20 Ocak 2011

Page 1

SiyahMaviKýrmýzýSarý

ÜSTADA BORCUMUZ VAR BÝZÝM ÝÇÝN ÇOK DEÐERLÝ, BÝZE ÜSTADIN HAYATI LÂZIM

BÝRÝLERÝNÝN ÝNKÂR ETTÝÐÝ ZULÜM ORTAYA KONULDU

n Hilal TV’de ‘Hür Adam’ filmiyle ilgili deðerlendirmede bulunan yazar Mustafa Ýslâmoðlu, “Üstad bizim için çok deðerli. Çünkü Üstad, bizim için varlýðýný adadý. Kur’ân için adadý. O bir Kur’ân talebesi. Bize Üstadýn hayatý lâzým, Üstad gibi hayatlar lâzým. Allah’a adanmýþ hayatlar. Varlýðýný Kur’ân’a adamýþ hayatlar. Bu mânâda Üstada borcumuz var” dedi.

n “ ‘Kur’ân’ýn bir hakikatine bin baþým olsa feda ederim’ diyen bir adam var filmde. O, Kur’ân’ý gösteren bir parmaktýr. Film de bunu çok güzel iþlemiþ” diyen Ýslâmoðlu, "Bu filmin sýrf çekilmiþ olmasý, her türlü tebrike þayandýr. Emeðe saygý esastýr. Onun için filme gidin, götürün, bir vazife þuuru içinde yapýn bunu" diye konuþtu.

Y GERÇEKTEN HABER VERiR

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR 20 OCAK 2011 PERÞEMBE / 75 Kr

YIL: 41 SAYI: 14.691

www.yeniasya.com.tr

HAKSIZ YASAÐA GÜLÜNÇ GEREKÇE DANIÞTAY, BAÞÖRTÜLÜ FOTOÐRAFIN VE SINAVA BAÞÖRTÜSÜYLE GÝRÝLMESÝNÝN, KÝMLÝK TESBÝTÝNÝ ZORLAÞTIRIP GÜVENLÝK PROBLEMÝ DOÐURACAÐINI ÝDDÝA ETTÝ. ALES KILAVUZUNDA YÜRÜTMEYÝ DURDURMA KARARI

‘ERKEK-KADIN ADAYLARIN FÝZÝKSEL TEÞHÝSÝ GÜÇLEÞÝR’

n Danýþtay 8. Dairesi, 2010 Akademik Personel ve Lisans Üstü Eðitim Giriþ Sýnavý (ALES) sonbahar dönemi kýlavuzundaki kýlýk kýyafetle ilgili düzenlemelerin yürütmesini durdurdu. Kararýn gerekçesi, adaylarýn baþý açýk fotoðraf vermesini ve sýnava baþý açýk girmesini zorunlu kýlan düzenlemelere kýlavuzda yer verilmemesi olarak gösterildi.

n 8. Daire'nin, baþýn açýk olmasý kuralýnýn kaldýrýlmasý ile erkek-kadýn adaylarýn fiziksel olarak teþhislerinde güçlük oluþacaðý ve sýnav güvenliði açýsýndan olumsuz sonuçlar doðabileceði yönündeki iddiasý hayretle karþýlanýrken, baþörtüsünün kimlik tesbiti ve güvenlik açýsýndan nasýl bir probleme yol açacaðý merak konusu oldu. Haberi sayfa 5’te

Danýþtay'ýn kararý tepkiyle karþýlanýrken, “Þimdi ne olacak?” sorusu cevap bekliyor.

YÖK Baþkaný: Ýtiraz edeceðiz Haberi sayfa 5’te

ARAP BÝRLÝÐÝ GENEL SEKRETERÝ AMR MUSA: HALKIN ÖFKESÝ HAD SAFHADA

Tunus korkuttu Pakistan 7.3 þiddetinde depremle sarsýldý Haberi sayfa 7’de

OLAYLAR ÂCÝL BÝR UYARI n Arap Birliði Genel Sekreteri Amr Musa, Tunus’taki olaylarýn âcil bir uyarý olduðunu söyledi. Musa, Mýsýr’da baþlayan Arap Birliði Ekonomi Zirvesinde yaptýðý konuþmada, Tunus’taki halk ayaklanmasýnýn Arap dünyasýnda giderek kötüleþen ekonomik koþullarla baðlantýlý olduðunu savunarak, Ortadoðu liderlerini, halklarýnýn görülmemiþ düzeye çýkan öfkesine karþý uyardý. Haberi sayfa 7’de

DP LÝDERÝ NAMIK KEMAL ZEYBEK:

Ergenekon’da adalet yerini bulur n Demokrat Parti Genel Baþkaný Namýk Kemal Zeybek, görülmekte olan Ergenekon dâvâsý ile ilgili soruyu, “Ben hukukçuyum. Görülmekte olan bir dâvâ hakkýnda lehte yahut aleyhte yorum yapmak hukuken suçtur. Ne bu dâvânýn avukatýyým diyerek ortaya çýkmak, ne de dâvânýn savcýsýyým diye ortalýða atýlmak doðrudur. Hukukî süreç iþlemektedir. Adalet yerini bulacaktýr” þeklinde cevapladý. Haberi sayfa 4’te

Askerî araç devrildi: 2 þehit, 15 yaralý Haberi sayfa 4’te

5.3’lük deprem Ardahanlýlarý sokaða döktü

Tantavi: Ýntiharýn Ýslâmda yeri yok Haberi sayfa 7’de

Haberi sayfa 6’da

Göçükte kalan 2 madenciye nihayet ulaþýldý Haberi sayfa 4’te

EMEKLÝ BÝNBAÞI YAKUP EVÝRGEN:

EMEKLÝ ALBAY ARÝF DOÐAN:

DEVLET BAKANI ALÝ BABACAN:

Çift baþlý yargýya son verilmeli

Emekli deðilim, 4 yýldýr generalim

2-B’de tahsilat o kadar çok olmaz

n Kamu Yöneticileri Derneði tarafýndan dü-

n Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon dâvâsýnda savcýlarýn çapraz sorgusunu tamamlamasýnýn ardýndan dâvânýn sanýklarý da Arif Doðan’a sorular sordu. TSK’dan en son hangi rütbede emekli olduðu sorusuna Doðan, “Ben hâlâ emekli deðilim. Seferberlik Tetkik Kuruluna göre 4 senedir generalim” cevabýný verdi. Doðan, sorulara “Burada askerî yargýlama yapýlmaya baþlandý” diye tepki gösterdi. Haberi sayfa 4’te

n Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Ali Babacan, 2-B konusundaki tahsilâtýn öyle çok beklendiði kadar yüksek birþey olmayacak gibi göründüðünü belirterek, ‘’Þu ana kadarki deðer tesbiti yapýlan alanlarýn bugünkü piyasa deðeri 10 milyar lira falan, bunun üzerine belki bir 5-10 eklenir’’ dedi. Haberi 4’te

zenlenen “Sohbet” programýnda konuþan Stratejist ve Savunma Ekonomisi Uzmaný Emekli Binbaþý Yakup Evirgen, yargýda çift baþlýlýða neden olan kurumlarýn kaldýrýlmasý gerektiðini vurgulayarak, “AYÝM ve Askerî Yargýtay kaldýrýlmalýdýr. Türkiye yargýsý ve hukuku evrensel standartlara uygun bir þekilde yapýlandýrýlmadýðý müddetçe sorunlar devam edecektir” dedi. Haberi sayfa 4’te

Sarkozy Türkiye’ye geliyor Haberi sayfa 5’te

ISSN 13017748

ÖÐRENCÝLERE KREDÝ VE BURS DESTEÐÝ

Haberi sayfa 3’te

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

2

YENÝASYA / 20 OCAK 2011 PERÞEMBE

L­HݭKA

lahika@yeniasya.com.tr

Ey tam intibaha gelmiþ veya gelecek olan Araplar!

‘‘

Be­di­.uz­za­man­Sa­id­Nur­s i

Ey muazzam ve büyük ve tam intibaha gelmiþ veya gelecek olan Araplar, en evvel bu sözlerle sizinle konuþuyorum. Çünkü, bizim ve bütün Ýslâm taifelerinin üstadlarýmýz ve imamlarýmýz ve Ýslâmiyetin mücahitleri sizlerdiniz...

ürriyet-i þer’iye ile meþveret-i meþrûa, hakikî milliyetimizin hâkimiyetini gösterdi. Hakikî milliyetimizin esasý, ruhu ise Ýslâmiyettir. Ve Hilâfet-i Osmaniye ve Türk Ordusunun o milliyete bayraktarlýðý itibarýyla, o Ýslâmiyet milliyetinin sadefi ve kalesi hükmünde Arap ve Türk hakikî iki kardeþ, o kale-i kudsiyenin nöbettarlarýdýrlar. Ýþte, bu kudsî milliyetin rabýtasýyla, umum ehl-i Ýslâm bir tek aþiret hükmüne geçiyor. Aþi retin efrâdý gibi, Ýslâm taifeleri de birbirine uhuvvet-i Ýslâmiye ile mürtebit ve alâkadar olur. Birbirine mânen (lüzum olsa maddeten) yardým eder. Güya bütün Ýslâm taifeleri bir silsile-i nuraniye ile birbirine baðlýdýr. Nasýl ki bir aþiretin bir ferdi bir cinayet iþlese, o aþiretin bütün efradý, o aþiretin düþmaný olan baþka aþiretin nazarýnda müttehem olur. Güya her bir fert o cinayeti iþlemiþ gibi, o düþman aþi-

ret onlara düþman olur. O tek cinayet, binler cinayet hükmüne geçer. Eðer o aþiretin bir ferdi, o aþiretin mahiyetine temas eden medar-ý iftihar bir iyilik yapsa, o aþiretin bütün efradý onunla iftihar eder. Güya her bir adam, aþirette o iyiliði yapmýþ gibi iftihar eder. Ýþte bu mezkûr hakikat içindir ki, bu zamanda, hususan kýrk-elli sene sonra, seyyie, fenalýk iþleyenin üstünde kalmaz. Belki milyonlar nüfus-u Ýslâmiyenin hukuklarýna tecavüz olur. Kýrk-elli sene sonra çok misâlleri görülecek. Ey bu sözlerimi dinleyen bu Cami-i Emevîdeki kardeþler ve kýrk-elli sene sonra âlem-i Ýslâm camiindeki ihvân-ý Müslimîn! “Biz zarar vermiyoruz, fakat menfaat vermeye iktidarýmýz yok. Onun için mazuruz” diye böyle özür beyan etmeyiniz. Bu özrünüz kabul deðil. Tembelliðiniz ve neme lâzým deyip çalýþmamanýz ve ittihad-ý Ýslâm ile, milliyet-i hakikiye-i

Ýslâmiye ile gayrete gelmediðiniz, sizler için gayet büyük bir zarar ve bir haksýzlýktýr. Ýþte, seyyie böyle binlere çýktýðý gibi, bu zamanda hasene (yani Ýslâmiyetin kudsiyetine temas eden iyilik) yalnýz iþleyene münhasýr kalmaz. Belki o hasene, milyonlar ehl-i imana mânen fayda verebilir. Hayat-ý mâneviye ve maddîyesinin rabýtasýna kuvvet verebilir. Onun için, neme lâzým deyip kendini tembellik döþeðine atmak zamaný deðil! Ey bu camideki kardeþlerim ve kýrk-elli sene sonraki âlem-i Ýslâm mescid-i kebirindeki ihvanlarým! Zannetmeyiniz ki, ben bu ders makamýna size nasihat etmek için çýktým. Belki buraya çýktým, sizden olan hakkýmýzý dâvâ ediyoruz. Yani, küçük taifelerin menfaati ve saadet-i dünyeviyeleri ve uhreviyeleri, sizin gibi büyük ve muazzam taife olan Arap ve Türk gibi hâkim üstadlarla baðlýdýr. Sizin tembelliðiniz ve füturu-

nuzla, biz biçare küçük kardeþleriniz olan Ýslâm taifeleri zarar görüyoruz. Hususan, ey muazzam ve büyük ve tam intibaha gelmiþ veya gelecek olan Araplar, en evvel bu sözlerle sizinle konuþuyorum. Çünkü, bizim ve bütün Ýslâm taifelerinin üstadlarýmýz ve imamlarýmýz ve Ýslâmiyetin mücahitleri sizlerdiniz. Sonra muazzam Türk milleti o kudsî vazifenize tam yardým ettiler. Onun için tembellikle günahýnýz büyüktür. Ve iyiliðiniz ve haseneniz de gayet büyük ve ulvîdir. Hususan kýrk-elli sene sonra, Arap taifeleri, Cemahir-i Müttefika-i Amerika gibi en ulvî bir vaziyete girmeye, esarette kalan hâkimiyet-i Ýslâmiyeyi eski zaman gibi küre-i arzýn nýsfýnda, belki ekserisinde tesisine muvaffak olmanýzý rahmet-i Ýlâhiyeden kuvvetle bekli yoruz. Bir kýyamet çabuk kopmazsa, inþâallah nesl-i âti görecek. Hutbe-i Þamiye, s. 59

“Týklamama” im imtitiha haný ný MÜTALÂA MEHMET ÇETÝN mehmetcetin0@gmail.com

“Hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork. Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lem’a, bir iþarette, bir öpmekte batma. Dünyayý yutan büyük letâiflerini onda batýrma. Çünkü çok küçük þeyler var, çok büyükleri bir cihette yutar.”1

gereken yer, bütün câzibesiyle dâvet ederken; nefis de bütün hîlekâr fetvalarýyla icabete zorlar. “Herbir günah içinde küfre gidecek bir yol..” 3, týklama ile karþýlaþýlan ve ehemmiyet verilmeyen günahlardan geçmekte, hâsýl olmakta. Bir günah tek baþýna kalmayýp sonraki günahlara adeta dâvet kâr ol mak ta. “A dam sen de, bir týk la ma i le birþey olmaz” diyenlerin kulaklarý çýnlasýn. Tertemiz suya devamlý damlayan pislikler o suyun temizliðini batýrmaktadýr. Bazý siteler týklanma sayýsý ile iftihar ederler. Adeta reklâmlarýný böylece yaparlar, kuvvet bulurlar, taraftar toplarlar. Týklayanlar ise farkýna vararak veya varmayarak o siteye destek olup, icraatýna bir nev'î ortak olurlar. Ýnternet dünyasý kurnaz hile ve tuzaklar ile doludur. Gayet masumâne yaptýðýnýz tahkikatýn ortasýna iradeniz harici çýkýveriyor, dalgýnlýkla týklamanýz ile açýlýveriyor bütün çirkefliðiyle. Onun için gayet dikkatli olmak ve iþimiz bittiðinde de hemen kalemize, esas iþimize dönmek gerekiyor. Lüzumsuz ve avâre dolaþmalarla zaman israfý olduðunu, internetten ayrýldýðýnýzda fark ediyorsunuz, üzülüyorsunuz, ama giden zamaný geri getirmiyor maalesef. Þuursuzca dolaþýlan internetin arkasýndan iç dýþa bir çevrilsek ne kadar yaralar aldýðýmýzý göreceðiz. Ýþlenen günahýn, kafaya giren þüphenin, sahnenin kalb ve ruhumuza yara açacaðý bilinen ve okuduðumuz bir hakikattýr. Tiryakilik asrýn hastalýðý olmakla beraber, internetin getirdiði bir hastalýk olma hassasiyetini de muhafaza etmekte. Mutlaka e-mailine bakmak, haber linklerinin birçoðunda dolaþmak, “en çok týklanan” tuzaklarýna düþmek, týklama sayaçlarý, “ilk yorumlayan siz olun”, “flaþ”lar zinciri, “ilginç foto-video” aðlarý vs. hemen akla gelen týkladýklarýmýzdýr. Mahrem hânelere girmek, kul hakkýna rýzalýrýzasýz týklayarak takýlmak hep bu týklamalarla olan hallerdir. Ýrade kuvveti ile internetteki týklamama imtihanýný vereceðiz. Ama bunun için de irade kuvvetinden önce kuvvetli irade olmalý. Siper alarak iradeyi takviye eden malzemeye ihtiyaç var o halde. “Kuvveden fiile” tâbiri, iradenin fiilden önceki merhalesinin “kuvve” yani, niyet, fikir, tasavvurun ehemmiyetini hatýrlatýr. Merkezî nokta fikirdir. Fikrin takviyesi, niyetin samîmiyeti, tasavvurun müsbeti ile müstakîm olan irade fiile hazýrdýr. Klâvyenin önünde ne aradýðýmýz hususunda kesin ve kuvvetli fikrimiz, sadece bu iþ için interneti kullanacaðýmýzýn samimiyeti, müsbet sitelerin ta savvuru ile tahkikâtý yapýp, esas iþimize dönerek bu týklamama imtihanýný Ýnþaallah verebiliriz.

inin asýl hedefi, insanýn hususî hayatýdýr. Ýnsanýn hususî hayatýnda dinini yaþamada göstereceði gayret, samimiyet umumî hayatýna da tesir edecektir. Umumî hayatýn ziyadesiyle frenleyicileri var. Anlatmak istediðimiz, hususî olarak, kendisi ile yalnýz kalan insanýn bir hata yapmasýna mani olan kesinlikle vicdaný ve dinî inancýdýr. Ýnancýn kuvvetli olmasý, ferdin hususî hayatýndaki huzur ve saadeti ile doðrudan mütenâsibdir. Bu o kadar aþikârdýr ki, yaptýðýmýz sohbet, ettiðimiz ibadet esnasýnda ve sonrasýnda hissettiðimiz hâlimizle zahirdir, müsbittir. Bu kuvvetli iman ile karþý karþýya bulunduðumuz her nev'î imtihanlarý Ýnþâallah aþabiliriz. Bilgisayar asrýnýn insanýný bekleyen en büyük imtihanlarýn baþýnda “týklama” gelmektedir. Evet, internet müdavimlerinin imtihaný týklama iledir. Ýnternet zemini, evvelinde imtihan olmadýðýmýz bir baþka nev’î ile bizi imtihana tâbi tutuyor. Ekran baþýnda kendisinin hangi sitelere girdiðini takip eden bir gizli kameranýn olmadýðýný bilen insan, aslýnda ciddî ve fevkalâde mühim bir im ti han i çe ri sin de dir. 2 Bu nok ta dan ken di ni muhasebeye tâbi tutulmayacaðýný hisseden insan, tehlikenin çekim alanýna girme durumundan kurtulmasý son derece müþkilleþir. Kur’ân’da ‘zi na et me yin’den zi ya de, ‘zi na ya yaklaþmayýn’ ikazlarýndan alacaðýmýz ders, internet karþýsýnda da imdadýmýza cevap vermekte. ‘Týklama’nýn çekim alanýna yaklaþmakla giren insan ‘týklamama’yý yapamaz adeta. Testi kýrýldýktan sonraki tenbihden ziyade, kýrýlmadan önceki nasi hata ehemmiyet vermek daha akýllýca. Sakýnmak, ictinâb etmek bu noktadan fevkalâde mühim. Ýmandan sonra en ziyade esas tutulan takva; menhiyâttan ve günahlardan içtinab etmek ile mümkün olmakta. Amel-i salih ise, emir daire sinde hareket etmektir. Bu noktadan günahtan kaçýnmak, emir dairesinde hareket etmek; internet kar þý sýn da —ki mi za man— týk la ma mak la mümkündür. Dipnotlar: Uzak durmak, çekinmek yani ictinâb ile bu 1- Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, s. 330. imtihandan kurtulmamýz mümkün. Týklanma2- Esasýnda mü’min, omuz baþlarýnda devamlý masý gereken noktanýn çekim alanýna yaklaþma- þekilde kameraman kirâmen kâtibinin olduðuna maya gayret ederken, nefsimizin de oraya, itme - inanýr ve müdakkiktir. mesine dikkat etmemiz gerekir. Týklanmamasý 3- Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, s. 21.

D

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

3

YENÝASYA / 20 OCAK 2011 PERÞEMBE

HA­BER

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Faruk ÇAKIR Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

ISSN 13017748

NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 16 Safer 1432 Rumî: 7 K. Sani 1426

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 5.17 5.30 5.35 5.49 5.45 4.58 5.03 4.56 5.39 5.09 5.37

Güneþ 6.42 6.59 7.01 7.19 7.15 6.25 6.31 6.26 7.08 6.34 7.03

Öðle 11.57 12.06 12.15 12.26 12.22 11.37 11.41 11.33 12.16 11.48 12.16

Ýkindi 14.34 14.37 14.53 14.58 14.51 14.13 14.15 14.03 14.47 14.26 14.52

TEM’de yolcu taþýyan 4 otobüse kurþun isabet etti n ANKARA - Ýstanbul TEM karayolunun 60. kilometresinde içlerinde toplam 200 yolcu bulunan 4 otobüse kurþun isabet etti. Kurþunlarýn kim tarafýndan ve nereden atýldýðý bilinmiyor. Edinilen bilgiye göre olay, baþkente 60 kilometre mesafe kala gerçekleþti. Ankara istikametinde seyreden 4 otobüsün çeþitli yerlerine kurþun isabet etti. Bir otobüsün camý parçalandý, diðer otobüslerin camlarýnda ise çatlaklar meydana geldi. Yolcularýn bir kýsmý araçlardan inerken, bir kýsmý da oturduklarý yerde yaþadýklarý þoku atlatmaya çalýþtý. Bir patlama sesi duyduklarýný belirten bazý yolcular, pencerelere taþ çarptýðýný sandýklarýný dile getirdi. Bir yolcu, “Çift cam ol masý nedeniyle kurþun birini parçaladý, diðerine takýldý. Yoksa daha kötü sonuçlar olabilirdi. Karanlýk olmasý sebebiyle kimseyi göremedik” dedi. Ýnceleme yapan jandarma ekipleri, hasar gö ren camlarýn fotoðraflarýný çekti. Tutanak tutulmasýnýn ardýndan otobüsler yolcularýyla beraber olay yerinden ayrýldý. Kurþunlamaya, bölgede gece avlanmaya çýkan avcýlarýn sebep ola bileceði iddia edildi. Ankara / cihan

ÝTÝCU’de doktora ve master yarýþý n ÝSTANBUL Ticaret Üniversitesi (ÝTÝCU) bahar dönemi lisansüstü program baþvurularý baþladý. Bu yýl ilk kez Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde matematik yüksek lisans programý baþlatýlýyor. Program tezli ve tezsiz olarak uygulanacak. Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde ise Uluslararasý Ticaret ve Avrupa Birliði Hukuku doktora programý açýldý. ÝTÝCU Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Yusuf Tuna yeni programýn, Türkiye’nin Avrupa Birliði’ne tam üyelik için baþvurusunun deðerlendirme sürecinde önem kazanacaðýný söyledi. Mezunlarýn çeþitli kamu ve özel kurum ve kuruluþlarda rahatlýkla görev alabilmelerini saðlayacak bir öðretimin sürdürül mesini amaçlayan programýn kontenjanýnýn ise 10 olmasý planlandý. Prof. Dr. Tuna, enstitü bünyesindeki programlarýn piyasadaki rekabet ortamýný dikkate alarak hazýrlandýðýný, yetkin eðitim ve öðretim kadrosuyla programlara katýlanlarýn iþ dünyasý ile yakýn temas hainde olma imkâný saðlayacaklarýný anlattý. Fen Bilimlerinde ise endüstri mühendisliði, istatistik ve matematikte baþlatýlacak yüksek lisans programlarýna tezli ve tezsiz baþvuru yapýlabilecek. Endüstriyel Fizik programý ise tezsiz uygulama yapýlabilecek. ÝTÝCU Fen Bilimleri Müdürü Abdül Halim Zaim, matematik programýyla matematik öðretmenlerinin yüksek lisans eðitimi almasýnýn hedeflendiðini söyledi. Ýstatistik Yüksek Lisans programý da TÜÝK ile iþbirliði içinde yürütülecek. Programlara baþvurular, 28 Ocak 2011 günü mesai bitimine kadar yapýlabilecek. Ýstanbul / Yeni Asya

Akþam 16.58 17.01 17.17 17.22 17.16 16.37 16.39 16.28 17.11 16.50 17.16

Yatsý 18.17 18.24 18.36 18.44 18.39 17.56 18.00 17.50 18.33 18.09 18.35

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 5.47 5.51 5.28 5.18 5.29 5.17 5.03 5.04 4.46 5.36 5 .23

Güneþ 7.18 7.19 7.00 6.46 6.56 6.49 6.29 6.35 6.14 7.08 6.46

Öðle 12.22 12.29 12.03 11.56 12.08 11.53 11.43 11.39 11.24 12.11 12.04

Ýkindi 14.50 15.04 14.29 14.29 14.44 14.19 14.20 14.07 13.58 14.37 14.46

Akþam 17.14 17.28 16.54 16.54 17.08 16.44 16.44 16.31 16.23 17.01 17.10

Yatsý 18.38 18.48 18.18 18.14 18.27 18.08 18.03 17.55 17.43 18.26 18.27

TAHLÝL

Atatürkçü ‘din’ dersi

KÂZIM GÜLEÇYÜZ irtibat@yeniasya.com.tr

abertürk gazetesi sanki yeni bir geliþmeyi duyuruyormuþ gibi, “Din dersine Atatürk de giriyor” baþlýklý bir haber yayýnlamýþ (19.1.11), ama bunun yýllardýr, hattâ 12 Eylül darbesinden beri süren bir uygulama olduðunu ve AKP iktidarýnda da devam ettiðini gizlemiþ. “Atatürkçülüðü herkesin kafasýna çakmak” iddiasýyla yola koyulan 12 Eylülcüler, matematik ve geometriye varýncaya kadar her derse Ata türk’ü sokarken, amaçlarý bakýmýndan en iþlevsel ders olarak gördükleri din dersini de boþ býrakmayýp bu dersin kitaplarýna neredeyse âyethadisten çok Atatürk vecizeleri ve resimleri koydular ve dersi bu þekliyle zorunlu hale getirdiler. Hedefleri, o zamana kadar denedikleri yöntemlerle millete bir türlü benimsetemedikleri Atatürk’ü “dindar” göstererek bunu baþarmaktý. Sonrasýnda “din adýna” siyaset sahnesine atýlanlar da canla baþla bu amaca hizmet ettiler. “Biz tek parti dönemine yönelik tenkitlerimizi 1938’le sýnýrlýyor, öncesini mahfuz tutuyoruz” diyen ve devrimlerin yapýldýðý M. Kemal dönemini bilerek eleþtiri dýþý býraktýklarýný ifade eden Erbakan’ýn senelerce aðzýndan düþürmediði “Eðer Atatürk hayatta olsaydý partimize girerdi” söylemini ondan sonra AKP’liler devraldýlar. Erdoðan, Kurtuluþ Savaþýný zaferle sonuçlandýran Birinci Meclisteki muhalifler tasfiye edildikten sonra gerçekleþtirilen devrimlerin Meclisin onayý ve milletin desteðiyle yapýldýðýný iddia ederken, “Hedefimiz Atatürk ilke ve devrimlerini toplumun ortak paydasý yapmak” diyebildi. Onun için de, 12 Eylül ürünü “Atatürkçü din dersi” programlarý AKP iktidarýnda da sürdü. Ve öðretim programýnda dersin vizyonu kapsamýnda yer verilen “Atatürk ilke ve inkýlâplarýný benimsemiþ Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlarý yetiþtirmek” ibaresi aynen muhafaza edildi. 9. sýnýflara Atatürk’ün laiklik anlayýþýný, 10. sýnýflara Atatürk’e göre dinin vazgeçilmez olduðunu, 11. sýnýflara Atatürk’ün Peygamberimizle il gi li söz le ri ni, Di ya net’i kur du ðu nu, Türk çe meal ve tefsir yazdýrdýðýný, 12. sýnýflara onun niye din eðitiminin medreseler yerine okullarda verilmesini istediðini anlatan bahisler konuldu. Ancak, 9. sýnýf kitabýnda Atatürk’ün 1923’teki “Her birey dinini, din duygusunu, imanýný öðrenmek için bir yere muhtaçtýr, orasý da mek teptir” sözü verilirken, 1930’larda okullardaki din derslerinin kaldýrýldýðýndan bahsedilmiyor. Keza 11. sýnýf kitabýnda hutbelerin Türkçe okun ma sýn dan söz e di lir ken, ay ný dö nem de ki Türkçe ezan uygulamasý ve namazýn da Türkçe kýldýrýlmasý yönündeki çalýþmalar es geçiliyor. Bunlarýn ötesinde, kitaplarda çizilen portre ile, “Arap dini” olarak nitelediði Ýslâmýn Türklerin millî hislerini uyuþturduðunu iddia eden; Peygamberimiz (a.s.m.) için “Araboðlu” ifadesini kullanan; Kur’ân âyetlerini “yave,” yani “safsata ve saçmalýk” ifadesiyle aþaðýlayan; ahirete inanmadýðýný deðiþik beyanlarýyla sarih þekilde dile getiren; hattâ Çanakkale’de ölüme gönderdiði askerlerin þehitlik coþkusunu Cennetteki hurilere bir an önce kavuþma isteðiyle açýklarken kendi tercihini “Ölümden sonraki hayalî rahata kavuþmak için Allah’ýmýzýn Cennetine gitmeye kolay kolay razý olacak deðilim” diye ifade eden bir Atatürk arasýnda hiçbir benzerlik yok. Dediðimiz gibi, Habertürk’ün haberi yeni deðil. Nitekim ayný konuyu evvelce 10.11.07 tarihli “Aldatmaca” ve 21.11.08 tarihli “CHP, AKP ve Atatürk” yazýlarýmýzda ele alýp yorumlamýþtýk. Ayný Habertürk’ün, Hür Adam filmiyle gündeme gelen Said Nursî-M. Kemal tartýþmasý üzerine, 1922’de Bediüzzaman’ýn yazdýðý mektubu “Atatürk’e övgüler düzmüþ” gibi ifadelerle manþetten duyurmasý da, yine Atatürk’ü dindar gösterme çabasýnýn yeni bir örneði deðil miydi? Ve bu örnek, M. Kemal’i ancak dindar göstererek millete benimsetebileceklerini düþünenle rin, düne kadar “Atatürk düþmaný” olarak suçla dýklarý Said Nursî’den medet umma çaresizliðine düþtüklerinin de ibretli tezahürü deðil mi?

H

YURTKUR Genel Müdürü Hasan Albayrak, bu yýl 150 bin öðrenciye burs, geri kalan bütün öðrencilere ise öðrenim kredisi verdiklerini belirtti.

ÖÐRENCÝLERE KREDÝ VE BURS DESTEÐÝ YURTKUR GENEL MÜDÜRÜ ALBAYRAK, BU YIL ÖÐRENCÝLERE 2 MÝLYAR 800 MÝLYON LÝRALIK KATKI SAÐLAYACAKLARINI KAYDEDEREK, “MÜRACAAT EDÝP DE BURS VEYA KREDÝ ALAMAYAN ÜNÝVERSÝTE ÖÐRENCÝSÝ YOK’’ DEDÝ. YÜKSEK Öðrenim Kredi ve Yurt lar Ku ru mu (YURT KUR) Genel Müdürü Hasan Albayrak, 2011 yýlýnda öðrenciye 2 milyar 800 milyon lira tutarýnda katký saðlayacaklarýný söyledi. Hasan Albayrak, Kredi ve Yurtlar Kurumunun bütçesinin 2002 yýlýnda 494 milyon lira iken bugün itibariyle 3 milyar 368 milyon liraya yükseldiðini belirtti. Albayrak, ‘’Bütçemiz eski para ile 3.5 katrilyona yakýn. Bu yýl ek ö deneklerle 3.5 katrilyonu geçeriz. Bu yýl öðrencilere 2 milyar 800 milyon liralýk katký saðlayacaðýz’’ dedi. Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun son 8 yýlda büyük bir deðiþim içine girdiðini anlatan Albayrak, sosyal devlet anlayýþýndan fay-

dalanmayan üniversite öðrencisinin kalmadýðýný, geçmiþ yýllarda çok az sayýda öðrenciye öðrenim kredisi verilirken geri kalan öðrencilerin kredi veya burs alamadýklarýný kaydetti. Bu durumu deðiþtirdiklerini anlatan Albayrak þunlarý söyledi: ‘’Müracaat edip de burs veya kredi alamayan üniversite öðrencisi yok. Öðrenci müracaat ettiði zaman durumuna göre ya burs ya da öðrenim kredisi alýyor. Yani fakir de olsa, zengin de olsa mutlaka birini alýyor. Ýhtiyaç sahibi baþarýlý öðrenciye burs veriliyor. Bursta bu sene rekor kýrdýk. Baþbakanýmýz’ýn talimatýyla bu yýl 150 bin öðrenciye burs veriyoruz. Geri kalan bü tün öðrencilere öðrenim kredisi veriyoruz.’’ Antalya / aa

249 BÝN ÖÐRENCÝ YURTLARDA KALIYOR YURTLARDA müthiþ bir deðiþime gittiklerini dile getiren Albayrak, son 8 yýlda yaptýklarý bütün projelerde odalarýn bir veya üç kiþilik olduðunu, önceden kalan 6 ve 8 kiþilik odalarýn da yeniden düzenlendiðini söyledi. Göreve baþladýklarý dönem yurtlarda 177 bin civarýnda öðrenci bulunduðuna deðinen Albayrak, bugün bu sayýnýn 248 bin 750 öðrenciye yükseldiðini vurguladý. Albayrak, gelecek yýl yurtlardaki öðrenci sayýsýnýn 270 binleri bulacaðýný söyledi. Yurtlardaki odalarýn en fazla 3 kiþilik olacaðýna iþaret eden Albayrak, odalarda buzdolabý, televizyon ve her öðrencinin bir masasýnýn bulunacaðýný, son yýllarda yaptýklarý bu çalýþmalarýn yurtlarýn yüzde 100 oranýnda dolmasýný saðladýðýný bildirdi. Kredilerin geri ödemelerinde çok baþarýlý olduklarýna da iþaret eden Albayrak, kredilerde 2010 yýlýnýn geriye dönüþünün 600 milyon lirayý geçtiðini, toplamda 7 yýl içinde 2.5 milyar lira kredinin geri döndüðünü açýkladý. 8 yýl önce öðrenciye verilen burs ve öðrenim kredisinin 45 lira olduðunu hatýrlatan Albayrak, bugün öðrenciye aylýk 240 lira burs veya kredi verildiðini, her ayýn 7’sinde öðrencilerin hesaplarýna memur maaþlarý gibi paralarýn yattýðýný kaydetti. Albayrak, 2002 yýlýnda beslenme yardýmýnýn 50 kuruþ iken günümüzde 5 liraya yükseltildiðini, yurtlarda sabah kahvaltýsýný 1 lira 75 kuruþa, akþam yemeðini ise 3 lira 25 kuruþa verdiklerini sözlerine ekledi.

Yargý’dan 112 Acil Saðlýk çalýþanlarýný sevindiren karar RECEP GÖREN ANKARA

SAÐLIK-SEN’ÝN, üyeleri adýna Þanlýurfa ve Zonguldak Ýdare Mahkemelerinde açtýðý davalar sonucu her iki mahkeme ayný kararý vererek, 112 Acil Saðlýk Hizmetleri Çalýþanlarýnýn döner sermaye ek ödemelerini riskli birim katsayýsý üzerinden almasý gerektiðine hükmetti. Saðlýk Bakanlýðý Döner Sermaye Yönetmeliði’ne göre hastanelerin acil servisine entegre 112’lerde çalýþan personele, aldýðý döner sermayeye ek olarak ortalama 250 TL riskli birim farký ödeniyor. Hastane bünyesinde olmayan A ve C Tipi 112 Acil Saðlýk Hizmetleri Ýstasyonlarýnda çalýþan personel ise bu haktan yararlanamýyor. Saðlýk-Sen’in açtýðý davada Þanlýurfa Ýdare Mahkemesi, riskli birim farkýndan yararlanma þartý olarak, 112 acil hizmetlerinin kuruma baðlý olmasý þartýný hukuka aykýrý buldu. Ýdarenin, dava açan 112 ambulans þoförünün geriye dönük yasal alacaklarýný tazmin etmesine hükmeden Mahkeme kararýnda, 112 ambulans þoförlüðü görevinin risk içeren bir hiz met olduðu bu sebeple döner sermaye ek ödemesini riskli birim katsayýsýndan almasý gerektiði görüþüne yer verdi. Zonguldak Ýdare Mahkemesi de 112

Ýki mahkeme, 112 çalýþanlarýnýn döner sermaye ek ödemelerini riskli birim katsayýsý üzerinden almasý gerektiðine hükmetti.

Acil Saðlýk Hizmetleri Ýstasyonunda acil týp teknis yeni olarak çalýþan personelin fiilen acil nitelik arz eden hizmet ifa ettiði için riskli birim farký almasý gerektiðine karar verdi. Saðlýk-Sen Genel Baþkaný Mahmut Kaçar, çalýþanlarýn katkýsýyla oluþan döner sermayenin çalýþanlara adil daðýlýmýný engelleyen ciddi mevzuat hatalarý olduðunu vurgulayarak, yargý kararlarý çerçevesinde Türkiye genelindeki bütün A ve C Tipi 112 istasyonlarýndaki çalýþanlarýn riskli birim katsayýsýndan yararlanmasý için Bakanlýðýn düzenleme yapmasý gerektiðini söyledi.

SiyahMaviKýrmýzýSarý


4 FARK

Milletin reddettiði yasak

FARUK ÇAKIR cakir@yeniasya.com.tr

a­nu­na­da­yan­ma­yan­key­fî­bir­ya­sak­se­be­biy­le yýl­lar­dan­be­ri­in­san­lar­mað­dur­o­lu­yor.­Sür­dü­rül­mek­is­te­nen­ba­þör­tü­sü­ya­sa­ðý­na­kar­þý ‘ya­sak­çý­lar’ý­ik­na­et­mek­i­çin­söy­len­me­dik­söz­de kal­ma­dý.­Ger­çi­uy­gu­la­ma­ka­nu­na­da­yan­mý­yor,­a­ma­ka­nu­na­da­ya­ný­yor­ol­sa­da­yan­lýþ­o­lur­du.­ Ba­þör­tü­sü­ya­sa­ðý­ný­de­vam­et­tir­mek­is­te­yen­ler; ve­him­le­ ve­ þüp­hey­le­ ha­re­ket­ e­di­yor­lar.­ Ken­di­le­ri­nin­de­i­nan­ma­dý­ðý­ný­tah­min­et­ti­ði­miz­ba­ha­ne­le­ri­ne­gö­re,­ba­þör­tü­lü­le­rin­sa­yý­sý­ço­ða­lýr­sa,­ba­þý­a­çýk­ o­lan­la­ra­ ‘zor­la’­ baþ­la­rý­ný­ ört­tür­mek­ is­ter­ler­miþ!­Ýn­saf!­Ya­pý­lan­on­lar­ca­a­raþ­týr­ma­ve­an­ket­ten böy­le­bir­ne­ti­ce­çýk­tý­mý?­Ül­ke­miz­de,­ya­sak­çý­la­rýn bu­ka­na­a­ti­ni­des­tek­le­yen­kaç­ha­di­se­ya­þan­dý? “Ýn­san­bil­me­di­ði­ve­ye­ti­þe­me­di­ði­þe­ye­düþ­man o­lur”­ka­i­de­sin­ce,­böy­le­dü­þü­nen­ler­her­hal­de­Ýs­lâm’ý­ya­bil­mi­yor­lar,­ya­da­bil­mek­is­te­mi­yor­lar.­Ý­nanç,­ kalp­ i­þi­dir.­ Ki­þi­le­ri­ zor­la­ bir­ þeye­ i­nan­dýr­mak­ da­ müm­kün­ de­ðil.­ Çün­kü­ zor­la­ uy­gu­la­nan bir­‘te­set­tür’,­in­san­la­rý­‘i­çi­baþ­ka,­dý­þý­baþ­ka’­ya­ni ‘ri­ya­kâr/mü­na­fýk’­hâ­li­ne­ge­ti­rir­ki,­hiç­bir­þu­ur­lu Müs­lü­man­ bu­nu­ da­ is­te­mez.­ Do­la­yý­sý­ i­le­ ‘Zor­la te­set­tür­ol­ma­sýn’­di­yen­ler,­el­bir­li­ðiy­le­‘doð­ru­Ýs­lâm’ýn­öð­re­nil­me­si­ne­yar­dým­cý­ol­ma­lý­dýr­lar. Da­nýþ­tay,­ ye­ni­ bir­ ka­rar­ a­la­rak­ A­LES­ (A­ka­de­mik­ Per­so­nel­ ve­ Li­sa­nüs­tü­ E­ði­ti­mi­ Gi­riþ­ Sý­na­vý) im­ti­ha­ný­na­gi­re­cek­o­lan­ha­ným­a­day­la­rýn­‘ba­þý­nýn a­çýk­ ol­ma­sý­na,’­ ya­ni­ ba­þör­tü­sü­ ta­ka­ma­ya­cak­la­rý­na­hük­met­miþ.­Bu­ka­ra­rý­a­lýr­ken­de­þu­nu­ge­rek­çe o­la­rak­gös­ter­miþ:­“Baþ­vu­ru­da­bu­lu­nan­er­kek-ka­dýn­a­day­la­rýn­fi­zik­sel­o­la­rak­teþ­his­le­rin­de­güç­lük o­lu­þa­ca­ðý­ ve­ sý­nav­ gü­ven­li­ði­ a­çý­sýn­dan­ o­lum­suz so­nuç­lar­do­ða­bi­le­ce­ði...” Bu­ka­rar­her­tür­lü­i­ti­ra­zý­hak­e­di­yor.­Bir­de­fa, ba­þör­tü­lü­o­la­rak­im­ti­ha­na­gi­ren­le­rin­ta­ný­na­ma­ya­ca­ðý­ný­id­di­a­et­mek,­Tür­ki­ye­ve­dün­ya­ger­çek­le­ri­ne­ uy­mu­yor.­ E­ðer­ öy­le­ i­se,­ ba­þör­tü­lü­ has­ta­lar­da­ta­ný­na­ma­ya­bi­lir!­On­lar­da­baþ­la­rý­ný­aç­sýn­lar­ mý?­ Bu­gün­ i­ti­ba­rýy­la­ ba­þör­tü­lü­ fo­toð­raf­ ya­pýþ­tý­rý­lan­ nü­fus­ cüz­da­ný­ ta­þý­yan­la­rýn­ da­ ta­nýn­ma­ma­ ih­ti­ma­li­ var.­ O­ hal­de­ kim­lik­ler­de­ki­ fo­toð­raf­lar­da­ba­þý­a­çýk­mý­ol­sun? Bun­lar­Tür­ki­ye’nin­e­ner­ji­si­ni­lü­zum­suz­iþ­le­re har­ca­mak­la­eþ­de­ðer­dir.­A­ma­ay­ný­za­man­da­ya­sa­ðý­ da­yan­dý­ra­cak­ ma­kul­ bir­ ger­çek­çe­ bu­lu­na­ma­dý­ðý­nýn­da­i­þa­re­ti­dir. Ha­týr­la­mak­lâ­zým­ki,­me­se­lâ­ge­çen­ay­lar­da­ya­pý­lan­ bir­ im­ti­han­da­ ba­þör­tü­sü­ ya­sa­ðý­ uy­gu­lan­mýþ;­a­ma­o­im­ti­han­da­‘kop­ya’­çe­kil­di­ði­son­ra­dan or­ta­ya­ çýk­mýþ­tý.­ De­mek­ ki,­ ‘sað­lýk­lý­ im­ti­han’­ i­çin ba­þý­ a­çýk­ ol­mak­ yet­mi­yor­muþ.­ Ger­çek­leþ­me­si çok­ u­zak­ böy­le­ bir­ ih­ti­mal­ se­be­biy­le­ ba­þör­tü­sü ya­sa­ðý­nýn­ de­va­mý­ný­ is­te­mek­ müm­kün­ de­ðil­ ve böy­le­bir­ka­rar­mil­let­nez­din­de­des­tek­bul­maz. Ay­rým­cý­lý­ða­Kar­þý­Ka­dýn­Hak­la­rý­Der­ne­ði­(AK­DER)­Baþ­kan­Yar­dým­cý­sý­Av.­Fat­ma­Ben­li,­ka­rar ü­ze­ri­ne­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da­þöy­le­de­miþ:­“U­ma­lým ki­YÖK,­teþ­his­prob­le­mi­ol­ma­ya­cak­ve­gü­ven­lik­te so­run­o­luþ­tur­ma­ya­cak,­a­ma­ay­ný­za­man­da­CE­DAW­ka­rar­la­rý­i­le­çe­liþ­me­ye­cek,­ba­þör­tü­lü­ler­da­hil­kim­se­nin­hak­ký­ný­ih­lâl­et­me­ye­cek­bir­yön­tem bu­lur.­So­nuç­ta­saç­la­rý­mýz­la­teþ­his­e­dil­mi­yo­ruz.­Sý­nav­gü­ven­li­ði­ni­sað­la­ya­cak­bir­dün­ya­yol­var.­YÖK bu­da­yat­ma­yý­ka­bul­et­me­me­li­ve­bu­so­ru­nu­ar­týk gün­de­mi­miz­den­çý­kart­ma­lý­yýz.” Mil­let­ ek­se­ri­ye­ti­nin­ red­det­ti­ði­ bu­ ya­sa­ðý,­ â­dil ha­kim­ler­ de­ red­det­me­li.­ “Ba­þör­tü­sü,­ ta­nýn­ma­ya en­gel”­de­mek,­mil­le­ti­ve­de­ðer­le­ri­ni­ta­ný­ma­mak­la eþ­de­ðer­dir.­Mil­let­böy­le­dü­þün­mü­yor,­bi­le­si­niz...

YENÝASYA / 20 OCAK 2011 PERÞEMBE

HA­BER

Çift baþlý yargýya son verilmeli FATÝH KARAGÖZ ANKARA Stra­te­jist­ve­Sa­vun­ma­E­ko­no­mi­si­Uz­ma­ný­e­mek­li­Bin­ba­þý­Ya­kup­E­vir­gen,­yar­gý­da­çift­baþ­lý­lý­ða se­bep­o­lan­ku­rum­la­rýn­kal­dý­rýl­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­vur­gu­la­rak,­“As­ke­rî­Yük­sek­Ý­da­re­Mahke­me­si­(A­YÝM) ve­As­ke­rî­Yar­gý­tay­kal­dý­rýl­ma­lý­dýr.­Ak­lýn­ve­ev­ren­sel­hu­ku­kun­ge­re­ði­çift­baþ­lý­yar­gý­ya­son­ve­ril­me­li­dir”­de­di.­Ka­mu­Yö­ne­ti­ci­le­ri­Der­ne­ði­ta­ra­fýn­dan her­haf­ta­dü­zen­le­nen­“Soh­bet”­prog­ram­la­rýn­da­ko­-

nu­þan­Stra­te­jist­ve­Sa­vun­ma­E­ko­no­mi­si­Uz­ma­ný­i­mek­li­Bin­ba­þý­E­vir­gen­ol­du.­Prog­ram­da­ko­nu­þan E­vir­gen,­yar­gý­da­çift­baþ­lý­lý­ða­se­bep­o­lan­ku­rum­la­rýn­kal­dý­rýl­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­vur­gu­la­dý.­E­vir­gen,­“As­ke­rî­Yük­sek­Ý­de­re­Mahk­me­si­ve­As­ke­rî­Yar­gý­tay kal­dý­rýl­ma­lý­dýr.­Sa­de­ce­ilk­de­re­ce­di­sip­lin­mah­ke­me­si­o­la­rak­fa­a­li­yet­gös­te­ren­ve­tem­yiz­mer­ci­si­vil yar­gý­o­lan­mah­ke­me­ler­ku­ru­la­bi­lir.­Bu­mah­ke­me­le­rin­hâ­kim­le­ri­de­yi­ne­si­vil­hâ­kim­ol­ma­lý­dýr.­Tür­ki­ye­yar­gý­sý­ve­hu­ku­ku­ev­ren­sel­stan­dart­la­ra­uy­gun bir­þe­kil­de­ya­pý­lan­dý­rýl­ma­dý­ðý­müd­det­çe­so­run­lar de­vam­e­de­cek­tir.­Ak­lýn­ve­ev­ren­sel­hu­ku­kun­ge­re­ði­çift­baþ­lý­yar­gý­ya­son­ve­ril­me­li­dir”­di­ye­ko­nuþ­tu.

ÝÇ GÜVENLÝK TSK’DAN ALINSIN ASKERE toplumsal olaylara müdahale yetkisi veren EMASYA Protokolü’nün kaldýrýlmasýnýn ve kamuoyunda “kýrmýzý kitap” ve “gizli anayasa” olarak anýlan Millî Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yeniden yazýlmasýný “Türk demokrasisi için tarihi” adým olarak deðerlendiren Evirgen, “Þimdi sýrada iç güvenlik görevinin aþamalý bir þekilde Türk Silâhlý Kuvvetleri’nden (TSK) alýn masý olmalý” dedi. TSK’ya anayasa ve yasalarla biçilmiþ görevlerin yeni anayasa çalýþmalarý kapsamýnda deðerlendirmeye alýnmasý gerektiðini vurgulayan Evirgen, TSK’nýn görevleri arasýnda bulunan “tehdit”lerde önemli deðiþiklikler yapýlmasýnýn “elzem” olduðunu söyledi. Evirgen, “Seçimlerden hemen sonra yeni anayasa ile TSK, sadece “dýþ tehlike ve tehditlere karþý ülkeyi savunma” göreviyle baðlý bir yapýya kavuþturulmalýdýr. Bu düzenleme ile asker görev alanýna çekilmeli ve siyasî tartýþmalardan tamamen uzaklaþtýrýlmalýdýr” þeklinde konuþtu.

K

Ben hâlâ generalim ERGENEKON da­va­sýn­da­du­ruþ­ma­ya­so­lu­num­ci­ha­zýy­la­ ge­ti­ri­len­ tu­tuk­suz­ sa­nýk­ e­mek­li­ al­bay­ A­rif­ Do­ðan, çap­raz­sor­gu­su­sý­ra­sýn­da­ne­za­man­e­mek­li­ol­du­ðu­so­ru­su­na­hâ­lâ­e­mek­li­ol­ma­dý­ðý­ný,­Se­fer­ber­lik­Tet­kik­Ku­ru­lu’na­gö­re­4­yýl­dýr­ge­ne­ral­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­Ýs­tan­bul­13.­A­ðýr­Ce­za­Mah­ke­me­si’nde­gö­rü­len­Er­ge­ne­kon da­va­sýn­da­sav­cý­la­rýn­çap­raz­sor­gu­su­nu­ta­mam­la­ma­sý­nýn­ ar­dýn­dan­ da­va­nýn­ sa­nýk­la­rý­ A­rif­ Do­ðan’a­ so­ru­lar yö­nelt­ti.­Ýlk­so­ru­i­se­tu­tuk­lu­sa­nýk­Tun­cay­Öz­kan’dan gel­di.­Öz­kan,­sa­nýk­lar­i­çin­de­JÝ­TEM­e­le­ma­ný­o­lan­o­lup ol­ma­dý­ðý­ný­ sor­du.­ Do­ðan,­ “Ha­yýr”­ kar­þý­lý­ðý­ný­ ver­di. TSK’nden­en­son­han­gi­rüt­be­de­e­mek­li­ol­du­ðu­so­ru­su­na­i­se­Do­ðan,­“Ben­hâ­lâ­e­mek­li­de­ði­lim.­Se­fer­ber­lik Tek­tik­Ku­ru­lu’na­gö­re­4­se­ne­dir­ge­ne­ra­lim.­Siz­as­ker­lik­te­rüt­be­ye­gö­re­mi­gö­rev­ve­ril­di­ði­ni­sa­ný­yor­su­nuz?” ce­va­bý­ný­ver­di.­Sor­gu­su­sý­ra­sýn­da­Gü­ney­do­ðu’da­si­lah da­ðýt­tý­ðý­ný­ha­týr­la­tan­Öz­kan,­bu­si­lah­la­rýn­kim­le­re­na­sýl­ve­ril­di­ði­ni­de­sor­du.­Do­ðan,­“Bu­si­lah­lar­dev­let­ta­ra­fýn­dan­ be­lir­len­miþ­ ki­þi­le­re­ ve­ril­di.­ Me­se­la­ köy­ler­de gö­rev­ya­pan­öð­ret­men­le­re.­Se­net­mu­ka­bi­li­ve­ril­di.­Bu si­lah­lar­zim­met­liy­di”­de­di.­ Ýstanbul / cihan

2-B tahsilatý o kadar çok olmaz

DP Genel Baþkanlýðýna seçilen Zeybek, parti genel merkezindeki “Demokrasi Mahzeni” olarak bilinen salonda gazetecilere açýklamalarda bulundu.

DP'NÝN YENÝ GENEL BAÞKANI ERGENEKON DÂVÂSI SÜRECÝNÝ DEÐERLENDÝRDÝ:

Hukukî süreç iþliyor DP GENEL BAÞKANI ZEYBEK, ERGENEKON DÂVÂSINDA HUKUKÎ SÜRECÝN ÝÞLEDÝÐÝNÝ, HERKESÝN BUNA SAYGI GÖSTERMESÝ GEREKTÝÐÝNÝ SÖYLEDÝ. UMUT YAVUZ ANKARA DEMOKRAT Par­ti­(DP)­Ge­nel­Baþ­ka­ný Na­mýk­Ke­mal­Zey­bek,­Er­ge­ne­kon­da­va­sýn­da­hu­ku­ki­sü­re­cin­iþ­le­di­ði­ni­be­lir­te­rek,­“He­pi­miz­bu­na­say­gý­gös­ter­me­li­yiz”­de­di. DP­Ge­nel­Baþ­kan­lý­ðý­na­se­çi­len­Zey­bek,­par­ti­ge­nel­mer­ke­zin­de­ki­“De­mok­ra­si­Mah­ze­ni”­o­la­rak­bi­li­nen­sa­lon­da­ga­ze­te­ci­le­re­a­çýk­la­ma­lar­da­bu­lun­du.­Kon­gre­de­ol­du­ðu­gi­bi­söz­le­ri­ne­bes­me­le­ve hamd­e­de­rek­baþ­la­yan­Zey­bek,­he­def­le­ri­nin­tek­ba­þý­na­ik­ti­dar­ol­du­ðu­nu­i­fa­de et­ti.­Mil­le­te­bü­yük­hiz­met­ler­yap­mak­a­ma­cýy­la­ba­þa­gel­di­ði­ni­i­fa­de­e­den­Zey­bek,­“Ýn­san­lar­ma­kam­la­rý­aþ­mýþ­o­la­rak bu­i­þe­baþ­la­ma­lý.­Biz­bu­kol­tuk­la­rýn­ü­ze­ri­ne­o­tur­ma­ya­gel­dik.­Kol­tuk­la­rý­put­ya­pýp,­on­la­ra­tap­ma­yýz.­An­cak­böy­le­o­lur­sa­ih­las­la­hal­ka­hiz­met­e­di­le­bi­lir”­de­di.­

“CUMHURÝYET VE DEMOKRASÝNÝN DENGESÝNÝ BÝZ KURARIZ” Cum­hu­ri­ye­tin­ve­de­mok­ra­si­nin­de­ðer­le­ri­ne­so­nu­na­ka­dar­bað­lý­ol­duk­la­rý­ný­ vur­gu­la­yan­ Zey­bek,­ cum­hu­ri­yet

ve­ de­mok­ra­si­ den­ge­si­ni­ ku­ra­bi­le­cek ye­ga­ne­ par­ti­nin­ De­mok­rat­ Par­ti­ o­la­bi­le­ce­ði­ni­söy­le­di.­ “So­nu­na­ka­dar­cum­hu­ri­yet,­so­nu­na ka­dar­de­mok­ra­si”­slo­ga­ný­ný­tek­rar­la­yan Zey­bek,­28­Þu­bat­sü­re­ciy­le­ne­fe­si­nin son­dam­la­sý­na­ka­dar­mü­ca­de­le­et­ti­ði­ni ha­týr­lat­tý.­DP­Ge­nel­Baþ­ka­ný­Zey­bek,­si­ya­sî­du­ruþ­la­rý­ný,­mil­li­ve­ma­ne­vi­de­ðer­le­re­say­gý­lý,­ma­ne­vi­yat­çý­ve­mu­ha­fa­za­kâr­o­la­rak­ni­te­le­di.­Zey­bek,­“Mil­li,­ma­ne­vi­ve­in­sa­ni­de­ðer­le­ri­öl­çü­o­la­rak­ka­bul­et­tik­le­ri­ni­ve­Tür­ki­ye’de­cum­hu­ri­yet­i­le­de­mok­ra­si­den­ge­si­ni­De­mok­rat Par­ti’nin­ku­ra­ca­ðý­ný”­söy­le­di.­

“HÜKÜMET, IRAK ÝÞGALÝNE GÖZ YUMDU” Zey­bek,­bu­ik­ti­dar­dö­ne­min­de­I­rak’ýn eþ­ki­ya­lar­ta­ra­fýn­dan­iþ­gal­e­dil­di­ði­ni­i­fa­de­e­de­rek,­“Bu­hü­kü­met­bu­iþ­ga­le­göz yum­muþ­tur.­Ken­di­ba­kan­la­rý­nýn­di­lin­den,­Ýn­cir­lik­Üs­sü’nden­tam­4­bin­800 sor­ti­ya­pýl­dý­ðý­ný­öð­re­ni­yo­ruz.­Bu­sor­ti­ler­ne­ti­ce­sin­de­I­rak’ta­yüz­bin­ler­ce­in­san öl­müþ,­ya­ra­lan­mýþ­týr.­I­rak­lý­ka­dýn­la­ra ta­ciz­de­bu­lu­nul­muþ,­bü­tün­var­lýk­la­rý ta­lan­e­dil­miþ,­ev­le­ri­baþ­la­rý­na­yý­kýl­mýþ­týr.­Bu­ik­ti­dar,­bu­nun­he­sa­bý­ný­na­sýl­ve­re­cek?­Bu­na­yar­dým­et­me­nin­an­la­mý ne­dir?”­di­ye­sor­du.­

“KÖKTEN DEMOKRAT PARTÝLÝYÝM” BASIN mensuplarýnýn sorularýný da cevaplayan Zeybek, sýk sýk parti deðiþtirmesi eleþtirilerine karþýlýk, kökten Demokrat Partili olduðunu ve geçmiþinin de bu partinin genel baþkanlýðýna hak ederek geldiðinin bir delili olduðunu söyledi. Genel Baþkanlýða gelirken kimseden izin istemediðini ifade eden Zeybek, “Sayýn Demirel ve Sayýn Çiller beni arayarak tebrik etti. Sayýn Çiller, ‘Hak yerini buldu ve iþ ehline verildi’ dedi” ifadelerini kullandý.

“ERGENEKON DÂVÂSINA YORUM YAPMAM” GÖRÜLMEKTE olunan Ergenekon davasý ile ilgili bir soruya yorum yapmaktan kaçýnan DP Lideri Zeybek, þunlarý söyledi: “Ben bir hukukçuyum. Görülmekte olan bir dava hakkýnda lehte yahut aleyhte yorum yapmak hukuken suçtur. Böyle bir þeyi ben de yapmam. Ne bu davanýn avukatýyým diyerek ortaya çýkmak, ne de davanýn savcýsýyým diye ortalýða atýlmak doðrudur. Bu davanýn avukatý da, savcýsý da, hakimi de vardýr. Hukuki süreç iþlemektedir. Hepimiz buna saygý göstermeliyiz. Davada yargýlanan kiþilerle þahsi dostluðum yahut husumetim olabilir. Ama bu du rum dava süreci hakkýnda yorum yapmamý ve etkide bulunmamý gerektirmez. Adalet yerini bulacaktýr.”

Askerî araç devrildi: 2 þehit 15 yaralý Askerî servis aracýnýn devrilmesi sonucu 2 asker þehit oldu, 15 asker yaralandý. Edinilen bilgiye göre, Ýl Jandarma Komutanlýðý'na ait askeri servis aracý, Adýyaman-Gölbaþý karayolu 13. kilometresinde devrildi. Kazada jandarma erler Ýsmail Saygýlý (Afyonkarahisar) ve Özgür Güven (Ýstanbul) þehit oldu. Kazada yaralanan Jandarma Astsubay Hüseyin Yüksel, Uzman Çavuþ Ersin Aydemir ile jandarma erler Mehmet Çalýþkan, Lokman Düþme ve Garip Çoban'ýn tedavilerinin, Adýyaman'daki hastanelerde yapýlan müdahalelerin ardýndan helikopterlerle Malatya Askeri Hastanesine gönderildi. Yaralý jandarma erler Ali Yýlmaz, Mevlüt Esen, Halil Uzun, Fatih Ay, Sinan Yazýcý, Yýlmaz Öztürk, Murat Þimþek, Ýsmail Kaya, Yunus Akgöz ve Tanju Erbaþ'ýn tedavilerine Adýyaman ve Adýyaman 82. Yýl Devlet Hastanelerinde devam ediliyor. Adýyaman / aa

nDEVLET Ba­ka­ný­ve­Baþ­ba­kan­Yar­dým­cý­sý­A­li Ba­ba­can,­­2-B­ko­nu­sun­da­ki­tah­si­la­týn­öy­le­çok bek­len­di­ði­ka­dar­yük­sek­bir­þey­ol­ma­ya­cak­gi­bi gö­rün­dü­ðü­nü­söy­le­di.­Ba­ba­can,­Ka­nal­24­te­le­viz­yo­nun­da­ka­týl­dý­ðý­bir­prog­ram­da­so­ru­la­rý­ce­vap­la­dý.­Ba­ba­can,­‘’2-B­a­ra­zi­le­riy­le­il­gi­li­bek­len­ti­niz ne­dir?’’­so­ru­su­ü­ze­ri­ne,­2-B­i­le­il­gi­li­ça­lýþ­ma­nýn ha­zýr­ol­du­ðu­nu­be­lir­te­rek,­‘’En­son­Baþ­ba­ka­ný­mý­za­arz­et­tik­ten­son­ra­Mec­li­se­gön­de­ri­le­cek­a­þa­ma­ya­gel­di’’­de­di.­Ba­ba­can,­ko­nuy­la­il­gi­li­ve­ril­me­si­ge­re­ken­ba­zý­kri­tik­ka­rar­lar­bu­lun­du­ðu­nu­i­fa­de­et­ti.­2-B­ko­nu­sun­da­ki­tah­si­la­týn­öy­le­çok bek­len­di­ði­ka­dar­yük­sek­bir­þey­ol­ma­ya­cak­gi­bi gö­rün­dü­ðü­nü­be­lir­ten­Ba­ba­can,­þöy­le­de­vam­et­ti:­‘’Þu­a­na­ka­dar­ki­de­ðer­tes­pi­ti­ya­pý­lan­a­lan­la­rýn top­lam­de­ðe­ri­bu­gün­kü­pi­ya­sa­de­ðe­ri,­bi­zim­is­te­ye­ce­ði­miz­ra­kam­de­ðil,­pi­ya­sa­de­ðe­ri­10­mil­yar li­ra­fa­lan­mer­te­be­sin­de­ki­bun­lar­çok­kýy­met­li­a­lan­lar­ön­ce­lik­le­tes­pi­ti­ya­pýl­dý.­Bu­nun­ü­ze­ri­ne bel­ki­bir­5-10­ek­le­nir­a­ma­bu­bu­gün­kü­top­lam pi­ya­sa­de­ðe­ri.­Biz­ne­ka­dar­bir­ta­lep­te­bu­lu­na­ca­ðýz.­Bu­gay­ri­men­kul­sa­hip­le­rin­den­bir­ba­ký­ma­2B­po­zis­yo­nun­da­ki­a­ra­zi­le­rin,­mülk­le­rin­ta­pu­la­rý­ný­a­la­bil­me­si,­le­ga­li­ze­ol­ma­sýy­la­il­gi­li­bel­ki­o­nu da­ha­be­lir­le­me­miz­ge­re­ki­yor.­Bir­de­in­san­la­rýn ne­ka­da­rý­bu­na­ge­le­cek­baþ­vu­ra­cak.­Bel­ki­‘þu­an­da­biz­mem­nu­nuz’­di­yen­ler­o­la­bi­le­cek.­O­ra­lar­da bi­zim­yap­tý­rým­me­ka­niz­ma­la­rý­mýz­o­la­cak­mý,­ol­ma­ya­cak­mý?­Bü­tün­bun­lar­2-B’den­ya­pý­la­cak top­lam­tah­si­la­tý­et­ki­le­ye­cek.­Pe­þin­de­ðil,­yýl­la­ra sa­ri­bir­uy­gu­la­ma­o­la­cak.’’­Ankara / aa

Atalay’dan valilere: Vatandaþa sahip çýkýn nÝÇÝÞLERÝ Ba­ka­ný­Be­þir­A­ta­lay,­va­li­ler­den­va­tan­da­þa­sa­hip­çýk­ma­la­rý­ný­is­te­ye­rek,­“Mil­lî­bir­lik­ve be­ra­ber­lik­yo­lu­bü­tün­va­tan­daþ­la­rý­ka­zan­mak­tan ge­çi­yor”­de­di.­A­ta­lay,­Ý­çiþ­le­ri­Ba­kan­lý­ðýn­da­dü­zen­le­nen­Va­li­ler­Top­lan­tý­sý’nda­yap­tý­ðý­ko­nuþ­ma­da, 2­gün­sü­re­cek­top­lan­tý­da­baþ­ta­iç­gü­ven­lik­ol­mak ü­ze­re­ba­kan­lý­ðý­il­gi­len­di­ren­ko­nu­la­rýn­gö­rü­þü­le­ce­ði­ni­söy­le­di.­Ba­zý­ba­kan­la­rýn­da­va­li­ler­le­gö­rü­þe­ce­ði­ni­i­fa­de­e­den­A­ta­lay,­top­lan­tý­lar­sa­ye­sin­de tec­rü­be­pay­la­þý­mý­ve­eþ­gü­düm­sað­la­na­ca­ðý­ný,­va­li­le­rin­gün­de­me­ge­ti­re­ce­ði­ko­nu­la­rýn­ay­rýn­tý­lý­o­la­rak­de­ðer­len­di­ri­le­ce­ði­ni­kay­det­ti.­Top­lan­tý­da­ge­çen­yýl­ki­ça­lýþ­ma­la­rýn­de­ðer­len­di­ri­le­ce­ði­ni­be­lir­ten­A­ta­lay,­2011­yý­lý­na­­ge­nel­o­la­rak­ba­ký­la­rak­ö­zel­lik­le­ge­nel­se­çim­ve­gü­ven­lik­ko­nu­la­rý­nýn­e­le­a­lý­na­ca­ðý­ný­i­fa­de­et­ti.­Va­tan­daþ­ka­tý­lý­mý­ný­ve­si­vil un­sur­la­rý­ö­ne­çý­ka­ran­ça­lýþ­ma­lar­yap­týk­la­rý­ný,­81­i­le­yay­gýn­laþ­tý­rý­lan­top­lum­des­tek­li­po­lis­lik­uy­gu­la­ma­sý­nýn­bu­nun­en­gü­zel­ör­ne­ði­ol­du­ðu­nu­söy­le­yen­Ba­kan­A­ta­lay,­“Or­ga­ni­ze­suç­ör­güt­le­ri­et­ki­siz ha­le­ge­ti­ril­di.­Va­tan­da­þýn­dev­le­te­gü­ve­ni­pe­kiþ­ti” de­di.­Tür­ki­ye’nin­bir­za­man­lar­iþ­ken­ce,­fa­i­li­meç­hul­ci­na­yet­ler­ve­va­tan­daþ­la­ra­kö­tü­mu­a­me­ley­le a­nýl­dý­ðý­ný­be­lir­ten­A­ta­lay,­bu­çer­çe­ve­de­gü­ven­lik güç­le­ri­ne­de­hak­lý,­hak­sýz­suç­la­ma­lar­da­bu­lu­nul­du­ðu­nu­kay­det­ti.­“Tür­ki­ye­ar­týk­va­tan­daþ­la­rý­na iþ­ken­ce­yap­mak­la­a­ný­lan­bir­ül­ke­de­ðil”­di­yen­A­ta­lay,­son­za­man­lar­da­Tür­ki­ye’de­ya­pý­lan­ça­lýþ­ma­la­rýn­ar­týk­mo­del­o­la­rak­gös­te­ril­di­ði­ni,­Stras­bo­urg’da­ki­Av­ru­pa­Ýn­san­Hak­la­rý­Mah­ke­me­sin­de ar­týk­Tür­ki­ye­a­ley­hi­ne­a­çýl­mýþ­iþ­ken­ce­da­va­sý­bu­lun­ma­dý­ðý­ný­be­lirt­ti.­Va­li­ler­den­va­tan­daþ­lar­la­i­liþ­ki­le­re­ö­nem­ver­me­le­ri­ni­is­te­yen­A­ta­lay,­“Va­tan­da­þa­sa­hip­çý­kýn.­Mil­li­bir­lik­ve­be­ra­ber­lik­yo­lu bü­tün­va­tan­daþ­la­rý­ka­zan­mak­tan­ge­çi­yor”­de­di. Þe­hit­ya­kýn­la­rý­ve­ga­zi­le­re­hiz­me­tin­de­ken­di­le­ri­i­çin­en­ö­nem­li­so­rum­lu­luk­lar­dan­ol­du­ðu­na­dik­ka­ti­çe­ken­A­ta­lay,­bu­çer­çe­ve­de­her­il­de­þe­hit­ve­ga­zi­ta­kip­bü­ro­su­kur­duk­la­rý­ný­söy­le­di.­Ankara / aa

8 ay sonra çýkarýlan cesetler DNA testine gönderildi n ZONGULDAK’TA TTK­Ka­ra­don­Mü­es­se­se Mü­dür­lü­ðü­ma­den­o­ca­ðýn­da­ki­pat­la­ma­nýn­ar­dýn­dan­8­ay­son­ra­ce­na­ze­le­ri­çý­kar­tý­lan­ma­den­ci­le­rin­ce­se­din­den­a­lý­nan­nu­mu­ne­ler­DNA­tes­ti­i­çin­Ýs­tan­bul­Ad­li­Týp­Ku­ru­mu­na­gön­de­ril­di.­­A­lý­nan­bil­gi­ye­gö­re,­ön­ce­ki­gün­pat­la­ma­da­ha­sar gö­ren­Ka­ra­don­Ye­ni­Ser­vis­Ku­yu­su­nun­kur­tar­ma­ka­fe­siy­le­ku­yu­nun­ek­si­720­met­re­de­rin­li­ðin­den­çý­ka­rý­lan­En­gin­Düz­cük­ve­Dur­sun­Kar­tal’ýn ce­set­le­rin­den­sav­cý­nýn­in­ce­le­me­si­nin­ar­dýn­dan DNA­tes­ti­i­çin­a­lý­nan­ör­nek­ler­Ýs­tan­bul’a­gön­de­ril­di.­Pat­la­ma­dan­son­ra­çý­ka­rý­lan­28­ce­se­din­ka­rýþ­ma­sý­ü­ze­ri­ne­a­i­le­ler­den­o­dö­nem­de­kan­a­lýn­dý­ðýn­dan­Düz­cük­ve­Kar­tal’ýn­ya­kýn­la­rýn­dan­tek­rar­ör­nek­is­ten­me­di.­Ya­pý­la­cak­test­le­rin­so­nuç­lan­ma­sý­nýn­ar­dýn­dan­Zon­gul­dak­A­ta­türk­Dev­let Has­ta­ne­si­mor­gun­da­bek­le­ti­len­ce­na­ze­le­rin­a­i­le­le­ri­ne­tes­lim­e­di­le­ce­ði­öð­re­nil­di.­Zonguldak / aa


5

YENÝASYA / 20 OCAK 2011 PERÞEMBE

HABER SENTEZ

BAÞKENT YAZILARI

Araplar tabakat-ý gafletten uyanýyor!

“Ýçki yönetmeliði” tartýþmasý… ral”­ ve­ “hoþ­gö­rü­lü”­ ol­duk­la­rý­ný­ i­zâ­ha­ ça­lýþ­ma­sý­ bu­nun­ ik­ra­rý.­ Sa­bah­ kah­val­tý­sýn­da Baþ­ba­kan’ýn­ u­ça­ðýn­da­ iç­ki­ ser­vi­si­nin­ ya­pýl­dý­ðý­AKP­ik­ti­da­rý­dö­ne­min­de­iç­ki­ye­mü­da­ha­le­et­me­dik­le­ri­i­ti­ra­fý­nýn­bir­ne­vi­tek­ra­rý…

ði­ce­vap­bun­lar­dan­bi­ri.­Ev­ve­la­“Ben­ha­ya­tým­da­að­zý­ma­hiç­iç­ki­koy­ma­dým.­Ýlk­mil­let­ve­ki­li­ol­du­ðum­1995’te­Ma­ni­sa­Ti­ca­ret­ve CEVHER ÝLHAN Sa­na­yi­O­da­sý­bir­ye­mek­ver­di.­Bak­tým­ma­sa­cevher@yeniasya.com.tr da­al­kol­var.­Bu­nu­ka­bul­len­me­dim­ve­kalk­tým­git­tim”­cüm­le­si­nin­ar­dýn­dan,­“Son­ra k ­ o­no­mi­nin­yüz­mil­ya­rý­aþ­tý­ðý­be­lir­ti­len KARÞILIKLI POLÝTÝKA MALZEMESÝ… Mec­lis­Baþ­kan­lý­ðý’na­ka­dar­gel­dim.­Gör­düm “sý­cak­pa­ra”­pat­la­ma­sý,­ca­rî­a­çýk­ve­iþ­siz­Gö­rü­nen­o­ki­bir­ta­raf­tan­“Ik­sý­rýn­ca­ya­týk­sý­- ki­bu­ma­sa­lar­da­o­tu­ra­bil­me­li­yiz,­o­tur­ma­lý­lik­le­teh­li­ke­sin­yal­le­ri­ver­di­ði­kri­tik­be­lir­- rýn­ca­ya­ka­dar­i­çi­yor­lar”­de­yip­ik­ti­dar­la­rý­bo­- yýz.­Ý­çen­ar­ka­daþ­la­rý­mýz­la­bir­lik­te­o­la­bi­li­riz, siz­lik­sü­re­cin­de,­“iç­ki­yö­net­me­li­ði”,­“di­zi”­ve yun­ca­al­kol­lü­iç­ki­le­re­hiç­bir­en­gel­le­me­yap­- ol­ma­mýz­ge­re­ke­bi­lir.­Ben­ver­di­ðim­dâ­vet­ler­“hey­kel”­ben­ze­ri­po­le­mik­le­rin­ü­ze­ri­ne­bo­dos­- ma­dýk­la­rý­nýn­be­lir­tir­ken,­di­ðer­ta­raf­tan­al­kol­lü de­bu­nu­ko­yu­yo­rum.­Çün­kü­bu­nu­ar­zu­e­la­ma­at­la­yan­si­ya­set,­bel­li­ki­rant­pe­þin­de…­ iç­ki­le­ri­i­çen­le­ri­a­la­ya­a­lýp,­se­çim­sath-ý­mâ­i­lin­- den­ler,­is­te­yen­ler­o­la­bi­li­yor.­Ben­ha­ya­tým­da­Tü­tün­ve­Al­kol­Pi­ya­sa­sý­Dü­zen­le­me­Ku­ru­- de­mu­hâ­fa­za­kâr­seç­me­ne­göz­kýr­pý­lý­yor.­“Se­- ki­dö­nü­þü­sa­mi­mi­yet­le­i­zah­e­den­bir­in­sa­mu’nun­(TAPDK)­ya­yýn­la­dý­ðý­“iç­ki­yö­net­me­- kiz­yýl­dýr­biz­ya­þam­tarz­la­rý­na­yö­ne­lik­ne­yi­ya­- ným”­i­fâ­de­si,­“iç­ki­sa­vu­nu­cu­la­rý”ný­mem­nun li­ði”­a­bar­tý­la­rak­ne­ya­zýk­ki­kar­þý­lýk­lý­po­li­ti­ka sak­la­dýk”­sö­züy­le­ba­zý­mah­fil­le­re­“þi­rin­gö­zük­- et­me­yi­he­def­li­yor.­Ve­na­sýl­“göm­lek­de­ðiþ­tir­mal­ze­me­si­ya­pý­lý­yor.­Ve­þu­çar­pýk­lý­ða­ba­kýn­ki me”ye­ça­lý­þý­lýr­ken,­de­va­mýn­da­ge­niþ­halk­ke­- dik­le­ri”,­kök­lü­bir­“trans­for­mas­yon”la­ne­tür mâ­lum­med­ya­ve­mih­rak­lar­ca,­iç­ki­sa­tý­þý­nýn sim­le­ri­ne­san­ki­baþ­ta­iç­ki­ve­u­yuþ­tu­ru­cu­ol­- bir­“dö­nü­þüm”e­uð­ra­dýk­la­rý­me­sa­jý­ný­ve­ri­yor.­ teh­li­ke­ye­gir­di­ði­ve­iç­ki­sek­tö­rü­nün­te­dir­gin mak­ü­ze­re,­za­rar­lý­mad­de­ba­ðým­lý­lý­ðý­ve­ku­Ke­za­“iç­ki­ya­sa­ðý”yla­il­gi­li­ya­lan­ha­ber­le­rin ol­du­ðu­tep­ki­le­ri­ne­kar­þý­lýk,­hü­kû­met­ve­AKP mar­gi­bi­kö­tü­a­lýþ­kan­lýk­lar­la­mü­ca­de­le­e­dil­miþ ya­pýl­dý­ðý­ný­be­lir­ten­AKP­Ge­nel­Baþ­kan­Yar­söz­cü­le­ri­ib­ret-i­â­lem­“sa­vun­ma­lar”la­bu­ce­nâ­- ha­va­sý­pom­pa­la­ný­yor… dým­cý­sý­Çe­lik’in,­“san­ki­iç­ki­ye­ya­sak­ge­li­yor­hý­mem­nun­et­me­ye­uð­ra­þý­yor… Ta­ma­men­po­li­tik­po­le­mik­ten­i­bâ­ret­söy­le­- muþ­gi­bi,­ya­yýn­lar­çýk­tý­ðý”ndan­ya­ký­nýp,­“Bi­ri­si As­lýn­da,­ye­ni­yö­net­me­li­ðin­“iç­ki­ta­raf­tar­la­- me,­sâ­de­ce­Baþ­ba­kan­de­ðil,­ba­kan­lar­da­baþ­vu­- di­yor­ki­yýl­ba­þý­se­pe­ti­ne­ko­ya­maz­sý­nýz.­E­þi­niz rý”nýn­id­di­a­et­ti­ði­gi­bi­iç­ki­yi­ya­sak­la­ma­dý­ðý, ru­yor.­Si­ya­sî­ik­ti­dar­a­dý­na­ko­nu­þan­lar,­mu­ha­le­- dos­tu­nuz­si­ze­he­di­ye­o­la­rak­al­dý­yýl­ba­þý­se­pe­ti­AKP’nin­“bil­gi­no­tu”nda,­Baþ­ba­kan­ve­par­ti­si fe­tin­öz­gür­lü­ðü­“iç­ki­sa­vu­nu­cu­lu­ðu”na­dö­nüþ­- ne­koy­du­bu­nu­kim­de­net­le­ye­cek.­Uç­ör­nek­söz­cü­le­ri­nin­a­çýk­la­ma­la­rýn­da­a­çý­ða­çýk­mak­ta.­ tü­ren­ve­“ye­ni­bir­ya­þam­bi­çi­mi­nin­da­ya­týl­ma­- ler­den­ha­re­ket­e­de­rek­kim­se­da­na­nýn­al­týn­da Par­ti­si­nin­top­lan­tý­la­rýn­da­ve­“top­lu­a­çý­- sý”­yan­lý­þý­ný­is­ti­mal­le,­ken­di­ik­rar­la­rýy­la­Av­ru­pa bu­za­ðý­a­ra­ma­sýn”­a­çýk­la­ma­sý,­AKP’nin­“iç­ki­yi lýþ­lar”da­ko­nu­þan­Er­do­ðan,­bir­yan­dan­“Se­- ve­A­me­ri­ka’da­uy­gu­la­nan­en­ba­sit­bir­yö­net­- ya­sa­ðý”nda­ki­öl­çü­sü­nü­ve­sa­mi­mi­ye­ti­ni­su­yü­kiz­ yýl­dýr­ ki­min­ ya­þa­mý­na­ mü­da­ha­le­ et­tik; me­lik­de­ði­þik­li­ði­ni­ters­yön­den­a­bar­ta­rak­i­ki zü­ne­çý­ka­rý­yor…­ han­gi­si­ne­ de­dik­ sen­ ne­ ka­dar­ þa­rap­ iç­tin, yön­lü­si­ya­sî­pro­pa­gan­da­ya­mal­ze­me­e­di­li­yor… ra­ký­iç­tin,­vis­ki­iç­tin;­her­kes­is­te­di­ði­gi­bi­gi­“ÝÇKÝ”YLE GÜNDEM SAPTIRMASI… Baþ­ba­kan­Yar­dým­cý­sý­A­rýnç’ýn,­al­kol­ve­tü­yi­ni­yor,­ her­kes­ is­te­di­ði­ gi­bi­ i­çi­yor”­ der­ken, tün­sa­tý­þýy­la­il­gi­li­ye­ni­yö­net­me­li­ðin­bir­“iç­ki Bu­a­ra­da­AKP­yö­ne­ti­mi­nin­“ka­fa­ka­rý­þýk­di­ðer­ yan­dan­ ne­ den­li­ “öz­gür­lük­çü”,­ “li­be­- ya­sa­ðý”­o­lup­ol­ma­dý­ðý­na­i­liþ­kin­so­ru­ya­ver­di­- lý­ðý”ný­gi­der­mek­i­çin­45­so­ru­ve­ce­vap­la­de­ði­-

E

þik­li­ðe­da­ir­ha­zýr­la­dý­ðý­“bil­gi­no­tu”nda,­“ik­ti­da­rýn­iç­ki­sa­tý­þý­ný­ký­sýt­la­dý­ðý”­id­di­a­la­rý­nýn­ya­lan­la­ma­sý­dik­kat­çe­ki­ci…­Ký­sa­ca­sý,­hem­hal­ka­kar­þý “iç­ki­ya­sa­ðý­nýn­ge­niþ­le­til­di­ði”­pro­pa­gan­da­sý­ya­pý­lý­yor,­hem­“iç­ki­nin­ya­sak­lan­ma­dý­ðý”,­yö­net­me­li­ðin­ye­ni­bir­þey­ge­tir­me­di­ði­gü­ven­ce­siy­le “iç­ki­yi­sa­vun­cu­la­rý”nýn­en­di­þe­le­ri­gi­de­ri­li­yor. An­la­þý­lan­o­ki­AKP,­“iç­ki,­di­zi­ve­hey­kel”­ü­ze­rin­den­gün­de­mi­sap­tý­rýp,­se­çim­sath-ý­mâ­i­lin­de­“iç­ki”­ü­ze­rin­den­oy­dev­þir­me­pe­þin­de. Par­ti­ve­hü­kû­met­söz­cü­le­rin­ce,­hal­ka­kar­þý “iç­ki­yi­ya­sak­la­ný­yor”­ha­va­sý­pom­pa­la­nýr­ken, iç­ki­sek­tö­rü­ve­al­kol­pi­ya­sa­sý­ra­hat­la­tý­lý­yor… Ve­bü­tün­bun­la­ra­kar­þý,­se­kiz­yýl­son­ra­ge­len­“kýs­mî­sý­nýr­la­ma­lar”a­kar­þý­mu­ha­le­fe­tin, fev­ka­lâ­de­ye­ter­siz­söz­ko­nu­su­“iç­ki­ya­sa­ðý”na kar­þý­çýk­ma­sý,­ters­a­çý­dan­ik­ti­da­rýn­de­ðir­me­ni­ne­su­ta­þý­yor.­­Mu­ha­le­fet,­ge­ti­ri­len­ted­bir­le­rin ye­ter­siz­li­ði­ni­ve­hü­kû­me­tin­bu­ko­nu­da­kök­lü ted­bir­le­ri­al­ma­dý­ðý­ný­or­ta­ya­koy­mak­ye­ri­ne, iç­ki­ya­sa­ðý­na­kar­þý­“öz­gür­lü­ker”i­koy­mak­la­ka­mu­o­yu­ö­nün­de­“iç­ki­sa­vu­nu­cu­su”­du­ru­mu­na dü­þü­yor.­Hiç­hak­ket­me­di­ði­hal­de­bu­ko­nu­da da­AKP’ye­si­ya­sî­a­van­taj­ve­a­lan­sað­lý­yor.­Si­ya­sî­ik­ti­dar­da­bu­nu­te­pe­te­pe­ku­la­ný­yor… Pe­ki,­te­mel­de­cid­dî­bir­ted­bir­ge­tir­me­yen yö­net­me­li­ði­e­leþ­ti­ren­mu­ha­le­fet,­ne­den­son ye­di­yýl­da­ki­“al­kol­bi­lân­ço­su”nu­gün­de­me­ge­tir­mi­yor?­TAPDK­ve­ri­le­ri­ne­gö­re,­son­ye­di yýl­da­Tür­ki­ye’de­iç­ki­tü­ke­ti­mi­nin­1­mil­yar­396 mil­yon­lit­re­art­ma­sýy­la­yüz­de­133­art­tý­ðý­ný gün­de­me­ge­tir­mi­yor?

ABD elçisi bugün Ankara'da n ABD’NÝN ye­ni­An­ka­ra­Bü­yü­kel­çi­si­Fran­cis J.­Ric­ci­ar­do­ne­bu­gün­An­ka­ra’ya­ge­li­yor. ABD’nin­An­ka­ra­Bü­yü­kel­çi­li­ði’nden­ya­pý­lan a­çýk­la­ma­da,­Ric­ci­ar­do­ne’nin­bu­gün­öð­le­den son­ra­An­ka­ra’ya­ge­le­ce­ði­ve­ge­li­þi­nin­ar­dýn­dan­E­sen­bo­ða­ha­va­a­la­nýn­da­ba­sý­na­ký­sa­bir a­çýk­la­ma­ya­pa­ca­ðý­bil­di­ril­di.­ABD­Baþ­ka­ný Ba­rack­O­ba­ma,­ül­ke­si­nin­An­ka­ra­Bü­yü­kel­çi­li­ði­ne­a­day­gös­ter­di­ði­Fran­cis­Jo­seph­Ric­ci­ar­do­ne’yi­Se­na­to’da­ya­sa­ma­dö­ne­min­de­ve­ri­len­a­ra­da,­ö­zel­yet­ki­si­ni­kul­la­na­rak­30­A­ra­lýk­ta­bü­yü­kel­çi­li­ðe­a­ta­mýþ­tý.­Ri­ci­ar­do­ne,­a­day­lý­ðý­nýn­u­zun­sü­re­dir­Se­na­to­ta­ra­fýn­dan­o­nay­lan­ma­ma­sý­se­be­biy­le­An­ka­ra’da­ki­gö­re­vi­ne­baþ­la­ya­mý­yor­du.­Ric­ci­ar­do­ne’nin­a­ta­ma­sý,­ön­ce­ki­ya­sa­ma­dö­ne­min­de­Cum­hu­ri­yet­çi­Par­ti­Kan­sas­se­na­tö­rü­Sam­Bra­un­Back ta­ra­fýn­dan­en­gel­len­miþ­ti.­ABD­A­na­ya­sa­sý­na gö­re,­Bü­yü­kel­çi­lik­ler­gi­bi­ba­zý­ki­lit­ma­kam­la­ra­ya­pý­lan­a­ta­ma­la­rýn­Se­na­to­ta­ra­fýn­dan­o­nay­lan­ma­sý­ge­re­ki­yor.­Ankara / aa

Sarkozy Türkiye’ye geliyor n FRANSA Cum­hur­baþ­ka­ný­Sar­kozy­25­Þu­bat’ta,­i­ki­li­i­liþ­ki­ler,­Tür­ki­ye’nin­AB­ü­ye­lik­sü­re­ci,­­G-20­dö­nem­baþ­ka­ný­Fran­sa’nýn­gi­ri­þim­le­ri­nin­gün­de­me­a­lý­na­ca­ðý­res­mi­zi­ya­ret i­çin­Tür­ki­ye’ye­ge­li­yor.­Baþ­ba­kan­Re­cep­Tay­yip­Er­do­ðan,­ge­çen­yýl­Pa­ris’e­yap­tý­ðý­res­mi zi­ya­ret­sý­ra­sýn­da­Sar­kozy’yi­Tür­ki­ye’ye­da­vet et­miþ,­Fran­sa­Cum­hur­baþ­ka­ný­bu­tek­li­fi­ka­bul­et­miþ­ti.­Türk­ve­Fran­sýz­i­liþ­ki­le­ri­nin­ge­liþ­me­si­nin­ö­nün­de­ö­nem­li­en­gel­o­la­rak­son dö­nem­de­Pa­ris’in­AB­ü­ye­lik­sü­re­ci­ne­kar­þý çýk­ma­sý­gö­rü­lü­yor.­Fran­sýz­yet­ki­li­le­rin,­Tür­ki­ye’nin­AB­ü­ye­li­ðiy­le­il­gi­li­tu­tum­la­rýn­da­de­ði­þik­lik­ol­ma­dý­ðý­ný­söy­le­mek­le­bir­lik­te,­Türk ka­mu­o­yun­da­bü­yük­ra­hat­sýz­lýða­sebep­olan “im­ti­yaz­lý­or­tak­lýk”­i­fa­de­si­ni­i­ti­na­gös­te­re­rek kul­lan­ma­ma­yo­lu­na­git­tik­le­ri­göz­le­ni­yor. Fran­sa,­ay­rý­ca­Dý­þiþ­le­ri­Ba­ka­ný­Ah­met­Da­vu­toð­lu­ve­Dev­let­Ba­ka­ný­ve­Baþ­mü­za­ke­re­ci E­ge­men­Ba­ðýþ’ýn­yap­tý­ðý­zi­ya­ret­ler­de,­An­ka­ra’nýn­tam­ü­ye­li­ði­ne­kar­þý­çýk­ma­sý­na­rað­men,­ü­ye­lik­mü­za­ke­re­le­ri­nin­de­vam­et­me­si ko­nu­sun­da­ga­ran­ti­ver­miþ­ti.­Paris / aa

Mutki’deki kazý yeniden baþladý n BÝTLÝS'ÝN Mut­ki­il­çe­sin­de,­me­tan­ga­zý­nýn pat­la­ma­ih­ti­ma­li­ne­ü­ze­ri­ne­dur­du­ru­lan­ka­zý ça­lýþ­ma­la­rý­na­ye­ni­den­baþ­lan­dý.­Mut­ki­Cum­hu­ri­yet­Sav­cý­lý­ðý­nýn­ka­ra­rýy­la­çöp­lük­a­la­nýn­da­ya­pý­lan­ka­zý­ça­lýþ­ma­la­rý­na­‘’göz­lem­ci’’­o­la­rak­ka­tý­lan­Bit­lis­Ba­ro­su­a­vu­kat­la­rýn­dan­Mi­mar­Ö­nal,­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­gö­mü­iþ­lem­le­ri­ni­ya­pan­la­rýn­net­o­la­rak­yer­be­lirt­me­si­ne rað­men­he­nüz­bir­so­nu­ca­u­la­þýl­ma­dý­ðý­ný söy­le­di.­Ka­zý­ça­lýþ­ma­la­rý­na­me­tan­ga­zý­nýn pat­la­ya­bi­le­ce­ði­en­di­þe­siy­le­a­ra­ve­ril­di­ði­ni­ha­týr­la­tan­Ö­nal,­þun­la­rý­i­fa­de­et­ti:­‘’Ka­zý­ça­lýþ­ma­la­rý­da­ha­ön­ce­den­me­tan­ga­zý­nýn­pat­la­ya­bi­le­ce­ði­en­di­þe­siy­le­dur­du­rul­muþ­tu.­Çöp­lük a­la­nýn­da­pat­la­ma­o­la­bi­le­ce­ði­yö­nün­de­sý­kýn­tý var­dý.­An­cak­uz­man­lar­ve­bi­lir­ki­þi­ler­bu­ko­nu­da­her­han­gi­bir­pat­la­ma­o­la­ma­ya­ca­ðý­yö­nün­de­bir­so­nu­ca­var­dý.­Bu­ne­den­le­ka­zý­lar de­vam­e­di­yor.­Çöp­lük­a­la­ný­ta­ma­mýy­la­te­miz­le­ne­cek­ve­a­na­ze­mi­ne­i­ni­le­cek.­A­lan­da de­rin­bir­ka­zý­ya­pý­lý­yor.’’­Ka­zý­a­la­nýn­da­8­ki­þi­nin­ce­se­di­nin­ol­du­ðu­nun­tah­min­e­dil­di­ði­ni­be­lir­ten­Ö­nal,­ka­zý­a­la­ný­nýn­ol­duk­ça­ge­niþ­bir­a­la­ný­kap­sa­dý­ðý­ný­i­fa­de­et­ti.­Bitlis/aa

ÝÇERÝDE TOPLANTI, DIÞARIDA EYLEM VARDI -

YÖK Baþkaný Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ýn, üniversitelerin öðrenci konseylerinin temsilcileriyle YÖK’te bir araya geldiði toplantýya katýlmak isteyen ve kendilerine ‘’Öðrenci Kollektifi’’ adýný veren gruba polis müdahale etti. Öðrenciler ile polis arasýnda yaþanan arbedenin ardýndan, polis biber gazý kullanarak grubu daðýttý. Kýsa bir süre sonra tekrar kapýya hareketlenen gruba polis, yeniden müdahale etti ve 2 kiþiyi göz altýna aldý.

YÖK Baþkaný Özcan, öðrencilerle buluþtu YÖK Baþ­ka­ný­Prof.­Dr.­Yu­suf­Zi­ya­Öz­can, Tür­ki­ye’de­ki­110­ü­ni­ver­si­te­nin­öð­ren­ci­tem­sil­ci­le­riy­le­bi­ra­ra­ya­gel­di.­Top­lan­tý­nýn­ar­dýn­dan­öð­ren­ci­le­rin­ta­lep­le­ri­hak­kýn­da­bil­gi­ve­ren Öz­can,­yýl­da­4­kez­öð­ren­ci­tem­sil­ci­le­riy­le­bu­luþ­ma­ka­ra­rý­al­dýk­la­rý­ný­söy­le­di.­Öð­ren­ci­le­rin kon­sey­le­rin­da­ha­faz­la­ku­rum­sal­laþ­ma­sý­ný­ve ken­di­le­ri­ne­da­ha­faz­la­büt­çe­ay­rýl­ma­sý­ný­is­te­dik­le­ri­ni­di­le­ge­ti­ren­Öz­can,­bu­nu­sað­la­ya­cak­la­rý­ný­zan­net­tik­le­ri­ni­di­le­ge­tir­di.­Top­lan­tý­da öð­ren­ci­di­sip­lin­yö­net­me­li­ði­nin­gün­cel­len­me­si­ko­nu­sun­da­bir­ta­lep­gel­di­ði­ni­i­fa­de­e­den Öz­can,­þun­la­rý­kay­det­ti:­“Ga­yet­ma­kul­bir­ta­lep­ti,­o­nu­e­le­a­lýp­bi­tir­me­yi­dü­þü­nü­yo­ruz.­Cid­-

di­o­la­rak­ba­rýn­ma­ta­lep­le­rin­den­bah­set­ti­ler. Ba­zý­ü­ni­ver­si­te­ler­de­u­la­þým­so­run­la­rý­var.­Bu öð­ren­ci­i­çin­a­ðýr­yük.­Bu­nu­hal­let­me­mi­zi­is­te­di­ler.­Va­kýf­öð­ren­ci­kon­sey­baþ­kan­la­rý­harç mik­tar­la­rý­nýn­yük­sek­ol­du­ðu­nu­ve­dü­þü­rül­me­si­ni­is­te­di­ler.­Va­kýf­­ü­ni­ver­si­te­si­öð­ren­ci­le­ri KDV’nin­sý­fýr­lan­ma­sý­ný­ta­lep­et­ti­ler.­Va­kýf­ü­ni­ver­si­te­le­ri­nin­da­ha­des­tek­len­me­si­ge­rek­ti­ði­ni be­lirt­ti­ler.­Va­kýf­ü­ni­ver­si­te­le­ri­ni­dev­let­ü­ni­ver­si­te­le­rin­den­a­yýr­ma­dý­ðý­ný­be­lirt­tik.­Bir­baþ­ka so­run­la­rý­bes­len­mey­di.­Bun­la­rý­da­dik­ka­te­a­la­ca­ðýz.­Öð­ren­ci­ler­YÖK’ün­ya­pý­lan­dý­rýl­ma­sý­sü­re­cin­de­rol­al­mak­is­te­dik­le­ri­ni­i­fa­de­et­ti­ler. Da­ha­ak­tif­ka­tý­lým­is­ti­yor­lar.­Gü­ven­lik­güç­le­ri­-

nin­öð­ren­ci­le­re­da­ha­an­la­yýþ­lý­dav­ran­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­be­lirt­ti­ler.­Bu­nu­em­ni­yet­güç­le­ri­miz­le­ko­nu­þa­bi­li­riz.”­Öz­can,­ken­di­le­ri­nin­de­on­lar i­çin­yap­ma­yý­dü­þün­dük­le­ri­ko­nu­lar­hak­kýn­da bil­gi­ver­di.­Öz­can,­“Rek­tö­rün­da­ve­tiy­le­gü­ven­lik­güç­le­ri­nin­kam­pü­se­gir­me­si­ni­ön­gö­rü­yo­ruz.­Ba­þa­rý­lý­öð­ren­ci­le­ri­ö­dül­len­dir­me­ni­ye­tin­de­yiz”­di­ye­ko­nuþ­tu.­YÖK­Baþ­ka­ný­Öz­can,­ha­re­ket­le­rin­de­þid­det­o­lan­hiç­bir­grup­la­ko­nuþ­ma­ma­yý,­baþ­ka­sý­nýn­öz­gür­lü­ðü­nü­en­gel­le­yen hiç­bir­gru­bu­mu­ha­tap­al­ma­ma­yý,­a­ka­de­mik fa­a­li­yet­le­ri­her­han­gi­bir­þe­kil­de­zor­laþ­tý­ran hiç­bir­grup­la­ko­nuþ­ma­ma­yý­pren­sip­o­la­rak ka­bul­et­tik­le­ri­ni­bil­dir­di.­Ankara / aa

Haksýz yasaða komik gerekçe DANIÞTAY, BAÞÖRTÜLÜ FOTOÐRAFIN VE SINAVA BAÞÖRTÜSÜYLE GÝRÝLMESÝNÝN, KÝMLÝK TESBÝTÝNÝ ZORLAÞTIRIP GÜVENLÝK PROBLEMÝ DOÐURACAÐINI ÝDDÝA ETTÝ. DANIÞTAY 8.­Da­i­re­si,­2010­A­ka­de­mik­Per­so­nel­ve­Li­sans­Üs­tü­E­ði­tim­Gi­riþ­Sý­na­vý­(A­LES)­son­ba­har­dö­ne­mi ký­la­vu­zun­da­ki­ký­lýk­ký­ya­fet­le­il­gi­li­dü­zen­le­me­le­rin­yü­rüt­me­si­ni­oy­bir­li­ðiy­le­dur­dur­du.­E­ði­tim­ve­Bi­lim­Ýþ­Gö­ren­le­ri­Sen­di­ka­sý­(E­ði­tim-Ýþ)­2010­A­LES­son­ba­har­dö­ne­mi ký­la­vu­zun­da­ki­‘’baþ­vu­ru­mer­ke­zin­de­ya­pý­la­cak­baþ­vu­ru­lar’’­alt­baþ­lýk­lý­A­ben­di­i­le­‘’pos­tay­la­baþ­vu­ru­lar’’­alt­baþ­lýk­lý­C­ben­di­nin­ve­‘’sý­na­va­gi­rer­ken­a­da­yýn­ya­yýn­da­bu­lun­dur­ma­sý­ge­re­ken­bel­ge­ler’’­a­na­baþ­lý­ðý­al­týn­da­yer­a­lan ‘’bir­fo­toð­raf’’­baþ­lýk­lý­C­ben­di­nin­ba­þý­a­çýk­ve­ba­þý­a­çýk­o­la­rak­sý­na­va­gi­ril­me­me­si­ha­lin­de­sý­na­výn­ge­çer­siz­sa­yý­la­ca­ðý­þek­lin­de­ki­i­ba­re­le­rin­yer­al­ma­ma­sý­se­be­biy­le­ek­sik dü­zen­le­me­ya­pýl­dý­ðý­ge­rek­çe­siy­le­ip­ta­li­ve­yü­rüt­me­si­ni dur­dur­ma­sý­ta­le­biy­le­Da­nýþ­tay’da­da­va­aç­mýþ­tý.Da­nýþ­tay 8.­Da­i­re­si,­ký­la­vuz­da­ki­söz­ko­nu­su­dü­zen­le­me­le­rin­yü­rüt­me­si­ni­oy­bir­li­ðiy­le­dur­dur­du.­Da­i­re’nin­ka­ra­rýn­da, A­na­ya­sa­Mah­ke­me­si­ve­Av­ru­pa­Ýn­san­Hak­la­rý­Mah­ke­me­si­ve­Da­nýþ­tay’ýn­ba­þör­tü­sü­i­le­il­gi­li­ka­rar­la­rý­na­da­yer ve­ri­le­rek,­bu­a­na­ya­sal­ve­ya­sal­ku­ral­lar­kar­þý­sýn­da­da­va ko­nu­su­dü­zen­le­me­nin­hu­ku­ken­ka­bul­e­di­le­bi­lir­bir­da­ya­na­ðý­nýn­ol­ma­dý­ðý­id­di­a­e­dil­di.­­Da­i­re,­ký­la­vuz­da­ba­þý­a­çýk­fo­toð­raf­çek­tir­me­ve­sý­na­va­ba­þý­a­çýk­gi­ril­me­si­ni­zo­run­lu­ký­lan­dü­zen­le­me­le­re­yer­ve­ril­me­me­si­se­be­biy­le, baþ­vu­ru­da­­bu­lu­nan­er­kek-ka­dýn­a­day­la­rýn­fi­zik­sel­o­la­rak­teþ­his­le­rin­de­güç­lük­o­lu­þa­ca­ðý­ve­sý­nav­gü­ven­li­ði­a­çý­sýn­dan­o­lum­suz­so­nuç­lar­do­ða­bi­le­ce­ði­ni­sa­vun­du

KEYFÝLÝÐE ATIFTA BULUNULDU ÜNÝVERSÝTELERDE ba­þör­tü­sü­ser­bes­ti­si­ge­ti­ren­A­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­nin­de­2008­yý­lýn­da­A­na­ya­sa­Mah­ke­me­sin­ce­ip­tal­e­dil­di­ði­be­lir­ti­len­ve­mah­ke­me­nin ge­rek­çe­le­ri­ne­yer­ve­ri­len­ka­rar­da,­Av­ru­pa­Ýn­san­Hak­la­rý­Mah­ke­me­si’nin­10­Ka­sým­2005­ta­rih­li­‘’Ley­la­Þa­hin’’­ka­ra­rý­na­da­a­týf­ta­bu­lu­nul­du.­Ka­rar­da,­da­va­lý YÖK­ve­ÖSYM­ta­ra­fýn­dan­mer­ke­zi­o­la­rak­ya­pý­lan­sý­nav­lar­da­sý­nav­baþ­vu­ru­for­mu­na­ba­þör­tü­lü­fo­toð­raf ya­pýþ­tý­rýl­ma­sý­ve­sý­na­va­ba­þör­tü­lü­gi­ril­me­si­ni­ya­sak­la­yan­ký­la­vuz­hü­küm­le­ri­ne­kar­þý­a­çý­lan­da­va­la­rýn­A­na­ya­sa­Mah­ke­me­si­ka­rar­la­rý­ve­bu­ka­rar­lar­ý­þý­ðý­al­týn­da o­lu­þan­ya­sal­ku­ral­lar­dik­ka­te­a­lý­na­rak­Da­nýþ­tay­8.­Da­i­re­sin­ce­red­de­dil­di­ði­ve­bu­ka­rar­la­rýn­Da­nýþ­tay­Ý­da­ri Da­va­Da­i­re­le­ri­Ku­ru­lu­ta­ra­fýn­dan­da­o­nan­dý­ðý­ha­týr­la­týl­dý.­Ka­rar­da,­þöy­le­de­nil­di:­“A­na­ya­sa­Mah­ke­me­si, Av­ru­pa­Ýn­san­Hak­la­rý­Mah­ke­me­si­ve­Da­nýþ­tay­ka­rar­la­rý­i­le­ak­ta­rý­lan­a­na­ya­sal­ve­ya­sal­ku­ral­lar­kar­þý­sýn­da da­va­ko­nu­su­dü­zen­le­me­nin­hu­ku­ken­ka­bul­e­di­le­bi­lir bir­da­ya­na­ðý­nýn­ol­ma­dý­ðý­a­çýk­týr.­Ko­þul­la­ra­uy­gun­ol­ma­dý­ðý­hal­de­sý­na­va­ka­bul­e­dil­miþ­bu­lu­nan­la­rýn­bu sý­nav­dan­al­dýk­la­rý­pu­an­la­rý­üç­yýl­sü­rey­le­kul­la­na­bi­le­cek­le­ri­de­dik­ka­te­a­lýn­dý­ðýn­da­sý­na­výn­et­ki­ve­so­nuç­la­rý­nýn­de­vam­e­di­yor­ol­ma­sý­ne­de­niy­le­te­la­fi­si­güç­ve im­kan­sýz­za­rar­lar­o­lu­þa­bi­le­ce­ði­a­çýk­týr.”­Ankara / aa

YÖK BAÞKANI ÖZCAN: DANIÞTAY'IN KARARINA ÝTÝRAZ EDECEÐÝZ YÖK Baþkaný Yusuf Ziya Özcan, Danýþtay 8. Dairesi’nin 2010 Akademik Personel ve Lisans Üstü Eðitim Giriþ Sýnavý (ALES) sonbahar döne mi kýlavuzundaki kýlýk kýyafetle ilgili düzenlemelerin yü rütmesini durdurmasý kararýna itiraz edeceklerini bildirdi. Sosyal paylaþým sitesi Twitter’da konuya iliþkin açýklamalarda bulunan Özcan, Danýþtay 8.Dairesi’nin almýþ olduðu ‘ALES’e baþörtülü öð rencilerin girebilmesi’ ile ilgili yürütmeyi durdurma kararýna çok üzüldüðünü vurguladý. Özcan, “Alýnan bu kararý hukukçu arkadaþlarýma inceleteceðim. Hukuken gereken her ne ise o yapýlacaktýr. Bu kapsamda karara itiraz ede ceðiz” dedi. Ankara / cihan

UMUT YAVUZ yavuz@yeniasya.com.tr

y­hür­ri­yet-i­þer’î!­Öy­le­müt­hiþ­ve­fa­kat­gü­zel­ve­müj­de­li­bir­sa­dâ­i­le­ça­ðý­r ý­y or­s un,­ be­n im­ gi­b i­ bir­ þark­l ý­y ý ta­ba­kat-ý­ gaf­let­ al­týn­da­ yat­mýþ­ken­ u­yan­dý­rý­yor­sun.­Sen­ol­ma­say­dýn,­ben­ve­u­mum­mil­let, zin­dan-ý­e­sa­ret­te­ka­la­cak­týk.­Se­ni­ömr-ü­e­be­dî­i­le­teb­þir­e­di­yo­rum.­E­ðer­ay­nü’l-ha­yat­þe­ri­a­tý­ men­ba-ý­ ha­yat­ yap­san­ ve­ o­ cen­net­te­ neþ­vü­ne­mâ­ bul­san,­ bu­ mil­let-i­ maz­lu­me­nin­ de es­ki­za­ma­na­nis­pe­ten­bin­de­re­ce­te­rak­ki­e­de­ce­ði­ni­müj­de­ve­ri­yo­rum.” Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî­ge­çen­as­rýn­ba­þýn­dan­böy­le­ses­le­ni­yor­du­“Hür­ri­ye­te­hi­tap”­nam­lý ko­nuþ­ma­sýn­da­ (Se­la­nik,­1908)…­Be­di­üz­za­man, “Hür­ri­ye­te”­hi­tap­e­di­yor­du­ve­hür­ri­ye­te­hi­tap­e­der­ken­bü­tün­þar­ka­hür­ri­ye­ti­i­lân­e­di­yor­du­hay­ký­ra­rak.­O­sa­dâ,­Be­di­üz­za­man’ýn­ta­bi­riy­le,­“müt­hiþ­ve­fa­kat­gü­zel­ve­müj­de­liy­di”…­O­sa­dâ­öz­gür­lü­ðün­se­siy­di…­E­ðer­hür­ri­yet­neþ­vü­ne­ma bul­ma­sa,­bü­tün­bir­þark­ve­þark­lý­lar­e­sa­ret­zin­da­ný­na­mah­kûm­o­la­cak­lar­dý.­E­ðer­hür­ri­yet­ha­ya­ta ha­yat­e­dil­se,­þark­mil­let­le­ri­bin­de­re­ce­te­rak­ki­e­de­cek­ti.­Ya­ni­i­ler­le­ye­cek,­ge­li­þe­cek­ti.­ “Hür­ A­dam”­ Be­di­üz­za­man’ýn­ ge­çen­ as­rýn ba­þýn­dan­yap­tý­ðý­hür­ri­yet­çað­rý­la­rý,­bu­top­rak­lar­da­nis­pe­ten­yan­ký­bul­du.­Böy­le­ce­Tür­ki­ye, Ýs­lâm­ â­le­mi­ne­ ön­cü­lük­ e­de­bi­le­cek­ bir­ po­zis­yo­na,­her­ne­ka­dar­tam­an­la­mýy­la­ol­ma­sa­da, nis­pe­ten­ u­laþ­mýþ­ ol­du.­ Bu­ top­rak­lar­da,­ Hür A­dam’ýn­ ça­ba­la­rýy­la­ de­mok­ra­si­ ve­ hür­ri­yet an­la­yý­þý­ze­min­bul­du­ve­ge­liþ­ti.­Þim­di­bu­çað­rý­la­rýn­ ü­ze­rin­den­ 100­ yýl­ gi­bi­ bir­ za­man­ geç­miþ­ken,­ o­nun­ de­mok­ra­tik­leþ­me­ ve­ hür­ri­ye­te yap­tý­ðý­kat­ký­la­rý­ko­nu­þu­yo­ruz.­ Bu­se­ne­Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî’nin­bü­tün Ýs­lâm­mil­let­le­ri­ne­ders­ver­di­ði­ “Hut­be-i­Þa­mi­ye’nin” o­ku­nu­þu­nun­100.­yý­lý­ay­ný­za­man­da (Þam,­1911).­Ve­A­rap­mil­let­le­ri­u­ya­ný­yor­ya­vaþ ya­vaþ.­Hür­ri­yet­çað­rý­la­rý­nýn­ (1908),­Hut­be-i­Þa­mi­ye’de­ki­ (1911) mü­him­me­saj­la­rýn­ü­ze­rin­den bir­a­sýr­lýk­bir­za­man­di­li­mi­geç­miþ­ken,­A­rap mil­let­le­ri­de­ya­vaþ­ya­vaþ­u­yan­ma­ya­baþ­lý­yor.­Be­di­üz­za­man’ýn­ta­bi­riy­le,­“ta­ba­kat-ý­gaf­let”­da­ðý­lý­yor…­Tu­nus’ta­baþ­la­yan­baþ­kal­dýr­ma,­di­ðer­ül­ke­le­ri­de­et­ki­le­me­ye­baþ­la­dý.­Yýl­lar­yý­lý­is­tib­dat­al­týn­da­e­zi­len­Müs­lü­man­lar,­baþ­la­rýn­da­ki­kuk­la des­pot­la­ra­had­le­ri­ni­bil­dir­mek­is­ti­yor­ar­týk.­Sý­ra­da­Mý­sýr,­Lib­ya,­Su­u­di­A­ra­bis­tan,­Ce­za­yir,­Fas, Ye­men,­Su­ri­ye,­Ür­dün­ve­di­ðer­le­ri­var…­ Ko­nuþ­tu­ðu­muz­ bü­tün­ A­rap­ dost­la­rý­mýz­da ben­zer­ bir­ ha­let-i­ ru­hi­ye­ se­zi­yo­ruz.­ Hep­si­ de “Ar­týk­ye­ter”­di­yor­lar.­“Bi­zi­e­zen,­bi­zi­sö­mü­ren, bi­ze­ ha­yat­ hak­ký­ ta­ný­ma­yan­ dik­ta­tör­ li­der­ler­den­býk­týk”­di­yor­lar.­Bu­top­rak­lar­da­1950’ler­de yük­se­len,­“Ye­ter­söz­mil­le­tin­dir!”­ses­le­ri,­þim­di­ler­de­ A­rap­ ül­ke­le­rin­de­ du­yul­ma­ya­ baþ­lan­dý. Her­ne­ka­dar­kay­bo­lan­yýl­la­rýn­ve­ge­çen­za­ma­nýn­te­lâ­fi­si­ol­ma­sa­da,­bu­gün­A­rap­ül­ke­le­rin­de yük­se­len­ses­ler,­i­yi­ye­a­la­met­tir.­Ken­di­halk­la­rý­ný­e­zen­ve­on­la­rý­Ba­tý­lý­dost­la­rý­na­sö­mürt­tü­ren ve­ bu­ a­ra­da­ kü­pü­nü­ dol­du­ran­ li­der­ler­ bir­ bir dev­ri­le­cek…­Baþ­ka­þans­la­rý­yok… Be­di­üz­za­man’ýn­ öv­gü­ler­ düz­dü­ðü­ “Hür­ri­yet”­ tam­ an­la­mýy­la­ sað­lan­ma­dan­ Ýs­lâm­ ül­ke­le­ri­ne­ra­hat­yok­tur.­Bun­dan­he­men­son­ra­da Þam’da­ ver­d i­ð i­ Hut­b e-i­ Þa­m i­y e’de­ Müs­l ü­man­la­rý­ bi­ti­ren­ 6­ has­ta­lýk­ tes­bi­ti­ne­ ku­lak­ ve­ril­me­li­dir.­ Be­di­üz­za­man­ o­ za­man­ bü­tün­ Ýs­lâm­ â­le­mi­ne­ ses­le­ne­rek­ on­la­rý­ yi­yip­ bi­ti­ren has­ta­lýk­la­rý­þöy­le­sý­ra­la­mýþ­tý:­ *­Ye’sin,­ü­mit­siz­li­ðin­i­çi­miz­de­ha­yat­bu­lup­di­ril­me­si.­ *­Sýd­kýn­ha­yat-ý­iç­ti­ma­i­ye-i­si­ya­si­ye­de­öl­me­si.­ *­A­da­ve­te­(düþ­man­lý­ða) mu­hab­bet.­ *­Eh­li­i­ma­ný­bir­bi­ri­ne­bað­la­yan­nu­ra­nî­ra­bý­ta­la­rý­bil­me­mek.­ *­Çe­þit­çe­þit­sa­rî­has­ta­lýk­lar­gi­bi­in­ti­þar­e­den is­tib­dat.­ *­Men­fa­at-i­þah­si­ye­si­ne­him­me­ti­ni­has­ret­mek. Ýþ­te­þim­di­A­rap­mil­let­le­ri­de­bu­has­ta­lýk­la­rýn ve­teh­li­ke­le­rin­far­ký­na­va­ra­cak­týr.­Ön­ce­iç­le­rin­de­ki­ü­mit­siz­li­ði­gi­de­re­rek,­ye­ri­ne­u­mu­du­ko­ya­cak­lar.­ Son­ra­ si­ya­set­te­ ve­ top­lum­da­ ya­lan­cý­la­rý ve­ ya­lan­cý­lý­ðý­ yok­ e­de­rek,­ ye­ri­ne­ doð­ru­lu­ðu­ ve doð­ru­la­rý­in­þa­e­de­cek­ler.­Son­ra­da­dýþ­güç­le­rin o­yun­la­rýy­la­ a­ra­la­rý­na­ so­ku­lan­ düþ­man­lýk­la­rý, mu­hab­be­te­ dö­nüþ­tü­re­cek­ler…­ Son­ra­ bu­ mu­hab­bet­ten­ do­la­yý­ bö­lün­müþ­lük­ler­ so­na­ e­re­cek ve­ma­ne­vî­ra­bý­ta­lar­la­bir­lik­ve­dir­lik­o­lu­þa­cak. Her­ta­ra­fý­sa­ran­is­tib­dat­bir­bir­yý­ký­la­cak.­Ye­ri­ne­ par­lak­ þer’i­ hür­ri­yet­ ve­ meþ­ve­ret­ düs­tur­la­rý ko­nu­la­cak.­Böy­le­ce­þah­si­men­fa­a­tin­ye­ri­ni­da­ha­yük­sek­bir­ga­ye­o­lan­top­lum­sal­men­fa­at­ler a­la­cak­týr.­ Be­di­üz­za­man’ýn­ yüz­ yýl­ ön­ce­ tes­bit et­ti­ði­ has­ta­lýk­lar­ böy­le­ce­ i­za­le­ o­lu­na­cak­týr.­ Bu ko­lay­ol­ma­ya­cak­týr…­Bu­top­rak­lar­da­da­ko­lay ol­ma­mýþ­týr­ve­he­nüz­ta­mam­lan­ma­mýþ­týr.­A­ma bir­gün­el­bet­ta­mam­la­na­cak­týr… Bu­gün­A­rap­ül­ke­le­rin­de­ya­þa­nan­san­cý­lar,­di­le­riz­ki­böy­le­si­bir­di­ri­li­þin­çar­pýn­tý­la­rý­na­dö­nüþ­sün.­

“E


6

YENÝASYA / 20 OCAK 2011 PERÞEMBE

YURT HABER

Kabahat, samur kürk olsa...

GÜLLER VE DÝKENLER EKREM KILIÇ ekzile44@yahoo.com

smanlý târîhinin istisnâ pâdiþâhlarýndan Sultan Ýbrahim’in, aklýný çelen bir falcý kadýnýn anlattýðý masallarýn etkisinde kalarak, samur kürke merak sardýðý; kendisi ve etrâfýndakilerin giyeceklerinden baþka, sarayýn döþeme ve duvarlarýný dahi kürklerle kaplattýðý anlatýlýr. Vezîrlerin ve rütbeli ulemânýn saraya samur kürk hediye etmelerini ferman buyurur. Ge tirmeyenlerden zorla almak yoluna baþvurur. Ýþte böyle bir zorlama ile karþý karþýya kalan zevâttan biri olan Galata kadýsý Þeyhü’l-Ýslâm Zâde Mehmet Çelebi, âlim ve mutasavvýf bir zâttýr. Bir hýrka ve bir külâhý bohçaya sarýp vezîr-i a’zamýn sarayýna varýr. Kürk vermeye gücünün olmadýðýný ifade ederek: “Bu hýrka ve külâhý giyer, makàmdan vazgeçerim.” der. Baþvezîrin, Þeyhü’l-Ýslâm olan babasýnýn bile kürk vermiþ olduðunu, kendisinin niçin inat ettiðini sormasý üzerine: “Babam, makàmýný kaybetmek korkusundan vermiþtir. Beni pâdiþâhla görüþtür. Ona, bu yolla mal toplamanýn ulu’l-emre münâsip olmadýðýný söyleyeyim. Çok çok ya beni idam eder; þehîd olurum. Ya sürgüne gönderir; böyle giderse Ýstanbul bu zulüm yüzünden yerle bir olacak. Hiç olmazsa bu þehirden kurtulurum. Yok görevden alýrsa, bohçadaki hýrka ile külâhý giyip Mevlevîhaneye çekilirim.” der. Okuduðum kitapta, vak’ayý nakleden târîhçi hikâyenin sonunu yazmamýþ. Hükümdârlarýn haksýz hareketlerine karþý koyabilecek cesârette âlimlerin kalmadýðý bir cem’iyyetin sonu hüsrândýr. Bu hükümdârlýk ister bir hâneyi, ister bir kýt’ayý idâre edecek geniþlikte olsun, iþin mâhiyeti deðiþmez. Her idâreci, sorumlu olduðu þahýslara karþý hakka riâyetle mükelleftir. Fakat ne yazýk ki, eline yet kiyi geçirenin hakka bakýþ açýsý ve hukùk telâkkîsi ekseriyetle istikàmetten sapmaktadýr. Çevresindekilerin çeþitli sebeplerle karþý koyamayýþlarý yüzünden gittikçe hatâlarýnýn da farkýnda olamayan idâreci, sonu felâketle biten yollara girmektedir. Maalesef, Mehmet Çelebi’ler de pek azdýr. Zâlimi uyarmak bir cihâd çeþidi olmakla birlikte, her iþ gibi, onun da ince bir tekniði vardýr. Aksi halde, uyuyan canavarýn kuyruðuna basmak gibi, istenmeyen netîcelere yol açabilir. Bu bakýmdan, târîh içinde çoðu ulemânýn, bâzý zâlim hükümdârlar hakkýnda, hiç lâyýk olmadýklarý sýfatlar ve vasýflar kullandýklarý ve bu yolla onlarý iyiliðe, hayra, doðruya yöneltmeye çalýþtýklarý görülmüþtür. Tabiî, bu tarzý kendi yüksek fazîletlerine, eriþilmez sýfatlarýna karþý basit bir senâ gibi addeden zâlim, ondaki mecâzý anlamaz veyâ anlamak istemezse iþ baþka! Üzülerek belirtmek gerektir ki, gücü elde eden, herhangi bir þekilde onun kendisi için vazgeçilmez bir lâzýme olduðunu, hiç kimsenin baþka türlü düþünmesinin bir kýymeti bulunmadýðýný vehmettiðinden, dünyâ ne derse desin, bildiðini okumaktan geri kalmamýþtýr. Dünyâ târîhinin bunu te’yîd eden pek çok örnekle dolu olduðu mâlûmdur. Hattâ demokrasinin iyice bilindiði ve yaygýnlaþtýðý bu günlerde bile adý “hür, demokrat, cumhûriyet” olan bir çok devleti yönetenler, târihteki emsâllerini aratmayacak icrâatlar yapmaktan geri durmamaktadýrlar. Halka raðmen, halk için, halk oylamasý ile veyâ baþka baþka oyunlarla demokratik diktatörya, cumhûrî saltanat, millî irâde vesâire ile idâre edilen ülkeleri aklýnýzdan geçirin, gözünüzün önünden resm-i geçit yaptýrýn… “Millet adýna” karar verenlerin verdikleri kararlarý bir hâtýrlayýn… Demek, eþyânýn tabîatý deðiþmiyor. Sýnýrsýz kuvvelerle yaratýlan benî beþeri, ancak Ýlâhî Kudret’in sýnýrlayabilecek olmasý hakîkati ayân beyân ortada duruyor. Fazîletli kiþinin kimsenin tahakkümüne girmeyecek kadar izzetli, kimseyi çiðnemeyecek kadar hür metli olmasý gerekiyor. Yoksa, istenildiði kadar yüksek evsâf ile anýlsýn, insanýn bunlara sâhipliði gerçek olmuyor. Riyâkârâne teveccühler þahsý yükseltmek yerine, yerin dibine batýrýyor. Kiþi tedennîyi terakkî zannetse, karþýsýndakiler hakîkati ketmetse; diller lâl, gözler kör olsa da iþin aslý ayný kalýyor. Vakit gelip çattýðýnda yerden fýþkýran fidanlar gibi örtülen, kapatýlan hakîkatler çatlayan tohumlar misâli filiz veriyor, ortaya çýkýyor. “Sýrlarýn ortaya çýktýðý gün” gelmeden, sýrlarýn sýrrý dökülüyor, camýn cilâsý kavlý yor, müebbeden saklý kalmak diye bir þey olmadýðý ta hakkuk ediyor. “Kabahat samur kürk olsa, kimse omzuna almaz.” atasözünü tasdîken, kimse suçunu ka bûllenmiyorsa da vâkýa ve hüküm deðiþmiyor. Aklý baþýnda olan için ne burada, ne öteki âlemde rezîl ve rüsvây olmadan yaþamak en büyük hedef olmalý! Tekebbürün, zulmün, riyânýn, müstehak olunmayan þöhretin, kötüye kullanýlan makà mýn, haksýzlýða yol açan gücün, haramdan elde e dilen servetin, boþa geçen ömrün âkýbetini ve be delini tahmîn etmek için allâme olmak gerekmiyor. Azýcýk târih okumak ve bilmek yetiyor…

O

VELÝLERE OKUL NÖBETÝ AÜ EDEBÝYAT FAKÜLTESÝ ÖÐRETÝM ÜYESÝ PROF. DR. KÜÇÜKALÝ TARAFINDAN HAZIRLANAN PROJEYLE, VELÝLER GÖNÜLLÜ OLARAK, OKULLARDA NÖBET TUTACAK. ATATÜRK Üniversitesi (AÜ) Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Rýdvan Küçükali tarafýndan hazýrlanan projeyle, Türkiye’de ilk kez gönüllü veliler okullarda nöbet tutacak. Eðitimdeki baþarýnýn arttýrýlmasý, okul giriþ ve çýkýþlarýnda güvenliðin saðlanmasýna velilerin de katký sunmasý ve okulun daha cazip hale getirilmesi için hazýrlanan ‘’Gönüllü Nöbetçi Veli Projesi’’, Trabzon’un Sürmene ilçesinde üç ilköðretim okulunda uygulanmaya baþlandý. Küçükali, yaptýðý açýklamada, eðitimi; tek baþýna kiþi, kiþiler, kurum veya kurumlarýn inisiyatifine býrakýlmasýnýn çok da yeterli olmadýðýný düþündükleri için Türkiye’de ilk defa ‘’Gönüllü Nöbetçi Veli Projesi’’ni hazýrladýkla rýný söyledi. Rýdvan Küçükali, projeyle, eðitimin asýl unsurlarý içerisinde yer almasý gereken velilerin de okullarýn içerisinde yer almalarýný saðlayarak, okulu yakýndan tanýmalarý, okulun problemlerini görmeleri, özellikle son

dönemlerdeki okul giriþ ve çýkýþlarýndaki ortaya çýkan problemlerin azaltýlmasýný amaçladýklarýný ifade etti. Velilerin okulu sahiplenme duygularýný kazanmalarý gerektiðini vurgulayan Küçükali, ‘’Bu projeyi, pilot olarak Trabzon’un Sürmene ilçesinde Valilik, Ýl Millî Eðitim Müdürlüðü ve Kaymakamlýðýn onayýyla baþlatmýþ durumdayýz. Proje bir yýlý kapsayan bir çalýþma olacak’’ dedi. Türkiye genelinde velilerin okul toplantýlarýna katýlým oranýn yüzde 17 olduðunu tesbit ettiklerini hatýrlatan Küçükali, Avrupa ülkelerindeki oranla karþýlaþtýrdýklarý zaman ülkemizdeki bu oranýn çok alt seviyelerde kaldýðýný belirlediklerini dile getirdi.

darecilerimiz, öðretmenlerimiz ve öðrencilerimizin bu etkinlik içerisinde yer almasý yeterli olmamaktadýr. Velilerimizin imkânlarýndan, burada sadece maddî imkânlarýndan deðil, becerilerinden de yararlanmayý amaçlýyoruz. Ýyi bir müzisyen olan bir velinin okulda öðrencilere müzik kursu, iyi dil bilen bir velinin öðrencilere dil kursu vermesi önemlidir. Velilerimiz okuldan uzak kaldýkça, okulun problemlerini de bilmedikleri için genelde gereksiz bir takým savunma mekanizmalarýyla okuldan uzak kalmaktalar. Halbuki bu okullarda kendi çocuklarý yetiþmektedir.’’ Okullarýn eðitim kalitesini arttýrmakta velilerin de üzerine düþen görevler olduðunu hatýrlatan Küçükali, ‘’Bu çalýþmada velilerin okula getirilmesinde bir takým yasal düzenlemeler VELÝLERDEN DE YARARLANILACAK Bu olumsuzluðu ortadan kaldýrmak, velile- yoktur. Tamamen gönüllülük esasý dikkate a rin okula gelip gitmesini saðlamak amacýyla lýnarak, bu çalýþmayý gerçekleþtiriyoruz. Ýste projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Küçüka- yen velilere duyuru yapýp, onlarýn okula gelli, þunlarý kaydetti: ’’Okullarýmýzdaki sadece i- mesini saðlayacaðýz’’ diye konuþtu.

KÖTÜ AMAÇLI KÝÞÝLERÝ VELÝLER TESBÝT EDECEK Projenin 3 pilot okulda uygulandýðýný, söz konusu okuldaki öðrencilerin velisine projeyi ulaþtýrdýklarýný ifade eden Küçükali, gerekirse bütün velilerin evine gidip, etkinliðe katýlmasýný saðlayacaklarýný belirtti. Son zamanlarda, okul giriþ ve çýkýþlar da yaþanan olumsuzluklarýn basýnda sýkça yer aldýðýný dile getiren Küçükali, þöyle konuþtu: ‘’Nöbetçi velilerimiz sayesinde, okul giriþ ve çýkýþlarýndaki olumsuz olaylarýn ortadan kaldýrýlmasý da ön plana çýkacak. Çünkü velimiz, zaten o bölgenin insanýný tanýyan kiþiler. Velilerin okulda bulunmasý, kötü amaçlý kiþilerin buraya pek yaklaþamamasýný da saðlayacaktýr. Veli tarafýndan sürekli olarak gidip gelinen okullarda bu tür kiþiler olumsuz davranýþlarý sergilemeyecektir. Tabiî ki emniyetimiz gerekli tedbirleri almaktadýr, ama herkesi yeteri kadar tanýyamadýðý için sadece olay çýktýðýnda gerekli olan müdahale yapýlmaktadýr. Fakat velimiz bu kiþileri tanýðý için kötü amaçlý ki leri daha önceden tanýyýp, emniyet güçlerimizi önceden bilgilendirmek suretiyle, ön hazýrlýklarýn yapýlmasýný saðlayacaktýr.’’ Özarslan, pilot olarak belirledikleri üç okulda projeden olumlu sonuçlar elde edilirse bunun bir kelebek etkisiyle ülke genelinde bütün okullara yayýlacaðýný belirtti. Erzurum / aa

Trafik kazasý maðdurlarýna hukukî destek TRAFÝK, iþ kazasý ve sigorta hasar danýþmanlýk hizmetleri veren ‘’Interasist’’in kurucusu avukat Orhan Gülgün, zorunlu mali mesuliyet sigortasýnýn, ölenin geride býraktýklarýna birtakým haklar saðladýðýný belirterek, ‘’Bazý aileler bunu yakýnlarýnýn ‘kan parasý’ olarak gördüðünden reddediyor’’ dedi. Gülgün, yaptýðý açýklamada, avukatlýk mesleðine sigorta itilaflarýyla uzmanlaþmýþ bir büroda baþladýðýný ve bu büroda sigorta þirketlerinin müdafaasýný yaparken, karþý tarafta kazalarda maðdur insanlarýn haklarýný alamadýklarýný gördüðünde baðlý olduðu sigorta þirketlerinin vekilliklerinden istifa ettiðini, trafik ve iþ kazalarýnda maðdur olan insanlarýn müdafaasýný yapmaya karar verdiðini kaydetti. Kendi çabalarýyla kazazedeleri aramaya baþladýðýný ve ferdi çalýþmalarýnýn ardýndan kurumsallaþmaya karar verdiðini ifade eden Gülgün, yerli ve yabancý plakalý araçlarla ilgili meydana gelen kazalarda, herkesin bu hizmete ulaþabilmesi için ‘’Interasist(ulusal yardým)’’ alt yapýsý oluþturduðunu ve bu hizmete yönelik internet sitesi bulunduðunu söyledi. Gülgün, Türkiye’de sigortacýlýk bilincinin tam yerleþmediðine ve vatandaþlarýn haklarýný bilmediðine dikkati çekerek, ‘’Zorunlu mali mesuliyet sigortasý, ölenin geride býraktýklarýna birtakým haklar saðlýyor ama bazý aileler bunu yakýnlarýnýn ‘kan parasý’ olarak gördüðünden reddediyor. Biz de bu sigortanýn devletin her araç sahibine zorunlu kýldýðýný ve ‘kan parasý’ olarak inandýklarý tazminatýn manevi tazminat olduðunu anlatarak, bilinçlendirmeye çalýþýyoruz’’ dedi. Ýstanbul/aa

Acil serviste yangýn çýktý, hastalar bahçeye çýkarýldý ADANA’DAKÝ Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Týp Fakültesi Balcalý Hastanesinin acil servisinde yangýn çýktý. Alýnan bilgiye göre, ÇÜ Balcalý Yerleþkesi’ndeki hastanenin acil servisinde tadilat yapýldýðý sýrada henüz belirlenemeyen baþlayan yangýn, kýsa sürede büyüdü. Bunu üzerine, hastalar servisten tahliye edildi. Hastalardan bazýlarý sedyeyle bahçeye çýkarýldý, bazýlarý diðer servislere sevk edildi. Ýtfaiye ekipleri çalýþmaya baþladý, güvenlik görevlileri tedbir aldý. Yangýnda ölen ve yaralanan olmadýðý bildirildi. Adana / aa

Hýrsýzlýk iddiasýyla 3 kiþi yakalandý

5.3 büyüklüðündeki depremde Asýkzulalý Ýlköðretim Okulu’nun kolonunda çatlak meydana geldi. Depremin ardýndan öðrenciler bahçeye çýktýlar. FOTOÐRAF: AA

Ardahan, 5.3 þiddetinde sarsýldý ARDAHAN’IN Posof ilçesinde 5.3 büyüklüðünde bir deprem meydana geldi. Boðaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araþtýrma Enstitüsü’nden alýnan bilgiye göre, Ardahan’ýn Posof ilçesi Eminbey yakýnlarýnda saat 11.17 sýralarýnda yerin yaklaþýk 8 kilometre derinliðinde meydana gelen depremin büyüklüðü, 5.3 olarak tespit edildi. Ardahan Valisi Mustafa Tekmen, ‘’Þu ana kadar olumsuz bir durum yok. Ancak taramalarýmýz devam ediyor’’ dedi. Ardahan Valisi Tekmen, yaptýðý açýklamada, Posof Kay-

makamýyla sürekli irtibat halinde olduðunu ifade etti. Diðer ilçelerde de tarama çalýþmasý yaptýklarýný anlatan Tekmen, þunlarý söyledi:‘’Yaptýðýmýz ilk taramalarda herhangi bir olumsuzluk yok. Ýlçe kaymakamý ile irtibat halindeyim. Depremin merkez üssü olan köyümüzün Gürcistan sýnýrýna yakýn bir köy olduðu söyleniyor. Þu ana kadar olumsuz bir durum yok. Ancak taramalarýmýz devam ediyor. Can ve mal kaybý bilgisi henüz gelmedi. Ýnþallah bundan sonra da olumsuz bir bilgi gelmez.’’ Ardahan/aa

Kalorifer operasyonunda 6 kiþi, gözaltýna alýndý SÝVAS’TAKÝ bir kurumun kalorifer yakýtý ihalesinde yolsuzluk yaparak devleti zarara uðrattýklarý ve haksýz kazanç elde ettikleri öne sürülen 6 kiþi, Sivas, Ýstanbul ve Ýzmir’de yapýlan eþ zamanlý operasyonlarda gözaltýna alýndý. Zanlýlardan 3’ü tutuklandý. Sivas Emniyet Müdürlüðü Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðünden yapýlan yazýlý açýklamaya göre, Ýstanbul ve Ýzmir merkezli bir þirketin, Sivas’taki resmî bir kurumun açtýðý ‘’sývý kalorifer yakýtý’’ ihalesini son 3 yýldýr aldýðý, þirketin kuruma

taahhüt ettiði yakýt yerine daha ucuz ve düþük kalitede yakýtý þirket merkezinde tanzim ettikleri sahte faturalarla birlikte verdiði, bu yolla devletin zarara uðratýldýðý yönünde bilgilere ulaþýldý. Sivas Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn talimatýyla yürütülen soruþturmada, 8 þüphelinin ‘’Suç iþlemek amacý ile örgüt kurmak, örgüt faaliyetleri kapsamýnda nitelikli dolandýrýcýlýk, devlete taahhüt edilenden baþka düþük kalitede mal verme ve resmî belgede sahtecilik’’ suçlarýný iþledikleri tesbit edildi.

Bu doðrultuda Sivas þehir merkezi ile Ýstanbul ve Ýzmir’de eþ zamanlý yapýlan operasyonlarda, Ö.A, Y.K, C.A, H.A, T.Ö. ve N.B. gözaltýna alýndý. Suç delilleriyle Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna sevk edilen zanlýlardan, þirket sahibinin de aralarýnda bulunduðu 3’ü tutuklandý. Diðer zanlýlar ise tutuksuz yargýlanmak üzere serbest býrakýldý. Açýklamada, zanlýlarýn devleti zarara uðratarak 2 milyon 500 bin ile 3 milyon lira arasýnda haksýz kazanç elde ettiklerinin tesbit edildiði de belirtildi. Sivas / aa

Ördeklere uydudan takip ONDOKUZMAYIS Üniversitesi (OMÜ) Ornitoloji Araþtýrma Merkezi’nce Kýzýlýrmak Deltasý’nda sürdürülen su kuþlarýný halkalama çalýþmalarý kapsamýnda uydu vericisi takýlan 20 ördeðin yol haritasýnýn takip edildiði bildirildi. OMÜ Ornitoloji Araþtýrma Merkezi görevlisi Kiraz Erciyas, yaptýðý açýklamada, Kýzýlýrmak Deltasý’nda gerçekleþtirilen su kuþu halkalama çalýþmalarý kapsamýnda 20 ördeðe güneþ enerjisi ile kendini þarj edebilen uydu vericisi takýldýðý ný söyledi. Gýda ve Tarým Örgütü’nün (FAO) desteði ile yürütülen çalýþmaya Birleþik Devletler Jeolojik Araþtýrmalar Merkezi (USGS) uzmanlarýnýn da katýldýðýný ifade eden Erciyas, çalýþmada kuþlarýn hangi göç rotasýna sahip olduðu, nerede konakladýðý ve nerede kýþladýðý gibi bilgilere ulaþmayý hedeflediklerini anlattý. Uydu aracýlýðý ile izlenen ördeklerin günlük konumlarý ile ilgili çeþitli bilgiler elde etmeye baþladýklarýný belirten Erciyas, ‘’Ördekler, Türkiye’den baþlayýp önce Ukrayna, oradan Rusya’ya ve Kazakistan’a geçti. Ördeklerden bazýlarý ise þu an Karadeniz’in hemen kuzeyinde, Azak Denizi’nin güneydoðusunda bulunan Krasnador þehrinin yakýnlarýndaki bir gölde konaklamakta. Yakýn zamanda ördeklerin Kýzýlýrmak Deltasý’na döneceðini tahmin ediyoruz’’ dedi. Erciyas, uydu vericisi takýlan, yaklaþýk 300 gram aðýrlýðýndaki yüzücü ördeklerin en küçüðü olarak adlandýrýlan bir Çamurcun’un yaklaþýk 7 bin 500 kilometre yol kat ettiðini söyledi. Samsun / aa

Kýzýlýrmak Deltasý’nda gerçekleþtiri len su kuþu halkalama çalýþmalarý kapsamýnda 20 ördeðe güneþ enerjisi ile kendini þarj edebilen uydu vericisi takýldý Uydu vericisi takýlan, yaklaþýk 300 gram aðýrlýðýndaki yüzücü ördeklerin en küçüðü olarak adlandýrýlan bir Çamurcun yaklaþýk 7 bin 500 kilometre yol kat etti.

ANKARA’NIN Çubuk ilçesinde bir fabri kadan kablo ve granit çaldýklarý öne sürülen 3 kiþi yakalandý. Edinilen bilgiye göre, ilçeye baðlý Melikþah Mahalle si’ndeki bir granit fabrikasýna gece geç saatlerde giren 3 kiþi kablo ve granitleri çalma amacýyla dýþarý çýkarmaya baþladý. Çevredekilerin, durumu polise haber vermesi sonucu olay yerine gelen ekipler, kaçmaya çalýþan zanlýlardan Ö.G (20), S.K (18) ve B.A’yý (18) gözaltýna aldý. Zanlýlar, emniyetteki sorgularýnýn ardýndan adliyeye sevk edildi. Ankara / aa

Tren vagonlarýnýn camlarýný kýrdýlar SAMSUN’DA Gar Park’taki tren vagonlarýnýn camlarý, kimliði henüz belirlenemeyen kiþi veya kiþilerce kýrýldý. Edinilen bilgiye göre, Ýstasyon Mahallesi Gar Park’ta bulunan, bir süre önce Büyükþehir Belediyesinin hizmete sunduðu hafif raylý sistemde çalýþan makinistlerin ihtiyaçlarýný gidermesi için tahsis edilen 2 tren vagonunun camlarý, kimliði henüz belirlenemeyen kiþi veya kiþilerce taþ atý larak kýrýldý. Ýhbar üzerine polis, olayla ilgili soruþturma baþlattý. Samsun / aa

Kestiði aðaç üzerine devrilen kiþi öldü ARTVÝN’ÝN Borçka ilçesinde, kestiði aðaç üzerine devrilen kiþi öldü. Alýnan bilgiye göre, ilçenin Balcý Köyünde, ormanlýk alanda aðaç kesen Aziz Yaþar’ýn (43), üzerine kestiði aðaç devrildi. Yaþar, aðacýn altýnda kalarak öldü. Artvin / aa

3 bin çaðrýdan 2 bin 900’ü asýlsýz çýkýyor SÝVAS Ýl Ambulans Servisi Baþhekimli ði’nin 112 Acil Servis ihbar hattýna günlük gelen ortalama 3 bin çaðrýdan 2 bin 900’ünün boþ ve asýlsýz çýktýðý, hattý en çok ‘’tele fon sapýklarý’’nýn ve çocuklarýn meþgul ettiði bildirildi. Sivas Saðlýk Müdürü Vakkas Özmercan, 112 acil servis ihbar hattýna çok sayýda asýlsýz ihbar geldiðini belirterek, bu servisin doðru yerde, doðru þekilde kullanýlmasýnýn çok ö nemli olduðunu söyledi. Özmercan, Sivas’taki 112 servisinin Türkiye’deki diðer illerle kýyaslandýðýnda çok problemsiz þe kilde yürüdüðünü belirterek, þehirde vak'aya ulaþma yüzdelerinin çok iyi durumda olduðunu ifade etti. Sivas / aa


7

YENÝASYA / 20 OCAK 2011 PERÞEMBE

DÜNYA

Halk isyaný Araplara uyarý

Bir diktatörün portresi: Zeynel Abidin bin Ali

ARAP BÝRLÝÐÝ GENEL SEKRETERÝ AMR MUSA, BÝRLÝÐÝN EKONOMÝ ZÝRVESÝNDE TUNUS’TAKÝ HALK AYAKLANMASININ ARAP DÜNYASI YÖNETÝMLERÝNE ACÝL BÝR UYARI OLDUÐUNU SÖYLEDÝ. ARAP Bir­li­ði­Ge­nel­Sek­re­te­ri­Amr­Mu­sa, Tu­nus’ta­ki­o­lay­la­rýn­a­cil­bir­u­ya­rý­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­Mu­sa,­Mý­sýr’ýn­Þarm­El­Þeyh böl­ge­sin­de­bu­gün­baþ­la­yan­A­rap­Bir­li­ði­E­ko­no­mi­Zir­ve­sin­de­yap­tý­ðý­ko­nuþ­ma­da, Tu­nus’ta­ki­halk­a­yak­lan­ma­sý­nýn­A­rap dün­ya­sýn­da­gi­de­rek­kö­tü­le­þen­e­ko­no­mik þart­lar­la­bað­lan­tý­lý­ol­du­ðu­nu­be­lir­te­rek, Or­ta­do­ðu­li­der­le­ri­ni,­halk­la­rý­nýn­gö­rül­me­miþ­dü­ze­ye­çý­kan­öf­ke­si­ne­kar­þý­u­yar­dý. “A­rap­ru­hu­yok­sul­luk,­iþ­siz­lik­ve­ge­nel­e­ko­no­mik­dur­gun­luk­yü­zün­den­bo­zul­du” di­yen­Mu­sa,­hal­ký­ha­yal­ký­rýk­lý­ðýn­dan­kur­tar­mak­i­çin­ye­ni­lik­çað­rý­sýn­da­bu­lun­du. Yasemin Devrimi ile Zeynelabidin bin Ali iktidarýný deviren Tunus halký protesto gösterilerini sürdürüyor. Mu­sa,­“Tu­nus’ta­ki­ih­ti­lâl­bi­zim­u­za­ðý­mýz­da­de­ðil”­di­ye­ko­nuþ­tu. aç­mýþ­tý.­Tu­nus’ta­ki­o­lay­lar­di­ðer­A­rap­ül­ke­- A­li’ye­yö­ne­tim­den­el­çek­ti­ren­Tu­nus,­ta­ri­Tu­nus’ta­iþ­siz­lik­ve­di­ðer­e­ko­no­mik­so­- le­ri­nin­halk­la­rý­na­da­il­ham­ver­miþ­ti.­ hi­nin­en­ha­re­ket­li­dö­nem­le­rin­den­bi­ri­ni run­lar­yü­zün­den­baþ­la­yan­halk­a­yak­lan­ma­ya­þý­yor.­Ö­nü­müz­de­ki­ay­lar­da­dev­let­baþ­sý,­Dev­let­Baþ­ka­ný­Zey­ne­la­bi­din­bin­A­li’nin SOKAÐA ÇIKMA YASAÐI HAFÝFLETÝLDÝ kan­lý­ðý­ve­par­la­men­to­se­çim­le­ri­nin­ya­pýl­23­yýl­lýk­ik­ti­da­rý­ný­bý­ra­ka­rak­kaç­ma­sý­na­yol Ya­se­min­Dev­ri­mi’yle­Zey­ne­la­bi­din­bin ma­sý­ön­gö­rü­len­ül­ke­de­pro­tes­to­lar­da­din­-

Sürgündeki Tunuslu lider, ülkesine döndü

Tantavi: Ýntiharýn Ýslâmda yeri yok

n TUNUS’UN, Fran­sa’da­sür­gün­de ya­þ a­y an­ mu­h a­l if­ li­d er­l e­r in­d en Mun­sif­Mar­zu­ki,­ül­ke­si­ne­dön­dü. Ül­ke­de­ya­pý­la­cak­dev­let­baþ­kan­lý­ðý se­çim­le­rin­de­a­day­o­la­ca­ðý­ný­a­çýk­la­yan­Mar­zu­ki’yi,­Tu­nus­ha­va­a­la­ný’nda­200­do­la­yýn­da­yan­da­þý­kar­þý­la­dý.­Mar­zu­ki,­“Ýh­ti­lâl­de­vam­et­me­li”­de­di.­Mu­ha­lif­li­der,­Fran­sýz­te­le­viz­yo­nu­I-Te­le’ye­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­halk­a­yak­lan­ma­sý­nýn­ar­dýn­dan 23­yýl­dýr­o­tur­du­ðu­dev­let­baþ­kan­lý­ðý kol­tu­ðu­nu­bý­rak­mak­zo­run­da­ka­lan Zey­ne­la­bi­din­Bin­A­li’nin­terk­et­ti­ði Tu­nus’ta­ö­nü­müz­de­ki­ay­lar­da­ya­pý­la­cak­se­çim­ler­de­a­day­o­la­ca­ðý­ný­be­lirt­miþ­ti.­­Tunus / aa

ÝSLÂM dün­ya­sý­nýn­en­pres­tij­li­di­nî­ku­rum­la­rýn­dan bi­ri­si­o­lan­El­Ez­her’in­söz­cü­sü­Mu­ham­med­Rý­fa­El Tan­ta­vi,­son­gün­ler­de­Mý­sýr’da­ken­di­ni­ya­kan­la­rýn du­rum­la­rý­ko­nu­sun­da­yo­rum­yap­ma­mak­la­bir­lik­te,­her­ne­se­bep­ten­o­lur­sa­ol­sun­in­ti­ha­rýn­Ýs­lâm­di­nin­de­ye­ri­ol­ma­dý­ðý­ný­söy­le­di.­Mý­sýr’dan­ya­yýn­ya­pan­res­mî­Nil­te­le­viz­yo­nun,­Mý­sýr­dev­let­a­jan­sý ME­NA’ya­da­yan­dýr­dý­ðý­ha­be­ri­ne­gö­re,­Tan­ta­vi,­Ýs­lâm­ka­nun­la­rý­nýn­in­ti­ha­rý­ya­sak­la­dý­ðý­ný­be­lir­te­rek, din­hu­ku­ku­nun,­öf­ke,­stres­ve­pro­tes­to­a­maç­lý­o­la­rak­ru­hun­be­den­den­ay­rýl­ma­sý­na­yö­ne­lik­ey­le­mi as­la­ka­bul­et­me­di­ði­ni­i­fa­de­et­ti.­Tan­ta­vi,­ken­di­ni ya­kan­ki­þi­le­rle­ilgili,­“On­la­rýn­du­rum­la­rý­ko­nu­sun­da­yo­rum­ya­pa­mam.­Ö­len­ki­þi­le­rin­ar­dýn­dan­sa­de­ce­duâa­e­di­le­bi­lir.­Ýs­lâm­di­ni­in­ti­ha­rý­a­çýk­bir­þe­kil­de­ya­sak­la­mýþ­týr”­de­di.­­Kahire / aa

ABD: Tunus’taki deðiþim derinleþmeli

Cezayir’de bir kadýn kendini yakmak istedi

n ABD, Tu­nus’ta­ki­de­ði­þi­min­“ge­niþ­le­me­si­ni­ve­de­rin­leþ­me­si­ni”­gör­me­yi­ü­mit­et­ti­ði­ni­bil­dir­di.­ABD­Dý­þiþ­le­ri­Ba­kan­lý­ðý­Söz­cü­sü­Phi­lip Crow­ley,­Tu­nus’ta­ki­de­ði­þi­min­ge­niþ­le­me­si­ve­de­rin­leþ­me­si­ge­rek­ti­ði­ni­be­lir­te­rek,­hü­kü­me­tin,­Tu­nus top­lu­mun­da­ki­un­sur­lar­la­di­ya­log yo­lu­bul­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­be­lirt­ti. Crow­ley,­hü­kü­met­ve­ül­ke­nin­ge­le­ce­ðin­de­rol­oy­na­mak­is­te­yen­ö­nem­li­grup­lar­a­ra­sýn­da­ger­çek­bir­di­ya­log,­a­çýk­bir­sü­reç­gör­mek­is­te­dik­le­ri­ni­kay­det­ti.­­Washington / aa

CEZAYÝR’DE bir­ka­dýn­ken­di­ni­yak­ma­gi­ri­þi­min­de bu­lun­du.­Ye­rel­kay­nak­lar,­Si­di­A­li­Bin­yub­böl­ge­sin­de­bir­ka­dý­nýn,­ü­ze­ri­ne­ya­ný­cý­bir­mad­de­dö­ke­rek­be­le­di­ye­mec­lis­bi­na­sý­nýn­av­lu­sun­da­ken­di­ni yak­ma­ya­ça­lýþ­tý­ðý­ný­be­lirt­ti.­Mec­lis­te­ki­bir­gö­rev­li ta­ra­fýn­dan­en­gel­le­nen­ve­yal­nýz­ca­e­lin­den­ya­ra­la­nan ka­dý­nýn,­kýr­sal­ke­sim­de­ya­þa­yan­la­ra­ya­pý­lan­yar­dým­i­çin­baþ­vur­du­ðu,­an­cak­bu­ta­le­bi­nin­red­de­dil­di­ði­kay­de­dil­di.­Bu­gi­ri­þim­le,­Ce­za­yir’de­ken­di­ni­yak­ma­ya­ça­lý­þan­la­rýn­sa­yý­sý­6’ya­çýk­tý.­­Cezayir / aa

Kuveyt’ten Tunus’a ulusal birlik çaðrýsý n KUVEYT E­mi­ri­Þeyh­Sa­bah­El Ah­med­El­Sa­bah,­Tu­nus’ta­ki­si­ya­sî kri­zin­çö­zü­mü­i­çin­u­lu­sal­bir­lik çað­rý­sý­yap­tý.­El­Sa­bah,­Mý­sýr’ýn Þarm­El­Þeyh­ken­tin­de­dü­zen­le­nen A­rap­Bir­li­ði­E­ko­no­mi­Zir­ve­sin­de yap­tý­ðý­ko­nuþ­ma­da,­“Bu­ö­zel­dö­ne­min­üs­te­sin­den­ge­lin­me­si­ne­ve­ül­ke­de­is­tik­rar­i­le­gü­ven­li­ðin­sað­lan­ma­sý­na­yö­ne­lik­ça­ba­la­rý­dört­göz­le bek­li­yo­ruz”­de­di.­Bu­a­ra­da­bir­ha­va­a­la­ný­yet­ki­li­si,­Tu­nus­Dý­þiþ­le­ri Ba­ka­ný­Ke­mal­Mer­can’ýn,­zir­ve­nin a­çý­lý­þýn­dan­ön­ce­Þarm­El­Þeyh’den ay­rýl­dý­ðý­ný­söy­le­di.­Ö­te­yan­dan­þu an­da­sa­kin­ol­du­ðu­be­lir­ti­len­baþ­kent­Tu­nus’ta,­ye­ni­pro­tes­to­gös­te­ri­le­ri­ne­yö­ne­lik­çað­rý­la­rýn­sür­dü­ðü bil­di­ril­di. Þarm El Þeyh / aa

mek­bil­mi­yor.­Tu­nus’ta­so­ka­ða­çýk­ma­ya­sa­ðý­uy­gu­la­ma­sý­nýn­“gü­ven­lik­du­ru­mun­da­ki i­yi­leþ­me”­ne­de­niy­le­dün­den­i­ti­ba­ren­i­ki­sa­at ha­fif­le­til­di­ði­bil­di­ril­di.­Tu­nus­te­le­viz­yo­nun­da,­dün­den­i­ti­ba­ren­ye­rel­sa­at­le­ak­þam 20.00­i­le­sa­ba­ha­kar­þý­05.00­a­ra­sýn­da­uy­gu­lan­ma­sý­nýn­ka­rar­laþ­tý­rýl­dý­ðý”­be­lir­til­di.­So­ka­ða­çýk­ma­ya­sa­ðý­da­ha­ön­ce­18.00­i­le­05.00 sa­at­le­ri­a­ra­sýn­da­uy­gu­la­ný­yor­du.­Bu­a­ra­da, baþ­þehir­Tu­nus’un­mer­ke­zin­de­400’den faz­la­ki­þi­nin­ye­ni­ge­çiþ­hü­kü­me­ti­ni­pro­tes­to et­mek­a­ma­cýy­la­dün­sa­bah­gös­te­ri­dü­zen­le­di­ði­bil­di­ril­di.­Gü­ven­lik­çem­be­ri­ne­a­lý­nan pro­tes­to­cu­la­rýn,­“Ye­ni­bir­par­la­men­to,­ye­ni­bir­a­na­ya­sa­ve­ye­ni­bir­cum­hu­ri­yet­is­ti­yo­ruz”­þek­lin­de­slo­gan­lar­at­týk­la­rý­be­lir­til­di.­Yurt­dý­þý­na­kaç­mak­zo­run­da­ka­lan­Tu­nus’un­dev­rik­Dev­let­Baþ­ka­ný­Zey­ne­la­bi­din­bin­A­li’nin­kýz­kar­de­þi­nin­kalp­kri­zin­den­öl­dü­ðü­bil­di­ril­di. Þarm El Þeyh-Tunus /

Pakistan, 7.3 þiddetinde sarsýldý

Lübnan’daki durum tehlikeli

Pakistan’ýn güneybatýsýnda 7,4 büyüklüðünde deprem meydana geldi. ABD Jeolojik Araþtýrmalar Merkezi, yerin 10 kilometre derininde meydana gelen depremin, Belucistan vilayetindeki Dalbandin þehrinin 55 kilometre batýsýný vurduðunu duyurdu. Þiddetli deprem Karaçi, Multan, Lahor, Haydarabad ve Kuetta þehirlerinde de hissedildi. Bölgeden alýnan bilgiye göre, Pakistan televizyonlarýnýn büyüklüðünü 7,3 olarak açýkladýðý deprem yüzünden bu þehirlerde halk panik içinde sokaklara döküldü. Televizyonlarda konuþan uzmanlar, depremin kýsa sürdüðünü, ancak çok þiddetli olduðu için yýkýcý etkisi olabileceðini belirttiler. Uzmanlar, depremin vurduðu bölgelerde nüfusun yoðun olmadýðýný, dolayýsýyla çok fazla can kaybý beklemediklerini kaydettiler. Ýran sýnýrý yakýnýndaki Dalbandin þehrinin 55 kilometre batýsýný vuran depremin büyüklüðü ilk olarak 7,3, daha sonra 7,4 olarak açýklanan deprem halkta paniðe yol açtý. Depremin yerin 83 kilometre derininde olmasýnýn depremin hasarýnýn sýnýrlý olmasýný saðladýðý bildiriliyor. Belucistan eyaleti içiþleri bakaný Ekber Durani, Dalbandin yakýnlarýnda bulunan köylerdeki evlerde kýsmî hasarlar olduðunu söyledi. Ýslamabad / aa

SUUDÝ A­ra­bis­tan,­ Lüb­nan­ kri­zi­nin­ çö­zü­mün­de a­ra­bu­lu­cu­luk­tan­ vaz­geç­ti.­ Su­u­di­ A­ra­bis­tan­ Dý­þiþ­le­ri­Ba­ka­ný­Su­ud­el­Fay­sal,­El­A­ra­bi­ya­te­le­viz­yo­nu­na­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­Su­ri­ye­i­le­yü­rü­tü­len a­ra­bu­lu­cu­luk­ ça­ba­la­rýn­dan­ vaz­geç­ti­ði­ni­ be­lir­te­rek,­Lüb­nan’da­ki­du­ru­mu­“teh­li­ke­li”­o­la­rak­ni­te­len­dir­di.­ Fay­sal,­ Su­u­di­ A­ra­bis­tan­ Kra­lý­ Ab­dul­lah’ýn­Lüb­nan­kri­zi­ne­kap­sam­lý­bir­çö­züm­bu­la­bil­mek­i­çin­Su­ri­ye­Dev­let­Baþ­ka­ný­Beþ­þar­E­sad­i­le­doð­ru­dan­te­ma­sa­geç­ti­ði­ni­an­cak­so­nuç­a­lý­na­ma­dý­ðý­ný­ be­lirt­ti.­ Fay­sal,­ ne­ti­ce­de­ Kral­ Ab­dul­lah’ýn­ a­ra­bu­lu­cu­luk­ ça­ba­la­rýn­dan­ vaz­geç­ti­ði­ni söy­le­di.­ Bu­ ül­ke­de­ki­ du­ru­mun­ “teh­li­ke­li”­ ol­du­ðu­nu­be­lir­ten­Fay­sal,­Lüb­nan’da­“bö­lün­me”­o­la­bi­le­ce­ði­u­ya­rý­sýn­da­da­bu­lun­du. Dubai / aa

GENÝÞ AÇI HALÝL ÝBRAHÝM CAN hibrahimcan@windowslive.com

yý­lýn­da­ Tu­nus­ bir iç­ sa­v a­þ ýn­ e­þ i­ð in­dey­di.­Bir­yan­da­Ha­bib­Bur­gi­ba’nýn­ o­t o­r i­t er­ dev­l e­t i­ ö­b ür yan­da­ Ýs­lâm­cý­ halk­ ha­re­ke­ti. Tam­o­sý­ra­da­Bur­gi­ba’nýn­i­çiþ­le­ri­ba­kan­lý­ðý­ve­baþ­ba­kan­lý­ðý­ný ya­pan­ Zey­nel­ A­bi­din­ bin­ A­li or­ta­ya­ çýk­tý.­ Dev­let­ baþ­ka­ný­ný ya­þý­ný­ ve­ ak­lî­ den­ge­si­nin­ ye­rin­de­ ol­ma­dý­ðý­ný­ ba­ha­ne­ e­de­rek­gö­re­vin­den­u­zak­laþ­týr­dý.­ Bütün­ Tu­n us­l u­l ar­ ay­l ar­c a bin­A­li’yi­bir­kah­ra­man­ve­de­mok­rat­ o­la­rak­ al­kýþ­la­dý­lar.­ Si­ya­sal­ re­ka­bet,­ þef­faf­lýk,­ i­fa­de öz­gür­lü­ðü­ va­at­ e­di­yor­du.­ An­cak­1989­se­çim­le­ri­ge­lin­ce­Bin A­li­ger­çek­yü­zü­nü­gös­ter­me­ye baþ­la­dý.­ Ýs­lâm­cý­ Par­ti­yi­ se­çim­le­re­sok­ma­dý.­Va­at­et­ti­ði­se­çim re­form­la­rý­ný­ yap­ma­dý.­ As­lýn­da yap­t ý,­ a­m a­ tam­ ter­s i­ yön­d e, mu­ha­le­fe­ti­ da­ha­ da­ ký­sýt­la­ya­cak­ hü­küm­ler­ ge­ti­re­rek­ yap­tý. Ge­rek­çe­le­ri­ man­týk­lý­ gö­rü­nü­yor­du.­A­ðýr­e­ko­no­mik­re­form­la­ra­ ih­ti­yaç­ var­dý;­ Ce­za­yir’de­ki iç­sa­va­þýn­Ýs­lâm­cý­lar­ca­Tu­nus’a ta­þýn­ma­sý­kay­gý­la­rý­var­dý.­ Zey­nel­A­bi­din­bin­A­li­ya­vaþ ya­vaþ­ dik­ta­tör­leþ­me­ye­ baþ­la­dý. 1990’lý­ yýl­lar­da­ 10.000­ ki­þi­ si­ya­sî­ mu­ha­le­fet­ et­tik­le­ri­ ge­rek­çe­siy­le­ ha­pis­ha­ne­le­re­ gön­de­ril­di.­Her­tür­lü­e­leþ­ti­ri­ve­mu­ha­le­fet­ Ýs­lâm­cý­la­ra­ yar­dým­ et­mek­ o­la­rak­ yaf­ta­lan­dý.­ Þi­kâ­yet et­me­ye­ kal­ký­þan­ her­kes­ suç­lu mu­a­me­le­si­gör­dü.­ Par­ti­si­ De­mok­ra­tik­ A­na­ya­sal­ Ral­l i­ (RCD) dev­l e­t in­ ta ken­di­si­i­di.­Dev­le­tin­her­ka­de­me­si­ik­ti­dar­par­ti­si­nin­sa­dýk­ü­ye­le­ri­ ta­ra­fýn­dan­ dol­du­rul­du. Si­ya­sal­ve­bü­rok­ra­tik­si­lâh­la­rýn ta­ma­mý­ sa­da­ka­ti­ pe­kiþ­tir­mek i­çin­ kul­la­nýl­dý.­ En­ kü­çük­ bir þe­kil­de­ hü­kü­met­ a­ley­hi­ne­ ya­zan­ ga­ze­te­ler­ top­la­týl­dý,­ kâ­ðýt is­tih­kak­la­rý­ ke­sil­di.­ Sa­da­ka­ti­ni tam­gös­te­re­me­yen­i­þ­a­dam­la­rý­nýn­ti­ca­ret­yap­ma­sý­en­gel­len­di. Son­r a­ po­l is­ dev­l e­t i­n e­ dö­nüþ­tü­Tu­nus.­Ü­ni­for­ma­lý­po­lis gü­c ü­ re­j i­m in­ bek­ç i­s i­ ha­l i­n e gel­di.­Doð­ru­dan­dev­let­baþ­ka­nýn­dan­e­mir­a­lý­yor­lar­dý.­Þim­di de­or­du­i­le­ça­týþ­ma­ha­lin­de­o­lan­on­lar.­Ne­ga­rip­tir­ki­bu­po­lis­le­rin­ço­ðu­da,­Bin­A­li’yi­de­vi­ren­ a­yak­lan­ma­nýn­ baþ­la­dý­ðý þe­hir­ler­den­ge­len­ler.­ As­lýn­da­ þim­di­ki­ a­yak­lan­ma­nýn­a­yak­ses­le­ri­de­ar­týk­bu­o­lup­ bi­t en­l e­r e­ da­y a­n a­m a­y an Tu­nus­lu­lar­dan­ 1990’lý­ yýl­la­rýn or­t a­l a­r ýn­d a­ gel­d i.­ Yi­n e­ de­ o dö­nem­de­gö­rü­len­kýs­mî­re­fah, hal­ký­ ör­güt­lü­ bir­ di­re­niþ­ten­ u­zak­tut­tu.­Ül­ke­de­þöy­le­bir­ha­va­var­dý:­“Po­li­ti­ka­dan­u­zak­du­rup,­ hü­kü­me­ti­ ra­hat­ bý­ra­kýr­san,­ hü­kü­met­ de­ se­nin­ pa­ra ka­zan­ma­na,­gü­zel­bir­ev­al­ma­-

1987

na­ve­e­be­vey­nin­den­da­ha­ra­hat bir­ha­yat­ya­þa­ma­na­i­zin­ve­rir”. An­cak­ kü­re­sel­ kriz­ her­ þe­yi de­ð iþ­t ir­d i.­ Ta­m a­m en­ Av­r u­pa’ya­ba­ðým­lý­o­lan­Tu­nus­e­ko­no­mi­si­ kö­tü­ye­ git­me­ye­ baþ­la­dý.­Ýþ­siz­lik­o­ran­la­rý­en­çok­ü­ni­ver­si­te­ me­zun­la­rý­ný­ vur­du.­ Ýlk so­ka­ða­dö­kü­len­ler­de­on­lar­ol­du.­ Son­ra­sý­ böl­ge­sin­de­ ve­ Ýs­lâm­ül­ke­le­rin­de­da­ha­ön­ce­hiç gö­r ül­m e­y en­ bir­ a­y ak­l an­m a. Dün­ya­yý­ þa­þýr­tan­ bir­ halk­ a­yak­lan­ma­sý.­ El­bet­te­bu­i­þin­bu­ka­dar­ký­sa sü­re­de­bu­nok­ta­ya­gel­me­si­nin bir­çok­se­be­bi­var.­Bun­da­hal­kýn­ ar­týk­ Bin­ A­li’nin­ ve­ a­i­le­si­nin­ ta­mah­kâr­lý­ðý­ ve­ dik­ta­sý­na da­ya­na­ma­ma­sý­nýn,­ e­ko­no­mik kriz­ ve­ iþ­siz­li­ðin,­ ya­ban­cý­ tah­rik­çi­le­rin­–or­du­ya­a­teþ­et­tik­le­ri­ be­lir­le­nen­ ve­ ya­ka­la­nan­ si­lâh­lý­ se­kiz­ Ýs­viç­re­li­ bu­na­ ör­nek-­ et­ki­le­ri­ bü­yük.­ A­ma­ en ö­nem­li­si­ la­ik­lik­ ve­ mo­dern­lik per­de­si­ al­týn­da­ hal­ka­ uy­gu­la­nan­zu­lüm.­ Zey­nel­A­bi­din­bin­A­li’nin­e­þi­ Ley­la­ Tra­bel­si’nin­ 1,5­ ton kül­ç e­ al­t ý­n ý­ Tu­n us­ Mer­k ez Ban­ka­sýn­dan­a­lýp­ka­çýr­ma­sý­ik­ti­da­rýn­yoz­laþ­ma­sý­nýn­ib­ret­ve­ri­ci­bir­ör­ne­ði­ol­du.­ Þim­di­ iç­ler­ a­cý­sý­ bir­ du­rum var­ ül­ke­de.­ Yað­ma,­ ça­týþ­ma­lar ve­ ka­os…­ Mu­ham­med­ Gan­nu­þi’nin­ ye­ni­ hü­kü­met­ kur­ma ça­ba­la­rý­nýn­ ba­þa­rý­ya­ u­laþ­ma­sý im­kân­sýz.­ Es­ki­ re­jim­den­ hiç kim­se­yi­hü­kü­met­te­gör­mek­is­te­mi­yor­halk.­Bu­da­ça­týþ­ma­la­rýn­ve­ka­o­sun­sü­re­ce­ði­ni­gös­te­ri­yor.­ Gü­ven­ce­ o­la­rak­ gö­rü­len ve­ Bin­ A­li’ye­ sa­dýk­ ol­ma­yan or­du­nun­ za­yýf­lý­ðý,­ ça­týþ­ma­la­rý dur­dur­ma­sý­ný­en­gel­li­yor.­Ma­a­le­sef­bu­a­teþ­sü­re­cek.­Ta­ki­ak­lý se­lim­ sa­hip­le­ri­ du­ru­ma­ el­ ko­ya­na­ ve­ hal­kýn­ sað­du­yu­su­na ka­vuþ­ma­sý­ný­sað­la­ya­na­ka­dar.­ Bu­a­ra­da­Mý­sýr’da,­Mo­ri­tan­ya’da­ ve­ Ce­za­yir’de­ in­san­lar, Tu­nus’ta­ ken­di­ni­ ya­ka­rak­ a­yak­l an­m a­y ý­ te­t ik­l e­y en­ Mu­ham­m ed­ Bu­a ­z i­z i’nin­ yo­l un­dan­ gi­d ip­ ken­d i­n i­ yak­m a­y a baþ­la­dý.­Bel­ki­bu­yak­ma­lar­de­ðil,­ a­ma­ Ýs­lâm­ ül­ke­le­rin­de­ zu­lüm­ ve­ dik­ta­ re­jim­le­ri­ al­týn­da in­le­yen­Mý­sýr­lý­lar­ve­Ce­za­yir­li­ler­ baþ­ta­ ol­mak­ ü­ze­re­ bir­ çok ül­ke­nin­ hal­ký­nýn­ kal­bin­de­ a­lev­le­nen­ hür­ri­yet­ a­te­þi,­ bu­ ül­ke­ler­de­ de­ ben­zer­ ha­re­ket­le­ri baþ­la­ta­bi­lir. Zey­nel­A­bi­din­bin­A­li­mi? O­ Cid­de’de­ þo­ku­ at­lat­ma­ya ça­lý­þý­yor.­ Son­ra­sýn­da­ ül­ke­sin­den­ çal­dý­ðý­ al­týn­lar­la­ re­fah­ i­çin­de­ ya­þa­ya­cak.­ Ta­bi­ ma­sum hal­ký­na­ yap­tý­ðý­ zu­lüm­ler­ vic­da­ný­ný­ ra­hat­ bý­ra­kýr­sa.­ Ke­sin o­l an­ bir­ þey­ var­s a,­ ar­t ýk­ as­l a ya­se­min­gör­mek­is­te­me­ye­ce­ði.


8

YENÝASYA / 20 OCAK 2011 PERÞEMBE

MEDYA - POLÝTÝK

“Hür Adam”ý anlamak AVUSTURYA MEKTUBU MÝKAÝL YAPRAK mikailyaprak@gmail.com

enilebilir ki, Hür Adam da acele edip kýþta geldi, bunu takip eden filmler cennetâsa bir baharda gelecektir Ýnþaallah. Bir tek bu açýdan bakýlýrsa bile, Hür Adam’ý anlayýþla ve hürmetle karþýlamamýz gerekir. Halbuki lehte ve aleyhte o kadar çok þey yazýldý, o kadar çok þey konuþuldu ki.. Elbette ki, yazýlsýn da, konuþulsun da.. Aslýnda güzel olan ve olmasý gereken de bu zaten.. Ama gelin görün kü, sýrf “yazmýþ olmak için” yazanlar, “konuþmuþ olmak için” konuþanlar öylesine sýrýttý ki, doðrusu gýna getirdi. Adamýn sanki boynunun borcuymuþ gibi, yazmazsa ve konuþmazsa kendisine küsülecekmiþ gibi.. Üstelik yerli yersiz bazý lâkýrdýlar, þevk kýrmaktan öteye bir iþe yaramadý. Halbuki vesilenin mahiyetine deðil, neticesine bakýlmalý deðil mi? Netice itibariyle bu çalýþma, yýllarýn özlem ateþine su serpti mi? Büyük bir boþluðu doldurdu mu? Zararý hiç olmamakla beraber, eksiklerine raðmen, mükemmele atýlan bir adým olarak büyük faydalar saðladý mý? Evet, evet, evet.. Ama hakikatle baðdaþmayan, tamamen hayalî olan bazý sahneleri varsa, onlarý da “hakikatý inciten” ve “incitmeyen” olarak ikiye ayýralým da, eðer ekseriyet itibariyle “incitmeyen” cinsten iseler, bizler de filmi ve bu film için emek veren cesur kahramanlarý incitmeyelim lütfen! Yani, “Hür Adam”ý anlayalým, ona anlayýþla yaklaþalým, diyo rum! Nasýl mý? Bakýnýz: Þimdi bu film 7 Ocak’tan beri vizyonda mýdýr? Sinemalar ve ülkeler dolaþýyor mu? Yüz yýl öncesinden Bediüzzaman’a muhatap olan Said’ler, Hamza’lar, Mehmed’ler, Ömer’ler vesaireler, “Üstâd’ýmýzýn filmi” diye ona koþuyorlar mý? Dostlar, meraklýlar ve risâleleri hiç okumayanlardan tutun tâ Üstadýn ismini hiç duymayanlar bile vizyondaki “Hür Adam”ý, hür iradeleriyle seyretmeye gidiyorlar mý? En önemlisi de, Bediüzzaman’a hakikat adýna, iman ve Kur’ân hesabýna düþman olanlar, þimdi bu filme de düþmanca saldýrýyorlar mý? Varsa, sinemalarýnýn kapýlarýný bu filme kapatýyorlar mý? Bu filmin gösterimde “patlama” göstermesine engel oluyorlar mý? “Eyvah Eyvah 2” gibi, “Muhteþem Yüzyýl” gibi ve daha nice ne idüðü belirsiz filmleri sahneye çýkararak, “ucube heykel” gibi gereksiz meseleri gündeme atarak “Hür Adam”ý unutturmaya çalýþýyorlar mý? Biz þimdi bütün bu suallere “evet” diyorsak, artýk “Hür Adam” hakkýnda ileri geri lâf etmeye hakkýmýz kalmýyor. Ama film vizyondan kalktýktan sonra, bütün yönleriyle film masaya yatýrýlabilir. Baþta yönetmen Mehmet Tanrýsever olmak üzere, Mürþit Aða Bað ve diðer oyuncu kardeþlerimizle görüþmeler yapýlabilir. Ki onlarý da biz bu film sayesinde tanýyabildik. Evet, þahsen bu fakir, onlarý sadece bu filmde tanýmýþ oldu. Onlar, Üstâd’ýmýzý sinema yoluyla dünyaya ilân ederken, biz de onlarý bu vesileyle güzelce tanýmýþ olduk. *** Bu filmin senaryosunda Tarihçe-i Hayat’ýn esas alýndýðý ifade ediliyor. Hatta Üstâd Said Nursî’nin sinema üzerine þu ifadelerinin de göz ardý edilmediði vurgulanýyor: “Lâfýz, mânânýn tabiatý müsaade ettiði ölçüde süslenmeli.. Þekil, muhtevaya göre resmedilmeli; resmedilirken de mealin izni alýnmalý.. Üslûbun parlak ve revnakdâr olmasýna önem verilmeli, fakat gaye ve maksad da asla ihmal edilmemelidir.. Hayal geniþ bir hareket alanýyla desteklenmeli, ancak hakikat da hiç bir zaman incitilmemelidir.” Evet, filmde hayal geniþ bir hareket alanýyla desteklenmiþtir. Ama hakikat da yer yer incitilmiþ midir? Böyle filmlerin devamý ve daha mükemmelliði sadedinde, yeri geldikçe bunlar tartýþýlabilir. Üstâdýn anne ve babasýnýn bir mahkeme salonunda bulunmalarý, hapishanede oðullarýný ziyaret etmeleri gibi.. Yahut Nur Talebelerinin Üstâdlarýyla gezinirken bile þapka takmalarý gibi sahneler, zamaný gelince tartýþýlabilir. Ama B. Said Nursî ile M. Kemal görüþmesi sahnesinde alýnabilecek mesajlar alýnýyor. Bacak bacak üstüne atmýþ mý, atmamýþ gibi detaylarýn tartýþýlmasýna gerek yoktu. Bildiðimiz bir hakikat ki, Bediüzzaman ile Ankara’nýn yollarýnýn hakikat noktasýnda ayrýlmasýdýr. O da ilgili sahnede çok iyi vurgulanýyor. Çýkarken, M. Kemal’in Üstâda arkasýndan seslenmesi ve Üstâda hamledilen “kapý çarpmasý” meselesi ki filmde bu ses duyuluyor, meseleyi yeterince vurguluyor zaten.. *** Hür Adam rüzgârýnýn Avusturya’daki esintisi bir baþka meltemsî, bir baþka güneþli ve bir baþka canlý oldu. Kýþ ortasýnda bahar esintileri, filmin gösterimine eþlik etti. Maddî hava, manevî havamýzý tebessümle karþýladý. ”Ne yapayým, acele ettim kýþta geldim; sizler cennetâsa bir baharda geleceksiniz” diye yüz yýl ön cesinden seslenen Üstadýn muhataplarýna; dostlar, gönüllüler ve meraklýlar da katýldýlar. Hep beraber onun sesine, onun nefesine ve onun beyaz perdedeki gölgesine koþtular. Yüz yýl öncesinde, “Tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbâlinize uzanan telsiz telgrafla sizin ile konuþuyorum” diyebilen þanlý bir Üstâdla þimdi daha ileri bir mertebede sinema aracýlýðýyla konuþur gibiydik. Ara sýra ibret için sinemaya gittiðini de nurlu hatýratýnda beyan eden Bediüzzaman’ý, zamanýn en etkili tanýtým araçlarýndan biri olan sinemada þimdi biz ibretle izliyorduk. Cennetâsa baharýmýzý tebrik için sanki o bize gelmiþti. Filmin yönetmeni Mehmed’ini de sanki bizim adýmýza kucaklamýþ gibiydi. Viyana, o muhteþem insaný 93 yýl öncesinde yorgun bir savaþçý olarak karþýlamýþtý. Onun, Rusya esaretinden olaðanüstü firarý ve Viya na’ya teþrifleri elbette ki büyük sýrlarla doludur. Orada ne kadar kaldýðý ve nasýl karþýlandýðý, Viyana arþivlerinde meraklý tarihçilerimizin gayret ve meraklarýna amadedir. Onun beyaz perdedeki yansýmasý Hür Adam’a, Viyana elbette ki ilgisiz kalamazdý. Sadece Nur organizesinin, üç yüz kiþilik sinema salonunu üç günlüðüne kapattýðýný, bizlere gelen davet mesajlarýndan öðrenmiþ olduk. Benzeri organizeler, ülkenin diðer bazý eyaletlerinde de devam etmektedir. Bulunduðum eyalette gruplar halinde sinemaya akýn edenlerin sayýsýna göre salonlar tahsis ediliyor. Almanya’dan ve Türkiye’den gelen misafirlerimizle beraber seyrettiðimizde salonumuz lebaleb doluydu. Yaklaþýk üç saatin nasýl geçtiðinin farkýna varama dýk. Vakfýmýzýn organize ettiði büyük katýlýmlý buluþma ise daha he yecanla bekleniyor.

D

Kemalistler bozulsa da... BUNDAN on, on beþ sene kadar önce Tunus’u içerden gözlemleme imkâným olmuþtu. Sonra da ne zaman Tunus’la ilgili bir þey görsem dikkatimi çekmiþti. Bu yüzden Tunus’taki ayaklanma beni þaþýrttý. Olaylar geliþtikçe ve yeni hükümetin karakteri ortaya çýktýkça þaþkýnlýðým bir parça azaldý. Kemalistler Türkiye-Tunus karþýlaþtýrmasýna pek bozuluyor. “Nasýl olur da Burgiba Atatürk ile kýyaslanabilir!” Oysa tam tersine, Tunus neredeyse bir Kemalist cennet tasviriydi: Ýmtiyazsýz, sýnýfsýz, kaynaþmýþ bir kitle. Batý’ya açýk ama milli deðerlerine de son derece saygýlý. Özel sektörün devlet gözetimi altýnda serpildiði, devlet denetiminde bir ekonomi. Hem anayasal ilke olarak, hem de toplumsal hayatta, bizim buradaki laiklerin gýpta ile bakacaklarý bir laiklik. Yani, bizim altý okumuz Tunus rejiminin altý sütunu þeklinde dimdik ayaktaydý. Bir de bunun üzerine nerede bir masa varsa mutlaka arka sýnda bulunan, çerçevelenmiþ çok sayýda Bin Ali fotoð raflarýný ekleyin. Üstelik sadece resmî binalarda deðil, lo kantalardaki masalarýn bile üzerinden size gülümseyen halkýn babasýnýn fotoðraflarý... Þimdi sokaða dökülen öfkeli kalabalýklar için deðilse bile, olaylarý endiþeyle izleyen Tunus’un seçkinleri için mükemmel bir rejim vardý kýsacasý. Acaba sorun ekonomide miydi? Tu nus’taki bu halk hareketine iliþkin duyduðum yorumlardaki ekonomik gerekçeler beni özellikle þaþýrtýyor. Çünkü Tunus’un ekonomik performansý hiç de fena deðildi. Üstelik öyle acýmasýz bir talan filan sözkonusu deðildi. Tabii ki rüþvet ve yolsuzluk yaygýndý. Ama “halk aç ve periþan” deðildi. Kentlerde orta sýnýfýn yaygýnlýðý dikkat çekiyordu. Ne aþýrý lüks, ne de aþýrý sefalet göze çarpýyordu. Kentlerde yoksul mahalleler vardý ama gecekondular, teneke ma-

halleler neredeyse hiç yoktu. Ýç bölgelerinde, çölün kenarýnda bile yoksulluk Türkiye’nin kendi çölüyle kýyaslandýðýnda içacýtýcý deðildi. Tunus’un son yýllardaki ekonomik per for man sý da hiç fe na de ðil di. 2002-2008 döneminde Türkiye yüzde 6, Tunus da yüzde 4,8 büyüdü. Satýn alma gücü paritesi üzerinden ölçüldüðünde Türkiye’de kiþi baþýna gelir Tunus’tan 1,6 kat daha fazla. Bu makas 2000’li yýllarda biraz daha açýldý ama 2009’da yeniden kapandý. Çünkü küresel krizin Tunus üzerindeki tahribatý Türkiye kadar olmadý. Türkiye’de ekonomi yüzde 4,7 gerilerken Tunus’ta yüzde 3 büyüdü. Ýnsani geliþme endeksinde Tunus Türkiye’nin iki sýra üstünde. Bu endeksin alt bileþenlerinde kâh biri yukarý çýkýyor kâh diðeri. Mesela kadýn-erkek eþitliðinde Tunus, Türkiye’nin hemen altýnda yer alýyor. Eþitsizlikte ise Tunus

Luojie, China Daily

iki sýra daha iyi. Tunus’taki ayaklanma nýn yüksek iþsizlikten, ekonomik zorluluklardan, rüþvet ve yolsuzluðun yaygýnlýðýndan çýktýðý söyleniyor. Ama bunlarý ölçen bireysel ve toplumsal hayattan memnuniyete iliþkin göstergelerde de Tunus, Türkiye’den bir iki sýra yukarýda. Kaldý ki Tunus’ta insani geliþme endeksindeki geliþme de daha hýzlý. Yani ekonomik performans olarak baktýðýmýzda, Tunus’ta öyle vahim bir tablo yok. Tabii göstergelerin ötesinde dikkati çeken bazý olumsuzluklar var. Gençler arasýnda iþsizlik oraný yüzde 30’lara çýkýyor. Üstelik bu gençler eðitimli. Kendini yakarak isyanýn fitilini ateþleyen üniversite mezunu seyyar satýcý gibi. Bu ciddi bir sorun. Çünkü ekonomi ucuz emeðe dayalý düþük teknolojili sektörler üzerinde duruyor. Turizm, hazýr giyim ve tekstil gibi. Bu sektörler, yükselen eðitim seviyesiyle birlikte artan eðitimli iþ gücünü masedemiyor. Tunus’taki isyanýn elbette bir ekonomik arka planý var. Bu arka plan, parlak ekonomik performansa raðmen yapýsal dönüþümü gerçekleþtirememek olarak özetlenebilir. Ekonomik yapý, baþlangýçtaki düþük ücret, geri toplumsal ve siyasi hayat çerçevesine sýkýþýp kaldý. Ekonomi, geniþleyen orta sýnýfa uygun bir biçimde dönüþemedi. Ekonomideki liberalizasyonun siyasi özgürlüklerle pekiþtirilmesi ise hepten gözardý edildi. Ekonomideki geliþmeyi eðer siyasi düzeye taþýyamazsanýz, ortaya ne zaman patlayacaðýný bilmediðiniz bir saatli bomba çýkýyor. Halk güdülmekten hoþlanmýyor. Ne Türkiye’de, ne de Türkiye’yi model almýþ olan Tunus’ta. Amerikan liberalizminin mottosu “it’s the economy, stupid” geçerli deðil Tunus’ta. “Mesele siyaset, ey þaþkýn!” Dört yýldýr Hrant yok: Bugün saat 15:00’te Agos’un önünde. Ümit Ýzmen Taraf, 19.1.2011

‘Bin Ali’siz Bin Ali rejimi’ BÝN Ali, 27 günlük kanlý bir maratondan sonra devrildi. Resmi verilere göre bu zaman zarfýnda yaklaþýk olarak 78 kiþi hayatýný kaybetti. Devrilme günü, 14 Ocak 2011. Bu tarih esasýnda bize Þah’ýn devrilmesi ve Ýran Devrimi sürecini hatýrlatýyor. Þah ülkenin aylarca ve hatta yýllarca çalkalanmasý üzerine yurtdýþýna kaçmak zorunda kalmýþtý. Ailesini de yanýna alan Þah mihmandar ülke bulmak için az çaba sarf etmedi. 14 Ocak gününün sýrlarý tam olarak aydýnlanmadý. Nasýl pazarlýklar döndü, hâlâ bilinmiyor. 14 Ocak sýrlarý arasýnda Muhammed Gannuþi’nin halkýn artýk Bin Ali’yi istemediðini kendisine iletmesi de var. Bin Ali’nin ülkeyi terk etmesinde ordu kilit rol oynadý. Esasýnda halkla birlikte ordu da Bin Ali’nin gitmesinden yana tavrýný koydu. Zira, ordu da ezilen cenahta yer alýyordu. Genelkurmay Baþ ka ný Re þid Am mar, Ya se min Devriminin baþarýya ulaþmasýnda kilit rol oynamýþtýr. Halkýn üzerine ateþ etmeyi reddetmiþtir. Bin Ali’nin ülke dýþýna çýkýþý ise esrarýný koruyor. Bin Ali’nin kaçýrýlmasýnda Libya istihbaratýnýn mühim rol oynadýðý sanýlýyor. Bin Ali’nin yol haritasý ise Malta üzerinde taayyün ediyor. Malta’ya nasýl ulaþtýðý ve oradan mihmandar ülke ile nasýl temas kurulduðu ise tam olarak aydýnlatýlabilmiþ deðil. Elbette ki, 14 Ocak Yasemin Devriminin sýrlarý zamanla tam olarak tavazzuh edecektir. Kaderin garip bir cilvesi þudur ki, Þah da bir rivayete göre Ýran’ý, 14 Ocak 1979 tarihinde terk etmiþtir. Diðer rivayetlere göre ise ülkeyi terki 15 veya 16 Ocak tarihlerine denk gel miþtir. Ayetullah Humeyni ise Þah’ýn ülkeyi terk etmesinden 15 gün sonra yani 1 Þubat 1979 tarihinde ülkeye geri dönmüþtür. Ve 10 gün sonra 11 Þubat tarihinde ise devrim resmen baþarýya ulaþmýþtýr. Demek ki Tu-

nus’ta tarih tekerrür etmiþtir. Bazýlarý Bin Ali’nin ikinci eþi olan Leyla Trablusi’nin yanýnda Cidde’ye Merkez Bankasý’ndan aldýðý 1.5 ton veya 60 milyon dolar deðerindeki altýn külçeleriyle birlikte gittiðini ileri sürüyor. Lakin muhtelif kaynaklar, Leyla Trablusi’nin bu parayý Merkez Banka-

varlýklarýný koruyorlar. Bu baðlamda, Ko mü nist Ýþ çi ler Par ti si Baþ ka ný Hamma Hammami milli mutabakat veya birlik hükümetini tanýmadýklarýný söylüyor ve nedenini de FRANCE 24 Kanalýna þöyle açýklýyor: “Bin Ali olmadan da Bin Ali rejiminin devam ettiðine dair emare ve karineler var. Sadece üzerine bazý demokratik süslemeler ve cilalamalar ilave edilmiþ durumda...” Kimilerine göre tellak gitse de hamam yerinde duruyor. FRANCE 24 Kanalý Uluslararasý Ýliþ kiler Editörü Armen Georgian ise Yasemin Devriminin bir deðiþim Bin Ali olmadan da Bin devrimi olmadýðýný ifade ediyor. TeAli rejiminin devam mel bakanlýklar rejiminin eski tüfekettiðine dair emare ve leri tarafýndan temsil ediliyor. Sadece adý Türkçe olan Çebi gibi birkaç yeni karineler var. bakan, baþkanýn eski adamlarýndan deðil. Çebi geçmiþte açlýk grevinde sý’ndan Aralýk ayý sonunda (2010) ül- bulunmuþ ve Batý’nýn tanýdýðý bir ikede toplumsal galeyan ve kaynama sim. Bölgeler arasý gelir daðýlýmýndaki baþlayýnca çektiðini ve Ýsviçre banka- eþitsizliði tamir etmek için düþünüllarýna yatýrdýðýný ifade ediyorlar. müþ ikna edici bir þahsiyet. Tabir ca *** izse halkýn gazýný alacak bir isim. Yasemin Devrimine raðmen Tu*** nus’ta bir þeyin deðiþmediðini ve ‘eski Açlar, sefiller ve diplomalý iþsizler tas eski hamam’ durumunun devam devrimi olarak tarihe geçecek olan ettiðini savunanlar da var. Ülkeyi se- Yasemin Devrimi aslýnda Tunus halçimlere hazýrlayacak olan geçici hü - kýnýn modern destanýdýr. Tunus’un kümet teþkil edildi lakin bu hükü- tanýnmýþ þairlerinden Ebu’l Kasým mette marksistler ve Ýslamcýlar tem- Þabi tarihe geçen kasidesinde gözünü sil edilmedi. Dýþlandýlar da diyebiliriz. budaktan sakýnmayan devrimci halký Dolayýsýyla karþýmýzda ‘yumuþatýlmýþ þöyle tanýmlar ve selamlar: bir Bin Ali rejimi’ var. Ýslam dünyasýHalk bir gün yaþamayý dilerse... nýn 200 yýlý adeta çalýntý devrimlerin Mutlaka kader ona eþlik eder. ve rejimlerin tarihidir. Bu açýdan geMut la ka ge ce ay dýn lan ma lý... çiþ dönemi çok önemlidir ve bu süre - Mutlaka zincirler kýrýlmalý... ce hakim olan ülkenin geleceðine de Yaþam sevinci kimi teðet geçeryön verecektir. Bu açýdan halkýn çok se... Sevinç kursaðýnda kalýr; buharuyanýk olmasý ve Yasemin Devrimine laþýr ve daðýlýr... ve kazanýmlarýna sahip çýkmasý geSanki bu mýsralar günlerin ve yýllarekmektedir. Lakin Bin Ali’siz Bin Ali rýn ötesinden Yasemin Devrimine ve rejiminin devam ettiðine dair güçlü Tunus halkýna adanmýþ ve ithaf edilkarine ve emareler var. Sözgelimi, miþ gibidir. Bin Ali’nin kilit bakanlarý geçici hüMustafa Özcan kümet bünyesinde de yerlerini ve Yeni Akit, 19.1.2011

‘‘

Osmanlý taraftarlýðý

SÝYAH-BEYAZ AHMET DURSUN ahmetdursun81@hotmail.com

smanlý’yý seviyorum. Ýslâm’ýn bayraktarlýðýný yapan þanlý ecdadýmýn miras býraktýðý, muhteþem bir imparatorluðun bakiyesi olan bu topraklar üzerinde yaþadýðým için de þükrediyorum. Her gün Edirnekapý Vezneciler hattýnda, Suriçi’nde bu ihtiþamý doya doya kokluyorum. Bu millet de benzer hislerle Osmanlý’yý sever, ona hürmet bes ler, ona karþý yapýlmýþ saygýsýzlýðý da kendine yapýlmýþ addeder. Bu karþýlýksýz sevgide þüphesiz resmî tarih politikalarýnýn da büyük rolü vardýr. Osmanlý’yý yok sayan Cumhuriyet elitisti bu milleti tarihinden koparmak ve so ðutmak gibi büyük bir gafletin içine düþmüþtü. Osmanlý hep kötülendi, aþaðýlandý, gözümüze batan ihtiþamlý bir medeniyet görmezden gelindi. Tarihe sýrtýný dönme, milleti özünden koparma gayretleri, yanlýþýyla doðrusuyla, eksiðiyle gediðiyle Osmanlýya sahip çýkma refleksini de beraberinde getirmiþtir. Son günlerde Osmanlý defterinin tekrar açýlmasýna vesile olan ‘Muhteþem Yüzyýl’ adlý dizi tartýþýlmaya devam ediyor. Ömrü at sýrtýnda geçmiþ Kanunî gibi kahraman bir padiþahýn özel hayatýndan yola çýkarak koca bir imparatorluðun merkezini zevk ve safa âlemlerinin odaðý gibi gösterme çabalarý pek çok kesimin tepkisini çekiverdi. Bu yazýda tepkilerin kaynaðýný oluþturan harem ile ilgili kýsýmlarý, bunlarýn doðruluðunu ya da yanlýþlýðýný tartýþacak deðilim. Bu konuda tarafsýz tarihçi lerin araþtýrmalarýna ve Ýslâm hukukunun hükümlerine bakmak yeterli olacaktýr. Benim dikkat çekmek istediðim husus, yer yer fanatizme varan 2010 Osmanlýcýlýðýna dair yaklaþýmlarýmýzýn nasýl olmasý gerektiði ile ilgilidir. Risâle-i Nur okurlarýnýn mutlaka dikkatini çekmiþtir. Risâle-i Nurlarda Osmanlý’nýn ölçüsüz taltif edildiði, her yönüyle model olarak sunulduðu satýrlara rastlayamazsýnýz. Bediüz zaman’ýn asýrlarca üç kýt'ada hâkim kalan, adaletiyle nam salan, muhteþem bir medeniyetin mimarlýðýný yapan Osmanlý’yý deðil de, her fýrsatta Asr-ý Saadet’i önermesi, bir devlet mo de lin den zi ya de Kur’ân me de ni ye ti nin prensiplerini ön plana çýkarmasý son derece önemlidir. Þunu kabullenmek gerekir ki, Osmanlý gibi koca bir imparatorluðun çöküþü yalnýzca dýþ etkenlerle açýklanamaz. Zaman içinde aþýndýrýlmaya baþlanan Ýslâmî gelenek, Fuzuli’nin Kanuni’ye yazdýðý “Selâm verdim rüþvet deðildir deyu almadýlar” diyerek iþaret ettiði bozulmalar, her alanda yaþanan yozlaþmalar, son dönemlere geldikçe içi boþaltýlan bir dindarlýk ve ahlâk anlayýþý, Bediüzzaman’ýn da eserlerinde deðindiði gerileme sebepleriyle bir likte koca bir imparatorluðun baþýný yemiþtir. Bugün her þeyle yüzleþebilme imkânýna sahip olarak tarafsýz kalabilmeyi ve hakperest davranmayý baþarabilmeliyiz. Osmanlý’yý sevmek ve yüceltmek; yanlýþlarýný görmemek, hatalarýný sorgulamamak anlamýna gelmemelidir. Ýçimizi acýtacak, canýmýzý sýkacak öyle sorular vardýr ki… Meselâ, ‘Bizans Sistemi’ olarak bilinen ve Ýslâm dünyasýnda da fitnelerin baþlangýcýný teþkil eden saltanat sistemini ve uðrunda giriþilen mücadeleleri; Hz. Peygamber’in tavsiye buyurduðu Hz. Ali, Hasan ve Hüseyin gibi sahabelerin uðrunda canýný verdikleri “seçimle iþ baþýna” gelme hakikatinin neresine oturtabilirsiniz? Þehzade Mustafa gibi yiðitlerin, masum bebeklerin “siyaten katl” hükmüyle yok edilmelerini Kur’ân’ýn en mü him ha ki kat le rin den bi ri o lan ‘a da let-i mahza’ prensibinin neresine koyabilirsiniz? Tarihte ‘Vaka-i Hayriye’ olarak bilinen Yeniçeri Ocaðý’nýn kaldýrýlmasý ile ilgili toplu kýyýmlarý hangi adalet anlayýþý ile baðdaþtýrabilir si niz? Os man lý’nýn can çe kiþ ti ði an lar da borç paralarla yapýlan Dolmabahçe gibi saraylarý, kasýrlarý ve köþkleri, israfat içindeki debdebe ve þamatayý hangi dindarlýk anlayýþýyla açýklayabilirsiniz? Bugün de sýkýntýlarýmýzýn temelini oluþturan “Devlet-ebed müddet” anlayýþýndan doðan hak ihlâllerini, yapýlan zulümleri bir mü'min olarak tevil edebilir misiniz? Böyle bir uðraþýn içinde olmak yerine se va býy la gü na hýy la ta ri hi miz le ta nýþ mak, Kur’ânî prensipler ýþýðýnda meseleleri deðerlendirmek, hakkýn hatýrýný da yedirmeden fikir beyan etmek daha gerçekçi ve doðru olacaktýr.

O


9

YENÝASYA / 20 OCAK 2011 PERÞEMBE

MaKaLe Ýbadet gýdasýna ihtiyacýmýz var!

YERÝN KULAÐI

Bediüzzaman’ýn sinemalarý - 2

FIKIh GÜnLÜÐÜ SÜLEYMAN KÖSMENE fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info 0 505 648 52 50

Es ki þe hir’den o ku yu cu muz: “Yir­m i­ Ü­ç ün­c ü Lem’a’da­ Üs­tad­ Haz­ret­le­ri­nin­ ‘E­vet,­ Ce­nâb-ý Hak­ se­nin­ i­bâ­de­ti­ne,­ bel­ki­ hiç­bir­ þe­ye­ muh­taç­de­ðil’­cüm­le­si­ni­a­çar­mý­sý­nýz?” Yir­mi­ Ü­çün­cü­ Lem’â’nýn­ hâ­ti­me­sin­de­ Kur’ân’ýn bi­zi­ýs­rar­la­i­bâ­de­te­ça­ðýr­ma­sý­nýn­hik­me­ti­i­le­il­gi­li­bir so­ru­ so­ru­lur­ ve­ ce­vap­lan­dý­rý­lýr.­ So­ru­nun­ ö­zü­ þu: “Ce­nâb-ý­ Hakk’ýn­ bi­zim­ i­ba­de­ti­mi­ze­ ne­ ih­ti­ya­cý­ var ki,­Kur’ân­bi­zi­þid­det­le­i­ba­de­te­ça­ðý­rý­yor?” Bu­so­ru­nun­ce­va­bý­na­Üs­tad­Be­dî­üz­za­man­Haz­ret­le­ri,­“E­vet,­Ce­nâb-ý­Hak­se­nin­i­bâ­de­ti­ne,­bel­ki­hiç­bir­þe­ye­muh­taç­de­ðil”­cüm­le­siy­le­baþ­lý­yor.­Bu­ra­da­ki­“bel­ki” o­la­bi­lir­lik­ve­ih­ti­mal­bil­dir­mi­yor;­kat’i­yet,­ke­sin­lik­ve þüp­he­siz­lik­bil­di­ri­yor.­“Hat­tâ”­mâ­nâ­sýn­da­da­a­lý­na­bi­lir. Fars­ça’dan­a­lý­nan­bir­e­dat­o­lan­“bel­ki”­ke­li­me­si,­bel­li­ki, za­man­i­çin­de­an­lam­kay­ma­la­rý­na­uð­ra­mýþ­ve­top­lum bi­lin­cin­de­yal­nýz­ca­“u­mu­lur­ki”,­“ih­ti­mâl­ki”­an­la­mý kal­mýþ.­“Bel­ki”­e­da­tý­ný­“ke­sin­lik­ve­þüp­he­siz­lik”­bil­di­ren ma­kam­lar­da­kul­la­nan­Ri­sâ­le-i­Nûr,­böy­le­ce­ay­ný­za­man­da­bir­ke­li­me­nin­an­lam­kay­ma­sý­na­uð­ra­ma­sý­ný­ve de­for­me­ol­ma­sý­ný­da­ön­le­miþ­ol­mak­ta­dýr.­De­mek­Ri­sâ­le-i­Nûr,­di­lin­as­lî­mâ­nâ­sý­ný­mu­ha­fa­za­e­den,­an­lam kay­ma­la­rý­ný­ön­le­yen­ö­nem­li­bir­köp­rü­dür. Ge­le­lim­bu­so­ru­ya­ve­ri­len­ce­va­ba:­ Üs­tad­Be­dî­üz­za­man’a­gö­re­mâ­nen­has­ta­yýz­dýr.­O­nun­i­çin­i­bâ­de­te­ muh­taç­ o­lan­ da—hâ­þâ—Ce­nâb-ý­ Hak­ de­ðil,­ bi­ziz!­Ý­bâ­det­bi­zim­mâ­ne­vî­ya­ra­la­rý­mý­za­ve­has­ta­lýk­la­rý­mý­za­i­lâç­hük­mün­de­dir.­ A­ca­ba­bir­has­ta,­þef­kat­li­dok­to­ru­nun,­has­ta­lý­ðý­i­le il­gi­li­ ver­di­ði­ re­çe­te­yi­ kul­lan­ma­sý­ hu­su­sun­da­ki­ ýs­ra­rý­ný­na­sýl­yo­rum­la­ma­lý­dýr?­“Bu­dok­to­run­be­nim­i­lâç kul­lan­ma­ma­ ne­ ih­ti­ya­cý­ var­ ki,­ ba­na­ ýs­rar­ e­di­yor?” di­ye­bi­lir­ mi?­ Yok­sa,­ “De­mek­ ben­ cid­dî­ has­ta­yým! De­mek­bu­i­lâç­lar­be­ni­Al­lah’ýn­iz­niy­le­i­yi­leþ­ti­re­cek. De­mek,­i­yi­leþ­mem,­bu­i­lâç­la­rý­ge­rek­ti­ði­gi­bi­kul­lan­ma­ma­bað­lý”­gi­bi­mâ­nâ­la­rý­mý­dü­þü­nür?­­­ Ni­te­kim­biz­mâ­nen­has­ta­yýz.­Mâ­ne­vî­ya­ra­la­rý­mýz­var. Kur’ân­i­se­bi­zim­mâ­ne­vî­ta­bi­bi­miz­hü­vi­ye­tin­de­dir.­Bi­ze ýs­rar­et­mek­te­Kur’ân’ýn­hak­ký­var­dýr. Ö­te­yan­dan,­i­ba­de­te­bir­gý­da­gi­bi­ih­ti­ya­cý­mýz­var­dýr. Na­sýl­ki,­mad­dî­ha­ya­tý­mý­zý­de­vam­et­tir­mek­i­çin­ha­va,­su ve­ek­mek­gi­bi­un­sur­la­ra­muh­ta­cýz;­ay­nen­o­nun­gi­bi­mâ­ne­vî­ha­ya­tý­mý­zý­de­vam­et­ti­re­bil­mek­i­çin­de­baþ­ta­na­maz ol­mak­ü­ze­re­i­ba­det­le­re­muh­tâ­cýz.­Be­di­üz­za­man,­bu­ma­na­yý­da,­21.­Söz’de­i­fa­de­e­der.1 Üs­tad­Be­dî­üz­za­man­Haz­ret­le­ri­ne­gö­re,­na­ma­zý­terk e­den­a­dam,­bütün­var­lýk­la­rýn­hu­kû­ku­nu­çið­ne­miþ­ve bütün­var­lýk­la­ra­zul­met­miþ­ol­mak­ta­dýr­ay­rý­ca.­Çün­kü Kur’ân’ýn­be­ya­nýy­la,­gök­te­ve­yer­de­ne­var­sa­bütün­var­lýk­lar-–ek­sik­siz,—Al­lah’a­tes­bih­ve­i­bâ­det­et­mek­te­dir­ler.­ 2­Öy­ley­se,­var­lýk­la­rýn­ke­mâl­le­ri­an­cak,­Al­lah’ý­tes­bih ve­i­bâ­det­i­le­bi­lin­mek­te­dir.­Ý­bâ­de­ti­terk­e­den­kim­se­i­se var­lýk­la­rýn­i­bâ­de­ti­ni­gör­me­mek­te­ve­tak­dir­et­me­mek­te­dir.­Hat­tâ­in­kâr­da­et­mek­te­dir.­Bu­nan­kör­ce­an­la­yýþ­i­se, i­bâ­det­ve­tes­bih­nok­ta­sýn­da­yük­sek­bi­rer­ma­kam­da­bu­lu­nan­ve­her­bi­ri­bi­rer­Ý­lâ­hî­mek­tup­ve­Al­lah’ýn­i­sim­le­ri­nin­bi­rer­ay­na­sý­hük­mün­de­bu­lu­nan­var­lýk­la­rý,­yük­sek ma­kam­la­rýn­dan­dü­þür­mek­te;­e­hem­mi­yet­siz,­va­zi­fe­siz, do­nuk,­ba­þý­boþ,­can­sýz,­ruh­suz,­mâ­nâ­sýz,­pe­rî­þan­bir va­zi­yet­te­gös­ter­mek­te­dir.­Bu­an­la­yýþ­i­se­bütün­mev­cû­dâ­ta­ve­bütün­kâ­i­nâ­ta­ha­kâ­ret­ve­ke­mâ­lâ­tý­ný­in­kâr­mâ­nâ­sý­ta­þý­mak­ta­dýr.­Ya­ni­i­bâ­det­siz­a­dam,­var­lýk­la­rýn­i­çin­de­bu­lun­duk­la­rý­i­bâ­det­ve­i­ta­at­ha­li­ni,­ya­ni­“ha­kî­kat-i hâ­li”­gör­me­di­ðin­den­ve­tak­dir­et­me­di­ðin­den­var­lýk­la­rýn tamamýnýn­hu­kû­ku­nu­da­çið­ne­miþ­ol­mak­ta­dýr.­ Çün­kü,­Be­dî­üz­za­man­Haz­ret­le­ri­ne­gö­re,­her­kes­kâ­i­nâ­tý­ken­di­ay­na­sýn­da­gör­mek­te­dir.­Ce­nâb-ý­Hak­in­sa­ný,­kâ­i­nât­i­çin­bir­öl­çü­sû­re­tin­de­ya­rat­mýþ­týr.­Her­in­sa­na,­bu­â­lem­den­bir­hu­sû­sî­â­lem­ver­miþ;­o­â­le­min­ren­gi­ni,­o­in­sa­nýn­kal­bi­nin­î­ti­ka­dý­na­gö­re­gös­ter­mek­te­dir. Me­se­lâ­að­la­yan­ve­ü­mit­siz­bir­a­dam,­her­þe­yi­að­lar­ve ü­mit­siz­va­zi­yet­te­gör­mek­te­dir.­Se­vinç­li,­ne­þe­li,­müj­de­li­ve­ne­þe­sin­den­gü­len­bir­a­dam­i­se,­kâ­i­nâ­tý­dâ­i­mâ­gü­len,­ne­þe­li,­se­vinç­li­ve­müj­de­li­gö­re­cek­tir.­Ý­bâ­de­ti­ni­ve tes­bi­hi­ni­ih­mâl­et­me­yen­ve­cid­dî­bi­çim­de­ye­ri­ne­ge­ti­ren­ki­þi­i­se,­kâ­i­nâ­týn­ha­kî­ka­ten­var­o­lan­ve­ger­çek­o­lan i­bâ­de­ti­ni­ve­tes­bî­hâ­tý­ný­keþ­fe­dip­gö­re­cek­tir.­Gaf­let­le ve­ya­in­kâr­la­i­bâ­de­ti­terk­e­den­a­dam­i­se,­kâ­i­nâ­tý,­bu­lun­du­ðu­hâ­le­ta­ma­men­zýt­ve­mu­hâ­lif­bir­ma­kam­da al­gý­la­ya­cak­ve­kâ­i­nâ­tý­yan­lýþ­de­ðer­len­di­re­cek­tir.­Bu­an­la­yýþ­i­se,­ger­çek­ten­tes­bih­ve­i­bâ­det­i­çin­de­ki­kâ­i­nâ­ta hak­sýz­lýk­ve­te­câ­vüz­mâ­nâ­sý­i­çer­mek­te­dir. Son­ra,­na­ma­zý­terk­e­den­a­dam,­ken­di­Ya­ra­tý­cý­sýnýn­bir ku­lu­o­lan­ken­di­nef­si­ne­de­zul­met­miþ­ol­mak­ta­dýr.­Böy­le­ce­ya­ra­tý­lý­þý­nýn­ne­tî­ce­si­ve­gâ­ye­si­o­lan­i­bâ­de­ti­terk­et­ti­ðin­den,­Al­lah’ýn­hik­me­ti­ne­ve­i­râ­de­si­ne­de­say­gý­sýz­lýk­ve hür­met­siz­lik­et­miþ­ol­mak­ta­dýr.­Bu­da­o­ki­þi­nin­ce­za­ya çarp­tý­rýl­ma­sý­i­çin­ye­ter­li­bir­se­bep­tir.­ De­mek­i­ba­de­ti­terk­e­den­ki­þi: 1-­Ken­di­nef­si­ne­zul­met­miþ­ol­mak­ta­dýr.­Oy­sa­ne­fis, Ce­nâb-ý­Hakk’ýn­ku­lu­dur.­ 2-­ Kâ­i­na­týn­ ke­mâ­lâ­tý­nýn­ hu­ku­ku­nu­ çið­ne­miþ­ ol­mak­ta­dýr. 3-­Al­lah’ýn­hik­me­ti­ne­ve­i­ra­de­si­ne­kar­þý­had­di­ni­aþ­mýþ ve­say­gý­sýz­lýk­yap­mýþ­ol­mak­ta­dýr.­ Ýþ­te­Kur’ân­bu­va­him­so­nu­ca­uð­ra­ma­ya­lým­di­ye­bi­zi þid­det­le­ve­ýs­rar­la­i­ba­de­te­ça­ðýr­mak­ta;­i­ba­det­yap­ma­yan­la­rý­i­se­Ce­hen­nem­ve­a­zap­la­teh­dit­et­mek­te­dir.­Kur’ân’ýn i­fa­de­le­ri,­ger­çe­ðin­ve­ha­ki­ka­tin­a­bar­tý­sýz­i­fa­de­si­dir.­3 Dipnotlar: 1- Bakýnýz: Sözler, 21. Söz, 1. Makam, 2. Ýkaz. 2- Bakýnýz: Rahman Sûresi: 6; Hadîd Sûresi: 1; Haþir Sûresi: 1; Saf Sûresi: 1; Cuma Sûresi: 1; Teðâbün Sûresi: 1. 3- Lem’alar, s. 193.

ALÝ FERÞADOÐLU fersadoglu@yeniasya.com.tr

e­di­üz­za­man­ Sa­id­ Nur­sî,­ sa­de­ce­ si­ne­ma­ya­ git­mek­le­ kal­maz;­ si­ne­ma­nýn­ ne ol­du­ðu­nu,­ ‘ha­yal’in­ na­sýl­ bir­ si­ne­ma­toð­raf­ol­du­ðu­nu­an­la­týr: “Kürt­le­re­ me­de­ni­ye­tin­ ga­râ­be­ti­ni­ zik­ret­ti­ðim­sý­ra­da­si­ne­ma­tog­ra­fý­tâ­rif­et­miþ­tim.”­ 1 “Ha­yal­da­hi­bir­si­ne­ma­toð­raf­týr.”­ 2 “Ha­ya­lin si­ne­ma­tog­ra­fi­si­de­nil­se­câ­iz­dir.”­ 3 “Gü­ya­si­ne­ma­tog­raf­ gi­bi­ bu­ be­yit­ se­nin­ ak­lý­na­ rü­ya gö­rün­dü.”­4 Be­di­üz­za­man,­muh­te­þem­bir­e­ser­sa­hi­bi­ve se­na­rist­tir.­Â­ye­tü’l-Küb­râ­ve­Ha­þir­Ri­sâ­le­le­ri­-

B

nin­kur­gu­su­si­ne­ma­ö­zel­li­ði­ta­þýr.­ Söz­ler­i­sim­li­e­se­ri­nin­o­tuz­üç­pen­ce­re­si,­o­tuz­üç­si­ne­ma­per­de­si­ve­sah­ne­si­dir­a­de­ta. ­lem­de­her­bir­un­sur­bir­si­ne­ma­per­de­si­gi­bi­dir.­Dün­ya­bü­yük­bir­si­ne­ma­dýr­o­na­gö­re; “Gü­zel­ve­muh­te­þem­bir­si­ne­mâ-yý­Rab­ba­ni­ye­nin­sey­ran­gâ­hý­dýr.”­5 “Þim­di­rüz­gâr­la­ra­bak.” “Þim­di­bak­çeþ­me­le­re,­çay­la­ra,­ýr­mak­la­ra; yer­den,­dað­lar­dan­kay­na­ma­la­rý­te­sa­dü­fi­de­ðil­dir.” “Þim­di­yer­de­ki­bü­tün­taþ­la­rýn­ve­ce­vâ­hir­le­rin­ve­mâ­den­le­rin­en­vâ­ý­na­bak.” “Þim­di­çi­çek­le­re­mey­ve­le­re­bak.” “Þim­di­kuþ­la­ra­bak.” “Þim­di­bu­lut­la­ra­bak.” “Þim­di­gö­ðe­bak.”­­­ “Bu­gi­di­þâ­ta,­ic­ra­a­ta­bak.” “Bak­ne­ka­dar­â­lî­bir­hik­met...”

“Bak­had­ve­he­sa­ba­gel­me­yen­þu­ser­gi­ler­de­o­lan...”­ “Bak­bu­iþ­ler­i­çin­de­gö­rü­nü­yor­ki...”­ “Ýþ­te­gel­bak,­bu­muh­te­þem­þi­men­di­fer­ler...” “Ýþ­te­bak­her­yer­de,­her­kö­þe­de­mü­te­ad­did fo­toð­raf­lar­ku­rul­muþ...” “Bak­mü­ker­rer­va­ad­e­di­yor...” “Ne­di­yor­lar­bak...” “Ýþ­te­bak­gör­dü­ðü­müz­men­zil­ve­mey­dan...” “Ýþ­te­gel­bak­þu­u­zak­ta­gö­rü­nen...” “Bâ­hu­sus,­o­sa­ray­i­çin­de,­si­ne­ma­per­de­le­ri gi­bi,­her­sa­at­te­ha­ki­kî­men­zil­ler­teþ­kil­e­di­lip, ke­mâl-i­in­ti­zam­la,­el­bi­se­de­ðiþ­ti­rir­gi­bi­de­ðiþ­ti­ri­li­yor.­Hat­tâ,­her­bir­ha­ki­kî­per­de­i­çin­de­mü­te­ad­dit­kü­çük­kü­çük­men­zil­ler­i­câd­e­di­li­yor.”­6 Be­di­üz­za­man,­her­þe­ye­bir­si­ne­ma­ve­si­ne­ma­per­de­le­ri­gö­züy­le­ba­kar­ve­bak­tý­rýr:­ “Bak,­si­ne­ma­per­de­le­ri­gi­bi­her­sa­at­baþ­ka bir­ â­lem­ gös­te­rir,­ baþ­ka­ bir­ þe­kil­ a­lýr.­ Bu­na

BEDESTEN

dik­kat­et­ki,­o­ka­dar­ka­rý­þýk,­sür’at­li,­kes­ret­li, ha­ki­kî­per­de­ler­i­çin­de­ne­ka­dar­mü­kem­mel bir­in­ti­zam­var­dýr­ki,­her­þey­yer­li­ye­ri­ne­ko­nu­lu­yor.­ Ha­yâ­lî­ si­ne­ma­ per­de­le­ri­ da­hi­ bu­nun­ka­dar­mun­ta­zam­o­la­maz­lar.”­7 Kur’ân­da­bir­yö­nüy­le­si­ne­ma­gi­bi­dir­a­de­tâ: “Kur’ân’ýn,­mu­sî­bet-i­se­mâ­vi­ye­ve­ar­zi­ye­yi­þid­det­le­be­yâ­ný,­bu­as­rýn­em­sâl­siz­zu­lüm­le­ri­ne, kavm-i­Âd­ve­Se­mûd­ve­Fir’a­vun’un­baþ­la­rý­na ge­len­a­zap­lar­la­bak­tý­rý­yor.­Ve­maz­lûm­ehl-i­i­ma­na,­Ýb­ra­him­ve­Mû­sâ­A­ley­hi­mes­se­lâm­gi­bi en­bi­yâ­nýn­ne­cat­la­rýy­la­te­sel­lî­ve­ri­yor.” Dipnotlar: 1- Münâzarât, s. 32. 2- Münâzarât, s. 90 3- Muhakemat, s. 82. 4- Muhakemat, s. 80. 5- Mektubat, s 360. 6- Sözler, s. 61. 7- Sözler, s. 58.

Yalnýzlaþmak!

Tunus dersleri 1956'da­ba­ðým­sýz­lý­ðý­ný­res­men­i­lân­et­ti. An­cak,­ bu­ du­rum­ fi­i­len­ kur­tul­du­ðu­ ve tam­ ba­ðým­sýz­ ha­le­ gel­di­ði­ an­la­mý­na­ gel­mi­yor­du. M. LATÝF SALÝHOÐLU latif@yeniasya.com.tr Zi­r a,­ es­k i­ sö­m ür­g e­ Fran­s a,­ e­l i­n i­ bir tür­l ü­ Tu­n us'tan­ çek­m i­y or­d u.­ Bu­ ül­k e­y i u­nus'u­ sar­san­ halk­ ha­re­ke­ti­nin­ ye­- ken­di­ne­uy­du­kýl­mak,­e­ko­no­mik­ve­stra­gâ­n e­ se­b e­b i,­ o­r a­d a­ çe­k il­m ez­ ha­l e te­jik­ men­fa­at­le­ri­ i­çin­ bir­ üs­ o­la­rak­ kul­lan­mak­ i­çin,­ da­i­ma­ e­mir­ ku­lu­ ve­ fa­kat ge­len­"ha­yat­pa­ha­lý­lý­ðý"­de­ðil­dir. Zam­ yü­kü­ ve­ pa­ha­lý­lýk,­ pat­la­ma­ya­ ha­- dik­t a­ ruh­l u­ po­l i­t i­k a­c ý­l a­r ýn­ e­l iy­l e­ bu­r a­y ý zýr­bir­bom­ba­ya,­ha­ni­bel­ki­ký­výl­cým­ka­bi­- yö­net­me­ye­ça­lýþ­tý. Söz­de­Cum­hu­ri­yet­var­dý;­an­cak,­bu­ül­lin­den­se­be­bi­yet­ver­miþ­o­la­bi­lir. ke­ de­ hür­ri­yet­ ve­ de­mok­ra­si­ yok­tu.­ De­A­sýl­ se­bep­ ha­yat­ pa­ha­lý­lý­ðý­ ol­say­dý­ þa­mok­ r a­s i­n in­ yer­l eþ­m e­s i­n i,­ ö­z el­l ik­l e­ sö­yet,­23­yýl­lýk­dik­ta­tör­Bin­A­li,­bu­na­ge­çi­ci mür­ g e­c i­ ruh­ is­t e­m i­y or­d u.­ Bu­n u­ ken­d i de­ ol­sa­ mut­la­ka­ bir­ ça­re­ bu­lur­ ve­ ül­ke­yi men­ f a­ a­ti­ne­uy­gun­gör­mü­yor­du. terk­ e­dip­ baþ­ka­ di­yâ­ra­ git­mek­ mec­bu­ri­Ne­var­ki,­ko­ ca­bir­hal­ký,­he­le­he­le­gü­ye­tin­de­kal­maz­dý. nü­ m üz­ d e­dik­ t a­i­ le,­bas­ký­i­le­u­zun­sü­re­i­De­mek­ki,­te­mel­me­se­le­baþ­ka. da­ r e­et­ m ek­müm­ kün­de­ðil­di. O­hal­de,­biz­de­o­na­ba­ka­lým... Ne­ya­par­sa­nýz­ya­pýn,­ne­tür­ted­bir­a­lýr­Cumhuriyet lâfta, demokrasi yok sa­nýz­a­lýn,­gü­nün­bi­rin­de­bas­ký­ve­zor­ba­Top­ra­ðý­az,­an­cak­bu­gün­i­ti­ba­riy­le­nü­- lýk­ters­te­pe­cek,­zu­lüm­ve­ta­hak­küm­re­ji­fu­su­ 10­ mil­yo­nu­ a­þan­ Müs­lü­man­ Tu­nus mi­ça­týr­da­ma­ya­baþ­la­ya­cak­tý. hal­k ý,­ 1950'lý­ yýl­l ar­d a­ sö­m ür­g e­c i­l ik­t en Ni­te­kim,­öy­le­ol­du... kur­tul­ma­ya­ça­lýþ­tý. Tu­nus'ta­ ya­þa­nan,­ as­lýn­da­ çok­ geç­ ka­-

T

Tarihte bugün

20 OCAK 1921

Teþkilât–ý Esâsiye: Ýlk Anayasa B ugünkü Anayasa'nýn te meli, 20 Ocak 1921'de atýldý. O gün Meclis'te kabul edilen 20 maddeyi aþkýn bu Anayasa, Osmanlý Devletinin (I. Meþrûtiyet, 1876) kabul etti ði "Kànun–i Esâsi"ye ile siyasî deðil, ancak hukukî yönden paralellik arz ediyordu. "Teþkilât–ý Esâsiye Kànunu", kabul edildikten yaklaþýk üç yýl sonra kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de ilk Anayasasýný teþkil ediyor. Bazý maddeleri üzerinde ufak–tefek deðiþiklik yapýlmasýna raðmen, Türkiye 1927'lere kadar aðýrlýklý olarak yine bu anayasa ile yönetildi. Daha sonraki yýllarda ise, Anayasa'da öylesine köklü deðiþiklikler ve çokça yabanî düþen eklemeler yapýldý ki, ilk Anayasa adeta tanýnmaz hale geldi. Meselâ, "Devletin dini, din–i Ýslâmdýr" ibaresinin çýkarýlmasý, laiklik ve CHP'nin amblemindeki alt ok ilkesinin anayasa metnine sokulmasý gibi... 1960 ve '80 Darbeleri sonra-

I. Meþrûtiyetin ilânýyla birlikte yürürlüðe giren ilk Anayasanýn "Kànun–i Esâsi"nin ilk maddeleri ni ihtiva eden Osmanlýca metin.

sýnda ise, Anayasanýn hukuk ve demokrasi kanatlarý süngülenerek periþan edildi. Ýlk birkaç madde 1921 Anayasasýnýn ilk birkaç maddesini, bu vesileyle hatýrlamakta yarar var. Zabýt Ceridesi 7. Cilt, s. 336'da yer alan bilgilere göre, 20 Kasým 1921'de kabul edilen

GÜN GÜN TARÝH

Teþkilât–ý Esasiye Kànunun ilk birkaç maddesi þöyledir: Madde–1) Hakimiyet, bilâ kayd û þart milletindir. Ýdare usûlü, halkýn, kendi mukadderatýný bizzat ve bilfiil idare etmesi esasýna müstenittir. Madde–2) Ýcra kudreti ve teþri salahiyeti milletin yegâne ve hakiki mümessili olan BMM'de tecelli eder. Madde–3) Türkiye Devleti, BMM tarafýndan idare olunur ve hükûmeti “Büyük Millet Meclisi Hükûmeti” unvanýný taþýr. (Henüz TC kurulmamýþ.) Madde–4) BMM, vilayetler halkýnca müntehap azadan mürekkeptir. Madde–5) ...BMM azasýnýn herbiri kendini intihap eden vilayetin ayrýca vekili olmayýp, umum milletin vekilidir. Madde–7 Ahkâm–ý Þer’iyenin tenfizi (Þeriat hükümlerinin icrâsý), umum kavaninin vâzýý, tâdili, feshi, muahede ve sulh akti ve vatan müdafaasý ilâný gibi hukuk–u esasiye, BMM'ye aittir.

lýn­mýþ­bir­ge­liþ­me­dir. De­mirper­de­ül­ke­le­rin­de­ki­bas­ký­cý­re­jim­le­rin­ "hâk­ i­le­ yek­sân"­ o­lu­þu,­ tâ­ 1980'li­ yýl­lar­da­ baþ­la­dý.­ Po­lon­ya,­ Yu­gos­lav­ya,­ Ro­man­ya­ gi­bi­ ül­ke­le­rin­ gök­le­re­ yük­se­len­ zu­lüm­hey­ke­li,­ay­ný­yýl­lar­da­yer­le­bir­ol­du.­Ça­vu­þes­ku­a­i­le­si,­ca­ný­ný­bi­le­kur­ta­ra­ma­dý. O­nun­i­çin,­dik­ta­tör­Bin­A­li,­hiç­ol­maz­sa­ca­ný­ný­kur­tar­dý­ðý­na­se­vin­sin. Bu­ a­r a­d a,­ Tu­n us'ta­k i­ ge­l iþ­m e­l er­d en, ben­zer­ re­jim­le­ yö­ne­ti­len­ di­ðer­ ül­ke­le­rin li­der­le­ri­ de­ ken­di­ pay­la­rý­na­ i­yi­ bir­ ders çý­kar­ma­la­rý­ ge­re­kir.­ Ak­si­ hal­de,­ dö­kü­le­cek­ kan­lar­dan,­ dün­ya­da­ da,­ â­hi­ret­te­ de me­sul­o­lur­lar. Duâmýz onlarla Dost­ve­kar­deþ­ül­ke­Tu­nus'ta,­kan­dö­kül­sün­is­te­me­yiz.­Ça­týþ­ma­la­rýn­dur­ma­sý,­sü­kû­ne­tin­av­det­et­me­si,­hu­zur­ve­gü­ven­or­ta­mý­nýn­sað­lan­ma­sý­i­çin­de­du­â­e­di­yo­ruz. Bil­has­sa,­ hür­ri­yet­ ve­ de­mok­ra­si­nin­ e­sas­lý­ bir­ þe­kil­de­ te­sis­ e­dil­me­si­ni,­ bü­tün kal­bi­miz­le­is­ti­yor­ve­te­men­ni­e­di­yo­ruz. Ha­liy­le,­ bir­ bü­yük­ ni­met­ ko­lay­ca­ el­de e­di­le­mi­yor.­ Ay­rý­ca,­ þe­ref­li­ dâ­vâ­la­rýn­ be­de­li­a­ðýr­o­lu­yor. Yi­ne­ de­ du­â­ e­de­lim­ ki,­ Tu­nus­lu­ kar­deþ­le­ri­mi­zin­hür­ri­yet­ni­me­ti­ne­ka­vuþ­ma­la­rý­ve­de­mok­ra­si­dâ­vâ­sýn­da­mu­vaf­fak­ol­ma­la­rý­i­çin,­Ce­nâb–ý­Hak,­on­la­ra­a­ðýr­be­del­ler­ö­det­me­sin.

Ters düþünce, alabora olanlar ir­za­man­lar,­bir­muh­te­rem­þa­hý­sa B sýrf­met­hi­ye­düz­me­di­ði­miz­i­çin­"ký­yâs–ý­ma­al­fâ­rýk"­i­le­bi­ze­"Bir­Nev­val­Se­-

vin­di­ka­dar­o­la­ma­dý­nýz"­di­yen­ler,­bu Ha­ný­me­fen­di­nin­o­ca­mi­a­ya­ters­düþ­me­si­i­le­â­de­ta­a­la­bo­ra­ol­du­lar.­Bu­nok­ta­da sus­pus­ke­sil­di­ler. Son­ za­man­lar­da­ i­se,­ sýrf­ si­ya­sî­ ta­raf­gir­l ik­ sa­i ­k a­s ýy­l a­ ha­r e­k et­ e­d e­r ek,­ i­k i­ de bir­ dö­nüp­ bi­ze­ "Bir­ Ah­met­ Al­tan­ ka­dar o­l a­m a­d ý­n ýz" di­y en­l er,­ bu­g ün­l er­d e­ yi­n e a­la­bo­ra­ol­muþ­du­rum­da­lar. Ta­raf­gir­ dost­la­rý­mýz,­ Baþ­ba­kan­ ta­ra­fýn­dan­mah­ke­me­ye­ve­ri­len­Al­tan'ýn­"Kof ka­ba­da­yý" baþ­lýk­lý­ya­zý­sý­ve­" U­tan­ma­dýk­tan­ son­ra­ di­le­di­ði­ni­ yap" þek­lin­de­ki­ ið­ne­le­me­le­rin­den­ son­ra,­ â­de­ta­ kü­çük­ dil­le­ri­ni­yu­tar­ol­du­lar. Ne­ye­ uð­ra­dý­ðý­ný­ þa­þýr­dý­lar.­ Al­tan­ kar­deþ­l e­r in­ ya­n ý­ sý­r a­ Gü­l ay­ Gök­t ürk­ gi­b i di­ðer­li­ba­rel­le­rin­de­ay­ný­he­de­fe­ok­at­tý­ðý­ný­gö­rün­ce,­þaþ­kýn­lýk­la­rý­bir­de­re­ce­da­ha­zi­ya­de­leþ­ti. Di­le­riz,­bun­dan­bir­ders­çý­ka­rýr­ve­bi­ze bir­ da­ha­ "Fe­lan–fiþ­me­kân­ ka­dar­ o­la­ma­dý­nýz"­yol­lu­tâ­riz­ler­de­bu­lun­maz­lar.

lTurhan Celkan

turhancelkan@hotmail.com

dosthane ALÝ RIZA AYDIN hocazade68@hotmail.com

aþ­ka­la­rýn­dan­ yal­nýz­ kal­mak,­ yal­nýz­laþ­m ak;­ bir­ ci­h et­t e­ tec­r it­t ir.­ Bu, mah­pus­ha­ne­ler­de­ bir­ mah­pu­su­ bir baþ­ka­ mah­pus­la­ gö­rüþ­tür­me­mek­ ol­du­ðu gi­bi,­dü­þün­ce­nin­sýð­lý­ðýn­dan­do­la­yý­baþ­ka­la­rýn­dan­ u­zak­ dur­mak,­ ken­di­si­ni­ tec­rit­tir; ya­ni,­yal­nýz­lý­ða­mah­kûm­ol­mak­de­mek­tir. Bir­ kim­se­den­ yüz­ çe­vir­mek,­ il­gi­ gös­ter­me­mek­ na­sýl­ ki,­ o­nu­ a­de­me­ mah­kûm­ et­mek­se;­ken­di­sin­den­gay­rý­kim­se­ler­le­a­lâ­ka­yý­er­te­le­mek,­o­kim­se­ler­cep­he­sin­den­ba­ký­lýn­ca,­bu­ta­raf­da­mah­kûm­o­lur­a­de­me.­ Ýn­san­la­rýn­ top­lum­ i­liþ­ki­si,­ in­san­la­ra­ ba­kýþ­ de­rin­li­ði­ çok­ ö­nem­li­ bir­ du­rum.­ Böy­le o­lun­ca:­ Ýn­san­la­rý­ sev­mek­ i­çin­ en­ ö­nem­li bir­se­bep,­in­sa­nýn,­“in­san”­o­lu­þun­da­sak­lý­dýr.­ Ya­n i,­ Yu­n us­v â­r î­ “ya­r a­t ý­l an,­ Ya­r a­tan’dan­ö­tü­rü”­se­vi­lir. Sev­me­de­se­bep­i­çin­ko­num,­sý­nýf,­sý­fat­far­ký gö­zet­mek;­ay­ný­kul­var­da­ha­re­ket­e­den­in­san­la­rýn­ra­ki­bâ­ne­bir­ta­výr­la­bir­bi­ri­ne­bak­ma­sý, ke­mâ­lâ­ta­ya­ký­þa­cak­þey­de­ðil!­Bu,­za­ten,­kar­deþ­lik­kav­ra­mý­ný­kat­le­de­cek­bir­tu­tum. Re­ka­bet,­ ku­rum­lar­ a­ra­sýn­da­ nor­mal­dir; kar­deþ­ler­ a­ra­sýn­da­ i­se,­ a­nor­mal­dir!­ “On­lar”,­ ”bun­lar”,­ “þun­lar”a­ ki­min­ öm­rü­ ye­ter ki?­ Be­d i­ü z­z a­m an­ Haz­r et­l e­r i­ Ri­s â­l e-i Nur’da:­“Kar­deþ­le­ri­ni­zin­me­zi­yet­le­ri­ni­þah­sý­nýz­da­ve­fa­zi­let­le­ri­ni­ken­di­niz­de­ta­sav­vur e­dip,­on­la­rýn­þe­ref­le­riy­le­þâ­ki­râ­ne­if­ti­har­et­mek­tir”1­ i­fa­de­siy­le­ kar­deþ­li­ðin,­ haz­met­me­nin,­sab­ret­me­nin­öl­çü­sü­nü­ve­ri­yor.­ Dün­ya­fa­nî,­ha­ki­kat­ler­i­se,­bâ­kî­dir.­A­sýl­o­lan,­ha­yýr­la­yâd­e­dil­mek;­“Ba­ki­ka­lan­kub­be­de­bir­hoþ­se­da”­o­la­rak­iz­bý­ra­kýp,­git­mek­tir. Ö­te­ki­ne­ de­ ha­yat­ hak­ký­ ta­ný­mak,­ kar­deþ­li­ðe­kat­ký­sað­lar,­her­hâl­de. “Ben­den­son­ra,­tu­fan”­ya­da­“Her­þey­ben­den­i­ba­ret”­an­la­yý­þý,­ne­ka­dar­da­fe­na­huy! Bir­gü­zel­þey,­bir­üs­tün­ba­þa­rý,­ö­nem­li­bir im­kân,­tak­dir­gö­ren­bir­ku­rum­ben­de­ol­ma­ya­bi­lir;­a­ma­kar­de­þim­de­var­i­se,­o­nun­la­if­ti­har­et­mek,­mu­ha­fa­za­sý­ve­mu­vaf­fa­ki­ye­ti­i­çin Al­lah’a­(cc)­du­â­et­mek­fa­zi­let­ör­ne­ði­dir. Rab­bi­mi­zin­ha­zi­ne­sin­de­çok;­bu­gün­o­na­ih­san­et­ti­ði­ni­ya­rýn­ba­na­ver­me­ye­ce­ði­ne­ma­lûm?­Ba­na­dü­þen:­gay­ret,­e­mek,­bir­de,­ter! E­vet,­el­de­hü­ner,­a­lýn­da­ter,­göz­de­de­fer­o­lun­ca­man­za­ra­lar­de­ði­þir;­gü­zel­þey­ler­o­lu­þur. Mev­cû­dâ­tý­mev­cût­e­den­Rab­bi­miz,­þu dün­ya­yý­tak­sim­et­miþ­her­ke­se;­kýy­met­ver­miþ,­ka­me­ti­ne­ya­ra­þýr. Yet­mez­mi? O­la­na­ ra­zý­ ol­mak,­ o­la­ca­ða­ rý­za­ gös­ter­mek­ ol­gun­lu­ðun­ þi­â­rý.­ Ak­si­ hâl­de,­ kramp gi­rer­mi­de­ye… Ýn­s an­l ar,­ bir­ mev­k i­d e­ o­l an­l ar;­ sa­d e­c e ken­d i­ ka­f a­ fe­n er­l e­r iy­l e­ bak­m ak­ gi­b i­ bir lük­se­sa­hip­ol­ma­sa­lar­ge­rek­tir.­Bir­ha­mu­le ta­þ ý­y or­s a­ bir­ in­s an,­ gön­l ü­ ge­n iþ­ ol­m a­l ý. Var­la­rýn­var­lý­ðýn­dan­hiç­ra­hat­sýz­ol­ma­dan, ha­ya­ta­düz­bak­ma­lý. Tec­rit­e­den,­bir­gün­o­lur,­tec­ri­de­ma­ruz ka­lýr!­Çün­kü: Yal­nýz­laþ­mak­ ne­ ken­di­ne,­ ne­ de,­ ken­di gi­bi­ o­la­na­ hiç­ se­vim­li­ gel­mi­yor.­ Bu­ me­âl­de­ki­ha­yat­tar­zý,­iç­ten­bir­bi­ri­ki­me;­i­çin­de­ki­ dün­ya­sýn­da­ in­fi­â­le­ yol­ a­çar,­ yol­la­rý­ yo­kuþ­e­der. Var­lar­ i­çin­de­ yok,­ çok­lar­ i­çin­de­ yal­nýz ol­ma­mak­i­çin,­ya­ni­“yal­nýz­laþ­ma­mak”­i­çin gön­lü­mü­zü­gö­nül­le­re­a­ça­lým. “E­ne­ler”in­diz­gi­ni­ni­tu­ta­lým…

B

Dipnot: 1- Said Nursî, Lem’alar (y.tanzim), s. 395.


10

YENÝASYA / 20 OCAK 2011 PERÞEMBE

KÜLTÜR-SANAT Mesut Uçakan, Türk sinemasýný anlatacak

Vefatýnýn 20. yýlýnda Yesâri Asým Arsoy

SÝNEMAMIZIN deðerli yönetmenlerinden Mesut Uçakan, Türk sinemasý hakkýndaki görüþlerini açýklayacak. Uçakan Caðaloðlu’nda, Edebiyat Sanat ve Kültür Araþtýrmalarý Derneði’nin (ESKADER) konuðu olarak ve sinemaseverlerle birlikte olacak. Toplantý, bu akþam saat 18.00’de Timaþ Kitap Kahve’de baþlayacak. ES KADER’in yaklaþýk bir yýl önce baþlayan “Bâbýâli Sohbetleri” devam ediyor. 40. sohbetin konuðu, beyaz perdede çektiði filmlerle ilgi çeken ve geniþ bir seyirci kitlesine hitap eden tanýnmýþ yönet men Mesut Uçakan. Uçakan, baþlangýçtan beri Türk sinemasýnýn geçirdiði merhaleleri ve son yýllardaki açýlýmýný dile getirecek. Yeni yönetmenlere ve çektikleri filmlere de temas edecek olan Uçakan, sinema da gelinen nokta üzerinde duracak. Dinleyicilerin de sorularýna cevap verecek olan Mesut Uçakan’ýn bu sohbetine katýlým serbest. Toplantý, Caða loðlu’nda Kitap Kahve’de, Alayköþkü Caddesi, No. 5 adresinde gerçekleþecek. Toplantýyla ilgili ayrýntýlý bilgi almak isteyenlerin (0212) 511 23 23 numaralý telefonu aramalarý veya www.sanatalemi.net sitesini ziyaret etmeleri gere kiyor. Said Temur / Ýstanbul

MÜZÝK YAZILARI ALÝ OKTAY alioktay1996@yahoo.com

ün yani 19 Ocak tarihi merhum bestekârýmýz Yesâri Asým Arsoy’un vefat yýldönümüdür. Bu sebeple yazýmýzda dilerseniz 20. yüzyýla eserleriyle iz býrakmýþ bestekârýmýzý tanýmaya çalýþalým. 19 Ocak 1992 yýlýnda kaybettiðimiz Yesâri Asým Bey, 1900 yýlýnda Drama da doðmuþtur. Atalarý Avrupa’ya yapýlan akýnlar sýrasýnda göç ederek Konya’dan Drama’ya yerleþmiþtir. Prizren’de bir tekke yaptýran babasýnýn de desi Þeyh Ömer Efendi, sol eli ile yazý yazan tanýnmýþ bir hattattýr. Gerek bestekârýmýz ge rekse ablasý sol ellerini kullandýklarýndan ‘’solak‘’ anlamýnda ‘’Yesâri’’ sýfatýný almýþlar dýr. Ma li ye me mur lu ðu, kâtiplik, muhasebecilik gibi pek çok i þe gi rip çýk mýþ sa da hiçbirinde devamlý çalýþmamýþtýr. Sesi güzel olduðu için, çocukluk yýllarýnda mahallenin camiinde ezan okumuþ, dindar olan babasýnýn arzusuna raðmen hafýz olmamýþtýr. Fehmi Tokay, Zeki Arif Ataergin, Hafýz Osman Efendi’den müzik bilgisini ilerletme de yararlanmýþtýr. ‘’Yar saçlarýn lüle lüle, Menekþe Gözler Hülyalý, Biz Heybeli’de Her Gece Mehtaba Çýkardýk, Sazlar Çalýnýr Çamlýca’nýn Bahçelerinde, Ömrüm Seni Sevmekle Nihayet Bulacaktýr” gibi 250 civarýnda sevilen bestesi vardýr. Ýstanbul’da 92 yaþýnda iken vefat etmiþtir. Yesâri Asým Arsoy’un talebelerinden ve önemli ud sanatkârlarýndan Osman Nuri Özpekel bir sohbetimizde bize, hocanýn manevî dünyasýnýn, iç âleminin zenginliðinden, Rabbine karþý duyduðu muhabbetten bahsetmiþti. Sanýrým yine bu köþe de okuyacaðýnýz Sami Özey’in aktardýðý hatýra da bunu teyid etmektedir. Vefat yýl dö nü mün de mer hum bes te kâ rý mý za Al lah’tan rahmet diliyoruz.

D

Geçmiþ zaman olur ki...

Yesâri Asým Arsoy’dan bir hatýra Gazeteci Sami Özey anlatýyor: ‘’1960’lý yýllarýn baþýydý. O zamanlar Çamlýca’da oturuyorduk. Arkadaþlarla top oynadýðýmýz pýrýl pýrýl bir Nisan gününde Ýstanbul asilzadesi olduðu her halinden belli, þýk giyimli, kravatlý, ayakkabýlarý boyalý ve bastonu gümüþ gibi parlayan altmýþ küsur yaþlarýnda bir zat bizden 40-50 metre ileride bir aðaca dayanmýþ vaziyette oturmuþ, ellerini kavuþturmuþ öylece duruyordu. ‘Kim ola ki bu tertemiz kýyafetli, nur yüzlü insan’ diye kendi kendime sordum. Onunla tanýþmak için can atmaya baþladým. Kendimi topladým yanýna gitmeye karar verdim. ‘Ýyi günler amca’ dedim. Fakat sanki beni duymamýþtý. Sonra doðruldu, ‘Söyle yavrum ne istiyorsun, beni merak ediyorsun deðil mi?’ ‘Vay canýna’ dedim, ‘amca her þeyi nasýl da tahmin ediyor.’ Bana sorular sordu. Musýkî ile alâkalý olup olmadýðýmý da sordu. Kendimi anlattým. ‘Peki siz kimsiniz bey amca?’ dedim. ‘Yavrum benim adým Yesâri Asým. Ben bestekârým evlâdým. Bu mevsimde buralara gelir bu güzellikleri temaþa eder ve Cenâb-ý Hakký düþünürüm. Onun verdi ði nimetlere þükrederim, eðer o lutfederse de bir þeyler mýrýldanýrým.’ Çok heyecanlanmýþtým. Üstad Yesâri Asým’la tanýþmamýzý ve konuþmamýzý arkadaþlarýma da anlattým. Sonraki günlerde konuþmaya devam ettik. Daha sonra üstad görünmedi. Sonra anladým ki bu insanlar bal arýlarý gibidir. Nerede bal veren çiçekler varsa oraya giderler. Üç beþ yýl önce bir Ramazan gecesi televizyon kanallarýndan birinde sahur programý izliyorum. Güzel sesli bir icracý ‘Ömrüm seni sevmek le nihayet bulacaktýr’ þarkýsýný okumaz mý. Tabiî bu Hüzzam eserin bestesi Yesâri Asým Arsoy ‘a aitti. O programda eseri okuyan icracý tarafýndan açýklandý ki o unutulmaz þarkýnýn güzel sözleri Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) için yazýlmýþtý. Demek biz yýllardýr o eseri dinlerken boþuna haz duymamýþýz.‘’ Efendim, benim de çok sevdiðim güftesi Fitnat Duyar’a bestesi Yesâri Asým Arsoy’a ait Hüzzam þarkýnýn sözleri þu þekildedir: “Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktýr Yalnýz senin aþkýn ile ruhum solacaktýr. Son darbe-i kalbim yine ismin olacaktýr Yalnýz senin aþkýn ile ruhum solacaktýr.”

Bostan ve Gülistan’dan.. Þeyh Sâ dî i Þi ra zî'nin Bos tan ve Gü lis tan’ýn dan bir hikâye: Bir genç ney öðreniyor, gönülleri ney gibi daðlýyordu. Babasý çok kere ona baðýrmýþ, çaðýrmýþ hatta ney’ini ateþe atmýþtý. Fakat faydasý olmuyor, çocuk neyzenlik te devam ediyordu. Bir gece çocuk ney üflerken baba sý dinledi. Ney’in sesi adamcaðýza dokundu. Aþka þev ke geldi, içi karmakarýþýk oldu, kendinden geçti, içine hararet düþtü, terlemeye baþladý: ‘’Kaçtýr ben ney’i ateþte yakýyordum, bu defa ney beni ateþte yaktý’’ dedi. Âþýkla rýn gönüllerine varidat-ý Ýlâhiyeden bir kapý açýlýr. O nun zevkiyle ellerini kâinattan silkeler, kâinatý terk ettiklerini vaziyetiyle anlatýrlar....

TRT Þeþ’in Kürtçe yarýþmasýna Suriyeliler de katýldý Tarihî Kapalýçarþý’nýn restorasyonuna, projenin Anýtlar Kurulu tarafýndan onaylanmasýnýn ardýndan baþlanacak. Restorasyon 14 milyon 833 bin TL’ye mal olacak.

KAPALIÇARÞI YENÝLENÝYOR 550 yýllýk tarihî çarþý yýl sonuna kadar restore edilecek. 550 yýllýk tarihî Kapalýçarþý, toplam 14 milyon 833 bin TL proje bedeli ile 2011 sonuna kadar restore ve renove edilecek. Proje bedelinin yarýsýný Ýstanbul Ýl Özel Ýdaresi diðer yarýsýný da Fatih Belediyesi, karþýlayacak. Son olarak 1980 yýlýnda küçük bir bakýmdan geçen tarihî mekânýn ilk günkü görüntüsüne kavuþmasý öngörülüyor. Kapalýçarþý’nýn restorasyonu ile ilgili 2009 yýlýndan bu yana çalýþmalar sürüyor. Projenin Anýtlar Kurulu tarafýndan onaylanmasýnýn ardýndan çalýþmalara baþlanacak. Yenileme kapsamýnda çarþýnýn bütün altyapýsý deðiþtirilerek ýsýtma ve aydýnlatma ihtiyaçlarý giderilecek. Tarihî mekânýn içerisinde bulunan hanlara zamanla yapýlan eklentiler de temizlenerek, 1980 yýlýnda deðiþtirilen kubbe yapýsý da orijinal hale dönüþtürülecek. Ýstanbul / cihan

Rakamlarla Kapalýçarþý: lNuruosmaniye, Mercan ve Beyazýt arasýnda yer alan Kapalýçarþý’da toplam 64 cadde ve sokak, iki bedesten, 16 han ve 22 kapý bulunuyor. lÇarþýnýn toplam büyüklüðü 45 bin metrekare. lToplam 3 bin 600 dükkânýn bulunduðu çarþýda, 97 farklý çeþit ürün satýlýyor. lÇalýþan sayýsý 25 bini buluyor. l Çarþýnýn günlük ziyaretçi sayýsý 300 – 500 bin arasýnda deðiþiyor.

Mersin’de “Hür Adam” fýrtýnasý MERSÝN’DE, üç sinemada birden gösterime giren Hür Adam filmi yoðun bir ilgi ile izlenmeye devam ediyor. Film, en iþlek merkezi yerlerden biri olan eski Yoðurt Pazarý civarýnda, cadde üzerine karþýdan karþýya asýlan afiþlerle Mersinlilere duyuruluyor. Risâle-i Nur Külliyatý müellifi Bediüzzaman Said Nursî’nin, hayatýný konu alan film beyaz perdeye yansýtýlarak, bütün Türkiyede olduðu gibi, Mersin’de de 7 Ocak’tan itibaren üç sinemada birden gösterilmeye baþlandý. Günde dört seans seyirciyle buluþan film, özellikle Bediüzzaman’ý merak ile tanýmak isteyenleri de sinemalara çekti. Ýzleyicilerinin çoðunun “gözyaþlarý ile seyrettik” dediði film, genel olarak beðenildi. Ancak saff-ý evvel Nur Talebelerinin þapka giymeleri ve M.Kemal’in Ýslâmiyet lehinde var olduðu iddia edilen mektubu taaccüple karþýlandý. Yoðun ilgiden memnun görünen sinema yöneticileri Hür Adam filminin, dört hafta vizyonda kalacaðý ný bildirdiler. Hüseyin Küçükoðlu / Mersin

Film, þehrin en iþlek yerlerinden biri olan eski Yoðurt Pazarý civarýnda, cadde üzerine karþýdan karþýya asýlan afiþlerle Mersinlilere duyuruluyor.

BULMACA SOLDAN SAÐA— 1. Hz.Ömer'i þehit eden katil. - Kasaplýk hayvanlarýn sýrtýnda, dikensi çýkýntý boyunca iki yandaki et. 2. Su deðirmenlerinde suyun basýncýný çoðaltmak için yapýlan, büyük bir huni þeklindeki hazne. - Anlaþma, uyuþma, uzlaþma. 3. Yapýlarý dýþ etkilerden korumak amacýyla üzerlerine yapýlan çoðu kiremit kaplý bölüm. - Yüksek ve daha çok silindir þeklindeki bina. - Büyük kardeþ, aðabey. 4. Bir komþu devlet. - Yahudilerde yaygýn bir erkek adý. 5. Kirliliði gösteren iz. - Amfiteatrýn ortasýnda, boða güreþi, yarýþ, oyun gibi türlü gösteriler yapýlan alan. 6. Ýnsanlar da, hayvanlarda deri ile kemik arasýndaki kas ve yaðdan oluþan tabaka. - Kuvvet komutanlýðýnýn kýsasý. Herkesçe kabul edilebilecek bir temele baðlanamayýp yalnýz bir kiþinin kendi kanaatine dayanan. 7. Sýðýrýn öd kesesinden çýkan taþ. - Kurçatovyum elementinin Amerikalýlar tarafýndan adlandýrýlan Rutherfordyum biçiminin simgesi. 8. Cahiliyet devrinde diþi sayýlan ve sanýlan put veya tanrýça. - Sivas iline baðlý ilçelerden biri. 9. Baklagillerden, sýcak bölgelerde yetiþen, birçok türü bulunan bir bitki. - Okuma yazmasý olmayan. 10. Metal olmayan element. - Ölüm.

1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

TRT 6’DA yayýnlanacak “Türkünü Söyle” adlý Kürt çe Ses Yarýþmasý’nýn Mardin seçmeleri Nusaybin ilçesinde yapýldý. Suriye’den de yarýþmacýlarýn katýldýðý seçmelerde yarýþmacýlar hünerlerini sergiledi. Halk Eðitim Merkezi Salonu’nda yapýlan seçmelere 23 yarýþmacý katýldý. Kadir Ýpek, Þehmus Esenkuþ, Metin Barlýk, Hatice Mekan ve Metin Yiðit’in jürisinde yer aldýðý yarýþmaya Suriye’den Ahmet Ose, Ferit Zeydan Otman, Xemgin ve Halil Hýllo da yarýþmacý olarak katýldý. Yarýþma için Suriye’den Türkiye’ye geldiklerini ifade eden Ferit Zeydan Otman, TRT 6’in programlarýný Suriye’de yoðun ilgi ile izlediklerini söyledi. Böyle bir yarýþma sayesinde Türkiye’ye gelerek hem kendilerini tanýtacaklarýný, hem de Türkiye’yi daha yakýndan tanýmý fýrsatý bulacaklarýný kaydeden Otman, yarýþma dolayýsýyla heyecanlý olduðunu ifade etti. Mardin / cihan

M. Esad Coþan araþtýrma ve eðitim merkezi açýldý ÝLÝM, fikir ve eðitim hayatýmýzda önemli ufuklar a çan Mahmud Esad Coþan Hocaefendi’nin dünyaya geliþinin 75. sene-i devriyesinde, kendi adýyla ku rulan araþtýrma ve eðitim merkezi kendisini seven seçkin bir topluluðunun iþtirakiyle hizmete girdi. Ýstanbul’un tarihi ilçelerinden Üsküdar’ýn Küçük Çamlýca semtindeki Mahmud Esad Coþan Araþtýrma ve Eðitim Merkezi’nin açýlýþýna Rusya’dan Ýsveç’e, Almanya’dan ABD’ye, Irak’tan Suudi Arabistan’a kadar birçok ülkeden ve Türkiye’nin çeþitli illerinden gelen seçkin simalar katýldý. M. Esad Coþan Araþtýrma ve Eðitim Merkezi Baþkaný Dr. Necdet Yýlmaz, açýlýþta yaptýðý konuþmada, her türlü yabancýlaþtýrma ve dönüþtürmeye karþý uyanýk olunmasý ve Ýslâm medeniyetinin geleceðe taþýnmasý gerektiðini belirterek, “Bu ideallerin mütevazý bir örneðini ortaya koymak gayesiyle Mahmud Esad Coþan Araþtýrma ve Eðitim Merkezi kuruldu. Araþtýrma merkezimizde Merhum Esad Coþan Hocamýz, Merhum Mehmed Zahid Hocamýz ve sair büyüklerimizin eserleri yeniden güncellenmek suretiyle yayýna hazýrlanacak. Sohbetleri gerek görüntülü olarak, gerek sesli olarak, gerekse kitaplaþtýrýlmýþ olarak gün yüzüne çýkarýlacak. Oluþturduðumuz gruplar çalýþmalarýna baþladý” dedi. Kültür Sanat Servisi

Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)

YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Peygamberimizin (asm) Ahiret makamlarýndan biri. - Ölülere hayat rengi veren peygamber. 2. Oluþan, meydana gelen. - Kü çük limon. 3. Yaþamaya yetecek kadar kalan hava. - Bir bütünü oluþturan bölümlerden her biri, bölük, göz. 4. Hücrelerin aþýrý çoðalmasýyla insan, hayvan veya bitki dokularýnda oluþan ve büyüme eðilimi gösteren yumru, baða, tümör, neoplazma. - Hastalýktan sonraki iyileþme süreci. 5. Almanya'nýn RTÜK'ü, gözetim ve onay komisyonu. - Bir tür yumurtalý süt tatlýsý. 6. ABD'nin Ýngilizce kýsasý. - Alev rengi. 7. Keten dövmeBÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI ye yarayan tokmak. 8. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Ýtelemekten emir. - Bir iþteki engelleri yenme 1 M E L E K U T A T A V A kararlýlýðý. 9. Bir yapým 2 U Þ A K E H U S U M E T eki. - Apansýz, birdenbi- 3 R E F A K A T A S A L A re. 10. Aman dileme. - 4 A L A N A S A S U M A N Boyun eðen, kendini 5 K E Z Ý B A N A N E Y Ý baþkasýnýn buyruðuna 6 A K A L A MA T A A E Z býrakan. 11. Ahtapot ile B A N A L O K U M T T A yapýlan sushi. - Sahne- 7 E H A H A K Ý F Ý L Y E 8 de oynanmak için yazýl9 Ý A S E K U L A S A B A mýþ oyun. 12. Ataða 10 A S A F A L A N O L Ý N dayalý. - Köpek.


11

YENÝASYA / 20 OCAK 2011 PERÞEMBE

EKONOMÝ SOS­YAL­GÜ­VEN­LÝK

Cinsi

AHMET ARICAN

SORU: Eþim tarým Bað-Kur’lusu. Eþimin primlerini internetten ödüyorum. Eþim adýna yaklaþýk bir ayda 149 TL ödüyorum. Geçen ay yanlýþlýkla 149 TL yerine 14900 TL prim ödemesi yaptým. Eþim adýna fazladan ödediðim primleri geri alabilir miyim? (Senai BÝNDÝL) CEVAP: Eski Bað-Kur yasalarý halen yürürlükte olsaydý eþiniz adýna cari ayýn dýþýnda sehven yatýrmýþ olduðunuz primin tamamýný geri alamazdýnýz. Ancak, yeni sosyal güvenlik reform yasasý olan 5510 sayýlý kanunun 89 uncu maddesine göre, eþinizin cari ay priminden baþka borcu yoksa, cari ay prim borcu dýþýnda eþiniz adýna fazladan yatýrdýðýnýz primleri baðlý bulunduðunuz SGK Müdürlüðüne bir dilekçe ile baþvurarak geri alabilirsiniz.

Emeklilik için eksik SSK günleri cezaevindeyken yatýrýlamaz SORU: Babam SSK þartlarýnda emekli olmak için 1261 gün SSK’sýný tamamlamaya çalýþýrken 1000 günlük sigorta günü varken bir ay önce 4 yýl hüküm giyerek cezaevine girdi. Babamýn geri kalan 261 günlük SSK’sýný cezaevindeyken tamamlatabilir miyiz? (Osman KESER) CEVAP: Babanýz için gerekli olan sigorta statüsü hizmet akdi ile çalýþmaya dayanan 4/a (SSK sigortasý) sigortalýlýk günleridir. 4/a sigortalýlýðý, fiili çalýþmaya dayanan bir sigortalýlýk türüdür. Yani, bir kiþinin SSK þartlarýnda sigortalý olabilmesi için fiilen o iþi yapýyor olmasý gerekir. Babanýzýn cezaevinde olduðu devrede hizmet akdine göre fiilen bir iþi yapmasý mümkün olmadýðý için, emekliliði için eksik kalan SSK günlerini cezaevindeyken yatýrmanýz mümkün deðildir. Ancak, cezaevindeyken babanýzýn isteðe baðlý sigortalý olma imkâný varsa da, isteðe baðlý sigortalýlýk günleri SSK þartlarýnda kabul edilmez.

Durum tesbiti için kesilen ölüm aylýklarý yeniden baðlanýr SORU: Annem babasýndan dolayý ölüm aylýðý almaktayken 2010 yýlý Aralýk ayýnda almasý gereken aylýðýný alamadý. Annemin aylýðý neden kesildi? Yeniden baðlanmasý içim ne yapmalýyýz? CEVAP: Annenizin ölüm aylýðý, yaþayýp yaþamadýðý, evlenip evlenmediði ve aylýk alma durumunda deðiþiklik olup olmadýðýný öðrenmek için SGK tarafýndan kesilmiþtir. Her yýl belli bir zaman diliminde SGK tarafýndan bu tür kontroller yapýlmaktadýr. Bir dilekçe ve vukuatlý nüfus kayýt örneði ile SGK’ya baþvurmanýz halinde annenizin evlenmediði ve yaþadýðý sürece bir sonraki ödeme dönemi itibariyle aylýðý yeniden baþlatýlýr. Durdurulduðu için aralýk 2010’a iliþkin alamadýðý aylýðýný da alýr.

1.5337 1.5309

ALIÞ

EFEKTÝF SATIÞ

1 ÝSVÝÇRE FRANGI 1 ÝSVEÇ KRONU

EFEKTÝF SATIÞ

1.5868 0.22790

1.6018 0.23096

DOLAR

EURO

ALTIN

C. ALTINI

1.5497 5.3928

1.5567 5.4638

1.5440 5.3119

1.5626 5.5458

DÜN 1,5400 ÖNCEKÝ GÜN 1,5360

DÜN 2,0740 ÖNCEKÝ GÜN 2,0550

DÜN 68,20 ÖNCEKÝ GÜN 67,80

DÜN 460,80 ÖNCEKÝ GÜN 458,16

p

p

p

p

0.27421 2.0432

0.27638 2.0576

1 NORVEÇ KRONU

1 EURO

0.27440 0.27575 2.0446 2.0545

1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ

0.26123 0.40822

0.26299 0.40896

0.26105 0.40516

0.26359 0.41203

1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ

2.4414

2.4397

2.4579

100 JAPON YENÝ

1.8471

1.8594

1.8403

1.8665

2.4542

1 KUVEYT DÝNARI

SERBEST PÝYASA

1.5994 0.23043

Dýþ ticaret açýðý 70 milyar dolar DEVLET BAKANI ÇAÐLAYAN, 2010 YILI ÝTHALATININ 183 MÝLYAR DOLAR OLMASINI BEKLEDÝKLERÝNÝ, DIÞ TÝCARET AÇIÐININ ÝSE 70 MÝLYAR DOLAR CÝVARINDA GERÇEKLEÞMESÝNÝ TAHMÝN ETTÝKLERÝNÝ SÖYLEDÝ. DEVLET Bakaný Zafer Çaðlayan, 2010 yýlý ithalatýnýn yüzde 30’luk artýþla 183 milyar dolar düzeyinde olacaðýný tahmin ettiklerini, dýþ ticaret açýðýnýn ise 70 milyar dolar düzeyinde gerçekleþmesini beklediklerini bildirdi. Ýthalat rakamlarýna iliþkin basýn toplantýsýnda Çaðlayan, dünyanýn global krizi yaþarken, sadece Türkiye’nin deðil, bütün dünyanýn hedefinin ihracatý arttýrmak, herkesin derdinin selden kütük kapmak olduðunu söyledi. 2010 yýlýnda 107,5 milyar dolar olarak hedeflenen, sonrasýnda Orta Vadeli Program’da 111,7 milyar dolar olarak revize edilen ihracatýn 11 aylýk TÜÝK verilerine Aralýk ayý TÝM verileri de eklendiðinde, geçtiðimiz yýla göre yüzde 11,3 oranýnda artarak 113,7 milyar dolar seviyesine yükseldiðini, bu ay sonunda açýklanacak olan TÜÝK verilerine göre bu rakamýn 114 milyar dolarýn üzerine çýkmasýný beklediklerini bildiren Çaðlayan, ‘’Yeterli mi, tabiî ki deðil. Daha fazla ihracat yapmak istiyoruz’’ dedi. 2010 yý lý O cak-Ka sým dö ne min de it ha la týn, 2009’un ayný dönemine göre yüzde 31 oranýnda artarak 164,9 milyar dolar düzeyinde gerçekleþtiðini kaydeden Çaðlayan, ‘’Aralýk ayýnda da 18-20 milyar dolar civarýnda bir ithalatýn gerçekleþeceðini ve 2010 yýlý ithalatýmýzýn yüzde 30’luk bir artýþla 183 milyar dolar düzeyinde olacaðýný tahmin ediyoruz. Bu çerçevede, ithalatýmýzda 11 aylýk TÜÝK kesinleþmiþ verilerle, aralýk ayý projeksiyonlarýmýzý birleþtirdiðimizde, 2010 yýlýnda 183 milyar dolarlýk ithalat gerçekleþtiðini varsayarsak; dýþ ticaret açýðýmýzýn 70 milyar dolar düzeyinde, ihracatýn ithalatý karþýlama oranýnýn da yüzde 62,5 oranýnda gerçekleþmesini bekliyoruz’’ diye konuþtu.

'PETROLDEKÝ ARTIÞ TÜRKÝYE ÝÇÝN KÖTÜ HABER'

Devlet Bakaný Zafer Çaðlayan, ithalat rakamlarýný düzenlediði basýn toplantýsý ile açýkladý.

‘’ENERJÝ KAYNAKLARI ÝTHAL ETMESEK FAZLA VERECEÐÝZ” Zafer Çaðlayan, kesinleþen 11 aylýk 2010 yýlý verilerine göre, en çok ithalat yapýlan ilk 10 ülkenin sýrasýyla Rusya, Almanya, Çin, ABD, Ýtalya, Fransa, Ýran, Ýspanya, Ýngiltere ve Ukrayna, ilk 10 ülkenin 164,9 milyar dolarlýk 11 aylýk toplam ithalat içindeki payýnýn 95,5 milyar dolarla yüzde 58 olduðunu belirterek, þunlarý kaydetti: ‘’Burada bir þeye dik katinizi çekmek istiyorum; ithalatýmýzdaki ilk 10 ülke içinde yer alan ve en çok petrol, doðal gaz ve kömür ithal ettiðimiz Rusya ile Ýran pazarlarýyla dýþ ticaretimiz çok enteresan bir yapýdadýr. 11 ayda Rusya’ya ihracatýmýz 4,1 milyar dolar, ithalatýmýz ise 19,1 milyar dolar. Ýran’a ihracatýmýz da 2,7 milyar dolar, ithalatýmýz ise 6,9 milyar dolar. Bu iki ülkeyi toplam olarak alýrsak 11 ayda 6,8 milyar dolar ihracat, 26 milyar dolar da ithalatý-

mýz var. Bu durumda dýþ ticaret açýðýmýz 19,2 milyar dolara ulaþýyor. Fakat bu iki ülkeden yaptýðýmýz enerji kaynaklarý yani petrol, doðal gaz ve kömür ithalatýmýz ise 20,1 milyar dolara ulaþýyor. Yani, biz enerji kaynaklarý ithal etmek zorunda olmasak, Rusya ve Ýran’la olan dýþ ticaretimizde yaklaþýk bir milyar dolar fazla vermiþ olacaktýk. Ýthalatýmýzýn ülke gruplarýna göre daðýlýmýna bakacak olursak, 2010 yýlý Ocak-Kasým döne minde AB, 64 milyar dolarlýk ithalat ve yüzde 38,8’lik pay ile ihracatýmýzda olduðu gibi ilk sýrada yer almaktadýr. Asya ülkelerinden yapýlan ithalat toplam ithalatýmýzýn yüzde 31,2’sini, Amerika kýt'asýndan yapýlan ithalat yüzde 8,9’unu, Afrika ülkelerinden yapý lan ithalat ise toplam ithalatýmýzýn yüzde 3,6’sýný oluþturmaktadýr.’’ Ýstanbul / aa

ULUSLARARASI Enerji Ajansý’nýn baþ ekono misti Fatih Birol, petrol fiyatlarýnda yaþanan artýþýn küresel ekonomik iyileþmeyi rayýndan çýkaracaðýný vurgularken, enerjide dýþa baðýmlý olan Türkiye’nin bu artýþtan en olumsuz etkilenecek ülkeler arasýnda olduðunu söyledi. Birol’a göre, bunun üç sebebi var. Birincisi Türkiye’nin hem petrol hem de doðalgaz ithal eden bir ülke olmasý. Ýkincisi, doðalgaz fiyatýnýn petrol fiyatlarýna endeksli olmasý. Dolayýsýyla petrol fiyatlarýndaki artýþ doðalgaz fiyatýný da et kileyecek. Üçüncüsü ise Türkiye’nin elektrik üretiminde doðalgazý yoðun þekilde kullanmasý. Türkiye’nin Irak’taki petrol üretiminde diðer ülkeleri gibi daha aktif politika izlemesi gerektiðini kaydeden Birol, Türkiye’nin alternatif enerji kaynaklarýna yönelmesi konusunda önemli çalýþmalar yaptýðýný ancak bu teknolojilerin geliþtirilmesinin pahalý olduðu için hükümetin destek vermesi gerektiðini vurguladý. Petrol fiyatlarýndaki artýþta spekülatörlerin rolünün de göz ardý edilmemesi gerektiðini altýný çizen Bi rol, petrol fiyatlarýnýn artmasýnýn esas sebebinin, piyasadaki bir çok oyuncunun talebin hýzlý bir biçimde artacaðýna inanmasý ve üretimin de bu talebi karþýlamayacaðýný ve böylece fiyatýn yukarý doðru gideceðini düþünmesi olduðunu, piyasadaki, borsadaki oyuncularýn da bunu görerek fiyatlarýn artmasýna sebep olduklarýna dikkat çekti. Artan petrol fiyatlarýndaki artýþýn enflasyon üzerinde baský oluþturduðunu da dile getiren Birol, merkez bankalarýnýn enflasyonu kontrol altýnda tutmak için faiz oranlarýnda artýþa gidebileceðini, ancak bunun kriz sürecinde yýkýcý etkisi olabileceðini de vurguladý.

Vergi bildirimleri elektronik ortamda 2010 yýlýnda tahakkuk ettirilen desteklerin tamamýnýn Mayýs ayýna kadar çiftçiye ödeneceði bildirildi.

Çiftçiye 6 milyar 100 milyon lira destek TARIM ve Köyiþleri Bakanlýðý Teþkilâtlanma ve Destekleme Genel Müdürü (TEDGEM) Mehmet Taþan, bakanlýðýn çiftçiye vereceði destek bütçesinin 2011 yýlý için 6 milyar 100 milyon lira olduðunu, 2010 yýlýnda tahakkuk ettirilen desteklerin tamamýnýn ise Mayýs ayýna kadar çiftçiye ödeneceðini bildirdi. Meh met Taþan, 2011 yýlý kýrsal kalkýnma yatýrýmlarýný destekleme programýnýn Bakanlar Ku rulunda imzada olduðunu belirterek, programýn 2011-2015 yýllarýnda uygulanacaðýný belirtti. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý’nýn destek bütçesinin 2011 yýlý için 6 milyar

100 milyon lira olduðunu bildiren Taþan þunlarý söyledi: ‘’Çiftçilerimiz bu destekten iyi yararlansýn, aldýðý desteði iyi kullansýn. Desteklerin bir kýsmý girdi, bir kýsmý ürün desteði. Çiftçinin bulunduðu bölgede hangi ürünlerin üretimi uygunsa ona yönelmesi gerekiyor. Gündelik geliþmelere göre ürün çeþidi deðiþtirilmemeli.’’ 2010 yýlýnda tahakkuk ettirilen desteklerin tamamýnýn Mayýs ayýna kadar çiftçiye ödeneceði müjdesini de veren Taþan, 5 bin 81 danýþmanýn daha çiftçiye danýþmanlýk hizmeti vermeye hazýr olduðunu bildirdi. Antalya / aa

Ölen eþten icar senedine göre ölüm aylýðý baðlanamaz SORU: Eþim Turhan Keser 2009’da vefat etti. Eþim adýna 1998’de müstahsil makbuzu var. Eþimin Ziraat Odasý ve tapu kaydý yok, ancak 1998 ve sonraki yýllarý ihtiva eden beþ yýllýk icar senedi var. Eþim üzerinden noter onaylý icar senedine göre tarým Bað-Kur’undan ölüm aylýðý alabilir miyim? (Recep ÞEKER) CEVAP: Mülga 2926 sayýlý tarým Bað-Kur Kanununun 10 uncu maddesinde tescilde esas alýnan kayýtlar arasýnda icar senedi yer almadýðý için, SGK yetkilileri müteveffa eþinizi icar senedine göre Bað-Kur’lu saymaz. Eþinizin icar senedi olmasa bile 1998 ve devam eden yýllarda kooperatif veya Ziraat Odasý kaydý olsa idi Bað-Kur’lu sayýlýrdý. Ancak, iþ mahkemeleri tarýmsal faaliyete karine olan icar senetlerine göre sigortalýlýk süresi vermektedir. Bir an önce iþ mahkemesine dâvâ açmanýzý öneririz.

ALIÞ

1.5892 0.22806

SSK þartlarýnda üç buçuk yýl prim öderseniz emekli olursunuz SORU: Bana vereceðiniz bir cevap köyümdeki yaklaþýk 90 çiftçinin sorularýna da cevap olacak. Çünkü köyün neredeyse tamamý ayný soruya cevap arýyor. 20.06.1960 doðumluyum. 01.04.1979’da 16 gün SSK sigortam var. 1980-1982 arasý askerlik yaptým. 19942003 tarihleri arasýnda Kayseri Þeker Fabrikasýna pancar yatýrdým. Ürün para ödemesi yapýlýrken bizden yüzde 1 oranýnda Bað-Kur’a prim kesildi. 2003’ten bu güne eksiksiz çiftçi Bað-Kur’u yatýrýyorum. En kýsa yoldan nasýl emekli olabilirim? SGK’da 1994-2003 arasý bilgisayar kayýtlarýnda gözükmüyor. Bunu nasýl gösterebilirim? SSK 1979 baþlangýcýmý esas alýp tüm Bað-Kur’larýmý SSK’ya saydýrýp SSK’dan emekli olabilir miyim? (Servet YILDIZ-Gemerek/Sivas) CEVAP: En kýsa yoldan SSK þartlarýnda emekli olabilirsiniz. Bunun için bir an önce çiftçi BaðKur’unuzu sona erdirerek bir iþyerinde 4/a (SSK) sigortalýsý olun. SSK sigortalýlýðýnýz 1261 gün olunca, SSK’dan hemen emekli olabilirsiniz. Ayrýca, 19942003 arasý SGK kayýtlarýnda gözükmeyen günler için, þeker fabrikasýnda bulunan müstahsil makbuzlarýnýzý temin ederek SGK Ýl Müdürlüðü’ne gidin ve o makbuzlara göre kendinizi, tevkifat yapýlan dönemler için Bað-Kur’lu saydýrýn. Emeklilik için gününüz yeterli olduðundan askerlik sürelerinizi borçlanmaya gerek yoktur. Ayrýca, askerliðiniz emeklilik yaþýnýzý da erkene çekmeyecektir. SSK emekliliðiniz için, 25 yýl sigortalýlýk süresi, 5000 prim ödeme gün sayýsý ve 44 yaþýný ikmal etmeniz gerekiyor. Siz bunlarýn tamamýný, en kýsa zamanda SSK’lý olup 1261 gününüz (3,5 yýl) olduðunda tamamlamýþ olacaksýnýz. Bað-Kur þartlarýnda emekli olmanýz hem yaþ hem de hizmet süresi bakýmýndan daha uzun süreli olduðu için ayrýca açýklama yapýlmamýþtýr.

DÖVÝZ SATIÞ

1 KANADA DOLARI

1 AVUSTRALYA DOLARI

1.5263 1.5209

DÖVÝZ SATIÞ

ALIÞ

1.5360 1.5401

1 DANÝMARKA KRONU

Fazladan ödediðiniz Bað-Kur primlerini geri alabilirsiniz

ALIÞ

Cinsi

1.5252 1.5139

1 ABD DOLARI

Sosyal Güvenlik Uzmaný

18 OCAK 2011

MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI

Umre kampanyasýnýn talihlileri belli oldu ÝMAMOÐLU Maðazasý’nýn Umre Kampan yasý’nda talihliler bellli oldu. Ýmamoðlu’nun 31 Aralýk 2010’da sona eren ve büyük ilgi gören Umre kampanyasýný kaza nan talihliler, 14 Ocak Cuma günü noter huzurunda yapýlan büyük çekiliþle belirlen di. Kazanan müþteriler 5 yýldýzlý lüks bir o telde konaklayacak ve Umre ziyaretini ger çekleþtirecekler. Kampanyaya gösterilen

yoðun ilgi için müþterilerine teþekkür eden Ýmamoðlu yetkililleri, kazanan talihlileri de tebrik etti. Umre çekiliþini kazanan asil talihliler; Ankara’dan Hilal Çakýr, Fatma Civelekoðlu, Þakir Aydemir, Cuma Þahin ve Ýlhan Gök. Yedek talihliler ise; Kurtça Kaþlý Samsun, Sabri Þentan Ankara; Erhan Özden Ankara, Yeter Bölükbaþý Ankara, Aynur Ensen Ordu. Ankara / Yeni Asya

BÝLÂNÇO esasýna göre defter tutan mükellefler tarafýndan 2010 yýlý ve takip eden dönemler için e lek tro nik or tam da ve ri le cek ‘’Kesin Mizan Bildirimi’’nin gön derilmesinde uygulanacak usul ve esaslar belirlendi. Maliye Bakanlýðý’nýn konuyla ilgili tebliði Resmî Gazete’nin dünkü sayýsýnda yayýmlandý. Buna göre, bilanço esasýna göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri, elektronik ortamda kesin mizan bildirimi verecekler. Ancak bilânço esasýna göre defter tutmakla beraber faaliyet konularý itibariyle farklý muhasebe tekniði kullanmak durumunda bulunan mükellefler kesin mizan bildirimi vermek yükümlülüðüne tabi ol mayacak. Gelir ve kurumlar vergisinden muaf olanlar da kesin mi zan bil di ri mi ver me ye cek. ‘’Tekli’’ veya ‘’ikili’’ kod defteri kebir hesap gruplarýnýn hiçbirine kesin mizan bildiriminde yer ve ril me ye cek. Kul la nýl ma yan hesaplar bildirimde boþ býrakýlacak, ‘’sýfýr’’ yazýlmayacak. Bildirim verme yükümlülüðü getirilen gelir vergisi mükellefleri bildirimlerini, 1 Mart-31 Mart ta rihleri arasýnda, kurumlar vergisi mükellefleri de 1 Nisan-30 Nisan tarihleri arasýnda elektronik ortamda verecekler. Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler bildirimlerini, kendi gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerini, süresi içinde verecekler. Bildirim le rin e lek tro nik or tam da gönderilmesi zorunlu olduðun dan vergi daireleri kâðýt ortamýnda verilen (elden veya posta ile) bildirimleri hiçbir þekilde kabul etmeyecek. Ankara / aa

Aygün, Türk Ticaret, Borçlar ve Torba Kanun' için teþekkür etti.

ATO’dan Meclis’e teþekkür n ANKARA Ticaret Odasý (ATO) Baþkaný Sinan Aygün, Türk Ticaret, Borçlar ve halen sürdürülen ‘’Torba Kanun’’ adýyla bilinen Kanun Tasarýsý çalýþmalarý sýrasýnda TBMM’deki siyasî partilerin sergilediði birlik ve beraberlik nedeniyle bu siyasî partilerin lideriyle tüm milletvekillerine teþekkür etti. Aygün, gösterilen birlik ve beraberliðin iþ aleminin yüzünü güldürdüðünü söyledi. ATO Baþkaný Aygün, yaptýðý yazýlý açýklamada, hazýrlanmasý ve çalýþmalarý uzun yýllar süren Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu’nun hükümet, muhalefet ve diðer partilerin uzlaþmasýyla hýzlý bir þekilde yasalaþmasýndan duyduðu memnuniyeti dile getirdi. Neredeyse yarým asýrdýr yürürlükte olan Türk Ticaret Kanunu ile Borçlar Kanunu’nun ihtiyaçlara cevap verir nitelikten uzaklaþtýðýný hatýrlatan Aygün, yeni yasalarýn iþ hayatýnda önemli deðiþiklikler yapacaðýný kaydetti. Ahmet Terzi / Ankara

BÝM, Arabistan’da ortak þirket kuracak n BÝM Birleþik Maðazalar A.Þ., Savola Group Company ile Suudi Arabistan’da, perakende sektöründe faaliyet gösterecek bir ortak teþebbüs þirketinin kurulmasýna yönelik ön mutabakat anlaþmasý imzalandýðýný duyurdu. BÝM’in Kamuyu Aydýnlatma Platformu’nda (KAP) yayýmlanan özel durum açýklamasýnda, þirketle Suudi Arabistan’da mukim Savola Group Company arasýnda Suudi Arabistan’da, perakende sektöründe yüksek indirim modeliyle faaliyet gösterecek ve taraflarýn yüzde 50-50 oranlarda iþtirak edecekleri bir ortak teþebbüs þirketinin kurulmasýna yönelik bir ön mutabakat anlaþmasý imzalandýðý kaydedildi. Açýklamada, bu anlaþmanýn amacýnýn, görüþmeler sonrasýnda ileride imzalanmasý muhtemel bir ortaklýk anlaþmasýna çerçeve teþkil etmek olduðu belirtilerek, nihaî nitelik taþýmadýðý vurgulandý. Ýstanbul / aa


SiyahMaviKýrmýzýSarý

14

YENÝASYA / 20 OCAK 2011 PERÞEMBE

SPOR

BAKIÞ

Aykut hoca sýkýþtý..

F.Bahçe Atina sýnavýnda TEMSÝLCÝMÝZ BASKETBOLDA THY AVRUPA LÝGÝ 2. TUR (H) GRUBU ÝLK HAFTA MAÇINDA BUGÜN DEPLASMANDA YUNANÝSTAN'IN GÜÇLÜ EKÝBÝ OLYMPÝAKOS ÝLE KARÞILAÞACAK.

EROL DOYURAN erol@yeniasya.com.tr

enerbahçe'de Aykut Kocaman'ýn geleceði bu hafta oynanacak Antalyaspor ile arkasýndan haftaya Ýstanbul'da konuk edilecek Trabzonspor maçlarýnda alýnacak sonuçlara baðlý. Liderle Trabzonspor'la olan 9 puan farkýn açýlmamasý içir Antalyaspor mücadelesi mutlaka 3 puanla kapatýlmasý gerekiyor. Aksi bir sonuç Fe nerbahçe'nin zirve yarýþýndaki iddiasýný büyük ölçüde sekteye uðratacaðý gibi, Ýstanbul'daki Trabzonspor maçýnýn da hiç bir özelliði kalmaz. Aykut Kocaman sessiz ve içine kapanýk bir çalýþtýrýcý. Tepkilerini dýþa vurmadýðý gibi düþüncelerini de kamuoyu ile paylaþmýyor. En takdir edilecek tarafý yaptýðý hatayý kabul etmesi. Bu yüzden kaybedilen birçok maç sonunda camiadan açýk bir biçimde özür dilemeyi bilmiþtir. Dürüstlüðü ve efendiliðinden kimse þüphe etmiyor. Medya mensuplarýna karþý da çok nazik ve yardýmcý olmaya gayret ediyor. Ýlk zamanlar taraftar nezdinde çok kredisi vardý. Üst üste alýnan kötü sonuçlar yüzünden bir anda gözden düþtü. Bu sezon Fenerbahçe'yi þampiyon yapacaðýna kimse pek ihtimal vermiyor. Hatta Fenerbahçeli taraftarlar, "Aykut hoca bu takýma küçük kalýyor, onunla þampiyonluk gelmez" görüþünde birleþiyor. Aykut Kocaman nedeni bilinmez ama Brezilyalý oyuncularla pek anlaþamýyor. Bu sezon hep Brezilyalýlarla sýkýntý yaþadý. Alex, Bilica, Santos ve Broni ile arasý sürekli açýldý. Birçok maçta hepsini yedek kulübesinde oturttu. Bu olumsuz tablo takýma da yansýdý. Zayýf rakipler önünde bile alýnan yenilgiler normal karþýlanmaya baþlandý. Ama bunun bir de mali tarafý var. Sezon baþýndan beri alýnan kötü sonuçlar kulübe büyük ekonomik zararlar verdi. Þampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve son olarak Ziraat Türkiye Kupasý'ndan elenmenin faturasý yaklaþýk 25-30 milyon Avro'ya denk geliyor. Bu rakam Tür kiye þartlarýnda çok büyük bir para. Ne yazýk ki, Fenerbahçe bu sezon bu gelirden mahrum kaldý. Aykut Kocaman zor bir durumda olduðunu kendisi de biliyor. Ya önündeki maçlarý kazanýp takýmýn baþýnda kalacak, ya da üst üste alacaðý bir-iki yenilgi sonrasý kapýnýn önüne konulacaðýný kabul edecek.

‘‘

F

Yusuf Þimþek Kayseri'ye baþarýlý olmak için geldiðini söyledi.

YUSUF ÞÝMÞEK'E CÜMBÜÞLÜ KARÞILAÞMA n KAYSERÝ Erciyesspor'un Beþiktaþ'dan transfer ettiði Yusuf Þimþek, Kayseri'ye geliþinde taraftarlar tarafýndan cümbüþ, darbuka ve klarnet eþliðinde karþýlandý. Yusuf Þimþek ve Kayseri Erciyes Spor Kulüp Baþkaný Ziya Eren, Pegasus Havayollarýna ait tarifeli uçakla Ýstanbul'dan Kayseri'ye geldi. Þimþek, Erkilet Havaalaný'nda gazetecilere yaptýðý açýklamada, uzun yýllar sonra yeniden Bank Asya Birinci Ligi'nde oynayacaðýný belirtti. Ziya Eren ve yönetim kurulu üyelerine kendisi ile ilgilendikleri ve güzel bir ortam saðladýklarý için teþekkür eden Yusuf Þimþek, ''Ýnþallah Kayseri Erciyesspor'u Süper Lige çýkaracaðýz. Burada bulunmamýn nedeni baþkanýmýzýn ve yöneticilerimizin yakýn ilgisi oldu. Ben de sahaya çýkýp üzerime düþeni en iyi þekilde yapmak istiyorum' dedi. Yusuf Þimþek, gazetecilerin Beþiktaþ'a mesajýnýn olup olmadýðýný sormalarý üzerine de baþarýlar dilediðini söyledi. Yusuf Þimþek'i iç hatlar terminalinin çýkýþýnda taraftarlar da cümbüþ, darbuka ve klarnet eþliðinde karþýladý. Grup 38 Taraftarlar Derneði 2. Baþkaný Durdu Havur, Yusuf Þimþek'e çiçek ve Kayseri Erciyesspor'un kaþkolunu hediye etti.

Baþkent Atina'daki Barýþ ve Dostluk Spor Salonu'nda oynanacak karþýlaþma saat 21.45'te baþlayacak ve NTV Spor'dan naklen yayýnlanacak.

FENERBAHÇE Ülker, Turkish Airlines Euroleague Top 16’daki ilk maçýnda, bugünYunanistan’ýn Olympiacos ekibine konuk oluyor. Turkish Airlines Euroleague’in normal sezonunda E Grubu’nu ikinci sýrada tamamlayarak Top 16’da mücadele etmeye hak kazanan Fenerbahçe Ülker, H Grubu’ndaki ilk maçýnda grubun seri baþý ekibi Olympiacos ile karþýlaþacak. 20 Ocak Perþembe günü, TSÝ 21.45’te baþlayacak maç, Olympiacos’un evi Barýþ ve Kardeþlik Salonu’nda oynanacak ve NTVspor ekranlarýndan naklen yayýnlanacak.

Fenerbahçe Ülker, H Grubu’ndaki ilk maçýnda grubun seri baþý ekibi Olympiacos ile karþýlaþacak.

n TRABZONSPOR, Ýngiltere Premier Lig takýmlarýndan Tottenham Hotspur Kulübü'nde yetiþen 20 yaþýndaki orta saha oyuncusu Coþkun Ekim ile anlaþtý. Bordo-mavili kulübün internet sitesinden yapýlan açýklamada, Coþkun Ekim ile 3,5 yýllýk sözleþme imzalandýðý belirtildi. Genç oyuncunun sezon sonuna kadar 1461 Trabzon takýmýna kiralýk verileceði belirtildi. Öte yandan Trabzonspor, Liverpool'un Sýrp futbolcusu Milan Jovanovic'in transfer gündeminde bulunmadýðýný bildirdi. Medyada uzun süredir Liverpool'un Sýrp futbolcusu Milan Jovanovic'in bordo-mavili kulübe transferi konusunda haberler yer almýþtý.

F.BAHÇELÝ BEKÝR ÝRTEGÜN: TARAFTARI ÇOK ÜZDÜK FENERBAHÇELÝ futbolcu Bekir Ýrtegün, takýmýn kaybetmesi durumunda herkesin kaybedeceðini söyledi. Sabah idmanýnýn ardýndan basýn toplantýsý düzenleyen Bekir Ýrtegün, Antalyaspor ve Trabzonspor maçlarýnda puan kaybedilmesi durumunda her þeyin sonu olmayacaðýný ancak bir çok þeyi götüreceðini kaydetti. Aðýr bir çalýþma döneminden geçtiklerini belirten Bekir Ýrtegün, çok zor iki final maçýnýn kendilerini beklediðini söyledi. Ziraat Türkiye Kupasý'nda Yeni Malatyaspor karþýsýnda aðýr bir yenilgi aldýklarýný hatýrlatan Bekir Ýltegün, ''Bu maç camiamýzý, bizi ve taraftarlarýmýzý çok üzdü. Çünkü onlarýn bizden beklentileri çok büyük. Tepkilerinde haklýydýlar ancak gün tepki zamaný deðil, destek zamanýdýr'' dedi.

Hafta sonu oynayacaklarý Medical Park Antalyaspor maçýný kazanarak ligin ikinci yarýsýna 3 puanla baþlamak istediklerini dile getiren Bekir Ýltegün, da ha son ra ki haf ta da oy na na cak Trabzospor maçýný da kayýpsýz geçmek durumunda olduklarýný belirtti. Bekir Ýrtegün, sözlerine þöyle devam etti: ''Bu camia bireysellikten çok çekti. Gün, birlik olma zamaný. Takým olma ruhunu bu yýl yakalamýþtýk ancak skorlarda istediðimiz sonuçlarý elde edemedik. Bu takým kaybederse herkes kaybeder. En büyük eksikliklerimizden biri de bazý maçlarda kazanma arzumuzu yitirmemizdi. Aslýnda kaybettiðimiz Yeni Malatyaspor maçý bizim için birleþtirici oldu. Herkesin içinde bir ateþ var önemli olan bu ateþi maçlarda sürdürmek.''

Misimoviç acele etmiyor GALATASARAY Teknik Direktörü Gheorghe Hagi'nin kadro dýþý býraktýðý BosnaHersek'in milli futbolcusu Zvyezdan Misimoviç, Rus takýmlarýyla transfer görüþmelerinin devam ettiðini belirterek, ''Tekliflerden memnun olmazsam Galatasaray'dan ayrýlmak için yaz aylarýný beklerim'' dedi. Misimoviç, BosnaHersek'in günlük gazetesi ''Dnevni

Avaz''a yaptýðý açýklamada, geçen hafta Ýstanbul'a gittiðini ve takýmýn kadrosunun toplanmasýna katýldýðýný ifade ederek, özel iþleri nedeniyle Almanya'ya döndüðünü ve þu anda Almanya'da olduðunu belirtti. Misimoviç, Galatasaraylý yetkililerin, kendisine transferiyle ilgili bazý Rus takýmlarýyla temasta olduklarýný ilettiklerini ifade etti.

F.BAHÇE ÜLKER'DE ENGÝN VE VÝDMAR YOK Özellikle Theodoros Papaloukas, Vassilis Spanoulis ve Milos Teodosic’ten oluþan oyun kurucu rotasyonuyla dikkat çeken Olympiacos, birçok basketbol otoritesi tarafýndan arka alanda Avrupa’nýn en güçlü takýmý olarak gösteriliyor. Ancak sezon arasýnda, kadrosunu Sarunas Jasikevicius ile güçlendiren ve hali hazýrda Roko Ukic ve sezonun en formda iki numaralarýndan biri olan Ömer Onan’ý elinde bulunduran Fenerbahçe Ülker de kýsa oyuncularýyla adýndan söz ettiren bir takým konumunda. Temsilcimizin bu maç öncesinde, sezon baþýndan beri sakatlýðý sebebiyle takýmdan ayrý olan Engin Atsür ve yine uzun süredir sakatlýðý süren Gasper Vidmar dýþýnda eksik oyuncusu bulunmuyor.

TRABZON'A ÝNGÝLTERE PREMÝER LÝG'DEN OYUNCU

Takým kaybederse herkes kaybeder

BAÞBAKAN ÇOCUKLARA TOP VE RAKET DAÐITACAK

Quaresma yaptýðý þýk hareketlerle foto-muhabirlerinin ilgi odaðý oldu.

Beþiktaþ'ta Bucaspor hazýrlýklarý sürüyor BEÞÝKTAÞ, cuma günü Süper Lig'in ikinci yarýsýnýn açýlýþ maçýnda Bucaspor ile oynayacaðý karþýlaþmanýn hazýrlýklarýný sürdürüyor Basýna kapalý bir þekilde Nevzat Demir Tesisleri'nde Teknik Direktör Bernd Schuster yönetiminde yapýlan çalýþmada oyuncular ýsýnma hareketlerinin ardýndan taktik aðýrlýklý bir idman gerçekleþtirdi. Antrenman öncesinde oyuncularýha kýsa bir konuþma yaptýðý belirtilen Schuster'in, daha sonra oynanan taktik maçta uyarýlar yaparak oyunculara durmalarý gereken yerleri ve yapmalarý gereken hareketleri gösterdiði açýklandý.Takýmdan ayrý olarak çalýþmalarýný sürdüren Ýbrahim Üzülmez, düz koþuyla baþladýðý idmanda daha sonra Matteo Ferrari ile denge ve kondisyon çalýþmalarý yaptý.

n BADMÝNTON Federasyonu tarafýndan, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn gezilerinde çocuklara daðýtmasý için 5 bin adet badminton raketi ve topu hazýrlanarak Baþbakanlýða gönderildi. Badminton Federasyonu Baþkaný Murat Özmekik, çocuklarýn Baþbakan'dan raket beklediðini söyledi. Özmekik, þöyle konuþtu: ''5 bin adet raket ve badminton topunu 2 ay kadar önce Baþbakanlýða gönderdik. Baþbakanýmýzýn bu malzemeleri ilkbaharda çocuklara daðýtacaðýný düþünüyorum. Özellikle Baþbakanýmýzýn badminton raketi hediye etmesi insanlarý bu spor dalýna yönlendirmiþ olacak. Baþbakanýmýzýn çocuklara raket daðýtmasý badmintona ilgiyi artýracaktýr. Kendisinin badminton sporuyla da anýlmasýný istiyoruz.''

BURSASPOR MÝLLER ÝLE 2,5 YILLIÐINA ANLAÞTI n Forvet hattýna iyi bir transfer yapmak için uzun süredir çalýþma yürüten Bursaspor, Glasgow Rangers'ýn forvet oyuncusu Kenny Miller ile anlaþtý. Transferi, Rangers kulübü resmi sitesinden duyurdu. Yeþil - beyazlý kulüple 2,5 yýllýðýna anlaþtýðý öðrenilen golcü futbolcunun, Bursa'ya gelmesi bekleniyor. Bursaspor Teknik Direktörü Ertuðrul Saðlam, Miller'in transferinden memnun olduðunu söyledi.

Fatih Tekke 1,5 yýl A.Gücü'nde

BEÞÝKTAÞ TV BUGÜN YENÝDEN YAYINA BAÞLIYOR n BEÞÝKTAÞ Kulübü'nün televizyonu BJK TV, bir süredir ara verdiði yayýnýna yarýn yeniden baþlayacak. Siyah-beyazlý kulüpten yapýlan açýklamaya göre, BJK TV bugün saat 09.03'ten itibaren, bir süredir ara verdiði yayýnýna devam edecek. BJK TV, Digitürk 74. kanaldan þifresiz olarak izlenebilecek.

OLYMPÝACOS GRUPTA EN BÜYÜK RAKÝP Bundan sonraki üst üste iki maçýný evinde, sýrasýyla Power Electronics Valencia ve Zalgiris Kaunas’a karþý oynayacak temsilcimiz, gruptaki ilk maçýnda en önemli rakibini devirerek büyük bir avantajý eline

geçirmeye çalýþacak. Ýki takým son olarak 29 Eylül 2010 tarihinde, Banvit-TÜBAD Turnuvasý’nda karþýlaþmýþ, sezon öncesinde oynanan bu hazýrlýk maçýný Olympiacos 77-63 kazanmýþtý. Temsilcimizin rakibi Olympiacos, Yunanistan’ýn ve Avrupa’nýn en baþarýlý kulüplerinden biri olarak öne çýkýyor. Tecrübeli antrenör Dusan Ivkovic’in çalýþtýrdýðý Olympiacos, Turkish Airlines Euroleague’de normal sezonda yer aldýðý grubu, 7 galibiyet ve 3 maðlubiyetle, Real Madrid’in önünde lider tamamlamýþtý. Pire ekibi, Yunanistan liginde de 13 maçýn ardýndan namaðlup olarak yoluna devam ediyor.

Fatih Tekke kendisini Ankaragücü oyurcusu yapan 1,5 yýllýk mukaveleyi imzaladý. Ýmza törenin ardýndan ise sezon boyunca giyeceði 33 numaralý forma ile Tekke basýn mensuplarýna poz verdi. FOTOÐRAF: A.A

ANKARAGÜCÜ'NÜN Beþiktaþ'tan transfer ettiði Fatih Tekke, kariyeri adýna hoþ olmayan bir süreç sonrasý yaþamýmýn ve hayata bakýþ açýsýnýn farklý deðerlendirilmeyeceði bir yere geldiðini söyledi. Sezon baþýnda Rusya'dan Beþiktaþ'a transfer olarak uzun yýllar sonra Türkiye'ye dönen baþarýlý oyuncu Fatih Tekke, sezon içerisinde Beþiktaþ Teknik Direktörü Bernd Schuster ile sorunlar yaþamýþ ve takýmda forma þansý bulamamýþtý. Ligde ilk yarýný bitimiyle takýmdan ayrýlmasýna kesin gözüyle bakýlan Fatih Tekke Ankaragücü ile 1,5 yýllýk sözleþme imzaladý. Saray Spor Tesisleri'nde düzenlene imza töreninde konuþan tecrübeli oyuncu, imalý açýklamalarda bulunarak yaþamýmýn ve hayata bakýþ açýsýnýn farklý deðerlendirilmeyeceði bir yere geldiðini söyledi.

Geçmiþ adýna bir þeyler söylemenin mantýklý olduðunu düþünmediðini dile getiren golcü oyuncu, "Son 5 aydýr yaþadýðým süreç tahmin edemediðim ve öngöremediðim bir süreçti. Benim kariyerim adýna hoþ olmasa da bundan sonra bunu düzeltme þansým olduðunu düþünüyorum. En azýndan dostlarýmla beraberim. Çok huzurlu bir yerdeyim. Yaþamýmýn ve hayata bakýþ açýmýn farklý deðerlendirilmeyeceði bir yerdeyim. Rahat, huzurlu, ailem ve çocuklarýmla mutlu ve sahada baþarýlý olacaðýmý düþünüyorum. Geçmiþ adýna söylenecek çok þey var. Sadece Beþiktaþ süreci ile ilgili deðil. Hep problemler konuþuluyor bizim futbol hayatýmýzda. Bundan sonra Ýnþallah benim inisiyatifimde olmayan sorunlar deðil baþarýlarým yazýlýr" diye konuþtu.

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

15

YENÝASYA / 20 OCAK 2011 PERÞEMBE

HABER Taksilerde sigara yasaðýna uyulmuyor

Bilge Köyü muhtarýnýn, 4 Mayýs 2009'daki katliâmdan sonra köyde yetim kalan çocuklarýn sýkýntý yaþadýðýna dair açýklamalarýnýn ardýndan ÝHH, çocuklara yardým etmek için harekete geçti.

Bilge Köyü yetimlerine ÝHH’dan yardým eli ÝHH ÝNSANÎ YARDIM VAKFI’NIN BAÞLATTIÐI ‘SPONSOR AÝLE’ ÇALIÞMASINA DAHÝL EDÝLEN BÝLGE KÖYÜ YETÝMLERÝNÝN ÝHTÝYAÇLARI KARÞILANACAK. MARDÝN’ÝN Mazýdaðý’na baðlý Bilge Köyü’nde bir niþan evine yapýlan saldýrý sonucunda 7’si çocuk 44 kiþi vefat ederken 3 kiþi de yaralanmýþtý. 4 Mayýs 2009 tarihinde meydana gelen bu olay bütün Türkiye’yi yasa boðmuþtu. Bilge Köyü katliâmýnýn üzerinden yaklaþýk 21 ay geçti ancak katliâmýn acýlarý hala tazeliðini koruyor. Katliam sonrasýnda 61 çocuk ise yetim ve öksüz kaldý. Bilge köyü muhtarý Abdurrahman Çelebi’nin geçtiðimiz günlerde, yetim çocuklarýn sýkýntý yaþadýðýna dair açýklamalarýnýn ardýndan ÝHH Ýnsanî Yardým Vakfý, Bilge Köyü yetimlerine destek olmak için harekete geçti. ÝHH Ýnsanî Yardým Vakfý Baþkan Yardýmcýsý Ya þar Kutluay beraberinde bir heyet ile birlikte, Bilge Köyü’ne giderek köy muhtarý Abdurrahman Çelebi’den yetimler hakkýnda bilgi aldý. Yetimlerle de görüþen ÝHH heyeti, çocuklarýn sorunlarýný ve sý-

kýntýlarýný dinledi. Yapýlan incelemelerin sonrasýnda Bilge Köyü’nde yaþý 18’in altýnda olan bütün yetimler ÝHH Ýnsanî Yardým Vakfý’nýn yetim çocuklar için baþlatmýþ olduðu sponsor aile sistemine dahil edildi. Böylece köyde yaþayan yetimlerin ihtiyaçlarý ÝHH tarafýndan karþýlanacak. Bilge Köyünü ziyaret eden ÝHH Baþkan Yardým cýsý Yaþar Kutluay, ÝHH olarak köyde bulunan bütün yetimlerin bakýmlarýný üstlendiklerini ifade ederken, “Bundan birkaç hafta önce Bilge Köyü muhtarý Abdurrahman Çelebi’nin köyde bulunan yetimlerin çeþitli sýkýntýlar yaþadýðýna dair açýklamalarý bazý basýn kuruluþlarýnda yer aldý. Bu haberler üzerine köyde yaþananlarý yerinde görmek için ÝHH Yetim Birimi olarak köye gelerek incelemelerde bulunduk. Ardýndan köydeki bütün yetimlerin bakýmýný üstlendik” dedi. Ýstanbul / Yeni Asya

ÝHH Baþkan Yardýmcýsý Yaþar Kutluay, Bilge Köyü yetimlerinin 'Sponsor Aile' projesi içerisine dahil edilerek, ihtiyaçlarýnýn karþýlanacaðýný kaydetti.

n BAÞÞEHÝRDE çeþitli taksi duraklarýnda yapýlan araþtýrmada, taksilerde sigara yasaðýna uyulmadýðý ortaya çýktý. Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý tarafýndan Altýndað ve Çankaya ilçelerindeki çeþitli taksi duraklarýnda gönüllülük baz alýnarak toplam 277 taksi þoförü arasýnda, sigara yasaðýna uyum saðlanýp saðlanmadýðýna iliþkin araþtýrma yapýldý. Çeþitli duraklarda çalýþan taksi þoförleri ile yapýlan görüþmelerde, þoförlerin üçte ikisinin sigara içtiði ve sigara içen þoförlerin de çoðunlukla taksilerin içinde sigara içtiði belirlendi. Araþtýrmada, ‘’Þoförlerin büyük çoðunluðunun takside sigara içilmesinin yasak olduðunu bildikleri, ama yolcularýn sigara içme isteklerine de çoðunlukla itiraz etmedikleri, hatta kimi zaman yolcu ile birlikte kendilerinin de sigara içtiði’’ belirlendi. Ankara / aa

Dünyanýn üçte biri veremle karþýlaþtý n HALK arasýnda verem hastalýðý olarak bilinen tüberkülozun etkili bir hastalýk olduðu ve þu ana kadar dünya nüfusunun üçte birinin tüberküloz mikrobuyla karþýlaþtýðý bildirildi. Yüksek Hemþire Meryem Mert, dünya nüfusunun üçte birinin tüberküloz mikrobuyla karþýlaþ týðýný, Dünya Saðlýk Örgütü verilerine göre her yýl yaklaþýk 8,4 milyon insanýn bu hastalýða yakalandýðýný, 2 milyon insanýn da hastalýk sebebiyle öldüðünü söyledi. Tüberkülozun bulaþýcý bir hastalýk ve halk saðlýðý sorunu olduðunu belirten Mert, ‘’Tüberküloz hastalýðý, solunum yoluyla bulaþýr. Bulaþma açýsýndan en riskli kiþiler hastayla uzun süre ayný ortamda bulunan aile bireyleri ve yakýn çalýþma arkadaþlarýdýr. Kaþýk, çatal, bardak gibi yemek gereçleri, giysiler, çarþaflar gibi eþyalarla ise bulaþma olmaz’’ diye konuþtu. Tekirdað / cihan

Vatandaþlar, ilerlemiþ yaþlarýna raðmen Kur'ân öðreniyor.

Kur’ân kurslarý büyük ilgi görüyor DÝYANET Ýþleri Baþkanlýðý’nýn cami dersleri çerçevesinde baþlattýðý Kur’ân–ý Kerim ve din eðitimi kurslarý Mersin’in Gülnar ilçesinde büyük ilgi görüyor. Kur’ân dersleri hakkýnda bilgi veren Merkez Ulu Cami Ýmam Hatibi Ahmet Bulut, “Gülnar Müftülüðü tarafýndan Aralýk ayýn da baþlayan kurslarýmýz hafta içi her gün ikindi namazýndan sonra camimizde veriliyor. Derslere bütün yaþ gruplarýndan öðrenciler geliyor. Kur’ân-ý Kerim eðitiminin yanýnda ilmihal dersleri de veriyoruz. Kursumuzun amacý, Yüce kitabýmýz Kur’ân-ý Kerim’i tecvidli olarak güzel bir þekilde okunmasýný saðlamaktýr. Kursumuz Haziran ayýna kadar devam edecektir. Bütün halkýmýzýn kurslara katýlmasýný arzu ediyoruz” dedi. Cami müezzini Adem Gül de eðitimlere 25 kursiyerin katýldýðýný söyledi. Kurs öðrencisi 65 yaþýndaki Azmi Kozak ise “Öðrenmenin yaþý yoktur. Hiç zorlanmýyoruz insan istedikten sonra her þeyi baþarýr” dedi. Mersin / cihan

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.