Eşdeğer Mansiyon, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Odak Alanları Fikir Projesi Yarışması

Page 1

1


İÇİNDEKİLER GİRİŞ ....................................................................................................................... 3 Korumacı ve Dönüştürücü Güçler Arasında GYTMP ............................................. 4 YÖNLENDİRİCİ VE BAĞLAYICI ÜST ÖLÇEKLİ ÇERÇEVELER ............................... 5 YILIN BELİRLİ DÖNEMLERİNDE YOĞUNLAŞAN - KRİZ YARATAN BİR ETKİNLİK OLARAK "KİTLESEL" ANMA TURİZMİ.................................................. 6 Dengesiz Bir Yerel Ekonomi ...................................................................................... 6 Kısalan / Hızlanan / Bayağılaşan Turistik Deneyim ve Çevresel Yıpranma .............6 "KİTLESEL" ANMA TURİZMİNE BAĞIMLI - YIPRATICI BİR GELİŞME MODELİNDEN EKONOMİSİ ÇEŞİTLENEN - "YAVAŞ" - DENGELİ BİR KIRSAL GELİŞME MODELİNE ................................................................................ 7 Vizyon .......................................................................................................................... 8 UDGP İlkeleriyle Bütünleşik - Öneri Planlama Yaklaşımı .........................................8

Ekolojik Denge - Yarımadanın Bir Doğal Yaşam Alanı (Habitat) Olarak Korunması ............................................................................................................8 Ekonomik Çeşitlilik - Eşit Paylaşım - Toplumsal ve İktisadi İstikrar .................8 Yenilikçi Bir Yarımada İmajı - Markalaşma......................................................... 8 Kültürel Sürdürülebilirlik ..................................................................................... 9 Herkes İçin Yaşam Kalitesi ..................................................................................9 GYTMP'de Anma Turizmi Ziyaret Yoğunluğu ve Ziyaretçi Tatmin Düzeyi İlişkisi .......................................................................................................................... 10 Yoğunlaşmış - Yığılmış Ziyaret Etkinliğinin Yaygın Hale Getirilmesi ve Kalış Sürelerinin Arttırılması .............................................................................................. 11 GYTMP'de Ulaşım Sisteminin Yeniden Organizasyonu.........................................11

Milli Park Giriş Kapıları - Öneri Transfer Noktaları - Organizasyon ve İşletme Modeli ..................................................................................................13 "Yoğun" / "Yaygın" Dönemlerde Ziyaret Programlaması ve Randevu Sistemi ................................................................................................ 13 MEKİK ve SARDİN: Çevreye Duyarlı – Ekonomik ve Konforlu Bir Toplu Ulaşım Modeli ...................................................................................................16 MEKİK Güzergahları - Bütünleşik Ulaşım ve Turizm Yaklaşımı .............21 MEKİK - GEZİ Güzergahları (G1, G2, G3, G4, G5) ................................ 24 MEKİK - TOPLU ULAŞIM Hatları (T1, T2, T3, T4, T5, T6) ...................... 27 SARDİN - Deniz Ulaşımı Güzergahları ................................................... 29 Yerel Kimlikler ve Alternatif Turizme Dayalı Kırsal Gelişme ..................................29 GYTMP Bütünleşik Turizm Stratejisi ........................................................................33 Referanslar ............................................................................................................ 37

2


"Tarih, üzerinde ölümümüzle yüzleştiğimiz savaş meydanlarını yüceltir; ama sayesinde yaşamın sürdürdüğü ekili tarlalardan söz etmeyi küçümser." Jean-Henri Fabre

GİRİŞ 1915 Çanakkale Savaşı'nın fiziki ve ruhani kalıntılarıyla yüklü olan Gelibolu Yarımadası, değişmeye ve dönüşmeye devam etmektedir. Onun tarihini, bugününü ve geleceğini yalnızca epik (hamasi) anlatılarla kavramak ve tasavvur etmeye çalışmak yanlış olacaktır. Gelibolu yarımadası yüzyıl başında küresel ekonomi-politiğin büyük depremlerinden birisi sonucunda yaşamını yitiren yüzbinlerce gencin büyük kabristanıdır. Diğer taraftan aynı topraklar üzerinde, savaş öncesinde ve sonrasında yaşam hep sürmüştür. Gelibolu'yu yalnızca savaşın "sinematografik" bir mekânı olarak görmek, onun mirasını eksik anlamak olacaktır. Bu çalışma, Gelibolu Yarımadası'nı, üzerinde savaşın geçtiği, idari sınırlarıyla tanımlı bir "tarihi milli park" olarak değil, öncelikle bir coğrafi bölge - yarımada olarak, milyonlarca yıllık jeolojik tarihin içinden yeniden okumayı hedefler. Siyasal tarihin çizgisel, subjektif (çoğu kez ulusmerkezli), canlılığın yalnızca beşeri boyutunu ele alan (dolayısıyla insan-merkezli) zemini, bu okumanın önünde engel teşkil eder. Öncelikle bu engelin bertarf edilmesi gerekir. Dünyanın bilinen tarihi, insanoğlunun varlığından önceki tarihinin yanında okunaksız kalacak kadar kısadır. Tüm canlılığın ve maddelerin özleri bu tarihin başından itibaren değişimin her aşamasına tanıklık eden, hatta bizzat onu kuran tarih parçacıklarıdır. Tarih halen bu parçacıkların bir araya gelmesiyle genişlemeye devam etmektedir. Bu genişlemenin çizgisel ve hiyerarşik olmayan yapısı, sonsuz, kaotik ve heterojen olsa da, özünde kendisini kuran bu parçacıkları eşitler. Buna göre tarihi kuran her parçacık, ancak kendisinden önce ya da sonra olan parçacıklar kadar değerlidir. Ne eksik ne de fazla… Bu, aslen evrensel bir geri dönüşüm yuvası olan toprakla canlılığın eşitliğidir. Toprak canlılığın özüdür. Canlılığı kurar, sürdürür ve besler. Diğer taraftan canlılık da toprağı yeniden kurar, değiştirir. Organik ve inorganik olanın bu yaratıcı devinimi, kısa ömürlü insanoğlunun değil, maddenin egemen olduğu bir evrene işaret eder. Bundan dolayı, insan da diğer tüm canlılar gibi ölür ve maddeye / toprağa geri döner / dönüşür. TOPRAK, yaşamla ölüm arasındaki taşıyıcı sistemin gerçek adıdır. Bu taşıyıcıyı okumak ve onu okunaklı kılmak, Gelibolu Yarımadası'nın jeolojik tarihinden bugünkü ekolojik ve beşeri gerçekliğine el uzatmak olacaktır.

3


Korumacı ve Dönüştürücü Güçler Arasında GYTMP Gelibolu Yarımadası'nın yakın beşeri tarihini değiştiren en önemli iki kırılma, Çanakkale Savaşı ve sonrasında yarımadanın "Tarihi Milli Park" adı altında özel bir mevzuatla koruma altına alınması olmuştur. Bu kırılma noktaları, Trakya'dan Ege Denizi'ne uzanan narin Güney Marmara yarımada coğrafyasını derinden etkilemiştir. Yarımada hem savaş öncesinde hem de bugün, özgün flora ve fauna değerlerine sahip, farklı jeolojik zamanlara ait kesitlerin çırılçıplak okunabildiği, tüm bu değerlerle iç içe ve uyum içinde yaşayan insan yerleşmelerini barındırmış ve barındırmaya devam bir coğrafyadır. Başka bir ifadeyle, Gelibolu Yarımadası, 'Çanakkale Savaşı'nın geçtiği bir 'yer' olarak, 'tarihi milli park' kimliğinden önce, 'doğal bir yaşam alanı (HABİTAT)' olma özelliği taşımaktadır. Yarımadaya Tarihi Milli Park kimliğini kazandıran savaş alanı olma özelliği ve onun fiziki (arkeolojik ve mimari) mirası ancak bu doğal yaşam alanı kimliği ile birlikte gerçek bir değer kazanmaktadır. Kaldı ki yarımada, savaş kimliği olmaksızın, yalnızca doğal - ekolojik değerleriyle de milli park statüsüne sahip olabilecek bir coğrafyadır. Bu açıdan bakıldığında bölgenin korunmaya değer mirası, hem somut hem de somut olmayan değerler içermektedir; ve bu değerler oldukça hassas / kırılgan bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla hukuki ve yönetsel şartlarda korunması mecburidir. Diğer taraftan, bir coğrafi bölgenin ya da yaşam alanının koruma altına alınması onu müzeleştirmek, "seyirlik" hale getirmek, cam bir fanus içine hapsetmek anlamına gelemez. GYTMP'nin gelecek kuşaklara sahip olduğu mirası taşıması ve bu mirastan herkesin faydalanması bir gereklilik olduğu gibi; içerisinde sekiz köy, bir ilçe merkezi bulunan bu yerleşmenin yalnızca bir "anma turizmi odağı" olarak değerlendiriliyor olması da kabul edilemez. Bu çalışma kapsamında GYTMP, şehitlikler ve anıtların ziyaret edilmesine endeksli bir "kitlesel turizm" odağı olarak değil, ekosistem ve yerel-kırsal gelişme dinamiklerinin de dikkate alındığı, hem turizmin hem de ekonominin çeşitlendiği, yavaş ve dengeli gelişme modeline sahip bir coğrafya olarak ele alınmıştır. Dikkate alınan Uzun Devreli Gelişme Planı'nın (UDGP) ana ilkeleri de bu yaklaşım tarzıyla örtüşmektedir. Bu bağlamda, üretilen tasarım stratejilerinin UDGP ilke kararları ve programatik kurgusu ile uyum içerisinde olmasına özellikle özen gösterilmiştir. Diğer taraftan yarışmanın alt ölçekli somut hedefleri ile UDGP'nin ilkesel düzeydeki üst ölçekli stratejileri arasında ciddi bir ölçek farkı vardır. Yarışma hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için ölçeklerarası düşünme ve strateji geliştirme; stratejileri farklı ölçeklerde somut projelere dönüştürme gibi ek karar verme süreçlerine ihtiyaç duyulmuştur. Kimi alt ölçekli problemlerin çözümü, üst ölçekte yeni düzenlemeler ya da yenilikçi projelerin hayata geçirilmesini gerekli kılabilmektedir. Örneğin trafik ve otopark problemini çözme işi, otopark alanlarının ya da yolların yine kendi ölçeği içerisinde fiziki açıdan düzenlemesi düşüncesini aşan, çok daha sofistike bir süreci gerekli kılmaktadır. Bu da yarımada bütününde ulaşım konusunun yeniden ele alınmasını - bir başka ifadeyle bölgesel ölçekte bir ulaşım planlaması kurgusuna ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Benzer bir durum yarımada ekonomisi ve turizm kurgusu açısından da geçerlidir. Yapılan çalışmalar özünde hem yarımadanın uzun tarihinin bilinci içerisinde, hem de mevcut değerlere yeni bir ufuk ve vizyonla yaklaşabilme olanağı sağlayan projelere dayanmaktadır. 4


YÖNLENDİRİCİ VE BAĞLAYICI ÜST ÖLÇEKLİ ÇERÇEVELER Bu çalışma kapsamında GYTMP, yalnızca milli park sınırları içerisinde ve dominant bir turizm etkinliğinin olumsuz etkilerini bertaraf etme, bu etkilere kısa vadeli çözümler üretme noktasından hareketle ele alınmamıştır. Yarımadanın içinde bulunduğu bölgesel sistemin içerisinde pozisyon edilmesi ve farklı ölçeklerde çözüm üretilmeye çalışılan sorunların ilişkili olduğu diğer fiziksel, ekonomik ve toplumsal koşulların bir arada değerlendirilmesi elzemdir. Böylesine geniş bir çerçeveyi yarışma sürecinin kısıtları içerisinde baştan ele almak güç olmakla birlikte, mevcut üst ölçekli plan ve ilgili mevzuat girdilerinin dikkate alınması bu güçlüğü ortadan kaldırmaktadır. Yarışma projesinin hazırlanmasında bağlayıcı durumda olan iki ana evrak kuşkusuz Milli Park Yönetmeliği ve güncel 1:50.000 ölçekli Uzun Devreli Gelişme Planı (UDGP)'dir. Yarışma projesinde aldığımız ana kararlar bu temel çerçeveden beslenmiştir. Ayrıca UDGP dışında ülke-bölge ve kent düzeyinde hazırlanmış ve geçerli olan ana planlar da söz konusudur. Bu planlar GYTMP için UDGP gibi bağlayıcı bir hukuki pozisyona sahip olmasalar da, yönlendirici bir çerçeve teşkil etmektedirler. Yarışma sürecinde UDGP dâhil olmak üzere faydalanılan üst ölçekli planlar silsileri aşağıdaki gibidir: YÖNLENDİRİCİLER Ülke - Bölge Düzeyinde Hazırlanmış Planlar Türkiye Tanıtım Stratejisi - 2007-2013 Eylem Planı TR22 Güney Marmara Bölge Planı (2010-2013) Taslak TR22 Güney Marmara Bölge Planı (2014-2023)

İl Düzeyinde Hazırlanmış Özel Amaçlı Planlar Çanakkale Doğa Turizmi Master Planı Çanakkale İl Özel İdaresi Stratejik Planı (2010-2014) BAĞLAYICILAR

Tarihi Milli Park Sınırları 1:25.000 ölçekli GYTMP Uzun Devreli Gelişme Planı 1:50.000 ölçekli GYTMP Uzun Devreli Gelişme Revizyon Planı1

Buradan hareketle, yarışma projesinde kurduğumuz senaryo ve oluşturduğumuz tasarım fikirleri, üst ölçekli yönlendirici çerçevelerden beslenen; Raci Bademli planının ilkeleri ve son (güncel) UDGP revizyon planının ana kararlarına sadık kalan; bu kararları somut projelere dönüştüren bir yapıya sahiptir. Başka bir ifadeyle, stratejik düzeydeki bıraktığı kimi planlama kararları, uygulanabilir ulaşım projelerine, peyzaj yaklaşımlarına, mimari çözümlere ve grafik kimliğe dönüşmüştür.

"Gelibolu Yarımadası Barış Parkı Uluslararası Fikir ve Tasarım Yarışması" akabinde Prof. Raci Bademli öncülüğünde hazırlanmış olan 1:25.000 ölçekli UDGP, son derece kapsamlı araştırmalara ve yaklaşımlara dayanmaktadır. Plan yakın zamanda 1:50.000 ölçekli olarak revize edilmiş; ancak önceki planın ilkeleri korunmuştur. 1

5


YILIN BELİRLİ DÖNEMLERİNDE YOĞUNLAŞAN - KRİZ YARATAN BİR ETKİNLİK OLARAK "KİTLESEL" ANMA TURİZMİ GYTMP'nin turizm kapasitesi ve ziyaretçi sayıları son 10 yıl içerisinde çok ciddi bir biçimde artmıştır. Kuşkusuz yarımadanın daha fazla tanınması ve ziyaretçi çekmesi doğal ve istenen bir şeydir. Ancak bu büyümenin yarımadaya gerçekte ne getirdiği ve neye mal olduğu daha önemli bir tartışma konusudur. GYTMP'nin özel bir koruma statüsüne sahip olması sürekli genişleyen turizm kapasitelerine sahip diğer turizm yerleşmelerine nazaran, doğal potansiyellerini daha iyi koruyabilmesini sağlamıştır. Öte yandan mevcut riskler yalnızca doğal çevre korumasına odaklı riskler değildir. Dengesiz Bir Yerel Ekonomi Türkiye'de ve dünyada büyüme eğilimli kitle turizmi, geliştiği coğrafyaların çok büyük bir kısmında, hem yeşil peyzajın yitirilmesine hem de tarım, hayvancılık ve zanaat gibi çalışma kollarının önem ve değer kaybetmesine, genç nüfusun kırsal alanları terk etmesine yol açmıştır. Buna karşın, tüm bu problemleri irdeleyen, farklı disiplinlere ait bilim insanlarının oluşturduğu ulusal ve uluslararası literatürde, turizmin sürdürülebilir gelişme ilkeleri çerçevesinde ele alınması gerektiğine ilişkin belirli bir fikir birliği söz konusudur. Gelişme dinamiklerine bu ilkeler doğrultusunda yön veren coğrafyalar, hem gelecek kuşaklar için korunması gereken doğal, kültürel ve tarihi değerlerin yitirilmesine engel olabilmekte hem de sanıldığının aksine bu yolla turizmin ve beraberinde dengeli bir biçimde gelişmesi sağlanan sektörlerin yaratacağı katma değerin artmasını sağlayabilmektedirler. Kısalan / Hızlanan / Bayağılaşan Turistik Deneyim ve Çevresel Yıpranma Güney Marmara Kalkınma Ajansı'nın (GMKA) hazırlamış olduğu Güney Marmara (Çanakkale Balıkesir) Bölge Planı'nda özellikle Güney Marmara Bölgesi'nin turistlerin yoğun olarak geldiği

İstanbul, İzmir ve Bursa gibi önemli şehirlere yakın olmasına rağmen yerli ve yabacı turistlerin bahsi geçen zenginliklerin ve turistik değerlerin farkında olmadığına, bu sebeple bölgenin bir durak değil geçiş noktası olarak görüldüğüne dikkat çekilmektedir. Özellikle kültür turizmi amacıyla Gelibolu’ya da uğrayan turistler, ziyaretlerini tamamladıktan sonra güney bölgelere geçerek orada konaklamakta ve ekonomik olarak bölgeye herhangi bir katkı sağlamamaktadır.1 Yarımadada bugün toplam ziyaret stoğunun çok büyük bir kısmını şehirlerarası ulaşımda kullanılan büyük otobüslerle gelen, 30 kişinin üzerindeki gruplar oluşturmaktadır. Yine bu grupların da büyük bir kısmını, başta İstanbul olmak üzere, Anadolu'nun çeşitli il ve ilçe belediyelerinin sağladığı ücretsiz turlar oluşturmaktadır. Ziyaretlerini 4-6 saat arasında tamamlayan gruplar, belirlenen yerlerde öğle yemeği ihtiyaçlarını da karşıladıktan sonra

Yılda yaklaşık olarak 2 milyon kişinin ziyaret ettiği bilinen GYTMP'de, 2009 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre toplam ziyaretçi geceleme sayısı yalnızca 3584 olup kalan ziyaretçilerin ortalama kalış süresi de 1 gün'dür. Bkz. Güney Marmara Kalkınma Ajansı'nın (GMKA) Güney Marmara (Çanakkale - Balıkesir) Bölge Planı Raporu, s.87. 1

6


(bölgedeki yeme içme birimlerini kullanmak yerine kumanya dağıtan belediyeler de mevcuttur) yarımadayı terk etmektedir. Yerel ekonomiye neredeyse hiçbir katkı sağlamayan, belediye turlarına dayalı bu kitlesel turizm türü, özellikle aynı anda 40-50 otobüsün tek bir odak alanına yığılması sonucunda, yarımadada hayatı tamamen felce uğratan, sakin-huzurlu bir ziyaret deneyimini imkansız kılan ve çevreye kalıcı hasarlar veren bir etkinliğe dönüşmektedir. "KİTLESEL" ANMA TURİZMİNE BAĞIMLI - YIPRATICI BİR GELİŞME MODELİNDEN EKONOMİSİ ÇEŞİTLENEN - "YAVAŞ" - DENGELİ BİR KIRSAL GELİŞME MODELİNE Gelibolu Yarımadası'nın ekonomik mekânını biçimlendiren turizm etkinliğinin yıkıcı etkileri dikkate alındığında sürdürülebilir bir yerel ekonominin sağlanması, ekonomik çeşitliliğin desteklenmesi ve alternatif turizm türlerinin yaratılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Türkiye Tanıtım Stratejisi 2007-2013 Eylem Planı1 kapsamında turizm bölgeleri ekonomisinde üretim çeşitliliğinin artırılarak ekonomik istikrarın sağlanması hedeflerin başında yer almıştır. Ekonomisi yalnızca turizme dayalı coğrafyalarda üretim çeşitliliği, ekonomik istikrarın sağlanması açısından özellikle önem taşımaktadır. Turizm sektörü küresel ekonomi ve tüketim trendlerinde ya da ülke konjonktüründe yaşanması muhtemel olumsuz gelişmelerden, siyasi krizlerden, terör olayları ve doğal afetler gibi gelişmelerden çok çabuk etkilenebilen bir sektördür. Dolayısıyla tarımsal üretim ve bahçeciliğin, hayvancılığın, yerel zanaat değerlerinin sürdürülmesi ekonomik istikrar açısından olmazsa olmaz bir özellik taşımaktadır. Benzer bir ilişki turizmde çeşitlenme açısından da söz konusudur. Özellikle üstün doğal değerlere sahip coğrafyalarda yalnızca kitlesel turizme dayalı bir tuzim sektörü yerine, ekoturizm / doğa turizmi / agro-turizm gibi daha sürdürülebilir niteliklere sahip alternatif turizm türlerine odaklanmış bir sektör yaratmak önem taşımaktadır.

Turizmde çeşitlenme konusu, Türkiye Turizm Stratejisi 2023 raporu kapsamında desteklenmiş önemli ilkelerden bir diğeridir. 2007-2013 eylem planında yer alan “turizm türlerinin çeşitlendirilmesi” bölümünde, kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları işbirliği ile agroturizm, macera turizmi, mağara turizmi, spor turizmi faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için eylem planlarının hazırlanması gerektiği belirtilmiştir (Türkiye Turizm Stratejisi 2007-2013 Eylem Planı, 2007: 43). Tüm bu göstergeler ışığında, yarımada özelinde gerçekleştirilecek planlama ve tasarım çalışmalarının aşağıda tanımlanmış olan vizyon ve ilkeler doğrultusunda gerçekleştirilmesi öngörülmüştür.

Türkiye Turizm Stratejisi 2023: Eylem Planı 2007-2013, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, 2007, Ankara. 1

7


Vizyon Proje çalışmalarını yönlendiren Yarımada vizyonu: "EN AZ MÜDAHALE ile, YAVAŞ, UZUN DÖNEMLİ ve DENGELİ bir gelişmeye olanak veren; EKONOMİSİ ÇEŞİTLENEN, HEM DOĞAL, HEM TEKNOLOJİK, HEM DE YAŞAM KALİTESİ YÜKSEK BİR YARIMADA" olarak belirlenmiştir. Odak alanlarının tasarımında belirleyici olan ana kavramlar: BİREYSEL DENEYİM ÖZGÜRLÜĞÜ, DÜŞÜNCEYE DALMA, KUŞATILMAMIŞ AÇIK DOĞA, SESSİZLİK, ES, ZAMANSIZLIK, JEOLOJİK ZAMAN, TAŞ VE TOPRAK. UDGP İlkeleriyle Bütünleşik - Öneri Planlama Yaklaşımı Ekolojik Denge - Yarımadanın Bir Doğal Yaşam Alanı (Habitat) Olarak Korunması  Gelişme ve büyümenin hızının yavaşlatılması  Yarımadanın kırsal ve doğal karakterini koruması  Kentsel büyüme sürecinin yönetilmesi (Örn. Eceabat dahil olmak üzere bina yapımının yıllık üst sınırlarının tanımlanması)  Küçük ölçekli organik tarımın teşvik edilmesi  Yarımada açık alan sisteminde motorlu taşıt yolları yerine yaya ve bisiklet patikalarının desteklenmesi  Alternatif enerji olanaklarının kullanılması Ekonomik Çeşitlilik - Eşit Paylaşım - Toplumsal ve İktisadi İstikrar  Sadece turizme dayalı ekonomik modelin revize edilmesi  Atıl durumdaki alt sektör ve üretimlerin teşfik edilmesi yoluyla ekonomide çeşitliliğin yaratılması  Turizmin yarımadaya uygun alternatif turizm türleri ile çeşitlendirilmesi ve bütün bir yıla yayılması  Yarımadada yıl boyu makul gelir sağlayabilecek sürdürülebilir iş sektörleri oluşturmak  Küçük girişimleri, kendilerinin sağlayamayacakları servisleri sağlayarak desteklemek; küçük girişimlere kısa vadeli mikro krediler sunmak ve yatırım desteği sağlamak Yenilikçi Bir Yarımada İmajı - Markalaşma  Yalnızca anma turizmi imajının yerine, geliştirilecek alt ekonomik modelleri de kapsayan, yerel değerlere odaklı bütüncül bir yarımada imajının oluşturulması  Yaratılan yarımada marka ve imajının, tüm paydaşlar tarafından benimsenmesini, sahiplenilmesini, kullanılmasını ve korunmasını sağlamak

8


 Turizmde rekabetin ucuz ürün yerine markalaşan, farklı özgün değerler üzerine yapılmasını sağlamak Kültürel Sürdürülebilirlik  Yarımada bütününde özelleşmiş kültürel ve ekonomik alt-merkezlerin oluşturulması  Her yerleşim biriminin - köylerin kendi kimlikleriyle gelişmesinin önünü açmak - Örtük kimlik değerlerini ortaya çıkarmak  Kimlik değerleriyle uyumlu yeni iş kollarının meslek edindirme, iş değiştirme, iş geliştirme ve yaşam boyu öğrenme programlarıyla desteklenmesini sağlamak  Küçük çiftçinin, zanaatkârın korunması ve desteklenmesi  Genç nüfusun köylerin gelişiminde öncü olmalarını sağlamak Herkes İçin Yaşam Kalitesi  Turizm ve diğer tüm ekonomik yeniden organizasyon süreçlerinde öncelikle yerel halkın ve yer kimliğinin korunması  İlçe ve köy merkezlerinde kamusal hizmetlerin sayı ve kalitelerinin arttırılması, bu kullanımlara erişimin kolaylaştırılması  Eceabat ilçe merkezinin tanımsız kentsel kimliğinin yeniden ele alınması  Geleneksel köy evlerinin (taş evler) ve köy dokusunun korunması, onarım ve restorasyon projelerinin gerçekleştirilmesi

9


GYTMP'de Anma Turizmi Ziyaret Yoğunluğu ve Ziyaretçi Tatmin Düzeyi İlişkisi GYTMP'de mevcut turizm etkinliği ve ulaşım sistemine yönelik sorunların değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki amaçların gerçekleştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır: 

Gezi etkinliğinin yavaşlatılması ve ziyaretçinin bir günde gezdiği odak alanı sayısının azaltılması

Ziyaretlerin yalnızca birkaç odak alanında yoğunlaşması yerine parkın geneline yayılarak seyreltilmesi; bu sayede hem gezi - ziyaret deneyiminin konfor ve kalitesinin arttırılması hem de yarımadanın geri kalan bölgelerinin de tanınması / turizm etkinliğinden faydalanması

Yarımadanın günübirlik bir çekim noktası olmasının önüne geçilmesi - ziyaretçilerin yarımadaya en az 2 gün ayırmalarının sağlanması

Gezinin yavaşlatılması yoluyla ziyaretin yaratacağı duygulanımların daha yüksek bir seviyeye taşınması

Gezinin birkaç güne yayılması, bir günde gezilen odak alanı sayısını azaltırken, aslen ziyaretçinin yarımadada konaklamasını teşvik edeceğinden toplam kalış süresini ve dolayısıyla toplamda gezilen odak sayısını arttıracaktır. Ziyaret Yoğunluğu ve Ziyaretçi Tatmin Düzeyi Diyagramı

Ziyaretçinin Yarımada'da konaklamasının sağlanması

Bir günde gezilen odak alanı sayısının azaltılması

Toplamda gezilen odak alanı sayısının arttırılması

Gezi etkinliğinin yavaşlatılması

Bilinirlik düzeyi düşük odak alanların da ziyaret edilmesi

Ziyaretin yaratacağı tatmin düzeyinin artması

10


Yoğunlaşmış - Yığılmış Ziyaret Etkinliğinin Yaygın Hale Getirilmesi ve Kalış Sürelerinin Arttırılması Yukarıda da aktarıldığı gibi ziyaretlerdeki yığılma sorununun aşılması hem ziyaret deneyimi ve tatmin düzeyini arttırmakta hem de turizm etkinliğini yaygın hale getirerek yarımadanın ekonomik döngüsüne katkı sağlamaktadır. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde iki aşamalı bir yaklaşım ortaya konulmuştur. Bunlardan iki "ulaşım sizteminin yeniden organizasyonu", ziyaret amaçlarını çeşitlendirecek olan "alternatif turizm ve ekonomik faaliyetler" programının harekete geçirilmesidir. GYTMP'de Ulaşım Sisteminin Yeniden Organizasyonu Yarışma kapsamında odak alanlarının en yoğun oldukları dönemler, yerinde yapılan incelemeler doğrultusunda mercek altına alınmıştır. Ziyaretçiler, tur rehberleri, alan kılavuzları, muhtarlar, yerel halk, esnaf ve gençler ile derinlemesine mülakatlar yapılmıştır. Buna göre yarımadanın bugünkü durumda özellikle özel günler ve yakın dönemlerinde taşıma kapasitelerinin çok çok üstünde bir ziyaretçi yoğunluğuna maruz kaldığı saptanmıştır. Ortaya çıkan koşullar ziyaretçiden, yerel halka, esnaftan, alan kılavuzlarına tüm paydaşları olumsuz yönde etkilemektedir. Sorunun merkezinde yer alan tur otobüsleri, özellikle 5 metrelik ziyaret yollarını tamamen kilitlemektedir. Diyagram 1'de de görüldüğü üzere yarımadadaki toplam yol ağının çok büyük bir kısmını 5 metrelik alt kademe yollar oluşturmaktadır. Bu yollar anıt ve şehitliklerin en çok bulunduğu ziyaret yollarıdır ve normal şartlar altında bu ölçekteki otobüsler için yetersiz bir en kesite sahiptir. UDGP ziyaret yollarının ilkece diğer yol ağıdan ayrı bir biçimde değerlendirilmesini, bu yol ağının ziyaret amaçları dışında kullanılmamasını öngörmüştür. Diğer taraftan yoğun dönemde ulaşımın koordine edilemiyor oluşu bu ayırımın fiiliyatta mümkün olmamasına sebep olmaktadır.

11


Diyagram 1 12


Milli Park Giriş Kapıları - Öneri Transfer Noktaları - Organizasyon ve İşletme Modeli Diyagram 2'de görüldüğü gibi GYTMP 4 temel giriş kapısına sahiptir:1 

Akbaş Limanı D550 Karayolu girişi (İstanbul bağlantısı)

Eceabat Feribot İskelesi (Çanakkale-İzmir bağlantısı)2

Kilitbahir Feribot İskelesi (Çanakkale-İzmir bağlantısı)

Kabatepe Feribot İskelesi (Gökçeada bağlantısı)

Söz konusu girişler aynı zamanda öneri transfer noktaları olarak çalışan, yarımadanın denetimli giriş kapıları olacaktır. Aşağıda tanımlanmış olan ziyaret yoğunluk dönemlerine göre düzenlenecek randevu sistemi sayesinde büyük grupların yarımadaya girişleri denetimli hale getirilecektir. "Yoğun" / "Yaygın" Dönemlerde Ziyaret Programlaması ve Randevu Sistemi Yarımadada ziyaret yoğunlukları iki ayrı kategoride incelenmiştir. Bunlar yoğun dönem ve yaygın dönem'dir. ÇOK YOĞUN DÖNEM yıllık ziyaretçi sayılarına göre günlük ortalama ziyaretçi sayılarının çok üstünde kapasitelere ulaşılan, özel günler ve haftaları kapsamaktadır. YOĞUN DÖNEM yıllık ziyaretçi sayılarına göre günlük ortalama ziyaretçi sayılarının oldukça üstünde kapasitelere ulaşılan, özel günler ve turizm dönemlerini kapsamaktadır. Bu tarihler etkin bir ziyaretçi istatistiği / araştırması yapıldıktan sonra TMP Müdürlüğü'nce belirlenir. YAYGIN DÖNEM ise günlük ortalama ziyaretçi sayılarının altında kapasitelerin söz konusu olduğu dönemler ve / veya düşük ziyaret oranlarının görüldüğü belirli günleri (haftaiçi günleri) kapsamaktadır. 10 kişiden büyük grupların Milli Park ziyaretlerinin kısıtlanması konusu hem Raci Bademli planında hem de revizyon planda net bir biçimde ifade edilmiştir3. Buna göre ziyaretçi kişi sayılarına, grup/bireysel ziyaret durumlarına göre yapılan düzenlemeler Tablo 1'de ortaya konulmuştur.

Bu girişlerin dışında ayrıca Seddülbahir iskelesi de ilgili diyagramda yer almaktadır. Hem UDGP'de hem de yarışma projesi kapsamında bu iskeleden Kumkale'ye (Kumkale üzerinden Troya Milli Parkı'na) feribot seferi öngörülmüştür. Ayrıca UDGP'de yer almayan ancak yarışma projesi kurgusunu destekleyen bir diğer bağlantı önerisi de Seddülbahir-Bozcaada seferleridir. Seddülbahir iskelesinin yoğun dönemler dışında yalnızca yolcu taşıyan Bozcaada ve Troya seferleriyle yeniden işlevlendirilmesi yarımada turizm etkinliğini ve ziyaretçilerini çeşitlendirecektir. Bu çeşitlilik ilerleyen bölümlerde detaylı bir biçimde aktarılacak olan alternatif turizm kurgusunu da destekleyecektir. 1

Eceabat ve Kabatepe iskelelerini büyük araçlar kullanabilirken Kilitbahir iskelesini yalnızca binek otomobiller kullanabilmektedir. 2

Bkz. UDGRP Plan Raporu, s.32-33: "Özellikle turlarda kullanılan şehirlerarası (büyük) otobüslerin TMP içinde dolaşımının kısıtlanması esastır. UDGP, bu bağlamda, on kişiden fazla insan taşıyan araçlar için (…)"transfer otoparkları" öngörmektedir." 3

13


Diyagram 2 14


TABLO 1 "Yoğun" / "Yaygın" Dönemlerde Ziyaret Programlaması ve Randevu Sistemi Çok Yoğun Dönem

Randevu Durumu

MEKİK Hatlarına Transfer Durumu

En çok 30 kişi olmak kaydıyla randevuya tabi.*

Grup randevularına özel olarak kiralanan çift katlı - elektrikli MEKİK otobüslerine aktarma

10-30 kişilik

Orta Yoğun Dönem

Randevu Durumu

MEKİK Hatlarına Transfer Durumu

En çok 45 kişi olmak kaydıyla randevuya tabi

Grup randevularına özel olarak kiralanan çift katlı - elektrikli MEKİK otobüslerine aktarma

Randevuya tabi

Grup randevularına özel olarak kiralanan MEKİK minibüslerine aktarma

5-10 kişilik gruplar

Randevuya tabi

4 kişi ve altı

Randevuya tabi

30 kişinin üzerindeki gruplar

Yoğun Dönem

Randevu Durumu

MEKİK Hatlarına Transfer Durumu

En çok 45 kişi olmak kaydıyla randevuya tabi

Grup randevularına özel olarak kiralanan çift katlı - elektrikli MEKİK otobüslerine aktarma

Randevuya tabi

Grup randevularına özel olarak kiralanan MEKİK minibüslerine aktarma

Randevuya tabi

Grup randevularına özel olarak kiralanan MEKİK minibüslerine aktarma

MEKİK hatlarına aktarma

Randevuya tabi

MEKİK hatlarına aktarma

Randevusuz

Özel araç kullanılabilir.

MEKİK hatlarına aktarma

Randevuya tabi

MEKİK hatlarına aktarma

Randevusuz

Özel araç kullanılabilir.

* Randevu alımları yıllık düzende gerçekleştirilir. Özel günlerde max. grup sayısı tanımı getirilerek bu grupların girişi tamamen kısıtlanabilir.

10 kişiden büyük grupların yarımadaya girişlerinin tanımlanan 4 giriş kapısından yaparak bu noktalarda organize edilmiş olan TRANSFER NOKTALARI (TN)'a araçlarını bırakmaları planlanmıştır. Transfer Noktaları'nda TMP Ofisi / Deski ya da Elektronik Kioskları bulunur. Randevulu ziyaretçiler bu birimlerden yarımada haritası, toplu ulaşım ve gezi / tur güzergahlarını gösterir şema, yarımada tanıtım kitapçığı vb. edinir. Yarımada hakkında daha detaylı bilgilenmeye ihtiyaç duyan ziyaretçiler Kilye'de yer alan Ana Tanıtım Merkezi'ne yönlendirilirler. Diyagram 2'de de görüldüğü gibi Kilye Tanıtım merkezi transfer noktalarının oluşturduğu T biçimindeki sistemin merkezinde yer alır. Benzer bir biçimde Çamburnu İdari Merkezi de bu sistemin merkezinde yer alması sayesinde bir Operasyon Merkezi olarak işlev görmeye müsait bulunmuştur. TMP Müdürlüğü Randevu Sistemi online hizmetler ve GPS harita özelliği destekleyen akıllı telefon uygulamalarıyla desteklenir. Kullanıcı bu arayüzleri kullanarak istediği tarihlere önceden rezervasyon yapar. Hangi transfer noktasında hangi saatte hangi araca aktarma

15


yapacağını önceden belirler. Uygulamalar sayesinde transfer noktalarının ve toplu ulaşım seferlerinin doluluk düzeylerini takip edebilir. Transfer noktaları aynı zamanda MEKİK adı verilen toplu ulaşım hatlarına aktarma yapılabilen duraklardır. MEKİK ve SARDİN: Çevreye Duyarlı – Ekonomik ve Konforlu Bir Toplu Ulaşım Modeli GYTMP'de özellikle yoğun dönemlerde sıkça, yaygın dönemlerde randevulu gruplara kiralanmak üzere çift katlı (double decker) otobüsler (Bkz Fotoğraf 1) önerilmiştir. Bu otobüslerin tamamen elektrikle çalışan ya da hibrit sistemli olan örnekleri bulunmakta ve dünyada yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Ayrıca 8-12 kişi taşıyabilen yine tamamen elektirikli motora sahip minibüsler de MEKİK sisteminin bir parçası olacaktır. MEKİK araçları iki temel türe sahip olacaktır. Farklı renklendirilmesi tavsiye edilen bu türlerden ilki randevulu büyük grupların kiraladıkları çift katlı otobüslerdir. Bu otobüsler randevulu grubu saatinde randevu yerinden (ziyaretçinin tercih ettiği - müsait transfer noktasından) alır ve yine önceden tanımlanmış ve grubun tercih ettiği tur programını uygular. Her MEKİK aracında bir tur rehberi ya da alan klavuzu bulunur. İkinci tür araçlarsa 10 kişinin altında olan tüm gruplar ve bireylere açık olan toplu ulaşım araçlarıdır. Bu araçlar bugünkü koşullarda odak alanlarının işleyişini tamamen sekteye uğratan otobüs sıralarının oluşmasının önüne geçecektir.

Fotoğraf 1-2: İngiltere'de New Forest National Park'ta çift katlı tur otobüsü (double decker); Pembrokeshire Coast National Park'ta elektirikli minibüsle ziyaretçi dolaşımı1

1

Bkz. Sustainable Transport in UK National Parks [www.nationalparksengland.org.uk]

16


Mevcut sıkışıklığın esas nedeni aynı anda tek bir odak alanından büyük otobüslerle gelen çok fazla sayıda grubun faydalanmaya çalışmasıdır. Dolayısıyla yeteri kadar park yeri bulamayan otobüsler uzun kuyruklar oluşturmakta, bu kuyruklar trafiği alt üst ettiği gibi ziyaretçilerin alanlara ulaşımını da imkansız hale getirmektedir. Araçların odak alanlarının önünde beklemeleri yerine yolcu indirip alanı terk etmeleri makul olan çözümdür. Bunun için de uzun, geniş ve hantal olan araçlar yerine uzunluğu 10 metre, genişliği 2.2 metre olan ve aynı anda daha çok insan taşıyabilen1 çift katlı tur otobüsleri tercih edilmiştir. Randevu sistemi sayesinde TMP Müdürlüğü odak alanları için belirli bir kapasite hesabına göre planlama yapabilecektir. Öte yandan yarışma projesi kapsamında yapılan gözlemler ve araştırmaların sonucunda belirli bir taşıma kapasitesi hesabına gidilmiştir. Buna göre, yolcu indirme-bindirme cepleri ve otopark alanları tasarlanmış olan odak alanları dikkate alındığında, bir odak alanı için önerilen ortalama taşıma kapasitesi en çok 4 çift katlı otobüs kapasitesi (yaklaşık 260 kişi) olmalıdır. 2 En yoğun dönemlerde yarımadada odak alanlarını ziyaret edecek toplam ziyaretçi kapasitesine de bu yolla ulaşmak mümkündür. TMP Müdürlüğü gerekli hesaplamaları yaparak toplam araç sayısı ve sefer sıklıklarına karar verecektir. Tablo 2 bu hesaplara ilişkin öngörüleri içermektedir. MEKİK ve randevu sistemi

1

TMP'de mevcut ulaşım hareketlerinin planlı hale getirilmesini sağlar

Bir koruma alanı için son derece önemli olan öngörülebilir bir turizm kapasitesi ortaya koyar

Odak alanlarının rahatlamasını sağlar

Geniş otopark yüzeyleri - sert zeminlere engel olur, doğal çevreyi korur

Ziyaretçinin gezi deneyimini sağlıklı hale getirir, konforu arttırır

Elektirikli sistem sayesinde doğayı kirletmez. Alternatif enerji kaynaklarının kullanılmasını özendirir, bu konudaki girişimlere öncü olur. Mevcut rüzgar ve güneş enerjisi potansiyellerinden faydalanır.

Yalnızca şehir dışından gelen ziyaretçilere değil tüm yarımadaya hizmet eder. Odak alanlarını, yerleşim merkezlerini ve transfer noktalarını birbirine bağlar

Konvansiyonel yolcu otobüsleri 37-46 arası yolcu taşırken, çift katlı tur otobüsleri 66 yolcu taşımaktadır.

Bu değer hesaplanırken odak alanlarının fiziksel koşulları, en çok sert zemin ayrılabilecek uygun alan kapasitesi (doğal bitki örtüsünün bu uğurda yok edilmemesi) ve ziyaretçilerin odak alanı içerisinde deneyimlemeleri beklenen sukünetli / huzurlu ortamın gerektirdiği üst sınırlar dikkate alınmıştır. Unutulmamalıdır ki, mevcut ziyaretçi eğilimleri ve kapasiteleri her zaman artmaya eğilim gösterebilir; öte yandan GYTMP gibi özgün bir coğrafyanın gerektirdiği olmazsa olmaz koşullar, çağdaş tasarım ve planlama vizyonları bu kapasitelere sınırlamalar getirebilir, getirmelidir. Kuşkusuz vizyoner bir tavır geliştirmeden akılcı ve çağdaş çözümlere gitmek mümkün değildir. 2

17


Gruplara alan kılavuzlarıyla hizmet vererek turistik gezilerin planlı ve organize olmasını sağlar. Önceden tanımlanmış tur güzergahlarını ziyaretçilerin beğenisine sunar.

Gruplara hizmet ettiği gibi “özgür" turist tipine de hizmet eder. Ziyaretçinin kendi gezisini planlamasını olanaklı kılar.

Ziyaretçilerin tarih - anma turizmi dışında yarımadanın sahip olduğu potansiyelleri fark etmesini sağlar. Henüz aktive olmamış gizli odak alanlarının keşfini sağlar. Farklı ilgi odaklarını birbirine bağlar. Tablo 2: MEKİK Seferlerine İlişkin Bilgiler

MEKİK - Anma Turizmi Güzergahları

Mesafe (km.)

Seyahat Süresi (dk.) **

Ç.Yoğ./Yoğ. Dön. Sefer Sıklığı (dk.)

Yaygın Dönem Sefer Sıklığı (dk.)

G1

Kuzey Cephesi ***

Çift Katlı

Minibüs

55.3 / 59

11 / 12

93 / 100

8

20

G2

Güney Cephesi

Çift Katlı

Minibüs

67.9

12

110

10

20

G3

Tüm Cepheler

Çift Katlı

Çift Katlı

79.6

8

129

15

30

MEKİK - Alt. Turizm Güz.

Yaygın Dönem

Durak Sayısı *

G4

Doğal Yaşam Alanı Kuzey Park

Minibüs

Minibüs

68.9

14

122

60

120

G5

Doğal Yaşam Alanı Güney Park

Minibüs

Minibüs

49.4

6

69

70

120

MEKİK - Köy Hatları

Çok Yoğun / Yoğun Dönem

SEYAHAT PLANLAMASI

T1

Köyler (Kuzey Park)

Minibüs

Minibüs

19.9

3

35

45

90

T2

Kilye - Kocadere Köyü

Minibüs

Minibüs

6.9

1

10

45

90

T3

Köyler (Güney Park)

Minibüs

Minibüs

62.6

4

47

30

60

Liman TN Besleme Hatlar

TOPLU ULAŞIM HATLARI

GEZİ GÜZERGAHLARI

TAŞIT TÜRÜ

T4

Akbaş-Kilye-Eceabat

Çift Katlı

Minibüs

12.1

2

13

10

10

T5

Kabatepe-KilyeEceabat

Çift Katlı

Minibüs

10.4

2

15

15

15

T6

Kilitbahir-Eceabat

Çift Katlı

Minibüs

4.4

1

8

10

10

* Ring seferlerde dönüş durakları dahildir. ** Hesaplanan seyahat sürelerine duraklama (indi-bindi) ve odak alanlarında geçirilen zamanlar dahil değildir; hesaplanan süre yalnızca araçta geçen ortalama süreyi ifade etmektedir. *** Kocadere Hastahane Şehitliği durağı tercihlidir. Kocadere Hastane Şehitliği Durağı dahil edildiğinde güzergah mesafesi 59 km., seyahat süresi 100 dk.dır.

18


MEKİK araçlarının dışında yarımadada daha küçük ve doğa dostu araçlar da desteklenmelidir. Zira asıl amaç yarımadanın kitlesel turizm faaliyetlerini bireysel ve keşfetmeye dayalı bir modele taşımaktadır (Bkz. Fotoğraf 2-3).

Fotoğraf 2-3: İngiltere'de Brecon Beacons National Park'ta tek kişilik elektirikli araçla; Lake District National Park'ta elektrikli bisikletlerle ziyaretçi dolaşımı

MEKİK sistemi tamamen Orman Bakanlığı bütçeli bir kamu yatırımı olabileceği gibi, kamuözel ortaklık modelleriyle de sistemin aktive edilmesi mümküdür. Hatta Raci Bademli planı raporunda TMP’deki ulaşım hizmetlerinin TMP sakinleri için önemli bir gelir kaynağı olacağından dem vurulmaktadır. Yine raporda ilgili bölümde ulaşım hizmetleri sektörüne girişlerde, TMP sakinlerine ve “Barış Parkı Koruma ve Kalkındırma Köy Kooperatifleri Birliği” gibi TMP sakinlerinin örgütlerine öncelik verilmesi tavsiye edilmektedir. MEKİK hatları TMP denetimi altında bu tür bir özel girişim sistemiyle aktive edilebilir. MEKİK güzergahlarının sağlıklı bir biçimde çalışabilmesi mevcut ulaşım ağının yeniden ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Diyagram 3 öneri trafik yön uygulamalarını içermektedir.

19


Diyagram 3 20


Yarımadadaki transit yollar ve yaşam yolları çift yönlü olarak çalışabilmektedir. Ziyaret yollarında ise tek uygulamaları ulaşım kurgusunu rahatlatmada bir strateji olarak ele alınmıştır. En yoğun ziyaretçi çeken Conkbayırı ve Abide odak noktalarına ulaşım tek yönlü yollardan oluşan döngü (loop) sistemler ile çözümlenmiştir. Halihazır durumda Conkbayırı'nda faal olan tek yön uygulaması trafik problemini belirli oranda çözümlemiştir. Benzer bir uygulama Seddülbahir-Alçıtepe arasında önerilmiştir. Henüz çalışmayan Seddülbahir-Alçıtepe kuzeybatı yolu devreye sokularak güney-kuzey yönlü olarak (odak alanlarından geri dönüş) çalıştırılmalıdır. 1 Yine Diyagram 3'te takip edilebildiği gibi tek yönlü olup yoğun dönemlerde tercihli kullandırılabilecek yollar da önerilmiştir. Bu yollar Eceabat-İstanbul, Eceabat-Kabatepe, Eceabat-Alçıtepe bağlantılarını güçlendirmede tercihli tek yön çalıştırılabilecek yollardır. MEKİK Güzergahları - Bütünleşik Ulaşım ve Turizm Yaklaşımı MEKİK güzergahları iki temel gruba ayrılmıştır. İlk grup "GEZİ GÜZERGAHLARI", ikinci grupsa "TOPLU ULAŞIM HATLARI"dır (Bkz. Diyagram 4-5-6-7). Buradaki temel hedef yarımadadaki günlük yaşam trafiği ile turizm faaliyetlerinden kaynaklanan trafiği birbirinden ayırmaktır. Diğer taraftan gezi güzergahları tasarlanırken, ağırlıkla farklı turizm türlerinin çekim noktaları dikkate alınmış olsa da, turizm faaliyetlerinden bugüne dek faydalanamamış olan köy merkezleri de sistemin bir parçası olarak ele alınmıştır. 5 gezi güzergahının ilk üçü tarih-anma turizmi güzergahıdır. Bu güzergahların belirlenmesindeki temel hedef mevcut hızlandırılmış ve 4-5 saate sıkıştırılmış gezilerin en az iki güne yayılmasıdır. Buna göre yarımadada iki gün konaklayacak olan bir ziyaretçi ilk gün G1 turunu, ikinci günse G2 turunu MEKİK araçlarından faydalanarak uygulayabilir. Bugünkü ziyaretlerin çok büyük bir kısmını tek günlük ziyaretler oluşturmaktadır. G3 hattı bu ihtiyaca belirli bir oranda cevap verebilmek üzere tasarlanmıştır. Ancak bu hattın sefer sıklığı düşüktür. Esas hedef ziyaretçileri iki güne yayılan gezi güzergahlarına yönlendirebilmektir. MEKİK sistemi anma turizminin yanında yarımadanın öteki yüzünü de gelen ziyaretçilere tanıtan / sunan bir sistemdir. Ziyaretçi tanıtım kitapçıklarında ve bilgilendirme haritalarında yarımadanın diğer doğal alanları ve köyleri hakkında bilgi edinir ve G4, G5 hatlarından ve köy merkezlerine ulaşım seferleri yapan T1, T2, T3 hatlarından faydalanır. Ayrıca ziyaretçileri sık seferlerle bir transfer noktasından diğerine taşıyan T4, T5, T6 hatları da tüm sistemi besler.

Seddülbahir ve Alçıtepe arasındaki çift yönlü yolun ise özel günlerde tören alanlarına gidiş ve dönüşlerde protokolün kullanımına ayrılması planlanmıştır. 1

21


Diyagram 4 22


Diyagram 5 23


MEKİK - GEZİ Güzergahları (G1, G2, G3, G4, G5)

MEKİK - Anma Turizmi Güzergahları G1 Kuzey Cephesi Güzergahı

Duraklar Eceabat TN1 – Kilye Kalesi/Kilye Tanıtım Merkezi – Bigalı Kalesi – Bigalı Köyü/Atatürk Evi – Büyük Anafarta Şehitliği – Softatepe/Şehitlik Ta34 – Arıburnu/Anzak Koyu – Kabatepe ZDN2 – 57. Alay Şehitliği – Conkbayırı – Kabatepe (Çanakkale Destanı) Tanıtım Merkezi – Kocadere Hastane Şehitliği3 – Kilye Koyu/Kilye Ana Tanıtım Merkezi – Eceabat TN (55.3 km., ~93 dk.)4 G2 Güney Cephesi Güzergahı

Duraklar Eceabat TN – Kilitbahir Tabyalar (Namazgah ve Mecidiye Tabyaları) – Soğanlıdere Şehitliği – Şahindere Şehitliği – Alçıtepe Tanıtım Merkezi – Alçıtepe Bakı Terası/Şehitlik Ta44 – Yüzbaşı Şevki Tepesi/Şehitlik Ta30 – Abide – Ertuğrul Tabyası – Alçıtepe Tanıtım Merkezi – Şahindere Şehitliği – Behramlı – Kayalıtepe Bakı Terası5 - Eceabat TN (67.9 km., ~110 dk.) G3 Tüm Cepheler (Güney + Kuzey Cepheleri) “Express” Güzergah

Duraklar Eceabat TN – Kilitbahir Tabyalar (Namazgah ve Mecidiye Tabyaları) – Şahindere Şehitliği – Alçıtepe Tanıtım Merkezi – Abide – Ertuğrul Tabyası – 57. Alay Şehitliği – Conkbayırı – Eceabat TN (79.6 km., ~129 dk.)

1

TN: Transfer Noktası

2

ZDN: Ziyaretçi Dinlenme Noktası

Bu durağın tercihli olması öngörülmüştür. Buna göre, TMP Müdürlüğü, bir gün içerisindeki MEKİK-G1 seferlerinin bir kısmını bu durağa uğrayacak seferler olarak, bir kısmını ise bu durağa uğramayacak seferler olarak planlayabilir. 3

Kocadere Hastane Şehitliği Durağı dahil edildiğinde güzergah mesafesi 59 km., seyahat süresi 100 dk.dır. Hesaplanan seyahat sürelerine duraklama (indi-bindi) ve odak alanlarında geçirilen zamanlar dahil değildir; bu süre yalnızca araçta geçen süredir. 4

5

Kayalıtepe Bakı Terası “öneri” bakı terasıdır.

24


MEKİK - Alternatif Turizm (Doğa / Agro Turizm) Güzergahları Yarımadada anma-tarih turizmi dışında doğa ve agro-turizm türlerinin de aktive edilmesi planlanmıştır. G4 ve G5 hatları bu turizm türleri açısından potansiyellere sahip odaklara ulaşmaktadır. Buradaki temel amaç anma-turizmi güzergahlarından farklı olarak ziyaretçileri özgür ve keşfe dayalı bir turizm deneyimine yönlendirmektir. Dolayısıyla durak sayılarının az olması planlanmış ancak bu güzergahlar yürüyüş, koşu, bisiklet ve binicilik parkurlarıyla desteklenmiştir. 1 G4 Doğal Yaşam Alanı - Kuzey Park

Duraklar Eceabat TN – Kilye Koyu/Kilye Tanıtım Merkezi – Akbaş Limanı TN/Akbaş Şehitliği – Yalova Köyü Agro-Turizm Çiftlikleri [AÇ] / Şehitlik Ta46 – Kumköy AÇ – Gölet ZDN2 – Yolağzı Köyü AÇ – Beşyol Köyü AÇ – Ece Limanı – Kireçtepe Jandarma Şehitliği – Suvla Koyu/Tuz Gölü/Büyük Kemikli Burnu – ‘B’ Beach – Arıburnu/Anzak Koyu – Kabatepe ZDN – Kilye Koyu3/Kilye Ana Tanıtım Merkezi – Eceabat TN (68.9 km., ~122 dk.) G5 Doğal Yaşam Alanı - Güney Park

Duraklar Eceabat TN – Kilitbahir TN – Havuzlar Vadisi (Eko-turizm Bölgesi) – Behramlı – Kum Limanı Turizm Odak Alanı – Kabatepe Tanıtım Merkezi – Kilye Koyu/Kilye Ana Tanıtım Merkezi – Eceabat TN (49.4 km., ~69 dk.)

1

Bu konuda daha detaylı bilgi Bütünleşik Turizm Stratejisi bölümünde aktarılacaktır.

Tarımsal sulama amaçlı kullanılan gölet kenarında doğa / agro turizm etkinlikleri için bir ziyaretçi dinlenme noktası önerilmiştir. 2

Kilye Koyu’nda arkeolojik sit alanı sınırları dışında, kalıcı yapı yapılmaksızın, doğaya uyumlu bir biçimde yer seçecek olan ve işletmesi TMP Müdürlüğü’nde olacak olan küçük yeme içme birimleri öngörülmüştür. 3

25


Diyagram 6 26


MEKİK - TOPLU ULAŞIM Hatları (T1, T2, T3, T4, T5, T6) Mekik toplu ulaşım hatları yarımada halkının günlük ulaşım ihtiyaçlarını karşıladığı gibi, diğer turistik gezi güzergahlarıyla da aktarma durakları sayesinde ilişki kurar.

MEKİK - Köy Hatları T1 Eceabat TN – Bigalı – Büyük Anafarta – Küçük Anafarta (19.9 km., ~35 dk.) T2 Kilye Koyu/Kilye Ana Tanıtım Merkezi – Kocadere1 (6.9 km., ~10 dk.) T3 Eceabat TN – Behramlı – Alçıtepe – Seddülbahir (62.6 km., ~47 dk.)

MEKİK - Liman Transfer Noktaları [TN] Aktarma/Besleme Hatları T4, T5 ve T6 hatları yarımada giriş kapıları - transfer noktalarını biribirine bağlayan, aktarma ve besleme işlevine sahip son derece önemli hatlardır. T4 Akbaş (Limanı) TN – Kilye Koyu/Kilye Ana Tanıtım Merkezi – Eceabat (Limanı) TN (12.1 km., ~13 dk.) T5 Kabatepe (Limanı) TN – Kilye Koyu/Kilye Ana Tanıtım Merkezi – Eceabat (Limanı) TN (10.4 km., ~15 dk.) T6 Kilitbahir (Limanı) TN – Eceabat (Limanı) TN (4.4 km., ~8 dk.)

1

Bu hat Eceabat bağlantısını T1 hattı - Kilye-Eceabat aktarması ile sağlayacaktır.

27


Diyagram 7 28


SARDİN - Deniz Ulaşımı Güzergahları Raci Bademli planına göre TMP sahillerinde önemli noktalara ulaşım sağlayan gezi motorları bir başka gelir kaynağı olacaktır. Deniz gezi güzergahlarının, sahillerde kalıcı olmayan (ahşap) iskelelerle irtibatlandırılmış ziyaretçi dinlenme noktalarına uğraması sağlanmıştır. Sahil şeridinde oluşturulacak iskeleler ve ziyaretçi dinlenme noktaları Diyagram 7'de görülmektedir. S ardin 1 Eceabat (Limanı) TN – Kilye Koyu – Bigalı Kalesi – Akbaş (Limanı) TN [RİNG] Sardin 2 Eceabat (Limanı) TN – Kilitbahir (Limanı) TN [RİNG] Sardin 3 Kilitbahir (Limanı) TN – Havuzlar Vadisi [RİNG] Sardin 4 Kabatepe (Limanı) TN – Kum Limanı Turizm Odak Alanı [RİNG] Sardin 5 Kabatepe (Limanı) TN – Kabatepe ZDN – B Plajı (B Beach) – C Plajı (C Beach) – Tuz Gölü/The Cut – A Plajı (A Beach) – Ece Limanı [RİNG] Yerel Kimlikler ve Alternatif Turizme Dayalı Kırsal Gelişme Yarımadadaki odak alanlarının, şehitliklerin neredeyse tamamı hakim noktalarda, tepe ve kıyılarda yer almaktadır. Bu odakların tümü köy yerleşik alanlarından uzaktadır. Gelişen turizm etkinlikleri Alçıtepe köyü dışında neredeyse hiçbir köye ciddi bir biçimde yansımamıştır. Alçıtepe köyü güney cephesine giden ana yol üzerinde olması, bu yolun köyün içerisinden geçmesinden ötürü gelişmiştir. Buna karşın Seddülbahir köyü abide ve Ertuğrul tabyasına çok daha yakın olmasına karşın Alçıtepeye kıyasla daha bakir kalmıştır. Köy yerleşmelerinin turizmin etkisiyle gelişmesi elbette köylü için ekonomik bir potansiyel yaratmaktadır. Diğer taraftan Alçıtepe köyü, bakir kalmış diğer köyler dikkate alındığın daha kentsel bir görünüm kazanmış, yerel-kırsal karakterini yitirmiştir. Dolayısıyla köylerin kitlesel turizm etkinliklerinin geçiş bölgesi içerisinde yer alması her açıdan olumlu karşılanabilecek bir durum değildir. Yarışma projesi kapsamında bu duruma karşı her köyün alternatif ekonomik faaliyetler ve kimliklerle donatılması önerilmiştir. UDGP milli park sınırları içerisinde kitle/grup turizmi ve paket-tur anlayışı dışında alternatif turizm türlerini desteklemektedir. 1 Diğer taraftan yarımadada ekonominin yalnızca turizme dayalı olması da beklenmemelidir. Aksine özellikle tarım alanlarında aslolan tarımsal faaliyetlerin kalitesini arttırarak sürdürmesidir. Tarım dışı geleneksel üretim ve zanaat bir diğer korunması ve geliştirilmesi gereken ekonomik faaliyettir. Tüm bu faaliyetler ile özellikle agro ve doğa turizmi faaliyetleri Raci Bademli planı raporunda şu notlar yer almaktadır: "TMP ziyaretlerinde amaç çeşitlenmesini sağlamak; yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini 1915 Çanakkale muharebelerinin anı ve izleri yanısıra, TMP’ın diğer (arkeolojik, doğal, toplumsal tarihi/kültürel) kaynak değerlerine ve muharebe alanlarında anıt, şehitlik, müze görmekle ilgili kitle/grup turizmi ve paket-tur anlayışı dışında, felsefi/düşünsel, bilimsel (araştırma, kongre vb.), arkeolojik, ekolojik, etnografik, sağlık, doğa (inceleme, spor) vb. amaçlı, ihtisas turizmine ve küçük-grup, alternatif turizm anlayışına çekmek esastır." 1

29


son derece uyumludur. Başka bir ifadeyle yerel kimliklerin belirginleştiği ve geleneksel üretimin sürdüğü kırsal alanlar aynı zamanda bu turizm türleri için de ciddi bir potansiyel teşkil etmektedir. GYTMP'deki yoğunlaşmış kitlesel turizm pratiğini seğreltmede çok önemli bir rol üstlenecek olan ve bugüne kadar tarih turizminden faydalanamamış, gelişmeye açık olmasına karşın genç nüfusunu yitirmiş olan köylerin de gelişmesine olanak sağlamak amacıyla kurgulanan kırsal gelişme sürecinde yerleşmelerin üstlenecekleri kimlikler Diyagram 8'de ifade edilmiştir. Taslak TR22 Güney Marmara Bölge Planı (2014-2023) kırsal kalkınma ana başlığı altında Çanakkale-Balıkesir bölgesi için doğa turizmi ve agro-turizmi alternatif turizm türleri olarak desteklemektedir. Bu doğrultuda konsept köylerin oluşturulması öngörülmültür. Özellikle bahçe meyvelerinin yetiştirilmesi ve turistik amaçlarla kullanılması konusunda dünyada uygulanmış iyi örnekler bulunmaktadır. Birçok ülkede ekonomisinin motoru Agroturizm modeline dayanan onlarca yerleşme söz konusudur. En bilinen örnek elbette İtalya Toskana bölgesidir. Tayvan'daki Ruan Bei Keng Tarımsal Rekreasyon Alanı meyve toplama (fruit picking) etkinlikleri ile ün kazanmıştır. Yine Hakka Dağı Kasabası (Hakka Mountain Town) malta eriği ve mandalina toplama etkinlikleriyle önemli sayıda turist çekmektedir.1 Diğer ekolojik turizm faaliyetleriyle bütünleşik bir biçimde organize olan, kalış sürelerini arttıran turlarla zenginleştirilen turistik deneyimler Güney Amerika'da (Kolombiya'da) turizmin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.2 Yarımada içerisinde alternatif turizm (doğa ve agro-turizm) KATS, ATS ve diğer sit alanları dışındaki tarım alanları için önerilmiştir.3 Tarım alanları sit sınırları içinde kalan köylerse diğer destekleyici kimlik programlarına sahiptir.4 Buna göre mevcut bahçe alanlarının, zeytinliklerin korunması, yeni zeytinliklerin ve meyve ağaçlarının dikilmesi, gerekli durumlarda mülkiyetlerin toplulaştırılması ile daha geniş bahçelerin elde edilmesi mümkündür. Benzer biçimde tohumu yitirilmek üzere olan Çanakkale Domatesi ve ekimi-toplanması kolay diğer bostan sebzeleri de agro-turizm faaliyetleri için oldukça güçlü bir potansiye sahiptir.

1

Bkz. http://ezgo.coa.gov.tw/ezgo_eng/special_interests.php?route=44&id=5

Bkz. http://www.agroecotur.org/plan_agrotur.html. Ülkemizde de alternatif turizm açısından agro-turizm önemli bir yere sahiptir. Buğday Derneği'nin kurduğu Ekolojik TaTuTa sistemi için bkz. http://www.bugday.org/bugdaygil/Tatuta/ TaTuTa sistemi aynı zamanda World Wide Opportunities on Organic Farms: Linking volunteers with organic farms and growers: üyesidir. Detaylı bilgi için bkz. http://www.wwoof.net/ 2

WWOOF'un Türkiye temsilcisi TATUTA: http://www.bugday.org/bugdaygil/Tatuta/ TATUTA Buğday Derneği tarafından yürütülen “Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve Gönüllü Bilgi, Tecrübe Takası” projesinin kısa adı. Dernek anasayfa: http://www.bugday.org/portal/index.php 3

Bkz. Diyagram 9, 10.

4

Bkz. Diyagram 8.

30


Köylülerle yapılan mülakatlarda susam, susuz kavun, kiraz ve üzümün de zaman içinde söküldüğü, ürün deseninden çıktığı bilgisi elde edilmiştir. Bu ürünlerin de yeniden canlandırılması önemlidir. Köy kimliklerini aktive edecek kültürel ve bilimsel arka planın oluşturulması oldukça önem taşımaktadır. Örneğin Küçük Anafarta köyü yarımadanın kuzeyindeki müthiş doğal değerlerin merkezinde yer almaktadır. Bu özelliğinden ötürü Suvla koyu, Tuz Gölü, göl çevresi mera ekosistemi, dalış turizmine uygun kıyılar, Büyük Kemikli Burnu'ndaki jeolojik oluşumlar bunların yalnızca bir kısmıdır. Yarımadanın ekosistem değerlerinin ve biyolojik çeşitliliğinin araştırılması için önerilen Biyolojik Araştırma Merkezi köy için tanımlanan işlevin pekişmesini sağlayacaktır. Benzer bir biçimde diğer köy yerleşmeleri için de ekonomik mekanı aktive edebilecek aşağıdaki öneriler de değerlendirilebilir: 

Organik Tarım Faaliyetlerini Destekleme ve Geliştirme Merkezi (Tarımsal Araştırma Merkezi)

Tarım ve Botanik Arşiv ve Araştırma Merkezleri

Su Altı / Batık Arkeolojisi Araştırma Merkezi

Savaş Kalıntıları Araştırma Merkezi

Kumlimanı ve Morto koyu kıyılarının kumsal kıyı yapısı deniz turizmi için odak oluşturmaktadır. Anzak Koyu ve Küçük Kemikli sahilleri ise çakıllı sahil yapıları ve kıyıda tesis bulunmaması nedeniyle günübirlik uğrak noktaları olarak kullanılmaktadır. Turizm sezonu iklim koşulları sert olduğu için oldukça kısadır. Yarımadanın rüzgarı Kumlimanı, Küçük Kemikli ve Suvla koylarında rüzgar sörfüne olanak tanımaktadır. Yarımadayı çevreleyen I.Dünya Savaşı'ndan kalma batıklar tarihin izlerini taşıyan topografyanın su altında kalmış bir uzantısını oluştururlar. Sayıları 200'ü aşan bu batıklara, özellikle boğaz içindekilere, dalışlar çoğunlukla yasaktır. Ancak özel izinle gerçekleştirilebilmektedir. Deniz ve hava koşulları elverdikçe yıl boyu yapılabilecek dalışlar bölge için tarih turizmini destekleyecek güçlü bir potansiyel oluşturabilecektir. Bu amaçla iki farklı bölge tespit edilmiştir. 1. Seddülbahir çevresindeki ve Boğaz'daki batıklar Bu alanlardaki batıklar dalışa yasak bölgeler içindedir. Majestik ve Goliath batıklarına tabanı cam olan denizaltılarla gezi turları düzenlenebilir. Bu etkinlik için Seddülbahir limanı bir merkez olarak geliştirilebilir. 2. Anzak ve Suvla koylarındaki batıklar Özellikle Küçük Anafarta ve Büyük Anafarta köylerine dalış okulları ve merkezleri kurulabilir. Buralardan Anzak ve Suvla koylarına doğrudan ulaşılıp kıyıdan dalış yapılabildiği gibi Kabatepe Limanı'dan tekneler aracılığıyla açık deniz dalışı için hareket edilebilir. Kabatepe Limanı açık deniz dalışına altyapı hizmeti sağlayacak şekilde geliştirilmelidir. Dalış tekneleri limanı kullanırken, tüp doldurma hizmetleri köylerde olduğu gibi limanda da verilebilmelidir. Buradan Anzak koyundaki filikalara ve Suvla koyundaki Lundy ve diğer batıklara dalış için tekneler hareket edebilir. 31


Diyagram 8 32


GYTMP Bütünleşik Turizm Stratejisi Diyagram 9 ve 10 oluşturulan kırsal gelişme modeli çerçevesinde anma ve alternatif turizm etkinliklerinin nasıl bütünleştiklerini ifade etmektedir. Diyagram 9'da iki güne yayılan anma turizmi gezi güzergahlarının beslendikleri kaynaklarla ilişkisine odaklanmıştır. En çok ziyaret edilen odak alanlarının dışında Büyük Anafarta şehitliği, Softatepe, Kocadere Hastane Şehitliği, Kayalı Tepe, Bademlik Tepe gibi daha az bilinen odaklar güzergaha dahil edilmiştir. Sözü edilen tepelere en yakın MEKİK duraklarından belirlenen yürüyüş patikaları kullanılarak ulaşılmaktadır. Bu da turla gezen ziyaretçinin yalnızca araç içinde geçen deneyimini doğayla bütünleştirmektedir. Yine sıralanan tepe noktaları aynı zamanda tabyaların bulunduğu tepeler olup doğa turizmi güzergahlarıyla da yer yer bütünleşmektedir. G2 güzergahı alışılmış bir ziyaret güzergahı iken, Eceabat'a dönüşün Behramlı köyü içerisinden geçirilerek tanımlanması köyü de aktive eden bir etki yaratacaktır. Diyagram 10'da ise alternatif turizm odakları ve tur güzergahları ilişkisi görülmektedir. Haritadaki renkli bölgeler yoğun biçinde tarih / anma turizminin yaşandığı sit alanlarının dışındaki doğal alanlardır. Doğa turizmi lekeleri büyük oranda orman ve maki ekosistemiyle çakışıktır. Agro-turizm lekesi ise vadi, ova ve platolardaki verimli tarım topraklarına denk düşmektedir. Yarımadadaki agro-turizm etkinliği onaylı UDGP'de de yer alan Havuzlar Vadisi eko-turizm alanında pilot uygulama olarak başlatılabilir. Akabinde Yalova Köyü-Ece Limanı arasında kalan derin vadi koridoru ikinci etap agro-turim gelişme zonu olarak harekete geçecektir. Mevcut durumda Akbaş Limanı yakınlarında bir çiftlikte başlayan agro turizm, milli park sınırları dışında kalan Yalova, Kumköy, Yolağzı ve Beşyol köyleriyle devam eder. Vadi kaliteli üzümlerin yetiştiği bağlar da içermektedir. Özellikle Yolağzı köyünün doğusundaki sulama göletinin varlığı köyü Agro-turizm koridorunun merkez köyü yapabilecek bir potansiyel sunmaktadır. Yalova-Ece Limanı agro turizm koridoru aynı zamanda savaş döneminde askerlerin kullandığı İKMAL YOLU'na denk düşmektedir. Akbaş Limanı'ndan giren askerler kuzey cepheyi lojistik açıdan desteklemişlerdir. Yapılan mülakatlarla izleri oluşturulan İkmal yolu öneri yürüyüş parkurlarına denk düşmektedir. Bu parkurların kesişim noktalarında yürüyüşün uzunkuğuna göre dinlenme noktaları belirlenmöiştir. Ayrıca köyler de parkurlar üzerinde yer aldığından doğa yürüyüşleri sistemini beslemektedir. Yürüyüş / koşu / bisiklet / binicilik parkurlarının hemen hepsi ya bir bakı noktasıyla ya da kıyıdaki rekreatif bir hizmetle sonlanmaktadır. Yürüyüş patikaları MEKİK ve SARDİN sistemiyle en iyi şekilde ilişkilendirilmiş ve değişik uzunluklarda ve özelliklerde yürüyüş seçenekleri sunması sağlanmıştır. SARDİN tekne tur güzergahları ile MEKİK güzergahlar ortak duraklarda bütünleşmektedirler. Kimi durumlarda yürüyüş güzergahları da bu bütünleşmeye dahil olmaktadır.

33


Diyagram 9 34


Genel olarak ziyaretçiyi doğayla bütünleştirme, doğanın içine keşfe davet etmek ana amaçlar arasında yer almıştır. Bu fırsatla doğa turizmi alt programlarından aşağıdaki türleri deneyimleme olanakları vardır: 

Kuş Gözlemciliği

Doğa Yürüyüşü (Trekking)

yaban hayatı koruma/üretim alanları,

çiçek/fidan yetiştirme

Sualtı Dalış Turizmi

Bisiklet Turizmi

Botanik Turizmi

Kamp Karavan Turizmi

Rüzgar Sörfü

Köylerin tamamı yürüyüş ve/veya MEKİK/SARDİN güzergahları üzerindedir. Bu özellikleriyle alternatif turizme konaklama altyapısı sunmaktadırlar. UDGP kararlarında da karşılık bulan köy pansiyonculuğu için Kilitbahir iyi bir model teşkil edebilir. Boğazı gören sırtlarda yer alan köy evlerinin bir bölümü pansiyona dönmüş ve oldukça sevilmektedir. Köy pansiyonculuğunun yanında GASTRONOMİ TURİZMİ bir diğer potansiyeldir. Mevcut durumda Alçıtepe köyünün sunduğu yeme içme altyapısı diğer köylere kıyasla gelişmiş görünmekle beraber yöresel karakter taşımaması ve çeşitlenmiyor oluşu problem teşkil etmektedir. Çanakkale Turizm İl Müdürlüğü'nün web sayfasında da bulunan yöresel yemeklerin1 köylerde yeme içme sektöründen pay alması turizmi hareketlendirecektir. Bir çok şarap üreticisinin bir araya gelerek kurduğu Trakya Bağ Rotasının son durağının Eceabat Suvla olması ciddi bir potansiyeldir.

1

http://www.canakkalekulturturizm.gov.tr/TR,70471/yoresel-yemekler.html

35


Diyagram 10 36


Referanslar R. Raci Bademli, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı (Barış Parkı) Uzun Devreli Gelişme Planı Çalışmaları, Cilt 2, Esaslar (Siyasalar) ve Tutumlar (Stratejiler), ODTÜ AGUDÖS Proje No: 99.02.02.03, Ankara, 2004 Türkiye Turizm Stratejisi 2023: Eylem Planı 2007-2013, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, 2007, Ankara. Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) Güney Marmara (Çanakkale - Balıkesir) Bölge Planı Raporu Policy Proposals for Bodrum Peninsula's Planning and Economic Development, Planning and Urban Design Studio, College of Architecture and Planning, University of Colorado, 2006, Denver. [http://pel-ona.com/wp-content/uploads/2011/05/1-2-2-b.pdf] Kılıç, S. E. & Aydoğan, M. (2009) “Mass Tourism Effects On A Coastal Historical Town: Bodrum Case (Turkey)”, Aegean Geographical Journal, 18/(1-2) (2009), 85-103, İzmir-TURKEY Sustainable Transport in UK National Parks [www.nationalparksengland.org.uk] Peter Slade, Gallipoli thanatourism: The Meaning of ANZAC, Annals of Tourism Research, Volume 30, Issue 4, October 2003, Pages 779-794, ISSN 0160-7383, http://dx.doi.org/10.1016/S0160-7383(03)00025-2 W. B. Turrill, On the Flora of the Gallipoli Peninsula, Bulletin of Miscellaneous Information (Royal Gardens, Kew) Vol. 1924, No. 7 (1924), pp. 287-299 http://www.jstor.org/discover/10.2307/4118510?uid=3739192&uid=2&uid=4&sid=2110382488 4397 John Hall, V. John Basarin, Leonie Lockstone-Binney, An empirical analysis of attendance at a commemorative event: Anzac Day at Gallipoli, International Journal of Hospitality Management, Volume 29, Issue 2, June 2010, Pages 245-253, ISSN 0278-4319. http://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0278431909001200 Brad West, Dialogical Memorialization, International Travel and the Public Sphere: A Cultural Sociology of Commemoration and Tourism at the First World War Gallipoli Battlefields, Tourist Studies December 2010 vol. 10 no. 3 209-225. http://tou.sagepub.com/content/10/3/209.short Abdullah Kelkit, Sezgin Celik, and Hayriye Eşbah, Ecotourism Potential of Gallipoli Peninsula Historical National Park. Journal of Coastal Research: Volume 26, Issue 3: pp. 562 – 568. http://dx.doi.org/10.2112/09-1181.1 Adam Cobb, Electronic Gallipoli?, Australian Journal of International Affairs Volume 53, Issue 2, 1999. 37


http://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/00049919993926?journalCode=caji20#.U0R5tPl _vTo Alper Baba, Ozan Deniz, Effect of warfare waste on soil: a case study of Gallipoli Peninsula (Turkey), International Journal of Environment and Pollution, Inderscience Publishers, ISSN0957-4352 (Print), 1741-5101, Environment and Sustainable Development, Volume 22, Number 6/2004:657-675. http://inderscience.metapress.com/content/ghwadjn8jupcget1/ Hall, John; Basarin, V. John; Lockstone-Binney, Leonie, Pre- and Posttrip Factors Influencing the Visitor Experience at a Battlefield Commemorative Event: Gallipoli, A Case Study, Tourism Analysis, Volume 16, Number 4, November 2011 , pp. 419-429(11). http://www.ingentaconnect.com/content/cog/ta/2011/00000016/00000004/art00004 Selda Uca Ozera, Gorkem Kayaalp Ersoy, Demet Tuzunkan, DARK TOURISM IN GALLIPOLI: Forecast Analysis to Determine Potential of Australian Visitors, Procedia - Social and Behavioral Sciences Volume 41, 2012, Pages 386–393. http://dx.doi.org/10.1016/j.sbspro.2012.04.045 Mayer, Geoff, Problems of representation Gallipoli and identity, Metro Magazine: Media & Education Magazine, Issue 89 (Autumn 1992). http://search.informit.com.au/documentSummary;dn=197866077805702;res=IELLCC Anne-Marie Hede, John Hall, Evoked Emotions: Textual Analysis Within the Context of Pilgrimage Tourism to Gallipoli, Vol. Iss: 6, pp.45 – 60. http://www.emeraldinsight.com/journals.htm?articleid=17036714&show=abstract Basarin, Vecihi (John), Battlefield tourism - Anzac day commemorations at Gallipoli: an empirical analysis, Ph.D thesis, Deakin Graduate School of Business, Deakin University. http://dro.deakin.edu.au/view/DU:30041721 Hall, John and Basarin, John, Anzac Day Commemorations at Gallipoli and the Economic Effects of Attendance Tourism & Hospitality in a Dynamic World. Fremantle, W.A.: Curtin University of Technology, 2009: [1871]-[1885]. http://search.informit.com.au/documentSummary;dn=171983306327206;res=IELBUS> John Hall, V John Basarin, The importance of satisfaction, word of mouth and recommending behavior in battlefield commemorative event tourism: Gallıpoli a case study. http://dro.deakin.edu.au/eserv/DU:30025486/hall-importanceofsatisfaction-2009.pdf Eastgate, Anne, Place Attachment and Heritage Tourism: The Case of Australian Tourist Attachment to Gallipoli, Tourism and Hospitality: Challenge the Limits. Hobart, Tas.: University of Tasmania. School of Management, 2010: [467]-[470]. http://search.informit.com.au/documentSummary;dn=814951245068253;res=IELBUS>

38


Using strategic philanthropy to improve heritage tourist sites on the Gallipoli Peninsula, Turkey: community perceptions of changing quality of life and of the sponsoring organization http://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/09669582.2012.699061#.U0R7R_l_vTo Savaş alanları turizmi: gelibolu yarımadasına gelen ziyaretçilere yönelik bir çalışma http://web.a.ebscohost.com/abstract?direct=true&profile=ehost&scope=site&authtype=cra wler&jrnl=13015265&AN=78004686&h=MO3w2%2fk4ETTnQIyeaMfLPxSPi62VTf%2bFGBYwF cyipOKZ7GwChqLin7TlT8J3v08qc5UQVe6Kh%2b5OQYYTecNaYA%3d%3d&crl=c Turkish memorialization at Gallipoli: Rethinking the commemoration/tourism nexus http://www.bristol.ac.uk/spais/research/workingpapers/wpspaisfiles/west0410.pdf

39


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.