25 Mart 2011

Page 1

SiyahMaviKýrmýzýSarý

Emevi Camiin de hoþ bir sada/ 16’da

ÝSTANBUL PANELE HAZIR u­ VI.­Ri­sa­le-i­Nur­Kon­gre­si,­27­Mart­Pa­zar­gü­nü

sa­a t­ 14.00’da­ Ýs­t an­b ul­ Ha­l iç­ Kon­g re­ Mer­k e­zinde­baþlaya­cak­panelle­tamamlanacak. u“Sa­id­Nur­sî’ye­Gö­re­Ýs­lâm­Top­lum­la­rý­nýn­Ge­le­ce­ði­ve­ Dün­ya­Ba­rý­þý”­konulu­pa­ne­le­Prof.­Dr.­Do­ðu Er­gil,­Prof.­Dr.­Ah­met­Bat­tal,­ Prof.­Dr.­Müm­taz’er Tür­kö­ne­ve­Dr.­Ce­mil­Er­tem­konuþmacý­o­la­rak­ka­tý­lýr­ken,­prog­ra­mý­Av.­Ka­dir­Ak­baþ­yö­ne­te­cek. uRi­sa­le-i­ Nur­ Ens­ti­tü­sü­ Ge­nel­ Sek­re­te­ri­ Þe­ner Boz­taþ,­ pa­ne­lin­ ge­çen­ haf­ta­ so­nu­ Þam’da­ dü­zen­le­nen­ VI.­ Ri­sa­le-i­ Nur­ Kon­gre­sinin­ ka­pa­nýþ o­tu­ru­mu­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­Haberi sayfa 3’te

Bediüzzaman’ýn evi tehlikede Haberi sayfa 6’da

Y GERÇEKTEN HABER VERiR

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR

YIL: 42

www.yeniasya.com.tr

25 MART 2011 CUMA/ 75 Kr

SAYI: 14.755

GRUP BAÞKANVEKÝLLERÝ: O MADDELER DEÐÝÞTÝRÝLEMEZ, DEÐÝÞTÝRMEYECEÐÝZ.

Âlet olmayalým

AKP deðiþmez maddelerden vazgeçmiyor

TÜRKÝYE LÝBYA’DA GLOBAL GÜÇLERÝN OYUNLARINA ÂLET OLMASIN. HAÇLI SEFERÝ PEÞÝNDEKÝ SARKOZY’NÝN MACERALARINA DESTEK VERMESÝN. DAVUTOÐLU ZEYBEK’Ý ZÝYARET ETTÝ uDP­Ge­nel­Baþ­ka­ný­Zey­bek,­Lib­ya'da­ki­ge­liþ­me­ler­le­il­gi­li­o­la­rak­bil­gi­ver­mek­ü­ze­re­ken­di­si­ni­zi­ya­ret­e­den­Dý­þiþ­le­ri­Ba­ka­ný­Da­vu­toð­lu­i­le­gö­rüþ­tük­ten­son­ra­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­“Hiç­bir­þe­kil­de baþ­ka­la­rý­nýn­o­yun­la­rý­na­â­let­ol­ma­ma­lý­yýz”­dedi.

“DEÐÝÞTÝRMEYECEÐÝMÝZÝ DEFALARCA AÇIKLADIK” u­ AKP­Grup­Baþ­kan­ve­ki­li­Be­kir­Boz­dað,­“A­na­ya­sa­nýn­1,­2­ve 3.­mad­de­le­ri­nin­de­ðiþ­ti­ri­le­ce­ði­ne­da­ir­bir­sö­zü­müz­yok.­Ak­si­ne­bun­la­rý­de­ðiþ­tir­me­ye­ce­ðiz.­Bu­nu­de­fa­lar­ca­a­çýk­la­dýk”­der­ken,­AKP’nin­di­ðer­Grup­Baþ­kan­ve­ki­li­Su­at­Ký­lýç­da,­‘’De­ðiþ­ti­ril­mez­mad­de­ler­de­ðiþ­ti­ril­mez­hü­küm­ler­dir.­Bo­þu­na­kor­ku­la­ra ka­pýl­ma­yýn”­þek­lin­de­ko­nuþ­tu.­Haberi sayfa 5’te

OPERASYON KATLÝAMA DÖNÜÞMESÝN u­ Zey­bek­þöy­le­ko­nuþ­tu:­“Sar­kozy’nin­ma­ce­ra­la­rý­na­des­tek­ver­me­me­li­yiz.­‘Haç­lý­se­fe­ri’­gi­bi­söz­ler­kar­þý­sýn­da­ge­re­ken­du­yar­lý­lý­ðý­gös­ter­me­li­yiz. Tür­ki­ye,­ o­pe­ras­yo­nun­ Lib­ya­ hal­ký­na­ kat­li­a­ma dö­nüþ­me­me­si­ ko­nu­sun­da­ e­lin­den­ ge­le­ni­ yap­ma­lý;­baþ­ka­la­rý­nýn,­glo­bal­güç­le­rin­böl­ge­de­ki­çý­kar­tan­zim­le­ri­ne­de­a­let­ol­ma­ma­lý,­i­ti­ba­rý­ný­halk­lar­i­çin­de­ðer­len­dir­me­li­dir.” Haberi sayfa 4’te

G.KURMAY’A AÇTIÐI DÂVÂYI KAZANAN KARABULUT:

uHaberi sayfa 4’te

FOTOÐRAF: AA

Erdoðan: O ülkelere biraz vicdan gözlüðü ile bakýn Demokrat Parti Genel Baþkaný Namýk Kemal Zeybek, parti genel merkezinde Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu ile görüþtü.

SURÝYE’DE GERGÝN CENAZE/ 7’de

Artýk köyüme gidebileceðim u­ Ge­nel­kur­may­Baþ­kan­lý­ðý­nýn­ge­çi­ci­gü­ven­lik­böl­ge­si­ka­ra­rý­na­kar­þý­aç­tý­ðý­dâ­vâ­yý ka­za­nan­A­li­Ka­ra­bu­lut,­“Kö­yü­mü­ze­gi­de­mi­yor­duk.­Ýp­tal­ka­ra­rý­na­se­vin­dim.­Üç­yýl­ön­ce bu­dâ­vâ­yý­aç­mýþ­tým.­Bu­þe­kil­de­ka­rar­ve­ril­me­siy­le­bir­lik­te­ar­týk­kö­yü­mü­ze­ra­hat­bir þe­kil­de­gi­dip­ge­le­bi­li­riz”­de­di.­Haberi 4’te

Ali Karabulut

SÜRESÝ BÝR YIL OLARAK BELÝRLENDÝ

Tezkerenin amacý ne?

Esnaf kýskaca alýnýyor uEs­naf­ve­Sa­nat­kâr­lar­O­da­sý­Ge­nel­Baþ­ka­ný­Mah­mut­Çe­li­kus “Es­naf­ve­Sa­nat­kâr­la­rý­Kre­di­ve­Ke­fa­let­Ko­o­pe­ra­ti­fi­a­na­söz­leþ­me­si­nin­66.­mad­de­sin­de­ya­pý­lan­de­ði­þik­lik,­bir­ay­i­çin­de­borcunu­ö­de­ye­me­yen­es­na­fý­ha­ciz­le­kar­þý­kar­þý­ya­bý­ra­ký­yor.­Ü­re­ti­me­des­tek de­ni­len­bu­mu?­Es­na­fý­kýs­ka­ca­a­lý­yor­lar”­de­di.­Haberi sayfa 11’de

uTürk­Si­lâh­lý­Kuv­vet­le­rinin­NA­TO­De­niz­Gü­cünde gö­rev­al­ma­sý­na­im­kân­ve­ren­tez­ke­re­Tür­ki­ye­Bü­yük Mil­let­Mec­lis­Baþ­kan­lý­ðýna­su­nul­du.­Sü­re­si­bir­yýl­o­la­rak­be­lir­le­nen­tez­ke­re­çer­çe­ve­si­nin­çok­bo­yut­lu­o­la­rak­tes­pit­e­dil­me­si­dik­kat­çe­ki­yor­ve­“çok­bo­yut­lu”­ifadesinin­kapsamýna­nelerin­girdiði­ka­mu­o­yu ta­ra­fýn­dan­me­rak­e­di­li­yor.­Haberi sayfa 4’te

ISSN 13017748

‘3 SÝVÝLÝ ZEVK ÝÇÝN ÖLDÜRDÜK’ uHaberi sayfa 7’de

HABUR’DA ÝLK HAPÝS CEZASI uHaberi sayfa 5’te

BAKKAL GÝBÝ AVM TÜREDÝ uHaberi sayfa 11’de

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

2

25 MART 2011 CUMA

LÂHÝKA

‘‘ ‘Zulmedenlere en küçük bir meyil dahi göstermeyin’

‘‘

‘Zulmedenlere en küçük bir meyil dahi göstermeyin; yoksa Cehennem ateþi size de dokunur’ âyet-i kerimesi fermanýyla, zulme deðil yalnýz âlet olaný ve taraftar olaný, belki ednâ bir meyil edenleri dahi dehþetle ve þiddetle tehdit ediyor.

ziz, sýddýk kardeþlerim, Dün, Emin, bu havaliye gelen bir kolordu münasebetiyle, istemediðim ve Rusun harbe devamýný bilmediðim halde, Rusya’nýn Kafkasla ittisali kesilmesini söyledi. Ben, onun sözünü kesip susturduðum halde, kalbim ehemmiyetle bir alâka gösterdi. Sonra, bugün namazda ve tesbihatýnda iken, mânevî tarzda denildi ki: Küre-i arzda çarpýþan, mücadele eden cereyan lar dan her hal de bi ri si Ýs lâ mi ye te ve Kur’ân’a ve Risâle-i Nur’a ve mesleðimize taraf tar olacak; bu noktadan ona karþý bakmak gerektir. Bakmamak için bir iki mektupda yazdýðým sebepler çendan kalbe, akla kâfidir; fakat meraklý ve hevesli olan nefse kâfi gelmiyor diye kalbime geldi. Aynen tesbihatta ihtar edildi ki: Ehemmiyetli sebebi ise: Bakmakta bir tarafa tarafgirlik hissi uyanýr; tarafgir nazarý, taraftar olduðu taraf cereyanýn kusurunu görmez, zulmüne rýza gösterir, belki alkýþlar. Halbuki küfre rýza, küfür olduðu gibi, zulme razý olmak dahi zulümdür. Elbette zemin yüzünde bu dehþetli düelloda semavatý aðlatacak zulümler ve tahribat oluyor. Çok mâsum ve mazlûmlarýn hukuklarý kayboluyor, mahvoluyor. Mimsiz, gaddar medeniyetin zâlimâne düsturu olan, “Cemaat için fert feda edilir; milletin selâmeti için cüz’î hukuklara bakýlmaz” diye, öyle dehþetli bir zulüm meydaný açmýþ ki, kurûn-u ûlâ vahþetlerinde de emsali vuku bulmamýþ. Kur’ân-ý Mucizü’l-Beyânýn adalet-i hakikiyesi, bir ferdin hakkýný cemaate feda etmez; “Hak haktýr; küçüðe, büyüðe, aza, çoða bakýlmaz” diye kanun-u semavî ve hakikî adalet noktasýnda Risâle-i Nur þakirtleri gibi hakikat-i Kur’âniyeyle meþgul adamlar, zaruret olmadan, lüzumsuz, yalnýz hevesli bir merak için, netice itibarýyla faydasý bulunan ve netice daha gelmeden evvel lüzumsuz bakmak ve zâlimâne tahribatlarýný alkýþlamak sûretiyle Ýslâmiyet ve Kur’ân lehine hizmet edeceði o cereyanýn harekâtýný fikren takip etmekle meþgul olmak münasip olmadýðý için, nefis de, akýl ve kalbe tâbi olup merakýný býrakmýþ diye anladým. Kastamonu Lâhikasý, s. 111 *** “Zulmedenlere en küçük bir meyil dahi göstermeyin; yoksa Cehennem ateþi size de dokunur” (Hûd Sûresi, 11:113.) âyet-i kerimesi fermanýyla, zulme deðil yalnýz âlet olaný ve taraftar olaný, belki ednâ bir meyil edenleri dahi dehþetle ve þiddetle tehdit ediyor. Çünkü, rýza-yý küfür küfür olduðu gibi, zulme rýza da zulümdür. Mektubat, 28. Mektub, 4. Risâle, s. 345

Allah size kýrmýzý koyunlardan daha hayýrlý olan bir namaz ile yardým etmiþtir: Vitir namazý. Allah, onun vaktini yatsý namazýndan itibaren fecir doðuncaya kadarki zaman arasýna yerleþtirmiþtir. Câmiü's-Saðîr, No: 1006 / Hadis-i Þerif Meâli

Güneydoðu’da Nurlu hizmetler ve yoðun Bediüzzaman mesaisi nejateren@saidnursi.de

ç günlük muhteþem bir Þam gezi sin den son ra gü zel A na do lu’nun Güneydoðu bölgesinde Nur sevdalýlarýnýn arasýnda sýcak ve samimî yüzlerin, içten ve hasbî insanlarýn arasýndayým. Sebeb-i ziyaretimiz ise peygamberler diyarý Þanlýurfa’daki dostlarýn dâvetidir. Ekim ve Kasým 2010 aylarýnda, deðerli ilim ve dâvâ adamý muhterem Prof. Dr. Süleyman Kurter Aðabeyle yaptýðýmýz ve yirmi ili kapsayan “Yurt dýþý ve özellikle de Amerika’daki Risâle-i Nur Hizmetleri” seri konferanslarýnda, o zaman Þanlýurfalý dostlarýmýzýn dâvetlerine icabet edememiþtik. Daha sonraki bir zaman diliminde müsait olmamýz hâlinde bunu telâfi edebileceðimize söz vermiþtik. Sað olsunlar onlar dâvetlerini yaptýlar. Biz de bu dâveti, buradaki vefalý Nur hadimlerinin bu nezâketine cevap vermek üzere bir ay önceden sözleþerek kabul etmiþtik. Tarihini de birlikte 25 Mart olarak tesbit etmiþtik. Þam seyahati dönüþü, dört gün için Antalya’ya tekrar gidip gelmektense birkaç yýldýr gelemediðimiz bu bölgeyi fýrsattan istifade bir gezip görelim dedik. Þam kafilesinde ve bu kudsî, manevî cihadda beraber olduðumuz vefakâr, cefakâr dostlarýmýzla birlikte kýsa zamanda bir program yaptýk. Ýlk durak yerimiz Gaziantep’ti. Pazartesi günü bu güzel ilimizde ders olmadýðýný öðrenince hemen Adýyaman’daki dostlarla irtibat kurarak rotamýzý o ilimize çevirdik. Þam gezisinde ayný kafilede olduðumuz muhterem insan, Ýzmir 19. Dönem Milletvekili Mehmet Özkan ve eþi ve yine Yeni Asya yazarlarýndan Osman Zengin Beyle birlikte dört kiþi olarak Adýyaman’a yola çýktýk. Ýki buçuk saatlik yolda, minibüs içerisinde yolcularla yaptýðýmýz sohbet ve diyaloðu de ðerli dostum muhterem Osman Zengin’e býra kýyorum. Ýnþâallah o güzel anýlarý sizinle paylaþýr. Hakikaten unutulmaz bir yolculuk oldu. Adýyaman’daki aðabey ve özellikle genç kardeþlerimizin samimiyetlerini, gayretlerini, azim, aþk ve þevklerini tebrik ediyoruz. Hususan altý sene önce inþaat halindeyken gördüðüm ve þu anda Kur’ân dâvâsýna ve bu topraklarýn insanýna hizmet eden harika hizmet merkezilerini tebrik ediyorum. Allah emeði geçen, katkýda bulunan herkesten razý olsun. Birkaç yýl öncesine kadar hasretini çektiðimiz bu tür hizmet mekânlarýný “þahs-ý manevînin” meþveretleri, duâlarý, himmet ve gayretleriyle birçok ilimizde Allah bize nasip etti. Gün geçtikçe de bu tür merkezlerin sayýsý ve kalitesi ar tarak devam ediyor. Biz samimiyet ve istikametten sapmadýðýmýz müddetçe de Cenâb-ý Hakk’ýn ihsan etmeye devam edeceðine inanýyoruz. Türkiye’nin manevî çehre ve yapýsýnýn yanýnda büyük ölçüde fizikî çehresinin de deðiþ-

tiðinin güzel bir örneði Adýyaman ili olduðunu söylesem haksýzlýk etmemiþ olurum sanýrým. Yýllarýný bu hizmete vermiþ deðerli eðitimci Hüseyin Özbey Aðabeyimizin oradaki cemaat adýna bizi karþýlamasýndan sonra, yine aþk, heyecan ve gayreti ile yýllardan beri tanýdýðýmýz, dâvâsý uðruna fahrî temsilcilik yapan Nureddin Gürsoy Aðabeyin rehberliðinde yaptýðýmýz mini þehir turunda, camiler baþta olmak üzere çarþý ve bedestenleriyle asýrlar öncesinin mânevî yapýsýný bu zamanýn modernliðiyle baðdaþtýran bir il olarak karþýmýza çýktý Adýyaman. O çok güzel ve mânâsý, havasý hoþ olan hizmet merkezimizin önemli bir bölümünü de bacýlarýmýzýn kullandýðýný belirtelim. Ders günü olmamasýna raðmen o akþam dershanemi ze gelip bizimle beraber olan dostlarla yýllarýn hasretini giderdik. Baþlarýnda Yeni Asya Vakýf temsilcisi fedakâr kardeþimiz Bilâl olmak üzere cývýl cývýl gençlerin parýldayan gözleri, aktif halleri Risâle-i Nur’un Anadolu’da kökleþtiðinin ve mânevî hâkimiyetinin en güzel delilleriydi! Buradan güzel hatýralarla Þanlýurfa üzerinden Viranþehir’e geçtik. Çoktan beri gitmeyi arzu ettiðim mübarek mekânlarýn bulunduðu bu güzel ilçemizdeki fevkalâde hizmetler beni cidden çok duygulandýrdý. Bilhassa genç ve dinamik eðitimci kardeþlerimin enerji dolu hâlleri, Güneydoðu insanýna yakýþýr terbiye ve nezaketleri, dâvâlarýna ve birbirlerine karþý saygý dolu vakarlý tavýrlarý Risâle-i Nurlarýn bu topraklara ne kadar deðerli kabiliyetleri yetiþtirip hediye ettiðinin en güzel örneklerini teþkil ediyordu. Sabýr kahramaný Hz. Eyyub (as) ile, Hz. Ýlyas (as) Peygamberlerin kabirlerinin burada olduðunu daha önce duymuþtum. Onlarý ziyaret edip Fatihalar okuduk. Bu türbelerin etrafý çok mükemmel düzenlenmiþ ve aðaçlandýrýlmýþ. Ýmanlý idarecilerin bu ülkeye ne kadar hizmet edebile-

ceðinin en güzel örneðini bir defa daha görmüþ olduk. Çünkü bu güzel mekânlar, þu anda Tekirdað milletvekili ve TBMM Ýçiþleri Komisyon Baþkaný olan, yakýn dostumuz Ziyaeddin Akbulut Beyefendi tarafýndan Þanlýurfa Valiliði esnasýnda yaptýrýlmýþtý. Hem Þanlýurfa’nýn simgesi olan Balýklý Göl projesine hem de Viranþehir’deki Eyyûb Nebi Projesi çevre düzenlemesine büyük önem vererek buralarý imar etmiþ, ülke hizmetine kazandýrmýþ olan Ziyaeddin Bey olmak üzere bu projelerde katkýsý bulunan herkesi tebrik ediyor, böyle güzel hizmetlerin devamýný diliyoruz. Tertemiz yeþillenmiþ bu kudsî mekânlar inanç kültürümüzün yüz akýdýrlar. Yalnýz Viranþehirlilerin, baðlý bulunduklarý Þanlýurfa iline bir serzeniþleri var. “Hz. Eyyûb’un (as) makamý Þanlýurfa’da, kabri ise burada, bizim ilçemizdedir. Urfalýlar Hz. Eyyûb’un (as) makamýna daha çok sahip çýkýyorlar. Hâlbuki asýl mezarýna sahip çýkýlmalýdýr. Gölgede kalmamalýdýr. Bunu halkýn bilmesi lâzým” diyorlar. Biz de yetkililere ve ilgililere duyuruyoruz. Viranþehir’de dikkat çeken bir baþka hizmet tatbikatý ise “Bediüzzaman Haftasý” münasebe tiyle yapýlan hazýrlýk faaliyetiydi. Hummâlý bir gayret ve çalýþmaya þahit olduk. Megalight (Megalayt) denilen büyük ýþýklý reklâm levhalarý baþ ta olmak üzere hemen hemen önemli her maðazanýn vitrini “Bediüzzaman Haftasý Posterleri” ile donatýlmýþtý. 23 Mart günü yüzlerce Yeni As ya’nýn, baþta eðitimci kardeþlerimiz olmak üzere buradaki bütün cemaat tarafýndan halka tanýtým amaçlý daðýtýldýðýna bizzat þahit olduk. Viranþehir’deki akþam sohbetin ve muhabbetinde ise Risâle-i Nurlarýn derin, ince, müdakkik iman meseleleri kaynaðýndan okunarak gülden bir demet olarak paylaþýldý. Ertesi günü güzergâhýmýz Mardin’di. Burada bizi hiç yalnýz býrakmayan çok deðerli idareci ve

eðitimci üç arkadaþýmýzla birlikte öðle namazýndan sonra Mardin’e doðru yola çýktýk ve bir saat içinde Mardin’e vâsýl olduk. Yýllarýn hizmetkârý, Yönetim Kurulu Eski Üyemiz, çok deðerli aðabeyimiz Derviþ Nurdað’ýn güzel, hoþ ve nezih evinde aðýrlandýk. Ýkramdan sonra mânevî sofranýn ince meselelerini kaynaðýndan birlikte müzakere ettik. Daha sonra Mardin temsilcimiz, deðerli dostum Selim Parlakoðlu ve üniversiteden bir diðer deðerli arkadaþýmýzla dünyada örneði az bulunan Mardin ilinin çok farklý ve orijinal tarihî yerlerini ziyaret ettik. Burada Peygamberimizin (asm) postacýsý Hz. Abdullah Bin Enes El Cüheyni (ra) ve düðmecisi Hz. Zýrrar’ýn (ra) mezarlarýnýn olduðunu öðrendik. Birini ziyaret edip, diðerinin uzaktan ruhuna Fatiha okuduk. Akþam da yine Derviþ Aðabeyin evinde mu habbet edip, hizmete nasýl katkýda bulunup nasýl istikamet, sabýr, ihlâs ve sadakatle dâvâmýza hizmet edebileceðimizin derdiyle dertlendik. Onlarý da mâþâallah 23 Mart münasebetiyle; mümkün olan her þahsa gazetemizi ulaþtýrmanýn gayret ve faaliyeti içerisinde gördük. Gayretlerini ve hizmetlerini tebrik ediyoruz. Daha fazla dikkat, daha fazla irtibat, daha fazla ihlâs, daha fazla gayret etmemizin, meþ veretimize ve dâvâmýza gönülden sahip çýkýp yanlýþlara düþmeden, incinmeden, incitmeden hata ve kusurlarýn düzeltilmesi yoluna gidilmesinin gerekliliðini paylaþýp tezekkür ettik. Çeþitli sebeplerle bu bölgeye gelmeyi epey zamandan beri istediðim halde nasip olma mýþtý. Þam gezisi ve Þanlýurfa dâveti buna vesile oldu. Sebep olanlardan Allah razý olsun. Çok büyük keyif aldým. Çok memnun oldum. Dâvâm, cemaatim, Üstadým ve Risâle-i Nur’la bir defa daha iftihar ettim. Yeni mekânlar ve hizmetlerde buluþmak dilek ve temennisiyle....

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

Y

HABER

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

ISSN 13017748

25 MART 2011 CUMA

NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 20 R. Ahir 1432 Rumî: 12 Mart 1426

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 4.07 4.12 4.26 4.32 4.27 3.46 3.49 3.38 4.22 3.59 4.25

Güneþ 5.29 5.38 6.48 5.58 5.53 5.09 5.13 5.04 5.48 5.21 5.48

Öðle 11.52 12.02 12.11 12.22 12.17 11.32 11.36 11.28 12.11 11.44 12.11

Ýkindi 15.18 15.28 15.37 15.48 15.43 14.59 15.03 14.54 15.37 15.10 15.37

Akþam 18.03 18.13 18.21 18.33 18.29 17.43 17.48 17.40 18.23 17.55 18.22

Yatsý 19.18 19.32 19.36 19.52 19.48 19.00 19.05 18.58 19.41 19.10 19.38

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 4.26 4.37 4.06 4.04 4.17 3.56 3.53 3.43 3.32 4.14 4 .17

Güneþ 5.53 6.01 5.34 5.28 5.40 5.24 5.15 5.11 4.56 5.42 5.37

Öðle 12.17 12.25 11.58 11.51 12.03 11.48 11.38 11.35 11.20 12.06 11.59

Ýkindi 15.43 15.51 15.24 15.18 15.30 15.14 15.05 15.00 14.46 15.32 15.26

Akþam 18.29 18.36 18.10 18.03 18.14 18.00 17.49 17.46 17.31 18.18 18.10

3 Yatsý 19.49 19.53 19.31 19.20 19.30 19.20 19.04 19.07 18.48 19.39 19.23

irtibat@yeniasya.com.tr

Libya’dan Suriye’ye to­b ü­s ü­m üz­ Þam’a­ doð­r u­ yol­ a­l ýr­k en, kon­gre­ ka­tý­lým­cý­la­rýn­dan,­ yol­ ar­ka­da­þý­mýz­Mü­fit­Yük­sel,­Su­ri­ye’de­de­o­lay­la­rýn pat­lak­ver­di­ði­ni­ve­ö­len­ler­ol­du­ðu­nu­bil­dir­di. Er­te­si­gün­E­me­vî­Ca­mi­i­ni­zi­ya­re­ti­miz­de­kar­þý­laþ­tý­ðý­mýz­Ha­tay­lý­o­kur­la­rý­mýz,­söz­ko­nu­su­ha­di­se­le­rin­o­ra­da­Cu­ma­hut­be­si­o­ku­nur­ken­ce­re­yan et­ti­ði­ni,­ gü­ven­lik­ güç­le­ri­nin­ pro­tes­to­cu­la­ra­ çok sert­ kar­þý­lýk­ ver­di­ði­ni,­ her­ bir­ ey­lem­ci­ye­ ne­re­dey­se­ on­ po­li­sin­ mü­da­ha­le­ et­ti­ði­ni­ ve­ o­lup­ bi­ten­le­re­an­be­an­biz­zat­þa­hit­ol­duk­la­rý­ný­an­lat­tý­lar. Dö­nüþ­yo­lun­da­da,­bu­de­fa­ül­ke­nin­gü­ne­yin­de ça­týþ­ma­lar­ ya­þan­dý­ðý­nýn­ ha­be­ri­ni­ al­dýk.­ Bun­lar da,­bir­gün­ön­ce­ö­len­le­rin­ce­na­ze­sin­de­çýk­mýþ­tý. Tu­nus’ta­ baþ­la­yýp­ Mý­sýr’da­ de­vam­ e­den,­ Ye­men­ ve­ Bah­reyn­ gi­bi­ ül­ke­le­ri­ et­ki­le­yen­ ve­ kan­lý ça­týþ­ma­lar­la­Lib­ya’ya­sýç­ra­yan­ka­rý­þýk­lýk­la­rýn­Su­ri­ye’ye­si­ra­yet­et­me­si,­bek­le­nen­bir­ge­liþ­mey­di. A­ca­ba­son­o­lay­lar­bu­nun­ön­i­þa­ret­ve­ha­ber­ci­si­o­la­bi­lir­mi;­þim­di­lik­bir­þey­söy­le­ye­bil­mek­zor. Te­men­nî­miz,­di­ðer­Ýs­lâm­ül­ke­le­ri­nin­de,­Su­ri­ye’nin­de,­bas­ký­cý­yö­ne­tim­ler­den­de­mok­ra­si­ye ba­rýþ­çý­yön­tem­ler­le­geç­me­si­ve­bu­sü­re­cin­ma­sum­in­san­la­ra­za­rar­ver­me­den­ta­mam­lan­ma­sý. As­lýn­da­Su­ri­ye,­Beþ­þar­E­sad’ýn­ba­þa­geç­me­sin­den­ be­ri­ bu­ sü­re­cin­ san­cý­la­rý­ný­ ya­þý­yor.­ E­sad’ýn, ba­ba­sýn­dan­hay­li­fark­lý­ve­ý­lým­lý­i­ma­jýy­la­bu­de­ði­þim­i­çin­gay­ret­gös­ter­di­ði,­a­ma­de­rin­le­re­kök­sal­mýþ­ sis­tem­den­ kay­nak­la­nan­ en­gel­le­ri­ aþ­ma­ hu­su­sun­da­cid­dî­þe­kil­de­zor­lan­dý­ðý­i­fa­de­e­di­li­yor. E­sad,­pu­su­da­ve­te­tik­te­bek­le­yen­de­rin­güç­ler­le,­de­ði­þim­ge­re­ði­nin­a­ra­sýn­da­sý­kýþ­mýþ­va­zi­yet­te. Bir­ta­raf­ta,­Ha­ma’da­ki­Ýh­van-ý­Müs­li­mîn­kat­lia­mý­gi­bi­i­na­nýl­maz­vah­þet­ör­nek­le­ri­ne­im­za­at­mýþ­o­lan­Rý­fat­E­sad­gi­bi­le­rin­fýr­sat­kol­la­yan­sin­si bek­le­yiþ­le­ri;­ di­ðer­ ta­raf­ta­ de­mok­ra­si,­ hu­kuk­ ve öz­gür­lük­gi­bi­de­ðer­le­re­hasret­Su­ri­ye­hal­ký... E­sad’ýn­ bu­ i­ki­lem­den­ kur­tu­lup­ ken­di­si­ni­ de, hal­ký­da­ra­hat­la­ta­bil­me­si,­sta­tü­ko­yu­za­yýf­la­ta­cak a­çý­lým­ ve­ re­form­la­rý­ ba­þar­ma­sý­na­ bað­lý.­ Bu­nu ya­pa­maz­sa,­ ne­re­de­ ne­ za­man­ nük­se­de­ce­ði­ bel­li ol­ma­yan­ öf­ke­ pat­la­ma­la­rý,­ þu­ an­ i­çin­ ön­gö­rü­le­me­yen­sý­kýn­tý­lý­so­nuç­la­rý­be­ra­be­rin­de­ge­ti­re­bi­lir. Ve­ Þam­ re­ji­mi­ni,­ dil­le­re­ des­tan­ meþ­hur­ “mu­ha­be­rat”­a­ðý­na­da­ya­nan­as­ker-po­lis­gü­cü­de­kur­ta­ra­ma­ya­bi­lir.­O­nun­i­çin,­iþ­ler­kon­trol­e­di­le­mez nok­ta­la­ra­var­ma­dan,­ge­re­ken­a­çý­lým­lar­ya­pýl­ma­lý. Er­do­ðan’ýn­ Cid­de’de­ki­ ko­nuþ­ma­sýn­da­ “E­sad’ý da­ u­yar­dým”­ de­me­si,­ bu­ bað­lam­da­ muh­te­mel ge­liþ­me­le­re­kar­þý­bir­ön­al­ma­yak­la­þý­mý­nýn­ve­i­le­ri­de­ “Biz­ söy­le­miþ­tik”­ di­ye­bil­me­ ze­mi­ni­ni­ o­luþ­tur­ma­ni­yet­ve­i­ra­de­si­nin­bir­i­fa­de­si­o­la­bi­lir­mi? Mâ­lûm,­Baþ­ba­ka­nýn­Su­ri­ye­Cum­hur­baþ­ka­ný­i­le­ sýk­ sýk­ ver­di­ði­ “çok­ sa­mi­mî”­ gö­rün­tü­ler­ var. Son­dö­nem­de­ki­“vi­ze­le­ri­kal­dýr­ma”­sü­re­ci­nin­ilk a­dý­mý­da­Su­ri­ye­i­le­a­týl­mýþ­ve­ay­rý­ca­i­ki­ül­ke­a­ra­sýn­da­or­tak­ka­bi­ne­top­lan­tý­la­rý­da­hi­baþ­la­týl­mýþ­tý. A­ra­da­ki­ya­kýn­lýk­bu­de­re­ce­ge­liþ­miþ­ken,­ya­rýn Su­ri­ye­ iç­ ka­rý­þýk­lýk­lar­la­ sar­sý­lan­ bir­ ül­ke­ ha­li­ne ge­lir­se,­Tür­ki­ye’nin­du­ru­mu­da­sý­kýn­tý­ya­gi­rer. Öy­le­ an­la­þý­lý­yor­ ki,­ Er­do­ðan­ böy­le­ bir­ ih­ti­ma­le kar­þý­“Ne­o­lur­ne­ol­maz”­di­ye­rek­po­zis­yon­a­lý­yor. Ta­bi­î,­gö­nül­ar­zu­e­der­ki,­i­ki­ül­ke­hal­ký­a­ra­sýn­da­yýl­lar­dýr­has­re­ti­çe­ki­len­ku­cak­laþ­ma­yo­lun­da çok­ se­vin­di­ri­ci­ ve­ ü­mit­ ve­ri­ci­ nok­ta­la­ra­ ge­lin­miþ­ken,­bu­sü­reç,­kan­lý­ça­týþ­ma­lar­ve­iç­kar­ga­þa­lar­la­ke­sin­ti­ye­uð­ra­týl­ma­sýn­ve­sa­bo­te­e­dil­me­sin. Ve­Su­ri­ye,­bas­ký­re­ji­mi­nin­bi­rik­tir­di­ði­so­run­la­rý­kan­sýz,­kav­ga­sýz,­ba­rýþ­çý­bir­sü­reç­le­a­þa­bil­sin. So­nuç­ o­la­rak,­ her­ ha­lü­kâr­da­ Be­di­üz­za­man’ýn “Es­ki­hal­mu­hal;­ya­ye­ni­hal,­ya­iz­mih­lâl”­sö­zün­de­ i­fa­de­si­ni­ bu­lan­ o­ çok­ müt­hiþ­ ve­ çar­pý­cý­ ger­çek,­Su­ri­ye­i­çin­de­ge­çer­li.­De­ði­þim,­bu­ül­ke­i­çin de­ka­çý­nýl­maz­bir­ge­rek­li­lik.­Bu­de­ði­þi­min­o­lum­lu­çiz­gi­de­doð­ru­bir­he­def­is­ti­ka­me­tin­de­yö­ne­til­me­si­i­se,­i­da­re­ci­le­rin­gös­te­re­ce­ði­ba­si­re­te­bað­lý.­ Þam­ge­zi­miz­sü­rer­ken­Ba­tý­lý­güç­le­rin­o­pe­ras­yo­nu­na­he­def­o­lan­Lib­ya’da­o­lup­bi­ten­ler,­hem Su­ri­ye,­hem­de­di­ðer­A­rap­ül­ke­le­ri­i­çin­ye­ni­ib­ret­ders­le­riy­le­do­lu.­Hiç­bir­li­der,­kol­tu­ðu­nu­bý­rak­ma­mak­i­çin­ken­di­hal­ký­na­kat­li­am­yap­mak­ta bir­ be­is­ gör­me­yen­ Kad­da­fi’nin;­ hiç­bir­ ül­ke­ de ha­li­ha­zýr­da­ki­Lib­ya’nýn­du­ru­mu­na­düþ­me­me­li.

O Geleneksel hale gelen Bediüzzaman Haftasý faaliyetleri çerçevesinde yapýlacak olan panel, Pazar günü saat 14:00'te Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleþtirilecek.

Dünya barýþý bu panelde konuþulacak RÝSALE-Ý NUR ENSTÝTÜSÜ'NÜN ORGANÝZE ETTÝÐÝ "SAÝD NURSÎ'YE GÖRE ÝSLÂM TOPLUMLARININ GELECEÐÝ VE DÜNYA BARIÞI" PANELÝ, PAZAR GÜNÜ ÝSTANBUL'DA YAPILACAK. ELÝF NUR KURTOÐLU ÝSTANBUL RÝSALE-Ý Nur­Ens­ti­tü­sü,­ge­le­nek­sel­ha­le­ge­tir­di­ði­Be­di­üz­za­man­Haf­ta­sý­fa­a­li­yet­le­ri­çer­çe­ve­sin­de­en­ge­niþ­ka­tý­lým­lý­an­ma­prog­ra­mý­ný­27­Mart­Pa­zar­gü­nü­Ýs­tan­bul’da­ger­çek­leþ­ti­re­cek.­Pa­ne­lin­ko­nu­su­ “Sa­id­Nur­sî’ye­Gö­re Ýs­lâm­Top­lum­la­rý­nýn­Ge­le­ce­ði­ve­Dün­ya­Ba­rý­þý”­o­la­rak­be­lir­len­di. Ri­sa­le-i­Nur­Ens­ti­tü­sü­Ge­nel­Sek­re­te­ri­Þe­ner­Boz­taþ,­pa­ne­li­dü­zen­le­me­a­maç­la­rý­nýn, Üs­ta­dýn­me­saj­la­rý­ný­in­san­lý­ða­u­laþ­týr­mak­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­“Ýs­lâm­dün­ya­sýn­da­ya­þa­nan sý­cak­ge­liþ­me­ler­bu­fi­kir­le­re­ne­ka­dar­çok muh­taç­ol­du­ðu­mu­zu­is­pat­e­di­yor”­di­yen Boz­taþ,­o­nun­fi­kir­le­ri­ne­ne­den­ih­ti­yaç­du­yul­du­ðu­nu­þöy­le­an­lat­tý;­“Bu­yýl,­Sa­id­Nur­sî’nin Þam­Hut­be­si­nin­100.­yý­lý.­Be­di­üz­za­man, Hut­be-i­Þa­mi­ye­a­dýy­la­neþ­ret­ti­ði­e­ser­de;­Ýs­lâm­top­lum­la­rý­nýn­sos­yal,­si­ya­sal,­e­ko­no­mik ve­ah­lâ­kî­a­lan­lar­da­ge­ri­kal­ma­la­rý­nýn­se­bep­le­ri­ni­a­na­liz­e­di­yor.­Tes­bit­et­ti­ði­al­tý­te­mel­has­ta­lýk­var.­Bun­lar;­ü­mit­siz­lik;­sýd­kýn­sos­yal­ve si­ya­sî­ha­yat­ta­öl­me­si,­ya­la­nýn­re­vaç­bul­ma­sý; a­da­ve­te­mu­hab­bet;­ehl-i­i­ma­ný­bir­bi­ri­ne­bað­la­yan­nu­ra­nî­ra­bý­ta­la­rý­bil­me­mek;­bu­la­þý­cý has­ta­lýk­lar­gi­bi­ya­yý­lan­is­tib­dat;­men­fa­at-i þah­si­ye­si­ne­him­me­ti­has­ret­mek.­Bu­has­ta­lýk­la­ra­kar­þý—ken­di­i­fa­de­siy­le—Kur’ân­ec­za­ne­sin­den­al­dý­ðý­al­tý­i­lâç­ö­ne­ri­yor.­Bun­la­rý­bi­rer ke­li­me­i­le­i­fa­de­e­de­cek­o­lur­sak:­ Ü­mit;­Sýdk; Mu­hab­bet;­U­huv­vet;­Hür­ri­yet;­Ha­mi­yet.”

KONGRE ÞAM’DA, PANEL ÝSTANBUL’DA Pa­zar­gü­nü­Ha­liç­Kon­gre­Mer­ke­zin­de ger­çek­leþ­ti­ri­le­cek­pa­nel,­geç­ti­ði­miz­haf­ta­so­nu­60­a­ka­de­mis­yen­le­bir­lik­te­Þam’da­dü­zen­le­nen­VI.­Ri­sa­le-i­Nur­Kon­gre­si’nin­ka­pa­nýþ o­tu­ru­mu­ma­hi­ye­tin­de.­Þam’da­al­tý­ma­sa­et­ra­fýn­da­i­ki­gün­sü­ren­ça­lýþ­ma­lar­ne­ti­ce­sin­de ha­zýr­la­nan­dek­la­ras­yon­lar,­ilk­kez­bu­pa­nel­de ka­mu­o­yuy­la­pay­la­þý­la­cak. Pa­zar­gü­nü­sa­at­14:00’te­baþ­la­ya­cak­o­lan prog­ra­mýn­muh­te­va­sý­þöy­le: Prog­ram­Ri­sa­le-i­Nur­Ens­ti­tü­sü’nün­Yö­ne­tim­Ku­ru­lu­Baþ­ka­ný­Meh­met­Kut­lu­lar’ýn a­çý­lýþ­ko­nuþ­ma­sýy­la­baþ­la­ya­cak.­ Ar­dýn­dan­bu­se­ne­nin­a­na­te­ma­sý­nýn­iþ­len­di­ði “As­ya’nýn­Bah­tý­nýn­Mif­ta­hý” ad­lý­ký­sa film­gös­te­ri­mi­o­la­cak.­ Da­ha­son­ra­VI.­Ri­sa­le-i­Nur­Kon­gre­si’nin dek­la­ras­yon­la­rý­su­nu­la­cak.­Prog­ram­pa­nel­le so­na­e­re­cek. Prof.­Dr.­Do­ðu­Er­gil,­Prof.­Dr.­Ah­met­Bat­tal,­Prof.­Dr.­Müm­taz’er­Tür­kö­ne,­Dr.­Ce­mil Er­tem’in­pa­ne­list­o­la­rak­ka­tý­la­ca­ðý­prog­ra­mý Av.­Ka­dir­Ak­baþ­yö­ne­te­cek.­Ay­rý­ca­prog­ram sü­re­sin­ce­ga­ze­te­miz­ka­ri­ka­tü­ris­ti­Ýb­ra­him Öz­da­bak’ýn­ka­ri­ka­tür­ser­gi­si­ve­im­za­gü­nü dü­zen­le­ne­cek.­Ýs­tan­bul’un­en­gü­zel­ve­en bü­yük­kon­gre­mer­ke­zi­o­lan­Ha­liç­Kon­gre Mer­ke­zin­de­ki­pa­ne­le­5­bin­den­faz­la­ki­þi­nin­ka­týl­ma­sý­bek­le­ni­yor.­Bu­prog­ram­ay­ný za­man­da­Tür­ki­ye’nin­her­ta­ra­fýn­dan­ge­len Nur­Ta­le­be­le­ri­i­çin­bir­bu­luþ­ma,­gö­rüþ­me im­kâ­ný­da­sa­ðla­ya­cak.­

SiyahMaviKýrmýzýSarý


4

25 MART 2011 CUMA

HABER

Artýk köyümüze rahatça gidebileceðiz cakir@yeniasya.com.tr

Bir garip davranýþ ost­ i­le­ düþ­ma­ný,­ i­yi­ i­le­ kö­tü­yü,­ fay­da­lý­ i­le za­rar­lý­ o­la­ný­ bir­bi­rin­den­ a­yý­ra­ma­yan­ an­la­yýþ;­is­te­se­de­is­te­me­se­de­Tür­ki­ye’nin­ö­nü­nü­tý­ka­mýþ­o­lu­yor.­Kim­ne­der­se­de­sin;­han­gi sý­nýf­ta­ o­lur­sa­ ol­sun­ herhan­gi­ bir­ ‘öð­ren­ci’nin Kur’ân­ öð­ren­me­sin­den,­ o­nu­ o­ku­ma­sýn­dan­ ve di­nî­ bil­gi­le­ri­ni­ muh­kem­leþ­tir­me­sin­den­ ra­hat­sýz­lýk­du­yu­yor­sa­yan­lýþ­e­di­yor.­ Çe­þit­li­ba­ha­ne­ler­i­ler­sü­rüp;­“Ý­yi­a­ma­on­lar da­ha­çok­kü­çük”,­“Ý­yi­a­ma­on­lar­da­ha­öð­ren­ci”,­“Ý­yi­a­ma­o­kul­da­öð­ren­sin­ler”,­“Ý­yi­a­ma­di­nî­ bil­gi­ a­dý­ al­týn­da­ ya­ ço­cuk­la­ra­ yan­lýþ­ þey­ler öð­re­ti­lir­se!”,­ “Ý­yi­ a­ma­ ‘la­ik­li­ðe’­ ay­ký­rý”­ ya­ da ben­ze­ri­ ba­ha­ne­ler­ i­le­ri­ sü­ren­ler­ de­ kat­mer­li yan­lýþ­la­ra­im­za­a­tý­yor­lar. Dev­le­tin­res­mî­ha­ber­a­jan­sý­nýn­ser­vi­se­koy­du­ð u­ ha­b e­r e­ gö­r e Mil­l î­ E­ð i­t im­ Ba­k an­l ý­ð ý (MEB),­ “14.­ Ça­nak­ka­le­ Ge­çil­mez­ Er­gin­ Ýz­ci Mil­l î­ Kam­p ý”­ prog­r a­m ýn­d a­ “öð­r en­c i­l e­r e Kur’ân­ o­kun­du­ðu”­ id­di­a­la­rý­na­ i­liþ­kin­ in­ce­le­me­baþ­lat­mýþ.­(A­A,­22­Mart­2011) Bir­te­le­viz­yon­ka­na­lýn­da­“Bir­Ga­rip­Ýz­ci­Kam­pý”­ baþ­lý­ðýy­la­ ya­yým­la­nan­ ha­ber­de,­ “14.­ Ça­nak­ka­le­ Ge­çil­mez­ Er­gin­ Ýz­ci­ Mil­lî­ Kam­pý”­ prog­ra­mýn­da­ gö­rev­li­ ba­zý­ e­ði­tim­ci­ler­ce­ öð­ren­ci­le­re Kur’ân-ý­ Ke­rim­ o­kun­du­ðu­ id­di­a­la­rý­ yer­ al­ma­sý ü­ze­ri­ne­baþ­la­tý­lan­in­ce­le­me­nin­na­sýl­ne­ti­ce­le­ne­ce­ði­ni­bil­mi­yo­ruz,­a­ma­böy­le­bir­ko­nu­da­in­ce­le­me­baþ­la­týl­mýþ­ol­ma­sý­bi­le­doð­ru­de­ðil­dir.­Keþ­ke bu­in­ce­le­me­ler­ve­a­raþ­týr­ma­lar;­‘çir­kin’­id­di­a­lar son­ra­sý­baþ­la­mýþ­ol­say­dý... Tür­k i­y e’yi­ i­d a­r e­ e­d en­l er­ þu­n u­ bil­m e­l i­ ki, Kur’ân­öð­ren­mek­ve­öð­ret­mek­suç­ve­ka­ba­hat o­la­rak­gö­rü­le­mez,­gö­rül­me­me­li.­Ýd­di­a­doð­ru­i­se,­ ço­cuk­la­ra­ Kur’ân­ öð­re­til­miþ.­ El­bet­te­ böy­le bir­ ‘in­ce­le­me’den­ kö­tü­ bir­ ne­ti­ce­ çýk­ma­sý­ný bek­le­me­yiz,­ a­ma­ öy­le­ bir­ þi­kâ­yet­ gel­di­ðin­de “Ne­var­bun­da?”­de­mek­lâ­zým.­Þi­kâ­yet­e­den­ler de,­“Kim­ne­re­de­Kur’ân­öð­re­ni­yor,­o­nu­bu­lup in­ce­le­me­ baþ­la­ta­lým”­ der­di­ne­ düþ­mek­ ye­ri­ne, han­gi­o­kul­da­ço­cuk­la­rý­mý­za­‘yan­lýþ­ta­rih’­öð­re­ti­li­yor­o­nu­a­raþ­týr­sýn­lar. Kur’ân­o­ku­yan­ve­Kur’ân­öð­re­ten­le­ri­þi­kâ­yet a­l ýþ­k an­l ý­ð ý­ çok­ ge­r i­l er­d e­ kal­m ýþ­ ol­m a­l ýy­d ý. Böy­le­þi­kâ­yet­ler­ol­sa­ol­sa­1950­ön­ce­si­‘tek­par­ti­dev­ri’nde­ka­bul­gö­rür­dü.­A­ra­dan­yýl­lar­geç­ti ve­Kur’ân-ý­Ke­rim­öð­ret­me­nin­sa­ký­ný­la­cak­de­ðil,­ se­vi­ni­le­cek­ bir­ dav­ra­nýþ­ ol­du­ðu­ an­la­þýl­dý. Hâ­lâ­ta­ri­hî­yan­lýþ­lar­da­ýs­rar­e­den­le­ri­an­la­mak­ta­zor­la­ný­yo­ruz. “Kur’ân­ ca­mi­de­ öð­re­ni­lir,­ o­ra­sý­ ca­mi­ mi­ ki?” di­yen­ler­ o­la­bi­lir.­ El­bet­te­ o­ra­sý­ ca­mi­ de­ðil,­ a­ma Kur’ân­ sa­de­ce­ ca­mi­de­ ya­ da­ Kur’ân­ kur­sun­da öð­re­nil­mez.­Öð­ren­mek­is­te­yen­i­çin­her­yer­ca­mi,­her­yer­kurs.­Keþ­ke­o­kul­la­rý­mýz­da­tat­min­e­di­ci­din­der­si,­Kur’ân­e­ði­ti­mi­ve­ril­se­de­bu­iþ­ler ‘iz­ci­kurs­la­rý’na­kal­ma­sa. Ö­nü­müz­de­yaz­ta­ti­li­var­ve­ay­ný­za­man­da­se­çim­ yý­l ý­n ýn­ i­ç in­d e­ bu­l u­n u­y o­r uz.­ Do­l a­y ý­s ý­ i­l e Kur’ân,­ca­mi,­Kur’ân­kur­su,­ir­ti­ca,­mür­te­ci­gi­bi ko­nu­lar­ da­ha­ çok­ gün­de­me­ ge­le­cek.­ Tür­ki­ye’yi i­d a­r e­ e­d en­l e­r in­ bu­ nok­t a­l ar­d a­ dik­ dur­m a­l a­r ý þart­týr.­ Ay­ný­ za­man­da­ Di­ya­net­ Ýþ­le­ri­ Baþ­kan­lý­ðý da­bu­tür­ya­yýn­lar­kar­þý­sýn­da­hem­med­ya­yý­hem de­ka­mu­o­yu­nu­bil­gi­len­di­ri­ci­ya­yýn­lar­ve­a­çýk­la­ma­lar­ yap­mak­ du­ru­mun­da­dýr.­ 2011­ yý­lýn­da­ bi­le Kur’ân­öð­re­til­me­si­ve­öð­re­nil­me­si­ar­týk­suç­muþ gi­bi­‘in­ce­le­me’­ko­nu­su­ol­ma­ma­lý. Hem,­ e­ði­tim­ sis­te­mi­mi­zin­ yüz­ler­ce­ prob­le­mi var­ken­‘sis­tem’i­bu­ko­nu­lar­la­meþ­gul­ol­mak­ki­me­ne­ka­zan­dý­rýr?­Ay­rý­ca­Kur’ân-ý­Ke­rim­sa­de­ce­‘mu­sal­la­ta­þý’nda­ya­da­‘me­zar­lýk­ta’­o­kun­mak i­çin­na­zil­ol­ma­mýþ­ki! Kur’ân’ý­ öð­re­nen­le­ri­ ve­ öð­re­ten­le­ri­ ký­na­mak de­ðil,­teb­rik­et­mek­lâ­zým.­Teb­rik­e­di­yo­ruz.

D

CHP’li Þimþek: Ýktidar yorgun, yetki istiyoruz nEMEKLÝ Yar­gý­tay­Ü­ye­si­Ka­dir­Öz­bek­i­le­es­ki­Ýs­tan­bul­Ýl­Baþ­ka­ný­Ber­han­Þim­þek,­CHP’den­a­day­a­day­lý­ðý­baþ­vu­ru­su­yap­tý.­CHP’de­19­Mart­Cu­mar­te­si­gü­nü baþ­la­yan­a­day­a­day­lý­ðý­sü­re­ci­ne­de­niy­le­ge­nel­mer­ke­zin­gi­riþ­ka­týn­da­bu­lu­nan­ban­ko­lar­da­baþ­vu­ru­lar­ka­bul­e­di­li­yor.­Es­ki­Yar­gý­tay­ü­ye­si­Ka­dir­Öz­bek­i­le CHP’nin­es­ki­Ýs­tan­bul­Ýl­Baþ­ka­ný­Ber­han­Þim­þek­dün a­day­a­day­lý­ðý­baþ­vu­ru­su­yap­tý.­An­ka­ra­1.­Böl­ge’den baþ­vu­ru­da­bu­lu­nan­Öz­bek,­‘’Yar­gý­ba­ðým­sýz­lý­ðý­nýn ye­ni­den­ka­za­nýl­ma­sý­ve­yar­gý­nýn­dün­kün­den­da­ha­i­le­ri­gi­de­bil­me­si­i­çin­ya­pý­la­bi­le­cek­ne­var­sa­ve­o­im­ka­ný­bu­la­bi­lir­sem,­bu­ko­nu­da­ça­lýþ­ma­lar­ya­pa­ca­ðým’’ de­di.­Þim­þek­de­Ýs­tan­bul’dan­a­day­a­day­lý­ðý­baþ­vu­ru­sun­da­bu­lun­du­ðu­nu­be­lir­te­rek,­a­day­a­day­lý­ðý­nýn­par­ti­ve­ül­ke­i­çin­ha­yýr­lý­ol­ma­sý­te­men­ni­sin­de­bu­lun­du. CHP’nin­ik­ti­da­rý­he­def­le­di­ði­ni­be­lir­ten­Þim­þek,­‘’9 yýl­dýr­yor­gun­bir­ik­ti­dar­var.­Ýk­ti­da­rýn­yor­gun­ol­du­ðu­nu­ve­her­an­lam­da­doy­du­ðu­nu­dü­þü­nü­yo­rum.­Biz halk­tan­gö­rev­bek­li­yo­ruz’’­de­di.­Ankara / aa

ALÝ Ka­ra­bu­lut­i­sim­li­va­tan­daþ,­Tun­ce­li’de­Ge­nel­kur­may­Baþ­kan­lý­ðý­ta­ra­fýn­dan­ge­çi­ci­gü­ven­lik­böl­ge­si­i­lân­e­di­len­mez­ra­ka­ra­rý­nýn,­hu­ku­ka­ay­ký­rý­ol­du­ðu­ge­rek­çe­siy­le­ip­tal­e­dil­me­si­ne­çok­se­vin­di­ði­ni söy­le­di.­ U­zun­ yýl­lar­dan­ be­ri,­ böl­ge­nin­ Ge­nel­kur­may­ Baþ­kan­lý­ðý­ ta­ra­fýn­dan­ ge­çi­ci­ gü­ven­lik­ böl­ge­si i­lân­e­dil­me­si­dolayýsýyla­köy­le­ri­ne­gi­de­me­dik­le­ri­ni be­lir­ten­dâ­vâ­cý­A­li­Ka­ra­bu­lut,­gü­ven­lik­böl­ge­si­ka­ra­rý­nýn­ ip­tal­ e­dil­me­si­nin­ se­vin­di­ri­ci­ ol­du­ðu­nu söy­le­di.­ Ge­nel­kur­may­ Baþ­kan­lý­ðý’nýn,­ 3­ yýl­ ön­ce ge­çi­ci­gü­ven­lik­böl­ge­si­ka­ra­rý­na­kar­þýn­dâ­vâ­aç­týk­-

la­rý­ný­be­lir­ten­A­li­Ka­ra­bu­lut,­“Ýp­tal­ka­ra­rý­na­se­vin­dim.­3­yýl­ön­ce­bu­dâ­vâ­yý­aç­mýþ­tým.­Bu­þe­kil­de­ka­rar­ve­ril­me­siy­le­bir­lik­te­kö­yü­mü­ze­ra­hat­bir­þe­kil­de­gi­dip­ge­le­bi­li­riz”­de­di.­Ge­nel­kur­may­Baþ­kan­lý­ðý ta­ra­fýn­dan­ Tun­ce­li’de,­ a­ra­la­rýn­da­ Do­kuz­ka­ya’nýn da­bu­lun­du­ðu­beþ­böl­ge,­2009­yý­lýn­dan­be­ri­ge­çi­ci gü­ven­lik­ böl­ge­si­ o­la­rak­ i­lân­ e­di­li­yor­du.­ Tun­ce­li’nin­ Na­zý­mi­ye­ il­çe­si­ne­ bað­lý­ Bü­yük­yurt­ Kö­yü, Do­kuz­ka­ya­ mez­ra­sýn­da­ ya­þa­yan­ A­li­ Ka­ra­bu­lut­ i­sim­li­ bir­ va­tan­da­þýn,­ mez­ra­nýn­ Ge­nel­kur­may Baþ­kan­lý­ðý­ta­ra­fýn­dan­ge­çi­ci­gü­ven­lik­böl­ge­si­o­la­-

rak­i­lân­e­dil­me­si­nin­ar­dýn­dan,­bu­ka­ra­rýn­ip­ta­li­i­çin­Ma­lat­ya­Böl­ge­Ý­da­re­Mah­ke­me­si’ne­baþ­vu­ru­da­ bu­lun­du.­ Baþ­vu­ru­yu­ de­ðer­len­di­ren­ Ma­lat­ya Böl­ge­ Ý­da­re­ Mah­ke­me­si,­ söz­ ko­nu­su­ böl­ge­nin ge­çi­ci­as­ke­rî­gü­ven­lik­böl­ge­si­i­lân­e­dil­me­si­ne­i­liþ­kin­ dâ­vâ­ ko­nu­su­ iþ­lem­de,­ hu­ku­ka­ u­yar­lýk­ bu­lun­ma­dý­ðý­ka­na­a­ti­ne­var­dý.­Mah­ke­me­he­ye­ti,­Do­kuz­ka­ya­mez­ra­sýy­la­il­gi­li­ge­çi­ci­gü­ven­lik­böl­ge­si­ka­ra­rý­nýn ip­ta­li­ne­ka­rar­ver­di. Tunceli / cihan

LÝB YA HAL KI NA ZA RAR VE RÝL ME SÝN DAVUTOÐLU’NUN ziyaretinin ardýndan parti genel merkezinde ziyareti deðerlendiren Demokrat Parti (DP) Genel Baþkaný Namýk Kemal Zeybek, parti olarak, Libya halkýna hiçbir þekilde zarar verilmemesini arzu ettiklerini belirterek, ‘’Türkiye, baþkalarýnýn oyunlarýna alet olmamalý. (Haçlý seferi) gibi sözler karþýsýnda gereken duyarlýlýk gösterilmeli. Türkiye, Batýlý güçlerin çýkar tanzimlerine alet olmamalý. Türkiye, bölgedeki itibarýný ve gücünü bölgede yaþayan halklar için deðerlendirmelidir’’ ifadelerini kullandý. Zeybek þöyle devam etti: ”Hiçbir þekilde biz baþkalarýnýn oyunlarýna alet olmamalýyýz. Sarkozy’nin maceralarýna destek vermemeliyiz. ‘Haçlý seferi’ gibi sözler karþýsýnda elbette ki, biz de gereken duyarlýlýðý göstermeliyiz. Yani Sarkozy’nin yaptýðý iþler ve arkasýndan gelenlerin, Libya halkýna katliâma dönüþmemesi konusunda Türkiye elinden gelen her þeyi yapmalýdýr. Ayrýca baþkalarýnýn, global güçlerin, bölgedeki çýkar tanzimlerine de Türkiye alet olmamalý, Türkiye bölgedeki ve dünyadaki itibarýný, gücünü bölgede yaþayan halklar için deðerlendirmelidir diye düþünüyoruz.”

Tezkerenin amacý ne? n TÜRK Si­l âh­l ý­ Kuv­v et­l e­r i’nin­ NA­T O De­niz­ Gü­cü’nde­ gö­rev­ al­ma­sý­na­ im­kân ve­r en­ tez­k e­r e­ Tür­k i­y e­ Bü­y ük­ Mil­l et Mec­lis­Baþ­kan­lý­ðý’na­su­nul­du.­Sü­re­si­1­yýl o­la­rak­ be­lin­le­nen­ tez­ke­re­ çer­çe­ve­si­nin çok­bo­yut­lu­o­la­rak­tesbit­e­dil­me­si­dik­kat çe­k i­y or.­ Ba­k an­l ar­ Ku­r u­l u­ ta­r a­f ýn­d an TBMM­ Baþ­kan­lý­ðý’na­ su­nu­lan­ pren­sip ka­ra­rýn­da­ þu­ i­fa­de­le­re­ yer­ ve­ril­di:­ “Lib­ya’da,­ 15­ Þu­bat­ 2011­ ta­ri­hin­de­ baþ­la­yan o­lay­lar­ ne­ti­ce­sin­de­ or­ta­ya­ çý­kan­ þid­det or­ta­mý­nýn­ so­na­ er­di­ri­le­bil­me­si­ni­ te­mi­nen­Bir­leþ­miþ­Mil­let­ler­Gü­ven­lik­Kon­se­yi­ta­ra­fýn­dan­a­lý­nan­26­Þu­bat­2011­ta­rih­li ve­1970­sa­yý­lý­ka­rar­i­le­17­Mart­2011­ta­rih­li­ ve­ 1973­ yý­lý­ ka­rar­da­ ka­yýt­lý­ hü­küm ve­çað­rý­la­rý­dik­ka­te­a­la­rak­ve­mez­kûr­ka­rar­lar­ çer­çe­ve­sin­de­ Lib­ya’da­ is­tik­rar­ ve gü­ven­li­ðin­ye­ni­den­te­si­si­ne­yö­ne­lik­u­lus­la­r­ a­ra­sý­ ça­ba­la­ra­ çok­ bo­yut­lu­ kat­ký­da bu­lun­mak­ ü­ze­re,­ lü­zum,­ sý­nýr,­ kap­sam, þe­kil,­ yön­tem­ za­ma­ný­ hü­kü­met­çe­ tak­dir ve­ tes­bit­ e­dil­mek­ kay­dýy­la­ Türk­ Si­lâh­lý Kuv­vet­le­ri’nin­ya­ban­cý­ül­ke­le­re­gön­de­ril­me­si­ ve­ bu­nun­la­ il­gi­li­ ge­rek­li­ dü­zen­le­me­le­rin­hü­kü­met­ta­ra­fýn­dan­ya­pýl­ma­sý­i­çin­ A­na­ya­sa’nýn­ 92.­ mad­de­si­ u­ya­rýn­ca TBMM’den­bir­yýl­sü­rey­le­i­zin­is­te­nil­me­si,­Ba­kan­lar­Ku­ru­lu’nca­23­Mart­2011­ta­ri­hin­de­ka­rar­laþ­tý­rýl­mýþ­týr.”­Ankara / cihan

Libya'ya uyulanacak silah ambargosunu NATO bünyesinde denetlemek üzere Türk Silahlý Kuvvetlerinin görevlendirilmesi tezkeresi dün Meclis'te görüþüldü.

TÜRKÝYE ALET OLMAMALI DP GENEL BAÞKANI NAMIK KEMAL ZEYBEK, “TÜRKÝYE, GLOBAL GÜÇLERÝN ÇIKAR TANZÝMLERÝNE ALET OLMAMALI” DEDÝ. FATÝH KARAGÖZ ANKARA PARTÝ ge­nel­ mer­ke­zin­de­ Dý­þiþ­le­ri Ba­ka­ný­ Ah­met­ Da­vu­toð­lu,­ i­le­ gö­rü­þen­De­mok­rat­Par­ti­(DP)­Ge­nel­Baþ­ka­ný­Na­mýk­Ke­mal­Zey­bek,’’Tür­ki­ye, baþ­ka­la­rý­nýn­ o­yun­la­rý­na­ a­let­ ol­ma­ma­lý.­ (Haç­lý­se­fe­ri) gi­bi­ söz­ler­ kar­þý­sýn­da­ ge­re­ken­ du­yar­lý­lýk­ gös­te­ril­me­li”­de­di.­Dý­þiþ­le­ri­Ba­ka­ný­Ah­met­Da­vu­toð­lu,­ Lib­ya­ ko­nu­sun­da­ par­ti­le­ri bil­gi­len­dir­me­ tur­la­rý­na­ dün­ de­ de­vam­et­ti.­Da­vu­toð­lu,­Lib­ya­ko­nu­sun­da­ki­bil­gi­le­ri­ni­pay­laþ­mak­ü­ze­re, De­mok­rat­ Par­ti­ (DP)­ Ge­nel­ Baþ­ka­ný Na­mýk­ Ke­mal­ Zey­bek’i,­ par­ti­ ge­nel mer­ke­zin­de­ zi­ya­ret­ et­ti.­ Da­vu­toð­lu, ‘’Tür­ki­ye’nin­ böl­ge­de­ki­ et­kin­li­ði­ an­la­mýn­da,­ ge­le­ce­ði­ an­la­mýn­da­ o­la­ða­nüs­tü­bir­dö­nem­den­ge­çi­yo­ruz.­He­pi­mi­zin­ an­la­ma­sý­ ge­re­ken,­ ü­ze­rin­de mu­ta­býk­ kal­ma­sý­ ge­re­ken­ bir­ sü­reç bu’’­de­di.­Ba­kan­Da­vu­toð­lu,­yak­la­þýk 1­sa­at­sü­ren­zi­ya­re­tin­ar­dýn­dan­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­Or­ta­do­ðu’da­ve­Lib­ya’da­ya­þa­nan­o­lay­la­ra­i­liþ­kin­bil­gi­le­ri­ni­ ve­ Tür­ki­ye’nin­ viz­yo­nu­nu­ Zey­bek’e­ak­tar­dý­ðý­ný­be­lirt­ti.

Meclis dýþý muhalefete bilgilendirme ziyareti DIÞÝÞLERÝ Bakaný Ahmet Davutoðlu, Libya konusundaki bilgilerini paylaþmak üzere, Meclis dýþýdaki muhalefet partilerini ziyaret etti. Davutoðlu, bu çerçevede DP, DSP ve SP liderlerini parti merkezinde görüþerek hükümetin görüþlerini aktardý. Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu, Saadet Partisi Genel Baþkaný Mustafa Kamalak’ý, parti genel merkezinde ziyaret etti. Yaklaþýk 1 saat 15 dakika süren görüþmenin ardýndan, basýn mensuplarýna kýsa bir açýklama yapan Davutoðlu, görüþmede, Türkiye’nin Ortadoðu’daki geliþmelere bakýþýnýn, hükümetin takip ettiði politikanýn temel esaslarý ve Lib-

ya’daki geliþmelerin deðerlendirildiðini bildirdi. Kamalak, Davutoðlu ile bundan sonra böyle önemli konularda görüþ alýþ veriþi yapacaklarýný söyledi. Davutoðlu, Libya konusundaki bilgile rini paylaþmak üzere, DSP Genel Baþkaný Ma sum Türker’i, parti genel merkezinde ziyaret ederek yaklaþýk 1.5 saat görüþtü. DSP Genel Baþkaný Masum Türker de görüþmeye iliþkin yaptýðý açýklamada, Türkiye’nin Libya’da yalnýz barýþ amacýyla bulunmasý, savaþan asker asla gönderilmemesi ve özellikle Fransa’nýn bu iþin önderleri arasýnda artýk gözükmemesi gerektiðini istediklerini belirtti. Ankara / aa

Çatýda henüz uzlaþma yok DEMOKRAT Par­ti­(DP) Ge­nel­Baþ­ka­ný­Na­mýk­Ke­mal­Zey­bek,­it­ti­fak­ça­lýþ­ma­la­rý­kap­sa­mýn­da­Sa­a­det­Par­ti­si­ve­Tür­ki­ye­Par­ti­si­i­le­gö­rüþ­me­le­ri­nin­de­vam­et­ti­ði­ni­be­lir­te­rek, ‘’Bi­zim­ýs­ra­rý­mýz­ça­tý­nýn­DP­ol­ma­sý­yö­nün­de­dir.­Doð­ru­su­bu­dur.­On­lar­i­se­baþ­ka­ge­rek­çe­ler­le­Sa­a­det­Par­ti­si­ol­ma­sý­ný­is­ti­yor­lar. He­nüz­ça­tý­da­bir­uz­laþ­ma­yok’’­de­di.­Zey­bek,­ön­ce­ki­gün­es­ki­baþ­ba­kan­lar­dan­Tan­su­Çil­ler’i­Ye­ni­köy’de­ki­e­vin­de­zi­ya­ret­et­ti.

Çý­kýþ­ta­ga­ze­te­ci­le­re­a­çýk­la­ma­ya­pan­Zey­bek,­es­ki­ge­nel­baþ­kan­la­rý­o­lan­Çil­ler’e­ne­za­ket­ve­ça­lýþ­ma­zi­ya­re­tin­de­bu­lun­duk­la­rý­ný­be­lirt­ti.­Zey­bek,­Çil­ler’in­it­ti­fak­la­il­gi­li­gö­rüþ­le­ri­nin,­par­ti­nin­gö­rüþ­le­rin­den­fark­lý­ol­ma­dý­ðý­ný­vur­gu­la­dý.­Ýt­ti­fak­ça­lýþ­ma­la­rý­nýn de­vam­et­ti­ði­ni,­be­lir­ten­Zey­bek­þun­la­rý­söy­le­di:­"Sa­a­det­Par­ti­si­ve­Tür­ki­ye­Par­ti­si­i­le­it­ti­fak­ça­lýþ­ma­la­rý­mýz­de­vam­e­di­yor.­Bu­nu mer­kez­sað­o­la­rak­i­fa­de­e­di­yo­ruz.­Ay­rý­ca

Bü­yük­Bir­lik­Par­ti­si­i­le­de­bu­yo­ðun­luk­la­ol­ma­mak­la­bir­lik­te­ba­zý­gö­rüþ­me­le­ri­miz­ol­du.­A­ma­þu­an­da­mü­za­ke­re­ha­lin­de­o­lan Sa­a­det­Par­ti­si­ve­Tür­ki­ye­Par­ti­si­dir.­Ça­tý­ya baþ­lar­ken­prob­lem­çýk­ma­sýn­is­te­dik.­Bi­na­lar­ön­ce­te­me­lin­den­ya­pý­lýr.­Ön­ce­te­me­li ko­nu­þa­lým­de­dik.­Ar­ka­daþ­la­rý­mýz­du­va­rý­ö­rü­yor­lar.­Tek­nik­ça­lýþ­ma­lar­ya­pý­lý­yor.­Bi­na bit­sin­de­ça­tý­ya­ba­ka­rýz.­He­nüz­ça­tý­da­bir uz­laþ­ma­yok.’’­­Ýstanbul / aa

Erdoðan: O ülkelere biraz vicdan gözlüðü ile bakýn nBAÞBAKAN Re­cep­Tay­yip­Er­do­ðan,­ba­tý­lý­ül­ke­le­rin­gü­ney­de­ve­do­ðu­da­ki­ül­ke­le­re­ pet­rol­ gö­züy­le­ de­ðil­ vic­dan­ göz­lü­ðüy­le bak­ma­sý­ ge­rek­ti­ði­ni­ söy­le­di.­ Fi­lis­tin’de­ki Lib­ya’da­ki­ ka­dýn­la­rýn­ da­ di­ðer­ ül­ke­de­ki ka­dýn­lar­gi­bi­ol­du­ðu­nu­ve­her­þey­den­ön­ce­in­san­ol­du­ðu­nu­be­lir­ten­Er­do­ðan,­rek­lâm­pi­ya­sa­sýn­da­ka­dý­nýn­rant­a­maç­lý­kul­la­nýl­ma­sý­nýn­em­per­ya­list­ve­fa­þist­bir­zih­ni­ye­tin­ ü­rü­nü­ ol­du­ðu­nu­ di­le­ ge­tir­di.­ Ka­dýn­Er­kek­Fýr­sat­E­þit­li­ði­Ko­mis­yo­nu­ta­ra­fýn­dan­dü­zen­le­nen,­ “Da­ha­E­þit­Bir­Dün­ya i­çin­Cin­si­yet­E­þit­li­ði­Ko­mis­yon­la­rý­nýn­Ro­lü” te­ma­lý “U­lus­la­ra­ra­sý­Top­lum­sal­Cin­si­yet­E­þit­li­ði­Bu­luþ­ma­sý” ad­lý­kon­fe­rans­Þiþ­li’de­Grand­Ce­va­hir­O­tel’de­baþ­la­dý.­Ý­ki gün­sü­re­cek­top­lan­tý­nýn­a­çý­lý­þý­na­ka­tý­lan Baþ­ba­kan­Er­do­ðan,­“Bel­li­ül­ke­ler­i­çin­de­mok­ra­si­yi­do­ðuþ­tan­ka­za­nýl­mýþ­bir­hak­o­la­rak­gö­rü­yo­rum.­Cin­si­yet­ay­rým­cý­lý­ðý­i­le mü­ca­de­le­bel­li­bir­ke­si­min­hak­ký­de­ðil­tüm in­san­la­rýn­hak­ký­dýr”­di­ye­ko­nuþ­tu.­Ba­tý­lý ül­ke­le­rin­do­ðu­ve­gü­ney­de­ki­ül­ke­le­re­ba­ký­þý­ný­göz­den­ge­çir­me­si­ge­rek­ti­ði­ni­an­la­tan Er­do­ðan,­“I­rak’ta­ya­þa­nan­la­rýn­bu­ül­ke­de ya­þan­ma­sý­ný­is­te­mi­yo­ruz.­Bi­zim­as­ke­ri­miz Lib­ya’da­bom­ba­a­tan­el­ol­ma­ya­cak.­Þu­a­þa­ma­dan­son­ra­ha­ta­dan­dö­nül­me­si­ni­pet­rol gö­züy­le­ de­ðil­ vic­dan­ gö­züy­le­ ba­kýl­ma­sý­ný is­ti­yo­ruz”­de­di.­­Ýstanbul / cihan

Tezkere bu konudaki 31. düzenleme olacak nTBMM, 1950’den­bu­gü­ne­ka­dar,­yurt­dý­þý­na­as­ker­gön­der­me­ko­nu­sun­da­hü­kü­met­le­re­30­kez­i­zin­ver­di.­Ya­pý­lan­der­le­me­le­re­gö­re,­hü­kü­met­ler,­1950’den­bu­ya­na­yurt­dý­þý­na­as­ker­gön­der­me­ko­nu­sun­da­TBMM’den 30­kez­i­zin­al­dý.­Lib­ya’da­is­tik­ra­rýn­sað­lan­ma­sý­na­yö­ne­lik­tez­ke­re­nin­ka­bu­lüy­le­31.­kez i­zin­ve­ril­miþ­o­la­cak.­TBMM’de,­bu­gü­ne­ka­dar­Türk­as­ke­ri­nin­yurt­dý­þýn­da­gö­rev­al­ma­sý­ko­nu­sun­da­hü­kü­met­le­re­ve­ri­len­yet­ki­ler­le Türk­as­ke­ri­Bos­na-Her­sek’ten­Af­ga­nis­tan’a ka­dar­ge­niþ­bir­coð­raf­ya­da­gö­rev­yap­tý.­Mec­lis,­1950­yý­lýn­dan­son­ra­ilk­kez­Ko­re’ye­Türk as­ke­ri­nin­gön­de­ril­me­si­i­çin­dö­ne­min­hü­kü­me­ti­ne­i­zin­ver­di.­Bun­dan­son­ra­Mec­lis, Kýb­rýs’a­as­ker­gön­de­ril­me­si­ko­nu­sun­da­çe­þit­li­ta­rih­ler­de­3­kez­i­zin­ver­di.­Türk­as­ke­ri, Kör­fez­Kri­zi­son­ra­sýn­da­dün­ya­nýn­fark­lý­kö­þe­le­rin­de­ki­sa­vaþ­or­tam­la­rýn­da­gö­rev­al­dý. Bu­a­maç­la­TBMM’den­a­lý­nan­i­zin­son­ra­sýn­da­ABD’nin­I­rak’a­yö­ne­lik­o­pe­ras­yo­nuy­la­il­gi­li­o­la­rak­4­Baþ­ba­kan­lýk­Tez­ke­re­si,­2003’te TBMM’ye­su­nu­lur­ken,­bun­lar­dan­Türk­as­ke­ri­nin­ya­ban­cý­ül­ke­le­re­­gön­de­ril­me­si­ve ya­ban­cý­ül­ke­as­ker­le­ri­nin­Tür­ki­ye’ye­gel­me­si­ni­i­çe­ren­tez­ke­re,­yo­ðun­tar­týþ­ma­la­rýn­ar­dýn­dan­1­Mart­ta­ka­pa­lý­o­tu­rum­da­gö­rü­þül­dü.­I­rak­Sa­va­þý­ön­ce­si­mec­li­se­ge­len­Baþ­ba­kan­lýk­Tez­ke­re­si,­TBMM­Ge­nel­Ku­ru­lu’nda 1­Mart­2003’te­ka­bul­e­dil­me­di.­Bu­ka­rar­bü­yük­yan­ký­u­yan­dýr­dý.­Bun­dan­son­ra­ge­len tez­ke­re­ler­i­se­ka­bul­e­dil­di. Ankara / aa


Y

HABER

25 MART 2011 CUMA

5

AKP’nin “Libya tezkeresi”yle müdahaleye tam destek! tirme” adýna Irak’a ve Afganistan’a giren ABD, Ýngiltere ve iþgal ortaklarý askerlerinin Türkiye topraklarýnda konuþlanmasýný esas alan “hükümet tezkeresi”nin Meclis’te reddedilmesi üzerine, AKP hücevher@yeniasya.com.tr kümetinin, Türkiye’nin havaalanlarýný, limanlarýný ve üslerini Amerikan savaþ u çaklarýna ve iþgalcilerin her türlü silâh, mühimmat ve savaþ malzemesinin nakil aþbakan’ýn ve Dýþiþleri Bakaný’nýn ve daðýtýmýna açmasýna benziyor. “Libya’ya yaptýrým/ambargo ve müdaABD ve müdahale ortaklarý, týpký Sad“NATO ÇARKI”YLA SAVAÞA halenin vahim ve yanlýþ olduðu” uyarýÇOK BOYUTLU KATKI… dam’ý bahane ettikleri gibi, belli ki Kaddalarýna karþýlýk, daha Meclis’ten karar çýkmaEsasen AKP hükûmetinin halký karþý söy- fi’yi bahane etmekteler. Peki, “insan hakdan hükûmetin hâhiþkâr davranýp askerî müdahaleye destek için “NATO filosu”na lemde ayrý, kapalý kapýlar arkasýnda ve eylem- larýnýn ihlâli” ve “halka baský,” bir ülkeye de ayrý tavrý, daha baþtan sýrýtmaktaydý. yabancý askerî müdahaleye “gerekçe” sakatký yapmasý, tam bir çeliþki ve garabet… 28 Þubat’ta Almanya’da “NATO’nun Lib- yýlacaksa, onlarca BM kararýný çiðneyen Kuzey Irak’a sýnýr ötesine harekât için Meclis’ten izin alan hükûmet, Libya’ya si - ya’ya mü da ha le si saç ma lýk o lur, NA - ve Filistinlileri sistemli bir þekilde katlelâhlý güç göndermek için “Libya tezkere- TO’nun ne iþi var Libya’da?” tepkisini gös- den Ýsrail’e neden uygulanmýyor? Keþsi”ne Meclis onayýný beklemeden, Türki- teren Erdoðan’ýn, 21Mart’ta Suudî Arabis- mir’i iþgal edip zulüm ve soykýrým yapan ye’yi evvelemirde “NATO savaþ misyo- tan’da, “NATO, Libya’nýn Libyalýlara ait ol- Hindistan’a neden bir þey denmiyor? Afnu”na sokup, dört firkateyn, bir denizaltý ve duðunu tesbit ve tescil için oraya girmeli - rika’da yüz binlerce insaný katleden rejimler, Ortadoðu’da hak ve hürriyetleri bir yedek gemi gönderiyor. Hatta F-16 sa- dir” sözü, ikircikli politikasýnýn tezahürü. ABD ve Ýngiltere gibi Irak ve Afganistan baský altýna alan onca diktatörlükler var; vaþ gemilerinin kullanýlabileceði belirtiliyor. Oysa Anayasa’nýn 90. maddesine göre, iþgalcisi ülkelerin güdümündeki BM Gü- bunlara neden müdahale edilmiyor? “Türk Silâhlý Kuvvetlerinin yabancý ülke- venlik Konseyi’nin 1970 ve 1973 sayýlý “am“TÜRKÝYE, ABD’NÝN KORUYUCU GÜCÜ”! le re gön de ril me si ne i zin ver me yet ki si bargo” ve “hava sahasýný kapatma” kararýný “kabul” edip, askerî operasyona “meþruiyet” Þu hale bakýn; Baþbakan en evvel, “müdahaTBMM’nindir.” Zira Libya açýklarýna ve uluslar arasý su- gerekçesi saymasý ve NATO’nun iþe karýþtý- lecilerin petrol ve maden çýkarlarý için Liblara gönderilen savaþ gemileri bir baþka rýlmasýný “veto” etmemesi, Ankara’nýn “Lib- ya’ya saldýrdýklarý”ný söylüyor; ardýndan aðýr bombardýmanla Libya þehirlerini ve köylerini ülkeye saldýrýyý hedefleyen “savaþ niteli- ya samimiyeti”nin ilk sinyali olmuþtu. Bu durum, “demokrasi ve özgürlükleþ- hedef alýp sivilleri katledenlere tam destek için ði”ni taþýyan güce destek veriyor. Ecnebi-

B

AYM’nin yapýsýnda köklü deðiþiklik n ANAYASA deðiþikliði çerçevesinde A nayasa Mahkemesinin yeniden yapýlandýrýlmasýný öngören tasarýnýn 1. bölümünde yer alan maddeler, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Kabul edilen maddelere göre, mahkeme 17 üyeden oluþacak. Anayasa Mahkemesi üyeliðine süre sýnýrý getiriliyor. Üyeler 12 yýl için seçilecek. Bir kimse iki defa üye seçilemeyecek. Baþkan ve üyeler azlolunamayacak, kendileri istemedikçe görev süreleri dolmadan ve 65 yaþýndan önce emekliliðe sevkedilemeyecek. Anayasa Mahkemesi, Genel Kurul ve iki bölüm olarak çalýþacak. Genel Kurul, genel olarak halen Anayasa Mahkemesinin baktýðý konularý görüþecek. Bölümler ise Anayasa deðiþikliði ile getirilen ‘’bireysel baþvurularý’’ karara baðlayacak. Genel Kurul, en az 12 üyenin katýlýmýyla toplanacak. Düzenlemeyle, ‘’Raportör yardýmcýlýðý’’ kadrosu oluþturulacak. Raportör yardýmcýlarý, yargýsal ve idari çalýþmalara yardýmcý olacak. Ankara / aa

lerin hegemonya ve çýkarlarý hesabýna savaþýn ortasýna “cephe”ye sürüyor. Libya ve ya or ta lý ðý ka rýþ týr mak is te yen Ýs ra il benzeri bir ülkeden silâhlý karþýlýk halinde çatýþmalara karýþma ihtimali yüksek… Böylece “NATO’nun Libya’da uçuþa yasak bölge uygulamasýný üstlenmesi”nin Kaddafi bahanesiyle “saldýrý ve iþgale dönüþmesi”ne Ankara’nýn “itirazlarý” sözde kalýyor…

Akdeniz’e Türk savaþ gemileri gönderiliyor. “Bakanlar Kurulu tezkeresi”nde, “bir yýl sü rey le de niz gü cün de gö rev ya pa cak TSK’nin NATO’ya verilen taahhütler ýþýðýnda gerekli kuvvetleri tahsis edeceði, dost ve müttefik ülkeler için deniz ve hava ulaþým çok boyutlu desteði saðlayacaðý” açýkça belirtiliyor. Baþbakan’ýn “Libya Irak olmasýn” temennisinde bulunup, “operasyonun, Libyalýlar ve bölge ülkeleri tarafýndan petrol ve çýkar maksatlý bir operasyon olarak algýlanmasýndan sakýnýlmasý” ricasýnda bulunmasýnýn akabinde, BM kararýna aykýrý olarak Libya’ya egemenlik ve petrol için askerî operasyonda bulunan, kara gücünü de hedef alan “savaþ koalisyonu”na askerî güç yollanýyor. Erdoðan, “Türkiye asla ve asla Libya halkýna silâh doðrultan taraf olmayacak, kan akýtýlmamalý” diyor; Ankara, Afganistan gibi “NATO’nun istimalinden ve istismarýndan” sakýndýrýyor. Lâkin “tezkere”yle müdaheleye her türlü lojistik ve teknik desteði saðlanýyor. Dahasý, müdahaleyi “NATO’nun üstlenmesini” istiyor. Bizzat kan akýtmýyor; fakat kan akýtanlara yardým ediyor… Amerikan Dýþiþleri Bakanlýðýndan bir yetkilinin, Türkiye’nin Libya’da ABD için “korucuyu güç/hâmi devlet” olarak hizmet verdiði açýklamasý, bu açýdan ibret verici…

AKP deðiþtirilemez maddelerde ýsrarlý TÜSÝAD’IN ANAYASA DEÐÝÞÝKLÝKLÝÐÝ TEKLÝFÝNE TEPKÝLER GELMEYE DEVAM EDERKEN, ÝKTÝDAR PARTÝSÝNÝN SÖZCÜLERÝ ÝLK ÜÇ MADDENÝN DEÐÝÞTÝRÝLMEMESÝNDE ISRARLARINI DÜN DE SÜRDÜRDÜ.

Habur’da ilk hapis n TE RÖR ör gü tü PKK’nýn Kan dil ve Mahmur kamplarýndan gelen grupta yer alan Elif Uludað, Siirt’in Eruh ilçesindeki konuþmasýnda terör örgütü PKK’nýn propagandasýný yaptýðý iddiasýyla 1 yýl hapis cezasýna çarptýrýldý. Diyarbakýr 4. Aðýr Ceza Mahkemesindeki duruþmada, baþka bir suçtan tutuklu sanýk Elif Uludað ve avukatý hazýr bulundu. Sanýk Uludað, savunmasýný Kürtçe yapmak istediðini belirtti. Mahkeme heyeti, sanýðýn kovuþturma aþamasýndan sonra dosyaya sunduðu dilekçeleri Türkçe olarak hazýrladýðý, ayrýca duruþmada ve daha önceki dava dosyalarýndan da Türkçe bildiðinin anlaþýldýðýný bildirdi. Sanýða savunmasýný Türkçe yapmasý gerektiði, aksi takdirde savunma hakkýndan vazgeçmiþ sayýlacaðý konusunda uyarýda bulunuldu. Mahkeme heyeti, Elif Uludað’ýn, Terörle Mücadele Kanunu’nun ‘’terör örgütünün propagandasýný yapma’’ suçunu kapsayan 7/2. maddesi uyarýnca 1 yýl hapis cezasýna çarptýrýlmasý na karar verdi. Diyarbakýr / aa

TCK'da deðiþiklik tasarýsý komisyonda n TÜRK Ceza Kanununun ‘’özel hayatýn gizliliði’’, ‘’yargýyý etkilemeye teþebbüs’’, ‘’soruþturmanýn gizliliði’’ gibi hükümleriyle ilgili düzenlemeler içeren tasarýnýn TBMM Adalet Komisyonunda görüþülmesine baþlandý. Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç, sunuþunda, teknik bilgi verdi. Özel hayatýn gizliliði, haberleþme hürriyeti, soruþturmanýn gizliliði ve adil yargýlamayý etkileme suçlarýnda yaptýrýmlarýn yeterli olmadýðý, basýn özgürlüðünü etkileyecek derecede aðýr olduðu, gereksiz yere soruþturma yapýldýðý ve dava açýldýðý yönünde tartýþmalar ya þandýðýný belirten Arýnç, AB ilerleme raporu ile Avrupa Parlamentosunun konuya iliþkin deðerlendirmelerini hatýrlattý. Arýnç, hukuka uygun dinlemelerin huku ka aykýrý olarak ifþa edilmesinin suç olarak düzenlendiðini dile getirdi. Arýnç, tasarýya iliþkin hazýrlýk çalýþmalarýna bir yýl önce baþlandýðýný ifade etti. Ankara / aa

Meclis Genel Kurulu'nda konuþan iktidar partisi sözcüleri, Anayasa deðiþikliði durumunda "deðiþmez maddelerin" olduðu gibi korunacaðýný söyledi.

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Anayasa Mahkemesinin yeniden yapýlandýrýlmasýný öngören tasarýnýn görüþmeleri sýrasýnda yapýlan konuþmalara TÜSÝAD’ýn Anayasa deðiþiklikliði teklifi damgasýný vurdu. AKP Grup Baþkanvekili Bekir Bozdað, yeni bir anayasa ihtiyacýnýn bütün partilerin dile getirdiðini ve programlarýna koyduðunu belirtti. Herkesin yeni anayasaya dair söyleyeceði sözlerin olabileceðini, buna TÜSÝAD’ýn da dahil olduðunu kaydeden Bozdað, ‘’Bundan doðal bir þey olamaz’’ dedi. Düþüncelerin hür bir ortamda tartýþýlmasýnýn önemine iþaret eden Bozdað, düþüncelerin tartýþýlmasýndan rahatsýz olmamak gerektiðini ifade etti. Bozdað, þöyle devam etti: ‘’Burada, partimiz ile ilgili bir hususun altýný çizmekte fayda var. 2007 seçiminden sonra biz anayasa ile ilgili bir komisyon kurduk. O arada maddelerle ilgili tartýþmalar oldu. Neler olacak, neler olmayacak, diye. Çeþitli defalar yapýlan açýklamalarda, her defasýnda þunun altýný çizdik: Anayasa’nýn, 1, 2 ve 3. maddelerinin deðiþtirileceðine dair bir sözümüz

yok. Aksine bunlarý deðiþtirmeyeceðiz. Bunu defalarca açýkladýk. Bu maddelerin Türk milletinin ortak paydasý olduðunu ifade etmemize raðmen hala bu konularda gizli ajandalardan bahsetmek kabul edilemez bir yaklaþýmdýr. Ama biz her konunun tartýþýlmasýndan, her konudaki fikirlerin hür bir biçimde ifade edilmesinden yanayýz. Bizim her fikre karþý fikirlerimiz var. Vakti geldiðinde söyleriz. Söylenen fikirlerden dolayý bizim hiçbir korkumuz bugüne kadar olmadý, bundan sonra da olmayacaktýr.’’ Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek, yeni anayasa konusunda çok sayýda çalýþma yapýldýðýný belirterek, ‘’Bunlarý da açýklýyorlar. Bunlarýn açýklanmýþ olmasýnda bir mahsur yok. Açýklanýr, katýlan olur katýlmayan olur. TÜSÝAD’ýn yaptýðý çalýþma ile AK Parti arasýnda bað kurulmasý doðru deðil’’ dedi. Çiçek, ‘’Bu konuyu daha önce defalarca cevaplandýrdýk. Yeni bir anayasa ihtiyacý olduðunu hepimiz uzunca bir zamandan beri söylüyoruz’’ dedi. ‘’Ben burada TÜSÝAD’ýn yaptýðý açýklamanýn ne hesabýný veririm ne de deðer-

lendirmesini yaparým’’ diyen Çiçek, TÜSÝAD’ýn fikir ve ifade özgürlüðü kapsamýnda düþüncelerini belirttiðini anýmsattý. Sa taþ ma ge rek çe siy le söz a lan AKP Grup Baþkanvekili Suat Kýlýç, her vesileyle devletin birliðini, bölünmez bütünlüðü istismar etmeye yönelik yaklaþým gösterildiðini ifade etti. Bu konularýn siyasi istismar vesilesi olmadýðýný kaydeden Kýlýç, ‘’Ýki dilli millet hayali var mý? Yok. Ýki milletli bir devlet hayali var mý? Yok. Ne oldu? Bitti mi siyasi sermayeniz? Bitti. Bu konularýn istismarý hiç kimseye ekmek kazandýrmaz’’ dedi. Kýlýç, Türkiye Cumhuriyeti devletinin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduðunu vurgulayarak, ‘’Bitti mi? Bitti. Bunun ötesi yok. Cumhuriyeti, demokrasiyi, laikliði, baþkentin Ankara olduðunu tartýþan kim! Topluma hezeyan pompalayanlarýn deðirmenine su taþýyorsunuz’’ diye konuþtu. Bu tür korkularýn bir tarafa býrakýlmasýný isteyen Kýlýç, ‘’Deðiþtirilmez maddeler deðiþtirilmez hükümlerdir. Boþuna korkulara kapýlmayýn’’ dedi. Ankara / aa

4 madde hariç her þeyi tartýþýrýz

CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Gürsel Tekin.

CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Gürsel Te kin, gün dem de ki ko nu la ra i liþ kin partisinin Ýstanbul Ýl Baþkanlýðýnda basýn toplantýsý düzenledi. Gürsel Tekin, TÜSÝAD’ýn anayasa deðiþikliði önerisine iliþkin soruya ‘’TÜSÝAD’la ilgili de bizim görüþlerimiz açýk, net; deðiþilmez 4 tane maddenin dýþýnda her þey tartýþýlabilir, bunlar elbette tartýþýlýr. O, TÜSÝAD’ýn görüþüdür. Çok farklý kurumlar da bu düþüncelerini, görüþlerini söyleyebilir.

Türkiye’de hiçbir þeyin tartýþýlmasýndan korkmayacaðýz’’ karþýlýðýný verdi. Gürsel Tekin, dün basýnda yer alan baþörtülü milletvekili adaylarýna iliþkin haberlerin gerçeði yansýtmadýðýný belirte rek, ken di si ne yö nel ti len ‘’CHP’nin türbanlý milletvekili adayý olacak mý?’’ sorusuna ‘’Kesinlikle hayýr, türbanlý milletvekili adayý olmayacak ve gündemde de böyle bir þey yok’’ diye karþýlýk verdiðini söyledi. Ýstanbul / aa

mkara@yeniasya.com.tr

Silâhla demokrasi gelmez! u nus’la baþ la yan ve Mý sýr’a sýç ra yan “halk hareketleri” bölgedeki pek çok ülkede iç karýþýklýklara yol açarken, yýllardýr milletine eziyet çektiren diktatörler zor günler geçiriyor. Tunus ve Mýsýr’da iktidarý býrakan diktatörlerden sonra bu ülkeler demokrasiye geçiþ denemeleri yapmaya baþladýlar. Bölgedeki diðer ülkelerde de kaynamalar devam ederken, Libya’da kendi halkýnýn üzeri ne silah doðrultan Kaddafi’nin diðer diktatörler gibi çekilmeyip “muhalif gruplar”la silahlý mücadeleye girmesi, Libya halkýna zulüm ya pýlmasýna sebep oluyor. Geçtiðimiz Cumartesi baþlayan bombalamalar sekizinci gününe girdi. Libya’da yaþananlar deðiþim sürecinin sancýlý olacaðý ve binlerce kiþinin ölümüne sebebiyet vereceðini gösteriyor. Bu sürecin nasýl sonuçlanacaðý da belirsizliðini koruyor. *** Bunlar olayýn bir cephesi. Diðer cephesinde ise kabul edilemez geliþmeler yaþanýyor. Batýlý güçlerin Libya’ya karþý giriþtiði askerî harekâtýn 7. gününe girerken, Irak ve Afganistan örneklerini akýllara getiriyor. Operasyonunun komutasýnýn kimin devralacaðý konusunda fikir ayrýlýklarý göze çarparken, savaþýn beklenenden uzun sürebileceði tahmin ediliyor. Bu da týpký Irak ve Afganistan’da olduðu gibi ABD, Ýngiltere ve Fransa’dan oluþan koalisyon güçlerinin Libya’yý da bataklýða sürüklemesinden endiþe ediliyor sürükleyecek gibi görünüyor. Baþta kara harekâtý yapýlmayacak denilse de bu güç le rin, “ka ra ha re kâ tý i le Kad da fi durdurulamýyor” bahanesi ile asker çýkarma sý ihtimali de da masada duruyor. ABD Baþkaný Obama’nýn “Kaddafi’yi devirmek için baþka seçenekler de olduðunu” söylemesi de bunu gösteriyor. Oysa ABD Genelkurmay Baþkaný’nýn harekât baþladýðýnda “Hedefte Kaddafi yok. Operasyon bittiðinde Libya lideri olarak kalabilir” demesinin de boþuna olduðu ortaya çýktý. *** Irak’ý “Demokrasi getireceðiz” diye iþgal eden, Afganistan’da yýllardýr insanlarý öldüren ABD ve Ýngiltere þimdi de ayný gerekçe ile Libya’yý bombalýyor. Silahla demokrasi getirmeye çalýþýyor! Irak’ý iþgalinin yýldönümünde Libya’ya giren ABD ve Ýngiltere’ye bu kez de bölgede hâkimiyet kurmak isteyen Fransa da katýlýnca, esasen hedefin demokrasi getirmek deðil, yer altý zenginlikleri olduðu gün gibi ortaya çýktý. Dünya bu filmi daha önce görmüþtü. Sadece baþrollerinde deðiþik isimler var, senaryosunda da küçük deðiþiklikler görülüyor. Irak’ý iþgal eden ülkelerin baþýnda Bush ve Blair vardý, þimdi Barack Obama, David Cameron ve Nicolas Sarkozy, o zaman Saddam’ý devirip özgürlük getireceðiz deniliyordu, þimdi de ayný þey Kaddafi için deniliyor. Sivil halký korumak adýna milyonlarca Iraklý sivil öldürülürdü, þimdi de Kaddafi’nin sivilleri öldürmesini engellemek için siviller öldürülüyor. Libya üzerine senaryo yazýlýrken, önce hedefte Kaddafi’nin olmadýðý söylendi, bomba larýn Libya halkýnýn tepesine yaðmasýnýn üzerinden birkaç gün geçmeden, hedefe Kaddafi’yi de koydular. Günlerdir bombalar, uzun menzilli füzeler Libya halkýnýn üzerine atýlýyor, sivil gözetil meden, masum gözetilmeden, þehirler, medeniyetler yok ediliyor, týpký Irak’ta, Afganistan’da olduðu gibi… Diðer taraftan da, Kaddafi’nin paralý askerleri masum Libya halkýna ayný þeyi yapýyorlar. Kime daðýtýldýðý belli olmadan bir milyon silahý “halkýna” daðýtarak “kanlý direniþ” sergileyerek belki de beklide binlerce sivilin ölmesine sebep olacak. Muhalif gruplarýn da, Kaddafi’nin paralý askerlerinin de Libya halkýný temsil ettiðini söylemek zor. Belki baþka baþta halk dikta törlerin zulmünden kurtulmak için ilk günlerde gösteriler yaptý ancak daha sonra silahlý kiþilerin ortaya çýkmasý “Dýþ güçlerin oyunu mu sergileniyor”? sorusunu akýllara getirdi. Öte yandan da Türkiye’nin Libya tavrý da deðiþiklik sergiliyor. Bir yandan “Türkiye asla ve as la Libya halkýna silah doðrultan taraf olmayacaktýr” denilirken, diðer yandan sözde “birleþmiþ koruyucu” adý verilen NATO gücüne en fazla gemiyi veriyor veren ülke oluveriyor. Türkiye’nin 4 fýrkateyn, bir denizaltý ve bir yedek savaþ gemisi, 130 subay, 600 astsubay, 50 uzman ve 300 askerin bulundurmasý da sorularý akýllara getiriyor. Özetle, Libya’da büyük bir kaos ve karýþýklýk var. Herkesin bu ülke üzerinde bir planý var. Bu karýþýklýðýn bir an önce bitmesi için Kaddafi’nin derhal çekilmesi, halkýna doðrulttuðu doðrultu ðunu silahlarý teslim etmesi þart… Ancak baþka bir þart da, koalisyon güçlerinin de hemen saldýrýlarýný sonlandýrýp, daha fazla cana ve mala kaybý na yol açmadan Libya halkýnýn kendi geleceðini kendilerinin belirlemelerine müsaade etmeleridir.

T


6

25 MART 2011 CUMA

HABERLER

YURT HABER

Y

Bediüzzaman’ýn evi tehlikede BEDÝÜZZAMAN SAÝD NURSÝ'NÝN BÝR MÜDDET KALDIÐI ISPARTA’DAKÝ TARÝHÎ EVE BÝTÝÞÝK ALANA DAHA ÖNCE YAPI ÝZNÝ VERÝLMEZKEN, ÞÝMDÝ 7 KAT YAPI ÝZNÝ VEREN KÜLTÜR VE TABÝAT VARLIKLARI KORUMA KURULUNUN KARARININ ÝPTALÝ ÝSTENÝYOR.

78 yaþýndaki Hüseyin Çetin, 14 yýlda köyüne 25 bin aðaç fidaný dikti. FOTOÐRAF: CÝHAN

Hadisten etkilendi, 25 bin fidan dikti nISPARTA’NIN E­ðir­ler­Kö­yün­de­ya­þa­yan­Hü­se­yin Çe­tin­(78),­14­yýl­da­kö­yü­ne­25­bin­a­ðaç­fi­dan­dik­ti. Dik­ti­ði­çam­fi­dan­la­rý­sa­ye­sin­de­ ‘Çam­De­de’ o­la­rak­a­nýl­ma­ya­baþ­la­nan­Çe­tin,­Al­man­ya’dan­e­mek­li­ol­duk­tan­son­ra­1997­yý­lýn­da­mem­le­ke­ti­o­lan­E­ðir­ler­Kö­yü­ne­dön­dü­ðü­nü­söy­le­di.­Çe­tin,­fi­dan­dik­me­ye­baþ­la­ma­ hi­kâ­ye­si­ni­ i­se­ þöy­le­ an­lat­tý:­ “Al­man­ya’da­ Cu­ma­ va­a ­z ýn­d a­ i­m am­ Pey­g am­b er­ E­f en­d i­m izin (asm),­ ‘E­li­niz­de­ bir­ a­ðaç­ fi­da­ný­ var­sa,­ ký­ya­met kop­ma­ya­ baþ­la­sa­ bi­le,­ e­ðer­ o­nu­ di­ke­cek­ ka­dar vak­ti­niz­var­sa,­mut­la­ka­di­kin’­ ha­di­si­þe­ri­fi­ni­an­la­týn­ca­ çok­ et­ki­len­dim.­ E­mek­li­ o­lup­ Al­man­ya’dan kö­yü­me­gel­dik­ten­bu­gü­ne­14­yýl­dýr­köy­ke­na­rýn­da­ki­ çe­þit­li­ ye­re­ 25­ bin­ fi­da­ný­ top­rak­la­ bu­luþ­tur­mak­ na­sip­ ol­du.”­ Dik­ti­ði­fi­dan­tür­le­ri­nin­me­þe,­ar­dýç,­se­dir­ve­ka­ra­çam­ol­du­ðu­nu­be­lir­ten­Çe­tin,­fi­dan­la­rý­ken­di­tar­la­sýn­da­ki­son­daj­ku­yu­sun­dan­çek­ti­ði­bo­ru­lar­la­su­la­dý­ðý­ný­kay­det­ti.­­Isparta / cihan

12 yýldýr hayatýný kurtaran kiþiyi arýyor

ISPARTA’DAKÝ Be­di­üz­za­man Sa­id­Nur­sî’nin­tes­cil­li­ta­ri­hî­e­vi­ne­bi­ti­þik­a­la­na­da­ha­ön­ce­ki Kül­tür­ve­Ta­bi­at­Var­lýk­la­rý­Ko­ru­ma­Ku­ru­lu­ta­ri­hî­so­kak­ol­ma­sý­ge­rek­çe­si­i­le­ya­pý­iz­ni­ver­mez­ken,­ka­mu­o­yu­ye­ni­ve­ri­len 7­kat­ya­pý­iz­ni­ka­ra­rý­nýn­dü­zel­til­me­si­ni­is­ti­yor.­A­lý­nan­bil­gi­ye gö­re,­Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî’nin­tes­cil­li­ta­ri­hî­e­vi­ne­bi­ti­þik o­lan­169­nu­ma­ra­lý­par­se­le­An­tal­ya­Kül­tür­ve­Ta­bi­at­Var­lýk­la­rý Ko­ru­ma­Böl­ge­Ku­ru­lu­Mü­dür­lü­ðü­ta­ra­fýn­dan­7­kat­ya­pý­iz­ni ve­ril­di.­An­cak­uz­man­lar,­ta­ri­hî bir­ya­pý­nýn­ya­ný­na,­ya­nýn­da­ki ta­ri­hî­bi­na­dan­da­ha­yük­sek­kat­lý­bir­bi­na­ya­pýl­ma­sý­nýn­ya­sak ol­du­ðu­nu­be­lirt­ti.­Is­par­ta’nýn di­nî­tu­rizm­a­çý­sýn­dan­en­ö­nem­li­ye­ri­o­lan­böl­ge­de­ki­ta­ri­hî­so­ka­ða­yýl­lýk­or­ta­la­ma­1­mil­yon yer­li­ve­ya­ban­cý­tu­rist­ge­li­yor.­ Ya­pý­iz­ni­i­le­bir­lik­te­so­ka­ðýn ta­ri­hî­si­lü­e­ti­nin­bo­zu­la­ca­ðý­u­ya­rý­sýn­da­bu­lu­nan­uz­man­lar­þun­la­rý­söy­le­di:­“Ta­ri­hî­bir­bi­na­nýn bi­ti­þi­ði­ne­7­kat­i­zin­ve­ril­me­si tüm­dün­ya­ta­ra­fýn­dan­þaþ­kýn­lýk­la­iz­len­mek­te­dir.­MHP’li­Is­par­ta­Be­le­di­ye­si­de­ku­rul­da­7 kat­i­zin­ve­ril­me­si­yö­nün­de­oy

kul­lan­mýþ­týr.­Þeh­rin­en­ö­nem­li rant­böl­ge­le­rin­den­o­lan­bir­yer­de­böy­le­ka­rar­la­rýn­ve­ril­me­si kuþ­kuy­la­kar­þý­lan­mak­ta­dýr. Çün­kü­bu­par­se­le­ya­pý­la­cak­7 kat­lý­bi­na­nýn­pro­je­si­Is­par­ta­be­le­di­ye­baþ­ka­ný­Yu­suf­Zi­ya­Gü­nay­dýn’ýn­ký­zý­na­a­it­mi­mar­lýk­o­fi­si­ta­ra­fýn­dan­çi­zil­miþ­tir.­Bu­se­bep­ten­do­la­yý­be­le­di­ye­nin­ve be­le­di­ye­nin­da­nýþ­man­la­rý­nýn ta­raf­sýz­ol­duk­la­rý­dü­þü­nü­le­mez. Þu­an­da­Is­par­ta’nýn­en­has­sas böl­ge­si­rant­ve­men­fa­at­uð­ru­na he­ba­e­dil­mek­te­dir.­Ma­a­le­sef dev­le­tin­res­mî­ku­rum­la­rý­men­fa­at­uð­ru­na­bu­du­ru­mu­gör­mez­den­ge­lip­ta­raf­lý­ka­rar­ver­mek­te­dir­ler.­Bu­par­se­lin­es­ki sa­hip­le­ri­bu­a­la­na­ya­pý­ya­pa­cak­la­rý­za­man­ko­ru­ma­ku­ru­lu­in­þa­a­tý­dur­dur­muþ­tur.­An­cak­þu­an ki­ku­rul­bu­a­la­ný­ko­ru­ma­sý­ný­rý i­çi­ne­al­ma­yýp­7­ka­ta­mü­sa­a­de et­mek­te­dir.­Ka­mu­o­yu­bu­du­ru­mun­en­ký­sa­za­man­da­dü­zel­til­me­si­ni­bek­li­yor.”­ Bi­lin­di­ði­gi­bi­­ay­ný­be­le­di­ye baþ­ka­ný­ ta­ra­fýn­dan­ da­ha­ ön­ce­ki­ dö­nem­de­ de­ Be­di­üz­za­man­ Cad­de­si­ ve­ Sa­id­ Nur­sî So­kak­­i­sim­le­ri­­de­ðiþ­ti­ril­miþ­ti.­ Isparta / Yeni Asya

nMANÝSA’DA bir­fab­ri­ka­da­ça­lý­þan­Bi­rol­Ge­zen,­Ýz­mir-Ma­ni­sa­ka­ra­yo­lun­da­ge­çir­di­ði­tra­fik­ka­za­sý­nýn­ar­dýn­dan­ken­di­si­ni­has­ta­ne­ye­gö­tü­re­rek­ha­yata­dön­dü­ren­ki­þi­yi­ken­di­siy­le­he­lâl­leþ­mek­i­çin­12­yýl­dýr­a­ra­dý­ðý­ný­bil­dir­di.­Ge­zen,­1998­yý­lýn­da­Ýz­mir’den­Ma­ni­sa’ya gi­der­ken­Ma­ni­sa’ya­13­ki­lo­met­re­ka­la­man­da­li­na­yük­lü­kam­yo­ne­tiy­le­ka­za­ge­çir­di­ði­ni­ve­bi­lin­ci­ni­yi­tir­di­ði­ni be­lir­te­rek,­ka­za­a­nýn­da­yol­dan­ge­çen­bir­genç­ta­ra­fýn­dan­E­ge­Ü­ni­ver­si­te­si­Týp­Fa­kül­te­si­Has­ta­ne­si’ne­kal­dý­rýl­dý­ðý­ný­ve­40­ gü­nü­ yo­ðun­ ba­kým­da­ ol­mak­ ü­ze­re u­zun­ve­zor­lu­bir­te­da­vi­sü­re­ci­nin­ar­dýn­dan­sað­lý­ðý­na­ka­vuþ­tu­ðu­nu­di­le­ge­tir­di.­Ka­za­a­ný­ný­ve­son­ra­sý­ný­ hiç­ ha­týr­la­ma­dý­ðý­ný­ i­fa­de­ e­den­ Ge­zen,­ i­yi­leþ­tik­ten­ son­ra­ du­ru­mu­ öð­ren­di­ði­ni­ ve­ ha­fý­za­sý ye­rin­de­ol­ma­dý­ðý­i­çin­ha­ya­tý­ný­kur­ta­ran­ki­þiy­le­i­le­ti­þim­ku­ra­ma­dý­ðý­ný­söy­le­di.­Ge­zen,­“Be­nim­tek­rar ha­ya­ta­dön­me­mi­sað­la­yan­ki­þi­ye­u­laþ­mak­ve­o­nun­la he­lâl­leþ­mek­is­ti­yo­rum’’­de­di.­­Manisa / aa

YGS’ye gireceklere ulaþým ücretsiz nKAYSERÝ Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­ye­si,­ Yük­se­köð­re­ti­me Ge­çiþ­Sý­na­vý­(YGS)’na­gi­re­cek­a­day­la­rý,­sý­nav­gü­nü üc­ret­siz ta­þý­ya­cak.­ Be­le­di­ye­den­ ya­pý­lan­ a­çýk­la­ma­ya­ gö­re,­ 27­ Mart­ Pa­zar­ gü­nü­ ger­çek­leþ­ti­ri­le­cek YGS’ye­gi­re­cek­öð­ren­ci­ler,­be­le­di­ye­ye­a­it­o­to­büs­ler­ve­ray­lý­sis­tem­a­raç­la­rýn­dan­üc­ret­siz­ya­rar­la­na­cak.­Uy­gu­la­ma,­sý­nav­gü­nü­sa­bah­baþ­la­yýp­gün­bo­yun­ca­de­vam­e­de­cek.­Sý­na­va gi­re­cek­öð­ren­ci­le­rin, be­le­di­ye­ye­a­it­top­lu­ta­þý­ma­a­raç­la­rýn­dan­üc­ret­siz­fay­da­la­na­bil­me­le­ri­i­çin­a­raç­lar­da­sý­nav­gi­riþ­kart­la­rý­ný gös­ter­me­le­ri­ye­ter­li­o­la­cak.­­Kayseri / cihan

PANELE DAVET Konu: Said Nursî'ye göre Ýslâm toplumlarýnýn geleceði ve dünya barýþý Konuþmacýlar : Dr. Mustafa Özcan (Araþtýrmacý Yazar), Av. Nihat Derindere (Araþtýrmacý) Tarih : 27 Mart 2011 Pazar Saat : 13:30 Organizasyon: Yeni Asya Eskiþehir Temsilciði Yer: Kurþunlu Kültür Merkezi (Kurþunlu Camii Yaný) Eskiþehir

KONFERANSA DAVET Risale-i Nurla Dünyada Ýslâmýn Ýnkiþafý ve Müjdeler Araþtýrmacý Yazar :

Halil Uslu Yer : Sincan Belediyesi Lale Kültür Merkezi Konferans Salonu Tarih: 25 Mart 2011 Saat: 20:00 Organizasyon: Sincan Yeni Asya Temsilciliði

Panel afiþleri Üsküdar’ý süslüyor Risale-i Nur Enstitüsü tarafýndan organize edilen ve 27 Mart Pazar günü saat 14:00’de Haliç Kongre Merkezi’nde yapýlacak olan “Bediüzzaman Said Nursî’ye Göre Ýslâm Toplumlarýnýn Geleceði ve Dünya Barýþý” panelinin afiþleri Üsküdar Belediyesi’nin de izniyle ilçenin ilçenin çeþitli yerlerine asýldý. Ýþlek caddelere asýlan bez afiþler ve tabelalar ile halk panele dâvet ediliyor.

Bediüzzaman'ýn ömrünün son senelerinde bir müddet ikamet ettiði tarihî deðer ve hatýrasý bulunan evin bitiþindeki boþ alana inþaat izni verilmesi tepki çekti. Uzmanlarýn verdiði bilgiye göre 1977 yýlýnda ayný boþ alana inþaat için teþebbüse geçilmiþ, ancak Kültür ve Tabiat Varlýklarý Kuruluna yapýlan itiraz üzerine, tarihî bir yapýya zarar vereceði gerekçesiyle durdurulmuþtu.

BEDÝÜZZAMAN’IN ISPARTA’DAKÝ EVÝ BEDÝÜZZAMAN, 1953 senesi yaz aylarýnda Emirdað’dan Isparta’ya gelir. Isparta’daki talebelerinden Nuri Benli’nin Saray Palas Otelinde bir hafta misafireten kalýr. Ömrünün son yýllarýný bu þehirde geçirmek arzusundadýr. Bir hafta misafireten otelde kaldýktan sonra, Isparta’da þimdiki bilinen “evi”ne kira ile yerleþir. Bu ev, Fitnat Güngör ismindeki bir hanýma aittir. Bediüzzaman bu evde kalýrken yanýnda ise, talebe ve hizmetkârlarýndan Tahiri Mutlu, Zübeyir Gündüzalp, Bayram Yüksel, Mustafa Sungur ve Ceylan Çalýþkan vardýr.


Y

DÜNYA

25 MART 2011 CUMA

7

Suriye’de bilânço artýyor SURÝYE'DEKÝ ÇATIÞMALAR DURULMUYOR. GÖRGÜ ÞAHÝTLERÝ, DERA ÞEHRÝNDE 25 PROTESTOCUNUN CESEDÝNÝN HASTANEYE GETÝRÝLDÝÐÝNÝ BELÝRTTÝ. AFP, POLÝS ATEÞÝNDE 100 KÝÞÝNÝN ÖLDÜÐÜNÜ YAZDI. SURÝYE’NÝN Dera þehrindeki hastaneye, güvenlik güçleriyle çýkan çatýþmalarda ölen en az 25 protestocunun cesedinin getirildiði bildirildi. Bir hastane yetkilisi Reuters ajansýna yaptýðý açýklamada, cesetlerin önceki gün saat 17.00’de getirildiðini, cesetlerin hepsinde kurþun yarasý bulunduðunu söyledi. Suriye’nin güneyindeki Dera þehri günlerdir hükümet karþýtý gösterilere sahne oluyor. Dera / aa

FRANSA’DAN SURÝYE’YE UYARI

AFP: 100 KÝÞÝ ÖLDÜ SURÝYE’NÝN Dera þehrinde, hükümet karþýtý gösterilerde güvenlik güçleri tarafýndan öldürülen 9 kiþinin cenazesine 20 bin kiþinin katýldýðý bildirildi. Görgü þahitleri, Reuters ajansýna yaptýklarý açýklamada, Dera’da düzenlenen cenaze törenine katýlan yaklaþýk 20 bin kiþinin, kentin güneyindeki mezarlýkta, “Özgürlük” ve “Þehitlerin kaný yerde kalmayacak” sloganlarý attýklarýný söylediler. Öte yandan Dera þehrinde önceki gün 100 kiþinin öldüðünü belirtildi. AFP’ye açýklama yapan bölgedeki insan haklarý savunucularý ve görgü þahitleri, polisin açtýðý ateþte 100 kiþinin öldüðünü belirttiler. Þam / aa

ABD’li Çavuþ: 3 sivili öldürdük n AFGANÝSTAN’DA görev yapan Amerikalý askerî çavuþ Jeremy Morlock, 3 sivili zevk için öldürdüklerini kabul etti. Çavuþ Morlock, LewisMochord askerî üssünde yapýlan duruþmada, kendi birliðinden 4 askerle birlikte Afganistan’ýn güneyindeki Kandahar’da zevk için sivilleri öldürdüðünü ya da öldürülmelerine yardým ettiðini kabul ederken, avukatý, dâvâ boyunca yapýlan pazarlýklar sonucunda ömür boyu hapisten kurtulan, 24 yýla mahkûm olan müvekkilinin 7 yýl sonra þartlý tahliye edilebileceðini söy ledi. ‘’Hedefimiz öldürmekti’’ diyen Morlock, öldürülen kiþilerin düþman sanýlmalarý için cesetlerin etrafýna Afgan silâhlarý býraktýklarýný da itiraf etti.

Ortadoðu'da görülen halk ayaklanmalarý, son zamanlarda Suriye'de de etkisini gösteriyor.

NATO: SAVAÞIN SONU ÝYÝ OLACAK NATO’NUN Libya’ya yönelik deniz kuþatmasýndan sorumlu komutaný Koramiral Rinaldo Veri, Libya’ya silâh ve paralý asker giriþini engellemek için yeterince gemilerinin olacaðýný, ancak halen güçleri takviye aþamasýnda olduklarýný söyledi. Ýtalya’nýn Napoli kentindeki NATO üssünde açýklama yapan Veri, Akdeniz’in, Lib ya’ya silâhlarýn gitmesi için en kolay, en hýzlý ve en doðru yol olduðunu vurgulayarak, bu nedenle kýyýnýn tamamýný izlemenin mümkün olmadýðýný kaydetti. Veri, bölgede NATO gemileriyle deniz devriyesinin önceki gün baþladýðýný da belirtti. Napoli / aa

FRANSA Dýþiþleri Bakaný Alain Juppe, Suriye yönetimine, ‘’’demokratik deðiþim ve diyaloða açýk ol’’ çaðrýsý yaptý. Suriye’de son bir hafta içinde düzenlenen gösterilerle ilgili görüþlerini açýklayan Juppe, ‘’Suriye’nin diyalog ve demokrasi çaðrýsýný din le me si ni is ti yo ruz’’de di. Fransa’nýn Arap politikasýnýn te me lin de is tik rar yat tý ðý ný kaydeden Juppe, Arap ülkelerinde büyük bir deðiþimin yolda olduðunu ifade ederek Arap ülkeleri liderlerinin deðiþim taleplerine kulak vermeleri gerektiðini söyledi. Paris / aa

CAMERON: BM KARARINA BAÐLI KALINMALI ÝNGÝLTERE Baþbakaný David Cameron, Libya’daki koalisyon güçlerinin BM kararýna baðlý kalmasýnýn ve bu kararýn dýþýna çýkmamasýnýn önemli olduðunu söyledi. Cameron, Ýngiltere’nin Nottingham þehrinde yaptýðý konuþmada, “Bu karardan, daha ileriye gitmememiz önemli” dedi. Ýngiltere Baþbakaný ayrýca, Libya’ya yönelik operasyonun “Bingazi’de olasý bir katliâmý önlediðini” kaydetti. Londra / aa

Lewis-Mcchord Askeri Üssü / aa

Pakistan’da gýda sorunu n BÝRLEÞMÝÞ Milletler (BM), Pakistan’da hýzla yükselen gýda fiyatlarýnýn yoksullarý tehdit eder boyuta ulaþtýðýný bildirdi. Dünya Gýda Prog ramý Pakistan Müdürü Wolfgang Herbinger, Ýsviçre’nin Cenevre kentinde yaptýðý basýn toplantýsýnda, Pakistan’da temel gýda maddelerinin fiyatlarýnýn hýzla yükseldiðine dikkati çekerek, bu durumun yoksulluk dolayýsýyla yetersiz beslenen milyonlarca insan için tehdit edici boyuta ulaþtýðýný söyledi. Pakistan’ý vuran geçen yýlki sellerin ülke ekonomisinin can damarý tarým ve hayvancýlýðý olumsuz etkilediðine iþaret eden Herbinger, Pakistan hükümetinin ve uluslar arasý örgütlerin hýzla yükselen gýda fiyatlarýnýn önüne geçmek için çalýþma baþlatmasý gerektiðini belirtti. Pakistan’ýn dünyanýn en fazla buðday tüketen ülkelerinden olduðunu ifade eden Herbinger, iklim þartlarý dolayýsýyla bu yýlki buðday rekoltesinde düþüþ beklenmediðini kaydetti. Pakistan’da Temmuz ve Aðustos aylarýndaki sellerde 2 binden fazla kiþi vefat etmiþ, 21 milyon kiþi sellerden etkilenmiþ ve 5,4 milyon hektar alan sular altýnda kalmýþtý. Ýslamabad / aa

Yemen’de Cuma öncesi gerginlik n YEMEN’DE yoksulluk, iþsizlik, geçim sýkýntýsý gibi þikâyetlerin tetiklediði yönetim karþýtý protestolar baþþehir Sana’da Devlet Üniversitesinin önündeki meydanda devam ediyor. Cuma günü 52 kiþinin ölümüyle sonuçlanan olaylardan sonra Devlet Baþkaný Ali Abdullah Salih karþýtlarý bugün ayný meydanda Cuma namazý sonrasý büyük bir gösteriye hazýrlanýyor. Protestocularýn ‘’devrim kampý’’ olarak adlandýrdýklarý çadýrlar meydandan taþarak caddelere uzanmýþ durumda. Bugünkü protestolarda muhaliflerin Devlet Baþkanlýðý Sarayýna yürüme ihtimali üzerine güvenlik güçleri saraya çýkan bütün yollarda asker ve zýrhlý araç sayýsýný arttýrdý. Salih’in teklifiyle meclisten geçen olaðanüstü hal yasasýnýn yürürlüðe girmesiyle, güvenlik güçlerinin þüpheli kiþi ve araçlarý aradýðý ve bazý kiþileri gözaltýna aldýðý görüldü. Yasa askerlere protestolarý engelleme yetkisi de veriyor. Sana / aa

KÖMÜRLEÞMÝÞ CESETLER GAZETECÝLERE GÖSTERÝLDÝ— LÝBYALI yetkililer, asker ve sivillere ait kömürleþmiþ cesetleri gazetecilere gösterdi. Libyalý yetkililerin bu sabah erkenden baþþehir Trablus’taki bir hastaneye götürdüðü gazeteciler burada, Batýlý güçlerin savaþ uçaklarý ve füzelerinin saldýrýsýnda ölen 18 asker ve sivilin yanmýþ cesetini gördü. Bu arada koalisyon güçlerinin beþ gündür Muammer Kaddafi kuvvetlerine yönelik hava saldýrýlarýnda, Kaddafi’ye baðlý güçlerin muhaliflerin elindeki þehirleri hedef alan tank ve topçu saldýrýlarýný durdurmakta þimdiye kadar baþarýsýz olduðu belirtiliyor. Trablus / aa

Fransa’yý ikna çabasý NATO þemsiyesi altýnda Libya’da uçuþa yasak bölge uygulanmasý konusunda günlerdir devam eden müzakerelerden sonuç alamayan Ýttifak üyeleri, yeni bir toplantý kararý almadan önce Fransa’yý ikna çabalarýný yoðunlaþtýrdý. Libya’ya saldýrýlarý ilk baþlatan Fransa, NATO’nun komutakontrol kapasitesinden ve çok uluslu misyonlarý yürütme yeteneðinden faydalanýlýrken siyasî kararlarý Paris-Londra öncülüðünde uluslar arasý koalisyonun almasýný istiyor. Birçok ülkenin þüpheyle yaklaþtýðý, çok

sayýda sivilin öldürüldüðü ve Fransa Ýçiþleri Bakaný Claude Gueant tarafýndan “haçlý seferi” olarak nitelendirilen böyle bir saldýrýda, NATO’nun payanda olarak kul la nýl ma sý na kar þý çý kan Tür ki ye, bütün yetkinin NATO’da olacaðý, sýnýrlarý uluslar arasý hukuka uygun þekilde belirlenmiþ ve amacý iyi tanýmlanmýþ bir operasyona yeþil ýþýk yakýyor. Libya’ya saldýrýlara katýlmayan NATO üyeleriyle Fransa dýþýndaki koalisyon ülkelerinin önemli bir bölümü Libya operasyonunun artýk NATO bünyesinde yürütülmesini

istiyor. Diplomatik kaynaklar, yalnýz kalan Fransa’yý ikna çabalarýnýn yoðunlaþtýðýný ve NATO büyükelçilerinin bugün yeniden toplantýya çaðrýlabileceðini belirtiyor. NATO kaynaklarýna göre müzakerelerin en kritik unsuru, Libya’da uçu þa yasak bölge uygulamasýnýn NATO sorumluluðuna verilmesi halinde muhtemel sivil kayýplarýnýn nasýl önleneceði. Türkiye NATO’nun, Libyalýlarýn önder liðinde bir çözüme yardýmcý olarak þekilde sýnýrlý bir yetkiyle sorumluluk almasýný için çaba gösteriyor. Brüksel / aa

Santralde 3 iþçi yaralandý JAPONYA’DAKÝ Fukuþima Nükleer Enerji Santralinde çalýþan 3 iþ çinin yaralandýðý bildirildi. Japonya nükleer güvenlik kurumu söz cüsü Fumio Matsuda, Fukuþima Daiçi’nin 3 numaralý reaktöründe çalýþan 3 iþçinin elektrik kablolarý dö þer ken rad yo ak tif un sur la ra maruz kaldýðýný ve yaralandýðýný söyledi. Matsuda, iþçilerden 2’sinin tedavi için hastaneye gönderildiðini ifade etti. Tokyo / aa

SUDA RADYASYON TEHLÝKESÝ ARTIYOR JAPONYA’NIN baþþehri Tokyo’da þebeke suyundaki radyoaktif iyot oranýnýn, bebekler için kabul edilebilir yasal sýnýr olan kilogram baþýna 100 bekerelin altýna düþtüðü bildirildi. Tokyo’daki yetkililer, Kanamaçi arýtma istasyonunda oranýn 79 bekerele düþtüðünü açýkladý. Ayný tesisten Salý günü alýnan su örneklerinde yüksek oranda radyasyon tesbit edilmiþti. Yetkililer, bebeklere þebeke suyu içirilmemesini, mamalarýn bu suyla hazýrlanmamasýný tavsiye etmiþti.

ÖLÜ SAYISI 9 BÝN 800 OLDU JAPONYA’DA deprem ve tsunami felâketlerinin ardýndan ölenlerin sayýsýnýn 9 bin 800’ü bulduðu bildirildi. Polis, felâketlerden sonra bulunan cesetlerin 9 bin 800’e ulaþtýðýný, 17 bin 541 kiþinin de kayýp olduðunu belirtti. Deprem ve tsunaminin en fazla zarar verdiði yerlerden biri olan Miyagi bölgesinin polis sözcüsü, sadece kendi bölgelerinde ölü sayýsýnýn 15 bini aþacaðýný tahmin ettiklerini söylemiþti.

hibrahimcan@windowslive.com

Libya'da çocuklar ekmek bekliyor! ib ya’ya sal dý rý lar, NA TO’nun ko mu ta kontrolü üstlenmesi ve ambargonun NATO tarafýndan denetlenmeye baþlanmasýyla bu bölgedeki sýcak geliþmeler sürüyor. Ancak öbür yandan büyük bir insanî kriz Libya’ya egemen. Kaddafi güçleriyle isyancýlar arasýndaki çatýþmalarýn, Batýlý koalisyon güçlerinin saldýrýlarýnýn tedarik zincirlerini bozduðu, insanlarýn yurtlarýný terk ettiði, hastanelerin yaralýlarla dolduðu, ailelerin parçalanmasý yüzünden kadýnlar ve çocuklarýn yardýma muhtaç hale geldiði ülkeye acilen insanî yardým yapýlmasý ihtiyacý var. Halen 80 bin Libyalý yerinden yurdundan olmuþ halde. 335 bin kiþi ülkeden kaçýp komþu ülkelere sýðýndý. 9 bin kiþi Tunus ve Mýsýr sýnýrýnda bekliyor. Son iki ay içinde Ýtalya’nýn Lampedusa Adasýna kaçak yollarla ulaþan Kuzey Afri kalýlarýn sayýsý 15 bini aþtý. Bunlar yalnýzca bilinenler. Dünya Gýda Programý ve Kýzýl Haç, yaklaþýk 2 bin ton gýda maddesini Libya’nýn doðusuna ulaþtýrdý. Ama diðer bölgelere ulaþýlamýyor ve isyancýlarýn kontrolü altýndaki bölgeler için bile bu miktarlar yeterli deðil. Ülkede gýda fiyatlarý hýzla artýyor. Un fiyatý iki katýna çýkarken, pirinç yüzde 88, sývý yað yüzde 58 zamlanmýþ. AB liderleri iki gündür Brüksel’de Libya’ya insanî yardým konusunu görüþüyor. Ýngiltere 29 Mart’ta Londra’da Libya’daki insanî durumun tartýþýlacaðý bir uluslar arasý konferans düzenliyor. Ancak Avrupalýlarýn asýl kaygýsý Libya’daki insanlarýn temel ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýndan çok, Libya, Tunus ve Mýsýr’daki olaylar yüzünden Afrika Kýt'asýndan Avrupa’ya geçmeye çalýþacak bir milyon civarýnda insanýn geliþini nasýl engelleyecekleri. Avrupa Birliði’nin insanî yardým konusunda kendi içinde bir birlik saðlayabildiði söylenemez. Özellikle AB’nin en zengin ve en büyük üyesi Almanya, hem yaptýrým kararýna katýlmadý hem de þimdi Libya ile ilgili çabalarda aktif rol oynamak istemiyor. Zaten son zamanlarda gerek ekonomik krizde olan AB üyesi ülkelere yardým, hem nükleer enerji santrallerinin geleceði hem de Libya operasyonu konularýnda Merkel’in liderliðindeki Almanya, diðer AB üyelerinden kopmuþ gibi görünüyor. Bu durumda AB’den ciddî bir insanî yardým beklemek mümkün deðil. Amerika ise iþin halen saldýrý kýsmýyla meþgul. Bizim endiþemiz; Amerika-Ýngiltere-Fransa üçlüsünün, Libya’nýn acil ihtiyaç duyduðu insanî yardýmlarýn ulaþtýrýlmasýný da, örtülü kara harekâtýna bahane olarak kullanmalarý. Yardýmlarý yerine ulaþtýrmak için askerî birliklerin ülkeye girmesinin zorunlu olduðu iddiasýyla bir kara harekâtý baþlatacaklarýný düþünüyoruz. Libya’ya insanî yardýmlarýn bir an önce ulaþtý rýlmasý, hýzlý bir yardým köprüsü oluþturulmasý noktasýnda Türkiye’ye büyük iþ düþüyor. Kendi dertleriyle uðraþmaktan Libya’yý düþünemeyen Arap Birliði üyesi ülkelerini de bu konuda harekete geçirmek, bir an önce yardým malzemelerinin komþu ülkeler üzerinden ve deniz yoluyla Libya’nýn bütün bölgelerine ulaþtýrýlmasýný saðlamak en önemli iþlerimizden birisi olmalý. Aksi halde Batýlýlarýn petrol hýrsý yüzünden, Irak’ta olduðu gibi, Libya’da da çocuklar ölmeye baþlayacaktýr. En az 600 bin Libyalýnýn acilen beslenmesi gerekiyor. Her geçen gün, yeni hayatlarýn sona ermesi anlamýna geliyor. Yarýn bile bir çok masum için çok geç olabilir.

L

Ermeni cephesinde iki Azerî öldürüldü n AZERBAYCAN-Ermenistan cephe hattýnýn, Fuzuli ve Tarter bölgelerindeki ateþkes ihlâlinde iki Azerî askerinin öldüðü bildirildi. Azerî basýnýnda çýkan haberlere göre, iki farklý bölgedeki ateþkes ihlâlinde Elnur Memmedov (20) ve Samir Aðayev (25) adlý Azeri askerleri Ermeniler tarafýndan öldürüldü. Elnur Memmedov’un Ermeni keskin niþancýsý tarafýndan 21 Martta Tarter bölgesinde vurularak öldürüldüðü, Samir Aðayev’in ise Fuzuli bölgesi Aþaðý Abdürrehmanlý Köyü yakýnlarýnda çýkan çatýþmada öldüðü kaydedildi. Azerbaycan Savunma Bakanlýðý, cephe hattýndaki ateþkes ihlâli sonucu iki Azerî askerinin öldüðü bilgisini doðrularken, Aðayev’in ölüm tarihi konusunda açýklama yapmadý. Bakü / aa


8

25 MART 2011 CUMA

kürten Nurlar, seni bekleyen Nasara âleminde ilim mahfillerinde baþ köþeye oturtuluyor: Endülüs'ten Çin'e, Johannesburg´dan Oslo'ya, Yeni Dünyanýn kuzeyinden güneyine… Her dilden, her ýrktan; dinli dinsiz Allah'ý ve ahireti arayan herkes Kur'ân'dan derdiðin goncalarýnýn peþine düþmüþ… Medine kokusunu alan modern metropoller, þarktan garptan Muhams.bulut@saidnursi.de medî rayihanýn geldiði tarafa yöneliyorlar… Medinetün Nebî'yi, Þam-ý Þerif'i ve Ýstanbul'u bakýþlarýyla tarayanlar “kurtuluþ iksirine” kavuþma gayret ve heyecanýyla seni arýyorlar ey helâket ve felâket asrýndaki saadet zamanlarýnýn dellâlý… amanýn; Eðirdir Denizinin sahillerinde, meþhur Bu bahar bir baþka dedim ya… Bahçelerdeki bülHaþir âyetini binlerce defa tekrar ettiðin günlere büllerden minberlerdeki hatiplere… Kürsülerdeki udurduðunu biliyor mudun? Sahilden Barla'ya, Ýlelemadan medreselerdeki talebelere… Nutuklarýn ma ve Bedre'ye doðru yükselen bað ve bahçelerdeki ahepsi, hepsi Risâle-i Nur'dan okunuyor bu baharda… ðaçlarýn Nevrûz-u Sultanîye süslendikleri zamanlarda, St. Petersburg'dan Yakutistan'a… Kurulmuþ gül bahmütemadiyen sahillerde, beyabân ve bahçelerde dolaþýçelerinde haþir âyetiyle goncalar açýlýyor ve bülbüller yor ve diriliþ âyetini terennüm ediyordun. Elmadan bacezbe ile cûþ u hurûþa geçiyorlar… Küremizin güney deme, kaysýdan eriðe o muhteþem ve lâtîf gelinliklerini etekleri de baharýnla kýþlarýný unuttular… Yazdan giyerek denizin eteklerini beyazdan pembeye ve mora sonra tekrar bahara geçiyorlar… Melbourne ile berasüsledikleri zamanlarýn heyecânýný biz unutmadýk… ber Afrika ve Amerika’nýn güney ülkeleri bahar üstüElini Davraz üzerinden batmaya niyet eden güneþin ýne bahara hazýrlanýyorlar mevsiminde… þýnlarýna siper ederek uzun uzun garba baktýðýn zamanEy þarkýn sevgili sultaný!… larý dün gibi yaþýyoruz, efendim… Seni bir zemherir gününde koparmýþlardý vatanýnBaharda geleceðimizi müjdelemiþtin… Baharýmý dan. Barla'ya hapsedeceklerdi… Yalnýzca Barla'da neza geleceðine de söz vermiþtin. Ama biliyorsun ki, fes alýp vercektin… Asya ve Avrupa'ya sýðmayan þebu bahar da senin baharýn. Biz yine seni baharýmýzhinþaha Barla'nýn dýþýna çýkýþý yasaklamýþlardý… Ýlk da baharýnla karþýlamak üzere Bedre Koyunda, Bargözaðrýlarýnýn köylerini, Ýslâmköy'ü, Kuleönü’nü, Sala ve Eðirdir sahillerinde âyet-i haþriyeyi vird edinip va’yý gezmeyi bir tarafa býrakýn, bir nefes ötedeki Bedtemâþâ ile seni bekliyoruz. re'ye bile müsaade etmemiþlerdi. Yarasa bakýþlý, bayBaharlarý tasvir ederken belki de bu baharýmýzý dükuþ ötüþlü ve örümcek aðlarýyla dimaðlarýný düþünce þünmüþtün… Küfür buzullarýnýn þimdiden kutuplardan ye kapatmýþlar, seni Barla'da mahpus, Barla'da sürgün güneye, dünyanýn merkezine doðru kayarak eridiði, ve Barla'da mahkûm biliyorlardý… zemherirlerde günleri basan karanlýðýn Kur'ân nurlarýyla Heyhât, onlar senin coðrafyaný bilmiyorlardý… daðýldýðý bu baharýmýzý tasvir ettiðini yavaþ yaBahr-ý Muhît-i Asya'dan Bahr-ý Muhît-i Garvaþ anlýyoruz. Bu baharýn haþri de bir ba, Hint denizinden Atlantis'e, Maðribaþka oluyormuþ, efendim. Cembe… Orta Asya'dan, Yeni Dünyadan reler yalnýzca havaya, suya ve Aborjinler diyarýna uzanan bütün topraða düþmedi… Cemrecoðrafyalarda ayak izlerini gölerin kalplere, vicdanlara ren, ismini duyan ve etrafýn ve dimaðlara düþtüðü da halelenen sevgi dalgalabir baharý yaþýyoruz. rý na þa hit o lan kar þýt la Sizler çok, ama çok rýn… Þi mal de n An ka çalýþmýþsýnýz… ra'ya… Bütün düþmanlaHulusi Bey ile rýn üzüntülerinden kahHakký Efendinin roluyorlar, bu baharda açtýðý Barla yolu sultaným… öyle iþlek olmuþ Sevgili Seyda! ki… Medeniyetin Bu baharý sensiz ge en büyük caddeçirmek istemiyoruz… lerinden çok daha Eserlerinin gülistana çerahat ve geniþ… virdiði bütün coðrafyalar Baharý öyle deðer seni bekliyor… Capslendirmiþsiniz ki; tadt'daki binlerce talebe Santral Sabri, Hafýz ne Latin Amerika'daki Ali, Kuleönü Mübamazlûmlar eþlik ediyor. rekleri, Sava KahraHer yerde seni soruyorlar ve manlarý; Aras, Atabey, ne zaman teþrif edeceðini heSenirkent ve Ýs lâm yecanla merak ediyorlar. Yalköy'de topraða attýðýnýz nýzca kalpleri haþir âyetiyle ihya oKur'â nî dâ ne ler, yal nýz lanlar deðil; harýl harýl Zülfikar’ý okuBarla'da deðil, dünyanýn dört yan Vatikan ve Almanya'ya Amerika bir yanýnda bara durmuþ aðaçlaeþlik etmeye baþladý. Bu baharda Avrupa'yý ra döndü, efendim… Isparta merkezsaba rüzgârý gibi bir baþtan bir baþa okþayýp geçeli yapýlan ekimle “Ekim devrimcilerinin” Hýrek Hýristiyanlarýn uyumuþ kalplerini nefesiyle dirilten ristiyanlýk âleminde ve nifak cereyanýnýn Ýslâm coðMesih, senden bahsetmiþ. Mesih'i Nasara'da kovalayanrafyasýnda ektikleri zakkum tohumlarý çürümüþ, lar, onu bugün Paris'te, Londra'da, Brüksel ve Berlin'de ayrýk otlarýnýn kökleri kurumuþ ve siyah siyah küfür arýyorlar… Fakat O dâvâsýndan ve zaferinden o kadar emeyvelerini bekleyen yoldaþlarla Kemalistler ölümmin ki… Zira O seni ve þakirtlerini çok iyi tanýyor… Gücül bir yeisle çýrpýnýyorlar. Bolþeviklerin, materyalistlerin, zel kýt’anýn muhteþem baharýna senin geleceðini bütün turuncucularýn ve ýrkçýlarýn yaptýklarý on milyonlarca havarilerine bir bir anlatmýþ. Ýsevî dünyasýnda, diller Meçalýþmalar, sarf ettikleri gayretler ve dünya çapýnda eksih'ten sonra en çok seni konuþuyor ve merakla seni tikleri tohumlar boþu boþuna gitti… bekleþiyorlar.… Terennüm ettiðin âyet-i haþriye, risâlelerle dünyaBahar diyordun, iþte bahar… Barla diyorsan oraya nýn dört bucaðýna öyle saçýldý ki… Artýk Avrupa'nýn toplanalým. Ama nasýl sýðýþýrýz ki… Yüz senelik çýnarý bütün merkezlerinde, Alplerde, Ren ve Sen kýyýladürüp tekrar minnacýk çekirdeðe sýðdýrmaya gücürýnda, hatta Avustralya'nýn Sydney Körfezinde ve müz yetmez bizim. Nasýl ve nerde görüneceksen, göBallarat Yaylasýnda binlerce Said'in dudaklarý kýmýl rün artýk… Bekleþen kýt’alara, helecan ve heyecan ikýmýl, bu âyeti okuyorlar, þu mevsimde… çindeki insanlýða bir kez de olsa artýk görün… Tercih Senden sonra dünya öyle þeffaflaþtý ki… Haber verdisenin… Ýster Þam-ý Þerif'te, ister Ýstanbul'da… Halîðin gibi bir köye dönüþtü: Çoðu insanlarýn ellerindeki lürrahman dergâhý da senin, Davraz eteklerindeki “cep aynasýna” benzeyen makinacýklarla nerdeyse SüleyKahramanlar otaðý da… Yeter ki kollarýný açarak göman Peygamberin devrini yaþýyoruz… Ýhanetler, küfür rün bize… Aç kollarýný iki yana… Sað elin Endülüs'e, cereyanlarý, felâketlerle saadetler çoðunlukla yansýyor gölgesi Yeni Dünya ile Toronto'ya düþsün… Sol elin aynalara… Cihaný sarsan ahirzaman dinsizliðinin ihanet uzansýn ta Orta Asya'ya… Çin'e… Þefkatli sineni hisplanlarýnýn çoðu önceden þakirtlerince deþifre ediliyor ve setsin mazlûm Afganistan ile Pakistan… Unutma þeinsanlýk haberdar ediliyor felâketlerden… Talebelerin, hinþahým, destanýný Nurlardan okuyanlarýn hepsi bamu'cizevî inkiþaf gösteren teknoloji ile lâhikalarýný dünharý bekliyorlar… Senin geleceðin þu baharý yalnýzca yanýn en ücra köþesine ulaþtýrmaya çalýþýyorlar. insanlar ve cinler deðil… Daðlar, nehirler… Bastýðýn Küfrün þiddeti bildiðin gibi durmadý, devam ediyor… topraklardan gözüne iliþen taþ ve aðaçlara kadar… Cihaný iþgale, yazdýðýn risâlelerin mâni olduðunu biliyorVolga, uzun gecelerde senden duyduðu esma virdini lardý ya… Onun için nurlarý söndürmeye çalýþmýþlardý… hazin hazin zikrederken; þu diriliþ baharýnýn, yani geSöndürmek için üfledikçe Nurlara, parlayarak yükselmiþ leceðinin müjdesiyle çaðýldayarak adeta kendinden ve dünyaya yayýlmýþtý Risâle-i Nur… Bu defa taktik degeçti. Himalaya, Alpler ve Anden seni görebilmek iðiþtirdiler… Münafýkane yaklaþýp tesirini kýrmanýn yollaçin baþlarýný gökyüzüne çýkardýlar bu baharda… Üzrýný arýyorlar… “Yeni Nurculuklar” ihdas etmeye baþlagün Normandiya sahilleri hasretinle altmýþ beþ senedýlar… Þimal cereyanýnýn mazlûm milletlerden garat etdir baþýný granitlere çarpýyor. Ve med cezirlerle hütiði paralarla Risâle-i Nur ve hareketi magazinleþtirilerek zün ve hasretini teskine çalýþýyor. Geleceðini duyunitibarsýzlaþtýrýlmaya çalýþýlýyor. Asr-ý Saadet modelini ca ayaklarýna kapanarak üzüntüsünü arz edeceðini tahrip için, Freudizmi yeni renklere boyayarak Sünnet-i Tuna ile haber vermiþ… Nil-i Mübârek ise ta AfriSeniyyenin karþýsýna koydular. ka'nýn ortalarýndan çöl yangýnlarýna aldýrmadan sana Kur'ân'a baðlý ve Efendimizin izindeki Risâle-i doðru yalýnayak koþuyormuþ. Nur'un söndürülemeyeceðini, imha edilemeyeceðini Bu baharýn coþkusu bir baþka olacak, efendim… ve yasaklanamayacaðýný söylemiþtin ya… Zaman ve Kur'ân düþmanlarýnýn, müfsit aletlerle bitirdiðini hadiseler seni tasdik ederek sür’atlice akýyor, efendim. zannettiði gençlik, uðrayacaðýn her þehrin giriþinGlobal dinsizler Ýslâm âlemindeki münafýklarla ittide, ellerinde Muhammedî güllerin ve onlarýn ren faklar kurup, ayný siperden ve ayný silâhlarla bize ateþ gi ne bo yan mýþ ri sâ le le rin le ho þa me dî i çin se ni ettikleri halde, kâfirlerin mermileri iþlemiyor bize… bekliyorlarmýþ. “Üstad dede!” diye kuþlarca cývýlBütün özellik ve güzelliklerini Kur'ân'dan alan Nurlar, daþan minnacýk Said ve Nur'larý sen yalnýzca E parlayarak kýt'alara daðýlýyor bugün… Enver Paþanýn mirdað ve Bolvadin'de görmüþtün… Onlar bu ba Osmanlý misyonu ile dünya Müslümanlarýna ulaþtýr harda anneleriyle bütün diyarlarda seni istikbal edýðý Ýþârâtü'l Ý'caz´ýn coðrafyasý çoktan aþýldý. Bilemedeceklermiþ. Sefih medeniyetin dehþetli saldýrýlarýdiðimiz nice onlarca dile tercüme edilen Nurlarýn na Kur'ân ve ondan süzülen nurlarla mukabele eyüzlerce millete ulaþacaðýný müjdelemiþtin. Müjdeleden hanýmlarý yollarda rengârenk bayraklarla görinin çýktýðý baharý yaþýyoruz bugün… receksin, efendim… Deccâliyetin sinsi hareketini Arap dünyasýnda püs -

Seyda’ya hasret

Z

Y

MEDYA POLÝTÝK

Vesâyet partisi ile hâkim parti kýskacýnda Türkiye demokrasisi ÖNCE bir konuda anlaþalým. Türkiye, þu an sahip bilindiði siyasi sistem özellikleri bakýmýndan, kaynayan bir kazan halindeki Maðrip ve Maþrýk ülkelerine model olabilir. Ne var ki bu, Türkiye siyasetinin ayýplý bir demokrasi olduðu gerçeðini gizleyemez.Hep sözü edilen “ileri demokrasi” veya daha açýk ifadesiyle, çaðdaþ dünyada geçerli olan özgürlük ve katýlýmcýlýk bakýmýndan en geliþkin standartlara eriþmiþ bir demokrasi yönünde atýlmasý gereken daha pek çok adým var. Bu yöndeki demokratik reformlarýn durma noktasýna gelmiþ olmasý, “eh, artýk yeter, zaten çevremizde ve Ýslâm âleminde bizden daha demokratik memleket mi var!” türünden bir böbürlenmeyle haklýlaþtýrýlamaz. Böyle bir yaklaþým, Türkiye’nin hâlihazýrdaki ayýplý demokrasisini siyasi ahlâk açýsýndan meþrulaþtýramayacaðý gibi, çok temel bazý sorunlarýn çözümünü de güçleþtirecektir. Sorunun anahtarý, Türkiye demokrasisinin, çaðdaþ standartlara uygun özgürlük ve katýlýmcýlýk anlayýþlarýný gerçekleþtirme yönündeki engellerinin tespitinde yatmaktadýr. Çaðdaþ demokrasi, siyasî özgürlük anlayýþý bakýmýndan “çokkültürlü”, katýlýmcýlýk söz konusu olduðunda ise, olabildiðince “ademi merkeziyetçi”dir. Olabildiðince ademi merkeziyetçi dememin sebebi, ademi merkeziyetçiliðin en uç noktasýnda, bir ulus-devletin kendi içinde bölünerek yeni ulus-devletlerin ortaya çýkmasýna yol açýlmasýnýn sakýncalarýna iþaret etmektir. Ulus-devlet, 19. ve 20. yüzyýlda bilinen, en geçerli formülüyle tek (ulusal) kültür üzerine inþa edilen, merkeziyetçi bir siyasi sistem yapýlanmasýný anlatýr. Bu yapý, çaðýmýzýn “ileri demokrasi” standartlarýyla uyuþmadýðý için deðiþmektedir. Bu deðiþimin kaynaðý ise ulus-devlet üstü hukuk standartlarý getiren ve Türkiye devletinin de tâbi bulunduðu Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi gibi normlardýr. Netice itibarýyla, Türkiye, ilkesel olarak, kuruluþ felsefesinde var olan tekçi anlayýþtan ve merkeziyetçi siyasi-idari yapýsýndan kurtulmak zorundadýr. Bunu gerçekleþtiremediði takdirde, sadece ilkesel düzeyde geri ve ayýplý bir demokrasiyi sürdürmekle kalmayacak, ayný zamanda ve belki de pratik açýdan daha önemli olarak, Kürt sorunu ile otoriter lâiklik anlayýþýndan kaynaklanan temel sorunlarýný da çözemeyecektir. Yukarýdaki tespitler doðruysa, yani Türki ye’nin ayýplý bir demokrasiye sahip olmasýný “düþük standartlý” ülkelere bakarak onaylamýyorsak ve ancak ve ancak demokratik reformlarýn ilerletilmesi yoluyla toplumsal ve siyasi sorunlarýný çözebileceðini kabul edi yorsak, Türkiye’nin geleceðini nasýl görebiliyoruz? Milletvekili genel seçimlerine üç aydan az bir zaman kala, Türkiye siyasetinin temel problemi artarak kendisini hissettirmektedir. Bu temel problem, AK Parti’nin gederek siyaset biliminde yeri olan bir “tek parti” tipi olan “hâkim parti”ye doðru evril mesi ve bu evrimin özellikle anamuhalefet partisindeki vesayetçi eðilimlerle birlikte gerçekleþmesidir. (Not: Hâkim parti, ger-

çekte çoðulcu demokrasinin tüm özellikleri mevcut olmakla birlikte, ayný siyasi partinin üst üste dört-beþ genel seçimden tek baþýna iktidar olarak çýkabildiði bir sistemi andýrýr. AK Parti’nin gidiþi de bu yönü iþaret etmektedir.) Cumhuriyet Halk Partisi, 1923–1950 dönemine denk gelen “tek-parti yönetimi”nde, 1923 öncesindeki birikimi bir anlamda yok sayarak, Türkiye halkýnýn kendi kendisini yönetme ehliyetine sahip olmadýðý yargýsýna dayanan bir devlet düzeni kurmak istemiþti. Siyaset biliminin ünlü isimleri Maurice Duverger ve merhum Tarýk Zafer Tunaya, bu tespitten hareketle, tek-parti dönemindeki CHP için “vesâyet partisi”, bu partinin ideo-

‘‘

Türkiye siyaseti, vesayetçi anlayýþýndan kurtulamayan CHP muhalefeti ile 2023’e kadar Türkiye’yi yönetme planlarý yapan bir “hâkim tek parti” olarak AKP arasýnda sýkýþtý.

lojisi için “vesâyet ideolojisi” ve tek-parti rejimi için de “vesâyet rejimi” nitelemesini uygun görmüþlerdi. Bu nitelendirmenin anlamý, CHP’nin 1923–1950 arasýnda, ekonomik geliþme ve kültürel yeterlilik gibi temel göstergeler bakýmýndan demokrasi açýsýndan yetersiz görülen bir toplumun ileride demokratik bir düzene geçmek için hazýrlanmasý gerektiði anlayýþýyla bir tek-parti yönetimi kurduðuydu. Nitelendirmenin temel sorunu ise CHP’nin, tek-partili vesâyet düzenini sona erdirmeye ne zaman karar vereceði ile ilgiliydi. Tarih öyle gösteriyor ki, CHP 27 yýllýk vesâyetçi anlayýþýný, 1945 sonrasýnýn konjonktürel etkisi altýnda ve Cemil Koçak’ýn gösterdiði üzere, ancak “ikinci parti” ile sýnýrlý bir biçimde deðiþtirebilmiþtir. Bir diðer deyiþle, Türkiye, tekparti döneminden sonra, gerçekten çoðulcu bir demokrasiye tam olarak geçememiþ, çok partili hayat içinde maruz kalýnan askerî darbe ve müdahaleler de, tek-parti döneminde kurumlaþtýrýlan vesâyet anlayýþýnýn devamý olarak ortaya çýkmýþtýr. Sonuç: Tek-parti döneminden gelen vesayetçi anlayýþ, Türkiye demokrasisinin önünde bir engel olmaya devam etmektedir. Vesayetçiliðin tasfiyesi yönünde atýlan adýmlar, en sonuncusu 2010 yýlýnda gerçekleþen anayasal ve yasal reformlar bu bakýmdan yetersizdir. Yetersizliðin ana sebeplerinden biri, CHP’nin tek-parti döneminden kalma vesayetçi anlayýþýndan kurtularak, gerçek anlamda “Avrupalý” bir sol/sosyal demokrat parti hüviyetini kazanamamýþ olmasýdýr.

DEMOKRATÝKLEÞMENÝN PRAGMATÝKLEÞMESÝ CHP’nin vesayetçi müktesebatýndan kendisini kurtaramamýþ olmasýnýn Türkiye demokrasisi üzerindeki olumsuz etkisi böyle görünmekle birlikte, iþin bir de AK Parti’yi ilgilendiren yaný bulunmaktadýr. AK Parti, son derece bariz bir biçimde, muhafazakâr ve milliyetçi bir siyasi birikimin partisidir. Bu birikimin niteliði, AK Parti’nin demokratik reformcu karakterini baþtan sýnýrlandýrmaktadýr. Muhafazakâr ve milliyetçi müktesebatý olan tüm siyasi hareketler gibi AK Parti’de de öncelik demokratikleþme deðil siyasi iktidarda kalabilmektir ve bunda da fazlaca yadýrgana cak bir þey yok tur. Bu ba kým dan, 1999’dan 2001’e kadar hiçbir demokratik reform hamlesi yapmayan DSP-ANAPMHP iktidarýnýn, 2001 krizinden sonra ve tamamen pragmatik amaçlarla demokra tikleþme adýmlarý atmasý gibi, AK Parti de, 2002’den bu yana süren iktidarýnda hýzý ve derinliði zaman içinde azalan demokratik reformlar gerçekleþtirmiþtir. Türkiye, baþta Kürt sorunu olmak üzere, otoriter lâiklik anlayýþýndan kaynaklanan Diyanet Ýþleri ile, Alevilikle, baþörtüsü ile ilgili meseleleri ancak yeni bir anayasal düzen içinde çözebilecektir. Toplumda bir yeni anayasa ihtiyacý konusunda büyük bir mutabakat bulunmaktadýr. Buna karþýlýk bu yeni anayasada yer almasý gereken çaðdaþ demokrasi standartlarýný baþta CHP olmak üzere muhalefet kabul etmemektedir. Özellikle CHP’nin vesâyetçiliði aþan, Türkiye toplumunun her bakýmdan katýlýmcý ve çokkültürlü bir demokrasiye kavuþmasý için gereken anayasal ve yasal reformlarý konusunda hiçbir açýk kamusal beyaný bulunmamaktadýr. Buna, AK Parti liderliðinin anayasal yenilenme ihtiyacýný giderek daha cýlýz bir sesle dile getirmekte olduðunu ekleyebiliriz. Bu, anlaþýlabilir bir husustur. Ancak, gelinen noktada Türkiye siyasetinin geleceði bakýmýndan endiþe verici olan husus þudur: Muhalefetin demokratikleþme talebinin olmadýðý, özellikle anamuhalefetin statükonun bekçisi bir vesayet partisi gibi davranmaya devam ettiði, iktidar partisinin de üçüncü kez tek baþýna iktidar olmak üzere bulunduðu ve bu baþarý için hiçbir demokratik açýlýma ihtiyaç duymadýðý bir siyasi ortamda, Türkiye toplumunun temel sorunlarýný çözebilecek demokratik adýmlar nasýl hayata geçebilecektir? Türkiye siyaseti, þu an için, vesayetçi anlayýþýndan kur tu la ma yan bir CHP mu ha le fe ti i le 2023’e kadar (2023 dâhil) Türkiye’yi yönetme planlarý yapan bir “hâkim tek parti” olarak AK Parti gerçeði arasýnda sýkýþmýþ durumdadýr. Bu sýkýþmanýn standardý yüksek bir yeni demokratikleþme hamlesi getirebilmesi, anlaþýlan, Türkiye siyasetinde hep olduðu gibi, konjonktürel etkilere baðlý gibi görünmektedir. Levent Köker / Zaman, 24.3.2011

Yeni anayasa, tabular aþýlarak yapýlmalý TÜSÝAD, 5 ay süren anayasa çalýþmalarýnýn genel ilkelerini açýkladý. Hepimizin yýllardýr üzerinde durduðumuz bazý konular, prensipler halinde sýralanýyor. Senelerdir, mevcut anayasanýn 1, 2, 3 ve 4’üncü maddelerinin deðiþtirilip deðiþtirilemeyeceðini tartýþtýk. Ben, defalarca, 1924 ve 1961 Anayasasý’ný örnek vererek, bugün deðiþmez denilen maddelerin eskisinin aynýsý olmadýðýný hatýrlattým. Ama nafile!!! TÜSÝAD, sadece, “Türkiye devleti bir cumhuriyettir” ilkesinin deðiþmezliðini kabul ediyor. “Atatürk ilkelerinin” ya da “Atatürk milliyetçiliðinin” ideolojik bir vurgu olduðu gerçeðinden yola çýkarak, yeni anayasada o ilkelere yer verilmemesi gerektiðini belirtiyor. Gerçekten de Atatürk ilkeleri, aslýnda CHP’nin altý okundan ibaret: Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçýlýk, Devletçilik, Laiklik ve Ýnkýlâpçýlýk. Söz konusu ilkeler, 1924 Anayasasý’na, 1937’de girdi. 1961 Anayasasý’na kadar, 2’nci maddede, “Türk devletinin, cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçý, devletçi, laik ve inkýlâpçý olduðu” hususu yer alýyordu.

1961’de, 2’nci madde deðiþti; sýraladýðým ilkeler metinden çýkarýldý. Ayrýca, Baþlangýç bölümünde, “Atatürk ilkeleri” tabiri mevcut deðildi. Milletvekili yemininde de, bugünkü gibi “Atatürk ilke ve inkýlâplarýna baðlý kalacaðým” denilmiyordu.

‘‘

Atatürk ilkeleri, aslýnda CHP’nin altý okundan ibaret.

1982 Anayasasý’nýn Baþlangýç bölümüne ise, þöyle bir cümle konuldu: “...Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eþsiz kahraman Atatürk’ün belirlediði milliyetçilik anlayýþý ve O’nun inkýlâp ve ilkeleri doðrultusunda...” 1982 metninde, Atatürk ilke ve inkýlâplarý, referans hükmü oldu. Yukarýda söz ettiðim cümleye ilâve olarak,

gene Baþlangýç bölümünde denildi ki, “Hiçbir düþünce ve mülâhaza... Atatürk milliyetçiliði, ilke ve inkýlâplarý ve medeniyetçiliðinin karþýsýnda koruma göremez.” TÜSÝAD’ýn önerileri arasýnda, anadilde eðitim ya da anadilin öðrenimi yolunun açýlmasý, hâkim, savcý, polis, asker gibi devletin egemenlik yetkisini doðrudan kullanan ve tarafsýzlýðýn öne çýktýðý meslekleri icra eden kamu görevlileri haricinde, milletvekili ve öðretim üyeleri de dahil, kamu görevlilerinin baþörtüsü takmalarýnýn serbest kalmasý hususlarý da var. Bir baþka önemli teklif de, anayasada, Türk milleti veya milliyetçiliðe atýf yapan ifadelerin çýkarýlmasý, etnik çaðrýþýmý olan vurgulara yer verilmemesi. 12 Haziran genel seçimleri sonrasý, bu ilkeler çerçevesinde, uzlaþma saðlanmasýný ve tabular aþýlarak, gerçekten demokratik bir anayasanýn yapýlmasýný yürekten dilerim. Seçimden gelen rüzgâr, deðiþimi kolaylaþtýrabilir. Bunun için, Meclis’e giren partilerin çok süratli davranmasý ve zaman kaybetmemesi gerekir. Nazlý Ilýcak / Sabah, 24.3.2011


Y

MAKALE

25 MART 2011 CUMA

Bediüzzaman’ýn sosyolojik tesbitleri - 2 AB,­ ya­n i­ A­Ý HM’e­ (Av­r u­p a­ Ýn­s an­ Hak­l a­r ý Mah­ke­me­si­ne) mü­ra­ca­at­e­di­yor. Bü­tün­bu­ge­liþ­me­ler,­AB’nin­“hak­ve­hür­ri­yet­ler­pro­je­si”­ol­du­ðu­nu­gös­ter­mi­yor­mu? Ba­tý­“Lâ­i­lâ­he­il­lal­lah”­de­me­ye­baþ­la­mýþ­tý,­ar­týk “Mu­ham­me­dü’r-re­sû­lul­lah” de­me­ye­de­baþ­la­dý. Be­di­üz­za­man­Haz­ret­le­ri,­bir­e­se­rin­de,­ “­hir­za­fersadoglu@yeniasya.com.tr man­da­Hz.­Ý­sa’nýn­(as)­din-i­ha­ki­ki­si­hük­me­de­e­di­üz­za­man’ýn,­Av­ru­pa’nýn­Hý­ris­ti­yan­lýk’tan cek,­Ýs­lâ­mi­yet­le­o­muz­o­mu­za­ge­le­cek”­ 1 der. ta­saf­fî­e­de­rek­Ýs­lâ­ma­yak­laþ­ma­sýy­la­il­gi­li­ön­- 1984­yý­lýn­da­Av­ru­pa’nýn­114­ki­li­se­si­top­la­ný­yor ve­Hz.­Mu­ham­med’in­(asm)­pey­gam­ber­lik­kri­gö­rü­sü­nün­de­lil­le­ri­ni­sun­ma­ya­de­vam­e­di­yo­ruz: Bu­gün­Av­ru­pa,­Müs­lü­man­lar­da­da­hil­her­- ter­le­ri­ne­u­yup­uy­ma­dý­ðý­tar­tý­þý­lý­yor;­bu­nun­i­çin ke­se­sos­yal­dev­let­yü­zü­nü­gös­te­ri­yor.­Ýþ­siz­le­- ö­ne­sür­dük­le­ri­al­tý­kri­te­rin­ay­nen­Hz.­Mu­ham­re­ ge­çi­ne­cek­ ka­dar­ ma­aþ­ ve­ri­yor.­ Her­ tür­lü med’de­de­(asm)­bu­lun­du­ðu­gö­rü­lü­yor.­So­nun­da­114­ki­li­se,­müþ­te­re­ken­Hz.­Mu­ham­med’in hak­lar­dan­ya­rar­lan­dý­rý­yor. Ýs­lâm­dev­le­ti­nin­ö­zel­lik­le­rin­den­bi­ri­si­a­da­- (asm)­“pey­gam­ber”­ol­du­ðu­nu­a­çýk­lý­yor.­ Da­vid­A.­Bar­rett­ta­ra­fýn­dan­2001­yý­lýn­da­ya­yýn­let­tir.­Bu­gün,­Tür­ki­ye­bi­le,­a­da­let­ko­nu­sun­da

B

la­nan­“Dün­ya­Hý­ris­ti­yan­An­sik­lo­pe­di­si”nde (World­Chris­ti­an­Ency­clo­pe­di­a)­ 2025­yý­lýn­da Müs­lü­man­la­rýn­top­lam­sa­yý­sý­nýn­1.784.875.653’e (ya­ni­dün­ya­nü­fu­su­nun­yüz­de­22.8’i­ne)­ yük­se­le­ce­ði­tah­min­e­di­li­yor.­2050­yý­lýn­da­i­se­bu­ra­kam­2 mil­ya­rýn­üs­tü­ne­çý­ka­rak­2.229.281.610’a­ (ya­ni dün­ya­nü­fu­su­nun­yüz­de­25’i­ne)­yük­se­li­yor.­Kim­bi­lir­bel­ki­de­Kur’â­nî­i­fa­dey­le­söy­le­ye­cek­o­lur­sak in­san­lýk­Ýs­lâ­mi­yet’e­“fevc­fevc”­a­kýn­e­de­cek­tir.­2­ Yi­ne­Be­di­üz­za­man’ýn­tes­bi­tiy­le;­ “Hý­ris­ti­yan­lýk ya­in­ti­fâ­ve­ya­ýs­tý­fâ­e­de­cek”,­ya­ni­sö­nüp­gi­de­cek, Ýs­lâ­mi­ye­te­tes­lim-i­si­lâh­e­de­cek­tir.­ Ki­li­se­le­re­pek­i­ti­bar­e­den­yok.­A­te­ist­ler­ve­ya­ ag­nos­tik­ler­ (din­ i­le­ il­gi­len­mez­ci­ler) ço­ðun­luk­ta.­Ar­týk­ki­li­se­ler,­“gö­nül­lü­kül­tür­ku­ru­lu­þu”­ o­la­rak­ ça­lý­þý­yor.­ Has­ta,­ göç­men,­ ba­ký­ma­muh­taç­la­rýn­ya­ra­rý­na­iþ­ler­ya­pý­yor.

“Müs­lü­man­lar,­din­siz­lik­ve­ah­lâk­sýz­lýk­kar­þý­sýn­da,­ Hý­ris­ti­yan­la­rýn­ ha­ki­kî­ din­dar­ rû­hâ­nî ve­mis­yo­ner­le­riy­le­it­ti­fak­e­de­cek.” Ýþ­te­bu­ha­ki­kat­de­a­pa­çýk­gö­rü­lü­yor.­Av­ru­pa­lý­lar,­u­yuþ­tu­ru­cu­gi­bi­mad­de­ba­ðým­lý­lý­ðý­na­kar­þý bir­lik­te­ça­lý­þý­yor­ve­ted­bir­ler­ü­re­ti­yor­lar.­Müs­lü­man­la­rý­ki­li­se­le­re­dâ­vet­e­dip­ko­nuþ­ma­lar­yap­tý­rý­yor­lar.­Ri­sâ­le-i­Nur,­ba­zý­o­kul­la­ra­ve­ki­li­se­le­re gir­di.­Za­ten­pek­çok­ki­li­se,­eð­len­ce­ve­iþ­ye­ri­ol­mak­tan­sa,­ “Hiç­ol­maz­sa­ma­bed­o­la­rak­kal­sýn, i­ba­det­ha­ne­ol­sun!” di­ye­Müs­lü­man­la­ra­ve­ri­li­yor.­Ö­te­yan­dan­i­ba­det­e­den­le­re­i­na­nýl­maz say­gý­gös­te­ri­li­yor.­Zi­ra,­bu­de­ðer­ler­ta­ma­men bit­ti­ðin­den,­i­na­nýl­maz­çar­pý­cý­ge­li­yor­on­la­ra. Dipnotlar: 1- Bediüzzaman Said Nursî, Kastamonu Lâhikasý, s. 111. 2- Umut Yavuz, Yeni Asya, 21.2.2009.

Vazifedar olduðu için hiç pes etmedi haliluslu1951@hotmail.com

Beþ yüz senedir yattýðýnýz yeter 011­i­ti­ba­rýy­la­57­ül­ke­yi­i­çi­ne­a­lan­â­lem-i­Ýs­lâm­i­çin­bil­has­sa­son­gün­ler­de,­ya­zý­lý­ve gör­sel­ba­sýn­da­fi­kir­yü­rüt­me­yen­ve­ka­rar ver­me­yen­kim­se­kal­ma­dý.­Bi­len­de­ko­nuþ­tu,­bil­me­yen­de.­Ba­zý­söz­ler­mak­sa­dý­ný­aþ­tý,­ba­zý­söz­ler­ha­va­da­kal­dý.­Si­ya­si­ler­ay­rý­ko­nu­þu­yor,­mol­la ve­mü­der­ris­ler­ay­rý­ko­nu­þu­yor.­Ma­a­le­sef­geç­miþ­te­ki­ “Bað­dat­Pak­tý”nýn­düþ­man­la­rý­ve­ma­zi­de­ki­Os­man­lý­dev­let-i­â­li­ye­si­ni­tâ­ru­mâr­et­me­ye ça­lý­þan­zih­ni­yet­mey­dan­lar­dan­çe­kil­mi­yor.­Pey­gam­ber­ler­di­ya­rý­o­lan­bu­a­ziz­top­rak­lar­da­fit­ne­ler­ar­dý­ar­dý­na­ve­her­yer­de­kan­a­ký­yor. Bun­la­rý­sey­re­der­ken­ve­do­ðu­da­ki­vah­þet­ve deh­þet­ tab­lo­su­nu­ mü­þa­he­de­ e­der­ken,­ ça­ðý­mý­zýn­ger­çek­i­ma­mý­ve­mü­ced­di­di­Hz.­Be­di­üz­za­man’ýn­ yýl­lar­ ön­ce­ biz­le­re­ ve­ bü­tün­ â­lem-i­Ýs­lâ­ma­dö­ne­rek­î­râd­bu­yur­du­ðu­fer­ya­dý­ný­ dü­þün­düm:­ “Muh­te­rem­ din­ kar­deþ­le­rim!­ Beþ­ yüz­ se­ne­dir­ yat­tý­ðý­nýz­ ye­ter!­ Ar­týk Kur’ân’ýn­sa­ba­hýn­da­u­ya­ný­nýz.­Yok­sa,­Kur’âný­ Ke­rîm’in­ gü­ne­þin­den­ göz­le­ri­ni­zi­ ka­pa­ta­rak gaf­let­ sah­ra­sýn­da­ yat­mak­la­ vah­þet­ ve­ gaf­let si­zi­yað­ma­e­dip­pe­ri­þan­e­de­cek­tir.”­San­ki­dün söy­le­miþ­ gi­bi...­ Mad­dî­ ve­ ma­ne­vî­ sah­ra­lar­da ne­kor­kunç­ge­liþ­me­ler­le­kar­þý­kar­þý­ya­yýz. Hz.­Be­di­üz­za­man,­e­se­rin­de­þark­yay­la­la­rýn­da bir­ka­ra­ça­dýr­al­týn­da­yi­ne­biz­le­re,­bü­tün­Ýs­lâm­â­le­mi­ne­bir­çý­kýþ­yo­lu­nu­gös­te­rir:­ “Si­ze­ký­sa­bir söz­söy­le­ye­ce­ðim;­ez­ber­e­de­bi­lir­si­niz:­Ýþ­te,­es­ki hâl­mu­hal;­ya­ye­ni­hâl­ve­ya­iz­mih­lâl…­A­ca­ba­si­zin­þu­ça­dý­rý­nýz­par­ça­par­ça­yan­dý­rý­lýr­sa,­kü­lü­ha­va­ya­sav­ru­lur­sa,­o­kül­den­ye­ni­den­ça­dýr­e­dip­i­çin­de­o­tur­mak­ka­bil­mi­dir?”­­(Mü­nâ­za­rât,­s.­52) Be­di­üz­za­man’ýn­bu­sö­zü­nü,­3­Þu­bat­1977’de i­ki­ ar­ka­da­þým­la­ bir­lik­te­ es­ki­ cum­hur­baþ­ka­ný Ce­lâl­Ba­yar’a­Ýs­tan­bul­Çif­te­ha­vuz­lar’da­ki­e­vin­de­ve­Yas­sý­a­da’da­ya­tan­de­mok­rat­mil­let­ve­kil­le­ri­ne,­da­mat­ve­kýz­la­rý­na­nak­let­tim.­C.­Ba­yar de­di­ki:­“Be­nim­Sa­id­Nur­sî’ye­sev­gim­þim­di­bir kat­da­ha­art­tý,­ben­bu­ki­ta­bý­ný­o­ku­ma­mýþ­tým. Ba­na­bu­ki­ta­bý­ge­ti­ri­niz,­hay­ran­kal­dým...”­Bu sö­zü,­harp­ten­çý­kan,­“Ga­lip­ho­ca”­di­ye­a­ný­lan, dün­ya­ kon­jonk­tü­rü­nü­ i­yi­ ta­kip­ e­den­ ve­ “Biz, Baþ­ve­kil­ Ad­nan­ be­yi­ Be­di­üz­za­man’la­ gö­rev­len­dir­dik”­ di­yen­ bir­ dev­let­ a­da­mý­ söy­lü­yor. Yi­ne,­“ye­ni­hâl”in­de,­had­di­mi­zi­a­þa­rak­“san­dýk,­ meþ­rû­ti­yet,­ ger­çek­ mâ­nâ­da­ cum­hu­ri­yet ve­ço­ðul­cu­par­la­men­ter­sis­tem­ol­du­ðu­nu”­di­li­mi­zin­dön­dü­ðü­ka­dar­an­lat­týk.­Bu­gün­de­ö­nü­mü­ze­ ge­le­ne­ ve­ u­la­þa­bil­dik­le­ri­mi­ze­ an­lat­ma­ya­ça­lý­þý­yo­ruz.­Baþ­ka­çý­kýþ­yo­lu­da­yok­tur. Yi­ne­Hz.­Be­di­üz­za­man,­100­yýl­ön­ce,­Þam­E­me­vi­ye­Ca­mi­i’nde­ki­ta­ri­hî­hut­be­sin­de,­çe­þit­li­ci­han­þü­mûl­be­yan­ve­tesbit­le­ri­nin­bi­ri­sin­de­bu­gü­ne­dö­ne­rek­der­ki:­“Ki­min­him­me­ti­yal­nýz­nef­si i­se,­o­in­san­de­ðil...­Çün­kü­in­sa­nýn­fýt­ra­tý­me­de­ni­dir…”­ve­“Bir­a­da­mýn­kýy­me­ti­him­me­ti­nis­be­tin­de­dir.­Ki­min­him­me­ti­mil­le­ti­i­se,­o­kim­se­tek­ba­þý­na­kü­çük­bir­mil­let­tir.”­E­ðer­bu­mâ­nâ­da­þah­sî çý­kar,­is­tik­bal­ve­men­fa­at­ler­ol­ma­sa­i­di,­bu­gün­kü kar­ga­þa­ol­maz­dý.­Tu­nus­Dev­let­Baþ­ka­ný­ül­ke­yi terk­e­di­yor,­ba­sý­nýn­bü­yük­kýs­mýn­da­ka­çar­ken “Bir­bu­çuk­ton­al­týn­i­le­kaç­tý”­de­ni­li­yor.­Han­gi A­rap­ül­ke­si­nin­bel­li­baþ­lý­li­de­ri­ne­do­kun­san­kül­çe­al­týn­lar­dö­kü­lü­yor.­Þim­di­so­ru­yo­ruz:­Siz­fa­kir fu­ka­ra­yý­ve­hal­ký­dü­þü­nen­dev­let­baþ­ka­ný­mý­sý­nýz,­yok­sa­al­týn­tüc­ca­rý­mý? Kur’ân-ý­Ha­kim’in­sos­yal­ha­ya­ta­ba­kan­230 â­ye­ti­nin­mu­ha­ta­bý­baþ­ta­Ýs­lâm­dün­ya­sý­dýr.­Her za­man­de­rim:­A­ca­ba­â­yet­ler­mi­bi­ze­kü­süp­git­ti?­Yok­sa­biz­mi­â­yet­ler­den­çok­u­zak­laþ­týk?­Ýþ­te Asr-ý­Sa­a­det.­Pro­je­de­o­çý­kýþ­yo­lu­da­bu­dur.­O­nu­yan­sý­tan­lar­ya­þa­mýþ­lar­ve­a­ziz­ol­muþ­lar.­Bu ha­ki­kat­le­ri­iç­ti­mâî­ha­ya­týn­her­ka­de­me­sin­de­ve her­ma­ka­mýn­da­ya­þa­ya­cak­sýn.­Ma­kam­lar­da, in­san­lar­da­fa­ni­dir.­Bun­lar­is­tis­mar­e­dil­me­me­li­dir.­ Han­gi­ ma­kam­ o­lur­sa­ ol­sun,­ ni­za­nýn­ ve þah­sî­ çý­kar­la­rýn­ kay­na­ðý­ ol­ma­ma­lý­dýr.­ Pey­gam­ber­ler­ di­ya­rýn­da­ki­ bu­ kor­kunç­ ha­di­se­ler in­þâ­al­lah­ye­ni­bir­sa­a­de­tin­mu­kad­de­me­si­o­lur ü­mi­din­de­yim.­ 500­ se­ne­dir­ ya­tan­ Ýs­lâm­ dün­ya­sý­ar­týk­kav­ga­yý­bi­ti­rip,­san­dýk­ta­it­ti­fak­e­de­rek­“it­ti­had-ý­Ýs­lâm”ý­or­ta­ya­çý­kar­ma­lý­dýr­lar.

2

kýn­da­þun­la­rý­söy­lü­yor: 1)­ "Ve'l–mev­tü­yev­mî­Nev­rû­zi­nâ." Ya­ni­ "Ö­l üm,­ bi­z im­ Nev­r ûz­ Bay­r a­m ý­ gü­n ü gi­bi­dir." 2)­ "Be­nim­ ve­fâ­tým,­ ha­ya­tým­dan­ zi­ya­de di­ne­hiz­met­e­de­cek." Ýþ­te,­bu­ha­ki­kat­le­rin­gün­geç­tik­çe­da­ha da­ par­lak­ bir­ sû­ret­te­ zu­hur­ et­ti­ði­ni­ mü­þa­ha­de­et­mek­te­yiz. Nur­ Ta­l e­b e­l e­r i­n in­ bu­l un­d u­ð u­ he­m en latif@yeniasya.com.tr her­yer­de,­has­se­ten­þu­Nev­rûz­gün­le­rin­de u­mu­mun­ iþ­ti­rak­ e­de­bil­di­ði­ ders­ler,­ soh­e­d i­ü z­z a­m an­ Haf­t a­s ý,­ bü­t ün­ hý­z ýy­l a bet­ler,­ se­mi­ner­ler,­ kon­fe­rans­lar,­ pa­nel­ler, de­vam­e­di­yor.­Tür­ki­ye­ve­dün­ya­nýn kon­gre­ler­ ter­tip­ e­di­le­rek,­ fik­rî­ ve­ mâ­ne­vî baþ­ka­ yer­le­rin­de­ki­ Nur­ Ta­le­be­le­ri, bir­di­ri­li­þin­is­pa­tý­ger­çek­leþ­ti­ri­li­yor. bil­has­sa­ Mart­ a­yý­nýn­ son­ haf­ta­sý­na­ gi­ril­Dünya ehlinin hesabý di­ðin­de,­ ken­di­le­ri­ni­ hum­ma­lý­ bir­ fa­a­li­ye­Sa­i d­ Nur­s î,­ ha­y at­t a­ i­k en­ o­n a­ ra­h at­l ýk tin­i­çin­de­bu­lu­yor. Þüp­he­siz­yý­lýn­dört­mev­si­min­de­de­ben­- yü­zü­ ver­me­yen­ler,­ o­ zâ­tý­ me­za­rýn­da­ da­hi zer­fa­al­i­yet­ler­a­ra­lýk­sýz­þe­kil­de­de­vam­e­di­- ra­hat­bý­rak­ma­dý­lar. On­lar,­ ken­di­ plân­ ve­ ha­sap­la­rý­na­ gö­re, yor.­ Fa­kat,­ Mart'ýn­ son­ haf­ta­sýn­da­ki­ du­rum­yi­ne­de­bir­baþ­ka­man­za­ra­arz­e­di­yor. Sa­id­ Nur­sî'yi­ ra­hat­ bý­rak­ma­mak­la,­ da­i­mî Zi­ra,­23­Mart'ta­(1960)­ve­fat­e­den­Be­di­- bir­ ta­k ip­ ve­ ta­r as­s ut­ al­t ýn­d a­ bu­l un­d ur­üz­za­man­ Haz­ret­le­ri,­ ken­di­siy­le­ ve­ dâ­vâ­- mak­la,­o­nun­se­si­ni­ký­sa­cak,­o­nun­hiz­me­ti­sýy­la­bað­lan­tý­lý­o­la­rak­"ö­lüm­ha­ki­ka­ti"­hak­- ni­a­ka­me­te­uð­ra­ta­cak­lar­dý.

B

TARÝHTE BUGÜN

25 MART 1944

Barbaros Hayreddin'e heykel darbesi uhuna rahmet yaðdýrmak maksadýyla, asýrlar boyu duâlarla, hatimlerle, mevlidlerle anýlan "Denizler Hakimi" unvanlý Barbaros Hayreddin Paþa, 25 Mart 1944'ten itibaren, ne yazýk ki heykeliyle ve heykeli nin önündeki dünyevî törenlerle anýlmaya baþlandý. Bu tarihte, Ýstanbul Beþiktaþ Meydanýnda, türbesine yakýn yerde, sözde onun hatýrasýna yapýlan bu heykel, aslýnda onun ru hunu muazzeb etmektedir. Zira, o hayatýnýn hiçbir safhasýnda heykelci olmadý, heykel yapýlmasýný tasvip etmedi; dahasý, heykelcilik adeti, onun asýl mücadele etmiþ olduðu ecnebî cephenin inanç ve hatta tapýnak figürleri arasýnda yer alýyordu. Dolayýsýyla, onun heykelleri sevmesi, imkân ve ihtimal haricidir. Buna raðmen, tutup bir de o büyük zâtýn heykelini dikmek, hem onun þahsýna bir hürmetsizlik, hem de onun taþýdýðý inanç deðerlerine alenî bir hakaret mânâsýný taþýmaktadýr. O halde, bu ucûbe heykel, niçin yapýldý? Acaba, ayný yerde bulunan türbesinin ba þýnda rahmet duâlarýyla ve dinî merasimlerle anýlmasý ihtiyaca kâfi gelmiyor muydu? Acaba, bir tarihî þahsiyeti anmak için, illâ da onun heykelini dikmek mi gerekiyor? Cevabý havada kalacak daha bir dizi soruyu sýralamak mümkün. Çünkü, heykelcilik namýna verilecek tatminkâr hiçbir cevap olamaz.

R

Barbaros Hayreddin Paþa için yapýlan anýt.

Demek ki, bu iþte bir kasýt var: Mukaddes deðerlerle fetihlere imza atmýþ bir eþsiz kahramaný, ayný deðerlere yüzde yüz zýt bir iþgüzârlýkla, ona ruh ve mânâ cephesinden yýkýcý bir darbe vurma kastý. Evet, bir ismi de Hýzýr Reis olan Hayreddin Paþa, maalesef 1944'ten bu yana söz konusu heykelin önünde anýlmakta ve bu sebeple ruhu azap içinde býrakýlmaktadýr. Onun ruhunu bu azaptan kurtaracak geliþmelere bir kapý açýlmasý ümit ve temennisiyle, Yahya Kemâl'in onu derhatýr ettiren mânidar bir þiirini takdim ediyoruz... Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor? Barbaros, belki donanmayla seferden geliyor. Adalar'dan mý, Tunus'tan mý, Cezayir'den mi? Hür ufuklarda donanmýþ iki yüz pare gemi, Yeni doðmuþ aya baktýklarý yerden geliyor. O mübarek gemiler hangi seherden geliyor?

GÜN GÜN TARÝH

lTurhan Celkan

Ne­ var­ ki,­ he­sap­la­rý­ tut­ma­dý­ðý­ gi­bi,­ bü­tün­plân­la­rý­da­a­kim­kal­dý. Ni­te­kim,­Be­di­üz­za­man'ý­de­fa­lar­ca­(as­ga­ri­ 19­ kez)­ ze­hir­le­di­ler;­ an­cak,­ öl­dür­me­ye mu­vaf­fak­o­la­ma­dý­lar. En­az­ze­hir­le­me­sa­yý­sý­ka­dar­da—ba­zan te­tik­çi­tut­mak­þek­lin­de—doð­ru­dan­mü­da­ha­le­ i­le­ ca­ný­na­ kast­ et­ti­ler.­ Lâ­kin,­ öl­dür­me­yen­Al­lah,­o­nu­her­de­fa­sýn­da­i­na­yet­al­týn­da­tu­tup­mu­ha­fa­za­ey­le­di. Sa­i d­ Nur­s î,­ de­f a­l ar­c a­ ö­l ü­m ün­ e­þ i­ð i­n e ka­dar­gel­di;­in­ce­cik­sý­nýr­lar­dan­dön­dü. Ö­zet­le:­ Di­vân–ý­ Harp­ler­de­ i­dam­ ta­le­biy­le­yar­gý­lan­dý.­Da­ra­ða­cý­nýn­tam­da­ký­yý­sýn­dan­dön­dü.­(1909) Yük­sek­ka­ya­lýk­lar­dan­(Van­Ka­le­si)­kay­dý.­ Teh­l i­k e­ ih­t i­m a­l i­ yüz­d e­ yüz­ i­k en, Gavs–ý­Â­za­mýn­him­me­ti­ve­Hakk'ýn­i­na­ye­ti­i­le­mu­ha­fa­za­o­lun­du. Vah­þî­or­tam­lar­da,­vah­þî­hay­van­lar­la,­aç ca­na­var­lar­la­de­fa­lar­ca­kar­þý­kar­þý­ya­gel­di. Yi­ne­ bir­ dest–i­ i­na­yet­ i­le­ hiç­ za­rar­ gör­me­den­kur­tul­du. Har­be­iþ­ti­rak­et­ti.­Ay­lar­ca­dað­baþ­la­rýn­da,­ at­eþ­ hat­týn­da­ ha­ri­cî­ düþ­man­la­ sa­vaþ­tý. Düþ­man­gül­le­le­ri­üç­öl­dü­re­cek­ye­ri­ne­i­sa­bet­et­ti.­A­ya­ðý­da­ký­rýk­bir­þe­kil­de­e­sir­düþ­tü.­ E­s a­r et­ ha­y a­t ýn­d a,­ bir­k aç­ kez­ ö­l üm­l e bu­run­bu­ru­na­gel­di.­An­cak,­bü­tün­bu­he­lâ­k et­ ve­ fe­l â­k et­ sü­r e­c i­n i,­ yi­n e­ i­n a­y et–i Hak­i­le­at­la­ta­rak­kur­tul­du.­(1915–18) E­sa­ret­ dö­nü­þü,­ Ýs­tan­bul'da­ iþ­gal­ci­ kâ­fir­le­rin­boy­he­de­fi­ha­li­ne­gel­di.­An­ka­ra'da­i­se,­i­ki­de­fa­gad­dar­mü­na­fýk­la­rýn­sû­i­kas­tý­na mâ­ruz­ kal­dý.­ Fa­kat,­ ay­ný­ i­na­yet­ þem­si­ye­siy­le­yi­ne­mu­ha­fa­za­o­lun­du.­(1918–23) 1925'ten­ son­r a­s ý­ i­ç in,­ 35­ yýl­ müd­d et­l e de­vam­e­den­ve­ta­rih­te­em­sâ­li­gö­rül­me­miþ bir­ mut­lak­ þid­det,­ bas­ký­ ve­ is­tib­dat­ dö­ne­mi­söz­ko­nu­su­ol­du. Bu­ za­man­ zar­fýn­da­ gö­rüp­ ya­þa­dýk­la­rý­ný—sa­týr­baþ­la­rýy­la­da­ol­sa—bir­kö­þe­ya­zý­sý­na­sýð­dýr­mak­ne­re­dey­se­im­kân­sýz. Üs­tad­ Be­di­üz­za­man'ýn­ gö­rüp­ ya­þa­dý­ðý zu­lüm­lü­bas­ký­la­ra,­nor­mal­bir­in­san­ýn­da­yan­m a­s ý­ ve­ hiç­ pes­ et­m e­m e­s i­ müm­k ün gö­rün­mü­yor. O­nun­tam­bir­sa­býr­ve­ta­ham­mül­i­çin­de ka­la­rak­ve­sa­de­ce­dâ­vâ­sý­na­ki­lit­le­ne­rek­ha­ya­tý­ný­ i­da­me­ et­tir­me­si,­ nor­mal­de­ "tavr–ý ak­lýn"­ha­ri­cin­de­gö­rü­nü­yor. De­mek­ki,­o­va­zi­fe­dar­bir­þah­si­yet­tir­ki, hiç­dur­mu­yor,­hiç­pes­et­mi­yor,­tam­bir­a­zim­ ve­ ka­rar­lý­lýk­ i­çin­de­ mak­sa­dý­na­ uy­gun þe­kil­de­mü­ca­de­le­si­ne­de­vam­e­di­yor. Baþ­ka­sý­ ol­sa,­ ya­ni­ mâ­nen­ va­zi­fe­li­ ol­ma­yan­bir­þa­hýs­ol­sa,­böy­le­si­ne­a­ðýr­þart­lar­al­týn­da,­"Ar­týk­ye­ter",­ya­hut­"Ben­den­bu­ka­dar"­ di­ye­rek­ hav­lu­ a­tar­ ve­ ay­ný­ is­ti­ka­met ü­ze­re­ hiç­ is­tik­ra­rý­ný­ boz­ma­dan­ git­me­si, gi­de­bil­me­si­müm­kün­ol­maz­dý. De­mek­ki,­tak­dir–i­Ý­lâ­hî­i­le,­o­zât­bu­za­man­da­ tav­zif­ e­dil­di­ði­ i­çin,­ bü­tün­ ha­ya­tý­ný, fi­re­siz­ve­hiç­in­hi­raf­et­mek­si­zin­kud­sî­i­mân dâ­vâ­sý­yo­lun­da­i­da­me­ik­mâl­et­ti­re­bil­di. Ne­ mut­lu,­ ay­ný­ yol­da­ gi­den­le­re­ ve­ ay­ný çý­ðýr­da­hiz­met­e­den­le­re.

turhancelkan@hotmail.com

9

AH­MET­ER­GE­NE­KON

Þevket Amcanýn ardýndan na­do­lu­ni­ce­giz­li­kah­ra­man­lar­ya­ta­ðý­dýr.­ Ni­ce­ ga­zi­le­rin,­ ser­ver­le­rin­ o­ta­ðý­dýr.­ Mev­lâ­nâ­ Haz­ret­le­ri­ de­ “De­fi­ne­yi yý­kýk­yer­de­a­ra”­ bu­yur­ma­mýþ­mýy­dý?­Þev­ket (Ça­týk­kaþ) Am­ca­ da­ To­ros­la­rýn­ Ko­raþ­ Kö­yün­den­Kon­ya­E­reð­li’si­ne­ge­lip­saff-ý­ev­vel­ler­le­ bir­lik­te­ i­man­ hiz­me­ti­ne­ o­muz­ ver­miþ, i­ma­ný­ka­ya­lar­gi­bi­sað­lam­bir­hiz­met­kah­ra­ma­n ý­d ýr.­ Ha­y a­t ý­ za­m a­n ýn­ þart­l a­r ý­ ge­r e­ð i mad­dî­yön­den­me­þak­kat­ler­le­geç­miþ,­be­de­nen­a­ðýr­iþ­ler­de­ça­lýþ­mýþ,­da­ha­son­ra­has­ta­ne­d e­ has­t a­b a­k ý­c ý­ o­l a­r ak­ ça­l ý­þ ýp­ has­t a­l a­r a hem­mad­den­hem­de­ma­nen­hiz­met­et­miþ, on­la­ra­Has­ta­lar­Ri­sâ­le­si’ni­o­ku­ya­rak,­soh­bet e­de­rek­te­sel­li­et­miþ­tir.­Ni­ce­has­ta­la­ra­yar­dý­mý­ do­kun­muþ,­ ni­ce­ has­ta­la­rýn­ ba­þu­cun­da çe­þit­li­ ah­vâl­ler­de­ ve­fat­la­rý­na­ þa­hit­ ol­muþ­tu. Bu­hiz­me­tin­den­do­la­yý­has­ta­ne­baþ­he­kim­le­riy­le­ ma­ce­ra­lý­ o­lay­lar­ ya­þa­sa­ da,­ o,­ hiz­me­tin­den­ vaz­geç­me­miþ,­ hiz­me­ti­ne­ en­gel­ ol­mak­ is­te­yen­le­rin­ ye­dik­le­ri­ to­kat­la­ra­ þa­hit ol­muþ­tu.­Has­ta­ne­den­e­mek­li­ol­duk­tan­son­ra­ â­hir­ öm­rü­ne­ ka­dar­ 30­ yýl­lýk­ e­mek­tar­ bi­sik­le­tiy­le­has­ta­la­rýn­hiz­me­ti­ne­ko­þar­dý. Þev­ket­Am­ca­40­yý­lý­aþ­kýn­Ye­ni­As­ya’ya­o­lan­sa­da­ka­tý­ný­me­ta­net­le­de­vam­et­tir­miþ,­Üs­tad’ýn­ gös­ter­di­ði­ iç­ti­mâî­ ve­ si­ya­sî­ meþ­re­bin çiz­gi­sin­den­ hiç­ sap­ma­mýþ­týr.­ O,­ bü­tün­ Nur Ta­le­be­si­ kar­deþ­le­ri­ni­ sa­mi­mi­yet­le­ ve­ sev­giy­le ku­cak­lar­dý.­Þev­ket­Am­ca­bi­zim­i­çin­en­i­yi­bir kom­þu,­her­za­man­hoþ­soh­bet,­en­i­yi­bir­dost ol­du­ðun­dan,­ o­nu­ bir­ ba­ba,­ am­ca­mýz­ ve­ ço­cuk­la­rýn­ de­de­si­ gi­bi­ gör­dü­ðü­müz­ i­çin­ “a­ða­bey”­de­mez,­ “Þev­ket­Am­ca” di­ye­hi­tap­e­der­dik.­ Sa­rý­ðý­ný­ de­vam­lý­ be­lin­de­ ta­þýr­ ve­ e­vi­nin he­men­ ya­ný­ba­þýn­da­ bu­lu­nan­ ca­mi­de­ sa­rý­ðý­ný sa­ra­rak­na­ma­zý­ný­ký­lar­dý.­Hac­ve­um­re­va­zi­fe­le­ri­ni­tam­bir­sa­mi­mi­yet­le­ve­ih­lâs­la­yap­mýþ­tý. Has­ta­lan­dýk­tan­son­ra­üç­ay­müd­det­le­ba­þýn­da­de­vam­lý­Kur’ân­o­kun­muþ.­Ve­fa­týn­dan bir­ müd­det­ ev­vel­ te­le­fon­da­ gö­rü­þüp­ he­lâl­laþ­tý­ðý­mýz­da­ has­ret­le­ “Siz­le­ri­ çok­ öz­le­dim” de­miþ­ti.­E­vet­bu­dün­ya­do­ya­do­ya­has­ret­gi­de­ri­le­cek­bir­yer­de­ðil.­Biz­de­se­ni­ve­baþ­ta Üs­t a­d ý­m ýz­ ve­ a­h i­r e­t e­ ir­t i­h âl­ e­d en­ bü­t ün Nur­ Ta­le­be­si­ aða­bey­le­ri­mi­zi­ öz­le­dik.­ “Ehl-i ha­ki­ka­tin­soh­be­ti­ne­za­man,­me­kân­ma­ni­ol­maz;­ ma­ne­vî­ rad­yo­ hük­mün­de­ bi­ri­ þark­ta bi­ri­garb­da,­bi­ri­dün­ya­da­bi­ri­ber­zah­da­ol­sa da­ra­bý­ta-i­Kur’â­ni­ye­ve­i­ma­ni­ye­on­la­rý­bir­bi­riy­le­ko­nuþ­tu­rur.”­Çün­kü­dün­ya­bir­mi­sa­fir­ha­ne­dir.­ Ve­ in­san­ on­da­ az­ du­ra­cak­týr­ ve va­zi­fe­si­ çok­ bir­ mi­sa­fir­dir.­ Ha­yat-ý­ e­be­di­ye bu­ra­da­ ka­za­ný­la­cak­týr.­ 13­ Mart­ Pa­zar­ gü­nü “Al­lah­Al­lah”­ di­ye­di­ye­ve­Ke­li­me-i­Þe­ha­de­ti ge­ti­re­ ge­ti­re,­ ma­ka­mý­ný­ gö­re­rek­ öy­le­ gü­zel bir­ ö­lüm­le­ Rab­bi­ne­ vus­la­ta­ er­miþ.­ Ve­fa­týn­dan­ bir­ haf­t a­ son­r a­ e­v in­d e­ o­k u­d u­ð u Kur’ân’ýn­ se­si­ni­ a­i­le­si­ din­li­yor.­ Al­lah­ bü­tün Nur­ Ta­le­be­le­ri­ne,­ böy­le­ hüsn-ü­ hâ­ti­me­ i­le “hý­tâ­mü­hü­ misk” sýr­rý­na­ maz­ha­ri­yet­le­ ha­yýr­lý­vus­lat­lar­na­sip­ey­le­sin.­Þev­ket­Am­ca­nýn ha­tý­ra­sý­na­bir­ve­fa­bor­cu­ol­mak­ü­ze­re­ve­bir rah­met­du­â­sý­na­ve­si­le­ol­ma­sý­di­le­ðiy­le­bu­nu yaz­ma­ya­mec­bu­ri­yet­his­set­tim. Vus­l at­ þer­b e­t i­n i­ i­ç en­l e­r in­ hak­k al­y a­k în his­set­tik­le­ri­a­þa­ðý­da­ki­ha­ki­ka­ti,­e­be­dî­bir­þe­fa­at­ve­si­le­si­ol­mak­ü­ze­re­hâ­li­ha­zýr­da­Þev­ket Am­ca­mý­za,­ is­tik­bal­de­ ken­di­mi­ze­ o­ku­ya­rak nef­si­mi­ze­din­le­te­lim: “Ey­Rabb-i­Ra­hî­mim­ve­ey­Hâ­lýk-ý­Ke­rî­mim! ‘Kül­li­â­tin­ka­rîb’­(Gel­me­si­mu­hak­kak­o­lan­her­þey­ya­kýn­dýr)­ sýr­rýy­la­ben­þim­di­den gö­rü­yo­rum­ki,­ya­kýn­bir­za­man­da,­ben­ke­fe­ni­mi­ giy­dim,­ ta­bu­tu­ma­ bin­dim,­ dost­la­rým­la­ ve­da­ ey­le­dim.­ Kab­ri­me­ te­vec­cüh­ e­dip­ gi­der­ken,­ Se­nin­ der­gâh-ý­ rah­me­tin­de, ce­na­ze­min­li­sân-ý­ha­liy­le,­ru­hu­mun­li­san-ý kà­liy­le­ba­ðý­ra­rak­de­rim: ‘El-a­man,­ el-a­man!­ Ya­ Han­nân!­ Yâ­ Men­nân!­Be­ni­gü­nah­la­rý­mýn­ha­câ­le­tin­den­kur­tar!’ Ýþ­te­ kab­ri­min­ ba­þý­na­ u­laþ­tým,­ boy­nu­ma ke­f e­n i­m i­ ta­k ýp­ kab­r i­m in­ ba­þ ýn­d a­ u­z a­n an cis­mi­min­ü­ze­ri­ne­dur­dum.­Ba­þý­mý­der­gâh-ý rah­me­ti­ne­kal­dý­rýp­bü­tün­kuv­ve­tim­le­fer­yad e­dip­ ni­dâ­ e­di­yo­rum:­ ‘El-a­man,­el-a­man!­Yâ Han­nân!­Yâ­Men­nân!­Be­ni­gü­nah­la­rý­mýn­a­ðýr­yük­le­rin­den­ha­lâs­ey­le!’ Ýþ­te,­ kab­ri­me­ gir­dim,­ ke­fe­ni­me­ sa­rýl­dým. Teþ­yî­ci­ler­ be­ni­ bý­ra­kýp­ git­ti­ler.­ Se­nin­ af­ ve rah­me­ti­ni­in­ti­zar­e­di­yo­rum.­Ve­bil­mü­þa­he­de gör­düm­ ki,­ Sen­den­ baþ­ka­ mel­ce­ ve­ men­ce yok.­Gü­nah­la­rýn­çir­kin­yü­zün­den­ve­mâ­si­ye­tin­ vah­þî­ þek­lin­den­ ve­ o­ me­kâ­nýn­ dar­lý­ðýn­dan,­bü­tün­kuv­ve­tim­le­ni­dâ­e­dip­di­yo­rum:­ ‘El-a­man,­ el-a­man!­ Ya­ Rah­mân!­ Yâ­ Han­nân!­ Yâ­ Men­nân!­ Yâ­ Dey­yân! Be­ni­ çir­kin gü­n ah­l a­r ý­m ýn­ ar­k a­d aþ­l ýk­l a­r ýn­d an­ kur­t ar! Ye­ri­mi­ge­niþ­let­tir! Ý­lâ­hî,­Se­nin­rah­me­tin­mel­ce­im­dir­ve­Rah­me­ten­ li’l-­le­mîn­ o­lan­ Ha­bi­bin­ (asm),­ Se­nin­ rah­m e­t i­n e­ ye­t iþ­m ek­ i­ç in­ ve­s i­l em­d ir. Sen­den­þek­vâ­de­ðil,­bel­ki­nef­si­mi­ve­ha­li­mi Sa­n a­ þek­v â­ e­d i­y o­r um.”­ (Be­d i­ü z­z a­m an, Lem’a­lar,­12.­No­ta)

A


10

25 MART 2011 CUMA

Fatih’in ve fethin sýrlarý evgili okuyucularýmýz! Bu hafta da sizlerle birlikte olmanýn sevinciyle Cenâb-ý Hakka þükrediyor, O’nun peygamberi Hz. Muhammed’e salât ve selâm gönderiyoruz… “Ýnsaný ve kâinatý okumak için”i parola yapan yayýnevimiz, yeni eserler neþretmeye devam ediyor. Bu yazýmýzda sizlere, yepyeni bir eserimizden bahsedeceðiz: “Fatih ve Fetih.” Tarihçi yazarýmýz Rifat Okyay’ýn kaleme aldýðý eser, 13,5x21 cm ebadýnda ve 248 sayfadan müteþekkil. Elhamdülillah þanlý ve de hepimize gurur veren bir tarihe sahibiz. Bu gerçeði, gerek eski zamanlardan bugünlere bu topraklarda

S

Y

KÜLTÜR SANAT yaþayan gayrimüslim azýnlýklar, gerekse diðer milletlere mensup saðduyulu münevverler de takdir ve de teslim ediyorlar. Bu vesileyle, dünya tarihine Müslüman milletimizin adýný altýn harflerle, maddî-manevî güzellikleriyle, zafer ve kahramanlýklarýyla yazdýran aziz atalarýmýzý rahmet ve þükran ile anýyor, onlara duâlar ediyoruz! Malûmunuz, hem dünya tarihindeki, hem de kendi tarihimizdeki en önemli hükümdarlardan birisi Fatih Sultan Mehmed ise, en mühim olaylardan birisi de Ýstanbul’un fethidir. Fatih ve Fetih âdeta özdeþleþmiþtir. Ve tabiî ki Ýstanbul’un fethi sonrasýnda Ýkinci Mehmed, “Fatih Sultan Mehmed” diye anýlýr olmuþtur. Ýstanbul’un fethinin bizlere, yani atalarýmýz olan Osmanlýlara ba kan yönleri olduðu gibi, ayný zamanda dünyaya bakan taraflarý da vardýr. Elbette fethin özelliklerini ve sonuçlarýný burada sýralamaya bu köþemiz yeterli deðil, fakat bütün ilmî otoritelerin birleþtiði iki noktayý hatýrlatmak elzemdir: 1- Peygamber-i Zîþan’ýn (asm) o muazzam mu'cizesi gerçekleþmiþtir: “Konstantiniyye bir gün fetholunacaktýr. Onu fetheden as -

ker ne güzel asker, onu fetheden komutan ne güzel komutandýr!” 2- Batý Dünyasý (Avrupa) bu olayýn etkisiyle Orta Çað karanlýklarýndan Yeni Çað aydýnlýklarýna yelken açmýþtýr… Tabiî ki Ýstanbul’un fethinin maddî mimarý Ýkinci Mehmed, yani fetihten sonraki adýyla Fatih Sultan Mehmed’dir; fakat onun da beslendiði, feyz aldýðý hocalarý da vardýr ki, onlar da fethin manevî mimarlarýdýr. Tanýttýðýmýz eserde genel olarak Fatih Sultan Mehmed’in muhteþem ve de ibretlik sahnelerle örülü hayatý anlatýlýrken, tabiî olarak en geniþ yer Ýstanbul’un fethine ayrýlýyor. Elbette anlatýlanlar belli bir kronolojik düzlemde veriliyor. Ýkinci Mehmed’i “Fatih Sultan Mehmed” yapan unsurlar ve de sýrlar ile “Ýstanbul’un Fethi” olayý nýn yaný sýra fetihten sonraki Ýstanbul’da ve de Anadolu’da yapýlan maddî-manevî imar faaliyetleri bir arada, tarihî belgelere dayanýla rak yansýtýlýyor. Son olarak, Hollanda/Rotterdam Ýslâm Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmed Akgündüz’ün “takriz” yazdýðý eser, Ýstanbul’un Fethi’nin 29 Mayýs 2011’deki 558’inci yýldönümü arefesinde güzel

“okuma”lar vaat ediyor, diyebiliriz! *** Risale-i Nur Kongresi’nin “masa” çalýþmalarý, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin Þam’da Emevi Camiinde Ýslâm âleminin içine düþtüðü problemleri ve çözüm yollarýný ihtiva eden ve “Hutbe-i Þamiye” olarak adlandýrýlan konuþmasýnýn 100. yýlý münasebetiyle bu yýla özgü olarak Suriye’nin baþkenti Þam’da düzenlendi. “Said Nursî’ye Göre Ýslâm Toplumlarýnýn Geleceði ve Dünya Barýþý” konusu ile çerçevelen kongrenin (sonuç) bildirileri, bu hafta sonu Ýstanbul’da bu Pazar (27 Mart 2011-14.00) Haliç Kongre Merke zi’nde görkemli bir toplantýyla kamuoyuna duyurulacak. Bilvesile bu faaliyete Ýstanbul ile çevre il ve ilçelerdeki bütün Yeni Asya Neþriyat okuyucularýný da dâvet etmekten þeref duyarýz! Haliç Kongre Merkezi’nde kurulacak kitap standýmýzda yeni eserlerimizin yanýnda her daim “yeni” ve de güzel olan kitaplarýmýzla sizleri karþýlayacaðýz inþallah. Haftaya yine bu köþede birlikte olmak dileðiyle Allah’a emanet olunuz!

Kâ be’den Sü ley ma ni ye Ca mi i ne

4 BÝN YILLIK DEPREM DERSÝ

rifatokyay@hotmail.com

Geldiðiniz nokta nsan ömrü, kâinat misali vazifelerini yerine getirerek giden bütün yaratýlmýþlar içinde þuurlularýn timsalidir. Ömür ve hayat içinde acýlý, tatlý, iniþli, yokuþlu bir akýþ… Dünyaya hükmetmeye azimli bir ömür içinde bulunmak veya dünyanýn meþakkat ve zahmetlerini daha yaþamadan pes etmek… Her ikiside yaratýlmýþ biz insanlarýn maruz ve mazharý olduklarý hallerdir. Elbette ki dünyaya hükmetmek, hayata ve mükevvenata hükmetmek babýndan, Allah’a mahsustur. Ýnsan hýrs ve kanaatsizlik ile vazifesini ve hedefini þaþýrarak böyle bir fiili yapmaya yeltenir. Hayatýn içinde, yine hayata kendi nefsimiz, amellerimiz noktasýndan Allah’a abd, kul olarak yönelebilirsek, bu pencereyi kendimize açabilirsek durum tamamen farklý olacaktýr. Düþünelim ki Allah’ýn rýzasýna eriþmiþ, onun emir ve yasaklarý noktasýndan hareket edebilmiþ bir insan hakkýyla kul olmuþtur. Bunun aksi ise dünyaya hükmetme ütopyasýnýn açýlýmlarý içinde kaybolmak olmuþtur. Kur’ân ve sünnet kaynaklý bir hayat tarzý ve yaþayýþý bizleri daima onun rýzasý çerçevesinde hareket ettirebilir. Eðer Kur’ân ve sünnetin dýþýnda yollara tevessül edilirse insanlar hem þahýslarýnda, hem de topyekûn insanlýk adýna zulümlere ve isyanlara girebilirler. Dünyada insanlarýn geldiði nokta; zahmetsiz ve meþakkatsiz bir hayatýn bu dünyada olmayacaðýnýn anlaþýldýðý, anlaþýlmaya ve derk edilmeye baþlandýðý noktadýr. Bu noktadan hareketle insanlýk bu dünyada bulamayacaðý rahatý ve huzuru baþka bir dünyada aramaya ve bunu anlamaya çalýþmaktadýr. Ýslâmiyet hakkýyla bu arayýþýn ve hedefin cevap veren tek adresi ve müracaat noktasý olmuþtur. Birazcýk uyanan Avrupa ve þimdilerde tam uyanmaya baþlayan Asya insanlarý bu düþünce ve fikir atmosferi içiriþinde yerini almaktadýrlar. Ýnsan kâinat içindeki seçilmiþ varlýk olma noktasýndaki kendi huzur hakkýný vermek istiyorsa þuurunun gereklerini yapmak zorundadýr. Ýnsanlýk þuurunun en iyi planlandýðý ve fayda eksenli hesaplandýðý adres ise Kur’ân ve iman atmosferi içindeki Ýslâmiyet adresidir. Ýnsanlýk adres sormakla ve aramakla fazla meþgul olmamalý yoksa tren kaçar. Öyle ya her þeyin bir ömrü var, dünyanýn da bir ömrü var… Geç kalmak hatadýr.

Ý

Kýrtasiyelerin tercihi “Zambak Yayýnlarý” TÜRKÝYE’DE okul yayýncýlýðýnýn önemli kuruluþlarýndan Zambak Yayýnlarý bayi aðýnda yüzde elli artýþ gösterdi. Zambak Yayýnlarý, Türkiye geneli ulaþtýðý 600 bayi ve 3000 satýþ noktasý ile perakende sektöründe yardýmcý kaynak ve test kitaplarý konusunda büyük bir boþluðu dolduruyor. Zambak Yayýnlarý bünyesinde bulundurduðu 2.000’i aþkýn ürün çeþitliði ile Türkiye geneli bayiler sayesinde tüketiciye en kýsa sürede ulaþmakta. Kültür Sanat Servisi

Ýlk uygulamasý M. Ö. 1900’lü yýllara dayanan deprem izolatör sistemi “Orthostat” 1453 Ýstanbul Kültür ve Sanat Dergisi’nin 11. sayýsýnda bütün yönleriyle ele alýndý. ÝLK uygulamasý M.Ö. 1900’lü yýllara dayanan ve uygulandýðý yapýlar geçmiþten bugüne hâlâ ayakta kalan deprem izolatör sistemi “Orthostat” 1453 Ýstanbul Kültür ve Sanat Dergisi’nin 11. sayýsýnda tüm yönleriyle ele alýndý. Jeoloji uzmaný Ali Bayraktar tarafýndan kaleme alýnan yazýda Kâbe’nin, Augustus Tapýnaðý’nýn, Ayasofya’nýn ve Süleymaniye Camii’nin temellerinde de ayný sistemin kullanýldýðý belirtiliyor.

Orthastat tekniðin en bilinen ve görülen uygulamasý, Ýstanbul Sultan Ahmet Meydaný’ndaki Dikili Taþ temelidir. M.S. 390 yýlýnda dikildiði bilinen tek parça granit taþ, Ýstanbul’un önemli depremlerinde bile yerinden santim oynamamýþ.

Orthostat yapý sisteminde, taþýyýcý beden duvarlarýnýn altýna isabet eden temel duvar kýsýmlarý tabaka tabaka, harç kullanýlmadan kýrýk taþlarla örülüyor.

SOL­DAN­SA­ÐA—­ 1. Bir kitabýn sayfalarýnýn kenarýna veya altýna yazýlan açýklayýcý yazý, derkenar. - Küçük armaðanlarla yapýlan düðün çaðrýsý. 2.­ Boða güreþi, yarýþ, oyun vb. gösteriler yapýlan alan. - Birçok organik maddeyi eritmekte kullanýlan u çucu, kolayca alev alýr, eter kokusunda bir sývý. 3. Öðütülmüþ susamýn koyu sývý durumu. - Bir kolun iki ucuna asýlý iki kefeden oluþan tartý, mizan. 4. Ucu yanmýþ odun. - Tarih öncesinden günümüze kadar deðiþik çaðlarýn ve uygarlýklarýn kültür deðerlerini temsil eden eser veya kalýntý. - Þöhret, þan. 5. Para ile satýn alý nan hizmetçi kýz. - Avuç içi. 6. Bir besin maddesi. - Aðacý kesme, yarma, yontma vb. iþlerde kullanýlan aðaç saplý, demir araç. - Kandela bölü metrekare. 7. Aðýrlýk, onuru koruma, haysiyet ve þerefi koruma, onurlu olma. - Býrak, koy mânâsýnda yöresel ifade. 8. Sayý, tane. - Milâdi yýlda dör düncü ay. 9. Kalem kavgasý. - Bir müzik sesini belirtmeye yarayan iþaret. 10. Sözleþme, nikâh. - Bir asker topluluðunun baþý, kumandan, bey.

lunmasýnýn sisteminin keþfedildiði, arkeologlarýn bu sisteme “Or hostat Taþ Döþeði Sistemi” adýný verdikleri belirtiliyor. Arkeologlarýn M.Ö. 1900 yýllarýnda ilk uygulamasýný bildirdikleri deprem izo latörü uygulanan yapýlar arasýnda Kâbe, Agustus Tapýnaðý, Ayasofya ve Süleymaniye Cami yer almakta.

Hz. Ýbrahim ve Allah’ýn ilk mabedi Hz. Ýbrahim’in ateþe atýlma hikâyesinin de ele alýndýðý yazýda; kendisi için hazýrlanan devasa ateþten Temel, kýrýk taþlarla, harç kullanýlmadan oluþturuluyor kurtulan Hz. Ýbrahim gördüðü rü“Tarihî Yapý Temellerinde Uy - ya üzerine Mekke’ye yola çýkar. gulanan Deprem Sönümleme Sis- Düþünde bildirilen su kuyusunun temleri” baþlýklý yazýda Anadolu üstü açýlýr ve böylece Kâbe’nin ilk yapý medeniyetlerini araþtýran ar- yapýlan temel taþlarýna ulaþýlýr. Hz. keologlarýn araþtýrmalarý çerçeve- Ýbrahim kýrýk taþlardan oluþturdusinde, tarihî yapýlarda, taþýyýcý be- ðu temelle bugün bile kullanýlan den duvarlarýnýn altýna isabet e- Allah’ýn ilk mabedi yapýlýr. den temel duvar kýsýmlarý tabaka Mimarlýk tarihinin kara yýllarý tabaka, harç kullanmadan kýrýk Hz. Ýbrahim’in yapý sanatý Anadotaþlarla örüldüðü kaydediliyor. Yazý da, böy le lik le ta ban dan ge len lu’da 500 yýl bütün deprem bölgeledeprem yüklerinin, yapýnýn üst rinde uygulandýktan sonra unutulkatmanlarýna geçmesine mani o - muþ. Unutulan asýrlarý arkeologlar A-

BULMACA Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)

1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

nadolu mimarlýk tarihinin kara yýllarý olarak niteliyor. Çünkü bu döneme ait hiçbir yapý günümüze ulaþmamýþ.

En büyük depremlerde bile yerinden santim oynamadý M.Ö. 900 yýlýnda bu sistem yeniden bulunmuþ, bütün deprem bölgelerinde tekrar uygulanmýþ ve böylece Mimarlýk Tarihi tekrar yazýlmýþ. Bu tekniðin en bilinen ve görülen uygulamasý, Ýstanbul Sultan Ahmet Meydaný’ndaki Dikili Taþ temelidir. M.S. 390 yýlýnda dikildiði bilinen tek parça granit taþ, Ýstanbul’un önemli depremlerinde bile yerinden santim oynamamýþ.

Osmanlý’dan sonra unutuldu Anadolu yapý mühendisliðinin temelini oluþturan ve Osmanlý yapý standartlarýna þekil veren bu keþif, Osmanlý Ýmparatorluðunun yýkýl masý ile unutulmuþ. Modern deprem yapý mühendisliði ise eskinin buluþlarýndan ve tecrübelerinden mahrum, tarihi geçmiþi olmayan bir bilim olarak yürütülmektedir.

YU­KA­RI­DAN­A­ÞA­ÐI­YA—­ 1. Hz. Muhammed'e (a.s.m.) peygamberlik görevi verilince ilk iman eden haným sahabi. - Konya'da bir barajýmýz. 2. Mahþer yeri, haþir meydaný. - Gemilerin yükünün boþaltýldýðý veya onarýldýðý, üstü örtülü havuz. 3. Nüfusunun çoðu ticaret, sanayi, hizmet veya yönetimle ilgili iþlerle uðraþan, genellikle tarýmsal faaliyetlerin olmadýðý yerleþim alaný, kent. - Allah'ýn sev gisine, himayesine kavuþmuþ, ermiþ kimseler, Allah dostu. 4. Kayýn birader. - Allah'ýn emrettiklerini yerine getirme, Allah'a karþý kulluk vazifesini yapma. 5. Bir þeyin ön, arka, alt ve üst dýþýnda kalan bölümü. - Tibet öküzü. 6. Yahudilerin Osmanlý döneminde çoklukla bulunduðu Yunan þehri. 7. Ýstikbal, gelecek. - Örülerek dokunan bir cins yün kumaþ. 8. Gürcistan'da siyasî sorunlarý ile gündeme gelen bir bölge. 9. Fazla yaðmur dolayýsýyla tahýllarda görülen sürme hastalýðý - Hz. Fatýma'nýn (ra) bir lâkabý. 10. Utanma fiilinde özne. - Kýsa hatýrBÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI la ma ya zý sý. 11. Türlü renklerde, 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 kü çük küp bi çi S A H A B E H A L Ý Z E min de mer mer, 1 2 U L U C A M Ý R O Y U N taþ ve ya piþ miþ toprak parçalarý- 3 R Ý D A N Ý Y E M Ý H A nýn yan yana geti- 4 Ý B A R E L E B Ý L A M rilmesiyle yapýlan 5 Y E M A R A L E K Ý L Ý resim ve bezeme 6 E Y E M O B Ý L E K E Y iþi. - Uzaklýk be7 N T R A F Ý K Ý B A S U lir tir bir ni da. B Ý C A D A H A S A N 12. Canlý bir bi- 8 A 9 T A M Ý R E K A N A R A çim de (ça lýn 10 Ý N E Z E B A T A M A N mak). - Lâhza.


Y

1 AVUSTRALYA DOLARI

1.5543 1.5673

DÖVÝZ SATIÞ

1.5618 1.5776

ALIÞ

EFEKTÝF SATIÞ

1.5532 1.5601

1.5641 1.5871

1 ÝSVÝÇRE FRANGI 1 ÝSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DÝNARI

DÖVÝZ SATIÞ

ALIÞ

EFEKTÝF SATIÞ

1.7229 1.7340 1.7203 1.7366 0.24503 0.24758 0.24486 0.24815

DOLAR

EURO

ALTIN

C. ALTINI

1.5842 5.5629

DÜN 1,5520 ÖNCEKÝ GÜN 1,5610

DÜN 2,1940 ÖNCEKÝ GÜN 2,2070

DÜN 71,95 ÖNCEKÝ GÜN 72,05

DÜN 482,00 ÖNCEKÝ GÜN 483,00

1.5914 5.6362

1.5783 5.4795

1.5974 5.7207

0.29528 0.29673 2.2022 2.2128

0.29507 0.29741 2.2007 2.2161

1 NORVEÇ KRONU

1 EURO

1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ

0.27822 0.28010 0.27803 0.28074 0.41570 0.41645 0.41258 0.41957

1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ

2.5310

2.5292

100 JAPON YENÝ

1.9176

1 DANÝMARKA KRONU

2.5442

2.5480

SERBEST PÝYASA

p

1 ABD DOLARI

ALIÞ

ALIÞ

p

n AVRUPA Ýmar ve Kalkýnma Bankasý (EBRD) Doðu Avrupa, Kafkasya ve Orta Asya Direktörü Olivier Des camps, 2011’de Türkiye’de 750 milyon avroluk kaynak kullandýracaklarýný bildirdi. Descamps; EBRD Türkiye Direktörü Michael Davey ile birlikte Karacadað Kalkýnma Ajansý tarafýndan Þanlýurfa’da düzenlenen toplantýya katýldý. Türkiye’de 2009 yýlýnda ofis kurduklarýný hatýrlatan Descamps, “2011’de Türkiye’de 750 mil yon avroluk kaynak kullandýracaðýz. Bu kapsamda Güneydoðu’da desteleyeceðimiz projeleri belirlemek istiyoruz” dedi. EBRD olarak ticarî bir banka yapýsýna sahip olmalarýna raðmen diðer bankalardan farklý olarak 15 yýlý aþan vadelerde kredi saðladýklarýný kaydeden Descamps, önemli olanýn projeler olduðunu ifade etti. Descamps, þunlarý kaydetti: “Türkiye’de kullanýlan kaynaðýn üçte biri enerji projelerine aktarýldý. Þanlýurfa’nýn yenilenebilir enerji alanýnda büyük bir potansiyele sahip olduðunu görmekteyiz. Yenilenebilir enerji ve tarýma dayalý sanayiyle belediyelerin ulaþým, su, atýksu gibi altyapýya iliþkin projelerine ilgi duyuyoruz.”

Cinsi

Cinsi

1.9303

1.9105

1.9376

Bakkal gibi AVM türedi ALIÞ VERÝÞ MEZKEZÝ SAYISININ HIZLA ARTMASININ ENDÝÞE VERÝCÝ OLDUÐUNU VURGULAYAN ÝÞADAMI AKA GÜNDÜZ ÖZDEMÝR, “BAKKAL DÜKKÂNI GÝBÝ AVM TÜREMEYE BAÞLADI. BU ÜLKE, HESAPSIZ YATIRIMLARIN SIKINTISINI ÇEKECEK” DEDÝ.

Japonya’dan gelecek ürünlere radyasyon kontrolü

THY'den 286 milyon TL kâr n TÜRK Hava Yollarý (THY) 2010 yýlýna iliþkin 286 milyon TL net kâr açýkladý. THY açýklamasýnda, þirketin 2010 yýlý ve sonraki yýllar için planladýðý uzun vadeli büyüme hedefleri doðrultusunda piyasaya sunduðu kapasiteyi arttýrdýðý, bunun beraberinde de hedeflediði yolcu artýþýný da elde ettiði belirtildi. Açýklamaya göre, 2010’da bir önceki yýla göre Arzedilen Koltuk Kilometre (AKK) yüzde 15, Ücretli Yolcu Kilometre (ÜYK) ise yüzde 20 arttý, taþýnan yolcu sayýsý yüzde 16 artýþla 29 milyona, taþýnan kargo ise yüzde 32 artýþla 314 bin tona ulaþtý. Yolcu doluluk oraný 2,8 puan artýþla yüzde 73,7 olarak gerçekleþirken, elde edilen satýþ gelirleri 2009 yýlýna göre yüzde 20 artýþla 8,4 milyar liraya ulaþtý. Tarifeli hizmet gelirlerinin yüzde 81’inin dýþ hatlardan, yüzde 19’unun ise iç hatlardan elde edildiði belirtilen açýklamada, kuruluþun esas faaliyet kârýnýn 461 milyon TL ve net kârýnýn ise 286 milyon TL olarak gerçekleþtiði duyuruldu. Ýstanbul / Yeni Asya

27 bin 500 aðacý kurtardý n AVEA, e-fatura’yý baþlatan ‘’ilk’’ operatör olarak 27 bin 500 aðacýn kurtarýlmasýný saðladýðýný bildirdi. E-fatura uygulamasýný baþlatan ‘’ilk’’ operatör olarak, özellikle çevreye saðlanan katkýya büyük önem verdiklerini belirten Avea Müþteri Hizmetlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardýmcýsý Orçun Onat, “E-fatura servisi binlerce aðacýn kesilmesine engel olarak çevrenin korunmasýna ciddî katkýlar saðlýyor. E-fatura servisi sayesinde 2008 yýlýndan bu yana 27.500 aðaç, 6,6 milyon kw/saat enerji ve 50.000 metreküp su, bu uygulama ile çevreye kazandýrýlmýþtýr’’ ifadesini kullandý. Ýstanbul / aa

Dip dibe AVM yapýlmamasý gerektiðini belirten Özdemir, ticaret hacminin çok da fazla olmadýðýný hesapsýz yapýlan bu yatýrýmlarýn sýkýntýsýnýn çekileceðini söyledi.

ARÇELÝK Yönetim Kurulu Üyesi Aka Gündüz Özdemir, alýþ veriþ merkezi sayýsýnýn hýzla artmasýnýn endiþe verici olduðunu belirtti. Bakkal dükkâný gibi AVM’lerin türediðini ifade eden Özdemir, hesapsýz yatýrýmlardan ülkenin sýkýntý çekeceðinin altýný çizdi. Özdemir, Best Buy’ýn Türkiye pazarýndan çekilmesiyle ilgili görüþlerinin sorulmasý üzerine buna çok þaþýrmadýðýný, Türkiye pazarýna giren bazý þirketlerin doðru fizibilite yapamadýðýný, hatasýný gördüðünde de tedbir alarak piyasadan çekildiðini ifade etti. Alýþveriþ merkezi sayýsýnýn tedirgin edici olduðunu kaydeden Özdemir, sözlerini þöyle sürdürdü: ‘’Zincir maðazalar Türkiye’ye büyük önem veriyorlar. Geliþen bir ekonomi olmasý bu iþtahýn en önemli nedeni. Ancak

doðru fizibilite yapmak çok önemli. Ama bir þeyler yanlýþ gidiyor. Bakkal dükkâný gibi AVM türemeye baþladý. Nedir bunun mantýðý anlamýyorum. Akýllý bir iþ adamý bu kadar dip dibe AVM yapmaz. Eðlence var, yiyecek var, ama ticaret hacmi çok da fazla deðil. Bu ülke, hesapsýz yatýrýmlarýn sýkýntý sýný çekecek, bunu bilmek için kahin olma ya gerek yok. 100 metre arayla ayný maðazalar var. Bari konsepti farklýlaþtýrýn. Tabi bir de þu var, deðirmen tamam ama bunun suyu nereden geliyor? Bu kadar alýþ veriþi kim yapacak. Bu ülkenin gelir daðýlýmý belli. Burada bir takým sýkýntýlar yaþanacak ve benim için hiçbirisi sürpriz olmayacak. Best Buy gibi müessesenin Ýzmir ve Ankara’da maðaza kurup Ýstanbul’da da personel is-

tihdam etmeye baþladýðý bir dönemde yatýrýmýný geri çekmesi fevkalâde önemlidir. Dünyanýn en büyüðü, Türkiyede yanlýþ bir fizibilite hesabý yaptý. Buna göre tedbir aldý. Bunun baþka yolu yok. Sonsuza kadar kimse zarar edemez. Bazý hareketler göreceðiz. Bundan hepimiz bir þekilde etkileneceðiz.’’ Zincir maðazalarýn sýklýkla oluþturduklarý istihdama dikkat çeken açýklamalar yaptýðýna dikkat çeken Özdemir, ‘’500 kiþiyi istihdam etti diyelim. En zayýf bayi 10 kiþiyi ça lýþtýrýyor. O bölgede 25-30 bayi kapandýðý zaman bir zincir maðazanýn istihdam ettiði iþçi sayýsýnýn iki katý kadar iþsiz ortaya çýkýyor. Bunun neresi ekonomi. Bayilerin bunu daha etkili biçimde dile getirmesi ve çözüm istemesi gerekiyor’’ dedi. Ýzmir / aa

Libya'ya alternatif ülkeler n TÜRK-ARAP Ülkeleri Ýþadamlarý Derneði (TURAB) Genel Baþkaný Doðan Narin, iþadamlarýnýn Libya’daki iþlerini bir süre askýya alýp, baþka ülkelere gitme programý yapmalarýný isteyerek, yeni arayýþlar açýsýndan da Katar, Kuveyt, Birleþik Arap Emirlikleri’nin deðerlendirilmesini önerdi. Narin, yaptýðý yazýlý açýklamada, Libya’daki olaylar dolayýsýyla ülke içinde çok ciddî riskler oluþtuðunu, böyle bir ortamda da iþadamlarýnýn hiçbir þey düþünemez hale geldiðini belirtti. Hiçbir Türk yatýrýmcýnýn mevcut þantiyelerinin ne durumda olduðunu dahi öðrenemediðini, böyle devam ederse Libya’daki yatýrýmlarýn sýkýntýya düþeceðini kaydeden Narin, açýklamasýnda þu görüþlere yer verdi: ‘’Türk iþ adamlarý, Libya’daki süreç nedeniyle baþka ülkelere yoðunlaþabilir. Çünkü bu ülkedeki sýkýntýnýn ne zaman giderilebileceðini öngöremiyoruz. Bu geliþmeler doðrultusunda bölgede iþ yapan iþ adamlarýmýz Libya’daki iþlerini bir süre askýya alýp, baþka ülkelere gitme programý yapmalý. Yeni arayýþlar açýsýndan da Katar, Kuveyt, Birleþik Arap Emirlikleri deðerlendirilebilir. Türk iþ adamlarý bu konuda en hýzlý ve pratik þekilde diðer ülkelere yönelmeli.” Mersin / aa

Çelik üretiminde zirvedeyiz BU yýlýn Ocak-Þubat döneminde, dünya ham çelik üretimi yüzde 10,8 oranýnda artýþla 219,8 milyon tondan, 243,6 milyon tona yükselirken, üretimini yüzde 34,4 oranýnda arttýran Türkiye, en büyük 15 çelik üreticisi ülke arasýnda, üretim artýþý açýsýndan zirveye yerleþti. Türkiye Demir-Çelik Üreticileri Derneðinden alýnan bilgiye göre, 2011 yýlýnýn ilk 2 aylýk döneminde, üretimini yüzde 11,9 oranýnda artýþla 114 milyon tona yükselten Çin Halk Cumhuriyeti, en büyük üretici konumunu korurken, üretimini en yüksek oranda arttýran ülke yüzde 34,4 ile Türkiye oldu. 2011 yýlýnda, Türkiye’nin ham çelik üretiminin yüzde 15 civarýnda artýþla, 34 milyon ton civarýna ulaþacaðý tahmin ediliyor. Ankara/aa

TAZÝYE Muhterem aðabeyimiz Dursun Penekli'nin annesi

Ünzile Penekli'nin vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

Erkan Türk ve Ailesi /Ýzmit

11

p

Türkiye’ye 750 milyon euroluk kaynak

25 MART 2011

MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI

25 MART 2011 CUMA

p

HA­BER­LER

EKONOMÝ

Kredi kartý faizlerinde indirim KREDÝ kartý iþlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarý düþürüldü. Merkez Ban ka sý, Kre di Kar tý Ýþ lem le rin de Uy gulanacak Azami Faiz Oranlarý Hakkýnda Teblið’de deðiþikliðe gitti. Resmî Gazete’nin dün kü sayýsýnda yayýmlanan deðiþikliðe göre, aylýk aza mi akdi faiz oraný Türk Lirasý için yüzde 2,12, ABD Dolarý için yüzde 1,70 ve Euro için yüzde 1,64, aylýk azamî gecikme faizi oraný, Türk Lirasý için yüzde

2,62, ABD dolarý için yüzde 2,20 ve Euro için yüzde 2,14 olarak belirlendi. Teblið, 1 Nisan 2011 tarihinden itibaren yürürlüðe girecek. Daha önce, kredi kartý iþlemlerinde uy gu la na cak ay lýk a za mî akdi faiz oraný Türk Lirasý için yüzde 2,26, ABD Dolarý için yüzde 2,02 ve Avro için yüzde 1,90, aylýk azamî gecikme faizi oraný ise Türk Lirasý için yüz de 2,76, ABD Dolarý için yüzde 2,52 ve Avro için yüzde 2,40 olarak tesbit edilmiþti.

KARTLI TÜKETÝM ARTIYOR Diðer yandan Merkez Bankasý danýþmanlarýndan Ercan Türkan tarafýndan, bankadan baðýmsýz olarak oluþturulan kartlý tüketime dayalý E.T.T.E Tüketim Endeksi’nin Þubat 2011 sonuçlarýna göre, nominal toplam tüketim, bir önceki aya göre yüzde 4,6, bir önceki yýlýn ayný ayýna göre ise yüzde 11,7 oranýnda artýþ gösterdi. Fiyat artýþlarýndan arýn dýrýldýðýnda, toplam tüketim bir önceki aya göre yüzde 4,3 artarken, bir önceki yýlýn ayný ayýna göre yüzde 6,5 oranýnda arttý. Söz konusu reel artýþta, gýda harcamalarý belirleyici oldu. Türkan’ýn hazýrladýðý bültende, ‘’özet olarak, kriz öncesi seviyesinin altýnda kalmaya devam etmekle birlikte, toplam tüketimdeki iyileþme süreci kesintisiz devam etmektedir’’ denildi. Ankara / aa

Esnaf kýskaca alýnýyor kendir. Bu deðiþiklik hayata geçirilirse iþsizliði körüklersiniz. Hükümet çok büyük hata yapmýþ olur. Esnaf senin iþsizliðini ES NAF ve Sa nat kar lar O da sý önlüyor. Sosyal barýþa katký sað(ES-DER) Genel Baþkaný Mah- lýyor. Bu katkýyý saðlayan esnafa mut Çelikus, “Bakanlýk ne yap- da sen bunu yapýyorsun. Esnafýn mak istiyor. Esnaf ve Sanatkar- üzerine bu kadar gitmenin ne larý Kredi ve Kefalet Kooperatifi kadar anlamsýz olduðunu Sayýn Ana sözleþmesinin 66. madde- Bakanýmýza anlatacaðýz. Esnaf sinde yapýlan deðiþiklik bir ay i- temsilcilerinin sesine kulak verçinde ödeyemeyen esnafý haciz- mesi lazým. Sayýn Bakan sanýrým le karþý karþýya býrakýyor. Üreti- bu deðiþikliðin ne derece olumme destek denilen bu mu?” diye suz sonuçlar verebileceðini fark sordu. Sanayi Bakanlýðý’nýn ge- edememiþ. Bir farkýndalýk sorutirdiði düzenlemeyle ilgili odala- nu yaþýyor. Eðer bu durum dera ‘borcunu ödeyemeyen esnafý ðiþ mez se Sa yýn Ba kan a te þe takip sorumluluðu getirildiðini benzin döker” dedi. Esnafta para söyleyen Çelikus, “Ýlgili oda, gö- var da mý borcunu ödemiyor? rev ihmali ile suçlanarak, hak- Yoksa ödememeyi bir alýþkanlýk kýnda hukuki iþlem baþlatýlýyor. haline mi getirmiþ? diye soran Esnafý kýskaca alýyorlar” dedi. Çelikus, "Esnafa baktýðýmýzda da Yaptýðý açýklamada, Sanayi ve es na fýn e zi ci ço ðun lu ðu nun Ticaret Bakaný Nihat Ergün’ü e- borçlu olduðunu, borcunu ödeleþtiren Çelikus, “Esnaf iþsizliði meyen ya da bunun istismarýný ciddi manada önlemede sosyal yapanlarýn azýnlýkta olduðunu barýþý saðlamada en önemli et - görürsünüz”þeklinde konuþtu.

AHMET TERZÝ ANKARA

Süt fiyatý yükselmezse, et fiyatý yine 30 liraya çýkar SULTANÇÝFTLÝÐÝ Yönetim Kurulu Baþkaný Ahmet Erkal, küçük üreticinin süt satýþ fiyatýnýn 65 kuruþtan 45 kuruþa, orta ve büyük iþletmelerin satýþ fiyatýnýn ise 85 kuruþtan 65 kuruþa düþtüðünü belirtti. Sektörün büyük sýkýntý içinde bulunduðunu belirten Erkal, þöyle devam etti: ‘’En son süt fiyatlarýn düþüþü nedeniyle 2008 yýlýnda bir kriz yaþanmýþtý. Küçük üreticisi sütten para kazanamayýnca en az 500 bin hayvaný kesime gönderdi. 500 bin hayvan demek, yarýsý erkek, yarýsý diþi 450 bin yavru demek. Bu yavrular, 2 yýl içinde süt vermeye baþlýyor veya kesime gidiyor. Besicinin süt fiyatlarýndaki düþüþ nedeniyle hayvanlarýný kesmesi üzerine, kesime giden hayvan sayýsý azaldý. Bu yüzden geçen yýl et fiyatý 30 liraya kadar yükseldi. Þimdi de ayný kriz yaþanýyor. Küçük üretici hayvanýný kesime gönderirse, 1-1,5 yýl içinde yine ayný kriz yaþanýr, etin fiyatý 30 liraya çýkar.’’ Kayseri/aa

GÜMRÜK idareleri tarafýndan 11 Mart 2011 tarihinden sonra sevk edilen Japonya menþeli ve/veya çýkýþlý ürünler için, gümrük be yannamesinin tescili sýrasýnda, Tür ki ye A tom E ner ji si Ku ru mu’nun (TAEK) düzenlediði uygunluk yazýsý aranacak. Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý’nýn konuyla ilgili tebliði Resmî Gazete’de yayýnlanarak yürürlüðe girerken Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakaný Hayati Yazýcý, Japonya’dan ithal edilecek ürünlerin Türkiye gümrük bölgesine giriþinin, radyasyon güvenliði altyapýsý bulunan 12 deniz ve hava sýnýr kapýsý ile sýnýrlandýrýldýðýný bildirdi. Bakan Yazýcý, bu kapýlarýn, Atatürk ve Esenboða havalimanlarý ile Ambarlý, Haydarpaþa, Ýzmir, Gebze, Ýzmit, Derince, Dilovasý, Gemlik, Mersin gümrük müdürlükleri ile Kocaeli Petrokimya Ürünleri Ýhtisas Gümrük Müdürlüðünün bulun duðu deniz sýnýr kapýlarý olduðunu söyledi. Japonya’daki deprem ve tsunaminin ardýndan ortaya çýkan nükleer kriz, bir çok ülkede olduðu gibi Türk gümrüklerini de harekete geçirdi. Japonya’dan ithal edilen eþyalarda radyoaktif kirlenme ihtimaline karþý üst düzey tedbirler alýndý. Ýlk olarak Bakan Yazýcý’nýn talimatýyla ‘’Radyoaktif Kirliliðe Karþý Alýnacak Önlemler’’ baþlýðý altýnda bir genelge hazýrlandý ve bu genelge tüm gümrük muhafaza baþmü dürlüklerine gönderildi. Þu an itibariyle Türkiye’deki çeþitli sýnýr kapýlarý ve gümrük sahalarýnda toplam 48 noktada radyasyon ölçen dedektörlerin bulunduðunu anlatan Yazýcý, “Þu ana kadar yapýlan incelemelerde gümrüklerde herhangi bir radyoaktif bulguya rastlanmadý” dedi. Ankara / aa

Ýhracat sigortasý ihtiyacý artýyor KU ZEY Af ri ka ve Or ta do ðu’da yaþanan olumsuz geliþmeler, Japonya’daki deprem gibi sebeplerden dolayý ihracat sigortasýnýn öneminin arttýðý bildirildi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odasý Baþkaný Þerafettin Aþut yaptýðý a çýk la ma da, ‘’Ýh ra cat Si gor ta sý’’nýn ih ra cat çý þir ket le ri yurt dýþýnda mevcut risklerden korumak için yapýlan bir sigorta türü olduðunu söyledi. Ýhracat sigortasýnýn iflâstan tasfiyeye, savaþ durumundan kontrat þartlarýnýn ihlâline, aracý olan üçüncü ülkelerdeki politik risklerden tabiî afetlere kadar birçok konuyu teminat altýna aldýðýný ifade eden Aþut, ‘’Buna karþýn iþ dünyasýnda sigorta yatýrma alýþkanlýðý istenilen seviyede deðil. Özellikle, ülkemizin yakýn pazarlarýndaki siyasî istikrarsýzlýklar göz önünde bu lun du rul du ðun da si ya sî risk sigortasýnýn önemi daha da artmaktadýr’’ dedi. Mersin / aa


AÝLE - SAÐLIK

Çocuðunuz diþ hekiminden korkuyor mu?

25 MART 2011 CUMA

Çocuklar sýk sýk kontrole götürülmeli Çocuklarýn diþ kontrollerinin 1 yaþýndan itibaren baþlamasýnýn gerektiðini söyleyen Dr. Kýþlaoðlu, bu þekilde çocuklarýn diþ hekimlerine daha kolay alýþabileceði ni belirterek, sýk kontrollerin erken teþhis için de önemli olduðunu söyledi. Çocuklarý diþ hekimi korkusundan kurtarmak adýna aileleri uyaran Kýþlaoðlu, çocuklarý diþ saðlýðý eðitimine alýþtýrmak ve bu korkuyu aþmak adýna sevimli diþ fýrçalarý ve diþ macunlarýný önerdi.

yasarbanu@yahoo.com

Siz kavga edince çok korkuyorum n­ne­ba­ba­nýn­bir­bi­riy­le­o­lan­i­liþ­ki­ve­i­le­ti­þi­mi ço­cu­ðun­ ki­þi­lik­ ge­li­þi­min­de­ ö­nem­li­ bir­ kay­nak­o­luþ­tu­rur.­Da­ha­an­ne­kar­nýn­day­ken,­dý­þa­rý­da­ki­o­lay­ve­stres­le­ri­fark­e­der.­An­ne­nin­sý­kýn­tý­la­rý,­üz­gün­ve­yor­gun­ol­ma­sý­an­ne­kar­nýn­da­ki­be­be­ðin­ruh­ha­li­ni­ve­dav­ra­nýþ­la­rý­ný­et­ki­ler.­Ýþ­te­bu­yüz­den­dir­ki,­ha­mi­le­li­ði­sü­re­cin­ce­yo­ðun­stres­ve­ü­zün­tü­ya­þa­yan­an­ne­le­rin­be­bek­le­ri­ço­ðun­luk­la­doð­duk­la­rý­za­man­sý­kýn­tý­lý­ve­gaz­lý­o­lur­lar.­Se­be­bi­bir­tür­lü bu­lu­na­ma­yan­að­la­ma­nö­bet­le­ri,­uy­ku­suz­luk­ve­öf­ke ha­li­ de­ ha­mi­le­lik­ sý­ra­sýn­da­ an­ne­nin­ ya­þa­dý­ðý­ o­lum­suz­duy­gu­lar­se­be­biy­le­o­la­bil­mek­te­dir.­ An­ne­kar­nýn­day­ken,­an­ne­nin­ve­or­ta­mýn­et­ki­le­ri­ni­his­se­den­ço­cuk­doð­duk­tan­son­ra­da­a­i­le­i­çin­de­ki­duy­gu­sal­o­lay­la­rýn­ve­tep­ki­le­rin­far­ký­na­va­rýr. Að­la­yan­ve­ba­ðý­ran­bi­ri­nin­ya­nýn­da­að­lar­ve­hu­zur­suz­la­þýr­lar.­An­ne­ba­ba­nýn­ve­e­vin­ge­nel­ruh­ha­lin­den­et­ki­le­nir.­An­ne­ba­ba­kav­ga­et­ti­ðin­de­ve­bir­bir­le­ri­ne­ba­ðýr­dýk­la­rýn­da­o­da­að­la­ma­ya,­hýr­çýn­laþ­ma­ya­baþ­lar.­Hat­ta­em­mek­te­bi­le­zor­la­nýr.­Hem­aç­týr a­ma­yi­ne­de­hu­zur­la­e­mip­ra­hat­la­ya­maz.­An­ne­nin sý­kýn­tý­sý­ve­o­lum­suz­e­ner­ji­si­ço­cu­ðu­da­et­ki­ler. Ço­cuk­bü­yü­dük­çe­an­ne­ba­ba­nýn­a­ra­sýn­da­ki­i­liþ­ki­yi da­ha­faz­la­an­lam­lan­dýr­ma­ya­baþ­lar.­Ön­ce­le­ri­sa­de­ce bir­his­ha­lin­dey­ken,­bü­yü­dük­çe­ko­nu­þu­lan­la­rýn­i­çe­ri­ði­ni­de­an­lar.­Duy­gu­la­rýy­la­his­set­ti­ði­ger­gin­li­ði­fark­et­me­ye­ve­ta­ným­la­ma­ya­baþ­lar. A­i­le­i­çin­de­a­ra­sý­ra­ça­týþ­ma­la­rýn­ol­ma­sý­ka­çý­nýl­maz­dýr.­Eþ­ler­a­ra­sýn­da­ki­ha­fif­tar­týþ­ma­lar­ço­cuk­i­çin­faz­la ör­se­le­yi­ci­ol­maz.­An­cak­bu­du­ru­mun­sýk­sýk­tek­rar­la­ný­yor­ol­ma­sý,­þid­det­kul­la­nýl­ma­sý­ve­eþ­le­rin­bir­bi­ri­ni teh­dit­et­me­si­ço­cu­ðun­ruh­sað­lý­ðý­a­çý­sýn­dan­za­rar­lý­so­nuç­lar­do­ður­mak­ta­dýr.­Bir­bi­ri­ni­terk­et­mek­le,­za­rar ver­mek­le­ya­da­ev­den­kov­mak­la­teh­dit­et­mek­ço­cuk ü­ze­rin­de­trav­ma­tik­et­ki­yap­mak­ta­dýr.­ Eþ­ler­a­ra­sýn­da­ki­kav­ga­la­rýn­baþ­ka­la­rý­nýn­ö­nün­de ve­ kon­trol­süz­ce­ ya­þan­ma­sý­ ço­cu­ðun­ kor­ku­la­rý­ný da­ha­da­ar­týr­mak­ta­dýr.­An­ne­ve­ba­ba­yý­kay­bet­me, yal­nýz­ kal­ma,­ ya­nýn­da­ kim­se­nin­ ol­ma­ya­ca­ðý­ kor­ku­la­rý­ný­pe­kiþ­ti­rir.­Sü­rek­li­kav­ga­or­ta­mýn­da­bü­yü­yen­ço­cuk­lar­cid­di­gü­ven­so­run­la­rý­ya­þar­lar.­Ha­ya­týn­i­çin­de­güç­süz­ve­em­ni­yet­siz­his­se­der­ler.­Ýn­san­la­ra­ gü­ven­mek­te­ zor­la­nýr­lar.­ Ken­di­ ye­te­nek­le­ri­ni gös­ter­mek­ten­ka­çý­nýr­lar.­Hep­e­leþ­ti­ri­le­cek­le­ri­ni­ve be­ðe­nil­me­ye­cek­le­ri­ni­sa­nýr­lar. Ar­ka­daþ­lýk­kur­mak­ve­de­vam­et­tir­mek­ko­nu­sun­da­ çe­kin­gen­ dav­ra­nýr­lar.­ Ye­ni­ ar­ka­daþ­lýk­lar­ kur­mak­o­nun­i­çin­ko­lay­de­ðil­dir.­Zor­gü­ve­nir­ler­ve­ça­buk­ký­rý­lýr­lar.­Sü­rek­li­kav­ga­ve­ça­týþ­ma­ya­þa­hit­o­la­rak­ bü­yü­yen­ ço­cuk­lar,­ sað­lýk­lý­ a­i­le­ or­ta­mýn­da­ bü­yü­yen­le­re­na­za­ran­da­ha­ký­rýl­gan­ve­has­sas­o­lur­lar. Kü­çük­ bir­ ba­þa­rý­sýz­lýk­ta­ ça­buk­ yý­ký­lýr­lar,­ mü­ca­de­le et­me­ve­de­vam­et­me­ar­zu­la­rý­ký­sa­sü­rer.­ Öz­gü­ven­le­ri­dý­þa­rý­dan­ge­len­o­na­ya­gö­re­de­ði­þir. Tak­dir­ al­dýk­la­rý­ za­man­ ken­di­le­ri­ni­ i­yi­ his­se­der­ler a­ma­en­u­fak­bir­e­leþ­ti­ri­de­da­ðý­lýp,­in­ci­nir­ler.­O­tur­muþ­ ve­ ka­lý­cý­ bir­ öz­gü­ven­ o­luþ­tur­mak­ta­ zor­la­nýr­lar.­ Bu­ du­rum­ ço­ðu­ za­man­ i­le­ri­ki­ yaþ­la­ra­ ka­dar, ki­þi­nin­ha­ya­týn­da­en­gel­le­yi­ci­fak­tör­ler­o­la­rak­var­lý­ðý­ný­sür­dür­me­ye­de­vam­e­der. A­i­le­i­çin­de­an­ne­ba­ba­kav­ga­sý­na­sü­rek­li­ma­ruz­ka­la­rak­bü­yü­yen­ço­cuk­la­rýn­bir­kýs­mý­öf­ke­le­ri­ni­kon­trol et­mek­te­zor­luk­çe­ker­ler.­Kýz­dýk­la­rý­ve­en­gel­len­dik­le­ri za­man­öf­ke­li­ve­sal­dýr­gan­tep­ki­ler­gös­te­rir­ler.­Ge­nel­lik­le­kar­deþ­le­ri­ne­ve­o­kul­da­ken­di­le­rin­den­da­ha­za­yýf o­lan­ar­ka­daþ­la­rý­na­þid­det­uy­gu­lar,­kav­ga­cý­tu­tum­lar ser­gi­ler­ler.­Ev­de­ta­nýk­o­lu­nan­öf­ke­da­ha­ko­lay­ak­ta­rý­la­bi­le­cek­a­lan­lar­da­uy­gu­la­ma­ya­ko­yu­lur. An­ne­ ba­ba­ kav­ga­sý­na­ þa­hit­ o­lan­ ço­cuk­lar­ o­kul ba­þa­rý­sýn­da­dü­þüþ­ler­ya­þa­ya­bi­lir­ler...­Ö­zel­lik­le­dik­kat­ve­kon­san­tras­yon­ge­rek­ti­ren­ders­le­ri­an­la­mak­ta­zor­luk­çe­ker­ler.­O­kul­day­ken­e­vi­ve­an­ne­ba­ba­yý dü­þün­dük­le­ri­i­çin­der­si­dik­kat­li­din­le­ye­mez­ler.­O­kul­day­ken­e­vi­ve­an­ne­ba­ba­yý­dü­þün­mek­za­ten­var o­lan­kay­gý­la­rý­ný­da­ha­da­ar­tý­rýr.­ -Ya­an­nem­að­lý­yor­sa? -Ya­ba­bam­an­ne­me­vur­duy­sa? -An­nem­ben­o­kul­day­ken­ba­bam­la­tar­tý­þýp,­be­ni­bý­ra­kýp­gi­der­se?­ Di­ye­kay­gý­lý­dü­þün­ce­ler­ya­þa­ma­ya­baþ­lar.­Bu­em­ni­yet­siz­ve­gü­ven­siz­or­tam­ço­cu­ðun­ka­der­al­gý­sý­ný­ve ha­ya­ta­kar­þý­du­ru­þu­nu­da­et­ki­ler.­Ha­ya­týn­i­çin­de­ken­di­ni­yal­nýz,­ça­re­siz­ve­gü­ven­siz­his­se­der. Ýþ­te­bu­se­bep­le­ço­cu­ðun­ya­nýn­da­ve­gö­zü­ö­nün­de­þid­det­li­tar­týþ­ma­lar­ve­kav­ga­lar­yap­ma­ma­ya­ö­zen­ gös­te­ril­me­li­dir.­ O­ an­la­maz,­ kü­çük­tür,­ ça­buk u­nu­tur­ di­ye­ dü­þün­mek­ ha­ta­lý­ o­lur.­ Ço­cuk­lar­ çok kü­çük­yaþ­lar­dan­i­ti­ba­ren­ya­þa­dýk­la­rý­ný­ve­gör­dük­le­ri­ni­bi­lin­çal­tý­na­kay­de­der­ler.­ E­ðer­ço­cuk­an­ne­ba­ba­a­ra­sýn­da­ki­kav­ga­ya­þa­hit ol­muþ­sa,­ o­na­ bu­ ko­nu­da­ a­çýk­la­ma­ ya­pýl­ma­lý­dýr. O­nun­la­ko­nuþ­mak­i­çin­de­ki­kor­ku­la­rý­a­zal­ta­cak­týr. A­çýk­la­ma­ ya­par­ken­ eþ­ler­ bir­bi­ri­ni­ suç­la­ma­dan,­ e­leþ­tir­me­den­an­lat­ma­lý­dýr.­ Ço­cuk­tan­ha­kem­ol­ma­sý­ve­ta­raf­tut­ma­sý­da­is­ten­me­me­li­dir.­Bu­du­rum­ço­cu­ðu­di­ðer­e­be­vey­ne­kar­þý öf­ke­li­ve­tep­ki­li­ya­pa­cak­týr.­Ö­zel­lik­le­an­ne­le­rin­kýz­la­rý­ný­bu­ko­nu­da­sýr­daþ­seç­me­le­ri­ve­ba­bay­la­ya­þa­dýk­la­rý­ný o­na­an­lat­ma­la­rý,­a­de­ta­on­dan­yar­dým­is­te­me­le­ri­ve me­det­um­ma­la­rý­ço­cu­ðun­kim­lik­duy­gu­su­nun­ge­li­þi­min­de­cid­di­so­run­la­ra­yol­a­ça­bi­lir.­Ya­þý­çok­kü­çük­ken bü­yük­le­rin­dün­ya­sý­nýn­ay­rýn­tý­la­rý­na­ma­ruz­kal­mak ço­cu­ðun­yü­re­ði­ni­yo­rar,­e­ner­ji­si­ni­tü­ke­tir.

A

DÝÞ HEKÝMÝ GÝBÝ KORKULARIN, EBEVEYNÝN ÇOCUKLARA SÖYLEDÝKLERÝYLE ÝLÝÞKÝLÝ OLDUÐU BELÝRTÝLÝYOR. DÝÞ he­kim­le­ri­ne­kar­þý­o­lum­suz­ta­výr­lar­ser­gi­le­yen­ ve­ kon­tro­le­ git­mek­ten­ kor­kan­ ço­cuk­lar, ye­tiþ­kin­lik­dö­nem­le­rin­de­de­bu­du­rum­dan­ra­hat­sýz­ol­ma­ya­de­vam­e­di­yor.­Diþ­He­ki­mi­Çað­daþ­ Kýþ­la­oð­lu­ ço­cuk­la­rýn­ diþ­ he­kim­le­ri­ne­ kar­þý duy­du­ðu­o­lum­suz­duy­gu­la­rýn­çe­þit­li­ne­den­ler­den­kay­nak­la­na­bi­le­ce­ði­ni­ve­çok­ba­sit­yön­tem­ler­le­ de­ a­þý­la­bi­le­ce­ði­ni­ a­çýk­la­dý.­ “Her­ ço­cuk­ o­lum­suz­ bir­çok­ kor­ku­ ya­þar­ fa­kat­ bu­ kor­ku­la­rý yer­siz­ cüm­le­ler­le­ pe­kiþ­tir­mek­ doð­ru­ de­ðil­dir. An­ne­ ve­ ba­ba­la­rýn­ bu­ ko­nu­da­ has­sas­ dav­ran­ma­sý­ge­re­ki­yor.­Çün­kü­ço­cuk­lar­da­bu­kor­ku­lar a­i­le­le­ri­nin­ on­la­ra­ söy­le­di­ði­ o­lum­suz­ söz­ler­den o­lu­þu­yor’’­ di­yen­ Diþ­ He­ki­mi­ Kýþ­la­oð­lu,­ ‘’Ya­ra­maz­lýk­yap­ma,­yok­sa­se­ni­diþ­dok­to­ru­na­gö­tü­rü­rüm’’­gi­bi­yan­lýþ­i­fa­de­le­rin­ço­cuk­la­rýn­diþ­he­ki­mi­kor­ku­su­nu­te­tik­le­di­ði­ni­söy­le­di.­

13

EBEVEYNLERÝN DÝÞ HEKÝMÝ TECRÜBESÝ ÖNEMLÝ “Ailenin tercih ettiði diþ hekimi büyük önem taþýyor. Ebeveynlerin bu konuda yaþamýþ olduðu kötü deneyimler çocuklarý da olumsuz yönde etkiler. Çocuklar diþ hekimleri hakkýnda duyduklarý negatif söylemleri benimseyerek korkuya kapýlýrlar. Bu sebeple yaþadýðýnýz kötü deneyimleri mümkün olduðunca çocuðunuza anlatmayýn.” DOÐRU DÝÞ HEKÝMÝ TERCÝHÝ Kýþlaoðlu, çocuðun mutlaka güvenilen ve önce ziyaret edilen bir diþ hekimine götürülmesini, doðru diþ hekimi tercihinin çocuðun ilk diþ muayenesinde korku yaþamasýný engellediðini vurguladý. Kýþlaoðlu sözlerine ‘’Ortamýn çocuklarýn dikkatini çekecek oyuncaklarla donatýlmýþ olmasý ve pastel renklerle döþenmiþ olmasý, çocuklarýn davranýþlarýný olumlu yönde etkiler. Tercihler bu yönde olursa çocuklar hem önyargýlardan hem de korkulardan arýnmýþ olur’’ diye devam etti.

Yaþlýlarýn yüzde 20’sinde DEPRESYON GÖRÜLÜYOR YAÞLANMANIN GETÝRDÝÐÝ KAYIPLAR, YAÞLI KÝÞÝNÝN ÇEVRESÝNE OLAN BAÐIMLILIÐINI ARTTIRIRKEN, DEPRESYON GÝBÝ PROBLEMLERE DE SEBEP OLUYOR. PSÝKÝYATRÝ Uz­ma­ný­ Dr.­ Der­ya­ Ý­pek­çi­oð­lu, yaþ­lý­la­rýn­ %15-20’sin­de­ dep­res­yon­ gö­rül­dü­ðü­nü­ be­lir­te­rek,­ “Ö­zel­lik­le­ yaþ­lý­lar­da­ gö­rü­len dep­res­yon­lar­da­ ö­lüm­le­ so­nuç­la­nan­ in­ti­har­ gi­ri­þim­le­ri­yük­sek­tir”­de­di. Ba­kýr­köy­Prof.­Dr.­Maz­har­Os­man­Ruh­Sað­lý­ðý­ve­Si­nir­Has­ta­lýk­la­rý­E.A.­Has­ta­ne­si­(BRSHH) 7.­Psi­ki­yat­ri­Kli­ni­ði’nden­Psi­ki­yat­ri­Uz­ma­ný­Dr. Der­ya­Ý­pek­çi­oð­lu,­yaþ­i­ler­le­dik­çe­fi­zik­sel­ve­ru­hî has­ta­lan­ma­ris­ki­nin­art­tý­ðý­ný­söy­le­di.­ Bu­du­ru­mu­en­a­za­in­dir­me­nin­sað­lýk­lý­yaþ­lan­ma­i­le­müm­kün­o­la­bi­le­ce­ði­ni­be­lir­ten­Ý­pek­çi­oð­lu,­or­ta­la­ma­ya­þam­sü­re­si­nin­u­za­ma­sýy­la­bir­lik­te yaþ­lý­nü­fu­sun­top­lum­da­ki­o­ra­ný­nýn­da­art­tý­ðý­ný di­le­ge­tir­di.­Ý­pek­çi­oð­lu,­“TÜ­ÝK­ve­ri­le­ri­ne­gö­re son­nü­fus­sa­yý­mýn­da­ül­ke­miz­de­ki­yaþ­lý­nü­fu­sun o­ra­ný­%­7.2’­ye­u­laþ­mýþ­týr.­Bu­ar­tý­þa­pa­ra­lel­o­la­rak­da­yaþ­lý­nü­fu­sun­sos­yal­ve­me­di­kal­ih­ti­yaç­la­rý da­art­mak­ta­dýr”­di­ye­ko­nuþ­tu.­ “Dün­ya­Sað­lýk­Ör­gü­tü’nün­(WHO)­ta­ný­mý­na

gö­re­yaþ­lý­lýk­bi­re­yin­çev­re­ye­u­yum­sað­la­ya­bil­me ye­te­ne­ði­ni­kay­bet­me­si­dir”­di­yen­Dr.­Ý­pek­çi­oð­lu, yaþ­lan­ma­nýn­be­ra­be­rin­de­ge­tir­di­ði­ka­yýp­la­rýn­(iþ kay­bý,­eþ­kay­bý,­sos­yal­sta­tü­kay­bý,­gör­me­ve­i­þit­me­kay­bý­gi­bi­fi­zik­sel­ka­yýp­lar­vb.)­yaþ­lý­nýn­çev­re­si­ne­o­lan­ba­ðým­lý­lý­ðý­ný­da­art­týr­dý­ðý­ný­vur­gu­la­dý.­ Ý­pek­çi­oð­lu,­yaþ­i­ler­le­dik­çe­has­ta­lýk­ris­ki­ni­a­zalt­mak­i­çin­þun­la­rýn­ya­pýl­ma­sý­ný­ö­ner­di:­“Fi­zik eg­zer­siz,­sað­lýk­lý­bes­len­me,­dü­zen­li­sað­lýk­kon­trol­le­ri,­ya­þa­mýn­i­çin­de­ak­tif­o­la­rak­kal­ma­yý­ba­þar­mak,­de­ði­þen­ko­þul­la­ra­u­yum­sað­la­ma­ye­te­ne­ði­ni­ar­týr­mak,­ü­ret­ken­lik­sað­la­yan­ve­ki­þi­yi mut­lu­e­den­ak­ti­vi­te­ler­de­bu­lun­mak,­stres­ler­den u­zak­dur­mak,­yaþ­lý­lý­ðý­‘’­ka­yýp­la­rýn’’­ol­du­ðu­bir dö­nem­den­zi­ya­de­‘’ol­gun­luk’’­dö­ne­mi­o­la­rak gör­mek­i­le­müm­kün­dür.­Böy­le­lik­le,­ö­zel­lik­le yaþ­lý­lýk­ta­be­lir­gin­le­þen­ya­þa­mýn­göz­den­ge­çi­ril­me­si­sü­re­ci­o­lum­lu­duy­gu­la­rýn­ha­kim­ol­du­ðu, ya­þa­mýn­an­lam­lý­ký­lýn­dý­ðý­ve­do­yum­duy­gu­su­nun­ya­þan­dý­ðý­bir­dö­nem­o­la­cak­týr.”­

Yaþlýlarýn yüzde 15-20 sinde depresyon görüldüðü belirtiliyor.

Bebeklere özel etli kavanoz mama

ÜLKER He­ro­Baby’nin­ye­ni­4 et­li­ka­va­noz­ma­ma­çe­þi­di­Et­li Seb­ze,­ Et­li­ Ma­kar­na,­ Seb­ze­li Ta­vuk­ve­Pa­ta­tes­li­Ba­lýk­raf­lar­da­ ye­ri­ni­ a­lý­yor.­ Be­bek­le­rin­ge­liþ­me­si­i­çin­çok­ö­nem­li o­lan­ et­ ve­ seb­ze­le­ri­ bes­le­yi­ci ve­lez­zet­li­ö­ðün­ler­o­la­rak­su­nan­Ül­ker­He­ro­Baby­et­li­ka­va­noz­ ma­ma­la­rý,­ be­bek­le­rin gün­lük­ih­ti­yaç­la­rý­ný­kar­þý­lar­ken­ 6. ay­dan­son­ra­sað­lýk­lý, den­ge­li­ve­do­ðal­bes­len­me­le­ri­ne­des­tek­o­lu­yor.­Kýr­mý­zý­et­li­ka­va­noz­ma­ma­çe­þit­le­ri­Et­li Seb­ze­ve­Et­li­Ma­kar­na­Ül­ker He­ro­Baby­gü­ven­ce­si­i­le­pi­ya­sa­ya­su­nu­lu­yor.­Ül­ker­He­ro Baby­et­li­ka­va­noz­ma­ma­la­rý, Tür­ki­ye’nin­ön­de­ge­len­et­ü­re­ti­ci­le­rin­den­te­min­e­di­len, be­bek­bes­len­me­si­stan­dart­la­rý­na­uy­gun­et­le­riy­le­ü­re­ti­li­yor. Ýstanbul/Yeni Asya


SiyahMaviKýrmýzýSarý

14

25 MART 2011 CUMA

Y

SPOR HABERLER

G.SARAY'DA SEÇÝM RÜZGARI SARI-KIRMIZILI CAMÝADA GÖZLER PAZAR GÜNÜ YAPILACAK MALÝ KONGRE'YE ÇEVRÝLDÝ. KULÜP BAÞKANLIÐINA ADAY OLAN ÜNAL AYSAL'I DESTEKLEYENLER SEÇÝM TARÝHÝNÝN AÇIKLANMASINI ÝSTÝYOR.

Ünal Aysal Galatasaray baþkanlýðýna aday olduðunu açýkladý.

GALATASARAY Kulübü'nün Yýllýk Olaðan Genel Kurul Toplantýsý 27 Mart Pazar günü yapýlacak. Lütfi Kýrdar Uluslararasý Kongre ve Sergi Sarayý Anadolu Auditorium'unda saat 10.00'da baþlayacak mali kongre çoðunluða bakýlmaksýzýn gerçekleþtirilecek. Mali kongrede, kulüp yönetim kurulunun mali ve yönetsel bakýmdan aklanmasý ayrý ayrý genel kurul üyelerinin oyuna sunulacak, ayrýca 2011 yýlý bütçesi karara baðlanacak. ÜNAL AYSAL'A DESTEK ARTIYOR Galatasaray Kulübü'nün eski baþkan adayý Adnan Öztürk, kulübün etkili kongre üyelerinden Ünal Aysal'ýn baþkan adaylýðý-

ný açýklamasýndan büyük memnuniyet duyduðunu bildirdi. Adnan Öztürk, yaptýðý yazýlý açýklamada, daha önce düzenlediði bir basýn toplantýsýnda kulübün sorunlarýna deðindiðini ve güçlü bir yönetimin göreve gelmesi için elinden geleni yapacaðýný beyan ettiðini hatýrlatarak, þunlarý kaydetti: ''Deðerli aðabeyimiz Ünal Aysal'ýn baþkan adaylýðýný açýklamasýný büyük bir memnuniyet ile karþýladýðýmý belirtmek isterim. Galatasarayýmýzýn, güçlü bir yönetim ile kurumsallýk ve þeffaflýk anlamýnda yapmasý gereken tüm hamlelerin derhal gerçekleþtirileceðini, sportif anlam-

da ise hem Türkiye'de hem Avrupa'da hak ettiði yere süratle geleceðine olan inancým tamdýr. Sevgili Ünal Aysal aðabeyimizin, Galatasaray'a olan derin sevgisi ve baðlýlýðý, baþarýlý iþ hayatý ve uluslararasý vizyonu, güçlü bir ekip ile tamamlandýðýnda baþarý kaçýnýlmaz olacaktýr. Bu vesile ile Sayýn Baþkan Adnan Polat ve yönetiminden, 27 Mart Pazar günü yapýlacak Mali Genel Kurulu fýrsat bilerek, bir an önce seçimli genel kurul tarihini açýklamalarýný, Galatasarayýmýza daha fazla zarar vermeden ve kulübümüzün önünü açmak adýna ýsrarla talep ediyorum.''

Sofuoðlu yabancý pistleri tanýyacak MÝLLÝ motosikletçi Kenan Sofuoðlu, Moto2'de daha önce yarýþmadýðý pistleri, koþudan günler önce takýmýyla antrenman yaparak tanýmaya çalýþacak. Bu sezon Moto GP'nin bir alt dalý olan Moto2'de mücadele eden ve geçen hafta koþulan 1. ayak yarýþmasýný 18. sýrada tamamlayan Kenan Sofuoðlu, antrenmansýz katýlmak zorunda kaldýðý ilk yarýþmada büyük baþarýlar beklemenin doðru olmayacaðýný söyledi. ''Ne ben, ne de motosikletim yarýþmaya hazýrdý'' diyen milli motosikletçi, þöyle konuþtu: ''Takým olarak yeni bir karar aldýk. Sezonun 5 yarýþmasýna antrenman gözüyle bakacaðýz. Daha sonra üst sýralar için mücadele edeceðiz ve ardýndan da yavaþ yavaþ týrmanýþa geçeceðiz. Sezonu da ilk 5 arasýnda bitirmeyi hedefliyorum. Baþarý gelince motivasyonum da artacaktýr.''

Brezilyalý kaleci 99. golünü attý BREZÝLYA'DAKÝ Sao Paulo futbol takýmýnýn kalecisi Rogerio Ceni, kariyerinin 99. golünü kaydederek forvetleri kýskandýran bir rekora imza attý. Serbest vuruþ ve penaltý uzmaný olan 38 yaþýndaki Brezilyalý kaleci, Paulista liginde dün oynanan maçta rakip aðlarý bir kez daha havalandýrdý ve dalyaya bir adým daha yaklaþtý. Kaleci, maçtan sonra yaptýðý açýklamada, pazar günü Corinthians ile yapacaklarý derbi maçýnda kariyerinin 100. golünü atmasýnýnýn çok büyük bir önemi bulunmadýðýný, bu maçý kazanmalarý gerektiðini söyledi.

Mamadou Niang, Ülker'in Biskrem kampanyasýnda yer aldý.

F.Bahçeli Niang Ülker'in Biskrem yýldýzý oldu n FENERBAHÇE'NÝN Senegalli futbolcusu Mamadou Niang, Ülker'in bisküvi markasý Biskrem'in ülkesindeki futbolseverler için hazýrladýðý kampanyada yer aldý. Biskrem, hazýrladýðý kampanyada Senegalli futbolseverlere, Niang imzalý forma kazanma þansý ve kendisiyle Ýstanbul'da tanýþma fýrsatý sunuyor. Senegalli Biskrem tüketicilerine yönelik kampanya çerçevesinde Ülkerli yöneticilerle bir araya gelen Niang, kampanyanýn ilk formasýný imzaladý.

Hidayet Türkoðlu'ndan 16 sayý, 11 ribaund

Futbol Federasyonu ile Türk Hava Yollarý arasýnda düzenlenen törenle sponsorluk anlaþmasý imzalandý. Törene Futbol Federasyonu Baþkaný Mahmut Özgener, A Milli Takým Teknik Direktörü Guss Hiddink ve THY Yönetim Kurulu Baþkaný Hamdi Topçu ile A Milli Takým futbolcularý katýldý. FOTOÐRAF: A.A

THY'den Millî Takýma 9 milyon TL TÜRKÝYE Futbol Federasyonu ile Türk Hava Yollarý arasýnda düzenlenen törenle sponsorluk anlaþmasý imzalandý.Ýstanbul Swissotel Asuka Salonu'nda düzenlenen imza törenine TFF Baþkaný Mahmut Özgener, TFF 1.Baþkanvekili Lutfi Arýboðan, THY Yönetim Kurulu Baþkaný Hamdi Topçu ile A Milli Takým futbolcularý ve teknik heyeti katýldý. Açýklamalarýn ardýndan TFF Baþkaný Özgener,Hamdi Topçu'ya 10 numaralý milli takým formasý verirken, Topçu da Özgener'e uçak maketi hediye etti. Bu arada imza töreninden sonra kürsüye gelerek kýsa bir açýklama yapan (A) Milli Takým Teknik Direktörü Guus Hiddink, "Eðer benim gibi dünya çapýnda çok seyahat ediyorsanýz, THY'nin kendisini

sunuþ tarzýný bir çok kez görme þansý buluyorsunuz. Burada daðýtýlan toplarda yazdýðý gibi umarým, 'global siz'i bir adým öteye taþýrlar ve 2014 Dünya Kupasý'nda bizi dünyanýn bir baþka noktasýna götürürler. Gelecek yýl Avrupa Þampiyonasý'nda da olmalýyýz ve bu takýmý finallere uçuracaksýnýz.'' þeklinde konuþtu. Hiddink, konuþmasýnýn sonunda elindeki küçük topu futbolcularýn oturduðu bölüme doðru atarken, topa Umut Bulut'un kafasýyla müdahale etmesi arkadaþlarý arasýnda gülüþmelere neden oldu. Türk Hava Yollarý, Mart 2008'den bu yana TFF ve Milli Takýmlarýn ana sponsorluðunu yürütüyor. THY, yeni anlaþma ile birlikte TFF'ye 2 yýl içinde 9 milyon TL civarýnda bir katký yapacak.

nNBA'DE Madison Square Garden'da New York Knicks'e konuk olan Orlando Magic, Dwight Howard'ýn 33 sayýyla yýldýzlaþtýðý maçta rakibini 111-99 yendi. Howard, 11 de ribaund alarak ''double double'' yaparken, hem sayý hem ribaundda çift sayýlara ulaþan bir diðer isim Hidayet Türkoðlu oldu. Konuk takýmýn Türk oyuncusu, maçý 16 sayý 11 ribaund ile tamamladý. Magic'te Jameer Nelson 19 sayýyla galibiyete katkýda bulundu. Knicks'te ise Carmelo Anthony 24, Chauncey Billups ve Toney Douglas 17'þer sayýyla oynadý. Magic, bu sonuçla üst üste 4. galibiyetini almýþ oldu.

Filede Teledünya Türkiye Kupasý finalleri baþlýyor n VOLEYBOL Teledünya Erkekler Türkiye Kupasý'nda Dörtlü Final organizasyonu bugün Ankara'da baþlayacak. TVF Baþkent Voleybol Salonu'nda gerçekleþtirilecek dörtlü finalde Arkasspor, Beþiktaþ, Fenerbahçe ve Ýstanbul Büyükþehir Belediyespor takýmlarý mücadele edecek. Organizasyonda bugün saat 15.00'te BeþiktaþFenerbahçe, saat 20.00'de de Ýstanbul Büyükþehir Belediyespor-Arkasspor karþýlaþmalarý yapýlacak. Bu maçlarý kazanan takýmlar, 26 Mart Cumartesi günü saat 19.00'da kupayý kaldýrmak için finalde karþý karþýya gelecek. Maðlup takýmlar ise saat 16.30'da üçüncülük için mücadele edecek.

Trabzonspor Cidde'de El Ýttihad'la oynuyor

Avustralya'da baþlayacak yeni sezon yarýþlar sýrasýnda pilotlar ortalama 2 kilo kaybedecek.

Formula 1'de yeni sezon haftasonu start alacak FORMULA 1'DE 2011 sezonu, 27 Mart Pa zar gün kü A vus tral ya Grand Prix'siyle açýlýrken, Uluslararasý Motor Sporlarý Birliði (FIA) bu sezon yarýþlara yeni kurallar getirdi. Yarýþseverlerin heyecanla beklediði Formula 1 Dünya Þampiyonasý, haf ta sonu baþlayýp, 27 Kasým Pazar günü Brezilya Grand Prix'siyle sona erecek. Ýptal edilen Bahreyn Grand Prix'si nedeniyle yarýþ sayýsý 19'a düþen þampiyonada, Ýstanbul Park Pisti'nde yapýlacak Türkiye Grand Prix'si ise 8 Mayýs Pazar günü koþulacak. Bahreyn Sakhir Pisti'nde 13 Mart'ta koþulmasý planlanan yarýþ, Bahreyn Veliaht Prensi Salman Bin Hamad El Halife'nin, Formula 1'in patronu Bernie Ecclestone'u arayýp, son günlerde yaþanan olaylar nedeniyle ülke içiþlerine yoðunlaþacakla rýný bildirmesi üzerine iptal edilmiþti. Öte yandan, FIA, Bahreyn Grand Prix organizatörlerine yeniden tak-

vime girip girmeyeceklerine karar vermeleri için 1 Mayýs tarihine kadar süre verdi. Dünyanýn en büyük ve en pahalý spor organizasyonlarýndan biri olan Formula 1'de, pilotlar yarýþlar sýrasýnda ortalama 2 kilo kaybediyor. Pilotlar ayrýca sýcak bir pistte ortalama 1,5 litre sývý kaybýna uðruyor. 58 yýldýr gerçekleþtirilen Formula 1 yarýþlarýna iliþkin bazý ayrýntýlar þöyle: n Formula 1 araçlarýnýn ulaþtýðý en yüksek hýz 375 kilometre ve bu hýz ancak Ýtalya'nýn Monza pistinde yapýlabiliyor. n Bir Grand Prix sýrasýnda araçlarýn fren diskleri ve pedallarý bin derecelik ýsýya ulaþabiliyor. n Araçlar saatte 200 kilometre hýza ulaþma ve tekrar durma noktasý na sadece 7 saniyede varabiliyor. n Araçlar 200 kilometre hýzdan durma noktasýna 1.9 saniye içinde ulaþýyor.

nTRABZONSPOR, (A) Milli Futbol Takýmý'nýn Avusturya ile yapacaðý 2012 Avrupa Þampiyona sý grup eleme maçý nedeniyle lige verilen arada El-Ýttihad takýmý ile yapacaðý özel maç için Suudi Arabistan'ýn Cidde þehrine gitti. Mehmet Ali Yýlmaz Tesisleri'nde son hazýrlýklarýný tamamlayan bordo-mavili kafile, teknik direktör Þenol Güneþ ve teknik ekiple birlikte Trabzon Havaalanýna geldi. Kafilede, milli futbolcular Selçuk, Burak, Umut, Yattara ve Glowacki ile sakatlýðý bulunan kaleci Onur Recep Kývrak yer almadý. THY'ye ait özel uçakla saat 11.15'de Cidde'ye hareket eden 76 kiþilik kafilede, Trabzonspor Kulübü Baþkaný Sadri Þener, yöneticiler ve basýn mensuplarýyla birlikte 19 futbolcu bulunuyor. Prens Abdullah El-Faysal Stadý'nda, bu akþam TSÝ 20.00'de Suudi ekibiyle karþýlaþacak olan bordo-mavililer, maçýn ardýndan uçakla Trabzon'a dönecek.

Sancaktepe Belediye Baþkaný Ýsmail Erdembaþarýlý güreþçileri makamýnda kabul ederek, onlara hediyeler verdi.

Sancaktepe güreþte madalyalarý topladý nEYÜP Kapalý Spor Salonu’nda gerçekleþtirilen minikler 14-15 yaþ serbest güreþ þampiyonasýnda takým olarak birincilik elde eden Sancaktepe Belediyesporlu minikler tüm madalyalarý topladý… 10 sýklette yapýlan müsabakalarýn sonunda toplamda 83 puan alarak en yakýn rakibinin 12 puan önünde birincilik elde eden Sancaktepe Belediyesporlu güreþçiler geçen yýl da þampiyon olmuþlardý. Sancaktepe Belediye Baþkaný Ýsmail Erdem güreþ takýmýnýn almýþ olduðu baþarý lar karýþýsýnda gurur duyduðunu belirtti.

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

Y

GEZÝ

Þam'da bulunan sahabe kabirlerini ziyaret eden kafileler, ruhlarý için duâ ettiler.

Muhteþem þehrin Kasyon Daðýndan kuþbakýþý görünümü.

25 MART 2011 CUMA

Þam kalesi yanýndaki El-Hamidiyah Çarþýsý.

15

Kanunî Sultan Süleyman tarafýndan Mimar Sinan'a yaptýrýlan Süleymaniye külliyesi.

ÞAM’IN MANEVÎ HAVASI ÝNSANLARI BÜYÜLÜYOR HAZRETÝ YAHYA, SELÂHATTÝN EYYUBÎ, HAZRETÝ HÜSEYÝN, HAZRETÝ MUHAMMED'ÝN (ASM) EÞLERÝNDEN VE EHLÝNDEN GELEN ÖNEMLÝ ZATLARIN TÜRBELERÝNÝN BULUNDUÐU ÞEHRÝN, MANEVÎ ATMOSFERÝ DE BAMBAÞKAYDI… —BAÞTARAFI 16. SAYFADA—

Tarihî Süleymaniye Külliyesine restorasyon için iskeleler kurulmuþ...

ÞAM'DA OSMANLI ÝZLERÝ ÞAM'DAKÝ bir diðer önemli yapý da Süleymaniye Külliyesi'dir. 1554 yýlýnda Kanunî Sultan Süleyman tarafýndan Mimar Sinan'a yaptýrýlan bu külliyede son Osmanlý Padiþahý Sultan Vahdeddin'in mezarý bulunmaktadýr. Þu anda restorasyon halinde olan Külliye'ye sadece Türk ziyaretçiler alýnýyor... Þam'da ziyaret ettiðimiz önemli bir mekân da Hz. Bilâl-i Habeþi'nin mezarý oldu. Öðrendiðimiz kadarýyla Þam'da 3 ayrý yerde bulunan ve Hz. Bilâl'in mezarý olduðu söylenen mekânlardan gerçek olaný bu idi. Þam'ýn Kasyon Daðýna yakýn kýsmýnda, Ýslâm Cemaati Vakfý'nýn bahçesinde yer alýyor. Kasyon Daðýnýn eteðinde ise bir baþka Ýslâm âliminin Muhyiddin-i Arabi'nin mezarý da ziyaret edildi. Suriye'de Osmanlý hâlâ yaþýyor desek pek de abartmýþ sayýlmayýz. Çünkü Osmanlý'nýn derin izlerinin bulunduðu ülkelerden biri. Kültür Bakanlýðý'nýn arþivlerine göre Halep'te Süleymaniye Camii, Adiliye Camii, Hüsrev Paþa Camii ve Medresesi, Rüþdiye, Sultanî, Kurtbey Haný, Nakkasin Hamamý, Gazale evi, Açýkbaþ evi, Bab el Ferec saati gibi eserler Osmanlý'dan kalma eserler arasýnda. Þam'da ise Muhyiddin el Arabi Camii, Hamidiye Çarþýsý, Hamidiye Kýþlasý, Merce Anýtý, Esad Paþa Camii, Guraba Hastanesi, Hukuk Mektebi, Murat Paþa Camii ve Süleymaniye Camii yer alýyor. Ayrýca bunlarýn yanýnda Afamiya'da yer alan Sultan Yavuz Selim Kervansarayý da mutlaka sayýlmalýdýr…

Son Osmanlý Padiþahý Sultan Vahdeddin Þam'da medfun.

Cami-i Emeviye'de buluþan Risâle-i Nur Talebeleri Hutbe-i Þamiye'den okunan bölümleri iþtiyakla dinlediler.

Cami Türkiye'de az örneði bulunan dikdörtgen bir planda yapýlmýþ.

EMEVÝYE CAMÝÝ 100 YIL SONRA YÝNE BEDÝÜZZAMAN’I DÝNLEDÝ

Gün sonunda buluþan akademisyenler ve tur kafilesi hep birlikte yemek yediler.

ÞEHÝR turu öðlen saatlerinde Emeviye Camii'ne varana dek devam ediyor. Emeviye Camii, þehrin en büyük, en eski ve görkemli camisidir. 705 yýlýnda Emevi Halifesi Velid bin Abdülmelik tarafýndan camiye çevrilmiþtir. Müslümanlar tarafýndan kýyamete yakýn Hz. Ýsa'nýn yeryüzüne ineceðine inanýlan "ak minare" bu camiye aittir. Camide ayrýca, Hz. Yahya Peygamberin kabri ile Hz. Hüseyin'in Kerbe lâ'da ke si len ve Þam'a getirilen müba rek baþlarýnýn defnedildiði ve ziyaret edildiði bölüm bulunmaktadýr. Burada öðlen namazýndan sonra, Yeni Asya Gazetesi Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Kutlular, yüzlerce katýlýmcýnýn eþliðinde Hutbe-i Þamiye'den bir ders yaparak, sembo-

lik olarak 100 yýl sonra Hutbeyi yeniden okumuþ oldu. Bu tarihî ana þahitlik etmek için turumuza katýlan yüzlerce kiþi cep telefonlarý ve kameralar vasýtasýyla bu âný kayda aldý. Bu tarihî andan sonra, katýlýmcýlar Þam'ýn bu tarihî ve turistik mekânlarý içinde akþama kadar serbest zaman geçirdi. Da ha son ra i se Þam'ýn ve bölgenin en büyük restoranýnda akþam yemeði yenildikten sonra, meþhur Kasyon Daðýndan ý þýk lý ve muh te þem Þam manzarasý izlendikten sonra, kafileler halinde gelinen yoldan geri dönülerek Gaziantep Öncüpýnar sýnýr kapýsýndan sabaha karþý Türkiye'ye giriþ yapýldý ve böylece devasa tur organizasyonu muhteþem hatýralar ve güzelliklerle sona ermiþ oldu.

Geziye katýlanlar, mübarek mekânlarý kameralarýna kaydettiler.

Þam þehri, birçok Ýslâm kahramaný sahabeyi ve mübarek zatlarý aðýrlýyor. Ýslâmýn ilk müezzini Bilal-i Habeþî'nin kabri ve türbesi de burada.

Hz. Hüseyin'in mübarek baþlarý burada bulunuyor.

Þam'da belediye otobüsü.

SiyahMaviKýrmýzýSarý


SiyahMaviKýrmýzýSarý

Ü MÝT VÂR O LU NU Z : Þ U ÝS T ÝK BA L ÝN K I LÂ B I Ý Ç ÝN D E E N Y Ü K S E K G ÜR S A D Â ÝS LÂ M IN S A D Â S I O LA C A K T IR

Y 25 MART 2011 CUMA

En çok gözyaþý dökülen kabirlerden biri: Hz. Zeynep Türbesi ÞAM'DA gezilen diðer bir mekân ise Seyyide Zeynep semti. Peygamber Efendimiz'in torunu, Hz. Ali'nin kýzý ve Hz. Hüseyin'in kýz kardeþi Hz. Zeynep'in (ra) Türbesine ev sahipliði yaptýðý için bu isimle anýlan semt, Ýran'dan ve Irak'tan gelen Þiîlerin akýnýna uðruyor. Kimi, tamamýyla bu semte yerleþiyor kimi yaz aylarýný geçirmek üzere ev kiralýyor. Her þey, Hz. Zeynep'e daha yakýn olabilmek için... Türbede her daim izdiham var. Herkes, Seyyide Zeynep'in demir parmaklýklarla çevrili kabrine dokunabilmek için çabalýyor; ama parmaklýklara sýký sýkýya tutunanlarý oradan ayýrmak epey güç. Gözyaþlarý içinde duâ ediyor, aðýtlar yakýyorlar...

Bediüzzaman Hazretlerinin Þam hutbesini okuduðu Cami-i Emeviye'nin avlusuna ayakkabý ile girilmiyor. FOTOÐRAFLAR: ÝBRAHÝM ÖZDABAK, YASÝN ÖKSÜZ, MELÝH ATOM

Ýlk Türk Hava Þehitlerinin Þam'daki kabirleri.

Emevi Camiinde hoþ bir sada! ÞAM BÝR DÝÐER ADIYLA DÝMEÞK, ÜÇ GÜNLÜK SURÝYE TURUMUZUN EN SON DURAÐIYDI. EMEVÝ CAMÝÝ, ÝSLÂM DÜNYASININ REFAHI ÝÇÝN NELER YAPILMASI GEREKTÝÐÝNÝ 100 YIL SONRA BÝR KEZ DAHA DÝNLEDÝ. HUTBE-Ý ÞAMÝYE'YÝ BURADA DÝNLEYEN ZÝYARETÇÝLER, ÂLEM-Ý ÝSLÂMIN BUGÜNKÜ DURUMUNU YENÝDEN DÜÞÜNDÜLER.

Suriye'nin baþþehrinde, ziyaret etmeye ve görmeye deðer birçok eser yer alýyor. Özellikler Þiiler tarafýndan ziyaret edilen Seyyide Zeynep (ra) türbesi de bunlardan biri.

3 günlük Suriye turuna katýlanlar, yeni mekânlar görmenin mutluluðu içindeler. Süleymaniye Külliyesini ziyaret eden bir grup.

UMUT YAVUZ / ELÝF NUR KURTOÐLU ÞAM

Emevi Camii'nde bir turist kafilesi. Hz. Yahya'nýn mübarek baþýnýn bulunduðu türbe ilgi odaðý.

ÞAM tam bir metropol. Gerçekten büyük bir þehir. Þamlýlar, "Þam'a gelen, suyunu içen mutlaka bir daha gelmek ister" diyorlar. Yani bizim Ýstanbul için söylediklerimizi söylüyorlar. Her halde her ülkede böyle bir þehir var diye düþünüyorum. Emeviye Camii tam 7000 metre karelik bir alaný kaplayan büyük bir kompleks. Burada Hz. Yahya'nýn (as) kabri ile Ayrýca bunun yanýnda büyük hükümdar Selâhaddin Eyyubî'nin Türbesi, Hz. Hüseyin'in kýzý Seyyide Rukiye Camii ve Türbesi ile ilk Türk Hava Þehitlerini barýndýran Türk Þehitliði de burada yer alýyor. Hemen yakýnýnda ise Sultan Baybars ile Nureddin Zengi'nin Türbeleri bulunuyor. Camiye yakýn olan surlarýn önündeki meydanda da Selâhaddin Eyyubî'nin þaha kalkmýþ bir at ile arkasýnda Haçlýlarý sürüklerken temsil edildiði heykeli var. Þam Mevlevihanesi, Hicaz Tren Ýstasyonu'nun tam karþýsýnda yer alýyor. Ýstasyon þu anda restore ediliyor. Bilindiði gibi Hicaz Demiryolu Projesi'nin büyük sultan 2. Abdülhamid geliþtirmiþti. Proje 1 Eylül 1900 yýlýnda baþladý. Bu projeyle Ýstanbul ile mübarek Mekke ve Medine þehirleri birleþecek, ulaþým 120 saatte tamamlanacaktý. —DEVAMI 15. SAYFADA—

Yeni Asya haným okuyucularý, Hz. Yahya'nýn Türbesini ziyaret ediyorlar.

Hz. Hüseyin'in Kerbelâ'da kesilen mübarek baþý burada bekletilmiþ.

Önemli tarihî þahsiyetlerden Selâhaddin Eyyubî'nin Türbesi önünde.

SiyahMaviKýrmýzýSarý


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.