renkli:Mizanpaj 1
3/13/2010
3:40 PM
Page 1
C M YK
BEKLEYÝNÝZ...
Y GERÇEKTEN HABER VERiR
DUYURU 23 Mart Salý günü vereceðimiz “Aydýnlarýn Gözüyle Said Nursî” ilâvemiz için ek gazete taleplerinizi 19 Mart Cuma akþamýna kadar Abone Servisimize bildirmenizi bekliyoruz. Telefonlarýmýz: 0 (212) 630 48 35, 0 (212) 655 88 59’dan 219-220, (0 532) 267 27 72, (0 535) 941 80 46, (0 536) 417 56 16
Not: Ýlâveler gazeteyle birlikte YAYSAT’la gönderilecektir.
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR 14 MART 2010 PAZAR/ 75 Kr
YIL: 41 SAYI: 14.380
www.yeniasya.com.tr
SÝYASAL ÝSLÂM HÜSRAN GETÝRDÝ SÝYASET BÝLÝMCÝ HALÝL ÝBRAHÝM YENÝGÜN, “ÝSLÂMCILARDAN HATIRI SAYILIR BÝR KISMI ÝDEOLOJÝLERÝNÝ HEPTEN REDDETTÝLER, YENÝ ‘KURGU’LARA YELKEN AÇTILAR” DEDÝ. DÝN ADINA SÝYASET TRAJEDÝYE YOL AÇTI
Virginia Üniversitesi Öðretim Üyesi Yenigün zamanla geliþen Ýslâmcý kesimin Müslümanlarýn siyasetlerinde söz sahibi olduðunu belirterek þunlarý söyledi: "Bu tesirin olumlu sonuçlardan ziyade sýklýkla hüsrana ve acý siyasî trajedilere yol açmasý ideolojinin kendisini de sorgulamaya açtýrdý ve sonuçta Ýslâmcýlardan hatýrý sayýlýr bir kýsmý ideolojilerini hepten reddettiler ve post-Ýslâmcýlýk, ýlýmlý-liberal Ýslâm gibi yeni “kurgu”lara yelken açtýlar.
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER ASIL OLSUN
Yeni anayasa bireyi korusun ANAYASALAR DEVLETÝ KORUMAK ÝÇÝN YAPILMASIN Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Mustafa Koçak, anayasalý bir devlet ile anayasal bir devletin farklý olduðunu vurgulayarak, devleti korumak için deðil, bireyin hak ve özgürlüklerini korumak adýna düzenlenecek anayasalarýn baþarýya ulaþabileceðinin altýný çizdi. Haberi sayfa 4’te
ÝSLÂM BELLÝ BÝR DEVLET DÜZENÝ ÖNGÖRMEZ
“Ýslâm belli bir devlet düzeni öngörür” þeklinde çok belirlenimci, iddialý ve haddinden fazla þey farz eden bir tutumdan ziyade Ýslâmýn omurgasýný oluþturan iman, ahlâk ve ibadete vurgu yapýlmasýný önemseyen Yenigün "Bu suretle ne kul yapýsý devletlere büyülü bir anlam yüklenmiþ olur, ne de Müslümanlar, siyasetin akide ve ahlâklarýndan kopartýlmasý suretiyle yabancýlaþmýþ ve þizofrenik bir dünyaya itilir" diye konuþtu.
ÝKTÝDAR ÝSLÂMCILARI DA BOZDU
YENÝGÜN— “Ýslâmýn devleti nasýl olur?" yerine, “Müslüman bir zihnin akidesi, ahlâkýný ve siyasetini nasýl yoðurur, onu hangi ahlâkî ve siyasî parametrelerde düþünmeye sevk eder?” sorusunu daha yerinde buluyorum.
Ankara Haber Müdürümüz Umut Yavuz'un sorularýný cevaplayan Siyaset Bilimci Yenigün, Türkiye'de geliþen Siyasal Ýslâmcý Hareketin el-Benna, Mevdudî ve Seyyid Kutup geleneðinden beslendiðini belirtti. Yenigün iktidar nimetlerinin paylaþýlmasýyla birlikte dâvâ ve ideallerin ikinci plana itildiðini belirterek, gelinen noktada büyük bir hüsran yaþandýðýný söyledi. Umut Yavuz’un röportajý sayfa 13’te
FRANSIZ MAHKEMESÝNDEN
Ýslâm karþýtý afiþe yasak SEÇÝM KAMPANYASI ÝÇÝN KULLANILACAKTI Fransýz mahkemesi, aþýrý saðcý Ulusal Cephe Partisi lideri Jean-Marie Le Pen’in, bölgesel seçimler öncesi yürüttüðü kampanyada kullandýðý Ýslâm karþýtý afiþlerin yasaklanmasýna karar verdi. Haberi sayfa 7’de DOÐU KUDÜS’E YENÝ KONUTLAR ÝNÞÂ EDÝYOR
Ýsrail’i bütün dünya kýnadý HÝLLARY CLÝNTON, NETANYAHU’YU ELEÞTÝRDÝ ‘Orta Doðu Dörtlüsü’ olarak bilinen ABD, Rusya, Birleþmiþ Milletler ve Avrupa Birliði, Doðu Kudüs’e 1600 yeni konut inþa etmesi kararý yüzünden Ýsrail’i kýnadý. Haberi sayfa 7’de ÝNTÝHAR SALDIRISI YAPILDI
Pakistan’da patlama: 54 ölü Haberi sayfa 7’de
Haksýz rekabet esnafý bitirir
Reformlarla herkes kazanýr
Fay hattýnda hareketlilik var
Haberi sayfa 11’de
Haberi sayfa 4’te
Haberi sayfa 6’da
Doç. Dr. Vahap Coþkun, Türkiye Cumhuriyetinin, Cumhuriyet tarihi boyunca yürüttüðü politikalarýndan vazgeçmesi ve milletten özür dilemesi gerektiðini savundu.
JAKOBEN POLÝTÝKALARA SON VERÝLMELÝ
Devlet milletle helâlleþmeli BARIÞ ÝÇÝN YARALARIN SARILMASI GEREKÝYOR Abant Platformunun ‘’Yeni Bir Toplumsal Mutabakat Ýçin Demokratikleþme’’ konulu toplantýsýnda konuþan Dicle Üniversitesi öðretim üyesi Doç. Dr. Vahap Coþkun, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürt politikasýný deðiþtirmesi gerektiðini ifade ederek, “Devlet, barýþ için Kürtlerin hakkýný teslim etmeli, Kürtlerle helâlleþmeli. Barýþ için savaþýn açtýðý yaralarý sarmak lâzým’’ diye konuþtu. Haberi sayfa 4’te
SP GENEL BAÞKANI NUMAN KURTULMUÞ:
Rötuþ yetmez ANAYASA YENÝLENMEZSE SANDIKTA HESAP SORULUR SP Genel Baþkaný Numan Kurtulmuþ, Türkiye’nin içinde bulunduðu sýkýntýdan yeni, çaðdaþ ve katýlýmcý bir anayasa deðiþikliði ile çýkýlabileceðini söyledi. Kurtulmuþ, birkaç temel konuda anayasa deðiþikliði paketi hazýrlayan AKP’ye, “Bu yapýlmazsa, birkaç tane temel konuda rötuþ yapalým derseniz, kusura bakmayýn, AKP’nin halktan almýþ olduðu yüzde 47’ye haksýzlýk yapmýþ olursunuz. Bu haksýzlýðýn cevabýný da millet, sandýkta verir” ikazýnda bulundu. Haberi sayfa 4’te
ISSN 13017748
PARLAMENTOLAR TARÝHÝ YARGILAMA YERÝ DEÐÝLDÝR
Haberi sayfa 7’de
renkli:Mizanpaj 1
3/13/2010
2
2:41 PM
Page 1
C M YK
LÂHÝKA
YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
Garip nâmlarla hüküm süren istibdatlar
‘‘
.. Bediuzzaman Said Nursi
‘‘
Câmiü's-Saðîr, No: 2321 / Hadis-i Þerif Meâli
Azdan çoða gidilir
sgunduzalp@yeniasya.com.tr
S
uâl: “Þu meþrûtiyet, büyüklerimizi, beylerimizi kýrdý; fakat bâzýlarý da müstehak idi. Hem de, maddeten birþey görmeden yalnýz meþrûtiyetin nâmýný iþitmekle, kendi kendilerine düþtüler. Bunun hikmeti nedir?” Cevap: Mânen herbir zamanýn bir hükmü ve hükümrâný vardýr. Sizin ýstýlâhýnýzca, o zamanýn makinesini çeviren bir aða lâzýmdýr. Ýþte, zaman-ý istibdâdýn hâkim-i mânevîsi kuvvet idi; kimin kýlýncý keskin, kalbi kâsî olsa idi, yükselirdi. Fakat, zaman-ý meþrûtiyetin zenbereði, rûhu, kuvveti, hâkimi, aðasý hak’týr, akýl’dýr, mârifet’tir, kânun’dur, efkâr-ý âmme’dir; kimin aklý keskin, kalbi parlak olursa, yalnýz o yükselecektir. Ýlim yaþýný aldýkça tezâyüd, kuvvet ihtiyarlandýkça tenâkus ettiklerinden, kuvvete istinad eden kurûn-u vustâ hükûmetleri inkýrâza mahkûm olup, asr-ý hâzýr hükûmetleri ilme istinad ettiklerinden, Hýzýrvârî bir ömre mazhardýrlar. Ýþte ey Kürtler! Sizin bey ve aða, hattâ þeyhleriniz dahi, eðer kuvvete istinad ile kýlýnçlarý keskin ise, bizzarûre düþeceklerdir; hem de müstehaktýrlar. Eðer akla istinad ile, cebr yerine muhabbeti istimâl ve hissiyâtý, efkâra tâbî ise, o düþmeyecek, belki yükselecektir. Suâl: “Neden, þu inkýlâb-ý hükûmet, herþeyde bir inkýlâp getirdi?” Cevap: “Ýnsanlar kendi idârecilerinin yolundadýrlar” (Hadîs-i þerif) sýrrýnca, istibdat herkesin damarlarýna sirâyet etmiþti, çok nâm ve sûretlerde kendini gösteriyordu, çok dâm ve plânlar istimâl ediyordu. Hattâ benim gibi bir adam, ilmi vâsýta edip, tahakküm ediyor idi; veyahut sehâvet-i milliyeyi sû-i istimâl ederdi. Veyahut þu þeyh gibi, necâbeti sebebiyle herkes onun hatýrýný tutarak—tutmakla mükellef bildiðinden— tahakküm ve istibdat ediyordu. Suâl: “Demek, öldürmemize, hükûmetin istibdâdýna yardým eden baþka istibdatlar da varmýþ?” Cevap: Evet, cehâletimizin silâhýyla, asýl bizi mahveden, içimizdeki, garip nâmlar ile hüküm süren parça parça istibdatlar idi ki, hayatýmýzý tesmîm etmiþ idi. Fakat, yine kabahat, o küçük istibdatlarýn pederi olan istibdâd-ý hükûmete âittir. Suâl: “Beyler, aðalar, müteþeyyihler iki kýsýmdýr; farklarý nedir?” Cevap: Ýstibdat ile meþrûtiyet kadar farklarý vardýr. Ben dahi meþrûtiyet ve istibdâdý müþahhas olarak size göstermek istediðimden, þu iki kýsmý timsâl olarak beyân ediyorum. Suâl: “Nasýl?” Cevap: Eðer, büyük adam, istibdat ile kuvvete veya hileye veya kendisinde olmayan, tasannûen kuvve-i mâneviyeye istinâden, halký isti’bâd ederek havf ve cebrin tazyiki ile tutup, insaný hayvanlýða indirmiþ; dâimâ o milletin þevkini kýrar, neþelerini kaçýrýr. Eðer, bir nâmus olursa, yalnýz o þahs-ý müstebitte görünür; denir ki, “Falan adam þöyle yaptý.” Eðer bir seyyie olursa, kabahat bîçare etbâa taksim olunur. Ýþte þu mâhiyetteki büyük hakîkaten büyük deðildir, küçüktür; milletini küçüklettiriyor. Zîrâ, milleti her sa’yi suhre gibi iþli-yor, hatýr için gibi yapýyor, iyilik etse de riyâ karýþtýrýyor, müdâhene ve yalana alýþýyor, dâimâ aþaðýya iniyor. Zîrâ, sa’y-i insânînin buharý hükmünde olan þevk, müntafî oluyor. Aðalarý ve büyükleri, omuzlarýna biner, tâ yalnýz görünsün, onlarýn etlerinden yer, tâ büyüsün. O milletin gonca-misâl istidâdâtý üzerine o reis perde olup ziyâyý göstermiyor. Belki, yalnýz o neþv-ü nemâ bulur, inkiþaf eder, açýlýr. Eðer müþahhas istibdâdý görmek arzu ediyorsanýz, iþte size þu... Suâl: “Aman, bu kadar istibdâdýn fena bir zehiri varken, acîbdir ki, biz bu kadar kalmýþýz!” Cevap: Acîb deðildir. Ýhtilâftan bâzan istifâde olunur. O pis istibdâdýn taaddüdü için, birbirinin kuvvetini bir derece kýrar, tâdil ederdi; yoksa iþiniz fena idi. Münâzarât, s. 32, (yeni tanzim, s. 77) LÜGATÇE:
kâsî: Katý. Sert. efkâr-ý âmme: Halkýn düþüncesi ve fikirleri. kurûn-u vustâ: Orta çað. inkýrâz: Sönme, son bulma, yýkýlma. asr-ý hâzýr: Þimdiki a sýr. sehâvet-i milliye: Millî
Âlimin yataðýna yaslanarak bir müddet ilimle meþgul olmasý ibâdet eden kimsenin yetmiþ yýllýk ibâdetinden daha hayýrlýdýr.
SELÝM GÜNDÜZALP
Cehâletimizin silâhýyla, asýl bizi mahveden, içimizdeki, garip nâmlar ile hüküm süren parça parça istibdatlar idi ki, hayatýmýzý tesmîm etmiþ idi. Fakat, yine kabahat, o küçük istibdatlarýn pederi olan istibdâd-ý hükûmete âittir.
cömertlik. necâbet: Soyu, nesli temiz. Asâlet. tesmîm: Zehirleme. müteþeyyih: Þeyhlik taslayan. isti’bâd: Köleleþtirme, kullaþtýrma. suhre: Zorâki ve isteksiz iþ gören.
yle derdi annem... Nedense bu söz bana iki dilim kýzarmýþ ekmeðin ve üzerine sürülmek için bekleyen tereyaðýnýn, rafadan bir yumurtanýn, bir avuç peynir, bir de yedi tane zeytinin, güneþin bütün haþmetiyle vurduðu bir sabah sofrasýnýn neþesini, gülümseyen dâvetkâr yüzünü, þen þakrak hâlini hatýrlatýr. Ýnsan misafirdir, her yerde misafirdir. Evinde de, dünyada da, hayatta da... Ama bildiðimiz gibi deðil. Allah’ýn dâvetlisi bir misafirdir. Hayalim, ne hikmetse, bu söz ve bu manzaraya takýlýr kalýr. Bozuk bir plak gibi, bu fotojenik manzara hayalimden silinmez. Kaç tane mutluluk vardýr? Say sayabilirsen... O kýzartýlmýþ ekmekten sýçrayan kýrýntýlar da dâhildir buna. Ýþaret parmaðýný dudaðýnýza götürüp, ýslatýp, tek tek topladýðýnýz o kýrýntýlar da dâhildir. Ne bereketli sofralardý... Anne, çocuklarýn yüzüne bakar, þefkatle ve sevgiyle. Çocuklar pür telâþ, ama neþeyle ve iþtahla yemeklerini yerdi. Sofrada dört çocuk, bir hala, bir babaanne vardý. Babaanneyi ahirete yolladýk, halayý evlendirdik, yolcu ettik. Babayla amca erkenciydi zaten. Sadece akþam sofrasýnda görebilirdik yüzlerini. Dört kardeþin görülebilirdi yüzleri. Dört kardeþten biri kýzdý, en küçüðüydü. En erken evleneni o oldu. Ardýndan diðerleri bir bir uçtular yuvadan. Anne tek kaldý. Rumeli’den göçmüþ bir ailenin yüz yýllýk ocaðýný þimdi o tüttürüyor. Bekliyor her sabah, kapýlara bakýyor büyük oðlu gelsin de o kýzartýlmýþ i-
O
lahika@yeniasya.com.tr
ki dilim ekmeði, elceðiziyle yapmýþ olduðu reçeli yesin diye bekliyor. Özellikle de pazar sabahlarý… Onun için mayaladýðý yoðurdu bir kenarda hazýr tutuyor. Ýllâ özel bir þey olmalý. O da bulunur. Meselâ bir sütlaç, ya da bahçedeki cevizden saklanmýþ bir avuç hediyeler… Ayýklanmýþ, temizlenmiþ, çýkýverirdi karþýmýza. Yemez, yedirirdi bu insanlar. Bir oðul deðil, bin oðul gelse, tok kalkardý bu sofralardan. Peygamber duâsý, Hz. Fatýma eli ve dudaðý deðmiþti bu nimetlere her halde. Þimdi o çocuk, bir sabah namazý sonrasý adýmlarýný anneciðinin evine doðru yönlendirmiþken o küçük mutluluklarýn nasýl da hayatýný renklendirdiðini düþünüyor. Dalga dalga yayýlan çay kokusu muydu onu çeken, yoksa anneciðinin duasý mýydý, sevgisi miydi, þefkati miydi… Kuvvetli bir duygu,—ana duasý ya da analýk duygusu mu acaba—ayaklarýný doðduðu eve doðru çekiyordu. Ne de olsa insan doðduðu yere aittir, geldiði yere aittir. Ayaklar çocukluðunun geçtiði sokaklara tekrar yürümekten yorulmuyor, zorlanmýyor. Ýstikamet ana ocaðý, daha doðrusu ana kucaðý… Haydi, Bismillah… Ne kadar çok hatýralar vardý yollarda. Hangi gün, hangi saat bu yollardan geçip de içi coþmamýþtý ki? Hangi zaman bu ziyareti yapmak için yola koyulduðunda daha ilk adýmýnda o mutluluðu tatmamýþtý ki? Ey kalbim! Sen yeter ki böyle çocuk gibi saf, temiz kal; inan göreceðin çok ama çok mutluluk var. Kaybolan deðerlerin geride kaldýðý, unutulmaz anýlarýn bizi beklediði nice kapýlar var. Azdan çoða gidilir. Küçücük bir mutluluk, çoðala çoðala o kadar büyür ki, insan olduðunuza, mü’min olduðunuza þükredersiniz. Aðaçlar, kuþlar, yollar, taþlar ‘Hoþ geldin’ derler. ‘Hoþ geldin ey eski dost’ derler. Mahalle, so-
Ey hayat-ý dünyeviyenin zevkine müptelâ ve endiþe-i istikbâl ile istikbâlini ve hayatýný temin için çabalayan bîçareler! Dünyanýn lezzetini, zevkini, saadetini, rahatýný isterseniz, meþrû dairedeki keyfe iktifâ ediniz; o, keyfinize kâfidir. Bediüzzaman, Sözler, 13. Söz, 2. Makam, s. 132
kak ve evler bir koca gönül olur, “Buyrun içeri” derler. Yerler ve gökler mesaj verir birden: “Ey gönlü sevgiyle çarpan adam! Dünün minnacýðý, bugünün yaþlýsý, sen bizim nazarýmýzda hiç büyümedin ki… Üzerimizden besmeleyle, duayla geçeni tanýrýz. Adýmlarýn sahiplerini biliriz. Nereye yönlendiðini, hangi duygularla geçtiðini... Üzerimizdeki taþlar, kaplamalar deðiþse de, biz eskimeyen yollarýz. Eh, olacak o kadar… Eskimeyen dostlarý da tanýrýz. Hoþ geldin vefalý dost! Duaný, selâmýný unutmadýk. Yürü geç, doðduðun eve doðru, anacýðýnýn þefkatli kollarýna doðru…” Yollar yürütür, yollar götürür seni varmak istediðin yere doðru. Yollar dürülür, yollar da koþar sizinle gitmek istediðiniz, varmak istediðiniz yer, gönlünüzde taþýdýðýnýz yerse eðer. Küçük bir mutluluk buldunuz mu, kaçýrmayýn. Azdan çoða gidilir. Bir adýmla Fatih, Ýstanbul’un fethine çýktý. Bir adýmla siz de yollarla beraber gönüllerin fethine çýkýn. Kendinize bu sabah bir iyilik yapýn. Bir adýmýnýz bin olsun. Uzansýn ta ötelere, Mescid-i Haram’a varsýn, Mescid-i Nebevi’ye ulaþsýn. Ve o kutsal adýmlar Mekke’ye vardýðýnda, o mübarek mekân o siyah örtülerin içinden bir ses size yönelsin, size kendini duyursun, ‘Evinize hoþ geldin’ diye. Anne evinden ta Kâbe’ye, Allah’ýn evine kadar uzanýp gider mutluluklar… Azdan çoða gidilir. Hatýralarla, dualarla gidilir. Hiçbir þey götürmese bile yanýnda, bir salât-u selâm yeter Resulallah’a (asm). Bir gözyaþý armaðaný býraksa yeter oralara. Kimi döner gelir, kimi oralarda kalýr. Dönse de aklý ordadýr, gelse de hep oralardadýr. Ýki dilim kýzarmýþ ekmeðin yanýna bir hurma, bir de zemzem eklenir þimdi. Güzel hatýralar birikir ve bardaðý taþýran son damla olur. Bir dua yükselir gönüllerden… Allah’ým! Habib-i Ekrem (asm) hürmetine, azýmýzý çok eyle, kýþýmýzý yaz eyle, günahlarý-
mýzý affeyle, umrelerimizi mebrûr eyle. Üzerinde yürüdüðümüz yollarýn dilekleriyle, dualarýyla, selâmlarýyla geldik. Suyunu içtiðimiz çeþmelerin, sebillerin selâmlarýyla, üzerimizden geçen bulutlarýn, kuþlarýn dualarýyla, meyvelerini yediðimiz, altýnda serinlediðimiz aðaçlarýn selâmlarýyla geldik kapýna. Kumrularýn ‘hu hu’larýyla geldik. Baharla geldik kapýna ya Rab... Bahardaki bütün mevcudatla geldik. Çiçek açmýþ aðaçlarla geldik. Kâinat dolusu kardeþlerin selâmlarýyla geldik; kâinatý temsilen geldik. Bir gözyaþý armaðanýmýz olsun onlar namýna. Dileðimiz, duamýz budur, kabul buyur… Ey izzet ve þeref sahibi olan, azizlerin azizi, sultanlarýn sultaný kâinatýn Rabbi ve hâlýký olan Allah’ým!.. Nâbî’nin de selâmýný getirdik bir þiiriyle. Sözümüz tamam olsun bu sözle: “Kâinâtun bakma ulviyyât u sufliyyâtýna Câmi-i mecmû Arþ-ý Azam-ý dildür garaz" [Kâinatýn yüceliklerine, aþaðýlýklarýna bakma. Yani âlem-i ulvî ve âlem-i süflîye itibar etme. Bunlardan (kâinattan) maksat, ‘gönül’ denilen ‘en büyük arþ’ týr.] Âlem-i Sugrâyuz ammâ âlem-i Kübrâ ile Keffe-i mîzân-ý hikmetde berâber gelmiþüz.” [Her ne kadar biz küçük âlem isek de, hikmet terazisinin kefesine konduðumuzda büyük âlem ile ayný aðýrlýkta gelmiþizdir.] Gönülün Arþ-ý Âzam olmasý Hakk’ýn tecellisine mazhar olmasý dolayýsýyladýr. Hakk’ýn tecellisine mazhar olduðumuz için gönlümüz arþ-ý âlânýn tecellisi olduðundan, katýndaki yerimizi hakkýyla hak eden kullarýndan eyle yâ Rab! Azlarý çok eyle, günleri handan-ý þadan eyle… Küçük mutluluklar birbirine eklenir. Azdan çoða gidilir. Ana evinin hakkýný veren, bir gün Allah’ýn evine dâvet edilir. Hayal ettiði iki dilim kýzarmýþ ekmek… Yanýna bir de hurmayla zemzem eklenir…
renkli:Mizanpaj 1
3/13/2010
3:21 PM
Page 1
3
C M YK
HABER
YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Yazý Ýþleri Müdürü Mustafa DÖKÜLER
Mehmet KUTLULAR
Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN
Genel Müdür
Recep TAÞCI Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Kâzým GÜLEÇYÜZ Abdullah ERAÇIKBAÞ
Spor Editörü Erol DOYRAN
Haber Müdürü Faruk ÇAKIR Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN
Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Ýhlas Gazetecilik A.Þ. Tel (0212) 4543000 Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
ISSN 13017748
HABERLER
Hicrî: 28 R. Evvel 1431 Rumî: 1 Mart 1426
Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta
Ýmsak 4.24 4.31 4.42 4.51 4.46 4.03 4.07 3.57 4.40 4.16 4.42
Güneþ 5.45 5.56 6.03 6.15 6.11 5.26 5.30 5.22 6.05 5.37 6.04
Öðle 11.55 12.05 12.14 12.25 12.20 11.36 11.40 11.31 12.14 11.47 12.14
Ýkindi 15.14 15.22 15.33 15.42 15.37 14.54 14.58 14.49 15.32 15.06 15.33
Akþam 17.53 18.02 18.12 18.22 18.17 17.33 17.37 17.29 18.12 17.45 18.12
Saðlýkçýlarýn bayram yapacak hali yok
Bayrampaþa Belediyesinden "Akýllý Kent Hizmet Servisi”
BAYRAMPAÞA Belediyesince oluþturulan ‘’Akýl lý Kent Hizmeti Servisi’’ kul lanýma sunuldu. AKP Eskiþehir Mil letvekili Kemal Unakýtan’ýn da katýldýðý tanýtým toplantýsýnda konuþan Bayrampaþa Belediye Baþkaný Hüseyin Bürge de kaliteli ve dinamik hizmetlere yeni hal kalar eklemeye devam ettiklerini kaydederek, ‘’Beyaz Masa geleneðini biliþim teknolojileriyle bütünleþtirerek, ‘Akýl lý Kent Hizmet Servisi’ni açýyoruz. Bürokrasiyi azaltmayý, vatandaþlarýmýzýn iþlerini kolaylaþtýrmayý ve iþlemlerine hýz kazandýrmayý amaçladýðýmýz bu servisle vatandaþlarýmýz, belediyecilikle ilgili bütün iþlemlerini dolaþmadan, yorulmadan ve konforlu bir biçimde tamamlayacaklar’’ diye konuþtu. Bürge, bu servisle belediye hizmetlerinin kolaylaþtýðýný ve bilgiye eriþimin açýk hale geldiðini belirterek, ‘’Vergi borcundan tahsilata, dilekçeden imar durumuna kadar her tür takip sistemi bu servis aracýlýðýyla yapýlabiliyor. Yine bu sistem, yapýlan iþlemleri deðerlendirerek elektronik ortamda rapor oluþturuyor’’ dedi. Konuþmalarýn ardýndan protokoldekiler kurdele keserek, servisi kul lanýma açtý. Ýstanbul / aa
NAMAZ VAKÝTLERÝ
Atama bekleyen imamlara müjde DÝYANET Ýþleri Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Emin Özafþar, ‘’Önümüzdeki hafta yaklaþýk 2 bin din görevlisinin alýmý için ilana çýkacaðýz’’ dedi. Özafþar, yaptýðý açýklamada, yaklaþýk 100 bin din görevlisinin baþkanlýk bünyesinde görev yapmak için talepte bulunduðunu söyledi. Geçen yýlki yeterlilik belgesi sýnavýna yaklaþýk 95 bin kiþinin baþvurduðunu belirten Özafþar, bu adaylardan 42 binin yazýlý sýnavý geçtiðini, mülâkat sonucunda çoðunluðunu Kur’ân kursu öðreticilerinin oluþturduðu 20 bin kiþinin yeterlilik belgesi almaya hak kazandýðýný anlattý. Halen 5-6 bin civarýnda yeterlilik belgesi bulunan
cami görevlisi olduðunu ve bunlarýn da görev talep ettiðini dile getiren Özafþar, bu yýl için Maliye Bakanlýðýndan sözleþmeli 4 bin imamla bin müezzin-kayyým kadrosu talep ettiklerini, talebin deðerlendirildiðini ancak henüz sonuçlanmadýðýný belirtti. Ayrýca geçen yýllarda yapýlan atamalarda çeþitli sebeplerle doldurulmayan ya da boþalan kadrolara alým yapacaklarýný belirten Özafþar, ‘’Önümüzdeki hafta yaklaþýk 2 bin din görevlisinin alýmý için ilâna çýkacaðýz’’ dedi. Özafþar, 10 il için tercihte bulunacak adaylarýn KPSS puanýna göre yerleþtirileceðini kaydetti. Ankara / aa
TÜRK Saðlýk-Sen Genel Baþkaný Önder Kahveci, 14 Mart Týp Bayramýný saðlýk çalýþanlarýnýn sorunlarla karþýladýðý ifade ederek, saðlýk çalýþanlarýnýn bayram yapacak hali olmadýðýný söyledi. Saðlýk çalýþanlarýnýn sorunlar yumaðýyla uðraþtýðýný ifade eden Kahveci, “Saðlýk çalýþanlarý sorunlar yumaðýnda hizmet üretiyor. Bugün Saðlýk Bakanlýðý’nda görev yapan 80 bin sözleþmeli arkadaþýmýz maðdur olmaktadýrlar. Eþlerinden ayrý, ailelerinden uzak ve terfiden, giyim yardýmýna kadar birçok haktan mahrum olarak çalýþmaktadýrlar. Radyoloji çalýþanlarýnýn günlük çalýþma süreleri tüm itirazlarýmý za raðmen 5 saatten 7 saate çýkarýlarak saðlýklarý riske atýlmýþtýr. Tam Gün Yasasý ile döner sermayedeki adaletsizlikler artmýþ, çalýþanlar arasýndaki iþ barýþý iyice bozulmuþtur” dedi. Kahveci, þu an TBMM’de Plan Bütçe Komisyonunda bulunan Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarýsý ile de devlet hastanelerinin iþletmeye dönüþtürülmek, yönetimlerinin yerel güçlere devredilmek ve çalýþanlarýnýn sözleþmeli yapýlmak istendiðini dile getirdi. Bütün bunlar yaþanýrken bayram kutlanamayacaðýný ifade eden Önder Kahveci, Tüm bu yaþananlar ortadayken saðlýk çalýþanlarýnýn 14 Mart’ta Týp Bayramý kutlamasý mümkün müdür? Çalýþma þartlarý, malî ve özlük haklarýnda gerekli düzenlemeler yapýlmadan saðlýkta bir bayram kutlamasýndan bahsedilemez “ diye konuþtu. Ankara / FATÝH KARAGÖZ
Çanakkale'den, Van'a eðitim köprüsü
ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversi tesi (ÇOMÜ) öðrencisi bir grup, düzenledikleri kampanyayla topladýklarý kitap ve giysileri, Van’daki bir il köðretim okulunda okuyan öðrencilere gönderdi. Alýnan bilgiye göre, ÇOMÜ Çanakkale Sa vaþlarý Araþtýrma Topluluðu (ÇSATT) üyesi bir grup üniversite öðrencisi, Doðu ve Güneydoðu Anadolu’daki il ve ilçelerde eðitim gören il köðretim okulu öðrencilerine yönelik yardým kampanyasý baþlattý. Van’lý olan ÇOMÜ Türkçe Öðretmenliði Bölümü öðrencisi Ýrfan Soytürk, sömestr tatilinde gittiði memleketinde, hangi okula yardým yapýlabileceði konusunda araþtýrma yaptý. Araþtýrma sonucunda, yeni yapýlan Kinyas Kartal Ýl köðretim Okulu’na yardým yapýlmasý kararlaþtýrýldý. Kampanyada toplanan giysi ve kitaplar, kargoyla Van’a gönderildi. Çanakkale / aa
Vali Yerlikaya, yaralý çocuklarý ziyaret etti
ÞIRNAK Valisi Ali Yerlikaya, Uludere ilçesinde mayýnýn patlamasý sonucunda yaralanan çocuklarý ziyaret etti. Þýrnak Valisi Ali Yerlikaya ile birlikte Ýl Emniyet Müdürü Mehmet Avcý ve Ýl Jandarma A lay Komutaný Faruk Bal, Uludere ilçesi Yemiþli Köyü sýnýr bölgesine yakýn bir bölgede terör örgütü tarafýndan döþenen mayýnýn patlamasý sonucunda yaralanan Nuh Aðýn ve Hamza Encü’yü tedavi gördükleri Þýrnak Devlet Hastanesi’nde ziyaret etti. Vali Yerlikaya yaralý çocuklarýn ailelerine geçmiþ olsun dileklerinde bulunurken, yaralý çocuklara oyuncak hediye etti. Vali Yerlikaya daha sonra doktorlardan yaralý çocuklarýn durumu hakkýnda bilgi aldý. Þýrnak / iha
“Beraat” kararýný yanlýþ anlayýnca “hakaretten” tutuklandý
AYDIN'IN Çine ilçesinde mahkeme heyetinin hakkýnda verdiði ‘’beraat’’ kararýný yanlýþ anlayýnca davaya bakan hakim ile savcýya tehdit ve hakarette bulunan kiþi tu tuklandý. Alýnan bilgiye göre, Sulh Hukuk Mahkemesindeki duruþmada, Çine’de bir firmayla dâvâsý bulunan Ý. Ç. hakkýnda mahkeme heyeti ‘’beraat’’ kararý verdi. Ka rarý yanlýþ anlayan Ý. Ç, duruþma salonun da cumhuriyet savcýsý ile hakime hakaret ve tehditte bulundu. Ý. Ç, kâtipler tarafýn dan sakinleþtirildi. Cumhuriyet Baþsavcýlý ðý, olayýn ardýndan Ý. Ç’nin yakalanmasýný talep etti. Ý. Ç, çýkarýldýðý mahkemece ‘’görevli memuru tehdit, hakaret ve küfür’’ suçlarýndan tutuklandý. Aydýn / aa
YHT, bir yýl boyunca Ankara-Eskiþehir arasýnda 1 milyon 250 bin kiþiyi taþýdý. Bu dönemde demiryolu ile seyahat etmek isteyen yolcu talebi yaklaþýk yüzde 600 arttý. FOTOÐRAF: AA
YHT, dünyayý 28 kez dolandý YÜKSEK HIZLI TREN BÝR YIL BOYUNCA YAKLAÞIK 4 BÝN 500 SEFER YAPARAK, DÜNYANIN ÇEVRESÝNÝ 28 KEZ DOLANACAK UZUNLUKTA 1.1 MÝLYON KÝLOMETRE YOL ALDI. GEÇTÝÐÝMÝZ YIL hizmete giren Yüksek Hýzlý Tren’in (YHT) bir yýl boyunca yaklaþýk 4 bin 500 sefer yaptý ve dünyanýn çevresini 28 kez dolanacak uzunlukta 1 milyon 100 bin kilometre yol katetti. YHT’nin hizmete girmesinin birinci yýl dönümü dolayýsýyla Ankara Garý’nda tören düzenlendi. Törende konuþan TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, yýl dönümü için geniþ kapsamlý kutlamalar planladýklarýný ancak geçen hafta Elazýð’da meydana gelen deprem dolayýsýyla kutlama törenlerini sýnýrlý yapmaya karar verdiklerini söyledi. Demiryol larýnýn ihmal edildiðini ifade eden Karaman, 2003 yýlýndan itibaren çalýþmalarý yeniden hýzlandýrdýklarýný ve geçen yýl da yüksek hýzlý treni hizmete sunduklarýný kaydetti. Karaman, ‘’YHT ile Türkiye’de bir yerden
baþka yere gitmenin çok da zor olmadýðý görülmeye baþlandý’’ dedi. Türk hal kýnýn yüksek hýzlý trenle birlikte demiryol larýna sahip çýktýðýný ve demiryoluyla yolculuk talebinin arttýðýný belirten Karaman, yolculara teþekkür etti. Yüksek hýzlý trenin, gittiði her yerde þehirleri de hareketlendirdiðini ifade eden Karaman, beþ yýl içinde yüksek hýzlý trenle seyahatin daha da artmasýný beklediklerini dile getirdi. Karaman, konuþmasýnýn ardýndan yýl dönümü dolayýsýyla pasta kesti ve ilk tren hattýnýn temelinin atýldýðý 8 Haziran 2003’ten, hizmete açýldýðý 13 Mart 2009 tarihine kadar geçen süreci yansýtan çeþitli fotoðraflar ve basýnda yer alan haberleri içeren sergiyi açtý. Karaman, daha sonra personelin dinlenme odasýnýn açýlýþýný da yaptý.
YHT’DEN 10 LÝRAYA BÝLET YHT, bir yýl boyunca yaklaþýk 4 bin 500 sefer yaptý ve dünyanýn çevresini 28 kez dolanacak uzunlukta 1 milyon 100 bin kilometre yol katetti. AnkaraEskiþehir arasýnda 1 milyon 250 bin kiþi YHT ile yolculuk yaptý. YHT’nin hizmete girmesiyle demiryolu ile seyahat etmek isteyen yolcu talebi yaklaþýk yüzde 600 arttý. Diðer taraftan yýl dönümü dolayýsýyla 13 Mart-11 Nisan 2010 tarihleri arasýnda kullanýlabile cek YHT biletleri bugün 10 liradan satýþa sunuluyor. Ankara / aa
Avcýlarýn vurduðu pelikana balýkçýlar 12 senedir bakýyor AVCILARIN vurarak yaraladýðý pelikan ‘Uður’a 12 senedir balýkçýlar bakýyor. Yaklaþýk 40 yaþýnda olduðu tahmin e dilen pelikaný çevre il lerden bile gör meye gelenler oluyor. Kocaeli’nin Darýca beldesinde 12 yýl önce avcýlarýn vurduðu pelikaný yaralý halde bulan balýkçýlar, Ümit Yurtsever ad lý arkadaþlarýna götürmüþ. Balýkçý Yurtsever de dükkânýnýn yanýnda bir yer yapmýþ ve “Uður” is mini koyduðu pelikanýn bakýmýný üstlenmiþ. Uður, kýsa zamanda Darýcalýlarýn maskotu olmuþ. Herkes onu
balýkla beslemeye baþlamýþ. Ünü çevre il lere de yayýlmýþ. Vurulunca kýrýlan kanatlarýndan dolayý uçamayan pelikan, o gün bugündür insanlarla beraber yaþýyor. 12 sene önce avcýlar tarafýndan vurulan pelikanýn balýkçýlar tarafýndan yaralý olarak bulunarak kendisine getirildiðini belirten Yurtsever, “Kanatlarý da kýrýktý. Ben de iþyerimin yanýnda kulübe yaptým. Zamanla çevrenin maskotu oldu. Sýcak havalarda dolaþýyor, soðukta kulübesinden çýkmýyor. Vatandaþlar balýk veriyor.” dedi. Ýzmir / cihan
Balýkçýlarýn baktýðý "Uður" adlý pelikan, Darýcalýlarýn maskotu olmuþ. FOTO: CÝHAN
Yatsý 19.07 19.20 19.26 19.40 19.35 18.49 18.53 18.46 19.29 18.59 19.27
Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa
Ýmsak 4.45 4.55 4.25 4.21 4.34 4.15 4.10 4.02 3.50 4.33 4.33
Güneþ 6.11 6.18 5.52 5.45 5.56 5.42 5.31 5.28 5.13 6.00 5.52
Öðle 12.21 12.28 12.01 11.54 12.06 11.51 11.41 11.38 11.23 12.09 12.03
Ýkindi 15.37 15.46 15.18 15.13 15.25 15.08 15.00 14.54 14.41 15.26 15.23
Akþam 18.17 18.25 17.58 17.52 18.04 17.48 17.39 17.35 17.20 18.06 18.01
Yatsý 19.37 19.41 19.18 19.08 19.19 19.08 18.54 18.54 18.36 19.26 19.14
TAHLÝL
Yeni ibret dersleri
KÂZIM GÜLEÇYÜZ irtibat@yeniasya.com.tr
nce, görev yaptýðý mescide bitiþik mütevazi evinin enkazýndan, sekiz çocuðu ve eþiyle beraber sað kurtulan Ýmam Abdullah’ýn “Allah’ýn bir ikazý” olarak yorumladýðý, 200 binden fazla kiþinin öldüðü Haiti; ardýndan ülkeyi 8.8 þiddetinde sarsmasýna raðmen oldukça haf if atlatýlan Þili depremi... Ve þimdi de bizi vuran Elazýð zelzelesi... Dünya, kaderin ince sýrlarý, ibretli dersleri ve hikmetli mesajlarýyla sarsýlmaya devam ediyor. Elazýð’daki ibret levhalarýndan bazýlarý: * Sabaha karþý meydana gelen depremde, namaz için erken kalkanlarýn çoðu sað kurtulurken, zelzele sonrasýnda minarelerden yükselen ezan sesleri, sair zamanlarla kýyaslandýðýnda çok daha etkileyici bir manevî atmosfer oluþturmuþ. * Eþiyle birlikte enkaz altýnda kalýp kurtarýlmayý bekleyen köylülerden biri, epeyce o vaziyette bekledikten sonra, gücünün tükenmek üzere olduðu noktada, “Buradan herhalde sað çýkamayacaðýz, haydi kelime-i þehadet getirelim” demiþ ve son sözleri “Eþhedü enlâ ilâhe illâllah ve eþhedü enne Muhammeden abduhû ve resûlüh” olmuþ. * Henüz iki haftalýk bir bebek, onu korumak için üzerine kapanan gencecik annesi ile babaannesinin cenazeleri yanýnda sað kurtulmuþ. Hadise, yavrusu için kendi canýný tereddütsüz feda eden annelerin þefkat kahramaný olduðu gerçeðini teyid eden yeni ve çarpýcý bir örnek olmuþ. * Enkaz altýnda kalarak vefat eden dört kýzkardeþin ve bilhassa okuyup tahsilini ilerletmeye çok istekli olduðu belirtilen Gönül’ün yürek burkan acý “son”larý, genç-yaþlý ayýrmadan her an hepimizin baþýna gelebilecek olan ölüm gerçeði karþýsýnda, uzun vadeli gelecek planlarý yapmanýn yersizliðini herkese bir defa daha hatýrlattý. * Kendisi çalýþmak için Ýstanbul’da olan inþaat iþçisi babanýn, uçaða yetecek parasý olmadýðý için, depremde vefat eden eþiyle yavrusunun cenazesine yetiþememesi, yürekleri sýzlatan yeni bir fakirlik tablosu olarak hafýzalarda yer etti. Þimdi geride kalanlar, bir taraftan kaybettikleri yakýnlarýnýn acýsýna; diðer taraftan dýþarýda geçirilen soðuk ve karanlýk gecelere alýþýp, depremin herþeyiyle yerle bir ettiði hayatlarýný tekrar kurmaya çalýþýyorlar. Allah yardýmcýlarý olsun. Ölenler için üzülürken, ayný zamanda onlarýn gýpta edilecek þehitlik mertebesine ulaþtýklarýný ve içlerindeki bebeklerle gençlerin, tehlikelerle dolu dünyanýn kirine pasýna bulaþmadan doðrudan Cennete alýndýklarýný gözden kaçýrmayalým. Allah onlarý, sað kalan yakýnlarýndan daha çok seviyormuþ ki, bekletmeden huzuruna celb etti. Ne mutlu onlara... Bizler için ise hayat þimdilik devam ediyor. Peki, bu depremle verilen manevî ve maddî her türlü ikaz ve dersi çýkarýp, gereklerine uygun bir þekilde kendimize çekidüzen verebiliyor muyuz? Bizim için asýl mesele bu... Allah bize de hayat sayfalarýmýzý ter temiz bir þekilde kapayýp, iman-ý kâmil ve hüsn-ü hatime ile berzah âlemine intikal mazhariyetini bahþetsin. *** Diyarbakýr-Bursa maçýnda tekrarlanan gerginlik, bize son þahitlerden Mehmet Taktak’ýn anlattýðý þu ilginç ve anlamlý anekdotu hatýrlattý: “1957 yýlý olduðunu zannediyorum. Bolvadin ile Emirdaðlý gençler futbol maçý yapýyorlardý. Bu maç esnasýnda âniden aralarýnda kavga çýkmýþ; Bolvadinliler ile Emirdaðlýlar taþlaþmaya baþlamýþlardý. Ertesi gün misil leme olarak Emirdaðlý bir grup genç benim oradaki dükkânýmý taþa tutmuþlardý. Kalabalýk ve gürültü çoðalýnca Üstad evinden aþaðýya indi. Köþe baþýnda durarak kalabalýða hitaben bir konuþma yaptý, ‘Durun’ dedi; ‘sizler hepiniz kardeþsiniz, birbirinizin kusurlarýný görmemeniz lâzýmdýr, birbirinizi affediniz.’ Kalabalýk biraz sakinleþmiþti. Üstad konuþmasýna devam ederek, ‘Eðer sizler barýþýp daðýlmazsanýz, ben de burayý terk ederim’ diye buyurdu. Üstadýn bu konuþmasýndan sonra kalabalýk büyük bir sükûnetle daðýldý.” (c. 4, s. 96)
Ö
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/13/2010
4:24 PM
Page 1
4 FARK
Devletin özür borcu
FARUK ÇAKIR cakir@yeniasya.com.tr
on yýllarda yapýlan bir uygulama ile devlete vergi borcu olanlarýn listeleri yayýnlanýyor. Ýþletmeler ilk baþlarda ‘vergi yüzsüzleri’ listesinde yer almak istemiyorlardý. Lâkin, ekonomik sýkýntý artýnca listenin de bir önemi kalmadý ve bir bakýma sýradanlaþdý. Artýk ‘vergi ödemeyenler listesi’nde yer almak çok da önemsenmiyor. Devlet, vatandaþýn kendisine borçlu olmasýný istemiyor. Haklýdýr, çünkü iþlerin yürümesi için vergilerin de toplanmasý gerekiyor. Konumuzla doðrudan ilgili deðil, ama hemen ifade edelim ki toplanan vergilerin nasýl kullanýldýðý, nerelerde harcandýðý da çok önemlidir. Alacaðý olduðunda ‘þahin’ kesilen devletin, borcu konusunda iþi aðýrdan aldýðý da malûm. Tabiî ki sözünü ettiðimiz devlet borcu, maddî borç deðil. Türkiye’de devletin bütün bir millete bir deðil belki de bin özür borcu vardýr. Bazý yorumcular, “Devletin þuna, þuna, þuna, özür borcu var” diye açýklama yapýyor. Haklýdýrlar, ama devletin özür borcu olduðu kiþi ya da gruplarý sadece bire, ikiye indirmek mümkün deðil. Yakýn tarih dikkatle incelendiðinde pek çok kiþi ve grubun çeþitli bahenelerle maðdur edildiði görülecektir. Dolayýsý ile de bu kiþilere karþý devlet, özür borçludur. “Devletin özür borcu olmayan kiþi ya da grup var mý?” sorusu bile anlamlýdýr. Adil tarihçilere kulak verilirse, devletin yaptýðý yanlýþlardan dolayý maðdur olmayan sadece çok sýnýrlý sayýda bir ‘azýnlýk’tan bahsedilebilir. Onlarýn içinde bile en azýndan belli bir dönem maðdur edilenler vardýr. Dolayýsý ile Türkiye’nin ‘düzlüðe’ çýkmasý isteniyor ve bekleniyorsa, devletin mutlak surette þimdiye kadar maðdur ettiði insanlara karþý samimî bir özür borcu vardýr. Bu temin edilirse, yýllardýr arzulanan devlet-millet kaynaþmasý da temin edilebilir. Devlet elbette bir ‘þahýs’ deðildir ve devlette süreklilik esastýr. Dolayýsý ile Türkiye’nin bugünkü idarecileri, “Geçmiþte iþlenen kabahatlerde bizim bir dahlimiz yok. Biz kimseyi maðdur etmedik ki þimdi özür dileyip helâlleþelim” diyemez. Þimdiki yöneticiler, geçmiþteki yöneticiler adýna milletten özür dilemek durumundadýrlar. Tabiî ki devlet-millet kaynaþmasý isteniyorsa... Baktýðýmýzda, devleti temsil edenlerin milletten özür dileme ve helâlleþme niyeti olmadýðý anlaþýlýyor. Yanlýþtaki bu ýsrar ve inadýn zararýný da hem devlet hem de millet ödemeye devam ediyor. Belki de siyasî partiler ve sivil toplum kuruluþlarý ortak bir çalýþma baþlatarak devlet ile millet arasýndaki bu soðukluðu sona erdirmelidirler. Devlet, maddî alacaklarýnýn peþinde koþarken, millete olan ‘özür borcu’nu ödemeyi daha fazla ertelememeli. Milletten özür dilemenin bir yolu da adaletle hükmetmek olsa gerek. Bu yolda atýlacak ilk adým, yürürlükteki 12 Eylül ihtilâl anayasasýný deðiþtirerek atýlabilir. Yýllardan beri gündemde olan anayasa deðiþikliði gerçekleþtirilebilirse belki de ‘özür’e de sýra gelir. Ýhtilâl anayayasasý milleti maðdur ettiðine göre, onun deðiþtirilmesi de bir anlamada özür sayýlýr. Türkiye’yi idare edenlerden talebimiz; milletten özür dileme adýmýný ilk olarak ihtilâl anayasasýný deðiþtirerek baþlatmasý ve devam etmesidir.
S
Yeni Galata Köprüsü 16 Mart'ta kapalý
YENÝ Galata Köprüsü, bakým çalýþmalarý nedeniyle 16 Mart Salý günü 01.00-04.30 saatleri arasýnda yaya ve araç trafiðine kapatýlacak. Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüðü, baskül köprünün mesnet, kiriþ ve kilitlerinin yaðlanmasý çalýþmasýný gerçekleþtirecek. Bu sebeple köprü, 16 Mart 2010 Salý günü 01.00–04.30 saatleri arasýnda araç ve yaya trafiðine tamamen kapatýlacak. Araç sürücüleri, bu saatler arasý Atatürk Köprüsü’nü, 03.00-04.30 saatlerinde ise Atatürk ve Galata köprüleri deniz trafiðine açýlacaðýndan Haliç Köprüsü’nü kullanabilecek. Ýstanbul / aa
Yolsuzluða 3 tutuklama
ERZÝNCAN Üniversitesinde ihaleye fesat karýþtýrdýklarý iddiasýyla adliyeye sevk edilen 10 kiþiden 3’ü tutuklandý. Erzincan Üniversitesi Rektörlüðü Yapý Ýþleri Daire Baþkanlýðý binasýnda yapýlan arama sonrasýnda, ihaleye fesat karýþtýrdýklarý iddiasýyla önceki gün adliyeye sevk edilen Yapý Ýþleri Daire Bakanlýðýnda görevli N.K.D, Z.Ö, M.H.Ý, N.O, H.R.Ç, M.S, B.A, M.A, E.P. ve E.A’nýn savcýlýktaki sorgusu tamamlandý. Mahkemeye çýkarýlan N.K.D, E.P. ve E.A tutuklandý, diðer zanlýlar ise savcýlýk tarafýndan serbest býrakýldý. Erzincan / aa
HABER
YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
Devlet vatandaþý ile helâlleþmeli DÝCLE ÜNÝVERSÝTESÝ ÖÐRETÝM ÜYESÝ DOÇ. DR. VAHAP COÞKUN: DEVLET, BARIÞ ÝÇÝN KÜRTLERÝN HAKKINI TESLÝM ETMELÝ, KÜRTLERLE HELALLEÞMELÝ. BARIÞ ÝÇÝN SAVAÞIN AÇTIÐI YARALARI SARMAK LAZIM. DÝCLE Üniversitesi öðretim üyesi Doç. Dr. Vahap Coþkun, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürt politikasýný deðiþtirmesi gerektiðini ifade ederek, ‘’ Devlet, barýþ için Kürtlerin hakkýný teslim etmeli, Kürtlerle helalleþmeli. Barýþ için savaþýn açtýðý yaralarý sarmak lazým’’ diye konuþtu. Abant Platformunun ‘’Yeni Bir Toplumsal Mutabakat Ýçin Demokratikleþme’’ konulu toplantýsý, ikinci gününde, ‘’Deðiþim Talebi ve Vaad Ettikleri’’ baþlýklý üçüncü oturumu ile Ankara Rixos Oteli’nde devam etti. Oturum baþkanlýðýný gazeteci-yazar Cengiz Çandar’ýn yaptýðý oturumda, Dicle Üniversitesi öðretim üyesi Doç. Dr. Vahap Coþkun, ‘’Kürt Meselesinde Bir Çözüm Olanaðý Olarak Demokratikleþme’’ konulu sunum yaptý. Coþkun, silahsýzlandýrma poli-
tikasýnýn silah kullanan örgütü çözümün bir parçasý haline getireceðini ve örgütü muhatap haline sokacaðýný savunarak, bir grup silahsýzlandýrýlmak isteniyorsa o grup ile konuþulmasý gerektiðini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti’nin, Cumhuriyet tarihi boyunca yürüttüðü Kürt politikasýndan vazgeçmesi ve Kürtlerden özür dilemesi gerektiðini savunan Coþkun, ‘’Bu güvenin tesisinde bu çok önemli bir parametre. Özür kavramý bazý duygularý, gruplarý tahrik edebilir. O nedenle baþka bir kavram kullanýlabilir. Devlet, barýþ kurmak için Kürtlerin hakkýný teslim etmeli, Kürtlerle helalleþmeli. Barýþ için savaþýn açtýðý yaralarý sarmak lazým’’ diye konuþtu. Ankara / aa
YARGI METÝNLERÝNE “MURAT 124” BENZETMESÝ
BÜ Öðretim Üyesi Prof. Dr. Eser Karakaþ
BAHÇEÞEHÝR Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Eser Karakaþ ise Türkiye’nin Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’ne (AÝHM) giden davalar bakýmýndan birinci sýrada olduðunu hatýrlatarak, sonuca baðlanan davalardan yüzde 80’inde ihlal bulunduðunu ifade etti. Türkiye’deki yargý kararlarýnýn sadece metin olduðunu belirten Karakaþ ilginç bir benzetme yaptý. Karakaþ, “Murat 124’ler Edirne’den sonra ‘araba’ olarak tanýmlanmýyordu. Kapýlarý kapanmazdý, frenleri tutmazdý. Bizim yargý kararlarýmýz böyle, sadece metin. Türkiye’de gerçek yargý reformu ne zaman olabilir? AÝHM’in Türkiye’yle ilgili verdiði kararlarda ihlal sayýsý geliþmiþ ülkelerin ortalamasýna geldiðinde olur” dedi.
HABERLER
CHP’li Ahmet Ersin, Þemdinli’de de sahne almýþ
SP lideri Kurtulmuþ, Abant Platformu'nun Rixos Otel'de düzenlediði 'Yeni bir Toplumsal Mutabakat için Demokratikleþme' toplantýsýna katýldý. FOTOÐRAF: CÝHAN
Anayasaya rötuþ yetmez SP GENEL BAÞKANI NUMAN KURTULMUÞ, ANAYASADA BÝRKAÇ MADDELÝK RÖTUÞUN, YÜZDE 47'YE HAKSIZLIK OLACAÐINI SÖYLEDÝ. SAADET Partisi (SP) Genel Baþkaný Numan Kurtulmuþ, Türkiye’nin içinde bulunduðu sýkýntýdan yeni, çaðdaþ ve katýlýmcý bir anayasa deðiþikliði ile çýkýlabileceðini söyledi. Kurtulmuþ, birkaç temel konuda anayasa deðiþikliði paketi hazýrlayan AKP iktidarýna, “Bu yapýlmazsa, birkaç tane temel konuda rötuþ yapalým derseniz, kusura bakmayýn, AK Parti’nin halktan almýþ olduðu yüzde 47’ye haksýzlýk yapmýþ olursunuz. Bu haksýzlýðýn cevabýný da millet, sandýkta verir” uyarýsýnda bulundu. SP lideri Kurtulmuþ, Abant Platformu’nun Rixos Otel’de düzenlediði ‘Yeni bir Toplumsal Mutabakat için Demokratikleþme’ toplantýsýna katýlarak, demokratikleþme ve anayasa deðiþikliðine iliþkin açýklamalarda bulundu. Toplumsal mutabakat lafýnýn eksik bir laf olduðunu söyleyen Kurtulmuþ, demokratik açýlým konusunda kendilerinin projesi olan ‘Barýþ ve Kardeþlik için Gönüllü Birliktelik’ kavramýnýn daha sýcak ve kapsa-
yýcý bir kavram olduðunu ifade etti. Bu topraklarda yüzyýllardýr birlikte yaþayan; etnik, mezhebi ve kültürel farklýlýklarý olan insanlarýn gökten zembille yeni indirilmediðini kaydeden Kurtulmuþ, “1000 senedir hep birlikte barýþ içinde yaþýyoruz. Zaman zaman sýkýntýlarýmýz oldu. Bu sýkýntýlarýmýzý aþmak için ana perspektifimiz gönüllü birliktelik olmalýdýr. Onun için toplumsal mutabakat yerine onun biraz daha üstünde olan gönüllü birlikteliði tercih ediyoruz” dedi. Türkiye’de bugün geliþmeler olduðunu, ama meselenin çözülmesi için esas bam telininin bulunmak zorunda olduðunu vurgulayan Kurtulmuþ, “Türkiye’nin esas meselesi, yeni anayasa yapýlmasý süreciyle baþlayacak olan yeni bir demokratik restorasyon sürecidir.” sözlerini kaydetti. Anayasa deðiþiklik sürecinin sadece birkaç maddelik rötuþla sýnýrlý olmamasý gerektiðini vurgulayan Kurtulmuþ, “Kapsamlý ve köklü bir anayasa deðiþikliði yapýlmalýdýr” diye konuþtu.
“TOPYEKUN RESTORASYON” KURTULMUÞ, Türkiye’deki herhangi bir anayasa deðiþikliðinde mutlaka bir istemezük cephesi olacaðýný da kaydederek, “Bunu aþmanýn yolu, milleti hakim ve hakem yapmaktýr. Çünkü bu mesele milletin meseledir” dedi. Bunun için Anayasa’nýn 7 ve 175. Maddelerinin referanduma götürülmesini teklif eden Kurtulmuþ, “Bu adýmýn atýlmasýnýn tam zamanýdýr. Olaðanüstü bir toplumsal destek bulunacaktýr. Samimi olarak topyekun bir restorasyon ve reform sürecine girildiðinde, Saadet Partisi olarak bunu Türkiye’nin her köþesinde anlatacaðýz. Bu yapýlmazsa, birkaç tane temel konuda rötuþ yapalým derseniz, kusura bakmayýn, AK Parti’nin halktan almýþ olduðu yüzde 47’ye haksýzlýk yapmýþ olursunuz. Bu haksýzlýðýn cevabýný da millet sandýkta verir. Millet bunu bekliyor. Yüzde 35-47 ile iktidara gelmek 20-30 yýlda bir nasip olur. Bu gücün farkýnda olmak lazým. Bu gücün arkasýna milletin desteðini alacak çalýþmalar yapmak lazým” diye konuþtu. Ankara / cihan
Prof. Koçak: Anayasa bireyi korumalý OKAN ÜNÝVERSÝTESÝ HUKUK FAKÜLTESÝ DEKANI PROF. DR. MUSTAFA KOÇAK, “ANAYASA, BÝREYÝN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERÝ ÝÇÝN DÜZENLENÝRSE BAÞARI SAÐLANIR” DEDÝ. OKAN Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Mustafa Koçak, devleti korumak için deðil bireyin hak ve özgürlüklerini korumak için düzenlenecek anayasalarýn baþarýya ulaþabileceðini belirtti. Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Koçak, Malatya Ýnönü Üniversitesi’nde “Türkiye’nin Anayasa Arayýþlarý” konulu bir konferans verdi. Ýnönü Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa Ýnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, Rektör Yardýmcýlarý, fakülte dekanlarý, öðretim üyeleri ve öðrenciler katýldý. Prof. Dr. Mustafa Koçak, Türkiye’nin anayasa arayýþlarýnýn yeni olmadýðýný belirterek, Türkiye’de her dönemde anayasa çalýþmalarý bulunduðunu ifade etti. Prof. Dr. Koçak, Avrupa’nýn hukuk ve siyaset anlayýþýný belirleyen üç temel öðenin; Yunan felsefesi, Roma hukuku ve Hýristiyanlýk olduðunu kaydetti. Anayasalý bir devlet ile anayasal bir
devletin farklý olduðunu vurgulayan Prof. Dr. Koçak, devleti korumak için deðil bireyin hak ve özgürlüklerini korumak için düzenlenecek anayasalarýn baþarýya ulaþabileceðini belirtti. Prof. Dr. Koçak, yeni bir anayasanýn sosyal, kültürel ve toplumsal alanlarda büyük bir rahatlama getireceðini kaydederek, birlik ve beraberlik temeline dayalý, tarihsel öðeleri ve bireyi koruyan, taklitten uzak bir anayasaya Türkiye’nin geleceði adýna ihtiyaç duyulduðunu söyledi. Prof. Dr. Koçak, tüm anayasalarda, bireyi, devletin hükmünden koruyan, birey hak ve özgürlüklerini güvence altýna alan bir anlayýþ hakimken Türkiye’deki anayasalarýn devleti koruma düþüncesiyle düzenlendiðini kaydetti. Türkiye’de anayasal anlayýþýn deðiþtirilmesi zamanýnýn geldiðini belirten Prof. Dr. Mustafa Koçak, uzlaþma temelinde ve kavgadan uzak bir yapýyla yeni bir anayasanýn oluþturulabileceðini söyledi. Malatya / iha
Ýnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, günün anýsýna Prof. Dr. Koçak’a üniversitenin plaketini takdim etti. FOTOÐRAF: ÝHA
3. ORDU Komutaný Orgeneral Saldýray Berk’in 1 numaralý þüpheli konumunda olduðu Erzincan soruþturmasýnýn tutuklu subaylarýný askeri cezaevinde ziyaret ettiði, savcý Ýlhan Cihaner ile görüþerek yargýya baský yaptýðý ileri sürülen CHP’li Ahmet Ersin’in geçmiþte de benzer roller üstlendiði ortaya çýktý. Sýr gibi saklanan Þemdinli raporunun ardýndan Meclis Araþtýrma Komisyonu tutanaklarýna da ulaþýldý. Buna göre 7 Aralýk 2005 tarihinde AKP’li Musa Sývacýoðlu baþkanlýðýnda kurulan AKP, CHP ve ANAVATAN’lý milletvekillerinden oluþan komisyon, 4 ay süren çalýþma boyunca çok sayýda belge ve bilgiye ulaþýyor, üst düzey komutanlar da dahil birçok kiþi ile görüþmeler yapýyor. Ýlk zamanlarda özellikle CHP’li üyelerin ortaya koyduðu performans sayesinde son derece uyumlu bir çalýþma ortaya koyan komisyon, ilerleyen zamanlarda gergin toplantýlarla devam ediyor. Bunun sebebi ise dönemin Kara Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt ve Ýstihbarat Baþkaný Tuðgeneral Mehmet Çörten’in isminin tutanaklara geçmesi ve ardýndan bu bilgilerin Van Savcýsý Ferhat Sarýkaya’nýn talebi üzerine mahkemeye gönderilmesi. CHP’li üyeler, bu geliþmeler üzerine tavýr deðiþtirerek, ellerindeki bilgi ve belgeleri kamuoyuna sýzdýrýyor. Ýlk baþlarda olaylarýn üzerine gidilmesini isteyen Komisyonunun CHP’li üyesi Ersin, daha önce kurulmasý için önerge verdiði komisyonun laðvedilmesini, Þemdinli savcýsýnýn da görevden alýnmasýný istiyor. Ankara / cihan
Yazgan: Yargý reformu kaçýnýlmaz
BÜRO Memur- Sen Genel Baþkaný Yusuf Yazgan, ülkede yaþanan son olaylardan sonra adli reformun kaçýnýlmaz olduðunu söyledi. Büro Memur- Sen tarafýndan gerçekleþtirilen 4/C Çalýþtayý’nda konuþan Yazgan, yargýsal reformun þart olduðunu dile getirerek, “Yargý adeta yürütmenin yerine geçmiþtir. Adli reform þarttýr. Ve acilen yapýlmasý kaçýnýlmazdýr” dedi. Yargýda yapýlacak reformun adliye çalýþanlarýný da içermesi gerektiðini belirten Yazgan, adliye çalýþanlarýnýn geleceklerinin, amirleri konumundaki hâkimler ve savcýlarýn iki dudaðý arasýnda olduðunu kaydetti. Yazgan, “Adliye çalýþanlarýnýn da diðer 657’ye tabii çalýþanlarýn statüsüne kavuþturulmalýdýr. Uygulama ile ücret adaletsizliði de giderilmelidir” deðerlendirmesinde bulundu. Yazgan, sendika olarak 3. Ýþ Mahkemesi’ne açýlan davayý kazandýklarýný belirterek sendika güvencisi saðladýklarýný ifade etti. Ankara / cihan
TÜSÝAD Washington ziyareti ertelendi
TÜRK Sanayicileri ve Ýþadamlarý Derneði (TÜSÝAD) Yönetim Kurulunun 16-17 Martta ABD’nin baþkenti Washington’a yapmayý planladýðý ziyaret ertelendi. TÜSÝAD Washington Temsilcisi Abdullah Akyüz tarafýndan yapýlan açýklamada, sözkonusu ziyaretin, bu ziyaretten beklenen yapýcý sonuçlarýn ortaya çýkma ihtimalinin zayýflamasý sebebiyle ertelendiði belirtildi. Açýklamada þunlar kaydedildi: “Herkesin bildiði üzere, TÜSÝAD, her iki ülke açýsýndan da merkezi bir konumda olan Türk-Amerikan iliþkilerine büyük önem atfetmektedir. TÜSÝAD, Türkiye ve ABD arasýnda þu anda oluþan durumun sürdürülemez olduðuna inanmakta olup, yapýcý bir diyalog ortamýnýn tekrar oluþmasý için elinden gelen katkýyý vermeye kararlýdýr. TÜSÝAD’ýn Türk-Amerikan iliþkilerinin önemine olan inancýnýn altýný çizerken, þu anki ortamýn iyileþtirilmesine yönelik gerekli adýmlarýn atýlmasýyla birlikte ertelenen bu ziyaretin bir an önce yapýlmasý umudunu kuvvetle taþýdýðýmýzý ifade etmek istiyoruz” Washington / aa
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/13/2010
4:27 PM
Page 1
5
HABER
YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
Çaðlayan Ýngiltere’ye gidecek DEVLET Bakaný Zafer Çaðlayan, ticaret heyeti programý ve ekonomik ve ticaret ortaklýk komitesi toplantýsý için Ýngiltere’ye gidecek. Devlet Bakanlýðý’ndan yapýlan yazýlý açýklamaya göre, Bakan Çaðlayan baþkanlýðýnda, Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý koordinasyonu, Türkiye Ýhracatçýlar Meclisi (TÝM) organizasyonu ve Ýstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ýhracatçý Birlikleri tarafýndan bir ticaret heyeti, 16-18 Mart tarihleri arasýnda Ýngiltere’de temaslarda bulunacak. Resmi ve özel sektör kurum ve kuruluþlarýndan toplam 160’a yakýn temsilcinin katýlacaðý Ýngiltere’ye yönelik söz konusu Ticaret Heyeti programýna, hazýr giyim ve konfeksiyon, tekstil, deri ve ayakkabý, demir-çelik, inþaat, makine ve aksamlarý, mobilya, otomotiv ve yedek parçalarý, ilaç sanayi ve medikal ürünler, elektronik ürünler ve gýda ürünleri sektörlerinden 80 firma katýlacak. Ankara / aa
Türkiye, bu anayasa ile yoluna devam edemez
Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek
DEVLETBakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek, Türkiye’nin mevcut Anayasa ile yoluna devam edemeyeceðini söyledi. Demokratik açýlýmýn konuþulduðu “Türkiye Buluþuyor Konferansý”na katýlmak için Bingöl’de vatandaþlarla bir araya gelen Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek, konferans sonrasýnda gazetecilerin sorularýný cevapladý. Bakan Çiçek, demokratik açýlýmla ilgili bir soru üzerine þunlarý söyledi: “Demokrasi meselesi bizim baþtan beri, 2001 yýlýndan beri üzerinde durduðumuz bir meseledir. Demokrasi konusu çok partili hayata geçtiðimiz günden beri Türkiye’nin öncelikli meselesidir. Türkiye yakýþan yüksek standartta bir demokrasidir. Ýþ baþýna geldiðimiz günden beri çok sayýda reform paketi hazýrladýk. Bu iþin ucu açýktýr. Bu iþin önündeki en büyük engel de geriye dönüp baktýðýmýzda 1982 anayasasý gözüküyor. AK Parti olarak anayasa deði-
þikliði üstünde durmamýzýn nedeni artýk bu Anayasa demokratik standartlara uymuyor. Demokrasi standartlarýnýn yükselmesinin önündeki en büyük engeldir. Çünkü öncelikleri farklý felsefeleri farklý, kurumlar arasýndaki iþleyiþ beraberinde birçok sorun getiriyor. Anayasada olmamasý gereken bir kýsým hükümler anayasaya konulmuþ. Neticede 82 Anayasasý bir vesayet anayasasýdýr. Seçilmiþ insanlarýn iþ yapmasýný engelleyen ve seçilmiþ insanlar ne yaparsa kötü yapar mantýðý üzerine kurulmuþ bir anayasa. Onun için bu anayasa artýk Türkiye için beraberinde getirdiði birçok sorun var. Bu anayasa ile Türkiye yoluna devam edemez.” þeklinde konuþtu. Anayasanýn deðiþmesinde herkesin olumlu katkýsýna açýk olduklarýný vurgu yapan Çiçek, “Bu anayasanýn da bir bütün olarak ele alýnmasý gerekiyor.” dedi. Bingöl / cihan
Gül, Afrika yolcusu
CUMHURBAÞKANI Abdul lah Gül, bugün resmi ziyarette bulunmak üzere Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Kamerun’a gidecek. Cumhurbaþkanlýðý Basýn Merkezi’nden yapýlan açýklamaya göre, Cumhurbaþkaný Gül, Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Joseph Kabila ve Kamerun Cumhurbaþkaný Paul Biya’nýn resmi davetlisi olarak 14-17 Mart 2010 tarihlerinde Kinþasa ve Yaunde’ye gidecek. Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Kamerun’a yapýlacak resmi ziya retin iki üke açýsýndan cumhurbaþkaný düzeyinde bir ilk olacaðý belirtilen açýklamada, Cumhurbaþkaný Gül’e gezisinde bakanlar, mil letvekil leri, bürokratlar, medya ve iþ dün yasýnýn temsilcilerinden oluþan geniþ bir heyetin eþlik edeceði bildirildi. Ankara / aa
Okullarda Safahat okutulsun
ÞAÝR-YAZAR ve 22. Dönem Mil letvekili Recep Garip, okul lardý Safahat derslerinin o kutulmasý gerektiðini söyledi. Baðcýlar Belediyesi, Ýlçe Mil li Eðitim Müdürlüðü’yle ortaklaþa, Ýstiklal Marþý’nýn kabulünün 89’uncu yýl dönümü dolayýsýyla bir program düzenledi. Baðcýlar Belediyesi Halk Sarayý’nda gerçekleþtirilen programda eski Mil letvekili Garip, “Ýstiklal Marþý ve Mehmet Akif” konulu bir konferans verdi. Mehmet Akif Ersoy’un hayatýndan kesitler anlatan Garip, Türkiye’nin zor dönemlerden geçtiði bir dönemde Mehmet Akif’in Anadolu’yu dolaþarak hal ký bilinçlendirmeye çalýþtýðýný söyledi. Garip, okul larda safahat derslerinin okutulmasý gerektiðini söyledi. Ýstanbul / Yeni Asya
Müzede keþif yapýlacak
DEVLET Resim ve Heykel Müzesinden Ocak 2009’da üç resmi çaldýðý iddiasýyla bir müze görevlisi hakkýnda dava açýldýðý ve mahkemenin bilirkiþi eþliðinde müzede keþif yapýlmasýný istediði bildirildi. Müze Müdürü Ömer Osman Gündoðdu’nun þikayetinin ardýndan müzeden, deðeri 600 bin TL olan resimleri çaldýðý iddi edilen güvenlik görevlisi V.T. hakkýnda, ‘’görevi kötüye kul lanmak’’ ve ‘’hýrsýzlýk’’ suçlarýndan dava açýldý. Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi, 11 Mart 2010’daki son duruþmada, sanýk V.T. suçlamalarý reddetti. Duruþmada, sanýk avukatýnýn, müvekkilinin hýrsýzlýk yapmasýnýn mümkün olmadýðýnýn belirlenmesi için talepte bulunmasý üzerine, olayýn aydýnlatýlabilmesi için bilirkiþi eþliðinde müzede keþif yapýlmasýný kararlaþtýrdý.Ankara / aa
Deprem Kongresi baþladý
SAKARYA Üniversitesi’nin ev sahipliðinde 10 ül keden 36 akademisyenin katýlýmýyla gerçekleþtirilen ve Orta Doðu bölgesinin depremsel liðinin ele alýndýðý Uluslararasý Deprem Çalýþtayý baþladý. SAÜ Jeofizik Mühendisliði Bölümü Baþkaný ve Orta Doðu Deprem Modeli Projesi Aktif Faylar ve Sis mojenik (deprem oluþturan) Zonlar (kuþak) Koordinatörü Prof. Dr. Levent Gülen, çalýþtay öncesinde Ýsviçre ve Türkiye koordinatörlüðünde EMME Projesi’ni baþlattýklarýný belirtti. Türkiye, Ýsviçre, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Suriye, Lübnan, Ürdün, Ýran ve Pakistan’dan 36 akademisyenin katýlýmýyla projenin ilk uluslararasý çalýþtayýný gerçekleþtirdiklerini ifade eden Gülen, ‘’Projede Orta Doðu Bölge si’nin depremselliði en güncel ve modern tekniklerle ele alýnýp incelenecek. Deprem zararlarýnýn azaltýlmasýna yönelik çalýþmalar doðrultusunda proje bitirilecek” dedi.
Kýzýlcahamam’da düzenlenen “Saðlýk Çalýþanlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Sempozyumu” na Saðlýk Bakaný Recep Akdað ile Memur-Sen Bakaný Ahmet Gündoðdu da katýldý.
Açýlýmda Bediüzzaman’dan ilham alýnmalý MEMUR-SEN Genel Baþkaný Ahmet Gündoðdu, Kürtçe’nin Kürt vatandaþlar tarafýndan serbestçe öðrenilip, konuþulmasýnýn önemine deðinerek, bu noktada Bediüzzaman Said Nursi’nin; “Arapça vacip, Türkçe lazým, Kürtçe caizdir” sözüne atýfta bulundu, açýlýmýn bu görüþlerden ilham alýnarak devam ettirilmesi gerektiðini ifade etti. Saðlýk Bakanlýðý ile Saðlýk ve Sosyal Hizmet Çalýþanlarý Sendikasý (Saðlýk-Sen) tarafýndan “Saðlýk Çalýþanlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Sempozyumu” düzenlendi. Kýzýlcahamam Asya Termal Tesisleri’nde düzenlenen sempozyuma Saðlýk Bakaný Prof. Dr. Recep Akdað, Memur-Sen Genel Baþkaný Ahmet Gündoðdu, SaðlýkSen Genel Baþkaný Mahmut Kaçar, Bem-Bir-Sen Genel Baþkaný Mürsel Turbay, Saðlýk-Sen Yönetim Kurulu Üyeleri ile il baþkanlarý katýldý. Sempozyum öncesi ‘Geçmiþten Günümüze Saðlýðýn Fotoðrafý” sergisi Saðlýk Bakaný Recep Akdað tarafýndan açýldý. Sempozyumun açýlýþ konuþmasýný yapan Saðlýk-Sen Genel Baþkaný Mahmut Kaçar, Saðlýk hizmeti anlayýþýnda yaþanan reform sürecinin daha ileriye taþýnmasý için; eþit, adil ve çaðdaþ çalýþma þartlarýnýn da tam anlamýyla saðlandýðý bir yapýsal dönüþümün gerekliliðine inandýklarýný belitti. Saðlýk Bakaný Recep Akdað ise sözleþmeli
personelin haklarý konusunda son 2 yýlda yetkili sendika ile sürdürülen diyalog sürecinde önemli geliþmeler kaydedildiðini belirterek “Sözleþmeli personelin haklarý konusunda yaþanan eksiklikleri gidereceðiz” dedi. Memur-Sen Genel Baþkaný Ahmet Gündoðdu da sendikacýlar olarak çalýþma þartlarýnýn geliþtirilmesi için demokratikleþmenin gerektiðine inandýklarýný vurguladý. Bu baðlamda demokratik açýlýma büyük destek verdiklerini de vurgulayan Gündoðdu, Kürt vatandaþlarýn, Alevi vatandaþlarýn sorunlarýnýn çözülmesine yönelik her giriþime destek verdiklerini dile getirdi. Kürtçe’nin Kürt vatandaþlar tarafýndan serbestçe öðrenilip, konuþulmasýnýn önemine de vurgu yapan Gündoðdu, bu noktada Bediüzzaman Said Nursi’nin; “Arapça vacip, Türkçe lâzým, Kürtçe caizdir” sözüne atýfta bulunarak, açýlýmýn bu görüþlerden ilham alýnarak devam ettirilmesi gerektiðini ifade etti. Bu arada Saðlýk-Sen Genel Baþkaný Mahmut Kaçar, Saðlýk Bakaný Recep Akdað’a karakalem çalýþmasý bir tablo hediye etti. 2 gün sürecek olan sempozyumda, saðlýk çalýþanlarýnýn güvenliði, saðlýkta þiddet, performans sistemi, saðlýkta farklý istihdam modelleri tartýþýlacak. Kýzýlcahamam / Yeni Asya
Reformlarla herkes kazanýr ÝTALYAN BÜYÜKELÇÝSÝ MARSÝLÝ TÜRKÝYE'NÝN YAPMASI GEREKTÝÐÝ REFORMLAR SONUCUNDA AB'YE GÝRECEÐÝNÝ BELÝRTEREK, “HEM AB, HEM TÜRKÝYE KAZANACAK'' DEDÝ. ÝTALYA’NIN Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili, Türkiye’nin AB üyeliðine destek verdiklerini belirterek, ‘’Türkiye’nin yapmasý gereken bazý reformlar var. Bu reformlar sonucunda Türkiye AB’ye girecek. Hem AB, hem Türkiye kazanacak’’ dedi. Ýtalyan Kültür Merkezinde düzenlenen ‘’Ýtalya, Türkiye, Avrupa: Ortak Bir Gelecek Ýçin Nasýl Bir Program’’ baþlýklý panelin açýlýþýnda konuþan Marsili, Ýtalya’nýn Türkiye’nin AB arzusuna destek verdiðini, Türkiye’nin zaten AB’nin bir parçasý olduðunu söyledi. Marsili, altý buçuk yýldýr görev yaptýðý Türkiye’nin coðrafi konumu ve tarihsel geçmiþi itibarýyla da Avrupa sýnýrlarý içinde olduðunu vurguladý. Büyükelçi Marsili, ‘’Türkiye, AB’nin bir parçasýdýr. Hukuk, ekonomi ve ticaret açýsýndan da Türkiye AB’lidir. Dini inancý bakýmýndan da AB’ye aykýrý deðildir. Çünkü laik bir ül kedir. Türkiye’nin yapmasý gereken bazý reformlar var. Bu reformlar sonucunda Türkiye AB’ye girecek. Hem AB, hem Türkiye kazanacak’’ diye konuþtu.AB’nin gelecekte güçlü olabilmesi
için Türkiye’yi içine almasý gerektiðini ifade eden Marsili, Türkiye’siz bir AB’nin eksik olacaðýný, hal kanýn tamamlanmayacaðýný ve Amerika, Çin gibi ül kelerin gerisinde kalacaðýný kaydetti. ABD Temsilciler Meclisi Dýþ Ýliþkiler Komisyonunda kabul edilen Ermeni tasarýsýna da iþaret eden Marsili, ‘’Ermeni meselesiyle ilgili kararý tarihçilere býrakmak lazým. Parlamentolar bu kararlarý almak için uygun yerler deðildir. Politikayý politikacýlara, tarihi de tarihçilere bý rakmakta fayda vardýr’’ dedi.Marsili, son zamanlarda Ýtalyan basýnýnda, tutuklanan Türk Silahlý Kuvvetlerine mensup yetkililerle ilgili çok fazla haber çýktýðýný, ‘’TSK ile hükümet arasýnda bir güven sorunu olduðu’’ þeklinde haberlerin ele alýndýðýný kaydederek, ‘’1999’dan beri Türkiye’de önemli siyasi reformlar yapýlýyor. Yaþanan olaylara da bunlarýn sonucu olarak bakmak lazým. Son 10 yýlda Türkiye’de olanlarý bu bakýþ açýsýyla deðerlendirmek gerekir’’ þeklinde konuþtu.
AKTAR: AB HALKI TÜRKÝYE’YÝ TANIMIYOR Bahçeþehir Üniversitesi Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cengiz Aktar da Türkiye’nin AB üyeliði konusundaki iki önemli engelden birinin Kýb rýs Rum Kesimi, diðerinin ise Fransa olduðunu söyledi. Kýbrýs Rum Kesimi’nin 2004’ten beri tüm dýþ politikasýný Türkiye’den öcünü almak üzere geliþtirdiðini ifade eden Aktar, Fransa’nýn bu bayraktarlýkta Kýbrýs Rum Kesimi’ne rakip olduðunu, bu konuda Fransa’ya Danimarka, Hol landa ve Lüksemburg gibi ül kelerin de destek verdiðini anlattý. Aktar, AB yolundaki en ciddi diðer bir engelin ise AB ül kelerinin kamuoylarý olduðunu belirterek, ‘’AB hal ký Türkiye hakkýnda çok bilgisiz. Bu bilgisizlik siyasetçiler tarafýndan fazlasýyla kul lanýlýyor’’ diye konuþtu. “Müzakerelerin bugün itibarýyla neredeyse durduðunu, düþe kal ka devam ettiðini’’ ifade eden Aktar, ‘’AB’ye giriþ konusunda hala Türkiye’ye net bir tarih verilememesi çok þevk kýrýcýdýr’’ dedi. Aktar, Türkiye’nin AB’ye üye olmasýnýn dini kimlik ve kültür farký açýsýndan bir fýrsat olduðunu belirtti. Ýstanbul / aa
ANKARA
Yandaþ medya faydalý mý, faydasýz mý?
MEHMET KARA mkara@yeniasya.com.tr
KP’nin Tanýtým ve Medyadan Sorumlu Genel Baþkan Yardýmcýsý Hüseyin Çelik, bir açýklamasýnda konuyu “yandaþ medya” tartýþmalarýna getirdi. “Bize karþý duruþ sergilemek ne kadar demokratikse, bize yakýn, icraatýmýzý destekleyen yayýn da o kadar demokratiktir” diyerek “güzel” bir taným getirdikten sonra da aslýnda yandaþ medyayý kendilerinin istemediðini þöyle açýkladý. “Biz, her yaptýðýmýzý doðru bulan, öksürdüðümüz zaman bunu ferah feza makamýnda beste olarak niteleyen gazete ve televizyonlar olmasýný istemiyoruz…” Yandaþ medya denilen gazeteciler bundan sonra buna dikkat ederler mi bilemiyoruz, ama medyadan sorumlu baþkan yardýmcýsý böyle diyor. Bizden hatýrlatmasý… ***
A
DURMUÞ ÝÇERLEDÝ! 8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar gününde törenler düzenlendi, konuþmalar ve açýklamalar yapýldý. Meclis’te de o gün gündem dýþý konuþmalarda bu güne ayrýlmýþtý. Oturumu yöneten Baþkanvekili Meral Akþener “takdir yetkisi”ni kul lanarak beþ bayan mil letvekiline bu konuda söz verdi. AKP’den Ayþe Türkmenoðlu ve Halide Ýncekara, CHP’den Birgen Keleþ ve Necla Arat, BDP’den de Sevahir Bayýndýr “kadýnlarýn sorunlarý” ile ilgili konuþmalar yaptýlar.Geçtiðimiz aylarda TBMM Genel Kurulu’nda, AKP Aydýn Ýl Baþkaný’nýn, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’a “peygamber” benzetmesini hatýrlatmasýyla baþlayan ve yumruklaþmaya varan tartýþmalara neden olan MHP Kýrýkkale Mil letvekili Osman Durmuþ bu duruma içerlemiþ olacak ki, yerinden “Sayýn Baþkan, ben de kadýn þiddetinden þikâyet ediyorum” diyerek seslendi. Baþkanvekili Akþener’in, “Takdir yetkisi bende olduðu için, dolayýsýyla öyle takdir ettim” demesinden sonra esas meramýný yine yerinden söyledi: “Bazý yaþlý erkekleri hanýmefendiler tartaklýyorlar…” *** TOPLA PÝJAMALARINI DERSE Meclis’in yine ayný oturumunda “Alevilerin sorunlarý” hakkýnda söz isteyen CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, konuyu son günlerde yargýda yaþanan tartýþmalara getirince Meclis’te söz düel losu yaþandý. Özdemir, “Buradan Sayýn Baþbakana ve sayýn mil letvekil lerine söylüyorum: Sakýn ola ki o yazýlý güvencenize, dokunulmazlýðýnýza sýðýnmayýn. Gözü kara bir baþka savcý da yarýn gelip sizin makamýnýzý basýp, ensenizden tutup ‘Hadi kardeþim topla pijamalarýný, gidiyoruz’ diyebilir bu uygulama devam ettiði sürece” dediðinde AKP’li vekil ler, “Bu nasýl bir konuþma! Bu ne demek ya! Sayýn Baþkan, böyle bir konuþmaya müsaade edilir mi? Konuyla ne ilgisi var Sayýn Baþkan?” diyerek konuþmacýya müdahale ettiler. Sonrasýnda ise, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin karþýlýklý hakaretleri birbirini takip etti. Bir tarafta Alevîlerin sorunlarýný anlatmak için çýkýp konuyu baþka yöne çeken mil letvekili, diðer yanda Alevî açýlýmý yapan hükümete mensup mil letvekil leri… Âleme ibret olun. Yargýda yaþanan tartýþmalar vekil lerimizin de sinirlerini hayli zýplatmýþ anlaþýlan. Þimdi herkesin iki elini baþýnýn arasýna koyup düþünmesi ge rekiyor… Bu ortamda ve bu psikolojiyle mil letvekil lerinin saðlýklý bir müzakere ve tartýþma yapmalarý mümkün olabilir mi? Böyle bir üslupla mil letin kökleþmiþ sorunlarýna çözüm üret mek ne kadar mümkün olabilir? Böyle bir Meclis atmosferinde demokratik açýlýmlar yapýlabilir, daha da önemlisi açýlýmýn adýndan bile söz edilebilir mi? Son olarak da böylesi bir münakaþa ve adavet ikliminde demokratik ve özgürlükçü bir anayasa teþekkül ettirilebilir mi? Mil letin meclisinde mil let için ve mil let adýna görevlendirilen mil letvekil lerinin en baþta kendilerine çeki düzen vermeleri artýk þart olmuþtur… *** EVÝN ÖNÜNDEKÝ KÜTÜK Önümüzdeki hafta AKP anayasa deðiþiklikleri için partilerin kapýsýný muhtemelen çalacak. Bu aþamada partilerin görüþleri net. CHP kökten karþý, MHP seçimden sonra, BDP þartlý kabul ediyor. Deniz Baykal, deðiþikliðe bakýþýný þu ilginç cümleyle anlattý: “Gümrükten mal kaçýrýr gibi evin önünden kütük kapar gibi anayasa deðiþikliði olmaz…” Buna karþýlýkta Hüseyin Çelik de, “Bir anayasa yapýlabilmesi için il lâ ki bir darbe mi yaþanmasý lâzým?” diye soruyor. Sadece bu cümlelere dahi bakýlsa mutabakat hayli zor, hatta imkânsýz…
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/13/2010
2:27 PM
Page 1
6
YURT HABER YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
Tenkitlere açýk olmalýyýz
ÝSTÝKAMET
Fayda hareketlilik var Prof. Dr. Günay Çifçi, Kuzey Anadolu fayýnda metan, hidrokarbon ve gaz hidrat çýkýþý tesbit ettiklerini belirterek, fayýn ne zaman kýrýlacaðýnýn söylemenin mümkün olmadýðýný ancak, tarihsel geliþimine bakýldýðýnda Marmara’da bir depremin yaþanmasýnýn zamanýnýn geldiðini iddia etti.
HÜSEYÝN GÜLTEKÝN GSM: 0505 284 32 40
enfi diye tavsif ettiðimiz tenkitlerden kesinlikle kaçýnmamýz lâzým. Be nevi tenkitler, ekseriya muhatabý kýnama, yerme, yargýlama, kendimizi de övme ve methetme þeklindedir. Ýþte böyle ön yargýlý, tahrik edici, küçük düþürücü tenkitlerden þiddetle kaçýnmak gerekir. Çünkü iyi niyetle yapýlmayan bu çeþit tenkitlerin herhangi bir fayda getirmeyeceðinin, aksine istenmeyen bazý tepki ve kýrgýnlýklara sebep olacaðýný unutmamak lâzým. Bir de müsbet tenkit var ki, burada gaye yerme, yargýlama deðil; hata ve kusurlarý teþhir deðil, varsa eksik ve noksanlarý gidermektir; hata ve kusurlarý izale etmektir. Garaza dayanan, insaftan uzak, ölçüsüz tenkit ve ikazlarýn muhatabý tahrik ederek, yanlýþlarý savunma durumuna düþüreceðini bilip, bu nevi tenkitlerden de uzak durmanýn gerekliliðini de bilmek lâzým. Tenkitlerde üslûbun, söyleniþ tarzýnýn da önemli olduðunu göz önünde bulundurmak lâzým. Söyleyeceklerimiz ne kadar doðru olursa olsun, sert ve öfke li tenkitlerin muhatabý rencide edeceðini göz önünde bulundurarak, yumuþak ve okþayýcý bir üslûpla yapýlacak tenkit ve uyarýlarýn daha etkili olacaðýný bilmekte fayda var. Çok fazla tenkitçi olmanýn da doðru ve yerinde bir davranýþ olmadýðýný; onun bunun hata ve kusurlarýný araþtýrýp gün yüzüne çýkarmanýn, baþkalarýnýn eksik ve noksanlarýyla meþgul olmanýn hem kendi açýmýzdan, hem de çevremizdeki insanlar açýsýndan tasvip edilecek bir meþgale olmadýðýný bilmemiz gerekir. Çünkü hep baþkalarýný tenkit etmeyi meslek edinen insanlar, zamanla kendi hata ve kusurlarýný hep görmezlikten gelme, kendilerini adeta günahsýz, kusursuz görerek, ucb ve gurura girerek manevî hayatlarýný tehlikeye a tarlar. Adýna menfi tenkit dediðimiz bu gibi þevk kýrýcý, yýkýcý tenkitlerden kaçýnmamýz gerekir. Ama müsbet tenkitler diye adlandýrdýðýmýz herhangi bir garaza, bir ard niyete dayanmayan samimî dostlardan gelen doðru, yol gösterici, tamir edici tenkit ve uyarýlara her zaman açýk olmada fayda var. Hata ve kusurlarýmýzý görebilme, yanlýþ söz, hal ve yaklaþýmlarýmýzý düzeltmeye yarayan bu nevi ikaz ve tenkitlerin yapýlmasý önemli bir ihtiyaç olsa gerek. Böyle yapýcý ve samimî tenkitler sayesinde ancak doðru bildiðimiz yanlýþlarýmýzdan, bilerek veya bilmeyerek iþlediðimiz günah ve kusurlarýmýzdan vazgeçme imkâný buluruz. Bu noktada Bediüzzaman’ýn; “Boynumuzdaki bir akrep veya yýlaný gösterene teþekkür etmek gerektir” sözünü akýldan çýkarmamak lâzým. Bu meyanda Bediüzzaman, bir müdürün kendisine karþý istimal ettiði tahkir edici, insafsýzca sözler karþýsýnda bakýn neler söylüyor: “Nefsime dedim: Eðer onun tahkiri ve beyan ettiði kusurlar, þahsýma ve nefsime ait ise; Allah ondan razý olsun ki, benim nefsimin ayýplarýný söyler. Eðer doðru söylemiþ ise, beni nefsimin terbiyesine sevk eder ve gururdan beni kurtarmaya yardýmdýr. Eðer yalan söylemiþ ise, beni riyadan ve riyanýn esasý olan þöhret-i kâzibeden kurtarmaya yardýmdýr. Evet, ben nefsimle musâlaha etmemiþim. Benim boynumda veya koynumda bir akrep bulunduðunu biri söylese veya gösterse, ondan darýlmak deðil; belki memnun olmak lâzým gelir.” Görüldüðü gibi Bediüzzaman, bir müdürün, hiç mesnedi olmayan, haksýz, kasýtlý iftiralarýna dahi nazar-ý müsamaha ile bakýyor, söylenen o asýlsýz iddialarý dahi tahlil ve deðerlendirmeye tâbi tutarak, oradan da kendisine yönelik dersler çýkarmaya çalýþýyor. Bu konuda biz de Bediüz zaman’ýn yaptýklarýný yapmaya çalýþmalýyýz. Böyle bir deðerlendirme ve tavýr içinde olmaya nefsimizi razý etmenin gayretinde olmalýyýz. Baþkalarýný tenkit etme hususunda insafý, ölçüyü elden býrakmamalý, muhtemel incinmeleri, kýrýcýlýklarý düþünerek, yumuþak ve yapýcý bir yaklaþým ve üslûbu tercih etmeliyiz. Þahsýmýza yönelik tenkit ve uyarýlar ne derece kasýtlý, ne kadar kýrýcý ve yýkýcý da olsa kýzmadan, kýrýlmadan, sabýrla dinlemeli ve Bediüzzaman’ýn yaptýðý gibi, söylenenler asýlsýz, birer iftiradan da ibaret olsa, onlardan kendimize bir ders çýkarmaya çalýþmalýyýz.
El temizleme jelleri ve maskeler elde kaldý
TAZÝYE Muhterem aðabeyimiz Hüseyin Görmenoðlu'nun annesi
Emine Görmenoðlu'nun vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
ÝZMÝR Nevzat Girgenç Þakir Argýn
Aydýn Argýn Fehmi Girgenç
Said Eski
FOTOÐRAF: AA
M
DOKUZ Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Günay Çifçi, Marmara Denizi’ni baþtan baþa bölen Kuzey Anadolu fayýnýn çok büyük hareketlilik gösterdiðini söyledi. DEÜ’ye ait “K.Piri Reis” araþtýrma gemisiyle Avrupa Birliði (AB) Avrupa Denizleri Gözlem Aðý Ýstasyonlarý (ESONET) Projesi kapsamýnda Marmara Denizi’ndeki sismik çalýþmalara katýlan Çifçi, yaklaþýk 150 kilometrelik fayda metan, hidrokarbon ve gaz hidrat çýkýþý tesbit ettiklerini belirtti. Derinliði 20 kilometre olan fayýn ne zaman kýrýlacaðýný bugünkü teknolojiyle söylemenin de mümkün olmadýðýný vurguladý. Trakya açýklarýnda petrol ve gaz hidrat bulduklarýný da kaydeden Prof. Dr. Çifçi, Marmara Denizi’ndeki fayýn her iki baþlangýcýnýn 1766, 1894, 1912 ve 1999 depremlerinde kýrýldýðýný hatýrlattý. Batý Sýrt, Orta Çukurluk ve Çýnarcýk Çukurluðu batýsý fayýnýn kýrýlmasýnýn söz konusu olduðuna dikkat çeken Çifçi, “Marmara Denizi’nin üç segmentindeki fayda kýrýlma bekliyo ruz. Fayýn üç bölümün birlikte kýrýlmasý, çok büyük hasara sebep olur. Marmara’da 1766’da 7,6, 1894’de 7, 1912’de 7,4 ve 1999’da 7,4 büyüklük lerinde deprem meydana geldi. Tarihsel geliþi mine bakýldýðýnda Marmara’da bir depremin yaþanmasýnýn zamaný geldi.” dedi. Marmara’nýn al-
týnda büyük deprem üretme potansiyeli olan bir fay sistemi bulunduðunu anlatan Günay Çifçi, “Bu sistem, 1999 depremleriyle aþýrý tektonik enerjiyle yüklenmiþtir. Bu enerji, denizin altýndaki kabuðu kýrýlmaya zorlamaktadýr. Kabuk er geç kýrýlacak ve büyük bir deprem üretecektir. Bu tabiat gerçeði gözardý edilmeden gerekli önlemler alýnmalýdýr.” uyarýsýnda bulundu. Prof. Dr. Çifçi, 2007 yýlýnda baþlayan ve 2011’de sonuçlanacak araþtýrmalar çerçevesinde 2008’de 3 bin kilometrelik sismik çalýþma yaptýklarýný aktardý. Önümüzdeki yýl tamamlanacak çalýþma sonucunda Marmara Denizi’nin sismik boþluk alanlarýnda gözlem istasyonlarý kurulacaðýný ifade eden Çifçi, “Ayrýca yerinde ve uydu iz leme sistemleriyle deniz ayaðý oluþturulacak. Gözlem istasyonlarýndan özellikle deprem, deniz altý yamaç kaymalarý ve bunlara baðlý tsuna mi gibi tabiî âfetlerin izlenmesi açýsýndan ülkemiz için önemi büyüktür. ABD, Kanada ve Japonya gibi ülkelerde deniz ve okyanuslarda doðal âfetler, iklim ve çevresel deðiþim, biyoçeþitlilik gibi konularda gerçek zamanlý bilimsel gözlemler yapmak üzere halihazýrda birçok istasyon aðý oluþturulmuþ. Eðer biz Ýstanbul’a en az Avrupalýlar kadar önem veriyorsak, bu sistemlerin kurulumuna ekonomik katký saðlamalýyýz” þeklinde konuþtu. Ýzmir / cihan
Biga ve Ayvacýk’ta deprem ÇANAKKALE’NÝN Biga ilçesine baðlý Karabiga beldesi ile Ayvacýk ilçesine baðlý Gülpýnar beldesi açýklarýnda 3,4 ile 3,6 büyüklüðünde 2 ayrý deprem meydana geldi. Boðaziçi Üniversitesi Kandili Rasathanesi ve Deprem Araþtýrma Enstitüsü yetkililerinden alýnan bilgiye göre ilk deprem önceki gece 01.35’de Ayvacýk ilçesine baðlý Gülpýnar beldesi açýklarýnda yerin 5 kilometre derinliðinde meydana geldi. 3,4 büyüklüðündeki depremin ardýndan Biga ilçesine baðlý Karabiga beldesinde saat 03.19’da yerin 15,7 kilometre derinliðinde 3,6 büyüklüðünde bir baþka deprem daha meydana geldi. Her 2 depremde de can ve mal kaybý yaþanmadý. Çanakkale / iha
Depremde ölü sayýsý 42’ye yükseldi DEPREMDEN yaralý olarak kurtulan ve Fýrat Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi görmekte olan 87 yaþýndaki Hüseyin Yýldýrým da vefat etti. Böylece, Elazýð depreminde 41 olarak açýklanan ölü sayýsý 42’ye yükseldi. Elazýð / iha
TEBRÝK KONYA
Konferansa Davet
Konu : Demokratik Açýlým ve Bediüzzaman Said Nursî Konuþmacý : Ýslâm Yaþar Saat: 19:30 Tarih : 14 Mart 2010 Pazar Yer : Alaattin Keykubat Sarayý Üst Salon Organizasyon: Konya Yeni Asya Temsilciliði ANKARA
Seminere Davet
Konu : Evlilik ve Aile Mutluluðunun Yollarý Konuþmacý : Ali Ferþadoðlu Saat: 20.00 Tarih : 14/03/2010 Yer : Asyanur Kültür Merkezi Adres : Yunus Emre Cad. Kanarya Sokak Giriþi Lale Sok. No: 8 Pursaklar /ANKARA Web Adresi: www.asyanur.info Not: Hanýmlar için yer ayrýlmýþtýr. ÞANLIURFA
: Risâle-i Nur Açýsýndan Ýbadet ve Adalet : Yrd. Doç. Dr. Atilla Yargýcý Saat: 13.00 : 14 Mart 2010 Pazar : Bahçelievler 1. Sokak, Kürkçüoðlu Apartmaný, No: 4, Þanlýurfa : Risale-i Nur Enstitüsü Þanlýurfa Temsilciliði : (0 530) 348 16 20
Seminere Davet
Eþref Esat ve Nur Banu ismini verdikleri ikiz çocuklarý dünyaya gelmiþtir. Anne ve babayý tebrik eder, minik yavruya Cenâb-ý Hak'tan hayýrlý uzun ömürler dileriz.
KIRIKKALE YENÝ ASYA OKUYUCULARI
‘’DOMUZ GRÝBÝ BÜYÜK BÝR PAZAR OLUÞTURDU’’ Yenilmez, domuz gribinin ortaya çýktýðý dönemde aþý, el jeli, maske satýþlarýnda bir sektör oluþturulduðunu belirterek, el jellerinin marketlerde bile satýlmaya baþlandýðýný gördüklerini anlattý. Yenilmez, þöyle de vam etti: ‘’El jellerini 2-10 liraya, maskelerin de tanesini 50 kuruþa satýyorduk. El jelinin bu kadar çok çeþidi olduðunu biz bile bilmiyorduk. Laboratuvar so nuçlarýna bakýlmadan, Saðlýk Bakanlýðý onayý alýnmadan, merdiven altýnda bile el jeli imalatý yapýp vatandaþa sattýlar. Jel satýþýndan birileri çok zengin oldu. El jelinde büyük bir rant oluþtu.’’ Eskiþehir / aa
Hayatý kurslara katýlmakla geçti KONYA’NIN Seydiþehir ilçesinde 14 yaþýndan bu yana açýlan bütün meslek edindirme kurslarýna katýlan Ayþe Çelik (47), 33 yýla tam 30 sertifika sýðdýrdý. Seydiþehir Halk Eðitim Merkezi Müdürlüðü taký tasarým kursu kursiyerlerinden Ayþe Çelik (47), il kokulu bitirdikten sonra çok istemesine raðmen ailesinin eðitime devam etmesine izin vermediðini, buna raðmen bilgi ve becerilerini geliþtirebilmek için yýlmadan çalýþmaya kendi kendine söz verdiðini belirtti. Çelik, ilk olarak 14 yaþýnda Kýz Meslek Lisesi tarafýndan açýlan nakýþ kursuna kayýt yaptýrdýðýný anlatarak, nakýþ kursunu baþarýyla bitirdikten sonra her yýl açýlan farklý bir kursa yazýlmaya devam ettiðini, bu sayede her geçen gün kendini daha da geliþtirdiðini bildirdi. Evlendikten sonra da kurslara devam ettiði ni, 33 yýla tam 30 sertifika aldýðýný dile getiren Çelik, þunlarý kaydetti: ‘’27 yýl lýk evliliðimden bir kýz, bir de erkek çocuðum oldu. Bir yandan çocuklarýma baktým bir yandan kurslara katýldým. Kurslarda öðrendiklerimi evimde yaparak aile bütçeme katký saðladým. Ev iþlerimi, eþimi ve çocuklarýmý asla ihmal etmedim. Katýldýðým kurslar sayesinde hem boþ vaktimi deðerlendiriyorum hem de aile ekonomisine katký saðlýyorum, çok mutluyum. Bundan sonra da farklý branþlarda kurslara katýlmak istiyorum.’’ Konya / aa
Otomobilin çarptýðý 15 koyun telef oldu
GEÇMÝÞ OLSUN Muhterem kardeþlerimiz Ramazan Kýlýçoðlu ve Osman Çapan'ýn kayýnpederi, Mustafa, Yahya ve Cabir Yeþiltaþ'ýn babasý
Dursun Ali Yeþiltaþ
'ýn
baþarýlý bir by-pass ameliyatý geçirdiðini öðrendik. Geçmiþ olsun der, Cenâb-ý Allah'tan acil þifalar dileriz.
y
Pazar Seminerleri Konu Konuþmacý Tarih Yer Organizatör Tel
Þehrimiz esnaflarýndan Eþref Laçin'in (Laçin kardeþler) oðlu Ýdris ile Leyla Laçin çiftinin
TÜRKÝYE’DE domuz gribi salgýnýnýn zirve yaptýðý 2009’un son aylarý ile 2010 baþlarýnda satýþlarý adeta patlayan el jeli ile maskelere gösterilen talep, H1N1 virüsünün etkisini yitirdiði Þubat’tan itibaren adeta yok denecek kadar azaldý. Eskiþehir Eczacý Odasý Baþkaný Yücel Yenilmez, Eskiþehir’de yaklaþýk 1000 ecza personelinin sadece 100’ünün domuz gribi aþýsý yaptýrdýðýný ifade ederek, domuz gribinin zirve yapacaðý yönündeki açýklamalarýn basýn yayýn organlarýnda sýkça yer aldýðý dönemde el jeli ve maske satýþlarýnda patlama yaþandýðýný söyledi. ‘’Özel likle 2 ay el jeli ve maskeler adeta yok sattý. Þu an da el jeli ve maske satýþý tamamen durdu’’ diyen Yenilmez, domuz gribi haberleri bitince satýþlarýn da durduðunu dile getirdi. Maskenin genel anlamda hiçbir koruyuculuðu olmadýðýný ve hastalarýn takmasý gerektiðini hatýrlatan Yenilmez, þöyle konuþtu: ‘’Bizde herkes maske alýp taktý. Maske hasta olan kiþinin hapþýrmasý veya öksürmesi durumunda tükürüðünün kimseye bulaþmamasý için takýlýr. Eczacýlar bile satacak el jeli ve maske bulamadý. Þu anda eczanelerin bir çoðunun elinde çok sayýda el jeli ve maske kaldý. Satýþ sýfýr. Bundan sonra da satýþ olacaðýný düþünmüyorum.’’
SÝVAS
Sivas Gençlik ve Kültüre Hizmet Derneði Konu : Kur'âna Hizmetin Mahiyeti ve Önemi Konuþmacý : Prof. Dr. Abdulvahap Yiðit Saat: 14.00 Tarih : 14 Mart 2010 Pazar Adres : Selimiye Kültür Sitesi (Yavuz Selim Camii Civarý) Not: Bütün Yeni Asya okuyucularý dâvetlidir.
GEÇMÝÞ OLSUN Muhterem kardeþimiz Dr. Cenap Özkara'nýn aðabeyi
Samittin Özkara
'nýn
Çorlu Þifa Hastanesinde açýk kalp ameliyatý olduðunu öðrendik. Geçmiþ olsun der, Cenâb-ý Allah'tan acil þifalar dileriz.
y
ÞANLIURFA’NIN Ceylanpýnar ilçesinde, bir otomobilin yoldan geçmekten olan koyun sürüsüne çarpmasý sonucu 15 koyun telef oldu. Viranþehir’den Ceylanpýnar istikametinde seyir halinde olan sürücüsü ve plâkasý belirlenemeyen bir otomobil, Ceylanpýnar ilçesine baðlý, Ev renpaþa Köyü yakýnlarýnda yolu karþýdan karþýya geçmekte olan koyun sürüsüne çarptý. Çarpma sonucu 15 koyun telef olurken, koyun sürüsüne çarpan otomobil sürücüsü otomobili ile kayýplara karýþtý. Sürüde bulunan ve aðýr yaralanan koyunlara ise Belediye Veterineri müdahale etti. Kazaya karýþan otomobilin sür'atli olduðunu dile getiren sürü çobaný Nurettin Deniz, “Koyunlarý yolun karþý tarafýný geçirmeye çalýþtýðým es nada, Viranþehir istikametinden gelen otomobil koyun sürüsüne çarptý ve kaçtý. 15 koyun telef olduðuna çok üzüldüm. Koyunlarýma çarpan otomobil sürücüsünün yakalanmasýný istiyorum” dedi. Olayla ilgili soruþturma sürdürülüyor.
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/13/2010
3:29 PM
Page 1
7
DÜNYA
YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
Ýsveç büyükelçimiz de tatilde!
GENÝÞ AÇI HALÝL ÝBRAHÝM CAN hibrahimcan@windowslive.com
ABBAS: ÝSRAÝL BARIÞI TEHLÝKEYE ATTI — Filistin Yönetimi Devlet Baþkaný Mahmud Abbas, Ýsrail hükümetinin yeni konut inþasý için aldýðý kararlarýn barýþ görüþmelerini “tehlikeye attýðýný” belirtti. Abbas, “hemen baþlamasý gereken görüþmelerin, Ýsrail’in son kararlarý yüzünden tehlikeye düþtüðünü” kaydetti. Arap Birliði, Ýsrail’in 1600 konut inþasý konusundaki giriþiminin durdurulmamasý halinde, Ýsrail ile Filistin arasýnda doðrudan veya dolaylý görüþmelerin olmayacaðýný açýklamýþtý. Tunus / aa
DÜNYA, ÝSRAÝL’Ý KINADI ‘ORTA DOÐU DÖRTLÜSÜ’ OLARAK DA BÝLÝNEN ABD, RUSYA, BÝRLEÞMÝÞ MÝLLETLER VE AVRUPA BÝRLÝÐÝ, DOÐU KUDÜS’E BÝN 600 YENÝ KONUT ÝNÞA ETMESÝ KARARI YÜZÜNDEN ÝSRAÝL’Ý KINADI. ABD, Rusya, BM ve AB yayýnladýðý bir bildiride ‘’Orta Doðu Dörtlüsü, Ýsrail’in Doðu Kudüs’te (yerleþimciler için) yeni konutlar yapýlmasý konusundaki kararýný kýnamaktadýr’’ ifadelerini kullandý. Bildiride ‘’Orta Doðu Dörtlüsü’nün Kudüs’teki geliþmeleri yakýndan izlemeye karar verdiði ve mevcut durumla ilgili gerektiðinde yeni adýmlar atýlmasýnýn gündemde olduðu’’ kaydedildi. Orta Doðu Dörtlüsü’nün bildirisinde, ‘’Ýsrail veya Filistin tarafýndan yapýlacak tek yanlý giriþimlerin barýþ görüþmelerine yarar saðlamayacaðý ve uluslar arasý topluluk tarafýndan tanýnmayacaðý’’ vurgulandý. Filistin ve Ýsrail arasýndaki diyaloðun bir an önce tekrar baþlatýlmasý ve barýþýn saðlanabileceði bir görüþme atmosferinin oluþturulmasýnýn ilgili tüm taraflarca desteklenmesi çaðrýsýnýn da yer aldýðý bildiride, ‘’Arap-Ýsrail barýþý ile baðýmsýz, kendi ayaklarý üzerinde durabilen, (Ýsrail’e) komþu Filistin devletinin kurulmasý taraflarýn, tüm bölge ülkelerinin ve uluslararasý toplumun temel çýkarlarý arasýndadýr’’ denildi. Bildiride, ‘’Dörtlü’nün 19 Martta Moskova’da yapýlacak toplantýsýnda bu konunun bir bütün olarak ele alýnacaðý’’ da ifade edildi.
Ýsveç gazetesinden parlamentoya eleþtiri
ÝSVEÇ'ÝN etkin gazetelerinden Dagens Nyheter, parlamentonun 1915 olaylarýna iliþkin Ermeni iddialarýný tanýyan karar almasýný eleþtirdi. Gazetede yayýmlanan makalede, “düþüncenin doðru, ancak yöntemin yanlýþ” olduðu belirtilerek, “Parlamentolar tarihte yaþanan olaylarýn haklýlýðýný ya da haksýzlýðýný oylama yeri deðildir” denildi. Türkiye ile Ermenistan arasýndaki iliþkilerin normal leþtirilmesi amacýyla iki ül ke arasýnda imzalanan protokol lerin hatýrlatýldýðý makalede, “parlamentonun söz konusu kararýyla Türkiye’deki reform karþýtlarýna ve Türkiye-Ermenistan iliþkilerinin normal leþmesine karþý çýkanlara koz verildiði” görüþü savunuldu. Stockholm / aa
BAYAN CLINTON, BAÞBAKAN NETANYAHU’YA SERT ÇIKTI
ABD Dýþiþleri Bakaný Hillary Clinton, BM Genel Sekreteri ile. FOTOÐRAF: AA
ABD Dýþiþleri Bakaný Hillary Clinton, Ýsrail Baþbakaný Binyamin Netanyahu’yu, hükümetinin Doðu Kudüs’te 1600 konutluk projeyi onaylamasýndan dolayý sert biçimde eleþtirdi. ABD Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Philip Crowley, Clinton’ýn 43 dakika süren telefon görüþmesinde, ülkesinin, Ýsrail’in yeni konut inþasýna dair geçen Salý yaptýðý açýklamaya, hem zamanlamasý hem de muhteva bakýmýndan duyduðu derin hayal kýrýklýðýný ve güçlü itirazýný dile getirdiðini söyledi. Clinton’ýn görüþmede, bu açýklamayý Ýsrail’in ikili iliþkilere yönelik yaklaþýmýnda “çok olum-
suz bir iþaret” ve ABD Baþkan Yardýmcýsý Joe Biden’ýn bölgeyi ziyaretinin “ruhuna” da aykýrý olarak gördüðünü söylediðini ifade eden Crowley, görüþmede Netanyahu’ya ayrýca, Ýsrail’in bu adýmýnýn barýþ sürecine dair güveni baltaladýðý mesajýnýn verildiðini kaydetti. Crowley, görüþmede Clinton’ýn, “özellikle de ABD’nin Ýsrail’in güvenliðine güçlü baðlýlýðýnýn ýþýðý altýnda bunun nasýl olduðunu anlayamadýðýný, Ýsrail hükümetinin sadece sözlerle deðil, spesifik eylemleriyle de bu iliþkiye ve barýþ sürecine baðlý olduðunu göstermesi gerektiðini” söylediðini bildirdi. Washington / aa
Fransa’da Ýslâm karþýtý afiþe yasak FRANSIZ mahkemesi, aþýrý saðcý Ulusal Cephe Partisi lideri JeanMarie Le Pen’in, bölgesel seçimler öncesi yürüttüðü kampanyada kullandýðý Ýslâm karþýtý afiþlerin yasaklanmasýna karar verdi. Irkçýlýkla mücadele derneklerinin yaptýðý baþvuruyu deðerlendiren Marsilya Mahkemesi, ‘’tahrik edici’’ olarak nitelediði afiþin, ‘’bir ulusu, kadýnlarý ve bir dine inananlarý rencide edici bulduðunu’’ bildirdi. Mahkeme, aþýrý saðcý partiden afiþlerin derhal seçim
kampanya panolarýndan çýkartýlmasýna, gecikme halinde her gün için 500 avro para cezasý ödenmesine hükmetti. Le Pen’in partisinin, seçimler için hazýrladýðý propaganda afiþinde, çarþaflý bir kadýn ile Cezayir bayraðýnýn renkleriyle boyanmýþ ve füzeleri hatýrlatan minarelerle kuþatýlmýþ bir Fransa haritasýný kullanmasý, ýrkçýlýkla mücadele derneklerinin ardýndan, Cezayir hükümetinin de sert tepkisine yol açmýþtý. Paris / aa
Lahor’daki patlamada 57 kiþi öldü
Papandreu: 3 yýl sonra yeni bir sayfa açacaðýz
YUNANÝSTAN Baþbakaný Yorgo Papandreu, 3 yýl sonra yeni bir sayfa açýlabilmesi için Yunan hal kýný mücadele vermeye davet etti. Yapýlan fedakârlýklarýn boþa gitmeyeceðini kaydeden Papandreu, ilk önceliklerinin ekonominin kurtarýlmasý olduðunu vurguladý. Ta Nea gazetesine verdiði röportajda “Yunan hal kýnýn fedâkarlýðý boþa gitmeyecek” diyen Papandreu, “Hep birlikte ülkemizi deðiþtirmek için büyük bir mücadele vereceðiz.” görüþünü dile getirdi. Papandreu þöyle konuþtu: “Birinci önceliðimiz, ekonomimizin kurtarýlmasýdýr. Geleceðe ilerlemek için birinci ve zorunlu adým budur.” Ül keyi bu günkü duruma getiren ‘derin’ sebeplerle çarpýþmak için kararlý olduðunu da ifade eden Yunan baþbakan, “ül ke için verilen mücadele sürekli olacak” vurgusunda bulundu. Hal kýn büyük kýsmý için haksýz olan çok acý kararlar almak zorunda kaldýklarýný belirten Papandreu, “Ekonomik tedbirler alýnmasaydý, spekülatörler daha adaletsiz bir ortam meydana getirilebilirlerdi” dedi. Papandreu, çalýþanlarýn grev ve protestolarýna iliþkin yorumunda ise bunlarý anlayýþla karþýladýðýný ifade etti. Atina / cihan Önceki günkü çifte saldýrýda güvenlik güçleri hedef alýnmýþtý. FOTOÐRAF: AA
PAKÝSTAN'IN Lahor þehrinde güvenlik güçlerinin hedef alýndýðý önceki günkü intihar saldýrýlarýnda ölenlerin sayýsýnýn 57’ye çýktýðý, yaralý sayýsýnýn 136 olduðu açýklandý. Lahor polisinden Malik Raheel Amcad, güvenlik güçlerine ait araçlarýn hedef alýndýðý arka arkaya düzenlenen iki intihar saldýrýsýnda ölenlerin sayýsýnýn 57’ye yükseldiðini söyledi. Her iki intihar komandosunun da 10’ar kiloluk patlayýcýyý üzerine baðlayarak, güvenlik noktasýna saldýrdýðýný belirten Amcad, kurbanlarýn çoðunun pazar yerindeki camiye Cuma namazýna gelenler olduðunu ifade etti. Amcad ayrýca, saldýrýda 11 iþyeri, 6 otomobil ve 13 motosikletin hasar gördüðünü kaydetti. Ýslamabad / aa
ÝSVEÇ parlamentosunun sözde Ermeni soykýrýmýný tanýyan kararý hepimizi üzdü. Hele bu kararýn dört Türkiye asýllý (Türk asýllý demiyorum, zira onlar kendilerini öyle görmüyor) milletvekilinden üçünün ‘evet’, birinin ‘çekimser’ oy kullanmasý yüzünden kabul edilmesi daha da anlamlýydý. Bu arada çok öne çýkmayan bir husus vardý. Ýsveç parlamentosu yalnýzca Ermenilere deðil, ayný zamanda Süryaniler, Asuriler, Keldani ve Pontus Rumlarýna da soykýrýmý uygulandýðýný tanýdý. Parlamento kararýnda hükümeti AB ve BM ile birlikte bu sözde soykýrýmýnýn uluslar arasý alanda tanýnmasý için çalýþmaya dâvet ediyordu. Yani Diaspora bir adým daha atmýþtý. Türkiye’yi uluslar arasý toplum nezdinde yýpratmak için yeni bir cephe daha açýlmasýna çalýþýyordu. Ýsveç hükümetinin bu kararý uygulamayacaðýný açýklamasý, rahatlatýcý bir unsur olmadý. Zira karar zaten baðlayýcýlýðý olan bir karar deðil. Türkiye, soykýrýmý tasarýlarýyla bir çok cephede birden mücadele etmek zorunda kalýyor. Sýrada hangi ülkelerin olduðunu þimdiden kestirmek bile mümkün deðil. Gösterdiðimiz tepkiler de standartlaþtý: kýnýyoruz, büyükelçimizi geri çekiyoruz, sert tedbirler alacaðýmýzý söylüyoruz. Öyle görünüyor ki; bir süre sonra bir çok ülkedeki büyükelçimiz Türkiye’de uzun süreli dinlenmeye çekilmiþ olacaklar. Bu geliþmeler bizim bu konudaki bilgilerimizi, stratejilerimizi ve planlarýmýzý tekrar gözden geçirmemiz gerektiðini gösteriyor. Mutlak inkâr, kararý kabul eden ülkeleri ve diasporayý suçlama bizi bir yere getirmiyor. Arþivleri açmamýza, bilim adamlarýný incelemeye dâvet etmemize raðmen hiç kimse bize inanmýyor. Öyleyse bir yerde bir yanlýþ olmalý. Öncelikle bu sorunun ‘tarihî olaylarýn bilinmemesi’nden kaynaklanmadýðýný, tamamen ‘siyasî’ bir sorun olduðunu görmeliyiz. Çok denklemli bu sorunun özünde; bu iddialarý Türkiye’ye karþý siyasî bir koz olarak kullanmak isteyen ülkeler ve gruplarýn planlý çabalarý var. Bu ülkelerin baþýnda Amerika, Fransa ve Rusya var. Amerika Demokles’in kýlýcý gibi Türkiye ile iliþkilerinde kullanýyor bunu. 1900’lü yýllarýn baþýndan itibaren Osmanlý sýnýrlarýnda açtýðý okullarla Ermeni gençlerinin beyinlerini yýkayarak, Amerika’ya taþýyan misyonerlerin özellikle Kaliforniya’da yoðunlaþan bir nüfusa sahip olduðunu unutmamak gerek. Bu diaspora Amerikan siyasetçilerini etkileyecek kadar güçlü. Fransýzlar ise Marsilya’da yoðunlaþan Ermenileri, Kürt mültecilerle birlikte Türklere karþý denge unsuru olarak kullanýyor. Rusya ise; Ermenistan’ýn bütün siyasetini, ülkesini ve sýnýrlarýný kontrol eden bir güç olarak, Yukarý Karabað’ýn iþgalinin ve Türkiye ile gergin politikalarýn asýl müsebbibidir. Bu üç ülkenin desteðindeki Diasporanýn bundan sonra da dünyanýn bir çok ülkesinde benzer kararlarý çýkarmaya devam edeceði bir gerçek. Öyleyse bizim de buna göre politika üretmemiz gerek. Duygusal tepkilerle bir sonuca varmak imkânsýz. Bu arada Ermeni açýlýmý ne oldu dersiniz? Düþmanlarýn gözü aydýn, bitti! T. C. KADIKÖY 1. ÝÞ MAHKEMESÝ HAKÝMLÝÐÝ ÝLAN 2009/332 Esas. 2009/740 Karar. Davacý Sosyal Güvenlik Kurumu Baþkanlýðý vekili tarafýndan davalý Mehmet Koç hakkýnda açýlan 46.258,00 TL’lik alacak davasýnda, davalý; MEHMET KOÇ-Koç-2 Et Lokantasý Orta Sokak No: 2/2 Sahrayýcedit Kadýköy/ÝST. adresinde tüm aramalara raðmen adresinin tespit edilmediðinden ve adresi meçhul kaldýðýndan ilanen karar tebliði yapýlmasýna karar verilmiþ olup adý geçene mahkememizden verilen 24.12.2009 günlü ve 2009/332 Esas, 2009/740 Karar sayýlý ilamý ile davacýnýn yerinde görülmeyen davasýnýn reddine, Masraflarýn davacý üzerinde býrakýlmasýna, Harç alýnmasýna yer olmadýðýna, karar verilmiþ olmakla hükmün kesinleþeceði tebliði yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 20.01.2010
B: 16546
T. C. KADIKÖY 1. ÝÞ MAHKEMESÝ HAKÝMLÝÐÝ ÝLAN 2005/1607 Esas 2008/53 Karar Davacý Sosyal Sigortalar Kurumu Baþkanlýðý vekili tarafýndan davalý Bilal Çelik hakkýnda açýlan alacak davasýnda davalýnýn Hýzýrbey Cd. No: 109 Fikirtepe-Kadýköy/ÝST. adresinde tüm aramalara raðmen adresinin tespit edilmediðinden ve meçhul kaldýðýndan ilanen karar tebliði yapýlmasýna karar verilmiþ olup adý geçene mahkememizden verilen 05.03.2008 günlü ve 2005/1607 Esas, 2008/53 Karar sayýlý ilamý ile 7.117,90 YTL Kurum alacaðýnýn yasal faizi ile adý geçen davalýdan alýnýp davacý Kurum’a ödenmesine, karar verilmiþ olup ilanen teblið olunur. 28.07.2008
B: 16544
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/13/2010
2:04 PM
Page 1
8
ÇEVRE
YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
Elmas dünyasýnda beþ gün
KÖRFEZ MEKTUBU SUNA DURMAZ
durmazsuna@yahoo.com * durmaz36@hotmail.com
ÞÝMDÝ FÝDAN DÝKME ZAMANI
“ De ki: Allah’ýn kullarý için verdiði süsü ve temiz rýzýklarý kim haram kýldý?” (Araf: 32) irkaç hafta yazýlara ara verdikten sonra, tekrar bilgisayar baþýna oturmak güzel bir duygu. Yazýlarýma ara vermemin sebebi, pýrlanta sahasýnda Türkiye’nin önde gelen firmalarýndan olan Zen-Bluediamond’ýn Kuveyt’te tertiplediði beþ günlük elmas kursuna mütercim olarak katýlmam idi. Elmas ticareti yapan Arap tüccarlarýný eðitme amaçlý düzenlenmiþ olan ilk elmas kursunu Türk uzmanlarýnýn vermesi, ülkem adýna bana heyecan ve zevk verdi. Bundan baþka, günlük beþer saat süreli teknik bir dersi anýnda tercüme etmek benim için nefes tüketen bir iþ olmasýna raðmen, daha önce hiç ilgilenmediðim ve hakkýnda hiçbir þey bilmediðim elmas dünyasýna girmek ve onu yakýndan tanýmak, benim için güzel bir tecrübe oldu. Karakter olarak Araplar öyle uzun süreli bir yerde oturup kalamazlar; bu karakterlerine raðmen, pýrlanta uzmanlarý Aylin ve Burcu Hanýmlarýn akýcý ders anlatýmlarý neticesinde elmas tüccarlarý 5 saat boyunca hem teorik, hem de uygulamalý olarak ders almaya tahammül ettiler. Kurs sonunda ise, pýrlanta temel bilgilerini akademik olarak aldýklarýna dair 9 Eylül Üniversitesi onaylý sertifikalarýný Türk Büyükelçisi Hilmi Dedeoðlunun elinden aldýlar. Kur’ân-ý Kerimin belið tefsiri olan Risâle-i Nur; kâinata bakýþ tarzýmýzýn nasýl olmasý gerektiðini öðretiyor. Ve diyor ki: “Cenâb-ý Hakkýn mâsivasýna, yani kâinata mânâ-i harfiyle ve O'nun hesabýna bakmak lâzýmdýr. Mânâ-i ismiyle ve esbab hesâbýna bakmak hatâlýdýr. Evet, herþeyin iki ciheti vardýr. Bir ciheti Hakka bakar. Diðer ciheti de halka bakar. Halka bakan cihet, Hakka bakan cihete tenteneli bir perde veya þeffaf bir cam parçasý gibi, altýnda Hakka bakan cihet-i isnâdý gösterecek bir perde gibi olmalýdýr. Binâenaleyh, nîmete bakýldýðý zaman Mün’im, san'ata bakýldýðý zaman Sâni, esbâba nazar edildiði vakit Müessir-i Hakikî zihne ve fikre gelmelidir.” (Mesnevî-i Nuriye, s. 45) Risâle-i Nur’un gösterdiði bu yolla, ben de elmasýn halka deðil de, Hakka bakan yüzünü inceleyip durdum kurs süresince. Ve iman hakikatlerini okumanýn önemini daha da iyi kavradým. Ýnsanlarýn parmak izlerinin farklý olduðunu bilirsiniz. Elmasýn da izleri var ve bir elmasýn izi bir diðerine benzememekte. Elmas sektöründe bulunanlar, bu izlere “doðanýn parmak izleri” diyorlar. Ancak imanî cihetle bakýlacak olunursa bu tabir yanlýþ. Çünkü güneþ, ay, yýldýzlar, galaksiler gibi, tabiat dediðimiz dünyamýz da yaratýlmýþ olan bir varlýktýr. Bu esasa binâen, elmasýn içinde bulunan izler; herþeyi en güzel, en ince ve en hikmetli þekilde yaratan Yüce Yaratýcýnýn damgalarýdýr. Karbon atomlarýnýn birbirlerine sýký sýký kenetlenmesinden oluþan elmas çok pahalý bir taþ. Bu yüzden, elmasa yönelik talebi karþýlamak için laboratuvarlarda karbon atomlarý birleþtirilerek yapay elmas üretilmiþ. Yapay elmaslar hakikî elmaslara çok benzesin diye de çok uðraþýlmýþ. Ortak kimyasal ve fiziksel özellikleri verme noktasýný baþarmýþlar. Ancak “doðanýn parmak izleri” dedikleri iç izleri yapay elmasa verememiþler. Elmas üzerine imanî tefekkür noktasýndan bakýlacak olunursa, çok derin güzellikleri bulmak mümkün. Bu gezintiyi varlýklarýn üzerinde Yaratýcýnýn damgasýný görmeye çabalayan insanlara býrakalým ve gelelim elmasýn mücevher olarak incelenmesine.
B
Elmas hakkýnda kýsa bilgiler Elmas yerin derinliklerinde bulunan yüksek ýsý ve yüksek basýnç neticesinde 3 milyar yýl önce oluþmuþ. Karbon atomlarý birbirlerine sýký sýký kenetlenerek bugün insanlarýn süs olarak taktýklarý pýrlantanýn ham maddesini meydana getirmiþler. Ýnsanoðlu elmasla MÖ 2500-3000 yýllarý arasýnda Hindistan’da tanýþmýþ. Eski Hintliler býçak ve kýlýçlarla yaramadýklarý bu taþla putlarýn gözlerini süslemiþler. Eski Venedikliler ise elmasýn akýl hasta-
lýklarýna iyi geldiðine inanýrlarmýþ. 13. yüzyýl Avrupa’sýnda erkek egemenliðinde olan elmas, krallarýn asa ve taçlarýný süslemiþ. 17. yüzyýlda ise tamamen kadýnlarýn tekeline geçmiþ; kraliyet ve asil ailelere mensup hanýmlar deðerli taký olarak elmas kullanmaya baþlamýþlar. 1919’da Rus matematik âlimi Marcel Tolkowsky, Brilliant cut olarak bilinen 57 yüzeyli elmas kesim þeklini bulmuþ. Bu kesim elmasýn ýþýltýsýný en iyi þekilde yansýtan kesim olarak bilinir. Elmas ile pýrlanta arasýndaki farký çok kiþi bilmez. Pýrlanta elmasýn iþlenmiþ halidir; yani özde elmastýr. Kesilmiþ elmas olan pýrlanta; taç, kemer ve küllah diye üç kýsýmdan oluþur. Pýrlantanýn deðeri belirlenirken dört esas üzerine incelenir. Uluslar arasý kriter olarak belirlenen 4C esaslarý þunlardýr: 1: Clarrity (Berraklýk) 2: Cut (Kesim) 3: Colour (Renk) 4: Carat (Aðýrlýk) Berraklýk incelenmesi yapýlýrken, ilk etapta çýplak gözle, sonra 10 kez büyütülmüþ büyüteçle taþýn içindeki izlere bakýlýr. Ýçte bulunan izler hemen ilk bakýþta görülürse buna “P” denir. Büyüteçle çok bakýldýðý takdirde hiçbir iz görülmezse buna mercek temizi mânâsýna gelen “LC” denir. Berraklýk konusunda P ve LC arasýnda izlerin küçüklüðü ve görülebilirliði oranýna göre VVS, VVS1, VVS2, VS, VS1, VS2, SI1, SI2, P1, P2, P3 sýnýflandýrýlmasý yapýlýr. Dünyanýn en sert madeni olan elmasýn sertlik derecesi Mohs Skalasýna göre 10’dur. Elmas herhangi bir kesiciyle deðil, ancak elmasla kesilebilir.
Elmasýn renk konusunda da kategorisi vardýr. GIA Renk Skalasý olarak belirlenen kategoride renkler 4 kategoriye ayrýlýr ve bunlar harflerle belirlenir. 1: D E F, 2: G H I J, 3: K L M N O P Q R S T U V 4: W X Y Z Elmas renksizden açýk kahverengiye doðru sýralanýr. Bu kategorideki elmaslar “normal renk sýnýfý”na girer. Bu sýnýfta renksiz elmaslar en öndedir ve nadir olduklarýndan en pahalý elmas olarak bilinirler. Elmasýn ve diðer deðerli taþlarýn ölçüm birimi carattýr. Bu birimi altýnýn ölçü birimi olan karatla karýþtýrmamak gerekir. 1 carat elmas gramýn beþte biridir. Ölçüldüðünde 0.200 gr gelir. Mücevher sektöründe genellikle 1 caratýn altýndaki taþlar kullanýlýr. Carat yazýlýrken kýsaltýlarak yazýlýr. 0.20 ct, 1.23 ct gibi. Teknoloji kullanarak laboratuvarlarda taklit elmas üretilmektedir. Bu taþlarý görünüm olarak elmastan ayýrd etmek zordur. Cam, Kübik Zirkon, Sentetik Spineli örnek olarak verebiliriz. Sentetik taþlar içinde elmasa en çok benzeyen taþ mozanittir. Bir de insan ve hayvan küllerinden yüksek ýsý ve buhar tekniði kullanýlarak elde edilen elmas var. Maliyeti çok çok pahalý olduðundan yapýmý nadirdir. Madenlerden çýkarýlan elmaslarýn ancak % 20’si mücevher alanýnda, diðer kalan sanayi sektöründe kullanýlýyor. Ruhsatlý elmas madenleri bulunan ülkeler: Hindistan, Brezilya, Güney Afrika, Avustralya, Rusya, Kanada, Zaire, Kongo, Botswana, Sierra Leone. Elmas kesiminin yapýldýðý ülkeler: Hindistan, Ýsrail, Belçika, Rusya ve Amerika. Elmas hakkýnda son sözüm, sertifikasýz pýrlantayý asla almayýn!!
Hayvan haklarý
ÇEVRECÝ BAKIÞ CEVAT ÇAKIR cevatcakir53@hotmail.com
ünyanýn deðiþik bölgelerinde bir çok sebepten dolayý hayvanlara iþkenceler yapýlmaktadýr. Gerek Kur’ân gerekse Hadiste bu konuda uyarýlar olmasýna raðmen Ýslâm toplumlarýnda dahi nahoþ olaylara rastlanýlmasý bu konunun gereði gibi bilinmediðini gösteriyor. Nitekim kurban gibi bir ibadeti yaparken de hayvanlara iþkence yapýlabiliyor. Bu konu ile ilgili olarak Peygamberimiz (asm) “Kesilene merhamet edene Allah kýyamet günü rahmet eder” 1 diye buyurmuþ. Kesilecek hayvanýn yanýnda býçaðýn bilenmesine de “Sen onu iki sefer mi öldürmek istiyorsun? Niye hayvancaðýzý yatýrmadan önce býçaðýný bilemedin” 2 diye buyurmuþtur. Geçen yýl Kurban Bayramýnda bazý kurbanlýk hayvanlarýn kaçmamasý için ayaðý kesmiþti. Ýki gün önce hýrsýzlýk yapan bir gurup da ineklerin kaçmamasý için önce ayaklarýný kesmiþlerdi. Benzer þekilde Samsunda “Öndöl iþkençesi” diye basýnda haberler çýkmýþtý. Arka arkaya dizilmiþ 5 kaðný arabasý üzerine konulan 600 kilo aðýrlýðýndaki kütükleri iki hayvanýn 15 dakika içerisinde belirlenen mesafeye çekilmesi isteniyordu. Geçen günlerde de internet sitelerinde bir video yayýnlandý. Çin’de Sibirya kaplaný parkýndaki kaplanla kaplanlarýn önüne canlý ineklerin atýlýþýný ve kaplanlarýn onlarý nasýl parçaladýðýný izledik. Doðader’in (Doða ve Çevreyi Koruma Derneði) basýn bildirisinde sirklerde hayvanlara uygulanan iþkenceler anlatýlmaktadýr. Özellikle Yunus balýklarýnýn tabiî ortamlarýndan uzaklaþtýrýlmasý onlarýn ölümlerine sebep olmaktadýr. Meselâ Flipper adlý filmin çekiminde kullanýlan her ‘yunus’tan biri intihar etmiþtir. En az 100 yunusun beraber yaþadýðý koloni hayatýndan koparýlmasý ölümlerle sonuçlanmaktadýr. Hayvanlarý fýtrî vazifelerinin dýþýnda kullanmak sünnette yasaklanmýþtýr. Ýnsanlarýn daha çok para kazanma hýrsý ilâhî dengenin bütünü için zararlý olmaktadýr. Kangal köpekleri günde 10 kilometre koþmasý gerekirken onu alýp evin önünde baðlamak da doðru deðildir. Hayvan haklarýyla ilgili bir çok hadis var. Önce bir âyet yazýp sonra da fýtrî vazifeleri dýþýnda kullanma ile ilgili birkaç hadis aktaracaðým. “Yerde yürüyen hayvan ve iki kanadýyla uçan kuþlardan hepsi, sizin gibi ümmetlerdir.” 3 Binek hayvanlarýný durdurup, üzerinde iken sohbet etmeyi yasaklayan Efendimiz (a.s.m) “Bunlara salimen binin, salimen terk edin, onlarý, yollardaki ve pazarlardaki sohbetlerinizde minber yerine tutmayýn, zira Allah onlarý, sizi bir yerden bir yere taþýmalarý için emrinize amade kýldý” 4 demektedir. Resulûllah (a.s.m) bir gün sabah namazýný kýldýktan sonra, cemaate yönelerek; “Adamýn biri sýðýrýný sürüyordu ki, bir ara sýrtýna bindi ve vurmaya baþladý. Bunun üzerine hayvancaðýz dile gelerek “Biz bunun için yaratýlmadýk” dedi.5 Diðer rivayetlerde yasaklanan eziyet çeþitleri “Canlý hayvanlarýn hedef ittihaz edilerek atýþ yapýlmasý” 6 “Yüzüne vurularak dövülmesi” dövüþmeleri için “hayvanlarýn kýzýþtýrýlmalarý” 7 “yüzüne dövme yapýlmasý” 8 Bu hadislere baktýðýmýzda hayvanlarla olan iliþkilerimiz de ciddî problemlerimizin olduðu görülmektedir. Ýnsanlýk dünya ve ahiret hayatý için arkadaþlarý olan hayvanlarla iyi geçinmek zorundadýr. Çünkü hayvanlarýn olmadýðý bir dünyada insanýn da yaþamasý mümkün deðildir.
D
Trabzon Orman Bölge Müdürü Ahmet Ýpek dikim için, “Fidan ambalajýnda, naylon torba ve ambalajýn baðlanmasýnda tel kullanýlmýþsa bunlar mutlaka sökülüp atýlmalýdýr. Fidan çukuru, fidan köklerinin gerektirdiði derinlik ve geniþlikte açýlmalý. Fidaný, fidanlýkta yetiþtirildiði kök boðazý hizasýndaki derinlikte dikmeli, çok sýð veya derin olmamalýdýr” dedi. FOTOÐRAF: CÝHAN
YILIN BU DÖNEMÝNÝN, FÝDANIN TOPRAKLA BULUÞTURULMASI AÇISINDAN DOÐRU BÝR TERCÝH OLDUÐU BÝLDÝRÝLDÝ. TRABZON Orman Bölge Müdürü Ahmet Ýpek, fidan dikim zamanýný, aðaç türlerinin biyolojik özellikleri ve iklim þartlarýnýn tayin ettiðini, genellikle büyümenin durduðu andan sürmenin baþladýðý zamana kadar geçen süre içinde, don olmayan zamanda dikim yapýlmasý gerektiðini belirtti. Bölge Müdürlüðünce 2009 yýlýnda, ormanlarda 25 hektar alanda tabiî gençleþtirme, 215 hektar alanda yapay gençleþtirme ve 6 bin 344 hektar alanda rehabilite programý gerçekleþtirildiðini ifade eden Ýpek, ‘’Gençleþtirme, rehabilite ve aðaçlandýrma çalýþmalarýnda geçen yýl sarýçam, ladin, kayýn, diðer ibreli ve yapraklý türler olmak üzere toplam 1 milyon 169 bin 89 adet fidan dikilmiþtir. Bölge Müdürlüðümüzde yine geçen yýl kurulan fidan yetiþtirme yerlerinde 51 bin 450 adet fidan üretilmiþtir’’ dedi.
FÝDAN DÝKÝMÝ NASIL YAPILMALI? FÝDAN dikimini gerçekleþtirmek için yýlýn bu döneminin doðru bir seçim olacaðýný anlatan Ahmet Ýpek, fidan dikiminde dikkat edilmesigerekenkonularýþöylesýraladý:‘’Topraðýnçokýslak,donluveya karla örtülü olmasý halinde dikim yapýlmamalý. Fidan ambalajýnda, naylon torba ve ambalajýn baðlanmasýnda tel kullanýlmýþsa bunlar mutlaka sökülüp atýlmalýdýr. Fidan çukuru, fidan köklerinin gerektirdiði derinlik ve geniþlikte açýlmalý. Fidaný, fidanlýkta yetiþtirildiði kök boðazý hizasýndaki derinlikte dikmeli, çok sýð veya derin olmamalýdýr. Yapraklý fidanlarýn dikiminden önce gerek kök ve gerekse gövde dallarý usulüne uygun budanmalýdýr. Dikimde fidan gövdesinin dik durmasý saðlanmalýdýr. Dikim yapýlacak toprakta yeteri kadar organik madde yoksa, fidanýn beslenebilmesi için topraða 1/4’ü kadar yanmýþ ahýr gübresi ilâve edilmelidir. Dikimde fidan çukurundakitoprakyeterikadarçiðnenereksýkýþtýrýlmalýdýr.’’Ýpek,boylufidanlarýn da rüzgâr etkisi ile devrilmemesi için gerekli aparatla sabitlenmesi gerektiðini belirtti. Trabzon / aa
Türkiye su zengini deðil ANADOLU Üniversitesi (AÜ) Eskiþehir Meslek Yüksekokulu öðretim üyesi Doç. Dr. Bülent Açma, Türkiye’nin bilinenin aksine su fakiri olan ülkeler grubunda yer aldýðýný söyledi. Doç. Dr. Bülent Açma, “Su kaynaklarýnýn etkin ve verimli kullanýlmamasý ve halen akarsu ile nehirlerin yüzde 45’inin boþa aktýðý, yeterli depolama ve taþýma sistemlerinin olmadýðý açýkça ortaya çýktý. Toplantýya katýlan bilim adamlarý, dünyamýzýn dört bir yanýnda su kaynaklarý yönetiminin ve paylaþýmýnýn en büyük mesele-
Ýzmir’in kuþlarý sayýldý ÝZMÝR’DE Kýþ Ortasý Su Kuþu Sayýmlarý’nda (KOSKS) 10 alanda 54 türden 52 bin 803 su kuþunun tesbit edildiði bildirildi. Ege Doðal Yaþamý Koruma Derneði Üyesi, Kuþ Araþtýrmacýsý ve gözlemcisi Orhan Gül, Uluslararasý Sulak Alanlarý Koruma Kurumu (Wetlands International) tarafýndan organize edilen küresel ölçekteki sayýmlarýn, Türkiye’deki bölümünü merkezi Ankara’da bulunan Doða Derneði’nin Çevre ve Orman Bakanlýðý ile koordineli þekilde organize ettiðini belirtti. KOSKS’un her yýl kuzey yarým kürede, su kuþlarýnýn göç hareketlerinin en aza indiði Ocak-Þubat aylarýnda yapýldýðýný hatýrlatan Gül, Ýzmir ve civarýnda bu sayýmlarýn koordinatörlüðünü Ege Doðal Yaþamý Koruma Derneði’nin yaptýðýný anlattý. Ýzmir / aa
lerden biri olduðuna dair fikir birliðine de vardýlar. Küresel ýsýnmadan kaynaklanan yaðýþ azlýðý, aþýrý buharlaþma, bilinçsiz tüketim ve insan eliyle oluþturulan kirlilik sebebiyle dünyadaki temiz su kaynaklarýnýn hýzla tükendiðini gösteren BM verileri, alarm zillerinin çalmakta olduðunun açýk göstergesidir. Bu sebeplerle 2025 yýlýnda 2 milyar, 2050 senesinde ise 7 milyar insan susuzluk tehdidiyle karþý karþýya kalacak ve ciddî anlamda hayatsal tehlike baþlayacak” dedi. Eskiþehir / iha
Alternatif yakýta vergi muafiyeti getirilsin ÇEVRE ve Orman Bakanlýðý, bitkisel atýk yaðlardan elde edilen biyodizele vergi muafiyeti saðlanmasý için Maliye Bakanlýðý’na baþvurdu. Bakanlýk, yer altý ve içme sularýný kirleten atýk yaðlarýn, biyodizel olarak deðerlendirilmeleri için Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyeti saðlanmasý gerektiðini bildirdi. Çevre ve Orman Bakaný Prof. Dr. Veysel Eroðlu imzasýyla Maliye Bakanlýðý’na gönderilen yazýda, atýk yaðlarýn, sularý kirletmek baþta olmak üzere çevreye verdiði zararlara iþaret edildi. Bitkisel atýk yaðlarýn çevre ve insan saðlýðýna zararýnýn önlenmesi amacýyla biyodizel üretiminde kullanýlmasý için 2005 yýlýnda Atýk Yaðlarýn Kontrolü Yönetmeliði’nin çýkarýldýðý hatýrlatýldý. Ankara / cihan
Dipnot: 1- Mecmau”z- Zevaid. 4/33, 2- Ýbn-i Mace, Zebaih, 3, 3Buhari. 22, 4- Ebu Davud, Cihad. 61, 5- Buhari. Enbiya. 52, 6- Buhari. Zebaih. 25., 7- Tirmizi, Cihad. 30. 8- el- Metalibu”l- Aliye. 2/282.
Karadeniz, Akdenizleþiyor! SÝNOP Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Baþkaný Prof. Dr. Levent Bat, Karadeniz’de su sýcaklýðýnýn arttýðýný, Akdeniz’e ait bazý deniz canlýlarýnýn Karadeniz’de görülmeye baþladýðýný belirtti. Prof. Dr. Bat, Karadeniz’de canlýlarýn varlýðýnýn temel olarak deniz suyu sýcaklýðý ve tuzluluðuna baðlý olduðunu söyledi. Yaptýklarý son 20 yýllýk çalýþmada Karadeniz’de deniz suyu sýcaklýðýnda yükselme olduðunu tesbit ettiklerini kaydeden Bat, Karadeniz’in Akdenizleþme sürecine girdiðini, Akdeniz’de görülen bazý canlý türlerine artýk Karadeniz’de de rastlandýðýna iþaret etti. Bat, ‘’Daha önce Karadeniz’de tesbit edilemeyen deðiþik Akdeniz türlerinin daðýlým alanlarýný geniþleterek Karadeniz’e giriþ yaptýðýný gözlemliyoruz’’ dedi. Samsun / aa
Ýngiltere’de 500 bitki ve hayvan nesli tükendi ÝNGÝLTERE’DE yaklaþýk 500 hayvan ve bitki türünün son iki yüzyýlda neslinin tükendiði bildirildi. Soyu tükenenler arasýnda kelebek türleriyle amf ibilerin (hem karada hem de suda yaþayan hayvan) baþý çektiði belirtildi. Ýngiltere Tabiatý adlý, hükümete baðýmsýz danýþmanlýk yapan kuruluþun “Kaybolan Yaþam” adlý raporunda, hemen hemen 1000 yerli türün geleceðininse belirsiz olduðu ve bunlara korumada önecelikli statüsü verildiði kaydedildi. Raporda, Ýngiltere’nin biyoçeþitliliðinin erozyonunun, hayat alanlarýnýn kaybý, çevre kirliliði, yerli olmayan türlerin baskýsý gibi sebeplerden kaynaklandýðý belirtildi. Londra / aa
09:09.qxd 3/13/2010 3:56 PM Page 1
9
YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
MaKaLE Ýçkinin haram kýlýnýþ süreci ve hikmetleri-1
FIKIH GÜNLÜÐÜ
Þefkat Kahramanlarý (8) Ümmühan Ünlü (1915-29 Mayýs 2004)
SÜLEYMAN KÖSMENE fikihgunlugu@yeniasya.com.tr - www.fikih.info - 0 505 648 52 50
Özgür Bey: “Ýçki nasýl ve niçin haram kýlýnmýþtýr?” ilindiði gibi, altý binden fazla âyeti muhteviKur’ân-ýKerim,yirmiüçsenegibiuzun bir süreçte, yaþanan problemlerin çözümümâhiyetindeâyetâyetnazilolmuþtur. Her Kur’ân âyeti hiç þüphesiz doðrudan Cenâb-ý Hakk’ýn irâdesine baðlý olarak nazil olmaklaberâber;yaþanancanlýbirolayýndaÝlâhî nazarlahatimesiniteþkiletmiþtir. Meselâ günahlarýnýn çokluðu yüzünden aslâ affedilmeyeceðini düþünen ve dehþetle kaçan VahþîbinHarb’e(ra)bircevapvetevbeyeçaðrý niteliðinde inen, “Ey kendilerine kötülük edip aþýrý giden kullarým. Allah’ýn rahmetinden ümidinizikesmeyiniz.Allahbütüngünahlarýbaðýþlar.ÇünküAllahÐafûr’dur,Rahîm’dir.” 1 âyeti,Cenâb-ýHakk’ýncihanýkucaklayanþefkatini,merhametinivemaðfiretinicihana,bütün günahkârlaravebütünbeþereîlânediyor. Yine meselâ bir Müslüman’a iftirâ atmanýn vahâmeti,doðuracaðýkötüsonuçlar,iftirakarþýsýndabirMüslüman’ýnalmasýgerekenörnek tutum, iftirâcýlarýn Allah katýndaki durumu ve iftirâ ile ilgili daha bir çok meselede Cenâb-ý Hakk’ýn fermânýný biz, Hazret-i Âiþe’nin (ra) baþýndan geçmiþ olan müessif bir iftirâ olayý sonucunda inen Nûr Sûresindeki yirmi âyetten2 öðreniyoruz. Yâhut söz geliþi bir grup Yahûdî’nin istihfaf üslûbuyla, sýrf peygamber olup olmadýðýný denemek için Peygamber Efendimiz’e (asm) rûhun ne olduðunu sorm uþ olm al ar ý, Cen âb-ý Hakk’ýn Ýsrâ Sûresinin 85. âyetini nâzil etmesi içinbirzâhirîsebepteþkiletmiþtir. Ya da mes el â mün af ýkl ar ýn yold a sok akt a Müslüman kadýnlara sataþmalarý, lâf atmalarý vetacizetmeleriüzerineCenâb-ýHakMüslümankadýnlaratesettürüemredenAhzabSûresinin 59. âyetini nâzil buyurmuþtur. Bu âyette Cenâb-ý Hak þöyle buyurmuþtur: “EyPeygamber!Hanýmlarýna,kýzlarýnavemü’minlerinhanýmlarýnasöyle.Evlerindençýktýklarýndaüzerlerineörtülerinialsýnlar.Bu,onlarýnhürveiffetlihanýmlarolaraktanýnmalarýveeziyeteuðramamalarýiçindahauygundur.”3 Kur’ân-ýKerîm’inherbirâyetibirihtiyaçürünü ve bir problemin cevabý olarak nâzil olmuþ, yaþanan hayatýn bir yönünü ihâta etmiþ ve aydýnlatmýþtýr. Her âyetin; insanlarýn bir problem olarak yaþadýðý, kýyâmete kadar ayný vey a yak ýn probl eml erd e al ac akl ar ý tav ýr ve davranýþlarýnýdüzenlemeyevesîleolanbirnüzulsebebivardýr.Âyetlerinbirernüzulsebeplerine dayalý olarak nâzil olmalarý, Kur’ân’ýn hayatýn içini ve özünü kucakladýðýný gösterir. Nitekim yaþanan problemlerle ilgili inen âyetleri Müslümanlar dimaðlarýna, idrâklerine ve gönüllerineâdetâkazýmýþlar,perçinlemiþlerdir. Ýþte,içkihakkýndakidavranýþlarýmýzýdüzenleyen âyetler de, muhtelif olaylara baðlý olarak nazil olmuþlardýr. Hiç þüphesiz içkiyi haram kýlanâyetlerinmedenönceiçkikullanýlýyordu. Çünkühenüzharamkýlýnmýþdeðildi.Çünküo insanlarda içki baðýmlýlýðý Müslüman olmazdanöncesinedayanýyordu.YaþadýðýmýzdünyadaCenâb-ýHakk’ýnhilkatindede,îcâdýndada, kudretinin taallukunda da, vahyi tenzilinde de “tedr ic îl ik kân ûn u” bir âd et ull ah ol ar ak câr î bul unm akt ad ýr. Cen âb-ý Hakk’ýn, Müsl üman’larýn önceki davranýþlarýný affetmesi ve baðýþlamasý da Kendi yüksek maðfiretinin ve Rubûbiyetininþe’nidir. Kez â, içk iy i har am kýl an ây et önc es ind e Müslüman’lariçkininneiðrençbirþeyolduðunu da ikrar etmeye baþlamýþlardý. Meselâ bu dönemde Hazret-i Ömer’in (ra) defalarca, “Yâ Rabbi!Ýçkihakkýndabizeaçýkvekesinbirbeyanda bulun!” diye niyazda bulunmasý bunun ilkgözeçarpanibretliörneklerindendir.Cahiliye devrinden beri kullandýklarý halde, içkinin kötülüðünü yeni fark ediyor oluþlarý, Müslüman olduktan sonra ruhlarýnýn aydýnlanmaya, kalplerinin kemâlât mertebelerinde yükselmeyebaþladýðýnýngöstergesiydi.Ýçkininböylebilfiil kötü olduðu idrâk ve takrir edildikten ve köt ül ükl er ine tanýk ol und ukt an sonr ad ýr ki, Cenâb-ý Hak içkiyi yasaklayan âyetleri nazil buyurmuþtur. Ýnþaallahyarýndevamedelim.
B
Dipnotlar 1- Zümer Sûresi, 39/53. 2- Nûr Sûresi, 24/11-20. 3- Ahzab Sûresi, 33/59.
satIr arasI YASEMÝN GÜLEÇYÜZ yasemin@yeniasya.com.tr
Kabrin pür nur ve gülistan olsun ÜmmühanTeyzeciðim... Aþaðýdaokuyacaðýnýzsatýrlar1990’ýnkýþ aylarýndan birinde Ümmühan ve Kezban Ann el er i “Bah ar”lý genç kard eþl er im izl e topluolarakmisafirettiðimizgünyaptýðýmýzseskayýtýndançözülmüþtür:
Ümmühan Ünlü anlatýyor: “Âhirzamanda dindar ihtiyar kadýnlarýn dinine tabi olunuz” hadisinde zikredilen nurluhanýmlardandýÜmmühanTeyze. 80’li yýllarda sevgili gelini deðerli Aysel Ablamýz ile beraber zaman zaman geldiði nursohbetlerindenhatýrlýyorumonu. Omuzlarýný örten kahverengi kalýn yün þalý, kenarlarý oyalý sütbeyaz namaz tülbenti,kalýnyünçoraplarý,siyahmestlerive dershane þartlarýnda itinayla hazýrlandýðý abdesthazýrlýklarý... Risâleler okunmaya baþladýðýnda kulaklarý iyi duymadýðýndan ders yapanýn yanýbaþýna oturur, tülbentinden kulaðýný çýkararak pür dikkat dinlerdi dersi. O hâliyle farkýnda olmadan ders sýrasýnda dikkatleri çabucak daðýlýveren bizlere canlý bir ibret dersiverirdiÜmmühanTeyze. BediüzzamanHazretleri,Ünlüailesiniailecek talebeliðine kabul etmiþti 1930’lu yýllarda. Evleri o dönemde medrese-i nuriye hükmüne geçmiþ, hizmetlere beþik olmuþtu.Yöresindeummangibiolanilmivetakvas ýyl a meþh ur âl im Yun usz ad e Ahm et Vehbi Efendinin oðlu Abdülkadir ve Ümmühangelininedebuyakýþýrdýzaten... OtatlýAfyonþivesiyle“EbedendaimaNur Talebesikalýn.Akgünlergörünevlâdlarým!” dualarýylabitenhatýralaranlatýrdý... Böyle günlerden birinde yýllardýr görmediðiarkadaþýKezbanTokpýnar’ýdaçaðýrmýþ, güzelbirsürprizyapmýþtýkonlara.Karþýlaþtýklarýndabirbirlerinesýmsýkýsarýlmalarýdaha dün gibi hafýzamda. “Böyle bir dostluk dünyahayatýilesýnýrlýolmayacaktabiî!”dedirtecek bir tabloydu onlarýnki. Busayfada gördüðünüzresimlerogününhatýrasý... ÝkisideBolvadinli,ÜstadHazretlerinintabiriyleBolovalýydýlar.Afyonluhanýmlarýn1940’lý yýllardakihizmetlerindenbahsediyorlar,karþýlýklýhatýralarýnýanlatýyorlarvearadaozamanakadarhiçduymadýðýmýzilâhileriardardabirlikte söylüyorlardý.Builâhileroyýllardakiþevkin,gayretin,ümidinbirtezahürüydüþüphesiz. Aslýndayerigelmiþkenodönemde,Risâle-iNurhizmetiylealâkalýhanýmlararasýndasöylenegelmiþilâhilerinderlenip,günümüze uygun yorumlanmasýný hep düþünmüþümdür. Nur tarihinin farklý bir persfektifini yakalamýþ, kayda geçirmiþ olmaz mýyýz böylece? Bu alan da çalýþma sahasý müzikolanlarýnilgisinibekliyorþüphesiz. *** 89 yaþýnda vefat etti Ümmühan Teyze. Deðerligelinininsöylediðinegörebilincini kaybetmiþolmasýnaraðmenyattýðýyerden devamlýnamazkýlmahareketleriyapýyormuþ.Demekki,hayatýboyuncabüyükbir itinavelezzetlehazýrlandýðýnamazvakitlerininhakikatikalbine,ruhuna,lâtifelerineöylesineyerleþmiþki,þuurkapalýdaolsayýllardýrmelekekazanýldýðýndanfarkýna varmadanyerinegetiriliyor. Aðýr hastalýðýnda vücudunda açýlan yaral ar ýn, kab ir ve berz ah âl em ind e gül-ü Muhammedî bahçesi olarak karþýsýna çýkýp, manevî makamlar kazanmasýna vesile olduðunainancýmýztam.
Kezbanileaynýmemleketten,aynýmahalleninkýzlarýyýz.Bolvadinliyiz.ÞahideYükselde aynýmahalleningelini.Bençocukluydum. Sonradantanýdým.KezbanlarbendenöncetanýdýlarRisâleleri.Benduaeder“BanadaAllah nasipeder!”derdim.
“Üstadhastagitti.”Aðladým,aðladým… Bayramkardeþanlattýydý.ÜstadrüyasýndaPeygamberimizi(asm)görüyor.Peygamberimiz (asm) “Halil Ýbrahim Dergâhýnda dâvetvar.Acelegel!”diyedâvetedinceUrfa’yagitmiþler.CenazeyegitmekiçinBolvadin’denUrfa’yabeþotobüskalktý. Þahide Anneyi tutamadýk vefat haberini aldýðýnda. “Üstadým, Üstadým!!!” diye inledigünlerce… Emirdaðoyýllardaiçkilibiryerdi.Çocuðavarasýyaçoðunlukiçkiiçerdi.Mübareðitalebeleriyleorayaattýlar,oradadurduhep. Emirdað’daFirdevshanýmlar (FirdevshanýmýnsoyadýnýnSökerolduðunuNuriyeÇele-
lardanbiriyleetlipideyiyorlar,bölüþüyorlar. Bizimakrabaaklýndan“Benimkininetiazolmuþ”diyegeçiriyor.ÞahideAnne“Kardeþim, seninkininetiazgibi,verdebunual!”diyor. Evliyaydýbizce.ÖnceAfyonÞuhud’asonra Ýstanbul’ageldi,sürgünettiler.Çokçalýþýrdý. Onavardýnmýydý,gözünbirþeygörmezdi. Herderdimizleilgilenirdi.Birdoðummuolacakhemengelirdi.Þairliðiçokgüzeldi.Babasýndanalmýþ.Bazenkonuþmayýbýrakýr, yüzümüzebakabakailâhîilekonuþurdubizimle.ÞahideYüksel,BolvadinNurcuhanýmlarýnýntesbihatlarýnýn,hatimdualarýnýn hersehervaktimutlakaduâsýnýyapardý.Bizi detembihlerdi“Hiçolmazsasabahnamazýndanbirsaatöncekalkýn!”derdi. ÞahideKardeþ,birgünYörükHoca’yýziyaretegider.YörükHoca“SizinÜstadýnýzbüyükÜstadkýzým”demiþ.“Bentalebelerime Delâil-iHayrat’ýancakverdim.Korktum,yanlýþokunurdagünahagirerlerdiye.BumukaddesCevþen’iÜstadbilenebilmeyenedaðýttý. Þimdiherkesgüzelceokuyor,ameldefterlerinesevaplaryazýlýyor”demiþ.Üstadýmýzlailgili çokgüzelþeyleranlatmýþÞahideYüksel’e. Bolvadin’deÞahideAnneninevinegiderdik sohbetiçin.Eviherzamandoluydu.Birdeo mahallemahallegezerdievleri.Bizimevegeldimibütünmilletkoþardýgelirdisohbete.Risâle-iNurokur,ÜstadHazretlerinindediklerinibizlereaktarýrdý.Yüzüsarý,çoksarýydý. “AhcanýmÜstadým!”derdisýksýk.
Veda ilâhisi… ÜstadýnvefathaberinialdýðýndaÞahide KardeþokadarüzüldükiaðzýndandökülüEmirdaðpazarýolduðundabizimki (eþiAb- ðen’inBediüzzaman’ýGörenHanýmlarkitabýn- verdibunlardiyorÜmmühanTeyze.ArkadadülkadirÜnlü’yükastediyor) Üstadauðrar, danöðreniyoruz) faytonverdiler.HacýÝzzetgil- þýylaberabermýrýldanýyorlarbirlikteilâhiyi: ondannasihatalýrdý.“Evlâdýnýöðretmenet. lerdefaytonunatýnýverdi.(BediüzzamanHazSevgiliÜstadýmahastadediler Yeniyazýda,eskiyazýdaöðretonlara!Çocuk- retleri26.Lem’a’da15.Rica’dabuhadiseden Ciðerimiiçimdenyoldualdýlar larýnimanýnýkurtar.Sizievcekkardeþliðekabul bahsetmekte.) Emirdað’daböylebaktýlar,ettiKalbiminbaþýnahançervurdular ettim”demiþ.Rahmetlikbirgünvarmýþkapýsý- ler,hýrkasýný,çorabýnýördüler.Firdevs,Üstadýn YaktýnbeniküleyledinÜstadým nabeklemiþ.Birtalebesigelipiçerialmýþ.Üsta- yoðurdunukuyuyasalarmýþ,soðusundiye.ÜsYanayananureyledinÜstadým dýmýz“Hiçvaktimyoktu,amasenikabulet- tadýntalebelerigideralýrlarmýþ,karþýlýðýnda25 Ahhastalýðýnýbanaverseler tim”demiþ.HergeliþindebeyimleÞahideAn- kuruþbýrakýrlarmýþ. Mübarekteninigülesarsýnlar neye,bizeevcekselâmyollardýÜstad.Onun Oðullarým hapsoldu! Sanahücumedenlerivursunlar duâsýylaçocuklarhepbaþarýlýoldu. BenimAhmetdersanedeikenküçükoðlum YaktýnbeniküleyledinÜstadým Hiç korkmadýk! Saiddegittiyanlarýna.Duvardakilevhaya YanayananureyledinÜstadým ÜstadarabasýylaIsparta’yayadamahke- Kur’ânyazýsýyla “BismillahherhayrýnbaþýYazdýðýneserlerbirercevherdir meyegiderdi.ÞehabettinileSaid (oðullarý) dýr…” diyeBirinciSöz’üyazmýþOsmanlýca. Demirgibikalbimizieritir taksisininönüneatýlýrlardý.Bolvadin’inço- Dahaoyaþýnda.DersyaparlarkenpolislergeliUçargibiyürütür cuklarýtaksiyiyürütmezlerdi.Hanýmlar,o- yorlar,hepsinikarakolagötürüyorlar.MahkeYaktýnbeniküleyledinÜstadým caðýndayaðýnýbýrakýrdagiderlerdiduasýný meyeçýktýlar.Mahkemeyeçýkmadanöncede YanayananureyledinÜstadým almakiçin.MübarekÜstadým“Korkmayýn!” hepsiniçarþýdasankikötübirþeyyapmýþlargiRisâlelerokunurkennurlarsaçýlýr dedibize.Bizdehiçkorkmadýk. biibretolsundiyebirdegezdirdiler.“Kur’ânoKalplerecennettengülleraçýlýr ÜstadBolvadin’eBolovaderdi.OnaBolva- kuduðumuziçinbiziböylegezdiriyorlar.Biz Herkeshissesinialýrçekilir din’debirevhazýrladýk,temizledik.Gelmedi. kötübirþeyyapmadýk”diyorlarçocuklar.Bekir YaktýnbeniküleyledinÜstadým “NiyegelmiyorsunÜstadým?”diyesorduk. BerkozamanNurcularýnavukatýydý.ÇokkalaYanayananureyledinÜstadým “Banaçokdüþkünsünüz.Sizeeziyetederler,o- balýkoldu,heryaninsanladoldu.Hepside nuniçingelmiyorum”derdi.BirgünÞehabed- mahkemedeberaatettilertabiî.HapistençýkFedailerhizmetinigörürler dinileSaidkýrdangelirkenÜstadonlarýgörün- týktansonrailkiþtoplucaRisâle-iNurdersi Canýnýbaþýnýkurbanverirler ce“Durdurunþuçocuklarý”demiþÜstadtale- yaptýlar.Afyon’unÇaykazasýndandýçoðu ElbetonlarCennetinibulurlar belerine.Yanlarýnaçaðýrmýþ,adlarýnýsormuþ, mahpuslar.Çay’dacamilerdoldutaþtý. YaktýnbeniküleyledinÜstadým “Bensiziduamýniçinealdým”demiþ.Sýrtlarýný KüçükoðlumSaidHacettepe’deokurken YanayananureyledinÜstadým elleriylesývazlayarak“Taksininönünebirdaha namazkýlýyordiyeyineyakalandý,birayhaSevgiliÜstadýmUrfa’yagitmiþ atýlmayýn!”demiþ. pisoldu.Beraatetti.BeraatedincesavcýeviKýymetliÜstadýmUrfa’yagitmiþ Yinebirgüntaksiyleevinönündengeçi- neçaðýrýyordaRisâleokutuyorona.SaideSofra-iRahmanadâvetedilmiþ yorduÜstad.Samanarabasýndanilerleye- vinezamanzamangiderRisâledersiyapardý. Halilülrahmanýnmakamýnagirmiþ medi,arabasýtamdaevimizinönündedur- (ÜmmühanTeyzeoðullarýnýnbaþýnagelen YaktýnbeniküleyledinÜstadým du.Ýyiceörtünerekçýktýmdýþarýya.Benika- buacýhatýralarýgülerekgururlaanlatýyor,biYanayananureyledinÜstadým bulettiðinianlatýrtarzdaiþaretetti,bende zidegüldürüyordu.) *** onabaþýmýeðerekkarþýlýkverdim.DillekoYýllanmýþkasettenÜmmühanTeyzeninunuþmadýk,amakalbenkonuþtuk. Þahide Yüksel ile Bolvadin hatýralarý… Evimizinpenceresiyolabakar.EnsongöÞahideYüksel,bizeÜstadýndediklerini, zayýpgidensohbetinidinlerken“Bakikalanbu rüþümde baktým yine Üstadýn arabasý geli- bütünhakikatyollarýnýanlatýrdý.Çokmüba- kubbedehoþbirsadaimiþ”diyorumiçimden… yor. Hüsnü ile Bayram kardeþin ortasýnda rekti,insanýnkalbiniokurduadeta,gönlünÜstad.Yüzüsapsarý,balmumugibi.Dedim dengeçenibilirdi.BirgünakrabamýzhanýmÜmmühan Ünlü (solda) ve Kezban Tokpýnar (saðda). Ýkisi de Bolvadinli, Üstad Hazretlerinin tabiriyle Bolovalýlar.
GÜN GÜN TARÝH
lTurhan Celkan
turhancelkan@hotmail.com
VECÝZE Duâ, bir sýrr-ý ubûdiyettir. Ubûdiyet ise, hâlisen livechillâh olmalý. Yalnýz aczini izhâr edip, duâ ile O'na ilticâ etmeli; Rubûbiyetine karýþmamalý. Tedbîri O'na býrakmalý, hikmetine itimad etmeli, rahmetini ittiham etmemeli. Bediüzzaman, Sözler, s. 286
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/13/2010
2:08 PM
Page 1
10
KÜLTÜR-SANAT YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
Elemsiz zevk ve lezzet nerededir?
BÝR BAÞKA AÇIDAN S. BAHATTÝN YAÞAR
syasar33@yahoo.com
Bal, ama zehirli aadet denen þey, insanlarýn yükledikleri maddî anlamlarýn çok ötelerinde bir þeydir. Dünyevî yorumlar içerisindeki bütün lezzetler ve zevkler, nitelik veya niceliði ne kadar olursa olsun, yine de insaný tatmin etmiyor, edemiyor. Çünkü bu nevi lezzetler muvakkat, geçici, fani. Günahlardaki lezzet bunun bir örneðidir. Bir üzüm çekirdeði yediriyor, yüz tokat vuruyor. Az sonra çok ciddî rahatsýzlýk verecek bir lezzetin, lezzet olma özelliði ne kadar olacaktýr. Vicdan böylesi bir lezzeti kabul etmiyor. Ýnsanýn hayat programýnda ‘vicdan’ vardýr. Fýtrat-ý ziþuur olan vicdan, insaný doðruya götüren esbaptan bir tanesidir. Ýlginç olan da insandaki bozulan en son nokta vicdandýr. O da bozulmuþsa artýk daha geriye bir þey kalmýyor. Ýnsanýn hayat programýnda bulunan vicdan sönmemiþse, o baþlý baþýna insaný hakikate, doðruya taþýyabilir. Þartlarý ne olursa olsun, insandaki vicdan makamý, baþlý baþýna bir kontrol mekanizmasýdýr. Akbabanýn yemek için ölmesini beklediði çocuðun fotoðrafýný çeken fotoðraf san'atçýsý, çektiði o kare ile dünyanýn ibretle tanýdýðý bir sima haline geldi. Ama vicdan, ‘Neden bir þeyler yapmadýn?’ tazibiyle, onun yaþamasýna müsaade etmedi. Ve ülkesine döndüðünde hayat sayfasýný kendi eliyle kapattý. Dünyevî zevk ve lezzet kavramlarý anlamlarýný bir kenara býraktý. Ne yapýp edip, insandaki vicdana çalýþmak ve onu tamire çaba harcamak gerekiyor. Bir insandaki vicdanýn bozulmasý, sadece o insanla alâkalý kalmýyor. Ýnsandaki vicdan bozulunca, insanlýk bozuluyor. Vicdaný bombalananlar, vicdanlarý bombalýyorlar. Dünya lezzetinin zehirli bala benzetilmesi manidardýr. Tabir ibretlik; zehirli bal. Bir tarafý tatlý, bir tarafý ise zehir. Dünyevî lezzetler de böyledir.
S
Bizim Radyo’da zaman “Onu” tanýma zamaný BEDÝÜZZAMAN SAÝD NURSÎ’NÝN VEFATININ 50. YILI MÜNASEBETÝYLE BÝZÝM RADYO’DA HEYECANLI ÇALIÞMALAR SÜRÜYOR. YARIN ÝTÝBARÝYLE BAÞLAYACAK PROGRAMLARIN BÜYÜK BÝR ÇOÐUNLUÐUNU TAMAMLADI. BEDÝÜZZAMAN Said Nursî’nin vefatýnýn 50. yýlý münasebetiyle þu günlerde Bizim Radyo’da hummalý ve heyecanlý çalýþmalar devam ediyor. Vefatýnýn 50. yýldönümünde “Zaman onu tanýma zamaný” diyen Bizim Radyo, 15 Mart (yarýn) itibariyle baþlayacak programlarýnýn büyük bir çoðunluðunu tamamladý. Birbirinden istifadeli ve kýymetli programlarla birçok yönden Bediüzzaman Said Nursî’yi ve Risâle-i Nur’larý dinleyicilerine daha yakýndan tanýtmak arzusunda olan Bizim Radyo’nun Genel Yayýn Yönetmeni Mehmet Yaþar ile programlarý konuþtuk. Yaþar, konuyla ilgili olarak þunlarý söyledi.
HER MART AYRI HEYECAN “Kuruluþ amacý ve hedefleri doðrultusunda yaptýðý yayýncýlýðýn 5. yýlýný dolduran Bizim Radyo’da, her Mart ayýnda ayrý bir heyecan yaþadýk. Bu seneki Mart ayý için de “Zaman Onu tanýma zamaný” diyerek yola çýktýk. Yine her sene olduðu gibi bu Mart ayýnda da yayýnlarýmýzý daha yoðun bir þekilde ‘Bediüzzaman Said Nursî ve Risâle-i Nur’lara ayýrdýk. Bu sebeple Bediüzzaman’ýn 50. vefat yýldönümünde kuruluþ amacýmýzý bir kez daha yerine getirebilmek düþüncesiyle, dinleyicilerimizin beðeneceðini ve istifade edeceðini umduðumuz programlar ortaya koymaya çalýþtýk.
BÝRBÝRÝNDEN ÖZEL PROGRAMLAR Hazýrladýðýmýz programlar nelerdir dersek, ilk olarak geçtiðimiz sene yayýnladýðýmýzda büyük bir ilgi görmüþ olan ‘Zamanýn Sesi’ arkasý yarýnýný söyleyebiliriz. Yeni Asya Neþriyat’tan yayýnlamýþ olan Bediüzzaman Beþlemesi’nin 2. kitabý olan Said Nursî’yi yine profesyonel dublaj sanatçýsý Erol Eren seslendirdi. Dinleyicilerimizin kaçýrmamasý düþüncesiyle ‘Zamanýn Sesi’ arkasý yarýnýný hafta içi her gün saat 07:30, 09:30, 18:30 ve 22:30 saatlerinde yayýnlanacaðýz.
Yine hafta içi her gün Ýsmail Tezer’in hazýrlayýp sunduðu ‘Tefekkür Zamaný’nda Bediüzzaman Said Nursî’nin tefekkür dünyasýndan kesitler sunmaya çalýþacaðýz. Pazartesi, Salý günleri Süleyman Kösmene, ‘Fýkýh Penceresi’ programýnda Bediüzzaman’ýn din ilimlerine bakýþ açýsýný incelemeye çalýþacak. Her Pazartesi günü ‘Þefkat Kahramanlarý’ programýnda Yasemin Güleçyüz sizlere Risâle-i Nur’un Haným Talebelerini tanýtmaya ve onlarla yaptýðý röportajlarý kendi sesinden dinleyicilerimize suna-
cak. Kaçýranlar için programýn tekrarý Cumartesi saat 10:00’da yayýnlacak. Risâle-i Nur’larda ismi geçen kiþilerin anlatýldýðý ‘Portre’ programýmýzý Cuma hariç hafta içi her gün yayýnlayacaðýz. Portre programýný Selman Urluca sunacak. Hazýrlanan programlar sadece bunlarla sýnýrlý deðil elbet. Dr. Hakan Yalman’ýn hazýrlayýp sunduðu ‘Bediüzzaman ve Tevhid’ programýnda Risâle-i Nur hakikatlerinin küfrün belini nasýl kýrdýðýný anlatacak. ‘Gönüller Fatihi’ programýmýzda gençlerin Bediüzzaman Said Nursî’yi tanýma adýna akýllarýna takýlan sorularýný ve bulduklarý cevaplarý dinleyicilerimize sunacaðýz. Bir belgesel formatýndaki programýmýzda Mehmet Yaþar ve Tubanur Telci soracak, Bediüzzaman Beþlemesi yazarý Ýslâm Yaþar cevaplayacak . ‘Bediüzzaman Ajandasý’ programýmýzda Malik Atom kronolojik olarak Said Nursî’nin hayatýný ve yaþanan olaylarý izah etmeye çalýþacak. Eðitimci Hakan Uyar’ýn hazýrlayýp sunacaðý ‘Bediüzzaman ve Eðitim’ programýmýzda Said Nursî’nin zamanýndaki eðitim problemlerine çözüm tekliflerini ve bunlarýn günümüze yansýmalarýný yorumlarýyla aktaracak. Bunlarla birlikte hazýrlýklarý devam eden diðer yeni programlarýmýzýn da tamamlanmasýyla 50’ye yakýn programýmýzla yine kalplere ve zihinlere hitap etmeye devam edeceðiz. Kültür Sanat Servisi
Dalâlet ve sefahatte lezzet yoktur Ýnsanýn hayat programýný din tanzim etmiþtir. Onun için lezzet ve zevk kaynaklarý dinin sýnýrlarý içerisindedir. Buna ‘meþrû daire’ denilmektedir. Meþrû daire, insanýn keyfine kâfi gelecek zenginliktedir. “Ehl-i dalâlet ve sefahat, yüz bin lezzeti ve zevki alsa da, yine o manevî bir Cehennem, kalbinde yaþar ve yakar. Fakat, pek kalýn gaflet sersemliði, muvakkaten hissettirmez.” (Ýman ve Küfür Muvazeneleri, s. 68) Ýnsan için, hakikî ve elemsiz lezzet ancak imandadýr ve iman iledir. Bunun dýþýndakiler, gayr-i meþrûdur; bir yemiþ yedirir, on tokat vurur. Ama acý ki, insan hazýr azýcýk lezzeti, gelecekteki çok lezzetlere tercih etmektedir. Bu da his, heves ve þeytanýn; akýl, kalp ve vicdaný susturup, ona galebe etmesinin sonucudur. Bunun da adý ‘kör hissiyat’týr. Kör olmasýnýn sebebi ise, gelecekteki çok büyük lezzetleri görmemesidir. Kendilerine, ‘Þimdi bir tek çikolata mý, yoksa haftaya bir kutu çikolata mý istersiniz?’ denilen çocuklardan büyük çoðunluðu, hazýr, bir tek çikolatayý hemen alarak, insanýn bu zayýf yönüne dikkat çekmiþ olmaktadýrlar. Oysa haftaya bir kutu çikolatalarý olacaktý. Ýþte insanýn dünyanýn hazýr lezzetlerine ilgili ve meyli de bunun gibidir. Ebedî bir cennet vaadini bildiði halde, dünyanýn kýrýlacak þiþe parçalarý hükmündeki nimetleri, ahiretin elmas deðerindeki nimetlerine tercih etmektedir. Kaybýný, kazancýný bilememek, yani körlük bu olsa gerektir. Oysa býrakýn ahireti, iman ehli, daha henüz dünyada iken bile, meþrû dairenin saadet ve lezzeti ile yaþamaktadýr. Küfür ehli ise, daha henüz dünyada iken, gidiyor olduðu cehennemin manevî tazibini dünyada da yaþamaktadýr. Dünyanýn lezzetini, zevkini, saadetini, rahatýný isterseniz, meþrû dairedeki keyfe iktifa ediniz; o keyfinize kâfidir. (Ýman ve Küfür Muvazeneleri, s. 69)
MART AYINDA NAKLEN YAYIN GELENEÐÝ
Bizim Radyo Genel Yayýn Yönetmeni Mehmet Yaþar
ÝFADE etmiþ olduðumuz bu programlarýmýz Mart ayý ve Nisan ayýnýn sonlarýna kadar devam edecek. Bu programlarýn dýþýnda Risale-i Nur Enstitüsü tarafýndan 28 Mart 2010 Pazar günü gerçekleþtirilecekolan Risale-i Nur Paneli’ni her yýl olduðu gibi, bu yýlda Haliç Kongre Merkezi’nden naklen yayýnlayacaðýz. Ýnþaallah hazýrlamýþ olduðumuz bu programlar ve çalýþmalar dinleyicilerimiz tarafýnda beðenilir ve istifadeye medar olur. Bu arada yayýnlarýmýzý takip eden dinleyicilerimizden bir ricam olacak; lütfen görüþ ve düþüncelerinizi
mehmetyasar@bizimradyo.fm elektronik posta adresime iletin ki hep birlikte radyomuzu daha iyiye ve güzele ulaþtýrmýþ olalým. Ayrýca bahsetmiþ olduðumuz bu programlarýn hazýrlanmasý noktasýnda büyük fedakârlýk ve gayret gösteren programcýlarýmýza, teknik personelimize teþekkürü bir borç bildiðimi de belirtmek isterim.” Ýstanbul’da 104.4 frekansýndayayýnyapanBizimRadyo,dünyanýnheryerindenwww.bizimradyo.fm internet adresinden de takip edilebilmektedir.
Mehmet Âkif gibi ‘ödül’ü almadý TOKAT’INNiksar ilçesinde ‘’Ýstiklâl Marþý’nýn Kabulü ve Mehmet Âkif Ersoy’u Anma’’ konulu yarýþmada þiir dalýnda birinci olan ilköðretim öðrencisinin ödül olarak kazandýðý altýný baðýþlamasý, programa katýlanlarý duygulandýrdý. Niksar Anadolu Lisesinin hazýrladýðý ‘’Ýstiklâl Marþý’nýn Kabulü ve Mehmet Âkif Ersoy’u Anma’’ programý, Halk Eðitim Merkezi Konferans Salonu’nda yapýldý. Anadolu Lisesi Müdürü Münür Subaþý, Ýstiklâl Marþý’nýn parçalanmýþ, darmadaðýn edilmiþ, yok olmak üzere olan bir milletin yeniden doðuþunun, þahlanýþýnýn bir parçasý olduðunu söyledi. Programda, ilçede ilk ve ortaöðretim okullarý arasýnda ‘’Ýstiklâl Marþý’nýn Kabulü ve Mehmet Âkif Ersoy’u Anma’’ konulu þiir, kompozisyon ve resim yarýþmasýnda dereceye giren öðrencilere ödülleri verildi. Birinci kademe þiir yarýþmasýnda birinci olan Kaya Ýsmet Özden Yatýlý Ýlköðretim Bölge Okulu öðrencisi Bilge Tüzen, ödülü çeyrek altýný aldýktan sonra, Mehmet Âkif Ersoy’un Ýstiklâl Marþý’ný yazdýðýnda ödülü
Þiir yarýþmasýnda birinci gelen Bilge Tüzen, ödülü çeyrek altýný aldýktan sonra, Mehmet Âkif Ersoy’un Ýstiklâl Marþý’ný yazdýðýnda ödülü almadýðýný, kendisinin de bu ödülü þehit analarýna ulaþtýrýlmak üzere Mehmetçik Vakfýna baðýþlamak istediðini söyledi. FOTOÐRAF: AA
almadýðýný, kendisinin de bu ödülü þehit analarýna ulaþtýrýlmak üzere Mehmetçik Vakfýna baðýþlamak istediðini söyledi. Tüzen’in bu davranýþý salondakilere duygusal anlar yaþattý. Öðrenci, katýlýmcýlar tarafýndan ayakta alkýþlandý. Tokat / aa
Özel ‘’Fotoðraflarla Çanakkale Savaþý” sergisi MUÐLA’NIN Marmaris ilçesinde, Aksaz Deniz Üs Komutanlýðýnca, Çanakkale Savaþý’nýn yýl dönümü dolayýsýyla açýlan ‘’Fotoðraflarla Çanakkale Savaþý’’ sergisine vatandaþlar ilgi gösterdi. Resim Öðretmeni Erkan Balçýn’ýn bir araya getirdiði Çanakkale Savaþý fotoðraflarýndan oluþan sergi, Marmaris Belediyesi Sergi Salonu’nda sergilendi. Fotoðraflarla ilgili olarak gazetecilere bilgi veren Erkan Balçýn, ‘’Belgesel programlarda hep yabancý çocuk askerlere ait fotoðraflar görmek beni üzdü. Çanakkale’de binlerce genç, öðrenci feda olmuþtur. Bu kahramanlara ait fotoðraflar hiçbir yerde gösterilmeyince merak ederek araþtýrmaya baþladým. Araþtýrma sonucu, çocuk askerlerimize ait binlerce fotoðraf olduðunu gördüm’’ dedi. Bir araya getirdiði fotoðraflarý vatandaþlarla paylaþmak için özel kartona bastýrdýðýný ifade eden Balçýn, Çanakkale Savaþý’yla ilgili yaklaþýk 3 bin fotoðraftan oluþan arþivi bulunduðunu kaydetti. Vatandaþlarýn yoðun ilgi gösterdiði serginin 17 Mart Çarþamba gününe kadar açýk kalacaðý belirtildi. Marmaris / aa
Sivas’ta, tarihî eserlere 3 boyutlu yayýn KÜLTÜR ve tarih þehri Sivas’ýn sahip olduðu eserlerin, 3 boyutlu olarak internetten yayýnlanmasýnýn þehre gelecek turist sayýsýnda artýþa sebep olacaðý bildirildi. Konuyla ilgili Sivas Valisi Ali Kolat, “Tanýtýmda internete çok büyük önem vererek bütün dünyaya tarihi eserlerimizi 3 boyutlu olarak göstermeliyiz” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlýðý’nýn dâvetlisi olarak Uluslararasý Turizm Borsasý (ITB) Berlin Turizm Fuarý’na katýlan Sivas Vali Ali Kolat, düzenlediði basýn toplantýsýnda fuarla ilgili deðerlendirmelerde bulundu. 187 ülkenin Berlin Turizm Fuarý’nda kendisini anlatma imkâný bulduðunu kaydeden Kolat, Türkiye’nin de partner ülke olarak katýldýðý bu fuarda çok iyi bir þekilde tanýtýldýðýný söyledi. Almanya’dan Türkiye’ye yýlda ortalama 4,5 milyon turist geldiðini de belirten Vali Kolat, bu sayýsýnýn bu sene 5 milyonu geçmesini beklediklerini ifade etti. Sivas olarak da sayýdan paylarýna düþeni almak istediklerini anlatan, bu anlamda özellikle uluslar arasý fuarlara katýlmanýn tanýtým ve insanlara ufuk açmasý anlamýnda son derece önemli olduðunu kaydeden Vali Kolat, “Dünyanýn tanýtýmda aldýðý mesafeyi görüyorsunuz. Meselâ interneti çok iyi kullanýyorlar. Bizim de bunu yapmamýz lâzým. Sivas’ýn sahip olduðu potansiyeli 3 boyutlu olarak internet ortamýna taþýmamýz ve bütün dünyaya tanýtmamýz gerekiyor” þeklinde konuþtu. Sivas/ cihan
SOLDAN SAÐA — 1. Ay'ýn çevHAZIRLAYAN: Erdal Odabaþ resinde görülen ýþýk halkasý. erdalodabas@mynet.com Eski Mýsýr hükümdarlarýna ve1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 rilen unvan. 2. Ýþ, mal vb.ni birçok istekli arasýndan en uygun 1 þartlarla kabul edene verme, 2 eksiltme veya artýrma. - Bir ko- 3 lun iki ucuna asýlý iki kefeden o- 4 luþan tartý, mizan. 3. 5 Uydurukça tekrarlamak. - Bir o6 layý gülünç yanlarýyla anlatan yazý. 4. Gerçekleþtirmek için ta- 7 sarlanan ve eriþmek istenilen 8 þey, amaç. - Arapçada su. - Yer- 9 kabuðunun içinde ya da katýn- 10 daki büyük derinlikte bulunduðu düþünülen bazik, yoðun kayaçlar ve magmalar. 5. Uygun bulmama, geri çevirme, kabul etmeme. - Emile Zola'nýn ünlü eseri. - Farklý amaçlarla çeþitli biçimlerde yapýlan esnek parça. 6. Mera bitkisi. - Rüzgârlý yaðmur. - Yaþý küçük olduðu hâlde sözleri ve davranýþlarý büyükmüþ gibi olan çocuk. 7. Farz olan namazdan önce okunan iç ezan. - Pota’da sessizler. 8. Lantaný simgeleyen harfler. - Otamaktan emir. 9. Sürdürme, devam ettirme. - Kamu ile ilgili iþlerin yürütülmesi için gerekli gelirleri ve harcanan paralarý düzenleyen kurallarýn bütünü. 10. Yutak iltihabý. - Uyanýk, gözü açýk, müteyakkýz.
BULMACA
YUKARIDAN AÞAÐIYA — 1. Eski Mýsýrlýlarýn kullandýðý, bir resim ile bir kelimenin gösterildiði yazý, resim yazý. 2. Gerçek yurdumuz, dar-ý beka. - Çevresi yollarla belirlenmiþ olan arsa ve böyle bir arsayý kaplayan yapýlar topluluðu. 3. Rahmetten mahrum olma hali. - Hicab hissi. 4. Taneli veya un gibi toz durumunda olan þeyleri yabancý maddelerden ayýklamak veya incesini kabasýndan ayýrmak için kullanýlan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiþ, gözenekli tel. - Üzerinde baský ile yapýlmýþ renkli biçimler bulunan pamuklu kumaþ. 5. Yad, yabancý. - Þöhret, þan. - Geniþlik. 6. Belirti, iz, ipucu. 7. Köpek, kelp. - Ýnsan, hayvan ve bitkilerin yapýsýný ve organlarýnýn birbiriyle olan ilgilerini inceleyen bilim. 8. Bir radlýk yüksek voltaj X ýþýnlarýnýn insan dokusuna verdiði kadar zarar vermeye yeterli radyasyon miktarý ölçüsü. - Lâhza. - Canlýlarýn besinlerdeki uçucu olmayan bileþikleri damak, boðaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktalarý aracýlýðýyla algýladýðý duyum. 9.Yunanistan'da bir futbol takýmý. - Bir cins güvercin. 10. Durum, tavýr, hâl. - Dumanýn deðdiði yerde býraktýðý kara leke. 11. Uzayýp gitmek. - Avuç içi. 12. Son, bitiþ. - Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanýlan þekil verici ses veya sesler. BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVAPLARI— SOLDAN SAÐA: 1. ANKET. TAHMÝN. 2. NARKOTÝK. ADA. 3. TÝ. ÝNEGÖL. AZ. 4. ÝMAM. LÝRÝK. 5. KAV. HANEDAN. 6. AKAK. NARÝN. 7. TERAVÝH. KAYA. 8. EMA. ALÝCAN. 9. ELEME. AZA. 10. PELTE. ÝRÝ. ÝY. YUKARIDAN AÞAÐIYA: 1. ANTÝKÝTE. 2. NAÝMA. VE. 3. KR. AVARE. 4. EKÝM. KAMET. 5. TON. HAVALE. 6. TELAKÝ. 7. TÝGÝN. HAMÝ. 8. AKÖREN. LER. 9. LÝDAKÝ. 10. MA. KARACA. 11. ÝDA. NÝYAZÝ. 12. NAZÝ. NANAY.
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/13/2010
3:54 PM
Page 1
11
EKONOMÝ YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
bulan ihracat ise geçen yýlýn ayný döneminde 70 milyon 754 bin dolar ola rak gerçekleþti. Þubat ayýnda ise ihracat artýþ oraný tekstilde yüzde 17’yi, hazýr giyim ve konfeksiyonda da yüzde 13’ü buldu. Bursa / aa
DOLAR
EURO
DÜN 1.5270 ÖNCEKÝ GÜN 1.5350
DÜN 2.1000 ÖNCEKÝ GÜN 2.0970
na göre, Ocak-Þubat döneminde yüzde 10,3’lük artýþla 146 milyon 377 bin dolara ulaþan ihracat, geçen yýlýn ayný döneminde 132 milyon 712 bin dolarda kalmýþtý. Bu dönemde, yüzde 7,9 oranýnda artarak 76 milyon 363 bin dolarý
ALTIN
C. ALTINI
DÜN 54.300 ÖNCEKÝ GÜN 54.800
DÜN 362.000 ÖNCEKÝ GÜN 365.000
TÜRKÝYE’NÝN önemli tekstil ve konfeksiyon merkezlerinden Bursa’dan yýlýn ilk iki ayýnda ihracat, tekstilde yüzde 10,3, hazýr giyim ve konfeksiyonda da yüzde 7,9 oranýnda arttý. Uludað Ýhracatçý Birlikleri (UÝB) kayýtlarý-
SERBEST PÝYASA
Bursa’nýn tekstil ihracatýnda artýþ
Meslek yoksa istihdam zor
(TESK) Genel Baþkaný Bendevi Palandöken
TESK: Yasa çýkmazsa 2 milyon esnaf biter
TÜRKÝYE Esnaf ve Sanatkârlarý Konfederasyonu (TESK) Genel Baþkaný Bendevi Palandöken, Perakende Yasasýnýn Sanayi ve Ticaret Bakanýnýn açýk lamalarý doðrultusunda bu ay içerisinde mutlaka TBMM’den çýkmasý gerektiðini belirtti. Palandöken, yaptýðý yazýlý açýklamada, yasanýn çýkmasý için TBMM’de grubu bulunan bütün siyasî parti liderlerini ziyaret edeceðini bildirdi. Büyük maðazalar ve AVM’lerle savaþlarý olmadýðýný belirten Palandöken, ‘’Ama AVM’lerin sesi daha çok çýkýyor. Yurtdýþýnda kural larý konmuþ piyasalardan çýkýp ül kemize rant saðlamak için gelenler þimdi ‘siz neden kural koyuyorsunuz?’ diye serzeniþte bulu nuyorlar. Sanki katma deðer üretiyorlarmýþ gibi teþvik istiyorlar. Ýþsizliðin önlenmesini deðil, küçük sermayeyi yanlarýnda iþçi yapmak istiyorlar. Bu yasa çýkmaz ise haksýz rekabetin önüne geçilemez ve 2 milyonu aþkýn esnaf tamamen biter’’ dedi. Kurallarý olmayan bir perakende piyasasýnýn olmayacaðýný ifade eden Palandöken, büyük sermayenin hýzla perakende piyasasýnda yer almasý ile esnaf ve sanatkâr aleyhine bozulan dengenin, Türkiye’nin sosyoekonomik yapýsýnda da sýkýntýlar oluþturduðu için de piyasanýn kural larýnýn konmasýný istediklerini vurguladý. Ankara / aa
BÝRÇOK ÝÞLETMENÝN ÝÞÇÝ ARAMASINA RAÐMEN GENÇLERÝN ÝÞ BULAMAMASININ CÝDDÎ BÝR PROBLEM OLDUÐUNA DEÐÝNEN BAKAN DÝNÇER, "GENÇLERÝMÝZÝN ALTIN BÝLEZÝÐÝ YOKSA ÝSTÝHDAM ALANI AÇMAK ÇOK ZOR" DEDÝ.
En çok ihtiyaç kredisi araþtýrýlýyor
Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Ömer Dinçer, Türkiye'de her yýl 600-650 bin yeni iþ gücünün, iþ hayatýna katýldýðýný ancak bunlarýn vasýfsýz olduðu için istihdam edilemediðini belirtti.
ÝNTERNET üzerinde aktif olarak f iyat taramasý yaparak, bunlarý anlýk olarak listeleme ve karþýlaþtýrma imkâný sunan, online alýþ veriþle birlikte doðan ve büyüyen karþýlaþtýrma siteleri, tüketicinin nabzýný tutuyor. Finansal krizin de insanlarý tasarrufa yöneltmesiyle, bütün dünyada online karþýlaþtýrma sitelerine olan ilgi arttý. Kul lanýcýla rýn banka kredileri, sigorta, internet ser visleri ve GSM tarifeleri olmak üzere 4 ana baþlýk altýnda hizmet karþýlaþtýrma sý imkâný sunan Enuygun.com verilerinden elde ettiði bilgiye göre, Türkiye’de en çok ihtiyaç kredisi araþtýrýlýyor. Toplam kredi araþtýrmalarýnýn yüzde 44’ünü ihtiyaç kredisi aramalarý oluþturuyor. Bunun yüzde 37 ile konut/mortgage kredisi, yüzde 19 ile de taþýt kredisi takip ediyor. Tüketici kredilerinde talep edilen ortalama miktar ise 6.000-10.000 lira arasýnda. Konut kredilerinde talep edilen ortalama miktar ise 30.000-60.000 lira. Konut kredilerinde aranan ortalama vade ise 93 ay. Karþýlaþtýr ma yapan kitlelerin yaklaþýk yüzde 80’i ihtiyaç kredisine online baþvuruyor. Daha uzun süreli deðerlendirmeyi gerektiren konut kredisi baþvurularýnda bu oran yüzde 50 seviyesinde. Konut kredisi þehir analizlerinde ilk sýrayý yüzde 24 ile Ýstanbul alýyor. Bunu Ankara, Ýzmir, Antalya, Bursa ve Kocaeli izliyor. Ýstanbul / aa
SGK prim borçlarýna tak sit ve erteleme imkâný
SGK Prim ve Ýdarî Para Cezasý Borçlarýnýn Hakediþlerden Mahsubu, Ödenmesi ve Ýliþiksizlik Belgesinin Aranmasý Hakkýnda Yönetmelikte Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Yönetmelik, Resmî Gazete’nin dünkü sayýsýnda yayýnlandý. Buna göre, idare, SGK’nýn ilgili yazýsýný aldýðý tarihten itibaren en geç ‘’bir ay’’ içinde kesin teminatý paraya çevirerek SGK’nýn hesabýna yatýrmakla ‘’yükümlü’’ hale geldi. Daha önceki düzenlemede söz konusu iþlemin ‘’on beþ gün’’ içinde ‘’zorunlu’’ yapýlmasý gerekiyordu. Ayný fýkrada yapýlan bir baþka deðiþiklikle, iþi veren idareye teminatýn nakde çevrilmesine kadar bir defadan fazla olmamak üzere SGK prim ve idarî para cezasý borçlarýný erteleme ve taksitlendirme imkâný getirildi. Ankara / aa
T. C. KARTAL 3. ÝÞ HAKÝMLÝÐÝ ÝLAN ESAS NO: 2007/302 KARAR NO: 2009/600
ÇALIÞMA ve Sosyal Güvenlik Bakaný Ömer Dinçer, genç nüfus ile övündüklerini ancak bu nüfusun büyük bir bölümünde meslekî anlamda vasfý olmamasýnýn ayrý bir sorun olduðunu açýkladý. Mesleki anlamda gençlere eðitim verilemediði ve mesleki eðitiminde katsayý engeli ile önünün týkandýðýna dikkat çeken Bakan Ömer Dinçer, Türkiye’de her yýl 600650 bin yeni iþ gücünün eklendiðini belirterek, “Gençlerimizin altýn bileziði yoksa istihdam alaný açmak çok zor” dedi. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nin düzenlediði programda iþ dünyasý ile bir araya gelen Bakan Dinçer, Türkiye’deki iþsizlik ve meslekî eðitim konusunda bilgiler verdi. 2009 yýlýnda krize rað-
men 700 bin kiþiye yakýn istihdam saðladýklarýný anlatan Dinçer, þöyle konuþtu: “2009 yýlýndaki istihdam rakamýný çok önemsiyoruz. Normal büyüme dönemlerinde bile bu kadar istihdam saðlanamadý. 2003-2008 arasýnda her yýl büyüdük. Her yýl 550 bin kiþiye istihdam saðladýk. Ama 2009 yýlýnda 700 bin kiþiye istihdam saðladýk. Kriz dönemi ile ilgili söylenecekler çok. Ama iþsizlikteki sorun yapýsal. Çok genç nüfusun olmasý yapýsal sorunlardan birisidir. Genç nüfusumuz övündüðümüz bir hadise. Biz gençlerimize iyi eðitim veremez ve istihdam saðlayamazsak sorun olacaktýr. Geçtiðimiz yýl 860 bin kiþi iþ piyasasýna girdi. Her yýl da 600-650 bin iþ piyasasýna gi-
ren insan var.” Ýþsizlik sorununun kolay çözülemeyeceðine vurgu yapan Bakan Dinçer, “Yapýsal sorunun bir baþka aðýr tarafý var. Gençlerimizin önemli bir kýsmý vasýfsýz ve yüzde 60’dan fazlasý belirli mesleðe sahip deðil. Ya da iyi bir konuyu yapacak özel liklere sahip deðil. Gençlerimizin altýn bileziði yoksa istihdam alaný açmak çok zor oluyor” dedi. Birçok iþletmenin iþçi aramasýna raðmen halen genç iþsizlerin iþ bulamýyor olmasý ve orayý dolduracak pozis yonda deðilse bununda ciddî bir problem olduðuna deðinen Ömer Dinçer, konuþmasýný þöyle sürdürdü: “O zaman önemli kararlar almalýyýz. Özel likle meslekî eðitimle bu so-
runu, açýðý kapatma adýna önemlidir. Türkiye’de meslekî eðitimin önünü kesenler ne gerekçe üretirse üretsinler, kafalarýnda meþrûlaþtýrma yapsalar bile sanayide yapýlanlarýn vebalini ödeyemezler. Meslekî eðitimin önü katsayý ile kesiliyor olmasý gençlerin iþsiz olmasýnýn vebali ödenemez. Her þeyden önce mesleki eðitim belirli standart ve sistemde kurulmalýdýr. Meslek liselerinde ve üniversitelerin meslek yüksek okul larýnda eðitim veriliyor. Burada sorun var. Bu eðitim lerde piyasa ihtiyaçlarýný karþýlayacak sýfatlarýn kazandýrýlmalýdýr. Bu eðitimlerin piyasa ihtiyaçlarýndan kopuktu. Bu çözülmelidir.” Kayseri / cihan
Kavga üreten sistem kaybettiriyor TÜRKÝYE Odalar Borsalar Birliði (TOBB) Baþ kaný Rifat Hisarcýklýoðlu, bugünkü sistemin kavga ürettiðini belirterek, “2002-2007 arasý müthiþ bir baþarý hikâyesi yakaladýk. Ama ondan sonra birbirimize düþtük. Her gün kaybediyoruz”dedi. Edirne’nin Keþan ilçesinde düzenlenen törende konuþan Hisarcýklýoðlu, Türkiye’de 5 milyon 300 bin kiþinin iþsiz, her 6 kiþiden birinin de mutsuz olduðunu ifade etti. Bugünkü sistemin kavga ürettiðini ifade eden Hisarcýklýoðlu, þöyle devam etti: ‘’Kucaklaþmadan, birbirini sevmeden insan olunmaz. Birbirinizi fikrinden dolayý dýþlamayýn. Ýlk dýþlanan siz olursunuz. Bakýn
TOBB Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu
2002-2007 arasý müthiþ bir baþarý hikâyesi yakaladýk. Ama ondan sonra birbirimize düþtük. Her gün kaybediyoruz. Çevremizde 9,5 trilyonluk bir pazar var. Bu bölgenin en büyük ekonomisi Türkiye. Avrupa Birliði ülkelerinde satýlan her üç beyaz eþyadan biri Türkiye’den. 30 yýlda yaptýk bunu. Biz koþmak istiyoruz. Ýçerde ve dýþarýda baþarý dolu öykülerimizi duyunca heyecanlanýyorum. Þu anda 15 bin iþ adamý Balkan ülkelerinde iþ yapýyor. 25 milyon dolar yatýrým yapmýþlar. Kara nakliyesinde dünyada ikinciyiz. Biz ülkemizi zengin edeceðiz. Gelin þu ayaðýmýzdaki prangalarý çözün.’’ Edirne / aa
TÜRK MALI HYUNDAI I20 ÜRETÝLMEDEN 10 BÝN ADET SATTI
SODES Projeleri, GAP’ýn sosyal hayatýný canlandýrdý GAP’TA sosyal kalkýnmanýn gerçekleþtirilmesi ve refahýn arttýrýlmasý için uygulanan Sosyal Destek Projesi (SODES) Projeleri bölgede sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif hayatý canlandýrdý. GAP Eylem Planý kapsamýnda hayata geçirilen ve Devlet Planlama Teþkilâtýnca (DPT) yürütülen, GAP kapsamýndaki 9 ilde sosyal kalkýnmanýn gerçekleþtirilmesi ve sosyal refahýn arttýrýlmasý için yoksulluk, göç, iþsizlik, þehirleþme gibi sosyal sorunlarýn giderilmesi amacýyla yerel
dinamikleri harekete geçirmek üzere hazýrlanan SODES projeleri, bu illerde kültürel, sanatsal ve sportif alanda hareketlilik getirirken, doðrudan ve dolaylý istihdama da katký sunuyor. SODES’in ilk uygulamasý 2008 yýlýnda 42 milyon lira bütçeli 398 projeyle gerçekleþtirilirken, elde edilen baþarý sayesinde 2009 yýlýnda uygulanan proje sayýsý yüzde 100 artýþla 778’e ulaþtý. Toplam 133 milyon 864 bin tutarýndaki 778 projenin 321’ini kültür, sanat ve spor alanýndaki proje
T. C. KARTAL 3. ÝÞ MAHKEMESÝ ÝLAN
oluþtururken, kalan projelerin 300’ü sosyal muhtevalý projelerden, 157’si ise istihdama yönelik projeler oluþturdu. Projelerin 219’u Adýyaman’da, 190’ý Þanlýurfa’da, 145’i Mardin’de, 125’i Diyarbakýr’da, 123’ü Gaziantep’de, 122’si Siirt’te, 111’i Kilis’te, 109’u Batman’da ve 32’si de Þýrnak’ta hayata geçirilirken, projelerin hedef gruplarý özellikle þehirlerin kenar semtlerinde yaþayan ve topluma entegre olmakta zorluk çeken çocuklar, gençler, kadýnlar ve yoksullar oldu. Diyarbakýr / aa
T. C. BEYOÐLU 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ 2010/280 TAL.
ESAS NO: 2006/1686 KARAR NO: 2010/42
DÜZELTME ÝLANI
Davacý SGK Genel Müdürlüðü vekili tarafýndan, davalý Selahattin YILMAZ ile Hasan YILDIZ aleyhine mahkeme mize açýlmýþ bulunan Rucuan Alacak davasýnda: Mahkememizin 2007/302 Esas, 2009/600 Karar ve 17.12.2009 tarihli gerekçeli kararýyla davanýn Reddine ile, yapýlan masraflarýn davacý üzerinde býrakýlmasma dair davacý vekili ile davalý Selahattin YILMAZ yönünden tefhim tarihinden, davalý Hasan YILDIZ yönünden teblið tarihinden itibaren yasal 8 günlük süre içinde yasa yolu açýk olarak davacý vekilinin yüzüne karþý davalý Hasan YIL DIZ yokluðunda karar verilmiþ olup, iþ bu kararýn tebliðin den itibaren 7 günlük teblið müddeti sonundan iþleyecek 8 günlük teblið müddeti sonuna kadar davalýnýn yasal yollara baþvurmasýna, temyiz edilmediði takdirde davalý Hasan YILDIZ yönünden mahkememizin gerekçeli kararý nýn kesinleþmiþ sayýlacaðý hususu karar yerine geçmek üzere ilanen teblið olunur. 28.12.2009
Davacý SGK Genel Müdürlüðü vekili tarafýndan, davalýlar Ali ÞEN, Yusuf Kenan OÐUZ, Ali Baba ARI aleyhine mahkememize açýlmýþ bulunan Alacak davasýnda: Mahkememizin 2006/1686 Esas, 2010/42 Karar ve 11.02.2010 tarihli gerekçeli kararýyla davanýn Reddine, davacý giderlerinin üzerinde býrakýlmasýna, davacý taraf harçtan muaf olduðundan harç alýnmasýna yer olmadýðýna dair davacý vekili yönünden, tefhim tarihinden, davalýlar yönünden, teblið tarihinden itibaren yasal 8 günlük süre Ýçinde yasa yolu açýk olarak davacý vekilinin yüzüne karþý davalýnýn yokluðunda karar verilmiþ olup, iþ bu kararýn tebliðinden itibaren 7 günlük teblið müddeti sonundan iþleyecek 8 günlük teblið müddeti sonuna kadar davalýnýn yasal yollara baþvurmasýna, temyiz edilmediði takdirde davalý yönünden mahkememizin gerekçeli kararýnýn kesinleþmiþ sayýlacaðý hususu karar yerine geçmek üzere ilanen teblið olunur. 26.02.2010
B: 16430
B: 16434
10.03.2010 tarihli Yeni Asya gazetesinde 15032 Basýn ilan no ile “Beyoðlu Ýcra Dairesi Taþýnýrýn Açýk Artýrma Ýlaný” baþlýðý ile yayýnlanmýþ olan ilan “Beyoðlu 3. Ýcra Dairesi Taþýnýrýn Açýk Artýrma Ýlaný” olarak düzeltilerek ilan olunur. 12.03.2010 B: 16539
T. C. ÜMRANÝYE 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN Sayý: 2009/647 Esas. 12/03/2010 Davacý, HAMÝT GÜMRAH ile Davalý, ÜMRANÝYE TAPU SÝCÝL MÜDÜRLÜÐÜ arasýnda mahkememizde görülmekte olan Tapu Kaydýnda Düzeltim davasý nedeniyle; Ümraniye Y. Dudullu Mahallesi 602 Ada 26 Parselin tapu maliki olan Hamit’in Hamit Gümrah olduðu iddia edilerek tapuda isim tashihi davasý açýldýðýndan; ilandan itibaren 15 gün içinde tapuda hisse sahibi olan Hamit ya da mirasçýlarýn mahkememize baþvurmasý ilanen teblið olunur. B: 16346
HYUNDAI’NÝN Ýzmit Fabrikasý’nda hazýrlýklarýný sürdürdüðü i20 üretimi ile ilgili ilk çalýþmalar baþladý. Hyundai’nin Avrupa’daki tüm distribütörleri, i20’nin pilot üretiminden ilk çýkan araçlarý incelemek ve bütün bilgileri almak üzere 9-11 Mart tarihleri arasýnda Hyundai Assan Ýzmit Fabrikasý’ný ziyaret etti. Evsahipliðini Hyundai Assan Baþkaný ve CEO’su Kwang-Heum Um’un yaptýðý etkinliðe, bütün Avrupa’yý kapsayan 20 ülkedeki Hyundai distribütörü adýna çeþitli üst kademelerde bulunan 25 yönetici katýldý. Aralarýnda Almanya, Fransa, Ýtalya, Ýspanya ve Hollanda gibi ülkelerin de bulunduðu distribütörler, Hyundai’nin yüksek güvenlik ve kalitede ürettiði ilk i20 modellerini oldukça beðenerek henüz fiyatlar belli olmadan bile üretimin baþlayacaðý Mayýs ayý için yaklaþýk 10 bin adetlik sipariþe imza attýlar. Hyundai, i20 üretimi sayesinde Türkiye’ye en az 1 milyar TL tutarýnda ihracat geliri kazandýrmayý amaçlýyor.
T. C. KARTAL 3. ÝÞ HAKÝMLÝÐÝ ÝLAN ESAS NO: 2008/401 KARAR NO: 2010/64 Davacý SGK Genel Müdürlüðü vekili tarafýndan, davalý Yýlmaz KURT aleyhine mahkememize açýlmýþ bulunan Alacak davasýnda: Mahkememizin 2008/401 Esas, 2010/64 Karar ve 15.02.2010 tarihli gerekçeli kararýyla davanýn Kýsmen Kabulü ile, 2.781,28 TL nin onay tarihi olan 06.03.1999 tarihinden 31,67 TL' nin 19.12.1997 tediye tarihinden itibaren iþleyecek yasal faizi ile birlikte davalý taraftan müþtereken ve müteselsilen alýnýp davacý tarafa verilmesine, fazlaya iliþkin talebin reddine, kabule göre 1000 TL maktu ücreti vekâletin davalýlardan müþtereken ve müteselsilen alýnarak davacý tarafa verilmesine, kabule göre 165,20 TL bakiye karar harcý ve 17,15 TL baþvurma harcýnýn davalýlardan müþtereken ve müteselsilen alýnarak hazineye irad kaydýna, redde göre 2.811,74 TL nispi ücreti vekâletin davacý taraftan alýnýp davalý tarafa verilmesine, davacý tarafýndan yapýlan Yargýtay öncesi 169,90 TL ve Yargýtay sonrasý 330,00+247, 80: 577, 80 ilanen tebligat ücreti ve 150,00 TL bilirkiþi ücreti toplam 897,70 TL mahkeme masrafýnýn davalýlardan müþtereken ve müteselsilen alýnarak davacý tarafa verilmesine, dair davacý vekili ve davalý Net Denizcilik vekili yönünden tefhim tarihinden, davalý yönünden teblið tarihinden itibaren yasal 8 günlük süre içinde yasa yolu açýk olarak davacý vekilinin yüzüne karþý davalýnýn yokluðunda karar verilmiþ olup, iþ bu kararýn tebli ðinden Ýtibaren 7 günlük teblið müddeti sonundan iþleyecek 8 günlük teblið müddeti sonuna kadar davalýnýn yasal yollara baþvurmasýna, temyiz edilmediði takdirde davalý yönünden mahkememizin gerekçeli kararýnýn kesinleþmiþ sayýlacaðý hususu karar yerine geçmek üzere ilanen teblið olunur. 26.02.2010 B: 16435
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/13/2010
3:01 PM
Page 1
12
ÝLAN
YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
y seri i l â n l a r ELEMAN 25 YAÞINI GEÇMEMÝÞ
Toptan Kýrtasiyeye Eleman aranýyor Ýrtibat: 0 (312) 384 06 58 ALÝBEYKÖY Yeþilpýnardaki þarküterimize þarküterici ön muhasebe, temizlikçi bay/bayan aranýyor. Adresimize 1 adet resimle þahsen: Karadolap Mahallesi Belgin Sokak No: 22 Yeþilpýnar Tel: 0 (212) 627 42 10 0 (212) 627 12 10 HATAY ANTAKYA'da özel bir merkeze iþitme engelliler öðretmeni aranmaktadýr. A. Necdet Hocaoðlu (0 532) 374 68 07 (0 505) 483 68 23
ÝÞ ARIYORUM A. ÝZZET BAYSAL
Gerede MYO Dericilik bölümü 2007-2008 mezunu-anadolu üniversitesi uluslararasý iliþkiler 2009-2010 öðretim yýlý 1. sýnýf öðrencisiyim, globus dünya þirketler grubu yabancý yayýnlar departmaný operasyon ve sevkiyat bölümünde çalýþtým. Ýþ arýyorum. Ramazan Hasoðlu 0531 568 60 69 ÝKÝTELLÝ, BAÞAKÞEHÝR civarýnda iþ arýyorum.. Daha önce Tekstil'de çalýþtým, ama diðer sektörler de her tür iþ olabilir.. Tel: (0 537) 499 97 98 ÝÞ ARIYORUM Mustafa Gürbüz Tel: (0 545) 804 65 39
ANKARADA % 50 Özürlü Kadrolu Sigortalý Ýþ arýyorum. Mehmet Erim Tel: (0 532) 365 06 37
KÝRALIK DAÝRE SAHÝBÝNDEN KÝRALIK daire. Haznedar'da; 2 oda 1 salon. 1. kat kombili, Cadde üzeri, kira 650 TL depozite 2 aylýk kira bedeli. Tel: (0 531) 575 59 67
SATILIK DAÝRE SATILIK DAÝRE acil Sahibinden pazarlýklý 3+1 Güney cephe ful yapýlý 82.000 / Sincan Ýrtibat: (0 532) 774 37 76 0 (312) 268 21 80 SATILIK DAÝRE Isparta/Keçiborlu kaloriferli 1. Kat 2+1 odalý Örnek Evler (0 537) 647 6440 0 (332) 581 0481
SATILIK ARSA ARNAVUTKÖY'de YARI
PEÞÝN yarýsý taksitle arsalar 250 m2 17.000 TL, 822 m2 25.000 TL, 900 m2 45.000 TL, otoyla takas yapýlýr. 0 (212) 597 06 07 (0 532) 407 90 88 BURSA ORHANGAZÝ'de
5000 m2 þeftali bahçesi, 2.600 m2 zeytinlik, 12.000 m2 tarla, (m2'si 2 TL'den tarlalar). Yalovada 1.000 dönüm üzeri araziler ve liman yerleri. (0532) 574 11 15 (0532) 416 29 37 ÝZNÝK YENÝÞEHÝR arasýnda müstakil tapulu bahçeli parseller 847 m2 5.000 TL 2.327 m2 12.000 TL 2.956 m2 14.000 TL 3.232 m2 15.000 TL 0 (212) 249 37 61 (0 532) 400 82 85
VASITA ALTINYILDIZ OTOMOTÝV'den 2003 Ford Connect 2006 Toyota 2006 Laguna 2006 Albea Dizel 2008 Fiesta Dizel Her türlü aracýnýz alýnýr satýlýr. Yalova yolu otokop 13. Blok No: 50 Osmangazi / BURSA 0 (224) 211 58 89 0 (224) 211 58 99 1998 MODEL Mitsubishi L-300 model Yandan camlý 277 km de motor bakýmlý sahibinden satýlýk 7.650 TL. (0533) 626 57 30 SATILIK ÝLK SAHÝBÝNDEN Era - 22.500.-TL 2009 model 1.4 team abs modelidir. Fabrika çýkýsý lpg'lidir. 22.000 km temiz araçtýr. Farlar ve sisler zenon daha yeni alýnmýþ. 15 jant lastik müzik tesisatý herþeyiyle temiz araç 25 000 liraya kadar 2006
üstü otomatik araçla takas olur. Panjur ve tam pon serviste deðiþti. Gsm: (0532) 740 43 96 KELEPÝR ORJÝNAL 4.000.-TL + 1.250 TL bandrol borcu alýcýya ait araç orjinal. Fabrika etiketleri dahi duruyor. Deðiþen hiçbir parçasý yok. Tüp dahi hiç takýlmadý. 3'üncü sahibiyiz, motoru ilk defa biz açtýrdýk, komple yenilendi. Baský balata sýfýr takýldý. Gsm: (0545) 522 44 30 33.000 KM GOLF pasifik - 33.750.-TL 2004 model 33.000 km çok temiz golf pasifik (21143022) sahibinden araç ilk günkü gibi temiz ve bakýmlý kullanýlmadýðýndan dolayý satýyorum. Kaza vuruk çizik gibi hasarlarý yoktur. Aracýn 28.000 km bakýmý yapýlmýþ olup bir sonraki bakýmý 38.000 de yapýlacaktýr. Gsm: (0532) 310 13 29 ÝLK SAHÝBÝNDEN emsalsiz vip modeli 17.950.-TL 2004 model doblonun en lüks modeli olan (VÝP) modeli araç ilk sahibinden olup 2 airbag camlarý ruh sata iþlenmiþ orijinal filmlidir. Orijinal cd çalarlý orijinal çelik jantlý 4 lastik sýfýr ayarýndadýr. Arka koltuk camlarý orijinal açýlýrkapanýr desi marka alarm vardýr. Tel: 0(212) 220 30 27 SAHÝBÝNDEN 3.30ia 2001 model - 44.500.-TL borusan çýkýþlýdýr. Tiptronik Þanzuman araçta brc marka lpg mevcuttur. En ufak bir problemi yoktur. Sol çamurluk deðiþmiþ ve
sol ön kapýda boya vardýr. Bixenon ve ev takip (farlar) far yýkama otomatik kararan dikiz aynasý sunroof elektrikli arka perde elektrikli ýsýtmalý aynalar spor koltuklar deri döþeme. Gsm: (0532) 739 09 09 DACÝA LOGAN 1.6 mpi laureate - 18.900.-TL arka kapýlarda çocuk kilidi yüksekliði ayarlanabilir. Sürücü koltuðu ön panjur krom sýralý five star Ýtalyan lpg yolcu okuma lambasý 3 noktadan baðlý arka emniyet kemeri anahtarla devre dýþý býrakýlan yolcu ön hava yastýðý 3 noktadan baðlý ve yükseklik ayarlý ön emniyet kemerleri. Gsm: 0(212) 470 10 95 YAKIT TASARRUFU benzin ve motorin kullanan bütün araçlarda yüzde 10-30 tasarruf. Güçte fark edilir artýþ. Yüzde 80 eksoz emisyonunda azalma, siyah dumaný azaltma, motor ömrünü uzatma vb...Made in USA. 230 ülkede kullaným, nasa patentli, epa ve tuv onaylý. garantili zararsýz mucize ürünler. Gsm: (0533) 665 66 17 YAKIT TASARRUFU ve performansda devrim 200.-TL nanocharger nano teknolojisiyle üretilen özel bor film filtresi ve nano-tube ile donatýlmýþ bir sistemdir. Nanocharger tüm 4 zamanlý motorlar için vakum üreten hava besleme sistemidir. Nanocharger sürücünün kullaným alýþkanlýklarýna baðlý olarak 8 ile arasýnda yakýt tasarrufu saðlayan bir sistemdir.
Tel: 0(212) 280 35 39
ÇEÞÝTLÝ GÝYÝMKENT'in GÖZBEBEÐÝ iþ merkezinde full yapýlý yola cepheli 61 m2 kelepir fast food altý. Tel: 0(212) 438 18 20 Gsm: (0532) 561 59 95 ARMUTLU'da 27 Haziran - 11 Temmuz 16.250.TL satýlýk 70 m2 denize sýfýr 7.katta devremülk. Gsm: (0542) 417 37 54 KUZULUK'ta ÇOK hesaplý istediðiniz tarihlerde ihtiyaçtan satýlýk devremülkler. Gsm: (0542) 417 37 54 TEKSTÝLKENT G D bloklarý kapý aðzýnda 66 m2 köþe dükkân. Ýyi konumda yatýrýmcýya elveriþli. 80.000.-USD Tel: 0(212) 438 18 20 Gsm: (0532) 561 59 95 DEVREN SATILIK Akdere Caddesinde 90 m2 yapýlý devren satýlýk Cafe Piknik Ankara Ýrtibat: (0535) 673 51 84 KESTEL-TOKÝ BURSA'da sahibinden devren satýlýk konut. 3+1, merkezi sistem, 10.kat, güney-batý cepheli, ýsý yalýtýmý çok iyi. 48.000 TL. Aylýk ödemeler: 727 TL. Tel: (0505) 500 70 46 OKULUMUZDA TÝYATRO, sinema, diksiyon, org kurslarý baþlamýþtýr. Millî Eðitim onaylý sertifika verilir, iþ imkâný saðlanýr. Tel: 0(212) 250 77 28 DOSTLAR BÜFE paket servisimiz vardýr Prof. Kazým Ýsmail Gürkan Cad. Üretmen Han No: 27/1-2 Caðaloðlu/ÝST 0 (212) 513 02 09 -
T. C. BAKIRKÖY 9.ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
T. C. KARTAL 3. ÝÞ MAHKEMESÝ ÝLAN
2009/4377 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 01.04.2010 saat 09.30-09.35 arasýnda BAKIRKÖY/ÝSTANBUL Çobançeþme Kuleli mevkii E-5 Yolu üzeri Tandýrcýoðlu Otoparký adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 06.04.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 04/03/2010 Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 14.000,00 TL 1 34 TE 9902 PLAKA SAYILI FORD MARKA TRANSÝT 330 S COMBÝ TÝPÝ, 2006 MODEL, ÝNCÝ BEYAZ RENKLÝ, ÖN TAMPON SAÐ AYNA KIRIK, ARKA KAPI VURUK, MUHTELÝF YERLERÝNDE ÇÝZÝKLER VAR KAMYONET CÝNSÝ VASITA.
ESAS NO: 2008/548 KARAR NO: 2009/779 Davacý SGK Genel Müdürlüðü vekili tarafýndan, Davalý Bünyamin Kamit ve Sami Çalýþkan a leyhine mahkememize açýlmýþ bulunan Rucuan Alacak davasýnda; Mahkememizin 2008/548 Esas, 2009/779 Karar ve 30/12/2009 tarihli gerekçeli kararýyla davanýn kýsmen kabul kýsmen reddine, 1.223,85 TL nin 08/10/1997 onay tarihinden Ýtibaren iþleyecek yasal faiziyle birlikte davalýlardan müþtereken ve müteselsilen alýnarak davacý kuru ma ödenmesine, 1.000.00 TL vekâlet ücretinin, davacý tarafýndan yapýlan tebligat, tezkere, bilirkiþi ücreti toplamý 270,00 TL ‘den davanýn kabul ve red oranýna göre hesap edilen 21,60 TL’nin davalýlardan müþtereken ve müteselsilen alýnarak davacýya ödenmesine, Red nedeniyle 1.598,37 TL vekâlet ücretinin davacý kurumdan alýnarak davalý Bünyamin Kamit’e ödenme sine, Muafiyet nedeniyle kurumdan harç alýnmasýna yer olmadýðýna dair davacý vekili ile davalý Bünyamin Kamit yönünden tefhim tarihinden davalý Sami Çalýþkan yönünden teblið tarihin den itibaren yasal 8 günlük süre içinde yasa yolu açýk olarak davacý vekilinin yüzüne karþý, davalý Sami Çalýþkanýn yokluðunda karar verilmiþ olup ,iþ bu kararýn tebliðinden itibaren 7 gün lük teblið müddeti sonundan iþleyecek 8 günlük teblið müddeti sonuna kadar davalýnýn yasal yollara baþvurmasýna, temyiz edilmediði takdirde davalý Sami Çalýþkan yönünden mahkememizin gerekçeli kararýnýn kesinleþmiþ sayýlacaðý hususu karar yerine geçmek üzere ilanen teb lið olunur. 02.02.2010 B: 16433
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN e-mail: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81 512 74 62 Gsm: (0532) 482 96 97 KANAAT BÜFE fast food Ýsmail Çakýl (0 537) 660 70 89 Yüksel Ergin (0 539) 774 23 83 Prof. Ýsmail Gürkan Cd. No: 27 Caðaloðlu/ÝST Tel: 0 (212) 513 78 75 0 (212) 519 16 37 YENÝ KARADENÝZ aile pide ve kebap salonu hýzlý paket servisimiz vardýr. Yerebatan Cad. Hamam Sokak No: 2 Caðaloðlu-ÝSTANBUL Tel: 0 (212) 520 76 82526 64 13 METÝNLER A.V.M. Hep ucuz, en ucuz Adresler: M. Akif Ersoy Mah. Fevzi Çakmak Cad. No: 27 Ý.H.L. Yaný TEL: 0 (384) 213 77 75 Y. Kayseri Cad. No: 5/C Turizm Ýl Müdürlüðü Karþýsý 0 (384) 213 76 14 Hacý Rüþtü Mah. Demir Hafýz Cad. No: 12 0 (384) 213 16 73 2000 Evler Ragýp Üner Mah. Zübeyde Haným Cad. No: 81 (Çatlýoðlu Mobilya Yaný) 0 (384) 215 37 37 Demir Hafýz Cad. Mezar Sok. No: 8 (Eski Zahire Pazarý Karþýsý) 0 (384) 213 15 41 Ragýp Üner Mah. Vefa Küçük Cad. No: 46/1 0 (384) 215 21 76 TOPTAN ve PERAKENDE pazar çantalarý Salih Kaya / Niksar-Tokat Tel: 0(356) 527 89 03
ZAYÝ Nüfus Cüzdanýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Naif Çiçek
T. C. BAKIRKÖY 9. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
B: 16317
2009/4378 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 08.04.2010 saat 10.15-10.20 arasýnda GÜNEÞLÝ/BAÐCILAR/ÝSTANBUL Atatürk cad. Hürriyet mah. BP karþýsý Emniyet Yediemin Otoparký adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 13.04.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 04/03/2010 Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 17.000,00 TL 1 34 AY 2085 PLAKALI FORD MARKA KAPALI KASA TRANSÝT 350 L VAN 2007 MODEL BUZ BEYAZI RENKLÝ, STEPNE YOK MUHTELÝF YERLERÝNDE ÇÝZÝKLER MEVCUT KAMYONET. B: 16318
T. C. BAKIRKÖY 6. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI 2009/1114 TAL.
TEBRÝK Sayýn malî müþavirimiz ve deðerli dostumuz Said Baþaran Durum ile eþi Þükran Hanýmefendinin
Ayþe Betül
T. C. GAZÝOSMANPAÞA 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ Taþýnýrýn Açýk Artýrma ÝLANI
Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 18.03.2010 saat 10.30-10.40 arasýnda ZEYTÝNBURNU/ÝSTANBUL Beþtelsiz Mah. 114. sok. No: 8/b adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 23.03.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 18.02.2010 Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi 4.680.00 TL 39 paket 2340 adet 7.020.00 TL 170 paket 3060 adet
CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) muhtelif renklerde erkek tiþörtü muhtelif renklerde bayan kapri
B: 16543 T.C. KARTAL 3. ÝÞ HAKÝMLÝÐÝ ÝLAN ESAS NO: 2007/344 KARAR NO: 2009/572
T. C. ÝSTANBUL 7. ÝÞ MAHKEMESÝ HAKÝMLÝÐÝN’DEN ÝLAN Dosya no: 2005/479
ismini verdikleri evlâtlarý dünyaya gelmiþtir. Yeðenimizin hayýrlý, saðlýklý, nurlu bir hayat geçirmesini Cenâb-ý Hak'tan niyaz ederiz.
M. Necati Körükçü Nurullah Ay Ömer Said Erfidan
2009/2566 Ta. Örnek No: 25 Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup: Birinci artýrmanýn 02.04.2010 günü saat 09.20 - 09.30 arasýnda ARNAVUTKÖY Merkez Mah., C.M.P. Yediemin oto parký adresinde yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 07.04.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý, þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bun dan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden % 18 oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýnda görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 26/02/2010 TAKDÝR EDÝLEN DEÐERÝ Lira Kuruþ Adet Malýn cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri) 35.000,00 16 K 4426 plakalý, 2008 model çift kabinli kamyonet ruhsatsýz ve anahtarsýz. B: 16305
Sosyal Güvenlik Kurumu Baþkanlýðý tarafýndan Mustafa Yaþar Özsoy, Neslihan Saadet Ülgen. SGK ve Erdal Duman aleyhlerine açýlan davanýn yapýlan yargýlamasý sonunda: Davacý vekili davalý Erdal Duman için Terazidere Mah. Esenler Cad. Ada Sok. No: 26 Bayrampaþa/Ýstanbul adresini bildirmiþ olup, çýkartýlan tebligat iade geldiðinden zabýta aracýlýðý ile tüm resmi kurumlardan da yapýlan yazýþmalardan bir sonuç alýnamadýðýndan adýna ilanen tebligat yapýlmýþ olup, dava yokluðunda sonuçlandýrýldýðýndan, toplam 2.571,00 TL kurum alacaðýnýn yasal faiziyle birlikte her üç davalýdan müþtereken ve müteselsilen alýnýp davacýya verilmesine, davacýnýn fazlaya iliþkin talep ve dava hakkýnýn saklý tutulmasýna, 138,85 TL karar harcý peþin alýnmakla baþkaca harç alýnmasýna yer olmadýðýna, 575,00 TL avukatlýk parasýnýn her üç davalýdan müþtereken ve müteselsilen alýnýp davacýya verilmesine, davacý yanca yapýlan 712,80 TL yargýlama giderinin her üç davalýdan müþtereken ve müteselsilen alýnýp davacýya verilmesine, davalý M. Yaþar Özsoy ile Neslihan Saadet Ülgen tarafýndan yapýlan yargýlama giderinin üzerlerinde býrakýlmasýna, iliþkin karar gazetede yayýnlandýktan sonra 8 gün içinde temyiz edilmediði takdirde kesinleþeceðinden ilanen teblið olunur. 04/03/2010
B: 16547
Davacý SGK Genel Müdürlüðü vekili tarafýndan, davalý Abdülkadir ERCAN aleyhine mahkememize açýlmýþ bulunan Alacak davasýnda: Mahkememizin 2007/344 Esas, 2009/572 Karar ve 10.12.2009 tarihli gerekçeli kararýyla davanýn Kabulü ile, 1.241,36 TL onay tarihi olan 30.05.2003 tarihinden 32,43 TL nin ödeme tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte, 250.00 TL bilirkiþi ücreti ve 14.00 TL müzekkere ve tebligat gideri olmak üzere toplam 264,00 TL mahkeme masrafýnýn davalýdan alýnarak davacýya verilmesine, kabule göre tarife gereði 575,00 TL maktu ücreti vekâletin davalýdan alýnýp davacý tarafa verilmesine, 15,60 TL baþvurma harcý ile alýnmasý gereken 68,76 TL harcýn toplam 84,36 TL bakiye karar harcýnýn davalýdan alýnarak, hazineye gelir kaydýna dair davacý vekili yönünden, tefhim tarihinden, davalý yönünden, teblið tarihinden itibaren yasal 8 günlük süre içinde yasa yolu açýk olarak davacý vekilinin yüzüne karþý davalýnýn yokluðunda karar verilmiþ olup, iþ bu kararýn tebliðinden itibaren 7 günlük teblið müddeti sonundan iþleyecek 8 günlük teblið müddeti sonuna kadar davalýnýn yasal yollara baþvurmasýna, temyiz edilmediði takdirde davalý yönünden mahkememizin gerekçeli kararýnýn kesinleþmiþ sayýlacaðý hususu karar yerine geçmek üzere ilanen teblið olunur. 25.12.2009 B: 16432
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/13/2010
2:33 PM
Page 1
13
RÖPORTAJ YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
Türkiye’de siyasetin en büyük problemlerinden biri þüphesiz derinlikli ve kavramsal tartýþmalardan çok, günübirlik polemiklere ve çatýþmalara kurban edilmesidir. Özellikle son zamanlarda siyaset adýna üretilen fikirlerin polemik, manipülasyon ve cerbezeden öteye geçemediði herkesin malûmudur. Bugünlerde, rahat bir nefes alýp, Türkiye’nin son 30-35 yýlýna damgasýný vuran Siyasal Ýslâm konusunu derinlikli ve kavramsal bir þekilde tartýþmaya açmak gerekiyordu. Türkiye’deki her iki seçmenden birinin oyunu alan Adalet ve Kalkýnma Partisi (AKP), uzun yýllardýr kimseye nasip olmayan bir “tek baþýna iktidar” avantajýný elde etmiþti. AKP’nin—her ne kadar resmen red edilse de—Siyasal Ýslâm geleneðinden geldiði ve Seyyid Kutub’çu ve Hasan El Benna’cý düþünce sistematiðinden beslendiði ortada. Dolayýsýyla seçmenlerin bu kadar teveccühünü elde etmiþ bu siyasî akýmýn derinlikli bir þekilde sorgulanmasý belki de oy verenlerin zihin dünyalarýnda yeni menfezler açmasý bakýmýndan da faydalý olacaktýr. Türkiye’de seçmenin oy
verirken “fýkhî, kavramsal ve felsefik” olarak ne kadar derinlikli düþündüðü belki ayrýca sorgulanabilir. Ancak yüzeysel bir takým algýlardan sýyrýlýp, “fýkhî, felsefik ve kavramsal” düþünceye geçiþ yapmak, Türkiye siyaseti adýna aþýlmasý gereken mühim bir merhaledir. Bu bakýmdan Türkiye’nin yetiþtirmiþ olduðu ancak beyin göçü ile yurt dýþýnda bulunan genç bir siyaset bilimcinin ve özellikle de “Siyasal Ýslâm” teorileri üzerine uzmanlaþmýþ bir siyaset bilimcinin, HALÝL ÝBRAHÝM YENÝGÜN’ün görüþlerine baþvurduk. Halen ABD’de, Virginia Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünde öðretim üyeliðini sürdüren Yenigün ile “Ýslâmda devlet ve siyaset anlayýþý, Siyasal Ýslâm, Ýslâm ve demokrasi, özgürlük ve de þeriat” kavramlarý üzerine derinlikli bir sohbet gerçekleþtirdik. Baþta da belirttiðim gibi, bu mülâkat, yüzeysel ve sloganik siyaset tartýþmalarýnýn ötesinde, siyaset bilimi perspektifinde akademik bir üslûp ve dil içermektedir. Bu açýdan okuyucularýn sabýr ve dikkatle diziyi takip edeceklerine inanýyorum. U.Y.
Siyasal Ýslâmcýlýk hüsran getirdi SÝYASET BÝLÝMCÝ HALÝL ÝBRAHÝM YENÝGÜN YENÝ ASYA’YA KONUÞTU: “ÝSLÂMCILARDAN HATIRI SAYILIR BÝR KISMI ÝDEOLOJÝLERÝNÝ HEPTEN REDDETTÝLER VE POST-ÝSLÂMCILIK, ILIMLI-LÝBERAL ÝSLÂM GÝBÝ YENÝ "KURGU"LARA YELKEN AÇTILAR." sa, siyaset de beslendiði ahlâk ve ontolojiden baðýmsýz ele alýnamaz. Biz farkýnda olalým olmayalým, savunduðumuz siyasî fikir belli bir ahlâkî ve ontolojik temelde yükseliyor. Siyaset ontolojisi iþte bunu teslim ederek düþünürlerin veya akýmlarýn bu ontoloji-ahlâk-siyaset üçlüsünü (ben Adorno’dan mülhem “burcunu” diyorum ki belirlenimci imalardan uzak olsun) tesbit etmeye çalýþýyor ve siyaset kuramlaþtýrmasýný da þuurlu ontolojik hamlelerle yapmaya baþlýyor.
yavuz@yeniasya.com.tr
1 Ýslâm, bir devlet düzeni öngörür mü? Kur’ân-ý Kerim’e bir anayasa kitapçýðý gözüyle bakýlabilir mi? Halil Ýbrahim Yenigün: Öncelikle Ýslâm siyaset teorisi üzerine tez çalýþmalarýmda vardýðým sonuçlarý ve kanaatlerimi paylaþmama imkân verdiðiniz için çok teþekkür ederim. Esasýnda 28 Þubat döneminde bir üniversite öðrencisi olarak bu sorunuz ve benzerlerinin bir anda kamuoyunda sökün etmesi ve hararetle tartýþýlmasý, gündemin, “Ýslâmýn devlet talebi yoktur,” veya “Ne Bizantizm ne teokrasi” gibi açýklamalarla iþgal edilmesi, beni o zamandan sonu gelmez sorgulamalara ve nihayetinde yýllar sonra bugün tezimde ele aldýðým konulara eðilmeye sevk etti diyebilirim. Þahsen keskin siyasî kopuþ anlarýnýn ve dönüm noktalarýnýn en temel teorik sorunlarý yeniden sorgulamaya açtýrdýðýný ve tabir yerindeyse fikrî iklim deðiþimine sebep olduðunu düþünüyorum. Biz buna akademik dille “paradigma dönüþümü” de diyebiliriz. 28 Þubat bu anlamda Türkiye’deki Ýslâmcýlýk için böyle bir sorgulamayý icbar ettiyse 11 Eylül de dünya Müslümanlarý arasýnda 1950 sonrasý Ýslâmî siyaset tasavvurunda (ben buna Kutubçu paradigma diyorum) derin bir çatlamaya yol açtý diye görüyorum. Dünya ölçeðindeki büyük hadiselerin, kiþilerin siyasî tasavvuruna nasýl tesir ettiði karmaþýk ve çoðu zaman içinden çýkýlmaz bir tartýþma ve ona isterseniz çok girmeyelim. Yalnýz ýlýmlý Ýslâmý da, Ýslâm devletini de tartýþýrken siyasî kýrýlmalarýn zorladýðý bu tarz “iklim deðiþimleri” de aklýmýzýn bir tarafýnda bulunsun istiyorum. Sizin sorduðunuz “Ýslâm bir devlet düzeni öngörür mü” sorusunu bu çerçevede ele almak istiyorum. Bu soruya “evet, vardýr” veya “hayýr, yoktur” þeklinde cevaplar verilebilir elbette. Ama ben neden farklý dönemlerde bu cevaplardan biri ötekine baskýn geliyor diye sormak istiyorum. Dahasý, bu soruyu bize hangi þartlar sorduruyor ve evet veya hayýr cevabýný zamanýna göre hangi âmiller cazip kýlýyor? Niye modern dünyaya modern Müslümanlardan bazýlarý “Ýslam devleti” kurgusuyla cevap vererek kendilerine bir sosyalsiyasî proje inþa ettiler ve toplumlarýna bunu bir alternatif olarak sundular? Ve fakat ayný insanlardan önemli bir kýsmý neden bu tutumlarýný terk ederek yakýn geçmiþte “Ýslâmýn devlet talebi yoktur, devlet insanî bir kurumdur” demeye baþladýlar? Bence bu kýrýlmanýn dinamiklerini anlamaya çalýþarak iþe baþlamalýyýz. Burada sadece “dâvâya ihanet,” “savrulma,” “dünyevîleþme” veya “demokrasinin deðerini anlama, ýlýmlýlaþma” gibi kavramlarý kullanmak bizi çok ileriye götüremez diye düþünüyorum. Ortada sadece siyasî buhranlara karþý geliþtirilen savunma mekanizmalarý yok bence. Siyasî hüsranlarýn ve trajedilerin kimi projeleri “mümkün proje” olmaktan çýkarmasý da tek sebep olmayabilir. Bunlarýn yaný sýra, Allah’a, kitaba, dine, topluma ve insanlýk durumuna bakýþta çok temelli mihver deðiþiklikleri var demek istiyorum. Bence Ýslâm siyaset düþüncesinde son dönemde yeni bir evreye girdik; buna ister benim gibi Liberal Ýslâm diyelim, ister baþka bir þey.. MÜSLÜMANLARIN DEVLET TEORÝSÝ NASIL OLABÝLÝR? Gene ayný doðrultuda, kanaatimce, “Ýslâm bir devlet öngörür ve anayasasý Kur’ân’dýr” yanlýþ bir soruya verilen yanlýþ bir cevaptýr. 20. yüzyýl baþlarýnda modernleþme sürecini yaþayan Müslüman düþünürler geçmiþlerinden belli bir Ýslâm telâkkisi devralmýþlardý. Geçen yüzyýl boyunca gerek iç, gerekse dýþ güçler güdümündeki ulus-devletin siyasî ve ideolojik düzleminde bu telâkkinin ulus devlet tecrübesiyle giderek kendine has bir þekil kazandýðýndan da bahsedebiliyoruz. Þimdi, bahsi geçen bu din anlayýþýnýn hangi sorulara cevap verme gereði duyduðu üzerinden tartýþmaya baþ-
HALÝL ÝBRAHÝM YENÝGÜN: Ýslâmýn devleti nasýl olur? yerine, “Müslüman bir zihnin akidesi, ahlâkýný ve siyasetini nasýl yoðurur, onu hangi ahlâkî ve siyasî parametrelerde düþünmeye sevk eder?” sorusunu daha yerinde buluyorum.
lamak daha saðlýklý olabilir. Þunu demek istiyorum, zor kullanýlarak veya kullanýlmaksýzýn Müslüman toplumlara dýþarýdan veya içeriden benimsettirilen siyasî-sosyal laikleþme karþýsýnda, Müslüman düþünürler ne gibi tepkiler verebilirlerdi ve verdiler? Fiilî olarak ideolojik düzlem ve devletin salt Batýlý fikriyatlarýn alaný görüldüðü bir zeminde, buna karþý hayatlarýnýn ve fikirlerinin her alanýnda Ýslâmî deðerleri yaþamak isteyen Müslümanlar, bu arzularýný nasýl bir devlet teorisiyle ifade edebilirlerdi ve ettiler?
yý tartýþýrken liberalizm, milliyetçilik, sosyalizm gibi ideolojilerle tartýþmalýyýz ve kurumlarýmýzý da bu ideolojilere göre ihdas etmeliyiz” diyen sekülerist/laikçi düþünce tarzýydý. SÝYASAL ÝSLÂMCILIK HÜSRAN GETÝRDÝ Bildiðimiz gibi 20. yüzyýl ortasý Ýslâmcýlýðýnýn duayenlerini salt bu devlet ve ideoloji kurgulamalarý ile anlayan bir Ýslâmcý kesim zamanla geliþti ve Müslüman toplumlarýn siyasetinde söz sahibi oldu. Fakat bu tesirin olumlu sonuçlardan ziyade sýklýkla hüsrana ve acý siyasî trajedilere yol açmasý ideolojinin kendisini de sorgulamaya açtýrdý ve sonuçta Ýslâmcýlardan hatýrý sayýlýr bir kýsmý ideolojilerini hepten reddettiler ve post-Ýslâmcýlýk, ýlýmlý-liberal Ýslâm gibi yeni “kurgu”lara yelken açtýlar. Aslýnda bu bana önceki nesil Ýslâmcýlarý epey andýrýr bir “zamanýn çocuðu” olma durumu gibi görünüyor. Hegel’in zeitgeist kavramýný (zamanýn ruhu) geniþ bir þekilde kullanmama izin
makta çok mahzur görmüyorum. Bununla birlikte bir taraftan da Ýslâm devletine inanmaksýzýn Ýslâmcý, hatta Kutubçu olunabilir demek istiyorum. Ama öncesinde devlet denen kavramýn kendisiyle bir hesaplaþalým diyorum.
DEVLETSÝZ ÝSLÂM GÖRÜÞLERÝ Kabul edelim ki Ýslâm siyasî düþünce mirasýmýz içinde devlet denen cihazýn varlýðýný zarurî görmeyen Hariciye’nin Ýbadiye fýrkasýndan komünizmvari bir yapýyý savunan Karmatîlere, Sünnî anadamarýn gözüne çok çarpmamýþ, bakir ama veEL BENNA VE KUTUB’UN rimli olabilecek bir alan var. Batý siyaset felsefeDEVLET ALGISI SINIRLIYDI sinde de güçlü bir anarþist gelenek var ve Mark28 Þubat sonrasý dönemde o dönemin Ýslâmcý sizmden libertaryanizme geniþ bir yelpaze bu gedüþünürleri arasýnda Ýslâm devleti kavramýnýn, lenekten besleniyor. Yani siyaset tasavvuru devulus-devlet dönemi idrak tarzýnýn ürünü bir kurletten çok da baðýmsýzlaþamamýþ Sünnî geleneðin gu olduðu ve onunla ayný parametreler içinden haricinde, siyaset tartýþýrken dolaþýma sokulabiletasarlandýðý çok söylendi ki katýlýyorum; yalnýz cek birçok fikrî imkân mirasýmýzda bir keþfi bekbuna þerh de düþülmeli diyorum. Evet, o zamaliyor. Burada kanaatimce bize düþen “Ýslâm’ýn nýn düþünürleri, el-Benna da, Kutub devleti nasýl olur” sorusundan bir Halil Ýbrahim Yenigün kimdir? da Mevdudî de buna dahildir, yüzyýl adým geriye giderek “Ýslâm’ýn siyabaþlarýnda doðmuþ insanlar olarak useti nasýl olur?” diye sormak ve bu 1978 Ýstanbul doðumlu. Üniversite öðrenimini Boðalus-devlet idrakinin öyle veya böyle sorunun zýmnýnda “Ýslâmî idealleziçi Siyaset Bilimi ve Sosyoloji bölümlerinde tamamladý. Liçocuklarýydýlar ve siyaset algýlarýnýn rin ferdî ve sosyal hayatta gerçeksansüstü eðitimi için 2001’de ABD’ye gitti. Master’ini 2003 yýlýnda Texas Tech Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünden aldý. Hâlen doktora bunun çok üstüne çýkmasý bekleneleþmesi için devlete ne kadar ihtieðitimi için Virginia Üniversitesi Siyaset bölümünde Siyaset Teorisi programezdi. Ama onlarýn esas kaygýlarý bir yaç var” sorusuyla yüzleþmek. Devmýnda bulunuyor ve ayný bölümde öðretim görevlisi olarak çalýþýyor. Yenigün’ün devlet tapýncý deðil, benimsedikleri aleti nihaî tahlilde olumlayabiliriz, a“karþýlaþtýrmalý siyaset teorisi” alanýnda yazmakta olduðu tezinin baþlýðý “Ýslâmî Dekidenin ve onun yoðurduðu ahlâkýn ma devleti daha kökten tartýþmamokrasinin Siyasî Ontolojisi: Çaðdaþ Ýslâm Siyaset Düþüncesi Üzerine bir Onto-Anlatý.” sosyal ve siyasî sonuçlarý olduðunu dan, siyasetin mahiyeti üzerine kaBu tezinde Yenigün Cemaleddin Afgani, Seyyid Kutub, Fazlur Rahman ve Halid Ebu ElFadl’ýn fikirleri çerçevesinde, yakýn dönem Ýslâm düþüncesinde demokrasi-halk iradesi göstermekti. O yüzden hepsinin orfamýzý netleþtirmeden hemen devkonusunda yaþanan tavýr dönüþümlerini her biri farklý dönemleri temsil eden bu düþütak kaygýsý “Ýslâm bir devlet öngörür” let sorununa sýçramak düþünceminürlerin ontoloji ve ahlâk kurgulamalarýyla ilintili olarak tahlil ediyor. Bu tahlilleri günüderken bile “Ýslâm siyasî bir dindir ve zi kýsýrlaþtýrabilir ve bizi zamane fimüzde giderek yükselen Liberal Ýslâm’ýn liberal demokrasi teorisine getirdiði eleþtirilerle ondan milliyetçilik, sosyalizm, libera- baðlýyor. Ayrýca Batý’daki radikal demokrasi, siyaset teolojisi ve hususan özgürleþme teo- kirlere bilinçsizce tutsaklaþtýrabilizm gibi ideolojilere alternatif bir ide- lojisi yazýnlarýndan da istifadeyle demokrasi ve özgürlük üzerine düþünen Müslümanlarýn lir. oloji istinbat edilebilir” demekti. Ama bu eylemlerinin akide-ahlâk-siyaset burcunda ne gibi çabalar gerektirdiði üzerine tekliflerde bulunuyor. Tez ve dil çalýþmalarý için 2007-2008 akademik yýlýný Mýsýr’da Kahire elbette bugünden bakýldýðýnda onlar ÝSLÂM’IN SÝYASETÝ NASIL OLUR? Amerikan Üniversitesi’nde misafir araþtýrmacý olarak geçiren Yenigün, çalýþma dili eliyle kurgulanan ideoloji veya devlet Biraz teknik olmama izin verilirolarak Türkçe’nin yaný sýra Ýngilizce ve Arapça’yý kullanýyor. Halil Ýbrahim Yenibizim özgürlük ve adalet hassasiyetlese, “Ýslâmýn siyaseti nasýl olur?” sogün, akademik çalýþmalarýnýn dýþýnda Texas Tech Müslüman Öðrenciler Derneði (MSA) baþkanlýðý ve Charlottesville Ýslâm Merkezi (ISCV) yönerimizi incitebiliyor. Aslýnda Kutub bu rusunu cevaplama gayretimde, tim kurulu üyeliði görevlerinde de bulundu. Ayrýca 2006’dan bu noktada çok da baþ aðrýtmýyor, sonuçkendi teorik yaklaþýmýmý nispeten yana American Journal of Islamic Social Sciences’in idarî eta devletin nasýl olacaðýný Kur’ân nesyeni bir alan olan “siyaset ontolojiditörlüðünü yürütmektedir. li kendi amelî tecrübesi içinde belirlesi” içinde konumlandýrýyorum. Buyecektir. Gene de bu dönem kuramcýlarýn 20. rada bu alandan yararlanmak istememin yüzyýlýn hâkim algý biçimleri olan ideoloji ve usebebi çoðu zaman siyasî fikirlerde mündemiç, lus-devlet cenderesinin bir þekilde içinde oldu- verilirse, ulus-devletçi zeitgeist’ta Müslüman içkin ontolojinin (yani vücuda ve mevcutlara daðunu teslim etmek gerekiyor. milliyetçiliði suretinde veya köktenci bir Ýslâmcý- ir en temel telâkki ve kabullerin) gözden kaçmalýða sahip olanlar, bu düzenin miadýný doldurdu- sý. Ayný þekilde, ontolojilerin, mutlak bir surette “KUR’ÂN ANAYASADIR” DEMEK CAHÝLCE ðu yeni zeitgeistta rahatça post-Ýslâmcý veya libe- olmasa bile belli ahlâkî ve siyasî fikirlere alan açýp Sorunuza bir kez daha dönecek olursak, evet ral olabildiler. Ama Ýslâmcýlýk mirasý ulus-devlet ötekilerini daraltmasý. Siyaset ontolojisi, iþte on“Ýslâm bir devlet öngörür” demek çok tarihî bir zeitgeist’ýndan baðýmsýz ele alýnabilirse ve ordaki toloji (Ýslâmî baðlamda akide diyebiliriz), ahlâk ve soruya çok tarihî bir cevaptýr. “Kur’ân anayasa- esas kaygý anlaþýlabilirse bence ne böyle bir makas siyaset üçlüsünü, etkileþimleri ve birbirlerini nasýl dýr” demek bundan da daha sorunlu ve Kur’ân’ýn deðiþtirmeye ve baþka ideolojilere sýðýnmaya ge- þekillendirdikleri itibariyle ele alýyor. Bunu þunbütün zenginliðini kanunculukla emen ve hatta rek vardýr; ne de Ýslâmcýlýða sadakat uðruna geri- dan gündeme getirdim; Ýslâmcýlýk, yirminci yüzcahilce bir ifadedir. Ne var ki, bunlarý diyen in- ci fikirlerde (polemikçi anlamýyla deðil siyasî te- yýl boyunca, kendine göre bir kazaným olarak akisanlarýn o zaman söylemek istediði esas þey Ýslâ- rim olarak gerici) ayak diremeye. de, ahlâk ve siyasetin kenetlenmiþliklerini idrak emýn kendine göre sadece bir akide ve ahlâk deÝslâm devleti konusunda, daha köktenci bir den ve bundan siyaset üreten bir akým. Týpký Baðil, o akide ve ahlâkýn þekillendirdiði normatif tavýrla, artýk harcýalemleþen “Ýslâm devleti bir tý’daki ‘68 sonrasý radikal-eleþtirel teorinin, siyabir toplum sistemi ve siyasî deðerler bütünü tarihî ve ideolojik kurgudur” demekten de öte setin bir iktidar iliþkisi olarak hayatýn her alanýnvaz’ettiðiydi. Bu da esasýnda bir reddiyeydi; mu- ABD’li Ýslâmiyatçý Halid Ebu el-Fadl’ýn bu kur- da mevcut olduðunu idrak ve ifþa etmesi gibi. Yahatabýysa “Ýslâm sadece vicdan iþidir; siyasî yapý- gu kimileyin þirke bile girebilir kanaatine katýl- ni nasýl ki hayatta siyasetin olmadýðý bir alan yok-
DEVLETE METAFÝZÝK ANLAM YÜKLENMEMELÝ Bu teorik izahlarý þu noktaya gelmek için söyledim: “Ýslâmýn devleti nasýl olur?” yerine, “Müslüman bir zihnin akidesi, ahlâkýný ve siyasetini nasýl yoðurur, onu hangi ahlâkî ve siyasî parametrelerde düþünmeye sevk eder?” sorusunu daha yerinde buluyorum. Böylece, “Ýslâm belli bir devlet düzeni öngörür” þeklinde çok belirlenimci, iddialý ve haddinden fazla þey farz eden bir tutumdan ziyade “Ýslâmýn akide ve ahlâký hangi siyasî hassasiyetleri beslerken hangilerine ket vurur” tartýþmasýyla daha mütevazý, ama saðlam adýmlar atýlabileceðini düþünüyorum. Bu suretle ne kul yapýsý devletlere (hem Orta Çað’da hem de Ýslâm devleti kurgusunda olduðu gibi) metafizik ve büyülü bir anlam yüklenmiþ olur, ne de Müslümanlar, siyasetin akide ve ahlâklarýndan kopartýlmasý suretiyle yabancýlaþmýþ ve þizofrenik bir dünyaya itilir. Son kullandýðým “þizofrenik” ifadesi aslýnda sekülerleþme/dünyevîleþme karþýsýnda Müslümanca düþünme kaygýsý taþýyanlarýn temel itirazlarýný dile getirirken sýkça kullandýklarý bir istiare. Biliyoruz ki Batý felsefesinde sekülerleþme süreci, Orta Çaðlar boyunca bütün bir dinî kozmolojinin parçasý olarak, yani “tabiî” olarak tasavvur edilen sosyal âlemin cüzlerinin birer birer sun’îleþtirilmesiyle, yanî insanîleþtirilmesiyle vücut bulan bir olgu. O yüzden meselâ Hobbes, Leviathan’ýnýn baþýnda nasýl fizikî âlem “Tanrý” yapýsý tabiî bir bedense, devlet de bir saat gibi iþleyen insan yapýsý bir bedendir istiaresini kullanýr. Sonrasýnda Locke’tan itibaren devletle birlikte sosyal dünyanýn her bir alaný teker teker tabiî âlemden ayrýþtýrýlarak insanî alana atýlýr, post-yapýsalcý ifadeyle “kurgu” olarak yeniden tasarlanýr. Liberallerin baþlattýðý bu “tabiîlikten çýkarma” ameliyesi sosyal teoride sosyalizmden feminizme hemen her akýmca insan tabiatý dahil her türlü “tabiîlik” faraziyesini zamanla yerle bir etmiþtir. LAÝK KAMU ALANI VE ÝSLÂMÎ KAMU ALANI ÇATIÞMASI Bu insanîleþtirme iþleminin devletin ve toplumun kurumlarýný tarihen birer birer “ilâhî” normlardan arýndýrdýðý bir tarihî tecrübe, Müslümanlarý da devletin insanîleþtirilmesine karþý ister istemez irkiltiyor. Onlar, “her ne kadar laiklik kimsenin fikrinin veya inancýn ötekine göre imtiyazlý sayýlmadýðý, tarafsýz bir kamu alaný oluþturmak amacýný gütse de kendisi baþlýbaþýna bir ideoloji olarak tebarüz eder ve öteki inançlarý bastýrýr” fikrini savunarak dinî deðerlerini kamu alanýna bir þekilde taþýmak istiyorlar. Aslýnda bunda çok da yalnýz deðiller. Batý’da da Jeffrey Stout, William Connolly, John Milbank gibi isimler benzer argümanlarla klâsik sekülerizm modeline karþý çýkýyorlar. John Rawls da kamu aklý kavramý ile bir þekilde dinî düþünme tarzýnýn ortak iyi tartýþmalarýna nasýl katýlacaðý üzerine adamakýllý kafa yormuþtur. Bunlardan bahsetmekten niyetim liberal sekülerizm modelinin krizde olduðunu vurgulamaktan biraz daha farklý. Evet, liberal sekülerizmin tarafsýz bir kamu alaný oluþturma amacý son dönem siyaset teorisinde haklý olarak çok sorgulanýr oldu ve bunun þizofrenik bir dünya dayattýðý söylenegeldi. Bunun da ötesinde þu sonuca varabiliyoruz: “þizofrenik model”i ikame etmek isteyen dinî görüþlü insanlar, akidelerinden ve ferdî ahlâklarýndan kamu ahlâký ve siyasî akýl geliþtirebileceklerini düþünürken bu arayýþlarýnda çok da yalnýz deðiller.
{
YARIN: ÝSLÂM, “ADÝL DEVLET” ÖNGÖRÜR
{
UMUT YAVUZ
renkli:Mizanpaj 1
14
3/13/2010
3:25 PM
Page 1
C M YK
SPOR
YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
BAKIÞ
YENÝLMÝYOR AMA ERÝYOR
Trabzon treni kaçýrýyor
2010 YILINDA LÝG VE KUPADA OYNADIÐI 13 MAÇTA 8 GALÝBÝYET, 5 BERABERLÝK ALAN BORDO-MAVÝLÝ TAKIMA, 1-1 BÝTEN GAZÝANTEPSPOR MAÇININ ARDINDAN ELEÞTÝRÝLER ARTTI. LÝGÝN ÝKÝNCÝ YARISINDA 4 GALÝBÝYET, 4 BERABERLÝK ALAN KARADENÝZ EKÝBÝ, ZÝRVEDEN HER GEÇEN HAFTA UZAKLAÞIYOR. TRABZON'DAKÝ YEREL GAZETELER DE BORDO-MAVÝLÝ TAKIMI ELEÞTÝRDÝ. TÜRKCELL Süper Ligde ve Ziraat Türkiye Kupasýnda, 2010 yýlýnda oynadýðý 13 resmi maçta maðlubiyet görmeyen, ancak bu maçlardan 5'ini beraberlikle kapatan Trabzonspor, Gaziantepspor maçý sonrasý eleþtirilerin odak noktasýnda oldu. 13 maçta 8 galibiyet, 5 beraberlik alan bordo-mavili takýma, 1-1 biten Gaziantepspor maçýnýn ardýndan eleþtiriler iyice arttý. Ligin ikinci yarýsýnda 4 galibiyet, 4 beraberlik alan Karadeniz ekibi, zirve-
den her geçen hafta uzaklaþýyor. Teknik direktör Þenol Güneþ, son haftalarda futbol olarak olumsuz bir havada olduklarýný belirterek, ''Gaziantepspor maçýnda futbol daha da olumsuzdu. Benim için hayal kýrýklýðý oldu. Bu kadar güzel bir zeminde paslaþarak oyunun hakimi olmamýz gerekirken bunlarý yapamadýk. Oyun tatmin edici olmayýnca skora da yansýmadý'' dedi. Rakipleri karþýsýnda tatmin edici oyun ortaya koya
Gaziantepspor deplasmanýnda Trabzonspor'a bir puan getiren golü atan Alanzinho çok mutlu olduðunu söyledi. FOTOÐRAF: A.A
Alanzinho: Önemli bir gol attým GAZÝANTEPSPOR karþýsýndaTrabzonspor'un beraberlik golünü atan Brezilyalý oyuncusu Alanzinho, ligin 25. haftasýnda gol suskunluðunu bozdu. Maçýn 90. dakikasýnda attýðý golle takýmýný yenilgiden kurtaran Brezilyalý oyuncu, Ziraat Türkiye Kupasý'nda takýmýnýn 2-0 kazandýðý Ankaragücü maçýnda da 1 gol kaydetmiþti. Alanzinho, yaptýðý deðerlendirmede, Gaziantepspor maçýnýn zor olacaðýný bildiklerini belirterek, ''Çünkü rakip kendi sahasýnda çok iyi oynayan bir takýmdý. Öyle bir oyun oldu ki, neredeyse kaybetmenin eþiðindeydik ve maç bu duruma ge-
lince 1 puan da teselli oldu. Aslýnda 3 puan istiyorduk. Çünkü oynayacaðýmýz kilit maçlar öncesinde buradan alýnacak 3 puan çok büyük avantaj saðlayacaktý. Ancak son nefeste gelen gol adeta teselli oldu'' dedi. Golünün ardýndan formasýný köþe bayraðý üzerine asmasýný da yorumlayan Alanzinho, ''Uzun zamandýr gol atýp bunu yapmayý düþünüyordum. Gaziantepspor maçýnda da iyi bir fýrsat oldu. Bu gol önemli bir goldü. Çünkü hiç deðilse kaybetmedik. Ýsterdim ki bu gol bize 3 puaný getirsin, ne yazýk ki olmadý'' diye konuþtu.
madýklarýný kaydeden Güneþ, ''Colman ve Cale'de düþüþ olduðu için kadroya almadým. Ancak Gaziantepspor maçýnda saha içinde formsuz olan oyuncular da vardý. Herkesin biraz daha özverili olmasý gerekiyor. Takým adýna iyi iþler yapan oyuncu bizimle beraber olacaktýr. Futbolcuda düþüþ olacaktý ama bunun süresi önemli. Bu durum uzun süre devam ediyorsa sýkýntý var demektir. Sezon sonunda oyuncularla ilgili karar vereceðiz'' diye konuþtu. YEREL GAZETELERDEN ELEÞTÝRÝ Teknik direktör Güneþ özeleþtiri yaparken yerel gazeteler de 2010 yýlýnýn namaðlup takýmý olan Trabzonspor'u eleþtirdi. Karadeniz'den Günebakýþ Gazetesi ''Unvan kurtuldu, umutlar söndü'', Taka Gazetesi ''Yenilgisiz ama umutsuz'', Türksesi Gazetesi ''Trabzonspor, hep berabere'', Kuzey Ekspres Gazetesi ''Alanzinho ile sadece yenilmedik'', Karadenizde Ýlkhaber Gazetesi ''1 var, 1 yok'' Karadeniz Gazetesi ise ''Yaþasýn yine yenilmedik mi desek'' baþlýðýyla maç haberlerine yer verdi. Bu arada Gaziantepspor maçýnýn ardýndan Trabzon'a gelen bordo-mavili futbolculara, 2 gün izin verildi. Bordo-mavililer, hafta sonu sahasýnda Galatasaray ile yapacaðý maçýn hazýrlýklarýna 15 Mart Pazartesi günü yapacaðý antrenmanla baþlayacak. Bu arada Trabzonspor kafilesini taþýyan özel uçaðýn iniþe kýsa süre kala türbülansa girdiði, ancak uçakta bir panik havasý olmadýðý bildirildi. GÝRAY: BÜTÜN MAÇLARI KAZANMALIYIZ Trabzonspor'un savunma oyuncusu Giray Kaçar da Alanzinho'nun klasýna yakýþan bir gol attýðýný ve bu golle sahadan 1 puan ile ayrýldýklarýný söyledi. Giray, savunmada bazen Egemen ile bazen de Song ile birlikte oynadýðýný belirterek, ''Hocamýzýn kararýna saygý duyuyoruz ve görevimizi yapýyoruz. Saha içinde istediklerimizi yapamadýðýmýz zaman sýkýntý oluyor, pozisyonlarý bulup atamayýnca sorun oluyor. Rakibe pozisyon da vermedik. Golü erken bulsak Gaziantep'den galibiyetle dönerdik. Ýyi bir çýkýþýmýz vardý ve bunu devam ettirmek istiyorduk'' dedi. Haftaya Galatasaray ile önemli bir maç yapacaklarýný vurgulayan Giray, ''Haftaya Galatasaray ile final niteliðinde maçýmýz var. Artýk kredimizin dolduðunu düþünüyorum, tüm maçlarýmýzý kazanmamýz gerekiyor'' diye konuþtu.
TÜRKCELL Süper Lig'de bir maçý eksik Bursaspor'un bir puan önünde liderlik koltuðunda oturan Galatasaray, bugün kendi evinde Ankaragücü'nü aðýrlayacak. Ali Sami Yen Stadý'nda saat 19.00'da baþlayacak maçý hakem Kuddusi Müftüoðlu yönetecek. Eskiþehirspor'a deplasmanda 2-1 yenilerek, zirve yarýþýnda yara alan sarý-kýrmýzýlý ekipte, sezonun ilk yarýsýnda Ankara'da 3-0 maðlup olduðu baþkent temsilcisi önünde tek hedef, galibiyet. Galatasaray'da, sarý kart cezalýsý olan takým kaptaný Arda Turan bugünkümaçta forma giyemeyecek. Harry Kewell, Gökhan Zan ve Hakan Kadir Balta'nýn ise sakatlýklarý bulunuyor.''Cim Bom''da, 25 Ekim 2009 tarihinde Fenerbahçe ile Kadýköy'de yapýlan lig maçýnýn hemen baþýnda ciddi biçimde sakatlanan Milan Baros'un, yaklaþýk 4,5 ay sonra Ankaragücü maçýnýn kadrosuna alýnmasý bekleniyor.
AMERÝKAN Profesyonel Basketbol Ligi'nde (NBA), Milwaukee Bucks evinde Utah Jazz'ý 95-87 yendi. Milwaukee'deki Bradley Center'da yapýlan maçta, Bucks'da oynayan milli basketbolcu Ersan Ýlyasova, 14 sayý 8 ribauntla oynadý. Jazz'da forma giyen Mehmet Okur da 20 sayý, 11 ribauntla ''doubledouble'' yaptý. Bucks'da Ýlyasova'nýn 25 dakika oynadýðý maçta John Salmons 24 sayýyla takýmýnýn en skorer ismi oldu. Milwaukee ekibinde Brandon Jennings de 23 sayý kaydetti. 16 sayý 12 ribauntla oynayan Andrew Bogut takýmýn en skorer 3. oyuncusu oldu. Mehmet Okur'un 41 dakika oynadýðý Jazz'da Carlos Boozer sahanýn en skorer ismi oldu. Boozer, 26 sayý 14 ribauntla ''double-double yaptý. Jazz'da CJ Miles, attýðý 17 sayýyla Boozer ve Okur'dan sonra takýmýn en skorer 3. ismi oldu.
Trabzonspor Teknik Direktörü Þenol Güneþ, Gaziantepspor önünde oynanan oyundan ve skordan memnun olmadýðýný söyledi.
TÜRK Milli Takým Sorumlusu Guus Hiddink, 2010 Dünya Kupasý'na katýlacak Fildiþi Sahili Milli Takýmý'ný çalýþtýrmayacaðýný açýkladý. Hiddink, Hollanda'nýn De Telegraaf gazetesine yaptýðý açýklamada, geçici olarak Fildiþi Sahili Milli Takýmý'nýn baþýna geçmesinin, þu anda baþýnda bulunduðu Rusya Milli Takýmý'ndaki ve Aðustos'ta baþlayacaðý (A) Milli Takým'daki görevlerini olumsuz etkileyebileceðini söyledi. Türkiye'nin Mayýs ayý sonunda Ýrlanda, Çek Cumhuriyeti ve ABD ile hazýrlýk maçlarý yapacaðýný hatýrlatan Hiddink, açýklamasýnda, ''Fildiþi Sahili ile anlaþma imzalamýþ olsaydým, bu maçlarý kaçýrýrdým. Doðrusunu söylemek gerekirse bu benim yapacaðým bir þey deðil'' ifadesini kullandý. 2010 Dünya Kupasý'na katýlacak Fildiþi Sahili'ni çalýþtýracak isimler arasýnda Hollandalý Hiddink ile birlikte Fransýz teknik adam Philippe Troussier'in de ismi geçiyordu.
Ersan'lý Bucks, Mehmet'li Jazz'ý devirdi: 95-87 Engelliler Spor Þöleni Ankara Ulus Meydaný'nda yapýldý. Þenlikte engelli vatandaþlarýn voleybol maçý ilgiyle takip edildi. FOTOÐRAF: A.A
Spor engel tanýmaz ENGELLÝLER SPOR ÞÖLENÝ ANKARA'DA YAPILDI. GENÇLÝK ve Spor Genel Müdürlüðü (GSGM) ve Herkes Ýçin Spor Federasyonu (HÝS) tarafýndan ortaklaþa düzenlenen Engelliler Spor Þöleni, Ankara'da yapýldý. Ulus Meydaný'ndaki þenlikte engelli vatandaþlar, tekerlekli basketbol, voleybol, modern pentatlon, badminton, capoeira, matrak, týrmanma, langýrt, masa tenisi, tek teker bisiklet ve golbol gösterileri yaptý. Herkes Ýçin Spor Federasyonu Baþkaný Erdal Zorba, engelli vatandaþlarýn sorunlarýna herkesin çözüm olmasý gerektiðini belirterek, ''Hepimiz bir gün engelli olabiliriz'' dedi.
rabzonspor, Þenol Güneþ yönetiminde 2010'da hiç yenilgi yüzü görmedi ama puan cetvelinde yukarýlara týrmanmasý gerekirken, bulunduðu yerden bir türlü sýçrama yapýp, yükselemedi. Ligin ikinci yarýsýnda oynanan 8 karþýlaþmadan 4 galibiyet ve 4 beraberlik alýnmasý zirve yarýþýndan her geçen hafta uzaklaþmasýna sebep oldu. Bu hafta evinde aðýrlayacaðý derbide Galatasaray'dan alýnacak bir galibiyet þampiyonluk mücadelesinde yeni bir umut olabilir. Ancak, takýmýn son haftalarda oynadýðý kötü futbol ilerisi için umut vermedi. Trabzonspor bu görüntüsüyle, ligden çok, kupaya odaklanmýþ bir takým imajý verdi. Yarý finalde Antalyaspor engelini geçtiði taktirde finalde kupaya uzanýp, Avrupa hedefine ulaþmanýn hesaplarýný yapýyor. Þenol Güneþ de, kötü futbol oynadýklarýný ve yeterince mücadele etmediklerini kabul ediyor. Gaziantepspor karþýsýnda elveriþli zemin önünde güzel bir futbol ortaya koyacaklarýný düþündü ama bu beklentisi boþa gitti. Görev verdiði bazý oyuncularýn etkisiz oyunlarý onu hayal kýrýklýðýna uðarttý. Takým içinde bloklar arasý uyum olmadýðý gibi, bireysel olarak maçý çevirecek bir isim de yok. Þenol Güneþ, bazý oyuncularýn form düþüklüðüne karþýlýk bir kýsmýný oynatmayarak, bir kýsýmýný ise yedek kulübesine alarak kötü durumdan kurtulmaya çalýþýyor. Ancak, zirve yarýþýnda puan farkýnýn bir hayli açýlmasý oyuncularýn saha içindeki mücadelesine olumsuz etki yaptýðý bir gerçek. Trabzonspor'da son haftalarda gözle görülür bir sýkýntý var. Takýmý baþarýya götüren oyuncularýn sayýsý bir elin parmaklarýný geçmeyecek kadar az. Özellikle yabancý oyuncularýn beklentilerin altýnda kötü oynamasý Þenol Güneþ'i yeni arayalýþlara yönlendirecek. Sezon sonunda Yattara, Song, Cale, Colman ve uzun süredir kaleye geçmeyen Slvia ile yollarýn ayrýlmasý gündeme gelecek. Bu karþýlýk verimliliði uzun süreli olarak görülen Kolombiyalý golcü Teof ilo, Alanzinho ve Gabriç'le yola devam edilecek.
T
Hiddink,Fildiþi'nin teklifini reddetti
Arda'sýz Galatasaray A.Gücü'nü konuk ediyor
EROL DOYRAN erol@yeniasya.com.tr
Rakibini boðulmaktan kurtaran yüzücüye fair-play ödülü SÝVAS'TA üniversite öðrencileri arasýnda düzenlenen yüzme yarýþýnda bacaðýna kramp giren arkadaþýnýn boðulma tehlikesi geçirdiðini görünce yarýþý býrakarak rakibini kurtaran yüzücüye, eðitim gördüðü okul tarafýndan ''fairplay ödülü'' verilmesi planlanýyor. Garanti Bilim Olimpiyatlarý etkinlikleri kapsamýnda, CÜ Beden Eðitimi ve Spor Yüksekokulu tarafýndan üniversitenin yarý olimpik yüzme havuzunda öðrenciler arasýnda yapýlan yüzme yarýþlarýnda, yüzücülerden Ayhan Tuzlalý'nýn boðulma tehlikesi geçiren rakibi Osman Yaraþ'ý kurtarýrken sergilediði centilmenlik örneði, Tuzlalý'nýn öðretmenleri, arkadaþlarý ve spor kamuoyunca takdirle karþýlandý.
Millî atlet Melis Mey Katar'da finale çýkamadý DÜNYA Salon Atletizm Þampiyonasý'nda, bayanlar uzun atlamada mücadele eden milli atlet Karin Melis Mey, finale kalamadý. Katar'ýn baþkenti Doha'da düzenlenen þampiyonada, 22 atletin mücadele ettiði bayanlar uzun atlama elemelerinde, 6.36'lýk derecesiyle 14. olan Karin Melis Mey, ilk 8 arasýna giremeyerek elendi. Karin Melis Mey, ilk hakkýnda 6.25, ikinci hakkýnda da 6.36'lýk derece elde etti. Milli atletin son atlayýþý geçersiz oldu.
Denizlispor 3 büyüklerden bu sezon puan alamadý SÜPER Lig'de Pazartesi günü Beþiktaþ ile mücadele edecek Denizlispor, son 5 sezonda Beþiktaþ, Fenerbahçe ve Galatasaray'a karþý ligde galibiyet elde edemedi. Ligde en son 2004-2005 sezonunda Fenerbahçe'yi 2-0, Beþiktaþ'ý da 3-1 maðlup eden Denizlispor, 2005-2006 sezonundan bu yana üç büyüklerle oynadýðý 29 karþýlaþmada 22 yenilgi ve 7 beraberlik aldý. Bu maçlarda Galatasaray ve Fenerbahçe'ye 7'þer, Beþiktaþ'a da 8 kez maðlup olan Denizlispor'un bu sezon ''Üç Büyükler''le oynadýðý karþýlaþmalarda elde ettiði sonuçlar þöyle: 1. Hafta Denizlispor-Fenerbahçe: 0-2, 2. Hafta Galatasaray-Denizlispor: 4-1, 8. Hafta Beþiktaþ-Denizlispor: 10, 18. Hafta Fenerbahçe-Denizlispor: 3-1, 19. Hafta Denizlispor-Galatasaray: 1-2.
TÜRKCELL SÜPER LÝGDE BUGÜN 14.00 Kayserispor-Eskiþehirspor: Serkan Çýnar 14.00 Antalyaspor-Sivasspor: Süleyman Abay 14.00 Ýstanbul B.B-Diyarbakýrspor: Hüseyin Göçek 15.00 Bursaspor-Manisaspor: Ýlker Meral 19.00 GalatasarayAnkaragücü: Kuddusi Müftüoðlu 15 Mart Pazartesi: 20.00 Denizlispor-Beþiktaþ: Abdullah Yýlmaz
BANK ASYA 1. LÝGDE BUGÜN 13.30 Karabükspor-Orduspor (Necmettin Þeyhoðlu) 13.30 Çaykur Rize-Dardanelspor (Yeni Rize Þehir) 13.30 Kocaelispor-Kayseri Erciyesspor (Ýsmetpaþa) 13.30 Hacettepe-Gaziantep B.B. (Cebeci Ýnönü) 13.30 Adanaspor-Giresunspor (Adana 5 Ocak) 13.30 Karþýyaka-Kartalspor (Ýzmir Alsancak) 13.30 Mersin Ýd.-Konyaspor (Tevfik Sýrrý Gür) 15 Mart Pazartesi: 20.00 Samsunspor-Bucaspor (Samsun 19 Mayýs)
renkli:Mizanpaj 1
3/13/2010
2:24 PM
Page 1
C M YK
15
AÝLE - SAÐLIK YENÝASYA / 14 MART 2010 PAZAR
Hazýrlayan: RECEP BOZDAÐ
“Aile olabilmek çok önemlidir”
Özgüvenli olsun derken, bencil mi oldular?
TERAPÝ GÜNLÜÐÜ
SÝNEMA SANATÇISI HÜLYA KOÇYÝÐÝT, HAYATINDA HEP ÝYÝ BÝR AÝLE BÝREYÝ OLABÝLMEK ÝÇÝN GAYRET SARF ETTÝÐÝNÝ BELÝRTEREK, ''AÝLE OLABÝLMEK ÇOK ÖNEMLÝDÝR. TÜRK ÝNSANININ DA ÖNCELÝKLE DEÐER VERDÝÐÝ ÞEY AÝLEDÝR'' DEDÝ. SÝNEMA Sanatçýsý Hülya Koçyiðit, hayatýnda hep iyi bir aile bireyi olabilmek için gayret sarf ettiðini belirterek, ‘’Aile olabilmek çok önemlidir. Türk insanýnýn da öncelikle deðer verdiði þey ailedir. Ülkemizin arzu ettiði yerlere gelebilmesi için sosyalleþmenin içinde kadýn ve erkeðin her zaman eþit olmasý gerekiyor’’ dedi. Konya merkezli Beyaz Lale Eðitim Kültür Saðlýk Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði, Sinema Sanatçýsý Hülya Koçyiðit’i Konyalý kadýnlarla buluþturdu. ‘Eðitimde Kadýnýn Yeri’ konulu bir konferans veren Hülya Koçyiðit, dernek yetkililerine hizmetlerinden dolayý teþekkür etti. Mevlânâ Kültür Merkezi Sultan Veled Salonunda gerçekleþtirilen programa, Konya Valisi Aydýn Nezih Doðan, eþi Hatice Doðan, Konya Milletvekili Ayþe Türkmenoðlu, Büyükþehir Belediye Baþkaný Tahir Akyürek ve eþi Fatma Akyürek’in yaný sýra vali yardýmcýlarý, merkez ilçe kaymakamlarý ile merkez ilçe belediye baþkanlarýnýn eþleri katýldý. Dernek Baþkaný Emel Cesur, kendilerini kýrmayarak konferansa konuþmacý olarak katýlan sinema sanatçýsý Hülya Koçyiðit’e teþekkür etti. Konya Büyükþehir Belediye Baþkaný Tahir Akyürek, belediye olarak kadýnýn sosyal, ekonomik ve kültürel hayatta yerini alabilmesi için birçok projeyi hayata geçirdiklerini dile getirdi. Konya Valisi Aydýn
Nezih Doðan ise konuþmasýnda, 2010 yýlýna raðmen Konya’da 119 bin okuma yazma bilmeyen kiþi olduðunu, bunlarýn yüzde doksanlýk kýsmýný ise kadýnlarýn oluþturduðuna dikkat çekti.
yasarbanu@yahoo.com
aman deðiþtikçe her gelen neslin ihtiyaçlarý, kiþilik yapýsý hatta ruhî problemleri ve öncelikleri de beraberinde farklýlaþtý. Eskiden dert olan bir çok þey, artýk sorun olmaktan çýkýp, bambaþka bir hal aldý. Aile içi iliþkiler, anne baba ve çocuklarýn rolleri bile zamanýn geçiþiyle birlikte ciddî deðiþimler geçirdi. Eskiden anne babanýn özellikle de babanýn baskýn olduðu aile modeli, son yýllarda çocuk merkezli hatta çocuðun hakimiyetinin ve isteklerinin sýnýrsýzca karþýlandýðý ortamlar haline geldi. Þu anda orta yaþlarýný yaþayan bizim nesil için özgüven problemleri her zaman için önümüze engeller çýkardý. Kendimizi ve duygularýmýzý ortaya koymakta, ifade etmekte hep zorluk çektik. Otuzlu yaþlarda bile kendine güven duygusunun sonuçlarýyla baþ etmeye çalýþtýk. Hayýr diyebilmek bile öyle zordu ki... Ýstemediðimiz bir sürü iþin ve yükün ortasýnda bulduk kendimizi... Ýçimizden söylene söylene yaptýðýmýz ne çok þey oldu, sýrf güzelce bir hayýr diyememek yüzünden... Ya da iliþkilerin kolay yýkýlabilirliðine olan inancýmýz duygularýmýzý ifade etmemizi engelledi. Ettiðimiz zaman da, kötü bir dille ifade ettik. Zamanýnda yaþanmamýþ ve söylenmemiþ her duygunun bedelini çok aðýr ödedik. Ýfade edilmeyen her duygu, hýrçýnlýk ve öfkeyle söylenen yaþ dönümü krizlerine dönüþtü. Bizim nesil, büyürken çok yoruldu, önce kendisiyle tanýþmayý öðrendi. Kendini gördüðünü zannettiði aynalar bir bir kýrýldý. Geride kalanlarý da kendisi kýrdý. Yýkýntýlarýndan doðan öfkesini affetmeden yol alamayacaðýný, o da biliyordu. Önce geçmiþini, orada hayatýna hükmü geçmiþ herkesi affetti, yüreðindeki yüklerini atýnca hafifledi. Ancak o zaman büyüyebildiðini fark etti. Bizim nesil kendini, adeta arkeolojik bir kazý yapar gibi keþfetmeye çalýþtý. Her bulduðunu yerine koymak ise yýllarýný aldý. Bütün korkularýnýn ve zaaflarýnýn takýldýðý yerleri teker teker keþfettikçe büyümek denen þeyin ne kadar da zor olduðunu fark etti. Çocuklarýmýz bizim yaþadýklarýmýzý yaþamasýn dedik, iyi niyetle düþündük belki, ama öyle çok verdik ki, hatta istemelerine bile fýrsat vermeden verdik. Hiçbir sýkýntýlarý olmasýn, hiç beklemesinler, hiç ertelenmesinler istedik. Hasta olmasýnlar diye soðuktan aþýrý koruduðumuz gibi, bütün hayat tecrübelerinden de koruduk onlarý. Dizleri kanamadan öðrensinler istedik
Z
HZ. MEVLÂNÂ’NIN ÞEHRÝNDE BULUNMAKTAN MUTLUYUM Sinema Sanatçýsý Hülya Koçyiðit ise hoþgörü ve sevgi denilince ilk akla gelenin Hz. Mevlânâ olduðunu belirterek, þunlarý söyledi: “Daha önce de birkaç kez geldiðim, Konya’da bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Hz. Mevlânâ’nýn þehrinde bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Benim hayatýmda da Mevlânâ Hazretlerinin çok büyük yeri vardýr. Toplumlarýn temelini aileler oluþturur. Bu nedenle kadýnlarýn mutlaka okutulmasý lâzým.” Hayatýnda hep iyi bir aile bireyi olabilmek için öncelikle gayret sarf ettiðini dile getiren Koçyiðit, ‘’Aile olabilmek çok önemlidir. Türk insanýnýn da öncelikle deðer verdiði þey ailedir” dedi. Hülya Koçyiðit, sunucu Asým Yýldýrým’ýn Rabiat’ül-Adeviye'nin (r.a.) hayatýndan kesitlere yer vermesi sýrasýnda duygulandý. Kendisinin Rabiat’ül-Adeviye’nin hayatýný konu alan bir filmde oynadýðýný anlattý. Kendisinin de bir çok sivil toplum kuruluþunda görev aldýðý-
BANU YAÞAR / Psikolog&Psikoterapist
Hülya Koçyiðit, sunucu Asým Yýldýrým’ýn kadýn evliyalardan Rabiat’ül-Adeviye'nin (r.a.) hayatýndan kesitlere yer vermesi sýrasýnda duygulandý. FOTOÐRAF: CÝHAN
ný anlatan Koçyiðit, Türk toplumunun ataerkil bir yapýya sahip olmasý dolayýsýyla kadýnlarýn yeterince hayatýn içinde yer alamadýðýna dikkat çekti. Sunucu Asým Yýldýrým’ýn yaþanmýþ hikâyeleri ve þiirleriyle baþlayan programda katýlýmcýlar zaman zaman duygusal anlar yaþadý. Program sonunda ünlü sanatçý Hülya Koçyiðit’e dernek yetkilileri tarafýndan çiçek ve plaket takdim edildi. Konferanstan sonra katýlýmcýlar Hülya Koçyiðit ile bol bol hatýra fotoðrafý çektirdi. Konya / cihan
hayatý. Hiç yoksunluk yaþamasýnlar, her þeyleri tamam olsun dedik. Bizim yaþadýklarýmýzý ve beklediklerimizi yaþamasýnlar, beklemeden sahip olsunlar diye düþündük. Özgüvenli olsunlar diye her istediklerini hiç bekletmeden verdik, hiç sorumluluk almadan da, beklemeden ve emek vermeden de dünyadaki en güzel, en harika insanlar olacaklarýný düþündürdük onlara. Her iþlerini kendimiz yaparak, hayata elleriyle katýlmanýn zevkini aldýk ellerinden. Düþmesin diye kolladýk, terler diye koþmasýna izin vermedik. Bir cam fanusun içinde temiz ve özenli, dikkatli ve aþýrý düzenli bir hayat sunduk onlara. Koruyalým derken, öyle þefkate boðduk ki, büyüdüklerinde hayatý yalnýz yaþayacaklarýný unuttuk. Kendi özgüven problemlerimizi tamir edelim derken, ertelemeyi ve beklemeyi sevmeyen, her istediði anýnda olsun isteyen nesiller mi yetiþtirdik acaba? Ýnsan ne kadar da kolay alýþýyor her þeyin hazýrýna ve kolayýna. Sanki hep olacakmýþ, sanki hep gelmesi gerekiyormuþ gibi inanýyoruz. Azýcýk bir gecikme olsa ya da isteklerimiz bizim arzu ettiðimiz gibi olmasa hemen þikâyete baþlýyoruz. “Niye ben, niye bana!” diye söyleniyoruz. Sanki kaderin hükmü bizim lehimize deðil de aksine iþliyormuþ gibi sürekli þikâyet ediyoruz. Kendimizi sonsuz bir emniyette hissetmeyeli ne kadar oldu acaba? Ne kadar zamandýr, sadece O’nun tarafýndan sürekli korunduðumuzu hissedebiliyoruz? Sanýrým dikey iliþki zayýflayýnca, yataydaki iliþkilerimizde yolunu ve yönünü þaþýrýyor. Ýyi olsun, iyi yapalým derken, fýtratýn gidiþini ve akýþýný bozuyoruz. Görünürde nice þefkatli davranýþ ve tutum vardýr ki, aslýnda karþýmýzdakine zarar verir. Onun gerçekten büyümesine, hayata tutunmasýna ve acýyla baþ etmesine engel olur. Þefkatle kabuðunu zamansýz açtýðýmýz her tohum, rüzgâra ve yaðmura dayanýksýz olur. Çabuk yýpranýr, açmadan çürür gider. Çocuklarýmýzý büyütürken, daha doðrusu onlarýn büyüme serüvenine eþlik ederken, acele etmeyelim, aceleye getirmeyelim. Öðrenmeleri ve görmeleri için zaman tanýyalým, biraz bekleyelim, hemen koþmayalým, kendi kalkabilecekse, bu zaferi elinden almayalým. Bekleyen, gönderilenin kýymetini daha iyi bilir, onu daha iyi korur. Onlarýn terbiyecisi deðil, yol arkadaþý olalým. Birbirimizin imtihaný olmak yerine birlikte imtihan olmanýn, birlikte büyümenin tadýný keþfedelim. Küçük yaþlarýndan itibaren küçük sorumluluklar verip takdir ederek, bundan lezzet almalarýna imkân saðlayalým. Deneyerek, yaþayarak öðrenmelerine izin verelim. Tabiî ki rehberlik yapalým onlara, ama biz bile bu yaþýmýzda nasihat edilmesinden hiç hoþlanmadýk ki.... Öncelikle onaylamasak da, onun ne yaþadýðýný ve ne düþündüðünü anladýðýmýzý hissettirmeliyiz. Sonrada onu çok sevdiðimizi, her zaman yanýnda olduðumuzu söylemeliyiz. Onlarý yaþadýklarý sürece her acýdan ve her düþüþten koruyamayýz, yaþadýklarý her ânýn içinde, bütün hayatlarý boyunca onlara eþlik edemeyiz. Dürüst ve samimî, seven ve kabul eden bir yol arkadaþý olmak daha destekleyici olacaktýr. Modern zamanýn bencillik ve narsizm gibi hastalýklarýna karþý, onlarý daha çok koruyacaktýr. Anne baba olmak gerçekten zor. Ama zor olduðu kadar da eþsiz bir tecrübe. Belki de hiçbir þey, hiçbir yaþanmýþlýk bu kadar büyütücü olamazdý.
renkli:Mizanpaj 1
3/13/2010
2:11 PM
Page 1
C M YK Ü M Ý TV Â R O LU N U Z : Þ U Ý S T Ý K B A L ÝN KILÂBI ÝÇÝNDE EN YÜKSEK GÜR SADÂ ÝSLÂMIN SADÂSI OLACAKTIR
New York’ta tuz yasaðý NEW YORK þehir meclisi, þehirdeki restoranlarda tuz kullanýlmasýný yasaklamaya hazýrlanýyor. Daily Mail gazetesinin haberine göre, meclis üyesi Felix Ortiz, yemeklerinde tuz kullanan aþçýlara para cezasý verilmesini öngören bir tasarýyý il meclisine sundu. Ortiz, teklifinin kabul edilmesinin, kalp hastalýklarýndan korunmada “dev bir adým” olacaðýný belirtti. Felix Ortiz, yapýlan araþtýrmalarýn, tüketilen tuz oranýný düþürmenin damar hastalýklarý, felç ve kalp krizi riskini en az sigarayý býrakmadaki kadar azalttýðýný ortaya koyduðunu da söyledi. Teklife göre, yemeklerde tuz kullanýlmasý yasaklanmasýna raðmen, masalarda tuzluk bulunabilecek. New York kenti daha önce de restoranlarda trans yaðlarý yasaklamýþtý. Ankara / aa
HABERLER
Y 14 MART 2010 PAZAR
Gez dünyayý, gör Muðla’yý ÝNGÝLÝZ THE TIMES GAZETESÝ TARAFINDAN TÜRKÝYE’DE GÝDÝLMESÝ GEREKEN GÝZLÝ KALMIÞ BÖLGELER OLARAK GÖSTERÝLEN 6 YERDEN 5’Ý, MUÐLA ÝL SINIRLARI ÝÇÝNDE YER ALIYOR.
Gelibolu'daki þehitlikler havadan tanýtýlacak.
Çanakkale Þehitlikleri havadan gezilebilecek
ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü öðretim üyesi ve Havacýlýk Topluluðu Akademik Danýþmaný Yrd. Doç. Dr. Cafer Türkmen, Gelibolu Yarýmadasý Tarihi Millî Parký’nda bulunan þehitlikleri havadan tanýtmayý planladýklarýný bildirdi. Türkmen, projesede ‘mikrolayt’ ve ‘motorlu delta kanat’ olarak adlandýrýlan 2 kiþilik hava araçlarýný kullanacaklarýný söyledi. Projenin, bölgede ilk defa uygulanacaðýný dile getiren Türkmen, ‘’Baþlan gýç aþamasýnda 3 hava aracýyla hizmet vereceðiz. Hava araçlarý günde ortalama, toplam 20 saat çalýþacak. Kilye Koyunda bulunan ana tanýtým merkezindeki kýsa bir tanýtýmýn ardýndan, yarým saat içerisinde þehitliklerin havadan gezilmesini saðlayacaðýz’’ diye konuþtu. Çanakkale / aa
Anne baba olmak hastalýktan koruyor
The Times Gazetesi’nin ‘’Gizli Türkiye: 6 gizli tatil yeri’’ baþlýklý haberinde Þövalye Adasý, Fethiye Ölüdeniz’deki Faralya Köyü, Marmaris’in Selimiye ve Söðüt, Ula’nýn Akyaka Köyü Bodrum’daki Ortakent ve Kaþ’taki Bezirgan Köyüne yer verildi. FOTOÐRAFLAR : AA
THE Times Gazetesi’nin ‘’Gizli Türkiye: 6 gizli tatil yeri’’ baþlýklý haberinde Fethiye’deki Þövalye Adasý, Fethiye Ölüdeniz’deki Faralya Köyü, Marmaris’in Selimiye ve Söðüt, Ula’nýn Akyaka Köyü Bodrum’daki Ortakent ve Kaþ’taki Bezirgan Köyüne yer verildi. Marmaris Belediye Baþkaný Ali Acar, “Söðüt ve Selimiye, doðal güzel liði ve bozulmamýþ doðasý ile ön plana çýkmýþ
yerler. Bu deðerlerimizi çok hassas bir þekilde korumamýz ve kul lanmamýz lâzým. Doðal güzel liklerimizin korunmasý ve Marmaris’in deðerini bir kat daha arttýrmak için üzerimize düþün her þeyi yapýyoruz’’ dedi. Acar, Türkiye’ye tatile gelen insanlarýn çarpýk yapýlaþma, betonlaþma ve þehirerin yoðun trafiðinden kaçtýðýna iþaret ederek, ‘’Turistler Marmaris’e sadece
konaklamaya gelmiyor. Bu çevreyi geziyor dolaþýyor. Bölgemize çevre bilinci olan turistler geliyor. Turist tatil yaptýðý yerde tabiatýn korunmasýný istiyor’’ diye konuþtu. The Times gazetesinin haberinde, söz konusu yerlerin az sayýda insan tarafýndan bilindiði, trafik gürültüsünden uzak olduðu, tabiî güzel likleriyle öne çýktýðý anlatýlýyor. Muðla / aa
YAPILAN bir araþtýrma, en fazla 2 olmak üzere çocuk sahibi olmanýn saðlýk için iyi olduðunu ortaya koydu. Araþtýrmacýlarýn 1935 ila 1968’de doðan Norveçli 1,5 milyon kadýn ve erkeði kapsayan çalýþmasýna göre, anne baba olup olmama, kanserden kalp hastalýklarýna ve alkolikliðe kadar pek çok rahatsýzlýk üzerinde etkili. Daily Mail gazetesinin haberinde, ancak anne baba olmanýn saðlýða iyi gelmesinin de çocuk sayýsýna baðlý olduðu vurgulandý Tek çocuk ya da hiç çocuk sahibi olmama, araþtýrmaya konu olan hastalýklarýn tamamýna yol açabilirken, fazla çocuk da beraberinde getirdiði malî ve duygusal stres yüzünden zararlý olabiliyor. Ýngiliz ve Norveçli araþtýrmacýlarýn, Sosyal Bilim ve Týp dergisinde yayýmlanan makalesine göre 3 çocuk saðlýk için hem iyi hem kötü olabilirken, en ideali iki çocuk sahibi olmak. Ancak diðer faktörler gözönünde tutulmadan sadece mutluluk faktörü dikkate alýndýðýnda en idealin 3 çocuk olduðu belirtiliyor. Ankara / aa