renkli:Mizanpaj 1
3/16/2010
3:12 PM
Page 1
C M YK
A. Turan Alkan Adem Yavuz Arslan Ahmet Taþgetiren Turgut Ýnal Taha Akyol Cüneyt Ülsever Emre Aköz Hüseyin Gülerce Mehmet Altan Mustafa Akyol Mustafa Özcan Necmiye Alpay Cihan Aktaþ Orhan Miroðlu Önder Aytaç Özcan Ünlü Resul Tosun Roni Margulies Semih Ýdiz Sevan Niþanyan Teodora Doni Thomas Michel Ian Markham Jane Smith
BEKLEYÝNÝZ...
Y GERÇEKTEN HABER VERiR
DUYURU 23 Mart Salý günü vereceðimiz “Aydýnlarýn Gözüyle Said Nursî” ilâvemiz için ek gazete taleplerinizi 19 Mart Cuma akþamýna kadar Abone Servisimize bildirmenizi bekliyoruz. Telefonlarýmýz: 0 (212) 630 48 35, 0 (212) 655 88 59’dan 219-220, (0 532) 267 27 72, (0 535) 941 80 46, (0 536) 417 56 16
Not: Ýlâveler gazeteyle birlikte YAYSAT’la gönderilecektir.
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR 17 MART 2010 ÇARÞAMBA/ 75 Kr
YIL: 41 SAYI: 14.383
www.yeniasya.com.tr
Darbe yargýsýyla adalet olmaz DARBE ÜRÜNÜ ANAYASA VE YASALARA GÖRE ÇALIÞAN YARGI SÝSTEMÝNDEN ADALET VE HÜRRÝYET ÇIKMAZ. SÝVÝL BÝR ANAYASA YAPILMALI
Demokrat Yargý Derneði Eþbaþkaný Doç. Dr. Osman Can, Türkiye'de sivil bir anayasa yapýlmasý gerektiðini belirterek, ''Anayasamýz darbe anayasasý, yargýya iliþkin bütün yasalar darbe yasasý. Hukuk sistemimiz böyle oluþturulmuþ; sistem bunun üzerine kurulmuþken hukukun üstünlüðünü, adaleti ve özgürlüðü ifade etmez'' þeklinde konuþtu.
YARGIYA AB STANDARTLARI ÞART
Türkiye'de hukuk sistemini toplumun kurmadýðýný ifade eden Can, ''Türkiye sivil anayasa yapmalý. Siyasîler bu tabloyu çok net ortaya koymalý. Aksi takdirde bundan sadece iktidar partisi deðil, tüm partiler zarar görür. Siyaset yargýyý Avrupa standartlarýna yerleþtiremediði sürece Türkiye çok büyük zarar görür. Sivil anayasa þart'' dedi. Haberi sayfa 5’te
Doç. Dr. Osman Can
GENELKURMAY BAÞKANI ORG. BAÞBUÐ'DAN
Meclisin yetkisi kâðýt üzerinde
Basýna askerî yargý tehdidi
TBMM Anayasa Komisyonu Baþkaný ve AKP Ýstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, anayasa deðiþikliðine iliþkin, ‘’Anayasa deðiþtirme konusu Meclisin elinde hukuken var, ama fiilen yok’’ diyerek, Meclisin yetkilerinin kâðýt üzerinde kaldýðýna iþaret etti. Haberi sayfa 4’te
MHP’de Aytaç Durak krizi
MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli, ‘’Bize herhangi bir þekilde disiplin soruþturmasýna sebebiyet verdirmeden Sayýn Büyükþehir Belediye Baþkaný (Aytaç Durak) ve Belediye Meclis üyesi partimizden istifa etmelidir”dedi. Haberi sayfa 4’te
“ÞÝMDÝYE KADAR SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMADIK, AMA...” Askerî Ceza Kanununun 95. maddesinin ast-üst iliþkilerini zedelemeye iliþkin olduðunu belirterek, ‘’Verdiðiniz beyanatlar, konuþmalar vesaire eðer Silâhlý Kuvvetlerdeki ast-üst iliþkilerini zedelemeye yönelik olursa kovuþturma açýlabilir. Þimdiye kadar suç duyurusunda bulunmadýk, ama bundan sonra belli olmaz’’ diyen Baþbuð, bir gazetecinin ‘’O zaman çok kiþi hakkýnda kovuþturma açýlabilir’’ sözüne ‘’Mahkeme karar verir, ben bilmem’’ diye karþýlýk verdi. Haberi 4’te
Kafes iddianamesi mahkemede POYRAZKÖY DÂVÂSIYLA BÝRLEÞTÝRÝLMESÝ ÝSTENDÝ
Poyrazköy dâvâsýyla birleþtirme talebiyle Ýstanbul 12. Aðýr Ceza Mahkemesine gönderilen Kafes iddianamesi, mahkeme tarafýndan incelenmeye baþlandý. 3 tutuklu 33 þüphelinin yer aldýðý iddianamenin bir numaralý þüphelisi emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öðütçü. 65 sayfadan oluþan ve 6 ek klasörü bulunan iddianamede yer alan amiraller ‘örgüt üyeliði’ ile suçlanýyor. Haberi sayfa 4’te
Toplumu cemaatler ayakta tutuyor H. Hüseyin Kemal’in röportajý sayfa 6’da ISSN 13017748
ÖZGÜR-DER Baþkaný Rýdvan Kaya
FOTOÐRAF: AA
AMÝRALLER ÖRGÜT ÜYELÝÐÝ ÝLE SUÇLANIYOR
KUDÜS’TE GERGÝN GÜN—
Kudüs’te Eski Kent tamamýyla sýkýyönetim altýna alýnýrken, Filistinlilerin Eski Kent’e giriþlerine izin verilmedi. Özellikle Þam Kapýsý ile Aslanlý Kapý civarýnda askerler giriþlere izin vermezken, yaklaþanlar da daðýtýldý. El Ýssaviye gibi Kudüs’ün bazý mahallelerinde çatýþmalar çýktý. Aslanlý Kapýnýn giriþinde 2 kiþi yaralandý ve gözaltýna alýndý. Ayrýca Batý Þeria’da 2 kiþi yaralandý ve Ramallah giriþinde de çatýþmalar meydana geldi. Haberi sayfa 7’de
Ýsrail, ABD’yi takmýyor
ABD’nin Ýsrail-Filistin barýþ görüþmeleri için diplomatik ataða geçtiði sýrada Ýsrail’in Kudüs’te yeni inþaat planlarýný onaylamasýnýn meydana getirdiði gerginliðe raðmen Ýsrail Baþbakaný Netanyahu, kararlý olduklarýný bildirdi. Bundan dolayý çýkan gerginlik, Ýsrail ve Filistinli taraflar arasýnda mekik diplomasisi baþlatma amacýyla önceki gün bölgeye gelmeyi planlayan, ABD’nin Ortadoðu özel temsilcisi George Mitchell’a gezisini tehir ettirdi. Haberi sayfa 7’de
TALEBELERÝ HAFIZ ALÝ’YÝ ANLATIYOR
Mustafa Öztürkçü’nün yazý dizisi sayfa 2’de
renkli:Mizanpaj 1
2
3/16/2010
3:44 PM
Page 1
C M YK
LÂHÝKA
YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
Dünya, ahirete nisbeten bir zindan hükmündedir
‘‘
lahika@yeniasya.com.tr
Belki sevmediðiniz þey hakkýnýzda hayýrlýdýr. Bazan da sevdiðiniz birþey sizin için þer olur. Allah herþeyi bilir, siz bilmezsiniz. Bakara Sûresi: 216 / Âyet-i Kerime Meâli
Hafýz Ali Efendi'nin talebelerinden Hasan Ergünal: .. Bediuzzaman Said Nursi
Hocam ehl-i velâyet ve keþif idi
‘‘
Ýnsan-ý mü’mine nur-u imân ile gösterir ki, mevt idâm deðil, tebdili mekândýr; kabir ise, zulümâtlý bir kuyu aðzý deðil, nurâniyetli âlemlerin kapýsýdýr. Dünya ise, bütün þâþaasýyla, âhirete nisbeten bir zindan hükmündedir
Z
îruhlarýn en eþrefi ve þu bayramlarda kemiyet ve keyfiyet cihetiyle en ziyâde istifade eden insan, dünyaya pek çok meftun ve mübtelâ olduðu halde, dünyadan nefret ve âlem-i bekaya geçmek için, eser-i rahmet olarak, iþtiyâkengîz bir hâlet verir. Kendi insaniyeti dalâlette boðulmayan insan, o hâletten istifade eder, rahat-ý kalb ile gider. Þimdi, o hâleti intâc eden vecihlerden, numune olarak beþini beyân edeceðiz. • Birincisi: Ýhtiyarlýk mevsimiyle dünyevî, güzel ve câzibedar þeyler üstünde fenâ ve zevâlin damgasýný ve acý mânâsýný göstererek, o insaný dünyadan ürkütüp, o fânîye bedel, bir bâkî matlûbu arattýrýyor. • Ýkincisi: Ýnsanýn alâka peydâ ettiði bütün ahbablardan yüzde doksan dokuzu, dünyadan gidip diðer bir âleme yerleþtikleri için, o ciddî muhabbet sâikasýyla o ahbabýn gittiði yere bir iþtiyak ihsan edip, mevt ve eceli mesrurâne karþýlattýrýyor. • Üçüncüsü: Ýnsandaki nihayetsiz zayýflýk ve âcizliði, bâzý þeylerle ihsâs ettirip, hayat yükü ve yaþamak tekâlifi ne kadar aðýr olduðunu anlattýrýp, istirahate ciddî bir arzu ve bir diyâr-ý âhere gitmeye samimî bir þevk veriyor. • Dördüncüsü: Ýnsan-ý mü’mine nur-u imân ile gösterir ki, mevt idâm deðil, tebdil-i mekândýr; kabir ise, zulümâtlý bir kuyu aðzý deðil, nurâniyetli âlemlerin kapýsýdýr. Dünya ise, bütün þâþaasýyla, âhirete nis beten bir zindan hükmündedir. Elbette, zindân-ý dünyadan bostân-ý cinâna çýkmak ve müz’ic daðdaða-i hayat-ý cismâniyeden âlem-i rahata ve meydan-ý tayerân-ý ervâha geçmek ve mahlûkatýn sýkýntýlý gürültüsünden sýyrýlýp huzûr-u Rahmân’a gitmek, bin can ile arzu edilir bir seyahattir, bel ki bir saadettir. • Beþincisi: Kur’ân’ý dinleyen insana, Kur’ân’daki ilm-i hakikati ve nur-u hakikatle dünyanýn mahiyetini bildirmekliðiyle, dünyaya aþk ve alâka pek mânâsýz olduðunu anlatmaktýr. Yani, insana der ve ispat eder ki: “Dünya bir kitâb-ý Samedânîdir. Huruf ve kelimâtý nefislerine deðil, bel ki Baþkasýnýn zât ve sýfât ve esmâsýna delâlet ediyorlar. Öyle ise mânâsýný bil, al; nukuþunu býrak, git. “Hem bir mezraadýr. Ek ve mahsülünü al, muhâfaza et; müzahrafâtýný at, ehemmiyet verme. “Hem birbiri arkasýnda dâim gelen geçen aynalar mecmûasýdýr. Öyle ise onlarda tecel lî edeni bil, envârýný gör ve onlarda tezâhür eden esmânýn tecel liyâtýný anla ve Müsemmâlarýný sev; ve zevâle ve kýrýlmaya mahkûm olan o cam parçalarýndan alâkaný kes. “Hem seyyar bir ticaretgâhtýr. Öyle ise alýþ veriþini yap, gel; ve senden kaçan ve sana iltifat etmeyen kafilelerin arkalarýndan beyhûde koþma, yorulma. “Hem muvakkat bir seyrangâhtýr. Öyle ise nazar-ý ibretle bak ve zâhirî çirkin yüzüne deðil, bel ki Cemîli Bâkîye bakan gizli, güzel yüzüne dikkat et, hoþ ve faydalý bir tenezzüh yap, dön; ve o güzel manzaralarý irâe eden ve güzel leri gösteren perdelerin kapanmasýyla, akýlsýz çocuk gibi aðlama, merak etme. “Hem bir misafirhânedir. Öyle ise onu yapan Mihmandâr-ý Kerîmin izni dairesinde ye, iç, þükret; kanunu dairesinde iþle, hareket et. Sonra arkana bakma, çýk, git; herzekârâne fuzûlî bir sûrette karýþma. Senden ayrýlan ve sana âit olmayan þeylerle mânâsýz uðraþma ve geçici iþlerine baðlanýp boðulma” gibi zâhir hakikatlerle dünyanýn iç yüzündeki esrârý gösterip dünyadan müfârakatý gayet hafifleþtirir, bel ki hüþyar olanlara sevdirir ve rahmetinin herþeyde ve her þe’ninde bir izi bulunduðunu gösterir. Ýþte Kur’ân, þu beþ veche iþaret ettiði gibi, baþka hususî vecihlere dahi âyât-ý Kur’âniye iþaret ediyor. Veyl o kimseye ki, þu beþ vecihten bir hissesi olmaya. Sözler, 17. Söz, s. 186-187 LÜGATÇE:
zîruh: Ruh sahibi. kemiyet: Nicelik, sayý itibariyle. keyfiyet: Nitelik, kalite. âlem-i beka: sonsuzluk âlemi, ahiret.
iþtiyâkengîz: Þiddetli istek ve arzu saçan. bostân-ý cinân: Cen net bahçeleri. müz’ic: Rahatsýz eden, sýkýntý veren.
MUSTAFA ÖZTÜRKÇÜ m.ozturkozturkcu@hotmail.com
M
erhum Hafýz Ali Ergün, Ýslâmköy’ünde (Isparta), babadan kalma, kendisine ait olan kerpiçten yapýlý mütevazi bir evde dünyaya gelmiþtir. (Hafýz Ali’nin evinin yerinde þu anda Kýz Kur’an Kursu bulunmaktadýr.) Doðumu mahkeme kayýtlarýna göre Hicrî 1317, Milâdî 1896’dýr. Hafýz Ali Efendinin babasýnýn adý ise Fazlý’dýr. Fazlý Efendi’nin oldukça mütevazi, dindar ve dürüst bir yapýya sahip olduðunu Fazlý Efendi’yi bizzat gören zatlardan dinledik. Hafýz Ali Efendinin en büyük hususiyeti, Bediüzzaman Hazretleri 1926 yýlýnda Barla’ya sürgün edildiðinde büyük bir sadakatle iman ve Kur’ân hizmetinde bulunmuþ olmasýdýr. Risâle-i Nur eserlerinin satýr aralarýnda isminden ve hizmetlerinden çokça bahsedilen ve Nur’un kahramanlarýndan olan Hafýz Ali Efendi’nin hayatýný araþtýrdýðýmýzda, birçok güzel hususiyetlerinin olduðunu gördük. 2007 yýlýnýn Aralýk ayýnýn son günlerinde bizzat Ýslâmköy’e giderek yaptýðýmýz araþtýrmalarda Hafýz Ali Efendi’yi daha da yakýndan tanýma fýrsatýmýz oldu. Onu tanýyan ve bilen canlý þahitlerden ve talebelerinden bazý bilgi ve belgeler elde ettik. AÝLESÝ HAKKINDA BÝLGÝ Hafýz Ali Efendi eþinin ismi, Ümmühan’dýr. Salihat-ý nisvândan olan eþi Ümmühan Haným hayýrsever, etrafýna iyilik saçan biri olarak bilinmektedir. Ayrýca, bu bahtiyar hanýmefendi, Bediüzzaman Hazretlerinin iltifatlarýna ve duâlarýna mazhar olmuþtur. Bediüzzaman Hazretleri bizzat kendisine duâda bulunmuþtur. Hafýz Ali Efendinin çocuðu olmamýþtýr. Eþi Ümmühan Haným da, rahmet-i Rahman’a kavuþmuþtur. Mezarý Ýslâmköy Kabristanýndadýr. Ýslâmköy’e yaptýðýmýz seyahatlerde Ýslâmköy Mezarlýðý’nda Ümmühan Haným’ýn mezarýný çokça aramamýza raðmen bulamadýk. Ancak, ruhlarýna bir Fatiha göndermekle yetindik. Ayrýca, Hafýz Ali Efendi’nin iki kýz kardeþi olduðunu, fakat ikisinin de vefat ettiðini öðrendik.
BEDÝÜZZAMAN’LA TANIÞMASI Bediüzzaman’ýn 1927 yýlýnda Barla’ya gelmesi, sadece beldenin deðil milyonlarca insanýn hayatýný etkileyecek bir dönüm noktasý olur. Kutlu misafir, yýl lar sonra Barla’dan ayrýldýðýnda, o güne kadar adý saný bilinmeyen bu küçük kasaba, artýk ül kenin her tarafýna kök salmýþ bir iman hareketinin merkezi hâline gelir. Barla’daki yýl larýn her âný, Bediüzzaman ve talebeleri üzerinde çeþit çeþit baský, takip ve eziyetler altýnda geçer. Buna raðmen Üstad, yýl lar sonra o günleri “hayatýnýn en mesut yýl larý” olarak yâd eder. Çünkü kader-i Ýlâhî hayatýnýn en mesut günleri olarak yâd edeceði yýl larýný geçireceði insanlarý etrafýnda toplar. Ýþte bu insanlardan biri de Hafýz Ali Aðabeydir. “Bir hoca efendi gelmiþ” haberi karþýsýnda Barla’ya giderek Üstadý ziyaret eder. Artýk aradýðýný bulmuþtur…
vefat ettiklerini öðrendik. Hayatta olan talebeleriyle tek tek görüþtük. Ýþte, talebelerinin bize anlattýklarý hatýralar:
Hacý Hafýz Hasan Ergünal Hafýz Ali’den Kur’ân ve Kur’ân hattý dersi alan Hasan Ergünal’ýn bize ulaþtýrdýðý hatýralar þöyle: “Ben Üstad’ý 1945’te Emirdað’da ziyaret ettim. Risâle-i Nur’u 7-8 sene evvel yazmaya baþlamýþtým. Üstad bizim köye ziyarete geldikten sonra artýk tekrar tekrar ziyaretine gittim. Ýþte bir gün þunu da götüreyim, bunu da götüreyim de duâsýný alsýn diye çabalýyordum. Üstad’a vardýðýmda ben hiçbir þey söylemeden dedi ki: ‘Kardeþim! Benim talebelerim kader-i ezelîde tayin edilmiþler; onlar bana geliyor, ben hiç kimseyi çaðýrmýyorum.’ “Üstad, kalbimi okumuþtu… Nasýl ki, Üstad Hazretleri Van’dan çýkarýlýrken, ‘Kader-i Ýlâhî beni sevk ediyor’ diyor. Öyle de 8. Þuâ’da Gavs-ý Azam tarafýndan isimleri sayýlan 7-8 kiþi de kader-i ezelîden sevk edilmiþ. Onun için
zýsýdýr” dedi. Onun hocasý Hafýz Ali Aðabey’den baþkasý deðildi. “Ben beþinci sýnýfta yazmaya baþladým, hâlâ da yazýyorum. Siz de mümkünse eski yazýyý öðrenin, bunlarý okuyun. Bakýn bu Otuz Üçüncü Söz (Pencereler) Risâlesi, bunu kendim yazdým. Dünyanýn fenlerinden istifade ediyoruz. Bende bütün kül liyat var, fakat o zamanki aðabeylerin yazýlarý o kadar güzeldi ki, o yüzden utandým, Üstad’a götürmedim. “Ahirette Risâle-i Nur Talebelerinin bayraktarý olacak Hafýz Ali Aðabey nasýl bir insandý?” diye sordum Hasan amcaya. Þöyle dediler: “Kendisi imamdý ve hafýzdý. Gayet güzel Kur’ân-ý Kerim okurdu. Çiftçilik de yapýyormuþ. Onun evi köyün öbür tarafýnda idi. Risâle-i Nur’a intisaptan sonra devamlý yazar, akþam namazýndan yatsýya kadar duâlarýný okurdu. Yatsýyý talebeleriyle kýlar, fazla oyalanmadan yatardý. Þafaktan evvel kal kar, Cevþen’ini okur, sonra talebeleri gelirdi. 10-15 çocuk oku tuyordu; dört tane hafýz çýkardý. Namazdan
‘‘
“Hocam Hafýz Ali Efendi, gayet güzel Kur’ân-ý Kerim okurdu. Risâle-i Nur’a intisaptan sonra devamlý yazar, akþam namazýndan yatsýya kadar duâlarýný okurdu. Yatsýyý talebeleriyle kýlar, fazla oyalanmadan yatardý. Þafaktan evvel kalkar, Cevþen’ini okur, sonra talebeleri gelirdi.” Hafýz Ali Efendi'nin talebesi Hasan Ergünal, bizimle Üstad Hazretleri ve Hafýz Ali Aðabeyle ilgili hatýralarýný paylaþtý.
Daha sonra Hafýz Ali, Risâle-i Nur Talebelerinin saff-ý evvel lerinin mümtaz simalarýndan biri hâline gelir. Nur’un kahramaný olan bu zât, Bediüzzaman Hazretleri Eskiþehir Hapsinden 1936’da çýktýktan ve Kastamonu vilâyetine gönderildikten sonra, Ýslâmköy’ü ve civarý Nur Talebelerinden bir heyet teþkil eder. Gece gündüz durmadan Nur Risâlelerini bir matbaa gibi el yazýlarýyla çoðaltýp neþretmek için, çok büyük gayretler sarf eder. Adeta insanlardan yapýlý bir matbaa makinesi gibi Nur Risâlelerini çoðaltmak için sarf ettiði gayret ve yaptýðý büyük hizmetlerden dolayý “Nur Fabrikasý Sahibi” ünvanýný kazanýr. Merhum Atabeyli Tahiri Mutlu Aðabey gibi büyük bir velî insan, 1935’lerden sonra, Merhum Hafýz Ali Efendi’nin Nur Fabrikasý dairesinde yetiþen þahsiyetlerden biridir. TALEBELERÝ HAFIZ ALÝ’YÝ ANLATIYOR Ýslâmköylü Hafýz Ali Ergün Efendi’den ders alan, ona talebe olan zâtlarý araþtýrýrken, bazýlarýnýn hâlen hayatta olduklarýný, bazýlarýnýnsa
biz çok bahtiyarýz. Nasip olmuþ… Zannetmeyin ki, herkes kendisi yazmýþ bu Risâleleri.” “Üstadýmýz Bediüzzaman Hazretleri, her halde 1954 yýlý idi, þimdi Isparta’da müzede bulunan o arabayla Ýslâmköy’e geldi. ‘Ben niye geldim, biliyor musunuz? Ben sizi tebrike geldim. Sizin yazdýðýnýz bu eserlerin dünyaya duyurulmasýna ve neþrine sebep olduðunuz için sizi tebrike geldim’ dedi ve gitti. Ben bir müddet sonra Üstad’ý tekrar ziyarete gittim. Þöyle dedi: ‘Kim var sizin Ýslâmköy’de bu risâleleri yazan, sen hepsine selâm söyleyeceksin. ‘Sizin yazdýðýnýz bu eserlerin dünyaya duyurulmasýna ve neþrine sebep olduðunuzdan dolayý Üstad’ýnýz sizi tebrik ediyor’ diyeceksin’ dedi. “Risâle-i Nur’u binler kalemlerle en korkulu zamanlarda yazýp neþredenler Isparta ve köylerindeki talebelerdir. Misâl olarak Sav Köyünü göstermek kâfidir. Üstad Kastamonu’da bulunduðu zaman, Isparta’nýn yalnýz Sav Köyünde bin kadar kalem senelerce Nurlarý yazmýþ, çoðaltýlmasýnda çalýþmýþlardýr...“Savlý Marangoz Ahmet (r.h.) diyor ki: ‘Bizim köyümüz, üç yüz el li hanedir. Ýki hoca, bir hacý, üç adamdan baþka bütün evlerimize Risâletü’n-Nur girmiþtir. Kadýnlara, kýz çocuklarýna varýncaya kadar yazýyorlar. Hatta ümmîlerden–kýrk yaþýndan yukarý—yazý ya zan on kadar kardeþimiz vardýr.’ (Sikke-i T. Gaybi s. 46) “Bunlarýn yazdýklarýnýn bir kýsmý kendi el lerinde kaldý, bir kýsmý Türkiye’nin her tarafýna daðýldý. Þimdi de Amerika ve Avustralya’ya kadar yayýlmaya devam ediyor. Demek ki, Üs tad’ýn o zamanki müjdesi tahakkuk ediyor Ýnþal lahu Teâlâ.” ...... Hasan Ergünal Aðabey, çok güzel bir yazýyla yazýlmýþ kitabý gösterdi bize. “Bu sizin yazýnýz mý?” diye sordum. “Yok! Bu, benim hocamýn ya-
sonraki tesbihatý hep bir aðýzdan sesli yapýyor, Kur’ân okunduktan sonra da daðýlýyorduk. Bir kýsmýmýza da yazdýrýyordu. Ýþte o yazanlardan biri de bizdik…” ...... “Sene 1943 idi… Ben kül liyatýn büyüklerini yazmýþtým, bir de küçükleri yazmaya baþladým. Yirmi Dokuzuncu Söz’ü yazdým, hocamýn (Hafýz Ali Efendi) yanýma gittim. Yanýna oturt tu beni; baktý, baktý, dedi: ‘Kardeþ! Ben bugün kabristaný ziyarete gittim, onlarýn ahiret azýklarý hiç yoktu. Öyle vaveylâ ediyorlardý ki, ben o acýyý gördüm, daðlara kaçsam unutamayacaðým…’ Hocam aðlýyordu... “Hocam Hafýz Ali de ehl-i velâyet, ehl-i keþifti, çok defa gelip gidenlerin isimlerini söylerdi... Mübarek öyle bir veliydi. Hatta risâlelerde okumuþsunuzdur; Üstad Barla’da iken, ‘Benim duama âmin diyor, Hafýz Ali burada mý?’ diye soruyor. Bazý zaman mektuplar gelmediðinde Santral Sabri Aðabeyin köyüne (Bedre’ye) doðru ‘Ya imam! Mektuplarý göndermezsen indallah mes’ulsün…’ diye baðýrýr ve duyururdu. Kastamonu Lâhikasý’nda Üstadýmýzýn, Hafýz Ali Aðabeyin velâyetine iþ’ar eden ifadeleri vardýr: ‘Hafýz Ali kardeþ! Bir zaman Barla’da Cuma gecesinde duâ ederken, senin âmin sesini iki defa sarihan iþittim. Arkama baktým, dedim: ‘Hafýz Ali ne vakit gelmiþ?’ Dediler: ‘O burada yoktur.’ Ben þimdi o vakýadan diyebilirim ki, üç dört saat mesafeden duâma âminini iþittirmesi, 30 günlük mesafeden buradaki zaif dâvet ve duama kuvvetli ve tesirli bir âmin hükmünde olan yazýlarýn imdadýma yetiþmesi, çok manidar bir tevafuktur.’ (Kastamonu Lâhikasý, s. 30) “…Hafýz Ali’nin bu mektubunu aldýðýmdan ya altý, ya yedi gün evvel, Karadað’dan birden diyordum: ‘Yahu! Ata et, aslana ot atma; aslana et, ata ot ver.’ Bu kelimeyi, beþ- altý defa, hoþuma gitmiþ, tekrar ediyordun. Ya Hafýz Ali benden evvel yazmýþ, bana da söylettirdi veyahut ben evvel söylemiþim, ona yazdýrmýþým… Yalnýz bu garip tevafukta bir farkýmýz var: O, öküze ot demiþ; ben ata ot demiþim!’ (Kastamonu Lâhikasý, s. 255)” -DEVAM EDECEK-
renkli:Mizanpaj 1
3/16/2010
3:31 PM
Page 1
C M YK
3
HABER
YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Yazý Ýþleri Müdürü Mustafa DÖKÜLER
Mehmet KUTLULAR
Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN
Genel Müdür
Recep TAÞCI Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Kâzým GÜLEÇYÜZ Abdullah ERAÇIKBAÞ
Spor Editörü Erol DOYRAN
Haber Müdürü Faruk ÇAKIR Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN
Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24,Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Ýhlas Gazetecilik A.Þ.Tel (0212) 4543000Daðýtým:DoðanDaðýtýmSat.vePaz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
ISSN 13017748
Yenilenebilir enerji dersleri geliyor ALMANYA’NIN yenilenebilir enerji konusunda örnek gösterilen eðitim sistemi, AB projesi kapsamýnda Danimarka, Ýspanya ve Belçika ile Türkiye’ye de taþýnacak. Proje kapsamýnda, meslek lisesi düzeyinde Türkiye’nin ilk ‘’Yenilenebilir Enerji Laboratuvarý’’ Ýzmir’de, proje ortaðý okulda kurulacak. Okul, Millî Eðitim Bakanlýðý’ndan, yenilenebilir enerjinin meslek liselerinde dal olarak okutulmasý talebinde bulunacak. Almanya koordinatörlüðünde, Ekim 2009’da baþlayan projenin Türkiye’deki ortaðý Buca Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Bilgisayar Öðretmeni ve Proje Koordinatörü Buray Tüzün, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, AIRE (Yenilenebilir Enerji Alanýnýn Meslekî ve Teknik Eðitime Adaptasyonu) projesinin ‘’yenilik transferi’’ olduðunu belirtti. Tüzün, güneþ enerjisiyle ilgili çalýþmalarýnýn ardýndan, rüzgâr enerjisine yöneleceklerini, okula küçük boyutlarda bir rüzgâr tribünü oluþturacaklarýný belirterek, yenilenebilir enerji ile ilgili öðrencilere uygulamalý eðitim vereceklerini sözlerine ekledi. Ýzmir / aa
Mezarýn da sahtesi oldu BÜYÜKÞEHÝR Belediyesi sýnýrlarýna bir süre önce dahil olan Adana’nýn merkez Sarýçam ilçesine baðlý Ýncirlik beldesinde, mezarlýk yerinin artýk para karþýlýðý satýlacaðý duyulunca ‘’cesetsiz mezarlar’’ türemeye baladý. Alýnan bilgiye göre, eski adýyla belde, yeni adýyla Ýncirlik Mahallesinde, ‘’Aile mezarlýðý’’ yazýlý tabelâlarý kapýp mezarlýðýn yolunu tutanlar yer kapma yarýþýna girince mezarlýkta neredeyse adým atacak yer kalmadý. Yakýnlarýnýn mezarýný ziyaret etmek isteyenler demir parmaklýklara týrmanarak geçmek zorunda kalýrken, yaþlýlar mezar ziyaretinden tamamen mahrum kalýyor. Etrafýný çevirdiði mezarlýða baþka cenazelerin gömülmesini engellemek isteyenler sahte mezar da yapmaya baþladý. Mezar kapma yarýþýný abartanlar, dýþarýdan getirdikleri topraklarý, etrafýný çevirdikleri yerlere dökerek mezar görüntüsü vermeye çalýþýrken, bu duruma mezarlýk bekçisinin engel olamadýðý bildirildi. Adana / aa
Yedikleri pastadan zehirlendiler KAHRAMANMARAÞ’TA 75. Yýl Ýlköðretim Okulu’nda 14 öðrenci, yedikleri pastadan zehirlenerek hastaneye kaldýrýldý. Alýnan bilgiye göre, 75. Yýl Ýlköðretim Okulu 3/C sýnýfý öðrencileri tarafýndan düzenlenen eðlence programýnda, ikram edilen pastadan yiyen ve rahatsýzlanan 14 öðrenci, Kahramanmaraþ Kadýn Doðum ve Çocuk Hastalýklarý Hastanesi’ne kaldýrýldý. Gýda zehirlenmesi þüphesiyle hastanede tedavi altýna alýnan öðrencilerin saðlýk durumlarýnýn iyi olduðu bildirildi. Kahramanmaraþ / aa
103 kaçak küçükbaþ hayvan ele geçirildi HATAY’IN Yayladaðý ilçesinde, Türkiye’ye yasa dýþý yollardan getirildiði belirlenen 103 küçükbaþ hayvan ele geçirildiði bildirildi. Alýnan bilgiye göre, devriye görevi yapan Ýlçe Jandarma Komutanlýðý ekipleri, Suriye sýnýrý yakýnlarýnda Yeditepe beldesi kýrsalýnda 103 küçükbaþ hayvan ele geçirildi. Yetkililer, olayla ilgisi bulunan G.Y’nin gözaltýna alýndýðý ve soruþturma baþlatýldýðýný bildirdi. Hatay / aa
NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 30 R. Ahir 1431 Rumî: 3 Mart 1426
Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta
Ýmsak 4.19 4.26 4.38 4.46 4.40 3.59 4.02 3.52 4.35 4.11 4.37
Güneþ 5.40 5.51 5.59 6.11 6.06 5.21 5.25 5.17 6.00 5.32 6.00
Öðle 11.54 12.04 12.13 12.24 12.19 11.35 11.39 11.30 12.14 11.46 12.13
Ýkindi 15.16 15.24 15.34 15.44 15.39 14.56 14.59 14.50 15.33 15.07 15.34
Akþam 17.56 18.05 18.14 18.25 18.21 17.36 17.40 17.32 18.15 17.48 18.15
Ankara Temsilciliðine 41. yýl ziyareti Yeni Asya Medya Grup Genel Müdürü Recep Taþcý, gazetenin kuruluþunun 41. yýlý dolayýsýyla Ankara temsilciliðini ziyaret ederek, çalýþanlara özel bir yemek verdi. Taþcý, burada yaptýðý konuþmada gazeteye verdikleri emek ve gösterdikleri yüksek performans sebebiyle Ankara Temsilciliði personeline bu hizmetlerinden ve fedakârlýklarýndan dolayý teþekkür etti. Temsilcilik çalýþanlarýný bir araya getiren yemek ve Genel Müdürmüzün Ankara ziyareti için teþekkür eden Ankara Temsilcisi Mehmet Kara bugüne kadar elde edilen muvaffakiyetlerin devamýný temenni etti. Yemek, çalýþanlara günün hatýrasýna verilen hediyelerin takdim edilmesiyle son buldu. Yeni Asya / Ankara
Zemin deðil, bina çürük ÝSTANBUL’DA 5 YILDA 125 BÝN BÝNA ÝNCELENDÝ. ARAÞTIRMANIN SONUCUNA GÖRE ESAS TEHLÝKE SAÐLAM ZEMÝNE YAPILMIÞ 5-8 KATLI ÇÜRÜK BÝNALAR. ÝSTANBUL Büyükþehir Belediyesi ve ODTÜ Deprem Mühendisliði Araþtýrma Merkezi, Ýstanbul Avrupa yakasýnda deprem riski yüksek Zeytinburnu, Fatih, Küçükçekmece, Bahçelievler, Bayrampaþa ve Güngören ilçelerinde ‘’bina inceleme’’ çalýþmasý gerçekleþtirdi. 5 yýlda tamamlanan çalýþma kapsamýnda 6 ilçede toplam sayýsý 125 bini bulan bütün konut ve iþyeri binalarý tek tek incelendi. Çalýþmanýn koordinatörlüðünü üstlenen Orta Doðu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öðretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Sucuoðlu’nun verdiði bilgiye göre, çalýþmayla, Ýstanbul depreminde yýkýlmasý veya önemli derecede hasar görmesi beklenen binalarýn tesbiti amaçlandý. Söz konusu 125 bin binanýn depremin doðrudan etkisi (yer sarsýntýsý) altýndaki durumu incelendi. Sývýlaþma, heyelan, tsunami gibi depremin dolaylý etkileri göz önüne alýnmadý. Ýki ayrý senaryo belirlendi. ‘’En kötü senaryo’’da, Kuzey Anadolu Fayý’nýn Marmara Denizi içinde kalan ve 1766’dan beri kýrýlmayan kýsmýnýn tamamen kýrýlmasý ve 7,5 büyüklüðünde deprem oluþturmasý hesaplandý. Ýkinci
“ZEMÝN TARTIÞMASI, SADECE ÞEHÝR EFSANESÝ’’
Ýstanbul'da binlerce binanýn meydana gelecek ilk depremde yýkýlacaðý tahmin ediliyor.
senaryoda ise kýsmî kýrýlma olmasý ve deprem büyüklüðünün 7,2’de kalmasý esas alýndý. Ýncelenen yapýlarýn 101 bin adedi betonarme, 24 bin adedi de yýðma taþýyýcý sisteme sahip binalardan oluþtu. Prof. Dr. Haluk Sucuoðlu, inceleme sonuçlarýna iliþkin bilgi verirken, yýðma binalarda önemli bir tehlike bulunmadýðýný ifade ederek, 7,5 büyüklüðündeki deprem senaryosuna göre önemli derecede hasar beklenen yýðma bina sayýsýnýn sadece 1.500 olduðunu belirtti. Sucuoðlu, ‘’Kaldý ki
çoðunluðu 2-3 katlý bu binalarýn yýkýlmasý durumunda bile can kaybýna neden olma olasýlýðý düþük’’ dedi. Þehirdeki esas tehlikenin beklendiði gibi ‘’5-8 katlý betonarme binalar’’ olduðunu belirten Sucuoðlu, Ýstanbul’da 7,2 büyüklüðünde deprem olmasý durumunda incelenen 100.665 betonarme binanýn 24.190’ýnýn çökmesi veya aðýr hasar görmesinin beklendiðini, 7,5 büyüklüðündeki deprem senaryosuna göre ise sayýsýnýn 43 bin 270’i bulduðunu bildirdi.
ARAÞTIRMA sonucunda yapýlan tesbitlerden zeminle ilgili olan kýsým þöyle: “Çürük zemin-saðlam zemin tartýþmasý Ýstanbul için sadece bir þehir efsanesi. Avrupa yakasýnda zeminin çok zayýf veya çürük olduðu bölgeler, dere yataklarý ve kýyýlardaki kýsmen dar alanlarda yer alýyor ve zaten bu alanlarda yapýlaþma yoðunluðu çok düþük. Bir baþka yanlýþ beklenti ise depremin en fazla kýyý bölgelerini vuracaðý. Yer sarsýntýsý açýsýndan depremin þiddeti en fazla kýyýda hissedilecek belki, ama kýyýnýn faya en yakýn noktasý Zeytinburnu’nda 11 kilometre iken içerideki Bayrampaþa’da 15 kilometre mesafede. Bu fark deprem etkisinin faydan uzaklaþtýkça azalýmý açýsýndan önemsiz. Depremin iç kýsýmlardaki etkisi kýyýdan farklý deðil. Ýstanbul depreminin gerek 7,2 gerekse 7,5 olmasý durumlarýnda aðýr hasar görecek veya yýkýlacak binalarýn sadece bir tane belirgin ortak özelliði var; ‘binalarýn kendi yapýsal zayýflýklarý’. Yýkýlma riski çok yüksek olan betonarme binalarýn neredeyse tamamý 5-8 katlý, hiç perde duvarý olmayan ve zemin katlarýný ‘yumuþak kat’ olarak tanýmladýðýmýz yapým kalitesi düþük betonarme binalar.” Ankara / aa
Yatsý 19.10 19.23 19.29 19.43 19.39 18.52 18.56 18.50 19.32 19.02 19.30
Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa
Ýmsak 4.40 4.50 4.20 4.17 4.30 4.10 4.05 3.57 3.45 4.28 4.29
Güneþ 6.06 6.13 5.47 5.40 5.52 5.37 5.27 5.23 5.08 5.55 5.48
Öðle 12.20 12.27 12.00 11.54 12.06 11.50 11.40 11.37 11.22 12.08 12.02
Ýkindi 15.39 15.48 15.19 15.14 15.27 15.09 15.02 14.56 14.43 15.27 15.24
Akþam 18.21 18.28 18.02 17.55 18.07 17.50 17.42 17.38 17.23 18.09 18.04
Yatsý 19.40 19.44 19.21 19.11 19.22 19.11 18.57 18.57 18.40 19.29 19.16
TAHLÝL
Baþbuð’un ikilemi
KÂZIM GÜLEÇYÜZ irtibat@yeniasya.com.tr
rgenekon sanýklarý Eruygur’la Tolon’a Kandýra Cezaevindeyken Genelkurmay adýna yapýlan ziyaret, silâh arkadaþlýðýnýn getirdiði vefa duygusuyla açýklanmýþtý. Ardýndan, Eruygur’un baþýna gelen esrarengiz “kaza” neticesinde GATA’ya sevki ve saðlýk gerekçesiyle tahliyesi geldi. Ve onu, Tolon’un da ayný prosedürü takiben serbest býrakýlmasý izledi. Þimdi de, son gözaltý, tutuklama ve yargýlama kararlarý sonrasýnda benzer mesajlar veriliyor. Org. Baþbuð, özel olarak karargâha çaðýrýp röportaj verdiði Fikret Bila’ya “Bizde silâh arkadaþlýðý mezara kadar sürer” diyor. (Milliyet, 14.3.10) Ertesi gün ayný usulle Enis Berberoðlu’na verdiði mülâkatta bu mesajý, Erzincan iddianamesinde bir numaralý sanýk olarak gösterilen 3. Ordu Komutaný için somutlaþtýrarak tamamlýyor: “Org. Berk’in arkasýndayýz.” (Hürriyet, 15.3.10) Elbette ki, ceza hukukunun en temel ilkelerinden biri olan masumiyet karinesi gereðince, hiç kimse, hakkýndaki suç isnadý yargý kararýyla ispatlanmadýkça suçlu ilân edilemez. Bu, mâlûm iddialarýn muhatabý komutanlar için de geçerli. Ama yargýya intikal etmiþ ve sonucuna ancak mahkemenin karar verebileceði ciddî iddialar söz konusu ise, bunlar yokmuþ gibi de davranýlamaz. Onun için, sivil bürokrasideki benzer durumlarda, hattâ çok daha “sýradan” iddialarda, muhatap durumundaki kiþi, “soruþturmanýn selâmeti” gerekçesiyle, tahkikat tamamlanýncaya kadar açýða alýnýr. Ve çýkacak neticeye göre ya görevine iade edilir, ya da yargý süreci devam eder. Ama bu teamül, askerî cenahta iþlemiyor. Faili meçhul cinayetler dâvâsýnda tutuklu olarak yargýlanan Kayseri Jandarma Komutaný da; Erzincan soruþturmasý kapsamýnda tutuklanan dört ilin jandarma komutanlarý da; yine Erzincan iddianamesinde bir numaralý sanýk olarak gösterilen 3. Ordu Komutaný da hâlâ görevde... Dahasý, Genelkurmay adýna bu komutanlara alenen destek mesajlarý veriliyor. Ve kendisini adeta mahkemenin yerine koyan tavýrlar sergileniyor. En azýndan, yargýlama sürecinde hakimlere baský ve müdahale olarak algýlanmaya son derece açýk, elveriþli ve iddialý sözler sarf ediliyor. Kurum adýna, hele önemli üst düzey görevlerde bulunan elemanlarýna sahip çýkma psikolojisi bir yere kadar anlaþýlabilir ve mazur görülebilir. Ancak söz konusu personel hakkýnda yargýya intikal etmiþ ciddî iddialar söz konusu ise, buna raðmen bu sahiplenme tavrýnýn ýsrarla devam ettirilmesi, hem yargý sürecine zarar verir, hem de bizzat Baþbuð’un “Demokratik hukuk devleti ilkeleriyle baðdaþmayan personeli barýndýrmam” taahhüdüyle çeliþen bir durum ortaya çýkarýr. Bu tür açýklamalarla, kuvvet komutanlýðý yapmýþ olanlar dahil, generallerin gözaltýna alýnýp tutuklanmasýnýn, TSK içerisinde olup da böyle þeyleri baþkalarýna yapmakta hiçbir beis görmezken kendilerine yapýlmasýna alýþýk olmayan ve eski alýþkanlýklarýndan hâlâ vazgeçemeyen mâlûm kesimlerde biriktirdiði tepki ve inf iali yatýþtýrýp “gaz alma” amacý güdülüyor olabilir mi? Olabilir. Nitekim Ergenekon sürecinde, Tolon baþta olmak üzere bazý isimlere izafeten gündeme gelen ses kayýtlarýnda, Hilmi Özkök de, Ýlker Baþbuð da “Bize sahip çýkmýyor” temelinde çok aðýr, hattâ hakaretamiz ifadelerle suçlanýyordu. Baþbuð’un yargýya müdahale þeklinde algýlanmaya müsait söylemleri onlarý yatýþtýrmaya yarýyor mu, bilmiyoruz. Ve iþin gerçeði, sanmýyoruz. Çünkü Baþbuð bir taraftan bunlarý söylüyor; diðer taraftan gözaltý, tutuklama ve yargýlamalar devam ediyor; yani söylemle f iilî iþleyiþ örtüþmüyor. Bunun ortaya çýkardýðý ikilem ise Baþbuð’u “iki arada bir derede” konumuna sokuyor. Cuntacý ekibi memnun edemezken, kamuoyuna “Onlarý koruyor” izlenimi vermek suretiyle hem ordunun imajýný biraz daha zedeliyor, hem de demokratik hukuk devletine gölge düþürüyor. Tutuklama ve tahliyelerin pazarlýkla gerçekleþtiði iddialarý ise bu gölgeyi iyice koyulaþtýrýyor.
E
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/16/2010
3:57 PM
Page 1
4 FARK
Medya üzerinden darbe
FARUK ÇAKIR cakir@yeniasya.com.tr
içbir þeyin gizli kalmayacaðýný, yaþanan son hadiseler vesilesiyle bir kez daha anlýyoruz. 28 Þubat sürecine bizzat þahitlik eden gazeteciler þaþýrtýcý açýklamalar yapmaya devam ediyorlar. Sabah gazetesinin eski Genel Yayýn Yönetmeni ve þimdinin Star gazetesi yazarý Ergun Babahan’ýn bir röportaj vesilesiyle yaptýðý açýklamalarý (Taraf, 15-16 Mart 2010) 28 Þubat sürecinde yaþanan hukuksuzluðu ve medyaya yapýlan baskýyý anlamamýza yardýmcý oluyor. Aslýnda röportajda anlatýlanlarýn bir kýsmý daha önce de baþka ‘þahit’lerce açýklanmýþtý. Babahan’ýn açýklamalarý biraz daha isimlendirilmiþ, biraz daha ayrýntýlý bilgiler içeriyor. Anlatýlanlardan özetle þunu anlamalýyýz: Türkiye’de medya 4. kuvvet deðil, kimi zaman 1. kuvvet gibi iþ görüyor. Bu sebeple demokrasiye tuzak kurmak isteyen darbeciler en önce medyayý ele geçirmeye, ona darbe indirmeye çalýþýyorlar. Ve maalesef bunu büyük ölçüde de baþarýyorlar. Tabiî ki burada kabahat sadece medyayý ele geçiren darbecilerde deðil. Medya dediðimiz derin kuyuda, rütbeli darbecilerden daha darbeci, onlarý da geride býrakacak kadar sivil siyaset muhalifi ‘gönüllüler’ var. Bu gönüllüler iki de bir askeri göreve çaðýran, onlarý darbe yapmaya teþebbüs ettiren kiþiler. Meselâ, sahibi tarafýndan bile “Biraz devletin gazetesidir” diye (Aydýn Doðan bu açýklamayý, Zaman’dan Nuriye Akman’a yapmýþtý. Merak edenler arþive müracaat edebilir.) tarif edilen bir gazetenin uzun yýllar Türkiye’nin ‘en büyük gazete’si olmasý bile baþlý baþýna yaþadýðýmýz çeliþkiyi ortaya koymaz mý? “En müstehcen gazete”nin en çok satmakla övündüðü ve baþka bir ‘büyük gazete’nin “Biraz devletin gazetesi” olduðu bir ülkede sivil siyaset geliþebilir mi? Maalesef medyanýn darbecilere angaje olduðu ve onlardan gelen her türlü ‘tavsiye’yi emir telâkki eden bir anlayýþla Türkiye’nin saðlýklý demokrasiye ulaþmasý mümkün deðil. 28 Þubat sürecinde medya dünyasýnda yaþananlarýn þahitleri hâlâ hayatta. Gazetelerin manþetlerine, kimin yazý yazýp kimin yazmayacaðýna, kimin hangi gazeteye sahip olacaðýna kadar yapýlan müdahalelerin bugün deðilse ne zaman hesabý sorulacak? Darbeciler kendilerine taraftar bulabilmek için en önce medyayý susturmayý, onlarý saðlama almayý planlamýþlar. Þaka deðil, hazýrladýklarý ya da hazýrlattýklarý ‘yalan haber’leri “Ankara bürolarý” aracýlýðýyla gazetelere manþet yaptýrmýþlar. Ýtham edilen rütbelilerden biri çýkýp da “Hayýr, biz müdahale etmedik” diyor mu? “Susmak, doðrulamaktandýr” kaidesince anlatýlanlarý doðru kabul etmek durumundayýz. Zaten þimdiye kadar da bunlarýn aksi iddia edilmedi. TV’lerde kimin hangi ‘konuðu’ kabul edeceði, hangi konularýn konuþulacaðýna kadar varan müdahaleler ile ne medya dünyasý bir yere gidebilir, ne de Türkiye ‘muasýr medeniyetler seviyesi’ne ulaþabilir. Unutmamak lâzým ki, 28 Þubat sürecinde medya üzerinde oynanan oyunlarýn bir benzeri 12 Eylül’de ve 27 Mayýs’ta da oynanmýþtýr. Yine unutmamak lâzým ki, nisbeten az da olsa benzer oyunlar, benzer müdahaleler bugün de yapýlýyor olabilir. Bunu anlamak için TV’lerde ‘vaaz’ verenlere dikkatli bir nazarla bakmakta fayda var. Nasýl oluyor da belli kiþiler, belli ‘kanal’larý iþgal edip bu iþgali sürdürebiliyor? ‘Doðru’larý söyleyenlere niçin mikrofonlar uzatýlmýyor? Medyayý, darbecilerin oyuncaðý olmaktan kurtarmak þart vesselâm...
H
“Taþ atan çocuklar” yarýn görüþülecek KAMUOYUNDA “Taþ atan çocuklar” ile ilgili düzenleme olarak bilinen yasa tasarýsý, yarýn TBMM Adalet Komisyonunda görüþülecek. Komisyon, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile Bazý Kanunlarda Deðiþiklik Yapýlmasýna Ýliþkin Kanun Tasarýsý ile 5 ayrý teklifi, yarýn ele alacak. Tasarý, TMK’da yer alan ve çocuklar aleyhinde sonuç doðuran bazý istisnai hükümleri kaldýrýyor. Yaþ ayýrýmý yapýlmaksýzýn, terör suçu iþleyen tüm çocuklar, çocuklar için kurulan mahkemelerde yargýlanacak. Ayrýca tasarý, çocuklar hakkýnda verilen hürriyeti baðlayýcý cezalarýn para cezasýna çevrilmesine, bunlarýn meslek ve san'at edindirme kurslarýna katýlmasýna veya kamuya yararlý bir iþte çalýþtýrýlmasýna imkân tanýyor. Aralýk ayýnda Komisyon tarafýndan gündeme alýnan tasarýnýn görüþmeleri iptal edilmiþti. Ankara / aa
HABER
YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
Baþbuð’dan, basýna askerî yargý tehdidi GENELKURMAY Baþkaný Orgeneral Ýlker Baþbuð, Askerî Ceza Kanunu’nun 95. maddesinin ast-üst iliþkilerini zedelemeye iliþkin olduðuna dikkati çekerek, ‘’Verdiðiniz beyanatlar, konuþmalar vesaire eðer bu Silâhlý Kuvvetler’deki ast-üst iliþkilerini zedelemeye yönelik olursa kovuþturma açýlabilir’’ diye konuþtu. Orgeneral Baþbuð, Küresel Terörizm ve Uluslarasý Ýþbirliði Sempozyumunun Merkez Orduevinde yapýlan resepsiyonunda gazetecilerin sorularýný cevapladý Orgeneral Baþbuð, Askerî Ceza Kanunu’nun 95. maddesinin ast-üst iliþkilerini zedelemeye iliþkin olduðuna dikkati çekerek, ‘’Verdiðiniz beyanatlar, konuþmalar vesaire eðer bu Silâhlý Kuvvetler’deki ast-üst iliþkilerini zedelemeye yönelik olursa kovuþturma açýlabilir’’ diye konuþtu. Bir gazetecinin ‘’O zaman çok kiþi
hakkýnda kovuþturma açýlabilir’’ demesi üzerine Orgeneral Baþbuð, ‘’Mahkeme karar verir, ben bilmem’’ dedi. Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Baþbuð, ‘’Benim emekli personele karþý da sorumluluðum var, muvazzafa karþý da sorumluluðum var, yani askersiniz 15 yaþýndan beri. Emekli personele, muvazzaflara karþý sorumluluðumuz var, aileleri var. ‘Emekli personelle muvazzafý ayýracaðýz’ böyle bir þey olmaz. ‘Muvazzaf personel içinde sýnýf ayrýmý yapacaðýz’ böyle bir þey olmaz, ‘Görev ayrýmý yapacaðýz’ böyle bir þey olmaz. Eðer bunu siz ima ederseniz siz 95’e girersiniz’’ diye konuþtu. Orgeneral Baþbuð, 95. Madde’nin kapsamý ile ilgili benzer sorular üzerine verilen beyanlarýn ast-üst iliþkilerini zedelememesi gerektiðini yineledi. Ankara / aa
“MUHALEFET DESTEK VERMÝYOR, REFERANDUMA GÝDÝLECEK’’ ‘’GÖNLÜMÜZDEN geçen sýfýrdan yeni bir Anayasa yapmaktýr’’ diyen Kuzu, deðiþtirmekten anayasanýn ‘’yamalý bohça’’ ya döndüðünü ifade etti. Yeni bir anayasa yapýlamýyorsa deðiþtirmenin mümkün olduðunu vurgulayan Kuzu, 2007 yýlýnda sýfýrdan bir anayasa yaptýklarýný ancak gelen tepkiler dolayýsýyla gerginliði týrmandýrmamak için geri adým attýklarýný anlattý. Kuzu, Anayasa’da 177 madde içinde 16 kez deðiþiklik yapýlarak 89 maddenin deðiþtirildiðini hatýrlatarak, deðiþim yapmanýn da bazen tek baþýna yetmediðini, uygulanmasýnda da sýkýntýlar yaþanabildiðini söyledi. Kuzu, ‘’egemenlik milletindir’’ sözüne atýfta bulunarak, þunlarý söyledi:
“Ýtiraf ediyorum, egemenlik milletindir. Ama nasýl kullanýlýyor? Yetkili organlar eliyle... Bunlar kimdir? Yasama, yürütme ve yargý. Türkiye’deki tablo ise öncelikle bu yetkiyi yargý, askerî ve sivil bürokrasi, basýn ve üniversiteler kullanýyordu. Kalanýný da vekiller... Biz bu çarpýk yapýyý deðiþtirmeye çalýþýyoruz. Anayasa deðiþtirme konusu Meclis’in elinde hukuken var ama fiilen yok. Anayasa ile ilgili 10-12 maddelik bir paket düþünülüyor, muhalefet destek vermiyor. O zaman referanduma gidilecek. Deðiþiklik referanduma gitse de Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tabi. Bu durumda yapacaðýmýz paketin de akýbeti hayrola.’’ Ýstanbul / aa
“TSK’NIN EN DÝSÝPLÝNLÝ OLDUÐU DÖNEM’’ BÝR gazetecinin ‘’Aþaðýdan bir þey var mý? Homurtu’’ þeklindeki sorusuna ‘’Madem sordunuz bir yerde de söyledim. Þimdi de söyleyeyim. Tabiî ben kendi dönemimle ilgili... Belki bazý açýlardan Silâhlý Kuvvetler olarak tabiî zor bir dönemden geçiyoruz, bunlar tartýþmasýz. Ama madem sordunuz iftiharla söylüyorum Silâhlý Kuvvetler’in en disiplinli olduðu dönem de bu dönem. Silâhlý Kuvvetler’in en disiplinli olduðu, birlik bütünlük içinde olduðu dönem de bu dönem’’ cevabýný verdi.
“Kafes” iddianamesinde karar, 19 Mart'ta
POYRAZKÖY davasýyla birleþtirme talebiyle Ýstanbul 12. Aðýr Ceza Mahkemesi’ne gönderilen Kafes iddianamesi, mahkeme tarafýndan incelenmeye baþlandý. 3 tutuklu 33 þüphelinin yer aldýðý iddianamenin bir numaralý þüphelisi emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öðütçü. 65 sayfadan oluþan ve 6 ek klasörü bulunan iddianamede yer alan amiraller ‘örgüt üyeliði’ ile suçlanýyor. Ergenekon soruþturmasý kapsamýnda tutuklanan Emekli Binbaþý Levent Bektaþ’ýn ofisinde ele geçirilen bir CD’den çýktýðý iddia edilen ‘Kafes Eylem Planý’na iliþkin iddianame mahkeme tarafýndan incelenmeye baþlandý. 3’ü tutuklu 33 þüphelinin yer aldýðý iddianamenin 6 delil klasörü bulunuyor. Albay Mücahit Erakyol, Albay Levent Gülman ve Yarbay Halil Özsaraç’ýn tutuklu olarak yer aldýðý iddianamede Emekli Koramiral Feyyaz Öðütçü bir numaralý þüpheli, Güney Saha Komutaný Koramiral Kadir Saðdýç iki, Ýzmir Foça Çýkarma Filosu Komutanlýðý’ndan Tuðamiral Mehmet Ilgar da üçüncü þüpheli olarak sýralanýyor. 65 sayfadan oluþan ve 6 ek delil klasörü bulunan iddianamenin kabulü veya reddine 19 Mart’ta karar verilmesi bekleniyor. Þüphelilerin ‘terör örgütü üyeliði’ ile suçlandýðý iddianamede 7 ilin barolarýna kayýtlý bazý avukatlar müþteki olarak yer aldý. Ýstanbul / cihan
Ayrýmcýlýða karþý 500 bin TL’ye kadar ceza
TBMM Anayasa Komisyonu Baþkaný Burhan Kuzu, bugüne kadar yapýlan anayasalarýn yapým süreçlerinde milletin olmadýðýný kaydetti. FOTOÐRAF: ÝHA
Meclis’in yetkisi kâðýt üzerinde TBMM ANAYASA KOMÝSYONU BAÞKANI KUZU, ANAYASA DEÐÝÞTÝRME KONUSUNUN MECLÝS’ÝN ELÝNDE HUKUKEN OLDUÐUNU, AMA FÝÝLEN BULUNMADIÐINI SÖYLEDÝ. TBMM Anayasa Komisyonu Baþkaný ve AKP Ýstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Anayasa deðiþikliðine iliþkin, ‘’Anayasa deðiþtirme konusu Meclis’in elinde hukuken var, ama f iilen yok’’ dedi. Kuzu, Ýstanbul Aydýn Üniversitesi Florya yerleþkesinde ‘’Türkiye’in Anayasa Deðiþtirme Sorunu’’ konulu bir konuþma yaptý. Bugüne kadar yapýlan anayasalarýn yapým süreçlerinde milletin
olmadýðýný hatýrlatan Kuzu, sadece Cumhuriyetin ilk dönemindeki anayasalarýn Kuvayi Milliye ruhuyla yapýlmýþ olduðunu anlattý. 1961 ve 1982 anayasalarýnýn ‘’darbe’’ anayasasý olduðunu vurgulayan Kuzu, Türkiye’de anayasalarýn hep olaðanüstü hallerde yapýldýðýný ve þu anda olaðanüstü haller olsa da yeni Anayasa yapmak konusunda ýsrarcý olunmasý gerektiðini dile getirerek, gü-
nümüzde yeni bir anayasa meselesinin var olduðunu, bunun için de konsensüs gerektiðini ancak buna ulaþýlamadýðýný ve muhalefetin sürekli masadan kaçtýðýný belirtti. Kuzu, ellerinde TÜSÝAD, TOBB gibi sivil toplum kuruluþlarýnýn hazýrladýðý anayasa metinleri bulunduðunu da hatýrlatarak, geniþ bir katýlýmla anayasa yapmanýn mümkün olduðunu söyledi.
MHP’de Aytaç Durak krizi MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli, ‘’Bize herhangi bir þekilde disiplin soruþturmasýna sebebiyet verdirmeden Sayýn Büyükþehir Belediye Baþkaný (Aytaç Durak) ve Belediye Meclis üyesi partimizden istifa etmelidir. Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantýsýnda yaptýðý konuþmada, Durak hakkýndaki iddialara da deðinerek, 29 Mart 2009’da yapýlan seçimlerde Adana Büyükþehir Belediye Baþkanlýðýný MHP’nin adayý Aytaç Durak’ýn kazandýðýný hatýrlattý. Bu seçimin ardýndan geçen bir yýllýk süreden sonra Durak ile yakýn çalýþma arkadaþlarý arasýnda birbirlerini ‘’yolsuzluk yapmakla’’ suçlayan, aðýr iddialara kadar varan tartýþmanýn kamuoyuna yansýdýðýný ifade eden Bahçeli, þunlarý söyledi: ‘’Son derece hassas olduðumuz alana giren bu konuda adý geçen ve birbirlerine suç isnat eden þahýslar aklanýncaya, yolsuzluk iddialarý son buluncaya kadar bu kiþilerin MHP tüzüðü gereðince üyelik iliþkilerine ara vermek üzere disiplin hükümleri baþlatýlacaktýr. Konunun bütün yönleriyle aydýnlatýlmasýyla oluþacak geliþmelere göre bu þahýslarýn üyeliðe kabul durumlarý talepleri halinde yeniden gözden geçirilecektir. Temennimiz odur ki, bize herhangi bir þekilde disiplin soruþturmasýna sebebiyet verdirmeden, Sayýn Büyükþehir Belediye Baþkaný ve Belediye Meclis üyesi partimizden istifa etmelidir.’’ Ankara / aa
SAVCILIK, ÝNCELEME BAÞLATTI
AYTAÇ DURAK: BAHÇELÝ’YLE GÖRÜÞMEDEN KARAR VERMEM ADANA Büyükþehir Belediye Baþkaný Aytaç Durak, Bahçeli’nin istifasýný istemesiyle ilgili olarak, ‘’Sayýn Bahçeli’yle görüþmeden bir þeye karar vermem. Yüzyüze konuþurum... Sayýn Bahçeli ne diyorsa doðrudur. Bu kadar iftira atýlýrsa sayýn Genel Baþkan onlarý söyler. Ýstifa o kadar önemli deðil” dedi. Durak, gazetecilerin sorularý üzerine, hakkýndaki iddialarla ilgili Adana Baþsavcýlýðýna kendisini ihbar edeceðini belirtti. Durak, gayrimenkul zengini olduðu iddialarýný da yalanladý.
ADANA Cumhuriyet Savcýlýðý, Büyükþehir Belediye Baþkaný Aytaç Durak ile bazý belediye meclis üyeleri hakkýnda bir süredir basýnda çýkan haberler ve iddialar sebebiyle inceleme baþlattý. Söz konusu iddialardan bazýlarý hakkýnda soruþturma yapýldýðý, bazýlarý hakkýnda da süren dâvâlar olduðu, ancak daha önce soruþturulmayan iddialarýn belirlenmesi için çalýþma sürdürüldüðü belirtildi.
DENÝZ DALGALANMADAN DURULMAZ ADANA Valisi Ýlhan Atýþ, ‘’Adana Büyükþehir Belediyesindeki olaylarýn yüzde 99’u ile ilgili adlî süreç baþladýðýný’’ belirterek, ‘’Deniz dalgalanmadan durulmaz, sonucun çok iyi olacaðýný tahmin ediyorum’’ dedi.
“DEMOKRATÝK açýlým’’ sürecinde kurulacak ‘’Ayrýmcýlýkla Mücadele ve Eþitlik Kurulu’’na iliþkin kanun tasarýsý taslaðý hazýrlandý. Görüþleri alýnmak üzere çeþitli kurumlara gönderilen 21 maddelik taslak, ‘’cinsiyet, ýrk, renk, dil, din, inanç, etnik köken, cinsel kimlik, felsefi ve siyasi görüþ, sosyal statü, medeni hal, saðlýk durumu, engellilik, yaþ ve benzeri temellere dayalý ayrýmcýlýðýn yasaklanmasýný’’ öngörüyor. Herkesin hukuk önünde eþit olduðuna atýf yapýlan taslakta, ayrýmcýlýk yasaðýnýn yasama, yürütme ve yargý organlarý ile bütün gerçek ve tüzel kiþileri baðladýðý belirtiliyor. Taslaða göre, oluþturulacak kurulun 15 üyesi bulunacak. Milletler arasý hukuk ya da kanunlarla yasaklanan her türlü ayrýmcýlýkla mücadele, kurulun yetki alanýnda olacak. Ayrýmcýlýk iddiasýnda bulunan herkes kurula baþvurabilecek, ancak kurul, gerektiðinde resen de harekete geçebilecek. Gerekli araþtýrmalarý yaptýktan sonra baþvurunun reddine ya da haklýlýðýna karar verecek kurul, ayrýmcý uygulamanýn etki ve sonuçlarýnýn aðýrlýðý oranýnda bin TL’den 500 bin TL’ye kadar idarî para cezasý uygulayacak. Kurul, gerektiðinde suç duyurusunda da bulunabilecek. Ayrýmcýlýk iddiasýyla kurula, adli veya idarî yargý organlarýna yapýlan baþvurulara iliþkin idarî ve yargýsal usullerin uygulanmasýnda ispat yükü, iddianýn açýkça dayanaktan yoksun bulunduðu veya baþvuru hakkýnýn kötüye kullanýldýðý haller dýþýnda, ayrýmcýlýk yaptýðý iddia edilen tarafa ait olacak. Ankara / aa
Filistin’e bu kez denizden ulaþacaklar
ÝNSAN Hak ve Hürriyetleri (ÝHH) Ýnsanî Yardým Derneði, Ýsrail iþgali altýndaki Filistin’e 20 gemiden oluþan yardým malzemesini deniz yoluyla ulaþtýrmak için ‘’Rotamýz Filistin, Yükümüz Özgürlük’’ filosu oluþturdu. ÝHH Ýnsanî Yardým Derneði Kayseri Þubesi Müdürü Ergün Sezer, düzenlediði basýn toplantýsýyla ‘’Rotamýz Filistin, Yükümüz Özgürlük’’ projesini tanýttý. Filistin topraklarýnda özellikle Gazze’nin Ýsrail’in uyguladýðý ekonomik ambargodan fazlasýyla etkilendiðini, Ýsrail’in Ocak 2009’da gerçekleþtirdiði saldýrýlarda da bölgede büyük can kayýplarýnýn yaþandýðýný ve Gazze’nin aðýr bir yýkýmla karþý karþýya kaldýðýný ifade eden Sezer, þöyle devam etti: ‘’Filistin’e Özgürlük Konvoyu ile Gazze’ye uygulanan ambargoyu delen ÝHH Ýnsani Yardým Vakfý ve Free Gazze Grubu, þimdi de deniz yoluyla ambargoyu delecektir. 20 Nisan 2010 tarihinde düzenlenmesi planlanan organizasyona ‘Rotamýz Filistin, Yükümüz Özgürlük’ adý verildi. Organizasyonun içerisinde Ýngiltere’deki Free Gazze Grubuyla, Amerika, Yunanistan, Fransa, Ýtalya, Almanya, Malezya ve Venezuella’dan katýlým olmasý bekleniyor. Filistin’e Özgürlük Filosu’nun 20 gemiden oluþmasý planlanýyor. Filoda yük gemileri de bulunacak. Bu gemilere, ilâç, týbbî malzeme gibi saðlýk malzemeleri ile demir, çimento ve inþaat malzemeleri yüklenecektir.’’ Kayseri / aa
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/16/2010
3:22 PM
Page 1
5
HABER
YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
HABERLER
BAÞKENT YAZILARI
Ankara hâlâ heceliyor; A-B… (1) AB’ye ABD-Ýngiltere-Ýsrail üçgenindeki politikalara endekslenmesi; AB’yi “ikinci Avrupa” olarak görmesi…
“ÝKÝNCÝ AVRUPA”NIN ÇARPITMASI… CEVHER ÝLHAN cevher@yeniasya.com.tr
vrupa Komisyonu Geniþlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ile görüþen Dýþiþleri Bakaný Davutoðlu, “Avrupa Birliði-Türkiye iliþkilerinin stratejik vizyonu kapsamý”ndan bahsediyor. “AB ortak geleceðimiz, Avrupa kýt'asý da ortak kýt'amýz” diyen Davutoðlu, hep birlikte AB’nin küresel dengeler içinde gelecek yüzyýlda hak ettiði yeri almasý için AB’nin jeopolitik olarak etkili, ekonomik olarak dinamik, kültürel olarak da içselleþtirici çalýþmasý gerektiðini düþünüyoruz” diyor. Türkiye’nin AB üyeliðini fýrsat olarak nitelendiriyor. Ne var ki Türkiye’nin AB müzâkere sürecindeki çapsýz ve saðlýksýz politikasýný atlýyor. Demokratikleþme ve reformlardaki zaafýn üzerinde durmuyor. Ankara’nýn Türkiye’nin gerçeklerini AB’ye yeterince güçlü bir irâde iletemeyip ikna edemediðini “teðet” geçiyor. Baþta “iþçilerin serbest dolaþýmý”, “trans Avrupa aðý”, “bölgesel politikalar”, “yargý ve temel haklar” ile “ortak güvenlik ve dýþ politika” baþlýklarý baþta olmak üzere 32 müzâkere baþlýðýndan 18’inin askýya alýnmasý, Ankara’nýn baþarýsýzlýðýnýn göstergesi. Bunun baþ sebebi, Türkiye’nin AB yolunda
A
Bediüzzaman’ýn “iki Avrupa” tahlilindeki, “Ýsevîlik din-i hakikîsinden aldýðý feyizle hayat-ý içtimaiye-i beþeriyeye (insanlýðýn sosyal ve medenî hayatýna) nâfi (faydalý) san’atlarý (sanayii) ve adâlet ve hakkaniyete hizmet eden fünûnlarý (fenleri, ilimleri) tâkip eden ‘birinci Avrupa”yý deðil, “felsefe-i tabiiyenin (inkârcý, maddeci, tabiat felsefesinin) zulmetiyle (karanlýðýyla) medeniyetin seyyiâtýný (kötülüklerini, çirkinliklerini) mehâsin (iyilikler ve güzellikler) zannederek beþeri (insanlýðý) sefâhete ve dalâlete sevk eden bozulmuþ ‘ikinci Avrupa”yý adesesiyle bakmakta.. (Lem’alar, 167-172) AB içinde þüphesiz bu “iki Avrupa”nýn mücadelesi var. AB, “ikinci Avrupa”nýn muhasarasý altýnda. Ve ne yazýk ki “AB içindeki AB ve Türkiye karþýtlarý”nýn tahrikleriyle hareket etmekte. “Ýkinci Avrupa” çarpýtmasýna gelmekte… Bunun ilk örneði, “Avrupa anayasasý”nýn hazýrlanmasýnda görüldü. Ankara, “AB Anayasasý”nýn temel esaslarýnýn dinî deðerleri esas almasý tezine karþý çýktý. Dönemin Dýþiþleri Bakaný Gül’ün içinden geldiði eski siyasî partisinin “AB Hýristiyan kulübüdür” zihniyetiyle AB Anayasasý’nýn dinî deðerleri referans almasýna itiraz etti. Oysa AB “dini referans alsaydý”, AB anayasasý Avrupa’da Hýristiyanlýða aykýrý olmayacak; buna mukabil nüfusun yüzde 99’unun Müslüman olduðu Türkiye’de ise anayasaya ve yasalara Müslüman halkýn inançlarýna saygýlýlýk
‘‘
Türkiye AB’ye, demokrasiyi, hukukun üstünlüðünü, hak ve hürriyetleri, inanç ve ifâde özgürlüðünü esas alan “birinci Avrupa” anlamýnda sahip çýkmalý. Ýnsanî ve mânevî deðerleri altüst eden tahribatçý mihraklarýn kýskacýndaki “ikinci Avrupa”nýn komplosuna gelmemeli…
hükmü þart koþulacaktý. Keza 2005’te birçok maddesi düzeltilen yeni Türk Ceza Yasasýnda zinanýn suç olmaktan çýkartýlmasý da “sefâhet ve dalâletle bozulmuþ ve Ýsevî dininden uzaklaþmýþ Avrupa”nýn telkiniyle oldu. Zinanýn âileyi ve toplumu tahrip eden büyük bir felâket olduðunu ve mutlaka cezalandýrmasý gerektiðini defalarca kamuoyu önünde deklâre eden Baþbakan Erdoðan, gittiði Brüksel’de bunu anlatamadý; partisinin grup baþkanvekillerine verdiði tâlimatla “zinaya ceza”yý yasaya koymaktan caydýrdý…
ANKARA, AB’YE DOÐRU ÇALIÞMALI Gelinen noktada Ankara’nýn “Deccal gibi birtek gözü taþýyan kör dehâsý ile ruh-u beþere (insanlýða) cehennemî hâleti hediye eden” dinden ve mâneviyattan bîbehre bozguncu küresel fesad þebekelerinin yanýltmalarýna geldiði görülüyor…
Gerçek þu ki “ikinci Avrupa”, mimsiz medeniyetin fantezileriyle azan sefâhet ve ahlâkî dejenerasyon felâketine karþý inanç temeline dayalý mânevî dinamikleri önemsemiyor. Temel hak ve hürriyetler istismar ediliyor; özgürlükler, inançsýzlýk ve ahlâksýzlýk hesabýna istimal ediliyor; toplumlarýn mânevî neshinde ve tahribinde kullanýlýyor. Özgürlülüklerin, insanlýðýn zararýna olarak tamamen bir hastalýk olan “eþcinselliðe” indirgenmesi; inanç ve yaþama hakkýnýn, toplumu sarsan ve çökerten her türlü ahlâk dýþýlýða ve hatta din düþmanlýðýna yorumlanmasý, AB’yi þaþýrtan ifsadlarýn baþýnda gelmekte. Ýfsad odaklarýnýn oyununa gelen “Ýkinci Avrupa”, Avrupa’yý ve insanlýðý Ýlâhî esaslardan uzaklaþtýrýp madden ve mânen periþan ederek “çürük ve esassýz esaslar”la zehirlemekte. Ve bunun içindir ki, AB’nin inançlara özgürlüðü esas alan “stratejik perspektifi”yle deðil, Peygamberimize hakaret eden çirkin karikatürleri “basýn özgürlüðü” sayan ve Obama’nýn teklifi ve “güvencesi”yle NATO Genel Sekreterliðine getirilen Danimarka eski Baþbakaný “Danimarkalý kovboy” Rasmussen ve Müslümanlarý “çapulcu -terörist” olarak yaftalayan Bush’un dostu Selânikli Sarkozy gibi “AB içindeki AB düþmanlarý”nýn saplantýlarýyla hareket edilmekte. Türkiye AB’ye, demokrasiyi, hukukun üstünlüðünü, hak ve hürriyetleri, inanç ve ifâde özgürlüðünü esas alan “birinci Avrupa” anlamýnda sahip çýkmalý. Ýnsanî ve mânevî deðerleri altüst eden tahribatçý mihraklarýn kýskacýndaki “ikinci Avrupa”nýn komplosuna gelmemeli… AB ve demokratikleþme fýrsatýný heba etmemeli. Ankara, AB’ye doðru çalýþmalý…
1 asker daha intihar etti
KARABÜK’ÜN Safranbolu ilçesinde bir uzman çavuþ, beylik tabancasýyla intihar etti. Alýnan bilgiye göre, 125. Jandarma Er Eðitim Alay Komutanlýðýnda görevli Uzman Çavuþ Erdem Acar, Emek Mahal lesi’ndeki evlerinde kimsenin olmadýðý sýrada henüz belirlenemeyen sebeple baþýna dayadýðý tabancayý ateþleyerek intihar etti. Olayýn bildirilmesi üzerine emniyet ekiplerinin yaný sýra 125. Er Eðitim Alay Komutaný Jandarma Albay Ahmet Adnan Þimþiroðlu da Acar’ýn evine gelerek incelemelerde bulundu. Evli ve bir çocuk babasý olduðu öðrenilen Acar’ýn cenazesi, yapýlan incelemenin ardýndan Safranbolu Devlet Hastanesi morguna kaldýrýldý. Safranbolu / aa
Siirt’te KCK operasyonu
SÝÝRT’TE terör örgütü PKK’nýn þehir yapýlanmasý KCK’ya yönelik düzenlenen operasyonda, aralarýnda BDP Ýl Baþkaný Sýddýk Taþ ile ÝHD Þube Baþkaný Vetha Aydýn’ýn da bulunduðu 14 kiþi gözaltýna alýndý. Edinilen bilgiye göre, Siirt Emniyet Müdürlüðü ekiplerince dün sabah erken saatlerde terör ör gütü PKK’nýn þehir yapýlanma sý KCK’ya yönelik operasyonda, aralarýn da BDP Ýl Baþkaný Sýddýk Taþ, ÝHD Siirt Þube Baþkaný Vetha Aydýn, Ýl Genel Meclisi üyesi Bel kýza Epözdemir, Tüm Bel-Sen Þube Baþkaný Ferit Epözdemir, bazý sendikacý ve dernek yöneticilerinin de bulunduðu 14 kiþi gözaltýna a lýndý. Zanlýlarýn evlerinde örgütsel doküman, hard disk ve yasak yayýnlar ele geçirildiði bildirildi. Siirt / aa
Ýsrail, Ýzmir’e fahri konsolosluk açacak
ÝSRAÝL Baþkonsolosu Moshe Kamhi, Ýzmir’e fahri konsolosluk açmak için çalýþtýklarýný söyledi. Kamhi, Büyükþehir Belediye Baþkaný Aziz Kocaoðlu’nu makamýnda ziyaret etti. Ýstanbul doðumlu olan Baþkonsolos ile Türkçe sohbet eden Baþkan Kocaoðlu, 2009 Eylül ayýnda görevine baþlayan Kamhi’ye baþarýlar diledi. Ýzmir’de bulunmaktan mutlu olduðunu söyleyen Kamhi de “Ýzmir, Ege’nin incisi olarak bizim de çok önem verdiðimiz bir kenttir. Eko nomik, kültürel ve akademik alanlarda iþbirliði yapmak istediðimiz Ýzmir’de bir fahri konsolosluk açmak için çalýþmalarýmýz sürüyor. Yakýn bir zamanda, sizin de tanýdýðýnýz bir arkadaþ fahri konsolos olacak” dedi. Moshe Kamhi, iþbirliðinin önemine deðinerek, “Benim amacým pratik olmak, yüksek çözünürlükte pro jeler bulup hayata geçirebilmek”diye konuþtu. Ýzmir / cihan
Demokrat Yargý Derneði Eþbaþkaný Doç. Dr. Osman Can, þimdiki anayasa ile toplumun en ufak bir sorununun bile çözülemeyeceðini kaydetti. FOTOÐRAF: AA
DARBE YASASI ÝLE HUKUK OLMAZ DEMOKRAT YARGI DERNEÐÝ EÞBAÞKANI CAN: ANAYASAMIZ DARBE ANAYASASI, YARGIYA ÝLÝÞKÝN TÜM YASALAR DARBE YASASI. SÝSTEM BUNUN ÜZERÝNE KURULMUÞKEN HUKUKUN ÜSTÜNLÜÐÜNÜ, ADALETÝ VE ÖZGÜRLÜÐÜ ÝFADE ETMEZ. DEMOKRAT Yargý Derneði Eþbaþkaný Doç. Dr. Osman Can, Türkiye’de sivil bir anayasa yapýlmasý gerektiðini belirterek, ‘’Anayasamýz darbe anayasasý, yargýya iliþkin tüm yasalar darbe yasasý. Hukuk sistemimiz böyle oluþturulmuþ. Sistem bunun üzerine kurulmuþken hukukun üstünlüðünü, adaleti ve özgürlüðü ifade etmez’’ dedi. Anadolu Fikir Platformunca, Ýhtiyaç Akademi Kocatepe Þubesi’nde düzenlenen söyleþide konuþan Can, adalet ve hukuk hakkýnda konuþmak için hukukçu olmanýn gerekmediðini, herkesin bu konularda görüþünü söyleyebileceðini kaydetti. ABD ve Ýngiltere olmak üzere Avrupa’nýn pek çok ül kesinde adaleti vatandaþlarýn saðladýðýný örneklerle anlatan Can, ‘’Avrupa’da çoðu ül kede yargýçlar siyasi parti üyesi olabiliyor. Siyasi partilere mensup hakimler daha iyi kararlar veriyor. Türkiye’de böyle bir duruma yargýnýn siyasal laþmasý diyorlar. Bizde her þey ters. Orada adaleti mümkün kýlacak mekanizmalar, Türkiye’de adaletsizliði kýlýyor’’ dedi.
Türkiye’nin henüz ‘’bir anayasasý olmadýðýný’’ savunan Can, þunlarý söyledi: ‘’Darbe anayasalarý vardýr. Bir tek 1921 Anayasamýz vardý toplumun ürettiði. Türkiye’nin temel, hayatî bir sorununa bu anayasayla çözüm bulunabilir. Ama þimdiki anayasa ile top lumun en ufak bir sorunu bile çözülemez. Bütün diktatörlüklerde anayasa, hukuk sistemi vardýr. Bir anayasanýn, hukuk düzeninin var olmasý özgürlüðün garantisi deðildir. Anayasal düzen bütün unsurlarýyla halk tarafýndan yapýlmalý. Özgürlük hal kýn talebidir. Biz sistemi bu þekilde kurmadýðýmýz zaman hukuk sistemi bir anlam ifade etmiyor. Anayasamýz darbe anayasasý, yargýya iliþkin tüm yasalar darbe yasasý. Hukuk sistemimiz böyle oluþturulmuþ. Yargý sistemiyle ilgili ne kadar yasa varsa darbeyle yapýlmýþ. Sistem bunun üzerine kurulmuþken hukukun üstünlüðünü, adaleti ve özgürlüðü ifade etmez. Türkiye’nin insan haklarý ihlali nereden geliyor? Hukukun üstünlüðü bize kötü þeyler ifade eder. Hukuk kavramlarý içine yerleþmiþ bir
darbe ideolojisidir. Hukukun içine gizlenmiþ ulusal irade, özgürlük talebi deðildir. Türk yargý tarihinde özgürlükleri göremezsiniz. Siyasî partilerin kapatýlmasýna bakýn. Partiler, demokrasiye ve insan haklarýna aykýrýlýk nedeniyle kapatýlmamýþ.’’ Türkiye’de hukuk sistemini toplumun oluþturmadýðýný ifade eden Can, ‘’Türkiye sivil anayasa yapmalý. Siyasiler bu tabloyu çok net ortaya koymalý. Aksi takdirde bundan sadece iktidar partisi deðil, bütün partiler zarar görür. Siyaset yargýyý Avrupa standartlarýna yerleþtiremediði sürece Türkiye çok büyük zarar görür. Sivil ana yasa þart, bizim anayasamýz yok’’ dedi. Can, dinleyicilerden birinin ‘’AK Parti’ye kapatma dâvâsý açýlabilir mi? Beklentiniz nedir?’’ sorusuna, ‘’Siyasî parti kapatma dâvâlarýnýn demokrasi, insan haklarý, özgürlükle ilgisi yok. Bu politik bir savaþtýr ve Türkiye iyice giriyor. Hukuk, politik savaþýn bir aracý haline dönüþtürülmeye çalýþýlýyor’’ cevabýný verdi. Ankara / aa
Dr. Ahmed Hüseyin, Cansuyu Genel Merkezi’ni ziyaret etti.
Ýslâm dünyasýnda çok ciddî sýkýntýlar var
ÝSLÂM Konferansý Örgütü’nün (ÝKÖ) Ýnsan Ýþleri Ýdaresi Mýsýr ve Gazze Sorumlusu Dr. Ahmed Hüseyin, Cansuyu Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Cansuyu Genel Baþkaný Mustafa Köylü ve yönetim kurulu üyeleri ile görüþen Hüseyin, ÝKÖ ve insanî yardým kuruluþlarýnýn arasýndaki iliþkilerin arttýrýlmasý için Türkiye’yi ziyaret ettiðini belirterek, “Ýslâm dünyasýnda çok ciddî sýkýntýlar var. Bunun yanýnda bölgeye yardým eden yardým kuruluþlarýnýn da yaþadýðý çok ciddî sýkýntýlar var. Bu sýkýntýlarýn aþýlmasý için çalýþýyoruz” diye konuþtu. Ýslâm dünyasýnda yaþanan sorunlarýn giderilmesi için Cansuyu’na ortak proje teklifinde bulunan Hüseyin, ÝKÖ Gazze’deki savaþtan sonra yeni bir proje geliþtirdiðini belirterek, Türkiye’deki yardým kuruluþlarý ile görüþüp öncelikli ihtiyaçlarýn giderilmesine yönelik çalýþmalar yapmak istediklerini ifade etti. Bölgede, saðlýk, eðitim, ziraat, su kuyularý, üretim, gençlik, kadýnlar ve barýnaklar alanlarýnda çalýþmalara ihtiyaç olduðunu vurgulayan Hüseyin, “Ýnsanlara sadece para yardýmý deðil, balýk tutmayý da öðretmek gerek” diye konuþtu. Ziyaretten dolayý duyduðu memnuniyeti belirten Cansuyu Genel Baþkaný Mustafa Köylü ise, Cansuyu’nun faaliyetleri hakkýnda bilgi vererek, ortak projelerde çalýþmaktan memnuniyet duyacaklarýný söyledi. Ankara / Fatih Karagöz
Baðýþ: AB’nin en saygýn üyelerinden biri olacaðýz
DEVLET Bakaný ve Baþmüzakereci Egemen Baðýþ, “Tür kiye’nin eninde sonunda AB’nin en saygýn üyelerinden biri olacaðýný” söyledi. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn Londra’daki temaslarý çerçevesinde Ýngiltere’de bulunan Baðýþ, Ýngiltere’nin AB Ýþlerinden Sorumlu Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Chris Bryant ile Hilton Otelinde kahvaltýda bir araya geldi. Görüþmenin baþýnda kýsa bir açýklama yapan Baðýþ, Bryant’a AB müzakerelerinde gösterdikleri destekten dolayý teþekkür ederek, müzakerelerdeki çevre baþlýðýndan bahsederek, çevre konusunda Ýngiltere’nin tecrübelerinden yararlanmak istediklerini bildirdi. Ýki ül kenin ve yetkililerinin “iyi geçindiðini” kaydeden Baðýþ, Ýngiltere’nin Türkiye’nin AB üyeliðinin destekçisi olduðunu ve daha birlikte yapýlacak çok þey bulunduðunu ifade etti. Türkiye’nin AB sürecine iliþkin bir soru üzerine Baðýþ, þunlarý söyledi: “Türkiye’nin AB üyeliði sadece Türkiye için deðil, AB için de son derece önemli ve Avrupalýlar da bunun farkýna varmaya baþladý. Türkiye’nin üyeliðiyle ilgili bazý olumsuz söylemleri dile getirenler bile, 12 faslýn açýlýþýnda Türkiye’ye destek verdiler. Bundan sonra da destek vereceklerine inanýyorum çünkü yaptýðýmýz iþ, Türkiye ile AB’nin yakýnlaþmasýndan çok dünyanýn küresel sorunlarýný çözme konusunda önemli bir adým atmadýr. Biz el ele verdikçe, bütün sorunlar aþýlacaktýr, hiçbir þüphem yok. Eninde sonunda Türkiye AB’nin en saygýn üyelerinden biri olacaktýr.” Londra / aa
Gül: Türk izi var, ama sömürge izi yok
CUMHURBAÞKANI Abdullah Gül, Afrika’nýn doðusunda Tanzanya, batýsýnda Mali’ye kadar Türk izleri olduðunu, ancak bu izlerde sömürgeciliðin görülemeyeceðini belirtti. Cumhurbaþkaný Gül, resmî ziyaret için bulunduðu Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde temaslarýný izleyen gazetecilerle sohbet toplantýsý yaptý; Afrika açýlýmý, IMF ile iliþkiler ve Irak seçimlerine iliþkin deðerlendirmelerde bulundu. Afrika’nýn doðusunda Tanzanya, batýsýnda Mali’ye kadar Türk izleri olduðunu, ancak bu izlerde sömürgeciliðin görülemeyeceðinin altýný çizen Gül, Türkiye’nin kýt'aya insanî sorumlulukla yaklaþtýðýný kaydetti. Türkiye’nin geçen günlerde Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne 35 ton týbbî malzeme yardýmý gönderdiðini anlatan Gül, kendisinin de beraberinde yardým malzemeleriyle geldiðini söyledi. Cumhurbaþkaný Gül, kuzey ülkelerinin zenginlik içinde yaþarken Afrika halklarýnýn sefalet çektiðine iþaret ederek, ‘’Büyük devletsen bunlarý düþüneceksin. Büyük devletsen sadece kendi ülkenle deðil, iklimle, açlýkla ve dünyanýn diðer konularýyla ilgileneceksin’’ diye konuþtu. Kinþasa / aa
Karadeniz’de petrol ve doðal gaz umudu
TÜRKÝYE Petrol leri Anonim Ortaklýðý (TPAO) Genel Müdürü Mehmet Uysal, Karadeniz’de Türkiye’nin 40 yýllýk ihtiyacýný karþýlayacak petrol ve doðal gaz potansiyelinin var olduðunu düþündüklerini bildirdi. ITE Group Türkiye Ofisi, Türkiye Petrol Jeologlarý Derneði ile Jeofizik Mühendisleri Odasý’nýn ortak organizatörlüðünde düzenlenen 9. Türkiye Uluslararasý Petrol ve Gaz Konferansý ve Sergisi (TUROGE 2010) Ankara Sheraton Otelinde gerçekleþtirildi. Konferansýn açýlýþýnda konuþan TPAO Genel Müdürü Uysal, sondaj safhasýna geçilen Karadeniz’de Türkiye’nin 40 yýl lýk ihtiyacýný karþýlayacak petrol ve doðal gaz potansiyelinin var olduðunun düþünüldüðünü belirtirken, “Bu potansiyelin yapýlacak sondajlarla ispatlanmasý ile Türkiye petrol arama ve üretiminde özlenen yeni bir sayfa açýlacaktýr” dedi. Ankara / aa
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/16/2010
2:13 PM
Page 1
6
RÖPORTAJ YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
H. HÜSEYÝN KEMAL hhkemal@yeniasya.com.tr
Türkiye’de deðiþim, dönüþüm, geliþerek deðiþim tartýþmalarý devam ediyor, ancak sistemin ne kadar deðiþtiði, geliþtiði ise tam olarak algýlanamýyor. Biz de Türkiye’deki deðiþim süreci, sistemi, dindarlarýn bu dönüþümde nasýl bir etkilenme içinde olduðunu ÖZGÜR-DER Baþkaný Rýdvan Kaya’ya sorduk… Ýslâmî kesimin kendi dilini özgürce kullandýðýný düþünüyor musunuz? Þubat’tan sonra Ýslâmî kimliðin kendi kavramlarý ve tezleriyle kendini ifade etmesi noktasýnda büyük bir kýrýlma yaþandý. Türkiye’deki vesayetçi sistem eðitimden, siyasete, ekonomiden, medyaya kadar insanlarý hangi inanýþtan, etnik kimlikten olursa olsun üst kimlik olarak Kemalizmi benimsemek mecburiyetinde býrakýyor. Darbelerin de amacý budur. Bu noktada belli bir kimliðe ait dilin baþka bir dile dönüþmesini saðlýklý görmüyorum. Toplumsal hayatta her düþüncenin olduðu gibi Ýslâmî düþüncenin de kendi kimliðini yaygýnlaþtýrmada ve ifade etmede baskýlara maruz kaldýðýný biliyoruz. Yapýlan darbeler ve zulümler insanlarý Ýslâmî kimliðin öngördüðü talepleri dile getirme noktasýnda imtina eder duruma soktu. Çocuklarýmýz okullara antla baþlýyor ve eðitim boyunca resmî ideolojinin dayatmalarýna maruz kalýyor.
28
TOPLUMU
CEMAATLER AYAKTA TUTAR
Okur-yazar Ýslâmî kesimin Batý felsefesi okumalarýna yönelmesini nasýl deðerlendiriyorsunuz?
Diðer hayat görüþlerinde olduðu gibi Ýslâmî kesimin de kendi kavramlarýyla konuþma konusunda özgürleþtirilmesi ve Ýslâmýn bireysel ve toplumsal hayatla ilgili hükümlerini yayma çalýþmalarý konusunda baskýlarýn kaldýrýlmasý. Biliyoruz ki insanlarýn düþüncelerini açýklamasýný engellemek için 312. madde giyotin gibi kullanýldý. Partiler dernekler kapatýldý. Ýnsanlar Ýslâmî kimliklerinin öngördüðü tapleplerde bulunmakta imtina eder hale geldiler. Çocuklarýmýz eðitim hayatýna ‘ant’la baþlýyor ve eðitim sürecinde resmî görüþün dayatmalarýna maruz kalýyor. Sivil dikta tartýþmalarýnýn yapýldýðý þu son dönemde “Ýleride askerî vesayet kalktýðýnda Müslümanlarýn vesayetiyle mi karýþlaþacaðýz” diyen bazý toplum kesimlerine ne söylemek istersiniz? Ýnsanlarýn inançlarýný, hayat tarzlarýný belirleme noktasýnda özgür olmasý gerektiðine inanýyoruz. Bu noktada bir dayatmanýn ilahlýk iddiasý olduðunu düþünüyoruz. Müslümanlarýn cumhuriyetin kuruluþundan bu yana maruz kaldýðý baskýlarýn dile getirilmesi bazý çevreler tarafýndan manipülasyon aracý olarak kullanýlabiliyor. Benim görünürlülüðümden baþkasýnýn baský hissetmesinin mantýðý yok. Ýleride baský yapacaklar diye Müslümanlarýn özgürlüklerinin kýsýtlanmasý Amerika’nýn Irak’a karþý vahþi saldýrýya önleyici vuruþ ismini vermesine benziyor. Müslümanlar içinden bazý insanlar güç ellerine geçtiklerinde baþkalarýna baský yapmaya kalkabilirler, ancak hukuk da bunun için vardýr. Siyasal Ýslâm sizce farklý kesimlerin bir
12 Eylül, YÖK’ü üniversiteleri zapt-u rapt altýna almak için düþünmüþtür. Kemal Gürüz döneminde ise giyotin gibi çalýþmýþtýr. Bugün ise YÖK’ün üniversitelere baský yapmadýðýný görüyoruz. Bugün YÖK’ün olmamasý bazý üniversitelerin derebeylik gibi ortaya çýkmasýný beraberinde getirebilir. Burada önemli olan hukuka uygun hareket ediyor mu etmiyor mu? Ona bakmak lâzým. Hükümetin Emasya Protokolünü kaldýrmak için yedi sene beklemesi kabul edilebilir bir durum deðil. Hâlâ MGSB’de iç tehdit tanýmýnýn kaldýrýlmasý noktasýnda adýmlar atmaktan kaçýndýðý, çekindiði ve kendine yararý olan noktalarda geri durduðunu görüyoruz ve eleþtiriyoruz. Hükümeti eleþtirenlerin öncelikle vesayetçi devlet yapýsýný ve anayasasýný eleþtirmesi gerekir, ancak o zaman bu eleþtirilere katýlabiliriz. Askerî vesayeti devam ettirmek için sivil dikta tartýþmalarý manipülasyon aracý olarak kullanýlmamalý. Hükümetler seçimle gelir giderler, ancak askerler seçimle gelmiyorlar, tankla geliyorlar ve istedikleri zaman gidiyorlar. Bu iki durumu eþitlemek mantýklý deðil.
Kapitalizmin çok boyutlu ve kuþatýcý yapýsýna karþý güçlü bir hayat felsefesi ortaya konulmadýðý sürece dönüþtürme sürecinin olduðunu görüyoruz. Türkiye’de kapitalizm, sistemin anti-Ýslâmî geleneðiyle örtüþtüðü için daha etkili oluyor. Ýnsanlar Ýslâmî kimliklerini açýkça ifade edemedikleri için farklý kimliklere yönelebiliyor, kendilerini baþka þekilde sunma noktasýna gelebiliyorlar. Baþörtüsünün kabul edilmediði bir ortamda siz baþörtüsünü ciple örtüp daha kabul edilir bir noktaya taþýyabilirsiniz. Bunun yanýnda eðer kendinizi camide ifade edemiyorsanýz iftarlarýnýzý lüks bir otelde yaparak daha meþrû bir görüntü verebilirsiniz. Bu noktada Türkiye’de sürecin hýzla devam ettiðini görüyoruz.
28 Þubat’ta devletin Ýslâmî görünüme savaþ açtýðý dönemde þehitli ve gazilik gibi deðerleri araçsal olarak kullanýlmasý “Dinin nasýl olacaðýna da ben karar veririm” anlayýþýndan kaynaklanýyor. Diyanet de bunun uzantýsýdýr. Ýslâmcý kesimin baskýlar nedeniyle sorunlarýna liberal bir dille çözüm getirmeye baþladýlar. Bu süreç bir bakýma AK Parti’yi beslemiþtir. AK Parti döneminde bu daha da ivme kazanmýþtýr.
Sizin isteðiniz nedir?
Ýktidarýn daha önce eleþtirdiði kurumsal yapýyý kendi adamlarýný baþýna getirdikten sonra deðiþtirmediði yönündeki görüþlere ne dersiniz? Meselâ YÖK…
Özgür-Der olarak “Kapitalizm ve Cemaatler” konulu bir semineriniz oldu. Sizce kapitalizm cemaatlere nasýl etki ediyor?
Devlet dindarlara savaþ açýyor, ancak ayný zamanda dini yönetmeye çalýþýyor bunu nasýl açýklarsýnýz?
Toplumsal kesimler deðiþik dönemlerde farklý deðerlendirmelerde bulunabilir. Bunun doðal akýþýna býrakýlmasý gerekir. Ancak ben Türkiye’de yaþananýn toplumsal mühendislik süreci olduðunu düþünüyorum. 28 Þubat’ta askerler Ýslâmî görünürlülüðün engellenmesi konusunda karar verdiler ve kesintisiz eðitim yasasýný geçirttiler. Bunun yanýnda baþörtüyle üniversiteye girmeyi yasakladýlar. Nasýl bazý insanlar baþörtüyle üniversiteye giremeyeceklerini anlayýnca peruk takmayý tercih ettiler, Ýslâmî kavramlar da peruklanarak baþka dillerle ifade edilmeye baþlandý.
dille lânetlemedikten sonra bunu bir anlayýþa dönüþtürmedikten sonra bu tür açýklamalarýn bir deðeri yoktur. Çünkü bütün darbeler demokrasiyi korumak adýna yapýlmýþtýr!
Yani Ýslâm kapitalizm karþýsýnda kendi kimliðini kayýp mý ediyor?
Türkiye’deki deðiþim süreci, sistemi, dindarlarýn bu dönüþümde nasýl bir etkilenme içinde olduðunu ÖZGÜR-DER Baþkaný Rýdvan Kaya’ya sorduk…
ÖZGÜR-DER BAÞKANI RIDVAN KAYA: RESMÎ ÝDEOLOJÝ ÝSLÂMÎ KESÝMÝ O KADAR EZÝYOR VE MAÐDUR EDÝYOR KÝ BÝREYSEL OLARAK BUNA DÝRENME ÝMKÂNI YOK. ÝNSANLAR ANCAK SOSYAL DAYANIÞMA ÝÇÝNE GÝREREK BU SÝSTEMÝN BASKISI KARÞISINDA AYAKTA KALABÝLÝYORLAR. BU ÇABALARA KAYNAKLIK EDEN MECRALARDAN BÝRÝ SAÝD NURSÎ. arada yaþamasý noktasýnda korku verici olabilir mi? Olabilir. Maalesef yürütülen politikalar neticesinde Ýslâm bazý toplum kesimlerince öcü ve baský aracý olarak algýlatýldý. Ýslâmî kimlik baþkalarýna adil ve eþit davranmayý öngören bir dindir. Ýslâmýn doðru anlatýldýðýnda insanlarýn benimsemese bile karþý çýkacaðýný düþünmüyorum. “Bunca yýldýr onlar bizi fiþledi, sýra bizde” diyen milletvekilleri çýktý. Sizce rövanþist bir tavýr geliþiyor mu? Somut olaylar üzerinden hareket etmek gerekir. Bazý kesimler açýsýndan duygusal mânâda böyle bir þey olabilir, ancak Rablerine hesap vereceklerine inanan insanlarýn adil davranma eðiliminde olduðunu düþünüyorum. Bugün hukuk dýþý yapýlanmalara karþý tavýr almayý rövanþizm olarak lanse etmek tamamen propagandadýr. “Ýslâmî görüþ yaygýn olursa laikliðin kazanýmlarý geri döndürülür” açýklamasý hakkýndaki kanaatiniz nedir? Öncelikle Türkiye’deki laiklik anlayýþýnýn evrensel standartlara uymadýðýný söylemek gerekir. Türkiye’de uygulanan laiklik Ýslâmýn toplumsal hatta bireysel hayattan dýþlanmasýna yöneliktir. Bizim kanaatimize gelince Ýslâmýn bireysel ve toplumsal hayatta sözü vardýr. Tarihsel tecrübeler Ýslâmýn bir dayatma içinde olmadýðý-
ný göstermiþ, Yezidiler bile özgürce ibadetlerini yerine getirmiþtir. “Laiklik olmazsa din özgürlüðü olmaz” gibi bir anlayýþýn doðru olmadýðýný düþünüyoruz. Ýslâmýn sahip olduðu hoþgörü ve farklý inanýþtaki insanlarý kuþatýcý anlayýþý bugünkü özgürlük ortamýna kýyasla daha özgürlükçü olacaðý kesin. Dindar kitlenin iktidarý yeterince eleþtirmediði savýna katýlýyor musunuz? Haklý olduðu boyutlar var. Bunun daha çok toplumun devlete itiraz kültüründeki eksiklikle alâkalý olduðunu düþünüyorum. Ýktidar o kadar yoðun baský ve kuþatma altýnda ki hergün darbe planlarý ortaya çýkýyor “Biz de yýpratmayalým” mantýðýyla hareket ediliyor. Yargý hukuku takmayan karar aldýðý için toplum kendisine yakýn iktidarýn yýpranmamasý için bir takým haklarýndan vazgeçebiliyor. Biz iktidarýn yanlýþlarýnýn dile getirilmesinden yanayýz. Onur Öymen, Dersim konusunda CHP’yi zora sokacak bir açýklama yapýyor, ancak kendilerinden biri konuþtuðu için susuyorlar. Kim olursa olsun takým tutar gibi hareket etmesi ve yanlýþlarýn üstünü örtmesi yanlýþ. Meselâ biz hükümetin Tekel konusundaki tavrýna raðmen Tekel çadýrýný ziyaret ettik. Vaz mý geçiyor yoksa erteliyor mu? Yedi sene bir talebinizi ertelerseniz vazgeçmiþsiniz anlamýna gelir.
Demin söylediðiniz gibi yargýsal bir direnç de söz konusu… Ýnsanlarýn kimliklerini özgürce ortaya koyabileceði anayasal zeminden eksik bir ülke burasý. Herkes Kemalist olmak zorunda. Bu müthiþ bir dogmatizm. Ben Müslüman biri olarak Rabbimin gönderdiði vahyi kimseye dayatamam. Kemalizm ise çaðlar ötesi bir dogmatizmle deðiþmez maddeler dayatýyor. Benim dedem anayasanýn bazý maddeleri üzerinde mutabýk kalmýþ olabilir, ancak ben ona uymak zorunda mýyým? Belki toplum bunlarý deðiþtirmek isteyecek. Her deðiþime karþý tehditler ve darbeler var. Bu kadar darbelere maruz kalmýþ bir toplumun hükümetiyle saðlýklý bir iliþkiye girmesi, yeterince eleþtirmesi beklenemez. Sizce bu yapýnýn kýrýlmasý nasýl olabilir? Toplum çok edilgen bir durumda. Topluma öncülük etmek durumunda olan aydýnlar, basýn, STK’lar, partiler toplumun ataletinin kýrýlmasý noktasýnda çaba sarf etmeliler. Üst yapýdaki deðiþim kanunun deðiþiklikleriyle saðlanabilir ancak toplumsal yapýnýn kýrýlmasý daha zahmetlidir. Bununla birlikte mevcut oligarþik yapýyý besleyen anayasanýn deðiþtirilmesi gerekir. Hâlâ bu kadar darbe planlarýnýn ortaya çýktýðý bir yerde Genelkurmay çýkýp “Bize güvenin” teminatý veriyor. Genelkurmayýn teminat verdiði bir ülkenin sisteminin çok saðlýksýz olduðunu düþünüyorum. Genelkurmay Baþkaný geçmiþteki darbeleri açýk bir
Küresel sistem Ýslâmî kimliði dönüþtüremiyor. Onun için de Ýslâmî tehdit gibi algýladýðýndan Afganistan, Irak, Filistin gibi konularda saldýrgan tutumlar izliyor. Avrupa’daki Müslümanlarýn maruz kaldýðý hak ihlâlleri kapitalizmin Ýslâmî içselleþtiremediðini gösteriyor. Türkiye’de de tam mânâsýyla bir yutulmuþluk söz konusu deðil. Daha çok yutamadýðý için doðrudan doðruya baskýya baþvuruluyor. AKP iktidarýyla sekülerleþmenin hýz kazandýðý yorumlarýna katýlýyor musunuz? Belli boyutlarda bunu görmek lâzým. Siz siyasî hayatta kendi kimliðinizle olamazsanýz bir müddet sonra bu bireysel pratiklerinizi etkileyebiliyor. Bunu 28 Þubat’ýn iftihar tablosu olarak görebiliriz. Kendi kimliðiyle hareket edememek bir müddet sonra birilerinin onayýný almak adýna farklý kimliklerle, düþüncelerle düþünme ve yaþama pratiklerini beraberinde getiriyor. Türkiye’de baþörtülü ve camiye gidenler kalabalýklaþýyor, ancak günlük hayatlarýnda Ýslâmî bütüncüllük göremiyoruz. Yozlaþma ibarelerine gelecek durumlar var, ama bu ifade edildiði gibi bütün Ýslâmî kesimi kuþatmýþ ve yönlendiren bir süreç deðil. Bu süreçler yaþanýrken Bediüzzaman’ýn Türkiye üzerindeki etkisinden de biraz bahseder misiniz? Türkiye’de belli toplumsal geliþim süreçleri var. Farklý zamanlarda farklý isimler buna katkýlar yapmýþlar. Toplumun dinsizleþtirme politikasýna maruz kaldýðý bir ortamda Said Nursî, Kur’ân’a dikkat çeken çabalarýyla toplumun diniyle olan iliþkisinin kopmamasý noktasýnda hizmet etmiþtir. Said Nursî’yi kendine örnek alan insanlarýn yani cemaatlerin toplumda ayakta kalmak için gerekli yapýlar olduðunu düþünüyorum. Maalesef resmî ideoloji Ýslâmî kesimi o kadar eziyor ve maðdur ediyor ki bireysel olarak buna direnme imkâný yok. Ýnsanlar ancak sosyal dayanýþma içine girerek bu sistemin baskýsý karþýsýnda ayakta kalabiliyorlar. Bu çabalara kaynaklýk eden mecralardan biri Said Nursî. Cumhuriyetin yaptýðý baskýlara baktýðýmýzda sistemin ne kadar yok edici, tasfiye edici olduðunu görmek mümkün. Bunlarýn þu an yaþanmýyor olmasý geçmiþte bunlarýn yapýlmadýðý anlamýna gelmez. Hakeza eline fýrsat geçtiðinde “Erzincan örneði”nde olduðu gibi neler yapmayý planladýklarý ortada.
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/16/2010
4:02 PM
Page 1
7
DÜNYA
YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
Haiti’de halk saðlýðý sorunu yaþanýyor
HAÝTÝ’DE iki ay önce meydana gelen 7 büyüklüðündeki depremin yaralarý sarýlmaya çalýþýlýrken, baþkent Port-au-Prince’te yol kenarlarý ve meydanlarda her gün kurulan pazarlarda gýda ürünlerinin saðlýksýz koþullarda satýlmasý, halk saðlýðý sorunlarýna yol açýyor. Alýnan bilgiye göre, baþkentin çeþitli bölgelerinde her gün açýk pazarlar kuruluyor. Gýda maddelerinin yaný sýra elbise, ayakkabý, ilaç gibi ürünler, cadde ve sokaklarýn kenarlarýnda açýkta satýlýyor. Pazarlarda toplanamayan çöplerin yakýlmasýyla oluþan dumanlar, esnafý ve alýþveriþ yapanlarý za man zaman zor durumda býrakýyor. Çoðu hastanede modern þartlarda hizmet verilemeyen ül kede, hava sýcaklýklarýnýn artmaya baþlamasýyla açýkta saðlýksýz koþul larda satýlan gýda maddelerinin insanlar için tehlike oluþturabileceði deðerlendiriliyor. Port-AuPrince / aa
AB’den Ortadoðu için barýþ giriþimi
Filistinli gruplar bir araya geldi
AVRUPA Birliði (AB) Orta Doðu’da barýþ görüþmelerini canlandýrmak için yeni giriþimde bulundu. AB Dýþ Ýliþkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, 4 gün sürecek Orta Doðu ziyaretinin ilk duraðý Mýsýr’ýn baþkenti Kahire’de yaptýðý açýklamada, AB, ABD, BM ve Rusya’dan oluþan Orta Doðu Dörtlüsü’nün barýþ için Filistin ve Ýsrail ile daha fazla çalýþmasýný istediklerini söyledi. AB’nin barýþ sürecinde daha fazla adým atmaya hazýr olduðunu vurgulayan Ashton, Filistinlilere yapýlan yardýmlarý artýrmayý, Lübnan ve Filistin’de güvenlik misyonlarýný takviye etmeyi teklif etti. AB’nin, Ýsrail’in son zamanlarda barýþ sürecini kilitleyen adýmlarý konusundaki hayal kýrýklýðýný yansýtan Ashton, Ýsrail’in geçen hafta Doðu Kudüs’te yeni konutlar inþa etme kararýný eleþtirdi. Mýsýr Dýþiþleri Bakaný Ahmed Ebulgeyt de Ýsrail’in Kudüs’teki eylemlerinin saçma, bahaneye dayanan ve Filistinlileri nefessiz býrakmaya yönelik giriþimler olduðunu söyledi. Kahire / aa
HAMAS ve Ýslami Cihad yetkililerinin de aralarýnda bulunduðu Suriye’de yaþayan Filistinli gruplarýn temsilcileri bir araya geldi. Basýn toplantýsýnda konuþan Hamas’ýn Suriye’de yaþayan Siyasi Büro Þefi Halid Meþal, Filistinli güçleri birleþmeye çaðýrdý. “Filistinli gruplar arasýndaki birleþmenin Filistin halkýnýn çýkarlarý doðrultusunda gerçekleþmesi gerektiðini” anlatan Meþal, “Ýsrail, ancak bu cevabý anlar” dedi. Meþal, Filistinli gruplar arasýndaki bölünmenin kendilerine dayatýldýðýný belirterek, “Biz, hiçbir zaman (bölünmeyi) istemedik. Bölünmenin sebebi dýþ dayatmalar ve meþru seçimlerin reddedilmesidir” dedi. Meþal, Filistinli gruplar arasýndaki birleþmenin saðlanmasý için “dýþ etkenlere kulak asýlmamasý gerektiðini” söyledi. Türkiye’nin Orta Doðu’da üstlendiði rolü takdirle karþýladýklarýný ifade eden Halid Meþal,“Osmanlý Devleti’nin Filistin topraklarýnda uzun süre hüküm sürdüðünü” hatýrlattý. Þam / aa
Yemen: Þiîler, ateþkese uymuyor
YEMEN hükümeti, kuzeydeki Þii militanlarýný, taraflar arasýnda aylarca süren þiddetli çatýþmalarý sona erdirmek amacýyla varýlan ateþkese uymamakla suçladý. Yemen’in resmi ajansý Saba’nýn haberine göre, yüksek güvenlik komitesi, militanlarýn, ayrýldýklarý mevzilerin bazýlarýna geri döndüðünü, yeni kontrol noktalarý oluþturduðunu, vatandaþlara, bazý kamu kurumlarýyla özel kuruluþlara saldýrýlar düzenlediðini bildirdi. Komite den yapýlan açýklamada, militanlarýn, ateþ kes anlaþmasýnýn izlenmesinden sorumlu komisyonlarýn çalýþmalarýný engel lediði de belirtildi. Taraflar þubat ayýnda ateþkes anlaþmasýna varmýþtý. Uzmanlar, militanlarýn, hükümetin ayrýmcýlýk yaptýðý yönündeki þikayetlerine çözüm bulmadýðý için ateþkesin uzun süreli olmasýnýn mümkün olmadýðý görüþünü savunuyor. Dubai / aa
Pakistan’da büyük þehirlerde terör alarmý
PAKÝSTAN Ýçiþleri Bakanlýðý, büyük kentlere yönelik terör saldýrýsý beklentisi nede niyle güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çýkarýlmasýný istedi. Bakanlýktan yayýmlanan genelgeye göre, Ýslamabad, Lahor, Peþaver ve Ravalpindi kentlerinde kamu binalarýna yö nelik terörist saldýrý beklendiði için güvenlik önlemleri en üst düzeyde uygulanacak. Ba kanlýk, askeri tesis ve polis merkezlerini de saldýrý konusunda uyararak, güvenlik güçlerinden bu kentlere giren motorlu araç ve þüpheli kiþilerin aranmasý yönünde talimat verdi. Bakanlýk ayrýca, uluslararasý kurum ve kuruluþlar ile yabancýlara ait binalarda güvenlik önlemlerinin artýrýlmasý çaðrýsýnda bulundu. Ýslamabad / aa
Brezilya liderine “Herzl” boykotu
ÝSRAÝL’E resmi ziyarette bulunan Brezilya Cumhurbaþkaný Luiz Inacio Lula de Silva’nýn, ül keye gelen liderlerin ziyaret protokolünde yer alan Herlz Tepesi’ne gitmeyip, Teodor Herzl’in mezarýnda saygý duruþunda bulunmamasý soruna sebep oldu. Ýsrail Dýþiþleri Bakaný Avigdor Lieberman, bu tavrý nedeniyle Brezilya Cumhurbaþkaný’nýn protesto ederek, Knesset’te yaptýðý konuþmayý boykot etti. Lieberman ayrýca Brezilya Cumhurbaþkaný ile Ýsrail Baþbakaný Binyamin Netanyahu arasýndaki görüþmeyi de boykot ederek, Brezilya Cumhurbaþkaný’nýn protokol kural larýna uymayarak Ýsrail’i küçümsediðini savundu. Ýsrail’in yaný sýra Filistin’i de ziyaret edecek olan Lula’nýn programýnda, Ramal lah’ta Filistinlilerin lideri Yaser Arafat’ýn mezarýnda saygý duruþunda bulunmasý yer alýyor. Ýsrail Dýþiþleri Bakanlýðý, bir açýklama yayýmlayarak, Lieberman’ýn Brezilya liderine Ýsrail’in diplomatik kural larýna uyulmamasýný “ciddiye aldýðýný” göstermek istediðini vurguladý. Lula, Knesset konuþmasýnda silahlardan arýnmýþ bir Orta Doðu çaðrýsýnda bulunmuþtu. Lula, Latin Amerika’da nükleer si lahlarýn yer almamasýnýn Brezilya’ya gurur verdiðini belirterek, “Bunun dünyada diðer bölgeler için de emsal olmasýný isteriz” demiþti. Kudüs / aa
Asýl nükleer tehdit nerede?
Ýsrail-Filistin dolaylý görüþmelerinin baþlamasýnýn ardýndan Ýsrail'in Kudüs'de bin 600 yeni konut inþaa etme kararý gerginliði had safhaya týrmandýrdý.
ÝSRAÝL ABD’YÝ UMURSAMIYOR ÝSRAÝL BAÞBAKANI NETANYAHU, ÝSRAÝL PARLAMENTOSUNDA YAPTIÐI KONUÞMADA, KUDÜS'TE YENÝ ÝNÞAATLAR YAPMAKTA KARARLI OLDUKLARINI SÖYLEDÝ, ABD’NÝN Ýsrail-Filistin barýþ görüþmeleri için diplomatik ataða geçtiði sýrada Ýsrail’in Kudüs’te yeni inþaatý planlarýný onaylamasýnýn meydana getirdiði gerginliðe karþýn Ýsrail Baþbakaný Binyamin Netanyanhu, kararlý olduklarýný bildirdi. Netanyahu Ýsrail parlamentosunda yaptýðý konuþmada, “Son 40 yýldýr hiçbir Ýsrail hükümeti, Kudüs’ün semtlerindeki inþaatlara sýnýr koymadý” dedi. Netanyahu, Kudüs’ün il hak edilen bölgelerinin, ileride yapýlacak bir barýþ anlaþmasýnda Ýsrail sýnýrý içinde kalmasý gerektiði konusunda Ýsrail’de hemen hemen bir oydaþma bulunduðunu belirtti. Bu gerginlik, ABD’nin arabuluculuðunda bu hafta baþlatýlmasý beklenen Ýsrail-Filistin dolaylý görüþmelerini de etkiledi. Ýsrail ve Filistinli taraflar arasýnda mekik diplomasisi baþlatma amacýyla dün bölgeye gelmeyi planlayan, ABD’nin Orta Doðu özel temsilcisi George Mitchell, gezisini erteledi. ABD’li diplomatik kaynaklar, Mitchell’in bugün doðrudan, Orta Doðu Dörtlüsü görüþmelerinin yapýlacaðý Moskova’ya gidebileceðini belirtti. Kudüs / aa
KUDÜS’TE GERGÝNLÝK SÜRÜYOR KUDÜS’TE Eski Kent'in tamamýyla sýký yönetim altýnda olduðu, Filistinlilerin Eski Kent’e giriþlerine izin verilmediði bildirildi. Alýnan bilgiye göre, özellikle Þam Kapýsý ile Aslanlý Kapý civarýnda askerler giriþlere izin vermezken, yaklaþanlar da daðýtýldý. Cami görevlilerinin bile bölgeye girmesine izin verilmezken, Knesset’in Arap milletvekillerinden Ahmet Tibi, cami görevlilerinin Eski Kent’e girmesine yardýmcý oldu. Kudüs’ün mahallelerindeki köþe baþlarýnda da Filistinli gençlerle Ýsrailli asker ve polisler arasýnda çatýþmalar oldu. El Ýssaviye gibi Kudüs’ün bazý mahallelerinde de çatýþmalar sürüyor, gaz bombalarý atýlýyor. Aslanlý Kapýnýn giriþinde 2 kiþi yaralandý ve gözaltýna alýndý. Ayrýca Batý Þeria’da 2 kiþi yaralandý ve Ramallah giriþinde de ça týþmalar çýktý. Kudüs’de özellikle üç dine ait kutsal mekânlarý yan yana bulunduran Eski Kent, tam anlamýyla bir polis ablukasý içine alýnmýþ durumda. Bir anlamda sýkýyönetimin uygulandýðý Eski Kent’e Arap gençlerinin girmelerine izin verilmiyor. Kente giriþlerde erkekler için 50 yaþ üstü uygulamasý sürdürülürken, Doðu Kudüs’teki çok sayýda Filistinli ise uygulamanýn günlük hayatlarýný periþan ettiðini söylüyor. Kudüs / aa
GENÝÞ AÇI HALÝL ÝBRAHÝM CAN hibrahimcan@windowslive.com
afta baþýnda Ankara’da NATO’ya baðlý Terörle Mücadelede Mükemmeliyet Merkezi tarafýndan düzenlenen Küresel Terörizm ve Uluslar arasý Ýþbirliði Sempozyumu vardý. NATO ülkelerinden 700’den fazla üst düzey misaf irin katýldýðý sempozyumda ilginç konuþmalar da vardý. Harvard Üniversitesinden ünlü terör uzmaný Prof. Dr. Graham Allison, konuklarýn sandalyelerine Ankara’ya bir nükleer saldýrý yapýlýrsa nerelerin etkileneceðini gösteren birer de harita koydurdu. Günümüzde devletler için en büyük tehdidin terör örgütlerinden gelebilecek nükleer saldýrý olduðunu söylüyordu Dr. Allison. Ýlginçtir ki; bu konuþma ABD’nin Ýran’a karþý Türkiye dahil bir çok ülkeye füze savunma sistemleri ve SM-3 füzeleri yerleþtirmeyi planladýðý günlerde yapýlýyor. Ayrýca Avrupalý beþ NATO üyesinin asýl tehdidin ABD’nin Avrupa’ya yerleþtirdiði NATO nükleer bombalarýndan geldiðini, bu yüzden bu bombalarýn Avrupa’dan çýkarýlmasý için çaðrýda bulunmayý planladýklarý günlere denk geldi bu sempozyum. Belçika, Hollanda, Almanya, Norveç ve Lüksemburg, Obama’nýn nükleer silâhsýzlanma vaadine güvenerek, Avrupa topraklarýndaki bütün ABD nükleer silâhlarýnýn kýtadan çýkarýlmasýný istemeye hazýrlanýyor. Hesaplamalara göre Avrupa’da150 ila 200 taktik nükleer silâh bulunuyor. En fazla nükleer bomba nerede biliyor musunuz? Uzaða gitmeyin; Ýtalya ve Türkiye’de. Her iki ülkede 50 ila 90 arasýnda nükleer bomba bulunduðu tahmin ediliyor. Hepsi de Amerikan üslerinde. Yani kontrolü büyük ölçüde bizim dýþýmýzda. Yunanistan bile Araxos üssündeki nükleer bombalarý 2000 yýlýnda tahliye ettirmiþken, ülkemizde bu bombalarýn tahliyesi konusu tartýþýlmýyor bile. Peki bu bombalar bizi kime karþý koruyor? Eðer ilk planlandýðý gibi Rusya’dan gelecek bir saldýrýya karþý ise, bu bizi ayný zamanda Rusya’nýn ilk hedefi haline getirmeyecek midir? Bakýn Dr. Allison ne diyordu Ankara’daki sempozyumda: “Nükleer bomba nerede patlatýlýrsa patlatýlsýn yüz binin üzerinde insan öldürür. Bu ülkenin ekonomisini, yaþam biçimini sarsar, deðiþtirir”. Peki 90 nükleer bomba ne yapar? Amerika ile Rusya bir yandan bir nükleer silâhsýzlanma antlaþmasý yapmaya çalýþýrken, öbür taraftan ABD, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Türkiye’ye SM-3 füzeleri yerleþtirmeyi planlýyor. Güya hedef Ýran. Ama herkes biliyor ki; bu füzelerin nihaî hedefi Rusya. Bu yüzden Ankara’daki sempozyumda konuþulanlarýn aksine, küresel terörizme karþý iþbirliðinin en iyi yöntemi, teröristlerden gelecek nükleer saldýrýlar için kaygýlanmaktan çok, halen Avrupa’ya yerleþtirilmiþ 200 nükleer bombayý ortadan kaldýrmaktýr. Zaten ancak uçaktan atýlabilen bu nükleer bombalarýn yerleþtirilmesi ve hedeflerine gönderilmesi—o da füze savunma sistemleri ile uçaklarýn kalktýðý ülke üzerinde vurulmazsa—birkaç günü bulacaktýr. Bu süre de uydularla her hareketi izleyen karþý devletin önceden harekete geçmesi için fazlasýyla yetecektir. Öyleyse; küresel köye dönen dünyada nükleer saldýrýlardan korunmanýn yolu; bir an önce nükleer silâhlarýn imhasýndan baþka bir yerden geçemez. Bu yüzden kimse bizi teröristlerden ya da komþumuz Ýran’dan geleceðini iddia ettikleri muhtemel tehditle korkutmasýn. Korumak istiyorlarsa önce bizi bu 90 civarýndaki nükleer bombadan kurtarsýn.
H
GEÇMÝÞ OLSUN
TAZÝYE
GEÇMÝÞ OLSUN
Deðerli yazarýmýz
Muhterem kardeþimiz Mikail Yaprak'ýn yengesi, rahmetli Ýsmail Yaprak'ýn Hanýmý
Muhterem aðabeyimiz
Abdil Yýldýrým
'ýn
Haným Yaprak
'ýn
Dr. Þerafettin Ekici
ani bir rahatsýzlýk geçirdiðini öðrendik. Kendisine geçmiþ olsun der, Cenâb-ý Hak'tan acil þifalar dileriz.
vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Beyefendi, beyin kanamasý geçirmiþtir. Tedavisi devam etmektedir. Kendisine geçmiþ olsun der, Cenâb-ý Hak'tan acil þifalar dileriz.
y
y
Eyüp / Fatih YENÝ ASYA Okuyucularý
renkli:Mizanpaj 1
3/16/2010
2:25 PM
Page 1
8
MEDYA - POLÝTÝK YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
Rand Corporation Amerikan emperyalizmini güçlendiriyor
ROBERT MIRANDA (Davud Ali Selam) rmiranda@wi.rr.com
irleþik Devletler her zaman Türkiye ile iyi iliþkileri olmasýný ister. Geçen sene, Baþkan Obama da Ankara ile Washington arasýnda güçlü bir siyasî ittifak baþlatýlmasýna dair olan arzusunu dile getirmek üzere Türkiye’ye bir ziyarette bulunmuþtu. Bir think-tank kuruluþu olan Rand Corporation tarafýndan yayýnlanan bir çalýþmaya göre, Türkiye, Amerika Birleþik Devletleri için dört önemli noktada kritik rol oynuyor: ‘Orta Doðu’, ‘Basra Körfezi’, ‘Avrupa’, ‘Kafkaslar ve Orta Asya’ bölgesi... ABD’nin bütün bu bölgelerde siyasî hedeflerinde ulaþabilmesi için muhakkak surette Türkiye’nin iþbirliðine ihtiyacý var. California, Santa Monica merkezli Rand Corporation düþünce kuruluþu, 2. Dünya Savaþý sonrasý, sonradan adý Amerikan Hava Kuvvetleri’ne (U.S Air Force) dönüþen Amerikan Ordusu Hava Birlikleri (U.S. Army Air Corps) tarafýndan kurulmuþtu. Rand Corporation’ý kuran Amerikalý generaller, 2. Dünya Savaþý sýrasýnda bilimsel ve entelektüel topluluklarla ordu arasýnda oluþan diyalog ve iþbirliðini güçlendirmek ve devamlýlýðýný saðlamayý amaçlýyorlardý. Týpký atom bombasýnýn geliþtirilmesini saðlayan Manhattan Projesi’nde (Manhattan Project) olduðu gibi... Nihayet, Rand Corporation, Amerika’nýn Soðuk Savaþ sýrasýnda büyük imparatorluðunu kurmasýna yardýmcý olan ve Amerika yönetimine hayatî önem taþýyan araþtýrmalar ve raporlar sunarak, Amerikan çýkarlarýný ve Batý dünyasýndaki etkisini arttýran anahtar bir kuruluþ haline geldi. Rand Corporation Amerikan Ýmparatorluðuna þu an elinde bulundurduðu askerî kapasiteyi saðlayan önemli ve faydalý bir kuruluþtur. Bu kuruluþ, Amerikalý generallere atom bombasý geliþtirmeyi, nükleer denizaltýlar imal etmeyi, kýtalar arasý balistik füzeler üretmeyi ve bugün Amerikan ordusunda bulunan uzun menzilli füzelere sahip olmayý saðlayan stratejik araþtýrmalarý ve resmî dayanaklarý sunan kuruluþtur. Rand Corporation olmasaydý eðer, Amerikan ordusu ve ABD’nin endüstriyel durumu ve tabiî ki Amerikalýlarýn bugün inandýðý demokrasi pratikleri, olduðundan çok daha farklý görünecekti. Ýþte bu Rand Corporation’un son yayýnladýðý, Þubat 2010 tarihli, “Troubled Partnership: U.S. – Turkish Relations in an Era of Global Geopolitical Change” (Sorunlu Müttefiklik: Küresel Jeopolitik Deðiþim Çaðýnda ABD-Türkiye Ýliþkileri) adlý çalýþma ise ABD’ye dýþ politika hedeflerine ulaþmak için muhakkak surette Türkiye’nin müttefikliðine olan ihtiyacý gösterecek bilgiler içeriyor. Çalýþma Türkiye’nin dýþ politikasýnýn Soðuk Savaþ’ýn bitmesiyle birlikte önemli bir deðiþime uðradýðýný belirterek, Sovyet tehlikesinin bitmesiyle Türkiye’nin ABD’ye olan baðýmlýlýðýnýn azaldýðýnýn altýný çiziyor. Çalýþmada, Türkiye’nin liderlerinin bu ortamdan istifade ederek bölge ülkeleriyle daha baðýmsýz ve geliþmiþ iliþkiler kurmaya yönlendikleri ifade ediliyor. Çalýþmada bu durumun kademeli olarak Türk dýþ politikasýnda geniþlemeye ve çeþitlenmeye yol açtýðý kaydediliyor. Rand’in araþtýrmasýna göre, Türk Dýþ Politikasýndaki bu deðiþimler, Amerika’nýn Türkiye-ABD arasýndaki güvenlik ortaklýðýný yönetmesini zorlaþtýrdý. Çalýþmaya göre, Türkiye’nin 20 yýl öncesinde olmadýðý kadar, bölgedeki bir çok ülkeyle—özellikle Orta Doðu ve Kafkaslarda—iliþkileri ve bu iliþkilerde çeþitli çýkarlarý var. Bunun sonucunda ise, Türkiye yönetimi artýk bir çok konuda otomatik olarak ABD’nin izini takip etmeyi býrakmýþ durumda ve özellikle ABD politikalarýnýn Türkiye’nin çýkarlarýna ters düþtüðü noktalarda bu durum daha çok hissediliyor.
B
Rand’in raporu, ABD’nin Türkiye üzerindeki etkisini geliþtirmesi için þu adýmlarý atmasý gerektiðini öðütlüyor: *Türkiye’nin PKK ile mücadelesinde siyasî ve istihbarat desteðini en üst düzeye çýkar. Zira bir çok Türk diplomat bu konunun ABD-Türkiye güvenlik ortaklýðýnýn test edildiði bir nevi turnusol kâðýdý olduðunu düþünüyor. *Kürdistan Bölgesel Yönetimi üzerindeki baskýyý arttýrarak PKK’ya verdiði lojistik ve siyasî desteði engelle. *Türkiye’yi sosyal, ekonomik ve yasal açýlýmlar konusunda cesaretlendirerek Kürt vatandaþlarýn en az etnik Türkler kadar haklara sahip olmasýný saðla. Kürt sorunu sadece askerî yollarla çözülemez, ancak ve ancak Kürt vatandaþlarýn þikâyet noktalarýný oluþturan sorunlarýn kökenlerine etki edecek ekonomik, sosyal reformlarla desteklenmiþ güçlü bir antiterörist program uygulanmasý suretiyle çözülebilir. *ABD birlikleri bölgeden çekilirken, Ýran ve Suriye ile Irak’ýn normalleþtirilmesi sürecinde diyaloða gönüllü görünmeye çalýþýlmalý. Böyle bir diplomasi Ýran ve Suriye ile ABD iliþkilerini bir gecede düzeltemez ancak, ABD-Türkiye arasýndaki iliþkileri sýcaklaþtýrarak, iki ulus arasýnda geçmiþten gelen bazý ihtilâf noktalarýný azaltacaktýr.
‘‘
Bir think-tank kuruluþu olan Rand Corporation tarafýndan yayýnlanan bir çalýþmaya göre, Türkiye, Amerika Birleþik Devletleri için dört önemli noktada kritik rol oynuyor: ‘Orta Doðu’, ‘Basra Körfezi’, ‘Avrupa’, ‘Kafkaslar ve Orta Asya’ bölgesi... ABD’nin bütün bu bölgelerde siyasî hedeflerinde ulaþabilmesi için muhakkak surette Türkiye’nin iþbirliðine ihtiyacý var.
*Türkiye’nin Ermenistan ile iliþkilerini düzeltmek adýna son zamanlarda atmýþ olduðu adýmlarý alkýþla ve cesaretlendir. Özellikle sýnýrlarýn açýlmasýna desteðini göster. Zira bu iki ulus arasýndaki iliþkilerin normalleþtirilmesi mutlak surette Kafkaslar bölgesindeki barýþ ve istikrara ciddî bir katký saðlayacaktýr. Ayrýca bu þekilde Ermenistan’ýn da Rusya ve Ýran’a olan ekonomik ve siyasî baðýmlýlýðý da azalmýþ olacaktýr. *Ýran’ýn nükleer çalýþmalarýný önleyecek çalýþmalara daha fazla aðýrlýk verilmeli. Nükleer bir Ýran, bütün Basra Körfezi’nin istikrarýný bozacak ve Körfez’de ve Orta Doðu’da önü alýnamaz bir þekilde nükleer silâhlanma yarýþýna sebep olacaktýr ki, bu da Türkiye’nin güvenliðini tehdit edecektir. Rand’in bu çalýþmasý, ayný zamanda ABD’nin Türkiye’nin AB üyeliðine olan desteðine devam etmesini ve ayrýca Türk liderler ile gelecekte bazý askerî üslerin özellikle de Ýncirlik Hava Üssü’nün kullanýmý ile ilgili iþbirliðini pekiþtirme çalýþmalarýný geliþtirmesini tavsiye etmektedir. Anlaþýlýyor ki, ABD Müslüman dünyasýnda kendine bir dost arýyor. Rand’in raporu da bunu saðlamak adýna Washington yönetimine bir yol haritasý çiziyor. Diðer taraftan ise, Türkiye’nin liderleri eðer Sovyetler Birliði çökmeden önceki o ABD’ye göbekten baðlý olunan dönemlere geri dönüþ yapmamak için ellerinden geleni yaparlarsa, Müslüman dünyasý adýna þüphesiz daha iyi bir duruþ sergilemiþ olurlar. Zira bu duruþlarýný korumalarý suretiyle, belki ABD’nin Filistin politikasýna ve Irak ve Afganistan’daki iþgal politikasýna karþý Müslüman dünyasýnýn görüþlerini savunup, yansýtarak etkili olmayý baþarabilirler. Tercüme: Umut Yavuz
Normalleþme böyle olmaz GENELKURMAY Baþkaný Ýlker Baþbuð, Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila’ya “Balyoz planý” baþta orduya yönelik suçlamalarla ilgili önemli açýklamalar yaptý. Dün de Hürriyet’te Enis Berberoðlu ile söyleþisi yayýmlandý. 12 Eylül darbesinden sonra Evren’in Anayasa turlarýný saymazsak, 28 Þubat süreci dahil Genelkurmay baþkanlarýnýn bu denli sýk konuþtuklarý bir dönem hatýrlamýyoruz. Büyükanýt’ýn 27 Nisan gecesi internet sitesine koydurduðu “e-muhtýra” da ordunun “Sözde deðil özde laik bir cumhurbaþkaný adayý”ndan yana olduðunu açýklamasýnýn ardýndan gelmiþti. Seçime açýk bir müdahale niteliðindeydi. Demokratik ülkelerde ordu bu denli ön plana çýkmaz. Baþbuð’un demeçlerinin sekiz sütun manþet olduðu medyada, Baþbakan çift sütun, ana muhalefet lideri tek sütun yer bulabiliyor! Türkiye’de askerlerin konuþma ihtiyacý son aylarda ortaya çýkan Balyoz, Kafes gibi eylem planlarý, darbe iddialarý, ýslak imza tartýþmalarý, suikastlar, intiharlar, emekli ordu komutanlarýna ve görevdeki üst düzey askeri personele iliþkin soruþturma ve dava süreçlerinin de bir
‘‘
“Psikolojik harekât”tan korunmanýn yolu “askerî vesayet”i güçlendirmek olmamalý.
sonucu. TSK, bir “moral sorun” olarak bu iddialara Genelkurmay Baþkaný düzeyinde yanýt verme ihtiyacý duyuyor. Ancak suçlanan kiþilerle ilgili yargýlamalarýn devam ettiði göz önüne alýndýðýnda, ordunun kurumsal saygýnlýðý ile kiþileri “temize çýkarma” arasýndaki hassas denge çok iyi korunmalýdýr. “Psikolojik harekât”tan korunmanýn yolu “askeri vesayet”i güçlendirmek olmamalý. Örneðin Genelkurmay Baþkaný Baþbuð, ordunun emekli subaylarla ilgili dayanýþma sergilemesini “Mezara kadar sürecek” silah arkadaþlýðýna baðlýyor. Oysa elinde sadece kalemleri olduðu sürece gazetecilerin Mustafa
Balbay konusunda böyle bir þanslarý yoktur. Prof. Mehmet Haberal için de durum aynýdýr. Dursun Çiçek hâlâ savunulmaktadýr. Saldýray Berk’in ifadesi bu gidiþle alýnamayacaktýr! 23 Þubat’ta Ankara’daki “or”lar toplantýsýnda bu kararlýlýk sergilendiði için eski kuvvet komutanlarý serbest býrakýlmýþlardýr. O gece, “istifa” konuþulmamýþ, ancak hükümet bile olayý bir “muhtýra” hazýrlýðý þeklinde algýladýðý için Baþbakan’a vekâlet eden bakan, karargâhý ziyaret ihtiyacý duymuþtur. Bunlar normal demokratik ülkelerde olan þeyler deðildir. Susurluk skandalýnýn yaþandýðý bir ülkede, el bombasý yüklü bir kamyon Ankara’ya valilikten habersiz girebilmektedir. Baþbuð, olayý deðil, ihbarý “ürkütücü” bulmaktadýr. Þeffaflýk ve hesap verebilirlik açýsýndan bu tür konuþmalar iþe yarýyor olabilir. Ancak Genelkurmay baþkanlarýnýn sürekli demeç verme ihtiyacý duyduðu, manþetlerden inmediði Türkiye bu haliyle AB adaylýðýnýn uzaðýnda “üçüncü dünya ülkesi” görünümü çizmektedir. Normalleþme böyle olmaz! Derya Sazak / Milliyet, 16.3.2010
AK Parti’nin babalanma politikalarý... SÝYASET bilimi derslerinde iktidar iliþkisi þöyle anlatýlýr: A kiþisi B kiþinden bir talepte bulunursa ve B kiþisi bu isteði yerine getirmediði takdirde maddî-manevî kayba uðrayacaðýný bilir, bu nedenle isteði yerine getirirse, bu iki kiþi arasýndaki iliþkiye iktidar iliþkisi adý verilir. Devamý vardýr bu tanýmýn... Eðer A kiþisi kendi gücünü ya da o gücün B kiþisi üzerindeki etkisini iyi hesaplayamamýþsa, karþý taraf onun isteðini reddettiði halde bir yaptýrým uygulama imkânýna sahip deðilse, bu kez iktidar iliþkisi tersine döner. Bu taným bir devrin ünlü siyaset bilimcilerinden R. Dahl’ýn tanýmýdýr. Kiþiler arasýndaki iliþkiler kadar devletler arasýndaki iliþkilerin özüne iþaret eder. Uluslararasý sahada, güç merkezli iliþkiler, bu kaba güç olmasa da, çeþitli siyasi, kültürel, ekonomik yaptýrýmlarla, üstelik uluslararasý kurumlar ve yapýlar vesilesiyle her zaman devrededir. Bu tanýmý aklýma getiren, Türkiye’nin Ermeni soykýrýmý tasarýlarýndan ötürü ABD ve Ýsveç’e karþý aldýðý tavýr
‘‘
Ne yapacak Türkiye? Birçok ülkeden büyükelçisini çekerek içine mi kapanacak? oldu. Türkiye ABD ve Ýsveç büyükelçilerini geri çaðýrdý. Tasarýlarý kabul edilemez ve Türkiye’nin kayýtsýz ve yaptýrým býrakmayacaðý geliþmeler olarak ilan etti. Yakýnda benzer oylamalar Ýngiltere ve Ýspanya’da da yapýlacak. Bu sertlik, aþýrý özgüven böyle giderse Türkiye’nin muhtemelen Ýngiltere ve Ýspanya büyükelçilerini de geri çekeceðini varsayabiliriz. Türkiye kendisi A ülkesi olarak ilan ediyor... Peki diðerleri B ülkesi rolünü benim-
seyecekler mi? Hiç sanmýyoruz... O zaman ne yapacak Türkiye: Birçok ülkeden büyükelçisini çekerek içine mi kapanacak? Ya da büyükelçileri çekme hamlesiyle bu ülkelerin yürütme organlarýna mesaj mý verecek? Bu durum kaybeden taraf olmaktan, kayba oynamaktan baþka hiçbir anlam ifade etmez... Bumerang etkisi malumdur... Kuzey Irak’ta özerk Kürt bölgesinin kurulmasýný bile kavga nedeni sayan Türkiye, nereden nereye geldi, gelmek zorunda kaldý? Bu konuda kayýp yaþanmadýysa, bu, Ankara’nýn, gücünü, imkânlarýný, koþullarý, karþýsýndaki taraflarý dikkate alarak siyasetini esnetmesi ve deðiþmesi sayesinde olmuþtur. 1915 konusunda esneklikten uzak bir tavrýn, “ Ermenistan’a aðýr bedel ödetmeliyiz” çýkýþýyla 1940’larýn Almanya siyasetçilerini andýran CHP’ tavýrlarýndan ne farký kalýyor. Sadece ilkesel açýdan deðil, pragmatizm açýsýnda da çýta düþüyor...
Ermeni soykýrýmý meselesi Türkiye’nin her geçen gün daha çok baþýný aðrýtacaktýr. Bunun nedeni çeþitli ülkelerde soykýrýmla ilgili tasarý ve kanunlarýn kabul edilmesi olmayacaktýr. Bunun nedeni Türkiye’nin bu dalga karþýsýnda akýlcýlýktan ve çaðýn ruhuna uygun davranmaktan uzak durmayý ýsrarla sürdürmesi olacaktýr. Türkiye’nin son günlerde yaptýðý hamleler ve sert çýkýþ, mutlak inkârcý tavrý, karþý tarafý ve karþý dalgayý da sertleþtirmekten, kendi içinde attýðý adýmlarý doðrulamaktan baþka iþe yaramýyor. Son yýllarda Batý’da örneðin Fransa’da, ABD’de, parlamentolarýn tarihi konusunda hüküm verip, yasa çýkarmasýna yönelik politik ve entelektüel bir itiraz baþlamýþtýr. Bu itiraza Türkiye katkýsý, “babalanma politikalarý”dan dolayý deðil, tersine kendi içinden gelen farklý seslerden, 1915’e soykýrým denmesinin suç olmasýna yönelik tepkilerden, 301. Madde tartýþmalarýndan hareketle olmuþtur. Türkiye kendi resmi görüþleri istikametinde bugün, bu pisti açacaðýna, týkamakla meþguldür. Bu pisti açmak iki yolla olur: Ýlk yol parlamento kararlarýna içerik olarak deðil; þekli açýdan itiraz etmek, bunlarý önemsizleþtirme politikalarý uygulamaktadýr Ýkinci yol ise, birinciye paralel olarak, soykýrým telaffuzuna gerek olmadan, devletin 1915’te yaþananlarla ilgili üzüntüsünü belirtebilmesidir... Türkiye o zaman gerçekten güçlü olur... Özgüven kendine bakabilmekten, içeriye dönebilmekten, ilkeler üzerinde yürümekten geçer... Dýþ politikayý yürüten siyasilere bir noktayý hatýrlatmak gerekir: Ülke bugüne kadar uluslararasý sahada hangi konuda baþarýlý olduysa, bu o konuda çaðýn ruhuna ve gerekleriyle paralel hareket etmesinden kaynaklanmýþtýr. Yoksa sanmayýn ki Kanuni Sultan Süleyman aramýzda ve o döneme geri döndük... Ali Bayramoðlu Yeni Þafak, 16.3.2010
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/16/2010
3:27 PM
Page 1
9
MAKALE
YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
Ýslâmiyetin koruduðu beþ deðer
Hubb-u câh: Þan, þöhret, makam sevgisi
YERÝN KULAÐI
FIKIH GÜNLÜÐÜ SÜLEYMAN KÖSMENE
fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info 0 505 648 52 50
Osman Bey: “Daha önceki peygamberler döneminde içki yasaðý var mýydý? Ýslâmiyet’in evrensel yapýsýyla bu haramý nasýl izah edebiliriz?” ayat kýsadýr, ömür azdýr, ecel ansýzýn gelmektedir, dünya hayatý yerini âhiret hayatýna çabuk býrakmaktadýr, ebedî hayat bu kýsa hayatta kazanýlacaktýr, bu kýsa hayat o uzun ve sonsuz hayatýn çekirdeði hükmündedir ve baðýþlamadýðý burada kaybeden,—Allah takdirde—artýk daha kazanma imkânýna sahip deðildir. Peygamberler insanlarý ýsrarla bunun için uyarmýþlar ve nazarlarýný âhirete yönlendirmiþlerdir. Fakat insanoðlu tarih boyunca kýsalýðýna raðmen hayatýnda zevkinden ve sefâsýndan geri durmamýþ; imkân buldukça–genelde—haram-helâl demeden yemeyi, içmeyi ve eðlenmeyi ihmal etmemiþtir. Peygamberlerin getirdikleri Ýlâhî mesajlar, hep þu beþ deðeri korumayý hedeflemiþtir: Dîn, can, akýl, nesil ve mal. Nitekim saðlýklý bir inanç ve ibâdet hayatý için “dîni”, kullukta kemâl dereceye ulaþmak için “caný”, tutarlý düþünmek ve müstakim karar vermek için “aklý”, maddî mânevî dengeli ve edepli bir geliþim kazanmak ve insanlýðýn devamlýlýðýný temin için “nesli” ve geçimi, iâþeyi ve helâl yollara sarfý saðlamak için “malý” korumaya her zaman ihtiyaç vardýr. Ýlâhî dinlerde bu beþ kýymet hep korunmuþ ve bu beþ kýymete zarar verecek davranýþlardan insanlar uzak tutulmuþlardýr. Fakat toplumlarýn inanç, ahlâk, kemâl, kültür, medeniyet ve görgü seviyelerinin farklýlýðý, kendileri için sakýndýrma þiddetinin ve hükmünün de farklý oranlarda tecellî etmesini netice vermiþtir. Meselâ içki, insanlýk tarihi kadar eski bir din, akýl, can, nesil ve mal düþmanýdýr. Yani beþ kýymete karþý da zararlýdýr. Önce iþe aklý zaafiyete uðratmak ve tahrip etmekle baþlamakta, sonralarý bünyede kalýcý illetlere yol açmakla cana ve nesle zarar vermekte, gereksiz bir fâhiþ gider olmasý hasebi ile mâlî bütçeyi sarsmakta ve bütün bu zararlar dînî hayata negatif, yani olumsuz deðer olarak yansýmaktadýr. Yeni dünya insanýný ve modern toplumlarý bilumum kötülüklerden arýndýrmak isteyen Kur’ân, hemen her kötülüðün anasý hükmünde bulunan içkiyi bunun için haram kýlmýþtýr. Fakat önceki Peygamberler döneminde ayrýntýda nelerin haram kýlýndýðý konusunda sýhhatli bir bilgiye ulaþmamýz bir hayli zordur. Þu kadar söyleyebiliriz ki; insanlara seviyelerince hitâp eden ve kaldýrabildikleri kadar mükellefiyet yükleyen Cenâb-ý Hak, teklif ve tebliðlerinde “tevhid” esasýný ve temel îmân esaslarýný önemle ikame etmiþ ve korumuþ; peygamber gönderdiði kavmin aþýrý boyutta hangi tür kötü huy ve alýþkanlýklarý varsa o kavmi onlardan sakýndýrmýþ; fakat o kavim için zaaf ve aþýrý düþkünlük konusu olmayan sâir kötülükler hakkýnda-–sýrf þefkati ve merhameti gereði—bir hüküm indirmemiþtir. Unutulmamalýdýr ki, Ýslâmiyet’ten önceki dinler mahallî muhtevalý idi ve nâzil olduðu mahallin ihtiyaçlarýna cevap niteliði taþýyordu. Fakat Ýslâm dîni cihanþümuldur, evrenseldir; bütün cihana ve bütün zamanlara þâmildir. Cenâb-ý Hak Ýslâm dîninin hükümlerini yalnýz bir kavmin zaaflarýna veya alýþkanlýklarýna göre deðil; bütün kavimlerin, bütün zamanlarda, bütün ihtiyaçlarýný, bütün ahlâkî zaaflarýný ve bütün kötü alýþkanlýklarýný ihâta edecek ve cevap verecek derecede teþrî kýlmýþtýr. Nitekim Ýslâmiyet sonrasý dönemlerde, Müslüman olsun olmasýn, Ýslâm’ýn emir ve yasaklarýnýn faydalarý ve maslahatlarý beþeriyet tarafýndan aklen ve ilmen teslim edilmiþtir. Bugün hemen her dünya toplumu meselâ temizliðin, doðruluðun, dürüstlüðün, nezâketin, çalýþkan olmanýn, hakkýn ve adâletin üstünlüðünde hemfikir; zinânýn, içkinin, kumarýn, hýrsýzlýðýn, yolsuzluðun, yalan söylemenin, adam öldürmenin, iftirânýn, zulmün, kirliliðin, hilekârlýðýn ve tembelliðin zararlarýnda da birleþmiþtir. Ýçkiyle ve uyuþturucuyla hemen bütün toplumlar savaþ hâlindedir. Oysa bütün bu deðerler teþrî bakýmýndan Ýslâm’a dayanmaktadýrlar. Yani bugün artýk medenî dünya tarafýndan çoðunlukla paylaþýlan helâller ve haramlar Ýslâm’ýn öz malýdýrlar. Öyle ki, Ýslâmiyet bugün dünya milletleri tarafýndan hâlâ anlaþýlamayan veya geç anlaþýlan bir dîn ise; Bedîüzzaman Hazretlerinin bir asýrdan beri dile getirdiði gibi; bunda biz Müslümanlarýn doðru Ýslâmiyet’i ve Ýslâmiyet’e lâyýk doðruluðu yaþamakta ve model olmakta gösterdiðimiz þiddetli zaafýn ve aþýrý kötü örnekliðin büyük rolü vardýr. Biz elimizdeki hakký yaþamadýðýmýz için; ecnebîler davranýþlarýmýza bakýp elimizde bulunan dîn hakkýnda karar vermiþler ve maalesef Ýslâmiyet’i tanýmakta yetersiz ve geç kalmýþlardýr. Demek, diðer kötülükler gibi, bütün kötülüklerin anasý ve besleyicisi hükmünde olan içkinin haram kýlýnmasý da, Ýslâmiyet’in cihanþümul niteliðinin bir gereðidir.
H
ALÝ FERÞADOÐLU fersadoglu@yeniasya.com.tr
ubb-u câh denilen þöhret hýrsý, halkýn nazarýnda mevki sahibi olmak hissi, az-çok bütün insanlarýn yapýsýnda ‘yaratýlýþ itibariyle potansiyel olarak’ vardýr. Hattâ o arzu için hayatýný feda eder derecesinde þöhretperestlik hissi bazý insanlarý sevk eder. (Daðcýlarý ve tehlikeli oyunlara girenleri, yüksekten atlayanlarý ve çok katlý apartmanlara týrmananlarý düþününüz. Þöhret hýrsý ve ‘Bu bu iþi baþardým’ diyebilmek için
H
hayatlarýný tehlikeye atarlar.) Ýnsî þeytanlar, cinnî þeytanlardan aldýðý dersle, Kur’ân yolunda olan fedakâr hizmetkârlarý önce bu makam ve þöhret hissi vasýtasýyla aldatmak; kudsî hizmetlerden, mânevî ulvî cihaddan vazgeçirmek isterler.1 Dünyaya yönelik rütbe ve makamlarýn asýl amaç edinilmesi gerektiðini ve ‘devamlý’ olduklarýný tel kin ederler. Bu konuda da oldukça baþarýlý olurlar. Zîrâ, makam-mevki, þan-þöhret sevgisi insanlarýn en zayýf damarlarýndandýr. Þeytanlar ve þeytanlaþmýþ insan sûretindeki yamaklarý; insaný bu zayýf damarýndan yakalayýp okþar ve kendilerine çekerler. Sonra, onun uðrunda bir sürü maddî-mânevî cinâyet iþletirler! Oysa þöhret hissi; hem dünya, hem de âhiretini düþünenler için gayet tehlikelidir. Yalnýz dünya hayatýna kilitlenenler için de gayet daðdaðalý ve birçok kötü ahlâkýn da kaynaðý -
dýr;2 insaný, esfel-i sâfilîne düþürür. Þöhretperestlerin bir gayel-i hayâli olan þan ve þerefin süslü perdesi altýnda aðýr bir riyâ, soðuk bir hodfuruþluk, muvakkat bir sersemlik3 yattýðýndan, insana gerçek bir tesel li vermez. Nefis hesabýna olan mecâzî þöhretten kaçmak gerekir. Çünkü; - Ýnsanýn en zayýf damarlarýndan olan þöhret zehirli bir baldýr. - Þöhret riyâkârlýðýn sebebidir.4 - Þöhret, insanýn malý olmayaný da insana mâl eder.5 - Þöhret hýrsý, insaný insana köle yapar.6 - Þeytan, Kur’ân hizmetkârlarýný makam sevgisiyle aldatýr. - Þöhretperest, para ve þâna tapan bir putperestir. - Þöhretperest, esfel-i sâfiline düþer. Þöhretperestlik hastalýðýndan þu noktayý nazara alarak kurtulabiliriz: Hepimizde
BEDESTEN
“þan/þöhret ve makam” sevgisi potansiyel olarak var olduðuna göre; makam sevgisinin yönünü deðiþtirmek gerekir. Al lah’ýn rýzasý, iltifâtý büyük bir makamdýr. Ýnsanlýðýn en büyük makamý, marifetul lahtadýr. Al lah rýzasýnýn, sevgisinin, merhametinin, iltifatýnýn, Al lah’ýn kabul etmesinin, insanlarýnkiyle asla kýyaslanamayacak bir çapta olduðunu düþünmek, anlamak ve kabul etmektir. Bu öyle bir makam, öyle bir anlayýþ, öyle bir i lim, öyle bir inançtýr ki, insanlarýn teveccühü/yönelmesi ve güzel karþýlamasý7, O’nun teveccühü, sevgisi, al kýþý yanýnda ‘sönük bile kalmaz’, ‘hiç hükmünde’dir! Dipnotlar: 1- Mektûbât, s. 401. 2- Age. 3- Lem’alar, s. 232. 4- Mesnevî-i Nûriye,
s. 71, 135. 5- Sözler, s. 657. 6- Age, s. 714. 7- Mektubat, s. 401.
PARILTI
“Isparta kahramanlarý”
Ýntihar vak'alarý M. LATÝF SALÝHOÐLU latif@yeniasya.com.tr
on zamanlarda gün geçmiyor ki, bu ül kede bir intihar vak'asý yaþanmasýn. Ýntiharlarýn daha çok askerî cenahta görünmesi ise, fevkalâde düþündürücü, kaygý verici bir geliþme... Bir insan niçin intihar eder? Bu suâlin çok þýklý bir cevabý vardýr elbette. Niçin çok þýklý cevap? Zira, kiþiyi intihara sürükleyen sebepler bir deðil, birçoktur. Esasýnda, sebep ve gerekçe ne olursa olsun, intihar teþebbüsü hiçbir þekilde haklý ve doðru bir davranýþ olarak görülemez, tasvip edilemez. Buna raðmen, mücbir sebepler üzerinde yine de durmak, kiþiyi intihar etmeye zorlayan noktalarý derinlemesine irdelemek gerek.
S
Bil hassa þu iki önemli husus açýsýndan: Birincisi: Tâ ki, hayatýna kast eden, do layýsýyla kendisine verilen emanete ihanet eden kiþiyi bu aðýr vebâlden kurtarmak ve ömrünü kul luk vazifesi dairesinde geçirmesine yardýmcý olmak için. Ýkincisi: Kendimizi veya bir baþkasýný ayný intihar günahýna sebep veya þerik olmaktan kurtarmak için. Evet, kiþiyi intihara sevk eden hal lerin baþýnda buhran ve bunalým hali gelir. Bunalým ise, genel likle iki kaynaktan gelir. Biri, kiþinin kendi iç dünyasýndan kaynaklanýr; diðeri ise, baþkasýnýn söz, hareket, hakaret, baský veya yönlendirme sinden kaynaklanýr. Ýþte, bu ikincisine sebebiyet vermeye hiç kimsenin hakký yoktur. Sebep olan kiþi, yaþanan günaha þeriktir, vebâle ortaktýr. Böylesi bir vebâlden ise, þiddetle kaçýnmak gerekir. Bir de intihar süsü verilmiþ cinayet
Tarihin yorumu
17 Mart 1944
Varlýkla mücadele hükûmeti akýn tarihimizin utandýrýcý, yüz kýzartýcý icraatlerinden biri de ''Varlýk Vergisi Fâciasý"dýr. Meclis'te 11 Kasým 1942'de kabul edilen Varlýk Vergisi Kànunu, nihayet 17 Mart 1944'te yürürlükten kaldýrýldý. Bu tarihler arasýnda, mutlak çoðunluðunu gayr–ý müslim vatandaþlarýn teþkil ettiði yüzlerce (1300 civarýnda) varlýklý kiþi, çalýþma kamplarýnda çalýþtýrýlarak periþan edildi. Baþta, Ýstanbul ve diðer büyük þehirlerdeki Rum tüccar/esnaf olmak üzere, Ermeni ve Süryani kimseler toplanarak, önce Erzurum Aþkale'deki çalýþma kampýna gönderildi. Daha çok demiryolu inþaatýnda cebren çalýþtýrýlan bu insanlarýn bir kýsmý öldü, bir kýsmý hastalandý, geri kalanlar ise, çoðu mal–mülklerini haraç–mezat satarak Türkiye'yi terk etti. Bütün bu eziyetlere maruz kalmalarýnýn sebebi, varlýklarý, servetleri oranýnda vergi vermekten kaçýnmalarý þeklinde ifade ediliyor. Gerçekte ise, Türkçülük adýna, Türk olmayanlara düþmanlýk politikalarý uygu lanýyordu. Ta ki, onlar da Türklere ebediyyen düþman olsunlar diye... Baþbakan Þükrü Saraçoðlu, Varlýk Vergisi çalýþmalarýnýn yapýldýðý günlerde (5 Aðustos 1942), Meclis kürsüsünden þunlarý söylüyordu: "Biz Türküz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacaðýz. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduðu kadar ve lâakal o kadar bir vicdan
Y
Varlýk Vergisini ödemediði gerekçesiyle, Erzurum Aþkale'deki çalýþma kamplarýna sevk edilen çoðu gayr–ý müslim vatandaþlarýn yaþadýðý dramý anlatan kitaplardan birinin kapaðý.
ve kültür meselesidir. Biz ne sarayýn, ne sermayenin, ne de sýnýflarýn saltanatýný istiyoruz. Ýstediðimiz sadece Türk milletinin hakimiyetidir." (Faik Ökte, ''Varlýk Vergisi Fâciasý'', Nebioðlu Yayýnevi, Ýstanbul 1951.)
Cumhurbaþkaný Ýsmet Paþa da, yine ayný yýlýn 29 Ekim konuþmasýnda, Türk olmayan zenginleri "soysuzlar" diyerek aþaðýlayarak, yakýnda yürürlüðe girecek insanlýk dýþý politiklarýn arkasýnda durduðunu nazara veriyordu. (29 Ekim 1942, Ankara Hipodromu'ndaki tören konuþmasý.)
GÜN GÜN TARÝH
vak'alarý vardýr ki, bunun tetikçi ve azmettirici canilerinin tesbit ve cezalandýrýlma iþlemi, ek seriyetle Mahkeme–i Kübrâya intikal ediyor. *** Ýntiharý yegâne seçenek olarak gören ve düþünen kimselerin iç dünyasýný öðrenmek, anlamak ve onlara yardýmcý olmaya çalýþmak, insaniyet ve Ýslâmiyet adýna hepimizin vazifesi. Ýçinde yaþadýðýmýz toplumun fertleri olarak, herkesin kendini þu ya da bu ölçüde sorumlu hissetmesi gerekiyor. Tehlike sýnýrýndaki sorumluluk ise, bir baþkasýný intihara sevk edecek söz ve dav ranýþlar noktasýnda karþýmýza çýkýyor. Söz ve davranýþlarýmýzla, yakýnlarýmýzdan baþlamak üzere, hiç kimseye bunaltýcý baskýlarda bulunmaya hakkýmýz yoktur. Ne evlâdýmýzý, ne talebemizi, ne de bir baþkasýný baský altýnda tutarak okutmaya veya okutmamaya, evlendirmeye veya dengiyle evlenmesine mani olmaya hakkýmýz yoktur. Ýntiharlarýn önemli bir kýsmý bu ve buna benzer sebeplerden kaynaklanýyor. Önemli bir baþka sebebi de, mânevî boþluk veya moral çöküntüsü. Kendini bir boþlukta, ya da çýkmazda görme bahtsýzlýðý. Haliyle, istediðini elde edememe, sevdiðine kavuþamama, aile huzurunu bulamama gibi hal ler de intihar sebepleri arasýnda bulunuyor. Son zamanlarda yoðunlaþan asker ve subay kimselerin intiharý ise, apayrý bir inceleme, araþtýrma konusu olmaya aday görünüyor. Bu hususta bazý tahminler yürütülmekle birlikte, iþin gerçeði ancak ciddi bir çalýþma sonucu ortaya çýkabilir. Bize göre, böyle bir çalýþma derhal baþlatýlmalý ve yaþanan üzücü vak'alarýn önüne saðlýklý tedbirler alarak geçilmeli. Asker olsun, sivil olsun, hiçbir insanýn hayatý ucuz ve basit görülmemeli. *** Amerika, Ýsveç ve Hol landa'daki varlýklý insanlarýn intihar sebebine dair yaptýðýmýz araþtýrmalarda, þu çarpýcý gerçekle karþýlaþtýk: Bu insanlar, zengin olmalarýna raðmen, ruh dünyalarý fakirdir. Kendilerini yalnýz görüyorlar, çevreleriyle bir paylaþým içine giremiyorlar. Bunalým buradan baþlýyor. Giderek þiddetlenen bu mâne vî sýkýntý, kiþiyi nihayet canýna kýyma nokta sýna kadar sürükletip götürüyor. Görülüyor ki, fakirlik gibi maddî zenginlik de kiþiyi intihara sevk edebiliyor. Her iki halde de, mâne vî zenginliðe, moral desteðine ihtiyaç var.
Turhan Celkan
turhancelkan@hotmail.com
SAMÝ CEBECÝ
sami_cebeci@hotmail.com
isâle-i Nur Hareketinin ilk ve ana merkezi olan Isparta, Bediüzzaman Hazretleri için taþýyla topraðýyla mübârek olan iki ilden birisidir. Tarihin eþine rastlamadýðý dehþetli bir istibdat ve zulüm devrinde ve din adýna bir tek dînî eserin basýlmasýna izin verilmediði korku dolu bir zamanda, Üstadýn etrafýnda halka tutan, iman ve Ýslâm’a hizmet ederek altý yüz bin nüsha Nur Risâlelerini el yazmasýyla çoðaltan Nur Talebelerine Bediüzzaman “Isparta kahramanlarý” nâmýný veriyordu. Tâkip ve tevkiflerin, karakol ve hapishanelerin yýldýramadýðý bu gerçekten kahraman insanlarýn, yakýcý çorbadan aðýzlarý yandýðý halde, inandýklarý dâvâdan dönmemeleri ve vazgeçmemeleri onlarý farklý kýlan en bâriz karakterleridir. Üstadýn “Sen Isparta kahramanlarýna benzemek istiyorsan, tam onlar gibi olmalýsýn” diye örnek gösterdiði bu kahraman insanlar, sahabe mesleðinin bu asra yansýmýþ þeklinin saff-ý evvelleridirler. Örnek gösterilmelerinin gerekçesini de Üstad þöyle açýklýyor: “O þakirtlerin gayet keskin kalp ve basireti þöyle bir hakikati anlamýþ ki: Risâle-i Nur’a hizmet ise, imaný kurtarýyor; tarikat ve þeyhlik ise, velâyet mertebeleri kazandýrýyor. Bir adamýn imanýný kurtarmak ise, on mü’mini velâyet derecesine çýkarmaktan daha mühim ve daha sevaplýdýr. Çünkü, iman saadet-i ebediyeyi kazandýrdýðý için bir mü’mine küre-i arz kadar bir saltanat-ý bâkiyeyi temin eder. Velâyet ise, mü’minin cennetini geniþlettirir, parlattýrýr... Ýþte bu dakîk sýrrý, senin Ispartalý kardeþlerin, bir kýsmýnýn akýllarý görmese de, umumun keskin kalpleri görmüþ ki, benim gibi bîçâre ve günahkâr bir adamýn arkadaþlýðýný evliyâlara, belki de bulunsaydý müçtehitlere dahi tercih ettiler.” (Kastamonu Lâhikasý. s. 104) “Nur fabrikasý”, “Gül fabrikasý”, “Mübârekler heyeti” gibi ünvanlarla Üstadýn taltif ettiði Isparta kahramanlarý, sonraki yýllarda her tarafa hüsn-ü misâl oldular. Diðer þehirler hep onlarý örnek aldý. Onlarýn cesâret-i medeniyeleri, kahramanlýklarý, hamiyetleri ve þevk-i mutlak içinde iman hizmetinde çalýþmalarý, o günden bu günlere hepimizi etkiledi. “Yüzer milyon kahraman baþlar feda olduklarý bir kudsî hakikate baþýmýz dahi feda olsun!” cümlesini, onlar hesabýna mahkemede Üstada söyletti. Ýhlâs düsturlarýný ve bilhassa fenâfi’l-ihvan prensibini samimî olarak yaþayan o kahraman insanlara gerçekten yetiþmek mümkün görünmüyor. Bir gün ziyarete gelen Hafýz Ali Aðabeyi Üstad denemek ister. Ona rakip olabilecek diðer bir kardeþi için “Onun yazýsý senin hattýndan daha güzel, o senden daha çok hizmet eder” der. Hafýz Ali Aðabey hiç kýskanmaz. Bilâkis, kardeþinin üstünlüðünden sevinir ve telezzüz eder. Üstad onun kalbine nazar eder, hiç riya yok. Samimî olarak seviniyor. “Ýnþâallah bu his, bu havalide büyük hizmet edecek” diye talebesiyle iftihar eder. Zübeyir Aðabeyin “Fenâfi’r-resul, fenâfi’þ-þeyh, fenâfi’l-Üstad, hatta fenâfi’l-aðabey kolaydýr. Fakat kendine emsâl ve rakip olabilecek kardeþiyle fenâfi’l-ihvan olmak zordur. Ama asýl önemli ve lâzým olan da odur” demesi ne kadar anlamlýdýr? Ýþte, Isparta kahramanlarý öyleydi. Bu günkü Isparta kahramanlarý o günkü aðabeylerini tâkip ediyor. Tam bir ihlâs, sadâkât, uhuvvet ve tesânüt içinde ve þevk-i mutlakla hizmetlerine sahip çýkýyorlar. Hem erkeklere, hem de hanýmlara âit bir çok hizmet merkezleriyle vazifelerinin baþýndalar. Yeni Asya ve diðer yayýnlarýmýzla cemiyetin taklidî olan imanlarýný tahkik mertebesine çýkarmak ve dünya ve âhiret saadetlerini kazandýrmak için plânlý çalýþmalarýný sürdürüyorlar. Geçtiðimiz Cumartesi akþamý Isparta kahramanlarýyla birlikteydik. Kiraladýklarý düðün salonunu erkek ve haným kardeþlerimiz doldurmuþtu. Burdur ve Bucak gibi yakýn il ve ilçelerden gelenler de vardý. Ýki saat boyunca onlarla Risâle-i Nur eksenli “Demokrasi ve Milletin Birliði” konulu seminerimizi paylaþtýk. Elbette bu konuda bizim de söyleyeceðimiz bir hayli sözümüz vardý. Þimdi müteþebbis bir heyetin öncülüðünde dört katlý büyük bir hizmet merkezini hizmete kazandýrmaya çalýþan ve meþrû her türlü hizmet vasýtalarýyla kudsî iman dâvâsýný daha yukarýlara yükseltmeye gayret eden bu hamiyetli kahraman insanlarý tebrik ediyor ve muvaffakiyetlerine yürekten duâlar ediyoruz.
R
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/16/2010
3:01 PM
Page 1
10
KÜLTÜR-SANAT YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
Bir çaresizlikten kurtulmak için gayret
Bujutsu ve Budo Sergisi Airport Outlet Center’da
HUZUREVÝ MUZAFFER KARAHÝSAR
erol530@hotmail.com
enim yaþadýðým bir felâketti. Al lah baþka kuluna göstermesin. Çektiðim sýkýntýlarýn, acýlarýn, ýztýraplarýn haddi hesabý yok. Otuz yýl lýk aile hayatýmýz, uzun yýl lardan ve dört çocuktan sonra bir cinayetle sona erdi. Önceden iþlerim iyiydi, sonradan her þey tersine gitmeye baþladý. Olumsuzluklar, takýntýlar, kötü düþünceler ve þüpheler benim kafamda yer etmeye baþladý. Aile içi iletiþim, diyalog, samimiyet, içtenlik gittikçe azalýyor; tartýþmalar, azarlamalar, baðýrmalar gün geçtikçe artýyordu. Aile düzenimiz ve geçimimiz gittikçe bozuluyor. Bu gidiþatta çocuklar tarafsýzca, ses çýkarmadan, çaresizce seyrediyorlardý. Ýstanbul’da tedavi gördüm, ruhsal takýntý teþhisi koydular. Ýlâç kul lanýyordum, ama iç huzursuzluk dolayýsýyla ilâç da tesir etmiyor, zaman zaman al kol de alýyordum. Eþim benim sözümü dinlemiyor, gitme dediðim yere gidiyor, beni saymadýðý gibi, küçümsüyordu. Aile büyüklerimizden fazla destek ve yardým alamadýk ya da fayda etmedi. Bana ‘sabret, sýcak aile yuvaný bozma’ diye tavsiye eden; ona da ‘eþinin sözüne bak, huzursuzluk çýkarma, yanlýþ yapma’ diyen olmadý. Eþimi sýkça dövmeye baþladým. Küs gidince, onun dokuz erkek kardeþi vardý. Onlar da gelir beni döverlerdi. Böyle kördöðüþü bir hayat, sýkýntýlar ve stresler içinde devam edip gidiyordu. Çocukluðumda biraz dinî bilgi almýþ, Kur’ân okumaya baþlamýþtým. Evlendikten sonra Ýslâmî yaþantýmýz sadece Ramazan’da oruç tutmaktý. Onun haricinde herhangi bir dinî vecibeyi yerine getirmezdik. Çocuklar da ayný durumdaydý. Yalnýz küçük oðlum, okuduðu okulda bir arkadaþ grubu ile birlikte bazý þeyler öðrenmiþ, bir tek o namaz kýlýyordu. Ben zaman zaman ona ‘Bu dernek, cemaat gibi þeyleri býrak, okumana bak’ diye ikaz eder, bazen de kýzardým. Gerçi içlerinde en çok onu, bana karþý müsamahalý ve merhametli görürdüm. Eþimin vefatýna sebep olduðum için cezaevine girdim ve yirmi yýla mahkûm oldum. Dört sene yattýktan sonra aftan yararlanarak çýktým. Çýktým, ama hayatýn tamamý benim için cezaevi oldu. Üzüntüler, sýkýntýlar, yokluklar, çaresizlikler, hastalýklar yakamý býrakmadý. Ýç huzursuzluðumu ve sürekli karamsarlýklarýmý ve yaþadýðým duygu karmaþýklýklarýmý anlatmak, ifade etmek ya da onlardan kurtulup uzaklaþmak çok zor. Cezaevinden çýkýnca çocuklarýma telefon ettim. Hepsi de beni suçluyor ve görüþmek istemediklerini söylüyorlardý. Bir ailem, yakýným, kimsem yoktu artýk. Dayanýp güvenebileceðim, derdimi paylaþacaðým insan kalmamýþtý. Onlar olmadan yalnýz bir ve tek baþýna bir hayatýn yükü, sýkýntýsý, acýsý omuzuma yüklenmiþti. Bu, kabullenilmesi çok güç bir gerçekti, ama deðiþtirilmesi de mümkün deðildi. Küçük oðlumun merhameti fazladýr onu biliyorum, ancak dayýlarý ve aðabeylerinin etkisi ile o da benden uzak duruyor…” Yaþlý ve hasta Ali Bey hayatýnda, baþýndan geçen müessif olayý bir hikâye anlatýr gibi, durgun bakýþlar ve yorgun ses tonu ile anlatýyor, yüzündeki ifadeler ve titreyen elleriyle de acýlarýnýn ve çaresizliðinin derinliðini ifade etmeye çalýþýyordu. Ara sýra gözlerimin içine bakarak tepkimin ve re aksiyonumun olup olmadýðýný süzüyordu. Ya da bir dost, dert ortaðý bulma ümit ve hayali ya da beklentisi ile bana öyküsünü anlatýyordu. Ama hiçbir þekilde kendi tarafýný ve haklýlýðýný teyit etme beklentisinde deðildi. O, bütün anlatacaklarýný anlattý ve lâfýn ve ümitlerin tükendiði noktaya gelip durdu. Çay içtik, bakýþtýk ve þu andaki ortamdan, hizmetlerden, mekânlardan memnun olup olmadýðýný sordum. Herhangi bir ihtiyacý olmadýðýný, her þeyin iyi olduðunu söyledi. Ali Beye geçmiþten gelen bütün bu sýkýntýlarý, stresleri, a cýlarý bir tarafa býrakarak; azim ve gayretle yeni bir hayat, yeni bir sayfa açarak, yeni ve mutlu bir dünya kurarak, bu noktadan sonrasýný nurlandýrýp, aydýnlatmasýný, bunun kendisi için bir kurtuluþun, umudun baþlangýcý olabileceði ni anlatmaya çalýþtým. Allah’a iman edip, dayanýp güvenmenin, ondan af dilemenin, ümitsizliðe düþmemenin faziletini, Allah sevgisinin ve O’na ibadet edip, O'ndan yardým beklemenin faziletinden bahsettim. Kalbin ve ruhun huzu runun ve mutluluðun Ýslâmda, imanda ve Kur’ân’da olduðunu anlattým. Onun mutluluðu ve huzuru için, her zaman, her konuda yardýmcý olabileceðimi, kendisini bir evlâdý gibi, arkadaþý gibi destekleyeceðimi, yanýnda olacaðýmý ifade ettim. Merhum eþi ve çocuklarýný kinle ve nefretle anma, hatýrlama yerine onlarý þefkatle, merhametle, dua ve is tiðfarla anmasýnýn daha doðru bir yol olduðunu anlatmaya çalýþtým. Eyvahlar ve eseflerle aðlamak, yanmak, þikâyet etmek yerine, kalan ömür dakikalarýný imanla, ibadetle, Kur’ânla, istiðfarla, dua ile geçirmesi onu ebedî elemden, gamdan, kâbustan, belâdan kurtaracaðýný; fani dünyaya bedel baki bir saadeti kazanmanýn reçetesi olduðunu ifade et meye çalýþtým. Onun durumuna ve içinde bulunduðu sý kýntýlara bakarak bütün dertlere derman, hastalara þifa, ça resizliklere çare olan Kur’ân’ý dinlemek, inanmak ve emir dairesinde hareket etmekten baþka çýkar yol olmadýðýný an lattým. “De ki: Ey haddi aþarak nefislerine karþý israf etmiþ olan kullarým! Allah’ýn rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Al lah, bütün günahlarý baðýþlar. Þüphesiz ki O, çok baðýþlayýcýdýr, çok merhamet edicidir.” 1 “Kullarýma haber ver ki, gerçekten Ben çok baðýþlayýcý ve pek merhamet ediciyim.” 2
“B
Dipnot: 1. Zümer Sûresi, 53. 2. Hicr Sûresi, 49.
Selahattin Ümütlü, “Birçok yerden takdir alan bir çizgimiz var. Okuyucularýmýz Yeni Asya Neþriyat’a güveniyor. Bu bizim için en büyük mihenk taþý. Biz kitap üretiyoruz. Hedefimiz her evi bir okul yapmak” þeklinde konuþtu.
“Yeni kitaplarýmýz çok beðenildi” YENÝ ASYA NEÞRÝYAT’IN SATIÞ VE PAZARLAMA SORUMLUSU SELAHATTÝN ÜMÜTLÜ, 3 AYLIK SÜRE ÝÇÝNDE 10 ADET YENÝ KÝTAP ÇIKARDIKLARINI SÖYLEDÝ. YENÝ ASYA Neþriyat, yeni isimler ve kitaplarla karþýmýza çýkýyor. Uzun yýl lar piyasada kalmanýn tecrübesiyle hareket eden Yeni Asya Neþriyat, pazarlama alanýnda yeni kadrosuyla çalýþmalarýna devam ediyor. 14 yýldýr pazarlama alanýnda çalýþmalar ortaya koyan Selahattin Ümütlü, Yeni Asya Neþriyat’ýn yeni satýþ ve pazarlama sorumlusu. 3 aylýk süre içinde 10 adet kitap çýkardýklarýný belirten Ümütlü, “Yeni Asya Neþriyat’ýn diðer yayýnevlerinden farký; çizgisini asla bozmamasý, kendinden emin duruþu ve vatan sathýný bir mektep yapma gayesidir. Birçok yerden takdir alan bir çizgimiz var. Okuyucularýmýz Yeni Asya Neþriyat’a güveniyor. Bu bizim için en büyük mihenk taþý” dedi. Yeni çýkan kitaplar hakkýnda bilgi veren Ümütlü, Mart ayýnýn çok bereketli olacaðý müjdesini vererek þunlarý söyledi: “Yeni Asya olarak gündemi ya kalayýp takip eden bir yayýnevi olmak istiyoruz. Ýlk etapta da ‘Çanakkale’ kitabý ile baþlýyoruz. Ýkinci kitabýmýz“Arayýþlar.” Diðer eserlerimiz ise, “Çocuk Eðitimi ve Maneviyat,” “Her Günümüze Bir Hadis” ve “Hadislerden Seçmeler Ýlim” olarak Mart ayýnda okurla buluþacak.” “Yeni Asya Neþriyat’ýn hangi kitaplarý daha çok tercih ediliyor?” sorusuna “Risâle-i Nur Külliyatý olmazsa olmazýmýz. Yeni tanzimiyle çok fazla beðeni topladý. Piya-
sada çok rekabet var, ama markalaþan adýmýz kalitemizi ortaya koyuyor” diyerek, þunlarý ekledi: “Ayrýca kiþisel geliþim alanýnda Sebahattin Yaþar’ýn Pozitif Pencere kitabý, yine Ýslâm Yaþar’ýn çeþitli kitaplarý en fazla raðbet görenler arasýnda.” “Yeni Asya bürolarýmýz, NT maðazalarý ve Gökkuþaðý maðazalarý kitaplarýmýzý okuyucularla buluþturuyor” diyen Ümütlü, “Yeni Asya olarak 40 yýlýn tecrübesi var. Biz birikmiþ tecrübenin üstüne bir iki tuðla koyabiliyorsak ne mutlu bize” dedi. Fuarlarýn kendileri için avantaj saðladýðýný kaydeden Ümütlü, okuyucuyla birebir diyalog kurduklarýný belirterek, "Onlarýn istekleri doðrultusunda yayýna giren kitaplarýmýz okuyucular tarafýndan büyük beðeni topladý. Bazý kitaplarýn da tasarýmýný deðiþtirerek daha fazla insana ulaþmak istiyoruz” þeklinde konuþtu. Yeni Asya Neþriyat olarak pazarlama noktasýnda profesyonelleþmeyi saðlamaya çalýþtýklarýný kaydeden Selahattin Ümütlü, sözlerini þöyle tamamladý: “Biz kitap üretiyoruz. Hedefimiz her evi bir okul yapmak. Ürettiðiniz ürün herkese hitap etmeli. Risâle-i Nur, þu an 50’yi aþkýn dile çevrilmiþ, bütün dünyaya hitap ediyor. Biz de yayýnevi olarak, bütün dünyaya hitap ediyoruz. Ýnsanýn olduðu her yere Risâle-i Nuru ulaþtýrmak istiyoruz. Farklý dillerde veya Türkçe olabilir. Önemli olan daha fazla insana yayýnlarýmýzý ulaþtýrabilmek.”
ÝSTANBUL Ataköy’de bulunan Airport Outlet Center ve Japonya Baþkonsolosluðu iþbirliði i le yarýn “Budo’nun Ruhu - Japonya’nýn Savunma Sanatlarýnýn Tarihi” ad lý sergi Airport Outlet Center fuaye alanýnda açýlýyor. Türkiye’de “2010 Yýlýnýn Japonya Yýlý” olarak kutlanmasý faaliyetleri kapsamýnda yaklaþýk 130 ülkede faaliyet gösteren, Japonya Dýþiþleri Bakanlýðý’na baðlý Japan Foundation ve Japonya Baþkonsolosluðu iþbirliði ile açýlacak olan sergide 8. yüzyýldan 19.yüzyýla kadar geçen zaman içinde deðiþme uðrayan Japon savunma teknikleri anlatýlýyor. Airport Outlet Center’da gerçekleþecek olan serginin ilk bölümünde Japonya Dýþiþleri Bakanlýðý ve Japon Vakfýndan özel izin alýnarak Japonya’dan getirilen Japon Dövüþ Sanatlarýnda kul lanýlan orijinal kýlýnçlar, yaylar, oklar, demir yelpazeler, zýrhlar, baþlýklar, kasklar, kask kýrýcýlarý, kendo kýyafetleri, gibi birbirinden deðiþik ve paha biçilmez eser sergilenecek. Airport Outlet Center’da ger çekleþtirilen serginin 2. Bölümünde ise 19. yüzyýl-20.yüzyýl arasýndaki “Bujutsu’dan (savunma tekniði)” “Budo’ya (savunma san'atý)” yeniden düzenlenmesini ve onun ruhlarýnýn çaðdaþ Japonya’daki günlük hayata ne þekilde uyarladýðýný gösteriyor. Sergi 28 Mart 2010 tarihine kadar ücretsiz olarak gezilebilecek. Ýstanbul / Recep Bozdað
Dünyanýn kuklasý Buca’da BU yýl Buca Ýlçesi’nde ilk kez gerçekleþtirilmeye baþlanan kukla gösterileri büyük ilgi görmeye devam ediyor. Ýzmir Uluslararasý Kukla Festivali kapsamýnda Buca’da hayata geçen gösteriler özellikle çocuklar ve aileleri tarafýndan dikkatle izleniyor. Uçan Eller Kukla Evi’nin hazýrladýðý “Bak Ne Kadar Kolay“ ve Cýe Areský’nýn “Avare” adlý oyunlar büyük al kýþ topladý. Buca Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleþtirilen gösterilerin her seansýný hýnca hýnç dolduran izleyiciler, Buca’da ilk kez hayat bulan kuklalarla oldukça eðlenceli vakit geçiriyor. Festivale 11 ülkeden 20 kukla tiyatrosu grubu 22 gösteri ile katýlýyor. Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Ýngiltere, Ýspanya, Ýtalya, Macaristan,
Tayvan ve Türkiye’den kukla tiyatrosu gruplarý Ýzmir geneline yayýlmýþ 25 salonda 94 gösteri gerçekleþtirecek. Ayrýca festival içerisinde iki gün sürecek bir açýk hava kukla þenliði, 4 sergi ve iki atölye ça lýþmasý da düzenlendi. Türkiye’nin en büyük san'at festivallerinden biri olan festivalin salon gösterileri Sabancý Kültür Sarayý, Fransýz Kültür Merkezi, Buca Belediyesi Meclis ve Aktivite Salonu, Dokuz Eylül Üniversitesi Eðitim Fakültesi Konferans Salonu, Güzelyalý Kültür Merkezi, Dr. Selahattin Akçiçek Eþrefpaþa Kültür Merkezi, Devlet Tiyatrosu Konak ve Karþýyaka Sahneleri, Bornova Uður Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi’nde seyirci ile buluþacak. Ýzmir / iha
SOLDAN SAÐA — 1. Özel deHAZIRLAYAN: Erdal Odabaþ erdalodabas@mynet.com ðer, özel fayda, özellik. - Kayýran, kayýrýcý. 2. Görkem, 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 gösteriþ, heybet. - Ýnsanýn ve1 ya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüven- 2 lerini anlatan, duygu ve tutku- 3 larýný çözümleyen, kurmaca 4 veya gerçek olaylara dayanan 5 uzun edebî tür. 3. Tahýlla karý - 6 þýk saman. - Hasretini çekme, 7 bulmaya çalýþma. 4. Anlayýþ, 8 anlama yeteneði. - Kiloampe- 9 rin kýsasý. - Bir seslenme nida10 sý. 5. Kayýp eþya. - Elveriþli durum, fýrsat. 6. Yaygýn bir göz rengi. - Tarla sýnýrý. - Çift namlulu bir uçaksavar silâhý. 7. Ge milerin barýnmalarýna, yük alýp boþaltmalarýna, yolcu indirip bindirmelerine yarayan tabiî veya yapay sýðýnak. - Sýcak suda haþlama. 8. Bazý hayvanlarýn derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çýkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantý. - Konya'da bir barajýmýz. 9. Ü zerine iplik, tel, þerit vb. sarýlan, kenarlarý çýkýntýlý, ekseni boyunca delik silindir, bobin. - Eskiden gelinler için özel imal edilen oturmalýk. 10. Ýptidai bir silâh. - Altýn, gümüþ, mücevher vb. deðerli eþya yýðýný, büyük servet. - (Tersi) Paha, kýymet.
BULMACA
YUKARIDAN AÞAÐIYA — 1. Bir insanýn yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabasý. - Molibden elementinin simgesi. 2. Þeytan'ýn bir adý. - Elma, armut kurusu. 3. Salata yapmak için kullanýlan sebzeler. 4. Ýmanla ilgili olan. - Var ve bir olan Cenâb-ý Allah (cc). 5. Birini aldatabilmek için hazýrlanmýþ düzen, kullanýlan kimse veya þey. Tarlanýn ya da bahçenin alt kýsmýnda sularýn biriktiði yer. - Radyumu simgeleyen harfler. 6. Merhale, adým. - Ýslâmýn bir þartý. 7. Bir olumsuz ön ek. 8. Teniste topa vurma vasýtasý. - Japonya para birimi. 9. Erzurum'un bir ilçesi. - Gam (II) dizisinde do ile mi arasýndaki ses. 10. Görme özürlü. - Ýranla ilgili, Ýran'a ait. 11. Bir kimsenin mal varlýðý. - Bir ilgi eki. - 12. Ýnsanlarý rahata kavuþturmak için Allah’ýn yapmýþ olduðu tabiatüstü baðýþ veya yardým. - Yetki ve sorumluluðu olan, yöneten kimse. DÜNKÜ BULMACANIN CEVAPLARI — SOLDAN SAÐA: 1. HALAKA. SAMED. 2. ADALET. ALÝSE. 3. RAMAZAN. AKAR. 4. ÝLAM. KAR. AME. 5. CA. EKABÝR. EL. 6. ÝRAT. MÝYAR. 7. HÝTABET. 8. ECABAT. SINAV. 9. ÝNAL. SET. BA. 10. ANÝBAL. TABÝR. YUKARIDAN AÞAÐIYA: 1. HARÝCÝYE. 2. ADALAR. CÝN. 3. LAMA. ABANÝ. 4. ALAMET. BAB. 5. KEZ. HALA. 6. ATAKAMÝT. 7. NABÝT. 8. SA. RÝYASET. 9. ALA. RABITA. 10. MÝKA. REN. 11. ESAME. TABÝ. 12. DERELÝ. VAR.
Seminere Davet
ÝSKENDERUN
Konu : Bediüzzaman ve Demokratik Açýlým Konuþmacý: M. Latif Salihoðlu Tarih : 19 MART 2010 Cuma Saat: 20.00 Yer : Kýzýlay Kan Merkezi Yaný - ÝSKENDERUN Tel : (0 533) 397 24 62
renkli:Mizanpaj 1
3/16/2010
3:50 PM
Page 1
11
EKONOMÝ
YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
Cinsi 1 ABD DOLARI
DÖVÝZ ALIÞ
SATIÞ
1.5210
1.5283
ALIÞ
DÖVÝZ ALIÞ
SATIÞ
ALIÞ
EFEKTÝF SATIÞ
1 ÝSVÝÇRE FRANGI
1.4329
1.4421
1.4308
1.4443
1 ÝSVEÇ KRONU
0.21353
0.21575
0.21338
0.21625
1.5306
1 KANADA DOLARI
1.4936
1.5004
1.4881
1.5061 5.3824
EFEKTÝF SATIÞ
1.5199
Cinsi
1 AVUSTRALYA DOLARI
1.3875
1.3966
1.3811
1.4050
1 KUVEYT DÝNARI
5.2340
5.3029
5.1555
1 DANÝMARKA KRONU
0.28041
0.28179
0.28021
0.28244
1 NORVEÇ KRONU
0.25977
0.26152
0.25959 0.26212
1 EURO
2.0869
2.0970
2.0854
2.1001
1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ
0.40679 0.40752
0.40374 0.41058
1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ
2.2908
2.3028
2.2892
2.3063
100 JAPON YENÝ
1.6737
1.6675
1.6848
SERBEST PÝYASA
DOLAR
EURO
DÜN 1.5260 ÖNCEKÝ GÜN 1.5280
DÜN 2.0950 ÖNCEKÝ GÜN 2.0960
1.6912
M. FAHRÝ UTKAN mfutkan@yahoo.com
—Dünden devam— DOUG COPP’UN TEKLÝFLERÝ 1) ‘Binalar çökerken basitçe ‘çömelen ve korunan’ kiþiler istisnasýz her defasýnda ezilerek ölüyorlar. Masa, araba gibi nesnelerin altýna giren kiþiler her zaman ezilirler. 2) Kediler, köpekler ve bebeklerin hepsi tabiî bir þekilde dizlerini ana rahmindeki gibi karýnlarýna doðru çekerek kývrýlýrlar. Deprem anýnda sizde bu þekilde kývrýlmalýsýnýz. Bu tabiî bir güvenlik ve hayatta kalma içgüdüsüdür. Daha küçük bir boþlukta hayatta kalabilirsiniz. Onun için; “Hafifçe ezilecek ama yanýnda boþluk oluþturacak bir kanepe, geniþ büyük bir eþyanýn yanýnda durun.” 3) Ahþap evler deprem anýndaki en güvenli yapýlardýr. Sebebi basittir; ahþap esnektir ve depremin zorlamasýyla hareket eder. Eðer ahþap bina çökerse geniþ yaþam boþluklarý oluþur. Ayrýca, ahþap binalar daha az yoðunlukta yýkýlýþ aðýrlýðýna sahiptir. Tuðla binalar ayrý tuðla parçalarýna ayrýlacaklardýr. Tuðlalar birçok yaralanmalara sebep olacaktýr, ama (beton) bloklardan daha az ezilmiþ vücutlar yaratýrlar. 4) Eðer gece yataktayken deprem olursa, basitçe yuvarlanarak yataktan düþün. Yataðýn çevresinde güvenli bir boþluk oluþacaktýr. Otel ler müþterilerine deprem anýnda yataklarýn yanýnda yere uzanmalarýný salýk veren bir uyarý notunu odalarda her kapýnýn arkasýna asarlarsa depremlerde çok büyük hayatta kalma oranlarýný saðlayabilirler. 5) Televizyon izlerken deprem olursa ve kolayca kapýdan veya pencereden dýþarý kaçmak mümkün deðilse, kanepe veya büyük bir koltuðun/sandalyenin yanýnda cenin pozisyonunda kývrýlarak yere uzanýn. 6) Bina çökerken kapý kiriþlerinin altýna geçen herkes ölür. Nasýl mý? Eðer kapý kiriþlerinin altýna geçerseniz ve kapý kiriþi öne veya arkaya doðru düþürse inen tavanýn altýnda ezilirsiniz. Eðer kapý kiriþi yana doðru yýkýlýrsa ikiye bölünürsünüz. Her iki durumda da ölürsünüz! Kapý kiriþi altýnda durmayýnýz. 7) Hiçbir zaman merdivenlere gitmeyin/yönelmeyin. Merdivenler (ana binadan) farklý bir ‘frekans aralýðýna’ sahiptir; ana binadan baðýmsýz/ayrý olarak sarsýlýrlar. Merdivenler ve binanýn geri kalaný devamlý olarak birbirlerine çarparlar, ta ki merdivenlerin yýkýlýþý gerçekleþene kadar. Merdivenlere ulaþan insanlar basamaklar yüzünden yaralanýrlar. Korkunç þekilde sakatlanýrlar. Bina yýkýlmasa dahi, merdivenlerden uzak durun. Merdivenler binanýn hasar görmesi en muhtemel kýsmýdýr. Depremde yýkýlmamýþ olsa dahi, merdivenler baðýrarak kaçmaya çalýþan insanlarýn aþýrý yüklenmesi ile çökebilir. Merdivenler binanýn geri kalan kýsmý zarar görmemiþ olsa dahi her zaman güvenlik açýsýndan kontrolden geçirilmelidir. 8) Binanýn dýþ duvarlarýna yakýn yerlerde durun, mümkünse dýþýna çýkýn. Binanýn iç kýsýmlarýnda olmaktansa dýþ kýsýmlarýna yakýn yerlerde olmak çok daha iyidir. Binanýn dýþ çevresinden ne kadar içeride olursanýz, çýkýþ yolunuzun kapanma ihtimali o kadar artacaktýr. 9) Aynen Nimitz yolundaki katlar arasýndaki (yý kýlan) bloklarýn meydana getirdiði gibi, deprem anýnda üst yolun yýkýlmasýyla ezilen araçlarýn içinde bulunan insanlar ezilirler. San Francisco depreminin kurbanlarýnýn hepsi araçlarýnýn içindeydiler. Hepsi öldü. Araçlarýnýn dýþýna çýkýp, aracýn yanýna uzanýp veya oturarak kolaylýkla hayatta kalabilirlerdi. Ölen herkes eðer araçlarýndan çýkýp, araçlarýnýn yanýna oturabilseler veya uzanabilselerdi yaþýyor olabilirdi. Ezilen bütün araçlarýn yanýnda-kolonlarýn direkt olarak üzerine düþtüðü araçlar hariç~91cm yükseklikte boþluklar oluþmuþtu. 10) Enkaz halindeki gazete ofislerini ve çok miktarda kâðýdýn olduðu ofisleri dolaþýrken kâðýdýn sýkýþmadýðýný/ezilmediðini keþfettim. Kâðýt yýðýnlarýnýn/kümelerinin(veya kitaplarýn) etrafýnda geniþ boþluklar bulunur/oluþur. Onlarýn yanýna uzanmak güvenlidir. Depremlerden korunma, Al lah’ýn bir kaderinden baþka bir kaderine kaçmaktýr. T. C. KOCAELÝ 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLÂNI SAYI: 2010/129 Tal. 90.000.00 TL. deðerinde 34 MNA 77 plakalý 2006 Model Porsche marka Ceyennes tipi JEEP’in birinci arttýrmasý 09/04/2010 günü saat 11.00-11.10 arasýnda Fürsan Ýlkokulu karþýsý Güzeltekin Otoparký Köseköy / ÝZMÝT adresinde yapýlacaktýr. O günü kýymetinin % 60 ve masraflarýna istekli bulunmadýðý takdirde ikinci arttýrmasý 14/04//2010 günü ayný yer ve saatte yapýlacak % 40 ve masraflarýný geçmesi halinde en yüksek pey verene ihalesi yapýlacaktýr. Satýþ bedeli üzerinden % 18 KDV, damga vergisi, tellaliye alýcýya aittir. Ýlan olunur. 09/03/2010 (ÝÝK’nýn 114/1,114/3)
B: 17026
ÝÞ GÜVENLÝÐÝ
15 MART 2010
Bütçe açýðý azaldý ÞUBAT AYINDA AÐIRLIKLI OLARAK ÖTV ÝLE ÝTHALDE ALINAN KDV TAHSÝLATINDAKÝ ARTIÞ, BÜTÇE AÇIÐININ GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 69.3 AZALMASINI SAÐLADI. ÝKÝ AYLIK BÜTÇE AÇIÐI YÜZDE 48 AZALARAK 5.4 MÝLYAR LÝRA OLDU. MALÝYE Bakanlýðý’ndan yapýlan açýklamaya göre, Þubat ayýnda faiz dýþý fazla yüzde 6.5 oranýnda azalarak 2.306 milyar lira olarak gerçekleþti. Þubat ayýnda bütçe giderleri yüzde 13.6 oranýnda azalarak 22.29 milyar lira, bütçe gelirleri de yüzde 8.7 oranýnda artarak 20.019 milyar lira oldu. Bu ayda vergi gelirleri ise yüzde 16.9 oranýnda artarak 16.136 milyar lira olarak gerçekleþti. Maliye Bakanlýðý verilerine göre, Þubat ayýnda faiz hariç bütçe giderleri yüzde 11.1 oranýnda artarak 17.713 milyar lira, faiz giderleri yüzde 53.6 oranýnda azalarak 4.577 milyar lira oldu. Bu yýl Þubat ayýnda merkezi yönetim bütçe giderleri içinde personel giderleri yüzde 11.1 artýþla 4.929 milyar lira, sosyal güvenlik kurumlarýna devlet primi giderleri yüzde 57.9 artýþla 856 milyon lira oldu. Açýklamada, “Söz konusu artýþýn temel nedeni, 15 Ocak 2010 tarihinden itibaren genel saðlýk sigortasý kapsamýna alýnan kamu personeli için genel saðlýk sigortasý primi ödenmeye baþlanmasýdýr. Genel saðlýk sigortasý primi ödemeleri hariç sosyal güvenlik kurumlarýna devlet primi giderleri ise geçen yýlýn ayný ayýna göre yüzde 106 oranýnda artmýþtýr” denildi. Cari transferler geçen yýlýn ayný ayýna göre yüzde 13.3 oranýnda artýþla 9.947 milyar lira olarak gerçekleþti. Vergi gelirleri tahsilatýnda ortaya çýkan artýþýn etkisiyle mahal li idare paylarý Þubat ayýnda geçen yýlýn ayný ayýna göre yüzde 23.3 artarak 1.729 milyar lira oldu.
ÝMKB’de fiyat adýmlarýna yeni düzen ÝSTANBUL Menkul Kýymetler Borsasý, hisse se netlerine uygulanan fiyat adýmlarýný 12 Nisan’dan itibaren yarý yarýya düþürme kararý aldý. Cuma günü yayýnlanan genelgede fiyat adýmlarýnýn daraltýlmasýnýn 2 aþamada uygulamaya konulacaðý belirtildi. Buna göre 12 Nisan’daki birinci aþamada 1 kuruþun üzerindeki fiyat adýmlarý yarý yarýya düþürülecek. Gerekli teknik altyapýnýn hazýrlanmasýnýn ardýndan yürürlüðe girecek ikinci aþamada da, ilk fiyat adýmý 1 kuruþtan 0,50 kuruþa indirilecek. Düzenlemeyle, þu anda iki basamaklý olan kuruþ hanesi de gerekli teknik çalýþmalarýn tamamlanmasýnýn ardýndan üç basamaklý kuruþ hanesine çevrilecek.
VERGÝ GELÝRLERÝ ARTTI VERGÝ türleri itibarýyla bu yýl Þubat ayý gerçekleþmelerine bakýldýðýnda, geçen yýlýn ayný ayýna göre Kurumlar Vergisi yüzde 17.3 artarak 4.227 milyar lira , ÖTV yüzde 49.4 artarak 4.11 milyar lira, ithalde alýnan KDV yüzde 54.8 artarak 2.301 milyar lira, Damga Vergisi yüzde 6.4 artarak 347 milyon lira, harçlar yüzde 24.5 artarak 451 milyon lira, diðer vergiler tahsilatý yüzde 17.9 artarak 1.321 milyar lira oldu. Gelir vergisi yüzde 18.3 azalarak 2.055 milyar lira, dâhilde alýnan KDV yüzde 19.2 azalarak 1.04 milyar lira ve Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi yüzde 19.3 azalarak 284 milyon lira düzeyinde kaldý. Açýklamada, 2009 yýlýnýn son çeyreðinde vergi gelirleri tahsilâtýnda ortaya çýkan olumlu performansýn devam ettiði belirtilerek, “Nitekim ithalde alýnan katma deðer vergisinde, özel tüketim vergisinde ve kurumlar ver-
gisinde ekonomik canlanmaya paralel olarak ortaya çýkan olumlu seyir devam etmektedir. Gelir vergisi ve dâhilde alýnan katma deðer vergisi tahsilâtlarýnda Þubat ayýnda bir azalýþ görülmekte ise de bu azalma esas olarak, bu vergilerin tahsilâtlarýnýn bir kýsmýnýn bir sonraki aya kaymasýndan kaynaklanmaktadýr” denildi.
ÝKÝ AYDA AÇIK YÜZDE 48 AZALDI AÇIKLAMAYA göre, bu yýl Ocak-Þubat dönemi merkezi yönetim bütçe açýðý, geçen yýlýn ayný dönemi ne göre yüzde 47.9 azalýþla 5.392 milyar lira oldu. Ayný dönemde faiz dýþý fazla da yüzde 60.7 artarak 5.274 milyar lira olarak gerçekleþti. Söz konusu dönemde bütçe giderleri yüzde 0.7 artarak 44.936 milyar lira, gelirleri de yüzde 15.5 artarak 39.544 milyar lira oldu. Ocak-Þubat dönemi vergi gelirleri tahsilatý, yüzde 21 artarak 33.441 milyar lira düzeyinde gerçekleþti.
“Esnafa destek olun, iþsizlik sorununu çözelim” PRÝM ve vergi borcu dolayýsýyla kre di kul lanamayan esnafýn bu sorunu nun çözülmesi halinde daha çok iþçi çalýþtýrarak, iþsizlik sorununun çö zümüne katký saðlayacaðý bildirildi. Türkiye Lokantacýlar Federasyonu Baþkaný Ýsmail Sezer, dünyayý etkile yen ekonomik krizin en çok, ekono minin adeta direði olan esnafa zarar verdiðini belirtti. Türkiye’de önceki gün açýklanan iþsizlik rakamlarýnýn kendilerini de üzdüðünü ifade eden Sezer, iþsizliðin kýsa ve orta vadede çözümünün ise lokantacýlarýn da aralarýndan bulunduðu küçük esnafa destek verilmesi olduðunu vurgula dý. Sezer, uzun süren görüþmelerin ardýndan Hükümetin esnafa yönelik KOSGEB kredisi imkaný sunduðunu ancak borç içinde olan esnafýn bu krediyi kul lanamadýðýný belirte -
Türkiye Lokantacýlar Federasyonu Baþkaný Ýsmail Sezer
rek, þunlarý kaydetti: ‘’25 bin liraya kadar olan KOSGEB desteðinden sadece esnafýn yüzde 10’u yararlanabildi. Çünkü lokantacý esnafýnýn çoðunun sigorta primi ve Maliyeye vergi borcu var. Esnafa kredi ver-
GEÇMÝÞ OLSUN
mezseniz bu borcunu nasýl ödeyecek? Bunun için sürekli ilgili makamlarla yazýþýyoruz, þu ana kadar bir yanýt alamadýk. Ýþsizliðin yüzde 13,5’lere ulaþtýðý bir dönemde yurt genelindeki her bir lokantamýz, iþsize birer iþ kapýsýdýr. Sigorta prim borcu ve Maliyeye vergi borcu olan esnaf da bu krediden yararlanýrsa hem borcunu öder, hem de 3 yerine 5 kiþi çalýþtýrýr. Böylece sadece lokantacýlar deðil, krediden yararlanmaya baþlayacak her sektörden esnaf, iþsizliðin azaltýlmasýna katký saðlayacaktýr.’’ Konya Lokantacýlar Odasý Baþkaný Ali Osman Karamercan da KOSGEB kredilerinden sadece 30 üyesinin yararlandýðýný belirterek, “Esnaf ve sanatkâra bu des tek verilsin, iþsizlik diye bir þey kalmaz’’ diye konuþtu. Konya / aa
TAZÝYE
Muhterem kardeþimiz
Muhterem kardeþlerimiz Mustafa ve Ahmet Kamacý'nýn babasý, Ahmet Baðcý'nýn da kayýnpederi
Dr. Þerafettin Ekici'nin
Mehmet Kamacý'nýn
âni bir rahatsýzlýk sonucu tedavi altýnda olduðunu öðrendik. Kendisine geçmiþ olsun der, Cenâb-ý Hak'tan acil þifalar dileriz.
vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
y
KONYA YENÝ ASYA OKUYUCULARI
Depremde nerede durmalý?
ALTIN
C. ALTINI
DÜN 55.250 ÖNCEKÝ GÜN 54.450
DÜN 369.000 ÖNCEKÝ GÜN 364.000
Tüketicinin güveni arttý, ama hâlâ kötümser
TÜKETÝCÝ Güven Endeksi, Þubat ayýnda yüzde 3,30 oranýnda artarak 81,85 deðerine yükseldi. Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) ile Merkez Bankasý tarafýndan her ay ortaklaþa düzenlenen, ‘’Aylýk Tüketici Eðilim Anketi’’nin 2010 Þubat ayý sonuçlarý açýklandý. Buna göre Ocak ayýnda 79,24 olan tüketici güven endeksi, Þubat ayýnda Ocak ayýna göre yüzde 3,30 oranýnda artarak 81,85 oldu. Güven endeksindeki artýþ, tüketicilerin mevcut ve gelecek dönem satýn alma gücü, gelecek dönem genel ekonomik durum, gelecek dönem iþ bulma olanaklarý ve mevcut dönemin dayanýk lý tüketim malý satýn almak için uygunluðuna da ir deðerlendirmelerin iyileþmesinden kaynaklandý. Endeksin 100’den büyük olmasý tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olmasý tüketici güveninde kötümser durum olduðunu gösteriyor. Ankara/aa
ABD bankacýlýðýna çeki düzen geliyor
ABD'DE, Merkez Bankasý’na (Fed) büyük bankalar üzerinde daha fazla düzenleyici yetki veren yeni bankacýlýk düzenleme yasa tasarýsý Senato’da açýklandý. Senato Bankacýlýk Komitesi’nin Baþkaný Chris Dodd’un düzenlediði basýn toplantýsýnda açýkladýðý yasa tasarýsý, hükümete ekonomiyi tehdit eden þirketleri parçalamasý için yeni yetkiler veriyor, finans sektörünü hatalarýnýn bedelini ödemeye mecbur kýlýyor ve Fed içinde finans müþterileri nin haklarýný koruyacak kamu denetleme kurulu oluþturulmasýnýn önünü açýyor. Yeni yasa tasarýsýyla kurulacak 9 üyeli Finansal Ýstikrar Gözetim Konseyi, þirketlerin ‘’iflas etmek için çok büyük’’ olmasýnýn önüne geçecek ve finansal istikrarý tehdit edeceði varsayýlan büyük þirketleri parçalama yetkisine sahip olacak. Yetkilileri arttýlacak Fed, varlýklarý 10 milyar dolarý aþan bankalarýn yaný sýra bütün tutsatla (mortgage) ilgili iþletmelerin ve sigorta þirketleri gibi banka olmayan büyük þirketleri denetleyecek ve yeni kurallar getirme yetkisine sahip olacak. Yasa tasarýsý, bankalarýn hedge fonlara ve özel sermaye fonlarýna yatýrýmlarýna sýnýrlama getiren kurallarý da kapsýyor. Washington / aa
Tüketicilerden GDO tepkisi
TÜKETÝCÝLER Birliði Genel Baþkan Yardýmcýsý Mustafa Dinç, bugün TBMM Genel Kuruluna gelecek Ulusal Biyo Güvenlik Yasa Tasarýsý’nýn, saðduyulu mil letvekil leri sayesinde reddedileceðine inandýklarýný söyledi. Dinç, Tüketiciler Birliði Konya Þubesinde düzenlediði basýn toplantýsýnda, tasarýnýn kamuoyundan gizlenerek hazýrlandýðýný, bilim adamlarý, akademisyenler ve ilgili çevrelerden tartýþýlmadan komisyonlardan geçirilerek sür'atle TBMM Genel Kuruluna taþýndýðýný iddia etti. Bu yasanýn Türkiye’nin çýkarlarýný savunan bir yasa olmayacaðýný savunan Dinç, ‘’Bugün TBMM Genel Kuruluna gelecek yasa tasarýsý, inanýyoruz ki vicdanýnýn sesini dinleyen saðduyulu mil letvekil leri sayesinde reddedilecek ve meclis gündeminden çýkarýlacaktýr’’ dedi. GDO yasa tasarýsýnýn, 1 Mart’tan daha büyük bir tehlike olduðunu savunan Dinç, “Bu bazý ül kelerde yaþandý. GDO yasa tasarýsý Meclisten geçerse, ül ke tarýmý sonsuza kadar biter’’ dedi. Konya / aa
Hayvancýlýða 1 milyar 250 milyon lira destek
TARIM ve Köyiþleri Bakaný Mehmet Mehdi Eker, Türkiye’de bugün toplam hayvancýlýða ayrý lan payýn 1 milyar 250 milyon lira ve toplam desteklerin içindeki payýnýn yüzde 22,4 seviyesinde olduðunu söyledi. Türkiye Damýzlýk Sýðýr Yetiþtiricileri Merkez Birliði yeni hizmet binasý açýlýþýna katýlan Eker, burada yaptýðý konuþmada, bundan sekiz yýl önce toplam tarým destekleri i çinde hayvancýlýða ayrýlan payýn yüzde 4-4,5 kadar olduðunu ifade etti. Ankara /aa
TAZÝYE Muhterem kardeþimiz Salih Polat'ýn yeðeni, Mehmet Polat'ýn oðlu
Ahmet Polat
'ýn
vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Allah' dan rahmet ve maðfiret diler, ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
ETLÝK YENÝ ASYA OKUYUCULARI / ANKARA
12
YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
ÝLAN
y seri ilânlar ELEMAN n 25 YAÞINI GEÇMEMÝÞ
Toptan Kýrtasiyeye Eleman aranýyor Ýrtibat: 0 (312) 384 06 58 n ALÝBEYKÖY Yeþilpýnardaki þarküterimize þarküterici ön muhasebe, temizlikçi bay/bayan aranýyor. Adresimize 1 adet resimle þahsen: Karadolap Mahallesi Belgin Sokak No: 22 Yeþilpýnar Tel: 0 (212) 627 42 10 0 (212) 627 12 10 n HATAY ANTAKYA'da özel bir merkeze iþitme engelliler öðretmeni aranmaktadýr. A. Necdet Hocaoðlu (0 532) 374 68 07 (0 505) 483 68 23
ÝÞ ARIYORUM n FATÝH/AKSARAY
civarýnda, Ýngilizce olarak yurtdýþý konuþma ve yazýþmalarý yapabileceðim, tesettürlü çalýþabileceðim bir iþ arýyorum. Deneyimliyim... Tel: (0 536) 311 72 89 n TOPOÐRAFIM ÝÞ arýyorum Süleyman Boyraz Tel: (0542) 832 12 89 n A. ÝZZET BAYSAL Gerede MYO Dericilik bölümü 2007-2008 mezunu-anadolu üniversitesi uluslararasý iliþkiler 2009-2010 öðretim yýlý 1. sýnýf öðrencisiyim, globus dünya þirketler grubu yabancý yayýnlar
departmaný operasyon ve sevkiyat bölümünde çalýþtým. Ýþ arýyorum. Ramazan Hasoðlu 0531 568 60 69 n ÝÞ ARIYORUM Mustafa Gürbüz Tel: (0 545) 804 65 39 n ANKARADA % 50 Özürlü Kadrolu Sigortalý Ýþ arýyorum. Mehmet Erim Tel: (0 532) 365 06 37 n ÝÞ ARIYORUM lise mezunu E sýnýfý ehliyetli þoförüm Ýstanbul'u iyi biliyorum. Coþkun Acar Tel: (0 536) 266 48 50 n ÝKÝTELLÝ, BAÞAKÞEHÝR civarýnda iþ arýyorum.. Daha önce Tekstil'de çalýþtým, ama diðer sektörler de her tür iþ olabilir.. Tel: (0 537) 499 97 98
KÝRALIK DAÝRE n SAHÝBÝNDEN KÝRALIK
daire. Haznedar'da; 2 oda 1 salon. 1. kat kombili, Cadde üzeri, kira 650 TL depozite 2 aylýk kira bedeli. Tel: (0 531) 575 59 67
SATILIK DAÝRE n SATILIK DAÝRE acil Sahibinden pazarlýklý 3+1 Güney cephe ful yapýlý 82.000 / Sincan Ýrtibat: (0 532) 774 37 76 0 (312) 268 21 80
SATILIK ARSA n BURSA ORHANGAZÝ'de
5000 m2 þeftali bahçesi, 2.600 m2 zeytinlik, 12.000 m2 tarla, (m2'si 2 TL'den tarlalar). Yalovada 1.000 dönüm üzeri araziler ve liman yerleri. (0532) 574 11 15 (0532) 416 29 37 n ÝZNÝK YENÝÞEHÝR arasýnda müstakil tapulu bahçeli parseller 847 m2 5.000 TL 2.327 m2 12.000 TL 2.956 m2 14.000 TL 3.232 m2 15.000 TL 0 (212) 249 37 61 (0 532) 400 82 85 n ARNAVUTKÖY'de YARI PEÞÝN yarýsý taksitle arsalar 250 m2 17.000 TL, 822 m2 25.000 TL, 900 m2 45.000 TL, otoyla takas yapýlýr. 0 (212) 597 06 07 (0 532) 407 90 88
VASITA nSATILIK ÝLK SAHÝBÝNDEN Era - 22.500.-TL 2009 model 1.4 team abs modelidir. Fabrika çýkýsý lpg'lidir. 22.000 km temiz araçtýr. Farlar ve sisler zenon daha yeni alýnmýþ. 15 jant lastik müzik tesisatý herþeyiyle temiz araç 25 000 liraya kadar 2006 üstü otomatik araçla takas olur. Panjur ve tampon serviste deðiþti. Gsm: (0532) 740 43 96 nKELEPÝR ORJÝNAL 4.000.-TL + 1.250 TL bandrol borcu alýcýya ait araç
orjinal. Fabrika etiketleri dahi duruyor. Deðiþen hiçbir parçasý yok. Tüp dahi hiç takýlmadý. 3'üncü sahibiyiz, motoru ilk defa biz açtýrdýk, komple yenilendi. Baský balata sýfýr takýldý. Gsm: (0545) 522 44 30 n 33.000 KM GOLF pasifik - 33.750.-TL 2004 model 33.000 km çok temiz golf pasifik (21143022) sahibinden araç ilk günkü gibi temiz ve bakýmlý kullanýlmadýðýndan dolayý satýyorum. Kaza vuruk çizik gibi hasarlarý yoktur. Aracýn 28.000 km bakýmý yapýlmýþ olup bir sonraki bakýmý 38.000 de yapýlacaktýr. Gsm: (0532) 310 13 29 nÝLK SAHÝBÝNDEN emsalsiz vip modeli 17.950.-TL 2004 model doblonun en lüks modeli olan (VÝP) modeli araç ilk sahibinden olup 2 airbag camlarý ruhsata iþlenmiþ orijinal filmlidir. Orijinal cd çalarlý orijinal çelik jantlý 4 lastik sýfýr ayarýndadýr. Arka koltuk camlarý orijinal açýlýrkapanýr desi marka alarm vardýr. Tel: 0(212) 220 30 27 nSAHÝBÝNDEN 3.30ia 2001 model - 44.500.-TL borusan çýkýþlýdýr. Tiptronik Þanzuman araçta brc marka lpg mevcuttur. En ufak bir problemi yoktur. Sol çamurluk deðiþmiþ ve sol ön kapýda boya vardýr. Bixenon ve ev takip (farlar) far yýkama otomatik kararan dikiz aynasý sunroof elektrikli arka perde elektrikli ýsýtmalý aynalar spor koltuklar deri döþeme.
Gsm: (0532) 739 09 09 nDACÝA LOGAN 1.6 mpi laureate - 18.900.-TL arka kapýlarda çocuk kilidi yüksekliði ayarlanabilir. Sürücü koltuðu ön panjur krom sýralý five star Ýtalyan lpg yolcu okuma lambasý 3 noktadan baðlý arka emniyet kemeri anahtarla devre dýþý býrakýlan yolcu ön hava yastýðý 3 noktadan baðlý ve yükseklik ayarlý ön emniyet kemerleri. Gsm: 0(212) 470 10 95 nYAKIT TASARRUFU benzin ve motorin kullanan bütün araçlarda yüzde 10-30 tasarruf. Güçte fark edilir artýþ. Yüzde 80 eksoz emisyonunda azalma, siyah dumaný azaltma, motor ömrünü uzatma vb...Made in USA. 230 ülkede kullaným, nasa patentli, epa ve tuv onaylý. garantili zararsýz mucize ürünler. Gsm: (0533) 665 66 17 nYAKIT TASARRUFU ve performansda devrim 200.-TL nanocharger nano teknolojisiyle üretilen özel bor film filtresi ve nano-tube ile donatýlmýþ bir sistemdir. Nanocharger tüm 4 zamanlý motorlar için vakum üreten hava besleme sistemidir. Nanocharger sürücünün kullaným alýþkanlýklarýna baðlý olarak 8 ile arasýnda yakýt tasarrufu saðlayan bir sistemdir. Tel: 0(212) 280 35 39 n 1998 MODEL Mitsubishi L-300 model Yandan camlý 277 km de motor bakýmlý sahibinden satýlýk 7.650 TL. (0533) 626 57 30 n ALTINYILDIZ OTOMOTÝV'den
2003 Ford Connect 2006 Toyota 2006 Laguna 2006 Albea Dizel 2008 Fiesta Dizel Her türlü aracýnýz alýnýr satýlýr. Yalova yolu otokop 13. Blok No: 50 Osmangazi / BURSA 0 (224) 211 58 89 0 (224) 211 58 99
ÇEÞÝTLÝ n DEVREN SATILIK Akdere Caddesinde 90 m2 yapýlý devren satýlýk Cafe Piknik Ankara Ýrtibat: (0535) 673 51 84 n KESTEL-TOKÝ BURSA'da sahibinden devren satýlýk konut. 3+1, merkezi sistem, 10.kat, güney-batý cepheli, ýsý yalýtýmý çok iyi. 48.000 TL. Aylýk ödemeler: 727 TL. Tel: (0505) 500 70 46 n OKULUMUZDA TÝYATRO, sinema, diksiyon, org kurslarý baþ la mýþ týr. Mil lî E ði tim onaylý sertifika verilir, iþ imkâný saðlanýr. Tel: 0(212) 250 77 28 n DOSTLAR BÜFE paket servisimiz vardýr Prof. Kazým Ýsmail Gürkan Cad. Üretmen Han No: 27/1-2 Caðaloðlu/ÝST 0 (212) 513 02 09 512 74 62 Gsm: (0532) 482 96 97 n KANAAT BÜFE fast food Ýsmail Çakýl (0 537) 660 70 89 Yüksel Ergin (0 539) 774 23 83 Prof. Ýsmail Gürkan Cd. No: 27 Caðaloðlu/ÝST Tel: 0 (212) 513 78 75 0 (212) 519 16 37 n YENÝ KARADENÝZ aile
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN e-mail: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81 pide ve kebap salonu hýzlý paket servisimiz vardýr. Yerebatan Cad. Hamam Sokak No: 2 Caðaloðlu-ÝSTANBUL Tel: 0 (212) 520 76 82526 64 13 n METÝNLER A.V.M. Hep ucuz, en ucuz Adresler: M. Akif Ersoy Mah. Fevzi Çakmak Cad. No: 27 Ý.H.L. Yaný TEL: 0 (384) 213 77 75 Y. Kayseri Cad. No: 5/C Turizm Ýl Müdürlüðü Karþýsý 0 (384) 213 76 14 Hacý Rüþtü Mah. Demir Hafýz Cad. No: 12 0 (384) 213 16 73 2000 Evler Ragýp Üner Mah. Zübeyde Haným Cad. No: 81 (Çatlýoðlu Mobilya Yaný) 0 (384) 215 37 37 Demir Hafýz Cad. Mezar Sok. No: 8 (Eski Zahire Pazarý Karþýsý) 0 (384) 213 15 41 Ragýp Üner Mah. Vefa Küçük Cad. No: 46/1 0 (384) 215 21 76 n TOPTAN ve PERAKENDE pazar çantalarý Salih Kaya / Niksar-Tokat Tel: 0(356) 527 89 03
ZAYÝ Nüfus Cüzdanýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Çaðdaþ Halil Þeker Ankara Üniversitesi Týp Fakültesine ait Öðrenci Kimliðimi kaybettim. Hükümsüzdür. Said Abrashad Ghafuri / Ankara Nüfus Cüzdanýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Nureddin Pekel / Ankara
T. C. ÜMRANÝYE 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
T. C. PENDÝK 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
T. C. KADIKÖY 8. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
DOSYA NO: 2010/459 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 31/03/2010 saat 11.00-11.05 arasýnda ÜMRANÝYE YENÝ ÝSTANBUL ÇARÞI OTOPARKI PETROL YOLU CAD. YENÝ ÝSTANBUL ÇARÞISI GÝRÝÞÝ ÜMRANÝYE adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 05/04/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki,artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 3.500,00 TL 1 34 HS 8010 PLAKA 2005 CHEVROLET OTOMOBÝL MOTOR VE AKÜ YOK TEYÝP BAÞI YOK MUHTELÝF ÇÝZÝK TAVANDA HASAR VAR ÖN TORPÜDODA EKSÝK PARÇALAR VAR B: 16911
2010/225 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 18/03/2010 Perþembe günü saat 11:30 - 11:40 arasýnda DOÐU MAH. 2. YANYOL CD. PENDÝK HOSPÝTAL YANI MERKEZ OTOPARKI PENDÝK adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 23/03/2010 Salý günü günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn talimin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, giden verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 05 Mart 2010
DOSYA NO: 2009/20224 ESAS. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 24/03/2010 saat 11:30 - 11:40 arasýnda ATAÞEHÝR Albayrak Cad. No: 2 Acarlar Polis Karakolu Karþýsý - BURAKBEY Acarlar Otoparký adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 29/03/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 20.000,00 TL 1 34 FC 1641 PLAKALI, PEUGEOT 207 TRENDY 1.4 75 HP 5K MARKA 2008 MODEL, GRÝ RENKLÝ OTOMOBÝL. SOL ARKA ÇAMURLUK HASARLI MUHTELÝF ÇÝZÝK VE EZÝKLER MEVCUT. ANAHTARI VAR, RUHSAT YOK. B: 16925
T. C. ÜMRANÝYE 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI DOSYA NO: 2010/582 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 31/03/2010 saat: 11.30-11.35 arasýnda ÜMRANÝYE ERDEMÝR OTOPARKI BOSTANCI YOLU ALT DUDULLU adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 05/04/ 2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu: mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi 16.000,00 TL 1
CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 DY 9716 PLAKA KIA BON 60 K2700 2006 MODEL RUHSATI YOK ANAHTAR MEVCUT ÖN SAÐ TANPON VURUK SAÐ FAR ÇATLAK MUHTELÝF ÇÝZÝKLER MEVCUT. B: 16910
Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi 16.000,00 1
CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 FL 3381 PLAKALI, KIA MARKA 2008 MODEL SAC KASA KAMYONET ANAHTAR VE RUHSAT YOK MUHTELÝF YERLERÝNDE ÇÝZÝKLER MEVCUT. B: 16937
T. C. KADIKÖY 4. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI DOSYA NO: 2008/12665 Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 26/03/2010 saat 11:10 / 11:20 arasýnda KADIKÖY ÞAÝR NEFÝ SK. MODA CAMÝÝ YANI MODA OTOPARKI adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 31/03/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðma rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi 10.000,00 TL 1
CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 TG 1203 PLAKA SAYILI 2007 MODEL PEUGEOT PARTNER COMBÝVAN 1.9 KLÝMA CD 2YK SÝYAH RENKLÝ YANLARI CAMLI ÇÝFT SIRA KOLTUKLU KAMYONET. B: 16912
T. C. KADIKÖY 8. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI DOSYA NO: 2009/20242 ESAS. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 24/03/2010 saat 12:00 - 12 :10 arasýnda KADIKÖY MODA CAMÝÝ ARKASI ÞAÝR NEFÝ SOK. MODA OTOPARKI adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 29/03/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 15.000,00 TL 1 34 EJ 7547 PLAKALI, RENAULT MASTER VAN 2.5 DCI MARKA, 2007 MODEL, BUZ BEYAZI RENKLÝ KAMYONET.MUHTELÝF ÇÝZÝKLER MEVCUT. ANAHTARI MEVCUT, RUHSATI YOK. B: 16922
T. C. BEYOÐLU 3. ÝCRA MÜD. TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI T. C. KARTAL 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI DOSYA NO: 2010/17 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 24.03.2010 saat 13:30-13:40 arasýnda MALTEPE GÝRNE MH. IRMAK SK. N: 9 MALTEPE YEDÝEMÝN OTOPARKI adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 29.03.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasý nýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Adedi Lira Krþ 70.000,00 TL 1
CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 DD 1244 PLAKALI 2008 MODEL HYUNDAI MARKA SANTA FE 2.2 SÝYAH RENKLÝ ARAZÝ TAÞITI HASARSIZ, B: 16929 ANAHTAR VE RUHSAT YOK.
DOSYA NO: 2010/87 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 25/03/2010 saat 10.15-10.25 arasýnda BEYOÐLU YILDIRIM OTOPARKI KASIMPAÞA BEYOÐLU adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 30/03/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve, satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene giderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 12.000.00 1 34 DP 4406 PLAKALI CÝTROENBERLINGO PG 800 2PLC GRÝ RENKLÝ KAPALI KASA 2006 MODEL SOL ÖN TEKERLEK PATLAK. SOL ARKA TANPON ÜSTÜ VURUK MUHTELÝF ÇÝZÝKLER MEVCUT ÖN TANPON SOL ARKA FAR KIRIK KOLTUKSUZ ANAHTAR RUHSAT YOK. B: 16916
T. C. PENDÝK 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI 2010/223 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 18/03/2010 Perþembe günü saat 11:00 - 11:10 arasýnda YENÝ MH. HUDUT YOLU CD. NO: 3537 EKAY OTOPARKI PENDÝK/ÝSTANBUL adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 23/03/2010 Salý günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi 15,000,00 1
CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 DY 7164 PLAKALI, SKODA MARKA FABÝA TÝPÝ 2008 MODEL HUSUSÝ OTO MUHTELÝF ÇÝZÝKLER MEVCUT ANAHTAR VAR RUHSAT YOK. B: 16938
13
YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
ÝLAN T. C. ÞÝÞLÝ 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
T. C. KADIKÖY 8. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
T. C. KADIKÖY 8. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
DOSYA NO: 2010/142 TALÝMAT. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 19.03.2010 saat 11:15-11:25 arasýnda ÞÝÞLÝ SEYRANTEPE TRAFÝK OTOPARKI adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 24.03.2010 günü ayný yer ve saatte 2.artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur.
DOSYA NO: 2009/7663 ESAS. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 31/03/2010 saat 10:00 - 10:10 arasýnda KADIKÖY KUÞDÝLÝ CAD. NO: 49 KUÞDÝLÝ OTOPARKI adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 05/04/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malm tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur.
DOSYA NO: 2008/12719 ESAS. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 31.3.2010 saat 11:30 - 11:40 arasýnda ATAÞEHÝR Acarlar Otoparký-Albayrak Cad. No: 2 Acarlar Polis Karakolu Karþýsý adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 5.4.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bul masýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur.
Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi 4.000,00 TL 1
CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 FL 3402 PLAKALI BEYAZ RENKLÝ 2008 MODEL ÝNDÝOP COMFORT ARKA CAM YOK TAMPONLARDA KIRIK MEVCUT. ÖN KONSOL SÖKÜLMÜÞ. ARAÇ ÝÇÝNDE KIRIK ÇÝZÝKLER MEVCUT. B: 16936
Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi 15.000,00 TL 1
CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 TK 2204 PLAKALI, RENAULT KANGOO MULTIX AUT 1.5 DCI KLM MARKA, 2008 MODEL, GRÝ RENKLÝ KAMYONET. ANAHTARI MEVCUT RUHSATI YOK. MUHTELÝF ÇÝZÝKLER MEVCUT. B: 16908
Takdir Edilen Deðeri Adedi Lira Krþ 10.000,00 TL 1
CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 DJ 8296 PLAKALI, HYUNDAI H-100 PANELVAN 2.6 STD MARKA BUZ GRÝ FÜME RENKLÝ, 2005 MODEL KAMYONET. ANAHTARI MEVCUT RUHSAT YOK. MUHTELÝF ÇÝZÝKLER MEVCUT. B: 16900
T. C. PENDÝK 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ Menkulün Açýk Artýrma ÝLANI T. C. GEBZE 1. Ýcra Müdürlüðü Menkulün Açýk Artýrma ÝLANI
2009/5979 TAL.
T. C. GEBZE 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
2009/2981 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 19/03/2010 saat 11.10-11.20 arasýnda ÇÖZÜM OTOPARKI SABÝHA GÖKÇEN HAVALÝMANI KURTKÖY/PENDÝK adresinde yapýlacak ve o günü kýymetinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 24/03/2010 günü ayný yer ve saatler arasýnda 2. artýrma yapýlacaðý, þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %1 KDV alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnametýin bir örmeðinin isteyene gönderilebileceði fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze müracaat etmeleri rica olunur. 13.02.2010 Lira 20.000,00
Adet 1
Malýn cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 DRA 48 PLAKALI CITROEN C5 2003 MODEL GRÝ RENKLÝ OTOMOBÝL ARAÇTA MUHTELÝF ÇÝZÝKLER MEVCUT. B: 16935
Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 19.03.2010 saat 10.00-10.10 arasýnda GEBZE Adem Yavuz mah. 2301 sok. No: 1 Iþýklar 2 kurtarma otoparký Yenimahalle-Gebze adresinde yapýlacak ve o günü kýymetinin % 60 ine istekli bulunmadýðý takdirde 24.03.2010 günü ayný yer ve saatler arasýnda 2. artýrma yapýlacaðý, þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40 ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak KDV alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 18.02.2010 YTL 25.000,00
Adet 1
Malýn cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri) 41 UL 055 PLAKA SAYILI 2009 MODEL BMC MARKA FAAL OTOBÜS BEYAZ RENKLÝ. B: 16876
Dosya No: 2010/120 TAL.
Örnek No: 25
Bir borçtan dolayý, hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup: Birinci artýrmanýn 07.04.2010 günü Saat 12:30-12:35 PÝRÝ REÝS MAH. BARBAROS CAD. ATABEY SOK. NO: 25 MERT OTOPARK-DARICA yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60‘ ýna istekli bulunmadýðý takdirde 12.04.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40‘ ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla ol masýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu: mahcuzun satýþ bedeli üzerinden K.D.V.’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 06.03.2010 S.No Bedeli(YTL) 1 - 23.000,00 YTL
Adedi 1 Adet
Cinsi 34 FA 8450 PLAKALI 2008 MODEL CITROEN MARKA BEYAZ RENKLÝ OTOBÜS
Toplam: 23.000,00 YTL
T. C. KÜÇÜKÇEKMECE 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
T. C. MERKEZ/ TEKÝRDAÐ 1. ÝCRA DAÝRESÝ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
2009/7862 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 19/03/2010 saat 09:25 - 09:30 arasýnda FÝRUZKÖY YOLU LATÝFE HANIM SOK. NO: 176/1 PARKSA OTOPARKI AVCILAR/ÝSTANBUL adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 24/03/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %......oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 10.000,00 1 34 YH 0544 PLAKALI RAND ROVER MARKA 1997 MODEL METAL YEÞÝL RENKLÝ ARAZÝ TAÞITI. ARACIN SADECE ÝSKELETÝ VAR, MOTOR ÞANZUMAN TEKERLEK KOLTUKLAR BEYÝN YOK, ANAHTAR VE RUHSAT YOK. B: 16934
2010/32 TLMT. Örnek No: 25* Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup: Birinci artýrmanýn 24/03/2010 günü saat 13:30- 13:35 de 1OO.Yýl San. Sit. Doðanlar Açýkotoparký Merkez Tekirdað’da yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý taktirde 29/03/2010 Pazartesi günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden %....oranýnda KDV.’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 27/02/2010 Takdir Edilen Deðeri TL. 8.000,00
Adedi 1 Adet
Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri) 59 AS 874 Plakalý, 2005 Model, DAÝHATSU Marka, SÝRÝON 1.3 Tipli Araç.
(ÝÝK m. 114/1 ,114/3) * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanýlan Örnek 63’e karþýlýk gelmektedir. B: 17000
B: 16772
T. C. KADIKÖY 8. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI DOSYA NO: 2009/20233 ESAS. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 31.03.2010 saat 11:00 - 11:10 arasýnda KADIKÖY KUÞDÝLÝ CAD. NO: 49 KUÞDÝLÝ OTOPARKI adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ine istekli bulunmadýðý takdirde 05.04.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylann paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %...oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi 25.000,00 TL 1
T. C. KÜÇÜKÇEKMECE 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI DOSYA NO: 2010/437 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 26/03/2010 saat 10:30 - 10:35 arasýnda KÜÇÜKÇEKMECE KAYABAÞI ZALOÐLU OTOPARKI adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 31/03/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %.. oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlesin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi 25.000,00 TL 1
CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 UZT 34 PLAKALI SUZUKÝ GRAND VÝTARA XL-7 MARKA 2006 MODEL GRÝ FÜME RENKLÝ, ARAZÝ TAÞITI. MUHTELÝF ÇÝZÝKLER MEVCUT. B: 16903
T. C. KÜÇÜKÇEKMECE 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI DOSYA NO: 2010/300 TAL.
T. C. ÞÝÞLÝ 4. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTTIRMA ÝLANI
Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 31/03/2010 saat 13:10 - 13:1.5 arasýnda KÜÇÜKÇEKMECE TEVFÝKBEY MAH. MEKTEP SOK. NO: 15 RBS OTOPARKI adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ine istekli bulunmadýðý takdirde 05/04/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak % 18 oranýnda K.D.V’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir ömeðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin, yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 01.03.2010 Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ Adedi 25.000,00 TL 1
CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 FH 4933 PLAKALI. KARSAN J9 MARKA 18+1 OTOBÜS BEYAZ RENKLÝ, 2008 MODEL, MUHTELÝF ÇÝZÝKLER MEVCUT.
DOSYA NO: 2010/26 TAL. Bir borçtan dolayý rehinli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 24/03/2010 günü saat 9.30-9.40 arasý EXPRESS OTOPARKI ÞÝÞLÝ ÝST. adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 29/03/2010 günü ayný yer ve saatte 2. Artýrma yapýlarak satýlacaðý, þu kadar ki artýrma bedelinin malýn tahmin edilen bedelinin % 40’ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklýnýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, merhunun satýþ bedeli üzerinden % 18 K.D.V.’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 1 Mart 2010 MUHAMMEN KIYMETÝ LÝRA 40.000 TL
ADEDÝ
B: 16896
T. C. KADIKÖY 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN Esas No: 2009/475
1
CÝNSÝ VE ÖNEMLÝ NÝTELÝKLERÝ 34 JKN 51 PLAKA NUMARALI 2007 MODEL FIAT MARKA DUCATO BEYAZ RENKLÝ OKUL TAÞITI MUHTELÝF YERLERÝNDE ÇÝZÝKLER VAR.
B: 16932
Davacý ÝSTEK SERVÝS EÐÝTÝM VE OTO KÝRALAMA A.Þ. vekili Av. Nurdan Öz tarafýndan davalý ÖMER YILDIRIM arasýnda mahkememizde görülmekte olan Alacak davasý nedeniyle; DAVALI ÖMER YILDIRIM’ ýn halen bulunduðu açýk adresi tespit edilememiþ bulunduðundan kendisine ilanen tebligat yapýlmasýna karar verilmiþ olup, davalý ÖMER YILDIRIM’ ýn duruþmanýn býrakýldýðý 06.04.2010 günü saat 10.30’da mahkemede hazýr bulunmasý, bulunmadýðý taktirde bu vekil marifetiyle kendisini temsil ettirmesi, dava ile ilgili tüm belgeleri ibraz etmesi, belirtilen gün ve saatte duruþmaya gelmediði veya kendisini bir vekil marifeti ile temsil ettirmediði taktirde duruþmaya yokluðunda devam olunacaðý hususu HUMK.nun 509. maddeleri gereðince ÝLANEN TEBLÝÐ olunur. 15/03/2010
B: 16995
T.C. Marmaraereðlisi Ýcra Dairesi TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLÂNI Dosya No: 2010/6 Tal. Örnek No: 25 Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup: Birinci artýrmanýn 08/04/2010 günü saat 14.00-14.10’da MARMARAEREÐLÝSÝ BAKÝ OTOPARKI DÝASA YANI ADRESÝNDE yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 13/04/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; Artýrmaya katýlacaklarýn, tahmin edilen kýymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri gerektiði, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden yasada belirtilen oranda K.D.V.’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilân olunur. Takdir Edilen Deðeri Lira Krþ. Adedi Cinsi Niteliði ve Önemli Özellikleri 12.000,00 TL. 1 39 SH 116 plakalý HYUNDAI marka 2006 model Yandan Camlý Kamyonet cinsinde STAREX TCI HY KLM tipinde Beyaz renkli Araç. Motor No: D4BH5T042603 Þasi No: NLJWVH7HP6Z061810 TESPÝTLERÝ: Aracýn dýþ görünümünde muhtelif yerlerinde çiziklerin olduðu, sol arka çamurluðunun ezik olduðu, aküsünün boþ olduðu, aracýn çalýþmadýðý, araç çalýþmadýðýndan km’sine bakýlamadýðý, yedek lastiðinin bulunduðu, üzerinde orijinal teybinin bulunduðu görülmüþtür. (ÝÝKm.114/1,114/3)
CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 FC 9713 PLAKALI, PEUGEOT 207 PREMIUM 1.4 HDI 5K MARKA, 2008 MODEL, BEYAZ RENKLÝ OTOMOBÝL ANAHTAR MEVCUT, RUHSAT YOK. MUHTELÝF ÇÝZÝKLER MEVCUT. B: 16898
B: 16999
T. C. GAZÝOSMANPAÞA 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ MENKULUN AÇIK ARTIRMA ÝLANI DOSYA NO: 2009/3339 Ta.
T. C. MERKEZ / TEKÝRDAÐ 1. ÝCRA DAÝRESÝ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
Bir borçtan dolayý rehinli: a) 10.000.00 TL.sý Muhammen kýymetinde 34 BS 787 plakalý , ford marka mkapalý kasa kamyonet, arka tamponu ezik ve vuruklarý mevcut, muhtelif yerlerinde çizikli, 2001 model satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 08/04/2010 günü saat 10.00 ve 10.10 da Sultangazi, Sultançiftliði Mah., Ordu Cad., 165/1 Sok., No: 1 adresinde yapýlacak ve o günü kýymetlerin % 60 ýna istekli bulunmadýðý takdirde 13.04.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrma yapýlarak satýlacaðý, b) 12.000.00 TL.sý muhammen kýymetinde 34 YNE 13 plakalý Hyundai marka 2004 modelmkapalý kasa kamyonet, muhtelif yerleri çizikli, satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 08.04.2010 günü saat 10.20 ve 10.30 da yukarýda yazýlý ayný adresinde yapýlacak ve o günü kýymetlerin % 60 ýna istekli bulunmadýðý takdirde 13.04.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrma yapýlarak satýlacaðý, Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40 ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklýnýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden % 18 K.D.V. nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla dairemize baþvurmalarý ilan olunur 10.03.2010 (Ýc.Ýf.K. 114/1,114/3) Yönetmelik Örnek No: 25
KIRKLARELÝ SULH HUKUK HAKÝMLÝÐÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2008/481
KARAR NO: 2009/1199
Davacý Mustafa Keskin tarafýndan davalýlar Hatice Meral vs. aleyhine açýlan ortaklýðýn giderilmesi davasýnýn mahkememizce verilen kararý gereðince, dava konusu Kýrklareli ili, Merkez ilçe, Karakaþ Mahallesi, 1226 ada 2 nolu parselin üzerindeki ORTAKLIÐIN SATILMAK SURETÝYLE GÝDERÝLMESÝNE karar verilmiþ olup mahkememizden verilen karar davalýlardan FATMA KEVSER MERAL, GÜZÝDE REMZÝYE ÜNLÜ, HÜSNÝYE ÇÝÇEKORMAN, SERAP AKDÜZEN’in adresleri uzun aramalara raðmen bulunamadýðýndan ve duruþma gününü bildirir tebligatýnda ilanen teblið yapýldýðý anlaþýlmakla, adresi tespit edilemediðinden ilanen tebligat yapýlmasýna karar verilmiþ olup adý geçen davalýlara ilanýn tebliðinden itibaren 15 gün sonra kararýn teblið edilmiþ sayýlacaðý, tebligat yerine kaim olmak üzere ÝLANEN TEBLÝÐ OLUNUR. 01.02.2010 B: 8043
B: 16984
2009/974 TLMT. Örnek No: 25* Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup: Birinci artýrmanýn 24/03/2010 günü saat 13:40- 13:45 de 100.Yýl San. Sit. Doðanlar Açýkotoparký Merkez Tekirdað’da yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý taktirde 29/03/2010 Pazartesi günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden % ..oranýnda KDV.’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 27/02/2010 Takdir Edilen Deðeri TL. Adedi 11.000,00 1 Adet
Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri) 59 LP 539 Plakalý, 2006 Model , HYUNDAÝ Marka , STAREKS Tipli, AÇIK KASA KAMYONET.
(ÝÝKm.114/1,114/3) * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanýlan Örnek 63’e karþýlýk gelmektedir. B: 17001
TAZÝYE Muhterem aðabeyimiz Hasan Hüseyin Gökdoðan'ýn ablasý, Risâle-i Nur'larýn tebyizinde uzun zaman hizmet etmiþ olan, muhterem
Ayþe Kuþçu Hanýmefendinin vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
GEBZE YENÝ ASYA OKUYUCULARI
TAZÝYE Muhterem kardeþimiz Salih Koçyiðit'in aðabeyi
Hüseyin Koçyiðit
'in
manevî þehitlik hükmündeki vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
GEBZE YENÝ ASYA OKUYUCULARI
renkli:Mizanpaj 1
14
3/16/2010
3:18 PM
Page 1
C M YK
SPOR
YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
Alex: Suç hepimizin FENERBAHÇE'NÝN Brezilyalý kaptaný Alex, resmi internet sitesinde yayýnladýðý yazýda Gençlerbirliði karþýsýnda alýnan beraberliði deðerlendirirken, "Suç hepimizin" dedi. Ankara deplasmanýnýn "her zaman zorlu" olduðunu vurgulayan Brezilyalý futbolcu, "Hayattaki ve futboldaki baþarýsýzlýklarýmýz için özür veya suçlu aramanýn hiçbir iþe yaramadýðýný uzun zaman önce öðrendim" deðerlendirmesinde bulundu. Fenerbahçe'nin son haftalarda iyi sonuçlar alamamasýný soðuk kanlý bir þekilde herkesin analiz etmesi gerektiðini belirten Alex, "Suç hepimizin. Ýyisinde de kötüsünde de herkesin küçük bir payý var" yorumunu yaptý. Þampiyonluk yarýþýna atýfta bulunarak "Önümüzde halen fýrsatlar var. Ama her hafta bu fýrsatlar azalýyor" diyen Alex, her þeye raðmen "daha fazla hata yapma lükslerinin olmadýðýna" iþaret etti. Öte yandan, Brezilya liginde geçtiðimiz hafta sonu oynanan ve Palmerias'ýn 4-3'lük galibiyeti ile sona eren Santos-Palmerias maçýna övgüler yaðdýran Alex, "Güzel goller ve serbest vuruþlar, sürat, kargaþa ve kýrmýzý kartlar. Bir
‘‘
Fenerbahçe kaptaný Alex, baþarýsýzlýklar için özür ve suçlu aramanýn hiçbir iþe yaramadýðýný uzun zaman önce öðrendiðini belirterek, "Artýk hata yapma lüksümüz kalmadý" dedi.
klasik derbiden beklenen her þey vardý. Sahada kalitesi büyük bir gösteri vardý. Bu gösteriye katýlan herkese tebrikler" dedi. GENEL KURUL YALANLAMASI Öte yandan dün tarihli Sabah ve Hürriyet gazeteleri baþta olmak üzere; bazý gazete ve TV programlarýnda da Fenerbahçe Kulübü Baþkaný Aziz Yýldýrým'ýn; "Görevi býrakacaðý ya da olaðanüstü kongreye gideceðine" dair bazý yorumlar Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinden yalanlandý, Açýklamada þöyle
denildi: " Söz konusu tüm haber ve yorumlarýn, kesinlikle gerçekle ilgisi yoktur; tamamý dedikodu ve asýlsýz iddialara dayanmaktadýr. Tamamý hayal ürünü olan bu yorumlarý yapanlar, Baþkanýmýz Sayýn Aziz Yýldýrým'ýn dün yapýlan Yönetim Kurulu toplantýsýna katýlmamasýný da ayrýlma kararýnýn bir iþareti olarak aktarmaktan çekinmemiþlerdir. Tarihi daha önceden kararlaþtýrýlmýþ olan dünkü Yönetim Kurulu toplantýsý; olaðanüstü bir toplantý olmamakla birlikte Baþkanýmýz Sayýn Aziz Yýldýrým da yine -daha önceden planlanmýþ bir iþ seyahati- nedeniyle bu toplantýya katýlmamýþtýr. Hal böyle iken, Baþkanýmýzýn toplantýya katýlmamasýný; ayrýlýk kararý ya da sinyali olarak deðerlendirmek son derece sýð ve çirkin bir yaklaþýmdýr.Dün gerçekleþen Yönetim Kurulu toplantýmýz, mazereti olan Baþkanýmýz ve bazý yöneticilerimiz dýþýndaki diðer tüm Yönetim Kurulu üyelerimizin katýlýmý ile gerçekleþmiþ ve rutin gündeme iliþkin konular deðerlendirilmiþtir. Toplantý olaðanüstü olmadýðý gibi toplantýda alýnan olaðanüstü bir karar da söz konusu deðildir."
ANDY COLE "TÜRKÝYE'DEN TEKLÝF GELÝRSE GÝDERÝM" DEDÝ
Alex, F.Bahçe'nin þampiyonluk umudunun azaldýðýný söyledi.
AKTÝF futbol hayatýný noktalayan Ýngiliz futbol yýldýzý Andy Cole, Türkiye'den herhangi bir teklif gelmesi durumunda bunu düþünebileceðini söyledi. Türk Hava Yollarý (THY) ile Manchester United arasýnda yapýlan sponsorluk anlaþmasý imza törerine özel davetli olarak katýlan Andy Cole, sorularý cevapladý. Türk futbolu hakkýnda çok
fazla bilgisi olmadýðýný ifade eden Efsanevi futbolcu, Ýngiltere'de oynayan Türk futbolcularý bildiðini, Türk takýmlarýnýn ise Þampiyonlar Ligi maçlarýný izlediðini söyledi. Türkiye'den Galatasaray ve Fenerbahçe'nin büyük klüpler olduðunu anlatan Cole, "Ama malesef ben kendim Türk takýmlarýna karþý fazla maç yapmadým." dedi.
2008 yýlýnda aktif futbol hayatýný noktalayan Andy Cole, 6 sezon Manchester United formasý giydi. Golcü oyuncu, bu süre içinde tam 93 gol kaydetti. Manchester United'dan ayrýlan oyuncu, daha sonra farklý kulüplerde oynamasýnýn ardýndan bir dönem Ýngiliz kulüplerinde forvet oyuncularýna antrenörlük yaptý.
PENCERE
Beþiktaþ geliyor NADÝ AKSOY nadiaksoy@mynet.com.
ig uzun bir maraton, 3 puanlýk sistemde her þey olur diyenler haklý çýktý. Beþiktaþ 8. haftada 12 puan gerisine düþtüðü Fenerbahçe’yi 25. haftada yakaladý ve 2 puanda öne geçti. Son 3 maçýnda 9 puan alarak ligdeki iddiasýný ortaya koyan Mustafa Denizli’nin öðrencileri ligde kalma mücadelesi veren Denizlispor’u tek golle de olsa yenerek çok deðerli 3 puaný aldý. Þimdiye kadar oynadýðý iyi oyununun karþýlýðýný alamayan Denizlispor için Beþiktaþ maçý oldukça önemliydi. Zira Diyarbakýr, Manisa ve Sivas’ýn yenildiði haftada alýnabilecek 3 puan, f ikstür avantajý da düþünülürse ilerisi için ümitlerin devam etmesini saðlayacaktý. Denizlispor, Beþiktaþ karþýsýnda yapabileceklerinin tamamýný yaptý. Savunma ve hücumda kapasitesinin üzerine çýktý. Ama futbol hatalar oyunu. Bir hata bir gol ve kaybedilen 3 puan. Beþiktaþ'ta saðda Ýbrahim Kaþ, solda Ýbrahim Üzülmez ara sýra aksasa da rakibiplerine fazla gol pozisyonu vermediler. Önemli gollük þutlarda da Rüþtü baþarýlýydý. Orta alandan hücuma destek veren Fink etkili olamazken, Ekrem çalýþkanlýðý ile dikkat çekti. Kornerden gelen karambol golünden sonra Beþiktaþ’ýn, risk alan rakibine karþý kontratak yapmasýný ve kendisini rahatlatacak 2. golü atmasýný bekledik ama olmadý. Bobo, Holosko ve Tello ikinci yarýda oldukça etkisizdiler. Takým öne geçtikten sonra anlaþýlmaz bir biçimde geriye çekiliyor. Maçýn sonlarýna doðru Denizlispor, uzun ve yüksek toplarla etkili olmaya çalýþtý, neyse ki, Ýbrahim Toraman ve Ferrari hata yapmadý. Bu arada 25. haftanýn son maçýný Pazartesi günü oynayan Beþiktaþ’ýn 4 gün sonra 26. haftanýn açýlýþ maçýný Cuma günü oynayacak olmasýnýn mantýðýný biz anlayamadýk, anlayabilen varsa anlatsýn.
L
Andy Cole aktif futbolu 2008'de býraktý.
YORUM
Futbolda þiddet olaylarý Mecliste CHP, futbolda meydana gelen þiddet olaylarýyla ilgili Meclis araþtýrmasý açýlmasýný istedi. Ýstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve arkadaþlarý tarafýndan TBMM Baþkanlýðýna sunulan önergenin gerekçesinde, son haftalarda sahalarda spor dýþý tezahürat ve olaylarýn yaygýnlaþtýðý belirtildi. Kardeþliðin, insanca rekabetin ve barýþýn yansýmasý olan spor oyunlarýyla baðdaþmayan tutum ve davranýþlarýn hýzla arttýðý vurgulanan önergede, son olarak BursasporDiyarbakýrspor maçýndaki olaylar anýmsatýldý.
Voleybolda Basic dönemi TÜRKÝYE Voleybol Federasyonu (TVF) Baþkaný Erol Ünal Karabýyýk, (A) Erkek Milli Takýmý'nýn yeni antrenörü Veljko Basic için ''Çok parlak bir voleybol kariyeri var, kendisine baþarýlar diliyorum'' dedi. Ankara'da dün basýna tanýtýlan Basic'in yardýmcý antrenörlerinin kim olacaðýna iliþkin bir soru üzerine de Karabýyýk, federasyon olarak, yardýmcý antrenörün Türk olmasýný istediklerini, Basic'e ilettiklerinde de olumlu cevap aldýklarýný söyledi. Karabýyýk, Basic'in çok parlak bir voleybol kariyeri olduðunu da kaydetti.
Þampiyon kim olacak?
Bobo: Þampiyonluk yarýþýnda favoriyiz
GÜVEN ARDAHAN guvenardahan@hotmail.com
BEÞÝKTAÞ'IN golcü futbolcusu Bobo, kapalý defans oynayan ekiplere karþý oynamanýn zor olduðunu söyledi. Þampiyonluk için Denizlispor'un maçýndan önce olduðu gibi þimdi de favori olduklarýný kaydeden Bobo, ''Her maçý 3 puanla geçtikten sonra istediðimiz noktaya ulaþmak istiyoruz. Normalde, puan olarak üstümüzdeki takýmlarýn bizden bir adým önde olduðunu söyleyebilirim. Ancak puan farký küçük ve her an kapanabilecek durumda'' dedi.
B
Trabzon'da derbi mesaisi TRABZONSPOR hafta sonu sahasýnda karþýlaþacaðý Galatasaray maçýnýn hazýrlýklarýný sürdürdü. Bordomavili takým, teknik direktör Þenol Güneþ yönetiminde Mehmet Ali Yýlmaz Tesisleri'nde sabah idmaný yaptý. Antrenmana izinli olan Gabric ve Serkan katýlmazken, sakatlýðý bulunan Ferhat takýmdan ayrý olarak salonda çalýþtý. Ömer Aysan ise doktor kontrolünde yürüyüþ yaptý. Trabzonsporlu oyuncular, idmanda ýsýnma hareketlerinin ardýndan kuvvete dayalý bir çalýþma gerçekleþtirdiler.
Arda depremzede "Keko" ile birlikte Trabzon'da sahaya çýkmak istiyor GALATASARAY'IN milli futbolcusu Arda Turan Diyarbakýrspor'un, Bursaspor ve Ýstanbul Büyükþehir Belediyespor ile yaptýðý maçlarda yaþanan olaylarla ilgili bir soru üzerine, ''Bu topraklar altýnda Lazlar, Türkler, Arnavutlar birlikte yaþamýþ. Bu ülke yaþa-
u sezon þampiyonluk için en büyük adaylarýnýn Galatasaray ile gizli lider Bursaspor olduðunu düþünüyorum. Galatasaray'da sakatlýklarýn düzelmesi özellikle Baroþ'un tekrar sahalara dönmesi büyük avantaj. En önemlisi de yýldýz futbolcunun sahalara golle dönmesiydi. Bu gol Baroþ'a moral ve güven tazeletti. Hakan Balta'nýn tekrar sakatlýktan kurtulup formasýna kavuþmasý solbek sorununu çözecek ve bu sayede Caner gibi yetenekli olan oyuncuyu tekrar asýl mevkisi olan sol açýkta seyredeceðiz. Aslýnda Galatasaray'ý þampiyonluðun en büyük adaylarý arasýnda görmemin nedeni oynadýðý futbol deðil, yetenekli oyuncularýn çokluðu. Çünkü Galatasaray kötü oyun oynasada Arda, Keita, Baroþ veya Jo gibi skoru her an deðiþtiribilecek yetenekli oyunculara sahip. Bu tip oyuncularýn Türkiye'de takýmlarýna maç kazandýrmsý için yüzde 70 ile oynamalarý yeterli.Mesela Galatasaray'ýn oynadýðý takým oyunu Fenerbahçe'den daha üst düzeyde deðil. Ancak Fenerbahçe'de bireysel yetenekli oyuncularýn olmayýþý nedeniyle maçý çeviremiyolar. Þampiyonluk yolunda Beþiktaþ'ýn avantajý ise Mustafa Denizli gibi Türk futbolunu iyi tanýyan, oyuncusunu maçlara çok iyi motive eden hoca var. Beþiktaþ'ýn en büyük handikapý takýmda lider oyuncularýn olmayýþý. Ancak defansif anlamda Ferrari, Sivok, Fink ve Ernts'ten oluþan omurgasý oturmuþ Türkiye'de en iyi savunma yapan takým. Eðer bu baþarýyý ofansif yönde de gösterebilselerdi, þimdi rakiplerine göre þampiyonluk yolunda açýk ara öndelerdi. Þampiyonluðun diðer büyük adayý gizli lider Bursaspor'un baþarýsý takdire layýk. Bu gün herkes 15-20 milyon dolarlýk Bursaspor'un, 100'er milyondolarlýk kadrolara sahip üç büyüklerin arasýndan sýyrýlýp liderlik koltuðuna oturmasýný þaþkýnlýkla izliyor. Aslýnda hem üç büyüklerin performansýný, hemde Bursaspor'un performansýna baktýðýmýzda bu sonuç oldukça normal. Çünkü Bursasporlu oyuncular sahada takýmlarý için ekstra performans sergiliyorlar, sorumluluk alýyorlar. En önemlisi hem formanýn hemde aldýklarý paranýn hakkýný veriyor. Bursaspor'un baþarýsýnýn asýl sýrrý bu.
mak için güzel, savaþmak için deðil. Türk'ü, Kürt'ü, herkesin bunu bilmesi lazým. Hem Türkler, hem Kürtler, kimsenin bölücülük yapmamasý lazým'' dedi. Elazýð'daki depremde anne ve kardeþi ölen ve onlarý evlerinin enkazýnda ararken çekilen görüntüleri
medyada yer alan Keko Çiçek adlý çocuðun, formasýný istediði hatýrlatýlan Arda, ''Benim bu konudan yeni haberim oldu. Federasyondan gerekli izni alabilirsem, Trabzonspor maçýna Keko ile birlikte çýkmaya çalýþacaðým'' ifadesini kullandý.
Antrenöre hakaret 4 bin lira manevî tazminat ödetti
Jazz, Wizards'ý 112-89 yendi, Mehmet Okur 14 sayý kaydetti
Kocaelispor Baþkaný Çelik çadýrda açlýk grevine baþladý
K.Paþa-Beþiktaþ maçý 50 lira
MÝLLÝ atlet Süreyya Ayhan Kop'un eþi ve antrenörü Yücel Kop, 4 bin lira manevi tazminat kazandý. Fotomaç gazetesindeki köþesinde, ''Bir sporcu antrenmanda sakatlanýyorsa, antrenörü gerizekalýdýr'' diye- Hýncal Uluç rek antrenör Yücel Kop'a hakaret ettiði gerekçesiyle Hýncal Uluç'u 4 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum eden Ankara 6. Asliye Mahkemesi'nin kararý, Yargýtay tarafýndan onandý. Kop'un avukatý Osman Buldan, gazetenin 4 bin liralýk manevi tazminatý kendisine ödediðini kaydetti.
NBA'DE Utah Jazz'ýn sahasýnda Washington Wizards'ý 112-89 yendiði maçta, milli basketbolcu Mehmet Okur 14 sayý kaydetti. Energy Solutions Arena'daki karþýlaþmanýn 24 dakikasýný sahada geçiren Okur, 14 Mehmet Okur sayý, 6 ribaunt ve 2 asistle galibiyete katký saðladý. 7 oyuncunun çift haneli sayýlara ulaþtýðý Jazz'da öne çýkan isimler, 23 sayý, 9 ribaunt ve 2 asistle takýmýn en skoreri olan Carlos Boozer ve 17 sayý, 11 asist ve 5 ribaunt üreten Deron Williams oldu. Sundiata Gaines de 15 sayýyla galibiyete katký saðladý.
AÇLIK grevine baþlayan Kocaelispor kulübü Baþkaný Muammer Çelik, takýmýn sahiplenilmemesi durumunda ölüm orucuna kadar gideceðini söyledi. Geçtiðimiz hafta açlýk grevine baþlayacaðýný a- Muammer Çelik çýklayan Kocaelispor kulübü baþkaný Muammer Çelik, KEV Sefa Sirmen Tesisleri'nde açlýk grevine baþladý. Kulüp giriþine kurulan bir çadýrda greve baþlayan Baþkan Çelik, Kocaeli gibi sanayi þehrinde takýma kimsenin sahip çýkmamasýnýn kendisini þaþýrttýðýný söyledi.
KASIMPAÞA ile Beþiktaþ arasýnda 19 Mart Cuma günü oynanacak 26. haftanýn açýlýþ maçý biletleri satýþa çýkarýldý. Maçýn biletleri 50 liradan Biletix bayilerinden satýþa sunuldu. Kasýmpaþa yönetimi, sezonun ilk yarýsýnda sahasýnda Galatasaray ile yaptýðý maçta bilet fiyatýný 120 lira olarak belirlemiþti.
BEKO BASKETBOL LÝGÝNDE BUGÜN 18.00 TOFAÞ-Galatasaray Cafe Crown (Bursa Atatürk) 18.00 Mersin B. Belediyesi-Erdemir (Edip Buran) 18.30 Türk Telekom-Kepez Belediyesi (Ankara Atatürk) 18.30 Aliaða Petkim-Bornova Belediyesi (Aliaða ENKA) 19.00 Antalya B. Belediyesi-Banvit (Antalya Atatürk) 19.00 Pýnar Karþýyaka-Efes Pilsen (Karþýyaka) 20.00 Darüþþafaka Fenerbahçe Ülker ( Ayhan Þahenk) 21.00 Beþiktaþ Cola Turka-OYAK Renault (Cola Turka)
renkli:Mizanpaj 1
3/16/2010
2:24 PM
Page 1
C M YK
15
AÝLE - SAÐLIK YENÝASYA / 17 MART 2010 ÇARÞAMBA
Hazýrlayan: RECEP BOZDAÐ
ÞÝFA NÝYETÝNE 470. KEZ YAVUZ SULTAN SELÝM’ÝN HASTALANAN EÞÝ HAFSA SULTAN’IN ÝYÝLEÞTÝRÝLMESÝ ÝÇÝN 41 ÇEÞÝT BAHARATIN BALLA KARIÞTIRILMASIYLA ELDE EDÝLEN MESÝR MACUNU BU YIL 470. KEZ HALKA SAÇILACAK. YAVUZ Sultan Selim’in eþi, Kanuni Sultan Süleyman’ýn hastalanan annesi Hafsa Sultan’ýn iyileþtirilmesi için dönemin hekimbaþý Merkez Efendi tarafýndan 41 çeþit baharatýn balla karýþtýrýlmasýyla oluþturulan, þifalý olduðuna inanýlan mesir macunu, bu yýl 470. kez Sultan Camii’nin kubbe ve minarelerinden halka saçýlacak. Manisa’yý Mesiri Tanýtma ve Turizm Derneði Baþkaný Ufuk Tanýk, amaçlarýnýn faaliyete katýlan herkese þifalý mesir macunundan tattýrmak olduðunu söyledi. Bu yýlki törende halka saçýlacak 3 ton mesir macununun karýlmasý hazýrlýklarýnýn yoðun olarak sürdürüldüðünü ifade eden Tanýk, geçen yýl Sultan Camii’nin kubbe ve minarelerinin dýþýnda 13 noktadan saçým yapýldýðýný, bu yýl saçým noktasý sayýsýný 20’ye çýkarmayý planladýklarýný ifade etti. Þenliðe katýlacaklarýn mesir kapmasýna daha çok yardýmcý olunmasý açýsýndan böyle bir uygulamaya gittiklerini belirten Tanýk, þöyle konuþtu: ‘’Saçým törenine gelen herkes þifalý olduðuna inanýlan mesir macunundan kapsýn ve tadýna baksýn diye Muradiye Camii’yle Ýzmir Caddesi’nin aþaðýya doðru uzanan kýsmý ve Ulupark’a doðru uzanan kýsmýnda halkýn yoðunlukla toplandýðý noktalarda saçým noktalarýný arttýrdýk. Son birkaç yýldýr mesir karma ve saçým töreninin canlandýrmasýnda Hafsa Sultan ve Merkez Efendi’yi ünlü tiyatro san'atçýlarý canlandýrmýþtý, bu yýl belediye þehir tiyatrosu oyuncularý ve üniversite öðrencileri canlandýracak. Geçmiþ yýllarda san'atçýlarý getiriyorduk, ama önemli olan mesir geleneðinin ve mesir macunun ön plana çýkmasý ve insanlara anlatýlmasýdýr. Ünlü san'atçý gelince ilgi mesirden san'atçýya kayýyordu, ilgi yoðunluðunun gerektiði kadar mesire odaklanmasý için Manisalýlarý tercih ediyoruz.’’
TERAPÝ GÜNLÜÐÜ BANU YAÞAR / Psikolog&Psikoterapist
ÝÇERÝSÝNDE 41 ÇEÞÝT BAHARAT VAR Hoþ kokulu ve lezzetli mesir macunu, halk arasýnda iþtah açýcý, kan dolaþýmýný düzenleyici, yorgunluðu giderici, hormonlarý çalýþtýrýcý özellikleriyle biliniyor. Mesir macununun yapýmýnda anason, meyan balý, çivit, çöp çimi, çörekotu, darý, galanga, hardal, havlýcan, Hindistan cevizi, Hindistan çiçeði, hýyarþembe, kakule, karabiber, karanfil, kimyon, kiþniþ, zaferan, beþbase, kebabe, karahalil, limon tuzu, udülkahýr, iksir þekeri, topalak kökü, mürrüsafi, portakal çiçeði, portakal kabuðu, ravent, raziyane, safran, sakýz, kara halile, sarý halile, sinameki, tarçýn, topalak, vanilya, zencefil, zerdeçöp ve günbalý kullanýlýyor.
HAFSA SULTAN’A ÞÝFAYA VESÝLE OLMUÞTU Bu yýl 470. kez halka saçýlacak mesirin ortaya çýkýþ hikâyesi þöyle: ‘’Osmanlý Padiþahý Yavuz Sultan Selim’in eþi, Kanuni Sultan Süleyman’ýn annesi Hafsa Sultan, Manisa’da hastalanýr. Hastalýðýna çare bulunamayan Sultan’ýn yaptýrdýðý Sultan Camii Medresesi’nin baþýna getirilen Merkez Efendi, bitki ve baharat karýþýmýndan oluþan macun hazýrlar. 41 çeþit baharat karýþtýrýlarak hazýrlanan bu macunu yiyerek saðlýðýna kavuþan Hafsa Sultan, hastalara macunun verilmesini ister. Halktan gelen isteðin artmasý üzerine, kâðýtlara sardýrýlan macunun Sultan Camii’nin kubbe ve minarelerinden saçýlmasýný buyurur. Halk, her yýl Mart sonunda Sultan Camii’nin önünde toplanýr ve böylece Manisa Mesir Þenlikleri doðar.’’
ÝLK KEZ HALKIN ÖNÜNDE DUÂ OKUNACAK TANIK her yýl mesir macunu karýlarak hazýrlandýktan sonra, halka saçýlacak macunlara imalathanede dua okunduktan sonra saçýldýðýný kaydederek, bu yýl ilk kez dua okunmasý törenini halkýn önünde gerçekleþtireceklerini söyledi. Saçým töreninin 28 Mart Pazar günü yapýlacaðýný, 26 Mart Cuma günü Cuma namazýndan sonra müftülük aracýlýðýyla saçýlacak mesir macunlarýnýn halkýn önünde duasýnýn okunacaðýný belirten Tanýk, bu yýl ilk kez þenliklere cumhurbaþkaný düzeyinde katýlým olacaðýný bildirdi. Manisa / aa
Ýnternet, öðrencileri olumsuz etkiliyor BÝLGÝSAYAR ÖÐRENCÝLERÝN HEM OKUL BAÞARISINI, HEM DE GELÝÞÝMLERÝNÝ OLUMSUZ ETKÝLÝYOR. DEMOKRAT Eðitimciler Sendikasý’na (DES) baðlý DES Stratejik Araþtýrmalar Merkezi (DESAM) tarafýndan hazýrlanan 3. Eðitim Bileþenleri Araþtýrma Raporuna göre internette aþýrý zaman geçiren öðrencilerin okul baþarýsýnda ve sosyal iliþkilerinde olumsuzluklar yaþadýðý, farkýnda olunamasa da bazý
Sepetteki bebek, içimdeki ben
öðrencilerin psikolojik yardýmýna ihtiyaç duyacak düzeyde internete baðýmlý hale geldiði kaydedildi. DESAM tarafýndan hazýrlanan ‘’Öðrencilerimiz ve internet’’ konulu raporda, öðrencilerin interneti bilinçsiz kullanmasý ve kullanma alýþkanlýklarý konusundaki eðitimsizliklerinden dolayý Türkiye’de inter-
net gibi bazý teknolojik geliþmelerden fayda yerine daha çok zarar görüldüðü, Türkiye’de internetin hem çocuk geliþimi hem de okul baþarýsý açýsýndan olumsuz etkilerine daha çok rastlanýldýðý kaydedildi. Özellikle internet kafelerin gençliði teknolojiyle tanýþtýrmak ve öðretmekten çok, kötü alýþkanlýklar kazandýrdýðý ifade edilen raporda, bilgisayar ve internet baðlantýsý olan evlerde ise ailelerin girilen siteleri önceden gözden geçirmemeleri, zararlý sitelere giriþi engelleyen filtre programlarýný kullanmamalarý dolayýsýyla çocuklarýn olumsuz yönde etkilendiði vurgulandý. Ýnternetin yanlýþ kullanýlmasýna baðlý olarak gençliðin dezenformasyona ve etik erozyona uðradýðý savunulan raporda, internette çok zaman geçiren öðrencilerin okul baþarýsýnda ve sosyal hayatýnda olumsuz etkilenmeler meydana geldiði, bazý öðrencilerin psikolojik yardýmýna ihtiyaç duyacak düzeyde baðýmlý hale geldiði bildirildi. “Hýzlý bir þekilde hayatýmýza giren internet ayný zamanda yarýnýmýzýn teminatý olan gençlerimizi de tamamen kontrolü altýna almýþtýr. Çocuklarýmýzýn büyük bölümünün yaz boyunca internet kafelerden çýkmayacaðýný biliyoruz. Bu konuda hýzlý bir önlem alýnmasýnýn artýk zamaný geldi de geçti” denilen DESAM raporun da, Türkiye’nin internet kullanýcý sayýsý açýsýndan Avrupa yedincisi olmasýna karþýn internet baþýnda geçirilen saatler ve ziyaret edilen sayfa adedi kategorilerinde birinci olduðuna dikkat çekildi. Ankara / RECEP GÖREN
VELÝLER ÇOCUKLARINA ÝYÝ ÖRNEK OLMALI DESAM raporunda ailelere þu tekliflerde bulundu: “Çocuðunuza rehberlik yapabilmeniz ve onu saðlýklý bir þekilde yönlendirebilmeniz için, interneti ve bilgisayar kullanmayý öðrenin. Bilgisayarda ve internette çocuðunuzla birlikte vakit geçirin ve onunla oyunlar oynayýn. Çocuklarýnýzýn ziyaret edebileceði siteler bulun ve birlikte siteleri ziyaret edin. Kýsacasý ona örnek olmaya çalýþýn. Ýnternette baþýboþ gezinerek, çocuklarýnýza kötü örnek olmayýn. Çocuklarýnýza, internette tanýmadýðý insanlara kendi veya yakýnlarý hakkýnda kiþisel bilgiler vermemesi gerektiðini tembihleyin. Ýnternette çocuðunuzun girdiði siteleri önceden gözden geçirin. Zararlý sitelere giriþi engelleyen filtre programlarýný kullanýn.”
yasarbanu@yahoo.com
“Özgürlük bazen, kontrolün sende olmamasýdýr” Ýnsan, hayatýn daha gerçek ve daha az deðiþebilir olduðunu, otuzlu yaþlarýna geldiðinde fark ediyor. Üç ile baþlayan yaþlar insana daha önce karþýlaþmadýðý, tanýmadýðý birçok duyguyu da beraberinde getiriyor. Bir iç hesaplaþma baþlýyor otuzlarýnda, eski ben ve yeni ben sürekli konuþur hale geliyor. Eskiyi daha çok hatýrlamaya baþlýyorsun ve eskide yaþamaya... Annenin söylediklerini bile artýk daha çok hatýrlýyorsun. Ergenlik çaðýndaki öfken yerini sükûnete býrakýyor. Hesabýný sorduðun birçok þeyi yaparken buluyorsun kendini, hiç hatýrlamadýðýn anýlarýn gelmeye baþlýyor aklýna, yýllardýr tozunu silmediðin duygularýn tekrar yaþanmak için baský yapýyor kalbine. Doðrularla, duygularýn artýk ayný þeyleri söylemiyor. Bu tezatlar eskisi gibi korkutmuyor seni, kimin ne dediði ya da niye dediði bile önemini kaybediyor, sadece yaþamak istiyorsun içindeki duyguyu... Her yaþ dilimi insana eþsiz deneyimlerin kapýsýný açarken, beraberinde birçok pencereyi de kapattýrýyor. Her kazanýlan tecrübe ile var olan eski yapý da deðiþiyor. Tecrübelerin arttýkça sükûnetin de artýyor. Geride kalaný pencereden fýrlatmakla, kapýdan uðurlamak arasýndaki tercih insanýn kendisine kalýyor. Hayata baktýðýmýz gözlüklerin rengi ve numarasý deðiþtikçe, renkler ve çehrelerde deðiþmeye baþlýyor. Aslýnda her yaþ insana ardýndan baktýðý camý biraz daha deðiþtirmeye zorluyor. Þimdi hayata eskisinden daha toleranslý ve daha kabul edici baktýðýmý hissediyorum. Bütün hatalarýmýn öðrettikleri için minnettarým. Yüzleþtiðim kendimle, daha basiretli yolculuklara çýkmak istiyorum… Daha az hesap ediyor ve daha çok “ânýn” içinde mutlu olmaya çalýþýyorum. Kendimi daha çok seviyor ve kendimle daha çok dalga geçiyorum. Eskiden insanlarý siyah ve beyazlara bölerken, þimdi onlarý grilerle çarpýyorum. Asla dediðim þeyler, aslýnda diye baþlayan cümlelere dönüþürken, kendimi daha özgür hissediyorum. Özgürlüðün içimde, yüreðimin dipsiz kuyularýnda olduðunu gördüðüm zaman, mutlu olmanýn hiç de þartlara baðlý olmadýðý fark ediyorum. Mutluluk bir seçimdir, mutlu olmayý seçersin ya da seçmezsin diyorum kendime. Mutlu olmayý seçiyorum Allah’ým, mutlu olmayý istiyorum. Sebepsiz mutluluklarým olsun, sýnýrlý þimdilerde, sýnýrsýz mutluluklar yaþayayým ne olur... Duygularýn deniz dalgalarý gibi sürekli deðiþtiði, sevginin ve öfkenin med-cezirler gibi yer deðiþtirdiði yaþlardaki gibi olayým. Hayata ve insanlara dair kalýplanmýþ fikirlerim olmasýn. Mu'cizeler misali her þeyin mümkün olabileceði inancýmý bana tekrar verir misin? Tekrar suya atsam adýmlarýmý, yürüyecekmiþim gibi hissettirir misin bana, býraksam kendimi Kaderin Sahibinin kollarýna, O beni sürüklese istediði yere, hiç hesap etmesem, hiç planlamasam hayatý, önüme ne verirse yaþasam, hiç itiraz etmesem, suyun üstündeki bir yaprak misali koptuðum dalýn acýsýný yaþamadan býraksam kendimi suyun þefkatli kollarýna... Sepetteki Musa (as) misali senin bildiðin, benim bilmediðim yolculuklara çýksam, imkânsýzýn mümkün olduðu yerlere götürsen beni, hiç býrakmasan, hep yanýmda olsan, kendimi sepetteki bebek kadar güvende hissetsem, hiç korkmasam olmaz mý? “Özgürlük, kontrolün O’nda olmasýdýr”
renkli:Mizanpaj 1
3/16/2010
2:20 PM
Page 1
C M YK HABERLER
ÜMÝTVÂR OLUNUZ: ÞU ÝSTÝKBAL ÝNKILÂBI ÝÇÝNDE EN YÜKSEK GÜR SADÂ ÝSLÂMIN SADÂSI OLACAKTIR
Y
Servet-i Fünun Latin harflerine çevriliyor
17 MART 2010 ÇARÞAMBA
92-95 ARASINDA SIRPLARLA SAVAÞAN BOSNALI GAZÝLER:
Ayrý bayraklar altýnda yaþayan tek milletiz 18 MART ÇANAKKALE ZAFERÝNÝN 95. YILDÖNÜMÜ FAALÝYETLERÝNE KATILMAK ÝÇÝN TÜRKÝYE'YE GELEN BOÞNAK GAZÝLER, ÇANAKKALE SAVAÞI ÝLE BOSNA SAVAÞI’NIN BÜYÜK BENZERLÝK GÖSTERDÝÐÝNi SÖYLEDÝ.
En üstün askerî savaþ niþaný ‘Altýn Zambak’ sahibi üçü general, 53 Bosnalý subay, Çanakkale Þehitlerini anma faaliyetleri için Türkiye’ye geldi. FOTOÐRAF: CÝHAN
1992-95 arasýndaki Bosna savaþýnda Sýrplara karþý savaþan Bosnalý gaziler, 18 Mart Çanakkale zaferinin 95. yýldönümü faaliyetlerine katýlmak için Türkiye’ye geldi. Çanakkale Savaþý ile Bosna Savaþý’nýn büyük benzerlik gösterdiðine dikkat çeken Bosnalý subaylar, Türk ve Boþnak hal kýnýn ayrý bayraklar altýnda yaþayan tek mil let olduðunu vurguladý. En üstün askerî savaþ niþaný ‘Altýn Zambak’ sahibi üçü general, 53 Bosnalý subayý, Türkiye’de yaþayan Boþnak kökenli vatandaþlar karþýladý. Türkler ve Boþnaklar açýsýndan Çanakkale Savaþý’nýn çok önemli olduðunu belirten Bosna
Hersek emekli Kolordu Komutaný Þerif Patko viç, “Bosna savaþý, Çanakkale Savaþý’na çok benziyor. 1915 yýlýnda 15 bin civarýnda Boþnak as keri de Çanakkale’de Türklerle omuz omuza savaþmýþtýr. Biz, Çanakkale Þehitlerini anmak için Türkiye’ye geldik. Þehitlerin savaþta ölerek unutulmayacaðýný, ancak unutularak öleceðine inanýyorum” ifadelerini kul landý. Bosna hal kýnýn savaþýn ne demek olduðunu çok iyi bildiðini ifade eden Bosnalý subaylar, Çanakkale’de þehadet þerbetini içmiþ askerlerin asla akýl larýndan gitmeyeceðini dile getirdi. Türk hal kýna selâm gönderen Boþnak askerler, Türkiye’ye gelmekle
iki savaþýn da asla unutulmayacaðý mesajýný verdiklerini açýkladý. Çanakkale’deki þehitliði ziyaret etme fikrinin Bosnalý gazilerden geldiðini belirten organizatör Rýdvan Sancaklý, Bosnalýlarýn Çanakkale Savaþý’ný kendi savaþý gibi gördüðünü ve gazilerin þehitleri ziyaret etmek için Türkiye’de bulunduðunu kaydetti. Yaklaþýk bir hafta Türkiye’de kalacak olan Bosnalý gaziler, Ýstanbul’da Sultanahmet Camii, Eyüp Sultan Camii, Topkapý Sarayý gibi tarihî ve turis tik mekânlarý gezdikten sonra 18-19 Mart’ta Çanakale’ye gidecek. Gaziler daha sonra memleketlerine geri dönecek. Ýstanbul / cihan
Konya’ya gelenler artýk Mevlânâ Müzesi’nin yaný sýra Þems-i Tebrizi’nin türbesini de ziyaret etmek istiyor.
Konya’ya gelen artýk Þems’i de arýyor SON popüler romanlar ‘’Aþk’’ ve ‘’Bab-ý Esrar’’ý okuyarak Konya’ya gelenler artýk Mevlânâ Müzesi’nin yaný sýra Þems-i Tebrizi’nin Türbesini de ziyaret etmek istiyor. Konya Ýl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çýpan, günümüzden yüzlerce yýl önce yaþamýþ Mevlânâ Celâleddin-i Rumî’nin, aradan geçen zamana raðmen bugün de insanlara yol göstermeye devam ettiðini söyledi. Mevlânâ’nýn evrensel mesajlarýnýn yurt dýþýnda, özel likle de ABD’de büyük ilgi gördüðünü belirten Çýpan, Mevlânâ ve eserlerine olan ilginin Türkiye’de de son yýl larda arttýðýna iþaret etti. Elif Þafak’ýn ‘’Aþk’’, Ahmet Ümit’in ise ‘’Bab-ý Esrar’’ isimli romanlarýnýn önemli satýþ rakamlarýna ulaþtýðýný dile getiren Çýpan, ‘’Her iki romanda da Mevlânâ Celâleddin-i Rumî ile bir anlamda hocasý olan derviþ Þems-i Tebrizi’nin, düþünceleri ve hayat hikâyelerine yer veriliyor, Mevlânâ ve Þems, günümüzdeki karakterlerle birlikte anlatýlýyor’’ dedi. Konya / aa
ÝSTANBUL Üniversitesi Araþtýrmalar Merkezi ve Ýstanbul 2010 Avrupa Kültür Baþkenti Ajansý iþbirliðinde yürütülen proje kapsamýnda, Osmanlý Türkçesiyle yazýlan Türk edebiyatýnýn önemli yapý taþlarýndan Servet-i Fünun dergisi, çeviri programý kul lanýlarak Latin harflerine aktarýlýyor. ÝÜ 2010 Ýstanbul Projeleri Kurulu Koordinatörü Prof. Dr. Ahmet Kala, ‘’Osmanlýca matbu eserlerin, Latin harfli Türkçe’ye çevrilmesi için iki boyutlu görüntü iþleme yöntemlerini içeren, gerçek zamanlý özgün programý ile veri bankasýnýn geliþtirilerek, Ýstanbul müzelerinde yer alan hat sanatý örneklerinin yapay sýnýr aðý tabanlý yaklaþýmlarla sýnýflandýrýlmasý’’ projesi hakkýnda bilgi verdi. Çok sayýda Os manlýca eserin matbu olduðunu dile getiren Prof. Dr. Kala, ancak matbu Osmanlýcayý Latin harfli Türkçe’ye aktarmanýn zor olduðunu ifade etti. Kala, bu çalýþmanýn aslýnda 4 yýl önce ÝÜ Mühendislik Fakültesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Osman Nuri Uçan ile baþlattýklarý bir çalýþmanýn devamý olduðunu anlatarak, projenin Ýstanbul’daki hat örnekleri ve hangi hattatlara ait olduðunun belirlenmesi ve Servet-i Fünun dergisinin Latin harfli Türkçe’ye çevrilmesi ayaklarýnýn olduðunu kaydetti. Ýstanbul / aa
Parmak ucundaki bakteri suçluyu yakalatýyor
PARMAK izi ve DNA örnekle rinden sonra dedektiflerin bir gün, suçlularýn kimliðini parmak ucundaki bakterilerden tesbit edebileceði öne sü rüldü. ABD’de yayýnlanan bir araþtýrmada bilim adamlarý, 3 kiþisel bilgisayarýn tuþlarýndaki bakterileri inceledi ve bunlarýn bilgisayar sahiplerinin parmak uçlarýndan alýnanlarla ayný olduðunu gördü. Parmaklardaki mikroplarýn kiþiye özel olduðu sonucuna varan araþtýrmacýlardan Noah Fierer, “Gün boyunca hepimiz bize özel ip uçlarý býrakýyoruz. Bunlar adlî týp için önemli bir ipucu olabilir” dedi.
En kýsa adam öldü
DÜNYANIN en kýsa adamý öldü. Guinness Dünya Rekorlarý Kitabý’nýn yayýmcýsý Craig Glenday, 21 yaþýndaki Çinli Hý Pingping’in Roma’da öldüðünü belirtti. Glenday, bir televizyon programýna katýldýðý sýrada göðsünde aðrý hisseden ve hastaneye kaldýrýlan Hý’nýn, hafta sonu öldüðünü açýkladý. Kemik hastalýðý dolayýsýyla geliþemeyen ve uzamayan Hý, 74,61 santimetre boyundaydý. Hý, Guinness Rekorlar Kitabý’na “Dünyanýn en kýsa adamý” olarak girmiþti. Londra / aa