11 Ocak 2011

Page 1

SiyahMaviKýrmýzýSarý

lBEDÝÜZZAMAN’IN MECLÝSTE OKUNAN 10 MADDELÝK BEYANNAMESÝ lSAÝD NURSÎ-M. KEMAL TARTIÞMASININ BELGELERÝ lFÝLMLE GÜNDEME GELEN VE TARTIÞILAN KONULARDA TAMAMLAYICI VE AYDINLATICI BÝLGÝLER l“NAMAZ KILMAYAN HAÝNDÝR” SÖZÜ NASIL ANLAÞILMALI?

Y GERÇEKTEN HABER VERiR

BEKLEYÝNÝZ

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR 11 OCAK 2011 SALI / 75 Kr

YIL: 41 SAYI: 14.683

Bediüzzaman her konuya insanî yaklaþtý HÜR ADAM FÝLMÝYLE GÜNDEMÝN ÝLK SIRASINA YERLEÞEN SAÝD NURSÎ, ERMENÝ CEMAATÝNÝN AGOS GAZETESÝNDE DE GENÝÞ YER BULDU.

Cemalettin Canlý

YOLCU BELGESELÝNÝN YAPIMCILARI

SAÝD NURSÎ’NÝN ALEVÝLERE BAKIÞI

n Bediüzzaman belgeseli “Yolcu”yu hazýrlayan Cemalettin Canlý ve Yusuf Kenan Baysülen, Ermeni cemaatinin çýkardýðý Agos gazetesinde Said Nursî'yi anlattýlar. Canlý, Bediüzzaman'ýn Ermeni meselesindeki görüþlerini aktarýrken, “O her konuya insanî yönüyle yaklaþan bir din adamý” ifadesini kullandý.

n Canlý, Said Nursî'nin Alevîlerle ilgili tavrýný da “Onlar da Ýslâm dairesi içindedir diyor. Onun Ýslâm algýsý dar bir kalýp içinde deðil” dedi. Beysülen ise “Said Nursî Türkiye'nin dinî sosyal, siyasal geçmiþi ve geleceðinde etkisi olan ve halen de etkisi olmaya devam eden bir isim” diye konuþtu. Yazýsý sayfa 8’de

Yusuf Kenan Beysülen

Medresetüzzehra’nýn belgesi M. Lâtif Salihoðlu’nun yazýsý sayfa 9’da

www.yeniasya.com.tr

CUMHURBAÞKANI ABDULLAH GÜL:

Yargý reformu köklü ihtiyaç TUTUKLUK SÜRELERÝNÝN UZAMASI BÜYÜK HAKSIZLIK n Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, Türkiye’de tutuklularýn sayýsýnýn hükümlülerden çok olduðunu, bunun Türkiye’ye yakýþmadýðýný belirterek, ‘’Ayrýca tutukluluk sürelerinin uzamasý, çok büyük haksýzlýklara sebep olabiliyor. Bütün bunlarýn giderilebilmesi için, Türkiye’de yargý reformu köklü bir ihtiyaçtýr ve bunu baþýndan beri söylüyorum, buna herkes de katýlýyor’’ dedi. Haberi sayfa 4’te TBMM BAÞKANI M. ALÝ ÞAHÝN:

ERDOÐAN: SONA YAKLAÞIYORUZ

Tahliyelerden Ýstinaf ben de rahatsýz mahkemeleri geliyor oluyorum Haberi sayfa 4’te

Haberi sayfa 4’te

Said Nursî haklý çýktý Kâzým Güleçyüz’ün yazýsý sayfa 3’te

AVRUPALI DÝPLOMATLAR: DOÐU KUDÜS FÝLÝSTÝN’ÝN BAÞÞEHRÝ Haberi sayfa 7’de

‘HÜR ADAM’ FÝLMÝNÝN YÖNETMENÝ TANRISEVER:

Devlet de özür dilesin

Þiddet, alkol, uyuþturucu tehdidi n Millî Eðitim Bakanlýðý Din Öðretimi Genel Müdürü Prof. Dr. Ýrfan Aycan, globalleþen dünyada yabancý kültür bombardýmaný altýnda kalan öðrencilerin korunamadýðýný ifade ederek, öðrenciler arasýnda þiddet, alkol ve uyuþturucu artýþýna dikkat çekti. Haberi 4’te lARAMIZIN BOZUK OLDUÐU ÜLKE l FARKLI BÝR DÜNYA lSEN GEÇ, SEN BEKLE lDALGA GEÇER GÝBÝ SORGULAMA... lÝÞÇÝLERÝN “VÝZE KRÝZÝ”NÝN ASLI NEYDÝ? lAÐLAMA DUVARINDAKÝ ÇOCUKLAR l DAÐ ÜSTÜNDE KURULAN ÞEHÝR: KUDÜS l ÝSRAÝL’DEN ÇIKIÞ, GÝRÝÞTEN DAHA ZOR lESKÝ ELÇÝYE ÝTÝRAZLAR YÜKSELDÝ lEKÝPTEN AYRILAN SIKINTI ÇEKER lMESCÝD-Ý AKSA BAHÇESÝNDE ÝLÝM HALKASI lHIRÝSTÝYAN ‘HACI’LAR ÝÇÝN MÝSAFÝRHANE

O ZULÜMLERÝ YAPANLARIN ÖZÜR BORCU VAR n “Hür Adam” filminin yönetmeni Mehmet Tanrýsever, çektiði filmle Bediüzzaman’dan bir anlamda özür dilemiþ olduðunu ifade ederek, “Devletin de özür dilemesi lâzým.Onlar da özür dilesin” dedi. Habertürk TV’nin sorularýný cevaplandýran Tanrýsever, “Bunca zulüm çeken, eziyet gören, sürgün ve hapislere atýlan Said Nursî’den devletin özür dilemesi lâzým. Eserlerini okuyanlar, yazanlar ve bulunduranlara da zulümler yapýldý. Þimdi o eserler her yerde serbest. O halde o gün bu zulmü yapanlarýn Bediüzzaman’a özür borçlarý vardýr. Filmdeki asýl bu sahneler tartýþýlmalý, sorumlular özür dilemelidir” dedi.

FARUK ÇAKIR GÝTTÝ GÖRDÜ YAZDI BUGÜN 15. SAYFADA BAÞLADIK

ISSN 13017748

“Alkollü komutan rezalet çýkardý” haberine birincilik

Haberi sayfa 4’te

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

2

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

LÂHÝKA

Ankara’da en kara bir hâlet-i ruhiye hissettim

‘‘

lahika@yeniasya.com.tr

Üç kiþi vardýr ki, onlarýn hakkýný ancak münafýk olanlar küçümser: Ýslâm yolunda saçýný aðýrtmýþ olan, ilim sahibi ve âdil idareci. Câmiü's-Saðîr, No: 1894 / Hadis-i Þerif Meâli

Be­di­. uz­za­man­Sa­id­Nur­s i

‘‘

Bir zaman, ihtiyarlýðýn baþlangýcýnda, Eski Said’in gülmeleri Yeni Said’in aðlamalarýna inkýlâp ettiði hengâmda, Ankara’daki ehl-i dünya beni Eski Said zannedip oraya istediler, gittim.

YEDÝNCÝ RÝCA ir zaman, ihtiyarlýðýn baþlangýcýnda, Eski Said’in gülmeleri Yeni Said’in aðlamalarýna inkýlâp ettiði hengâmda, Ankara’daki ehl-i dünya beni Eski Said zannedip oraya istediler, gittim. Güz mevsiminin âhirlerinde Ankara’nýn benden çok ziyade ihtiyarlanmýþ, yýpranmýþ, eskimiþ kalesinin baþýna çýktým. O kale, tahaccür etmiþ hâdisât-ý tarihiye suretinde bana göründü. Senenin ihtiyarlýk mevsimiyle benim ihtiyarlýðým, kalenin ihti yarlýðý, beþerin ihtiyarlýðý, þanlý Osmanlý Devletinin ihtiyarlýðý ve Hilâfet Saltanatýnýn vefatý ve dünyanýn ihtiyarlýðý, bana gayet hazîn ve rikkatli ve firkatli bir hâlet içinde, o yüksek kalede geçmiþ zamanýn derelerine ve gelecek zamanýn daðlarýna baktýrdý ve baktým. Birbiri içinde beni ihata eden dört beþ ihtiyarlýk karanlýklarý içinde, Ankara’da en kara bir hâlet-i ruhiye hissettiðimden,HAÞÝYE bir nur, bir teselli, bir rica aradým. Saða, yani, mazi olan geçmiþ zamana bakýp teselli ararken, bana mazi, pederimin ve ecdadýmýn ve nevimin bir mezar-ý ekberi suretinde göründü. Teselli yerine vahþet verdi. Sol tarafým olan istikbale, derman ararken baktým. Gördüm ki, benim ve emsalimin ve nesl-i âtinin büyük ve karanlýklý bir kabri suretinde göründü, ünsiyet yerine dehþet verdi. Sað ile soldan tevahhuþ edip hazýr günüme baktým. O gafletli ve tarihvâri nazarýma o hazýr gün, yarým ölmekte ve hareket-i mezbûhânedeki ýztýrap çeken cismimin cenazesini taþýyan bir tabut suretinde göründü. Sonra bu cihetten dahi meyus olunca, baþýmý kaldýrýp, ömrümün aðacýnýn baþýna baktým. Gördüm ki, o aðacýn tek bir meyvesi var; o da benim cenazemdir, o aðaç üstünde duruyor, bana bakýyor. O cihetten dahi tevahhuþ edip baþýmý aþaðýya eðdim, o ömür aðacýnýn aþaðýsýna, köküne baktým. Gördüm ki, o aþaðýda olan toprak, kemiklerimin topraðýyla mebde-i hilkatimin topraðý birbirine karýþmýþ bir surette, ayaklar altýnda çiðneniyor gördüm. O da derman deðil, belki derdime dert kattý. Sonra mecburiyetle arkama baktým. Gördüm ki, esassýz, fâni olan dünya, hiçlik derelerinde ve yokluk zulümatýnda yuvarlanýp gidiyor. Derdime merhem ararken, zehir ilâve etti. O cihette dahi hayýr göremediðimden, ön tarafý ma baktým, ileriye nazarýmý gönderdim. Gördüm ki, kabir kapýsý tam yolumun üstünde açýk görünüp, aðzýný açmýþ, bana bakýyor. Onun arkasýnda, ebed tarafýna giden cadde ve o caddede giden kafi leler uzaktan uzaða nazara çarpýyor. Ve bu altý cihetten gelen dehþetlere karþý bana nokta-i istinad ve silâh-ý müdafaa olacak, cüz’î bir cüz-ü ihtiyarîden baþka birey elimde yok. O hadsiz a’dâ ve hesapsýz muzýr þeylere karþý tek bir silâh-ý insanî olan o cüz-ü ihtiyarî, hem nâkýs, hem kýsa, hem âciz, hem icadsýz olduðundan, kesbden baþka birey elinden gelmez. Ne geçmiþ zamana geçebilir, tâ ondan bana gelen hüzünleri sustursun; ve ne de istikbale hulûl edebilir, tâ ondan gelen korkularý men etsin. Geçmiþ ve geleceklere ait emellerime ve elemlerime faydasý olmadýðýný gördüm. Bu altý cihetten gelen dehþet ve vahþet ve karanlýk ve meyusiyet içinde çýrpýndýðým hengâmda, birden Kur’ân-ý Mu’cizü’l-Beyânýn semâsýnda parlayan Ýmân nurlarý imdada yetiþti. O altý ciheti o kadar tenvir edip ýþýklandýrdý ki, gördüðüm o vahþetler ve karanlýklar yüz derece tezauf etseydi, yine o nur onlara karþý kâfi ve vâfi idi. Bütün o dehþetleri birer birer teselliye ve o vahþetleri birer birer ünsiyete çevirdi. HAÞÝYE: O zaman bu hâlet-i ruhiye Fârisî bir münâcat suretinde kalbe geldi, yazdým. Ankara’da Hubab risalesinde tab edilmiþtir. Lem’alar, 26. Lem’a, 7. Ricâ

Bediüzzaman'ýn Barla'daki zaferi Bediüzzaman’ýn Barla hayatý güllük gülistanlýk deðildir. Geçtiði yollara ne kýrmýzý halýlar, ne de güller döþenmiþti. Gerçi onun hayatýnda “rahat” denilen bir kelime AHMET ÖZDEMÝR yoktur. Onun tek derdi bu milletin imanýný kurtarmaktýr. Bunun için dünyasýný da, ahiretini de feda etmiþtir. Bu durumunu ahmetozdemir@nurasya.com 1952 yýlýnda Eþref Edib’e verdiði bir mülâkatta þöyle ifade ediyordu: ür adam Bediüzzaman Sa “Beni, nefsini kurtarmayý düþünen hodid Nursî, yüzyýlý aþkýn bir gâm bir adam mý zannediyorlar? Ben, ceza man dýr ko nu þu lu yor. miyetin îmânýný kurtarmak yolunda dünBöyle giderse daha çok ko- yamý da fedâ ettim, âhiretimi de. Seksen nuþulacak gibi. kü sûr se ne lik bü tün ha ya tým da dün ya Aslýnda o hep gündem- zevki nâmýna bir þey bilmiyorum. Bütün de kalmýþtý. Çok zaman gündemi o belir- ömrüm harb meydanlarýnda, esaret zinlemiþti. Onu ve fikirlerini gündemden dü- danlarýnda yahut memleket hapishâneleþürmeye çalýþanlarýn çoðu gündem dýþýna rinde, memleket mahkemelerinde geçti. atýldý. O, fikirlerini her zeminde serbestçe Çekmediðim cefâ, görmediðim ezâ kalsöyledi, kimseden çekinmeden ve kork- madý. Dîvân-ý harblerde bir câni gibi mumadan. Buna Tarihçe-i Hayat’ý þahittir. âmele gördüm, bir serseri gibi memleket Vizyona yeni giren “Hür Adam” filmi memleket sürgüne yollandým. Memleket dolayýsýyla basýn-yayýn organlarýnda tar- zindanlarýnda aylarca ihtilâttan menedil týþmalar artmaya baþladý. Hemen her gün dim. Defalarca zehirlendim. Türlü türlü bir-iki televizyon kanalýnda film üzerin- hakaretlere mâruz kaldým. Zaman oldu ki, den Bediüzzaman Said Nursî’ye saldýrýlar hayattan bin defa ziyâde ölümü tercih etyapýlýyor. Filmdeki bir sahneyi ele alýp o- tim. Eðer dînim intihardan beni menetlanca hýnçlarýný ve kinlerini kusmaya çalý- meseydi, belki bugün Said topraklar altýnþýyorlar. Bazýlarý isimlerinin önündeki tit- da çürümüþ gitmiþti.”2 re güvenerek desteksiz atýþlarýna devam eBe di üz za man’a Bar la’da tam bir a çýk diyorlar. Bu arada ilim adamý olduklarýný hava hapishanesi hayatý yaþatýlmýþtýr, desöylerken ne kadar cahil olduklarýný da nilebilir. Etrafýndaki kýskaç gün geçtikçe yakýndan görmüþ oluyoruz. Önce inkâr e - daraltýlmýþtýr. Memleketin üzerine çöken diyorlar. Sonra gerçekleri görünce ne ya- kara bulutlardan insanlar ne yapacaklarýný pacaklarýný þaþýrýyorlar. Bazý insaf sahibi þaþýrmýþlardý. Ona yanaþmak, selâm verolanlarý da takdir etmek gerekir. Bilme- mek her tür lü e za ce fa yý gö ze al mak tý. dik le ri ni söy le yip te va zu gös te ri yor lar. Hatta ölümü hiçe saymaktý. “BediüzzaHatta öðrenmek için çaba sarf ediyorlar. man” demek, “Risâle-i Nur”u aðzýna alBu açýdan güzel bir zemin oluþtu. mak iþkence edilmek için yeterli sebep sa Eðer mu halif olanlar Bediüzzaman’ýn yýlýyordu. Tek kelimeyle her þey Bediüzçektiði sýkýntýlarýn binde birini yaþasalar- zaman aleyhine kullanýlmýþtýr. dý, herhalde kýyameti koparýrlardý. Ama o Bediüzzaman Said Nursî, Barla beldesinmüsbet hareketten asla vazgeçmedi, tale- de sürekli ve çok þiddetli bir istibdat, zubelerine de her vesile ile müsbet hareketi lüm ve takip altýnda bulunduruluyordu. tavsiye etti. Hatta kendisine zulm edenle- Barla’ya sürgün edilmesinin sebebi ise, kare bedduâ bile etmedi, “Risâle-i Nurla i- labalýk þehirlerden uzaklaþtýrýp, böyle ücrâ manlarýný kurtarmak” þartýyla hakkýný he- bir köye atýlarak, rûhunda var olan Ýslâm lâl edeceðini söyledi. sevgisinin coþmasýna engel olmak, onu koBunlar Bediüzzaman’ýn þu sözünü ne nuþturmamak, söyletmemek, Ýslâmî, îmanî güzel tefsir ediyor: eserler yazdýrmamak, âtýl bir vaziyete dü“Tesâdüm-ü efkârdan ve tehâlüf-ü u- þürüp dinsizlerle mücahededen ve Kur’ân’a kulden hakikat tamamýyla tezahür eder.”1 hizmetten alýkoymaktý. Bir bakýma nisyaSaid Nursî, Barla’ya Eðirdir Gölü üze- na, unutulmaya mahkûm etmekti. Böyle rinden sandalla getirilmiþtir. Çünkü he- kuþ uçmaz, kervan geçmez bir yerde tek nüz karayolu yoktur. Ama onu takip ve baþýna unutulup gideceðini zannettiler. kontrol edecek bir karakol vardýr. Bediüzzaman ise, bu planýn tamamen

SERENCAM

H

aksine hareket etmekte baþarýlý oldu. Bir an bile boþ durmadan, Barla gibi ýssýz bir yerde Kur’ân ve îman hakîkatlerini ders veren Risâle-i Nur eserlerini telif ederek, perde altýnda neþrini saðladý. Bu baþarý ise, çok büyük bir galibiyet idi. Zîra o pek dehþetli dinsizlik devrinde, hakîki bir tek dînî eser bile yazdýrýlmýyordu. Din ve dindarlar büyük baský altýndaydý. Din adam-

Memleket üzerindeki korku, Bediüzzaman’ýn ölümünden yýllarca sonra bile devam etti. Onun aleyhinde yazýp-çizenler terfî ettiler, doðrusunu yazanlar mahkûm edilmek istendi. Adalet tarihinde benzeri görülmemiþ beraat kararlarý verilmesine raðmen... Hür Adam filminde bunlara yer veriliyordu. Film baþta oyuncularý olmak üzere pek çok kiþinin Bediüzzaman’ý yakýndan tanýmalarýna vesile oldu ve olacak inþaallah. “Hür Adam” filmi güzel bir zeminin oluþmasýna sebep oldu. Filmi önce fragmanýndan anlamaya çalýþtým, sonra tartýþ ma prog ram la rýn dan. Film hak kýn da çok þeyler söylendi, yazýldý ve çizildi. Filmi vizyona girdiði ilk gün seyretmek naBediüzzaman’ý Barla’ya sip oldu. Arkadaþlarýn organizesiyle bir hapsetmekle maksatlarýna sinema salonunu tutmuþtuk. Film baþlamadan önce, arada ve sonunda yapýlan ulaþtýklarýný zannettiler. yorumlara þahit oldum. Çok güzel geliþAma yanýldýklarýný kýsa meler olacak inþaallah. sürede anladýlar. Ben film e leþ tir me ni de ði lim. Tek nik yön den bir þey diyecek de deðilim. Ýlk çaBediüzzaman, o 'ücra lýþmalarda bazý eksiklerin olmasý normalköþe'de tek baþýna, yirmi dir. Anlatýlanlardan çok anlaþýlanlara bakarým. Belki her günü bir film olacak Bebeþ yýllýk zulüm ve baský diüzzaman Said Nursî’nin hayatý üç saate devrinde hiçbir zâtýn yakýn bir filme sýkýþtýrýlmaya çalýþýlmýþtý. yapamadýðý bir iþi baþardý. Konular arasýnda hýzlý geçiþler yapýlmýþ. Filmde en çok-–haklý olarak—Barla hayatýna yer verilmiþ. Mahkeme müdafaalarý ve hapishaneler birbirine girmiþ. Olaylar larý susturulup, yok edilmeye çalýþýlýyordu. kro no lo jik o la rak e le a lýn ma mýþ. Fil mi Be di üz za man’ý Bar la’ya hap set mek le seyrederken gel-gitleri yaþadým. Belki bu maksatlarýna ulaþtýklarýný zannettiler. A- nunla filme akýcýlýk katmak niyet edilmiþ ma yanýldýklarýný kýsa sürede anladýlar. olabilir. Seyirciler filmi dikkatle sonuna 1934 yýlýndan sonra aðýr ceza mahkemele- kadar heyecanla izlediler. ri ve hapishaneler devri baþladý. MemleÖzet olarak söylemek gerekirse, film bir kete yayýlan menfî propaganda ile idam e- emek mahsulü. Oyuncular rollerinin hakdileceði yayýldý. kýný vermeye çalýþmýþlar. Filme katkýda Dinsizler, Bediüzzaman’ý yok edeme- bulunanlarýn hepsinin tebrike ve takdire miþler, uyuþmuþ kalb ve akýllarý harekete lâyýk olduklarýný düþünüyorum. “Hür agetiren Ýslâmî ve îmanî neþriyatýna engel dam” filminin bu konuda yapýlacak daha olamamýþlardý. Bediüzzaman tek baþýna güzel filmlere öncülük yapacaðýný ümit ve yirmi beþ yýllýk zulüm ve baský devrinde temenni ediyorum. Zaten film yapýmcýsý hiçbir zâtýn yapamadýðý bir iþi baþarmýþtý. da, bu kanaati taþýdýðýný belirtiyor. Gizli dinsiz komitelerinin, “Ýslâmî þeâir2011 yýlý “Bediüzzaman yýlý” denilmeye leri birer birer kaldýrarak Ýslâm rûhunu lâyýktýr. Geçen yýl “Kur’ân yýlý”ydý. Bu yýla yok etmek, Kur’ân’ý toplatýp imha etmek” ça ðý mý zýn Kur’ân mü fes si ri Be di üz za planlarý vardý. Buna muvaffak olmak için, man’ýn adýný versek ne güzel olur, deðil mi? “Otuz sene sonra gelecek neslin kendi eDipnotlar: liyle Kur’ân’ý imha etmesini intac edecek 1- Bediüzzzaman Said Nursî, Mektubat, s. 258 bir plan yapalým” demiþler ve bu planý tat2- Bediüzzaman Said Nursî, Tarihçe-i Hayat, s. bike koymuþlardý. Ýslâmiyeti yok etmek i960-961 çin tarihte görülmemiþ bir tahribat ve sal3- Bediüzzaman Said Nursî, Tarihçe-i Hayat, s. 241 dýrýlar hüküm sürmüþtü.3

‘‘

SiyahMaviKýrmýzýSarý


3

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

HA­BER

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Faruk ÇAKIR Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

Tahliye isteyen mahkûmlar koðuþta yangýn çýkardý n KAYSERÝ Ka­pa­lý­Ce­za­e­vi’nde­ka­lan­bir grup­mah­kûm,­ya­tak­la­rý­ný­a­te­þe­ve­re­rek yan­gýn­çý­kar­dý.­Yan­gýn­ký­sa­sü­re­de­sön­dü­rül­dü.­Me­lik­ga­zi­il­çe­si­Gül­te­pe­Ma­hal­le­si’nde­ki­Ka­pa­lý­Ce­za­e­vi’nin­‘’tec­rit’’­bö­lü­mün­de­ka­lan­bir­grup­mah­kum,­sa­bah­sa­at­le­rin­de­ka­u­çuk­ya­tak­la­rý­a­te­þe­ve­re­rek yan­gýn­çý­kar­dý.­Tec­rit­ko­ðu­þun­da­ki­yan­gýn, ce­za­e­vi­per­so­ne­li­nin­ve­jan­dar­ma­nýn­mü­da­ha­le­siy­le­di­ðer­ko­ðuþ­la­ra­ya­yýl­ma­dan sön­d ü­r ül­d ü.­Du­m an­d an­et­k i­l e­n en­11 mah­kûm,­ce­za­e­vi­ne­ge­len­112­A­cil­Ser­vis e­kip­le­ri­ta­ra­fýn­dan­ya­pý­lan­ilk­mü­da­ha­le­nin­ar­dýn­dan­ce­za­e­vi­a­raç­la­rýy­la­Kay­se­ri­E­ði­tim­ve­A­raþ­týr­ma­Has­ta­ne­si’nde­gö­tü­rül­dü.­Bu­ra­da­a­yak­ta­te­da­vi­le­ri­ya­pý­lan­mah­kûm­lar­da­ha­son­ra­ce­za­e­vi­ne­ge­ri­ge­ti­ril­di. Yan­gý­nýn,­Ce­za­Mu­ha­ke­me­si­Ka­nu­nu’nda ya­pý­lan­de­ði­þik­lik­ten­ya­rar­lan­mak­i­çin­baþ­vu­ran­an­cak­so­nuç­a­la­ma­yan­mah­kûm­lar­ta­ra­fýn­dan­çý­kar­týl­dý­ðý­id­di­a­e­dil­di.­Kayseri / aa

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

NAMAZ VAKÝTLERÝ

ISSN 13017748

Hicrî: 7 Safer 1432 Rumî: 29 K. Evvel 1426

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 5.18 5.32 5.37 5.51 5.47 5.00 5.05 4.58 5.41 5.10 5.38

Güneþ 6.45 7.03 7.03 7.22 7.19 6.28 6.34 6.29 7.12 6.37 7.06

Öðle 11.53 12.03 12.12 12.23 12.18 11.34 11.38 11.30 12.13 11.45 12.12

Ýkindi 14.26 14.28 14.45 14.49 14.43 14.04 14.06 13.55 14.38 14.18 14.43

Öðretmenlere LPG eðitimi UZMANLAÞMIÞ Mes­lek­E­din­dir­me­Mer­kez­le­ri­(U­MEM)­Pro­je­si­kap­sa­mýn­da­yü­rü­tü­len, e­ði­ti­ci­le­rin­e­ði­til­me­si­ça­lýþ­ma­la­rýn­da­pi­lot­se­çi­len­19­il­den­ge­len­ba­zý­mes­lek­li­se­si­öð­ret­men­le­ri­Bur­sa’da­LPG­e­ði­ti­mi­al­dý.­A­lý­nan­bil­gi­ye gö­re,­iþ­siz­lik­o­ra­ný­ný­a­zalt­mak­ve­iþ­gü­cü­pi­ya­sa­sýn­da­arz­ta­lep­u­yuþ­maz­lýk­la­rýn­dan­kay­nak­la­nan­iþ­siz­li­ðe­çö­züm­ge­tir­mek­a­ma­cýy­la­ha­ya­ta­ge­çi­ri­len­‘’Be­ce­ri­10­Uz­man­laþ­mýþ­Mes­lek E­din­dir­me­Mer­kez­le­ri­(U­MEM)­Pro­je­si’’­sü­rü­yor.­Ça­lýþ­ma­ve­Sos­yal­Gü­ven­lik­Ba­kan­lý­ðý, Mil­li­E­ði­tim­Ba­kan­lý­ðý,­Tür­ki­ye­O­da­lar­ve­Bor­sa­lar­Bir­li­ði­ve­TOBB­E­ko­no­mi­ve­Tek­no­lo­ji Ü­ni­ver­si­te­si­(TOBB-E­TÜ)­a­ra­sýn­da­im­za­la­nan­pro­to­kol­kap­sa­mýn­da­pi­lot­se­çi­len­A­da­na,

An­ka­ra,­An­tal­ya,­Bur­sa,­De­niz­li,­Di­yar­ba­kýr, Er­zu­rum,­Ga­zi­an­tep,­Ýs­tan­bul,­Ýz­mir,­Kay­se­ri, Ko­ca­e­li,­Kon­ya,­Ma­lat­ya,­Ma­ni­sa,­Mer­sin, Sam­sun,­Te­kir­dað,­Trab­zon­ol­mak­ü­ze­re­19 il­de­yü­rü­tü­len­pro­je­kap­sa­mýn­da­ilk­e­tap­ta­e­ði­ti­ci­le­rin­e­ði­tim­gör­me­si­sað­la­ný­yor.­‘’Ýþ­gü­cü Pi­ya­sa­sý­Ýh­ti­yaç­A­na­liz­le­ri’’­i­le­il­ler­de­ki­iþ­siz­lik ve­iþ­gü­cü­­pi­ya­sa­sý­nýn,­mes­le­kî­ve­tek­nik­e­ði­tim­ih­ti­ya­cý­nýn­tes­pit­e­dil­me­si­nin­ar­dýn­dan­19 il­de­ki­e­ði­ti­ci­le­rin­e­ði­ti­mi­ya­pý­lý­yor.­Bu­çer­çe­ve­de,­pro­je­ye­da­hil­o­lan­o­kul­la­rýn­ta­lep­le­ri­de­ðer­len­di­ri­le­rek­han­gi­e­ði­ti­min­han­gi­böl­ge­de ya­pý­la­ca­ðý­na­ka­rar­ve­ril­di.­Pro­je­kap­sa­mýn­da be­lir­le­nen­o­to­mo­tiv­LPG­e­ði­ti­mi,­Hür­ri­yet Tek­nik­ve­En­düs­tri­Mes­lek­Li­se­si­ko­or­di­na­-

tör­lü­ðün­de­Bur­sa’da­ger­çek­leþ­ti­ril­di.­Pro­je­ye da­hil­o­lan­il­ler­de­ki­ba­zý­mes­lek­li­se­si­öð­ret­men­le­ri,­Bur­sa’da­te­o­rik­ve­uy­gu­la­ma­lý­o­la­rak 2­haf­ta­sü­ren­LPG­ba­kým,­o­na­rým­ve­mon­taj e­ði­ti­mi­al­dý.­Ö­zel­lik­le­LPG­mon­taj­fir­ma­la­rý­na gi­de­rek,­ye­rin­de­uy­gu­la­ma­lý­kurs­gö­ren­öð­ret­men­ler,­öð­ren­dik­le­ri­ni­ö­nü­müz­de­ki­gün­ler­de iþ­siz­ler­i­çin­a­çý­la­cak­o­to­mo­tiv­LPG­kur­su­na ka­tý­lan­la­ra­ak­ta­ra­cak.­Pro­je­ye­da­hil­o­lan­il­ler­de,­o­kul­la­rýn­ya­pý­sý­ve­bu­lun­duk­la­rý­böl­ge­le­rin du­rum­la­rý­na­bað­lý­o­la­rak­mes­lek­li­se­si­öð­ret­men­le­ri­ne,­in­þa­at,­e­lek­trik,­e­lek­tro­nik,­ma­ki­ne gi­bi­bir­çok­ko­nu­da­e­ði­tim­ler­ve­ril­di.­U­MEM pro­je­si­i­le­1­mil­yon­iþ­si­zin­mes­lek­sa­hi­bi­ya­pýl­ma­sý­he­def­le­ni­yor. Bursa / aa

THY yeni yýlda uçuþ aðýný geniþletiyor n TÜRK Ha­va­Yol­la­rý­(THY),­2011­yý­lý­i­çe­ri­sin­de,­11­u­lus­la­ra­ra­sý­hat­ta­se­fer­dü­zen­le­ye­cek.­THY­Ba­sýn­Mü­þa­vir­li­ði’nden­ya­pý­lan­a­çýk­la­ma­da,­Av­ru­pa’nýn­en­hýz­lý­bü­yü­yen­ha­va­yo­lu­þir­ke­ti­Türk­Ha­va­Yol­la­rý’nýn,­ge­niþ­le­yen­u­çuþ­a­ðý­na­bu­yýl­ye­ni hat­lar­ek­le­ye­ce­ði­be­lir­ti­le­rek,­‘’Dün­ya­da­ki u­çuþ­a­ðý­en­ge­niþ­8.­ha­va­yo­lu­þir­ke­ti­o­lan Türk­Ha­va­Yol­la­rý,­2011­yý­lýn­da­11­ye­ni­u­lus­la­ra­ra­sý­hat­ta­u­çuþ­baþ­lat­ma­yý­plan­lý­yor’’de­nil­di.­Star­Al­li­an­ce­ü­ye­si­Türk­Ha­va Yol­la­rý,­þu­an­da­130­dýþ­hat­ve­41­iç­hat­ol­mak­ü­ze­re­top­lam­171­nok­ta­ya­se­fer­dü­zen­li­yor.­Ýstanbul / aa

2 balýkçý teknesi yönünü kaybetti n ÇANAKKALE Bo­ða­zý’nda­ki­yo­ðun­sis, de­niz­u­la­þý­mý­ný­o­lum­suz­et­ki­ledi.­Sis­se­be­biy­le­Ça­nak­ka­le­Bo­ða­zý­her­i­ki­yön­den tran­sit­ge­mi­ge­çiþ­le­ri­ne­ka­pa­týl­dý.­Ge­li­bo­lu-Lap­se­ki­a­ra­sýn­da­ki­a­ra­ba­va­pu­ru­se­fer­le­ri­de­ip­tal­e­dil­di.­Bu­a­ra­da­Ça­nak­ka­le­Bo­ða­zý’nda­av­la­nan­2­ba­lýk­çý­tek­ne­si,­yo­ðun sis­se­be­biy­le­yö­nü­nü­kay­bet­ti.­Ka­ran­lýk­Li­man­böl­ge­sin­de­av­la­nan­Se­fa­bey-1­ad­lý­ba­lýk­çý­tek­ne­si­i­le­a­dý­he­nüz­be­lir­le­ne­me­yen di­ðer­bir­ba­lýk­çý­tek­ne­si,­bo­ðaz­da­ki­yo­ðun sis­se­be­biy­le­yön­le­ri­ni­þa­þýr­dý.­Tek­ne­le­rden te­l e­f on­gelen­yar­d ý­m ­talebini­deðerlendiren­Ge­mi­Tra­fik­Hiz­met­le­ri­Mü­dür­lü­ðü­o­pe­ra­tör­ler,­te­le­fon­yar­dý­mýy­la,­ba­lýk­çý­la­ra me­sa­fe­bil­di­rip,­se­yir­yar­dý­mý­hiz­me­ti­Ke­pez Li­ma­ný’na­doð­ru­yön­len­di­rdi. Çanakkale/aa

TÜPRAÞ Rafinerisi bakýma alýndý n ANKARA baþ­ta­ol­mak­ü­ze­re­Or­ta­A­na­do­lu­Böl­ge­si’nde­bir­çok­i­lin­pet­rol­ü­rün­le­ri ta­le­bi­ni­kar­þý­la­mak­a­ma­cýy­la­ku­ru­lan­Tür­ki­ye­Pet­rol­Ra­fi­ne­ri­le­ri­A­no­nim­Þir­ke­ti (TÜP­RAÞ)­Ký­rýk­ka­le­Ra­fi­ne­ri­si­ba­ký­ma­a­lýn­dý.­Yak­la­þýk­1­ay­sü­re­cek­ba­kým­da,­es­ki e­kip­man­lar­de­ðiþ­ti­ri­le­rek­ye­ri­ne­ye­ni­le­ri ta­ký­la­cak.­Yo­ðun­bir­þe­kil­de­sü­ren­ça­lýþ­ma­lar­da­ra­fi­ne­ri­nin­tek­nik­teh­li­ke­le­re­kar­þý gü­ven­li­ði­da­ha­da­at­tý­rý­la­cak.­Sa­de­ce­bu­har ka­za­ný­nýn­e­kip­man­la­rýn­don­ma­ma­sý­i­çin ça­lýþ­tý­ðý­ra­fi­ne­ri­de,­mi­a­dý­dol­muþ­a­let­ler de­ðiþ­ti­ri­le­cek,­di­ðer­le­ri­i­se­ba­ký­mý­ya­pý­la­cak.­Ra­fi­ne­ri­nin­ba­ký­ma­a­lýn­ma­sý­Ký­rýk­ka­le­li­es­na­fýn­da­yü­zü­nü­gül­dür­dü.­Kýþ­mev­si­mi­ne­de­niy­le­iþ­yap­mak­ta­zor­la­nan­es­naf, ba­kým­lar­sa­ye­sin­de­ye­ni­iþ­im­kan­la­rý­na­ka­vuþ­tu.­Kýrýkkale / cihan

Sýnýrdaki Türk köyleri kameralarla gözetlenecek n EDÝRNE’NÝN Ýp­sa­la­il­çe­sin­de­ki­22­köy ve­bel­de­ye,­ya­sa­dý­þý­sý­nýr­ge­çiþ­le­ri­nin­ön­len­me­si­ve­suç­o­ran­la­rý­nýn­a­zal­týl­ma­sý­a­ma­cýy­la­MO­BE­SE­sis­te­mi­ku­ru­la­cak.­Ýp­sa­la­Kay­ma­ka­mý­Meh­met­A­li­Gür­büz,­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­il­çe­mer­ke­zi­ne­ku­ru­lan MO­BE­SE­ka­me­ra­sis­te­mi­ni,­köy­le­re­yay­gýn­laþ­týr­ma­yý­plan­la­dýk­la­rý­ný­be­lir­te­rek,­ön­ce­lik­li­o­la­rak­Sa­rý­ca­a­li,­A­hýr­köy­ve­Turp­çu­lar­gi­bi­sý­nýr­köy­le­ri­ne­sis­te­min­ku­ru­la­ca­ðý­ný­söy­le­di.­Sis­te­min­ma­li­ye­ti­nin­köy­ler­le kay­ma­kam­lýk­ta­ra­fýn­dan­kar­þý­la­na­ca­ðý­ný be­lir­ten­Gür­büz,­yak­la­þýk­50­bin­li­ra­ya­mal ol­ma­sý­bek­le­nen­sis­tem­le­suç­o­ran­la­rý­nýn a­za­la­ca­ðý­ný­i­fa­de­et­ti.­Edirne / aa

Türkiye Fizyoterapistler Derneði Baþkaný Uzman Fizyoterapist Murat Dalkýlýç, 30 kilo aðýrlýðýndaki bir çocuðun çantasýnýn 4,5 kilodan fazla olmamasý gerektiðini kaydetti.

Hatalý çanta hasta ediyor HATALI ÇANTA TAÞIMA, AÐIR ÇANTA KULLANIMI, SINIFTA HATALI OTURUÞ, OKUL ÇAÐINDAKÝ ÇOCUKLARDA BEL VE SIRT AÐRISI SORUNLARINI BERABERÝNDE GETÝRÝYOR. TÜRKÝYE Fiz­yo­te­ra­pist­ler­Der­ne­ði­Baþ­kan Yar­dým­cý­sý­Uz­man­Fiz­yo­te­ra­pist­Mu­rat­Dal­ký­lýnç,­o­kul­ça­ðý­ço­cuk­la­rýn­bel,­sýrt­að­rý­sý­gi­bi sað­lýk­þi­kâ­yet­le­ri­nin­gün­geç­tik­çe­art­tý­ðý­ný­i­fa­de­e­de­rek,­‘’Bu­yaþ­ta­ki­ço­cuk­lar­da­gö­rü­len bel-sýrt­að­rý­la­rý­nýn­ön­de­ge­len­se­beb­le­ri­du­ruþ­bo­zuk­luk­la­rý,­ha­ta­lý­çan­ta­ta­þý­ma,­a­ðýr çan­ta­kul­la­ný­mý,­sý­nýf­ta­ha­ta­lý­o­tu­ruþ,­o­kul­sý­ra­sý­i­le­er­go­no­mik­u­yum­suz­luk­ve­ha­re­ket­siz ya­þam­sti­li­o­la­rak­sý­ra­la­na­bi­lir’’­de­di. Dal­ký­lýnç­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­bel­að­rý­sý­nýn yaþ,­cin­si­yet­ve­ki­lo­a­yýrt­et­mek­si­zin­her­10 ki­þi­den­8’in­de­ha­ya­tý­bo­yun­ca­en­az­bir­defa ol­mak­ü­ze­re­or­ta­ya­çýk­tý­ðý­ný­di­le­ge­ti­re­rek, son­yýl­lar­da­bel­að­rý­sý­þi­kâye­ti­nin­il­köð­re­tim ça­ðýn­da­ki­ço­cuk­la­rý­da­hi­et­ki­le­di­ði­ni­be­lirt­ti.

‘’O­kul­ça­ðý­ço­cuk­la­rýn­bel,­sýrt­að­rý­sý­gi­bi sað­lýk­þi­kâ­yet­le­ri­gün­geç­tik­çe­art­mak­ta­dýr’’ di­yen­Dal­ký­lýnç,­der­nek­o­la­rak­bu­so­ru­na çö­züm­ü­ret­mek­ü­ze­re­2010’da­il­köð­re­tim o­kul­la­rýn­da­5­bin­den­faz­la­ço­cu­ða­du­ruþ bo­zuk­lu­ðu­ko­nu­sun­da­e­ði­tim­ver­dik­le­ri­ni ak­tar­dý.­Se­mi­ner­ler­sý­ra­sýn­da­ya­pý­lan­gö­rüþ­me­ler­de­o­kul­ça­ðý­ço­cuk­la­rýn­da­en­sýk­his­se­di­len­að­rý­nýn­o­muz,­bel­ve­sýrt­að­rý­sý­o­la­rak­tes­pit­e­dil­di­ði­ni­an­la­tan­Dal­ký­lýnç,­söz­le­ri­ni­þöy­le­sür­dür­dü:’’Bu­yaþ­ta­ki­ço­cuk­lar­da gö­rü­len­bel-sýrt­að­rý­la­rý­nýn­ön­de­ge­len­se­beb­le­ri­du­ruþ­bo­zuk­luk­la­rý,­ha­ta­lý­çan­ta­ta­þý­ma,­a­ðýr­çan­ta­kul­la­ný­mý,­sý­nýf­ta­ha­ta­lý­o­tu­ruþ,­o­kul­sý­ra­sý­i­le­er­go­no­mik­u­yum­suz­luk­ve­ha­re­ket­siz­ya­þam­sti­li­o­la­rak­sý­ra­la­na­-

Çevreyi kirleten fabrika kapatýldý KOCAELÝ’DE çev­re­yi­kir­let­ti­ði­ve­in­san­sað­lý­ðý­ný­teh­dit­et­ti­ði­ö­ne­sü­rü­len­fab­ri­ka­va­li­li­ðin­al­dý­ðý­ka­rar­la sü­re­siz­ka­pa­týl­dý.­Ko­ca­e­li­Va­li­li­ðin­den­ya­pý­lan­ya­zý­lý­a­çýk­la­ma­da,­Ba­þis­ke­le­il­çe­si­Mah­mut­Pa­þa­Ma­hal­le­si’nde­bu­lu­nan­ÝS­PET­Pet­ro­kim­ya Sa­na­yi­Ti­ca­ret­A.Þ.­te­sis­le­rin­de,­11 ve­27­A­ra­lýk­2010­ta­rih­le­rin­de,­mü­rek­kep­a­tý­ðý­nýn­ (mat­ba­a­mü­rek­ke­bi a­ðýr­lýk­lý­o­la­rak­e­til­a­se­tat­i­çe­rik­li) iþ­len­me­sin­den­son­ra­yo­ðun­gaz­ve du­man­çýk­tý­ðý­nýn­be­lir­len­di­ði­kay­de­dil­di.­Ýt­fa­i­ye­nin­mü­da­ha­le­siy­le, fab­ri­ka­nýn­iþ­let­me­ü­ni­te­si­bö­lü­mün­de­bu­lu­nan­kim­ya­sal­a­týk­mad­de­le­rin,­ku­ru­kim­ye­vî­toz­kul­la­ný­la­rak­ve­kum­i­le­ör­tü­le­rek­za­rar­sýz ha­le­ge­ti­ril­di­ði­i­fa­de­e­di­len­a­çýk­la­-

ma­da,­þun­lar­be­lir­til­di:­‘’Ko­nu­i­le­il­gi­li­o­la­rak­ya­pý­lan­in­ce­le­me­ve­de­ðer­len­dir­me­ler­so­nu­cun­da,­bu­o­la­yýn­böl­ge­ve­ka­mu­gü­ven­li­ði­a­çý­sýn­dan­risk­teþ­kil­et­ti­ði,­çev­re­ve­in­san sað­lý­ðý­a­çý­sýn­dan­da­o­lum­suz­so­nuç­la­ra­se­bep­ol­du­ðu­tes­pit­e­dil­miþ­tir.­11.12.2010­ta­ri­hin­de­mey­da­na­ge­len­o­lay­dan­son­ra­ya­pý­lan­u­ya­rý­ya­rað­men,­ge­rek­li­ted­bir­le­rin­a­lýn­m a­m a­s ý­ so­n u­c u­ ay­n ý­ o­l a­y ýn 27.12.2010­ta­ri­hin­de­tek­rar­mey­da­na­gel­di­ði­gö­rül­müþ­tür.­Bu­se­bep­le, söz­ko­nu­su­te­sis,­2872­Sa­yý­lý­Çev­re Ka­nu­nu’nun­15'in­ci­mad­de­si­ge­re­ðin­ce,­Va­li­lik­Ma­ka­mý­nýn­28.12.2010 ta­rih­li­1057­sa­yý­lý­o­na­yý­i­le­03.01.2011 ta­ri­hin­den­ge­çer­li­ol­mak­ü­ze­re­sü­re­siz­ka­pa­týl­mýþ­týr.’’­Kocaeli / aa

bi­lir.­O­kul­ça­ðý­ço­cuk­la­rýn­da­ya­þa­na­cak­so­run­la­rý­ön­le­me­nin­ilk­a­dý­mý­var­sa­du­ruþ­bo­zuk­lu­ðu­nun­tes­pi­ti­dir.­Du­ruþ­bo­zuk­lu­ðu çok­cid­dî­bo­yut­lar­da­de­ðil­se­eg­zer­siz,­ma­nu­el­fiz­yo­te­ra­pi­ve­gün­lük­ya­þam­da­a­lý­na­cak­ted­bir­ler­le­dü­zel­ti­le­bil­mek­te­dir.­Ço­cu­ðun­çan­ta­sý­nýn­a­ðýr­lý­ðý­ve­li­si­ta­ra­fýn­dan kon­trol­e­dil­me­li­dir.­Ör­ne­ðin­30­ki­log­ram­a­ðýr­lý­ðýn­da­ki­bir­ço­cu­ðun­çan­ta­sý­4,5­ki­log­ram­dan­faz­la­ol­ma­ma­lý­dýr.­Ö­ne­ri­len­o­ran çan­ta­nýn­ço­cu­ðun­ki­lo­su­nun­yüz­de­15’i­ni geç­me­me­si­dir.­Çan­ta­çift­sap­lý­i­se­her­i­ki sa­pý­ta­kýl­ma­lý­çan­ta­sýr­ta­tam­te­mas­et­me­li­dir.­Ço­cuk­la­rýn­bil­gi­sa­yar­ba­þýn­da­sa­at­ler­ce o­tur­ma­la­rý­en­gel­le­ne­rek­ha­re­ket­li­ol­ma­ya teþ­vik­e­dil­me­li­dir.’’ Ýstanbul / aa

Ergene Nehri hastalýk saçýyor TRAKYA Ü­ni­ver­si­te­si­(TÜ)­Týp­Fa­kül­te­si­Halk­Sað­lý­ðý­A­na­bi­lim Da­lý­Baþ­ka­ný­Prof.­Dr.­Fa­ruk­Yo­rul­maz,­‘’A­raþ­týr­ma­cý­lar,­Çor­lu’da kan­ser­sýk­lý­ðý­nýn­Tür­ki­ye­or­ta­la­ma­sý­nýn­üs­tün­de­ol­du­ðu­nu,­il­köð­re­tim­öð­ren­ci­le­rin­de­bi­le­kan­ser­gö­rül­me­ye­baþ­lan­dý­ðý­u­ya­rý­sýn­da bu­lu­nu­yor’’­de­di.­Prof.­Dr.­Yo­rul­maz,­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­Çer­kez­köy,­Çor­lu,­Mu­rat­lý­ve­Lü­le­bur­gaz­a­ra­sýn­da­ki­350­bin­ki­þi­nin­ça­lýþ­tý­ðý­1350­fab­ri­ka­ya­i­þa­ret­e­de­rek,­Trak­ya’da­ki­sa­na­yi­te­sis­le­ri­nin böl­ge­de­ki­ta­biî­ya­pý­ya­ver­di­ði­tah­ri­ba­týn­bo­yut­la­rý­ný­göz­ler­ö­nü­ne ser­di.­Böl­ge­de­ki­sa­na­yi­te­sis­le­ri­nin­uy­gun­a­rýt­ma­yap­ma­dan­do­ða­ya­bý­rak­týk­la­rý­ze­hir­li­a­týk­la­rýn­ya­ný­sý­ra­yer­le­þim­bi­rim­le­rin­den­a­kar­su­la­ra­bý­ra­ký­lan­ka­na­li­zas­yon­ve­ev­sel­a­týk­lar­i­le­ta­rým­sal­güb­re ve­i­lâç­la­rýn­Trak­ya’yý­sa­ran­Er­ge­ne­Neh­ri’ni­kir­let­ti­ði­vur­gu­la­yan Prof.­Dr.­Yo­rul­maz,­‘’Er­ge­ne­ar­týk­Trak­ya’ya­ha­yat­ver­mek­ye­ri­ne ö­lüm­ku­sar­ha­le­gel­di’’­di­ye­ko­nuþ­tu.­Er­ge­ne­Neh­ri’nden­al­dýk­la­rý ör­nek­ler­i­le­çe­þit­li­a­raþ­týr­ma­lar­yap­týk­la­rý­ný­bil­di­ren­Prof.­Dr.­Fa­ruk Yo­rul­maz,­ya­pý­lan­a­na­liz­ler­de­ne­hir­su­yun­da­kur­þun,­ci­va,­kad­mi­yum,­ko­balt,­ba­kýr­gi­bi­a­ðýr­me­tal­ler­ve­ar­se­nik­çýk­tý­ðý­ný­ay­rý­ca­fos­for­lu-a­zot­lu­bi­le­þik­ler­i­le­sol­vent,­a­sit,­al­ka­li­ve­bo­ya­gi­bi­sa­yý­sýz kim­ya­sal­mad­de­ler­tes­pit­e­dil­di­ði­ni­bil­dir­di.­Tekirdað / aa

Akþam 16.49 16.51 17.08 17.12 17.06 16.27 16.29 16.18 17.01 16.41 17.07

Yatsý 18.09 18.15 18.28 18.35 18.30 17.48 17.51 17.42 18.25 18.01 18.27

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 5.49 5.53 5.30 5.20 5.31 5.20 5.05 5.06 4.48 5.38 5 .24

Güneþ 7.21 7.22 7.03 6.49 6.59 6.53 6.32 6.39 6.17 7.12 6.48

Öðle 12.19 12.26 12.00 11.53 12.05 11.49 11.40 11.36 11.21 12.08 12.01

Ýkindi 14.41 14.55 14.20 14.21 14.35 14.10 14.12 13.58 13.50 14.28 14.38

Akþam 17.04 17.18 16.44 16.44 16.58 16.34 16.35 16.21 16.13 16.51 17.02

Yatsý 18.29 18.40 18.09 18.06 18.19 17.59 17.55 17.46 17.35 18.17 18.19

TAHLÝL

Said Nursî haklý çýktý

KÂZIM GÜLEÇYÜZ irtibat@yeniasya.com.tr

a­id­Nur­sî-M.­Ke­mal­gö­rüþ­me­siy­le­gün­de­me­ge­len­ve­Be­di­üz­za­man’ýn­önce­M.­Ke­mal’e­yaz­dý­ðý,­son­ra­mil­let­ve­kil­le­ri­i­le­ko­mu­tan­la­ra­da­ðýt­tý­ðý­on­mad­de­lik­be­yan­na­me­nin muh­te­va­sý­ü­ze­rin­de­nedense­hiç­du­rul­ma­dý. Oy­sa­ ta­ri­hî­ bir­ dö­ne­meç­te­ ka­le­me­ a­lý­nan­ bu me­tin­de­son­de­re­ce­ö­nem­li­me­saj­lar­yer­a­lý­yor. Be­yan­na­me­de­ na­ma­za­ ya­pý­lan­ vur­gu­ ve­ a­ka­bin­de­ tar­týþ­ma­nýn­ na­maz­da­ o­dak­lan­ma­sý­ sý­ra­dan­bir­ha­di­se­de­ðil.­Bu­ko­nu­da­ser­gi­le­nen­ta­výr­lar,­ çok­ ö­nem­li­ bir­ dö­nüm­ nok­ta­sý­nýn­ e­þi­ðin­de, ge­le­ce­ði­þe­kil­len­di­re­cek­ter­cih­le­ri­ak­set­ti­ri­yor. Do­la­yý­sýy­la,­ na­maz­ tar­týþ­ma­sý,­ ay­ný­ za­man­da de­rin­bir­zih­ni­yet­mü­ca­de­le­si­ni­a­çý­ða­çý­ka­rý­yor. Bu­ mü­ca­de­le­de­ M.­ Ke­mal’in­ ken­di­si­ni­ ko­num­lan­dýr­dý­ðý­yer,­“Din­bi­zi­ge­ri­bý­rak­tý”­di­yen an­la­yýþ­i­ken,­Sa­id­Nur­sî­tam­ter­si­ni­sa­vu­nu­yor. Her­ fýr­sat­ta­ tek­rar­la­dý­ðý­ “Pey­gam­ber­le­rin­ do­ðu­da,­fi­lo­zof­la­rýn­ba­tý­da­gel­me­si­ka­de­rin­bir­i­þa­re­ti­dir”­tes­bi­ti­ni­met­nin­5.­mad­de­sin­de­de­i­fa­de e­den­Be­di­üz­za­man,­söz­le­ri­ni­þöy­le­sür­dü­rü­yor: “Þar­ký­ (do­ðu­yu)­ a­ya­ða­kal­dý­ra­cak­din­ve­kalp­tir,­a­kýl­ve­fel­se­fe­de­ðil.­Þar­ký­in­ti­ba­ha­ge­tir­di­niz (u­yan­dýr­dý­nýz),­ fýt­ra­tý­na­ mu­va­fýk­ (ya­ra­tý­lý­þý­na uy­gun) bir­ce­re­yan­ve­ri­niz,­yok­sa­sa’yi­niz­ (e­me­ði­niz)­ ya­ he­ba­en­ (bo­þa)­ gi­der,­ ve­ya­ mu­vak­kat, sat­hî­(ge­çi­ci­ve­yü­zey­sel) ka­lýr.”­(Ta­rih­çe,­s.­221) 7.­mad­de­de­ki­þu­tes­bit­de­ay­ný­pa­ra­lel­de: “­lem-i­­Ýs­lâm­i­çin­de­mü­him­ve­in­ký­lâp­vâ­ri­bir iþ gör­mek,­ Ýs­lâ­mi­ye­tin­ de­sa­ti­ri­ne­ (prensiplerine)­ in­ký­yad­ (uy­mak)­ i­le­ o­la­bi­lir,­ baþ­ka­ o­la­maz, hem­ol­ma­mýþ;­ol­muþ­i­se,­ça­buk­ö­lüp­sön­müþ.” 8.­ mad­de­de­ki­ i­fa­de­ler­ i­se,­ yi­ne­ bu­ mâ­nâ­la­rý bir­baþ­ka­ö­nem­li­bo­yut­uy­la­dik­kat­le­re­su­nu­yor: “Za­af-ý­ di­ne (din­de­ za­yýf­­la­ma­ya) se­bep­ o­lan Av­ru­pa­me­de­ni­yet-i­se­fi­ha­ne­si­ (ah­lâk­sýz­Av­ru­pa me­de­ni­ye­ti) yýr­týl­ma­ya­yüz­tut­tu­ðu­bir­za­man­da ve­me­de­ni­yet-i­Kur’ân’ýn­za­man-ý­zu­hu­ru­(or­ta­ya­çýk­ma­za­ma­nýnýn) gel­di­ði­bir­an­da,­lâ­kay­da­ne­ve­ih­mal­kâ­ra­ne­müs­bet­bir­iþ­gö­rül­mez.” Ve­be­yan­na­me­de­ki­son­pa­rag­ra­fýn­ilk­cüm­le­si o­lan­“Þu­in­ký­lâb-ý­a­zî­min­ (bü­yük­de­ði­þi­min) te­mel­ taþ­la­rý­ sað­lam­ ge­rek”­ i­fa­de­si,­ ak­tar­dý­ðý­mýz pa­saj­lar­da­ki­mâ­nâ­ve­me­sa­jý­i­yi­ce­per­çin­li­yor. As­lýn­da­ her­ bi­ri­ e­ni­ne­ bo­yu­na­ ir­de­le­nip­ de­tay­lý­ þe­kil­de­ tah­lil­ e­dil­me­si­ ge­re­ken­ cüm­le­ler­den­o­lu­þan­ta­ri­hî­bir­me­tin­bu.­Çok­ö­nem­li­bir yol­ay­rý­mýn­da­yö­ne­lin­me­si­ge­rek­li­doð­ru­is­ti­ka­me­ti­gös­te­ren­u­ya­rý­lar­la­do­lu­bir­yol­ha­ri­ta­sý. Dik­kat­le­ü­ze­rin­de­du­rul­ma­sý­ge­re­ken­pek­çok ö­nem­li­ me­saj­ i­çe­ri­yor.­ Me­se­lâ­ on­lar­dan­ bi­ri, sal­ta­na­týn­ kal­dý­rýl­ma­sý­ný­ tar­týþ­ma­ ko­nu­su­ bi­le yap­ma­yýp,­bu­iþ­le­vin­Mec­lis­ta­ra­fýn­dan­üst­le­nil­me­si­ni­ bir­ vâ­ký­a­ o­la­rak­ ka­bul­ et­me­si.­ Ki­ bu­ ta­výr,­Sa­id­Nur­sî’nin­ta­Ý­kin­ci­Meþ­ru­ti­yet­ten­i­ti­ba­ren­ or­t a­y a­ koy­d u­ð u,­ “Ar­t ýk­ tek­ þah­s ýn­ de­ð il, þahs-ý­ ma­ne­vî­nin­ ö­ne­ çý­kýp­ be­lir­le­yi­ci­ ol­du­ðu bir­ çað­da­yýz,­ za­man­ ce­ma­at­ za­ma­ný­dýr”­ de­yip, a­da­let,­meþ­ve­ret­ve­hu­ku­kun­üs­tün­lü­ðü­gi­bi­te­mel­de­ðer­le­ri­vur­gu­la­yan­çiz­giy­le­de­ör­tü­þü­yor.­ Be­di­üz­za­man’ýn,­ay­ný­Mec­li­se­hi­lâ­fet­mâ­nâ­sý­ný­ da­ de­ruh­te­ et­me­si­ yö­nün­de­ki­ çað­rý­sý­ da­ son de­re­ce­ ö­nem­li.­ A­ma­ bu­nun­ yön­te­mi­nin­ “Ar­týk hi­lâ­fe­ti­ ben­ dev­ra­lý­yo­rum”­ gi­bi­ bir­ i­lâ­nat­ yap­mak­de­ðil,­Ýs­lâm­þe­a­i­ri­nin­ge­rek­le­ri­ni­ye­ri­ne­ge­tir­mek­þek­lin­de­ol­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­i­fa­de­e­di­yor. Hi­lâ­fe­tin­kal­dý­rýl­ma­sýna­dair­ka­nun­da,­bu­mis­yo­nun­Mec­li­se­dev­re­dil­di­ði­yö­nün­de­bir­mad­de­ye­yer­ve­ril­miþ­ol­ma­sý,­bu­u­ya­rý­la­ra­o­gün­i­çin­i­ti­bar­e­dil­di­ði­nin­bir­i­þa­re­ti.­An­cak­son­ra­sýn­da­ki uy­gu­la­ma­lar­ne­ya­zýk­ki­tam­ter­si­yön­de­ge­liþ­ti. Sa­id­Nur­sî’nin,­“E­be­dî­düþ­man­la­rý­nýz­ve­zýt­la­rý­nýz­ve­ha­sým­la­rý­nýz­Ýs­lâ­mýn­þe­a­i­ri­ni­tah­rip­e­di­yor­lar.­ Öy­le­ i­se,­ za­ru­rî­ va­zi­fe­niz,­ þe­a­i­ri­ ih­ya­ ve mu­ha­fa­za­et­mek­tir”­çað­rý­sý­yap­tý­ðý­kad­ro­lar,­bi­lâ­ha­re­ken­di­el­le­riy­le­þe­a­i­ri­tah­ri­be­yö­nel­di­ler. Cum­hu­ri­yet­ a­dý­ al­týn­da­ kur­duk­la­rý­ tek­ par­ti dik­ta­sýn­da­e­zan,­ma­bed­ler,­din­e­ði­ti­mi­ve­te­set­tür­gi­bi­Ýs­lâm­þe­a­i­ri­ni­he­def­a­lan­yý­ký­cý­ta­sar­ruf­lar,­bu­yö­ne­li­þin­en­be­lir­gin­ve­çar­pý­cý­ör­nek­le­ri. A­ma­90­yýl­son­ra­ba­ký­yo­ruz­ki,­bun­la­rýn­ço­ðu ka­lý­cý ol­ma­dý.­“Ya­pa­cak­la­rý­nýz­ge­çi­ci­ve­sat­hî­o­lur, ça­buk­ö­lüp­sö­ner”­di­yen­Sa­id­Nur­sî­hak­lý çýk­tý.

S


4 FARK

Said Nursî de ‘Eyvah’ demiþti!

FARUK ÇAKIR cakir@yeniasya.com.tr

llah’a þükürler olsun ki, ‘cennetâsâ bahar’ýn çiçekleri her geçen gün biraz daha çoðalýyor, Risâle-i Nur gündem olmaya devam ediyor. Bediüzzaman’ýn ve Risâle-i Nur’un gündemde kalmasý, bu eserlerin merak edilmesi ve okunmasý dolayýsýyla Ýslâmýn doðru anlaþýlmasýna da sebep olacak inþâallah. “Hür Adam” filminin sebep olduðu tartýþma, hiç umulmadýk mekânlarda Risâle-i Nur’un konuþulmasýna sebep oluyor. Geçen gün bir ‘hemþehri’ toplantýsýnda, normal zamanlarda bu konularý merak etmeyen insanlarýn bile; TV’lerdeki tartýþmalar sebebiyle Risâle-i Nur’u ve Bediüzzaman’ýn hayatýný merakla tartýþtýklarýna þahit olduk. Hâliyle, bu konularý bilen, Risâle-i Nur’u okumuþ ve Said Nursî’nin hayatýný bilenlere çok iþ düþüyor. Çünkü bu eserleri okuyanlarca neredeyse bir asýrdýr bilinen konular, geniþ kitlelerce ancak yeni yeni biliniyor, tartýþýlýyor ve anlaþýlýyor... Bediüzzaman’ýn hayatý bir bakýma ‘yakýn tarih’in de þâhidi. O, eserlerinde ara ara anlattýðý ‘hatýra’larýyla bir bakýma ‘yakýn tarihi’ de anlatmýþ. Meselâ “Tabiat Risâlesi”nin baþýndaki þu ifadeler dikkatimizi çekiyor: “1338’de [1922] Ankara’ya gittim. Ýslâm Ordusunun Yunan’a galebesinden neþ’e alan ehl-i imanýn kuvvetli efkârý içinde, gayet müthiþ bir zýndýka fikri, içine girmek ve bozmak ve zehirlendirmek için dessâsâne çalýþtýðýný gördüm. ‘Eyvah,’ dedim. ‘Bu ejderha imanýn erkânýna iliþecek!’ O vakit, þu âyet-i kerime [“Peygamberleri onlara dedi ki: Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah hakkýnda þüphe olur mu?” (Ýbrahim Sûresi: 14:10)] bedâhet derecesinde vücud ve vahdâniyeti ifham ettiði cihetle, ondan istimdad edip, o zýndýkanýn baþýný daðýtacak derecede Kur’ân-ý Hakîm’den alýnan kuvvetli bir bürhaný, Nur’un Arabî risalesinde yazdým. Ankara’da, Yeni Gün Matbaasýnda tab ettirmiþtim. Fakat maatteessüf Arabî bilen az ve ehemmiyetle bakanlar da nadir olmakla beraber, gayet muhtasar ve mücmel bir sûrette o kuvvetli bürhan tesirini göstermedi. Maatteessüf, o dinsizlik fikri hem inkiþaf etti, hem kuvvet buldu. Bilmecburiye, o bürhaný Türkçe olarak bir derece beyan edeceðim.” (Lem’alar, Yirmi Üçüncü Lem’a, s. 181) Bediüzzaman’a ‘Eyvah’ dedirten þey ile günümüz insanýna ‘Eyvah!’ dedirten þey çok farklý. Said Nursî, iman ehli insanlarýn fikirlerinin ‘zýndýka’ fikirleriyle ‘iþgal’ edilmesi ihtimaline karþý ‘eyvah’ derken, maalesef bazýlarý ‘maddî kayýplar’ karþýsýnda ‘eyvah’ demeyi tercih ediyor. Aradaki farkýn iyi hesaplanmasý lâzým. Zaten bu sebeple deðil midir ki Bediüzzaman, “Zaman, iman kurtarmak zamanýdýr” diyerek yola çýkmýþ ve hayatýný bu uðurda feda etmiþtir? “Hür Adam” filmiyle birlikte vizyona giren baþka bir ‘magazin’ filminin isminin ‘Eyvah eyvah” olmasý da garip bir ‘tevafuk’ deðil mi? Zýndýka fikrinin içimize girip yol bulmasý karþýsýnda Bediüzzaman ‘Eyvah!’ diyorsa; biz on katý ‘Eyvah’ demek durumundayýz. Karþý karþýya olduðumuz asýl tehlike budur. ‘Sinek ýsýrmasý’ gibi tehlikeler karþýsýnda vâveylâ edip, ‘yýlan’larýn ýsýrmasý karþýsýnda itiraz etmeyenlerin durumuna düþmeyelim. “Eyvah, eyvah!” deyip, asrýmýzýn ihtiyaçlarýna cevap veren Risâle-i Nur eserlerine dört elle sarýlalým, vesselâm...

A

Mutki’de bulunan kemikler Adlî Týp’a gönderildi n BÝTLÝS'ÝN Mutki ilçesinde ortaya çýkarýlan toplu mezarda bulunan 12 insana ait kemikleri, Ýstanbul Adli Týp Kurumu’na gönderildi. Yapýlan kazýlara gözlemci olarak katýlan Bitlis Barosu Baþkaný Avukat Enis Gül, yaptýðý açýklamada, olay hakkýnda bilgisi olanlarýn bilgilerini, ilgili makamla paylaþmasýnýn önemli olduðunu söyledi. Mutki’de kazý yapýlan alanda çok titiz bir çalýþma yürütüldüðünü anýmsatan Gül, þöyle konuþtu: ‘’O gün, savcý, katip, olay yeri incelemeden 2 kiþi, adli týp uzmaný olay yerinde hazýrdý. Ýþ makineleri topraðý üstten aldýktan sonra kemikler fýrçalarla özenle temizlendi. Kemikler önce Mutki Adliyesi’ne götürüldü. Daha sonra oradan Bitlis Adliyesi’ne gönderildi. Ýstanbul’daki Adli Týp Kurumu’ndan bir görevlinin, Bitlis’e gelerek 12 insana ait kemikleri götürdüðü bilgisini aldýk. Özellikle diþler, kan ve bozulmamýþ dokular incelenerek DNA testi yapýlacak. Ölen kiþilerin birinci dereceden hýsýmlarý önce savcýlýða baþvurmalý. Olayýn tarihini bildirmeli.’’ Gül, soruþturmanýn gizliliðinin önemine iþaret ederek, bu çerçevede delillerin karartýlmamasý için titiz davranýlmasý gerektiðini vurguladý. Bitlis / aa

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

HA­BER “Alkollü komutan rezalet çýkardý” haberine birincilik

Gençlik tehlikede MÝLLÝ Eðitim Bakanlýðý (MEB) Din Öðretimi Genel Müdürü Prof. Dr. Ýrfan Aycan, globalleþen dünyada yabancý kültür bombardýmaný altýnda kalan öðrencilerin korunamadýðýný ifade ederek, öðrenciler arasýnda þiddet, alkol ve uyuþturucu artýþýna dikkat çekti. Prof. Aycan, bunda eðitimin, biliþsel düzeyde yapýlýrken, duygusal ve davranýþsal yönüne aðýrlýk verilmeyiþinden kaynaklandýðýný ifade etti. E ge E ði tim ci ler Plat for mu ta ra fýn dan ken di si ne bað lý Ýz mir U fuk E ði tim ci ler Derneði, Manisa Aktif Eðitimciler Derneði, Turgutlu Eðitim Gönüllüleri Derneði’nin katkýlarýyla, din kültür ve ahlâk bilgisi, imam hatip lisesi ve meslek lisesi öðretmenleri branþ geliþim semineri düzenlendi. Özel Fatih Koleji’ndeki seminerde konuþan MEB Din Öðretimi Genel Müdürü Prof.

Dr. Ýrfan Aycan, Türkiye’de eðitimin daha çok biliþsel yönüne hitap eden ve bu yönde geliþmeye teþvik eden, buna karþýlýk duygusal ve davranýþsal yönü ihmal eden bir anlayýþýn bulunduðunu anlattý. Prof. Aycan, bu sebeple yeni nesillerin globalleþen dün yada yayýlan yabancý kültür bombardýmanlarýna karþý korunamadýðýný kaydetti. Prof. Dr. Ýrfan Aycan, þunlarý ifade etti: “Daha çok bilgi yükleyen ama ahlâkî göstergeleri olmayan bir eðitim tarzý. Bu durumun ortaya çýkardýðý olumsuzluklarýn arttýðý, öðrenci davranýþlarýnda görülmektedir. Güç lenme eðilimi gösteren þiddet, alkol ve uyuþ tu ru cu, a na ba ba ve öð ret me ne kar þý gelme, saygýsýzlýk, sahtekârlýk, cinsel bozukluklar aile ve eðitimcileri kaygýlandýrmaktadýr.” Ýzmir / cihan

“ÖÐRETÝYORUZ, AMA EÐÝTEMÝYORUZ” Batýlý ülkelerde eðitim reformlarýnýn en önemli bölümünü karakter eðitiminin oluþturduðunu anlatan Aycan, “Biz öðretiyoruz, ama eðitemiyoruz. Bu baðlamda yapýlan bu eðitim semineriniz çok yerinde ve faydalý olacaktýr” dedi. Prof. Aycan, deðerler eðitiminin önümüzdeki dönemlerde en fazla tartýþýlan konularýn baþýnda geleceðini sözlerine ekledi. ,

nÞANLIURFA Gazeteciler Birliði tarafýndan “10 Ocak Çalýþan Gazeteciler Günü” kapsamýnda düzenlenen baþarýlý gazetecilerin haber yarýþmasýnda “Alkollü Komutan Cezaevinde Rezalet Çýkarttý” haberi birinci oldu. Þanlýurfa’da bir yerel gazetenin muhabirinin 6 Ekim 2010 tarihinde yaptýðý haberin ödülünü ve plaketini Þanlýurfa Vali Yardýmcýsý Ferhat Burakgazi verdi. Dizüstü bilgisayarla ödüllendirilen muhabir M. Faruk Deveci, ödül aldýðý haberinden dolayý haberi yaptýðý tarihlerde mahkemelik olmuþtu. Hakkýnda ceza dâvâsý açýlan Deveci’nin dâvâsýna mahkeme takipsizlik kararý vermiþti. Habere konu olan cezaevinin komutaný da cezaevindeki görevinden alýnmýþtý. Þanlýurfa Ýl Kültür ve Turizm Müdürlüðü toplantý salonunda gerçekleþen ödül törenine, yaptýðý birçok haberden mahkemelik olan ve kamuoyunun yakýndan tanýdýðý Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu da katýldý. Kitap imza günü dolayýsýyla Þanlýurfa’da bulunan Baransu’ya yaptýðý cesur haberlerden dolayý Þanlýurfa Gazeteciler Birliði plaket verdi. Þanlýurfa / cihan

5 kiþinin katilleri tahliye edildi

Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, Yemen Cumhurbaþkaný Ali Abdullah Saleh'in davetlisi olarak Yemen'e gitti. FOTOÐRAF: AA

Yargý reformu köklü ihtiyaç CUMHURBAÞKANI GÜL, TUTUKLULUK SÜRELERÝNÝN UZAMASININ ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIKLARA SEBEP OLABÝLDÝÐÝNÝ BELÝRTEREK, “BÜTÜN BUNLARIN GÝDERÝLEBÝLMESÝ ÝÇÝN KÖKLÜ VE SÜREKLÝ BÝR ÞEKÝLDE, HERKESÝN EL BÝRLÝÐÝYLE YARGI REFORMUNA KATKI VERMESÝ GEREKÝYOR’’ DEDÝ. CUMHURBAÞKANI Abdullah Gül, Türkiye’de tutuklularýn sayýsýnýn hükümlülerden çok olduðunu, bunun Türkiye’ye yakýþmadýðýný belirterek, ‘’Ayrýca tutukluluk sürelerinin uzamasý, bunlar çok büyük haksýzlýklara sebep olabiliyor. Bütün bunlarýn giderilebilmesi için köklü bir þekilde ve sürekli bir þekilde, herkesin el birliðiyle yargý reformuna katký vermesi gerekiyor’’ dedi. Gül, Yemen Cumhurbaþkaný Ali Abdullah Saleh’in davetlisi olarak Yemen’e hareketinden önce Esenboða Havalimaný’nda yaptýðý basýn toplantýsýnýn ardýndan gazetecilerin sorularýný cevapladý. Bir gazetecinin, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun tutukluluk süresiyle ilgili 102.

maddesinin yürürlüðe girmesinin ardýndan yaþanan tartýþmalarýn hatýrlatmasý ve ‘’Tutukluluk sürelerini ve yargý ile hükümet arasýndaki bu tartýþmalarý nasýl deðerlendiriyorsunuz?’’ sorusu üzerine Gül, ‘’Türkiye’de yargý reformu köklü bir ihtiyaçtýr ve bunu baþýndan beri söylüyorum, buna herkes de katýlýyor’’ dedi. Yargý reformunun, ‘’yargý sürecinin hýzlandýrýlmasý, yargýnýn, hakimlerin, savcýlarýn ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý, kanunlarýn daha modernleþtirilmesi olduðunu’’ kaydeden Gül, þöyle devam etti: ‘’Bütün bunlar, yargý reformu nun i çe ri si ne gi ri yor. Da ha ön ce TBMM’de yaptýðým konuþmamda da söyle-

dim, yargý reformunun gecikmesinden dolayý -ki adým adým görüyorsunuz bunlar da ger çekleþiyor- birçok haksýzlýklar, yanlýþlýklar, üzüntüler de ortaya çýkýyor. Bunlarýn giderilmesi için, bunlarýn süratle el birliði içerisinde yapýlmasý gerekir. Türkiye’de tutuklularýn sayýsýnýn hükümlülerden çok olduðunu biz ko nuþmalarýmýzda da söylüyoruz. Böyle bir þey Türkiye’ye yakýþmayan bir þey. Ayrýca tutukluluk sürelerinin uzamasý, bunlar çok büyük haksýzlýklara sebep olabiliyor. Bütün bunlarýn giderilebilmesi için köklü bir þekilde ve sürekli bir þekilde, herkesin el birliðiyle yargý reformuna katký vermesi gerekiyor.’’ Ankara / aa

Tahliyelere tepkiler çok normal CUMHURBAÞKANI Vekili ve TBMM Baþkaný Mehmet Ali Þahin, CMK uyarýnca gerçekleþen tahliyeler sebebiyle tepkileri doðal karþýladýðýný, kendisinin de bunlardan rahatsýz olduðunu belirtti. Parlamento Muhabirleri Derneði’ni ziyareti sýrasýnda gazetecilerin sorularýný cevaplayan Þahin, tutukluluk süreleriyle ilgili tartýþmalarý nasýl deðerlendirdiði sorusuna, ‘’Adalet en yüce deðerdir. Adaleti gerçekleþtirecek olan da kuþkusuz baðýmsýz yargý organlarýdýr. Yargý alanýnda yaþanan sorunlarýn tartýþma konusu olmasýndan üzüntü duyuyorum’’ karþýlýðýný verdi. Þahin, hiçbir mazeretin baþarýnýn yerini tutamayacaðýný, millet adýna sorumluluk ve görev üstlenmiþ kiþi ve kurumlarýn görevlerini dört dörtlük yapmalarý gerektiðini kaydederek, þöyle konuþtu: ‘’Milletimizin, özelikle adalet ve yargý konusunda mazeret üretmeye tahammülü olmadýðý kanaatindeyim. Bu alanla ilgili kimler sorumluysa birlikte hareket etmeli ve tahliyeler sebebiyle kamuda meydana gelen bu tepkileri bir an önce dindirerek gerekli tedbirleri almalýdýr. Sanýyorum, 15 bine yakýn dosya zaman aþýmý nedeniyle düþtü. Böyle giderse bu 20 bin, daha sonraki yýla daha artarak gider. Bu tahliyeler nedeniyle tepkileri ben son derece doðal karþýlýyorum. Ben de bunlar dan rahatsýzým ama bir takým yasal düzenlemeler yapýlabilir diye düþünülüyor, bu yasal düzenlemeleri yapmak bu sorunu hemen çözmez.O halde yapýlmasý gereken herhalde bu dosyalarla ilgili 10 yýllýk tutukluluk süreleri dolmuþ veya dolmaya yakýn olan dosyalarla ilgili baþka acil bir takým idari önlemler alýnmalýdýr diye düþünüyorum.” Ankara / aa

nADANA 4. Aðýr Ceza Mahkemesinin tahliye taleplerini reddettiði 5 kiþinin öldürülmesi olayýndan müebbet ve 36 yýl hapis cezasý alan 2 sanýk, yapýlan itiraz üzerine 5. Aðýr Ceza Mahkemesince tahliye edildi. Alýnan bilgiye göre, Adana 5. Aðýr Ceza Mahkemesi, Sarýçam mevkisindeki piknik alanýnda 24 Eylül 2003 tarihinde, Hasan Ak (29), Cennet Kayan (22), Serpil Sertdaþ (24) ile çocuklar Çaðrý Yalçýn ve Buse Kayan’ýn öldürülmesi olayýyla ilgili tutuklu yargýlanan Ferhat ve Mehmet Calayýr kardeþlerin CMK’nýn 102. maddesine dayanarak bulunduklarý tahliye talebinin Adana 4. Aðýr Ceza Mahkemesi tarafýndan reddedilmesi üzerine, avukatlarýnýn Adana 5. Aðýr Ceza Mahkemesine yaptýðý itiraz deðerlendirildi. Adana 5. Aðýr Ceza Mahkemesi, itiraz dilekçesi üzerinde yaptýðý deðerlendirmede, 36 yýl hapis cezasý verilen Mehmet Celayýr ve 6 yýlýný hücrede geçirmek üzere aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis cezasýna çarptýrýlan Ferhat Calayýr’ýn, olayla ilgili olarak haklarýnda tek tutuklama müzekkeresi olduðu gerekçesiyle tahliyelerine karar verdi. Adana 4. Aðýr Ceza Mahkemesi, tahliye talebinin reddedilmesine iliþkin kararýnda, sanýklarýn 5 ayrý suçtan yargýlanmalarýný ve tutukluluk sürelerinin her bir suçtan ayrý ayrý dikkate alýnmasý gerektiðini gerekçe göstermiþti. Adana / aa

CMUK’tan yararlanamayan mahkûmlar yangýn çýkardý nKAYSERÝ Kapalý Cezaevi’nde Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapýlan deðiþiklikten yararlanmak için baþvuran ancak sonuç alamayan bir grup mahkûm, yataklarýný ateþe vererek yangýn çýkardý. Yangýn kýsa sürede söndürüldü. Alýnan bilgiye göre, Melikgazi ilçesi Gültepe Mahallesi’ndeki Kapalý Cezaevi’nin ‘’tecrit’’ bölümünde kalan bir grup mahkûm, sabah saatlerinde kauçuk yataklarý ateþe vererek yangýn çýkardý. Tecrit koðuþundaki yangýn, cezaevi personelinin ve jandarmanýn müdahalesiyle diðer koðuþlara yayýlmadan söndürüldü. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri ise yangýna müdahale etmeden geri döndü. Dumandan etkilenen 11 mahkum, cezaevine gelen 112 Acil Servis ekip leri tarafýndan yapýlan ilk müdahalenin ardýndan cezaevi araçlarýyla Kayseri Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi’nde götürüldü. Burada ayakta tedavileri yapýlan mahkûmlar daha sonra cezaevine geri getirildi. Polisin, yangýna müdahale ve mahkûmlarýn hastaneye götürülmeleri sýrasýnda çevrede geniþ güvenlik önlemi aldýðý dikkati çekti. Yangýnýn, Ceza Muhakemesi Kanu nu’nda yapýlan deðiþiklikten yararlanmak için baþvuran ancak sonuç alamayan mahkûmlar tarafýndan çýkartýldýðý iddia edildi. Olayla ilgili soruþturmanýn sürdüðü bildirildi. Kayseri / aa

Taciz tartýþmalarýndan kadýn baþkan çýktý Kuveyt'te bulunan Baþbakan Erdoðan ve beraberindekiler çeþitli temaslarda bulundu. FOTOÐRAF: AA

Ýstinaf mahkemeleri geliyor BAÞBAKAN Recep Tayyip Erdoðan, isti naf mahkemeleriyle ilgili olarak fiziki þartlarýn bitiriliðini, atamalarýný da HSYK ile birlikte gerçekleþtirileceðini bildirdi. Erdoðan, Kuveyt’e hareketinden önce Esenboða Havalimaný’nda düzenlediði basýn toplantýsýnda, gazetecilerin sorularýný cevapladý. Bir soru üzerine istinaf mahkemeleriyle ilgili kanaatlerinin, düþüncelerinin belli olduðunu belirten Baþbakan Erdoðan, þunlarý söyledi: ‘’Niçin geciktiði, bu da ortada, fakat þu anda öyle zannediyorum ki artýk sona doðru yaklaþýyoruz. Ýstinaf mahkemeleriyle ilgili olarak zaten fiziki þartlarý bitirmiþ vaziyetteyiz. Sadece

bu konularla ilgili atama safhasýnda Adalet Bakanlýðýmýz. Bunun atamalarýný da HSYK ile birlikte gerçekleþtirecekler, burada bizim daha baþka herhalde bir sýkýntýmýz kalmadý. Ýnanýyorum ki burada yargýnýn þu anda üzerinde toparlanan o aðýr iþ yükünü nasýl siyasi kanada yýkacaðým buna benzer bazý yaklaþým tarzlarý var, bunlar da þýk olmuyor. Bir defa tamamýyla yargýnýn kendi akýþý içerisindedir, bunun siyaset mekanizmasýyla yakýndan uzaktan bir alakasý yoktur. Eðer siz bunlarý incelemekte mahir deðilseniz, zamaný iyi deðerlendirmiyorsanýz bunu kalkýp da siz siyasetçiye yýkamazsanýz.’’ Ankara / aa

n KESK’TE bir süredir devam eden taciz tartýþmalarýndan konfederasyona kadýn genel baþkan çýktý. KESK 1. Olaðanüstü Genel Kurulunda, konfederasyonu olaðan genel kurula kadar yönetecek Merkez Yönetim Kurulu belirlendi. Yönetim kuruluna Döndü Taka Çýnar, Ýlhami Þahbaz, Canan Çalaðan, Kasým Birtek, Yaþar Gül, Hamide Yiðit ve Akman Þimþek seçildi. Merkezi Yönetim Kurulu kendi arasýnda yapacaðý toplantýyla görev daðýlýmý yapýlacak. Bu arada, seçim sonrasýnda Merkez Yönetim Kurulundan 3 kadýnýn görev almasý dikkati çekti. KESK’in yeni genel baþkanýnýn ise halen Büro Emekçileri Sendikasý Genel Sekreterlik görevini sürdüren Döndü Taka Çýnar olacaðý öðrenildi. Böylece, tarihinde ilk kere olaðanüstü genel kurul yaþayan KESK’in genel baþkanlýðýný yine ilk defa bir kadýn üstlenecek. Önceki yönetimden tekrar görev alan tek isim ise Akman Þimþek oldu. Ankara / aa


5

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

HABER SÝYAH-BEYAZ AHMET DURSUN ahmetdursun81@hotmail.com

üyük tartýþmalar eþliðinde gösterime giren “Hür Adam”ýn yankýlarý devam ediyor. Eksiklikleri bir yana; film Bediüzzaman’ý gündeme taþýmasý bakýmýndan önemli bir hizmeti ifa etti. Yavaþ yavaþ entelektüel ve akademik zeminlere de sýçrayan tartýþmalar sayesinde yeni nesiller yakýn tarihle yüzleþme imkânýný ve Bediüzzaman’ý daha yakýndan tanýma fýrsatýný bulacaklardýr. Bu sayede Türkiye normalleþecek, bizim ‘tabular’ diyerek feveran ettiðimiz duvarlar yýkýlacaktýr. Filmle ilgili tartýþmalarýn odaðýnda Bediüzza man’ýn Mustafa Kemal ile görüþmesi sahnesi var. Bu görüþmenin varlýðý artýk ispatlanmýþ durumda. Bizzat Bediüzzaman’ýn þahsiyeti ve o dönemdeki nüfuzu bile bu görüþmeyi ve içeriðini doðrulayacak niteliktedir. Öyleyse biz bu görüþmeleri nasýl okumalýyýz? Tartýþmayý, Mustafa Kemal ve Bediüzzaman’ýn þahsî mücadelesi olarak mý algýlamalýyýz; yoksa insanlýk tarihinin kadim çatýþmalarýndan biri olan iman ve küfür muvazeneleri içinde mi deðerlendirmeliyiz? Bediüzzaman Said Nursî ve Mustafa Kemal görüþmesi resmî görüþ yanlýlarýnca men kýbe, öykü, iddia ya da cemaat efsanesi olarak deðerlendirildi. Tarihçe-i Hayat’ta yazýlanlarý delil olarak kabul etmeyen karþý duruþa göre,

B

Kiradaki gazeteciler ev sahibi olacak n BASIN Ýlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, kirada oturan gazetecilerin ev sahibi olabilmesi için TOKÝ ile birlikte konut projesi düþünülduðünü söyledi. Atalay,, “10 Ocak Çalýþan Gazeteciler Günü” dolayýsýyla yayýmladýðý mesajýnda resmî ilânlarýn adaletsiz daðýtýldýðý ve basýn özgürlüðünün ortadan kalktýðý iddialarý kurumlarýnýn kuruluþuna gerekçe olduðunu, 2 Ocak 1961 tarihi basýn sektörü için dönüm noktasý olduðunu söyledi. Atalay, bu önemli tarihten 8 gün sonra, 10 Ocak 1961 günü yürürlüðe giren 212 Sayýlý yasanýn, gazetecilerle ilgili çalýþma mevzuatýna getirdiði iyileþtirmelerle gazetecilik mesleðinde yeni bir dönem baþlatýldýðýný söyledi. Atalay, mesajýnda þunlarý kaydetti: “Üslendiði sosyal ve ekonomik görevleri nedeniyle sektörde ‘gazetecilerin kara gün dostu’ olarak bilinen kurumumuz, çalýþan gazetecilere verdiði desteði 1960’lý yýllardan bu yana arttýrarak sürdürüyor. Bu amaçla, 1963 yýlýndan bu yana gazetecilere verdiðimiz borç para miktarýný 2010 yýlýnda yüzde 222 oranýnda zam yaparak 1.620 liradan 3,600 liraya yükselttik. Ayný yýl içinde yaptýðýmýz yeni bir dü zenlemeyle faizsiz olarak verilen borç paranýn geri ödeme vadesini gazetecilerin ödeme güçlüðü çekmemesi için 12 ve 24 ay þeklinde iki seçenekli hale getirdi. Kurumumuz tarafýndan 2009 yýlýnda 4 bin 431 gazeteciye; 2010 yýlýnda ise 5 bin 426 gazeteciye borç para verildi. Gazetecilerin vize kuyruðunda beklememesi için Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Sayýn Bülent Arýnç’ýn talimatlarýyla baþlatmýþ olduðumuz Gri (Hizmet) Pasaportu Projesi sonuçlandý. Baþbakan Yardýmcýmýz Sayýn Bülent Arýnç tarafýndan önceki gün müjdesi verilen uygulamanýn detaylarý yine önümüzdeki günlerde kamuoyuna açýklanacak.” Ýstanbul baþta olmak üzere büyük þehirlerde görev yapan gazetecilerin en büyük sorunu kirada oturmak. Fazla mesai ücretleri ödenmeyen, aldýðý ücretin önemli bir bölümünü kiraya veren meslektaþlarýmýzýn ev sahibi olabilmesi için TO KÝ ile birlikte konut projesi düþünüyoruz. Daha önce Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðüm döneminde TOKÝ ile bir çalýþma yaparak evi olmayan sporcularý ev sahibi yapmýþtýk. Halkýn haber alma özgürlüðü için gece gündüz çalýþan meslektaþlarýmýzý da ev sahibi yapmak istiyoruz.”Ýstanbul / Yeni Asya

Kongre binalarý Millî Saraylara devredildi n ER ZU RUM ve Sivas kon grelerini yapýldýðý binalar, valiliklerden TBMM Milli Saraylar Daire Baþkanlýðýna dev redildi.Erzurum Kongresi binasý ile Sivas Atatürk Kongre ve Etnografya Mü ze si bi na sý nýn, va li lik ler den TBMM Milli Saraylar Daire Baþkanlýðýna devri sebebiyle TBMM’de protokol imzalandý. Ýmza töreninde konuþan Þahin, Er zurum ve Sivas kongrelerinin, Cumhu riyete giden yolda iki önemli köþe taþý olduðunu belirterek, ‘’Amacýmýz, Mecli si mi zin ve Cum hu ri ye ti mi zin han gi þartlar altýnda kurulduðunu en iyi þekil de yansýtan bu tarihi binalarý, gelecek kuþaklara aktarabilmektir’’ dedi.

Bediüzzaman’ýn mücadelesi Said Nursînin namazla ilgili meseleden çýkan tartýþmada, iki parmaðýný uzatarak Mustafa Kemal’e “Namaz kýlmayan haindir” demesi, Mustafa Kemal’in de geri adým atarak özür dilemesi mümkün deðildir. Aslýnda burada öne çýkarýlmasý gereken husus, görüþmenin mahiyeti ve anlaþamadýklarý nokta olmalý ki, Bediüzzaman’ýn dâvâsý makes bulabilsin. Bediüzzaman ile Mustafa Kemal neden anlaþamamýþlardýr? Bediüzzaman neden Ankara’da kalýp mücadele etmemiþ, Van’a çekilmek ihtiyacý duymuþtur? Bediüzzaman, Mustafa Kemal’le siyasî bir mücadeleye giriþmediði halde neden sürgünlere, hapis ve iþkencelere maruz kalmýþtýr? Bunlar, Bediüzzaman’ýn dâvâsýnýn anlaþýlabilmesi için asýl cevap bulmasý gereken sorulardan sadece birkaçýdýr. Ön ce lik le þu nu vur gu la mak ge re kir ki, Mustafa Kemal de Bediüzzaman da iyi birer stratejisttir. Mustafa Kemal, dinî reddeden bir laiklik anlayýþýndan beslenen ve Türk milliyetçiliðine dayalý bir ulus devlet modelini amaçladýðýný, Meclisi birlikte açtýklarý ulema ve zafer kazandýðý silâh arkadaþlarý ile daha önceleri paylaþmýþ deðildir. Mustafa Kemal zafer için Ýslâmî motifleri çok iyi kullanmasýný bilmiþ ve yanýnda âlim ve hocalarla birlikte duâlarla meclisi açmýþtýr. Ýlk meclisin yapýsý itibariyle kafasýndaki planlarý uygulamak için çatýþmayý, kavgayý göze alacak durumda da deðildir. Mustafa Kemal, çok sesliliðe sahip ve çeþitli gruplardan olu-

kýlâplar için tehdit olarak gördüklerini An kara’dan uzaklaþtýrdýðý bilinmektedir. Zafer sonrasý, Mustafa Kemal ve Bediüzzaman nasýl bir yol ayrýmýnda olduklarýný çok iyi fark etmiþlerdir. Bu yol ayrýmýnýn eþiðinde, güç ve iktidarý eline almaya baþlayan Mustafa Kemal, önce Bediüzzaman’ý yanýna almak istemiþ, Bediüzzaman’ý ikna edemeyince onu Ankara’dan sürgün ve tecritlerle uzaklaþtýr mýþtýr. Bediüzzaman da daha ilk görüþmede bu yol ayrýmýnýn farkýna vararak Mustafa Kemal’le neden çalýþýlamayacaðýný anlamýþ, onun projelerini hissetmiþ-öngörmüþtür. “Þu inkýlâb-ý azimin taþlarý saðlam gerek” diyerek Mustafa Kemal’e ve meclise nasihat ve ikazda bulunan, dini kaygýlarýný dile getiren Bediüzzaman, beklentilerinin karþýlýksýz kalacaðýný anlamasý ile birlikte farklý bir yol haritasý belirlemiþtir. Bediüzzaman’ýn Ankara’dan ayrýlýþý, sonralarý sürgün ve hapisler karþýsýnda fiilî bir hareket içerisine girmeyiþi korkusundan deðil,, bundan sonraki mücadelenin nasýl olmasý ve hangi zeminlerde yürütülmesi gerektiðini çok iyi bilmesinden ötürüdür; iyi bir strateji takip ederek, bir þahs-ý mâneviyi temsil eden “semm-i katil” hükmündeki fikirlere karþý, ancak bir þahs-ý mânevî oluþturarak fikren galip gelineceðini anlamýþ olmasýndandýr. Bu baðlamda Bediüzzaman’ýn stratejisi ve mücadelesi bizatihi bir dâvânýn adýdýr. Bu dâvâ, Kur’ân hakikatlerinden beslenen, hak ve hakikat odaklý iman dâvâsýndan baþka bir þey deðildir.

þan ilk Mecliste bir denge politikasý gütmüþ, muasýr medeniyetler seviyesi olarak belirlediði hedefiyle ilgili icraatlerini aþama aþama gerçekleþtirmiþtir. Meþrûiyetini Ýslâmî kimliðinden alan bu mecliste Mehmet Akif, Ali

‘‘

Biz bu tartýþmayý, Mustafa Kemal ve Bediüzzaman’ýn þahsî mücadelesi olarak mý algýlamalýyýz; yoksa insanlýk tarihinin kadim çatýþmalarýndan biri olan iman ve küfür muvazeneleri içinde mi deðerlendirmeliyiz?

Þükrü Bey, Kâzým Karabekir gibi, Bediüzzaman’ýn beklentilerine benzer þekilde Ýslâmî açýlýmlar bekleyen bir çok isim vardýr. Bütün iplerin Mustafa Kemal’in elinde olduðu, jakoben bir yapýya bürünen ikinci meclise kadar, Mustafa Kemal’in herkesle iyi geçindiði, birçok âlimi ve bürokratý çeþitli tekliflerle birlikte çalýþmaya ikna ettiði, ikna olmayanlarý da çeþitli yollarla tasfiye ettiði, in-

2011'de 4 bin soruþturma, 2 bin dâvâ, 50 gazeteci hapiste ÇOK SAYIDA GAZETECÝ VE MEDYA KURULUÞU HAKKINDA 2 BÝNDEN FAZLA DÂVÂ ÝLE 4 BÝNÝ AÞKIN SORUÞTURMA VAR, CEZAEVLERÝNDE ÝSE 50'YÝ AÞKIN GAZETECÝ BULUNUYOR. PMD’den yapýlan yazýlý açýklamada, 50 yýldýr kutlanan 10 Ocak Çalýþan Gazeteciler Günü’nde basýn emekçilerinin yine ‘’bayram yapamadýðý, günü buruk geçirdiði’’ ifade edildi.

TÜÝK'E GÖRE, 40 BÝN GAZETECÝ SÝGORTASIZ ÇALIÞIYOR TÜRKÝYE Foto Muhabirleri Derneði'ndan yapýlan açýklamada, gazetecilerin her geçen gün haklarýný kaybettiði, son olarak da yýpranma yapýnýn kaldýrýldýðý belirtildi. Açýklamada, þöyle denildi: “Devletin resmi rakamlarý gösteriyor; Türkiye Ýstatistik Kurumu'na göre Türkiye'de 57 bin kiþi yazýlý ve görsel basýnda çalýþýyor. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý'nda ise ayný sektörde yalnýzca 15 bin kiþi sigortalý. Basýn Yayýn Enformasyon Genel Müdürlüðü'nün Basýn Kartý verdiði çalýþan sayýsý ise 3 bin 700. Resmi rakamlara göre 40 binin üzerinde sigortasýz. 11 binin üzerinde 212 sayýlý yasanýn dýþýnda sigortalarla çalýþtýrýlan medya çalýþaný var. Mevcut haklarýmýzda düzeltme yapýlmasýný diliyoruz.” Memur-Sen Genel Baþkaný Ahmet Gündoðdu ise yaptýðý yazýlý açýklamada, 10 Ocak Çalýþan Gazeteciler Günü’nü kutladý. Gündoðdu, gazetecilerin ellerinden alýnan özlük haklarýnýn yeniden verilmesini, çalýþma þartlarýnýn günün þartlarýn uygun hale getirilmesi temennisinde bulundu.Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Baþkaný Cafer Esendemir, gazetecilerin yýpranma hakkýnýn elinden alýndýðýný ifade ederek, ‘’Gazeteciler için emeklilik artýk hayal olmuþtur’’ dedi. Ankara / Recep Gören

PAR LA MEN TO Mu ha bir le ri Der ne ði (PMD), çok sayýda gazeteci ve medya kuruluþu hakkýnda hapis veya para cezasý talebiyle açýlan 2 binden fazla dâvâ ile 4 bini aþkýn soruþturma bulunduðunu, cezaevlerinde 50’yi aþkýn gazeteci de özgürlüklerinden yoksun olduðunu bildirdi. PMD’den yapýlan yazýlý açýklamada, 50 yýldýr kutlanan 10 Ocak Çalýþan Gazeteciler Günü’nde basýn emekçilerinin dün de ‘’bayram yapamadýðý, günü buruk geçirdiði’’ ifade edildi. ‘’Yýpranma hakkýmýz elimizden alýndý. Bu yetmiyormuþ gibi iþsizlik tehdidi ile karþý karþýyayýz’’ denilen açýkla-

mada, þunlarý kaydedildi: ‘’Sendikal güvenceden yoksunuz, sosyal haklarýmýz yetersiz, AB standartlarý hala gazeteciler açýsýndan hayalden öteye geçemiyor. Haberleþme özgürlüðümüz tehdit altýnda. Baskýlar arttýkça bazý meslektaþlarýmýz zarar görüyor, bazýlarý iþini kaybediyor. Gazeteciler en temel görevlerini yapamaz hale geliyor. Bunlarýn yanýnda ifade ve basýn özgürlüðü so runu yakýcýlýðýný koruyor. Bazý yasalar 2011 Türkiye’sinde halen ifade ve basýn özgürlüðünü kýsýtlýyor. Çok sayýda gazeteci ve medya kuruluþu hakkýnda hapis veya para cezasý tale biyle açýlan 2 binden fazla dâvâ ile 4 bini aþkýn

soruþturma var. Cezaevlerinde bulunan 50’yi aþkýn gazeteci de özgürlüklerinden yoksunlar. Gazeteciler, bu zor koþullar altýnda kamusal görevini yerine getirmeye, toplumun ‘gözü, kulaðý, sesi’ olmaya çalýþýyor; halkýn bilgi edinme hakký için mücadele veriyor. Unutulmamalýdýr ki gazetecilerin olmadýðý, özgürce çalýþtýrýlmadýðý, yasaklanýp, sansürlendiði toplumlarda, demokrasiden söz edilemez. Gazetecilerin susturulduðu toplumlarda ‘sokaktaki insan kör ve saðýr’ demektir. PMD, 10 Ocak’ýn ‘Susturulmuþ ve Yasaklanmýþ Gazeteciler Günü’ olmamasý temennisiyle sorumlularý uyarmayý bir görev biliyor.’’ Ankara / aa

Ýddianameyi dinlemediler gazete okudular ‘’BALYOZ Planý’’ iddialarýyla ilgili, eski Hava Kuvvetleri Komutaný emekli orgeneral Halil Ýb rahim Fýrtýna, eski Deniz Kuvvetleri Komutaný emekli oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutaný emekli orgeneral Çetin Doðan’ýn da aralarýnda bulunduðu 196 sanýklý davanýn 5. duruþmasýna dün devem edildi. Duruþmada, bazý sanýklarýn, iddianameyi dinlemek yerine gazete ve kitap okuduðu gözlendi. Ýstanbul 10. Aðýr Ceza Mahkemesince Silivri Ceza Ýnfaz Kurum larý Yerleþkesi’ndeki salonda yapýlan duruþmaya, Çetin Doðan, Halil Ýbrahim Fýrtýna, Özden Örnek, Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Baþkaný Koramiral Ka-

dir Saðdýç, eski Kuzey Deniz Saha Komutaný emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öðütcü, Nejat Bek, Engin Alan, Þükrü Sarýýþýk, ‘’Ýrtica ile Mücadele Eylem Planý’’ davasýnýn tutuklu sanýðý Albay Dursun Çiçek, ‘’Ergenekon’’ dâvâlarýnýn tutuklu sanýklarýndan Cengiz Köylü ve Mehmet Fikri Karadað ile baþka suçtan Diyarbakýr Cezaevinde tutuklu bulunan eski Kayseri Jandarma Komutaný emekli albay Cemal Temizöz’ün de aralarýnda bulunduðu 171 sanýk katýldý. Hakim Ömer Diken’in baþkanlýk yaptýðý mahkeme heyetinde, üye hakimler Murat Üründü ve Ali E fendi Peksak yer aldý. Duruþmada, iddia makamýný özel yetkili Ýstanbul Cumhuriyet Savcýsý

Savaþ Kýrbaþ temsil etti. Duruþmada söz alan Baþkan Diken, iddianamenin okunmasýna iliþkin yaptýklarý programý açýklayarak, duruþmalarda ortalama 125 sayfa okunduðunu, amaçlarýnýn günde 125 sayfayý tamamlamak olduðunu söyledi. Duruþmada, mahkeme tarafýndan görevlendirilen TRT Ýstanbul Bölge Müdürlüðünde görevli Ömer Ersöz ve Hakan Kýra, iddianameyi 250’nci sayfasýndan itibaren okudu. Bu arada, iddianame okunduðu sýrada bazý sanýklarýn gazete ve kitap okuduðu görüldü. Duruþma salonunda sanýklar için ayrýlan bölüm ile izleyicilerin oturduðu bölüm arasýna ahþap bariyer konulduðu gözlendi. Ýstanbul / aa

Diyanet yayýnlarýnda Bediüzzaman

AKIL MÝSAFÝRÝ AHMET BATTAL drbattal@yahoo.com

Ýki ay kadar önce sinemaya gittim. Giþedeki gençten biletimi istedim: -“Bitlis’te Beþ Gökdelen” için iki bilet lütfen. Ýþlemini yaptý, biletimi uzattý. Paramý verirken bilete baktým, “New York’ta Beþ Minare”ye bilet kesmiþ. Seslendim; -Ben bunu istememiþtim. -Ne istemiþtiniz ya! -“Bitlis’te Beþ Gökdelen” için bilet istemiþtim. -Tamam iþte, ikisi ayný deðil mi. Ey okuyucu, dikkat lütfen. “O yok bunu verelim” demiyor. “Ýkisi de ayný” diyor. Ayný mý acaba? Ayný ise ben neden New York’un hatýrýna Bitlis’ten vazgeçmedim. O film için yazdýðým yazýda “öz”ü kaybetmemekten bahsetmiþtim. Yeni yeni New York’lar fethederken elimizdeki Bitlis’in ve elimizdeki Bitlisli dünyalýnýn kýymetini de bilelim demiþtim. *** Film vesilesiyle tartýþýlan konularýn önemli kýs mý hakkýnda konuþmasý gerekenlerden biri de Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý. Araþtýrdým. Konuþmuþ. Hem de kitabýn tam ortasýndan. 2009’da Baþkanlýk Ýlmi Yayýnlar serisi içinde iki mühim doktora tezini kitap olarak neþretmiþ, “iþte bendenizden de belge” dercesine. Birinci kitabýn künyesi: Dr. Sadýk Eraslan, Meþihat-ý Ýslâmiye ve Ceride-i Ýlmiye, Osmanlýlarda Fetva Makamý ve Yayýn Organý. Ýkinci kitap daha da mühim: Dr. Zekeriya Akman, Osmanlý Devletinin Son Döneminde Bir Üst Kurul: Dâr’u-l Hikmeti’l Ýslâmiye. Bu iki müessesenin gün ýþýðýna çýkmasý çok önemli. Bilhassa ikincisi. Bediüzzaman, dört yýl boyunca çalýþan ve toplam 28 üyesi olmuþ olan Darü’l Hikmet’in dört yýl boyunca üye olarak kalmýþ aktif bir üyesi. Bir baþkan ve dokuz üyeli kurula ilk atanan dokuz kiþiden biri. 12 Aðustos 1918’deki resmî açýlýþ toplantýsýna katýlan altý kiþiden biri (s. 41, 47). Kurulda alýnan kararlar, “gereðinin ifasý için” emir olarak Meþihat makamý vasýtasýyla ilgili devlet makamýna ulaþtýrýlýyordu (s. 52). Kitaptan bir iki örnek bilgi: -Ýstanbul’da bir Müslüman kadýnýn bir Ýngiliz erkekle evlendiðinin bildirilmesi ve görüþ sorulmasý üzerine Kurul oy çokluðuyla bunun caiz olmadýðý ve tekrarýnýn engellenmesi gerektiðine hükmetmiþ. Bediüzzaman da lehte oy kullanmýþ (s. 51). -Trabzon müftülüðü “bazý kiþilerin isteði doðrultusunda” Türkçe hutbe için fetva istemiþ, bunun tahrimen mekruh olduðu karara baðlanýp bildirilmiþ. (s. 80) -Peyâm-ý Sabâh gazetesinin 12 Nisan 1922 tarih ve 11636 sayýlý nüshasýnda Kurum üyelerinden biri ile yapýlan röportajda “Ýttihad-ý Ýslâm” fikri savunulmuþ. Bunun üzerine 20 Temmuz 1922 tarihli toplantýda, kurum Nizamnâmesine de atýfta bulunularak, Kurumun siyasî bir görevinin olmadýðý ve bu konunun görev alanlarýnýn dýþýnda olduðu ifade edilerek gazetenin haberi tekzip edilmiþ (s. 41). (Bu kurum üyesinin kim olduðunun tarihçilerce bulunmasý, bu senenin Ýttihad-ý Ýslâm senesi olmasý sebebiyle özellikle önemli). Bediüzzaman’a, Osmanlýdaki “ilmiye-ilim adamlarý” sýnýfýnýn oldukça yüksek makamýnda olduðunu gösteren “mahreç” ünvaný,—bence bir çeþit ordinaryüslük—burada üye iken verilmiþ. Bediüzzaman’ýn Darü’l Hikmetteki statüsünün Ankara’daki karþýlýðýnýn ne olduðu, ancak Devletin ve özellikle Diyanetin arþivinden ve tarihinden öðrenilebilir. Geçmiþi bilgiyle sorgulamak ve geleceði de buna göre planlamak gerekir.

Ý

Baðýþ: Engeller kalksa ciddî mesafe alacaðýz DEVLET Bakaný ve Baþmüzakereci Egemen Baðýþ, Türkiye’nin müstakil olarak AB müzakerelerine baþlamasýnýn ikinci yýlýna girdiðini belirterek, ‘’Bugün müzakerelerin önündeki engeller kalksa, Türkiye çok ciddî bir mesafe alacaktýr’’ dedi. Baðýþ, Ortaköy’deki Avrupa Birliði Genel Sekreterliði Ofisi’nde ses sanatçýsý Metin Þentürk’e ‘’Fahri AB Elçi si’’ rozeti taktý. Baðýþ, buradaki törende yaptýðý konuþmada, Türkiye’nin müstakil bir müzakereye baþlamasýnýn 2. yýlý olduðunu hatýrlatarak, bu 2 yýl boyunca neler yapýldýðýný da anlattý. Siyasi engellerin olmamasý halinde þu an itibariyle Türkiye’nin çok kýsa bir vadede 12 faslý daha açabilmiþ olacaðýný vurgulayan Baðýþ, ‘’Orta vadede bir kaç aylýk çalýþmayla 4 faslý daha açabilirdik. 16 fasýl, aslýnda si yasi engeller olmasa kýsa sürede açýlabilecek durumda. Bunun üzerine hali hazýrda açtýðýmýz 13 faslý da koyarsanýz aslýnda Türkiye’nin hak ettiði 29 faslýn açýlmýþ olmasýdýr. Bu fasýllarýn açýlmasýna yönelik çalýþmalar hemen hemen tamamlanmýþtýr. Ama siyasi engeller sebebiyle bu fasýllarýn açýlamadýðýna þahit oluyoruz’’ diye konuþtu.


6

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

GÖRÜÞ

M. KEMAL’ÝN de aralarýnda bulunduðu on sekizi aþkýn dâvetle Ankara’ya çaðrýlan Bediüzzaman’ýn Meclis’te merasimle karþýlanmasý, Meclis kürsüsünde tebrik ve duâsý, en evvel Meclis zabýtlarýyla belgeli. Bediüzzaman’ýn Meclis’e gelmediðini ve hatta Ankara’ya dâvet edilmediðini söyleyenler, bu defa “beyannâme”nin belgesini sormaktalar... Oysa herkes biliyor ki, doðrudan Meclis salonundaki (Genel Kuruldaki) görüþmelerin, konuþmalarýn dýþýnda Osmanlý Meclis-i Mebusaný’ndan Cumhuriyet dönemi Meclislerinde görüþmeler, olup bitenler zabýtlara geçmez; milletvekillerinin ya da orada bulunanlarýn (gazetecilerin, Meclis çalýþanlarýnýn) þahidlerin hâtýralarýna, anlatýmlarýna dayanýr. Bunu bile bile, Bediüzzaman’ýn Meclis’e dâvetine, beyannâme neþretmesine, milletvekilleriyle ve “sözlü tarih”e dair belgeleri, hâtýralarý, notlarý zihinlerine sýðýþtýramayanlar, bu hususta yazýlý belgeleri, “sözlü tarihî” teþkil eden þahidlerin hatýralarýný kabul etmemekle, ilginç bir yaman çeliþkiye düþmekteler….

BAÞKENT YAZILARI

Bediüzzaman’ýn Meclis’te M. Kemal’le tartýþmasý ve “mektup” (5)

Meclis’te “hoþâmedi” ve “beyânnâme”nin neþri…

ra’ya dostane gittiðimde, Büyük Millet Meclisi’nin samiin (dinleyici) locasýnda görünmemle beraber, Ýngilizlere karþý Hutûvat-ý Sitte nâmýndaki eserimle müdafaatýmý takdir ile yâd eden mebuslarýn þiddetli alkýþlar ile karþýlamalarý bunlarýn bu yanlýþ mânâlarý“MEBUSLARIN ÞÝDDETLÝ ný kökünden keser…” diye izâh eder. (Osmanlýca ALKIÞLARLA BENÝ KARÞILAMALARI…” Bilindiði gibi 19 Kasým 1922’de Ankara’ya gelen Lem’alar. 804) Bediüzzaman’ýn Meclis’i ziyâretinde bütün mebusBediüzzaman üç gün sonra, “Meclis Zabýt Ceridelar, kumandanlar ve hükûmet ricâli tarafýndan hürsi”nin Rumi 9 Teþrin i Sani 1338/Milâdi 22 Kasým met ve takdirle karþýlanýr; bütün taleplerinin yerine 1922) tarihli “yevmiye (günlük) tutanaðý”nda da yer ge ti ri leceðine dair söz verilir. Ayrýca bir takdir ve tealdýðý gibi milletvekillerinin teklifiyle Meclis’te “hoþâþek kür niþânesi olarak o güne kadar te’lif ettiði eserlemedi (hoþ geldin) merasimi ile karþýlanýr. ri nin An kara Millî Kütüphanesine konulduðu gaze“Ulemâdan Bediüzzaman Said Efendi Hazretlete ler de çý kar. Bediüzzaman, daha sonra 1935’deki ri’ne beyân ý hoþâmedi” baþlýðýyla verilen takriri (ö“Es ki þe hir mahkemesi müdafaatý”nda bu hususu, nergeyi) ‘Efendim, Bitlis meb’usu Arif Bey’le rüfakasý“Hem bir ri câm var: Müsâdere edilen kitaplarýmýn nýn (arkadaþlarýnýn) takriri (önergesi) vardýr” bilgisiyle bin li ra dan zi yâde bence kýymetleri var; bana iâde ediiþleme sokan Reis (Meclis Baþkaný), “Riyaset-i celîleye niz. On la rýn mü him bir kýsmý on iki sene evvel Anka(Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðý’na); Vilâyât-ý Þarkiye ra Kü tüp hâ ne si ne iftihar ve teþekkür ile kabul edildi ulemâ-i benâmýndan (nâmlý, tanýnmýþ âlimlerinden) ði ni, Kü tüp hâ ne nâ zýrý gazete ile ilân etmiþtir” diye olup, Anadolu gazilerini ve Meclis-i Âliyi ziyâret etya zar. (Ta rih çe-i Ha yat, 199) mek üzere, Ýstanbul’dan buraya gelerek, Samiîn (dinleyici) locasýnda bulunan Bediüzzaman Molla Said ESEVR’DEN LOZAN’A “ÝSLÂMA fendi Hazretlerine hoþ âmedi edilmesini teklif eyleriz” SUÝKAST” SÜRECÝ… metinini okuyup oylar. Gerçek þu ki Bediüzzaman’ýn Ankara’da bulundu7 mebusun imzasýný taþýyan takririn ayakta alkýþðu zaman, Saltanatýn kaldýrýlmasýnýn hemen akabinlarla karþýlanýp kabul edilmesinin ardýndan Antalya de Hilâfetin kaldýrýlmak istendiði, Osmanlýn kaderiMilletvekili Rasih Efendi’nin “Bediüzzaman’ýn kürsünin görüþüldüðü, yeni devletin temellerinin atýldýðý, ye teþriflerini ve duâ etmelerini kendilerinden rica eye ni plân ve projelerin devreye sokulduðu kritik bir deriz” teklifiyle Bediüzzaman, Meclis kürsüsüne geleký rýl ma sath-ý mailidir. rek, Anadolu gazilerini ve millî hükûmeti tebrik edip Zi ra “On larý aydýnlýktan karanlýklara (sürükleyip) zafer ve muvaffakiyet için duâ eder. Celsenin zabýt çý ka rýr” (Ba ka ra Sûresi, 247) âyetinin iþâretiyle, “Birin hulasasýnda “beyân-ý hoþâmedinin ifâ edilmiþ olduci Harb-i U mû mîden istifade ile bilfiil nurdan zulüðu” yazýlýr. (TBBM Zabýt Ceridesi, c. 24, s. 457, 9 Teþmâ ta at mak i çin yapýlan dehþetli muâhedeler tarihirin-i Sani 1338/ 22 Kasým 1922) ni” bil dir di ði 10 A ðustos 1920’deki Sevr AnlaþmasýBediüzzaman’ýn Meclis’te tezâhürat ve taltiflerle nýn ar dýn dan 20 Ka sým 1922 Lozan görüþmelerinin karþýlandýðýný dönemin mebuslarýndan Siverek me baþ la dý ðý za man dýr. (Þu âlar, 243) busu Abdülgani Ensarî ile Bediüzzaman’ýn talebeleKe za “Harb-i U mû mi (Birinci Dünya Savaþý) netirinden Van mebusu Tevfik Demiroðlu bu duruma ce sin de yi ne o sû-i kast ni yetiyle, Sevr Muâhedesinde þahitlik edip anlatýrlar. (Necmeddin Þahiner, Son ÞaKur’ân’ýn za ra rý na gà yet a ðýr þerâitle kâfirâne fikirlerihitler, c. 1, s. 255) ni yi ne ic râ et mek o lan plân la rýný akîm býrakmak için Bediüzzaman, Eskiþehir müdafaanâmesinde evTürk mil li yet per ver le ri nin cum huriyeti îlânla mukàhâmlý bazý iddialara karþý verdiði cevapta, “Anka-

beleye çalýþtýklarý tarihi” öncesidir. (Þuâlar, 619) “Onlar dünya hayatýný seve seve âhirete tercih ederler” (Ýbrahim Sûresi, 3) meâlindeki âyetin tefsiriy le, “hayât-ý dünyeviyeyi hayât-ý uhreviyeye, ehl-i Ýslâ ma da bilerek, severek tercih ettirdiði ve ehl-i Ýslâm içine de öyle bir rejimin sokulduðu bu asýr”da, “Ýslâmiyet düþmanlarý galebe çalmakla, muâhede þartlarýný, dünyayý dine tercih rejimi mebdeidir (baþlangýcýdýr).” (Kastamonu Lâhikasý, :78) Bediüzzaman’ýn, “Allah’ý nûrunu (aðýzlarýyla) üfle mekle söndürmek isterler, Allah ise nurunu tamamlamaktan baþka bir þeye râzý olmaz; kâfirler isterse hoþlanmasýnlar” (Tevbe Sûresi, 32) âyetin mânâsýyla, “Avrupa zâlim hükûmetlerinin, zulümleriyle, âlem-i Ýslâma ve merkez-i hilâfete ettikleri ihânet” ve “dev let-i Ýslâmiyenin nurunu söndürmek niyetiyle müthiþ bir su-i kasd plâný” olarak târif ettiði “Ýslâmlar içinde nûr-u Kur’ân’a muhalif hâletlerin ekserisinin vâhim neticeleri” olarak tanýmladýðý “gaddarâne Sevr Muâ hedesi”nin ardýndan, Lozan müzâkerelerinin devam ettiði devredir. (Kastamonu Lâhikasý, 17; Þuâlar, 619) “Emperyalizma þeflerinin Türkün maddesini serbest býrakýp, buna mukâbil rûhunu tâ içinden ve kendi öz adamlarýna yýktýrmalarý fikrini telkin etmek sûretiyle, masonluk hesâbýna Kur’ân ahkâmýný ortadan kaldýrmayý” amaçlayan “müthiþ plân Lozan Muahedesi”nin devreye sokulduðu dönemdir. (Emirdað Lâhikasý, 278-279) “Hareket noktasýný Osmanlý’nýn Ýslâm âlemiyle ilgisini kesme emrini veren, Sevr’in 139. maddesinin 17. ve 22. maddeleri olarak yer almasýyla hareket noktasýný Sevr’den alan, Sevr’in hayaletinin ehlileþtirilmiþ, sýnýrlandýrýlmýþ ve elden geçirilmiþ bir þekilde yaþatýlmaya devam edildiði Lozan Antlaþmasý”nýn müzâkere sürecidir. (Mustafa Armaðan, Zaman, 18, 25.07.2010) Ýþte bu süreçte Ankara’da bulunan Bediüzzaman, sýk sýk Meclis’e uðrar. Milletvekilleriyle ve hükûmet erkânýyla tanýþýr ve sohbetlerde bulunur. Tâkib eden günlerde, yeni rejimin dinî dýþlama ve “dinden tecrid”le din dýþý bir cereyana doðru gittiðini müþahade eder. Hutûvat ý Sitte eseriyle Ýngiliz ve Yunanýn hâinane

desise ve entrikalarýna dikkat çeken, Kuvayý Milliye’yi mânen ve maddeten destekleyen Bediüzzaman, ilk Meclis’te “Garblýlaþmak bahanesi”yle Türk milletinin mukaddes tarihî mefâhirine soðukluk görür. Bir kýsým mebuslarýn ve zabitlerin, Ýslâm dininin en büyük ve mühim þiârý ve alâmeti olan namaza karþý lâkaydlýklarýný ve gevþekliklerini müþahade eden Bediüzzaman, baþta “namaz” olmak üzere, öncelikle mebuslarýn ve devlet ricâlinin Ýsla+mî an’âneleri yerine getirmeye çaðýran, 19 Kânun-u Sani 1338, Milâdî 1 Þubat 1923’te “on maddelik beyânnâme” neþreder…

“EY MÜCÂHÝDÝN -Ý ÝSLÂM VE EY EHL- Ý HALL VEL AKD!” “Ey Mücâhidin i Ýslâm (Ýslâm mücâhidleri) ve ey ehl i hall vel akd! (sorunlarý çözen yetkililer; yasama ve yürütme ehli) Bu fakirin, bir mes’elede on sözünü, bir kaç nasihatini dinlemenizi rica ediyorum” diye baþlayan “beyyânnâme”, öncelikle harikulâde muzafferiyetin bir ilâhî nîmet olduðunu ve þükür görmekle devam edeceðini belirtir. “Madem ki Kur’ân’ý, Allah’ýn tevfikiyle düþmanýn hücumundan kurtardýnýz. Kur’ân’ýn en sârih (açýk) ve en kat’î emri olan namaz) gibi farzlarý yerine getirmeniz lâzýmdýr. Tâ onun feyzi böyle hârika suretinde üstünüzde devam etsin” diye tembihler. Zaferle mesrur ettikleri Müslümanlarýn Ýslâmiyet hesâbýna kendilerini sevdiklerini, muhabbet ve tevcühünü kazandýklarýný nazara verip, uyandýrdýklarý Þark’ýn fýtratýna uygun bir cereyan vermeleri gerektiðini bildirir. Aksi halde, “sa’yiniz (çalýþmalarýnýz) ya hebâen (boþuna) gider veya muvakkat, sathî kalýr” diye uyarýr. “Hasmýnýz ve Ýslâmiyet düþmaný olan Frenkler (Batýlýlar) dindeki kayýtsýzlýðýnýzdan pek fazla istifade ettiler ve ediyorlar. Hatta diyebilirim ki; hasmýnýz kadar Ýslâm’a zarar veren, dinde ihmalinizden istifade eden insanlardýr” diyen ve Ýslâmýn maslahatý, milleti selâmeti nâmýna bu ihmali, eyleme, hizmete, icraata tebdil etmeleri gerektiði tavsiyesinde bulunan Bediüzzaman, sebat ve fedakârlýk gösteren Ýttihatçýlarýn bir derece dinde lâubalîlik tavýrlarý milletten nefret ve

y se ri i lân lar ELEMAN ÝZMÝR'in TÝRE ilçesinde Mesul Müdürlük yapacak, çalýþacak Optisyen aranýyor. (0 505) 452 33 35 Gözde OptikMustafa Kuru n ANTALYA ALANYA'da açýlacak olan Kreþimiz için sorumlu Müdür aranmaktadýr. Ýrtibat Telefonu: (0555) 728 95 78 n GEBZE'de BULUNAN firmamýza doðalgaz tesisatý, proje ve takibinde deneyimli, autocad bilgisi yeterli, sürücü ehliyeti olan, Tekniker alýnacaktýr. Beþiroðlu Mühendislik GEBZE/KOCAELÝ 0(262) 643 29 29 (0532) 683 69 65 n GENÇ, DÝNAMÝK ve tercihen ÝstanbulFatih'te oturan Bay Temizlik Elemaný aranýyor. Ýletiþim: (0505) 727 02 69 n ÝHRACATÇI FÝRMALARLA Telefon trafiðini yürütebilecek seviyede Ýngilizceye vakýf yüksek okul mezunu tesettüre riayet eden Bir Bayan Elemana ihtiyaç vardýr. Çalýþma yeri Rize'nin Pazar Ýlçesidir. Ýrtibat Telefonu: (0542) 223 82 11

KÝRALIK DAÝRE n 75 m2, 1+1, 4 katlý,

1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl arasý, 500 TL depozit, kira 350 TL 0212 640 58 88 n 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 2.kat, kat kaloriferli, krediye uygun 700 TL 0536 313 81 79 n DÝKMEN ÖVEÇLER Ahmet Haþim Cad. Kiralýk Daire Ýrtibat: (0 533) 459 50 17 n 100 m2, 2+1, bina yaþý 1620 arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý 500 TL 0(212) 640 58 88 n 80 m2 2+1, boyalýparkeli dýþ cephe mantolamalý 6.kat güneydoðu cephe Baþakþehir 1.Etap 0 532 436 87 87 n 150 m2 kiralýk sanayi ceyranlý dükkân, takaslý 500 TL. (0543) 902 18 36 n 90 m2, 2+1, bina yaþý 510 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý kiralýk daire 500 TL kira, 1000 TL depozit 0536 313 81 79

SATILIK DAÝRE n SAHÝBÝNDEN ANKARA Demetevlerde satýlýk daire Demet metrosunda önceleri muayenehane olan iþyerine de uygun 3+1 kombili 150 m2 1. Cad.

Hülya Ap. 3/3'de (0533) 712 48 06 n SAHÝBÝNDEN DENÝZLÝ Baðlarbaþýnda Satýlýk Arsa Baðbaþý Belediyesi arkasý koruluk yaný 343 m2 B+3 kat (0533) 712 48 06 n SAHÝBÝNDEN DENÝZLÝ Pýnarkent'te satýlýk Dubleks villa 214 m2 bahçeli 115.000 TL Tel: (0 535) 423 83 79 n DENÝZLÝ Albayrak Meydaný Pekdemir karþýsýnda 3+1 kaloriferli 0(258) 263 07 86 (0533) 264 61 40

SATILIK ARSA n KAYSERÝYE 18 km 2

Uzaklýkta 33.600 m Tarla 65.000 TL Þaban Yücetürk Yücetepe Zemin Market 312229 55 55 yucetepezeminmarket@ gmail.com n BURSA YENÝÞEHÝR'e 6 km mesafede 5.500 m2 bað vasfýnda tarla 5.500 TL, 8.500 m2 meyve bahçesi 8.500 TL 0(224) 773 62 65 (0535) 359 39 60 n BURSA ORHANGAZÝ'de iki fabrika arasýnda kelepir 90.000 m2 Meyve Bahçesi (0532) 243 28 85 n ARNAVUTKÖY DURSUNKÖY'de 1.200 m2 55.000 TL (vadeli) (0532) 782 41 55

VASITA n 2006 GAZELLE sobol

çok temiz 44.500 km de vade ve takas olur, gaz2752 model, 44500 km de, motor hacmi 18012000 cm3, motor gücü 101125 arasý, beyaz renk, manuel vites, dizel yakýt, takaslý, ikinci el 10.000 TL. 0(212) 640 58 88 n LAND ROVER 3.9 Vogue 1992 model, 150.000 km, gümüþ gri, motor hacmi 3501 4000 cm3, motor gücü 201 225 arasý, yakýt benzin + LPG otomatik vites, 5 kapý, 4x4, ikinci el 9.500 TL (0543) 902 18 36

ÇEÞÝTLÝ

KÂZIM KARABEKÝR, M. KEMAL’E OKUR… Bu “beyânnâme”den sonra, namaz kýlan mebuslara elli - altmýþ mebus daha katýlýr. Mevcud mescid odasý dar gelir, büyük bir oda mescid yapýlýr.” (Abdulkadir Badýllý, Mufassal Tarihçe-i Hayat, cild.1, 546-54, Necmeddin Þahiner, Bilinmeyen Taraflarýyla Bediüzzaman Said Nursî, 262) Bu hususu Bediüzzaman’ýn talebelerinden Zübeyr Gündüzalp þöyle açýklar: “Millet Meclisi’nde cemaatle namaz kýlýnmadýðýný, Meclis camisinin bir odadan ibaret olduðunu Üstâd Bediüzzaman görünce, Müslüman milletimizin meb’uslarýnýn namaz kýlmalarý zarureti mevzuunda bir beyânnâme neþretmiþti. Bu beyannâmeyi takdirle okuyan Kâzým Karabekir Paþa, beyannameden bir adedini de M. Kemal Paþa’ya vermiþtir. Bunu mebusan okuyunca, bir kýsmý cemaatle milletvekilleri namaz kýlmaya baþlamýþ, kýlanlar da bunlarla beraber Birinci Meclis’te cemaat halinde namazlarýný edâ etmek bahtiyarlýðýna eriþmiþlerdir.” (Not Defteri, Zübeyr Gündüzalp, 88) Mecliste daðýttýrýp bütün devlet ricalinin, kumandanlarýn ve mebuslarýn okumasýný saðladýðý bu “beyânnâme”nin bir tanesini, M. Kemal’e iletmesi için Kâzým Karabekir Paþa’ya verir. Ýsimlerini vereceðimiz bir çok þâhidin ifâdesiyle, Kâzým Karabekir Paþa da “beyannâme”yi bizzat M. Kemal’e okur. (Tarihçe-i Hayat, 124; Badýllý, 547)

SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN email: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81 Bakýrköy/ÝSTANBUL B.Köy TC NO: 17278803196 n CÝÐER ve KEBAP salonu devren satýlýktýr. 0(324) 326 39 78 MERSÝN

DÝNÇER NAKLÝYAT Garantili, Marangozlu 0(212 ) 217 29 30 0(216 ) 426 08 27 (0532) 590 16 03 n ÝSKÂNLI KAT mülkiyetli satýlýk iþyeri 150 m2, takaslý, 55.000 TL. (0543) 902 18 36

ZAYÝ

n DEVREN KÝRALIK

Þahin Mini Market Zuhuratbaba Mahallesi Türkiþ Caddesi No: 18/B

tezyif gördüðünü misal verir. “Lâübâliyane, Avrupa medeniyet i habise (pis medeniyeti) kýsmýndan süzülen bid’akâr (din dýþý) bir cereyanýn milletin sinesinde yer tutamayacaðýna” dikkat çeker. “Demek âlem-i Ýslâm içinde mühim ve inkýlâbvârî bir iþ görmek, Ýslâmiyet’in esaslarýna uymakla olabilir. Baþka olamaz. Hem olmamýþ, olmuþ ise de, çabuk ölüp sönmüþ” diye bildirir. “Sizin bu Ýstiklâl Harbindeki muzafferiyetinizi ve âlî (yüksek) bir hizmetinizi takdir eden ve sizi can-û dilden (gönülden) seven cumhur u mü’mininindir (mü’minler çoðunluðudur)” cümlesiyle milletin takdirinin din dýþý ecnebi taklitçiliðiyle boþa çýkarýlmamasý gerektiðini kaydeder; aksi halde milletin nazarýný baþka tarafa çevireceðini ifâde eder. “Beyannâme”nin sonunda, “Þu inkýlâb-ý azimin (büyük inkýlâbýn) temel taþlarý saðlam gerek!” ikazýn da bulunan Bediüzzaman, Büyük Meclis’in mânevî þahsiyetinin saltanatý üzerine aldýðý gibi, hilâfet mânâsýný da vekâleten üzerine almasýnýn ehemmiyetini açýklar. “Milletin dinî ihtiyaçlarýný Meclis tatmin etmezse; bilmecburiye mânây-ý hilâfeti tamamen kabul ettiðiniz, isme ve lâfza verecek…” diye sakýndýrýr. “Meclis elinde bulunmayan ve Meclis yoluyla olmayan böyle bir kuvvet”in kuvvet parçalanmasýna sebebiyet vereceðini, milletin bütünlüðünü bozacaðýný, milleti zaafa sürükleyip düþmaný cüretlendireceðini haber verir. “Allah’ýn dinine ve Kur’ân’a hep birlikte sýmsýký sarýlýn” (Ali Ýmran, 103) âyetinin hükmüyle birlik ve beraberliðe çaðýrýr. (Tarihçe-i Hayat, 125127, Mesnevî-i Nuriye, 85-87)

Nüfus Cüzdanýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Hüseyin Geçgün


7

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

DÜNYA Sudan bölünürken

Assange mahkeme önünde n WIKILEAKS’ÝN ku­ru­cu­su­Ju­li­an­As­san­ge’ýn­Ýs­veç’e­i­a­de­si­nin­gö­rü­þü­le­ce­ði da­va­sü­re­ci­bu­gün­Ýn­gil­te­re’nin­baþ­ken­ti­Lon­dra’da­baþ­lý­yor.­Ýs­veç,­As­san­ge’ý­ge­çen­yaz­i­ki­ka­dý­na­te­ca­vüz et­mek­le­suç­lu­yor­ve­i­a­de­si­ni­is­ti­yor. As­san­ge­bu­id­di­a­la­rý­red­de­der­ken,­a­vu­kat­la­rý­ve­des­tek­çi­le­ri­Ýs­veç’in­suç­la­ma­la­rý­nýn­“si­ya­si”­ol­du­ðu­nu­ve­bu suç­la­ma­la­rýn­Wi­ki­le­aks’in­ya­yým­la­dý­ðý giz­li­bel­ge­ler­den­ay­rý­dü­þü­nü­le­me­ye­ce­ði­ni­sa­vu­nu­yor.­Wi­ki­le­aks’in­ku­ru­cu­su,­Ýs­veç’in­Av­ru­pa­ge­ne­lin­de­tu­tuk­la­ma­em­ri­çý­kart­ma­sýy­la­ge­çen­ay Lon­dra’da­gö­zal­tý­na­a­lýn­mýþ­tý.­Yak­la­þýk­bir­haf­ta­Lon­dra’da­ki­Wand­sworth ce­za­e­vin­de­tu­tu­lan­As­san­ge,­14­A­ra­lýk­ta­Ýn­gi­liz­West­mins­ter­As­li­ye­Hu­kuk­Mah­ke­me­si­ne­çý­kar­týl­mýþ­tý.­Ke­fa­let­le­ser­best­bý­ra­kýl­ma­sý­ta­lep­e­di­len As­san­ge’la­il­gi­li­bu­ka­rar­ka­bul­e­dil­miþ an­cak­Ýs­veç­ta­ra­fý­ka­ra­rý­tem­yi­ze­gö­tür­müþ­tü.­16­A­ra­lýk­'ta­ki­tem­yiz­du­ruþ­ma­sýn­da­yar­gýç,­As­san­ge’ýn­240­bin ster­lin­ke­fa­let­kar­þý­lý­ðýn­da,­þart­lý­tah­li­ye­si­ni­o­nay­la­mýþ­tý.­Londra / aa

Portekiz’e AB ve IMF baskýsý n ALMANYA, Fran­sa­ve­Av­ro­Böl­ge­si’nde­ki­di­ðer­ül­ke­le­rin,­Av­ro­Böl­ge­si’nde­ki­borç­kri­zi­nin­ya­yýl­ma­sý­ný­ön­le­mek­a­ma­cýy­la­Por­te­kiz’e­AB­ve­U­lus­la­ra­ra­sý­Pa­ra­Fo­nun­dan­(IMF)­ma­li yar­dým­is­te­me­si­yö­nün­de­ki­bas­ký­yý­ar­týr­dý­ðý­bil­di­ril­di.­Av­ro­Böl­ge­si’nden­üst dü­zey­bir­yet­ki­li,­Por­te­kiz’in­pi­ya­sa­lar­dan­borç­lan­ma­ma­li­yet­le­ri­nin­çok yük­sek­ol­ma­sý­ha­lin­de­yar­dým­is­te­me ih­ti­ma­li­ü­ze­rin­de­ba­zý­ön­gö­rüþ­me­le­rin­ge­çen­yýl­tem­muz­a­yýn­dan­bu­ya­na sür­dü­ðü­nü­söy­le­di.­Ko­nuy­la­il­gi­li­res­mi­gö­rüþ­me­le­rin­he­nüz­baþ­la­ma­dý­ðý, an­cak­Av­ro­Böl­ge­si­e­ko­no­mi­ve­ma­li­ye­ba­kan­la­rý­ný­bi­ra­ra­ya­ge­ti­ren­E­u­rog­ro­u p’da­bas­k ý­n ýn­art­t ý­ð ý­b e­l ir­t il­d i. ‘’Fran­sa­ve­Al­man­ya,­E­u­rog­ro­up­bað­la­mýn­da­Por­te­kiz’in­geç­kal­ma­dan­he­men­yar­dý­ma­baþ­vur­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni be­lirt­ti­ler’’­di­yen­Av­ro­Böl­ge­si­yet­ki­li­si, Fin­lan­di­ya­ve­Hol­lan­da’nýn­da­ben­zer gö­rüþ­le­ri­di­le­ge­tir­di­ði­ni­i­fa­de­et­ti. Por­te­kiz’e­yar­dým­e­de­rek,­Ýs­pan­ya’nýn ko­run­ma­sý­nýn­a­maç­lan­dý­ðý­kay­de­di­lir­ken,­Av­ro­Böl­ge­si­yet­ki­li­si,­‘’Ger­çek sa­vaþ­Ýs­pan­ya­sa­va­þý­o­la­cak,­an­cak­sa­ný­rým­o­ra­da­ba­þa­rý­þan­sý­mýz­çok­yük­sek’’­di­ye­ko­nuþ­tu.­Brüksel / aa

Sudan’da ölü sayýsý artýyor n SUDAN’IN ku­zey-gü­ney­sý­ný­rýn­da­ki tar­týþ­ma­lý­Ab­yei­böl­ge­sin­de­çý­kan­ça­týþ­ma­lar­da­ö­len­le­rin­sa­yý­sý­36’ya­yük­sel­di. Mis­se­ri­ya­li­der­le­rin­den­Ha­mid­El­En­sa­ri,­Ku­zey­ve­Gü­ney­Su­dan­i­le­böl­ge­de­ki­müt­te­fik­ka­bi­le­le­ri­nin­ü­ze­rin­de hak­id­di­a­et­ti­ði­böl­ge­de,­cu­ma­dan­be­ri 13­Mis­se­ri­ya­ka­bi­le­si­men­su­bu­nun­öl­dü­ðü­nü,­38’i­nin­ya­ra­lan­dý­ðý­ný­kay­det­ti. Su­dan’da­ki­BM­ba­rýþ­gü­cü­nün­söz­cü­sü,­böl­ge­de­ki­du­ru­mun­de­ðer­len­di­ril­me­si­i­çin­tar­týþ­ma­lý­Ab­ye­i’ye­bir­dev­ri­ye­gü­cü­gön­de­ril­di­ði­ni­bil­dir­di.­Gü­ney’de­ba­ðým­sýz­lýk­re­fe­ran­du­mu­ya­pý­lýr­ken,­ku­zey­i­le­gü­ney­a­ra­sýn­da­yer­a­lan,­pet­rol­kay­nak­la­rýn­ca­zen­gin­Ab­yei böl­ge­sin­de­de­hal­kýn­ku­zey­le­mi­yok­sa gü­ney­le­mi­bir­leþ­mek­is­te­di­ði­nin­so­ru­la­ca­ðý­bir­re­fe­ran­dum­dü­zen­len­me­si plan­la­ný­yor­du,­an­cak­Ab­yei­re­fe­ran­du­mu­önceki­gün­ya­pý­la­ma­dý. Juba / aa

Boðazlar uðruna Ýngiltere Rusya’da devrim yaptýrdý n RUS ta­rih­çi­Ni­ko­lay­Sta­ri­kov,­Ýn­gil­te­re’nin­Türk­bo­ðaz­la­rý­nýn­Mos­ko­va’nýn­e­li­ne­geç­me­me­si­i­çin­ül­ke­de 1917­dev­ri­mi­ni­yap­týr­dý­ðý­ný­id­di­a­et­ti. Sta­ri­kov’a­gö­re­Ýn­gil­te­re,­Rus­ya’yý­yýk­ma­ya­ça­lý­þan­ben­zer­fa­a­li­yet­le­ri­bu­gün de­fi­nan­se­e­di­yor.­“Rus­ya’nýn­yý­kýl­ma­sý­ný­kim­fi­nan­se­e­di­yor”­is­miy­le­çý­kan­ki­ta­bý­ný­Kom­so­mols­ka­ya­Prav­da­ga­ze­te­sin­de­ta­ný­tan­ta­rih­çi­Sta­ri­kov,­1.­Dün­ya Sa­va­þý­ön­ce­si­Rus­ya’nýn­han­gi­ko­þul­lar­da­sa­va­þa­zor­lan­dý­ðý­ný­an­lat­tý.­Çar­2. Ni­ko­lay’ýn­a­i­le­dos­tu­bü­yü­cü­Gri­go­ri Ras­pu­tin’in­Rus­ya’nýn­sa­va­þa­gir­me­me­si­i­çin­Çar’ýn­ö­nün­de­diz­çö­ke­rek yal­var­dý­ðý­ný­be­lir­ten­Sta­ri­kov,­“Do­la­yý­sýy­la­Ýn­gi­liz­is­tih­ba­ra­tý­Ras­pu­tin’i­en­gel gör­dü­ðü­i­çin­or­ta­dan­kal­dýr­dý”­de­di. Ta­rih­bo­yu­Ýn­gil­te­re’nin­Rus­ya’nýn­Ak­de­niz’e­in­me­si­ne­en­gel­ol­du­ðu­nu­i­fa­de e­den­Sta­ri­kov,­“An­tan­ta’da­ki­(Rus­yaÝn­gil­te­re-Fran­sa­üç­lü­sü)­Ýn­gi­liz­müt­te­fik­le­ri­miz­Rus­ya’da­dev­ri­min­ger­çek­le­þe­bil­me­si­i­çin­ça­lýþ­ma­lar­ya­pý­yor­du" ifade­si­ni­kul­lan­dý. Moskova / cihan

GENÝÞ AÇI HALÝL ÝBRAHÝM CAN hibrahimcan@windowslive.com

u­dan’da,­Gü­ney­Su­dan’ýn­ba­ðým­sýz­lý­ðý­ný­ge­ti­re­cek­oy­la­ma­lar­baþ­la­dý.­So­nuç­la­rý­ge­le­cek haf­ta­ba­þýn­da­a­lý­na­bi­le­cek­ol­sa­da,­so­nu­cun ay­rýl­ma­yö­nün­de­o­la­ca­ðýn­dan­pek­kuþ­ku­yok.­ Pe­ki­ne­den­bö­lü­nü­yor­Su­dan?­Bu­bö­lün­me­nin mi­ma­rý­kim? Su­dan­ 20.­ yüz­yý­lýn­ en­ u­zun­ ve­ en­ ö­lüm­cül­ iç sa­vaþ­la­rý­na­ sah­ne­ ol­du.­ So­nun­da­ 9­ O­cak­ 2005 ta­ri­hin­de­ im­za­la­nan­ Na­i­va­þa­ An­laþ­ma­sý­ i­le­ gü­ne­ye­ö­zerk­lik­ve­ril­di.­O­ta­rih­ten­i­ti­ba­ren­de­Su­dan­ Dev­let­ Baþ­ka­ný­ Be­þi­ri’ye­ yö­ne­lik­ müt­hiþ­ bir u­lus­lar­ a­ra­sý­ bas­ký­ baþ­la­týl­dý.­ Gü­ney­de­ki­ H­ris­ti­yan­lar­ve­yer­li­ler­Ku­zey’de­ki­Müs­lü­man­la­ra­kar­þý­ kýþ­kýr­týl­dý.­ Ý­þin­ ga­ri­bi­ hem­ bö­lün­me­ an­laþ­ma­sýn­da­hem­de­þim­di­ya­pý­la­cak­oy­la­ma­da­i­þi­ko­ta­ran­la­rýn­ ba­þýn­da­ es­ki­ ABD­ Baþ­ka­ný­ Jimmy­ Car­ter­ge­li­yor.­Ön­ce­ki­gün­Gü­ney­Su­dan’ý­zi­ya­ret­e­den­Car­ter’a­Se­na­to­Dý­þi­liþ­ki­ler­Ko­mis­yo­nu­baþ­ka­ný­ John­ Kerry­ eþ­lik­ e­di­yor.­ Bu­gün­ de­ Dý­þiþ­le­ri ba­ka­ný­Clin­ton’un­böl­ge­ye­gel­me­si­bek­le­ni­yor.­ Siz­ce­ ABD­ Su­dan’ýn­ bö­lün­me­si­ne­ ne­den­ bu ka­dar­ö­nem­ve­ri­yor? Ý­þin­ sýr­rý­ pet­rol­de­ sak­lý.­ Su­dan’ýn­ ka­nýt­lan­mýþ pet­rol­ re­zerv­le­ri­ mik­ta­rý­ 5­ mil­yar­ va­ril.­ Bu­ pet­ro­lün­yüz­de­85’i­Gü­ney­Su­dan’dan­çý­ký­yor.­Son yýl­lar­da­ bu­ re­zerv­ler­den­ ö­nem­li­ bir­ kýs­mýn­dan pet­rol­çý­ka­rýl­ma­ya­baþ­lan­dý.­Þim­di­Çin­ve­Fran­sýz­ pet­r ol­ þir­k et­l e­r i­n in­ ço­ð un­l u­ð u­n u­ iþ­l et­t i­ð i böl­ge­de­ ABD­ þir­ket­le­ri­ ye­ni­ yö­ne­tim­ sa­ye­sin­de söz­sa­hi­bi­ol­ma­ya­ça­lý­þý­yor.­ Hem­du­rum­yal­nýz­ca­pet­rol­de­ðil.­Bü­yük­do­ðal­gaz­re­zerv­le­ri­de­var­ül­ke­de.­Ay­rý­ca­dün­ya­da yük­sek­ saf­lýk­ta­ u­ran­yum­ bu­lun­du­ran­ en­ bü­yük üç­ re­zerv­den­ bi­ri­si­ bu­ ül­ke­de.­ Ba­kýr­da­ da­ dün­ya­nýn­dör­dün­cü­sü. Ay­rý­ca­ Ký­zýl­ De­niz’in­ ký­yý­sýn­da­ ol­ma­sý­ o­nu stra­te­jik­ha­le­ge­ti­ri­yor.­Su­dan­Af­ri­ka’nýn­en­bü­yük­ül­ke­siy­di.­Yü­zöl­çü­mü­ne­re­dey­se­Ba­tý­Av­ru­pa’ya­denk,­nü­fu­su­i­se­yal­nýz­ca­35­mil­yon­du.­ Ýþ­te­ bu­ ül­ke,­ pet­rol­ re­zerv­le­ri­nin­ Su­u­di­ A­ra­bis­tan’la­ ya­rýþ­tý­ðý­ an­la­þý­lýn­ca,­ soy­ký­rý­mý­ ya­pý­lan, A­me­ri­ka’nýn­ a­ci­len­ mü­da­ha­le­ et­me­si­ ge­re­ken bir­ül­ke­o­la­rak­i­lan­e­dil­di.­Ö­zel­lik­le­Ya­hu­di­kö­ken­li­ A­me­ri­kan­ der­nek­le­ri­ yay­ga­ra­ ko­par­dý­lar. Av­ru­pa­Ýn­san­Hak­la­rý­Mah­ke­me­si­Dar­fur’da­iþ­le­di­ði­ id­di­a­ e­di­len­ suç­lar­dan­ do­la­yý­ Be­þi­ri’yi­ tu­tuk­la­ma­ka­ra­rý­çý­kar­dý. Zi­ra­bu­ül­ke­nin­en­ö­nem­li­ku­su­ru­ABD’den­ba­ðým­sýz­ol­ma­sý,­pet­ro­lü­nü­ABD­dý­þý­þir­ket­le­rin­iþ­let­me­siy­di.­He­le­bu­þir­ket­ler­A­me­ri­ka’nýn­ra­kip­gör­dü­ðü­Çin­o­lun­ca­du­rum­da­ha­da­a­cil­ha­le­gel­di.­ Ön­ce­ Dar­fur’da­ki­ o­lay­lar­ ba­ha­ne­ e­dil­di.­ Hü­kü­me­tin­des­tek­le­di­ði­Can­Ca­vit­mi­lis­le­ri­nin­Af­ri­ka­kö­ken­li­le­ri­öl­dür­dü­ðü­i­le­ri­sü­rül­dü.­Hal­bu­ki Dar­fur­ ça­týþ­ma­sý­na­ ka­tý­lan­ bütün­ ta­raf­lar­ yer­li ve­Müs­lü­man.­Dar­fur’un­tamamý­A­rap­ça­ko­nu­þu­yor;­bu­na­ye­rel­di­ya­lekt­ler­ka­rý­þý­yor.­A­ma­o­lay çar­pý­týl­dý­ve­BM­Gü­ven­lik­Kon­se­yin­den­de­yap­tý­rým­ka­ra­rý­çý­ka­rýl­dý. Ýþ­te­bu­Su­dan­þim­di­de­bö­lü­nü­yor.­Bu­bö­lün­me­ ABD­ gü­dü­mün­de­ki­ u­lus­lar­ a­ra­sý­ med­ya­ ta­ra­fýn­dan­ da­ öz­gür­lük­ ve­ ba­ðým­sýz­lýk­ mü­ca­de­le­sin­de­ba­þa­rý­el­de­e­dil­me­si­o­la­rak­lan­se­e­di­li­yor. U­ma­rýz­ tah­min­le­ri­miz­de­ ya­ný­lý­rýz­ ve­ Gü­ney Su­dan’ýn­zen­gin­tabiî­kay­nak­la­rý­ký­sa­sü­re­i­çin­de A­me­ri­kan­ þir­ket­le­ri­nin­ kon­tro­lü­ne­ gir­mez.­ Di­le­riz­Gü­ney­Su­dan­ger­çek­ten­ba­ðým­sýz,­de­mok­ra­si­nin­ ku­rum­la­rý­nýn­ yer­le­þe­bil­di­ði,­ in­san­la­rýn ba­rýþ­ve­re­fah­i­çin­de­ya­þa­ya­bi­le­ce­ði­bir­ül­ke­ha­li­ne­ge­lir.­A­ma­bu­ko­nu­da­pek­ü­mi­di­miz­yok.

S

Avrupalý diplomatlar, ikinci intifada döneminde kapatýlan Filistin Kurtuluþ Örgütü’nün Doðu Kudüs’teki ofislerinin yeniden açýlmasýna izin verilmesini de istiyor.

AVRUPALI DÝPLOMATLAR:

DOÐU KUDÜS FÝLÝSTÝN’ÝN BAÞÞEHRÝ ÝSRAÝL VE FÝLÝSTÝN'DE GÖREVLÝ AVRUPALI KONSOLOSLARIN GÖRÜÞLERÝNE DAYANDIRILARAK HAZIRLANAN BÝR RAPORDA DOÐU KUDÜS'E, FÝLÝSTÝN'ÝN BAÞÞEHRÝ MUAMELESÝ YAPILACAÐI BELÝRTÝLÝYOR. ÝSRAÝL ve­Fi­lis­tin’de­gö­rev­li­Av­ru­pa­lý­kon­so­los­la­rýn­gö­rüþ­le­ri­ne­da­yan­dý­rý­la­rak­ha­zýr­la­nan­bir­ra­por­da­Do­ðu Ku­düs’e,­Fi­lis­tin’in­baþ­þehri­mu­a­me­le­si­ya­pý­la­ca­ðý­be­lir­ti­li­yor.­Ra­por­da Do­ðu­Ku­düs­men­þe­li­mal­la­rýn­boy­ko­tu­ve­iþ­gal­al­týn­da­ki­Fi­lis­tin­top­rak­la­rýn­da­bu­lu­nan­Ýs­ra­il­res­mi­o­fis­le­ri­ne­zi­ya­ret­le­rin­red­de­dil­me­si­de bu­lu­nu­yor.­ Geç­ti­ði­miz­ay­ha­zýr­la­nan­ra­po­run Av­ru­pa­Bir­li­ði’nin­Brük­sel’de­ki­en­ö­nem­li­dýþ­po­li­ti­ka­ku­ru­mu­o­lan­Si­ya­si­ve­Gü­ven­lik­Ko­mi­te­si’ne­gön­de­ril­di­ði­i­fa­de­e­di­li­yor. Ra­po­ra­gö­re­Do­ðu­Ku­düs’te­ki­þid­det­yan­lý­sý­Ya­hu­di­yer­le­þim­ci­le­rin AB­ü­ye­si­ül­ke­sý­nýr­la­rýn­dan­i­çe­ri­a­lýn­ma­ma­sý­de­tav­si­ye­e­di­li­yor. Ra­por­da­Ýs­ra­il’in­Do­ðu­Ku­düs’te Ya­hu­di­yer­le­þim­bi­ri­mi­in­þa­at­la­rý­na

hýz­ver­di­ði,­Fi­lis­tin­li­le­re­yö­ne­lik­in­san hak­la­rý­ih­lal­le­rin­de­bu­lu­nul­du­ðu,­Fi­lis­tin­li­le­rin­e­þit­e­ði­tim­ve­týb­bi­hiz­met­ler­den­fay­da­la­na­ma­dý­ðý,­bütün­bu­o­lum­suz­luk­la­rýn­Fi­lis­tin­li­le­rin­Do­ðu­Ku­düs ü­ze­rin­de­ki­et­kin­lik­le­ri­ni­i­yi­ce­za­yýf­lat­tý­ðý­vur­gu­la­ný­yor. Ra­por­da­AB’nin­Ýs­ra­il’e­kar­þý­sert­leþ­ti­ði­nin­en­ö­nem­li­i­þa­re­ti­o­la­rak AB­üst­dü­zey­dip­lo­mat­la­rý­nýn­Do­ðu Ku­düs’te­fa­a­li­yet­gös­te­ren­o­tel,­u­la­þým­þir­ket­le­ri­ve­tu­ris­tik­böl­ge­le­re ge­zi­ler­dü­zen­le­yen­yer­le­þim­ci­yan­lý­sý or­ga­ni­zas­yon­la­rýn­sun­du­ðu­hiz­met­ler­den­fay­da­lan­ma­ma­tav­si­ye­si­gös­te­ri­li­yor.­Ra­por­da­Av­ru­pa­lý­dip­lo­mat­lar,­i­kin­ci­in­ti­fa­da­dö­ne­min­de ka­pa­tý­lan­Fi­lis­tin­Kur­tu­luþ­Ör­gü­tü’nün­Do­ðu­Ku­düs’te­ki­o­fis­le­ri­nin ye­ni­den­a­çýl­ma­sý­na­i­zin­ve­ril­me­si­ni de­is­ti­yor.­Kahire / cihan

ÝNGÝLÝZ DIÞÝÞLERÝ BAKANLIÐI:

DOÐU KUDÜS’TEKÝ YIKIMI KINIYORUZ ÝNGÝLTERE Dýþiþleri Bakanlýðý, Ýsrail’in Doðu Kudüs’te Shepherd Oteli’ni yýkmasýna sert tepki göstererek, “Olayý þiddetle kýnýyoruz” açýklamasýný yaptý. Ýsrail, Doðu Kudüs’te gerçekleþtirdiði yýkýmlardan sonra 20 konutluk bir yerleþim birimi inþa edeceðini açýklamýþtý. Ýngiltere’nin Orta Doðu Bakaný Alistair Burt, Ýngiliz hükümetinin Doðu Kudüs’te Ýsrail tarafýndan yapýlan yeni yerleþimlere þiddetle karþý çýktýðýný hatýrlattý. Burt, “Ýngiliz hükümeti Ýsrail’in bu politikasýna karþý. Bugün Doðu Kudüs’teki yýkýmý kýnýyoruz. Ýsrail’in Doðu Kudüs’teki yerleþim birimleri uluslararasý anlaþmalara göre yasal deðildir” açýklamasýný yaptý. Orta Doðu’da tek taraflý provakatif eylemlerin gerçekleþtirilmesine de karþý olduklarýný belirten Burt, “Bu eylemler barýþ görüþmelerine ve Doðu Kudüs’ün ortak baþþehir olduðu iki ayrý devletin yan yana barýþ içinde yaþamalarýna zarar veriyor“ dedi. Bakanlýðýn açýklamasýnda, Ýsrail’in tansiyonu gereksiz yere artýrdýðý kaydedildi. Londra / aa

Yerel yetkiliye göre ölenlerin sayýsý 77

ÝRAN’DA önceki akþam meydana uçak kazasýnda ölenlerin sayýsýnýn 77 olduðu bildirildi. Cevad Mahmudi adlý yerel yetkili, teknik arýza bildirdikten sonra ülkenin kuzeybatýsýndaki Urumiye þehrinin havaalanýna acil iniþ yaptýðý sýrada düþen uçakta 77 kiþinin öldüðünü söyledi. Mahmudi, ölenlerin 72’sinin yolcu olduðunu belirterek, kazada bazýlarý aðýr olmak üzere 27 kiþinin yaralandýðýný ifade etti. Ýran Ulaþtýrma Bakaný Hamid Behbahani ise uçakta 2’si çocuk 105 kiþi bulunduðunu, kazada 72 kiþinin öldüðünü, 33 kiþinin hafif yaralandýðýný açýkladý. Ýranlý yetkililer, önceki günkü kazadan hemen sonra yaptýklarý açýklamada, 106 kiþinin bulunduðu uçakta 71 kiþinin öldüðünü belirtmiþti. Tahran / aa

Kur’ân-ý Kerim Macarca’ya çevrildi MACARLARIN yýl­lar­dýr­bek­le­dik­le­ri­Ma­car­ca Kur’an-ý­Ke­rim­me­a­li­ni­ha­yet­bit­ti.­ÝHH­Ýn­sa­ni Yar­dým­Vak­fý’nýn­des­te­ðiy­le­Ku­r'ân-ý­Ke­rim­me­a­li Ma­car­ca­ya­çev­ril­di.­ÝHH,­Ma­car­ca’ya­çev­ri­len Kur’ân-ý­Ke­rim’ler­den­2­bin­a­det­ba­sa­rak­da­ðý­tý­mý­ný­yap­tý.­ÝHH­Ýn­sa­ni­Yar­dým­Vak­fý’nýn­Ma­ca­ris­tan’da­ki­part­ner­ku­ru­lu­þu­Ha­nif­Ýs­lâm­ve­Kül­tür Der­ne­ði­yet­ki­li­le­ri­ta­ra­fýn­dan­2­yýl­sü­ren­de­tay­lý­bir ça­lýþ­ma­ne­ti­ce­sin­de­Ma­car­ca’ya­çev­ri­len­Kur’ân-ý Ke­rim­Me­a­li’nin­ta­ný­tý­mý­muh­te­þem­bir­prog­ram­la­ger­çek­leþ­ti­ril­di.­Ma­ca­ris­tan’ýn­ve­dün­ya­nýn dört­ya­nýn­dan­yak­la­þýk­200­mi­sa­fi­rin­ka­týl­dý­ðý­ge­ce Fa­tih­Ca­mii­Ý­ma­mý­Ha­fýz­Os­man­Þa­hin­ho­ca­nýn Kur’ân­ti­lâ­ve­tiy­le­baþ­la­dý.­Prog­ram­da­I­rak’ýn­Ma­ca­ris­tan­bü­yü­kel­çi­si­Dr.­Ka­sim­As­ker­Ha­san;­Ýn­gi­liz­ce,­A­rap­ça­ve­Türk­çe­ol­mak­ü­ze­re­3­dil­de­yap­tý­ðý­ko­nuþ­ma­sýy­la­sem­pa­ti­top­la­dý.­An­ne­si­bir­Türk o­lan­Dr.­Ha­san­ya­pý­lan­ça­lýþ­ma­dan­gu­rur­duy­du­ðu­nu­ve­ken­di­si­i­çin­çok­se­vin­di­ri­ci­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­Job­bik­par­ti­sin­den­mil­let­ve­ki­li­Gyöng­yö­si Mar­ton­i­se­prog­ram­ve­si­le­siy­le­ge­ce­de­bu­lun­mak­tan­mut­lu­luk­duy­du­ðu­nu­söy­le­ye­rek­Ma­car­top­-

Macarca’ya çevrilen Kur’an-ý Kerim Meali’nin tanýtýmý muhteþem bir programla gerçekleþtirildi.

lu­mu­nun­yü­zü­nü­ar­týk­ba­tý­dan­do­ðu­ya­çe­vir­me­si ge­rek­ti­ði­ni,­Müs­lü­man­lar­la­i­liþ­ki­le­rin­Ma­ca­ris­tan i­çin­ö­nem­li­ol­du­ðu­nu­vur­gu­la­dý.­Ge­ce­ye­ka­tý­lan Vi­ya­na­Bü­yü­kel­çi­li­ði­Din­Hiz­met­le­ri­Mü­þa­vi­ri Sey­fi­Boz­kuþ­da­e­me­ði­ge­çen­her­ke­se­te­þek­kür­e­de­rek­ça­lýþ­ma­dan­duy­du­ðu­mem­nu­ni­ye­ti­di­le­ge­tir­di.­Pro­tes­tan­ki­li­se­si­ra­hi­bi­Ne­met­Pal­i­se­i­se

Kur’ân­me­a­li­nin­Ma­ca­ris­tan’da­ki­ta­ri­hin­den­bah­se­de­rek­Kur’ân-ý­Ke­rim’in­or­ji­nal­li­ði­ü­ze­rin­de dur­du.­Ha­nif­Ýs­lâm­ve­Kül­tür­Vak­fý’nýn­ku­ru­cu­la­rý ve­bu­ça­lýþ­ma­da­çok­yo­ðun­e­me­ði­bu­lu­nan­Ah­met­Ba­rýþ­çýl­ve­Ha­li­me­Zsu­zan­na­da­bi­rer­ko­nuþ­ma­ya­pa­rak­me­a­lin­çe­vi­ri­sü­re­cin­den­bah­se­de­rek mi­sa­fir­le­re­te­þek­kür­et­ti­ler.­­Ýstanbul / Yeni Asya

Pakistan’da hükümet krizden kaçtý n KOALÝSYON or­ta­ðý­nýn­ay­rýl­ma­sý­kri­zi­ni­a­þan­Pa­kis­tan­hü­kü­me­ti,­ye­ni­bir­kriz­den­ka­çýn­mak­i­çin mu­ha­le­fe­tin­ta­lep­le­ri­ni­ka­bul­et­ti.­Pa­kis­tan­Baþ­ba­ka­ný­Yu­suf­Gi­la­ni,­dün­yap­tý­ðý­bir­a­çýk­la­may­la­mu­ha­le­fe­tin­ta­lep­le­ri­ni­ka­bul­et­tik­le­ri­ni­du­yur­du.­Mu­ha­le­fet­te­ki­Pa­kis­tan­Müs­lü­man­Bir­li­ði-N­par­ti­si­nin söz­cü­sü­de­hü­kü­me­tin­tu­tu­mun­dan­mem­nu­ni­yet duy­du­ðu­nu­be­lir­te­rek,­ta­lep­le­ri­nin,­hü­kü­met­har­ca­ma­la­rý­nýn­yüz­de­30­a­zal­týl­ma­sý­ve­yol­suz­luk­þüp­he­si­bu­lu­nan­yet­ki­li­le­rin­gö­rev­den­a­lýn­ma­sý­ný­i­çer­di­ði­ni­söy­le­di.­Pa­kis­tan­Müs­lü­man­Bir­li­ði-N­par­ti­si, ik­ti­dar­da­ki­Pa­kis­tan­Halk­Par­ti­si­ni­(PHP),­ta­lep­le­ri­ni­kar­þý­la­ma­ma­sý­ha­lin­de,­Pen­cap­e­ya­le­tin­de­ki­ye­rel­ko­a­lis­yon­yö­ne­ti­min­den­çý­kar­mak­la­da­teh­dit et­miþ­ti.­Pa­kis­tan­hü­kü­me­ti­nin­i­kin­ci­bü­yük­or­ta­ðý Müt­te­hi­de­Kav­mi­Par­ti­si­(MKP)­ge­çen­haf­ta­pa­zar gü­nü,­hü­kü­me­tin­ö­zel­lik­le­a­kar­ya­kýt­po­li­ti­ka­sý­ný ge­rek­çe­gös­te­re­rek­ko­a­lis­yon­dan­ay­rýl­mýþ,­Pa­kis­tan Halk­Par­ti­si­a­zýn­lýk­ta­kal­mýþ­tý.­Pa­kis­tan­hü­kü­me­ti MKP’ye­ta­viz­o­la­rak­a­kar­ya­kýt­zam­mý­ný­ge­ri­al­mýþ ve­si­ya­si­kri­zi­at­lat­mýþ­tý.­­Lahor / aa


8

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

MEDYA - POLÝTÝK

‘Hürriyet’in ne olduðunu gösteren adam!

Said Nursî’nin Kemalizm, devlet ve Ermenilerle ilgili görüþleri üzerine

ÝNANDIÐI deðerler uðruna fedakarlýk yapabilenleri görünce hiç deðilse susmak gerektiðini söyleyerek bitirmiþtim önceki yazýmý... Hafta içinde malýyla hakka hizmet eden Mehmet Tanrýsever’in Hür Adam filmini izleyince bu yazýya da bitirdiðim yerden baþlamak farz oldu. Öncelikle söylemeliyim ki, inandýðý deðerleri savunurken joplanan insanlarý iþgüzarlýkla suçlayan taze liberallerimizin Hür Adam’ý mutlaka izlemesi gerekiyor. Elbette filmi izlemesi gereken baþkalarý da var. Mesela yakýn zamana dek Türkiye’yi yöneten 3 bin ailenin herbir ferdi de Hür Adam’ý mutlaka izlemeli... Ýzlemeliler ki, bugün rahat ve ferah içinde hayatlarýna devam etmelerini kimlere borçlu olduklarýný görmeliler. Ýzlemeliler ki, beyaz saltanatlarýný tehdit eden ‘irticacý’larýn dedelerini öðrenmeliler. Medreseden çýkýp at sýrtýnda Þark Cephesi’ne koþan, düþmana esir düþen, Müslüman Anadolu insanýnýn onurunu ölüme satmayan Nursiler sayesinde rahat içinde yaþadýklarýný bilmeliler. Filmi izleyince zihnimde bir kare canlandý. Ben size bu kareyi izah edeceðim ama siz filme gidip hikayeyi uzun uzun dinleyin. Malumunuz, bu milletin kökleri derinlerde... O kökleri söküp çýkarmak öyle kolay deðil. Yedi düvel bunun için Çanakkale’deydi. Yapamadý. Kurtuluþ Savaþý’nda her yandan saldýran, kalbimize kadar giren düþman beceremedi bunu. Ama bizim köklerimizden beslenip dal, budak haline gelen çýkýntýlar, tepelerine dýþarýdan birileri tarafýndan keskin bir demir parçasý takýlýnca, bir balta haline dönüþüverdiler. Ve kendi gövdelerine indirdiler ilk darbeyi... Balta olabilmenin hakkýný verebilmek için... Ýskilipli Atýf Hocalara, Said Nursilere o balta darbeleriyle kýyýldý. Sapý bizzat bizim köklerimizden çýkýp dal haline gelen o baltalarýn darbeleriyle... Bitlis’ten, Van’dan kalkýp at sýrtýnda Ruslara karþý savaþmaya giden Said Nursi’nin o darbeler karþýsýnda söylediði ‘Ýslam’a bin yýl hizmet eden bu milletin çocuklarýna kýlýç çekilmez’ vecizesini anlamadan sürgün ettiler üstadý. 15 gün ekmeksiz, susuz býraktýlar. Tecrit ettiler, intiharý düþündürecek kadar zulmettiler. Mazlumun zalimden her zaman büyük olduðunu bilmeyenler, ömrünün yarýya yakýn bir zamanýný sürgünde ve hapislerde geçiren Bediüzzaman’a, onca çileyi göze alýp davasýndan zerre taviz vermeyen bu kahramana daha o gün yenildiklerini hala anlayamadýlar. Said Nursi’ye ve dönemin Nursilerine karþý yürütülen baskýlarýn failleri, ezaný, Kur’an’ý yasaklayarak, canlara kýyarak Anadolu isimli, dallarý üç kýtayý aþmýþ, kökü derinlerdeki o devasa çýnarýn köküne zarar veremeyeceklerini hiç bilemediler. Yaptýklarý operasyon 20. yüzyýlýn baþýndan itibaren kýtalara uzanan dallarý birer birer kesilen, artýk gövdesine darbe indirilmeye hazýr hale getirilen koca çýnarýn gövdesinin, yine o gövdeden çýkan dallardan biriyle yapýlan baltayla köklerden koparma operasyonuydu. Evet, baþarýlý olduðu söylenebilir. Ama unutulan bi þey vardý. Çýnar olma istidadýný taþýyan tohumlar gövdede deðil, topraða ekiliydi. Nitekim bunu da farkettiler. 1960’ta o köklerden zayýf da olsa yeni filizler çýkmaya baþladýðý zaman farkettiler bunu... Balta bir kez filizlerin üzerine i nerken bir yandan da köklere kibrit suyu dökme operasyonunu hýzlandýrdýlar. Gövdeyi kopardýklarý günlerden itibaren, kökleri tutunduklarý topraktan koparmak için, bu dev çýnarýn bir daha filiz vermesine engel olabilmek için ahlak ve mane viyat adýna ne varsa hepsini söküp atmaya da çalýþtýlar. Hasanoðlanlar hep bu operasyonun eseriydi. Ama gördüðünüz gibi yemedi. Þimdi o çýnar, sadece kökünden deðil, dallarýnýn düþtüðü her santimetekareden yeni filizler veriyor. Ve yeniden çýnar olmaya doðru ilerliyor. Nur içinde yat Hür Adam! Ekmeksiz yaþanacaðýný ama hürriyetsiz yaþanmayacaðýný öðrettiðin bu milletin baðrýndan nur topu gibi Saidler yetiþiyor. Mekanýn cennet, gönlün ferah olsun. Recep Yeter Yeni Þafak-Pazar, 9.1.2011

SON dönemde Ýslam ve cemaatlerle ilgili film ve araþtýrmalar giderek artýyor. Bu sayede, tabu olarak kalmýþ birçok gerçek de ortaya çýkýyor. Yapýlan filmlerden etkilenenler Ýslam ve cemaatler konusunda derinlemesine bilgi edinmek için kitaplara sarýlýyor. Bu anlamda en son örnek Bediüzzaman Saidi Nursî. Bugünlerde hayatýný konu alan ‘Hür Adam ‘ filmi henüz gösterime dahi girmeden savcýlýk soruþturmasýna uðradýðýndan, Türkiye tarihinin bu önemli þahsiyetinin hayatý büyük merak konusu. Saidi Nursî’yi konu alan derinlemesine bir çalýþma geçtiðimiz günlerde Kalan Müzik tarafýndan DVD olarak yayýnlandý. Yusuf Kenan Beysülen ve Cemalettin Canlý’nýn hazýrladýðý ‘Yolcu’ belgeselinin yaný sýra hazýrlanan kapsamlý kitap, meraklýlarýn ilgisini tatmin edecek nitelikte. Nur Cemaati ve Bediüzzaman Saidi Nursî’yle Ýlgili detaylý bilgiler edinebileceðiniz bu çalýþmalar ayný zamanda tarihin satýr aralarýnda kalan bazý konulara da açýklýk getiriyor. Osmanlý’nýn son dönemi ve Cumhuriyetin kuruluþuna tanýklýk eden Saidi Nursî aslýnda Ermeniler açýsýndan da çok bilinmeyenli bir denklemin parçasý. Her zaman olaylara insani boyutu ile baktýðý söylenen Nursî, 1915 yýlýnda Osmanlý Ordusu adýna görev yapmakta olan bir din adamýydý. Bu anlamda önemli kritik bir nokta Saidi Nursî’nin Van olaylarý sýrasýnda bölgede olmasý; ancak kendi anlatýlarýnda bölgedeki Ermenilere ilk olarak 1916’da yer verdiði görülüyor. ‘Yolcu’ belgeselinin yaratýcýlarý, yýllarýný onunla ilgili gerçek verilere uðramaya ada mýþ olan Yusuf Kenan Beysülen ve Cemalettin Canlý ile Bedüzzaman, yani “çaðýn hayret verici þahsiyeti” sýfatýyla anýlan Saidi Nursî’yi anlamaya çalýþtýk. Yusuf Kenan Beysülen ve Cemalettin Canlý uzun yýllar Saidi Nursi üzerine çalýþtý. Sa­i­di­ Nur­sî­ kim­dir­ ve­ ne­den­ Sa­i­di Nur­sî?­ Yusuf Kenan Beysülen - “Türkiye’de ‘lanetlenen’ bir sürü insan var; Cumhuriyet’in, bir karþýtlaþma, çatýþma zemini kurarak insanlarý lanetlediðini görüyoruz . Bizim ‘Lanetliler Bahçesi’ adýný verdiðimiz geniþ bir projemiz vardý. Cumhuriyet’in lanetlediði, bir tarafa ittiði bu insanlarýn neden lanetli olduklarýný çok da bilmiyoruz. “Þeyh” olduðu, “isyancý” olduðu, “Cumhuriyet’e karþý” olduðu gibi iddialar var. Bu lanetlenenler çeþitli insanlar. Mehmet Akif gibi milliyetçimuhafazakâr, modernist bir Ýslâmcý, baðýmsýz lýktan yana olan bir insan; Rýza Nur gibi Cumhuriyet’in ilk kadrolarý içinde olan önemli bir insan; Refik Halk Karay gibi önemli bir yazar; Þeyh Said gibi bir Kürt isyancý... Bunlarý çoðaltabiliriz. Saidi Nursî de bunlardan bir tanesiydi. Saidi Nursî Türkiye’nin dini, sosyal, siyasal geçmiþi ve geleceðinde etkisi olan ve halen de etkisi olmaya devam eden bir isim. Fikirleri, uygulamalarý ve cemaatleriyle... Cemalettin Canlý - Her þeyden önce bir din adamýdýr. Ýkinci olarak politik eylemcidir, ama din adamlýðý ve politik eylemciliði belli bir tarihsel birikimin üzerine oturduðu için bu kadar etkin ve anlamlýdýr. Üzerine oturduðu bu birikim de, aslýnda 19. yüzyýl Ýslam düþüncesinin geliþmesi ve Osmanlý Devleti’nin özgün koþullarýdýr. Yani kendi öðrenim formasyonu, medrese formasyonu sýradan bir din adamý, Kürdistan Medresesi Mollasý olmasýný gerektirirken, çeþidi nedenler, çeþidi rastlantýlar sonucunda baþka bir yola girmiþ bir insandýr. Bu baþka yol da aslýnda 19. yüz -

yýldaki Ýslami yenilenme hareketleriyle; Cemalettin Afgani’yle ve Muhammed Abduh’un , Þeyh Sunusi’nin düþünceleriyle bir þekilde tanýþmýþ olmasýdýr. Bu çerçevede yaklaþýldýðý zaman o bir ‘Kürt Mollasý’ olmanýn sýnýrlarýný aþmýþ, Ýslami yenileyebilme kapasitesini de açýða çýkarmaya çalýþan, bu anlamda Osmanlý devletinin, Kürtlerin, genel olarak Ýslam dünyasýnýn ve en genel çerçevede de bütün insanlýðýn mutluluðu doðrultusunda etkinlikte bulunmuþ bir din adamý ve ardýndan da politik eylem adamýdýr. (...) Ki­tap­ta­,­Cum­hu­ri­yet’in­ku­ru­lu­þun­da ku­ru­cu­kad­ro­lar­la­i­liþ­ki­le­ri­nin­i­yi­ol­du­ðu­-

‘‘

Bediüzaman her konuya insanî yönüyle yaklaþan bir din adamý.

nu­söy­lü­yor­su­nuz.­Son­ra­ne­ler­o­lu­yor­da yö­ne­ti­min­bu­ka­dar­iz­le­di­ði,­ko­vuþ­tur­du­ðu­bi­ri­ha­li­ne­ge­li­yor?­ Beysülen - Cumhuriyet Osmanlý’nýn devamýdýr. Kadrolar, anlayýþ... Hep oradan kalan iliþkiler. Ýttihat Terakki ve o dönemin önderleri hepsi. Þimdi Saidi Nursî ilk olarak, Osmanlý bütünlüðü içinde her ulusun yaþayabileceði; Hýristiyanlar, Yahudiler ve diðer etnik unsurlar da dahil olmak üzere herkesin yaþayabileceði bir Hilafet bayraðý altýnda bir Osmanlý düþünüyor. Fakat siyasal akýþ, tabii farklý iþliyor. Cumhuriyet ilan ediliyor, hilafeti kaldýrýyorlar, saltanatý kaldýrýyorlar, yani durum daha çok homojenleþmeye gidiyor. Artýk yeni bir devlet var; Osmanlý’nýn devamý, ama homojen bir yapýnýn kurulmaya çalýþýldýðý ve bu süreçte bir sürü tasfiyenin yaþandýðý bir durum söz konusu. Cum­hu­ri­yet’in­ku­rul­ma­sýn­dan­son­ra,­o­na­des­tek­ve­ren­ler­le­gi­ri­len­bir­he­sap­laþ­ma­mý­bu?­ Beysülen - Elbette, devrim kendi evlatlarýný yer derler ya, Cumhuriyeti kuran kadro ayný zamanda Fransýz Devrimi’ni de iyi bilen bir kadro. Balkanlar’da, Trablus’ta savaþtýlar, 1. Dünya Savaþý’ný yaþadýlar. Hayatlarý savaþla geçti. Dünyanýn nereye gittiðini biliyorlar. O dünyanýn içinde Türkiye Cumhuriyeti’nin yer almasý için homojenleþmeye ihtiyaç olduðunu düþünüyorlar. Daha doðrusu muhalif olan unsurlarýn ayýklanmasý gerektiði kanaatindeler. Tek­dev­let,­tek­mil­let,­tek­bay­rak­mý?­ Beysülen - Evet. Sünni-Türk bir devlet hedef leniyor . Bunu da baþarýyorlar, bugüne kadar bu ideolojinin sürdüðünü görüyoruz. Tabii bu arada ilk Meclis (Kurucu Meclis) çok farklý bir meclis , çok demokrat bir meclis. Önce bu meclisin tasfiyesine gidiliyor zaten. Orda Ýslamcýlar, Ko münistle , ve benzeri deðiþik gruplar tasfiye ediliyor. Saidi Nursî bu ekibi tanýyan bir insan. Bu e kiple Ýstanbul’da tanýþmýþ, Meþrutiyeti yaþamýþ, Balkanlara gitmiþ, 1 . Dünya Savaþý’nda bunlarla

Cemalettin Canlý - Aslýnda her konuya insani yönüyle yaklaþan bir din adamý. Bu anlamda Ermeni katliamlarýna da baþka bir açýyla yaklaþmasýný beklemiyorduk. Ermenilerle ilk karþýlaþmasý Osmanlý döneminde Van bölgesine gittiðinde oluyor. Ermenilerin geliþmiþ ve uyanýþýný yaþamýþ bir millet olduðunu söyleyerek onlarý örnek veriyor sözlerinde. Aþiret mensuplarý Ermenilerin kendilerine düþmanlýk ettiðini, bu yüzden onlarla ittihat (birlik) kurmalarýnýn zor olduðunu be yan ettiklerinde, yeni bir döneme girildiðini hatýrlatarak onlara þöyle cevap verdiði söyleniyor: “Düþmanlýðýn sebebi olan istibdat öldü. Ýstibdadýn zevâliyle dostluk hayat bulacak. Size bunu katiyen söylüyorum ki, þu milletin saadeti ve selâmeti Ermenilerle ittifak ve dost olmaya vabestedir (baðlýdýr). Fakat mütezellilâne dost olmak deðil, belki izzeti milliyeyi muhafaza ederek, musâlaha (barýþ) elini uzatmaktýr.” (Münazarat, s: 678.) Ermenilerin uyandýðýný ve terakki ettiðini, bölgedeki aþiretlerin ise uykuda olduðunu belirterek, Ermenilerden öðrenilecek çok þey olduðuna vurgu yapýyor: “[Ermeniler] uyandýlar, dünyaya yayýldýlar, terakkiyât tohumlarýný toplaSa­i­di­Nur­sî’nin­Ke­ma­lizm’le­i­liþ­ki­si­na­- dýlar; vatanýmýzda ekecekler. Bizi medeniyete sýl­dý?­ mecbur, terakkîye îkaz, bizdeki fikri milliyeti Canlý - Saidi Nursî modern bir adam. Ýslam’ýn hüþyâr ediyorlar. Ýþte þu noktalara binâen, onlargerilemesinin Ýslam’ýn özünden uzaklaþmakla il- la ittifak etmek lâzýmdýr.” Ýlginç olan, Saidi Nurgili olduðunu düþünüyor. Ýslam’a özgü yönetim sî’nin 1915 yýlýnda Van’da görevli olduðu söylebiçiminin ‘Meþveret’le, ‘Þura’yla olabileceðini, nir, ancak kendisinin Van’a giriþiyle ilgili bilgi, Meþrutiyet’in ve Cumhuriyet’in Ýslam’a içerilmiþ belge yoktur. Kendisinin söylemlerinde Ermenibir þey olduðunu, bunlarýn Ýslam’dan “neþet etti- lere bu dönemde 1916 yýlýnda rastlanýr. Van’ýn ðini” savunan bir insan. Cumhuriyet’in kurulma- Ney bölgesinde Ermenilerden boþalan bölgeye sýyla birlikte süreç farklýlaþýnca, Kemalizm’e bu- girmiþlerdir. O yýllarda bir takastan söz edilir. laþmamaya, açýktan eleþtirmemeye çalýþmýþ. Bir- Takas sýrasýnda Ermeniler Ruslarýn iþgal ettiði takým eleþtirileri var, ancak bunlar da açýktan bir tarafa götürülüp býrakýlmýþ diye resmi kayýtlarçatýþma çaðýrýr pozisyonunda eleþtiriler deðil. da var. Ayný dönemde Saidi Nursî’nin de Kemalizm’den hoþlanmadýðý açýk. Mustafa Ke- 1500’e yakýn Ermeni’yi sakladýðý ve bu insanmal’den de hoþlanmadýðý açýk. Bunu yarý açýk ya larý Rus tarafýna gönderdiði söylenir. Bunun da ima yollu söylediði yerler var. Yani bunlarý tam belgesi kaydý yok ama iki açýdan da olay çok daha açýk dile getirdiði yerlerin mutlaka var benzer tanýmlanýyor. Bir diðer önemli nokta olduðuna inanýyoruz ama bu dokümanlarýn he- ise 1908 yýlýnda Boðos Nubar Paþa ile Kürt nüz piyasaya çýkmadýðý kanaatindeyiz. Çünkü temsilci Þerif Paþa’nýn Paris’te imzaladýðý bir binlerce, on binlerce sayfanýn yazýldýðý bir süreç- anlaþma. Saidi Nursî’nin en fazla sýkýntýsýný te Kemalizm hakkýnda da mutlaka bir þeyler söy- çektiði konu, Þerif Paþa’nýn Nubar Paþa ile lenmiþtir. Kemalizm’le ilgili en sert tartýþmalarýn Paris’te imzaladýðý itilafname olmuþtur. Ona tartýþýldýðý eserin ‘5. Þua’ olduðu söylenir . Bun- göre bu itilafname gerçekten tehlikeli ve etdan dolayý, Atatürk’e hakaretten hakkýnda defa- kisiz hale getirilmesi gerekli bir yayýndý. O atle davalar açýlmýþtýr ve her defasýnda da 5. Þu- bu konuda anýnda tepki göstermiþ ve Þerif a’da yazýlanlarýn aslýnda Mustafa Kemal’le ya da Paþa gibi beþ-on þahsýn Kürt milletini temsil baþka birisiyle ilgili olmadýðý, dini bir yorum ol- etme yetkisinin olmadýðýný bildirerek Kürt duðu söylenmiþ, sonucunda bilirkiþi raporlarý a- milletinin hakiki temsilcilerinin Meclisi Me lýnmýþ ve beraat etmiþtir. (*) busân’daki mebuslar olduðunu söylemiþtir . Mehmet Yüksel, Aris Nalcý A­na­do­lu’da­ki­di­ðer­i­nanç­lar­ve­ö­zel­lik­le Agos, 8.1.2010 de­A­le­vi-Bek­ta­þi­lik’e­da­ir­bir­söy­le­mi­var mý?­ Canlý - Din yorumu aslýnda çok katý deðil. Ale(*) Yeni Asya’nýn notu: Risalelerde M. Kemal vilere iliþkin bir þeyler söylerken, sonuçta bunla- ve Kemalizmle ilgili çok net ifadeler yer almaktadýr. rýn temel düsturlarý Ehli Beyt sevgisidir diyor. Münâzarat’taki “Komünist ve anarþist mânâsýyla Ehli Beyt sevgisi bizim için de farzdýr, dolayýsýyla Kemalizmi ve inkýlâp softalarýný ve dönmelerini bunlar da Ýslam dairesi içindedirler diyor. Bu o- görmüþ gibi haber veriyor” (Eski Said Dönemi Enun Ýslam algýsýyla da ilgili, Ýslam algýsý dar bir serleri, s 233) ve “Bana hücum eden garazkârlarýn kalýp içinde deðil. Bulunduðu yerlerdeki Alevi en esaslý sebebi, M. Kemal’in dostluðu ve taraftürbelerini ziyaret ettiði de söylenir. Bu onun Ýs- girliði vesilesiyle beni eziyorlar. (...) Otuz sene evlam algýsýnýn hayli geniþ olmasýyla ve dar bir ta- vel bir hadis-i þerifin ihbarýyla ‘Kur’ân’a zararlý öyle ným içinde olmamasýyla da ilgili bir þey. bir adam çýkacak’ dediðimi ve sonra M. Kemal o adam olduðunu zaman gösterdi. (...) Çok emareERMENÝLER VE SAÝDÝ NURSÝ lerle bildik ki, bana hücum edenleri tahrik eden, “Mil­le­tin­sa­a­de­ti­ve­se­lâ­me­ti­Er­me­ni­ler­- M. Kemal’e itirazýmdýr ve ona dost olmadýðýmdýr. le­it­ti­fak­ve­dost­ol­ma­ya­va­bes­te­dir­(bað­lý­- Baþka sebepler bahanedir” (Emirdað L., s. 486-7) dýr)”­ sözleri, bunlarýn örneklerinden sadece ikisidir. birlikte savaþmýþ, Ýstanbul’a gelmiþ, Milli Müca dele’yi desteklemiþ, ona inanýyor çünkü. Ama Ankara’ya gittiðinde iþin renginin deðiþtiðini görüyor. Çünkü Ankara’ya gittiði süreç tam da Saidi Nursî’nin, o dönemdeki adýyla “Saidi Kurdi’nin, iþlerin artýk deðiþtiði, kurtuluþun saðlandýðý ve Lozan sürecinin yaþandýðý; tasfiyelerin gerçekleþtiðini gördüðü bir dönem. Devletin Ýslam’a bakýþýný, diðer etnik gruplara bakýþýný biliyor. Ve bu tasfiye sürecinde bir muhalif olarak rejimin karþýsýna çýkýyor, ama etkin bir muhalif güç olarak deðil. Daha sonra devlet onu kontrol altýna almak istiyor. Þunu ýsrarla belirtiyoruz: Tehlike olarak görüldüðü anda devlet onu kontrol ediyor . Yani bu sadece Saidi Nursî ya da Nurculara iliþkin bir operasyon deðil, herkese yapýlan bir operasyon. Dönem geliyor Komünist avý, dönem geliyor milliyetçi avý baþlatýyor; ama Ýslam’a karþý daha dikkatli, çünkü Ýslam’ýn daha köklerde bir geleneði var. O dönem bir tek Bediüzzaman deðil , herkes izleniyor, gözaltýna alýnýyor ya da tutuklanýyor veya sürgüne gönderiliyor. Bunun için muhalif olmak yetiyor.

mýz ve sinema altyapýmýz olsaydý” diye iç geçirdik. Arada-sýrada sinemaya uzak duran dindar kitleyi salonlara çekmeyi uman þeyler yapýlmadý deðil ama onlardan ikinci bir Çaðrý olmalarýný beklemek, istavrit oltasýyla orkinos yakalamayý ummak gibi bir þeydi. Karanlýða küfretmeyelim, yerimizden kýmýldayýp þu filmi görmeye gidelim; takdirlerimizi, eleþtirilerimizi esirgemeyelim ki ikincisi, üçüncüsü ve benzerleri de çekilebilsin. Hep söyler dururuz, “Bizim tarihimizden ne Bediüzzaman’ý yanlýþ ve kötü filmler çýkar ama!” diye ballandýrýr dururuz; artýk tanýyan, hiç tanýmayan milniçin böyle filmler çýkaramadýðýmýzý, bu bakýþla yonlarca insan var bu memledaha sittin sene çýkaramayacaðýmýzý da farkedelim. Baþkalarý yapýyor, burun kývýrýyoruz, iþ baþa kette; tanýmak, haberdar oldüþünce kekelemeye baþlýyoruz. Aslýnda o kadar mak onlarýn da hakkýdýr. bitik sayýlmayýz; az sayýda adam var “yeni bir sinema dili” aramaya çalýþan; onlarý görelim, “Yapdece ekonomi, iþletme, finans, siyaset bilimi, hu- týklarýný takib ediyoruz; daha iyisini bekliyoruz” kuk okutmakla yetinmemeli, onlarý sanat eðiti- diye kýrbaçlarýmýzý sýrtlarýndan eksik etmeyelim! mine de yönlendirmeli, okkalý burslar vermeli, Artýk bir þeylerin “anti”si olmakla yetinmeyip, sermaye yatýrmalýyýz. kendi tezimiz üzerinde çalýþalým. Bizim en mühim eksikliðimiz bir sinema dili Bediüzzaman’ý doðru-dürüst deðil, yanlýþ ve kurabilmektir ve bu dil, sinemaya yan gözle ba- kötü tanýyan, hiç tanýmayan milyonlarca insan karak inþâ edilemez; bugüne kadar hep “hayýrsýz, var bu memlekette; tanýmak, haberdar olmak serseri, müz’iç evlat” nazarýyla baktýk sinemaya; onlarýn da hakkýdýr. bu vâdide emekleyen yapýmlarý tesâdüf eseri kaHaydi bakalým, sinemaya gidiyoruz; “Hür Abul edip “Ah keþke bizim de Çaðrý filminin kali- dam”a... tesine eriþmiþ yönetmenlerimiz, senaryocularýA. Turan Alkan / Zaman, 10.1.2011

Toparlanýn, sinemaya gidiyoruz! “KARANLIÐA küfretme; bir mum da sen yak” vecizesi yerini buldu; kötü, çirkin ve yanlýþ bulduðunuz o mâlum diziye lânet okumak, yapýmýna emek ve para verenleri çarmýha germek yerine yapýlabilecek çok daha mânidar bir iþ var. Önce, dünkü Yeni Þafak gazetesinde Ali Murat Güven’in, “Yalnýzca Çekilmesi Bile Baþlýbaþý na Bir Devrim Olan Cesur Film” adlý yazýsýnýn tamamý okunmalý. Hayli uzun olduðu için size bu yazýdan bir tadýmlýk paragraf iktibas edebiliyorum; diyor ki Ali Murat Güven: “Dincinin de solcunun da laikçinin de en baðnazýný böylesine dostça kolkola girmiþ, ‘Hacý Fellini’ lâkaplý Mehmet Tanrýsever’e koro hâlinde saldýrýrken gördükçe, ‘Minyeli Abdullah’tan sonra bir kez daha tarih yazmayý baþardýn be çýlgýn adam, helâl olsun sana!’ demekten kendimi alamýyorum.” Ali Murat kardeþim “Hür Adam” filminden bahsediyor ve bu filmi göstermeyi reddeden sinema salonlarý listesi diye bir belgenin varlýðýndan haberdar ediyor bizi. Þu satýrlarý çok anlamlý ve önemli: “Önceleri satýr satýr yayýmlamayý düþündüðüm, fakat ülkedeki huzur ortamýnýn bo-

zulmamasý adýna içeriðini ifþâ etmekten son anda vazgeçtiðim o belgede Ýstanbul’dan Þýrnak’a kadar uzanan geniþçe bir havzada, hiçbir ticarî ve hukukî gerekçeleri bulunmamasýna, hattâ iki haftalýk hasýlatlarý ‘peþin ödeme’ yöntemiyle garanti edilmesine raðmen filmi göstermeyi reddeden irili ufaklý birkaç düzine salonun isimleri sýralanmýþ durumda...” Evvelâ sýcacýk evlerimizin rahat koltuklarýnda bedava “dizi” seyretme konformizmine karþý çýkýp, “Hür Adam” filmi nerede, hangi salonda ise erinip-üþenmeyip gidip seyredeceðiz. (Bu tavsiye en çok benim canýmý acýtýyor ama yerine getireceðim inþallah!) Filmi beðendiysek eþimize-dostumuza da tavsiye edeceðiz; beðenmediysek, eleþtirdiðimiz hususlarý filmin emektarlarýna -ama illâ ki- ileteceðiz. Meseleye ciddiyetle sahip çýkmalý; eðer bir “dâvâ”mýz varsa ve yeryüzünde “Biz de varýz” diyebilmek istiyorsak, sinemayla, müzikle, fikirle, edebiyatla, yayýncýlýkla, animasyon teknikleriyle irtibatýmýzý gözden geçirmeliyiz, bu alanlara artýk ciddi yatýrým yapmalýyýz. Evlâtlarýmýza artýk sa-

‘‘


9

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

MAKALE 20. Lem'a’da ihlâs kavramý-1 FIKIH GÜNLÜÐÜ SÜLEYMAN KÖSMENE fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info 0 505 648 52 50

Ban­dýr­ma’dan­ A­li­ Ka­ra­kaþ:­ “20.­ Lem'a'da Üs­tad­ Haz­ret­le­ri­nin,­ ehl-i­ hak­kýn­ mað­lu­bi­ye­ti­ ve­ ehl-i­ da­lâ­le­tin­ ga­le­be­si­ me­se­le­le­rin­de­zik­ret­ti­ði­se­bep­le­ri­ký­sa­ca­a­çar­mý­sý­nýz?”­ Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî­geç­ti­ði­miz­as­rýn­baþ­la­rýn­da­“Bu­za­ma­nýn­en­bü­yük­farz­va­zi­fe­si,­it­ti­had-ý Ýs­lâm­dýr”1 tes­pi­ti­ni­yap­mýþ­tý.­Ýt­ti­had-ý­Ýs­lâm,­Müs­lü­man­la­rýn­fen­de,­i­lim­de,­e­ko­no­mi­de,­or­tak­me­se­le­ler­de­bir­lik­be­ra­ber­lik­i­çin­de­ol­ma­la­rý,­or­tak­düþ­ma­na­kar­þý­mad­dî-mâne­vî­güç­bir­li­ði­kur­ma­la­rý,­or­tak se­vinç­gün­le­ri­ni­bir­lik­te­pay­laþ­ma­la­rý­de­mek­tir­ve­i­man­bir­li­ði­gi­bi­bir­im­ti­yâ­za­sa­hip­Müs­lü­man­la­rýn it­ti­hat­i­çin­de­ol­ma­la­rý­i­nanç­la­rý­nýn­da­bir­ge­re­ði­dir. Oy­sa­Müs­lü­man­la­rýn­þim­di­ol­du­ðu­gi­bi,­o­za­man da­fark­lý­lýk­la­rý­var­dý.­Ve­bu­fark­lý­lýk­la­rý­ka­þý­yan­lar­ve ka­na­tan­lar­o­za­man­lar­da­ha­faz­lay­dý.­Fark­lý­lýk­la­rý zen­gin­lik­kay­na­ðý­o­la­rak­gör­me­le­ri­ge­re­kir­ken,­düþ­man­la­rýn­da­tah­rik­le­riy­le­mes­lek,­mez­hep,­meþ­rep, ýrk,­dil­ve­top­rak­fark­lý­lýk­la­rý­gi­bi­hu­sus­lar­Müs­lü­man­la­rý­bir­bi­ri­ne­ta­raf­gir­hâ­li­ne­ge­ti­ri­yor­ve­bu­du­rum­ay­rý­lýk­la­ra­ve­hu­su­met­le­re­ka­pý­a­çý­yor­du.­­ Ýþ­te­Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî,­Yir­min­ci­Lem'a'ya ehl-i­da­lâ­le­tin­re­ka­bet­siz­it­ti­fak­et­tik­le­ri­hal­de,­ehli­hak­o­lan­din,­i­lim­ve­ta­ri­kat­eh­li­nin­ne­den­re­ka­bet­li­ih­ti­laf­i­çin­de­ol­duk­la­rý­so­ru­su­nu­so­ra­rak­gi­rer ve­bu­du­ru­mu­“e­lim,­fe­ci­ve­ehl-i­ha­mi­ye­ti­að­lat­tý­ra­cak­ha­di­se-i­müt­hi­þe”­di­ye­rek­tes­pit­e­der.­Be­di­üz­za­man­bu­tes­pit­ten­son­ra­ehl-i­hak­kýn­ih­ti­lâf­la­rý i­le­ehl-i­gaf­le­tin­it­ti­fak­la­rý­hak­kýn­da­ye­di­se­bep­zik­re­der.­Bu­se­bep­le­ri­ký­sa­ca­e­le­a­la­lým: Bi­rin­ci­Se­bep:­Hak­eh­li­nin­ih­ti­lâf­la­rý­ha­ki­kat­siz­lik­ten­gel­me­di­ði­gi­bi,­gaf­let­ve­da­lâ­let­eh­li­nin­it­ti­fak­la­rý da­el­le­rin­de­bü­yük­ha­ki­kat­ler­ol­du­ðun­dan­i­le­ri­gel­mi­yor.­Du­rum­bu­nun­tam­ter­si­dir.­Ya­ni­bi­la­kis­da­lâ­let­eh­li­nin­ba­kýþ­la­rý­sa­de­ce­dün­ya­i­çin­ol­du­ðun­dan ký­sa­dýr­ve­üc­ret­le­ri­de­be­lir­li­dir.­Bu­nok­ta­da­mü­na­ka­þa­ya­ge­rek­gör­mü­yor­lar.­Bu­se­beb­le­bir­bir­le­ri­i­le­ay­rý ol­ma­la­rý­ný­ve­bir­bir­le­ri­ne­ay­ký­rý­dur­ma­la­rý­ný­ge­rek­ti­ren­bir­me­se­le­söz­ko­nu­su­ol­mu­yor.­Fa­kat­hak­eh­li­nin­hak­ký­tem­sil­et­me­le­ri­se­be­biy­le­dün­ye­vî­üc­ret­le­ri söz­ko­nu­su­de­ðil­dir.­Ýn­san­la­rýn­te­vec­cüh­le­ri­ve­ka­bul­le­ri­gi­bi­me­se­le­ler­de­i­se­ih­lâs­ye­ter­li­ol­ma­dý­ðýn­da, a­ra­ya­re­ka­bet­ler­gi­re­bi­li­yor.­Re­ka­bet­da­ma­rý­i­se­bir­lik ve­be­ra­ber­lik­i­çin­de­ha­re­ket­et­me­yi­ön­lü­yor.­Oy­sa­ih­lâs­i­le­ha­re­ket­e­dil­di­ðin­de­bu­an­lam­sýz­re­ka­be­te­ge­rek kal­ma­ya­ca­ðý­ko­lay­ca­an­la­þý­la­cak­týr.­Hak­eh­li­kim­se­ler,­i­man­et­tik­le­ri­pey­gam­ber­le­ri­reh­ber­a­lýr­lar­sa­bu teh­li­ke­den­ko­lay­ca­kur­tu­lur­lar.­Çün­kü­pey­gam­ber­ler “Be­nim­mü­kâ­fa­tý­mý­an­cak­Al­lah­ve­rir”2 sýr­rý­na­maz­har­o­la­rak­gö­rev­yap­tý­lar.­Ýn­san­dan­ge­len­mad­dî­mâ­ne­vî­üc­ret­ler­den,­al­kýþ­tan,­ma­kam­dan,­hüsn-ü­ka­bul gör­me­ve­hal­kýn­te­vec­cü­hü­nü­ka­zan­ma­kay­gý­sýn­dan is­tið­na­et­ti­ler.­Ve­“Pey­gam­be­re­dü­þen­an­cak­teb­lið et­mek­tir”3 ha­ki­ka­ti­ni­ken­di­le­ri­ne­reh­ber­et­ti­ler.­ Bu­du­rum­da­hak­eh­li­kim­se­ler­ön­ce­lik­le­ih­lâ­sý­ka­zan­mak­la­mü­kel­lef­bu­lun­mak­ta­dýr­lar.­Hüsn-ü­ka­bul­ve­te­vec­cüh-ü­nâs­þart­ol­ma­dý­ðý­gi­bi,­ih­lâs­i­çin öl­çü­de­de­ðil­dir,­e­sa­sen­hak­eh­li­kim­se­ler­bun­lar­la mü­kel­lef­de­de­ðil­dir­ler.­A­ma­ih­lâ­sý­ka­zan­mak­la­bü­tün­ehl-i­i­man­mü­kel­lef­tir.­Teb­lið­va­zi­fe­si­ni­ya­par­ken­lâ­zým­o­lan­þey­de­ih­lâs­týr,­Ce­nâb-ý­Hakk’ýn­rý­za­sý­ný­e­sas­mak­sat­yap­mak­týr.­Hak­eh­li­kim­se­ler­bu nok­ta­la­rý­dü­þü­nür­ler­se­ih­lâ­sý­ko­lay­ca­el­de­e­de­bi­le­cek­le­ri­gi­bi,­a­ra­la­rýn­da­hu­su­met­kal­ma­ya­ca­ðýn­dan, be­lir­li­a­lan­lar­da­bir­lik­ve­be­ra­ber­lik­i­çi­ne­gir­me­le­ri de­müm­kün­o­la­cak­týr.­Ýþ­te­hak­eh­li­kim­se­le­rin,­el­le­rin­de­yük­sek­ha­ki­kat­ler­bu­lun­du­ðu­hal­de­it­ti­fak­et­mek­ten­u­zak­dur­ma­la­rý­bu­me­se­le­de­boþ­luk­bý­rak­týk­la­rý­i­çin­dir.­Bu­boþ­lu­ðun­tek­ça­re­si­de­ih­lâs­týr.­ Ý­kin­ci­Se­bep:­Da­lâ­let­eh­li­nin­be­lir­li­me­se­le­ler­de­it­ti­fak­la­rý­on­la­rýn­za­yýf­lý­ðýn­dan­ve­zil­le­tin­den­i­le­ri­ge­li­yor.­Za­yýf­ve­ze­lil­kim­se­ler­bir­bi­rin­den­güç­al­ma­ya­o­lan­ih­ti­yaç­la­rý­ný­da­ha­ça­buk­gö­re­bi­li­yor­lar.­Hak­eh­li­nin­ih­ti­laf­la­rý­i­se­on­la­rýn­iz­ze­tin­den­kay­nak­la­ný­yor. Çün­kü­hak­eh­li­kim­se­ler­doð­ru­dan­Al­lah’a­da­ya­ný­yor­lar,­Al­lah’a­sý­ðý­ný­yor­lar.­Yar­dý­ma­ih­ti­yaç­duy­duk­la­rýn­da­doð­ru­dan­Al­lah’tan­me­det­ve­yar­dým­is­ti­yor­lar.­Bir­bir­le­riy­le­it­ti­fak­ve­yar­dým­laþ­ma­ya­o­lan­cid­dî ih­ti­yaç­la­rý­ný­tam­gö­re­mi­yor­lar.­E­na­ni­yet­gi­bi­duy­gu­lar­da­dev­re­ye­gi­rin­ce­ken­di­ni­hak­lý,­mu­ha­li­fi­ni­hak­sýz­zan­ne­de­rek­mu­hab­bet­ye­ri­ne,­ih­ti­lâf­ve­re­ka­bet­i­çi­ne­gi­ri­yor­ve­bu­du­rum­ih­lâ­sa­za­rar­ve­ri­yor.­Ýt­ti­fa­kýn­ve­mu­hab­be­tin­de­yo­lu­nu­da­ke­si­yor. Be­di­üz­za­man­ bu­ra­da­ bu­ va­him­ ne­ti­ce­le­ri­ gör­me­me­nin­ye­gâ­ne­ça­re­si­o­la­rak­do­kuz­pren­sip­zik­re­di­yor.­Ya­rýn­in­þa­al­lah­de­vam­e­de­lim. DU Ey­ Mu­izz-i­ Mü­zil!­ Ehl-i­ i­ma­ný­ i­man­la­ a­ziz­ kýl! Nis­yan­la­ve­is­yan­la­ze­lîl­kýl­ma!­Him­met­le­a­ziz­kýl! Ha­mi­yet­siz­lik­le­ ze­lil­ kýl­ma!­ Mu­hab­bet­le­ a­ziz­ kýl! Hu­su­met­le­ze­lil­kýl­ma!­U­huv­vet­le­a­ziz­kýl!­A­da­vet­le­ze­lil­kýl­ma!­Mu­â­ve­net­le­a­ziz­kýl!­Ýh­ti­laf­la­ze­lil­kýl­ma!­ Ý­lim­le­ a­ziz­ kýl!­ Ce­ha­let­le­ ze­lil­ kýl­ma!­ Rah­me­tin­le­a­ziz­kýl!­Ga­za­býn­la­ze­lil­kýl­ma!­Â­min! Dipnotlar 1- Hutbe-i Þamiye, s. 94 2- Yunus Suresi: 72; Hud Suresi: 29; Sebe’ Suresi: 47 3- Maide Suresi: 99; Nur Suresi: 54; Ankebut Suresi: 18

YERÝN KULAÐI

Cumhuriyetin kuruluþ felsefesine dair Yu­nan’a­ga­le­be­sin­den­neþ’e­a­lan­ehl-i­i­ma­nýn kuv­vet­li­ef­kâ­rý­i­çin­de,­ga­yet­müt­hiþ­bir­zýn­dý­ka fik­ri,­i­çi­ne­gir­mek­ve­boz­mak­ve­ze­hir­len­dir­mek ALÝ FERÞADOÐLU i­çin­des­sâ­sâ­ne­ça­lýþ­tý­ðý­ný­gör­düm.­‘Ey­vah,’­de­fersadoglu@yeniasya.com.tr dim.­‘Bu­ej­der­ha­i­ma­nýn­er­kâ­ný­na­i­li­þe­cek!’”1 Or­yan­ta­list­le­rin­yý­ký­cý­ta­ký­mý­nýn­ça­lýþ­ma­la­rý, Bu­gün­kü­iç­ti­mâî­ve­si­yâ­sî­bü­tün­sý­kýn­tý­la­rý­mý­zýn san­ki­he­de­fi­ni­bul­muþ­gi­bi­dir.­Din­de­re­form­ya­pa­kay­na­ðý,­cum­hu­ri­yet­ku­rul­du­ðun­da,­bu­mil­le­tin rak­Tür­ki­ye’yi­Hý­ris­ti­yan­laþ­týr­mak­i­çin­ze­min­ha­örf,­ge­le­nek,­i­nanç,­psi­ko-sos­yal­ve­ta­ri­hi­ya­pý­sý­na zýr­lan­mýþ,­uy­gun­þa­hýs­lar­bu­lun­muþ­tur:­ “Vak­tiy­le gö­re­de­ðil,­is­tib­dat,­bas­ký,­zor­ba­lýk­ve­lâ­di­ni­bir­an­- Çan­ka­ya’da,­Türk­mil­le­ti­nin­di­ni­ni­de­ðiþ­ti­re­rek la­yý­þa­gö­re­ya­pý­lan­dý­rýl­ma­ya­ça­lý­þýl­ma­sý­dýr. Hýris­ti­yan­laþ­týr­mak­mak­sa­dýy­la­teþ­kil­e­dil­miþ­Pro­Be­di­üz­za­man,­1922’de­An­ka­ra’ya­çað­rýl­dý­ðýn­- tes­tan­Ce­mi­ye­ti­lis­te­si...­Biz­bu­hâ­di­se­yi­Kâ­zým­Ka­da,­Mec­lis’e­da­ðýt­tý­ðý­10­mad­de­lik­be­yan­nâ­me­- ra­be­kir­Pa­þa’nýn­að­zýn­dan­ay­nen­i­þi­ten­ler­den­nak­de,­ ye­ni­ te­þek­kül­ e­den­ Tür­ki­ye­ Cum­hu­ri­ye­- let­tik...­Bir­gün­Çan­ka­ya’da­mü­him­bir­iç­ti­mâ­ol­ti’nin,­mil­le­tin­ta­rih,­kül­tür,­din,­i­nanç­ve­sos­yo­- muþ­tu...­Bu­mil­le­ti­garp­me­de­ni­ye­tin­den­ge­ri­ko­lo­jik­ de­ðer­le­ri­ne­ gö­re­ ya­pý­lan­ma­sý­ ge­rek­ti­ði­ni yan­â­mi­lin­en­mü­him­mi­Müs­lü­man­lýk­ol­du­ðu,­ar­söy­le­miþ­ti.­ Ak­si­ hal­de­ in­ký­lâp­la­rýn­ ba­þa­rý­lý­ o­la­- týk­mil­le­tin­di­ni­ni­de­ðiþ­ti­re­rek­Pro­tes­tan­ol­mak­tan ma­ya­ca­ðý­ ve­ ge­çi­ci­ o­la­ca­ðý­ u­ya­rý­sý­ný­ yap­mýþ­tý. baþ­ka­çâ­re­ol­ma­dý­ðý­söy­le­ni­yor...­O­sý­ra­da­dâ­vet­li An­ka­ra’ya­gi­di­þi­ni­þöy­le­tas­vir­e­der: bu­lu­nan­Kâ­zým­Ka­ra­be­kir­Pa­þa­gel­di.­A­ta­türk­o­na “1338’de­An­ka­ra’ya­git­tim.­Ýs­lâm­Or­du­su­nun de­di­ki:­‘Pa­þam!..­Biz­bir­Pro­tes­tan­Ce­mi­ye­ti­teþ­kil

et­tik.­Bir­de­lis­te­ha­zýr­la­dýk.­Si­zi­de­da­hil­e­di­yo­ruz.’ Deh­þet­i­çin­de­kal­dý.­‘Bu­müm­kün­de­ðil’­de­di.­Mil­let­bi­zi­par­ça­lar.­Be­nim­böy­le­bir­ce­mi­ye­te­gir­me­min­im­kâ­ný­yok­tur.­Ben­der­hal­siz­den­ay­rý­lý­rým.’ O­nun­ü­ze­ri­ne­A­ta­türk:­‘Pa­þa,­si­zin­le­þa­ka­et­tik’­de­di.­Ur­fa­lý’nýn,­‘Bu­lis­te­de­kim­var­dý?’­so­ru­su­na­Sa­lih Bo­zö­yük,­‘Ýþ­te­bil­di­ði­niz­par­ti­(CHP)­er­kâ­ný...’”2 Ka­ra­be­kir­Pa­þa:­“Ben­gel­di­ðim­sý­ra­da­Tev­fik Rüþ­tü­ Bey­ ko­nu­þu­yor­du.­ ‘Teþ­ki­lât-ý­ E­sa­si­ye­miz­de­ di­ni­miz­ ap­ a­çýk­ ya­zýl­ma­lý­dýr’­ di­yor­du. Söz­al­dým­ve­sor­dum:­“Teþ­ki­lât-ý­E­sa­si­ye­miz­de (A­na­ya­sa­mýz­da)­ di­ni­mi­zin­ Ýs­lâm­ ol­du­ðu­ ya­zý­lý­dýr­Tev­fik­Bey.­Han­gi­di­nî­yaz­dý­ra­cak­sýn,­H­ris­ti­yan­lý­ðý­mý?”­Mah­mut­E­sat­ce­vap­ver­di:­“E­vet,­ Hris­ti­yan­lý­ðý...­ Çün­kü­ Ýs­lâm­lýk­ te­rak­ki­ye mâ­ni­dir.­Bu­din­le­yü­rün­mez,­mah­vo­lu­ruz.­Ve bi­ze­de­kim­se­e­hem­mi­yet­ver­mez...”3 Ka­ra­be­kir­Pa­þa,­Be­di­üz­za­man’ý­Do­ðu­Cep­he­si’nde­ki­kah­ra­man­ca­ça­lýþ­ma­la­rýn­dan­do­la­yý­da ta­ný­yor­du.­Ke­çe­kü­lah­lý­lar­i­le­bir­lik­te­Rus­la­ra­kar­þý

BEDESTEN

Medresetüzzehrâ'nýn belgesi M. LATÝF SALÝHOÐLU latif@yeniasya.com.tr

r­t a­y a­ çý­k an­ her­b ir­ bel­g e,­ her­b ir ve­si­ka,­Üs­tad­ Be­di­üz­za­man'ýn­ e­ser­le­rin­de­ ve­ bil­has­sa­ Ta­rih­çe–i Ha­yat­ i­sim­li­ o­to­bi­yog­ra­fi­sin­de­ yaz­dýk­la­rý­ný­bir­bir­ta­yid­ve­tas­dik­e­di­yor. Ýþ­te,­ba­zý­mi­sal­ler... Bir:­Üs­tad­Haz­ret­le­ri,­hü­kû­met­ri­câ­lin­den­ ge­len­ ýs­rar­lý­ dâ­vet­ler­den­ son­ra An­ka­ra'ya­ "Güz­ mev­si­mi­nin­ â­hir­le­rin­de"­ git­t i­ð i­n i­ be­y an­ e­d i­y or.­ (Bkz:­ 26.

O

lis'in­ gün­d e­m in­d e­k i­ "Te­k if­l er"in­ i­k in­c i sý­ra­sýn­da­ yer­ a­lan­ bu­ hu­sus,­ ay­nen­ þu söz­ler­le­i­fa­de­e­di­li­yor:­"Kay­se­ri­Me­bu­su ­l im­ E­f en­d i­ i­l e­ 166­ re­f i­k ý­n ýn,­ Van'da Med­re­se­tüz­zeh­râ­ nâ­miy­le­ bir­ med­re­se kü­þâ­dý­na­da­ir­kà­nun­tek­li­fi.­(2/671)" Z.C.'nin­ ay­n ý­ nüs­h a­s ý­n ýn­ iç­ say­f a­l a­rýn­da­yer­a­lan­ko­nu­ya­da­ir­bir­di­ðer­i­fa­de­ de­ þöy­le­dir:­ "RE­ÝS–Kay­se­ri­ Me­bu­su ­l im­ E­f en­d i­ i­l e­ 167­ re­f i­k ý­n ýn,­ Van'da Med­re­se­tüz­zeh­râ­ nâ­miy­le­ bir­ med­re­se kü­þâ­dý­na­ da­ir­ tek­lif–i­ kà­nu­ni­le­ri,­ Lâ­yi­ha­En­cü­me­ni­ne..." ­lim­E­fen­di­(1861–1928)

no­tu­da­þu­dur: Med­re­se­tüz­zeh­râ­ tek­li­fi­nin­ Mec­lis'te o­kun­du­ðu­21­Þu­bat­1923­gü­nü,­bir­baþ­ka­a­çý­dan­ö­nem­li­bir­ta­rih­tir. Zi­ra­o­gün,­tâ­14­O­cak'ta­An­ka­ra'dan ay­r ý­l an­ ve­ Ýz­m ir'den­ dö­n er­k en­ Lo­zan'dan­ ge­l en­ Ýs­m et­ Pa­þ a­ i­l e­ Es­k i­þ e­hir'de­ bu­l u­þ up­ bir­l ik­t e­ An­k a­r a'ya­ dö­nen­ M.­ Ke­m al'in,­ top­l am­ bir­ ay,­ bir haf­ta­ (38­ gün)­ son­ra­ Mec­lis­ ça­lýþ­ma­la­rý­na­ka­týl­mýþ­ol­du­ðu­ilk­gün­dür. Ay­rý­ca,­ Mec­lis­ o­ gün­ (21­ Þu­bat)­ i­ti­ba­r iy­l e­ "Lo­z an­ gö­r üþ­m e­l e­r i"­ se­b e­b iy­l e mah­fî­ cel­se­ (giz­li­ o­tu­rum)­ þek­lin­de­ bir ça­lýþ­ma­yap­mýþ­týr. Ýs­m et­ Pa­þ a,­ Lo­z an­ gö­rüþ­me­le­ri­ne­ da­ir­ Mec­lis'te ge­n iþ­ i­z a­h at­t a­ bu­l un­m uþ­tur.­ (A­li­ Fu­at­ Ce­b e­s oy,­ Si­ya­sî

I.­ Dev­r e­ Kay­s e­r i­ mil­let­ve­ki­li­ o­lan­ M.­ ­lim­ E­fen­di,­ as­len­Bün­yan­do­ðum­lu­dur. Ha­tý­ra­lar,­I.­Cilt,­s.­233) Ay­ný­ za­man­da­ Mü­der­ris­tir Ya­n i,­ Mec­l is­ gün­d e­m i­ve­Mil­let­Mec­li­sin­de­ki­"Ýr­þad nin­bu­de­ re­ce­yo­ðun­ve­e­He­ y e­ t i"nin­ de­ ba­ þ ýn­ d a­ bu­ Lem'â,­Ye­din­ci­Ri­câ.) lek­ t rik­ l i­ ol­ d u­ð u­ bir­ ta­r ih­lun­ m ak­ t a­ d ýr. Bu­i­fa­de­yi,­ge­rek­res­mî­Za­být­Ce­ri­de­te,­Med­ r e­ s e­ tüz­zeh­râ­tek­li­Halk­ a­ r a­ s ýn­ d a­ ay­ r ý­ c a­ "Bü­ si­ ve­ ge­r ek­s e­ me­b us­ A­l i­ Sü­r û­r i­ Be­y in fi­ de,­ üs­ t e­ l ik­ me­b us­ ço­yük­ Ho­ c a"­ lâ­ k a­ b ýy­ l a­ da­ ta­ n ý­ ö­zel­not­la­rý­ay­nen­doð­ru­lu­yor. ðun­ l u­ ð u­ n un­ (167)­ im­z a­nan­ bu­ zat,­ Be­ d i­ ü z­ z a­ m an Kayseri mebusu Bu­na­ gö­re,­ Sa­id­ Nur­sî,­ 1922­ yý­lý­ Ka­M. Âlim Efendi sýy­ l a­ Mec­ l is'in­ gün­de­mi­ne Haz­ r et­ l e­ r i­ n in­ Van'da­ kur­ sým­ a­yý­nýn­ ilk­ haf­ta­sý­ i­çin­de­ An­ka­ra'ya dam­ g a­ s ý­ n ý­vur­ y or. mak­is­ t e­ d i­ ð i­Med­ r e­ s e­ t üz­ z eh­ gel­miþ­ve­9­Ka­sým­gü­nü­Mec­lis'te­ken­râ­pro­ j e­ s i­ n in­ha­ y a­ t a­ge­ ç i­ r il­ m e­ s i­i­ ç in­bir di­si­ne­ bir­ "Ho­þâ­me­dî­ me­ra­si­mi"­ ya­pýl­Üs­tad,­o­la­cak­la­rý­his­set­miþ­ol­ma­lý­ki... kà­n un­ tek­l i­f i­ ha­z ýr­l at­m ýþ­ ve­ bu­ tek­l i­f i mýþ­týr. Ý­ki:­Be­di­üz­za­man,­me­bus­la­ra­hi­ta­ben me­bus­la­rýn­im­za­sý­na­aç­mýþ­týr. Med­re­se­tüz­zeh­râ­ pro­je­si­nin­ a­sýl­ sa­M.­ Ke­mal­ i­le­ Ýs­met­ Pa­þa­nýn­ da­ da­hil hibi­o­lan­Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî,­söz i­man­dan­ ve­ na­ma­zýn­ e­hem­mi­ye­tin­den söz­ et­me­sin­den­ do­la­yý,­ M.­ Ke­mal'le­ a­- ol­du­ðu­ve­top­lam­167­me­bu­sun­im­za­sý­- ko­nu­su­tek­li­fin­il­gi­li­ko­mis­yo­na­git­ti­ði­ra­la­rýn­da­ þid­det­li­ bir­ mü­na­ka­þa­nýn­ ce­- ný­ta­þý­yan­bu­Os­man­lý­ca­bel­ge­le­rin­ku­- ni­ve­o­ra­lar­da­ka­bul­gör­dü­ðü­nü­fark­e­re­yan­et­ti­ðin­den­söz­e­di­yor.­ (Bkz:­E­mir­- pür­l e­r i­n i­ þu­ kay­n ak­t a­ gö­r e­b i­l ir­s i­n iz: di­y or;­ an­c ak,­ bu­n a­ rað­m en­ ne­t i­c e­y i dað­ Lâ­h i­k a­s ý,­ s.­ 214;­ Ta­r ih­çe–i­ Ha­y at,­ s. Mu­fas­sal­ Ta­rih­çe–i­ Ha­yat,­ Ab­dül­ka­dir bek­le­me­den­An­ka­ra'dan­ay­rý­lý­yor. Ba­d ýl­l ý,­ Ni­s an­ 199 8­ Ýs­t an­b ul, ­ s. 498,­YAN,­1994) Üs­t ad,­ bu­ ay­r ý­l ý­þ ýn­ se­b e­b i­n i­ bir­ e­Ýþ­t e,­ ba­z ý­ ke­s im­l er­ ta­r a­f ýn­d an­ yýl­l ar 567–570. se­r in­d e­ ay­n en­ þu­ söz­l er­l e­ i­f a­d e­ e­d i­Bü­y ük­ Mil­l et­ Mec­l i­s i­n in­ ar­þ i­v in­d e yor:­ "Mus­t a­f a­ Ke­m al­ i­k i­ de­f a­ þif­r e­ i­l e yý­lý­in­kâr­e­di­len­bu­ger­çe­ðin­de­de­lil­ve bel­g e­s i­ or­t a­y a­ çýk­t ý.­ A­l i­ Sü­r û­r i­ Be­y in bu­lu­nan­bu­bel­ge­ler­a­ra­sýn­da­son­der­e­- Van­ vi­l â­y e­t i­n in­ es­k i­ va­l i­s i­ ve­ be­n im An­ka­ra'da­ki­ Mil­lî­ Kü­tüp­ha­nede­ bu­lu­- ce­dik­kat­çe­ki­ci­bir­ka­rar­met­ni­de­var. dos­t um­ Tah­s in­ Be­y in­ va­s ý­t a­s ýy­l a­ be­Bu­ ka­r ar­ met­n i­n e­ gö­r e,­ Þer'î­y e­ ve ni,­ neþ­r e­d i­l en­ Hu­t u­v ât–ý­ Sit­t e’ye nan­ ve­ TTK­ ta­r a­f ýn­d an­ "Mec­l is'te­k i Gün­l e­r im"­ is­m iy­l e­ ki­t ap­l aþ­mü­k â­f a­t en­ tal­t if­ i­ç in­ An­k a­týrýlma­s ý­ bek­l e­n en­ ha­t ý­r a­t ýn­ra’ya­ celb­ et­t i,­ git­t im.­ Þeyh da­k i­ not­l ar,­ ha­k i­k a­t en­ Mec­Si­n u­s î­ Kürt­ç e­ li­s a­n ý­ bil­m e­lis'te­böy­le­bir­va­ký­a­nýn­ya­þan­di­ð in­d en,­ be­n i­ o­n un­ ye­r in­dý­ðý­ný­bel­ge­li­yor. de­ üç­ yüz­ li­r a­ ma­a þ­l a­ vi­l â­Üç:­Be­di­üz­za­man,­bü­tün­ha­yât–ý­ þar­k ý­y e­ vâ­i z–i­ u­m u­ya­tý­ bo­yun­ca­ ih­ya­sý­na­ ça­lýþ­tý­ðý mî­s i,­ hem­ meb’us,­ hem­ Di­Van­ mer­kez­li­ Med­re­se­tüz­zeh­ya­n et­ Ri­y a­s e­t i­ da­i ­r e­s in­d e, râ­ pro­j e­s i­ i­ç in,­An­k a­r a'da­k i D â ­r ü ’ l – H i k ­m e t ­ â ­z â ­l a ­r ý y ­l a Mil­let­ Mec­li­sin­de—a­ra­la­rýn­da b e ­r a ­b e r , ­ e s ­k i ­ v a ­z i ­f e m ­l e M.­ Ke­m al'in­ de­ bu­l un­d u­ð u— mem­n un­ et­m ek­ ve­ be­n im 200­ me­b us­ i­ç in­d e­ 163­ me­b u­V a n ’ d a ­ t e ­m e ­l i ­n i ­ a t ­t ý ­ð ý m sun­im­za­sýy­la­150­bin­bank­not Med­r e­s e­t ü’z–Zeh­r â­ ve­ þark yar­dým­ tek­li­fi­nin­ ka­bul­ e­dil­di­dâ­r ül­f ü­n u­n u­m a­ Sul­t an­ Re­ði­ni­ be­yan­ e­di­yor.­ (Bkz:­ Þu­â­lar, þad’ýn­ ver­d i­ð i­ on­ do­k uz­ bin s.­314;­E­mir­dað­Lâ­hi­ka­sý,­s.­439.) al­t ýn­ li­r a,­ i­k i­ yüz­ me­b us­ i­Ýþ­t e,­ bu­ ha­k i­k a­t in­ de­ hem çin­d e­ yüz­ alt­m ýþ­ üç­ me­b u­þa­hit­le­ri­ni,­ hem­ bel­ge­si­ni­ siz­sun­ im­z a­s ýy­l a­ yüz­ el­l i­ bin le­re­tak­dim­e­di­yo­ruz... bank­n o­t a­ ib­l âð­ e­d i­l e­r ek­ ka­Res­m i­n i­ gör­d ü­ð ü­n üz­ I. bul­ e­d il­d i­ð i­ hal­d e,­ ben­ Be­Mec­l is­ Kay­s e­r i­ me­b u­s u­ Mü­þin­c i­Þu­a as­l ý­n ýn­ver­d i­ð i­ha­der­ris­ M.­ ­lim­ E­fen­di,­ 21­ Þu­be­r in­ bir­ kýs­m ý­n ý,­ o­r a­d a­ bir bat­ 1923­ gü­n ü­ Mil­l et­ Mec­l i­s i a­d am­d a­ gör­d üm. Mec­b u­r i­Baþ­k an­l ý­ð ý­n a­ bir­ kà­n un­ tek­l i­yet­l e­o­çok­e­h em­m i­y et­l i­va­fin­de­bu­lu­nu­yu­or. zi­f e­l e­r i bý­r ak­t ým.­ Ve­ "Bu­ a­21 Þubat 1923 tarihli Zabýt Ceridesinde, Van'da yapýlmasý dü To­plam­ 166­ me­bu­sun­ (sa­yý, þünülen Medresetüzzehrâ için, 166 mebusun imzasýyla bir kà- dam­l a­ba­þ a­çý­k ýl­m az,­mu­k a­ilk­ baþ­t a­ 163,­ son­r a­ 166,­ en nun teklifinin Meclis'e verildiði yazýlýyor. be­l e­ e­d il­m ez"­ di­y e,­ dün­y a­y ý son­ o­l a­r ak­ da­ 167'ye­ çý­k ý­y or) ve­ si­y a­s e­t i­ ve­ ha­y at–ý­ iç­t i­im­z a­s ý­n ý­ ta­þ ý­y an­ bu­ kà­n un ma­i ­y e­y i­ terk­ e­d ip­ yal­n ýz­ i­tek­l i­f in­d e,­ Van'da­ Med­r e­s e­t üz­z eh­r â Ma­a ­r if­ En­c ü­m en­l e­r i­ (Ko­m is­y on­l a­r ý) ma­n ý­ kur­t ar­m ak­ yo­l un­d a­ vak­t i­m i nâ­mýy­la­bir­med­re­se­nin­ya­pýl­ma­sý­is­te­- ta­r a­f ýn­d an,­ "Med­r e­s e­t üz­z eh­r â­ Kà­n u­- sarf­et­t im." (Þu­a ­l ar,­Say­f a­314.) nu"­ka­bul­e­dil­miþ­tir. ði­yer­a­lý­yor. Ken­di­si­ne­ ya­pý­lan­ on­ca­ par­lak­ tek­li­fe Ne­var­ki,­bu­ka­rar­met­ni­ko­mis­yon­- rað­m en,­ Üs­t ad­ Be­d ü­z a­m an'ýn­ An­k a­Bu­bil­gi­le­rin­ta­ma­mý­ve­da­ha­faz­la­sý, ay­ný­ gün­lü,­ ya­ni­ 21­ Þu­bat­ 1923­ ta­rih­li lar­da­bek­le­ti­li­yor­ve­a­ra­dan­ay­lar,­hat­ta ra'dan­ni­çin­ay­rýl­dý­ðý­nýn­se­beb–i­hik­me­Mec­lis­Za­být­Ce­ri­de­si­nin­baþ­ve­iç­say­- yýl­lar­ geç­ti­ði­ hal­de­ Mec­lis­ gün­de­mi­ne ti­ni­bu­þe­kil­de­an­la­mýþ­bu­lu­nu­yo­ruz. fa­la­rýn­da­ ay­nen­ yer­ a­lý­yor.­ (Bkz:­Z.C.,­ I. bir­tür­lü­ge­ti­ril­mi­yor. Üs­tad,­o­gün­den­son­ra­ne­ler­o­la­ca­ðý­Dev­re,­Cilt­27,­Ýç­t i­ma­Se­ne­si­3,­21.2.­1339, Bu­a­ra­da,­3­Mart­1924­ta­rih­li­Mec­lis ný­fark­et­miþ­ol­ma­lý­ki,­bir­lik­te­ça­lýþ­ma­196.­iç­ti­ma.) ka­r a­r ýy­l a,­ med­r e­s e­l e­r in­ ka­p a­t ýl­d ý­ð ý­n ý yý­ da,­ si­yaset­ yo­luy­la­ ça­týþ­ma­yý­ da­ terk La­tin­ce­ye­ çev­ri­len­ Za­být­Ce­ri­de­si­nin ha­týr­lat­mýþ­o­la­lým. e­de­rek,­u­zun­vâ­de­li­il­mî­hiz­me­ti­ni­yap­ku­pü­rün­de­ de­ gö­rül­dü­ðü­ ü­ze­re,­ Mec­Al­tý­ çi­zil­me­si­ ge­re­ken­ bir­ baþ­ka­ bil­gi ma­ya­ka­rar­ver­miþ­tir.

sa­vaþ­ma­sý­ný­tak­dir­e­der­di.­Sa­id­Nur­si’yi­gör­me­yi çok­is­ti­yor­du.­Üs­tad,­bir­mek­tu­bun­da,­o­nun­hak­kýn­da­þöy­le­di­yor­du:­ “Kâ­zým­Ka­ra­be­kir­i­le­es­ki­den­mü­na­se­be­tim­var­dý.­A­ca­ba­o­mü­na­se­be­tin se­be­bi­o­lan­mer­dâ­ne­mes­le­ði­ni­mu­ha­fa­za­e­di­yor mu?­E­ðer­es­ki­si­gi­bi­i­se­ve­Nur­la­ra­za­ra­rý­yok­sa­ve Nu­ra­fa­i­de­le­ri­muh­te­mel­i­se­ve­dost­i­se,­be­nim se­lâ­mý­mý­o­na­teb­lið­e­de­bi­lir­si­niz.”4­ Be­di­üz­za­man,­Ýs­lâm­a­ley­hin­de­ki­ça­lýþ­ma­la­rýn, psi­ko-sos­yal,­ya­ni­fýt­rat­ka­nun­la­rý­na­da­uy­ma­dý­ðý­ný ve­ba­þa­rý­sýz­ka­lý­na­ca­ðý­ný,­müt­hiþ­sos­yo­lo­jik­ön­gö­rü­süy­le­teþ­his­etmiþ­ve­her­ke­si­u­ya­rmýþtý.5 Ne­ya­zýk­ki,­â­lim­ler­bi­le­o­na­de­ðil,­baþ­ka­la­rý­na­ku­lak­ver­di.­Ma­kam,­mev­ki,­ma­aþ­sev­da­sý­na­düþ­tü­ler. Dipnotlar: 1- Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, s. 181. 2- Hristiyanlýða ve Yahûdiliðe Ýrtica, Sebilürreþad, sayý: 88, Ekim 1950, s. 194-196. 3- Ahmet Kabaklý, Temellerin Duruþmasý, Ýst, 1993, s. 55-56. 4- Emirdað Lâhikasý, c. 1, s. 176. 5- Bediüzzaman Said Nursî, Mesnevi-i Nuriye, Hubâb (10 Maddelik Beyannâme’den), s. 86

Haritayý bir araya getirmek

AY IÞIÐI HÜSEYÝN EREN huseyineren@yeniasya.com.tr

a­ba­nýn­ e­lin­de­ ku­man­da,­ ka­nal­ ka­nal ge­zi­yor,­ prog­ram­ prog­ram­ do­la­þý­yor­du.­ Ger­çek­te­ o­ mu­ ku­man­da­yý­ i­da­re e­di­yor,­ yok­sa­ ku­man­da­ i­le­ o­ mu­ u­zak­tan­ i­da­re­e­di­li­yor­bel­li­de­ðil­di.­Bel­li­o­lan­sa­yan­da du­ran­ço­cu­ðun­il­gi­is­te­di­ði­i­di.­Ý­ki­de­bir,­bir þey­ler­ söy­lü­yor,­ dik­kat­ çe­ke­cek­ dav­ra­nýþ­lar­da­ bu­lu­nu­yor­du.­ Ço­cu­ðu­ bir­ þe­kil­de­ sa­vuþ­tu­ru­yor­du­ba­ba. Ço­c u­ð un­ mýz­m ýz­l ýk­l a­r ý­ de­v am­ e­d in­c e TV’den­ba­þý­ný­kal­dý­rýp­bir­ça­re­bul­du;­dün­ya ha­ri­ta­sý­ný­yýr­týp­ço­cu­ðun­ö­nü­ne­koy­du;­bun­la­rý­bir­leþ­tir. Oh,­ar­týk­TV’si­ne­dö­ne­bi­lir,­is­te­di­ði­prog­ra­mý­ra­hat­ça­sey­re­de­bi­lir­di.­Çok­za­man­geç­me­di­ ki­ ço­cu­ðun­ yi­ne­ se­si­ du­yul­du;­ yap­tým ba­ba.­Na­sýl­o­lur­da­bu­ka­dar­ký­sa­sü­re­de­yýr­týl­mýþ­ dün­ya­ ha­ri­ta­sý­ný­ bir­ a­ra­ya­ ge­ti­rir,­ bir ne­vî­ yap­bo­zu­ ta­mam­la­ya­bi­lir­di.­ Þaþ­tý,­ þaþ­kýn­lýk­la­sor­du,­na­sýl­yap­týn­oð­lum?­ Çok­ko­lay­dý;­ha­ri­ta­nýn­ar­ka­sýn­da­a­dam­res­mi var­dý,­a­da­mý­bir­a­ra­ya­ge­ti­rin­ce­dün­ya­da­bir­a­ra­ya­gel­miþ­ol­du.­Dün­ya­ka­dar­mâ­nâ­a­da­mýn ba­þý­na­yý­kýl­dý,­TV’yi­ka­pa­týp­dü­þün­ce­ye­dal­dý. Bir­a­dam­bir­dün­ya­ya,­bir­â­le­me­be­del;­in­san dü­zel­me­dik­çe­dün­ya­da­dü­zel­me­ye­cek.­Par­ça­lan­mýþ,­bö­lün­müþ,­da­ðýl­mýþ­dün­ya­yý­bir­a­ra­ya ge­ti­re­cek,­ço­cuk­ma­su­mi­ye­tin­de­ki­in­san­dýr.­Ýn­sa­ný­ön­ce­le­me­yen,­ak­lý­kal­bi­do­yur­ma­yan,­duy­gu­la­rý­tat­min­et­me­yen,­zih­ni­zen­gin­leþ­tir­me­yen­iþ­ler,­dün­ya­do­lu­su­o­yun­cak­tan­i­ba­ret­tir.­ Bir­ço­cuk­ki­ma­sum;­lü­zum­suz,­a­fa­kî,­ma­la­ya­ni­ bin­ dün­ya­ya­ ve­ dün­ya­ya­ a­it­ me­se­le­ler­den­üs­tün­dür.­Ý­çin­de­â­lem­ler­dü­rü­lü­ma­su­mu­il­gi­siz­li­ðe­terk­et­mek;­dün­ya­nýn­da­ðýl­dý­ðý,­ zih­nin­ kar­ma­þýk­laþ­tý­ðý,­ fi­kir­le­rin­ fe­ra­set­ten­u­zak­laþ­tý­ðý­na­i­þa­ret. Ço­cuk­ter­bi­ye­si,­ki­þi­nin­ken­di­ni­e­le­ve­ren bir­tur­nu­sol.­A­ðaç­ne­i­se,­mey­ve­de­o­dur.­ Dün­ya­ya­ ni­zâ­mât­ ver­mek­ is­te­yen­ler,­ bir ço­cu­ðun­ na­zý­ný­ çe­ke­mi­yor­lar­sa­ da­ha­ ilk­ a­dým­da­ tö­kez­le­miþ­ler­dir.­ Sah­te­ sû­ret­ler,­ si­lik söz­ler,­ ci­lâ­lý­ cüm­le­ler­ bir­ i­þe­ ya­ra­maz;­ bir ku­lak­tan­gi­rer­di­ðe­rin­den­çý­kar.­ Can­ ya­nýn­da­ du­rur­ken,­ su­ret­ler­den­ bil­gi di­len­mek­ne­can­sý­ký­cý­bir­hâl.­ Ger­çek­te­ han­gi­si­ yap­bo­zu­ top­la­mak­ta­dýr; ka­nal­la­ra­ bö­lün­müþ,­ prog­ram­la­ra­ di­lin­miþ, zih­ni­kar­ma­þýk­lý­ða­düþ­müþ,­duy­gu­da­ðý­lý­mý­na­dû­çâr­ol­muþ,­kal­ben­ka­rý­þýk,­ak­len­ko­puk ba­ba­ mý;­ zin­de­ bir­ zih­ne­ sa­hip,­ ma­su­mi­ye­tiy­le­kal­bi­ay­dýn­lý­ðý­yi­tir­me­miþ,­a­kýl­kalp­ay­rý­lý­ðý­na­ düþ­me­miþ,­ fik­ri­ fe­ra­se­ti­ kay­bet­me­miþ­ço­cuk­mu?­Bu­za­vi­ye­den­ba­kýn­ca­han­gi­si­bü­yük,­han­gi­si­kü­çük?­­ Dün­ya­yý­ de­ðiþ­tir­mek­ gi­bi­ bir­ so­rum­lu­lu­ðu­muz­ yok­ fa­kat­ ön­ce­ ken­di­mi­zi,­ son­ra­ en ya­kýn­can­la­rý­de­ðiþ­tir­mek,­ol­gun­laþ­týr­mak­gi­bi­ so­rum­lu­lu­ðu­muz­ var;­ var­ o­lan­ me­su­li­yet var­ken­ son­ra­ki­ iþ­ler­de­ kay­bol­mak­ ken­di­ni de,­ dün­ya­yý­ da­ dü­zel­te­me­mek.­ Ý­yi­ bir­ in­san, ah­sen­bir­tak­vim,­gü­zel­bir­ör­nek,­doð­ru­bir reh­ber­ o­lu­nur­sa;­ ye­tiþ­ti­ri­len­ ço­cuk­lar,­ ye­tiþ­ti­ri­len­in­san­lar­bir­gün­dün­ya­yý­da­fet­he­der. Ka­nal­lar­ ka­pan­mýþ­ fa­kat­ a­da­mýn­ dü­þün­ce ka­nal­la­rý­ a­çýl­mýþ­tý;­ yap­ma­dýk­la­rý­ný­ göz­den ge­çi­rip­yap­ma­sý­ge­re­ken­le­rin­prog­ra­mý­ný­ya­pý­yor­du­ iç­ dün­ya­sýn­da.­ Ýç­ ha­ri­ta­yý­ bir­ a­ra­ya ge­tir­me­den,­bü­tün­ve­kâ­mil­in­san­ol­ma­dan; ne­ço­cuk­ye­ti­þir­di,­ne­de­dün­ya­dü­ze­lir­di.­ Kalk­tý­ ve­ ço­cu­ðu­ ku­cak­la­dý,­ dün­ya­lar­ o­nun­ol­muþ­tu.

B


10

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

KÜLTÜR-SANAT

Hergüne yeniden bakmak

HUZUREVÝ MUZAFFER KARAHÝSAR erol530@hotmail.com

er yeni gün insanlar için yeni bir sayfa, taze bir baþlangýçtýr. “Hem bil ki, her yeni gün, sana, hem herkese bir yeni âlemin kapýsýdýr.”1 Dünkü gün geçmiþ zaman dilimi içersinde ahirete doðru süratle gidiyor. Ýyilikler ve kötülükler kendi mecrasý içersinde akýyor. “Oluklar çift akar; birinden nur, birinden kir” sözü bu hakikate iþaret ediyor. Her yeni günü, güzel, faydalý iþler, hizmetler, ibadetler yapmak için Allah’ýn bizlere bahþetmiþ olduðunu düþünerek o þuur ve bilinçle hareket etmemiz gerekiyor. Bu durum içinde bulunduðumuz binlerce nimetlerin varlýðýný idrak etmemiz anlamý taþýyor. Bunlardan gafletle, ünsiyetle, dünyevî meþgalelerle, hýrslarla, tamahlarla asýl gayeden uzaklaþmalar da olabiliyor. Nefsin hoþuna giden, aldatýcý olan zehirli bal hükmündeki zevkler, lezzetler, yalancý ve riya dolu tebessümlere kapýlarak geleceðimizi karartmamak için dersler, ibret alabileceðimiz yerleri bazen görmemiz gerekir. Biraz düþünceli olarak merdivenlerden yavaþça üst kata çýkýyorum. Merdivenin penceresinden bahçeye iliþiyor gözlerim. Soðuk bir kýþ gününde karþýmdaki yaþlý çýnarlarýn yapraklarý yere dökülmüþ, belli ki hazan mevsimini yaþamýþlar. Karþý yamaçta, aðaçlarýn arasýnda bulunan bahçedeki metruk evin yarýsý çökmüþ, harabeye dönmüþ. Öylesine bakarak gözüme iliþen manzaralarý seyrederek Huzurevi’nin en üst katta bulunan, yataða baðýmlý, özel bakým gören bayan yaþlýlarýn bulunduðu bölüme geçtim. Orasý hayatýn nabzýnýn yavaþ attýðý, melekelerin, varlýðýn ve yaþamanýn düþük seyir ettiði bir mekân. Gençlik, güzellik, canlýlýk, neþe ve dünyaya ait ne kadar cazip varlýklar, gösteriþli süsler ve alýmlý ziynetler varsa; orada onlardan eser yok. Kaldýklarý mekân temiz ve düzenli olsa da; daðýnýk beyaz saçlar, solgun yanaklarda, yüzlerde ve alýnlardaki kýrýþýklýklar, durgun, perdeli ve donuk gözlerle yataðýn içinden sadece bakmaya mecali kalmýþ masum insanlar görülüyor. Böyle topluca bir arada bulunan insanlarýn her birisinin bir sýkýntýsý, hastalýðý, sakatlýðý, mahrumiyeti ve envai çeþit derdi var. Zahiren bakýnca, ahlarý, iniltileri, hastalýklarý ile sanki oradakilere mahsus musibet gelmiþ gibi bir gariplik, kimsesizlik, yalnýzlýk ve kasvet var. Gördüðüm manzara þefkat ve acýma hissimi tahrik etti. Derin duygu yoðunluðuna kapýlýp hüzünlendim, gözlerim yaþardý. Yataðýnda hiçbir hayat emaresi bulunmayan vücudunun yorgan altýndaki sessizliði ve hareketsizliði sebebiyle bakýcýsý tarafýndan yemek yedirilen Münire Teyze, aciz ve mecalsiz kuþ yavrusu gibi sadece aðzýný kýpýrdatarak verilen lokmayý çiðneyip yutabiliyordu. Bir süre öylece durdum. Ayný vaziyette ben olabilirdim, diye iç dün yamda fýrtýnalar yaþadým, hayalen hissettim. Her þey bir anda durmuþtu sanki. Dünyanýn bütün yükü üstüme çökmüþ gibi oldu. Beden, para, zaman, mekân, makam… Hayata dair ne varsa geride kalmýþ, balon gibi bir nefeste soluvermiþti. Zaman çarkýný geri çevirip bir çýrpýda kaybolanlarý geri getirme ihtimalinin mümkün olmadýðýný bir süre düþündüm. Ruhen bu atmosferden kurtulmak için ümitler, çareler, ihtimaller aradým. “Ey Nefsim! Bil ki, dünkü gün senin elinden çýktý; yarýn ise, senin elinde senet yok ki ona maliksin.”2 Sonra her selâm verdiðim ve halini hatýrýný sorduðum hastalar tebessümle teþekkür ediyor, “Allah razý osun” diye cevap veriyorlardý. Hastalýðýndan þikâyet eden, feveran eden, isyan eden olmadýðý gibi; haline sabýrla þükür ediyorlardý. Bu gördüðüm tevekkül, rýza, teslimiyet ve dualar, nazarýmý onlarýn yapa bildikleri kadarýyla ibadetlerine, dudaklarýný kýpýrdatarak çektikleri tesbihlere çevirdi. Yaþlý, hasta ve yataða baðýmlý insanlarýn Allah’a yönelmeleri, yalvarmalarý, medet istemeleri, duâ etmeleriyle adeta orasý bir zikir meclisi gibi gözümde farklý bir þekilde canlandý. Üstadýn: “Onu tanýyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardýr…” sözündeki hakikati idrak ederek ferahladým. “Bana dua edenin duasýna icabet ederim.”3 ayetindeki müjdeyi düþündüm. Risâle-i Nur’dan Onuncu Söz’deki ahiret hakikatlerini, Yirmi Beþinci Lem’a’daki hastalar sunulan devâlarý, Yirmi Altýncý Lem’adaki yaþlýlara teselli veren ricalarý hatýrladým. Allah’ýn büyüklüðü þefkat ve merhameti en kýymetli teselli ve müjde olarak ruhumu rahatlatýp nefes almama vesile oldu. O’nun vaad edip bahþettiði ahiret âlemi bütün sýkýntýlara, acýlara, dertlere ve hastalýklara çare olarak yaratýlmýþ ve haber verilmiþ. Burada çekilenlerin geçici olduðu ve her sýkýntýnýn sabreden insanlara sevaplar kazandýrdýðý bizlere bildirilmiþ. Hastalarý ziyaret edip sabýr dilemek ve moral vermek için yaptýðým ziyaretten kendim büyük moralle, þevk, heyecan ve mânevî kazançla geri döndüm. Her yaþlýnýn ve hastanýn ahiret yolculuðu için sabýrla, tahammülle, ibadet, dua ve zikirlerle mânevî hazýrlýklar içinde olduklarýný anladým. Merdivenlerden inerken yaþlý çýnarlara tekrar baktým. Kuru gibi görünen hallerinin son olmadýðý, altýna dökülmüþ, kuru yapraklara bedel; gelecek baharda yeniden filizlenip canlanacaðýný hatýrladým. Her gün yeni pencereler, sahneler, manzaralar, sanatlar ve güzellikler gözümüzün önünde sergileniyor. Bizlerin tefekkür ederek seyretmemiz ve içindeki derin manalarý anlamamýz için!

H

Dipnot: 1. Sözler, 21. söz, 5. ikaz 2. A.g.e. 3.Bakara suresi, 186

Katýlýmcýlarýn konferansý ilgi ve beðeniyle dinlediði, salondan hoþnut bir þekilde ayrýldýklarý gözlemlendi.

Programdan sonra açýlan kitap sergisine ilgi büyük oldu. FOTOÐRAFLAR: FATÝH YARGI

Melbourne ve Sidney’de “iman” konferanslarý YENÝ ASYA GAZETESÝ YÖNETÝM KURULU ÜYESÝ SAMÝ CEBECÝ MELBOURNE VE SÝDNEY ÞEHÝRLERÝNDE “ÝMAN, ÝNSAN VE KÂÝNAT” KONULU KONFERANSLAR VERDÝ salonda icra edildi. Sami Cebeci, Sadýk Karadað’ýn Kur’ân tilavetinin ardýndan Mustafa Gök‘ün takdimiyle AVUSTRALYA kürsüye geldi. Sidney’deki konferans ise Türk Dayanýþma Derneði’nin salonunda yapýldý. Nagehan Akyýl’ýn AVUSTRALYA Nur Vakfý’nýn davetlisi Kur’ân tilavetinden sonra Halil Bozkaya’nýn takdimiyle olarak Avustralya’ya gelen Yeni Asya Ga- konferansa geçildi. Takdim konuþmasýnda dinleyicilezetesi Yönetim Kurulu üyesi ve yazarlarýn- re, konferansý düzenleyen Avustralya Nur Vakfý-Sidney dan Sami Cebeci Melbourne ve Sidney þe- Þubesi tanýtýlarak faaliyetleri hakkýnda kýsaca bilgi vehirlerinde “Ýman, Ýnsan ve Kâinat“ konulu rildi. Sami Cebeci; konferanslarýnýn baþýnda Avuskonferanslar verdi. Sami Cebeci Avustralya tralya’ya ilk defa 1998’de geldiðini, 12 yýl sonra tekrar Nur Vakfý çatýsý altýnda okuyucularýyla buluþtu, dostlarýný ve okuyucularýný görmekten çok memnuçeþitli programlara katýldý. Bu programlar çerçe - niyet duyduðunu ve geçen 12 yýllýk sürede alýnan mevesinde Avustralya’nýn Melbourne ve Sidney þehir- safenin her türlü takdir ve tebrike þayan olduðunu lerinde konferans verdi. belirtti. Cebeci, sistemli ve organizeli bir þekilde samiMelbourne’daki konferans Avustralya Nur Vakfý’nýn miyetle çalýþýldýðý takdirde çok güzel hizmetlerin ortaya 20 bin m2’lik hizmet kompleksinde yer alan çok amaçlý çýkacaðýný sözlerine ekledi.

RUHAN ASYA / HALÝL BOZKAYA

Sami Cebeci

Konuþmasýnda insan ve kâinat iliþkisinden bahseden Cebeci, insanýn bu dünyaya bir vazifeli olarak gönderildiðini söyledi. Sami Cebeci, insanýn Allah’a iman ile bu kâinatýn sultaný olabileceðini dile getirdi. Kâinatta var olan her þeyin bir icad edeni olduðunu, hiçbir þeyin sahipsiz ve baþýboþ olmadýðýný söyleyen Cebeci, insanýn da Cenâb-ý Hakk’ýn en mükemmel sanat eseri olduðunu sözlerine ekledi. Sami Cebeci kâinatýn, insana Rabbini tarif eden büyük bir kitap olduðunu söyledi. Ýnsanýn Allah’ýn isimlerine bir odak noktasý olduðunu söyleyen Cebeci, ”Ýnsan, bir ayna gibidir. Allah’ýn isimlerini gösterir“ dedi. Konferanslar yoðun ilgi gördü. Katýlýmcýlarýn ilgi ve beðeniyle dinlediði, salondan çok hoþnut bir þekilde ayrýldýklarý dikkat çekti. Sami Cebeci programdan sonra kitaplarýný imzaladý ve okuyucularýyla sohbet etti.

Bekir Sýtký Erdoðan’a muhteþem gece GELENEÐÝ yaþatan þair olarak tanýnan, þiire baðlýlýðý, sadakati ve titizliði ile temayüz eden, dillerden düþmeyen þiirlerin sanatkârý Bekir Sýtký Erdoðan için düzenlenen saygý gecesi muhteþem oldu. Beyoðlu’nda Tarýk Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde ESKADER ve Kültür A.Þ. iþbirliðiyle gerçekleþtirilen tarihî bir gece yaþandý. Kâh meþhur bestelerin güfteleri, kâh hayata dair bildiðimiz en dostane dizeleriyle Bekir Sýtký Erdoðan’ýn gönüllerdeki yeri, kendisine ve sevenlerine düzenlenen bu saygý gecesi ile bir kez daha hatýrlatýlmýþ oldu. Þairin dizelerini, kendi de dahil programa katýlanlarýn tamamý okudu, beraberinde eþlik eden konuklarla birlikte. En bildiklerimiz bir kaç tekrarla okunurken eþlik edenlerin sayýsý da yükseliyordu. Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Kültür A.Þ. Genel Müdürü Nevzat Bayhan, Anadolu’nun bereketli topraðýnýn kokusunu günümüze taþýyan þair ve anýt insan olarak nitelendirdiði Bekir Sýtký Erdoðan için; “Bir ayaðýmýz kadimde, bir ayaðýmýz gelecekte yaþamalýyýz. Bekir Sýtký Erdoðan bunu bize en iyi yansýtan anýt insanlardan biridir. O anýt insanlar ki, yanlarýndan geçeriz, gölgeleniriz, birileri onlara zarar verir farketmeyiz. Ama yine de bize küsmezler” dedi. Ardýndan konuþan üstâd Yavuz Bülent Ba kiler, Bekir Sýtký Erdoðan ile Ankara Hukuk Fakültesi’ndeyken tanýþtýðýný ve daha o zamanlar müstesna özelliklere sahip olduðunu gördüðünü, en önemlisinin mütevazi duruþu olduðunu

SOLDAN SAÐA—1. Hür Adam filminin canlandýrdýðý karakter. - Yumurta beyazýndan yapýlan yemek. 2. Çok uçta, ke narda veya kýyýda köþede olan. - Ýçine domates, biber, soðan, kokulu otlar, süt veya yoðurt katýlan, bulgur, mayalanmýþ ve kurutularak ufalanmýþ hamur vb.nden yapýlan çorba malzemesi. 3. Ünlü Os manlý tarihçisi. - Hz. Süleyman'ýn ünlü veziri. 4. Korku, acý, acýma bildirir ünlem. - Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluþan madde. - Bediüzzaman Said Nursî’nin Ýstanbul'da görüþtü ðü patrik……………GORAS. 5. Bazý yörelerimizde ayakkabý yerine kullanmýlan kelime. - Yaðlý duman kiri. - Düþüncesizce her iþe atýlan, cüretkâr. 6. Ýþtah açýcý i lâç. - Ýstanbul Sanayi Odasý'nn kýsasý. 7. Ev, arsa, bahçe vb. taþýnamayan mal ve mülklerin ortak adý, taþýnmazlar. 8. Üzerinde taþýyan, yanýnda bulunduran. - Akýl. 9. Yozgat'ýn bir ilçesi. - Üzüntü, kaygý, tasa. 10. Bir serenin yatay durumdan düþey duruma getirilmesi. - Kâinatý sanatla yaran Cenâb-ý Hakk.

Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Kültür A.Þ. Genel Müdürü Nevzat Bayhan, Bekir Sýtký Erdoðan'ý, Anadolu’nun bereketli topraðýnýn kokusunu günümüze taþýyan bir þair ve anýt insan olarak tarif etti.

çiçek ve plaket vermesinin ardýndan hatýrâ fo belirtti. Sinevizyon gösterimi ile Rüzgâr Saatleri toðraflarý çekildi. Solist Mehmet Akça’nýn sesinden Bekir Sýtký adlý þiirin Kürdî bestesi, Recep Selimoðlu yoruEr doðan þiirlerinden bestelenmiþ þarký ve ilâhimu ile konuklara dinletildi. ler den oluþan bir konserle program son buldu. Oturum baþkanlýðýný ESKADER Baþkaný Bü yük bir coþku içinde geçen programýn ardýnMehmet Nuri Yardým’ýn üstlendiði panele ise Ahmet Özdemir, Melda Özata, Halil Gökkaya dan bütün katýlýmcýlar, Bekir Sýtký Erdoðan’ýn ekonuþmacý olarak yer aldý. Kültür A.Þ. Genel serlerinden ve fotoðraflarýndan meydana gelen Müdürü Nevzat Bayhan, Bekir Sýtký Erdoðan’a sergiyi gezdiler. Kültür Sanat Servisi

BULMACA 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Musa Eroðlu da “Hasankeyf yok olmasýn” dedi DOÐA Derneði’nin, Hasankeyf’in yok olmamasý için baþlattýðý uluslararasý imza kampanyasýna Türk halk müziðinin önemli ismi Musa Eroðlu’da katýldý. Kampanyaya daha önce Tarkan, Kibariye, Yýldýz Kenter, Þivan Perver, Sezen Aksu ve Erkan Oður gibi ünlü isimler de imzalarýyla destek vermiþti. Musa Eroðlu ile birlikte 85 bin kiþinin imzaladýðý dilekçede, Hasankeyf’in en az 10 bin yýllýk geçmiþi ve küresel ölçekte nesli tehlike altýndaki canlý türleri ile UNESCO’nun 10 dünya mirasý krite rinden 9’unu karþýlayan insanlýðýn sahip olduðu en eski kentlerden bi risi olduðuna dikkat çekiliyor. Hasankeyf’in de içinde bulunduðu Dicle Vadisi’nin UNESCO Dünya Miras Alaný olarak ilan edilmesini talep eden dilekçeyi imzalayan Musa Eroðlu, “Uygarlýk tarihi dibe vurmasýn, Hasankeyf yok olmasýn” diyerek Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin uygarlýk tarihi açýsýndan önemini vurguladý. Ýmza kampanyasýna katýlmak için: http://hasankeyf.dogadernegi.org/ adresindeki web sitesi ne girmek ve bilgileri doldurmak gerekiyor. Said Temur / Ýstanbul

Hazýrlayan: Erdal Odabaþ YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Kalbe gelen ilhamlar mânâsýný taþýyan üstadýn bir eseri. - Kaðný(erdalodabas@mynet.com)

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

nýn yan taraflarýna, yükün düþmemesi için konulan aðaçlar. 2. Saðduyuya, göreneðe, aykýrý, garip, tuhaf, yadýrganan. - Zencefilgillerden, sýcak iklimli yerlerde yetiþen ýtýrlý bir bitki, kakule. 3. Olaðandan daha hacimli, olaðaný aþan büyüklüðü olan. - Tütün kutusu. 4. Bir þasinin üzerine takýlmýþ, inip kalkan kasasý olan, kendinden hareketli, yükü boþaltan düzen. - Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn kýsasý. 5. Resmi haber ajansýmýz. - Kütük ve tomruklarý çekmek için uçlarýna çakýlan halkalý çivi. 6. Klasik Türk müziði araçlarýndan, iri karýnlý, kiriþli, mýzrapla çalýnan bir çalgý. - Ankara'da bir semt. 7. Tren, tramvay vb. taþýtlarda tekerleklerin üzerinde hareket ettiði demirden yol. - Genellikle iþlemelerde kullanýlan, gümüþ görünüþünde ve parlaklýðýnda olan iplik . - (Tersi) bir renk. 8. Stronsiyum elementinin simgesi. - Tam olarak belli olmayan. 9. Çevirme, sarma. Osmanlý Devleti'nde Yeniçeri Ocaðýnýn kaldýrýlmasýndan önceki güvenlik görevlisi. 10. Sirkeyle ilgili, sirkeyle ayný özellikleri taþýyan. BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI - Eskiden kullanýlan bir hacim ölçü1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 sü. 11. A......gillerden, sýcak ülkelerde yetiþen bir aðaç. Fizik, kimya, 1 D E K O R A T Ö R K B A matematik ve biyolojiye verilen or- 2 E C E N E B A N A M U R tak ad. 12. Karþý güreþçinin bir ko3 V E L Ý T A K A R Ý N E lunu koltuk altýnda sýkýþtýrdýktan 4 A L E K A F A Y Ý L A N sonra öteki kolu ensesi üzerinden aþýrýp, sýkýþtýrýlan kolun koltuk al- 5 S A P Ý R Ý N A M A K A týndan tutma ve vücudunu kalça 6 A M Ý L A B A K Ü S A R üzerine alarak ayaklarýný yerden 7 N Ý R A S E K O L Ý S Ý kestikten sonra diz çöküp sýrtýnýn 8 E S E K A R A L Ü F E R üstüne yere vurma. - Bilinmeyen 9 T A L Ý M Ý T M B A M A eski tarih. 10 Ý M N A

K A M E T A

Ü

A


11

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

EKONOMÝ HA­BER­LER

Çin'in dýþ ticareti geçen yýl 3 trilyon dolara yaklaþtý

SERBEST PÝYASA

ÇÝN'ÝN dýþ ticaret hacmi geçen yýl 2,97 trilyon dolarý buldu. Gümrükler Genel Ýdaresi tarafýndan açýklanan verilere göre, Çin’in dýþ ticareti 2010’da bir önceki yýla göre yüzde 34,7 geniþlerken, ticaret fazlasý yüzde 6,4 azaldý. Çin, 2010’da 183,1 milyar dolar ticaret fazlasý gerçekleþtirdi. Çin’in ihracatý geçen yýl bir önceki yýla göre yüzde 31,3 artarak 1,58 trilyon dolara, ithalatý da yüzde 38,7 artarak 1,39 trilyon dolara çýktý. Çin’in aralýk ayýndaki ihracatý ise bir önceki yýlýn ayný dönemine göre yüzde 17,9 artarken, ticaret fazlasý 13,1 milyar dolarý buldu. Bu dönemde ihracat yüzde 25,6 arttý, ancak bu oran kasým ayýndaki yüzde 37,7’lik artýþýn gerisinde kaldý. Pekin/aa

DOLAR

EURO

ALTIN

C. ALTINI

DÜN 1,5870 ÖNCEKÝ GÜN 1,5670

DÜN 2,0490 ÖNCEKÝ GÜN 2,0360

DÜN 70,20 ÖNCEKÝ GÜN 69,50

DÜN 474,02 ÖNCEKÝ GÜN 469,54

p

p

p

p

Yeni pazarlar ihracatý arttýracak

Kýþ sebze ve meyveleri, açlýk sýnýrýný düþürdü MEMUR Sendikalarý Konfederasyonu’ndan (Memur-Sen) yapýlan açýklamada, kýþ sebze ve meyvelerinin, açlýk ve yoksulluk sýnýrýný düþürdüðü belirtildi. Konfederasyondan yapýlan yazýlý açýklamada, kasým ayýnda 951 lira 68 kuruþ olan açlýk sýnýrýnýn aralýk ayýnda 944 lira 49 kuruþa, yoksulluk sýnýrýnýn ise 2 bin 462 lira 83 kuruþtan 2 bin 461 lira 61 kuruþa gerilediði kaydedildi. Aralýk ayýnda lahana, nar, armut, kýrmýzý lahana fiyatlarýnýn arttýðýna; ýspanak, marul, karnabahar ve domates fiyatlarýnýn düþtüðüne yer verilen açýklamada, geçen ay içinde ulaþým, giyim ve ýsýnma giderlerinin arttýðý ifade edildi. Açýklamada, aralýk ayýnda kasým ayýna göre gýda maddesi fiyatlarýnda ortalama yüzde 1.47’lik düþüþ olduðu belirtilen açýklamada, beyaz lahana fiyatýnýn yüzde 8.57, nar fiyatýnýn yüzde 12.53, armut fiyatýnýn yüzde 7.82, kýrmýzý lahana fiyatýnýn yüzde 7.51, sakatat fiyatýnýn yüzde 5.59 ve mýsýrözü yaðý fiyatýnýn yüzde 4.83 oranýnda yükseliþ gösterdiði kaydedildi. Yazýlý açýklamada, aralýk ayýnda ýspanak fiyatýnýn yüzde 25.51, marul fiyatýnýn yüzde 25.46, karnabahar fiyatýnýn yüzde 24.15 ve domates fiyatýnýn ise yüzde 24.10 oranýnda düþtüðüne iþaret edildi. Açýklamada, giyim fiyatlarýnýn kasým ayýna göre ortalama yüzde 0.64’lük azalýþ gösterdiði, ancak pamuklu kumaþ, çocuk çorabý, çocuk ve erkek iç çamaþýrý fiyatlarýnýn yükseldiðine dikkat çekildi. Aralýk ayýnda ýsýnma maliyetinin bir önceki aya göre yüzde 1.96 oranýnda, saðlýk ürünlerinin yüzde 0.13 oranýnda ulaþým fiyatlarýnýn da ortalama yüzde 0.95 oranýnda arttýðýna yer verilen açýklamada, en göze çarpan deðiþimin yüzde 8.84 artýþla LPG, yüzde 4.36 artýþla mazot ve yüzde 3.66 artýþla benzin fiyatlarýnda gerçekleþtiði kaydedildi. Ankara/aa

11 ayda 727 bin ton kýrmýzý et üretildi KURBAN bayramýnýn yaþandýðý 2010 yýlý Kasým ayýnda 161 bin 655 ton, 2010 yýlýnýn 11 ayýnda ise 726 bin 871 ton kýrmýzý et üretildi. Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK), 2010 yýlýnýn Ocak-Kasým dönemi kýrmýzý et üretim istatistiklerini açýkladý. TÜÝK verilerine göre, kurban bayramýnýn gerçekleþtiði 2010 yýlýnýn Kasým ayýnda 161 bin 655 ton, Ocak-Kasým döneminde ise 726 bin 871 ton kýrmýzý et üretildi. Kasým ayý kýrmýzý et üretimi bir önceki aya göre yüzde 174,7 artýþ gösterdi. Söz konusu ayda kýrmýzý et üretim miktarý hayvan türleri açýsýndan incelendiðinde, 116 bin 54 ton sýðýr, 41 ton manda, 37 bin 679 ton koyun ve 7 bin 881 ton keçi etinden oluþtu. 2010 yýlý Kasým ayý kýrmýzý et üretim miktarý, hayvan türleri açýsýndan bir önceki aya göre deðiþim oranlarýna göre incelendiðinde, sýðýr etinin yüzde 134,6, koyun etinin de yüzde 345,3 oranýnda arttýðý görüldü. TÜÝK tarafýndan yayýmlanan kýrmýzý et üretim istatistiklerinin 2010 yýlýna kadar, mezbahalarda kayýt altýna alýnan büyükbaþ-küçükbaþ hayvan kesimleri ile derisi Türk Hava Kurumuna ulaþan kurban derilerinden elde edilen verilere dayandýðý belirtildi. Mevcut kapsamý artýrmak ve karþýlaþtýrýlabilir istatistikleri daha kýsa periyotlarla üretmek amacýyla, 2010 yýlý Ocak ayýndan itibaren hayvansal ürünleri girdi olarak kul lanan sanayinin NACE Rev.2’ye göre 10.11 ve 15.11 baþlýðý altýnda faaliyet gösteren iþletmelerden veri derleme çalýþmalarý baþlatýldýðý, bu çalýþmalardan elde edilen sonuçlarýn aylýk kýrmýzý et üretimi adý altýnda her ay kamuoyuna duyurulacaðý bildirildi. Ankara/aa

GEÇMÝÞ OLSUN Yeni Asya gazetesi Kocaeli Temsilcisi;

CEVDET ÖZDEMÝR

'in

baþarýlý bir ameliyat geçirdiðini öðrendik. Geçmiþ olsun der, Cenâb-ý Hak'tan acil þifalar dileriz.

Ýzmit - Baþiskele - Derince Körfez Yeni Asya okuyucularý

DENÝB YÖNETÝM KURULU BAÞKANI KOCASERT, ‘’GELÝÞMEKTE OLAN IRAK, SURÝYE VE RUSYA PAZARLARI, ÝHRACATTAKÝ BAÞARIMIZI TETÝKLÝYOR. ORTADOÐU, YAKINDOÐU VE AFRÝKA KITASI ÝLE ÝLÝÞKÝLERÝMÝZÝ ARTTIRACAÐIZ’’ DEDÝ. DENÝZLÝ Ýhracatçýlar Birliði (DENÝB) Yönetim Kurulu Baþkaný Süleyman Kocasert, ihracattaki yeni rekorun yakýn pazarlarla kýrýlacaðýný belirterek ‘’Geliþmekte olan Irak, Suriye ve Rusya pazarlarý, ihracattaki baþarýmýzý tetikliyor’’ dedi. Kocasert, yaptýðý açýklamada, Denizli ihracatçýlarýnýn, özellikle moda tasarým aðýrlýklý kaliteli ürünlerle yeni pazarlara yöneldiðini, Finlandiya, Estonya, Kanada, Güney Amerika gibi birçok pazarda Türkiye’yi baþarýlý bir þekilde temsil ettiklerini söyledi. Almanya ekonomisinin toparlanmasýnýn

ihracatýn artmasýnda büyük rol oynadýðýný ifade eden Kocasert, ‘’Geliþmekte olan pazarlar Irak, Suriye, Rusya da ihracattaki baþarýmýzý tetikliyor. Denizli 1,7-1,8 milyar dolarlardan 2,1 milyar dolarlarýn üzerine çýkmayý baþardý. Türkiye ihracatý yüzde 11-12’lerde artarken Denizli ihracatý yüzde 23’lük bir artýþ gösterdi. Türkiye ortalamasýnýn nerede ise iki katý ama bu bizi herhangi bir rehavete sokmayacak. 2011 yýlýnda hedeflerimizi revize ettik, tekrar gözden geçirdik’’ dedi. 2012, 2013 yýl larýnýn ihracat planlarýný

þimdiden ortaya çýkardýklarýný dile getiren Kocasert, ‘’2011 yýlý içerisinde Türkiye ihracatýndan yüzde 2 pay alabilmenin mücadelesini vereceðiz. 2011 yýlýnda ihracat hedefimiz 2,5 milyar dolarý aþmak. Bunun için de hiç katýlmadýðýmýz fuarlara katýlmaya baþlayaca ðýz. Ýnnovasyona çok önem vereceðiz, Ar-Ge departmanlarýnýn geliþmesini destekleyeceðiz. Ortadoðu, Yakýndoðu ve Afrika kýtasý ile iliþkilerimizi artýracaðýz’’ diye konuþtu. Denizli Tekstil ve Dýþ Ticaret AÞ Yönetim Kurulu Baþkaný, DENÝB Yönetim Ku-

Sanayi üretimi Kasým ayýnda yüzde 9,1 arttý SANAYÝ ÜRETÝMÝ KASIM AYINDA YÜZDE 9,1 ARTARKEN ÜRETÝMDE ÝSE BÝR ÖNCEKÝ AYA GÖRE YÜZDE 9,7 AZALIÞ KAYDEDÝLDÝ. TÜRKÝYE’DE, sanayi üretimi kasým ayýnda, geçen yýlýn ayný ayýna göre yüzde 9,1 arttý, bir önceki aya göre ise yüzde 9,7 oranýnda azaldý. Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) 2010 yýlý Kasým ayý sanayi üretim endeksi sonuçlarýný açýkladý. 2010 Kasým ayýnda geçen yýlýn ayný ayýna göre, sanayinin alt sektörlerinden madencilik ve taþocakçýlýðý sek töründe yüzde 8,2, imalat sanayinde yüzde 9,7 ve elektrik, gaz, buhar, iklimlendirme üretimi ve daðýtýmý sektörün de de yüzde 4,7 artýþ kaydedildi. Takvim etkisinden arýndýrýlmýþ endeks, 2010 yýlý Kasým ayýnda bir önceki yýlýn ayný ayýna göre yüzde 8,4 arttý, mevsim ve takvim etkilerinden arýndýrýlmýþ sanayi üretim endeksi ise bir önceki aya göre yüzde 1,3 azaldý. Ana Sanayi Gruplarý Sý nýflamasýna göre, kasýmda geçen yýlýn ayný ayýna göre en yüksek artýþ, yüzde 20,6 ile sermaye malý imalatýnda kaydedilirken, bunu yüzde 13,9 ile ara malý imalatý, yüzde 12,8 ile dayanýklý tüketim malý imalatý, yüz de 6,2 ile de enerji izledi. Söz konusu dönemde dayanýksýz tüketim malý imalatýnda yüzde 0,9 gerileme meydana geldi. Alt sektörler itibariyle de en yüksek üretim artýþý yüzde 31,0 ile aðaç, aðaç ürünleri ve mantar ürünleri imalatýnda kaydedildi. Bu sektörü yüzde 30,2 ile baþka yerde sýnýflandýrýlmamýþ makine ve ekipman imalatý, yüzde 26,7 ile motorlu kara taþýtý, treyler

Türkiye'nin sanayi üretimi geçen yýlýn Kasým ayýna göre yüzde 9,1 oranýnda artýþ gösterdi.

ve yarý treyler imalatý takip etti. Elektrikli teçhizat imalatýnda yüzde 25, diðer imalat larda yüzde 24,8, kok kömürü ve rafine edilmiþ petrol ürünleri imalatýnda yüzde 20,7, içeceklerin imalatýnda yüzde 18,8, ana metal sanayiinde yüzde 17,5, bilgisayarlarýn, elektronik ve optik ürünlerin imala-

týnda yüzde 15,4, kauçuk ve plastik ürünle rin imalatýnda yüzde 14,7 oranýnda artýþ kaydedildi. Bu dönemde tütün ürünleri imalatýnda yüzde 16,4, giyim eþyalarýnýn imalatýnda yüzde 6,2, mobilya imalatýnda yüzde 2,8, gýda ürünlerinin imalatýnda yüzde 1,4’lük gerileme görüldü. Ankara/aa

Avrupa, borç krizinin yayýlmasýndan korkuyor ALMANYA, Fransa ve Avro Bölgesi’ndeki diðer ülkelerin, Avro Bölgesi’ndeki borç krizinin yayýlmasýný önlemek amacýyla Portekiz’e AB ve Uluslararasý Para Fonundan (IMF) mali yardým istemesi yönündeki baskýyý artýrdýðý bildirildi. Avro Bölgesi’nden üst düzey bir yetkili, Portekiz’in piyasalardan borçlanma maliyetlerinin çok yüksek olmasý halinde yardým isteme olasýlýðý üzerinde bazý ön görüþmelerin geçen yýl temmuz ayýndan bu yana sürdüðünü söyledi. Konuyla ilgili resmi görüþmelerin henüz baþlamadýðý, ancak Avro Bölgesi ekonomi ve maliye bakanlarýný biraraya getiren Eurogroup’da baskýnýn arttýðý belirtildi. ‘’Fransa ve Almanya, Eurogroup baðlamýnda Portekiz’in geç kalmadan hemen yardýma baþvurmasý gerektiðini belirttiler’’ diyen Avro Bölgesi yetkilisi, Finlan-

di ya ve Hol lan da’nýn da ben zer görüþleri dile ge tirdiðini ifade etti. Almanya Baþbakaný An ge la Mer kel’in söz cü sü Steffen Seibert ise Por te kiz’e bas ký yapýldýðýný reddederek, ‘’Portekiz’i yardým almaya itmek Alman hüküme ti nin stra te ji si deðil’’ dedi.Av ro Böl ge si yet ki li si, Por te kiz’e yar dým e de rek, Ýs pan ya’nýn ko run ma sý nýn a maç lan dý ðý kay de tti. Yet ki li, Ýs pan ya'nýn kötü durumuna dikkat çekti. Lizbon/aa

T. C. ÜMRANÝYE 3. AÝLE MAHKEMESÝ

T. C. BÜYÜKÇEKMECE 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ Menkulün Açýk Artýrma ÝLANI 2010/6563 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 27.01.2011 saat 09,30/09,40 arasýnda MÝMARSÝNAN ÝÞBANKASI ÞUBESÝ OTOPARKI adresinde yapýlacak ve o günü kýymetinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 01.02.201 1 günü ayný yer ve saatler arasýnda 2. artýrma yapýlacaðý, þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak %... KDV alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 04/01/2011 Lira Adet Malýn cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri) 55.000,00 1 34 FT 7614 PLAKA SAYILI 2009 MODEL TOYOTA RAV 4 SÝYAH RENKLÝ TOYATA MARKA HUSUSÝ OTOMOBÝL TÝP MUHTELÝF ÇÝZÝKLERÝ MEVCUT SAÐ ÖN KAPIDA ÇÝZÝK MEVCUT ANAHTARI VAR RUHSATI YOK. www.bik.gov.tr B: 1407

Sayý

: 2009/894 Esas.

27/12/2010

ÝLAN METNÝ Davacý , GÜLCAN SUER ile Davalý, ERCAN SUER arasýnda mahkememizde görülmekte olan Boþanma (Evlilik Birliðinin Temelinden Sarsýlmasý Nedeni ile Boþanma (Çekiþmeli)) davasý nedeniyle; Davacý vekili AV. YUNUS YILMAZ tarafýndan ibraz edilen 25/10/2010 havale tarihli delil listesinde belirtilen davacý tanýklarýnýn Mehmet Ali ÖNDER, Þengül GÜNGÖR ve Ziynet Çiðdem BAYRAK olduðu, davalý Ercan SUER’e delillerini bildirmek üzere duruþma günü olan 20/04/2011’e kadar kesin süre verildiði, duruþma gününe kadar dava ile ilgili delillerini bildirmediði ve duruþmaya mazeretsiz gelmediði takdirde delil bildirmekten vazgeçmiþ sayýlacaðý ve dosya kapsamýna göre inceleme yapýlacaðý hususu ilanen teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 1450

rulu Baþkan Yardýmcýsý Sedat Demirden ise 2009’daki krizden sonra 2010 yýlýnýn bir toparlanma süreci olduðunu söyledi. 2010 yýlýnda yaþanan pamuk ve iplik fiyatlarýnda ki ar tý þýn ken di le ri ni bi raz zor la dý ðý ný belirten Demirden, ‘’2011 yýlý taleplerinde bir artýþ bekliyoruz. Bu artýþ bizi Uzakdoðu ile rekabet edebilir bir duruma getirdi. Bu yýl içinde Uzakdoðu’dan sipariþ alacaðýmýzý düþünüyorum. Yýl içerisinde ihracatýmýz yüzde 25’lik bir artýþ gerçekleþtirecektir’’ dedi. Denizli/aa

'Ast-üst iliþkilerindeki maaþ dengesi korunmalý' DEMOKRATÝK Tarým Orman Sendikasý (DemToç-Sen) Genel Baþkaný Hayati Oyanýk, ast-üst iliþkilerindeki maaþ dengesinin korunmasý gerektiðini belirtti. Oyanýk, maliye kökenli bürokrat ve milletvekillerinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyelerinin üzerinde olumsuz etkilerinin olduðu ve bazý maddelerin torba tasarýdan çýkarýldýðý yönündeki iddialar üzerine yaptýðý yazýlý açýklamada, KÝT’lerde, 399 Sayýlý Kanun Hükmünde Kararnameye göre þube müdürü, müdür, müdür yardýmcýsý ve baþuzman unvanlý yönetici konumunda bulunan idarecilerin, birinci sicil amiri olduðu personelden 250 TL daha az maaþ aldýðýný ve bu durumun 3 yýldan bu yana devam ettiðini savundu. Bir idarecinin, asla çalýþanýn emeðinde gözü olamayacaðýný, fakat ast-üst iliþkilerindeki maaþ den gesinin de korunmasý gerektiðini belirten Oyanýk, ‘bu ücret dengesizliðinin, bir liyakat ve kariyer mesleði olan memuriyetin hiyerarþik yapýsýný özünden zedelediðini, bu uygulamanýn devam ettirilmesinin anayasanýn eþitlik ilkesine ve personel kanunlarýndaki esaslarý düzenleyen görev yetki ve sorumluluk ilkelerine açýkça aykýrýlýk teþkil ettiðini’ ileri sürdü. Oyanýk, þunlarý kaydetti:’’Sorunun, Devlet Personel Baþkanlýðý ve Maliye Bakanlýðýnca hazýrlanan Torba Yasa Tasarýsý içerisinde yer alan hükümlerle çözümleneceðini beklerken, Kanun Taslaðýnýn Plan ve Bütçe Alt Komisyonunda geri çekildiðini, yayýn ve basýn dünyasýndan derin bir teessürle öðrenmiþ bulunmaktayýz. KÝT’lerde çalýþan ve üretimde bulunan yüzü gülmeyen yöneticilerin þevkle, azimle, cansiperane bir aþkla çalýþmasý beklenilemez. Bu adaletsizlik giderilmeli.’’ Ankara/aa

Promosyon yerine benzin verin, teklifi 4 TL’YE dayanan benzin fiyatlarýnda vatandaþýn umutla beklediði indirim gelmezken Enerji Piyasasý Düzenleme Kurumu (EPDK) Baþkaný Hasan Köktaþ, istasyonlara yasaklanan detarjan, tabak çanak gibi promosyonlarýn yerine benzin vermeyi önerdi. EPDK Baþkaný Hasan Köktaþ, benzin promosyonlarýyla ilgili yeni bir teklifte bulundu. 1 Þubat 2011 yýlýndan itibaren yasaklanan detarjan, tabak çanak gibi promosyonlarýn yerine benzin ve motorinde promosyon öneren Köktaþ, “100 litre benzin alana, 3 litre bedava olmalý” dedi. ‘2011 Yýlý Hedefleri ve Yapýlacaklar’ konulu basýn toplantýsý düzenleyen EPDK Baþkaný Hasan Köktaþ, yaptýðý sunumun ardýndan gazetecilerin sorularýný cevapladý. “Akaryakýt istasyonlarýnda promosyon yasaklandý indirim olabilir mi?” sorusuna Köktaþ, promosyonun yasaklanmasýnda temel amacýn firmalarýn kendi aralarýndaki rekabeti satýþý yapýlan ürün üzerinden yürütmeleri olduðunu belirtti. Ýstasyonlarýn baþka unsurlarý tüketiciye verdiðini bunun da maliyetleri yukarýya çýkardýðýný dile getiren Hasan Köktaþ, “Sektörü kendi ürün maliyetlerinin dýþýndaki maliyetlerden arýndýrmaya çalýþýyoruz. Bundan böyle rekabetin baþka ürünler verilerek deðil kendi ürünü üzerindeki indirimle yapmasý gerektiðini düþünüyoruz. 100 litre benzin alana 3 litre bedava olmalý. Kendi ürünü üzerinden olmalý. Diðer unsurlarýn bir maliyet olarak sistemin içine gelmesini önlemeliyiz” diye konuþtu. Köktaþ, tavan fiyatla ilgili gündemin Kurul’un önüne gelip gelmediði yönündeki bir soruya karþýlýk da 2009 yýlýndaki tavan fiyatýn 60 gün uygulandýðýný ondan sonra da sek törü yakinen izlemeye devam ettiklerini bildirdi. Köktaþ, “Biz sektörü o günden bu güne izliyoruz. Bu izlemenin sonucunda gerekli uyarýlarý yapýyoruz. Ýzleme kesintiye uðramayacak. Ýzleme bizim asli fonksiyonumuzdur. Gereken deðerlendirmeleri yapýyoruz. Varsayýmlar yerine izlemeyi hakkýyla yürütüyoruz.” dedi. Ankara/cihan


12

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

BÝLÝÞÝM-TEKNOLOJÝ

bilisim@yeniasya.com.tr

Sayfa Sorumlusu: Muhammed Zorlu - Umut Avcý

Cep Telefonu Güvenliði -1UMUT AVCI umut.avci@windowslive.com

a­ya­tý­mý­zýn­vaz­ge­çil­mez­le­ri­a­ra­sýn­da­o­lup­ve he­men­her­yer­de­ya­ný­mýz­da­bu­lun­dur­du­ðu­muz,­ol­maz­sa­ol­maz­la­rý­mýz­dan­bir­ci­ha­zýn ko­run­ma­sýn­dan­bah­se­de­ce­ðiz;­bu­ka­dar­e­hem­mi­yet­li­bir­ci­ha­zýn­gü­ven­li­ði­ni,­dü­þün­me­mi­zin­vak­ti gel­di­de­ge­çi­yor.­Cep­te­le­fon­la­rý­mýz­dan­bah­se­di­yo­rum,­cep­te­le­fon­la­rý­mý­zý­a­çar­ken­SIM­kar­tý­mýz­ne ya­pý­yor,­han­gi­a­þa­ma­la­rý­ya­pa­rak­bað­lan­tý­ku­ru­yor, o­nu­in­ce­le­ye­lim­ön­ce­lik­le.­Cep­te­le­fo­nu­mu­zu­aç­týk ve­SIM­kar­tý­mýz; 1-SIM­kart­cep­te­le­fo­nu­na­ken­di­o­pe­ra­tö­rü­nü bul­ma­sý­ný­ve­ser­vis­al­ma­sý­ný­bil­di­rir.­Ya­ni­“Ta­ra­ve þe­be­ke­mi­bul”­der. 2-Cep­te­le­fo­nu­ken­di­ne­en­ya­kýn­ve­se­vi­ye­si­en güç­lü­o­o­pe­ra­tö­re­a­it­üç­baz­is­tas­yo­nu­bu­lur.­Ki­þi­nin­sa­bit­ol­ma­ya­ca­ðý­dü­þün­ce­siy­le­bir­bi­ri­ni­ye­dek­le­ye­cek­üç­baz­is­tas­yo­nu­hep­var­dýr. 3-SIM­kart­bu­baz­is­tas­yon­la­rýn­dan­en­güç­lü­sü­ne­64­ve­ya­128­ha­ne­li­bir­þif­re­gön­de­re­rek­“Ben­bu­yum”­der. 4-Baz­is­tas­yo­nu­ay­ný­al­go­rit­ma­da­bir­bil­gi­ü­re­te­rek­SIM­kar­tý­ný­te­yit­e­der.­Cep­te­le­fo­nu­na­TMSI de­di­ði­miz­hüc­re­ler­a­ra­sý­sü­rek­li­de­ði­þe­bi­len­sa­nal bir­nu­ma­ra­bil­di­rir. 5-Bu­iþ­lem­her­baz­is­tas­yo­nu­de­ðiþ­ti­ril­di­ðin­de ve­ya­her­üç­gö­rüþ­me­so­nun­da­tek­rar­e­di­lir. 6-Ha­ber­leþ­me­ta­ma­men­sa­yý­sal­o­lup,­i­ki­lik­ta­ban­da­sa­yý­la­ra­çev­ri­lir.­Ya­ni­ha­va­da­cep­nu­ma­ra­nýz de­ðil,­þif­re­le­nen­nu­ma­ra­lar­do­la­þýr. Cep­te­le­fon­la­rý­mýz­ar­týk­çok­fonk­si­yon­lu,­dik­ka­ti­ni­zi­çek­ti­mi­bil­mi­yo­rum,­tek­no­lo­ji­nin­ge­liþ­me­si­nin­ya­ný­sý­ra­mah­re­mi­yet­du­var­la­rý­ný­da­zor­la­ma­ya baþ­lar­ken,­ye­ni­ye­ni­risk­ler­ve­gü­ven­lik­za­a­fi­yet­le­ri­ni­de­be­ra­ber­ge­ti­ri­yor.­Ye­ni­çý­kan­bir­sis­te­min­pi­ya­sa­da­tu­tul­ma­sý,­mev­cut­sis­tem­den­da­ha­gü­ven­li ol­ma­sýy­la,­ye­ni­lik­le­ri­ni­ve­fark­lý­lýk­la­rý­ný is­p at­l a­m a­s ýy­l a­ müm­k ün­ ya­n i fark­lý­fonk­si­yon­ö­zel­lik­le­ri­iþ­le­tim­sis­te­min­de­ba­rýn­dýr­ma­sý­i­le­il­gi­o­da­ðý­o­lu­yor,­bu­nun­la be­ra­ber­bu­ye­ni­lik­ler­bi­ri­le­ri­nin­il­gi­si­ni­çe­ki­yor,­çek­mek­le de­kal­ma­yýp,­bu­yö­ne­lim­le­ri­ni fark­lý­ni­yet­te­sarf­e­de­bi­li­yor­lar; ca­sus­ya­zý­lým­lar­ve­ve­ri­hýr­sýz­lýk­la­rý gi­bi…­Ar­týk­bil­gi­sa­yar­la­ra­ben­ze­yen a­kýl­lý­cep­te­le­fon­la­rý­kav­ram­la­rý­ný­du­yu­yo­ruz. Bu­a­kýl­lý­cep­te­le­fon­la­rý­pek­çok­ö­zel­li­ði i­çin­de­ba­rýn­dý­ran­iþ­le­tim­sis­te­mi­ve­uy­gu­la­ma­lar­dan­o­luþ­tu­ðun­dan­kö­tü­a­maç­lý­ba­zý­ya­zý­lým­yük­le­me­le­ri o­la­sý­ha­le­gel­miþ­tir.­In­ter­net’te­ki­web­si­te­le­r in­d e­a­r aþ­t ýr­m a ko­nu­su­o­lan­bir­pro­je­yi­ve­ya­der­si­a­ra­mak is­te­yen­le­ri­miz­ol­muþ­tur, bu­web­si­te­ler­de­ca­sus­ya­zý­lým­ve­ya­ca­sus­cep­te­le­fon­la­rý­rek­lam­la­rý­na­i­çi­miz­de­denk ge­len­le­ri­miz­var­dýr.­Ya­ni­ne­de­mek­o­lu­yor­bu;­pey­nir­ek­mek­ta­bi­riy­le­bun­la­rýn­el­de­e­dil­me­si­ko­lay­laþ­mak­la­be­ra­ber,­i­le­ti­þi­min­giz­li­li­ði­nin­ih­lâl­e­dil­me­si müm­kün­ha­le­gel­di­ði­ni­gös­te­ri­yor. Ca­sus­ya­zý­lým­lar­sa­ye­sin­de­ne­ler­ya­pý­la­bi­lir­so­ru­su­nu­ak­lý­mý­za­ge­ti­re­lim;­te­le­fon­ko­nuþ­ma­la­rý­mý­zýn din­len­me­si,­or­tam­din­le­me­si,­gön­de­ri­len­ve­ge­len me­saj­ve­ri­le­ri­nin­el­de­e­dil­me­si,­sim­kart­do­la­yý­sýy­la da­ki­þi­sel­bil­gi­le­ri­mi­zin­ve­bi­ze­a­it­ba­zý­ö­zel­ve­ri­le­rin­baþ­ka­ki­þi­ler­ce­gö­rül­me­si­ve­ben­ze­ri­ça­lýn­tý­lar söz­ko­nu­su­o­la­bi­lir.­Ca­sus­cep­te­le­fon­la­rý­de­ni­lin­ce ö­zel­bir­ü­re­tim­ak­lý­mý­za­gel­mek­te­dir,­as­lýn­da­bu ca­sus­cep­te­le­fon­la­rý­di­ye­ad­lan­dýr­dý­ðý­mýz­te­le­fon­lar,­nor­mal­te­le­fon­la­ra­yük­le­nen­za­rar­lý­ya­zý­lým­lar ku­ra­rak­i­le­ti­þim­bil­gi­le­ri­ni­al­ma­ya­ha­zýr­la­nan­te­le­fon­lar­dýr.­Bu­te­le­fon­la­rýn­ça­lýþ­ma­þek­li­ci­haz­da­var o­lan­te­le­fon­ko­mut­la­rý­nýn­yük­le­nen­ya­zý­lým­i­le­de­ðiþ­ti­ril­me­si­so­nu­cu­o­luþ­mak­ta­dýr.­Te­le­fo­na­gön­de­ri­len­ko­mut­lar­ve­ya­ta­ným­la­nan­ö­zel­nu­ma­ra­dan ge­len­a­ra­ma­lar­da­ca­sus­iþ­le­vi­gör­me­si­sað­la­ný­yor. Ca­sus­cep­te­le­fon­la­rý­o­la­rak­bi­li­nen­ci­haz­lar­as­lýn­da­bi­rer­din­le­me­ci­ha­zý­dýr.­En­ö­nem­li­a­van­taj­la­rý­i­se­me­sa­fe­sý­ný­rý­ol­mak­sý­zýn­din­le­me­ya­pý­la­bil­me­si­ni­sað­la­mak­ta­dýr.­Fa­kat­ci­ha­zý­nor­mal­bir­din­le­me ci­ha­zý­gi­bi­bir­a­la­na­bý­ra­kýl­ma­sý­du­ru­mun­da­pi­li­bi­te­ce­ðin­den­din­le­ye­ce­ði­niz­ki­þi­ye­bu­ci­ha­zý­ver­me­niz­du­ru­mun­da­dü­zen­li­o­la­rak­þarj­e­di­le­ce­ðin­den ve­sü­rek­li­ya­nýn­da­o­la­ca­ðýn­dan­bu­ki­þi­yi­din­le­mek müm­kün­o­la­cak­týr.­Ya­pýl­ma­sý­muh­te­mel­din­le­me­le­rin­na­sýl­ya­pýl­dý­ðý­na­de­ði­ne­lim. Or­tam­din­le­me­o­la­yý­ný­na­sýl­ya­pý­yor,­na­sýl­o­lu­yor­da­bu­nu­o­an­da­din­le­ye­bi­li­yor;­ca­sus­te­le­fo­nu­na­yük­le­nen­ya­zý­lým­sa­ye­sin­de,­o­nu­yö­ne­ten­te­le­fon­ta­ra­fýn­dan­a­ran­dý­ðýn­da­pa­sif­din­le­me­ö­zel­li­ði he­men­ak­tif­o­lup­or­tam­da­ki­bütün­ses­le­ri­din­le­ye­bi­li­yor.­Din­le­mek­i­çin­o­luþ­tu­ru­lan­bir­ko­mut­di­zi­ni ya­zý­lým­i­çe­ri­sin­de­mev­cut­ha­le­ge­ti­ril­miþ­tir­ve­ar­týk ki­þi­nin­bu­lun­du­ðu­or­ta­mý­da­din­le­mek­te­dir. Te­le­fon­gö­rüþ­me­le­ri­mi­zin­de­din­len­me­si­müm­kün;­ca­sus­ya­zý­lým­he­def­te­le­fo­na­ge­len­a­ra­ma­la­rý

H DuaArsivi.com Site yakýn bir zamanda açýlmýþ olup, günden güne içerik bakýmýndan zenginleþtirilmektedir. Ýslâmî birçok bölüm ve kategorilerden oluþan sitede sa de ce du a hak kýn da 8 ka te go ri bu lu nu yor. Bunlarýn haricinde ‘Risale-Analiz’ , ‘Çocuklar Ýçin’ gibi bölümlerde siteye ayrý bir renk katýyor. Ayrý -

ca facebook sayfasýnýn direkt site üzerinden takip edebilme özelliði var. Osmanlýca kelimeleri anlamakta zorluk çekenler için ise, sitede Lügat sis temi kurulu. Bu sayede anlamadýðýnýz bir kelimenin anlamýna üzerine çift týklayarak ulaþabiliyorsunuz. Bugün yeni yapýlanmaya çalý þan bir site olsa da, ileriye dönük birçok yeniliklere imza atmayý hedefleyen site yönetimine baþarýlar diliyoruz.

PROGRAM TANITIMI

Ýnternet Download Manager (Dosya Ýndirme) In­t er­n et­ Down­l o­a d­ Ma­n a­g er (IDM),­ dos­y a­ in­d ir­m e­ yö­n e­t i­c i­s i (IDM)­çok­yön­lü­ha­ta­dü­zelt­me­si­ve de­vam­e­de­bil­me­ye­te­ne­ði­dur­ma,­ya­vaþ­la­ma,­ha­ta­ver­me,­bil­gi­sa­ya­rýn­ka­pan­ma­sý­gi­bi­in­dir­me­le­rin­ke­sil­me­si du­ru­mun­da­ka­yýp­ol­mak­sý­zýn­in­dir­me­ye­de­vam­e­de­bil­me­ye­te­ne­ði­ne­sa­hip,­in­dir­me­hýz­lan­dý­rý­cý, di­n a­m ik­dos­y a ay­rýþ­týr­ma­sý,­ay­rý yer­ler­den­in­dir­me­ye­de­vam­e­de­bil­me­tek­no­lo­ji­le­ri­ve­mev­cut bað­lan­tý­la­rý­tek­rar­tek­rar­ye­ni­den bað­lan­ma­iþ­le­mi­ol­mak­sý­zýn­ya­pa­bil­me­ö­zel­li­ði­ne­sa­hip­ka­li­te­li­bir­prog­ram.­In­ter­net­Exp­lo­rer,­NetS­ca­pe, O­pe­ra­ve­Mo­zil­la­i­le­u­yum­lu­dur.­Ge­liþ­miþ­web­ta­ra­yý­cý­sý­en­teg­ras­yo­nu, baþ­lan­gýç­i­puç­la­rý­ve­kul­la­ný­cý­a­ra­yü­zü­ge­liþ­ti­ril­miþ.­Ýn­dir­me­hý­zý­ný­5­kat art­týr­dý­ðý­söy­le­ni­yor.­Bu­nun­ya­ný­sý­ra vi­rüs­ta­rat­ma­ö­zel­li­ði,­çok­lu­dil­se­çe­ne­ði,­in­dir­me­ka­te­go­ri­le­ri­dâ­hil­bir­çok­ö­z el­l i­ð i­de­ba­r ýn­d ýr­m ak­t a­d ýr. Gün­cel­sü­rüm­le­ri­de­in­dir­me­ad­re­sin­den­sü­rek­li­ta­kip­e­de­bi­lir­si­niz. Ýndirme Adresi : www.internetdownloadmanager.com

Yasemin Durgut

BÝLÝÞÝM HABER... BÝLÝÞÝM HABER... BÝLÝÞÝM HABER... BÝLÝÞÝM HABER...

Güneþ ýþýðý sývý yakýta dönüþtürüldü BÝR za­man­lar­“ger­çek­leþ­me­si­ha­yal”­o­lan tek­no­lo­ji­ler­den­bi­ri­o­lan­gü­neþ­ý­þý­ðýn­dan­a­kar­ya­kýt­ü­ret­me­fik­ri­ger­çek­o­lu­yor.­Ye­ni ge­l iþ­t i­r i­l en­re­a k­tör­le­gü­neþ­ý­þý­ðý­sý­vý­ya­ký­ta­dö­nüþ­tü­rül­dü.­ Scin­ce­der­gi­si­nin son­sa­yý­sýn­da­gü­neþ e­ner­ji­sin­den­a­kar­ya­kýt­el­de­e­de­bi­len pro­je­ta­ný­týl­dý.­Bu­na gö­r e,­A­m e­r i­k a­l ý­ve Ýs­viç­re­li­a­raþ­týr­ma­cý­lar­gü­neþ­ý­þý­ðý­ný­sý­vý­ya­ký­ta­dö­nüþ­tü­ren­ye­ni bir­pro­to­tip­re­ak­tör­ge­liþ­tir­di.­Re­ak­tör­gü­neþ­ý­þýn­la­rý­na­o­dak­la­na­rak­su­ve­kar­bon­di­ok­si­ti­a­yý­rý­yor.­Yön­tem,­kar­bon­di­ok­sit,­su

ve­gü­neþ­ý­þý­ðý­ný­kul­la­na­rak­e­ner­ji­ü­ret­me­si a­çý­sýn­dan­bit­ki­le­rin­fo­to­sen­tez­yön­te­mi­ne ben­zi­yor.­Bu­iþ­lem­so­nu­cun­da or­t a­y a­ çý­k an hid­ro­jen­ve­kar­bon­mo­nok­sit­i­se­ a­k ar­y a­k ý­t a dö­n üþ­t ü­r ü­l ü­yor.­Ge­liþ­ti­ri­len­ci­haz,­ge­mi ve­u­ç ak­l ar­d a kul­la­ný­lan­ya­kýt­la­rýn­ak­si­ne,­do­ða­da­ko­lay­ca bu­lu­na­bi­len­ser­yu­mok­sit­kul­la­na­rak­ya­kýt ü­re­ti­yor.­Ýlk­test­ler­de­ba­þa­rý­lý­o­lan­ci­haz­i­le gü­neþ­ý­þý­ðýn­dan­fay­da­la­ný­la­rak­gün­de­or­ta­la­ma­3­va­ril­ya­kýt­ü­re­ti­le­bi­li­yor.­(TRT)

9. Altýn Örümcek Web Ödülleri’ne Baþvurular Baþladý...

Internetin Oscarlarý yeni sahiplerini bekliyor DorukNet ta­ra­fýn­dan­do­ku­zun­cu­su­dü­zen­le­nen­Al­týn­Ö­rüm­cek­Web­Ö­dül­le­ri­i­çin­baþ­vu­ru­lar­03­O­cak­Pa­zar­te­si­gü­nü­baþ­la­dý.­Tür­ki­ye’nin­ilk­ve­tek­ba­ðým­sýz­web­ö­dül­le­ri­or­ga­ni­zas­yo­nu­o­lan­Al­týn­Ö­rüm­cek­Web­Ö­dül­le­ri’nde­top­lam­35­ka­te­go­ri­de­2010­yý­lý­nýn­in­ter­net­tek­no­lo­ji­le­ri­a­la­nýn­da­ki­pro­je­le­ri­ve­en i­yi­web­si­te­le­ri­ö­dül­len­di­ri­le­cek.­ 9.­Al­týn­Ö­rüm­cek­Web­Ö­dül­le­ri­i­çin­baþ­vu­ru­yap­mak­is­te­yen­a­day­lar­baþ­vu­ru­la­rý­ný­31 O­cak­2011­ta­ri­hi­ne­ka­dar­www.al­ti­no­rum­cek.com­web­si­te­sin­den­ger­çek­leþ­ti­re­bi­le­cek. Ya­rýþ­ma­i­le­il­gi­li­bil­gi­le­rin­de­tay­lý­bir­þe­kil­de yer­al­dý­ðý­web­si­te­sin­de­bütün­ve­ri­le­re­ko­lay­lýk­la­e­ri­þi­le­bi­li­yor.­­ A­day­lar­35­ka­te­go­ri­i­çe­ri­sin­den,­web­si­te­le­ri­nin­de­ðer­len­di­ril­me­si­i­çin­uy­gun­gör­dük­le­ri üç­fark­lý­ka­te­go­ri­de­baþ­vu­ru­da­bu­lu­na­bi­le­cek­ler.­Bir­web­si­te­si­i­çin­en­faz­la­üç­fark­lý­ka­te­-

go­ri­de­baþ­vu­ru­ya­pý­la­bi­le­cek.­A­day­lar­bir­den faz­la­web­si­te­si­i­çin­baþ­vu­ru­da­bu­lu­na­bi­le­cek. Baþ­vu­ru­sü­re­si­nin­bi­ti­min­den­son­ra­bi­li­þim,­med­ya­ve­iþ­dün­ya­sý­nýn­ön­de­ge­len­i­sim­le­rin­den­o­lu­þan­ju­ri­ü­ye­le­ri­top­la­na­rak­a­day­la­rý­ön­e­le­me,­grup­e­le­me­le­ri­ve­fi­nal­e­le­me­le­rin­de­üç­a­þa­ma­lý­o­la­rak­e­le­ye­cek­ler.­Fi­nal­de­ðer­len­dir­me­le­ri so­nu­cun­da­jü­ri­nin­oy­la­rý­i­le be­lir­len­miþ­o­lan­ö­dül­sa­hip­le­ri­dü­zen­le­ne­cek­o­lan­ö­dül­ge­ce­sin­de­a­çýk­la­na­cak.­2010­yý­lýn­da­ger­çek­leþ­ti­ri­len­8.­Al­týn­Ö­rüm­cek Web­Ö­dül­le­ri­4.500’e­ya­kýn da­vet­li­nin­ka­tý­lý­mýy­la­Turk­cell Ku­ru­çeþ­me­A­re­na’da­ger­çek­leþ­ti­ril­miþ­ti.­Ay­rý­ca­or­ga­ni­zas­yon­da,­Halk­Oy­la­ma­sý­i­le­in­ter­net­kul­la­ný­cý­la­rý­nýn­da­or­ga­ni­zas­yo­na­ka­tý­lý­mý­nýn­teþ­vik­e­dil­me­si­ve­be­ðe­ni­le­ri­ni­du­yu­ra­bi­le­cek­le­ri­bir­plat­form­o­luþ­tu­ru­lu­yor.­Halk­oy­la­ma­sý­na ka­týl­mak­is­te­yen­in­ter­net­kul­la­ný­cý­la­rý­08-30­Ni­san­2011­ta­rih­le­ri­a­ra­sýn­da­or­ga­ni­zas­yo­nun­res­mi­web­si­te­si­ni­zi­ya­ret e­de­rek­oy­la­ma­hak­kýn­da­de­tay­lý bil­gi­ye­u­la­þa­bi­le­cek­ler.­

Kýsaca Altýn Örümcek 2002 yýlýndan günümüze deðin aralýk sýz o la rak ger çek leþ ti ri len ve geleneksel bir hale gelen Altýn Örümcek Web Ödülleri’nin ana hedefi web ve in ter net tek no lo ji le ri kullanýlarak gerçekleþtirilen baþarýlý projelerin daha iyi tanýtýlmasý ve hak ettiði yeri bulmasý. Altýn Örümcek Web Ödülleri ayný zamanda bu alana yapýlan yatýrýmlarý da özendirmeyi amaçlýyor. Web, internet teknolojileri, pazarlama ve iletiþim alanlarýnda yetkin ve tecrübeli juri üyelerinin katýlýmýyla gerçekleþtirilen Altýn Örümcek Türkiye’nin ilk ve tek Baðýmsýz web ödülleri organizasyonu olma özelliðini de taþý yor. Ay rýn tý lý bil gi i çin; www.altinorumcek.com adresini ziyaret ediniz.

ve­gi­den­a­ra­ma­la­rý,­ya­zý­lý­mý­yük­le­yen­ki­þi­ye­me­saj i­le­bil­di­rir­ve­ge­ri­ye­sa­de­ce­he­de­fin­te­le­fo­nu­nu­a­ra­mak­ka­lýr.­Böy­le­lik­le­te­le­fon­ko­nuþ­ma­sý­na­3.­ki­þi­nin­a­nýn­da­din­le­me­si­ne­o­la­nak­sað­lan­mýþ­o­lur. Ge­len­me­saj­bil­di­rim­le­ri­ni­gör­me;­­he­def­te­le­fo­na­yük­le­nen­bu­ya­zý­lým,­ge­len­ve­gi­den­me­saj­la­rý ger­çek­za­man­lý­o­la­rak­ta­ným­lý­te­le­fo­na­bil­di­ri­yor. Ha­va­sin­yal­le­ri­top­la­na­rak,­GSM­ci­ha­zý­mýz­din­le­ne­bi­lir­mi,­so­ru­su­da­he­men­ak­lý­mý­za­ge­li­yor. Ha­va­a­ra­yü­zün­de­sin­yal­ler­trans­fer­e­di­lir­ken­þif­re­le­nir,­yu­ka­rý­da­be­lirt­ti­ði­miz­gi­bi.­Bu­iþ­lem­ler­ger­çek­le­þir­ken­yet­ki­siz­bi­ri­nin­e­li­ne­da­hi­ge­çer­se­ma­na­i­fa­de­et­me­yen­ve­ri­ler­o­la­rak­gö­rü­nür­ler.­Gü­nü­müz­de­kul­la­ný­lan­þif­re­le­me­al­go­rit­ma­sý­A5/1­a­dý ve­ri­len­bir­al­go­rit­ma­dýr.­Da­ha­ev­vel­A5/2­al­go­rit­ma­sý­kul­la­ný­lý­yor­du­fa­kat­A5/2­al­go­rit­ma­sý­nýn­ký­rýl­ma­sýy­la­GSMA’in­de­yön­len­dir­me­siy­le­A5/1­þif­re­le­me­al­go­rit­ma­sý­na­ge­çil­miþ­tir.­Ba­zý­Af­ri­ka­ül­ke­le­ri ha­len­A5/2­al­go­rit­ma­sý­ný­kul­lan­ma­ya­de­vam­e­di­yor.­Di­ðer­ta­raf­tan­þu­an­da­kul­la­ný­lan­A5/1­al­go­rit­ma­sý­nýn­ba­zý­du­rum­lar­da­ký­rýl­dý­ðý­na­da­ir­ha­ber­ler ba­zý­a­raþ­týr­ma­grup­la­rý­ta­ra­fýn­dan­ya­yýn­lan­mýþ­týr. Ba­zý­kon­fe­rans­lar­da­de­mo­o­la­rak­gös­te­ri­mi­ya­pýl­mýþ­týr.­Ye­ni­bir­þif­re­le­me­o­lan­A5/3­al­go­rit­ma­sý­na ge­çiþ­bil­di­ril­miþ­tir.­Fa­kat­ye­ni­al­go­rit­ma­o­lan A5/3’e­ge­çiþ­tam­çö­züm­o­la­maz­çün­kü­bu­þif­re­le­me­de­iþ­le­min­baz­is­tas­yo­nu­i­le­cep­te­le­fo­nu­a­ra­sýn­da­ger­çek­leþ­me­si­se­be­biy­le­cep­te­le­fon­la­rý­nýn­ye­ni al­go­rit­ma­yý­des­tek­le­me­si­ge­rek­mek­te­dir.­A­lý­na­bi­le­cek­baþ­ka­yön­tem­ler­de­ge­liþ­ti­ri­le­bi­lir.­Gü­nü­müz­de tüm­dün­ya­da­bu­al­go­rit­ma­yý­des­tek­le­yen­cep­te­le­fo­nu­sa­yý­sý­da­çok­az­dýr.­ Ha­va­a­ra­yü­zün­de­ki­sin­yal­le­ri­top­la­ya­rak­is­te­ni­len­ki­þi­nin­din­len­me­si­an­cak­A5/1­al­go­rit­ma­sý­nýn ba­zý­kon­trol­ö­zel­lik­le­ri­(fre­kans­at­lat­ma,­ye­ni­den kim­lik­doð­ru­la­ma­vb.)­mi­ni­mum­se­vi­ye­de­tu­tu­lur­sa­ve­iþ­lem­gü­cü­yük­sek­ve­ya­zý­lým­do­na­ným­e­kip­man­la­rý­i­le­müm­kün­o­la­bi­lir.­ Ha­va­a­ra­yü­zün­de­trans­fe­ri­sað­la­yan­baz­is­tas­yon­la­rý­ü­ze­rin­den­din­le­me­ya­pýl­ma­sý­müm­kün­o­la­bi­lir­mi­di­yen­le­ri­miz­var;­GSM­þe­be­ke­le­rin­de­cep te­le­fo­nu­ve­baz­is­tas­yo­nu­a­ra­sýn­da­ki­ha­va­i­le­ti­þi­mi A5/1­a­dý­ve­ri­len­þif­re­le­me­al­go­rit­ma­sý­i­le­þif­re­li­o­la­rak­ger­çek­le­þir.­Ses­i­le­ti­þi­mi­baz­is­tas­yo­nun­da,­da­ta­i­l e­t i­þ i­m i­(GPRS,­ED­G E)­Co­r e­Þe­b e­k e­d e (SGSN)­de­þif­re­e­di­lir.­Böy­le­lik­le­baz­is­tas­yo­nu ü­ze­rin­den­din­le­me­ger­çek­leþ­ti­ri­le­mez. Kab­lo­suz­din­le­me­ci­haz­la­rý­bu­lun­duk­la­rý or­tam­da­ki­(o­da,­a­ra­ba­vb)­ses­le­ri­top­la­ya­rak­sin­yal­ler­ü­ze­rin­den­sý­nýr­lý­bir­me­sa­fe­de­ki­ta­ným­lý­a­lý­cý­sý­na­ka­dar­u­laþ­týr­mak­ta­dýr.­A­lý­cý­ü­ze­rin­den­de­ko­nuþ­ma­lar­din­le­ne­bil­mek­te­dir.­Bu türlü­ teh­d it­l er­ i­l e­ kar­þ ý kar­þý­ya­o­lan­fir­ma­lar­dü­zen­li­o­la­rak­din­le­me­ci­ha­zý­a­ra­ma­sý­ya­pa­rak­böy­le­ bir­ du­r um­ i­l e­ kar­þ ý kar­þý­ya­kal­ma­yý­ön­le­me­ye­ça­lýþ­mak­ta­dýr. Ra­kip­le­rin­ve­ya il­g i­l i­ baþ­k a­ ku­rum­la­rýn­e­li­ne­ö­nem­li­bil­gi­ler­ve­re­bi­le­cek­o­lan­ki­þi­ve­ya grup­la­rýn­bu­ko­nu­da­dik­kat­li­ol­ma­sý­ge­rek­mek­te­dir.­Bu­ci­haz­lar­ol­duk­ça kü­çük­ol­du­ðun­dan­göz­le­fark­e­dil­me­si­çok­zor­dur. Ba­zen­tek­ba­þý­na­ci­haz­o­la­rak­de­ðil,­bir­süs­eþ­ya­sý ve­ya­bir­he­di­ye­nin­par­ça­sý­o­la­rak­da­ha­zýr­lan­mýþ­o­la­bi­lir­ler. Din­le­me­ci­haz­la­rý­nýn­en­bü­yük­de­za­van­ta­jý­ya­kýn bir­me­sa­fe­(sin­yal­gö­rüþ­a­çý­sý­na­ve­gü­cü­ne­bað­lý­o­la­rak­0-100­mt)­ü­ze­rin­den­din­le­me­ya­pý­la­bil­me­si­dir.­Bu­se­beble­me­sa­fe­çö­zü­mü­i­se­cep­te­le­fon­la­rý i­le­hal­le­dil­miþ­tir.­Gü­nü­müz­de­ze­ki­ce­ha­zýr­la­nan bir­ca­sus­ya­zý­lý­mý­mev­cut­tur­bu­ya­zý­lým;­hem­e­ner­ji­prob­le­mi­ni,­hem­de­me­sa­fe­prob­le­mi­ni­çö­zen CA­SUS­GSM­3’LÜ­PRÝZ’­dir.­Ol­duk­ça­ze­ki­ce­ha­zýr­lan­mýþ,­þüp­he­u­yan­dýr­ma­dan,­e­vi­ni­ze­ve­ya­o­fi­si­ni­ze­yer­leþ­ti­re­bi­le­cek­o­lan­bir­or­tam­din­le­me­ci­ha­zý­dýr.­GSM­ve­ri­ci­si­sa­ye­sin­de­ke­sin­lik­le­me­sa­fe­sý­ný­rý­yok­tur.­Dün­ya­nýn­ne­re­sin­de­o­lur­sa­nýz­o­lun, sa­de­ce­3’lü­pri­ze­yer­leþ­ti­ril­miþ­ci­ha­zýn­i­çin­de­ki­nu­ma­ra­yý­cep­te­le­fo­nu­nuz­dan­a­ra­ya­rak,­Tür­ki­ye’de­ki e­vi­ni­zi­ve­ya­iþ­ye­ri­ni­zi­din­le­ye­bi­lir­si­niz.­Bu­ci­ha­zý et­kin­ký­lan­di­ðer­bir­ö­zel­li­ði­i­se­ve­ri­ci­yi­ça­lýþ­týr­mak i­çin­ge­re­ken­e­ner­ji­yi­3’lü­pri­zin­ta­ký­lý­ol­du­ðu­e­lek­trik­ten­al­ma­sý­dýr. Bir­de­krip­to­lu­te­le­fon­lar­dan­bah­se­de­lim,­krip­to ke­li­me­o­la­rak­þif­re­le­me­söz­cü­ðü­ne­kar­þý­lýk­gel­mek­te­dir.­Krip­to­lu­te­le­fon­lar,­ü­zer­le­rin­de­ki­ö­zel­bir­þif­re­le­me­ya­zý­lý­mý­i­le­kar­þý­lýk­lý­o­la­rak­uç­tan­u­ca­þif­re­li gö­rüþ­me­yi­müm­kün­ký­lan­ö­zel­te­le­fon­lar­dýr.­Ko­nuþ­ma­nýn­her­i­ki­u­cun­da­ay­ný­tip­te­krip­to­lu­te­le­fon­kul­la­nýl­ma­sý­ge­rek­li­dir.­Bu­te­le­fon­lar­sa­ye­sin­de i­la­ve­bir­gü­ven­lik­se­vi­ye­si­sað­la­na­rak­GSM­þif­re­le­me­al­go­rit­ma­la­rý­nýn­ký­rýl­ma­sý­ris­ki­ne­kar­þý­i­çe­ri­ðin giz­li­tu­tul­ma­sý­he­def­len­mek­te­dir.­Ta­bi­bu­al­go­rit­ma­nýn­da­ký­rýl­ma­sý­du­ru­mun­da­din­le­me­ger­çek­leþ­ti­ri­le­bi­lir.­Bu­tip­eks­tra­o­luþ­tu­ru­lan­sis­tem­le­rin­ö­zel i­zin­i­le­ger­çek­leþ­ti­ril­me­si­müm­kün­dür.­Ö­nü­müz­de­ki­ya­zý­mýz­da­bu­türlü­din­le­me­le­re­ve­ge­le­bi­le­cek sal­dý­rý­la­ra­kar­þý­a­la­bi­le­ce­ði­miz­þah­si­ko­run­ma­yön­tem­le­ri­ne­ler­dir­bun­la­ra­de­ði­ne­ce­ðiz­in­þâ­al­lah. Yararlanýlan Kaynaklar: Turkcell Hizmetleri


13

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

AÝLE - SAÐLIK

Hazýrlayan: RECEP BOZDAÐ

Kolesterol düzenli kontrol edilmeli

Uzmanlar uyarýyor: Ailelerin çocuklarýna verdiði cezalarla çocuktaki hissetme yeteneði kayboluyor.

Çocuðunuzu cezalandýrmayýn UZMANLAR, ÇOCUÐA VERÝLEN CEZALARIN DUYGU VE HÝSSETME YETENEÐÝNÝ ORTADAN KALDIRDIÐI UYARISINDA BULUNUYOR. FATÝH Ü­ni­ver­si­te­si­ Öð­re­tim­ Gö­rev­li­si Uz­man­ Pe­da­gog­ Prof.­ Dr.­ A­dem­ Gü­neþ,­a­i­le­le­rin­ço­cuk­la­rý­na­ce­za­ver­me­me­si­ni­söy­le­di.­Gü­neþ,­“Ce­za­lar­duy­gu ve­ his­set­me­ ye­te­ne­ði­ni­ or­ta­dan­ kal­dý­rý­yor,­ bir­ ta­kým­ yok­sun­luk­lar­ o­luþ­tu­ru­yor”­de­di. Bo­lu­ Be­le­di­ye­si­ i­le­ Bo­lu­ E­ði­tim­ Se­ven­ler­ Der­ne­ði­ (BES­DER)­ bir­lik­te­ ‘Ýn­san­lý­ðýn­ Son­ Sý­ðý­na­ðý­ A­i­le’­ ko­nu­lu­ pa­nel­ dü­zen­le­di.­ Pa­ne­le­ i­lâhi­yat­çý­ ya­zar Sel­man­ Ku­zu­ ve­ Prof.­ Dr.­ A­dem­ Gü­neþ­ko­nuþ­ma­cý­o­la­rak­ka­týl­dý.­Fa­tih­Ü­ni­ver­si­te­si­ Öð­re­tim­ Gö­rev­li­si­ Uz­man Pe­da­gog­Prof.­Dr.­A­dem­Gü­neþ,­yap­tý­ðý­ko­nuþ­ma­da­duy­gu­sal­i­le­ti­þi­min­ö­ne­mi­n e­ vur­g u­ yap­t ý.­ Prof.­ Dr.­ Gü­n eþ, “Ko­nuþ­ma­da­eþ­i­þi­ti­yor­an­cak­duy­mu­yor.­Ko­nuþ­ma­da­duy­gu­sal­i­le­ti­þi­me­ge­çi­le­mi­yor,­ sö­zel­ i­le­ti­þim­de­ ka­lý­ný­yor” de­di.­Prof.­Dr.­Gü­neþ,­eþ­le­rin­i­þit­sel­i­le­ti­þim­ye­ri­ne­duy­ma­ve­his­set­me­ye­te­ne­ði­ni­ge­liþ­tir­me­si­ge­rek­ti­ði­ni­kay­det­ti. Uz­man­pe­da­gog­Prof.­Dr.­Gü­neþ,­a­i­le­le­rin­ ço­cuk­la­rý­na­ ce­za­ ver­me­me­si­ ge­rek­ti­ði­nin­ al­tý­ný­ çiz­di.­ Ce­za­la­rýn­ ço­cuk­lar­da­ki­ duy­gu­ ve­ his­set­me­ ye­te­ne­-

ði­ni­or­ta­dan­kal­dýr­dý­ðý­ný­be­lir­ten­Prof. Dr.­ Gü­neþ,­ þöy­le­ de­vam­ et­ti:­ “Ce­za­lar ço­cuk­lar­da­ bir­ ta­kým­ yok­sun­luk­lar­ o­luþ­tu­ru­yor.­ A­i­le­le­rin­ ço­cuk­la­rý­na­ ver­di­ði­ce­za­lar­la­ço­cuk­ta­ki­duy­ma­ve­his­set­me­ye­te­ne­ði­kay­bo­lu­yor.” Prof.­ Dr.­ Gü­n eþ,­ eþ­l er­ tar­t ý­þ ýr­k en ço­cuk­la­rý­nýn­ þa­hit­ ol­ma­sý­ný­ is­te­me­di­ði­ne­dik­kat­çe­ke­rek,­“Eþ­ler­ço­cuk­la­rý­ný­ di­ðer­ o­da­ya­ gön­de­ri­yor.­ An­cak­ bu doð­ru­ de­ðil.­ Ço­cuk­lar­ tar­týþ­ma­ya­ þa­hit­ol­ma­lý.­Eþ­le­rin­tar­týþ­may­la­bul­duk­la­rý­ çö­züm­le­ri­ gör­me­li.­ Di­ðer­ o­da­ya gön­de­ri­len­ ço­cuk,­ ‘a­ca­ba­ ba­bam­ an­ne­me­za­rar­mý­ve­ri­yor?’­dü­þün­ce­le­riy­le­uy­ku­ya­da­lý­yor.­Bu­da­ge­li­þi­mi­ni­o­lum­suz­ et­ki­li­yor”­ di­ye­ ko­nuþ­tu.­ Prof. Dr.­ A­dem­ Gü­neþ,­ ço­cuk­lar­ i­çin­ ba­ba mo­de­li­nin­ çok­ ö­nem­li­ ol­du­ðu­na­ vur­gu­ yap­tý­ ve­ ek­le­di:­ “Ba­ba­ yok­sun­lu­ðu bir­ ço­cu­ðun­ ta­þý­ya­bi­le­ce­ði­ bir­ du­rum de­ðil.­Ba­ba­ol­maz­sa­ço­cuk­ta­ha­ya­li­bir ba­ba­ o­lu­þu­yor.­ Ay­rý­ca­ de­rin­ bir­ boþ­luk­o­lu­þu­yor.­Böy­le­ye­ti­þen­bir­kýz­ev­le­ne­ce­ði­er­ke­ði­ba­ba­mo­de­lin­de­se­çer. Ev­le­ne­ce­ði­ eþ­ten­ ba­ba­ yok­sun­lu­ðu­nu do­yur­ma­ya­ça­lý­þýr.”

KONUÞUN VE DÝNLEYÝN ÝLAHÝYATÇI yazar Selman Kuzu ise iletiþimde olmazsa olmazýn konuþmak ve dinlemek olduðunu ak tardý. Kuzu, eþlerin birbirlerinin duygularýnýn farkýnda olmadýðýndan yakýnarak, þunlarý söyledi: “Erkek, hanýmýnýn duygularýný kâale almýyorsa, ona göre davranmýyorsa, haným da aynýsýný yapýyorsa, bu durum yok saymakla eþ deðerdir. Duygularýn ihtiyacýný göreceðiz. Bunu baþarmadan birbirimizi anlama noktasýna gelemeyiz.” Saðlýklý iletiþimin temel unsurlarýnýn konuþmak, dinlemek, aktif dinlemek, can kulaðýyla dinlemek olduðunun altýný çizen Kuzu, kulak ucuyla dinlendiði zaman alýnmasý gerekenin alýnmadýðýný di le getirdi. Kuzu, konuþmasýnda empatinin önemine de dikkat çekti. Kuzu, “Her yuvada problem olur ancak bunun çözümü istiþaredir” dedi. Bolu / cihan

Kronik sinüzit kör edebilir GENELLÝKLE so­ðuk­ha­va­lar­da­grip­ve so­ðuk­al­gýn­lý­ðý­ný­ta­ki­ben­gö­rü­len­si­nü­zi­tin­çok­cid­dî­komp­li­kas­yon­la­rý­nýn bu­lun­du­ðu,­te­da­vî­e­dil­me­di­ði­tak­dir­de gör­me­so­ru­nu­baþ­ta­ol­mak­ü­ze­re­me­nen­jit­ve­ya­be­yin­za­rý­al­týn­da­il­ti­hap­lan­ma­ya­ne­den­o­lan­so­nuç­lar­do­ðu­ra­bi­le­ce­ði­bil­di­ril­di.­Fý­rat­Ü­ni­ver­si­te­si­Týp Fa­kül­te­si­Ku­lak­Bu­run­Bo­ðaz­A­na­bi­lim Da­lý­Öð­re­tim­Ü­ye­si­Prof.­Dr.­Ýr­fan Kay­gu­suz,­si­nü­zi­tin,­bu­run­et­ra­fýn­da bu­lu­nan­ve­si­nüs­a­dý­ve­ri­len­boþ­luk­la­rýn­il­ti­hap­lan­ma­sý­so­nu­cu­or­ta­ya­çý­kan bir­has­ta­lýk­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­Ö­zel­lik­le kýþ­ay­la­rýn­da­dok­tor­la­rýn­sýk­lýk­la­kar­þý­laþ­týk­la­rý­has­ta­gru­bu­nun­si­nü­zit­has­ta­la­rýn­dan­o­luþ­tu­ðu­nu­di­le­ge­ti­ren­Kay­gu­suz,­si­nü­zi­tin­be­lir­ti­ve­bul­gu­la­rý­nýn 12­haf­ta­i­çin­de­ta­ma­men­i­yi­leþ­me­si du­ru­mun­da­a­kut­si­nü­zit,­12­haf­ta­dan da­ha­faz­la­de­vam­e­di­yor­sa­kro­nik­si­nü­zit­o­la­rak­ta­ným­lan­dý­ðý­ný­bil­dir­di.­A­na­to­mik­fak­tör­ler,­a­ler­jik­et­ki­ler,­ya­pý­sal bo­zuk­luk­lar,­ba­ðý­þýk­lýk­sis­te­mi,­tek­rar­la­yan­üst­so­lu­num­yo­lu­en­fek­si­yon­la­rý, diþ­en­fek­si­yon­la­rý­ve­ge­niz­e­ti­nin­de­si­nü­zi­te­yol­a­ça­bil­di­ði­ne­dik­ka­ti­çe­ken Prof.­Dr.­Kay­gu­suz,­söz­le­ri­ne­þöy­le­de­-

vam­et­ti:­‘’A­kut­si­nü­zi­ti­bu­lu­nan­er­gen­ler­de­baþ­að­rý­sý,­yüz­að­rý­sý,­ge­niz­a­kýn­tý­sý­ve­a­teþ­en­sýk­kar­þý­la­þý­lan­ya­kýn­ma­lar­dýr.­Ço­cuk­lar­da­i­se­ya­kýn­ma­lar da­ha­az­spe­si­fik­tir.­A­kut­si­nü­zit­ler­sýk­lýk­la­baþ­að­rý­sýy­la­bir­lik­te­dir.­Að­rý,­ö­zel­lik­le­ba­þýn­ö­ne­e­ðil­me­si­sý­ra­sýn­da,­ka­fa­da­ba­sýnç­his­siy­le­be­ra­ber­ve­zonk­la­yý­cý tarz­da­his­se­di­lir.­Kro­nik­si­nü­zit­te­i­se að­rý,­ba­þýn­te­pe­sin­de­ve­ya­i­çin­de,­þa­kak­lar­da,­en­se­ye­ya­kýn­baþ­böl­ge­sin­de, a­lýn­da,­ya­nak­ü­ze­rin­de­ve­ya­göz­çev­re­sin­de­his­se­di­le­bi­lir.’’­Si­nü­zi­tin­çok­cid­dî komp­li­kas­yon­la­rý­nýn­bu­lun­du­ðu­nu­di­le­ge­ti­ren­Prof.­Dr.­Ýr­fan­Kay­gu­suz, þöy­le­de­vam­et­ti:­‘’Te­da­vî­e­dil­me­dik­le­ri tak­dir­de­cid­dî­so­run­la­ra­yol­a­ça­bi­lir­ler. Göz,­si­nüs­le­re­ya­kýn­lý­ðý­se­be­biy­le­si­nü­zit­komp­li­kas­yon­la­rý­nýn­en­sýk­gö­rül­dü­ðü­böl­ge­dir.­Bun­lar­te­da­vî­e­dil­mez­se kör­lü­ðe­ka­dar­gi­de­bi­lir.­An­ti­bi­yo­tik ön­ce­si­çað­lar­da,­si­nü­zit­son­ra­sý­ge­li­þen me­nen­jit­en­sýk­gö­rü­len­ka­fa­i­çi­komp­li­kas­yon­du.­An­ti­bi­yo­tik­le­rin­keþ­fiy­le­bu o­ran­a­zal­mak­la­bir­lik­te­ö­lüm­ler­de­ðiþ­me­di.­Gü­nü­müz­de­i­se­en­sýk­bil­di­ri­len ka­fa­i­çi­komp­li­kas­yo­nu­be­yin­za­rý­al­týn­da­il­ti­hap­bi­rik­me­si­dir.’’­Bursa / aa

Uzmanlar, gözün sinüslere yakýnlýðý sebebiyle sinüzit komplikasyonlarýnýn en sýk görüldüðü bölge olduðunu kaydediyor. Bunlar tedavi edilmezse körlüðe kadar gidebilen sonuçlar görülebiliyor.

nBSK Konya Hastanesi Kardiyoloji Uzmaný Prof. Dr. Ertan Yetkin, kalp hastalýklarý riskini arttýran en önemli etmenlerden olan kolesterol deðerlerini dengede tutmak için düzensiz hayat ve sigaradan uzak durulmasýný tavsiye etti. Saðlýklý beslenmeye önem verilmesini isteyen Yetkin, kolesterol düzeylerinin, 20 yaþýndan itibaren orta yaþlara kadar, her beþ yýlda bir ölçülmesi gerektiðini söyledi. Kalýtým, yanlýþ beslenme, þiþmanlýk, hayat tarzý, yaþ, diyabet, yüksek tansiyon, sigara ve stres gibi faktörlerin kötü kolesterolü (LDL) yükselttiðini ifade eden Prof. Yetkin, bu etkenlerin iyi kolesterolü (HDL) de azalttýðýný vurguladý. Kanda fazla miktardaki ko lesterolün damar týkanýklýðýný beraberinde getirdiðini bildiren Yetkin, bu sebeple damar hastalýklarý riskini en iyi ortaya koyan parametrelerden birinin kolesterol deðerleri olduðunu dile getirdi. Yaþýn ilerlemesiyle kolesterol düzeylerinde artýþ görüldüðüne dikkati çeken Yetkin, “Kolesterol düzey leri, 20 yaþýndan itibaren orta yaþlara kadar her 5 yýlda bir ölçülmelidir. Yük sek kolesterolün kontrol altýna alýnmasýyla yaþam süresinin uzadýðý, kalp ve damar hastalýklarýna baðlý ölümlerin azaldýðý, kalýcý sakatlýklarýn önlendiði kesin olarak biliniyor” dedi. Yetkin, kolesterolü düþüren besinlere menüde mutlaka yer verilmesi gerektiðini sözlerine ekledi. Konya / cihan

Sigara ve içki verem sebebi n64. Verem Eðitimi ve Propaganda Haftasý sebebiyle Çorum Ýl Saðlýk Müdürlüðü ile Verem Savaþ Dispan seri’nin ortaklaþa düzenlediði ‘Verem’ konulu bir toplantý yapýldý. Toplantýnýn açýlýþ konuþmasýný yapan Çorum Ýl Saðlýk Müdürü, Dr. Mehmet Ýlker Çitil, “Veremle savaþ konusunda istenilen baþarýya ulaþýlmýþtýr, Dünya standartlarýnda yerimizi aldýk, vatandaþlara bilgilendirme toplantýlarý yapýyoruz, köylerde imamlarýmýz sayesinde sesimizi duyurduk” diye konuþtu. Çorum Vali yardýmcýlarýndan Sait Topoðlu ise, ‘’Ýlkokullarýmýzda, liselerimizde veremle savaþ konusun da istediðimiz baþarýya ulaþtýk hatta bu baþarýmýzý Müftülüðümüz tarafýndan bütün köylerimize de ulaþtýrdýk’’ dedi. Topoðlu en büyük dostu sigara, içki olan bu hastalýk konusun da çok dikkat edilmesi gerektiðini kaydetti. Verem Savaþý Ýl koordinatörü Dr. Çiðdem Balcý ise “Ülkemizde 100 bin kiþiden 29’unda görülen bu hastalýða karþý tedbirli olmamýz lazým’’ dedi. Balcý, “Eðer iki, üç hafta öksürüyorsanýz bir doktora gitmeniz lazým. Bu hastalýðýn tedavisi ücret sizdir’’ dedi. Çorum / cihan

Hekimin girdiði eve devlet de girecek SAÐLIK Ba­kan­lý­ðý­ev­de­sað­lýk hiz­met­le­ri­kap­sa­mýn­da­11­bin 269­sa­bit­has­ta­ya­u­laþ­tý.­Sað­lýk Ba­k an­l ý­ð ý­Te­d a­v i­Hiz­m et­l e­r i Ge­n el­Mü­d ür­Ve­k i­l i­Or­h an Koç,­“2011­so­nu­i­ti­ba­riy­le­100 bin­ki­þi­ye­u­laþ­mýþ­o­la­ca­ðýz”­de­di. Ev­de­sað­lýk­hiz­me­ti­a­lan­has­ta­la­rýn­ba­rýn­ma­ve­ý­sýn­ma­gi­bi­so­run­la­rý­na­da­du­yar­sýz­ka­lýn­ma­ya­ca­ðý­ný­ak­ta­ran­Koç,­“Bi­zim he­ki­mi­mi­zin­gir­di­ði­ye­re­ar­týk gü­neþ­de­gir­miþ­o­la­cak;­dev­le­tin sos­yal­des­tek­im­kân­la­rý­nýn­tü­mü­gir­miþ­o­la­cak”­di­ye­ko­nuþ­tu. Sað­lýk­Ba­kan­lý­ðý­Te­da­vî­Hiz­met­le­ri­Ge­nel­Mü­dür­Ve­ki­li­Or­han Koç,­81­il­de­ev­de­sað­lýk­hiz­me­ti bi­ri­mi­ku­rul­du­ðu­nu­be­lirt­ti.­Bu il­ler­de­444­38­33­no­lu­te­le­fon­i­le ev­de­sað­lýk­hiz­me­ti­ne­e­ri­þi­min sað­lan­dý­ðý­ný­kay­de­den­Koç,­þöy­le­de­vam­et­ti:­“Va­tan­daþ­bu­nu­ma­ra­yý­a­ra­dý­ðýn­da­kar­þý­sý­na­ev­de­ba­kým­bi­ri­mi­ko­or­di­nas­yon mer­ke­zi­çý­ký­yor.­Gö­rev­li­ler,­has­ta­i­le­il­gi­li­ka­yýt­la­rý­a­lý­yor­en­ya­kýn­ev­de­ba­kým­bi­ri­mi­ne­has­ta­yý yön­len­di­ri­yor.­O­ra­da­ki­e­kip­ler has­ta­nýn­a­ya­ðý­na­gi­di­yor­lar­ve has­ta­i­le­il­gi­li­prog­ra­mý­baþ­la­tý­yor­lar.”­Top­lam,­445­bi­rim­de­bu hiz­me­tin­ve­ril­di­ði­ni­kay­de­den Koç,­“Bu­nun­ya­ný­sý­ra­4­ta­ne­a­ðýz-­diþ­sað­lý­ðý­mer­ke­zin­de­ev­de

diþ­sað­lý­ðý­i­le­il­gi­li­uy­gu­la­ma­baþ­lat­týk.­Bu­nu­yay­gýn­laþ­týr­ma­ya he­def­li­yo­ruz”­di­ye­ko­nuþ­tu.­Ev­de­sað­lýk­hiz­met­le­rin­de­he­def nü­fu­sun­ya­ta­ða­ba­ðým­lý­has­ta­lar ol­du­ðu­nun­al­tý­ný­çi­zen­Koç, þun­la­rý­söy­le­di:­“Ki­þi­ken­di­im­kân­la­rý­i­le­za­ru­rî­ih­ti­yaç­la­rý­ný­bi­le­kar­þý­la­ya­mý­yor­sa,­bir­baþ­ka­sý­na­muh­taç­i­se­iþ­te­e­sas­he­def nü­fus­bun­lar.­Bin­ki­þi­den­bi­ri­nin ya­ta­ða­ba­ðým­lý­ol­du­ðu­nu­dü­þü­nü­yo­ruz.­Bu­da­en­az­73­bin­ki­þi­dir.­Bu­140­bin­ki­þi­de­o­la­bi­lir.” Ba­zý­has­ta­lýk­la­rýn­da­pro­je­i­çi­ne a­lýn­dý­ðý­ný­di­le­ge­ti­ren­Koç;­bun­la­rý­KO­AH’lý­has­ta­lar,­te­da­vi­si müm­kün­ol­ma­yan,­að­rý­la­rý­þid­det­li­kan­ser­has­ta­la­rý,­i­le­ri­dö­nem­kas­has­ta­la­rý,­ye­ni­do­ðan sa­rý­lý­ðý­ve­spas­tik­ço­cuk­lar­o­la­rak­sý­ra­la­dý.­Ken­di­i­þi­ni­ya­pa­bi­len­ve­yü­rü­ye­rek­has­ta­ne­ye­gi­de­bi­len­has­ta­la­rýn­ev­de­sað­lýk hiz­me­ti­kap­sa­mý­na­a­lýn­ma­dý­ðý­nýn­al­tý­ný­çi­zen­Koç,­”Me­se­lâ, ben­yü­rü­yen­bir­in­sa­ným­a­ma ge­çi­ci­bir­ra­hat­sýz­lý­ðým­ol­du,­fý­týk­a­me­li­ya­tý­ol­dum,­‘pan­su­ma­na­e­ve­ge­le­cek­ler’­ve­ya­üst­so­lu­num­en­fek­si­yo­nu­ol­dum,­ið­nem­var­‘e­ve­ge­lip­ið­ne­ya­pa­cak­lar’­gi­bi­bir­sað­lýk­hiz­me­ti kur­g u­l a­m ý­y o­r uz”­u­y a­r ý­s ýn­d a bu­lun­du.­Ankara / cihan

Kalp krizi, kýþ aylarýnda artýyor nMEDÝCAL Park Göztepe Hastane Kompleksi Kardiyoloji Bölüm Baþkaný Prof. Dr. Ýsmet Dindar, araþtýrmalarýn, kalp krizinin kýþ aylarýnda diðer mevsimlere göre 3 kat daha fazla olduðunu gösterdiðini belirtti. Prof. Dr. Dindar, yaptýðý yazýlý açýklamada, genellikle yaz aylarýnda kalp krizi vakalarýnýn arttýðýna inanýldýðýný ifade ederek, yapýlan araþtýrmalarýn özellikle kýþ aylarýnda kalp krizi tehdidinin daha güçlü olduðunu ortaya koyduðunu dile getirdi. ‘’Araþtýrmalar kalp krizinin kýþ aylarýnda diðer mevsimlere göre üç kat daha fazla olduðunu gösteriyor’’ diye görüþlerini kaydeden Dindar, kýþ aylarýndaki kalp krizinin yaz aylarýna göre daha ölümcül seyrettiðini bildirdi. Dindar, ‘’Solunum yolu enfeksiyonlarý, kýþ aylarýn da daha fazla kalori içeren yaðlý be sinlerin tüketilmesi ve bu kalorinin harcanamamasý, güneþle temasýn daha az olmasýnýn getirdiði bazý hormonal deðiþiklikler ve kapalý havalarýn oluþturduðu stres, bu durumun nedenleri arasýnda yer alýyor. Soðuk havada vücut, mevcut ýsýsýný korumak üzere cilde daha az kan gönderir ve bunu da bütün damarlarda, özellikle cildi besleyen damarlarda büzülme oluþturarak yapar. Bu büzülme otomatik olarak tansiyonun yükselmesine sebep olur. Koroner kalp hastalarýnda kalp krizi riskinin artýþý yanýnda, kýþýn artan grip salgýný da kalp hastalarýnda ciddî problemlere yol açabilmektedir.’’ Ýstanbul / aa

Antidepresan, inme geçirenlere umut oldu FRANSIZ bi­lim­a­dam­la­rý­na­gö­re,­Flu­ok­se­tin­et­ken­mad­de­li an­ti­dep­re­san­lar,­in­me­ge­çir­miþ has­ta­la­rýn­i­yi­leþ­me­sü­re­cin­de ya­þa­dýk­la­rý,­felç­ve­vü­cu­dun­bir ta­ra­fýn­da­za­yýf­lýk­o­la­rak­ken­di­ni­gös­te­ren,­mo­tor­iþ­le­vi­so­run­la­rý­nýn­çö­zü­mün­de­u­mut va­a­de­di­yor.­Fran­sa’da­ki­To­u­lo­u­se­Ü­ni­ver­si­te­Has­ta­ne­si’nden Fran­ço­is­Chol­let­baþ­kan­lý­ðýn­da­ki­bir­grup­Fran­sýz­bi­lim­a­da­mý­nýn­yap­tý­ðý­a­raþ­týr­ma,­Se­çi­ci­Se­ro­to­nin­Ge­ri­A­lým­Ý­ni­hi­bi­t ör­l e­r i­(SSGI)­gru­b un­d an, Flu­ok­se­tin­et­ken­mad­de­li­an­ti­dep­res­la­rýn,­in­me­ge­çir­miþ­has­ta­la­rýn­be­den­le­ri­nin­ha­re­ke­ti­ü­ze­rin­de­ki­kon­trol­le­ri­ni­ar­týr­dý­ðý­ný­ve­da­ha­ba­ðým­sýz­bir­ha­yat sür­me­le­ri­ne­im­kân­ver­di­ði­ni or­ta­ya­koy­du.­Chol­let,­Mart 2005­i­le­Ha­zi­ran­2009­ta­rih­le­ri a­ra­sýn­da,­Fran­sa’da,­118­has­ta ü­ze­rin­de­yap­týk­la­rý­a­raþ­týr­ma hak­kýn­da­ki­a­çýk­la­ma­sýn­da,­‘’Bu i­lâ­cýn­vü­cu­dun­mo­tor­iþ­le­vi­ü­-

ze­rin­de­ki­o­lum­lu­et­ki­si,­SSGI gru­bu­i­lâç­la­rýn­nö­ro­nal­iþ­le­yiþ me­ka­niz­ma­sý­nýn,­ü­ze­rin­de­da­ha­faz­la­a­raþ­týr­ma­ya­pýl­ma­sý­ný ge­rek­ti­ren,­ye­ni­bir­si­nir­yo­la­ðý aç­tý­ðý­ný­gös­te­ri­yor’’­de­di.­A­raþ­týr­ma­ya­ka­tý­lan­Fran­sýz­bi­li­ma­dam­la­rý,­dün­ya­da­ki­en­ö­nem­li týb­bî­der­gi­ler­a­ra­sýn­da­yer­a­lan The­Lan­cet­Ne­u­ro­logy’de­ya­yým­la­dýk­la­rý­a­raþ­týr­ma­nýn,­Flu­ok­se­tin­et­ken­mad­de­li­an­ti­dep­re­san­la­rýn,­in­me­ge­çir­miþ­has­ta­la­rýn­i­yi­leþ­me­sü­re­cin­de­ki­et­ki­le­ri­ü­ze­ri­ne­ya­pýl­mýþ­en­ge­niþ çap­lý­a­raþ­týr­ma­ol­du­ðu­na­dik­ka­ti­çek­ti.­Der­gi­de­ya­yým­la­nan a­r aþ­t ýr­m a,­Flu­o k­s e­t in­et­k en mad­de­li­an­ti­dep­re­san­ve­ri­len has­ta­la­rýn,­in­me­ge­çir­miþ­has­ta­la­ra­uy­gu­la­nan­mo­tor­be­ce­ri­le­ri­tes­tin­de,­a­sýl­i­lâcýn­et­ki­si­ni ölç­mek­a­ma­cýy­la­ve­ri­len­ve­hiç­bir­i­yi­leþ­ti­ri­ci­et­ki­si­bu­lun­ma­yan­pla­se­bo­ve­ril­miþ­has­ta­lar­dan­da­ha­ba­þa­rý­lý­ol­duk­la­rý­ný or­ta­ya­çý­kar­dý.­Londra / aa


14

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

SPOR

Türkiye, 2011’in önemli aktörlerinden biri olacak

Galatasaray ikinci yarýda maçlarýný Türk Telekom Arena Stadýnda oynayacak

TÜRKÝYE, 25. DÜNYA ÜNÝVERSÝTELER KIÞ SPOR OYUNLARI’NI ERZURUM’DA DÜZENLEYEREK, BU YIL ÇOK ÖNEMLÝ BÝR ORGANÝZASYON SINAVINDAN DAHA GEÇECEK. JUDODA AVRUPA, GÜREÞTE ÝSE DÜNYA ÞAMPÝYONASI ÝSTANBUL’DA DÜZENLENECEK.

Türkiye-Bulgaristan arasýnda 20 Aralýk 1964’teki maçla açýlan stat, bugün Galatasaray-Beypazarý Þekerspor karþýlaþmasýnýn ardýndan kepenklerini kapatacak.

Sami Yen’e veda GALATASARAY YENÝLENMÝÞ KADROSUYLA SAMÝ YEN'DEKÝ SON MAÇINA ÇIKIYOR. TÜRKÝYE KUPASINDA BEYPAZARI ÞEKERSPOR KARÞILAÞMASI SAAT 21:30'DA BAÞLAYACAK. MAÇ TRT'DEN NAKLEN YAYINLANACAK. TÜRK spo­ru­nun­ hiz­me­ti­ne­ 47­ yýl­ ön­ce­ gi­ren A­li­Sa­mi­Yen­Sta­dý,­bu­gün­oy­na­na­cak­Ga­la­ta­sa­ray-Bey­pa­za­rý­ Þe­kers­por­ ma­çý­nýn­ ar­dýn­dan ve­da­ e­de­cek.­ A­li­ Sa­mi­ Yen­ Sta­dý’nýn­ a­çý­lý­þý, Tür­ki­ye­ i­le­ Bul­ga­ris­tan­ a­ra­sýn­da­ 20­ A­ra­lýk 1964­yý­lýn­da­oy­na­nan­ö­zel­kar­þý­laþ­may­la­ya­pýl­mýþ,­35­bin­ki­þi­lik­ka­pa­si­te­si­nin­ü­ze­rin­de­spor­se­ve­rin­ iz­le­di­ði­ kar­þý­laþ­ma­ ön­ce­sin­de­ o­lay­lar ya­þan­mýþ,­ bir­ sey­yar­ sa­tý­cý­nýn­ tez­ga­hý­nýn­ par­la­ma­sý­ se­be­biy­le­ çý­kan­ pa­nik­te­ ta­raf­tar­lar­ tri­bün­ler­den­at­la­mýþ,­e­zil­me­teh­li­ke­si­ya­þa­mýþ­ve 81­ ki­þi­ has­ta­ne­ler­de­ te­da­vi­ al­tý­na­ a­lýn­mýþ­tý. Ga­la­ta­sa­ray­ Ku­lü­bü’nün­ ku­ru­cu­su­ A­li­ Sa­mi Yen’in­ a­dý­ ve­ri­len­ stat,­ o­ gün­kü­ fi­yat­lar­la­ 16 mil­yon­248­bin­707­TL’ye­ma­lol­muþ­tu.

AVRUPA’DA TARÝHÝ BAÞARILAR Ga­la­ta­sa­ray,­1990’lý­yýl­la­rýn­ba­þýn­dan­i­ti­ba­ren­A­li Sa­mi­Yen­Sta­dý’nda­Av­ru­pa­ku­pa­la­rýn­da­bü­yük­ba­þa­rý­la­ra­im­za­at­tý.­Sa­rý-kýr­mý­zý­lý­lar,­A­li­Sa­mi­Yen­Sta­dý’nda,­Re­al­Mad­rid,­AC­Mi­lan,­FC­Bar­ce­lo­na,

Manc­hes­ter­U­ni­ted,­Ju­ven­tus,­Li­ver­po­ol,­Pa­ris­Sa­int Ger­ma­in,­Glas­gow­Ran­gers,­PSV­E­ind­ho­ven­gi­bi Av­ru­pa’nýn­ün­lü­ta­kým­la­rý­ný­yen­me­yi­ba­þar­dý.

SON MAÇLAR KÖTÜ BÝTTÝ Ga­la­ta­sa­ray,­A­li­Sa­mi­Yen’e­ve­da­e­der­ken­bu sa­ha­da­oy­na­dý­ðý­Fe­ner­bah­çe­ve­Be­þik­taþ’a­kar­þý oy­na­dý­ðý­son­der­bi­maç­la­rý­kay­bet­ti.­­Geç­ti­ði­miz se­zon­Fe­ner­bah­çe’ye­A­li­Sa­mi­Yen­Sta­dý’nda­1-0 mað­lup­o­lan­Ga­la­ta­sa­ray,­bu­se­zon­Be­þik­taþ­i­le oy­na­dý­ðý­kar­þý­laþ­ma­yý­da­2-1­ye­nil­giy­le­­ta­mam­la­dý.­‘’Cim­bom’’,­ya­rýn­ke­penk­le­ri­ni­in­di­re­cek stat­da,­son­oy­na­dý­ðý­lig­ma­çýn­da­da­Genç­ler­bir­li­ði’ne­2-0­mað­lup­ol­muþ­tu.­Ga­la­ta­sa­ray,­A­li­Sa­mi­Yen­Sta­dý’nda­Av­ru­pa’da­son­oy­na­dý­ðý­kar­þý­laþ­ma­yý­da­ka­za­na­ma­dý.­Ga­la­ta­sa­ray,­son­o­la­rak U­E­FA­Av­ru­pa­Li­gi­play-off­ma­çýn­da­Uk­ray­na’nýn­Kar­paty­ta­ký­mýy­la­2-2­be­ra­be­re­kal­mýþ­tý. Çok­sa­yý­da­mil­li­ma­ça­sah­ne­o­lan­A­li­Sa­mi­Yen Sta­dý’nda­son­oy­na­nan­kar­þý­laþ­ma­da,­Tür­ki­ye, Ýs­pan­ya’ya­2-1­mað­lup­ol­muþ­tu.

GALATASARAY-FENERBAHÇE GALATASARAY, ezeli rakibi Fenerbahçe ile Ali Sami Yen Stadý’nda toplam 46 kere karþýlaþtý. Mecidiyeköy’deki derbilerden 19’unu Galatasaray, 11’ini Fenerbahçe kazandý. Taraflar Ali Sami Yen Stadý’nda 16 kez de eþitliði bozamadý. ‘’Cim Bom’’un toplam 58 golüne, ‘’Sarý Kanaryalar’’ 46 golle cevap verdi.

DÜNYADA ve­Tür­ki­ye’de­2011­yý­lý­nýn,­spor a­çý­sýn­dan,­O­lim­pi­yat­O­yun­la­rý,­Dün­ya­Ku­pa­sý­ve­Av­ru­pa­Fut­bol­Þam­pi­yo­na­sý­ol­ma­ma­sý­na­kar­þýn­yi­ne­de­yo­ðun­bir­gün­de­mi bu­lu­nu­yor.­Ýlk­gün­le­ri­ni­ya­þa­dý­ðý­mýz­2011 yý­lý,­Tür­ki­ye’nin­dü­zen­le­ye­ce­ði­spor­or­ga­ni­zas­yon­la­rý­a­çý­sýn­dan­bü­yük­ö­nem­ta­þý­yor. Zi­ra,­i­çin­de­bu­lun­du­ðu­muz­a­yýn­son­gün­le­rin­de­Er­zu­rum’da­baþ­la­ya­cak­ve­11­gün­sü­re­cek­25.­Dün­ya­Ü­ni­ver­si­te­ler­Kýþ­Spor­O­yun­la­rý,­kýþ­spor­la­rýn­da­dün­ya­da­O­lim­pi­yat O­yun­la­rý’ndan­son­ra­ki­en­ö­nem­li­or­ga­ni­zas­yon­o­la­rak­Tür­ki­ye­a­çý­sýn­dan­ö­nem­li­bir­sý­nav­o­la­cak.­Tür­ki­ye,­bu­or­ga­ni­zas­yon­dan ba­þa­rýy­la­çýk­ma­sý­du­ru­mun­da,­ar­týk­Er­zu­rum’da­bir­Kýþ­O­lim­pi­yat­O­yun­la­rý­dü­zen­le­mek­i­çin­kol­la­rý­sý­va­ya­cak. Tür­ki­ye­ay­rý­ca­bü­yük­ler­ka­te­go­ri­le­rin­de gü­reþ­te­dün­ya,­ju­do­da­i­se­Av­ru­pa­Þam­pi­yo­na­sý’ný­Ýs­tan­bul’da­ger­çek­leþ­ti­rir­ken,­yýl­dýz­lar vo­ley­bol­da­Av­ru­pa­ve­dün­ya­þam­pi­yo­na­la­rý­na­da­An­ka­ra­ev­sa­hip­li­ði­ya­pa­cak.­Dün­ya Genç­ve­Yýl­dýz­Ba­yan­lar­Boks­Þam­pi­yo­na­sý, An­tal­ya,­Av­ru­pa­Genç­lik­O­lim­pik­O­yun­la­rý, Trab­zon,­Av­ru­pa­Dað­Ko­þu­su­Þam­pi­yo­na­sý i­se­Bur­sa’da­ya­pý­la­cak.­O­to­mo­bil­spor­la­rýn­da­For­mu­la­1­Dün­ya­Þam­pi­yo­na­sý­i­le­yýl­i­çin­de­ok­çu­luk,­te­nis­ve­at­le­tizm­dal­la­rýn­da da­Tür­ki­ye,­u­lus­lar­a­ra­sý­or­ga­ni­zas­yon­la­ra im­za­a­ta­cak.­Dün­ya­da­i­se­2011­yý­lý­i­çin­de­en bü­yük­il­gi­yi­çe­ke­cek­or­ga­ni­zas­yon­o­la­rak­27 A­ðus­tos-4­Ey­lül­ta­rih­le­ri­a­ra­sýn­da­Gü­ney Ko­re’nin­Da­e­gu­þeh­rin­de­ya­pý­la­cak­Dün­ya At­le­tizm­Þam­pi­yo­na­sý­­gö­zü­kü­yor.­­­

Atlama kuleleri olumlu not aldý ERZURUM’DA yapýlacak 2011 Dünya Üniversiteler arasý Kýþ Oyunlarý için inþa edilen 125 metrelik atlama kulesinden ilk atlayýþlar baþarýyla gerçekleþtirildi. FIS tarafýndan, Kiremittepe bölgesindeki 125 metre yükseklikteki atlama kulesinin testi için görevlendirilen Slovenyalý sporcular Rozle Zasar, Matevz Starovec, Jaka Rus ve Zisa Mandl ilk atlayýþlarý yaptý. Gençlik ve Spor Ýl Müdürü Fatih Çintimar, 125 metre yükseklikte atlama kulelerinin testi için FIS tarafýndan Slovenya ekibinin görevlendirildiðini söyledi. Ýlk atlayýþlarýn çok baþarýlý geçtiðini ifade eden Çintimar, ‘’Bu, kulelerin açýlýþý, test atlayýþýydý. Sporcularýmýz onayladý, böylece FIS tarafýndan da onaylanmýþ oldu. Bundan sonra dünyanýn her türlü müsabakasýný yapabileceðiz’’ dedi. 2011 Winter Universiade kapsamýnda yapýlan 125 metre yükselikteki atlama kulesinden ilk atlayýþý gerçekleþtiren Matevz Starovec, Slovenya ekibi olarak atlama kulesinin testi için ilk atlayýþlarý yaptýklarýný belirtti.

GALATASARAY-BEÞÝKTAÞ GALATASARAY, diðer ezeli rakibi Beþiktaþ ile Ali Sami Yen Stadý’nda toplam 52 kere karþý karþýya geldi. Mecidiyeköy’deki derbilerde Galata saray 18, Beþiktaþ 11 kere galip geldi, 23 karþýlaþma da eþitlikle sonuçlandý. Mecidiyeköy’de yapýlan maçlarda Galatasaray’ýn toplam 64 golüne, Beþiktaþ 58 golle cevap verdi.

Yekta ayrýlacak mý? DEVRE arasý hazýrlýklarýný Antalya’da sürdüren Kasýmpaþa’nýn Futbol Þube Sorumlusu Süha Sidal, Yekta’nýn kendileri için çok önemli bir futbolcu olduðunun altýný çizerek, ‘’Yekta, gelecek yýllarda Türk futboluna damga vuracak oyunculardan birisi’’ dedi. Sidal, Yekta’nýn transferin gözde oyuncularýndan olduðuna dikkati çekerek, “Yekta, cidden iyi bir orta saha oyuncusu. Hem sað tarafta, hem sol tarafta, hem de ön libero pozisyonunda oynayabilen bir oyuncu. Bizim de önemli bir ismimiz. Biz transfer için rakamýmýzý açýkladýk. Arzu eden kulüp gelip görüþmelerde bulunabilir. Ýstikrarlý olan kulüp masaya o turup noktayý koyar. Yekta, ikinci yarýda da kalacak gibi gözüküyor. Ýkinci yarýda formamýzý giysin, sezon sonunda transfer olsun istiyoruz. Çünkü biz ligi býrakmýþ bir takým deðiliz. Lige son gücümüzle asýlacaðýz. Yekta, önemli katký saðlayacak bir oyuncu, kendisine güveniyoruz.’’

Trabzonspor'un yeni transferleri Polonyalý kardeþler Pawel Brozek ve Piotr Brozek takýma uyum saðlamaya baþladý. FOTOÐRAF: AA

Önemli olan büyük kalmak

Kayseri’den Ambarat açýklamasý KAYSERÝSPOR yönetimi, yeni transfer Noureddine Amrabat’ýn eski kulübü PSV Eindhoven’a banka teminatý verilmediði için geri çaðrýlacaðý yönündeki haberleri yalanladý. Kulübün resmi internet sitesinden yapýlan açýklamada, Hollanda’da ve Türkiye’de bazý yayýn organlarý tarafýndan Amrabat’ýn transferi konusunda asýlsýz haberler yayýmlandýðý hatýrlatýldý. Söz konusu haberlerde, PSV Eindho ven Kulübü’nün, Kayserispor’un banka teminatý vermediði gerekçesiyle oyuncusunu geri çaðýrmaya hazýrlandýðý iddialarýnýn yer aldýðý belirtilen açýklamada, ‘’Amrabat transferinde hiçbir sorun yoktur. Oyuncu takýmýmýzla birlikte antrenmanlara devam etmektedir’’ denildi.

LeBron James, 13 ribaund alarak “double double’’ yaptý ve galibiyetin mimarý oldu.

Ronaldo 18 maçta 22. golünü attý

Üç yýldýzdan 96 sayý

ÝSPANYA Birinci Futbol Ligi’nin (La Liga) 18. haftasýnda, Barcelona deplasmanda Deportivo’yu 4-0 yenerek liderliðini sürdürdü. Barcelona 49 puanla liderliðini sürdürürken, ligde ve kupalarda yenilmezlik serisini 26 maça çýkardý. Liderin takipçisi Real Madrid de, evinde Villarreal ile oynadýðý maçtan, zorlanmasýna raðmen 4-2 galip ayrýlarak puanýný 47’ye çýkardý ve Barcelona’nýn puan farkýný açmasýna izin vermedi. Portekizli yýldýz Ronaldo bu maçta hat-trick yaptý. La Liga’da gol krallýðý yarýþýnda ilk sýrada 22 gollü Cristiano Ronaldo (Real Madrid) bulunuyor. Barcelonalý Lionel Messi 18 golle 2. sýrada.

NBA’DE Rose Garden’da Portland Trail Blazers’a konuk olan Miami Heat, LeBron

James’in yýldýzlaþtýðý maçý uzatma periyodunun sonunda 107-100 kazanmayý baþardý. Rakip potaya 44 sayý býrakan LeBron James, bunun yanýsýra 13 ribaund alarak ‘’double double’’ yaptý ve galibiyetin mimarý oldu. Takýmýn diðer yýldýz oyuncusu Dwyane Wade 34, Chris Bosh ise 18 sayýyla oynadý. Miami’de ‘’3 dev’’ toplamda 96 sayý üretirken, maçta süre alan diðer 6 oyuncu sadece 11 sayý atabildi. LeBron James, normal süresi 93-93 biten maçýn uzatma dakikalarýnda 3 sayý çizgisinin dýþýndan bulduðu 6 sayý ve olumlu kullandýðý 2 serbest atýþla takýmýnýn en önemli oyuncusu olduðunu bir kere daha ispatladý. Heat, bu sonuçla son 22 maçýndan 21’ini kazanmýþ oldu. Galibiyet serisini 13’e çýkartan Miami Heat, 3 maçýndan daha zaferle ayrýlýrsa, bu alanda Los Angeles Lakers’a ait olan rekoru egale etmiþ olacak.

TRABZONSPOR Ku­lü­bü­Spor­tif­Di­rek­tö­rü­Ü­nal­Ka­ra­man,­‘’Bü­yük­ol­mak­ko­lay­de­ðil­a­ma­ö­nem­li­o­lan­bü­yük­ka­la­bil­mek’’­de­di.­Ü­nal­Ka­ra­man,­lig­de­ön­de­ol­ma­nýn,­fut­bol­cu­la­rýn­so­rum­lu­luk­la­rý­ný­ar­tý­ra­ca­ðý­ný­be­lir­te­rek,­‘’Ya­þa­yýþ­la­rý­na o­na­gö­re­çe­ki­dü­zen­ve­re­cek­ler.­Ýþ­le­ri­nin­zor­ol­du­ðu­nun­far­kýn­da­o­la­cak­lar­a­ma­öz­gü­ven­le­ri­ni kay­bet­me­den­iþ­le­ri­nin­ken­di­le­ri­ni­ve­giy­dik­le­ri for­ma­yý­yü­celt­mek­ol­du­ðu­nu­bi­le­cek­ler’’­di­ye ko­nuþ­tu.­Li­gin­i­kin­ci­ya­rý­sýn­da­çok­ö­nem­li­maç­lar­oy­na­ya­cak­la­rý­ný­ve­her­kar­þý­laþ­ma­nýn­fi­nal ha­va­sýn­da­ge­çe­ce­ði­ni­be­lir­ten­Ka­ra­man,­‘’Biz­u­zun­va­de­li­dü­þün­mü­yo­ruz.­Ka­fa­mýz­da­bi­tiþ­çiz­gi­si­ni­ön­de­bi­tir­mek­ta­bii­ki­var­a­ma­biz­maç­la­rý haf­ta­haf­ta­de­ðer­len­di­ri­yo­ruz.­Þu­an­li­gi­bir­ke­na­ra­koy­duk,­Zi­ra­at­Tür­ki­ye­Ku­pa­sý’nda­ya­pa­ca­ðý­mýz­Tor­ku­Þe­kers­por­ma­çý,­her­þey­den­ö­nem­li­du­rum­da.­Ku­pa­da­da­sý­kýn­tý­ya­þa­ma­mak a­dý­na­ö­nem­li­bir­mü­sa­ba­ka.­Ken­di­mi­ze­o­lan gü­ve­ni­miz­son­suz­de­vam­e­di­yor.­Ek­sik­le­ri­miz var­a­ma­bun­la­rý­çok­ça­lý­þa­rak­a­þa­ca­ðýz.­Ýn­þal­lah fi­na­lin­de­de­mü­ca­de­le­mi­zin­ge­ti­ri­si­ney­se,­o­ra­yý ka­bul­le­ne­ce­ðiz’’­i­fa­de­le­ri­ni­kul­lan­dý.­

Ünal Karaman, büyük takým olmanýn kolay olmadýðýný, kýsa vadede elde edilen baþarýlarýn kimseyi büyük konumuna taþýmadýðýný vurguladý. Karaman, ‘’Elbette Bursaspor’un büyük bir baþarýsý söz konusu. Ertuðrul hocayý ve Bursaspor’u bu anlamda tebrik ediyoruz ama büyük olabilmek, büyük kalabilmeyi de beraberinde getirir. Dolayýsýyla iþleri artýk biraz daha zor. Uzun yýllardýr þampiyonluk ipini göðüsleyemememiz, büyüklüðümüzü elimizden almadý’’ dedi.

Kýzýlcahamam’da 16 kiþiden biri sporcu SPOR To­to­Sü­per­Lig’de­mü­ca­de­le­e­den­ta­kým­la­rýn­10­yýl­ön­ce­si­ne­ka­dar­yýl­so­nu­kam­pý­i­çin­vaz­ge­çil­mez yer­le­rin­den­o­lan­An­ka­ra’nýn­Ký­zýl­ca­ha­mam­il­çe­si’nde­16­ki­þi­den­1’i­il­çe­si­ni­çe­þit­li­spor­dal­la­rýn­da­tem­sil­e­di­yor.­Nü­fu­su­yak­la­þýk­16­bin­o­lan­ve­bin­ci­va­rýn­da­li­sans­lý­spor­cu­nun­ya­þa­dý­ðý­il­çe­de­kul­la­ný­lýr­hal­de­o­lan­1­ta­ne­bi­le­spor­sa­lo­nu­bu­lun­maz­ken,­spor­cu­lar­o­to­büs­ter­mi­na­li­nin­alt­ka­týn­da­ken­di­le­ri­i­çin­o­luþ­tu­ru­lan­sa­lon­da­ça­lýþ­ma­la­rý­ný­yü­rü­tü­yor.­Ký­zýl­ca­ha­mam­Be­le­di­ye­Baþ­ka­ný­Coþ­kun­Ü­nal,­il­çe­le­rin­de­7’den­70’e­her­ke­sin spo­ra­çok­he­ves­li­ol­du­ðu­nu,­an­cak­spor­cu­la­rý­na­hak­et­tik­le­ri­des­te­ðin­ve­ril­me­di­ði­ni­söy­le­di.­Ýl­çe­de­2­gü­reþ,­1 tek­van­do,­5­fut­bol,­4­vo­ley­bol,­4­bas­ket­bol­ve­1­sat­ranç­ta­ký­mýn­da­oy­na­yan­spor­cu­la­rýn­ya­ný­sý­ra­dað­cý­lýk­ve tre­king­ya­pan­lar­la­da­bir­lik­te­top­lam­bin­ci­va­rýn­da­li­sans­lý­spor­cu­nun­ol­du­ðu­nu­an­la­tan­Ü­nal,­Ký­zýl­ca­ha­mam’ýn­‘’tam­bir­spor­ken­ti’’­ol­du­ðu­nu­i­fa­de­et­ti.­Ü­nal,­il­çe­de­Genç­lik­ve­Spor­Ge­nel­Mü­dür­lü­ðü’ne­a­it­bir stad­yu­mun­bir­de­spor­sa­lo­nu­nun­bu­lun­du­ðu­nu,­an­cak­i­ki­si­nin­de­kul­la­nýl­maz­hal­de­ol­du­ðu­nu­be­lirt­ti.­


SiyahMaviKýrmýzýSarý

15

YENÝASYA / 11 OCAK 2011 SALI

DÝZÝ ÝÞÇÝLERÝN “VÝZE KRÝZÝ”NÝN ASLI NEYDÝ?

Tel-Aviv'deki "Ben Gurion Havaalaný", büyüklüðüne nisbetle yolcu yoðunluðu olmayan bir yer.

HAVAALANINDAN, Tel-Aviv’de kaldýðýmýz ozele geçtiðimizde akþam olmuþtu. Ýsrail’de faaliyet gösteren inþaat firmasý YILMAZLAR CONSTRUCTION GROUP’un Genel Müdür Ahmet Arýk, ön ce Ýsrail medyasýna konu ile ilgili açýklamalarda bulundu. Ardýndan Türkiye’den giden grubun kar þýsýna geçti ve yaþanan “vize krizi” hakkýnda bilgiler verdi. Firma, 1995’den bu yana Ýsrail’de toplam 2 milyon metrekare inþaat yapmýþ. Þu anda Ýsrail’de faaliyet gösteren tek Türk fýrmasýnýn kendi firmalarýný olduðunu anlatan Genel Müdür Ahmet Arýk, özetle þunlarý söyledi: “15 yýldýr buradayýz. En büyük inþaat firmasýyýz. 2003’den bu yana ise Türkiye ile Ýsrail arasýnda imzalanan M66 tank yenileme anlaþmasý çerçevesinde 800 Türk iþçisi çalýþtýrýyoruz. Normalde Ýsrail yabancý iþçiye izin vermiyor. Biz, Türkiye ile Ýsrail arasýndaki bu tank modernizasyonu anlaþmasý çerçevesinde özel bir izinle bu iþçileri getirdik. 2003, 2005 ve 2007’de bu iþçilerin çalýþma izinleri uzatýldý. Þimdi ise süre sona erdi ve izinler uzatýlmýyor. Türkiye ile Ýsrail arasýnda imzalanan anlaþmaya göre Ýsrail Türkiye’den 180 milyon dolarlýk ‘özel ithalat’ yapmalýydý. Ýsrail bunu yapmayýnca, biz iþçi getirmeyi teklif ettik ve kabul edildi. Bu anlaþma ile Ýsrail bir anlamda Türkiye’den iþ gücü ithal etmiþ oluyor. Bize bunun için izin verilmiþti. Türkiye bu özel anlaþmanýn süresini uzatmazsa, 1 Ocak 2011’den sonra Ýsrail istese iþçilerimizi bir günde bile sýnýrdýþý edebilir. Ýsrail’in nasýl davranacaðýný tam olarak bilemiyoruz. Zorluk çýkarmayýz diyorlar, ama yarýn ne olacaðýný bilemeyiz. Bu sebeple hem biz, hem iþçilerimiz, hem de onlarýn Türkiye’deki aileleri tedirgin ve maðdur olmak ü zere...” Genel Müdür Arýk, Ýsrail’de kalifiye inþaat iþçisi bulmakta zorlandýklarýný da ifade ederek “Türkiye’den getirdiðimiz iþçilerimiz olmazsa biz de burada tutunamayýz. Ýsrail’de iþ yapmak kolay deðil. Çok sayýda firma vardý, hiç biri tutunamadý. Biz bu konuna desteklenmeliyiz” de dedi.

Yýlmazlar Grup'un Genel Müdürü Ahmet Arýk, Kudüs'teki "Hadesa Hastanesi" inþaatýnýn önünde.

Gazeteciler ‘sorgu odasý’nda ÝSRAÝL'E GÝTMEDEN ÖNCE BU ÜLKENÝN 'ZOR BÝR YER' OLDUÐUNU TAHMÝN EDÝYORDUK. ÜLKEYE GÝRÝÞTE, PASAPORT KONTROLÜNDEN SONRA ÇOÐU ARKADAÞIMIZ 'SORGU ODASI'NA ALINDI VE 4 GAZETECÝ POLÝSLERCE 2 SAAT KEYFÎ SORULARLA SORGULANDI. ku­ma­dýy­sa­nýz,­bu­yu­run­þim­di­o­ku­yun.­Ken­di­að­zýn­dan:­‘Se­ra­cý­lýk­ü­ze­ri­ne­bil­gi­al­mak­ü­ze­re­Ýs­ra­il­va­tan­da­þý­o­lan­bir­iþ­a­da­mý­nýn­da­ve­tiy­le­Ýs­ra­il’e­git­tik.­Ül­ke­ye­ko­mik­bir­ge­rek­çey­le­gi­ri­þi­mi­ze­i­zin­ve­ril­me­di, dön­mek­zo­run­da­kal­dýk.­Ön­ce­bek­le­til­dik.­Ar­dýn­dan ba­na­‘Ül­ke­ye­gi­ri­þi­ya­sak­o­lan­bi­ri­siy­le­fa­ce­bo­ok­i­sim­li sos­yal­pay­la­þým­si­te­sin­de­ar­ka­daþ­sý­nýz­ül­ke­ye­gi­re­mez­si­niz’­de­nil­di.­‘Ki­min­le­ar­ka­daþ­mý­þým?’­di­ye­sor­dum.­‘(Kurt­lar­Va­di­si­Fi­lis­tin­fil­mi­nin­se­na­ris­ti) Ba­ha­dýr­Öz­de­ner’le­ar­ka­daþ­sý­nýz.­Bi­zim­ül­ke­miz­i­çin­teh­li­ke­li­bi­ri,­bil­gi­top­la­ma­ya­gel­miþ­o­la­bi­lir­si­niz’­ce­va­bý ve­ril­di.­Oy­sa­ben­Ba­ha­dýr­Bey’le­ar­ka­daþ­de­ðil­dim.­Dü­þü­nün­ce­ak­lý­ma­Ba­ha­dýr be­yin­yen­ge­si­(...)­gel­di.­O­nun­la fa­ce­bo­ok’tan­ar­ka­daþ­tým.­A­dam­lar­bu­na­bi­le­ba­ký­yor, i­na­nýl­maz­bir­du­rum.” (Ye­ni­Þa­fak,­24­Ka­sým 2010)

DALGA GEÇER GÝBÝ SORGULAMA...

Ta­biî­ki­biz­çýk­týk­a­ma­son­ra­an­la­þýl­dý­ki­grup­ta­ki­4 ar­ka­da­þý­mý­zý­‘sor­gu­o­da­sý’nda­tam­2­sa­at­bek­le­tip­sor­gu­la­mýþ­lar.­Ger­çi­bu­na­sor­gu­dan­zi­ya­de­‘bez­dir­me, býk­týr­ma’­de­mek­de­müm­kün.­Show­TV­ka­me­ra­ma­ný Ýb­ra­him­Kör­de­mir­ci­de­sor­gu­la­nan­4­ga­ze­te­ci­den­bi­riy­di.­An­lat­tý­ðý­na­gö­re­key­fî­bir­þe­kil­de­bek­let­miþ­ler­ve zi­ya­ret­se­be­bi­ni­bil­dik­le­ri­hal­de­Ýs­ra­il’e­ni­çin­gel­dik­le­ri­ni­tek­rar­tek­rar­sor­muþ­lar.­So­nun­da­da­“Kurt­lar­Va­di­si­ni­iz­li­yor­mu­sun?”,­“A­me­ri­ka’yý­bi­li­yor­mu­sun?” FARUK di­ye­dal­ga­ge­çer­gi­bi­so­ru­lar­da­sor­muþ­lar.­ ÇAKIR, Baþ­ka­bir­ga­ze­te­ci­ar­ka­da­þý­mý­za­da­i­nan­ma­sý­zor,­a­ma­“Ka­za­ðýn­ren­gi­ni­çin­böy­GÝTTÝ le?”­di­ye­bi­le­sor­muþ­lar.­Bu­so­ru­GÖRDÜ lar­la­mu­ha­tap­o­lan­ga­zet­ci­ar­YAZDI ka­daþ­la­rý­mýz­hem­þa­þýr­mýþ hem­de­kýz­gýn­lýk­la­ce­vap­lar­ver­miþ­ler.­Ni­ha­ye­tin­de­on­la­rýn­çý­ký­þý­na,­da­.tr m co a. y cakir@yeni as ha­doð­ru­su­Ýs­ra­il’e­gi­SEN GEÇ, ri­þi­ne­de­i­zin­ve­ril­di ARAMIZIN BOZUK OLDUÐU ÜLKE SEN BEKLE ve­hep­bir­lik­te­bek­le­ür­ki­ye­i­le­Ýs­ra­il’in­a­ra­sý­nýn­‘i­yi­ol­ma­dý­ðý’­her­ke­Tel-A­v iv’de­k i yen­o­to­bü­se­bi­ne­rek sin­bil­di­ði­bir­ko­nu.­Bil­has­sa­“Ro­ta­mýz­Fi­lis­tin, “Ben­Gu­ri­on”­Ha­Tel-A­viv’de­ki­“Grand Yü­kü­müz­Ýn­sa­nî­Yar­dým”­slo­ga­nýy­la­Gaz­ze’ye va­li­ma­ný­na­in­di­ði­Ho­tels”e­ha­re­ket­et­tik.­ yar­dým­i­çin­yo­la­çý­kan­“Ma­vi­Mar­ma­ra”­ge­- miz­de­bu­‘bil­gi’le­ri Bi­z e­ da­ð ý­t ý­l an­ ilk mi­si­ne­Ýs­ra­il­as­ker­le­rin­ce­bas­kýn­ya­pýl­ma­sý­ve bi­l e­r ek­ pa­s a­p ort prog­r am­d a­ yer­ a­l an in­san­la­rýn­þe­hit­e­dil­me­si­i­liþ­ki­le­ri­i­yi­ce­boz­du.­ kon­tro­lü­ne­ya­naþ­týk. Ben­Gu­ri­on­Ha­va­a­la­ný­Böy­le­bir­va­sat­ta,­Ýs­ra­il’de­bü­yük­in­þa­at­ya­tý­rým­la­rý­na Tür­ki­ye’den­gi­den­30­ki­Show TV kameramaný na­ i­niþ­ i­le­ o­te­le­ yer­leþ­me Ýbrahim Kördemirci im­za­a­tan­Yýl­maz­lar­Grup’un­(YIL­MAZ­LAR­CONS­- þi­lik­gru­ba­‘grup­vi­ze­si’­a­sa­a­ti­a­ra­sýn­da­ki­far­kýn­u­zun TRUC­TI­ON­GRO­UP/­in­ter­net­ad­re­si:­http://www.yil­- lýn­dý­ðý­i­çin­vi­ze­ler­pa­sa­port­la­ol­ma­sý­dik­ka­ti­mi­zi­çek­miþ,­bir maz­lar-bld.com)­da­ve­ti­va­ki­ol­du.­Za­man­za­man­med­- rý­mý­za­ay­rý­ca­ya­pýþ­tý­rýl­ma­mýþ­tý. mâ­n â­ ve­r e­m e­m iþ­t ik.­ A­m a­ Ýs­r a­ya­ya­ya­pý­lan­a­çýk­la­ma­lar­la­Ýs­ra­il’de­bir­‘iþ­çi­vi­ze­si­kri­zi’ Ýlk­kon­trol­ler­den­son­ra­ço­ðu­ar­ka­da­þý­il’de­iþ­ya­pan­fir­ma,­ül­ke­ye­gi­riþ­te­ki­en­ya­þan­dý­ðý­i­lân­e­di­li­yor­du,­a­ma­doð­ru­su­bu­nun­se­be­bi­ni mý­zý­‘bek­le­me­o­da­sý’na­yön­len­dir­di­ler.­Sý­ra­bi­ze gel­le­me­le­ri­bil­di­ði­i­çin­u­çak­tan­i­niþ­i­le­o­te­le­yer­an­la­mak­ta­zor­la­ný­yor­duk.­Fir­ma,­a­çýk­la­ma­la­rýy­la­Tür­- gel­di­ðin­de­pa­sa­por­tu­mu­zu­u­zat­týk­ve­so­nu­cu­bek­le­dik. leþ­me­ a­ra­sýn­da­ ne­re­dey­se­ ya­rým­ gün­lük­ bir­ za­man ki­ye’de­ki­i­da­re­ci­le­ri­“Ýs­ra­il’de­ça­lý­þan­Türk­iþ­çi­le­rin­vi­ze­- Kon­trol­son­ra­sý­pa­sa­por­tu­muz­e­li­mi­ze­ve­ril­di­ve­ay­rý bý­rak­mýþ­tý­ki­uy­gu­la­ma­on­la­rý­hak­lý­çý­kar­dý... si­ni­u­zat­ma­mak­la”­suç­lu­yor,­bin­ler­ce­ki­þi­nin­ek­me­ðiy­le bir­kâ­ðý­da­‘gi­riþ­dam­ga­sý’­vu­rul­du,­‘ge­çin’­de­nil­di.­Doð­Yol­ bo­yun­ca­ sor­gu­la­ma­ya­ ma­ruz­ ka­lan­ ga­ze­te­ci o­yan­dý­ðý­ný­i­fa­de­e­di­yor­du. ru­su­‘bek­le­me/sor­gu­la­ma­o­da­sý’na­git­me­yi­bek­ler­ken ar­ka­daþ­la­rýn­an­lat­týk­la­rý­ný­þaþ­kýn­lýk­la­din­le­dik.­Ma­þa­þýr­dýk!­Çý­kýþ­ka­pý­sý­na­doð­ru­yö­nel­dik­ve­sý­ra­da­ki­bir a­le­sef­i­çi­miz­de­ki­ba­zý­‘in­saf­sýz’lar­“E­e,­ne­yap­sýn­lar. FARKLI BÝR DÜNYA ga­ze­te­ci­ar­ka­daþ­tan­son­ra­ben­de­çýk­tým.­O­ra­da­da­gö­- Gü­ven­lik­bun­lar­i­çin­çok­ö­nem­li”­di­ye­rek­u­tan­ma­26­A­ra­lýk­2010­Pa­zar­gü­nü­öð­le­sa­at­le­rin­de­THY­i­le rev­li­ler­var­dý­ve­ar­ka­da­þýn­bi­ri­ni­ay­rý­ca­sor­gu­la­dý­lar. dan­ ve­ sý­kýl­ma­dan­ Ýs­ra­il’in­ hak­sýz­ uy­gu­la­ma­la­rý­ný Ýs­tan­bul’dan­Tel-A­viv’e­ha­re­ket­et­tik.­Ýs­ra­il’e­git­me­- Ar­ka­da­þý­mýz­da­ha­ön­ce­ba­zý­A­rap­ül­ke­le­ri­ne­gi­ti­ði­i­çin sa­vun­ma­ya­bi­le­ça­lýþ­tý­lar... den­ön­ce­bu­ül­ke­nin­‘zor­bir­yer’­ol­du­ðu­nu­za­ten­bi­li­- me­se­la,­“Ni­çin­Su­ri­ye’ye­git­tin?­Ni­çin­þu­ül­ke­ye­git­yor­ve­tah­min­e­di­yor­duk.­Hat­ta,­geç­miþ­ya­zý­la­rý­mýz­- tin...”­gi­bi­so­ru­lar­la­kar­þý­laþ­mýþ.­Son­ra­dü­þün­düm,­be­dan­do­la­yý­Tel-A­viv’de­ki­ha­va­li­ma­nýn­dan­ge­ri­dön­dü­- nim­pa­sa­por­tum­‘ye­ni’ydi­ve­sa­de­ce­Uk­ray­na­vi­ze­si rü­le­bil­me­ih­ti­ma­li­ni­bi­le­dü­þün­müþ­tük.­Ba­zý­la­rý­bu var­dý.­Bel­ki­de­es­ki­pa­sa­por­tu­muz­ol­sa­bi­zi­de­bek­le­tir­‘en­di­þe’yi­yer­siz­bu­la­bi­lir,­a­ma­ha­ki­kat­böy­le.­Ger­çek­- ler­di,­bi­le­mi­yo­rum.­Çý­kýþ­ta­Yýl­maz­lar­Grup’un­gö­rev­li­ten­hem­ül­ke­ye­gi­riþ­te,­hem­de­çý­kýþ­ta­sý­ký­bir­kon­trol le­ri­bi­zi­kar­þý­la­dý­ve­o­to­bü­sün­ya­ný­na­git­tik.­ ve­sor­gu­la­ma­ya­pý­lý­yor.­ Ye­ni­gel­miþ­ken­Ha­kan­Al­bay­rak’ýn­ak­tar­dý­ðý­bir ‘bil­gi’yi­pay­laþ­mak­ta­fay­da­var:­ “Ý­þa­da­mý­Þa­hin­Va­hap­Fý­rat’ýn­Te­la­viv­Ha­va­a­la­ný’nda­ba­þý­na­ge­len­þe­yi­ba­sýn­da­o­ku­muþ­su­nuz­dur.­O­-

1

T

ÝSRAÝL, TRT KAMERASINA EL KOYDU ÝSRAÝL’DEN dönüþ, Ýsrail’e gidiþten daha zor oldu. Biz 7 kiþi olarak bir gün önce (28 Aralýk 2010) Türkiye’ye dönerken çoðunluk 29 Aralýk 2010 tarihinde Türkiye’ye döndü. Son dönen grupta olan TRT kamerasýna Ýsrail’in el koyduðu anlaþýldý. Ýþte ilgili haber: “Ýsrail’de iþ yapan Yýlmazlar Grup Ýnþaat adlý Türk firmasýnýn davetlisi olarak bu ülkeye giden habercilere müdahele gerginliðe sebep ol du. Üç günlük ziyaretin ardýndan ülkeyi terk etmeye hazýrlanan basýn mensuplarý saatlerce aramadan geçirildi. Bu ara da TRT haber ekibi bugüne dek benzerine pek rastlanýlmayan bir uygulamayla karþý karþýya kaldý. Ýsrailli güvenlik görevlileri ekibin kamerasýna el koymak is-

tedi. Muhabir Ayþen Yýlmaz ve kameraman Fatih Aslan duruma tepki gösterdi. Buna karþýn Ýsrailli yetkililer ýsrarlý tavýrlarýný sürdürerek bir tutanakla kameraya el koyduklarýný bildirdiler. TRT ekibi kamerasýz bir þekilde Türkiye’ye geri dönemeyeceklerini belirtince ‘dilediðiniz kadar burada kalabilirsiniz ama bu iþlemin ne kadar süreceði belli olmaz’ cevabýný aldýlar. Bu tavýr karþýsýnda haberciler Ankara Merkez’deki yöneticilere de da nýþarak ellerindeki tutanakla birlikte Türkiye’ye dönmek durumunda kaldý. TRT ayrýca konuyla ilgili olarak Ýsrail Büyükelçiliði nezdinde giriþim baþlattý.” [Ýsrail, el koyduðu kamerayý sonraki günlerde Türkiye’ye gönderdi.]

{

{

YARIN: OSMANLI, KUDÜS’Ü 4 ASIR BARIÞLA YÖNETMÝÞTÝ

Ýsrail'in gazetecilere uyguladýðý muamele, herkesin tepkisini çekti. TRT muhabirleri de maðdur olan gazeteciler arasýnda yer aldý. Ýsrail, havalimanýnda el koyduðu TRT kamerasýný daha sonra Türkiye'ye gönderdi.

Ýsrail sokaklarýnda gördüðümüz bu trafik iþareti, Demokrat Parti'nin 1950 seçimlerinde kullandýðý "Yeter. söz milletindir!" sloganýný ve seçim afiþini hatýrlattý.

BEN GURION KÝMDÝR? TGC: “ÝSRAÝL’Ý KINIYORUZ”

TÜRKÝYE Gazeteciler Cemiyeti de bir açýklama yaparak Ýsrail’den dönerken Türk gazetecilerin saatlerce aramadan geçirilmesini ve TRT kamerasýna el konulmasýný kýnadý. Cemiyetin açýklamasýnda Ýsrail’e yapýlan bir ziyaretten dönen Türk gazetecilerin çalýþmalarýnýn engellenmesi, saatlerca arama yapýlmasý ve TRT kamerasýna el konulmasýnýn basýn özgürlüðüne aykýrý olduðu belirtildi.

ÝSRAÝL gizli servisi MOSSAD’ýn ilk nüveleri olan Yahudi Ajansý’ný kurdu. Bu ajans Ýsrail devletinin kurulmasýnda önemli faaliyetlerde bulundu. Mayýs 1948’de Ýsrail’in ilk baþbakaný olarak Ýsrail’in kuruluþ belgesini dünyaya deklere etti. Ýki dönem Ýsrail baþbakaný olan Ben Gurion 1973 yýlýnda öldü. (http://www.kimkimdir.gen.tr)

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

ÜMÝTVÂR OLUNUZ: ÞU ÝSTÝKBAL ÝNKILÂBI ÝÇÝNDE EN YÜKSEK GÜR SADÂ ÝSLÂMIN SADÂSI OLACAKTIR

Y 11 OCAK 2011 SALI

Akþehir’e Ýngiliz gelin n AKÞEHÝRLÝ Eser Yanbakan isimli genç, Antalya’da tanýþtýðý Kimberley Carol Scott isimli Ýngiliz vatandaþý genç kýzla Akþehir Belediyesi’nde nikâh kýydýrdý. Akþehir Belediyesinde Ýngilizce ve Türkçe olarak kýyýlan nikâhý Akþehir Belediye Baþkaný Op. Dr. Mustafa Baloðlu bizzat kendisi kýydý. Baloðlu, nikâh kýymadan önce yaptýðý konuþmada “Aile toplumun çekirdeðidir. Umarým hayýrlý evlâtlara sahip olursunuz. Nasreddin Hocamýzýn Ýngiliz bir torunu da oldu. Size ömür boyu mutluluklar dilerim” diye konuþtu. Baþkan Baloðlu, çifte Akþehir Belediyesi Kültür Yayýnlarý’ndan oluþan bir set armaðan etti. Ýstanbul / Yeni Asya

Havalimanýnda bedava kahvaltý Bediüzzaman Said Nursi'nin hayatýndan kesitlerin anlatýldýðý filmi izleyenler, Yeni Asya Neþriyat'ýn Risale-i Nur Külliyatý'na da yoðun ilgi gösterdi.

Sinema çýkýþý Risâle-i Nur standý UÞAK’TA HÜR ADAM FÝLMÝNÝ ÝZLEYENLER, SÝNEMA FUAYESÝNDE AÇILAN YENÝ ASYA NEÞRÝYAT’IN STANDINDAKÝ ESERLERE DE YOÐUN ÝLGÝ GÖSTERDÝ. Viz­yo­na­gir­di­ði­7­O­cak'tan­be­ri­tüm­Tür­ki­ye’de­ilgiye­mazhar­olan­Hür­A­dam­fil­mi,­U­þak’ta­da­bü­yük­il­gi­gör­dü.­Film,­U­þak’ta­ki­i­ki si­ne­ma­da­da­4­sa­lon­da­gös­te­ri­li­yor.­Hür­A­dam,­gü­nün­ilk­se­ans­la­rýn­dan­i­ti­ba­ren­ka­pa­lý UÞAK Ye­ni­As­ya­Bü­ro­su,­7­O­cak’ta­viz­yo­na­gi­- gi­þe­oy­nu­yor­ve­fil­me­git­mek­is­te­yen­ler­bi­let ren­Hür­A­dam­fil­mi­do­la­yý­sýy­la­fil­min­oy­na­týl­- bul­mak­ta­güç­lük­çe­ki­yor.­ U­þaklý­Ye­ni­As­ya­ga­ze­te­si­o­ku­yu­cu­la­rý­da­fil­dý­ðý­si­ne­ma­sa­lo­nu­fuayesine­Ye­ni­As­ya­Neþ­ri­yat’ýn­Ri­sa­le-i­Nur­Kül­li­ya­tý­ve­Be­di­üz­za­man mi­hep­be­ra­ber­sey­ret­mek­i­çin­dört­se­ans­bir­Sa­id­Nur­sî’nin­ha­ya­tý­nýn­an­la­týl­dý­ðý­ki­tap­lar­dan den­ka­pat­tý­lar­ve­haf­ta­so­nu­be­ra­ber­ce­Hür­A­dam­fil­mi­ni­sey­ret­ti­ler.­Dört­se­an­sa­ye­ti­þe­me­o­lu­þan­bir­stand­kur­du.­ Be­di­üz­za­man­Haz­ret­le­ri­nin­ha­ya­týn­dan­ke­- yen­o­ku­yu­cu­lar­i­se­5.­se­ans­ta­yer­bul­ma­ya­ça­sit­le­rin­yer­al­dý­ðý­Hür­A­dam­fil­mi­ne­ge­len­ler lýþ­tý.­Bu­nun­dý­þýn­da­sa­lon­lar­da­yer­bu­la­ma­yan ve­fil­mi­sey­re­den­ler­çý­kýþ­ta­o­nun­e­ser­le­ri­­ile­da­- ve­ýs­rar­cý­o­lan­lar­sa­lo­nun­ko­ri­dor­la­rý­na­san­dal­ha­ ay­r ýn­t ý­l ý­ ha­y a­t ý­n ý­ an­l a­t an­ yayýnlarýn ye­koy­dur­mak­suretiyle­fil­mi­sey­ret­ti.­Bü­tün sergilendiði­stan­da­bü­yük­il­gi­gös­ter­di­ler.­Bu­- Tür­ki­ye’nin­gün­de­mi­ne­o­tu­ran­film,­hasýlat ra­da­Ri­sale-i­Nur­Kül­li­ya­tý­hem­yüz­de­40­in­di­- yönüyle­sinemacýlarý­da­sevindirdi.­ Kýrk­yýllýk­Ye­ni­As­ya­o­ku­yu­cu­su­o­lan­Kâ­rim­le­sa­tý­þa­su­nul­du,­hem­de­Be­di­­üz­za­man­i­le il­gi­li­bro­þür­ve­ki­tap­çýk­lar­üc­ret­siz­o­la­rak­da­ðý­- zým­Er­fi­dan­ve­e­þi,­yir­mi­yýl­dýr­si­ne­ma­ya­git­týl­dý.­Ö­zel­lik­le,­ü­ni­ver­si­te­öð­ren­ci­le­ri­nin­e­ser­le­- me­dik­le­ri­ni­ an­cak­ Hür­ A­dam­ fil­mi­ gösterime­girince­bu­fil­mi­ka­çý­rmadýklarýný­söy­le­re­yo­ðun­il­gi­gös­ter­dikleri­gözlendi.­ Stand,­17­O­cak­ta­ri­hi­ne­ka­dar­si­ne­ma­i­çe­ri­- di­ler.­Çif­tin,­film­çý­ký­þýn­da­göz­yaþ­la­rý­na­ha­kim­o­la­ma­dýk­la­rý­gö­rül­dü. sin­de­yer­al­ma­ya­de­vam­e­de­cek.­

ÖMER SAÝD ERFÝDAN UÞAK

AMAÇ DAHA FAZLA KÝÞÝYE ULAÞABÝLMEK DENÝZLÝ’DE de Hür Adam filminin vizyona girdiði gün sinema salonla rýnda aþýrý yoðunluk oldu. Hür Adam için ek seans/salonlar açýldý, bu da yeterli olmayýnca merdivenlere sandalyeler konuldu. Sinemaya gelenler, bu filmin Bediüzzaman Said Nursî’nin daha iyi tanýnmasý açýsýndan önemli bir adým olduðunu kaydetti. Böylelikle Risâle-i Nur Külliyatýnda bulunan eserlerin de daha fazla ilgi çekeceði düþünülüyor. Sinemada giþe rekoru kýrýlmasý bir tarafa ortak görüþ, çaðýmýza hitap eden bu eserlerin daha çok kiþiye ulaþmasýnýn saðlanmasý. Denizli / Mustafa Alkan

n YEÞILKÖY Ha va li ma ný’nda dün sabah 5 bin kadar yolcuya bedava kahvaltý verildi. TAV Holding bünyesindeki 10 havalimanýndaki 150 adet restoran ve kafeteryayý iþleten BTA Catering, kuruluþunun 11. yýlý sebebiyle yolculara ücretsiz kahvaltý hazýrladý. Dýþ hatlar terminali gidiþ katýndaki fa aliyete binlerce yerli ve yabancý yolcu ilgi gösterdi. BTA Genel Müdürü Sadettin Cesur, yolculara hafýzalarda kalacak güzel bir sürpriz yapmak istediklerini söyledi. Dýþ hatlardan günde 33-40 bin arasýnda yolcunun gelip geçtiðine iþaret eden Cesur, yurt dýþýna çýkan 15 bin kiþinin 5 binine 07.00 ile 09.00 saatleri arasýnda ücretsiz kahvaltý ikram ettiklerini ifade etti.

Dergi, Türkiye'yi tanýttýðý yeni yýlýn özel sayýsýnda ilk kez bir ülke için 30 sayfa ayýrdý.

National Geographic Çin, Türkiye’yi kapak yaptý DÜNYANIN en­pres­tij­li­re­fe­rans­der­gi­le­rin­den­bi­ri­o­lan­Na­ti­o­nal­Ge­og­rap­hic Çin,­ye­ni­yýl­ö­zel­sa­yý­sýn­da­Tür­ki­ye’yi ka­pak­yap­tý.­Der­gi,­ilk­de­fa­bir­ül­ke­nin ta­ný­tý­mý­i­çin­30­say­fa­a­yýr­dý.­Der­gi­de, Tür­ki­ye’nin­ta­ný­tý­mý­ný­Çin’in­ilk­ö­zel mü­ze­si­nin­ku­ru­cu­su­ve­ün­lü­ko­lek­si­yo­ner­Mr.­Ma­We­i­du­üst­len­di.­Kül­tür ve­Tu­rizm­Ba­kan­lý­ðý­Pe­kin­Ta­nýt­ma Mü­þa­vi­ri­Ýlk­nur­Yi­ðit,­Tür­ki­ye’nin Çin’de­mil­yon­lar­ca­ti­ra­jý­o­lan­der­gi­nin ye­ni­yýl­ö­zel­sa­yý­sýn­da­ka­pak­ol­du­ðu­nu, or­ga­ni­zas­yo­nun­hiç­bir­rek­lam­üc­re­ti­ö­de­me­den­Ba­kan­lý­ðýn­Pe­kin­o­fi­si­ta­ra­fýn­dan­ger­çek­leþ­ti­ril­di­ði­ni­söy­le­di.­Tür­ki­ye’de­ki­Çin­por­se­len­le­ri­nin­ül­ke­de top­lu­mun­pek­çok­ke­si­min­ce­bi­lin­di­ði

ve­hay­ran­lýk­u­yan­dýr­dý­ðý­ný­tes­pit­et­tik­ten­son­ra­Na­ti­o­nal­Ge­og­rap­hic­Çin­e­di­tör­le­ri­ne­bir­lik­te­ça­lýþ­ma­tek­li­fi­gö­tür­dü­ðü­nü­be­lir­ten­Yi­ðit,­bü­yük­bir­il­giy­le kar­þý­lan­dý­ðý­ný­an­lat­tý.­Hem­Tür­ki­ye’yi ta­nýt­mak­hem­de­Çin­por­se­len­le­ri­ni gö­rün­tü­le­mek­is­te­yen­der­gi­nin­Tür­ki­ye’ye­en­i­yi­e­ki­bi­ni­gön­der­me­yi­ö­ner­di­ði­ni­kay­de­den­Yi­ðit,­‘’An­ti­ka­de­nin­ce Çin’de­ilk­ak­la­ge­len­ve­ül­ke­nin­ün­lü ko­les­yi­nor­le­rin­den­Mr.­We­i­du’ya­pro­je­yi­an­lat­tý­ðýn­da­o­la­ða­nüs­tü­he­ye­can ya­þa­dý’’­de­di.­Yi­ðit,­di­zi­e­ki­bi­nin­ve­Mr. We­i­du’nun­Tür­ki­ye’de­Kül­tür­ve­Tu­rizm­Ba­ka­ný­Er­tuð­rul­Gü­nay’ýn­ö­zel da­vet­ve­mü­ze­ler­de­çe­kim­i­zin­le­riy­le­a­ðýr­lan­dý­ðý­ný­i­fa­de­et­ti.­Ankara / aa

Güller çiçek açtý

Ýstanbul / cihan

Þili 5,9’la sallandý n GÜNEY Amerika ülkesi Þili’de 5.9 büyüklüðünde deprem meydana geldi. Amerikan Jeolojik Araþtýrma Merkezi, depremin merkez üssünün Conception þehrinin 129 kilometre kuzeybatýsý olduðunu duyurdu. Merkez, depremin yerin 25 kilo metre altýnda oluþtuðunu kaydetti. Þili’de 27 Þubat 2010’da ülkenin orta-güney kesimlerini vuran deprem ve oluþturduðu tsunamide 521 kiþi ölmüþ, 56 kiþi kaybolmuþ, 30 milyar dolarlýk maddî hasara oluþmuþtu. Washington / aa

Kitap okuyan öðrenciler daha baþarýlý n GEDÝZ Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danýþmaný Orhan Keskin, kitap okuyan öðrencilerin sýnavlarda daha baþarýlý olduðunu söyledi. Özel Þehzade Mehmet Eðitim Kurumlarý tarafýndan düzenlenen YGS ve LYS seminerine konuk olan Orhan Keskin, “Motivasyon için önce inanmak sonra inandýrmak gerekir. Öðrencilerin öðrenmede hafif kaygýlarýnýn olmasýnda yarar var. Çok kitap okuyan öðrenciler sýnavlarda daha baþarýlý. Anlama becerisi insanýn sahip olabileceði en büyük deðerdir” dedi. Manisa / cihan

Soðuklar, ölümlere sebep oluyor n HÝNDÝSTAN’IN kuzeyindeki soðuklarda ölenlerin sayýsýnýn 100’e yaklaþtýðý bildirildi. Yetkililer, ülkenin kuzeyinde 3 haftadýr etkili olan soðuk havanýn en fazla Uttar Pradeþ eyaletini vurduðunu, eyalette çoðu fakir ve evsiz 81 kiþinin hayatýný kaybettiðini söyledi. Uttar Pradeþ polis sözcüsü Surendra Srivastav, eyalette sadece önceki gece soðuktan 13 kiþinin öldüðünü açýkladý. Baþkent Yeni Delhi’de i se so ðuk lar dan i ki haftada 10 kiþinin, Carkland’da ise 6 kiþinin öldüðü

Kýrýkkale Yenimahalle Camii avlusundaki gül, kýþýn ortasýnda çiçek açtý. Ýklimdeki ani deðiþikliðe baðlý olarak bu tür olaylarýn gerçekleþebileceðini belirten cami cemaatinden Mustafa Kaybal, Ocak ayýnýn ortasýnda böyle bir hadiseyle karþý karþýya kalmasýnýn kendisini oldukça þaþýrttýðýný ifade etti. Daha önceden bazý illerde böyle hadiselerin olduðunu duyduðunu, ancak kendisinin ilk defa þahit olduðunu kaydeden Kaybal, normalde gül aðacýnýn ilkbaharda çiçek açtýðýný kaydetti. Kýrýkkale / cihan

AB’nin yaþlý nüfusuna Eczacýbaþý desteði EVDE ba­kým­hiz­me­ti­su­nan­Ec­za­cý­ba­þý­Sað­lýk­Hiz­met­le­ri’nin­sa­hip­ol­du­ð u­ de­n e­y im,­ AB­ ül­k e­l e­r i­n e­ de kat­ký­sað­la­ya­cak.­Ec­za­cý­ba­þý’dan­ko­nu­ya­i­liþ­kin­ya­pý­lan­ya­zý­lý­a­çýk­la­ma­da,­bu­yýl­baþ­la­ma­sý­he­def­le­nen­ve­3 yýl­ sü­re­cek­ o­lan­ ‘’JA­DE­ Yaþ­lý­la­rýn Ba­ðým­sýz­ Ya­þa­ya­bil­me­le­ri­ i­çin­ Çok U­lus­lu­Bil­gi­Kü­me­le­ri­nin­Ku­rul­ma­sý­ ve­ Po­li­ti­ka­la­rýn­ En­teg­ras­yo­nu­ ve Ye­ni­lik­çi­ Yak­la­þým­la­rýn­ Bir­ A­ra­ya Ge­ti­ril­me­si­ Pro­je­si’’nde­ ça­lý­þa­cak ku­rum­lar­a­ra­sýn­da­yer­a­lan­Ec­za­cý­ba­þý­ Sað­lýk­ Hiz­met­le­ri’nin,­ pro­je­ye

ka­tý­lan­ a­raþ­týr­ma­ ve­ tek­no­lo­ji­ fir­ma­la­rý­na­yaþ­lý­lar­i­çin­ge­liþ­ti­ri­le­bi­le­cek­ tek­no­lo­jik­ ü­rün­ler­ ko­nu­sun­da ö­ne­ri­ler­ su­na­ca­ðý­ be­lir­til­di.­ A­çýk­la­ma­da,­Tür­ki­ye’den­Sa­ban­cý­Ü­ni­ver­si­te­si’nin­ ön­der­li­ðin­de­ Bo­ða­zi­çi­ Ü­ni­ver­si­te­si,­TÜ­BÝ­TAK,­Ýs­tan­bul­Bü­yük­þe­hir­ Be­le­di­ye­si,­ Ýl­ Sað­lýk­ Mü­dür­lü­ðü­ i­le­ fark­lý­ sek­tör­ler­den­ 10 ku­r u­m un­ yer­ al­d ý­ð ý­ JA­D E­ Pro­j e­si’nde,­ Tür­k i­y e,­ Ý­t al­y a,­ Ýn­g il­t e­r e, Fran­sa­ve­Fin­lan­di­ya­ol­mak­ü­ze­re­5 ül­ke­den­30’u­aþ­kýn­ku­ru­mun­bir­lik­te­ça­lý­þa­ca­ðý­bil­di­ril­di. Ýstanbul / aa

Ýhsanoðlu, Twitter’da Son zamanlarda en çok kullanýlan sosyal að paylaþým platformlarýndan birisi olan Twitter, devlet adamlarý tarafýndan da sýkça kullanýlýyor. Twitter’a üye olanlar arasýna Ýslâm Konferansý Teþkilatý Genel Sekreteri Ekmeleddin Ýhsanoðlu da katýldý. Genel Sekreter, 2011 yýlýnýn ilk günü ile birlikte Twitter’e üye oldu. Buradan faaliyetlerini, programlarýný ve o an nerede olduðunu saniye saniye duyuracak olan Ýhsanoðlu’nun ilk mesajý ise yeni yýl kutlamasý oldu. Ýhsanoðlu’nu takip etmek isteyen Twitter kullanýcýlarý ‘sgofoic’ kullanýcý adýndan Genel Sekreter’in Twitter akýþýna ulaþabilecekler. Ankara / cihan

SiyahMaviKýrmýzýSarý


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.