Emeğin Sanatı EE-Yayınları
2
YARALI AĞAÇ
Mehmet Rayman
Emeğin Sanatı EE-Yayınları Emeğin Sanatı E-Kitaplığı Şubat / 2012
3
Yaralı Ağaç MEHMET RAYMAN
Kapak Resmi: Ali Ziya Çamur Yayın, Tasarım ve Düzenleme: A. Z. ÇAMUR Emeğin Sanatı E-Yayınları Emeğin Sanatı E-Kitaplığı
Emeğin Sanatı E-Yayınları Emeğin Sanatı E-Dergisinin yan kuruluşudur. Đlgili web adresleri: http://emeginsanatie-yayinevi.blogspot.com http://emeginsanati.blogspot.com http://issuu.com/emeginsanati
Emeğin Sanatı E-Yayınları e-posta adresi: emeginsanati@gmail.com
Şiir Dizisi: 10 Şubat 2012
© Bu e-kitabın tüm hakları Mehmet Rayman’a aittir. Bu kitap ve kitabın özgün özellikleri Emeğin Sanatı kolektifine aittir. Şairin ve Emeğin Sanatı Kolektifinin izni olmadan hiçbir biçimde taklit edilemez, kopyalanamaz, çoğaltılamaz. Ancak kaynak belirtilerek alıntı yapılabilir.
4
ĐÇĐNDEKĐLER
7- ____________________________________ 8- ____________________________________ 9- ____________________________________ 10- ___________________________________ 11- ___________________________________ 12- ___________________________________ 13- ___________________________________ 14- ___________________________________ 15- ___________________________________ 16- ___________________________________ 17- ___________________________________ 18- ___________________________________ 19- ___________________________________ 20- ___________________________________ 21- ___________________________________ 22- ___________________________________ 23- ___________________________________ 24- ___________________________________ 25- ___________________________________ 26- ___________________________________ 27- ___________________________________ 28- ___________________________________
Söyleşi Yoksun Yaralı Ağaç Çırak Şiirmen Zübükçe Emeğin Dili Kanatsız Kaçak Đkiz Đki Büklüm Cam Kırığı Su Perisi Adres Kaput Bezi Çember Sığıntı Biricik Hanımlar Roman Geçitler Bir Mayıs Şairin Özgeçmişi
5
6
SÖYLEŞĐ
bir güzel kızla gezeyim dedim iri yapraklı bir gül kopardım kiracısı olduğum evin bahçesinden. her akşam geçerdi benim sokağımdan bugün seke seke kaçtı eli yüzü dökmüş bir sivilcesini öpsem allak bullak olurdu evren. öğretmen okulu kızları mavi göklere dağılmış yıldızlardı bizim için liseden çizdiğim eğriyi ankara yolundan geçirdim taş duvarın kaldırımları yine söyleşirim sizinle.
7
YOKSUN
yoksun büyüttüm üst üste açan çiçekleri dalımı eğdiler yere yoksunu suskun kılanlar çekilin geri sürüklesin beni ıpıl ıpıl akan dere su yaprak buradan geçen bulutların ezgisi dağ yeli olacak toprağın dönüşü kuzey kutbuna doğru su içimden ağmış derine kül masalarını dinledikçe doru atların yelesi devriliyor gül yanığı ayın üstüne dilimden başka kimse tutulmadı bu aşka yoksun büyüttüm içimdeki çocuğu yoksunum yazdan güze yoksun günlere değin iki yana açılan pencere ben ona uygun o biraz daha şirince.
8
YARALI AĞAÇ
kökü derinlere giden bir ağacın gövdesini bıçakla çizmiş hergele adını yazacak yer bulamamış ağaca sarılmak yeterdi bana göre. beni bir avcı sanmayın belki bir serçeyim bağrıma basarım uğradığım dalları. belki bir çerçiyim cılk yumurta alır kırık leblebi satarım o köyden bu köye budur benim olgum. arpa buğday samanı köy köy gezer öyle sararım yaramı. ay çekilir kaşın üstüne yine seni yazarım horozlar ötmeden bir alaca yaprak düşer içime.
9
ÇIRAK
ekmeğin ederini bilir misin kaç damla alın teri sabahın köründe elinde keseri söküyor tahtası kırık çivileri... sırtında taşır harcı günlüğü iki kırmızı tuğla parası göğsünden esen rüzgarları alıyor içeri. çırağan sarayından öte boğaz manzaralı sofralar kurulur kerevitten kırmızı şaraba baygın dudakların boyasını düşlemeden anlat bize suları öpen dudaklardan daha çılgın ne var acaba.
10
ŞĐĐRMEN
enimle boyumu aynı tutsanız bile bir yatak serimi yerim vardır size neyiniz varsa söğütlerin altında düşleriniz kadar ağzımın üzerine iki çapraz çizgi köşegenlerim uzanıyor sonsuza kadar köşe taşını yontan ustanın kaşları el yazımı mektupların baş harfi gecenin önsözü ayla güneşin sevişmesi ağaçla taşın özü kalem kaşlar meme içinde beklemiş sütün ağrısı vuruyor göğsüme sizin oğlunuz binmiş imgesi raylı ses tellerine
11
ZÜBÜKÇE
daha çok sınavdan geçeceğiz iş için aş için bir tazı gibi incelecek belimiz sınavdan sınava koşacak çocuklar harflerin üçünü beşini bir araya getirin bir sınav günü daha belirleyin... ödediğimiz paraların kasaları palazlanıyor günden güne durmadan karıştırın şıklı mıklı hayatların kafasını kurstan döner dönmez internete girmek serbest olanı biteni atın cebinize ülkenin hiç gereksinmesi yok demek bizim enerjimize sanal manal zamanı uyduları salın göklere orayı burayı tıklamalıyı serbest bırakın gençlere yırtığınız alır başını gidermiş gitsin... ıssız adaların lafazanı hep eşitlikten söz edermiş etsin... bu kanaldan geçer öbürüne hiç değişmeyen düşüncemiz çabuk mezun oluyor okullardan patron yaması beklentilerimiz kim sürüyor kayan yıldızın izini borsadan söz ediyor çiftçinin emeğini götüren işbirlikçi kuruşu kuruşuna ödenir kanımıza karışan suyun tutarı ortalıkta dolaşan zübüklerin çoktan kaçmış ayarı.
12
EMEĞĐN DĐLĐ
Yağmurlara yakalandım Yoluma yıldırım düştü Işığın makasından geçtim Suların parıltısını öteleyen Taşlar yuvarlandı yoluma. Trenin yolundan baktım doğuya Đstasyonun ışığı yetmiyor bozkıra Uzun kış geceleri damlar içine Kaç vagon geçeriz köyleri Yataklı mevkiden gelen mışıltı Cürek durağında yıkar yüzünü. Çöpçüler hemen anlar yabanın Eğri büğrü büklümlü çantasını Şehirin çöpçüsü nice benin köylüsü Bir gece yarısı sırtında yorganı On bir kırk beş treni hep gecikmeli Kavuşur istanbullu vapurun homurtusuna. Elindeki ekmeği kapacak sanırsın Öyle bir korku yayılır dip köşeden Hemen ulaşmanın olanağı biraz sabır Garın alışkın yüzleri sarılır boş bavula Trenden umut dolusu bakarsın boğaza Avuçlasan sokaklarını daha çıkını açmadan Çukurunu doldurur yabanın kumu çakılı.
13
KANATSIZ
evden çıktım öğrendim sokağın dilini zamanı sınırlayan tik taklar sizinle yürüsem yolları hep yetişmek için bir yere bileğime dönmem gerekir. damın üstüne kuş dilimin ucuna inci lazım kelebek kanatlı düşlerin sabahı yalnız bir mısra yanımdan düşen taşları yatırdılar camın altına. uzatmalı sevgilim kalbur elekten geçir beni başağımı bilirim kalmaz yazıda kuşağın ipiyle geçmiş çevreni gözü yolda. oluklu çatı kiremitlerine kapak oldum gündüz gece arşını cebinde gezdirenler çağırdılar beni harmana ben çimeni tercih ettim.
14
KAÇAK
batan gemiler olur batan gemiler gömülür denize sözde batan vurguncular kaçar gider deniz aşırı ülkelere okur yazar olduklarını söylemek zor yatkındırlar her türlü değişime hep bol yemekli günlere giderler lüks arabalar içinde kalın kitaplar yazmaya başlar çoğu bize yutturmak için yeni bir soygunu beş parasız ceplerini hep dışarı dökerler boyun büker gibi boyunları dönmez bir türlü bilemezler dönecekleri günü güney kutuplu göbeğin üstüne akdeniz köpüğünden biçiliyor elbise tividen izlediğimiz kadarıyla uğur dündar zor yakalar bir kare resimlerini doktoru izin vermez kaçağına günden güne sağlığı bozulur buradan oraya kadar göz yumulu rünlülerin doktoru olsan bile yoksulun yetimin hakkını çırpanları yıllarca marazlı gösterme bir boğa yılanı kaçmış bunların içine
15
ĐKĐZ
ikiz kardeşlerden biri çok emiyor anasını öbürü çekilmiş geri bozuyor dünyanın dengesini. gökleri yırtan bu doyumsuz zevkten alıkoydum sizi bir çevrene yapışan konduları görün bir seçim sandığı gibi yıldız atmanın yanı sıra alkışlayın yıkım ekibini iki ay sonra. fildişi kulelerin aydınlık içi delicesine sevenlere demişler gavurun piçi fillerin bastığı yerde yapışır kalır kağıt mendiller yanar canımın içi. 16
ĐKĐ BÜKLÜM
kırık dökük bir bisiklet eli yüzü karaların karası durmadan basıyor ayakçağa sırtında iki büklüm hortum nereye koşuyor acaba. güneş yağlamış yolu son model arabaların motoru diziliyor gökkuşağı şeridine biri bütün gücünü dizlerine verirken öbürü parmağıyla çeviriyor direksiyonu. bir avuç tohumu tarlasından tumbundan ayırdı yazını kışa çeviren fırtına kentlerin soğuk yüzüyle tanıştı im parmağını freze kaptıran mustafa teslim oldu kelebek ömrü günlere. in bin yüzeli kuruş kimi gün sayar kimi para yıkım üstüne yıkım bunun neresi kurtuluş. ağacın kökü yazıda dalına nasıl küser hısım akraba boşluğunu geçen buluncun köpüğünü uçurdum iki bayram arası.
17
CAM KIRIĞI
çakın gözümüzün içine ekmek parası diye reklamı sömürün bizi adım başı. diziler miziler birden çark eden gülüşler cam kırığı sevişmeler bizi baştan çıkara. kızlar oğlanlar yazılmışlar başıboş okullara arabalı güzellerin eteklerinde açan gülleri yakalamaya çalışıyor şu bizim yeniyetmeler. kanal kanal dolaşıyorum elimde çifte kumanda arkadan gelen puslu havayı sezen pek yok bu günlerde şıngılım havasından sıra gelmiyor iğneden ipliğe. dokunulması bile neden oluyor çekinceme hiç benzemiyor yaşanmış evlere yemekte bitmeyen görüşmeler havuzun kıyısına taşınıyor yıldızı azalan gökler.
18
SU PERĐSĐ
ben su perisi gün ışığına çıkarın beni elim yüzüm kalacak çamur içinde çığlığımı duyun kurtarın beni görenler hayran kalsın güzelliğime. benim adım allianoi kozak yaylasından ağdım paşa hamamına bakın taşın üzerinde eğlenmiş bir çift at araba. bir tas ılık su dökündüm ay ışığı sürdüler yarama roma köprüsü senden bir kemer taşı umdum kaşımın çeğmelinde parlıyordu nice yıldızın. iki bin yıllık güzelliğini koydun gözümün önüne sudan gelen güzelliği sulara boğdurmam arılık duruluktu benim için su perisi.
19
ADRES
ilk bardağın şerefine herkes gülümsüyor birbirine gece yarısından sonra başlıyor al topuklu kızların nazları. dönüşüm senden olsun kara üzüm bağları bulut yoğunu salkımlar yıllara çalım atıyor demini almış güz güneşi. bomboz hüzünlerden biçilmiş bu kumaş benim üstüme zelvesi kırık kağnılar koştum şapkasını kapan kaçtı sapla samanı verdim yele.
20
KAPUT BEZĐ
önce bize gelir yer içer uzanır sedire sabah olunca çıkar sokaklara izini belli etmez kimselere hiç tanımadığımız biri olur akşam eve dönünce hemen dilini çıkarır başlar bizimle alay etmeye dut mevsimi gelince sevinir gözleri kapalı yürür şiirin bile aklı ermez onun gidişine o yüzden hep mutludur ipek böceği dut yemiş gibi isteğe bağlı pirim öde ölüm öncesi verirler eline iki metre kaput bezini.
21
ÇEMBER
nereye getirdiler bizi gözleri kapalı üstelik gece bu şehir nasıl kaldırır bu kadar sessizliği anlamadım gitti duyduğuma göre bu şehirin yağmuru ince ince yağarmış onu bile söylemediler bu şehre gelenle giden birlikte yanarmış bu şehirden geçerken hep ekin yakanlar gelir aklıma sokakların ışığını emiyor kaldırım taşları gölgemi gömenler köyün girişinde dalga dalgayı yutar gölün kıyısı benim göz çemberimdi.
22
SIĞINTI
beni hiç dinlemez yaramı kavlatan rüzgar ağlayan kız incinir bir daha bakar yüzüme nakış ipliğinden bir ilmek attım alaca düşmüş yüreğimin üstüne göz göze geldik ama sular bulanmıştı bir kere yağız atların yelesine sığındım tozumu vermedim yele.
23
BĐRĐCĐK HANIMLAR
biricik hanımlar seke seke çıkıyor merdivenleri kıvılcım üstüne kıvılcım atıyor sim sarı saçları daha sık tarayın çıkarsa çıksın aşk yangınları takmış koluna hayıt kavlağı sepetini teveklerin atını yokluyor akşamla sabahın serinliği dilimin atına yatırdığım bir alaca bakla bu toprakları evire çevire sürdüğümüz doğru dil üstüne çektiğimiz parıltı ışınsal olmanın neresine konacak kanadını sakındığımız kuşlar gelip geçenle yaşamı bir belleme.
24
ROMAN
kokuşmuş çamaşırların ipliği dolanmış birbirine gidenlerin arkasından dökülen su yosun bağlamış bir günde dedim ki kendi kendime bir daha eğilme kimsenin önünde öyle değirmi bir şapkam da yok gölgesinden geçeyim dara düştüğümde kendir ipinden halatlar dokudum bu gemileri denize indirmek için tomurcuğun günleri sayılı öyküler doğdurdum romanların içinden geçince
25
GEÇĐTLER
Yanık türkülerle Düştük yollara Ay doğdu sulara Şavkı vurdu gözümüze Yoksa nasıl yürürdük. Türkülerle açıldı geceler Çekilen zılgıtla Yırtıldı dağların gölgesi Korkumuzdu birbirini Görmeyen geçitler. 26
BĐR MAYIS
bir sokum daha onca açlığın yerine geçer bir öğün olur sana yediğin her lokma yutkunduğun zamanları getir sonra bir suskunluğa uyarla emekten yemeğe geçemediğin günlerin hatırına katılalım bir mayıslara bir gün gelir açarlar bohçanı akşam güneşini sar sarmala öyle çık yola yüzüne bulaşan kara senin aydınlığındır bin metre yerin altında.
27
Mehmet Rayman’ın Özgeçmişi:
1956'da Yozgat- Sarıkaya Bebek Köyü'nde doğdu.Đlkokulu köyünde, Sarıkaya Ortaokulu ve Yozgat Lisesi'ni bitirdi. M.T.A Genel Müdürlüğü'nde memur alarak çalışmaya başladı. Yüksek Öğrenimi çalışarak tamamlayan şair, Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü mezunudur. Anadolu Üniversitesi AÖF. Türk Dili ve Edebiyat bölümünde lisans tamamladı. Ayrıca Meslek Yüksek Okulu Harita Teknikerliği Bölümü'nü de bitirerek kurumunda tekniker olarak çalışmaya devam etmektedir. Đzmir'de yaşamaktadır. Edebiyatçılar Derneği, Dil Derneği, Besam üyesidir. Kitapları: Kendi Biten, Asuman,Harfine ve Güz Güneşi adlı dört kitabı çıktı Yayına hazır başka dosyaları var. Emeğin Sanatı E-Dergi’nin yanı sıra Varlık, Damar, Kıyı,Deliler Teknesi, Akatalpa, Eliz, Ünlem, Mühür, Sincan istasyonu, Patika, Papirüs, Yaba, Kurşun Kalem, Berfinbahar, Bireylikler, Onaltıkırkbeş, Ücra, Lacivert, Mortaka, Afrodisyassanat, Đnsancıl, Havuz, Đmgelem, Aykırı Sanat, Har, Simge, Gediz, Tay, Şehir, Andız, Ada, Mavi Dergi, Bahçe, Sonbahar, Şair Çıkmazı, Sarızeybek, Az edebiyat,Yokuş, Akdeniz Edebiyat, Çalı, Koza, Sevgi Çiçeği, Çıtlık, Maki, Dikili Ekin, Didimbik, Anadil Dergisi, Ardıç kuşu, BH Sanat, Denizsuyu Kâsesi, Sert Sessiz, Form Edebiyat gibi edebiyat dergilerinde şiirleri yayınlandı.
28
EMEĞĐN SANATI E-KĐTAPLIĞI
Şiir Dizisi: 1- Kalp Örsünde Karanfil - ALĐ ZĐYA ÇAMUR 2- Arsız Akrostiş - SERKAN ENGĐN 3- Diplerin Zirvelere Uçurumlardır Yolu - ADNAN DURMAZ 4- Acının Ucu - HAMZA ĐNCE 5- Yıldızlı Gece Kanamaları – ĐRFAN SARĐ 6- Öfkeye Tutunmak – ERCAN CENGĐZ 7- Semahlar, Horonlar, Gowendler – YAŞAR DOĞAN 8- Militan Bir Ağrı – MELĐH COŞKUN 9- Söylenmemiş Sözdeyim – ABDULLAH KARABAĞ 10- Yaralı Ağaç – MEHMET RAYMAN Anlatı Dizisi: 1- Ofir’e Yolculuk – MUHAMMET DEMĐR Düşünce Dizisi: 1- Gölge Boksu – SERKAN ENGĐN
http://emeginsanatie-yayinevi.blogspot.com http://issuu.com/emeginsanati
29
EMEĞİ EMEĞİN ĞİN SANATI EE-YAYINEVİ YAYINEVİ’NİN YAYINLADIĞ YAYINLADIĞI EE-KİTAPLAR:
30