MARTIMES Mayıs 2019

Page 1

YIL 2 - SAYI 8 - MAYIS 2019 - 25

Tarihe Meydan Okuyan Konak

Kasr-ı Nehroz TUYAP 9. ORTADOĞU İNŞAAT VE YAPI FUARI

MEDENİYETİN ŞAFAĞI






6

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


www.martÄąmes.com

7


SATILIK / KİRALIK DAİRE SATILIK / KİRALIK DÜKKAN SATILIK / ARSA SATILIK / ARAZİ

İbrahim DOĞAN

Oda sayısı 3+1,brüt alan 170 m2. Bulunduğu kat 1 (ara kat) Bina kat sayısı:6 8

Oda sayısı 4+1 Bürüt alan 225 m2 Bulunduğu kat 4 Bina kat sayısı 12

Oda sayısı 4+1 Bulunduğu kat: 5

GÜNCEL HABERTL - KÜLTÜRYALIM - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ 170.000 MAH. 170.000

TL

13 MART MAH.

260.000 TL

Oda sayısı 1+1 - Brüt alan: 55 m2. Bulunduğu kat: 5 Bina kat sayısı:10

NUR MAH.

850 TL


www.martÄąmes.com

9


M

ardin avm 2015 yılında hizmete açılan, 4 yıl gibi kısa bir süede mardin’liler için ayrı yeri olan şehir merkezinde ilk olma özelliği taşıyan alışveriş merkezinin ziyaretçi sayısı ve doluluk oranı her geçen gün artmaktadır. Müşteri memnuniyeti ve kaliteli hizmet anlayışının yanı sıra mardin ve bölgesinin moda, eğlence, lezzet trendlerinin öncü ismi olan mardin avm, modern mimarisiyle her kesime hitap eden markaları ve gerçekleştirilen etkinlikleri ile, kampanyaları ve kaliteli hizmet anlayışıyla öne çıkarak, istikrarlı büyümeyi ve bünyesine yeni ulusal ve uluslararası markaları katmaya sürdürecektir.

Mutluluk Örgüsü Mardin AVM tarafından hazırlanan Sosyal Sorumluluk Projesidir.Amaç köy okullarında üşüyen kalpleri ısıtma projesi olup gönüllere ilmek ilmek dokunmak.Örgü örmeyi bilen herkesi bekliyoruz.Kış üşütür biz merhametle ısıtalım…(atkı,bere,süeter)

10

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


DUBAI

İSTANBUL

LOKM’MY SPECİAL

LONDRA

B

üyük küçük herkesin sevdiği bir tatlı olan lokma, şimdide yeni nesil lokma adıyla özellikle 7’den 70’e herkesin gözdesi. Geleneksel tatlardan vazgeçemeyenlerin favori lezzeti olmaya aday lokma’my Mardin avm’de açıldı. Lokma tatlısını krema ve Belçika çikolatası ile buluşturup hem görsel hem de lezzet açısından adeta bir şölen sunuyor. Yeni nesil lokmanın geleneksel lokma tatlısından farkı şerbet dökülmemesi. Ayrıca kendi menünüzü oluşturabiliyorsunuz. Önce lokmanın içine ne dolduracağınıza karar veriyorsunuz krema da olabilir çikolata da olabilir hatta isterseniz ikisi karışık. Daha sonra dış sosunu seçiyorsunuz. Ve son olarak üzerini fıstıkla mı? Fındıkla mı? Yoksa Oreo yla mı? Süsleyeceksiniz? Karar sizin…üstelik Kızıltepe şubesi çok yakında!

NEW YORK

TROPİCAL

MOSKOVA www.martımes.com

11


12

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


www.martÄąmes.com

13


14

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


www.martÄąmes.com

15


İmtiyaz Sahibi: Esat Eldem

Yönetim Kurulu Başkanı

Editör: İbrahim Halil ELDEM Yazı İşleri Müdürü

Medeniyetin Sıfır Noktası Çayönü / Diyarbakır Türkiye’nin Yeni Kırsal Kalkınma Hamlesi Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu

Katkıda Bulunanlar:

Medeniyetin Şafağı El-Cezeri

Tasarım/Dizgi: İbrahim Halil ELDEM

2019 İstihdam Paketi Açıklandı

Mehmet ŞAHİN, Melike KOÇHAN Lokman AKTÜRK

Senior Grafik Sanatçısı

Burası Türkiye Burada İş Var GEZİYORUM

Tarihe Meydan Okuyan Kasr-ı Nehroz Konağı

Yönetim Yeri:

Eldem Medya Martimes Dergi 13 Mart Mahallesi, Emniyet Müdürlüğü yanı, 12. Sokak, Çetin Plaza, Kat.5, No.28 Artuklu / MARDİN info@martimes.com www.martimes.com

TUYAP 9. Ortadoğu İnşaat Yapı Fuarı

Midyat Esnaf ve Sanatkarlar Odası TÜYAP’ta

Reklam Rezervasyon: +90 536 712 66 17 +90 545 557 89 07

Baskı:

GEZİYORUM

Sanatçı Şeymus Filiz

Avrupadan Gelen Güzel Haber

Mardinli Fotoğraf Sanatçısı Mehmet Şahin Avrupa 3.sü Oldu

Binlerce Çocuğun Gülüş Mimarı

Basıldığı Yer:

Yenidoğan Mah. Abdi İpekçi Caddesi. Çizmeci İş Merkezi No.87_ /135 Bayrampaşa/İSTANBUL

16

Dergimizde Bulunan Tasarımlar ve Yazıların Telif Hakı Tarafımıza Aittir İzinsiz Kopyalanamaz Çoğaltılamaz GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ

Işık Saçalar

Bir Kadın Dünyayı Değiştirir Anneler Günü

www.martimes.com


S

öylenen yanık türküler, camiier, kiliseler, manastırlar ve medreseler. Muazzam kültürel çeşitliliğiyle her geleni hayrete düşürür Mardin. Gönlü güzel insanların şehridir burası. Emeğiyle yoğurur da verir gönlünü toprağa. Ekmeğini bölüşmeye dünden gönüllüdür; Türk, Kürt, Arap, Süryani, Keldani, Yezidi el ele gönül gönüle yürür. Gönülden sevgiyle gülümser gözlerinin içi.Yedisinden yetmişine farklı kültürlerden örülse de hepsinin kaderi, gönlü birdir. Gönlü güzel olan insanların zafaran kokan şehrinde sarı ve sıcak. Bu şehirde her gencin bir hayali vardır. Benim de bir hayalim var: “Masal Şehrin” sokaklarında çocuklar kahkahalarla gülsün isterim mesela. Mardin tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle düşmesin dünyanın dilinden isterim. Hemşehrilerim işlerinden eve gülerek dönsün, aileler mutlu olsun isterim. Hemşehrilerimle el ele gönül gönüle sürekli daha ileriye taşımak isterim Mardin’i.

MARTIMES ailesi olarak yegane amacımız, ilimizin ve hemşehrilerimizin doğru mecrada doğru tanıtımı oldu. 6. sayımızda pretijli haberler, medeniyetin şafağı ve medeniyetin sıfır noktası yazı dizisi ve ilimizin en prestijli firmalarını sizlere sunacağız. Sevgili Okurlarım; Dillerin ve dinlerin buluştuğu, taşların konuştuğu şehrimiz ve bölgemize sahip çıkmak için sizlerin karşısına iki büyük yazı dizimizle çıkıyoruz. Medeniyetin Şafağı yazı dizimizde karşınıza Leonardo Da Vinci’ye ilham olmuş sibernetiğin ilk adımını atan Müslüman bilim insanı ve mühendis ‘’Ebû’l İz El Cezeri’’ ile sizlere ilham olmaya karar verdik. Medeniyetin Sıfır Noktası yazı dizimizde ise M.Ö. 7500’lü yıllara uzanan ve Mısır Piramitlerinden daha eski tarihiyle tarımın ilk yapıldığı yer olan ‘’Çayönü’’nü sizlere anlattık.

www.martımes.com

17


ÇAYÖNÜ

MEDENİYETİN SIFIR NOKTASI

Ç

ayönü Tepesi Diyarbakır İli, Ergani İlçesinin 6 km. güneybatısında, Sesverenpınar Köyü (Hilar) sınırlarında, tarihi Hilar kayalıklarının yakınında, Dicle Nehrinin kollarından Boğaz çayı kıyısında yükselen bir höyük yerleşmesidir. Çayönü ilk defa İstanbul Üniversitesi Prehistorya bölümünden Prof. Dr .Halet Çambel ile Chicago Oriental İnstıtute adına Prof.Dr.Robert j.Braid Wood tarafından 1963 yılında kazı çalışmalarına başlanmış 1986 sonrasında Prof. Dr. Mehmet Özdoğan tarafından kazı devam etmiş ve çalışmalar 1991 yılına kadar sürmüştür. Yerleşimin “Esas Çayönü evresi” olarak bilinen M.Ö. 7500-5500 yılları arasındaki bin yıllık döneme ait olan kalıntı ve buluntular ile sağlanmıştır. Bu dönem insanlık tarihinin en önemli aşamalarından birini, belki de en önemlisini yansıtmaktadır. Günümüzdeki kent uygarlığının köy yaşantısından, avcılık toplayıcılıktan besin üretimine geçtikleri ‘’Neolitik dönem’’olarak bilinen, teknolojik yaşam biçimi, beslenme ekonomisi ve insan-çevre ilişkilerinin tümüyle değiştiği, kültür tarihi ile ilgili buluşlarda bir çok ‘’ilki’ de içeren canlı ve ilginç bir dönemdir.

BİLİNEN EN ESKİ YERLEŞİM YERLERİNDEN Çayönü, tahıl ve evcilleştirmeye dayalı köy hayatının en eski örneklerinden olup, günümüz uygarlığının da önemli bir basamağını oluşturmaktadır.

ZENGİN YER ALTI KAYNAKLARI Ergani bakır yataklarının dünyanın en eski maden ocakları olması nedeniyle, Çayönü İnsanı, dünyanın başlıca yerlerinden 2 bin yıl önce bakırı işleyerek alet yapmayı başarmıştır.

ÇAYÖNÜ TARİHİN BİLİNEN İLK VE EN ESKİ ÇAYÖNÜ İNSANLIĞIN MİHENK TAŞI TARIM YERLEŞİMİ 6 evreli bir gelişim gösteren ve 50 yapı kaÇayönü yerleşmesinin bu önemi yabani tıyla temsil edilen Neolitik dönem, dal ve buğday, mercimekgiller gibi bitkilerin tarı- kamışlardan yapılan basit yuvarlak kulüma alınması, koyun ve keçinin evcilleşmesi beden taş temelli kerpiç yapılara, avcı bir ile gerçekleştirilmiştir. topluluktan, çiftliğe dayalı bir geçiş sürecini bütün ayrıntıları ile tanıtmıştır.

18

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


BİLİNEN EN ESKİ MOZAİK DÖŞEMESİ ÇAYÖNÜNDE Büyük bir kült yapısı, dünyanın en eski mozaik döşemesi, içinde dikili taşların bulunduğu önemli bir yerleşim merkezidir. m.ö.6. bin yıllarında ilk kez kilden çanak çömlek yapımı, tarım ve hayvancılığa dayalı, gerçek köy yaşantısının “gelişkin köy evresi” olarak adlandırılabilir. Çayönü yerleşmesinde çıkan buluntular:

Çakmaktaşı, obsidyen, bazalt, doğal bakır, oraklar, kazıyıcı - delici aletler ve çeşitli süs eşyaları ele geçmiştir. Çayönü yakınlarında Çakmaktaşı yatakları tespit edilmiş fakat Çayönü insanı kalitesiz çakmaktaşı kullanmamıştır. Yeri tam olarak bilinmeyen bir yerden çakmaktaşı getirtip kullanmışlardır. Hammaddenin %30’unu oluşturan obsidyenin ise yörede kesinlikle olmayıp dışardan getirildiği düşünülmektedir İbrahim Halil ELDEM Editör www.martımes.com

19



MARTIMES

GÜNDEM

Bereketli Mezopotamya ovasına hâkim, yörenin en güzel yerine konumlanan Mardin asırlardır bu ovanın bekçiliğini yapıyor. Herkesin bildiği üzere medeniyet burada doğdu burada filizlendi ve burada şekillendi. Bu gün medeniyetin doğduğu bu mümbit coğrafya devletimizin destekleriyle gelişmeye devam ediyor. Bu sayımızda Tarım Ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Mardin il koordinatörü Erdal ÇELİK’e konuk olduk. Ülkemizin en verimli bölgelerinden biri olan ilimizin ekonomik yönden kalkınması, ilimizde istihdam sağlanması ve üreten şehir olması yolunda birçok alanda, birçok ilke imza atan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, kadim şehrin birçok ilçesinde üretici müteşebbisleri bir araya getirerek düzenlediği seminerlerde, yapılacak tesislere yönelik hibelerden faydalanılması için bilgilendirme yapıyor. Hibe desteklerinin tanıtımı ve sunumu noktasında vatandaşlarımızın da katılımıyla gerçekleştirilen seminerlerde ;müteşebbislere et işletme ve süt işletme, kırmızı et üretimi, süt üreten tarımsal işletmeler, soğuk hava depoları, çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi, tıbbi aromatik bitkiler, arıcılık ve kırsal turizmin de dahil olduğu bir çok alanda hibe programlarını anlattı ve anlatmaya devam ediyor. 2016 yılı Ağustos ayında İl Koordinatörü olarak atanan Erdal ÇELİK, Uludağ Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunu, Artuklu Üniversitesin’de Yüksek lisansına devam eden ÇELİK TKDK Mardin İl Koordinatörlüğün ’de kuruluşundan bu yana hizmet vermekte. Yörenin ihtiyaçlarını yakından inceleyen ve bu doğrultuda birçok başarılı çalışmaya imza atan İl Koordinatörü Erdal ÇELİK ’ten TKDK hibeleri destekleri konusunda bilgi aldık. Cumhurbaşkanımız ile birlikte Tarım Ve Orman Bakanımızın da Destekleriyle uygulanan hibe programlarımız ilimizin birçok alanda gelişimine destek sağlıyor. Yatırımlarımız deyim yerindeyse yöremize can suyu oluyor

İbrahim Halil ELDEM Ropörtaj

www.martımes.com

21


A

vrupa Birliği destekli TKDK Kurumu Türkiye’ye ekonomik yatırımlar açısından büyük katkılar sağlıyor. Genelde kırsalda yapılan desteklemeler gün geçtikçe artıyor. Hali hazırda bulunan ve yeni projelere makine bina malzeme vb durumlarda olanaklar sağlıyor. Belirli zamanlar da halkı bilinçlendirmek için çağrı seminerleri yapılmaktadır. Bu çağrı seminerlerinin konuları dönem dönem değişmektedir. Bazı dönemlerde hayvancılık, bazı dönemlerde el sanatları ve tarım konusunda bilgilendirme yapmaktadır. Tarım konusunda yetiştirme sırasında değil üretilen ürünün pazarlanması ve tüketiciye ulaşması alanlarında üreticiye yardımcı olmaktadır. Mardin TKDK Müdürlüğü Mardin bölgesinde girişimcilere son zamanlarda büyük faydaları olmuştur. Hem bilinçlendirme hem de kaliteli üretim alanında yeni bir dönem başlatmıştır. Mardin TKDK koordinatörü Erdal ÇELİK konu hakkındaki uzman tecrübelerini TKDK aracılığı ile halka aktarıyor. Bu konuda daha fazla bilgi almak için Mardin TKDK koordinatörü Erdal ÇELİK Bey’le kısa bir söyleşi sonucunda daha fazla bilgi aldık. TKDK, IPARD Nedir? Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK), 18 Mayıs 2007 tarih ve 5648 Sayılı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile kurulmuştur. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olan TKDK, kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli bir kamu kurumudur. 22

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


Avrupa Birliği, aday ve potansiyel aday ülkelere adaylık sürecinde destek olmak amacıyla, Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı’nı oluşturmuştur. Aday ülke konumunda olan Türkiye, IPA’nın V. Bileşeni’nden (Kırsal Kalkınma) faydalanmak amacıyla, IPARD Programı’nı hazırlamıştır. Bu program kapsamında hibeler verilmektedir. TKDK hibe destek oranları nedir? yatırımcıya yönelik başka avantajları var mıdır? Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu hibe oranları %40 ile %70 arasında değişmektedir. Ayrıca Kurumumuzun desteklediği yatırımlarda, Türkiye ile Avrupa Birliği’nin anlaşması gereği yatırımcı KDV ödememektedir. Bu da yatırım yapmayı düşünen girişimcileri cesaretlendirmektedir. Desteklediğiniz yatırımların tutarları ve istihdama etkisini açıklayabilir misiniz? “Özellikle öne çıkan yatırım alanları hangileridir?” Mardin İl Koordinatörlüğü olarak, akredite edildiği 2013 yılından bugüne kadar 196,3 milyon yatırım değerinde proje alıp, bu kapsamda 73,8 Milyon TL hibe ödemesi gerçekleştirdik. Bu veriler, Koordinatörlüklerin bulunduğu 42 il göz önünde bulundurulduğunda, Mardin İl Koordinatörlüğü’nün yüksek miktarda hibe kullandıran iller arasında yer aldığını göstermektedir. Yapılan bu yatırımlar sonucunda toplam 1071 kişi istihdam edilmiştir.Mardin İl Koordinatörlüğünün aldığı hibeler arasında özellikle büyükbaş-küçükbaş süt ve besi çiftlikleri, arıcılık, mısır kurutma tesisleri, otel, halı saha gibi yatırımlar ön plana çıkmaktadır. Kurum IPARD II programı ile bu yatırımların yanında yenilenebilir enerji konusunda da proje almayı beklemektedir. Kadınlara ve gençlere pozitif ayrımcılık uyguluyor musunuz? TKDK projelerinde gençler ve kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık uygulanmaktadır. Hayvancılık projeleri için 40 yaş altı genç girişimciye ve kooperatiflere %5 fazla hibe verilmektedir. Ayrıca projelerin kabul edilmesinde önemli olan sıralama kriterleri içinde kadın girişimcilere daha fazla puan verilerek, projelerin kabul edilmesi için önemli avantaj sağlanmaktadır. Midyat ilçemizde öne çıkan ya da fark yaratan bir yatırımınızdan bahsedebilir misiniz? Koordinatörlüğümüzün Midyat İlçesi’nde kendi enerjisini güneş enerjisi ile karşılayan, 8,5 Milyon TL yatırım tutarı olan ve Mardin’in ilk AB standartlarında Kırmızı Et Kesimhanesi yatırımı bölgede bir ilk olarak dikkat çekmektedir. Bu yatırım ile özellikle kaçak, sağlıksız koşullarda hayvan kesiminin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Yatırım ile veteriner kontrolünde, AB standartlarında, hijyenik ortamda hayvan

kesimi gerçekleştirilmektedir. Vatandaşlarımızın da sağlıklı et ihtiyacını karşılaması için kaçak kesimlerden uzak durmasını özellikle tavsiye ediyorum. Midyat özelinde biraz daha konuşmak gerekirse, İl Koordinatörlüğü olarak başka hangi yatırım alanlarında destek verdiniz? Bugüne kadar Midyat’ta 5 Süt Çiftliği, 2 Besi Çiftliği, 1 Kesimhane, 26 Arıcılık, 1 Aquapark Tesisi, 1 Bakliyat Paketleme Tesisi, 1 Güneş Enerjisi Santrali olmak üzere toplam 37 projeye destek verdik. Bu projelerin toplam yatırım tutarı 34,7 milyon TL, hibe tutarı ise 17,4 milyon TL’dir. Son olarak okuyucularımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı? TKDK olarak 26 Şubat tarihinde 5. Başvuru Çağrı İlanına çıktık. Bu çağrı kapsamında Büyükbaş-küçükbaş-kanatlı çiftlikleri, kesimhane, süt toplama merkezi, meyve sebze işleme paketleme, soğuk hava deposu gibi sektörlerde yatırım yapılabilmektedir. Hayvancılık projelerinde 17 Mayıs, işleme ve paketleme projelerinde ise 24 Mayıs tarihine kadar proje kabul etmekteyiz. Özellikle bu çağrıda projelere ayrılan bütçelerin fazla olması sebebiyle yatırım yapmayı düşünen girişimcileri mutlaka Kurumumuza bekliyoruz.

www.martımes.com

23


ayıs ayının belkide en güzel günüdür Anneler Günü... Bizde öncelikle tüm annelerimizin M bu güzel gününü kutlamak istedik. Mayıs ayının gelişiyle birlikte aklımıza gelen ilk şey, değerli annelerimizi bu özel günde unutmamak oluyor.

Anne sevgisini ön plana çıkarmak,annelerin değerini anlamak amacıyla dünya genelinde çeşitli zamanlarında kutlanıyor Anneler Günü... Anneler Günü, besleyip büyüttükleri evlatlarını her koşulda seven, onların mutluluğu için herşeylerini feda etlemye hazır olan anneler için bu sene de önemli bir boyut taşıyacak. Anneler Günü 2019 yılında hediyeler ve sevgi dolu sölerle kutlanacak.

ANNELER GÜNÜNÜN TARİHİ Rivayetlerden biri bu günün kutlanmasının Yunan mitolojisiyle ilişkili olduğudur. Mitolojiye göre pek çok tanrının annesi olarak kabul edilen Rhea çeşitli kutlamalarla onurlandırılmaktadır. Bu kutlamalar genellikle ilkbahar mevsiminde gerçekleşmektektedir. Bu durumun bir benzeri de Antik Roma’da görülür. Antik Romalılar da bereket tanrıçası Kibele için çeşitli kutlamalar düzenlemişlerdir. Bu konuda en çok kabul edilen görüş ise ilk Anneler Günü’nün ilk olarak 1914 tarihinde kutlanmaya başlanmasıdır. Bu tarihinin ilk olmasında Ana Jarvis adındaki bir kadının annesine özlemin duygusunun etkisi büyüktür. Amerika Birleşik Devletleri’nin Virginia eyaletinde öğretmen olan Anna’nın annesi 1905 yılında vefat etmiştir. Annesine oldukça bağlı olan Anna, annesini anmak için her yıl etkinlikler düzenlemek istemiştir. İsteğinin karşılığında kendi okulunda 407 öğrenci ile beraber ilk etkinliğini gerçekleştirmeyi de başarmıştır. Fakat Anna’nın bu davranışı bazı temsilciler tarafından uygun görülmemiş ve anayasa ile bağdaştırılamamıştır. Temsilcilerin bu hareketine karşı Anna hukuk savaşı vermiş ve sonunda 1914 yılında Anneler Günü’nün ülke genelinde resmileşmesini sağlamıştır. Sonrasında dünya geneline yayılan bu akım, her yıl Mayıs ayının ikinci pazarı pek çok ülkede Anneler Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Esat ELDEM Araştırma

24

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ

İbrahim Halil ELDEM İllüstrasyon


ÇOCUKLARDA ÖFKE

www.martımes.com

25


26

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


MEDENİYETİN

ŞAFAĞI

Medeniyetin Şafağında bereketli hilalde hüküm süren Artuklu Sultanları Dünyayı yerinden oynatacak atılımlar için parlak zihinlere yol açtılar. Makine, mekanik ve elektronik beynin dünyada doğduğu yer, Türkiye’de Diyarbakır olup, 800 yıl evvel Kara Aslan ahfadından Artukoğulları’nın saraylarında hayat tamamen otomasyon bir hayata dönüşmüştü. Sarayın salonlarını kaloriferler ısıtır, robot insanlar hizmet görürdü. Ve diğer akıllara durgunluk veren teknoloji ihtişamıyla, gelecek 2000 yılını yaşıyorlardı. İbrahim Halil ELDEM Editör

www.martımes.com

27


Makine, mekanik ve elektronik beynin dünyada doğduğu yer, Türkiye’de Diyarbakır olup, 800 yıl evvel Kara Aslan ahfadından Artukoğulları’nın saraylarında hayat tamamen otomasyon bir hayata dönüşmüştü. Sarayın salonlarını kaloriferler ısıtır, robot insanlar hizmet görürdü. Ve diğer akıllara durgunluk veren teknoloji ihtişamıyla, gelecek 2000 yılını yaşıyorlardı… Yirminci yüzyılın teknolojik buluşlarının büyük bir kısmını 800 yıl evvel egale eden büyük Türk dâhi bilgini Ömer Ebül İz’di. (Cizreli Ebul-iz (Ebû’l İz İbni İsmail İbni Rezzaz El Cezerî ) ya da Avrupa’nın bildiği ismiyle El-Cezeri / al-Jazari ( Ibn Ismail ibn al-Razzaz al-Jazari (1136-1206) Cizre’lidir. Diyarbakır’da yaşamıştır, Cizre’de vefat etmiştir. Mezarı Cizrede’dir. İlginç buluslariyla asırlar sonra hayat bulan birçok teknik aracın temelini oluşturan bilim adamidir..Bugün El cezeri’yi su saatleri, otomatik kontrol düzenleri, fıskiyeler, kan toplama kapları, şifreli anahtarlar ve robotlar gibi pratik ve estetik bir çok düzeni tasarlayan ve bunların nasıl gerçekleştirileceğini anlatan “kitab-el hiyal” adlı kitabın yazarı olarak tanıyoruz. Eb ül-iz’in Sultan Kuth el-din sökmen (1185-1200) ve kardeşi III. Nasireddin Mahmut (1200-1222) zamanında 25 yıl (1181-1206) Artuklulara hizmet ettiğini ve eserini 1206 yılında tamamladığını kitabının önsözünden öğrenmekteyiz. Bugün istanbul Topkapı Sarayı III. Ahmed Kütüphanesi’nde bulunan a3472 kayıtlı yazma, özgün eserin bir ikinci el kopyasıdır. Altı kısımdan oluşan eserde 50 farklı düzen anlatılmaktadır.1900’lerde sibernetik’in keşfine temel oluşturmuştur... Leonardo Da Vinci den 150 yıl önce yıl önce yaşamış ve mekaniği ondan daha iyi kullanan bir bilim insanı. KARA ASLAN’IN torunu Nasıreddin Mahmud, zevk âleminde bir düğmeye basınca, servi boylu dilber bir robot, elindeki altın bardağa şarap boşaltır ve hükümdarın dudağına sunardı. O devrin giysilerini giymiş robot insanlar davul, zurna, zil ve saz çalarak davetli­leri eğlendirirlerdi.Sarayın geniş salonları, bakırdan eşsiz güzellikte yapılmış radyatörlerin içinden sıcak su geçirilerek soğuk kış günlerinde ısıtılırdı. Her salonun ortasında hiç durmadan fışkıran ve bir devri daimle suyu hiç tükenmeyen bin bir çeşit fıskiye gönül açardı. İbriklerih içinde aynı zamanda soğuk ve sıcak su günlerce dururdu.Sarayın bir salonunda kurulmuş altın yal­dızlı bir tavuskuşu, kafasına dokunulunca mevsimine göre ağzından sıcak veya buz gibi soğuk su döker ve hükümdar abdest alırdı. Sarayın bahçesinde gezinen robot fillerin üzerinde robot sipahiler borozanla saatin kaç olduğunu söylerdi. Bahçedeki suni ağaçların dallarına yerleştirilmiş çeşit çeşit kuşlar rüzgâr estikçe etrafı güzel nağmelere boğarlardı. Saray hazinelerinin üstündeki kilitler yirmi dört şifre ile yapılmıştı. Onları kilitleyenden başka kimse açamazdı.

28

H

er teknolojik gelişmenin ardında, insanın üretkenliğini tetikleyen temel düşünceler vardır. Tıpkı bugünkü binek otomobillerin tekerleğin icadıyla mümkün olması gibi, yapay zekalar da düşündüğünüzden daha eskiye dayanır. Medeniyetin Şafağı yazı dizimizin yeni bölümünde, yapay zekaların kökeninden başlıyor, İslam alimi El Cezeri’nin dehasına yolculuk yapıyoruz. İslam coğrafyasının altın çağında yaşamış olan El-Cezeri, 1203 yılında ilk programlanabilir robotu geliştirdi. Bu robot, aslında bir tekneydi. Teknenin üzerinde iki davulcu, bir harpçı, bir de flüt çalan 4 kişi bulunuyordu. Müzisyenlerin insanlardan en önemli farkı, insan değil robot olmalarıydı: El-Cezeri’yi anlatırken, neden Aristo’dan başladığımızı kendisinin şu sözüyle açıklayalım: “Benden çok evvel gelen âlimlerin kitaplarını ve onları takip edenlerin çalışmalarını gözden geçirdim. Nihayet kopya çalışmalardan kurtuldum, başkalarının yaptıklarından sıyrıldım ve problemlere kendi gözümle bakabildim. Uygulamaya dönüştürülemeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında muallakta kaldığını gördüm.” Aslında dünyanın en eski programlanabilir mekanizması, 1478 yılında Da Vinci tarafından üretilmişti. El-Cezeri’nin sonradan ortaya çıkan çalışmaları bu düşünceleri değiştirdi. El-Cezeri’nin makinesi, eğlence gecelerinde kullanılmak, konukları eğlendirmek için tasarlanmıştı. Tekne bir gölde yüzerken, üzerindeki “robot”

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ

müzisyenler şarkılar çalıyorlardı.Tekne yüzdükçe müzisyenlerin içindeki mekanizma harekete geçiyor; davullar, flüt ve harp çalmaya devam ediyordu. Burada durup tekrar düşünmek gerek: Mühendislik, fizik ve müzisyenlik aynı anda tek bir sistem üzerinde işliyor. Suyun basıncı, akıntının yönü değiştikçe davullar farklı düzgün ritimler çıkartıyor, diğer müzik aletleri de bu ritimlere uyum sağlayan melodiler oluşturuyorlar. El-Cezeri’nin dehası, artık bütün dünya tarafından kabul görmüş durumda. El-Cezeri, bugün sibernetik olarak bilinen bir bilim dalının kurucuları arasında gösteriliyor. Makinelerde ve canlılarda kontrol sistemleri ve iletişim mekanizmalarını inceleyen bir bilim dalı olan sibernetik, bu topraklarda yaşamış bir alimin ellerinden çıkıyor. Mühendis, müzisyen, matematikçi, robot ve matris ustası El-Cezeri belki bugün yaşamıyor, ancak onun ilerlediği yolda bütün dünya ilerliyor. Bugün dünyayı şaşırtan Sophia gibi robotlar, geçmişini El-Cezeri gibi alimlere borçlular.

İbrahim Halil ELDEM Editör


www.martÄąmes.com

29


C

umhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Ocak’taki TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’nda iş dünyasına yeni bir istihdam seferberliği çağrısında bulunmasının ardından ilgili bakanlıklarımız ve TOBB yönetiminin yoğun çalışmaları neticesinde hazırlanan istihdam teşvikleri Cumhurbaşkanımıza sunulmuştu. Akabinde buna yönelik yasal düzenlemeler Meclisten hızla geçmiş ve Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin ev sahipliğinde 25 Şubat 2019 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanımız, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız ile Oda ve Borsa Başkanlarımızın katılımıyla “Burası Türkiye Burada İş Var” sloganıyla İstihdam Seferberliği 2019 kampanyası başlatılmıştır. 2019 Yılı İstihdam Seferberliğinin ülkemiz için, Mardin’imiz için hayırlı olmasını diliyorum.


İşverenlerimize yönelik bu yıl içinde uygulamaya giren teşvikler hakkında da bilgi vermek istiyorum. Bu teşvikler; 1-Üç aylık ücret desteği teşvikimiz, 2-İlave istihdam teşvikimiz, 3-Asgari Ücret desteği teşvikimiz, 4-Kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi olanların teşviki, 5-5 puanlık indirim teşvikimiz, 6-İlave 6 puanlık indirim teşvikimiz bulunmaktadır. Bunlardan ilk üçünü detaylıca açıklama gereği bulunmaktadır.

1-ÜÇ AYLIK ÜCRET DESTEĞİ İşverenlerimiz için çok faydalı olacağına inandığımız bu teşviğimiz 01/Şubat – 30 Nisan /2019 tarihleri arasında ki işe alımlarda sigortalının en az 9 ay çalıştırılması şartı ile 3 ay boyunca sigortalının ücret, prim ve verginin tamamı devlet tarafından ödenmektedir. 3 ayın devamındaki 9 ile 15 ay boyunca da Vergi ve SGK primleri devlet tarafından ödenmeye devam edilecektir. Bu teşvikimiz için Sigortalıda Aranan Şartlar İşe alındıkları aydan önceki üç ayda 10 günden fazla sigortalılıklarının bulunmaması, İŞKUR’a kayıtlı işsiz olması,1/2/2019 ile 30/4/2019 tarihleri

İşyerinde Aranan Şartlar ise Özel sektör işverenine ait olması, Sigortalının 2018’de en az sigortalı bildirimi yapılan aydaki sigortalı sayısına ilave olarak istihdam edilmesi gerekmektedir. İLAVE İSTİHDAM TEŞVİKİ Bu teşvikimizde de işverenlerimizin işe almış oldukları sigortalıların Sgk prim ve vergi paylarını Devletimiz ödüyor. Tabiki sigortalı ve işveren açısından gereken şartların da sağlanması gerekiyor. Sigortalıda Aranan Şartlar şunlardır. İŞKUR’a kayıtlı işsiz olması, 1/1/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında işe alınması, İşe alındığı aydan önceki üç ayda 10 günden fazla sigortalılığının bulunmaması gerekir.

H

HÜKÜMDAR ET LOKANTASI

İşyerinde Aranan Şartlar ise Özel sektör işverenine ait olması, Sigortalının bir önceki takvim yılındaki sigortalı sayısının ortalamasına ilave istihdam edilmesi, Prim belgelerinin yasal süresi içinde verilmesi, Primlerin yasal sürede ödenmesi, SGK’ ya vadesi geçmiş borcunun bulunmaması, Kayıt dışı sigortalı çalıştırılmaması/sahte sigortalı bildiriminde bulunulmamış olması gerekmektedir. İlave İstidamda Destek Süresi ne kadardır? 1/1/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında istihdam edilen ilave her bir sigortalı için 12 ay 18-25 yaş arası erkek, 18 yaşından büyük kadın veya İŞKUR’a kayıtlı engelli olması durumunda 18 ay destek verilmektedir.

ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ İşyeri büyüklüğüne göre farklılaşan destek tutarları ile tüm işverenlere 12 ay asgari ücret desteği. 500 ve üzeri sayıda çalışanı olan işyerleri için çalışan başına aylık 101 TL, 500’den az çalışanı olanlar için çalışan başına aylık 150 TL destek sağlanmaktadır. Ayrıca tüm işverenlerimize yönelik 5 puanlık indirim teşvikin yanında, ilimizin de içinde bulunduğu, 51 il 2 ilçeye de ek 6 puanlık, toplamda 11 puanlık indirim bulunmaktadır…

www.martımes.com

31


EXCELLENCE CERTIFICATE

EN İYİ 25 İŞ OTELİ


Tarihe Meydan Okuyan Konak

Kasr-ı Nehroz Kasr-ı Nehroz… Midyat’ın Nehrozlar Mahallesinde, 1600 yıllık bir geçmişin pek çok dönemine tanıklık etmiş, vakur duruşlu güçlü bir yapı. Değişen çağlara meydan okurcasına dimdik yükselen iki burcuyla, kendini, orta çağın çalkantılarından uzak tutmak istercesine içine kapatan mağrur duvarlarıyla, bir madalyonu andıran soylu biçimiyle, masalsı siluetiyle, daha ilk bakışta, birbirinden gizemli öyküler anlatmayı vaat eder gibidir…

Melike KOÇHAN Araştırma

İbrahim Halil ELDEM Tasarım

ADRES: IŞIKLAR MAH. GÖLBAŞI CAD. 219. SOK. NO:14 MİDYAT-MARDİN TELEFON: FAX: MAİL:

0.482.464 25 25 - 0 (530) 827 34 57 0 (482) 464 25 01 info.kasrinehroz@yenigun.com.tr


Bir başkadır Midyat’ın adımları... Artık Mardin’in en popüler yayını olan MARTIMES dergisinde sizlerle beraberiz. GeziYORUM yazı dizimde sizlere için gördüklerimi ve duygularımı aktaracağım. Bu sayıda öğretmenlik yaptığım Midyat’ı, konaklarını, koca yürekli halkını ve sokaklarını sizlerle adımlamak istiyorum. Haydi, gezelim mi? Midyat’ın sokaklarında yürürken eski taşların kokusu büyülüyor insanı. İlk olarak sizi harika bir yer olan Midyat’ın en güzel yerlerinden Kasrı Nehroz’a götüreceğim. Kasr-ı Nehroz Midyat’ın Nehrozlar Mahallesi´nde, 1600 yıllık bir geçmişin pek çok dönemine tanıklık etmiş, vakur duruşlu, güçlü bir yapı. Değişen çağlara meydan okurcasına dimdik yükselen iki burcuyla, kendini, Orta Çağ’ın çalkantılarından uzak tutmak istercesine içine kapatan mağrur duvarlarıyla, bir madalyonu andıran soylu biçimiyle, masalsı siluetiyle, , Süryanilere Müslümanlara kucak açmasıyla birbirinden gizemli öyküler anlatmayı vaat eder gibi… Kasr-ı Nehroz, Mardin Midyat’ta Süryaniler tarafından 1600 yıl önce yapılmış bir kasır. Yıllarca kilise olarak kullanılmış. Ayrıca kilisenin altında bir azizin anıt mezarı var. Bu anıt mezar hem Süryaniler için hem de Müslümanlar için büyük önem taşımaktadır mabette perşembe günleri Müslümanlar dua ederek cumartesi günleri de Süryaniler mum yakarak ibadetler etmektedir. Çok uzun yıllardan beri Süryanilerin ve Müslümanların birlik beraberlik içerisinde birbirlerinin kültürlerinden yeni bir kültürü de ortaya çıkaran Midyatlılar için bu konak çok önemli bir yere sahiptir. Konağın adını alan Nehrozlar kim? Nehrozlar Tur Abidin bölgesinde yaşayan Şemıkan Aşireti’nin Heverki koluna mensuptur. Bölgede yaşayan Süryaniler çevre baskısına dayanamamış. Kendilerine yardımcı olması için Nehroz 34

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ

ailesinden (Yenigün) yardım istemiş. Nehroz ailesini içinde yasadıkları ve o zamanın ismiyle Mor Şemun d’stune kilisesi’ni Nehrozlara hediye etmişler. Yenigün ailesi bölge büyük bir nüfuzu olan bir aile. Nehrozlar 260 yıl boyunca ev olarak kullandığı bu konağı 2002 yılında restore etme kararı almış 2009 yılı Ağutos ayından bu yana da Kasrı Nehroz Otel olarak yerli ve yabancı konuklarını ağırlamaktadır. Konağın hikâyesini dinlemek için Kan MERDAN Bey’in misafiri olduk. Kendisi nazik, mütevazı, dünyanın 24 ülkesini gezmiş ama huzuru Midyat’ta bulmuş. Hakan Bey bize misafirlerini ağırladıkları konağı anlatırken sözlerine otel sahiplerinin ailelerinin yaşamlarına hayranlığını, dinlediğinde masal gibi geldiğini ve buradaki bulunduğu süredir bu hayatı yaşadığını, genel müdürlüğü görevini yaptığım konakta, gelen konuklara da bu yörenin bir ferdi gibi hizmet verdiğini belirtirken bundan duyduğu mutluluğu da ayrıca belirtti. Konağın tarihini; “ Otelimizin restorasyonu sırasında

burada yaşanmışlıklar ön planda tutularak tamamlanmış olup konuklarımızız da aynı havayı yasatıp Midyat’ı hissetmek en büyük amaçlarımızdan bir tanesi. Birçok kültürün ev sahipliğini yapmış bu yöredeki il ve ilçelerden bir tanesi olmak bize çok önemli bir değer katıyor. Konuklarımızın her köşe bucakta gördükleri ailenin izleri bize sorulan meraklı konularımızın sorularını cevaplarken yüzlülerindeki tebessüm bizim en büyük mutluluğuzdur.


Biz de konaklamak tarihi yasamak buranın mistik havasını solumak geçmişin izlerini hissettirmek bu yörenin lezzetlerini tattırmak bize büyük bir sevinç yasatıyor. Ana binada 24 oda B blokta 5 toplamda 29 odanın yer aldığı otel binalarının projelendirilmesinde mümkün olduğu kadar aslına uygun olmasına özen gösterilmiştir. Taş dokuyu koruyarak, gerekli görülen yerlerde onarımlar yaparak, en az seviyede müdahale ile fakat yerli ve yabancı turistlerin konfor açısından hiçbir eksiklik hissetmeyecekleri şekilde düzenlemeler yapılmıştır, tavan ve zemin döşemelerinde Midyat taşı kullanılmış ve kasrın asıl sahipleri olan Yenigün ailesinin büyüklerinin kullandığı eşyalar aksesuar olarak sergilenmiştir..Avludaki süs havuzunun etrafında, ışık oyunları eşliğinde, yöresel ve dünya mutfaklarından lezzetler arasından damak tadınıza uygun olanı bulabilirsiniz. Kış aylarında hizmet verebilen kapalı salonumuz açık büfe kahvaltı salonu olarak da kullanılır. Biri süit, 5 odanın yer aldığı bu bölüm, küçük gruplar için de özel olarak ayrılabilir. Bu binamızda her türlü hazırlık için yeterli olan mutfağımız da yer almaktadır. Konağın içinde restorasyondan önce yasayan aile doğal havasını bozmadan ve dönemin kullanım şartlarına göre burayı düzenlemiştir 1933 yılında M. Şerif Ağa tarafından ‘’divanhane ‘’ olarak adlandırılan bir bölüm eklenmiştir halan da aynı aynı taşıyan yer oteli kafesi konuklarına hizmet veriyor. Kafenin arkasında yer alan şaraphane özel toplantılar için de kullanılabileceği gibi meşhur Süryani şaraplarının tadına bakabileceğiniz, tavanında tarihin izlerini taptaze bulabileceğiniz bir mekândır.”

Otel Müdürü Hakan Merdan’a bize verdiği bu güzel bilgiler için teşekkür ediyoruz. Tarihe yıllarca meydan okumuş âdeta dinlerin kardeşliği simgesi haline gelmiş olan Nehroz Konağı ‘nın her köşesi ayrı bir gizemi hissettiriyor bizlere. Otelin toplantı odasının ambiyansı istemese insan burada alınan kararları düşünmekten kendimi alıkoyamıyor Midyat’ı ziyaret eden siyasilerin otelimize ziyaretlerinde mutlaka zaman geçirdiklerini ve önemli şeyler konuşulduğunu belirten Hakan Bey buranın aynı zamanda ideolojik bir yer olduğunu vurguluyor. Otelin toplantı solunu bölümündeki hava, doku insana adeta zaman yolculuğu yaptırıyor. Bu o dönemde alınan kararları konuşulan fısıltıları sohbetleri ağırlanan misafirleridüşünmekten insan kendini alıkoyamıyor. Sizin de yolunuz Midyat’a düşerse Nehroz Konağı’nın terasında mükemmel panoramik görüntüsü eşliğinde burçlardan Midyat’ı izler ken bu güzel görsel eşliğinde Süryani kahvesini içmenizi ve Midyat’ı dinlemenizi tavsiye ederim. Duyacağınızdan eminim. Bu güzel gezinin ardından Mardin’in meşhur Süryani kahvesini yudumlarken yören tanıtımını yörenin sembolü haline gelmiş olan Süryani şarabına lezzetini veren ve görüntüsü ile konaklarını süsü haline gelen üzüm bağları dikkatimi çekiyor...

www.martımes.com

35


Sevgili okurlarım şimdi gelin sizinle birazcık bu şehri adımlayalım. Dışarda hafif bir bahar serinliği var insanın yürüdükçe yürüyesi geliyor. Dar bir sokaktan geçerken içeriden bir ses duyuyorum hoş bir şarkı. Seher yeli. Hemen içeri attım kendimi bir masaya geçtim içten içe şarkıyı söyleyen arkadaşı dinledim. Tok sesi insanı saran hissiyatıyla insanı derinden etkileyen bu arkadaş sahnede adeta o anı yaşıyordu. Bir iki sahnede şarkılar öylece geçip gidiyordu. Garsonlardan öğrendiğim kadar arkadaşın ismi Şeyhmus. Mardin ya da Dİyarbakırlı olmalıydı. Sevgili okurlarım Şeyhmus’la tanışıp hikayesini öğrenmek istedim kendisiyle uzun uzun sohbet ettik. Sizinle de bunları paylaşmaktan mutluluk duyacağım. Kimsin? Nerden geliyorsun? Ne yapıyorsun? Dört çocuklu bir ailenin en büyük çocuğuyum. Dedemin adını yasatmak için Şeyhmus ismini vermişler bana. Mardin Ömerli doğumluyum. Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi okul öncesi öğretmenliği mezunuyum. Şuan özel bir rehabilitasyon merkezinde özel çocukların öğretmenliğini yapıyorum. Müzikle nasıl tanıştın? Müzikle yollarımız 2-3 yaşlarımda rahmetli anneannemin bana hediye ettiği bağlamayla kesişti ama asıl başlangıcım Almanya da ki amcamdan gelen Sharp marka teyple başladı diyebilirim. O zaman ilçemizde tek çeken radyo frekansı Trt Fm in çaldığı şarkıları kasetlere kaydediyor aslında farkında olmadan ileriki hayatımda söyleyeceğim şarkılardan oluşan bir repertuar hazırlıyordum. Müziğin hayatındaki yeri nedir? Müzik hayatımın her noktasında var. Yolda yürürken, seyahat ederken, kitap okurken, kahvemi yudumlarken... Doğru olan sanırım müziğin başlı başına hayatım olduğunu söylemek olur sanırım.

36

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


Kendini sahnede nasıl hissediyorsun? Aslında bu mekanın enerjisi ve dinleyen kitlenin enerjisiyle değişen bir şey ama gözlerimi kapattığım zaman ayaklarımın yerden kesildiğini hissediyorum. Müziği seven, eşlik eden ve kendini müziğin duygusuna bırakan insanlarla dolu yerlerde sahnede olmak tarif edilemez bir duygu oluyor o zamanlar daha eğlenceli bir hal alıyor ve kendimi bir kat daha özgür hissettiriyor bana. Kendinizi başarılı buluyor musunuz? İnsanların sizi başarılı bulup takdir etmesi nasıl hissettiriyor? Kendimi daha çok geliştirmem gerektiğini ve daha büyük kitlelere ulaşmam gerektiğini düşündüğüm için çok başarılı bulduğumu söyleyemeyeceğim ama insanların bizi başarılı bulduğu takdir ettiği zamanlar da oluyor bu iyi hissettiriyor ve sahnede kendimi daha çok güvende hissetmemi sağlıyor. Ne tür müzikler dinlersin? Aslında hiç ayırt etmeden bütün müzik tarzlarını dinlerim. Biraz ruh haliyle alakalı bir şey sanırım. Kendini hangi müzik türlerinde buluyorsun derseniz; Türk halk müziği ve özgün müzik diyebilirim. Hayatını üç kelime ile anlatır mısın?

Müzikteki dönüm noktan nedir? Müziğe çok daha önce başlamama rağmen Midyat a gelmem benim için bu serüvenin dönüm noktası oldu diyebilirim. Çünkü Midyat, Türkiye’nin ve Dünyanın bir çok noktasından insan ağırlayan bir şehir. Sahne de olmak çok güzel ama farklı kültürlerden, farklı şehirlerden insanların seni aynı anda dinlemesi başlarda biraz ürkütücü gelse de sonrasında bana kattıklarını fark edince muazzam bir tat almaya başladım ve kendimi geliştirmek zorunda olduğumu fark edip kendime bir çok şey kattım. Bu yüzden Midyat...

Melike KOÇHAN Araştırma

www.martımes.com

37


38

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


Sevgili okurlarım bundan sonra MARTIMES dergisinde sizlerle birlikteyiz. 7000 yıllık tarihi kültüre sahip olan, güzel şehrimiz Mardin’imizin birbirinden güzel lezzetlerini MARTIMES dergisinin bu sayfalarında sizlere tarifelileriyle sizlere paylaşacağım. İçinde Bulunduğumuz mübarek Ramazan ayının hayırlara vesile olmasın dilerim. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere, Sofranızdan lezzet ve bereket eksilmesin.

Esra ELDEM

www.martımes.com

39


Kâhiye Tatlısı

Yapılışı: 1 yumurta, alabildiği kadar un, biraz kabartma tozu ve suyla yoğrulan hamur yufka şeklinde açılır. 2 tarafından katlanarak ortasına taze peynir eklenip kenarlarından kapatılır. Tavaya 1 yemek kaşığı tereyağı eklenir. Eridikten sonra hazırlanan yufkalar kızartılarak ocaktan alınır ve önceden hazırlanmış soğuk şerbet sıcak olan yufkaların üzerine dökülür ve servis edilir.

Imtabbaka Tatlısı

Yapılışı: Sütlaç, şeker ilave etmeden hazırlanıp tabaklara alındıktan sonra soğumaya bırakılır. Ayrı bir yerde kaynayan suyun içine 1 su bardağı pirinç katılır. Pirinç pişmeye yakın yenibahar taneleri ve en son şeker eklenir ve pişirilmeye bırakılır. Pişen zerde soğuk sütlacın üzerine eklenir ve arzuya göre tarçınla servis edilir.

40

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


Süryani Çöreği

Yapılışı: Bütün malzemeler iyice yoğrularak hamur elde edilir. Hurmalar ise çekirdekleri çıkartıldıktan sonra ayrı bir tavada zeytin yağı eklenerek ısıtılır, aynı kapta yoğrulur ve macun haline getirilir. Aynı şekilde hurmadan hazırlanan macun da hamurdan daha ince bir şerit haline getirilerek hamurun ortasına yerleştirilir ve macunun üzeri tamamen hamurla kapatılır. Üzerine yumurta yada un, su, şeker karışımı sürülerek ve badem eklenerek 200 derece sıcaklıkta önceden ısıtılmış fırına atılır. Yaklaşık 15 dk. sonra üzeri kızaran çörekler çıkartılıp soğumaya bırakıldıktan sonra servis yapılır.

Zingil Tatlısı

Yapılışı: Yumurtalar bir kaba alınıp çırpılır. üzerine süt ve 1 bardak da su eklenerek karıştırılır. daha sonra yavaş yavaş unda eklenerek çırpılır. Son olarak kabartma tozu ve vaniya eklenir. Harçtan kaşık yardımıyla ceviz büyüklüğünde parçalar alınarak önceden kızdırılmış yağın içine atılır. Kızaran hamur parçaları şerbetin içine batırılıp çıkarılarak servis edilir.

Hukuk Hizmetleri

www.martımes.com

41


42

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


TUYAP 9. Ortadoğu İnşaat Yapı Fuarı, 82 firmanın katılımıyla 14 – 17 Mart tarihlerinde ziyaretçileriyle buluştu. 9. Ortadoğu İnşaat Fuarı’na Midyat Esnaf Sanatkârlar Odası Başkanı Rıfat DİREKÇİ’nin girişimleriyle Midyat taş işleme, kesme ve ustalık sanatını aynı zamanda Midyat Taşını sergileyerek katılan ziyaretçilere Mardin değerlerinin tanıtımı konusunda başarılı bir çalışmaya imza attı.

www.martımes.com

43


Medeniyetlerin Taşı Midyat Katori Taşı

M

edeniyetler izlerini yaşadıkları ortamdaki nesnelere işleyerek bırakırlar. Bazı medeniyetler bu izleri siler, bazı medeniyetlerde ise; bir önceki medeniyete saygı duyar ve onun üzerine medeniyetini inşaa eder. Midyat’taki antik mezarlara baktığımızda, Hristiyan (nisrani) mezarlık üzerine Müslüman mezarlığı yapılmış ve günümüze kadar korunarak gelmiştir. Belki de ülkemizde ilk örnek olacak bir yapıt Midyat Katori Taşına ince işçilikle işlenerek oluşturulmuştur. Hoşgörünün büyüklüğü, medeniyetlere saygının özlemi burada yatmaktadır.2016 yılında Mardin Artuklu Üniversitesi Midyat Meslek Yüksekokulu bünyesinde Doğal Yapı Taşları Teknolojisi Bölümü kurulmuş olmasıyla birlikte geleneksel bir faaliyet ve kültürel zenginlik olarak taş işçiliği (işletmeciliği) devamını sağlamak, gelecekte laboratuvar ve ar-ge çalışmaları neticesinde Midyat taşına bilimsel yönden bir dokunuş olacaktır.

Midyat Katori Taşını (Kalker)Tanımlayıcı Özellikleri Yeryüzünde çeşitli jeolojik devirlerde oluşmuş değişik nitelikteki taşlar (püskürük, tortul, magmatik) pek çok faktörün etkisiyle ayrışır. Su, rüzgâr buzul ve canlıların etkisiyle yüksek yerlerden aşağılara doğru taşınır, belirli bir çökelme ortamında (sıcaklık ve basınç altında) toplanır ve üst üste birikirler. İşte bu şekilde oluşmuş taşlara tortul taşlar (çökel veya sedimenter taşlar) denir. Kalker (kireçtaşı), bu taşlardan biridir.Orta-Üst Eosen yaşlı Midyat Formasyonu, Midyat taşının kaynağını oluşturmaktadır. Çevre sıcaklığına karşı Midyat taşı ile yapılan binaların yazın serin, kışın sıcak tutması, işlenmesinin kolay olması ve gözenekli oluşu taşın başlıca litolojik özelliklerini oluşturmaktadır.

Midyat Taşının Litolojik Özellikleri Midyat taşında hâkim mineral kalsit olup, birim hacim ağırlığına göre traverten ve granit gibi kayaçlardan daha hafiftir. Taşın Özgül Ağırlığı 2,202g/cm3; Görünür Gözeneklik Derecesi (Prozite) %27,53, Ortalama Su Emme Değerinin %11,81, Sertliği 2,5-3 mohs, Isıl İletkenlik Değeri 0,715 W/mK, Aşınım Dayanımı 61,48 cm3/50cm2, Basma dayanımı değeri 7,002 MPa’dır.Midyat taşı ocaktan çıkarıldığında işlenmesi kolay olmasına rağmen çeşitli alanlarda kullanıldıktan sonra (özellikle yapılarda) zamanla taşın atmosferle temasıyla dokusu değişmekte ve sertleşmektedir. Bu taşlarla yapılan yapılar yüzyıllardan beri ayakta durmaktadır. Örneğin Mor Gabriyel Manastırı MS 394 yılında yapılmış olmasına rağmen hala ayaktadır.

Midyat Taşının Kullanım Alanları Geleneksel adı “Katori” olan Midyat taşı, yüzyıllardan bu yana Midyat evlerinde ve çeşitli yapılarda yapı malzemesi olarak kullanılmaktadır. Midyat şehrinde Midyat taşı ile yapılmış çok sayıda cami, kilise, manastır, han bulunmaktadır.Midyat taşı kolay işlenebilir özelliğinden dolayı binaların dış cephe kaplamasında, duvar, kapı ve pencere çevresi işlemeciliğinde (süslemesinde) tercih edilmektedir. Ayrıca kapı, pencere çerçeveleri, sütunlar, kemerler, mezarlık, korkuluk, masa, sehpa, şömine ve süs eşyalarının yanı sıra bina yapımında da kullanılmaktadır. Midyat taşı ile yapılan yapılarda herhangi bir sıva malzemesi kullanılmamaktadır. Midyat taşı yalnızca bir yapı malzemesi olarak değil, aynı zamanda yapılarda kullanılan işlemler yöreye ait kültürel değerleri yansıtmaktadır. 44

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


Fotoğraf:Mustafa YAMAN

“Taşı Toprağı Altın Midyat” “Taşı Toprağı Altın Midyat” diyerek sözlerine başlayan DİREKÇİ, “Aslında gözümüzün önündeki Mardin ve Midyat’taki mimari yapıdaki en büyük güzelliğe keşfedeli çok uzun zamandır sahibiz. Ancak bu sanatı pazara sunmada çok geç kalındığını düşünüyorum. Yaklaşık 20 yıldır daha özveriyle, Midyat Taşı’nın değerini ve bu madenin ilimize ciddi katkıda bulunacağına inanıyorum. Bu yolda emeği geçen her kişiye sonsuz minnettarım. Diyarbakır Tüyap 9. Ortadoğu Fuarı’na katılım sağlayan, standımızda el emeği göz nuru emekleriyle, Mardin’in değerleri unutulmak üzereyken, bu sanatı canlandıran sevgili taş ustalarımız ve taş işletme atölyesi sahipleri; İzzettin ÇETİN, A.Gaffur ÇAKMAK ve Necat ÇETİN’e, bu sanata sahip çıkan, İlimizi ve ilçemizi en iyi şekilde temsil eden bu konuda hassasiyet gösteren herkese teşekkür ediyorum.” diyen DİREKÇİ konuşmasını, “Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet KAYA, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ali Can EBEDİOĞLU, Keresteciler ve Direkçiler odası başkanı Abdullatif AYKUL, Diyarbakır İnşaat Yapı Malzemeleri Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Asım ASANA, Fuar ve Markalaşma komisyon başkanı M.Ali Deniz ve Diyarbakır Tüyap Bölge müdürü M.Walat EKTİRİCİ’ye desteklerinden ötürü şükranlarımı sunarım.” sözleriyle sonlandırdı.

www.martımes.com

45


Taş işleme sanatını Babasından öğrendiğini, babasının dedesinden, dedesinin de Süryani bir taş ustası olan “Gello Usta” olduğunu belirten İzzettin ÇETİN, 2001 yılından bu yana Midyat Kalker Madencilik Çetintaş firması adı altında hizmet verdiğini belirtti. ”Bizden sonra bu sanat, çocuklarımıza miras kalacak ve Midyat Taşını her platformda en iyi şekilde temsil edeceğiz.” sözlerine ekledi.

İzzettin ÇETİN

Midyat Kalker Madencilik Çetintaş A.Ş.

Midyat Taş Atölyesi işletmecisi Necat ÇETİN, ”Bu sektöre 1990 yılında başladım. 2001 tarihinde makineleşmenin sağladığı kolaylıklarla seri üretim sağlayarak ihtiyacı karşılamak ve sektörü geliştirme yönünde çalışmalarımıza bu güne dek devam ettirmekteyiz. Midyat ta Taş İşleme Kesme ve Döşeme sanatı yok olmaması için bu sanatı gelecek nesillere aktarmayı hedef edindik. Bu fuarda ziyaretçilerin ilgi odağı olması bizi çok sevindirdi. Gelecekte birçok yapıda Midyat Taşının kullanılması konusunda seçeneklerin en ön sırasına geçmesi bizi gururlandırmaktadır. Bu organizasyonda emeği geçen herkese başta Midyat Esnaf Sanatkârlar Odası Başkanı Rıfat Direkçi’ye çok teşekkür ediyorum.” Diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Necat ÇETİN

Midyat Taş Atölyesi

46

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


MARTIMES

HABER

A. Gafur ÇAKMAK

Artuklu Taş Kesme ve İşleme Atölyesi

Artuklu Taş Kesme ve İşleme Atölyesi İşletme sahibi A. Gafur ÇAKMAK, “Midyat Taşı yöremizin en büyük değerlerindendir. “Taşın Sanata Dönüştüğü Yer” Midyat’ta hizmet verdiğimiz, Artuklu Taş Kesme ve İşleme Atölyesi, nihai vizyonu; en kaliteli ürünleri, istenilen sürede müşterilerinin güvenilir ve ekonomik çözüm ortağı olarak; sektöründeki yerini her geçen gün daha ileri taşımaktadır. Bu sektöre 2001 yılında eski ustalarla birlikte ve Midyat Taşı Ustalığıyla bilinen Hacı Davut Usta yanında 7 yıl boyunca çalıştım. İşimi çok seviyordum. 2008 yılında Artuklu Taş Kesme Atölyesini kurarak bu sektörde Midyat Şenköy bölgesinde hizmet vermekteyiz. Amcaoğullarım ve Babamın büyük desteğiyle hizmet verdiğimiz, 300 m kapalı, 3500 metrekare açık alanda kurulu atölyemizde Midyat Taşından harikalar ortaya çıkarıyoruz. Bu tarz organizasyonlarla da sanatımızı tanıtma fırsatı yakalıyoruz. Bu gibi organizasyonlarda ziyaretçilerin inanılmaz ilgileri doğru yolda olduğumuzun ispatıdır. Bizim gibi hizmet veren işletmeler işimizi daha heyecanla yapmamızı sağlıyor. Konusunda uzman, yetişmiş nitelikli personeli ile sektörünün en güçlü, en dinamik Taş Atölyesi haline gelmiştir. Artuklu Taş Kesme ve İşleme Atölyesi kuruluşundan bu yana istikrarlı bir gelişme göstererek zaman içinde hizmet verdiği sektör ağını genişlemiş olup, personele ve teknolojiye büyük yatırım yaparak, kendi deneyim ve bilgi birikimleri doğrultusunda müşterilerine, hizmet vermektedir. Dost olarak gördüğümüz müşterilerimize, işlerini zamanında ve eksiksiz olarak teslim etme hassasiyetimiz, bize güven olarak geri dönmektedir” şeklinde konuştu

Esat ELDEM Haber

www.martımes.com

47


MARTIMES

HABER

Mardinli fotoğraf sanatçısı Mehmet Şahin, profesyonel fotoğraf sanatçılarının üye olduğu Magic Lens Group platformu sayfasında katıldığı süper kompozisyon yarışmasında Mardin’in tarihi PTT binasında çektiği fotoğrafla Avrupa 3’üncüsü oldu. Dünya genelinde profesyonel fotoğraf sanatçılarının üye olduğu bir fotoğraf platformu olan ve 3 bine yakın kayıtlı üyesi bulunan Magic Lens Group’un her yıl üyeleri arasında düzenlediği fotoğraf yarışmasında Mardinli fotoğrafçı Mehmet Şahin çektiği fotoğrafla Avrupa 3’ncüsü oldu. Süper kompozisyon yarışmasına katılan Kızıltepeli fotoğraf sanatçısı Mehmet Şahin, Mardin’in tarihi PTT binasında çektiği fotoğrafıyla Avrupa üçüncüsü olmanın yanında Türkiye birincisi de oldu. “Bu işi severek yapıyorum” Fotoğraf merakının çocukluktan başladığını ve bu işi severek yaptığını aktaran Şahin, “Ben bu işin üniversitesini okumadım. Kendimi geliştirerek buralara geldim. Bu işin aşığıyım. Ben bir fotoğrafı çekmeden önce gözlerimle alan taraması yaparım. Ondan sonra makinemin lensinden geçirip deklanşöre basarım. Bilgilerimi hiçbir fotoğrafçıdan esirgemem. Yılda en az 2-3 eğitim seminerinde bulunur, katılımcı bütün arkadaşlara bildiğim her şeyi aktarmaktan gurur duyarım. Bu işte ustam olan Şeyhmus Şahin’e de minnet borcum var” dedi. /@mehmetsahinphoto

48

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


www.martÄąmes.com

49


"Çocukların gözlerindeki gülümsemenin her şeye bedel. Onlarla kucaklaşmak, onlarla zaman geçirmek bu hayattaki en güzel duygu." Mardin'in Kızıltepe, Ömerli ve Midyat İlçelerinde dört okulda yapmış oldukları sosyal sorumluluk projesiyle çocukların yüzünü güldüren IŞIK SAÇANLAR grubunun hikâyesini siz sevgili okurlarımızla paylaşmak istedik.

GELİN HEP BİRLİKTE BİNLERCE ÇOCUĞUN GÜLÜŞ MİMARI OLALIM.

Mürvet Güler

Handan İleri /@isiksacanlar

50

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


Nasıl başladı Işık Saçanlar grubunun hikâyesi? Biz iki arkadaş ele vererek bir grup kurduk. Yüreğinden iyilik geçenleri de bu gruba davet ettik, iyi insanlar çığ gibi etrafımızı sardı ve biz kısa süre içinde, yüzlerce çocuğun gülüş mimarı olduk. Tüm Türkiye’de özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki mağdur çocukları gülümsetip, yüreklerine umut ekmek ve geleceğin büyüklerinin yüreklerinde sevgi büyüterek sevgi dolu bir toplum yaratmak en büyük hedefimiz. Kalabalık bir şehir olan İstanbul’da yaşıyoruz. Ortaokul yıllarından bu yana arkadaşım Mürvet’le birlikte başladı Işık Saçanların hikâyesi. İlk projemizi birlikte yaptık ve o kadar mutlu olduk ki bu sevincimiz dostlarımızla paylaşmak istedi. Sonrada grubumuzdaki arkadaşlarımızda bize destek vermek istedi. Bizde bu isteklerinden dolayı çok mutlu olduk ve projelerimizin kapsamını biraz daha büyüttük. Doğu ve Güneydoğu bölgesinde eğitim gören uzak noktalardaki ilçe ve köy okullarındaki okulları ziyaret ediyoruz. Bizden desteğini hiçbir şekilde esirgemeyen Işık Saçanlar grup arkadaşlarımıza buradan sevgilerimizi yolluyoruz. Onlarla büyüyor, katkılarıyla minik kalpleri sevindiriyoruz. 2018-2019 Eğitim ve öğretim yılında nerelere ışık saçtınız? Diyarbakır’dan başladık. Daha sonra Van, Ağrı, İstanbul, Şanlı Urfa, Batman ve Mardin illerinde toplamda 14 okula bizzat giderek; Okul yetkililerinin talepleri doğrultusunda öğrencilerimizin ihtiyaçlarını gidermeye çalıştık. Daha önce Mardin’e geldiniz mi? Mardin’le tanışmamız, Kızıltepe de bir okul için gerçekleştirdiğimiz projeyle gerçekleşti. Harika bir şehir. Mardin’in tarihi sokaklarında adeta büyülendik. İnsanların yürekten samimiyetleri bizi çok etkiledi. Mardin adeta masal kitaplarından çıkmış bir şehir. Gerçekleştirdiğimiz okul projelerinde çocukların gözlerindeki mutluluğu, bizlere sarılmalarında hissettirdiği sevinci sizlere anlatamam. Bizde adeta âşık olduk Mardin’e. Daha sonra Ömerli İlçesinde

bir Midyat İlçesinde de iki okul projesi daha gerçekleştirdik. Bir eğitim ve öğretim yılını daha tamamladık. Okullar kapanmadan başka bir projeniz daha olacak mı? Evet. Okullar kapanmadan bir proje için okul belirlemeye çalışıyoruz. Okul belirleme konusunda da derginizin okurlarının bizi yönlendireceği okul olursa bizimle iletişime geçmesini önemle rica ediyoruz. Okullar kapandıktan sonra faaliyetleriniz devam edecek misiniz? Biz 2018 Ekim ayında Hendek Ceza Evini ziyaret ederek anneleriyle cezaevinde kalmak zorunda olan 0-6 yaş arası çocuklara ihtiyaçları olan malzemeleri ve tabii ki sevgi götürmüştük. O projenin etkisinden günlerce kurtulamadık ve bu yaz; projelerimizi cezaevinde tutsak olan annelerin masum çocuklarını temel alarak devam ettirmeyi hedefliyoruz. Son olarak Okurlarımıza mesajınız var mı? Tabii ki var... Yüreğinden Sevgi geçen herkesi öncelikle instagram da ki ISIKSACANLAR grubumuza davet ediyoruz. İyiler çoğalsın ki, kötülükler ortadan kalksın. Okurlarınız çevrelerindeki okullarda ihtiyaç sahibi okulların bizimle iletişime geçmelerini sağlasınlar lütfen. Ve en önemli dileğim; sosyal projelerimizde bizlerle el ele vermeleri. Uzman oldukları alanda projelerimize karınca kararınca destekleyici olmaları. GELİN HEP BİRLİKTE BİNLERCE ÇOCUĞUN GÜLÜŞ MİMARI OLALIM. Bizlere derginizde yer açtığınız, çocuklarımızın sesini duyurmak için vesile olduğunuz için MARTIMES dergisine çok teşekkür ederiz.

www.martımes.com

51


T

52

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


Fotoğraf demişken Mardin’in MFSD (Mardin fotoğraf ve sanat derneği) dile getirmemek olmaz. Bu ruhu her daim genç fotoğrafçı arkadaşlara, her sokak arasında rast gelmek mümkün. İyi bir yol arkadaşlığı sunan bu dernek gün geçtikçe büyümeye ve fotoğraf sevdalıları ile bir araya gelmeye devam ediyor. Bu Mardin sevdalısı fotoğrafçı gençler ile, sırt sırta veren cami ve kiliseleri, minarelerin ezanlarını, kulelerin çanlarını, Mezopotamya ovasının sonsuzluğuna erişmenin mutluluğunu yaşamak mümkün. Zaman su gibi akarken Mardin’de; görmeniz, ölümsüzleştirmeniz gereken yerlerin çokluğunun baskısını hissedersiniz. Birçok kez bu kadim şehri görme şansını elde etmiş biri olarak, bu masal kenti hakkıyla görmeniz altındaki sayısız gizemli güzelliklerini fotoğraflayabilmek için bir haftaya ihtiyacınızın olduğunu söyleyebilirim. Gördüğünüz her bir yerden ayrılırken içinizi tarifi zor bir burukluk kaplar. Çünkü orayı görmenin hakkını tam veremediğinizi, diğer yerleri görüp ölümsüzleştir- dikten sonra tekrar gelip yine ziyaret etmeyi aklınızın bir köşesine yazarsınız. Fakat çok zordur bu tekrar dönmeler. Çünkü yaşayan bir tarihin içine karışmış durumdasınız ve her yerden taşın ihtişamı, estetiğin görkemli zirveleri karşınıza çıkıp başınızı döndürür. Açlığı, susuzluğu,

zamanınunuttuğunuzu geç anlarsınız burada. Buradan ayrılırken ki bu burukluğu nihayetinde bize kalan anı fotoğraflarımız hafifletir bir nebze. UNESCO’nun ne kadar yerinde bir kararla Mardin’i dünya kültür mirası olarak kabul etmeye hazırlandığını anlıyorsunuz. Her mevsimi güzel olan bu şehri en çok da sonbahar ayında yaşamak gerek. Bir tatil ve gezi planınız varsa makine veyahut da telefon kameralarınızı hazırlayıp, kartalların arkadaşlık ettiği Mardin Kalesi eteklerine kurulu yaşayan rüya Mardin’i görmeyi öncelikli tercihiniz yapabilirsiniz. Mardin’e geç kalmayın…

www.martımes.com

53


Aşkı Muhabbeti Bereketli Olan “Ramazan’ı Şerif” ve Mardin Aşkı muhabbeti bereketli olan Ramazan’ı Şerif ve derin güzellik, huzur ve de mutluluk veren yanıyla Mardin’den tüm insanlığa selam olsun… Aşkı muhabbeti Sevgililerin en sevgilisi olan Efendimize salat ve selam getirerek ramazana erişmiş bulunuyoruz. Mardin’imize, kalplerimize en güzel ayna olan nuru cennet nurundan olan ramazan hoş geldin. Yedi iklimin en güzel, en gözde, en nurlu çiçeği olan ramazan Mardin’imize ve tüm dünyaya hoş geldin. Ey rahmetin en güzelini Mardin’in ve tüm dünyanın sokak başlarında bizleri bekleyen şehri ramazan hoş geldin. Ey insanların yoldan çıkarmaya çalışan bütün şeytanların, fesatların, sözlerin ve fiillerin azap takvimi ramazan hoş geldin. Ey cennetin kokusu olan misk-i amberi Mezopotamya coğrafyasına, Mardin’e ve tüm dünyaya getiren ramazan hoş geldin. Ey Ramazan! Yüreğimiz titredi senin için aylardan öncesinden… Müslümanların, fakirlerin, ezilmişler, mazlumların birbirlerine müjdesi, gülümsemesi oldun daha gelmeden. Seni söylediler, seni konuştular, senin o nurlu yolunu gözlediler. Sen gelmeden seni konuşan kardeşler, müminler oldu ey şehri ramazan… Dost meclislerin içine bir nur topu gibi düşüverdin aylar öncesinde. Recebin o cennet kokusuyla başladı o güzel sabır evresi, Yüce Yaradan olan Cenabı Allah’ın o eşsiz güzel ayında sana dair olan ilk uhdeli olan cemreler birer birer yağdı gönüllere. Regaip Kandilinin gecesinde her damla yaşa güzellikler içerisinde gönüllere yazılmıştı bile sana kavuşmanın ahvalini anlatan en güzel dualar. “Ya Rabbi, bizleri ve bütün müminleri Recep ve Şaban ayını mübarek kıl ve bizleri de Ramazan’ı Şerif’e ulaştır.” Seni her daim anlattı bizlere gelen mübarek aylar ve geceler. Seni beklerden o eşsiz güzel olan nurunla nurlar damlattı sızlayan bedenlerimize, şehrimize ve coğrafyamıza… Maneviyatı yüksek olan bir hazırlıktı sana yapılan yolluklar… Büyük bir sultanın huzuruna çıkacak bir durumdaymış gibi münzevileşen dünya, sürekli olarak münzevileşti şerefli olan bütün varlıklar. O an sen geldin. Sultan o dur ki O’na gidilendi... Ey Sultanım! Ey Şehri Ramazan! Ey Ramazan’ı Şerif! Bedenimizi, yüreklerimizi bir teravih ile secdeye varan alnımızı ve başımızı okşamaya ayağımıza kadar gelendi… Ey gönüllerin Sultanı Ramazan! Bizi bizim ateşimizden çok daha özleyendi… O kadar ulu ve şansın ki, öyle kutlu idin ki sen Cenabı Allah’ın nezdinde felaha erebilirdi insan istese idi. Umulan, umut edilen her daim o kutluluk idi. Öyle ya güzel ramazan mutlu ve kutlu bir sahurla başladı seninle başlayan o ilk inşirahlar… Kardeşlerin kardeşlerinin, fakirlerin, mazlumların elemini anlaması güzel bir sahurun gecesiyle başladı. Nefsi emarelerin imtihanları bir sahur vakti ile başladı. Ekmeğin tadı, kıymeti, özlemi, güzelliği, kırıntısının tadı ve ehemmiyeti anlayışlı bir sahur ile başladı. Ceplerimizdeki maddi fazlalıkların omuzlara binaen ağır yükleri bir sahur gecesiyle başladı. Komşuların komşularının külüne aşinalığı eşsiz güzelliği olan sahur ile başladı. 54

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa için (s.a.v) salavata susayan ellerin ateşini söndüren ellerin ziyareti bir sahur vakti ile başladı. Açlığın ve de elimizde olanların kıymetinin manasını daha iyi anlamak sahur vaktinin o eşsiz güzelliği ile başladı. Tefekkür olan ilminin aralanmaya dem tutan kapılarını bir sahur vaktinde başladı. Cenabı Allah’ın 99 esmanın tecellisinin algısına bir sahur vaktinde başladı. Kalplerimizin sızlamasının hassasiyeti eşsiz nuru güzelliği olan ve Cenabı Allah ile bizleri buluşturmayı bir sahur vaktiyle başladı. Annelerimizin kıymeti, fedakârlıkları yine ve yeniden bir sahur vakti ile başladı biz çocuklarının gözlerinde… Gençliğimizin kıymeti ve ihtiyarlığın ahvali gece yarısı güzelliklerle donatılmış olan bir sahur vaktiyle başladı. Kararan ve sürekli karanlıkta yüzen ruhların aydınlatıcısı, Aydınlık ve aydınlanmış olan gönüllerin sevdası, Zikirlerin her daim zincir olup halkalandığı o maneviyat halkası, Ey en güzel, en nadide, en temiz, en özel, en kıymetli, en nurlu olan on bir ayın sultanı ramazan! Kutlu idin ki, sen Cenabı Rabbin nezdinde, o kutlulukla felaha erebilirdi insan isteseydi. Umulan, her daim umut edilen o kutluluk idi. Öyle güzel bir sevda ki, bir iftarla anlaşıldı hamd etmenin hakiki manası. Bir iftarla anlaşıldı fakirlerin, mazlumların, ihtiyaç sahiplerinin duyulmayan o lisanları. Bir iftar ile başladı Cenabı Allah tarafından verilen bereketin manzarası. Bir iftar ile başladı önümüze gelen tüm nimetlerin güzelliği. Bir iftarla başladı bir su damlasının ne kadar kıymetli olduğunu, bir parça ekmeğin ne kadar büyük bir nimet ve emek olduğunu. Bir iftar ile anlaşıldı Bismillahirrahmanirrahim’in yüreklerimizdeki yankısını. Bir iftarla anlaşıldı Afrika’nın, Libya’nın, Suriye’nin, Irak’ın, Filistin’in yabancı kalan ağıtları. Bir iftar vakti ile başladı ve anlaşıldı çatlamış toprakları olan fakir ülkelerin susuzluk feryat ve haykırışları. Bir iftar vaktiyle başladı ve görüldü fakirlerin o mahzuni o yaralı ve de parçalayıcı bakışları.Bir iftarın en güzel noktasında anlaşıldı ki dua vaktinin her an gark olduğu. Bir iftar ile başladı nuru bizlere ulaştıran o membalar. Bir iftar ile başladı Ramazan’ı Şerif’e ulaşmayı dileyen gönüller. Bir iftar vaktinde anlaşıldı Ramazan’ı Şerif’e yazılmış naatlar. Ey bizlerin her tarafını kuşatan sen mukaddes cennet kokulu olan gül! Yüreklerimizde şimdilik bir tomurcuksun sen. Açman ve filizlenip gül vermen için üzerine titrediğimizsin sen. Renklerin kırmızı, beyaz, sarı olsun ne yazar ki… Nezdinde gül kokusu duymaya yandığımız sen… Kadir gecesinde rıza dairesine ulaşmayı umduğumuzsun sen… Aşkı muhabbeti her daim yüreklerimizde nakşedilen bir incisin sen, ey gönüllerin sultanı olan Ramazan’ı Şerif... Sen hoş geldin yüreklerimize, hoş geldin bedenlerimize, hoş geldin yaşamımıza, hoş geldin Mardin’imize… Sevgi ve muhabbetle! Esenlikler dilerim…

Mehmet KIZILKAYA Yazı


200

Kitap Okuyabilirsiniz Okurken seslendirmeyi en aza indirmenin birkaç yolu:

www.martÄąmes.com

55


56

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


www.martÄąmes.com

57


58

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


www.martÄąmes.com

59


60

GÜNCEL HABER - KÜLTÜR - SANAT VE YAŞAM DERGİSİ


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.