02 Haziran 2011

Page 1

SiyahMaviKýrmýzýSarý

Peygamber Efendimizin (asm) “bir cihette þehâdet âlemine teþrifi” mânâsýný taþýyan ve Bediüzzaman Hazretlerinin “Kâinat o geceyi alkýþlýyor”

dediði mübarek Regaib Gecenizi tebrik eder, Ýslâm ve insanlýk âlemi için hayýrlara vesile olmasýný Cenab-ý Haktan niyaz ederiz.

Y GERÇEKTEN HABER VERiR

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR

YIL: 42

SAYI: 14.824

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE/ 75 Kr

www.yeniasya.com.tr

KÜRT SORUNUNU NURCULAR ÇÖZER PROF. DR. YASÝN CEYLAN: BEDÝÜZZAMAN’I MUSTAFA KEMAL’LE BARIÞTIRAMAZSINIZ. ÇÜNKÜ BÝRÝ DÝÐERÝNÝN ANTÝTEZÝDÝR. DAR VE BAÐNAZ ÝDEOLOJÝ ÝLE FÝKÝRLER CILIZLAÞTIRILDI

ASLA BAÞ EÐMEDÝ, TEKLÝFLERÝ DE REDDETTÝ

u“Cum­hu­ri­yet­ten­son­ra­dar­ve­bað­naz­bir­i­de­o­lo­ji­i­le­fi­kir­ler­cý­lýz­laþ­tý­rýl­dý.­Irk­çý­lý­ðý­or­ta­dan­kal­dýr­ma­mýz­lâ­zým.­Za­ten­Kürt­so­ru­nu­nu halk­de­ðil,­dev­let­or­ta­ya­çý­kar­dý.­Bu­top­rak­lar­da­ýrk­çý­lýk hü­küm­sü­re­mez.­Bi­zim­di­ni­miz­ýrk­çý­lý­ða­kar­þý­dýr.­Din­dar­lar­en­baþ­ta­ýrk­çý­lý­ða kar­þý­ol­ma­lý­dýr.­Kürt­so­ru­nu­nu­ha­ki­kî­mâ­nâ­da­ger­çek­Nur­cu­o­lan­lar­çö­ze­bi­lir.”

u“Sa­id­Nur­sî­dâ­vâ­sý­nýn­pe­þin­den­gi­dip­dik­du­ran,­her tür­lü­sý­kýn­tý­la­ra­gö­ðüs­ge­ren­ve­ke­sin­lik­le­baþ­eð­me­miþ bir­in­san­dý,­e­ðil­mez­bir­vic­dan­dý.­Ken­di­si­ne­ya­pý­lan­hiç­bir tek­li­fi­de­ka­bul­et­me­miþ,­þid­det­le­red­det­miþ­tir.­Be­di­üz­za­man'ý­Mus­ta­fa­Ke­mal­i­le­ba­rýþ­týr­mak­da­bey­hu­de­bir­ça­ba­dýr.­Ba­rýþ­tý­ra­maz­sý­nýz.­Çün­kü­bi­ri­di­ðe­ri­nin­an­ti­te­zi­dir. Ay­rý­ca­Sa­id­Nur­sî­ha­ya­tý­bo­yun­ca­ta­kiy­ye­yap­ma­mýþ­týr. Doðrudan,­doðru­bildiði­hakikati­haykýrmýþtýr.­Ben­felsefî bakýþ­açýsýný­ondan­öðrendim,­o­benim­hocamdýr.”

Prof. Dr. Yasin Ceylan Ankara büromuzu ziyaret etti

Ya rýn baþ lýyo ruz SÝVAS OLAYLARINI BAÞKASI YAPAMAZDI

Olaylarýn PKK’nýn iþi olduðunu biliyorduk u­ Si­vas­Ga­ze­te­ci­ler­Ce­mi­ye­ti­Baþ­ka­ný­Fik­ret­Ün­sal,­2­Tem­muz­1993’te­37­ki­þi­nin öldüðü­Si­vas­o­lay­la­rý­i­le­il­gi­li­o­la­rak,­‘’Bu­nu Si­vas’ta­PKK’dan­baþ­ka­or­ga­ni­ze­e­de­cek her­han­gi­bir­ya­pý­nýn­ol­ma­dý­ðý­ný­biz­doð­ma bü­yü­me­Si­vas­lý­ol­du­ðu­muz­i­çin­ga­yet­i­yi bi­li­yor­duk’’­de­di.­Haberi sayfa 4’te

YAVUZ ÇALIÞKAN’IN HABERÝ SAYFA 5’TE

BABACAN: AKARYAKIT FÝYATLARININ YÜKSEK OLDUÐU BÝR GERÇEK

Benzinde vergi yüksek u­ Dev­let­Ba­ka­ný­A­li­Ba­ba­can,­Tür­ki­ye’de­a­kar­ya­ký­týn­ne­den pa­ha­lý­ol­du­ðu­yö­nün­de­ki­bir­so­ru­ya­þöy­le­ce­vap­ver­di:­“Sa­de­ce­pom­pa­fi­ya­tý­na­ba­kar­sak,­bir­de­dün­ya­da­ki­fi­yat­la­ra­ba­kar­sak, yi­ne­de­Tür­ki­ye’de­fi­yat­la­rýn­ol­duk­ça­yük­sek­ol­du­ðu­nu­gö­rü­yo­ruz,­bu­bir ger­çek.­Ve­dün­ya­dan­her­an­bi­zim­yük­sek­ol­ma­mý­za­se­bep­o­lan­ko­nu­da ver­gi­nin­yük­sek­li­ði,­i­çin­de­ki­ÖTV­yük­sek.’’­Haberi sayfa 6’da

ÝLÇEDE YÜZDE 55, KÖYLERDE YÜZDE 35

YÜZDE 13'TEN YÜZDE 48'E YÜKSELDÝ

Reklam þikâyetleri dizileri geride býraktý uTV’ler­de­ ye­ni­ rek­lam­ uy­gu­la­ma­sý­nýn baþ­la­dý­ðý­ Ni­san­ a­yýn­da,­ RTÜK­ i­le­ti­þim mer­ke­zi­ne­ rek­lam­lar­la­ il­gi­li­ ya­pý­lan­ þi­kâ­yet­ sa­yý­sý­ yük­sek­ o­ran­da­ art­tý.­ Top­lam­ i­çin­de­ Mart­ a­yýn­da­ yüz­de­ 13­ o­lan rek­lam­ku­þak­la­rýy­la­il­gi­li­þi­kâ­yet­o­ra­ný, Ni­san’­da­yüz­de­48’e­yük­sel­di.­

SEÇÝMLERE 10 GÜN KALDI

uKütahya’nýn Simav ilçesinde meydana gelen 5.9 büyüklüðündeki depremin ardýndan, ilçe merkezinde konutlarýn yüzde 55’i, belde ve köylerde ise yüzde 35’inin hasarlý olduðu tesbit edildi. Haberi sayfa 4’te

uBugünden itibaren açýlýþ ve temel atmalarý da kapsayan törenler düzenlenemeyecek; yazýlý, sözlü ve görsel basýn ve yayýn araçlarý ile kamuoyu araþtýrmalarý, anketler, tahminler yayýnlanamayacak . n Haberi 4’te

FOTOÐRAF: AA

Simav’da binalarýn Seçim yasaklarý yarýdan çoðu hasarlý bugün baþlýyor

Bosna’da buruk sevinç

Güvenli internete hukukçu desteði 4’te

u­ Bos­na-Her­sek’in­Sreb­re­nit­sa­þehrin­de­Tem­muz­1995’te­kat­le­di­len 8­bin­er­ke­ðin­ge­ri­de­ka­lan­eþ­le­ri­ve­an­ne­le­ri,­kat­li­am­em­ri­ni­ve­ren Bos­na­lý­Sýrp­la­rýn­es­ki­ko­mu­ta­ný­Rat­ko­Mla­diç’in­ya­ka­lan­ma­sý­ný­ve La­hey’e­sevk­e­dil­me­si­ni­“bu­ruk­bir­se­vinç­le”­kar­þý­la­dý.­Haberi 7’de

SURÝYE’DE GENEL AF KARARI MEMNUNÝYETLE KARÞILANDI

Ýhvan, aftan memnun u­ Su­ri­ye'de­ki­ Müs­lü­man­ Kar­deþ­ler­ Ör­gü­tü­nün­ söz­cü­sü­ Zü­heyr Sa­lim,­ge­nel­af­ka­ra­rý­nýn­ar­dýn­dan­El­Ce­zi­re'ye­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­yö­ne­tim­den­bu­tarz­a­dým­la­rý­bek­le­dik­le­ri­ni­söy­le­di.­Su­ri­ye­ya­sa­la­rý­na­gö­re,­Ýh­van’a­ü­ye­li­ðin­ve­ör­güt­i­çin­de­her­han­gi­bir­po­zis­yon­da­yer­a­lýn­ma­sý­nýn­i­da­ma­va­ran­ce­ISSN 13017748 za­lar­la­yar­gý­lan­ma­sý­ný­ön­gö­ren­49.­mad­de­nin­de­de­ðiþ­me­si­ni­is­te­yen­Sa­lim,­bu so­ru­nun­ bü­tün­ siyasî­ par­ti­ ve­ ya­pý­lan­ma­la­rý­kap­sa­dý­ðý­ný­belirtti.­Haberi 5’de SiyahMaviKýrmýzýSarý


2

LÂHÝKA

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

‘‘ Kâinat bu geceyi alkýþlýyor

‘‘

Leyle-i Regâib’in kudsiyetini ve Hazret-i Risâletin bir derece, bir cihette âlem-i þehâdete teþrifinin umum kâinatça ve bütün asýrlarda nazar-ý ehemmiyette ve Rahmeten li’l-Âlemîn olduðunu ispat etti ve kâinat o geceyi alkýþlýyor diye gösterdi.

A

ziz, sýddýk kardeþlerim, Evvelâ: Seksen küsur sene bir ömr-ü maneviyi sizlere kazandýracak olan þuhur-u selâse-i mübarekeyi ve bilhassa bu geceki leyle-i Regaibi tebrik ediyoruz.

Kastamonu Lâhikasý, Mektub No: 98, s. 204

*** Aziz, sýddýk kardeþlerim, Evvelen: Seksen sene bir mânevî ömr-ü bâki kazandýran þuhur-u selâsenizi ve mübarek kudsî gecelerinizi ve leyle-i Regaibinizi ve leyle-i Mi'racýnýzý ve leyle-i Berâtýnýzý ve leyle-i Kadrinizi ruh u canýmýzla tebrik ve herbir Nurcunun mânevî kazançlarý ve duâlarý umum kardeþleri hakkýnda makbuliyetini rahmet-i Ýlâhiyeden rica ve hizmet-i Nuriyede muvaffakiyetinizi tebrik ederiz. Emirdað Lâhikasý, Mektub No: 304, s. 682 *** Aziz kardeþlerim, Size iki pusulayý Leyle-i Regâib’den altý saat evvel yazdým. “Hizbu’n-Nûriye” kâðýt ile teslimden sonra, kat’iyen benim kanaatimde bir nevî Mu’cize-i Ahmediye olarak, iki aydan beri mütemâdiyen kuraklýk ve yaðmursuzluk, her tarafta dâimâ namazlardan sonra pek çok duâlarýn akim kaldýðý ve herkes me’yusiyetten derd-i maîþet endiþesiyle kalben aðlarken, birden Leyle-i Regâib—bütün ömrümde hiç mislini iþitmediðim ve baþkalar da iþitmediði— üç saatte yüz defa, belki fazla tekrarla melek-i ra’dýn yüksek ve þiddetli tesbihâtýyla öyle bir rahmet yaðdý ki, en muannide dahi Leyle-i Regâibin kudsiyetini ve Hazret-i Risâletin bir derece, bir cihette âlem-i þehâdete teþrifinin umum kâinatça ve bütün asýrlarda nazar-ý ehemmiyette ve Rahmeten li’l-Âlemîn olduðunu ispat etti ve kâinat o geceyi alkýþlýyor diye gösterdi. Emirdað Lâhikasý, Mektub No: 16, s. 79 *** Aziz, sýddýk kardeþlerim, Sual: “Tevafukla bu kerâmet nasýl kat’î sabit olu yor?” diye kardeþlerimizden birisinin sualine küçük cevaptýr. Elcevap: Birþeyde tevafuk olsa, küçük bir emare olur ki, onda bir kasýt var, bir irade var; rastgele bir tesadüf deðil. Ve bilhassa tevafuk birkaç cihette olsa, o emare tam kuvvetleþir. Ve bilhassa, yüz ihtimal içinde iki þeye mahsus ve o iki þey birbiriyle tam münasebettar olsa, o tevafuktan gelen iþaret sarih bir delâlet hükmüne geçer ki, bir kasýt ve irade ile ve bir maksat için o tevafuk olmuþ, tesadüfün ihtimali yok. Ýþte, bu mesele-i Mi'raciye de aynen böyle oldu. Doksan dokuz gün içinde yalnýz Leyle-i Regaib ve Leyle-i Mi'raca yaðmur rahmetinin tevafuku ve o iki gece ve güne mahsus olmasý, daha evvel ve da ha sonra olmamasý ve ihtiyac-ý þedidin tam vaktine muvâfakatý ve Mi'raciye Risâlesinin burada çoklar tarafýndan þevkle kýraat ve kitabet ve neþrine rastgelmesi ve o iki mübarek gecenin birbiriyle bir kaç cihette tevafuk etmesi ve mevsimi olmadýðý için acip gürültülerle, söylenmeyecek maddî mânevî ze min gürültüleriyle feryatlarýna tehditkârâne ve te sellîdarane tevafuk etmesi ve ehl-i imanýn meyusiyetinden tesellî aramalarýna ve dalâletin savletinden gelen vesvese ve zaafiyetine karþý kuvve-i mâneviyenin takviyesini istemelerine tam tevafuku, bu geceler gibi þeâir-i Ýslâmiyeye karþý hürmetsizlik edenlerin hatalarýna bir tekdir olarak, “Kâinat bu gecelere hürmet eder, neden siz etmiyorsunuz?” diye mânâsýnda, kesretli rahmetle þeair-i Ýslâmiye ye karþý, hatta semavat ve feza-yý âlem hürmetlerini göstermekle tevafuk etmesi, zerre miktar insafý olan bilir ki, bu iþte hususî bir kasýt ve irade ve ehl-i imana hususî bir inayet ve merhamettir; hiçbir cihetle tesadüf ihtimali olamaz. Emirdað Lâhikasý, Mektub No: 19, s. 84 LÛGATÇE: þuhur-u selâse-i mübareke: Mübarek üç aylar. leyle-i Regaib: Regaib Gecesi. mütemâdiyen: Sürekli, devamlý. me’yusiyet: Ümitsizlik, üzüntü. melek-i ra’d: Gökgürültüsü ile vazifeli melek. muannid: Ýnatçý. âlem-i þehâdet: Görünen âlem. Rahmeten li’l-Âlemîn: Âlemler için rahmet olan Hz. Mu hammed (asm).

Beþ gece vardýr ki onlarda yapýlan duâ geri çevrilmez. Receb'in ilk gecesi olan Regâib Gecesi, Þaban'ýn on beþinci gecesi olan Berat Gecesi, Cuma gecesi, Ramazan bayramý gecesi ve Kurban bayramý gecesi. Câmiü's-Saðîr, No: 2067 / Hadis-i Þerif Meâli

Hürriyet yolunda iki seyahat B

ediüzzaman Said Nursî “Münâzarât” adlý eserinin baþýnda iki seyahatinden bahsetmektedir. Biri Ýstanbul’dan çýkýp aþiretleri gezerek Tiflis üzerinden Van’a kadar olan kýsmý. Bu kýsým bir yaz seyahati olarak ifade edilmektedir. Diðeri ise Van’dan Þam’a kadar uzanan bir kýþ yolculuðudur. Üstad, bu seyahatlerinde birinci öncelik olarak meþrûtiyeti, meþrûiyet unvaný ile anlatmakta, aþiretleri bu noktada aydýnlatmaktadýr. Aþiretlerle yapmýþ olduðu bu konuþmalarý daha sonra “Münâzarât” isimli eserinde toplamýþtýr. Bu eser, bir demokrasi manifestosudur. Çaðdaþlarý içerisinde on dan daha güzel demokrasiyi anlatan biri daha yok. Siyasetle ilgilenen insanlar için bir baþucu kitabý olarak faydalanabilecekleri bir eserdir. Anadolu topraklarýný bir uç tan ö bür u ca do la þa rak hem sosyal yapýyý yerinde tesbit etmiþ, ihtiyaçlarý ve dertleri yerinde görmüþ, teþhis ve tedavisini buna göre düzenlemiþ, hem de o devir için gerçekten orijinal olan bu düþünceleri toplumun en küçük birimlerine kadar ulaþtýrmanýn faziletini yaþamýþtýr. Demokrasi, hürriyet, askerlik, askerin yetki ve sorumluluklarý, eðitim, Ermeni meselesi, azýnlýklarýn askerlik meselesi, güneydoðu meselesi veya bugün Kürt so ru nu o la rak ad lan dý rý lan ve bugün bile güncelliðini koruyan, yüz yýldýr gündemden düþmeyen meselelere neþter vurmuþ ve çözüm yollarýný göstermiþtir. Bediüzzaman’ýn, Cumhuriyetin ilk yýllarýndan itibaren devlet tarafýndan sürgüne yollanýp, bir ömür boyu gözetim ve baský altýnda tutulmasý akla þu soruyu getiriyor: Acaba, devlet gerçekten demokrasiyi istiyor mu? Ýçinin ne kadar dolmasýný istiyor? De mok ra sinin içini bu þekil de dol du ran baþ ka bir ilim adamý olmadýðýna göre, bu kadar eziyeti görmesinin, bir ömür boyu zindanlardan zindan beðendirilmesinin sebebi ne idi? Bediüzzaman’ýn ifadesi ile adý Cumhuriyet olarak konulmuþ, ama uygulamalar baský rejimlerinin yöntemlerinin aynýsý olmuþ. Yaþarken rahat býrakýlmadýðý gibi mezarýnda bile rahat verilmemiþtir. Ona karþý bu kadar kin ve düþmanlýðýn sebebi ne idi? Vefatýnýn üzerinden elli yýl geçtikten sonra memleketin gündemi yine ayný konularla dolu duruyor.

mehmet0cetin@gmail.com

Ýsim nedir? evcudatýn her birisinin ismi vardýr. Ýsimleri farklý, kendileri bir; kendileri farklý isimleri bir olan mevcudat. Bize okullarda ismi tarif ederken “ad”a isim denir, diyorlardý. Varlýklara ad olan kelimelere isim denildi. Yani “ad”a isim denildi; isme isim... (!) Biraz terakkî ettik, “hakikatta veya tasavvurdaki varlýklarý ifade eden, yani onlarý karþýlayan kelime çeþidi”ne “isim” denildi. Sýfat ve hususiyetlerini bilebildiði, fakat mahiyetinden habersiz olduðu eþya karþýsýnda aciz kalan beþer, ona verdiði ismin mahiyetini bilememekte. Allah’a dayanmadýkça bilemeyecek ve bulamayacaktýr. Bediüzzaman “Mevcudat, müdrik ve âlimin malýdýr. Ýlim ile alýr, ‘isim’le ahzeder, suretlerinin temessülüyle temellük eder” 1 der. Projektör gibi ilim ile mevcudatý aydýnlatýp, tanýyýp alýr. O varlýðý diðerlerinden ayýran hususiyetlerini tanýyarak âle-

M

ALÝ SARIKAYA

ali_sarikaya@yahoo.com

‘‘

Bediüzzaman, Münâzarât’ýnda, demokrasi, hürriyet, askerlik, askerin yetki ve sorumluluklarý, eðitim, Ermeni meselesi, azýnlýklarýn askerlik meselesi, güneydoðu meselesi veya bugün Kürt sorunu olarak adlandýrýlan ve bugün bile güncelliðini koruyan, yüz yýldýr gündemden düþmeyen meselelere neþter vurmuþ ve çözüm yollarýný göstermiþtir.

mi öðrenir. Allah’ýn azameti karþýsýnda diz çöker. Ýdrak etmek, öðrenmek ve tahsil etmek madem isim ile oluyor; o halde ismi bilmek, idrak etmek gerekir. Deðil mahiyetini anlamak, tarifinde bile acze düþen beþere, ismin tarifini tam, etraflý, ilmî ve öz bir þekilde ve hakikatlý bir vaziyette ifade eden Bediüzzaman’ýn tesbiti dikkatimizi çekmekte: “‘El-esmâe’ *: Ýsim ve sýfat ve hasiyet gibi eþyayý birbirinden ayýrýp temyiz ve tayin eden alâmet ve niþanlardýr; yahut insanlar arasýnda münkasým olan lügatlardýr.” 2 Kâinatta varlýklarý karþýlayan kelimelere isim, hareketleri karþýlayan kelimelere ise fiil denir. Ayrýca gramer yönünden vazifeleri olanlarýna ise edat denir. Sýfatlar ismin içerisine girerler. Þimdi eþyayý birbirinden ayýran, taþý aðaçtan, aðacý taþtan ve evden ayýran ve aradaki farký ortaya koyan kavrama, mefhuma, kelimeye “isim” diyoruz. Yahut insanlar arasýnda taksim edilmiþ, yani þu þeye “aðaç”, þu þeye “taþ” denir þeklindeki ifade edilen kelimelere isim denir. Demek ki: Görünen veya görünmeyen âlemlerde bulunan þeye, eþyaya verilen isimler kendilerindeki farklý hususiyetlerden gelmektedir. Dipnotlar: * Bakara Sûresi: 31. 1- Bediüzzaman Said Nursî, Ýþârât-ül Ý’caz, sh. 427. 2- Age, s. 426.

Çözüm ise, eski yöntemlerle hâlâ zor görünüyor. Onun tarafýndan teklif edilen çözümler denenmemiþ, yeni çözümler de ufukta yok. Meselelerin bir kýsmý kangren olmuþ. Ancak henüz çözüm ümidi kaybolmuþ deðil. Bir de yüz yýllýk bu düþünceler öne çýksýn, bunlarýn toplum üzerindeki etkileri denensin. Bediüzzaman, Türkiye’nin ümit kaynaðýdýr. Dýþarýdan bakýldýðýnda böyle gözükmektedir. Bu kaynaktan istifade etmenin yolunu bulmak gerekmektedir. Memleket bizim, hayat da bizim hayatýmýz. Söz konusu olan da milletimizin mutluluðu ve refahýdýr. Hedef bu ise, bizi bu hedefe götürecek yollarý, doðru ölçüleri bulmak gibi bir mecburiyetimiz vardýr. Kliþelerin arkasýnda gidilerek bu çözülmüyor. Yüz yýldýr sonuç alýnamayan bir yöntemi uygulamaya devam etmenin mantýk neresindedir? Doðru hedeflere doðru vasýtalarla gitmek gerekmektedir. Bediüzzaman seyahatinin ikinci bölümünü Van’dan Þam’a kadar uzanan bir coðrafyada gerçekleþtirmiþtir. Þam Emevi Camii’nde, içinde yüz kadar ilim adamýnýn bulunduðu bir topluluða irad et ti ði hut be de i se ü mit siz li ðe düþen Ýslâm dünyasýný ümitlendirmek üzere fikirler beyan etmiþtir. Çün kü Os man lý’nýn da ðýl ma ya yüz tuttuðunu, bu büyük coðrafya da bir çok devletin orta çýka ca ðý ný, ye ni devletlerin kurulaca ðý ný gör müþ, sa vaþtan yorgun ve bit kin çýkan insanlara ümit a þý la ma ya gay ret göstermiþtir. “Hutbe-i Þamiye” adlý eserini okuyan herkes bu kanaati paylaþacaktýr. Bu bölgede yaptýðý seyahate kýþ se ya ha ti a dý ný ver miþ tir. Çünkü bu bölge uzunca sürecek bir kýþ yaþamaya aday görünmekte dir. Ya þa nan za man da bu dü þünceleri haklý çýkarmýþtýr. Sosyalizm gibi bir soðuk düþüncenin etkisi altýnda yarým asýr bir kýþ yaþamýþ týr. Ýs lâm gi bi sý cak bir at mos ferden, sosyalizm gibi bir kýþ atmosferine Arap toplumlarýnýn büyük çoðun lu ðu nun ge çe ce ði ni san ki gör müþ, seyahatinin ismini kýþ seyahati olarak koymuþtur. Evet Arap âlemi uzunca bir kýþýn ardýndan baharýný beklemektedir. Bediüzzaman’ýn düþünceleri onlar tarafýndan paylaþýlacak olursa bahar daha çabuk gelecektir. Ýslâm dünyasýnýn demokrasi düþüncelerini ifade eden “Münâzarât” ve “Hutbe-i Þamiye” eserlerini dikkatlice okumaya dâvet ediyorum. Bizi ve Ýslâm dünyasýný saðlýklý sonuca götürecek olan düþünceler bunlar diye düþünüyorum.


SiyahMaviKýrmýzýSarý

Y

HABER

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

ISSN 13017748

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 30 C. Ahir 1432 Rumî: 20 Mayýs 1427

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 3.29 3.21 3.49 3.43 3.35 3.05 3.04 2.48 3.32 3.21 3.44

Güneþ 5.14 5.15 5.32 5.36 5.29 4.51 4.53 4.41 5.25 5.05 5.30

Öðle 12.44 12.54 13.02 13.13 13.09 12.24 12.28 12.20 13.03 12.35 13.03

Ýkindi 16.32 16.48 16.51 17.08 17.04 16.15 16.20 16.14 16.57 16.24 16.53

Akþam 20.01 20.20 20.20 20.39 20.36 19.44 19.51 19.46 20.29 19.53 20.23

Yatsý 21.36 22.03 21.54 22.21 22.20 21.22 21.30 21.29 22.12 21.29 22.00

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 3.29 3.54 3.08 3.19 3.36 2.58 3.15 2.47 2.48 3.15 3 .46

Güneþ 5.27 5.42 5.07 5.08 5.22 4.57 4.59 4.44 4.37 5.14 5.26

Öðle 13.09 13.16 12.50 12.43 12.55 12.40 12.30 12.26 12.11 12.58 12.51

Ýkindi 17.06 17.08 16.47 16.35 16.45 16.37 16.19 16.23 16.03 16.56 16.36

Akþam 20.39 20.38 20.21 20.06 20.15 20.10 19.48 19.56 19.33 20.29 20.04

3 Yatsý 22.26 22.17 22.09 21.45 21.53 21.58 21.23 21.43 21.12 22.18 21.35

Bugün Regaip Kandili Sýnava girecek 1 milyon 70 bin 148 8. sýnýf öðrencisine sýnavda 100 so ru yöneltilecek ve 120 dakika süre verilecek.

Ýlköðretim öðrencileri SBS’de ter dökecek ÝLKÖÐRETÝM 8. sýnýf öðrencileri 4 Haziran 2011 Cumartesi günü, ilköðretim 7. sýnýf öðrencileri ise 5 Haziran 2011 Pazar günü Seviye Belirleme Sýnavý’na (SBS) girecek. SBS, bütün il merkezleri ile baþvuru sayýsýna göre gerekli görülen bazý ilçe merkezlerinde, yurt dýþýnda ise Lefkoþa, Trablus, Riyad, Medine, Cidde, Tebük, Kuveyt, Aþkabat, Taþkent, Bakü ve Biþkek’te yapýlacak. SBS yurt içi ve yurt dýþý bütün sýnav merkezlerinde Türkiye saatiyle 10.00’da baþlayacak ve merkezi sistemle, ayný anda yapýlacak. Sýnava girecek 1 milyon 70 bin 148 8. sýnýf öðrencisine sýnavda 100 soru yöneltilecek ve 120 dakika süre verilecek. Adaylarýn sýnava gelirken yanlarýnda fotoðraflý sýnav giriþ belgesi, nüfus cüzdaný (veya pasaport), en az iki adet koyu siyah ve yumuþak kurþun kalem, kalemtýraþ ve leke býrakmayan yumuþak silgi de bulundurmalarý isteniyor. Kimlik belgeleri (nüfus cüzdaný veya pasaport) yanýnda olmayan öðrenciler sýnava alýnmayacak. Öðrenciler ve görevliler, sýnava temiz, düzenli, aþýrýlýða kaçmayan bir kýyafetle ve baþý açýk girecek. SBS 7. SINIFLAR ÝÇÝN SON KEZ YAPILACAK Ýlköðretim 7. sýnýflar için yapýlan SBS, bu yýl son kez düzenlenecek. Ýlköðretim 7. sýnýflarýn sýnavý da 5 Haziran Pazar günü saat 10.00’da baþlayacak ve adaylar 90 soru cevaplayacak. 1 milyon 97 bin 503 adayýn katýlacaðý sýnav 110 dakika sürecek. Ýlköðretim 8. sýnýflar için yerleþtirme sonuçlarý 7 Temmuzda, ilköðretim 7. sýnýflar için yerleþtirme sonuçlarý ise 5 Aðustosta ilân edilecek. Öðrencilere sýnav sonuç belgesi posta yoluyla gönderilmeyecek olup sonuçlar ‘’http://www.meb.gov.tr’’ ile ‘’http://oges.meb.gov.tr’’ adreslerinde yayýmlanacak. Parasýz Yatýlýlýk ve Bursluluk Sýnavý (PYBS) ise ilköðre tim 8. sýnýflar için 4 Haziran 2011 Cumartesi günü, ilköðretim 7. sýnýflar için ise 5 Haziran 2011 Pazar günü yapýlacak. Ýlköðretim 6, 7 ve 8’inci sýnýf öðrencileri PYBS’ye baþvurmalarý halinde ayrýca bir sýnava girmeyecek, SBS sonuçlarýna göre PYBS puaný hesaplanacak. Ankara / aa

28 bin 500 öðretmen atandý Millî Eðitim Bakanlýðýna (MEB) baþvuran ve baþvurusu geçerli sayýlan 97 bin 791 öðretmen adayýndan 28 bin 486’sýnýn atamasý yapýldý. MEB Baþöðretmen Salonu’nda bilgisayar kur'asýyla atama töreni gerçekleþtirildi. Millî E ðitim Bakaný Nimet Çubukçu’nun da katýldýðý törende, öðretmen adaylarý atama heyecaný yaþadý. Atamalar so nucunda baþvurusu geçerli sayýlan 97 bin 791 öðretmen adayýndan 28 bin 486’sýnýn atamasý yapýldý. Bu atamalardan 26 bin 499’u ilk atama olarak gerçekleþti. Atama sonuçlarý, MEB’in www.meb.gov.tr inter net adresinden öðrenilebilecek. Atanan öðret menler 1 Eylül 2011’de göreve baþlayacaklar. Ankara / aa

ÝSLÂM ÂLEMÝ ÝÇÝN ÖNEMLÝ GÜN VE GECELERLE RAMAZAN AYININ DA ÝÇÝNDE BULUNDUÐU ÜÇ AYLARIN BAÞLAMASINI MÜJDELEYEN REGAÝP KANDÝLÝ BUGÜN KUTLANACAK. MÜSLÜMANLAR için önemli gün ve gecelerle Ramazan ayýnýn da içinde bulunduðu üç aylarýn baþlamasýný müjdeleyen Regaip Kandili, bugün kutlanacak. Diyanet Ýþleri Baþ ka ný Meh met Görmez, bu kandilde bir ilke imza atacak. Görmez, Regaip Kandili dolayýsýyla yayýmladýðý mesajýný görüntülü olarak iletecek. Görmez, ayrýca Regaip Kandili dolayýsýyla Edirne’de ki Se li mi ye Ca mi i’nde dü zen le ne cek ve TRT 1 i le TRT Avaz’dan canlý olarak iz lenebilecek kandil programýnda bir konuþma yapacak. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnca düzenlenen Selimiye Camii’ndeki program ikindi namazý sonrasý baþlayacak. ‘’Kur’ân-ý Ke rim Ziyafeti’’ olarak da nitelendirilen programda, Ýstanbul’daki Valide-i Cedit ile Bü-

ÜÇ AYLAR CUMA GÜNÜ BAÞLIYOR

yük Piyale Paþa Camileri ile Edirne’deki Kirazlý, Üç Þerefeli ve Eski Camileri imam hatipleri Kur’ân okuyacak. Kasidelerin yaný sýra Diyanet Ýþleri

Baþkan Yardýmcýsý Hasan Kâmil Yýlmaz’ýn da vaaz vereceði programda, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Ýlâhî Grubu da ilahiler o kuyacak.

MANEVÝ ticaret mevsimi olarak da adlandýrýlan üç aylar, 3 Haziran Cuma günü baþlayacak. Recep, Þaban ve Ramazan aylarýnýn yer aldýðý ve Mi'rac, Be rat kandilleri ile Kadir Gecesinin de içinde bulunduðu 3 aylar, Müslümanlar için tövbe etmenin, affýn, manevî arýnmanýn ve kendini yenilemenin haber cisi olarak görülüyor. Ankara / aa

irtibat@yeniasya.com.tr

Ölçüsüz tepkiler eçen hafta Yeni Asya’yý ziyaret eden HAS Parti heyetinden Genel Baþkan Yardýmcýsý Erol Erdoðan, seçim çalýþmalarýndaki temaslarýyla ilgili izlenimlerini aktarýrken, en sert, keskin, haþin ve ölçüsüz tepkileri AKP tabanýndan aldýklarýný, hattâ kimileri tarafýndan “cehennemlik” ilân edildiklerini anlattý. Düþünebiliyor musunuz; bunlar yakýn zamana kadar yýllarca ayný saflarda siyaset yapmýþ olan kiþiler. Ama siyaseten yollar ayrýlýnca eski dostlar bir anda en büyük düþman ilân ediliveriyor. Ve dahasý, Allah muhafaza, adeta “dinden çýkmýþ, mürted, hain” muamelesi yapýlabiliyor... Ýþte Bediüzzaman’ýn “Þeytandan Allah’a sýðýn dýðým gibi ondan da sýðýnýrým” dediði müfrit, fanatik, tahripkâr siyaset anlayýþýnýn tipik örneði. Partiyi din gibi gören çok yanlýþ bir zihniyet. SP-HAS Parti ayrýþmasýnda da, “Dikkat edin, ahiretiniz yanmasýn!” sözleri edilmemiþ miydi? Tayyip Erdoðan baþta olmak üzere AKP ileri gelenleri millî görüþ kadrolarý içindeyken bu zihniyeti eleþtirip, “Parti eþittir din anlayýþýna hayýr” demeye baþlamýþ ve bugünlere öyle gelmiþlerdi. Ama anlaþýlan, onlardaki bu deðiþim tabana yeterince mal olmamýþ ki, Erol Erdoðan’ýn anlattýðý türden fanatizm örnekleri hâlâ görülebiliyor. Tabiî, onun aktardýðý bu ölçüsüz tavrý AKP ta banýnýn tümüne genellememek lâzým. Onlarýn içinde de farklý siyasî tercihlere saygýlý ve medenî bir yaklaþýmýn hakim olduðunu, o türden öfkelî ve fevrî tepkiler gösterenlerin çok küçük ve marjinal bir kesimle sýnýrlý kaldýðýný düþünüyoruz. En azýndan, öyle olduðunu ümit ediyoruz. Her camiada böylesi fanatikler bulunabilir. Asýl olan, bunlarý olabildiðince tecrit ve marjinalize ederek, çoðu zaman provokatif nitelikteki tavýr ve tepkilerinin genel atmosferi bozup sabote etmesine ve zehirlemesine fýrsat vermemek. Bütün siyasî görüþler için geçerli olan bu gereklilik özellikle iktidar konumundaki partinin taraftarlarý ve tabaný açýsýndan çok daha önemli. Bilhassa onlar daha olgun ve kucaklayýcý bir yaklaþým içinde olmalý ki, “sivil dikta” iddialarýna da gerekçe gösterilen bir atmosfer oluþmasýn. Bu itibarla, iktidar partisinde onun adýna “te rör estiren” birileri varsa, bunun çaresini bulup tedbirini almak, herkesten önce AKP’nin görevi. Baþbakan, yeri geldikçe hatýrlatýlýp atýf yapýlan balkon konuþmasýnda, “Bize oy versin veya ver mesin, herkesin hükümetiyiz” dememiþ miydi? O zaman, tabandaki “Herkes AKP’li olmak zorunda, olmayan haindir, hattâ cehennemliktir” diyen “kraldan fazla kralcýlar”a ne oluyor? Nitekim her seçim döneminde olduðu gibi, 12 Haziran öncesinde de böyleleri yine iþ baþýnda. Seçim yarýþýnýn farklý tercihlere saygý zemininde, insanî, ahlâkî ve medenî bir üslûpla cereyan edebilmesi için, bilhassa iþi dinle irtibatlandýran bu tür provokatif tavýr ve söylemlere asla itibar edilmemesi ve prim verilmemesi lâzým. Bu noktada özellikle nazarlarda tutulup hiçbir zaman hatýrdan çýkarýlmamasý gereken en temel ve önemli ölçü: Herkesin ortak deðeri olan din, kimsenin tekeline alýnamaz. Hele siyaset arenasýndaki mücadelenin aracý olarak kullanýlamaz. Herkesin bir siyasî kanaat ve tercihi olabilir. Ama kimsenin, bunu din gibi telâkkî edip, farklý siyasî tercihte bulunanlarý cehennemlik i lân etme hak ve yetkisi olamaz. Ve böyle bir fanatizm, sahibine hem bu dünyada da, ahirette de altýndan kalkamayacaðý çok aðýr bir vebal ve sorumluluk yükler, hem de çok gereksiz sürtüþme ve gerginliklere yol açarak, toplumda olmasý gereken barýþ ve huzur atmosferini tahrip eder. Bu itibarla, bilhassa dindarlarýn siyasî görüþ ve tercihlerini fanatik bir tarafgirlik veya karþýtlýk boyutuna taþýmaktan kaçýnýp, Ýslâm ahlâkýnýn gerektirdiði nezaket, nezahet, olgunluk ve itidal içinde, aralarýndaki kardeþlik hukukunu da gözeten bir hassasiyet içinde olmalarý çok önemli. “Ahireti yakacak” olan þeyler sýralamasýnda, bu hukuku çiðneyerek yapýlan kul hakký ihlâlleri mi önce gelir, farklý parti tercihlerinde bulunmak mý?

G

SiyahMaviKýrmýzýSarý


4

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

HABER

‘PKK’nýn iþi olduðunu biliyorduk’ cakir@yeniasya.com.tr

Fikrinle yürü, fikrinle büyü MERSÝN - Türkiye Ýhracatçýlar Meclisi, Mayýs ayý ihracat rakamlarýný Mersin’de açýkladý. TÝM Baþkaný Mehmet Büyükekþi, Mayýs 2011 ihracat rakamlarýný açýklarken, Türkiye’nin en büyük problemlerinden birinin ‘carî açýk’ olduðunu da özellikle ifade etti. Ýhracat rakamlarý, kriz öncesine duruma doðru yükseliyor ki bu sevindirici. Ay ný toplantýya katý lan Dev let Ba ka ný Za fer Çaðlayan da carî açýðýn problem olduðunu ifade etti ve ‘ithal ikamesi’ yapýlarak, carî açýðýn bir an önce düþürülmesi gerektiðini söyledi. Cari açýk özetle, Türkiye’nin ihracatý ile ithalatý arasýndaki farktýr. Yani 10 TL’lik ihracat yaparken, 20 TL’lik ithalat yapmak ‘iyi’ bir þey deðil ve ekonomideki diðer göstergeler ‘iyi’ de olsa bu gösterge ‘kötü’dür. Carî açýktaki en önemli nokta, ülkemizin enerji sektöründe dýþa ba ðým lý ol ma sý dýr. Bu se bep le, ü ret me miz mümkün olan pek çok mal ve hizmeti dýþarýdan ithal etmek durumunda kalýyoruz. Meselâ, demir çelik sektöründe enerjiye çok fazla ihtiyaç duyulduðu için Türkiye dünyanýn en büyük ‘hur da de mir’ it ha lat çý sý du ru mu na gel miþ. Hurda demiri alýp çe lik ü re te bi li yo ruz, a ma ‘topraðý’ iþleyip de çelik üremiyoruz. Sebebi de enerji maliyetinin yüksek olmasý. Ýhracat rakamlarý Mersin’deki AKÝB (Akdeniz Ýhracatçý Birlikleri) toplantý salonunda açýklandý. Rakamlarýn açýklanmasýndan sonra Mersin’de yapýlan güzel bir faaliyetten ve sonuçlarýndan da haberdar olduk ki, toplantýnýn o bölümü rakamlardan daha da sevindiriciydi. Mersin’de sanayi ve ticaret odalarý ile valiliðin iþbirliðiyle “Fikrinle yürü, fikrinle büyü” konulu bir yarýþma yapýlmýþ. Okul öncesi, ilköðretim ve lise öðrencilerinin katýldýðý yarýþma ile çocuklar yeni buluþlar, icatlar ve inovasyon çalýþmalarýna imza atmýþlar. Ýnanýn, çocuklarýn ortaya koyduðu yeni fikirler, teklifler ve icatlar belki ‘basit’ ama çok önem verilmesi gereken bir çalýþma. Bizim de ilköðretimde okuyan çocuklarýmýz olduðu için benzer durumlarla biz de karþýlaþýyoruz. Okuldan gelen çocuðumuz bir gün diyor ki, “Baba, ben bir icat bulmak zorundayým. Yoksa öðretmenim bana düþük not verecek.” Hayda, yeni bir þey icat etmek kolay mý ki bulamayana düþük not verilsin? Çocuklarýn yeni þeyler keþfetmesine teþvik edilmesi elbette çok önemli, ama bunu ‘not korkusu’ ile ve mecburen yaptýrmak doðru deðil. Mersin’deki çocuklar bunu nasýl yaptý bilmiyorum, ama çok güzel þeyler yapmýþlar. Bu icatlarýn bir kýsmý ticarî olarak da uygulanabir þeyler. Nitekim, Devlet Bakaný Zafer Çaðlayan, salondaki iþ adamlarýna tek tek seslenerek, “Bunlarý ticarî olarak uygulayalým” dedi ve bir çoðundan da söz aldý. Bir öðrenci, “insansýz hava aracý” üzerinde çalýþmýþ ve ikinci olmuþtu. Projesini tanýtýrken, “Bu konuda çalýþabilmek için Türkiye’de üniversite yok. Almanya ya da Amerika’da okumak istiyorum” dedi ve bu gencimize de toplantýya katýlan ÝTO temsilcisi sahip çýktý. Ýlkokul öncesi çocuklar bile uygulanabilir projeler geliþtirmiþ. Biri, klima ve çatýdan toplanan yaðmur sularýnýn bir depoda biriktirilmesi ve sonrasýnda bu suyun kullanýlmasýyla ilgiliydi ki kolayca uygulanabilir. Elbette bu ve benzeri projeleri düþünen çok kiþi var, ama nedense uygulama imkâný bulamamýþ. Keþke, verilen sözler tutulsa ve ‘Zihni Sinir Projeleri’ uygulama imkâný bulsa. Gençlerin teþvik edilmesi her þeyden önemli. “Baþýmýza yeni icatlar, dertler, projeler çýkarma. Uslu uslu otur” dönemi çoktan geçti. Yenilikten, projeden ve icatlardan ürkmemek lâzým. Teklif edilen projelerin onda biri hayata geçebilmiþ olsa Türkiye’nin önü de açýlýr, ufku da aydýnlanýr. Türkiye’yi idare edenler, gençlerin tekliflerinin “ihracat rakamlarýndan daha önemli ve öncelikli” olduðunu görmek durumundalar. Ýþin içinde “fikir” varsa, ardýndan “zikir” de gelir... Türkiye’nin fikriyle yürüyen ve fikriyle büyüyen gençlere çok ihtiyacý var. Önümüzdeki yýllar fikrini dünyaya kabul ettirebilenlerin yýlý olacak. Baþka çýkar yol görünmüyor, vesselâm...

FOÇA ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/32 KARAR NO: 2011/69 Davacý SELAHADDÝN BASANÇELEBÝ tarafýndan davalý Nü fus Ýdaresi aleyhine mahkememizde açýlan nüfusda soyadý düzeltilmesi davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonunda; Mahkememizce verilen 26/04/2011 tarih ve 2011/32-69 E.K. sayýlý kararýn hüküm fýkrasýnda; davanýn KABULÜNE, Yunis Nadi ve Naciye oðlu, Ibrýcak 18/07/1968 D.lu. Karabük ili, Yenice/Karabük ilçesi, Ibrýcak, cilt no: 17, hane no: 54'de nüfusa kayýtlý Selahaddin Basançelebi'nin soyadýnýn "ÇELE BÝ" OLARAK DÜZELTÝLMESÝNE, dair karar verildiði hususu teblið yerine geçmek üzere ilanen teblið olunur. 20/05/2011 www.bik.gov.tr B: 36818

SÝVAS Gazeteciler Cemiyeti Baþkaný Fikret Ünsal, 37 kiþinin öldüðü Sivas olaylarýna iliþkin, “Bunu Sivas’ta PKK’dan baþka organize edecek herhangi bir yapýnýn olmadýðýný gayet iyi biliyorduk” dedi. Olaylara iliþkin 1995 yýlýnda ‘’Figüran Aziz Nesin’’ adlý kitap çýkaran Fikret Ünsal, son geliþmeleri deðerlendirdi. Bu konuda 18 yýldýr tartýþmalarýn sürdüðünü ifade eden Ünsal, ‘’2 Temmuz 1993 Cuma günü meydana gelen olaylardan sonra bizim araþtýrmalarýmýz, gözlemlerimiz tamamen PKK’yý

iþaret ediyordu. Ýþte o günlerde yazdýðým kitapta da ben PKK baðlantýsýný çok açýk bir þekilde burada yazmýþým. Bir kaç yerde de ‘PKK baðlantýlý’ diye geçirmiþim. Hatta özel televizyon programlarýna çýktýðýmýzda da ben orada hem Baþbaðlar’ý, hem Madýmak olaylarýný PKK’nýn yaptýðýný söyledim. Bu iddialarýmýz maalesef o günlerde hiçbir þekilde ciddiye alýnmadýðý gibi bizim yalan söylediðimiz, Sivas’ýn iþte þerefini, haysiyetini, bu yobaz meselesi yüzünden kurtarmak için bu tür yol-

lara saptýðýmýz söylendi’’ diye konuþtu. Bu gün kendisinin haklý çýktýðýný belirten Ünsal, ‘’Gecikerek de olsa adalet tecelli etmeye baþladý. Ama burada en çok maðdur olan da tabiî 10 milyon Sivaslý’nýn dýþýnda, yýllardýr ‘yobaz’ damgasýný yiyen Sivaslý’nýn dýþýnda, cezaevinde yatanlarýmýz var. Bunlar idama mahkûm edildiler, daha sonra aðýrlaþtýrýlmýþ müebbete dönüþtürüldü bu. Ama bu insanlar ne olacak. Ýnþallah onlara da yeniden yargý yolu açýlýr’’ dedi. Sivas / aa

Güvenli internete destek KONYA BARO BAÞKANI KAYACAN, ÝNTERNETE SINIRSIZ ERÝÞÝMÝN ÇOCUKLAR VE GENÇLER ÜZERÝNDE OLUMSUZ ETKÝLER OLUÞTURDUÐUNU BELÝRTEREK, “GÜVENLÝ ÝNTERNET” KULLANIMINI DESTEKLE DÝKLERÝNÝ BÝLDÝRDÝ. KONYA Baro Baþkaný Fevzi Kayacan, internet saðlayýcýlarýna sýnýrsýz eriþimin özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkiler oluþturduðunu belirterek, ‘’Güvenli Ýnternet’’ kullanýmýna desteklediklerini bildirdi. Baro Baþkaný Kayacan, yaptýðý açýklamada, iletiþim özgürlüðünün kiþinin temel hürriyetlerinden olduðunu ifade ederek, ‘’Herkes iletiþim ve kiþi özgürlüðüne sahiptir. Bu özgürlüðü güvence altýna almak, korumak hukuk devletinin aslî görevlerindendir’’ dedi. Ýnternet eriþiminin çaðýn önemli iletiþim araçlarýndan biri olduðuna dikkati çeken Kayacan, ancak her hak ve özgürlük gibi iletiþim özgürlüðünün de sýnýrlarý olmasý gerektiðini söyledi. Kayacan, sözlerine þöyle devam etti: ‘’Ýnternet saðlayýcýlarý-

Seçim yasaklarý baþladý n12 HAZÝRAN'DA yapýlacak milletvekili genel seçiminde propaganda ve yasaklarý, bugün baþlayacak. YSK, seçim propaganda ve yasaklarýnýn baþlangýcý yarýndan oy verme gününü takip eden güne kadar olan yasaklarý belirledi. Buna göre, bugün sabahtan, oy verme gününden önceki 11 Haziran Cumartesi günü saat 18.00’e kadar olan propaganda süresinde, dene tim ve gözetim yetkisi ilçe seçim kurullarýnda olacak. Bugün baþlayacak seçim propagandasý döneminde, ilçe seçim kurullarýnca gösterilenler dýþýnda açýk ve kapalý yerlerde toplu olarak propaganda yapýlamayacak. Partiler ve adaylar, kendilerini tanýtýcý nitelikte broþür ve el ilânlarý dýþýnda herhangi bir hediye ve eþantiyon daðýtamayacak ve daðýttýramayacak. Bu tarihten itibaren açýlýþ ve temel atmalarý da kapsayan törenler düzenlenemeyecek, seçim propagandasýna dönük gezilerde makam otomobilleri ve resmî hizmete tahsis edilen araçlar kullanýlamayacak. Bugün den itibaren yazýlý, sözlü ve görsel basýn ve yayýn araçlarý ile kamuoyu araþtýrmalarý, anketler, tahminler yayýnlanmayacak. Seçim propaganda dönemi 11 Haziran Cumartesi Saat 18.00’de bitecek. Seçim yasaklarý ise oy verme günü 12 Haziran saat 24.00’de sona erecek. Ankara / aa

Erdoðan: Eylemler açýk tahrik

Konya Baro Baþkaný Fevzi Kayacan, 'Güvenli Ýnternet' paketleri, vatandaþlara alternatif hizmetler sunmasýndan dolayý yerinde ve olmasý gereken bir çalýþmadýr'' diye konuþtu.

na sýnýrsýz eriþim özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkiler oluþturmakta, kötü yönlendirmelere sebep olabilmektedir. Gerçekten son dönemlerde çocuk ve gençlerimizin kumar, fuhuþ ve uyuþturucu alýþkanlýklarýna yönelmelerinde internetin etkisi inkâr edilemez.’’ Devletin iletiþim özgürlüðünü saðlama görevinin yaný sýra iletiþim güvenliðini ve bireyleri tehlikelere karþý uyarma, tehlikelerden koruma vazifesinin de bulunduðunu aktaran Kayacan, bu çerçevede Elektronik Haberleþme Kanunu uyarýnca çýkarýlan yönetmeliðe dikka-

ti çekti. Söz konusu Tüketici Haklarý Yö netmeliði’nin ‘’Ýnternetin Güvenli Kullanýmý’’ baþlýklý 10’uncu maddesi uyarýnca iþletmecilere, internetin güvenli kullanýmýna yönelik ücretsiz alternatif hizmet sunma yükümlülüðü getirdiðini hatýrlatan Kayacan, ‘’Bilgi Teknolojileri ve Ýleti þim Kurumu’nun, yasa ve yönetmeliðin kendisine yüklediði bu görev çerçevesin de hazýrlamýþ olduðu ‘Güvenli Ýnternet’ paketleri, vatandaþlara alternatif hizmetler sunmasýndan dolayý yerinde ve olmasý gereken bir çalýþmadýr’’ þeklinde konuþtu. Konya / aa

nBAÞBAKAN Recep Tayyip Erdoðan, Haliç Kongre Merkezi’nde ‘’Türkiye Hazýr Hedef 2023’’ adlý toplantýda, Ýstanbul, Ýzmir ve Diyarbakýr projelerini açýkladý. Baþbakan Erdoðan, konuþmasýnda gerek önceki gün Hopa’da meydana gelen olaylarýn, gerek BDP ve terör örgütü tarafýndan ortaya konan eylemlerin AKP’yi þiddet tuzaðýna çekmek için yapýlan açýk tahrikler olduðunu belirterek, ‘’MHP Genel Baþkaný’nýn, CHP Genel Baþkaný’nýn, BDP’lilerin, öfke ve nefret dili, kýþkýrtýcý üslûplarý, hakaret ve tahrikleri, maalesef bu tür olaylara zemin hazýrlamýþtýr. Biz bu þiddet tuzaðýna asla düþmeyiz ve düþmeyeceðiz’’ dedi. KILIÇDAROÐLU’NA SERT CEVAP Baþbakan Erdoðan, CHP Genel Baþkaný Kemal Ký lýçdaroðlu’nun Hopa’daki olaylar için “Rüzgâr eken fýrtýna biçer” sözlerine ise sert cevap verdi. Erdoðan, “Ya böyle bir siyasetçi böyle bir genel baþkan olur mu? Sen bir yerde mitinge giderken saldýrýya uðrasan ben sana böyle mi söyleyeceðim. Ama ben bu kadar ahlâksýz edepsiz ve alçak olamam” diye konuþtu. Bu arada Hopa Kaymakamý Abdullah Akdaþ, AKP’nin Hopa ilçesindeki mitingi öncesi ve sonrasýnda yaþa nan olaylarla ilgili 11 kiþinin gözaltýna alýndýðýný bildirdi. Ýstanbul - Artvin / aa - cihan

KATILIMCILARA DUYURU GARANTÝ EMEKLÝLÝK VE HAYAT A.Þ. LÝKÝT KAMU, GELÝR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI, GELÝR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI, GELÝR AMAÇLI ESNEK, GELÝR AMAÇLI KAMU DIÞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EUROBOND), BÜYÜME AMAÇLI HÝSSE SENEDÝ, ESNEK, GRUPLARA YÖNELÝK GELÝR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI, GRUPLARA YÖNELÝK GELÝR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI, GRUPLARA YÖNELÝK ESNEK, ESNEK ALTERNATÝF ve KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLÝLÝK YATIRIM FONLARI ÝÇTÜZÜK/ÝZAHNAME DEÐÝÞÝKLÝÐÝ Simav ilçe merkezinde konutlarýn yüzde 55'inde, belde ve köylerde ise yüzde 35'inde hasar oluþtu.

Simav’da binalarýn yarýdan çoðu hasarlý KÜTAHYA'NIN Simav ilçesinde, 19 Mayýs’ta meydana gelen 5,9 büyüklüðündeki depremin ardýndan, konutlarýn ilçe merkezinde yüzde 55’i, belde ve köylerde ise yüzde 35’inin hasarlý olduðu tesbit edildi. Edinilen bilgiye göre, Baþbakanlýk Afet ve Acil Durum Yönetimi Baþkanlýðý koordinesinde ilçe merkezinde kesin hasar tesbitini tamamlayan 185 teknik personelden oluþan 68 ekip, belde ve köylerde çalýþmalarýný sürdürüyor. Ekipler, önceki gün akþam itibariyle ilçe merkezinde 12 bin 588, belde ve köylerde 13 bin 707 olmak üzere toplam 26 bin 295 konut, iþ yeri ve ahýrý inceledi. Ýlçe merkezinde 636 konut, 77 iþ yeri, 10 ahýr olmak üzere 723 bina için yýkýk-aðýr hasarlý, 1213 konut, 290 iþ yeri, 2 ahýr olmak üzere 1505 bina için orta hasarlý, 4 bin 26 konut, 504 iþ yeri, 36 ahýr olmak üzere 4 bin 566 bina için az hasarlý, 4 bin 797 konut, 953 iþ yeri, 44 ahýr olmak üzere 5 bin 794 bina için hasarsýz olduklarý yönünde raporlar düzenlendi. Merkezdeki konutlarýn yüzde 55’i, iþ yerlerinin yüzde 48’i, ahýrlarýn yüzde 52’si depremde hasar gördü. Simav’ýn 21 belde ve 65 köyünde önceki gün akþama kadar yapýlan incelemede, 778 konut, 30 iþ yeri ve 332 ahýr olmak üzere 1140 binanýn yýkýk-aðýr hasarlý, 307 konut, 35 iþ yeri ve 81 ahýr olmak üzere 423 binanýn orta hasarlý, 2 bin 740 konut, 164 iþ yeri, 731 ahýr olmak üzere 3 bin 635 binanýn az hasarlý, 7 bin 109 konut, 304 iþ yeri, 1096 ahýr olmak üzere 8 bin 509 binanýn hasarsýz ol duðunu tespit edildi. Belde ve köylerde incelenen konutlarýn yüzde 35’i, iþ yerlerinin yüzde 43’ü, ahýrlarýn yüzde 51’si hasarlý çýktý. Kütahya / aa

Garanti Emeklilik ve Hayat A.Þ. Likit-Kamu, Gelir Amaçlý Uluslararasý Borçlanma Araçlarý, Gelir Amaçlý Kamu Borçlanma Araçlarý, Gelir Amaçlý Esnek, Gelir Amaçlý Kamu Dýþ Borçlanma Araçlarý (Eurobond), Büyüme Amaçlý Hisse Senedi, Esnek, Gruplara Yönelik Gelir Amaçlý Kamu Borçlanma Araçlarý, Gruplara Yönelik Gelir Amaçlý Karma Borçlanma Araçlarý, Gruplara Yönelik Esnek, Esnek Alternatif ve Kamu Borçlanma Araçlarý Emeklilik Yatýrým Fonlarý içtüzük ve izahnamelerinde yýl sonu toplu deðiþiklik taramalarý yapýlmýþtýr. Bu kapsamda fonlarýn izahnamelerinin B, C, D, E, F, G, I maddelerinde; içtüzüklerinin ise 1-2-5-6-7-8. maddelerinde deðiþikliðe gidilmiþtir. Sermaye Piyasasý Kurulu'ndan alýnan 20/05/2011 tarih ve B.02.6.SPK.0.15.00-310.06-514 sayýlý izin doðrultusunda aþaðýdaki þekilde deðiþtirilmiþ fonlarýn yeni içtüzük/izahname metinleri 27/05/2011 tarihinde Ticaret Sicili'ne tescil ettirilmiþtir. Deðiþiklikler 16/06/2011 tarihinden itibaren uygulanmaya baþlanacaktýr. DEÐÝÞÝKLÝKLERÝN KONUSU*: Yukarýdaki yazýya konu olan tüm fonlarýn 1. Mevcut mevzuat deðiþiklikleri çerçevesinde yatýrým stratejisinde güncellemelere gidilmiþtir. Vadeli-vadesiz mevduat (TL-Döviz) yatýrým aralýðý %0-10'dan %0-20'ye çýkarýlmýþtýr. Ayrýca, ayný yatýrým aralýðý kapsamýnda katýlým hesaplarýna da yatýrým yapýlmasýna yönelik gerekli deðiþiklikler yapýlmýþtýr. Fon portföyüne yatýrým amacýyla vadeli iþlem ve opsiyon sözleþmeleri ile varant pozisyonlarý açýlabilmesine imkân tanýnmýþtýr. Buna ilaveten GELÝR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI, KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI, GRUPLARA YÖNELÝK GELÝR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI fonlarýnýn 1. Yatýrým stratejilerinin yaný sýra karþýlaþtýrma ölçütünde de deðiþikliðe gidilmiþtir. *Katýlýmcýlarýn yatýrým kararý vermelerini etkileyebilecek deðiþiklikler yukarýda özellikle vurgulanmaktadýr. Bunun dýþýnda adres deðiþikliði, personel deðiþikliði gibi... yatýrýmcýnýn yatýrým kararýný etkilemeyen maddelere burada yer verilmemiþtir. www.bik.gov.tr B: 37153

ÝZMÝR 2. AÝLE MAHKEMESÝ HAKÝMLÝÐÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/545 KARAR NO: 2011/475 Davacý Mehtap ERKAN tarafýndan Davalý Ahmet Hilmi ERKAN aleyhine mahkememizde açýlan Boþanma davasýnýn yapýlan yargýlamasý sonunda; Davalý Ahmet Hilmi ERKAN'ýn Korutürk mahallesi Vali Hüseyin Öðütcen caddesi Orkide Apt. N: 45 D: 3 Balçova/ÝZMÝR adresine tebligat yapýlamadýðý, tüm aramalara raðmen adresi tespit edilemediðinden davalýya Mahkememiz kararýnýn ilanen tebliðine karar verilmiþ olup, davalý duruþmalara katýlmamýþ yargýlama yokluðunda bitirilip görülmüþtür. HÜKÜM: Önceleri SAMSUN Ýli, ÝLKADIM Ýlçesi, KILIÇDEDE Mah/Köyü, Cilt 16. Hane 564, BSN: 11'de nüfusa kayýtlý iken evlenmekle ADANA Ýli, SEYHAN Ýlçesi, ÝSTÝKLAL Köyü/mah. Cilt 22. hane 521, BSN: 11'de nüfusa kayýtlý, METÝN ve AYNUR'dan olma, 12/07/1972 doðumlu. 22360012028 T.C. Kimlik numaralý davacý MEHTAP ERKAN (Kýzlýk Soyadý SAKA) ile ayný hane, BSN: 4'de nüfusa kayýtlý ÝBRAHÝM ETHEM ve NEDRET'den olma 18/08/1957 doðumlu, 22375011528 T.C. Kimlik numaralý davalý AHMET HÝLMÝ ERKAN'ýn BOÞANMALARINA karar verilmiþtir. Taraflarýn müþterek çocuklarý 25/09/1998 doðumlu, 22357012192 T.C. Kimlik numaralý Eylül Erkan ile 18/09/2003 doðumlu, 39019442754 T.C. Kimlik numaralý Tamer Erkan'ýn velayetlerinin davacý anneye verilmesine, Velayeti anneye verilen çocuklarýn baba ile her ayýn 1. ve 3. haftasý cumartesi günleri sabah saat 09:00'dan ertesi gün akþam saat 17:00'a kadar, dini bayramlarýn 2. günü sabah saat 09:00'dan ertesi günü akþam saat 17:00'a kadar, her yýl 1 Temmuz sabah saat 09:00 ile 31 Temmuz akþam saat 17:00 arasýnda görüþtürülmek sureti ile þahsi Ýliþki kurulmasýna, TMK 353. maddesi gereðince velayeti kendisine verilen anneye boþanmaya dair ilamýn kesinleþtiði tarihten itibaren küçüðün mal varlýðýnýn dökümünü gösteren bir defter vermek ve bu mal varlýðýnda veya yapýlan yatýrýmlarda gerçekleþen önemli deðiþiklikleri bildirmesi için kendisine 30 GÜN SÜRE VERÝLMESÝNE, Davacý tarafýndan yapýlan 301,85 TL yargýlama giderinin davalýdan alýnarak davacýya verilmesine, Karar ve ilam harcý olan 18,40 TL'den peþin alýnan 17,15 TL harcýn mahsubu ile kalan 1,25 TL harcýn davalýdan alýnarak hazineye irat kaydýna, davacý vekilinin yüzünde davalýnýn yokluðunda yasa yolu açýk olmak üzere verilen karar açýkça okunup usulen anlatýldý. Tüm aramalara raðmen adresi tespit edilemeyen davalý Ahmet Hilmi ERKAN'ýn Mahkememiz kararýnýn ilanen tebliðine karar verilmiþtir, kararýn ilan tarihinden itibaren 7. günde teblið yerine kaim olmak üzere ilanen teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 36282

T. C. HOPA ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLANDIR ESAS NO : 2010/43 Davacýlar Rasime Çapan ve hissedarlarý tarafýndan davalýlar Hazine adýna Mal Müdürlüðü, Esenkýyý Köyü Muhtarlýðý, Karayollarý Genel Müdürlüðü aleyhine açýlan Tescil davasýnýn yapýlan yargýlamasý sonunda verilen ara kararý gereðince; Artvin Ýli, Hopa Ýlçesi, Esenkýyý Köyü Bulyati mevkiinden davacýlara ait 190 ada 8 parsel sayýlý taþýnmazýn batý yönünde tescil dýþý býrakýlmýþ 735,55 m2 alanlý taþýnmazýn davacýlar Artvin Ýli, Hopa Ýlçesi, Ortahopa Mahallesi nüfusuna kayýtlý Abdulhalim ve Meryem kýzý 01/01/1932 doðumlu Sevime KASIMOÐLU, Artvin Ýli, Hopa Ýlçesi Esenkýyý Köyü Ali Ýsmet ve Naciye kýzý 30/03/1950 doðumlu Sevim KAYNAK, Artvin Ýli Hopa Ýlçesi, Esenkýyý Köyü Çelik ve Sevim oðlu 02/05/1970 doðumlu Þahap Oðuz KAYNAK, Artvin Ýli, Hopa Ýlçesi, Esenkýyý Köyü Çelik ve Sevim kýzý 02/09/1976 doðumlu Ayþe KAYNAK, Artvin Ýli, Hopa Ýlçesi, Esenkýyý Köyü Abdulhalim ve Ayþe kýzý 03/05/1926 doðumlu RASÝME KAYNAK, Artvin Ýli, Hopa Ýlçesi, Esenkýyý Köyü Abdulhalim ve Meryem oðlu Ahmet Erkan KAYNAK, Artvin Ýli, Hopa Ýlçesi, Esenkýyý Köyü Abdulhalim ve Meryem oðlu VOLKAN KAYNAK adýna tescili talep edildiðinden iþ bu taþýnmazda hak iddia eden üçüncü kiþilerin ilan tarihinden itibaren üç ay içerisinde mahkememizin 2010/43 Esas sayýlý dosyasýna itirazlarýný bildirmeleri ilanen teblið olunur. 13/05/2011 www.bik.gov.tr B: 36591


Y

HABER

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

5

“Fethin sembolü” Ayasofya sorularý (3) cevher@yeniasya.com.tr

v­ve­la,­ mer­hum­ Men­de­res,­ 4­ Ka­sým 1951’de­Ba­kan­lar­Ku­ru­lu­ka­ra­rýy­la­il­ko­kul­lar­da­din­ders­le­ri­ni­müf­re­dat­prog­ra­mý­na­al­dý.­Ar­dýn­dan­Ýz­mir’de,­“Þim­di­ye­ka­dar bas­ký­al­týn­da­bu­lu­nan­di­ni­mi­zi­bas­ký­dan­kur­tar­dýk.­Ýn­ký­lâp­sof­ta­la­rý­nýn­yay­ga­ra­la­rý­na­e­hem­mi­yet­ver­me­ye­rek­e­zâ­ný­ser­best­bý­rak­týk,­mek­tep­le­re­din­ders­le­ri­ni­ka­bul­et­tir­dik,­rad­yo­da­Kur’ân o­kut­tuk.­Tür­ki­ye­Müs­lü­man­dýr­ve­Müs­lü­man ka­la­cak­týr;­Müs­lü­man­lý­ðýn­bü­tün­i­cap­la­rý­ný­el­bet­te­ya­þa­ya­cak­týr”­söz­le­riy­le­di­ne­ve­din­e­ði­ti­mi­ne­hiz­me­tin­ge­re­ði­ni­ve­de­ðe­ri­ni­di­le­ge­tir­di.­ Bun­dan­ do­la­yý­dýr­ ki­Be­di­üz­za­man,­“Þim­di,­Ad­nan­Men­de­res­gi­bi­Ýs­lâ­mi­ye­tin­ve­di­nin­ i­câp­la­rý­ný­ ye­ri­ne­ ge­ti­re­ce­ðiz­ di­yen­ De­mok­rat­lar”­di­ye­tak­dir­e­der.­ De­mok­rat­Par­ti’nin­bu­ma­ne­vî­hiz­met­mis­yo­nu,­Men­de­res’in­An­tal­ya’da­ve­da­ha­son­ra Kon­ya’da­ki­ko­nuþ­ma­sý­ný,­“De­mok­rat­la­ra­ma­ne­vî­kuv­vet­hük­mü­ne­geç­me­si”­i­çin­“u­mum­Nur Ta­le­be­le­ri­ve­mek­tep­li­mâ­sum­ço­cuk­lar­na­mý­na ya­za­ca­ðý­teb­rik”­ye­ri­ne­lâ­hi­ka­ya­a­lan­Be­di­üz­za­man,­bu­mis­yo­nun­ge­re­ði­o­la­rak­“A­ya­sof­ya’yý mu­zah­ra­fat­tan­te­miz­le­yip­i­ba­det­ma­hal­li­ya­pý­la­rak­beþ­yüz­se­ne­de­vam­e­den­kud­sî­va­zi­ye­ti­ne çev­ril­me­si­ni”­te­men­ni­e­der.­ (Ta­rih­çe-i­Ha­yat, 545;­E­mir­dað­Lâ­hi­ka­sý,­318-319,­449,­387) Zi­ra­bu­pers­pek­tif­le,­Ya­vuz­Sul­tan­Se­lim’den­son­ra­417­yýl­Top­ka­pý­Sa­ra­yýn­da­ki Mu­kad­des­E­mâ­net­ler­Da­i­re­si’nde­de­vam­e­den­ve­tek­par­ti­dö­ne­min­de­ke­si­len­Kur’ân­ti­-

E

lâ­ve­ti,­biz­zat­Men­de­res’in­te­þeb­bü­süy­le­ye­ni­den­o­kun­du.­Pe­þin­den­27­Ma­yýs­ih­ti­lâ­li­in­ký­ta­ýy­la­ke­sil­di;­a­ma­12­Ey­lül­ön­ce­sin­de­De­mi­rel’in­Baþ­ba­ka­ný­ol­du­ðu­A­da­let­Par­ti­si­hü­kû­me­ti­Kül­tür­Ba­kan­lý­ðý­nýn­al­dý­ðý­ka­rar­ge­re­ðin­ce,­Hic­rî­1400’ün­Ra­ma­zan­a­yý­nýn­bi­rin­ci­(Cu­ma) gü­nü­13­Tem­muz­1980’de­tek­rar­o­ku­tul­ma­ya­baþ­lan­dý.­Ay­ný­gün­A­ya­sof­ya’nýn­dört mi­na­re­sin­den­E­zân-ý­Mu­ham­me­dî­o­kun­du…

san­lar­de­ðer­len­dir­sin­ler.­A­ya­sof­ya’nýn­ö­zel­sta­tü­süy­le­dur­ma­sýn­dan­ya­na­yýz.­A­ya­sof­ya­i­çin­sa­de­ce­bir­tek­di­nin­de­ðil,­bir­çok­di­nin­ta­le­bi­o­la­bi­lir.­Hep­si­ne­bi­rer­gün­ver­di­ði­miz­za­man­mü­Daha önce “Ayasofya açýlsýn, ze­ol­ma­vas­fý­ný­bü­yük­öl­çü­de­yi­ti­rir.­O­ra­sý­çok ö­zel­bir­me­kân­dýr.­O­nun­i­çin­ö­zel­sta­tü­süy­le zincirler kýrýlsýn!” sloganlarýný dur­ma­sýn­dan­ya­na­yým”­di­ye­da­ha­baþ­tan­ke­sip atan Baþbakan Erdoðan, niçin at­tý.­(Stra­te­jik­Bo­yut,­Ý­HA,­3.4.2010)­ þimdi Ayasofya’nýn açýlmasý Mar­din’de­ki­700­yüz­yýl­lýk­Ka­sý­mi­ye­Med­re­se­ s i­ve­mes­cid­le­ri­av­lu­sun­da­ka­dýn­man­ken­le­rin hakkýndaki haklý taleplere, AYASOFYA’YI ADALET PARTÝSÝ ÝBÂDETE AÇTI… ý­þýk­lý-dans­lý­þov­ve­de­fi­le­gös­te­ri­ni­o­nay­la­yan AP’li­Kül­tür­Ba­ka­ný­Tev­fik­Ko­ral­tan,­“Bu “Boþverin bunlarý!” Kül­tür­Ba­ka­ný,­hü­kû­me­tin­A­ya­sof­ya’yý­ca­mi­ol­va­tan­ se­mâ­la­rýn­da­ e­zân-ý­ Mu­ham­me­dî­ i­le diye tepki gösteriyor? mak­tan­çý­ka­ran­“mev­cut­ö­zel­sta­tü­sü”nün­de­bir­lik­te­ Kur’ân-ý­ Ke­rim­ sa­dâ­la­rý­ i­le­le­bed va­mý­ka­ra­rý­al­dý­ðý­ný­söy­le­yip,­“A­ta­türk’ün­be­lir­yan­ký­la­na­cak­týr”­de­di.­ le­di­ði­A­ya­sof­ya­sta­tü­sü­de­vam­e­de­cek”­di­ye­a­Ar­dýn­dan­8­A­ðus­tos­1980­-Hic­ri­1400­Ra­ma­çýk­la­dý.­(Hür­ri­yet,­4.10.2010) Ve­Baþ­ba­kan­Er­do­ðan,­Ýs­tan­bul’un­Fet­hi’nin zan’ýn­son­Cu­ma­gü­nü-­481­yýl­ca­mi­o­la­rak­i­bâ­Ký­sa­ca­sý­AKP­ik­ti­da­rý,­A­ya­sof­ya’ya­hep det­e­di­len­A­ya­sof­ya’nýn­Hün­kâr­Mah­fi­lin­de­ve “baþ­ka­la­rý­nýn­gö­zü”yle­ve­“tu­rizm­ran­tý”­he­sâ­- 553.­yýl­dö­nü­mü­do­la­yý­sýy­la­ya­yýn­la­dý­ðý­me­saj­Ab­dül­me­cid­Mes­ci­din­de­ký­lý­nan­Cu­ma­na­ma­zý býy­la­bak­tý.­AKP’li­Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­ye­Baþ­- da,­ký­t'a­la­rý­ný­bir­bi­ri­ne­bað­la­yan,­27­yüz­yýl­lýk i­le­46­yýl­lýk­a­ra­dan­son­ra­i­bâ­de­te­a­çýl­dý.­An­cak­12 ka­ný­Top­baþ,­“A­ya­sof­ya­tu­riz­me­a­çýl­mýþ,­‘tek­- ta­ri­hi­bo­yun­ca­Ro­ma,­Bi­zans­ve­Os­man­lý­im­Ey­lül­dar­be­siy­le­A­ya­sof­ya­da­i­bâ­de­te­ka­pa­týl­dý. rar­ca­mi­ye­çe­vi­re­lim’­de­mek­ge­rek­siz­bir­po­- pa­ra­tor­luk­la­rý­na­baþ­þehirlik­ya­pan­Ýs­tan­bul’un, On­yýl­son­ra-­bu­gün­kü­De­mok­rat­Par­ti­Ge­- le­m ik”­ di­y e­ ko­n uþ­t u.­ (Pa­z ar­ Pos­t a­s ý, in­san­lý­ðýn­or­tak­kül­tür­mi­ra­sýn­da­ö­zel­bir­ye­re nel­Baþ­ka­ný­Nâ­mýk­Ke­mâl­Zey­bek’in­Kül­tür­Ba­- 29.4.2004) Oy­sa­se­lâ­tin­ca­mi­le­ri­Sul­tan­Ah­- sa­hip­ol­du­ðu­nu­be­lir­ti­yor.­Ýs­tan­bul’u­fark­lý­i­kan­lý­ðý­dö­ne­min­de­“Hün­kâr­Mah­fi­li”­tek­rar­a­- met­ve­Sü­ley­ma­ni­ye­gi­bi­hem­ca­mi­hem­de nanç­ve­ge­le­nek­le­rin­ba­rýþ­i­çin­de­kay­naþ­tý­ðý­bir bi­lim­ve­kül­tür­mer­ke­zi­o­la­rak­ni­te­li­yor.­“Ýs­çýl­dý.­Ba­sýn­da­A­ya­sof­ya’nýn­“tak­sit­tak­sit­a­çýl­dý­ðý” zi­yâ­re­te­a­çýk­ol­ma­sý­müm­kün­dü… tan­bul’un­do­ðal­gü­zel­lik­le­ri,­kül­tü­rel­zen­gin­lik­ha­ber­le­ri­çýk­tý.­Ne­var­ki­28­Þu­bat­“post­mo­dern le­ri­ve­ta­ri­hî­do­ku­su­nu­ko­ru­ya­rak­ge­le­cek­ku­dar­be”nin­a­ka­bin­de­AKP­dö­ne­min­de­“res­to­ras­- AKP ÝKTÝDARI, NEDEN þak­la­ra­ak­tar­ma­nýn­her­ke­sin­or­tak­so­rum­lu­lu­yon”­ge­rek­çe­siy­le­A­ya­sof­ya­Ca­mi­in­de­ki­Bi­zans AYASOFYA’YA ÝLGÝSÝZ? mo­za­ik­ler-re­sim­ler­a­çý­ða­çý­ka­rý­la­rak­â­de­ta­ca­mi AKP’li­Kül­tür­Ba­ka­ný,­bir­ga­ze­te­ci­nin­“A­ya­- ðu­ol­du­ðu­nu”­vur­gu­lu­yor. Lâ­kin­Ýs­tan­bul­fet­hi­nin­sem­bo­lü­A­ya­sof­ol­ma­sý­zor­laþ­tý­rýl­dý.­Da­ha­sý­Baþ­ba­kan­Er­do­ðan sof­ya­i­çin­de­açýlmasý­is­teði­ge­lir­mi?’­so­ru­su­ü­ve­hü­kû­me­ti,­se­kiz­bu­çuk­yýl­dýr­A­ya­sof­ya’ya­il­gi­- ze­ri­ne,­“Hiç­zan­net­mi­yo­rum.­A­ya­sof­ya­dün­ya­- ya’dan­tek­ke­li­me­bah­set­mi­yor;­ne­den?­Son­ra, siz­kal­dý.­Baþ­tan­be­ri­“Tak­sim­Ca­mi­i”ne­müs­- nýn­çok­es­ki­ya­pýt­la­rýn­dan­bi­ri­si.­500­yýl­la­rýn­da AKP­ik­ti­da­rý,­ne­den­A­ya­sof­ya’yý­“A­ta­türk’ün­be­ten­kif­du­ran,­mah­ke­me­nin­“Tak­sim’e­ca­mi­ya­- ya­pýl­mýþ­bir­ma­bet,­a­ma­o­þu­an­da­bü­yük­bir­zi­- lir­le­di­ði­sta­tü”de­“o­ha­liy­le”­bý­ra­ký­yor? Da­ha­ön­ce­“A­ya­sof­ya­a­çýl­sýn,­zin­cir­ler­ký­rýl­sýn!” pý­la­maz”­ka­ra­rý­na­kar­þý­su­san­ve­An­ka­ra-Ký­zý­- ya­ret­çi­kit­le­si­o­lan­bir­a­nýt­mü­ze­o­la­rak­de­ðer­lay’da­ca­mi­ya­pý­mý­nýn­gün­de­me­gel­me­si­ni­da­hi len­di­ri­li­yor.­Ý­çin­de­za­ten­sü­rek­li­o­la­rak­res­to­ras­- slo­gan­la­rý­ný­a­tan­Baþ­ba­kan­Er­do­ðan,­ni­çin­þim­di A­ya­sof­ya’nýn­a­çýl­ma­sý­hak­kýn­da­ki­hak­lý­ta­lep­le­re, is­te­me­yen­hü­kû­met,­A­ya­sof­ya’nýn­i­bâ­de­te­a­çýl­- yon­ça­lýþ­ma­la­rý­var”­þek­lin­de­ko­nuþ­tu.­­ ma­sý­ta­leplerine­bigane­kaldý.­ De­va­mýn­da­da,­“O­ra­yý­bý­ra­ka­lým,­o­þe­kil­de­in­- “Boþverin­bunlarý!”­di­ye­tep­ki­gös­te­ri­yor?

‘‘

Müslüman Kardeþler, Suriye’deki aftan memnun nMÜSLÜMAN Kar­deþ­ler­Ör­gü­tü’nün­söz­cü­sü­Zü­heyr­Sa­lim,­Su­ri­ye’de­çý­ka­rý­lan­ge­nel af­ka­ra­rý­nýn­ar­dýn­dan,­“yö­ne­tim­den­bu­tarz a­dým­la­rý­bek­le­dik­le­ri­ni”­söy­le­di.­El­Ce­zi­re ka­na­lý­na­a­çýk­la­ma­ya­pan­Sa­lim,­“Su­ri­ye’de­ki kri­zin­ce­sur­a­dým­lar­la­çö­zü­le­bi­le­ce­ði­ni”­bil­dir­di.­Su­ri­ye­ya­sa­la­rý­na­gö­re­Müs­lü­man Kar­deþ­ler­Ör­gü­tü’ne­ü­ye­li­ðin­ve­ör­güt­i­çin­de­her­han­gi­bir­po­zis­yon­da­yer­a­lýn­ma­sý­nýn i­da­ma­va­ran­ce­za­lar­la­yar­gý­lan­ma­sý­ný­ön­gö­ren­“49.­mad­de­nin”­de­de­ðiþ­ti­ril­me­si­ni­is­te­yen­Sa­lim,­“Su­ri­ye’de­ki­so­ru­nun­bü­tün­si­ya­sî par­ti­ve­ya­pý­lan­ma­la­rý­kap­sa­dý­ðý­ný”­sa­vun­du. Su­ri­ye­Dev­let­Baþ­ka­ný­Beþ­þar­E­sad­ül­ke­de ge­nel­af­i­lân­e­di­len­ka­ra­rý­o­nay­la­mýþ,­ka­rar­i­le­bir­lik­te­Müs­lü­man­Kar­deþ­ler­ör­gü­tü men­sup­la­rý­ve­dü­þün­ce­suç­lu­la­rý­nýn­da­ser­best­bý­ra­ký­la­ca­ðý­bil­di­ril­miþ­ti.­Þam / aa

Kaymakam intihar etti nBALIKESÝR’ÝN Hav­ran­Kay­ma­ka­mý­Or­han­Bal­cý,­e­vin­de­si­lâh­la­vu­rul­muþ­hal­de bu­lun­du.­A­ðýr­ya­ra­la­nan­Bal­cý,­has­ta­ne­de­ki mü­da­ha­le­ye­rað­men­kur­ta­rý­la­ma­dý.­A­lý­nan bil­gi­ye­gö­re,­il­çe­de­ki­Kay­ma­kam­lýk­Loj­ma­ný’ndan­bir­el­si­lâh­se­si­nin­du­yul­ma­sý­ü­ze­ri­ne,­Kay­ma­kam­Or­han­Bal­cý’nýn­ma­kam þo­fö­rü­ve­ko­ru­ma­sý­i­çe­ri­ye­gir­di.­Sað­göð­sün­den­tek­kur­þun­la­ya­ra­lan­mýþ­hal­de­bu­lunan­Bal­cý,­Ed­re­mit­Dev­let­Has­ta­ne­si­ne kal­dý­rýl­dý.­Bal­cý,­ya­pý­lan­bütün­mü­da­ha­le­le­re­rað­men­kur­ta­rý­la­ma­dý.­Ba­lý­ke­sir­Va­li­si Yýl­maz­Ars­lan,­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­‘’Ü­zü­cü bir­o­lay­ya­þa­dýk.­Kay­ma­ka­mý­mý­zýn­in­ti­har et­ti­ði­ni­duy­dum.­Has­ta­ne­ye­kal­dýr­mýþ­lar,­a­ma­kur­ta­rý­la­ma­mýþ”­de­di.­ Havran / aa

ODTÜ Felsefe Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Ceylan, gazetemizin Ankara Temsilciliðini ziyaret etti. Görüþmede, gazetemizin Yönetim Kurulu Üyelerinden Ali Vapurlu ve Sami Cebeci ile, TBMM Millî Eðitim Komisyonu eski Baþkaný Nurettin Tokdemir ve Ankara Temsilcimiz Mehmet Kara hazýr bulundu.

KÜRT SORUNUNU NURCULAR ÇÖZER ODTÜ FELSEFE BÖLÜMÜ ÖÐRETÝM ÜYESÝ PROF. DR. YASÝN CEYLAN, KÜRT SORUNUNU HAKÝKÎ MÂNÂDA NURCULAR'IN ÇÖZEBÝLECEÐÝNÝ BELÝRTTÝ. YAVUZ ÇALIÞKAN ANKARA

Tatlýses bugün dönüyor nTÜRKÝYE’DE Mart­a­yýn­da­uð­ra­dý­ðý­si­lâh­lý sal­dý­rý­son­ra­sýn­da­re­ha­bi­li­tas­yon­a­ma­cýy­la Al­man­ya’nýn­Mü­nih­þeh­rin­de­ya­kýn­la­rýn­da­ki­Mur­na­u­Kli­ni­ði­ne­ya­tan­Ýb­ra­him­Tat­lý­ses’ten­hay­ran­la­rý­ný­se­vin­di­re­cek­ye­ni­bir ha­ber­gel­di.­E­di­ni­len­bil­gi­ye­gö­re­Tat­lý­ses, yak­la­þýk­i­ki­ay­sü­ren­re­ha­bi­li­tas­yon­te­da­vi­sin­den­son­ra­bu­gün­ö­zel­u­çak­la­Mü­nih’ten Ýs­tan­bul’a­dö­ne­cek.­Tat­lý­ses’in,­Mur­na­u­Kli­ni­ðin­de­kal­dý­ðý­sü­re­de­bir­a­çýk­la­ma­ya­pýl­ma­mýþ­ve­kli­nik­çev­re­sin­de­sý­ký­gü­ven­lik tedbir­le­ri­a­lýn­mýþ­tý.­Münih / aa

Diyanet 6 bin personel alacak nDÝYANET Ýþ­le­ri­Baþ­kan­lý­ðý,­taþ­ra­teþ­ki­lâ­týn­da­va­iz,­Kur’ân­kur­su­öð­re­ti­ci­si,­i­mam-ha­tip ve­mü­ez­zin-kay­yým­ih­ti­ya­cý­nýn­kar­þý­lan­ma­sý a­ma­cýy­la­6­bi­ne­ya­kýn­söz­leþ­me­li­per­so­nel­a­la­cak.­Di­ya­net­Ýþ­le­ri­Baþ­kan­lý­ðý­taþ­ra­teþ­ki­lâ­týn­da­va­iz,­Kur’ân­kur­su­öð­re­ti­ci­si,­i­mamha­tip­ve­mü­ez­zin-kay­yým­ih­ti­ya­cý­nýn­kar­þý­lan­ma­sý­a­ma­cýy­la­söz­leþ­me­li­350­va­iz,­900 Kur’ân­kur­su­öð­re­ti­ci­si,­4­bin­430­i­mam-ha­tip­ve­199­a­det­mü­ez­zin-kay­yým­a­la­cak. Mü­ra­ca­at­lar,­27­Ma­yýs­ve­8­Ha­zi­ran­2011 ta­rih­le­ri­a­ra­sýn­da,­www.di­ya­net.gov.tr­ad­re­sin­de­ki­per­so­nel­hiz­met­le­ri­bö­lü­mün­de­bu­lu­nan,­2011-I­Söz­leþ­me­li­Per­so­nel­E-Baþ­vu­ru­ad­re­si­ü­ze­rin­den­ya­pý­la­cak.­Ankara / aa

ORTA Do­ðu­Tek­nik­Ü­ni­ver­si­te­si­(OD­TÜ) Fel­se­fe­Bö­lü­mü­Öð­re­tim­Ü­ye­si­Prof.­Dr. Ya­sin­Cey­lan,­“Kürt­so­ru­nu­nu­ha­ki­kî­mâ­nâ­da­ger­çek­Nur­cu­o­lan­lar­çö­ze­bi­lir”­de­di. Prof.­Dr.­Ya­sin­Cey­lan­i­le­Ye­ni­As­ya­Ga­ze­te­si’nden­bir­he­yet­ga­ze­te­mi­zin­An­ka­ra Tem­sil­ci­li­ðin­de­bir­a­ra­ya­gel­di.­Çe­þit­li­ko­nu­lar­da­fi­kir­a­lýþ­­ve­ri­þin­de­bu­lu­nu­lan­gö­rüþ­me­de,­ga­ze­te­mi­zin­yö­ne­tim­ku­ru­lu­ü­ye­le­rin­den­A­li­Va­pur­lu­ve­Sa­mi­Ce­be­ci­i­le, TBMM­es­ki­Mil­lî­E­ði­tim­Ko­mis­yo­nu­Baþ­ka­ný­Nu­ret­tin­Tok­de­mir­ve­An­ka­ra­Tem­sil­ci­miz­Meh­met­Ka­ra­ha­zýr­bu­lun­du.­Gö­rüþ­me­de,­Ke­ma­lizm­ve­res­mî­i­de­o­lo­ji­ye­e­leþ­ti­ri­ler­de­bu­lu­nan­Prof.­Dr.­Ya­sin­Cey­lan, “Cum­hu­ri­yet­ten­son­ra­ne­ya­zýk­ki­dar­ve bað­naz­bir­i­de­o­lo­ji­i­le­fi­kir­ler­cý­lýz­laþ­tý­rýl­dý. Geç­miþ­ten­te­va­rüs­e­den­kül­tür­yok­e­dil­di. Bel­li­dog­ma­la­rýn­dý­þý­na­çý­ka­maz­ol­duk.­Bu se­bep­le­Tür­ki­ye’de­bi­ri­ken­so­run­la­rý­ne­sað ne­de­sol­ik­ti­dar­lar­çö­ze­bi­li­yor.­Zi­ra­öz­gür ol­ma­yan­zi­hin­ler­so­run­çöz­mek­ten­a­ciz­dir. Bu­tip­zi­hin­ler­so­run­la­rý­çöz­mek­ye­ri­ne,­bir kur­ta­rý­cý­ya­i­þi­ha­va­le­e­der­ler”­de­di.­ Bu­bað­lam­da­ye­ni­a­na­ya­sa­ya­pýl­ma­sý ça­lýþ­ma­la­rý­na­da­de­ði­nen­Prof.­Dr.­Cey­lan,­“A­na­ya­sa­yap­mak­i­çin­ku­ru­cu­mec­lis­ge­re­kir­di­yor­lar.­Hal­kýn­seç­ti­ði­mec­lis du­rur­ken,­tek­rar­ih­ti­lâl­ya­pý­lýp­ku­ru­cu bir­mec­lis­ku­rul­ma­sý­ný­mý­bek­le­ye­ce­ðiz? Gö­rü­lü­yor­ki­zi­hin­ler­öz­gür­ce­dü­þü­ne­-

mi­yor.­Kü­çük­ruh­lu­in­san­lar­ye­ti­þi­yor. Ne­ti­ce­de­de­böy­le­saç­ma­fi­kir­ler­or­ta­da do­la­þý­yor”­i­fa­de­le­ri­ni­kul­lan­dý.­

“IRKÇILIÐI YOK ETMEMÝZ LÂZIM”

“BEDÝÜZZAMAN’I, MUSTAFA KEMAL ÝLE BARIÞTIRAMAZSINIZ”

Prof.­Dr.­Cey­lan,­A­ta­türk­çü­ge­çi­nen­le­rin­ Mus­ta­fa­ Ke­mal’i­ tak­lit­ et­mek­ten baþ­ka­ bir­ me­zi­yet­le­ri­ ol­ma­dý­ðý­ný­ be­lir­te­rek,­þun­la­rý­söy­le­di:­ “A­ta­türk­de­bir­sü­rü­ha­ta­la­rý­o­lan­bir­in­san­dý.­Bir­ke­re­fi­kir­le­ri­Tür­ki­ye­ger­çek­le­riy­le­ör­tüþ­mü­yor­du.­Dar­be­le­ri­ya­pan­la­ra­ba­kýn.­Hep­‘biz­A­ta­türk­çü­yüz,­A­ta­türk­bi­ze bu­gö­re­vi­ver­di’­de­yip­du­rur­lar.” Kürt­me­se­le­sin­de­de­yan­lýþ­bir­an­la­yýþ ser­gi­len­di­ði­ni­ be­lir­ten­ Prof.­ Dr.­ Cey­lan þöy­le­ko­nuþ­tu:­ “Dev­let­top­ra­ðý­kut­sal­laþ­tý­rý­yor.­‘A­man top­rak­bö­lün­me­sin­de­üs­tün­de­ki­in­san­la­rýn­ca­ný­ce­hen­ne­me’­an­la­yý­þý­i­çe­ri­sin­de. Top­rak­bö­lün­me­sin­di­ye­in­sa­ný­ih­mal­et­ti. Hal­bu­ki­in­san­lar­ik­nâ­ya­ça­lý­þýl­ma­lýy­dý.­Ýn­san­lar­ik­nâ­o­lur­sa­ve­bö­lün­mez­se,­za­ten top­rak­da­bö­lün­mez.­A­ma­in­san­la­rý­gön­lü bir­ve­bir­lik­ol­ma­dýk­tan­son­ra,­top­ra­ðýn bir­lik­ve­bü­tün­lü­ðü­nün­ne­an­la­mý­var?­Bir ke­re­ýrk­çý­lý­ðý­or­ta­dan­kal­dýr­ma­mýz­lâ­zým. Za­ten­Kürt­so­ru­nu­nu­halk­or­ta­ya­çý­kar­ma­dý,­dev­let­or­ta­ya­çý­kar­dý.­Do­la­yý­sýy­la­çö­ze­cek­o­lan­da­yi­ne­dev­let­tir.­Bu­top­rak­lar­da ýrk­çý­lýk­hü­küm­sü­re­mez.­Bi­zim­di­ni­miz ýrk­çý­lý­ða­kar­þý­dýr.­Din­dar­lar­en­baþ­ta­ýrk­çý­lý­ða­kar­þý­ol­ma­lý­dýr.­Kürt­so­ru­nu­nu­ha­ki­kî mâ­nâ­da­ger­çek­Nur­cu­o­lan­lar­çö­ze­bi­lir­di­yo­rum­bu­se­bep­le.­Sah­te­Nur­cu­lar,­sah­te din­dar­lar­bu­so­ru­nun­i­çin­den­çý­ka­maz­lar.”

PROF. Dr. Ceylan, Said Nursî’nin ömrü bo yunca dâvâsý uðruna mücadele etmiþ, cesur bir âlim olduðunu kaydederek, þöyle devam ett: “Onun hayat hikâyesini okuyup da etkilenmeyecek bir insan bulamazsýnýz. Hangi görüþten olursanýz olun, Said Nursî’nin hayatýndan etkilenirsiniz. O, dâvâsýnýn peþinden gidip dik duran, her türlü sýkýntýlara göðüs geren ve kesinlikle baþ eðmemiþ bir insandý. O adeta eðilmez bir vicdandý. Said Nursî gibi bir þahsiyete son iki asýrdýr hiç rasgelmedik. Zira herkes idamý görünce geri adým atmýþtýr. Ayrýca kendisine yapýlan hiçbir teklifi de kabul etmemiþ, þiddetle red etmiþtir. Özgürlüðe o kadar müþtak ki, herþeyi red ediyor. Ayrýca, Bediüzzaman’ý, Mustafa Kemal ile barýþtýrmak da beyhude bir çabadýr. Barýþtýramazsýnýz. Çünkü biri diðerinin antitezidir. Ayrýca Said Nursî hayatý boyunca takiyye yapmamýþtýr. Doðrudan doðru bildiði hakikati haykýrmýþtýr. Ben felsefi bakýþ açýsýný Said Nursî’den öðrendim. Dolayýsýyla kendisi benim hocamdýr. Onun eserlerini çok küçük yaþýmda Osmanlýcasýndan okudum. Kelime daðarcýðýmýn geliþmesine de büyük katkýlarý olmuþtur. Said Nursî’nin mücadelesi iknâ üzerine kuruludur. O sertliði ve kabalýðý red etmiþtir. Ýslâm’ýn ancak bu tür bir metotla hükümferma olabileceðine inanýyordu ve bu görüþünde isabet etmiþtir.”

drbattal@yahoo.com

Doksanlarýn analarý ve kýzlarý n­ce­ki­gün­kü­ya­zým­da­ba­þör­tü­sü­ko­nu­sun­da­ve­ri­len­ta­viz­ler­ya­da­ya­þa­nan­ký­rýl­ma­la­rý yaz­mýþ­tým.­ “Es­ki­de­hep­þer­var­dý,­her­þer­es­ki­de­kal­dý,­her hay­rý­da­ya­kýn­da­gö­re­ce­ðiz”­zan­ne­den­genç­le­rin uf­ku­nu­a­ça­cak­ba­zý­tes­bit­ler­yap­mýþ­ve­28­Þu­bat ön­ce­sin­de­ki­bir­çok­i­yi­ge­liþ­me­yi­ve­hat­ta­28­Þu­bat­sü­re­cin­de­ki­ba­zý­i­yi­þey­le­ri­gör­mez­den­gel­me­me­miz­ge­rek­ti­ði­ni­an­lat­mýþ­tým. Bir­çok­me­saj­gel­di.­Ön­ce­on­la­rý­pay­la­þa­yým.­­ Muh­te­rem­Ka­dir­Ak­baþ­ya­zý­yor: “Ya­zý­nýz,­ muh­te­va­sý­ i­le­ üs­lû­bu­ i­le­ ha­ri­ka.­ Bu üs­lû­bu­sür­dür­me­ni­zi­dü­zen­li­bir­o­ku­yu­cu­nuz­o­la­rak­di­li­yo­rum.­Geç­miþ­te­gü­zel­gün­ler­de­kö­tü gün­ler­de­var­dý.­Bu­gü­nün­i­yi­gün­le­ri­nin­her­kes a­çý­sýn­dan­ka­lý­cý­o­la­bil­me­si­i­çin­a­týl­ma­sý­ge­re­ken a­dým­lar­a­týl­dý­mý?” Ger­çek­ten­ö­nem­li­bir­so­ru.­Ce­va­bý­ný­siz­de­ðer­li o­ku­yu­cu­la­rýn­fe­ra­se­ti­ne­bý­rak­ma­yý­ter­cih­e­de­rim.­ A­da­pa­za­rý’ndan­Muh­te­rem­Ýh­san­U­çar­ya­zý­yor:­ Bu­tür­ya­zý­la­rý­ný­zý­zevk­le­o­ku­yo­rum.­Çün­kü ha­ya­ta­da­ir,­ha­ya­týn­ger­çek­le­ri­ne­da­ir­i­puç­la­rý­bu­lu­yo­rum...­Fa­kat­bu­ya­zý­nýz­faz­la­sýy­la­müp­hem­di...­Yi­ne­de­i­ki­de­fa­o­ku­dum.­E­li­ni­ze­sað­lýk.­Bu tür­ya­zý­la­rý­ný­zý­ta­kip­et­me­ye­ça­lý­þa­ca­ðým.­ Ke­mal­A­kýn­soy­ya­zý­yor:­ “Kah­ra­man­la­rýn­ol­du­ðu,­ya­da­kur­ta­rý­cý­la­rýn­ol­du­ðu­yer­de,­bu­za­yýf­in­san­lar­hep­var­o­la­cak.­Ya­þa­sýn Ri­sâ­le-i­Nur­lar.­Üs­ta­dým,­sen­bi­ze­dik­dur­ma­yý­öð­ret­tin.­ ‘Ek­mek­siz­ya­þa­rým,­hür­ri­yet­siz­ya­þa­yamam’ de­din,­de­di­ðin­gi­bi­de­ya­þa­dýn.­Ma­a­le­sef,­ek­me­ðin ön­pla­na­çýk­tý­ðý,­hür­ri­ye­tin­her­þe­ye­he­der­e­dil­di­ði gün­ler­de­yiz.­Se­ni­dün­an­la­ma­dý­lar,­bu­gün­de­an­la­mý­yor­lar,­ya­rýn­da­an­la­ma­ya­cak­lar.­Çün­kü­ne­fis­ler me­þak­ka­te­de­ðil,­zev­ke­se­fa­ya­yön­len­di­ril­miþ.” Me­li­ke­Nur­ya­zý­yor:­ “Ya­zý­nýz­fev­ka­lâ­de­ol­muþ,­tes­bit­le­ri­niz­ya­þa­dýk­la­rý­mý­zýn­bir­a­yi­ne­si­ol­muþ.­Ay­ný­kor­kan­kor­ku­tan­‘zih­ni­yet’­da­ha­il­ko­kul­da­iþ­le­me­ye­baþ­lar…” Ci­han­Cam­baz­ya­zý­yor:­ “Ho­cam,­Kork­mak­ya­da­kork­ma­mak,­bü­tün me­se­le­bu.­Ya­da­kor­kak­lý­ðýn­kay­na­ðý­da­lâ­let,­ce­sa­re­tin­kay­na­ðý­i­man­dýr.” Ya­zý­ma­e­leþ­ti­ri­ve­kat­ký­bil­di­ren­o­ku­yu­cu­la­rýn­ço­ðu,­ve­ri­len­ta­viz­le­ri­bir­kor­ku­i­þa­re­ti­o­la­rak­gö­rü­yor.­ Sa­de­ce­bir­o­ku­yu­cu­muz,­o­la­ya,­ “Ben­dün­ya­mý da­fe­da­et­tim,­a­hi­re­ti­mi­de”­ fe­da­kâr­lý­ðý­çer­çe­ve­sin­de­yak­la­þý­yor­ve­me­mu­ri­yet­ten­a­týl­ma­mak­ya da­aç­kal­ma­mak­i­çin­de­ðil,­da­ha­i­yi­ve­et­ki­li­hiz­met­e­de­bil­mek­i­çin­ba­þör­tü­lü­ol­mak­tan­vaz­ge­çil­miþ­o­la­bi­le­ce­ði­ni­bil­di­ri­yor.­­ Bu­i­kin­ci­ge­rek­çe,­dev­let­hiz­me­tin­de­ol­ma­yý­di­ne­hiz­met­o­la­rak­gö­ren­ler­i­çin­ya­da­bun­la­ra sem­pa­tiy­le­ba­kan­lar­i­çin­da­ha­ma­kul­gö­rü­nü­yor.­ Ter­cih­me­se­le­si.­ Bu­ve­si­ley­le­bir­ha­tý­ra­mý­nak­le­de­yim:­ 1995­se­ne­sin­de,­çar­þaf­lý­bir­öð­ren­cim­der­se­pe­çe­li gir­me­ye­baþ­la­dý.­Ý­ki­haf­ta­son­ra­ki­der­si­miz­de­te­mel hak­lar­ko­nu­sun­da­öð­ren­ci­le­rim­le­pe­çe­kul­lan­ma hak­ký­ný­tar­týþ­týk.­Ço­ðun­luk,­“gü­ven­lik­ve­kim­lik­ta­ný­ma­en­di­þe­si­nin­da­hi­bir­bi­çim­de­çö­zül­me­si­nin müm­kün­ol­du­ðu­ve­bir­ki­þi­nin­giz­le­mek­is­te­di­ði­bir ye­ri­ni­aç­týr­ma­ya,­herhan­gi­se­bep­le­o­lur­sa­ol­sun,­hiç kim­se­nin­hak­ký­nýn­ol­ma­dý­ðý”­so­nu­cu­na­gel­di. Bir­sü­re­son­ra­fa­kül­te­ku­ru­lu­top­lan­tý­sýn­da,­ro­zet­li­bir­ha­ným­öð­re­tim­ü­ye­si­“nor­mal­ka­pan­sa­ney­se, a­ma­bu­kýz­çar­þaf­la-pe­çey­le­ge­li­yor,­bir­ça­re­bul­ma­mýz­lâ­zým”­de­di­ðin­de,­son­ra­dan­YÖK­De­net­le­me Ku­ru­lu­ü­ye­li­ði­de­ya­pan­de­ka­ný­mýz­ve­bir­çok­ho­ca i­ti­raz­et­tik:­“Bu­da­bir­hak­týr,­zi­ra­bu­sa­ye­de­siz­ler­de nor­mal’in­ne­ol­du­ðu­nu­an­lý­yor­su­nuz!­Yok­sa­baþ ört­me­yi­de­a­nor­mal­gö­re­cek­si­niz.”­ As­lýn­da­ bu­ ko­nu­da­ki­ ký­rýl­ma­nýn­ baþ­ka­ bo­yut­la­rý­da­var: 1980’ler­de,­1990’lar­da­ba­þör­tü­lü­ol­ma­yý­ter­cih­e­den­ve­ba­þý­ný­aç­mak­tan­sa­mes­le­ði­ni­ic­ra­et­mek­ten fe­ra­gat­e­den­çok­sa­yý­da­an­ne­ta­ný­yo­rum.­On­la­rýn ço­ðu­nun­kýz­la­rý,­þim­di,­ma­hal­le­le­rin­de­ki­ab­la­la­rý­na e­ma­net.­A­ma­yi­ne­ço­ðu­mes­le­ðin­den­mah­rum­kal­mak­tan­sa­ba­þý­ný­aç­ma­ya­yö­ne­li­yor/yö­nel­ti­li­yor.­ O­ an­ne­le­rin­ duy­gu­la­rý­ný­ (dü­þün­ce­le­ri­ni­ de­ðil!) me­rak­e­di­yo­rum.­­­ “Ý­yi­leþ­me”nin­baþ­ka­bir­bo­yu­tu­nu­yi­ne­bu­ve­si­ley­le­dik­ka­ti­ni­ze­su­na­yým.­ Baþ­kan­Ha­þim­Ký­lýç’ýn­ký­sa­sü­re­ön­ce­A­na­ya­sa Mah­ke­me­si­nin­49.­ku­ru­luþ­yýl­dö­nü­mü­tö­re­nin­de­ki a­çýþ­ko­nuþ­ma­sýn­da­ver­di­ði­bil­gi­ye­gö­re; 1990-2000­yýl­la­rýn­da­par­ti­ler­hak­kýn­da­a­çýl­mýþ o­lan­on­do­kuz­ka­pat­ma­dâ­vâ­sýn­dan­sa­de­ce­i­ki­si red­de­dil­miþ­ve­ka­lan­on­ye­di­par­ti­i­çin­ka­pat­ma mü­ey­yi­de­si­uy­gu­lan­mýþ.­ Oy­sa­2001-2010­yýl­la­rý­a­ra­sýn­da­on­beþ­ka­pat­ma­ dâ­vâ­sý­ a­çýl­mýþ­ bun­lar­dan­ sa­de­ce­ bi­rin­de par­ti­ka­pa­týl­mýþ­týr.­ Bu­i­yi­leþ­me­nin­se­be­bi,­1995­ve­2001­yýl­la­rýn­da mec­lis­ten­geç­miþ­o­lan­ve­par­ti­ka­pat­ma­la­rý­zor­laþ­tý­ran­ A­na­ya­sa­ de­ði­þik­li­ði­dir.­ Bun­lar­dan­ bi­ri­nin­28­Þu­bat­son­ra­sý­ko­a­lis­yon­dö­ne­mi­ne­denk gel­me­si­ne­dik­kat­e­di­niz.­ Da­ha­i­yi­le­ri­ni—bil­has­sa­ro­zet­ler­hu­su­sun­da­da­ha i­yi­le­ri­ni—i­se­“ak­tif­ü­mit”­i­le­ü­mit­e­di­niz.­Ba­har­dýr…­

Ö


EKONOMÝ

Devlette ‘elektronik ödeme’ dönemi

MALÝYE Bakaný Mehmet Þimþek, Merkez Bankasý ile birlikte geliþtirdikleri sistemle, kamudaki bütün ödemelerin artýk elektronik ortamda yapýlacaðýný bildirdi. Kamu Elektronik Ödeme Sistemi (KEÖS) ile devlet harcamalarýnda yeni bir dönemin baþlayacaðýný ifade eden Maliye Bakaný Þimþek, bu sistemde, kamu ödemeleri ve tahsilatýnda nakit iþlemlerin günlük olarak iþlendiðini kaydederek þöyle devam etti; “Devletin günlük nakit ihtiyacý ve nakit fazlasý anýnda sistem üzerinden takip edilebilmekte, günlük nakit planlamasý yapýlarak ödemeler gerçekleþtirilmektedir. Bu sistemle, devlet olarak hesabýný, günlük hatta anlýk olarak bilen, nakdini yönetebilen bir ülke haline geldik. Gereksiz borçlanma maliyetinden de kurtulduk.’’ Devlet ödemelerinde de Kamu Elektronik Ödeme Sisteminin hayata geçirileceðini ifade eden Þimþek, ‘’Yeni sistemle devletin bütün ödemeleri, elektronik ortamda gerçekleþtirilecek. Tamamen elektronik ortamda yürüyen sistem sayesinde, manuel iþlemlerden kaynaklanan hata ve noksanlýklar sona erecek, ödemelerdeki gecikmeler ortadan kalkacak. Bu sistem sayesinde kamunun harcadýðý her kuruþ da çok daha yakýndan ve anlýk olarak izlenebilecek. Bundan sonraki adýmýmýz elektronik fatura olacak. Elektronik faturanýn da devreye girmesiyle birlikte artýk kamuda muazzam bir disiplin ortamý saðlanacak.’’ Batman / Ankara / aa

31 MAYIS 2011

MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI Cinsi 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANÝMARKA KRONU 1 EURO 1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ

ALIÞ

DÖVÝZ SATIÞ

1.5859 1.6904 0.30631 2.2844 2.6167

1.5935 1.7015 0.30782 2.2954 2.6304

ALIÞ

EFEKTÝF SATIÞ

1.5848 1.6826 0.30610 2.2828 2.6149

1.5959 1.7117 0.30853 2.2988 2.6343

Cinsi 1 ÝSVÝÇRE FRANGI 1 ÝSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI

ALIÞ

DÖVÝZ SATIÞ

1.8585 0.25558

1.8705 0.25824

EFEKTÝF SATIÞ

1.8557 0.25540

DOLAR

EURO

ALTIN

C. ALTINI

DÜN 1,5910 ÖNCEKÝ GÜN 1,6020

DÜN 2,2910 ÖNCEKÝ GÜN 2,2890

DÜN 78,45 ÖNCEKÝ GÜN 79,20

DÜN 528,55 ÖNCEKÝ GÜN 533,51

1.6408 5.7945

1.6274 5.6334

1.6470 5.8814

1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ

0.29424 0.42415

0.29622 0.42491

0.29403 0.42097

0.29690 0.42810

100 JAPON YENÝ

1.9402

1.9531

1.9330

1.9605

1 KUVEYT DÝNARI 1 NORVEÇ KRONU

SERBEST PÝYASA

1.8733 0.25883

1.6334 5.7192

Borçlara 58 milyarlýk af TOPLAMDA 58 MÝLYAR 300 MÝLYON LÝRA BORCUN YENÝDEN YAPILANDIRILDIÐINI KAYDEDEN BAKAN BABACAN, BU PARANIN AÐIRLIKLI OLARAK BORÇ GERÝ ÖDEMESÝNDE KULLANILACAÐINI DÝLE GETÝRDÝ.

Doðan’ýn vergi borcu 3.2 milyar lira eridi

DOÐAN Yayýn Holding (DYH) ve baðlý ortaklýklarýnda ihtilâflý 4.17 milyar lira olan vergi borcu 988.28 milyon liraya indi. DYH'nin ve baðlý ortaklýklarýnýn vergi borçlarýnýn yeniden yapýlandýrýlmasýna yönelik çalýþmalarýn tamamlandýðýný; bu kapsamda henüz kesinleþmemiþ ve dâvâ aþamasýnda olan 4.94 milyar lira tutarýndaki ihtilâflý vergi tarhiyatlarýndan 4.17 mil yar liralýk kýsmý ile ilgili 988.28 milyon liralýk yükümlülük tahakkuk ettirilerek ihtilâfýn sonlandýrýldýðýný açýkladý. KAP’a yapýlan açýklamaya göre, daha önceki yapýlandýrmalarýn dýþýnda, DYH’nin baðlý ortaklýðý Doðan Prodüksiyon Hizmetleri’nde “henüz kesinleþmemiþ ve dâvâ aþamasýnda bulunan” toplam 862.97 milyon TL tutarýndaki ihtilâflý vergi tarhiyatlarýnýn tamamý da yeniden yapýlandýrýlarak, bununla ilgili tahakkuk etti rilen toplam tutar 128.74 milyon TL oldu. Doðan TV Holding’in dâvâ aþamasýndaki toplam 2 milyar TL tutarýndaki ihtilâflý vergi tarhiyatlarýnýn tamamý ile ilgili olarak yapýlandýrma tahakkuk ettirilen tutarýn 494.83 milyon lira; D Yapým’ýn toplam 1.1 milyar TL tutarýndaki ihtilâflý vergi tarhiyatlarýnýn yapýlandýrma baþvurusunda ise tahakkuk ettirilen toplam tutarýn 332.37 milyon TL olduðu belirtilmiþti.

ALIÞ

HABERLER

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

6

TÝM Baþkaný Büyükekþi, ihracat rakamlarýný Bakan Çaðlayan'ýn da katýlýmýyla Mersin'de açýkladý. FOTO: AA

Ýhracat, Mayýs’ta 11 milyar dolarý aþtý TÜRKÝYE Ýhracatçýlar Meclisi (TÝM) verilerine göre, Mayýs ayýnda ihracat, geçen yýlýn ayný ayýna kýyasla yüzde 21,73 artýþla 11 milyar 82 milyon dolar olarak gerçekleþti. TÝM Baþkaný Mehmet Büyükekþi, Mersin’de bulunan, Akdeniz Ýhracatçý Birlikleri (AKÝB) Toplantý Salonunda düzenlediði basýn toplantýsýnda Mayýs ayý ihracat rakamlarýný açýkladý. TÝM verilerine göre, Mayýs ayýndaki ihracat, geçen yýlýn ayný ayýna göre yüzde 21.73 artýþla 11 milyar 82 milyon dolar olurken, yýlýn ilk 5 ayýnda yüzde 20.38 artýþla 54 milyar 419 milyon dolar seviyesinde gerçekleþti. Son 12 aylýk dönemde ise yüzde 14.1 artýþla 123 milyar 194 milyon dolarlýk ihracat yapýldý. Mayýs ayýnda en fazla ihracatý, 1 milyar 677 milyon dolar ile otomotiv endüstrisi sektörü yaparken, kimyevî maddeler ve mamülleri sektörü ise 1 milyar 462 milyon dolar ile ikinci sýrada, çelik sektörü de 1 milyar 337 milyon dolar ile üçüncü sýrada yer aldý. Tarým sektörleri Mayýs ayýnda 1 milyar 384 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 12.49 pay alýrken, sanayinin payý 9 milyar 375 milyon ihracat ile yüzde 84.59, madencilik ürünlerinin payý ise 323 milyon dolar ile yüzde 2.92 oldu. Mayýs ayýnda sektörler içerisinde en fazla ihracat artýþýný yüzde 72.43 ile su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü elde ederken, bu sektörü sýrayla yüzde 70.98 ile süs bitkileri sektörü, yüzde 41.23 ile halý sektörü takip etti. Mersin / FARUK ÇAKIR

ÝHALE ÝLANI ÝSTANBUL BÜYÜKÞEHÝR BELEDÝYE BAÞKANLIÐINDAN TAÞINMAZ SATIÞI YAPILACAKTIR. Mülkiyeti Belediyemize ait ve aþaðýda özellikleri belirtilen taþýnmazýn satýþý iþinin ihalesi yapýlacaktýr. 1) Encümen Kayýt No: 1149 2) Taþýnmaza Dair Bilgiler: a) Ýli: Ýstanbul b) Ýlçesi: Sarýyer c) Cinsi: Arsa d) Pafta No: — e) Ada No: 1371 f) Parsel No: 3 g) Yüzölçümü: 1.526,74 m2 h) Satýlacak Hisse Oraný: 23.665/152674 i) Halihazýr: Ýþgalli j) Ýmar Durumu: H= 15.50 Konut Alaný k) Vakfiyesi Olup Olmadýðý : Yok I) Adres (Cadde-Sokak-No) : Ferahevler Mah. Saray Menekþesi Sok. 3) Muhammen Bedeli : 118.325.-TL 4) Geçici Teminatý : 3.549,75.-TL 5) Ýþtirak Teminatý : 11.832,50.-TL 6) Ýhale Tarihi ve Saati : 15 Haziran 2011 -12:00 7) Ýhalenin Yapýlacaðý Yer : Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý Encümen Salonu Saraçhane/Ýstanbul 8) Ýhale Usulü : Fonlar Ýhale Yönetmeliðinin 38. maddesine istinaden Açýk Teklif Usulü 9) Ýhale þartnamesi : Mesken Müdürlüðü'nden temin edilebilir. Fuatpaþa Cad. No: 66 Mercan/ÝSTANBUL Tel: 0212 455 33 30 Fax: 0212 449 51 07 10) Þartname Bedeli : 175.-TL. 11) Ýhaleye katýlmak isteyenlerden istenen belgeler: a) Nüfus cüzdan sureti ve ikametgâh belgesi yada T.C. Kimlik Numaralarýný ihtiva eden "Nüfus Cüzdaný", "Sürücü Belgesi" veya "Pasaport" ibrazý (Gerçek kiþiler) b) 2886 sayýlý Devlet Ýhale Kanunu'nda belirtilen Geçici Teminat ve Ýhale Ýþtirak Teminatý c) Vekâleten katýlýnmasý halinde Noter tasdikli Vekâletname d) Teklif vermeye yetkili olduðunu gösteren ihale tarihi itibariyle son bir yýl içerisinde düzenlenmiþ noter tasdikli imza sirküleri (Tüzel Kiþiler) e) Mevzuatý gereði tüzel kiþiliðin siciline kayýtlý bulunduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasýndan, ihale tarihi itibariyle son bir yýl içerisinde alýnmýþ, tüzel kiþiliðin sicile kayýtlý olduðuna dair belge (Tüzel Kiþiler) f) Yabancý istekliler için Türkiye'de gayrimenkul edinilmesine iliþkin kanuni þartlarý taþýmak ve Türkiye'de tebligat için adres beyaný g) Ortak katýlým olmasý halinde Ortaklýk Beyannamesi h) Gayrimenkul satýn alýnmasýna iliþkin Ticaret Sicilinden alýnmýþ Yetki Belgesi (Tüzel Kiþiler) ý) Yabancý isteklilerin sunacaklarý yurtdýþýnda düzenlenmiþ her türlü belgenin Türkiye Cumhuriyeti konsolosluklarýnca tasdik edilmiþ veya apostil þerhini havi olmasý gerekmektedir. 12) Nüfus Cüzdan sureti ve ikametgâh getirmeyen gerçek kiþiler, kimlik paylaþým sistemi kayýtlarýnýn teyidi için ihale saatinden önce Encümen Müdürlüðü'ne (Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý Kemalpaþa Mah. Þehzadebaþý Cad. No: 25 34134 Fatih/ÝSTANBUL) baþvurmalarý gerekmektedir. 13) Ýhaleye katýlmak isteyenlerin, ihale saatinden önce ihale þartnamesini incelemeleri ve tekliflerini de þartnamede belirtilen þartlar çerçevesinde vermeleri gerekmektedir. ÝLAN OLUNUR. www.bik.gov.tr B: 36898

T. C. NÝKSAR ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (MENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) DOSYA NO: 2010-223 ÖRNEK NO:25 Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 23/06/2011 günü saat: 10:00-10:10'da S.S. Taþýyýcýlar Koop. Otoparkýnda yapýlacak ve o günün kýymetlerinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 28/06/2011 günü ayný yer ve saatte 2. Artýrma yapýlarak satýlacaðý. Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklýnýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden % 18 oranýnda K.D.V.'nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði taktirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 20.05.2011 Muhammen kýymeti LÝRA ADEDÝ CÝNSÝ 16.000,00 YTL 1 39 NP 418 plaka sayýlý, Hyundai marka, 2007 Model, H-100 Grace 2.6 tipinde arka fren lambasý kýrýk, sürgülü kapýsý içe darbeli þekilde kapalý kasa kamyonet. 16.000,00 YTL Toplam www.bik.gov.tr B: 36992

DEVLET Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Ali Babacan, kamu alacaklarýnýn yeniden yapýlandýrýlmasýnýn son günü itibarýyla kesinleþmemiþ rakamlara göre, toplam 58 milyar 300 milyon liralýk borcun yapýlandýrýldýðýný bildirdi. CNN Türk’te bir programa katýlan Bakan Babacan, Kamu Alacaklarýnýn Yeniden Yapýlandýrýlmasýnýn Cumhuriyet tarihinin en geniþ kapsamlý yeniden yapýlandýrmasý olarak kayda geçtiðini söyledi. Çok sayýda vatandaþýn baþvuruda bulunduðunu anlatan Babacan, bazý kurumlara halen postayla baþvurular olduðunu, postayla baþvurularýn gelmesinin biraz daha vakit almasý ve Gelir Ýdaresi ile SGK’ya baþvurularýn elektronik posta ve normal postayla yapýlmasý dolayýsýyla ilâve rakamlar gelebileceðini belirtti. Kesinleþmemiþ rakamlara göre, Gelir Ýdaresine baþvuruda bulunan mükellef sayýnýn 5 milyon 78 bin, SGK’ya baþvuran mükellef sayýsýnýn da 1 milyon 887 bin olduðuna iþaret eden Babacan, þöyle devam etti: ‘’Yeniden yapýlandýrýlan ve taksit taksit ya da peþin olarak ödenecek toplam tutara gelin ce Gelir Ýdaresi tarafýnda 35 milyar 800 milyon lira, SGK tarafýnda da 22 milyar 500 milyon, toplamda da 58 milyar 300 milyon. Bu tabi belediyeler, TEDAÞ gibi kurumlara ödenecek rakamlar var, doðalgaz borcu var, emlâk vergisi bunlarý içermiyor. Onlarýn henüz bütün bu kurumlardan derlenip toparlanmasý, olmadý bu rakamlar elimizde yok bu en az bir ayý bulur." Kasaya girmeden herhangi bir adým atmak, toplanan yeni parayla alakalý herhangi bir karar vermek istemediklerini vurgulayan Babacan, bunun aðýrlýklý olarak borç geri ödemesinde kullanýlacaðýný, belki Türkiye’nin rekabet gücünü arttýracak alt yapý yatýrýmlarýna da bir kýsmý yönlendirilebileceðini ifade etti. Ankara / aa

ÝHALE ÝLANI ÝSTANBUL BÜYÜKÞEHÝR BELEDÝYE BAÞKANLIÐINDAN TAÞINMAZ SATIÞI YAPILACAKTIR. Mülkiyeti Belediyemize ait ve aþaðýda özellikleri belirtilen taþýnmazýn satýþý iþinin ihalesi yapýlacaktýr. 1) Encümen Kayýt No: 1151 2) Taþýnmaza Dair Bilgiler: b) Ýlçesi: Sarýyer c) Cinsi: Arsa a) Ýli: Ýstanbul d) Pafta No: 11b3a e) Ada No: 1383 f) Parsel No: 4 g) Yüzölçümü: 550,41 m2 h) Satýlacak Hisse Oraný: 30.490/55.041 i) Halihazýr: Ýþgalli j) Ýmar Durumu: H= 15.50 Konut Alaný k) Vakfiyesi Olup Olmadýðý : Yok I) Adres (Cadde-Sokak-No) : Ferahevler Mah. Yavuz Sok. 3) Muhammen Bedeli : 152.450,-TL 4) Geçici Teminatý : 4.573,50,-TL 5) Ýþtirak Teminatý : 15.245,-TL 6) Ýhale Tarihi ve Saati : 15 Haziran 2011 -12:00 7) Ýhalenin Yapýlacaðý Yer : Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý Encümen Salonu Saraçhane/Ýstanbul 8) Ýhale Usulü : Fonlar Ýhale Yönetmeliðinin 38. maddesine istinaden Açýk Teklif Usulü 9) Ýhale þartnamesi : Mesken Müdürlüðü'nden temin edilebilir. Fuatpaþa Cad. No: 66 Mercan/ÝSTANBUL Tel: 0212 455 33 30 Fax: 0212 449 51 07 10) Þartname Bedeli : 175.-TL. 11) Ýhaleye katýlmak isteyenlerden istenen belgeler: a) Nüfus cüzdan sureti ve ikametgah belgesi yada T.C. Kimlik Numaralarýný ihtiva eden "Nüfus Cüzdaný", "Sürücü Belgesi" veya "Pasaport" ibrazý (Gerçek kiþiler) b) 2886 sayýlý Devlet Ýhale Kanunu'nda belirtilen Geçici Teminat ve Ýhale Ýþtirak Teminatý c) Vekâleten katýlýnmasý halinde Noter tasdikli Vekâletname d) Teklif vermeye yetkili olduðunu gösteren ihale tarihi itibariyle son bir yýl içerisinde düzenlenmiþ noter tasdikli imza sirküleri (Tüzel Kiþiler) e) Mevzuatý gereði tüzel kiþiliðin siciline kayýtlý bulunduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasýndan, ihale tarihi itibariyle son bir yýl içerisinde alýnmýþ, tüzel kiþiliðin sicile kayýtlý olduðuna dair belge (Tüzel Kiþiler) f) Yabancý istekliler için Türkiye'de gayrimenkul edinilmesine iliþkin kanuni þartlarý taþýmak ve Türkiye'de tebligat için adres beyaný g) Ortak katýlým olmasý halinde Ortaklýk Beyannamesi h) Gayrimenkul satýn alýnmasýna iliþkin Ticaret Sicilinden alýnmýþ Yetki Belgesi (Tüzel Kiþiler) ý) Yabancý isteklilerin sunacaklarý yurtdýþýnda düzenlenmiþ her türlü belgenin Türkiye Cumhuriyeti konsolosluklarýnca tasdik edilmiþ veya apostil þerhini havi olmasý gerekmektedir. 12) Nüfus Cüzdan sureti ve ikametgâh getirmeyen gerçek kiþiler, kimlik paylaþým sistemi kayýtlarýnýn teyidi için ihale saatinden önce Encümen Müdürlüðü'ne (Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý Kemalpaþa Mah. Þehzadebaþý Cad. No:25 34134 Fatih/ÝSTANBUL) baþvurmalarý gerekmektedir. 13) ihaleye katýlmak isteyenlerin, ihale saatinden önce ihale þartnamesini incelemeleri ve tekliflerini de þartnamede belirtilen þartlar çerçevesinde vermeleri gerekmektedir. ÝLAN OLUNUR. www.bik.gov.tr B: 36899

T. C. NÝKSAR ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (MENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) DOSYA NO: 2011-44 t. ÖRNEK NO: 25 Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 23/06/2011 günü saat: 10:30-10:40'da Altunay Otopark. Sanayi Sitesinde yapýlacak ve o günün kýymetlerinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 28/06/2011 günü ayný yer ve saatte 2. Artýrma yapýlarak satýlacaðý. Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklýnýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden %18 oranýnda K.D.V.'nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði taktirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 20.05.2011 Muhammen kýymeti LÝ RA ADEDÝ CÝNSÝ 14.000,00 YTL 1 06 BM 5295 plaka sayýlý, Peugout marka Bipper Van 1.4 HDÝ tipi, 2008 Model Beyaz Renk kapalý kasa kamyonet Motor No: 10FD9820657074 Þase No: VF3AA8HSC84200500 Arka sol park farý, arka sol çýta köþe ezik ve vuruk. 14.000,00 YTL Toplam www.bik.gov.tr B: 36993

Akaryakýtta vergi yüksek TÜRKÝYE'DE akaryakýtýn neden pahalý olduðu yönündeki bir soruya Ba bacan, ‘’Sadece pompa fiyatýna bakarsak, bir de dünyadaki fiyatlara bakarsak, yine de Türkiye’de fiyatlarýn oldukça yüksek olduðunu görüyoruz, bu bir gerçek. Ve dünyadan her an bizim yüksek olmamýza sebep olan konu da verginin yüksekliði, içindeki ÖTV yüksek’’ yanýtýný verdi.’Türkiye’de bu vergi yapýsýný doðru buluyor muyuz? Hayýr. Memnun muyuz? Hayýr. Ancak nasýl düþecek bu?’’ diye soran Babacan, þunlarý söyledi: ‘’Kayýt dýþý Türkiye’de azaldýkça, gerçekten kazananlar kazanýrken ki vergilerini normal verdikçe biz dönüp öte yandan iþi normalleþtirmeye baþlayacaðýz. Yani, ÖTV’yi, bu dolaylý vergileri kademe kademe düþürmeye baþlayacaðýz. Bu da tabiî biraz vakit alacak. Fakat, sadece vergi oranlarýný indirmek kayýt içine geçmek için yeterli olmuyor, bunu da gördük. Yani, vergi oranlarý düþsün ki insanlar vergisini ödesin tezi tutmadý. Niye tutmadý? Çünkü, hiç kimse maalesef gönlüyle rýzasýyla cebindeki 1 lirayý, 5 lirayý, 10 lirayý çýkarýp da dev lete ödemek istemiyor.”

ÝZMÝR 1. AÝLE MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/752 Esas. KARAR NO: 2011/482 Davacý BAÞBAKANLIK SOSYAL HÝZMETLER VE ÇOCUK ESÝRGEME KURUMU GENEL MÜDÜRLÜÐÜ aleyhine mahkememizde açýlan Velayet (Velayetin Kaldýrýlmasý) davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonunda; DAVALI: ÞENAY ERKILIÇ, 5317 Sokak No: 35 Karabaðlar-ÝZMÝR adresinde mukim. Davacý kurum vekili dava dilekçesiyle;davalý Þenay ERKILIÇ'ýn 15 Nisan 2010 tarihinde küçük Serdar ERKILIÇ'ý dünyaya getirdiðini, davalýnýn çalýþýrken tanýþtýðý biri ile birliktelik yaþayýp hamile kaldýðýný, bu kiþinin hamile olduðunu öðrendiðinde kendisini terk ettiðini beyan ettiðini, çocuða bakacak yeterlilikte olmadýðýný ifade ettiðini çocuðun Ýzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 2010/69 müt sayýlý kararý ile kurumlarýna yerleþtirildiðini, küçüðün yüksek menfaati gereði annenin velayet hakkýnýn kaldýrýlmasýna karar verilmesini talep etmiþtir. Davalý ÞENAY ERKILIÇ'a çýkartýlan tebliðin ismen tanýnmadýðýndan duruþma gününü bildirir davetiyelerin gazete ile ilan edilmiþ olmasý nedeniyle, Mahkememizin 12.05.2011 tarihli kararý ile aþaðýdaki hüküm verilmiþtir. HÜKÜM; 1- Davacýnýn davasýnýn KABULÜNE, Siirt ili, Merkez ilçesi, Çal, cilt 7, hane 5, Bsn: 37' de nüfusa kayýtlý Murat ve Þenay oðlu Konak 15 Nisan 2010 doðumlu 14847057332 vatandaþlýk numaralý Serdar ERKILIÇ'ýn üzerindeki annesi ayný yer Bsn: 28'de nüfusa kayýtlý Mesut ve Hicran kýzý Ýzmir 01 Ocak 1976 doðumlu 44071321732 vatandaþlýk numaralý Þenay ERKILIÇ' ýn velayet hakkýnýn Türk Medeni Kanununun 348. maddesi gereðince KALDIRILMASINA ve çocuðun kurum tarafýndan evlat edindirilmesi iþleminde anne RIZASININ ARANMAMASINA, 2- Baba uzun zamandan bu yana bulunamadýðýndan, nerede olduðu bilinmediðinden baba rýzasýnýn aranmasýna gerek olmadýðýna, 3- Kurum muaf olduðundan harç alýnmasýna yer olmadýðýna, 4-Davacý kurum tarafýndan bu dava nedeniyle yapýlan toplam 401,54 TL harç ve yargýlama giderinin davalýdan alýnarak davacý kurumu verilmesine, 5- Davacý kurum vekili yararýna karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlýk Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 1.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalýdan alýnarak davacý kuruma verilmesine, Yargýtay yolu açýk olmak üzere karar verilmiþ olup, tüm aramalara raðmen adresi bulunamayan Davalý ÞENAY ERKILIÇ'a ilanen teblið olunur. Bu tebliðin ilan tarihinden 15 gün sonra teblið edilmiþ sayýlacaðý ve tebliðden sonra 15 günde temyizi kabul olduðu ilgiliye teblið olunur. 26.05.2011 www.bik.gov.tr B: 36822

T. C. PENDÝK 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (Taþýnýrýn Açýk Artýrma ÝLANI) 2011/1777 T. Dosyamýzdan rehinli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý araç satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 01/07/2011 saat 10:00-10:05 arasýnda PENDÝK/ÝSTANBUL ÖZCANLAR OTOPARKI ÞEYHLÝ MAH. ARAÇ MUAYENE ÝSTASYONU YANI adresinde yapýlacak ve o günü kýymetinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 06/07/2011 günü ayný yer ve saatler arasýnda 2. artýrma yapýlacaðý, þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak KDV, damga resmi, tellaliye alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. (Ýhaleye katýlacaklardan malýn tahmin edilen kýymetinin % 20'si kadar teminat alýnýr.) LÝRA ADET MALIN CÝNSÝ (ÖNEMLÝ NÝTELÝK VE ÖZELLÝKLERÝ) 26.000.00 1 adet 34 PU 324 PLAKALI 2006 MODEL, SÝYAH RENKLÝ, FORD FOCUS GHIA CVT 5D 1.6 D TÝPÝ HUSUSÝ OTO. ARACIN SOL KAPIDA ÇÝZÝK, SAÐ KAPININ ALT KISMI VURUK, ANAHTAR VAR, RUHSAT YOK.www.bik.gov.tr B: 36808

BEYLÝKDÜZÜ ÝLÇE EMNÝYET MÜDÜRLÜÐÜ TRAFÝK TESCÝL VE DENETLEME BÜRO AMÝRLÝÐÝ ÝLANEN TEBLÝÐ METNÝ 01.01.2011 ile 01.05.2011 tarihleri arasýnda Beylikdüzü Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliði sorumluluk alaný içerisinde, 2918 sayýlý Karayollarý Trafik Kanununun 116. Md. Ýstinaden araçlarýn tescil plakalarýna düzenlenerek tebligata çýkarýlan ve çeþitli nedenlerle muhataplarýna teblið edilemeyen Trafik Ýdari Para Cezasý Karar Tutanaklarý 11.05.2011 ile 12.06.2011 tarihleri arasýnda 30 (otuz) gün süreyle Beylikdüzü Ýlçe Emniyet Müdürlüðü Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliðinde liste olarak askýya asýlmýþtýr. Tüm vatandaþlarýmýza önemle duyurulur. www.bik.gov.tr B: 36871


DÜNYA

Y

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

Bosna’nýn gözyaþlarý HÝÇ DÝNMEDÝ Sýrplarýn eski askerî komutaný Ratko Mladiç

SIRBÝSTAN’IN YAKALAYIP LAHEY’DEKÝ MAHKEMEYE TESLÝM ETTÝÐÝ MLADÝÇ’ÝN EMRÝYLE SREBRENÝTSA’DA ÝÞLENEN SOYKIRIMIN 16. YILINDA 500 KURBANIN CENAZESÝ TOPRAÐA VERÝLECEK.

SCHEVENÝNGEN HAPÝSHANESÝNDE—

Savaþ sýrasýnda iþlediði suçlardan dolayý tutuklanan Bosnalý Sýrplarýn eski komutaný Ratko Mladiç Hollanda’ya getirildi. Rotterdam-The Hague Havaalaný’na inen Mladiç yoðun güvenlik tedbirleri altýnda polis helikopteriyle yerel saatle 21.30 Lahey’deki Scheveningen hapishanesine getirildi. Mladiç burada, oldukça konforlu hapishanenin güvenliði BM tarafýndan saðlanan hücresine konuldu. Mladiç’in uluslar arasý hukuk kurallarý gereði en kýsa zamanda Lahey’deki BM Eski Yugoslavya Uluslararasý Ceza Mahkemesi'nde hakim karþýsýna çýkarýlmasý bekleniyor. Lahey / aa

LAHEY’DEKÝ uluslar arasý savaþ suçlarý mahkemesince 16 yýldýr aranan ve geçen hafta yakalanan Bosna’daki Sýrplarýn eski askerî komutaný Ratko Mladiç’in emriyle Srebrenitsa’da iþlenen soykýrýmýn 16. anma yýl dönümü törenlerinde 500 kurbanýn cenazesi topraða verilecek. 26 Mayýs’ta düzenlenen operasyonda yakalanan ve Belgrad Yüksek Mahkemesi Savaþ Suçlarý Bölümünün tutukevinde kaldýðý sýrada, “çilek, televizyon ve kýzýnýn mezarýný görmeyi” talep eden, saðlýk þartlarýný öne sürerek Lahey’e gitmemek için çeþitli bahaneler bulan Mladiç’in Bosna’da sebep olduðu acý ve gözyaþý hiç dinmedi. Mladiç, Bosna’da iþlediði katliâmlarý öðrenmesi üzerine 1994 yýlýnda intihar eden 23 yaþýndaki kýzýnýn mezarýný önceki gün ziyaret etme þansý elde etti. Ancak Mladiç’in emriyle Temmuz 1995’te Srebrenitsa’da iþlenen soykýrýmda katledilen kurbanlarýn birçoðunun kemiklerine dahi ulaþýlamadý. Geride kalanlar ise her açýlan

toplu mezarda kendi yakýnlarýnýn bir kemiðini bulup onu mezarýna defnetmenin umuduyla yaþýyor. Bu umut bazen yýllarý alýyor, bazen ise bu uzun yýllara kurban yakýnýnýn ömrü yetmiyor. Toplu mezarlardan çýkarýlýp kimlik tesbiti yapýlan kurbanlarýn cenazeleri ise her yýl Srebrenitsa’da 11 Temmuzda düzenlenen anma törenleriyle mezarlarýna defnediliyor. Geçen yýl 775 kurbanýn cenazesinin defnedildiði törenlerde, bu yýl 500 kurbanýn cenazesi topraða verilecek. Tuzla’daki DNA merkezi yetkilileri, þu anda 361 kurbanýn cenazesinin kimliðinin tesbit çalýþmasýnýn tamamlandýðýný, Srebrenitsa’da 11 Temmuz’da yapýlacak törenlere kadar toplam 500 kurbanýn kimliðinin tesbit edilerek cenazelerinin oradaki törenlerde topraða verileceðini açýkladý. Potoçari Anýt Merkezinin Müdürü Mersed Smayloviç de 11 Temmuz’da yaklaþýk 500 soykýrým kurbanýnýn topraða verilmesi için hazýrlýklarý baþlattýklarýný kaydetti. Saraybosna / aa

4 BÝN TORBA KEMÝK KÝMLÝK TESBÝTÝ BEKLÝYOR! AVRUPA’DA Ýkinci Dünya Savaþýndan sonra en büyük katliamýn yapýldýðý Srebrenitsa’da öldürülen 14 yaþ ve üstü 8 bin erkeðin cesedi, katilleri tarafýndan “bir daha bulunmamak üzere” toplu mezarlara gömüldü. Savaþýn ardýndan Bosna-Hersek devleti bünyesinde kayýp insanlarýn bulunmasý amacýyla kurulan Toplu Mezarlarý Araþtýrma Komisyonu, Srebrenitsa’da katledilen kurbanlardan yaklaþýk 6 bininin cesedine ulaþtý. Ancak cesetlerin birçoðunun parçalanmýþ olmasý, üzerlerinden kimlik çýkmamasý, bu komisyonun çalýþmalarýný çok güç durumda býraktý. Kurbanlarýn kimliklerinin tesbiti konusundaki zorluk üzerine dönemin ABD Baþkaný Bill Clinton’un giriþimleriyle Uluslararasý Kayýp Kiþiler Komisyonu (ICMP) bünyesinde Tuzla þehrinde 1996 yýlýnda DNA Laboratuvarý kuruldu. Laboratuvar, 14 yýldýr Bosna savaþýnda yakýnlarý vefat eden aileler için kimlik tesbiti konusunda umut oldu. Þu ana kadar ülke genelinde 407 toplu mezardan çýkartýlan yaklaþýk 20 bin cesedin kimlik tesbiti Tuzla’daki bu laboratuvarda yapýldý.

YAKALANMA HABERÝ AZ DA OLSA SEVÝNDÝRDÝ BOSNA-HERSEK’ÝN Srebrenitsa þehrinde Temmuz 1995’te katledilen 8 bin erkeðin geride kalan eþleri ve anneleri, katliâm emrini veren Bosnalý Sýrplarýn eski komutaný Ratko Mladiç’in yakalanmasýný ve Lahey’e sevk edilmesini “buruk bir sevinçle” karþýladý. Mutlu hayatlarýnýn yok edildiði þehre her þeyi göze alarak dönen Srebrenitsalý anneler, Mladiç’in yakalanýp Lahey’e teslim edilmesi karþýsýnda þimdi az da olsa bir sevinç yaþýyor.

TAZÝYE Trabzon Araklý okuyucularýndan Sami Akçay’ýn oðlu

Ali Akçay'ýn eþinin vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler. Kederli ailesine, yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

Tarsus Yeni Asya Okuyucularýndan Ahmet Düzenli ve Ailesi

7

hibrahimcan@windowslive.com

Sýrp kasabý Mladiç’in hikâyesi ýrbistan AB üyeliði yolunu açmak için yakýn tarihin en kanlý katillerinden birisini Uluslar arasý Savaþ Suçlarý Mahkemesine teslim etti. Ratko Mladiç’in yüzüne öldürdüðü binlerce masumun korkusu sinmiþ gibi. Bir zamanlar kendisini Firavun kadar güçlü sanan bir katilin, böylesine acýnacak bir duruma düþmesi ibret verici. Peki kimdi Ratko Mladiç? Babasý Ýkinci Dünya Savaþý sonrasý Bosna’da komünist partizan çetesiyle bir köye saldýrýrken öldürülen bir Bosnalý Sýrp. 1991 yýlýndan itibaren Bosna’daki Sýrp birliklerinde üst düzey komutanlýk görevleri üstlendi. Acýmasýz katliâm serisine ise Bosna’nýn baðýmsýzlýðýný ilân etmesinden bir ay sonra 2 Mayýs 1992 tarihinde baþlattýðý Saraybosna kuþatmasýyla giriþti. Dört yýllýk bu kuþatma esnasýnda keskin niþancýlarla ve rastgele bombalamalarla þehirde yaþayanlara hayatý zindan etti. 12 bin masum insanýn ölümüne sebep oldu. Hýrvatistan ve Bosna’da etnik olarak saf Sýrp bölgeleri oluþturmak için yüzbinlerce Boþnak, Arnavut ve Hýrvat’ý yurtlarýndan sürdü. Sýrp kasabý canavarlýðýn zirvesine Srebrenitza Katliâmý ile ulaþtý. Birleþmiþ Milletler Srebrenitza’yý güvenli bölge ilân etmiþ, diðer bölgelerdeki Sýrp saldýrýlarýndan kaçan, çoðu yaþlý, kadýn ve çocuk binlerce insan bu þehre sýðýnmýþtý. 24 bin kiþilik nüfus 60 bine çýkmýþtý. Hollandalý 400 barýþgücü askeri koruyordu þehri. Müslümanlarýn elindeki silâhlar da zaten Barýþ Gücü korumasýnda olduklarý gerekçesiyle toplanmýþtý. 10 Temmuz 1995’i 11 Temmuza baðlayan gece Fransýz Barýþ Gücü Komutanýnýn emriyle, bütün Hollandalý askerler þehri boþalttý. Böylece binlerce silâhsýz masum Sýrplara teslim edildi. 11 Temmuzda þehre giren Mladiç komutasýndaki güçler 12 ila 77 yaþ arasý Müslüman erkekleri þehrin meydanýna topladý. Acýmasýz katil önce çocuklara þeker daðýttý. Hatta onlarýn baþlarýný okþadý. Sonraki beþ gün içinde ise 8300 masumu onarlý gruplar halinde katletti ve kimliklerinin tanýnmamasý için parçalattýrýp toplu mezarlara gömdürdü. Ýnsanlarýn canýný emanet ettiði Birleþmiþ Milletler ise seyretti. Hatta þehri terk eden Hollandalý komutana Sýrplarýn armaðan verdiðine iliþkin bir video yayýnlandý. Mladiç savaþtan sonra Sýrp yönetimi ve ordusunun korumasýnda krallar gibi yaþamaya devam etti. Ta ki 2001 yýlýnda Sýrp hükümeti eski Yugoslavya Devlet Baþkaný Slobodan Miloseviç’i tutuklanana kadar. O tarihten sonra da ordunun korumasýnda gizlenmeye ve yaþamaya devam etti. Sýrbistan hükümeti AB üyeliðini hedefleyip, eskinin kusurlarýný temizlemeye karar verince Ratko Mladiç için de durum zorlaþtý. Ýyice yalnýzlaþtý ve kimsenin bilmediði yerlerde gizlenmeye baþladý. Nihayet Avrupa Birliði’nin baskýlarýyla Sýrplar onu yapayalnýz bir evde yakaladýlar. Saðlýðý kötüydü. Elbisesini bile bir komþusu gelip giydiriyordu. Þimdi artýk Lahey’e teslim edildi ve akibetini bekliyor. Peki bu katilin onbinlerce masum Bosnalýyý katletmesine seyirci kalan BM ve AB hesap vermeyecek mi? Yalnýzca iki katili yakalayýp ömürlerinin son deminde ömür boyu hapse mahkûm etmek adaletin yerini bulmasý anlamýna mý gelecek? Görünen o ki; Avrupalýlar 20. yüzyýlda gözlerinin önünde yaþanan bu insanlýk ayýbýnýn bütün suçunu Mladiç’e yükleyip, vicdanlarýný rahatlatacaklar. Evlerine gidip keyifle günlük hayatlarýna devam edecekler. Ancak Ahirette herkes hesabýný verecek. Belki Mladiç bu dünyada birkaç yýllýk ömrünü hapiste geçirmekle kalacak, ama öbür dünyada bütün masumlar haklarýný ondan alacaklar. Yalnýzca ondan mý? Elbette onlarý bu katilin insafýna terk eden Avrupalýlardan da. Zalimler için yaþasýn cehennem!

S

GEÇMÝÞ OLSUN Cuma Topözlü kardeþimizin eþi

Ayfer Topözlü'nün baþarýlý bir ameliyat geçirdiðini öðrendik. Geçmiþ olsun der, Cenâb-ý Hak'tan acil þifalar dileriz.

Kahramanmaraþ Yeni Asya Okuyucularý


8

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

mikailyaprak@gmail.com

Siyaset tekniðimiz ve Avrupa eðer ki, Avrupa ile kýyaslanamayacak bir yönümüz daha varmýþ ki, o da siyaset tekniðimizdir. Bu teknikteki farkýmýz, seçim dönemlerinde acaip fark atýyor. Hani bunu da; kendimizi, hele hele “millî gururumuz”u (!) rencide etmek adýna söylemiyoruz ha.. Hele bir “meydan siyasetimiz” var ki, koca Avrupa’yý alýp satar. Yeter ki, bu meydan siyaseti; meydan dayaðýna ve meydan muharebesine dönüþmesin!.. Avrupa’ya gelince; burada meydan siyaseti yapýlmýyor ki, kavgasý ve muharebesi de olsun.. Gazete sayfalarýnda okuyan okuyor, uygun yerlere asýlan bilboardlarda gören görüyor, radyo ve televizyonlardan takip eden ediyor.. Yani Avrupa’da seçim günü ile diðer günler arasýnda hiçbir fark göze çarpmýyor! Büyük bir Ýmparatorluðun mirasý, göz dikenlerin gönül yarasý, yiðit ve ciddî ceddimizin gür narasý, hani birazcýk da maskarasý, mirasyedilerin yüz karasý bir ülkeye yakýþmayan ne olabilir ki.. En güzel ünvanlara eþlik eden bir yýðýn baþka ünvanlardan iþte biri daha: “Tezatlar diyarý”!.. Muhabbetle husûmetin, kardeþlikle adavetin, saadetle þekavetin, iktisatla israfýn, cesaretle korkaklýðýn, kükremekle miyavlamanýn, kurtla kuzunun, yalanla sýdkýn, dindarlýkla dinsizliðin, hülâsa bütün zýtlarýn bu kadar iç içe, bu kadar kol kola olduðu baþka hangi diyar gösterilebilir? Diyeceksiniz ki, dünyanýn yapýsý böyle.. Diyeceksiniz ki; hayýr ve þerrin, mükâfat ve mücazatýn kesin hatlarla ayrýlacaðý kudret diyarý ahiret yurduna nisbeten hikmet ve imtihan yeri olan dünyanýn mahiyeti budur. Pekâlâ bütün bu zýtlarýn bütün þiddetiyle harmanlandýðý yer neresidir? Elbette ki, Ýslâm âleminin hilâfet merkezi en son neresi olmuþsa, orasý olacaktýr. Ahirzamanda beklenen þahýslarýn faaliyet alaný neresiyse, orasý olacaktýr. Süfyan ile Mehdî’nin yüz yüze geldiði ve Süfyanizm ile Mehdiyetin kýyasýya çarpýþtýðý yer neresiyse, orasý olacaktýr. Ah bir de, bu iki zýt kutuplarý birbirine yaklaþtýrma ve barýþtýrma çabalarý olmasa, ah bir de Fatih’in düþmana atýlan toplarýný tutan Cibali Baba misali zevat olmasa, ah bir de “dinde mutaassýp, muhakeme-i akliyesi kýt” bazý siyasiyyun olmazsa, ah bir de meydanlar, iyilik zannýyla fenalýk yapanlarla dolup taþmasa ve ah bir de günübirlik siyaset meftunlarý baþlarýný kaldýrýp Müceddidin, uzaklarý yakýnlaþtýran dürbünüyle bakabilseler... Kendi milletinden sakýnan bir devlet, kendi devletinden çekinen bir millet! Ne zaman girdi içimize bu illet? Ne zaman sardý ruhlarý bu ikilem, ne zaman tuttu kafalarý bu paranoya? Baksanýza þu tabloya: Bir korku, bir endiþe sarmýþ ülkeyi boydan boya! Siyasî rant adýna, açýkça ayrýmcýlýk yapýldýðý, etnik ve politik gruplaþmalara birinci aðýzdan prim verildiði nerede görülmüþtür? Hele þu; millet namýna omuzlarýnda taþýdýklarýný daðýta daðýta, döke döke bugünlere gelerek meydanlara inenlere bakýnýz! Millete hesap vereceklerine, umut ve güven vereceklerine, birbirlerine çamur atýyorlar! Ýleri demokrasi deniyor, millî irade deniyor, seçim deniyor, milletin önüne sandýk getiriliyor. Bir yandan da seçme hürriyetine sýnýr konuluyor. “Millet þunu bunu seçmesin” diye, baraj konuluyor, tercih hakký tahdit ve tehdit ediliyor. Yani milletin önüne aslýnda iki þey getiriliyor: Biri sandýk, diðeri kocaman bir baraj! Aslýnda bu da bir bölücülüktür. Sadece partilerin bir kýsmý barajýn altýnda, bir kýsmý üstünde kalmýþ olmuyor. Milletin bir kesimi barajýn üstünde, büyük bir kýsmý da altýnda kalýyor! Altta kalanýn caný çýksýn! Öyle mi? Peki ya altta býrakanýn? Ve Regaib Kandiliniz mübarek olsun.

M

MEDYA POLÝTÝK

Y

27 MAYIS KARANLIÐI YENÝ ANAYASA’NIN ANAHTARIDIR 50 yýllýk darbe düzeni normal karþýlanýyor. Darbeler ve idamlar yöntem olarak yanlýþ görülüyor. Ancak dayandýðý ideoloji, kutsallarýyla el üstünde tutuluyor. Meclis ve demokratik temsilciler ‘temel siyasal kararlar’ almak istediðinde ‘uyanýk bekçiler’ müdahale edebilsin. Medya, üniversite, yargý destek versin. Birkaç gün önce 27 Mayýs günü “Darbelere karþý 70 milyon adým” koalisyonunun düzenlediði etkinlik çerçevesinde bine yakýn insan Yassýada’ya çýkarma yaptý. 51 yýl önce darbecilerin çýkarma yaptýðý gibi. Ancak bu kez çýkarmanýn amacý darbeyi meþrulaþtýrmak amacýyla üretilen açýk veya örtülü tüm gerekçeleriyle 51 yýllýk karanlýðý sona erdirme iradesini ortaya koymaktý. 27 Mayýs Türkiye’de karanlýk bir dönemin baþlangýç tarihi... Görünürde kendilerine Milli Birlik Komitesi adýný takan 38 Subay çetesi memleketi “kurtarma” gerekçesiyle darbe yaptý. Gerçekte CHP, yargý, bürokrasi, medya ve özellikle üniversitenin, Demokrat Partinin hatalarýndan da yararlanarak “idealist” subaylar eliyle icraya koyduklarý karanlýk bir baþarý öyküsüdür bu.

'DÝRENÝÞ HAKKI' MAKYAJI Ýstanbul’dan apar topar gelen ve buna Ankara’dan katýlan, adlarý zihinlerindeki karanlýk kadar büyük üniversite profesörlerinin katkýsýyla, bu gerekçe, “Anayasayý ihlal ederek meþruiyetini kaybetmiþ bir siyasi iktidara karþý Türk Milleti’nin direniþ hakký” biçiminde makyajlandý. Ancak anayasayý ihlal suçu da “hukuken” problemliydi. Zira darbenin bizatihi kendisi en aðýr anayasa ihlaliydi. Bununla birlikte Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun Anayasayý ihlal ve birçok düzeysiz ve ahlaksýzca suçlamalar üzerine idam edilmesinin ardýndan, 27 Mayýs darbesinin herhangi bir kanýta ihtiyaç duyulmayacak açýklýkta Anayasayý ihlal suçu oluþturduðunu hatýrlatma cesaretini göstermek kolay deðildi. Zira böyle bir hatýrlatmayý ima yoluyla yapan, hatta yapýlanlara çok basit bir “haksýzlýk” etiketi yapýþtýrma çabasý dahi cezalandýrýlýyordu.... Bu baðlamda, darbecilerin partilere dayattýðý “Çankaya Protokolü”nün icrasý niteliðindeki 38 sayýlý kanun bunun yasal zeminini oluþturuyordu. 27 Mayýs Darbesinin en önemli silahý olan Anayasa Mahkemesi bu kanunu 1963 yý-

Hadi! MEMLEKETÝN en büyük yamukluklarýndan biri hep þuydu... Bir bakýma hâlâ da yamuk halde: Askeri mahkemeler, Askeri Ceza Kanunu'na göre sivilleri yargýladý ama sivil mahkemeler askerleri pek yargýlayamadý! Bu þimdi bir bakýma acayip deðiþti ama yamukluk þöyle devam ediyor: 1. Askeri Ceza Kanunu'nda darbe veya darbe giriþimi diye bir suç tanýmý yok! 2. Sivillerden seçilenler, (en) adi suçlardan bile millet ve Meclis korumasýna sýðýnýyor; o sivillerin tayin ettiði birçok bürokrat da, yine onlarýn oluþturduðu hükümetin, bakanlýklarýn kanatlarý altýnda korunuyor. O yüzden... Huzura ve hukuka ermenin bir yolu da... Askeri Ceza Kanunu'na

Mal Alýmý için Ýhale Ýlaný Orka Ahþap Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Þirketi, Doðu Marmara Kalkýnma Ajansý tarafýndan KOBÝ'lerin Rekabet Gücünün Artýrýlmasý Mali Destek Programý kapsamýnda saðlanan mali destek ile Düzce'de "Yüksek Verim Ýçin Kapasite Artýrma Projesi" için bir mal alýmý ihalesi sonuçlandýrmayý planlamaktadýr. Lot1: Kenar Bantlama Makinesi - 1 adet Lot2 : Konveyör Sistemi a- Rulolu Konveyör Hattý - 1000 metre b- Döner Transfer Arabalarý - 3 adet c- Transfer Arabalarý - 17 adet d- Serbest Transfer Arabalarý - 10 adet Ýhaleye katýlým koþullarý, isteklilerde aranacak teknik ve mali bilgileri de içeren Ýhale Dosyasý Merkez Mahallesi Zafer Caddesi 1/10 No:6 81100 Gümüþova / Düzce/TÜRKÝYE adresinden veya http://www.marka.org.tr/ ve www.orkabanyo.com.tr internet adreslerinden temin edilebilir. Teklif teslimi için son tarih ve saati: 21.06.2011 - 15:30 Gerekli ek bilgi ya da açýklamalar; http://www.marka.org.tr/ ve www.orkabanyo.com.tr yayýnlanacaktýr. Teklifler, 21.06.2011 tarihinde, saat 15:30 'da ve Merkez Mahallesi Zafer Caddesi 1/10 No:6 81100 Gümüþova / Düzce/TÜRKÝYE adresinde yapýlacak oturumda açýlacaktýr. Not: 01.06.2011 tarihli gazete ilanýnda 100 metre þeklinde yer alan Rulolu Konveyör Hattý uzunluðu 1000 metre þeklinde düzeltilmiþtir.

Manny Francisco / Manila, Filipinler

nün belirlediði ve biçimlendirdiði rejimin taþýyýcý kurumlarýna iþaret ettiði çok açýk. 27 Mayýs Darbesi 1930’larýn zihniyetinin kendini yenileyerek siyasete aðýrlýðýný koymasýyla ve Demokrat Parti’nin pek çok hatalarýyla baþarý þansýný yakaladý, aydýn, üniversite ve tabii ki CHP destekli olarak gerçekleþtirildi. Sonuç olarak halk iradesini, demokratik sonuçlarý reddeden, toplumsal çoðunluðu tehdit olarak gören bu darbenin tercihlerine göre yeni bir anayasa inþa edildi. Ýlk olarak, Anayasa temel hak maddeleriyle temel maddeleri dolduruldu; “bakýn ne kadar özgürlükçü bir Anayasamýz var” deme imkâný doðdu. Darbenin hürriyet için yapýldýðý bu þekilde kanýtlanmýþ oldu, aynen Ýttihatçý despotizmin kuruluþunda olduðu gibi... Anayasanýn ikinci maddesinde Cumhuriyetin nitelikleri arasýna demokrasi, insan haklarý ve sosyal hukuk devleti kavramlarý konuldu. “Sosyal devlet” kavramý nedeniyle Türkiye’de sol geleneðin darbeci, Kemalist ve vesayetçi gelenekle doðal ittifak kuruldu. Görüntüde bunlar saðlandýktan sonra, yapýsal olarak sistem öyle bir þekilde iþleyecekti ki, darbe koalisyonunun iktidarý sürsün. Yani sistemin temel esaslarý, ideolojisi, eðitimden askeriyeye kadar toplumu tanzim etme gücüne sahip tüm araçlarý, darbecilerin tercihlerine göre çalýþsýn. Ama diðer yandan bir meclis olsun ve bu meclis, darbecilerin önemsemediði konularda “hükümetçilik” veya “parlamentercilik” iþiyle meþgul olsun. Parlamento “aþ” ve “iþ” meselesiyle uðraþsýn ama baþka bir þeye bulaþmasýn. Darbecilerin siyasetteki uzantýlarý da yapýsal konularla yani sistemi demokratikleþtirmeyle ilgilenmeye çalýþan siyasi aktörlere, “halkýn aþ ve iþ gibi çok önemli sorunlarý varken, bu konulara neden zaman harcýyorsun?” biçiminde eleþtirebilsin. Yani “halk”tan görünüp darbeci sisteme dokundurmamak þeklinde bir iþlev üstlenebilsin. Meclis ve demokratik temsilciler “temel siyasal kararlar” almak istediðinde ise “uyanýk bekçiler” müdahale edebilsin. Medya, üniversite, yargý destek versin. Böyle de yapýldý. Ve bu sistem Anayasa Mahkemesi ve HSYK (belki) hariç olmak üzere dimdik ayakta. Osman Can, Star, 1.6.2011

darbe ve darbe giriþimi suçlarýnýn açýkça girmesi... Milletvekili (bakan) dokunulmazlýklarýnýn sadece düþünce ifadesi, siyasi ve ideolojik beyan ve eylemlerle sýnýrlý olmasý; akçalý, ak akça kara gün içinli yahut daha baþka adi suçlardan hesap verebilmeleri. Tabii daðlarýna bahar gelen memleketime þu da þart: Askeri yargý (nasýl olacaksa) hakikaten baðýmsýz yargý olacak... Sivil yargýnýn baðýmsýzlýk masalýna da son verilip hakikaten iktidar, ordu, bürokrasi ve "Yüksek" Yargý gölgesinden kurtarýlacak. O zaman cumhuriyet halkýn... O zaman demokrasi vatandaþýn... O zaman hukuk devleti milletin olabilir! Ýhtimal, yani! Fakat lütfen aklýnýzý yitirmeyin, hafýzanýzý yoklayýn. Bu ülkede darbeler baþba-

beciler, idam sehpalarýný hep ayný gerekçeyle kurdular: Hükümeti yýkmaya, Anayasa'yý deðiþtirmeye veya ortadan kaldýrmaya teþebbüs. Kendilerinin bilfiil, ama emir komuta içinde ama komuta emir içinde iþledikleri suçla, o suçu fiilen iþlememiþ baþka subaylarý, gençleri, sivilleri astýlar. Suçu iþleyenler, baþkalarýný, o suçu iþlemek istedi gerekçesiyle idam edebildi! Þimdi hükümete ve Meclis'e seslensek: Hadi kaldýrýn (adi suçlarda) dokunulmazlýklarý! Hadi Askeri Ceza Kanunu'na da darbe suçunu koyun! Hadi Askeri Yargý'yý sýnýrlayarak, sivil yargýyý özgürleþtirerek, yargý baðýmsýzlýðýný saðlayýn! Kimsenin buna pek niyeti yok ki. Herkes bir ötekinin tahakkümünü kýrmak isterken, kendi tahakkümünü pekiþtirmek veya kaybetmemek derdinde. Umur Talu, Habertürk, 1.6.2011

lýnda “27 Mayýs Devriminin meþruluðunu ve haklýlýðýný inkâra yol açan... Her hareket, Anayasa’ya aykýrýdýr” diyerek Anayasaya uygun buldu. Ayný kanunun Menderes ve diðer bakanlarýn Yüce Divan adý verilen cüppeli terör çetesi tarafýndan idam edilmesini ima yoluyla eleþtirmeyi de yasakladýðýný not edelim. Tüm bu karanlýk giriþimler ve cinayetlerin hukuken meþrulaþtýrýlmasýný saðlayanlarýn tek parti diktatörlüðünün ürettiði Anayasa hukukçularý olduðunu, bunlarýn bir yandan darbeye giden yolu üniversitelerden baþlayarak döþemiþ olmalarý, darbeden sonra da hazýrlanan taslaklarda parlamentoyu bütünüyle devre dýþý býrakan önerilerle ortaya çýkmalarý þaþýrtýcý olmamalý. Ancak þaþýrtýcý olan, bu profesörlerin darbeyi meþrulaþtýran kavram ve teorilerin bugün dahi hukuk dünyasýnda makbul görülmesi, daha da ötesi, 27 Mayýs darbesinden þikayet eden hukukçularca da tekrarlanmasýdýr.

DARBENÝN 'ÖZGÜR' ANAYASASI 27 Mayýs öncesinde medyanýn darbeyi kýþkýrtan tutumu üzerinde çokça yazýldý. Bu dönemin aktörlerinin halen merkez

‘‘

Türkiye’yi 27 Mayýs darbesinin ürettiði siyasal ve kurumsal haritadan kurtarmayý hedeflemeden, yeni anayasa yapabilme imkâný yoktur.

medyanýn makbul aktörleri arasýnda ve siyasette yer alýyor olmasý, 27 Mayýs darbesiyle üretilen sistemin kültürel, entelektüel ve siyasal yaþamamýzý nasýl zehirlediðini, referanslarýmýzý, “normal”lerimizi, “doðru”larýmýzý nasýl belirlediðini gösteriyor. 50 yýllýk darbe düzeni ve hukuksal alt yapýsý normal karþýlanýyor. Darbeler ve idamlar en fazla yöntem olarak yanlýþ görülüyor, ancak dayandýðý ideoloji, kutsallar ve tüm siyasal referanslarý itibariyle el üstünde tutuluyor. Siyasetin kötülüðü, buna karþýn “siyaset dýþý” kurumlarýn siyaseti belirleme iddiasýnýn “iyiliði” temel bir deðer olarak kabul ediliyor. Siyaset ile kastedilenin demokratik iþleyiþ olduðu, “siyaset dýþý”lýðýn ise, 1925-1950 arasý tek parti diktatörlüðü-

‘‘

Hadi Askerî Ceza Kanununa da darbe suçunu koyun! Hadi Askerî Yargýyý sýnýrlayarak, sivil yargýyý özgürleþtirerek, yargý baðýmsýzlýðýný saðlayýn!

kan ve bakan da astý... Ama asker de astý! 27 Mayýs Darbesi, kendi darbe kadrosu içinden iki subayý, Albay Talat Aydemir ile Binbaþý Fethi Gürcan'ý, iki kez ayaklanmaya ve hükümeti devirmeye teþebbüs, Anayasa'yý ihlal suçlarýndan (sivillerin de dahliyle) idam etti. Yani 27 Mayýs, 12 Mart, 12 Eylül... Hükümeti deviren, darbe yapan, silahla Anayasa'yý ihlal, ilga ve iðfal eden dar-

T. C. KADIKÖY 6. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (Taþýnýrýn Açýk Artýrma ÝLANI) 2011/641 T. Dosyamýzdan rehinli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý araç satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 08/06/2011 saat 12:00-12.10 arasýnda ATAÞEHÝR/ÝSTANBUL TUR ASSÝST FERHATPAÞA GARAJI FERHATPAÞA MAH. GAZÝPAÞA CAD. TAKVA SOK. adresinde yapýlacak ve o günü kýymetinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 13/06/2011 günü ayný yer ve saatler arasýnda 2. artýrma yapýlacaðý, þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak KDV, damga resmi, tellaliye alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. (Ýhaleye katýlacaklardan malýn tahmin edilen kýymetinin % 20'si kadar teminat alýnýr.) LÝRA ADET MALIN CÝNSÝ (ÖNEMLÝ NÝTELÝK VE ÖZELLÝKLERÝ) 4.000.00 1 adet 34 DF 5827 PLAKALI 2005 MODEL, HYUNDAÝ ACCENT ADMIRE 1.5 CRDI TÝPÝ, BEYAZ RENKLÝ ARACIN ÜZERÝNDE PLAKASI YOK, ÖN CAMDA PLAKA YAZILI, RUHSAT YOK, ANAHTAR MEVCUT, ARACIN ÖNÜNDE AÐIR HASAR MEVCUT, TAVANI EZÝK, ÖN CAM KISMI KIRIK, TAMPON HASARLI, ARACIN ARKASINDA HASAR YOK, ÖN SOL-SAÐ KAPI GÖÇÜK, TEYP KAFASI YOK. www.bik.gov.tr B: 36810

TEBRÝK Deðerli abimiz

Adem Akdemir Beyin kýzý

Þule Haným ile Cihan Canbaz'ýn evliliklerini tebrik eder, genç çifte mutluluklar dileriz.

Nevþehir Yeni Asya Okuyucularý

Satýlýk arsa ve ev Bediüzzaman'ýn Barla'daki evinin yanýnda satýlýk arsa ve ev Gsm: (0505) 305 75 45


MAKALE

Y

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

9

Zamanýn içtihad ve tecdid vazifesi fersadoglu@yeniasya.com.tr

asta olduðumuzda, uzman, titri yüksek bir doktora; bir mekânýn planý için inþaat yüksek mühendisi veya mimara; beyaz eþya, elektrikli ve elektronik âletlerin tamiri için iyi bir usta ve tamirciye gideriz. Elbette Kur’ân ve Sünnet’in çaðýmýzdaki içtimâî ve siyasî stratejilerini, hizmet ölçülerini, ana prensiplerini de parti liderleri, mühendisler, profesörler veya gazeteciler deðil; bu sahada otoriteler çizecek, belirleyecek.

H

Kur’ân ve Sünnet’in uzmanlarý da müçtehid ve müceddidlerdir. Bunlar içtimâî ve siyasî ana kaideleri, esas prensipleri, temel þablonlarý belirler; biz de onlara ittiba ederek uygulamaya çalýþýrýz. Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin, zamanýmýzdaki ölçü ve prensiplerini, hizmet stratejilerini ise, pek çok âlimin ittifakýyla en büyük bir müçtehid ve müceddid olarak Bediüzzaman Said Nursî çizmiþtir. (Son Þahitler, Bediüzzaman Hakkýnda Aydýnlar Konuþuyor, Bediüzzaman Sempozyumlarý’nda teblið sunan yüzlerce ilim adamýnýn beyanatlarýna bakýlabilir.) Onun þu ifadeleri, konumuz açýsýndan manidardýr:

“Bu zaman hem imân ve din için, hem hayat-ý içtimâî [sosyal hayat] ve þeriat için, hem hukuk-u âmme [genel hukuk] ve siyaset-i Ýslâmiye için gayet ehemmiyetli birer müceddid ister.” Öte yandan, bu zamanda “iman ilimlerin deki fetva vazifesi”nin de Risâle-i Nur’da olduðunu, kendi beyânâtýndan da anlayabiliriz: “Bu dürûs-u Kur’âniyenin [Kur’ân derslerinin] dairesi içinde olanlar, allâme ve müçtehidler de olsalar, vazifeleri (ulûm-u îmâniye cihetinde) yalnýz yazýlan þu Sözlerin þerhleri ve îzahlarýdýr veya tanzimleridir. Çünkü çok emârelerle anlamýþýz ki, bu ulûm-u îmâniye deki [iman ilimlerindeki] fetva vazifesiyle tavzif edilmiþiz. Eðer biri dairemiz içinde nefsin

enâniyet-i ilmiyeden aldýðý bir his ile, þerh ve îzah hâricinde birþey yazsa, soðuk bir muâraza veya nâkýs bir taklitçilik hükmüne geçer. Çünkü çok delillerle ve emârelerle tahakkuk etmiþ ki, Risâle-i Nur eczalarý Kur’ân’ýn tereþþuhatýdýr.” 2 Allâme, dünya çapýnda ilim adamý, mütefekkir, filozoftur. Müçtehid, Kur’ân ve Sünnet’ten hüküm çýkaran kiþidir. Yani, meselâ bir Ýmam-ý Azam’dýr, Ýmam-ý Þafii’dir, Ýmamý Maliktir, Ýmam-ý Ahmed bin Hanbel’dir vs. Dipnot: 1- Kastamonu Lâhikasý, s. 145. 2- Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, YAN, s. 413.

hocazade68@hotmail.com

Deðiþ, geride kalma! oskoca bir firma, büyük büyük yazýlarla büyük bir reklâm yapmýþ. Maðazanýn tam alnýna “akar yazý” yaptýrmýþ. Dönüp duruyor, mütemadiyen; “Deðiþ, geri kalma” ibaresi nazarlardan kaçmýyor. Ýlgili firma, insanlara, ürettiði yeni ürünlerini tercih etmelerini, bu surette görünümlerini deðiþtirmelerini yani güncellenmeleri gerektiðini ifade ediyor, zýmnen. Zaten, reklâm yapmak bu deðil mi? Reklâmýn tabelâda dönüp duruþu gibi, insan da, dönüp duruyor tutkularýnýn etrafýnda; hâlden hâle giriyor. Deðiþen saç, baþ; kýlýk, kýyafet; renkler, zevkler! Reklâmýn da empozesi bu yönde. Peki, içini nasýl deðiþtireceðiz bu giysinin? Saçýn içindeki baþý; baþýn içindeki anlayýþý nasýl deðiþtireceðiz? Elbette ki, hiç kimsenin fýtratýna sözümüz yok. Söz konusu olan þey; bakýþlarýn berraklaþýp, doðrularý görmesi. Aksi hâlde, “ambalajýn içi boþ”! Neye yarar? “Geri kalma” sözünden, ilimden irfandan; imandan iz’andan; hayýrlý davranýþlardan geri kalmamayý; bunlar için bir gayrete girmeyi anlamalý. Bediüzzaman’ýn, meâlen: “Fýtratýnýzý deðil, onlarýn yönlerini doðru istikamete çevirin” sö züne muvafýk davranmalý. Bir Müslüman’ýn güzel bir þekilde giyinmesi, kuþanmasý, taranmasý; güzel kokular sürünmesi; asaletli davranmasý sünnet olan þeylerden. Ýþin bu yönüne kimsenin diyecek bir þeyi yok. Kýyafete takýlýp da baþkasýný hor görene, söylenecek kelâm çok. Ankara’nýn Kýzýlay meydaný… Dört geçitten birisinde geçmek için dururken, karþýmýzdan bir grup, bu tarafa birdenbire yürüdü. Karþýdaki sinyalizasyon yayalara kapalý; o an yanan, kýrmýzý. Fakat yolda taþýt bitince, sekiz on kiþilik grup geçtiler, geldiler hemen. Doðru mu? Hayýr, yanlýþ! Ama, bir grubun yanlýþý. Yanýmdaki örümcekli bir kafa, baþörtülü bir bayana verdi veriþtirdi, gýyabýnda. Dikkat ettim, baktým ona; kelli felli, kýlýk kýyafet yerinde, kalantor bir zavallý! Silueti süslü, ama kalýbýnda hayýr yok. Hazâ ön yargý; nefret kokan duygularla homurdanýp duruyor: “Þuna bak! Bir de türbanlý olacak; kýrmýzýda geçiyor!” Kendisine, kýrmýzýda geçenin sadece kapalý bayan olmadýðýný, kadýn-erkek sekiz on kiþilik bir grubun hatasýný hatýrlatýp bir münasip lâf ettim. Hiçbir cevap vermedi; kuyruðunu kývýrdý, sessizce geçip gitti. Gel de bunu deðiþtir! Þunu anladým: Müslüman’ýn yolu kýldan ince, kýlýçtan keskin. Hata kaldýrmýyor. Kýlýk kýyafetimiz kadar, hâl ve hareketleri mize; tutum ve davranýþlarýmýza da olabildiðince dikkat etmemiz gerekiyor. Toplumun garaipliði bu: Kendindeki “hezen”i görmez, Müslüman’daki saman çöpünü eleþtirir! Kimileri dýþýný, kimileri içini revizyona sok malý. Göz atmalý insanlar hâllerine, hareketlerine, davranýþlarýna. “Deðiþmez deðerler” yer deðiþtirmeli; deðiþmeli, deðiþmesi gereken þeyler. Geride kalmadan…

K

manen hazýrlanmalarýný ihtar etmektedir. Müslümanlýkta gaye, insan-ý kâmil olabilmek ve nefsin kulluðundan Allah’ýn kulluðuna yükselmektir. Bu kulluða yükselmedikçe, insanlýðýn bir deðeri yoktur. Ýnsanýn, Allah’ýn kulluðuna yükselebilmesi ancak iman ve iEmekli Müftü / halilelitok@gmail.com badetlerle mümkündür. Onun için bu aylar, uma günü (3 Haziran 2011) Üç Ayla- namaz ve oruç baþta gelmek üzere ibadet rýn baþlangýcý ve Receb-i Þerif ayýnýn ilk aylarýdýr. günü olmasý hasebiyle bu yazýmýzda Ýbadet için bu aylarý fýrsat bilmek lâzýmdýr. Receb Ayýnýn öneminden ve ilk Cumasý da Ýbadet çaðlayanlarýnda kalplerimizi arýtmak Regaib Gecesi olmasý münasebetiyle bu ge- lâzýmdýr. Ýbadetle kanatlanýp adeta yükselcenin faziletinden bahsetmek istiyorum. mek lâzýmdýr. Ebedî saadeti bu dünyada haMübarek günler ve aylar birbiri ardý sýra zýrlamak lâzýmdýr. gelmeye baþlayacak inþâallah. Ýþte Üç AylarSevgili Peygamberimiz (asm), Üç Aylar dan birincisi olan Receb ayý da Ýlâhî feyiz ve girdiðinde þöyle duâ etmiþtir: bereketiyle geldi elhamdülillah. Ýman ve sa“Recep ayý girdiði zaman (Peygamberilih amel erbabý bu mübarek aylarýn gelmesi- miz) þöyle duâ ederdi: ‘Allah’ým Receb ve ni sabýrsýzlýkla bekler. Onlarý sevinçle karþý- Þaban aylarýný bize mübarek kýl ve bizi Ralar. Çünkü, bu feyizli günlerde yapýlan iba- mazan’a eriþtir.’” 1 detler daha makbuldür. Allah’ýn muhlis kul Receb ayýnýn ilk Cuma gecesi, Regaib gelarýna lütuf ve keremi, in’am ve ihsaný, rah- cesidir. Bir rivayette; Peygamberimizin met ve gufraný bu aylarda daha boldur. (asm) ana rahmine düþtüðü gecedir; baþka Üç Aylar ve bu aylardaki kandiller þuna bir rivayette Hz. Âmine validemizin, Peybenzer. Bir yolcu, gece karanlýðýnda yaklaþ- gamberimiz Hz. Muhammed’e (asm) hâmimak istediði þehre yaklaþtýðýnda, ilk önce o le olduðunun farkýna vardýðý gece olarak ifaþehre uzanan yolu aydýnlatmakta olan ýþýk- de edilir. larla karþýlaþýr. Bu ýþýklar, ona, þehre yaklaþtýFazilet ýþýklarýnýn tamamen söndüðü, büðýný ve hazýrlanmasý gerektiðini ihtar eder. tün dünyanýn ilim, adalet ve içtimâî ahlâkÜç Aylar ve bu aylardaki kandiller, yýlýn en sýzlýk dalgalarý içinde ýztýrap hayatý sürdüðü mübarek ayý olan Ramazan ayýna uzanan bir ortamda ezelî irade-i Ýlâhiyenin fiilen zuyolu aydýnlatmakta ve mü’minlere bu aya huru bu geceden baþlamýþtý. yaklaþtýklarýný bildirmekte, maddeten ve Regaib; Regîbe’nin çoðuludur. Raðibe

C

GÜN GÜN TARÝH

de raðbet olunan þeye denir. Bu geceye bu adýn verilmesi, Allah’ýn ihsanlarýnýn, baðýþ ve rahmetinin bol olduðu, Peygamber Efendimizin (asm) raðbet ettiði bir gece olmasý sebebiyledir. Bu geceyi ibadetle geçirmek büyük sevaplýdýr. Rivayetlere göre Resûlullah Efendimiz (asm) bu mübarek gecede 12 rek’at nafile namaz kýlmýþlardýr. Herkes kendi baþýna bu nafile namazý kýlabilir. Regaib gecesinin duâlarýn Allah katýnda makbul olduðu, reddedilmediði gecelerden birisi olduðu þu hadis-i þerifte rivayet edilmiþtir: “Beþ gece vardýr ki, onlarda yapýlan duâlar geri çevrilmez. Receb ayýnýn ilk gecesi, Þaban ayýnýn yarýsý, yani 15. gece olan Berat Gecesi, Cuma geceleri, Ramazan bayramý gecesi ve Kurban bayramý gecesi.” 2 Receb kelimesi Arapça’da üç harften oluþur. Re, Cim ve Be harfleridir. Bu harflerden Re’nin, Allah’ýn rahmetine; Cim’in, kulun cürmine; Be harfinin de kulun iyiliðine ve birrine iþaret ettiði söylenir. Bunun içindir ki; Cenâb-ý Hak: “Ey kulum! Cürüm ve günah iþledin. Rahmetimle seni onlardan berî kýldým. Ýsyanýný ve cürmünü bu ay hürmetine baðýþladým” buyuracaktýr.

Turhan Celkan

Dipnotlar: 1- Ramuzu’l-Ehadis, s. 532. 2- Muhtaru’l-Ehadis, s. 73.

turhancelkan@hotmail.com

fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info (0 505) 648 52 50

Leyle-i Regaib ile gelen rahmet übarek günler ve geceler yoðun biçimde evlerimize, sofralarýmýza, gönüllerimize misafir olmaya baþladýlar. Binler elhamdülillah! Yarýn üç aylarýn baþlangýcý, bu gece de üç aylarýn hem ilk gecesi, hem de ilk Cuma gecesi: Yani Regaib Kandili. Ýþte arýnmak isteyenlere muhteþem bir fýrsat! Bu gece ve bu günden sonra, üç ay boyunca ehl-i sema ehl-i dünya için, insanlar için daha çok duâ edecek, daha çok istiðfar edecek, daha çok tazarru ve niyazda bulunacak, daha çok cenneti isteyecek ve daha çok cehennemden insanlar adýna Allah’a sýðýnacak. Nitekim Kur’ân buyuruyor ki: “Arþ’ý taþýyanlar ve onun çevresinde bulunan melekler Rablerini hamd ederek tesbih ederler, O’na inanýrlar ve inananlar için (þöyle diyerek) baðýþlanma dilerler: ‘Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her þeyi kuþatmýþtýr. O hâlde tövbe eden ve senin yoluna uyanlarý baðýþla ve onlarý cehennem azâbýndan koru.’” 1 Böyle bir fýrsat deðerlendirilmez mi? Böyle bir uhrevî pazar görmezden gelinir mi? Böyle bir tica ret ve bereket mevsimi boþ geçirilir mi? Regâib, Arapça’da “re-ða-be” kökünden gelmektedir “re-ða-be”, kelime olarak, bir þeyi çok istemek, çok arzulamak, ona karþý meyletmek ve onu elde etmek için ýsrarla çaba sarf etmek, çok raðbet etmek demektir. Recep ayýnýn ilk Cuma gecesine Regaib diyenler, meleklerden baþkasý deðildir. Esasen her Cuma gecesi Allah katýnda kýymetlidir ve faziletlidir. Recep ayýnýn ilk gecesi de olunca, üst üste gelen iki büyük kýymet ve fazilet bu geceye ayrý bir manevî deðer katmaktadýr. Allah bu gecede mü’minlere bol ve çeþitli ihsan ve ikramlarda bulunur, kullarýna ne isterlerse verir, duâlarýný kabul eder, günahlarýný baðýþlar, günahkârlara maðfiret eder. Bu açýdan bu geceyi elimizden geldiðince ibadetle, namaz kýlarak, varsa kaza namazlarýmýzdan bir miktar kýlarak, Kur’ân okuyarak, cevþen, tahmidiye gibi kuvvetli duâ metinlerini okuyarak geçirmek geceden payýmýza düþen rahmeti, feyzi ve bereketi inþaallah arttýracaktýr. Her ekinin ve ziraatin bir ekme mevsimi vardýr. O mevsimde toprak canlý gibidir. Baðrýna düþen tohumu ana kucaðý gibi sarar ve ona hayat nükteleri fýsýldar. Su canlýdýr, güneþ canlýdýr. Böyle ziraat mevsimlerinde ekilen tohumlar çabucak çýtlar, filiz verir ve bereketle meyveye durur. Ýþte üç aylar rahmetin coþtuðu ekim aylarýdýr. Recep, Þaban ve Ramazan aylarýnda eken bazen bire bin, bazen bire otuz bin katýyla hasýlat alýr, meyvedar olur. Böyle zengin ve rengin gün ve gecelerin baþlangýcý iþte bu gecedir. Bir âyet-i kerimede þöyle buyruluyor: “Þüphesiz Allah’ýn gökleri ve yeri yarattýðý günkü yazýsýna göre aylarýn sayýsý on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardýr. Ýþte bu, Allah’ýn dosdoðru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.” 2 Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Re ceb ayýnýn ilk Cuma gecesini (Regaip gecesini) ihya edene Allah kabir azabý vermez ve duâlarýný kabul eder.” Hz. Hüseyin (ra) anlatýyor: “Kâbe’yi tavaf ederken, yanýk sesiyle Allah’tan af isteyen bir adamýn sesini iþittik. Babam bunu çaðýrmamý emretti. Güzel yüzlü, temiz bir kimseydi. Ancak sað tarafý felç olmuþ, kurumuþ, hareketsiz idi. Ona: “Sen kimsin, ne haldesin?” dedim o dedi ki: “Adým Menazil. Ben gençliðimde çok günah iþledim. Babam nasihat edince babama karþý geldim ve onu dövmeye kalktým. Babam da bedduâ etti. Sað tarafým felç oldu. Bana ‘Baba bedduâsýna uðramýþ kiþi’ dediler. Babamdan özür diledim. Merhametine sýðýndým. Babam beni baðýþladý. Benim için Allah’tan baðýþlanma dilemek üzere bir Recep ayýnda Kâbe’yi tavaf et mek için deve ile Kâbe’ye gelirken devesi ürktü. Babam da deveden düþüp öldü. Ben felç kaldým. Þimdi kimsem kalmadý. Çaresizim.” Hazret-i Hüseyin (ra) der ki: “Durumu babama söyledim. Bir Recep ayý idi. Babam (Hazret-i Ali) Recep ayý hürmetine o gence duâ etti. Allah da ona þifa verdi de, felç olan ayaðý iyileþti. Sözümüzü, Bediüzzaman’ýn Receb-i Þerif ve Leyle-i Regaib tebriði ile bitirelim: “Aziz, sýddýk kardeþlerim! Evvelâ: Receb-i Þerifinizi ve yarýnki Leyle-i Regaibinizi ruh-u canýmýzla tebrik ederiz.” 3 Bu vesileyle, baþta Ýslâm dünyasýnýn olmak ü zere bütün okuyucularýmýzýn Leyle-i Regaib’ini tebrik eder, feyizlere, bereketlere, Ýlâhî lütuflara ve hayýrlara vesile olmasýný niyaz ederim.

M

DUÂ Ey Feyyaz-ý Halim! Bizi Leyle-i Regaib’e ve Receb-i Þerif’e ulaþtýrdýðýn gibi, Ramazan’a da ulaþtýr! Affýna da ulaþtýr! Maðfiretine de ulaþtýr! Merhametine de ulaþtýr! Rýzana da ulaþtýr! Resulunün Aleyhissalâtü Vesselâmýn þefaatine de ulaþtýr! Cennetine de ulaþtýr! Bizi cehenneminden koru! Âmin! Dipnotlar: 1- Mü’min Sûresi: 7. 2- Tevbe Sûresi, 36. 3- Þuâlar, s. 425.


10

KÜLTÜR SANAT

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

Y

Çaðdaþ Evliya Çelebiler aranýyor alioktay@alioktay.net

Kâni Karaca’yý anarken…. eçtiðimiz 29 Mayýs günü Hafýz Kâni Karaca’nýn vefat yýldönümüydü. Vefat tarihi olan 29 Mayýs 2004’ün üzerinden 7 yýl geçmiþ. Aþaðýda yýllar önce Hürriyet gazetesinin kendisiyle yaptýðý ropörtajdan bir bölümü okuyacaksýnýz. Orada bir sanatçýnýn dile getirmek zorunda kaldýðý sýkýntýyý ve serzeniþi de göreceksiniz. Kâni Karaca gibi bir sanatkâra, “Üç kuruþ için takla atýyoruz. Aç mýsýn diye soran yok’’ dedirtmemeliydi bu millet. Maalesef toplumumuzun, devletimizin ve kurumlarýmýzýn bu ilgisizliði sürdükçe gerçek sanatkârlardan, daha çok bu acý sözleri duyarýz. Neyse bakalým Kâni Hoca merhum neler demiþ o ropörtajda: “Klâsik müzikte iyi bir üstadýn tavrýný elde edeceksiniz. M. Nurettin’i beðendiyseniz onun tavrýný elde edene kadar çalýþacaksýnýz. Makam ve nazariyatý öðrenmek ayrý ayrý þarttýr. Usûllerde ritm kabiliyeti olacak. Eskiden bir Ýstanbul tavrýmýz, þivemiz vardý. Bu þiveyi tatbik ederken Kur’ân’da tecvit ve talim usûlü hocadan öðrenilir. Makam tatbikatýný yaparken kelimeleri ezip bükmemek, makam yapmamak lâzýmdýr. Ýyi Kur’ân okuyan birçok arkadaþým var. Ama makam bilmezler. Yunus Balcý, Muharrem Aslantürk, Fatih Çollak... Bunlar ehl-i Kur’ân’dýrlar. Zamanýmýzýn iyi hafýzlarýdýr. Araplarýn tavrý vardýr ki kimse bunu taklit edemez. Ederse Kur’ân’ýn halâvetini bozar. Her kimse, bu þiveyi taklit etmesi için, iyi bir Arap hafýzýndan tavýr elde etmesi, radyodan onlarýn nasýl Kur’ân okuduklarýný dinleyerek gýrtlaðýna vasýl olmasý lâzým. Öyle bir ortamda çýktýk ki… Dede Efendi çilekeþlik yaparmýþ. Karýsý çoluk çocuðu yakýnýrmýþ. ‘Bize bir faydan yok’ diye. Bestekârlýða baþlamýþ. Ýlk þarkýsý ‘Zülfündedir benim bahtý siyahým’ padiþah 2. Mahmud’un huzurunda okunmuþ. Dede Efendi’yi buldurtmuþ ve bir kese altýn vermiþ. Evdekiler saymakla bitirememiþ. O zamanki ortamda olsaydýk elimiz soðuk sudan sýcak suya girmezdi. Üç kuruþ için takla atýyoruz. Aç mýsýn diye soran yok…’’

G

BRITISH COUNCIL ÝLE GENÇLÝK VE SPORDAN SORUMLU DEVLET BAKANLIÐININ ORTAK DÜZENLEDÝÐÝ“HAYALÝMDEKÝYOLCULUK”ÝSÝMLÝYARIÞMADAYENÝEVLÝYAÇELEBÝLERARANIYOR. BRÝTÝSH Council (Ýngiliz Kültür Heyeti) ile Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanlýðýnýn ortaklaþa düzenlediði “Hayalimdeki Yolculuk” adlý yarýþmayý kazanan 24 kiþi Avrupa seyahatine çýkacak. British Council’dan yapýlan açýklamaya göre, 18 ila 30 yaþlarýndaki gençler, “http://www.hayalimdekiyolculuk.org” internet sitesinden 15 Haziran 2011 akþamýna kadar hayallerindeki seyahati kurguladýklarý bir baþvuru yaparak, yazý, fotoðraf ya da video ile yarýþmaya katýlabilecek ve 10 gün sürecek en az 3 Avrupa ülkesini kapsayan, bütün masraflarýnýn karþýlanacaðý bir Avrupa seyahati ödülünü kazanma þansýný yakalayabilecekler. Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakaný Faruk Nafiz Özak, tarihçi ve yazar Caroline Finkel, belgesel yapýmcýsý, gezgin ve gazeteci Coþkun Aral, gazeteci, gurme ve gezi yazarý Mehmet Yaþin gibi isimlerden oluþan jürinin deðerlendirmesi sonunda kazanan katýlýmcýlar, hayallerindeki Avrupa seyahatini gerçekleþtirme imkâný bulacaklar. Yarýþmanýn muhtevasý, katýlma þartlarý, deðerlendirme süreci ve diðer hukukî konularda bilgi için web sitesinin ziyaret edilmesi istenen açýklamada, ayrýca internet sitesindeki forumla-

British Council’in “Paylaþtýðýmýz Avrupa” projesi kapsamýnda dünyaca ünlü gezgin Evliya Çelebi’nin doðumunun 400. yýldönümü hatýrasýna hazýrlanan ve ilki Ýngiltere’nin baþþehri Londra’da düzenlenen “Evliya Çelebi: Seyahatname” sergisi ilk defa geçen yýl Çelebi’nin memleketi Kütahya’da izlenime sunulmuþtu. Serginin açýlýþýna, Osmanlý Tarihi Araþtýrmacýsý ve Yazar Ýngiliz Dr. Caroline Finkel de katýlmýþtý. FOTOÐRAF: AA

ra katýlýnabileceði ve anketler yoluyla görüþlerin bildirilebileceði kaydedildi. British Council’ýn açýklamasýnda, çok yakýn-

da Ýngilizce öðrenme ve seyahat Ýngilizcesi ile ilgili kaynaklarýn ve küçük yarýþmalarýn da yer alacaðý web sitesinde sürpriz hediyeler de

FatihSultanMehmedsahnede!

***

Baharýn gelmesiyle birlikte Sultanahmet bir baþka güzel. Topkapý Sarayý, Ayasofya, Dikilitaþ, 3. Ahmet Çeþmesi, Yerebatan Sarnýcý, Sultanahmet Camii ve daha pek çok tarihî eserleriyle Sultanahmet her yerden ziyaretçiyi kendine çekiyor adeta. Ýþte bu resimde eksik olan parçayý ise Fatih Belediyesi tamamladý. Her Cumartesi saat 15:00’de Sultanahmet Meydaný’nda ücretsiz Mehter Konserleri devam ediyor. Bu konseri ailece izlemenizi özellikle tavsiye etmek isterim. Tabiî yabancý turistlerden önce davranmanýzý da... ***

Geçtiðimiz hafta sonu dâvet üzerine Hollanda’da Bediüzzaman Hazretleri’ni anma programlarýna katýldým. 28 Mayýs’ta baþþehir Amsterdam’da ve 29 Mayýs günü de Den Haag‘da yapýlan programda biz de iki konser verdik. Konferanslarýn konusu ‘’Kur’ân tefsiri Risâle-i Nur’a göre Ýslâmda birlik nasýl olmalý’?’ idi. Konusuna ve konuþmacýlarýn niteliklerine raðmen, özelikle Amsterdam’daki programa katýlýmýn düþüklüðü üzücüydü. Bir gün sonra Den Haag’daki toplantý ise gerek toplantýnýn yeri, gerekse gelen izleyici bakýmýndan daha memnuniyet vericiydi. Programýn sonunda sahne sýrasý bize geldiðinde Bediüzzaman Hazretleri’ni nazara veren ilâhilerimizi seslendirdik. Avrupa’da bir ülkede Üstad’ýn isminin anýldýðý programlarda yer almanýn manevî hazzýný yaþamamýza vesile olan ve organizasyonu düzenleyen baþta Rýza Deniz Bey olmak üzere Nusret Çelenk, Ýdris, Muhammed Beyler ve emeði geçen bütün aðabey ve kardeþlere teþekkür eder, hizmetlerinin Allah (c.c.) nezdinde makbul olmasýný niyaz ederiz.

Gönülden Dile ... “Bu nurdan ses, gerilmiþ ufka, bazen bir gümüþ tüldür, Ve bazen, ah ü feryad eyleyen bir dertli bülbüldür!.. Yakar ateþli feryadiyle, dem tuttukça eflaki, Mezamiriyle coþmuþ, Hazreti Davud okur sanki!..’’

“Hâfýz Kâni”yi Dinlerken” Ali Ulvi Kurucu

“Hastayla 24 saat’’ Kýsa Film Yarýþmasý sonuçlandý ASTIM kemik erimesi ve Kronik Obstrüktif Akciðer Hastalýðýna (KOAH) dikkati çekmek amacýyla düzenlenen ‘’Hastayla 24 Saat’’ adlý kýsa film yarýþmasý, sonuçlandý. Novartis’ten yapýlan yazýlý açýklamaya göre, Ýstanbul Modern Sanat Müzesi’nde düzenlenen törende, dereceye giren yönetmenlere ödüllerini Türkan Þoray verdi. ‘’En Ýyi Film’’ kategorisindeki ödülü vermek üzere sahneye çýkan Türkan Þoray, gençlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyduðunu, Türk sinemasýnýn da Türkiye’nin geleceði gibi gençlerin umutlu çabalarýyla geliþeceðini söyledi. Þoray, bu tarz yarýþmalarýn gençlerin yeteneklerini geliþtirmelerine katký saðladýðýný belirterek, kýsa film yarýþmasýnýn, günün üç önemli hastalýðýný gündeme getirmesi bakýmýndan son derece baþarýlý bir çalýþma olduðunu kaydetti. Novartis Türkiye Ýnsan Kaynaklarý Direktörü Dr. Senay Kýzýlkaya da firma olarak hayat süresini uzatma, hayat kalitesini arttýrma ve hastalýklar konusunda toplumsal bilinç oluþturmanýn, en önemli görev ve sorumluluklarýnýn baþýnda yer aldýðýný ifade etti. Ýstanbul / aa

Sultanahmet’te Mehter konseri

Konser notlarý

verileceði belirtildi. Açýklamada, “Hayalimdeki Yolculuk” adlý web sitesi ve yarýþmasýnýn, British Council, Baþbakanlýk Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanlýðý ile ORG-DER Olimpiyat Ruhu ve Gençlik Çalýþmalarý Derneðinin imzaladýðý iþbirliði protokolü çerçevesinde, Hürriyet Online ve Microsoft Türkiye’nin sponsorluðunda düzenlendiði kaydedildi. “Hayalimdeki Yolculuk” ile 400 yýl önce yaþayan Evliya Çelebi’nin izinden yeni kuþaklarýn seyahat hayallerinin geliþtirilmesi ve gerçekleþtirilmesinin hedeflendiði belirtilen açýklamada, Evliya Çelebi ve bütün zamanlarýn seyyahlarýnýn dünya kültürüne, diyaloða, barýþa, hoþgörüye ve kültürel zenginleþmeye olan katkýsýnýn, “çaðdas Evliya Çelebi’ler” ile sürdürülmesi ve geliþtirilmesinin amaçlanmakta olduðunun altý çizildi. British Council’ýn “Paylaþtýðýmýz Avrupa” projesi kapsamýnda geliþtirilen bu web sitesi ve yarýþma ile Türk kültürünün ve toplumunun zenginliðe ve çeþitliliðe dayalý köklerinin tanýnmasý, Avrupa kýtasýna dair daha kapsayýcý bir bakýþýn inþasý yolunda keyifli bir adým atýlmasýnýn öngörüldüðü belirtildi. Ankara / aa

Fotoðraflar kabin ekibinden

Ömer Faruk Rüzgâr’ýn kurgulayýp yönettiði tiyatro 6 Haziran’da Güllübaðlar ÝMKB Endüstri Meslek Lisesi konferans salonunda saat 14:00’da tekrar sahnelenecek.

ÝSTANBUL 2010 Avrupa Kültür Baþkenti Projesi kapsamýnda Pendik Güllübaðlar ÝMKB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesinde Ýstanbul’u Fetheden Adalet konulu tiyatro sahneye kondu. Üç sahneden oluþan tiyatroda birinci sahnede fetih hazýrlýklarý, ikinci sahnede Ýstanbul’un fethedilmesi, üçüncü sahnede ise, o zamanda kurulu olan saðlam adalet sistemi iþlendi. Fatih Sultan Mehmed’in istiþareye ve adalete verdiði önemin vurgulandýðý tiyatroda Fatih, Rum bir mimarla muhakemesi neticesinde haksýz bulunarak kýsasa mahkûm edi-

liyor. Bu durum karþýsýnda Rum mimar bile þaþýrarak dâvâsýndan vazgeçiyor. Osmanlý adalet sisteminde kanun önünde padiþahlarýn deðil, þahýslarýn olduðunun vurgulandýðý tiyatro izleyiciler tarafýndan olumlu tepkiler aldý. Ömer Faruk Rüzgâr’ýn kurgulayýp yönettiði tiyatro 6 Haziran 2011’de Güllübaðlar ÝMKB Endüstri Meslek Lisesi konferans salonunda saat 14:00’da tekrar sahnelenecek. Veli ve misafirlerin katýlabileceði tiyatro programýnýn ardýndan bahar þenlikleri devam edecek. Ýstanbul / Yeni Asya

BULMACA Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)

1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

UÇAKLARLA dünyanýn dört bir yanýný dolaþan 8 kabin memuru çektikler fotoðraflarý Atatürk Havalimaný’nda sergiledi. Yüzlerce fotoðraf arasýndan seçilen 70 fotoðraf, ‘Welcome on Board’ temasýyla bugün yolcu ve çalýþanlarýn beðenisine sunuldu. Havayollarý Kabin Memurlarý Derneði (TASSA) Baþkaný Ýzzet Levi, sergiyi geçtiðimiz günlerde kaybettikleri ilk kabin memurlarýndan Nermin Þen’e ithaf ettiklerini söyledi. Levi, 31 Mayýs Dünya Kabin Memurlarý Günü için yaptýklarý bu faaliyette 8 arkadaþlarýnýn dünyanýn çeþitli ülkelerinde çektikleri fotoðraflarýn yer aldýðýný ifade etti. Fotoðraflar arasýnda özellikle Uzakdoðu ülkelerindeki sosyal ve kültürel hayata iliþkin kareler dikkat çekiyor. Serginin yaklaþýk bir ay ziyaretçilere açýk olacaðý belirtildi. Ýstanbul / cihan

SOLDAN SAÐA — 1. Aritmetik, cebir, geometri gibi sayý ve ölçü temeline dayanarak niceliklerin özelliklerini inceleyen bilimlerin ortak adý. - Müslüman ülkelerde fýtýr sadakasýnýn miktarýný tesbitte kullanýlan bir hacim ölçüsü. 2. Labada. - Savunmak veya saldýrmak amacýyla kullanýlan araç. 3. Güvenlik güçlerinde belirli bir iþ veya hizmeti baþarabilecek güçteki en küçük birlik. - Açýklýk, açýk ve kesin yargý. - Akdeniz dolaylarýnda yaygýn olan, bodur aðaç ve çalýlardan oluþan bitki örtüsü. 4. Dinsiz. - Aktiyumun simgesi. - Getirmekten emir. 5. Ancak, ama, lâkin. - Gam dizisinde la ile do arasýndaki ses. - Ýnmekten dilek. 6. (Tersi) Bizmutun simgesi. - Güzellik, hoþluk. 7. Taþýyýcý. - Kullandýðýmýz alfabede yirmi ikinci harfin adý, okunuþu. 8. Görelilik. - Zamanýn bölünemeyecek kadar kýsa olan parçasý. 9. Çýkarma iþleminin sonucu. - Kur'ân'ýn ilk sûresi. 10. Gündüz gösterimi. - Sosyal ilimler uzmaný. YUKARIDAN AÞAÐIYA—1. Tabiat ötesi. 2. Çok güzel yüz. - Bir þeyin f iyatýný arttýrma, bindirim. 3. Ahýrdaki gübreyi dýþarý atmak için kullanýlan kaBÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI paklý veya kapaksýz delik, pencere. -Babanýn kýz kar1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 deþi, bibi. 4. Yakýnlarýn dýþýnda kalan kimse, yabancý. Hacýlarýn Kurban Bayramý'nýn Arefe Günü toplandýk- 1 A C E M Ý L E Þ M E K E larý Mekke'nin doðusundaki tepe. 5. Araplarýn cahili- 2 M E K A N Ý K K A L A Y ye devrinde meþhur ve büyük bir putu. - Çok küçük 3 E L E K K K A T S A B A veya kýsa. 6. Irmak, dere, çay, küçük akarsu. - Cývýk 4 L A N M T Ý B E T T A V çamur. 7. Kolay yoldan emeksiz elde edilen, beleþ. 8. 5 Ý L E T M T Ý R A N R U Dumanýn deðdiði yerde býraktýðý kara leke. - Gitmek- 6 K S K A M T R E A S A Z ten emir. - Tantalýn simgesi. 9. Hangi kiþiye anlamlý 7 E S A R A M R T A A R Ý soru. - Kakým. - Uzaklýk nidasý. 10. Þaka. - Ülkenin 8 S A K A R A S E R V E T vali yönetimindeki bölümü. 11. Durgun, dingin. - Cö- 9 Ý K A B A N A S S A N A mert, kardeþ. 12. Gerçek yurdumuz, darýbeka. - Þöh- 10 R A M A Z A N S A R A Ç ret, þan.


Yeni Asya-Demokrat Eðitimciler Derneði iþbirliðiyle hazýrlanmýþtýr

EÐÝTÝM

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE egitim@yeniasya.com.tr

11

NEDEN DEMOKRATÝK EÐÝTÝM? nacitepir@hotmail.com

Ýslâmda eðitim (1) slâmiyet’ten önce Arap Yarýmadasýnda sistemli eðitim ve öðretim faaliyeti yoktu. Yalnýz, panayýr ve savaþ zamanlarýnda þiir okuma âdeti vardý ve yarýþma biçiminde yürütüldüðü için çok önem verirlerdi. Hatta savaþ zamanlarýnda, önce savaþacak kabilelerin þairleri karþýlýklý þiirler okuyarak söz düellosu þeklinde atýþýrlardý. Bazen þiirleriyle üstün gelen þairin tarafý, hiç savaþ yapmadan galip sayýlarak savaþ alanýndan ayrýlýrlardý. Ýþte þiire verilen bu önem dolayýsýyla cahiliye devri Araplarý edebiyat alanýnda çok ileri gitmiþlerdir. Eðitim ve öðretimin esaslý bir statü kazanmasý Ýslâmiyetin ortaya çýkmasýyla mümkün olmuþtur. Ýslâmiyet’in yayýlýþý sýrasýnda ve daha Mekke’den hicret etmeden önce Müslümanlar, sahabelerden (Hz. Peygamberimiz’in arkadaþlarýndan) Erkam’ýn evinde (Bu eve Darül Erkam denirdi.) toplanarak Kur’ân-ý Kerim öðrenirlerdi. Ýlk olarak eðitim ve öðretim iþine Kur'ân okumasýný öðretmekle baþlayan Hz. Peygamberimiz (asm), Hicretten iki yýl önce Medine’ye, Müslümanlara Kur’ân öðretmek için bir görevli göndermiþtir. Hicretin yapýldýðý yýl (622) Müslümanlarýn sayýlarýnda hýzlý bir artýþ olmuþtur. Bunun peþi sýra Medine’de inþa edilen Mescidi Nebevi’nin bir bölümü eðitim ve öðretim merkezi haline getirilmiþtir. Zulle ya da Suffe denilen üstü örtülü ve etrafý açýk olan bir yerde bazý sahabeler kalarak vakitlerinin büyük bir bölümünü Hz. Peygamberimizin (asm) huzurunda ve sohbetinde bulunarak geçirirlerdi. Dolayýsýyla Onun (asm) terbiye, irþat ve feyzinden yararlanýrlardý. Böylece Hz. Peygam-berimiz (asm) her alanda ol duðu gibi, eðitim ve öðretim iþinde de insanlýða rehber olduðunu göstermiþtir. Suffe’de kalanlara, Hz. Peygamberimizin tayin ettiði muallimler (öðretmenler) Kur'ân-ý Kerim öðretirlerdi. Onun için bunlara “Kurra”, kaldýklarý yere (Suffe’ye) de “Darül Kurra” denilirdi. Buradan yetiþen elemanlar, Müslümanlýðý kabul eden kabilelere öðretmen olarak gönderilirdi. Ýslâmiyetin kýsa bir zamanda ve çok hýzlý bir þekilde yayýlmasýnda bu ilim ocaðýndan yetiþenlerin hizmeti büyüktür. Bunlarýn sayýlarý önceleri yetmiþ kadar iken, daha sonra beþ yüz kadar olmuþtur. Bunlar, zamanlarýný sadece ilim öðrenmekle geçirirlerdi. Baþka hiçbir iþle meþgul olmazlardý. Tam anlamýyla yatýlý olan bu eðitim kurumunun bütün masraflarý Hz. Peygamberimiz (asm) tarafýndan karþýlanmaktaydý. Kendisi hiçbir þekilde sadaka almaz, bunlarýn hepsini de bu kuruma devam edenlere (Suffe Ehli’ne) gönderirdi. Savaþ zamanýnda orduya katýlan Suffe Ehli’nin diðer bir özelliði de bekâr olmalarýnýn þart koþulmasýydý. Böylece bütün zamanlarýný Ýslâmiyet’e hizmet etmekle deðerlen dirmeleri temin edilmiþtir. Eðer içlerinde evlenen olursa, kadrodan çýkarýlýp, yerlerine durumu uygun kiþiler alýnýrdý. Bu okuldan bir çok deðerli âlimler yetiþmiþtir. Meselâ, ünlü muhaddis (Hadis rivayet eden) Ebu Hureyre (r.a.) Suffe Ehli’ndendir. Dört halife (Hülefai Raþidin) devrinde (632 – 661) eðitim ve öðretime büyük önem verilmiþtir. Özellikle Hz. Ebubekir (632–634) ve Hz. Ömer (634–644) zamanlarýnda yapýlan büyük fetihler sonucunda “Küttap” ismi verilen okullar en uzak yerlere kadar yaygýnlaþtýrýlmýþtýr. Yine bu devirde ilk olarak devlet hazinesinden öðretmen ve öðrencilere maaþ baðlanmýþtýr. Böylece eðitim ve öðretim faaliyetleri devlet güvencesi altýna alýnmýþ oluyordu. Medrese sisteminin kurulmasýna kadar küttaplarda ders veren iki tip öðretmen vardý. Bunlardan biri yalnýz okuma yazma öðretenler, diðeri de Kur'ân ve Ýslâmiyet’le ilgili bilgileri öðreten kimselerdi. Emeviler devrinde (661-750) çocuklar için müstakil (özel) ve mükellef (resmî) okullar açýlmýþtýr. Zamanla yaygýn hale gelen eðitim ve öðretim hizmetleri camilerin dýþýna taþarak, özel yerlerde devam etmiþtir. Bu kurumlarda yazý tahtasý ve incaniye adý verilen silgi kullanýlmýþtýr. Ýslâm’da eðitim ve öðretim kurumlarý iki koldan geliþme göstermiþtir. Bunlardan biri kiþisel gayretlerle açýlan ve geliþtirilen okullar, diðeri ise devlet tarafýndan desteklenen özel (ayrýcalýðý olan) okullardýr. Kiþisel gayretlerle meydana getirilen okullar halka açýk olup, 11. yüzyýla kadar varlýðýný sürdürmüþtür. Ayrýca bu okullara “Küttap” da denmekte idi. Bununla birlikte mescitler de bu tip okullardan sayýlýyordu. Özel okullar ise devlet eliyle açýlmýþ olup, saray okullarýnýn yaný sýra âlimlerin evleri, kitapçý dükkânlarý ve edebî (edebiyatla ilgili) sa lonlar bu tip okullardandý. 11. yüzyýldan sonra meydana çýkan bu tip okullar. 12. ve 13. yüzyýllarda zirveye ulaþmýþtýr. Bütün bu geliþmelerin yaný sýra, çölde de bedeviler (göçebeler) arasýnda eðitim ve öðretim faaliyetlerinin yürütüldüðünü kayýtlardan öðreniyoruz. 8. yüzyýlda yaþamýþ olan ünlü bilgin Belh’li Ebul Kasým Dehhak’ýn (vefatý 732) kurmuþ olduðu okul, ilköðretim düzeyinde önemli bir geliþme olarak kabul edilmektedir. Mektep ya da küttap adý verilen bu tür okullarda ders veren elemanlara “muallim” denirdi. Yetiþkin insanlarýn eðitim ve öðretimine ise diðer yerlerde ve camilerde devam edilirdi. Haftaya devam edelim

Ý

DEMOKRATÝK bir toplumun yeniden inþaasýnda en büyük misyonu eðitim ve eðitimciler yüklenir. Ýdeal bir toplumun tasavvurunda millî ve manevî deðerlerin yaþama pratiðine dönüþmesinde öncü rol yine eðitime düþer. Okul; hayatýn þekillendiði, ilmin makes bulduðu yerdir. Okulu olmayan bir þeyin ilmi olmaz. Onun için okullar bir medeniyet projesinin en etkili aracý ve temel kurumudur. Ýnsaný insan eden deðerler bu araçla yeni nesillere aktarýlýr. Toplumu müþterek deðerler etrafýnda toplar. Tarih, din, dil ve kültür ile onlarý yoðurur. Saðlam kiþilikli ve karakter sahibi erdemli bireyler yapar. Demokratik vasfý eðitimin olmazsa olmazýdýr. Bireyleri eþit ve reþit kiþiler haline getirip toplum içindeki rollerini perçinleyerek yetiþmelerini amaçlar. Bu bakýmdan okul bir laboratuvar iþlemi görerek ferdi toplum ile kaynaþtýrýr. Toplumu ferde karþý anlayýþlý ve duyarlý yapar. Sosyal dokuyu güçlendiren hayatýn gereklerine önem verir. Çaðdaþ bir mentaliteyi benimsetir. Eðitimin gayesi sadece iyi bir doktor, iyi bir mühendis, iyi bir öðretmen yetiþtirmek deðil, ferdi mutlu huzurlu kýlmak onu insan olarak ele almak ve yetiþtirmek eðitimin en büyük amacýdýr. Ferdi eðitim faaliyetlerinin nesneleri deðil özneleri yapmak baþkalarýnýn fikirleri etrafýnda dönen uþaklar deðil kendi düþünce semasýnda özgürlüðe kanat çýrparak uçan iyi ve kaliteli bir insan olarak yaþamanýn zevkine vardýrmaktýr. Demokratik eðitim, statükonun karanlýk dehlizlerinde çaðdýþý dogmatik zincirlerden kurtulmuþ, prangalardan sýyrýlmýþ, irfaný hür, vicdaný hür bireyler yetiþtirmeyi amaçlar. Demokratik eðitim kendi ayaklarý üzerinde durabilen özgür ve özgüven sahibi nesilleri ‘’Ekmeksiz yaþarým, ama hürriyetsiz yaþayamam’’ þuurunu hayat felsefesi yapmaktýr. Tek tip düþünce, tek eksenli ve tek kutuplu eðitim zorba bir anlayýþýn ürünüdür. Zorla bize giydirilen deli gömleði gibi olan bu çaðdýþý uygulama, ne ilimle, ne insanî deðerlerle asla baðdaþamaz. Demokratik bir eðitimin temel deðerlerinden

birisi de þudur. Zayýf olduðunda güçlüye boyun eðmemek, güçlü olduðunda da zayýfý ezmemektir. Dengeli, tutarlý, özgüven sahibi kiþiyi aile içinde, okulda ve hayatýn bütün karelerinde hareketlilik içinde, þuurlu Müslümanca yaþamasý ilk sýrayý alýr. Kendini okuma ve tanýma süreci eðitimin en büyük müfredatýný oluþturur. Kimliðimizin önemli þifrelerinin saklý olduðu bu durum ‘’Kendini tanýyan kendini bilir, kendini bilen Rabbini bilir’’ hakikatýna ayna olur. Okullarýmýzý hayatýn karartýldýðý düþüncenin yok edildiði insanî deðerlerin erozyona uðradýðý karanlýk labirentler yerine, bilim ve hürriyetin çiçek açtýðý bahçelere dönüþtürmeliyiz. Fýtratýn kodlarýna girerek insaný okumalý çaðýn ihtiyaçlarýna göre yapýlan bir formatta bir uygulama sürecine girmeliyiz. Âkif’in dediði gibi ‘’Asým’ýn Nesli’’, Bediüzzaman’ýn dilinde de ‘Nesl-i Cedid’ olarak anýlan ideal bir nesil yetiþtirecek bir donanýma sahip aklý, fikri, zikri, irade, düþünce ve lâtifelerini de eðiterek insan-ý kâmil mânâsýnda onlarý yetiþtirmeliyiz. Yeni kuþaklarý asrýn tahribatýnda hasar almadan millî ve manevî deðerlerle donatarak yetiþtirmek hedefimizin esasýný oluþturur. Ýnsana deðer veren ve o deðerlerle deðerlenen bir toplumun örnek vizyonu gelecek kuþaklarda kimlik problemini ortadan kaldýracak, herkes göðsünü gere gere inacýný, dilini, yaþayýþýný, farklýlýklarýný sergileyecek özgürlük ortamýna kavuþarak kendini ifadeden kaçmayacaktýr. Lisan insaný insan eden bir araç, insaný insanlarla kaynaþtýran bir köprüdür. Efendimizin (a.s.m) ‘’Bir lisan bir insandýr’’ sözü lisanýn ne kadar deðerli bir unsur olduðunu nazarlara sunuyor. Herkes bildiði lisan kadar deðerli olduðuna göre (Bir lisan bir insan, iki lisan iki insan, üç lisan üç insan gibi) fýtrî olan bu durum a-

nadilde eðitiminde insan hak ve hürriyetlerinde olduðunu da vurgulamak gerekir. Eðitim; hayatýn öðretilerek yaþandýðý yeni nesilleri geleceðe hazýrlayan bir irfan ocaðýdýr. Sevgi ve merhameti eðitimin mayasý olarak düþünürsek, aklýn rehberliðinde, kalbin kýlavuzluðunda model oluþturacak þekilde insanî deðerlerin kazanýlmasý en birinci gaye olmalýdýr. Herkes rahatlýkla düþündüðünü ifade etmeli, memuriyet ve amiriyet zihninden kurtulup hürriyet havasýný solumalýdýr. Ýstibdat ve zorbalýðýn olduðu yerde insanî yetenekler geliþemez, hürriyet zemini bahar topraðý gibi bütün kabiliyetlerin yetiþmesine imkân saðlayacaktýr. Demokratik eðitim bir medeniyet ve insanlýk projesi olup din ve fen ilimleri ile harmanlanarak yeni çaðýn manifestosu oluþturulmalýdýr. Kalp ve aklýn aydýnlýðýnda bu mentalite bizi uygarlýða taþýyacak yeni bir lokomotif görevini görecektir. Demokratik eðitim sevgi eksenli, çaðdýþý paradigmalardan arýnmýþ, bahar çiçekleri gibi taze ve alýmlý, Asr-ý Saadetin çaðdaþ versiyonu, mazinin aktif vizyonu olan Risâle-i Nurlarý referans alarak yeni bir dünyanýn þekillenmesinde çok onurlu bir görev üstlenecektir. Bu þerefli görev demokrat eðitimcilere ve eðitim gönüllülerine düþmektedir. Yalan, dolan, talaný bir hayat felsefesi haline getiren zamane ifritler siyaseti, ticareti ve riyaseti bir bataklýða dönüþtüren bütün zararlý davranýþlardan ayýklayarak temiz siyaset, helâl ticaret ve hürriyetçi demokratik riyaset; ve çýkarcýlýktan, riyakârlýktan, hortumculuktan kurtaran ahlâkî bir zemine kavuþmayý hedefler. Doðru Ýslâmiyeti ve Ýslâmiyete lâyýk doðruluðu önceleyerek insanî deðerlerle Ýslâmî deðerleri kaynaþtýrarak yeni bir dünya inþasýnda önemli bir misyon üstlenilmelidir. Demokrat eðitim insanlarýn birbirini anlamasýný saðlayarak farklý düþünceleri zenginliðe dönüþtüren ‘’Mü'minler ancak kardeþtir’’ sevgi hamuruyla yoðurur, pozitif deðerleri esas alýr. Dünya sevgi ile döner, hayat sevgi ile devam eder. Sevgiyi hayatýn mayasý haline getirir ve bu kývamda ilgi, bilgi ve sevgiyi eðitimin en aktif unsurlarý haline getirir.

Meleklere imanýn öðretilmesi eleklere inanmak Allah’ýn yaratýcý olmasýnýn, yaratýcýlýðýna sýnýr konmamasýnýn gereðidir. Allah topraktan insaný, insanýn bütün yiyeceklerini, bitkilerin binler türünü yaratmaktadýr. Ayný þekilde suda balýklarý ve suda yaþayan binlerce tür varlýklarý yaratmaktadýr. Su ve toprak karýþýmýndan karada, havada ve yer altýnda yaþayan binlerce tür hayvanlarý yaratmaktadýr. Ayný þekilde ateþten cinleri ve nurdan melekleri de yaratabilir. Öðrenciye var olanlarý göstererek görmediðimiz varlýklarýn da bunlar gibi yaratýlmýþ olacaðý anlatýlýr.

M

M. ALÝ KAYA malikaya33@gmail.com

latýlabilir: Kabir hayatý bedensel bir hayat deðildir. Nasýl ki “Anne karný” ruhun dünyaya gelmesi ve ruha uygun bir bedenin teþekkülü için geçici bir me kândýr. Anne karnýnda dünyaya gelecek ruhun, bedeni hazýr hale getirilir. O ruhun dünyadan istifade etmesi için el, ayak, göz ve kulak takýlýr. Mide, kalp ve ciðer gibi iç organlar yerleþtirilir. Bunlardan biri eksik olsa ruh dünyada ondan faydalanamaz. Kulaðý eksik olsa duyamaz ve konuþamaz. Kabir de dünyada ruhun elbisesi olan bedenin ahiret âlemine hazýr hale gelmesi için geçirdiði bir evredir. Nasýl ki, týrtýl kozaya girer ve bir ay sonra kozayý delerek kelebek olarak çýkar ve havada uçmaya baþlar. Ýnsanýn da ruhu ölümle bedeninden ayrýlýr ve bedeni topraða girer. Veya bedeni yanar kül olur veya canavarlar tarafýndan parçalanarak yenebilir. Ama ruhu Azrail (as) tarafýndan alý nýr ve korunur. Sonra ahiret âleminde kendisine lâyýk bir makama çýkarýlmasý için, ruh dünyada yaptýklarý ve öðrendiklerinden imtihan edilir. Nasýl ki ilköðretimden ortaöðretime ve liseye geçen veya liseden üniversiteye geçmek isteyen öðrenci sýnava tabi tutulur. Daha önceki dönemde öðrendiði ve kazandý ðý bilgi seviyesine göre, bir okula yerleþtirmesi için bu þarttýr. Aynen bunun gibi, insan da dünyada yaratýlýþ amacýna uygun yaþayýp yaþamadýðý, öðrendiði ve kazandýðý ilim, kültür ve beceri seviyesine göre ahirette, cennette veya cehennemde bir makama ve mertebeye sahip olacaktýr. Bu da sýnavla belirlenecektir. Bu sýnavý yapan meleklere “Münker-Nekir” yani “Sual Melekleri” denir. Sual melekleri sorularýný ruhsuz bedene deðil, doðrudan ruha soracaktýr. Çünkü insanýn kazanýmý bedene deðil, ruha katký saðlar. Ruhun geliþimini saðlar. Aklýn, hafýzanýn, bilginin yeri beden deðil, ruhtur. Ruhu ise Allah ölümsüz yaratmýþtýr. Bu nedenle “Kabir Suali” bedene deðil, ruha olacaktýr. Ruhun sorguya çekilmesi ve kabrin cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukur larýndan bir çukur olmasý þöyle anlatýlýr: Her insan rüya görür. Rüya bedenin istirahata çekilip hareketsiz hale gelmesinden sonradýr. Ýnsan rüyayý gözü açýkken deðil, gözü kapalý iken görür. Ýki arkadaþ beraber ayný odada uyurken biri çok güzel bir rüya görürken, diðeri çok müthiþ korkulu bir rüya görebilir. Biri diðerini rahatsýz etmediði gibi, birbirlerinden haberleri dahi olmaz. Ýþte kabir suali de böyledir.

di yanlarýnda muhafaza ederler. Üçüncüsünü de Allah katýndaki “Levh-i mahfuza” gönderirler. “Meleklerin yazýp belgeleyerek size verdiði suret nedir? Sizlere melekler böyle bir kayýt vermediler mi?” diye sorulur. Tabiî ki öðrenciler melekler tarafýndan kendilerine bir þey verilmediðini söyleyeceklerdir. O zaman öðretmen þunu soracaktýr: “Sizin bütün yaptýklarýnýz ve konuþtuklarýnýz, hiç kimsenin þahit olmadýðý amelleriniz ve iþleriniz kamera kaydý gibi hafýzanýza yazýlmaktadýr. Öyle Örnek 1: deðil mi? Dünyamýz güneþe ve diðer yýldýzlara göre çok Peki, sizin istemediðiniz þeyleri buraya yaküçük olduðu halde üzerinde milyonlarca tür bitzan kimdir? Ýþte “Kirâmen Kâtibin” melekleri ki, hayvan ve suda yaþayan canlýlar mevcuttur. sizin hafýzanýza yazdýðý gibi, bir nüshasýný Her yerde hayat kaynamaktadýr. Hatta yapýlan a kendi yanlarýnda muhafaza ediyorlar ve bir raþtýrmalarda bir damla suda ve bir santimetrekopyasýný da Allah katýndaki “Levh-i mahfuz” kare toprakta ve havanýn her yerinde yaþayan bidenen her þeyin kaydedildiði deftere yazmakzim gözümüzle göremediðimiz canlýlar vardýr. tadýrlar. Buna göre, ahirette yaptýklarý delilBiz onlarý mikroskopla görebiliyoruz. len di ri le rek he sa ba çe ki le cek tir. Bu nun Dünyamýzda suda, toprakta ve havada yaKur’ân’daki delili de “Kim zerre kadar bir haþayan milyonlarca tür canlý vardýr. Dünyayýr iþlemiþse onu görür. Kim de zerre kadar mýzdan milyonlarca defa büyük milyarlarca bir þer iþlemiþse onu görür” âyetidir. yýldýzýn boþ olmasý ve içinde hiçbir canlýnýn Böylece öðrenci “Meleklere imanýn” hayalî yaþamamasý aklýmýza sýðmýyor. Elbette orada ve kendisinden uzak bir öðreti deðil, kendi oranýn hayat þartlarýna uygun, ruhtan, nurhayatýnýn bir parçasý ve yaþanan bir iman oldan, ýsýdan yaratýlan varlýklar vardýr. Bu varduðunu anlar ve kavrar. Bundan sonra her lýklara Kur’ân-ý Kerim ve dinimiz “Melekler yaptýðýnýn hafýzasýna yazýlmasýndan “Kira ve Cinler” adýný vermektedir. men Kâtibîn” melekleri ile bir irtibatý ve alâ kasý olduðunu düþünür. Örnek 2: Azrail ile ölüm ve ruhun korunmasý gerçeðiGece karanlýðýnda Ýstanbul gibi bir büyük nin, Ýsrafil ile canlýlarýn hayata gelmesi ve ölüm i þehre, yüksek bir tepeden bakýldýðý zaman sadece lanýnýn verilmesini, Cebrail ile de vahyin alt merelektrik ýþýklarý görülür. Ýþ merkezleri, büyük bitebeleri olan “ilham ve arý” gibi hayvanlarýn gönalar, apartmanlar, sokaklar, caddeler ve parklar revleri ve iþleri arasýnda irtibat kurabilir. Bunun görünmez. Ayný þekilde gece gökyüzüne baktýðýdelili de Kur’ân’da “Biz arýya vahyettik” âyetidir. mýz zaman milyarlarca elektrik lambalarý gibi ýþýk veren yýldýzlarý görürüz. Bu yýldýzlarýn aydýnlattýðý Örnek 4: dünyalarý ve gezegenleri göremeyiz. Elbette güLevh-i mahfuzun bir örneði hafýza olduðu neþ gibi, ýþýk veren yýldýzlarýn da dünyamýz gibi gibi, diðer bir örneði de “Ýnternet” hafýzasýdýr. aydýnlattýðý gezegenleri vardýr ve orada yaþayan Nasýl ki bilgisayara yüklenen bilgiler bilgisa“melekler ve cinler” bulunmaktadýr. yar hafýzasýnda ve “Ýnternet” hafýzalarýnda koKöyde yaþayanlarýn varlýðýný kabul edip, þehirrunuyor, insanlarýn ve hatta bütün canlýlarýn de, apartmanlarda ve saraylarda yaþayanlarýn olfiilleri ve amelleri de “Levh-i mahfuz” denen mamasý akla uygun gelmemektedir. büyük hafýzalarda korunmaktadýr. Öðretmen bunu daha detaylý anlatabilir ve Örnek 3: öðrenci kullandýðý bilgisayar ve Ýnternet ile Ýnsanýn amellerini yazan ve muhafaza eden kendi hafýzasý, Ýnternet ve “Levh-i Mahfuz” meleklere “Kirâmen Kâtibin” yani “Yazýcý Melek - arasýnda irtibat kurar. Böylece meleklere iler” denir. Bu melekler insanlarýn konuþmalarýný man yaþanan bir iman olur. Öðrenci de imayazdýklarý gibi, yaptýklarýný da kameraya alarak ný yaþayarak öðrenmiþ olur. kaydederek muhafaza ederler. Kabirde neler sorulacaktýr? Devlet resmî evraklarý ikiþer, üçer suret alýp Örnek 5: Öðrenci, üniversite sýnavýna girdiði zaman ona memurlarý aracýlýðý ile alýp kaydettiði gibi, melekKabir hayatý ve kabirde sual soran “Münker- ne sorulmaktadýr? Elbette eðitimin amacý ve devler de insanlarýn yaptýklarýný yazarak üç þekilde Nekir” meleklerinin sualleri öðrencilere þöyle an letin kendisine kazandýrmak istediði bilgi ve bekaydederler. Birini insana verirler. Ýkincisini ken-

Demokratik eðitim insan olmayý ve insanî deðerleri bir ibadet þuuru içinde özümsemiþ erdemli bireylerin zihin kodlarýna marifeti þýrýnga eder. Hikmetli bilgiyi aþýlar, mülkün temellerinin dayandýðý adaletli bir hukuk sistemini esas alýr, güneþ gibi insanlarý birbirine ýsýndýran þefkat ve merhamet ile onlarý nurlandýrýr. Örnek bir Müslüman, iyi bir insan hayýrlarda öncü, iyilikte rehber, doðrulukla kýlavuz, örnek ahlâkta model bir insan tipini yetiþtirmek eðitim sistemimizi demokratik deðerlerle bezeyip yeniden yapýlandýrýlmasý zorunluluk arz eder. Demokratik eðitim ayrýþtýrýcý deðil birleþtirici, deðerler etrafýnda bütünleþtiricidir. Demokratik eðitim statükonun dayatmalarý ile zihinleri körleþtirmek deðil, düþünce ufkuna doðru harekete geçirerek her türlü prangalardan arýnmýþ barikatlarý aþmýþ özgür iradeye önem veren ferdin ge liþmesini esas alan bir yol izler. Demokratik eðitimde, Millî Eðitim Bakanlýðý eðitim faaliyetlerinin önünde ideolojik bir aygýta dönüþmeden eðitim faaliyetlerini hürriyet zemininde koordine eder. Düþüncenin önüne engel koymaz, çaðdýþý dayatmalardan medet ummaz, kýlýk ve kýyafete iliþmez. Çünkü þahsiyet çiðneyen bir toplum köle doðurur, köleliðinde istikbâli yoktur. Demokratik eðitim, katký yaparak sosyal ve kültürel medya, toplum vicdanýný temsil ede cek þeffaf bir ayna olmasýný saðlamalý, internet ve diðer iletiþim araçlarýnýn eðitime katký yapacak, körpe dimaðlarý her türlü ahlâkî tehlikelerden koruyarak buna akýl, kalp, ruh ve lâtifeleri yoðurarak yeni baþtan dizayn edilmeli ve yapýlandýrýlmalýdýr. Geleceðinden emin ümit ýþýðý ile aydýnlanmýþ þevkle atýlan adýmlar, istibdatý sorgulayacak yeni bir anlayýþýn habercisi olacaktýr. Demokrat Eðitimciler Derneði olarak bu vizyona katkýda bulunmak için gazetemizle iþ birliði içerisinde arkadaþlarýmýzýn katkýsýyla ideal bir e ðitim platformu oluþturmayý hedefliyoruz. Manevî ve moral deðerlerimizden referans alan bu yapýyý güçlendirerek geleceðe þevkle, aþkla, doðru, hür adýmlarla yürümek istiyoruz.

cerilerden sorulacaktýr. Bu da Türkçe, Matema tik, Fizik, Kimya ve Tarih gibi bilgilerde kazanýmý ve becerisi, bu sýnavda aldýðý puanlara göre belirlenecektir. Allah’ýn insandan istediði Allah’ý tanýma, peygamberi tanýma ve ahlâkýný örnek alma, dinini öðrenme ve yaþamasý ile ilgili bilgi ve bece rileri sorulacaktýr. Bunun için “Rabbin kimdir?” “Peygamberin kimdir?” ve “Dinin nedir?” sorularý sorulacaktýr. Bu sorulara verdiði cevaplara göre de kendisine cennetten veya cehennemden pencereler açý lacak ve ruhu orayý seyrederek kýyamet ve haþir sabahýný bekleyecektir. Bunun Kur’ânda delili “Kabirde bileceksiniz. Sonra tekrar bileceksiniz. Kabirde ‘aynelyakîn’ gözünüzle göreceksiniz, sonra ahirette gördüðünüzü bizzat tadarak hakkalyakîn yaþayarak bileceksiniz. Sonra dünyadaki bütün nimetlerden hesaba çekileceksiniz” âyetleridir. Peygamberi miz (asm) “Kabir Cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarýndan bir çukurdur” hadisi ile bunu açýklamýþtýr. Öðrenci basit bir sýnavda dahi stresle girmekte ve þaþýrmaktadýr. Meleklerin bu dehþetli suallerine þaþýrmadan nasýl cevap verecektir? Ýn san ka bir de me lek le ri gör dü ðün de mü’min de ðil se deh þe tin den kor ka cak ve hatta dili tutulacak ve elbette cevap veremeyecektir. Mü’min ve salih amel sahibi ile melekler kendisine en sevdiði arkadaþlarý ve anne-babasý suretinde görünecek ve o kimseler korku duymayacaktýr. Ayrýca yaptýklarý amelleri güzel bir surette kendi yanýnda yerlerini alacaktýr. Bu konuda Peygamberimiz (asm) “Ýnsanýn dünyada yaptýklarý amellerinin ve ibadetlerinin kabirde en iyi arkadaþlarý ve yakýnlarý þeklinde gelerek meleklere cevap vereceklerini” haber vermiþtir. Ýnsanýn dünyada yaptýklarý semboller þeklinde rüyada göründüðü gibi, kabirde ve “Berzahta” bulunan ruhuna da görünmesi mümkündür. Bu þekilde anlatým öðrenciyi rüya âlemi ile gerçek âlem, ahiret âlemi ile kabir âlemi arasýnda ilgi kurmasýna ve konuyu kavramasýna yardýmcý ola caktýr. Uygulanacak yöntem ve teknikler: 1. Yaparak ve yaþayarak öðrenme: Örnekler öðrencinin kendi üzerinden verildiði için, öðrenci yaptýklarýnýn ve yaþadýklarýnýn meleklerle ilgisi anlatýlýr. 2. Vak’a analizi metodu: Baþýmýzdan geçen olaylarýn, rýzkýmýzýn, tabiat olaylarýnýn meleklerle olan ilgisi olaylarý analiz ederek ortaya konabilir. 3. Hikâye anlatma metodu: Kur’ân-ý Kerim’de geçen ve Peygamberimizin (asm) anlattýðý mese leler, hikâye olarak anlatýlarak meleklere imandan bahsedilir. Örnek olarak “Cibril Hadisi” veri lebilir. 4. Düþündürme metodu: Meleklerin görevleri ile ilgili olaylar ve durumlar anlatýlarak öðrenci düþündürmeye yönlendirilir? 5. Soru cevap metodu: Meselâ, “Azrail ruhu muzu almasaydý ne olurdu? Ruhumuzu kaybedersek ne yapardýk?” gibi sorular sorulabilir.


TAZÝYE Trabzon Araklý cemaatinden

Sami Akçay'ýn oðlu Ali Akçay'ýn eþinin vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler. Kederli ailesine, yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

Özdüzenli Ýnþaat Ltd. Þti Ali Düzenli


DÝZÝ

10

ÇEYREK ASIR SÜREN ZORBALIK DEVRÝ NÝHAYET BÝTÝYOR Tür­ki­ye'nin­1923–24'ten­son­ra­ki­a­cý­ge­r­çe­ði þu­dur:­ Ül­ke­nin­i­da­re­si­ni­e­le­ge­çi­ren­Halk­Par­ti­si kad­ro­la­rý,­kar­þý­la­rý­na­i­kin­ci­bir­par­ti­nin­çýk­ma­sý­ný­is­te­me­di­ler.­Bu­na­zer­re­ce­ol­sun­ta­ham­mül gös­ter­me­di­ler.­Gös­ter­me­lik­de­ol­sa­ku­ru­lan­par­ti­ler­den­hiç­bi­ri­ne­ge­nel­se­çim­le­re­ka­týl­ma­þan­sý ta­ný­ma­dý­lar.­Böy­le­si­bir­ge­liþ­me­ye­im­kân­ve­fýr­sat­ver­me­di­ler. Si­ya­set­ü­ze­rin­de­ki­ay­ný­tarz­bas­ký­nýn­da­ha­þid­det­li­si­ni­di­nî,­il­mî,­fik­rî­sa­ha­da­da­sür­dür­mek­ten hiç­çe­kin­me­di­ler. Bý­ra­kýn­mat­ba­a­lar­da­ki­tap,­der­gi,­ga­ze­te­bas­ma­yý,­el­yaz­ma­sýy­la­ya­zý­lan­ve­ya­ço­ðal­tý­lan­e­ser­le­re­kar­þý­da­a­man­sýz­bir­ta­kip­ve­ce­za­lan­dýr­ma yön­te­mi­ni­uy­gu­la­dý­lar. Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî­ve­yüz­ler­ce­ta­le­be­si­nin­yir­mi­ye­di­se­ne­müd­det­le­uð­ra­dýk­la­rý­ta­ki­bat,­ta­ras­sut­ve­taz­yik­ler,­bu­dö­nem­de­uy­gu­la­nan­zor­ba­lý­ðýn­en­bâ­riz­gös­ter­ge­ler­den­bi­ri­ni teþ­kil­e­der. Do­la­yý­sýy­la,­bu­par­ti­nin­fa­þi­zan­an­la­yý­þý­na­sa­hip­kur­may­kad­ro­la­rý­hak­kýn­da­þun­larý­söy­le­mek,­ya­þa­nan­re­a­li­te­ye­ay­ký­rý­düþ­me­se­ge­rek:­ 1)­Tek­par­ti­nin­ra­kip­ta­ný­maz­yö­ne­ti­ci­le­ri, bas­ký­cý,­des­pot,­to­ta­li­ter­ve­dik­ta­cý­bir­zih­ni­ye­te sa­hip­i­di­ler.­ 2)­De­mok­ra­si­ye­i­nan­ma­dýk­la­rý­gi­bi,­de­mok­ra­tik­bir­sis­te­me­geç­mek­i­çin­de­cid­dî,­sa­mi­mî­bir ça­ba­gös­ter­me­di­ler.­ 3)­Ken­di­le­ri­ne­mu­ha­le­fet­e­den­her­ke­si­ko­mü­nist,­ge­ri­ci,­mür­te­ci,­yo­baz,­yý­ký­cý,­bö­lü­cü,­va­tan ha­i­ni...­ol­mak­la­it­ham­et­ti­ler.­ 4)­1924'te­ve­1930'da­ku­ru­lan­ký­sa­ö­mür­lü­Te­rak­ki­per­ver­ve­Ser­best­Fýr­ka­gi­bi­par­ti­le­rin­var­lý­ðý,­ta­ma­miy­le­gös­ter­me­lik­bir­de­mok­ra­si­de­ne­me­sin­den­i­ba­ret­tir.­Da­ha­sý,­Halk­çý­lar,­mu­ha­lif­le­ri­ni­bu­me­tot­la­be­lir­le­yip­on­la­rý­kök­ten­biç­me­ye yö­nel­di­ler.­ 1923'te­baþ­la­yan­bas­ký­cý­dik­ta­ya­da­ya­lý­tek­par­ti­re­ji­mi,­yu­ka­rý­da­sý­ra­la­dý­ðý­mýz­tür­den­bir­an­la­yýþ­ve­ic­ra­at­yön­te­miy­le,­tam­22­yýl­müd­det­le­a­ra­lýk­sýz­þe­kil­de­de­vam­et­ti.­

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

13

Demokrasiye geçiþte mecburî istikamet II. DÜNYA SAVAÞININ GALÝPLERÝ TARAFINDAN KURULMAYA ÇALIÞILAN BÝRLEÞMÝÞ MÝLLETLER'E TÜRKÝYE'NÝN DE "KURUCU ÜYE" SIFATIYLA DAHÝL OLMASI ÝSTENDÝ. BM'YE KURUCU ÜYE OLMANIN ÖNCELÝKLÝ ÞARTI ÝSE, ÇOK PARTÝLÝ SÝSTEME, YANÝ DEMOKRASÝYE GEÇÝÞ MECBURÝYETÝYDÝ. si­ve­bu­nun­tam­ter­si­ne­çev­ril­me­si­þek­lin­de­ol­du.­Ya­ni,­oy­lar­ar­týk­giz­li­þe­kil­de­ve­ri­le­cek;­an­cak,­oy­la­rýn­sa­yým,­dö­küm,­tas­nif­iþ­le­mi­a­çýk­su­ret­te­ya­pý­la­cak.­ Dö­ne­min­ba­zý­ga­ze­te­le­ri,­bu­kà­nu­nu­"Na­mus­lu­bir­se­çim­kà­nu­nu"­þek­lin­de­i­sim­len­di­re­rek­de­mok­ra­si­ye­ar­ka­çýk­tý.­ *** Ýs­met­Pa­þa,­bir­ön­ce­ki­se­çim­le­rin­so­nu­cu­na ba­ka­rak,­yi­ne­ken­di­par­ti­si­nin­en­yük­sek­oy­o­ra­ný­na­sa­hip­o­la­ca­ðý­ný,­do­la­yý­sýy­la­bir­kaç­is­tis­na­dý­þýn­da­vi­lâ­yet­le­rin­ço­ðun­da­CHP'nin­ra­ki­bi­du­ru­mun­da­o­lan­De­mok­rat­Par­ti­i­le­Mil­let­Par­ti­si­ni ge­ri­de­bý­ra­ka­ca­ðý­ný­dü­þü­nü­yor­du. Bu­dü­þün­ce­den­yo­la­çý­ka­rak,­"nis­bî­ço­ðun­luk sis­te­mi"yle­as­lýn­da­ra­kip­le­ri­i­çin­bir­ba­ký­ma­"se­çim­tu­za­ðý"­kur­muþ­tu.­ Ne­var­ki,­biz­zat­ha­zýr­lat­mýþ­ol­duk­la­rý­bu­kor­kunç­tu­za­ða­yi­ne­ken­di­si­düþ­müþ­bu­lun­du.­Üs­te­lik,­bir­da­ha­da­bu­ra­dan­çý­ka­ma­dý.­Tâ­ki,­im­da­dý­na­27­Ma­yýs (1960)­Dar­be­si­ye­ti­þe­ne­ka­dar...­

ORTAYA ÇIKAN ÞAÞIRTICI TABLO Nis­bî­sis­te­min­ne­tür­so­nuç­lar­do­ður­du­ðu­nu bir­kaç­ör­nek­le­me­i­le­net­leþ­tir­me­ye­ça­lý­þa­lým.­ 1)­Trab­zon'da­De­mok­rat­Par­ti­nin­o­yu­60.871 i­ken,­CHP'nin­al­dý­ðý­oy­i­se­63.684.­A­ra­da­ki­fark, üç­bi­ni­da­hi­bul­mu­yor.­Bu­a­ra­da,­ba­ðým­sýz­a­da­ya­gi­den­oy­mik­ta­rý­da­6.839.­ Bu­gün­kü­sis­te­me­gö­re­mil­let­ve­kil­lik­le­ri­i­ki Dörtlü Takrire imza atan dört isim (soldan saða): Köprülü, Bayar, Koraltan ve Menderes. par­ti­a­ra­sýn­da­bö­lü­þül­me­si­ge­re­ki­yor­i­ken,­o­ta­yor­du.­Sý­ra­la­nan­þart­la­rýn­ba­þýn­da­i­se,­çok­par­ti­li Ni­te­kim,­1950'ye­ge­lin­ce­ye­ka­dar­da­ay­ný­he­- ne­o­lur­sa­ol­sun,­bu­te­þeb­büs,­doð­ru­dan­doð­ru­ya rih­te­ge­çer­li­o­lan­nis­bî­sis­tem­i­ca­bý,­mil­let­ve­kil­re­ji­me,­ya­ni­de­mok­ra­tik­sis­te­me­ge­çiþ­mec­bu­ri­- sap­ve­ay­ný­bek­len­ti­i­çin­de­ka­lýn­dý.­Üs­te­lik,­ken­- De­mok­rat­la­rý­par­ça­la­ma­ve­tam­or­ta­dan­i­ki­ye le­ri­nin­ta­ma­mý­ný­CHP­al­mýþ­ol­du.­ 2)­Pek­çok­il­de­ol­du­ðu­gi­bi­Ýs­tan­bul'da­da­du­ye­ti­ge­li­yor­du.­ di­le­ri­ni­tat­min­e­de­cek­cid­dî­ba­zý­ted­bir­ler­al­- böl­me­hü­vi­ye­ti­ne­bü­rün­müþ­ol­du.­ rum­tam­ter­ si­ne­ol­du.­ Tür­ki­ye,­bu­þar­tý­ker­hen­de­ol­sa­ka­bul­et­ti. Bel­liy­di­ki,­bu­i­þin­ar­ka­sýn­da­ge­le­ce­ði­ni­teh­li­mak­tan­da­ge­ri­dur­ma­mýþ­lar­dý.­Ya­ni,­ken­di­le­rin­Ýs­ t an­ b ul'da­oy­ la­rýn­par­ti­le­re­da­ðý­lý­mý­þu­þe­kil­Böy­le­lik­le,­24­E­kim­1945'te­51­ba­ðým­sýz­ve­de­- ce­ken­di­le­ri­ni­sað­la­ma­al­mýþ­lar­dý. ke­de­his­se­den­Ýs­met­Pa­þa­nýn­da­dah­li­var­dý. mok­ra­tik­ül­ke­ta­ra­fýn­dan­ku­ru­lan­Bir­leþ­miþ­Mil­Ne­var­ki,­Halk­çý­la­rýn­yap­mýþ­ol­du­ðu­he­sap, Ken­di­ne­e­sas­ra­kip­o­la­rak­gör­dü­ðü­De­mok­rat de­ol­du:­DP­238.763;­CHP­110.299;­MP­72.737.­ Bu­tab­lo­ya­gö­re,­DP­Ýs­tan­bul'da­ki­mil­let­ve­kil­let­ler'e­ku­ru­cu­ü­ye­sý­fa­týy­la­da­hil­ol­muþ­bu­lun­- mil­le­tin­hür­i­ra­de­siy­le­ör­tüþ­me­di,­bað­daþ­ma­dý. Par­ti­yi­böl­mek­is­ti­yor­du.­ (Týp­ký,­i­le­ri­ki­ta­rih­ler­lik­ le­rin­ta­ma­mý­ný­al­mýþ­ol­du.­ duk.­ Bu­se­bep­ler,­se­çim­ler­de­or­ta­ya­bam­baþ­ka­bir de,­me­se­lâ­1970'ler­de­AP'yi­böl­dür­mek­i­çin 3)­Ül­ ke­ge­ne­lin­de­ki­tab­lo­ya­ba­ka­cak­o­lur­sak, Ken­di­ni­ký­sa­ca­"A­dâ­let­ve­gü­ven­- tab­lo­çýk­tý.­ MSP'ye­ye­þil­ý­þýk­yak­ma­sý­gi­bi...) ge­ n el­du­ ru­mun­þu­þe­kil­de­ne­ti­ce­len­di­ði­ni­gö­rü­BM'YE KURUCU li­ði,­e­ko­no­mik­kal­kýn­ma­ve­sos­Mil­let­Par­ti­si,­ik­ti­da­ra­cid­dî­bir­al­ter­na­tif­þek­rüz:­ "SOPALI SEÇÝM" ÜYE OLMA ÞARTI: yal­e­þit­li­ði­tüm­ül­ke­le­re­sað­la­lin­de­or­ta­ya­çýk­mak­ye­ri­ne,­De­mok­rat­lar'dan­a­O­ta­rih­te­ge­çer­li­o­lan­"Her­el­li­bin­seç­me­ne Yir­mi­i­ki­yýl­lýk­tek­par­ti­ik­ti­da­rý­de­mok­ra­si­ye þýr­mýþ­ol­du­ðu­trans­fer­ler­le­is­mi­ni­du­yur­ma­yý DEMOKRASÝYE GEÇÝÞ ma­yý­a­maç­e­din­miþ­glo­bal bir­mil­ let­ve­ki­li­dü­þer"­he­sa­bý­na­gö­re,­Tür­ki­ye­ge­1945'te,­ ya­n i­ Ý­k in­c i bir­ku­ru­luþ"­þek­lin­de­ta­rif ge­çi­þi­is­te­me­den­ka­bul­et­ti­ði­i­çin,­21­Tem­muz ter­cih­et­ti. Dün­ya­Sa­va­þý­nýn­ni­ha­ye­e­den­Bir­leþ­miþ­Mil­let­ler, 1946'da­ya­pý­lan­ge­nel­se­çim­le­ri­de­ta­ma­men He­men­ar­dýn­dan,­bir­baþ­ka­ge­liþ­me­da­ha­ya­- ne­lin­de­se­çi­len­mil­let­ve­ki­li­sa­yý­sý­487­ol­du.­ Ne­ti­ce­de,­oy­la­rýn­yüz­de­52.68'i­ni­a­lan­De­mok­ken­ d i­an­ l a­ y ý­ þ ý­ n a­gö­ r e­ve­dün­ y a­ d a­ben­ z e­ r i­ol­ m a­ ti­ne­ge­lin­di­ðin­de,­Av­ru­za­m an­ i­ç in­d e­ ge­l iþ­t i, þan­dý.­O­gün­kü­þart­lar­da­neþ­ri­yat­ya­pan­di­nî rat­Par­ ti,­Mec­lis'te­408­ü­ye­i­le­tem­sil­e­dil­di.­ yan­son­de­ r e­ c e­ben­ c il­ c e­bir­bi­ ç im­ d e­di­ z ayn­et­ t i.­ pa­ve­dün­ya­da­ki­ge­nel kök­leþ­ti­ve­tüm­dün­ya tan­dans­lý­he­men­bü­tün­ga­ze­te­ve­der­gi­ler­ (Bü­Ý­ k in­ c i­sý­ra­da­ki­CHP,­oy­la­rýn­yüz­de­39.45'i­ni­al­Ge­ n el­se­ ç im­ d en­bir­ay­ka­ d ar­ev­ v el­de­ ð iþ­ t ir­ d i­ ð i kon­jonk­tür­bü­yük­öl­ül­ke­le­ri­ni­(192­ül­ke) i­çi­yük­Do­ðu,­Ser­den­geç­ti,­Se­bi­lür­re­þad,­Ehl–i­Sün­ma­ s ý­ n a­rað­ men,­Mec­lis'te­an­cak­69­ve­kil­i­le­tem­se­ ç im­kà­ n u­ n u­ n a­gö­ r e,­san­ d ýk­ba­ þ ý­ n a­gi­ d en­va­ çü­de­de­ðiþ­ti,­de­ðiþ­mek ne­a­la­cak­ka­dar­bü­yü­sil­e­ d i­ l e­ b il­ d i. tan­ d aþ­ l ar­oy­ l a­ r ý­ n ý­a­ l e­ n en­kul­ l a­ n a­ c ak,­ya­ n i­han­ g i zo­run­da­kal­dý.­ ye­r ek­bu­g ün­k ü­ha­l i­n i Ü­ ç ün­ c ü­par­ ti­ko­nu­mun­da­ki­MP­i­se,­oy­la­rýn par­ti­ye­oy­ver­di­ði­ni­a­çýk­ça­bel­li­e­de­cek;­an­cak, Sa­vaþ­tan­bu­na­lan­ve al­dý.­ yüz­ d e­3.11'ni­a­ la­rak­sa­de­ce­Kýr­þe­hir'de­bi­rin­ci oy­la­rýn­sa­yým­ve­dö­kü­mü­giz­li­ve­seç­me­ne­ka­pa­ar­týk­bi­tap­düþ­müþ­o­lan par­ti­ol­du­ve­Mec­lis'te­bir­tek­san­dal­ye­i­le­ (Os­MERHABA, lý­þe­kil­de­ya­pý­la­cak.­ dün­y a­dev­l et­l e­r i,­düþ­man­Bö­ lük­ba­þý)­tem­sil­o­lun­du.­ ÇOK PARTÝLÝ HAYAT! Sis­ t em,­ma­ a l ­ e­ s ef­ay­ n en­öy­ l e­iþ­ l e­ t il­ d i.­Üs­ t e­ l ik, man­lýk­la­rý­ve­ya­þan­mýþ­ký­Or­ t a­ y a­çý­kan­so­nuç­tab­lo­su,­Ýs­met­Pa­þa­ve Sov­ y et­Rus­ y a­ (ký­ z ýl­ko­ m ü­ (em­ bu­da­yet­ m ez­ m iþ­gi­ b i,­dev­ l e­ t in­si­ v il–res­ m î­ rýl­gan­lýk­la­rý­bir­ta­ra­fa­bý­ra­par­ t i­ d aþ­ l a­rý­ný­deh­þe­te­dü­þür­dü.­Zi­ra,­se­çim­kà­nizm) teh­ l i­ k e­ s i­ n e­kar­ þ ý­Ba­ t ý­it­ ni­ y et,­jan­ d ar­ m a...) bü­ t ün­im­ k ân­ l a­ r ý­ik­ t i­ d ar­ d a­ k i ka­rak,­çok­hýz­lý­a­dým­lar­la­hu­nu­ n u­ha­ z ýr­la­nýr­ken,­böy­le­si­bir­ne­ti­ce­nin­or­ta­ya ti­ f a­ k ý­ n a­ih­ t i­ y aç­du­ y an­ve­BM'ye Halk­Par­ t i­ s i­le­ h in­ d e­kul­ l a­ n ýl­ d ý;­da­ h a­a­ ç ýk­bir­i­ f a­ zu­ra,­ba­rý­þa­ve­de­mok­ra­si­ye­yö­çý­ k a­ c a­ ð ý­ n a­hiç­mi,­hiç­ih­ ti­mal­ve­ril­mi­yor­du. ku­ r u­ c u­ü­ y e­o­ l an­Tür­ k i­ y e,­1945'te­çok de­i­ l e,­dev­ l e­ t in­kuv­ v e­ t i­a­ l e­ n en­sû­ i s­ t i­ m al­e­ d il­ d i.­ nel­me­ye­baþ­la­dý.­ Ýsmet Paþa: Cumhurbaþkaný iken, Hat­ t a,­se­ ç im­ l e­ r e­i­ k i–üç­ay­ka­ lýn­ca­ya­ka­dar­da, par­ t i­ l i­ha­ y a­ t a —ker­ h en­de­ol­ s a— mer­ h a­ b a 1946­se­çim­le­ri,­bu­se­bep­le­sün­gü­lü,­so­pa­lý­ve Bu­a­ra­da,­ye­ni­den­do­ða­bi­le­cek­muh­ e­m - Genelbaþkanýydý. aytný anel­glo­ da CHP du­ r um­fark­ l ý­gö­ r ü­ n ü­ y or­ d u.­Ýs­ m et­Pa­þa,­Ni­san­a­de­ m ek­zo­ r un­ d a­kal­ d ý.­ zor­ba­ca­ya­pý­lan­bir­se­çim­o­la­rak­ta­ri­he­geç­ti. 1950'de kurdu bal­fe­lâ­ket­le­rin­ö­nü­ne­ge­çe­bil­mek­i­çin,­bü­ yük­it­ - ðu seçim tuzaðýna yý­baþ­la­rý­na­ka­dar­da­bir­de­re­ce­ü­mit­liy­di.­Zi­ra, kenydia­ça­ si düþ mek tulah ma dý. Cum­ ur­ b aþ­k a­n ý­Ýs­m et­Ý­n ö­n ü,­19­Ma­y ýs (Týp­ký,­1912­yý­lý­se­çim­le­ri­gi­bi.) ti­fak­la­rý­kur­ma­ça­ba­la­rý­na­gi­ri­þil­di:­Dün­ pýn­ - ten kur MP'nin­fah­rî­baþ­ka­ný­o­lan­Fev­zi­Pa­þa­he­nüz­ha­(1945)­ tö­ r en­ l e­ r i­es­ n a­ s ýn­ d a­yap­ m ýþ­ol­ d u­ ð u­ko­Ýþ­ t e,­bu­de­ r e­ c e­zor­ve­a­ ð ýr­þart­ l ar­al­ t ýn­ d a­ya­ p ý­ da­Bir­leþ­miþ­Mil­let­ler­i­le­Av­ru­pa­ve­A­me­ri­ka­öl­yat­tay­dý.­ nuþ­ m a­ s ýn­ d a,­ilk­kez­Tür­ k i­ y e'de­çok­par­ t i­ l i­ha­ y a­ lan­bu­se­ ç im­ l e­ r in­ne­ t i­ c e­ s i­þöy­ l e­ol­ d u:­ CHP­397, çek­li­NA­TO­it­ti­fak­la­rý­gi­bi,­baþ­ta­gü­ven­lik­ol­Ýs­met­Pa­þa­nýn­se­çim­denk­le­mi­ne­gö­re,­ken­di­ta­ge­ ç i­ l e­ b i­ l e­ c e­ ð i­ n in­sin­ y al­ l e­ r i­ n i­ver­ d i.­ De­ m ok­ r at­ l ar­61­ve­ba­ ð ým­ s ýz­ l ar­7­mil­ l et­ v e­ k il­ l i­ ð i mak­ü­ze­re,­in­san­lý­ðýn­hu­zur­ve­ba­rý­þý­na­hiz­met si­ n e­mu­ha­lif­o­lan­cep­he­de­ki­oy­la­rýn­DP'nin­baþ­Bu­ko­ n uþ­ m a­ d an­ce­ s a­ r et­a­ l an­ba­ z ý­fi­ k ir­ve­si­ y a­ ka­ z an­ d ý.­ e­de­cek­bü­yük­teþ­ki­lât­la­rýn­ku­rul­ma­sý­a­de­ta­ka­çý­ka­ n ý­Ba­yar­i­le­MP'nin­fah­rî­baþ­ka­ný­Fev­zi­Pa­þa­a­set­a­ d am­ l a­ r ý,­Tem­ m uz­a­ y ýn­ d a­Mil­ l î­Kal­ k ýn­ m a nýl­maz­bir­ha­le­gel­di.­ ARA SEÇÝMÝ BOYKOT VE ra­ s ýn­ da­e­sas­lý­bir­þe­kil­de­bö­lü­ne­cek­ti.­Böy­le­lik­le, Par­ t i­ s i­ n i­kur­ d u. (MKP,­se­ ç im­ l er­ d e­bir­var­ l ýk­gös­ Ýþ­te,­tam­da­bu­sü­re­cin­ya­þan­dý­ðý­gün­ler­de, DP'NÝN PARÇALANMASI ken­ d i­si­de­a­ra­dan­sýy­rý­la­rak­par­ti­si­ni­yi­ne­bi­rin­te­ r e­ m e­ d i­ ð i­i­ ç in,­1950'li­yýl­ l ar­ d a,­Mil­ l et­Par­ t i­ s i­ n e Tür­ki­ye'nin­de­bu­tarz­it­ti­fak­la­ra­þid­det­le­ih­ti­ya­De­ m ok­ r at­Par­ t i,­yak­ l a­ þ ýk­i­ k i­yýl­son­ r a­ (1948) ci­lik­ko­nu­mun­da­tu­ta­bi­le­cek­ti.­ cý­ol­du­ðu­nok­ta­sýn­da­yay­gýn­bir­ka­na­at­ha­sýl­ol­- il­ti­hak­i­le­si­ya­sî­ha­yat­tan­çe­kil­di.)­ ya­ p ý­ l an­a­ r a­se­ ç im­ l e­ r i­boy­ k ot­et­ t i. Ýs­met­Pa­þa,­CHP'nin­her­ha­lü­kâr­da­yüz­de Bun­ d an­bir­ay­ka­ d ar­ön­ c e­i­ s e­ (1945­Ha­ z i­ du.­Zi­ra,­ül­ke­miz­ü­ze­rin­de­ki­Sov­yet­Rus­ya'nýn Zi­ r a,­ba­ z ý­ma­ h al­ l er­ d e­An­ k a­ r a­ve­Ýs­ t an­ b ul'dan 35–40­ci­ va­rýn­da­oy­a­la­ca­ðý­ný­he­sap­lý­yor­du.­ (Ki, ran'ýn­ d a) ,­CHP'nin­i­ ç in­ d en­dört­ki­ þ i­ l ik­ (Ba­ y ar, bas­ký­sý­had­saf­ha­ya­çýk­mýþ­bu­lu­nu­yor­du. çok­da­ h a­faz­ l a­bas­ k ý­uy­ g u­ l a­ n ý­ y or­ d u.­Þart­ l ar­a­ r a­ bu­he­ s ap­e­ sa­sen­yan­lýþ­da­de­ðil­di.)­ Pa­þa,­ge­ri­ye Ko­ r al­ t an,­Köp­ r ü­ l ü,­Men­ d e­ r es) bir­grup,­"Dört­ l ü Ö­zet­le:­ 1936'da­ki­Mon­trö­Ant­laþ­ma­sý­na­rað­Fevzi Paþa: Bütün ömrünü M. Kemal ve Ýsmet Paþaya sýn­ d a­ k i­e­ þ it­ l ik­ t en­söz­et­ m ek­im­ k ân­ s ýz­ d ý.­De­ m ok­ ka­ l an­yüz­ d e­60–65'lik­o­ ra­nýn­i­se,­ra­kip­le­ri­o­lan Tak­ r ir"­ve­ r e­ r ek,­par­ t i­ l e­ r in­ d en­is­ t i­ f a­et­ m iþ­ l er­ d i.­ men,­Ko­mü­nist­Rus­ya'nýn­Bo­ðaz­lar­ü­ze­rin­de­ki hizmet etmekle geçirdi. Son deminde, yine Halkçýlarýn rat­ l ar,­i­ k i­yýl­ d ýr­Halk­ ç ý­ l ar­ve­jan­ d ar­ m a­ta­ r a­ f ýn­ d an DP­ve­MP­a­ r a­ s ýn­ d a­üs­ t e­ l ik­e­þi­te­ya­kýn­bir­se­vi­ye­Ýs­ t i­ f a­ge­ r ek­ ç e­ s i­ n in­de­yer­al­ d ý­ ð ý­tak­ r ir­ d e­ (ya­ z ý­ha­ki­mi­yet­ve­ser­best­ta­sar­ruf­e­mel­le­ri­de­vam­e­ekmeðine yað sürecek bir harekete âlet oldu. þid­ d et­ l i­bir­bas­ k ý­ y a­mâ­ r uz­kal­ m ýþ,­bir­ ç ok­yer­ d e de­bö­ l ü­ n e­ c e­ ð i­ n e­i­ n a­ n ý­ y or­ du.­ da)­ di­ l e­ge­ t i­ r i­ l en­sý­ k ýn­ t ý­ l a­ r ýn­gi­ d e­ r il­ m e­ s i­ n e­git­ di­yor­du. fi­ i l ­ î­mü­ d a­ h a­ l e­gör­ m üþ,­ya­ n i­a­ ç ýk­ ç a,­ha­ k a­ r et­ t en, Se­ ç i­ m e­da­ i r­bü­ t ün­plan­ lar­bu­denk­le­me­gö­re mek­bir­ya­ n a,­CHP'li­ja­ k o­ b en­ l e­ r in­bas­ k ý­ s ý­da­ h a Ay­rý­ca,­Tür­ki­ye'nin­Kars,­Art­vin­ve­Ar­da­han net,­Ye­þil­Bur­sa,­Bü­yük­Ci­had...) Mil­let­Par­ti­si­ni da­ y ak­ t an,­iþ­ k en­ c e­ d en­ge­ ç i­ r il­ m iþ­ l er­ d i.­ vi­la­yet­le­ri­ni­i­çi­ne­a­lan­top­ra­ðý­ný­gasp­et­me­he­- da­zi­ya­de­leþ­ti.­Do­la­yý­sýy­la,­or­ta­da­her­han­gi­bir ha­ra­ret­le­sa­vun­ma­nok­ta­sýn­da­a­de­ta­bir­bi­riy­le ya­pýl­mýþ,­stra­te­ji­ler­de­o­na­gö­re­ge­liþ­ti­ril­miþ­ti.­ 1948­yý­ l ýn­ d a,­si­ y a­ s î­ta­ r ih­a­ ç ý­ s ýn­ d an­fe­ l â­ k et­ve Ne­var­ki,­DP'nin­oy­la­rý­böl­me­de­en­kuv­vet­li uz­ l aþ­ m a­im­ k â­ n ý­kal­ m a­ d ý.­ ves­le­ri­i­ki­de­bir­nük­se­den­Rus­ya,­sa­hip­ol­du­ðu ya­rý­þa­gir­di­ler.­1950­se­çim­le­ri­yak­laþ­tý­ðýn­da, fe­ c a­ a t­o­ l a­ r ak­ni­ t e­ l e­ n e­ b i­ l e­ c ek­bir­baþ­ k a­ha­ d i­ s e fak­ tör­o­la­rak­gö­rü­len­Fev­zi­Pa­þa­nýn­se­çim­le­re Bu­du­ r u­ m un­ta­ m a­ m en­an­ l a­ þ ýl­ m a­ s ý­ve­net­ l ik Ký­zý­lor­du­ve­dün­ya­nýn­i­kin­ci­sü­per­gü­cü­koz­la­rý­Mec­lis'te­grup­ku­ra­bil­miþ­iþ­te­bu­üç­par­ti­var­dý: da­ h a­ge­ l iþ­ t i.­ bir­bu­ çuk­ay­ka­la­has­ta­lan­ma­sý­ve­10­Ni­san­gü­ka­ z an­ m a­ s ý­ü­ z e­ r i­ n e,­"Dört­ l ü­Tak­ r ir"­sa­ h ip­ l e­ r i­ n in ný­da­oy­na­ya­rak­Tür­ki­ye'yi­cid­dî­mâ­nâ­da­teh­dit CHP,­DP­ve­MP.­ Bu­ta­ r ih­ t e,­DP­sa­ y e­ s in­ d e­Mec­ l is'e­gi­ r en­Fev­ z i nü­öl­ m e­si,­Ýs­met­Pa­þa­nýn­bü­tün­he­sap­la­rý­ný­al­ön­ c ü­ l ü­ ð ün­ d e­1946­yý­ l ý­O­ c ak­a­ y ý­ n ýn­ba­ þ ýn­ d a­ (7 al­týn­da­tut­ma­ya­ça­lý­þý­yor­du.­ Çak­ m ak­Pa­ þ a­ n ýn­fah­ r î­baþ­ k an­ l ý­ ð ý­al­ t ýn­ d a­Mil­ l et tüst­et­ t i.­Ö­ lüm­ha­di­se­si­son­ra­sýn­da,­MP'ye­mey­O­ c ak) De­ m ok­ r at­Par­ t i­ku­ r ul­ d u.­ Ýþ­te,­bu­bü­yük­teh­dit­ve­teh­li­ke­al­týn­da­bu­lu­"NAMUSLU SEÇÝM"LE DEMOKRASÝ Par­ t i­ s i­kur­ d u­ r ul­ d u.­Ku­ r ul­ m a­ s ý­bir­ya­ n a,­za­ t en yal­o­ l an­seç­ men­kit­le­si­bü­yük­o­ran­da­De­mok­rat Ku­ r u­ l u­ þ un­ d a­Ce­ l al­Ba­ y ar'ýn­baþ­ k an­ l ý­ ð ý­ n ý­yap­ nan­Tür­ki­ye'nin,­Ba­tý­it­ti­fa­ký­na­da­hil­ol­mak­ve BAYRAMINA DOÐRU zor–be­ l â­Mec­ l is'e­gi­ r e­ b il­ m iþ­o­ l an­De­ m ok­ r at Par­ t i­ y e­yö­ n el­di­ve­bi­lin­di­ði­gi­bi­ni­haî­tab­lo tý­ ð ý­De­ m ok­ r at­Par­ t i­ n in­za­ m an­i­ ç in­ d e­ge­ l i­ þ ip­ser­A­me­ri­ka­i­le­dos­ta­ne­mü­na­se­bet­ler­ge­liþ­tir­mek­Ýk­ti­dar­a­van­ta­jý­ný­e­lin­de­tu­tan­Halk­Par­ti­si,­14 Par­ t i­ l i­mil­ l et­ v e­ k il­ l e­ r i­ n in­he­ m en­ya­ r ý­ s ý­bu­par­ t i­ y e pi­le­ce­ði­ne­ve­dört–beþ­yýl­son­ra­Tür­ki­ye'nin­en ten­baþ­ka­ça­re­si­yok­tu.­ Ma­yýs­1950­se­çim­le­ri­ne­ký­sa­bir­sü­re­ka­la­se­çim 408–69­þek­lin­de­te­cel­li­et­ti.­ trans­ f er­e­ d i­ l e­ r ek­Mec­ l is'te­bir­grup­da­ h a­kur­ d u­ Ýs­met­Pa­þa,­ra­kip­le­ri­i­çin­kur­muþ­ol­du­ðu­se­güç­ l ü­par­ t i­ s i­ha­ l i­ n e­ge­ l e­ c e­ ð i­ n e,­baþ­ t a­Ý­ n ö­ n ü­ol­ Bu­se­bep­le,­I­I.­Dün­ya­Sa­va­þý­nýn­ga­lip­le­ri­ta­ra­kà­nu­nu­bir­kez­da­ha­de­ðiþ­tir­di.­Bu­na­gö­re,­bir rul­ m a­ s ý­ci­ h e­ t i­ n e­gi­ d il­ d i. çim­tu­ za­ðý­na­ken­di­a­yak­la­rýy­la­düþ­tü­ðü­nü,­an­mak­ü­ z e­ r e­Halk­Par­ t i­ s i­ n in­kur­ m ay­kad­ r o­ s u­i­ fýn­dan­ku­rul­mak­is­te­nen­Bir­leþ­miþ­Mil­let­ler'e se­çim­böl­ge­sin­de­en­çok­oy­a­lan­par­ti,­mil­let­ve­Böy­ l e­ l ik­ l e,­ik­ t i­ d ar­ye­ r i­ n e­mu­ h a­ l e­ f et­ l e­mü­ c a­ d e­ cak­14­Ma­ yýs­ (1950) se­çim­le­rin­den­son­ra­an­la­nan­ m ý­ y or­ d u­ve­ih­ t i­ m al­da­ h i­ver­ m i­ y or­ d u.­ Tür­ki­ye'nin­de­"ku­ru­cu­ü­ye"­sý­fa­týy­la­da­hil­ol­ma­kil­le­ri­nin­ta­ma­mý­ný­a­la­bi­li­yor­du. le­e­ d il­ d i­ve­za­ t en­za­ y ýf­du­ r um­ d a­o­ l an­De­ m ok­ r at­ ya­ b il­ d i. —DEVAMI YARIN— On­ l a­ r ýn­tah­ m i­ n î­he­ s a­ b ý­ n a­gö­ r e,­De­ m ok­ r at sý­is­ten­di.­ Bu­nun­is­mi­"nis­bî­ço­ðun­luk­sis­te­mi"ydi. lar,­büs­ b ü­ t ün­za­ a f ­ a­uð­ r a­ t ý­ l a­ r ak­müs­ t e­ b it­ik­ t i­ d a­ Par­ t i,­gös­ t er­ m e­ l ik­bir­te­ þ ek­ k ül­ol­ m a­ n ýn­ö­ t e­ s i­ n e BM'ye­ku­ru­cu­ol­ma­tek­li­fi­ni­Tür­ki­ye­de­o­lum­Se­çim­kà­nu­nun­da­ki­bir­baþ­ka­de­ði­þik­lik­i­se, lu­kar­þýl­dý.­An­cak,­bu­þe­re­fe­na­il­ol­ma­nýn­bir­be­- gi­de­mez­ve­ik­ti­da­ra­al­ter­na­tif­o­la­cak­ka­dar­as­la rýn­ek­me­ði­ne­yað­sü­rül­müþ­ol­du.­ "a­çýk­oy,­giz­li­tas­nif"­mas­ka­ra­lý­ðý­nýn­terk­e­dil­me­Mil­let­Par­ti­si­ni­ku­ran­ve­kur­du­ran­la­rýn­ni­ye­ti de­li­var­dý­ve­ba­zý­þart­la­ra­ri­a­yet­e­dil­me­si­ge­re­ki­- bü­yü­ye­mez­di.­


14

SPOR

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

Y

21 saniyenin altýna inen ilk Türk atleti Yýlmaz Sazak Yarýþlarý Cumartesi günü baþlýyor ÝSTANBUL'DA 16. DEFA DÜZENLENECEK YARIÞLARDA 12-17 YAÞ GENÇ ATLETLER REKORLARA KOÞACAK. DÜNYANIN dört bir yanýndan 12 - 17 yaþ arasý genç atletler, 4 Haziran Cumartesi günü Yýlmaz Sazak Uluslararasý Yaþ Gruplarý Atletizm Yarýþmalarý’nýn 16.sýnda yine Ýstanbul’da rekorlara koþacak. Yüksel inþaat tarafýndan, 16 yýldýr gerçekleþtirilmekte olan “Yýlmaz Sazak Uluslararasý Yaþ Gruplarý Atletizm Yarýþmalarý” Enka Spor Kulubü Sadi Gülçelik Spor Sitesi’nde dünyanýn farklý ülkelerinden iki bine yakýn genç atleti buluþturacak. Yüksel Ýnþaat, kurumsal sosyal sorumluluk projesi Yýlmaz Sazak Uluslararasý Yaþ Gruplarý Atletizm Yarýþmalarý’nýn 4 Haziran Cumartesi günü Ýstanbul, ENKA Spor Kulübü Sadi Gülçelik Spor Sitesi’nde gerçekleþtirilecek 16.sý ile yine sporseverleri ve dünyanýn pek çok farklý köþesinden atletizme gönül vermiþ genç yetenekleri buluþturacak.

‘‘

Türkiye'nin genç atletlerinden Ýzzet Safer, Sýrbistan'ýn baþkenti Belgrad'ta yapýlan Avrupa Kulüpler Þampiyonasý'nda 100 metrede 10.37, 200 metrede de 20.96 koþtu.

TÜRKÝYE'NÝN genç atletlerinden Ýzzet Safer, 200 metrede 21 saniyenin altýna inen ilk Türk olduðunu belirterek, ''Bunu ben baþardým, çok mutluyum'' dedi. Sýrbistan'ýn baþkenti Belgrad'ta yapýlan Avrupa Kulüpler Þampiyonasý'nda, 100 metrede 10.37, 200 metrede de 20.96 koþtuðunu hatýrlatan Ýzzet, ''Açýkçasý böyle bir dereceyi bekliyordum. 21 saniyenin altýnda koþacaðýma inanýyordum. Sonunda da baþardým. Yarýþa çýkarken, onu koþacaðým, bunu koþacaðým diye kendimi hapsetmem. Bu dereceyi yaptýðým için çok mutluyum. Sonuçta tüm sporcular bunu yapmak istiyor. Türkiye'de 20 saniyenin altýna inmek isteyen çok atlet vardý. Bunu da ben baþardým, çok mutluyum. Burada sadece benim deðil, herkesin emeði var. Antrenörüm Ahmet Peker'le bazý þeyleri baþardýk'' diye konuþtu. Milli atlet, en büyük hedefinin 2016 yýlýnda Brezilya'da yapýlacak olimpiyatlar olduðunu söyledi.

Timsah Arena'ya ilk harc Veledrom'da 45 bin seyirci kapasiteli olacak yeni stadýn temeli dün atýldý. BURSA Büyükþehir Belediye Stadyumu ''Timsah Arena''nýn temeli atýldý. Veledrom'da 45 bin seyirci kapasiteli olacak stadýn temel atma törenine Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç, Bursa Valisi Þahabettin Harput, Büyükþehir Belediye

Timsa Arena'nýn temel atma törenine Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç ile Bursaspor yönetimi de katýldý. FOTOÐRAF: A.A

Baþkaný Recep Altepe, Ýl Emniyet Müdürü Halil Yýlmaz, Bursaspor Baþkaný Ýbrahim Yazýcý, Timsa Arena'nýn temel atma törenine er ve çok sayýda taraftar katýldý. Ertuðrul Saðlam, kulüp baþkaný Yazýcý'nýn geçirdiði rahatsýzlýk nedeniyle konuþmayý kendisinin yaptýðýný belirterek, ''Ýyi bir ekip çalýþmasýyla nasýl bir baþarý yakalandýðýný tüm dünyaya gösterdik. Gelecekten bir beklentilerim var. Milli takým hedefim ve bir Avrupa takýmý çalýþtýrma hedeflerim vardý. Buradaki atmosferi görünce, Bursaspor'u nasýl Avrupa takýmý yaparýz diyerek bu takýmda kalmaya karar verdim. Avrupa takýmý olmak için yeni stat lazýmdý. Biz bu bütünlüðü devam ettirdiðimiz sürece daha büyük baþarýlarý bizi seven insanlara yaþatacaðýz. Emeði geçen herkese teþekkür ediyorum'' diye konuþtu. UEFA kriterleri doðrultusunda 45 bin seyirci kapasiteli olacak statta, 70 loca, 851 kiþilik tuvalet, 85 kapý, 96 turnike, 207 engelli koltuðu bulunacak.

Bank Asya 1. Lig ödülleri gerçekleþtirilen törenle sahiplerine verildi. Spor camiasýnýn büyük bir ilgi gösterdiði gecede 11 kategoride ödül daðýtýldý. FOTOÐRAF: A.A

BANK ASYA'DA EN ÝYÝLER GECESÝ BU yýl üçüncüsü gerçekleþtirilen Bank Asya 1. Lig Ödülleri, düzenlenen özel bir törende sahiplerini buldu. Lutfi Kýrdar Kongre Merkezi'nde yapýlan ödül töreninde, Türkiye Futbol Federasyonu Baþkanvekili Servet Yardýmcý, Bank Asya Genel Müdürü Abdullah Çelik, Basýn Ýlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, TRT Genel Müdürü Ýbrahim EROL DOYURAN Þahin, Bank Asya 1. Lig erol@yeniasya.com.tr kulüplerinin yönetici, teknik adam ve futbolcularý ile davetliler hazýr bulundu. TRT'nin tecrübeli spor programý sunucusu Erdoðan Arýkan ve sanatçý Kadir Çöpdemir'in birlikte sunduklarý Bank Asya 1. Lig Ödül gecesinde 11 kategoride ödül verildi. Kategorilere göre daðýlýmý þöyle oldu:

Yýlýn Takýmý: Mersin Ýdman Yurdu, Samsunspor. Yýlýn Teknik Direktörü: Nurullah Saðlam (Mersin Ýdman Yurdu), Hüseyin Kalpar (Samsunspor), Yýlýn Futbolcusu: Adem Büyük (Mersin Ýdman Yurdu), Gol Kralý: Serges Flavier Mbilla Etame (Adanaspor), Yýlýn Genç Yeteneði: Kemal Tokak (Samsunspor), Play-Off Yýldýzý: Ahmet Kuru (Orduspor), Yýlýn Yabancý Oyuncusu: Simon Terwase Zenke (Samsunspor), Yeniden Doðanlar: Hakan Bayraktar (Samsunspor), Jüri Özel Ödülü: Tavþanlý Linyitspor, Yýlýn Fair Play Ödülü: Samsunspor, Yýlýn Onbiri: Ahmet Þahin (Samsunspor), Erdem Özgenç (Boluspor), Kemal Tokak (Samsunspor), Joseph Baum (Mersin Ýdman Yurdu), Ersin Güreler (ÇaykurRizespor), Mehmet Akyüz (Tavþanlý Linyitspor), Ali Çamdalý (Orduspor), Ramzan Altýntepe (Gaziantep Büyükþehir Belediyespor), Ser-

ges Flavier Mbilla Etame (Adanaspor), Adem Büyük (Mersin Ýdman Yurdu), Simon Terwase Zenke (Samsunspor). MEHMET AKYÜZ: TERÝM'LE GÖRÜÞTÜM Gecede ödül alan Galatasaray ve Beþiktaþ'ýn kadrosuna katmak istediði TKÝ Tavþanlý Linyitspor'un baþarýlý forvet oyuncusu Mehmet Akyüz, transfer konusunda sarýkýrmýzýlý takýmýn teknik direktörü Fatih Terim ile bir görüþmesi olduðunu söyledi. Transfer çalýþmalarýný menajerinin yürüttüðünü dile getiren Mehmet, ''Benim ve gideceðim takým için hayýrlýsý neyse o olsun. Fatih Terim ile görüþtüm. Ama transferde kararý menajerim verecek. Hangi takýma gideceðim benim için fark etmez. Kim beni çok istiyorsa, onun için terimin son damlasýna kadar savaþýrým. Kendime çok güveniyorum. Çok çalýþýrsanýz, hoca zaten görev verecektir'' ifadelerini kullandý.

220 BÝN ÇOCUK SAHAYA ÇIKTI FUTBOL Federasyonu ve Türk sporunun en büyük destekçilerinden Ülker iþbirliði ile son bir ayda 120 bin çocuk daha futbolla buluþtu. Bu þenlikle birlikte Ülker ve TFF, HERKES içinFUTBOL projeleri ile 220 bin çocuðu sahaya çýkarttý, en mutlu anlarýný paylaþtý. Ülker, Türkiye Futbol Federasyonu’nun 2007 yýlýnda baþlattýðý HERKESiçinFUTBOL programý kapsamýnda düzenlenen farklý ölçeklerde etkinliklere destek veriyor. Yýldýz Holding Kurumsal Ýletiþim Genel Müdürü Zu-

hal Þeker; son 1 ayda Milli Eðitim Bakanlýðý (MEB), Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Ülker’in desteði ile 81 ilde düzenlenen Futbol Þenliði ve ona ek olarak 60 noktada yýl boyunca faaliyette olan FTEM’ler (Futbol Teknik Eðitim Merkezleri) arasýnda 19 ilde gerçekleþtirilen turnuvalarda 120 bin çocuðun daha futbolla buluþtuðunu söyledi.Zuhal Þeker, federasyonlarla iþbirliði içinde yýlsonuna kadar eriþilecek çocuk sayýsýný 300 bin’e çýkarmayý hedeflediklerini belirtti.

OFF-ROADYARIÞINDAFORMULAMODELÝNEFESKESTÝ ÝSTANBUL Off-Road kulübü (ÝSOFF) tarafýndan Kemerburgaz Off-Road Pistinde organize edilen ÝSOFF CHALLENGE’da, Seeding turlarý ardýndan start alan 19 ekibin kýran kýrana mücadelesi, Ýnci Akü Off-Road Team / Ahmet Týnkýr ve Rafet Yýlmaz’ýn damalý bayraðý görmesi ile sonuçlandý. ÝSOFF’un yepyeni bir yarýþ konseptini hayata geçirdiði ÝSOFF CHALLENGE’da ekipler heyecanýn, adrenalinin ve mücadele zevkinin kat kat arttýðý tamamen farklý bir formasyonda yarýþtýlar. Seyircilerse; yaþanan tüm ikili mücadeleleri izlemek, takla atan ekipleri

takip edebilmek ve destekledikleri yarýþçýlara moral verebilmek için yarýþ boyunca etap içinde oradan oraya koþtular. Off-road yarýþlarýnda ilk kez uygulanan bir sistemle, tamamen off-road engelleri ile donanmýþ bir parkurda Formula yapýsýna benzer bir yarýþ organize edildi.

Mehmet Atalay, Bank Asya 1. Lig'de yýlýn futbolcusu seçilen Adem Büyük'e ödülünü verdi.

Atalay adaylýðý hakkýnda konuþmadý BÝR dönem Gençlik Spor Genel Müdürlüðü (GSGM) de yapan Basýn Ýlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, haziran ayýnda yapýlacak Futbol Federasyonu Baþkanlýðý seçimi konusunda açýklama yapmaktan kaçýndý. Bank Asya 1. Lig'de sezonun sona ermesiyle yapýlan ödül törenine katýlan Mehmet Atalay, basýn mensuplarýnýn “Futbol Federasyonu baþkanlýðýna aday olacak mýsýnýz ?” þeklindeki sorularýna, “Milli Takým’ýn 3 Haziran’da Belçika ile çok kritik bir karþýlaþmasý var. Böylesine önemli bir maç arifesinde konuþmamak lazým. Milli Takým’a baþarýlardan öte bir þey söyleyemem” diye cevap verdi.


SiyahMaviKýrmýzýSarý

Y

HABER RUSYA’DA si­ga­ra­iç­mek­i­çin­mer­di­ven­boþ­luk­la­rý­ný­ter­cih­e­den­tir­ya­ki­le­re­ye­ni­ya­sak ge­li­yor.­Res­to­ran­ve­ka­fe­ler­baþ­ta­ol­mak ü­ze­re­ka­pa­lý­a­lan­lar­da­si­ga­ra­ya­sa­ðý­i­çin ha­zýr­la­nan­Mos­ko­va­þe­hir­mec­li­si,­mer­di­ven­boþ­luk­la­rýn­da­da­si­ga­ra­i­çil­me­si­ne kar­þý.­Ye­ni­ka­rar­la­bir­lik­te­söz­ko­nu­su­a­lan­da­si­ga­ra­i­çen­le­re­bin­rub­le­(yak­la­þýk­33 do­lar)­ ce­za­ke­si­le­cek.­Mos­gor­du­ma­Sað­lýk

EZAN VE KUR’ÂN'I GÜZEL OKUMA YARIÞMASI DÜZENLENEN KARS’TA MÜFTÜ GÜMÜÞ, “EZANIMIZ YAÞADIÐIMIZ SÜRECE ÝNANCIMIZIN MÜHRÜ OLACAKTIR” DEDÝ.

KUR'ÂN KURSU TALEBESÝ HANIMLAR DÝPLOMA ALDI

Ko­mis­yo­nu­Baþ­ka­ný­Lyud­mi­la­Ste­ben­ko­va a­maç­la­rý­nýn­hal­ký­si­ga­ra­du­ma­nýn­dan ko­ru­mak­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­Ste­ben­ko­va,­“A­part­man­lar­da­o­tu­ran­va­tan­daþ­lar­mer­di­ven­boþ­luk­la­rýn­da­si­ga­ra­i­çen­ler­le­il­gi­li­he­men­po­li­se­baþ­vu­ra­bi­lir,­ku­ral­la­rýn­ih­lâl­e­dil­di­ði­ni­söy­le­ye­bi­lir.­Po­lis­i­se­si­ga­ra­i­çen­va­tan­da­þa­pa­ra ce­za­sý­ke­se­bi­lir”­de­di. Moskova / cihan

KARS Müf­tü­lü­ðü­ta­ra­fýn­dan­Ev­li­ya­Ca­mi­i’nde,­“E­zan­ve Kur’ân-ý­Ke­ri­mi­Gü­zel­O­ku­ma” ya­rýþ­ma­sý­dü­zen­len­di. Dü­zen­le­nen­prog­ram­i­le­Kars’ý­böl­ge­de­ya­pý­la­cak­ya­rýþ­ma­lar­da­tem­sil­e­de­cek­a­day­lar­be­lir­len­di.­“Ý­nanç,­i­man, Ýs­lâm­bun­lar­bi­zim­en­ö­nem­li­has­sa­si­ye­ti­miz­dir”­di­yen Ýl­Müf­tü­sü­Ýl­yas­Gü­müþ,­i­man­ol­ma­dan­Ýs­lâm’ýn­ya­þa­na­ma­ya­ca­ðý­ný,­Ýs­lâm­ol­ma­dan­Kur’ân'ýn­an­la­na­ma­ya­ca­ðý­ný­be­lir­te­rek­bu­üç­ke­li­me­nin­ül­ke­in­san­la­rý­nýn­di­nî ben­li­ði­ni­be­lirt­ti­ði­ni­i­fa­de­et­ti.­Gü­müþ,­Kur’ân'ýn­ah­kâ­mýy­la­a­mel­et­me­le­ri­ni­is­te­di­ði­ya­rýþ­ma­cý­la­ra­ba­þa­rý­lar­di­le­di.­Ya­rýþ­ma­so­nun­da­E­za­ný­gü­zel­o­ku­ma­da­Ka­ðýz­man’dan­Yu­suf­De­mir,­Kur’ân-ý­Ke­rim’i­gü­zel­o­ku­ma­da i­se­Kars’tan­Bah­çe­li­O­cak­bi­rin­ci­ol­du.­Müf­tü­Gü­müþ “Bu­Müs­lü­man­yurt­ta­14­a­sýr­dan­bu­gü­ne­e­zan-ý­Mu­ham­me­di­i­le­gök­kub­be­in­le­til­miþ­tir.­E­zan-ý­Mu­ham­med’i­bi­zim­i­nan­cý­mý­zýn,­i­ma­ný­mý­zýn­gök­kub­be­de­yan­sý­ma­sý­dýr.­Gök­kub­be­de­yan­ký­bul­ma­sý­dýr”­di­ye­rek­e­za­nýn­ül­ke­in­sa­ný­nýn­ba­ðým­sýz­lý­ðý­nýn­sim­ge­si­ol­du­ðu­nu­i­fa­de­et­ti.­Gü­müþ­ko­nuþ­ma­sýn­da,­“E­zan,­Al­lah’ýn­bir­li­ði­ni var­lý­ðý­ný,­o­nun­eþ­siz­ve­þe­rih­siz­ol­du­ðu­nu­hay­ký­rýr.­De­ðer­li­kar­deþ­le­rim­"Bu­e­zan­lar­ki­þe­ha­det­le­ri­di­nin­te­me­li /­E­be­dî­yur­du­mun­üs­tün­de­in­le­me­li," dün­ya­dur­duk­ça in­þa­al­lah­mi­na­re­le­ri­miz­den,­bu­‘Al­la­hu­Ek­ber’ se­da­sý­de­vam­e­de­cek­tir.­Ya­þa­dý­ðý­mýz­sü­re­ce­e­za­ný­mýz,­Kur’ân'ý­mýz,­i­nan­cý­mý­zýn­ve­i­ma­ný­mý­zýn­müh­rü­o­la­cak­týr.­Bu mü­hür­ya­þa­dý­ðý­mýz­sü­re­ce­kal­bi­miz­de­yer­al­ma­ya­de­vam­e­de­cek­tir”­þek­lin­de­ko­nuþ­tu. Kars / cihan

FOTOÐRAF: CÝHAN

ÝZMÝR’ÝN Bergama ilçesindeki dokuz Kur’ân kursunda 8 ay boyunca eðitim gören 170 haným öðrenciye törenle diploma verildi. Dünya birincisi Mustafa Özcan Güneþdoðdu’nun Kur’ân okumasýyla baþlayan törende bir konuþma yapan Bergama Müftüsü Bayram Canbey, mezuniyet töreninin gurur ve heyecanýný hep birlikte yaþadýklarýný belirterek, “Yaþlarý 20 ile 60 arasýndaki 170 haným öðrencimiz, Kur’ân–ý Kerîm’i çok iyi okuyabiliyor. Bu tablo bize, Kur’ân öðrenmenin her yaþta olabileceðini gösteriyor. Eylül ayýndaki kayýtlarýmýza daha çok kiþi bekliyoruz” dedi. Canbey, camilerde yaz Kur’ân kurslarýnýn Haziran sonunda baþlayacaðýný da hatýrlattý. Ýzmir / cihan

15

Rusya’da yasak geniþliyor

EZANLAR ÝNANCIN MÜHRÜ

Dokuz farklý kursta 8 ay eðitim gören 170 haným öðrenciye törenle diploma verildi.

2 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

Teleferikte yaz tarifesi baþladý VATANDAÞLARI, Uludað’a, Bursa manzarasý eþliðinde ulaþtýran teleferiðin seferlerinde yaz saati uygulamasýna geçildi. 1 Haziran-30 Eylül tarihleri arasýnda yararlanýlacak olan yaz tarifesine göre, sezon boyunca teleferiðin Teferrüç Ýstasyonu’ndan ilk sefer 08.00, Sarýalan’dan da 07.50’de yapýlacak. Sarýlan’a son sefer 22.00’de, Bursa’ya dönüþ seferi ise 22.20’de olacak. Çarþamba, Cuma günleri gidiþ-dönüþ 10 TL, diðer günler 15 TL’ye yolculuk edecek vatandaþlar, 7-12 yaþ grubu için yüzde 50 indirimli ücret ödeyecek. Bursa / cihan

Alo 174 Gýda Hattý tanýtýlýyor SÝÝRT Ta­rým­Ýl­Mü­dür­lü­ðü’nden­ya­pý­lan­ya­zý­lý­a­çýk­la­ma­da,­ Ta­rým­ ve­ Kö­yiþ­le­ri­ Ba­kan­lý­ðý­ ta­ra­fýn­dan 2009­ yý­lýn­da­ dev­re­ye­ so­ku­lan­ gý­da­ ih­bar­ hat­tý­ A­lo 174‘e­ i­liþ­kin­ þeh­rin­ muh­te­lif­ nok­ta­la­rýn­da­ ta­ný­tým ça­lýþ­ma­la­rý­nýn­ ya­pýl­dý­ðý bil­d i­r il­d i.­ Söz­ ko­n u­s u ta­ný­tým­ça­lýþ­ma­la­rý­nýn­Ýl Ta­rým­Mü­dür­lü­ðü­Gý­da Kon­trol­ Þu­be­si­ ta­ra­fýn­dan­ a­ra­lýk­sýz­ bir­ þe­kil­de de­vam­et­mek­te­ol­du­ðu­a­çýk­lan­dý.­Va­tan­daþ­lar,­gý­da i­le­ il­gi­li­ her­ tür­lü­ þi­kâ­yet­le­ri­ni­ 7­ gün­ 24­ sa­at­ A­LO 174­ Gý­da­ Hat­tý’na­ ya­ da­ Ýl­ Ta­rým­ Mü­dür­lü­ðü’ne doð­ru­dan­a­ra­ya­rak­ya­pa­bi­le­cek­ler.­ Siirt / cihan

SiyahMaviKýrmýzýSarý



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.