı gibi. 1964 yılında başlamış arkadaşlıkları. Dünyanın en şefkatli adamıydı diye tanımlıyor Süreya’yı Tomris Uyar. Birkaç yıl aynı evi paylaşmışlar. Evden işe, işten eve düzenli bir hayatı varmış Cemal Süreya’nın. “Eve bu kadar erken gelme, gez, dolaş” demiş bir gün Tomris Uyar; Cemal Süreya da eve gelmeden önce parkta beklermiş sırf o dedi diye. Uyar, Süreya ile yaşadığı aşk için şunları söylüyor: “Beni bıraktı ama rahat edemedi. Ona göre bana sahip olunamazdı. ‘Senden ayrıldığım anda, senin hakkında, hikayen hakkında, seni sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim. Benim ağzımdan kimse duymayacak’ dedi ve doğrusu hiç yazmadı.”
TOMRiS UYAR
Feyza Hepçilingirler, Ağustos 2013 Varlık Dergisi’nde yayımlanan yazısında şöyle diyor Tomris Uyar için: “Kendisiyle dalga geçmeyi bilen ve seven bir insandı Tomris. Siroz olduğunu öğrendiğinde ‘en hakiki Atatürkçü kimmiş, öğrensinler’ deyişini anımsadıkça gülerim hala. Tomris Uyar, Türk Edebiyatı’na öykücü, çevirmen, deneme ve eleştiri yazarı olarak yaptığı tüm katkılardan sonra “İkinci Yeni’nin Gelini” olarak adlandırıldığını görse; sinirle bir sigara yakardı herhalde. AKTÜEL 75
Yeni albümün MUTASYON geçtiğimiz ay çıktı, bize MUTASYON’u anlatır mısın? Mutasyon’u aslında kariyerimin ilk albümü sayıyorum. Diskografim adına hem köklü bir değişim, hem de gerçekten kendi dinlediğim müziği icra edebilme lüksüne eriştiğim ilk ürünüm.Albümün prodüktörlüğünü Onur Özışık, müzik direktörlüğünü İskender Paydaş, vokal koçluğunu Pentagram’ın solisti Gökalp Ergen yaptı. Toplamda 2 senede hazırladığımız albümde İskender Paydaş, İsra Gülümser, Sezen Aksu, Tuna Velibaşoğlu, Mert Ekren gibi sektörün önde gelen bestecileriyle çalıştık.
Albümü dinlediğimiz zaman belirli bir tarzı yok diyebiliriz, aslında birçok tarzı içinde barındırıyor. Sen kendini ne tarz müzik yapıyor olarak sınıflandırıyorsun? Mutasyon aslında rock müzisyenlerinin Pop’a bir bakışı niteliğini taşıyor. İçinde dünya popüler müziğinden rock, house, RnB, Hip-Hop gibi birçok nüans taşıyor. Mesela bir İskender Paydaş bestesi ve düzenlemesi olan ‘‘Tamam’’ tam anlamıyla bir Doğu/Batı sentezi. İçinde Doğu motifleri taşıyan RnB bir şarkı.Bunun yanında ‘‘Teşekkürler’’ bir Arap bestesi olmasına rağmen rock müziğe yakın bir düzenlemeyle birleştirildi. Ya da Avrupa chansonlarıyla Hip-Hop’ı birleştiren ‘‘Mahkum’’ da bu sentezlemeye en güzel örnek olma özelliğini üstlenebilir. Konu müzik olunca artık janrlara ayırmaktansa bence konuyu daha genelden almak gerekiyor. Günümüz Batı Pop’u Rock ile kenetlenmiş durumda; Türkiye’de artık kendi kültürel harmanıyla bu olguya erişmek üzere. 2000’lerin başında yaşadığımız arabesk poptan uzaklaşıp artık farklı sentezlere yönelmekteyiz. Benim yapmaya çalıştığım tam anlamıyla bu.
Konserlerinde kendi şarkılarının dışında çok fazla cover seslendiriyorsun. Neye göre seçiyorsun repertuarını? Gerek albüm repertuarını, gerekse konser repertuarını hazırlarken ekip olarak karar veriyoruz. En önemsediğimiz şey ise gerçekten derdi olan şarkılar seçmek. Bu sebeple de aslında popüler kültürden uzak, birçoğumuzun nostalji olarak sınıflandırdığı şarkılardan oluşan bir sahne repertuarım var.
Popüler kültürde şarkıların dertsiz mi olduğunu düşünüyorsun? Kanımca konuya sektörel bakmak gerekiyor, 2000’lerde hayatımıza giren ve halen sektör olarak adapte olamadığımız bir dijital süreçteyiz. Bu süreçte albüm satışları dibe vurdu ve sektör ağır bir ekonomik krize girdi. Yapımcıların yatırım yapmaktan kaçarak sanatçıların kendi hazırladıkları albümlere kataloglarında yer vermeye başlamasıyla konu tamamen RÖPORTAJ 76
kısır bir döngüye girdi. Artık sanattan çok popüler olup kısa vadede keseyi doldurmak önemsenmeye başlandı. Doğal olarak bu durum kaliteyi düşürdükçe düşürdü. Dijital dünyayı tam olarak kavrayamayan yapımcılarımız çağdışı kaldı. Dertten yoksun şarkılar, teknoloji destekli şarkıcılar ve sonuç çöplüğe dönmüş bir pop müzik dünyası. Kısa bir zaman önce ünlü bir beste fabrikatörümüz beste satarken kredi kartına taksit yaptığını bile açıklamıştı, siz düşünün durumu.
Akademi Türkiye ile tanındın, o evde olan Deha ile şimdi konuşan Deha arasında şüphesiz çok fark var. Sen kendindeki bu değişimi nasıl tanımlıyorsun? Büyüdüm. Akademi Türkiye kendimi kısa zamanda birçok insana tanıtabileceğim bir reality showdu, fakat bunun bedeli de kendin olmaktan çıkmaktı. Sonucunda TV dünyasında sizlere bir rol veriliyor ve dizilerden farklı olarak insanlar o rolün siz olduğunuzu düşünüyor. Bana verilen rolü iyi oynadığımı düşünüyorum ama yarışma sonrasında o rolü devam ettirmek ağır geldi. Birkaç projede aynı şekilde devam ettikten sonra kendi ilkelerimle ters düşme ağırlığını kaldıramadım ve yarışmada tanınan Deha’yı tavan arasına savurdum. Yine albüme dönmek gerekirse, video klibin çok farklı, yeni imajın da öyle. YouTube yorumlarını okurken çok eleştiri aldığını gördüm, yazılan eleştiriler seni rahatsız etmiyor mu? Klibimizin yönetmeni Can Bonomo’nun klipleriyle sektörde adını duyuran Can Saban. Can çok başarılı bir yönetmen, algısı güzel görüntüden çok aslında farklı bir şeyler vermek. İmajıma gelince, ben olduğum gibiyim klipte. Ne fazladan bir makyaj ne de giymeyi reddedeceğim bir kostüm var üzerimde. Eleştirileri ben de okudum, sanırım bu eleştirilerin başlıca sebebi bizleri sınıflandırma yapmaya alıştırmışlar. Farklı gördüğümüz şeyleri illa kategorize etmeye çalışıyoruz. Bülent Ortaçgil’in de söylediği gibi ‘’Beni Kategorize Etme’’ yin. Yorumlar arasında beni en çok şaşırtan ise eşcinsel olduğumu ima edenlerdi.
Kendine örnek aldığın ünlüler var mı? Hayatlarından, müziklerinden esinlendiğin? Örnek almak ve taklit etmek arasında çok ince bir çizgi var; evet, örnek aldığım isimler var. Gerçek bir Freddie Mercury hayranıyım. RÖPORTAJ 77
TEKNOLOJİ
KUMANDA
Klavye ve mouse tercihleri kablolulardan yana olan okuyucularımızın oldukça ilgisini çekeceğini düşündüğümüz bu uygulama pratik arayüzü ve hızlı tepki süresi ile gönlümüzü kazandı. Yapmanız gereken telefonunuza indirdikten sonra bilgisayara da “Kumanda” uygulamasını indirmek daha sonra her kullanımdan önce belirlenen şifreyle bağlanabilirsiniz. Uygulamanın tek kötü yanı ise şimdilik sadece Android işletim sistemli cihazlarda desteklenmesi.
MOBİL UYGULAMAR BLENDOKU Puzzle oyunlarından hoşlananları 4 zorluk seviyesine ayrılmış 550 bölümüyle uzun süre meşgul edecek oldukça hoş ve ücretsiz bir oyun olan Blendoku, tonlara ayrılmış renk dizilerini doğru geçişlerle sıralamaya dayanıyor. Kulağa basit geldiğine bakmayın, tüm mobil platformlara indirilebilen Blendoku 150. bölümden sonra epey zorlaşmaya başlıyor. www.blendoku.com
www.lxport.com
oBilet CHIP-CHAIN "Üçünü bir araya getir patlat!" konseptini değişik bir şekilde sunan Chip Chain aynı numaralı poker pullarını yan yana dizip patlatma üzerine kurulu. Klasik, değil mi? Buraya kadar evet, ama işin içine her patlatmadan sonra bir adet +1 poker pulu gelmesi ve bunun düşünülerek sıralanması gereken combolar, oyunun gidişatını değiştiren stratejik bonus kartları gibi faktörler de girince oyun basit olmaktan çıkıyor. Oldukça bağımlılık yapıcı bir oyun olan Chip Chain bütün mobil platformlara ücretsiz olarak indirilebiliyor. www.chip-chain.com AKTÜEL 78
Türkiye'deki bütün büyük otobüs firmalarını, ve bir sürü küçük otobüs firmasını bünyesinde barındıran ve hizmet bedeli almayan bir bilet satış uygulaması. Aktarmalı seferler ayarlama, firmalardan bağımsız biriken oBilet para sistemi ve vaadettiklerine göre yakında gelecek olan peşin fiyatına taksitle otobüs bileti alma özelliklerini bünyesinde toplayan oBilet, hem Android hem de iOS platformlarında destekleniyor. www.obilet.com
Azizler Tekrar Sahnede 3. oyunu tamamen bitirmeden bırak(a)mamış birisi olarak Saints Row 4’ü kurarken beklentilerim yine ham komedi ögeleriyle doldurulmuş devasa bir şehir etrafında kurulmuştu. Başından kalkmadan oynadığım bunca saatten sonra diyebilirim ki yapımcı stüdyo Volition hevesleri kesinlikle kursakta bırakmamış, hatta yer yer beklentilerin üzerine çıkmış. Oyunun aksiyon kısmı zaman zaman tekdüzeleşse de ince mizahi dokundurmalar ve yeni bir oynanış unsuru olan süper güçlerle bu açık kapatılmış; dolayısıyla elimizde sadece diyalogları için bile oynanabilecek bir oyun var. 5 metre boyunda Darth Malak ve E.T. karışımı bir uzaylının sizi Shakespeare’in Macbeth’inden alıntılar yaparak ezmesine kaç oyunda tanık olabilirsiniz ki? Kulak Memesinden Biraz Daha Cıvık
ÖZELLİKLER
Yapımcı Firma Volition Inc. Dağıtımcı Firma Deep Silver Platformlar PC, PS3, XBOX360, OS X Çıkış Tarihi 23 Ağustos 2013 Türü Aksiyon & Macera Multiplayer Var
Oyun bir öncekinin kaldığı yerden başlıyor. Şehrimizin bütün dertleri bitmiş, sevilen bir lider olarak Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı koltuğuna oturmuşuz kâh açlığa, kâh kansere çözüm buluyoruz derken hop, uzaylılar Beyaz Saray’a (veya karakterimizin koyduğu yeni ismiyle White Crib, yani Beyaz Fakirhane’ye) saldırıp bütün önemli insanları, arkadaşlarımızı kaçırıyor. Burası oyunda iplerin koptuğu ve hikayenin başladığı nokta. Sonrasını tanımlamak gerekirse: Genişçe bir kabın içine bolca Saints Row 3 (veya şamatadan ibaret bir GTA 4) koyun, üzerine eser miktarda The Matrix, Prototype 1-2 ve biraz da Assassin’s Creed ekleyip karıştırın, kulak memesinden az daha cıvık bir kıvam aldığında fırına sürün. Yüksek ısıda kısa süre pişirdiğinizde nur topu gibi oyununuz hazır olacaktır. AKTÜEL 79
TARiHTE 1 EKİM 1908 Ford , “ Model T” otomobilini satışa sundu.
5 EKİM 1940 Nazi Almanya’sından kaçan Einstein Amerikan vatandaşı oldu.
13 EKİM 1521 Aztek başkenti Tenochtitlan İspanyollar tarafından işgal edildi.
2 EKİM 1977 Brezilyalı futbol yıldızı Pele futbolu bıraktı.
21 EKİM 1971 Pablo Neruda, Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı.
Ekim, Gregoryen Takvimi’ne göre yılın 10. ayı olup 31 gün çeker. Eskiden “ilkteşrin” olarak anılan bu ay 1945’ten sonra tarımsal ekim zamanı olmasından, kaynaklı olarak “Ekim Ayı” adını alır.
AKTÜEL 80
EKİM AYI 15 EKİM 1916 “Tank” ilk kez, İngiliz birlikleri tarafından, I. Dünya Savaşı sırasında, Fransa’da kullanıldı.
5 EKİM 1698 Rus Çarı I. Petro, ülkesini Batılılaştırma çabalarının bir parçası olarak, din adamları ve köylüler dışında sakal bırakan her erkeğe özel bir vergi yükümlülüğü getirdi.
1 EKİM 1869 Dünyadaki ilk kartpostal Avusturya’da basıldı.
30 EKİM 1949 Mao Zedung, Çin Halk Cumhuriyeti başkanı seçildi.
7 EKİM 1571 Hıristiyan Birleşik Donanması ile Osmanlı Donanması arasında İnebahtı Deniz Savaşı Meydana geldi. Osmanlı Donanması kazandı. 2 EKİM 1187 Selahaddin Eyyubi, Kudüs’ü 88 yıllık Haçlı idaresinden kurtardı..
19 EKİM 1893 Yeni Zelanda, kadınlara oy hakkını tanıyan ilk ulustur.
AKTÜEL 81
VİÇETTA TURİZM SEYAHAT ACENTASI
TURKISH AIRLINES
BUZLU HOŞNUDİYE MAHALLESİ, KIZILCIKLI MAHMUT PEHLİVAN CADDESİ KÖPRÜLÜ SOKAK, KANATLI APT.NO:1/C ESKİŞEHİR 0 (222) 221 40 00 vicettaturizm@facebook.com