15 Ocak 2011

Page 1

SiyahMaviKýrmýzýSarý

YÖNETMEN TANRISEVER:

“ALMANCA ÖÐRENMEK HERKESÝN YARARINA”

HÜR ADAM HEDEFÝNE ULAÞTI

ALMAN BAKAN ÝMAMLARI ZÝYARET ETTÝ Haberi sayfa 11’de

Haberi sayfa 16’da

Y GERÇEKTEN HABER VERiR

BUGÜN YENÝ A ÝLE BÝRLÝKTE SYA BAYÝNÝZDEN ÝSTEMEYÝ UNUTMAYIN

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ / 75 Kr

YIL: 41 SAYI: 14.687

www.yeniasya.com.tr

ASIL UCUBE BU KANUN EMRE AKÖZ SORDU: KÝÞÝYE ÖZEL KANUN OLUR MU? BUNA HUKUK DENÝR MÝ? HEYKELLER VESAYET REJÝMÝNÝN PARÇASI

ATATÜRK'Ü KORUMA KANUNU KALKMALI

n Yazar Aköz, Sabah'taki köþe yazýsýnda "ucube heykel" tartýþmasýna farklý boyut getirdi. Atatürk heykellerine dikkat çeken Aköz "Atatürk heykelleri, vesayet rejimini topluma benimsetmek için kullanýlýyor. Bunun için de Atatürk heykellerini totem ve tabu haline getirdiler. Bir kere dikildi mi, bir daha kaldýramýyorsun" diye yazdý. Aköz bunun bir ticaret metaý ve sektör halini aldýðýný da belirtti.

n Aköz sözkonusu yazýsýnda bununla ilgili olarak de bir teklifte bulundu: "Siyasilerin cesaret edeceklerini sanmýyorum, ama Atatürk'ü Koruma Kanununun kaldýrýlmasý gerek. Böyle kiþiye özel kanun olur mu? Buna hukuk denir mi? Tayyip Erdoðan asýl bu ucubeden bizi kurtarsa ne iyi olur. Ama tabiî daha anayasa'nýn giriþinde, özel isimden söz edersen, kanunda da o ismi korursun." Yazýsý 6’da

Geçtiðimiz günlerde Ankara’da elektrik teline takýlarak düþtüðü iddia edilen helikopter kazasýnda 5 üsteðmen þehit olmuþtu. FOTOÐRAF: AA

BU SORU, MÝLLÎ SAVUNMA BAKANI VECDÝ GÖNÜL'E SORULDU.

Kimsenin hayat tarzýna karýþmadýk

Helikopterler neden düþüyor?

HEYKELDEN ÝÇKÝ TARTIÞMALARINA KADAR PEKÇOK KONUYA CEVAP VERDÝ

ÇOÐU ÜLKEDE UÇUÞLARI YASAK

HURDALAR GENÇ SUBAYLARA MI?

n Hafta baþýnda düþen helikopterlerle ilgili olarak Habertürk’teki köþesinde bir deðerlendirme yapan Yiðit Bulut, en genci 35 yaþýnda olan, 7-10 yýldýr ABD dahil bir çok ülkede uçuþu yasaklanan helikopterlerin neden kullanýldýðýný sordu.

n En deðerli subaylarýný “hurdalar” içinde uçuran bir ülke için sorulacak çok soru olduðunu belirten Bulut’un, “Genç subaylar ‘hurdalar’ ile uçarken, milyon dolarlýk helikopterleri ‘paþalar’ makam aracý olarak mý kullanýyor?” sorusu çarpýcý bulundu. 6’da

ERDOÐAN, PARTÝSÝNÝN ÝL BAÞKANLARI TOPLANTISINDA KONUÞTU

n Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan yaptýðý konuþmada “8 yýldýr hangi özgürlüðü kýsýtladýk? Özgürlük alanlarýný geniþletmekten baþka. 8 yýldýr kimin yaþam tarzýna müdahale ettik? Kimin yaþamýna, giyimine kuþamýna müdahale ettik? Herkes istediði gibi giyiniyor, istediði gibi eðleniyor, istediði gibi içiyor, hangisine dedik ki, sen ne kadar viski içiyorsun, þarap içiyorsun, ne kadar bira tüketiyorsun? Týksýrýncaya kadar içiyorlar” dedi. Erdoðan, heykel tartýþmalarýna deðinerek, kendisini eleþtirenleri "entelektüel despot" olmakla suçladý. Haberi sayfa 5’te

Yargý millete yabancýlaþmasýn n Ha kim ler ve Sav cý lar Yüksek Kurulu 1. Dairesi Üyesi Ýsmail Aydýn, ‘’Kararlarýmýzý Türk milleti adýna verirken bu millete yabancýlaþmadan ve ötekileþmeden hareket edersek pek çok sorunun çözüm yoluna gireceði kuþkusuzdur’’ dedi. Haberi sayfa 4’te

Yargýda reform þart n Yargýtay Baþkaný Hasan Gerçeker, yargýnýn, A’dan Z’ye kadar, çok geniþ bir yargý reformuna muhtaç olduðunu belirterek, ‘’Artýk býçak kemiðe dayandý. Sorunlar kartopu halinde çözümsüz bir yumak haline geldi. Vatandaþa sorunlarýmýzý mazeret olarak sunamayýz’’ dedi. Haberi sayfa 4’te

Türkiye, kýsmen özgür n ABD’de 70 yýl önce kurulan insan haklarý ve özgürlükleri izleme örgütü Freedom House’ýn ‘’dünyada özgürlükler’’ raporunda, bu yýl Türkiye’ye 3 puan verildi. Rapora göre, ülkeler en özgür olandan en az özgür olana, 1’den 7’ye doðru rakamlarla notlandýrýldý. Türkiye’nin notu hem siyasî haklar, hem sivil özgürlükler alanýnda, 3 puanla, ‘’kýsmen özgür’’ ülkeler kategorisinde yer aldý. Haberi sayfa 4’te

GENEL BAÞKAN SEÇÝMÝ YAPILACAK

DP’nin Olaðan Kongresi bugün n Demokrat Parti 10. olaðan Büyük Kongresi bugün Ankara Atatürk Spor Salonunda gerçekleþtirecek. Genel Baþkan seçimiyle birlikte Genel Ýdare Kurulu seçimlerinin de yapýlacaðý Kongrenin çekiþmeli geçmesi bekleniyor. Kongrede bin 325 kiþi oy kullanacak. Haberi sayfa 5’te

ADRESLERÝNDE BULUNAMADILAR

Önce tahliye, sonra yakalama kararý n Tutukluluk süresini belirleyen CMUK'un 102. maddesinin yürürlüðe girmesiyle tahliye edildikten sonra imza atmadýklarý belirlenen Hizbullah üyesi 12 kiþi hakkýnda yakalama kararý çýkarýldý. Karar üzerine evlerine baskýn yapýlan 12 kiþiden hiçbiri bulunamadý. Haberi sayfa 5’te

Brezilya’da sel felâketinde ölenlerin sayýsý 500’ü geçti Brezilya’nýn Rio de Janeiro þehri yakýnlarýndaki daðlýk bölgede þiddetli yaðýþlar sonrasý meydana gelen sel felâketinde ölenlerin sayýsý 500’ü geçti.

Haberi sayfa 11’de

ISSN 13017748

GÖSTERÝCÝLER BASKICI YÖNETÝMÝ PES ETTÝRDÝ

Haberi sayfa 11’de SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

2

YENÝASYA / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

L­HݭKA

Dinin yasakladýðý heykeller

Be­di­. uz­za­man­Sa­id­Nur­s i

‘‘

Memnu’ (yasaklanmýþ) heykel, sûretler, ya zulm-ü mütehaccir, ya mütecessid riyâ, ya müncemid hevestir. Ya týlsýmdýr; celb eder o habîs ervâhlarý.

B

eþinci Mesele: Rivâyette vardýr ki, “Âhirzamanda Deccal gibi bir kýsým þahýslar ulûhiyet dâvâ edecekler ve kendilerine secde ettirecekler.” (El-Hâkim, el-Müstedrek, 4:

508) Allahu a’lem, bunun bir tevili þudur ki: Na sýl ki pa di þa hý in kâr e den bir be de vî ku man dan, ken din de ve baþ ka ku man danlarda, hâkimiyetleri nisbetinde birer kü çük padiþahlýk tasavvur e der. Ay nen öyle de, tabiiyyun ve maddiyyun mezhebinin baþýna geçen o eþhas, kuvvetleri nisbetinde kendilerinde bir nevî rububiyet tahayyül ederler ve raiyetini kendi kuvveti için kendine ve heykellerine ubudiyetkârâne serfüru ettirirler, baþlarýný rükûa getirirler demektir. Þuâlar, Beþinci Þuâ’nýn Ý kinci Makamý ve Meseleleri *** Dördüncü esas: Sanemperestliði þiddetle, Kur’ân, men ettiði gibi; sanemperestliðin bir nevî taklidi olan sûretperestliði de men eder. Medeniyet ise, sûretleri kendi mehâsininden sayýp, Kur’ân’a muâraza etmek istemiþ. Halbuki gölgeli, gölgesiz sûretler, ya bir zulm-ü mütehaccir veya bir riyâ-i mütecessid veya bir heves-i mütecessimdir ki; beþeri zulme ve riyâya ve hevâya, hevesi kamçýlayýp teþvik eder. Sözler, 25. Söz, s. 374 *** Mem nu’ hey kel, sû ret ler, ya zulm-ü mütehaccir, ya mütecessid riyâ, ya müncemid hevestir. Ya týlsýmdýr; celb eder o habîs ervâhlarý. Sözler, Lemeât, s. 667 *** Üçüncüsü: Þu asýrda enâniyet o derece dizgini eline almýþ ki, çok insanlar birer kü çük Firavun ve birer kü çük Nem rud hükmüne geçmiþler. Ýþte ehl-i gaflet ve ehl-i dalâlet ve bu maðrur ehl-i enâniyet nazarýnda kýyâs-ý binnefs olarak, eâzým-ý Ýslâmiyenin nâmdarlarýný, hâþâ enâniyetle ittiham ettiklerinden, hem o ehl-i gaflet ve dalâlet kendileri Allah’ý tanýmadýklarý için, çok þeylere, çok zâtlara birer nevî rubûbiyet tahayyül ettikleri bir hengâmda ve sanemperestliðin, baþka bir nevî olan heykelperestlerin ve sûretperestlerin gâ yet müthiþ bir riyâkârlýk mânâsýnda olan þan ve þeref peþinde koþtuklarý bir zamanda, eâzým-ý Ýslâmiyenin türbelerine câhilâne ve müfritâne bir sûrette avâmlarýn tak dîs de re ce sin de hür met le ri, el bet te hikmet-i þer’iye noktasýnda kader münâsip gör me di ki; bu mu har rib le ri Ehl-i Sünnete taslît etti. Onlarla tâdil edecek. LÜGATÇE

serfüru: Baþ eðme, söz dinleme, itaat. ulûhiyet: Ýlâhlýk. maddiyyun: Maddeye tapan, herþeyi maddede gören; Allah’ý inkâr edenler; maddeciler, materyalistler. rububiyet: Rablik. ubudiyetkârâne: Kulluk edercesine. sanemperestlik: Puta tapýcýlýk, putperestlik. sûretperestlik: Görünüþe, sûrete çok kýy met verme. zulm-ü mütehaccir: Taþlaþmýþ zulüm. riyâ-i mütecessid: Cesed hâline girmiþ gös teriþ. heves-i mütecessim: Cisimleþmiþ heves. memnu’: Yasak. Menedilmiþ. Mâni olunmuþ. müncemid: Katýlaþmýþ; buz kesilmiþ, don muþ. habîs: Pis, kötü, hilekâr. ervâh: Ruhlar. muharrib: Yýkan, harab eden, bozan, periþan eden.

‘‘

lahika@yeniasya.com.tr

Ýmanýnýzý yenileyiniz. “Lâ ilâhe illallah" kelime-i tevhidini çokça söyleyiniz.

Câmiü'sSaðîr, No: 1915 / Hadisi Þerif Meâl

EVLÝLÝK ÝMTÝHANI VE FEDAKÂRLIK ÖLÇÜSÜ YO­RUM­lu­YO­RUM A

mek lâ zým dýr. Fa ra bi, srýn müceddidinin tesbi“Öl dür me yen her dert tiyle Müslümanýn tahassüngâhý olan aile hayatýinsaný daha da olgunlaþ tý rýr.” de miþ tir. Ýþ te nýn ciddî sarsýntýlar geproblemlerini çözmede çir di ði ni gör mek te yiz. YASEMÝN YAÞAR gayrete gelen eþ, bu sýAilenin saðlam temeller kýn tý sý ný bir ba kýþ a çý sý üzerine kurulmasý ve üzerine bina yyasar@yeniasya.com.tr deðiþikliði ile dünyaahiedileceklerin de saðlam olmasý þart ret kazanýmýna çevirebitýr. Temelinde iman olan ve devalir. mýnda da hayata tesir eden bir iman oluþan problemlerde kendi hata ve ihmalalgýsýyla þekillenen evlilikler daha baþtan lerinin de olduðunu anlamak için önemliEvlilik hayatýnda fedakârlýðýn sarsýntýlara karþý dayanýklý olacaktýr. dir. Böylelikle muhasebe yapan, kendi kuölçüsü ne olmalýdýr? Ýslâmiyetin sosyal hayatýn düzeni için surlarýný gören kimse adým atmaya, kenFedakârlýk, bütün iþlerde özellikle de aigetirdiði düsturlar ayný zamanda aile hadini deðiþtirmeye daha yakýn olacaktýr. le içi iliþkilerde çok önemli bir kavramdýr. ya tý ný da dü ze ne so kan for mül ler dir. Zira kabul edilen hatalar, kazanýlan zafer Zira kâinata bakýldýðýnda her mevcudun Meselâ, uhuvvete ve ihlâsa dair ne kadar an la mýn da dýr. Mev lâ nâ, “Ne mut lu o yardýmlaþma içerisinde olduðu görülür. düstur varsa, hepsinin öncelikli uygulakimseye ki kendi ayýbýný görür.” demiþtir. Dolayýsýyla ideal olan evliliklerde eþler ma alaný aile hayatýdýr. Bu dünya, imtihan dünyasýdýr. Herkes kendisini düþündüðü kadar karþýsýndakini Evlilikler hiç þüphesiz her zaman güllük bir þekilde imtihan olacaktýr. Ýmtihan so de düþünür. Bu düþünme sen ve benden gülistanlýk gitmez. Her dönemin kendine rularý kimisine rýzýk ile ilgili, kimisine çoziyade bizi düþünmektir. Böyle olunca aigöre problemleri ve o problemlerin de cuk, kimisine saðlýk, kimisine eþi ile aile le içindeki fedakârlýk ailenin devamý ve çözümleri vardýr. Yeter ki eþler çözüme hayatý, kimisine de anne babasý noktasýnsaðlýklýlýðý açýsýndan çok önemlidir. Çündönük adým atma gayretinde olsunlar.

Evlilikte problem çözümünde en doðru ve saðlýklý olaný, hiç þüphesiz eþlerin karþýlýklý adýmlar atmalarýdýr. Fakat bir taraf adým atmýyor ve halinden memnun bir tavýr sergiliyor, fakat karþý taraf bir þeylerin yanlýþ gittiðini hissediyor ve mutsuz oluyorsa, peki o zaman ne yapmak gerekecektir? Prob lem çö zü mün de ka dý nýn þöy le yapmasý lâzým, erkeðin þöyle davranmasý lâzým söylemi, kolay bir söylemdir. Fakat asýl sýkýntý ortadaki problemi çözmede taraflardan birinin hiç umurunda olmamasý, diðerinin kendini paralamasýdýr. Ýþte böyle durumlarda ehli dünya yakla þýmý, aman ne çekiyorsun, yazýk deðil mi sana, boþan gitsin tavsiyeleridir. Bediüzzaman’ýn belirttiði gibi bu, haysiyeti milliyemize yakýþmaz. O halde, hayatý Kur’ân nazarýyla, hikmet diliyle, peygamber gö züyle okumasý gereken dindar insan, bu meseleye nasýl yaklaþacaktýr. Öncelikle, biz bize düþeni yapmaktan sorumluyuz. Neticeyi halk etmek, problem le ri or ta dan kal dýr mak Ce nâ bý Hakk’ýn iþidir. Bu yüzden neticeye karýþmadan, olmasý gereken kulluk yaklaþýmý ile adým atmak doðru olacaktýr. Ýkinci olarak bir þeyleri biz düzeltiyor ve çözüyor deðiliz. “Ýyilikler Allah’tan, kötülükler nefsindendir” hakikatince adým atmak, ça ba sarf et mek le ve ih lâs i le Ce nâ bý Hakk‘ýn rahmetini celbe çalýþmak lâzýmdýr. Üçüncü olarak, problem çözmede eleþ tiri oklarýný karþý tarafa çevirmek yerine ken di mi ze çe vir mek iç mu ha se be mi zi yapmak öncelikli olandýr. Bu þekildeki yaklaþým karþý tarafý suçlamaktan ziyade

kü fedakârlýðýn gereði, “önce ben” duygusundan ziyade “önce evliliðimiz, mutluluðumuz, biz” diyebilmektir. Her olumlu davranýþ gibi fedakârlýkta da bir ölçü olmalýdýr. Zira derman haddi aþarsa, dert hâline gelir. Bu yüzden feda Evlilikte problem kârlýðýn anlamý da kiþiye ve yere göre deðiþecektir. Bir davranýþýn fedakârlýk olaçözümünde en doðru ve bilmesi için kendi çýkarýna raðmen karþý saðlýklý olaný, hiç þüphesiz tarafý düþünen bir yapýda olmasý gerekir. Fedakârlýk yapýlacak kiþinin buna lâyýk eþlerin karþýlýklý adým olup olmadýðý önemlidir. Eðer fedakârlýatmasýdýr. Fakat bir taraf ðýn karþýdaki kiþi tarafýndan deðeri bilinmiyorsa ve onu nankörlüðe sevk ediyor adým atmýyor ve hâlinden ve o kiþinin kötülüðünü arttýrýyorsa, bu memnun bir tavýr fedakârlýk doðru deðildir. sergiliyor, karþý taraf da Fedakârlýðýn sýnýrlarýný iyi çizmek gerekir. Bir söz vardýr, “Þeref ve izzet sahibi birine ibir þeylerin yanlýþ gittiðini yilik edersen onu elde edersin, aþaðýlýk ve hissediyor ve mutsuz kötü birisine iyilik edersen o daha da azar” kaidesince, yapýlan iyiliðin ve fedakârlýðýn oluyorsa, peki o zaman ne karþý taraftaki etkilerini iyi okumak gerekir. yapmak gerekecektir? Hâsýlý, karþýlýksýz yapýlan fedakârlýkta tavrýmýz, karþý taraftakinin kiþiliðine göre deðiþir. Fedarkârlýk yapýlan kiþi, fedakârlýðý gördüðü zaman daha faziletli davranýyorda sorulur. Bu þekilde bir yaklaþýmla bir sa, o fedakârlýk amacýna ulaþmýþ demektir. imtihanda olduðunu ve sorulan sorularý Ama fazileti deðil, bilâkis nankörlük ve bendoðru cevaplandýrdýðý takdirde dünya imcillik duygularýný arttýrýyorsa, fedakârlýk yaptihanýný kazanacaðýný düþünmek insanýn mak doðru deðildir. Tabiî ki bunu da denemukavemetini arttýracaktýr. Ýnsanlar kul omeden bilmek mümkün olmaz. larak imtihanlarýný tek baþýna verirler. Bu Aile içi iliþkilerde verici olmak, herkesin imtihanda elbetteki hoþa gitmeyen, zorlakazanacaðý bir þeydir. Çünkü bu uzun vanýlan, nefsin istemediði sorular olacaktýr. dede meyve veren bir seciyedir. Doðru kiBu yüzden yaþanan sýkýntýlarý nefsi terbiþiye fedakârlýk yapýlýrsa, kaybedilmez ve aiye basamaðý yapmak ve Cenâbý Hakk’a le içinde herkes kazançlý çýkar, mutlu olur. yaklaþmada birer vesile olarak telakki et-

‘‘

Yýllar sonra sinemaya gitmek ÝL­HAM­DAN­SA­TI­RA OSMAN ZENGÝN osmanzengin@yeniasya.com.tr

ocukluk yýllarýmýzda, etrafýmýzdaki insanlara tâbi olarak sinemaya giderdik. O yýllarda, hemen hemen, Ankara’nýn (yazlýk ve kýþlýk) bütün sinemalarýna gitmiþtik. Tabiî, gerek okullarda olsun, gerek cemiyette yapýlan yönlendirmeler neticesinde olsun, çoðunluðu bizim kültürümüze ait olmayan yabancý filmler olduðu gibi, bazý yerli filmleri de seyretmiþtik. 16-17 yaþlarýmýzda Cenâb-ý Hak’kýn bizi Risâle-i Nurlarla þereflendirmesinden sonra, artýk yavaþ yavaþ o haletten uzaklaþmaya baþlamýþtýk. Bu meyanda hatýrladýðým kadarýyla bir-iki filme daha gitmiþtik ve bunlarýn en sonuncusu da, zannederim otuz beþ sene kadar önce gittiðim, rahmetli Mustafa Akkad’ýn yaptýðý ve Peygamberimiz’in (asm) hayatýný anlatan “The Message/Çaðrý” filmi idi. Ondan sonra, bu güne kadar sinemaya gittiðimi hatýrlamýyorum. Enteresandýr, Peygamberimizi (asm) anlatan filmden yýllar sonra gittiðim ilk film, Peygamberimizin (asm) ahfâdýndan ve bu asýrdaki temsilcisi olan Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin hayatýný esas alan “Hür Adam” filmi oldu. Fakat, sinema salonuna girince þaþýrdým. O bizim yýllar önce gittiðimiz kocaman sinema salonlarý küçülmüþtü þimdi. Doðrusu, o günler hatýrýma gelince, bu mekân bana sinema gibi gelmedi. Said Nursî’nin filmini yapmak, hiç kolay bir þey deðildi. Yýllar önce böyle bir þeyi düþünen veya teþebbüs edenler olmuþtu, ama zaman, mekân ve Üstadýn isminden dahi bahsetmenin keyfî olarak suç sayýldýðý o yýllarda böyle bir þey tatbik sahasýna konulamamýþtý. 60’lý yýllarýn sonu ve 70’li yýllarýn baþýný hatýrlayanlar bilir. O yýllarda, daha ziyade “Hz. Ömer’in adaleti” ile meþhur olmuþ, “Abdullah Kars” adýnda bir tiyatro san'atçýsý vardý. Hz. Ömer’in (ra) adaletini, “ibret sahnesi” adýný verdiði kendi tiyatrosuyla bütün Türkiye’yi gezerek oynamýþlardý. Hatta, benim kardeþim de o oyunda rol almýþtý. Daha sonralarý Þule Yüksel Þenler ile evlenen Abdullah Kars, 1974 senesinde, Said Özdemir Aðabeyin Ýhlas Kitabevi’nde çalýþtýðým günlerin birinde oraya gelmiþ ve sohbet etmiþtik. Sohbet esnasýnda Kars, Said Aðabeye dönerek, “Aðabey, müsaade ederseniz Üstadýn hayatýný da oynamak istiyorum” demiþti. Tabiî, bu düþünce gerçekleþememiþti… O zaman uzak gördüðümüz þey, bugün gerçekleþmiþ oldu Elhamdülillah. Muhterem Mehmed Tanrýsever ve ekibinin gayretleriyle, Üstadýn hayatýnýn çekileceði bir filmden bahsedilince, hem heyecanlanmýþ, hem de meraklanmýþtýk. Heyecanýmýz, Üstadýmýzýn daha geniþ kitlelere duyurulmasý açýsýndandý. Merakýmýz ise; hayatý zahmetli, sýkýntýlý mücadelelerle geçen Üstadýmýzýn bu meyanda uðradýðý haksýzlýklar ve ona haksýzlýk yapanlarla olan münasebetlerinden nasýl bahsedileceði idi. Daha film gösterime girmeden, bir sürü kýzýlca-kýyamet kopartýlmýþ, özellikle de M. Kemal ile ilgili sahneye, baz kesimler itiraz etmiþlerdi. Onlara göre fani þahýs kutsaldý ya, en çok ondan olacak her halde itirazlarý. Bu ve baþka sahneleri, filmi seyrettikten sonra görüþlerimizi dile geti ririz diye düþünmüþtük. Gerçekten, zor olan bir þey yapýlmýþtý, Allah razý olsun müsebbiblerden. Yani taþ yerinden oynatýlmýþtý bir defa. Bu bakýmdan oldukça mühim bir mesele. Ama, gördüðümüz ve tesbit edebildiði miz bazý þeyleri de ifade etmemiz lâzým. Filmde, tarih açýsýndan kopukluklar var. Yani, kýsa kýsa geçiþler yapýlarak da olsa, kronolojik olarak devam etseydi, daha güzel olurdu. Biz bildiðimiz için anlayabiliyorduk, ama bilmeyenler açýsýndan tarihler arasýnda bir ileri, bir ger gitmek anlaþýlmayabilir. Saff-ý evvel aðabeylerin giyim-kuþamlarý, özellikle de aðabeylerin baþlarýna þapka konulmas biraz garip geldi. Örf-i idare mahkemesindeki Üstad görüntüsünde, Üstadýn sarýðý sol tarafa sarkýtýlmýþtý. Halbuki sarýktaki sünnet olan ölçünün, ya sað taraf veya iki omuz arasýnda arkaya atýlacaðýný çok iyi bilen ve iyi bir sünnet-i seniyye takipçisi olan Said Nursî’ye, bu kýsým uymamýþtý. Ýstanbul’daki Divan-ý Harb-i Örfi mahkemesinde Üstadýn anne ve babasýnýn görüntülenmesini de anlayamadým. Gerçekte öyle bir þeyin olduðunu zannetmiyorum. Yine M. Kemal’in ifadesi olarak belirtilen, ama doðruluðu su götüren gazete haberinin o filmde verilmesinin maksadý neydi? Üstad’la onu barýþtýrmak veya paralel gibi göstermek olarak anlaþýlacak bir görüntü, hoþ olmamýþ. Hülâsa; eksik ve yanlýþlýklar olsa da, yine de bir tabuyu yerinden oynatmak, Üstadý geniþ kitlelere tanýtmak açýsýndan tebrike þâyân bir þeydir yapýlan. Tabiî, dediðimiz gibi kolay deðil bunlarý yapmak. Biz de burada, tenkid edici bir düþünceden ziyade, Üstadýmýzla baðdaþmayan þeyleri nazara vermek istedik. Filmden dolayý meydana gelen hadiselerden sonra, yapýlacak iþlerin baþýnda bizce, müstakîm ve ehl-i ihtisas bir hey’et tarafýndan Üstadýn geniþ bir tarihçe-i hayatýnýn yeniden yazýlmasýnýn iyi olacaðý düþüncesi hâsýl oldu. Baþta, Risâle-i Nur Külliyatý’ndan olan ve Üstadýn saðlýðýnda onun kontrolünden geçen Tarihçe-i Hayat olmak üzere, þimdiye kadar bu mevzuda yazýlan bütün kitaplarý kaynak alýp yapmak lâzým bu iþi. Ayrýca, yine Nur Talebelerinden bu konuda ehl-i ihtisas bir ekibin senaryosunu hazýrlayacaðý yeni bir “Bediüzzaman filmi”nin yapýlmasý zarûret olmuþtur düþüncesindeyim. Tekrâ ren söylemek gerekirse, bu sahada öncülük yapýp, bir çýðýr açan Mehmed Tanrýsever ve ekibini, gayret ve fedakârlýklarýndan dolayý tebrik ediyoruz.

Ç

SiyahMaviKýrmýzýSarý


3

YENÝASYA / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

HA­BER

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Faruk ÇAKIR Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

NAMAZ VAKÝTLERÝ

ISSN 13017748

Hicrî: 11 Safer 1432 Rumî: 2 K. Sani 1426

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 5.18 5.31 5.36 5.51 5.47 4.59 5.04 4.58 5.40 5.10 5.38

Güneþ 6.44 7.02 7.03 7.21 7.18 6.27 6.33 6.28 7.11 6.36 7.05

Öðle 11.55 12.05 12.13 12.25 12.20 11.35 11.39 11.31 12.14 11.47 12.14

Ýkindi 14.30 14.32 14.49 14.53 14.46 14.08 14.10 13.58 14.42 14.21 14.47

Akþam 16.53 16.56 17.12 17.16 17.10 16.31 16.34 16.22 17.05 16.45 17.10

Diziler uzman eþliðinde çekilsin

Yatsý 18.13 18.19 18.31 18.39 18.34 17.52 17.55 17.45 18.28 18.04 18.31

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 5.48 5.52 5.29 5.19 5.30 5.19 5.04 5.05 4.47 5.37 5 .24

Güneþ 7.20 7.21 7.02 6.48 6.58 6.52 6.31 6.37 6.16 7.10 6.48

Öðle 12.20 12.28 12.01 11.54 12.06 11.51 11.41 11.37 11.23 12.09 12.03

Ýkindi 14.44 14.59 14.24 14.25 14.39 14.14 14.16 14.02 13.54 14.32 14.42

Akþam 17.08 17.22 16.48 16.48 17.02 16.38 16.39 16.25 16.17 16.56 17.05

Yatsý 18.33 18.44 18.13 18.10 18.23 18.03 17.59 17.50 17.39 18.21 18.23

TAHLÝL

Yargýda derin kriz

SÜ MERAM TIP FAKÜLTESÝ PSÝKÝYATRÝ ANABÝLÝM DALI ÖÐRETÝM ÜYESÝ PROF. DR. RÜSTEM AÞKIN, DÝZÝLERÝN, ÝÇERDÝKLERÝ KONULARA GÖRE EHÝL VE UZMAN KÝÞÝLER EÞLÝÐÝNDE ÇEKÝLMESÝ GEREKTÝÐÝNÝ SÖYLEDÝ. SON dönemlerde senaryolarýyla izleyicileri ekran baþýna kilitleyen dizilerin, içerdikleri konulara göre bilgili uzman kiþiler eþliðinde çekilmesi gerektiði bildirildi. Konya Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aþkýn, yaptýðý açýklamada, bazý o laylarý gerektiðinden fazla abartarak yansýtan dizilerin, izleyicide sarsýntýya ve hatalý yargýlara yol açabileceðini söyledi. Yayýmda olan dizilerin çoðunda olaðan dýþý bir duygusallýk ve þiddet içeriðinin bulunduðunu belirten Aþkýn, dizilerin, çocuklarý da kolayca etkileyip gerçek dünyayý hatalý algýlamaya, uygunsuz tutum ve davranýþlara yöneltici nitelikte olduðunu vurguladý. Ýzleyicinin kendisini dizideki karakterle

özdeþleþtirdiðini, yaþantýsýný buna göre þekillendirdiðini ifade eden Aþkýn, bu kiþilerin çevresi ile uyum sorunlarý yaþayabildiðini, kendi gerçeði ile dizilerdeki gerçek arasýndaki çeliþkilerden bunaldýðýný belirtti. Bir takým olaylarýn dizilerde olaðan dýþý ve abartýlý biçimde gösterildiðini dile getiren Aþkýn, bu durumun aileleri kaygýlý ve endiþeli yapabildiðini belirtti. Duygusal yönü aðýr basan dizilerin, izleyicide ruhsal ör selenmeye yol açabileceðini anlatan Aþkýn, ‘’Dizilerin hem psikolojik yönünden hem de içerdikleri mesajlarla ilgili; týbbî, tarihî, dinî gibi bir mesaj varsa ya da uyuþturucuyla ilgili bir mesaj içeriyorsa uzmanlara danýþýlarak çekilmesi gerekiyor. Ancak bu bizim film ve dizilerimizde eksik’’ dedi.

SÝGARA VE ALKOL GÝBÝ ZARARLI YAYINDA olan dizilerin bir çoðunun izleyiciye yararlý bir þeyler vermediðini vurgulayan Aþkýn, þunlarý kaydetti: ‘’Dizilerde, ne kadar acýklý, çarpýk ve þok edici unsur varsa o kadar çok ‘konuþulan film’ olur mantýðý var. Bu yönleriyle kuþkusuz ilgi de çekiyorlar. Ancak bu durum kabul edilebilir bir þey deðil. Çoðu dizide batý filmlerinden esinleni lerek, çok katý töresel unsurlarýn yumuþatýlmasý olumlu olsa da toplumumuza özgü geleneksel saygý ve sevgi unsurlarý tahrip edilmektedir. Örneðin, çocuklarýn özgürleþmesi, kuralsýz býrakýlmasý anlamýna gelebiliyor. Yetiþkin evlâtlar harç-

lýk alýrken Türk tipi eðilim gösterirken, özgürlüklerini Batý tipinde ergileyebilmektedirler. Yine yo ðun hüzün ya da duygusallýk içeren bir dizi geliþmiþ bir ülkede hýzla reddedilebilirken, bizde baþ ta mutsuz ve hüzünlü ev kadýnlarýmýz olmak üzere yoðun bir karþýlýk bulabilmektedirler. Esasen þiddet ve kuralsýzlýðýn yaný sýra dinî unsurlarýn da ayný þekilde dizilerde sömürüldüðünü, kiþilerin dinî duygularý tahrik edilerek de istismar edilebildiðini üzülerek görmekteyiz; belki bu hepsinden daha üzücü. Aslýnda diziler alkol ve sigara gibi; keyif verici ama zararlý.’’ Konya / aa

Erzurum’da tefecilere eþ zamanlý operasyon ERZURUM’DA düzenlenen operasyonda, tefeci lik yaparak haksýz yoldan kazanç elde ettikleri ileri sürülen 4 kiþi gözaltýna alýndý. Edinilen bilgiye göre, bir ihbarý deðerlendiren Ýl Emniyet Müdürlüðüne baðlý Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele ekipleri, kent merkezi ve Pasinler ilçesinde 6 farklý adrese eþ zamanlý operasyon düzenledi. Operasyonda, haksýz kazanç elde ederek tefecilik yaptýklarý iddia edilen C.R, S.A, O.A ve F.A gözaltýna alýndý. Zanlýlarýn ev ve iþ yerlerinde yapýlan aramada çok sayýda çek, senet ve bu senetlere ait dokuman ele geçirildi. Ayrýca operasyon kapsamýnda özel yetkili cumhuriyet savcýsý nezaretinde bir avukatýn bürosunda yapýlan aramada, zanlýlar tarafýndan hazýrlanan ve müþteki vatandaþlara ait olduðu tesbit edilen senet ve vekâletnameler de bulundu. Olayla ilgili soruþturma sürüyor. Erzurum / aa

Ýki çiftçiyi gasbeden sanýklara 10’ar yýl hapýs ADANA’DA kendilerini polis gibi tanýtarak 2 çiftçiyi gasbettiði iddia edilen 3 sanýk, 10’ar yýl hapis cezasýna çarptýrýldý. Adana 1. Aðýr Ceza Mahkemesinde görülen duruþmada, 18 Mart 2010’da, merkez Yüreðir ilçesi Sinanpaþa Mahallesi’nde kendilerini Adana Emniyet Müdürlüðü personeli gibi tanýtarak, çiftçilik yapan Hidayet Nail Akça ve Mehmet Caner Tekdemir’i yere yatýrýp sözde uyuþturucu aramasý yaparken ceplerindeki yaklaþýk 2 bin lirayý gasbettiði iddia edilen tutuklu sanýklar Mustafa Büyükyazýcý, Veysel Hükümdaroðlu ve Mustafa Ertürk hazýr bulundu. Mahkeme heyeti, sanýklar Mustafa Büyükyazýcý, Veysel Hükümdaroðlu ve Mustafa Ertürk’ün 2 kiþiyi gasbettikleri iddiasýyla verilen 24’er yýl hapis cezasýný, sanýklarýn müþtekilerin zararlarýný tanzim ettikleri ve etkin piþmanlýk gösterdiklerinden önce 12’þer yýla, müþtekilerin dâvâcý olmamalarý dolayýsýyla da 10’ar yýla düþürdü. Sanýklar hakkýnda, müþtekilerin yaklaþýk 2 bin lirasýný gasbettikleri iddiasýyla ‘’silâhla yaðma, birden fazla kiþi tarafýndan birlikte yaðma, gece vakti yaðma’’ suçlarýndan 30’ar yýla kadar hapis cezasý istemiyle dâvâ açýlmýþtý. Adana / aa

Kurduklarý gruplarla bir araya gelen, daha önce birbirlerini hiç görmemiþ gençler, bu buluþmalarý ‘’hayýr’’ maksadýyla deðerlendirerek, ihtiyaç sahibi insanlarý sevindiriyor. FOTOÐRAFLAR: AA

Facebook’ta siber hayýrseverlik aðý “SOSYAL SORUMLULUK” ADLI BÝR GRUPTA BULUÞAN GENÇLER, HER AY 3-4 DEFA BÝR ARAYA GELEREK, HUZUREVLERÝNÝ ZÝYARET EDÝYORLAR, KÝMSESÝZLERE YARDIMDA BULUNUYORLAR. SOSYAL paylaþým sitesi Facebook’ta kurulan ‘’Sosyal Sorumluluk’’ adlý bir grupta buluþan ve çoðunluðunu üniversite öðrencilerinin oluþturduðu gençler, her ay 3-4 kez bir araya gelip, Ýstanbul’daki huzurevlerini ziyaret ederek, ihtiyaç sahibi ve kimsesiz yaþlýlara, kiþisel istekleri doðrultusunda eþya yardýmýnda bulunuyor. Dünya üzerinde milyonlarca üyesi olan ve üye sayýsýyla kimi ülkelerin nüfusunu aþtýðý belirtilen sosyal paylaþým sitesi Facebook, Türkiye’de de takipçileri tarafýndan, fotoðraf, bilgi ve video paylaþmanýn yaný sýra sosyal faaliyetler ve yardýmseverlik maksadýyla da kullanýlýyor. Kur-

duklarý gruplarla bir araya gelen, daha önce birbirlerini hiç görmemiþ insanlar, bu buluþmalarý ‘’hayýr’’ maksadýyla deðerlendirerek, hem ihtiyaç sahibi insanlarý hem de kendilerini sevindiriyor. Bu tür gruplarýn arasýnda yerini alan ‘’Sosyal Sorumluluk’’ adlý grup da 7 ku rucu tarafýndan oluþturulduktan sonra 558 üyeye ulaþtý. Her geçen gün üye sayýsý artan grupta bir araya gelen gençler, ortak kararla, imkânlarýnýn el verdiði ölçüde her ay 3-4 kez buluþup, o hafta kararlaþtýrýlan yerlere, yardým ziyaretlerine gidiyor. Geçen hafta Darülaceze Müessesesi Ok-

meydaný Huzurevi’ne ziyaret faaliyetine katýlan gruptan, farklý üniversitelerden öðrenciler ziyaret ettikleri huzurevi sakinlerine aldýklarý eþyalarý daðýttý. ‘’Sosyal Sorumluluk’’ grubunun kurucusu Kader Bayýndýr, ‘’Elimizden geldiðince, huzurevlerini, çocuk esirgeme kurumlarýný ziyaret edip ihtiyaç sahibi olanlara yardým etmek maksadýyla böyle bir grup açtýk. Ýnternette, bizim gibi düþünen baþka gençlere de ulaþarak gurubumuzun üyesi sayýsýný arttýrdýk. Ve üye sayýsý arttýkça, aylýk aktivitelerimiz, ziyaretlerimiz de çoðaldý. Þimdi bir aile gibiyiz’’ diye konuþuyor. Ýstanbul / aa

Hýrsýzlýk þebekesine suçüstü SÝNCAN’DA çok sayýda evden hýrsýzlýk yaptýklarý bildirilen bir hýrsýzlýk þebekesi ortaya çýkarýldý. Sincan Ýlçe Emniyet Müdürlüðü ekipleri, hýrsýzlýk olaylarýnýn yoðunlaþtýðý bölgelerde özel bir çalýþma baþlattý. Çalýþmalar sürerken ‘’pusu’’ atan bir ekip, bir evden hýrsýzlýk yapan iki kiþiyi suçüstü yakaladý. Yakalanan kiþilerin yapýlan sorgulamasý sonucu söz konusu kiþilerin bir süre önce Osmaniye’den Ankara’ya gelerek Keçiören’e yerleþtikleri belirlendi. Operas yonun geniþletilmesi üzerine söz konusu kiþilerin þebeke olarak hareket ettikleri tesbit edilerek, aralarýnda akrabalýk baðý olan Murat L, Ýbrahim L, Emrah L, Fethi T, Sedat T. ve Yavuz G. adlý kiþiler gözaltýna alýndý. Zanlýlarýn kendilerine ait arabalarla her gün düzenli olarak Sincan’a geldikleri ve evlere balkon kapýlarýndan girerek hýrsýzlýk yaptýklarý belirlendi. Gözaltýna alýnan kiþilerin evlerden para ve altýn çaldýklarý, bu altýnlarý Ulus’ta bir kuyumcuda bozdurduklarý bildirildi. Kuyumcu dükkanýnýn sahibi A.Y. de gözaltýna alýndý. Em niyette sorgulamalarý tamamlanan zanlýlar Sin can Adliyesi’ne gönderildi. Ankara / aa

BURS VE KREDÝ ÝÇÝN EK SÜRE

HIZLI TREN GARI SAYISI ARTIYOR

ÖÐRENCÝLERE 5 GÜN SÜT

YÜKSEKÖÐRETÝM Kredi ve Yurtlarý Kurumu (YURTKUR) Genel Müdürü Hasan Al bayrak, kredi ve burs müracaatlarý sonrasýnda taahhüt senetlerini zamanýnda tanzim ve tasdik ettiremeyen öðrencileri için ikinci defa ek süre verildiðini bildirdi. Albayrak, yaptýðý yazýlý açýklamada, 2010-2011 öðretim döneminde kredi ve burs müracaatlarý sonrasýnda taahhüt senetlerini zamanýnda tanzim ve tasdik ettiremeyen öðrenciler için 17-31 Ocak 2011 (31 Ocak 2011 dahil) tarihleri arasýnda ek sü re verildiðini belirtti. Taahhüt senetlerini noterde tanzim ve tasdik ettirerek kuruma tes lim etmeleri halinde bu öðrencilerin burs veya öðrenim kredileri 10 Þubat 2011 tarihinde ödenecek. YURTKUR, burs, öðrenim ve kat ký kredisi için 31 Aralýk 2010’da dolan baþvuru süresini, daha önce 14 Ocak 2011 gününe kadar uzatmýþtý. Ankara / aa

HIZLI tren projelerinin hizmete girmesine paralel olarak Türkiye genelinde 100’e yakýn hýzlý tren garý yapýlmasý öngörülüyor. Alýnan bilgiye göre, hýzlý tren aðlarýyla örülen Türkiye’de, ‘’uçaðýn yerdeki rakibi’’ hýzlý trenlerin konaklayacaðý 100’e yakýn hýzlý tren garý YapÝþlet-Devret (YÝD) modeliyle hizmete sunulacak. Ankara’da, mevcut garýn yanýna inþa edilecek ilk hýzlý tren garýnýn yaný sýra projeleri tamamlanan Kayaþ ve Etimesgut olmak üzere en az 3 hýzlý tren garý yapýlacak. Kayaþ’a yapýlacak garýn ihalesine Ankara-Sivas hýzlý tren projesi ihalelerinin tamamlanmasýnýn ardýndan çýkýlacak. Sonraki yýllarda ihtiyaç doðrultusunda Sincan’da hýzlý tren garý yapýlmasý deðerlendirilecek. Ankara-Konya hýzlý tren projesinin de hizmete girmesiyle Konya’ya hýzlý tren garý yapýlmasý için de ihaleye çýkýlacak. Ankara / aa

ÝLKÖÐRETÝM öðrencilerine haftanýn 5 günü süt verilmesi projesinde, sona yaklaþýldýðý bildirildi. Namýk Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Baþkaný ve Ulusal Süt Konseyi Baþkan Yardýmcýsý Prof. Dr. Muhittin Özder, yaptýðý açýklamada, Türkiye’de süt tüketiminin geliþmiþ ülkelere göre düþük seviyede kaldýðýný söyledi. Çocuklarýn zeka geliþimi açýsýndan süte ihtiyaç duyduklarýný belirten Özder, ‘’Türkiye’deki tüm ilköðretim öðrencilerine haftanýn 5 günü okul sütü verilmesi yönündeki uygulama, bu eðitim-öðretim dönemine yetiþmedi. Önümüzdeki döneme daha kapsamlý bir çalýþmayla gidilecek. Bunun çeþitli nedenleri var. Ýlk hedefimiz, ilköðretim çaðýndaki çocuklarýn süt içmesi. Bunu ikinci yarý yýl baþlatýp bir sonraki yýl tüm Türkiye’ye ulaþtýrmaya çalýþýyoruz’’ diye konuþtu. Tekirdað / aa

KÂZIM GÜLEÇYÜZ irtibat@yeniasya.com.tr

on geliþmelerle gündemin ilk sýralarýna oturan yargý krizi, aslýnda topyekûn bir sistem krizinin yansýmasýndan baþka birþey deðil. Biriken dosyalar, sürekli ertelenerek za ma na þý mý na ta ký lýp dü þen dâ vâ lar, A ÝHM’in haksýz bulup Türkiye’yi mahkûm ettiði kararlar. Sorunun önemli bir boyutu, açýlan dâvâ ve karar bekleyen dosya sayýsýndaki artýþ ve yýðýlma. Bunu, “aðýrlaþan iþ yükü” diye ifade ediyorlar. Öyle ki, Yargýtay Baþkaný artýk dosyalarý koyacak yer dahi bulamaz hale geldiklerini söylüyor. Peki, dâvâ sayýsý niye sürekli artýyor? Bu, nüfus ar tý þý nýn da ge tir di ði nor mal bir du rum mu, yoksa sosyal bünyedeki bozulmanýn mý iþareti? Her bir dâvâ, konusuna ve içeriðine göre ya ihtilâflý bir meselenin veya ilgili kanunda tarif edilip cezalandýrýlan bir suçun varlýðýna iþaret. Ve dâvâ sayýsýndaki artýþ, kiþiler arasý ihtilâflarýn ve iþlenen suçlarýn artýþýný da ifade ediyor. Böyle olunca, bunlarýn yaþandýðý toplumu masaya yatýrýp tahlil etmek gerekiyor. Niye ihtilâflar artýyor ve taraflarý arasýnda çözülemeyip mahkemelere taþýnýyor? Ve neden suçlar çoðalýyor? Ortadaki tablonun, emniyet ve adalet istatistiklerinde ortaya konulan sonuçlardan hareketle, aile, eðitim, ahlâk ve maneviyat, ekonomi gibi boyutlarýyla enine boyuna irdelenmesi lâzým. Cevap bulmasý gereken temel soru þu olmalý: Nerelerde hata yapýlýyor ki, problemli, ihtilâflý ve suç oranlarýnýn arttýðý bir toplum oluþuyor? Be di üz za man’ýn bir a sýr ön ce ses len dir di ði “Bizim düþmanýmýz cehalet, zaruret, ihtilâftýr; bu üç düþmana karþý san'at, marifet ve ittifak si lâhýyla cihad edeceðiz” sözü çerçevesinde bir eðitim, kalkýnma ve sevgi seferberliði gerçekleþtirilebilmiþ olsaydý, bu tablo ortaya çýkar mýydý? Toplumun fýtratýyla ve sosyal gerçekleriyle çeliþen ideolojik þablonlar baskýcý yöntemlerle da yatýlmasaydý, bu tabloyu doðuran kimlik bunalý mý, yozlaþma ve dejenerasyon yaþanýr mýydý? Yargýdaki týkanma bir sonuç ve en önemli sebebi de bu tesbitle ifadesine çalýþýlan acý gerçek. Krizin yargý boyutunda, ülke gerçekleriyle inatlaþan resmî ideolojinin, bu çerçevede bizzat yargýyý kullanmasý da çok önemli bir role sahip. Hiçbir tesir altýnda kalmadan sadece adaleti tecellî ettirmekle görevli bir kurumun resmî ideoloji bekçiliðine soyunup muhalifleri cezalandýr ma misyonunu üstlenmesi büyük bir talihsizlik. Bunun, þimdi iþ yükünün aðýrlýðýndan yakýnanlarca, “ideolojik” maksatlarla açýlan dâvâlarý öne çekip sür’atle sonuçlandýrarak yapýlmýþ olmasý, adalet kavramý açýsýndan ayrý bir skandal. 17 Aðustos depreminden sonra, binlerce insa na mezar olan çürük binalarýn müteahhitlerine açýlan dâvâlarýn—“günah keçisi” olarak seçilen Veli Göçer hakkýndaki hariç—hemen hepsi zamanaþýmýndan düþerken, ayný depremi “Ýlâhî ikaz” olarak yorumlayanlara açýlan dâvâlarýn ola ðandýþý bir sür'atle görülüp mahkûmiyetle sonuçlandýrýlmasý, bunun en tipik örneklerinden. Ayný þekilde manevî tazminat dâvâlarýnda verilen kararlarýn, dâvâcý ve dâvâlýlarýn kimliðine göre yüz seksen derece deðiþebilmesi ve ister istemez çifte standart eleþtirisine konu olmasý da. Bu da toplumdaki adalet duygusunu zedeleyerek yargýya güveni sarsan çok ciddî bir problem. Son tartýþmalarda, köklü bir yargý reformunun kaçýnýlmazlýðý ve âciliyeti en yetkili aðýzlardan bir kez daha tekrarlandý. Ancak bu yöndeki söylemlerin hiçbir yeniliði ve orijinalliði bulunmuyor. Dahasý, þimdiye kadar defalarca tekrar edildikleri halde gerekleri yapýlmadýðý ve icraata aksetmediði için, yalama oldular ve inandýrýcýlýklarý kalmadý. Artýk lâf deðil, uygulama bekleniyor. Ve yaþanan derin sistem krizinin yargý cenahýndaki yansýmalarýný sona erdirmek için, gösteriþli adalet saraylarý inþa edip, yeni mahkemeler kurmak, yüksek yargý organlarýnda yeni daireler ihdas etmek, AYM ve HSYK’yý tekrar yapýlandýrmak yetmiyor. Hukuk fakültelerindeki eðitime neþter atarak, hukuk anlayýþýný adalet ve demokrasi temelinde yenilemek de icab ediyor.

S


4 FARK

Türkiye’nin önündeki ‘ucube’ler

FARUK ÇAKIR cakir@yeniasya.com.tr

ars’ta yapýlan bir ‘heykel’le ilgili tartýþma birkaç koldan devam ediyor. Baþbakan R. Tayyip Erdoðan’ýn bu ‘anýt/heykel’in yapýlmasýna itiraz etmesi ve ‘ucube’ye benzetmesi ‘heykelciler’in tepkisine sebep oldu. Kültür Baka ný nýn, “Bu ben zet me ge ce kon du lar i çin di, heykel için deðildi” demesi de doðrulanmadý. Baþ ba kan ‘u cu be’ ben zet me si ni ‘hey kel’ i çin yaptýðýný tekrarladý. “Büyük Türkçe Sözlük”e göre “ucube”, “Çok acayip, þaþýlacak kadar çirkin olan” þey anlamýna geliyor. Tartýþýlan ‘heykel’in ucube olup olmadýðýndan ziyade, temelde ‘heykel’lere ayrýlan paranýn ve harcanan emeklerin ‘baþtan sona israf’ olduðunu acaba ‘heykel sevenler’e kim hatýrlatacak? “Hür Adam” adýyla hayatý filme konu edilen Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin bu hususta dikkat çekici bir deðerlendirmesi olmuþ. Av. Hulusi Bitlisi Aktürk’ün “Afyon Mahkemesi Müdafaasý”ndaki hatýraya göre, Bediüzzaman, An ka ra’da gö rüþ tü ðü, tar týþ tý ðý ve ken di si ne mektup verip “namaza dâvet ettiði” M. Kemal’le anlaþamayýnca Van’a gitmeye karar verir. M. Kemal, trenle Ankara’dan Van’a gitmek için istasyonda bulunan Bediüzzaman’ýn yanýna gider. Ayak üzeri heykel konusunda konuþurlar. M. Kemal, ona bu konudaki kanaatlerini sorar. Bediüzzaman da “Müslümanlarýn heykelleri; hastaneler, mektepler, yetimleri koruyan yurtlar, mâbedler, yollar gibi abideler olmalýdýr” þeklinde bir cevap verir. (Necmettin Þahiner, Bilinmeyen Tarafla rýyla Bediüzzaman Said Nursî, s.272) Þimdiye kadar M. Kemal’e verilen mektubu, onunla yapýlan görüþmeyi inkâr edenler muhtemelen bu görüþmeyi de inkâr ederler. Bugün için ‘belge’sinin ortaya çýkmadýðý, ama þahidinin anlattýðý bu görüþme olmamýþ olsa bile mânâ olarak doðrudur... Tartýþmalarý, neticeleri ile birlikte deðerlendirmek gerektiðine göre; bu tartýþmayý da neticeleri ile birlikte deðerlendirmek lâzým. Yýllardan beri bir mânâda ‘çöp’e atýlan paralar belki bundan sonra atýlmayacak. Yalnýz, anlamakta zorluk çektiðimiz bir durum var, o da þu: Kars’taki bu heykeller bir günde ya da bir haftada yapýlmadýðýna göre; itiraz etmek için niçin bunca zaman beklendi? Temele ilk harç konulduðunda ve hatta daha da öncesinde bu yanlýþa ‘dur’ demek gerekmez miydi? Bu heykellerin bir de ‘proje’ safhasý var ki, bunlarý da düþününce ortada ciddî bir hata olduðu anlaþýlýr. Düþünün; proje yapýlmýþ, ilgili belediye ile anlaþma yapýlmýþ, temel atýlmýþ ve neredeyse iþ ‘çatý’nýn çakýlmasýna gelmiþ, ancak þimdi itiraz ediliyor. Üstelik milletin parasýný bu projeye aktaran kiþi de, iktidar partisine mensup bir belediye baþkanýymýþ... Benzer bir yanlýþlýk, geçen yýllarda Ýzmir’in Buca ilçesinde yaþanmýþ, dað büyüklüðünde bir ‘rolyef’ yapýlmýþtý. Onu yapan da iktidar partisine mensup olan bir belediye baþkanýydý. Buca’da yapýlan ‘rolyef’ 4 milyon TL’ye (‘eski para’mýz ile 4 trilyon olduðunu hatýrlayalým) mâl olmuþ ve 3 yýlda tamamlanmýþtý. (http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=207086) Devasa ‘otel’lerin bile ‘kaçak’ olarak yapýldýðý bir Türkiye’de maalesef böyle gariplikler, ‘ucube’ler oluyor. Olmamasýný, milletin paralarýnýn ‘çöpe’ atýlýp israf edilmemesini talep ediyoruz. ‘Ucube’ler yerine; okullar, yollar, hastahaneler, köprüler, camiler vs. yapýlabilir...

K

YENÝASYA / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

HA­BER

Gerçeker: Yargý reforma muhtaç YARGITAY BAÞKANI GERÇEKER, YARGIDAKÝ ACI TABLOYA ÝÞARET ETTÝ: ‘’YARGI, A’DAN Z’YE KADAR, TEMELÝNDEN, ÝLK DERECE MAHKEMELERÝNE KADAR ÇOK GENÝÞ YARGI REFORMUNA MUHTAÇ DURUMDA. YARGITAY Baþkaný Hasan Gerçeker, yargýnýn, A’dan Z’ye kadar, temelinden, ilk derece mah kemelerine kadar çok geniþ bir yargý reformuna muhtaç olduðunu belirterek, ‘’Artýk býçak kemiðe dayandý. Sorunlar kartopu halinde çözümsüz bir yumak haline geldi. Ýnsanlar, toplum þikayetlerinde haklý. Vatandaþa sorunlarýmýzý mazeret olarak sunamayýz’’ dedi. Gerçeker, Yargýtay Konferans Salonu’nda düzenlenen ‘’Yargýtay Kararlarý Çerçevesinde Ceza Hukuku Sempozyumu’’nun açýlýþýnda yaptýðý konuþmada, ceza hukukunda yapýlan

köklü deðiþikliklerinin doðru uygulama için önem arz ettiðini söyledi. Ceza hukuku alanýnda uygulamacýlar ile akademisyenlerin birlikte çalýþmasýnýn yarar ve katký saðlayacaðýný ifade eden Gerçeker, ceza hukukunun, temel hak ve özgürlükler, insan haklarýyla yakýndan ilgili olduðu için üzerinde hassasiyet gösterilmesi gerektiðini belirtti. Ceza hukuku alanýnda yargý organlarý arasýnda farklýlýklar da bulunduðuna iþaret eden Gerçeker, ‘’Güncel olduðu için dile getiriyorum. Tutuklama konusunda farklý uygulamalar yapýlmasý, mahkemeler arasýnda

farklý, Yargýtayda farklýlýk olmasý çok üzüntü verici. Bu yapýlanlarýn net olmadýðýný, ceza hukukunun genellilik ilkesine aykýrý olduðunu gösteriyor’’ dedi. Ceza hukukundaki farklýlýðýn toplumca anlaþýlmasýnýn da zor olduðunu ifa de eden Gerçeker, bu durumun bir an önce çözülmesi gerektiðini, konuya iliþkin yasal ve mevzuat deðiþikliði için ne gerekiyorsa yapacaklarýný söyledi. Gerçeker, ‘’Yoksa kaos ortamýna gidiyoruz. Ceza hukukunda kaos ortamý oluþuyor. Mahalle baskýsý, kamuoyu, toplum vicdaný baskýsý bizleri hiçbir zaman kanunu,

hukuka uygun bir þekilde uygulamaktan alýkoymamalýdýr’’ diye konuþtu. ‘’Yargý, A’dan Z’ye kadar, temelinden, ilk derece mahkemelerine kadar çok geniþ yargý reformuna muhtaç durumda’’ diyen Yargýtay Baþkaný Gerçeker, ‘’Artýk býçak kemiðe dayandý. Sorunlar kartopu halinde çözümsüz bir yumak haline geldi. Çözüm bulunmadýðý takdirde, sorunlar gittikçe daha çözümsüz hale gelecek. Ýnsanlar, toplum þikâyetlerinde haklý. Vatandaþa sorun larýmýzý mazeret olarak sunamayýz’’ deðerlendirmesinde bulundu. Ankara / aa

Yargý, millete yabancýlaþmasýn

Ýnsan haklarý ve özgürlükleri izleme örgütü Freedom House'ýn yýllýk raporunda, Türkiye'nin notu hem siyasî haklar, hem sivil özgürlükler alanýnda, geçen yýllardaki gibi 3 oldu.

Türkiye, kýsmen özgür FREEDOM HOUSE’IN “ÖZGÜRLÜKLER’’ RAPORUNDA, TÜRKÝYE ‘’KISMEN ÖZGÜR“ ÜLKELER KATEGORÝSÝNDE YER ALDI. ABD’DE 70 yýl önce kurulan insan haklarý ve özgürlükleri izleme örgütü Freedom House’ýn ‘’dünyada özgürlükler’’ raporunda, bu yýl Türkiye’ye 3 puan verildi. Merkezi Washington’da bulunan örgütün yýllýk raporunda, ülkeler en özgür olandan en az özgür olana, 1’den 7’ye doðru rakamlarla notlandýrýldý. Buna göre, Türkiye’nin notu hem siyasi haklar, hem sivil özgürlükler alanýnda, geçen yýllardaki gibi 3 oldu. Raporda Türkiye’ye, özgürlüklerin statüsü konusunda ‘’kýsmen özgür’’ ülkeler kategorisinde yer verildi. Freedom Hou se’un Araþtýrma Direktörü Arch Puddington, raporla ilgili düzenlenen basýn toplantýsýnda, Türkiye ile ilgili bir soru üzerine, ‘’Türkiye’de ‘inanýlmaz’ derecede bir siyasi kutuplaþmanýn olduðunu, ABD’de yaþanan kutuplaþmanýn, Türkiye’deki ile karþýlaþtýrýldýðýnda ‘çok basit’ kaldýðýný’’ söyledi.

‘’Türkiye’yi, yüksek nota sahip bir ‘kýsmen özgür ülke’ olarak gördüklerini’’ belirten Puddington, ‘’Türkiye’de hem Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan hükümetinin öncesinde, hem de þu anki hükümet döneminde bir dizi önemli reformun hayata geçirildiðini’’ kaydetti. ‘’Baþbakan Erdoðan’ýn, hukukun üstünlüðü, azýnlýk haklarý, Kürtlerle iliþkiler ve yönetimle alakalý belli alanlarda bazý önemli reformlar yaptýðýný’’ ifade eden Puddington, ‘’Ancak aþaðý yukarý son bir yýl içerisinde, Freedom House’da bazý küçük alarm zillerinin çalmasýna sebep olan geliþmeler oldu. Bunlar, küçük bir miktar dýþýnda Türkiye’nin notunu çok fazla aþaðý düþürmedi, ancak Türk hükümetinin özellikle basýna yönelik muamelesinden büyük kaygý duyuyoruz’’ dedi. Puddington, ‘’Baþbakan Erdoðan’ýn, ba sýn da ken di si ni e leþ ti ren ke sim le ri

‘düþman’ gibi gördüðünü’’ öne sürerek, ‘’gerek Erdoðan, gerekse savcýlarýn basýna karþý aldýðý tedbirleri ‘rahatsýz edici’ bulduklarýný’’ kaydetti. Puddington, ‘’Genel düzene baktýðýmýzda, demokratik eðilimler taþýyan liderlerin bile, otoriter bir yönelime kaydýklarýnda ilk olarak basýný hedef aldýklarýný görürüz, Türkiye’de de þu anda gördüðümüz bu’’ ifadesini kullandý. ABD Dýþiþleri Bakanlýðýnýn Demokrasi, Ýnsan Haklarý ve Çalýþmadan Sorumlu Bakan Yardýmcýsý Michael Posner da toplantýnýn ardýndan gazetecilerin Türkiye ile ilgili bir sorusunu cevaplarken, ‘’Türk hükümetiyle aralarýndaki güçlü iliþkilere vurgu yaparak, Türkiye’de bazý alanlarda son 10 yýl içinde büyük ilerleme saðlandýðýný, ancak basýn özgürlüðü gibi alanlara dairse kaygýlarýnýn bulunduðunu’’ söyledi. Washington / aa

Gül’den Almanya’ya daha ‘dikkatli ve yapýcý olun’ çaðrýsý CUMHURBAÞKANI Abdullah Gül, Rum ke si mi nin Av ru pa Bir li ði (AB) üyeliðine, Birliðin temel ilkeleri ihlâl edilerek alýndýðýný belirterek, ‘’Avrupa’nýn en güçlü ülkesinin (Almanya) daha dikkatli ve yapýcý olmasýný beklerdim’’ dedi. Cumhurbaþkaný Gül, Balýkesir’e gerçekleþtirdiði ziyaret çerçevesin de Valiliði ziyaret etti. Valilik önündeki vatandaþlar tarafýndan çiçekler, balonlar ve konfetilerle karþýlanan Gül’ün boynuna Balýkesir Yörükler Federasyonu üyelerince keyfiye takýldý ve üzerinde adý yazýlý olan Beþiktaþ spor kulübünün ambleminin bulunduðu minyatür halý armaðan edildi. Tören mangasýný selâmladýktan sonra halka hitap etmek üzere Valiliðin giriþine gel di ði sý ra da Va li lik bi na sýn da

Cumhurbaþkaný Gül’ün baþýndan aþaðý gül yapraklarý döküldü. Gül, halka hitaben yaptýðý konuþmada Balýkesirlilere selamlarýný ve en iyi dileklerini iletti, gösterilen sevgiye teþekkür etti. Gül, ‘’Sizin þahsýma gösterdiðiniz bu sevgi, devletin ve milletin birliðinin sembolüdür’’ diye konuþtu. Cumhurbaþkaný Gül, daha sonra Balýkesir Valisi Yýlmaz Arslan’ýn makamýna geçti. Burada gazetecilerin sorularýný cevaplayan Gül, Almanya Baþbakaný Angela Merkel’in ‘’Türkiye’nin Kýbrýs’ta iþgalci olduðu’’ yönündeki sözlerini nasýl deðerlendirdiðini sormasý üzerine þöyle konuþtu: ‘’Hükümetin bu konuyla ilgili açýklamalarý oldu. Almanya, Avrupa’nýn en güçlü, lokomotif ülkesi. Avrupa’nýn en güçlü ülkesinin bu tip sorunlarla ilgili

daha dikkatli, daha yapýcý olmasýný beklerdim. Rum kesimi, AB’nin temel ilkeleri ihlâl edilerek Birliðe üye alýndý. Rum kesiminin Kýbrýs sorunu hallolmadan AB’ye üye olamamasý gerekiyordu. Kýbrýs dosyasý Birleþmiþ Milletlerde tartýþýlýrken, Barýþ Gücü varken, sorunlu bir Ada’yý üye alarak AB temel ilkelerini çiðnemiþtir. Barýþýn gerçekleþmesi için yapýcý, taraflarý incitmeyecek þekilde hareket edilmeli. 2004’te referanduma sunulan An nan Pla ný, ay ný za man da AB’nin de pla nýy dý. O dö nem AB’nin Geniþlemeden Sorumlu Komiseri olan Günter Verheugen ‘Rumlar bizi kandýrdý’ dedi. Sayýn Merkel’in bunlarý bilerek konuþmasý gerekirdi. Açýklamalarýna üzüldüm.’’ Balýkesir / aa

n HAKÝMLER ve Savcýlar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Dairesi Üyesi Ýsmail Aydýn, ‘’Kararlarýmýzýn Türk milleti adýna verirken bu millete yabancýlaþmadan ve ötekileþmeden hareket edersek pek çok sorunun çözüm yoluna gireceði kuþkusuzdur’’ dedi. Yargýda Durum Analizi Toplantýlarýnýn 4. Grubu Edirne’de baþladý. Lalezar Restoranda baþlayan ve bugün sona erecek olan toplantýda Aydýn, kamuoyunda sýkça tartýþýlan yargý ile ilgili sorunlarýn tesbiti, hakim ve savcýlarýn sorunlarýn tesbiti ve sorunlarýn çözümüne iliþkin yol haritasýný çizmek için Adalet Akademisi ile iþbirliði yaparak bu toplantýlarý düzenledikleri ni belirtti. Geniþ anlamda hukukçular olarak görevlerinin hakkýn gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamýna gelen adaleti gerçekleþtirmek olduðunu ifade eden Aydýn, þöyle devam etti: ‘’Adaletin gerçekleþtirilmesi hýzlý etkin ve adil olmaktýr. Bu durum Avrupa Ýnsan Haklarý sözleþmesinin 6. maddesinde ifade edildiði gibi Anayasaya yansýmasý da Anayasamýzýn 141/4 maddesinde dâvâlarýn en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandýrýlmasý yargýnýn görevidir þeklinde düzenlenmiþtir. Adaletin insanlara gerektiði duygusundan hareketle gerçekleþtirilmesinde de insan haklarýna ve insani deðerlerine saygý duymayý ihmal etmememiz gerektiði açýktýr. Kararlarýmýzýn Türk milleti adýna verirken bu millete yabancýlaþmadan ve ötekileþmeden hareket edersek pek çok sorunun çözüm yoluna gireceði kuþkusuzdur. Yapýlacak bu çalýþmalarýnda sorunlarýn tesbiti ve çözümüne katký saðlayacaðý inancýmý tekrarlayarak tüm meslektaþlarýma iyi çalýþmalar diliyor baþarýlar diliyorum.’’ Edirne / aa

TÜBÝTAK ve ÝTÜ’den “ýslak imza” ile ilgili farklý rapor n “ÝRTÝCA ile Mücadele Eylem Planý'' belgesinin mürekkep yaþýnýn tesbitine iliþkin mahkemenin talebi üzerine TÜBÝTAK'tan ve ÝTÜ'den farklý raporlar geldi. TÜBÝTAK ölçüm yapacak teknolojik yok derken, ÝTÜ 'þartlarýn saðlanmasý lâzým' dedi. Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesinin dâvâ konusu belge üzerindeki yazý ve imzanýn mürekkep yaþýnýn tesbitinin mümkün olup olmadýðýna iliþkin ÝTÜ ve ODTÜ rektörlükleri ile TÜBÝTAK’a yazdýðý yazýlara cevap verildi. TÜBÝTAK’tan gelen yazýda, bilgi talep edilen hususun adlî týbbýn ‘’yazý yaþýnýn belirlenmesi’’ alanýna girdiði belirtilerek, bu tür ölçümleri analitik yöntemlerle yapan teknolojinin dünyada hali hazýrda mevcut olmadýðý vurgulandý. ODTÜ’den gelen yazýda ise ilgili bölüm bulunmadýðýndan bilirkiþilik alanýnda görevlendirme yapýlmadýðý bildirildi. ÝTÜ KimyaMetalurji Fakültesi Kimya Mühendisliði Bölümünden gönderilen yazýda ise kâðýt üzerine yazýlan yazý ve imzalarda kullanýlan mürekkeplerin analizi ve mürekkep yaþýnýn tayini konularýnda ancak uygun þartlarýn oluþmasý ve saðlanmasý halinde gerekli inceleme ve analizlerin yapýlabilmesinin mümkün olacaðý kaydedildi. Yazýda, belirtilen hususlara göre, gerekli inceleme ve analizlerin yapýlmasý için ön inceleme sonucunda tesbit edilecek gerekli analiz ücretinin ÝTÜ Döner Sermaye Ýþletmesi Müdürlüðü hesabýna yatýrýlmasýnýn istenildiði belirtildi. Ýstanbul / aa

Kitap Fuarýna ve Ýmza Gününe Davet ADANA

Yer : Tüyap Fuar Alaný Tarih : 11 Ocak 2011 Salý - 16 Ocak 2011 Pazar günleri arasý Gazetemizin yazarlarýndan Ýslâm Yaþar 15 Ocak 2011 Cumartesi günü akþam saat 19.30 da Zübeyir Gündüzalp Apt. 6. katta okuyucularýyla sohbet edecektir. Ayrýca 16 Ocak 2011 Pazar günü saat: 14.00'de Tüyap Fuar alanýnda Yeni Asya standýnda okuyucularý ile buluþup kitaplarýný imzalayacaktýr. Bütün okuyucularýmýz dâvetlidir.

Bölge Toplantýsýna Davet ADANA Adana Bölgesi Yeni Asya Gazetesi Temsilcileri Toplantýsý (Adana, Mersin, K. Maraþ, Osmaniye, Hatay illeri) aþaðýda belirtilen yer ve tarihte yapýlacaktýr. Tarih : 16 Ocak 2011 Pazar Saat: 09.30 Yer : Baraj yolu Hasan Usta Kebap karþýsý MNG Kargo yaný Zübeyir Gündüzalp Apt. Kat: 6 Seyhan/ADANA Ýrtibat Tel. : (0505) 920 78 04

Konferansa Davet ÝSKENDERUN Konu : Gençlik ve Anne-Baba Ýliþkileri Konuþmacý : Sabahattin Yaþar Tarih : 16 Ocak 2011 Pazar Saat: 13.00 Yer : Belediye Kültür Sarayý. Ýskenderun Tel : (0533) 397 24 62


5

YENÝASYA / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

HA­BER HABERLER

ANKARA

Meðer “uzlaþma” da olabiliyormuþ? MEHMET KARA

Bir­mad­de­nin­bi­le­bir­gün­de­geç­me­di­ði­ni gö­ren­bi­ri­si­o­la­rak­649­mad­de­lik­bir­ka­nu­nun­bu­ka­dar­ký­sa­sü­re­de­geç­me­si­bi­zi­hay­ret­ler­ i­çin­de­ bý­rak­tý.­ Ka­nu­nun­ 1926­ ta­rih­li bir­ ka­nun­ ol­du­ðu­nu­ söy­ler­sek­ uz­laþ­ma­ i­le ne­ler­ya­pý­la­bil­di­ði­ni­göz­ler­ö­nü­ne­ser­miþ­o­lu­ruz­her­­hal­de. Da­rý­sý­de­mok­ra­tik­ve­si­vil­bir­a­na­ya­sa­ya­di­ye­lim... «««

‘‘

Yýllar sonra bir geliþme oldu ki þaþtýk kaldýk. Meclis’te grubu bulanan dört parti arasýndaki uyumu görenler de hayretler içinde kalýrken, “Tarihî bir gündü” diyenler de çok oldu.

Med­ya­dan­çe­ki­le­ce­ði­sýk­sýk­gün­de­me­ge­len grup­la­il­gi­li­o­la­rak­“Do­ðan­si­ya­se­te­gi­ri­yor”­yo­ru­mu­en­i­sa­bet­li­o­lan­de­ðer­len­dir­me­ol­du. «««

24 SAATTE ABD ZÝYARETÝ SORUSU?

Ba­ðým­sýz­mil­let­ve­ki­li­ol­du­ðu­dö­nem­ler­de da­ha­ sýk­ Mec­lis­ ge­nel­ ku­ru­lun­da­ sa­taþ­ma­lar­da­ bu­lu­nan­ Tun­ce­li­ Mil­let­ve­ki­li­ Ka­mer Genç,­ CHP’ye­ geç­tik­ten­ son­ra­ da­ bu­ hu­i­ya­set­te­ki­kav­ga­la­rýn­ve­uz­laþ­maz­dav­ra­BU SEFER DE ADAY MI yun­dan­vaz­geç­miþ­de­ðil.­ nýþ­la­rýn­mil­let­ta­ra­fýn­dan­tas­vip­gör­me­Geç­ti­ði­miz­gün­de­ge­nel­ku­rul­da­bir­ka­nun OLAMAYACAK? di­ði­ni,­hat­ta­ku­tup­laþ­ma­la­ra­se­bep­ol­du­gö­rü­þü­lür­ken­o­tu­ru­mu­yö­ne­ten­Mec­lis­Baþ­CHP­ Ge­nel­ Baþ­ka­ný­ Ke­mal­ Ký­lýç­da­roð­ðu­nu­sýk­sýk­gün­de­me­ge­ti­ren­ler­de­niz.­ lu’nun­ son­ se­ç im­l er­de­ oy­ kul­l a­na­ma­ma­sý na­ya­sa­sý­i­çin­ted­bir­o­la­rak­ko­nul­muþ­tu.­Uy­gu­- kan­ve­ki­li­i­le­“ko­nuþ­ma-ko­nuþ­tur­ma­ma”­tar­An­c ak­ yýl­l ar­ son­r a­ bir­ ge­l iþ­m e­ ol­d u­ ki es­pri­ ko­nu­su­ ol­muþ,­ gün­ler­ce­ tar­tý­þýl­mýþ­tý. la­ma­sý­bit­miþ­bir­mad­de.­Bu­gü­ne­ka­dar­uy­gu­- týþ­ma­sý­ya­þa­nýr­ken,­A­da­let­Ba­ka­ný­Sa­dul­lah þaþ­týk­kal­dýk.­Mec­lis’te­gru­bu­bu­la­nan­dört 12­ Ey­lül­ Re­fe­ran­du­mu’nda­ oy­ kul­la­na­ma­- lan­ma­dý”­di­ye­ce­vap­ver­di.­Ar­dýn­dan­CHP­söz­- Er­gin’e­sor­du­ðu­so­ru­i­se­il­ginç­ti.­“A­da­let­Ba­par­ti­a­ra­sýn­da­ki­u­yu­mu­gö­ren­ler­de­hay­ret­ka­ný­2­A­ra­lýk­ta­A­me­ri­ka’ya­yir­mi­dört­sa­at­te ma­tar­týþ­ma­sý­bit­ti,­bu­se­fer­de­bu­yýl­ya­pý­- cü­le­ri­Ku­zu’nun­bu­gö­rü­þü­ne­des­tek­ver­di­ler.­ ler­ i­çin­de­ ka­lýr­ken,­ “Ta­ri­hî­ bir­ gün­dü”­ di­la­c ak­ se­ç im­l er­d e­ a­d ay­ o­l up­ o­l a­m a­y a­c a­ð ý Þim­di­lik­me­se­le­pek­ko­nu­þul­ma­sa­da­se­- git­ti­ve­dön­dü.­Han­gi­iþ­i­çin­git­ti?­Bir­kur­ye­lik yen­ler­de­çok­ol­du.­A­da­let­Ko­mis­yo­nu­Baþ­tar­tý­þý­lý­yor. çim­ler­ön­ce­sin­de­ka­ra­rý­Yük­sek­Se­çim­Ku­- gö­re­vi­ni­mi­ya­pý­yor­du?­A­me­ri­ka,­on­bir­sa­at ka­ný­ Ah­met­ Ý­yi­ma­ya­ “A­ziz­ mil­le­tin­ da­i­ma DSP­ Ge­nel­ Baþ­ka­ný­ Ma­sum­ Tür­ker­ bir ru­lu­ve­re­cek­tir.­Ba­ka­lým­Re­fe­ran­dum’da­oy gi­diþ,­on­bir­sa­at­de­ge­liþ;­a­þa­ðý­yu­ka­rý­beþ­al­tý ar­zu­la­dý­ðý­ uz­laþ­ma­ öz­le­mi­nin­ bü­yük­ Mec­id­di­a­yý­ or­ta­ya­ at­tý.­ Bu­ id­di­a­yý­ or­ta­ya­ a­tar­- kul­la­na­ma­yan­ a­na­ mu­ha­le­fet­ par­ti­si­nin­ li­- sa­at­mi,­ye­di­sa­at­mi­kal­dý?­Ken­di­si­A­me­ri­lis­te­ger­çek­leþ­ti­ði­mut­lu­za­ma­nýn­i­çin­de­yiz” ken­ de,­ “Þim­di­ söy­lü­yo­rum­ u­yan­sýn­lar­ di­- de­ri­a­day­o­la­bi­le­cek­mi?­A­day­o­la­maz­sa­li­- ka’ya­git­ti,­kim­ler­le­gö­rüþ­tü?”­di­ye­sor­du. di­ye­rek­me­se­le­yi­ö­zet­le­di­as­lýn­da… Er­gin,­ “ABD’ye­ gi­di­þi­miz,­ A­me­ri­kan­ A­ye,­mu­ha­lif­bi­ri­si­gi­der­i­ti­raz­e­der”­di­ye­rek der­ ka­la­bi­le­cek­ mi?­ Bu­ ko­nu­nun­ ö­nü­müz­Üç­ yýl­dýr­ Mec­lis’te­ bek­le­yen­ Borç­lar­ ve Ký­lýç­da­roð­lu­ve­CHP’li­yet­ki­li­le­ri­u­yar­dý. de­ki­dö­ne­min­tar­týþ­ma­la­rý­nýn­ba­þýn­da­ge­le­- da­let­Ba­kan­lý­ðýy­la­ya­pý­lan­kar­þý­lýk­lý­zi­ya­ret­Ti­ca­ret­Ka­nu­nu­par­ti­le­rin­uz­laþ­ma­sý­so­nu­ler­ se­be­biy­le­dir.­ En­ son­ A­me­ri­kan­ A­da­let Ýd­di­a­ þu:­ A­na­ya­sa­nýn­ ge­çi­ci­ 16.­ Mad­de­si ce­ði­ke­sin… cu­üç­sa­at­te­geç­ti.­Gö­rüþ­me­de­u­zun­ko­nuþ­Ba­ka­ný­ Tür­ki­ye’ye­ gel­miþ­tir,­ Türk­ A­da­let Ký­lýç­da­roð­lu’nun­ a­day­ ol­ma­sý­ný­ en­gel­le­ye­bi­««« ma­lar­ ya­pýl­ma­dý,­ ö­ner­ge­ ve­ril­me­di,­ yok­la­Ba­ka­ný­ o­la­rak­ biz­ o­ zi­ya­re­tin­ kar­þý­lý­ðý­ o­la­lir.­ Çün­kü,­ 16.­ Mad­de’ye­ gö­re;­ oy­ kul­lan­ma ma­a­lýn­ma­dý.­Bir­kaç­mad­de­dý­þýn­da­ko­nuþ­MED YA VE SÝ YA SET rak­ git­tik”­ de­yin­ce­ Genç­ tek­rar­ sor­du:­ “Ö­eh­li­ye­ti­o­lan­ve­ya­oy­kul­la­na­bi­le­cek­du­rum­da ma­ da­h i­ ya­p ýl­m a­d ý.­ TBMM­ Baþ­k an­v e­k i­Ay­dýn­Do­ðan­ gru­bu­na­ a­it­ga­ze­te­ ve­te­le­- zel­ el­çi­ler­le­ mi­ gö­rüþ­tü­nüz­ Wi­ki­le­aks’le­ il­o­lan­lar,­oy­ver­me­me­le­ri­ha­lin­de­ilk­5­yýl­i­çin­li’nin­ “…­ mad­de­yi­ oy­la­rý­ný­za­ su­nu­yo­rum: viz­yon­lar­da­ki­ya­zar­ve­yö­ne­ti­ci­le­rin­CHP’ye gi­li?”­Er­gin,­bu­so­ru­ü­ze­ri­ne­de­gö­rüþ­me­de de­ne­a­day­o­la­bi­lir,­ne­de­oy­kul­la­na­bi­lir.” Ka­bul­ e­den­ler...­ Ka­bul­ et­me­yen­ler...­ Ka­bul geç­me­le­ri­ dik­kat­ çe­ki­ci­ bu­lu­nu­yor.­ En­ son ya­nýn­da­kim­le­rin­ol­du­ðu­nu­a­çýk­la­dý. Ýd­di­a­or­ta­ya­a­tý­lýn­ca­ilk­a­çýk­la­ma­yý­ya­pan e­dil­miþ­tir”­þek­lin­de­ar­dý­ar­dý­na­ge­len­söz­le­Hür­ri­yet’te­ki­ gö­re­vin­den­ is­ti­fa­ e­den­ Ok­tay 24­ sa­at­ sü­ren­ zor­lu­ bir­ yol­cu­luk­ ve­ ký­sa­TBMM­A­na­ya­sa­Ko­mis­yo­nu­Baþ­ka­ný­Bur­han ri­i­le­Mec­lis­gö­rüþ­me­le­ri­nin­bu­dö­ne­mi­i­çin Ek­þi’nin­de­dü­zen­le­nen­tö­ren­le­CHP’ye­ka­- cýk­gö­rüþ­me­ler­de­ne­le­rin­ko­nu­þul­du­ðu­mu­Ku­zu­ol­du.­Ku­zu,­“O­Mad­de­12­Ey­lül­1982­A­bir­re­kor­da­ký­rýl­mýþ­ol­du. týl­ma­sý­fark­lý­yo­rum­la­ra­sebep­ol­du. am­ma­sý­i­se­hâ­lâ­ce­vap­bek­li­yor! mkara@yeniasya.com.tr

S

DP’de kongre günü n DEMOKRAT Par­ti­(DP) 10.­O­la­ðan­Bü­yük Kon­gre­si­bu­gün­ya­pý­lý­a­cak.­Kon­gre­de­bin 325­ki­þi,­par­ti­yi­se­çi­me­gö­tü­re­cek­ge­nel­baþ­kan­a­da­yý­ve­a­day­la­rý­ný­oy­la­ya­cak.­A­ta­türk Spor­Sa­lo­nu’nda­bu­gün­sa­at­10.00’da­baþ­la­ya­cak­ve­u­za­ma­sý­du­ru­mun­da­ya­rýn­da­sü­re­cek­kon­gre­de;­bin­100­se­çil­miþ­de­le­ge,­60 GÝK­ü­ye­si,­70­Mer­kez­Ka­rar­Ku­ru­lu­ü­ye­si, 35­Yük­sek­Hay­si­yet­Di­va­ný­ü­ye­si,­58­Par­ti Ku­ru­cu­su,­1­mil­let­ve­ki­li­ (Me­sut­Yýl­maz)­ ve Ge­nel­Baþ­kan­Hü­sa­met­tin­Cin­do­ruk,­oy kul­la­na­cak.­Kýr­mý­zý­be­yaz­renk­ler­le­süs­le­ne­cek­ve­de­le­ge­le­rin­or­ta­da­yer­a­la­ca­ðý­kon­gre sa­lo­nun­da­ge­nel­baþ­kan­lý­ða­a­day­ol­mak­i­çin en­az­50­kon­gre­de­le­ge­si­nin­ya­zý­lý­o­na­yý­ný al­mak­ge­re­ki­yor.­Kon­gre­ön­ce­sin­de­DP Genç­lik­Kol­la­rý­Ku­ru­cu­Ge­nel­Baþ­ka­ný­Ad­nan­Da­ðýs­tan­lý,­DP­Ge­nel­Baþ­kan­Yar­dým­cý­sý­Ah­met­Ö­zal,­es­ki­ba­kan­lar­dan­ve­par­ti­ü­ye­si­Na­mýk­Ke­mal­Zey­bek,­Bod­rum­Be­le­di­ye­Baþ­ka­ný­Meh­met­Ko­ca­don,­es­ki­Ge­nel­Ý­da­re­Ku­ru­lu­ü­ye­si­Sa­met­O­ca­koð­lu,­DP Genel­Baþkanvekili­Salih­Uzun­­ve­es­ki­ba­kan­lar­dan­Rý­fat­Ser­da­roð­lu,­kon­gre­de­a­day ol­duk­la­rý­ný­a­çýk­la­dý.­­Ankara / aa

Baðýþ. Rekabet faslýný erteyebiliriz n DEVLET Ba­ka­ný­ve­Baþ­mü­za­ke­re­ci­E­ge­men­Ba­ðýþ,­re­ka­bet­fas­lý­nýn­a­çý­lý­þý­ný­ge­re­kir­se­er­te­le­me­yi­gö­ze­a­la­cak­la­rý­ný­AB­dö­nem baþ­kan­lý­ðý­na­i­let­tik­le­ri­ni­söy­le­di.Ba­kan­Ba­ðýþ,­Av­ru­pa­Bir­li­ði­a­day­ül­ke­AB­ba­kan­la­rý­i­le­ge­niþ­le­me­ko­nu­sun­da­ki­is­ti­þa­re­le­re­ka­týl­dý.­Ma­ca­ris­tan­Dý­þiþ­le­ri­Ba­kan­lý­ðýn­da­ger­çek­le­þen­top­lan­tý­ya­Ba­ðýþ’ýn­ya­ný­sý­ra­AB Dö­nem­Baþ­ka­ný­Ma­ca­ris­tan’ýn­AB­Ýþ­le­ri­Ba­ka­ný­E­ni­kö­Gyö­ri­i­le­a­day­ül­ke­ler­Hýr­va­tis­tan,­Ma­ke­don­ya,­Ýz­lan­da­ve­Ka­ra­dað’ýn­ba­kan­la­rý­iþ­ti­rak­et­ti.­Dev­let­Ba­ka­ný­ve­Baþ­mü­za­ke­re­ci­Ba­ðýþ,­top­lan­tý­nýn­ar­dýn­dan­ga­ze­te­ci­le­re­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­Ma­ca­ris­tan’ýn­dö­nem­baþ­kan­lý­ðý­i­le­il­gi­li­me­saj­lar­ver­di.­Ba­ðýþ, þun­la­rý­söy­le­di:­“Ma­ca­ris­tan’ýn­bu­dö­nem­le il­gi­li­slo­ga­ný­da­ha­güç­lü­bir­Av­ru­pa,­in­san has­sa­si­ye­ti­o­lan­da­ha­güç­lü­bir­Av­ru­pa.­Ta­biî­da­ha­güç­lü­bir­Av­ru­pa’nýn­sað­lan­ma­sý­i­çin­de­a­day­ül­ke­le­rin­po­tan­si­yel­le­ri­ni­da­ha­i­yi­de­ðer­len­dir­me­le­ri­ge­rek­ti­ði­ne­i­na­ný­yo­ruz. Bi­zim­le­il­gi­li­o­la­rak­re­ka­bet­fas­lý­nýn­mü­za­ke­re­le­re­a­çýl­ma­sý­i­çin­Ma­car­dö­nem­baþ­kan­lý­ðý­e­lin­den­ge­len­ça­ba­yý­ser­gi­le­ye­ce­ði­ni söy­le­di.­Bi­zim­bu­ko­nu­da­ki­tu­tu­mu­muz bel­li.­Tür­ki­ye­re­ka­bet­fas­lý­nýn­a­çýl­ma­sý­ný­is­ti­yor.­A­ma­re­ka­bet­fas­lý­ný­a­ça­ca­ðým­di­ye­de ken­di­e­ko­no­mi­mi­zi­ris­ke­a­ta­cak­de­ði­liz.­Biz ken­di­sý­nýr­la­rý­mý­zý­be­lir­le­dik.­O­nu­ko­mis­yon­la,­ü­ye­ül­ke­ler­le­pay­la­þý­yo­ruz.­O­sý­nýr­la­rý­mýz­çer­çe­ve­sin­de­bu­fas­lý­aç­ma­ko­nu­sun­da­i­ra­de­or­ta­ya­ko­yar­lar­sa­ne­a­lâ.­Koy­maz da­Tür­ki­ye’nin,­da­ha­mü­za­ke­re­le­rin­or­ta­sýn­day­ken­di­ðer­ül­ke­le­rin­en­so­na­bý­rak­tý­ðý re­ka­bet­fas­lý­na­yo­ðun­laþ­ma­du­ru­mu­ya­ra­týp, on­dan­son­ra­da­biz­den­hak­et­me­di­ði­bek­len­ti­le­re­gi­rer­ler­se­biz­ge­re­kir­se­bu­fas­lýn­a­çý­lý­þý­ný­er­te­le­me­yi­de­gö­ze­a­la­ca­ðý­mý­zý­çok­a­çýk­ve­net­bir­þe­kil­de­di­le­ge­tir­dik.”

Kimsenin hayatýna karýþmadýk BAÞBAKAN ERDOÐAN, AKP’NÝN 8 YILLIK ÝKTÝDAR DÖNEMÝNDE, KÝMSENÝN HAYAT TARZINA KARIÞMADIKLARINI ÝFADE ETTÝ. BAÞBAKAN Re­cep­Tay­yip­Er­do­ðan,­“8­yýl­dýr­han­gi öz­gür­lü­ðü­ký­sýt­la­dýk?­Öz­gür­lük­a­lan­la­rý­ný­ge­niþ­let­mek­ten­baþ­ka.­8­yýl­dýr­ki­min­ya­þam­tar­zý­na­mü­da­ha­le­et­tik?­Ki­min­ya­þa­mý­na,­gi­yi­mi­ne­ku­þa­mý­na mü­da­ha­le­et­tik?­Her­kes­is­te­di­ði­gi­bi­gi­yi­ni­yor,­is­te­di­ði­gi­bi­eð­le­ni­yor,­is­te­di­ði­gi­bi­i­çi­yor,­han­gi­si­ne­de­dik­ki,­sen­ne­ka­dar­vis­ki­i­çi­yor­sun,­þa­rap­i­çi­yor­sun, ne­ka­dar­bi­ra­tü­ke­ti­yor­sun?”­de­di. Er­do­ðan,­AKP­Ge­nel­Mer­ke­zin­de­dü­zen­le­nen Ge­niþ­le­til­miþ­Ýl­Baþ­kan­la­rý­top­lan­tý­sýn­da­ki­ko­nuþ­ma­sýn­da,­2011­se­çim­le­ri­yak­laþ­týk­ça,­Tür­ki­ye’de he­men­her­se­çim­ön­ce­sin­de­tez­ga­ha­sü­rü­len­bir­ta­kým­çir­kin­o­yun­lar,­bir­ta­kým­çir­kin­gün­dem­ler­ve ka­ra­pro­pa­gan­da­nýn­yi­ne­ay­ný­þe­kil­de­tez­gâ­ha­sü­rül­dü­ðü­nü­söy­le­di.­Baþ­ba­kan­Er­do­ðan,­gün­dem­de­ki­tar­týþ­ma­la­ra­i­liþ­kin­þöy­le­ko­nuþ­tu:­“Si­ga­ra­ve­al­kol­lü­iç­ki­sa­tý­þý­na­yö­ne­lik­son­tar­týþ­ma­lar­do­ðal­a­ký­þý­i­çin­de­gi­den­tar­týþ­ma­lar­de­ðil.­Bu­bir­kam­pan­ya. Bun­lar­hü­kü­met­a­ley­hi­ne­yü­rü­tü­len­zor­la­ma­kam­pan­ya­lar­dýr.­Bu­kam­pan­ya­lar­her­se­çim­ön­ce­sin­de AK­Par­ti’yi­yýp­rat­mak­i­çin­baþ­la­tý­lan­tez­gâh­la­rýn ye­ni­si­dir.­AK­Par­ti,­mu­ha­fa­za­kâr­de­mok­rat­par­ti­dir.­Bi­zim­i­çin­a­i­le,­ta­ri­hî­þah­si­yet­le­rin­ma­ne­vi­de­ðer­le­ri­son­de­re­ce­ö­nem­li­dir.­Biz­kök­süz­bir­mil­let, dev­let­de­ði­liz.­Biz­me­de­ni­yet­in­þa­et­miþ­bir­mil­le­tiz.­Mu­ha­fa­za­kâr­ol­du­ðu­muz­ka­dar­de­mok­rat­bir par­ti­yiz.­Öz­gür­lük­le­re­say­gý­du­yan­bir­par­ti­yiz. Her­ke­sin­ya­þam­tar­zý­na­say­gý­lý­yýz.­Kim­se­nin­gi­yim ku­þa­mý­na,­ye­me-iç­me­si­ne,­i­nan­cý­na,­i­ba­de­ti­ne­ký­sýt­la­ma­ge­tir­me­yen,­tam­ter­si­ne­bu­nok­ta­da­en­ge­niþ­öz­gür­lük­le­ri­sa­vu­nan­ve­bu­nun­ge­rek­le­ri­ni­ye­ri­ne­ge­ti­ren­bir­par­ti­yiz.­8­yýl­dýr,­en­kü­çük,­en­mar­ji­nal­ha­di­se­ler­bü­yü­tü­le­rek­a­de­ta­bir­re­jim­me­se­le­si­ne­dö­nüþ­tü­rü­lü­yor.­Bi­ri­le­ri,­ýs­rar­la­ve­i­nat­la­bi­ze giz­li­ni­yet­ler,­giz­li­he­def­ler,­giz­li­a­jan­da­lar­i­za­fe­e­di­yor.­So­ru­yo­rum­de­ðer­li­ar­ka­daþ­la­rým,­sev­gi­li­mil­le­ti­me­ses­le­ni­yo­rum;­8­yýl­dýr­han­gi­öz­gür­lü­ðü­ký­sýt­la­dýk?­Öz­gür­lük­a­lan­la­rý­ný­ge­niþ­let­mek­ten­baþ­ka.­8 yýl­dýr­ki­min­ya­þam­tar­zý­na­mü­da­ha­le­et­tik?­Ki­min ya­þa­mý­na,­gi­yi­mi­ne­ku­þa­mý­na­mü­da­ha­le­et­tik? Her­kes­is­te­di­ði­gi­bi­gi­yi­ni­yor,­is­te­di­ði­gi­bi­eð­le­ni­yor,­is­te­di­ði­gi­bi­i­çi­yor,­han­gi­si­ne­de­dik­ki,­sen­ne ka­dar­vis­ki­i­çi­yor­sun,­þa­rap­i­çi­yor­sun,­ne­ka­dar­bi­ra­tü­ke­ti­yor­sun?­Böy­le­bir­der­di­miz­­ol­du­mu?­Ik­sý­rýn­ca­ya­týk­sý­rýn­ca­ya­ka­dar­i­çi­yor­lar...”­­Ankara / aa

n CHP Ge­nel­Baþ­ka­ný­Ke­mal­Ký­lýç­da­roð­lu,­A­na­ya­sa de­ði­þik­li­ði­i­le­“12­Ey­lül­pa­þa­la­rýn­dan­he­sap­so­ra­ca­ðým” di­yen­le­rin,­sö­zün­de­du­ra­ma­dý­ðý­ný­söy­le­di.­Sa­kar­ya­ge­zi­sin­de­De­mir­yol-Ýþ­Sen­di­ka­sý’ný­zi­ya­ret­e­den­Ký­lýç­da­roð­lu,­bu­ra­da­yap­tý­ðý­ko­nuþ­ma­da,­hü­kü­me­ti­e­leþ­tir­di. A­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­i­çin­re­fe­ran­dum­ya­pýl­dý­ðý­ný­ha­týr­la­tan­Ký­lýç­da­roð­lu,­“Ne­ol­du?­12­Ey­lül­pa­þa­la­rýn­dan he­sap­mý­sor­du­nuz?­Yok.­Biz­söy­le­dik­‘he­sap­so­ra­maz­sý­nýz’­di­ye.­12­Ey­lül,­1980’de­ol­du.­A­ra­dan­geç­miþ 30­yýl.­Sen­dö­nüp­he­sap­mý­so­ra­cak­sýn?­Za­man­a­þý­mý­na­uð­ra­dý­za­ten”­di­ye­ko­nuþ­tu.­Ký­lýç­da­roð­lu,­hü­kü­me­te­muh­tý­ra­ve­ren­pa­þa­nýn­dur­du­ðu­nu­ve­o­la­yýn­za­man a­þý­mý­na­uð­ra­ma­dý­ðý­ný­vur­gu­la­ya­rak­þöy­le­ko­nuþ­tu: “Sen­he­sap­sor­mak­mý­is­ti­yor­sun?­Sa­na­muh­tý­ra­ve­ren pa­þa­bu­ra­da­du­ru­yor.­Sen­bu­yur­he­sap­sor,­za­man­a­þý­mý­ný­da­uð­ra­ma­dý.­Ar­tý­sen­o­na­kalk­týn­üs­tün­hiz­met ö­dü­lü­ver­din.­Ba­kan­lar­Ku­ru­lu­ka­ra­rý­i­le­mil­le­ti­kan­dýr­dý­lar.­Hiç­bir­he­sap­sor­ma­ya­cak­lar.­So­ru­la­maz­da za­ten.­Bu­na­ben­zer­çok­o­lay­var.”­­Sakarya / cihan

AKP’li Kýlýç: Tahliyeler “Yargýtay affý” n AKP Grup­Baþ­kan­ve­ki­li­Su­at­Ký­lýç,­CMK’nýn­102. mad­de­sin­den­do­la­yý­ya­pý­lan­tah­li­ye­le­re­i­liþ­kin,­“Ma­a­le­sef Rah­þan­af­fýn­dan­son­ra­Yar­gý­ta­yýn­at­mýþ­ol­du­ðu­bu­a­dým, zi­hin­ler­de,­‘Yar­gý­tay­af­fý’­o­la­rak­ye­ri­ni­al­mýþ­o­la­cak”­de­di. Ga­ze­te­ci­le­rin,­CMK’nýn­102.­mad­de­si­nin­yü­rür­lü­ðe­gir­me­si­nin­ar­dýn­dan­ya­pý­lan­tah­li­ye­ler­le­il­gi­li­so­ru­la­rý­ný­ce­vap­la­yan­Ký­lýç,­Tür­ki­ye’de­tek­bir­Yar­gý­tay­bu­lun­du­ðu­nu ve­bu­ku­ru­mun­her­ke­sin­Yar­gý­ta­yý­ol­du­ðu­nu­be­lir­te­rek, ya­pý­lan­yan­lýþ­la­rýn,­Yar­gý­ta­yý­an­lam­sýz­kýl­ma­ya­ca­ðý­ný, yal­nýz­ca­yan­lýþ­la­rý­gö­zö­nü­ne­ge­ti­re­ce­ði­ni­söy­le­di.­Tah­li­ye­le­ri­hu­ku­ka­uy­gun­bul­ma­dý­ðý­ný,­bun­la­rýn,­Yar­gý­ta­yýn yan­lýþ­ka­rar­la­rý­ol­du­ðu­nu­i­fa­de­e­den­Ký­lýç,­“Ni­te­kim­Yar­gý­ta­yýn­6.­ce­za­da­i­re­sin­den­bir­tek­tah­li­ye­ka­ra­rý­nýn­ve­ril­me­miþ­ol­ma­sý,­5.­Ce­za­Da­i­re­si­Ü­ye­si­Ni­hat­Ö­me­roð­lu’nun­ay­lar­ön­ce­sin­den,­bir­ma­ka­le­si­i­le­Yar­gý­tay­Baþ­kan­lý­ðý­ný­bu­ko­nu­da­u­yar­mýþ­ol­ma­sý,­Yar­gý­ta­yýn­yap­tý­ðý­i­þin,­hu­ku­ken­da­ya­nak­sýz­ve­yan­lýþ­bir­iþ­ol­du­ðu­nu­or­ta­ya koy­mak­ta­dýr.­Ma­a­le­sef­Rah­þan­af­fýn­dan­son­ra­Yar­gý­ta­yýn­at­mýþ­ol­du­ðu­bu­a­dým,­zi­hin­ler­de,­‘Yar­gý­tay­af­fý’­o­la­rak­ye­ri­ni­al­mýþ­o­la­cak”­di­ye­ko­nuþ­tu.­­Ankara / aa

Kayýp Hizbullahçýlar için yakalama kararý n TUTUKLULUK sü­re­si­ni­be­lir­le­yen­ Ce­za­Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nu’nun­(CMK) 102.­mad­de­si­nin­yü­rür­lü­ðe­gir­me­siy­le­tah­li­ye­e­dil­dik­ten­son­ra­im­za­at­ma­dýk­la­rý­be­lir­le­nen­12­ki­þi­hak­kýn­da­ya­ka­la­ma­ka­ra­rý­çý­ka­rýl­dý.­Ka­rar­ü­ze­ri­ne­ev­le­ri­ne­bas­kýn­ya­pý­lan­12­ki­þi­den­hiç­bi­ri­bu­lu­na­ma­dý.­E­di­ni­len­bil­gi­ye­gö­re,­3­O­cak­2011’de­Di­yar­ba­kýr D­Ti­pi­Ce­za­e­vin­den­sa­lý­ve­ri­len­te­rör­ör­gü­tü­Hiz­bul­lah a­na­dâ­vâ­sý­nýn­sa­nýk­la­rýn­dan­E­dip­Gü­müþ,­Ce­mal­Tu­tar, Fu­at­Bal­cý,­Ab­dul­ke­rim­Ka­ya,­Mus­ta­fa­Ý­pek­ve­Þeyh­mus Ki­nay’ýn­da­a­ra­la­rýn­da­bu­lun­du­ðu­9­ki­þi­i­le­3­PKK’lý­nýn im­za­at­ma­dýk­la­rý­be­lir­len­di.­Bu­ki­þi­le­rin­im­za­at­ma­dýk­la­rý­na­da­ir­ha­zýr­la­nan­ve­Di­yar­ba­kýr­Cum­hu­ri­yet­Baþ­sav­cý­lý­ðýn­ca­ön­ce­ki­gün­gön­de­ri­len­tu­ta­nak­la­il­gi­li­Yar­gý­tay­9.­Ce­za­Da­i­re­si­ka­ra­rý­ný­a­çýk­la­dý.­Yar­gý­tay­9.­Ce­za Da­i­re­sin­ce­ya­ka­la­ma­ka­ra­rý­nýn­çý­ka­rýl­ma­sý­ü­ze­ri­ne­po­lis 12­ki­þi­nin­ad­res­le­ri­ne­bas­kýn­dü­zen­le­di.­Ya­pý­lan­a­ra­ma­lar­da­þa­hýs­lar­dan­hiç­bi­ri­­bu­lu­na­ma­dý. Diyarbakýr / aa

Ýsimle para bulunsaydý, Servet bulurdu

MERKEL’DEN ÖZÜR BEKLÝYORUZ BAÞBAKAN Erdoðan, Merkel’in açýklamalarýna iliþkin þöyle konuþtu: Sayýn Merkel’in açýklamalarý, Türk tarafýný rencide ettiði kadar, tarih bilgisinden yoksun ve bizzat Sayýn Merkel’in önceki ifadeleriyle aleni þekilde çeliþen açýklamalardýr. Almanya Baþbakaný, Kýbrýs meselesine ne kadar Fransýz kaldýðýný bu son açýklamalarla göstermiþtir. Bu tavýr ve açýklamalar, uzak görüþlü, vizyon sahibi bir lider görüntüsü vermemektedir. Sayýn Merkel’in tarih bilgisini gözden geçirmesini ve Ada’da uzlaþma için her türlü fedakârlýðý gösteren Türk tarafýndan özür dilemesini beklediðimizi de burada ifade etmek istiyorum. Bizden eðer kalkýp da bu noktada anlaþmalar çerçevesinde olmayan þeyler istenecek olursa burada hiçbir zaman bunu bulamayacaksýnýz. Biz size Kuzey Kýbrýs’tan bu noktada bir gram alamazsýnýz, veremeyiz. Bunu bileceksiniz.”

ÜZERÝMÝZE DÜÞENÝ YAPMAYA HAZIRIZ LÜBNAN’DA yaþanan geliþmeler konusunda ise Erdoðan þunlarý kaydetti: ‘’Türkiye olarak, önümüzdeki dönemde üzerimize düþeni yapmayý ve gerekli tüm giriþimler içinde aktif biçimde yer almayý sürdüreceðiz. Lübnan’da tüm taraflarla diyalog kurabilen bir ülke olarak, biz, kardeþimiz Lübnan’ýn huzur, istikrar ve emniyet ortamýna kavuþmasýný güçlü þekilde desteklemeye devam edeceðiz.’’

Türkiye’nin üyeliði Avrupa için avantaj ÝTALYA Dý­þiþ­le­ri­Ba­ka­ný­Fran­co­Frat­ti­ni,­Tür­ki­ye’nin­AB­ü­ye­li­ði­nin­Av­ru­pa­i­çin­bir­a­van­taj o­la­ca­ðý­na­i­nan­dý­ðý­ný­söy­le­di.­Frat­ti­ni,­Al­man “Di­e­Welt”­ga­ze­te­si­ne­ver­di­ði­de­meç­te,­ö­zel­lik­le­ken­di­si­nin,­Av­ru­pa’nýn­te­me­lin­de­Hris­ti­yan­lýk­i­nan­cý­nýn­bu­lun­du­ðu­nu,­bu­na­rað­men­in­san­hak­la­rý­na­say­gý­gös­te­ren­bir­Müs­lü­man­ül­ke­nin­AB’ye­ü­ye­o­la­bi­le­ce­ði­ni­söy­le­miþ­ol­du­ðu­nu­be­lir­te­rek,­“Tür­ki­ye’nin­AB­ü­ye­li­ði­nin Av­ru­pa­i­çin­a­van­taj­o­la­ca­ðý­na­i­na­ný­yo­ruz”­de­di.

Hani 12 Eylül paþalarýndan hesap soracaktýnýz?

Tür­ki­ye’yi­bir­teh­li­ke­o­la­rak­gör­me­nin­Av­ru­pa’nýn­za­yýf­lý­ðý­nýn­bir­i­þa­re­ti­o­la­rak­gö­rü­le­bi­le­ce­ði­ni­i­fa­de­e­den­Frat­ti­ni,­ken­di­le­ri­ni­la­ik o­la­rak­gö­ren­ül­ke­le­rin,­hal­kýn­ço­ðun­lu­ðu­nun Hýris­ti­yan­ol­ma­dý­ðý­bir­ül­ke­nin­AB­ü­ye­si­ol­ma­sý­na­kar­þý­çýk­ma­sý­nýn­tu­haf­ol­du­ðu­nu­kay­det­ti.­Frat­ti­ni,­Tür­ki­ye’nin­ü­ye­li­ði­nin­ay­ný­za­man­da­stra­te­jik­bir­ö­ne­mi­ol­du­ðu­nu,­hiç­kim­se­nin­te­rö­riz­me­ve­a­þý­rý­din­ci­li­ðe­kar­þý­mü­ca­de­le­de­Tür­ki­ye’nin­mer­ke­zi­bir­rol­oy­na­dý­ðý­ný

ya­lan­la­ya­ma­ya­ca­ðý­ný­be­lir­te­rek,­“Or­ta­do­ðu­ve Ak­de­niz­böl­ge­si­i­çin­Tür­ki­ye­mer­ke­zi­ö­ne­me sa­hip.­Tür­ki­ye’nin­sü­rek­li­bir­þe­kil­de­tek­ne­de bu­lun­ma­sý­lâ­zým”­i­fa­de­si­ni­kul­lan­dý. “Tür­ki­ye,­ Do­ðu­ i­le­ Ba­tý­ a­ra­sýn­da­ bir­ a­ra­bu­lu­cu­ mu­ ol­sun?”­ þek­lin­de­ki­ bir­ so­ru­ya kar­þý­lýk­da­Frat­ti­ni,­“Bir­köp­rü­o­la­bi­lir.­Tür­ki­ye,­Ýs­lâm­dün­ya­sý­na,­Av­ru­pa’nýn­ar­týk­haç­lý­ se­fer­le­ri­nin­ ya­pýl­dý­ðý­ bir­ ký­t'a­ ol­ma­dý­ðý­ný gös­te­re­bi­lir”­di­ye­ce­vap­ver­di.­­Berlin / aa

n DSP Ge­nel­Baþ­ka­ný­Ma­sum­Tür­ker,­CHP­li­de­ri­Ký­lýç­da­roð­lu’nun­‘’Ben­pa­ra­bu­lu­rum,­be­nim­a­dým­Ke­mal’’ de­di­ði­ni­ha­týr­la­ta­rak,­‘’Ý­sim­le­pa­ra­bu­lun­say­dý,­en­gü­zel pa­ra­yý­Ga­la­ta­sa­ray­lý­Ser­vet­bu­lur­du’’­de­di.­Tür­ker,­Ýz­mir’in­Bu­ca­il­çe­si­Kay­nak­lar­Kö­yün­de­par­ti­si­ta­ra­fýn­dan dü­zen­le­nen­kah­ve­ha­ne­top­lan­tý­sýn­da­yap­tý­ðý­ko­nuþ­ma­da,­Tür­ki­ye’nin­en­bü­yük­so­ru­nu­nun­iþ­siz­lik­ol­du­ðu­nu, ü­ni­ver­si­te­me­zu­nu­genç­le­rin­iþ­bu­la­ma­yýp,­so­ka­ða­çý­ka­ma­dý­ðý­ný­söy­le­di.­Tür­ker,­þun­la­rý­kay­det­ti:­‘’Tür­ki­ye’nin der­di­e­ko­no­mi­de,­enf­las­yon,­gös­ter­ge­de­dü­þük­a­ma kim­se­ge­çi­ne­mi­yor.­40­mil­yon­borç­lu,­20­mil­yo­na­ya­kýn ye­þil­kart­lý­in­sa­ný­mýz­var.­Ýk­ti­dar­in­sa­ný­mý­za­‘de­ði­þir­sem fa­iz­ler­ar­tar,­se­nin­bor­cun­se­ni­ba­tý­rýr’­di­yor.­A­na­mu­ha­le­fet­par­ti­si­Ge­nel­Baþ­ka­ný­‘ben­pa­ra­bu­lu­rum’­di­yor, ‘ne­re­den­bu­lur­sun’­di­yo­ruz,­‘be­nim­a­dým­Ke­mal,­ben bu­lu­rum’­di­yor.­Ý­sim­le­pa­ra­bu­lun­maz.­En­i­yi­is­me­ben sa­hi­bim,­ben­Ma­sum’um.­Þim­di­is­te­di­ðim­ka­dar­‘Ma­sum’um’­di­ye­yim,­bu­i­sim­pa­ra­bu­la­maz.­Ý­sim­le­pa­ra bu­lun­say­dý,­en­gü­zel­pa­ra­yý­Ga­la­ta­sa­ray­lý­Ser­vet­bu­lur­du;­çün­kü­a­dý­Ser­vet.­Ser­vet­de­top­oy­nar­sa­pa­ra­ka­za­ný­yor,­oy­na­maz­sa­pa­ra­ka­zan­mý­yor.” Ýzmir / aa

TAZÝYE Muhterem kardeþimiz Nihat ve Sadýk Doðan'ýn babasý

Mehmet Doðan

'ýn

vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

ADIYAMAN YENÝ ASYA O KU YU CU LA RI


6

YENÝASYA / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

MEDYA - POLÝTÝK

Uzaða deðil uzaklara gidebilmek KUVEYT, Katar ve Yemen’e yapýlan ziyaretler sonrasýnda bu ülkelerle de ticareti, yatýrýmlarý ve siyasal diyaloðu artýrmaya hizmet edecek anlaþmalar yapýldý. Aralarýnda vizelerin kaldýrýlmasý konusunun da olduðu bu anlaþmalar, Türkiye’nin açýlým politikasýný sýnýr komþularýnýn ötesine taþýdýðýný, taþýyabildiðini gösteriyor. Giriþimlerin ekonomik meyveleri olacaðý aþikâr, dünyadaki tüm devletler ticaret-yatýrým ikilisi içinden birbirlerine karþý bu türden açýlýmlar gerçekleþtiriyorlar. Dolayýsýyla küresel sistemde kim kiminle yakýnlaþmaya niyetliyse, koþullar sonuna kadar zorlanýyor. Japonlar Meksikalýlarla, Güney Koreliler Yeni Zelandalýlarla iþ yapýyor, yapýlan iþlerin teminatý olarak da siyasal sözleþmelere imza atýyorlar. Konu Türkiye olduðunda ise iþbirliklerinin ekonomik boyutundan çok siyasal yönü ortaya çýkýyor, zira Türkiye’nin “Batý” açýlýmlarý ne yazýk ki “Doðu” açýlýmlarý oranýnda bir ivmeyle yol alamýyor. Batýlý ortaklar bulma amacýyla baþbakan ya da cumhurbaþkaný düzeyinde ziyaretler yapýlamýyor. Batýlý toplumlarla iliþkileri tanýmlarken kardeþlik mesajlarý verilemiyor. Özellikle aday ülke olmasý nedeniyle Türkiye’nin diðer ülkelere yönelik giriþimleri ile AB üyesi ülkelerle olan iliþkileri karþýlaþtýrmaya tabi tutuluyor; bu içeride olduðu kadar dýþarýda da yapýlýyor. Bu tür bir karþýlaþtýrma pek adil olmasa gerek, zira Türkiye’nin üyelik yolunda iþler yapmasýný çok zor hale getiren ülkeler bulunuyor. MerkelSarkozy ikilisi ya da bu zihniyeti paylaþan kadrolar iktidarda olduðu sürece, Türkiye’nin AB ile daha yakýnlaþacak adýmlar atmasý kolay deðil. AB’ye doðru deðil de Yemen’e doðru seyreden bir Türkiye algýsý, muhtemelen gerçekleri yansýtmýyor. Bununla birlikte, AB ile atýþma anlamýna gelen açýklamalar Türkiye Baþbakaný Kuveyt, Almanya Baþbakaný da Kýbrýs’tayken yapýlýnca soru iþaretleri doðuyor. Mer-

kel, Kýbrýs konusuna bundan sonra daha fazla müdahil olacaklarýný ve adanýn Türkiye’nin önünde engel olarak kullanýlmasýný bizzat Almanya’nýn yöneteceðini ima etti. Kýsacasý Almanya, Kýbrýs’ýn Türkiye’yi AB’ye almamak için hala çok iyi bir neden oluþturduðunu söyledi. Buna karþýn Türkiye Baþbakaný da Müslüman dünyanýn kendi kendisine yetebileceðini söyleyerek Türkiye’nin AB’ye ihtiyacý olmadýðýný, Kýbrýs konusunda da boyun eðilmeyeceðini ima etti. Dünyadaki tüm oyuncularýn birbirine ihtiyacý var ve hiçbir oyuncu kendisini belirli bir bölgeye hapsederek var olamýyor. AB nasýl kendisini bölgeye hapsetmiþ olmanýn bedelini ekonomik krizle ödüyor ise birbirine yeteceðini sanan tüm oyuncularýn da baþýna aynýsý gelebilir. Türkiye kendisinin etkin olabileceði bir alt bölge kurma arayýþýnda gibi gözüküyor. Bu, ekonomik açýdan son derece olumlu sonuçlar verebilecek bir proje olsa da, siyasi bakýmdan bazý sorunlarý da barýndýrýyor. Türkiye’nin giriþimleri AB tarafýndan kendisine alternatif bir süreç olarak algýlanýrsa, Türkiye-AB iliþkileri giderek daha çatýþmacý hale gelebilir. Bu ihtimal “Doðu” nezdinde Türkiye cazibe sini azaltýr. Unutmayalým Ortadoðu ülkelerinin tek iliþki içinde olduklarý ülke Türkiye deðil, rotalarýný derhal baþka ülkelere kaydýrabilirler. Öte yandan Ortadoðu açýlýmlarýnýn Orta Asya açýlýmlarý bakýmýndan pek tamamlayýcý nitelik göstermediði belirtilmeli. Orta Asya ülkelerinin Türkiye giriþimlerine nasýl baktýklarýný izlemek gerekebilir, zira Türkiye açýsýndan son derece önemli görülen bazý Orta Asya ülke liderleri Ortadoðu’daki yakýnlaþmalarý “Türkiye’nin yitirilmesi” olarak görüyor. Ortadoðu açýlýmlarýný AB ve Orta Asya iliþkilerini tamamlayacak bir boyuta taþýmanýn yararý, muhtemelen ikili iliþkilerin yararýndan büyük olur. Beril Dedeoðlu, Star, 14 Ocak 2011

Ucube heykellerle dolu bu memleket AYAKÜSTÜ sohbet ediyorduk. Modern sanattan anlayan, CHP sempatizaný akademisyen bir arkadaþým, “Baþbakan’ýn tutumuna karþýyým ama laf aramýzda, o heykel hakikaten ucube” dedi. Kars’a gidip heykele bizzat bakmadým. Ekrandan ve fotoðraflarýndan biliyorum. Teknik açýdan heykel olmasýna heykel de... “Sanat” sýfatýný hak edecek bir iþ mi? Sanmýyorum. En iyisi þöyle diyeyim: Çevremde görmek istemem! (...) *** Ýslam’da heykel sorunlu bir alaný oluþturuyor ya... Bize heykeli modernleþme, çaðdaþlaþma, Batýlýlaþma... Hasýlý, “medenileþme” olarak sundular. Keþke bu kadarla kalsa; sanatçýlar heykeller yapsa, isteyen de bunlarý satýn alsaydý... Öyle olmadý ki! Bir kere baþýmýza “Atatürk heykelleri” diye bir “þey” çýkardýlar. “Þey” diyorum çünkü olay acayip kapsamlý.

Öncelikle bir sektör: Birileri bu iþten para kazanýyor. (Kimsenin kazancýnda gözümüz yok.) Asýl önemlisi: Atatürk heykelleri, vesayet rejimini topluma benimsetmek için kullanýlýyor. Bunun için de Atatürk heykellerini totem ve tabu haline getirdiler. Bir kere dikildi mi, bir daha kaldýramýyorsun. *** Geçen gün bir arkadaþ anlattý: Eski bir devlet binasýný satýn alan þirket, binayý yýkýp otel yapmýþ. Ama çatlak patlak Atatürk heykeline dokunmaya çekinmiþler. Otelin bahçesinde dolaþýrken, alakasýz bir yerde insanlarýn karþýsýnda beliriveriyormuþ Atam... 28 Þubat (1997) darbe döneminde ise Çýlgýn Kemalistler, “gerici” dedikleri insanlarýn evlerinin önüne, Atatürk heykeli dikiyordu bir gecede. Düþünsenize: Sabah perdeyi bir açýyor-

ÝZMÝR'in TÝRE ilçesinde Mesul Müdürlük yapacak, çalýþacak Optisyen aranýyor. (0 505) 452 33 35 Gözde OptikMustafa Kuru n ANKARA

ANITTEPEDEKÝ balýk lokantamýzda çalýþmak üzere Motorlu Servis Elemaný alýnacaktýr. (0536) 456 33 00 n ANTALYA ALANYA'da açýlacak olan Kreþimiz için sorumlu Müdür aranmaktadýr. Ýrtibat Telefonu: (0555) 728 95 78 n GEBZE'de BULUNAN firmamýza doðalgaz tesisatý, proje ve takibinde deneyimli, autocad bilgisi yeterli, sürücü ehliyeti olan, Tekniker alýnacaktýr. Beþiroðlu Mühendislik GEBZE/KOCAELÝ 0(262) 643 29 29 (0532) 683 69 65 n ÝHRACATÇI FÝRMALARLA Telefon trafiðini yürütebilecek seviyede Ýngilizceye vakýf yüksek okul mezunu tesettüre riayet eden Bir Bayan Elemana ihtiyaç vardýr. Çalýþma yeri Rize'nin Pazar Ýlçesidir. Ýrtibat Telefonu: (0542) 223 82 11

var, kötüsü var. Kalitelisi var, kalitesizi var. Gidin güzel sanatlar bölümlerindeki ho calarla konuþun: Oraya buraya dikilen, abuk sabuk heykelleri tek tek saysýnlar... Ama eleþtirilerini “aramýza kalsýn” kaydýyla yapacak; özel durumlar haricinde medyaya “kayýt dýþý” konuþacaklardýr. “Hocam, açýkça söyleseniz” dendiðinde ise dudaklarýna fermuarý çekiverirler. Niye? Çünkü meslektaþlarý, “Þeriatçýlarýn eline koz veriyorsun” diye bunlarýn üstüne yürür. *** Oysa kendileri de farkýnda, örneðin Ýstanbul Beþiktaþ Meydaný’ndaki heykelin zevksiz ve yersiz olduðunun... Heykel sanatýný ve þehirciliði bilen uzmanlar, “Etmeyin eylemeyin, bu heykel buraya olmaz, ille de istiyorsanýz baþka yere dikin” demiþti. Dinlemediler. Ýnadýna diktiler. Öylece duruyor.(...) Emre Aköz, Sabah, 14 Ocak 2011

‘Her yasak kendi isyancýsýný doðurur’ BÝZÝM devletin ne kadar yasakçý ve ceberut olduðunu ruhunda ve iliklerinde hissetmeyen tek yurttaþ kaldýðýný sanmýyorum. Tek parti dönemindeki Ýstiklal Mahkemeleri’nden çok partili dönemlerin olaðanüstü mahkemelerine, jandarma baskýsýn dan JÝTEM’in faili meçhul cinayetlerine, darbelere ve iþkencelere uzanan baskýcý, yasakçý uzun bir tarihi süreçten geçerek bugünlere geldik. Bu sadece bize özgü bir durum da deðil, neredeyse dünyanýn bütün halklarý benzer süreçlerden geçti. Bu devletlerin görünen kaba yüzü, bir de devletlerin bürokratik yüzü var... Yasak koyan, engelleyen, öteleyen, iþ yaptýrmayan, “bugün git yarýn gel” diyen... Önceki gün Ýstanbul G-Mall sinemalarýnda ünlü yönetmen Sinan Çetin’in yeni filminin galasý vardý. Çetin, uzun bir aradan sonra sarsýcý bir filmle geri dönmüþtü. - “Hür Adam”ýn, “Muhteþem Yüzyýl” dizisinin tartýþýldýðý, ilgi gördüðü bir zeminde devletin yasakçý zihniyetini anlatan bir filmin ne kadar ilgi çekeceðini merak ediyor-

dum. Ýþ dünyasýnýn, sinema ve medyanýn önemli isimlerinin geldiði galada gözüm hep siyasetçileri aradý. Ama ben sadece BDP’lileri gördüm. Bir süre BDP Eþbaþkaný Selahattin Demirtaþ ve milletvekili Sebahat Tuncel’le ayak üstü sohbet ettik. Demirtaþ, filmden ne beklediðini güncel tartýþmalarý hatýrlatarak anlattý: “Türkiye’de çok sayýda ucube var. Devlet bürokrasisi de bunlardan biri. Sinan Çetin bu ucubeye dokunarak bir ilke imza atýyor.” Filmin adý Kâðýt... Daha adýný gördüðümde aklýma, eski Genelkurmay Baþkaný Ýlker Baþbuð geldi. Ýki yýl önce gündeme gelen “Ýrtica ile Mücadele Eylem Planý” belgeleri ortaya çýktýðýnda alelacele þöyle demiþti: “Bu bir kâðýt parçasý.” “Kâðýt” filmi bir kâðýt parçasýnýn nelere yol açabileceðini, toplumu nasýl geri götürebileceðini, hayatlarýn nasýl karartýldýðýný çok çarpýcý bir sinema diliyle anlatýyor. Bazen irkiliyor, bazen öfkeleniyorsunuz. Hele bürokratik yasakçý zihniyetin tem-

y se ri i lân lar ELEMAN

sun, karþýnda betondan bir Mustafa Kemal. Kaþlarýný çatmýþ sana bakýyor. Üstelik bunu izin almadan, karar çýkarmadan filan yapýyorlardý. Kimse bu açýk suça, “suç” diyemiyordu. Not: Siyasilerin cesaret edeceklerini sanmýyorum ama Atatürk’ü Koruma Kanunu’ nun kaldýrýlmasý gerek. Böyle kiþiye özel kanun olur mu? Buna hukuk denir mi? Tayyip Erdoðan asýl bu ucubeden bizi kurtarsa ne iyi olur. Ama tabii daha Anayasa’nýn giriþinde, özel isimden söz edersen, kanunda da o ismi korursun. *** Neyse... “Heykel eþittir modernleþme” denklemi bizi bir baþka noktaya daha getirdi: Her türlü heykel, sanat diye yutturulur oldu. Halbuki yok böyle bir þey: Kendine her heykeltýraþ diyenin (ya da denilenin) yaptýðý heykel “iyi sanat” deðil ki! Roman ya da þiir gibidir bu iþ de: Ýyisi

KÝRALIK DAÝRE n 75 m2, 1+1, 4 katlý,

1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl arasý, 500 TL depozit, kira 350 TL 0212 640 58 88 n 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 2.kat, kat kaloriferli, krediye uygun 700 TL 0536 313 81 79 n 100 m2, 2+1, bina yaþý 1620 arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý 500 TL 0(212) 640 58 88 n 80 m2 2+1, boyalýparkeli dýþ cephe mantolamalý 6.kat güneydoðu cephe Baþakþehir 1.Etap 0 532 436 87 87 n 150 m2 kiralýk sanayi ceyranlý dükkân, takaslý 500 TL. (0543) 902 18 36 n 90 m2, 2+1, bina yaþý 510 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý kiralýk daire 500 TL kira, 1000 TL depozit 0536 313 81 79

SATILIK DAÝRE n SAHÝBÝNDEN ANKARA Demetevlerde satýlýk daire Demet metrosunda önceleri muayenehane olan iþyerine de uygun 3+1 kombili 150 m2 1. Cad. Hülya Ap. 3/3'de (0533) 712 48 06 n SAHÝBÝNDEN DENÝZLÝ Baðlarbaþýnda Satýlýk

Arsa Baðbaþý Belediyesi arkasý koruluk yaný 343 m2 B+3 kat (0533) 712 48 06 n SAHÝBÝNDEN DENÝZLÝ Pýnarkent'te satýlýk Dubleks villa 214 m2 bahçeli 115.000 TL Tel: (0 535) 423 83 79 n DENÝZLÝ Albayrak Meydaný Pekdemir karþýsýnda 3+1 kaloriferli 0(258) 263 07 86 (0533) 264 61 40

SATILIK ARSA n KAYSERÝYE 18 km

Uzaklýkta 33.600 m2 Tarla 65.000 TL Þaban Yücetürk Yücetepe Zemin Market 312229 55 55 yucetepezeminmarket@ gmail.com n BURSA YENÝÞEHÝR'e 6 km mesafede 5.500 m2 bað vasfýnda tarla 5.500 TL, 8.500 m2 meyve bahçesi 8.500 TL 0(224) 773 62 65 (0535) 359 39 60 n BURSA ORHANGAZÝ'de iki fabrika arasýnda kelepir 90.000 m2 Meyve Bahçesi (0532) 243 28 85 n ARNAVUTKÖY DURSUNKÖY'de 1.200 m2 55.000 TL (vadeli) (0532) 782 41 55

VASITA n 2006 GAZELLE sobol

çok temiz 44.500 km de vade ve takas olur, gaz2752 model, 44500 km

silcisi Müzeyyen hanýmla, genç yönetmen arasýnda “yasakla isyan” arasýndaki baða vurgu yapan konuþma çok çarpýcý: Genç sinemacý soruyor: - Devlet sabah kahvaltýsýnda zeytin yemeyi yasaklasa ne olur? - Zeytin yemeyiz. - Hayýr Müzeyyen haným yanlýþ cevap. Her yasak kendi isyancýsýný doðurur. Zeytinseverler bir örgüt kurarlar, üzerinde zeytin dallý amblemi olan bir bayraklarý olur, ‘zeytine özgürlük marþý’ söylerler. Þimdi so ruyorum size, zeytinseverler isyan edip daða çýksa onlar mý suçlu olur yoksa zeytin ye meyi yasaklayanlar mý? Kendi siyasal tarihimizde “Her yasak kendi isyancýsýný doðurur...” sözünün çok örneði var. Fazla uzaða gitmeye de gerek yok. Devletin koyduðu saçma sapan yasak larýn nelere yol açtýðýný en çarpýcý biçimde 12 Eylül askeri darbe döneminde gördük. Hatýrlayýn 2932 sayýlý bir yasa vardý. Bu yasa, bu ülkenin vatandaþý olan milyonlarca Kürdün anadili Kürtçenin konuþulmasýný ya-

SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN email: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81

de, motor hacmi 18012000 cm3, motor gücü 101125 arasý, beyaz renk, manuel vites, dizel yakýt, takaslý, ikinci el 10.000 TL. 0(212) 640 58 88 n LAND ROVER 3.9 Vogue 1992 model, 150.000 km, gümüþ gri, motor hacmi 3501 4000 cm3, motor gücü 201 225 arasý, yakýt benzin + LPG otomatik vites, 5 kapý, 4x4, ikinci el 9.500 TL (0543) 902 18 36

ÇEÞÝTLÝ

Türkiþ Caddesi No: 18/B Bakýrköy/ÝSTANBUL B.Köy TC NO: 17278803196 n CÝÐER ve KEBAP salonu devren satýlýktýr. 0(324) 326 39 78 MERSÝN

DÝNÇER NAKLÝYAT Garantili, Marangozlu 0(212 ) 217 29 30 0(216 ) 426 08 27 (0532) 590 16 03 n ÝSKÂNLI KAT mülkiyetli satýlýk iþyeri 150 m2, takaslý, 55.000 TL. (0543) 902 18 36

n 200 m2, doðalgaz

(merkezi), iþ yeri 80.000 TL. (0535) 231 11 96 n DEVREN KÝRALIK Þahin Mini Market Zuhuratbaba Mahallesi

ZAYÝ Öðrenci Kimliðimi kaybettim. Hükümsüzdür. Kübra Zýrhlý

saklýyordu. Bu yasakla Diyarbakýr Cezaevi’ndeki iþkencelerin bir araya gelmesi, karþýmýza korkunç bir tablo çýkardý. “Kâðýt” üzerinde yazýlý birkaç cümlelik yasaðýn bedelini bu ülke çok aðýr ödedi, halen de ödüyor. Son yýllarda bile parti kapatmalardan baþörtüsü yasaðýna, Alevilerin cemevi meselesinden Romanlarýn aþaðýlanmasýna, hatta mahkemelerde Kürtçe konuþulmasýna kadar bir dizi yasaðý tartýþýyor ve bir çözüm üretemiyoruz. Ýþte Sinan Çetin bu saçmalýklara biraz da kendi hayat hikâyesinden yola çýkarak, dokunuyor. Genç bir sinemacýnýn gözüyle yasakçý bürokrasinin toplumu nasýl gerilettiðine dikkat çekiyor. Yeni anayasasýný hazýrlamaya doðru gi den Türkiye toplumunun, üzerinde fazla durulmayan devletin yasakçý yüzünün nelere mal olduðunu görmek için “Kâðýt”a kulak vermesi gerekiyor. Film, dünyadaki örneklerin anlatýldýðý sonuyla da bir hayli sarsýcý... Mahmut Övür, Sabah, 14 Ocak 2011

Helikopterler neden düþüyor? ÇARÞAMBA günü katýldýðým TV programlarýnda altýný çizerek þunu belirttim: Konu hakkýnda TSK’nýn açýklama yapmasý doðru deðil, sorumluluk makamý Milli Savunma Bakanlýðý olup, “ne olduðunu Türk kamuoyuna” anlatmak ve sorumlularý da bulup çýkarmak zorundadýr... Bakan Gönül, perþembe günü konu hakkýnda bir açýklama yaptý ve “Teknik bîr arýza yok” dedi. YETMEZ! Sorularý tekrar soruyorum ve Türk halký adýna “mîllî savunmamýzý” yöneten Bakan Gönülden cevap bekliyorum: 1- En genci 35 yaþýnda olan, ortalamasý 3550 yaþ arasýndaki bu helikopterler neden hâlâ kullanýlýyor? Amerika dahil birçok ülkede 7-10 yýldýr kullanýmý yasak! 2- Türkiye 1985-2005 arasýnda Amerikan fir ma la rýn dan, ABD or du sun dan son ra en fazla helikopter alan ülke. 2005 sonrasý alým daha da çeþitlenerek artýyor. Nerede alýnan helikopterler? 3- Bugün en iyi marka bir Amerikan askeri helikopteri 12-40 milyon dolar arasýnda, taþýdýðý ekipman ve silah donanýmýna göre deðiþiyor. Türkiye 2011 yýlýnda haftada 600-800 milyon dolar faiz giderine katlanacak. Bu tablo eþliðinde en deðerli subaylarýný “hurdalar” içinde uçuran bir ülke için sorulacak çok soru var. “Trilyon dolarlýk oluyoruz” yaygarasý yapacaksýnýz, sonrasýnda 27 “para bile etmeyecek” hurda ile “genç subaylarýnýzý” öðrenmeye yollayacaksýnýz- Ne öðrenecekler bu hurdalarýn içinde? 4- Kaybettiðimiz subaylarýmýz, 80 darbesini görmeyecek kadar genç yaþlarýnda, neden baþlarýnda eðitmen veya tecrübeli bir pilot olmadan, sisli bir havada, bu hurdayla uçuþa gönderildiler. Bu kararý veren hesap vermeyecek mi? 5- Genç subaylar “hurdalar” ile uçarken, aldýðýmýz milyon dolarlýk helikopterleri “paþalar” makam aracý olarak mý kullanýyor? Sevgili dostlar, bütün bu sorulara Milli Savunma Bakaný Gönülden çok ama çok acil cevap bekliyorum. Türkiye’yi “siviller yönetir” demek kolay, gereðini yapýn ve sorumlularý Türk kamuoyuna teslim edin. Yiðit Bulut, Haber Türk, 14 Ocak 2011


8

ELÝF / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

PO­ZÝ­TÝF­PEN­CE­RE

79

“Namazla hayatýmýn kalitesi arttý” Kemal, sakin ve samimî bir genç. de senin yanýna geldim. Senin hakkýnda Son zamanlarda din ile ilgilendiðini ve bana anlatýlanlar oldukça iç karartýcý idi. Böyle bir yaklaþým düþmanca bir karþýlýk hayatýnda gösterdiði ciddiyeti din üzeringerektiriyordu. Ben de bu düþmanlýk hâli deki okumalarýnda da gösteriyordu. Oku içerisinde senin bürona geldim. Barut fý- du ðu her ki tap tan son ra ba zen sa at le ri çýsý gibiydim. Yalvarýyordum ki beni tah- bu lan ko nuþ ma la rý mý zýn ol ma sý, o nun rik edecek bir cümle duyayým. Büroyu konuyu ne kadar ciddiye aldýðýnýn gösterSEBAHATTÝN YAÞAR baþýna yýkacak kadar hýrçýnlýk vardý içim- gesi idi. Aklýna mantýðýna yatmayan hiçsyasar33@yahoo.com de. Hatta neler neler yapacaðýmýn planýný bir þeyi kabul etmeyen bir yapýsý vardý. En belirgin özelliði ise, okuyup, anlayýp aþama aþama düþünmüþtüm. Farkýnda olve kafasýnda yer eden konularý bir bir hamadýn, ben birkaç kez sana ciddî sataþya tý na katmasýydý. Yani sahabelerde olep söylemiþimdir, gençler bir þey - malar yaptým. Ben sana sataþýyordum, du ðu gibi, bir hakikati öðrendiði an, onu leri yaptýlar mý güzel yaparlar. Ye- sen tatlý tatlý gülümsüyordun. Ben ne kahe men hayatýna katýyordu. ter ki iþlerine gelsin, içlerine sinsin dar sataþmalar yapýyor idiysem, sen o kaGe çen lerde uzun telefon konuþmaladar sakinleþiyordun. Sanki ben dalga, sen ve onun öyle yapýlacaðýna inansýnlar. O zaman, ebeveynin genç lerle iletiþimde ‘ikna’yý ve ‘doðru rehberlik’ yapmayý esas almasý gerekiyor. Genç-ebeveyn etkileþimi cid dî bo yut lar da dýr. Doðru da, yanlýþ da hýzla bulaþýyor. Ebeveynin bu süreçte sakin ve selâmetli bir yolu tercih etmesi, olduk ça ö nem li dir. Hat ta gencin ufak tefek sinir ve öfkelerini de yine ol gun yak la þý mýy la din di re bil melidir. Ken di le ri ne uy ma yan bir durumla karþýlaþtýklarýnda, ‘Sen bana baþkaldýrýyorsun ha!’, ‘Hakkým sana ha ram ol sun!’ di ye cümleler kurulmamalýdýr. Ýþte en zayýf halka burasý; ‘Hakkýmý sana helâl etmem.’ Akan sular duruyor. Çok aðýr bir durum. Özellikle de babalar arýn dan bi ri si ni da ha dal ga ký ran o lu yor çýsýndan. yaptýk. Doðrusu ben ne Onun için ne yapýp etmeli, gündemi dun. Ýçin için de, neza man Ke mal’le te le den böy le tep ki siz, bu noktalara getirmemeli. fon laþ sam, ken dim de Hem genç açýsýndan hem de ebeveyn neden böyle beni sabüyük bir rahatlýk hiskinleþtiriyor diye kýaçýsýndan buralara gelinmemelidir. sediyor ve mutlu oluyozý yor dum. So nun da *** Kemal, namazýn rum. Çün kü ruh hâ li Kemal ile zaman zaman özel konuþ- pes ettim ve oturum kemâlinin peþinde. O yansýyor konuþmalarýdan uzaklaþtým. Bü malarýmýz oluyor. na. Sö zün de ö zü nün Kemal, ‘beyefendi’lik vasfý olan bir genç. ro dan u zak la þýr ken artýk bir namaz âþýðý. yu mu þak lý ðý, sý cak lý ðý Konuþmasý düzgün. Kiminle konuþtu- kendimi çok ciddî bir Geçenlerde bir cami ve incitmemeyi esas aðuna çok dikkat eder. Karþýsýndaki kiþi- ne fis ter bi ye sin den lan naifliði vardý. geçmiþ hissettim. Se - köþesinde onun namaz nin konumunu çok inceler. Gençlere güzel ahlâk Kemal’de ön planda olan þey, incitme- nin du ru þun ba na kýlýþýný uzaktan uzaða da ha bir yakýþýyor. tam bir ders vermiþ mektir. izledim. Gerçekten Genç lere ahlâk adeta ti. Hatta zoruma giGerçekten kimseleri incitmez. taç o lu yor. Art niyetlerle onun yanýna gelenler, o- den de, senin yaþýnýn þaþkýnlarý oynadým. *** nun samimiyeti ve tatlý üslûbu karþýsýnda benim yaþýmdan küEn son yap týðýmýz teniyet deðiþimi yaþýyorlar. Kendisine anla- çük ol ma sý na rað le fon mu hab be ti be ni týlan bir hatýra onun nasýl bir yapýda ol- men, sen benden da çok et ki le di. ha olgun bir tutum içerisinde olmandý.” duðunu gösteriyor. Cep telefonlarýnýn icadýný daha bir anHâsýlý her davranýþ konuþuyor. Kim, Ken di si hak kýn da, ken di si ne son ra lam lý buldum. Ýyi ki de icat etmiþler dedim, nasýl bir davranýþ taþýyorsa, karþýya o me sonra anlatýlan hikâyecik þöyle: nev’îm le iftihar ettim. Yani hakikaten tek“Bir gün ciddî bir kýzgýnlýk hâli içerisin- sajý vermiþ oluyor.

H

‘‘

noloji harikalarý dostlarla birlikteliði, muhabbeti saðlayýnca daha bir anlamlý oluyor. Kemal’in sözlerine bakýn ne kadar hayat dolu ve sakin. “Abi, son zamanlarda namaz üzerine kitaplar okudum. Büyüklerin namazlarýna imrendim. Namazlarýma yeni baþtan baþladým. Namaz hayatýmda ciddî deðiþiklikler yaptým. Namazý þimdilerde daha bir kýlmaya baþladým. Bu gözle bakýnca daha önce yapmýþ olduklarýmýn ne olduðuna þaþýrdým. Özellikle bedeni yöneten ruh olduðundan, namazýn da hayatý yöneten ruh olmasý, namazý daha bir özel ele almaya itti. Þimdi namazlarýmý daha yakýndan tanýyorum. Artýk, namazýmla daha bir ilgiliyim. Ýçimden bir parça olarak onu düþünüyorum. Onu her þeyin öte sin de de ðer len di ri yo rum. Be ni, Rab bim le gö rüþ tü ren, buluþturan özel bir sahne.” Ke mal’in cüm le le ri sü rüp gidiyor… Se vinç do lu. Ses to nu bi le mutluluk dolu. Her bir cümlesi, pozitif enerji kaynaðý. Duydum. Kendisi bana söylemedi, ama ben duydum. Namaza ehemmiyet verdikçe, rýzký geniþlemiþ. Yani iþler, genç yaþta olmasýna raðmen oldukça güzelmiþ. Kendisinin, namazla ilgili, sizinle paylaþmayý unuttuðum bir cümlesi dikkat çekici idi: ‘Hayatýmýn kalitesi arttý.’ Arkadaþlarýnýn ifadesi, Kemal, namazýn kemâlinin peþinde. Neredeyse her namazýný farklý bir camide edâ ediyor. O artýk bir namaz aþýðý. Geçenlerde bir cami köþesinde onun namaz kýlýþýný uzaktan uzaða izledim. Gerçekten þaþkýnlarý oynadým. Kemal adeta bir melekti. Rükûsu ile secdesi ile dalga dalga Kemal ötelere uçuyordu. Gencin namazlý olmasý ne kadar da güzel. Özellikle de gence, erkânýna uyulan namaz daha bir yakýþýyor. Ýþte gençler ibadet yaptý mý böyle yaparlar. Onlar, içlerindeki baþkaldýrý duygularýný; haramlarýn inadýna, günahlarýn, sefahetlerin inadýna kullanan; namazý dosdoðru kýlmakta, gabya inanmakta, rýzýklarýndan sadaka olarak vermekte ve kendilerinden önce gelmiþ olan peygamber ve kitaplara iman etmekte istihdam eden hakikî muttakî gençlerdir. Kulluðu gençken yaþamak, ne muhte þem bir þeydir. Kutlu ve mutlu gençler. Tebrikler!

YENÝ ASYA’NIN HAFTALIK ÝLÂVESÝDÝR 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

elif@yeniasya.com.tr

Harim-i ismetimize saplanan býçak: Müstehcenlik ZEYNEP ÇAKIR zeynepcakir67@hotmail.com

Harem: (1) Herkese açýk olmayan yer, (2) Müslüman evlerinde yabancý erkekle rin giremediði, yalnýzca kadýnlara ait kýsým, (3) Kadýn, eþ, (4) Saraylarda kadýnlara mahsus olan daire. Harim ise, yine yakýn anlamlarý içeriyor: (1) Biri için kutsal olan þey, (2) Herkesin giremeyeceði yer, (3) Herkesin dokunamayacaðý þey. Ve harim-i ismet: (1) Namus ocaðý, (2) Mukaddes ocak, (3) Kutsal aile yuvasý mânâsýna geliyor. Deðerli okuyucular, yazýmýza girizgâhsýz, “harem” kelimesinin lûgat anlamlarýný vererek baþlamamýz boþuna deðil. Ecdadýmýz aile yuvasýnýn mahremiyetini, kudsiyetini, dokunulmazlýðýný, hususîliðini iþte þu bir tek kelime ile ifade etmiþ ve asýrlar boyu da bu þekilde kullanmýþ. Beyler hanýmlarýna “haremim” demiþ meselâ, yani “eþim, sýrdaþým, nâmahremden giz lediðim, kem gözlerden koruduðum.” Malûmdur ki, dile yerleþen kelimeler ait olduðu medeniyetin deðer yargýlarýný yansýtýr. Ýþte “harem” kelimesi de mahremiye te ri â yet et me de ki ti tiz li ðin hem di le yansýmýþ, hem taþa kazýnmýþ simgesidir. Fakat ne kadar hazindir ki, Osmanlý padiþahlarýný karalamak isteyenler, iþe ilk önce “Harem-i Hümayun”dan baþlamýþ ve burayý onlarýn zevk ve eðlence içinde yüzdükleri sefahat bataklýðý þeklinde lânse etmeye çalýþmýþlardýr. Bu gün, müs teh cen lik ok la rýy la hem dimaðlarýmýz, hem de aile mahremiyeti miz nasýl paramparça edilmek isteniyor sa, düne yönelik olarak Osmanlý haremi ne uzatýlan dil de bundan çok farklý deðil dir. Os man lý Ha rem Teþ ki lâ tý na a it müstehcen muhtevalý yayýn ve tasvirler, daha haremin kapýsýna bile ulaþamamýþ bazý Batýlý seyyah ve yazarlarýn hayal ürünleridir. Fakat bu minval üzerine çeki len filmler, oynanan tiyatro gösterileri, yazýlan romanlar, çizilen tablolar þaþýla-

nýndan gelen gençlerinin yetiþtirilip en üst düzeyde devlet görevlerinde bulun malarýna imkân veren bir akademi fonksi yonunu icra ettiði gibi, harem de terbiye, nezaket, incelik, zarafet gibi kaidelerin im bik ler den sü zü lür ce si ne uy gu lan dý ðý bir terbiye mektebidir. Bugün hâlâ öve öve bitirilemeyen Ýngiliz saray teþrifatýnýn çok fevkinde bir sistemdir. Çünkü orada zaten soyluluða dayalý bir yükselme söz ko nu su dur. Os man lý sa ra yýn dan “first lady” (haným sultan, yani padiþah eþi) ma kamýna çýkmýþ olanlar ise küçüklüðünde saraya getirilmiþ ya bir Çerkez kýzýdýr ya da bir Gürcü veya Ukraynalý. Peki, o halde nedir bu cariyelik? Ve pa diþahlar Türk kýzlarý dururken neden cariyelerle evlenmiþtir? Sa vaþ so nu e sir düþme ya da satýn alýnma yoluyla elde edi len köledir ca riye. Sadece sarayda deðil, hemen her Türk evinde bulunur. Ailenin gelir seviyesine göre sayýlarý artýþ gösterir ve sanýldýðý gibi erkeðin deðil, evin hanýmýnýn hizmetkârýdýrlar. O evde belli bir süre hizmet görmesine karþýlýk Türk âdetlerine göre çok iyi bir þekilde yetiþtirilip, gelinlik çaðýna gelince de çeyiziyle en güzel bir þekilde evlendicin sel li ði rilir. Bunu her Müslüman aile kendine sap lan tý ha li ne dinî bir vecibe sayar, bir hayýr iþi görür. getirmek gibi eski, ama Ev le nen bu kýz lar ço cuk la rý na ba ba e vi güçlü bir geleneðin mirasolarak burayý benimsetirler; aralarýndaki çý la rý yýz. Ha rem, Müs lü man gö nül ba ðý hiç bir za man kop maz. Min net bor cu ö den mez, klâ sik hin le ri bu lan dýr mak týr ve ma a le sef bir cinsel duyarlýlýðý üzerine kurulu Batý efsanelerinin kuþkusuz en yaygýn Türk romanlarýna bakýnýz: Evin hayli de baþarýlý olunmuþtur. hizmetkârý olan kýzlar aslýnda Hakikat arayýcýlarý için bu mesnetsiz ve simgesidir” itirafýnda bulunuyor ve burahep bu ca ri ye ler dir. A ma tahripkâr yayýnlarýn tek iyi yaný (!) gerçe- sýnýn padiþahýn kalabalýk ailesiyle beraber öy le si ne a i le fert le rin ðin böyle olmadýðýna, olamayacaðýna dair yaþadýðý ev olarak niteliyor. Harem, padiþah, annesi, hanýmý veya den bi ri o la rak be vicdanî bir kanaat uyandýrmasý ve tarihin nim se nir ler ki, e bunca haksýz ithamlara maruz kalmýþ bir hanýmlarý, hasekiler, þehzadeler, padiþah vin çocuklarý i kurumunun tarihteki asýl hüviyetiyle bi- kýzlarý ve hizmetkârlardan (ustalar, kalfalar, cariyeler) oluþan bir evdir. Fakat fonk- çin gerçek bilinmesi için gayrete getirmesidir. “Ýnsan bilmediðinin düþmanýdýr” derler. siyonu bu kadar basit de deðildir. Devle - rer ab la dýr lar. Tarihî olaylarý bugünün deðil kendi döne- tin bütün kurumlarýnda olduðu gibi bura - Yaþlýysalar dadýdýrminin deðer yargýlarýyla deðerlendirmek da da asýrlardan beri gelenekleþmiþ bir lar. (Ö mer Sey fet gerekliliði tarih ilminin temel þartlarýndan teþkilâtlanma ve hiyerarþi söz konusudur tin’in “Kaþaðý” hikâyesinbiridir. Harem-i Hümayun için koparýlan ve nasýl devletin birinci derecede sorum- deki Pervin’i hatýrlayýnýz.) bunca yaygara da iþte bu bilinmezlikten lusu padiþah ise, haremin tek yetkili ismi kaynaklanýr. “Harem”deki cariyeler ve on- padiþah annesi olan “valide sultan”dýr. (DEVAMÝ 2. SAYFADA) larýn padiþah ile olan münasebetleri tarihEnderun bölümü devletin dört bir yacak derecede ilgi uyandýrýr. Bu ilgi olsa ol sa giz li o la ný if þa et me ar zu sun dan kaynaklanan arsýz bir iþtahýn tezahürüdür. Mak sat za ten ger çe ði gözler önüne sermek de ðil, zi -

teki konumuyla bilinmez. Ýçoðlaný, haremaðasý, kýzlar aðasý tabir edilen saray mensuplarý ise sýrf bu isimlere sahip olduklarý için türlü sapýklýklarýn faili gibi gösterilir. A me ri ka lý a raþ týr ma cý Leslie Pierce, “Biz Batýlýlar, Ýslâm top lumunda


2 (BAÞ TARAFI 1. SAYFA'DA) Ký­rým­Har­bi­son­ra­sý­(1856)­Fran­sýz­el­çi­si­nin­mi­sa­fi­ri­o­lan­Du­rand­de­Font­man­ge­bu ger­çe­ði­þu­i­fa­de­ler­le­di­le­ge­ti­ri­yor:­“Ha­re­min hiz­me­tin­de­bu­lu­nan­la­ra­kö­le­den­me­si­si­zi­þa­þýrt­ma­sýn;­Tür­ki­ye’de­kö­le­ke­li­me­si­nin­mâ­nâ­sý­biz­de­kin­den­çok­fark­lý.­Bu­in­san­lar­öy­le­si­ne­hoþ­tu­tu­lu­yor­ve­öy­le­si­ne­az­iþ­ya­pý­yor­lar ki,­gö­ren­on­la­rý­a­i­le­nin­bir­fer­di­sa­ný­yor.­Bu ca­ri­ye­ler­ha­ným­la­rý­nýn­et­ra­fýn­da­kü­çük­bir top­lu­luk­teþ­kil­e­di­yor.­O­nun­la­bir­lik­te­gez­me­ye­çý­ký­yor­lar.­Ký­sa­ca­sý­bu­ül­ke­de­kö­le­lik, genç­kýz­la­rýn­kü­çük­yaþ­ta­a­i­le­ye­a­lý­nýp­ye­tiþ­ti­ril­me­si,­bü­yü­yün­ce­de­a­i­le­i­çin­de­ya­da­dý­þýn­da­ev­len­di­ril­me­si­mâ­nâ­sý­ný­ta­þý­yor. Os­man­lý­ pa­di­þah­la­rý­ baþ­lan­gýç­ta­ Bi­zans, Bal­kan­pren­ses­le­ri­ve­ya­A­na­do­lu­bey­lik­le­ri­nin­kýz­la­rýy­la­ev­len­me­yi­ter­cih­e­der­ler­di­ki, ev­li­lik­ yo­luy­la­ ku­ru­lan­ ak­ra­ba­lýk­ bað­la­rýn­dan­ ö­tü­rü­ si­ya­sî­ re­ka­bet­ ve­ hu­sû­met­ or­ta­dan­ kalk­sýn­ ve­ dev­le­tin­ sý­nýr­la­rý­ ko­run­sun. Za­man­la­ dev­let­ güç­le­nip­ bey­lik­ler­ ve­ a­dý ge­çen­dev­let­ler­za­ten­Os­man­lý­e­ge­men­li­ði­ne­gir­di­ði­i­çin­bu­u­sûl­de­ta­biî­o­la­rak­or­ta­dan­kalk­tý.­Fa­tih­ve­2.­Ba­ye­zid­dev­rin­den­i­ti­ba­ren­ca­ri­ye­ler­le­ev­len­me­ge­le­ne­ði­baþ­la­dý.­ Pa­di­þah­la­rýn­ Türk­ kýz­la­rýy­la­ ev­len­mek ye­ri­ne,­kö­le­sta­tü­sün­de­o­lan­ca­ri­ye­le­ri­ter­cih­ et­me­si­nin­ se­be­bi­ de­ yi­ne­ ha­ne­da­nýn ko­run­ma­sý­ a­ma­cý­na­ ma­tuf­tu.­ Türk­ a­i­le­le­ri­nin­ak­ra­ba­lýk­yo­luy­la­sa­ra­ya­nü­fuz­et­me­sin­den,­ ha­ne­dan­da­ hak­ id­di­a­ e­dil­me­sin­den­ ve­ da­ha­sý­ sa­ra­yýn­ i­çiþ­le­ri­ne­ mü­da­ha­le e­di­lip­ o­to­ri­te­ za­fi­ye­ti­ne­ mey­dan­ ve­ril­me­sin­den­çe­ki­ni­li­yor­du.­Ca­ri­ye­i­le­ev­li­lik­iþ­te bü­tün­ bu­ mah­zur­la­rý­ or­ta­dan­ kal­dý­rý­yor­du.­ Bu­ u­sû­le­ mu­ha­le­fet­ e­dip­ i­ki­ ev­li­li­ði­ni de­ sa­ray­ dý­þýn­dan­ ya­pan­ pa­di­þah­ 2.­ Os­man’dýr­ (Genç­ Os­man).­ Çün­kü­ bu­ u­sûl za­man­la­ sa­ra­yýn­ halk­tan­ u­zak­la­þýp­ i­çe­ ka­pan­ma­sý­ný­ne­ti­ce­ve­re­cek­tir. Pa­di­þah­lar­ ca­ri­ye­ler­le­ ev­len­miþ­ler­dir,­ bu doð­ru.­ A­ma­ sa­ray­da­ki­ her­ ca­ri­ye­nin­ pa­di­þah­la­ ‘zev­ci­yet’­ mu­a­me­le­si­ne­ gir­di­ði­ni­ dü­þün­m ek­ bi­l e­ mu­h al­d ir.­ Bu­n u­ biz­ de­ð il, 1960’lý­ yýl­lar­da­ ha­re­min­ res­to­ras­yo­nun­da gö­rev­a­lan­Fran­sýz­ta­rih­çi­Ro­bert­An­heg­ger i­le­ ev­li­ o­lan­ Mu­al­la­ An­heg­ger­ söy­lü­yor: “Ha­rem­ pa­di­þa­hýn­ di­le­di­ði­ ka­dýn­la­ be­ra­ber ol­mak­ i­çin­ dü­zen­len­miþ­ bir­ ku­rum­ de­ðil, mi­ma­ri­si­ bi­le­ bu­na­ gö­re­ dü­zen­len­me­miþ. Pa­di­þah­la­rýn­ca­ri­ye­le­ri­gö­re­bil­me­si­ve­a­ra­la­rýn­dan­ bi­ri­ni­ se­çe­bil­me­si­ müm­kün­ de­ðil, ka­pý­lar,­ da­i­re­ler,­ ge­çiþ­ler­ bu­na­ gö­re­ plan­lan­ma­mýþ.­ Ca­ri­ye­ler­ 25­ ki­þi­lik­ ko­ðuþ­lar­da ya­tý­yor,­üst­kat­ta­ya­tan­kal­fa­la­rýn­sý­ký­de­ne­ti­mi­ söz­ ko­nu­su.­ Pa­di­þa­hýn­ an­ne­si­ ken­di bö­lü­mün­de,­ pa­di­þa­hýn­ ka­dýn­la­rý­ ken­di­ bö­lüm­le­rin­de,­ pa­di­þah­ i­se­ ken­di­ da­i­re­sin­de… Pa­di­þa­hýn­ ka­dý­ný­ný,­ an­cak­ an­ne­si­ ‘va­li­de sul­tan’­ se­çip­ oð­lu­na­ su­na­bi­lir.­ Pa­di­þa­hýn kal­kýp­ca­ri­ye­ler­bö­lü­mü­ne­ge­çe­bil­me­si­i­çin kuþ­o­lup­uç­ma­sý­lâ­zým.­Ha­rem­bir­ü­ni­ver­si­te­ gi­bi­ dü­þü­nül­müþ,­ ca­ri­ye­ler­ i­se­ öð­ren­ci. Za­ten­ ca­ri­ye­le­rin­ ya­þa­dý­ðý­ bö­lüm­de­ ‘Al­lah’ým,­bi­ze­de­ha­yýr­lý­ka­pý­lar­aç!’­ya­zý­yor­ve bu­ ya­zý­ doð­rul­tu­sun­da­ ço­ðu­ pa­di­þah­ ta­ra­-

ELÝF / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

ELÝF / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

MAKALE

ÞÝÝR

fýn­dan­ çe­yiz­le­ri­ ve­ri­lip­ ev­len­di­ril­miþ.­ Çün­kü­ ca­ri­ye­ kö­le­ de­ðil,­ cin­sel­ kö­le­ hiç­ de­ðil, ben­ce­ doð­ru­ de­yim­ ca­ri­ye­nin­ ‘pa­di­þa­hýn ev­lât­lý­ðý’­ol­du­ðu­dur.”­ Ay­rý­ca­ ha­re­min­ as­ke­rî­ bir­ teþ­ki­lât­ gi­bi sý­ký­bir­di­sip­lin­le­i­da­re­e­dil­di­ði­ni­ve­bu­ka­pa­lý­lý­ðýn­ge­zin­ti­ve­göç­(me­se­lâ­yaz­lýk­sa­ra­ya­ge­çiþ) du­rum­la­rýn­da­bi­le­ta­viz­siz­uy­gu­lan­dý­ðý­ný­be­lir­ti­yor. Ha­rem,­a­dý­üs­tün­de,­mah­re­mi­ye­tin­sim­ge­si­ de­miþ­tik.­ Yi­ne­ bir­ Ba­tý­lý­ ya­zar­ D’oh­-

sonn­(1790) Os­man­lý­Ým­pa­ra­tor­lu­ðu­ad­lý­e­se­ri­nin­ha­rem-i­hü­ma­yun­la­il­gi­li­bö­lü­mün­de,­“Dok­tor­lar­dan­baþ­ka­hiç­bir­er­kek­ha­re­me­ a­yak­ ba­sa­maz.­ On­lar­ bi­le­ pa­di­þa­hýn­ ö­zel­iz­niy­le­ve­ha­rem­a­ða­la­rý­nýn­eþ­li­ðin­de­gi­rer­ler.­Has­ta­ka­dýn­ve­çev­re­sin­de­ki­ler­u­zun þal­la­ra­bü­rü­nür­ler.­Dok­tor­nab­zý­na­bak­mak is­ter­se­has­ta­nýn­bi­le­ði­bir­tül­le­ör­tü­lür,­di­li­ni­ve­göz­le­ri­ni­gör­mek­is­ti­yor­sa­yü­zün­ka­lan­ký­sým­la­rý­ta­ma­mýy­la­ör­tük­ol­mak­þar­týy­la­ gös­te­re­bi­lir.­ Kýz­lar­ a­ða­sý­ (Ha­rem-i­ Hü­-

ma­yun­mu­ha­fý­zý) bi­le­ ha­rem­de­ki­ ka­dýn­lar­dan­ bi­ri­ne­ dik­kat­li­ce­ ba­ka­maz”­ i­fa­de­le­riy­le bu­sa­kýn­ma­ha­li­nin­ti­tiz­li­ði­ni­di­le­ge­ti­ri­yor. Her­ ko­nu­da­ e­de­be­ ri­a­yet­kâr­ ol­ma­yý­ þi­ar e­din­miþ­ bu­ me­de­ni­ye­tin­ in­sa­ný­ is­ter­ pa­di­þah­ ol­sun,­ is­ter­se­ sý­ra­dan­ bir­ a­i­le­ re­i­si­ hiç fark­et­mez,­þah­sî­ha­ya­tý­nýn­i­zin­ver­di­ði­ser­bes­ti­yet­te­bi­le­bu­has­let­ten­ta­viz­ver­me­di­ði­ni­bu­say­fa­lar­da­ne­ka­dar­ör­nek­len­dir­sek de­ bi­ti­re­me­yiz.­ “Ko­nak­la­rýn­ hep­sin­de­ bir ha­rem­ da­i­re­si­ ve­ ca­ri­ye­ler­ var.­ An­cak­ bu ca­ri­ye­ler­e­vin­ha­ný­mý­na­a­it­hiz­met­çi­ler.­E­vin­ er­ke­ði­ öm­rü­ bo­yun­ca­ bun­la­rý­ yol­da gör­se­ ta­ný­maz,­ ne­ ka­dar­ ga­rip­ de­ðil­ mi?” di­ye­ so­ru­yor­ Lady­ Mon­ta­qu­e­ (Ýn­gi­liz­ el­çi­si­nin­ha­ný­mý).­Bu­gün­þir­ket­ler­zin­ci­ri­ne­sa­hip­bir­pat­ro­nun­ve­ya­yö­ne­ti­ci­nin­em­ri­al­týn­da­ ça­lý­þan­ ka­dýn­ hiz­met­li­yi­ ta­ný­ma­ma­sý gi­bi­ bir­ ör­nek­len­dir­mey­le­ an­cak­ bu­ i­þi­ bir de­re­ce­kav­ra­ya­bi­li­riz­de­ðer­li­o­ku­yu­cu­lar. Yi­ne­ Du­rand­ de­ Font­man­ge:­ “Þark­lý­nýn ö­zel­ ha­ya­tý­na­ gir­mek­ im­kân­sýz.­ Bir­ Tür­ke ka­rý­sý­ný,­ an­ne­si­ni­ ya­ da­ kýz­ kar­de­þi­ni­ sor­ma­yý­kim­se­ak­lýn­dan­bi­le­ge­çir­mez.­Ko­nuþ­ma­ sý­ra­sýn­da­ an­cak­ þöy­le­ de­ne­bi­lir:­ ‘Ha­re­mi­ni­zin­ sýh­hat­te­ ol­du­ðu­nu­ ü­mit­ e­de­rim.’ Se­fa­re­te­ge­len­pa­þa­la­ra­biz­böy­le­söy­le­yin­ce, ‘Ham­dol­sun­ ço­cuk­lar­ i­yi’­ di­ye­ ce­vap­ ve­ri­yor­lar­dý”­di­ye­rek­e­þiy­le­il­gi­li­u­lu­or­ta­ko­nuþ­mak­tan­sa­ký­nan­bir­in­ce­li­ði­na­za­ra­ve­ri­yor. Ta­ri­hî­ger­çek­le­re­ma­ga­zin­man­tý­ðýy­la­yak­laþ­mak­ye­ri­ne,­ya­þa­nan­her­þe­yi­o­dev­rin­an­la­yý­þý­ka­bul­e­de­rek­o­na­gö­re­tah­lil­et­mek­ge­re­ki­yor.­Ca­ri­ye­le­ri­dil­le­ri­ne­do­la­yan­lar­ma­dal­yo­nun­di­ðer­yü­zü­ne­hiç­bak­mý­yor­lar­ne­den­se.­O da­þu­ki,­pa­di­þah­kýz­la­rý­ve­kýz­kar­deþ­le­ri­de­as­len­dev­þir­me­ (kö­le­sta­tü­sün­de) o­lup­ze­kâ­ve ka­bi­li­yet­le­ri­ne­gö­re­yük­se­len­ve­zir-i­a­zam­ve­ya ve­zir­ler­le­ev­len­di­ri­li­yor­lar.­Ka­nu­nî’nin­ký­zý Mih­ri­mah­Sul­tan­la­ev­li­o­lan­Rüs­tem­Pa­þa­ve­ya­2.­Se­lim’in­ký­zý­Ýs­mi­han­Sul­tan­la­ev­li­o­lan So­kul­lu­Meh­med­Pa­þa­gi­bi.­Bu­ra­da­du­rup­dü­þün­mek­lâ­zým;­kö­le­lik­ve­ca­ri­ye­lik­mü­es­se­se­si­ni­yer­den­ye­re­vur­mak­mý­lâ­zým,­yok­sa­çað­da­þý­dev­let­ler­de,­bý­ra­kýn­kö­le­o­lan­la­rý,­hür­va­tan­daþ­la­rý­ný­bi­le­çe­þit­li­sý­nýf­fark­la­rýy­la­i­nim­i­nim in­le­tip­in­san­lýk­o­nu­ru­a­yak­lar­al­týn­da­çið­ne­nir­ken,­te­ba­a­sý­o­lan­bir­er­kek­kö­le­yi­dev­le­tin­baþ­ba­kan­lýk­gi­bi­bir­ma­ka­mý­na­o­tur­tan,­ha­ne­da­na­bi­rin­ci­de­re­ce­den­ak­ra­ba­e­den,­ka­dýn­kö­le­den­i­se­Per­tev­ni­yal,­Bez­mi­â­lem,­Ha­ti­ce­Tar­han,­Kö­sem,­Hür­rem­sul­tan­lar­çý­ka­rýp­de­vir­le­ri­nin­en­et­ki­li­i­sim­le­rin­den­bi­ri­ha­li­ne­ge­ti­ren ve­yap­týr­dýk­la­rý­ha­yýr­ku­rum­la­rýy­la­ký­ya­me­te ka­dar­i­sim­le­ri­nin­yâd­e­dil­me­si­ne­fýr­sat­ve­ren bir­me­de­ni­ye­ti­al­kýþ­la­mak­mý? Tak­dir­si­ze­kal­mýþ. Biz­an­la­mak­ta­ne­ka­dar­zor­lan­sak­da,­iþ­te­bu sýr­dan­ö­tü­rü­Os­man­lý­ya­kö­le­ol­mak,­ken­di mem­le­ket­le­rin­de­hür­ol­mak­tan­üs­tün­tu­tul­muþ ve­hat­ta­o­ka­dar­ki,­ba­zý­Çer­kez­an­ne­ler­kýz­la­rý­ný Os­man­lý­sa­ra­yýn­da­ih­ti­þam­i­çin­de­ol­ma­la­rý­ný­te­ren­nüm­e­den­nin­ni­ler­le­bü­yü­tür­ler­i­miþ. Kaynaklar: 1- Osmanlýda Harem: Prof. Dr. Ahmet Akgündüz. 2- Kýrým Harbi Sonrasýnda Ýstanbul: Durand de Fontman.

7

Seyrettim seni Hür Adam Bar­la­ol­muþ­tu­Ri­sa­le-i­Nur­la­rýn­ilk­mek­te­bi Sap­ma­dý­ta­le­be­le­ri­nin­ar­dýn­dan­hiç­he­de­fi Ya­sak­lar­ol­du­da­ne­ol­du,­hak­ye­ri­ni­bul­du Üs­ta­dým­öl­müþ­ol­sa­da;­ru­hen­hür­a­dam­ol­du

Al­la­hým!­Mâ­nâ­du­rur­ken­mad­de­ye­ta­pý­lýr­mý? Bir­ku­la­bu­ka­dar­zu­lüm­ya­pý­lýr­mý?

HÜR ADAM BEDÝÜZZAMAN

Sa­dan­hep­gür­dü.­San­dý­lar­kor­kup­að­la­dýn Hal­bu­ki­sen­on­la­rý­haþ­me­tin­le­bað­la­dýn

Hür­ri­yet­â­þý­ðý­sýn­sen­Üs­ta­dý­mýz,­Be­di­üz­za­man Ü­zül­me­Üs­ta­dým­bi­te­cek­bu­is­tib­dat­bir­za­man Ri­sâ­le-i­Nur­lar­la­gö­re­ce­ðiz­bi­tiþ­le­ri­her­za­man

Dü­þün­dü­ler­son­ça­re­miz­bu­dur­de­di­ler Üs­ta­dý­mý­ze­hir­le­yip­yok­et­mek­is­te­di­ler

Ar­týk­her­þey­çýk­tý­mý­or­ta­ya,­ol­du­mu­a­hir­za­man Der­ya­gi­bi­Ri­sâ­le-i­Nur­da,­ha­ki­kat­ler­or­ta­da­her­an A­la­lým­ar­týk­þu­e­ser­le­ri­o­ku­yup­an­la­ta­lým­her­za­man Ma-bad,­o­ku­maz­i­sek­piþ­man­o­lu­ruz­çok­za­man.

Sen­ça­re­siz­de­ðil­din;­on­lar­kal­mýþ­ça­re­siz Ne­ya­zýk­ki­nur­lar­dan­kal­mýþ­lar­pa­ye­siz

Bun­dan­son­ra­çok­ko­nu­þu­la­cak­týr­Üs­tad­Be­di­üz­za­man E­vet­geç­kal­mýþ­tý,­a­ma­ar­týk­ya­pýl­dý­film­bu­za­man De­rin­ler­den­ses­ler­ge­li­yor­bu­gün­ler­de­za­man­za­man Ý­nat­e­di­li­yor­an­la­þýl­mý­yor­hâ­lâ­Üs­tad­Be­di­üz­za­man Üs­te­lik­ko­nu­þu­yor­lar­bil­me­dik­le­ri­hal­de,­çok­za­man Za­man­gel­di­çat­tý­ar­týk­an­la­þýl­sýn­meh­di-i­za­man Zi­ra­an­la­þýl­maz­sa­da­ha­da­kö­tü­ye­gi­de­bi­li­riz­her­an. Al­dýk­mý­Ri­sâ­le-i­Nur­la­rý­o­ku­duk­mu­çok­za­man Ma­þal­lah­de­mez­mi­bi­ze­Üs­ta­dý­mýz­Be­di­üz­za­man Al­lah’a­þü­kür­ler­ol­sun­de­riz­iþ­te­biz­o­za­man Ne­þe­li­gün­ler­bi­zim­dir­ar­týk,­o­gün­den­son­ra­her­za­man.

ABDULLAH EMRE BENLÝCE

San­dý­lar­ki­sen­suç­lu­sun;­el­le­rin­de­tut­sak Hal­bu­ki­ça­re­siz­di­ler­hep­dü­þün­dü­ler­ne­yap­sak

Sen­mâ­nâ­ya­ö­nem­ver­din­on­lar­mad­de­ye Bir­den­nur­la­rý­kat­la­mýþ­lar­bil­me­den­i­ki­ye Na­fi­le­ö­mür­tü­ket­ti­ler­ya­sak­týr­di­ye­di­ye Bi­le­me­di­ler­ki­biz­dün­ya­ya­ni­ye­gel­dik,­ni­ye? Ha­pis­te­i­ken­ma­nen­hür­dün;­in­san­lý­ðý­ar­dý­na­sü­rü­dün Dâ­vân­uð­ru­na­sý­rat-ý­müs­ta­kim­de­gün­düz­yü­rü­dün­ Dâ­vân­da­hak­lý­i­din,­hak­i­çin­mü­ca­de­le­ver­din Sen­cen­net-i­a­lâ­da­yü­ce­ma­kam­la­ra­er­din Kar­pen­ce­re­den­i­çe­ri­gir­di­sen­so­ðuk­tu­u­yu­dun Ben­se­yat­tý­ðým­sý­cak­ya­tak­tan­u­tanç­duy­dum Sür­gün­e­din­ce­san­dý­lar­ki­sen­yok­tun Nur­pos­ta­la­rý­i­le­ev­le­re­nur­la­rý­sok­tun Za­lim­ler­sen­den­kaç­mýþ,­Bar­la­sa­na­ku­cak­aç­mýþ Kah­ra­man­la­rýn­ye­di­den­yet­mi­þe­nur­la­rý­ný­saç­mýþ

HÜZÜN Du­var­lar­ar­ka­sýn­da­sak­lý­ka­lan­hüz­nüm,­gü­lis­tan­da­a­sý­lý­ka­lan­göz­ya­þým... Ey­hü­zün! Yi­ne­ku­yun­da­þu­var­lý­ðým... Tu­tu­na­ma­yan­göz­yaþ­la­rý­mý­ve­yi­tik­kalp­ký­rýn­tý­la­rý­mý­a­rý­yo­rum.. A­yýn­ak­si­düþ­müþ­yü­zü­ne­bir­rüz­gâr­ok­þu­yor­te­ni­ni.. Dal­ga­la­ný­yo­rum.. Yu­suf­gi­bi­a­týl­ma­dým­ku­yu­ya.. Be­ni­kur­ta­ra­cak­ker­van­lar­bek­le­mi­yo­rum.. Bý­ra­ký­ver­dim­be­de­ni­mi­a­pan­sýz­boþ­lu­ðu­na.. Hü­zün­yað­mur­la­rý­yý­ka­sýn­di­yo­rum.. Bi­rik­tir­di­ðim­hü­zün­ký­rýn­tý­la­rý.. Sav­ru­lur­ken­bir­boþ­luk­ta.. Bir­rah­met­e­li­de­ði­yor­göz­ya­þý­ma.. Ge­ce­nin­ku­yu­sun­dan­gü­ne­þin­tan­a­ðar­ma­sý­ný­gö­rü­yo­rum­vakt-i se­her­de..

HILÂL DEMÝR KAYMAK

Sý­la­ke­ki­ði­ni­kok­lar­ken­i­çin­i­çin­að­la­dým Se­ni­sey­re­der­ken­yü­rek­le­ri­mi­zi­dað­la­dýn Fil­mi­ni­sey­re­der­ken­san­ki­sa­da­ný­duy­dum Bu­gün­se­nin­i­çin­çor­ba­ma­ke­kik­koy­dum Her­za­man­hak­ol­muþ­tur,­hep­maz­lûm­dan­ya­na Sen­þim­di­cen­net­ýr­mak­la­rýn­dan­iç­ka­na­ka­na Zu­lüm­le­re­ma­ruz­kal­dýn,­za­lim­le­rin­maz­lû­mu­sun Nur­lar­dan­yok­sun­la­ra­ha­yat­ve­ren­can­su­yu­sun Çam­Da­ðýn­da­yak­mýþ­sýn­sön­me­yen­bir­me­þa­le Nur­ýr­ma­ðýn­dan­a­kýt­mýþ­sýn­her­yö­ne­bir­þe­lâ­le Þim­di­Bar­la­dað­la­rý­Med­re­se­tüz­zeh­ra­ol­du O­ra­lar­e­ði­tim­gö­ren­Nur­er­le­ri­i­le­dol­du Yýl­la­ra­mey­dan­o­ku­dun­gö­nül­ler­sul­ta­ný­sýn HÜR­A­DAM­ol­dun­dün­ya­se­ni­böy­le­ta­ný­sýn.

NAZMÝYE KESELÝ


6

ELÝF / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

ELÝF / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

GÖRÜÞ

OKUDUKÇA

3

SELÝM GÜNDÜZALP sgunduzalp@yeniasya.com.tr

BEN OLSAYDIM...

Yunusça Yunus Emre O­Yu­nus­ki,­çý­kan­if­ti­ra­la­rý­sus­tur­m ak­ a­d ý­n a­ þey­h i­n i,­ kö­y ü­n ü ARZU KONAN terk­ e­de­cek­ ka­dar­ i­ra­de­li.­ Kul­ ol­muþ­tu­Tap­tuk­Em­re’nin­ka­pý­sý­na. O­Yu­nus­ki,­“E­te­ke­mi­ðe­bü­rün­müþ,­Yu­ nus­di­ye­gö­rün­müþ”­de­rin Yu­nus­ki­ne­r e­d e­ve­ne­za­m an doð­muþ,­ne­re­de­ve­fat­et­miþ,­na­sýl mâ­n â­l ar­ ta­þ ý­y an,­ Hak­k ý­ bu­l an, ha­yat­sür­müþ­bel­ki­mu­am­mâ,­a­ma ken­din­den­ ge­çip­ Yu­nus’u­ bu­lan a­þi­kâr­o­lan­bir­þey­var­ki,­þi­ir­le­ri­a­sýr­- þah­si­yet. Yu­nus­tur­o,­þi­ir­le­rin­de­Ý­lâ­hî­aþk, lar­ca­zevk­le­ve­hay­ran­lýk­la­dil­den var­ lýk­ ve­ yok­luk,­ ha­yat­ ve­ ö­lüm, di­le­ses­bul­muþ,­i­lâ­hi­le­ri­o­kun­muþ. dün­ y a­n ýn­ fa­n i­l i­ð i,­ ka­b ir,­ öm­r ün Yu­nus­ o­ ki,­ yal­nýz­ bi­zim­ de­ðil, ge­ ç i­ þ i,­ Al­l a­h u­ Te­â ­l â’ya­ i­m an­ ve bir­ç ok­ ül­k e­n in­ de­ Yu­n us’u.­ Bir yal­ v ar­ ma,­ in­san­lý­ðýn­ yal­nýz­lý­ðý­ ve çok­ ül­k e­d e­ de­ il­g i­ u­y an­d ýr­m ýþ ha­ya­týn­ ga­ye­si­ gi­bi­ u­mu­mî­ ko­nu­müs­tes­nâ­bir­þah­si­yet. On­lar­ca­ ki­tap­ta­ yer­ al­mýþ,­ iç­le­- la­ra­yer­ve­ren. Yu­nus’tur­ki­o,­er­dem­li,­e­dep­li,­al­rin­de­ a­dý­ geç­miþ,­ a­ma­ ken­di­si­nin çak­ gö­nül­lü,­e­li­a­çýk,­ol­gun­bir­e­ren. ki­ta­bý­ ol­ma­mýþ.­ Bir­çok­ dil­de­ þi­ir­“Ken­ d i­n i­ se­v en­ Al­l ah’ý­ se­v er, le­ri,­ se­si,­ gö­nül­de­ sev­gi­si­ yer­ al­Al­ l ah’ý­ se­ ven­ ken­di­ni­ se­ver.­ Çün­mýþ;­lâ­kin­o­nun­se­si­yok. kü­sev­ g i,­ken­ di­ni­baþ­ka­sýn­da,­baþ­Yu­nus­ki­göz­le­rin­de­hep­hü­zün, ka­ s ý­ n ý­ken­ d in­ de­bul­mak­týr” düs­tu­di­l in­d e­ yü­r e­ð in­d e­k i­ de­n iz­l e­r in dal­ga­la­rý­o­lan.­Kal­biy­le­ya­zan,­kal­- ruy­du­Yu­nus’un. Bü­tün­ â­þýk­lar­ gi­bi­ Sev­gi­li­ye­ ka­biy­le­ o­ku­yan.­ Hal­kýn­ söz­lü­ kül­tü­vuþ­ ma­nýn­ en­di­þe­si­ni­ ta­þý­mýþ.­ Ha­rü­nün­ a­da­mý,­ Hak­ ve­ halk­ þa­i­ri, ya­ t ý­ bo­yun­ca­ Al­lah’ý­ dü­þü­nüp­ öz­kül­tür­ve­san’at­sed­di.. le­ m iþ­bir­â­ þýk. Yu­nus­ ki,­ çi­le­li­ yol­dan­ geç­Ý­ l im­ d i­ Yu­ nus,­ in­san­dý­ in­san­la­ra me­den­sev­gi­li­ye­ (Al­lah’a)­ ka­ya­ k ýn,­ dün­ y a­ fa­n i­l i­ð in­d en­ u­z ak, vu­þu­la­ma­ya­ca­ðý­ný­bi­len.­Ü­ve­ r e­ n in­ yal­ n ýz­ Al­lah­ (cc)­ ol­du­ðu­mit­ve­kor­ku­bir­a­ra­da.

nu­ bi­l en,­ tak­d i­r e­ rý­z a­ gös­t e­r en. Her­ke­se­fay­da­lý­ol­mak­ül­kü­süy­dü. Yu­nus­ki,­çok­ko­nuþ­maz­dý.­Öz­dü­sö­zü,­sýr­lar­la­ve­mâ­nâ­lar­la­do­lu.­Gö­nül­kýr­maz­dý. O­ Yu­n us­ ki,­ Pey­g am­b e­r i­m iz (asm)­ i­le­ bü­tün­ ya­kýn­la­rý­nýn,­ dört ha­li­fe­nin­ve­bü­tün­Ýs­lâm­â­le­mi­nin ha­ki­kî­â­þý­ðý... Yu­nus­Em­re­ki,­kim­bi­lir­gur­be­tin­ han­gi­ ku­ca­ðýn­da,­ hav­sa­la­sýn­da ve­ di­l in­d e­ han­g i­ þi­i ­r iy­l e­ bir­l ik­t e top­r ak­l a­ bü­t ün­l eþ­m iþ.­ Ve­f a­t ý­ üç gün­ son­ra­ du­yul­ma­mýþ­ bel­ki.­ Be­de­ni­so­ðuk­su­i­le­yu­yul­ma­mýþ.­Lâ­kin­ o­ va­ra­ca­ðý­ a­sýl­ va­ta­ný­na­ u­laþ­mýþ... Yu­nus­ ki,­ ve­fa­týn­dan­ 700­ se­ne son­ra­kab­ri­a­çýl­dý­ðýn­da­be­de­ni­hiç bo­zul­ma­mýþ.­ Bir­ e­li­ yü­zün­de,­ bir e­li­ kal­bi­nin­ ü­ze­rin­de­ u­zan­mýþ­ ya­tan.­ Kab­ri­ yýl­lar­ son­ra­ baþ­ka­ bir tür­be­ye­ ta­þý­nan­ gü­zel­ in­san­ Yu­nus­Em­re. Kal­b in­ dal­g a­l a­r ý­ ka­l e­m in­ mü­rek­ke­biy­le­ bu­lu­þup­ a­ci­za­ne­ an­lat­tý Yu­nus’u. Der­ya­dan­ bir­ dam­la­ na­sip­len­mek­bi­zim­ki­si...

Yað­mur,­se­ni­bek­le­yen­bir­taþ­da­ben­ol­say­dým Çöl­de­se­ni­öz­le­yen­bir­kuþ­da­ben­ol­say­dým Do­kun­du­ðun­kü­çük­bir­na­kýþ­da­ben­ol­say­dým Sa­na­sý­rýl­sýk­lam­bir­ba­kýþ­da­ben­ol­say­dým Uð­run­da­ko­pa­rý­lan­bir­baþ­da­ben­ol­say­dým Ba­hi­ra’dan­sü­zü­len­bir­yaþ­da­ben­ol­say­dým Ok­þa­dý­ðýn­bir­par­ça­ku­maþ­da­ben­ol­say­dým Se­nin­i­çin­gö­rü­len­bir­düþ­de­ben­ol­say­dým Yer­yü­zün­de­se­ni­bir­gör­müþ­de­ben­ol­say­dým Se­nin­vi­sâ­lin­le­bir­gül­müþ­de­ben­ol­say­dým Sa­na­hic­ret­e­den­bir­Ku­reyþ­de­ben­ol­say­dým Da­mar­da­mar­se­nin­le,­hep­se­nin­le­dol­say­dým Bâ­tý­lý­yýk­mak­i­çin­ku­þan­dý­ðýn­ký­lý­cýn Kab­za­sýn­da­bir­dir­hem­gü­müþ­de­ben­ol­say­dým. (Nurullah Genç, Hz. Peygamber (asm) için yazdýðý “Yaðmur” þiirinden...)

“E­lif­o­ku­duk­ö­tü­rü Pa­zar­ey­le­dik­gö­tü­rü Ya­ra­dý­la­ný­hoþ­gör Ya­ra­dan­dan­ö­tü­rü” “A­cep­þu­yer­de­var­mo­la, Þöy­le­ga­rib­ben­ci­le­yin. Bað­rý­baþ­lý,­gö­zü­yaþ­lý, Þöy­le­ga­rib­ben­ci­le­yin. Bir­ga­rip­öl­müþ­di­ye­ler, Üç­gün­den­son­ra­du­ya­lar, So­ðuk­su­i­le­yu­ya­lar, Þöy­le­ga­rib­ben­ci­le­yin.”

bu­yu­ra­rak­on­la­rý­te­sel­li­et­ti. Son­ra­to­ru­nu­A­li’yi­ku­ca­ðý­na­al­dý.­A­li,­ ru­hu­nu­ tes­lim­ et­mek­ ü­ze­rey­di.­ Re­su­lul­lah­ (asm),­ að­la­ma­ya­ baþ­la­dý.­ Mü­ba­r ek­ göz­l e­r in­d en­ in­c i­ ta­n e­l e­r i­ gi­b i yaþ­lar­dö­kü­lü­yor­du. O­nun­ böy­le­ að­la­dý­ðý­ný­ gö­ren­ Sa’d­ b. U­b a­d e,­ az­ ön­c e­ söy­l e­d i­ð i­ söz­l er­d en son­ra,­ ne­den­ ü­zü­lüp­ að­la­dý­ðý­ný­ me­rak e­di­yor­du,­sor­du:

“Yâ­Re­su­lal­lah­se­nin­bu­ha­lin­ne­dir?” Pey­gam­ber­A­ley­his­se­lâm­þöy­le­ce­vap ver­di: “Al­lah’ýn,­kul­la­rý­nýn­kal­bi­ne­koy­du­ðu bir­ mer­h a­m et­t ir.­ Al­l ah,­ kul­l a­r ýn­d an an­cak­ mer­ha­met­li­ o­lan­la­ra­ mer­ha­met e­der!” Az­ son­ra­ A­li­ ve­fat­ et­ti­ ve­ cen­ne­tin bir­ku­þu­ol­du. Bir Gül Demeti, S. Gündüzalp, s. 80

Hep­ a­kýl­lar­ bir­ ol­say­dý,­ iþ­ler­ de ay­ný­o­lur­du. Kýbrýs Atasözü

Yan­lýþ­lar­öv­gü­ye­þâ­yân­ken,­doð­ru­lar­hor mu­gö­rü­lü­yor?­Dü­þün­me­ye­fýr­sat­ver­mi­yor­ mu­ dün­ya?­ Çok­ mu­ zor­ ar­týk­ ru­hu­nun­keþ­fi?­Kal­dýr­ru­hun­da­ki­çir­kin­mak­-

‘‘

Kulak kesil ruhuna, o seni Rabbine götürecek. Öyle âlî dakikalar yaþayacaksýn ki, her serzeniþinde, her yakarýþýnda yeniden sarsýlacaksýn. Topla ruhunu daðýttýðýn dünyadan; o seni, verdiðin sözü tutmaya götürecek.

ya­jý;­ ha­ki­kat­ bir­dir,­ ru­hu­nun­ ar­zu­su­ da ha­ki­k at­t ir.­ Ýn­s an­ ru­h u­n un­ ar­z u­s u­n u­ a­maç­e­din­me­li.­Na­sýl­ne­fes­a­lýr­a­ca­ba,­al­dý­ðý­ne­fes­na­sýl­ci­ðer­le­ri­ni­yak­maz?­Ý­çin­de­ki­ a­cý­ya­ ku­lak­ ver,­ se­ni­ ru­hu­na­ gö­tü­re­c ek...­ Ka­r ak­t e­r i­n e,­ ru­h un­ þe­k il­ ve­r e­cek.­ Ger­ç ek­ kim­l i­ð i­n i­ bu­l a­c ak­s ýn.­ Ö­z e doð­ru­ yol­cu­lu­ðun­ baþ­la­ya­cak.­ Yol­cu­luk bo­y un­c a­ yol­ se­n i­ “E­l es­t ü­ bi­ rab­b i­k üm” ger­ç e­ð i­n e­ gö­t ü­r e­c ek.­ Þöy­l e­ bir­ do­k un ru­h u­n a,­ yol­ bo­y un­c a­ Cen­n et­ ko­k u­l a­r ý ge­l e­c ek.­ U­n ut­t u­ð un­ kim­l i­ð in­ iþ­l e­n e­c ek hav­sa­la­na.­ “Sen­ be­den­den­ i­ba­ret­ de­ðil­sin”i­ öð­r e­t e­c ek.­ Ku­l ak­ ke­s il­ ru­h u­n a,­ o se­ni­Rab­bi­ne­gö­tü­re­cek.­Öy­le­â­lî­da­ki­ka­lar­ya­þa­ya­cak­sýn­ki,­her­ser­ze­ni­þin­de,­her ya­ka­rý­þýn­da­ ye­ni­den­ sar­sý­la­cak­sýn.­ Top­la ru­hu­nu­da­ðýt­tý­ðýn­dün­ya­dan;­o­se­ni,­ver­di­ðin­ sö­zü­ tut­ma­ya­ gö­tü­re­cek.­ Ru­hu­nu Rah­m an’a­ u­l aþ­t ý­r a­c ak,­ Cen­n et­ ko­k u­l u re­çe­te­ler­su­na­cak.

Hz.­A­li­(ra)­yað­mur­di­le­ðin­de­bu­lun­du­ðu­bir­du­â­sýn­da­þöy­le­de­di: “Al­lah’ým­bi­zi­bu­lut­la­rýn­zor­lu­o­lan­la­rýy­la­de­ðil,­uy­sal­o­lan­la­rýy­la­su­la.”

Ze­val-i­e­lem­lez­zet­ol­du­ðu­gi­bi,­ze­vali­lez­zet­da­hi­e­lem­dir. Bediüzzaman, Sözler, 68

Ç HAK’TAN FERMAN GELMEDÝKÇE Hak’tan­ ba­har­ fer­ma­ný­ gel­me­dik­çe, top­rak­sýr­rý­ný­aç­maz. Mevlânâ Celâleddin Rûmî

Ç NE OLMALI ?

Ç AÞK Aþk­ öy­le­ bir­ de­niz­dir­ ki,­ di­bi­ bu­lun­maz;­öy­le­bir­sýr­dýr­ki,­her­gö­nül­kal­dýr­maz,­eh­li­ol­ma­yan­la­ra­an­la­týl­maz. Ýskender Pala

KÝTAP

Ç TOPRAÐIN ÖRTMEDÝÐÝ... ÇOCUKLAR Ço­cuk­lar,­din­le­dik­le­ri­nin­ni­le­rin­rü­ya­sý­ný­gö­rür­ler. Selahaddin Þimþek

HAZIR CEVAP Af­fe­der­si­niz Prus­ya­ kra­lý­ I­I.­ Fre­de­rich,­ bir­ a­ra­bay­la­ bir­ ye­re­ gi­der­ken,­ a­ra­ba­cý kul­lan­dý­ðý­a­ra­ba­yý­de­vi­rir. Kral­hid­det­le: “Ne­yap­týn­be­a­dam?”­de­yin­ce, “Af­fe­der­si­niz­ e­fen­dim.­ Si­zin­ hiç sa­vaþ­ kay­bet­ti­ði­niz­ yok­ mu?”­ de­yin­ce,­ kral­ bu­ söz­den­ et­ki­le­ne­rek a­ra­ba­cý­nýn­gön­lü­nü­al­mýþ.

Ç BÝR YAÐMUR DUÂSI

Me­za­ra­ ko­nan­ bir­ ki­þi­ye­ a­i­le­si­ yas­týk u­za­ta­bi­lir­ mi?­ Ha­yýr.­ O­nun­ yas­tý­ðý­ a­mel­le­ri­dir­ar­týk.­ Amr ibni Zerr

Dert­ler­ ta­ný­dýk­la­rý­mý­zý­ e­le­di­ði­miz­ e­lek­ler­ gi­bi­dir.­ E­lek­ten­ ge­çe­me­ye­cek­ka­dar­bü­yük­o­lan­lar­dost­la­rý­mýz­dýr.­ Arlene Francis

Fay­da­lý­bir­ki­ta­bý­ilk­de­fa­o­ku­du­ðum­za­man,­ye­ni­bir­dost­e­din­dim sa­ný­rým.­Be­ðen­di­ðim,­sev­di­ðim­bir ki­ta­bý­tek­rar­o­ku­du­ðum­za­man­da es­ki­bir­dos­ta­ka­vuþ­muþ­gi­bi­o­lu­rum. Oliver Goldsmith

Nef­sin­ ar­zu­la­rý­na­ uy­mak­tan­ sa­ký­nýn. Çün­kü­o,­(in­sa­ný) doð­ru­ya­kar­þý­sa­ðýr­ve kör­ya­par. Hadis-i Þerif

Ç KABÝRDEKÝ YASTIK!

DOST

an­cak­ o­ za­man­ mut­ma­in­ o­lur.­ An­cak­ o za­man­ha­ki­ka­tin­se­si­ni­du­ya­bi­lir. NAGEHAN BAYRAM Ru­hu­ma­ ‘Be­lâ­ Gü­nü’nü­ tek­rar­ ya­þa­tý­yo­rum.­Be­den­el­bi­se­si­giy­di­ril­me­den­ev­vel­ “E­les­tü­bi­rab­bi­küm”­(Ben­si­zin­Rab­Ko­ca­man­bir­þeh­ri­i­çin­de­ba­rýn­dý­rý­yor bi­niz­de­ðil­mi­yim?) so­ru­su­na­ce­vap­o­la­ru­hum. rak­ ver­d i­ð i­ “Be­l â”­ (E­v et,­ Rab­b i­m iz­s in)) San­ki­bir­so­ru­yu­ma­ðý.­Baþ­lý­ba­þý­na­bir sö­zü­nü­ ha­týr­la­týp­ sar­sý­yo­rum.­ Be­den­ el­so­ru,­so­ru­lup­ce­vap­bu­lu­nan,­her­ce­vap­- bi­se­si­giy­di­ril­di­ði­va­kit,­in­san­ruh­i­le­be­ta­ fark­lý­ u­fuk­lar­ a­çan­ bir­ ha­zi­ne­ ru­hum. de­ni­a­ra­sýn­da­im­ti­ha­na­tâ­bi­tu­tul­du.­Be­Ruh­ta­ki­ kar­ma­þa­yý­ bir­ kez­ çöz­sün­ di­ye de­ni­ni­ ön­ce­le­di,­ yü­celt­me­si­ ge­re­ken­ ru­so­ru­lan­ so­ru­lar...­ Ru­hun­ ö­nün­de­ki­ per­- hu­na­ ke­lep­çe­ vur­du.­ Do­la­yý­sýy­la­ ken­di­de­le­ri­ bir­ bir­ kal­dý­ran­ ce­vap­lar...­ Dü­nün nin­ ne­ ol­du­ðu­nu,­ ni­çin­ ya­ra­týl­dý­ðý­ný­ u­ö­nü­ne­ per­de­ çe­ke­rek,­ giz­li­ kal­mýþ­ so­ru­- nut­t u.­ “Be­l â­ Gü­n ü”nü­ u­n ut­t u­ð u­ gi­b i... la­rý­ çö­ze­rek,­ ru­hu­mu­ o­la­bil­di­ði­ne­ so­ru­- Bir­g ün­ u­n u­t ul­m a­y a­ yüz­ tut­t u­ð un­d a­ si­la­r a­ bo­ð u­y o­r um.­ Ru­h um­d a­k i­ per­d e­y i man,­ be­de­nin­ çü­rü­me­ye­ mah­kûm­ ol­du­kal­d ý­r an­ ce­v ap­l ar­ bu­l u­y o­r um.­ Kay­b ol­- ðun­da,­ se­ni­ terk­ et­me­yen­ tek­ var­lýk­ ru­muþ­par­ça­la­rý­ye­ri­ne­ko­ya­rak... hun­ o­l a­c ak­k en,­ ru­h u­n un­ þif­r e­s i­n i­ çöz­Ru­h u­m u­ keþ­f e­ çý­k ý­y o­r um.­ Bir­ a­m a­c a me­den­mi­ay­rý­la­cak­sýn­bu­ra­dan?­Ka­pi­ta­yö­nel­me­den,­ hiçbir­ þe­ye­ il­gi­ duy­ma­dan list­ dün­y a­n ýn­ ih­t i­þ a­m ý­n a­ mý­ kap­t ýr­d ýn ön­ce­ in­san­ ru­hun­ is­te­ði­ni­ bil­me­li.­ Ýn­san ru­h u­n u?­ Ne­f es­ al­d ýr­m ý­y or­ mu­ or­t am?

Ç NEFSÝN ARZULARI

Ner­de­gör­sen­gön­lü­ký­rýk,­mer­hem­ol­sen.­ Öy­le­maz­lûm­yol­da­kal­sa­hem­dem­ol­sen.­ Hoca Ahmet Yesevî

ATASÖZÜ

Ruhun hakikate hasret...

Ey­Rab­bi­miz!­U­nu­tur­ve­ya­ha­ta­ya­dü­þer­de­bir­ku­sur­iþ­ler­sek,­bi­zi­o­nun­la­he­sa­ba­çek­me.­ Bakara, 286

Ç LEZZET VE ELEM

MERHAMET Pey­gam­ber­ E­fen­di­miz’in­ (asm)­ sev­gi­li­ ký­zý­ Hz.­ Zey­nep­ Va­li­de­mi­zin­ oð­lu A­li,­a­ðýr­bir­has­ta­lý­ða­ya­ka­lan­mýþ­tý. Bel­li­ ki,­ ve­fat­ e­de­ce­ði­ sa­at­ler­ ya­kýn­dý. Hz.­Zey­nep,­ba­ba­cý­ðý­ný­ça­ðýr­dý.­Re­su­lul­lah­(asm)­gel­di,­ev­le­ri­ni­þe­ref­len­dir­di. Zey­nep­üz­gün­dü,­ev­hal­ký­üz­gün­dü. “Þüp­he­siz­ Al­lah’ýn­ al­dý­ðý­ da,­ ver­di­ði de­ ken­d i­s i­n e­ a­i t­t ir.­ Al­l ah’ýn­ in­d in­d e her­ þe­yin­ be­lir­len­miþ­ bir­ e­ce­li­ var­dýr”

Ç ÂYET-Ý KERÝME

Bir­ ö­mür­ ki­ ba­na­ yet­mez;­ þey­tan­ i­le pay­la­þa­mam.­ Sedat Turan

Ç BAÞKA HABERLER!

ÜZÜNTÜ ÝLÂCI Hiç­bir­ ü­zün­tüm­ yok­tur­ ki,­ bir­ sa­at ki­tap­o­ku­ma­i­le­geç­me­sin. Monteskiyo

OLMAK ÝÇÝN... Ol­ma­mýz­ ge­re­ken­ þe­yi,­ ol­du­ðu­muz gi­bi­ka­la­rak­o­la­ma­yýz. Max de Pree

SÖYLENEGELEN DUÂLAR Ye­n i­ ev­l i­l e­r e: “Ba­þ a­ çý­k a­s ý­n ýz.­ Bir yas­t ýk­t a­ ko­c a­y a­s ý­n ýz.­ Al­l ah­ im­t i­z aç ver­sin.” Ka­d ýn­ ko­c a­s ýn­d an­ mem­n un­ ol­du­ð un­d a:­ “A­n a­s ý­ a­t a­s ý,­ nur­ göl­l e­rin­d e­ya­t a.”

Ne­ çok­ þey­ o­lu­yor­ bir­ yýl­da.­ Me­se­lâ ha­ný­mel­le­ri­çi­çek­a­çý­yor. Muzaffer Özdemir

Ç DUÂ Al­lah’ým­ gü­zel­ ha­ber­ler­ ve­ren,­ gü­zel þey­ler­den­ bah­se­den­ gü­zel­ in­san­la­rý­ lut­fet,­dün­ya­mý­za­mi­sa­fir­et. S. G.


4

ELÝF / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

ELÝF / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

MAKALE

KÜTÜP-HANE

Ajanda veya sürgündeki güzelliklerimiz da­yý­ en­ ya­rar­lý­ kul­la­nan­la­rýn­ as­ker­ler­ ol­du­ðu­nu­bi­li­yo­rum.­­­­­­ Son­ yüz­yýl­lýk­ ta­ri­hi­miz­de­ ba­tý­dan­ bir­muhsinduran@hotmail.com çok­za­rar­lý­ge­le­nek­ve­gö­re­nek­le­ri,­o­ku­lu­na­gi­der­ken­bir­þe­ker­le­me­kar­þý­lý­ðýn­da­e­lif ir­ yý­la­ yak­la­þý­yor,­ dev­le­te­ a­it­ bir­ diþ cü­z ü­n ü­ ve­r en­ ço­c uk­ mi­s a­l i­ sor­m a­d an, has­ta­ne­si­ne­ e­þi­min­ diþ­le­ri­ni­ te­da­vi sor­gu­la­ma­dan­ al­dýk.­ Fay­da­lý­ o­lan­ tek­nik i­çin­gi­dip­ge­li­yo­ruz.­Ni­ha­yet­te­dâ­vi­- ve­tek­no­lo­ji­yi­i­se­yi­ne­he­men­a­la­rak,­is­raf nin­ so­n u­n a­ gel­d i­ð i­m iz­d e,­ has­t a­n e­d e­k i de­re­ce­sin­de­kul­lan­ma­ya­baþ­la­dýk. tek­nik­ki­þi:­“Si­zin­te­da­vi­niz­bit­ti,­öl­çü­le­ri­Bun­lar­dan­ a­jan­da­ kul­la­ný­mý­ da­ al­dý­ðý­ni­zi­al­dýk.­Diþ­le­ri­niz­haf­ta­ya­ta­ký­la­cak.­Biz mýz­çok­fay­da­lý­bir­bu­luþ­ve­tek­nik­ol­du­si­zi­ te­le­fon­la­ ça­ðý­ra­ca­ðýz,­ a­jan­da­mý­za­ no­- ðu­na­i­na­ný­yo­rum.­An­cak­biz­o­nu­da­iþ­lev­tu­mu­zu­al­dýk’’­de­di­ler.­ siz­ ha­l e­ ge­t ir­d ik.­ Ev­l e­r i­m iz­d e­ bir­ yý­ð ýn Biz­ de:­ “Bir­ yý­la­ ya­kýn­dýr­ gi­dip­ ge­li­yo­- kul­la­nýl­ma­yan­ a­jan­da­lar­ ol­du­ðu­ gi­bi,­ kul­ruz.­ A­ma­ mut­lu­ so­na­ yak­laþ­týk.­ Ýn­þal­lah la­ný­lan­lar­da­a­ma­cý­na­uy­gun­de­ðil. haf­ta­ya­di­þi­miz­ta­ký­lýr’’­di­ye­se­vi­ne­rek­e­vi­Ben­de­niz­ki­þi­le­ri­ve­ya­ku­rum­la­rý­gü­ve­ni­mi­ze­dön­dük. lir­ya­pan­sýr­rýn,­mu­ha­tap­la­rý­na­de­ðer Bir­ haf­ta­ geç­ti­ a­ra­ma­dý­lar.­ “Ol­sun­ bir ver­me­le­ri,­ söz­le­rin­de­ dur­ma­la­haf­ta­nýn­ ne­ ö­ne­mi­ var,­ ko­ri­dor­lar­ bi­zim rý,­ ran­de­vu­la­rý­na­ ti­tiz­lik­le gi­bi­ga­ri­ban­la­do­lu.­On­la­rýn­i­þi­gö­rü­lü­yor­- uy­ma­la­rý­ o­la­rak­ bi­li­dur’’­di­ye­dü­þün­dük.­Er­te­si­haf­ta­yi­ne­ha­- yo­rum. ber­gel­me­di.­Ü­çün­cü­haf­ta­te­da­vi­ol­du­ðu­Bu­ an­muz­kli­ni­ðe­gi­de­rek­ha­týr­lat­ma­yap­tým. l a ­Bir­ba­yan­bi­raz­da­üst­per­de­den:­ “Be­ye­fen­di­ ça­ðý­ra­ca­ðýz­ me­rak­ et­me­yin”­de­di. Ben: “Bir­te­le­fon­ve­rin,­hiç de­ðil­se­ so­ra­lým.­ U­zak­tan­ge­li­yo­ruz’’­de­di­ðim­de:­ “ T e ­l e ­f o n ve­r e­m i­y o­r uz, biz­ ça­ðý­rý­rýz”­ ce­va­bý­ný­al­dým. Da­ha­son­ra­ki­haf­ta­lar­da­da­ça­ðýr­ma­dý­lar. Tabiî­ o­la­rak­ bu­ a­ra­da bi­z im,­ bil­h as­s a­ ha­n ý­m ýn sab­rý­taþ­tý.­Kalk­týk­has­ta­ne­ye git­tik.­Ha­ným­ö­nü­ne­ge­le­ni­ke­li­me­nin­tam­an­la­mýy­la­haþ­la­dý. Gö­rev­li­ler­ih­mal­le­ri­ni­an­cak­an­la­mýþ­ol­ma­lý­lar­ki­ö­zür­di­le­me­ne­za­ke­ti­nin­ dý­þýn­da­ her­ tür­lü­ mah­cu­bi­yet tep­ki­si­ni­gös­ter­di­ler. A­jan­da: La­tin­ce­ a­jan­ ke­li­me­sin­den­ tü­re­til­miþ­Fran­sýz­ca­bir­ke­li­me­dir. A­jan; giz­li,­ sak­lý,­ sýr­ bil­gi­le­ri­ düþ­man gru­bu­a­dý­na­top­la­yan­kim­se­dir. Bu­gün­kü­kul­la­ný­mýy­la­a­jan­da: Gün­de­mi ak­sat­ma­mak­i­çin,­mut­la­ka­ya­pýl­ma­sý­ge­re­y ý þ ken­le­rin­kay­de­dil­di­ði­her­gü­ne­bir­yap­rak k a ­n u ­n î ay­rýl­mýþ­o­lan­tak­vim­li­not­def­te­ri­dir. mü­e y­y i­d e­l er­l e Ku­ral­lý­ ya­þa­ma­yý­ ken­di­si­ne­ pren­sip­ e­as­la­ yer­leþ­mez.­ Bu din­miþ­ kim­se­ler­le,­ ba­þa­rý­lý­ ol­ma­ya­ ka­rar an­la­yýþ,­ bir­ i­nanç,­ bir­ fel­se­fe­ o­la­rak­ her ver­miþ,­ku­rum­sal­laþ­ma­he­de­fi­o­lan­bi­rim­- fer­de,­ her­ va­tan­da­þa­ yer­leþ­me­dik­çe­ kal­le­rin­ gün­lük­ ha­yat­ta­ kul­lan­dýk­la­rý­ def­ter kýn­ma­nýn­ne­ih­ti­ma­li­ne­de­ö­ne­mi­var­dýr. de­de­ni­le­bi­lir. Top­lum,­ dý­þý­ sað­lam,­ i­çi­ kurt­lu­ bir­ mey­De­mek­ a­jan­da­ öy­le­ ya­rar­lý­ bir­ i­cat­ ki, ve­ye­ben­zer.­Bu­gün­ol­du­ðu­gi­bi... ki­þi­ler­ de,­ ku­rum­lar­ da­ kul­lan­ma­ya­ ka­rar A­jan­da­tek­ni­ði,­i­þi­ne­ö­nem­ver­me­an­la­ver­miþ­ler.­ Bu­ sebep­le­ a­jan­da­ be­nim­sen­- yý­þý­dýr.­ Ba­tý­nýn­ plan­lý,­ pro­je­li­ iþ­ ya­pa­rak miþ­bir­tek­nik,­da­ha­bü­yük­ba­þa­rý,­i­cat­ve mad­de­ten­ kal­kýn­ma­sý­nýn­ te­me­li­ni­ o­luþ­ke­þif­le­ri­bul­ma­me­to­du,­yo­lu,­yor­da­mý,­u­- tur­mak­ta­dýr. sû­lü­an­la­mý­ka­zan­mýþ­týr. A­jan­da­bir­ki­þi­nin­bu­gün­ne­ya­pa­ca­ðý­ný Fer­di­ o­la­rak­ kim­ler­ a­jan­da­la­rý­na­ ö­nem plan­la­ma­sý,­ bir­ ku­ru­mun­ i­se­ i­þi­ne­ sa­hip ve­rir­ler­bil­mem,­a­ma­ku­rum­o­la­rak­a­jan­- çýk­ma­sý­nýn­ be­lir­ti­si­dir.­ A­jan­da­sýz­ bir­ ki­þi

MUHSÝN DURAN

B

ve­ya­ku­rum­as­la­i­de­al­le­ri­ne­u­la­þa­maz. Bu­an­lam­da­a­jan­da­il­la­da­“bir­not­def­te­ri’’­de­mek­de­ðil­dir. Bir­sü­re­den­be­ri­bi­zim­zi­hin­a­jan­da­mýz bo­þal­týl­mýþ.­O­nu­çok­tan­dýr­kul­lan­ma­dý­ðý­mýz­i­çin­lüks­a­jan­da­lar­bir­i­þe­ya­ra­mý­yor. On­la­ra­a­lý­nan­not­lar­an­lam­sýz­ka­lý­yor. Ken­di­mi­zin­öð­ren­mek­is­te­me­di­ði­bir­i­þi,­can­sýz­var­lýk­o­lan­bir­def­te­re­na­sýl­öð­re­te­bi­li­riz? As­l ýn­d a­ bi­z im­ zi­h in a­jan­da­mýz­da­o­ka­dar­ muh­t e­þ e m

da­gü­zel­lik­le­rin­ya­þa­ma­sý­a­dý­na­böy­le­sert dav­ra­na­rak­ o­ da­ (ký­sa­sýn­ hik­me­ti­ mi­sa­li) biz­le­re­ka­lý­cý­bir­ders­ver­miþ­tir. Ýs­lâm’ýn­ ilk­ yýl­la­rýn­da­ mu­al­la­kat-ý­ seb’a sa­hi­bi­þâ­ir­Le­bid­Kâ­be­nin­çev­re­sin­de­ku­ru­lu­U­kaz­pa­na­yý­rýn­da­ça­dý­rýn­da,­yi­ne­þâ­i­re­ ký­zý­ i­le­ is­ti­ra­hat­ e­di­yor­du.­ Dý­þa­rý­dan genç­ Müs­lü­man’lar­dan­ bi­ri­si­nin­ o­ku­du­ðu;­ “Sen,­ em­ro­lun­du­ðun­ gi­bi­ dos­doð­ru ol!’’­(Hûd­Sû­re­si,­112)­â­yet-i­Ce­li­le’si­ni­i­þi­tin­ce­ he­men­ sec­de­ye­ git­ti.­ Ký­zý­ te­lâþ­lý­ bir va­zi­yet­te,­he­ye­can­la­sor­du. “Ba­ba­Müs­lü­man­mý­ol­dun?’’ ‘‘Ha­yýr­ ký­zým,­ Þu­ duy­du­ðum­sö­zün (Al­lah­ke­lâ­mý­nýn) be­lâ­ga­tý­na,­ e­de­bî­li­ði­ne­sec­de­et­tim’’ de­di. Ha­k i­k at­ de­ bu­ de­ð il mi?­ Ta­rih­ bo­yun­ca­ doð­ru­luk­ve­dü­rüst­lük­gi­bi­des­tan­sý­ dav­ra­nýþ­lar­ kar­þý­sýn­da­ e­ð il­m e­y en­ bir­ baþ, tit­r e­m e­y en­ bir­ kalp dü­þü­nü­le­bi­lir­mi? E ­f e n ­d i ­m i ­z i n (asm)­ þu­ sö­z ü de­ ol­d uk­ç a e­d e­b î­ ve a n ­l a m ­l ý ­dýr:­ “Al­lah’a­ i­nan­d ým­ de, son­ra­ da­ dos­doð­ru­ol.’’­Bu­söz­de;­Al­lah a­ i­nan­dým­ di­yen­ her­ in­sa­nýn­ke­sin­lik­le­doð­ru­ol­ma­sý­em­re­di­li­yor.­ Zi­râ,­ Al­lah’a­ i­man­la­ doð­ru­luk­ey­le­mi­ay­ný­cüm­le­de­geç­mek­te­dir. Þun­lar,­ þu­ yýl­ba­þý­ gün­le­rin­de­ top­la­dý­ðý­n o t ­- mýz­ a­jan­da­la­rý­mý­za­ bir­ yýl­ bo­yun­ca­ ya­za­lar­var­ki; ma­dý­ðý­mýz­ ve­ hâ­lâ­ gün­de­mi­miz­de­ ol­ma­“E­f en­d i­m iz yan,­bir­a­sýr­dan­be­ri­sür­gü­ne­gön­der­di­ði­(asm)­genç­lik­yýl­la­- miz­gü­zel­lik­le­rin­lis­te­si­mi­dir,­a­ca­ba? rýn­da,­bir­ke­re­sin­de­ar­Ýn­sa­na­de­ðer­ver­me,­sö­zün­de­dur­ma,­al­ka­d a­þ ý­ i­l e­ bu­l uþ­m ak­ i­ç in dat­ma­ma,­ ah­de­ ve­fâ,­ her­ke­si­ nef­sin­ gi­bi söz­leþ­miþ­ler­di.­ An­cak­ ar­ka­da­þý­- bil­me,­top­lu­mu­a­i­le­miz­gi­bi­ka­bul­et­me,­i­nýn­ ver­di­ði­ sö­zü­ u­nu­ta­rak­ bu­luþ­ma þi­ne­ö­zen­gös­ter­me,­doð­ru­ko­nuþ­ma,­â­dil, ye­ri­ne­gel­me­me­si­ne­kar­þý­lýk­O,­bu­lu­þu­la­- müþ­fik­ ol­ma,­ a­yý­rým­ yap­ma­ma,­ ký­sa­ca­sý cak­ yer­de­ üç­ gün­ ar­ka­da­þý­nýn­ gel­me­si­ni Os­man­lý­ca­ i­fa­de­siy­le­ “E­fen­di,­ Be­ye­fen­di’’ bek­le­miþ­ti.­Ý­na­nýl­ma­sý­zor­a­ma­ger­çek.­E­- ol­ma,­ gi­bi­ er­dem­le­ri­ hâ­lâ­ lüks­ a­jan­da­la­rý­fen­di­mi­zi­n­(asm)­ken­di­si­ni­üç­gün­bek­le­- mý­za­ya­za­ma­ya­cak­mý­yýz,­ne­der­si­niz? Ey­ bir­ as­ra­ ya­kýn­dýr­ sür­gün­de­ o­lan­ e­di­ði­ni­ öð­re­nen­ ar­ka­da­þý,­ yap­tý­ðý­ dav­ra­nýþ yan­lýþ­lý­ðýn­dan­do­la­yý­On­dan­ö­zür­di­le­miþ, fen­di­li­ði­miz! O­da­sa­de­ce,­be­ni­çok­bek­let­tin’’­de­miþ­ti. Sen­ ne­ za­man­ ve­ han­gi­ yýl­da­ yur­du­ma (Si­yer-i­Ne­be­vî) dö­ne­cek­sin?­Se­ni­hep­Av­ru­pa­lar­da,­Ýn­gil­E­fen­di­miz­ (asm)­ kýz­ma­dý,­ kö­pür­me­di, te­re­ler­de,­A­me­ri­ka­lar­da­mý­gö­re­ce­ðiz?­Ne da­rýl­ma­dý,­fa­kat­mu­ha­ta­bý­nýn­kal­bi­ne­öy­le za­man­ ger­çek­ va­ta­ný­na,­ do­ðu­ya­ ge­le­cek­bir­to­hum­at­tý­ki,­o­to­hum­kö­kü­1400­yýl sin?­Bi­zi­has­ret­bý­rak­tý­ðýn­yet­mez­mi? ön­ce­sin­de,­dal­la­rý­ký­ya­me­te­ka­dar­mey­ve­Se­ni­sür­gün­et­ti­ði­miz­di­yar­lar­dan­va­ta­le­ri­ni­u­za­tan­bir­“Ýn­san­lýk­a­ða­cý’’­ol­du. ný­na­dön­dür­mek­i­çin,­han­gi­Av­ru­pa­Bir­li­Fa­kat­ mer­hum­ ­kif­ sö­zün­de­ dur­ma­- ði­u­yum­ya­sa­la­rý­ný­çý­kar­ma­mýz­ge­re­ki­yor, yan,­ ran­de­vu­su­na­ gel­me­yen­ ar­ka­da­þý­na lüt­fen­söy­ler­mi­sin? Yok­l u­ð un­ u­z a­d ýk­ç a­ a­s ýl­ biz­ ken­d i­m i­z i E­fen­di­miz­ (asm)­ ka­dar­ mü­sa­ma­ha­lý­ ol­ma­mýþ;­ “se­nin­le­ dost­luk­ ol­maz’’­ di­ye­rek sür­gün­de­his­se­di­yo­ruz. Ne­o­lur­tez­gel!.. ir­ti­ba­tý­ný­ kes­miþ­tir.­ Bel­ki­ in­san­lar­ a­ra­sýn­-

ORHAN GÜLER orhanguler66@hotmail.com

il­h as­s a­ “cer­b e­z e”nin­ had­ saf­h a­y a var­dý­ðý­ gü­nü­müz­de­ çar­pý­tý­lan­ Ýs­lâ­m î­ mef­h um­l a­r a­ en­ mü­h im­ ör­nek­ler­den­ bi­ri­si­ o­lan­ “ci­had”ý­ mev­zu­ a­lan­bir­in­ce­le­me. E­ser­ beþ­ bö­lüm­den­ mey­da­na­ ge­li­yor: 1-­ Ge­n el­ An­l am­d a­ Ci­h ad,­ 2-­ Ci­h a­d ýn Ký­sým­la­rý,­ 3-­ Ýs­lâm’da­ Ül­ke­ Kav­ra­mý­ ve Va­tan­ Sev­gi­si,­ 4-­ Me­de­ni­yet­ ve­ Ci­had, 5-­So­nuç… De­ta­yý­ný­ da­ha­ faz­la­ ve­re­me­di­ði­miz­ “Ý­çin­de­ki­ler”­ kýs­mýn­dan­ bi­le,­ e­se­rin­ ga­yet sis­te­ma­tik­ bir­ hu­su­si­yet­ arz­ et­ti­ði,­ ya­ni pro­f es­y o­n el­c e­ ha­z ýr­l an­d ý­ð ý­ an­l a­þ ý­l ý­y or. Doð­ru­su,­böy­le­mü­him­bir­mev­zu­ya­bu­e­mek­de­ðer­di­ve­deð­miþ­de!... “Tak­dim”de­de­be­lir­til­di­ði­ü­ze­re,­“ci­had, Ýs­lâm’ý­ baþ­ka­la­rý­na­ u­laþ­týr­mak­ i­çin­ sa­býr­la ve­ gay­ret­le­ ça­lýþ­mak­týr;­ ay­ný­ za­man­da­ ci­had,­ ‘din­l e­r i­n i­ ya­þ a­ma­l a­r ý­ i­ç in­ in­s an­l a­r ý teþ­vik­et­me,’­‘ne­fis­ve­þey­tan­la­mü­ca­de­le,’ ‘top­lum­da­ki­ kö­tü­lük­le­ri­ or­ta­dan­ kal­dýr­mak­i­çin­a­za­mî­gay­ret­gös­ter­me’­an­lam­la­rý­na­da­gel­mek­te­dir.”­(s.­9) “Ci­h ad”ýn­ mâ­n â­s ý­ ký­s a­c a­ böy­l e.­ Pe­k i ki­ta­býn­ çý­kýþ­ mak­sa­dý?...­ O­ da­ þöy­le­ i­fa­de­e­dil­miþ: “Farz­bir­i­ba­det­o­la­rak­em­re­di­len­ci­had, gü­nü­müz­ dün­ya­sýn­da,­ ek­sik­ ve­ yan­lýþ­ yo­rum­lar­ yü­zün­den­ ‘te­rör’le­ eþ­de­ðer­ gös­te­ril­mek­te­dir!­ Ýs­lâm­ coð­raf­ya­sýn­da­ ya­þa­nan þid­det­ o­lay­la­rý­nýn­ ba­zý­ grup­lar­ ta­ra­fýn­dan ‘ci­had’­ kap­sa­mýn­da­ de­ðer­len­di­ri­lip­ sa­hip­le­nil­me­si­ i­se,­ bu­ o­lum­suz­ ka­na­a­ti­ dün­ya ka­m u­o ­y un­d a­ pe­k iþ­t ir­m ek­t e­d ir.­ Ben­z e­r i þid­det­ ve­ te­rör­ o­lay­la­rý,­ ö­zel­lik­le­ Hý­ris­ti­yan­ dün­ya­da­ bu­ mü­ba­rek­ kav­ram­ a­ley­hi­ne­ u­zun­ sü­re­den­ be­ri­ o­luþ­tu­ru­lan­ ‘sa­vaþ­la eþ­de­ðer’li­ði­ ve­ ‘Ýs­lâm’ýn­ ký­lýç­ di­ni­ o­lu­þu’ ha­va­sý­nýn­ yay­gýn­laþ­ma­sý­ ve­ yer­leþ­me­si­ne hiz­met­ten­baþ­ka­bir­fonk­si­yon­ic­râ­et­me­mek­te­dir.(…)­ /­ Ýs­lâm­ dün­ya­sýn­dan­ bek­le­nen,­ di­ni­mi­zin­ doð­ru­ yo­rum­ ve­ uy­gu­la­ma­la­rý­ný­en­yay­gýn­ve­et­ki­li­bi­çim­de­or­ta­ya­ koy­mak­ i­ken,­ ne­ ya­zýk­ ki,­ fýr­sat­çý­ ve Mak­ya­ve­list­ ‘si­ya­sal­ Ýs­lâm’­ an­la­yý­þý­nýn­ gi­de­rek­ yay­gýn­laþ­ma­sý­ ve­ et­ki­li­ hâ­le­ gel­me­si yü­zün­den­ bu­ bek­len­ti­ ger­çek­le­þe­me­mek­te­dir.­ Bu­ du­rum,­ sa­mi­mî­ ve­ gi­di­þâ­týn­ va­ha­me­ti­ni­ gö­ren­ Müs­lü­man­ top­lu­luk­lar­ i­çin­ bü­y ük­ bir­ ü­z ün­t ü­ kay­n a­ð ý­ o­l uþ­t ur­mak­ta­dýr.­/­Bü­tün­dün­ya­nýn­ve­Ýs­lâm­â­le­mi­nin­mut­lu­lu­ðu­i­çin,­ci­had­i­ba­de­ti­nin­ne ol­du­ðu­nun­ dün­ya­ya­ an­la­týl­ma­sý,­ bu­gün dün­den­ da­ha­ ö­nem­li­dir.­ An­cak­ sa­de­ce an­lat­ma­ ça­ba­sý­ ye­ter­li­ de­ðil­dir;­ zu­lüm­den kur­tul­mak­ i­çin­ bi­le­ ol­sa­ baþ­vu­ru­lan­ ‘can­lý bom­ba,­kun­dak­la­ma’­gi­bi­ey­lem­ler­ve­ka­la­ba­lýk­la­ra­yö­ne­lik­im­ha­gi­ri­þim­le­ri­der­hâl terk­e­dil­me­li­dir.” (s.­9-10) Hoþ­gö­rü­nü­ze­sý­ðý­na­rak,­fev­ka­lâ­de­gü­zel ha­zýr­lan­mýþ­“Tak­dim”den­bu­kez­de,­e­se­rin­muh­te­va­sýy­la­il­gi­li­þu­pa­sa­jý­ak­ta­ra­lým: “Bu­ ça­lýþ­ma,­ ci­ha­dý­ en­ ge­niþ­ þe­kil­de­ e­le

B

Müslüman’ýn cihadý terör olmamýþtýr ve olamaz KUR’ÂN, SÜNNET VE RÝSÂLE-Ý NUR IÞIÐINDA CÝHAD (Kalp ve Gönüllerin Fethi) Yazan: Mehmet Ali Kaya. Sayfa Sayýsý: 240. Ebatlarý: 13,5x19,5 cm. Türü: Ýnceleme. Yayýnlayan: Yeni Asya Neþriyat. Yayýn Tarihi: Eylül 2007.

al­ma­ya­ça­lý­þa­rak, yan­lýþ­an­la­ma­la­rý­or­ta­dan­kal­dýr­ma­gay­re­ti­nin­bir­ü­rü­nü­dür.­/­Ki­tap­ta,­ci­ha­dýn­ sa­vaþ­ ve­ya­ si­lâh­lý­ mü­ca­de­le­ bo­yu­tun­dan­çok,­gü­nü­müz­de­ar­týk­mâ­ne­vî­yö­nü,­ya­ni­il­mî­ve­fik­rî­bo­yu­tu­nun­ön­pla­na çýk­tý­ðý­is­pat­lan­mak­ta­ve­me­tot­la­rý­a­çýk­lan­mak­ta­dýr.­ Fer­dî,­ iç­ti­maî­ ve­ e­ko­no­mik­ bo­-

yut­la­rý­nýn­ bu­lun­du­ðu;­ en ö­nem­li­ ve­ ön­ce­lik­li­ kýs­mý­nýn­ ‘ne­fis mü­ca­de­le­si’­ ol­du­ðu­ vur­gu­lan­mak­ta­dýr.­ / E­li­niz­de­ki­ e­ser,­ dün­ya­yý­ ab­lu­ka­ya­ a­lan­ fe­sat­þe­be­ke­le­ri­nin­Ýs­lâm’ý­te­rör­le­eþ­an­lam­lý

5 gös­ter­me­ ça­ba­la­rý­na­ kar­þý,­ Ri­sâ­le-i­ Nur pen­ce­re­sin­den­ba­ký­la­rak­ha­zýr­la­nan­bir­ir­þat­gay­re­ti­dir.­Ci­had­hak­kýn­da­pek­çok­so­ru­ya­ ce­vap­ ver­mek­te­ ve­ bu­la­nýk/muð­lak an­la­yýþ­la­rý­net­leþ­ti­re­rek,­zi­hin­le­ri­Kur’ân’ýn nu­ru­na­dâ­vet­et­mek­te­dir.” (s.­10)­ E­vet,­üm­met­o­la­rak,­pek­ul­vî­ga­ye­le­ri­o­lan­ “ci­had”­ mef­hu­mu­nun­ bil­has­sa­ ma­ne­vî yö­nü­nü­ an­la­yýp­ uy­gu­la­ma­ya­ çok­ muh­ta­cýz!­ Bu­ mef­hu­mun­ da­ha­ faz­la­ is­tis­ma­rý­na i­zin­ ver­me­me­miz,­ Pey­gam­ber­ E­fen­di­mi­zin­(asm)­çok­mâ­nâ­lý­bi­çim­de­bu­yur­du­ðu ü­ze­re­ “bü­yük­ ci­had”a­ ön­ce­lik­ ver­me­miz ge­re­ki­yor!­ Hem­ Üs­tad’ýn­ i­fa­de­siy­le,­ “bu za­man­da­ci­had,­ma­ne­vi­dir;”­bu­ci­ha­dýn­si­lâ­hý­da­“hak­ve­hak­ka­ni­ye­tin­ma­ne­vî­ký­lýç­la­rý,­ya­ni­i­man-ý­tah­ki­ki­ký­lýn­cý­dýr.”­(s.­26) E­se­rin­so­nun­da­ (s.­235-238) o­ku­yu­cu­yu gü­zel­ bir­ sür­priz­ bek­li­yor:­ “Me­di­ne­ Söz­leþ­m e­s i.”­ Ya­n i­ Pey­g am­b e­r i­m i­z in­ (asm) Hic­ret’ten­ son­ra­ Me­di­ne’de­ yap­tý­ðý,­ Ku­reyþ­li­ ve­ Me­di­ne­li­ mü’min­ler­ i­le­ gay­ri­müs­lim­le­ri­kap­sa­yan­an­laþ­ma…­Ü­ze­rin­de dü­þü­nül­me­si­ge­re­ken,­ta­ri­hî­bir­bel­ge! Ve­kü­çük­not­la­rý­mýz­(sý­ray­la): *­ Re­d ak­s i­y on­ ha­t a­l a­r ýy­l a­ kar­þ ý­l aþ­t ýk. Ör­nek­1: “Gi­riþ”te­“Kur’ân-ý­Ke­rim­bu­yu­ru­yor­ ki”­ de­ni­le­rek­ seh­ven­ â­yet­ in­ti­bâý ve­ri­len­i­ba­re­(s.­12)­as­lýn­da­ (Üs­tad­Be­di­üz­za­man­ Sa­id­ Nur­sî’nin­ mü­el­li­fi­ ol­du­ðu RNK’nýn­ “Mek­tu­bat”­ ki­ta­býn­dan­ On­ Be­þin­ci­Mek­tub’ta­ge­çen),­Mâ­i­de­Sû­re­si’nin 32.­ â­y e­t i­n in­ tef­s i­r i­d ir.­ Ý­b a­r e­n in­ ba­þ ý­n a “mâ­nâ-i­ i­þâ­rî/i­þa­ret­ e­di­len­ mâ­nâ”­ ol­du­ðu­nu­be­lir­ten­bir­i­fa­de­ve­de­so­nu­na­dip­not­ kon­sa­ yan­lýþ­ an­la­ma­ya­ ze­min­ ol­maz her­hâl­de...­ Ör­nek­2:­ Üs­tad’a­a­it­bir­i­fa­de de­ (s.­ 14),­ RNK­ dip­no­tu­ ye­ri­ne­ seh­ven sû­re-â­yet­dip­no­tu­dü­þül­müþ­(1­no’lu­dip­not).­ Ör­nek­ 3: Hz.­ E­bû­be­kir­ (ra)­ seh­ven “i­kin­ci­ ha­li­fe”­ o­la­rak­ zik­re­dil­miþ­ (s.­ 45). El­bet­te­ o,­ “ilk­ ha­li­fe”dir.­ Ör­nek­ 4: “Kur­tu­bi­bu­â­ye­ti­i­zah­e­der­ken­þöy­le­der”­di­ye baþ­la­yan­ik­ti­ba­sýn­(170-171) ne­re­de­bit­ti­ði­an­la­þýl­mý­yor.­ Ör­nek­5:­ Ka­to­lik-Hý­ris­ti­yan­te­o­log­Tho­mas­Mic­hel [S.­J.], Ý­tal­yan (s.­226)­de­ðil,­ABD’li­dir. *­ E­se­rin­ ba­zý­ yer­le­rin­de­ (s.­ 42,­ 43,­ 151) ay­rý­ ay­rý­ dip­not­lan­dý­rýl­ma­sý­ ge­re­ken­ ik­ti­bas­la­ra,­ ne­den­se­ on­lar­ alt­ al­ta­ sý­ra­lan­dýk­tan­ son­r a­ en­ so­n un­c u­s un­d a­ bir­ a­r a­da/top­lu­ o­la­rak­ dip­not­ dü­þü­le­rek­ dip­not me­tin­le­ri­mü­te­sel­si­len­di­zil­miþ.­Bu,­doð­ru bir­ me­tot­ ol­ma­sa­ ge­rek;­ çün­kü­ bil­has­sa ik­ti­bas­la­ra­ dip­not­ met­nin­de­ bir­den­ faz­la a­týf­ ol­ma­sý­ du­ru­mun­da­ o­ku­yu­cu­nun­ ak­lý ka­rý­þa­bi­lir!­ Doð­ru­su,­ ay­rý­ ay­rý­ dip­not­ dü­þül­me­si­dir­her­hâl­de. *­ U­m u­m i­y et­l e­ ha­d is­l er­d e­ (ke­z a­ ba­z ý RNK­ i­b a­r e­l e­r in­d e)­ kay­n ak­ prob­l e­m i mev­c ut,­ ya­n i­ e­p ey­ mik­t ar­d a­ ik­t i­b a­s ýn kay­n a­ð ý­ meç­h ul.­ Hâ­l iy­l e­ bu,­ bü­y ük­ e­mek­sarf­e­dil­miþ­e­se­rin­gü­zel­li­ði­ne­bi­raz göl­ge­dü­þü­rü­yor­gi­bi… Ne­ti­ce­ten,­ a­dý­ ü­ze­re,­ e­le­ a­lý­nan­ mev­zu­n un­ e­s as­ kay­n ak­l a­r a­ da­y a­l ý­ o­l a­r ak hak­kýy­la­in­ce­len­di­ði,­il­gi­li­â­yet-ha­dis-ve­ci­ze­le­rin­ us­ta­ca­ yo­rum­lan­dý­ðý,­ cid­dî­ ve gü­zel­bir­e­ser.


11

YENÝASYA / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

DÜNYA MUHALEFETTEN KOALÝSYON ÇAÐRISI TUNUS muhalefet liderlerinden Ahmed Necib Çebbi, Cumhurbaþkaný Zeynel Abidin bin Ali’nin açýklamalarýnýn memnuniyet verici olduðunu belirterek, acilen koalisyon hükümeti kurulmasý çaðrýsý yaptý. Reuters’a açýklama yapan Çebbi, kurulacak koalisyon hükümetinin tüm partileri kapsamasý gerektiðini söyledi. Çebbi, Cumhurbaþkaný Bin Ali’nin 2014’te yeniden aday olmayacaðýný açýklamasýný çok olumlu karþýladýðýný, bunun, kendileri açýsýndan beklenmedik bir karar olduðunu ifade etti. Açýklamanýn siyasal açýdan önemli olduðunu, muhalefetin beklentilerini karþýladýðýný bildiren Çebbi, “Uzun süredir gündemde olan taleplerimize olumlu cevap vererek, bir daha aday olmayacaðýný söyledi. Ayrýca özgürlükler konu-

sunda reform sözü vererek, sorunun özüne deðindi. Bu çok önemli ve selamlýyorum. Gerçekten beklemiyordum” dedi. Çebbi, konuþmanýn genel çerçevesinin olumlu olduðunu, þimdi Cumhurbaþkanýndan, ayrýntýlarý açýklamasýný beklediklerini kaydetti. Öte yandan, Tunus’un sürgündeki lideri Raþid Gannuþi, ülkede devam eden protesto hareketinin Cumhurbaþkaný Bin Ali rejimini süpüreceðine inandýðýný söyledi. Gannuþi, Belçika’da yayýnlanan Le Soir gazetesine yaptýðý açýklamada, “Sistemin tek partisi bitti. Mafya rejimi bitti, halk kurtulmak istiyor ve intifada kazanacak” dedi. Eski bir din eðitmeni ve teolog olan 69 yaþýndaki Gannuþi, partisinin þu anki baþkaldýrý hareketinin içinde olmadýðýný da sözlerine ekledi. Tunus / aa

GENEL SEÇÝMLER ÖNE ÇEKÝLEBÝLÝR TUNUS Devlet Baþkaný Zeynelabidin bin Ali’nin, 2014 devlet baþkanlýðý seçiminden önce genel seçimlerin yapýlmasýna hazýr olduðu bildirildi. Tunus Dýþiþleri Bakaný Kamil Morcani, Fransýz Europe 1 radyosuna verdiði demeçte, ülkedeki protestolarý dindirmek amacýyla 2014’te devlet baþkanlýðýna yeniden aday olmayacaðýný açýklayan Bin Ali’nin planlarýyla ilgili biri soru üzerine, Bin Ali’nin seçim yasasýnda deðiþiklik yapýlmasý için komisyon kurma kararýný almasýndan sonra niyetini açýkça ifade ettiðini belirtti. Morcani, Bin Ali’nin devlet baþkanlýðý seçimi ve genel seçimlerin artýk paralel yapýlmayacaðýný söylediðini ifade ede rek, bu açýklamanýn, genel seçimlerin 2014’teki devlet baþkanlýðý seçiminden önce yapýlmasýný ilkesel olarak kabul ettiði anlamýna geldiðini kaydetti. Tunuslu Bakan, radyoya açýklamasýnda, ülkede bir ulusal birlik hükümeti kurulmasý ihtimalinden söz etti. Morjane, Tunus’ta bir ulusal birlik hükümeti kurulmasýnýn “mümkün ve ayný zamanda normal” olduðunu söyledi. Paris / aa

Yaklaþýk 1 ay önce Tunus'da yönetime karþý baþlayan gösteriler, bütün Tunus þehirlerine yayýyldý. Göstericiler, 23 yýldýr ülkeyi demir yumrukla idare eden Devlet Baþkaný Bin Ali'nin istifasýný istiyor.

Gösteriler diktatörü sarstý GÖSTERÝLERLE SARSILAN TUNUS’TA ÜLKEYÝ 23 YILDIR BASKIYLA YÖNETEN LÝDER ZEYNEL ABÝDÝN BÝN ALÝ, 2014’DE CUMHURBAÞKANLIÐINA ADAY OLMAYACAÐINI AÇIKLADI. MUHALEFET ULUSAL BÝRLÝK HÜKÜMETÝ ÇAÐRISINDA BULUNDU. TUNUS Cumhurbaþkaný Zeynel Abidin Bin Ali, güvenlik güçlerine, göstericilere ateþ açmamalarý emri verdi. Bin Ali, televizyondan yaptýðý konuþmada, güvenlik güçlerine doðrudan emretti. Geçen ayýn ortasýnda baþlayan ve resmi rakamlara göre 23 kiþinin, baðýmsýz kuruluþlara göre 66 kiþinin öldüðünün belirtildiði çatýþmalarýn sebebi olan zamlarla ilgili olarak da ekmek, süt ve þeker fiyatlarýnda indirim emri verdi. Yeni siyasal özgürlükler, basýn özgürlüðü sözü de veren Bin Ali, internet eriþim kýsýtlamalarýnýn da kaldýrý lacaðýný ifade etti. Bin Ali, 2014’de Cumhurbaþkanlýðýna aday olmayaca-

ðýný, buna imkân verecek bir anayasa deðiþikliðine gidilmeyeceðini kaydetti. Ülkeyi 23 yýldýr yöneten, 74 yaþýndaki Bin Ali’nin 2014’de aday olabilmesi için, anayasada var olan 75 yaþ sýnýrý nýn kaldýrýlmasý gerekiyor. Bu arada, Cumhurbaþkaný Zeynel Abidin bin Ali’nin bir daha aday olmayacaðýný açýkladýðý sýrada, Kayruan þehrinde çatýþmalarda iki sivil polis a teþiyle öldü. Görgü tanýklarý, þehirdeki olaylarda üç polis karakolu, belediye binasý, cumhurbaþkanlýðý temsilciliði ile birçok dükkân ve maðazanýn ateþe verildiðini bildirdi. Basýn mensuplarý da, Cumhurbaþkaný Bin Ali’nin yatýþ-

týrýcý konuþmasýnýn ardýndan dün sabah baþþehir Tunus’un merkezine konuþlanan çok sayýdaki güvenlik gücünün ortada görünmediðini belirttiler. Tunus’ta baþþehir Tunus’taki Cumhurbaþkaný Zeynelabidin bin Ali karþýtý gös te ri ler, ül ke nin baþ ka bir çok þehrinde de düzenleniyor. Baþþehir Tunus’ta binlerce göstericinin içiþleri bakanlýðýna yürüyüþleri polis barikatýyla engellenirken, olaylarýn bir ay önce ilk baþladýðý ülkenin güneybatýsýndaki Sidi Buzid ile yakýnýndaki Receb þehirlerinde, sayýlarý binleri bulan protestocular Bin Ali karþýtý gösterilere katýldý ve cumhurbaþkanýnýn görevi

Alman bakandan imamlara ziyaret KUZEY Ren Vestfalya (KRV) Çalýþma, Uyum ve Sosyal Ýþler Bakaný Guntram Schneider, eyalet çapýnda sürdürdüðü uyum gezisi turlarý kapsamýnda, Dortmund þehrinde Türklere ait bazý iþyerlerini, dernekleri ve imamlar için verilen Almanca kursunu ziyaret etti. Bakanlýk Müsteþarý Zülfiye Kaykýn ile birlikte Dortmund’da Türklerin yoðun olarak yaþadýðý semtlerdeki bazý iþyerleri ve dernekleri ziyaret eden bakan Schneider’in ilk duraðý, KRV Yabancýlar Cemiyetinin desteði ile Almanca öðrenen din görevlileri oldu. Dortmund Merkez Camii’ni ziyareti sýrasýnda konuþan Bakan Schneider, Almanya’da camilerde görev yapan imamlarýn Almanca bilmesinin önemine dikkat çekerek, imamlarýn Almanca öðrenmesinin Almanya’da yaþayan herkesin yararýna olacaðýný söyledi. Ýmamlarla tanýþmak ve onlarýn fikirlerini almak istediðini belirten Schneider, okullarda Ýslâm dini dersi verilmesini istediðini ve buna baþlanýlmasý durumunda derslerin Almanca olarak anlatýlmasýnýn toplumda çoðunluðu oluþturan Almanlar için önemli olacaðýný ifade etti. Almanya’da baþarýlý uyum için 3 temel þart olduðunu ve bu þartlarýn Almanca, eðitim ve meslek eðitimi olduðunu kaydeden Schnei der, göçmenlerin Alman toplumuna baþarýlý bir þekilde uyum saðlamasý için herkesin birlikte hareket etmesi gerektiðini sözlerine ekledi. Bakan Schneider daha sonra bir simitçi dükkânýna girerek simit yedi. Burada bazý vatandaþlarla sohbet de eden Alman Bakan, daha sonra bazý dernekler ile Türklere ait bir eðitim merkezini gezdi. Dortmund / aa

terketmesini istedi. Güneydoðudaki Gafsa ile orta kesimlerdeki Kayruan þehirlerinde de göstericiler önceki akþam Bin Ali’nin olaylarýn yatýþmasý amacýyla uzattýðý eli reddetti. Ülkenin yegâne iþçi sendikasý da dün baþþehir Tu nus böl ge sin de i ki sa at lik ge nel grev çaðrýsý yaparken, internet kulla nýcýlarý ve üniversite öðrencileri de gös te ri le rin sür me si i çin ha re ke te geçti. Cumhurbaþkaný Bin Ali’ni önceki akþamki konuþmasýnda bilgiye ve internete ulaþmada “tam özgürlük” güvencesi vermesinin ardýndan, engellenen internet sitelerine yeniden girilebiliyor. Tunus / aa

Ýsrail, “Mavi Marmara” raporunu yakýnda sunacak

BREZÝLYA’DA ÖLÜ SAYISI 500’Ü GEÇTÝ Brezilya’nýn Rio de Janeiro þehri yakýnlarýndaki daðlýk bölgede þiddetli yaðýþlar sonrasý meydana gelen sel felâketinde ölenlerin sayýsý 500’ü geçti. Globo basýn grubunun inter net sitesi G1’in verdiði son sayýya göre, sel ve toprak kaymalarý dolayýsýyla ölenlerin sayýsý 506’ya yükseldi. Daha önce yapýlan açýklamada, ölü sayýsýnýn 400’ü geçtiði belirtilmiþti. Basýn, yüzlerce kurtarma ekibinin, her saat baþý bir cesetle karþýlaþtýðýný kaydediyor. Brezilya’nýn G1 internet sitesi, Brezilya Devlet Baþkaný Dilma Rousseff’in felaket bölgesinde incelemelerde bulunduðunu duyurdu. Rousseff’in önce sel felâketinin meydana geldiði bölgeyi helikopterden incelediði daha sonra felaketzedelerle konuþtuðu belirtildi.. Rio de Janeiro valisi Sergio Cabral ve Savunma Bakaný Nel son Jobim eþlik ettiði Devlet Baþkaný, hükümetin sýký tedbirler alacaðý sözünü de verdi. Rio de Janeiro / aa

ÝSRAÝL’ÝN, 9 Türk’ün vefat ettiði Gazze’ye yardým taþýyan filoda bulunan gemilerden ‘’Mavi Marmara’’ya yaptýðý saldýrýyý soruþturmak üzere kurulan BM Soruþturma Komisyonu’na raporunu ‘’çok yakýnda’’ sunmasýnýn beklendiði bildirildi. BM Sözcüsü Martin Nesirky, BM Soruþturma Komisyonu’nun Baþkaný Geoffrey Palmer’ýn, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a, komisyonunun çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdiðini ve Palmer’ýn Genel Sekretere, Ýsrail’in komisyona kendi ulusal soruþturmasýyla ilgili raporu çok yakýnda sunmasýný beklediðini söylediðini belirtti. Sözcü Nesirky, Ýsrail’in raporunu BM Soruþturma Komisyonu’na sunmasýnýn ardýndan komisyonun, hem Ýsrail raporunu, hem de kendisine geçen Eylül ayýnda raporunu sunan Türkiye’nin raporunu inceleyeceðini ve kendisine verilen görevi yerine getirmek için ilerlemeye devam edeceðini kaydetti. BM kulislerinde, Ýsrail’in raporunu 15 Ocak veya hemen sonrasýnda komisyona sunmasýnýn beklenildiði konuþuluyor. Genel Sekreter Ban, baþkanlýðýný Yeni Zelanda’nýn eski Baþbakaný Geoffrey Palmer’ýn, baþkan yardýmcýlý ðýný Kolombiya’nýn eski Devlet Baþkaný Alvaro Uribe’nin yaptýðý, Ýsrail’den Joseph Ciechanove ve Türkiye’den emekli büyükelçi Özdem Sanberk’in yer aldýðý soruþturma komisyonunu 2 Aðustos 2010’da kurmuþtu. Birleþmiþ Milletler / aa

Avrupa’da savaþ, özde cereyan ediyor… DOÐU VEYA BATI ÞÜKRÜ BULUT s.bulut@saidnursi.de

a ha ön ce ki ya zý la rý mýz da dikkatinizi çekmeye çalýþtýðýmýz önemli bir nokta vardý. Av ru pa ve A me ri ka’da ki “Ýs lâm karþýtlýðýnýn” örttüðü bir husus var ki, medyayý yönlendirenlerce mütemâdiyen nazarlardan kaçýrýlmaya çalýþýlýyor. Bu iki kýt’adaki Müslüman nü fu su nu ve on la rýn AB ve ABD’deki sosyal statülerini incelediðimizde, hakîkaten Müslümanlarýn hiç de problem çýkaramayacak kadar küçük birer azýnlýk ve ekonomik-politik güçten mahrum olduklarýný göreceksiniz... Durum bu halde, medyada ve siyasette çýkarýlan patýrtý ve gürültüleri merak ediyorsunuz. Ýslâmýn aleyhinde hareket eden cereyanýn mensuplarýnýn kilise ile ve hatta toplumun saygýsýný kazanmýþ sivil toplum hareketleriyle de sýkýntýlý olduklarý, maalesef Müslü manlarýn nazarýndan kaçýyor. “Ýslâmiyet düþmanlýðý”ný bazen ýrkçýlýkla, bazen kadýn hürriyetleriyle ve bazen de cehaletten doðan yanlýþlarýmýzla körükleyenlerin asýl hedeflerinin kilise, Ýsevî Batýnýn deðerleri ve Avrupa medeniyetinin ilimden aldýðý temel esaslarý yýkmak olduðunu, Müslümanlar hâlâ anlayama dý… Söz konusu global dinsiz ve ah lâksýz cereyanlarýn bizden þikâyetleri, bizim kiliseye saðladýðýmýz “haya tî des tek”tir. Yâ ni Ýs lâ mi ye tin; dinsizliði ve sefaheti kökten mahveden düstur ve prensiplerini çok az da olsa Avrupa’da temsil etmemiz, onlarýn iþlerini zorlaþtýrýyor. Hem iman esaslarýnda, hem ibâdetin lüzûmunu hissettirmede ve hem de sosyal muamelâtta, Müslümanlarýn Hý ris ti yan lar ü ze rin de ki et ki si ni, baþta kilise itiraf ediyor. Ku zey Av ru pa top rak la rýn dan dünyaya daðýlan “Þimal cereyanýnýn” Fransýz ihtilâlini takip eden yýllarda Hýristiyanlýðý maðlûp etmeye baþladýðýný ve bu sürecin bol þeviklerin dünyayý fesada vermeye baþlamasýyla hýz kazanmýþ. 1945’ten sonra bu cereyanýn Ýslâmiyet önünde uðradýðý hezimetle Hýristiyanlar tekrar siperlerine dönebildiler. Bu “Þimal cereyaný”ný maðlûp eden Müslümanlarla yakýn irtibata geçerek, onlarýn da “ehl-i cennet” olabileceklerini konsüllerinde ka rar al tý na al dý lar. Bu mü nâ se be ti yaþayan kuzeyli ve þimdi globalleþen “dinsizlik cereyaný” Hýristiyanlarý tamamen safdýþý býrakmanýn, ancak Ýslâmiyeti de maðlûp etmekle olacaðýna inandýklarýndan, bildiðiniz global Ýslâm karþýtý facialar, savaþlar ve dehþetli projeler ortaya çýkýyor. Kuzeyli dinsizlerin Hýristiyanlarla savaþý bitmiyor ve biteceðe de benzemiyor. Katolik kilisesindeki “evlenmeme” prensibinin münferit hadiselerle su-i istimale uðramasýný bir kaç senedir medyada iþleyen sözkonusu dinsizler, kilisenin hem geri adým atmasýný, hem susmasýný ve hem de önemli elemanlarýný feda etmesini saðlayarak tekrar hü cum taarruzuna giriþtiler. Müslümanlarýn bu dehþetli “iç çatýþmadan” haberdar olmayýþlarý, elbette ki kilisenin aleyhine oluyor.

D

HIRÝSTÝYANLIKTA HÜRRÝYETÝN SINIRLARI BELLÝ DEÐÝL… Da ha çok Sig mud Fre ud, Wil helm Reich ve Adurno gibi ahlâksýz ve dinsiz feylesoflarýn prensipleriyle Avrupa’da büyük tahribatlar gerçekleþtirenlere kilise suskun… Zîra elinde belli bir ölçü bulunmuyor. Burada Kilisenin yardýmýna bir avuç Müslüman farkýna varmadan koþuyorlar. Dinin haram ve helâl çizgileri, onlarýn hayatýný diðerlerinkinden farklýlaþtýrýyor. Ortaya

saðlam bir aile hayatý çýkýyor. Ailede ve toplumdaki adaletli paylaþým da ayrý bir husus. Müslümanlarýn kadýnlarýna ve kýz çocuklarýna ver dikleri deðere “hased” eden ahlâksýz dinsizler, tesettürlü bir hanýmý be be ðiy le so kak ta gör dük le rin de bas bas baðýrýyorlar. “Müslümanlar 2020’de Av ru pa’yý e le ge çi re cek ler… Onlarý bu kýt’adan kovun!” Ýþin doðru yaný, Avrupalý siyasetçi ler, hürriyet adý altýnda insanlýðýn te mel pren sip le riy le sa va þan la rý durdurmazlarsa, çok yakýnda Avrupa tekrar insan ithaline baþlaya cak. Fakat Kuzeyli dinsizler, Müs lümanlarýn AB’ye ve ABD’ye gelmesini istemiyorlar. Müslümanlarýn olmazsa olmazlarý olan iffet, mahremiyet, güzel ah lâk, Al lah kor ku su, ha þir de ki mu ha se be ve te miz he lâl ye me prensibleriyle alay eden neoliberallerin bir temsilcisi kilise savaþýnda biraz ileri gidiyor. FDP’nin Genel Sekreteri Christian Lüdner, devletin kiliseler için topladýðý vergiye ve yaptýðý yardýma son vermesini istiyor. Ýþin ilginci de Müslümanlarý bahane ederek Hýristiyanlýða saldý rý yor. Bu ra da ki di nî ce ma at le ri dev re dý þý bý rak ma uð ru na ba zý Türkiyeli saldýrgan ateistlere birçok dernek kuran ve Rotshild amcalarýnýn paralarýyla dinî cemaatleri Türkiye Kemalistleri gibi zabt u rabt al tý na al ma ya ça lý þan FDPCDU hükümeti, kilise düþmanlýðýný da sýrtýmýzda yürütmeye çalýþý yor. Ýlk gel dik le rin de de Müs lü manlarý bahane ederek Hýristiyanlarýn sembollerini devlet müesseselerinde toplamýþlardý. Hem dinsizliði ve hem de münafýklýðý birlikte yü rü ten bu glo bal ce re ya nýn a sýl rakîbinin AB ve ABD Müslümanlarý olmadýðýný, medyada aleyhimize yapýlan propagandanýn “bir büyük iç savaþý” kamufle ettiðini, her Müslüman sesi yettiði kadar haykýrmalýdýr, diyoruz. Bazý dinsiz Avrupalý politikacýlarýnýn Ýslâmiyete, iffete, adâlete ve bazý insanî deðerlere getirmeye ça lýþ týk la rý ya sak lar, Be di üz za man Hazretlerinin 1935’lerde Eskiþehir mahkemesindeki müdafaasýný hatýr la tý yor. Hür ri ye tin dün ya nýn dört bir yanýný tuttuðu bir zamanda, neoliberaller ellerinden gelse Avrupa’yý tekrar eski vahþet ve bedeviyet çaðlarýna çekecekler. Kendi dünya görüþleri dýþýndaki fikirleri ve hayat biçimlerini yasaklama arzusunda olduklarý, ifadelerinin satýr aralarýnda adeta sýrýtýyor. Hürriyetin bu denli insanlýk aleyhinde kullanýldýðýna, maalesef Avrupa bir daha þahit oluyor…

NETÝCE AB ve ABD’de ki ga rip Müs lü manlar, mahiyetinden haberdar olma dýk la rý bü yük bir ça týþ ma nýn merkezinde bilmeden yer almýþlar. Medya’ya yansýyan patýrtý ve gürül tüleri direkt kendi alâkadar zannýyla bazen paniðe kapýlabiliyorlar. Zîra buralarda Müslümanlarý Avrupa veya Almanya düþmaný olarak ilân eden Kristina Schröder gibi o kadar sað politikacý var ki… Troçki’yi techiz ederek Rusya’ya gönderen Rots hild’in þer rin den “de ve di þi” politikacýlar ürkmüþ olacaklar ki, þimdilik meydaný hürriyeti insanlýðýn dýþýnda tarif eden ekiplere býrakmýþ görünüyorlar. Fakat buna raðmen, gerek SPD’de ve gerekse CSU’daki hareketlenmeler, Birinci Av ru pa i le ehl-i Ýl min ha re ke te geçmek üzere olduðunun ilk iþaretleri olmalý. Avrupa’daki Müslü manlarý da gençleriyle birlikte Ýslâm dinine sahip çýkmaya zorlayan neocon ve neoliberal siyasetçilere, belki bir gün teþekkür edeceðiz…


12

YENÝASYA / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

Ý­LAN

T. C. FATÝH 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ MENKULÜN (ARAÇ) AÇIK ARTTIRMA ÝLANI DOSYA NO: 2010/1388 Tal. Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci arttýrma 02/02/2011 günü saat 11.00- 11.10‘da KAHRAMAN OTOPARKI (Veledi Karabaþ Mah. Tekke Maslaðý Sok. No: 12) FATÝH / ÝSTANBUL adresin’de yapýlacak ve o günü kýymetlerinin % 60‘ýna istekli bulunmadýðý takdirde 07/02/2011 günü ayný yer ve saatte Ýkinci arttýrma yapýlarak satýlacaðý, Þu kadar ki arttýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40‘ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklýnýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu,mahcuzun satýþ bedeli üzerinden Mevzuatýn Belirlediði oranda Yasal K.D.V‘nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasý ile Dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 03.01.2011 Muhammen kýymeti LÝRA Adedi CÝNSÝ (Mahiyeti ve önemli özellikleri) 15.000,00 TL 1 34 EC 0012 Plakalý Beyaz Renkli HYUNDAI Marka 2006 Model KAMYONET. (Özellikleri: Kaportada Muhtelif Çizikler Mevcuttur, Muhtelif Yerlerinde Vuruklar ve Ezikler mevcuttur.) NOT: Ýhaleye iþtirak için % 20 Teminat miktarý olan (3.000,00) TL’nin yatýrýlmasý gereklidir. www.bik.gov.tr B: 2789

T. C. ÝZMÝR 4. AÝLE MAHKEMESÝ ÝLAN Sayý: 2009/1123 Esas. 2010/1117 Karar.

T. C. KADIKÖY 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ Karar no: 2010/412 DUYURU Davacý Faruk Þarlak tarafýndan davalýlar Abdülkerim Taþtan, Bora Taþtan, Burak Taþtan, Sevim Taþtan aleyhine açýlan borçlu olmadýðýnýn tespiti davasýnýn yapýlan yargýlamasý sonunda: Davalýlardan Burak Taþtan’ýn “Tepe mah. Yeniyol cad. Marmaris-Muðla”, Bora Taþtan’ýn “Þ. Ahmet Benler cad. Çakýroðlu sok. Armutalan no: 1 Marmaris-Muðla” adreslerinde tebligat yapýlamamýþ, emniyet müdürlüðünce yapýlan araþtýrmada da tebliðe elveriþli adresleri tespit edilememiþ, dava dilekçesi, duruþma gün ve saati ilan yolu ile teblið edilmiþ, dava sonunda verilen karar da ilan yoluyla tebliðine karar verilmiþ olduðundan: Mahkememizin 24.11.2010 gün ve 2004/443 E. 2010/412 K. sayýlý kararý ile: 1- Sabit görülen DAVANIN KABULÜ ile, davacýnýn ölü davalý Abdülkerim TAÞTAN’a BORÇLU OLMADIÐININ TESPÝTÝNE, 2- Dava deðeri üzerinden hesaplanan 119,00 TL Nispi Ýlam Harcýndan peþin olarak alýnan 27,00 TL harç düþüldükten sonra kalan 92,00 TL harcýn davalýlardan alýnarak Hazineye gelir kaydýna, 3- Yine dava deðeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. As. Üc. Tarifesinin 12/2 maddesine göre belirlenen 1.000,00 TL Maktu Vekâlet Ücretinin davalýlardan alýnarak davacýya verilmesine, 4- Davacýnýn peþin olarak yatýrmýþ olduðu 37,10 TL harç, 0,60 TL dosya gideri, 42,50 TL çaðrý gideri, 8,00 TL müzekkere gideri, 40,00 TL tanýk ücreti, 272,58 TL ilanen tebligat ücreti olmak üzere toplam 400,78 TL yargýlama giderinin davalýlardan alýnarak davacýya verilmesine dair, Yasal yollar açýk olmak üzere karar verilmiþtir. Kararýn ilan tarihinden baþlayarak 10 gün sonra davalýlar Burak Taþtan ile Bora Taþtan’a teblið edilmiþ sayýlacaðý; tebliðden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yoluna gidilmediði takdirde kararýn kesinleþeceði 7201 sayýlý tebligat yasasýnýn 28. ve izleyen maddeleri uyarýnca, Duyurulur. 24.12.2010

T. C. ÝZMÝR 4. ÝÞ MAHKEMESÝ HAKÝMLÝÐÝ

Esas no: 2004/443

www.bik.gov.tr B: 2665

ESAS NO: 2006/338 KARAR NO: 2010/641 GAZETE ÝLANI Davacý Mesut Özgün ile davalýlar, Sosyal Güvenlik Kurumu Baþkanlýðý, Nilhan Turizm Ýnþ. San. ve Tic. Ltd. Þti., ve Hulusi Keskin mirasçýlarý: Meral Keskin, Ýlkay Þebnem Keskin, Cihanbey Keskin, Ahmet Sabri Keskin, Savaþ Keskin, Güray Keskin aleyhine açýlan tespit davasýnda mahkememizce verilen 02.12.2010 tarihli karar gereðince; HÜKÜM: 1- 10096943 S.S numaralý davacýnýn 287778.35 nolu iþyerinde 22/08/1995-05/04/1999 tarihleri arasýnda hizmet akdine dayalý olarak asgari ücretle 1305 gün çalýþtýðý, 129 günlük çalýþmasýnýn kuruma bildirildiði, 1176 günlük çalýþmasýnýn kuruma bildirilmediði, 1143832.35 nolu iþyerinde 11/06/1999-13/08/2001 tarihleri arasýnda asgari ücretle 782 gün çalýþtýðý, 644 günlük çalýþmasýnýn kuruma bildirildiði, 138 günlük çalýþmasýnýn kuruma bildirilmediðinin tespitine, 2- Davacý yararýna 1.000,00 TL vekâlet ücreti ile davacý tarafýndan yapýlan 1.141.73 TL mahkeme masraflarýnýn davalýlardan alýnýp davacýya verilmesine, 3- Peþin alýnan 25.30 TL harçtan alýnmasý gerekli olan 17.15 TL harcýn mahsubu ile artan 8.15 TL'nin istek halinde davacýya iadesine, Dair, davacý vekili ile davalý SGK vekilinin yüzlerine karþý, diðer davalýlar Meral Keskin, Ýlkay Þebnem Keskin, Cihanbey Keskin, Ahmet Sabri Keskin, Savaþ Keskin, Güray Keskin’in yokluklarýnda, 8 gün içinde Yargýtay yolu açýk olmak üzere karar verilmiþ, davalýlar, Meral Keskin, Ýlkay Þebnem Keskin, Cihanbey Keskin, Ahmet Sabri Keskin, Savaþ Keskin, Güray Keskin’in tebligata yarar adresi bulunamayýp dava dilekçesinin ve duruþma günüde ilan yolu ile teblið edildiðinden iþ bu karar davalýlar Meral Keskin, Ýlkay Þebnem Keskin, Cihanbey Keskin, Ahmet Sabri Keskin, Savaþ Keskin, Güray Keskin’e ilanen teblið olunur. 14.12.2010

10/01/2011

T. C. KARÞIYAKA 2. ÝÞ MAHKEMESÝ GEREKÇELÝ KARAR ÝLANI

Davacý, EMÝNE DEMÝRER ile Davalý, HASAN DEMÝRER arasýnda mahkememizde görülmekte olan Boþanma davasýnýn yapýlan yargýlamasý sonunda; HÜKÜM; yukarýda açýklanan nedenlerle; 1- Davanýn KABULÜ ile; MANÝSA Ýli, DEMÝRCÝ Ýlçesi, ÖKSÜZLÜ Köyü/mah. Cilt: 87, hane: 28’de nüfusa kayýtlý, BSN: 36’da bulunan MEHMET ve ARÝFE’den olma, 29/01/1974 Karþýyaka doðumlu T.C. KÝMLÝK NO: 17855544290 davalý HASAN DEMÝ RER ile ayný yer BSN: 61’de bulunan HaKKI ve FATMA’dan olma 12/10/1974 Demirci doðumlu T.C. KÝMLÝK NO: 17780546772 davacý EMÝNE DEMÝRER’in (evlenerek geldiði yer MANÝSA ili, DEMÝRCÝ ilçesi, KUZUKÖY Köyü/mah. Cilt: 78, Hane: 49, Sýra: 90 soyadý UÇAR), TMK'nun 166/1 maddesi gereðince BOÞANMALARINA, 2- Taraflarýn ortak çocuklarý 2005 doðumlu Batuhan, 1995 doðumlu Elif ve 1993 doðumlu Yasemin’in velayet haklarýnýn annelerine verilmesine, babasý ile küçükler arasýnda her ayýn 2. ve 4. haftalarý Cumartesi günleri ve dini bayramlarýn 2. günleri saat 10.00' dan ertesi günü saat 18.00'e kadar ayrýca her yýl Aðustos ayýnýn 1. Günü saat 10.00'dan 10. günü saat 18.00'e kadar görüþme yapýlacak þekilde þahsi iliþki kurulmasýna. Dair davacý vekilinin yüzüne karþý davalýnýn yokluðunda kararýn teblið tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargýtay’a temyiz yolu açýk olmak üzere verilen karar Davalý HASAN DEMÝRER’e tebligat yerine kaim olmak üzere ÝLANEN teblið olunur. 10/01/2011 www.bik.gov.tr B: 2588

ÝLAN T. C. ÝZMÝR 6. ÝÞ MAHKEMESÝ’NDEN ESAS NO: 2010/671 Esas. DAVALI: PANEL DEKORASYON ÝNÞAAT VE SANAYÝ LTD. ÞTÝ. Davacý tarafýndan aleyhinize açýlan Rücuan Tazminat davasýnýn yapýlan yargýlamasýnda; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruþma gününü bildirir davetiye çýkarýlmýþ olup, adresinizden tanýnmadýðýnýz gerekçesiyle tebligat yapýlamamýþtýr. Adres araþtýrmasýndan da bir netice alýnamadýðýndan dava dilekçesi ve duruþma gününün ilanen tebliðine karar verilmiþtir. Davacý vekili dava dilekçesinde; Kurum sigortalýsý Cemalettin Boz’un taþeron iþveren Panel Dekorasyon Ltd. Þti. iþçisi olarak Vestel Beyaz Eþya AÞ fabrikasýnda 14/10/1998 günü geçirmiþ olduðu iþkazasý sonucu yaralanmasý sebebiyle, Ýzmir 5. Ýþ Mahkemesinin 2006/369 Esas, 2008/464 Karar sayýlý dosyasýnda açýlan davada mahkemece alý nan kararda olayýn meydana geliþinde davalý iþveren Panel Dekorasyon Ltd. Þti. % 60, kazalý iþçi % 40 oranýnda kusurlu bulunduðu saptanarak davacýnýn davasýnýn kýsmen kabulüne karar verildiðini, ilk peþin sermaye deðeriyle, sosyal yardým zammý toplamý 2.573,49 TL’nin % 60 kusur oranýna tekâmül eden 1.544,09 TL’lik kýsmýnýn 797,78 TL’sinin onay tarihi 14/04/2005 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte Panel Dekorasyon Ltd. Þti’nden tahsiline dair hüküm kurulduðunu Yargýtay’ca Onanarak kesinle þen dava sonucunda bakiye kurum alacaðý olan 746,31 TL peþin sermaye deðerli gelir ve sosyal yardým zammýnýn 14/04/2005 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini, yargýlama gideri ve avukatlýk ücretinin, davalýlara yükletilmesini talep ve dava etmiþtir. Duruþma Günü: 09/03/2011 günü saat: 09.00’da duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.’nun 3156 sayýlý yasa ile deðiþik 213/2 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý hususu, Dava Dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. 28/12/2010 www.bik.gov.tr B: 2607

T. C. KARÞIYAKA 2. ÝÞ MAHKEMESÝ GEREKÇELÝ KARAR ÝLANI ESAS NO: 2009/645 KARAR NO: 2010/169 Davacý Sosyal Sigortalar Kurumu Baþkanlýðý vekili tarafýndan davalýlar Ak Sigorta A.Þ. Ve Hakan Gökoðlu aleyhlerinde açýlan Rücuen Tazminat davasýnýn yapýlan nihai karar gereðince; Davanýn KABULÜNE, PSD'li gelir yönünden 5.405,42 TL'nin davalý Hakan Gökoðlu yönünden gelir onay tarihi 17.07.2008, tedavi gideri yönünden 32,10 TL'nin Hakan Gökoðlu yönünden 18.03.2008 tarihinden diðer davalý Ak Sigorta A.Þ. Yönünden dava tarihi 15.09.2009 tarihinden iþleyecek yasal faizi ile davalýlardan müþterek ve müteselsilen alýnarak davacýya verilmesine, Alýnmasý gereken 321,08 TL karar ve ilam harcýnýn davalýlardan müþterek ve müteselsilen tahsiline, Davacý tarafça yapýlan 181,29 TL yargýlama giderinin davalýlardan müþterek ve müteselsilen alýnarak davacýya verilmesine, Kabul edilen miktar üzerinden avukatlýk asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davalýlardan müþterek ve müteselsilen alýnarak davacýya verilmesine karar verilmiþ olup; Ýþ bu ilamýn adresi tespit edilemeyen Hakan Gökoðlu’na ilanen tebliði gerektiðinden ilanen tebliðine, ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra teblið edilmiþ sayýlacaðý ve süresinde kanuni yollara baþvurulmadýðý takdirde kararýn kesinleþeceði teblið olunur. 14.12.2010 www.bik.gov.tr B: 2604

ÝZMÝR 10. ÝÞ MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/948 Esas. Davacý Sosyal Güvenlik Kurumu Baþkanlýðý tarafýndan davalýlar Ahmet Doðan,Tür ker Apak, Ak Sigorta A.Þ aleyhine açýlan alacak davasýnýn mahkememizde yapýlan açýk duruþmasýnda: Davalý Türker AKPAK adýna çýkartýlan tebligat bila teblið mahkememize iade edildiðinden davalýnýn tebligata yarar adresi tespit edilemediðinden, davalýya duruþma gü nünün ilanen tebliðine karar verilmiþ olmakla, Duruþma günü olan 09/02/2011 günü saat 11.35’de Ýzmir 10. Mahkemesinde hazýr bulunmanýz veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, hazýr bulunmadýðýnýz veya bir vekille temsil ettirmediðiniz takdirde, duruþmanýn yokluðunuzda yapýlýp karar verileceði davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen teblið olunur. 04.01.2011 www.bik.gov.tr B: 2606

ESAS NO: 2007/632 KARAR NO: 2010/140

www.bik.gov.tr B: 2608

T. C. ÞÝÞLÝ 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI

Davacý Sosyal Sigortalar Kurumu Baþkanlýðý vekili tarafýndan davalýlar Yapý Kredi Sigorta A.Þ. ile Rýza Güneri aleyhlerine açýlan Alacak davasýnýn yapýlan yargýlamasý sonunda verilen kararda; Tedavi gideri yönünden DAVANIN KABULÜNE, 17.010,39 TL’nin davalý Yapý Kredi Sigorta A.Þ Þirketi yönünden sorumluluðu poliçe limiti olan 11.000,00 TL ile sýnýrlý olmak suretiyle ve bu davalý sigorta þirketi yönünden temerrüd tarihi 26/07/2009 tarihinden iþleyecek yasal faizi ile diðer davalý Rýza Güneri yönünden ise dava konusu alacaðýn 16.732,58 TL’si 24/10/2002, 273,18 TL’si 19/10/2002, 4,63 TL’si 07/07/2002 tarihinden iþleyecek yasal faizi ile davalýlardan müþterek ve müteselsilen alýnarak davacýya verilmesine, Alýnmasý gereken 1.010,41 TL karar ve ilam harcýndan 653,40 TL’sinin davalýlardan müþterek ve müteselsilen, 357,01 TL’sinin davalý Rýza Güneri’den tahsiliyle hazineye irad kaydýna, Davacý tarafça yapýlan toplam 166,79 TL yargýlama giderinden 107,84 TL’lik kýsmýnýn davalýlardan müþterek ve müteselsil alýnarak, kalan 58,95 TL’lik kýsmýnýn ise davalý Rýza Güneri’den alýnarak davacýya verilmesine, 4- Kabul edilen miktar üzerinden avukatlýk asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 2.041,24 TL vekâlet ücretinin 1.320,00 TL’lik kýsmýnýn davalýlardan müþterek ve müteselsil alýnarak, kalan 721,24 TL’lik kýsmýnýn ise davalý Rýza Güneri’den alýnarak davacýya verilmesine karar verilmiþ olup, Ýþ bu ilamýn adresi tespit edilemeyen davalý Rýza Güneri’ye ilanen tebliði gerektiðinden ilanen tebliðine, ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra teblið edilmiþ sayýlacaðý ve süresinde kanuni yollara baþvurulmadýðý takdirde kararýn kesinleþeceði teblið olunur. 16.12.2010 www.bik.gov.tr B: 2605

T. C. ÞÝÞLÝ 1. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ KARAR ESAS NO: 2010/602 Esas. KARAR NO: 2010/678

2010/2225 Tal. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 04.02.2011 saat 10.00 - 10.10 arasýnda KÂÐITHANE/ÝST. DEMKAR MOTORÇAÐLAYAN MH. MAYA SK. NO: 36 adresinde yapýlacak ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 09.02.2011 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak % 18 oranýnda KDV’nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Takdir Edilen Deðeri Adedi CÝNSÝ (Önemli nitelik ve özellikleri) Lira Krþ 3.000,00 YTL 1 HONDA MARKA PC40E-2033662 MOTOR NOLU, JH2PC4OA77 MO14610 ÞASE NOLU, 2007 MODEL MOTOSÝKLET. ÞASE VE MOTOR ÝLE ARKA JANT MEVCUT. ÖN TEKER YOK. ARKA TEKER KIRIK, ANAHTAR YOK. ELEKTRÝK TESÝSATI ÝLE MOTOR ÝÇ MALZEMELERÝ YOK. DIÞ KAPORTA MALZEMELER YOK. FAR YOK, PLAKA YOK. RUHSAT MEVCUT. MOTOSÝKLET YIKIK VE ESKÝ BÝR HALDE. NOT: RUHSATTA 34 EN 8925 PLAKALI MOTOSÝKLET.

www.bik.gov.tr B. Tashih

ÝLAN AFYONKARAHÝSAR/ÇAY/KOÇBEYLÝ BELEDÝYE BAÞKANLIÐI’NDAN

Davanýn KABULÜ ÝLE, Konya ili, Cihanbeyli ilçesi, Karþýyaka, C.N: 5, H.N: 36, BSN: 38’de nüfusa kayýtlý Ali oðlu, Asiye’den olma, 01/01/1990 Cihanbeyli doðumlu, 38152792658,T.C kimlik numaralý Osman Birgez’in nüfus kaydýnda Osman olan isminin OSMAN KAÐAN olarak DÜZELTÝLMESÝNE, www.bik.gov.tr B: 2574

T. C. ÞÝÞLÝ 4. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ Esas No: 2010/750 Davacý Mithat Özday’ýn nüfusta Özday olan soyadýnýn ÖZDOY olarak düzeltilmesine 28/12/2010 tarihinde karar verildiði ilan olunur. 12/01/2011 www.bik.gov.tr B: 2534

T. C. BAKIRKÖY 10. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ ESAS NO : 2009/135 Esas. KARAR NO : 2009/142 Erzincan ili, Çayýrlý ilçesi, Büyükyayla Köyü, Cilt No: 0012, ASN: 00037, SN: 0054’de kayýtlý 16142322696 TC kimlik numaralý HELÝN ÝNCÝ’nin mevcut isminin iptali ile SELÝN ÝNCÝ olarak tashihine karar verildi. www.bik.gov.tr B: 2796

T. C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN 2010/296 Vas. Tayini. Mahkememizce verilen 30/11/2010 tarih, 2010/296 E., 2010/1738 K. sayýlý karar ile Ahmet ve Emine’den olma, 01/07/1927 d.lu HATÝCE ERDÖNMEZ’in TMK nun 405. maddesi gereðince VESAYET ALTINA ALINARAK TMK 419. mad. gereðince kendisine kýzý, 1964 d.lu, Hüseyin kýzý, MERYEM ERDÖNMEZ vasi olarak tayin edilmiþtir. 30/11/2010 www.bik.gov.tr B: 2784

BAKIRKÖY 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/279 KARAR NO: 2010/431 Davacýlar Hatice Türen ve Abtullah Türen tarafýndan davalý Nüfus Müdürlüðü aleyhine mahkememizde açýlan Nüfus (Ad Ve Soyadý Düzeltilmesi Ýstemli) davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonunda; Mahkememizin 24/12/2010 tarih ve ayný sayýlý kararý gereðince, Davanýn kabulü ile, Tekirdað ili, Hayrabolu ilçesi, Hedeyli Mah./köyü, C: 11, H: 55’de, nüfusa kayýtlý Abtullah oðlu, Hatice’den olma 24/10/2000 doðumlu küçük Durali Türen’in isminin MUHAMMED ALÝ TÜREN OLARAK DÜZELTÝLMESÝNE iliþkin karar ilan olunur. www.bik.gov.tr B: 2602

ÜSKÜDAR 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/395 KARAR NO: 2010/352 Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/12/2010 tarih ve 2010/395 Esas, 2010/352 Karar sayýlý ilamý ile Ahmed Yasin Sevben'in adý AHMET YASÝN SEVBEN olarak deðiþtirilmiþtir. Ýlan olunur. 12/01/2011 www.bik.gov.tr B: 2766

www.bik.gov.tr B: 2652


13

YENÝASYA / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

EKONOMÝ ALIÞ

DÖVÝZ SATIÞ

ALIÞ

EFEKTÝF SATIÞ

1 ÝSVÝÇRE FRANGI 1 ÝSVEÇ KRONU

1.5514 1.5441

1.5589 1.5542

1.5503 1.5370

1.5612 1.5635

1 KANADA DOLARI

0.27537 2.0515

0.27383 2.0403

0.27600 2.0546

1 NORVEÇ KRONU

1 EURO

0.27402 2.0417

1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ

2.4448

2.4576

2.4431

2.4613

100 JAPON YENÝ

1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANÝMARKA KRONU

1 KUVEYT DÝNARI

1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ

ALIÞ

DÖVÝZ SATIÞ

1.5933 0.22856 1.5706 5.4620 0.26205 0.41493 1.8655

1.6036 0.23094 1.5777 5.5339 0.26382 0.41568 1.8779

ALIÞ

EFEKTÝF SATIÞ

1.5909 0.22840 1.5648 5.3801 0.26187 0.41182 1.8586

1.6060 0.23147 1.5837 5.6169 0.26443 0.41880 1.8850

SERBEST PÝYASA

DOLAR

EURO

ALTIN

C. ALTINI

DÜN 1,5520 ÖNCEKÝ GÜN 1,5540

DÜN 2,0690 ÖNCEKÝ GÜN 2,0470

DÜN 68,45 ÖNCEKÝ GÜN 69,20

DÜN 462,00 ÖNCEKÝ GÜN 467,00

p

Cinsi

Cinsi

p

p

13 OCAK 2011

MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI

p

HABERLER

Ekonominin gurbet kuþlarý Sert kýþ þartlarý dolayýsýyla Avrupa'ya tuz ihracatý arttý.

Tuz üreticisi bayram yapýyor n TUZ Gö­lü’nde­ki­tuz­la­lar­dan­Av­ru­pa­ül­ke­le­ri­ne­ya­pý­lan tuz­ih­ra­ca­tý­nýn­400­bin­to­na­u­laþ­tý­ðý­bil­di­ril­di.­Ký­þýn­e­sir al­dý­ðý,­kar­ve­buz­lan­ma­nýn­et­ki­li­ol­du­ðu­Av­ru­pa­ül­ke­le­ri­nin­tuz­ta­le­bi­ni­kar­þý­la­mak­i­çin­Kon­ya’nýn­Ci­han­bey­li­ve An­ka­ra’nýn­Þe­ref­li­koç­hi­sar­il­çe­le­rin­de­fa­a­li­yet­gös­te­ren tuz­la­lar­da­ça­lýþ­ma­lar­24­sa­at­a­ra­lýk­sýz­de­vam­e­di­yor.­Son yýl­lar­da­ya­pý­lan­ça­lýþ­ma­lar­la­yüz­de­99,9­saf­lýk­ve­tabiîlik de­re­ce­si­ne­u­la­þan,­ABD­ve­Av­ru­pa’nýn­tuz­ih­ti­ya­cý­ný­kar­þý­la­dý­ðý­Mý­sýr,­Tu­nus­ve­Fas’tan­da­ha­ka­li­te­li­tu­zun­ü­re­til­di­ði­Tuz­Gö­lü’nde­ü­re­tim­ya­pan­fir­ma­lar,­ar­tan­ih­ra­cat­la bir­lik­te­a­de­ta­bay­ram­ya­pý­yor.­Sert­kýþ­þart­la­rý­dolayýsýyla tuz­stok­la­rý­tü­ke­nen­Av­ru­pa­ül­ke­le­ri­ne­ger­çek­leþ­ti­ren­ih­ra­cat­cid­dî­ra­kam­la­ra­u­laþ­tý.­­Konya / aa

ATO’NUN ÇALIÞMASINA GÖRE, 3 BÝN 500’E YAKIN FÝRMAYLA 103 ÜLKEDE FAALÝYET GÖSTEREN TÜRK YATIRIMCILARIN YURT DIÞINDA YAPTIKLARI DOÐRUDAN YATIRIMLAR 24 MÝLYAR DOLARA YAKLAÞTI.

Buðday tarlalarýnda çürüyen alanlar yeniden ekiliyor n ÇUKUROVA’DA, ge­çen­yýl­2,5­mil­yon­de­kar­a­lan­da­ü­re­tim­ya­pý­lan­buð­day­da,­bu­yýl­a­þý­rý­ya­ðýþ­lar­dan­do­la­yý­çü­rü­yen­a­lan­lar­do­la­yý­sýy­la­mað­dur­o­lan­çift­çi­le­rin,­ye­ni­den­to­hum­a­týp­çim­len­me­sað­lan­ma­yý­he­def­le­di­ði­bil­di­ril­di.­A­da­na’nýn­Cey­han­il­çe­si­Zi­ra­at­O­da­sý­Baþ­ka­ný­Ya­vuz­Tez­can, bu­yýl­e­kim­ya­pýl­ma­sý­nýn­ar­dýn­dan­bek­le­nen­ya­ðýþ­la­rýn­ge­cik­ti­ði­ni,­a­ni­den­baþ­la­yan­yað­mu­run­i­se­yö­re­de­ki­tar­la­la­rýn bir­bö­lü­mün­de­çim­len­me­ye­baþ­la­yan­buð­da­yý­çü­rüt­tü­ðü­nü­be­lirt­ti.­Tez­can,­þöy­le­ko­nuþ­tu:­‘’Bu­yýl­sa­de­ce­Cey­han’da­a­þý­rý­ya­ðýþ­lar­dan­kay­nak­la­nan­çü­rü­me­ne­de­niy­le­30 bin­de­kar­a­lan­da­ye­ni­den­to­hum­a­tý­la­rak­çim­len­me­sað­lan­ma­ya­ça­lý­þý­lý­yor.­Bu­a­þý­la­ma­yön­te­mi,­tar­la­nýn­yüz­de­1015’i­gi­bi­bö­lü­mün­de­çü­rü­me­o­lur­sa­ya­pý­lý­yor.”­­Adana / aa

MTV 1. taksitin ödeme süresi 31 Ocak’ta sona erecek n MOTORLU Ta­þýt­lar­Ver­gi­si’nin­(MTV) 2011­yý­lý­na­i­liþ­kin­bi­rin­ci­tak­si­ti­nin­ö­de­me­sü­re­si­31­O­cak­2011­ta­ri­hin­de­so­na­e­re­cek.­Ge­lir­Ý­da­re­si­Baþ­kan­lý­ðý’ndan­ya­pý­lan­a­çýk­la­ma­da,­her­yýl­O­cak­ve­Tem­muz­ay­la­rýn­da­i­ki­e­þit tak­sit­te­ö­de­nen­MTV’nin­2011­yý­lý­na­i­liþ­kin­1.­tak­si­ti­nin ö­de­me­sü­re­si­nin­31­O­cak­2011­Pa­zar­te­si­gü­nü­so­na­e­re­ce­ði­bil­di­ril­di.­A­çýk­la­ma­ya­gö­re­MTV­mü­kel­lef­le­ri,­2011 yý­lý­MTV­1.­tak­si­ti­ni­þu­yön­tem­le­ri­kul­la­na­rak­ö­de­ye­bi­le­cek­ler;­‘’Kre­di­kar­tý­i­le­Ma­li­ye­Ba­kan­lý­ðý­Ge­lir­Ý­da­re­si­Baþ­kan­lý­ðý­nýn­in­ter­net­say­fa­sýn­da­(www.gib.gov.tr)­yer­a­lan Ýn­ter­net­Ver­gi­Da­i­re­si/Sýk­Kul­la­ný­lan­lar/Mo­tor­lu­Ta­þýt­lar­Sor­gu­la­ma­sý­ve­kre­di­kar­tý­i­le­ö­de­me­bö­lü­mü­ne gi­riþ­ya­pý­la­rak.­An­laþ­ma­lý­ban­ka­la­rýn­in­ter­net­ban­ka­cý­lý­ðý­ný­kul­la­na­rak­ve­ya­doð­ru­dan­ban­ka­la­ra­baþ­vu­ra­rak. Mo­tor­lu­Ta­þýt­lar­Ver­gi­si­yö­nün­den­mü­kel­le­fi­yet­kay­dý­nýn­bu­lun­du­ðu­ver­gi­da­i­re­si­mü­dür­lü­ðü­ne­ve­ya­mo­tor­lu­ta­þýt­lar­ver­gi­si­ni­tah­si­le­yet­ki­li­di­ðer­ver­gi­da­i­re­si­mü­dür­lük­le­ri­ne­baþ­vu­ra­rak.’’ Ankara / aa

Yatýrýmlarýn 1,6 milyar dolarlýk kýsmý ticaret, 1,5 milyar dolarlýk kýsmý bilgi ve iletiþim, 444 milyon dolarlýk kýsmý inþaat sektörüne yönelik olarak yapýldý.

dolayýsýyla­yap­tý­ðý­yo­ðun­ya­tý­rým­lar,­e­ner­ji sek­tö­rü­nü­Tür­ki­ye’nin­yurt­dý­þýn­dan­faz­la ya­tý­rým­yap­tý­ðý­sek­tör­ha­li­ne­ge­tir­di.­Tür­ki­ye’nin­yurt­dý­þý­ya­tý­rým­la­rý­nýn­yak­la­þýk­4­mil­yar­do­lar­lýk­kýs­mý­ný­e­ner­ji­ya­tý­rým­la­rý­o­luþ­tu­TÜRK ya­tý­rým­cý­la­rýn­yurt­dý­þýn­da,­bü­yük­bö­- ru­yor.­Yurt­dý­þýn­da­ki­Türk­ya­tý­rým­la­rý­nýn lü­mü­nü­e­ner­ji,­ban­ka­cý­lýk,­bil­gi­ve­i­le­ti­þim,­i­- sek­tö­rel­da­ðý­lý­mýn­da­i­kin­ci­sý­ra­yý­i­se­ban­ka­ma­lat­sa­na­yi­ve­ti­ca­ret­gi­bi­sek­tör­le­re­yap­týk­- cý­lýk­a­lý­yor.­Tür­ki­ye’den­di­ðer­ül­ke­le­re­yö­ne­la­rý­doð­ru­dan­ya­tý­rým­la­rýn­top­lam­tu­ta­rý­24 lik­i­ma­lat­sa­na­yi­sek­tö­rü­ya­tý­rým­la­rý­da­2 mil­yar­do­la­ra­yak­laþ­tý.­ An­ka­ra­Ti­ca­ret­O­da­- mil­yar­do­lar­lýk­bir­bü­yük­lü­ðe­u­laþ­mýþ­bu­lu­sý’nýn­(A­TO)­ Ha­zi­ne­Müs­te­þar­lý­ðý­ve­Mer­- nu­yor.­Ya­tý­rým­la­rýn­1,6­mil­yar­do­lar­lýk­kýs­mý kez­Ban­ka­sý­ve­ri­le­rin­den­yap­tý­ðý­be­lir­le­me­le­- ti­ca­ret,­1,5­mil­yar­do­lar­lýk­kýs­mý­bil­gi­ve­i­le­ti­re­gö­re,­Türk­ser­ma­ye­si­3­bin­500’e­ya­kýn þim,­444­mil­yon­do­lar­lýk­kýs­mý­in­þa­at­sek­tö­fir­may­la­top­lam­103­ül­ke­de­çe­þit­li­sek­tör­ler­- rü­ne­yö­ne­lik­o­la­rak­ya­pýl­dý.­ de­fa­a­li­yet­gös­te­ri­yor.­Türk­ya­tý­rým­cý­la­rýn yurt­dý­þý­na­yap­týk­la­rý­doð­ru­dan­ya­tý­rým­la­rýn GÖZDE ÜLKELER HOLLANDA, tu­ta­rý­2001­yý­lý­na­ka­dar­3,7­mil­yar­do­lar­dü­- AZERBAYCAN, MALTA Tür­ki­ye’den­fi­i­len­ih­raç­e­di­len­doð­ru­dan ze­yin­de­bu­lu­nu­yor­du.­Mer­kez­Ban­ka­sý’nýn ve­ri­le­ri­ne­gö­re­bu­tu­tar­E­kim­2010­i­ti­ba­riy­le ser­ma­ye­ tu­tar­la­rý­ dik­ka­te­ a­lý­na­rak­ ya­pý­lan 23,6­mil­yar­do­la­ra­ka­dar­yük­sel­di.­2000­yý­lý da­ðý­lý­ma­gö­re­Tür­ki­ye’den­en­faz­la­ser­ma­so­nu­i­ti­ba­riy­le­yurt­dý­þýn­da­Tür­ki­ye­ser­ma­- ye­ sý­ra­sýy­la­ Hol­lan­da,­ A­zer­bay­can,­ Mal­ta, ye­li­top­lam­bin­154­fir­ma­fa­a­li­yet­te­bu­lu­nur­- Al­man­ya,­ ABD,­ Lük­sem­burg,­ Ka­za­kis­tan ken­bu­sa­yý­Ey­lül­2010­i­ti­ba­riy­le,­3­bin­491’e ve­Ýn­gil­te­re­gi­bi­ül­ke­le­re­ya­pýl­dý.­Ya­tý­rým­cý­ka­dar­çýk­tý.­Söz­ko­nu­su­fir­ma­la­rýn­yüz­de lar­ Hol­lan­da,­ Lük­sem­burg­ ve­ Mal­ta­ gi­bi 67’si­son­10­yýl­da­fa­a­li­ye­te­geç­ti.­Tür­ki­ye’den ül­ke­ler­de­ kur­duk­la­rý­ ö­zel­ a­maç­lý­ hol­ding ih­raç­e­di­len­doð­ru­dan­ser­ma­ye­nin­sek­tö­rel þir­ket­le­ri­ a­ra­cý­lý­ðýy­la­ ü­çün­cü­ ül­ke­le­re­ ya­tý­da­ðý­lý­mý­na­ba­kýl­dý­ðýn­da­ilk­sý­ra­yý­e­ner­ji­sek­- rým­ya­pý­yor.­Bu­a­ra­da­söz­ko­nu­su­tu­tar­la­ra tö­rü­nün­al­dý­ðý­dik­kat­çe­ki­yor.­Bir­ka­mu­þir­- ve­ þir­ket­ sa­yý­la­rý­na­ Türk­ va­tan­daþ­la­rý­nýn ke­ti­o­lan Tür­ki­ye­Pet­rol­le­ri­A­no­nim­Or­tak­- baþ­ta­Al­man­ya­ve­di­ðer­AB­ül­ke­le­ri­ol­mak lý­ðý’nýn­(TPA­O)­ ö­zel­lik­le­Türk­Cum­hu­ri­yet­- ü­ze­re­ ya­þa­dýk­la­rý­ ül­ke­ler­de­ ku­rup­ iþ­let­tik­le­rin­de­ki­pet­rol­sa­ha­la­rý­na­i­liþ­kin­pro­je­le­ri le­ri­iþ­let­me­ler­dâ­hil­bu­lun­mu­yor.

AHMET TERZÝ ANKARA

TAZÝYE

TEBRÝK

Muhterem kardeþimiz Ýbrahim Fiþek'in muhtereme annesi

Fatih ve Meliha Sarý kardeþimizin

Nadire Fiþek

'in

vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

Ruveyda Ela ismini verdikleri bir kýz çocuklarýnýn dünyaya geldiðini öðrendik. Anne ve babayý tebrik eder, minik yavruya Cenâb-ý Hak'tan hayýrlý ve uzun ömürler dileriz.

Hasan Yalçýn, Abdülmalik Atom, Turan Tezer, Halit Ceylan, Yalçýn Çolak

YOZGAT YE NÝ AS YA O KU YU CU LA RI

T. C. ÝZMÝR 11. SULH HUKUK MAHKEMESÝ’NDEN ÝLAN

ÜSKÜDAR 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN

ESAS NO: 2009/220 Esas.

ESAS NO: 2010/175 KARAR NO: 2010/299

Davacý KADRÝYE UÇKUN tarafýndan aleyhinize açýlan Ortaklýðýn Giderilmesi davasýnýn yapýlan yargýlamasýnda; Davalýlar HASAN HÝLMÝ, CELALETTÝN ALÝ, ALÝ VEHBÝ, EMÝNE HANIM, MEHMET TEVFÝK’e yapýlan tüm araþtýrmalara raðmen bulunamadýðýndan duruþma günü olan 08/02/2011 günü saat: 09.30’da mahkememizde bizzat hazýr bulunmanýz, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.’nun 3156 sayýlý yasa ile deðiþik 213/2 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý hususu, Dava Dilekçesi ve duruþma gü nü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. 06/01/2011

Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29/11/2011 tarih ve 2010/175 Esas, 2010/299 Karar sayýlý ilamý ile davacý Anne Gurr’un ön adý ANNE ELÝZABETH MAY SUZAN olarak deðiþtirilmiþ ve Ýstanbul Ýngiliz Baþkonsolosluðu 200 nolu kayýtta tescilli bulunan Anne Elizabeth May Suzan ile Üsküdar, Bulgurlu mah. 11 C, 122 H, 20 BSN, 41119544054 TC nosunda kayýtlý, John Henr ve Emine Meral’dan olma, 07/11/1950 doðumlu, Anne Gurr’un ayný kiþi olduðu tespit edilmiþtir. Ýlan olunur. 12/01/2011

www.bik.gov.tr B: 2599

www.bik.gov.tr B: 2760

BAKIRKÖY 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/461 KARAR NO: 2010/443 Davacý Mahir Boyraz tarafýndan davalý Nüfus Müdürlüðü aleyhine mahkememizde açýlan Nüfus (Ad Ve Soyadý Düzel tilmesi Ýstemli) davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonunda; Mahkememizin 24/12/2010 tarih ve ayný sayýlý kararý ge reðince, Davanýn kabulü ile, Kahramanmaraþ ili, Elbistan ilçesi, Topallý Mah./köyü, C: 98, H: 7’de, nüfusa kayýtlý Mahir ve Nigar’dan olma 16/10/2010 doðumlu küçük Berrin Havvin Boyraz’ýn isminin BERRÝN HAVÝN BOYRAZ OLARAK DÜZELTÝLMESÝNE iliþkin karar ilan olunur. www.bik.gov.tr B: 2783

T. C. KADIKÖY 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/538 KARAR NO: 2010/471 Davacý Maiter Yýldýrým tarafýndan Nüfus Müdürlüðü a leyhine Mahkememizde açýlan Ad deðiþtirme davasý sonunda: Mahkememizin 22.12.2010 tarih, 2010/471 karar sayýlý ilamý ile “MAÝTER” olan adýnýn “NAZ” olarak deðiþtirilmesine karar verilmiþtir. Duyurulur. 06/01/2011 www.bik.gov.tr B: 2518

NÝÇÝN YURT DIÞINA YATIRIM YAPIYORLAR

Ekonomik özgürlükte 67. sýradayýz

TÜRK yatýrýmcýlarý yurt dýþýna doðrudan yatýrým yapmaya yönlendiren en önemli etkenin “pazar çeþitlendirme isteði” olduðu belirlendi. Hazine Müsteþarlýðý tarafýndan yapýlan bir çalýþmanýn sonuçlarýna göre yatýrýmcýlarýn yüzde 47’si pazar çeþitlendirme, yüzde 8’i iþgücü maliyetlerinin Türkiye’ye göre düþük olmasý, yüzde 7’si vergi avantajý, yüzde 6’sý enerji dýþýndaki girdi maliyetlerinin düþüklüðü, yüzde 6’sý siyasî istikrar, yüzde 5’i enerji maliyetlerinin düþüklüðü, yüzde 3’ü finansman maliyetlerinin düþüklüðü, yüzde 1’i tarife ve kota gibi engellerden kaçýnmak amacýyla, yüzde 17’si ise diðer sebeplerle yurt dýþýna yatýrým gerçekleþtirdi.

AMERÝKAN He­ri­ta­ge­Vak­fý­i­le­Wall­Stre­et­Jo­ur­nal­ga­ze­te­si­nin,­ül­ke­le­ri­e­ko­no­mik­öz­gür­lük­le­ri­ne­gö­re­sý­ra­la­dý­ðý lis­te­de­Tür­ki­ye,­179­ül­ke­i­çin­de­67’in­ci,­43­Av­ru­pa­ül­ke­si­a­ra­sýn­da­i­se­30.­sý­ra­da­yer­al­dý.­Ül­ke­le­rin­10­ay­rý­e­ko­no­mik­öz­gür­lük­a­la­nýn­da­100­ü­ze­rin­den­ay­rý­ay­rý­no­ta ta­bi­tu­tul­du­ðu­lis­te­de­Tür­ki­ye’nin­top­lam­no­tu,­ge­çen yýl­ki­no­tu­nun­0,4­pu­an­ü­ze­rin­de,­64,2­o­la­rak­be­lir­len­di. Tür­ki­ye’ye­lis­te­de,­iþ­kur­ma­öz­gür­lü­ðün­de­68,7,­ti­ca­ret öz­gür­lü­ðün­de­85,4,­ma­li­öz­gür­lük­te­78,2,­dev­let­har­ca­ma­la­rýn­da­83,6,­pa­ra­sal­öz­gür­lük­te­72,7,­ya­tý­rým­öz­gür­lü­ðün­de­70,0,­fi­nan­sal­öz­gür­lük­te­50,0,­mül­ki­yet­hak­la­rýn­da­50,0,­yol­suz­luk­lar­da­44,0,­iþ­gü­cü­öz­gür­lü­ðün­de de­39,6­pu­an­ve­ril­di.­‘’Ýþ­kur­ma­öz­gür­lü­ðü’’­baþ­lýk­lý­bö­lüm­de,­‘’Tür­ki­ye’de­ö­zel­þir­ket­kur­ma­sü­re­ci­nin­da­ha­az za­man­har­ca­nan­ve­da­ha­az­kar­ma­þýk­ha­le­gel­di­ði,­an­cak­bü­rok­ra­si­ve­dü­zen­le­me­le­rin­et­ki­siz­uy­gu­lan­ma­sý­nýn,­gi­ri­þim­ci­lik­ü­ze­rin­de­ö­nem­li­bir­en­gel­o­la­rak­dur­ma­ya­de­vam­et­ti­ði’’­kay­de­dil­di.­Lis­te­nin­Av­ru­pa­bö­lü­mün­de­i­se­43­ül­ke­a­ra­sýn­da­30.­sý­ra­da­bu­lu­nan­Tür­ki­ye’nin­top­lam­no­tu,­dün­ya­or­ta­la­ma­sý­nýn­üs­tün­de­yer a­lý­yor.­E­ko­no­mik­öz­gür­lük­ler­lis­te­si­nin­ilk­10­sý­ra­sýn­da i­se­sý­ra­sýy­la­Hong­Kong,­Sin­ga­pur,­A­vus­tral­ya,­Ye­ni­Ze­lan­da,­Ýs­viç­re,­Ka­na­da,­Ýr­lan­da,­Da­ni­mar­ka,­ABD­ve Bah­reyn­bu­lu­nu­yor.­­Washington / aa

“NEDENLERÝ ÜZERÝNDE DÜÞÜNMELÝYÝZ” ANKARA Ticaret Odasý Baþkaný Sinan Aygün, Türk yatýrýmcýlarýn baþka ülkelere yatýrým yapabilmelerinin Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisi içerisinde geldiði noktayý göstermesi açýsýndan olumlu bir geliþme olduðunu ancak sermayeyi adeta gurbet kuþlarý gibi yurt dýþýna göç etmeye iten sebeplerin üzerinde de düþünülmesi gerektiðini belirtti. Azýmsanamayacak ölçüde bir sermayenin Türkiye’de iþ gücü, hammadde ve enerji maliyetleri ile vergi oranlarýnýn yüksekliði gibi sebeplerle yurt dýþýna çýktýðýnýn anlaþýldýðýný kaydeden Aygün, “Türkiye’deki yatýrým ortamýný yeniden masaya yatýrarak hem yurt içi yatýrýmlarý artýrabiliriz hem de yurt dýþýna sermaye kaçýþýnýn önüne geçebiliriz” dedi.

Pamuða sözleþmeli üretim modeli KAHRAMANMARAÞ Süt­çü­Ý­mam Ü­ni­ver­si­te­si­(KSÜ)­Zi­ra­at­Fa­kül­te­si­De­ka­ný­Prof.­Dr.­Ka­dir­Sal­ta­lý, söz­leþ­me­li­pa­muk­ü­re­tim­mo­de­li­i­le­pa­muk­ü­re­ti­mi­nin ar­tý­ra­bi­le­ce­ði­ni­söy­le­di. Sal­ta­lý,­sa­na­yi­ke­si­mi­nin ka­li­te­li­ve­ye­te­ri­mik­tar­da ham­mad­de­ih­ti­ya­cý­nýn çift­çi­ve­sa­na­yi­ci­a­ra­sýn­da cid­di­bir­i­le­ti­þi­min­sað­lan­ma­sý­i­le müm­kün­o­la­bi­le­ce­ði­ni­be­lir­ti.­Pa­muk­ta­söz­leþ­me­li­ü­re­tim­sis­te­mi­nin ge­rek­çift­çi­ye­ge­rek­fir­ma­la­ra­çe­þit­li a­van­taj­lar­sað­la­ya­ca­ðý­na­i­nan­dý­ðý­ný­be­lir­ten­Prof.­Dr.­Sal­ta­lý,­þöy­le­ko­nuþ­tu:­‘’’’Bu

mo­del­le­çift­çi­le­re­kre­di,­tek­nik yar­dým­ve­gir­di­te­mi­nin­de­ko­lay­lýk­sað­la­nýr.­Ü­rün­le­rin­pa­zar­lan­ma­sýn­da­ki­risk­ve­be­lir­siz­lik­le­rin­a­zal­týl­ma­sý,­ü­rün­ka­li­te­sin­de­ve­stan­dart­la­rýn­da­i­yi­leþ­tir­me,­kü­çük­çift­çi­ler­i­çin­den­ge­li­ve sü­rek­li­ge­lir­kay­na­ðý­sað­lan­ma­sý,­sa­na­yi­nin­ye­ter­li­mik­tar­da­ve­is­te­nen­ka­li­te­de ham­mad­de­sað­la­ma­sý­nýn ko­lay­laþ­ma­sý,­çift­çi­ve­sa­na­yi­ci­a­ra­sýn­da­ü­rün­ve tek­nik­bil­gi­a­ký­þý­sað­la­mak­ta­dýr.­Söz­leþ­me­li­ü­re­tim­mo­de­liy­le­pa­muk­ü­re­ti­mi­ni­ar­tý­ra­bi­li­riz.” Kahramanmaraþ / aa

T. C. ÝSTANBUL 14. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ SAYI: 2010/3980 KAMBÝYO SENETLERÝ ÜZERÝNDE HACÝZ YOLU ÝLE YAPILACAK TAKÝPLERDE ÖDEME EMRÝNÝN ÝLANEN TEBLÝÐÝ : SELÝN ACAR T.C. 28292489228 ALACAKLI VEKÝLÝ : AV. ALÝ YILMAZ Millet Cd. Çetin Apt. No. 42 K. 4 Haseki-FATÝH/ÝST. 1. BORÇLU : MURAT AYDIN T.C. 10141131754 Esertepe mah. 13 .Sok.No. 17/3 Keçiören/ANKARA ALACAK MÝKTARI: 22.723,77 TL.lik asýl alacak miktarýna iþleyecek % 19 faiz, icra mas. ve vekâlet ücreti ile birlikte tahsili. (Kýsmi ödemelerde BK. 84. md.nin uygulanmasý) Yukarýda yazýlý alacaðýn tahsili için aleyhinize yapýlan icra takibinde, adresinize gönderilen Örnek 10 ödeme emri teblið edilememiþ ve zabýta tahkikatý neticesinde de yeni adresiniz tespit edilemediðinden ödeme emrinin ilanen tebliðine karar verilmiþtir. Ýþ bu ödeme emrinin gazetede ilanýný müteakip 25 gün içerisinde yukarýda yazýlý alacaðýn dosyamýz ödenmesi, Takip müstenidi senedin Kambiyo vasfýnda olmadýðý veya senet altýndaki imzanýn size (borçluya) ait olmadýðý yahut alacaðýn itfa veya imhal edildiði ya da zamanaþýmýna uðradýðý, yahut Ýcra Müdürlüðümüzün yetkisine olan itirazýnýzý 20 gün içinde Ýcra Tetkik Mercii Hakimliðine itirazla bu hususta istihsal edilecek kararýn Ýcra Müdürlüðümüze ibraz edilmesi. Senet altýndaki imzanýn haksýz yere inkâr edilmesi (borçlu tarafýndan) halinde takip konusu alacaðýn % 10 nispetinde para cezasýna mahkûm edileceðiniz, Borç ödenmez ve belirtilen süre içerisinde itirazýn kabul edildiðine dair karar ibraz edilmediði takdirde cebri icraya devam edileceði, borç ödenmediði takdirde 25 gün içinde mal beyanýnda bulunulmasý (borçlu tarafýndan) veya hakikate aykýrý beyanda bulunulmasý halinde hapisle cezalandýrýlacaðýnýz teblið ve ihtar olunur. 30/11/2010 www.bik.gov.tr B: 2706

Kýrmýzý etin üretim maliyeti 16 liranýn altýna düþmediði savunuldu.

Kýrmýzý eti daha ucuza üretmek mümkün deðil ULUSAL Kýr­mý­zý­Et­Kon­se­yi­Yö­ne­tim­Ku­ru­lu­Baþ­ka­ný Me­lek­Us,­Tür­ki­ye’de­þu­an­da­kýr­mý­zý­e­tin­ü­re­tim­ma­li­ye­ti­nin­16-17­li­ra­ol­du­ðu­nu,­da­ha­u­cu­za­ü­ret­me­nin müm­kün­gö­rün­me­di­ði­ni­be­lirt­ti.­Us,­et­te­ma­li­yet­ler düþ­me­di­ði­sü­re­ce­ü­re­ti­ci­nin­ü­re­tim­yap­ma­ya­de­vam­e­de­me­ye­ce­ði­ni­i­fa­de­e­de­rek,­‘’Bu­þart­lar­da,­teþ­vik­ler­ve­ril­me­di­ði­ve­güm­rük­ver­gi­le­ri­art­tý­rýl­ma­dý­ðý­sü­re­ce,­hiç kim­se­ya­tý­rý­ma­de­vam­et­mez’’­de­di.­Tür­ki­ye­Yem­Sa­na­yi­ci­le­ri­Bir­li­ði­Baþ­ka­ný­Mu­rat­Ül­kü­Ka­ra­kuþ,­da­ham­mad­de­ih­ti­ya­cý­nýn­it­ha­lat­la­kar­þý­lan­ma­sý­dolayýsýyla­yem fi­yat­la­rý­nýn­yük­sel­di­ði­ni­söy­le­di.­Bü­yük­fir­ma­la­rýn­ö­zel­lik­le­‘et’­ü­re­ti­min­de­vaz­geç­me­si­ne­dik­ka­ti­çe­ken­Ka­ra­kuþ,­‘’Koç,­Ban­vit­bu­sek­tör­den­ay­rýl­ma­ya­ka­rar­ver­di­ler. Tür­ki­ye’nin­bü­yük­çift­lik­le­rin­den­bi­ri­o­lan­Kay­se­ri’de­ki Sa­ray­Çift­li­ði­de­can­lý­hay­van­a­lý­mý­ný­dur­dur­ma­ka­ra­rý al­dý.­Ger­çek­ten­e­tin­fi­ya­tý­nýn­yük­sel­me­si­ve­it­ha­la­ta­yö­nel­me­ne­de­niy­le­ül­ke­miz­de­ki­bü­yük­fir­ma­la­rýn­zor­du­rum­da­kal­dý­ðý­a­þi­kâr.­Bu­na­bi­ran­ön­ce­çö­züm­bul­mak lâ­zým’’­de­di.­Be­si­ci­lik­te­gir­di­ma­li­yet­le­ri­nin­yüz­de­7080’i­ni­‘yem’­o­luþ­tur­du­ðu­nu­sa­vu­nan­Ka­ra­kuþ,­ham­mad­de­nin­ö­nem­li­bö­lü­mü­nün­dý­þar­dan­a­lýn­dý­ðý­ný­ve­fi­yat­la­rýn­sü­rek­li­yük­sel­di­ði­ni­vur­gu­la­dý.­­Kahramanmaraþ / aa BAKIRKÖY 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/505 KARAR NO: 2010/449 Davacý Zülfü Can tarafýndan davalý Nüfus Müdürlüðü aleyhine mahkememizde açýlan Nüfus (Ad Ve Soyadý Düzeltilmesi Ýstemli) davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonunda; Mahkememizin 24/12/2010 tarih ve ayný sayýlý kararý gereðince, Davanýn kabulü ile, Elazýð ili, Karakoçan ilçesi, Tepe Mah./köyü, C: 2, H: 79’da, nüfusa kayýtlý Adil oðlu, Yeter’den olma 15/08/1986 doðumlu Zülfü Can’ýn isminin ZÜLFÜ EMRE CAN OLARAK DÜZELTÝLMESÝNE iliþkin karar ilan olunur. www.bik.gov.tr B: 2795

T. C. BAKIRKÖY 10. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ GEREKÇELÝ KARAR ESAS NO : 2010/522 Esas. KARAR NO : 2010/466 Davacýnýn davasýnýn Kabulüne, Erzurum Ýli, Pasinler Ýlçesi, Aþýtlar Mahallesi/Köyü, Cilt: 22 Hane: 9 Bsn: 57’de kayýtlý 27397671620 TC Kimlik nolu HATÝCE ÖZDEMÝR’in adýna “PINAR” ismi eklenerek, adýnýn “HATÝCE PINAR” olarak tashihine, www.bik.gov.tr B: 2805


14

YENÝASYA / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

SPOR

KAPILARINI AÇIYOR 52 BÝN 647 SEYÝRCÝ KAPASÝTELÝ YENÝ STAT TÜRK TELEKOM ARENA, GALATASARAY ÝLE AJAX ARASINDA BUGÜN OYNANACAK ÖZEL MAÇLA HÝZMETE GÝRECEK.

HABERLER

Türkiye Ziraat Kupasýnda bugün 2 maç yapýlýyor n FUTBOLDA Ziraat Türkiye Kupasý gruplarýnda 4. hafta heyecaný bugünden itibaren baþlýyor. Fenerbahçe'nin 3 maçta aldýðý yenilgiler sonrasýnda veda ettiði kupada bugün D Grubunda Bursaspor-Ýstanbul Büyükþehir Belediyespor ile Karþýyaka-Kasýmpaþa maçlarý oynanacak.

A GRUBU

STAT KAPILARI SAAT 14.00'TE AÇILACAK

16 Ocak Pazar: 13.30 Beypazarý Þekerspor-Denizli (Beypazarý Ýlçe) 18 Ocak Salý: 20.00 MP Antalyaspor-Galatasaray (Mardan)

n ÝSTANBUL Ýl Spor Güvenlik Kurulu, Galatasaray'ýn ye ni sta dý Türk Te le kom A re na'nýn bugün yapýlacak açýlýþ töreni için bir dizi önlem aldý. Ýstanbul Ýl Spor Güvenlik Kurulu'nun aldýðý karar uyarýnca, stat kapýlarý saat 14.00'te açýlacak. Kararda, stat giriþinde yoðunluðun azalmasý için seyircilerden erken saatte gelmeleri istenirken, stat ve çevresinde alkollü içeceklerin tüketilmesi, bulundurulmasý ve satýlmasýnýn yasak olduðu, stat içindeki hiçbir alanda sigara içilme sine izin verilmeyeceði kaydedildi.

B GRUBU 16 Ocak Pazar 20.00 Gaziantep B.Bel.-K.Torku Þeker (Kamil Ocak 20.00 Trabzonspor-Manisa (Hüseyin Avni Aker)

C GRUBU 16 Ocak Pazar 13.30 Gençlerbirliði-Yeni Malatya (19 Mayýs 17 Ocak Pazartesi: 20.00 Ankaragücü-Bucaspor (Ankara 19 Mayýs)

GÖSTERÝLERDE ASLAN KONSEPTÝ ÖNE ÇIKACAK

D GRUBU Bugün 20.00 Bursaspor-Ýstanbul B.Bel. (Atatürk-Seyircisiz) 20.00 Karþýyaka-Kasýmpaþa (Ýzmir Atatürk)

nTOPLAM 560 kiþinin çalýþtýðý Türk Telekom Arena açýlýþýnda düzenlenecek gösteriler saat 18.00'de baþlayacak. Gösteriler, Galatasaray'ýn bu güne kadar Ali Sami Yen Stadý'ndaki baþarýlarýný simgeleyen ögelerle süslenecek. Galatasaray'ýn sembolü olan ''aslan'' konsepti üzerinden yola çýkýlarak hazýrlanan multimedya efektleri sahaya yansýtýlacak.

AÇILIÞ TÖRENÝ 18.00'DE KONSERLE BAÞLAYACAK nSTADIN açýlýþ töreni saat 18.00'de þarkýcý Kenan Doðulu'nun konseriyle baþlayacak. Açýlýþta saat 18.30'da hazýrlanan gösterilerin 1. bölümü yapýldýktan sonra, saat 20.45'te Galatasaray-Ajax karþý laþmasý oynanacak. Açýlýþ töreni, saat 22.30'da gösterilerin 2. bölümünün sunumu ile sona erecek.

STADA EN KOLAY ULAÞIM METROYLA SAÐLANACAK n Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'ya ulaþým, bir kaç yoldan yapýlabilecek. Galatasaray Kulübu daha önce yaptýðý açýklamada, taraftarlarý metroyu tercih etmeleri konusunda uyarýrken, stada en kolay ulaþýmýn metroyla saðlanacaðý belirtildi. Metronun maç sonunda taraftarlara saat 02.00'ye kadarhizmet vereceði açýklandý.

Dünyaca ünlü mimar Mete Arat'ýn proje mimarlýðýný yaptýðý Türk Telekom Arena, tasarýmýndan iþletmesine, ulaþýmýndan ve teknolojik altyapýsýna kadar daha önce Türkiye'de görülmemiþ olan bir anlayýþla inþa edildi. Stat ünyadaki çoðu örneðin tersine düz arazi yerine Seyrantepe'nin engebeli arazisi üzerine tepede konumlandýrýldý. FOTOÐRAF: A.A

AÇILIÞA BAÞBAKAN RECEP TAYYÝP ERDOÐAN DA KATILACAK. STAT AÇILIÞINDA KENAN DOÐULU KONSER VERECEK. IÞIK VE SES GÖSTERÝLERÝ DÜZENLENECEK. GALATASARAY'IN bu sezonun ikinci yarýsýndan itibaren maçlarýný oynayacaðý Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'nýn resmi açýlýþý bugün yapýlacak. Stat açýlýþýnda Galatasaray ile Hollanda'nýn Ajax takýmlarý saat 20.45'te baþlayacak özel maçta karþý karþýya gelecek. Toplam 52 bin 647 seyirci seyirci kapasitesi, 190 metre eni, 228 metre boyu ile dünyanýn sayýlý statlarý arasýnda yer alan Türk Telekom Arena, ayný zamanda Türkiye'nin en teknolojik ve özgün spor komplekslerinden biri olma özelliðini taþýyor. Kulüp baþkaný Adnan Polat'ýn, ''FIFA ve UEFA'nýn 2016 kriterle-

rine sahip stat'' diye nitelendirdiði Türk Telekom Arena'nýn toplam 4 bin 500 araç kapasiteli otoparký bulunuyor. Türk Telekom Arena'da ayrýca özel VIP giriþleri, yeme içme hizmetlerinin dahil olduðu VIP salonlarý, locaVIP koltuklara özel olarak ayrýlmýþ stat içi otopark alanlarý, özel giriþ yollarý, stat giriþi öncesi araç býrakma alanlarý gibi birçok özel hizmet sunuluyor. Yeni statta 3. ve 4. katlarda satýþa sunulan 6, 8, 10, 12, 15 ve 18 kiþilik olmak üzere toplam 157 loca ve 4 bin 845 adet VIP koltuk bulunuyor. Türk Telekom Arena'nýn mimari kalitesi, kullanýlan üstün teknik formu,

karakteri ve estetik özellikleriyle dünya mimarisinde ulaþýlan en üst seviyeyi temsilediyor. Galatasaray'ýn yeni stadý Türk Telekom Arena'nýn görkemli açýlýþ törenine Baþbakan Re cep Tayyip Erdoðan'ýn da katýlmasý bekleniyor. Kulüp yönetimi tarafýndan, stadýn yapýmý ve tamamlanmasý aþamalarýnda büyük desteði bulunduðu defalarca vurgulanan Baþbakan Erdoðan, açýlýþ gecesinde de sarý-kýrmýzýlý camiayý yalnýz býrakmayacak. Ajax maçý sonrasý met ro yu kul la na cak o lan ta raf tar lar sa at 02.00'ye kadar tünellerden geçerek aktarmasýz, direkt seferlerle yolculuk edebilecek.

F.BAHÇE'DE KUPA HÜSRANI ZÝRAAT TÜRKÝYE KUPASI'NDA YENÝ MALATYASPOR'A 2-1 YENÝLEREK, GRUPTAN ÇIKMA FIRSATI KALMAYAN SARI-LACÝVERTLÝLER, 1982-1983 SEZONUNDAN BU YANA KAZANAMADIÐI KUPAYA ERKEN VEDA EDÝYOR.

‘‘

F.Bahçe 1982-1983 sezonundan bu yana Türkiye Kupasý'nda yer aldýðý 27 sezonda 7 defa finalde, 7 defa yarý finalde ve 6 defa da çeyrek finalde elendi.

F.Bahçeli futbolcularýn morallerinin bozuk olduðu görüldü.

Antalya'da geceyarýsý alkýþlarla karþýlandýlar FENERBAHÇE, yapacaðý ikinci yarý kamp çalýþmalarý için Antalya'ya geldi. Ziraat Türkiye Kupasý'nda deplas manda Yeni Malatyaspor ile karþýlaþan sarý-lacivertli ta kým, maçýn ardýndan tam kadro olarak özel bir uçakla bir saat rötarlý olarak Antalya'ya indi. Fenerbahçe kafile sini, havaalanýnda yaklaþýk 50 kadar taraftar karþýladý. Taraftarlar takýma kalacaðý otele kadar eþlik etti ve teza hüratlarýný burada da sürdürdü. Bu sabah basýna ve ta raftara kapalý bir antrenman yapacak Fenerbahçe'nin Antalya'da gerçekleþtireceði kamp kadrosunda, Volkan Demirel, Diego Lugano, Alex de Souza, Selçuk Þahin, Semih Þentürk, Uður Boral, Gökhan Gönül, Mert Günok, Daniel Güiza, Emre Belözoðlu, Özer Hurmacý, Mehmet Topuz, Fabio Bilica, Bekir Ýrtegün, Ertuðrul Taþkýran, Andre Santos, Cristian Baroni, Miroslav Stoch, Caner Erkin, Ýlhan Eker, Gökay Iravul, Okan Alkan, Issiar Dia, Hasan Erbey, Berk Elitez, Mamadou Ni ang, Joseph Yobo ve Serkan Kýrýntýlý yer alýyor.

ZÝRAAT Türkiye Kupasý (C) Grubu 3. hafta maçýnda deplasmanda Spor Toto 2. Lig takýmlarýndan Yeni Malatyaspor'a 2-1 yenilerek, gruptan çýkma þansýný yitiren Fenerbahçe, 28 yýllýk Türkiye Kupasý hasretini bu yýl da sona erdiremedi. Þanlýurfa'da geçen yýl yapýlan Ziraat Türkiye Kupasý finalinde Trabzonspor'a 3-1 yenilen Fenerbahçe, bu sezon kupaya daha grup aþamasýnda veda etti. Grupta ilk maçýnda Ankaragücü'ne deplasmanda 4-2, ikinci maçýnda Bucaspor'a sahasýnda 3-2 yenilen sarý-lacivertliler, 3. maçýnda da Yeni Malatyaspor'a deplasmanda 2-1 maðlup olunca grup tan çýkma þansý kalmadý. Fenerbahçe, grupta son maçýný 27 Ocak Perþembe günü sahasýnda Gençlerbirliði ile yapacak. EN SON 1982-83 SEZONUNDA KAZANDI Tarihinde 4 kez kupayý müzesine götüren Fenerbahçe, son olarak 1982-1983 sezonunda kupa þampiyonu oldu. Ýlk kez 1967-1968 sezonunda kupayý kazanan Fenerbahçe, 1973-1974, 1978-1979 ve 1982-1983 sezonlarý olmak üzere 49 yýllýk kupa tarihinde 4 kez þampiyonluða ulaþtý. 1967-1968 sezonunda finalde Altay ile karþýlaþan sarý-lacivertli ta-

Mesut Özil, Real Madrid'in Ýspanya Kupasý'nda Atletico Madrid'i 3-1 yendiði maçta hem asist yaptý, hem gol attý.

Madrid derbisinin kralý Mesut Özil oldu n ÝSPANYA Kral Kupasý çeyrek final ilk maçýnda Atletico Madrid'i 3-1 yenen Real Madrid'de sahanýn yýldýzý Türk kökenli Alman futbolcu Mesut Özil oldu. Ýspanyol basýný "dahi" baþlýklarýný attýðý Mesut için, "futboluyla Santiago Bernabeu'yu fethetti" yorumunda bulundu. Marca gazetesi, "Çok fazla Özil ve az Benzema" ifadesini baþlýðýna çýkarýp, "Bernabeu, Alman futbolcuyu yüceltirken, Fransýzý cezalandýrýyor. Mükemmel bir maç çýkartan Özil, güzel de bir gol attý. Mesut Özil, pili bitine kadar futbolunu arama alýþkanlýðýný asla terk etmiyor" diye yazdý. AS gazetesi de Real Madrid'in gollerini atan Ramos, Cristiano ve Özil'in maçýn gidiþini deðiþtirdiðini belirterek, "Özil alýþýlagelmiþ kalitesine devamlýlýk getirdi. Cristiano'ya 2-1'lik golün asistini verdikten sonra 3-1'i de kendisi attý" deðerlendirmesini yaptý.

SPOR TOTO 2. LÝG BEYAZ GRUP 16 Ocak Pazar: 13.30 Alanyaspor-Bandýrmaspor ( Açýklanmadý) 13.30 Akçaabat Sebatspor-Çankýrý Belediye (Fatih) 13.30 BUGSAÞ Spor-Adýyaman (Yenikent ASAÞ) 13.30 Sarýyer-Körfezspor (Açýklanmadý) 13.30 Hacettepe-Mardinspor (Cebeci Ýnönü) 13.30 Bozüyükspor-Gebzespor (Bozüyük Ýlçe) 13.30 Göztepe-Çorumspor (Ýzmir Atatürk) 23 Ocak Pazar 13.30 Turgutluspor-Beypazarý Þekerspor ( 7 Eylül) 13.30 Yeni Malatya-Ýskenderun Demir Çelik (Ýnönü)

SPOR TOTO 2. LÝG KIRMIZI GRUP 16 Ocak Pazar: 13.30 Balýkesirspor-Ofspor (Balýkesir Atatürk) 13.30 Pendikspor-Eyüpspor (Pendik) 13.30 1461 Trabzon-Dardanel (A. Suat Özyazýcý) 13.30 Elazýðspor-Türk Telekomspor (Atatürk) 13.30 Tokat-Tarsus Ýdmanyurdu ( Gaziosmanpaþa) 13.30 Kocaelispor-Þanlýurfaspor (Ýsmetpaþa) 13.30 Sakaryaspor-Belediye Vanspor (Atatürk) 13.30 Fethiyespor-Pursaklarspor (Fethiye Ýlçe) 19 Ocak Çarþamba: 13.30 Konya Torku ÞekerAdana Demir (Recep Konuk) 28 yýldýr kupayý müzesine götüremeyen Fenerbahçe, bu sezon kupaya daha grup aþamasýnda veda etti. FOTOÐRAF: A.A

kým, ilk maçta 2-0 yendiði rakibine rövanþta 7 FÝNALÝN HEPSÝNÝ KAYBETTÝ 1-0 yenildiyse de kupanýn sahibi oldu. 1973Fenerbahçe, 1982-1983 sezonundan bu 1974 sezonunda finalin ilk maçýnda Bursas- yana Türkiye Kupasý'nda yer aldýðý 27 sepor'a 1-0 yenilen Fenerbahçe, rövanþta raki- zonda, 7 kez finalde, 7 kez yarý finalde ve 6 bini 3-0 maðlup ederek kupaya uzandý. 1978- kez de çeyrek finalde elendi. Fenerbahçe di1979 sezonunda da finalde ðer 7 sezonda ise çeyrek final Altay ile eþleþen sarý-lacivertöncesi kupaya veda etti. Sarý-laliler, ilk maçta 2-1 yenildikleri civertli ekip, 1998-1999 sezorakiplerini rövanþta 2-0 maðnunda cezasý nedeniyle kupaya lup ederek kupanýn sahibi olkatýlamadý. Fenerbahçe, 1982du.1982-83 sezonunda ise fi1983 sezonundan bu yana çýktýnalde Mersin Ýdmanyurdu ile ðý 7 finalde, 3 kez Beþiktaþ, 2 eþleþen sarý-lacivertliler 2-0 kez Galatasaray ve 1'er kez de ve 2-1'lik galibiyetlerle kupaGençlerbirliði ve Trabzonspor'a da þampiyonluðu elde etmiþti. Aykut Kocaman çok üzgündü. karþý kaybetti.

AROMA ERKEKLER VOLEYBOL LÝGÝ 16 Ocak Pazar: 13.00 Torul Gençlik-Arkasspor ( Torul) 14.00 Ziraat Bankasý-MEF Okullarý (TVF Baþkent) 15.00 TOFAÞ-Maliye Milli Piyango (Atatürk) 16.00 Beþiktaþ-Galatasaray (BJK Cola Turka)

AROMA BAYANLAR VOLEYBOL LÝGÝ Bugün: 17.30 F.Bahçe Acýbadem-Eczacýbaþý (Burhan Felek) 16 Ocak Pazar: 14.00 Beþiktaþ-TED Kolejliler (BJK Cola Turka) 14.00 Galatasaray MP-Dicle Üniv. (Burhan Felek) 15.00 Nilüfer Belediyesi-Ankaragücü (Nilüfer) 16.00 Vakýfbank T.T -Ýller Bankasý (Burhan Felek) 16.00 Karþýyaka-Ereðli Belediyesi (Mavi Þehir)


SiyahMaviKýrmýzýSarý

15

YENÝASYA / 15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

AÝLE­-­SAÐLIK

Hazýrlayan: RECEP BOZDAÐ

Kardeþ kýskançlýðý

Þiddet masallarda baþlýyor ÇOCUK ve­genç­lik­ki­tap­la­rý­ya­za­rý­Ay­þe­Ya­maç,­an­ne­ve­ba­ba­la­rýn­ki­tap­se­çi­min­de­ö­zen­li­ol­ma­la­rý,­ön­ce­ken­di­le­ri­nin­ki­tap­la­rý­in­ce­le­ye­rek,­ço­cuk­la­rý­nýn­ruh­sað­lý­ðý­nýn­o­lum­suz­et­ki­len­me­si­ne­i­zin­ver­me­me­le­ri­ge­rek­ti­ði­ni­söy­le­di.­Ya­maç,­A­na­do­lu’nun­çok­zen­gin­bir­kül­tü­re­sa­hip­ol­du­ðu­nu­be­lir­te­rek, ‘’ma­sal­lar­la­bü­yü­müþ­bir­top­lum’’­ol­mak­la bir­lik­te­gü­nü­müz­genç­li­ði­nin­bu­nu­ne­re­dey­se­u­nu­ta­cak­ko­nu­ma­ge­ti­ril­di­ði­ni­i­fa­de et­ti.­Halk­a­ra­sýn­da­ma­sal­la­rýn­ço­cuk­lar­i­çin ya­zýl­dý­ðý­na­i­na­nýl­dý­ðý­ný­an­la­tan­Ya­maç,­þöy­le de­vam­et­ti:­‘’Ma­sal,­söz­lü­e­de­bi­yat­ge­le­ne­ðin­den­ge­len,­bü­yük­le­rin,­ses­siz­ço­ðun­lu­ðun,­yö­ne­ti­ci­le­re­söy­le­ye­me­dik­le­ri­ni­ak­tar­dýk­la­rý­e­de­bi­bir­tür­dür.­Fa­kat­gü­nü­müz­de bu­e­ser­ler­‘ço­cuk­ki­ta­bý­gi­bi’­dü­þü­nül­mek­te. Ma­a­le­sef­þid­det­ö­ge­le­riy­le,­ka­dý­ný­i­kin­ci­sý­nýf sa­yan­yar­gý­la­rýy­la,­ko­lay­ca­sý­nýf­at­la­ný­la­bi­le­ce­ði­ni­pom­pa­la­yan­bu­ma­sal­lar­ço­cuk­ki­ta­bý o­la­rak­su­nu­lu­yor.­Bu­ne­den­le­ço­cuk­lar­i­çin ma­sal­ü­re­til­me­li­dir.­Ma­sal­la­rý­mýz­ke­sin­lik­le u­nut­tu­rul­ma­ma­lý.­Fa­kat­ça­ðý­mý­za­uy­gun ma­sal­lar­ye­ni­den­ya­zýl­ma­lý­dýr.’’­Ya­maç,­þid­det­un­su­ru­i­çe­ren­ma­sal­la­rýn­ço­cuk­la­rýn­ruh sað­lý­ðý­ný­o­lum­suz­et­ki­le­ye­bi­le­ce­ði­ne­söyleye­rek,­‘’Þid­det­ma­sal­lar­da­baþ­lý­yor.­A­i­le­ler­den þid­det­i­çe­rik­li­bu­tür­ki­tap­lar­dan­u­zak­dur­ma­la­rý­ný­is­ti­yo­rum.­An­ne­ve­ba­ba­lar,­ço­cuk­la­rý­na­ki­tap­se­çi­min­de­ö­zen­li­ol­ma­lý,­ön­ce ken­di­le­ri­in­ce­le­me­li"­dedi.­­Adana / aa

Çocuklarýn yüzde 30’u iþtahsýz HAYATIN ilk­beþ­yý­lý­i­çin­de­bü­yü­me­yi­et­ki­le­yen­en­ö­nem­li­fak­tör,­bes­len­me­dir.­Da­ha son­ra­hor­mon­lar­da­et­ki­li­ol­ma­ya­baþ­lar. Bes­len­me-bü­yü­me­a­ra­sýn­da­ki­bu­ger­çek­ve ö­nem­li­i­liþ­ki­dolayýsýyla,­ye­ter­siz­bes­len­me du­ru­mun­da­bü­yü­me­ge­ri­li­ði­or­ta­ya­çý­kar. Nor­mal­ge­li­þen­be­bek­ler­de­gö­rü­len­iþ­tah so­run­la­rý­yüz­de­25-45­a­ra­sýn­da­gö­rül­mek­le bir­lik­te,­bü­yü­me­ge­ri­li­ði­o­lan­be­bek­le­rin­yüz­de­80’in­de­gö­rül­mek­te­dir.­Ye­me­yi­red­det­me gi­bi­so­run­lar­sa­yüz­de­1-2­a­ra­sýn­da­gö­rül­mek­te­dir.­Bü­yü­me,­bes­len­me­ve­iþ­tah­a­ra­sýn­da­ki kuv­vet­li­i­liþ­ki­dolayýsýyla,­iþ­tah­sýz­lýk­bü­yü­me­yi çok­ö­nem­li­de­re­ce­de­risk­al­tý­na­so­kan­bir­du­rum­dur.­Bu­se­bep­le­uz­man­lar,­a­ðýr­lýk­lý­o­la­rak 15-20­ay­lýk­be­bek­ler­de­gö­rü­len­bü­yü­me­ve iþ­tah­bo­zuk­lu­ðu­nun,­bir­bü­tün­o­la­rak­de­ðer­len­di­ril­me­si­ge­rek­ti­ði­ni­vur­gu­lu­yor.­Bes­len­me­ye­ter­siz­li­ði­ne­bað­lý­o­la­rak­fi­zik­sel­ve­men­tal­ge­li­þim­de­et­ki­len­mek­te.­Hayatýn­ilk­yý­lýn­da­be­yin­ge­li­þi­mi­nin­ger­çek­leþ­ti­ði­ni­be­lir­ten uz­man­lar,­be­bek­le­re­mut­la­ka­O­me­ga-3­yað a­sit­le­ri­nin­ve­ril­me­si­ge­rek­ti­ði­ni­de­be­lir­ti­yor.­Ö­zel­lik­le­ba­lýk­ya­ðýn­da­bu­lu­nan­u­zun zin­cir­li­çok­lu­doy­ma­mýþ­O­me­ga-3­yað­a­sit­le­ri­nin,­be­bek­le­rin­be­de­nî­ve­be­yin­ge­li­þi­mi, ba­ðý­þýk­lýk­sis­te­mi­nin­güç­len­me­si­i­çin­mut­la­ka­a­lýn­ma­sý­ge­re­ki­yor.­Ka­nýn­a­kýþ­kan­lý­ðý­na yar­dým­cý­o­lan,­gör­me­ve­si­nir­sis­te­mi­güç­len­me­si­ni­sað­la­yan­O­me­ga­3,­vü­cu­dun­bütün fonk­si­yon­la­rý­ný­ba­þa­rýy­la­ger­çek­leþ­tir­me­si­ne ze­min­ha­zýr­lý­yor.­­Ýstanbul / Yeni Asya

Çikolata sabunu cildi güzelleþtiriyor AKTEN koz­me­ti­ðin­ ü­ret­miþ­ ol­du­ðu­ ta­bii ve­ kat­ký­sýz­ tha­li­a­ çi­ko­la­ta­ öz­lü­ sa­bu­nun cil­di­genç­leþ­ti­ren­ve­ba­ký­mý­ný­sað­la­yan­ö­zel­li­ði­ dik­kat­ çe­ki­yor.Muh­te­va­sýn­da­ yer a­lan­öz­ler­ba­ký­mýn­dan­zen­gin­o­lan­çi­ko­la­ta­lý­sa­bun,­et­ki­le­yi­ci­ko­ku­suy­la­ta­bii­bir ra­hat­la­ma­sað­lý­yor.­Ay­rý­ca­i­çer­di­ði­bit­ki­sel­öz­ler­sa­ye­sin­de­cil­di­ye­ni­le­yi­ci­ö­zel­li­ði de­bu­lu­nan­tha­li­a­çi­ko­la­ta­lý­sa­bu­nun,­ay­ný­ za­man­da­ a­ro­ma­ te­ra­pi­ ö­zel­li­ði­ne­ de sa­hip.­ Ay­rýn­tý­lý­ bil­gi­ i­çin:­ www.tha­li­a­sop.com­­Ýstanbul / Bülent Tokmak

TE­RA­PÝ­ GÜN­LÜ­ÐÜ BANU YAÞAR / Psikolog&Psikoterapist yasarbanu@yahoo.com

ar­deþ­ler­ a­ra­sý­ re­ka­bet­ ve­ kýs­kanç­lý­ðýn hi­kâ­ye­si,­ in­san­lýk­ ta­ri­hi­ ka­dar­ es­ki­dir. Sev­gi­yi­pay­laþ­ma,­il­gi­yi­ve­za­ma­ný­bö­lü­þe­bil­me­an­cak­ya­þa­na­rak­öð­re­ni­le­bi­len­bir duy­gu­dur. Do­zun­da­ ya­þan­dý­ðý­ ve­ u­zun­ yýl­la­ra­ ta­þýn­ma­dý­ðý­sü­re­ce­ya­þan­ma­sý­ve­ta­dýl­ma­sý­ge­rek­li­bir­du­rum­dur.­Fa­kat­a­þý­rý­ya­þa­nan­ve­i­fa­de e­dil­me­si­ne­ i­zin­ ve­ril­me­yen­ kýs­kanç­lýk­ duy­gu­la­rý­ba­zen­öy­le­si­ne­bü­yür­ki,­i­le­ri­ki­yaþ­la­ra ka­dar­ de­vam­ e­der.­ Çev­re­niz­de­ ya­ da­ ken­di a­i­le­niz­de­or­ta­yaþ­la­rý­ný­geç­ti­ði­hal­de­hâ­lâ­an­ne­ba­ba­sý­ta­ra­fýn­dan­di­ðer­kar­de­þi­ka­dar­se­vil­me­di­ði­ni­ dü­þü­nen­ in­san­la­ra­ rast­la­ya­bi­lir­si­niz.­On­la­rýn­ya­þa­dýk­la­rý­ve­his­set­tik­le­ri­ço­ðu­za­man­bir­he­ze­yan­da­de­ðil­dir.­An­ne­ba­ba­nýn­ ço­cuk­lar­ a­ra­sýn­da­ yap­týk­la­rý­ ký­yas­la­ma­lar­ve­kar­þý­laþ­týr­ma­lar­ge­nel­lik­le­bu­so­nu­cu­ do­ðu­rur.­ Bit­me­yen­ bir­ hi­kâ­ye,­ ke­sil­me­miþ­bir­he­sap­gi­bi­sü­rek­li­ha­yat­la­rý­nýn­bir­ta­ra­f ýn­d a­ var­l ý­ð ý­n ý­ sür­d ü­r ür.­ Ge­n el­l ik­l e­ bu duy­gu­la­rý­nýn­kö­ke­ni­çok­da­ha­es­ki­ler­de,­ço­cuk­luk­yýl­la­rýn­da­ya­tar. An­ne­ba­ba­nýn­ye­ni­ge­le­cek­kar­de­þe­bü­yük ço­cu­ðu­ na­sýl­ ha­zýr­la­dý­ðý,­ kar­deþ­ doð­duk­tan son­ra­ o­nun­la­ ge­çi­re­cek­le­ri­ za­ma­nýn­ ni­te­li­ði bu­ du­ru­mun­ sað­lýk­lý­ at­la­týl­ma­sýn­da­ ol­duk­ça ö­nem­li­dir.­ Kar­deþ­ doð­duk­tan­ son­ra,­ ‘sen­ bü­yük­sün kar­de­þi­ni­að­lat­ma,­sen­bü­yük­sün­o­na­ver’­gi­bi söy­lem­le­rin­ sü­rek­li­ tek­rar­lan­ma­sý,­ bü­yük­ ço­cu­ðun­za­ten­var­o­lan­kor­ku­la­rý­ný­da­ha­da­art­tý­rýr.­Bü­yü­ðün­e­zil­me­me­si­ne­dik­kat­et­mek­ge­re­kir.­Kar­deþ­ol­duk­tan­son­ra­­ da,­o­nun­la­ö­zel za­man­ ge­çir­mek,­ bir­lik­te­ o­yun­lar­ oy­na­mak, sen­be­nim­ilk­he­di­yem­sin,­i­yi­ki­be­nim­ço­cu­ðum­sun­ þek­lin­de­ ko­nuþ­ma­lar­ yap­mak,­ o­nun kü­çük­lü­ðü­ve­be­bek­li­ði­hak­kýn­da­ö­zel­a­ný­la­rý­ný­an­lat­mak,­pay­laþ­mak­i­þe­ya­ra­ya­cak­týr. O­yun­bi­le­tek­ba­þý­na­te­da­vi­e­di­ci­dir. Kar­de­þi­ ol­duk­tan­ son­ra­ an­ne,­ ba­bam­ be­nim­le­ hâ­lâ­ oy­nu­yor­lar,­ kar­de­þim­ ol­duk­tan son­ra­ba­na­o­lan­il­gi­le­rin­de­ve­a­yýr­dýk­la­rý­za­man­da­ çok­ bü­yük­ de­ði­þik­lik­ ol­ma­dý,­ be­ni hâ­lâ­se­vi­yor­lar­di­ye­dü­þü­nür.­O­yun­i­lâç­gi­bi­dir.­Ço­cuk­en­sý­kýn­tý­lý­za­man­la­rý­ný­o­yun­oy­na­ya­rak­ at­la­týr.­ O­yun­la­ ya­ra­la­rý­ný­ sa­rar,­ te­da­vi­ et­me­ye­ ça­lý­þýr.­ Bir­ ço­cu­ða­ yak­laþ­mak, o­nun­ yü­re­ði­ne­ u­laþ­mak­ i­çin­ o­nun­la­ o­yun oy­na­mak­i­yi­bir­a­dým­dýr. Çev­re­den­ ve­ a­i­le­den­ kýs­kanç­lýk­ duy­gu­la­rý tah­rik­e­dil­miþ­ço­cuk­lar,­da­ha­nor­mal­at­la­ta­bi­le­cek­le­ri­ bu­ dö­ne­mi­ da­ha­ sý­kýn­tý­lý­ ge­çi­rir­ler.­Ya­nýn­da,­o­nun­du­ya­bi­le­ce­ði­þe­kil­de­kýs­kan­ma­ se­nar­yo­la­rý­nýn­ ko­nu­þul­ma­sý,­ pa­bu­cu­nun­ da­ma­ a­tý­la­ca­ðý­ þek­lin­de­ki­ yo­rum­lar, bü­yük­ço­cu­ðu­ger­çek­ten­te­dir­gin­e­der.­Kay­gý­lan­ma­sý­ ge­re­ken­ bir­ du­rum­ ol­du­ðu­na­ da­ir ka­na­at­ge­liþ­ti­rir. Yi­ne­ bü­yük­ ço­cuk­ kýs­kan­ma­sýn­ di­ye­ ya­pý­lan­ba­zý­dav­ra­nýþ­þe­kil­le­ri­de­du­ru­mu­da­ha­i­çin­den­ çý­kýl­maz­ ha­le­ ge­ti­rir.­ ‘Kar­de­þi­ni­ sev­mi­yo­ruz,­bak­o­hep­be­ni­ü­zü­yor,­hep­að­lý­yor ve­be­ni­yo­ru­yor’­þek­lin­de­ko­nuþ­mak­i­þi­çö­ze­ce­ði­ne,­da­ha­da­i­çin­den­çý­kýl­maz­bir­ha­le­ge­ti­rir.­Ma­dem­an­ne­mi­ü­zü­yor­sa,­ne­den­gel­di­o za­man­ di­ye­ dü­þü­ne­bi­lir­ ve­ kar­de­þi­ne­ za­rar ve­re­bi­lir.­Kü­çük­kar­de­þi­ka­ra­la­mak­ye­ri­ne­ya da­ bü­yü­ðün­ ya­nýn­da­ o­nu­ ku­ca­ða­ al­ma­ma­ya ça­lýþ­mak,­bu­þe­kil­de­dav­ra­nýþ­lar­la­so­run­çöz­me­ye­ça­lýþ­mak­du­ru­mu­da­ha­da­zor­laþ­tý­rýr.­ Bu­ ko­nu­da­ ra­hat­ ol­mak,­ ger­çek­çi­ a­çýk­la­ma­lar­da­ bu­lun­mak­ da­ha­ i­yi­ so­nuç­ ve­re­cek­tir.­‘He­nüz­kü­çük­ol­du­ðu­i­çin­ken­di­yi­ye­mi­yor­ ve­ se­nin­ gi­bi­ tu­va­le­ti­ kul­la­na­mý­yor.­ Bu yüz­den­bir­sü­re­o­nun­la­bi­raz­da­ha­faz­la­il­gi­len­me­miz­ge­re­ke­cek.­Ko­nu­þa­ma­dý­ðý­i­çin­ih­ti­yaç­la­rý­ný­ da­ söy­le­ye­mi­yor.­ Bu­ ko­nu­da­ sen de­ ba­n a­ yar­d ým­c ý­ o­l ur­s an­ çok­ se­v i­n i­r im. Bir­lik­te­yap­mak­da­ha­eð­len­ce­li­o­la­bi­lir.­Son­ra­da­o­yun­oy­na­rýz­se­nin­le,­is­ter­sen­bo­ya­ma da­ya­pa­bi­li­riz’­þek­lin­de­ko­nuþ­mak­o­nun­kay­gý­sý­ný­ve­kor­ku­la­rý­ný­da­a­zal­ta­cak­týr. An­ne­ba­ba­nýn­bu­ko­nu­da­ra­hat­ol­ma­la­rý­ve bir­bir­le­ri­ni­ des­tek­le­me­le­ri­ duy­gu­la­rýn­ sa­ð­lýk­lý ge­li­þi­mi­ a­çý­sýn­dan­ ko­lay­lýk­ sað­la­ya­cak­týr.­ Za­man­ za­man­ bü­yük­ ço­cuk­larla­ duy­gu­la­rý­ ve his­set­tik­le­ri­ hak­kýn­da­ ko­nuþ­mak­ i­yi­ ge­le­cek­tir.­Kýs­kan­dý­ðý­ný­söy­le­di­ðin­de; -­‘Ýn­san­hiç­kar­de­þi­ni­kýs­ka­nýr­mý’­ye­ri­ne,­ -­ ‘E­vet,­ se­ni­ an­lý­yo­rum,­ in­san­ ba­zen­ bu duy­gu­la­rý­ya­þa­ya­bi­li­yor,­e­mi­nim­kar­de­þi­o­lan bir­çok­ ço­cuk­ da­ ay­ný­ þey­le­ri­ his­se­di­yor­dur’ þek­lin­de­des­tek­le­yi­ci­ko­nuþ­mak­ge­re­kir.­ Gü­zel­bir­dil­le­i­fa­de­e­di­len­duy­gu­lar,­a­bar­týl­ma­dan­ve­da­ha­sað­lýk­lý­ya­þa­ma­im­kâ­ný­bu­lur­lar…

K

Psikiyatr Dr. Mehmet Yavuz, "Artýk arkadaþlýklar internet üzerinden devam ettiði için kimse birlikte eskisi kadar zaman geçirmiyor, aktivitelere katýlmýyor" dedi.

Tv ile daralan sosyal hayatý sanal âlem iyice bozdu DR. MEHMET YAVUZ, TELEVÝZYONLAR ÝLE ÝYÝCE DARALAN SOSYAL HAYATIN, SANAL DÜNYA ÝLE DAHA KARMAÞIK BÝR HAL ALDIÐININ ALTINI ÇÝZDÝ. bir­çok­bil­gi­yi­ya­da­eð­len­ce­li­or­ta­mý­in­ter­net­te bul­ma­sý­bu­du­ru­mun­art­ma­sýn­da­et­ken­rol oy­na­dý.­Ken­di­si­ni­yal­nýz­his­se­den­bir­çok­ki­þi ma­il­ya­da­i­le­ti­ler­le­an­lýk­soh­bet­ler­kur­ma­ya­ve ar­ka­daþ­grup­la­rý­ný­ge­niþ­let­me­ye­baþ­la­dý.­Bu SON yýl­lar­da­sýk­ça­kul­lan­dý­ðý­mýz­in­ter­net, sa­ye­de­in­ter­net­ba­ðým­lý­ðý­ar­tar­ken­sos­yal­ha­ha­ya­tý­mý­zýn­vaz­ge­çil­me­zi­ha­li­ne­gel­di.­Ar­ka­- yat­tan­da­kop­ma­lar­ger­çek­leþ­ti.­Te­le­viz­yon­lar daþ­lýk­si­te­le­ri,­eð­len­ce­li­si­te­ler,­o­yun­lar­gi­bi i­le­i­yi­ce­da­ra­lan­sos­yal­ha­yat,­sa­nal­dün­ya­i­le he­pi­mi­zin­sü­rek­li­kul­lan­dý­ðý da­ha­kar­ma­þýk­bir­hal­al­dý.” si­te­ler­var.­Öy­le­ki­ar­týk­bir­çok Ýn­ter­net­kul­la­ný­mýn­yay­gý­ev­li­çift­ay­ný­ev­de­i­ki­bil­gi­sa­yar laþ­ma­sý­ba­zý­so­run­la­rý­da­be­bu­lun­du­ru­yor.­Ka­dýn­ay­rý­bir ra­be­rin­de­ge­tir­di­ði­nin­al­tý­ný bil­gi­sa­yar,­er­kek­ay­rý­bir­bil­gi­çi­zen­Dr.­Ya­vuz,­“Ör­ne­ðin sa­yar­ba­þýn­da­sa­nal­â­lem­de ar­týk­ar­ka­daþ­lýk­lar­in­ter­net­ü­sörf­ya­pý­yor.­Pe­ki,­in­ter­net ze­rin­den­de­vam­et­ti­ði­i­çin sos­yal­i­liþ­ki­le­ri­na­sýl­et­ki­li­kim­se­bir­lik­te­es­ki­si­ka­dar­za­yor?­Her­kes­ta­ra­fýn­dan­ha­ya­man­ge­çir­mi­yor,­ak­ti­vi­te­le­re týn­her­a­la­nýn­da­kul­la­ný­lan­in­ka­týl­mý­yor.­Öy­le­ki­bir­çok­ki­þi Dr. Mehmet Yavuz ter­ne­tin,­in­san­i­liþ­ki­le­ri­ne­za­git­ti­ði­me­kân­lar­da­bi­le­bil­gi­rar­la­rý­hak­kýn­da­Re­em­Nö­rop­si­ki­yat­ri­Mer­- sa­yar­dan­u­zak­la­þa­mý­yor.­Ö­zel­lik­le­ço­cuk­lar ke­zi­Yö­ne­ti­ci­si­Dr.­Meh­met­Ya­vuz­a­çýk­la­ma­- in­ter­net­ü­ze­rin­de­da­ha­ak­tif­ler­ken­o­kul­da­ya lar­da­bu­lun­du. da­a­i­le­i­çe­ri­sin­de­da­ha­a­sos­yal­bir­ya­þam­sür­Ýn­ter­net­as­lýn­da­fay­da­lý­a­lan­lar­da­kul­la­nýl­dý­- me­ye­baþ­la­dý.­Bir­çok­ki­þi­nin­pay­laþ­tý­ðý­vi­de­o­i­ðý­sü­re­ce­çok­ya­ra­lý­bir­tek­no­lo­ji­a­ra­cý­ol­du­ðu­- le­ti­ler­de­ba­zý­in­san­la­rýn­bu­pay­la­þým­la­rý­kö­tü nu­fa­kat­ge­li­þen­tek­no­lo­ji­sa­ye­sin­de­in­ter­net a­maç­lý­kul­la­ným­la­rý­se­be­biy­le­ö­zel­ha­ya­ta­du­ba­ðým­lý­lý­ðý­nýn­gi­de­rek­art­tý­ðý­ný­kay­de­den­Dr. yul­ma­sý­ge­re­ken­say­gý­za­rar­gör­dü”­þek­lin­de Ya­vuz,­“Ýn­san­la­rýn­çev­re­le­rin­de­bu­la­ma­dýk­la­rý ko­nuþ­tu.

RECEP BOZDAÐ ÝSTANBUL

SANAL ÂLEM EVLÝLÝKLERÝ NASIL ETKÝLÝYOR? BÝRÇOK evli çift evinde konuþmak yerine artýk internet üzerinden iletiþime geçtiðini vurgulayan Dr. Yavuz, þöyle konuþtu: “Eþlerden biri internet baþýnda vakit geçirip eðlenirken diðer çift yalnýz kalmanýn verdiði etki ile psikolojik sorunlar yaþýyor. Sosyal hiç bir þeyi paylaþmayan çiftler zamanla birbirlerinde kopmaya baþlýyor ve boþanmalar artýyor. Ýliþkideki kopmalar anksiyete ve kaygýlarý da artýrýyor. Çiftlerin birbirlerine olan güvenleri zedeliyor. Bu durumda depresyon riskini arttýrýyor.” Dr. Yavuz, konuyla ilgili olarak bazý tekliflerde bulunarak, þunlarý söyledi: lÝnternet baðýmlýsý olduðunuzu düþünüyorsanýz bir süre internetten uzak yaþamaya çalýþýn eðer bu sorunu aþamýyorsanýz uzmanlardan yardým alýn. lÝnternet üzerinden görüþtüðünüz kiþileri hayatýnýza almadan önce mutlaka iyi tanýyýn. lEvliliðinizde daha çok sosyal bir hayat yaþamaya çalýþýn. Ortak paylaþýmlarýnýzý çoðaltýn. lÝnterneti fayda saðlayan alanlarda kullanýn.

‘16 yaþýndaki çocuðuma ulaþamýyorum!’ “ÇOCUÐUM o­ku­la­de­vam­sýz­lýk­ya­pý­yor.”,­“Sü­rek­li­öf­ke­li­ta­výr­lar,­so­rum­suz­dav­ra­nýþ­lar­ser­gi­li­yor.”, “Si­ga­ra­kul­lan­dý­ðýn­dan þüp­he­le­ni­yo­rum.”,­“Ders­le­ri­kö­tü­gi­di­yor.”, “Öz­gü­ven­ek­sik­li­ði­var.”­cüm­le­le­ri­ni­sýk­sýk­ak­lý­nýz­dan­ge­çi­ri­yor­sa­nýz,­ bel­ki­ de­ ço­cu­ðu­nu­zun­ Dik­kat­Ek­sik­li­ði­ve­Hi­pe­rak­ti­vi­te­Bo­zuk­lu­ðu­(DEHB)­var­dýr.­ Son­40­yýl­dýr­ya­pý­lan­ça­lýþ­ma­lar so­nu­cu­DEHB’nin­ge­ne­tik­ve­bi­yo­lo­jik­bir­ra­hat­sýz­lýk­ol­du­ðu­or­ta­ya çýk­mýþ­týr.­DEHB,­bi­re­yin­ge­ne­tik ve­çev­re­sel­bi­yo­lo­jik­fak­tör­le­rin­et­ki­le­þi­mi­so­nu­cun­da­bey­ni­nin­ön böl­ge­sin­de­o­lu­þan­bir­bo­zuk­luk­tur. Bey­nin­ön­bö­lü­mün­de­ki­ça­lýþ­ma­yý dü­zen­le­yen­kim­ya­sal­mad­de­ler­o­lan­Do­pa­min­ve­No­rad­re­na­lin DEHB­o­lan­lar­da­nor­mal­den­da­ha az­ak­ti­vi­te­gös­te­rir­ve­bu­nun­so­nu­-

DEHB, kolay tanýnabilen ve tedavisi olan bir bozukluk olmasýna karþýn çok bilinmemesi nedeniyle genellikle ciddiye alýnmayan bir durumdur.

cun­da­DEHB­be­lir­ti­le­ri­gö­rül­me­ye baþ­lar,­ya­ni­be­yin­hüc­re­le­ri­a­ra­sýn­da­me­saj­ta­þý­ma­ya­ya­ra­yan­kim­ye­vî mad­de­le­rin­den­ge­siz­li­ðin­den­do­la­yý­me­saj­ta­þý­na­ma­ya­bi­lir.­Bu­mad­-

de­ler,­öð­ren­me,­uy­ku,­duy­gu­du­ru­mu­ve­ha­re­ke­ti­i­çe­ren­bir­çok­fa­a­li­ye­ti­yö­ne­tir.­Uz­man­lar,­DEHB­be­lir­ti­le­ri­er­gen­bi­rey­ler­de,­o­kul­de­vam­sýz­lý­ðý,­öf­ke­li­ta­výr­lar,­so­rum­-

suz­dav­ra­nýþ­lar,­si­ga­ra­kul­lan­ma­e­ði­li­mi,­kö­tü­ders­ler­ve­öz­gü­ven­ek­sik­li­ði­o­la­rak­gö­rü­le­bi­le­ce­ði­ni­i­fa­de e­di­yor.­“DEHB’in,­ko­lay­ta­ný­na­bi­len­ve­te­da­vi­si­o­lan­bir­bo­zuk­luk ol­ma­sý­na­kar­þýn­çok­bi­lin­me­me­si ne­de­niy­le­ge­nel­lik­le­cid­di­ye­a­lýn­ma­yan­bir­du­rum­dur”­di­yen­uz­man­lar,­DEHB;­an­ne-ba­ba­nýn­ço­cu­ðu­na­ha­ta­lý­dav­ran­ma­sý­gi­bi sebep­ler­le­o­luþ­ma­ya­ca­ðý­ný­an­cak, an­ne-ba­b a­n ýn­ ha­t a­l ý­ tu­t um­l a­r ý DEHB­ be­lir­ti­le­rin­de­ ar­tý­þa­ ve­ya DEHB’ye­ baþ­ka­ psi­ki­yat­rik­ so­run­la­rýn­ ek­len­me­si­ne­ yol­ a­ça­bi­le­ði­ni­be­lir­te­rek,­DEHB’li­ço­cuk­la­rýn­ o­lan­ an­ne­ ba­ba­la­rýn­ i­þi­nin da­h a­ zor­ ol­d u­ð u­n u,­ tu­t ar­l ý­l ýk gös­ter­me­le­ri­nin­ zor­laþ­tý­ðý­ný,­bu du­rum­la­ba­þa­çý­ka­bil­mek­i­çin­des­te­ðe­ih­ti­yaç­duy­duk­la­rý­ný­kay­de­di­yor.­Ýstanbul / Said Temur

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

Ü M ÝT V Â R O LU NU Z : Þ U ÝS T ÝK BA L ÝN K I LÂ B I Ý Ç ÝN D E E N YÜK SEK GÜR SA DÂ ÝS LÂMIN SA DÂ SI O LA CAK TIR

THY, 29 milyon yolcu taþýdý TÜRK Hava Yollarýnýn (THY) yolcu sayýsý, 2010 yýlýnda bir önceki yýla göre yüzde 16 oranýnda artýþla 29,1 milyona ulaþtý. THY'dan yapýlan açýklamada; THY’nin Ocak-Aralýk 2010 döneminde, yolcu sayýsýnýn Ocak-Aralýk 2009 döneminde 25,1 milyon iken, 2010 yýlýnýn ayný döneminde yüzde 16 artýþla 29,1 milyona ulaþtðýný belirtti. Dýþ hatlara uçuþlarda da yüzde 28,8 ve yüzde 13,5 oranýnda artýþ saðlandý. Ýstanbul / aa

Y

HABERLER

15 OCAK 2011 CUMARTESÝ

Kanuni, rolündeki Ergenç'in bacaðýnýn kýrýldýðý açýklandý.

Kanunî'nin(!) ayaðý kýrýldý

"Hür Adam: Bediüzzaman Said Nursi" filminin, yönetmeni Mehmet Tanrýsever, yaptýðý yazýlý açýklamada, Türkiye'nin gizli tarihi olan Said Nursi hakkýnda farklý kesimlerin müzakeresine vesile olduðu için amacýna ulaþtýðýný söyledi.

‘Hür Adam’ hedefine ulaþtý TANRISEVER, “'HÜR ADAM', SONUÇ OLARAK HEDEFÝNE ULAÞMIÞTIR. TÜRKÝYE'NÝN GÝZLÝ TARÝHÝ OLAN SAÝD NURSÎ HAKKINDA FARKLI KESÝMLERÝN MÜZAKERESÝNE VESÝLE OLMUÞTUR. SÝNEMA KAPILARI SAÝD NURSÎ'YE AÇILMIÞTIR” DEDÝ. “HÜR ADAM: Bediüzzaman Said Nursî’’ filminin yapýmcý, yönetmen ve senaristi Mehmet Tanrýsever, filmin hedefine ulaþtýðýný bildirdi. Tanrýsever, yaptýðý yazýlý açýklamada, sanayici, giriþimci ve yapýmcýyönetmen olarak 25 yýlý aþkýn süredir kamuoyunda bilindiðini, ruhunun arayýþý ve kariyer hedefinin, mümin insanlara, Türkiye’nin manevî kaynaklarýný ve üzeri örtülen hazinelerini sanat diliyle, sinema ile gün ýþýðýna çýkarmak olduðunu belirtti. Son filmiyle ilgili dua eden, tavsiyede bulunan, eleþtiren ve heyecanla sahiplenenlerin olduðunu ifade eden Tanrýsever, þunlarý kaydetti: ‘’Baþta Türkiye olmak üzere dünya seyircisine arz ettiðimiz ‘Hür

Adam’ filmi, beraberinde meþakkatin en tatlýsýný, sabrýn en zorunu ve bazen takatin en kritiðini lütfetmiþtir. Camialara teþekkür ediyorum. Bediüzzaman Said Nursî gönüllülerine ve ilgi duyan/duymayan herkese bu takdimimle anýlmak istiyorum. ‘Hür Adam’, sonuç olarak hedefine ulaþmýþtýr. Türkiye’nin gizli tarihi olan Said Nursî hakkýnda farklý kesimlerin müzakeresine vesile olmuþtur. Sinema kapýlarý Said Nursî’ye açýlmýþtýr. Bütün seyircilere, camialara ve vatandaþlarýmýza iyi seyirler diliyorum. Seyircilerimizi üzdüysek, özür diliyorum.’’ Ýstanbul / aa

Görme engellilere bilgisayar kursu TÜRKÝYE Beyazay Derneði Niðde Þube Baþkaný ve Millî Eðitim Müdür Yardýmcýsý Me sut Alkan, Türkiye Ýþ Kurumu (ÝÞKUR) Genel Müdürlüðü ile yaptýklarý protokol ile görme engellilere yönelik cep telefonu kullanýmý ve bilgisayar kursu düzenleneceðini ifade etti. Alkan, görme engelliler için cep telefonu kullanýmý eðitimini kapsayan “Mobiliþim” projesi kapsamýnda, Niðde’de 22 Ocak tarihinde görme engellilere yönelik kurs açacaklarýný belirtti. Cep telefonu kullaným kursunun, 20 ile 22 Ocak tarihlerinde saat 15.00’de Atatürk Ýlköðretim Okulu salonunda yapýlacaðýný bildiren Alkan, “Kurslarýmýz ücretsiz olacak. Kursa gelmek isteyenler de yaþ farký gözetilmeyecek, herkes bu kursa gelebilecek. Kursta görme engelli vatandaþlarýn cep telefonunu nasýl kullanmasý hakkýnda bilgiler vereceðiz. Ýl genelinde 100 yakýn görme engelli vatandaþýmýzý kursumuzda görmek istiyoruz.” dedi. Bilgisayar kursuyla ilgili bütün iþlemlerin tamamlandýðýný ve Ýþ-Kur’a kayýtlý görme engellilere dâvetiye göndereceklerini anlatan Alkan, “Onlarýn içerisinden katýlmayý arzu edenler katýlacaklar. Kursa katýlanlara hem kurs vereceðiz hem de 15 TL günlük harçlýk vereceðiz.” diye konuþtu. Niðde / cihan

n BÜYÜK tepki çeken ve günlerdir konuþulan ‘Muhte þem Yüzyýl’ dizisinde Osmanlý Padiþahý Kanunî Sultan Süleyman’ý canlandýran Halit Ergenç, kýlýç talimi esnasýnda bacaðýný kýrdý. Akþam’ýn haberine göre; Ergenç, önceki gün kýlýç eðitimi görürken ters bir hareket sonucu ayaðýný kýrdý. Ayaðýnýn kýrýk olduðunu bir gece boyunca fark edemeyen Ergenç, aðrýlarýnýn þiddetlenmesi üzerine gece hastaneye giderek film çektirdi. Sol ayak bileðinde kýrýk tesbit edilen oyuncu, kendi doktoruna muayene olup tedaviye ona göre þekil verme kararý aldý. Ergenç’in doktoru Prof. Dr. Azmi Hamzaoðlu, oyuncunun sol ayaðýnýn alçýya alýndýðýný açýkladý. Haberi okuyanlarýn çoðunluðunun ilk tepkileri “vatandaþýn ahý tutmuþ” þeklinde olmasý dikkat çekti...

Yabancýlar: Papaz deðil, imam defnetsin n ALANYA ilçesinin Mahmutlar beldesinde yaþayan yabancýlar, papaz yerine imam tarafýndan defnedilmek için belediyeye baþvuruyor. Alanya belediyesi yabancýlardan mezar ücreti almazken, ilçeye baðlý Mahmutlar beldesinde mezar ücretinin belediye meclis kararý sonucu bir kiþiden 15 bin lira alýnmasýna karar verdi. Belediye Baþkaný Ali Çelik, belediye meclisi kararý sonucu böyle bir karar alýndýðýný söyledi. Mahmutlar beldesi Cumhuriyet Mahallesine yabancýlar için oluþturulan mezarlýða þu ana kadar 7 kiþi defnedildiði açýklandý. Avrupa þartlarýnýn göz önüne alýndýðýnda 15 bin TL’nin çok para olmadýðýný belirten Baþkan Çelik, Avrupa ülkelerinde 20-30 bin euro civarýnda olduðunu söyledi. Yaklaþýk 4 bin yabancýnýn yaþadýðý beldede bir çok kiþide defnedildiði sýrada Papaz yerine Ýmamýn kendisini defnetmesi için Mahmutlar Belediyesine baþvurduðunu belirten Baþkan Çelik, “Bazen de hem Papaz, hem Ýmam da olmasýný isteyenlerde var. Ama sadece imam tarafýndan defnedilmek isteyen 20 civarýnda yabancý bize baþ vurdu” dedi. Antalya / cihan

SiyahMaviKýrmýzýSarý


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.