Cartoon Catalog Eskisehir 2018 - Black and White

Page 1

10. ULUSLARARASI ESKİŞEHİR KARİKATÜR FESTİVALİ 10th International Eskişehir Cartoon Festival 2018


FESTİVAL KOMİTESİ / FESTIVAL COMITEE Karikatürist Tan Oral Yard. Doç. Saadettin Aygün Gülcan Gelerli Yazıcı Nisa Düzel

KATALOG TASARIM / CATALOG DESIGN Funda Karatay



Aktiffelsefe Kültür Derneği kurulduğu 1989 yılından beri Gönüllülük esasıyla çalışan ‘Daha iyi, güzel, adil bir dünya’ vizyonu ile dünyayı bulduğundan daha iyi bırakmak için kültürel, ekolojik, sosyal, sanatsal çalışmalar yapan bir sivil toplum kuruluşudur. 9 ilde; 1 genel merkez, 11 şube, 2 temsilcilik ile çalışmalarını sürdürmektedir. Eskişehir Şubesi 2007'de kurulmuştur. Aktiffelsefe Kültür Derneği insanların felsefi ve manevi gelenekleri üzerine zamansız öğretilerin aktarımını amaçlar. Felsefe bir yaşama sanatıdır ve yaşamda uygulanmalıdır. Çünkü yaşamda uygulanmayan bir bilginin değeri yoktur. Klasik tarz felsefe; yaşam, ölüm, doğum, ahlâk, toplum, sanat gibi insan ile ilişkili birçok alanla ilgilenir. Faaliyetlerimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek için : www.aktiffelsefe.org / www.eskisehiraktiffelsefe.org

Aktiffelsefe Cultural Association is a NGO which organizes cultural, ecological, social, artistic activities voluntarily in order to leave a better world than it found with the vision of ‘A better, more beautiful and more just world’ since 1989. It has 1 general head office, 11 branches and 2 representation offices in 9 cities. Eskişehir Branch was founded in 2007. Aktiffelsefe Cultural Association aims to convey the timeless doctrines of philosophical and spiritual traditions of mankind. Philosophy is an art of living and should be practiced in life. Because knowledge without practice has no value. Philosophy in classical manner is interested in many subjects dealing with man like life, death, birth, morality, society and art. For more information about our activities: www.aktiffelsefe.org / www.eskisehiraktiffelsefe.org

1


Kent Konseyleri hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, çevreye duyarlılık, katılım, yönetişim gibi ilkeler doğrultusunda çalışmaktadırlar. Kısacası kent konseyleri katılımcı demokrasi ve birlikte yönetimin Türkiye’deki en güzel örneklerindendir. Anadolu’nun incisi sıfatıyla tabir edilen Eskişehir, her alanda olduğu gibi Kent Konseyi çalışmalarında da öncü ve örnek bir şehirdir. Eskişehir Kent Konseyimiz, kentin öncelikli sorunları doğrultusunda katılma ve ortaklığa dayalı projeler üretmektedir. Kent konseylerinin temel prensiplerini dili, dini, ırkı ya da siyasi görüşü fark etmeksizin kentimizde yaşayan her vatandaşı kapsaması oluşturmaktadır. Bu noktada kent konseyleri uzlaşma kültürünü benimsemiş bir toplum olabilmek adına büyük önem taşımaktadır. Hoşgörü ilkeleri ile tüm farklılıkları bir araya getirmeyi ve uyum içinde çalışmalarını sağlamayı başaran tüm kent konseyleri adına “Siyah-Beyaz Uzlaşma” konusu ile yapılacak 10. Uluslararası Eskişehir Karikatür Festivali’ne emek verenlere çok teşekkür ederiz. NURAY AKÇASOY / Eskişehir Kent Konseyi ve Türkiye Kent Konseyleri Birliği Başkanı

City Councils work according to principles like developing the consciousness of citizenship, protecting the rights of the city, being sensitive to environment, participation and governance. In short, city councils are the best examples of paticipatory democracy and governance in Turkey. Eskişehir which is regarded as the pearl of Anatolia is a model city in city council activities as in other areas. Eskişehir City Council produces projects with participation and partnership regarding the eminent problems of the city. The fundamental principle of city councils is to embrace every citizen without discriminating their language, religion, race or political view. Regarding this, city councils have much importance in order to be a society which accepts the culture of compromise. On behalf of all the city councils which manage to bring together all the differences with tolerance, we thank the organizers of 10. International Eskişehir Cartoon Festival with the theme “Black and White, Compromise”. NURAY AKÇASOY / General Manager of Eskişehir City Council and Union Of Turkish City Councils

2


SİYAH & BEYAZ Uzlaşma Karşıtlıklar dünyasında yaşıyoruz. Birbirine karşıt olan unsurların çarpıştığı, çelişkiler oluşturduğu, mücadelelere, hatta savaşlara neden olduğu bir çağda bulunuyoruz. Küresel çapta gerçekleşen olaylar ve günlük hayat tecrübemiz bize, karşıtlıkların veya çatışmanın olmadığı bir dünyanın mümkün olmadığı izlenimi veriyor. Zıt olan unsurlar bir araya geldiğinde, aralarındaki mücadelenin kaçınılmaz olduğunu ve birinin diğerine üstün gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Oysa antik uygarlıklar, zıt olan unsurların birbirini tamamladığını, onların bir arada bulunmasının çatışma değil uzlaşma yaratabileceğini düşünüyordu. Uzak doğudaki Yin-Yang kavramı bunun en güzel örneklerinden biridir. Siyah ve beyaz, açıkça birbirine zıt olan iki unsur, büyük bir denge ve uyum ile birlikte birbiri içinde bulunabilir. Aralarında bir uzlaşma söz konusudur ve bütün evren, bu uzlaşma üzerine kuruludur. Zıtlıkların çatışma değil; denge, uyum ve uzlaşma da yaratabileceği fikri, 10. Uluslararası Eskişehir Karikatür Festivali’nin konusunu oluşturmaktadır. Karşıtlıkların, kendi özelliklerini kaybetmeden uyum içinde bir arada bulunabileceği kavramından yola çıkarak, Siyah-Beyaz Uzlaşma konulu karikatürlerinizi bekliyoruz.

BLACK & WHITE Compromise We live in a world of conflicts. We are in the age of opposite elements that confront and conflict each other, even leading to wars. Our everyday experience and global situations give us the impression that a world without conflicts can not exist. We think that when opposite elements come together, a conflict becomes inevitable and one must overcome the other. However, ancient civilizations thought that opposite elements complete each other and when they come together, a compromise can be created, not necessarily a conflict. The concept of Yin-Yang in far eastern cultures, is one of the best examples of this mentality. Black and white, obviously two opposites, can exist inside each other with great balance and harmony. There is a compromise between them and the whole universe depends on this compromise. The idea of opposites creating harmony and compromise instead of conflict, is the theme of 10th. International Eskisehir Cartoon Festival. We expect your cartoons with the theme Black & White (Compromise) regarding opposites can exist in harmony without losing their characteristics.

3


ÖNCEKİ FESTİVALLER / FORMER FESTIVALS 1. Festival, 1999 Karma Sergi Festival, 1999 Mixed Exhibition

9 ülkeden 12 karikatürist 36 eser 9 Countries 12 cartoonist 36 cartoons

2. Festival, 2001 Doğu-Batı Festival, 2001 East-West

20 ülkeden 59 karikatürist 143 eser 20 Countries 59 cartoonist 143 cartoons

3. Festival, 2003 Su ve Yaşam Festival, 2003 Water and Life

34 ülkeden 102 karikatürist 297 eser 34 Countries 102 cartoonist 297 cartoons

4. Festival, 2005 Küresel Isınma Festival, 2005 Global Warming

30 ülkeden 118 karikatürist 281 eser 30 Countries 118 cartoonist 281 cartoons

5. Festival,2007 Kültürlerarası Hoşgörü Festival, 2007 Intercultural Tolerance

35 ülkeden 75 karikatürist 298 eser 35 Countries 75 cartoonist 298 cartoons

6. Festival, 2009 Enerji Festival, 2009 Energy

41 ülkeden 121 karikatürist 299 eser 41 Countries 121 Cartoonist 299 Cartoons

7. Festival, 2012 Felsefe Festival, 2012 Philosophy

38 ülkeden 137 karikatürist 442 eser 38 Countries 137 Cartoonist 442 Cartoons

8. Festival, 2014 Gönüllülük Festival, 2014 Voluntariness

45 ülkeden 163 karikatürist 511 eser 45 Countries 163 Cartoonist 511 Cartoons

9. Festival,2016 Dünya Mirası Festival, 2016 World Heritage

55 ülkeden 255 karikatürist 866 55 Countries 255 Cartoonist 866 Cartoons

10. Festival, 2018 Siyah&Beyaz Uzlaşma Festival, 2018 Black&White Compromise

52 ülkeden 287 karikatürist 961 eser 52 Countries 287 Cartoonist 961 Cartoons

4


SİYAH&BEYAZ UZLAŞMA Siyah Beyaz Uzlaşma, bu toplantının belirleyici başlığı. Bu iki renk burada, farklılıkları çok net bir biçimde anlatan yaygın bir simge oldukları için kullanılmakta. Kaldı ki siyah ve beyaz, renk olarak kabul edilmezler de, değildirler. Aydınlık ve karanlığın çevrede yarattığı sonuçların adlarıdır. Anlatılmak istenen ise, yerine göre, iki farklı kişi olacağı gibi, iki karşıt fikir, iki ters bakış, iki çıkış, iki ayrı menfaat, iki ayrı zihniyet, iki farklı çözüm, iki zıt anlayış vb. başka farklılıklar da olabilir. Siyah ve beyaz arasında bir uzlaşmadan söz açılacaksa, bu taraflardan birinin dediğinin esas kabul edilmesi ve diğerinin reddi ya da taraflardan birinin, diğerinin lehine kendinden vaz geçmesi filan demek de değildir. Yani iki farklı oluş teke indirilecek, demek hiç değil. Uzlaşma ise, tarafların birbirilerinin ne dediğini, ne yaşadığını doğru ve olduğu gibi anlamaları ve bunun ardından bu iki farklılığın oluş nedeni, önemi ve değeri üzerinde bir ayrılığa değil, bir aydınlığa ulaşmalarını beklemek demektir. Uzlaşma denilmesindeki amaç olsa olsa budur. Böylece tartışma kadar, bu doğrultuda yürüyüp gitme yolları da açık kalmış olacaktır. Görülen, duyulan, ellenen, tadılan tek şey fark'dır... Açık ile koyunun fark edilebilmesi için birbirilerine ve uzlaşıya ihtiyaçları vardır. Unutulmamalı ki bütün kitaplar, beyaz üstüne siyahla yazıldığı ve bu iki renk sayfa üzerinde uzlaştığı için okunabiliyor. Öte yandan, farklı renklere, farklı kimliklere karşı gösterilen husumetin, toplumda birçok hasletin kaybolmasına neden olduğu da hep söylenir. Ama bu toplumda pek sevilmeyen başka bir tavır daha var, o da kof ciddiyet ve despotik ağırlık gibi! Mahalleliler, kahve sohbetleri, esnaf arasında ve bunun gibi birlikteliklerde kişiler ciddi görünmekten kaçınır. Hep takılmalarla, şakalar ve nüktelerle birbirini güldürmeye, gevşetmeye çalışırlar. Üstelik diğerini eleştirme konusunda içini dökmek için aynı metodla, dalga ile karışık karşısındakini sıkıştırmayı seçebilir de. Bu nükteli bir yaklaşım olduğu için maruz kalan kızamaz, dersini alır ve bunu karşı nükte ile savuşturur. Kızamaz çünkü ham olmakla damgalanma gibi gizli bir toplumsal tedirginlik duyuyordur. Tümü bir arada, aynı zaman dilimi içinde, aynı mekânlarda, aynı kişiler arasında sürekli yaşanınca orada kendiliğinden bir tolerans ortamı oluşuyor. Filmlerin, hikâyelerin tekrarlanan başlıca konuları bunlardır. Bu da benzer çevrelerde paylaşıldığı için, toplumun bir arada yaşayabilmek adına kaçınılmaz olarak yarattığı bir karakter bulamacı oluşuyor. Ancak zaman zaman bir istisna olarak, büyük savrulmalar ve savaş gibi politik enayilikler sonucu, kalabalıkların içinde yeşeren uzlaşmaz tekillerin çevreyi kışkırtmalarına da tanık olunabiliyor. Ne yazık ki… Böyle durumlarda geriye, anıldıkça can sıkan morluklar gibi izler kalıyor. Yeri geldikçe yine dalgaya vurarak nükteli hafif iğnelemelerle olan biteni anmak, elbette vicdanları rahatlatmak için yararlıdır. Ama kaşıyıp kızartmanın da işe yarayan bir yanı olmasa gerek. TAN ORAL / Festival Danışmanı - Karikatürist 5


BLACK&WHITE COMPROMISE Black White Compromise is the determinative theme of this meeting. These two colours are used for being very common symbols of differences. Moreover, black and White are not accepted as colours and they are not. They are the names of the consequences created by light and darkness. What is being tried to mean is, according to situation, there can be two different persons, two opposite ideas, two different benefits, two different minds, two different solutions, two different understandings etc. If we talk about a compromise between black and white, then we can not say that one side is totally right and the other isn’t, also one side can not abandon itself for the sake of the other. It is certainly not to reduce two different beings into one. Compromise is to understand what these two sides are saying and living as they are and then, to expect that they reach a light not a conflict on the importance and value of these two differences. This is the point in calling it a compromise. So the paths to it will stay open as well as the arguement. What we see, hear, taste and touch is the difference... In order to recognize light and dark, they need each other and they need compromise. We shouldn’t forget that we can read books because they are written on white with black. Besides, it is always said that being hostile to different colours and different identities is the reason for the society to lose its good properties. But there is another attitude in the society that is also unapproved, being serious and despotic! People in the neighbourhood avoid being seen as too much serious when being together with the people in cafes, groceries, shops. They always try to make each other smile with jokes and humor. Even if they critisize each other, they do it with humor. So, the one who is teased doesn’t get angry, learns his lesson and gives an answer with a joke likewise. He can’t get angry because he has a concern about being judged of being immature. If it happens within the same time and space, with the same people, it becomes an inherent tolerance. This is the theme repeated in movies and stories. This is an attitude created by the society in order to live together. But unfortunately, from time to time, as an exception, we can see uncompromising individuals provoke their environment as a consequence of wars… In these situations, we get bruises and scars. It is of course good for relieving our consciousness with jokes and humor when necessary. It is useless to scratch and deepen it. TAN ORAL / Festival Chairman - Cartoonist 6


ENDE

SİYAH&BEYAZ-UZLAŞMA Beatles gurubunun efsane üyelerinden besteci ve söz yazarı Paul Mc Carthney'in, siyah abanoz tahtasından ve beyaz fildişinden yapılmış olan piyano tuşlarına gönderme yaparak sözlerini yazdığı ve bestelediği "Ebony and Ivory" (Ebony: Siyah piyano tuşunu / Ivory: Beyaz piyano tuşunu kastediyor) parçasında şöyle der; "Siyah ve Beyaz" Mükemmel bir uyum içeresinde yaşarlar Piyanomun klavyesinde Ahh Tanrım, neden biz değil ? Hepimiz biliyoruz ki, Nereye gidersek gidelim insanlar aynı Herkesin içinde iyi ve kötü vardır Yaşamayı öğreniriz Canlı bir şekilde hayatta kalabilmek için İhtiyacımız olanı birbirimize vermeyi öğreniriz "Siyah ve Beyaz" Mükemmel bir uyum içeresinde yaşarlar Piyanomun klavyesinde Ahh Tanrım, neden biz değil ? Zıtlıkların birbirini tamamlayabileceğini, bir arada bulunmalarının çatışma değil uzlaşma yaratabileceğini, evrenin bu uzlaşma üzerine kurulu olduğunu duyagelmiş , öğrenmişizdir hatta! Ancak "Uzlaşma" kültürünü özümsemiş olan toplumlar , bireyler ,insan refahı için gerekli olan medeni yaşama ve bu yaşamın gelişmesine katkıda bulunmuşlardır. Ünlü filozof Nietzsche'nin dediği gibi "Eksiklerimiz en iyi öğretmendir ve bu öğretmene asla hak ettiği değeri vermeyiz." İspanyol yazar Allan Percy'nin yorumuyla devam edersek, eksiklikler nedeniyle hayal kırıklığı yaşamak yerine yeni bir yola girmek, yaratıcı insanları başarısızlığı kabullenen insanlardan ayıran en önemli seçimdir.

ENDER SAKPINAR / Orkestra Şefi 7


SAKPINAR

BLACK&WHITE COMPROMISE One of legendary members of Beatles, composer and song writer Paul Mc Cartney, says in his “Ebony and Ivory” (Ebony: black piano key/ Ivory: white piano key) which he composed with inspiration from black and white piano keys: Ebony And Ivory Live Together In Perfect Harmony Side By Side On My Piano Keyboard, Oh Lord, Why Don't We? We All Know That People Are The Same Where Ever We Go There Is Good And Bad In Everyone, We Learn To Live, We Learn To Give Each Other What We Need To Survive Together Alive. Ebony And Ivory Live Together In Perfect Harmony Side By Side On My Piano Keyboard, Oh Lord, Why Don't We? We have heard, we have learned that opposites can complete each other; their being together can create compromise, not conflict and this compromise is the foundation of the universe! Only the individuals and the societies that learned the culture of “compromise” have contributed to the development of the civilization which is necessary for the human well being. As famous philosopher Nietzsche said: "Our deficiencies are the best teacher and we can never give it the value it deserves." If we continue with the comment of Spanish author Allan Percy, to enter into a new path instead of being dissappointed, is the main choice that seperates creative people from the ones that accept the failure.

ENDER SAKPINAR / Maestro 8


HODRİ MEYDAN İngilizcede Türkçe karşılığı olmayan bir sözcük vardır: “challenge”. Sözlüğe bakarsanız ‘meydan okuma’, ya da ‘insanı kamçılayan bir durum’ gibi açıklamalar okursunuz. Ama tek kelimeyle dile getirmek mümkün değildir, bence doğrusu hodri meydandır. Yıllardır dünya sorunları üzerine son derece başarılı karikatür sergileri ve sempozyumları düzenleyen Aktiffelsefe Kültür Derneği, bu yıl karikatürcülere resmen “Hodri meydan!” dedi. Bilindiği gibi karikatür bir muhalif sanat dalıdır. İster siyasi arenada ister sosyal yaşamda olsun, karikatürcünün işi eleştirmektir. Bunu da kalemini mizaha yoğurarak yapar. Politikacılar kadar toplumu da hınzırca eleştirir. Aydını cahili, zengini fakiri, tutucusu çağdaşı, demokratı otokratı, hepsi karikatürden nasiplerini alırlar. Kaçınılmaz... Sözün özü, karikatür sanatçısı uzlaştırmaz, zira karikatürün harcında uzlaşma yoktur. Aktiffelsefe Kültür Derneği’nin karikatürcülere gönderdiği davet mektubundan şu cümleyi cımbızladım: “Küresel çapta gerçekleşen olaylar ve günlük hayat tecrübemize rağmen, karşıtlıkların veya çatışmanın olmadığı bir dünyanın mümkün olduğunu düşünüyoruz.” Şimdi bir karikatür sanatçısı olarak, her zaman yaptığım gibi hayal kurmaya başladım ve gözümün önünde şöyle bir tablo belirdi: Politikacılar birbirlerine saygılı, karşılıklı anlayış ve uyum içinde düşüncelerini tartışıyorlar. Ülke uyum içinde yönetilince, yönetilenler de mutlu oluyor, geleceğe umutla bakıyorlar. Herkes herkesle her şeyini paylaşmaya başlıyor. Dünya nimetleri adil bir şekilde paylaşılınca savaşlar sona eriyor. Öyle olunca göçmen sorunu da bitiyor. Kaynaklar eğitime ayrılıyor. Hapishaneler boşalıyor, okullar doluyor. Küresel ısınmayı durduracak çareler elbirliğiyle aranıyor, önlemler daha fazla zaman yitirilmeden alınmaya başlanıyor, dünyamız kurtuluyor... Olacak iş mi bu? Karikatürcü ne yapacak o zaman? İşsiz mi kalacak? Kalmaz, kalamaz çünkü diğerleri var. Diğerlerini merak mı ettiniz? Sayalım hemen: Superbia, Avaritia, Luxuria, Invidia, Gula, Ira ve Acedia. Bilenler hemen tanımışlardır; bu saydıklarım Hristiyanlık inancına göre insanın hayatı boyunca sakınması gereken yedi büyük günahın adlarıdır. Her biri insanın yedi zaafını simgeler. Sırasıyla: 1) Superbia: Kibir, kendini beğenmişlik 2) Avaritia: Açgözlülük 3) Luxuria: Şehvet düşkünlüğü 4) Invidia: Kıskançlık, haset 5) Gula: Oburluk 6) Ira: Öfke, gazap 7) Acedia: Tembellik Tüm insanlığın yukarıda saydığım bu ‘vasıflarından’ arındırıldıklarını hayal edebilir misiniz? Hangi inançtan olursak olalım, yukarıda saydıklarımın varlığına inanıyorsanız, yok edilmelerinin de imkânsız olduğunu biliyorsunuz demektir. Peki, hiç mi çare yok? Bence var. Aslında o da tek bir tılsımlı sözcükle karşılık buluyor. Üstelik “challenge” gibi değil, dünyada konuşulan tüm lisanlarda mevcut: Sevgi. Yanlış anlaşılmasın, aşktan söz etmiyorum, bildiğiniz, tanıdığınız, hayatınızda mutlaka defalarca tatmış olduğunuz duygu sevgi. Anne baba sevgisi, eş sevgisi, kardeş sevgisi, yuva sevgisi, dost sevgisi, hayvan sevgisi, doğa sevgisi, yurt sevgisi... ve daha bir sürü... En güzeli de çocuk sevgisi değil mi? Hangi insan sevgili çocuklarına, torunlarına yaşanacak bir dünya bırakmak istemez ki? İşte ancak bu sevginin değerini iyice özümseyip başkalarına da aktarabileceğimiz zaman yukarıda adlarını saymış olduğum garabetlerin sonunu getirebiliriz. Varsın karikatürcü de o zaman işsiz kalsın...

İZEL ROZENTAL / Karikatürist 9


CHALLENGE There is a word in English that doesn’t have an equal in Turkish: “challenge”. If you look at the dictionary, you read explanations such as ‘contest’ or ‘defiance’. But it is not possible to Express it in one word, I think challenge is the right version. Aktiffelsefe Cultural Association which has been organizing very successful cartoon exhibitions and symposiums about world problems for many years, challenged the cartoonists this year. As it is known, cartoon is an opposing art. Whether it is on political grounds or social life, the job of the cartoonist is to criticize. He does this by using his pen with humor. He criticizes the society as well as the politicians. The educated, uneducated, rich, poor, conservative, modern, democrat, autocrat, all of them are criticized by the cartoonist. It is inevitable... In short, cartoonist doesn’t compromise, because the essence of cartoon doesn’t contain compromise. I took this sentence from the invitation letter that was sent to cartoonists by Aktiffelsefe Cultural Association: “We think that a world without opposites and conflicts is possible in spite of global situations and our daily life experience.” As a cartoonist, I started to imagine as always and something like this showed up: Politicians show respect to each other, they argue their opinions with mutual understanding and harmony. When the country is governed with harmony, the people become happy and look to the future with hope. Everyone starts to share everything with everyone. When the resources are shared with justice, wars end. The immigrant problem ends too. Funds are directed to education. Jails become empty places, schools become full. Solutions to global warming are being examined, precautions are taken and our world is saved... Is it possible? What will the cartoonist do then? Will he be unemployed? He won’t, he can’t because there are others. Others? Let me count: Superbia, Avaritia, Luxuria, Invidia, Gula, Ira and Acedia. The ones who know them, recognized them. These are the seven sins that should be avoided in life according to Christianism. They symbolise the seven vices of human nature. They are: 1) Superbia: Arrogance 2) Avaritia: Greed 3) Luxuria: Lust 4) Invidia: Jealousy 5) Gula: Gluttony 6) Ira: Anger 7) Acedia: Laziness Can you imagine that the whole humanity is deprived of these? No matter what we believe in, if you believe that these exist, then you know that their disappearance is impossible. Well, is there no cure? I think there is. Actually, it is expressed in one magic word. Unlike “challenge”, it has equals in every language: Love. I don’t mean physical love, I mean the love you know, you experience many times in your life. Love of parents, love of spouse, love of brother, love of home, love of friend, love of pet, love of nature, love of country... and many more... Isn’t love of children the best? Who doesn’t want a better world for his children, grand children? We can only end the vices I mentioned above when we give enough value to love and share it with others. Then it won’t be important that the cartoonist will be unemployed...

İZEL ROZENTAL / Cartoonist 10


Ceza Muhakemesi Hukukunda, mağdurların haklarının korunması ve faillerin topluma kazandırılması amacıyla geliştirilmiş olan uzlaşma kurumu, mağdur ve failin, hür iradeleriyle kabul etmeleri hâlinde, olaya tarafsız bir üçüncü kişinin yardımıyla, suçtan ortaya çıkan sorunların çözümüne aktif olarak katıldıkları bir süreci tanımlamaktadır. Uzlaşmanın ana mantığı, tarafların mağdurun zararının giderilmesi konusunda bir anlaşmaya varmaya çalışmasına dayanmaktadır. Bu türden uygulamalar mağdurların haklarına daha hızlı ve etkin kavuşmasına da yardımcı olur. Ayrıca ceza muhakemesinde uzlaşma kurumu, adalet sistemini, cezalandırıcı bir yapıdan işbirliğine ve anlaşmaya dayalı bir yapıya kavuşturabilmektedir. Uzlaşmaya katılım her iki taraf için de gönüllülük ilkesine dayanmaktadır. Bu süreç etkili iletişime, sorun çözme metotlarının gelişmesine de katkı sağlar. Her gün hızla gelişen dünyada yargılama sisteminin de bunun gerisinde kalamayacağı açıktır. İşte uzlaşma sistemi modern, karşılıklı anlaşmaya dayalı, iyi niyet kurallarının geçerli olduğu bir alana doğru gelişimi desteklemektedir. Her alanda olduğu gibi ceza muhakemesinde de mükemmele ve ideal olana yaklaşmaya çabalanmaktadır. Ceza Muhakemesi Hukukunda uzlaşma, hukuk alanında geçerli bir uygulama olsa da her alanda olduğu gibi bu uygulama da, mükemmele ve ideal olana yakınlaşmak için sanatın desteğine ve sanatçının bakış açısına muhtaçtır. Albert Camus’un da dediği gibi “Dünya aydınlık olsaydı sanat olmazdı.” Her konuda olduğu gibi hukuku, hukukta uygulama yeri bulan “uzlaşma” gibi kurumları da aydınlığa, mükemmele, ideale taşıyacak olan yine sanatın bakış açısıdır. Siyah&Beyaz-Uzlaşma Konulu Karikatür Festivali’nin de hukukta uygulama alanı bulan “uzlaşma” kurumuna farklı bir bakış açısı katarak kurumun gelişimine katkı sağlayacağı mutlaktır. Sanat ve hukukun her zaman yan yana durması dileğiyle.

KORAY CANDAN / Avukat 11


In Criminal Procedure Law, compromise institution which has been developed to protect the rights of the aggrieved and integrate the perpetrators into society is a process in which aggrieved and perpetrator with the help of an unbiased third person participate actively in the solution of the problems that have occured because of the crime. Main mentality of the compromise depends on the agreement about eliminating the loss of the aggrieved. These kinds of applications provide that the aggrieved reach their rights in a faster and more efficient way. Besides, this compromise institiution can transform the justice system from a punishing structure to a cooperative structure. Participation in the compromise depends on being voluntary for both of the sides. This process also contributes the development of problem solving methods and effective communication. It is obvious that the judgement system can not stay behind in a continuously developing world. Compromise system supports a development towards a field where mutual understanding is valid. It is tried to reach the ideal in criminal procedure law as in every field. Even if criminal procedure law is an application in law, it needs the support and point of view of the art and the artists to reach the ideal. As Albert Camus said: “If the world was a bright place, there wouldn’t be art.� The point of view of the art will take the law and institutions in law like compromise to perfection. It is certain that Cartoon Festival with the theme Black&White-Compromise will contribute to the development of compromise institution with a different point of view. I hope that art and law will always stand side by side.

KORAY CANDAN / Lawyer 12


Herkes daha iyi bir toplumda yaşama hayali kurar ancak çoğu insan bunun nasıl olacağını bilemeyebilir. Aktiffelsefe’nin önerdiği çözüm ise, “daha iyi insan, daha iyi toplumlar yapar” ilkesini takip eder. 29 yıllık “kendini tanıma” macerası işte bu çözümün aktifleştirilmesi içindir. İnsanın kendisini daha iyi hale getirmeyi istemesi için önce içindeki spiritüel, zihinsel, psikolojik ve psikomotor doğa ve kapasitelerini bilmesi ve yönetmesi ile mümkün olabilir. Hayatta her şey, değişim içerisindedir, durmaz. İnsanın elinde olan ise bu değişimin yönüdür ve onu da seçimleriyle belirler. Aynı zamanda bu hareketin gerçekleşebilmesi için, içimizdeki tüm bu doğaların bir biriyle uyumlu olması gerekir. Örneğin zihin her sabah spor yap kararı verdiğinde, bedenin buna uyması gerekir. Ya da üzgün olsak da, zihin ve beden yine de ev ve iş ödevlerini yerine getirmeye devam etmelidir. Ancak genellikle böyle olmaz. Her beden kendi arzularının yerine gelmesini ister ve kim daha fazla bağırıyorsa onun dediği olur. Yani üzgünsek, duygularımız bizi yönetir, gözümüz iş-ders görmez, konsantre olamayız, bedenimizde bir çıban varsa, bütün kararlarımızı bedene göre alırız veya biri bizi kızdırdıysa zihin onun için hiç de güzel şeyler düşünmez. Çünkü yoluna bir sürü engeller çıkmıştır: Bencillik, gurur, üstün olma arzusu, korku, şüphe… İşte tam da bu noktada, yukarıya ve ileriye doğru gitmesi gereken varlığın bir çözüm üretmesi gerekmektedir. Bu çözüm “uzlaşma” veya “uyum”dur. Yani, tüm içsel unsurlarımızın karşılıklı rıza ile bir araya gelmesi, birbirleriyle uyum içerisinde olmaları, anlaşmasıdır. Hayat, içeriden dışarıya doğru şekillenir, iç uyum “daha iyi toplum” hayalimiz için bu nedenle zaruridir. İnsanların bir aradalığı toplumları meydana getirir. Doğa gibiyizdir, hiçbirimiz birbirimize benzemeyiz ve bu durum, insanoğlunun zenginliği ve güzelliğidir. Doğadaki gibi, her bitki, ağaç, çiçek, böcek, hayvan, ot, toprak, hava, deniz, insan birbirlerinden beslenir, etkilenir ve birlikte bütünü oluştururlar. İç uyumu yaşayan insanlar arasında da, doğa gibi birlik ve bütünlük oluşabilir. Bilinçli seçerlerse, farklılıkları zenginlikleri, uyumları güzellik olur. İnsanlar üst fikirler ve duygularda birleşir. Sonunda huzur gelir. Uzlaşma, anlaşmadır, daha iyi bir dünya idealinde, daha iyi bireyler olma çabasında birleşmedir. 1999’dan beri iki yılda bir gerçekleştirilen Uluslararası Karikatür Festivalimizin, bu yılki konusunun, toplumların, ülkelerin ve ilişkilerin arasında uzlaşma için bir imkân yaratmasını dilerim. Festivalin organizasyonunda emeği geçen tüm gönüllülerimizi ve bize küratörlük yapan Sayın Tan Oral’ı ve tüm Eskişehir Şubesi yönetimini tebrik ediyor, cesaretle mizaha sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum.

OYA UYSAL / Aktiffelsefe Kültür Derneği Genel Başkanı 13


Everyone dreams about living in a better society but most people don’t know how this may happen. The solution Aktiffelsefe proposes is to follow the principle “better people create better societies”. Adventure of “know yourself” for 29 years is the activization of this solution. In order for man to become better, first he must know and control his spiritual, mental, psychological nature and capacities. Everything in life changes. What man is capable of is the direction of this change and he determines it with his decisions. Besides, in order to do this, all these capacities inside us need to be in harmony. For example, if mind decides to do sports every morning, body must obey this. Or even if we are sad, mind and body should complete their duties in home and at work. But usually, this is not the case. Every capacity wants to fullfill its desires and the one which shouts more becomes the boss. If we are sad, our emotions rule us, we don’t care about work, we can’t concentrate; if we have a wound, we make all the decisions according to our body and if we get angry at someone, we don’t think good things about him. There are many obstacles: pride, egoism, fear, doubt… Exactly at this point, man who should go up and forward needs to create a solution. This solution is “compromise” or “harmony”. It is the agreement of all our inner capacities. Life is formed within outwards, inner harmony is necessary for our dream about “a better society”. Being together creates societies. We are like nature, we don’t look like each other and this is the richness and beauty of mankind. Like in nature, every plant, tree, flower, animal, grass, earth, air, sea and man affect each other and create the whole. People who have inner harmony can alsa create unity like natere does. If they choose it consciously their differences become their beauty. People unite under high ideas and emotions. Then comes peace. Compromise is to agree about uniting for a better person and a better world. I hope the theme of our International Cartoon Festival which we organize since 1999 creates a possibility of compromise between societies, countries and relations. I congradulate our curator Tan Oral and everyone who contributed in the festival, especially the management of Eskişehir chapter and thank them for taking care of humor with courage.

OYA UYSAL / Aktiffelsefe Cultural Association General Manager 14


SİYAH&BEYAZ ZITLIKLARIN UYUMU Bildiğimiz ve gözlemlediğimiz kadarıyla söyleyebiliriz ki yaşamın en küçük noktasından en büyük noktasına kadar her planda bir dualite ile karşı karşıyayız. Yani siyah ve beyaz, gece ve gündüz, güneş ve ay, iyi ve kötü, güzel ve çirkin, doğru ve yanlış, nefes almak ve nefes vermek, ölüm ve yaşam… Binlerce yıldır birçok kültürde birçok filozof, düşünür, bilim adamı ve sanatçı bu konu üzerine derinlemesine düşünmüş ve çeşitli araştırmalarla, fikirlerini zamanın sonsuzluğuyla paylaşmışlardır. Evet, bu doğanın bir oyunudur. Dualite; yani ikilik, bizim şeyleri anlama, kategorize etme ve zihinsel olarak o şeye bir yer verme kabiliyetimizi ortaya çıkartır. Doğanın her noktasında gözlemleyebildiğimiz bu durumu kalp atışlarımızda dahi görebilmekteyiz. Dolayısıyla insanlık olarak bizler ilerlemeyi hep almak ve fayda görmek olarak algıladığımızda bir yanılgıya düşmüş oluyoruz. Bir insan düşünün sadece nefes alarak yaşayamaz. Ya da sadece nefes vererek… Böylelikle anlıyoruz ki zıtlıklar ilkesi aslında bir kutuplaşma amacından ziyade bir tamamlanma sürecini temsil ediyor. Yani zıtlıklar bizim yaşadığımız dünya için olmazsa olmazdır. Geceye ihtiyacımız var. Karanlığa ihtiyacımız var ki aydınlığın kıymetini bilelim. Ölüm bize yaşamın değerini anlatır. Hatta yaşadığımız zorlukların neredeyse tamamının içerisinde aynı neden ve kökler yatmaktadır. İnsan bu dualitenin bir parçasıdır. O yüzden iş arkadaşlarımızdan daha başarılı olma isteğini barındırıyoruz, o yüzden bir takımı tutuyoruz, savaşlar bu nedenle bitmiyor ve aynı nedenle bir kadına veya adama âşık oluyoruz, hayatla sürekli kavga etme nedenimiz de aynıdır. Bu tecrübe bizi zıtlıkların ötesine taşıyacaktır. O yüzden böylesine bir tecrübeye ihtiyacımız var. Filozoflar bizi bu konuda uyarırlar. Ve derler ki; “Hayatta tam olarak her şey olması gerektiği gibidir.” İyisiyle kötüsüyle bu yaşam bizim. Önemli olan bu zıtlıkların ötesine geçebilmeyi ve ayrı kutupların manyetizmasını harekete geçirerek muhteşem bir dönüş prensibini ortaya çıkarmak. Nikola Tesla’nın elektrik motorunda elde ettiği bu muhteşem dönüşün tecrübesini hayatın genelinde görmek gerekir. Tarih bize bu ödevi vermiştir. İstesek de istemesek de deneme budur. Bireysel olarak ne kadar iyi, başarılı veya mükemmel olduğumuzun hiçbir önemi yoktur. Kolektif birlik tüm bu zıtlıkların ötesindeki güzelliği görebileceğimiz tek anahtardır. 10.Uluslararası Eskişehir Karikatür Festivali “Siyah & Beyaz Zıtlıkların Uyumu” için elini taşın altına koyan ve yüzlerce sanatçının bine yakın eser çıkartmasına aracı olan, zıtlıkların ötesindeki uyuma olan inancın ortaya konmasında emeği geçen tüm dostlarımı gönülden tebrik ediyorum. İyi ki varsınız!

ATAKAN TAMKAN / Aktiffelsefe Kültür Derneği Eskişehir Şubesi Başkanı 15


BLACK&WHITE COMPROMISE Judging from what we know and observe, we can say that there is a duality in all planes of life from the smallest to the biggest. Black and white, night and day, sun and moon, good and bad, beautiful and ugly, right and wrong, inhale and exhale, death and life… For thousands of years, many philosophers, scientists and artists in many cultures thought about this subject and shared their opinions with the eternity of time. Yes, this is a game of nature. Duality makes us understand and cathegorize things. We can even see this situaiton in our heartbeats. Regarding this, when we think development as taking and getting benefits, we make a mistake. A man can not live if he only inhales. Or exhales… We understand that duality represents a completing process, not a polarizing one. Duality is fundamental for our world. We need the night. We need the dark in order to give value to light. Death tells us the value of life. Same roots and resons lie within the problems we live. Man is a part of this duality. That’s why we want to be more successful than our colleagues, we support a team, we fall in love with a man or a woman. That’s why the wars don’t end and we encounter conflicts in life. This experience will carry us beyond opposites. We need this kind of experience. Philosophers warn us about this and say: “Everything in life is just as it is supposed to be.” This life is ours with the good and the bad things. The important thing is to go beyond these opposites and create a magnificent turning principal by moving the magnetism of different poles. Nicola Tesla made this possible in his electrical engine, this should be seen in all the planes of life. History has given this duty to us. Whether we want it or not, this is the trial. It is not important that how much successful and magnificent we are individually. Collective union is the only key that makes us see the beauty beyond these opposites. I congradulate all of my friends who contributed to 10. International Eskişehir Cartoon Festival with the theme “Black& White Compromise” and made it possible for hundreds of artists creating almost hundred works, believing compromise beyond opposites. Thank you!

ATAKAN TAMKAN / Aktiffelsefe Cultural Association Eskişehir Branch Manager 16


SEÇİLMİŞ KARİKATÜRLER / SELECTED CARTOONS

Tan Oral Türkiye / Turkey

İzel Rozental Türkiye / Turkey

17


Jia Rui Jun Çin / China

18


Ali Shahali Amerika / USA

Abbas Riazi Ä°ran / Iran

Afrizal Harmony Endonezya / Indonesia

Aidarbek Gazizov Kazakistan / Kazakhstan 19


Akram Mortezaloo Ä°ran / Iran

Aan Adi Jaya Endonezya / Indonesia

Alexander Dubovsky Ukrayna / Ukraine

Alexander Dubovsky Ukrayna / Ukraine 20


Alexei Talimonov Ukrayna / Ukraine

Alexei Talimonov Ukrayna / Ukraine

Alireza Karimi Moghaddam Ä°ran / Iran

Alina Sagdanshina Rusya / Russia 21


Ahmet Esmer TĂźrkiye / Turkey

Bayram Hajizadeh Azerbaycan / Azerbaijan

Bernard Bouton Fransa / France

Bernard Bouton Fransa / France 22


Bagher Hemmati İran / Iran

Carlos Amorim Brezilya / Brazil

Cemalettin Yıldız Türkiye / Turkey

Didem Bektaş Türkiye / Turkey 23


Ehsan Cheraghi Iranshahi Ä°ran / Iran

Ekaterina Vorobeva Rusya / Russia

Ekaterina Vorobeva Rusya / Russia

Ekaterina Vorobeva Rusya / Russia 24


Evzen David Çek Cumhuriyeti / Czech Republic

Evzen David Çek Cumhuriyeti / Czech Republic

Elcio Prado Brezilya / Brazil

Emad Salehi İran / Iran 25


Ehsan Cheraghi Iranshahi İran / Iran

Ehsan Cheraghi Iranshahi İran / Iran

Farzaneh Keyghobadi İran / Iran

Farzaneh Keyghobadi İran / Iran 26


Hassan Omidi İran /Iran

Gabrielle Corvi İtalya / Italy

Gu Gang Çin / China

Guibao Gai Çin / China 27


Husan Sodigov Özbekistan / Uzbekistan

Husan Sodigov Özbekistan / Uzbekistan

Hossein Kazem İran / Iran

Hossein Kazem İran / Iran 28


İbrahim Halil Sayan Türkiye / Turkey

Heibat Ahmadi İran / Iran

Jalal Pirmarzabad İran / Iran

Izabela Kowalska Wieczorek Polonya / Poland 29


Jin Xiao Xing Çin / China

Jamal Rahmati İran /Iran

Jingyan Qi Çin / China

Jovan Prokopljevıc Sırbistan / Serbia 30


Jiri Srna Çek Cumhuriyeti / Czech Republic

Jiri Srna Çek Cumhuriyeti / Czech Republic

Jordan Pop İliev Makedonya / Macedonia

Jordan Pop İliev Makedonya / Macedonia 31


Junior Lopes Brezilya / Brazil

Jitet Koestana Endonezya / Indonesia

Jugoslav Vlahovic SÄąrbistan / Serbia

Jugoslav Vlahovic SÄąrbistan / Serbia 32


Kuznetsov Daniel Ukrayna / Ukraine

Klaus Pitter Avusturya / Austria

Khodayar Naroei İran / Iran

Khosro Heydari İran / Iran 33


Khaled Al Jaberi Birleşik Arap Emirlikleri / United Arab Emirates

Khaled Al Jaberi Birleşik Arap Emirlikleri / United Arab Emirates

Khaled Al Jaberi Birleşik Arap Emirlikleri / United Arab Emirates

Khaled Al Jaberi Birleşik Arap Emirlikleri / United Arab Emirates 34


Konstantin Kazanchev Ukrayna / Ukraine

Louis Pol Avustralya / Australia

Li Xiaoyang ร in / China

Luc Descheemaeker Belรงika / Belgium 35


Luciano Francisco Mesquita de Sousa Brezilya / Brazil

Mansoureh (Mastaneh) Fatemi İran / Iran

Mahshid Hashemi İran / Iran

Masoumeh Rahimi İran / Iran 36


Mehmet Saim Bilge TĂźrkiye / Turkey

Mohammadreza Zafaranchi Zade Agdam Ä°ran / Iran

Michael Mayevsky Ukrayna / Ukraine

Michael Mayevsky Ukrayna / Ukraine 37


Murat Yılmaz Türkiye / Turkey

Murat Yılmaz Türkiye / Turkey

Musa Kayra Türkiye / Turkey

Muzaffar Yulchiboev Özbekistan / Uzbekistan 38


Mohammad Hosesein Akbari İran / Iran

Naser Nargessi İran / Iran

Nastaran Mohseni İran / Iran

Nicoleta Ionescu Romanya / Romania 39


Ning Bin Çin / China

Oğuz Gürel Türkiye / Turkey

Osama Hajjaj Ürdün / Jordan

Oleg Gutsol Ukrayna / Ukraine 40


Oleh Smal Ukrayna / Ukraine

Oleh Smal Ukrayna / Ukraine

Roberto Sergio Castillo Rodriguez KĂźba / Cuba

Resad Sultanovic Bosna Hersek / Bosnia and Herzegovina 41


Rafael Triana Fransa / France

Rafael Triana Fransa / France

Rafael Triana Fransa / France

Saman Torabi Ä°ran / Iran 42


Sergey Sokolov Rusya / Russia

Sergey Sokolov Rusya / Russia

Selma Köse Türkiye / Turkey

Shao Hua Wang Çin / China 43


Smitha Brandare Kamat Hindistan / India

Snezana Comor SÄąrbistan / Serbia

Sofia Guz Fransa / France

Valeri Alexandrov Bulgaristan / Bulgaria 44


Valery Doroshenko Ukrayna / Ukraine

Venugopal Galisetty Hindistan / India

Vitaliy Levitskiy Ukrayna / Ukraine

Vitaliy Levitskiy Ukrayna / Ukraine 45


Wesam Khalil Mısır / Egypt

Willem Rasing Hollanda / Holland

Xiaoyong Hui Çin / China

Wang Qi Çin / China 46


Yang Lijie Çin / China

Yang Lijie Çin / China

Yang Lijie Çin / China

Yüksel Cengiz Türkiye / Turkey 47


Yassan Delfan İran / Iran

Yassan Delfan İran / Iran

Yassan Delfan İran / Iran

Zygmunt Zaradkiewicz Polonya / Poland 48


FESTİVAL KATILIMCILARI / FESTIVAL PARTICIPANTS

Aaan Adi Jaya - Endonezya/Indonesia Abbas Riazi - İran/Iran Afrizal - Endonezya/Indonesia Agim Krasniqi - Kosova/Kosovo Ahmad Reza Sohrabi - İran/Iran Ahmet Esmer - Türkiye/Turkey Aidarbek Gazizov - Kazakistan/Kazakhstan Akram Mortezaloo - İran/Iran Alexander Dubovsky - Ukrayna/Ukraine Alexander Yakovlev - Rusya/Russia Alexandros Palmaris - Yunanistan/Greece Alexei Talimonov - Ukrayna/Ukraine Alexey Kivokurtseva - Rusya/Russia Ali Ghanaat - İran/Iran Ali Jahanfar - İran/Iran Ali Rastroo - İran/Iran Ali Shafei - İran/Iran Ali Shahali - Amerika/USA Alicja Wieczorek - Polonya/Poland Alireza Karimi Moghaddam - İran/Iran Alisson Ortiz Affonso - Brezilya/Brazil Altan Özeskici - Türkiye/Turkey Anatolii Belov - Rusya/Russia Antonio Guio Vargas - Kolombiya/Colombia Anupoju Apparao - Hindistan/India Arisson Tavares - Brezilya/Brazil Artur Juhasz - Macaristan/Hungary Atieh Mehrabi - İran/Iran Ayten Köse - Türkiye/Turkey Azad Sad Bagher Hemmati - İran/Iran Bayram Hajizadeh - Azerbaycan/Azerbaijan Bernard Bouton - Fransa/France Bingling - Çin/China Budi Hari Pujiono - Endonezya/Indonesia Bülent Oktay - Türkiye/Turkey Bülent Okutan - Türkiye/Turkey Cai Weidong - Çin/China Carlos Amorim - Brezilya/Brazil Cecilia Montague - İrlanda/Ireland Cemal Tunceri - Kıbrıs/Cyprus Cemalettin Yıldız - Türkiye/Turkey Chafik Hicham - Fas/Morocco Cornel Chiorean - Romanya/Romania Costel Patrascan - Romanya/Romania Daniele Zordan - İtalya/İtaly Dariusz Dabrowski - Polonya/Poland Davood Afrazi - İran/Iran Demirhan Kadıoğlu - Türkiye/Turkey

Didem Bektaş - Türkiye/Turkey Dina Abdelgawad Shosha - Mısır/Egypt Dinildomar Das Chagas De Moura - Türkiye/Turkey Doru Axinte - Romanya/Romania Dragomir Djukic Charlly - Karadağ/Montenegro Dwiwanto Waluyo - Endonezya/Indonesia Ehsan Cheragi Iranshahi - İran/Iran Ekaterina Vorobeva - Rusya/Russia Elcio Prado - Brezilya/Brazil Elnaz Karimdadashi - İran/Iran Emad Salehi - İran/Iran Endri Beqo - Arnavutluk/Albania Erol Özdemir - Türkiye/Turkey Esmaeili Mokhtar - İran/Iran Ester Lauringson - Estonya/Estonia Evzen David - Çek Cumhuriyeti/Czech Republic Faramarz Keshtkar - İran/Iran Farouk Mousa - Mısır/Egypt Faruk Gerger - Türkiye/Turkey Farzaneh Keyghobadi - İran/Iran Fateme Madadi - İran/Iran Gabriel Lopez Martinez - Meksika/Mexico Gabriel Todica - Romanya/Romania Gabriele Corvi - İtalya/İtaly George Licurici - Romanya/Romania Gerardo Barba - Meksika/Mexico Giorgio Giunta - İtalya/İtaly Goran Krcmar - Bosna Hersek/ Bosna And Herzegovina Grigoris Georgiou - Yunanistan/Greece Gu Gang - Çin/China Guibao Gai - Çin/China Guo Jizong - Çin/China Haibat Ahmadi - İran/Iran Hamed Sharifi - İran/Iran Hamid Ghalijari - İran/Iran Hamid Soufi - İran/Iran Harry Lems - Hollanda/Netherlands Hassan Omidi - İran/Iran Hayati Boyacıoğlu - Almanya/Germany Heino Partanen - Finlandiya/Finland Hilal Özcan - Türkiye/Turkey Homayoun Abdolrahimi - İran/Iran Hossein Kazem - İran/Iran Huang Qigong - Çin/China Hule Hanusic - Avusturya/Austria Husan Sodigov - Özbekistan/Uzbekistan Hülya Erşahin - Türkiye/Turkey İbrahim Halil Sayan - Türkiye/Turkey

49

İlker Mansuroğlu - Türkiye/Turkey Iman Nouri Najafi - İran/Iran İsmail Kar - Türkiye/Turkey Izabela Kowalska Wieczorek - Polonya/Poland İzel Rozental - Türkiye/Turkey Jakkula Venkatesh - Hindistan/India Jalal Pirmarzabad - İran/Iran Jamal Rahmati - İran/Iran Jasminko Mulaomerovic - Bosna Hersek/ Bosna And Herzegovina Javad Jafarian - İran/Iran Jia Ruj Jun - Çin/China Jin Xiao Xing - Çin/China Jingyanqi - Çin/China Jiri Srna - Çek Cumhuriyeti/Czech Republic Jitet Koestana - Endonezya/Indonesia Joel Ohisalo - Finlandiya/Finland Jordan Pop Iliev - Makedonya/Macedonia Jovan Prokopljevic - Sırbistan/Serbia Juan Camilo Lopera Arroyave Kolombiya/Colombia Jugoslav Vlahovic - Sırbistan/Serbia Juli Sanhis Aguado - İspanya/Spain Junior Lopes - Brezilya/Brazil Kaan Saatçi - Türkiye/Turkey Kaung Zaw Htet - Myanmar/Mynmar Kemal Özyurt - Türkiye/Turkey Keti Radevska - Makedonya/Macedonia Khaled Al Jaberi - Birleşik Arap Emirlikleri/ United Arab Emirates Khodayar Naroei - İran/Iran Khosro Heydari - İran/Iran Klaus Pitter - Avusturya/Austria Klodian Bezhani - Arnavutluk/Albania Konstantin Kazanchev - Ukrayna/Ukraine Konstantin Chakhirov - Rusya/Russia Kuznetsov Daniel - Ukrayna/Ukraine Lan Bo - Çin/China Lei Zou - Çin/China Leili Salahshour - İran/Iran Leman Memmedova - Azerbaycan/Azerbaijan Leon De Borger - Belçika/Belgium Levent Dağaşan - Türkiye/Turkey Li Xiaoyang - Çin/China Liangyi Yang - Çin/China Liu Qiang - Çin/China Liu Xihua - Çin/China Liviu Stanila - Romanya/Romania Louis Pol - Avusturalya/Australia


Luc Descheemaeker - Belçika/Belgium Luc Vernimmen - Belçika/Belgium Luciano Francisco Mesquita De Sousa Brezilya/Brazil Lv Guo Hong - Çin/China Mahan Maminezhad - İran/Iran Mahboobeh Pakdel - İran/Iran Mahmoud Barkhordari - İran/Iran Mahshid Hasheöi - İran/Iran Makhmud Eshonqulov - Özbekistan/Uzbekistan Malatesh M Garadimani - Hindistan/India Mansoureh Mastaneh Fatemi - İran/Iran Marcelo Lawryczenko - Arjantin/Argentina Marco Fusi - İtalya/İtaly Marco Ramos Trujillano - Peru/Peru Marco Ramos - Peru/Peru Mari Hayashi - Japonya/Japan Marian Lupu Lupino - Romanya/Romania Marina Bondarenko - Rusya/Russia Marina Gorelova - Beyaz Rusya/Belarus Martin Rybar - Çek Cumhuriyeti/Czech Republic Maryam Rahimi - İran/Iran Masoud Gholamzadeh - İran/Iran Masoumeh Rahimi - İran/Iran Mehmet Saim Bilge - Türkiye/Turkey Mehmet Zeber - Türkiye/Turkey Mete Ağaoğlu - Türkiye/Turkey Michael Mayevsky - Ukrayna/Ukraine Michel Moro Gomez - Küba/Cuba Miis Zhaleh Yoosefinezhad - İran/Iran Milanko Kalicanin - Sırbistan/Serbia Mileta Miloradovic - Sırbistan/Serbia Milorad Rankov - Sırbistan/Serbia Mine Hesenova - Azerbaycan/Azerbaijan Miroslav Jakovljev - Sırbistan/Serbia Mitra Barani - Almanya/Germany Mohamad Ali Khoshkam - İran/Iran Mohammad Ali Khalaji - İran/Iran Mohammad Hashemi - İran/Iran Mohammad Hosain Akbari - İran/Iran Mohammad Mahmoudi - İran/Iran Mohammad Saleh Razm Hosseini - İran/Iran Mohammedreza Zafaranchi Zade Agram - İran/Iran Mohsen Zarifian - İran/Iran Mojgan Navaei - İran/Iran Monire Ahmadi - Azerbaycan/Azerbaijan Muammer Kotbaş - Türkiye/Turkey Murat Yılmaz - Türkiye/Turkey Musa Kayra - Türkiye/Turkey

Muzaffar Yulchiboev - Özbekistan/Uzbekistan Naciye Ay - Türkiye/Turkey Naghmeh Khatibshahidi Naser Nargessi - İran/Iran Nastaran Mohseni - İran/Iran Nevzat Varhan - Türkiye/Turkey Nicholas Knezevich - Amerika/USA Nicole Lengher - Romanya/Romania Nicoleta Ionescu - Romanya/Romania Nikolay Chernyshev - Rusya/Russia Ning Bin - Çin/China Oğuz Gürel - Türkiye/Turkey Oleg Dergachov - Kanada/Canada Oleg Goutsol - Ukrayna/Ukraine Oleg Loktyev - Ukrayna/Ukraine Oleh Smal - Ukrayna/Ukraine Orhan Ateş - Türkiye/Turkey Osama Hajjaj - Ürdün/Jordan Олена Висоцька - Ukrayna/Ukraine Özlem Arslan - Türkiye/Turkey Özler Candarlı - Türkiye/Turkey Patrick Heymans - Belçika/Belgium Paul Miranda - Sri Lanka/Sri Lanka Pavan Tiruvaskur - Hindistan/India Qasim Qapalan - Irak/Iraq Qu Shiling - Çin/China Rafael Triana - Fransa/France Razieh Tizghadam - İran/Iran Recep Özcan - Türkiye/Turkey Resad Sultanovic - Bosna Hersek/ Bosna And Herzegovina Ricardo Ferreira - Portekiz/Portugal Roberto Sergio Castillo Rodriguez - Küba/Cuba Rooshan Gataullin - Rusya/Russia Ross Thomson - İngiltere/UK Saeed Moosarezaei - İran/Iran Salar Eshratkhah - İran/Iran Saman Torabi - İran/Iran Santiago Cornejo - Arjantin/Argentina Sava Babic - Sırbistan/Serbia Selma Kösa - Türkiye/Turkey Serafim Bakoulis - Yunanistan/Greece Sergei Belozerov - Rusya/Russia Sergey Sokolov - Rusya/Russia Serpil Kar - Türkiye/Turkey Seyit Saatçi - Türkiye/Turkey Shahram Rezai - İran/Iran Shao Hua Wang - Çin/China Shen Hong Li - Çin/China

50

Shubham Bakre Simin Abbasnezhad - İran/Iran Smitha Bhandare Kamat - Hindistan/India Snezana Comor - Sırbistan/Serbia Sofia Guz - Fransa/France Sohrab Kheiri - İran/Iran Soleiman Mamrahimi - İran/Iran Soltan Soltanli - Azerbaycan/Azerbaijan Stefan Haller - İsviçre/Switzerland Stefan Wenczel - Avusturya/Austria Steffen Jahsnowski - Almanya/Germany Stephen Mumberson - İngiltere/UK Tadeuz Krotos - Polonya/Poland Tahan Geraf - İran/Iran Tan Oral - Türkiye/Turkey Tomasz Woloszyn - Almanya/Germany Tony Noon - İngiltere/UK Tsocho Peev - Bulgaristan/Bulgaria Vahideh Jalalat - İran/Iran Valentin Druzhinin - Rusya/Russia Valeri Tarasenko - Rusya/Russia Valeri Alexandrov - Bulgaristan/Bulgaria Valery Doroshenko - Ukrayna/Ukraine Valery Momot - Ukrayna/Ukraine Venugopal Galisetty - Hindistan/India Vitaliy Levitskiy - Ukrayna/Ukraine Vladimir Kazanevsky - Ukrayna/Ukraine Vladimir Khakhanov - Rusya/Russia Vladimir Vasiliev - Rusya/Russia Vova Chernyshev - Rusya/Russia Wang Qi - Çin/China Wang Yinxiang - Çin/China Wesam Khalil - Mısır/Egypt Willem Rasing - Hollanda/Netherlands William Martins Ribeiro - Brezilya/Brazil Xavier Lima - Brezilya/Brazil Xiaoyong Hui - Çin/China Yalda Hasheminezhad- İran/Iran Yang Lijie - Çin/China Yassan Delfan - İran/Iran Yun Sheng Zhao - Çin/China Yury Kosarev - Rusya/Russia Yüksel Cengiz - Türkiye/Turkey Zahra Khadem Shariat - İran/Iran Zahra Pazok - İran/Iran Zaza Leonardo - İtalya/İtaly Zbigniew Kolaczek - Polonya/Poland Zygmunt Zaradkiewicz - Polonya/Poland



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.