2
| Etilife | Nisan ‘2010
3
aktüel
İstanbul’un devleri satılıyor... Swiss Otel, Hyatt Regency ve Ali Sami Yen satışa çıkıyor.
İ
stanbul’un merkezi lokasyonlarında bulunan üç dev gayrimenkul satılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Swiss Otel ve Hyatt Regency’nin arsası, TOKİ ise Ali Sami Yen Stadyumu için ihaleye çıkacak. Swiss Otel’in satışı için teklifler 14 Nisan’da alınıyor. Otelin arsası ve binası için 460 milyon lira tahmini bedel isteniyor. İhalesi yapılacak Hyatt Regency ise istenen tahmini bedel 207 milyon lira. 16 Nisan’da açık artırmayla satılacak Ali Sami Yen arsası için 407 milyon 25 bin lira muhammen bedel belirlendi. Tüm haklarıyla satılıyor İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Beşiktaş’taki 5 yıldızlı Swiss Otel tüm haklarıyla birlikte satılacak. Satışa çıkarılan The Bosphorus Swissotel 74 pafta, 684 adada 1, 2 ve 4 parseller üzerinde.
ni de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın Saraçhanedeki Encümen Salonu’nda gerçekleştirecek. Bu arada, TOKİ 16 Nisan’da ihaleye çıkaracağı Ali Sami Yen Stadı’nın arsasını Fransa’nın Cannes kentinde düzenlenen Avrupa’nın en önemli emlak fuarlarından biri olan MIPIM’de yabancı yatırımcıların dikkatine sunmuştu. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, stadın önündeki 10 dönümlük alanın da park yapılacağını, böylece Mecidiyeköy’ün nefes alacağını söylemişti. Swiss’in 5, Hyatt’ın 7 talibi var Swiss Otel’in sahibi Hüsnü Özyeğin’e ait Fiba grubu ve Fenerbahçe Kulübü ikinci Başkanı Nihat Özdemir’e ait Limak grubu, Remax Gayrimenkul, Güzel Oteller Turizm, Bomonti Uluslararası Kongre Turizm Swiss Otel için şartname aldı. Hyatt Regency Oteli için de Limak İnşaat, Remax Gayrimenkul, Güzel Oteller, Bomonti Uluslararası Kongre Turizm, Özbek İnşaat, Amplio İstanbul Otel Yatırım ve Göktrans Turizm olmak üzere 7 talipli şartname şartname aldı. 380 odalı otelin sahibi Doğuş grubunun ise henüz atağa geçmediği belirtildi. TOKİ, nisanda ihaleye çıkıyor TOKİ, daha önce Seyrantepe Spor Kompleksi projesi ile birlikte değerlendirdiği Ali Sami Yen Stadı’nın arazisini, Seyrantepe’de yaşanan gelişmelerden sonra, şimdi tek başına ihaleye çıkarıyor.
Swissotel’in bu üç parseldeki toplam arsa büyüklüğü 72 bin 422 metrekare, inşaat alanı ise 63 bin 928 metrekare. Arsanın üzerinde bulunan The Bosphorus Swissotel 600 oda kapasiteli. Hyatt Otel ihalesi Otele biçilen geçici teminat ise 13 milyon 800 TL. Otelin satış ihalesi kapalı teklif usulüyle gerçekleşecek. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın satışa çıkardığı diğer otel ise Hyatt Regency Oteli. İBB
Hyatt Regency Oteli’nin arsasını ve üzerinde bulunan 5 yıldızlı oteli, arsa üzerindeki mükellefiyetleri ve hakları birlikte satacak. Hyatt Regency Oteli 14 bin 793 metrekare arsa üzerinde ve 44 bin 4 metrekare inşaat alanına sahip. Hyatt Regency Oteli’nde 360 oda bulunuyor. İhale kapalı zarf usulü yapılacak. İBB her iki otelin ihalesi-
4
| Etilife | Nisan ‘2010
TOKİ, Ali Sami Yen Stadı’nın arazisinin satışı için, 16 Nisan’da açık artırma yapacak. Arsa için 407 milyon 25 bin lira muhammen bedel belirlendi. TOKİ’den verilen bilgiye göre, İstanbul-Şişli’de bulunan 34 bin 640,43 metre kare yüzölçümlü, 1199 ada 384 parsel numaralı Ali Sami Yen Stadyumu arsası, 16 Nisan Cuma günü, saat 14.30’da, 407 milyon 25 bin lira peşin muhammen bedel üzerinden, açık artırmayla satışa çıkarılacak. İhale, TOKİ’nin Bilkent’teki merkezinde bulunan konferans salonunda yapılacak. Açık artırma sonucunda en yüksek teklifi veren istekli, taşınmazı vadeli almak isterse yüzde 20’si peşin 48 ay vade ile ödeme yapabilecek. Arsa satışı, yüzde 18 KDV’den muaf olacak. İhaleye ilişkin broşür, katalog, şartname, sözleşme gibi bilgi ve belgeleri TOKİ’den alınabilir.
Raylı sistemler günde 90.000 özel aracın trafiğe çıkmasını önlüyor İstanbul Ulaşım A.Ş. tarafından yaptırılan araştırmaya göre; işletmeciliğini yaptıkları 52 km Raylı Sistem hattı, İstanbul’da günde yaklaşık 90.000 özel aracın trafiğe çıkmasını önlüyor.
İ
stanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İstanbul Ulaşım A.Ş. tarafından günde 720.000 yolcunun taşındığı Aksaray- Havaalanı Metro Hattı, Taksim–4.Levent Metro hattı, ZeytinburnuKabataş Tramvay hattı, Zeytinburnu-Bağcılar Tramvay hattı ve Kabataş-Taksim Füniküler hattında yaptırılan araştırmaya göre tüm bu raylı sistem hatları, günde 90.000 özel aracın trafiğe çıkmasını önlüyor. % 3,75 hata payı ile 2966 kişilik bir örneklem grubuyla yapılan araştırmada sorulan “Sizin veya ailenizin özel aracı var mı?” sorusuna ankete katılan yolcuların % 44.03’ü evet cevabını verirken, evet cevabını verenlere
sorulan “Bu yolculuğu özel aracınızla yapma imkânınız var mıydı?” sorusuna ise soru sorulan yolcuların %48,46’lik kısmı evet cevabını verdi. Buna göre yolcuların % 21.34’ünün yolculuklarını özel araçlarıyla yapma imkanı olduğu halde raylı sistemleri tercih ettiklerini ve bu oranın toplamda yaklaşık 154.000 yolcuya tekabül ettiğini belirten İstanbul Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Süleyman Pektaş, “Özel araçla yapılan yolculuklarda araç başına ortalama 1.7 kişi taşındığı düşünülürse, Raylı Sistemler İstanbul’da günde yaklaşık 90.000 özel aracın trafiğe çıkmasını önlüyor” dedi.
Lale Festivali Emirgan’dan başlıyor... İBB, lale ve İstanbul’u 5. kez buluşturuyor.
İ
stanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 5. Uluslararası İstanbul Lale Festivali, Başkan Kadir Topbaş’ın katılımı ile başlıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen, İstanbul’un önemli simgelerinden ve Türk kültürünün de bir parçası olan laleyi İstanbullularla buluşturan Uluslararası İstanbul Lale Festivali, “En Güzel Lale İstanbul’da Yetişir” ve “İstanbul Lalesiyle Buluşuyor!” sloganıyla 2005 yılında başladı. Uluslararası İstanbul Lale Festivali kapsamında, bu yıl da kentin dört bir yanında etkinlikler düzenlenecek. Bu yıl da İstanbul ve İstanbullular lalesine kavuşurken; Emirgan Korusu, Taksim Meydanı, Hidiv Korusu, Göztepe Gül Bahçesi, Büyük Çamlıca Korusu, Sultanahmet Meydanı ve Gülhane Parkı festival süresince çeşitli etkinliklere sahne olacak. Ebrudan, heykele lale temalı pek çok ürünün satışının yanı sıra resim ve fotoğraf sergisi ile müzik dinletileri gerçekleştirilecek. Ebru sanatçıları yapacakları canlı performans gösterileriyle sanatseverlerle buluşurken, En Güzel 50 Lale Yarışması’nda en güzel lale fotoğrafını çeken 50 kişi ödüllendirilecek. Lale Festivali etkinlikleri kapsamında canlı lale satışı da yapılacak. Silivri’den Tuzla’ya İstanbul’un tamamında bu yıl 82 farklı türde lale dikimi yapıldı. Lale soğanları Konya’nın Çumra ilçesi başta olmak üzere; Silivri, Çatalca ve Şile, Pamukova ve Geyve köylüleri tarafından yetiştirildi. Üreticiye ek gelir imkânı sağlanan projeler ile hem üreticiye destek hem de çiçek soğanlarının ıslahı sağlandı. Dikimi yapılan toplam 9 Milyon 300 Bin adet lalenin maliyeti ise 1.488.000 TL.
5
aktüel
İBB’den restorasyonlara devam Aşiyan Müzesi, Bulgar Kilisesi ve Vezir Tekkesi listenin başında.
E
yüp Vezir Tekkesi ile Haliç’teki Bulgar Kilisesi de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile İl Özel İdaresi’nin restorasyon atağı kapsamında yenilenerek yaşatılacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, 11 Mart’taki birleşiminde Eyüp Vezir Tekkesi ile Haliç’teki Bulgar Kilisesi’nin restore edilmesini kabul etti. Aynı toplantıda Aşiyan Müzesi, Atıf Efendi Kütüphanesi ve Sultanahmet Sosyal Tesisi’nin restorasyonu da karara bağlanmıştı. Tekke yangından zarar gördü Eyüp Sofular Mahallesinde Vezir Tekke Sokağı’nda bulunan Vezir Tekkesi, geçirdiği son yangında kısmen yıkılmış kısmen de harap olmuştu. Ahşap ve fevkani olan tekke, her geçen gün biraz daha tahrip olduğu için, ihyası büyük önem arz ediyor. Tekke, 1795 yılında Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılarak, zamanın sivil toplum kuruluşları olan bir tarikat şeyhinin kullanımına verilmişti. Belediye Meclisi’nde onaylanan raporda Eyüp Vezir Tekkesi’nin restorasyon projesinin İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylan-
6
| Etilife | Nisan ‘2010
dığına dikkat çekilerek, “Tekkenin 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul için ihya edilerek günümüz sosyal ve kültürel yaşamına kazandırılması için hedeflenmektedir” denildi. 112 yıllık Demir Kilise de restore ediliyor Haliç’te bulunan ve Demir Kilise olarak da bilinen Bulgar Kilisesi Sveti Stefan de İstanbul Büyükşehir Belediyesi-İl Özel İdaresi işbirliğiyle restore edilecek. Bir ay önce Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’unda ziyaret ettiği kilisenin restorasyonu için kaynağın bir bölümünü İstanbul Valiliği bir bölümünü ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi karşılayacak. Balat ile Fener arasında Haliç kıyısında bulanan ve Bulgar Eksarhhanesine bağlı olan Demir Kilise restore edilerek yaşatılacak. Demir Kilise 3 Mart 1878’de imzalanan Ayastefanos Antlaşması ile Balkanlar’da özerk bir Bulgar Prensliği oluşturuldu. Bu tarihten sonra Bulgar hükümeti yeni bir Bulgar Kilisesi yapılması için çalışmalara başladı. Gerekli mali destek hükümetten sağlandı. Fener’de kilisenin olduğu yerde konağı olan Stefan Bogodi de mülkünü kilise yapımı için hibe etti. Kilise temelinin Haliç’e doğru kay-
gan olmasından dolayı burada kaymayı önlemek için önce demir konstrüksiyonlu bir temel düşünüldü. Sonra depreme dayanıklı bir bina yapmak fikri ortaya atıldı. Herhangi bir sorun karşısında prefabrike bir kilise yapmaya karar verildi. Kilisenin projesi Mimar Hovsep Aznavur tarafından çizildi. Yapım işi için de uluslararası bir yarışma açıldı. Yarışmayı Viyana’dan R.Ph.Waagner firması kazandı. 1893’de statik projeleri üzerinde çalışmalar başladı. İstanbul’a Tuna nehri üzerinden Karadeniz’e gemilerle getirilen parçaların montajı yapıldıktan sonra 8 Eylül 1898’de Eksarh I.Yosif’in kutsamasıyla ibadete açıldı. Kuledeki çeşitli büyüklükteki altı çanın üzerinde Rusya’daki Yaroslavi kentinde özel dökümlerin yapıldığı yazılıdır. Kilisenin taşıyıcı profilleri çelikten olup üzeri saç ve döküm levhalarla kaplanmış. Bütün parçalar birbirine cıvata, somun, perçin ve kaynakla birleştirilmiş. Mimari üslup olarak eklektik diyebileceğimiz gotik ve barok parçalar bir arada kullanılmış. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov Türkiye ziyaretinde kiliseyi ziyaret ederek vakıf başkanından bilgi almıştı.
Kızılderili Türk ilişkisi...
B
undan 35000 yıl önce yani MÖ 30000-34000 tarihleri arasında dünya şu andaki görünümünden bir hayli uzaktı. O zamanlar buzul çağının en şiddetli dönemini yaşayan dünyamız büyük kıtasal ve alabildiğince uzaklara uzanan buzullara sahipti. Şimdiki adıyla Bering denizi olarak bilinen bölge o zamanlarda Asya’yı ve Amerika’yı Bering boğazı denilen bir buzul kara köprüsüyle bağlamaktaydı. Ve o za-
bileleri şu şekilde irdeleyebiliriz: Amerika’ya gelen yerleşimcilerin ilk karşılaştıkları kabileler arasında Seminoller, Çerokiler ve Mişuki kabileleri bulunmaktaydı. İspanyol kaşiflerin Amerika’ya olan yolculukları sırasında Kaliforniya’da bulunan Soson, Payitu, Kahula, Mevuk ve diğer bazı kabilelerle karşılaştılar. Günümüzde ise ABD de resmen kabul edilen 554 Kızılderili kabilesi bulunmaktadır. DNA Bulguları: 2-4 Temmuz 1999’da Denizli’de gerçekleşen Yedinci Türk Dünyası Dostluk Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayında konuşan M. Franklin Keel (DoĞu Amerika Kızılderilileri Bolümü Başkanı) Kızılderililer ile Türklerin DNA testlerinin aynı olduğunu ve ayrıca “Y” kromozomunun sadece Türkler ile Kızılderililerde bulunduğunu belirtiyor. Kültürel Benzerlikler: İndiana Üniversitesinden Amerikalı Profesör Denis Sinor Türklerle Kızılderililerin ortak bir kültüre sahip olduklarını belirtmiştir bunlara örnek olarak :
manlar Sibirya bölgesinde avlanan Kızılderili kabilelerin yeni av alanları keşfetmek amacıyla çıktığı yolculuklar sonrasında; bu boğaz kullanılarak Amerika’ya ilk kez ayak basıyorlar. Tabi bu insanlar yeni bir kıtaya geldiklerinden habersizce Atalarının yaptığı gibi Sibirya bölgesinde avlandıklarını düşünüyorlardı. Bu yeni av yerlerini beğenen Kızlıderililer buralara ve yerleştiler ve kabileler oluşturmaya başladılar. Günümüze kadar uzanan tarihleriyle bazı ka-
* Huş ağacından yapılmış oyma kayıklar , * Pinok adı verilen deriden yapılan oba tarzı barınaklar, * Önünde yarıklar bulunan giysi türleri(Kahpe Bizans’ta Süper Gazi’nin kıyafetini hatırlayın) * Loğusa kadınların kutsallığı ve kırkınınyapılması * Cenazede ölü ağlayıcılarının bulundurulması(Ankara yöresine ait bir gelenek,”Yasçı tutmak” olarak bilini
yor.) *Mohavk kızılderilileri’nin Anadolu’ya özgü 12 adet oyundan 11 tanesini oynadıkları biliniyor(Bunlardan biride Uzun eşşek oyunu) * Zakuma Kızılderililerinin(Brezilya’da) güreş tuttukları ve rakiplerden biri can verene kadar mücadele ettikleri biliniyor. * Atabaşkan ve Keçuva kabileleri Anadolu’ya özgü Sicim oyununu oynadıkları biliniyor. * Aynı Altaylılarda olduğu gibi Kızılderililer birbirlerine amca, baba, teyze, hala, ağabey diye hitap ederler. * Kan davası burda da var ve daha niceleri.... Kelimelerin kullanım açısından benzerlikleri Tepek = Tepe Yatkı = Ev , yatılan yer Dodohişça= dudak T-sün = uzun Yu = Su,(yumak= yıkamak ” Çorum yöresinde çamaşır yıkamak =>çamaşır yumak olarak geçer) Tete = Dede Tamazkal = Hamam , temiz kal Kuşa = Kuş Missigi = Mısır Türe = Töre Yanunda = Yanında İldiş = Dişleme Atış-ka = Ateş Ayrıca Fransız dil bilimcisi Dumesnil, Kızılderili dilinde 320 Türkçe kelime tespit etmiştir.
Bayrampaşa’ya dev kompleks Kasım ayında hizmete girecek Ora’da herşey var.
B
ayrampaşa’da yapılan Ora, Türkiye’de ilk kez, kongre, toplantı, gösteri, eğlence, alışveriş, konaklama gibi fonksiyonları bir arada sunuyor.Bayrampaşa’da Otogar, Carrefour ve Bauhaus’un yanında, E-5 ve TEM bağlantı yollarının hafif tramvay hattı ile kesiştiği yerde konumlanan Ora, Atatürk Hava Limanı’na 15, şehir merkezine ise 20 dakikalık bir mesafede bulunuyor. Ora hizmete açıldığında, Bayrampaşa bölgesinde yaklaşık 2500 kişiye istihdam sağlayacak, yılda 13,5 milyon ziyaretçi ve 60 milyon € da ciro hedefleniyor.
Ora İstanbul Gayrimenkul Yatırım ve Geliştirme A.Ş Murahhas Üyesi Ahmet Uluğ, basın toplantısında yaptığı konuşmada, projeyi hayata geçirirken, 24 saat yaşayan bir şehir kesiti hayal ettiklerini, proje kapsamında yer alan, convention, arena, temalı park, outlet ve otel gibi birimlerin de bu hayalin sonucunda şekillendirildiğini söyledi.
Ora’da ana fonksiyonların yanısıra, restoran ve kafeler, fonksiyonlar arasında yer alan ve çeşitli amaçlar için kullanılabilecek 500 kişilik açık hava tiyatrosu, 4000 m2’lik büyük meydanı, 3.000 araçlık kapalı otoparkı, tam donanımlı, spor ve sağlık merkezi olarak hizmet verebilecek 4 katlı fitness ve Spa merkezi gibi bir şehir kesitinde bulunabilecek diğer parçalar da unutulmamış.
Uluğ, Ora projesinin insanların her tür ihtiyacına cevap vermeyi hedefleyerek kurgulanmasının sonucunda, inşaattan daha fazla planlama ve araştırma aşamasının sürdüğünü belirtti. Ora projesini sadece eğlence, sadece alışveriş, sadece konaklama gibi tanımlamanın yetersizliğini vurgulayan Uluğ, Ora’daki fonksiyonların, projenin tamamı için yaratacağı sinerjiye dikkat çekti.
Her fonksiyon için toplumun her kesiminden insanı aynı çatı altında bir araya getirecek Ora, sadece bölge ve İstanbul’dan değil, Anadolu’dan ve Türkiye’nin çevresindeki ülkelerden gelecek ziyaretçilere de ev sahipliği yapmayı planlıyor.
Ora’nın Türkiye’nin ilk dev karma kullanımlı projesi olduğunun altını çizen Ahmet Uluğ, fonksiyonların yönetimini üstlenen ve her biri kendi alanlarında dünyaca tanınan ve sektörlerinin en iyisi olan, çokuluslu işletmecilerinin varlığıyla da Türkiye’deki başka bir ilki başardıklarını ifade etti. 7
moda
8
| Etilife | Nisan ‘2010
Özlem Suer
0 1 0 2 z a Y İlkbahar
9
Arzu Kaprol
Özlem Suer ve Arzu Kaprol 2010 yılı İlkbahar-Yaz kreasyonundan sizin için seçtiğimiz kareler.
10
| Etilife | Nisan ‘2010
11
güzellik
Cildinize nefes aldırın... Kıştan çıkan yorgun cildinizi yaza hazırlamanın vakti geldi.
G
eride bıraktığımız çetin kış mevsimi ile cildiniz rengini, canlılığını mı kaybetti? Yüzünüz o canlı, pembe rengini kaybederek gözaltları mor, rengi soluk sarı bir görüntü halini mi aldı? Kendinizi çirkin ve bakımsız mı hissediyorsunuz? Göz alıcı, canlı bir cilt için en önemli şey bakımdır. Bakımın ana kuralı ise cildin ölü derilerden arındırılmasıdır. Kışın etkilerini cildinizden arındırmak ve bahar mevsimine yeni bir cilt ile merhaba demek için peeling ile cildinizi canlandırarak cildinize nefes aldırabilirsiniz. Estetik ve Plastik Cerrahlar peeling tedavisi hakkında bilgi vererek uygulama öncesi ve sonrasını anlattılar. Peeling cildinizin tamamen yenileyerek sağlıklı tabakayı ortaya çıkarır. “Peeling üst derinin soyulması ile derinin yenilenmesi ve cilt sorunlarının giderilmesinde uygulanan en etkili yöntem. Peelingde temel amaç cildin hasar görmüş tabakalarını kaldırarak sağlıklı tabakayı ortaya çıkarmak ve cildi canlandırmaktır. Cildin uyarılması ile yeni hücre oluşumu hızlanır ve bu sayede cilt daha sağlıklı parlak ve pürüzsüz bir görünüme kavuşur. Peeling ile yüzdeki kırışıklıklar cildin erken yaşlanması, cilt kuruluğu, genişlemiş gözenekler, cilt yorgunluğu, cilt lekeleri çatlaklar ve elastikiyet kaybı gibi sorunlar giderilir. İşlem sonrası bu bölgelerdeki cilt daha genç daha parlak ve daha elastik bir hale gelir. Peeling işlem derinliğine göre belirlenir “Biz peelingleri derinliğine göre; yüzeysel, orta derinlikte ve derin olarak üçe ayırıyoruz. Peelingin derinliği arttıkça etkisi de artar fakat riski de bununla doğru orantılı olarak büyür. Bu bakımdan orta ve de-
rin peelinglerin mutlak surette uzman kişiler tarafından uygulanması gerekir.” Meyve asitleri ile hafif peeling uygulaması ”Meyve asitleri (glikolik asit ve AHA) ile yapılır. Cildin üst tabakası yüzeysel olarak soyulur. 5 dakika içinde yapılan uygulama esnasında ciltte hafif bir yanma ve hafif bir kızarma olur. Hemen sosyal hayata dönülebilir. Haftada 1 defa olmak üzere 5- 6 kere tekrarlanabilir. Üst derinin orta derinlikte soyulmasına dayanan peeling işlemi “Üst derinin orta derinlikte soyulmasıdır. Yüzdeki kırışıklık, leke ve sivilce izlerine daha etkilidir. Uygulama 5 dakika sürer, yüzde 1 -2 dakika süren bir yanma hissi olur. Yüz önce beyazlaşır, daha sonra hafif bir kızarıklığa dönüşür. İki gün sonra cilt üst tabakası dökülerek yeni ve taze deri ortaya çıkar. Yüz üst derisinin yeni deri ile değişmesi 7 -10 gün sürer.10 gün sonra cilt daha pürüzsüz, daha temiz bir hale gelir. Sivilceler ve kırışıklıklar azalır. 1,5-2 ay sonra tekrarlanabilir.” Peelingte en uygun zaman, bahar mevsimi… Estetik ve Plastik Cerrah Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu peeling için en uygun mevsimin bahar ayları olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu: “Peeling bazı cilt tiplerinde kişiye özgü bazı rahatsızlıklar bu uygulamayı riskli hale getirebilir. Bu sebeple doktorunuzun alacağı ayrıntılı peeling tedavisi önem taşır. Uygulama sonrası güneş ışınlarından korunmalı ve makyajdan kaçınılması gereklidir. Eğer peeling tedavisi olmayı düşünüyorsanız doktorunuza sorularınızı çekinmeden sorun ve baharı karşıladığımız bu günlerde, hemen uygulamaya geçin. Güneş peeling için en büyük tehlike ve bu tedavi için en iyi zaman bu aylardır.”
Ter önleyici kullanmalı mıyım?
H
ava sıcaklıklarının artması ile birlikte ter önleyici ürün kullanımı da arttı. Pudralı pudrasız, kokulu, yüksek koruma faktörlü derken ürün çeşitliliği ile birlikte yanlış uygulamalardan doğan sağlık sorunları da baş gösterebiliyor. Ter önleyici kozmetik ürünler vücuttan toksik maddelerin atılımında sorun çıkarabilir! Apokrin bezlerin salgıladığı ter, insan vücudundaki bakteriler tarafından fermente edilir ve ortaya çevreyi rahatsız edici bir koku çıkabilir. Özellikle sıcak havalarda, ağır iş ve spor sonrası bu durumun olmasını engellemek için terlemeyi engelleyici ürün-
12
| Etilife | Nisan ‘2010
ler sıkça kullanılmaktadır. Bu tip kozmetik ürünlerin çeşidi gittikçe artmaktadır, ancak terlemeyi önlemenin de insan vücudu için önemli zararları vardır. Terlemek, vücut ısısının korunmasında temel mekanizmadır ve çevre şartlarına karşı vücut ısısını korur, soğutur. Terlemeyi önleyici ürünlerin kullanılması ile özellikle sıcak havalarda ve ağır egzersiz sırasında vücut ısısı artışı ve buna bağlı halsizlik, kramp, kas ağrısı gibi rahatsızlıklar görülebilir. Yine terleme sırasında ter bezleri böbrek gibi çalışarak bir tür boşaltım organı görevi de görürler. Üre, tuz ve çeşitli toksinler ter bezleri ile vücut dışına atılarak kanın temizlenmesi sağlanır. Bol miktarda ve sık deodorant kullanımı sonucu
vücudumuzdan deri yolu ile yapılan toksin atılımında aksama olabilir. Pudralı deodorantlar vücutta sivilce nedeni olabilir! Özellikle katkılı ve pudralı ürünlerle ilgili önemli bir tehlike de, bu tip ürünlerin koltuk altı ve genital bölgede ter ve yağ bezlerinin kanallarının ağızlarını tıkayarak, geride birikim yapması ve yağ kistleri ile sivilcelenmenin artışıdır. Su ve sabun en etkili çözüm! Doğal yollarla sık olarak uygun ph’da sabun ve su ile yapılan temizlik en fizyolojik ve sağlıklı olan temizliktir, sentetik ürünlerden kaçınılmalıdır.
güzellik
Hayalinizdeki Dudaklara Kavuşun Rujun en sevilen makyaj malzemesi olmasına şaşırmamak gerek! Çünkü ruju sihirli bir değnek gibi kullanarak dudaklardaki kusurları kapatabilirsiniz. Doğru baz Fondöteninizi her zaman dudaklarınıza da uygulayın. Nötr renkli bazın üzerinde rujunuzun rengi öne çıkacaktır. Özelikle açık renk rujlarda bu daha önemlidir. Diğer bir getirisi de, kırışıklıkların ortadan kaybolması! Dudak çevresi Rujunuzla aynı renk veya bir ton açık dudak kalemiyle dudaklarınızın dış kenarlarını çizin. Böylece rujunuz için bariyer oluşturmuş olacaksınız. Ruju özenle sürün Ruju küçük ve sert bir dudak fırçasıyla sürün. Bu şekilde hem daha dikkatli sürmüş olur, hem de rengi daha kolay işleyebilirsiniz. Ayrıca rujunuz daha kalıcı olacaktır. Rujunuzu sürerken kalemle çizdiğiniz dış çevrenin üzerinden taşırmamaya özen gösterin. Hafifçe sabitleyin Fazla gelen boyayı alarak kalıcılık sağlayın. İnce bir kağıt mendili dudaklarınıza bastırın, kısa bir süre bekletin ve çekin. Parlatıcı Dudaklarınızın tatlı bir ışıltıya sahip olması-
nı istiyorsanız, kenarlarını çizip içini boyadığınız dudaklarınızın üzerine bir parça parlatıcı sürün. Tekrar üstünden geçin Kağıt mendili dudaklarınıza bastırdıktan sonra üzerinden tekrar rujla geçebilirsiniz. Bu işlem rengi güçlü kılacaktır.
Kusurlarınızı Kapatın Dudaklar çok inceyse Ruju taşırmış etkisi yaratmadan daha dolgun görünen dudaklar için bazı hileler var: Dudak kalemi ile yumuşak bir hat çizin ve dudaklarınızın köşe kıvrımlarını da boyayın. Sonra ruj fırçası ya da parmağınızla dudağınızın ortasına doğru rengi dağıtın veya daha açık renkte bir rujla üzerinden geçin. Dudaklar asimetrikse Üst dudağınız ince ve alt dudağınız dolgunsa, sadece üst dudağınızın kenarlarını çizin. Kalemi dışarı taşırmayın, bu çoğu zaman yapay bir görünüm verir. Alt dudağınızı çerçevelemeyin. Sonra da her zamanki gibi rujunuzu sürün.
Ağzınız büyükse Ağzınızı biraz daha büyük ya da küçük mü göstermek istiyorsunuz? Bu mümkün, ama abartmayın. Hileye başvururken size yardımcı olacak malzemeler: Dudak kenarına kapatıcı krem ve doğal hatların üzerinden yeni bir çerçeve çizeceğiniz dudak kalemi. Dudaklarınızın daha az dolgun görünmesini istiyorsanız mümkün olduğunca mat, dikkat çekmeyen renkler kullanın. Kalemle dudak çizgilerinizi düzeltip içini boyayın veya dudak pudrası kullanın. Ruj kalıntıları Makyajınız bittiğinde rujunuzun diş üzerinde kalıntı bırakmasını istemiyorsanız kağıt mendilinizi parmağınıza dolayın ve ağzınıza sokup dudaklarınızı kapatın. Bu işlem fazla boyayı alacaktır. Rujunuz pastel tonlarındaysa Dudak kaleminizin rengi mutlaka açık olmalı. Aksi halde ruj yerine dudaklarınızın çerçevesi ön plana çıkacaktır. Makyajla aranız yoksa Hiç olmazsa rujunuzu eksik etmemeye çalışın. Böylece yüzünüze tatlı bir ışıltı gelir
Koyu tenlerde güzelliğin püf noktaları Kişinin ten rengine göre, kullanılacak renkler değişir.İşte size koyu tenlerde güzelliğin püf noktaları...
S
arı, kızıl ve kahve rengi saçlarla bütünleşen koyu tenle en uyumlu renkler; bejden mercana ve çikolata kahvesine uzanan sıcak bir renk paletidir. Bu renkler, cildi daha genç gösterir. Ancak uygulamaya başlamadan önce, birkaç noktaya özen göstermelisiniz. Süreceğiniz fondöten, kendi teninizden daha koyu olmamalıdır. Daha koyu renkli fondöten sürdüğünüzde, doğal durmayacak ve olduğunuzdan yaşlı görüneceksiniz. Cildinizin bir ton açığı veya aynı ton kullanmaya özen gösterin. Göz çevresinde fondöten kullanmayın. O bölgede biriken fondöten, kırışlıkları ortaya çıkarır. Eğer ten renginiz hafif bronz ise, şeftali, mercan, kayısı ve kiremit renklerini kullanabilirsiniz. Pembe tonları sizde güzel durmayacaktır. Allığınızı sürerken, önce hafifçe sürüp, ağırlığını kontrol edin. Eğer az geldiyse ekleyebilirsiniz.Açık renkler, detayları ortaya çıkarır. Koyu renkler ise, geri plana iter. Örneğin, yuvarlak hatlı bir yüzünüz varsa, elmacık kemikleri-
14
| Etilife | Nisan ‘2010
nin altına allık sürerek daha ince gösterebilirsiniz. Kahverengi gözleriniz varsa, günlük kullanım için en ideal renk, sedefli kahvedir. Bu renk gözlerinizi ortaya çıkarır. Akşam saatlerinde, altın veya bronz rengi, dikkati gözlerinize toplar. Üst ve alt kirpiklerin diplerine, açık renk ve pırıltılı eye-liner uygulayın. Gözleriniz daha aydınlık görünecektir. Üst kirpik diplerine çekeceğiniz kalemle, bakışlarınızı daha etkili hale getirebilirsiniz. Bej ve şeftali renkleri, teninizin rengi ile uyum sağlayacağından, dudaklarınızı doğal gösterir. Ayrıca açık ve parlak renklerle, ince dudakları daha dolgun gösterebilirsiniz. Dudaklarda kullanacağınız turuncu tonları, hemen bakışları üstüne çeker.Önce rujunuzun rengine yakın bir dudak kalemiyle kontur çekin. Sonra içini rujla boyayın. Eğer dudaklarınız inceyse, kalemi çok hafifi dışarıdan çekebilirsiniz. Daha fazlası doğal olmayacaktır.
Bitki kürleri ile evde cilt bakımı... Cildinizin ölü hücrelerden arınıp kendini yenilemesinin hızlandırılmasında maske ve peeling uygulamalarının büyük yararları var. Maskeleri haftada 1-2 defa, peelingi ise ayda 1 ya da 2 defa uygulamalısınız. İşte evde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz bitkisel cilt bakımı kürleri… Her tür cilt için papatya yağı kürü
bezle, yüze, boyuna ve dekolteye sürülür ve 10 dakika bekletilir. Sonra bolca ılık su ile durulanır.
30 gr mayıs papatyası, 100 ml susam yağı ve 100 ml kantaron yağına eklenir. Cam yağ kavanozu bir saat boyunca içinde çok sıcak su bulunan derince bir kapta bekletilir. Daha sonra iyice çalkalanır ve temiz bir tülbentten geçirilerek süzülür. Özellikle makyaj sonrası cildi canlandırmak için yağa batırılan pamukla yüz iyice temizlenir. Bu tip temizlik ciltteki ölü hücreleri azaltarak cildin kırışmasını ve yaşlanmasını geciktirir. Normal ve karışık cilt için doğal yağ karışımı 10 ml soya yağı ve hintyağı, 20 ml bademyağı ve 30 ml zeytinyağı iyice karıştırılarak koyu renkli bir şişeye aktarılır. Yağla ıslatılan bir pamukla, yumuşak hareketlerle yüze, boyuna ve dekolteye yedirilir. Yağlı cilt için temizlik maskesi
Yağlı ciltler için peeling İki yemek kaşığı ince rendelenmiş limon kabuğu, iki yemek kaşığı yulaf unu ve altı yemek kaşığı dolusu buğday kepeği iyice karıştırılır ve biraz su eklenerek esnek bir lapa haline getirilir. Dairesel hareketlerle, 2-3 dakikalık bir süre boyunca cilt temizlenir. Sonra bolca ılık suyla yıkanır. Kuru ciltler için çay losyonu Bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suda, bir tatlı kaşığı dolusu yeşil çay haşlanır, üstü kapalı olarak 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Bir yumurta sarısı, bir tatlı kaşığı dolusu çiçek balı ve 10 ml gliserin eklenip demlenen yeşil çay, mikserle iyice karıştırıldıktan sonra bir kavanoza konarak saklanır. Haftada 2-3 kez temiz bir pamuk yardımıyla cilde yavaş yavaş sürülür.
Bir yumurta sarısı, bir yemek kaşığı susam yağı ve 3-4 damla limon suyu iyice karıştırılarak krem kıvamına getirilir. Elle veya bir
Bakımlı eller için ipuçları Havaların ısınması ile ciltte meydana gelen kuruluklardan en çok etkilenen bölgelerden olan ellerin bakımı ve sağlığı için özellikle dikkat etmek gerekiyor. Uzmanlar, güzel, sağlıklı ve bakımlı eller için birbirinden önemli ipuçları veriyor.
Kurutmayan temizleyiciler kullanın Ellerinizi kurutmayan temizleyici kullanımına önem verin. Her el yıkama sonrası ellerinizin nem kaybettiğini unutmayın. Ilık suyla yıkayın Ellerin ılık suyla, cildi kurutmayan sabunlarla yıkanmasına dikkat edilmelidir. Kısa banyo yapın Banyo süreleri kısa tutulmalıdır. Uzun süren banyolar, derinin daha fazla nem kaybetmesine neden olur. Nemsiz bırakmayın Nemlendirici kullanmaya önem gösterin; ellerinizi sık sık nemlendirin. Zeytinyağı ve E vitamini Shea yağı, gliserin, zeytinyağı ve vitamin E içeren nemlendiriciler el sağlığı için faydalıdır.
15
eğitim
Bir çoçuğun ağzından anne ve babasına 12 altın öğüt! 1.Beni şımartmayın her istediğim şeyi elde edemeyeceğimi biliyorum sadece sizi deniyorum 2.Benim kötü huylar edinmemi engelleyin bunların erkenden ortaya çıkarılmasında ve önlenmesinde size güveniyorum. 3.Bana tatlı sert davranmaktan çekinmeyin! bunu tercih ederim benim daha güvenli hissetmemi sağlar. 4.Benim yanlışlarımı başkalarının önünde söylemeyin..! 5.Herhangi birşeyin sonucunda beni kurtarmayın,bazen acı veren bu
“
kendimi istediğim kadar iyi anlatamadığımı unutmayın
yolla öĞrenirim. 6.Benim küçük hastalıklarımı büyütmeyin. 7.Düşüncesizce yerine getiremeyeceğiniz şeyleriyapacağınıza söz vermeyin..! 8.Kendimi istediğim kadar iyi anlatamadığımı unutmayın. 9.Dürüstlüğümü fazla zorlamayın,kolayca korkup yalan söyleyebilirim.. 10.Tutarsız olmayın,benim kafamı iyice karıştırır ve size olan güvenimi sarsar 11.Benden özür dilemeyecek kadar gururlu olmayın,bazen içten bi özür beni size çok yakınlaştırabilir.. 12.Unutmayınki büyümek için sizin çok ve anlayışlı sevginize muhtacım,ama bunu size söylemem gerekmez değil mi?
Bunları biliyor muydunuz? Zeka gelişiminin % 60’ının 0-6 yaş arasında tamamlandığını,
Çocuğunuzun yaratıcılığının geliştirilmesinde, okul öncesi eğitimin rolünün çok önemli olduğunu,
Kişiliğin temelinin atıldığı kritik bir dönem olarak adlandırılan okul öncesi yıllarda verilen eğitimin, tüm eğitim kademelerini, hatta tüm yaşamı etkilediğini, kendine güveninin arttığını,
Vücudu temiz tutma, diş sağlığı ve diğer tüm öz bakım becerilerinin okul öncesi eğitimle çocuklarınıza kazandırıldığını,
İlköğretim 1. sınıfına, okul öncesi eğitimden yararlanmış olarak gelen çocuğun, bu eğitimi almadan gelen çocuktan çok daha başarılı olduğunu, okuma-yazmaya diğer çocuklardan daha erken başladığını ve dil gelişimlerinin olumlu yönde ilerlediğini, problem çözme, iletişim kurma ve grup içinde olma becerilerinin çok daha iyi geliştiğini, Okul öncesi eğitimin çocuğunuzun anlama ve anlatma becerisini geliştirdiğini, Okul öncesi eğitimi alan çocuğun duygu ve düşüncelerini daha rahat ifade ettiğini, sosyal yaşama daha rahat uyum sağladığını,
16
| Etilife | Nisan ‘2010
Sağlıklı beslenme bilincinin okul öncesi eğitimle daha kolay verilebildiğini, Çoklu Zeka Kuramını biliyor musunuz ve çocuğunuzun hangi zekaya/zekalara sahip olduğunu okul öncesi eğitim kurumlarında ortaya çıkarıldığını...
“
Çocuk ve Müzik...
“
Müzik hayatımızın en önemli renklerinden biri… Onsuz bir yaşam düşünmek bile zor değil mi? Müzik yetişkinler için olduğu kadar çocuklar içinde önemli. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çocuğun gelişiminde müzik olgusu önemli bir yere sahip. Bu nedenle birçok uzman çocuklara anne karnından itibaren müzik olgusunun aşılanması gerektiğini söylüyor. Anaokulu yıllarının ise çocuklara müzik olgusunun en iyi öğretilebileceği zamanı kapsadığı biliniyor.
Müzikle hareket etme yeteneği
“
Müzikle hareket etme insanoğlu için içgüdüsel bir olgudur. Bunun en iyi örneğini bebeklerde görebiliriz. Bebekler doğduklarından kısa bir süre sonra seslere cevap vermeye başlarlar, daha sonra bu seslerle bazı hareketleri birleştirirler. Bu olgunun çocuğunuzda gelişmesi için; - Çocuğunuzun farklı müzikler dinlemesini sağlayın (klasik, caz, halk müziği…) - Müzik dinlerken istediği gibi hareket etmesine olanak sağlayın. Ona belirli figürler öğretmeye çalışmayın, kendi hareketlerini yaratmasına imkân sağlayın. Sesleri keşfetme ve belirleme yeteneği Çocuklar etraflarında birçok ses duyarlar ve çoğu zaman bu seslerin farkına bile varmazlar. Bu sesleri fark edebilmeleri için yardıma ihtiyaçları vardır. Onlar için; - Çevrenizdeki farklı sesleri bulmaya çalışın ve bu sesleri çocuğunuzun da fark etmesini sağlayın. Örneğin; kuşların cıvıltısı, rüzgârın sesi… - Kullanılabilmesi için basit müzik aletleri edinin. Örneğin; blok flüt, tef… Çocukların bir şeyi öğrenmesinin en iyi yolu o şeyi kendisinin denemesidir. - Eğer müzik aletleri yoksa onlara ses çıkartan çeşitli materyaller sağlayın. Bazen bu materyaller çocuklara daha çekici gelebilir. Örneğin; tencere kapakları, kaşıklar… - Onlarla beraberken sessiz anlar yaratmaya çalışın ve sessizliği anlamasına yardım edin. - Çocuğunuzun ilgisini çeken sesleri belirlemeye çalışın ve bu sesleri daha çok işitmesine yardımcı olun. - Çocuğunuzu duyduğu sesleri anlatması için teşvik edin. Örneğin; rüzgârın sesi nasıl çıkıyor? Bana gösterebilir misin? - Çocuğunuzla ses tahmin etme oyunu oynayın. Çeşitli sesleri taklit edin ya da dinletin ve bu seslerin kime ait olduğunu ona sorun ve tahmin etmesine yardımcı olun. Şarkı söyleme potansiyelini keşfetme yeteneği Çocuklar etraflarında birçok ses duyarlar ve belli bir süre sonra bu seslerle seslerin sahiplerini eşleştirmeyi becerirler. Örneğin; sizin sesinizi sizi tanımaya başladıktan kısa bir süre sonra algılamaya başlarlar. Bu yeteneğin onlarda gelişebilmesi için: - Onlar şarkı söylerken onları cesaretlendirecek konuşmalar yapın ve kendi sesini tanımasına imkân sağlayın. Örneğin; bu şarkını çok beğendim, bana da öğretir misin? - Yine onlar şarkı söylerken kayıt yapın ve daha sonra beraber dinleyin.
sağlık
Neden yiyenler zayıf yemeyenler şişman? Yüzleşmemiz gereken gerçek; çoğumuz sürekli diyet yapıyoruz!
Y
ediklerimizi kısmak için ne kadar uğraşırsak uğraşalım, kilolar yerleşmeye devam ediyor. Peki ince kalmaya çalışmak neden bu kadar zor? Yoksa bedenimizi hiç tanımıyor muyuz? Gözünüz pastanın ikinci diliminde ama almamaya karar verdiniz, çünkü kilonuza dikkat ediyorsunuz. Fakat arkadaşınız üçüncü dilimini yiyor. Nasıl istediği her şeyi yiyip de ince kalabiliyor? Kendi kendinize ‘metabolizması benimkinden hızlı olmalı’ diye düşünüyorsunuz. Fakat Jill Fullerton-Smith, ince kişilerin metabolizmasının aslında şişmanlarınkinden daha yavaş olduğunuz söylüyor: “İnce insanların daha hızlı değil, daha yavaş metabolizmaları vardır. Nasıl büyük bir araba küçük bir arabaya göre daha fazla benzin yakarsa, iri bir beden de küçük bir bedene göre daha fazla yakıt yakar. Her gün kullandığınız yakıtın miktarı, yani kaloriler, sizin metabolik hızınızdır. İnce arkadaşınızın metabolizması sizinkinden yavaştır ve yediklerini size göre daha yavaş yakar. Aşırı kiloluysanız ve fazla kiloları vermek istiyorsanız, metabolizmanızın nasıl çalıştığını anlamanız önemlidir. Sürekli yaktığınızdan daha fazla kalori alıyorsanız, kilo alırsınız. Bu bu kadar basittir. Harcamadığınız her 7 bin 700 kalori için bir kilogram beden yağınız olur. Ekstra her 3 bin 500 kalori için de 453 gram. Ve kilo aldığınızda metabolizma hızınız artar, sonunda aldığınız enerji ile yaktığınız enerji tekrar dengelenir.” 1 SAATTE HARCANAN KALORİ Saatte harcadığınız kalori büyük oranda ne yaptığınıza bağlıdır. Aşağıdaki rakamlar 70 kilo ağırlığında kırk yaşındaki bir kadın için geçerlidir: - Bir saat sakin oturmak: 90 kalori - Bir saat yürümek: 280 kalori - Bir saat jogging: 750 kalori AÇKEN iÇiLEN SU iŞE YARAMAZ Lif, tok tutucu bir gıda tipidir. Lif oranı yüksek beslenme daha uzun süre tok kalmanıza yardım edecek, toplamda daha az kalori almanızı sağlayacaktır. Sağlığınız için de yararlıdır. Lif, tahıl, bakliyat, meyve, çiğ ve az pişmiş sebzeler gibi, bitkisel gıdalarda bulunur. Lif, çok az kalori verir, ama şişirir. Mideniz boş olduğunda bol miktarda ghrelin üretir, bu da beyindeki ‘yeme isteği düğmesi’ne basmasına neden olur. Yemek yedikten sonra mide duvarınız gerilir ve ghrelin (açlık hormonu) üretimi durur. Lif, bir sünger gibi davranır, mideden geçerken suyu tutar ve emer. Bol su içeren yiyecekler tokluk hissini artırabilir. Yemekten önce içeceğiniz bir bardak suyun faydası olmaz, çünkü mide sıvıların geçip gitmesine izin verir. Düşük kalorili çorbalar karnınızı doyurmanın başka bir yoludur. Su gıdayla karışık olmalı ki, mideden geçip gitmesin. Açlığı geciktirmenin bir başka anahtarı da proteindir. Proteinden yana zengin gıdalar genelde yağlı ya da karbonhidrat oranı yüksek gıdalara göre, daha doyurucudur. Protein yüklü gıdalar arasında yağsız et, balık, baklagiller, tofu ve kabuklu yemişler bulunur. 18
| Etilife | Nisan ‘2010
Kalsiyum etkisi Genellikle insanlar kalori kısıtlamalı bir rejime başladıklarında, vazgeçilen ilk şeylerden biridir peynir. Süt ürünlerinin genel olarak yağ oranı yüksek olma ünü vardır. Fakat araştırmacılar, 1980’lerde beslenme ile kan basıncı arasındaki ilişkiyi incelerken kalsiyumun kilo verdirici etkisini rastlantı eseri gördüler. Bu etki tartışılıyor ama onlarca araştırma bunun gerçek, en azından aşırı kilolu olanlar için gerçek olduğuna dair kanıtlara kanıt ekliyor. O halde, ara sıra mideye bir parça güzel peynir indirmek düşündüğünüz kadar kötü değil. Az yağlı olanları seçerseniz, yoğurt, peynir ve sütü düzenli olarak hayatınıza tekrar katabilirsiniz. Muhtemelen bunlar olmadan verdiğinizden daha fazla kilo vereceksiniz. Toplam kalori alımınız aynı olsun ama daha fazla süt ürünü tüketin, böylece kilo verebilirsiniz. Bunun için; - Bir litresinde 700 mg kalsiyum içeren, az yağlı süt veya yoğurdu, kahvaltı gevreklerinin üzerine dökün. - Soğuk milkshake ve sıcak sütlü çikolata için. - Sütlaç ve sütlü irmik tatlısı gibi, sütlü tatlıları yeniden keşfedin. - Doğranmış taze yaz meyveleriyle yiyin. - En sevdiğiniz meyveyle karıştırarak içecek hazırlayın. - Salatalar için yoğurtlu sos ya da atıştırmalık sebze dilimleri için batırma sosu hazırlayın. - Doğal olarak az kalori içeren lor peyniriyle salata yapın. TOKLUK iÇiN 5 ÖNERi 1-İştahınızı dizginleyin, daha az yersiniz. Düşük enerji yoğunluklu yiyecekler daha az kaloriyle iştahınızı bastıracaktır. 2-Su içeriğinin yüksek olmasına bakın: çorbalar, sebzeler, meyveler 3-Az yağlı seçenekleri tercih edin, çünkü kalorilerin çoğu yağlardan gelir. 4-Lif oranı yüksek yiyecekler seçin: tam gıdalar, meyve ve sebzeler. Bu tür yiyecek- ler midenizde şişer, tokluk hissetmenizi sağlar. 5-Protein yönünden zengin gıdalar, yağsız et, balık ve yemişler, uzun süre sizi tok tutar.
Vücudumuzda ne kadar mikrop yaşıyor? Büyükşehirlerde yaşamanın en büyük handikaplarından biridir, çevreden bakteri ve virüsleri kaparak hasta olmak. Otobüste yanına oturduğumuz birinin nefesinden veya inmek istediğimizde bastığımız düğmeden dışarıdaki mikroplar kolaylıkla üzerimize bulaşabilir, aynı şekilde biz kendi mikrobumuzu başkasına bulaştırabiliriz. Temas ettiğimiz yerden bulaşan bu mikroplar akıl almaz bir hızla çoğalarak bizi hasta edebilir. Peki hiç düşündünüz mü insan vücudunda ne kadar mikrop yaşıyor? Cildinizde bulunan ortalama bakteri nüfusu her santimetre kare başına bin 500 ile 100 bin arasında değişiyor. Bu tüm vücudunuzdaki bakterilerin ihtiyatlı nüfusunun 50 milyon bakteri olduğu anlamına geliyor. Bu bakteriler, her 20 dakikada ideal koşullarda bölünebiliyor. Böylece ortalama bir ömür boyunca 100 trilyon bakteriye ev sahipliği yapıyorsunuz. Kişisel temizlik ve hijyene dikkat etmediğinizde de bu bakterileri ve mikropları şehirdeki bütün insanlara bulaştırabilirsiniz.
Anestezi yüzde 100 güvenli mi? Modern monitörler, daha iyi ilaçlar ve en önemlisi bunları kullanabilecek anestezi uzmanlarının varlığı anesteziyi gün geçtikçe daha güvenilir hale getiriyor. BBC Focus’ta yer alan haberde, anestezi bilimindeki ilerlemeler kadar, doktorlar da vücutta daha az direnç gösteren, kontrollü dozlarda farklı ilaç kombinasyonları kullanıyorlar ve operasyon süresince hastaları çok dikkatli bir şekilde gözlemliyorlar. 50 yıl önce ameliyatlarda ölen hastalar, şimdi güvenli bir şekilde ameliyattan sağ çıkıyorlar. Fakat, günümüzde sadece daha hassas, narin ve dayanıksız insanlar için anestezi risk oluşturabiliyor.
İstenmeyen Hamileliğe Karşı Yeni Hap Doğum kontrol yöntemlerine bir yenisi daha eklendi... Cinsel ilişkiye girildikten 5 gün sonra bile kullanıldığında hamileliği önleyen hap üretildi. ABD’de “HRA Pharma” adlı firma tarafından üretilen doğum kontrol hapı, 1241 kadın üzerinde denendi. Cinsel ilişkiye giren kadınların yüzde 97.9’u hapı kullandıktan sonra, ilişkinin ardından 5 gün geçmesine rağmen hamile kalmadı. Amerika’da piyasaya sürülen doğum kontrol hapının Avrupa’da satışa sunulacağı ilk ülke ise Almanya olacak. “Ertesi gün hapı” olarak bilinen “acil doğum kontrol hapları” (kontraseptifler), günümüzde birçok çift tarafından tercih ediliyor. Ancak uzmanlar, acil kontraseptiflerin bir doğum kontrol yöntemi olmadığını, halihazırda kullanılan doğum kontrol yönteminin başarısız olacağını düşündüğünüz durumlarda kullanılması gerektiğini söylüyorlar. Doktorların ayda 1 kereden fazla kullanılmasını önermedikleri bu haplar, şu anda ilişkiden 72 saat sonraya kadar alındığında gebeliği önlemede ciddi etki sağlıyor. Yeni üretilen hap ise 5 gün geçse bile etkili oluyor. 19
eğitim
Çocuğum diş fırçalamıyor... Çocuklara diş fırçalama kültürünü vermek zor değil. Çocukların birçoğu dişlerini fırçalamak istemez ya da zorla fırçalar. Anne ve babaların en zorlandığı konu çocuklara diş fırçalama alışkanlığını kazandırmaktır. Çünkü çocukların dişleri yetişkinlere göre daha çabuk çürür. Dişlerinin çabuk çürümesindeki en önemli etken de fazlaca tüketilmesine izin verilen şeker, çikolata, cips gibi gıdalardır. Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu çocuklarda diş fırçalama eğitimi için anne ve babalara önerilerde bulundu. Çocuklarda diş temizliğine ne zaman başlanmalıdır? “Ebeveynler, çocukların diş temizliğine 6–8 aylıkken başlamalıdır. Bebekler katı gıdaları almaya başladıktan sonra öğün aralarında ve gece yatarken ağız temizlikleri yapılmalıdır. Annelerin bir pamuğu hafif nemlendirerek dişlerin çiğneme yüzeylerini temizlemeleri iyi olur.” Diş Fırçalama eğitimine ne zaman başlanabilir? “Çocukların ileriki yaşlarda bu alışkanlığı sürdürmesinin en kolay ve etkili yöntemi erken yaşlarda dişlerin fırçalanmaya başlanmasıdır. Diş fırçalama eğitimine ise bebeklerin arka dişleri çıkmaya başladıktan sonra başlanmalıdır. İlk fırçalama girişimleri düşünüldüğünden daha zor olabilir. Fakat zamanla bu bebeğinizin de hoşuna giden bir alışkanlık halini alacaktır. Süt dişlerinin yeni çıkmaya başladığı zamanlarda fırçalamanın düzenli olarak yapılması dişetlerine masaj etkisi yaparak bebeğinizin rahatlamasına ve diş çıkarken hissettiği ağrılarının azalmasına sebep olacaktır. Çocuklarda nasıl bir diş fırçası ve macun kullanılmalıdır? “Çocuklar için diş fırçası seçimi yapılırken öncelikle çocuğun ağız ve diş yapısına uygun yumuşak ve naylon kıllardan üretilmiş bir diş fırçası seçilmelidir. Çünkü diş fırçasının sert olması çocuğun dişetlerine zarar verebilir. Eğer çocuk dişlerinde bir acıma hissi ya da kanama görürse korkar ve dişlerini fırçalamaktan vazgeçebilir. Bu yüzden diş fırçası önemlidir. Diş macunu olarak florürlü diş macunları tercih edilmelidir. Diş macunu bir nohut tanesi büyüklüğünde kullanılmalı, diş fırçası düzenli olarak 6 ayda bir değiştirilmelidir. Çocukların dişleri günde 2 kez sabah kahvaltısından sonra ve gece yatmadan önce 3’er dakikalık periyotlarda fırçalamalıdır.”
20
| Etilife | Nisan ‘2010
Çocuklara diş fırçalama nasıl sevdirilebilir? —Çocuğunuzla aynı anda dişlerinizi fırçalayın. Çünkü çocuklar anne ve babalarının davranışlarından etkilenir. —Çocuklara çeşitli renklerde sevdiği birkaç fırça alın. Böylece değiştirerek kullandığı zaman bunu bir oyun haline getirebilir. Bu alışkanlığı daha kolay kazanır. —Çocuğunuza onun sevdiği çizgi film karakterlerinin bulunduğu piyasada satılan diş fırça ve macunlardan alarak diş fırçalama işlemini daha sevimli bir hale getirin. —Çocuğunuzun boyuna uygun bir diş fırçalama panosu oluşturun. —Önce kendisinin dişlerini fırçalamasına izin verin daha sonra örneklerle ona gösterin. —Oyuncak bebeklerinin ya da oyuncaklarının dişlerini fırçalamalarını isteyin. Böylece herkesin dişlerini fırçalaması gerektiğine inanacaktır. —Çocuklarınıza diş fırçalama alışkanlığının yanı sıra doğru beslenme alışkanlığını da kazandırmanız çok önemlidir. Şeker, çikolata, cips gibi yiyecekleri sınırlı tüketmesine izin verin. —Şeker ve benzeri ürünleri yedikten sonra bir ayna yardımıyla dişlerinde ki şeker artıklarını gösterin. Fırçaladıktan sonra da tekrar bir ayna yardımı dişlerini çocuğunuza gösterin. Böylece dişlerinin temiz olduğunu görmesi ona bu işlemin gerekli olduğunu düşündürecektir.
Okul öncesi eğitimin yararları Okul öncesi eğitimin sayısız yararlarından 15 tanesini sizlerle paylaşıyoruz...
►Yaratıcı, bilimsel ve eleştrisel düşünme becerisi gelişir. ►Bağımsız davranışlar edinir ►Hayal gücü genişler. ►Kendi duygılarını tanır ve nedenini öğrenir.Duygularını ifade edebilme becerisi kazanır. ►Başkalarının duygularını tanıyarak empati kurmayı öğrenir. ►Sorunlarla başa çıkma yetisi gelişir. ►Öz bakım becerileri kazanır. ►Psikomotor gelişimi desteklenir. ►Etkileşimde bulunma ve iletişim kurma becerileri artar. ►Yaşadığı ortamı gözleme, veri elde etme ve bu verileri aktarma becerileri edinir. ►Arkadaşlar edinir; arkadaşlık kurmayı ve arkadaşlık ilişkilerini öğrenir. ►Kendini daha iyi tanıma olanağı bulur ve başkalarıyla benzer ve farklı olan özelliklerini ayırt eder. ►Okumaya karşı ilgi duyar. ►Sorumluluk sahibi olur. ►Sanata ve estetiğe olan ilgisi çoğalır.
21
sağlık
Bu formüllerle hastalıklar çok uzağınızda...
Gökkuşağını yiyin: Bu aylarda kırmızı lahana, turuncu havuç, beyaz lahana, yeşil brokoli, elma... Yazın da kırmızı domates, mor patlıcan, yeşil fasulye ve diğerleri... Ancak renkli beslenirken mevsime ait sebze ve meyveleri tüketmek önemli. Uzmanlar sebze ve meyvelerin içerdikleri betakaroten gibi renkli maddelerin, anti oksidan özellikleri nedeniyle kanser riskini azalttığı konusunda hemfikirler. Avrupa Kanser Araştırma Merkezi’nin (EPIC) verileri de bunu doğruluyor. Bu yüzden ajandanıza günde 5 porsiyon meyve sebze yeme ve bunların da farklı renkte olmasına dikkat etme notunu düşebilirsiniz. Yeterli miktarda sıvı tüketin: Gün içinde vücut ağırlığınızla orantılı olarak, her bir kilo için yaklaşık 35 - 40 miligram oranında sıvı tüketmeniz öneriliyor. (Örneğin 60 kiloysanız günde 2-2,5 litre sıvı tüketmeniz gerekir.) Sıvı tüketiminin eksik olması halinde organlardaki oksijen ihtiyacı artar ve kan basıncı düşer. Bu da baş ağrıları ve kalp sıkışmasına neden olabilir. Diğer yandan içmeniz gereken sıvı miktarının tamamının sudan karşılanması gerekmiyor. İçtiğiniz çorba, yediğiniz meyve-sebzeyle de sıvı ihtiyacının bir kısmı zaten karşılanıyor. Bunun yanı sıra içeceğiniz su, süt, ayran ve bitki çayları ile günlük sıvı gereksinimini karşılamış olursunuz. Kasları kuvvetlendirin: Çalışırken ofiste sürekli oturmak ve çok az hareket etmek durumunda kalıyorsanız, bu açığınızı kapatacak egzersizleri mutlaka önemsemeniz gerekiyor. En azından gün içinde 10-15 dakika kendiniz için zaman ayırın ve sırt, kalça ve karın kaslarınızı hareket ettirin. 40’lı yaşlardaysanız bu tarz egzersizler çok daha önem kazanıyor. Çünkü artık kaslarınızın yağ duvarlarıyla kaplanması ve önleminin alınması için geri dönülmez bir sürece girmektesiniz. İyi bir öneri: Domates suyu içmek. (Hem sıvı ilave olarak da C vi22
| Etilife | Nisan ‘2010
tamini almış olursunuz. Karabiberle mükemmel bir tat kazanıyor.) Gülün: Uzmanlar, bir dakikalık gülüşün neredeyse 45 dakikalık bir gevşeme egzersizi ile eşdeğer olduğu kanısında. Strese karşı mücadelenin sürekliliği için de oldukça gerekli bir eylem bu. Üstelik unutmayın; gülünce mutluluk hormonuyla birlikte ağrılarınızı azaltacak maddeler de salgılanıyor. Hesap kitaplarla geçen yoğun iş temposundan kurtulmak için zamanı doğru ayarlayıp, iyi bir yönetim planı çıkarmak gerek. Böylece neyi ne zaman yapacağınızı bilerek en azından stresin de önüne geçmiş olursunuz. Masaj yaptırın: Duruş bozuklukları ve sırt ağrılarından şikayet ediyorsanız,daha fazla vakit kaybetmeden hem bedeninize hem de ruhunuza iyigelecek bir masajı aylık listenize dahil edebilirsiniz. Ayrıca bu tarz gevşetici ve rahatlatıcı uygulamalar sayesinde kan basıncınız da doğal ritmini bulacaktır.Konsere ya da tiyatroya gidin: Bu, sevdiğiniz bir sanatçının konseri ya da klasik bir müzik konseri de olabilir. Önemli olan, ruhunuzu sesleyecek ve size keyif verecek bir aktiviteye her ay katılmaya çalışmanız. Üstelik kitap okumak da bu madde kapsamında iyi gelecek aktivitelerden biridir. Yardımsever olun: Amerika’da yapılan araştırmalardan elde edilen bulgularda, başkalarına yardımcı olmaya çalışan ve birbirine çözüm üreten kadınlar arasında dayanışma duygusuyla paralel olarak depresyon ve menopozun getirdiği sıkıntıların hafiflediği görülmüş.
“
Altın kuralları not edin hayatın keyfine bakın.
“
Bahar Ayı Güzellik Trendleri
O
ESTETIK MERKEZI
Kendinizi Bizimle Yeniden Keşfedin
DOĞRU ZAMAN + DOĞRU KİŞİ + DOĞRU YÖNTEM
MÜKEMMEL SONUÇ
Dudaklara bahar bakımı yapın
Her zaman her yerde dudaklarınızdan hiç eksilmeyecek bir kokteyl tadına ne dersiniz? Blistex Fruit Smoothies; çilek ve orman meyveleri, kavun ve tropik tatlar gibi özel aromalarıyla, dudaklarınızı nemlendirerek koruyor. Selülitle savaş dönemi geldi Doğal cilt bakım ürünleri ile tanınan NUXE, selülitle aranızdaki savaşta, dengeleri değiştiriyor. NUXE; şaşırtıcı sıkılaştırma ve şekillendirme özellikleri ile sıradışı etkiler yaratan Anti-Selülit Krem Jel ve İnceltici Masaj Yağı ile kusursuz bir görünüm vaat ediyor.
CONTOUR & MAKE-UP
Ciltte Göz Çevresi Kaş ve Dudak %65 RAHATLAMA Yara İzi Organik Gıda Boyaları İle Derinin Altına Mineral Özünün Aşılanması Bölgesel Ödemlerde Kişiye Özel Renk Seçimi
CİLT BAKIMLARI
%70 AZALMA
Collagen Cilt Bakımları Nem ve Çizgi bakımları Lifting Bakımları Göz ve Boyun Bakımları Kimyasal Peeling(Leke ve Akne Tedavisi)
VÜCUT GÜZELLİĞİ BAKIMLARI Vücut Peelingi Selülit Bakımları Starvac Alet Uygulamaları Sırt ve Göğüs Bakımları Aroma Therapy, İsveç Masajı
Bölgesel Ağrı ve Doku Sertleşmesinde
%95 AZALMA
Rengarenk tırnaklar Amway’in renkli kozmetik markası ARTISTRY, yepyeni ojeler ile renkli dünyasını genişletiyor. ARTISTRY Oje artık çok daha çekici ve çok daha renkli. Soyulmaya ve çatlamaya karşı da uzun süre dayanıyor.
DİĞER BAKIMLAR
Gece ve Gündüz Makyajı Kaş ve Kirpik Boyama Takma Kirpik ve Kirpik Perması İğneli ve Jelli Epilasyon Parafinli El ve Ayak Bakımları Sir Ağda
Güne taze bir başlangıç Lüks yaşam markası Jo Malone, Japon tütsü geleneği Kohdo’nun çağdaş bir yorumu olan Kohdo Wood Koleksiyonu’nu çıkardı. Koleksiyondaki Lotus Blossom&Water Lily adlı parfüm, gün içi kullanımı için birebir.
Porttakal Kabuğu Görünümünde
%85 AZALMA
Enstitümüzde, M.D FORMULATION-GUINOT-PHYTOMER-SKINTECH Markaları Kullanılmaktadır
Ebululla Mardin Cad. 4. Gazeteciler Sitesi No:133 Levent / İstanbul 23 Tel: 0212 279 50 41- 0212 268 34 47
sağlık
Bahar ayının uçarılığına kapılmayın... Aman bahar aylarında gözünüzü hasta yatağında açmayın!
K
ış mevsiminin bitip, baharın başladığı Mart Nisan aylarında enfeksiyon hastalıklarının görülme riski artar. Mevsim değişikliği durumunda kişilerin beslenme alışkanlıklarının hayat düzenlerinin değişmesi ile birlikte bağışıklık sisteminin de etkilenmesi sonucu hastalıklarda artış gözlenebilir. Genellikle ısınan havanın ve çevre şartlarının da rolü ile bazı parazit ve bakterilerin ortamda çoğalması enfeksiyonların gelişmesinde etkili olur. ÜSYE ve allerjik hastalıklar sık görülüyor Bahar aylarında grip, soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonları(ÜSYE) daha sık görülür. Kişiler öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, yaygın vücut ağrıları, halsizlik ve yorgunluk şikayeti yaşayabilir. Saman nezlesi, polen allerjisi, mevsimsel allerjik rinit de en sık görülen alerjik reaksiyonlardır. Isınan hava ile birlikte su ve gıda ile bulaşan bazı parazit ve bakterilerin de etkisi ile ishaller ortaya çıkabilir. Bahar yorgunluğu da olabilir
Erken çıkan çileğe eriğe kanmayın Meyve ve sebzeyi mevsiminde tüketmek en doğrusudur. En doğal ve sağlıklı meyve sebze, doğal ikliminde ve zamanında yetişenidir. Suni şartlarda ve hormonlu yetiştirilenler ürünler aynı besin değerini taşımaz. Uygun sıcaklık ve çevre şartlarında yetiştirilen sebze meyveler tercih edilmelidir.
Mevsim dönüşlerinde vücudumuzdaki bir takım reaksiyonlar da hastalık gibi algılanabilir. Kış aylarında kısa süren gündüz ve uzun süren gecede kişiler biyolojik saatlerini, beslenme programlarını, uyku düzenlerini ve hayat tarzlarını mevcut duruma göre ayarlar. Baharda günlerin uzaması ile birlikte daha uzun süre dışarıda kalan kişiler ısınan havanın da etkisi ile daha fazla sıvı kaybettiği için vücut bu duruma alışana kadar çeşitli sorunlarla karşılaşabilir. Uykuya ayrılan zamandan çalınıyor, sıvı tüketimi azalabiliyor ve kişiler kendilerini daha yorgun ve halsiz hissedebiliyor. Sağlıklı beslenme altın kural Uzayan gündüz süresi ve aktivitelerle birlikte güne sıkı bir kahvaltı ile başlanmalıdır. Öğün atlamamak çok önemlidir. Lifli sebze ve meyvelerin tüketilmesi önerilir. Sağlıklı beslenmede karbonhidrat yağ ve proteinleri dengeli ve yeterli biçimde almak gerekir. Taze meyve ve sebzelerin tüketilmesi ile vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineraller karşılanabilir. Su için, içirin Erişkinlerin günde 2- 2,5 lt sıvı tüketmesi uygundur ancak bilindiği gibi en sağlıklı içecek sudur. Havanın daha sıcak olduğu ve aktivitenin artığı zamanlarda çay, kahve, meyve suyu, çorba tüketimi ile birlikte 2,5- 3 lt sıvı tüketilmelidir.
24
| Etilife | Nisan ‘2010
Lahana stili giyinin Ani ısı değişikliği durumunda çok kalın ve ince giyinmek de doğru değildir. Soğuk ve sıcağa bağlı olarak vücut direnci düşeceğinden kişinin yaşadığı çevrenin şartlarını bilip ona göre hareket etmesi çok önemlidir. İnce katlar halinde, terletmeyen kumaşlardan oluşan kombinasyonlar tercih edilmelidir. Gerekirse uzman yardımı alın Mevsim dönümlerinde vücudun yeni şartlara alışabileceği zamana kadar geçen sürede beslenme ve uyku düzenine sıvı alımına önem vererek bireysel korunma yöntemleri uygulanabilir. Uzun süren hastalık belirtilerinin olması halinde mutlaka bir hekime başvurulmasını öneriyoruz.
Zayıflamak isteyenlere narenciye özü... Doğal ve herhangi bir yan etkisi olmayan yepyeni bir zayıflama yöntemi olarak narenciye özleri önplana çıkmaya başlıyor. Öğütülmüş gerçek bitki tozlarıyla birlikte doğal yöntemlerle hiç bir diyet uygulamadan incecik bir vücuda sahip olabiliyorsunuz.
Yağları çözen turuncu çare Bu yöntemle kendilerine başvuran 1000 dolayında kadını zayıflattıklanı söyleyen Herbalium’un sahibi ve Doğal Ürün Uzmanı Volkan Kurt, “Kilo verme işini bir hapa havale edip sağlığınızı tamamen bozmaktan vazgeçmelisiniz. Onların kalbe zararlı yan etkilerinin olduğu artık herkesçe biliniyor. Bütün bunlardan dolayı çeşitli diyetleri deneyip, başaramamış kadın ve erkekler, gebelikte kilo alanlar, “çok boğazlıyım” diye yakınanlar ve aşırı şişmanlayan ergenler narenciye ve bitki özleri yoluyla inceliyor. Fazlalıklardan bir daha gelmemecesine kurtuluyor” dedi. Zayıflayan kadınlara promasyon olarak göbek yağlarını kolaya eriten ve sarkmayı önleyen bitki yağı da hediye eden Herbalium zayıflama kurumu şimdiye kadar 1000 dolayında kadının kilo vermesini sağladı. Bu ürünlerin sitesi www.herbalium.net’e başvuran kadınlarden biri olan Aysun Özyurt , daha ilk ayda sonuç aldığını ve şimdiye kadar bir türlü veremediği kilolarınden bu yolla kurtulduğunu söyledi. Herbalium’un bir de etkinliği var: Her ay zayıflayan kadınların bazıları burada bir araya geliyor ve deneyimlerini paylaşıyor
Romatizmaya bitkisel çözüm
Romatizma özellikle nemli bölgelerde yaşayan insanlar için büyük bir problem taşımaktadır. Romatizmal hastalıkları evinizde, ilaç kullanmadan, bitkisel yöntemlerle çözebilirsiniz. Aynı zamanda bir çok sağlık probleminin çözümü olarak kullanılan papatyaların faydalarını uzmanlar açıklıyor.
Kilolar bir daha geri gelmiyor Diyetsiz incecik yapan özler portakal ve limon özlerinden, bazı çekirdeklerden ve bitkilerden üretiliyor. Bu sezon kilo sorunu olanların “turuncu çare”yi denediklerinde pişman olmayacaklarını anlatan, Volkan Kurt, en büyük sorun olan bölgesel zayıflama hakkında da şunları söyledi: “Bazı narenciye meyvelerinden ve şifalı bitkilerden özel yollarla elde edilen zayıflatan öz, ‘uçucu yağ’ formunda. Suya damlatılarak kullanılıyor. Bunun yanı sıra öğütülmüş bazı şifalı bitkiler de kullanılıyor. Bu narenciye özleri, yağları bir daha gelmemecesine çözerek bedenden atıyor ve herhangi bir yan etki olmadan forma kavuşturuyor.
Cep telefonları uyku problemine sebep oluyor Yapılan araştırmalara göre, cep telefonundan yayılan radyasyonlar kişinin uyku düzeninin bozulmasına ve daha kısa süre uyumasına sebep oluyor.
Romatizma ağrılarına karşı, zeytinyağında 10-15 gün kadar bekletilen çiçekleriyle elde edilen özü ağrılı yerlere uygulanır.
Ayrıca baş ağrısı ve hafıza sorunlarına da neden olduğu belirtildi. Yapılan açıklamada,cep telefonlarının yol açtığı en büyük riskin, bedenin kendini yenilediği derin uyku süresinin azalması olduğu belirtiliyor. Özellikle gençlerde, gece geç saatlerde cep telefonu kullanımının ruhsal değişimlere, kişilik problemlerine ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi sorunlara neden olabileceği açıklanıyor. Yaşları 18 ile 45 arasında olan 71 kişinin katıldığı çalışmada, katılımcıların %38′i cep telefonu kullanımına bağlı olarak stres hormonları, performans, ve uyku ile ilgili problemlerinin olduğunu bildirdi. Yapılan çalışmada katılımcılara radyo dalgası verildiği ve performans ve hafıza testleri ile ruhsal durumlarının ve semptomların değerlendirildiği açıklandı.
Saçlara çok yararlı olan bir banyo suyu hazırlamak üzere çiçekleri suda kaynatılır. Bu banyo suyuna daldırılan tarakla saçlar taranır.
Sonuç olarak, radyo dalgasına maruz kalan kişilerin derin uykuya yaklaşık altı dakika daha geç geçtikleri gözlemlendi.
Yatıştırıcı, tonik ya da boğaz ağrıları antiseptiği olarak, yaş veya kurumuş çiçeklerinden hazırlanan infüzyon olarak uygulanan, günde birkaç kez de içilebilen papatya, uykusuzluğa ve cilltteki aknelere de iyi geliyor. Uzmanlar, bu çiçeğin diğer etkilerini şöyle sıralıyor: Akne durumunda bu infüzyonla yüz yıkanıp kurulanırsa cildi temizler.
25
yoga academy
Yoga ve Sağlık
“
Yoga çalışmalarının ilk meyveleri; mükemmel sağlık, az atık madde, parlak bir cilt, hafif bir beden,hoş bir koku ve tatlı bir ses Şvetaşvatara Upanişada
Yoga sistemini bütünüyle doğru bir şekilde anlamak ve anlatmak için bilgileri, Yoga sisteminin orijinal kaynaklarından öğrenmek gerekir. Günümüzde Yoga konusunda insanlara sunulan bilgilerin çoğu yanlış ve eksik bilgilerdir. Bu nedenle yaygınlaşmış sözde yoga türlerinden ve ekollerinden bahsedilerek birçok tartışma, yanlış anlaşılma ve fikir zıtlaşmalarına neden olunmaktadır. Sonuçta insanlar Yoganın çok çeşitli olduğuna inanmaktadır. Tartışmalar ise hangi türün daha iyi olduğu konusunda sürüp gitmektedir. Bu yazıda sizlere, Yogayı özgün kaynaklardan yani Orijinal Yoga Sistemi’nden alıntılarla anlatmaya çalışacağız. Yoga kelimesi ile Orijinal Yoga Sistemi’ni kastediyordur. Orijinal Yoga Sistemi, dünyanın ilk yazılı kitapları olan Veda edebiyatında açıklanmaktadır. İnsanı tüm yönleriyle geliştirmek için sekiz basamaktan oluşmaktadır. Sekiz basamaklı sistemde, somuttan soyuta giden basamaklar ve her basamakta da binlerce değişik teknik içermektedir. Basamaklar birbirini tamamlayarak insan hayatının tüm boyutlarını kapsamakta, olumlu etkiler yaratmakta, canlandırmakta, dengelemekte ve geliştirmektedir. Yoganın sayısız faydalarından yaralanan insanoğlu yüz binlerce yıldır Yoga yapmaktadır. Günümüzde daha çok Yogayı fiziksel egzersizler olarak görmek ve uygulamak bu sayısız faydalardan mahrum kalmak anlamına gelir. Şimdi size Orijinal Yoga Sistemiyle yapılan derslerimizde, hangi basa-
26
| Etilife | Nisan ‘2010
“
makların olduğunu açıklarken Yoganın bu sayısız faydalardan da bahsetmiş olacağım. Orijinal Yoga Sistemi’nin ilk basamağı olan Yama icra edildiğinde kişi pozitif enerjiyle dolar ve olumlu eğilimleri güçlenir. Kendini evrende ayrı ve üstün olarak değil, evrenin bir parçası olarak hisseder. Niyama olarak bilinen prensipler hayata geçirildiğinde negatif enerji atılır ve kişinin olumsuz eğilimleri giderilir. Kişi kendisinin evrendeki tüm canlı varlıklarla bir aile olduğunun farkına varır. Asana olarak adlandırılan duruşlar Yoganın sadece bir basamağıdır. Yoga duruşları ile omurgayı çeşitli şekillerde çalıştırarak esnek, güçlü ve sağlıklı kılmaktayız. Yoga felsefesine göre ‘’Esnek omurga genç beden demektir.’’Böylece bedensel denge ve koordinasyon gelişmekte, beden duruşu düzelmekte, yerçekiminin etkisini azaltarak kasların ve organların yaşlanmasını ve sarkmasını frenlemektedir. Enerji kontrolünü amaçlayan dördüncü basamakta uygulanan biyoenerji teknikleri sayesinde biyoenerji alanını güçlendirip, genişleterek beden daha enerjik ve sağlıklı olmaktadır. Ayrıca Pranayama olarak adlandırılan solunum teknikleri ile doğru nefes alıp vermeyi öğrenerek duygularımızı kontrol etmeyi öğreniyoruz. Birçoğumuz doğru nefes alıp vermeyi bilmiyoruz. Bu nedenle sıkça solunum yolu rahatsızlıklarına, sinir sistemi ve kalp rahatsızlıklarına yakalanmakta-
Prof. Dr Akif Manaf / Yoga Academy yız. Öğrendiğimiz nefes tekniklerini pratiğe dönüştürerek günlük yaşamımızda uygulayabiliriz. Nefes farkındalığımızı zamanla geliştirerek duyguları yatıştırıp, zihni dinginliğe kavuşturup, kalp atışlarımızı düzene sokabiliriz. Pratyahara olarak bilinen tekniklerde de bilinçli derin gevşeme uygulanarak yorgunluk, uykusuzluk giderilir, birikmiş gerginlik atılır. Bol bol enerji depolanır. Yine bu basamakta uygulanan Çakra teknikleri sayesinde bedende bulunan enerji merkezleri uyandırılmakta, aktifleşmekte ve sağlıklı çalışmaktadır. Kundalini teknikleriyle de enerji merkezlerinin daha verimli çalışmasına, beyin kapasitesinin artmasına, enerji blokajlarının çözülmesine, duyguların güçlenmesine, bilincin yükselmesine ve tüm organizmanın yenilenmesine katkıda bulunmaktadır. Dharana, Dhyana ve Samadhi adı verilen son üç basamak ise odaklanma gücünü geliştiren konsantrasyon, meditasyon ve üstün meditasyon teknikleri uygulanıyor. Zihinsel gerginliğimizi atarak, duygusal huzursuzluk ortadan kalkıyor ve günlük kaygılardan uzaklaşıyor. Yaşamın temposunu yavaşlatarak zorluklarla daha kolay başa çıkabilmektedir. Pozitif bakış açısıyla bakmayı öğrenip, olumsuzluk içeren olayların sonuçları büyütmeden kişi artık hiçbir şeye kızmamaya ve öfkelenmemeye başlıyor. Duygusal tutarsızlık yok oluyor. Duygusal dengenin gelişmesiyle birey aşırı yemek yeme alışkanlığından kurtularak gerçekten acıktı-
“
Astım, diyabet, tansiyon dengesizliği, kireçlenme, sindirim düzensizliği, diğer kronik ve yapısal hastalıkların tedavisinde modern bilim başarısız kaldığı halde Yoga bir alternatif terapi biçimi gibi başarıya ulaşmıştır.
“
ğı zaman, besin değeri yüksek, sağlıklı ve doğal besinler tüketmeye başlıyor. Stresli yaşamdan uzaklaşarak Yoga sayesinde özgüveni artan insanın cinsel yaşamının kalitesi de artmaktadır. Bedensel ve zihinsel terapi Yoga sisteminin en önemli başarılarından biridir. Bu terapi evrensel uyum ve birleşme prensipleri üzerinde kurulduğu için bu kadar güçlü ve etkilidir. Astım, diyabet, tansiyon dengesizliği, kireçlenme, sindirim düzensizliği, diğer kronik ve yapısal hastalıkların tedavisinde modern bilim başarısız kaldığı halde Yoga bir alternatif terapi biçimi gibi başarıya ulaşmıştır. HIV ve kanser tedavisinde Yoga çalışmalarının etkisi araştırılmaktadır ve umut verici olumlu sonuçlar izlenmektedir. Tıp bilim adamlarına göre Yoga terapisi bedenin tüm diğer sistemlerini ve organlarını direkt olarak etkileyen sinir ve endokrin sistemlerinde denge sağladığı için başarılıdır. Bununla birlikte birçok insan için, gittikçe stresi arttıran toplumda, Yoga sağlık ve huzuru korumak için bir vasıtadır. Cep telefonları, bilgisayar, yoğun trafik ve devamlı alış veriş çağında Yoga çalışmaları kişisel ve hatta iş hayatında büyük anlam taşımaktadır. Derslerimize haftada iki kez düzenli devam eden öğrencilerimizde tüm bu bahsettiğim etkileri çok net bir şekilde hem bizler,hem yakın çevreleri hem de kişinin kendisi görebilmektedir. Burada anlattıklarım Orijinal Yoga Sistemi sayesinde elde edeceğimiz faydalardır. Günümüzde yaygın olan yoga türleri veya ekolleri bu yararları sağlayamaz. Bir kaynak yoga yani Orijinal Yoga Sistemi vardır; bir de zaman içinde o kaynaktan alınmış, yaygınlaşmış, yoga türleri vardır. Yoga adı altında yapılan çeşitli şeyler var ama bunlar Orijinal Yoga Sisteminin etkilerine sahip değiller.
27
Dr. N. Linda Fraim
Sağlık Psikoloğu linda.fraim@gmail.com iletişim: 0212 265 24 76
Çocuğun Kişilik Gelişiminde Anne ve Babanın Önemi! Uzun çabalar ve emekler sonucunda minicik bir bebeğin aranıza katılmasıyla aile olabilmek son derece mutluluk verici bir durumdur. Ne var ki, bebeğinizin doğmasıyla bir anda herşey değişir. Yaşam stili, hayat beklentisi, öncelikler, sorumluluklar, psikolojiler...yani, hayatınızın her açısı değişime uğramaya mahkumdur. Tabii çocuklar doğdukları zaman yanlarında bir “yetiştirme kılavuzu” ile doğmuyorlar. Gerçi artık internet, kitaplar, “yardımcı” anneler, hamilelik “koç”ları, anneanne ve babaanne bu sürece dahil oldukları için çok yeni doğum yapan anne çabuk fikir ediniyor ve uygulamaya geçiyor. Unutmayın ki annelik hissi içgüdüseldir ancak annelik ve çocuk bakım becerilerinin de çeşitli yollardan öğretildiğini biliyoruz...Peki, ya çocuğunuzun psikolojisi ile ilgili ne biliyorsunuz? Kabul ediyorum, çocuk psikolojisi ile ilgili çok güzel ve detaylı kitaplar var kitapçı raflarında ama çocuğunuz bu kitapların içinde yazan herşeyi yaşayacak ve size yaşatacak diye bir kaide yada kural yok. Unutmayın ki her çocuğun fiziksel gelişim dönemi aynı şekilde, ANCAK farklı hızlarda olur. Bunun için ebeveynliğin ilk adımında çocuğunuzu başka çocuklarla yada kendi çocukluğunuzla karşılaştırma yapmayın çünkü çocuğunuzun kendine ait bir kişiliği olduğunu unutmayın. Kişilik kavramını göz önünde bulundurursak, bu çocuğunuzun fiziksel gelişiminin yanısıra gelişecek olan en önemli kavramlardan birtanesidir. Öncelikle kişiliğin kısaca tanımını yapacak olursak, kişilik, bir insanı tanımlayan temel niteliklerdir, örneğin inatçı, açık sözlü, dışa dönük, girişken gibi. Bu özelliklerin bir kısmı genetik olarak aileden bize geçer. Bilmem hatırlarmısınız ama, hiç annenizden yada yakın bir ailenizden “aaa aynı baban gibisin” gibi laflar işittiniz mi? İşte o anda göstermiş olduğunuz kişilik niteliğiniz size döllenme sırasında genetik yapınıza kodlanmıştır. Diğer bir yanda da çevrede yaşadığımız olaylar, gerek aileden gördüklerimiz gerekse sosyal çevreden gördüklerimiz, kişiliğimizin oluşumuna ve gelişimine katkıda bulunmuştur. Çocuklarımızın temel kişilik nitelikleri 5 ila 7 yaşları arasında netleşir ve oturmaya başlar. Bu temel niteliklerin gelişiminde en önemli rol ebeveynlerindir. Şüphesizdir ki ebeveynler çocuklarının gelişimleri için her türlü fedakarlıklarda bulunurlar. Ancak, çocuklar genelde annenin yada anneannenin gözetimi altında gelişmektedirler. Tabii ki anne sevgisi ve ilgisi son derece önemli, ancak çok önemli bir detayı da unutmamak gerekir: baba faktörü. Çocuğun sağlıklı bir psikoloji ile büyümesinde, babanın da en az anne kadar önemli bir role sahip olduğunu hiç bir zaman göz ardı etmemek gerekir. Çocuklarımızın fiziksel gelişimi, herhangi bir tıbbi sorun yok ise, akışında doğal olarak gelişecektir ancak çocuklarımızın ruhsal gelişimi kendi halinde oluşan bir olgu değildir. Aile fertlerinin bireysel olarak değil bir bütün olarak yani birlikte çocuklarına ne kadar ilgi gösterdikleri, nekadar ve 28
| Etilife | Nisan ‘2010
ne şekilde oyun oynadıkları, nekadar bireysel sorumluluk verdikleri ya da vermedikleri ,doğru ile yanlışı nasıl ayırt etmeleri gerektiğini öğrettikleri, nekadar ve ne şekilde sosyalleşme imkanı sundukları ve çocuklarına “aman ben yapmadım, ben yaşamadım, onun için çocuğum yapsın/yaşasın” opsiyonunu sunmamaları son derece önemlidir. Çevreme baktığımda bir sürü çocuklu ama eksik aile görüyorum... Gördüğüm tabloda bir anne, bir yada birkaç çocuk, bir ortayaşlı teyze yada gençten bir kız hep birlikte ya yürüyüşteler yada parkta oturup çocukların oyunun bitmesini bekliyorlar. Bu tabloda çok nadiren bir baba gözüme ilişir. Neden? Neden babalarımız çocuklarıyla parkta oynamaz, kumsallarda kale yapmaz yada çocuğuyla sinemaya gitmez? Yanlış anlamayın... tabii ki istisnayi durumlar var, yok değil. Ancak genele baktığımızda nedense babalar ortalıklarda görünmezler ve bu benim için son derece rahatsız edici bir durum olmaya başladı, çünkü çocuklarımızın ruhsal gelişimleri sadece ve sadece anne, kardeş, anneanne, yada teyze ile sağlıklı bir biçimde karşılanamaz. Tamam.. şunu da kabul ediyorum...Babalarımız geçimi sağlayabilmek için yoğun bir biçimde çalışyorlar ama bu çocuklarıyla vakit geçirmemek için bir bahane değildir. Çocuğunuzla birlikte paylaşın hayatı. Zaman o kadar çabuk geçiyor ki ve çocuklar hep böyle minicik kalmıyorlar... son derece hızlı büyüyorlar! Fiziksel ve ruhsal gelişim süreçlerinden geçerken kaçırdığınız her an, hem sizin için hemde çocuğunuz için geri getirilemeyecek ciddi bir kayıptır. “Aman ne olacak canım, ileride büyüdüğü zaman telafi ederiz” diye düşünüyorsanız çok ama çok yanılırsınız. Siz kendi çocukluğunuzda babanızla yada annenizle yapmayı istediğiniz ancak onların yoğunluğu yada ilgisizlikleri sonucunda yapamadığınız şeyleri şu anda yapabiliyor musunuz??? Çocuğunuzun her anında yanında olamayabilirsiniz ancak, mümkün mertebe çocuğunuzun ruhsal gelişiminin her adımında olumlu katkıda bulunmak zorundasınız. Sonuçta, herkesin doğrusu başkasının yanlışıdır ancak çocuğunuzun hayatını şekillendirecek temelleri sizlerin, yani anne ve babanın atacağını asla unutmayın.
“
Çocuğunuzla birlikte paylaşın hayatı. Zaman o kadar çabuk geçiyor ki ve çocuklar hep böyle minicik kalmıyorlar... son derece hızlı büyüyorlar!
“
29
otomobil
30
| Etilife | Nisan ‘2010
31
32
| Etilife | Nisan ‘2010
Atilla Bozkurt
Eğitim Uzmanı, Psikolojik Danışman iletişim: 0212 852 48 13
YASLI ÇOCUKLAR...
Bir çocuk için ana-baba, akraba veya yakın arkadaşın ölümü yıkıcı bir deneyimdir. Çocuğun ölümün yaşam dönemlerinin kaçınılmaz bir bölümü olduğu konusunda dürüstçe ve önemseyen bir tutum içinde hazırlanması ölümle baş etmenin en iyi şeklidir. Ailenin bir üyesi öldüğünde, tüm çocuklar şöyle yada böyle bundan etkilenir ve yetişkinlerden farklı davranırlar.sevdiği birini kaybeden bir çocuğun kendini güvende hissetmesi ancak ailedeki en yakın üyelerden gelecek sevgi ve şefkatle mümkündür. Ölüm acısının ve yaşanan karmaşık duyguların üstesinden gelmek çok güçtür. Küçük çocuklar aileden birinin ölümüyle ilgili duygularını dile getiremezler.Bu yüzden çocuklar, ölüm hiç olmamış ve kendileri bundan hiç etkilenmemiş gibi davranabilirler.Ölümle ilgili duygularını anlaşılması zor, farklı davranışlarla ve oyunlarıyla belli ederler.Çok küçük çocuklar bile, ifade edememelerine rağmen derin bir yas duygusu yaşarlar. Okul öncesi yaştaki çocuklar ölümü genellikle geçici bir durum sanırlar. Ölenin geri gelmesinin mümkün olduğuna inanırlar.Çizgi filmlerde ölen ve tekrar yaşama dönen kahramanları gördükleri için bu inancı taşımaktadırlar.Yaşları 5 ila 9 arasında olan çocuklar, ölümü yetişkinler gibi algılamaya daha hazırdırlar ama yine de kendilerinin veya yakınlarının ölebileceğine inanmazlar. Yas tepkisi beş aşamadan oluşur. Bunlar şok, korku, öfke, suçluluk ve kederdir. Bu aşamalar ister çocuk olsun ister yetişkin olsun ister doktor ister öğretmen olsun herkesi kapsar. Ancak herkes bu aşamlardan geçerken gösterdiği davranışlar farklılaşabilir. Bir yakınını kaybeden bir çocuk çok büyük bir şok yaşayabileceği için bu ölümün gerçek olduğuna inanmaz. Sanki olmamış gibi davranabilir. Bu durumda aile bireyleri çocuktur diye açıklama yapma gereği hissetmeyebilirler veya ilgilenmeyebilirler. Buda durumu daha da içinden çıkılmaz hale getirir. Özellikle anne babasını kaybeden çocuklar kendisine kimin bakacağını merak edebilir, endişe duyabilir. Sevdiği diğer insanları da kaybetme korkusu yaşayabilir. Yakınlarına aşırı ilgi gösterip kendisini sevip sevmediklerini sorabilir. Ölen kişi çocuk için önemli bir yer tuttuğun dan kendini güvensiz hissedebilir. Öfke nöbetleri geçirebilir, saldırganlaşabilir, ölümü inkar edebilir uzun süre depresif davranışlar gösterebilir. Kekelemeye başlayabilir, altını ıslatabilir, sürekli birilerine sarılmak isteyebilir. Bunlar çok doğal ama geçici tepkilerdir. Küçük çocuklar yakınlarının ölümüne kendilerinin sebep olduğuna inanırlar. Şöyle ki, eğer ölümünden çok daha önce, kardeşi, anne ya da babasına kızdığı için, yaşının gereği çok doğal bir tepki olarak “keşke ölse” diye düşünmüşse bu dileğinin gerçekleştiğini sanır ve bundan büyük bir suçluluk duyabilir. Çocuk baş ve mide ağrısı çekebilir, kendisinin de öleceğinden korkabilir. Çocuğun ölüm olayı karşısında gösterebileceği bu davranışların hepsi normaldir. Ama ölümün uzunca bir süre inkar edilmesi veya ölenin arkasından ağlayıp üzülmekten kaçınma, ÜZÜNTÜYÜ UZUN SÜRE BASTIRMAK YANLIŞTIR. 34
| Etilife | Nisan ‘2010
Ölüm Olayının Çocuğa Söylenmesi Çocuklarda yetişkinler gibi yas tutarlar. Yas çok karmaşık bir süreçtir. Çocuktan çocuğa farklılık gösterebilir. Çocukla ilgilenen yetişkinler onunla bu duyguların utanılacak ya da gizlenecek bir tarafı olmadığı tersine bu duyguların sevilen bir kişinin ölümünün de son derece doğal olduğu hakkında konuşulmalıdır. Çocukların hayalleri o denli geniştir ki, onların ölüme ilişkin korku ve endişeleri gerçeklerden daha rahatsız edicidir. Çocuklar ölümün nasıl bir şey olduğunu öğrenmek isterler. Kendileri yaramazlık yaptıkları için ya da kötü ruhlardan dolayı değil, ölümün fiziksel nedenlerden dolayı olduğunu anlamalıdırlar. Çocuklar gömme ve cenaze törenleri hakkında aydınlatılmalıdırlar. Cenaze töreninin ne olduğu ve neden yapıldığını ona açıklayın, fakat gelmesi için ısrar etmeyin. Korku içinde olan bir çocuğu cenaze törenine gitmesi için zorlamak doğru değildir. Onun yerine, bir süre sonra ziyaret etmek amacıyla mezara götürülmesi uygun olacaktır. Sevilen birinin kaybında çocuğa duygularının, korkularının ve isteklerinin anlaşılacağını gösteren bir ortam hazırlayın. Bu ortam çocuğa cenaze töreni planlarının bir parçası olma hakkının da verildiğini gösterebilmelidir. Her ne kadar çocuk bu töreni tam anlayamasa da tören çocuğun bir çeşit rahatlama hissetmesine ve yaşamın devam ettiğini anlamasına yardımcı olur. Burada sözü edilen törene katılması için çocuğa fırsat verilmesidir, zorlanması değil. Törenin amacını açıklayın; bunun ölen kişinin anısına yapıldığını, bu günleri ailenin birbirini rahatlatma, yardım etme ve destek verme zamanı olduğunu ve yaşamın devam ettiğini gösterdiğini anlamasını sağlayın. Ölümü kabul etmek ve bu üzüntünün üstesinden gelmek, pek çok yetişkin için bile çözülmesi zor bir sorun olduğundan, onlar çocukların da bu konuyla baş edemeyeceğine inanırlar. Ölümle ilgili konuşmalardan, törenlerden çocuğu uzak tutmaya çalışarak, onu koruyacaklarını sanırlar. Asıl bu durum çocukları endişelendirir, şaşkınlık yaşamalarına ve kendilerini yalnız hissetmelerine yol açar. Çevrelerindeki insanlardan en çok destek ve güvence istedikleri bir zamanda, zihinlerini kurcalayan pek çok soruyla baş başa kalırlar. Bu sorulardan bazıları arasında: “Bana şimdi kim bakacak?” “Babam/annem/kardeşim/dedem, vb. neden öldü?”, “Ne zaman gelecek?” gibi sorular bulunmaktadır. Çocukların sorularına, onları anlayabileceği tatlı bir dille, olabildiğince gerçek ama basit cevaplar verin. Örneğin, 5 yaşından küçük bir çocuğa, ölen kişinin, uzun bir yolculuğa çıktığını, bu yolculuğun bildiğimiz yolculuklardan farklı olduğunu, o yüzden kendisine veda edemediğini ama her zaman bizi sevmeye devam edeceğini, bizi düşüneceğini söyleyebilirsiniz. Eğer çocuk 6 yaşında ya da daha büyük ise, ölümü, diğer canlıları (bir çiçek veya bir hayvan gibi) ölümü ile ilgili bir örnek vererek açıklayabilirsiniz. Duygularını İfade Etmesine İzin Verin Sakin Olun Sabırlı Olun Panik Yapmayın….
35
röportaj
36
| Etilife | Nisan ‘2010
37
38
| Etilife | Nisan ‘2010
39
sinema En Mutlu Olduğum Yer Kemal ve Elif yaşları 25’i geçmesine rağmen hayatta ne yapacaklarına karar verememiş genç insanlardır. Yolları tesadüfen bir ofis partisinde kesişir. Ikisi de çok sarhoşken, birbirlerinden etkilenirler. Elif yıllar önce çocukluğunu geçirdiği sahil köyünde, açık denizi ilk kez görüşünü anlatır ve “hayatta en mutlu olduğu yer”in orası olduğunu söyler. Kemal, “Hadi atlayıp oraya gidelim” der. Birbirlerini tanımadıkları halde o anın büyüsüne kapılır ve hemen yola çıkmaya karar verirler. Arabaya atlayıp gece gece, bir şeyden kaçar gibi yola düşerler. Istanbul’dan Ege sahillerine uzanan bu yol-
Rina Filme adını veren “Rina”, ada ve insanın aslında tek başına yalnızlığının benzeşmesinden doğan bir metafor. Filmde hayallerimize ulaşmak için yaşadığımız sürece neler yaptığımız sorgulanıyor. Hayatta ev, araba, kariyer gibi birçok maddi şeye sahip olabiliriz ama sonuca baktığımızda koca bir hayatı geride bırakmışızdır ve asıl istediklerimi
Değerlendirme:6.0
Fırtınalı bir hayat yaşamış ama 70 yaşına gelmesine karşın hala durulmamış, ideallerine bağlı bir ressam (Tuncel Kurtiz); kalp krizi geçirdikten sonra işini bırakan, sümüklü böcek besleyip sakin bir yaşam sürmeye çalışan bir avukat (Erkan Can); mesleğini yapmaktan sıkılmış, üstüne bir de karısı tarafından terk edilmiş bir dok
| Etilife | Nisan ‘2010
Çünkü olaylar başlangıçtaki kadar neşeli ve mutlu gelişmez. Birincisi Kemal de, Elif de ilk anda göründükleri kadar uçuk, masum, saf gençler değildir. Derinde, geçmişlerinde su yüzüne çıkmayı bekleyen dertler, hesaplaşmalar vardır. Ikincisi ve yolculuğun seyrini değiştirecek kadar mühim olanı; kullandıkları arabada hayatlarını tehlikeye atacak bir takım büyük sırlar vardır. Onlar farkında değildir ama arabada gizlenen sırrı ele geçirmek için peşlerine silahlı adamlar düşmüştür bile. Değerlendirme:6.4
zi yapamamış, hayallerimizi gerçekleştirememişizdir.Rina,insanların hayalleri ve istekleri için ne kadar fedakarlık yaptıklarını sorgularken; komedi ile dramı iç içe sinematografik bir şekilde izleyiciye sunuyor.
Siyah Beyaz Ankara’da 25 yıldır yaşamını sürdüren Siyah Beyaz Sanat Galerisi ve Bar, ünlü oyuncuların rol aldığı bir filmle beyazperdeye taşınıyor.
40
da birbirlerine aşık olacak ve hayatlarının en büyük macerasını yaşayacaklardır.
tor (Nejat İşler); hayata karşı tek başına direnen, yalnızlığı bir yaşam tarzı haline getirmiş bir iş kadını (Şevval Sam); Siyah Beyaz da onların sığınabilecekleri son liman… Barın sahibiyse kimseye taviz vermeyen, sinirli, alıngan ama dünya tatlısı bir insan olan Faruk (Taner Birsel)... Siyah Beyaz, dostluk, duyarlılık, yaşlanmanın farkına varmak, bir mekâna bağlanmak ve hayatın küçük ayrıntıları üzerine bir film. Değerlendirme:6.7
Iron Man 2 Marvel’in efsane Süper Kahramanı “Iron Man”e dayanan ve gişede büyük başarı elde eden filmin sabırsızlıkla beklenen devam filmi “Iron Man 2” yıldızlarla dolu bir kadrosuyla dikkat çekiyor.Yönetmen Jon Favreau ve Oscar’a aday gösterilen Robert Downey Jr’ı tekrar bir araya getiren “Iron Man 2”de, milyarder mucit Tony Stark’ın (Robert Downey Jr.) zırhlı Süper Kahraman Iron Man olduğu tüm
Yeşil Bölge 2003 yılında ABD önderliğinde Bağdat’ın işgali sırasında, tebligat çavuşu Roy Miller (Damon) ve ordu müfettişlerinden oluşan ekibi, Irak çölünde depolandığından kuşkulanılan kitle imha silahlarını bulmak üzere görevlendirilir. Bubi tuzaklı bir bölgeden diğerine geçen askerler, ölümcül kimyevi maddelerin peşine düşerler. Ancak bunun yerine, görevlerinin amacını taban tabana değiştirecek bir örtbas olayı ile karşılaşırlar.
dünya tarafından bilinmektedir. Teknolojisini orduyla paylaşması için hükümetten, basından ve halktan baskı gören Tony, bilginin yanlış ellere geçmesinden korktuğu için Iron Man zırhının sırrını açıklamak istemez. Yanında Pepper Potts (Gwyneth Paltrow), ve James “Rhodey” Rhodes (Don Cheadle) ile birlikte, Tony yeni ittifaklar kurar ve yeni büyük güçlerle yüzleşir. Değerlendirme:7.6
Farklı amaçları olan ajanlarca çevrilmiş olan Miller, yabancı topraklardaki gizli ve sahte istihbarat bilgilerinin ışığında, zorba bir rejimin yıkılmasına ya da istikrarsız bir bölgede savaşı tırmandıracak yanıtlara ulaşmak zorundadır. Bu hararetli ve tehlikeli yerde, en zor bulunan silahın, gerçeğin kendisi olduğunu keşfeder. Değerlendirme:8.0
Aşk Çeşmesi Aşk hayatında hayal kırıklığına uğrayan New Yorklu müze müdiresi Beth (Kristen Bell), ablasının düğününe katılmak için Roma’ya gittiğinde Aşk Çeşmesi’ndeki sihirli paraları küstahça bir tavırla toplayınca o paraları oraya atmış olan dört erkeğin çekim merkezine girer. Sosis tüccarı Al (Danny DeVito), sokak sihirbazı Lance (Jon Heder), sevgi dolu ressam Antonio (Will Arnett) ve kendini
beğenmiş fotomodel Gale’dir (Dax Shepard) artık onun peşindedir. Beth taliplerinden kurtulmaya çalışırken Nick adlı yakışıklı bir gazeteciyle (Josh Duhamel) tanışır. Ancak onun da diğerleriyle eşit heyecanla peşinden koştuğunu görünce aşkının gerçekliğinden bir türlü emin olamayacaktır. Değerlendirme:8.0
41
etkinlikler KLASİK Akbank Oda Orkestrası 22 Nisan Perşembe CRR Konser Salonu - Istanbul Genç Yetenekler Buluşması 24 Nisan Cumartesi Akbank Sanat - Istanbul İstanbul 2010 Chopin Piyano Haftaları - Gabor Csalog ve Istvan Varga Piyano Çello Resitali 24 Nisan Cumartesi FMV,Işık Lisesi, Muvaffak Benderli Salonu - Istanbul Moskova Grand Klasik Bale Bolşoy Solistleri 24 Nisan Cumartesi CRR Konser Salonu - Istanbul İstanbul Klarnet Korosu - Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Konseri 24 Nisan Cumartesi Caddebostan Kültür Merkezi - Istanbul Sıcak Çikolata 25 Nisan Pazar the Seed - Istanbul Moskova Grand Klasik Bale Bolşoy Solistleri 25 Nisan Pazar CRR Konser Salonu - Istanbul Kimmo Pohjonen Kluster & Proton String Quartet 27 Nisan Salı CRR Konser Salonu - Istanbul Günbatımında Oda Müziği 28 Nisan Çarşamba Borusan Müzik Evi - Istanbul Catriona McKay 28 Nisan Çarşamba Salon İKSV - Istanbul İstanbul 2010 Chopin Piyano Haftaları - Marek Drewnowski Piyano Resitali 28 Nisan Çarşamba Beşiktaş Belediyesi Akatlar Bülent Evcil & Lior Kretzer 29 Nisan Perşembe Borusan Müzik Evi - Istanbul Pelin Halkacı Akın - Metin Ülkü 29 Nisan Perşembe Akbank Sanat - Istanbul Birsen Ulucan - Şeytani Fısıltılar 30 Nisan Cuma Borusan Müzik Evi - Istanbul Virtuoso! Joshua Bell - Sam Haywood, Piyano 01 Mayıs Cumartesi İş Sanat Kültür Merkezi Istanbul İstanbul 2010 Chopin Piyano Haftaları - Endre Hegedüs Piyano Resitali 02 Mayıs Pazar Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi - Istanbul Andante Sunar: Kulüpte Klasik Müzik 03 Mayıs Pazartesi Babylon - Istanbul İstanbul 2010 Chopin Piyano Haftaları - Emre Şen Piyano Resitali 05 Mayıs Çarşamba Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi - Istanbul Fatih Akbulut, klasik gitar 06 Mayıs Perşembe Akbank Sanat - Istanbul İstanbul 2010 Chopin Piyano Haftaları - Özgür Aydın Piyano Resitali 06 Mayıs Perşembe Notre Dame de Sion Lisesi Konser Salonu - Istanbul
42
festivallerpartilerbale/dans
konsergösterisahne sanatları Anjelika Akbar 09 Mayıs Pazar İş Sanat Kültür Merkezi Istanbul İstanbul 2010 Chopin Piyano Haftaları - Emre Elivar Piyano Resitali 09 Mayıs Pazar Notre Dame de Sion Lisesi Konser Salonu - Istanbul Cristina Ortiz 12 Mayıs Çarşamba MKM Attila İlhan Salonu Istanbul Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası 12 Mayıs Çarşamba Caddebostan Kültür Merkezi - Istanbul Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası 13 Mayıs Perşembe Lütfi Kırdar UKSS - Istanbul Ah Güzel İstanbul 15 Mayıs Cumartesi İş Sanat Kültür Merkezi Istanbul Yüreklendirme Konseri 15 Mayıs Cumartesi CRR Konser Salonu - Istanbul Swingle Singers 23 Mayıs Pazar Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi - Istanbul
CAZ-BLUES Yol Project Plays Rock’n Roll & Blues Oldies 22 Nisan Perşembe İstanbul Jazz Center - Istanbul Jülide Özçelik 22 Nisan Perşembe Beyoğlu Hayal Kahvesi Istanbul Jehan Barbur - Güvenç Dağüstün 22 Nisan Perşembe Jazz Stop Beyoğlu - Istanbul Ayhan Sicimoglu & Friends Cuba Vieja 22 Nisan Perşembe Ghetto - Istanbul Fred Wesley & The New JB’s 23 Nisan Cuma Ghetto - Istanbul Elif Çağlar Dörtlüsü 24 Nisan Cumartesi Bosphorus Yatı - Istanbul Ayhan Sicimoğlu & Friends Cuba de hoy 24 Nisan Cumartesi Ghetto - Istanbul
Watcha Clan (Marseille) 30 Nisan Cuma Ghetto - Istanbul Selen Beytekin Dörtlüsü 01 Mayıs Cumartesi Bosphorus Yatı - Istanbul Exodus: Movement of Jah People 01 Mayıs Cumartesi Babylon - Istanbul Fanny Beriaux Quartet 01 Mayıs Cumartesi İstanbul Jazz Center - Istanbul Jozi Levi: Brazil Project feat. Berg Campos (Rio de Janerio) 01 Mayıs Cumartesi Ghetto - Istanbul Fanny Beriaux Quartet 01 Mayıs Cumartesi İstanbul Jazz Center - Istanbul Selen Beytekin Dörtlüsü 02 Mayıs Pazar Bosphorus Yatı - Istanbul Aydın Esen ve Randy K 05 Mayıs Çarşamba Babylon - Istanbul Kevin Mahogany Quartet 06 Mayıs Perşembe İstanbul Jazz Center - Istanbul
Bosphorus Yatı - Istanbul
Life Roof - Istanbul
Cazın Ustaları: John McLaughlin - The Fourth Dimension 18 Mayıs Salı İş Sanat Kültür Merkezi Istanbul
90lar Türkçe Pop Partisi 30 Nisan Cuma Life Roof - Istanbul 90’lar Türkçe Pop Parti 30 Nisan Cuma Studio Live - Istanbul
Harry Connick Jr. 18 Mayıs Salı İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Salonu - Istanbul
Oldies But Goldies 30 Nisan Cuma Babylon - Istanbul
Nouvelle Vague 18 Mayıs Salı Babylon - Istanbul Nouvelle Vague 19 Mayıs Çarşamba Babylon - Istanbul
Doritos Presents: World Music Days #3 - De Phazz 30 Nisan Cuma Otto - Santral - Istanbul 70s 80s 90s Oldies Party & Türkçe Nostalji 01 Mayıs Cumartesi Life Roof - Istanbul
Mısırlı Ahmet ve The Search 21 Mayıs Cuma Punctum Performance Istanbul
Sidekick-Deep Fear 01 Mayıs Cumartesi Garden 74 - Club - Istanbul
Yahya Dai Quartet 22 Mayıs Cumartesi Bosphorus Yatı - Istanbul
Latin Gecesi 04 Mayıs Salı Life Roof - Istanbul
Ayhan Sicimoğlu - Latin All Stars 22 Mayıs Cumartesi Ghetto - Istanbul
Mayer Hawthorne 04 Mayıs Salı Babylon - Istanbul
Yahya Dai Quartet 23 Mayıs Pazar Bosphorus Yatı - Istanbul
PARTİ-DJ
Pantha Du Prince (Live) & Jessica 6 07 Mayıs Cuma Babylon - Istanbul
Karaoke Party 22 Nisan Perşembe Life Roof - Istanbul
Kevin Mahogany Quartet 07 Mayıs Cuma İstanbul Jazz Center - Istanbul
Türkçe & Yabancı Pop Party 23 Nisan Cuma Life Roof - Istanbul
Ayhan Sicimoğlu 07 Mayıs Cuma Jazz Stop Suadiye - Istanbul
Oldies But Live: Retro Komodor 64 - DJ Sener Çetin 23 Nisan Cuma TaXim Live - Istanbul
Latin Gecesi 11 Mayıs Salı Life Roof - Istanbul
70’lerden 2010’a Türkçe Pop Parti 23 Nisan Cuma Studio Live - Istanbul
Phonem by Miller: The Electrosonic City 12 Mayıs Çarşamba Salon İKSV - Istanbul
Fred Wesley & The New JB’s 23 Nisan Cuma Ghetto - Istanbul
Post Dial 13 Mayıs Perşembe Babylon - Istanbul
Infected Mushroom 23 Nisan Cuma Bronx Pi Sahne - Istanbul
Lindstrom & Christabelle (Live) 14 Mayıs Cuma Babylon - Istanbul
Eski 45’likler Partisi - Dj Hakan Küfündür 24 Nisan Cumartesi Life Roof - Istanbul
Latin Gecesi 18 Mayıs Salı Life Roof - Istanbul
Dolunay Obruk - Neşet Ruacan Dörtlüsü 08 Mayıs Cumartesi Bosphorus Yatı - Istanbul Kevin Mahogany Quartet 08 Mayıs Cumartesi İstanbul Jazz Center - Istanbul Kevin Mahogany Quartet 08 Mayıs Cumartesi İstanbul Jazz Center - Istanbul Dolunay Obruk - Neşet Ruacan Dörtlüsü 09 Mayıs Pazar Bosphorus Yatı - Istanbul
Saturday Night Live : Popcore-Tapeloop 24 Nisan Cumartesi TaXim Live - Istanbul
Amsterdam Party - Think Amsterdam! 08 Mayıs Cumartesi Ghetto - Istanbul
The Cinematic Orchestra 21 Mayıs Cuma Tamirane - Istanbul
Al Di Meola 26 Nisan Pazartesi CRR Konser Salonu - Istanbul
Romanian Cultural Institute Presents Harry Tavitian & Cserey Csaba 12 Mayıs Çarşamba Ghetto - Istanbul
Bee Gee @ Studio Live 24 Nisan Cumartesi Studio Live - Istanbul
Carlsberg presents Robots In Disguise (UK) + Bon Mod (Remoov, TR) 21 Mayıs Cuma Ghetto - Istanbul
Mavi Kod 26 Nisan Pazartesi Jazz Stop Suadiye - Istanbul
Kyle Eastwood Quartet 14 Mayıs Cuma İstanbul Jazz Center - Istanbul
Solardip 24 Nisan Cumartesi İndigo - Istanbul
Dub Pistols 21 Mayıs Cuma Babylon - Istanbul
Merve Caloğlu 27 Nisan Salı Jazz Stop Suadiye - Istanbul
Kyle Eastwood Quartet 14 Mayıs Cuma İstanbul Jazz Center - Istanbul
Latin Gecesi 27 Nisan Salı Life Roof - Istanbul
Oldies But Goldies 22 Mayıs Cumartesi Babylon - Istanbul
Focan & Focan Quartet 28 Nisan Çarşamba Ghetto - Istanbul
Ece Göksü Dörtlüsü ve İmer Demirer 15 Mayıs Cumartesi Bosphorus Yatı - Istanbul
City Star Nights by Converse 26 Why? 27 Nisan Salı İndigo - Istanbul
The Cinematic Orchestra 22 Mayıs Cumartesi Tamirane - Istanbul
Ceynur 28 Nisan Çarşamba Beyoğlu Hayal Kahvesi Istanbul
Kyle Eastwood Quartet 15 Mayıs Cumartesi İstanbul Jazz Center - Istanbul
Açık Radyo 15. Yıl Eğlentileri: Pazartesi Sallanır Partisi 27 Nisan Salı Babylon - Istanbul
Pia Tango 29 Nisan Perşembe Jazz Stop Suadiye - Istanbul
Kyle Eastwood Quartet 15 Mayıs Cumartesi İstanbul Jazz Center - Istanbul
Kenan Doğulu Darüşşafaka İçin Söylüyor... 21 Nisan Çarşamba Türker İnanoğlu Maslak Show Center - Istanbul
Hale Caneroğlu 30 Nisan Cuma Jazz Stop Suadiye - Istanbul
Ece Göksü Dörtlüsü ve İmer Demirer 16 Mayıs Pazar
| Etilife | Nisan ‘2010
No Commercial Party 28 Nisan Çarşamba Life Roof - Istanbul Karaoke Party 29 Nisan Perşembe
Bora Duran 22 Nisan Perşembe Jazz Stop Suadiye - Istanbul The Go Find 22 Nisan Perşembe Salon İKSV - Istanbul Demet Akalın Zirve 2010 Yeni Albüm İlk Konser 23 Nisan Cuma Refresh The Venue - Istanbul Sertab Erener 23 Nisan Cuma Balans Jolly Joker - Istanbul Mirkelam & Kargo 23 Nisan Cuma Beyoğlu Hayal Kahvesi Istanbul
İş Çıkışı Partisi: Eski - Yeni Yerli / Yabancı 05 Mayıs Çarşamba Life Roof - Istanbul
Kevin Mahogany Quartet 06 Mayıs Perşembe İstanbul Jazz Center - Istanbul
Kevin Mahogany Quartet 07 Mayıs Cuma İstanbul Jazz Center - Istanbul
Soner Sarıkabadayı 22 Nisan Perşembe Balans Jolly Joker - Istanbul
POP
Cem Adrian 21 Nisan Çarşamba Beyoğlu Hayal Kahvesi Istanbul
Emre Aydın - Yeni Albüm İlk İstanbul Konseri 24 Nisan Cumartesi Refresh The Venue - Istanbul MFÖ 24 Nisan Cumartesi Balans Jolly Joker - Istanbul Mustafa Ceceli 24 Nisan Cumartesi Bursa Suare - Bursa Bora Uzer 24 Nisan Cumartesi Babylon - Istanbul Let Me Entertain You by Sibel Tüzün 24 Nisan Cumartesi Hayal Bistro - Istanbul Erdem Yener 26 Nisan Pazartesi Beyoğlu Hayal Kahvesi Istanbul Bora Duran 27 Nisan Salı Balans Jolly Joker - Istanbul Cenk Sökmen - Kavela 27 Nisan Salı Jazz Stop Beyoğlu - Istanbul Bay J & Geveze 28 Nisan Çarşamba Balans Jolly Joker - Istanbul Temas 28 Nisan Çarşamba Jazz Stop Suadiye - Istanbul Tekirdağ Rakısı Trakya Serisi sunar: Hande Yener’le Dünden Bugüne/Akustik 29 Nisan Perşembe Ghetto - Istanbul Bülent Ortaçgil - Güvenç Dağüstün 29 Nisan Perşembe Jazz Stop Beyoğlu - Istanbul Braun Iontec ile Sertab Erener 30 Nisan Cuma Matine 216 - Istanbul Mirkelam & Kargo 30 Nisan Cuma Beyoğlu Hayal Kahvesi Istanbul Yeni Türkü 01 Mayıs Cumartesi Balans Jolly Joker - Istanbul
Yaşar 01 Mayıs Cumartesi Titanic Otel - Istanbul 123 05 Mayıs Çarşamba Ghetto - Istanbul Candan Erçetin 09 Mayıs Pazar Bostancı Gösteri Merkezi Istanbul Emre Aydın 09 Mayıs Pazar Salon İKSV - Istanbul Dany Brillant 10 Mayıs Pazartesi Haliç Kongre Merkezi - Istanbul Serdar Ortaç 14 Mayıs Cuma Maltepe Üniversitesi Marma Açık Hava Tiyatrosu - Istanbul Tekirdağ Rakısı Trakya Serisi Sunar: Nev 14 Mayıs Cuma Ghetto - Istanbul Levent Yüksel 14 Mayıs Cuma Matine 216 - Istanbul İlhan Şeşen Akustik 15 Mayıs Cumartesi Ghetto - Istanbul Bora Uzer 15 Mayıs Cumartesi Babylon - Istanbul
Dört x Dört 27 Nisan Salı Beyoğlu Hayal Kahvesi Istanbul Gökcan Sanlıman-Play House 28 Nisan Çarşamba Jazz Stop Beyoğlu - Istanbul Temas 28 Nisan Çarşamba Jazz Stop Suadiye - Istanbul Pamela 29 Nisan Perşembe Babylon - Istanbul Sıfır KM 29 Nisan Perşembe Beyoğlu Hayal Kahvesi Istanbul Rock’N Dark 2010 Finali Hayko Cepkin - Anneke van Giersbergen 30 Nisan Cuma Refresh The Venue - Istanbul Teoman 30 Nisan Cuma Balans Jolly Joker - Istanbul Cipso Sunar: The Pierces! 30 Nisan Cuma Roxy - Istanbul Selçuk Balci - Volkan Arslan - Yol 30 Nisan Cuma Jazz Stop Beyoğlu - Istanbul
ROCK
Chantage 30 Nisan Cuma Hayal Bistro - Istanbul
Bank Holiday @ Sean Parker Band 22 Nisan Perşembe Studio Live - Istanbul
Batı Yakası 01 Mayıs Cumartesi TaXim Live - Istanbul
23 Nisan Cuma Punctum Performance Istanbul
Secret Chiefs 3 06 Mayıs Perşembe Salon İKSV - Istanbul
Cingi Performs Queen and the Originals 23 Nisan Cuma Babylon - Istanbul
İstanbul Arabesque Project 06 Mayıs Perşembe Ghetto - Istanbul
Serkan Özcan - Yol Project 23 Nisan Cuma Jazz Stop Beyoğlu - Istanbul Rüya 23 Nisan Cuma Jazz Stop Suadiye - Istanbul Infected Mushroom 23 Nisan Cuma Bronx Pi Sahne - Istanbul Rock Party Hosted by Mabbas 23 Nisan Cuma Babylon - Istanbul Eva 24 Nisan Cumartesi Punctum Performance Istanbul Vega - Model 24 Nisan Cumartesi Bronx Pi Sahne - Istanbul Make Up - Bordo 24 Nisan Cumartesi Jazz Stop Beyoğlu - Istanbul Soul Stuff 24 Nisan Cumartesi Beyoğlu Hayal Kahvesi Istanbul Sıcak Çikolata 25 Nisan Pazar the Seed - Istanbul Sepultura 27 Nisan Salı Küçükçiftlik Park - Istanbul Teoman 27 Nisan Salı Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi - Istanbul
Pinhani 07 Mayıs Cuma Balans Jolly Joker - Istanbul Anathema @ İstanbul 07 Mayıs Cuma Refresh The Venue - Istanbul
20 Mayıs Perşembe Balans Jolly Joker - Istanbul Yüksek Sadakat 21 Mayıs Cuma Balans Jolly Joker - Istanbul Tuborg Gold Rocks Presents Vol. 2: Replikas 22 Mayıs Cumartesi Alt. - Istanbul Caspian 25 Mayıs Salı Studio Live - Istanbul
GÖSTERİ Sunay Bey Tarihi 22 Nisan Perşembe Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi - Istanbul Sermet Erkin’le İllüzyonda Harikalar 24 Nisan Cumartesi Profilo Kültür Merkezi Küçük Salon - Istanbul Yunus Gösterisi 24 Nisan Cumartesi İstanbul Dolphinarium Yunus Gösteri Merkezi - Istanbul Caveman - Mağara Adamı 24 Nisan Cumartesi Beşiktaş Kültür Merkezi Istanbul Yunus Gösterisi 25 Nisan Pazar İstanbul Dolphinarium Yunus Gösteri Merkezi - Istanbul Sermet Erkin’le İllüzyonda Harikalar 25 Nisan Pazar Profilo Kültür Merkezi Küçük Salon - Istanbul Ben Kimim? Peer Gynt (Per Günt) 25 Nisan Pazar İş Sanat Kültür Merkezi Istanbul Çok Güzel Hareketler Bunlar 26 Nisan Pazartesi Beşiktaş Kültür Merkezi Istanbul Lokal Anestezi 26 Nisan Pazartesi Babylon - Istanbul
Moğollar 07 Mayıs Cuma Ghetto - Istanbul
Çok Güzel Hareketler Bunlar - (TV Çekimi) 27 Nisan Salı Beşiktaş Kültür Merkezi Istanbul
Draconian 08 Mayıs Cumartesi Punctum Performance Istanbul
Vedat Özdemiroğlu: Tek Kişilik Komiklik 27 Nisan Salı Hayal Bistro - Istanbul
Multitap 08 Mayıs Cumartesi Salon İKSV - Istanbul
Çok Güzel Hareketler Bunlar 30 Nisan Cuma Bostancı Gösteri Merkezi Istanbul
Midnight Juggernauts 08 Mayıs Cumartesi Otto - Santral - Istanbul Redd Softcore Babylon 08 Mayıs Cumartesi Babylon - Istanbul Riverside 11 Mayıs Salı Studio Live - Istanbul Pickpocket 15 Mayıs Cumartesi Studio Live - Istanbul Lamb of God 17 Mayıs Pazartesi Küçükçiftlik Park - Istanbul Bluesaint Blues Band 18 Mayıs Salı Ghetto - Istanbul Cingi performs Queen and The Originals
Yunus Gösterisi 01 Mayıs Cumartesi İstanbul Dolphinarium Yunus Gösteri Merkezi - Istanbul Caveman - Mağara Adamı 01 Mayıs Cumartesi Beşiktaş Kültür Merkezi Istanbul Yunus Gösterisi 02 Mayıs Pazar İstanbul Dolphinarium Yunus Gösteri Merkezi - Istanbul Çok Güzel Hareketler Bunlar 03 Mayıs Pazartesi Beşiktaş Kültür Merkezi Istanbul Çok Güzel Hareketler Bunlar (TV Çekimi) 04 Mayıs Salı Beşiktaş Kültür Merkezi Istanbul
Yunus Gösterisi 08 Mayıs Cumartesi İstanbul Dolphinarium Yunus Gösteri Merkezi - Istanbul Yunus Gösterisi 09 Mayıs Pazar İstanbul Dolphinarium Yunus Gösteri Merkezi - Istanbul Lokal Anestezi 10 Mayıs Pazartesi Babylon - Istanbul Çok Güzel Hareketler Bunlar 10 Mayıs Pazartesi Beşiktaş Kültür Merkezi Istanbul
Bir Delinin Hatıra Defteri 23 Nisan Cuma Kulis Oda Sahnesi Caddebostan - Istanbul Kirli Çıkı İstanbul 23 Nisan Cuma Barış Manço Kültür Merkezi Istanbul Haneler ekibi oyuncularından Denizaltında Altı Tahammülfersa 23 Nisan Cuma Profilo Kültür Merkezi Küçük Salon - Istanbul Tiyatro Artı: Sesler 23 Nisan Cuma Kumbaracı50 - Istanbul
Yastık Adam 24 Nisan Cumartesi Rüştü Uzel Lisesi Tiyatro Sahnesi - Istanbul Altıdan Sonra Tiyatro Kapıların Dışında 24 Nisan Cumartesi Kumbaracı50 - Istanbul Herkes mi aldatır? (Aşk Otopsisi - Lirik Comedy) 24 Nisan Cumartesi Kulis Oda Sahnesi Caddebostan - Istanbul Basit Bir Ev Kazası 24 Nisan Cumartesi Büyülü Sahne (Eski Sinema 74) - Istanbul
Çok Güzel Hareketler Bunlar (TV Çekimi) 11 Mayıs Salı Beşiktaş Kültür Merkezi Istanbul
Şölen 23 Nisan Cuma Büyülü Sahne (Eski Sinema 74) - Istanbul
Yunus Gösterisi 15 Mayıs Cumartesi İstanbul Dolphinarium Yunus Gösteri Merkezi - Istanbul
Tuhaf İkili 23 Nisan Cuma Türkan Saylan Kültür Merkezi Kardelen 1 Salonu - Istanbul
Yunus Gösterisi 16 Mayıs Pazar İstanbul Dolphinarium Yunus Gösteri Merkezi - Istanbul
Medya Maymunları 23 Nisan Cuma Rüştü Uzel Lisesi Tiyatro Sahnesi - Istanbul
Punk Rock 24 Nisan Cumartesi Dotmarsta - Istanbul
Çok Güzel Hareketler Bunlar 17 Mayıs Pazartesi Beşiktaş Kültür Merkezi Istanbul
Shopping & F***ing/ Alışveriş ve S***ş 23 Nisan Cuma Dot - Istanbul
Memo’nun Önlenemez Yükselişi 25 Nisan Pazar Çevre Tiyatrosu - Istanbul
Çok Güzel Hareketler Bunlar (TV Çekimi) 18 Mayıs Salı Beşiktaş Kültür Merkezi Istanbul
Punk Rock 23 Nisan Cuma Dotmarsta - Istanbul
Metin Zakoğlu ile Oyunculuk Çalışması 25 Nisan Pazar Kulis Oda Sahnesi Caddebostan - Istanbul
Yunus Gösterisi 22 Mayıs Cumartesi İstanbul Dolphinarium Yunus Gösteri Merkezi - Istanbul
TİYATRO Tiyatro Boyalı Kuş: Ophelia’yı Kim Öldürdü? 22 Nisan Perşembe Kumbaracı50 - Istanbul Kirli Çıkı İstanbul 22 Nisan Perşembe Halis Kurtça Kültür Merkezi Istanbul Aşkımızda Virüs Var! 22 Nisan Perşembe Kulis Oda Sahnesi Caddebostan - Istanbul Çelik Manolyalar 22 Nisan Perşembe Rüştü Uzel Lisesi Tiyatro Sahnesi - Istanbul Shopping & F***ing/ Alışveriş ve S***ş 22 Nisan Perşembe Dot - Istanbul Punk Rock 22 Nisan Perşembe Dotmarsta - Istanbul Tiyatro Boyalı Kuş: Ophelia’yı Kim Öldürdü? 22 Nisan Perşembe Kumbaracı50 - Istanbul Masal Masal İçinde 23 Nisan Cuma Çevre Tiyatrosu - Istanbul Memo’nun Önlenemez Yükselişi 23 Nisan Cuma Çevre Tiyatrosu - Istanbul Hayal Kurma Oyunu 23 Nisan Cuma Büyükçekmece Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi - Istanbul Nasreddin Hoca 23 Nisan Cuma Çevre Tiyatrosu - Istanbul
Karanlık Korkusu 23 Nisan Cuma Studio Oyuncuları Sahnesi Istanbul En Mutlu Kim? 24 Nisan Cumartesi the Seed - Istanbul Akbank Karagöz ve Kukla Tiyatrosu 24 Nisan Cumartesi Akbank Sanat - Istanbul İki İnatçı Keçi 24 Nisan Cumartesi Caddebostan Kültür Merkezi Küçük Salon - Istanbul Aladdin’in Sihirli Lambası 24 Nisan Cumartesi TİM Fettah Aytaç Salonu Istanbul Kırt Kırt ile Cırt Cırt 24 Nisan Cumartesi Halis Kurtça Kültür Merkezi Istanbul İki İnatçı Keçi 24 Nisan Cumartesi Caddebostan Kültür Merkezi Küçük Salon - Istanbul Mıknatıs Çocuk 24 Nisan Cumartesi Büyükçekmece Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi - Istanbul Yeni Kuşak Tiyatrosu: Ben Patronum 24 Nisan Cumartesi Akbank Sanat - Istanbul Benim Küçük Sevgilim! 24 Nisan Cumartesi Kulis Oda Sahnesi Caddebostan - Istanbul Yeni Kuşak Tiyatrosu: Ben Patronum 24 Nisan Cumartesi Akbank Sanat - Istanbul Seni Seviyorum, Mükemmelsin, Şimdi Değiş 24 Nisan Cumartesi Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi - Istanbul
Vanti 24 Nisan Cumartesi Çevre Tiyatrosu - Istanbul Bir Kadın Bir Ürkek 24 Nisan Cumartesi Profilo Kültür Merkezi Küçük Salon - Istanbul
Kukla Show 25 Nisan Pazar Caddebostan Kültür Merkezi Küçük Salon - Istanbul Kırt Kırt ile Cırt Cırt 25 Nisan Pazar Halis Kurtça Kültür Merkezi Istanbul Güzel ve Çirkin 25 Nisan Pazar TİM Fettah Aytaç Salonu Istanbul Hayal Kurma Oyunu 25 Nisan Pazar Büyükçekmece Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi - Istanbul Kukla Show 25 Nisan Pazar Caddebostan Kültür Merkezi Küçük Salon - Istanbul Benim Küçük Sevgilim! 25 Nisan Pazar Kulis Oda Sahnesi Caddebostan - Istanbul Çelik Manolyalar 25 Nisan Pazar Rüştü Uzel Lisesi Tiyatro Sahnesi - Istanbul Alevli Günler 25 Nisan Pazar Caddebostan Kültür Merkezi - Istanbul Bir Delinin Hatıra Defteri 25 Nisan Pazar Kulis Oda Sahnesi Caddebostan - Istanbul Pazar Günkü Cinayet 25 Nisan Pazar Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi - Istanbul Bir Kadın Bir Ürkek 25 Nisan Pazar Profilo Kültür Merkezi Küçük Salon - Istanbul Altıdan Sonra Tiyatro: Faili Müşterek 25 Nisan Pazar
44
| Etilife | Nisan ‘2010
45
46
| Etilife | Nisan ‘2010
47
astroloji Koç (20 Mart – 20 Bu ay yeni fikirler ve düşünceler üreteceğiniz verimli günler geçireceksiniz. Özellikle ekip çalışmalarında parlak fikirleriniz ve projelerinizle göz dolduracaksınız. Entelektüel ve iletişim alanındaki faaliyetlerinizin yoğunlaşacağı bir evreye giriyorsunuz. Yaratıcılık potansiyeliniz hayli yüksek. Bu dönem içinde kardeşleriniz ve yakın çevrenizdeki insanların manevi yardımını alacaksınız. Aşkta küçük kaçamaklar yaşayabilirsiniz.
Boğa (21 Nisan – 21 Mayıs) Bu ay olayları fazla irdelemeden akışına bırakarak yaşamaya gayret edin. Sorumluluk bilinciniz yüzünden zihinsel ve fiziksel anlamda ağır yük altına giriyorsunuz. Dinlenmek ve yenilenmek için kendinize zaman tanımalısınız. İnsanlara karşı fazlasıyla iyimser ve iyi niyetle yaklaşıyorsunuz. Biraz daha temkinli olmalısınız. Sevdiğiniz kişiyle pürüzleri geride bırakarak keyifli zaman geçireceğiniz bir döneme adım atıyorsunuz.
İkizler (22 Mayıs – 21 Haziran) Mayıs ayı içerisinde biraz yoğun ve sıkıntılı bir iş dönemi geçirebilirsiniz. Ekip halinde yapılması gereken iş yükünü tek başınıza göğüslemek zorunda kalabilirsiniz. Ama planlı ve programlı hareket ettiğiniz takdirde fazla yıpranmadan hepsinin üstesinden geleceksiniz. Bu ay hava değişimleri yüzünden sağlığınıza daha çok özen göstermelisiniz. Karşı cinsten yeni tanışacağınız kimselere karşı temkinli yaklaşacaksınız.
Yengeç (22 Haziran – 22 Temmuz) Mantığınızın her zamankinden daha dinamik işlediği bir dönemdesiniz, bu sayede gelecek için avantajlı yatırımlar yapacaksınız. İş ortamındaki ilişkilerinize her zamankinden daha çok dikkat etmelisiniz. Yoğun tempoda ufak tefek pürüzlerin gerginliğe dönüşmesine mahal vermemelisiniz. İş ve çalışma temponuzun yoğunluğu yüzünden aşk hayatınızı ihmal edebilirsiniz. Sevdiğiniz kişinin gönlünü almayı ihmal etmeyin.
Aslan (23 Temmuz – 23 Ağustos) Mesleki yaşamınızda maddi hususlarla ilgili bazı pürüzler yaşayabilirsiniz. Bu konudaki beklentinizi daha açık bir diller ifade ederek ortaya koymanız gerekebilir. Özel yaşamınızda her şey gayet olumlu ilerliyor. Oldukça faal ve tempolu bir dönemdesiniz. Zaman zaman sağ sola koşturmaktan bitap düşebilirsiniz. Kendinize daha çok vakit ayırarak dinlenmelisiniz.
Başak (24 Ağustos – 23 Eylül) Mesleki hayatınızda projelerinizin neticelendiği ve iş yükünüzün hafiflediği bir döneme giriyorsunuz. Hedeflediğiniz başarıyı yakaladığınız için keyfiniz bir hayli yerinde olacak. Bu mutlu haliniz ikili ilişkileriniz ve sosyal hayatınıza da olumlu bir şekilde yansıyacak. Ufkunuzu açacak yeni fikirler ve düşünceler ile sizi etkileyecek yeni kimselerle tanışacak, bu insanlarla keyifli diyaloglar kuracaksınız.
48
| Etilife | Nisan ‘2010
Terazi (24 Eylül – 23 Ekim) Mesleki ya da eğitim yaşantınızda zorlu bir evreden geçiyorsunuz. Biraz sabırlı davranarak özveriyle çalışmak durumunda kalabilirsiniz. Ancak, bu süreç bittiğinde başarılı sonuçlar elde edeceksiniz. Bu yoğunluğa rağmen karşı cinsle olan ilişkilerinizde cazibeniz ve albeninizle oldukça dikkat çekiyorsunuz. Özellikle eski aşklarınızla olan ilişkilerinize dikkat etmeli, ilişkiyi yeniden canlandırmamaya çalışmalısınız.
Akrep (24 Ekim – 22 Kasım) Uzun zamandan beri gerek zihinsel gerek bedensel olarak gerilimli günler yaşıyorsunuz. Bu geriliminiz sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebilir, bu nedenle gevşeyerek rahatlamanın yoluna bakmalısınız. Karşı cinsle olan birlikteliğinizde bazı parasal harcamalar yapmak durumunda kalabilirsiniz. Şu zamana kadar üzerinde düşünmediğiniz bazı işler hakkında planlar yapabilirsiniz. Sakin ve soğukkanlı olmalısınız.
Yay (23 Kasım – 21 Aralık) Bu ay duygularınız hayli değişkenlik gösterecek bu sebeple sergileyeceğiniz tutarsız davranışlar yüzünden etrafınızdaki insanlardan olumsuz tepkiler alabilirsiniz. Mesleki yaşantınızda bazı atılımları gerçekleştirmeden önce güvendiğiniz kimselerin görüşlerine de başvurmanız faydalı olabilir. Uzun zamandan beri çözümsüz kalmış bir sorun bu ay çözüme kavuşuyor. Aşk hayatınızda mutlu ve huzurlu bir ay sizi bekliyor.
Oğlak (22 Aralık – 20 Ocak) Sosyal ilişkileriniz açısından sizi bir hayli hareketli günler bekliyor. Eğlenceli ve keyifli ortamlarda eğlenerek stresinizi üzerinizden atacaksınız. Mesleki açıdan Mayıs ayı oldukça sakin görünüyor. Yine de iş hayatınızda beklenmedik çıkışlar yapmaktan ve fikirlerinizde ısrarcı olmaktan kaçınmanızda fayda var. Herhangi bir konuda karar verirken aceleci davranmaktan kaçının. İkili ilişkiler açısından keyifli ve olumlu gelişmeler söz konusu.
Kova (21 Ocak – 19 Şubat) Bu ay sizden uzakta yaşayan ve sevdiğiniz kimselerden güzel haberler alacaksınız. Moralinizin hayli yüksek olduğu bir döneme giriyorsunuz. Özellikle iş yaşamında terfi almanız veya daha yüksek gelirli işlere geçmeniz söz konusu olabilir, alacağınız teklifleri iyi değerlendirin. Yeni projeler ve yorucu günler sizi bekliyor. Sevdiğiniz kişiyi ihmal etmeniz aranızda bazı pürüzlerin çıkmasına neden olabilir.
Balık (20 Şubat – 20 Mart) Bu ay daha sağlıklı ilişkiler kurabilmek için daha kararlı bir tutum sergilemeniz gerekiyor. Kararsız tutumlarınızı bir kenara bırakarak her olayda kendinizi merkeze almaktan vazgeçmelisiniz. Özel hayatınızda bazı hareketlenmeler söz konusu. Bu ay yeni bir ilişkiye başlamanız mümkün. Psikolojik ve fiziksel açıdan oldukça faal olacağınız bir döneme giriyorsunuz.