renkli:Mizanpaj 1
3/20/2010
3:49 PM
Page 1
C M YK
40 SAYFA TAMAMI RENKLÝ 23 MART SALI GÜNÜ GAZETENÝZLE BÝRLÝKTE HERKESE ÜCRETSÝZ
Y GERÇEKTEN HABER VERiR
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR 21 MART 2010 PAZAR/ 75 Kr
YIL: 41 SAYI: 14.387
DOÇ. DR. OSMAN CAN:
Halk, hiç anayasa yapmadý YASALAR DARBE ÜRÜNÜ
Anayasa Mahkemesi Rapor törü Doç. Dr. Osman Can, Türk halkýnýn þimdiye kadar kendi anayasasýný yapmadýðýný belir terek ‘’Türk siyasal ve toplumsal hayatýnýn en önemli yasala rýna baktýðýmýz zaman, yüzde 80’i demokratik platformun ürünü deðildir, darbelerin ürünüdür’’ dedi. Haberi sayfa 4’te
www.yeniasya.com.tr
Deðiþmez maddelerle çaðdaþlýk olmaz Prof. Dr. Ergun Özbudun
PROF. DR. ERGUN ÖZBUDUN: YENÝ ANAYASA YAPILIRKEN DEÐÝÞTÝRÝLMEZ MADDELERÝ KORUMAK, ÇAÐDAÞ DEMOKRASÝLERLE BAÐDAÞMAZ. ÇAÐDAÞ DEMOKRASÝLERDE KORUNAN MADDE YOK
Bilkent Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun, yeni anayasalar yapýlýrken, deðiþtirilemez hükümlerin her zaman tartýþma konusu olduðunu ifade ederek, ‘’Yeni anayasalarda deðiþtirilmez maddeleri korumak çaðdaþ demokrasilerle baðdaþmaz. Hakim görüþ, Cumhuriyet ilkesi dýþýnda diðer hükümlerin deðiþtirileceði yönündedir. Bir çok ülkede deðiþtirilemez hükümler baðlayýcý olmaktan ziyade, dönemsel ihtiyaçlar nedeniyle anayasalara konulmuþtur’’ dedi.
DEÐÝÞÝKLÝKLERDE YÜZDE YÜZ MUTABAKAT OLMAZ
Özbudun, þöyle konuþtu. ‘’Mecliste bu çaplý bir konsensüs toplumda da büyük ölçüde uzlaþýnýn var olduðu anlamýna gelir. Bir toplumda yüzde 100 mutabakatý saðlamak mümkün deðil. Bunu aradýðýnýz takdirde normal bir yasa bile yapamazsýnýz. Temel haklarýn daraltýlmasýna yönelik referandumlar tam demokratik bir yöntem deðildir, referandumlar parlamentolara ek olarak baþvurulmasý halinde demokratik ve meþrudur. Haberi sayfa 4’te
5. Risale-i Nur Kongresi baþladý Risale-i Nur Enstitüsü tarafýndan düzenlenen Ulusal Risale-i Nur Kongresi’nin 5.si dün yapýlan masa çalýþmalarýyla baþladý. Bir çok akademisyen, yazar ve aydýnýn katýldýðý kongre, bugün açýklanacak sonuç bildirisiyle sona erecek. Elif Nur Kurtoðlu’nun haberi sayfa 3’te
MAHKEMECE KABUL EDÝLEN KAFES EYLEM PLANINA GÖRE:
Örgüt, TSK ile irtibat halinde
Mehmet Altan Akademisyen-yazar
Said Nursî derin izler býraktý Roni Margulies Taraf yazarý
Risâle-i Nur okuma listemde S. Süreyya Önder Senarist ve yönetmen
Egemenlere bir gün bile baþ eðmedi A. Yavuz Arslan Bugün yazarý
Çilekeþ bir aksiyon insaný Semih Ýdiz Milliyet yazarý
Din içerikli bir düþünce akýmýnýn lideri
ORDU ÝÇÝNE SIZMAK VE KADROLAÞMAK ÝSTEMÝÞLER
‘’Kafes Eylem Planý’’ soruþturmasý kapsamýnda 33 þüpheli hakkýnda hazýrlanan ve mahkemece kabul edilen iddianamede, ‘’Ergenekon terör örgütünün, TSK içerisine de sýzma ve kadrolaþma faaliyetlerini hedeflediði, soruþturma dosyasýndaki delillerden, örgütün TSK içerisinde yapýlanma faaliyetlerini gerçekleþtirdiði, TSK içerisindeki irtibatlarýný örgütün amaç ve hedefleri doðrultusunda kullanmaya çalýþtýðý görülmüþtür’’ denildi. Haberi sayfa 4’te BAÞBAKAN RECEP TAYYÝP ERDOÐAN’DAN SANATÇI AÇILIMI
Jane Smith Harvard Üniversitesi
20. yüzyýlýn en büyük düþünürlerinden
Yýlmaz Güney’i anlayamadýk SOSYAL VE POLÝTÝK MESELELERDE ÖNCÜ OLDU
Tiyatro ve sinema sanatçýlarý, yönetmenler ve yapýmcýlarla Ýstanbul’da bir araya gelen Baþbakan Erdoðan, Türkiye’de gösteri sanatlarýnýn birçok sosyal ve politik meselede öncü rol oynadýðýný vurgulayarak “Eðer bu ülkenin otoriteleri, Yýlmaz Güney’in filmlerine kulak vermiþ olsalardý, Mesut Uçakan’ýn ‘Kelebekler Sonsuza Uçar’ filmi daha bir samimiyetle izlenseydi, Türkiye bugün inanýn çok baþka bir yerde olurdu” dedi. Haberi sayfa 4’te ISSN 13017748
NEVRUZ MESAJLARI KARDEÞLÝK VE BÝRLÝK ÜZERÝNE
Haberi sayfa 5’te
renkli:Mizanpaj 1
2
3/20/2010
2:46 PM
Page 1
C M YK
LÂHÝKA
YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
Bugün Nevrûz-u Sultanîdir
.. Bediuzzaman Said Nursi
‘‘
(Onlar þöyle yakarýrlar): “Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eðriltme. Bize katýndan bir rahmet bahþet. Þüphesiz sen çok bahþedensin.”
el, bugün Nevrûz-u Sultanîdir. HAÞÝYE Bir tebeddülât olacak, acîb iþler çýkacak. Þu baharýn þu güzel gününde, þu güzel çiçekli olan þu yeþil sahrâya gidip bir seyran ederiz. Ýþte bak, ahali de bu tarafa geliyorlar. Bak, bir sihir var; o binalar birden harap oldular. Baþka bir þekil aldý. Bak, bir mû’cize var; o harap olan binalar, birden burada yapýldý. Adeta bu hâli bir çöl, bir medenî þehir oldu. Bak, sinema perdeleri gibi her saat baþka bir âlem gösterir, baþka bir þekil alýr. Buna dikkat et ki, o kadar karýþýk, sür’atli, kesretli, hakikî perdeler içinde ne kadar mükemmel bir intizam vardýr ki, herþey yerli yerine konuluyor. Hayalî sinema perdeleri dahi bunun kadar muntazam olamaz. Milyonlar mahir sihirbazlar dahi bu san’atlarý yapamazlar. Demek, bize görünmeyen o padiþahýn çok büyük mû’cizeleri vardýr. Ey sersem! Sen diyorsun: “Nasýl bu koca memleket tahrip edilip, baþka yere kurulacak?” Ýþte görüyorsun ki, her saat, senin aklýn kabul etmediði o tebdil-i diyar gibi çok inkýlâplar, tebdiller oluyor. Þu toplanmak, daðýlmak ve þu hallerden anlaþýlýyor ki, bu görünen sür’atli ictimâlar, daðýlmalar, teþkiller, tahripler içinde baþka bir maksat var. Bir saatlik ictimâ için on sene kadar masraf yapýlýyor. Demek bu vaziyetler maksud-u bizzat deðiller. Bir temsildir, bir taklittirler. O zat, mû’cize ile yapýyor, tâ sûretleri alýnýp terkip edilsin ve neticeleri hýfzedilip yazýlsýn. Nasýl ki manevra meydan-ý imtihanýnýn herþeyi kaydediliyordu ve yazýlýyordu. Demek, bir mecmâ-ý ekberde muâmele, bunlar üzerine devam edip dönecek. Hem bir meþher-i âzamda daimî gösterilecek. Demek þu geçici, kararsýz vaziyetler; sabit sûretler, bâkî meyveler veriyorlar. Demek bu ihtifâlât bir saadet-i uzmâ, bir mahkeme-i kübrâ, bilmediðimiz ulvî gayeler içindir. HAÞÝYE: Bu sûretin remzini Dokuzuncu Hakikatte göreceksin. Meselâ, Nevruz Günü, bahar mevsimine iþarettir. Çiçekli yeþil sahrâ ise, bahar mevsimindeki rû-yi zemindir. Deðiþen perdeler, manzaralar ise, fasl-ý baharýn iptidâsýndan yazýn intihâsýna kadar, Sâni-i Kadîr-i Zülcelâlin, Fâtýr-ý Hakîm-i Zülcemâlin kemâl-i intizam ile deðiþtirdiði ve kemâl-i rahmet ile tazelendirdiði ve birbiri arkasýnda gönderdiði mevcudât-ý bahariye tabakatýna ve masnuât-ý sayf iye taifelerine ve erzâk-ý hayvaniye ve insâniyeye medar olan mat’ûmâta iþarettir. Sözler, 10. Söz, 10. Sûret, s. 58
G
LÜGATÇE:
ihtifâlât: Törenler, merasimler. saadeti uzmâ: En büyük saadet; ahiret saadeti. mahkeme-i kübrâ: Ahiretteki büyük mahkeme. rûyi zemin: Yeryüzü. faslý bahar: Ýlkbahar. iptidâ: Baþlangýç. intihâ: Son. Sânii Kadîri Zülcelâl: Sonsuz celâl ve kudret sahibi olan ve her þeyi bir izzet, heybet ve hikmet ile yaratýp, san’at ile donatan Allah. Fâtýrý Hakîmi Zülcemâl: Sonsuz güzellikler sahibi olan, her þeyi bir maksada uygun ve hikmetle benzersiz bir þekilde yaratan Allah. masnuâtý sayfiye: Cenâbý Allah’ýn yaz mevsiminde yarattýðý san’atlar.
Al-i Ýmran : 8 / Âyet-i Kerime Meâli
Sevmek yürek ister SELÝM GÜNDÜZALP
Gel, bugün Nevrûz-u Sultanîdir. Bir tebeddülât olacak, acîb iþler çýkacak. Þu baharýn þu güzel gününde, þu güzel çiçekli olan þu yeþil sahrâya gidip bir seyran ederiz.
nevrûz: 1- Yeni gün, baharýn ilk günü. 2- Celâlî Takvimi’ne göre yýlbaþý. 3- Baharýn ilk günü sebebiyle yapýlan þenlik, bayram. Nevrûzu Sultanî: Sultan Celâleddin Melikþah’ýn takvimine (Celâlî takvim) göre yýlbaþý olan, baharýn ilk günü nevruz. tebeddülât: Deðiþiklikler, baþkalaþmalar. kesretli: Çok bulunan. tebdili diyar: Memleket, ülke deðiþtirme; göç. maksudu bizzat: Asýl maksat. terkip: Birleþtirme, sentez. hýfzedilmek: Korunmak, saklanmak. mecmâý ekber: En büyük toplanma yeri, mahþer; ahiret. meþheri âzam: 1- En büyük teþhir yeri. 2- mec. Haþir meydaný
‘‘
lahika@yeniasya.com.tr
sgunduzalp@yeniasya.com.tr
lk gençlik yýllarý… Yokuþ yukarý týrmandýðýmýz zorlu günler... Göðsümüzde çarpan o þeyin sadece bir et parçasý olmadýðýný fark ettiðimiz heyecan dolu anlar… Varlýklardan Allah’a doðru geçiþin çetin sýnavý… Duygularýmýzla nasýl baþ edeceðimizi bilemediðimiz ve sürekli içine doðru çekildiðimiz bir anafor bu… Kimsenin uyardýðý yok tabiî. “Kalbin varsa seveceksin.” diyen çok. “Kimi? Neyi? Neden?” sorularýna doðru dürüst cevap veren yok. Sevmek yürek ister, diyen yok. Takýldýk deli gönlün peþine, gidiyoruz iþte… Her þeyin bir ölçüsü, bir sýnýrý vardýr; sevmenin yok mu? Her þeyin bir helâli, bir haramý vardýr; aþkýn yok mu? Ne okuduðumuz kitaplarda ve romanlarda, ne de seyrettiðimiz f ilmlerde pek izine rastlamadýk. Önüne ne koyulsa silip süpüren ile önüne çýkaný sevenin birbirinden pek farký yok. Birinin mide fesadýndan baþý derttedir, diðeri de söz dinlemeyen gönlünden þikâyetçidir… Sýkýntý da zaten burada. Ýnsanýn öyle bir duygusu var ki; ölçüyü ve sýnýrý aþtý mý, derhal bildiriyor ona. Vicdan denen o hassas terazi, devreye giriyor hemen. Ama kalp yine baskýn çýkýyor… Aþkýn peþinden sürüklenip, gidiyor ve yitiyor insan… Akýlla vicdan, kalple sevgi arasýnda insan. At mý götürüyor, yoksa binicisi mi? Belli deðil iplerin kimin elinde olduðu… Nefsin, þehvetin, daha pek çok duygularýn gýdalandýðý, þeytanýn da epey malzeme topladýðý ve inanýlmaz kayýplarýn ve acýlarýn yaþandýðý bir dünyanýn içindeyizdir o an.
İ
Karþý cinse karþý duyduðumuz o tertemiz ve masum duygularýn kendi içimizde, pek kimseye açýlmadan, korka korka ama engel olunamadan yaþandýðý o ilk dönem… Bu dönem, pembe - beyaz baharlar gibidir... Hayatýmýzda yaþadýðýmýzý hissettiðimiz böyle anlar belki de çok azdýr. Vücudunun hemen her yerinin gücünü, dayanýklýlýðýný deneyebilir, ölçebilir insan. Yorulunca durur, acýkýnca yiyebilir. Bir sýnýrý vardýr her þeyin. Peki, sevmenin bir kuralý, bir sýnýrý yok mudur? Nerede baþlayýp, nerede bitmelidir? Aþk denilen bu þiddetli ve karþý konulmaz duygunun peþinden insan nereye kadar gitmeli ve nerede durmalýdýr? Bir þeyler söyleyen yok tabiî. Öyle olunca kalbimiz, Rabbimiz ile sevdiklerimiz arasýnda sýkýþýp kalýyor. Ýçimizdeki yangýnýn ne olduðunu, hiç kimse görmedi, bilemedi o yýllarda. Rabbimiz hariç… Sadece O bilebilirdi zaten… Sevgisiz yürekler, týk diye durmuþ saatlere benzer. Bir de ‘ha’ demeden hayran olan, her þeye el atan, gördüðüne âþýk, görmediðine bulaþýk bir yanýmýz da çeker, sürükler bizi. Sevmenin de bir ölçüsü var mý? Helâli – haramý var mý? Ne kitaplarda, ne de romanlarda bulamadýk. Filmlerde de cevabý yoktu. Þarkýlar, türküler mi dediniz? Tuzlu bir denizdi, geçiniz.. Ýçtikçe susatan tuzlu bir deniz... Susuzluðumuzu gideremedi hiçbir þey… Ne kadar þaþkýndýr bu durumdaki bir gencin yüreði. Doðru ile yanlýþ arasýnda mekik dokur. Sorular kemirir içini. Sevmenin de bir ölçüsü, helâli - haramý var mýdýr? Yoksa aþk baþa bir belâ mýdýr? Kimsenin hâlimize bakýp, aldýrdýðý yok tabiî. Hâlden anlayan anneyi ya da babayý, gönlünün açýlabileceði, derdini dillendireceði bir aðabeyi, bir ablayý ya da bir yakýn dostu çok arar insan o sýralar. Ruhumuza yabancý birtakým sesler, “Bu kalp senin deðil mi? Ýstediðini seveceksin.” derler. “Bu
hayat senin deðil mi? Ýstediðin gibi yaþayacaksýn. Hayatýna hiç kimse karýþamaz…” derler. Birtakým aklýevveller, nefsimizi coþturtan nice kem sözler söylerler. Buldular ya bir garip þaþkýný, hýrpalayýp dururlar aþkýný. O yýllarda bu gelgitleri sanýrým hepimiz yaþadýk. Ve karþýmýza adam gibi bir adam çýkýp da bu duygularýn niçin verildiðini, bunlarý nerede ve nasýl kullanmamýz gerektiðini maalesef söylemedi bize. Yalnýzdýk... Bir rehber yoktu, bir yol gösteri-
‘‘
“Gönlüm bir dað gibidir. Sen daða Davud gibi gel.” Mevlânâ
ci bulamadýk. Delicesine sevdik, duygularýmýzýn peþinden sürüklendik. Aþklara, dahasý kara sevdalara tutulduk. Yediðimizi, içtiðimizi unuttuk. Günlerin ve gecelerin nasýl geçtiðinden habersiz yaþadýk. Arþýnladýðýmýz sokaklarýn sayýsýný da unuttuk. Biz de geçtik o yollardan, biz de yaþadýk o duygularý. Hani bir þarký vardý, hatýrlarsýnýz: “Biz de tozpembe görürdük dünyayý on sekiz yaþýmýzda.” Evet, tam da böyleydik iþte. Efsunlu, cazibeli bir ortam bu. Yolu aþka uðramayan, kalbi sevgiden geçmeyen bilemez. Her þey hem bellidir, hem de perdelidir. Göz önündekini görmek kadar, zor bir þey yoktur. Çok duyarýz: “Sen hayatýnda hiç âþýk oldun mu? Hiçbirini sevdin mi?” diye sormalarý, soruþturmalarý. Bilinçaltýna kazýnýr bu telkinler. Bir gün denemeye bile kalkarýz. “Eh, madem yürek
var, sevelim bari.” deriz. Aþk, kaçýrýlmamasý gereken fýrsata dönüþür birden. Hatalar zincirleme gider. Kolay deðil! Sevmek yürek ister. Kýyýsýndan köþesinden aþký tatmadan yine duramaz insan. Elimizi deðdirmekle kalsak iyi. Elini veren, kolunu kaptýrýr. Aþk bir deli rüzgârdýr. Bir dev dalgadýr aþk; insaný içine çeker, götürür. Garip bir þey. Seven de memnun görünür. Dilinden içli bir þarký dökülür: “Kimseye etmem þikâyet, aðlarým ben hâlime…” *** Kalbin gýdasý sevmekledir. Ama kimi ve neyi? Gençlerin elinde, aþkýn çekim gücüne karþý koyacak ve duygularýný frenleyecek güçleri de yoktur o yýllar. Kimseye söylemeden, uzaktan uzaða ve kalpten sevmek, belki de en doðrusu ve duygularýn en masumudur. Yaklaþtýkça, sevdiðini yakýndan tanýdýkça, aþkýn içine aþktan baþka her þey girince, sýrrý bozulur, tadý kaçar aþkýn… Kalbimiz bir þeylerin yanlýþ gittiðini hisseder, ama ne olduðunu da tam anlayamaz. Vicdanýn ilk uyarýsý kalbe ulaþýr: “Sevmenin sýnýrý buraya kadardýr. Dikkat et, tehlikeli bölgedesin.” “Hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork. Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lem’a, bir iþarette, bir öpmekte batma. Dünyayý yutan büyük letâiflerini onda batýrma. Çünkü çok küçük þeyler var, çok büyükleri bir cihette yutar. Nasýl küçük bir cam parçasýnda gök, yýldýzlarýyla beraber içine girip gark oluyor. Hardal gibi küçük kuvve-i hafýzanda, senin sahife-i a’mâlin ekseri ve sahaif-i ömrün aðlebi içine girdiði gibi, çok cüz’î küçük þeyler var, öyle büyük eþyayý bir cihette yutar, istiab eder.” (Mesnevî-i Nuriye, Zühre, 148) Bu ifadeleri Bediüzzaman Hazretleri’nin Mesnevî-i Nuriye adlý eserinde ilk okuduðumda, “Ýþte aradýðýmý buldum” demiþtim. Sonra; ‘Asa-yý Musa’ ve ‘Gençlik Rehberi’ yetiþecekti imdadýma. Hele Gençlik Rehberi’ndeki o cümle: “Haram sevmekte, bir kýskançlýk elemi ve firak elemi ve mukabele görmemek elemi gibi çok ârýzalarla o cüz’î lezzet zehirli bir bal hükmüne geçer.” diyordu ya, yetiyordu. Bir rehberim, bir pusulam vardý artýk elimde. Seksen yýlý aþkýn ömrü boyunca hiç evlenmemiþ bir insan, bize kalbimizi ve sevgimizi anlatýyordu. Dostça ve arkadaþça bizi, bize anlatýyordu. “Sizi anlýyorum” diyordu, “Yaþadýklarýnýza saygý duyuyorum. Duygularýnýzý yakýndan tanýyorum. Sizi yaratanýn, sizi çok iyi bilen ve tanýyanýn ölçüleriyle size bakýyorum. Kýrýk aynalarda bütün aramýyorum. Yaratanýn gösterdiði o muhteþem bütünlük içerisinde… Sizi olduðunuz gibi kabul ediyorum. Ýzninizle dünyanýza misafir olabilir miyim?” diyordu adeta. Ve biz de, bu ruhu genç insana kalbimizin kapýlarýný çekinmeden açýyorduk. Çünkü: “Kim olursa olsun, bütün gençlere karþý daima kardeþ nazarýyla bakýyorum.” (Emirdað L., 411) diyordu bu zat. Bizi tanýmadan, dinlemeden hüküm vermiyordu. Arkadaþ dediðin, dost dediðin böyle olurdu… Bediüzzaman Hazretleri, kalbimizin sýrlarýný biliyordu ve önüne bir süzgeç koyuyordu: “Sevginiz Allah için olmalý ve onu þöyle þöyle kullanmalýsýnýz” diyordu. Otuz Ýkinci Söz, Gençlik Rehberi, Üçüncü Lem’a ile sevginin Allah için olmasý gerektiði yolunda o kadar güzel dersler veriyor ve açýlýmlar sunuyordu ki, hayran kalýyorduk, huzur buluyorduk. Duygularýmýz sakinleþiyordu. Deli akan su, yataðýný buluyordu. Herkesin farklý bir sebebi olur Risâleleri okumak ya da Bediüzzaman’ý sevmek için. Bu duygularý yoðun yaþadýðýmýz yýllarda bizi bilen ve gerçekten anlayan tek insan oydu. Yaralý kalplerimize devayý onda bulduk. Kaçýrmýyor, ürkütmüyor, korkutmuyordu Bediüzzaman. Kur’ân’a mahsus hikmetli ve þefkatli bir yol bulmuþtu. Bu asrýn biz çýlgýn gençlerine, kalbinin peþine takýlmýþ, doludizgin gidenlere dostça, arkadaþça el uzatýyordu. “Gelin” diyordu. “Kaçmayýn, uzaklaþmayýn. Sizi biliyorum, anlýyorum ve her hâlükârda sizinle beraberim.” diyordu adeta. Allah’ý öyle seviyor ve sevdiriyordu ki, mest oluyorduk. Sevilmesi gerekenleri ise kalbimizde yerli yerine koyuyordu. Sevginin ne denli yüce bir erdem olduðunu bize bir bir anlatýyordu. *** Hayatýmda ilk defa kalbimin olduðunun farkýna vardýðým birkaç yer vardýr. Biri de Nurlarla tanýþtýðým o andýr. Bu âný ve bu duygularý yýllar sonra tekrar hatýrlamak ve yaþamak ne güzel… Bizi bu çýlgýn ortamda yalnýz býrakmayan, anlayan ve duygularýmýzý cevapsýz býrakmayan Üstadýmýza vefa borcumuz var. Rabbim izin verirse bu konuya devam edeceðiz Ýnþallah.
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/20/2010
4:07 PM
Page 1
3
HABER
YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Yazý Ýþleri Müdürü Mustafa DÖKÜLER
Mehmet KUTLULAR
Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN
Genel Müdür
Recep TAÞCI Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Spor Editörü Erol DOYRAN
Haber Müdürü Faruk ÇAKIR Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN
Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24,Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Ýhlas Gazetecilik A.Þ.Tel (0212) 4543000Daðýtým:DoðanDaðýtýmSat.vePaz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
ISSN 13017748
NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 5 R.Ahir 1431 Rumî: 8 Mart 1426
Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta
Ýmsak 4.13 4.19 4.32 4.39 4.34 3.52 3.55 3.45 4.28 4.05 4.31
Güneþ 5.35 5.44 5.53 6.04 5.59 5.15 5.19 5.11 5.54 5.26 5.54
Öðle 11.53 12.03 12.12 12.23 12.18 11.34 11.38 11.29 12.12 11.45 12.12
Ýkindi 15.17 15.26 15.36 15.46 15.41 14.57 15.01 14.52 15.36 15.09 15.36
Akþam 17.59 18.10 18.18 18.29 18.25 17.40 17.44 17.36 18.19 17.51 18.19
Yatsý 19.14 19.28 19.33 19.47 19.43 18.56 19.01 18.54 19.37 19.06 19.34
Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa
Ýmsak 4.33 4.44 4.13 4.10 4.23 4.03 3.59 3.50 3.39 4.21 4.23
Güneþ 6.00 6.07 5.40 5.34 5.46 5.30 5.21 5.17 5.02 5.48 5.42
Öðle 12.19 12.26 11.59 11.52 12.04 11.49 11.39 11.36 11.21 12.07 12.01
Ýkindi 15.41 15.49 15.22 15.16 15.28 15.12 15.03 14.58 14.44 15.30 15.25
Akþam 18.25 18.32 18.06 17.59 18.11 17.56 17.46 17.42 17.27 18.14 18.07
Yatsý 19.45 19.49 19.26 19.16 19.27 19.16 19.00 19.02 18.44 19.34 19.20
TAHLÝL
50 yýl sonra
Risale-i Nur Enstitüsü’nün organize ettiði 5. Risale-i Nur Kongresi baþladý
Çaðýmýzýn sorunlarýna çözüm aranýyor
RÝSALE-Ý NUR GENÇLERE CÝDDÎ AÇILIMLAR KAZANDIRDI
Akademisyenler 8 ayrý masada bir araya gelerek ilgili konularda görüþlerini belirttiler.
ana konusu, “Çaðýmýz Sorunlarýna Çözüm Arayýþlarý ve Said Nursî Modeli”. Yapýlan masa çalýþmalarýnýn amacý, “Hýzlý deðiþimlerin yaþandýðý çaðýmýzda bilgi ve iletiþimin öneminin artarak, BEDÝÜZZAMAN Said Nursî’yi anma faali - insan haklarý, hukuk devleti, demokrayetleri kapsamýnda her yýl düzenlenen tikleþme ve hürriyet kavramlarý insan “Ulusal Risale-i Nur Kongresi”’ bu yýl be- lýðýn birinci derecede gündemine yerþinci kez karþýmýzda. Risale-i Nur Ensti - leþmiþtir. Tüm dünyayý saran bu probtüsü tarafýndan organize edilen kongre, lemler yumaðýnýn ve ül kemizi krizlerle dün baþladý. Birçok akademisyen, yazar boðuþturan sorunlarýn, Bediüz zave aydýnýn katýldýðý kongre, bugün yapýla - man’ýn müjdelerini verdiði þekilde, beþerin saadetine yol açan hakikatlerin cak sonuç bildirisiyle sona erecek. Said Nursî’nin vefatýnýn 50. yýldönü- zemin bulacaðý ve fazilete, ahlâka ve amü münasebetiyle yapýlan kongrenin dalete dayalý bir dünyayý doðuracaðý ü-
ELÝF NUR KURTOÐLU ÝSTANBUL
midiyle…” þeklinde ifade ediliyor. Ýstanbul Radisson Blue Hotel’de dün sabah 10.00’da baþlayan masa çalýþmalarý, bugün saat 12:30’da sona erecek. Masalarda hazýrlanan bildiri sonuçlarý ise, bugün saat 14.00’te basýn aracýðýyla kamuoyuna açýklanacak. Yaklaþýk 80 akademisyen ve aydýnýn katýldýðý kongrede 8 masa yer alýyor. Karþýlýklý görüþlerin sunulduðu masalarda “Din ve Siyaset,” “Demokrasi ve Ýnsan Haklarý”, “Kürt Sorunu”, “Dünya Barýþý”, “Kadýn ve Aile”, “Ýnsan, Ýman ve Ahlâk”, “Eðitim, Kültür-Sanat” ve “Gençlik” baþlýklarý altýnda konular tartýþýlýyor.
KONGREYE katýlan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Risale-i Nur Enstitüsünün düzenlediði kongrenin çok faydalý olduðunu ve devam ettirilmesi gerektiðini söyledi. Gençlik masasýnda yer alan Tarhan, Bediüzzaman’ýn gençlere ciddî açýlýmlar kazandýrdýðýný, iki dünyada mutlu olmanýn anahtarýný verdiðini belirtti. Tarhan, “Psikolojinin yeni paradigmasýyla Risâle-i Nurdaki görüþlerin örtüþtüðünü görüyoruz. Burada bu konuya ilgi duyanlarla tartýþma fýrsatý oldu. Bunun için çok memnunum” dedi.
DEMOKRATÝK AÇILIMDA BEDÝÜZZAMAN’DAN FAYDALANILMALI ÜÇ yýldýr Risale-i Nur Kongresine katýldýðýný ifade eden Sadýk Yalsýzuçanlar ise yapýlan masa çalýþmalarýyla Risale-i Nurun hayata aktarýldýðýný bildirdi. Kürt sorunu masasýnda yer alan Yalsýzuçanlar “Masalar ve konularý oldukça isabetli seçilmiþ. Özellikle okuryazarlar nezdinde Risale-i Nurun iþlevsel kýlýnmasý gerekiyor. Ýçindeki fikirlerin hem devlet seçkinleri tarafýndan, hem siyasi iktidar tarafýndan hem de kültürel elitler tarafýndan dikkate alýnýp uygulanmasý gerekiyor” dedi. Açýlýmda Bediüzzaman’ýn fikirlerinden yararlanýlmasý gerektiðini söyleyen Sadýk Yalsýzuçanlar, Medresetüzzehra projesinin gerçekleþmesi için çalýþmalar yapýlmasý gerektiðini söyledi.
Bursa’da Bediüzzaman Mevlidi bugün
BURSA Ulu Camiinde Bediüzzaman Said Nursî’nin adýna mevlid bugün öðlen namazýný mütakiben okutuluyor. Bursa Yeni Asya Derneði’nce Bediüzzaman Haftasý kapsamýnda tertip edilen mevlide Türkiye’nin dört bir yanýndan katýlým bekleniyor. Büyük bir coþku içinde geçmesi beklenen mevlidde 7’den 77’ye herkes buluþacak. Hafta kapsamýnda yer alan mevlid le beraber çeþitli programlar da düzenleniyor. Bediüzzaman’ýn vefat günü olan 23 Mart’ta gazeteci-yazar Ýslâm Yaþar, Osmangazi Ördekli Kültür Merkezinde “Bediüzzaman’dan Hayat Dersleri” konulu seminer verecek. Yine 24 Mart’ta “Bediüzzaman’ý görenler Bediüzzaman’ý anlatýyor” isimli bir etkinlik düzenleniyor.
Platform üyeleri gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular ile sohbet etti. FOTO: SEDAT SERDAR
Namaz Gönüllüleri’nden gazetemize ziyaret
NAMAZ Gönül lüleri Platformu kurucularýndan Abdul lah Yýldýz, Ahmet Bulut ve Cemil Tokpýnar gazetemize bir nezaket ziyaretinde bulundu. Gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular ve genel yayýn müdürümüz Kâzým Güleçyüz ile ayrý ayrý görüþen Namaz Gönüllüleri Platformu heyeti, platformun çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi. Platformun faaliyetlerinin duyurulmasýnda gösterdiði yayýn desteði için gazetemize teþekkür eden heyet üyeleri, Yeni Asya’nýn yayýnlarýný takdirle takip ettiklerini ifade ettiler. Ýstanbul/ YENÝASYA
UMREDE Türk izdihamý SUUDÝ Arabistan’da geçen ay sonunda umre mevsiminin baþlamasýyla birlikte Türkler, umre için Mekke ve Medine’ye akýn etti. Bu ay þimdiye kadar 50 binin üzerinde Türk umre ziyaretinde bulundu. Diyanet yetkilileri ve özel turizm þirketlerinden alýnan bilgilere göre, yazýn sýcaklarýna kalmak istemeyenler özellikle Mart ayýný seçiyor. Mekke’de Kabe’de her yerde göze çarpan Türk umreciler, toplu olarak hareket ediyor, kendilerine eþlik eden dini rehberlerin dualarýna katýlýyor, Kâbe’yi tavaf ediyor ve diðer kutsal mekanlarý ziyaret ediyor. Mekke / aa
Öðrenciler öldü, tedbir alýndý
Kazanýn yaþandýðý yerde çalýþmalar baþladý. FOTO: CÝHAN
BAHÇELÝEVLER'DE üç öðrencinin hayatýný kaybettiði Kemal Hasoðlu Lisesi önündeki tramvay yoluna trafik ýþýðý konuldu. Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’ne baðlý ekipler daha önce ölçümleri yapýlan yola yaya ve a raç trafiðini düzenleyecek ýþýklarý yerleþtirmek için çalýþma yaptý. Gece saatlerinde tramvay yolu ile araçlarýn geçtiði yolun arasýna tel bariyer yerleþtiren ekipler sabah saatlerinde de sinyalizasyon direklerini dikmek için yolun her iki tarafýna çukur açtý. Ekiplerin trafik ýþýðý yerleþtirmek için çalýþma yaptýðý sýrada okula gelen öðrenciler, tramvayýn geçtiði yolda önlem alýnmasý için geç kalýndýðýný söyledi. Bir öðrenci, “Orada ýþýk ya da üst geçit olsaydý arkadaþlarýmýz þimdi burada bizimle beraber olacaktý. Geç kalýndý” dedi. Ýstanbul / cihan
KÂZIM GÜLEÇYÜZ irtibat@yeniasya.com.tr
stad Bediüzzaman Hazretleri bir Ramazan gecesi Þanlýurfa’daki bir otel odasýndan berzah âlemine intikal ettiðinde, biz henüz bir yaþýmýzý dahi doldurmamýþtýk. Aradan yarým asýr geçti. Þimdi ortayaþ dönemine intikalin eþiði sayýlan 50 yaþý geride býrakýp, dünyadaki zamaný hýzla azalanlar arasýna girdik. Artýk Üstadýn “40'tan sonra kabir tarafýna nüzul baþlar” sözünü hakkalyakin yaþayanlardanýz. 2000 yýlýnda kaç yaþýnda olacaðýmýzýn hesabýný yaptýðýmýz çocukluðumuzda, 40 yaþ çok uzak bir menzil gibi görünüyordu bize. Oysa þimdi o dönemeci aþtýk ve üstüne on bir yýl daha ekledik. Sonsuz þükürlerle kaydetmemiz gereken husus, biz henüz daha emekleme çaðýna dahi gelmeden bu dünyayý terk eden Üstadýn, elli yýl sonra dahi hayatýmýzý þekillendirip istikamet veren eserleriyle tanýþmamýz ve haþir neþir olmamýz. Ve ayný durumda olan milyonlarca insan var. Müellifi yarým asýr önce Hakkýn rahmetine kavuþmuþ bir eser külliyatýnýn bu müessiriyeti, hiç þüphe yok ki, bu özelliðini, kaynaðý olan Kur’ân-ý Hakîmden alýyor. Mukaddes kitabýmýzdaki derin mesaj, mânâ ve sýrlar, nurlu tefsirine de yansýyor. Âyetül-Kübra’da Kur’ân’ýn insan ve toplum hayatýndaki muazzam tesirleri anlatýlýrken dikkat çekilen son derece önemli hakikatlerden biri: * Kur’ân, insanlarýn hem nef islerinde, * hem kalplerinde, * hem ruhlarýnda, * hem þahsî, içtimaî ve siyasî hayatlarýnda öyle bir inkýlâp yapmýþ ve idame ve idare etmiþ ki, On dört asýr boyunca, her dakikada altý bin altý yüz altmýþ altý âyeti, büyük hürmetle en az yüz milyonu aþkýn insanýn dilleriyle okunuyor; * insanlarý terbiye, * nef islerini tezkiye, * kalplerini tasf iye ediyor; * ruhlara inkiþaf ve terakkî, * akýllara istikamet ve nur, * hayata hayat ve saadet veriyor. (Þualar, s. 216) Ayný mânâlar, Kur’ân’ýn bu çaða ders ve mesajý olarak telif edilen Risale-i Nur’da da mevcut. Risale-i Nur da, okuyanlarýnýn nef is, kalp, ruh ve akýllarýnda; þahsî, içtimaî ve siyasî hayatlarýnda ayný tesirleri meydana getiriyor. Ýspatý, tek tek her bir Nur talebesinin hayat serencamý ve toplumsal, siyasî hayatýmýzda ulaþtýðýmýz nokta. Geniþ dairede gerek ülkenin, gerek dünyanýn geldiði aþama, hayatýn her safhasýnda Risale-i Nur’taki tesbit ve tahlilleri tasdik ve teyid ediyor. Þahsen külliyatý 1973’te okumaya baþladýk ve aradan geçen 37 yýl içinde birçok kez devrettik. Bu okumalar bize çok þey kazandýrdý. Ve ondan da önce, pek çok eksiðimizi tamamlayýp, fýtrî ve mizacî sýnýrlarýmýzý aþan hizmetlerde görev almamýzý mümkün kýldý. Gerek iç dünyamýzda, gerekse dýþ âlemde ardý arkasý gelmeyen zorluk ve engelleri Risale-i Nur’un verdiði moral ve enerjiyle aþtýk. Halen de öyle devam etmekteyiz. Risale-i Nur, teslimiyet ve sadakatle kendisini mütalâa eden her okuruna saðlam ve sarsýlmaz bir iman kazandýrýp nazarlarý asýl hayat olan ahiret hayatýna çevirir, ama dünyaya da ahiret ve din için çalýþma þevki verirken, Yaratýcýnýn fýtratýna koyduðu kabiliyetleri keþfettirerek, gurura dönüþmeyen bir özgüven veriyor. Böylece silik ve sönük mizaçlarý dahi hizmet þuuruyla ateþliyor. Þimdi, külliyatý çok daha fazla okuma ihtiyacý hissediyoruz. Ve her okuyuþumuzda, eserlerdeki derin þifre ve mesajlar arasýnda yeni yeni keþifler yapmanýn engin manevî lezzetini hissediyoruz. Geçen asýrlarýn manevî temsilcilerinin “helâket ve felâket çaðý” olarak niteledikleri ahirzamanýn tehlikeli tuzaklarýna muhatap insanlar olarak, Risale-i Nur gibi doðrudan Kur’ân’a dayanan bir rehberle tanýþma nimet ve mazhariyetine sahip kýlýndýðýmýz için ne kadar þükretsek az. Bu þükrün gereði, herþeyden önce, bu paha biçilmez eserlerle dinamik ve sürekli bir “okuma” iliþkisi içinde olmak. Ve bu okuma iliþkisi üzerinde yükselen þahs-ý manevî havuzunda erimek.
Ü
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/20/2010
4:00 PM
Page 1
4
HABER
YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
FARK
Gül: Nevruz’da herkes hassas olmalý
Ýhtilâl ürünü kanunlarý da görelim
CUMHURBAÞKANI Abdullah Gül, “Toplumumuz için bir neþe, umut ve coþku kaynaðý olan Nevruz Bayramý’nýn özünde var olan deðerler ýþýðýnda kutlanmasý konusunda, herkesin hassasiyet göstereceðine inanýyorum” dedi. Gül, Nevruz Bayramý dolayýsýyla yayýmladýðý mesajda, bugün sadece Türkiye’de deðil, son derece geniþ bir coðrafyada Nevruz coþkusunun yaþanmakta olduðunu belirterek, bu vesileyle, bütün vatandaþlarýn baharý müjdeleyen, bolluk ve bereketi çaðrýþtýran Nevruz Bayramý’ný içten duygularla tebrik ettiðini bildirdi. Gül, Nevruz Bayramý’nýn geçmiþte olduðu gibi bugün ve gelecekte de insanlarý bütünleþtirmesi, birlik ve beraberliði, bir arada yaþama arzusunu kuvvetlendirmesi temennisinde bulundu. Cumhurbaþkaný Gül, þöyle devam etti: ‘’Toplumumuz için bir neþe, umut ve coþku kayna-
FARUK ÇAKIR cakir@yeniasya.com.tr
illete zorla kabul ettirildiði günden bu yana 12 Eylül darbesinin ürünü olan 1982 Anayasasý’ndan kurtulmak istiyoruz. Bu uðurda yüzlerce belki de binlerce toplantý yapýldý. Hemen her parti deðiþik tarihlerde ‘anayasa taslaðý/teklif i’ hazýrladý ve kamuoyuna duyurdu. “Bu defa darbe anayasasýndan kurtuluyoruz” diye sevindiðimiz günlerde bir bahane ile bu imkân kalmýyor. Ya irtica ya da ‘sivil darbe’ tartýþmalarý sebebiyle deðiþiklik umudu rafa kalkýyor. Çeyrek asýrdýr gündeme gelen anayasa deðiþikliði ya da sivil ve yeni bir anayasa hazýrlanmasý çalýþmalarý yine gündemde. Umalým ki bu defa çalýþmalar neticeye varsýn ve deðiþiklik teklifleri rafa kalkmasýn... Tabiî ki biz 12 Eylül darbe anayasasýnýn deðiþtirilmesini talep ederken, çok daha önemli olan bir konuyu unutuyoruz. O da, yürürlükteki mevcut ‘önemli kanunlar’ýn neredeyse tamamýnýn en az kurtulmaya çalýþtýðýmýz anayasa gibi öz be öz darbe ürünü olduðu gerçeði... Anayasa Mahkemesi eski Raportörü Doç. Dr. Osman Can, Bursa’da yaptýðý bir konuþmada bunu hatýrlatmýþ. ‘’Türk siyasal ve toplumsal hayatýnýn en önemli yasalarýna baktýðýmýz zaman, yüzde 80’i demokratik platformun ürünü deðildir, darbelerin ürünüdür’’ diyen Can, 1961 Anayasasýyla birlikte Türkiye’de yargý ile toplum arasýndaki iliþkinin neredeyse bütünüyle koparýldýðýný, 1980 darbesiyle de hakimler ve yargýçlarla toplum arasýndaki iliþkinin mutlak suretle kapatýldýðýný hatýrlatmýþ. Doç. Dr. Can, hadiseyi þöyle özetlemiþ: ‘’1961 Anayasasý’ný bu halk yapmadý, 1971 deðiþikliklerini halk yapmadý. 1980 darbesiyle Danýþma Meclisi oluþturuldu. Millî Güvenlik Konseyinde kaç tane önemli zevat olduðunu hepimiz iyi biliriz. 1982 Anayasasý’ný yapanlar beþ kiþiydi. Bu beþ kiþi nasýl istediyse, anayasa öyle oldu. Beþ kiþi bu anayasanýn nasýl yürürlüðe girmesini istediyse, o þekilde girdi. Bu beþ kiþinin iradesi altýnda biz hâlâ biz hayatýmýzý devam ettirmeye çalýþýyoruz. Danýþtay, Yargýtay, Askerî Yüksek Yargý Mahkemesi Yasasý, Askerî Yargýtay Yasasý, Hakimler ve Savcýlar Yasasý, Hakimler ve Savcýlar Yüksek Kurulu Yasasý... Bütün bunlarýn hepsi, darbecilerin yani beþ generalin onayladýklarý yasalardýr. Ýçinde iyi þeylerin olup olmamasý ayrý bir tartýþmadýr.” (AA, 20.03.2010) Mevcut ihtilâl anayasasýndan kurtulmaya çalýþýrken, yürürlükteki diðer ‘darbe ürünü kanunlarý’ unutmamamýz lâzým. Bu tartýþmalar esnasýnda akla þu da geliyor: Anayasayý deðiþtirmek ‘zor’ olsa da, þimdiye kadar; yürürlükteki onlarca ‘darbe kalýntýsý kanun’u deðiþtirmek mümkün deðil miydi? Demokrasi yolunda adým atarken, iþe kanunlarý düzelterek baþlanamaz mýydý? Siyasî parti kapatma dâvâlarýna da deðinen Anayasa Mahkemesi eski Raportörü Doç. Dr. Osman Can, bugüne kadar hiçbir siyasî parti kapatma dâvâsýnýn demokrasiye hizmet etmediðini de söylemiþ. Bu tesbiti, hayatýn gerçekleri de doðrulamýyor mu? Hangi parti gerçek anlamda kapatýlabildi? Ýnsanlarýn gönlünden silinmeyen partilerin, ‘kâðýt üstünde’ kapatýlmasý çare olabilir mi? Doç. Dr. Can þunu da söylemiþ: ‘’Demokrasi ve özgürlüklerle çatýþan partiler hakkýnda bugüne kadar herhangi bir dâvâ açýlmýþ deðildir. Bunun altýný çizelim. Türkiye’de kapatýlan tüm siyasî partiler 1935 CHP tüzüðüne aykýrýlýktan kapatýlmýþtýr. Bunu kimse bilmez. Kapatma kararýný verenler de bu düþüncede deðildir. Ama tarihi okumakta yarar vardýr. Yoksa Anayasa’da yer alan demokrasi, insan haklarý, hukuk devletine aykýrýlýktan kapatýlma hiç yaþanmadý.’’ “Vitrin”deki anayasayý deðiþtirmeye çalýþýrken, “heybe”deki demokrasi düþmaný kanunlarý deðiþtirmeyi unutmayalým...
M
AKP’nin paket turu yarýn ADALET Bakaný Sadullah Ergin, CHP ve MHP temsilcilerinin bugün il dýþýnda bulunmalarý nedeniyle Anayasa Deðiþikliði Çalýþmalarýna iliþkin görüþmenin yarýn yapýlacaðýný bildirdi. Ergin, AKP Genel Merkezi’nden ayrýlýrken gazetecilerin ‘’Anayasa deðiþikliði çalýþmalarý bitti mi?’’ þeklindeki sorusu üzerine, yarýn TBMM’de temsil edilen, daha sonra da parlamento dýþýnda bulunan partilerle görüþeceklerini ifade etti. Ergin, ‘’Gecikmenin nedeni nedir? Madde sayýsýnda artýþ var mý?’’ sorusunu da ‘’Hayýr. Muhatap gruplarýn temsilcileri Ankara dýþýnda. CHP’nin temsilcisini aradýk. Ýl dýþýndaydý. MHP’nin temsilcisi il dýþýnda. Öyle olunca Pazartesi günü randevulaþtýk. Pazartesi günü hepsini göreceðiz’’ diye cevapladý. Ankara / aa
ðý olan Nevruz Bayramý’nýn özünde var olan deðerler ýþýðýnda kutlanmasý konusunda, herkesin hassasiyet göstereceðine inanýyorum. Farklýlýklarýmýz ve çeþitliliklerimiz bizleri ayrýþtýran deðil, aksine bütünleþtiren unsurlardýr. Farklýlýklarýmýzý ve kültürel çeþitliliðimizi, milletimizin birlik ve bütünlüðünü perçinleyen, aramýzdaki sarsýlmaz kardeþlik ve dayanýþma hissiyatýný kuvvetlendiren zenginliðimiz olarak görüyoruz. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isterim ki; sahip olduðumuz bu birikimi en iyi þekilde koruyacaðýz. Omuz omuza vererek, birbirimizi anlayarak, deðerlerimize saygý göstererek güzel yarýnlarýn temellerini birlik ve beraberlik içerisinde atacaðýz. Daha mutlu ve huzurlu günleri hep birlikte kucaklayacaðýz. Hedeflerine ulaþmýþ, her alandaki standartlarýnýn seviyesini yükseltmiþ, güçlü, hür ve demokratik bir Türkiye’yi hep birlikte inþa edeceðiz.’’ Ankara / aa
ERDOÐAN: BÝRBÝRÝMÝZE SARILMAK ÝÇÝN BÝR ÇAÐRI BAÞBAKAN Recep Tayyip Erdoðan ise, ‘’Bolluk ve bereketiyle bahar mevsiminin geliþini simgeleyen Nevruz, ayný zamanda, hayata ve birbirimize yeni bir coþkuyla, yeni bir umutla sarýlmak için bir çaðrýdýr. Milletçe bu çaðrýya uymaya, sevgi, barýþ ve kardeþliðimizi, birlik ve beraberliðimizi canlý tutmaya devam edeceðiz’’ dedi.
Deðiþmez maddelerle
ÇAÐDAÞLIK OLMAZ PROF. DR. ÖZBUDUN, YENÝ ANAYASALARDA DEÐÝÞTÝRÝLMEZ MADDELERÝ KORUMANIN ÇAÐDAÞ DEMOKRASÝLERLE BAÐDAÞMAYACAÐINI VURGULAYARAK, HAKÝM GÖRÜÞÜN, CUMHURÝYET ÝLKESÝ DIÞINDAKÝ DÝÐER HÜKÜMLERÝN DEÐÝÞTÝRÝLECEÐÝ YÖNÜNDE OLDUÐUNU KAYDETTÝ. BÝLKENT Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun, yeni anayasalar yapýlýrken, deðiþtirilmez hükümlerin her zaman tartýþma konusu olduðunu ifade ederek, ‘’Yeni anayasalarda deðiþtirilmez maddeleri korumak çaðdaþ demokrasilerle baðdaþmaz. Hakim görüþ, Cumhuriyet ilkesi dýþýnda diðer hükümlerin deðiþtirileceði yönündedir’’ dedi. Türkiye Barolar Birliði (TBB) tarafýndan düzenlenen ‘’Anayasa Yapýmý ve Anayasal Deðiþim’’ konulu uluslararasý sempozyumun ‘’Anayasalarý Deðiþtirmek’’ baþlýklý oturumunda konuþan Prof. Dr. Özbudun, anayasalarýn insan eseri olduðunu belirterek, bu yüzden kusurlarýnýn bulunmasýnýn doðal olduðunu söyledi. Yapýldýklarý dönemin en mükemmel özelliklerini barýndýrsa dahi her anayasanýn deðiþime muhtaç olduðunu, deðiþen siyasi görüþ, sosyal hayat ve inançlarýn anayasalarý da deðiþime zorladýðýný ifade eden Özbudun, anayasalarý deðiþtirme çalýþmalarýnda ‘’ne zaman, kim tarafýndan ve nasýl deðiþtirileceði’’ konularýnýn her zaman tartýþma unsuru olduðunu söyledi. Anayasalarý deðiþtirmek için ‘’hukuk boþluðu ya da kesintisi doðuran, iç savaþ, ihtilâl ya da iþgal’’ olmasýnýn beklenmeyeceðini, bir çok ülkede anayasa deðiþikliklerinin normal dönemlerde yapýldýðýný dile getiren Özbudun, Ýspanya’da hukuk boþluðu yaþanmadan yeni bir anayasa yapýldýðýný, Türkiye’nin de 1924 Anayasasý’ný hukuk boþluðu olmadan 1921 Anayasasý yürürlükteyken yapýldýðýný anlattý. Bir görüþün, toplumlarýn normal þartlar altýnda güçlü bir konsensüs oluþturduðu takdirde tümüyle yeni bir anayasa yapabileceði, bir görüþün de tam sükunet dönemlerinde yapýlan anayasalarýn daha iyi sonuçlar doðuracaðý yönünde olduðunu belirten Özbudun, anayasalarý yapmak için ise özel kurucu meclislere gerek olmadýðýný, seçilmiþ yasama meclisinin anayasa yapabileceðini kaydetti. Ankara / aa
TBMM Baþkaný Mehmet Ali Þahin ise mesajýnda “Kültürümüzde derin kökleri bulunan Nevruz’un ruhuna uygun olarak kardeþlik ve birlik havasýnda kutlanmasý, gerginlik ve huzursuzluk aracý haline getirilmesine fýrsat verilmemesi en büyük dileðimizdir. Nevruz’un þiddete deðil sevgiye, kavgaya deðil dayanýþmaya ve ayrýlýða deðil birliðe katký saðlamasý gerektiðine inanýyorum” dedi.
Kýlýçdaroðlu: AKP, gündemi meþgul ediyor
CPQ Grup Baþkanvekili Kemal Kýlýçdaroðlu, AKP’nin gerçekleri halkýn gündeminden kaçýrmak için Anayasa deðiþikliðini parlamentoya getirip parlamentoyu, halký, gündemi meþgul ettiðini savunarak, ‘’Telaþla Anayasa deðiþmez, ön yargýlarla Anayasa deðiþmez, Anayasa bir toplumsal uzlaþma sonucu deðiþir’’ dedi. CHP Grup Baþkanvekilleri Hakký Suha Okay ve Kemal Kýlýçdaroðlu, yeniden CHP Konya Ýl Baþkanlýðý görevine seçilen Orçun Güney Çalýk’ý ziyaret etti. Okay ve Kýlýçdaroðlu, ziyarette, gazetecilerin gündeme iliþkin sorularýný cevaplandýrdý. Kýlýçdaroðlu, halkýn öncelikli gündeminin iþsizlik ve yoksulluk olduðunu belirtti. ‘’Binlerce çocuðun yataða aç girdiði bir yerde önce bu sorunun çözülmesi gerektiðini’’ ifade eden Kýlýçdaroðlu, ‘’AKP gerçekleri halkýn gündeminden kaçýrmak için Anayasa deðiþikliðini parlamentoya getirip, parlamentoyu meþgul ediyor, halký meþgul ediyor, gündemi meþgul ediyor. Böylece halkýn yoksulluðu ve iþsizlik AKP’nin politikalarý arasýnda kaybolup gidiyor. Telaþla Anayasa deðiþmez, ön yargýlarla Anayasa deðiþmez, Anayasa bir toplumsal uzlaþma sonucu deðiþir’’ diye konuþtu. Konya / aa
Arslan: Yapýlan istismar
“YÜZDE 100 MUTABAKATI SAÐLAMAK MÜMKÜN DEÐÝL” ÖZBUDUN, Türkiye’nin yeni anayasaya ihtiyacý olduðunun 1982 Anayasasý’nýn kabulünün hemen ardýndan dile getirildiðini ve deðiþik zamanlarda TÜSÝAD, TOBB ve TBB’nin anayasa taslaklarý hazýrladýðýný söyledi. TBMM’nin 139 oyla normal bir yasayý kabul edebildiðini, anayasa deðiþikliði için ise asgari 330 oya ihtiyaç bulunduðunu ancak bu zamanda referanduma gidildiðini, referanduma gerek kalmadan ise 367 kabul oyunun gerektiðini anlatan Özbudun, þöyle konuþtu. ‘’Mecliste bu çaplý bir konsensüs toplumda da büyük ölçüde uzlaþýnýn var olduðu anlamýna gelir. Bir toplumda yüzde 100 mutabakatý saðlamak mümkün deðil. Bunu aradýðýnýz takdirde normal bir yasa bile yapamazsýnýz. Temel haklarýn daraltýlmasýna yönelik referandumlar tam demokratik bir yöntem deðildir, referandumlar parlamentolara ek olarak baþvurulmasý halinde demokratik ve meþrudur. Referandumlarýn eksiklikleri de vardýr, ‘evet’ ve ‘hayýr’ cevabý verilen referandumlarýn eksik kalýr.’’
Baþbakan sanatçýlarla buluþtu BAÞBAKAN Recep Tayyip Erdoðan, demokratik açýlým çalýþmalarý kapsamýnda Ýstanbul’da sanatçýlarla bir araya geldi. Dolmabahçe’deki Baþbakanlýk Çalýþma Ofisi’ndeki kahvaltýya, Metin Akpýnar, Hülya Avþar, Þener Þen, Mehmet Ali Erbil, Cem Yýlmaz, Ata Demirer, Kenan Iþýk, Kenan Ýmirzalaoðlu, Osman Sýnav, Cem Özer, Þafak Sezer’in de aralarýnda bulunduðu sinema ve tiyatro sanatçýlarý, yönetmen ve yapýmcýlardan oluþan yaklaþýk 80 davetli katýldý. Erdoðan’ýn, sanatçýlara, tek tek tokalaþarak, ‘’hoþ geldin’’ dediði toplantýnýn baþlangýcýnda foto muhabirleri ve kameramanlarýn kýsa süreli görüntü almalarýna izin verildi. Baþbakan Erdoðan, burada yaptýðý konuþmada özetle Türkiye’de sinema ve tiyatronun, her zaman milletin önünde olduðunu, politikanýn ve politik dilin kat kat üzerinde bir cesaret yüklendiðini ifade etti. Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü: ‘’Eðer ortada bir sorun varsa, bunun görmezden gelinmesi, iþi-
ÞAHÝN: GERGÝNLÝÐE FIRSAT VERÝLMEMELÝ
Baþbakan Erdoðan, demokratik açýlým çalýþmalarý kapsamýnda Dolmabahçe’de bulunan çalýþma ofisindeki kahvaltýda san'atçýlarla bir araya geldi. FOTOÐRAF: AA
tilmemesi, üzerinin örtülmesi o sorunu ortadan kaldýrmaya yetmiyor. Tam tersine, o sorunla cesaretle yüzleþmediðiniz takdirde sorun daha da büyüyor, kangren halini alýyor ve artýk bedenin tamamýný etkiler bir hale geliyor. Þunu tüm samimiyetimle ifade ediyorum: Eðer bu ülkenin otoriteleri, Yýlmaz Güney’in filmlerine kulak vermiþ olsalardý, inanýn Türkiye
bugün çok farklý bir yerde olabilirdi. Þerif Gören üstadýmýzýn ‘Endiþe’, ‘Yol’ ve ‘Katýrcýlar’ f ilmine, farklý bir gözle bakýlsaydý; Yavuz Turgul üstadýmýzýn ‘Eþkýya’ filmi, ‘Muhsin Bey’,‘Züðürt Aða’ filmleri, kahkahanýn ötesinde zamanýn otoritelerini düþünmeye de sevk etseydi, Mesut Uçakan’ýn ‘Kelebekler Sonsuza Uçar’ filmi daha bir samimiyetle izlenseydi, Türkiye
bugün inanýn çok baþka bir yerde olurdu. Yönetmen Özhan Eren’in ‘120’ filminin mesajý daha evvel benzer mesajlarla verilmiþ olsaydý, bugün tarihimize daha geniþ bir perspektiften bakýyor olurduk. Elbette tüm bu eserler, tüm bu güzel filmler, diziler, oyunlar milletin kalbinde kendisine eþsiz bir yer edindi ve millet nezdinde karþýlýðýný buldu.’’ Erdoðan, sanatçýlarýn ortaya koyduklarý sorunlarý görerek, onlarýn eserlerinden yola çýkarak, onlardan güç ve ilham alarak bu yola çýktýklarýný belirterek, ‘’Dolayýsýyla, sizin sözleriniz, tavsiyeleriniz, eleþtirileriniz bizim için hayati derecede önem arz ediyor’’ dedi. Bugüne kadar, diasporanýn ve onlarý kullananlarýn yanlýþlarýnýn faturasýný hiçbir zaman Ermenistan halkýna ve Ermenilere kesmediklerini ifade eden Erdoðan, ‘’Bizim bu iyi niyetimizin, ilkeli tutumumuzun ve insani yaklaþýmýmýzýn doðru okunmasý, yanlýþ noktalara çekilmemesi gerekiyor’’ diye konuþtu. Ýstanbul / aa
SAADET Partisi Genel Baþkan Yardýmcýsý Kazým Arslan, ‘’Roman açýlýmý’’ konusunda ‘’Yoksulluðu, çaresizliði, eðitimsizliði istismar et, devlet parasýyla nutuk at... En hafif ifadesiyle söylüyorum, ayýptýr, yazýktýr, günahtýr’’ dedi. Arslan, partisinin Aydýn il teþkilâtýnda düzenlediði basýn toplantýsýnda Türkiye’de gündemin farklý alanlara çekildiðini ancak gerçek gündemden hiç bahsedilmediðini, iktidarýn son günlerde ‘’açýlým ile yatýp, açýlým ile kalktýðýný’’ savundu. ‘’Kürt açýlýmý’’ diye baþlatýlan, daha sonra ‘’demokratik açýlým’’ diye devam ettirilen sürecin iyi yönetilemediðini iddia eden Arslan, ülkenin bir bölümünde beklentiler epeyce yükselirken, diðer bir bölümünde olaðanüstü tepki ve tedirginlik oluþmasýna sebep olunduðunu savundu. Arslan, ‘’Ermeni açýlýmýnda gelinen noktanýn ortada olduðunu’’ belirterek, sonucu ‘’tam bir fiyasko’’ olarak niteledi. Kazým Arslan, sözlerini þöyle sürdürdü: ‘’Alevi açýlýmý derseniz, netice, yine ayný olmuþtur. Þimdi de Roman açýlýmý diye bir þey tutturdular. Zaten milleti, dilenciliðe, sadakaya alýþtýrdýlar ya, her halde istismar edecekleri bir bu kalmýþtý. Devletin parasýyla, Türkiye’nin dört bir tarafýndan gariban insanlarý Ýstanbul’a topla, bitmek tükenmek bilmeyen siyasi ihtiraslarýn uðruna, gariban insanlarýmýzý kullan, yoksulluðu, çaresizliði, eðitimsizliði istismar et, devlet parasýyla nutuk at.... En hafif ifadesiyle söylüyorum, ayýptýr, yazýktýr, günahtýr. Bu tam bir böl, parçala, yut taktiðidir. Zaten bu olaya açýlým diye baþlanmasý da tam bir ayrýmcýlýktýr, daha baþtan bu insanlarý ‘öteki’ kabul ettiðinin ispatýdýr.’’ Aydýn / aa
Memur-Sen “toplu sözleþme ve grev”de ýsrarlý
MEMUR-SEN Genel Baþkaný Ahmet Gündoðdu, “Toplu sözleþme ve grev hakký içermeyen anayasa paketinin toplumu kucaklamayacaðýný” söyledi. Gündoðdu, Hatay’da “Geniþletilmiþ Ýl Divan Kurulu” toplantýsýnda yaptýðý konuþmada, bugüne kadar görev yapan tüm hükümetlere, memura grev ve toplu sözleþme ile siyaset yasaðý koyduklarý için kýrgýn olduklarýný belirtti. Memur-Sen’in en büyük mücadelesinin toplu sözleþme ve grev hakký olduðunu dile getiren Gündoðdu, mevcut anayasanýn lokal deðiþikliklerle, mini paketlerle ýslah edilmesini gereksiz bir enerji kaybý olarak gördüklerini defalarca ifade ettiklerini anlattý. “Anayasa deðiþikliði paketiyle ilgili olarak çeþitli basýn yayýn organlarýnda çýkan haberlerde, paketin içeriðinde kamu görevlilerine toplu sözleþme ve grev hakký verilmesine dönük bir düzenlemeye yer verilmekten vazgeçildiði belirtilmektedir” diyen Gündoðdu, “Oysa, toplu sözleþme ve grev hakký içermeyen anayasa paketi toplumu kucaklayamaz” þeklinde konuþtu. Hatay / aa
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/20/2010
3:58 PM
Page 1
5
HABER
YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
BAÞKENT YAZILARI
ANKARA
Nevruz ateþi...
Akýbeti hayrola…
CEVHER ÝLHAN cevher@yeniasya.com.tr
lk “Nevruz ateþi” Yüksekova’da yakýldý. “Yeni gün-Nevruz” kutlamalarýnýn provokasyonlara âlet edilmesi, “demokratik açýlým”ý daha baþtan týkamakta… Bilindiði gibi geçen günlerde önce sýnýr ötesi terör operasyonlarý, ardýndan terörist baþýnýn hücresinin öncekinden 17 santim dar oluþu, penceresine sineklik takýlmasý ve “DTP’nin kapatýlmasý” üzerine Güneydoðu il ve ilçelerinden Batý’ya uzanan sokak eylemleri yapýlmýþtý. Sokak aralarýnda araba yakmalarla ortalýk ateþe verilmiþti. Daha sonra kýsa adý “KCK” olan PKK’nýn “þehir yapýlanmasý” tutuklamalarý gerekçe gösterilerek ayný tahriklere devam edildi. BDP Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ, Nevruz öncesi Ýçiþleri Bakaný Atalay’a yaptýðý Nevruz ziyaretinden sonra “Nevruz’un huzur içinde gerçekleþmesi için plânlama yaptýk, teþkilâtýmýza bu yönde genelgeler gönder-
Ý
dik, tedbirleri bu yönde aldýk” demiþti. Gerçi son mitingde Demirtaþ, “Muhatabýn BDP olduðunu” bir cümleyle de olsa dile getirdi. Ancak Meclis’in “açýlým” adýna yasal düzenlemeleri tartýþtýðý bir süreçte, “Nevruz Bayramý” bahane edilerek “ayaklanma provalarý”na âlet ediliyor. Gelinen noktada, ayný oyunun yeniden sahnelendiði görülüyor. Kâinatýn þenleniþi, tabiatýn yeniden diriltilmesi ve diriliþi olan ve tarih boyunca bütün Doðu toplumlarýnda bir bahar bayramý olarak kutlanan Nevruz, inadýna bazý provokasyonlarla kargaþa ve kaosa istismar ediliyor.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜ “KÜRT KÝMLÝÐÝ”NE ÝNDÝRGEMEK! Yine çocuklar kullanýlýyor, yaþlýlar, kadýnlar öne sürülüyor; dünyanýn gözünde bir tür “intifada” gösterisiyle “isyan” provasý deneniyor… Yine terör örgütünü özgürlük ve barýþ için “adres” gösterme yanlýþýna sapýlýyor. Meydanlarda, 40 bin insanýn ölümünden sorumlu terörist baþýnýn posterleri ve terör örgütünün flâmalarý altýnda örgüt lehine sloganlar atýlýyor. Yine “Habur þovu” tekrarlanýyor; Kandil’den “örgütün tâlimatýyla ve önderliðin emriyle geldiklerini” ve “asla piþman olmadýklarý”ný söyleyen ve il il gezdirilen PKK’lýlar platforma çýkarýlarak tahrikkâr sözlerle yakýlan Nevruz ateþi
“fitne ateþi”ne dönüþtürülüyor. Bunun sebebi, bin yýldýr beraber yaþamýþ, omuz omuza cihâd etmiþ ve yanyana þehid olmuþ Türklerle Kürtleri birbirinden ayýrma tezgâhýnýn “politik ambalaj” içinde sunulmasý... Milletin ferâsetinin köreltilmek istenmesi... Asla ayrýlýkçýlýðý istemeyen bölgedeki mâsum vatandaþlarýn hissiyatlarýný tahrikle, “demokratik hak ve özgürlükler” paravanýnda tefrika fitnesi ateþinin alevlendirilmesi... Heyecaný sönen ve statikleþen “Kürt açýlýmý”nýn “demokratik açýlýmý”ýn önünü týkama taktiðinin güdülmesi… Ve DTP’nin olduðu gibi, yerine ikame edilen BDP’nin de siyasî irâdesini terör örgütünün eline vermesi... Kürtleri temsil iddiasýný PKK’nýn uhdesinde görmesi... Ýmralý’daki terörist baþýný ve Kandil’deki terör örgütü elebaþlarýný “Kürtlerin temsilcisi” olarak lanse etmeye çalýþmasý... Kýsacasý kutlamalarda DTP eski milletvekili Tuðluk’un açýk açýk, “PKK’yý terörist ilân edelim’ dediler, kimliðine, kiþiliðine ihânet ettiler” çarpýtmasý, bunun açýk ikrarý…
“AÇILIM”IN ÖNÜNDEKÝ EN BÜYÜK ENGEL… Amaç, asýrlardýr bu ülkede birlik ve bütünlük içinde bütün unsurlara örnek sadâkat ve kardeþlik timsali olmuþ Müslüman Kürtlerin kimliðinin
sahneye sürüldüðünden bu yana ecnebi ifsad politikalarýnýn âleti olmuþ Marksist terörist örgütüne indirgenmesi… Aynen DTP’de olduðu gibi, BDP eski-yeni eþbaþkanlarý ve sözcüleri de hâlâ “açýlým”ýn asýl muhatabýnýn “Kandil, PKK ve Önder Apo!” olduðunu kitlelere karþý ilân ediyor. “Öcalan’sýz ve PKK’sýz bir ‘açýlým’ý istemiyoruz, bu ne ‘açýlým’ ne de barýþ olur!” nutuklarý çekiliyor. Nevruz mitinglerinde sýk sýk “Sýnýrýn bir tarafýnda Türk gençleri, diðer tarafýnda Kürt gençleri ellerinde silâh tetikte bekliyorlar” diye konuþmalar yapýlýyor. Terör örgütünün ve Öcalan’ýn “yol haritasý”nýn esas alýnmadýðý bir “açýlým”ý istemediklerini söylüyorlar. BDP Eþbaþkaný Demirtaþ, terör örgütünün yuvalandýðý Kandil’i “barýþ anýtý” olarak lanse ediyor. Açýk açýk “Öcalan muhatap alýnmalýdýr” diye konuþuyor. Aksi halde daha önce olduðu gibi, “kargaþa olacak!” diye tehdit savuruyor. “Açýlým”a karþý terörü bir koz olarak kullanýyor… Her fýrsatta terör örgütünün kontrolünde olduðunu ele veren BDP’nin son hali ve “Nevruz ateþi”nin kavmiyetçi fitne ateþine ve terör örgütünün propagandasýna dönüþmesi, “demokratik açýlým”ýn temelini teþkil eden “Kürt açýlýmý”nýn önündeki en büyük engel… Önce bu engelin aþýlmasý gerekiyor…
“Vatan haini” dersen darbeyle deðiþtirirler MHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Tunca Toskay, demokrasilerde iktidarlarýn seçimle deðiþtirildiðini vurgulayarak, ‘’seçim isteyenlere ‘Vatan haini’ dersen o zaman seni ancak darbe ile deðiþtirirler’’ dedi. Antalya’nýn Alanya ilçesine baðlý Ýncekum beldesinde, belediyenin düzenlediði tapu daðýtým törenine katýlan Toskay, ülkenin büyük bir sýkýntýdan geçtiðini, bir çatýþma, ayrýþma hali olduðunu öne sürerek, bu tartýþmalar yüzünden gerçek gündemin konuþulamadýðýný savundu. Toskay, erken seçim istediklerini belirterek, ‘’Seçim istediðiniz zaman Baþbakan diyor ki, ‘Seçim isteyenler vatan haini’. Beyler, demokraside iktidar neyle deðiþir, seçimle deðiþir. Bunun neresi vatan hainliði? Sen bu seçim isteyenlere ‘Vatan haini’ dersen, o zaman seni ancak darbe ile deðiþtirirler. O zaman da kýzýyorsun, baðýrýyorsun, ‘Darbe var’ diye. E ne yapacaðýz senle biz? Korkunun ölüme faydasý yok. Büyük ihtimalle sonbaharda bu seçim olacak, onlar da boyunun ölçüsünü alacaklar’’ dedi. Alanya / aa
Örgüt, TSK ile irtibat halinde ‘’KAFES Eylem Planý’’ soruþturmasý kapsamýnda 33 þüpheli hakkýnda hazýrlanan ve mahkemece kabul edilen iddianamede, örgütün “Türk Silâhlý Kuvvetleri (TSK) içerisinde yapýlanma faaliyetleri gerçekleþtirdiði” bildirldi Ýddianamenin ‘’Sonuç ve Deðerlendirme’’ bölümünde, haklarýnda daha önce ‘’Ergenekon silâhlý terör örgütüne’’ iliþkin dâvâ açýlan sanýklardan ele geçirilen ‘’Devletin Yeniden Yapýlanmasý Ýçin Öneriler (Master Plan) Ön Çalýþmasý’’ ve ‘’Ergenekon Analiz Yeni Yapýlanma Yönetim ve Geliþtirme Projesi’’ baþlýklý dokümanlarýn muhtevalarýna yer verilerek, þöyle denildi: ‘’Bu dokümanlardaki ifadelerden, Ergenekon terör örgütünün, TSK içerisine de sýzma ve kadrolaþma faaliyetlerini hedeflediði, soruþturma dosyasýndaki delillerden, örgütün TSK içerisinde yapýlanma faaliyetlerini gerçekleþtirdiði, TSK içerisindeki irtibatlarýný örgütün amaç ve hedefleri doðrultusunda kullanmaya çalýþtýðý görülmüþtür.’’ Ýddianamede, eylem panýndaki Poyrazköy'de ele geçen mühimmatýn kullanýlacaðý vahim nitelikte suikastlarýn gerçekleþmesinin, ''Türkiye'de darbe zemini oluþmasýný saðlayacaðý'' belirtildi. Ýstanbul / aa
AB taahhütlerini yerine getirmeli DIÞÝÞLERI Bakanlýðý Müsteþar Yardýmcýsý Büyükelçi Engin Soysal, AB’nin taahhütlerini yerine getirmesi, Kýbrýslý Türklere yönelik izolasyonlarýn kaldýrýlmasý gerektiðini söyledi. Karadeniz Teknik Üniversitesi’de düzenlenen konferansa katýlan Soysal, AB’ye tam üyeliðin Türkiye için stratejik bir hedef olduðuna dikkati çekti. Soysal þunlarý söyledi: ‘’Bunda AB’nin de önemli kazanýmlarý olacaktýr. Türkiye, bu hedefe doðru kararlýlýkla yol almaya devam edecektir. Türkiye’nin ulusal davasý olan Kýbrýs’ta adil, kapsamlý ve kalýcý bir çözüm hedeftir. Çözüm BM çatýsý altýnda olmalýdýr. Türkiye Kýbrýs’ta yerleþik BM parametreleri olan iki kesimliliðe, siyasî eþitliðe, eþit statüde iki kurucu devletin oluþturacaðý yeni bir ortaklýða dayalý çözümü ve adada devam eden müzakere sürecini desteklemektedir. Ancak Kýbrýslý Türklere yönelik izolasyonlar kaldýrýlmalý, AB taahhütlerini yerine getirmelidir.’’ Trabzon / aa
Katsayýda, azýnlýðýn zulmü artýk bitsin KOCAELÝ Gönüllü Kültür Teþekkülleri Platformu, eylemlerinin 257. haftasýnda basýn açýklamasý yaptý. Kocaeli Ýmam Hatip Mezunlarý Derneði üyesi Amine Önder’in açýklamada, “YÖK üniversite giriþte uygulanan yeni katsayý oranlarýný belirlemiþtir. Bu kararla meslek liseliler ile diðer liselilerin öðrencileri arasýnda 15 puanlýk bir fark oluþturmuþtur. Herkesin bildiði gibi üniversiteye yerleþmede 1 puanlýk farkýn bile binlerce öðrencinin sýralamasýný deðiþtireceðine göre 15 puan gibi yüksek farkýn ne derecede sýnava etki edeceði aþikârdýr. YÖK bu aldýðý bu kararla yüzbinlerce meslek liseliyi üzmüþtür. Halkýn bu konudaki hassasiyetleri göz ardý edilmektedir. Türkiye’deki Ýmam Hatip Okullarýný sadece imam yetiþtiren okullar, meslek liselilerini de sanayide ara eleman olarak yetiþtiren bir anlayýþ doðru deðildir” ifadelerine yer verildi. Ýstanbul / YENÝASYA
Yasalarýmýz darbe ürünü ANAYASA MAHKEMESÝ RAPORTÖRÜ DOÇ. DR. CAN, TÜRK SÝYASAL VE TOPLUMSAL HAYATININ EN ÖNEMLÝ YASALARINA BAKILDIÐINDA, YÜZDE 80’ÝNÝN DARBELERÝN ÜRÜNÜ OLUDUÐUNU KAYDETTÝ. nýþma Meclisi oluþturuldu. ANAYASA Mahkemesi Raportörü Millî Güvenlik Konseyinde Doç. Dr. Osman Can, ‘’Türk siyasal kaç tane önemli zevat olduve toplumsal hayatýnýn en önemli ðunu hepimiz iyi biliriz. yasalarýna baktýðýmýz zaman, yüzde 1982 Anayasasý’ný yapanlar 80’i demokratik platformun ürünü beþ kiþiydi. Bu beþ kiþi nasýl deðildir, darbelerin ürünüdür’’ dedi. istediyse, anayasa öyle oldu. Can, Ahenk Hukuk Derneði tarafýnBeþ kiþi bu anayasanýn nasýl dan Örnekli Kültür Merkezi’nde yürürlüðe girmesini istediydüzenlenen ‘’Sivil Anayasa Oluþuse, o þekilde girdi. Bu beþ mu Süresince Yargý Reformu’’ konukiþinin iradesi altýnda biz lu seminerde, Türkiye’nin tarihsel, hâlâ biz hayatýmýzý devam düþünsel, hukuksal ve siyasal yapýettirmeye çalýþýyoruz. Ananýn temellerini oluþturan referans yasa bunun üzerine kurulu. deðerlerin deðiþtiði tarihî bir süreçYasalarýmýz bunun üzerine ten geçtiðini kaydetti. Türkiye’de Doç. Dr. Osman Can kurulu. Danýþtay, Yargýtay, Astoplumun artýk kendi siyasetini belirleme noktasýna geldiðini ifade eden Can, son zaman- kerî Yüksek Yargý Mahkemesi Yasasý, Askerî Yarlarda tartýþýlan sivil anayasa konusuna deðinerek, gýtay Yasasý, Hakimler ve Savcýlar Yasasý, HakimTürkiye’de sivil anayasadan söz edilecekse anayasa- ler ve Savcýlar Yüksek Kurulu Yasasý... Bütün nýn ne olduðu bugüne kadar nasýl üretildiðinin de bunlarýn hepsi, darbecilerin yani beþ generalin oçok iyi bilinmesi gerektiðini dile getirdi. Can, 1921, nayladýklarý yasalardýr. Ýçinde iyi þeylerin olup 1924, 1961, 1982 anayasalarýnýn oluþum süreçleriyle olmamasý ayrý bir tartýþmadýr. Türk siyasal ve ilgili bilgi vererek, Türkiye’de 27 Mayýsla süreciyle toplumsal hayatýnýn en önemli yasalarýna baktýbirlikte darbe sistemine geçiþ yapýldýðýný kaydetti.A- ðýmýz zaman, yüzde 80’i demokratik platformun nayasa’ya göre yargý yetkisini Türk milleti adýna ba- ürünü deðildir, darbelerin ürünüdür. Þu an darbeðýmsýz mahkemelerin kullandýðýnýn söylendiðini ha- lerin ürünü olan bir hukuk sistemi içerisinde, hutýrlatan Can, 1961 Anayasasýyla birlikte Türkiye’de kukun üstünlüðü, yargý baðýmsýzlýðý, demokrasi yargý ile toplum arasýndaki iliþkinin neredeyse bütü- tartýþmasý yapýyoruz. Bu kadar çok tartýþtýk, ama nüyle koparýldýðýný, 1980 darbesiyle de hakimler ve belli ölçülerde bizim irademizin ürünü olmayan yargýçlarla toplum arasýndaki iliþkinin mutlak suret- hukuk sisteminden kaynaklandýðýný görüyoruz. Bu nedenle zaman geçirmeden Türk toplumu kendi ale kapatýldýðýný vurguladý. Doç. Dr. Can, Türk halkýnýn þimdiye kadar kendi nayasasýný yapmak zorunda.’’ Doç. Dr. Can, konuþanayasasýný yapmadýðýný belirterek þöyle devam etti: masýnda HSYK’nýn özel yetkili savcýlarý görevden ‘’1961 Anayasasý’ný bu halk yapmadý, 1971 de- almasýna da deðinerek, ‘’HSYK yetki aþýmý deðil, ðiþikliklerini halk yapmadý. 1980 darbesiyle Da- suç iþledi’’ görüþünü dile getirdi.
“PARTÝLER, CHP TÜZÜÐÜNE AYKIRILIKTAN KAPATILDI” SÝYASÝ parti kapatma dâvâlarýna da deðinen Can, bugüne kadar hiçbir siyasî parti kapatma dâvâsýnýn demokrasiye hizmet etmediðini ve Türkiye’de bugüne kadar hiçbir parti kapatma iddianamesinin demokrasiyi koruma adýna hazýrlanmadýðýný dile getirdi. Can, ‘’Demokrasi ve özgürlüklerle çatýþan partiler hakkýnda bugüne kadar herhangi bir dâvâ açýlmýþ deðildir. Bunun altýný çizelim. Türkiye’de kapatýlan tüm siyasî partiler 1935 CHP tüzüðüne aykýrýlýktan kapatýlmýþtýr. Bunu kimse bilmez. Kapatma kararýný verenler de bu düþüncede deðildir. Ama tarihi okumakta yarar vardýr. Yoksa Anayasa’da yer alan demokrasi, insan haklarý, hukuk devletine aykýrýlýktan kapatýlma hiç yaþanmadý’’ diye konuþtu. Bursa / aa
MEHMET KARA mkara@yeniasya.com.tr
ivil bir anayasa yapmak iddiasýyla yola çýkýp, 12-13 maddelik “mini deðiþikliðe” varan yolculuk nihayet sona erdi. Baþbakan Erdoðan, parti kurmaylarýný toplayýp 4,5 saat görüþtükten sonra bir paket ortaya çýktý. Paket önce Meclis içi ve dýþý partiler ile sivil toplum kuruluþlarýna gönderilecek. Muhalefet partileri ile görüþmeler yarýn yapýlacak. Ýçiþleri Bakaný Beþir Atalay’ýn, “Ýçinde 1-2 sürpriz var” dediði pakette nelerin olduðu zaten haftalardýr söyleniyordu. Sürprizlerden birisinin 12 Eylül dönemi yöneticilerinin yargýlanmasýný saðlayacak geçici 15. maddenin kaldýrýlmasý ortaya çýkarken, diðer sürprizinde milletvekili dokunulmazlýklarýnýn sýnýrlandýrýlmasý olduðu tahmin ediliyor. Hükümet, paketteki sürpriz düzenlemelerin “uzlaþma” için muhalefete sunulduktan sonra açýklanacaðýný söylemiþti. Burada dikkat çeken husus, bu iki maddenin de Deniz Baykal’ýn gündeme getirdiði konular olmasý. Bu durumun da CHP’nin tutumu göz önüne alýnarak pakete konulduðu anlaþýlýyor. Amaç CHP’nin pakete desteðini almak ya da tepkisini en aza indirmek. Eðer bu olmazsa da kamuoyu nezdinde CHP’yi köþeye sýkýþtýrmak için sürprizlerin kullanýlacaðý da akýllara geliyor. Getirilen deðiþiklik belki anayasanýn üzerinden 12 Eylül ruhunu kaldýrmayacak, ama demokrasinin, hak ve özgürlüklerin geniþlemesi için bir adým ileri götüreceði için olumlu deðiþiklikler. Paketin önümüzdeki haftanýn gündemini oluþturacaðý muhakkak. Þimdilik, anayasa deðiþikliði ile ilgili olarak AKP’nin meseleye bakýþýný göstermesi açýsýndan TBMM Anayasa Komisyonu Baþkaný Burhan Kuzu’nun þu sözü ile konuyu kapatalým. “Anayasa deðiþtirme konusu Meclis’in elinde hukuken var, ama fiilen yok. Anayasa ile ilgili 10-12 maddelik bir paket düþünülüyor, muhalefet destek vermiyor. O zaman referanduma gidilecek. Deðiþiklik referanduma gitse de Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tabi. Bu durumda yapacaðýmýz paketin de akýbeti hayrola…” Yola bu sözle baþlandý, bakalým deðiþikliðin akýbeti ne olacak?
S
MEÐER NELER OLMUÞ NELER 28 Þubat postmodern darbesinin 13. yýldönümünün geçmesinin ardýndan basýndaki ifþa devam ediyor. O dönemde gazete ve televizyon sahipleri ile yine o dönemde gazete yöneticiliði yapanlarýn birbirlerini suçladýðý yazýlarýndan o süreçte milleti aldatmak adýna gazetecilik kýlýfý altýnda neler yapýldýðýný gözler önüne seriyor. Kirli iliþkiler, kirli çamaþýrlar bir bir ortaya saçýlýyor. O dönemin içinde yer alanlar, bir diðerinin ipliðini pazara çýkarma yarýþýna girdi. Hesaplaþmada aðza alýnmayacak sözler söylüyorlar. Ayný gazete çalýþanlarý bile birbirlerine burada yazamayacaðýz aðýr hakaretler sarf ediyorlar. Ýtiraflarda öyle þeyler ortaya çýkýyor ki, “bu kadar da olmaz” dedirtiyor. Adeta insanýn aðzýný açýkta býrakýyor. Meðer o dönemde ajanlýk yapanlardan geçilmiyormuþ! Bunu kýsmen biliyorduk da, ispat etmesi zor olduðu için kimse yazýp çizemiyordu. Ýtiraflarýn ardýndan kamuoyu kimlerin gazetecilik, kimlerin de gazetecilik adý altýnda ajanlýk, provokatörlük yaptýðýný görmüþ oldu. Öyle görülüyor ki. O döneme destek veren basýn kuruluþlarý basýnýn etik kurallarýna hiç uymamýþlar. Aslýnda “gazetecilik” de yapmamýþlar. Basýn ilkeleri adýna da hiç de iyi sýnav vermemiþler. Bu tür gazetecilik yapanlarýn þimdilerde halktan özür dilemeleri gereklidir. Yoksa þimdiki duruþlarýnýn samimiyeti kuþkulu olur. Samimî olduðunuzu göstermek için yanlýþlarýnýzý bir bir ortaya koyun. Millet de sizi belki affeder. Haydi milletin karþýsýna çýkýn özür dileyin. Hem unutmayýn ki, özür dilemek erdemliliktir. OLUR, OLUR… Ýki haftadýr Baþbakan Erdoðan yurtdýþýnda olduðu için partisinin grubunda konuþamýyor. O konuþamayýnca Salý günleri Meclis’te sessizlik hâkim oluyor. Erdoðan bir süre önce mecbur kalmadýkça Bahçeli ve Baykal’ýn adýný aðzýna almayacaðýný söylemiþti. Bu tarihten sonra da milleti býktýran üslûpsuz tartýþmalar da son bulmuþtu. Böyle olunca da üslûpsuz tartýþmalarýn yerini þarkýlý diyaloglar almaya baþladý. Baykal, Erdoðan’ýn bir vesileyle söylediði þarký sözünden alýnan “olur olur, bal gibi olur” sözüne nazire yaparak, þiirlerle cevap verdi. “Ben, Baþbakan’a, Özdemir Asaf’ýn bir þiiriyle cevap vereyim: “Ýnsansýz adalet olmaz/Adaletsiz insan olur mu?/Olur, olmaz mý?/Ama olmaz olsun...” Þimdi Baþbakan, ‘olur olur bal gibi olur’ diyor. Olur olur da nasýl olur, Habur kapýsýnda yaptýðýn gibi olur. Olur olur, yaparým dediðinde, yapacaðýn da gene Habur hukuku olur” diyerek bir nebze olsun olmasý gereken muhalefetini yapmýþ oldu. Bir diðer nazire de Bahçeli’den geldi. Erdoðan sýk sýk muhalefeti “Sivas’tan öteye gidemiyorlar” diye tenkit ediyordu. Bahçeli’de Erdoðan’ý yanýltýrcasýna önümüzdeki hafta (27 Mart) Þanlýurfa’da “Bin yýllýk kardeþliði yaþa ve yaþat” mitingi yapacaklarýný açýkladý. Siyasette olmasý gereken diyaloglar yapýlmaya baþladý. Bakalým ne kadar devam edecek?
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/20/2010
3:15 PM
Page 1
6 HABERLER
Bir mobilya maðazasýnýn indirimli mobilya satýþýnda yaþanan izdihamda bir çok kiþi ezilme tehlikesi atlattý. FOTOÐRAF: AA
Ucuz mobilya izdihamý
EDÝRNE’DE bir mobilya firmasýnýn indiriminden yararlanmak isteyen yaklaþýk 5 bin Edirneli ucuz mobilyalarý alabilmek için birbiriyle yarýþtý. Edirne-Kýrklareli kara yolundaki bir firma 10 gündür ‘’Kapatýyoruz’’ ilanlarýyla indirimin olacaðýný duyurdu. 3’te 1 fiyatýna mobilya almak isteyen yaklaþýk 5 bin kiþi ucuz mobilyalardan alabilmek için sabahýn erken saatlerinden itibaren mobilyacýnýn önünü doldurdu. Mobilyacýnýn bulunduðu Edirne -Kýrklareli kara yolunda yaklaþýk 2 kilometre saðlý sollu araç kuyruðu oluþtu. Zaman zaman kara yolunda trafiðin akýþýnda aksaklýklar yaþandý. Trafik ekipleri araçlarýn yol kenarýna park etmesinden dolayý oluþan aksaklýklarý gidermek için sýk sýk anonslarla araçlarýný kaldýrmasý yönünde sürücüleri uyardý. Mobilyacýnýn kapýlarýnýn açýlmasýnýn ardýndan, kapý önünde bekleyen binlerce kiþi mobilyacýya girmek isterken izdiham yaþandý. Ýçeride de yaþanan yoðunluktan bazý vatandaþlar fenalýk geçirdi. Edirne / aa
ÝÞKUR’un kursuna gittiler, iþ sahibi oldular
TÜRKÝYE Ýþ Kurumu (ÝÞKUR) Ordu Ýl Müdürlüðü tarafýndan açýlan istihdam garantili kurslarda baþarýlý olan 154 iþsiz iþ sahibi oldu. ÝÞKUR Ýl Müdürlüðü tarafýndan yapýlan Ýþgücü Piyasasý Araþtýrma sonuçlarý ile kurul kararlarý sonucu açýlan kurslar yüz güldürüyor. Ýstihdam garantili kurslarý baþarý ile bitiren kursiyerler kýsa sürede iþ sahibi oluyorlar. Hem erkek hem kadýnlarýn katýlabildiði kurslarda ayrýca kursiyerlere günlük ihtiyaçlarýný karþýlamak amacýyla harçlýk da veriliyor. En çok ihtiyaç duyulan meslek dallarýnýn dikkate alýndýðý 12 farklý alanda kurs açýldý. Bu kurslarýn içerisinde en çok kurs dikiþi makinesi operatörlüðü için açýldý. Kurslara 225’i kadýn, 70’i erkek olmak üzere toplam 295 kursiye katýldý. Kursu baþarýlý ilebitiren 78 kiþi iþe baþladý. Yine en çok açýlan týbbi sekteterlik kursuna katýlan toplam 98 kiþiden kursu baþarý ile bitiren 50 kiþi çok bekledikleri iþlere kavuþtular. Ordu / iha
Dað köyündeki traktöre Boðaz Köprüsü cezasý
BURSA’NIN Keles ilçesine baðlý Gelemiç Köyünde bir çiftçiye, otobandan ve Boðaz Köprüsü’nden geçtiði iddiasýyla para cezasý kesildi. Gelemiç’te çiftçilikle uðraþan 70 yaþýndaki Ahmet Yaðlý’ya, Ulaþtýrma Bakanlýðý’ndan köprüden geçiþ ücreti ve ceza makbuzu gönderildi. 16 ED 003 Yaðlý’ya 11.50 TL geçiþ plâkalý traktörü ile Boðaz Ahmet ücreti, 115 TL de para cezasý Köprüsünden geçmesinin geldi.FOTOÐRAF: ÝHA mümkün olmadýðýný belirten Yaðlý, “4 Mart 2009’da Ýstanbul-Ankara oto yolu üzerinde hem Boðaz Köprüsünden, hem de otobandan geçtiðim gerekçesiyle 11 lira 50 kuruþ geçiþ ücreti, ayrýca 115 lira idari para cezasý kesilerek adresime gönderildi. Ben bu traktörü 1997 yýlýnda sattým ve resmî iþlemlerini yapmadým. Fakat sattýðým kiþinin de otoyol ve Boðaz Köprüsünden geçmesinin imkâný yok. 70 yaþýndayým, Ýstanbul’a hayatýmda gitmedim. Gelen cezaya itiraz için Ýstanbulda Sulh Ceza Mahkemesine müracaat etmem gerekiyormuþ. Ulaþtýrma Bakanlýðýnýn yaptýðý hayatý düzelttirmem için avukat tutmam ve mahkemeye itiraz etmem lâzým. Güleyim mi aðlayayým mý bilemiyorum” dedi. Bursa / iha
YURT HABER YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
BASÝT TEDBÝRLER, YANGINLARI ÖNLÜYOR Evlerde yangýn söndürme cihazý ve yangýn battaniyesi bulundurulmasýnýn can kayýplarýný önleyeceði bildirildi. BÝNALARIN inþasýnda uyulacak bazý kurallar ile evlerde alýnacak kiþisel tedbirler sayesinde yangýnlarýn ve can kayýplarýnýn azaltýlabileceði bildirildi. Türkiye Yangýndan Korunma ve Eðitim Vakfý ve Derneði (TÜYAK) Yönetim Kurulu Baþkaný Ýsmail Turanlý, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, raþtýrmalarda Türkiye’de her yýl ev, orman, iþ yeri ve endüstriyel tesislerde çýkan yangýnlarýn büyük maddi zararlara yol açtýðýný, yangýnlardaki can kayýplarýnýn ise maddiyatla ölçülemeyeceðini belirtti. Yangýnlarýn önüne geçebilmek, can ve mal kaybýný aþaðý çekmek için toplumu bilgilendirmek gerektiðine iþaret eden Turanlý, hazýrladýklarý kitaplar, düzenledikleri toplantýlarla halký yangýnlara karþý alýnabilecek tedbirler konusunda bilinçlendirmeye çalýþtýklarýný söyledi. Bazý yangýnlardaki kayýplarýn maddî açýdan ele alýnamayacaðýna, özellikle müzelerdeki yangýn-
larda telâfisi mümkün olmayan hasarlarýn oluþtuðuna, paha biçilemeyen tarihî eserlerin yandýðýna deðinen Turanlý, binalarda, inþaat halindeyken alýnacak ‘’pasif önlemler’’ ile yangýnýn daha erken safhalarda kontrolünü saðlayacak ‘’aktif önlemler’’in yaygýnlaþtýrýlmasý gerektiðini vurguladý.
YANGINLAR BASÝT TEDBÝRLERLE BÜYÜMEDEN SÖNDÜRÜLEBÝLÝR Yangýnlarýn önlenmesinde kiþisel tedbirler alýnabileceðini belirten Turanlý, ev alýrken mutfaðýna, banyosuna dikkat edildiði gibi evin konumuna, kullanýlan yapý malzemelerinin özelliðine, yangýn tedbirlerinin mevzuata uygun olup olmadýðýna da bakýlmasý ge-
rektiðine iþaret etti. Turanlý, þunlarý söyledi: ‘’Lodoslu havalarda soba yakýlan evlerde oluþabilecek sýkýntýlarý biliyoruz, bunun önüne geçebilmek için mevzuata uygun, kesintisiz baca yapýlmasý en önemli unsurlardan biridir. Her evde mutlaka bir portatif söndürme cihazý bulundurulmalýdýr. Yeni baþlayan küçük çaptaki bir yangýna bu cihazlarla müdahale edilebilir. Yangýný söndürmenin en kolay prensibi alevin oksijenle temasýný kesmektir. Bunun için bir batta-
FOTOÐRAF: AA
ELEKTRÝKLÝ ISITICILAR ÝLE OCAKTAKÝ YEMEÐE DÝKKAT KIÞIN can kaybýyla sonuçlanan ev yangýnlarýnýn en önemli sebebinin gece açýk býrakýlan elektrikli ýsýtýcýlar olduðunu dile getiren Turanlý, elektrikli cihazlarýn kablolarýnýn uygun kesitte olup olmadýðýnýn muhakkak uzmanlarca denetlenerek monte edilmesi gerektiðini vurguladý. Turanlý, þunlarý kaydetti: ’’Evlerde en fazla yangýn mutfakta çýkýyor, ancak ölüme sebebiyet veren yangýnlar çoðunlukla gece fiþe takýlý bulunan ýsýtma cihazlarýndan kaynaklanýyor. Mutfakta ocakta unutulan yemek, doðal gaz ya da likit petrol gazý (LPG) kullanýlan hatlardaki kaçaðýn meydana getirdiði yangýnlarla sýklýkla karþýlaþýyoruz. Doðal gaz ya da LPG tüplerinin mutfak cihazlarýna giden hatlarý periyodik olarak kontrol edilmelidir. Bu kontrol alevle deðil köpükle yapýlmalýdýr.’’
Fidanlar topraklabuluþtu MERSÝN’ÝN merkez ilçesi Toroslar’da, ‘Orman Haftasý’ kutlama faaliyetleri kapsamýnda 33 bin metrekarelik bir alanda toplam 500 adet fidanýn toprakla buluþturulduðu bildirildi. Çaðdaþkent Lisesi ile Sosyal Bilimler Lisesi tarafýndan ortaklaþa organize edilen fidan dikim törenine, Toroslar Belediye Baþkaný Hamit Tuna, Halkkent Mahalle Muhtarý Evliya Yüksel’in yaný sýra kamu kurum ve kuruluþ temsilcileriyle çok sayýda öðrenci katýldý. Burada konuþan Hamit Tuna, Toroslar’ý ‘yeþil ilçe’ konumuna dönüþtürmek için çaba sarf ettiklerini belirterek, bu noktada da baþlatýlan çalýþmalar kapsamýnda son 6 yýllýk zaman diliminde yeþil alan miktarýný 56 bin metrekareden 400 bin metrekareye ulaþtýrdýklarýný anlattý. Konuþmalarýn ardýndan Tüm Muhtarlar Derneði Mersin Þubesi adýna Çukurova Mahalle Muhtarý Muzaffer Filiz, katký ve desteklerden dolayý Belediye Baþkaný Hamit Tuna’ya, Halkkent Mahalle Muhtarý Evliya Yüksel de Toroslar Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Ýbrahim Erdinç’e bir teþekkür plaketi takdim etti. Daha sonra Hamit Tuna, beraberindeki diðer protokol üyeleriyle öðrencilerle birlikte meþe palamudu ve fýstýk çamýndan oluþan toplam 500 fidanýn dikimini gerçekleþtirdi. Mersin / iha
TUNCELÝ’DE, 4.0 büyüklüðünde deprem meydana geldi. Boðaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araþtýrma Enstitüsü’nden edinilen bilgiye göre, saat 23.13’te, merkez üssü Tunceli’nin Çemiþgezek ilçesi Akçapýnar olan, 4.0 büyüklüðünde sarsýntý kaydedildi. Tunceli il merkezi ve Elazýð’da da hissedilen hafif þiddetli depremden korkan vatandaþlar, evlerinden dýþarý çýktý. Öte yandan Kayseri’nin Bünyan, Yahyalý ve merkez Melikgazi ilçelerinde farklý saatlerde deprem meydana geldi. Boðaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araþtýrma Enstitüsü’nden alýnan bilgiye göre, dün saat 17.34 sýralarýnda Melikgazi ilçesi Gesi mahallesinde 3.1, saat 17.56’da Bünyan ilçesinde 2.9, gece saat 01.02 sýralarýnda ise Yahyalý ilçesinde 2.8 büyüklüðünde deprem kaydedildi. Depremde, can ve mal kaybý olmadýðý öðrenildi. Tunceli - Kayseri / aa - iha
Hýrsýzlýk için çýktýðý çatýdan düþerek öldü
Yangýn battaniyesinin her evde bulundurulmasý tavsiye ediliyor.
niye bile alevin üzerine atýldýðýnda yangýn söndürülebilir, ancak vatandaþlardan yangýnla mücadelenin ciddî, profesyonellik gerektiren bir iþ olduðunu bilerek hareket etmelerini, itfaiye görevlisi gibi davranmamalarýný istiyoruz. Öncelikle gerekli önlemleri almalarýný bekliyoruz. Vatandaþlarýmýza önerebileceðimiz son derece ekonomik çözümlerden birisi de her mutfakta yangýn battaniyesi bulundurulmasýdýr. Yangýn battaniyeleri geç tutuþtuðundan söndürme iþleminde etkilidirler. 35-40 TL arasýnda maliyeti olan bu battaniyelerin her evde bulunmasý önemli bir tedbirdir ve küçük mutfak yangýnlarýnýn daha erken kontrol edilmesi açýsýndan son derece önemlidir.’’ Kocaeli / aa
Tunceli ve Kayseri’de hafif þiddetli depremler
Mersin'in merkez ilçesi Toroslar'da 500 fidan toprakla buluþtu. Fidan dikimine katýlan Toroslar Belediye Baþkaný Hamit Tuna, Toroslarý yeþil bir ilçe haline getireceklerini söyledi. FOTOÐRAF: ÝHA
SAMSUN’DA eski Yaprak Tütün Ýþletme Merkezi’nin çatýsýndaki yaðmur oluklarýný sökmeye çalýþtýðý sýrada dengesini kaybederek düþen kiþi öldü. Edinilen bilgiye göre, adalet sarayý yapýmý için Adalet Bakanlýðý’na devredilen Kýlýçdede Mahallesi’ndeki eski Yaprak Tütün Ýþletme Merkezi’nin çatýsýna çýkan Serhan Ay (29) ile kardeþi Selçuk Ay (22), çatýdaki metal yaðmur oluklarýný sökmeye çalýþtýklarý sýrada aðabey Serhan Ay, dengesini kaybederek yaklaþýk 6 metre yüksekten beton zemine düþtü. Aðabeyinin baþýndan ve aðzýndan kan geldiðini gören Selçuk Ay, durumu telefonla polise bildirdi. Olay yerine giden polis ve saðlýk ekipleri, Serhan Ay’ýn öldüðünü tesbit etti. Yapýlan inceleme sonrasýnda Serhan Ay’ýn cesedi otopsi yapýlmak üzere Samsun Mehmet Aydýn Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi morguna kaldýrýldý. Selçuk Ay, gözaltýna alýndý. Samsun / aa
Ýþçiler eylem yaptý, gazeteciler darbedildi SAKARYA’NIN Arifiye ilçesinde maaþlarýný alamadýklarý gerekçesiyle çalýþtýklarý iþ yerinin bahçesindeki elektrik direðine çýkan iki iþçi, polisin çabasýyla ikna edilirken olayý görüntülemek isteyen iki muhabir bir iþ yeri çalýþaný tarafýndan darbedildi. Edinilen bilgiye göre, Fatih Mahallesi Fatih Caddesi’nde Recep Çam’a ait vagon tamir atölyesinde çalýþan Cevdet Yýldýz ve Rýdvan Dinç, maaþlarýný alamadýklarý gerekçesiyle iþ yerinin bahçesindeki elektrik direðine çýktý. 10 bin TL’yi bulan alacaklarýnýn ödenmemesi durumunda intihar edeceklerini belirten iþçiler, polisin ve yakýnlarýnýn çabasýyla eylemi sonlandýrdý. Olay sonrasý fenalýk geçiren Yýldýz’a ilkyardým ekipleri müdahale etti. Bu arada, atölyede ustabaþý olarak çalýþtýðý öðrenilen Suat Yýldýz, görüntü almak isteyen Ýhlas Haber Ajansý (ÝHA) muhabiri Metin Demir ve Cihan Haber Ajansý muhabiri Duran Savaþ’ý yumrukla darbetti. Gazeteciler, polisin olaya seyirci kaldýðýný belirterek tepki gösterdi. Hafif þekilde yaralanan muhabirler Demir ve Savaþ, Arifiye Ýlçe Emniyet Müdürlüðüne giderek Yýldýz’dan þikâyetçi oldu. Gazetecilerin þikâyeti üzerine Yýldýz gözaltýna alýndý. Arifiye / aa
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/20/2010
3:30 PM
Page 1
7
DÜNYA
YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
ABD, nüfusunu sayacak AMERÝKA Birleþik Devletleri’nde 2010 Nüfus sayýmý için ön hazýrlýklar baþladý. Evlere gönderilen nüfus sayýmý 2010 formlarýný sadece ABD vatandaþlarý deðil, ABD’de yaþayan herkes dolduruyor. Türk-Amerikan Birlikleri Derneði’nin (ATAA) baþlattýðý giriþim ile 2000 yýlýndaki sayým ile belirlenen 170 bin Türk raka mýnýn çok daha yüksek bir seviyeye ulaþmasý bekleniyor. ATAA Baskaný Günay Evinch, “9. soruya herkesi Türk yazmaya teþvik ettik. Kampanyamýz hem yerel kuruluþlar sayesinde ilerliyor, hem de merkezimiz Washington DC’den hal kýmýza destek veriyo-
rum. Tahminlere göre 500 bin kiþiyiz” dedi. 2010 yýlý nüfus sayýmýnýn neden bu kadar yüksek bir rakam ile sonuçlanacaðý konusunda ise Evinch, “Bu sefer sayýnýn daha yüksek çýkacaðýný düþünüyoruz, çünkü Say-Türk kampanyasýna Azeriler de katýlýyor, Kýrýmlý Türkler de katýlýyor, Türkmenler katýlýyor, Bal kanlardan, Kafkaslardan, Orta Doðu ve Orta Asya’dan kiþiler Türk olarak yazýyor. Ýsterseniz Azerî Türkü yazýn, isterseniz Turkish yazýn. Federal Devlet ile yaptýðýmýz anlaþmaya göre o dört harf i yazýnca Türk olarak sayacaklar” dedi. Washington / iha
Obama’dan Ýran’a Nevruz mesajý:
Obama, geçen Nevruz'da Ýran'a 'taze bir baþlangýç' teklifinde bulunmuþtu.
Diyalog teklifimiz geçerli ABD Baþkaný Barack Obama, yönetiminin Tahran’a yönelik diplomatik temas ve diyalog teklifinin hala geçerli olduðunu söyledi. Obama, geçen yýl Nevruz Bayramý’nda yayýmladýðý video mesajýnda Ýran’la “taze bir baþlangýç” teklifinde bu lunmasýndan tam bir yýl sonra, yine ay ný vesileyle yayýmlanan mesajýnda, Tahran’a diyalog ve diplomasi teklifini yineledi. Beyaz Saray tarafýndan, internet si tesinde Farsça altyazýyla yayýmlanan videoda Obama, ül kesinin Tahran’la diploma tik diyalog teklifinin hâlâ geçerli olduðunu, ancak Ýran hükümetinin izolasyonu seçtiðini belirtti. Obama, “ABD’nin, her bir insanoðlunun haysiyetine ve Ýranlýlarýn haklarýný kul lanabilecekleri, küresel ekonomiye tam biçimde katýla -
bilecekleri ve ül ke sýnýrlarý ötesinde eðitim ve kültürel deðiþimler yoluyla dünyayý zenginleþtirebilecekleri bir geleceðe inandýðýný” dile getirdi. “(Ýran’a yönelik) kapsamlý diplomatik temas ve diyalog teklifimiz masada duruyor” ifadesini kul lanan Obama, “ancak geçen yýlýn akýþý içinde, Ýran hükümetinin kendisini izole etmeyi seçtiðini ve daha iyi bir gelecek yerine kendi kendini baltalayacak biçimde geçmiþe odaklandýðýný” kaydetti. Ül kesinin Ýran hükümetiyle arasýndaki farklýlýklara raðmen, Ýran hal ký i çin “daha umutlu” bir geleceðe baðlý olduðunu bildiren Obama, “Ýran hükümetinin sorumlu tutulmasý için uluslar arasý toplumla birlikte çalýþýyoruz, çünkü onlar uluslar arasý yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddetti” dedi. Washington / aa
HABERLER
Pekin’de kum fýrtýnasý
ÇÝN'DE etkili olan þiddetli kum fýrtýnalarý, ül kenin iç kesimlerindeki çölden tonlarca kumu baþþehir Pekin’e taþýdý. Pekin, sarý sisle kaplanýrken, yetkililer havanýn kalitesini ‘zararlý’ olarak duyurdu. Pekin’de etkili olan kum fýrtýnasý hayatý olumsuz etkiliyor. Pekinliler evlerinden dýþarý çýkmaya çekinirken, buna cesaret edenler de yüzlerini kapatmak zorunda kalýyor. Baþþehri kaplayan ince sarý toz bulutu, sokaklarda yürüyen insanlarýn ayak izlerini arkasýnda býrakacak kalýnlýða ulaþtý. Pekin Hava Tahmini Bürosu, hava kalitesinin nadir olarak belirtilen ‘5’ veya zararlý olarak açýklarken, havanýn sabah egzersizleri için uygun olmadýðý uyarýsýnda bulundu. Kum fýrtýnasýnýn Pekin’de gece saatlerinden itibaren etkili olduðu bildirildi. Tonlarca kum taþýyan fýrtýnanýn güney doðuya doðru ilerlediði belirtiliyor. Ül kenin kuzeyindeki Changping eyaletinde ise rüzgâr hýzýnýn saatte 100 kilometreye ulaþtýðý kaydedildi. Pekin / cihan
Yunanistan’da 67 kaçak göçmen yakalandý
YUNANÝSTAN'DA, ül keye yasadýþý yol lardan girdikleri belirlenen 67 göçmen yakalandý. Atina haber ajansý ANA, kaçak göçmenlerden 58’inin, Sisam (Samos) adasýna 2 deniz mili uzaklýkta plastik botla karaya ulaþmaya çalýþýrken yakalandýðýný duyurdu. Kaçaklarýn, bölgede devriye gezen sahil güvenliðe ait bir helikopter tarafýndan tesbit edildiði ve aralarýnda bulunan, insan taciri olduðu belirlenen 17 yaþýndaki kiþinin gözaltýna alýndýðý kaydedildi. Atina / aa
Atina’da bomba patladý
YUNANÝSTAN'IN baþþehri Atina’da Pakistanlýlar cemaati lideri Enver Ýkbal’in evinin bulunduðu binada patlama meydana geldi. Yunan basýný, Patisia semtinde Patmos caddesindeki binanýn giriþ bölümüne býrakýlan el yapýmý zaman ayarlý bombanýn saat 02.00 sularýnda patladýðýný duyurdu. Patlama öncesinde kimliði belirsiz bir kiþinin, Elefterotipia gazetesini arayarak bomba ihbarýnda bulunmasý üzerine, polisin çevrede güvenlik tedbirleri aldýðý, saldýrýnýn can kaybýna yol açmadýðý kaydedildi. Olayla ilgili terörle mücadele ekiplerinin soruþturma baþlattýðý belirtildi. Atina / aa
Filipinler Dýþiþleri Bakaný, Türkiye’ye geliyor
FÝLÝPÝNLER Dýþiþleri Bakaný Alberto Romulo, 23 Mart 2010 tarihin de Türkiye’ye çalýþma ziyaretinde bu lunacaktýr. Filipinler Dýþiþleri Bakaný Romulo, temaslarý çerçevesinde Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu ile görüþecek. Romulo - Davutoðlu gö rüþmesinde, ikili iliþkilerin yaný sýra, uluslar arasý kuruluþlarda iþbirliði ve Filipinler’in Ýslâm Konferansý Örgü tü’ne (ÝKÖ) gözlemci üyelik baþvuru su konularýnýn masaya yatýrýlacaðý belirtiliyor. Ýstanbul / cihan
Doðu Türkistan’ýn kapýlarý dünyaya açýlsýn ÝSTANBUL'DA düzenlenen Doðu Türkistan Sempozyumu yurt içinden ve yurt dýþýndan bir çok önemli ismi bir araya getirdi. Sempozyuma Türkiye’de yaþayan Doðu Türkistan vatandaþlarýndan da yoðun katýlým oldu. Sempozyumda Çin’in Doðu Türkistan’ý dünyaya açmasý ve insan haklarý ihlâllerine son vermesi istendi. Aralarýnda ÝHH Ýnsanî Yardým Vakfý’nýn da bulunduðu Ýstanbul Barýþ Platformu tarafýndan düzenlenen Doðu Türkistan Sempozyumu Zeytinburnu Sanat ve Kültür Merkezi’nde baþladý. Sempozyum Türkiye’deki Doðu Türkistanlýlarý bir araya getirdi. Yerel kýyafetleriyle sempozyuma katýlan bazý Uygur kadýnlarýn, Doðu Türkistan’daki katliâmlarý anlatan fotoðraflara bakarken gözyaþý dökmesi dikkat çekti. Sempozyuma farklý ülkelerden gelen Doðu
Türkistan kökenli akademisyenler katýldý. Sempozyumun açýlýþ konuþmasýný ÝHH Genel Baþkaný Bülent Yýldýrým yaptý. Yýldýrým, Doðu Türkistan’da yaþanan baskýlarý ve insan haklarý ihlâllerini dünyaya duyurmak için böyle bir sempozyum düzenlediklerini ifade etti. Yýldýrým, “Biz Çin’in Doðu Türkistan’ýn kapýlarýný dünyaya açmasýný, aktivistlerin, sivil toplum kuruluþlarýnýn, insan haklarý kuruluþlarýnýn bölgeye gidip durumu yerinde incelemesini istiyoruz. Doðu Türkistan’da bizim bilmediðimiz çok katliâmlar, iþkenceler yaþandý. Biz bunlarý artýk bilmek istiyoruz. Buradaki insan haklarý ihlâlleri artýk bitsin diyoruz. Müslüman Uygur Türklerinin insanca yaþamasýný talep ediyoruz. Ve buradan BM’ye, ÝKT’ye ve Arap Birliði’ne çaðrýda bulunuyoruz" dedi. Ýstanbul- Yeni Asya
Putin: ABD ile iliþkilerde temel deðiþime ihtiyaç var ABD DIÞÝÞLERÝ BAKANI HILLARY CLINTON ÝLE GÖRÜÞTÜ. MOSKOVA’DA temaslarda bulunan ABD Dýþiþleri Bakaný Hil lary Clinton, Rusya Baþbakaný Vladimir Putin’le Novo Ogoryova’daki devlet rezidansýnda biraraya geldi. Putin, görüþmede Rusya-ABD iliþkilerinde sýcak geliþmelerin yaþandýðýný, ancak bunun yeterli olmadýðýný söyledi. Rusya Baþbakaný’na göre, ikili iliþkilerde temel deðiþime ihtiyaç var.Açýk ve þeffaf bir þekilde konularýn müzakere edildiði görüþmede Putin, “ABD yönetiminin inisiyatifi ile baþlayan ve iki tarafýn da katkýlarý ile geliþen ‘iliþkilerde yeni bir sayfa açma politikasý’ olumlu geliþmeler saðladý. Ancak ikili iliþkilerde temel bakýþ açýlarýnda deðiþime ihtiyaç var” þeklinde konuþtu. Görüþmeden bilgi aktaran kaynaklar, Putin’in hangi konularda deðiþiklik teklif ettiði ile ilgili detay vermedi.
DTÖ ÜYELÝK SÝTEMÝ ÝKÝ ülke iliþkilerinde önemli bir sorunun 17 yýldýr bir türlü sonuçlanmayan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeliði olduðuna iþaret eden Putin, “Üç konu üzerinde sorun kaldý. Gerçekte bunlar ne Rusya ne de Amerikan ekonomileri için temel problem oluþturmuyor” eleþtirisini yaptý. Clinton da cevabýnda Rusya’nýn DTÖ üyeliði sürecini desteklediklerini ve hükümet toplantýlarýnda da konunun ele alýndýðýna dikkat çekti. Putin ve Clinton’ýn görüþmede Ýran’ýn nükleer programý, Ortadoðu sorunu, Afganistan, füze kalkaný ve nükleer silâhlarda indirim anlaþmasý ile ilgili konularý ele aldýklarý kaydediliyor. Ýran’a yaptýrým konusuna yeþil ýþýk yakmayan Putin, Bu þehr þehrindeki nükleer santral inþaatýnýn da yaz döneminde aktif hale getirileceðini açýkladý. Putin, füze kalkaný sisteminin, nükleer silâhlarda indirim anlaþmasý ile iliþkili hale getirilmesini savunuyor. Clinton, Moskova temaslarý çerçevesinde Rusya Devlet Baþkaný Dmitri Medvedev ve Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov’la da ikili görüþmeler gerçekleþtirdi. Clinton, Cuma günü Ortadoðu sorunun çözümü ile ilgili toplanan ‘Ortadoðu Dörtlüsü’ zirvesinde de yer aldý. Moskova / cihan
Sýrbistan, Balkan zirvesine katýlmýyor
Sýrbistan Devlet Baþkaný Boris Tadiç
SIRBÝSTAN, Slovenya’da yapýlan Balkan zirvesine katýlmayý reddetti. Sýrbistan Devlet Baþkaný Boris Tadiç, Slovenya’da bugün Batý Balkan ülkelerinin liderleriyle yapýlacak zirveye, Kosova’nýn dâvet edilmesini protesto etmek amacýyla katýlmama kararý aldýklarýný açýkladý. Slovenya ve Hýrvatistan tarafýndan organize edilen zirvede, Yugoslavya’nýn daðýlmasýndan sonra ilk kez bütün Balkan ülkelerinin liderlerinin bir araya getirilmesi amaçlanýyordu. Zirvede, ortak hedef olan AB üyeliði için Balkan ülkelerinin birbirlerine ne þekilde yardým edecekleri konusunun ele alýnmasýnýn beklendiði belirtildi. Slovenya, 2004 yýlýnda AB üyesi olmuþtu. Brdo Pri Kranju / aa
ÝKT Genel Sekreteri Prof. Ekmeleddin Ýhsanoðlu
Pakistan’ýn en büyük ödülü Ýhsanoðlu’na ÝSLÂM Konferansý Teþkilâtý (ÝKT) Genel Sekreteri Prof. Ekmeleddin Ýhsanoðlu’na, Pakistan’ýn en büyük ödülü olan ‘Pakistan Hilâli’ verilecek. Pakistan’ýn Baðýmsýzlýk Günü olan 23 Mart tarihinde Devlet Baþkaný Asýf Ali Zerdari tarafýndan Ýhsanoðlu’na takdim edilecek ödül ayný zamanda ülkenin en yüksek sivil unvaný özelliðini de taþýyor. Genel Sekreter Ýhsanoðlu’nun Pakistan ile olan kadim dostluðu ve özellikle Keþmir sorunundaki uluslar arasý çabalarý sonucunda bu ödüle lâyýk görüldüðü açýklandý. Pakistan Baþkanlýk sarayýnda yapýlacak ödül verme törenine birçok yabancý temsilci ile birlikte önemli bir izleyici kitlesinin de katýlmasý bekleniyor. ÝKT Genel Sekreter Ýhsanoðlu’na daha önce de önemli unvanlar takdim edilmiþti. Malezya’da en yüksek unvan olan Tan Sri unvaný takdim edilen ÝKT Genel Sekreteri, ayrýca Türkiye Devlet Üstün Hizmet Madalyasý, Ürdün Birinci Derece Ýstiklâl Madalyasý, ÝKT Þeref ve Liyakat Sertifikasý ve Mýsýr Cumhuriyeti Sanat ve Kültür Niþaný ile ödüllendirilmiþti. Cidde / cihan
Otuz sekiz bin yürek Allah! Allah! dedi KÖRFEZ MEKTUBU
SUNA DURMAZ durmazsuna@yahoo.com / durmaz36@hotmail.com
uhari’de yer alan bir Hadis-i Kudsi’de Allah Teâla þöyle buyuruyor: “Ben kulumun Bana olan zannýnýn yanýndayým. Beni andýðýnda hatýrladýðýnda, Ben onun yanýndayým. Beni içerisinde anarsa hatýrlarsa, Ben de onu içerimde anarým. Eðer beni topluluk içerisinde anarsa, Ben de onu onlardan daha hayýrlý bir topluluk içerisinde anarým. Eðer bana bir karýþ yaklaþýrsa, Ben ona bir kol yaklaþýrým. Eðer bana bir kol yaklaþýrsa, Ben ona bir kulaç yaklaþýrým. Eðer bana yürüyerek gelirse, Ben ona koþarak gelirim”. Türkiye’nin her tarafýnda etkin konferanslar düzenleyen “Namaz Gönüllüleri Platformu” gibi Kuveyt’te de iman, namaz ve güzel ahlâkla ilgili paneller ve konferanslar düzenleyen gönüllü teþekküler var. Bu teþekküllerden biri olan “Rikaz” hareketini bir yazýmýza konu edinmiþ, hareketin faaliyetlerinden bahsetmiþtik. Kuveyt’te baþlayýp diðer Körfez ülkelerine kadar yayýlan Rikaz hareketi; insanlarý Ýslâm’a, iyiliðe ve güzelliðe dâvet etme konusunda teknolojiden istifade ederek eskilerin “usûl ed-Da’ve” dedikleri “Dine çaðrý Yöntemleri”n de yeni bir çýðýr açtý. Bir baþarý diðer baþarýlarý doðurur kaidesince, Rikaz hareketinin dâvet konusundaki baþarýlarý istikbaldeki baþarýlara da zemin hazýrlamýþ oldu. Bu baþarýlardan biri, Kuveytli genç imam Miþâri el- Harrâz’ýn Kuveyt tarihinde bir ilk diye kabul edilen 38 bin kiþinin katýldýðý “Allah’la beraber olmak” adlý konferansýdýr. Yukarýdaki Hadisi Kudsi’de müjdelenen mutluluðu yakalamak isteyen kadýn-erkek, çoluk-çocuk 38 bin Kuveytli, Miþâri el-Harrâz’ýn Mescidi’l Kebîr de yaptýðý konferansa katýldý. Konferans sonunda kýlýnan yatsý namazýný deðerlendiren katýlýmcýlarýn % 95 i “Kýldýðým yatsý namazý hayatýmda kýldýðým en tatlý yatsý namazýydý” dediler.. Her hayrýn baþý ihlâstýr. Ýhlâsý tam elde eden baþarýlarýda elde eder. Kiþi islâh iþine kendi nefsiyle baþlamasý lâzým; nefsini terbiye eden baþkalarýný da terbiye edebilir. Ýþte bu düsturlarla hareket eden Miþâri el-Harrâz, halkýn ve basýnýn gösterdikleri yüksek ilgi dolayýsýyla, Kuveyt Evkaf Bakanlýðýnýn tekrar edilmesini istediði konferansýn tarihçesini 17 Mart 2010 tarihli Kuveyt elVatan gazetesine anlatmýþ. “Ýki arkadaþla beraber yaptýðýmýz ‘Namazdan nasýl lezzet alabiliriz? Huþu rýzýktýr; ona nasýl ulaþabiliriz?’ seri sohbetleri sonunda hayatýmýzda bir takým deðiþikliklerin olduðunu gözlemledik. Sohbet yakýn arkadaþlarýmýzýn katýlýmýyla geniþleyip 15 kiþiye ulaþtý. Onlar da ayný duygularý hissetmeye baþladýlar. Halka daha da geniþleyip 80 kiþiye ulaþýnca, bu tatlý duygularý daha çok insan hissetsin istedik. Kadýn erkek akrabalarýmýzýn katýlýmýyla 800 kiþiye ulaþtýk. Sohbeti duyan katýldý, duyan katýldý derken 3000 kiþi oldu. Yerimiz dar olduðundan bu kadar insana ayný anda ders yapmak zor olacaktý. Bu yüzden yakýnýmýzda bulunan spor salonuyla anlaþtýk. Sohbeti büyük ekranlar vasýtasýyla spor salonuna taþýdýk. Ýki kiþiyle baþlayan sohbet halakamýz 6000 kiþiye ulaþtý Altý bin katýlýmcý olduðunu duyan Evkaf Bakanlýðý ayný konferansýn Mescid-i Kebir de yapýlmasýný istedi. Hamd olsun 38 bin kiþiye ulaþtýk. Bir televizyon kanalý aracýlýðýyla Allahla beraber olma hazzýný daha büyük kitlelere taþýmak istedik. Bu fikrimizi MBC televizyonuna teklif ettik. Yapýlan anket sonucunda bizim programýmýzýn dizi filmlerden daha fazla izlendiði ortaya çýktý. Konferansýn þöhreti diðer Körfez ülkelerine de ulaþtý. Dubai hükümetinden almýþ olduðumuz teklif üzerine orada yaptýðýmýz konferansa da 20 binden fazla kiþi katýldý.” Miþâri el-Harrâz televizyon programlarýndan elde edilen gelirin nasýl deðerlendirileceði sorusuna da þöyle cevap vermiþ: “Yýllardýr fakirlere somut bir yardým yapmayaý hayal ederdim. Babamýn ve dedemin tavsiyesi üzerine televizyon programlarýndan elde edilen gelirler fakirlere daðýtýlacak.” Ýnsanoðlu âciz ve zayýf olarak yaratýlmýþ. Bu zayýflýðýndan dolayý kolaylýkla günah iþleyebiliyor. Günah iþledikçe, ibadetlerde huþû denilen o güzel nimeti çoðu zaman yakalayamýyor maalesef. Bu yüzden, Rabbimizle beraber olmanýn tatlý duygularýný yakalamak için iman hakikatlerini anlatan derslerden uzak kalmamalýyýz. Zâriyât Sûresi 55. âyette “Sen yine de öðüt ver; çünkü öðüt mü'minlere fayda verir” diye buyruluyor. Ýmanî konularýn iþlendiði toplu dersler ve konferanslar bizler için birer nasihattýrlar. Âyette de belirtildiði gibi nasihatta bizler için büyük fayda var.
B
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/20/2010
2:19 PM
Page 1
8
RÖPORTAJ YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
ve süt ürünleri tüketimimiz geliþmiþ ülkelerden çok düþük.
MUSTAFA GÖKMEN mgokmen@yeniasya.com.tr
Grubunuzu tanýyabilir miyiz? Hangi amaçla kuruldunuz? Çið süt fiyatlarýný dibe vurduðu günlerde diðer çið süt üreticileriyle google’dan bir internet sitesi kurduk. Bu site aracýlýðý ile çið süt üreticileri, damýzlýk üreticileri, süt ve süt ürünleri tüketicileri ile haberleþmeye baþladýk. Sitemize bu sektörü tanýyan çeþitli bilim adamlarý daha önceden yayýnladýklarý veya yeni telif ettikleri makaleleri göndermekte. Süt sanayicilerine, tüketici derneklerine, tüketicilere, Tarým Bakanlýðý’mýza sesimizi, çýðlýðýmýzý duyurmaya çalýþýyoruz. Gerçek zaðlýklý gýdaya ulaþma arzusunda olan STK ve kiþiler bizi dinlemeye baþladý. Bir dernek veya resmen kurulmuþ bir STK deðil, internet ortamýnda bir araya gelmiþ çið süt üreticileri ve süt ürünleri tüketicileri internet grubuyuz. Adana’nýn Ceyhan ilçesinde çiftçiyim. 82 yaþýndaki babam çiftçilik yapýyordu. Onunda teþvikiyle 20 inekle 2007 yýlýndan itibaren çið süt üretimine baþladým. 2007 yýlýndan beri yaptýðým çið süt üreticiliðinden beþ kuruþ para kazanamýyorum. Çifçilikten gelen diðer gelirlerimizle iþletmemizi ayakta tutuyoruz. Biz sadaka istemiyoruz. Sabit bir taban fiyatý istiyoruz. Çið süt fiyatlarý yem fiyatlarý ile olan kazanç paritesi göz ününde bulundurularak sabitlenmeli. Bir kilo yem fiyatý 0,6 TL’dir. 0,6 TL’den çið süt satan üretici zarardadýr.
n n SEK'in yenide rek, özelleþtirile te lir be i in ið ild ðunu kaydetti. safýna terk ed 3-4 firmanýn in yli gerisinde oldu ndan sektörün ülkelerin bir ha dý iþ ar m in liþ in ge es in ilm in K'in özelleþtir ki süt tüketim nat, Türkiye'de ý düzenleyen SE t, süt piyasasýn dikkat çeken Ka na na Ka ðu r du pa ol ý Ça ü að i Sözcüs el besin kayn Çið Süt Üreticiler ekten sonra tem edi. Sütün ekm ist ý ýn as lm ru ku
Zarar ettiðiniz iþe neden devam ediyorsunuz? Geçtiðimiz yýlda çið süt fiyatlarý dibe vurduðunda “zararýn neresinden dönsek kârdýr” deyip 4000 TL’ye aldýðýmýz mavi sertifikalý inekleri 1500 TL’den satacaktým. 82 yaþýndaki babamý kýramadým. “Ýnsan yitiðini kaybettiði yerde arar, sabret” dedi. Ülkemizde 1-3 inek sayýsýna sahip insan sayýsýnýn 800 bini geçtiðini ve bunlarýn temsilcisi olmadýðýný biliyoruz. 1-4 inek sayýsýna sahip bu kiþiler çið süt ve hayvancýlýk desteklerinden yararlanamadýklarý gibi Damýzlýk Sýðýr Üreticileri Birliðine maalesef üye olamamaktadýrlar. Ýþte bu sessiz çoðunluðun, çið süt üreticisinin ve süt ve süt tüketicilerinin, kendimizi grup olarak sözcüleri addetmekteyiz. Çiftçiden çið süt alým fiyatlarýný kim belirliyor? Çiftçiden alým fiyatlarýný 4 firma belirlemektedir. Bu dört firma ambalajlamýþ süt ve süt ürünleri pazarýnýn yüzde 60’ýna sahiptir. Fiyatlarý dibe indiren de olmasý gereken seviyeye getiren de bunlardýr. Son aylarda 0,85 TL’lere getirilen fiyatlar yine bu firmalarýn alt taþeronlarý (toplayýcýlarý) tarafýndan Çukurova’da (Adana, Mersin, Osmaniye) 04 Þubat 2010’da 0,7 TL’den 0,6 TL’ ye indirildi. Akabinde Konya’nýn Ereðli ilçesinde ve arkasýndan Konya’nýn tamamýnda uygulanmaya baþlandý. Burdur’da yapýlan çið süt alým ihalesinde, üreticilere Konya ve Çukurova’daki düþen fiyatlar emsal gösterilmiþtir. “Kötü emsal, emsal olamaz” kuralý olsa da çið süt üreticileri ejderhalarýn elindedir. Piyasadaki süt ve süt ürünü ambalajlarý sizce saðlýklý mý? Tüketicinin gerçek süt satýn alabilme imkâný maalesef yoktur. Süt tozununsüt vesüt ürünlerindekullanýlmasý bir gerçek iken, hiçbir tüketici süt ve süt ürünleri ambalajlarýnýn üzerinde “süt tozu kullanýlmýþtýr” yazýsýný göremez. Tüketicilerin de toplandýðý sitemiz üyelerince Tarým Bakanlýðý’na paketlerin üzerine ‘süt to-
t ü s ‘ a r a l l Oku n i s l i r i t e g ’ i saat
Niçin yeterince süt ve süt ürünleri tüketmiyoruz? Bunun nedeni süt ve süt ürünlerinin tüketiminin medya kanalýyla yeterince tanýtýlýp teþvik edilmemesidir. Tanýtanlar da ambalaj reklâmýný ön plana çýkartmaktalar. Son günlerde izlediðimiz “28 kova süte bedel” reklâmlarý da menfi bir propagandadýr. Süt sanayicilerimiz maalesef bu reklâma itiraz etmiyorlar. Biz de diyoruz ki “28 kova süte bedel gýda” gerçek gýda olamaz. 1960’lý yýllarda biz hergün köyümüzde süt içip yoðurt tüketirken öðrenim yaptýðýmýz ilkokulda süt tozundan süt yapýlýp öðrencilere daðýtýlýrdý. Þimdi yine tüm ilköðretim okullarýmýzýn hiç olmazsa birinci sýnýflarýna süt veya ayran daðýtýlmalý. Öðretmenlerin öðrencilerine o daðýtým günlerinde 10 dakika süt ve süt ürünlerinin faydalarý konusunda bilgi vermeleri saðlanabilir. “Okullara süt kampanyasý” hayata geçirilmeli. Yoðurtta katký maddeleri kullandýðý iddialarý var. Bu doðru mu? Dünyaya ismini bizim verdiðimiz yoðurtaki eski lezzet kalmadý. Ambalajlardaki yoðurtlarý duvara fýrlatsak neredeyse tamamý duvara yapýþacak vaziyette. Eski yoðurdumuzu sanayicilerimizden, Ulusal Gýda Kodeks komisyonundan geri istiyoruz. Bunu isteyenlerin sayýsý ülkemizde az da deðil! O içindeki yeþil su kalmadý. O yeþil su bizim ninelerimizden öðrendiðimiz kadarýyla, safra kesemizi temizlemekte, böbreðimizdeki taþlarý eritmekte olduðuna—bilmem doðru bilmem yanlýþ— inanýrdýk. Nanobakteriyi Mars’ta NASA uzmanlarý buldu. NASA’dan habersiz dünya’da bulan da bir Türk bilim kadýnýmýz olan Neva Çiftçioðlu’dur. Çiftçioðlu, insanlarýmýzda böbrek taþlarýnýn, safra kesesi taþlarýn ve kalplere takýlan sten (yüzük)leri týkayan unsurun nanobakteri olduðunu ispatladý. Bu buluþ önemli. Ülkemizin bilim adamlarýna iyi bir ödev verirsek baþaracaklarýna eminim. Ödev vermez isek; “Benim oðlum bina okur, döner döner yine okur” deriz. Üniversitelerimiz araþtýrma yapmýyor deriz!
APAR KAÇ Ü S Ü C Z Ö S U ÝLERÝ GRUB ÝC T E K GERÝSÝNÜ T K Ý O R Ç E L ÝN N R Ü E L R E Ü K T L GELÝÞMÝÞ Ü Ý SÜT VE SÜ R ÝN E ÝN ÝL ÝC ÝM T T E E R K Ü Ü T T LI” DEDÝ. Ý Ü A R E M L IL N T ÇÝÐ S Ü A R L Ü Þ A T B Ü I S E SÜT VE MPANYAS NAT, TÜRKÝYE’D ÝRTEREK, “OKULLARA SÜT KA BEL sanayicisinin çið süt üreticisinden satýn aldýðý fiyat ise DE OLDUÐUNU zundan imal edilmiþtir’ ve/veya ‘çið sütten imal edilmiþtir’ yazýlarýnýn okunaklý bir þekilde yazýlmasý için talepte bulunduk. Bakanlýk cevabýnda bize, “öneriniz Ulusal Gýda Kodeks Komisyonu’na iletilecek ve Teblið çalýþmalarýnda deðerlendirilecektir” denildi. Sanayici sözcülerinin tepkileri ise þöyle oldu: “Süttozu kullanýmý sanki ürünlerin kalitesini bozan ve mutlaka belirtilmesi gereken bir hata gibi sunulmasý tüketiciyi yanlýþ yönlendirir. Olmayan kaygýlarý arttýrýr!” þeklinde oldu. Biz de, “Süt tozu, süt ürünlerinin kalitesini bozan bir ürün deðil ise Ulusal Kodeks’in amir hükmüne niçin sanayicileriniz uymamaktadýr? Sanayiciler, “süt tozu kullanmýyoruz” diyor. Öyle ise bu ülkeye geçtiðimiz yýl AB’nin dampingli süt tozunu ithal edip kullanan kim? Ürünlerinde süt tozu kullanan, bunu ambalajýna yazmak zorunda! Biz ne satýn aldýðýmýzý, neye para verdiðimizi bilmek istiyoruz. Perakende açýk sütün ABD ve Avustralya’da olduðu gibi 5 litrelik cam kavanozlarda, belirlenecek disiplin içinde günübirlik satýþýna izin verilmeli. Gerçek besin deðerine tüketicilerimizin ulaþmasýnýn önü açýlmalý. Ulusal Gýda Kodeksi’nin ve Türk Standartlarý Enstitüsü’nün týpatýp kabul ettiði Avrupa Birliði EN 1186-1-15 standardýna göre ambalajlardaki PE’in (Polyetilen) gýdaya geçiþi “Kabul edilebilir” orandadýr. Bu “kabul edilebilir” oranýn bize izah edilmesi lâzým. Biz tüketiciler olarak SAYDAM CAM ambalajýn gýdaya geçiþinin 0 (Sýfýr) olduðunu bilmekteyiz. Gýdada saydam cam ambalaj kullanan sanayicilerimize burada teþekkür ediyorum. Saydam olmayan camlarda da yine gýdaya camdaki boyanýn o standart dahilinde geçit verdiði söyleniyor. Süt tozu ile çið süt arasýnda ne gibi bir iliþki var? Çið süt fiyatý düþük iken süt tozu teþviki verilerek fiyatlarýn belirli bir seviyede oturmasý hedefleniyor. Tarým Bakanlýðý 30 Nisan 2009’da bir teblið yayýnlayarak süt tozu teþviki olarak 30 trilyonu süt tozu fabrikalarýna kullandýracaðýný açýkladý. Tarýmsal Üretim ve Geliþtirme (TÜGEM) Genel Müdürlüðü’ne sorduðumuzda bu teþvikin iç piyasada kullanýlan süt tozlarýnda deðil, ihracatta kullandýrýlýdýðýný bilgisini aldýk. Geçen yýl verilen teþvik bize göre amacýna ulaþmamýþtýr. Ama Bakanlýðýn resmî görüþüne göre amacýna ulaþýlmýþtýr. Bu yýl da süt tozu tebliði þayet yayýnlanacaksa, Dahilde Ýþleme Rejimi (DÝR) çerçevesinde istenecek belgeler arasýnda satýþ belgelerinin yaný sýra Gümrük Çýkýþ Beyannameleri’nin (GÇB) istenmesi ve bu beyannamelerin doðruluðunun Tarým Bakanlýðý’nca doðrudan ilgili Gümrük Kapýsýndan teyidinin alýnmasý gerekmektedir. Süt ürünlerini iþleyen teknoloji nasýl? Sütte kalitede bozulma oluyor mu? Ülkemizde ve dünyada süt ve süt sanayisini oluþturan teknoloji ISIL ÝÞLEM’e göre konumlandýrýlmýþ-
týr. Çið süt üreticisinin aleyhine olacaðý gerekçesiyle baþka teknolojilerin düþünülmesine fýrsat verilmemiþtir. ISIL ÝÞLEM teknolojisi, kim ne derse desin süt ve süt ürünlerinin gerçek besin deðerinden kayba sebep olmaktadýr. Ürünler daha alt deðerlerde tüketiciye ulaþmaktadýr. Bu konudaki iddiamýzý destekleyen, çeþitli bilim adamlarýmýzýn makaleleri elimizde mevcuttur. Çið sütün üretim yerlerinde frozen (þoklama veya dondurma) tekniðinin araþtýrýlmasý için hem çið süt üreten, hem de süt teknolojisi bölümüne sahip ziraat fakültelerimize görev verilmelidir. Bunu fakültelerimizin mikrobiyoloji, gýda mühendisliði, soðutma-iklimlendirme ilmini bir araya getirilerek bunu doðru bir istem bulacaklarýna inanýyorum. Açýk sütler sizce, iddia edildiði gibi saðlýksýz mý? Ülkemizin halen ambalajlanmamýþ perakende açýk sütü miktarý yüzde 40’dýr. Perakende açýk sütün fiyatý Adana’da 1 TL- 1,25 arasýndadýr. Süt ve süt ürünleri
0,6 TL’dir. Kutu ambalaj üreticileri, TV’lerde “en saðlýklý süt kutu süttür” reklâmýný yapýyor. Ancak vatandaþýmýz sütü hem fiyat paritesinden, hem de gerçek besin deðerine inanmadýðý için paket sütü tercih etmiyor ya da az tercih ediyor. Tüketici perakende açýk sütü tenceresinde kaynatarak, hem süt olarak, hem de yoðurt ve ayran yapýmýnda kullanmaktalar. “Açýk perakende süt saðlýksýzdýr!” diyenler 4 milyon civarýnda nüfusun, kendi ürettiði çið sütü satýp, yerine kutu sütü satýn almalarýný beklemesin. Toplum olarak yeterince süt ve süt ürünleri tüketiyor muyuz? Süt ve süt ürünleri dünyada ekmekten sonra insan hayatýnda ikinci stratejik ürün olarak kabul edilmektedir. Hayat kaynaðýmýzdýr. Babam 82 yaþýnda halen köydeki tereyaðýný yufka ekmeðin içine dürüm yapýp yemektedir. Süt ve süt ürünleri bebeklerimizin, çocuklarýmýzýn, gençlerimizin olmazsa olmaz besin kaynaðýdýr. Biz millet olarak sütten daha ziyade yoðurt ve ayran tüketiriz. Ayrýca son yýllarda kefir de yaygýnlaþýyor. Toplam süt
Süt piyasasýný düzenleyen denetleyen SEK özelleþti. Yerini hangi kurum aldý? Çið süt üreticisinin çið sütü satmýyorum deme þansý yok. Süt sanayicisinin, çið sütü almýyorum deme þansý var. Süt sanayicisinin elinde iki sopa vardýr. Birincisi süt tozu, ikincisi rekabet kuralýna aykýrý toplantýlarla, yapýlan fiyat anlaþmalarý. Çið süt fiyatlarýnýn olmasý gereken seviyede olmasý hayvancýlýðýmýzýn dinamosudur. Çið süt fiyatýný süt sanayicilerimiz karþýsýnda koruyacak tek kurum SEK (Süt Endüstrisi Kurumu) idi. Bu kurum özellleþtirildi. Yanlýþtan dönmek ayýp deðildir.... Hayvancýlýkta palyatif tedbirler yerine kalýcý tedbirler alýnmalý. Ekmeðin (tahýlýn) sahibi TMO, ama ikinci öneme sahip süt ve süt ürünlerinin sahibi yok. Büyükþehir Belediyelerimiz fýrýncýlýk yapýyor. Buna kimse dudak bükmüyor. Süt ve süt ürünleri ise ekmekten sonra Türk halkýnýn ikinci öneme sahip bir besin kaynaðýdýr. Bu besinin kurtlar sofrasýndan alýnmasý SEK‘in yeniden kurulmasý ile mümkün olacaktýr. Süt konseyi fiyat konusunda düzenleme yapamýyor. Maalesef Süt Konseyi iþlevsiz!
Vatandaþa at eti yedirmek isteyen sahtekârlar var
Basýnda sýkça gördüðümüz at-eþek eti haberlerine ne diyorsunuz? At ve eþeði yaþlanýnca sahipleri her zaman satar. Ne et fiyatlarýnýn fýrladýðý, ne de et fiyatlarýnýn eski seviyelerinde olduðunda sahipleri at ve eþeðin eceliyle ölümünü beklemez. At ve eþek et fiyatlarýnýn düþük olduðu zamanlarda da alýnýp satýlan bir metaýdýr. Bu güne kadar da at ve eþekler kesilip et olarak pazara sunulmaktaydý! Et fiyatlarý arttýðýnda þehir zabýtasýnýn ve polisin at ve eþek, hatta kesilmiþ karkas et nakli dikkatlerinde olduðu için yakalanýp medyaya konu olmuþtur. At ve eþek eti, etin bir deðeri olduðu için geçmiþte de et fiyatlarý arttýðýnda da sahtekârlarýn daima müracaat kapýsý olmuþtur. Yani et fiyatý 5 TL olsa bile at ve eþeðin etini sahtekârlar piyasaya sürmeye devam edeceklerdir.
Hayvancýlýk süt iliþkisi nasýl? Verilen desteklemeler yeterli mi? Hayvancýlýk yatýrýmlarýna verilen destekler ülkemizin sosyal tedbirleri göz önüne almaktan oldukça uzaktýr. Ülkemizde 1-3 inek sayýsýna sahip iþletme sahibi 800 bini aþan aile var. Bunlarýn toplam nüfusu 4 ile çarparsak 3 milyonu geçmektedir. Hükümet bu nüfusun aile reislerini ve en çok hayvana sahip bu kitleyi hayvancýlýk desteklerinden mahrum býrakmýþtýr. Bu aile reisleri hem ailesi için süt ve süt ürününü kendi üretmekte ve artanýný da süt toplayýcýlarýna satmaktadýr. Veya peynir, tereyað yapýp kasabasýnda, köyünde ineði olmayanlara satmaktadýr. Bu aileler, ilköðretime, hatta üniversiteye gönderdiði çocuðuna da harçlýk yetiþtirmeye uðraþmaktadýr. Küçük ve büyükbaþ hayvan üretiminin can damarý o hayvanlardan alýnan çið sütün fiyatýdýr. Çið sütün fiyatýný olmasý gereken seviyelerde tutmazsanýz, canlý hayvanlarý besletemezsiniz. Sýnýr komþularýmýzdan kaçak canlý hayvan geçiþleri yetersiz gelmeye baþlar. Bir de komþu ülkelerdeki artan fiyatlarla kaçakçýlýk tersine dönerse bugünkü sýkýntý yaþanýr... Yýllarca Arap ülke-
lerine canlý kuzu olmasý gereken yaþýn altýnda ihraç edilirse bu duruma gelinir. 5 adet ve yukarý sayýdaki iþletmeye sahip olanlar geçtiðimiz yýl süt ineklerinden bir çoðunu kasaba göndermek zorunda kaldý. 1-3 inek sayýsýna sahip olup da desteklemelerden yararlanmayanlarýn ineklerini kasaba göndermeme sebebi; ürettiði süt, yoðurt, peynir, tereyaðýný ayný zamanda ailesinin besin kaynaðý olarak gördüðü içindir. Çið süt fiyatlarýndaki sarsýntýlara da bu tür küçük iþletmeler bu yüzden dayanýklýdýr. Hayvancýlýðýmýzýn halen ayakta oluþunu da bu kesime borçluyuz. Çünkü bu kesim sayýsal olarak da en çok hayvan sayýsýna sahiptir. Çið sütü de üreten, besi hayvanýný da üreten Damýzlýk Sýðýr yetiþtiriciliðidir. Onlarýn buzaðýsýný besletecek çið sütün fiyatýdýr. Tarým Kredi destekleri konusunda neler söylemek istersiniz? Tarým Kredi Kooperatifleri Merkez Birliði çiftçiyi, ülkemiz hayvancýlýðýný çok düþünüyorsa, parasý da çok ise elini taþýn altýna sokmasý gerekir. Tarým Kredinin damýzlýk düveleri getirir getirmez çifçiye satmasý çiftçi için risklidir. Getirilecek hayvanlar kesin yol yorgunudur. Hayvanlar gebe ise yolda nakliyenin getireceði düþük doðum riski fazladýr. Dýþ ülkeden gelecek damýzlýk hayvanlarda belirli bir süre iklim uyumsuzluðu da söz konusudur. Ýþte Tarým Kredi bu tür riskleri çiftçinin sýrtýna yükleyerek para kazanmak istiyor. Tarým Kredi, ülkemiz damýzlýk sýðýr yetiþtiricilerine, çifçilerimize katkýda bulunmak istiyorsa kendilerine þu projeyi sunabiliriz: Tarým Ýþletmeleri Genel Müdürlüðü’ne (TÝGEM) baðlý Devlet Üretme Çiftlikleri’nin damýzlýk hayvan yetiþtiriciliði için alt yapýsý müsaittir. Arazisi mevcuttur. Yem bitkileri ve damýzlýk hayvan yetiþtiriciliði tecrübesi ve bu iþler için yetiþmiþ mükemmel personeli de var. Finansmaný ve Mülkiyeti Tarým Kredi’ye ait olmak üzere belirli sayýda örneðin 10 bin gibi damýzlýk düveler yurdýþýndan getirilebilir. Getirilen bu canlý hayvanlar 24 saat TÝGEM’in veterinerlerinin gözetiminde olacaðý için çiftçiye direkt satýldýðýnda oluþacak
riskler hemen hemen yok edilmiþ olur. Gelen düveler birer doðum yaptýklarýnda buzaðýsýz olarak süt saðýlýr inek halinde ilk doðumu geride býrakmýþ ve gebe vaziyette çiftçiye satýlabilir. Çiftçi de aldýðý hayvanýn kaç litre süt verdiðini, iklime uyum saðlamýþ olduðunu bilerek alýr. Devlet Üretme Çiftliði’nde kalan diþi buzaðýlar damýzlýða býrakýlýr, erkekleri de hedeflenen canlý aðýrlýða ulaþýnca satýlýr. Damýzlýk yetiþtirmek hassas bir iþtir. Ýthal edilen hayvanlarýn riskini hemen çiftçiye yükleme hevesinden vazgeçip, bir kaç yýl bu riski Tarým Kredi, kendi sýrtýnda taþýmalý, sonra damýzlýklarý çiftçiye teslim etmelidir. Bir baþka projede ülkemizin çið süt piyasasýný düþüren kartellere karþý süt ve süt ürünleri fabrikalarýný kurmasýdýr. TÝGEM zarar ediyor deniliyordu. Zarar eden bir kuruluþla Tarým Kredi Kooperatifleri Merkez Birliði niçin böyle bir damýzlýk üretim prejesi yapsýn? TÝGEM’in ülkemiz sathýna daðýlmýþ bir çok Devlet Üretme Çiftliði vardýr. Bu çiftliklerden bazýlarý geçtiðimiz yýllarda bir iki iþletmesinin zarar etme sebebi kuraklýktý. Meselâ Ceylanpýnar (Þanlýurfa) Devlet Üretme Çiftliðinin bütün arazilerinde evvelki yýl kuraklýktan bir tutam yeþil ot bile yeþermedi. Çiftçilerde zarar etti. Ceylanpýnar da zarar etti. Çiftçiler kuraklýk sebebiyle parasal desteklerini aldý. TÝGEM bir kamu kuruluþu olduðu için destekleme alamadý. Kuraklýk olmasa da TÝGEM, ne iyi tarým uygulamalarý, ne mazot desteði, ne ürün desteði ne de hayvancýlýk desteði alamamakta. Mevcut iktidar TÝGEM’e destek olmaya karar verdi. TÝGEM‘in eleþtirilecek yaný var ise o da personel politikasý olmalýdýr. Özelleþtirme rüzgârýndan payýný almaya ramak kalan TÝGEM bu konuda kendisine çekidüzen verdiðini izlemekteyiz. Tarým Kredi, çiftçiyi yakmadan para da kazanmak istiyorsa TÝGEM ile beraber Devler Üretme Çiftlikleri’nde damýzlýk üretim ve çiftçiye söylediðimiz çerçevede satma projesine girmelidir.
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/20/2010
3:39 PM
Page 1
9
MAKALE
YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
Tefekkür dersleri FIKIH GÜNLÜÐÜ SÜLEYMAN KÖSMENE fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info 0 505 648 52 50
Merve Haným: “Mesnevî-i Nûriye’deki þu cümleleri izah eder misiniz: 1- ‘Sen bazý vecihlerden fenaya gittiðin zaman Hâlýký Rahmaný Rahim’in ilminde, meþhudunda, malûmunda baki kalmaklýðýn senin bekan için kâfîdir’ (s. 206) 2- ‘Hem de, âfâkî tefekkür, dipsiz denize benziyor, sahili yoktur; içine dalma boðulursun.’ (s. 125)” 1- “Sen bazý vecihlerden fenâya gittiðin zaman Hâlýký Rahmâný Rahîm’in ilminde, meþhûdunda, mâlûmunda bâkî kalmaklýðýn senin bekân için kâf îdir”1 Ýnsan fânîdir. Dünya hemen her bakýmýndan insaný yiyip söndürmeye hazýr bir potansiyele sahiptir. Üzerindeki fenâ damgasý insaný durmadan hýrpalamaktadýr. Ýnsan âcizdir, yalnýzdýr, kimsesizdir. Oysa “Al lah’a Îmân” gibi bir güç aðý ve kudret baðý insanýn yaný baþýnda hazýr durmaktadýr. Ýnsan el verdiðinde elinden tutacak, gönül verdiðinde gönlünü sonsuz þekilde kavrayacak bu îmân aydýnlýðý kendisine þah damarýndan daha yakýndýr. Ýnsan bir tek yöneliþle, tek bir niyetle, hâlis bir teveccühle, katýksýz bir samimiyetle bu devâsâ aydýnlýða kavuþabilir ve artýk fenâ rüzgârlarýnýn can yakýcý darbesine mâruz kalmaktan kurtulabilir. Aksi takdirde, geleceðin yokluk, ölüm ve ayrýlýk taþlarýyla örülü yol larý, insaný her gün yýkmakta, her gün soldurmakta, her gün bitirmekte, her gün ölmeden öldürmektedir. Varlýktan kopma düþüncesi dayanýlmaz bir keder halinde insanoðlunun her gün gözünü karartmakta, her gün yüreðini yakmaktadýr. Oysa insan îmânda ne yüksek varlýk olduðunu, Allah’a yöneliþte ne sonsuz hayat müjdesi gizlendiðini, Al lah’ýn rýzâsýnda ne eriþilmez saadet bulunduðunu bir bilse, bir bilse, bir bilse... Hiç îmâna karþý öyle kayýtsýz kalabilir mi? Hiç Al lah’a karþý böyle duyarsýz davranabilir mi? Hiç Al lah’ýn emirlerine karþý böyle umursamaz olabilir mi? Hiç Al lah’ýn rahmetine karþý böyle ilgisiz bulunabilir mi? Öyle ki ölümle insan fenâya, yok olmaya, mahv olmaya, çürümeye, erimeye, bozulmaya, daðýlmaya gitmiyor. Ölüm hiçbir þekilde daðýlmak ve bozulmak deðildir. Dünyadan ayrýlmak hiçbir biçimde yok olmak ve mahv olmak deðildir. Unutmamalýdýr ki insan cisim itibariyle her sene deðiþmekte, her sene baþkalaþmakta, her sene vücudunun yapý taþý olan hücrelerini bir yandan atarken, diðer yandan tazelemektedir. Bu bir yok oluþ süreci deðil, bir yenilenmek ve tâzelenmek sürecidir. Yaratýlýþ faaliyetinin devam ediþidir. Kudretin insaný ilmek ilmek iþlemesi ve yeni hayatlara mazhar kýlmasýdýr. Bir gün gelip vücud elbisesi birdenbire ruhumuzdan boþanýrsa veya ruhumuz bir et ve kemik kafesten ibâret olan cisim yuvasýndan çýkar giderse, yani ölüm dediðimiz þey baþýmýza gelirse biz yok mu olacaðýz? Fenâ mý bulacaðýz? Cismimizin çürüyüp daðýlmasý bizim de daðýlmamýz, çürümemiz ve hayatý terk etmemiz demek mi olacak? Yoksa hayat yeni bir tarz ve biçimde devam mý edecek? Ýþte Üstad Bedîüzzaman Hazretleri bu sorulara cevap veriyor. Diyor ki: Sen bazý yönlerden fenâya gittiðin zaman, Hâlýký Rahmâný Rahîm’in ilminde, görüþünde, bilgisinde yok oluyor deðilsin, fenâ buluyor deðilsin. Al lah’ýn ilminde ve görüþünde var olman ve bunu îmân cihetiyle hissetmen, sana varlýk ve bekâ olarak yeter. Nitekim, Hâlýký Rahmâný Rahîm ezelî ilim Sahibidir, ezelî görüþ ve bilgi Sahibidir. Bundandýr ki, insana ebediyeti ve bekâyý vaad etmiþtir. 2- “Hem de, âfâkî tefekkür, dipsiz denize benziyor, sahili yoktur; içine dalma, boðulursun”2 Âfâkî tefekkürden maksat, insanýn dýþ dünyaya, yani tabiata, dünyanýn yapýsýna, yýldýzlarýn þekline ve þartlarýna, zerrelerin ve kürelerin özel liklerine, yani kâinâtýn maddî olarak varlýðýna çokça dalmasý ve kendini unutmasý; kendini ve iç dünyasýný ihmal ettiði için dýþ dünyadaki bulgularýný inanç dünyasýyla birleþtirmeksizin kuru bir bilgi yýðýný haline getirmesidir. Ýnsan bütün dýþ bilgilerini îmânýyla ve Tevhid inancýyla birleþtirmelidir. Al lah’ýn isimlerinin bir bütün olarak tecel lî ettiðini görmeli ve îmân etmelidir. Üstad Hazretlerinin bir diðer ifâdesiyle, Kadîr ve Hâlýk isimlerinin tecel lîlerini inkâr edemediði için gören, fakat bu tecel lîleri Alîm ismiyle birleþtiremeyen, yani bu tecel lîlerin arkasýnda bilen bir yaratýcý olduðu hakîkatine îmân etmeyen insan, gaflet ve dalâlet bataklýðýna düþer.3 Daha çok iç âlemine dönen, kendisini tanýmaya gayret eden, dýþ âlemden aldýðý bilgileri kalbî tefek kürüyle birleþtiren ve doðru yorumlayan insan ise, Al lah’ýn varlýðý ve birliði inancýný rahatlýkla kavrar. Aksi takdirde dýþ âlemdeki çokluklar ve daðýnýk bilgiler insanýn fikrini daðýtacak, insana evham verecek, enâniyetini ve benlik duygusunu kalýnlaþtýracak ve gafletine kuvvet verecektir. Bu çið ve kuru bilgiler tabiat bataklýðýna düþmesini kolaylaþtýracaktýr. Ýþte insaný dalâlete götüren çokluk yolu budur. Dipnotlar: 1- Mesnevî-i Nûriye, s. 206. 2- Mesnevî-i Nûriye, s. 125. 3- Sözler, s. 301.
Þefkat Kahramanlarý
(9)
Fatma Aydoðdu Ural SATIR ARASI YASEMÝN GÜLEÇYÜZ yasemin@yeniasya.com.tr
Risâle-i Nur’dan Sözler kitabýný Ankara’da Lâtin harfleriyle türlü zorluklar içinde basýlmasýnda büyük emekleri geçen merhum Atýf Ural’ýn kýymetli eþi. Bizim Aile dergisinin Mart 1995 sayýsýnda Kastamonu Nur Talebelerinden Saniye Çolakgil ile yaptýðýmýz bir röportaj yayýnlamýþtýk. Atýf Ural ile ilgili bölüm üzerine kendisinden bazý dokümanlar ve bir mektup gelmiþ, bu þekilde tanýþmýþtýk. Üstad Hazretlerinin Mustafa Sungur Aðabeye yazdýrdýðý Osmanlýca mektup da gönderdiði dokümanlardan biriydi. Atýf Ural ile hatýralarýný büyük bir muhabbet ve hürmetle sýk sýk anlatan rahmetli babam bu mektubu Lâtin harflerine hemen çevirmiþ ve derginin Aðustos 1995 sayýsýnda yayýnlamýþtýk. Þefkat Kahramanlarý dizisine baþladýðýmýzda kendisiyle tekrar görüþtük. Aþaðýda okuyacaðýnýz hatýralar kendisinin kaleme alýp gönderdiði bir çalýþma. Deðerli kýzý Binnur ve damadý Mehmet Beye yardýmlarý için teþekkür ediyoruz…
Bediüzzaman deðil mi?” diye sormuþ. Ötekiler de “Ta kendisi!” demiþler. O adam “Yahu biz ne yapýyoruz, bu zat bize selâm verdi!” diyerek kadehini yere vurup kýrmýþ. Ötekiler de kadehlerini atmýþlar ve tövbe ederek bir daha içmemiþler. Üstadýn kaldýðý evin altýnda oturan Hacer Teyze de ona yardýmcý olabilmek için Üstad Hazretlerine gidip çamaþýrlarýný istermiþ. Üstad Hazretleri vermek istemezmiþ, ama Hacer Teyze yalvararak, alýr yýkarmýþ. Bu hatýralarýný bize sevinerek anlatýrdý. Hacý Zehra Teyze (Kastamonu’da ona âþýk Zehra derlerdi) bize sýk sýk gelir, Üstad Hazretlerini anlatýrdý: “Mahþer günü Peygamberimiz (asm) sancaðýný açacak, Üstadýmýz Hazretleri de sancaðýný açacak, bütün Nurcular o sancaðýn altýnda olarak
Hatýralarým… 1935 doðumluyum… Çocukluðumun bir kýsmý Kastamonu’nun kazasý Daday’da geçti. Üstad Hazretlerini de ilk orada duymuþ ve çok hayret etmiþtim. Büyüklerimiz aralarýnda konuþuyorlardý: “Kastamonu’da mübarek bir zat varmýþ, evinin kapýsýnda bekleyen kiþilere görüþmek istemediði için görünmeden çýkar gidermiþ.” Ben 10 yaþlarýnda iken babam Kastamonu’ya tayin oldu. Üstad Hazretleri ise 2 sene önce Denizli’ye nakledilmiþti. Babam Üstad HazretBabam Üstad Hazretlerinden lerinden çok bahsederdi. çok bahsederdi. Okulda iken Okulda iken Bediüzzaman Hazretleri babamlara ders verirmiþ. “Öyle Bediüzzaman Hazretleri heybetli, öyle azametli duruþu vardý babamlara ders verirmiþ. “Öyle ki, hele hele gözlerine hiç bakamazheybetli, öyle azametli duruþu dýk” diye anlatýrdý. Üstad Hazretleri Kastamonu’da vardý ki, hele hele gözlerine hiç ekseri günler daðlara gidermiþ. Bir bakamazdýk” diye anlatýrdý. ablamýz anlatýrdý: Daða giderken o ablamýzýn okuduðu ilkokulun önünden geçermiþ. Öðretmenleri “Çocuklar taþ toplayýn atýn þu deliye!” diye Üstadý taþlattýrýrmýþ. Ablamýz ise Peygamber sancaðýnýn altýnda toplanaÜstadý kesinlikle taþlayamazmýþ. O ise cak” derdi. Ben çok duygulanýrdým. Üstad Hazretleri Kastamonu’da iken, “Taþ atan elleriniz ekmek tutsun!” diye baþýna þapka giymiyor diye valiye þikâyet dualar edermiþ. Seneler geçmiþ o ablamýz ediyorlar. Vali hemen Üstadý çaðýrtýyor. merak etmiþ, Üstadýn dua ettiði çocuklarý Üstadla yalnýz kalýnca, sarýðý çýkarýp þapka araþtýrmýþ. Hepsinin de ellerinin ekmek giymesi gerektiðini söylüyor. Üstad öyle tuttuðunu hayýrlý kiþiler olduklarýný öðrenmiþ. O öðretmen ise emekli olduktan hiddetleniyor ki gözleri þimþekler çakarak sonra delirmiþ. Çarþýlarda münasebetsiz iþaret parmaðýný valiye doðru uzatarak “Mithat Mithat, bu sarýk bu baþla beraber davranýþlarla herkese rezil olmuþ. Bediüzzaman Hazretleri yine bir gün çýkar” diyor boynunu göstererek. Vali öyle daða giderken bakmýþ 3-5 adam oturmuþ bir dehþete kapýlýyor ki, “Alýn götürün bu içki içiyorlar. Önlerinden geçerken dönüp adamý!” diye bar bar baðýrýyor. Mehmet Feyzi Efendi de Üstad Hazretonlara selâm vermiþ. Ýçlerinden biri, “Bu
‘‘
GÜN GÜN TARÝH
leri gibi Karadað’a giderdi. Bazen yolda bir atýn yularýný tutan bir genç ve atýn üzerinde baþý sarýlý mübarek bir zata rastlýyordum. Sonradan öðrendim ki, adý Mehmet Feyzi evliyadan çok mübarek biriymiþ.
Kardeþimle birlikte Nurlara yöneldik… Kardeþim Mehmet Günay çok yaramaz bir çocuktu. Hemen hemen her gün babama þikâyet gelirdi. “Hakim Bey, bugün sizin çocuk bisiklet üzerinde ve bir kamyonun arkasýndan tutmuþ gidiyordu” tarzýnda. Bir baþka gün bisikletle dere kenarýndaki parmaklýklara çarpýp dereye düþmüþ. Bir gün de kapýyý çabuk açamadýðýmýz için kapýyý öyle yumruklamýþ ki, kapýnýn üzerindeki geyik boynuzu baþýna düþmüþ, kanlar içinde hastaneye yetiþtirdik. Annem (Hikmet Günay) çok dindar bir kadýndý. Aþýk Zehra Teyze sýk sýk annemi görmeye gelirdi. Bir gün annem Zehra Teyzeye, “Bu oðlumun hali ne olacak, bu çocuk nasýl uslanacak?” diye üzüntüsünü anlatmýþ. O da, “Sen onu Mehmet Feyzi Efendiye gönder, bak nasýl deðiþecek” demiþ. Kardeþim iki arkadaþý ile Mehmet Feyzi Hazretlerine gittiler ve bir daha ayrýlamadýlar. Risâle-i Nur, Arapça ve Farsça dersi aldýlar. Günler geçti kardeþim bambaþka bir insan oldu. Evimizin üst katýnda tek bir oda vardý. Onun odasý oldu. Baþýnda sarýðý ve cübbesiyle namazýný orda kýlar, o iki arkadaþý ile orda otururlardý. Mehmet Feyzi Efendiden aldýðý Nur derslerini eve gelince bize tekrarlardý. Ondan iþittiðim ilk ders Haþir Bahsi idi ve beni çok etkilemiþti. Çünkü cahil olduðumdan öldükten sonra diriliþi bir türlü çözemiyordum. Her baharda aðaçlarýn, nebatlarýn canlandýðýný gördüðüm halde Haþire bir misal olduðu hiç aklýma gelmiyordu. Kardeþim ve iki arkadaþý liseyi bitirdikten sonra iki sene Mehmet Feyzi Efendiden devamlý ders aldýlar. Bu arada aklýma takýlan meseleleri kardeþim vasýtasýyla Feyzi Efendiye sorduruyordum. Bir seferinde üç sual sormuþtum. Kardeþim gittiðinde bakmýþ, baþka yerlerden gelen zatlara ders yapýyor. Çünkü baþka þehirlerden de ziyaretine gelen çok olurdu. Döndüðünde kardeþim, “Abla kapýyý açtýðýmda baktým ziyaretçileri var ve Mehmet Efendi onlara ders yapýyor. Hemen kapýnýn yanýna oturdum sualleri bir türlü soramýyordum, ama o ders arasýnda 1. ve 2. suallere cevap verdi ve bakisine yarýn devam ederiz Ýnþallah” dediðini söyledi. Daha sonra kardeþim ve iki arkadaþý yüksek tahsil için Üstad Hazretlerine sormaya gitmiþler. Üstad, “Ankara’daki abilerinize sorun!” demiþ. Onlar da Ankara’daki abilere sormuþlar. Atýf Bey, “þimdiki aklým olsa idi öðretmenliði tercih ederdim” demiþ. En sonunda Ýlahiyat’ta karar kýldýlar ve Ýlahiyat’a kayýt oldular. Ulucanlardaki dersanede kalýyorlardý ve Sözler’in ilk Lâtin alfabesiyle basýlmasýnda çok emekleri vardýr. Geceleri 1-2 saat uyuyup kalkýyorlarmýþ. Hizmet geri kalmasýn diye baþlarýnýn altýna kalýn bir þey koyuyorlarmýþ. Sözler’in ilk baskýsýný Üstad Hazretlerine götürdüklerinde, Üstad çok sevinmiþ ve dualar etmiþ. Sözler’in ilk baskýsýnda, “Neþreden Hukuk Fakültesi talebesi Atýf Ural” yazýlýdýr. -Devamý Haftaya-
Turhan Celkan
turhancelkan@hotmail.com
Dünyalýk makam-mevki, þan ve þöhretler
ÝSTÝKAMET HÜSEYÝN GÜLTEKÝN GSM: (0505) 284 32 40
“Ýnsanda, ekseriyet itibarýyla hubb-u cah denilen hýrs-ý þöhret ve hodfüruþluk ve þanü þeref denilen riyakârane halklara görünmek ve nazar-ý ammede mevki sahibi olmaya, ehl-i dünyanýn her ferdinde cüz’i-külli arzu vardýr.” (Mektubat, S. 401) akam-mevki tutkunu olmak, þan-þeref, þöhret meftunu olmak, insanlarýn medih ve övgülerini beklemek... Riyakârane hep önde görünme iþtiyakýnda bulunmak... Hepsi de insaný tarýk-ý Hak’tan alýkoyacak çirkin alýþkanlýklar. Tehlikeli tuzaklar, çýkmaz sokaklar... Dünyalýk insanlarda bu gibi çirkin hasletlerin bulunmasý bel ki kabul edilebilir. Dünya için çalýþan, dünyayý hedef ittihaz eden insanlar için böyle hoþ olmayan hal ler bel ki geçerli olabilir. Geçici bu dünya getirmeyen ötesini düþünmeyen, ahireti hiç hatýra getirmeyen insanlar için de böyle kötü ve sonu nedamet olan huylarýn müptelâsý olmak belki normal karþýlanabilir. Ama asýl olan ahiret yurdunu düþünen ve orasý için çalýþýp çabalayan insanlar için... Bu dünyanýn fani ve geçiciliðini bilen; kalýcý ve ebedî hayatýn geleceðini düþünen insanlar i çin. Bu dünyaya, ahiret hayatýný kazanmak için geldiklerini, bundan ötesinin boþ ve malayani meþgaleler olduðunun farkýnda olan insanlar için... Evet böyle düþünen ve buna göre hayatlarýný tanzim eden insanlar için, bu dünyaya bakan makam-mevkilerin, þan-ü þereflerin, iltifat ve taktirlerin bir kýymet-i harbiyesi olur mu? Bir kýymet-i harbiyesinin olmadýðýný bildiðimiz bu çirkin his ve duygularýn bir çok ahlâk-ý seyyienin menþei olduðunu; ehl-i dini dâvâsýndan vazgeçirip, yoldan çýkarmak için, ehl-i dalâletin mü'minlerin bu damarýndan istifade etmeye çalýþtýklarýna Bediüzzaman iþaret ediyor ve bu konuda ehl-i dine ikaz ve ciddî uyarýlarda bulunuyor. Yine Bediüzzaman, insanlarda bulunan hýrs-ý þöhret, makam-mevki düþkünlüðü gibi alýþkanlýklarýn her insan için zayýf bir damar olduðuna dikkatleri çekiyor, bu gibi tuzaklara karþý talebelerinin dikkatli olmalarý gerektiðini ifade buyuruyor. Bu tuzak ve aldatma plânlarýna dikkatleri çeken Bediüzzaman tedbir ve çare noktasýn da da þöyle diyor: “Evvela rýza-ý Ýlâhî ve ilti fat-ý Rahmanî ve kabul-i Rabbanî öyle bir makamdýr ki, insanlarýn teveccühü ve istihsaný, ona nisbeten bir zerre hükmündedir. Eðer o teveccüh-ü rahmet varsa yeter. Ýnsanlarýn teveccühü, o teveccüh-ü rahmetin inikasý ve gölgesi olmak cihetiyle makbuldur; yoksa arzu edecek bir þey deðildir. Çünkü kabir kapýsýnda söner, beþ para etmez.” (Mektubat, s.401) Görülüyor ki kabir kapýsýnda sönen ve beþ paraya deðmeyen dünyalýk makam ve mevkiler, þan ve þerefler hemen her insan için tehlikeli olmakla beraber, bil hassa bir kudsî dâvâya gönül veren insanlar için daha da ciddî bir tehlikedir. Böyle ulvî bir dâvânýn hadimleri için asýl olan rýza-i Ýlâhi, Ýltifat-ý Rahmanî ve kabul-u Rabbanî olmalý. Ýnsanlarýn dünyaya bakan takdir ve iltifatlarýnýn zararlý olduðunu aklýndan çýkarmamalý. Bu noktada Ýmam-ý Gazali’nin de þöyle bir tesbiti var: “Toplum hayatýnda yaþanan huzursuzluklarýn temel sebeplerinden biri ola rak, mevki tutkusu ve dolayýsýyla insanýn bencil arzularýný gerçekleþtirme meylidir.” Makam-mevki tutkusunun altýnda yatan asýl gayenin “bencil lik meylinin” olduðuna iþaret eden Gazali; “Mevki elde etme ihtirasýnda olan kiþi, sahip olduðu veya sahip olduðunu zannettiði ya da öyle gördüðü meziyetler dolayýsýyla kendisi hakkýnda hayranlýk uyandýrarak hayranlarýný kendine baðlar. Hürleri kendine köle yapar” diyor. Þan-þöhret, makam-mevki ihtirasý içinde bulunmanýn beraberinde getirdiði ciddî tehlikeleri çok iyi fark eden Bediüzzaman’ýn, kendine sunulan o cazip makam-mevkileri, o köþkleri, saraylarý niçin tereddüt etmeden reddettiðini bugün daha iyi biliyoruz. Efendimizin (a.s.m.); “Ýleride sizler idareci liðe çok düþkün olacaksýnýz, fakat ahirette bundan dolayý piþmanlýk duyacaksýnýz” ikazýný nazara almalý, bil hassa ehl-i din için günümüzdeki makam-mevkilerin, ahirette piþmanlýklara sebep olacaðýný unutmamalýyýz.
M
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/20/2010
12:53 PM
Page 1
10
KÜLTÜR-SANAT YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
“Okuma oraný düþtükçe, vak'a sayýsý artar”
Halil Uslu cezaevinde konferans verdi
BÝR BAÞKA AÇIDAN S. BAHATTÝN YAÞAR
syasar33@yahoo.com
T kitap Þanlýurfa þubesinde okuyucularýmýzla buluþtuk. Doðrusu üç kitabýmýz olmasýna raðmen, ilk kez bir imza programýmýz oluyordu. Okuyucu yazar buluþmasýný da ilk kez bu kadar sýcak yaþýyorduk. Geçtiðimiz hafta Cumartesi günü NT kitap maðazasýndaki imza programýmýzda ilginç enstantaneler vardý. Daha çok camiamýzýn dýþýndaki insanlarla yaptýðýmýz bu imza programýnda, halkýn nabzýný tutma, birbirinden farklý sosyal hayattan kesitler görme imkâný buluyorduk. Öðrenci, öðretmen, esnaf, memur, asgarî ücretle çalýþan, büro elemaný gibi farklý sýnýflardan okuyucularýn, hayatý nasýl yaþadýklarý dikkatimi çekti. Orta yaþlardaki hanýmefendinin soru soruþ tarzý ve aramýzda geçen diyalog görülmeye deðerdi. -Bu kitap ne anlatýyor, bana anlatýr mýsýnýz? -Hayatýn pozitif penceresine dikkatleri çekiyor. -Ya yaþananlarda pozitif bir durum yoksa?! -Böyle bir þey olamaz. Yaþananlardaki pozitifliði görememek, perdeleri çekmek demektir. Pozitifliði görememek, insanýn pozitiflik programýný bozmasý demektir. Programý kullanamamak, kullanamayan için geçerli bir durumdur. Ýþte bu kitap, pozitif perdeyi aralayanlardandýr. -O zaman imzalayýn lütfen! Mailinizi falan da yazýn! -Ýlginize teþekkürler. *** Oduncular pazarý esnaflarýndan olan Demirpençe, Taký ve Varlýk soyadýný taþýyan beyefendilerin imzalattýklarý kitaplarýn ilginç bir özelliði vardý. Bu imzalatýlan kitaplar ablalara, aðabeylere, kardeþlere ve esnaf arkadaþlarýna hediye ediliyordu. Konum bu da deðil, asýl dikkat çekmek istediðim ve çok önemsediðim ise, sayýn beyefendilerin kulaðýma eðilip söylediði cümlelerdi. Sanki bir sosyolog gibi yapýlan tesbit, insanlarýmýzýn olaylara nasýl imanlý nazar ettiðinin bir göstergesiydi. Yani insan ne kadar imanlý ise, olaylara bakýþý ve olaylarý yorumlamasý o nispette saðlýklý oluyordu. Ýþte bir taraftan kitap imzalarken, diðer taraftan kulaðýma fýsýldanan cümlelere bir bakýn: “Hocam, toplumda yaþananlara karþý bir bütün halinde hepimizin duyarlý olmasý lâzým. Esnaf komþumun mutluluðu/huzursuzluðu beni de ilgilendiriyor. Komþudan duyduðum güzel cümle beni de olumlu; negatif bir cümle ise, beni de negatif etkiliyor. Onun için ben de bu pozitif kitaplarý komþularýma hediye olarak imzalatýyorum.” Bir baþka okur, Halis öðretmenin cümleleri bize birer ders niteliðinde idi; “Hocam dikkatimi çeken þey, toplumlarýn okuma oranlarýna baktýkça, toplum içerisinde meydana gelen olaylar dikkat çekiyor. Dünyada hangi ülkede okuma oraný yüksekse, o ülkede meydana gelen vakýa sayýsý azdýr. Ama hangi ülkede de vakýa sayýsý yüksekse, o ülkede veya bölgede okuma oraný ciddî boyutlarda düþüktür.” Doðrusu insanlarýn ne okuduðu da önemli, ama her halükârda okuma oranlarý konusundaki yorum oldukça dikkat çekici. Bu gözle, ülkeleri, bölgeleri, þehirleri gözden geçirdiðimizde, olaylarla okuma oranlarý arasýndaki baðlantý tam isabetli bir yaklaþým içeriyordu. Bir diðer dostumuz ise, “Hediye deyince ne bir çiçek, ne de bir kap kacak düþünüyorum. Benim hediye deyince aklýma kitap geliyor. Onun için ben de, oðlumun sýnýf arkadaþýna, onun adýna bir kitap imzalatýyorum.” diyordu. “Okuma oraný düþtükçe, vakýa sayýsý artar; okuma oraný yükseldikçe, vakýa sayýsý azalýr.” Bu, hayatýn ta orta yerinden gelen bir derin tesbit idi. O zaman ne yapýp etmeli, bireysel ve toplumsal uyanýþlar için kitaba dönüþü hýzlandýrmalýyýz. Kitaba dayanmayan bir yükseliþ yoksa, kitapsýz yükseliþler beklemek abestir. Düzenlenen kitap okuma kampanyalarýnýn bir rüzgâr gibi esip geçmesi deðil, en az beþ yýllýk bir zaman dilimindeki ayaklarý düþünülmelidir. Hiç deðilse, kampanya tertip eden ilgililerin, yetkililerin kampanya noktalarýndaki hareketi, geri dönüþümü, kimlerde, nasýl bir deðiþim meydana getirdiðini görmekte fayda var. Bizzat kendimin gözlemlediði bir valilik kitap okuma kampanyasýnda, sorularýmýz muhatapsýz kalýyordu. Ýlgilinin odasýndaki göstermelik kitaplar, adeta hüzünlü duruþu ile göstermelik süreçlerin arka planýndaki yalnýzlýklarýný fýsýldýyorlardý. Kitapla, kampanyasý ile ilgilenenlerin; kitapla ilgilenen kiþilerden seçilmesi gerekir. Kitabýn içinden gelenin, kitabýn iþinden anlayacaðý açýktýr. Kitaba karþý biraz daha saygýlý ve samimî tavýrlar taþýmak lâzýmdýr. Artýk modern dünyalarda, insanlarýn, toplumlarýn kalitesi, okuduklarý kitaplarýn sayýsý ile ölçülüyor. Toplumlar okuduklarý kitaplara göre deðerlendirmeye alýnýyor. Nitekim insanlarýn bir ruhu ve bilinci olduðu gibi, toplumlarýn da bir ruhu ve bilinci vardýr. Bugün þikâyetçi olduðumuz bütün problemler, toplum ruhunun bir göstergesidir. Toplum ruhunun bozulmasý ise, birey ruhunun bozulmasýndan geçmektedir. O zaman yeniden kitaplara bir sefer baþlatýlmalýdýr. Medeni dünyayý yakalayabilmek için, baþka kazanýlacak cephe kalmamýþtýr.
N
2. Meþrûtiyet döneminde kullanýlan seçim sandýðý, demokrasiye geçiþ ve millet iradesini simgeleyen bir unsur olarak dikkat çekiyor.
1877-1920 Meclis’i DOLMABAHÇE’DE
GAZETEMÝZ yazarlarýndan Halil Uslu, Ödemiþ Cezaevinde konferans verdi. Cezaevinde seminer ve konferans düzenlenebildiðini ifade eden tertip heyeti, bir Cuma günü namaz vaktinden sonra yazar Halil Uslu’ya iki ayrý etapta bir konferans verdirdi. Halil Uslu, yaklaþýk beþ yüz mahkûmun bulunduðu Ödemiþ Cezaevinin büyük salonunda, iki ayrý etapta düzenlenen konferansýn birinci etabýnda “Hz. Muhammed (a.s.m) ve Uhuvvet” ve ikinci etabýnda ise “Hz. Yusuf (a.s) ve sahabeden Vahþi (r.a)” konularýný anlattý. Mahkûmlarýn heyecanlý ve iþtiyakla dinlediði konferansta
Halil Uslu, bir ara “Cezaevlerine ne denir?” þeklinde bir soru yöneltti. Bu soruya, mahkûmlardan bir tanesi “Medrese-i Yusufiye” cevabýný verdi. Tertip heyeti, daha önce Ödemiþ Yeni Asya Temsilciði olarak cezaevindeki her bir mahkûma verilmek üzere Hastalar Risâlesi daðýttýklarýný kaydetti. Bunun yanýnda konferansla birlikte mahkûmlara Uhuvvet Risâlesi de hediye edildi. Hem konferanstan, hem de hediye olarak verilen kitaplardan memnun olan idarî yetkililer ve mahkûmlar, ileriki bir tarihte yeni bir konferans tertip edilmesini gerektiðini belirttiler. Ödemiþ / Þahin Bulut
MÝLLÎ SARAYLAR ARÞÝVÝNDE BULUNAN VE ÝLK KEZ ARAÞTIRMAYA AÇILAN BELGELERDEN OLUÞAN ‘’BELGE VE FOTOÐRAFLARLA MECLÝS-Ý MEBUSAN 1877-1920’’ SERGÝSÝ, DOLMABAHÇE SARAYI’NDA ÝZLENÝME SUNULDU MÝLLÎ Saraylar Daire Baþkanlýðýnca, ilk Osmanlý Meclisinin 133. açýlýþ yýl dönümü dolayýsýyla düzenlenen ‘’Belge ve Fotoðraflarla Meclis-i Mebusan 1877-1920’’ sergisi, Dolmabahçe Sarayý Camlý Köþk Galerisi’nde açýldý. Aðýrlýklý olarak Millî Saraylar arþivinde bulunan ve ilk kez araþtýrmaya açýlan belgelerden oluþan serginin açýlýþýnda konuþan, TBMM Genel Sekreteri Ali Osman Koca, TBMM’nin, Kurtuluþ Savaþý’ný yöneten ve zafer yolunda adým atan bir meclis olduðunu söyledi. Serginin, ‘’Türk kültür mirasýnýn eþsiz örneklerinden’’ olan Dolmabahçe Sarayý’nda gerçekleþmesinin bir tesadüf olmadýðýný ifade eden Koca, bundan 133 yýl önce Osmanlý Parlamentosu’nun bu sarayda açýldýðýný hatýrlattý. TBMM Millî Saraylar Daire Baþkaný Yasin Yýldýz da Osmanlý Devleti’nin 600 yýldan fazla bir süre hükümdarlýk sürdüðünü, üç kýt'ada pek çok yerde yönetim sergileyen
bir devlet olduðunu belirtti. Osmanlý Devleti’nin 19. yüzyýlla beraber yönetim anlayýþýnda deðiþiklik ve yeniliklere gitme ihtiyacý duyduðunu dile getiren Yýldýz, 19 Mart 1877’de ilân edilen 1. Meþrûtiyet sürecinde ilk defa Osmanlý Devleti’nde parlamenter sisteme geçiþ denemesi yapýldýðýný kaydetti. Dolmabahçe Sarayý’nýn, parlamenter sisteme ev sahipliði yapan bir mekân olduðunu vurgulayan Yýldýz, ‘’Bu serginin böyle bir anlamý var. 1. Meþrûtiyet dönemini takip eden 2. Meþrûtiyet döneminin de Osmanlý’nýn modernleþmesinde çok önemli bir yeri var. Ülkemizde çok partili demokrasi denemesinin ilk örneði olan 2. Meþrûtiyet dönemi, Osmanlý Ýmparatorluðu’nun çözülüþüyle sonuçlanan sürece tanýklýk etmiþtir. 19 Mart 1877’de bu sarayda ilk Osmanlý Parlamentosu, ilk toplantýsýný gerçekleþtirmiþti. Bu sergi, bunu anma törenidir’’ diye konuþtu.
SERGÝDE NELER VAR? SERGÝDE, milletvekillerinin seçim mazbatalarý, sicil dosyalarý, Meclis Baþkanlýk Divanýnýn teþekkülü ve iþleyiþinin yaný sýra Meclis-i Mebusan baþkanlarýna iliþkin belgeler ile bilgi panolarý üzerine basýlý belge ve fotoðraflarla 1. Meþrûtiyet ve 2. Meþrûtiyet süreçlerinin önemli aþamalarýný, Meclis-i Mebusan’ýn kurumsal ve idarî yapýsýný ortaya koyan belgeler yer alýyor. Ayrýca, 2. Meþrûtiyet döneminde kullanýlan seçim sandýðý, demokrasiye geçiþ ve millet iradesini simgeleyen bir unsur olarak serginin en dikkat çekici objeleri arasýnda bulunuyor. Sergi, 11 Nisan’a kadar gezilebilecek. Ýstanbul / aa
Kaðan Tayanç, Yunus Gibi’yle ve Rock Mevlid bestesiyle dikkatleri üzerine çekmiþti.
Blues’dan Sufi Rock’a bir serüven HER GÜN, özellikle Ýstanbul’da, kültürel faaliyetlerin zenginliðine yeni bir renk daha katýlýyor; Sufi Rock da sözkonusu yeni renklerden biri. Daha önce çeþitli gruplarda rock müzik yapan san'atçý Kaðan Tayanç, bu yeni oluþumun Türkiye’deki temsilcisi olmaya devam ediyor. Ýlk albümü Yunus Gibi’yle ve Rock Mevlid bestesiyle dikkatleri üzerine çeken san'atçý, rock, jazz, blues soundlarýyla sufi temalarý birleþtirerek farklýlýklarý müzikle buluþturmayý hedefliyor. San'atçýnýn müziðini ve Sufi Rock’ý merak edenler için, yarýn Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde bir dinleti gerçekleþtirilecek. Konuyla ilgili olarak San'atçý Kaðan Tayanç, “Batý müziðinin tarih-
sel geliþimine farklý bir kompozisyon içinde dinlemek isteyenler için farklý bir faaliyet olacak. Yýllar geçse de, kulaklarýmýzdan yüreðimize ve ruhumuza akseden ritimleriyle kendini unutturmayan þarkýlar vardýr. Her duyuþumuzda tüm varlýðýmýzý kaplayan eþsiz etkilerini hiç yitirmeyen þarkýlar. Zamana inat þarkýlar. Zamanda kýrýlma noktalarý meydana getiren, dönüþüm kavþaðý þarkýlarý. Blues, jazz ve rock müzik tarihinin mihenk taþý olan þarkýlarla baþlayýp, sufi rock eserleriyle devam edecek bu yolculuða katýlmak isteyenleri, yarýn saat 20:00’de Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde yerlerini alabilirler” diye konuþtu. Kültür Sanat Servisi
BULMACA 1
1
2
3
4
5
6
7
HAZIRLAYAN: Erdal Odabaþ erdalodabas@mynet.com
8
9 10 11 12
2 3 4 5 6 7 8 9
10
SOLDAN SAÐA — 1. Çeyrek kuruþ, on para deðerinde demir para. - Cennet kýzý. 2. Ünvan, mevki. - Hz. Peygamberimizin zehirlenerek þehit edilen torunu. 3. Allah'a vasýl olma yollarýndan her biri. - Ýki dað arasýndaki çukurca arazi veya geçit, koyak. 4. Eskiden kullanýlan bir baþlýk. - Gelir getiren mülkler. 5. Finlandiya halkýndan olan kimse. - Aðýr hapis mahkûmlarýnýn boynuna geçirilen demir halka. - Bir tembih sözü. 6. Ayý barýnaðý. - Tarla faresi, büyük fare. - Dünyamýzýn uydusu. 7. Cesaret, kahramanlýk, yiðitlik. - Sodyum elementinin simgesi. 8. Akýtma, meylettirme. - Baþlýca barýnak yerimiz. - Birini baþkasýna karþý kýþkýrtma. 9. Kar, su veya çim üzerinde kaymak için ayaða takýlan araç. - Bir soru eki. - Sýnýr aþan bir akarsuyumuz. 10. Satrançta yenilgi. - Ýngiliz soyluluk unvaný. - Masal daðý. YUKARIDAN AÞAÐIYA — 1. Fizik ötesi, tabiat sýnýrlarý dýþý. 2. Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuþ delikli bir tür kumaþ. - Kemiksiz et parçasý. 3. Arnavutluðun baþþehri. - Yaba, atký ve sancak gibi araçlarda diþlerin içine geçirildiði tahta kýsým. 4. Yýlýn onuncu ayý. - Yanlýþ kelime veya söz. 5. Kirletmek, lekeli hale getirmek. 6. Un elerken dökülmemesi için yere serilen bez ya da þaplanmýþ deriden yapýlan örtü. - Karýþýk renkli. 7. Akdeniz anemisi. 8. Kendirgillerden, sapýndaki liflerden halat, çuval vb. kaba örgüler yapýlan, iki evcikli bir bitki, kendir. 9. Meteoroloji ile ilgili olaylarýn bütünü. - Köpek. 10. Meyve suyu - Tuzak. 11. Gök gürültüsü.- Ege'de bir ilimiz. 12. Gerekli kararlarý almayý bilen kiþinin niteliði.
BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVAPLARI — SOLDAN SAÐA: 1. GERMANÝSTÝK. 2. EFE. MAÞER. RA. 3. RL. KARABATAK. 4. GALON. RÝJEKA. 5. EKÝM. TELEME. 6. MABET. DERÝ. 7. ALÝ. ÝN. KÝL. 8. NÝTELEMEK. FA. 9. BEREKET. ÞAL. 10. HAT. KESER. YE. YUKARIDAN AÞAÐIYA: 1. GERGEDAN. 2. EFLAK. LÝBA. 3. RE. LÝMÝTET. 4. KOMA. ER. 5. AMAN. BÝLEK. 6. NAR. TENEKE. 7. ÝÞARET. MES. 8. SEBÝL. KETE. 9. TRAJEDÝK. 10. TEMEL. 11. KRAKER. FAY. 12. AKA. ÝHALE.
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/20/2010
3:54 PM
Page 1
11
EKONOMÝ YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
HABERLER
Kampanyalý satýþta maðduriyetler arttý TÜKETÝCÝLER Derneði (TÜDER) Baþkaný Engin Baþaran, son aylarda, kampanyalý konut satýþlarýndan maðduriyet dolayýsýyla tüketici þikâyetlerinde yoðunluk yaþandýðýný bildirdi. Baþaran, yaptýðý açýklamada, satýþlarýnda düþüþ yaþan birçok f irmanýn,
Devlet Bakaný Zafer Çaðlayan
Merkez Bankasý Türkiye’yi ithalat cennetine çevirdi
DEVLET Bakaný Zafer Çaðlayan, Merkez Bankasýnýn kur politikasýna iliþkin, ‘’Merkez Bankamýza zaman zaman baþarý ödül leri veriliyor. Bir baþarý ödülünün de bu çerçevede verilmesi lazým. Kuru 7 sene baský altýnda tutup Türkiye’yi ithalat cennetine çevirdiði için’’ dedi. Çaðlayan, Türkiye Ýþadamlarý ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) üyeleriyle biraraya gelerek yeni ihracat stratejisini anlattý. Bakan Çaðlayan, burada yaptýðý konuþmada, dünyanýn artýk ‘’kurtlar sofrasýna’’ döndüðünü söyledi. Türkiye’nin ihracatýnýn artýrýlmasý için bütüncül bir üretim ve dýþ ticaret stratejisi çalýþmasý yaptýklarýný hatýrlatan Çaðlayan, þöyle devam etti: ‘’Bizim ihracatçýmýz hangi ara malý, hangi yatýrým malýna ihtiyaç duyuyor? Bunlar tespit edilecek, teþvik sistemine girecek? Yatýrýmlar bu alanlara özendirilecek. Bunun en büyük sýkýntýsý özel likle Merkez Bankamýzýn baþarýyla uygulamýþ olduðu kur üzerindeki baský politikasýdýr. Hakikaten Merkez Bankasý bu konuda baþarýlýdýr. Dövizin bastýrýlmasý ve ithalat alanýnda almýþ olduðu tedbirlerle bunu baþarmýþtýr. Merkez Bankamýza zaman zaman baþarý ödül leri veriliyor. Bir baþarý ödülünün de bu çerçevede verilmesi lazým. Kuru 7 sene baský altýnda tutup Türkiye’yi ithalat cennetine çevirdiði için... Merkez Bankasý, bizim baðýmsýz bir kuruluþumuz.” Ýstanbul / aa
Bir telefon numarasýný öðrenmenin bedeli 3,34 lira BURSA Tüketiciler Derneði Genel Baþkaný Sýtký Yýlmaz, ‘’118XX’’li hatlarda farklý ücret tarifelerinin uygulandýðýna dikkati çekerek, ‘’Bilinmeyen numaralarla ilgili hizmet veren her f irma, ücretlendirmesini ayrý tarifeler üzerinden yapmaktadýr’’ dedi. Yýlmaz, son günlerde, televizyon kanal larýnýn reklam kuþaklarýnda, tanýtýmý yapýlan çaðrý merkezi f irmalarý arasýnda ciddî bir rekabet ile birlikte tüketiciyi yanýltan bir sürecin yaþandýðýný belirtti. Yýlmaz, bir tüketicinin, tanýtýmý yapýlan ‘’118XX’’li hattan, sadece öðrendiði bir telefon numarasýna karþýlýk ödediði ücretin 3,34 lira olduðunu belirterek, ‘’Bu nedenle tüketicilerimizin bilmediði hatlarý kul lanýrken dik katli olmalarý ve hakkýnda bilgi sahibi olmadýðý ve ücret tarifesini bilmediði hatlardan hizmet almak için acele etmemelerini tavsiye ediyorum. 118XX’li hatlardan söz etmiþken 3 rakamlý telefonlarýn da ücrete tabi olduklarýný bir kez daha hatýrlatýyorum’’ dedi. Yýlmaz, þunlarý kaydetti: ‘’Bilinmeyen numaralarla ilgili hizmet veren her f irma, ücretlendirmesini ayrý tarifeler üzerinden yapmaktadýr. 118XX;li hatlar üzerinden yaþanan bu rekabet, bir taraftan tüketicide kafa karýþýklýðýna yol açamaktadýr." Bursa / aa
piyasayý canlandýrmak amacýyla cazip seçenekler sunarak kampanyalý konut satýþlarý düzenlediklerini ifade etti. Vatandaþýn ihtiyaçlarýný karþýlamak ve güvenli olduðunu düþünerek bu kampanyalara ilgi gösterdiðini belirten Baþaran, ancak derneklerine
TEBRÝK Þükran Gül Durum ile Said Baþaran Durum kardeþimizin
Aiþe Betül Gülay Kartal Hanýmefendi ile Ýsmail Kartal kardeþimizin
Elif Hüma
DOLAR DÜN 1.5320 ÖNCEKÝ GÜN 1.5320
EURO
ALTIN
DÜN 2.0790 ÖNCEKÝ GÜN 2.0790
DÜN 55.500 ÖNCEKÝ GÜN 55.500
C. ALTINI
DÜN 37.000 ÖNCEKÝ GÜN 37.000
Verimli tarým arazileri korunsun ZÝRAAT MÜHENDÝSLERÝ ODASI BAÞKANI GÜNAYDIN: ’’VERÝMLÝ TARIM ARAZÝLERÝNÝN KORUNARAK, GELECEK KUÞAKLARA AKTARILABÝLMESÝ ÝÇÝN ‘KEYFÝ KAMU YARARI’ KARARLARINDAN VAZGEÇÝLMESÝ GEREKMEKTEDÝR’’ DEDÝ.
Ziraat Mühendisleri Odasý Baþkaný Gökhan Günaydýn, kamu yararý gerekçesiyle tarým arazilerinin keyfi bir þekilde imara açýldýðýný belirtti. Günaydýn, bu "keyfi uygulama"dan bir an önce vazgeçilmesi gerektiðini söyledi.
ZIRAAT Mühendisleri Odasý Baþkaný Gökhan Günaydýn, verimli tarým arazilerinin korunarak, gelecek kuþaklara aktarýlabilmesi için ‘’keyfi kamu yararý’’ kararlarýndan vazgeçilmesi gerektiðini kaydetti. Günaydýn, Oda Yönetim Kurulu adýna yaptýðý yazýlý açýklamada, Sakarya 1. Ýdare Mahkemesi’nin, Ziraat Mühendisleri Odasý’nýn Bolu Göynük’te 23,6 hektar tarým arazisi üzerinde termik santral kurulmasýna karþý açtýðý da-
vada, Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðýnýn iþlemini hukuka aykýrý bularak, iptal ettiðini hatýrlattý. Bununla birlikte Odanýn yurt çapýnda tarým topraklarýný korumak amacýyla yürüttüðü hukuki mücadelede yeni bir baþarý elde edildiðini ifade eden Günaydýn, daha önce de Adana, Antalya, Balýkesir, Çanakkale, Biga ve Gelibolu, Düzce, Ýstanbul ve Muðla’da tarým arazilerini imara açan kararlarýn mahkemeler tarafýndan
reddedildiðini hatýrlattý. Günaydýn, Odanýn Adana-Seyhan, Antalya Kovanlýk-Selimiye ve Samsun-Terme ilçelerindeki verimli topraklarý tarým dýþýna çýkaran kararlara karþý açtýðý dâvâlarýn da sürdüðünü bildirdi. Bu kapsamda Odanýn açtýðý dâvâlarla yapýlaþmaya açýlmasýný engel lediði tarým arazisi miktarýnýn 18 bin hektarý geçtiðini belirten Günaydýn, þunlarý kaydetti: ‘’Sakarya 1. Ýdare Mahkemesi’nin kararý bir kez
Kriz en fazla KOBÝ’leri vurdu KOBÝDER BAÞKANI ÖZGENÇ, YAÞANAN EKONOMÝK KRÝZLERDEN EN FAZLA ETKÝLENEN KESÝMÝN KOBÝ’LER OLDUÐUNU KAYDETTÝ. KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki Ýþletmeler Derneði (KOBÝDER) Baþkaný Nurettin Özgenç, birikmiþ faiziyle birlikte 100 milyar liraya yakýn olduðu söylenen vergi, SGK ve Bað-Kur prim alacaklarýnýn yeniden yapýlandýrýlmasýyla hem esnafýn soluk alabileceðini, hem de devletin önemli girdi saðlanabileceðini söyledi. Özgenç, yaptýðý açýklamada, yaþanan ekonomik krizlerden dolayý en fazla etkilenen kesimin KOBÝ’ler olduðunu belirtti. Özgenç, özel likle, 2001 krizinde bankalarýn kýskacýna giren, ardýndan da toparlanamadan küresel malî krizin sorunlarýný yaþayan KOBÝ’lerin, piyasalarda alýþ veriþi durma noktasýna getirmesiyle dönen çeklerden, protestolardan, icralardan iyice bunaldýðýný, sonucunda da devlete karþý olan malî yükümlülüklerini yerine getiremediðini ifade etti.
Soðuyan hava meyve bahçelerinde zarara yol açtý
GÜMÜÞHANE’DE hafta içi etkili olan kar yaðýþýnýn ardýndan yaþanan don olayýnýn, meyve bahçelerinde zarara yol açtýðý bildirildi. Tarým Ýl Müdürü Hasan Irkýn, yaptýðý açýklamada, Gümüþhane merkez ile Torul ilçesinde kar yaðýþýnýn ardýndan hava sýcaklýklarýnýn eksi derecenin altýna düþmesi ile birlikte don olayýnýn yaþandýðýný söyledi. Merkez ve Torul ilçesinde kayýsý, þeftali, erik ve badem aðaçlarýnýn bir süredir mevsim normal lerinin üzerinde yaþanan hava sýcaklýklarýna aldanarak çiçek açtýklarýný ifade eden Irkýn, ‘’Ancak, havalarýn hafta içerisinde soðumasý, yaðmurun kar yaðýþýna dönmesi ile birlikte don olayý yaþandý. Bu da kayýsý, þeftali, erik ve bademlerin donmasýna neden oldu’’ dedi. Irkýn, Kel kit, Þiran ve Köse ilçelerinde rakýmýnýn yüksek olmasý nedeniyle meyvelerin çiçek açmadýðýný, bu bölgelerde don olayýnýn yaþanmadýðýný kaydetti. Gümüþhane / aa
son aylarda konut kampanyalarýndan maðdur olan çok sayýda tüketici þikâyetinin geldiðini söyledi. Baþaran, þikâyetlerin ortak özel liðinin, ‘’devletin kampanya izin belgesi verdiði þirket ya da kiþileri denetlemedeki ihmali" olduðunu söyledi. Adana / aa
SERBEST PÝYASA
KOBÝDER Genel Baþkaný Nurettin Özgenç
Borç sarmalý içinde hayat mücadelesi veren KOBÝ’lerin zorunlu ödemelerini yapamadýklarýný vurgulayan Özgenç ‘’Þimdi bu durumda olan iþletmelerin borçlarýný ödeyebilmeleri için uzun soluklu bir yapýlandýrma gerçekleþtirilebilirse esnaf ayaða kal kar devlet de alacaðýný tahsil etmiþ olur’’ dedi. Özgenç, birikmiþ faiziyle birlikte 100 milyar liraya yakýn olduðu söylenen vergi, SGK ve Bað-Kur prim alacaklarýnýn yapýlandýrýlarak önemli bir girdi saðlanabileceðini ifade ederek, þöyle konuþ tu: ‘’Vergi, SGK primi, elektrik, doðal gaz gibi ödemelerini gününde, aksatmadan ödeyenlere de haksýzlýk olmamasý için ana paraya af getirilmeden faizinde indirim yapýlmalý. Çünkü bu durum vergisini aksatmadan ödeyenleri de doðal olarak etkileyebilir.’’
daha göstermiþtir ki, verimli tarým arazilerinin korunarak, gelecek kuþaklara aktarýlabilmesi için ‘keyfi kamu yararý’ kararlarýndan vazgeçilmesi gerekmektedir. Oda olarak siyasî çevreleri, tarým arazileri konusunda bir kez daha göreve çaðýrýyoruz. Ziraat Mühendisleri Odasý bugüne dek olduðu gibi bundan sonra da tarým arazilerine yönelik mücadelesini her platformda kararlýlýkla sürdürecektir.’’ Ankara / aa
BEDELLÝ ASKERLÝK TEKRAR TÜRKÝYE GÜNDEMÝNE GELMELÝ AYRICA, Varlýk Barýþý’ndan önemli miktarda gelir elde eden maliyenin de ferahlamasý için bedelli askerliðin tekrar gündeme gelmesi gerektiðini kaydeden Özgenç, þöyle devam etti: ’’Bedelli askerlik ülke ekonomisi göz önüne alýnarak 1987-1989, 1992-1993 ve 1999 dönemlerinde üç kez yürürlüðe girmiþti ve gayet de güzel olmuþtu. IMF’den borç almayan, hatta borçlarý ödeyerek azaltma yoluna giden Türkiye’de, ‘Varlýk Barýþý’ndan önemli miktarda gelir elde eden maliyenin de ferahlamasý için bedelli askerlik tekrar gündeme gelmeli. Türkiye’nin kendi öz kaynaklarýný deðerlendirilerek 300-400 bin civarýnda olduðu ifade edilen bedelli askerlik yapmak isteyen vatandaþlardan kiþi baþýna 40-50 bin TL bedel alarak hazineye önemli bir girdi saðlayabilir.’’Özgenç, yapýlmasýný önerdikleri uzun soluklu bir yeniden yapýlandýrmanýn ‘’þirketler, esnaf sanatkâr, tüccar ve serbest meslek erbabý’’ diye bir ayrým yapýlmadan bütün iþletmeleri kapsamasý gerektiðini sözlerine ekledi. Adana / aa
Gediz Ovasý SOS veriyor TÜRKIYE Ziraat Odalarý Birliði (TZOB) Baþkanvekili ve Manisa Ziraat Odasý Baþkaný Nuri Sorman, Manisa ve çevresinde su baskýnlarý ve don olayý sebebiyle üreticilerin sýkýntý yaþadýðýný 2010 yýlýnýn tarýmda afet yýlý olarak ilân edilmesi gerektiðini belirtti. Sorman, Manisa’daki ilçe ziraat odasý baþkanlarýyla birlikte düzenlediði basýn toplantýsýnda, Ocak ve Þubat aylarýnda yaþanan su
baskýný ve aþýrý yaðýþlardan sonra, Mart ayýnda özellikle son günlerde hava sýcaklýklarýnýn aþýrý düþmesi sonucu baðlar ve meyve aðaçlarýnýn don etkisine maruz kaldýðýný söyledi. Sorman, ‘’Gediz Ovasý’nda üretim SOS vermektedir. Sellerde Manisa’daki hububat alanlarý büyük zarar görmüþ ve su altýnda kalan hububat tarlalarý bozulmuþtur” diye konuþtu. Manisa / aa
Aspir ekmenin tam zamaný
TAZÝYE Muhterem kardeþimiz Prof. Dr. Abdurrahman Iþýkdoðan ve Davut Iþýkdoðan'ýn kardeþi
Ayþe Iþýkdoðan
'ýn
ismini verdikleri birer kýz çocuklarý dünyaya gelmiþtir. Ebeveynleri tebrik eder, minik yavrulara Cenâb-ý Hak'tan hayýrlý uzun ömürler dileriz.
vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabrý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Baþkaya ailesi Adem Baþkaya, Nermin Baþkaya
y
TÜRKÝYE Aspir Derneði Baþkaný Prof. Dr. Fikret Akýnerdem, verimli, kaliteli ve ekonomik deðeri yüksek aspir bitkisi elde etmek için en uygun ekim zamanýnýn Mart ayý olduðunu söyledi. Ayný zamanda Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Akýnerdem, yaptýðý açýklamada, aspirin yakýn zamanda ülkenin vazgeçilmez tarýmsal ürünlerinden birisi olacaðýný belirtti. Kuraklýða dayanýklý, Anadolu orijinli bir bitki olmasýnýn aspirin ülkesel ve yöresel üretim geliþmelerinde en þanslý bitkiler arasýnda olmasýný saðladýðýný ifade eden Prof. Dr. Akýnerdem, ‘’Bilindiði gibi aspir bir yað bitkisidir. Kuraklýða dayanýklý, yetiþme masrafla-
rýnýn düþük ve her türlü ekstrem þartlarda yetiþiyor olmasý en önemli özellikleridir’’ dedi. Prof. Dr. Akýnerdem, aspir bitkisinin iklim deðerlerine baðlý olarak kýþlýk ve yazlýk olarak yetiþtirilebildiðini anlatarak, þunlarý kaydetti: ’’Kýþlýk formlarý daha çok kýþý ýlýman geçen Akdeniz, Ege ve Güney Doðu, yazlýk formlar ise genelde Orta Anadolu ve geçit bölgelerimizde yetiþme alaný bulmaktadýr. Kýþlýk çeþitler için ekim zamaný geçti, ancak yazlýk çeþitler için ekim zamaný devam ediyor. Verimli, kaliteli ve ekonomik deðeri yüksek ürün için en uygun zaman Mart ayýdýr. Üreticilerimiz bugünlerde tohumu toprakla buluþturmalýdýr.’’ Konya / aa
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/20/2010
12:50 PM
Page 1
12
ÝLAN
YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
y seri i l â n l a r ELEMAN 25 YAÞINI GEÇMEMÝÞ Toptan Kýrtasiyeye Eleman aranýyor Ýrtibat: 0 (312) 384 06 58 ALÝBEYKÖY Yeþilpýnardaki þarküterimize þarküterici ön muhasebe, temizlikçi bay/bayan aranýyor. Adresimize 1 adet resimle þahsen: Karadolap Mahallesi Belgin Sokak No: 22 Yeþilpýnar Tel: 0 (212) 627 42 10 0 (212) 627 12 10 HATAY ANTAKYA'da özel bir merkeze iþitme engelliler öðretmeni aranmaktadýr. A. Necdet Hocaoðlu (0 532) 374 68 07 (0 505) 483 68 23
ÝÞ ARIYORUM ÝKÝTELLÝ, BAÞAKÞEHÝR
civarýnda iþ arýyorum.. Daha önce Tekstil'de çalýþtým, ama diðer sektörler de her tür iþ olabilir.. Tel: (0 537) 499 97 98 ÝÞ ARIYORUM Mustafa Gürbüz Tel: (0 545) 804 65 39 ÝÞ ARIYORUM lise mezunu E sýnýfý ehliyetli þoförüm Ýstanbul'u iyi biliyorum. Coþkun Acar Tel: (0 536) 266 48 50 ANKARADA % 50 Özürlü Kadrolu Sigortalý Ýþ arýyorum. Mehmet Erim Tel: (0 532) 365 06 37
T. C. FATÝH 2. ÝCRA DAÝRESÝ MENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI DOSYA NO: 2010/313 TAL. Örnek No: 63 Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 07.04.2010 günü saat 11.00-11.10 arasýnda Namýk Kemal Cad.Çuhacýoðlu Sk. Akay Otoparký Fatih’de yapýlacak ve o günü kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 12.04.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrma yapýlarak satýlacaðý, þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklýnýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden satýþ günü belirlenecek oranýnda K.D.V.’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene günderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 11.03.2010 Muhammen kýymeti Lira Adedi Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri) 20.000,00.-TL 1 Adet 34 EU 6296 plakalý FÝAT marka Doblo Combi 1.3 M.jet Active tipi 2007 model, beyaz renk Kamyonet. Muhtelif çizikler mevcut, sað ön kapýda hafif göçük mevcut. sol ön tampon hafif çizik, stepnesi var. Anahtar var, ruhsat yok. (Ýc.Ýf.K. 114/1, 114/3) Yönetmelik Örnek No:25
B: 17970
T. C. BEYOÐLU 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN KAMULAÞTIRMA ÝLANI ESAS NO : 2010/97 Esas. Davacý Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý tarafýndan davalý Kayyým Ýstanbul Defterdarý aleyhine açýlan kamulaþtýrma bedelinin tespiti ve tescil davasýnda: Beyoðlu, Kaptanpaþa Mah. 280/1 pafta, 3525 ada, 1 parsel sayýlý 66.00 m2’lik taþýnmazýn kamulaþtýrýlmasý hususunda Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðýnýn 10.04.2003 tarih 370 sayýlý Encümen Kararý alýndýðý, taþýnmazýn 3/4 pay sahibi Mustafa oðlu Ahmet ve 1/4 Pay sahibi Abdullah kýzý Nefise adlarýna kayýtlý olup, taþýnmaz maliklerinin gaip olmasý nedeniyle Þiþli 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/617 E. 2004/726 karar sayýlý ilamý ile gaip kiþiler için Ýstanbul Defterdarýnýn kayyým tayin edildiðini, taþýnmaza Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Baþkanlýk Kýymet Takdir komisyonunca 17.09.2009 tarih ve 6073 sayý ile 52.800 TL deðer takdir edildiðini, mahkemece tespit edilecek Kamulaþtýrma Bedelinin Vakýflar Bankasý Valide Sultan Þubesine yatýrýlacaðýný, bedelde uzlaþma saðlanamadýðýndan, davacý Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý vekili tarafýndan mahkememizde açýlan dava ile taþýnmazýn kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile davacý Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý adýna tesciline karar verilmesi istenmiþ olup, duruþmasý tensiben 22.04.2010 günü saat 12.00’ye býrakýlmýþtýr. Durum 2942 sayýlý yasanýn 4650 sayýlý yasa ile deðiþik 10. maddesi gereðince ilan olunur. 15.03.2010
B: 17892
T.C. BAKIRKÖY 9. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI 2009/2204 Tal. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins. miktar ve kýymetleri yazýlý mallar sa týþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 07.04.2010 saat 11.00-11.10 arasýnda BAKIRKÖY/ÝSTANBUL Osmaniye Mah. Çýrpýcý Veliefendi Yolu No: 49 adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 12.04.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak..... oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Adedi CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) Lira Krþ 09 ST 758 Plaka sayýlý SKODA Marka 2008 Model’Ro22.000,00 TL 1 omster 1-2Tipli BZG045746 Motor Nolu TMBLH45J285037175 Þasi Nolu Beyaz Renkli Hususi Oto
B: 17993
KÝRALIK DAÝRE SAHÝBÝNDEN KÝRALIK daire. Haznedar'da; 2 oda 1 salon. 1. kat kombili, Cadde üzeri, kira 650 TL depozite 2 aylýk kira bedeli. Tel: (0 531) 575 59 67
SATILIK DAÝRE SATILIK DAÝRE acil Sahibinden pazarlýklý 3+1 Güney cephe ful yapýlý 82.000 / Sincan Ýrtibat: (0 532) 774 37 76 0 (312) 268 21 80 SATILIK DAÝRE Isparta/Keçiborlu kaloriferli 1. Kat 2+1 odalý Örnek Evler (0 537) 647 6440 0 (332) 581 0481
SATILIK ARSA BURSA ORHANGAZÝ'de 5000 m2 þeftali bahçesi 12.000 m2 tarla, göl manzaralý tarla 1.000 dönüm üzeri arazi ve liman yerleri m2'si 2 TL'den tarlalar. Gsm: (0 532) 574 11 15 (0 532) 416 29 37 ÝZNÝK YENÝÞEHÝR arasýnda müstakil tapulu bahçeli parseller 847 m2 5.000 TL 2.327 m2 12.000 TL 2.956 m2 14.000 TL 3.232 m2 15.000 TL 0 (212) 249 37 61
(0 532) 400 82 85 ARNAVUTKÖY'de YARI PEÞÝN yarýsý taksitle arsalar 250 m2 17.000 TL, 822 m2 25.000 TL, 900 m2 45.000 TL, otoyla takas yapýlýr. 0 (212) 597 06 07 (0 532) 407 90 88
VASITA SATILIK ÝLK SAHÝBÝNDEN Era - 22.500.-TL 2009 model 1.4 team abs modelidir. Fabrika çýkýsý lpg'lidir. 22.000 km temiz araçtýr. Farlar ve sisler zenon daha yeni alýnmýþ. 15 jant lastik müzik tesisatý herþeyiyle temiz araç 25 000 liraya kadar 2006 üstü otomatik araçla takas olur. Panjur ve tampon serviste deðiþti. Gsm: (0532) 740 43 96 KELEPÝR ORJÝNAL 4.000.-TL + 1.250 TL bandrol borcu alýcýya ait araç orjinal. Fabrika etiketleri dahi duruyor. Deðiþen hiçbir parçasý yok. Tüp dahi hiç takýlmadý. 3'üncü sahibiyiz, motoru ilk defa biz açtýrdýk, komple yenilendi. Baský balata sýfýr takýldý. Gsm: (0545) 522 44 30 33.000 KM GOLF pasifik - 33.750.-TL 2004 model 33.000 km çok temiz golf pasifik (21143022) sahibinden araç ilk günkü gibi temiz ve bakýmlý kullanýlmadýðýndan dolayý satýyorum. Kaza vuruk çizik gibi hasarlarý yoktur. Aracýn 28.000 km bakýmý yapýlmýþ olup bir son-
raki bakýmý 38.000 de yapýlacaktýr. Gsm: (0532) 310 13 29 ÝLK SAHÝBÝNDEN emsalsiz vip modeli 17.950.-TL 2004 model doblonun en lüks modeli olan (VÝP) modeli araç ilk sahibinden olup 2 airbag camlarý ruhsata iþlenmiþ orijinal filmlidir. Orijinal cd çalarlý orijinal çelik jantlý 4 lastik sýfýr ayarýndadýr. Arka koltuk camlarý orijinal açýlýrkapanýr desi marka alarm vardýr. Tel: 0(212) 220 30 27 SAHÝBÝNDEN 3.30ia 2001 model - 44.500.-TL borusan çýkýþlýdýr. Tiptronik Þanzuman araçta brc marka lpg mevcuttur. En ufak bir problemi yoktur. Sol çamurluk deðiþmiþ ve sol ön kapýda boya vardýr. Bixenon ve ev takip (farlar) far yýkama otomatik kararan dikiz aynasý sunroof elektrikli arka perde elektrikli ýsýtmalý aynalar spor koltuklar deri döþeme. Gsm: (0532) 739 09 09 DACÝA LOGAN 1.6 mpi laureate - 18.900.-TL arka kapýlarda çocuk kilidi yüksekliði ayarlanabilir. Sürücü koltuðu ön panjur krom sýralý five star Ýtalyan lpg yolcu okuma lambasý 3 noktadan baðlý arka emniyet kemeri anahtarla devre dýþý býrakýlan yolcu ön hava yastýðý 3 noktadan baðlý ve yükseklik ayarlý ön emniyet kemerleri. Gsm: 0(212) 470 10 95 YAKIT TASARRUFU benzin ve motorin kullanan bütün araçlarda yüz-
T. C. BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ’NDEN ESAS NO: 2002/2792 KARAR NO: 2009/453 ÝLAN Davacý Maliye Hazinesine izafeten Mal Müdürlüðü vekili Av. Mustafa Canaz tarafýndan davalýlar Sadýk Sinan Kefeli, Yahya Omay Arslan, Müyesser Bahtlý, dahili davalýlar Aynur Yerli, Semahat Hande Daysal, Haluk Hasan Daysal, Güzay Drama, Fatma Muammer Göktürk, Mahmut Görgeli aleyhine açýlan Tapu Ýptali ve Tescil davasýnýn yapýlan duruþmasý sonunda; Tüm aramalara raðmen bulunamayan dahili davalýlar Aynur Yerli, Güzay Drama, Fatma Muammer Göktürk, Yahya Omay Arslan, Adviye Sema lþýksel, Mahmut Görgeli’ye Kararýn ve temyiz dilekçesinin ilanen tebliðine karar verilmiþ olup, Karar gereðince, davacý hazine vekili tarafýndan davalý Sadýk Sinan Kefeli, Yahya Omay Arslan, Müyesser Bahtlý, Güzay Drama, Fatma Muammer Göktürk, Semahat Hande Daysal, Mahmut Görgeli, Haluk Hasan Daysal, Adviye Sema Iþýksel, Aynur Yerli aleyhine açýlan davanýn 5841 sayýlý yasa uyarýnca davanýn reddine, Davacý hazine harçtan muaf olduðundan bu konuda karar verilmesine yer olmadýðýna, Dava yasa deðiþikliði nedeniyle red edilmiþ olduðundan ücreti vekâlet takdirine yer olmadýðýna, Yapýlan masraflarýn davacýnýn kendi üzerine býrakýlmasýna, Dair davacý vekilinin yüzüne karþý davalýlarýn yokluðundan temyizi kabil olmak üzere verilen karar ve temyiz dilekçesi davalýlar Aynur Yerli, Güzay Drama, Fatma Muammer Göktürk, Yahya Omay Arslan, Adviye Sema Iþýksel, Mahmut Görgeli’ye ilanen tebliðine, iþ bu ilanýn Türkiye'de okunan gazetelerden birinde neþri tarihinden itibaren 7 gün sonra 15 günlük temyiz süresinin baþlayacaðý ilan olunur. 08.03.2010 B: 17979
T.C. ÜSKÜDAR 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI DOSYA NO: 2010/49 Tal.
ÖRNEK NO: 25
Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 14.04.2010 günü Saat: 10:30-10:40’de Hasippasa Mah. Turan Sk. Köroðlu Otoparký Üsküdar/Ýstanbul yapýlacak ve o günün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 19.04.2010 günü ayný yer ve saatte 2. Artýrma yapýlarak satýlacaðý. Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40 ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklýnýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden K.D.V.’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði taktirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, satýþa iþtirak etmek isteyenlerin muhammen bedelin % 20’si oranýnda nakit para ya da eþ deðerde banka teminat mektubu vermeleri þarttýr. Fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla dairemize baþvurmalarý ilan olunur. Muhammen kýymeti LÝRA 17.000,00 YTL
17.000,00 YTL Toplam
ADEDÝ 1
CÝNSÝ 34 UK 7234 Plakalý, 2008 Model, Citroen Marka C3 X 1.4 Hdý Furio5P Tipi, Siyah Renkli, Muhtelif Yerleri Çizik, Ön Tamponu Hafif Kýrýk, H.Oto. (Ýc.Ýf.K.114/1, 114/3) Yönetmelik Örnek No: 25 B: 18450
TEBRÝK Muhterem aðabeyimiz Ýsmail Kartal ile Gülay Hanýmefendinin
Elif Hüma ismini verdikleri bir kýz çocuklarý dünyaya gelmiþtir. Anne ve babayý tebrik eder, minik yavruya Cenâb-ý Hak'tan hayýrlý uzun ömürler dileriz.
Kerim Baðcý
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN e-mail: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81 de 10-30 tasarruf. Güçte fark edilir artýþ. Yüzde 80 eksoz emisyonunda azalma, siyah dumaný azaltma, motor ömrünü uzatma vb...Made in USA. 230 ülkede kullaným, nasa patentli, epa ve tuv onaylý. garantili zararsýz mucize ürünler. Gsm: (0533) 665 66 17 YAKIT TASARRUFU ve performansda devrim 200.-TL nanocharger nano teknolojisiyle üretilen özel bor film filtresi ve nano-tube ile donatýlmýþ bir sistemdir. Nanocharger tüm 4 zamanlý motorlar için vakum üreten hava besleme sistemidir. Nanocharger sürücünün kullaným alýþkanlýklarýna baðlý olarak 8 ile arasýnda yakýt tasarrufu saðlayan bir sistemdir. Tel: 0(212) 280 35 39 ALTINYILDIZ OTOMOTÝV 2003 Fiat Doblo Dizel 2003 Ford Connect Dizel 2004 Hyundai Starx açýk kasa kamyonet 2005 Albea Dizel 2006 Albea Dizel 2006 Renault Laguna 2008 Ford Fiesta Her türlü araç alýnýr-satýlýr Adres: Yeni Yalova yolu oto koop. 13.blok No: 50 BURSA Tel: 0 (224) 211 58 89 0 (224) 211 58 99 Gsm: (0 533) 519 77 00 www.altinyildizotomotiv. com SAHÝBÝNDEN SATILIK 2005 model Albea 1.3 dizel 115.000 km yolcu hava yastýðý klima 13.500 Tel: 0(212) 655 88 59 Dahili: 419 Gsm: (0 536) 417 56 16
ÇEÞÝTLÝ METÝNLER A.V.M. Hep ucuz, en ucuz Adresler: M. Akif Ersoy Mah. Fevzi Çakmak Cad. No: 27 Ý.H.L. Yaný TEL: 0 (384) 213 77 75 Y. Kayseri Cad. No: 5/C Turizm Ýl Müdürlüðü Karþýsý 0 (384) 213 76 14 Hacý Rüþtü Mah. Demir Hafýz Cad. No: 12 0 (384) 213 16 73 2000 Evler Ragýp Üner Mah. Zübeyde Haným
Cad. No: 81 (Çatlýoðlu Mobilya Yaný) 0 (384) 215 37 37 Demir Hafýz Cad. Mezar Sok. No: 8 (Eski Zahire Pazarý Karþýsý) 0 (384) 213 15 41 Ragýp Üner Mah. Vefa Küçük Cad. No: 46/1 0 (384) 215 21 76
ZAYÝ Erzurum il merkezinde Öðrenci Kimlik Kartýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Abdurrahman Temiz
T. C. FATÝH 2. ÝCRA MÜD. MENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI 2009/3097 TAL. Bir borçtan dolayý rehinli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri bulunan mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 09/04/2010 günü, Saat 09:00’dan 09:10’a KAHRAMAN 2 OTOPARKI VELEDÝ KARABAÞ MAH. SÝLÝVRÝKAPI CAD. TEKKE MASLAÐI SOK. NO: 12 SÝLÝVRÝKAPI FATÝH ÝSTANBUL/ÝSTANBUL” adresinde yapýlacak olup, iþbu artýrmada artýrma bedelinin muhammen kýymetin % 60’ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka paraya çevirme ve paralarýn paylaþtýrýlmasý masraflarýný geçmesi þarttýr. Bu miktara istekli bulunmadýðý takdirde 14/04/2010 günü ayný yer ve saatte ikinci artýrma yapýlacaktýr. Þu kadar ki, ikinci artýrmada, artýrma bedelinin malýn muhammen kýymetinin % 40’ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka paraya çevirme ve paralarýn paylaþtýrýlmasý masraflarýný geçmesi þarttýr. Mahcuzun satýþ bedeli üzerinden %... oranýnda K.D.V. alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, daha fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasý ile Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Adedi Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Özellikleri Muhammen Kýymeti 15.000,00 TL 1 34 VY 5275 plakalý 2006 model HYUNDAI marka H (onbeþbin-TL) 100 GRACE 2.6 tipli D4BB6261688 motor no: NLJFD27BP6Z048929 þasi nolu PLATÝN GRÝ renkli, KAPALI KASA KAMYONET, muhtelif çizikler var ANAHTAR VAR RUHSAT YOK sað ön ve arka kapýda hafif ezikler var arka anahtar bölümü yok
B: 17995
T.C. BAKIRKÖY 13. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ MENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI DOSYA NO: 2009/1552 TAL. Bir borçtan dolayý haczedilerek muhafaza altýna alýnan aþaðýda cins, miktar, kýymet ve vasýflarý yazýlý bulunan mahcuzlar aþaðýda yazýlý koþullarda açýk artýrma ile satýlacaktýr. Birinci arttýrma 16.04.2010 günü 10:00 - 10:10 saatleri arasýnda hacizli mallarýn bulunduðu Fevzi Çakmak Cad. No:22 Köyiçi-Güngören/ÝSTANBUL adresinde olup bu gün taktir edilen kýymetlerinin % 60 ve satýþ giderlerini geçmek üzere en çok fiyat verene satýlacaktýr. Bu gün bu bedelle alýcý çýkmadýðý taktirde mahcuz 21/04/2010 günü ayný adreste ayný saatler arasýnda deðerinin % 40 ve satýþ giderlerini geçmek üzere en çok fiyat verene satýlacaktýr. Satýþ bedeli üzerinden alýnmasý gereken K.D.V., ihale damga resmi harcý, ihale alýcýsýna, tellaliye harcýnýnda borçluya ait olacaðý, satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði, ihaleye katýlmak isteyenlerden taktir edilen kýymetin % 20’si oranýnda teminat alýnacaðý ve ihaleye katýlacaklarýn þartname mündericatýný görmüþ ve kabul etmiþ sayýlacaklarý daha fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Müdürlüðümüze müracaat etmeleri gerektiði teblið ve ilan olunur. SATIÞI YAPILACAK MAHCUZLARIN FÝATI : ADEDÝ: CÝNSÝ (MAHÝYETÝ VE NÝTELÝKLERÝ) : 8.000,00.- TL 1 34 DM 4974 plaka nolu, HYUNDAI Marka, G4EA5784702 Motor nolu, KMHBU51HP5U416343 Þasi nolu, 2005 Model, GETZ 1.3 GLS (HY KLM) tipi, HUSUSÝ OTO cinsi, KRÝSTAL MAVÝ renkli, muhtelif yerleri çizik, orijinal teybi ve anahtarý mevcut, ruhsatý olmayan araç. B: 18356
TAZÝYE
ELEMAN ARANIYOR
Hatice ve Nurdan Þahin'in annesi
Yeni Asya gazetesinin Bursa tesilciliðinde abone çalýþmasý yapacak tanýtým elemaný aranýyor.
Haným Yaprak
'ýn
vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabrý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
ANTALYA / SERÝK YENÝ ASYA HANIM OKUYUCULARI
Maaþ + Yol + Yemek Tel: 0 (224) 224 74 44 e-mail: 16bilgi@ gmail.com
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/20/2010
1:17 PM
Page 1
13
ÝLAN
YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
T. C. TUZLA ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ Menkulün Açýk Artýrma ÝLANI 2008/10510 ESAS. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 01/04/2010 PERÞEMBE saat 10.25-10.35 arasýnda TUZLA ORGANÝZE DERÝ SAN. 9.YOL B/9 PARSEL TUZLA ÝSTANBUL adresinde yapýlacak ve o günü kýymetinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 06/04/2010 SALI günü ayný yer ve saatler arasýnda 2. artýrma yapýlacaðý, þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak KDV damga resminin alýcýya ait olacaðý, tellaliye ve aynýndan doðan vergi borcunun satýþ bedelinden ödeneceði ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. (Ýhaleye katýlacaklardan tahmin edilen kýymetin % 20'si kadar teminat alýnacaktýr.) 08.03.2010 Lira Adet Malýn cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri) 3.000.00 1 ADET KEMÝK TAÞIMA HELOZONU 60.LIK 10 M.30KW MOTOR ÞANZÝMAN 5.000.00 1 ADET KEMÝK KRISI 55 KW MOTOR 3 AKT ÞANZIMAN 40.000.00 4 ADET KEMÝK PÝÞÝRME KAZANI MOTOR VE ÞANZIMAN KOM 12 YILLIK 4.000.00 1 ADET TAÞIMA ARABASI MOTOR VE REDÜKTÖR 6 YILLIK 1.500.00 1 ADET KÜÇÜK KEMÝK KIRICI VE MOTORU 6.000.00 2 ADET YAÐ KAZANI MOTOR ÞANZUMAN DAHÝL 1.200.00 1 ADET YAÐ AKTARIM TANKI 4 TON 6.000.00 2 ADET YAÐ STOK TANKI 20 TON 2.000.00 1 ADET FUÝLOÝL TANKI 10 TONLUK 8.000.00 1 ADET BUHAR KAZANI 150m2 KOMPLE EMNÝYET VENTÝLERÝLE ÝLE 10 YIL 6.000.00 1 ADET BUHAR KAZANI KOMPLE EMNÝYET VENTÝLERÝ ÝLE 15 YILLIK 7.000.00 1 ADET DOÐALGAZ BÜRÜLÖRÜ 4 YILLIK 3.000.00 1 ADET FUOÝL BÜRÜLÜRÖ ÇÝFT MEME 1.500.00 3 ADET SU POMPASI 5 KADEMELÝ 20.000.00 2 ADET HALÝT UZUN PRESÝ MOTOR ÞANZUMAN KOMPLE TAVASI ÝLE 12.000.00 2 ADET KÜÇÜK PRES MOTOR, ÞANZUMAN KOMPLE ÞANZUMAN TAASI ÝLE 3.000.00 1 ADET MAZOT TANKI 10 TON 5.000.00 1 ADET DEÐÝRMEN KOMPLE MOTOR 12.000.00 1 ADET BÜYÜK DEÐÝRMEN KOMPLE MEVLANA MAKÝNA 2.250.00 1 ADET KARIÞTIRICI MÝKSER 1 TONLUK EKSÝ 6.000.0 1 ADET KEK DEPOSU MOTOR ÞANZUMAN KOMPLE 1.250.00 1 ADET MEKANÝK ÇUVALLAMA SEGLONU 2.000.00 1 ADET 8 M LÝK YÜKLEME BANDI 16.000.00 1 ADET 400 KW LIK KÖÞT TRAFO VE TEFAURATI 12.000.00 6 ADET ELEKTRÝK PANOSU 3.000.00 20 ADET MAKÝNA KUMANDA PANOSU MUHTELÝF 40 TONLUK KONTER EÞÝT MARKA 6 YILLIK 7.000.00 1 ADET BÝLGÝSAYARLI 4.250.00 1 ADET KAMERA SÝSTEMÝ KOMPLE 15 KAMERA 2.000.00 1 ADET PLONYA BAKIN ÜNÝTESÝ HURDA ÇALIÞMIYOR 500.00 1 ADET TEZGAH MATKAPI 750.00 1 ADET KAYNAK MAKÝNASI 3.000.00 1 ADET TORNA ÇEKOSLOVAK MALI KÜÇÜK 2 M.LÝK 1.000.00 1 ADET DAÝRE TESTERE
B: 18100 T. C. MURATLI Ýcra Dairesi TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLÂNI Dosya No : 2009/477 ESAS. Örnek No: 25* Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup: Birinci artýrmanýn 28/04/2010 -ÇARÞAMBA günü saat (14.00-14.10) de Tekirdað Ýli, Muratlý Ýlçesi-Muradiye MahaIlesi, Mustafa Kemal Caddesi No: 55-Muratlý (Muratlý Ýlçesine giriþte Saðda Aracýn Muhafaza edildiði adreste) adresinde yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde-03/MAYIS/ 2010-PAZARTESÝ günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden KDV ve diðer vergilerin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilân olunur. Takdir Edilen Deðeri TL Krþ. Adedi Cinsi Niteliði ve Önemli Özellikleri 14.500,00 1 42 SY 802 PLAKALI, 1998 Model-Man Mrk, 3 Ding.Çekici 33.372 DFS Tip, Beyaz Sarý Gri Renk, 3788531012B313 Motor ve NMAF660220A002338 Þase No.lu Araç, B. kiþi Tespitine göre (Aracýn Lastikleri kullanýlmaz Halde, Arýzalý, Aküsü yok,% 90 Çürük Hurda vaziyetinde, Araca ait þase ve Motor no.su araç üzerinde okunmaz halde olduðundan bilgileri ruhsatýndan yazýlmýþtýr. Not: Aracýn Aynýndan Doðan Birikmiþ Vergi Borcu 25/02/2010 Ýtibarýyla : 6.657,51 TL’dir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanýlan Örnek 63’e karþýlýk gelmektedir.
B: 18217
T.C. BEYKOZ 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN KAMULAÞTIRMA ÝLANI KAMULAÞTIRILAN TAÞINMAZIN ESAS NO : 2009/400 BULUNDUÐU YER : Beykoz Ýlçesi, Öðümce Köyü, MEVKÝÝ : Köyyaný Karaçayýr PAFTA NO : ADA NO :PARSEL NO : 200 VASFI :YÜZÖLÇÜMÜ : 8.453,00 m2 MALÝKÝN ADI VE SOYADI : Rezan Kalender 3/64, Erhan Kalender 9/64, Cemile Kalender 4/32, Dilek Doðan 3/32, Fatma Özkan 3/32, Aydýn Kalender 3/32; Sedat Kalender 3/32, Erkan Kalender 5/16 KAMULAÞTIRMAYI YAPAN ÝDARENÝN ADI : Ýski Genel Müdürlüðü KAMULAÞTIRMANIN VE BELGELERÝN ÖZETÝ : Davacý vekili tarafýndan davalý tapu maliki aleyhine açýlan iþbu dava mahkememizde halen derdesttir. Davacý vekili dava dilekçesinde özetle; Davalýlarýn dava konusu taþýnmazda maliki ve mirasçýsý bulunduklarýný Müvekkil idarece Asya Bölgesi Müteerrik Içmesuyu Þebeke ve Kat Ayrýmý Ýnþaatý’ iþi kapsamýnda imalatlarý devam eden Cumhuriyet depo-Riva arasý iletim hattýnýn güzergahý üzerinde Bozhane -Öðümce köyü arasýnda Riva deresi üzerindeki mevcut köprüye paralel mevcut çelik köprü inþaatý ile geçiþi projelendirilmiþ olduðunu iletim hattýnýn geçtiði güzergahta kalan Beykoz Öðümce köyü 200 nolu 2925 metrekare alanlý parselin 2942 sayýlý kamulaþtýrma kanununun 4. Maddesi gereði kamu yararý bulunduðundan 5/b maddesi gereðince 125.29 metrekarelik kýsmýnýn irtifak hakkýnýn kamulaþtýrýlmasý için 26/5/2009 tarihinde Ýski yönetim kurulunun 2009/224 sayýlý kararla almýþ olduðu ‘Kamu Yararý’ kararý 24/7/2009 tarihinde Ýçiþleri Bakanlýðýnca da onanýp kesinleþtiðini, ayrýca 2942 sayýlý kamulaþtýrma kanunun 4650 sayýlý kanunla deðiþik kanunun kýymet taktirine iliþkin hükümlerine istinaden dava konusu taþýnmaza 26/8/2009 tarihinde kýymet taktir komisyonu tarafýndan kýymet taktiri yapýldýðýný buna göre Beykoz iIçesi , Öðümce Köyü, 200 nolu, 2925 metrekare alanlý parselin 125,29 metrekarelik kýsmýnýn ( varsa tapuda bulunan tedbir ve diðer takyidatlarýndan arýndýrýlarak) irtifak hakký bedelinin tespiti ile müvekkili ÝSKÝ adýna kumulaþtýrma planýna uygun olarak irtifak hakkýnýn tesciline karar verilmesini istemiþtir. Tebligat tarihinden itibaren ( ilan tarihinden itibaren ) taþýnmaz üzerinde hak iddia edenlerin 30 gün içersinde idari yargýda iptal veya adli yargýda maddi hatalara karþý düzeltme davasý açabilecekleri, açýlacak davalarda husumetin Ýski Genel Müdürlüðüne yöneltileceði, kamulaþtýrma iþlemine karþý yargýda iptal davasý açanlarýn dava açtýklarýný ve yürütmenin durdurulmasý kararý aldýklarýný belgelendirmedikleri takdirde kamulaþtýrma iþleminin kesinleþeceði ve mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedeli üzerinden taþýnmazýn kamulaþtýrma yapan idare adýna tescil edileceði, Konuya ve taþýnmaz malýn deðerine iliþkin tüm savunma ve delillerini teblið (ilan)tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazýlý olarak bildirmeleri üçüncü kiþilere 2942 Sayýlý Kamulaþtýrma Yasasýnýn 10. maddesinin 4. bendi uyarýnca ilanen teblið olunur. B: 18010
T.C. ÝSTANBUL 1. SULH HUKUK HAKÝMLÝÐÝNDEN ÝLAN 2005/548 Davacýlar Mustafa Ýrfan Ateþok ve 33 arkadaþý tarafýndan davalýlar Meryem Kýrcý Demir ve 118 arkadaþý arasýnda görülmekte olan Ortaklýðýn Giderilmesi (Miras Nedenli) davasýnda verilen karar gereðince Mahkememizin 16/12/2009 tarih, 2005/548 esas, 2009/944 karar sayýlý ilamýnda “1-Ýstanbul Defterdarlýðý’nýn kayyým sýfatý olmadýðýndan husumet nedeniyle davanýn reddine, 2- Diðer davalýlar yönünden davanýn kabulü ile dava konusu Ýstanbul ili, Beþiktaþ ilçesi, Ortaköy mahallesi, Tavuk Sokaðýnda kain, 41 pafta, 52 ada, 23 parsel sayýlý 280,00 m2 miktarlý arsa, 24 parsel sayýlý 124,00 m2 miktarlý arsa, 26 parsel sayýlý 124,00 m2 miktarlý arsa, 27 parsel sayýlý 124,00 m2 miktarlý arsa niteliðindeki taþýnmazlarýn ortaklýðýnýn satýþ yolu ile giderilmesine, karar verilmiþ olup” Ýþ bu dosyadaki davalýlardan Meryem Kýrcý Demir, Makbule Kýrcý Erçaðlayan Zeynep Kýrcý, Nimet Kýrcý Keser, Mustafa Kýrcý, Türkan Kýrcý, Fatma Kýrcý, Bünyamin Kýrcý, Gülhan Kýrcý Kavrayan, Sevgi Kýrcý Yücel, Cevat Kýrcý, Ünal Kýrcý, Aysel Kýrcý, Hatice Özcan, Mustafa Topçu, Sevim Topçu Uyumlu, Ayten Topçu Koçhan, Neriman Topçu Taþkýn, Ekrem Topçu, Gülten Topçu Ceylan, Mahir Topçu, Ahmet Þahin, Mehmet Þahin, Nuriye Þahin Uðurlu, Osman Þahin, Remzi Þahin, Ýbrahim Þahin, Kazým Civelek, Ýsmet Civelek, Nimet Civelek Tanrýkulu, Nuri Civelek, Mustafa Civelek, Rafet Civelek, Hayriye Özcan, Sevim Mercan, Bayram Özcan, Fatma Özcan, Derya Simit, Murat Özcan, Semra Özcan, Mustafa Özcan, Saniye Ceylan Bozbuþ, Melahat Palteki Ün, Fuat Akbaþ, Muharrem Akbaþ, Mualla Akbaþ, Nazik Akbaþ Þahin, Þerife Akbaþ Cehrili, Þefika Akbaþ, Dursun Akbaþ Sucu, Durgül Akbaþ Ceylan, Yaþar Akbaþ, Mustafa Çiçek, Salih Çiçek, Hatice Çiçek Ceylan, Cemile Çiçek Karakoç, Fatma Karakoç, Kezban Karakoç Kavrayan, Gülseren Karakoç, Recep Karakoç, Mehmet Karakoç, Dilek Karakoç Akpýnar, Gülay Karakoç Uçar, Osman Karakoç, Fatma Karakoç, Hacer Karakoç, Hüseyin Yücebaþ, Fatma Birsen Yücebaþ, Mualla Derin, Mine Derin Yücekul, Selma Derin Yalçýn, Hülya Derin Kapusuzoðlu, Emine Derin Kartun, Saniye Derin Kürekli, Adalet Elma, Mürüvvet Elma Akbaþ, Hidayet Elma Altýnsoy, Mustafa Elma, Fadime Elma, Sevgi Elma, Cumali Elma, Hatice Elma, Hüseyin Elma, Barýþ Elma, Hacý Ersin Elma, Mehmet Elma, Hanife Elma, Mesut Elma, Fethi Elma, Ayla Elma Yolaçan, Aynur Elma Aldý, Melek Elma Durmaz, Yakup Elma, Hülya Güzgül Elma, Murat Yavuz Elma, Bahadýr Elma, Özkan Elma, Zuhal Elma Dað, Sadi Yiðitaslan, Bilge Elma, Süleyman Mahir Tuncel, Nazik Tuncel, Özer Elma, Ömer Elma, Levent Elma, Nilgün Elma Koç, Erhan Elma, Yakup Yiðitaslan, Birsen Yiðitaslan, Perihan Yiðitaslan, Ahmet Yiðitaslan, Memduha Yiðitaslan, Ayþe Elma Atuð, Mukaddes Elma, Feride Elma, Memduha Elma Yiðitaslan, Ragýp Elma, Hatice Özcan’a yapýlan tüm araþtýrmalara raðmen adreslerinin bulunamadýðý ve emniyetçe de nereye gittikleri bilinmediðinden iþ bu karar H.U.M.K.’ nun 509. ve 510. maddeleri gereðince teblið yerine kain olmak üzere teblið olunur. 08/03/2010 B: 18331
T.C. ÝSTANBUL 1. SULH HUKUK HAKÝMLÝÐÝNDEN ÝLAN 2005/549 Davacýlar Mustafa Ýrfan Ateþok ve 33 arkadaþý tarafýndan davalýlar Meryem Kýrcý Demir ve 118 arkadaþý arasýnda görülmekte olan Ortaklýðýn Giderilmesi (Miras Nedenli) davasýnda verilen karar gereðince; Mahkememizin 16/12/2009 tarih, 2005/549 esas, 2009/945 karar sayýlý ilamýnda “1-Ýstanbul Defterdarlýðý’nýn kayyým sýfatý olmadýðýndan husumet nedeniyle davanýn reddine, 2- Diðer davalýlar yönünden davanýn kabulü ile dava konusu Ýstanbul ili, Beþiktaþ ilçesi, Ortaköy mahallesi, Tavuk sokaðýnda kain, 41 pafta, 52 ada, 25 parsel sayýlý 124,00 m2 miktarlý arsa, 28 parsel sayýlý 124,00 m2 miktarlý arsa niteliðindeki taþýnmazlarýn ortaklýðýnýn satýþ yolu ile giderilmesine,karar verilmiþ olup” Ýþ bu dosyadaki davalýlardan Meryem Kýrcý Demir,Makbule Kýrcý Erçaðlayan Zeynep Kýrcý, Nimet Kýrcý Keser, Mustafa Kýrcý, Türkan Kýrcý, Fatma Kýrcý, Bünyamin Kýrcý, Gülhan Kýrcý Kavrayan, Sevgi Kýrcý Yücel, Cevat Kýrcý, Ünal Kýrcý, Aysel Kýrcý, Hatice Özcan, Mustafa Topçu, Sevim Topçu Uyumlu, Ayten Topçu Koçhan, Neriman Topçu Taþkýn, Ekrem Topçu, Gülten Topçu Ceylan, Mahir Topçu, Ahmet Þahin, Mehmet Þahin, Nuriye Þahin Uðurlu, Osman Þahin, Remzi Þahin, Ýbrahim Þahin, Kazým Civelek, Ýsmet Civelek, Nimet Civelek Tanrýkulu, Nuri Civelek, Mustafa Civelek, Rafet Civelek, Hayriye Özcan, Sevim Mercan, Bayram Özcan, Fatma Özcan, Derya Simit, Murat Özcan, Semra Özcan, Mustafa Özcan, Saniye Ceylan Bozbuþ, Melahat Palteki Ün, Fuat Akbaþ, Muharrem Akbaþ, Mualla Akbaþ, Nazik Akbaþ Þahin, Þerife Akbaþ Cehrili, Þefika Akbaþ, Dursun Akbaþ Sucu, Durgül Akbaþ Ceylan, Yaþar Akbaþ, Mustafa Çiçek, Salih Çiçek, Hatice Çiçek Ceylan, Cemile Çiçek Karakoç, Fatma Karakoç, Kezban Karakoç Kavrayan, Gülseren Karakoç, Recep Karakoç, Mehmet Karakoç, Dilek Karakoç Akpýnar, Gülay Karakoç Uçar, Osman Karakoç, Fatma Karakoç, Hacer Karakoç, Hüseyin Yücebaþ, Fatma Birsen Yücebaþ, Mualla Derin, Mine Derin Yücekul, Selma Derin Yalçýn, Hülya Derin Kapusuzoðlu, Emine Derin Karnýn, Saniye Derin Kürekli, Adalet Elma, Mürüvvet Elma Akbaþ, Hidayet Elma Altýnsoy, Mustafa Elma, Fadime Elma, Sevgi Elma, Cumali Elma, Hatice Elma, Hüseyin Elma, Barýþ Elma, Hacý Ersin Elma, Mehmet Elma, Hanife Elma, Mesut Elma, Fethi Elma, Ayla Elma Yolaçan, Aynur Elma Aldý, Melek Elma Durmaz, Yakup Elma, Hülya Güzgül Elma, Murat Yavuz Elma, Bahadýr Elma, Özkan Elma, Zuhal Elma Dað, Sadi Yiðitaslan, Bilge Elma, Süleyman Mahir Tuncel, Nazik Tuncel, Özer Elma, Ömer Elma, Levent Elma, Nilgün Elma Koç, Erhan Elma, Yakup Yiðitaslan, Birsen Yiðitaslan, Perihan Yiðitaslan, Ahmet Yiðitaslan, Memduha Yiðitaslan, Ayþe Elma Atuð, Mukaddes Elma, Feride Elma, Memduha Elma Yiðitaslan, Ragýp Elma, Hatice Özcan’ a yapýlan tüm araþtýrmalara raðmen adreslerinin bulunamadýðý ve emniyetçe de nereye gittikleri bilinmediðinden iþ bu karar H.U.M.K.’ nun 509. ve 510. maddeleri gereðince teblið yerine kain olmak üzere teblið olunur. 08/03/2010 B: 18332
T. C. MURATLI Ýcra Dairesi TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLÂNI Dosya No: 2009/477 ESAS. Örnek No: 25* Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup: Birinci artýrmanýn 28/04/2010 -ÇARÞAMBA günü saat (14-20-14.30) de Tekirdað Ýli , Muratlý Ýlçesi-Muradiye MahalIesi, Mustafa Kemal Caddesi No: 55-Muratlý (Muratlý Ýlçesine giriþte Saðda -Aracýn Muhafaza edildiði adreste) adresinde yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde-03/MAYIS/ 2010-PAZARTESÝ günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden KDV ve diðer vergilerin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilân olunur. 15.03.2010 Takdir Edilen Deðeri TL Krþ. Adedi Cinsi Niteliði ve Önemli Özellikleri 19.500.00 1 42 SL 120 PLAKALI, 1997 Model-Man Mrk, Çekici 19.463 Tip, Mavi Renk, 3988325030B211 Motor ve WMAT32B909M222088 Þase No.lu Araç, B.kiþi Tespitine göre (Aracýn Lastikleri % 60 aþýnmýþ, Araç arýzalý, motor kullanýlmaz halde yað akýtýyor, Aküler yok, Not: Aracýn Aynýndan Doðan Birikmiþ Vergi Borcu 25/02/2010 Ýtibarýyla : 1.332,24 TL’dir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanýlan Örnek 63’e karþýlýk gelmektedir. B: 18219
T. C. GAZÝOSMANPAÞA 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜNDEN Taþýnýrýn Açýk Artýrma ÝLANI T.C. ÞÝÞLÝ 4. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ MENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI Dosya No: 2009/34375 E. Bir borçtan dolayý rehinli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri bulunan mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 14/04/2010 günü, Saat 9:30’dan 9:40’a kadar “MAVÝ SU OTOPARKI CANDERE YOLU NO: 25 KÂÐITHANE ÝSTANBUL” adresinde yapýlacak olup, iþbu artýrmada artýrma bedelinin muhammen kýymetin % 60’ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka paraya çevirme ve paralarýn paylaþtýrýlmasý masraflarýný geçmesi þarttýr. Bu miktara istekli bulunmadýðý takdirde 19/04/2010 günü ayný yer ve saatte ikinci artýrma yapýlacaktýr. Þu kadar ki, ikinci artýrmada, artýrma bedelinin malýn muhammen kýymetinin %40’ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka paraya çevirme ve parala rýn paylaþtýrýlmasý masraflarýný geçmesi þarttýr. Mahcuzun satýþ bedeli üzerinden % 1 oranýnda K.D.V. alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, daha fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasý ile Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Muhammen Kýymeti Adedi Cinsi (Mahiyeti ye Önemli Özellikleri 13.000,00-TL (Onüçbin-TL) 1 34 FE 5239 plakalý 2008 model FIAT marka, DOBLO COMBI 1,9 MJ PREMIO tipli, 23B10005796601 motor no, NM422300007176037 þasi nolu Saklý Yeþil renkli, Kamyonet, sað arka tamponu üzerinde çizik var, ruhsat ve anahtar var.
B: 17994 T. C. MURATLI Ýcra Dairesi TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLÂNI Dosya No: 2009/477 ESAS. Örnek No: 25* Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup: Birinci artýrmanýn 28/04/2010 -ÇARÞAMBA günü saat (14-40-14.50)’ de Tekirdað Ýli, Muratlý Ýlçesi-Muradiye Mahallesi,Mustafa Kemal Caddesi No: 55- Muratlý (Muratlý Ýlçesine giriþte Saðda -Aracýn Muhafaza edildiði adreste) adresinde yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde-03/MAYIS/ 2010-PAZARTESÝ günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden KDV ve diðer vergilerin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönde rilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilân olunur. Takdir Edilen Deðeri TL Krþ. Adedi Cinsi Niteliði ve Önemli Özellikleri 22.500,00 1 42 KJ 665 PLAKALI, 2000 Model-Man 19.423FLT Çekici D 2866 09 Tip, Mavi Sar Turuncu Renk, 3769473078B183 Mo tor ve WMAT32ZZZYM305240 Þase No.lu Araç, B.kiþi Tespitine göre (Aracýn iki ön lastiði mevcut-Arka las tikleri yok, diferansiyel yok, aküler yok,) Not: Aracýn Aynýndan Doðan Birikmiþ Vergi Borcu 25/02/2010 Ýtibarýyla : 11.608,32 TL’dir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanýlan Örnek 63’e karþýlýk gelmektedir.
B: 18218
Dosya No: 2009/4814 Tal. Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar, satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci Artýrmanýn 08.04.2010 günü 09.30-09.40 Saatleri arasýnda Merkez mah. Çukurçeþme cad. No: 49 GAZÝOSMANPAÞA adresinde yapýlacak ve o günün kýymetinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde, 13.04.2010 günü ayný yer ve saatte ikinci artýrma yapýlarak satýlacaðý, Þu Kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklýlarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden % 1 Oranýnda KDV nin, resmi ihale damga vergisinin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasý ile dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 16.03.2010 Muhammen Kýymeti : Tutarý-YTL Adedi Cinsi-Mahiyeti-Önemli nitelikleri 35.000,00 TL 1 34 FH 3437 plakalý Honda marka 2008 model hususi oto Cývýc elegance otm tip, siyah renkli, þase: NLAFD66708W051120 Motor: R16A23102517 35.000.00 TOPLAM
B: 18425
T. C. BAKIRKÖY 9. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLANDIR ESAS NO: 2010/96 Esas. DAVACI : ÝSTANBUL BÜYÜKÞEHÝR BELEDÝYE BAÞKANLIÐI DAVALILAR : SARI ERKMEN- HACI URAL- ÇOBAN SOÐUKBULAK DAVA : KAMULAÞTIRMA BEDELÝNÝN TESBÝTÝ VE TESCÝL DURUÞMA GÜNÜ VE SAATÝ : 27/05/2010, 09:30 Davacý vekili tarafýndan davalý aleyhine açýlan iþ bu dava halen mahkememizde derdesttir. 1 - Ýstanbul ili, Esenler ilçesi, Menderes Mahallesi 2 pafta 4794 parsel sayýlý 144.00 m2 alanlý ve 2 pafta 4795 parsel sayýlý 144 m2 alanlý taþýnmazlarýn kamulaþtýrma yasasýnýn 10. maddesi gereðince bedelinin tespiti ve tescili hakkýnda iþ bu dava açýlmýþtýr. a) Tapu kaydý; Esenler ilçesi, Menderes Mahallesi 2 pafta 4794 parsel sayýlý 144.00 m2 alanlý ve 2 pafta 4795 parsel sayýlý 144 m2 alanlý taþýnmazlar b) Tapu malikleri; Sarý Erkmen- Hacý Ural- Çoban Soðukbulak c) Kamulaþtýrmayý yapan idare: Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý. d) Ýlanýn teblið tarihinden itibaren taþýnmaz üzerinde hak iddia edenlerin 30 gün içinde idari yargýda iptal veya adli yargýda maddi hatalara karþý düzeltme davasý açabilecekleri, açýlacak davalarda husumetin Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðýna yöneltileceði, e) Yukarýdaki süre içerisinde kamulaþtýrma iþlemine karþý idari yargýda iptal davasý açanlarýn; dava açtýklarýný ve yürütmenin durdurulmasý kararý aldýklarýný, belgelendiremedikleri takdirde, kamulaþtýrma iþleminin kesinleþeceði ve mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedeli üzerinden taþýnmaz malýn kamulaþtýrma yapan Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý adýna tescil edileceði, f) Mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedelinin hak sahibi adýna Vakýflar Bankasý Valide Sultan Þubesine yatýrýlacaðý, g) Konuya ve taþýnmaz mallarýn deðerine iliþkin tüm savunma ve delillerini ilanýn teblið tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazýlý olarak bildirmeleri, üçüncü kiþilere ilanen teblið olunur. 12/03/2010 B: 17891
TAZÝYE Kardeþimiz Prof. Dr. Abdurrahman Iþýkdoðan ve Davut Iþýkdoðan'ýn kardeþi
Ayþe Iþýkdoðan
'ýn
vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabrý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
DÝYARBAKIR DÝCLEKENT YENÝ ASYA OKUYUCULARI
ÇORUM
Konferansa Da vet Konu : Demokrasi ve Ýnsan Haklarý Konuþmacý : M. Tahir Ünverdi Saat: 13.00 Tarih : 21 Mart 2010 Pazar Yer : Turgut Özal Ýþ Merkezi Konferans Salonu Organizasyon: Çorum Yeni Asya Temsilciliði Ýletiþim : 0 (364) 226 03 86- (0 537) 250 23 41
Se mi ne re Da vet
ÇANAKKALE
Konu : Risale-i Nur’da Ubudiyet Konuþmacý : Ýsmail Kartal Tarih : 23 Mart 2010 (Salý) Saat: 20.30 Yer : Asya Apartmaný/Barbaros Camii Karþýsý Organizasyon: Çanakkale Köprü-Kültür Derneði Ýletiþim : (0 546) 949 95 86 - (0 507) 958 44 74
siyahbeyaz:Mizanpaj 1
3/20/2010
3:25 PM
Page 1
14
SPOR
YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
PENCERE
Beþiktaþ Ýstanbul'da 19 PUAN KAYBETTÝ
Bobo ligde 10. golünü attý
BEÞÝKTAÞ'IN golcü futbolcusu Bobo, Kasýmpaþa karþýsýnda da takýmý adýna 1 gol atarken, bu gol siyah-beyazlýlarýn galip gelmesine yetmedi. Siyah-beyazlýlarýn en golcü futbolcusu olan Bobo, Kasýmpaþa maçýyla ligdeki 10. golünü atarken, Tello ise 3. golünü kaydetti.
Tanjevic'in test sonuçlarý bekleniyor BASKETBOL FEDERASYONU'NDAN YAPILAN AÇIKLAMADA, BAÐIRSAKLARINDA RAHATSIZLIÐI BULUNAN MÝLLÝ TAKIM VE FENERBAHÇE ÜLKER ANTRENÖRÜ BOGDAN TANJEVÝC ÝÇÝN YAPILAN TEST SONUÇLARININ ÖNÜMÜZDEKÝ GÜNLERDE ALINACAÐI BÝLDÝRÝLDÝ.
Karadeniz'de dev derbi LÝGDE EN SON GALÝBÝYETÝNÝ 10 MAYIS 2008'DE FENERBAHÇE KARÞISINDA ALAN TRABZONSPOR BUGÜN SAHASINDA GALATASARAY'I YENMESÝ HALÝNDE 680 GÜN SONRA GALÝBÝYET ÖZLEMÝNÝ GÝDERMÝÞ OLACAK. TÜRKCELL Süper Lig'de bugün sahasýnda Galatasaray ile karþýlaþacak Trabzonspor, rakibini yenerek, üç büyük rakibi karþýsýndaki galibiyet özlemine son vermek istiyor. Hüseyin Avni Aker Stadýnda saat 19.00'da baþlayacak karþýlaþmayý Yunus Yýldýrým yönetecek. Ligde üç büyük rakibi karþýsýnda en son galibiyetini 10 Mayýs 2008'de 2-0'lýk sonuçla Fenerbahçe karþýsýnda alan bordo-mavililer, bugün sahasýnda Galatasaray'ý yenmesi halinde 680 gün sonra galibiyet hasretini sonlandýrmýþ olacak. Trabzonspor, söz konusu dönemde yaptýðý 9 lig ve 1 Ziraat Türkiye Kupasý maçý olmak üzere 10 maçta, 6 maðlubiyet ve 4 beraberlik aldý. YENÝ YILDA HENÜZ YENÝLGÝ GÖRMEDÝ Üç büyükler karþýsýnda uzun süredir kazanamayan Trabzonspor, 23 Aralýk 2009'dan bu yana maç kaybetmedi. En son 23 Aralýk'ta Ziraat Türkiye Kupasý'nda Galatasaray'a deplasmanda 2-1 maðlup olan Trabzonspor, daha sonra yaptýðý 13 resmi maçta yenilgi yüzü gör-
medi. Trabzonspor, Galatasaray'a yenilmesi halinde yeni yýldaki ilk yenilgisini alacak ve 87 gün sonra kaybetmiþ olacak. Trabzonspor, hafta içinde yaptýðý çalýþmalarda özellikle Galatasaray'ýn sað kanadýný kullanan Keita'ya karþý önlemler almaya çalýþtý. Antrenör Ünal Karaman, hafta içinde yapýlan taktik çalýþmalarda savunmanýn sol kenarýnda oynayan Cale'ye özel uyarýlarda bulunurken, zaman zaman da Song'dan, bu futbolcuya bazý pozisyonlarda yardýmcý olmasýný istedi. TARAFTARA 20 BÝN ATKI DAÐITILACAK Karadeniz ekibi de Ömer Aysan, Cale, Selçuk, Burak, Gabriç ve Serkan sarý kart görmeleri halinde bir sonraki hafta oynanacak Kayserispor maçýnda forma giyemeyecek. Karþýlaþma öncesi TrabzonCell, bordomavili taraftara 20 bin adet atký daðýtarak büyük bir görsel þov hazýrladý. Taraftarlar kendilerine daðýtýlan TrabzonCell atkýlarý ile yapacaklarý tribün þov için son hazýrlýklarýný tamamladýlar.
FENERBAHÇE Ülker ve (A) Milli Basketbol Takýmý'nýn baþantrenörü Bogdan Tanjevic'in baðýrsaklarýndan önemli bir rahatsýzlýk geçirdiði ifade edildi. Basketbol Federasyonu'nun internet sitesinde ''Tanjevic'e acil þifalar diliyoruz'' baþlýðýyla yapýlan açýklamada, baðýrsaklarýndaki rahatsýzlýðý nedeniyle Tanjevic'e yapýlan testlerin derinleþtirildiði kaydedildi. Acýbadem Hastanesi'nde kontrolden geçirilen 63 yaþýndaki tecrübeli teknik adamýn, rahatsýzlýðýnýn ciddi olabileceði þüphesiyle detaylý testlerin yapýldýðý belirtildi. Yaþadýðý saðlýk sorununun erken teþhis edildiði kaydedilen açýklamada, Tanjevic'in test sonuçlarýnýn önümüzdeki günlerde alýnacaðý belirtilerek, ''Bogdan Tanjeviç'e rahatsýzlýðýnýn önemli olmamasý temennisiyle acil þifalar diliyor, kýsa sürede aramýzda olmasýný bekliyoruz'' denildi.Öte yandan, medyada dün yer alan haberlerde, tecrübeli teknik adama kolon kanseri teþhisi konulduðu iddia edildi.
GALATASARAY'DA 27 Mart'ta yapýlacak baþkanlýk seçimi öncesinde baþkan adaylarýndan Adnan Öztürk listesini açýkladý.Lütf i Kýrdar Kongre ve Sergi Sarayý'nda yapýlan toplantýda Adnan Öztürk ekibi ile gövde gösterisi yaptý.Öztürk'ün listesinde þu isimler yer alýyor:"Kaan Boyner, Emre Alkin, Reþit Sinanlý, Mehmet Cibara, Can Topsakal, Murat Ece, Hamdi Yasaman, Hayrettin Kozak.''Yönetim Kurulu listesinin açýklandýðý toplantýya eski baþkanlardan Fa-
ruk Süren, eski yöneticilerden ve Futbol A.Þ'nin baþýna geçeceði belirtilen Ali Dürüst ile birlikte Galatasaray'ýn eski futbolcularýndan Hakan Þükür ve Suat Kaya da katýldý. Adnan Öztürk baþkan olmasý halinde daha önce sözleþme imzaladýklarý Peter Kenyon'un baþkan baþdanýþmaný, Tomas Kurth ve Esteve Calzade icra kurulu üyesi olarak görev yapacaklarýný açýkladý. Öztürk, bu isimlerin, kulüpte yapacaklarý konusunda da bilgiler verdi.
T
seyircimizle Ali Sami Yen' de oynayacaðýz' açýklamasýnýn akabinde. Kýsacasý bu kararla birlikte tribünden münferit olarak herkes istediði bir kiþiyi aþaðý atabilir. Paran varsa daha çok kiþiyi de atabilirsin. Daha önce benzer tribün olaylarýnda Beþiktaþ'a 3 maç, Fenerbahçe'ye 1 maç ceza veren kurul üyeleri, bu sefer para cezasýný uygun gördüler.. Tribün olaylarýnýn arttýðý ve provokasyonlarýn çoðaldýðý þu günlerde olaylarý böyle basit cezalar ile geçiþtirmek çok manidar. Ýnsan hayatýný hiçe sayan her türlü yanlýþ hareketlerde formasýnýn rengi ne olursa olsun, en aðýr cezalar, adil olarak verilmeli ki, en azýndan kamu vicdaný sýzlamasýn.. mehmetilgaz@hotmail.com.tr
Trabzon-Galatasaray maçý kýrmýzý topla oynanacak TÜRKCELL Süper Lig'in 26. haftasýndaki en önemli karþýlaþmasý olarak nitelendirilen Trabzonspor- Galatasaray maçýnda bugün kýrmýzý top kullanýlacak. (Nike) Red 'Lace Up. Save Lives' ortaklýðýna iliþkin bilinci artýrmak amacýyla kýrmýzý top ile oynanacak maçta ayrýca bazý sporcularýn da kramponlarýna kýrmýzý baðcýk takacaklarý açýklandý. Derbide AIDS ile mücadeleye dikkat çekmek için kýrmýzý top kullanýlacak. Özel olarak tasarlanmýþ bir T90 Ascente olan (Nike) Red topun, þu anda Avrupa'da üç ligde de kullanýldýðý belirtildi.
TÜRKCELL SÜPER LÝGDE BUGÜN 14:00 Sivas - G. Birliði (Barýþ Þimþek) 14:00 A. Gücü - Kayseri (Aytekin Durmaz) 19:00 Trabzon - G. Saray (Yunus Yýldýrým) 22 Mart 2010 Pazartesi 20:00 Bursa - Denizli (Serkan Çýnar)
Türkoðlu'ndan 5, Okur'dan 2 sayý
Tribünden insan atmanýn cezasý bu mu olmalý? birçok örnekle karþýlaþýyoruz. Bir hakemin bir olayla ilgili verdiði kararýn tam zýddýný, benzer bir hadisede baþka hakem vermeyebiliyor. Bunlara saha içi kararlardaki tutarsýzlýklarý da eklersek, Dünya Kupalarýnda niye hakemimiz yok diye birbirimize sorup dururuz.. Hakemlerin kararlarýndaki bu aymazlýklarýn nereden kaynaklandýðý, TFF'nin kurullarýnýn verdiði birbiri ile örtüþmeyen, kulüp renklerine göre verildiði izlenimi oluþturan kararlarýndan anlaþýlabiliyor. PFDK, standardý olmayan uygulamalarýndan bir tanesine daha imza attý. Kameralarýn da tespit ettiði, Galatasaray tribününden atýlan bir taraftar ile ilgili para cezasý verdi. Hem de Galatasary Baþkaný Adnan Polat'ýn, 'Fenerbahçe maçýmýzý
Bogdan Tanjevic
Adnan Öztürk listesini açýkladý
BÝZE GÖRE / Mehmet Ilgaz
ürkiye Futbol Federasyonu ve kurullarýnýn aldýðý kararlara ve yaptýðý uygulamalara akýl sýr ermiyor. En son PFDK, ÝBB-Diyarbakýrspor maçýnda çýkan olaylar hakkýnda güneydoðu ekibine 3 maçla cezalandýrýrken, ayný toplantýda, ayný kurul üyeleri Galatasaray-Ankaragücü maçýnda tribünden atýlan bir vatandaþ ile ilgili Galatasaray Kulübüne 185 bin lira para cezasý verdi.. Yýllardýr hakemler için söylemediðimizi býrakmýyoruz. Verdikleri kararlar da bir standart yok diye. Kadýköy'deki Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde hakemin baþýna taþ gelip maç oynanýrken, Diyarbakýrspor-Bursaspor maçýnda hakem yaralanýnca karþýlaþma tatil edildi. Son yýllarda bunlara benzer
eþiktaþ son 4 maçýndan 12 puan alýnca, yönetim ve taraftarýn þampiyonluk inancý artmýþtý. Kasýmpaþa’dan alýnacak 3 puan ile ezeli rakiplerine göre daha avantajlý bir konuma gelinecekti. Ama olmadý. Beþiktaþ Kasýmpaþa ile berabere kalarak çok deðerli 2 puan kaybetti. Peki, 107. doðum gününde, (19 Mart Dünya Beþiktaþlýlar günü) taraftarýn üzülmesinin sebebi neydi, kaybedilen puanlarýn sorumlusu kim ya da kimlerdi? Sorumlu, geçen haftayý maç yapmadan geçiren, dinlenmiþ Kasýmpaþa’nýn karþýsýna, Denizli deplasmanýndan yorgun dönen fizik ve konsantrasyon sýkýntýsý çekeceði belli (Bizim takýmlar 3 günde bir maç yapmaya hazýr deðil) bir takýmý çýkaran federasyon mu? Salý günkü yazýmýzda sormuþtuk tekrarlayalým: 25.Haftanýn son maçýný pazartesi günü oynayan takýma 26. haftanýn ilk maçýný Cuma günü oynatmanýn mantýðý nedir? Sorumlu, “Önümüzdeki hafta kupa maçý oynayacak takýmlar dururken neden biz Cuma günü oynuyoruz?”diye sorgulayamayan, bu konuda etkisiz ve tepkisiz kalan yönetim mi? (Ayný durumu bu hafta yaþayacak Bursaspor’un tepkisine hak veriyorum) Sorumlu, futbol oynamaya ,etkili pas yapmaya elveriþli olmayan zemin mi? Sorumlu, ilk yarýda bulduðu pozisyonlarý cömertçe harcayan, ikinci yarýda uyurgezer bir görüntü veren Holosko, yenilen gollerde hatasý olan Ekrem ve Sivok’un yerine giren Ýbrahim Kaþ mýdýr? Sorumlu, 1-0 geriye düþtüðü maçta 2-1'i yakalayan takýmýn geriye çekilmesini engelleyemeyen, Kasýmpaþa baskýsýna çözüm üretemeyen Mustafa Denizli mi? Sorumlu, skor avantajýný elde eden þampiyonlukta iddialý rakip takým futbolcularýnýn zamaný profesyonelce kullanan, oyunu soðutan, tempoyu düþüren anlayýþýna raðmen, hemen her maçta, kapanan, topu rakibe verip savunma anlayýþýna giren Beþiktaþlý futbolcular mý? Sorumlu, þu veya bu, þunlar veya bunlar, ya da hepsi. Hiç fark etmez, artýk olan olmuþ. Bundan sonra yapýlacak þey, týpký bu maç gibi, Bursa ve Manisa karþýsýnda yapýlan hatalardan da ders çýkarýp daha sonraki karþýlaþmalarda dikkatli olmak. Baþta kaptan Ýbrahim Üzülmez olmak üzere Beþiktaþlý futbolculara son dakika stratejisi ve psikolojisi hakkýnda bilgi verilmeli. Þampiyonluða oynayan bir takým skor avantajýný elde etmiþken, panik yapmamalý, son dakikalarý ecel terleri dökerek geçirmemeli. Hele hele avucuna kadar gelen galibiyeti, üstelik de savunma yaparken kaçýrmamalý.
B
tepspor, Kasýmpaþa ve Diyarbakýrspor ile de berabere kaldý. Beþiktaþ, deplasmanlarda ise Gençlerbirliði ve Manisaspor ile berabere kalýp, Gaziantepspor'a yenilerek puan kayýplarý yaþadý. DENÝZLÝ SAVUNMA OYUNCULARINA KIZDI Beþiktaþ Teknik Direktörü Mustafa Denizli, Kasýmpaþa karþýsýnda alýnan beraberlik soncu hata paylarýnýn sýfýra indiðini belirtti. Bundan sonra Beþiktaþ'ýn puan kaybetmesi halinde, þampiyonluktan söz etme þansýnýn azalacaðýna dikkati çeken siyahbeyazlý takýmýn çalýþtýrýcýsý, ''Þartlar ne olursa olsun, ligin sonuna kadar 4 puan kaybetme olasýlýðý bizi hedefimize götürürdü. Burada artýk bunun dýþýnda sadece kaybedebileceðimiz 2 puan var'' diye konuþtu. Denizli, savunmaya büyük eleþtiriler getirdi. Denizli, bu çizgiye gelmiþ bir takýmýn özellikle bire bir mücadelelerde rahat ekarte olmamasý gerektiðini vurgulayarak, ''Dönem dönem bize yakýþmayan futbol ortaya koyduk'' dedi.
Türkcell Süper Lig'in ilk yarýsýnda Ýstanbul'da oynanan derbide Galatasaray, Trabzonspor'u zor da olsa 4-3 yenmeyi baþarmýþtý..
NADÝ AKSOY nadiaksoy@mynet.com
"KARAKARTAL", TURKCELL SÜPER LÝG'DE BU SEZON ÝSTANBUL'DA OYNADIÐI MAÇLARDA TOPLAM 19 PUAN YÝTÝRDÝ. LÝGDEKÝ TOPLAM 4 YENÝLGÝSÝNDEN 3'ÜNÜ ÝSTANBUL'DA ALAN BEÞÝKTAÞ, ÝSTANBUL DIÞINDA ÝSE SADECE 7 PUAN KAYBETTÝ. TÜRKCELL Süper Lig'in 26. haftasýnda Kasýmpaþa ile 2-2 berabere kalarak þampiyonluk yarýþýnda büyük bir yara alan Beþiktaþ, bu sezon Ýstanbul'da oynadýðý maçlarda zorlandý ve puan kayýplarý yaþadý. Siyah-beyazlýlar, Turkcell Süper Lig'de Ýstanbul'da bu sezon toplam 15 maça çýkarken, 7 galibiyet, 5 beraberlik, 3 de maðlubiyet alýp, tam 19 puan yitirdi. Ligdeki toplam 4 yenilgisinden 3'ünü Ýstanbul'da alan (Galatasaray, Kayserispor, Bursaspor) ''Karakartallar'', Ýstanbul'da 21 gol atýp, kalesinde 13 gol gördü. Beþiktaþ, Ýstanbul'daki 3 yenilgisinin 2'sini BJK Ýnönü Stadý'nda, birini ise Ali Sami Yen Stadý'nda yaþadý. BJK Ýnönü Stadý'nda 12 puan yitiren Beþiktaþ, Ýstanbul'daki diðer statlarda ise 7 puan kaybetti. Ýstanbul'da 26. hafta sonunda toplam 19 puan yitiren Beþiktaþ, deplasmanlarda ise sadece 7 puan kaybetti. Siyah-beyazlýlar, bu sezon Ýstanbul'da Galatasaray, Kayserispor ve Bursaspor'a yenilip, Ýstanbul Büyükþehir Belediyespor, Galatasaray, Gazian-
Sorumlu kim?
Hidayet Türkoðlu'nun takýmý Raptors fark yedi.
NBA'DE Air Canada Center'da Oklahoma City Thunder'ý aðýrlayan Toronto Raptors, rakibine 26 sayý farkla 115-89 kaybetti. Misafir takýmdan Kevin Durant 31 sayý ile sahanýn en skorer ismi olurken, takým arkadaþlarýndan Jeff Green 25 sayý, Russell Westbrook da 11 sayý 10 asist ile galibiyette önemli rol oynadý. Toronto formasýný giyen Hidayet Türkoðlu maçý 5 sayý bir ribaunt ile tamamladý. Toronto'da en skorer isim, 22 sayý atan Chris Bosh oldu. Bir diðer maçta ise Phoneix Suns, Utah Jazz'ý aðýrladý. Türk basketbolcu Mehmet Okur'un sadece 2 sayý atabildiði maçý Utah Jazz, 110-100 kaybetti. Ev sahibi ekipten Amare Stoudmire, 44 sayý atarak sezon rekorunu kýrdý.
Mehmet Okur'lu Jazz, Suns'a 110-100 kaybetti.
renkli:Mizanpaj 1
3/20/2010
2:22 PM
Page 1
15
C M YK
AÝLE - SAÐLIK YENÝASYA / 21 MART 2010 PAZAR
Hazýrlayan: RECEP BOZDAÐ
Emziði tatlýya batýrmak DÝÞLERE YARAMIYOR
ANNELERÝN en çok yaptýðý hatalardan birinin de emziði tatlý gýdalara batýrarak bebeklerin aðzýna vermeleri olduðunu kaydeden Küçükeþmen, tatlandýrýcýlarýn bebeðin aðzýn-
BANU YAÞAR / Psikolog&Psikoterapist
aba kelimesi, her insanýn hafýzasýnda farklý hatýralarý canlandýrýr. Çoðu zaman çocukluk yýllarýna dair olanlar, en kalýcý olanlardýr. Babasý olanlar, babasýný hiç tanýmamýþ olanlar ve babasý olup da yokmuþ gibi yaþayanlar için, aslýnda bu kýsacýk kelime çok uzun anlamlar taþýr. Kýz ve erkek çocuðun büyüme serüveninde, babanýn rolü de en az anne kadar önemlidir. Kýz çocuðu, babanýn duygusal dünyasýný açýða çýkarýr. Þirin tavýrlarý ve davranýþlarýyla adeta babayý çözer, sert kalýplarýný kýrar, onu rahatlatýr. Erkek çocuk beþ yaþ öncesinde anneye daha düþkündür. Kendi cinselliðini fark etmeye baþlayýnca babayý taklit etmeye, onun gibi olmaya çalýþýr. Babayla oynadýklarý hareketli oyunlar, onu erkeklerin dünyasýyla tanýþtýrýr. Baba kelimesi; gurur, sevgi, emniyet, aidiyet, korku ve özgüven gibi birbirinden oldukça farklý duygularý içinde barýndýrýr. Babamýzdan korkarýz, ama onun varlýðý bize kendimizi güçlü hissettirir. Babasýyla iliþkisi ve iletiþimi iyi olan çocuklar toplum içinde daha özgüvenlidir. Baba, çocuk için dýþ dünyayý temsil eder. Çocuk, hayata ve insanlara güven duymayý, kendini ve duygularýný korumayý bu iliþki içinde öðrenir. Dýþarýdaki hayata bir penceredir baba…. Savaþmak kadar, sevmek için de o pencereden bakmak gerekir. Ne zaman güçlü olmaya ya da görünmeye ihtiyacýmýz olsa babamýz camýn ardýndan beliriverir... Her insan için babanýn anlamý bu kadar net ve bu kadar rahatlatýcý olmayabilir. Kimileri için bu kelime boðazlarýnda bir türlü yutamadýklarý bir düðüm gibi yýllar yýlý kalýr. Olmamýþlýk, yarým kalmýþlýk ve söylenmeyen onca þey, kaybetme korkusuyla birleþince ifade etmek daha da güçleþir. Babalarýna kýrgýn olan, yeterince sevilmediðini ya da daha az sevildiðini düþünen her yetiþkin, gidiþ geliþler yaþar zihninde… Ona çok yakýn olma isteði ve kýrgýnlýðý arasýnda nice yollar kat eder. Babamýzý bu hayattan uðurlamadan önce, ona bütün duygularýmýzý söyleyebilsek, saatlerce oturup, konuþabilsek keþke…. Aradaki bütün duvarlarý ve perdeleri kaldýrýp ona sýký sýký sarýlabilsek…. Doðru ya da yanlýþ, bilerek ya da bilmeden yaptýðý bütün davranýþlarýný bir kenara koyup, sadece babamýz olduðu için, özleyeceðimiz günler için baþýmýzý göðsüne koyup, geçmiþ ve ertelenmiþ onca yýlýn acýsýný çýkarsak...
B
BAZI EMZÝKLER AÐIZ YAPISINI DA BOZABÝLÝR
Yrd. Doç. Dr. Küçükeþmen, eriþkinlerin aðýzlarýndan çýkan hiçbir þeyin asla bebeklerin aðýzlarýna sokulmamasý gerektiðini söyledi. FOTOÐRAF: AA
TERAPÝ GÜNLÜÐÜ yasarbanu@yahoo.com
SDÜ DÝÞ HEKÝMLÝÐÝ FAKÜLTESÝ ÖÐRETÝM ÜYESÝ YRD. DOÇ. KÜÇÜKEÞMEN: BAL VEYA PEKMEZE BATIRILAN YA DA YERE DÜÞTÜKTEN SONRA ERÝÞKÝNÝN AÐZINDA TEMÝZLENEREK ÇOCUÐA VERÝLEN EMZÝKLER, KÜÇÜK YAÞTA DÝÞ PROBLEMLERÝ YAÞAMASINA SEBEP OLUYOR. SÜLEYMAN Demirel Üniversitesi (SDÜ) Diþ Hekimliði Fakültesi Pedodonti Ana Bilim Dalý Öðretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Çiðdem Küçükeþmen, emziklerin bal, pekmez ve þekere batýrýlmasý ile yere düþtükten sonra bir eriþkinin aðzýnda temizlenerek tekrar çocuðun aðzýna verilmesinin, diþ problemlerine yol açtýðýný bildirdi. Küçükeþmen, annelerin bilinçsiz davranýþlarýnýn çocuklarýn küçük yaþta diþ problemleri yaþamasýna sebep olduðunu söyledi. Bebeklere verilen emziklerin, kullaným aþamalarýnda yaþanan yanlýþlýklarýn, aðýz ve diþ saðlýðý açýsýndan ileride büyük sorunlara sebep olabileceðine dikkati çeken Küçükeþmen, ‘’Bal veya pekmeze batýrýlan ya da yere düþtükten sonra eriþkinin aðzýnda temizlenerek çocuða verilen emzikler, çocuklarýn küçük yaþta diþ problemleri yaþamasýna neden oluyor. Bu, çocuðun aðzýnda mikroorganizmalarýn oluþmasýna sebep oluyor’’ dedi. Bebeklik çaðýndan itibaren diþ çürüðü problemi ile karþý karþýya kalabildiklerini söyleyen Küçükeþmen, diþ çürüðünün, annelerin bilmeden süte pekmez, bal, þeker katmalarý veya kendi aðýzlarýna soktuklarý kaþýklarý bebeðin aðzýna vermeleriyle oluþtuðuna deðindi. Çocuklarýn hassas bir yapýya sahip olduklarýný, bu sebeple eriþkinlerin aðýzlarýndan çýkan hiçbir þeyin asla bebeklerin aðýzlarýna sokulmamasý gerektiðini dile getiren Küçükeþmen, anne veya bakýcýlarýn aðýzlarýndaki mikroorganizmalarýn bebeðe taþýndýðýný ve bunun da çürüklere sebep olduðunu bildirdi.
Babalara dair...
da diþ çürümesine sebep olan bakteriler ürettiðini belirtti. Gece beslenmeleri sýrasýnda biberonla sütün içine bal, pekmez veya þeker katýlmasýnýn da diþ saðlýðý açýsýndan zararlý olduðunu dile getiren Küçükeþmen, ‘’Gece beslenmeleri esnasýnda biberonla sütün içerisine bal, pekmez, þeker katýlan tatlandýrýcýlar bebeðin aðzýnda gece göllenmeye yol açarak, ayný þekilde yaygýn diþ çürüklerine yol açabilmektedir. Gece beslenmesinde süt içerisine bu tarz tatlandýrýcý maddeler koymamak ve bebeði besledikten sonra arkasýndan su dolu bir biberonla bebeðin aðzýnýn suyla çalkalanmasý gerekiyor’’ dedi. Emzik þekillerinin de aðýz ve diþ saðlýðýný olumlu ya da olumsuz etkileyebildiðini belirten Yrd. Doç. Dr. Küçükeþmen, bebeklerin aðýz ve damak yapýsýný bozmayacak, ortodonti emziklerin tercih edilmesi gerektiðini bildirdi. Isparta / aa
Ýlâçlarý ‘þeker’ diye vermeyin BULDUKLARI her þeyi aðýzlarýna götüren çocuklarýn, ‘þeker’ diye verilen ilâçlarýn tehdidi altýnda olduðu bildirildi. Bazý ebeveynlerin çocuklarýna ‘þeker’ diyerek ilâç içirmesinin büyük risk olduðunu söyleyen uzmanlar, bu davranýþýn zehirlenmeleri de beraberinde getirdiði uyarýsýný yaptý. Uludað Üniversitesi (UÜ) Týp Fakültesi Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý Baþkaný Prof. Dr. Nihat Sapan, 9 ay ile 5 yaþ arasýndaki çocuklarýn ilâçtan en fazla zehirlenen grup içerisinde yer aldýðýný söyledi. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý Baþkaný Prof. Dr. Nihat Sapan, küçük çocuklarýn bulduklarý her þeyi aðýzlarýna götürmeleri sebebiyle zehirlenme tehlikesi altýnda olduðunu dile getirdi. Zehirlenmelerin çoðunluðunun 9 ay ile 5 yaþ aralarýndaki çocuklar ile evlerde görüldüðünü belirten Prof. Dr. Sapan, çocuk sayýsý fazla olan ailelerde bu riskin daha fazla olduðuna dikkat çekti. Prof. Dr. Sapan zehirlenmeye sebep olan etkenleri þöyle sýraladý: “Ýlâçlar, evdeki kimyasal maddeler, temizlik maddeleri, bitkiler, kozmetik ürünler, ailelerin ihmali, ilâçlarýn cazip renkte olmasý, ilâç kapaklarýnýn çocuklarýn kolayca açabileceði þekilde üretilmesi.” Prof. Dr. Sapan en tehlikeleri zehirleri, ilâçlar, yanýða yol açabilen maddeler (temizlik maddeleri, lavabo açýcýlar, çamaþýr suyu), cam temizleyici sývýlar, yanýcý sývýlar (gazyaðý, lamba yaðý, tiner), karbon monoksit (soba gazý), böcek ilâçlarý, yabanî mantarlar olarak sýraladý. Bursa / cihan
renkli:Mizanpaj 1
3/20/2010
12:55 PM
Page 1
C M YK