07 Haziran 2011

Page 1

Yasaðýn temeli deðiþmez maddeler HÝLÂL KAPLAN: ANAYASANIN DEÐÝÞMEZ DENÝLEN ÝLK ÜÇ MADDESÝNÝN DEÐÝÞMESÝ ÞART. YARGI KARARLARINDA ÖZELLÝKLE LAÝKLÝK ÝLKESÝNE DAYANILARAK YASAK MEÞRULAÞTIRILIYOR. ÝLK ÜÇ MADDEYÝ, ÖZGÜRLÜKÇÜ, ÇOÐULCU BÝR DEVLET YAPISINI TAMAMLAYACAK ÞEKÝLDE MERKEZE ALAN BÝR DÝLLE YAZMALIYIZ. ELÝF NUR KURTOÐLU'NUN RÖPORTAJI SAYFA 13’TE

Y GERÇEKTEN HABER VERiR

Yazar Hilal Kaplan

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR

YIL: 42

7 HAZÝRAN 2011 SALI/ 75 Kr

SAYI: 14.829

Fakir daha fakir, zengin daha zengin DR. BURHAN ÖZFATURA: GELÝR DAÐILIMI ÇOK BOZULDU. ÝÞSÝZLÝKTE DÜÞME FALAN YOK. DIÞ BORÇLARDA ÝNANILMAZ BÝR AÇIK VERÝLDÝ. DÜÞÜK KUR YÜKSEK FAÝZ BATIRIYOR

MÝLLÎ GELÝR GERÇEKTEN ARTTI MI?

uYe­ni­As­ya'ya­ko­nu­þan­Ýz­mir­Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­ye es­ki­Baþ­ka­ný,­e­ko­no­mi­uz­ma­ný­Öz­fa­tu­ra'dan­tes­bit­ler: *­Ýhracatýn­ithalâtý­karþýlama­oraný­yüzde­55’e­düþtü. *­Câ­rî­a­çýk­bu­bo­yut­lar­da­ol­du­ðu­sü­re­ce,­Türk­li­ra­sý­nýn­kýy­met­li­ol­ma­sý­nýn­hiç­bir­önemi­ve­deðeri­yok. *­Dü­þük­kur­yük­sek­fa­iz­po­li­ti­ka­sý­Tür­ki­ye’yi­ba­tý­rý­yor.­ *­A­ra­ma­lý­ü­re­ten­fir­ma­la­rý­ba­týr­dýk.­Da­hil­de­iþ­le­me­re­ji­mi­gi­bi­saç­ma­lýk­lar­la­Çin­gi­bi­ül­ke­le­re­ça­lý­þý­yo­ruz. *­Üniversite­mezunlarýnda­iþsizlik­oraný­yüzde­35.

u*­Türkiye'de­gelir­daðýlýmý­fevkalâde­bozuldu.­ *­Ja­pon­ya’dan­faz­la­do­lar­mil­yar­de­ri­var­biz­de.­Ö­nü­müz­de­ki­dört­se­ne­de­on­bin­den­faz­la­ye­ni­mil­yo­ner­ve mil­yar­der­ler­o­la­ca­ðý­bütün­ga­ze­te­ler­de­lan­se­e­di­li­yor. *­Eðer­üre­tim­ve­is­tih­dam­da­ar­tý­þ­yoksa,­ra­kam­lar­la ya­pý­lan­“Mil­lî­ge­lirimiz­art­tý”­a­çýk­la­ma­la­rý­al­da­tý­cý­dýr. *­Baþ­ba­kan­Ýs­tan­bul­i­çin­a­çýk­la­dý­ðý­“çýl­gýn­pro­je”­ye­ri­ne,­mer­hum­Tur­gut­Can­se­ver'in­ha­zýr­la­yýp­ken­di­si­ne sun­du­ðu­ha­ri­ka­pro­je­ye­sa­hip­çýk­sýn. n Sayfa 6’da

www.yeniasya.com.tr

ÞANLIURFA'DA SKANDAL

Müfettiþler baþörtülü avýnda u­ E­ði­tim-Bir-Sen­ Þan­lý­ur­fa­ Þu­be­si­ Baþ­ka­ný­Ýb­ra­him­Coþ­kun,­i­ki­gün­de­vam­e­den­ Se­vi­ye­ Be­lir­le­me­ sý­nav­la­rýn­da­ Mil­lî E­ði­tim­ ba­kan­lý­ðý­ mü­fet­tiþ­le­ri­nin­ ba­þör­tü­lü­ a­vý­na­ çýk­tý­ðý­ný­ söyledi.­ Coþ­kun, “Bir­e­ði­tim­mü­fet­ti­þi­bir­il­köð­re­tim­o­ku­lun­da­ kýz­la­rýn­ ba­þýn­da­ki­ ba­þör­tü­sü­ne ha­ka­ret­ e­de­rek­ çek­me­ye­ ça­lýþ­tý­ ve­ bir ký­zý­ la­va­bo­ya­ gön­der­di.­ Ay­ný­ ki­þi­ sý­nav or­ta­sýn­da­ on­lar­ca­ kýz­ ço­cu­ðu­nu­ sý­nav­dan­a­lý­ko­ya­rak­la­va­bo­ya­gön­der­di”­þek­lin­de­ko­nuþ­tu.­Haberi sayfa 4’te

GATA'DAKÝ TAHSÝN ÞAHÝNKAYA YARIN ÝFADE VERECEK

Evren’in ifadesi alýndý u­ An­ka­ra­Cum­hu­ri­yet­Baþ­sav­cý­ve­ki­li­Hü­se­yin­Gö­rü­þen,­‘’12­Ey­lül­dar­be­si’’­i­le­il­gi­li so­ruþ­tur­ma­kap­sa­mýn­da­dö­ne­min­Ge­nel­kur­may­Baþ­ka­ný­ve­ay­ný­za­man­da­dar­be­nin­li­de­ri­o­lan­Ke­nan­Ev­ren’in­i­fa­de­si­ni­al­dý.­Bu­nun­ya­nýn­da,­ay­ný­so­ruþ­tur­ma­da­dö­ne­min­Ha­va­Kuv­vet­le­ri­Ko­mu­ta­ný­Tah­sin­Þa­hin­ka­ya’nýn­i­fa­de­si­de,­GA­TA’da­Ýs­tan­bul­Cum­hu­ri­yet­Baþ­sav­cý­Ve­ki­li­Fik­ret­Se­çen­ta­ra­fýn­dan­ya­rýn­a­lý­na­cak.­Haberi 4’te

MÝLLÎ SAVUNMA BAKANI:

EVREN'DEN SAVCIYA

irtica.org’un gerekçesi Baþbakanlýk tamimi

Ýç Hizmet Kanunu ile yönetime el koyduk

u Mil­lî­Sa­vun­ma­Ba­ka­ný­Vec­di­Gö­nül, ‘’www.ir­ti­ca.org’’­ve­‘’www.ir­ti­ca.net’’­in­ter­net­si­te­le­rinin­mas­ra­fý­i­le­il­gi­li­o­la­rak, “Ýh­ti­yaç­ma­ka­mý­nýn­gös­ter­di­ði­ge­rek­çey­le­ki­on­lar­da­Baþ­ba­kan­lý­ðýn­bir­ta­mi­mi­ni ge­rek­çe­gös­ter­di­ler.­O­þe­kil­de­kay­nak tah­si­si,­i­ha­le­si­ya­pý­la­rak­e­mir­le­ri­ne­ve­ril­miþ­ol­du’’­de­di.­Haberi sayfa 5’te

u­ A­vu­ka­tý,­Ev­ren'in­2,5­sa­at­sü­ren­sor­gu­sun­da­sav­cý­nýn­yö­nelt­ti­ði­12­so­ru­yu­ce­vap­lar­ken­“O­gün­kü­ül­ke­nin­þart­la­rý,­a­na­ya­sal ku­rum­la­rýn­iþ­le­me­miþ­ol­ma­sý­ne­de­niyl­Ýç Hiz­met­Ka­nu­nu­nun­35.­mad­de­sin­de­ki­yet­ki­ye­da­ya­na­rak­ül­ke­yö­ne­ti­mi­ne­el­koy­duk”­de­di­ði­ni­ak­tar­dý.­ Haberi sayfa 4’te

HALK ÇADIRLARDA YAÞIYOR

Yine sallanan Simav tedirgin u­ Kü­tah­ya’nýn­Si­mav­il­çe­sin­de,­ön­ce­ki­ge­ce­mey­da­na­ge­len­4,0­bü­yük­lü­ðün­de­ki dep­rem,­böl­ge­de­ki­va­tan­daþ­la­rý­te­dir­gin­et­ti.­Dep­rem­ne­de­niy­le­Si­mav,­Þap­ha­ne­ve Hi­sar­cýk’ta­ça­dýr­kent­ler­de­ya­þa­yan­ve­sað­lam­bi­na­lar­da­ka­lan­va­tan­daþ­lar­dý­þa­rý­ya çý­ka­rak­bir­sü­re­bek­le­di.­Haberi sayfa 3’te

Mevlid yolunda vefat eden Seyfullah Bahar'la oðlu Faruk'un namazý Avcýlar'da kýlýndý. FOTO: CÝHAN

Dualarla uðurlandýlar u­ Önceki­gün,­Selçuk’ta­Bediüzzaman’ýn­talebelerinden­Ahmed­Feyzi Kul­için­düzenlenen­Çamlýk­Mevlidine­giderken­trafik­kazasý­geçirerek vefat­eden­Özcan­Önen,­Seyfullah­Bahar­ve­Faruk­Bahar,­Ýstanbul Avcýlar­H.­Ahmet­Tükenmez­camiinde­öðle­namazýnI­mütakiben­kýlýnan­cenaze­namazýnýn­ardýndan­dualarla­defnedildi.­Haberi sayfa 5’te ISSN 13017748

Þiddet olaylarý ilköðretime indi Haberi sayfa 5’te

6 GÜN SAVAÞININ 44. YILINDA

Ýsrail, Golan’da katliam yaptý u­ A­rap­ül­ke­le­ri­nin­Ýs­ra­il­kar­þý­sýn­da­ye­nil­gi­ye­uð­ra­dý­ðý­6­Gün­Sa­vaþ­la­rýnýn­44.­yýl­dö­nü­mün­de­bir­grup­Fi­lis­tin­li­ve­Su­ri­ye­li iþ­gal­al­týn­da­ki­Go­lan­Te­pe­le­ri’ne­gir­me­ye ça­lýþ­tý.­Grup­di­ken­li­tel­le­re­yak­la­þýn­ca­Ýs­ra­il­as­ker­le­ri­a­teþ­aç­tý.­A­teþ­so­nu­cun­da bir­kýz­çocuðu­dahil­23­Fi­lis­tin­li­ö­lür­ken, en­az­350­ki­þi­ya­ra­lan­dý.­Haberi sayfa 7’de


2

LÂHÝKA

7 HAZÝRAN 2011 SALI

‘‘ Üç aylardaki mânevî hava, müthiþ fýrtýnalara mukabele ediyor

‘‘

Þuhur-u selâse ve muharremede âlem-i Ýslâmýn mânevî havasý, umum ehl-i imanýn ahiret kazancýna ve ticaretine ciddî teveccühleri ve himmetleri ve tenvirleri o havayý safileþtiriyor, güzelleþtiriyor, müthiþ ârýzalara ve fýrtýnalara mukabele ediyor.

İ

k i n c i c i h e t: Na sýl ki çok mü ba rek ve kudsî, büyük bir zat, gayet fakir ve muhtaç bir adama, ümit edilmediði bir tarzda, iltifatkârâne, bir kapta, bazý kâðýtlara sarýlý bir hediye ihsan etse, elbette o bîçare adam, o pek büyük zâta karþý hediyenin binler mislinden fazla teþekkür etmek ister. Ve bin o hediye kadar kýymetli bulunan o hediyeyle gösterilen iltifatýna karþý ne kadar teþekkürde israf ve ifrat etse de makbuldür. Ve o çok mübarek zâtýn o hediyesine sardýðý kâðýtlarý da teberrük deyip þeker gibi yese, hatta o hediye içindeki cevizlerin sert kabuklarýný da teberrük diye ekmek gibi yutsa ve o hediyenin kabýný mübarek bir kitap gibi öpse ve baþýna koysa, israf olmadýðý gibi; aynen öyle de, Risâlei Nur yüzünde irade-i âmme, inayet-i hâssa, iltifatýný tevafuk zarfýyla ihsan edilmiþ. Elbette tevafuka dair tafsilât, tasvirat, fiilî teþekkürâtýn bir nev’idir ve sevincin ve minnettarlýðýn heye canlý tereþþuhatýdýr. Kusura bakýlmaz. Evet, böyle bir zâtýn iltifatýný gösteren maddî kýrk para ihsanýna karþý kýrk bin teþekkür edilse israf deðil. Ýkinci mesele: Ben hem kendimde, hem bu yakýndaki Risâle-i Nur talebelerinde þuhur-u muharremeden sonra bir yorgunluk ve þevkte bir fütur görüyordum. Sebebini vâzýhan bilmi yordum. Þimdi, eskide söylediðim tahminî sebep, hakikat olduðunu gördüm. Þöyle ki: Nasýl maddî hava fena ise, fena tesir ediyor; mânevî hava da bozulsa, herkesin istidadýna göre bir sarsýntý verir. Þuhur-u selâse ve muharremede âlem-i Ýslâmýn mânevî havasý, umum ehl-i imanýn ahiret kazancýna ve ticaretine ciddî teveccühleri ve himmetleri ve tenvirleri o havayý sâfileþtiriyor, güzelleþtiriyor, müthiþ ârýzalara ve fýrtýnalara mukabele ediyor. Herkes o sayede ve sayesinde derecesine göre istifade eder. Fakat o þuhur-u mübareke gittikten sonra, âdeta o ahiret ticaretinin meþheri ve pazarý deðiþtiði gibi, dünya sergisi açýlmaya baþlýyor. Ekser himmetler, bir derece vaziyeti deðiþiyor. Havayý tesmim eden buharat-ý müzahrefe o mânevî havayý bozar. Herkes derecesine göre ondan zedelenir. Bu havanýn zararýndan kurtulmak çaresi, Risâle-i Nur’un gözüyle bakmak ve ne kadar müþkilât ziyadeleþse, kudsî vazife itibarýyla daha ziyade ciddiyet ve þevkle hareket etmektir. Çünkü baþkalarýn füturu ve çekilmesi, ehl-i himmetin þevkini, gayretini ziyadeleþtirmeye sebeptir. Zira, gidenlerin vazifelerini de bir derece yapmaya kendini mecbur bilir ve bilmelidirler. Kastamonu Lâhikasý, s. 77

LÛGATÇE:

iltifatkârâne: Ýltifat edercesine. ifrat: Aþýrý. teberrük: Mübarek veya uðurlu kabul etme. i ra de-i âm me: U mumi irade. inayet-i hâssa: Özel yardým, özel himaye. tevafuk: Uyma, uy gun gelme. tafsilât: Tafsiller, a çýklamalar. tas vi rat: Tas vir ler, resmini yapmalar. tereþþuhat: Damla malar, sýzýntýlar. þu hur-u mu har re me: Savaþmanýn haram olduðu mübarek

aylar; Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Recep. vâ zý han: A çýk o la rak, açýkça. istidad: Kabiliyet. þuhur-u selâse: Üç ay lar; Re cep, Þa ban, Ramazan. teveccüh: Yönelme, yöneliþ. ten vir: Nur lan dýr ma, aydýnlatma. tesmim: Zehirleme. bu ha rat-ý mü zah re fe: Pis ve za rar lý gazlar. meþ her: Teþ hir, sergi yeri. fütur: Zayýflýk, gevþek lik, bez gin lik, u sanma.

Y

Receb Allah'ýn ayý, Þaban benim ayým, Ramazan ise ümmetimin ayýdýr. Câmiü's-Saðîr, No: 2250 / Hadis-i Þerif Meâli

Okuma veya Külliyat Bitirme programlarý A

nneler, babalar! Öðrencilerin yaz tatili baþlamak üzere… Yaz tatili yaklaþýrken bir telaþ var. Acaba çocuklar ne yapacaklar? Çocuklar aileye ekonomik katkýda bulunsun diye bir iþte mi çalýþtýrýlacaklar? Bir tatil beldesine mi gönderilecekler? Becerilerini geliþtirmek için kurslara mý verilecekler? Çocuklarýn düþüncesi ise daha farklý olabilir. Belki onlar arkadaþlarý ile çoktan tatil programlarýný yapmýþ da olabilirler. Yaz tatili süreci, okuma-yazma faaliyetlerine ara verme süreci mi olacak? Öyle ya öðrenciler yorucu bir maratondan çýkýyorlar. Reklamlara baktýðýnýzda insanlar dünyaya çaðrýlmaktadýr. Ýnsanlarýn önlerine bir sürü alternatif eðlence programlarý sunulmaktadýr. Bediüzzaman Said Nursî, bir mektubunda1 yýllar önce bu tehlikeye dikkatimizi çekmekte ve þöyle seslenmektedir: “Bu yaz mevsimi, gaflet zamaný ve derd-i maîþet meþgalesi hengâmý ve þuhûr-u selâsenin çok sevaplý ibâdet vakti ve zemin yüzündeki fýrtýnalarýn silâhla deðil, diplomatlýkla çarpýþmalarý za maný olduðu cihetle, gayet kuvvetli bir metânet ve vazife-i nûriye-i kudsiyede bir sebat olmazsa, Risâle-i Nûr’un hizmeti zararýna bir atâlet, bir fütur ve tevakkuf baþlar.” Bu yaz mevsimi kimileri için gaflet zamaný, daha çok tarýmla ilgilenenler için de geçimini saðlamak yolunda çalýþmak vakti olabilir. Çok sevaplý olan üç aylar baþladý. Regaib Kandilini geçirdik. Önümüzde Mirac ve Berat kandilleri geliyor. Arkasýndan Aðustos ayýnda Ramazanla birlikte sevaplarýn katlanacaðý günler gelecek. Ýçerisinde bin aydan daha hayýrlý Kadir Gecesi var. Kýsaca söylemek gerekirse, manevî kazançlarýn kat kat arttýðý bir mevsimi yaþýyoruz. Bunlarýn dýþýnda meraklýlarý için, yaþadýðýmýz günlük siyasî ve içtimâî olaylar da oldukça fazla. Bunlara kendimizi kaptýrýrsak kurtulmak oldukça zordur. Elimizi versek acaba kolumuzu kurtarabilir miyiz? Üzerimize düþmeyen boþ, lüzumsuz iþlerle uðraþýrsak Risâle-i Nur hizmeti zararýna bir tembellik, bir durgunluk baþlayacaðý hiç de ihtimalden uzak deðildir. Üstad bu konuda, Nur talebelerinin ilgilendikleri vazifenin yeryüzündeki büyük meselelerden daha büyük olduðunu þu sözleriyle ifade eder: “Risâle-i Nur ve þâkirtlerinin meþgul olduklarý vazife, rûy-i zemindeki [yeryüzündeki] bütün muazzam mesâilden daha büyüktür. Onun için, dünyevî merakâver meselelere bakýp, vazife-i bâkiyenizde fütur getirmeyiniz [gevþeklik göstermeyiniz].” Dünyevî, boþ þeylere harcayacak ne kadar sermayemiz var ki? Bediüzzaman’ýn dediði gibi, “Ömür sermayesi pek azdýr; lüzumlu iþler pek çoktur. Birbiri içinde mütedâhil dâireler gibi, her insanýn kalb ve mide dairesinden ve ceset ve hane dairesinden, mahalle ve þehir dairesinden ve vatan ve memleket dai-

programlarýna katýlmakla çok güzel deðerlendirilebilir. Hepsi bir tarafa, þimdi “Okuma Programlarý” ve “Külliyat Bitirme Programlarý” var. Bununla ilgili haberler artmaya baþladý. Geçen sene Adapazarý/Geyve’de “25 liseli gencin, 25 günde 25 külliyatý bitirdikleri” haberi gazetemizde yayýnlanýnca epeyce ahmed@ahmedozdemir.com yanký yapmýþtý. Bu programý kaçýran gençlerimiz epeyce üzülmüþlerdi. Duyduðuma göre bu sene kontenjan arttýrýlmýþ ve iki katýna çýkarýlmýþ. Anlaþýlan ülkemiz yaz mevsimin de de nur okumalarýna sahne olacak. Risale-i Nur’u küçük yaþlarda, yedinci sýnýfta tanýdýðýmý daha önce bu köþede yazmýþGelin, yaz tatilini tým. Ancak Külliyat’ýn tamamýný çok istememe raðmen okuyamamýþtým. Lisede okuduokuma mevsimi yapalým. ðum yýllarda Külliyat’ý bitirmeye niyet ettim. Kendimize özel bir program Bunun için en uygun zaman þüphesiz ki yaz tatili idi. Okullar tatil olunca gözüme kestiryapýp yaz okullarýna veya diðim ve insanlarýn az uðradýðý bir nur medokuma programlarýna resesine yerleþtim. Maksadým günlük 200katýlalým. Yaz tatili boyunca 250 sayfa okuyarak bir ayda külliyatý bitirmekti. Yanýma bana arkadaþlýk edebilecek biRisâle-i Nur Külliyatý’ný rilerini aradým. Kýsmetime ilkokulda okuyan, bitirmeye niyet edelim. 7-8 yaþlarýnda kardeþler çýktý. Onlarla birlikte bir ayda Külliyat’ý bitirdik. Benim ‘can kardeþler’im Risâle-i Nur’dan bazý bölümleri de resinden ve küre-i arz ve nev-i beþer daire- ezberlemiþlerdi. Zaman zaman gittiðimiz sinden tut, tâ zîhayat ve dünya dairesine ka- yerlerde ve yolculuklarda keyifle dinledik. dar, birbiri içinde daireler var.” Bu yaz tatilimiz farklý olsun. Farký hep birBu dairelerde elbette vazifelerimiz vardýr. likte yaþayalým. Gelin yaz tatilini okuma mevAncak vazifeler ters orantýlýdýr. Yani küçük simi yapalým. Kendimize özel bir program yadairede büyük, büyük dairede küçük vazife- pýp yaz okullarýna veya okuma programlarýna ler bulunur. Fakat en küçük dairede en bü- katýlalým. Yaz tatili boyunca Risâle-i Nur Külyük ve ehemmiyetli ve daimi vazife var. Ve liyatý’ný bitirmeye niyet edelim. Her güne kaç en büyük dâirede en küçük ve muvakkat ara sahife düþüyorsa, o kadar okumaya çalýþalým. sýra vazife bulunabilir. Fakat büyük daire, çe- Günlük okumalarýmýzý akrabalarýmýzla ve bikiciliði cihetiyle, küçük dairedeki lüzumlu ve ze yakýn arkadaþlarýmýzla da yapabiliriz. Böyönemli hizmeti býraktýrýp lüzumsuz ve boþ lece onlarý da bu nurlu kervana katmýþ oluruz. iþlerle meþgul eder. Hayat sermayesini boþ Bu bizim bütün günümüzü almaz. Artan zayerde imha ettirir. O çok deðerli ömrünü manýmýz da olacaktýr. Biz niyetimizde ne kakýymetsiz þeylerde öldürür. Özellikle Müslü- dar samimi olursak, inanýyorum ki, Allah da manlarýn baþýna öyle bir hadise ve öyle bir bize fazlasýyla yardým edecektir. dâvâ açýlmýþ ki, her adam, eðer dünyanýn en Her tatil bizim için bir altýn fýrsattýr. Her zengini olsa ve aklý da varsa, o tek dâvâyý ka- fýrsat bizim için deðerlidir. Yakaladýðýmýz bu zanmak için tereddütsüz sarf edecek. Evet, fýrsatlarý iyi deðerlendirelim. Fýrsatlarý erteleherkesin, imân karþýlýðýnda, bu zemin yüzü meyelim. Çünkü fýrsatlar her zaman kapýmýkadar baðlar ve saraylarla süslü, bâki ve dai- zý çalmaz. En azýndan bu tür faaliyetlere mî bir tarla ve mülkü kazanmak veya kay- maddi/manevî destek verelim. betmek dâvâsý baþýna açýlmýþ. Eðer imân veAnneler, babalar! Sizler de bu fýrsatlarýn sikasýný saðlam elde etmezse kaybedecek. Bu çocuklarýnýza gelmesine yardýmcý olun. Eðleasýrda, maddecilik hastalýðýyla çoklar o dâvâ- nerek öðrensinler. Kapýlarýnýzý çalan fýrsatlarý sýný kaybediyor. Üstada göre bir ehl-i velâyet, geri çevirmeyin. Sonra fýrsatlar kaçmasýn. “bir yerde kýrk vefiyattan yalnýz birkaç tanesi Kendinize zaman ayýrýn. Biliyorsunuz, son kazandýðýný sekeratta müþahede etmiþ”tir. piþmanlýk fayda vermez. Bize sunulan zaman Ötekiler kaybetmiþler. Acaba bu kaybettiði içinde bulunduðumuz andýr. Geçmiþ elimizdâvânýn yerini, bütün dünya saltanatý o ada- den uçup gitti, gelecek zamana ise hükmedema verilse doldurabilir mi? Ýþte o dâvâyý ka- miyoruz. Ya gelir, ya gelmez. Öyleyse, merzandýracak olan hizmetleri ve yüzde doksa - hum Zübeyir Aðabeyin dediði gibi þimdi onýna o dâvâyý kaybettirmeyen harika bir dâ- kuyalým, kabirde okuyamayýz!. vâ vekili Risale-i Nur’dur.2 Bize göre yaz tatili, akraba ve arkadaþ ziyaDipnotlar: retleri, tarihî yerleri gezme, farklý faaliyetleri 1- Emirdað Lahikasý, s. 41 yapma, kâinat kitabýný tefekkür etme, okuma 2- Þualar, s. 184-185

‘‘

abdilyildirim26@hotmail.com

Mü’minin gönlünde kedere yer yoktur ünyanýn en mutlu ve en mesud insanlarý Müslümanlar olmalýdýr. Çünkü bir Müslüman, öyle büyük nimetler içinde bulunuyor ki, bunu hakkýyla idrak etse, dünyanýn en aðýr musibeti dahi onun yüzünü solduramaz. Belki biraz hüzün verir ama o hüznün altýnda bile yine tatlý bir tebessüm vardýr. Bir Müslümanýn mutlu olmasý için pek çok sebep vardýr. Evvelâ insan olarak yaratýlmýþ olmak, baþlý baþýna bir mutluluk sebebidir. Çünkü etrafýmýzda pek çok mahlukat görüyoruz, hiç birisi bizim kadar mükemmel bir bedene ve ruha sahip deðil. Hayat tarzlarý bizden çok aþaðý seviyede. Yaratýlýrken insan olmayý kendimiz tercih etmedik. Öyleyse Allah bizi bir solucan, bir salyangoz veya bir týrtýl olarak da yaratabilirdi. Yüksek bir daðýn tepesinde yýrtýcý bir kuþ olarak yaratýlabilir ve leþ yemek zorunda kalabilirdik. Bunlarýn hiç birisi olmamýþ ve insan olarak dünyaya gelmiþiz. Rabbimiz bizi eþref-i mahlukat olarak yaratmýþ. Arzýn halifesi olarak dünyaya göndermiþ. Ýnsaný kendisine muhatap etmiþ. Ýman edip ibadet edenleri ebedî bir saadetle müjdelemiþ. Cemâlini ve cennetini vaad etmiþ. Özellikle bizler, (inþâallah) Nur talebesi olarak âhirzaman müceddidinin cemaati içinde yer almakla zamanýn fitnelerine karþý kendimizi muhafaza etme þansýna sahip olmuþuz. Bundan daha büyük mutluluk sebebi mi olur? - Ýyi de, hayat þartlarý oldukça aðýr. Geçim derdi, yoksulluk, maddî sýkýntýlar insanda güler yüz mü býrakýyor? - Atalarýmýz ne demiþ: “Aðýlda oðlak doðsa daðda otu biter.” Unutma ki sen doðmadan evvel de rýzkýn tayin edilmiþ ve dünyaya gönderilmiþtir. Bak kaç yaþýna geldin, bu güne kadar hiç aç ve susuz kaldýn mý? Sana ve bize rýzýk yetiþtirmek için gökten yaðmur, yerden toprak durmadan çalýþmýyorlar mý? Bu güne kadar aç ve susuz kalmadýysan, “Yarýn aç kalýrým” endiþesi çekmeye, ne gerek var. Cenab-ý Hak seni senden çok düþünüyor ki, topraðý, suyu, havayý, güneþi, yaðmuru senin hizmetine vermiþ. Hepsi insanlara rýzýk temin etmek için çalýþtýrýlýyor. “Yarýn dünyada su tükenir, nefes alacak hava bulamayýz” diye bir endiþen mi var ki yoksulluktan bahsediyorsun? Bunun için mi yüzün gülmüyor? - Ama biliyorsun ahirzamanda yaþýyoruz. Günahlar ve musibetler sel gibi üzerimize geliyor. Bu zamanda mutlu olmak, kolay mý? - Evet çok kolay. Ahirzamanda yaþamak bizim için büyük bir nimet. Çünkü bu zamanda mânevî ticarette bire bin kazanmak mümkün. Zahmetleri artýran Rabbimiz, nimetleri de artýrmýþtýr. Allah Resulü (asm) ne buyuruyor: “Fesâd-ý ümmetim zamanýnda kim benim sünnetime temessük etse, yüz þehidin ecrini, sevabýný kazanabilir.” (Lem’alar, s. 174) demiyor mu? Öyleyse, ahir zamanda yaþamak, sâir zamanda yaþamaktan çok daha büyük kazançlar elde etmek için bir fýrsattýr. Baþkalarýnýn kanlarýný akýtýp canlarýný feda ederek kazandýklarý þehitlik makamýný, sen bir sünnete riâyet etmekle kazanma imkânýna sahipsin. Bu zamanýn böyle fýrsatlarý varken, senin zamandan þikâyet etmen gaflet ve cehaletten baþka bir þey deðildir. Bu zamana bu gözle bakarsan, yüzünde mutluluk hiç eksik olmayacaktýr. - Ama bir takým rahatsýzlýklarým var, hastalýklarýmdan dolayý acý çekiyorum, caným yanýyor. Onun için yüzüm gülmüyor. - Hastalýklarýnýn senin için ne kadar büyük bir fýrsat olduðunu bilseydin, yüzünde tebessüm hiç eksik olmazdý. Hastalýklar günahlara kefarettir. Bu dünyada az bir aðrý ve sýkýntý çekmekle, ebedî âlemde çok daha büyük sýkýntýlardan kurtuluyorsun. Az bir zahmet karþýlýðýnda pek çok rahmet elde ediyorsun. Hastalýklar ve musibetler, seni belki de cehennem ateþinden kurtarýyor. Bu gözle baktýðýn zaman, hastalýklarýna teþekkür etmen ve onlardan memnun olman gerekmez mi? - Belki de bu hastalýklardan dolayý hayatýmý kaybedeceðim. - Korkma, insan hayatý hiçbir zaman kaybolmaz. Ecel gelse, seni bu fâni âlemden alýr, bâki bir âleme götürür. Burada çektiðin acýlar ve sýkýntýlar orada sona erer. Hem ölüm hiçlik ve yokluk deðil ki hayatýn kaybolup gitsin. Orada daha güzel ve ebedî bir hayat seni bekliyor. Mevlânâ Hazretleri onun için ölüm gününe “düðün günü” demiyor mu? Düðünlerde sevinmek ve mutlu olmak gerekmez mi? Derslerde ve sohbetlerde bir kardeþimizin suratýný asýk, kaþlarýný çatýk gördüðüm zaman çok yadýrgýyorum. “Acaba hangi kaygý ve düþünce, böyle cennet ehline lâyýk bir sohbette bile insanýn yüzünü soldurabiliyor?” diye merak ediyorum. Mü’min, mü’minin aynasýdýr. Böyle nurlu bir cemaatte bir kardeþimizin yüzüne muhabbetle bakmak, ondaki sevincin bizim de gönlümüze yansýmasýný saðlayacaktýr. Eðer ayný sevinç ve mutluluðu kendi içimizde hissetmiyorsak, gönül aynamýz muhabbet nurlarýný yansýtmayacak kadar kararmýþ demektir. Derhal temizlenmeye ve parlatýlmaya ihtiyacý vardýr. Mü’minlerin hayattan zevk almak ve daima mutlu olmak için o kadar sebebi var ki, saymakla bitmez. Ýnsan sadece bir vakit namazda Allah’ýn huzurunda olmanýn huzurunu tam hissetse, onun verdiði mutluluk ömür boyu yüzünü güldürmeye yeter. Iþýðýn olduðu yerde karanlýða yer olmadýðý gibi, huzur ve mutluluðun olduðu bir kalpte de gam ve kedere yer yoktur. Öyleyse, kalbinde imanýn huzurunu taþýyan bir mü’min, dünyanýn en mesud insaný olmalýdýr.

D


Y

HABER

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

ISSN 13017748

7 HAZÝRAN 2011 SALI

NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 5 Recep 1432 Rumî: 25 Mayýs 1427

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 3.27 3.18 3.46 3.40 3.31 3.02 3.01 2.45 3.28 3.18 3.41

Güneþ 5.12 5.13 5.31 5.34 5.28 4.50 4.52 4.40 5.23 5.04 5.29

Öðle 12.44 12.54 13.03 13.14 13.10 12.25 12.29 12.21 13.04 12.36 13.04

Ýkindi 16.33 16.50 16.52 17.09 17.05 16.16 16.21 16.16 16.59 16.25 16.54

Akþam 20.04 20.23 20.23 20.42 20.39 19.48 19.54 19.49 20.32 19.57 20.26

Yatsý 21.41 22.08 21.59 22.26 22.25 21.26 21.35 21.34 22.16 21.33 22.04

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 3.26 3.51 3.04 3.15 3.33 2.54 3.12 2.43 2.45 3.11 3 .44

Güneþ 5.25 5.41 5.05 5.06 5.21 4.55 4.58 4.43 4.36 5.13 5.25

Öðle 13.10 13.17 12.51 12.44 12.56 12.40 12.31 12.27 12.12 12.59 12.52

Ýkindi 17.07 17.09 16.49 16.36 16.47 16.38 16.20 16.24 16.04 16.57 16.37

Akþam 20.42 20.41 20.24 20.09 20.18 20.14 19.51 19.59 19.37 20.32 20.07

3 Yatsý 22.31 22.22 22.14 21.50 21.57 22.04 21.28 21.48 21.17 22.23 21.39

Azmiyle gençlere

ÖRNEK OLDU

irtibat@yeniasya.com.tr

Yine abartýyorlar

70 YAÞINDAKÝ GÖKSEL CAN, ANADOLU ÜNÝVERSÝTESÝ AÇIKÖÐRETÝM FAKÜLTESÝ’NDEN MEZUN OLARAK, AZMÝYLE GENÇLERE ÖRNEK OLDU. ANADOLU Ü­ni­ver­si­te­si­(A­Ü)­2010-2011­öð­re­tim­yý­lý­me­zu­ni­yet­tö­re­ni,­A­ta­türk­Sta­dý’nda­ya­pýl­dý.­Tö­ren,­A­Ü Rek­tö­rü­Prof.­Dr.­Da­vut­Ay­dýn,­a­ka­de­mis­yen­ler­ve­bö­lüm­bi­rin­ci­le­ri­nin­Vi­la­yet­Mey­da­ný’nda­ki­A­ný­ta­çe­lenk koy­ma­sýy­la­baþ­la­dý.­Prof.­Dr.­Ay­dýn­ve­be­ra­be­rin­de­ki­ler, bu­ra­dan­A­ta­türk­Sta­dý’na­yü­rü­dü.­Prof.­Dr.­Ay­dýn,­a­ka­de­mis­yen­ler­ve­öð­ren­ci­ler,­da­ha­son­ra­sta­dý­dol­du­ran yak­la­þýk­20­bin­ki­þi­yi­se­lam­la­dý. Me­zu­ni­yet­tö­re­nin­de­A­Ü­A­çý­köð­re­tim­Fa­kül­te­sin­den me­zun­o­lan­70­ya­þýn­da­ki­Gök­sel­Can­i­le­A­Ü­Ço­cuk­Ü­ni­ver­si­te­si’nden­me­zun­o­lan­10­ya­þýn­da­ki­Meh­met­Gü­ney ve­To­kat’ýn­Zi­le­il­çe­si­ne­bað­lý­El­ma­cýk­kö­yün­de­ço­ban­lýk ya­pan­Ce­lal­Ba­ran­(21)­da­dip­lo­ma­sý­ný­al­dý.­Ce­lal­Ba­ran, ga­ze­te­ci­le­re­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­‘’Ý­ki­gün­ön­ce­si­ne­ka­dar ço­ban­lýk­ya­pý­yor­dum.­Þu­an­çok­mut­lu­yum.­Ýn­þal­lah­i­kin­ci­ü­ni­ver­si­te­yi­de­bi­ti­re­ce­ðim’’­de­di. Prof.­ Dr.­ Ay­dýn,­ yak­la­þýk­ 4­ bin­ öð­ren­ci­nin­ me­zun ol­du­ðu­ tö­ren­de­ yap­tý­ðý­ ko­nuþ­ma­da,­ Tür­ki­ye’nin­ en de­ðer­li­ kay­na­ðý­nýn­ in­sa­ný­ ol­du­ðu­nu­ be­lir­te­rek,­ e­ði­ti­min­ in­sa­nýn­ gü­cü­nü­ ha­ya­ta­ ge­çi­ren­ en­ ö­nem­li­ a­raç ol­du­ðu­nu­kay­det­ti.­A­Ü’nün­dün­ya­nýn­ö­nem­li­ü­ni­ver­si­te­le­rin­den­bi­ri­ol­du­ðu­nu­i­fa­de­e­den­Prof.­Dr.­Ay­dýn,

þöy­le­ ko­nuþ­tu:­ ‘’A­raþ­týr­ma­ ge­liþ­tir­me­den,­ da­ha­ ni­te­lik­li­öð­ren­me­ve­a­raç­or­tam­la­rý­na,­her­yaþ­tan,­her­ke­sim­den­ in­sa­ný­mý­za­ bil­gi­nin­ gü­cü­nü­ ta­þý­yo­ruz.­ 50­ yý­lý a­þan­ta­ri­hi­miz­de­Tür­ki­ye’nin­so­run­la­rý­na­yö­ne­lik­ev­ren­sel­ çö­züm­ler­ ü­ret­tik.­ Ü­ret­me­ye­ de­ de­vam­ e­di­yo­ruz.­ Sev­gi­li­ öð­ren­ci­ler,­ dün­ya­nýn­ me­ga­ ü­ni­ver­si­te­le­rin­den­ bi­ri­sin­den­ me­zun­ o­lu­yor­su­nuz.­ Bil­gi­ ça­ðý­nýn ge­rek­tir­di­ði­ye­ni­lik­le­ri­sü­rek­li­iz­le­me­niz­ki­þi­sel­ge­li­þi­mi­ni­zi­ güç­len­dir­me­niz­ ge­re­ke­cek.­ Biz­ler­ A­Ü­ o­la­rak me­zun­la­rý­mý­zý­ bu­ ko­nu­da­ des­tek­le­ye­cek­ pro­je­ ve prog­ram­la­rý­ ge­liþ­ti­ri­yo­ruz.­ Tüm­ me­zun­la­rý­mý­zý­ ve on­la­rýn­ de­ðer­li­ a­i­le­le­ri­ni­ bu­ mut­lu­ me­zu­ni­yet­ ve­si­le­siy­le­kut­lu­yo­rum.’’­Tö­ren­de­A­Ü’den­16­yýl­ön­ce­me­zun­o­lan­ATV­A­na­Ha­ber­spi­ke­ri­Cem­Öð­re­tir­de­es­ki­me­zun­lar­a­dý­na­bir­ko­nuþ­ma­yap­tý.­­Ko­nuþ­ma­la­rýn ar­dýn­dan­öð­ren­ci­le­re­dip­lo­ma­la­rý­ve­ril­di.­ Tö­re­ne,­Va­li­Yar­dým­cý­la­rý­Ek­rem­Bal­lý,­Nu­ret­tin­Yü­cel, Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­ye­Baþ­ka­ný­Yýl­maz­Bü­yü­ker­þen,­Es­ki­þe­hir­Os­man­ga­zi­Ü­ni­ver­si­te­si­(E­SO­GÜ)­Rek­tö­rü­Prof.­Dr. Fa­zýl­Te­kin­ve­çok­sa­yý­da­va­tan­daþ­ka­týl­dý.­Et­kin­lik,­sa­nat­çý­Ký­raç’ýn­ver­di­ði­kon­se­rin­ar­dýn­dan­ha­va­i­fi­þek­gös­te­ri­siy­le­so­na­er­di.­Eskiþehir/aa

G

70 yaþýndaki Göksel Can ve 10 yaþýndaki Mehmet Güney birlikte mezun oldu.FOTOÐRAF:AA

Cephanelik gibi çatý katý n BEYOÐLU’NDA bir apartmanýn çatý katýna düzenlenen operasyonda bir adet lav silâhý ve 50 adet kalaþnikof mermisi ile çok sayýda tabanca mermisi ele geçirildi. Alýnan bilgiye göre, Firuzaða Mahallesi Türkgücü Caddesi Borazan Sokak’taki bir apartmanda mermi ve silâh bulunduðu ihbarýný alan Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü Terörle Mücadele Þube Müdürlüðü ekipleri, bu adrese baskýn düzenledi. Operasyonda, apartmanýn çatý katýnda bir karton kutu içerisine gizlenmiþ halde 1 adet lav silâhý, 50 adet kalaþnikof mermisi ve 9 milimetre çapýnda çok sayýda tabanca mermisi bulundu. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalýþmasýnýn ardýndan silâh ve mermiler balistik incelemeler yapýlmak üzere emniyete götürüldü. Polis lav silâhý ve mermilerin kime ait olduðunu belirlemek amacýyla çalýþma baþlattý. Ýstanbul/aa

Artçý deprem halký sokaða döktü KÜTAHYA'NIN Simav ilçesinde, 19 Mayýs’ta yaþanan 5,9 büyüklüðündeki depremin artçý sarsýntýlarý devam ederken, önceki gece saat 00.29’da meydana gelen 4,0 büyüklüðündeki deprem, bölgedeki vatandaþlarý tedirgin etti. Boðaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araþtýrma Enstitüsü verilerine göre, saat 00.29’da merkez üssü Simav ilçesi olan 4,0 büyüklüðünde deprem kaydedildi. Deprem, Kütahya il merkeziyle Tavþanlý, Hisarcýk, Emet, Þaphane, Pazarlar, Gediz ve Domaniç ilçelerinde de hissedildi. 8,6 kilometre derinlikte oluþtuðu belirlenen deprem nedeniyle Simav, Þaphane ve Hisarcýk’ta çadýr kentlerde yaþayan ve saðlam binalarda kalan vatandaþlar dýþarýya çýkarak bir süre bekledi. 25 bin nüfuslu Simav’da vatandaþlarýn yaklaþýk 10 bini çadýr kentlerde, 15 bini ise evlerinin bulunduðu mahalle ve sokak aralarýna kurduklarý çadýrlarda yaþýyor. Kütahya/aa

Öðrenciler bir süre ikili eðitim görecek. FOTOÐRAF: AA

Simav’da öðrenciler dün ders baþý yaptý KÜTAHYA'NIN Si­mav­il­çe­sin­de,­19­Ma­yýs’ta­mey­da­na ge­len­5,9­bü­yük­lü­ðün­de­ki­dep­re­min­ar­dýn­dan­ilk­ve­or­ta­de­re­ce­li­o­kul­lar­da­e­ði­ti­me­ve­ri­len­a­ra­öð­ren­ci­le­rin bu­gün­ders­ba­þý­yap­ma­sýy­la­so­na­er­di.­Ha­sar­gö­ren­o­kul­lar­dan­Yu­suf­Ko­yun­cu­oð­lu­Ýl­köð­re­tim­O­ku­lu­nun öð­ret­men­ve­öð­ren­ci­le­ri­4­Ey­lül­Ýl­köð­re­tim­O­ku­lu­na, Nu­rul­lah­Ko­yun­cu­oð­lu­A­na­do­lu­Li­se­si­nin­öð­ret­men­ve öð­ren­ci­le­ri­i­se­A­na­do­lu­Öð­ret­men­Li­se­si­ne­nak­le­dil­di.­4 Ey­lül­Ýl­köð­re­tim­O­ku­lu­ve­A­na­do­lu­Öð­ret­men­Li­se­sin­de­na­kil­ler­ne­de­niy­le­i­ki­li­öð­re­ti­me­­baþ­lan­dý.­Bu­o­kul­la­rýn­a­sýl­öð­ren­ci­le­ri­sa­bah,­na­kil­le­ge­len­öð­ren­ci­ler­i­se öð­le­den­son­ra­o­kul­dan­ya­rar­la­na­cak.­Yak­la­þýk­500­öð­ren­ci­si­bu­lu­nan­4­Ey­lül­Ýl­köð­re­tim­O­ku­lu­nun­Mü­dü­rü Ce­lal­­Yýl­maz,­ders­ler­baþ­la­ma­dan­ön­ce­o­kul­bah­çe­sin­de dü­zen­le­nen­tö­ren­de­yap­tý­ðý­­ko­nuþ­ma­da,­öð­ren­ci­le­re, dep­re­min­et­ki­le­ri­nin­en­a­za­in­di­ril­me­si­ve­e­ði­ti­min­nor­mal­leþ­me­si­i­çin­e­ði­tim­ve­ri­le­ce­ði­ni­bil­dir­di.­Kütahya/aa

e­çen­sene­12­Ey­lül’de­a­na­ya­sa­pa­ke­ti­i­çin ya­pý­lan­re­fe­ran­dum­ön­ce­sin­de­ik­ti­dar­ce­na­hýn­dan­ba­zý­la­rý,­oy­la­ma­da­ve­ri­le­cek­“e­vet”­ oy­la­rý­ i­le­ dar­be­ a­na­ya­sa­sý­nýn­ ta­ri­he­ ka­rý­þa­ca­ðý­gi­bi­a­bar­tý­lý­söy­lem­ler­kul­lan­mýþ­lar­dý. Oy­sa­pa­ke­tin­muh­te­va­sýn­da­bu­söy­le­mi­des­tek­le­ye­cek­gü­ce­sa­hip­kök­lü­dü­zen­le­me­ler­yok­tu. Ni­te­kim­ pa­ke­tin­ yüz­de­ 58­ oy­la­ ka­bul­ e­dil­me­sin­den­be­ri­do­kuz­ay­geç­ti,­a­ma­ta­ri­he­ka­rý­þa­ca­ðý id­di­a­e­di­len­12­Ey­lül­a­na­ya­sa­sý­hâ­lâ­yü­rür­lük­te. Re­fe­ran­du­mun­he­men­ar­dýn­dan­gün­de­me­ge­ti­ri­len­ “Þim­di­ sý­ra­ ye­ni­ a­na­ya­sa­da”­ ta­lep­le­ri­ i­se ik­ti­dar­ta­ra­fýn­dan­se­çim­son­ra­sý­na­te­hir­e­dil­di. O­ du­rum­da­ bek­le­nir­di­ ki,­ en­ a­zýn­dan­ se­çim kam­pan­ya­la­rý­nýn­ en­ ö­nem­li­ ko­nu­su­ a­na­ya­sa­ ol­sun.­Ýk­ti­dar­baþ­ta­ol­mak­ü­ze­re,­se­çi­me­ka­tý­la­cak bü­tün­par­ti­ler­a­na­ya­sa­pro­je­le­ri­ni­ya­rýþ­týr­sýn­lar. An­cak­o­da­ol­ma­dý.­Se­çim­kam­pan­ya­la­rý,­san­ki­ Tür­ki­ye’nin­ böy­le­ bir­ me­se­le­si­ yok­muþ­ gi­bi, baþ­ka­ ko­nu­lar­ ü­ze­ri­n­den,­ çok­ a­lâ­ka­sýz,­ â­fâ­kî­ ve ço­ðu­za­man­dü­zey­siz­po­le­mik­ler­le­yü­rü­tül­dü.­ Ýs­tan­bul­ve­An­ka­ra­gi­bi­bü­yük­þe­hir­ler­i­çin­dü­þün­dük­le­ri—tar­týþ­ma­lý—“çýl­gýn­ pro­je”le­ri­ çok ön­ce­den­ a­çýk­la­yan­ Baþ­ba­kan,­ “En­ bü­yük­ pro­je­miz”­de­di­ði­a­na­ya­sa­yý,­se­çi­me­an­cak­bir­haf­ta­ka­la­gün­de­me­ge­tir­di,­a­ma­de­tay­la­rý­na­gir­me­di. Dar­be­a­na­ya­sa­sý­nýn­çö­pe­a­tý­lýp,­ye­ri­ne­ev­ren­sel­kri­ter­le­re­uy­gun­ye­ni,­de­mok­ra­tik­ve­si­vil­bir a­na­ya­sa­nýn­ i­ka­me­ e­dil­me­si­ ge­re­ði,­ ar­týk­ her­kes ta­ra­fýn­dan­ka­bul­e­di­lip­ses­len­di­ri­len­bir­vâ­ký­a. Do­la­yý­sýy­la,­ ge­li­nen­ a­þa­ma­da­ ye­ni­ a­na­ya­sa­dan söz­ et­mek­ yet­mi­yor;­ bu­nun,­ dü­þü­nü­len­ muh­te­va­sý­i­le­bir­lik­te­gün­de­me­ge­ti­ril­me­si­i­cab­e­di­yor. Bu­ ya­pýl­ma­dan,­ sa­de­ce­ lâf­ ve­ ta­ah­hüt­ o­la­rak ye­ni­a­na­ya­sa­dan­söz­et­mek,­i­nan­dý­rý­cý­o­la­mý­yor. Da­ha­sý,­ AKP’nin­ böy­le­ bir­ pro­je­de­ki­ ön­ce­lik­li he­de­fi­nin­baþ­kan­lýk­sis­te­mi­ol­du­ðu­söy­le­ni­yor.­ Bu­da­zi­hin­ler­de­ki­te­red­düt­le­ri­art­tý­rý­yor.­ Þim­di,­se­çim­den­son­ra­na­sýl­bir­Mec­lis­tab­lo­su­or­ta­ya­çý­ka­ca­ðý­bah­sin­den­ba­ðým­sýz­o­la­rak,­a­na­ya­sa­me­se­le­si­nin­ne­þe­kil­de­gün­de­me­ge­le­ce­ði ö­nem­li­bir­so­ru­i­þa­re­ti;­be­lir­siz­ve­mu­al­lâk­ta. Ko­nu­nun­a­na­ya­sa­bo­yu­tu­böy­le­i­ken,­ki­mi­ik­ti­dar­söz­cü­le­ri,­ay­nen­re­fe­ran­dum­da­ol­du­ðu­gi­bi,­yi­ne­a­bar­tý­lý­söy­lem­ler­le­or­ta­ya­çý­ký­yor­lar. Me­se­lâ­ bu­ se­çi­min­ de­ de­ði­þim­le­ sta­tü­ko­ a­ra­sýn­da­ki­mü­ca­de­le­a­çý­sýn­dan­ta­ri­hî­bir­vi­raj­ve­dö­nüm­ nok­ta­sý­ ol­du­ðu­nu­ söy­lü­yor­lar;­ a­ma­ se­kiz bu­çuk­ yýl­lýk­ ik­ti­da­rýn­ ken­di­le­ri­ni­ gi­de­rek­ da­ha faz­la­sta­tü­ko­i­le­bü­tün­leþ­tir­di­ði­ni­ýs­ka­lý­yor­lar. En­ a­zýn­dan­ son­ dö­nem­de­ ken­di­ ser­gi­le­dik­le­ri ta­výr­la­rýn­so­nu­cu­o­la­rak­or­ta­ya­çý­kan­al­gý­nýn­bu yön­de­þe­kil­len­di­ði­vâ­ký­a­sý­ný­göz­den­ka­çý­rý­yor­lar. Hal­böy­le­i­ken,­hý­zý­ný­a­la­ma­yýp­bu­se­çi­mi­“en az­Ça­nak­ka­le­ka­dar­ö­nem­li”­i­lân­e­dip,­“Ya­sta­tü­ko­ de­vam­ e­de­cek,­ ya­ mil­lî­ i­ra­de­ muk­te­dir­ o­la­cak”­ di­yen­ ik­ti­dar­ men­sup­la­rý­ mev­cut.­ Ve­ bu söz­ler­de­ki­“Kel­a­lâ­ka”­Ça­nak­ka­le­ben­zet­me­si­nin yer­siz­li­ði­ve­a­be­si­ye­ti­baþ­lý­ba­þý­na­ay­rý­bir­ko­nu.­ Pe­ki,­bun­lar­sta­tü­ko­i­le­ne­yi­kast­e­di­yor­lar? Mec­lis­ ço­ðun­lu­ðu­ ve­ hü­kü­met­ do­kuz­ yý­la­ ya­kýn­dýr;­ Çan­ka­ya­ dört,­ YÖK­ üç­ bu­çuk­ yýl­dýr­ on­lar­da.­Ge­çen­yýl­ki­12­Ey­lül­re­fe­ran­du­mu­nun­ar­dýn­dan­yük­sek­yar­gý­da­ki­et­kin­lik­le­ri­de­güç­len­di. Ve­bu­du­rum­ye­ni­ge­liþ­me­ler­le­de­vam­e­di­yor.­ O­ ka­dar­ ki,­ ye­ni­ Yar­gý­tay­ Baþ­ka­ný­ i­çin­ A­rýnç, “Be­nim­gü­zel­kar­de­þim,­sý­nýf­ar­ka­da­þým,­pý­rýl­pý­rýl­bir­A­na­do­lu­de­li­kan­lý­sý”­i­fa­de­le­ri­ni­kul­lan­dý. Ya­ni­kad­ro­lar­de­ði­þi­yor,­a­ma­sis­tem­hâ­lâ­ay­ný. Bu­ kad­ro­ de­ði­þi­mi­ sta­tü­ko­yu­ dö­nüþ­tü­re­cek ya­pý­sal­ ve­ kök­lü­ re­form­la­rý­ da­ be­ra­be­rin­de­ ge­tir­me­li­ ki,­ de­mok­ra­si­nin­ ö­nü­ a­çýl­sýn­ ve­ ger­çek an­lam­da­ mil­let­ i­ra­de­si­nin­ ha­kim­ ký­lýn­dý­ðýn­dan söz­e­di­le­bil­sin.­Bu­nu­sað­la­ya­cak­re­form­la­rýn­ba­þýn­da­ i­se,­ a­na­ya­sa­nýn­ ye­ni­len­me­si­ ge­li­yor.­ A­ma ne­den­se­bu­ko­nu­hep­ge­ri­plan­lar­da­tu­tu­lu­yor. Bu­ du­ru­ma­ son­ ver­me­nin­ yo­lu­ i­se,­ ko­nu­yu par­ti­le­re­ bý­rak­ma­yýp,­ þu­ur­lu,­ ka­rar­lý,­ yek­vü­cut bir­si­vil­i­ra­de­ve­i­ni­si­ya­tif­ge­liþ­tir­mek­ten­ge­çi­yor *­1990’a­ka­dar­birlikte­ça­lýþ­tý­ðý­mýz­ve­üs­tün­ah­lâ­kî­me­zi­yet­le­riy­le­ta­ný­dý­ðý­mýz­Sey­ful­lah­Ba­har’a, oð­lu­na­ve­yol­ar­ka­daþ­la­rý­na­Al­lah­rah­met­ey­le­sin. Me­kân­la­rý­Cen­net­ol­sun.­Ýn­þa­al­lah­þe­hittir­ler...

Düðünde bahþiþ kazasý n ELAZIÐ’IN Karakoçan ilçesinde, bahþiþ istemek için aniden gelin arabasýnýn önünde duran otomobille birlikte 3 aracýn karýþtýðý tra fik kazasýnda biri aðýr, 8 kiþi yaralandý. Alýnan bilgiye göre, Sarýcan beldesinden Kovancýlar’a giden bir düðün konvoyundan bahþiþ almak isteyen Sercan Sertdemir’in (26) kullandýðý 23 HT 951 plakalý otomobil, belde çýkýþýnda aniden gelin aracýnýn önünde durdu. Bunun üzerine Musa Çelikdemir (44) yönetimindeki 23 K 1640 plakalý gelin aracý bu otomobile, konvoyda arkadan gelen Ahmet Þenol’un (28) kullandýðý 07 VM 323 plakalý otomobil de gelin arabasýna çarptý. Kazada, sürücüler Sertdemir, Çelikdemir ve Þenol ile araçlarda bulunan Samet Çelikdemir (22), Osman Akdoðan (5), Ýbrahim Çelikdemir (41), Fatma Akdoðan (27) ile Emrullah Sertdemir (21) yaralandý. Yaralýlardan durumu aðýr olan Emrullah Sertdemir, E lazýð Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi’ne diðerleri ise Kovancýlar Devlet Hastanesi’ne kaldýrýldý. Gelin ve damadýn kazadan yara almadan kurtulduðu öðrenildi. Elazýð/aa

Doludan kaçarken yýldýrýma yakalandýlar n ISPARTA'NIN Sütçüler ilçesinde yýldýrým düþmesi sonucu hayvan otlatan bir çocuk öldü, bir çocuk yaralandý. Alýnan bilgiye göre, Sütçüler ilçesine baðlý Beydili köyü Tavþanal mevkinde hayvan otlatan Beydili Þehit Mustafa Yýldýrým Ýlköðretim Okulu 8. sýnýf öðrencisi 14 yaþýndaki Celal Avcu ile 4. sýnýf öðrencisi 10 yaþýndaki Osman Nuri Önder, þiddetli doludan kaçarak aðaç altýnda korunmak istedi. Bu arada aðaçlarýn altýnda korunmaya çalýþan çocuklarýn üzerine yýldýrým düþtü. Yýldýrým çarpmasý sonucu Celal Avcu öldü, Osman Nuri Önder yara landý. Önder, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Uygulama ve Araþtýrma Hastanesine sevk edildi. Sütçüler/aa


4

HABER

7 HAZÝRAN 2011 SALI

yný yoldan geçmiþiz biz/Ayný sudan içmiþiz biz/Yazýmýz bir kýþýmýz bir/Ayný daðýn yeliyiz biz… Son günlerin en popüler türküsünün baþlangýç sözleri… AK’nin seçim propagandasý için kullandýðý bu türküde verilen mesajlarýn sýkýntýlý günler geçiren ülkemiz için birlik ve beraberliði oluþturacak þekilde hayata geçirilmesi, en büyük temennimizdir. 13 Haziran Türkiye’si nasýl olacak? Bugünden pek farklý olmayacak. Zira, Türkiye’nin farklýlaþmasý ve deðiþimi, daha uzun bir süreç içersinde, demokratikleþme hamlelerinin daha ileriye doðru götürülebilmesi, bilhassa yargý ve eðitim alanlarýnda yapýlabilecek köklü deðiþiklikleri de içine alan demokratik bir anayasa ile mümkün olacaktýr. Bugün meydanlarýn en önemli tartýþma konu-

A

cakir@yeniasya.com.tr

‘Ýðne bekçiliði’ ýllardan beri uygulanan ve yürürlükteki herhangi bir kanuna dayanmayan baþörtüsü yasaðý konusunda öyle uygulamalar yapýlýyor ki, duyan da þaþýyor, duymayan da. Yeri geliyor bir baþörtülü ‘fabrikaya’ ziyaretçi olarak dahi alýnmýyor, yeri geliyor oðlunun yemin törenini izlemek isteyen ‘baþörtülü anne’ye müsaade edilmiyor, yeri geliyor orduevindeki düðüne baþörtülüler alýnmýyor, yeri geliyor konuþmacý olarak davet edilen ‘yabancý bir misafir’ baþörtülü olduðu öðrenilince üniversite binasýna, ‘kamusal alan’a alýnmýyor! “Yeri geliyor” listesini uzatmak mümkün, ama bir ilave ile ‘liste’ye son verelim: Yeri geliyor bir üniversite rektörü, baþörtülülerle ayný salonda bulunmayý kendisine yediremiyor, baþörtülüler salonu terketmeyince kendisi terkediyor. Hem de bu hadise, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi Baþkanýnýn ‘misafir’ olarak bulunduðu anda gerçekleþiyor. Türkiye’de ve dündaya yaþananlardan habersiz bazý artniyetliler, bu ‘liste’nin abartmalarla dolu olduðunu, böyle hadiselerin yaþanmadýðýný bile iddia edebilirler. Keþke öyle olsa... Ne var ki, bu listede yazýlanlarýn tamamý yaþanmýþ, kayýtlara geçmiþ ve ‘arþiv’e mal olmuþ hadiselerdir. Tabii ki, “Baþörtülü bir anne, oðlunun yemin törenine alýnmadý” þeklindeki bir haber ilk duyulduðunda hiç kimse inanmak istemez. Her duyan, “Bu kadar da olmaz” der. Fakat herkes biliyor ki bu hadise bir deðil, birkaç defa yaþandý. Ne yazýk ki Türkiye’yi idare edenler sanki bu hadiseler olmamýþ gibi davrandý ve davranmaya devam etti. Tamam, muvazzaf ya da emekli bir generale ‘dokunulmasý’ önemlidir, ama baþörtülü bir anneyi yemin törenine almamak önemsiz midir? Böyle bir davranýþ en az ‘darbe planý’ kadar tepkiyi, ikâzý ve cezayý hak etmez mi? Dünyanýn hangi ülkesinde böyle bir uygulama olabilir? Muasýr medeniyet seviyesine ulaþmýþ her hangi bir ülkede buna benzer bir uygulama yapýlsa itiraz sesleri Çin’den bile duyulmaz mý? Apaçýk bir yanlýþa nasýl itiraz edilmez ve bu sessizlik nasýl izah edilebilir? Müdakkik bir okuyucumuzun baþýndan da benzer bir hadise geçmiþ. Tesettürlü hanýmýyla birlikte, oðlunun yemin törenini takip için ilgili askeri birliðe gitmiþler. Yemin törenini takip etmeye gelen hanýmlarýn çoðu da baþörtülüymüþ. Nizamiye giriþinde baþörtülü hanýmlarý durduran görevli, “Baþörtülerinizdeki ‘iðne’leri çýkarýn” demiþ. Okuyucumuz da, eline iki iðne alýp ‘görevli’nin eline tutuþturmuþ ve “Al, bunlar sende kalsýn” deyip eþine ve diðer baþörtülü hanýmlara “Geçin” demiþ. Bu esnada da ‘görevli’ye güzel ve hamasi bir ‘nutuk’ çekmiþ. “Biz” demiþ, “Ýslâma bayraktarlýk yapan bir milletin evlâtlarýyýz. Buraya, çocuðumuzun yemin törenini takip için geldik. Böyle muameleler bizim aðýrýmýza gidiyor vs.” Bu kararlý tutum karþýsýnda ‘görevli’ de “Biz de böyle olmasýný istemeyiz, ama...” demek durumunda kalmýþ. Hatta nizamiyedeki baþka bir görevli de gelip, okuyucumuzu ‘iþaretle de olsa’ tebrik etmiþ. En azýndan okuyucumuz onun hâlini öyle yorumlamýþ. Neticede baþlarýný açmadan, iðnelerini sökmeden, önden baðlamadan, her zamanki tesettürlü kýyafetleriyle çocuklarýnýn yemin törenlerini takip etmiþler... Bir ‘anne’ye “Baþörtündeki iðneyi çýkar” demek neyin nesi? Bu þekilde davranarak mý “devlet millet kaynaþmasý” temin edilecek? Türkiye’yi idare edenler bu meseleleri ‘önemsiz meseleler’ olarak görmesin. Basit gibi görünse de bu meseleler çok çok önemlidir. 2011 yýlýnda hâlâ ‘iðne bekçiliði’ yapmak hiç kimseye prestij kazandýrmaz vesselâm.

Y

Mal Alýmý için Ýhale Ýlaný Veysel Yýldýrým Kerestecilik Orman Ürünleri Ýç Ve Dýþ Ticaret Sanayi Limited Þirketi, Doðu Marmara Kalkýnma Ajansý KOBÝ'lerin Rekabet Gücünün Arttýrýlmasý Mali Destek Programý kapsamýnda saðlanan mali destek ile Bekirpaþa Beldesi D-100 Karayolu Üzeri Yýldýrým Tesisleri Yaný Adapazarý Sakarya'da Kapasite Artýrma Ve Yeni Ürün Geliþtirme Projesi için bir mal alýmý ihalesi sonuçlandýrmayý planlamaktadýr. Ýhaleye katýlým koþullarý, isteklilerde aranacak teknik ve mali bilgileri de içeren Ýhale Dosyasý Bekirpaþa Beldesi D-100 Karayolu Üzeri Yýldýrým Tesisleri Yaný Adapazarý Sakarya adresinden veya www.veyselyildirim.com internet adreslerinden temin edilebilir. Teklif teslimi için son tarih ve saati: 29.06.2011 Çarþamba günü saat: 14:30 Gerekli ek bilgi ya da açýklamalar; www.veyselyildirim.com ve www.marka.org.tr yayýnlanacaktýr. Teklifler, 29.06.2011 tarihinde, saat 14:30'da ve Bekirpaþa Beldesi D-100 Karayolu Üzeri Yýldýrým Tesisleri Yaný Adapazarý Sakarya adresinde yapýlacak oturumda açýlacaktýr.

Y

mencecik oluþturmasý larýndan biri olan ‘yezor görünüyor. Buna ni anayasa’nýn yeni yanlýþ aktörlerle giriþilen dönemde demokrabir anayasa arayýþýnýn dotikleþme hamleleriðuracaðý sakýncalar da ekmizi daha ileriye gölenebilir. Ýkincisi; ne yazýk türebileceði noktasýnki günü birlik yaþayan, da ciddi soru iþaretlehenüz demokrasi kültürim var. Mutlaka yeni rüne geçememiþ, adalet anayasa çabalarý olaahmetdursun81@hotmail.com duygusunu kendi vicdacaktýr; lâkin bu sivil, nýnda bile benimseyemedemokratik bir anayasa mý olacaktýr, sorusunun cevabý istediðimiz miþ, yalnýzca kendi menfaati ile ilgilenen büyük tarzda olmayabilir. Bana göre bunun üç önemli halk kitlelerine sahip oluþumuz. Halkýmýzýn desebebi var. Birincisi; bugünkü gerilimli ortamýn ve mokratikleþme konusunda ciddi talepleri ne yazýk bu gerilimden doðan yeni siyasi yapýnýn ‘toplum- ki mevcut deðil ve bu hastalýklý durum Türkisal sözleþme’ sayýlan ve bir mutabakat metni ka- ye’nin bir asrý geçen demokratikleþme hareketlebul edilen sivil ve demokratik bir anayasayý he- rinin en büyük engellerinden biridir. Türkiye ö-

13 Haziran

Müfettiþler baþörtülü avýnda EÐÝTÝM-BÝR Sen Þanlýurfa Þubesi Baþkaný Ýbrahim Çoþkun, iki gün devam eden Seviye Belirleme Sýnavlarýnda (SBS) Milli Eðitim bakanlýðý müfettiþlerinin baþörtülü avýna çýktýðýný söyledi. Çoþkun, sendikaya iletilen sýkýntýlarý þu þekilde anlattý: “Sýnavýn uygulanmasý esnasýnda okullarda görevli sýnav sorumlularýyla bazý eðitim müfettiþleri farklý uygulamalara gitti. Bazý okullarda baþörtülü kýz öðrenciler sýnav salonlarý önünde baskýya maruz kaldý, bu sebeple bir iki okulda salon görevlileriyle okul yetkilileri ve eðitim müfettiþleri arasýnda tartýþma yaþandý. Hatta bir eðitim müfettiþi bir ilköðretim okulunda kýzlarýn

baþýndaki baþörtüye hakaret ederek çekmeye çalýþtý ve kýzý lavaboya gönderdi. Ayný kiþi sýnav ortasýnda onlarca kýz çocuðunu sýnavdan alýkoyarak lavaboya gönderdi. Yavrularýmýzýn bu þekilde maðdur edilmeye çalýþýlmasý, milletin hassasiyetlerinin bu denli kaþýnmaya çalýþýlmasý artýk çok eskilerde kaldýðýný umut ettiðimiz kirli tezgâhlarýn son çýrpýnýþlarýdýr.” Sýnavlarda maðdur edildiðini iddia eden öðrencilerin ailelerine istemeleri halinde hukuki danýþmanlýk hizmeti sunulacaðýný dile getiren Coþkun, sendika olarak gerekli sorumluluðu almaya hazýr olduklarýný ifade etti. Þanlýurfa / cihan

EVREN’ÝN ÝFADESÝ ALINDI 12 EYLÜL 1980 ASKERÝ DARBESÝYLE ÝLGÝLÝ BAÞLATILAN SORUÞTURMA KAPSAMINDA DÖNEMÝN GENELKURMAY BAÞKANI EVREN’ÝN ÝFADESÝ ALINDI. cývekili Görüþen avukatýnýn eþliðinde Evren’in ifadesini aldý. Evren’in ifadesi yaklaþýk 4 saat sürdü. Evren’in saðlýk sorunlarý sebebiyle ifadesinin evinde alýnmasýna karar verilmiþti.

ÞAHÝNKAYA'NIN ÝFADESÝ YARIN GATA'DA ALINACAK 12 Eylül soruþturmasýyla ilgili dönemin Hava Kuvvetleri Komutaný Tahsin Þahinkaya’nýn ifadesi, GATA’da Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcý Vekili Fikret Seçen tarafýndan yarýn alýnacak. Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tarafýndan yürütülen 12 Eylül soruþturmasýyla ilgili dönemin Hava Kuvvetleri Komutaný Tahsin Þahinkaya’nýn ifadesinin alýnmasý için hazýrlanan talimat yazýsý, Cuma günü Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’na ulaþmýþtý. Ankara / aa-cihan

Zeybek: Erdoðan'ý iktidardan DP indirecek

DEMOKRAT Parti (DP) Genel Baþkaný Namýk Kemal Zeybek, ‘’Recep Tayyip Erdoðan, kendisini iktidardan indirecek partinin DP olduðunu biliyor’’ dedi. Odunpazarý Meydaný’ndaki mitingde halka hitap eden Zeybek, açýk hava toplantýlarýna DP dýþýndaki partilerin insan taþýdýðýný savunarak, bu yüzden her mitingde alana toplanan kiþilerin yarýsýnýn ayný insanlardan oluþtuðunu kaydetti. Zeybek, son günlerde Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn her konuþmasýnda 9. Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel’e çattýðýný belirterek, þöyle devam etti: ‘’O’nun CHP’yi desteklediði yalanýný söylüyor. 9. Cumhurbaþkanýmýz asla CHP’ye destekleyen bir söz söylemedi. Her seferinde ‘benim partim DP’dir. Ülkenin DP’ye ihtiyacý vardýr. DP’nin baþýndan bugün davayý ayaða kaldýracak, Namýk Kemal Zeybek vardýr. Hangi görevi verdiysem baþarmýþtýr. Bunu da baþaracaktýr’ demiþtir. Recep Tayyip Erdoðan, kendisini iktidardan indirecek partinin DP olduðunu biliyor. Böyle yalanlarla DP’nin oylarý azaltmaya çalýþýyor’’ diye konuþtu. CHP’ye oy vermeyi düþünenlere de bir iki sözünün olduðunu anlatan Zeybek, þunlarý kaydetti: ‘’CHP’nin baþýnda Deniz Bey vardý. Vatansever bir adamdý. CHP’nin baþýna Kemal Bey’i getirdiler. Kemal Bey bir süre sustu, sonra içindekini kustu. Gidiyor Hakkari’ye PKK ile miting yapýyor. Orada diyor ki; ‘’Özerklik olsun’’. O, bunu dedikten sonra üç vilayet özerklik ilan etti, çoktan. Bir haftadýr bu gerçek gizleniyor. Diyarbakýr, Batman ve Þýrnak belediyesiyle bazý ilçeler özerklik ilan ettiler. ‘Türkiye’yi tanýmýyoruz’ dediler. Ne yazýk ki, Kemal Bey de PKK ile iþbirliði haline gelmiþtir. Zaten O da onun için bu partini baþýna getirilmiþtir.’’ Eskiþehir / aa

Milletvekili adayýnýn bürosunda molotof

Ankara Cumhuriyet Baþsavcývekili Görüþen, ''12 Eylül Darbesi'' ile ilgili soruþturma kapsamýnda Kenan Evren'in Ankara Merkez Orduevindeki general lojmanlarýnda ifadesini aldý.

ANKARA Cumhuriyet Baþsavcývekili Hüseyin Görüþen, ‘’12 Eylül darbesi’’ ile ilgili soruþturma kapsamýnda dönemin Genelkurmay Kaþkaný Kenan Evren’in ifadesini aldý. Terör ve organize suçlara iliþkin soruþturmalara bakmakla görevli Ankara Cumhuriyet Baþsavcývekili Görüþen, Evren’in ifadesini almak üzere dün sabah saatlerinde 06 YYD 49 plakalý araç ile Ankara Merkez Orduevi’ndeki general lojmanlarýna geldi. Lojmanlarýn önündeki kýrmýzý ýþýkta aracýnýn durmasý üzerine basýn mensuplarý Görüþen’i görüntülemek için uzun süre siyah camlar üzerinden çekim yaptý. Daha sonra Görüþen’i taþýyan araç, nizamiyeden geçerek Evren’in kaldýðý lojmanlara gitti. Soruþturma kapsamýnda, Evren’in avukatý Ömer Nihat Özgün, sabah saatlerinde Merkez Orduevindeki general lojmanlarýna geldi. Baþsav-

nümüzdeki günlerde yeniden yapýlacak Cumhurbaþkanlýðý seçimlerine ve Kürt meselesine odaklanacaktýr. Anayasa deðiþikliklerinin daha çok iktidarý rahatlatacak kýsmi deðiþikliklerle geçiþtirileceðini, bugünkü anayasaya hâkim olan otoriter ruha pek dokunulamayacaðýný düþünüyorum. Üçüncüsü; sulandýrýlmýþ bir Ergenekon süreci, hukuksuz iþlemler, iktidar partisinin sivil muhalefeti hazmedemeyen tavrý, Kürt meselesinde çözüm yollarýnýn giderek týkanmasý yeni anayasa konusunda ve farklý alanlarda bizi bazý tehlikelerin de beklediðinin iþaretidir. Yukarýdaki türküde olduðu gibi, birlik ve beraberlik mesajý veren ve bu mesajlarý toplumun her alanýna yayabilen, ideolojilerden sýyrýlmýþ, insaný öne çýkaran mesajlarý anayasasýna sokabilen bir yapý böyle bir manzaradan doðabilir mi?

12 EYLÜL ÝÇÝN 12 SORU KENAN Evren’in avukatý Ömer Nihat Özgün, ifadenin ardýndan þu bilgiyi verdi: “Evren’e 2,5 saat süren sorguda 12 soru yöneltildi. Kenan Evren 12 soruyu yanýtladý ve soruþturmanýn bu aþamasý sona erdi. Çarþamba günü Tahsin Þahinkaya’nýn Ýstanbul GATA’da ifadesine baþvurulacak. Bu süreç içerisinde ilgili cumhuriyet baþsavcýlýðý dâvâ açýlýp açýlmamasý konusunda karar verecek. Yanýnda devamlý saðlýk görevlisi vardý, çok fazla saðlýk açýsýndan sýkýntý yaþamadý. Yemek arasý verdik. 12 sorunun hepsi 12 Eylül öncesiyle ilgiliydi, el koymayla ilgiliydi.” Evren'e yöneltilen sorularýn içeriðinin sorulmasý üzerine Özgün, sorularýn içeriðini açýklamasýnýn mümkün olmadýðýný ancak sorularýn 12 Eylül dönemine iliþkin olaylarla ve yönetime el koymayla ilgili olduðunu belirtti. Özgün, Kenan Evren'in sorularýn hepsine açýkça cevap verdiðini kaydetti. ''Kenan Evren'in yönetime el koymayý neyle açýkladýðýnýn'' sorulmasý üzerine Özgün, ''Bunu ifadesinde çok açýk yüreklilikle, 'o günkü ülkenin þartlarý, anayasal kurumlarýn iþlememiþ olmasý nedeniyle Ýç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesindeki yetkiye dayanarak ülke yönetimine el koyduklarýný' söyledi'' dedi.

SULTANGAZÝ’DE Ýstanbul 2. Bölge baðýmsýz milletvekili adayý Sýrrý Süreyya Önder’in seçim irtibat bürosunda polis ekipleri tarafýndan yapýlan aramada 32 adet kullanýma hazýr molotofkokteyli ele geçirildi. Alýnan bilgiye göre, Önder’in, Ýsmetpaþa Caddesi üzerindeki Gazi Mahallesi Seçim Ýrtibat Bürosu’nda molotofkokteyli bulunduðu yönünde bilgi alan Terörle Mücadele polisi, operasyon düzenledi. Seçim irtibat bürosunda yapýlan yapýlan aramalarda, kullanýma hazýr halde 32 adet molotofkokteyli ele geçirildi. Molotofkokteylleri üzerinde olay yeri inceleme ekiplerinin yaptýðý araþtýrmada, þiþelerin içerisinde tesirin artýrýlmasý amacýyla konulduðu tahmin edilen deterjan, benzin ve çiviye rastlandýðý belirtilirken, molotofkokteylleri detaylý inceleme yapmak üzere Gazi Polis Merkezi’ne götürüldü. Seçim irtibat bürosundaki görevlilerin ifadesine baþvuran polis, olayla ilgili soruþturma baþlattý. Baskýn yapýlan yerin Ýstanbul 2. Bölge Baðýmsýz Milletvekili Adayý Sýrrý Süreyya Önder’in seçim irtibat bürosu olduðu belirtildi. Ýstanbul / aa

BYEGM seçime hazýr

BASIN-YAYIN ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, 12 Haziran seçim sürecinde hizmet vermek amacýyla ikisi yurt dýþýnda olmak üzere dört basýn merkezinin kurulduðunu bildirdi. Karakaya yaptýðý yazýlý açýklamada, 12 Haziran seçiminin yerli ve yabancý medya mensuplarý tarafýndan takibini kolaylaþtýrmak ve habere zamanýnda, doðru, saðlýklý ve hýzlý ulaþmalarýný teminine yönelik çalýþmalarda sona gelindiðini belirtti. Seçim süresince hizmet vermek üzere ikisi yurt dýþýnda dört basýn merkezinin kurulduðunu ifade eden Karakaya, basýn merkezlerinin Ankara’nýn yaný sýra, yerleþik yabancý medyanýn ve yaygýn medyanýn aðýrlýklý olarak bulunduðu Ýstanbul’da, Türkiye’nin AB’ye üyeliði çerçevesinde önemli bir merkez konumundaki Brüksel’de ve Türk dýþ politikasý açýsýndan büyük önem taþýyan Washington’da olduðunu kaydetti. Karakaya, açýklamasýnda þu ifadelere yer ver verdi: ‘’Haber merkezimiz, 12 Haziran Pazar günü 50’nin üzerindeki redaktör ve mütercimiyle ve 22 ülkedeki basýn müþavirleriyle birlikte 15 yabancý dilde geniþ bir coðrafyada seçimle ilgili ilk deðerlendirmeleri almak ve devletin üst makamlarýný bilgilendirmek amacýyla 13 saat süreyle görev yapacaktýr.” Ankara / aa

Ayhan Çarkýn tutuklandý

Bu milletin hiçbir evlâdý zenci deðil MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli, “Türk milletinin hiçbir evladý bu ülkenin zencisi deðildir. Diyarbakýrlý kardeþim, siz bizsiniz biz de siz. Washington, Brüksel, Erbil sizi benden daha fazla sevemez” dedi. MHP, Diyarbakýr’da 16 yýl aradan sonra dün miting yaptý. Ýstasyon Meydaný’nda geniþ güvenlik önlemleri altýnda yapýlan mitingte konuþan Bahçeli, þunlarý söyledi: “Türk milletinin hiçbir evladý bu ülkenin zencisi deðildir. Buna inandýk. Türk milletinin hiçbir ferdi bu ülkenin ötekisi deðildir. Bundan asla taviz verme-

dik. Kimsenin kendi evinde yabancý olmasýný istemedik, aklýmýzdan geçirmedik. Aksini düþünenlerin ise heybetli bir þekilde karþýsýnda durduk. Diyarbakýrlý kardeþim, siz bizsiniz biz de siz. Siz Türk milletinin eþit, onurlu ve yeri doldurulamaz birer mensubusunuz. Siz bizim herþeyimizsiniz. Gönlümüzdesiniz, dilimizdesiniz. Washington’dakiler sizi benden daha fazla sevemez. Brüksel’dekiler benden daha çok anlayamaz. Erbil’deki peþmerge sizi benden daha çok sahiplenemez. Elbette sýkýntýlarýmýzýn olmadýðýný

iddia etmiyorum. ‘Sorunlarýnýz yok’ demek istemiyorum ama sorunlarla boðuþan yalnýzca siz deðilsiniz. Sýkýntýyý sadece siz yaþamýyorsunuz. Yurdumun her köþesinde en az sizler kadar problemleri olmuþ insanlarýmýz var. Ancak her sorunu olan ve her derdi bulunan da çözüm ve çareyi çýkmaz sokaklarda aramýyor. Türk milletinden ayrýlma rüyasý görenler, baðýmsýz devlet özlemi içinde olanlar akýllarýný baþlarýna almalýdýrlar. Bizim ne verecek bir çakýl taþýmýz ne de vazgeçecek bir insanýmýz vardýr.’’ Diyarbakýr / aa

AVUKAT Yusuf Ekinci’nin 1994’te öldürülmesine iliþkin olarak gözaltýna alýnan Susurluk dâvâsý hükümlüsü eski özel harekat polisi Ayhan Çarkýn tutuklandý. Özel yetkili Cumhuriyet savcýsýnýn tutuklanmasýný talep ettiði Çarkýn, Ankara 11. Aðýr Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliðine çýkarýldý. Mahkeme, Çarkýn’ýn tutuklanmasýna karar verdi. Avukat Yusuf Ekinci’nin eþi avukat Ülkü Ekinci ve oðlu avukat Sertaç Kamil Ekinci, cesedin bulunmasýnýn yýl dönümü olan 25 Þubat 2011’de Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna faili meçhul cinayetin iþlendiði tarihte görev yapan yetkililer hakkýnda suç duyurusunda bulunmuþtu. Polisler eþliðinde Ankara Adliyesinden çýkarýlan Çarkýn, bina önünde bekleyen basýn mensuplarýna, ‘’Adalet için herkes yardýmcý olsun. Müdahiller herkes gelsin bana. Bütün dosyalar açýlacak, bütün gerçekler ortaya çýkacak. Herkes müracaat etsin. Bütün herkesi yanýma bekliyorum’’ diye seslendi. Daha sonra polis otomobiline bindirilen Çarkýn, Sincan Cezaevi’ne götürüldü. Ankara / aa


HABER

Y

7 HAZÝRAN 2011 SALI

5

AKP’nin “Tohumculuk yasasý”! cevher@yeniasya.com.tr

eydanlarda hakâretâmiz aðýr ithamlarla süren siyasî cümbüþte, Türkiye’nin birçok önemli gerçeði örtbas ediliyor. Bunlardan biri de AKP iktidarýnýn 31 Ekim 2006’da Meclis’ten geçirdiði “Tohumculuk Kanunu.” Týpký 26 Ekim 2009’da çýkarýlan “Genetiði deðiþtirilmiþ gýdalar”a dair yasada olduðu gibi, Tarým Bakanlýðý, “tohumun ithal, üretim ve pazarlanmasýnýn düzenlendiðini” iddia ediyor; lâkin iþin içyüzüne bakýldýðýnda, bitkisel üretimde tarýmýn olmazsa olmazý ve insanlýðýn ortak malý olan tohumun da dejenere edildiði ve uluslararasý tekelci firmalarýn inisiyatifine terk edildiði görülüyor. Buna göre, yerli tohumlarýn “patentleme yetkisi” biyo güvenlik, ecnebi biyoteknoloji firmalarýnýn güdümüne girecek. Tohumluk üretimini, sertifikasyonunu, ticareti ve piyasa denetimi yetkisi, “tohumcular birliði” adý altýnda bir kuruluþa devredilerek; çiftçinin tohumluk ayýrma yetkisi elinden alýnacak, çiftçilerin tohumluk ihtiyacý yabancý ve yerli taþeron firmalara býrakýlacak…

M

Bilindiði gibi, “özelleþtirme” perdesinde birçok stratejik millî kuruluþun yabancýlara satýldýðý son sekiz buçuk yýllýk süreçte, yeni “tohum yasasý”yla, Tarýmsal Araþtýrmalar Genel Müdürlüðü’ne baðlý enstitüler aracýlýðýyla yürütülen tarýmsal ar-ge sonucunda, TÝGEM’e ait çiftliklerde tohumlarýn üretilip üreticilere daðýtýldýðý, tarýmsal sistemin tamamen yok edildiði, tarým sektöründeki tohum üretimi ve satýþýnýn özelleþtirildiði, ekoloji ile ilgili sivil toplum kuruluþlarýnca nazara verilmiþti. Konunun uzmanlarý, “yeni tohumculuk yasasý”yla tohum da dahil her türlü girdinin giderek uluslararasý þirketlerin kontrolüne geçtiðini ve GDO iþgalinin Anadolu coðrafyasýndaki biyolojik çeþitlilik üzerinde büyük bir tehdit oluþturduðunu bildirmekteler… ÜRETÝCÝYÝ DE TÜKETÝCÝYÝ DE ÖLDÜRÜYOR! Keza çiftçilerin binlerce yýllýk bilgi birikimiyle ýslah ettikleri tohumluklarý üzerindeki haklarýný kaybetme ve tohum ayýrma haklarýnýn da elinden alýndýðýna; dahasý “geleneksel ve biyoteknolojik yöntemlerle geliþtirilmiþ fýtrî genetik yapý”nýn bozdurulduðuna dikkat çekmekteler. Kýsacasý, sözkonusu “yasa”yla, GDO’lu tohumlarýn ülkeye giriþi serbest býrakýlmýþ, çokuluslu tohum tekellerinin tohum piyasasýný ele geçirmesi âdeta yasallaþtýrýlmýþ. Çiftçinin örneðin domates tohumunu pazarda satamamasý, Türkiye’nin asgarî 1.5 milyar

dolarla genetiðiyle oynanmýþ tohumu ithal etmesi, yerli GDO’suzu varken GDO’lu soya getirmesi; kendi yerel tohumunu ve çeþitliliðini giderek kaybeden çiftçilerin bir kg domates tohumunu 18-20 bin dolar fiyatla almak zorunda býrakýlmasý, “Tohumculuk yasasý”nýn en çarpýcý sonuçlarýndan… Buna baðlý olarak, 300 milyon dolara varan ve Türkiye’nin dýþalýmýnýn 70 milyon dolarý bulduðu tohumculuk pazarýnýn Türkiye’de belli baþlý Yahudi ortaklý küresel firmalarýn ve iþbirlikçilerin tekeline girdiði, sebze tohumculuðunun yüzde 90’nýnýn dýþa baðýmlý hale getirildiði uyarýlmakta. Gerçek þu ki GDO’lu tarýmýn üreticinin yanýsýra tüketiciyi de öldürdüðü, çevre ve halk saðlýðý açýsýndan büyük riskler ve tehlikeler taþýdýðý, GDO’lu gýdalarýn insan bünyesi ve canlýlar üzerindeki olumsuz etkiyle baðýþýklýk sistemini yok ettiði bilimin ortak kabulü. Yaratýlýþtaki mükemmel yapýsý bozdurulmuþ gýdalarýn, tarým ilâçlarýný, böcek ilâcýný ve birçok kimyasal maddeyi ve virüsü içinde barýndýrdýðý belirtiliyor. Çeþitli kalýcý hastalýklara ve ölüme sebebiyet verip halkýn saðlýðýný tehdit ettiði, çevre ve saðlýk otoritelerince ifâde ediliyor. Ziraat ve gýda mühendisleri, gofretten çikolataya, hazýr çorbadan paketlenmiþ ürünlere kadar birçok yiyecek ve içeceðin içine kimyasal toksinlerin iþlendiðini nazara veriyorlar. Bu hususta, “Halen sofralarýmýzda 800 çeþit üründe

GDO bulunuyor” tesbiti, kayda deðer… GDO’LU TOHUMLARIN ÝTHALÝ… Ne var ki, insan, hayvan ve bitki saðlýðýný bozan, ekolojik dengeyi altüst edip çevreyi kirleterek toksit ve zehirli etki yapan, zararlý maddelerle genetiði bozdurulmuþ ürünleri teste yetmeyeceði rakamlarla ortaya iken, AKP hükûmeti, Meclis’i by-pass ederek çýkardýðý yönetmeliklerle, peþinden apar topar yasalarla, GDO’lu tohumlarýn ve gýdalarýn ithal ve pazarlanmasýna “izin” veriyor! Amerikan ve diðer yabancý küresel holdinglerin ihraç edip pazarladýðý GDO’lu gýdalara kapý açýyor! YÖK Baþkaný bile, “tohumculukla ilgili araþtýrma enstitülerinin olmamasý”ndan yakýnýyor. Bu domates tohumunu alýyorsunuz, artýk genetik programlama diye bir þey var, içine bir genetik mekanizma yerleþtirirler. Hiç bilmediðimiz hastalýklara kapýlabiliriz. Böyle þeylerle zamanla bir milleti yok edebilirsiniz” diye endiþesini izhâr ediyor. Türkiye’de yetiþtirilen domates ve buðday tohumlarýnýn büyük bir bölümünün getirildiði ABD ve Ýsrail’in domatese yerleþtirilecek bir genle milleti 20 yýl içinde yok edebileceðini ve bir Türk aydýný olarak bazen kendisini çok küçük hissettiðini anlatan Prof. Dr. Özcan, “Ýhtiyacýmýz olan domates tohumunu bu ülkede üretemez miyiz?” diye soruyor. Ancak ondan sonra susuyor…Peki neden?

DEVLET Bakaný ve Baþmüzakereci Egemen Baðýþ, Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye vize uygulamasýnýn müsebbibinin darbeci zihniyet olduðunu belirtti. Baðýþ, Çekmeköy Sanayici ve Ýþadamlarý Derneðinde (ÇEKSÝAD) yaptýðý konuþmada, Türkiye’de koalisyon dönemlerinde yasakçý zihniyetin ortaya çýktýðýný ifade etti. Baðýþ, þunlarý söyledi: ‘’Türkiye’de 1980 döneminde, darbe sonrasýnda nüfus 50 milyonken, devlet 2 milyon vatandaþýný fiþlemiþ. Bize Avrupa ülkelerinin vize uygulamasýnýn müsebbibi kimdir biliyor musunuz, o darbeci zihniyettir. 1980’e kadar Almanya, Ýngiltere dahil birçok ülke bize vize uygulamazken, 1980 darbesinden sonra ‘siyasi sýðýnmaya gidilmesin’ diye o zamanki askeri zihniyetin talebi üzerine bize vize uygulamaya baþlamýþlar. Biz, hala o kazýðý çýkaramýyoruz. Hâlâ vizeleri kaldýrmaya uðraþýyoruz.’’ Ýstanbul / aa

Þiddet ilköðretime indi

SAKARYA’NIN Adapazarý ilçesinde, 12 yaþýndaki okul arkadaþýnýn býçakladýðý 10 yaþýndaki ilköðretim öðrencisi öldü. Edinilen bilgiye göre, Rüstemler Mahallesi’ndeki Sakaryaspor Tesisleri yakýnlarýnda, ilköðretim öðrencisi B.P. (12), okul arkadaþý Muhammet Kaya ile ‘’küfür etme’’ meselesinden tartýþmaya baþladý. Tartýþmanýn kavgaya dönüþmesi üzerine B.P, Kaya’yý býçakla yaraladý. Saðlýk ekiplerinin olay yerinde yaptýðý müdahalenin ardýndan Sakarya Eðitim ve Araþtýrma Hastanesine kaldýrýlan Kaya kurtarýlamadý. B.P, jandarma ekiplerince gözaltýna alýndý. Sakarya / aa

Balyoz’da 2 albay tutuklandý

“BALYOZ PLANI” soruþturmasý kapsamýnda Beþiktaþ’taki Ýstanbul Adliyesine getirilen 2 albay, tutuklandý. Merkez Komutanlýðýna ait araçla Beþiktaþ’taki Ýstanbul Adliyesine getirilen Hakim Albay Ahmet Erdem ve Albay Ahmet Dikmen, ‘’Balyoz Planý’’ soruþturmasýný yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcýsý Hüseyin Ayar tarafýndan sorgulandý. Erdem ve Dikmen, sorgunun ardýndan tutuklanma talebiyle Ýstanbul Nöbetçi 12. Aðýr Ceza Mahkemesine sevk edildi. Albaylar, iþlemlerinin ardýndan mahkemece tutuklandý. Ýstanbul / aa

Sudanlý 3 bin 150 çocuk sünnet ettirildi

SUDAN’DA maddî imkânsýzlýklardan dolayý sünnet edilemeyen 3 bin 150 yoksul ve yetim Sudanlý çocuk, Kimse Yok Mu Dayanýþma ve Yardýmlaþma Derneði tarafýndan düzenlenen kampanya ile sünnet edildi. Dernekten yapýlan yazýlý açýklamaya göre, Sudan’da maddî imkânsýzlýktan dolayý binlerce yoksul ve yetim çocuk, ergenlik yaþýna yakýn bir yaþta sünnet olabiliyor. Derneðin Sudan’a gönderdiði saðlýk ekipleri, ailelerin isteði ile sünnet olmayý bekleyen Sudanlý yoksul ve yetim çocuklarý sevindirdi. Nyala’da yapýlan sünnet operasyonlarýndan 3 bin 150 çocuk faydalanýrken, Haziran ayý boyunca devam edecek sünnet kampanyalarýnda, 2 doktor ve 1 saðlýk memuru görev alýyor. Sudanlý hekimlerin ve saðlýk ekiplerinin de destek verdiði kampanya, ayný zamanda yerel saðlýk personelinin konuyla ilgili bilgilendirilmesini ve eðitilmesini de amaçlýyor. Ýstanbul / aa

Gülmelere aðlamak

Dualarla uðurlandýlar ÝZMÝR’DE düzenlenen Bediüzzaman Said Nursi’nin talebesi Ahmed Feyzi Kul’un mevlidine giderken Manisa’da kaza geçirerek vefat eden 7 kiþiden 3'ü, Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç’ýn da katýldýðý cenaze namazýnýn ardýndan son yolculuðuna uðurlandý. Manisa’nýn Akhisar ilçesinde önceki akþam meydana gelen trafik kazasýnda hayatýný kaybeden Seyfullah Bahar (58) ve oðlu Faruk Bahar (26) ile Özcan Ören’in (25) cenazeleri Avcýlar Hacý Ahmet Tükenmez Camii’ne getirildi. Buradaki cenaze törenine Bülent Arýnç’ýn yaný sýra ölenlerin yakýnlarý katýldý. Öðle namazýndan sonra kýlýnan cenaze namazýnda kalabalýk bir cemaat saf tuttu. Cenaze namazýnýn ardýndan konuþma yapan Arýnç, Seyfullah Bahar’ýn hizmet dolu bir ömür yaþadýðýný söyledi. Yakýnlarýna baþsaðlýðý dileyen Arýnç, üzgün olduðunu ifade etti. Arýnç’ýn zaman

zaman duygulandýðý görüldü. Cenaze namazýnýn ardýndan tabutlar omuzlara alýnarak dualar eþliðinde cenaze aracýna götürüldü. Seyfullah Bahar ve oðlu Faruk Bahar’ýn cenazesi Büyükçekmece Mezarlýðý’nda, Özcan Ören’in cenazesi ise Topkapý’da topraða verildi. Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerinden Ahmet Feyzi Kul’un vefatýnýn 39. yýlý münasebetiyle Aydýn’ýn Ortaklar ilçesi Çamlýk Kabristaný’nda düzenlenen Mev-

lid-i Þerif için Ýstanbul’dan yola çýkan Ahmet Irmak’ýn (25) kullandýðý minibüs, Balýkesir-Akhisar yolu Gökçeahmet mevkiinde lastiðinin patlamasý sebebiyle þarampole yuvarlanmýþtý. Kazada sürücü Irmak, Seyfullah ve Faruk Bahar ile Özcan Ören, Aziz Erzen ve Uður Taner Tan hayatýný kaybetmiþti. Kazada aðýr yaralanan Kerem Koç’un da beyin ölümü gerçekleþti. Yaralanan Mehmet Ceren, A.Ýhsan Dikmen ve Musab Yalçýn’ýn tedavileri ise 9 Eylül Týp Fakültesi Hastanesi’nde devam ediyor. Seyfullah Bahar, oðlu Faruk Bahar ve ayný kazada vefat eden Özcan Ören’in Avcýlar’daki cenaze namazýna gazetemiz Yayýn Koordinatörü Abdullah Eraçýkbaþ, karikatüristimiz Ýbrahim Özdabak, yazarýmýz Faruk Çakýr, yayýnevi editörümüz Ali Toker, Dergi Pazarlama Müdürümüz Faik Altun ve müþteri temsilcimiz Hasan Murat Ak da katýldý. Ýstanbul / Yeni Asya

Asker istedi, biz aldýk MÝLLÝ SAVUNMA BAKANI GÖNÜL, “ÝRTÝCA” SÝTELERÝNÝN MÝLLÝ SAVUNMA BAKANLIÐI TARAFINDAN ALINDIÐINI, AMA ÝHTÝYAÇ MAKAMININ ASKER OLDUÐUNU SÖYLEDÝ. MÝLLÝ Savunma Bakaný Vecdi Gönül, ‘’www.irtica.org’’ ve ‘’www.irtica.net’’ internet siteleri ile ilgili savcýlýða yazý gönderdiklerini hatýrlatarak, ‘’Masrafýn kaynaðý Milli Savunma Bakanlýðýdýr, ama ihtiyaç makamý kuvvetler olabilir, Genelkurmay olabilir’’ dedi. Genel seçim çalýþmalarý çerçevesinde Antalya’da Sosyal Hizmetlere baðlý Fethi Bayçýn Huzurevini ziyaret eden Bakan Gönül, çýkýþýnda gazetecilerin ‘’Ýrtica ile Mücadele Eylem Planý’’ davasý kapsamýnda tartýþmalara sebep olan ‘’www.irtica.org’’ ve ‘’www.irtica.net’’ internet sitele-

rine iliþkin sorularýný cevapladý. Bakan Gönül, bu internet sitelerine iliþkin cevabý Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna verdiklerini hatýrlatarak, þöyle konuþtu: ‘’Elbette bir masraftýr. Masrafýn kaynaðý, bütçenin sahibi Milli Savunma Bakanlýðýdýr, ama ihtiyaç makamý kuvvetler olabilir, Genelkurmay olabilir, Harita Genel Komutanlýðý olabilir. Ýhtiyaç makamýnýn gösterdiði gerekçeyle ki onlar da Baþbakanlýðýn bir tamimini gerekçe gösterdiler, haber alma, haber verme için bir þeye ihtiyaçlarý olduðunu söylediler. O þekilde kaynak tahsisi, ihalesi yapýlarak e-

mirlerine verilmiþ oldu.’’ Gönül, bir gazetecinin bu internet siteleri aracýlýðýyla Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’a hakaret edildiði ve Türkiye ile Yunanistan arasýnda savaþ çýkaracak iddialara yer verildiði yönündeki iddialarý hatýrlatmasý üzerine de ‘’Farz edelim bir top alýnýp teslim edildiði zaman topu kime karþý kullanacaklarýný da tayin etmiyoruz. Onu kanunlar tayin ediyor ve þimdi konu mahkemede. Ýçeriðinin ne olduðuna ve bunun herhangi suç teþkil edip etmediðine karar verecek bakanlýk deðil, mahkemedir’’ diye konuþtu. Antalya / aa

Baransu’dan suç duyurusu TARAF gazetesi muhabiri Mehmet Baransu, internete düþen bir ses kaydýnda kendisine hakaret edildiði ve tehdide uðradýðý gerekçesiyle sesin sahibi olduðu iddia edilen Binbaþý Nedim Ersan hakkýnda suç duyurusunda bulundu. Beþiktaþ’taki Ýstanbul Adliyesine gelen Baransu, suç duyurusuyla ilgili hazýrladýðý bir sayfalýk dilekçeyi, Özel Yetkili Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna sundu. Baransu’nun dilekçesini, ‘’Ergenekon’’ soruþturmasýný da yürüten cumhuriyet savcýlarýndan Cihan Kansýz iþleme koydu. Dilekçesinde, Binbaþý Nedim Ersan’ýn kendisi hakkýnda bir çok açýklamada bulunduðu ve bu açýklamalarýn ses kaydý-

nýn alýnarak basýn yoluyla kamuoyuna yayýldýðýný belirten Baransu, Ersan’a ait olduðu iddia edilen ses kaydýnda, hakaret içerikli cümlelerine yaný sýra, ‘’Onu al, ondan sonra yemin ediyorum, Harp Okulunun o meydanýnda ipe asmazsam þerefsizim. Bulup bak ibreti alem olsun diye böyle bir ceza vermek lazým, bunun baþka bir yolu yok’’ þeklinde ifadelerle ölümle tehdit edildiðini dile getirdi. ‘’Binbaþý Nedim Ersan’ýn söz konusu ifadeleri görevi sýrasýnda söylemiþ olmasý, bu söylemleri söylerken askeriyede mevcut konumunu ön plana çýkarmasý, ayrýca görevi ihmal sebebiyle suç iþlediðini de göstermektedir’’ ifadesi bulunan dilekçesinde Baransu, halen görevini ifa eden ve hakkýnda herhangi bir soruþturma iþlemi yapýlmayan Ersan ile soruþturma kapsamýnda görevi ihmal sebebiyle mensubu olduðu kurum ve kuruluþlarda görevli üstleri hakkýnda kamu dâvâsý açýlmasýný talep etti. Ýstanbul / aa

eçen gün, meslekî ve yarý bilimsel bir toplantýdaydým. Rekabet Kurulu üyesi M. Akif Ersin’in emekliliði münasebetiyle yapýlan toplantýda Rekabetin Korunmasý Hakkýnda Kanunun hikâyesi de anlatýldý. Konuþmanýn bir yerinde, salondakiler, bendeniz dâhil, kahkahalarla güldük. Ancak ben, kahkahadan hemen sonra, gülmek yerine aðlamak gerektiðini hissettim. Bu gün, sizinle bu hissimi paylaþacaðým. Önce, bizi güldüren olay: O yýllarda Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý Müsteþar Yardýmcýsý olan Ersen Yavuz anlatýyor: Sene 1994, Bakanlýðýn hazýrladýðý “Rekabet Kanunu Taslaðý” Bakanlar Kurulundan geçip tasarý olmuþ, TBMM’deki komisyonlardan geçmiþ, ama genel kurulda görüþülemiyor. Zira muhalefet partileri görüþmeleri uzatýp süreci olabildiðince týkýyorlar. Bir kanunun “makul biçimde” geçebilmesi için önce parti gruplarýnýn mutabýk kalmasý gerekiyor. ODTÜ’lü genç bir mühendis olan ve “Ekonomik Demokratikleþme Paketi”nin de mimarý olan SHP’li (Sosyaldemokrat Halkçý Parti) bakan Mehmet Tahir Köse, muhalefetteki MHP’nin grup baþkan vekiliyle görüþüyor ve onu ikna ediyor. Ama Refah Partilileri ikna edemiyor. Bir gün aklýna bir çözüm geliyor: Müsteþarý Ersen Yavuz’a diyor ki; “Gel bundan sonra meclisin mescidine Cuma namazýna gidelim ki Refahlýlarla arayý ýsýtalým”. Müsteþar, “Bu kanun için illa namaz kýlýnacaksa Bakanlýðýn mescidinde kýlalým, duayý da buradan yaparýz” deyip teklifi reddediyor. Ama Bakan Köse çözümünü kendisi uyguluyor ve Mecliste kýldýðý Cuma namazlarý sayesinde bir iki ay içinde Refahlýlarýn gözüne girmeyi baþarýyor. Kanunu meclisten mutabakatla geçirme teklifini Refah’a yeniden iletiyor. Refahýn kurmayý Þevket Kazan konuyu deðerlendiriyor ve kurmaylarýna dönüp “‘Bu kanun memleketin faydasýna olacak’ dediðine göre doðru söylüyordur, istediðini yapalým, Müslüman adam, yalan söyleyecek deðil ya!” diyerek talimatýný veriyor. Kanun da Meclisten, yaklaþýk elli milletvekilinin katýldýðý görüþmelerde ve “oku-oyla” yoluyla üç saatte geçiyor. Olayý dinleyen bizler de kahkahadan kýrýlýyoruz. Sizce neden güldük? Mesele sadece “yasama faaliyetlerinin kalitesi” ya da kalitesizliði mi? Hayýr, mesele dinin siyasette istimali ve istismarý. Hatta buna “Dinin siyaset için yeniden imali” de diyebilirsiniz. Ýþte, siz de orada olsaydýnýz, bunu düþündüðünüzde, gülmelere aðlayacaktýnýz. Bazýlarýnýz “ne var bunda” diyebilirsiniz. O zaman þunu da düþününüz: M. Akif Ersin, bu kanunlaþtýrma sürecini hikâye ederken, Türkiye’nin önde gelen sanayi koçlarýndan olan bir grubun, bu kanunun mümkünse çýkmamasý ve çýkacaksa da bu grup lehine bir kanun olarak çýkmasý için hayli gayret gösterdiðini anlattý. Daha da ilginci, sekiz on milletvekilinin genel kurulda bu baský grubu lehine deðiþiklik önergesi verdiðini yani Mecliste onlarýn temsilcisi gibi hareket ettiðini de anlattý. Kendisinin ve bir avuç bürokratýn bu gayretleri teþhis edip mani olmaya çalýþtýðýný ve hatta kýsmen baþardýðýný da nakletti. Neden böyle oluyor? Kanaatimce demokrasi eksikliðinden. Eðer milletvekilleri ve siyasi partilerin yöneticileri demokrasiye deðer veriyor olsalardý, Bakanlarý mescitte deðil Mecliste ararlardý. Eðer milletvekilleri demokrasiye deðer veriyor olsalardý, ne “Köse Bakan”ýn aðzýna bakarlardý ve ne de “Þevket Kazan”ýn “dinde hassas muhakeme-i akliyede noksan” aklýna uyarlardý. Eðer milletin ekseriyeti saðlam demokrat olsaydý, ne onlara oy verirdi ne de onlarýn torunlarýna. Böylece milletin kaderi hakkýnda söz söyleme iþi, baský gruplarýndan kolaylýkla etkilenen bir avuç bürokrata ve—bilinmez ne hatýrýna—onlara direnen diðer bir avuç bürokrata kalmazdý. Elhasýl; kuvvet kanunda olmalý, kanun da milletin vekilinin kalbinden çýkmalý. Ama bunun için, liderler ya da önderler deðil, önce vekiller “milletin kalbinden” çýkmalý. Ya þimdi nasýlýz? Kalbinizi yoklar mýsýnýz?

G

FOTOÐRAF: Cihan

Baðýþ: Vize eziyetinin müsebbibi darbeciler

drbattal@yahoo.com


6

Y

RÖPORTAJ

7 MAYIS 2011 SALI

ABDULBASÝR ÞEKER ÞAKÝR ARGIN

Ýzmir Büyükþehir Belediyesi eski Baþkanlarýndan Dr. Burhan Özfatura, 12 Haziran seçimleri öncesi Türkiye’nin demokrasi serüvenini Yeni Asya’ya anlattý. Demokratlýðýn kendisine baba sýndan miras kaldýðýný ifarde eden Özfatura, darbelerin Türkiye’de demokrasiyi tökezlettiði görüþünde. Özfatura’ya göre mevcut hükümet “Ýktidar, ama muktedir deðil.” Sözü daha fazla uzatmadan Özfatura ile yaptýðýmýz bu sohbetle sizleri baþbaþa býrakýyoruz. n De­mok­rat­Par­ti­de­ni­lin­ce­si­zin­dün­ya­nýz­da­ne­gi­bi­çað­rý­þým­lar­ak­la­ge­li­yor? e­se­le­yi­ ge­nel­ bir­ þe­kil­de­ a­na­liz et­mek­ ge­re­ki­yor,­ çün­kü­ Tür­ki­ye­çok­u­zun­yýl­lar­bir­bas­ký­dö­ne­mi­ ya­þa­dý.­ Ö­zel­lik­le­ i­nanç­lý ke­sim­i­çin,­ya­ni­bu­ül­ke­de­ir­ti­ca ve­la­ik­çi­lik­is­tis­ma­rý­bit­mi­yor.­Ni­te­kim­o­yýl­lar­da,­ba­bam­dan­ha­týr­lý­yo­rum­o­dö­nem­de­ba­bam il­ko­kul­ha­de­me­siy­di.­Ne­za­man­ir­ti­ca­di­ye­þa­ma­ta­ko­par­týl­sa­rah­met­li­ba­ba­mý­da­e­zan­o­ku­nur­ken­fa­la­ka­ya­ya­tý­rýr­lar­dý.­Töv­be,­hâ­þâ­‘Al­lah gel­sin­ si­zi­ kur­tar­sýn’­ di­ye­ de­ a­lay­ e­der­ler­miþ. Ýþ­te­o­za­man­i­na­nýl­maz­bir­bas­ký­cý­re­jim­var­dý. As­lýn­da­ Tür­ki­ye’nin­ tam­ mâ­nâ­sýy­la­ de­mok­ra­si­ye­geç­me­ye­ni­ye­ti­yok­tu.­A­ma­bi­zi­Bir­leþ­miþ Mil­let­ler’e­al­sýn­lar­di­ye­De­mok­rat­Par­ti­ku­rul­du.­ ­ Ya­ni­ De­mok­ra­týn­ ku­rul­ma­sý­ CHP’nin­ i­çin­de­ ol­du.­ O­ ka­dar­ bas­ký­ya­ rað­men­ hal­kýn çok­te­vec­cü­hü­nü­ka­zan­dý.­Me­se­lâ­a­çýk­oy,­giz­li tas­nif­gi­bi…­­ De­mok­rat­Par­ti­1946­se­ne­sin­de­ka­za­na­cak­tý, a­ma­ a­çýk­ oy,­ giz­li­ tas­nif­ gibi­ i­na­nýl­maz­ ah­lâk­sýz­lýk­ ve­ hi­le­ ve­ hýr­sýz­lýk­lar­la­ kor­kut­ma­la­rý­na rað­men,­ni­te­kim­ba­bam­o­ka­dar­so­pa­ye­me­si­ne­rað­men­san­dý­ðýn­ba­þý­na­sal­la­na­sal­la­na­gel­miþ­“De­mok­rat­la­ra­oy­ve­re­ce­ðim”­di­ye­san­dý­ða git­miþ.­ Se­çim­den­ son­ra­ yi­ne­ bir­ pos­ta­ da­yak ye­miþ­ta­biî.

M

n “Ýr­ti­ca­ ve­ la­ik­çi­lik­ is­tis­ma­rý”­ de­di­niz bu­cüm­le­ni­zi­a­çar­mý­sý­nýz? As­lýn­da­o­dö­nem­ler­i­çin­söy­le­ne­cek­çok­þey­ler­ var.­ Me­se­lâ­ “Me­ne­men­ ha­di­se­si”,­ hal­kýn tep­k i­s i­n i­ te­r ör­l e,­ bas­k ýy­l a­ ve­ pro­v o­k as­y on­l a ön­le­mey­le­ a­la­ka­lý.­ La­ik­çi­lik­ ve­ A­ta­türk­çü­lü­ðü is­tis­mar­e­de­rek­her­se­ne­i­nan­cý­mý­za­ha­ka­ret­e­dil­me­sin­de­ ve­si­le­ o­la­rak­ kul­la­nýr­lar.­ Hal­kýn tep­ki­si­o­ka­dar­bü­yük­ki,­bu­nu­Ser­best­Fýr­ka­'da da­ gör­dük.­ O­ra­da­ üç­ beþ­ ta­ne­ af­yon­keþ­ din­le, di­ya­net­le­hiç­il­gi­si­ol­ma­yan­ser­se­ri­gel­miþ­tir­ve on­la­ra­o­ze­min­ha­zýr­lan­mýþ­týr.­Za­val­lý­Ku­bi­lay fe­da­e­dil­miþ­tir.­Ya­ni­üç­a­dým­ö­te­de­as­ker,­po­lis vs.­ hiç­ il­gi­len­me­miþ.­ Ne­ za­man­ za­val­lý­ Ku­bi­lay’ý­ öldürmüþler.­ O­ za­man­ çýk­mýþ­lar.­ Biz­ ha­len­ ya­kýn­ ta­ri­hi­mi­zi­ bi­le­me­di­ði­miz­ i­çin,­ ya­ni bü­tün­ bu­ de­tay­la­rý;­ her­ se­ne­ Me­ne­men’de­ la­ik­çi­li­ði­ ve­ A­ta­türk­çü­lü­ðü­ is­tis­mar­ e­den­le­rin­ i­nan­cý­mý­za­ha­ka­ret­et­me­si­ne­se­bep­o­la­rak­kul­la­nýl­mak­ta­dýr.­ Ýlk­de­fa­bu­o­lay­la­rýn­de­tay­la­rý­ný­Ýl­ha­mi­Soy­sal’­dan­o­ku­dum.­Ne­tür­pro­vo­kas­yon­ol­du­ðu­nu…­ Ya­ni­ Ýl­ha­mi­ Soy­sal­ öy­le­ sað­ ya­zar­ de­ðil. A­ma­ “ar­týk­ a­yýp­ o­lu­yor”­ de­yip;­ ya­ni­ vic­da­nen ra­hat­sýz­lýk­duy­muþ­ki,­“her­se­ne­ay­ný­ya­lan­lar­dan­býk­tým­kar­de­þim”­di­ye­rek­63-64­se­ne­sin­de ü­ni­ver­si­te­dey­ken­ bu­ o­la­yýn­ de­tay­la­rý­ný­ a­çýk­la­mýþ­tý.­ n Si­ze­gö­re­bu­gün­Tür­ki­ye’de­de­mok­ra­si­var­mý? Tür­ki­ye’de­hâlâ­ta­yin­le­ge­len­ler,­se­çim­le­ge­len­le­re­ha­kim­dir.­Bu­nu­id­da­e­di­yo­rum.Tür­ki­ye Bü­yük­ Mil­let­ Mec­li­si­ sa­hip­ ol­ma­sý­ ge­re­ken yet­ki­nin,­ et­ki­nin­ on­da­ bi­ri­ne­ sa­hip­ bi­le­ de­ðil. Cum­hu­ri­yet­ i­lân­ e­di­le­li­ 88­ yýl­ ol­muþ.­ Tür­ki­ye’de­ de­mok­ra­si­ var­ mý­ ge­ne­ yok.­ Yi­ne­ ha­len Tür­ki­ye’de­ ken­di­ni­ hal­kýn­ ü­ze­rin­de­ gö­ren­ ba­zý züm­re­ler­var.­Ne­dir­bun­lar:­Hol­ding­pat­ron­la­rý,­med­ya­pat­ron­la­rý­ve­bir­ta­kým­ge­ne­ral­ler­ve yük­sek­yar­gý­men­sup­la­rý­var.­De­vam­lý­o­la­rak­i­nanç­lý­ ke­si­mi­ po­tan­si­yel­ teh­li­ke­ o­la­rak­ gö­rüp de­vam­lý­bas­týr­mak­is­te­yen­ve­o­nun­ö­nü­nü­kes­mek­is­te­yen­ya­ni­yüz­ka­ra­sý,­ya­ni­yüz­ka­ra­sý­re­zil­bir­du­rum.­Bu­ül­ke­nin­mil­lî­bir­lik­ve­be­ra­ber­li­ði­ i­çin­ ça­lý­þan,­ ya­zý­sýy­la,­ sö­züy­le­ ö­zel­lik­le ya­zý­lý­o­la­rak­e­ser­ler­ve­ren­dâ­vâ­a­dam­la­rý­na­sa­hip­çý­kýl­ma­sý­lâ­zým.

Ýzmir Büyükþehir Belediyesi eski Baþkanlarýndan Dr. Burhan Özfatura, 12 Haziran seçimleri öncesi Türkiye’nin demokrasi serüvenini Yeni Asya’ya anlattý.

FAKÝR DAHA FAKÝR, ZENGÝN DAHA ZENGÝN ÝZMÝR BÜYÜKÞEHÝR BELEDÝYESÝ ESKÝ BAÞKANLARINDAN DR. BURHAN ÖZFATURA, “GÜNÜMÜZDE UYGULANAN POLÝTÝKALARLA FAKÝR DAHA FAKÝR, ZENGÝN DAHA ZENGÝN” DEDÝ. n Tür­k i­y e­ dar­b e­l er­d en­ çok­ çek­t i.­ De­mok­ra­si­nin­is­te­ni­len­dü­ze­ye­ge­le­me­me­si­bi­raz­da­bu­na­bað­lý­de­ðil­mi? On­ se­ne­de­ bir­ dar­be­nin­ za­ra­rý­ bel­li.­ Dar­be­nin­ta­li­ma­tý­nýn­A­me­ri­ka’dan­gel­di­ði­bel­li,­her­þe­yi­ge­ri­ye­doð­ru­gö­tür­dü­ðü­bel­li.­A­ma­yi­ne­o­na­rað­men­bu­ýs­rar­cý­tu­tum­dan­vaz­ge­çil­mi­yor. Ýþ­te­ Er­ge­ne­kon’da­ gö­rü­yo­ruz.­ Dik­kat­ e­di­lir­se o­nu­­da­su­lan­dýr­dý­lar.­Yar­gý­hýz­lý­ça­lýþ­ma­lý.­Ger­çek­ten­ mað­dur­ o­lan­la­ra­ zul­met­miþ­ o­lur­sun. Ki­þi­so­nun­da­be­ra­at­e­de­cek­se­o­ka­dar­ha­pis­te yat­ma­sý­ fev­ka­lâ­de­ zu­lüm,­ fev­ka­lâ­de­ va­him­ bir ha­ta.­Suç­luy­sa­bir­an­ön­ce­bi­tir­mek­ge­re­ki­yor. Çün­kü­her­ke­sin­ço­luk­ço­cu­ðu­var.­ Ýn­san­o­la­rak­el­bet­te­a­cý­yo­ruz.­A­ma­ö­bür­ta­raf­ta­ a­dam­ hýr­sýz­lýk­ ya­pý­yor,­ na­mus­suz­luk­ ya­pý­yor­ve­tu­tuk­suz­yar­gý­lan­ma­ya­pý­lý­yor.­So­nu­cun­da­her­ta­raf­ta­hýr­sýz­lýk­ya­pý­lý­yor.­Þim­di­ta­bi bir­ ta­raf­ta­ giz­li­ bað­lan­tý­la­rý­ bil­mek­ müm­kün de­ðil.­Sa­de­ce­þu­söy­le­ne­bi­lir.­Tür­ki­ye­ma­a­le­sef de­vam­lý­ o­la­rak­ þer­ dört­ge­ni­nin­ bas­ký­sý­ ve­ gü­dü­mün­de.­Ya­ni­ben­hü­kü­me­tin­o­ka­dar­güç­lü ol­du­ðu­na­i­nan­mý­yo­rum.­ n Baþ­ba­kan­ Er­do­ðan,­ bü­yük­ þe­hir­le­ri­miz­ i­çin­ “Çýl­gýn­ Pro­je­ler”­ a­çýk­la­dý.­ Siz bu­ül­ke­ye­hiz­met­ü­ret­mek­i­çin­ka­fa­yo­ran­bir­i­sim­ol­a­rak­bu­pro­je­le­re­ne­di­ye­cek­si­niz?

Ka­nal–Ýs­tan­bul­pro­je­si­(gü­ya­çýl­gýn­pro­je­) i­le­ il­gi­li­ ka­na­at­le­ri­mi­ so­ru­yor­lar.­ Bu­ pro­je­nin; gün­de­mi­ de­ðiþ­tir­me­ a­ma­cý­ güt­tü­ðü­nü­ ve­ hiç he­ye­can­ve­ri­ci­ol­ma­dý­ðý­ný­söy­le­yin­ce­de­hay­ret e­di­yor­lar.­ 1.­ Söz­ ko­nu­su­ pro­je­nin,­ tü­mü–þu­ an­ i­çin– ha­yal­dir.­ Hiç­ bir­ de­ta­yý­ bel­li­ de­ðil­dir.­ Sü­re­si be­lir­siz­dir. 2.­ Kal­dý­ ki,­ ya­ra­rý­ ne­ o­la­cak­týr?­ A­ma­cý­ ne­dir?­Bu­pro­ je­i­le­Bo­ðaz­tra­fi­ði­ra­hat­la­maz.­Hiç­n Bir­ de­ yýl­l ar­d ýr­ de­v am­ e­d en­ Tür­k i­bir­ tan­ k er,­ bu­ ka­na­lý­ ter­cih­ et­mez.­ Çö­züm,­ a­ye’nin­ka­na­yan­ya­ra­sý­ba­þör­tü­sü­ya­sa­ðý kar­ y a­ k ýt­nak­ li­nin­bo­ru­hat­la­rý­i­le­sað­lan­ma­sýn­me­se­le­si­ var.­ Tür­ki­ye­ bu­ so­ru­nu­ ka­lý­cý da­ d ýr.­ O­ za­ m a­na­ ka­dar­ hiç­ ol­maz­sa­ Ký­la­vuz o­la­rak­çö­ze­bi­le­cek­mi? Kap­tan­kul­lan­ma­mec­bu­ri­ye­ti­kon­ma­lý­dýr.­ Türk­in­þa­at­sek­tö­rü­i­çin,­bu­pro­je­çok­ko­lay­Ya­ni­ ba­þör­tü­sü­nü­ bu­ ­ ka­dar­ çok­ zu­lüm­ ve mü­na­ka­þa­ ko­nu­su­ ya­pýl­ma­sý­ her­ke­si­ u­tan­dýr­- dýr.­ Ye­ter­ ki­ rant­ sað­lan­sýn.­ Çok­ ký­sa­ sü­re­de, ma­lý.­ Ya­ kar­de­þim,­ is­ter­ a­çar­sýn­ is­ter­ ka­pa­týr­- çok­ me­sa­fe­ a­lý­nýr.­ Bu­ ve­si­le­ i­le,­ ye­ni­ yet­me sýn.­ Ne­ ka­dar­ çað­ dý­þý­ bir­ þey.­ Ýþ­te­ bir­ ta­kým zen­gin­le­ri­miz­de,­ya­lý­sa­hi­bi­o­lur,­ha­va­a­tar­lar. dar­be­teþ­vi­kin­den­vaz­geç­miþ­de­ðil­ler.­Ma­a­le­sef El­bet­te,­ pro­je­ i­le­ is­tih­dam­ ar­tý­þý­ sað­la­na­bi­lir. ik­ti­dar­lar­as­ke­ri­ye­den­kor­ku­yor­lar.­AKP’de­da­- A­ma,­a­sýl­ya­rar­lý­ve­ha­ya­tî­o­lan,­Ýs­tan­bul’un­ve hil­ol­mak­ü­ze­re.­Ya­ni­bu­ül­ke­de­hal­kýn­is­te­di­- Tür­ki­ye’nin­ge­le­ce­ði­i­çin­za­ru­ret­arz­e­den­pro­ði­ni­ya­pa­cak­ik­ti­dar­lar­gel­me­di.­Ýn­san­bi­raz­cýk je;­ Mer­hum­ Tur­gut­ Can­se­ver’in­ tüm­ de­tay­la­rý i­le­ ha­zýr­la­dý­ðý,­ Sa­yýn­ Baþ­ba­kan’a­ an­lat­tý­ðý­ Ýs­sý­ký­lýr.­ tan­bul’da­ki­ dep­rem­ ris­ki­ ta­þý­yan­ ko­nut­la­rýn

Trak­ya’ya­ ta­þýn­ma­sý­ný­ ön­gö­ren,­ da­ha­ zi­ya­de ah­þap­ya­pý­la­ra­a­ðýr­lýk­ve­ren,­ken­di­ni­ko­lay­ca­fi­nan­se­e­den,­üç­yýl­gi­bi­bir­sü­re­de­ta­mam­la­na­bi­le­cek­ o­lan­ ha­ri­ka­ pro­je­dir.­ Sa­yýn­ Baþ­ba­kan, lüt­fen­ger­çek­çi­ve­el­zem­o­lan­bu­pro­je­ye­a­ci­len sa­hip­ çý­kýn.­ Bu­na­ sa­hip­ çý­ka­rak­ ül­ke­mi­ze­ ve hal­ký­mý­za­da­ha­bü­yük­hiz­met­ver­miþ­o­lur.­ n Baþ­ba­kan’ýn­tek­pro­je­si­bu­de­ðil­di­ðer þe­hir­le­re­yö­ne­lik­de­pro­je­le­ri­var.­Bun­la­ra­ne­di­ye­cek­si­niz?

Dr. Burhan Özfatura kimdir? 1943 yýlýnda Bursa’nýn Mustafakemelpaþa il çesinde doðdu. 1964 yýlýnda Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdikten sonra, Maliye Bakan lýðý Hesap Uzman Muavini sýnavýný kazandý, hesap uzmaný oldu. 1966 yýlýnda Ýzmir Gru bu’na tayin edildi. 1968-1970 yýllarýnda Mardin, Cizre, Nusaybin’de Seyyar Jandarma ola rak askerliðini yaptý. Askerlik dönüþü Ýzmir Hesap Uzmanlarý Grup Baþkanlýðý görevine getirildi. 1973-1974 yýllarýnda Belçika’da KDV konusunda ihtisas yaptý ve Ýzmir Defterdarlý ðý’na tayin edildi. 2 yýl bu görevde kaldý. Siyasi baskýlar sebebiyle defterdarlýktan ayrýlan Özfatura, Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliði Bölümü’ne geçti Ücret Sistemleri konusunda master, Ýþgücü Planlamasý konusunda doktora yaptý. 9 yýl öðretim görevlisi olarak da çalýþtý. Turgut Özal’ýn öncü lüðünde uygulamaya baþlanan 24 Ocak Ka rarlarý’nda vergi uzmaný olarak görev aldý. ANAP’ýn kuruluþundan sonra 1984’te yapýlan ilk yerel seçimde Ýzmir Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý’na aday oldu ve kazandý. 1989 yýlýnda seçilemedi (Yüksel Çakmur Kazandý). Bir yýl süreyle Baþbakanlýk Müþaviri olarak görev yaptý ve emekli oldu. Yeminli Mali Mü þavir olarak danýþmanlýk yaptý. 1994 yýlýnda yeniden Ýzmir Büyükþehir Belediye Baþkaný seçildi. Sonraki dönemde seçilemeyen Özfatura, deðiþik ekonomik ve sosyal organizasyonlarda görev almaya devam ediyor. Evli ve üç çocuk babasý olan Burhan Özfatura, Yeni Asýr, Dünya ve Türkiye gazetelerinde, zaman zaman da Yeni Asya’da köþe yazýlarý yazýyor.

Tür­ki­ye’nin­ge­le­ce­ði­ni­kur­ta­ra­cak,­en­ö­nem­li­ ic­ra­at­lar­dan­ bi­ri­si,­ ül­ke­mi­zin­ de­ði­þik­ yer­le­rin­de,­(Ýs­tan­bul,­Ýz­mir,­Bur­sa,­Kay­se­ri,­Ga­zi­an­tep,­Er­zu­rum,Trab­zon,­Ko­ca­e­li,­vb.)­“tek­no­lo­ji üs­le­ri”­ kur­mak­týr.­ Ay­rý­ ay­rý­ böl­ge­ler­de,­ “Bi­yo tek­no­lo­ji,­ Ya­zý­lým,­ E­lek­tro­nik,­ Nük­le­er­ Fi­zik, Ha­va­cý­lýk­ Sa­na­yi,­ Sa­vun­ma­ Sa­na­yi,Ge­ne­tik, vb.”­ko­nu­lar­da­ih­ti­sas­la­þa­cak­mer­kez­ler­ku­rul­ma­lý­dýr.­Tek­no­park­lar­in­þa­e­dil­me­li­dir.­Bun­la­ra­yö­ne­lik­bol­teþ­vik­ve­ril­me­li,­a­raþ­tý­rý­cý­be­yin­ler­ yön­len­di­ril­me­li­dir.­ (Be­lir­li­ sü­re­ ki­ra­ a­lýn­ma­ma­lý,­su,­e­lek­trik,­si­gor­ta­pi­ri­mi,­vb­des­tek­ler­ ve­ril­me­li­dir.­ Ü­ni­ver­si­te­ler,­ bu­ ko­nu­lar­da yön­len­di­ril­me­dir.) TÜ­BÝ­TAK­des­tek­le­ri,­da­ha hýz­lý­iþ­le­til­me­li­dir.­ Ay­ný­ça­lýþ­ma­lar;­mev­cut­ka­li­te­li­e­le­man­kad­ro­mu­zu,­ ik­lim­ ve­ je­o­ter­mal­ a­van­taj­la­rý­mý­zý, kul­lan­mak­ su­re­tiy­le,­ Tür­ki­ye’yi­ “Sað­lýk­ Tu­riz­min­de­ “çok­ ö­nem­li­ dü­ze­ye­ çý­kar­mak­ i­çin­ de ya­pýl­ma­lý­dýr.­ Ýs­tan­bul-Ýz­mir-Bur­sa­ -Kay­se­ri-G.­ An­tepEr­zu­rum-Trab­zon-A­da­na,­ vb.­ þe­hir­ler­de­ ku­ru­la­cak­ “­ Ýh­ti­sas­ Has­ta­ne­le­ri”­ i­le­ Bal­kan­la­rýnOr­ta­Do­ðu­nun-Kaf­kas­la­rýn­sað­lýk­mer­ke­zi­ha­li­ne­ge­le­bi­li­riz.­ n Bu­ hü­k ü­m e­t in­ çok­ id­d i­a ­l ý­ ol­d u­ð u “sos­yal­pro­je­le­ri”­na­sýl­bu­lu­yor­su­nuz?­ Sos­yal­ yar­dým­lar­ al­týn­da­ hal­ka­ rüþ­vet­ ve­ri­li­yor.­ Gü­ney­do­ðu’da­ nü­fus­tan­ faz­la­ ye­þil­ kart var.­ E­lek­trik­ pa­ra­sý­ ö­den­mez,­ su­ pa­ra­sý­ ö­den­mez,­­ha­yat­ta­bir­ku­ruþ­ver­gi­ö­den­mez,­a­lý­nan ban­ka­kre­di­le­ri­ö­den­mez,­“Ký­zý­mý­o­ku­ta­ca­ðým” di­ye­pa­ra­a­lýr,­ih­ti­yar­a­na-ba­ba­sý­na­ba­ka­ca­ðým di­ye­pa­ra­a­lýr.­Böy­le­bir­þey­o­la­maz.­Ya­ni­be­leþ­çi­lik­al­mýþ­ba­þý­ný­gi­di­yor.­Bu­AKP’nin­po­li­ti­ka­sý­ bu­ ül­ke­yi­ bi­zim­ in­sa­ný­mýz­ çok­ da­ ça­lýþ­kan de­ðil,­a­ma­tem­bel,­a­sa­lak­ve­be­leþ­çi­yap­tý.­ Bu­ko­nu­da­ge­rek­li­po­li­ti­ka­la­rý­ü­re­te­me­di­ði­i­çin­ mu­ha­le­fet­ de­ ha­ta­lý.­ Sen­ ga­ri­ban­ o­la­bi­lir­sin,­ a­ma­ en­ a­zýn­dan­ sa­na­ yar­dým­ et­mem­ i­çin a­ðaç­dik,­so­kak­sü­pür,­o­kul­la­rý­sü­pür­vs.­bir­iþ

yap.­ Yar­dý­mý­ kar­þý­lýk­sýz­ ver­me­ye­cek­si­niz.­ Ta­mam,­ or­ma­nýn­ ot­la­rý­ný­ te­miz­le­ yan­gýn­ ol­ma­sýn,­park­la­rý­te­miz­le­vs.­ya­ni­o­ka­dar­iþ­çý­ka­bi­lir ki…­ Gü­nü­müz­de­ uy­gu­la­nan­ po­li­ti­ka­lar­la­ Fa­kir da­ha­ fa­kir,­ zen­gin­ da­ha­ zen­gin.­ Ve­ iþ­siz­lik­ o ve­ri­le­ri­ni­a­çýk­la­yan­TÜ­ÝK’in­ra­kam­la­rý­be­ni­hiç a­la­ka­dar­ et­mez.­ Ben­ ba­na­ ge­len­le­re­ ba­ka­rým. Her­ gün­ üç­ beþ­ ta­ne­ ev­la­dý­mýz­ ge­li­yor,­ yü­re­ðim­ya­ný­yor.­Ýþ­siz­lik­te­düþ­me­fi­lan­yok.­Tür­ki­ye­ de­ iþ­siz­lik­ yüz­de­ yir­mi­ beþ,­ ü­ni­ver­si­te­ me­zun­la­rýn­da­yüz­de­o­tuz­beþ.­Bu­de­mek­tir­ki­her üç­ki­þi­den­bi­ri­boþ­ta.­Her­ta­ra­fým­do­lu.­Þu­do­la­bý­aç­sam­að­lar­sý­nýz.­Ge­ce­e­ve­git­ti­ðim­de­Al­lah­ ra­zý­ ol­sun,­ ha­ným­ gü­zel­ bir­ ye­mek­ yap­tý­ðýn­da­ hu­zur­suz­ o­lu­yo­rum.­ Ýn­san­lar­ bu­ ka­dar iþ­siz.­ Biz­ bol­ be­re­ket­ Al­lah’a­ þü­kür­ yi­yo­ruz. Mil­let­as­ga­rî­üc­re­te­ra­zý.­ n Hü­kü­me­tin­ en­ id­di­a­lý­ ic­ra­at­la­rýn­dan­ bi­ri­si­ de­ e­ko­no­mi­ yö­ne­ti­mi.­ Si­zin­ gö­zü­nüz­den­Tür­ki­ye’de­e­ko­no­mi­na­sýl­gö­zü­kü­yor? Þim­di­dýþ­borç­lar­da­i­na­nýl­maz­bir­a­çýk­ve­ril­di.­Kor­kunç­bir­sýç­ra­ma­var.­Þim­di­ih­ra­cat­150 mil­yar­do­lar­de­ðil­de,­550­mil­yar­do­lar­ol­sa­bu­nun­Tür­ki­ye’ye­fay­da­sý­yok,­za­ra­rý­var.­Ne­den? Çün­kü­Tür­ki­ye­de­ih­ra­ca­týn­it­ha­la­tý­kar­þý­la­ma o­ra­ný­yüz­de­55’le­re­düþ­tü.­Yüz­mil­yar­do­lar­da kýrk­beþ­mil­yar­a­çý­ðýn­o­lur,­beþ­yüz­mil­yar­do­lar­da­i­se­i­ki­yüz­yir­mi­beþ­mil­yar­do­lar­a­çý­ðý­o­lur.­ Dâ­hil­de­ iþ­le­me­ re­ji­mi­ gi­bi­ bir­ ta­kým­ saç­ma­lýk­lar­la­biz­Çin’e­vs.­ül­ke­le­re­ça­lý­þý­yo­ruz.­Biz Tür­ki­ye­ de­ a­ra­ ma­lý­ ü­re­ten­ fir­ma­la­rý­ ba­týr­dýk. O­ za­man­ ih­ra­ca­tý­ söy­ler­ken­ it­ha­la­tý­ da­ söy­le. Ve­ba­kýn­2002­den­bu­ya­na­her­ve­si­ley­le­her­kes­ ta­ra­fýn­dan­ di­le­ ge­ti­ri­li­yor,­ dü­þük­ kur­ yük­sek­ fa­iz­ po­li­ti­ka­sý­ ha­ta­lý­dýr.­ Tür­ki­ye’yi­ ba­tý­rý­yor.­Hiç­u­mur­la­rýn­da­de­ðil.­E­fen­dim­Türk­Li­ra­sý­ kýy­met­liy­miþ.­ Se­nin­ ca­rî­ a­çý­ðýn­ bu­ bo­yut­lar­da­ol­du­ðu­sü­re­ce­kýy­me­ti­yok­bu­nun.­ Ba­kýn­Çin,­bü­tün­bas­ký­la­ra­rað­men­dev­le­tin pa­ra­ bi­ri­mi­ni­ Yu­an’ýn­ de­ðe­ri­ni­ yük­selt­mi­yor. Ve­bir­de­en­kö­tü­sü­Tür­ki­ye­de­ge­lir­da­ðý­lý­mý fev­ka­la­de­bo­zul­du.­Þim­di­bir­ta­kým­dü­þük­kur po­li­ti­ka­sý­nýn­ al­da­tý­cý­ ma­te­ma­tik­sel­ ra­kam­la­rýy­la­mil­lî­ge­lir­art­tý­di­yor­lar.­Þim­di­mil­lî­ge­lir ar­tý­þý­nýn­ e­sas­ nok­ta­sý­ ne­dir?­ Ü­re­tim­de­ ve­ is­tih­dam­ da­ ar­týþ­ doð­ma­yan­ ba­na­ gö­re­ ta­ma­men­na­za­ri­dir.­Ta­ma­men­ra­kam­sal­dýr.­Ve­ba­kýn­ ma­þal­lah­ Ja­pon­ya’dan­ faz­la­ do­lar­ mil­yar­de­ri­ var­ biz­de.­ Ö­nü­müz­de­ki­ dört­ se­ne­de­ on bin­den­ faz­la­ ye­ni­ mil­yo­ner­ler­ ve­ mil­yar­der­ler o­la­ca­ðý­ bü­tün­ ga­ze­te­ler­de­ lan­se­ e­di­li­yor.­ Bu bir­þey­de­ðil­dir.­


Y

DÜNYA

7 HAZÝRAN 2011 SALI

7

Suriye’de sivil ölümler artýyor SURÝYE insan haklarý gözlem örgütü adlý bir sivil toplum kuruluþu, ülkenin çeþitli yerlerinde önceki gün çýkan olaylarda 35’i kuzeybatýda olmak üzere 40 kiþinin öldüðünü bildirdi. STK’nýn baþkaný Rami Abdülrahman, kuzeybatýdaki Cisr El Þukur’da ve güvenlik güçlerinin Cumartesiden beri operasyonlar yürüttüðü komþu köylerde 27’si sivil, 8’i güvenlik görevlisi 35 kiþinin öldüðünü belirtti. Bölgenin daha kuzeyindeki Idleb’de de önceki akþam güvenlik güçlerinin bin 500 göstericiyi daðýttýðý kayde-

ÝSRAÝLLÝ VEKÝL: SAVAÞ SUÇU—

Ýsrail parlamentosunun Arap milletvekillerin Balad partisi Baþkaný Cemal Zahalka, Ýsrail askerlerinin sýnýrdaki protestoculara ateþ açmasýný “savaþ suçu” olarak nitelendirdi. Zahalka, askerlerin öldürmek amacýyla ateþ açtýklarýný, böylece insanlarý gelecekteki protesto gösterilerinden de caydýrmayý amaçladýklarýný ifade etti. Golan Tepeleri / aa FOTOÐRAFLAR: AA

ÝSRAÝL, GOLAN’DA KATLÝÂM YAPTI ÝSRAÝL, 6 GÜN SAVAÞLARI'NIN YILDÖNÜMÜ SEBEBÝYLE GÖSTERÝ DÜZENLEYEN FÝLÝSTÝNLÝLERE ATEÞ AÇTI: 20'DEN FAZLA KÝÞÝ ÖLDÜ. YÜZLERCE YARALI VAR. ARAP ülkelerinin Ýsrail karþýsýnda yenilgiye uðradýðý 6 Gün Savaþlarý’nýn 44. yýldönümünde bir grup Filistinli iþgal altýndaki Golan Tepeleri’ne girmeye çalýþtý. Filistin ve Suriye bayraklarýnýn yaný sýra Türk bayraðý da taþýyan gruptan dikenli tellere yaklaþanlara Ýsrail askerleri tarafýndan ateþ açýldý. Suriye televizyonu, en az 23 Filistinlinin öldüðünü, 350 kiþinin de yaralandýðýný duyurdu. Ölenler arasýnda bir kýz çocuðu ile bir gazeteci de bulunuyor. Filistinliler, vurulan kiþileri ‘Kanýmýz canýmýz sana feda olsun ey þehit’ sloganlarýyla taþýdý. Ýsrail Ordusu ise askerlerin mümkün olduðunca az ateþ açtýðýný savunurken kaç kiþinin öldüðüyle ilgili bir sayý vermedi. Ýsrail askerleri, geçtiðimiz ay da sýnýrý birçok bölgeden geçmeye çalýþan Filistinlilere ateþ açmýþtý. Vurulan Filistinlilerden 13’ü hayatýný kaybetmiþti. Ýsrail Baþbakaný Binyamin Netanyahu, askerlere itidalli davranmalarý emrini verdiklerini fakat sýnýrlarý savunmada kararlý olacaklarýný söyledi. Bu arada Lübnan sýnýrýnda hareketlilik yaþanmazken, Batý Þeria’da yaklaþýk 100 kiþilik grubu Ýsrail güçleri göz yaþartýcý gazla daðýttý. Mecdel Þems / cihan

GÖZ YAÞARTICI GAZ KULLANILDI ÝSRAÝL askerleri, Suriye sýnýrýnda toplanan Filistin yanlýsý protestocularý daðýtmak için göz yaþartýcý gaz kullandý. Ýsrail askerlerinin önce ateþ açýp daðýtamadýðý protestoculara karþý göz yaþartýcý gaz kullanmasý üzerine yüzlerce insan bölgeden panik içinde kaçmaya çalýþtýðý, yaklaþýk 20 kiþinin yere yattýðý gözlendi. Olaylar, Ýsrail’in 1967 yýlýndaki iþgalinin yýldönümü dolayýsýyla meydana gelmiþti. Majdal Shams / aa

NASRALLAH ÝSRAÝL’Ý SUÇLADI LÜBNAN Hizbullahýnýn lideri Þeyh Hasan Nasrallah olaylar sebebiyle Ýsrail’i suçladý. Ýran lideri Ayetullah Ali Hamaney için Beyrut’ta düzenlenen bir konferansýn açýlýþýnda, video konferans yoluyla bir konuþma yapan Nasrallah, olaylarýn “Amerika’nýn bölgedeki Araplarýn zenginliðini çalma çabalarýnýn yeni bir adýmý olduðunu” söyledi. Nasrallah, “Bu operasyon Amerika’nýn Ýsrail’in güvenliði için her þeye kayýtsýz þartsýz göz yummasýnýn bir göstergesidir. Filistinli gençlerin, kendi vatanlarýna dönmek için yaptýðý bu yeni eylemler, onlarýn ne kadar kararlý olduklarýnýn bir göstergesidir” dedi.

Almanya’da kabine ‘nükleer’ kararýný verdi ALMAN kabinesi, ülkedeki nükleer santrallerin kademeli olarak 2022 yýlý sonuna kadar kapatýlmasý konusunda karar aldý. Kabine üyeleri toplantýda, nükleer santraller ile ilgili olarak hazýrlanan bir yasa tasarýsýný kabul etti. Yasa tasarýsý Haziran ayý sonunda Federal Meclis’te (Bundestag) ele alýnacak. Ýlk aþamada bütünüyle kapatýlacak nükleer santrallerden birinin, kýþ mevsimlerinde çýkabilecek muhtemel enerji darboðazýnýn aþýlabilmesi için 2013 yýlýna kadar yedekte tutulmasýnýn düþünüldüðü bildirildi. Almanya’da hemen kapatýlacak nükleer santrallerden sonra geriye kalan 9 santralden Bavyera eyaletindeki Grafenrheinfeld 2015, Bavyera’daki “Grundremmingen B” 2017, BadenWürttemberg eyaletindeki “Philippsburg II” 2019, Bavyera’daki “Grundremmingen C”, Aþaðý Saksonya eyaletindeki “Grohnde” ve Schleswig-Holstein eyaletindeki “Brokdorf” 2021, son olarak da Bavyera’daki “Isar II”, Baden-Württemberg’deki “Neckarwestheim II” ve Aþaðý Saksonya’daki “Emsland” nükleer santralleri 2022 yýlýnda kapatýlacak. Berlin / aa

dildi. Abdülrahman, kýyý þehri Cable’de de gözaltýna alýnan bir þeyhin serbest býrakýlmasýný isteyen göstericilerin üzerine güvenlik güçlerinin ateþ açmasý sonucu iki sivilin, orta kesimlerin doðusundaki Deyr Ezzor’da da yine güvenlik güçlerinin Baas Partisi binasý önünde eylem yapanlara ateþ açmasý sonucu üç kiþinin öldüðünü bildirdi. Ýnsan haklarý kuruluþlarýna göre, Suriye’de ayaklanma hareketinin baþlamasýndan bu yana bin 100’den fazla sivil öldürüldü ve en az 10 bin kiþi tutuklandý. Lefkoþa / aa

Yemen'deki olaylar, devlet baþkanlýðý sarayýna saldýrý düzenlenmesine kadar uzanmýþtý.

Avrupa, Yemen’de diyalog istedi AVRUPALI 5 ülkenin lideri, Yemen’de diyalog ve uzlaþma istedi. Ýngiltere, Fransa, Almanya, Ýtalya ve Ýspanya liderleri yaptýklarý açýklamayla, ‘’Yemen halkýnýn, diyalog ve ulusal birlik ruhuyla uzlaþmanýn yolunu bulmalarý’’ çaðrýsý yaptý. Liderler ayrýca, Yemen’de devlet baþkanlýðý sarayýna düzenlenen saldýrýda yaralanan Devlet Baþkaný Ali Abdullah Salih’in tedavisi için topraklarýna getiren Suudi Arabistan’a teþekkür etti. Berlin / aa

SALÝH AMELÝYAT OLDU YEMEN’DE devlet baþkanlýðý sarayýna düzenlenen saldýrýda yaralanan ve tedavi için Suudi Arabistan’a götürülen Devlet Baþkaný Ali Abdullah Salih’in baþarýlý bir ameliyat geçirdiði belirtildi. Hastaneden bir yetkili, Riyad’da göðsündeki þarapnel parçasýnýn çýkarýlmasý için ameliyat masasýna yatan Salih’in durumunun iyi olduðunu kaydetti. Salih’in kalbinin yakýnýnda þarapnel parçasý bulunduðu, ayrýca yüzünde ve göðsünde ikinci derece yanýklar olduðu bildirilmiþti. Riyad / aa

Göstericileri tedâvi eden doktorlar mahkemede

BAHREYN’DE hükümet karþýtý protestolarda yaralý göstericileri tedavi eden tutuklu onlarca doktor ve hemþire, ülkede olaðanüstü halin kaldýrýlmasýndan günler sonra özel güvenlik mahkemesine çýkarýldý. Ajanslarýn duyurduðuna göre, nüfusun çoðunluðunu oluþturan Þiilerin siyasi haklar ve daha fazla özgürlük talebiyle Sünni kraliyet yönetimine karþý düzenlediði gösteri dalgasýný bastýrmak için Mart ayýnda ilan edilen olaðanüstü hal sýrasýnda gözaltýna alýnan 47 saðlýk personeli, gösterilerde rolleri bulunmakla suçlanýyor. Özel güvenlik mahkemesine çýkarýlan 23 doktor ile 24 hemþirenin duruþmasý basýna ve kamuoyuna kapalý yapýlýyor. Olaðanüstü hali geçen hafta Çarþamba günü kaldýrýlan hanedan yönetimi, muhalifleri bir daha rejime meydan okumanýn “sonuçlarý” olacaðý yolunda uyardý. Manama / aa

Çin’de 16 bin kiþiye sel tahliyesi

ÇÝN’ÝN Hunan eyaletinin Loudi þehrinde 16 bin kiþi þiddetli yaðmurlarýn etkisiyle meydana gelen seller sebebiyle tahliye edildi. Þinhua ajansýnýn haberine göre, yetkililer, yaðmurlarýn Hunan eyaletinde birçok þehir ve kasabayý etkilediðini belirtti. Ülkenin temel tarým alanlarýndan olan Hunan eyaleti aylardýr kuraklýk sebebiyle su sýkýntýsý yaþýyordu. Çin meteoroloji bürosu, Haziran ayýnda ülkenin doðusunda ve iç kesimlerinde yaþanan kuraklýðýn boyutunun yaðmurlarla azalacaðýný duyurdu. Yetkililer, kuraklýðýn ardýndan gelen yaðýþlarýn selleri tetikleyeceði uyarýsýnda bulundu. Þanghay / aa

Slovenya’daki referandum ‘hayýr’la sonuçlandý

SLOVENYA’DA yapýlan referandumda halk emeklilik yaþýnýn bütün çalýþanlar için 65’e yükseltilmesini reddetti. Seçmenler, ülkenin komünist dönemdeki istihbarat arþivlerine girilmesinin zorlaþtýrýlmasýný öngören tasarýya da “hayýr” dedi. Slovenya’da yapýlan referandumda seçmenlerin yüzde 72’isi önerilere “hayýr” derken, “evet”lerin oraný yüzde 28 oldu. Slovenya’da çalýþanlarýn çoðu 63 yaþýnda emekli olabiliyor, ancak Baþbakan Borut Pahor, uzun dönemde bütçenin istikrarý için emeklilik yaþýnýn yükseltilmesi gerektiðini belirtiyor. Pahor’un reform teklifini AB de desteklemiþti. Ljubljana / aa

TEBRÝK Kardeþlerimizden

Mýsýr, BM’den destek istedi Mýsýr’ýn geçici Baþbakaný Ýsam Þeref’in, Eylül ayýnda yapýlmasý planlanan genel seçimler için Birleþmiþ Milletler’den (BM) destek istediði bildirildi. Mýsýr’ýn resmi Nil televizyonunun, resmi haber ajansý MENA’ya dayanarak verdiði haberine göre Þeref, BM Kalkýnma Programý Baþkaný (UNDP) Helen Clark’ý makamýnda kabul etti. Görüþmede, özellikle yurt dýþýnda yaþayan 6 milyon kadar Mýsýrlý’nýn oy kullanmasýnýn saðlanabilmesi için BM’den yardým talep eden Þeref, Mýsýr’ýn, BM’nin seçimlerle ilgili tecrübelerinden yararlanmak istediðini söyledi. Kahire / aa

Hanife Turbçu ile Ali Osman Karadeniz

'in

izdivaçlarýný tebrik eder, çifte iki cihan saadeti dileriz.

Trabzon ve Araklý Yeni Asya Haným Okuyucularý


8

MEDYA POLÝTÝK

7 HAZÝRAN 2011 SALI

Yabancý gözüyle TÜRKÝYE'DE Alman siyasi vakýflarý uzun yýllardan beri faaliyet gösteriyor. Çok kimse—muhtemelen ne yaptýklarýyla hiç ilgilenmediklerindendir—bu kuruluþlardan iþkillenir, hatta casusluk yaptýklarý gibi saçma sapan bir iddiayla mahkemeye verildikleri bir dönem bile oldu. Sosyal demokrat Friedrich Ebert Vakfý (FES), seçim öncesi bir analiz hazýrladý. Hem yabancýlarýn Türkiye'deki seçime nasýl baktýðýný, hem de bu vakýflarýn kötü iþler deðil, Türklerin de Almanya'da yapmasýnda yarar olan iþler yaptýðýný gösterdiði için bu analizin önemli bölümlerini sizlerle paylaþmak istiyorum. Önce þunu vurgulayalým: FES, Baþbakan Erdoðan'ýn, "Bazý yabancýlar bizim Sosyalist Enternasyonal'e üye olmamýzý istedi. Asýl solcu biziz" lafýný etmesine neden olan Alman Sosyal Demokrat Partisi'ne yakýn. Ama bakýn AKP için ne diyorlar: "2002 ve 2007 seçimlerinde reformlarý öne çýkaran ve kendini statükoyu aþacak parti olarak tanýtan AKP, bu kez devamlýlýk ve istikrarý savunuyor."

‘‘

Sosyal demokrat Friedrich Ebert Vakfý: “2002 ve 2007 seçimlerinde reformlarý öne çýkaran ve kendini statükoyu aþacak parti olarak tanýtan AKP, bu kez devamlýlýk ve istikrarý savunuyor.” Avrupalý nezaketiyle yazýlmýþ bu cümleyi Türkiye'nin sert siyasi diline tercüme edersek, bu, FES'in AKP'nin reformlarý bir yana býraktýðýný ve düzeni savunan bir partiye dönüþtüðünü düþündüðü anlamýna gelir. AKP'ye vuruyorlar ama CHP'ye de daha iyi davranmýyorlar. Ergenekon sanýklarýnýn aday gösterilmesini FES, "Bununla, Kýlýçdaroðlu'nun, CHP'yi devlete yakýn, asker vesayetini savunan, otoriter bir parti imajýndan kurtarma çabalarý tehlikeye giriyor" þeklinde deðerlendiriyor. Yine de, FES'in analizini hazýrlayanlarýn deðerlendirmesi, CHP'nin Sosyalist Enternasyonalden kovulmamak için yaptýðý giriþimlerin yavaþ yavaþ ürün verdiðini ortaya koyuyor. CHP seçim programýnýn, bu partinin bir yýl içinde "kendini yeni bir çizgiye yerleþtirdiðini

açýkça gösterdiði" yazýyor bu analizde. Aile sigortasý projesine geniþ yer veriliyor. MHP'nin de seçimler için CHP'den çaldýðý öne sürülen bu projenin CHP'nin "yýllardan beri ilk defa ikiye bölünmüþ bir toplumun bir kutbunun temsilcisi olmak yerine, bir program partisi olarak anlaþýlmasýný saðladýðý", demokratikleþmenin sürdürülmesini istediði savunuluyor. Yani FES, CHP'nin yine sosyal demokratlaþmaya baþladýðýna inanýyor. Analizde MHP'nin milliyetçiliði ve etnik vatandaþlýk tanýmýna son verilmesine karþý olduðu vurgulanýyor; BDP'nin baðýmsýz adaylarla birlikte daha fazla özerklik talep ettiði de tamamen yorumsuz aktarýlýyor. Analizin son deðerlendirmeleri de ilginç. FES'e göre, bu seçimin sonucu gelecek yasama döneminin de ötesinde etkili olacak ve "AB adayý Türkiye'nin siyasi geliþmesinde büyük rol oynayacak". AB içinde en aðýrlýklý ülkelerden biri olan Almanya'da yakýnda tekrar hükümet ortaðý olmasý beklenen sosyal demokratlarýn Türkiye'nin gelecekte AB politikasýnýn ne olacaðýný anlamaya çalýþmasý doðal. Bu alanda beklentileri de çok açýk: "Seçim sonrasýnda uzun süredir beklenen anayasa tartýþmasýnýn baþlayacaðýný hesaba katmak gerek" denen FES analizinde, "Demokratikleþme, ademi-merkeziyetçileþme (bu BDP'nin demokratik özerklik projesini hatýrlatýyor hemen) ve Kürt sorununun çözümü seçim sonrasýnýn en önemli konularý olacak" ifadesi kullanýlýyor. Ama o dönem için karamsar denebilecek bir bakýþ hâkim rapora. Ýktidara geleceði kesin olan AKP'nin üçte iki çoðunluk saðlayamazsa ortak bulmasý gerektiðine iþaret edilen analizde, "AKP ve CHP'nin duruþlarý bazý alanlarda birbirine yaklaþtýðý halde, baþkanlýk sistemine geçiþ, adalet reformu ve Siyasi Partiler Yasasý'nýn yeniden düzenlenmesi konularýnda diyaloga hazýr olmamalarý nedeniyle iþbirliði yapmalarý hâlâ güç" deniyor. Bu durumda da AKP'nin ya demokratikleþme projelerini rafa kaldýrýp MHP'yle ya da seçim kampanyasý sýrasýnda yapmayacaðýný vurguladýðý halde kültürel haklar konusunda taviz vererek, BDP ile ortaklýða girmesi gerekeceði vurgulanýyor. Türkiye'de yaþayanlar için raporda fazla yeni bir þey yok. Ama bu raporun, seçim sonrasýnda Avrupa'dan gelecek bazý sesleri etkileyeceðinden emin olabilirsiniz. Cem Sey, Taraf, 6.6.2011

Y

Anlaþýlan medyadaki tek günahkâr Birand’mýþ! KRÝTÝK 12 Haziran seçimleri için artýk son düzlüðe girdik. Bu son haftada siyasi partiler, siyaseti dizayn etmek isteyen çevreler ellerinde, ‘arþivlerinde’ ne varsa ortaya dökecekler. Muhtemeldir ki yine çok gerileceðiz. Dolayýsýyla gündemimiz seçime endeksli. Fakat bütün bu hengâmeye bir virgül koymayý gerektiren önemli bir geliþme yaþandý. Gazeteci Mehmet Ali Birand, bir nevi darbeler ve cuntalar tarihi olan yakýn dönemimizin zihni kodlarýný deþifre eden bir itiraf-özeleþtiri yaptý. Ancak o tarihi özeleþtiri gerektiði kadar tartýþýlamadý. Oysa Birand’ýn açýklamalarý sorunun kaynaðýna iniyordu. Önce Birand’ýn açýklamalarýný daha da anlamlý kýlacak bir anekdotu paylaþayým. Geçtiðimiz 23 Mart’ta Cumhurbaþkaný Gül ve kalabalýk bir heyetle Ýstanbul’dan Gana’ya uçtuk. Cumhurbaþkaný Gül ile Sahra Çölü üzerinde iken yaptýðýmýz sohbette çok þey konuþtuk. Birçoðu güncel konularla ilgiliydi. Röportajýmýz biterken Gül’e tam da o gün Taraf Gazetesi’nde çýkan ve Balyoz’u anlatan WikiLeaks belgelerini sordum. Habere göre Balyoz’dan, ordunun darbe giriþiminden Amerikalýlar da haberdarmýþ. Gül beni þaþýrtan bir cevap verdi: “Sürpriz bir þey yok. O yýllarda Ankara’da olan herkes bunlarý biliyordu. Sen duymamýþ mýydýn?” O seyahatte beraber olduðumuz tecrübeli Ankara temsilcilerine dönüp “Siz duymamýþ mýydý-

‘‘

Bu ülkede demokrasinin, hukukun üstünlüðünün hakim kýlýnacaðý bir sistem kurulacaksa baþta medyanýn bir özeleþtiriye baþlamasý kaçýnýlmaz.

nýz?” diye devam etti. O ortamda ‘ilk kez duyan’ çýkmamýþtý. Sonra da “Kimse kafasýný kuma gömmesin. Herkes her þeyi biliyordu” dedi. Birand, Cumhurbaþkaný Gül’ün ‘Kimse kafasýný kuma gömmesin’ çaðrýsýndan etkilenmiþ midir bilmiyorum ama son günlerde itiraflarla karýþýk tarihi özeleþtiriler yapýyor. Birand’ýn açýklamalarý çok önemli. Çünkü bu ülkenin kronik ve kadim sorunlarýndan birine; ‘medyanýn genlerine iþlemiþ asker sevgisine’ vurgu yapýyor. Aslýnda söyledikleri hiç deðilse Ankara gazetecilerinin bilmediði þeyler deðil. Birand’ý orijinal kýlan çýkýp bunu açýklama cesareti göstermiþ olmasý. Birand diyor ki, “Bizim için öncelikli olan Parlamento ve demokrasi deðildi. Genelkurmay daha önemliydi. Bundan daha normal bir þey de olamazdý çünkü böyle yetiþtirildik. Emad Hajjaj / Ürdün

Y se ri i l â n l a r ELEMAN Takým arkadaþlarý arýyoruz. Pazarlama departmanýna yetiþtirilmek üzere elemanlar alýnacaktýr. 0(212) 655 88 59

Otomotiv Sektöründe

Turizm ve Eðitim Sektöründe çalýþacak Ýngilizce bölümünden mezun çalýþma arkadaþlarý aranýyor. Tel: 0(212) 474 63 49 bizimtur@bizimradyo.fm

yeniasya Medya Grup

Hastanemiz bünyesinde Diyarbakýr'da bulunan hastanemizde çalýþacak nöroloji uzmaný alýnacaktýr. Tel: 0532 397 05 48

Uygun Fiyata Satýlýk DEVREMÜLK Afyon Hilal Termal Tatil Köyünde 17-27 Eylül arasý kullanýma hazýr, 14.000TL satýlýk Not: Araba ile takas olunur. Gsm: 0542 240 03 42

Yetiþtirilmek üzere 4 yýllýk üniversite mezunu bayan sekreterler alýnacaktýr. DORA OTOMOTÝV Tel: 0(212) 422 22 23

Beyaz Lale Anaokulu B Çocuðunuz Varsa Durun 1 Dakika Önce Saðlam Bir Temel Diyorsanýz Beyaz Lale Anaokulu Yaz Okulu Ve Yeni Dönem Anaokulu Kayýtlarýmýz Baþlamýþtýr. Ayrýca Okulumuzda Çalýþacak Anaokulu Anaokulu Öðretmeni Alacaktýr. 0232.3752649-3756331 Gsm.0530 93810 75 www.beyazlaleanaokulu.com Profesörler Sitesi Bornova-Ýzmir Web Ofsette çalýþacak makina ustasý ve yardýmcýlarý aranýyor. (0535) 278 52 18 saidaydin@yeniasya.com.tr Kýrtasiye sektöründe deneyimli pazarlama elemaný araç kullanabilen Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Grafik ve Tasarým elemaný aranýyor. Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Özel Duyu Özel Eðitim ve Rehabilitasyon Merkezine Ýþitme Engeliler Öðretmeni alýnacaktýr. Ücret Dolgundur.

(0532) 374 68 07 (0505) 778 34 39 Antakya/Hatay Sultanahmet bölgesinde ki otelimiz için Ýngilizce bilen bay resepsiyon elemaný aramaktayýz. Ýrtibat tel : 0(212) 528 95 32 E Ehliyetli Kamyon Þoförü aranýyor. 0(212) 671.51.71 ÝHRACATÇI FÝRMA -

LARLA Telefon trafiðini yürütebilecek seviyede Ýngilizceye vakýf yüksek okul mezunu tesettüre riayet eden Bir Bayan Elemana ihtiyaç vardýr. Çalýþma yeri Rize'nin Pazar Ýlçesidir. Ýrtibat Telefonu: (0542) 223 82 11

KÝRALIK DAÝRE

Sahibinden Denizli'de Kiralýk zemin dükkân Bayrampaþa Ulu Cami Yaný Ulu Çarþý Ýþhanýnda zemin 11 nolu dükkân Kaloriferli-Kapalý Otoparklý Ýþyeri 300 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Denizli Mehmetçik mahallesi Diþ Hastanesi yanýnda Kombili Daire 100m2 2+1 Yeni Bakýmdan çýkmýþ 280 TL (0533) 712 48 06 75 m2, 1+1, 4 katlý, 1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl arasý, 500 TL depozit, kira 350 TL 0(212) 640 58 88 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 2.kat, kat kaloriferli, krediye uygun 700 TL (0536) 313 81 79 90 m2, 2+1, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý kiralýk daire 500 TL kira, 1000 TL depozit (0536) 313 81 79

DÝKMEN ÖVEÇLER

Ahmet Haþim Cad. Kiralýk Daire Ýrtibat: (0533) 459 50 17 100 m2, 2+1, bina yaþý 1620 arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý 500 TL 0(212) 640 58 88

SATILIK DAÝRE

BARLADA Göl Manzaralý 3 kat saðlýk ocaðýnýn önünde 0537 464 41 31 0536 599 39 40 Kemal Karta Satýlýk Triplex 350m2 kapalý alan 500m2 müstakil bahçe,deniz manzaralý. Beylikdüzü,Kavaklý,Ýstanbul 0532-2366370 Küçükköy Yenimahalle'de 3.Kat 100 m2 Doðalgazlý-Kombili Tapulu-Krediye uygun 120 bin lira Acil ihtiyaçtan satýlýk azda olsa pazarlýk payý var. 0537 712 39 91 Bursa Orhangazi'de 11.000 m2 Zeytin Bahçesi 115.000 TL-0537 231 67 61 400 TL Taksitle Tamamý 39.300 TL'den baþlayan fiyatlarla Samsun Panorama Evlerinde Site içerisinde % 82 yeþil alan, yarý olimpik açýk havuzu, fitness saðlýk kabini, oyun merkezi, çocuk oyun parký, 24 saat güvenlik, kamelyalar, otoparklar hayalinizdeki yaþama merhaba demek için Arsa Bizim Ýnþaat Bizim Ev Sizin Erken Gelen Kazanýyor Kampanyasýný Kaçýrmayýn. Çekiliþsiz kurasýz istediðiniz daireyi seçme imkaný Ön Kayýt Ýçin: Satýþ Ofisi:0362 428 07 65 Gsm: (0532) 494 85 00 www.alangayrimenkul.com.tr

Sahibinden Denizli'de

Üçler 800. yüzyýl Belediye Toki Konutlarýnda 3+1 Asansörlü Isý Ýzalasyonlu 120 m2 çevre düzenlemesi ve sosyal tesisleri faal 82.000 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Ankara Demetevler Metro Duraðýnda önceleri Poliklinik Olan iþyerinede uygun 1. Kat 3+1 Kombili Daire 150m2 Dükkan Üstü 1. Cad. Hülya Ap. 3/3 85,000 TL. (0533) 712 48 06

SATILIK ARSA

Kumburgaz 'da Sahibinden satýlýk dubleks daire 180m2 130.000TL Krediye Uygun 0542 512 54 28 Þirinevler 'de Sahibinden satýlýk kombili asansörlü 120m2 daire 115.000TL 0542 512 54 28 Arnavutköy 'de Sahibinden yerleþim içerisinde elektriði, suyu çekilebilir. 500m2 tamamý 22.000 Yarý peþin yarýsý vadeli Hemen tapulu arsa, 0(212) 597 99 21 (0532) 552 5973 Trakya'nýn muhtelif yerlerinde sanayi-tarým hayvancýlýk veya kýsa ve uzun vadeli yatýrýmlýk imarlý, imarsýz arsa ve tarlalar için arayýn. Abdullah Gürman (0532) 323 94 27 - 0(282) 653 66 67 0(282) 651 66 40 www.gurmanarsaofisi.com Çorlu/Tekirdað Denizli Baðbaþýnda Baðbaþý Belediyesi Arkasý Koruluk Parký yaný Arsa 155m2 daireler yapýlýyor 75.000 TL Bodrum+3 Kat imarlý (0533) 712 48 06 KAYSERÝYE 18 km

Darbecilik genlerimize iþlemiþti. Komutanlarýn üstünlüðünü sorgusuz kabul ederdik. Üniformalarýn pýrýltýsýný yarý hayranlýk yarý korkuyla izlerdik. Bütün darbeleri anlayýþla karþýladýk, yardýmcý olduk.” Hem Posta’daki yazýlarýnda hem de CNN Türk ve TRT’deki açýklamalarýnda o günlere dair çok çarpýcý özeleþtiriler de yaptý Birand. Bugün bile çok tartýþýlan Fethullah Gülen kasetlerinin medyaya nasýl servis edildiðini, haberlerin bizzat Genelkurmay tarafýndan sipariþ edildiðini anlattý. Aslýnda Birand’ýn ifadelerinden hareketle medyada bir özeleþtiri döneminin baþlamasý beklenirdi. Fakat olmadý. Hatta Birand linç edilmeye çalýþýldý. Bir bakýma bu sürpriz bir durum da deðil. Tam da ‘darbecilik genlerine iþlemiþ biri’nin reflekslerini sergilediler. Zaten onlara göre de Ergenekon faso fisoydu, darbe günlükleri fantezi, Ýrtica ile Mücadele Eylem Planlarý kâðýt parçasý, Balyoz belgeleri de komploydu. Üstelik darbe belgeleriyle de yakalansalar paþalarýn tutuklanmasý ‘orduyu yýpratýyor’du! Oysa bugün konuþmasý, itiraf-öz eleþtiri yapmasý gereken çok meslektaþýmýz var. Çünkü 12 Mart’tan 28 Þubat’a darbelere çanak tutan, askere gaz veren, darbe anayasasýný destekleyip darbe ürünü kurumlara sahip çýkan yine ayný medyaydý. Hatta Erol Simavi’nin tarihe geçen sözüyle, “Orduyu ihtilallere basýn hazýrlar”dý. Ama Birand dýþýnda cesaret gösterip, günahlarýný itiraf eden ya da cesurca öz eleþtiriler yapan çýkmadý. Oysa kimse kendini kandýrmamalý. Bugün köþelerinde ya da ekranlarda iktidara sivil dikta yakýþtýrmasý yapýp etik dersler veren birçok gazetecinin anlatacaðý çok þey var. Genelkurmay’dan bir uzman çavuþla gelen sarý zarflarý, baþlýklarý bile atýlmýþ haber metinlerini, telefon telkinlerini Ankara’nýn simitçileri bile biliyor. O yüzden, eðer bu ülkede demokrasinin, hukukun üstünlüðünün hakim kýlýnacaðý bir sistem kurulacaksa baþta medyanýn bir öz eleþtiriye baþlamasý kaçýnýlmaz. Hazýr bu konuya girmiþken Alper Görmüþ’ün iki ciltlik ‘Büyük Medyada Ergenekon Haberciliði’ kitabýný da hararetle tavsiye ettiðimi belirtmeliyim. Adem Yavuz Arslan, Bugün, 6.6.2011

SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN email: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81 Uzaklýkta 33.600 m2 Tarla 105.000 TL Þaban Yücetürk (0532) 365 06 37 0 (312) 229 55 55

VASITA

2006 Model siyah

wolkswagen transporter, bakýmlý,deðiþeni yok 0542 512 54 28 2006 GAZELLE sobol çok temiz 44.500 km de vade ve takas olur, gaz 2752 model, 44500 km de, motor hacmi 18.012.000 cm3, motor gücü 101125 arasý, beyaz renk, manuel vites, dizel yakýt, takaslý, ikinci el 10.000 TL. 0(212) 640 58 88 2003 model Transit connect 160,000 km 12.000 TL kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara 2005 model Transit connect 151,000 km 14.000 tl kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara

ÇEÞÝTLÝ

Gebze Abdi Ýpekçi Mahallesinde (Tren Ýstasyonu Yaný) bulunan "Ucuzluk Japon Pazarý" Dükkânýmý Uygun Þartlarda Devretmek Ýstiyorum. (0537) 334 58 94 Acele Devren Satýlýk veya Kiralýk Pastane (0539) 260 53 08/Fatih

NAKLÝYAT

AKFLAÞ þehiriçi þehirlerarasý marangozlu 0(212) 556 13 37 (0532) 522 75 80


Y

MAKALE

7 HAZÝRAN 2011 SALI

9

‘Siyasî bir laboratuvar’: II. Meþrûtiyet dönemi fersadoglu@yeniasya.com.tr

Meþrûtiyet devrindeki fikrî, siyasî cereyanlar - 3 ýþ­ güç­l er,­ Meþ­r û­t i­y et­ dö­n e­m in­d e,­ Os­man­lý­dev­le­ti­ni­par­ça­la­yýp­yut­mak­ve­sö­mür­g e­l eþ­t ir­m ek­ i­ç in­ bel­l i­ gay­r i­m üs­l im grup­la­rý,­“hür­ri­yet-a­dâ­let-e­þit­lik­ve­ba­ðým­sýz­lýk” slo­gan­la­rýy­la­ tah­rik­ et­miþ,­ des­tek­le­miþ,­ or­ga­ni­ze­et­miþ­ti.­Dýþ­bas­ký­lar­ve­Dec­ca­lizm­fýr­tý­na­la­rý­nýn­her­þe­yi­al­lak-bul­lak­et­me­siy­le­de,­Os­man­lý ay­dýn­la­rý­nýn­“meþ­rû­ti­yet-hür­ri­yet”­ta­lep­ve­dü­þün­ce­le­ri­bir­bi­ri­ne­ka­rýþ­mýþ­tý.­Ýþ­te,­bu­kar­ma­þýk

D

dev­re­de,­Os­man­lý­Dev­le­ti’ni­ba­tý­nýn­ta­sal­lu­tun­dan­ kur­tar­mak­ i­çin­ üç­ a­na­ ce­re­yan­ or­ta­ya­ çý­kar:­Ýs­lâm­cý­lýk,­Türk­çü­lük,­Garp­çý­lýk. Bu­a­na­a­kým­lar­dan­da,­çe­þit­li­si­ya­sî­par­ti­ler­tü­rer. Ord.­Prof.­Ta­rýk­Za­fer­Tu­na­ya’nýn­tâ­bi­riy­le­“Si­ya­sî la­bo­ra­tu­var­o­lan­I­I.­Meþ­rû­ti­yet”te;­bu­gün­de­var­lý­ðý­ný­sür­dü­ren­“si­yâ­sî,­fik­ri”­ce­re­yan­ve­zih­ni­yet­ler,­Ba­tý’da­ki­gi­bi­si­ya­sî­par­ti­le­rin­ben­zer­le­ri­“ce­mi­yet”,­“fýr­ka”­ve­“ku­lüp”­a­dý­al­týn­da­fi­liz­le­ne­rek­teþ­ki­lât­lan­ma­ya­baþ­lar.­Bun­la­rýn­en­ö­nem­li­le­ri,­Ýt­ti­had­ve­Te­rak­ki,­Os­man­lý­Ah­rar­Fýr­ka­sý,­Hür­ri­yet­ve­Ý­ti­lâf­Fýr­ka­sý (da­ha­son­ra­Ah­rar­lar­i­le­bir­le­þir),­Ýt­ti­had-ý­Mu­ham­me­di­Ce­mi­ye­ti,­Mu­te­dil­Hür­ri­yet­per­ve­ran­Fýr­ka­sý, Os­man­lý­Sos­ya­list­Fýr­ka­sý’dýr...1 Ýttihadçýlýk Ýt­ti­had­ ve­ Te­rak­ki­ Ce­mi­ye­ti’nin­ fik­rî­ kö­kü 1876’la­ra­da­ya­nýr.­Par­ti­leþ­me­si­i­se,­I­I.­Meþ­rû­ti­yet’ten­ son­ra­dýr.­ As­lýn­da­ Ýs­lâm­cý­lýk­ po­li­ti­ka­sý,

Ýt­ti­had­çý­lar­a­ra­sýn­da­da­kýs­men­ka­bul­gö­rü­yor­du.­ Ýk­ti­da­ra­ geç­tik­ten­ son­ra­ ve­ bil­has­sa­ sý­cak sa­vaþ­ yýl­la­rýn­da­ bu­nu,­ dev­let­ po­li­ti­ka­sý­ hâ­li­ne ge­tir­di­ler.2 Bu­na­mec­bur­du­lar;­zî­ra,­dev­le­tin­di­nî­Ýs­lâm,­hal­kýn­ek­se­ri­ye­ti­Müs­lü­man­dý­ve­Os­man­lý­ es­ki­den­ be­ri­ “i’lây-ý­ ke­li­me­tul­lah”ý­ yay­ma­ya­ken­di­si­ni­va­zi­fe­dar­bi­li­yor­du. Mec­lis­i­çi­ve­ya­dý­þýn­da,­her­hâ­di­se­de­bu­lu­nan­Ýt­ti­had­ve­Te­rak­ki,­yal­nýz­ba­þý­na­sah­ne­de­dir.­O­na­da­hil­ol­mak,­“hak,­a­dâ­let,­hür­ri­yet,­hu­kuk,­in­san­lýk­ve va­tan­se­ver­lik­le”­eþ­tu­tu­lu­yor­du.­Os­man­lý­ay­dýn­la­rý o­na­bel­bað­lar­dý.­Ne­ya­zýk­ki,­ký­sa­za­man­son­ra­bu ha­re­ket­“þid­de­te”­yö­ne­lir.­Bu­par­ti­nin­te­mel­di­rek­le­rin­den­bâ­zý­la­rý­nýn­on­lar­la­ih­ti­lâ­fý­nýn­se­be­bi,­par­ti­ye ko­mi­te­ci­li­ði­so­kup,­ken­di­fi­kir­le­ri­ni­pay­laþ­ma­yan­la­rý si­lâh­la­sus­tur­ma­ya­baþ­la­ma­la­rý,­Meþ­rû­ti­ye­ti­i­lân­et­tir­me­ga­ye­si­ne­e­ril­dik­ten­son­ra­da,­as­ke­rin,­kýþ­la­sý­na dön­me­ye­rek­si­ya­set­i­çin­de­ka­lýp,­po­li­ti­ka­yý­or­du­ya bu­laþ­týr­mýþ­ol­ma­sý­dýr.3

Ýt­ti­had­ve­Te­rak­ki,­Mec­lis’in­i­çin­den­ve­ya­dý­þýn­dan­ken­di­si­ne­kar­þý­ya­pý­lan­mu­ha­le­fe­ti­dâ­i­ma,­“va­ta­ný­kur­tar­mýþ­kad­ro­ya”­kar­þý,­bir­baþ­kal­dý­rý­ve­i­hâ­net­o­la­rak­de­ðer­len­dir­di.­Bu­an­la­yýþ,­CHP­ve­tü­rev­le­ri­nin­gen­le­rin­de­hâ­lâ­mev­cut­tur.­Ýs­tib­dat­ve­þid­de­tin­ya­nýn­da,­par­ti­men­sup­la­rý­nýn­“di­ne”­lâ­kayd­lý­ðý da­ek­le­nin­ce­fýr­ka­çö­zü­lür;­baþ­ka­par­ti­ve­ce­mi­yet­le­rin­doð­ma­sý­ka­çý­nýl­maz­o­lur.­1889­yý­lýn­da­Ýs­tan­bul’da­teþ­ki­lât­la­nan­bu­par­ti,­zor­ba­lýk­la­bir­çok­hâ­di­se­nin­al­tý­na­im­za­a­tar;­ül­ke­yi­I.­Dün­ya­Har­bi’ne so­kar;­1918­yý­lýn­da­da­ken­di­ni­fes­he­der­ve­i­le­ri­ge­len­le­ri­yur­dý­þý­na­ka­çar. Dipnotlar: 1- Prof. Dr. Mus ta fa Er do ðan, Ye ni Þa fak, 3.2.1998., 2- Doðuþtan Günümüze Büyük Ýslâm Tarihi, c. 12, s. 62., 3- Osman Hamî, Batý’nýn Doðu Politi kasý’nýn Ahlâken Ýflâsý, Terc. Ziyad Ebuzziya, Üçdal Neþr., Ýst. 1982, s. 12.

Asýrlýk çýnarlar yere serildi erenhuseyin@gmail.com

Müfsit zihniyet ýn­dý­ka­ zih­ni­yet­ zi­hin­le­ri­ ze­hir­li­yor, di­mað­la­rý­ du­mu­ra­ uð­ra­tý­yor,­ fi­kir­le­ri sön­dü­rü­yor,­ þev­ki­ öl­dü­rü­yor,­ mu­hab­be­ti­ ze­de­li­yor,­ u­huv­ve­ti­ bö­lü­yor.­ Zýn­dý­ka­bun­dan­zýn­dý­ka­ol­sa­ge­rek. Zýn­d ý­k a­ bu­ za­m an­d a­ ko­m i­t e­ o­l a­r ak, þahs-ý­ mâ­ne­vî­ o­la­rak­ kit­le­sel­ hü­cum­ e­di­yor.­Bul­du­ðu­kü­çük­bir­ka­pý,­az­bir­a­çýk,­az bir­za­af,­az­bir­ih­mal­o­nun­i­çin­bu­lun­maz ni­fak,­ ge­ri­ bý­ra­kýl­maz­ if­sat,­ boþ­ ve­ril­mez bir­þey­ta­ni­yet,­vaz­ge­çil­mez­bir­fit­ne­dir.­ U­y u­y an­ fit­n e­y i­ u­y an­d ýr­m ak­ en­ bü­y ük ser­ma­ye­si,­ em­ma­re­ nef­si­ ha­re­ke­te­ ge­çir­mek­ en­ bü­yük­ ge­li­ri,­ u­huv­ve­ti­ ya­ra­la­mak, mu­hab­be­ti­ze­de­le­mek­en­bü­yük­ge­çi­mi­dir. Bir­ne­fe­re­kar­þý­han­nâs­or­du­la­rý­ha­re­ke­te­ge­çi­rir.­Kal­be­at­tý­ðý­müf­sit­kü­çük­bir­fi­kir,­ di­ma­ða­ dü­þür­dü­ðü­ mü­na­fýk­ bir­ dü­þün­ce­vi­rüs­gi­bi­giz­li­den­giz­li­ye­ya­yý­lýr,­za­man­l a­ bü­t ün­ a­z a­l a­r a­ si­r a­y et­ e­d er,­ ru­h u ser­sem,­be­de­ni­has­ta­e­der. A­ni­den­ ve­ an­sý­zýn­ kal­bi­ han­çer­ler.­ Sý­zý sý­zý­ e­lem­ dö­kü­lür,­ hic­ran­ a­kar­ yü­rek­ han­çe­re­sin­den.­ Cer­be­ze­ þar­ký­lar­ dö­kü­lür­ du­dak­la­rýn­dan,­ süs­lü­ söz­ler,­ ci­lâ­lý­ cüm­le­ler dö­kü­lür­ að­zýn­dan.­ Si­ya­set­ sý­ðý­na­ðý,­ þar­la­tan­lýk­ kal­ka­ný,­ po­le­mik­ dö­nüp­ du­ran­ bo­zuk­pla­ðý,­gün­dem­hort­lak­ha­ra­be­si.­ Gö­rü­nüþ­te­ha­pis­ler,­sür­gün­ler­yok;­si­re­ten­ da­ha­ þid­det­li­si,­ deh­þet­li­si­ ve­ kat­mer­li­si var.­Ý­man­teh­dit­al­týn­da,­mu­hab­bet­ab­lu­ka, u­huv­vet­ku­þat­ma­al­týn­da.­Öz­gür­lük­ve­öz­gün­lük­ne­re­de?­ Mu­hab­bet,­u­huv­vet,­te­a­vün­yok­sa;­han­gi han­nas­ or­du­lar­la­ sa­va­þý­lýr­ da­ mu­vaf­fak­ o­lu­nur?­ Mu­hab­bet­ ip­ u­huv­vet­le­ tu­tu­lup­ çe­kil­me­dik­çe­kör­ku­yu­lar­dan­çýk­mak­müm­kün mü? Çok­ o­ku­mak­ ne­ ça­re?­ Çok­ bil­mek,­ uy­gu­la­ma­dýk­tan­ son­ra­ ne­ i­þe­ ya­rar?­ Ý­çe­ iþ­le­me­yen,­ nef­si­ de­lip­ geç­me­yen,­ in­fi­râ­dî­ fik­ri ya­kýp­yýk­ma­yan,­em­ma­re­nef­sin­ba­þý­ný­ko­par­ma­yan,­ mu­hab­bet­ ba­ðýn­da­ gül­ dik­me­yen,­u­huv­vet­se­ma­sý­ný­ay­dýn­lat­ma­yan­o­ku­ma,­ku­ru­o­ku­ma­dan,­ma­lûmat­fü­ruþ­luk­tan baþ­ka­ne­dir? Suç­ sa­de­ce­ zýn­dý­ka­lar­da­ mý?­ Müf­sit­ler ga­fil­le­ri­ av­lar,­ si­ya­set­ ser­sem­li­ði­ne,­ fel­se­fe cer­be­ze­si­ne­düþ­müþ­le­ri­e­le­ge­çi­rir. U­ya­nýk­ ol­ma­sý­ ge­re­ken­le­rin­ u­ya­nýk­ ol­ma­ma­sý­ ma­ruz­ gö­rü­le­mez.­ Nö­bet­te­ u­yu­yan­“Ben­bir­þey­yap­ma­dým”­di­ye­bi­lir­mi? Ü­mit­ sol­ma­yan­ gü­neþ,­ kor­ku­ bit­me­yen ge­ce.­Bir­ge­ce,­bir­gün­düz­dö­nüp­du­ru­yo­ruz­ bi­lin­mez­lik­ gir­da­býn­da;­ ha­ki­kat­ ne­re­de,­is­ti­ka­met­han­gi­da­ðýn­zir­ve­sin­de?­ Fit­ne­ ge­ce­sin­den­ fe­lah­ sa­ba­hýn­da­ u­yan­mak­u­zak­ol­ma­yan­u­fuk.­ Zýn­dýk­lar­ pus­lu­ zi­hin­ ge­ce­le­ri­ se­ver­ ya da­zi­hin­le­ri­ka­rart­ma­yý.­Mu­hab­bet­ay­dýn­lý­ðý,­u­huv­vet­sü­kû­nu­on­la­rýn­ar­zu­et­me­dik­le­ri­hâl. Mu­hab­be­ti,­ u­huv­ve­ti,­ te­â­vü­nü,­ te­sa­nü­dü,­kar­deþ­li­ði­bo­zan­her­hâl­is­ti­ka­met­dý­þý, ha­ki­kat­ha­ri­ci­dir­ve­zýn­dýk­la­rýn­i­þi­ne­ge­lir.

Z

VECÝZE Vicdanýn ziyasý, ulûm-u dîniyedir. Aklýn nuru, fünun-u medeniyedir. Ýkisinin imtizacýyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. Ýftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, þüphe tevellüd eder. Bediüzzaman, Münâzarât, s. 127

latif@yeniasya.com.tr

a­tih­Sul­tan­Meh­med'in­tür­be­si­ve­a­dý­na­ yap­týr­dý­ðý­ ca­mi­nin­ de­ i­çin­de­ bu­lun­d u­ð u­ kül­l i­y e­d e,­ u­z un­ za­m an­d ýr res­to­ras­yon­ça­lýþ­ma­la­rý­ya­pý­lý­yor.

F

99­dep­re­min­de­ha­sar­gör­dü­ðü­tes­bit­e­di­len­ ca­mi­ ve­ çev­re­si,­ yak­la­þýk­ on­ yýl­dýr­ tam bir­þan­ti­ye­a­la­ný­na­dön­dü­rül­müþ­hal­de. Ön­c e­ ze­m i­n i­ güç­l en­d ir­m e­ ça­l ýþ­m a­l a­r ý ya­p ýl­d ý,­ ar­d ýn­d an­ ca­m i­ ve­ kü­t üp­h a­n e­n in iç,­ dýþ­ ve­ çev­re­ ký­sým­la­rý­ res­to­re­ e­dil­me­ye baþ­lan­dý. Sýk­lýk­la­ ya­ký­nýn­dan­ geç­ti­ði­miz­ bu­ ça­lýþ­ma­la­rýn­ se­vin­dir­ci,­ mem­nu­ni­yet­ ve­ri­ci­ ne­ti­ce­le­ri­nin­ ya­nýn­da,­ bir­ de­ son­ de­re­ce­ ü­zün­tü­ ve­ren,­ hat­ta­ ki­mi­ va­tan­da­þa­ göz­ya­þý

TARÝHTE BUGÜN

7 Haziran 1911

Yüz yýldýr bitmeyen tartýþma:

Din mi, milliyet mi? undan tam tamýna yüz sene önce meþhûr "Rumeli Seyahati"ne çýkan Sultan Reþad, mümtaz ve kalabalýk bir heyetle 7 Haziran (1911) günü Selânik Limanýna vasýl oldu. Bu heyetin içinde, birçok devlet ve hükûmet erkâný ile birlikte meþhûr allâme Bediüzzaman Said Nursî de vardý. Bediüzzaman, Padiþahýn Rumeli seyahatine Þark Vilâ yetlerini temsilen katýlýyordu. (Geçtiðimiz günlerde bir sergide gün yüzüne çýkan ve akabinde internette hýzla dolaþýma giren yukarýdaki res min, Trabzon–Erzurum heyetine ait olup bu seyahat esnasýnda çekildiði ve ayný karede Bediüzzaman'ýn da yer aldýðý ifade ediliyor ki, akla da uygun görünüyor.) Padiþah ve beraberindekiler, 5 Haziran günü Dolmahçe rýhtýmýndan hareket etmiþlerdi. Selânik'e kadar Barbaros zýrhlýsýyla gelen heyet, buradan Üsküp'e olan seyahatini ise trenle yaptý. O günleri yaþayan Osmanlý tarihçisi Ýsmail Hami Daniþmend'in aktardýðý bilgilere göre, Selânik, Üsküp, Priþtine ve Kosova Sahrasýný içine alan bu seyahat, tam 22 gün sürmüþ. Kosova'ya vasýl oluþ, bir Cuma gününe tevafuk eder. Kaynaklarýn bildirdiðine göre, burada en az yüz bin kiþiyle Cuma namazý kýlýnýyor.

B

dök­tü­ren­ba­zý­gö­rün­tü­le­ri­ne­þa­hit­ol­duk. Bu­ gö­rün­tü­le­rin­ ba­þýn­da­ i­se,­ a­sýr­lýk­ çý­nar­la­rýn­ göz­ gö­re­ ku­ru­ma­la­rý­ ve­ ar­dýn­dan kök­ten­ke­si­le­rek­ye­re­se­ril­me­le­ri­ge­li­yor. So­r up­ öð­r en­d i­ð i­m iz­ ka­d a­r ýy­l a,­ þan­t i­y e sa­h a­s ý­ i­ç in­d e­ ka­l an­ ve­ ca­m i­n in­ en­ gü­z el sü­sü­o­lan­a­sýr­lýk­çý­nar­lar,­res­to­ras­yon­i­þin­de­kul­la­ný­lan­a­sit­li­mad­de­ler­se­be­biy­le,­bi­rer­bi­rer­ku­ru­ma­ya­yüz­tut­tu­lar. Bu­ çý­n ar­l a­r ý­ kur­t ar­m ak­ i­ç in­ de,­ ön­c e dal­l a­r ý­n ý­ bu­d a­d ý­l ar.­ Bu­ yön­t e­m in­ kâr­ et­me­di­ði­ve­es­ki­hal­le­ri­ne­dön­dü­rü­le­me­dik­le­r i­ an­l a­þ ý­l ýn­c a­ da,­ o­ gü­z e­l im­ var­l ýk­l a­r ý dip­ten­kes­me­ci­he­ti­ne­git­ti­ler. Ge­çen­haf­ta­ay­ný­yer­den­geç­ti­ði­miz­de,­o ko­ca­çý­nar­la­rýn­mo­tor­lu­tes­te­re­ler­le­kü­tük kü­t ük­ ke­s i­l e­r ek­ ye­r e­ se­r il­d ik­l e­r i­n e­ þa­h it ol­duk. Or­ta­ya­ öy­le­si­ne­ a­cýk­lý­ ve­ ha­zin­ bir­ man­za­ra­çýk­mýþ­tý­ki,­bu­nu­gö­ren­ba­zý­va­tan­daþ­lar­göz­yaþ­la­rý­na­ha­kim­o­la­mý­yor­du. Bu­ha­zin­ne­ti­ce­nin­so­rum­lu­su­kim­ve­ya kim­dir?­ Ni­çin­ baþ­tan­ ted­bir­ a­lýn­ma­dý­ da, göz­gö­re­çý­nar­la­rýn­ku­ru­ma­sý­na­se­yir­ci­ka­lýn­dý?­Bun­la­rýn­ye­ri­na­sýl­ve­ne­za­man­dol­du­ru­la­cak? Bü­tün­bun­lar,­ne­ya­zýk­ki­þim­di­lik­ce­vap­sýz­ka­lan­so­ru­lar­cüm­le­si­ni­teþ­kil­e­di­yor.

Siyasetin sýð sularý Sultan Reþad'ýn 1911 yýlý Haziran'ýnda gerçekleþtirilen Rumeli Seyahati esnasýnda çekilen bu fotoðraf karesinde, Bediüzzaman Hazretlerinin de yer aldýðý tahmin ediliyor.

Bediüzzaman anlatýyor Muhtelif mektuplarda bu tarihî seyahata atýflarda bulunan Bediüzzaman Said Nursî, bir eserinde þunlarý ifade ediyor: "Ýttihatçýlar zamanýnda Sultan Reþad’ýn Rumeli’ye seyahati münasebetiyle Kosova’ya gittim. O vakit Kosova’da büyük bir Ýslâmî Dârülfünun tesisine teþebbüs edilmiþti. Ben orada hem Ýttihatçýlara, hem Sultan Reþad’a dedim ki: 'Þark (Doðu Vilayetlerimiz), böyle bir darülfünuna daha ziyade muhtaç ve âlem–i Ýslâmýn merkezi hükmündedir.' O vakit bana vaad ettiler. Sonra Balkan Harbi çýktý. O medrese yeri (Kosova) istilâ edildi." (Emirdað Lâhikasý, s. 402)

*** Üstad Bediüzzaman'ýn Hutbe–i Þâmiye isimli eserinin ortalarýnda bahsini ettiði "iki mütefennin mu allimle" olan muhaveresi

GÜN GÜN TARÝH

de, iþte bu tarihte ve trenle (þimendiferle) yapýlan Rumeli seyahati esnasýnda vuku bulmuþtur. Trendeki muallimlerle yapýlan sohbetin ana konusu þudur: "Hamiyet–i diniye mi, yoksa hamiyet–i milliye mi daha kuvvetli, daha lâzým?" Üstad'ýn bu hayatî suâle vermiþ olduðu geniþ muhtevalý cevap, ayný eserin sonunda yer alýyor. Düþündürücü nokta ise þudur: Aradan tam tamýna yüz sene geçmiþ olmasýna raðmen, bu husus milletimizin gündeminde hem hiç düþmedi. Evet, bugün de tartýþýlan en hararetli konularýn baþýnda "din ve milliyet" meselesi geliyor. Irkçýlýk (Türkçülük–Kürtçülük) temeline oturtulan milliyetçilik, tarafgir fanatiklerin nazarýnda adeta din gibidir ve dinin mukaddesatýndan önce gelir.

lTurhan Celkan

es­lek­taþ­la­rý­mý­zýn­ço­ðu,­yak­la­þýk­i­ki­ay­dýr­si­ya­set­le­ya­týp­si­ya­set­le kal­ký­yor­lar.­Ne­re­dey­se,­baþ­ka­bir­þey­ya­za­maz,­ko­nu­þa­maz,­tar­tý­þa­maz­bir du­ru­ma­gel­di­ler. Se­çim­at­mos­fe­ri­ne­gi­ril­di­ðin­de,­si­ya­set­a­ðýr­lýk­lý­ya­zý­lar­yaz­mak,­ay­ný­ko­nu­da­ko­nuþ­ma­lar­yap­mak­ga­yet­nor­mal­dir. Bi­zim­ tu­ha­fý­mý­za­ gi­den,­ do­la­yý­sýy­la­ ya­dýr­ga­dý­ðý­mýz­ nok­ta,­ mes­lek­taþ­la­rý­mý­zýn­ ge­niþ­a­çý­dan­ba­ka­rak­fi­kir­ve­mis­yon­ba­zýn­da si­y a­s et­l e­ il­g i­l en­mek­ ye­r i­ne,­ þa­h ýs­l a­r ýn­ lâf çak­ma­la­rý­na,­li­der­le­rin­gü­nü­bir­lik­a­týþ­ma­la­rý­na,­söz­dü­el­lo­la­rý­na­ki­lit­le­ni­yor­lar. A­d e­t a,­ "Fa­l an­ si­y a­s et­ç i­ di­ð e­r i­n e­ þu­n u söy­le­di;­ o­ da­ fi­la­na­ þö­ö­öy­le­ ok­ka­lý­ lâf­lar­la kar­þý­lýk­ver­di"den­ö­te­ye­git­me­yen,­gi­de­me­yen­ ya­zý­lar­la,­ yo­rum­lar­la­ med­ya­mýz­ bü­yük ir­ti­fa­kay­bet­miþ­du­rum­da. Zi­ra,­ bu­ min­val­ ü­ze­re­ sü­rüp­ gi­den­ ya­zý­lar,­ko­nuþ­ma­lar,­tar­týþ­ma­lar,­fâ­sit­bir­da­i­re­nin­dý­þý­na­çýk­mý­yor,­çý­ka­mý­yor. Ya­ni,­tam­bir­ký­sýr­dön­gü­ha­li... Bu­da,­is­ter­is­te­mez­býk­kýn­lýk­ve­ri­yor,­u­sanç­ ve­ri­yor.­ Or­ta­da­ ne­ ca­zi­be­ ka­lý­yor,­ ne de­he­ye­can­ve­ri­ci­bir­me­saj. Ney­se­ ki,­ se­çim­ gü­nü­ne­ çok­ az­ bir­ za­man­kal­dý. Te­men­ni­e­de­riz­ki,­ya­zar­ve­yo­rum­cu­ar­ka­daþ­la­rý­mýz,­bir­an­ev­vel­çýk­sýn,­kur­tul­sun bu­ ký­sýr­ dön­gü­den.­ Di­le­riz­ ki,­ ar­týk­ söz­lü sa­taþ­ma­la­rýn­ "de­rin­ hik­me­ti!"ne­ ka­fa­ yor­mak­t an­ kur­t ul­s un­l ar­ da,­ in­s an­l a­r ý­m ý­z ýn da­ha­ha­ya­tî,­da­ha­e­hem­mi­yet­li­me­se­le­le­ri­ne­ ka­fa­ yor­ma­ya­ ve­ bun­lar­ i­çin­ ça­re­ for­mül­le­ri­a­ra­ma­ya­ko­yul­sun­lar.

M

turhancelkan@hotmail.com

fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info 0 505 648 52 50

Eûzü besmele üzerine Abd­ru­muz­lu­o­ku­yu­cu­muz:­“E­û­zü­bes­me­le­ ne­dir?­ Ne­re­ler­de­ söy­le­nir?­ Ne­re­ler­de­ söy­len­mez?­ Ý­zah­ e­de­bi­lir­ mi­si­niz?”­­ ­ ­zü”­ söz­cü­ðü­ i­le­ kas­te­di­len­ “E­û­û zü­bil­la­hi­mi­neþ­þey­ta­nir­ra­cîm”­ ke­li­me­si,­ ku­lun­ þey­ta­nýn­ þer­rin­den Al­lah’a­ sý­ðýn­ma­sý­ný­ i­fâ­de­ e­di­yor.­ “Bes­me­le” söz­cü­ðü­ i­le­ kas­te­di­len­ “Bis­mil­la­hir­rah­ma­nir­ra­him”­ de,­ Al­lah’ýn­ havl­ ve­ kuv­ve­ti­ne du­yu­lan­ gü­ve­nin­ ve­ te­vek­kü­lün­ i­fâ­de­si­dir. E­û­zü­de,­bes­me­le­de­Ýs­lâm’ýn­þe­â­i­rin­den­dir. Gü­nah­lar­dan­ka­çýn­ma­yý­“e­û­zü”­i­fâ­de­e­di­yor­s a;­ se­v ap,­ ha­y ýr­ ve­ ha­s e­n ât­ yap­m a­y ý “bes­me­le”­ i­fâ­de­ e­der.­ E­û­zü­yü,­ ha­des­ten­ ve ne­ca­set­ten­ ta­ha­re­ti­ i­çe­ren­ “ab­dest­ al­ma­ya” ben­z e­t ir­s ek;­ “bes­m e­l e­y i”­ Al­l ah’a­ yö­n e­l iþ mâ­nâ­sýn­da­ “na­maz­ kýl­may­la”­ î­zah­ e­de­bi­li­riz.­E­û­zü­hac’da­þey­tan­taþ­la­mak­sa;­“bes­me­le”­kâ­be­yi­ta­vaf­et­mek­tir. Her­i­þi­miz­de­di­li­miz­den­dü­þür­me­di­ði­miz bes­me­le,­i­þi­mi­zin­ha­yýr­lý­ve­be­re­ket­li­ol­ma­sý te­men­nî­siy­le,­ her­ tür­lü­ þer­le­rin­ deh­þe­tin­den­ve­tah­ri­ba­týn­dan­kal­bi­mi­zin­Al­lah’a­sý­ðýn­ma­sý­nýn­ ne­ de­re­ce­ e­hem­mi­ye­ti­ hâ­iz­ ol­du­ðu­nun,­bir­Müs­lü­man­ti­tiz­li­ðiy­le­i­fa­de­si­dir.­ E­û­zü­ çe­ke­rek­ “Ko­vul­muþ­ þey­tan­dan­ Al­lah’a­sý­ðýn­dýk­tan­son­ra”1,­Al­lah’ýn­Arþ’ýn­dan yüz­on­dört­de­fa­nâ­zil­ol­muþ­bu­lu­nan­“Bes­me­le”­i­le­Kur’ân­o­ku­ma­ya­baþ­la­mak;­doð­ru­dan­Kur’ân’ýn­ve­kâ­i­na­týn­Sâ­hi­bi­ne­bað­lan­ma­mý­zý­ sað­lar.­ Al­lah’ýn­ a­dý­nýn­ zik­ri­ o­lan “Bes­me­le”,­in­sa­ný­Arþ-ý­A’lâ’ya­bað­la­yan­nû­râ­nî­bir­hat­týr;­kul­i­le­Rabb’i­a­ra­sýn­da­mak­bul­bir­þe­fa­at­çi­dir.2 Al­lah’a­sý­ðý­na­rak­ve­Al­lah’ýn­a­dý­ný­a­na­rak baþ­la­nan­ iþ­le­re,­ þey­ta­nýn­ mü­da­ha­le­si­ ne­re­dey­se­ im­kân­sýz­la­þýr.­ Zî­ra,­ Al­lah’ýn­ a­nýl­dý­ðý yer­ler­ve­kim­se­ler,­hep­þey­ta­nýn­kor­ku­lu­rü­ya­sý­ ol­muþ­tur.­ Þey­tan,­ ken­di­sin­den­ Al­lah’a sý­ðý­nýl­ma­dý­ðý­ ve­ Al­lah’ýn­ a­dý­nýn­ a­nýl­ma­dý­ðý yer­ler­de­ ze­lîl­ ve­ a­þa­ðý­lýk­ bir­ zevk­le­ do­la­þýr. Bu­yüz­den,­Al­lah’a­sý­ðýn­ma­yý­ve­Al­lah’ýn­a­dý­ný­ an­ma­yý­ ken­di­si­ne­ þi­âr­ e­di­nen­ Müs­lü­man,­þey­ta­na­bu­fýr­sa­tý­ver­me­miþ­o­lur.­­ E­bû­ Hü­rey­re­ (ra)­ an­la­tý­yor:­ Bir­ gün­ i­ki þey­tan­kar­þý­la­þýr­lar.­Bi­ri­si­gâ­yet­ba­kým­lý,­se­miz,­yað­lý,­te­miz,­i­ri­vü­cut­lu­ve­göz­le­rin­den ha­yat­ fýþ­ký­rý­yor.­ Di­ðe­ri­ za­yýf,­ cý­lýz,­ aç,­ ba­kým­sýz,­pis,­has­ta,­der­man­sýz,­â­de­ta­bir­de­ri bir­ke­mik­kal­mýþ­ve­can­sýz­lýk­tan­göz­le­ri­nin fe­ri­git­miþ. Ba­kým­lý­þey­tan­a­lay­cý­bir­dil­le­so­rar: “Ne­ol­muþ­sa­na?­Ne­bu­ha­lin?” Za­yýf­þey­tan,­me­cal­siz;­ce­vap­ve­rir: “Ne­ya­pa­yým?­Bir­a­da­ma­düþ­tüm­ki,­yi­ye­ce­ði­za­man­bes­me­le­o­ku­yor;­ben­aç­ka­lý­yo­rum.­ Ý­çe­ce­ði­ za­man­ bes­me­le­ o­ku­yor;­ ben su­suz­ ka­lý­yo­rum.­ Gi­ye­ce­ði­ za­man­ bes­me­le o­ku­yor;­ben­çýp­lak­ka­lý­yo­rum.­Te­miz­len­di­ði­ za­man­ bes­me­le­ o­ku­yor;­ ben­ pis­ ka­lý­yo­rum.” Ö­te­ki­si­ka­sý­la­rak: “Be­nim­ öy­le­ bir­ ar­ka­da­þým­ var­ ki;­ a­dam, bun­lar­dan­ hiç­ bi­rin­de­ bes­me­le­ o­ku­mu­yor! Ben­de,­a­da­mý­ma­her­þe­yin­de­or­tak­o­lu­yo­rum!”3 di­yor. Hay­van­ ke­ser­ken,­ av­ hay­va­ný­na­ ok,­ saç­ma­ve­ya­kur­þun­a­tar­ken­ve­ya­ta­lim­li­kö­pe­ði­ni­ gön­de­rir­ken­ “Bis­mil­lâh”­ ve­ya­ “Al­la­hu ek­ber”­ de­mek,­ ya­ da­ ta­ma­mýy­la­ “Bis­mil­lâ­hir­r ah­m â­n ir­r â­h îm”­ de­m ek­ va­c ip­t ir.­ Na­maz­da­ Fa­ti­ha­dan­ ön­ce­ giz­li­ce­ “E­û­zü­ bes­me­le”­ ve­ di­ðer­ re­kat­lar­da­ “bes­me­le”­ o­ku­mak­sün­net­tir;­sa­hih­sa­yý­lan­di­ðer­bir­gö­rü­þe­ gö­re­ de­ va­cip­tir.­ Ab­dest­ a­lýr­ken,­ ye­mek yer­ken,­su­ve­ya­he­lâl­bir­þe­yi­i­çer­ken,­ya­tar­ken,­ kal­kar­ken­ ve­ her­ ha­yýr­lý­ i­þe­ baþ­lar­ken “bes­me­le”­ o­ku­mak­ sün­net­tir.­ Çýp­lak­ i­ken, pis­bir­yer­de­i­ken­ve­ya­pis­bir­ye­re­gi­rer­ken (me­se­lâ­ tu­va­let­te),­ mek­ruh­ bir­ i­þe­ baþ­lar­ken­ ve­ “Be­râ­e”­ sû­re­si­ni­ (Ba­þýn­da­ ‘Bes­me­le’ bu­lun­ma­yan­Tev­be­Sû­re­si­ni)­ön­ce­ki­sû­re­i­le­ bi­ti­þik­ o­kur­ken­ “Bes­me­le”­ çek­mek­ mek­ruh­tur.­Ha­ram­i­þe­baþ­lar­ken­“bes­me­le”­çek­mek­i­se,­“ha­ram­dýr”.4

“E

DU Ey­ Rah­man-ý­ Ra­him!­ Bi­zi­ Sa­na­ ge­rek­ti­ði gi­b i­ î­m an­ e­d en,­ yal­n ýz­ Sa­n a­ tes­l im­ o­l an, yal­nýz­ Se­nin­ ver­dik­le­ri­ne­ ka­na­at­ e­den,­ yal­nýz­ Sa­na­ te­vek­kül­ e­den­ ve­ Se­nin­ a­dý­ný­ an­mak­ta­ his­se­si­ zi­ya­de­ o­lan­ kul­la­rýn­dan­ ey­le! Bi­zi­ dün­ya­da­ ve­ â­hi­ret­te­ i­yi­lik­ler­den,­ ha­se­nât­tan­ve­sa­lih­a­mel­ler­den­a­yýr­ma!­Â­mîn… Dipnotlar: 1- Nahl Sûresi, Âyet: 98 2- Bedîüzzaman Saîd Nursî, Sözler, S.15 3- Ýmam-ý Gazalî, Ýhyâ, C.3, S.84 4- Ýbn-i Âbidîn, Redd’ül-Muhtar, C.1, S.6


10

KÜLTÜR SANAT

7 HAZÝRAN 2011 SALI

Y

erol530@hotmail.com

Gelecek yakýndýr oðun ve hýzlý tempo ile geçen bir günün akþamýnda yorgunluk çayý içerken, vicdan muhasebesi yapmak ve tefekkür etmek için, geri dönüp gün içinde yaþananlardan bir kýsmýný hatýrlamaya çalýþýyorum. Bakalým birlikte neler göreceðiz. Sabah iþe gelince, günlük rutin büro iþlerine baþlamadan bol selam, bol kelam ve güleryüzle katlarý dolaþýp, görebildiklerimle hoþbeþ yaparak geceden kalan kasveti ve mahmurluðu daðýtmaya çalýþýyorum. Bu kýsa ziyaret, selamlaþma ve konuþma onlarda bir hareketlilik meydana getirir. Yeknesak, durgun, hareketsiz ve sessiz bir atmosferden, hasta vaziyetten ruhen ve bedenen sýyrýlýp geçici de olsa canlandýklarýný, heyecanlandýklarýný, yüzlerinin güldüðünü fark etmek pek zor olmaz. Bu durum bana aðaçlarýn yüksek tepelerinde bulunan, yuvalardaki kuþ yavrularýný hatýrlatýr. Riya olmaz inþallah. Anne kuþ gelince yavrularda bir seslilik, hareket ve canlýlýk baþlar. Tüm sakinlerimizde verilen selama, iyi dileklere ve geçmiþ olsun temennilerine solgun yüzlerindeki tebessümle, durgun sesleriyle, hareketleriyle ve vücut dilleriyle mukabelede bulunurlar, dualar ederler, iyi dileklerde bulunurlar. Büroya geçince de hastaneye sevk edilecek ve tedavi görmesi gereken yaþlýlarýn durumlarýný tabiple ve saðlýk görevlisi personellerle deðerlendirir, ihtiyaçlarýnýn temin edilmesini saðlarýz. Týbbi malzemeler, þahsi ihtiyaçlarý ve baþýnda tedavisi süresince bekleyecek refakatçileri planlanarak tedaviye yollar, sonraki durumlarýný sürekli takip ederiz. O gün ziyaret için randevu almýþ olan maliye personelini bekliyorduk. Ýlk defa bizleri ziyarete gelen insanlarýn ürkek, tedirgin ve meraklý tavýrlarýnýn davranýþlarýna yansýdýðýndan ortama yabancý olduklarý fark ediliyordu. Onlara “Hoþ geldiniz” derken havayý yumuþatmak ve espri katmak için “sizler ne güzel çiçeklerle ziyaretimize gelmiþsiniz. Oysa biz, siz maliyecilerden bol para ile gelmenizi beklerdik” sözü üzerine herkes tebessüm etti. Kendi aramýzdaki sohbette birçoðu, yaþlýlara acýma ve üzülme atmosferinden bakýyorlar, çocuklarýna kýzýyorlar, veryansýn edip, ileniyorlardý. Hepsi Allah’tan saðlýk, sýhhat, afiyetlerle ve hayýrlý evlat temenni ediyorlardý. Bu ziyaretlerin insanlar için maddî ve manevî kazançlara vesile olduðu konuþuldu. Ailemize, çocuklarýmýza ve büyüklerimize karþý yükümlülüklerimizi hatýrlattý. Allah’ýn verdiði saðlýk ve mutluluða çok þükür etmemiz gerektiðini düþünmemize vesile oldu. Bir ziyaretçi bayan, çok ateþin bir tavýrla, huzurevine yakýnlarýný býrakanlara sert ifadelerle bu davranýþlarýnýn yanlýþ olduðunu, insanlýða ve Müslümanlýða sýðmadýðýný söyleyerek burada bulunan zavallý insanlara çok acýdýðýný, üzüldüðünü ve aðladýðýný ifade ediyordu. Bu konuþmalar sakinlerimizin bulunmadýðý ortamda yapýlýrken; o ziyaretçinin gözü bir sakinimize takýldý. Tanýdýðýný, kim olduðunu hatýrlayamadýðýný sordu. Eþinden ve çocuklarýndan bilgi istedi ve bu zavallý adamý hangi vicdanla buraya koyduklarýný sormasý üzerine; ýsrarý üzerine mecbur kaldýðýmdan o kiþinin bir öfkeye kapýlýp eþinin ölümüne neden olmasý, cezaevinden çýkýnca da bize geldiðini söylemek durumunda kaldým. Bayan ziyaretçimizin merhameti, acýma hissi ve þefkati vefat eden haným tarafýna yönelerek öfkenin yönünü ve reaksiyonun hedefini deðiþtirdi. Bunun üzerine her olayý ve geliþmeleri kendi içinde deðerlendirmek, kader çizgisi ile hayatta meydana gelen vaziyetleri sükûnetle, ihtiyatla, teslimiyet ve tevekkülle karþýlamak gerektiðini birlikte konuþtuk. Zahire bakarak, anlýk hislerle, heyecanlarla ve taraflý basit yargýlamalarla insanlar hakkýnda fikir serdetmenin doðru olmayacaðýný birlikte görmüþ olduk. Ziyaretçilerimiz, sakinlerle birlikte hoþça vakit geçirdiler. Yaþlýlara çiçekler verip, gönüllerini aldýlar. Bir hizmet yapmanýn, görev ifa etmenin huzur ve mutluluðu ile ayrýldýlar. Ýlk defa gelenler ilk anlarda hislenip gözleri yaþardý, bazýlarý sessizce aðladýlar. Sonra kendi dünyalarý içinde nefis muhasebesi yaparak yaþlýlýðýn, hastalýðýn ve ölümün çok uzaklarda olmadýðýný görmüþ oldular. Bizlerde onlarýn nazarýndan ve bakýþ açýlarýndan þimdiki vaziyetimiz ve geleceðimizi yeniden gözden geçirme fýrsatý bulmuþ olduk.

Y

Geleneksel oyunlar arasýnda çelik çomak, yað satarým bal satarým, birdirbir, dokuz taþ ve ambara vurdum bir tekme gibi çocuk oyunlarý da ayrýntýlý bir þekilde aktarýlarak, unutulmasýnýn önüne geçilmek isteniyor.

GELENEKSEL 125 OYUN BÝR ZAMANLAR SOKAKLARIN ÇOCUK OYUNLARI “GELENEKSEL 125 OYUN’’ BAÞLIKLI KÝTAPTA ÇOCUKLARA YENÝDEN ÖÐRETÝLÝP HATIRLATILIYOR. YAÞI 30 ve üzerinde olan herkesin gülümseyerek hatýrladýðý ‘’Hacýyatmaz’’, ‘’Aç kapýyý bezirgan baþý’’, ‘’Hula hop’’, ‘’Köþe kapmaca’’, ‘’Beþ taþ’’, ‘’Tilki tilki saatin kaç’’ gibi pek çok çocuk oyunu, Fevziye Mektepleri Vakfý Iþýk Okullarýnýn 125. yýlý anýsýna ‘’Geleneksel 125 Çocuk Oyunu’’ adýyla kitaplaþtýrýldý. Fevziye Mektepleri Vakfý Iþýk Okullarý, 2007 yýlýnda oyunun çocuk için fiziksel, biliþsel, duygusal ve sosyal geliþimin temeli olmasý, geleneksel çocuk oyunlarýnýn da unutulmaya yüz tutmasý sebebiyle “Üç Nesil Oyun’’ adlý bir proje baþlattý. Birçok çocuk oyununu günümüze taþýmak ve gelecek kuþaklara aktarýlmalarýný saðlamak, ayrýca zengin kültürümüz içinde yer alan çocuk oyunlarýný tüm dünya çocuklarýyla paylaþmak amaçlarý güdülen projeye 2007-2008 eðitim ve öðretim yýlýnda baþlandý ve 3 yýl boyunca devam edildi. Proje çerçevesinde ilk aþamada kütüphanelerde ve internette tarama yapýlarak arþiv çalýþmasýna baþlandý. Arþivin zenginleþmesi için ebeveynlerden, büyükanne ve büyükbabalardan da çocukluklarýnda oynadýklarý oyunlarý paylaþmalarý istendi. Bu nedenle okullara davet edilen büyükanne ve büyükbabalar, çocukluklarýnda oynadýklarý oyunlarý öðrencilerle birlikte oynadý. Bu çalýþma, okulun geleneksel etkinliði haline dönüþtürülerek her öðretim yýlýnda tekrarlandý. Projenin uluslararasý platforma taþýnmasý için gerekli baþvurular yapýlýrken, özel eðitime gerek duyan çocuklarla da bu oyunlarýn paylaþýlmasý için Türkan Sabancý Görme Engelliler Okulu ile iþbirliði yapýldý. Bu çerçevede anaokulu öðretmenleri tarafýndan her geleneksel oyun bu okuldaki çocuklarýn oynayabileceði þekilde düzenlenerek belirli günlerde öðrencilerle paylaþýmda bulunuldu.

BAÞKA HANGÝ OYUNLAR VAR? Kitapta ‘’Adam Asmaca’’, ‘’Adamýn Gözlükleri’’, ‘’Alfabe’’, ‘’Altýndan Geç, Üstünden Atla’’, ‘’Ambara Vurdum Bir Tekme’’, ‘’Amiral Battý’’, ‘’Arkamda Kim Var’’, ‘’Arapsaçý’’, ‘’Bayrak Verme’’, ‘’Beþ Taþ’’, ‘’Bicik’’, ‘’Cicoz’’, ‘’Çatlak Patlak’’, ‘’Çemberde Yakala’’, ‘’Çizgiye Basma’’, ‘’Çömel Kurtul’’, ‘’Deðirmenci Baba’’, ‘’Dokuz Taþ’’, ‘’Dönmece’’, ‘’, ‘’El Kýzartmaca’’, ‘’Ýsim Þehir’’, ‘’Evinize Köyünüze’’, ‘’Gölge Kovalamacasý’’, ‘’Ýp Bilmecesi’’, ‘’Kurt Baba ve Yumurtalar’’, ‘’Nesi Var’’, ‘’Kabakçýbaþý’’, ‘’Kim Kiminle Nerede’’, ‘’Kutu Kutu Pense’’, ‘’Sýcak-Soðuk’’, ‘’Taþ-Makas-Kaðýt’’, ‘’Tavþan Kaç’’, ‘’Topal Karga’’, ‘’Sekiz Kuyulu Taþ’’, ‘’Tutsak Almaca’’, ‘’Tuz Buz’’, ‘’Uçtu Uçtu’’, ‘Tuzluk’’, ‘’Yað Satarým, Bal Satarým’’, ‘’Yakar Top’’, ‘’Yedi Kiremit’’ ve ‘’Zýmba’’ oyunlarýnýn anlatýmlarý da yer alýyor.

KÝTAPTAKÝ OYUN ANLATIMLARI Kitapta nasýl oynanacaðý tarifleriyle yer alan bazý oyunlar þöyle: Aç Kapýyý Bezirgan Baþý: Oyuncular tekerleme aracýlýðý ile aralarýndan 2 kiþiyi seçer, bunlar ‘bezirganbaþý’ olur ve el ele tutuþur. Oyunun ‘Aç kapýyý bezirganbaþý/bezirganbaþý/kapý hakký ne verirsin, ne verirsin/1 sýçan, 2 sýçan, üçüncüde kapan’ þeklindeki þarkýsýný kervan misali elleriyle oluþturduklarý kapýdan diðer oyuncular geçer-

5 bin öðrenciye konservatuvar eðitimi KAYSERÝ Büyükþehir Belediyesi tarafýndan açýlan konservatuvarda bu yýl 5 bin öðrenciye eðitim verildi. Konservatuvarýn 2010–2011 eðitim öðretim yýlý düzenlenen yýlsonu þenliðiyle sona erdi. Beþtepeler Parký’ndaki þenliðe eþi Neþe Özhaseki ile birlikte katýlan Büyükþehir Belediye Baþkaný Mehmet Özhaseki, önce resim sergisini gezdi, ardýndan öðrenciler ve öðretim görevlileri ile sohbet etti. Resim bölümü öðretim görevlisi Selda Baþbay tarafýndan yapýlan portresini görünce þaþýran Özhaseki’ye sanat müziði bölümü öðretim üyeleri sürpriz yaptý. En sevdiði þarký olarak bilinen ‘Benzemez Kimse Sana’ ile karþýlanan Özhaseki, burada keyifli anlar yaþadý. Daha sonra þenlik alanýný dolaþarak halk oyunlarý gösterileri ile Hacivat-Karagöz tiplemelerini izleyen Özhaseki, kültür sanat etkinliklerine büyük önem verdiklerini belirtti. Kayseri/ cihan

ken söylerler. Oyunun sonunda seçtikleri oyuncularýyla bir halatý arka arkaya geçerek çekiþtirmeye baþlarlar. Halatý býrakan grup oyunu kaybeder. Aldým Verdim Ben Seni Yendim: 2 oyuncu karþýlýklý 2-3 metre arayla durur. ‘Aldým verdim, ben seni yendim/ alamazsýn veremezsin, sen beni yenemezsin’ tekerlemesini söyleyerek birbirlerine doðru ilerlerler. Önce kim kime yakla-

Türk Edebiyatý Vakfý’nda Sohbet

Centilmenlik okulda baþlar

TÜRK Edebiyatý Vakfý’nýn bu haftaki “Çarþamba Sohbeti”nde deðerli sanatçý ve araþtýrmacý Bünyamin Aksungur, “Türk Dünyasý Þiir ve Müzik Kültüründe Sanatçýlar ve Eserlerinden Örnekler” baþlýðý altýnda musikiyle bezeli bir sohbet yapacak. Bünyamin Aksungur, Türk Dünyasýnýn müzik âletlerini ustalýkla kullanabilen ve onlarýn müziklerinden geniþ bir koleksiyona sahip bulunan günümüzün eþsiz sanatçý ve araþtýrmacýlarýndan biri. Dinleyiciler bu sohbette hem pek çok sanatçýyý onun sayesinde tanýyacak, hem de onlarýn eserlerinden derleme eþsiz bir musiki dinleyecek. Yarýnki programýn baþlama saati 17.00 ve Divanyolu Cad. No: 14 Sultanahmet adresindeki Türk Edebiyatý Vakfý Konferans Salonu’nda gerçekleþtirilecek. Ýstanbul/ Said Temur

OKULLARIN eðitim baþarýlarýný artýrmaya destek olmak amacýyla düzenlenen “Baþarý ve Centilmenlik Ödülleri” Türkiye çapýnda bir ilk ve örnek proje olmayý sürdürüyor. Zeytinburnu Kaymakamlýðý, Zeytinburnu Belediyesi ve Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü iþbirliðiyle ile Zeytinburnu’ndaki resmi ilköðretim okullarý ve liselere yönelik olarak gerçekleþtirilen projenin bu yýl 5.si yapýlýyor. Yarýþmada; ilköðretim ve liselerde yöneticilik yapan idareci, öðretmen, hizmetli, öðrenci ile okul aile birliði üyeleri, eðitim öðretim dönemi süresince, okullarý adýna projede belirlenen esaslara göre yapacaklarý faaliyetlerin karþýlýðýnda puan kazanýyorlar. 8 Haziran Çarþamba günü, saat 15.00’te Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nin ev sahipliðinde gerçekleþecek olan ödül törenine tüm ilgililer davetlidir. Ýstanbul/ Said Temur

BULMACA Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)

1

“Yarým Kalan Tebessüm” ERCAN Köksal’ýn öykü kitabý “Yarým Kalan Tebessüm" okuyucuyla buluþtu. Toplam yedi hikâyenin yer aldýðý Yarým Kalan Tebessüm; Köksal’ýn okur ile ilk buluþmasý. Genç yazar Köksal, Kün Yayýncýlýk'tan çýkan kitabýn önsözünde “çevresinde olup biten olaylara kayýtsýz kalmamak adýna tüm gözlemlerini yazýya geçirme gerekliliðini hissetmesi” sonucu kitabýn ortaya çýktýðýný belirtiyor. Akýcý, yalýn ve dolaysýz anlatým kitabý bir çýrpýda okutuyor.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

þýr ve diðerinin ayaðýna basarsa oyunu kazanýr. Çelik Çomak: Biri uzun diðeri kýsa 2 sopa kullanýlarak oynanýr. Kýsa olan ve sürekli yerde kalan sopa uzun sopa ile uç kýsmýna vurularak havalandýrýlmaya çalýþýlýr. Kýsa sopaya 3 kez havalandýrýp vuramayan oyuncu sýrasýný rakibe verir. Sopayý en uzak noktaya atan oyunu kazanýr. Elim Sende: Ebe seçilen oyuncu arkadaþlarýný kovalarken kime elini deðdirirse ‘elim sende’ diye baðýrýr ve ebelikten kurtulur. Ebe ise ‘ben ebeyim’ diyerek kendini arkadaþlarýna tanýtýr ve oyun bu þekilde devam eder. Köþe Kapmaca: Genellikle sokakta oynanýr. Oyuncular arasýndan seçilen ebe diðer oyunculara göre ortada bir yerde durur. Oyuncular ebeye yakalanmadan birbirleriyle köþeleri sürekli deðiþtirmeye çalýþýr. Ebeye yakalanan oyuncu köþesini kaybeder ve kendisi ebe olur. Kukalý Saklambaç: Tüm oyuncular oyun alanýnda toplanýr. Oyunculardan biri ortaya konan topa ya da teneke kutuya vurarak oyun alanýndan uzak bir noktaya atar. Tüm oyuncular ebe topu tekrar oyun alanýna getirene kadar saklanýr. Ebe kukayý getirdikten sonra saklananlarý ararken, baþka oyuncular kukayý tekrar uzaða atabilir. Ebe kimi görürse kukaya basar ve ‘kukaladým’ der. Oyun bu þekilde devam eder. Tilki Tilki Saatin Kaç: Oyuncular arasýndan seçilen ebe ‘tilki’ olur. Diðer oyuncular serbest olarak ayný hizada dizilir ve her oyuncu ayrý ayrý ebeye, ‘tilki tilki saatin kaç?’ diye sorar. Ebe, ‘saat iki’, ‘saat üç’ diye cevap verir. Soruyu soran öðrenci o kadar adým atýp ebeye yaklaþmaya çalýþýr, ebenin ayaðýna yaklaþýnca tilki de onu hareket halindeyken yakalamaya çalýþýr. Yakalanan oyuncu tilki olur. Ýstanbul / aa

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

SOLDAN SAÐA — 1. Nitelik, vasýf, öz, asýl.- El sýkýþma. 2. Benzeþmek, kendine uydurmak”- Duadan sonra söylenen kelime. 3. Pratiði olmayan bilgi, teori.- Telefonda ilk hitap. 4. Arapçada baba.- Kafatasýnýn üst kýsmý, tepe.- Köpek. 5. Sevin kelimesinde ikinci hece.- Bir maddenin kimyasal bir tepkimede hiçbir deðiþmeye uðramadan tepkimenin olmasýný veya hýzýnýn deðiþmesini saðlayan etkisi. 6. Ýyi kelimesinin kimi yörelerimizde söyleniþi.- 7. Kabiliyet, istidat.- Ayaklý tabla. 8. Dolambaçlý bahçe havuzu.- Abanozgillerden, sýcak ülkelerde yetiþen, kerestesinden yararlanýlan birçok aðacýn ortak adý. 9. Eti vb ni küçük doðrama iþi.- Rusçada evet. 10. Koruyan, muhafaza eden.- Kuþ yuvasý. YUKARIDAN AÞAÐIYA — 1. Yürek gücü, moral 2. Hastahanelerde sinir hastalýklarý bölümü.- Bir korkma nidasý. 3. Bitlis'in bir ilçesi.- Karadeniz yelkenlisi. 4. Kinayeli anlatým.- Lahanaya verilen diðer isim. 5. Üst dudaðý yarýk olan (kimBÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI se).- Ýçeriðinde ne var manasýnda 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 soru. 6. Hüzün verir tarzda olan. 7. Doðrulama, gerçekleme.- kesiçi 1 S A C U L A R S E R A K ve delici özelliði olan bir býçak. 8. 2 A N A B A R B E C E N E Çokluk, fazlalýk.- Ýslâmýn þartlarý 3 R U B U S G A N Ý M E T sayý olarak kabul edilen sayý. 9. U- 4 A R A L F E L E K Ý M E zaklýk belirtir bir nida.- Adeniz ik5 K Ý L Z A R A G E C Ý N limi bitki örtüsü. 10. Kalça kemi6 A T P K D E L A B E K A ði.- Baþkenti Tahran olan ülke. 11. Hasýr otu.- Temizlik iþlerinde kul- 7 N T A V K D A L A M A N lanýlan bir çeþit tuz. 12. Elektrikle 8 H A L A A E Y C S Ý T E ayrýþým olayýnda ve pillerde, yük- 9 A R A K A E K Ý Ý L O Þ seltgenme tepkimesinin oluþtuðu 10 K A Z A Ý H A N Z E L E elektrot.- Sonbahar, güz mevsimiz.


EKONOMÝ

Y

THY yeni bir þirket kuracak

SERBEST PÝYASA

C. ALTINI

DÜN 1,5430 ÖNCEKÝ GÜN 1,5750

DÜN 78,42 ÖNCEKÝ GÜN 78,25

DÜN 5 3 0, 0 0 ÖNCEKÝ GÜN 527,00

ALTIN

DÜN 2,3120 ÖNCEKÝ GÜN 2,3020

EURO

DOLAR

TÜKETÝCÝLER BÝRLÝÐÝ GENEL SEKRETERÝ MEHMET ÝMREK: ‘’GIDALARIN ETÝKETÝNDE ÜRETÝM TARÝHÝNÝN BELÝRTÝLMEMESÝ NEDENÝYLE TÜKETÝCÝLERÝN MAÐDURÝYETÝ ARTTI’’ DEDÝ. ve ihtiyaçlarýna göre bilinçli seçim imkâný saðlamak için yeterli bilgilere eriþim saðlanmasý) gerektiðini açýkça hüküm altýna almaktadýr. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý Ulusal Gý da Ko dek si Ko misyonu’nca 5179 sayýlý Kanun gereðince ha zýr la nan etiket leme ile il gili tebliðin 6. mad de sin de; gý da maddelerinin e ti ket le rin de bu lun ma sý zo runlu bilgilerle birlikte, (Gýdalarýn etiketlerinde son tüketim tarihinin bulunmasý zorunlu olup, üretim tarihinin bulunmasý zorunlu deðildir) hükmüne yer vermiþtir.’’ Gýda etiketlerinde, ürünün hasat yýlý, koruyucu maddelerin neler olduðu ve i-

çeriðinde ne oranda bulunduðu, üretiminin hangi tarihte yapýldýðý ve son tüketim tarihinin ne olmasý gerektiði konusunda açýklayýcý, bilgilendirici ve hatta uyarýcý yazýlara yer verilmesi gerektiðini öne süren Ýmrek, açýklamasýnda þöyle devam etti: ‘’TBMM Dilekçe Komisyonu, Tüketiciler Birliði tara fýn dan ya pý lan baþvurularý dikkate alarak, bulunmasýný talep ettiðimiz bilgilerin gýda maddelerinin etiketlerinde yer alma sý ge rek ti ði ni 25 Mart 2011 tarih ve 47 sayýlý kararý ile hüküm altýna almýþtýr. Avrupa Birliði adayý ülkemizde, gýda kodeksi normlarýna uygun üretim yapýlmasý, denetim mekanizmasýnýn düzenli ve saðlýklý bir þekilde iþlevsel hale gelmesi, tüketicinin saðlýðýný, ekonomik ve hukuki

çýkarlarýný koruyucu tedbirlerin alýnmasý konusunda Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðýnýn daha etkin çalýþma yapmasý gerek mektedir.’’ Verilen bilgiye göre, Türk Gýda Kodeksi Gýda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kurallarý Tebliði’nde, gýda etiketlerinde üretim tarihinin bulunmasýna iliþkin bir zorunluluk bulunmuyor. Ancak son tüketim tarihinin bulunmasý gerekiyor. Bu düzenlemenin AB mevzuatýna uyum için yapýldýðýný belirten yetkililer, AB mevzuatýnda bir deðiþiklik olmadýðý sürece mevzuatta buna yer verilemediðini ancak isteyen firmalarýn üretim ve son tüketim tarihini birlikte yazdýðýný ifade etti. Bu yýl baþýnda bir tüketicinin TBMM Dilekçe Komisyonu’na ‘’gýda etiketlerinde üretim tarihinin gösterilmesi gerektiði’’ yönünde bir dilekçe sunduðunu, bakanlýðýn da bu dilekçeye ‘’AB mevzuatý gereði çýkarýlan teblið uyarýnca bunun mümkün olmadýðý’’ yönünde cevap verdiði kaydedildi. Ankara / aa

KOSGEB, ‘’Ulusal Koordinatör’’ oldu KÜÇÜK ve Orta Ölçekli Ýþletmeleri Geliþtirme ve Destekleme Ýdaresi Baþkanlýðý (KOSGEB), Türkiye’nin de dahil olduðu ‘’Balkan Ülkeleri ve Türkiye’de Avrupa Küçük Ýþletmeler Yasasý’nýn Uygulanmasý Projesi’’ kapsamýnda, yasa ile belirlenmiþ prensiplere iliþkin ilerlemeleri izlemekle görevli ‘’Ulusal Koordinatör’’ olarak belirlendi. KOSGEB’den yapýlan yazýlý açýklamada, kuru mun Ulusal Koordinatör olarak görevlendirilmesine iliþkin Baþbakanlýk Genelgesi’nin Resmi Gazetenin dünkü sayýsýnda yayýmlandýðý belirtildi. Genelgede KOBÝ’lerin sorunlarýnýn çözümü amacýyla uygulamaya konulan proje kapsamýnda ‘’Önce Küçük Olaný Düþün’’ prensibi ýþýðýnda belirlenen prensiplerin tanýtýlmasý, bu konuda farkýndalýk saðlanmasý, bu kapsamda yapýlacak her türlü düzenleme ve çalýþmanýn, KOBÝ’lerle ilgili diðer kamu kurum ve kuruþlarýyla iþbirliði içinde KOSGEB tarafýndan koordine edilmesinin uygun görüldüðü belirtildi. ‘’Önce Küçük Olaný Düþün’’ prensibi ýþýðýnda ‘’giriþimcilerin ve aile iþletmelerinin teþvik edildiði bir iþ ortamý oluþturulmasý, iflas tehdidiyle karþýlaþan dürüst giriþimcilere ikinci bir þans tanýnmasý, Önce Küçük Olaný Düþün ilkesine uygun kurallar geliþtirilmesi, kamu kurum ve kuruluþlarýnýn KOBÝ’lerin ihtiyaçlarýna duyarlý hale getirilmesi, kamu politika araçlarýnýn KOBÝ ihtiyaçlarýna uyumlaþtýrýlmasý, KOBÝ’lerin finansmana eriþimlerinin kolaylaþtýrýlmasý ve ticari iþlemlerde ödemelerin zamanýnda yapýlmasýný destekleyici düzenlemelerin ve iþ ortamýnýn geliþtirilmesi’’ gibi 10 temel prensibin belirlendiði kaydedildi. Ankara / aa

OPEC’den üretimi arttýrma sinyali Petrol Ýhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi Suudi Arabistan önderliðindeki Körfez Arap ülkeleri, küresel ekonomideki zayýf büyümeye destek vermek amacýyla Avusturya’da yapýlacak toplantýda üretimin artýrýlmasý yönünde çaba sarf edecek. Küresel ekonomiye iliþkin verilerin ekonomideki toparlanmanýn Batý’da hýzýnýn düþebileceðini iþaret etmesi, OPEC’in Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleþik Arap Emirlikleri (BAE) gibi Körfez ülkelerini kaygýlandýrýyor. Suudi Arabistan ile Kuveyt ve BAE’nin 8 Haziran’da yapýlacak OPEC toplantýsýnda, petrol fiyatlarýnýn ekonomideki büyümeye zarar verebileceði ve yýlýn ikinci yarý-

Sevgili yeðenim

Mersin Yeni Asya Okuyucularý

sýnda talebi dengelemek için daha fazla petrol arzýna ihtiyaç olacaðý görüþünü savunacaðý belirtildi. Ancak Suudi Arabistan’ýn fiyatlarýn hýzla inmesi için piyasadaki petrol arzýný artýrmaya hazýr olmadýðý kaydedildi. Bu arada Malezya ulusal petrol þirketi Petronas’ýn Üst Yöneticisi (CEO) Þamsul Azhar Abbas, küresel petrol fiyatlarýnýn çok yüksek olduðunu ve petrolün varil fiyatýnýn 75 ve 80 dolar aralýðýna düþmesi gerektiðini söyledi. Abbas, petrol ve doðalgaz konulu konferansta yaptýðý konuþmada, petrol talebi artarken, petrol piyasasýnda arz sýkýntýsý olduðuna iliþkin gerçek bir delil olmadýðýný belirtti. Viyana / aa

GEÇMÝÞ OLSUN

Selcan’a

Deðerli kardeþimiz

geçirmekte olduðu sýkýntýlý hastalýðýndan dolayý geçmiþ olsun diyor, þifa bulup iyileþmesi için camiamýzýn duâlarýný bekliyoruz.

Said Tutumlu'nun

Feyzullah Ergül/Mersin

trafik kazasý sonucu baþarýlý bir ameliyat

TEBRÝK Kardeþlerimizden

TAZÝYE

Muhterem kardeþimiz

Hanife Turbçu ile Ali Osman Karadeniz'in

Seyfullah Bahar ve oðlu Faruk Bahar’ýn

izdivaçlarýný tebrik eder, çifte iki cihan saadeti dileriz.

bir trafik kazasý sonucu vefat ettiklerini öðrendik. Merhumlara Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli aileleri, yakýnlarý ve dostlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Bayan Yeni Asya Okuyucularý

Merkez Bankasý, Perakende Ödeme Sistemi kuracak

MERKEZ Bankasý, Elektronik Fon Transferi sistemindeki aksaklýkla alakalý haberlere açýklýk getirdi. Sistemdeki aksaklýðýn giderildiðine dikkat çeken banka, EFT yazýlýmýnýn dünyadaki 18 Merkez Bankasý’na hizmet veren þirket tarafýndan saðlandýðýna vurgu yaptý. Merkez Bankasý, “Bankamýzýn gündeminde olan ve üzerinde çalýþýlan önemli bir konu “Perakende Ödeme Sistemi Projesi”dir. Bu proje, Türkiye’deki bankalarla detaylý bir þekilde çalýþýlarak ülkemiz için ideal sistem tasarlanmýþ ancak henüz uygulama aþamasýna geçilmemiþtir” müjdesini de verdi. Merkez Bankasý’ndan yapýlan yazýlý açýklamada, 4-5 Haziran 2011 tarihli gazetelerde çýkan haberler deðerlendirildi. Merkez Bankasýnýn yabancý firmadan alýnmadýðý, kendi personeliyle yaptýðýna iliþkinin bilginin gerçeði yansýtmadýðýna dikkat çekilirken, “EFT Sistemi, 2000 yýlýndan itibaren Bankamýz dahil 18 merkez bankasýna hizmet vermiþ bir yabancý firmanýn saðladýðý yazýlým ile iþletilmektedir. Gerekli güncellemeler ve ek yazýlýmlar Bankamýz personeli tarafýndan deðil yine söz konusu firma tarafýndan saðlanmaktadýr.” bilgisi verildi. Merkez Bankasý’nýn gündeminde olan yeni bir projenin de açýklandýðý basýn bilgi notunda, “EFT Sisteminde artan yoðun iþlem hacmi gözönüne alýnarak, perakende ödeme sistemi ile ilgili yapýlan çalýþmalar en kýsa zamanda tamamlanýp yeni sistem kullanýma hazýr hale getirilecektir” denildi. Ankara / cihan

SGK Baþkaný: Taksitlendirilen borç miktarý 34.5 milyar lira

SOSYAL Güvenlik Kurumu Baþkaný Emin Zararsýz, Torba Kanun ile yeniden yapýlandýrýlan sigorta prim borçlarýný açýkladý. Kuruma toplam baþvuru sayýsýnýn 2 milyon 88 bin 841 kiþi olduðunu belirten Zararsýz, yapýlandýrýlan toplam tutarýný 34 milyar 525 milyon 923 bin lira olduðunu ifade etti. Tahsil edilecek toplam tutarýn 29 milyar 887 milyon 710 bin lira seviyesinde bulunduðunu aktaran Zararsýz, “Bugüne kadar tahsil edilen tutar 3 milyar 163 milyon 101 bin TL” dedi. Zararsýz, bugüne kadar tahsil edilen tutar dahil olmak üzere 2011 yýlý sonuna kadar SGK kasasýna 11 milyar 706 milyon 860 bin lira gireceðini açýkladý. Ankara / cihan

Karpuz hasadý üreticiyi sevindirdi

Deðerli aðabeyimiz

Hanýmefendinin izdivaçlarýný tebrik eder, çifte iki cihan saadeti dileriz.

Merkez Bankasý, Perekende Ödeme Sistemi hazýrlýklarýnýn sürdüðünü bildirdi.

SOSYAL Güvenlik Kurumu Baþkaný Emin Zararsýz, banka kredisi kullanarak emekliliðe hak kazanan kiþi sayýsýnýn 61 bin 571 kiþi olduðunu açýkladý. Ziraat Bankasý’ndan 991 milyon 413 bin lira kredi kullanan bu kiþilerin emekli aylýðýna baðlanacaðýný aktaran Zararsýz, “Ayrýca borçlarýný kredi kullanmaksýzýn peþin olarak ödeyerek bugüne kadar emekli aylýðý baðlanan kiþi sayýsý 5 bin 677 kiþi.” dedi. Sosyal Güvenlik Kurumu’nda basýn toplantýsý düzenleyen Zararsýz, prim borç yapýlandýrmasýndan gelen rakamlarý açýkladý. Ankara / cihan

GEÇMÝÞ OLSUN

Uður Beydoðan ile Gurbet

HABERLER

Prim borcunu kapatan 67 bin kiþi emekli oldu

TEBRÝK Abbas Beydoðan'ýn oðlu

11

Türk Hava Yollarý, havacýlýk bakým, onarým ve modifikasyon alanlarýnda faaliyet gösterecek yeni bir þirket kurma kararý aldý. THY’nin Kamuyu Aydýnlatma Platformu’nda (KAP) yayýmlanan açýklamasýnda, uçak, uçak donanýmý, hava taþýmacýlýðý ile ilgili her türlü donaným ve gereçler ile her türlü motorlarý, satýn almak, satmak, kiralamak, kiraya vermek, üretmek, onarmak, modifikasyonunu yapmak ve korunmasýný saðlamak ve diðer faaliyet hizmetlerini için 500 bin lira nakit sermaye ile ‘’HABOM Havacýlýk Bakým Onarým ve Modifikasyon Merkezi AÞ’’ unvanlý þirketin kurulmasýna karar verildiði bildirildi. Ýstanbul / aa

TÜKETÝCÝ ETÝKET MAÐDURU TÜKETÝCÝLER Birliði Genel Sekreteri Mehmet Ýmrek, gýdalarýn etiketinde üretim tarihinin belirtilmemesi nedeniyle tüketicilerin maðduriyetinin arttýðýný belirtti. Ýmrek, ‘’gýda etiketlerindeki tehlike’’ baþlýðý ile yaptýðý açýklamada, gýda ürünlerinde üretim tarihi zorunluluðunun bulunmamasý nedeniyle üreticilerin haksýz uygulamalarýna paralel olarak tüketici maðduriyetlerinin arttýðýný kaydetti. Piyasaya sunulan gýdalarýn ambalajlarýnda üretim tarihinin yer almadýðýna, sadece son kullanma tarihinin belirtildiðine iþaret eden Ýmrek, þöyle devam etti:’’Üretici ve ithalatçýlar, Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý tarafýndan yayýmlanan tebliði gerekçe göstererek, üretim tarihinin yazýlmasý zorunluluðunun bulunmadýðýný belirtmektedirler. Anayasa’nýn 172. Maddesi (Devlet tüketicileri aydýnlatýr ve koruyucu tedbirleri alýr, tüketicilerin kendilerini koruyucu giriþimlerini teþvik eder) demektedir. Birleþmiþ Milletler Tüketici Haklarý Evrensel Beyannamesi; (Tüketicilere, kendi ferdi istek

7 HAZÝRAN 2011 SALI

Selim Çepni

geçirmiþ olduðunu öðrendik. Geçmiþ olsun der, Cenâb-ý Hak'tan acil þifalar dileriz.

Batman Yeni Asya Okuyucularý

TÜRKÝYE’NÝN önemli karpuz üretim mer kezlerinden Çukurova yöresinde karpuz üreticilerinin bu sezon dönüm baþýna yaklaþýk 2 bin ile 2 bin 500 lira kar saðladýðý bildirildi. Türkiye’nin tarým merkezlerinden Adana’da yetiþtirilen ve piyasaya ‘’Ceyhan karpuzu’’ ya da ‘’Adana karpuzu’’ olarak sunulan karpuzun kilosu tarlada 50 kuruþluk taban fiyattan alýcý buluyor. Hasattan mutlu olan üreticiler, tarlalarýný ya dekar baþýna tüccara devrediyor ya da hasadý kendileri yaparak perakende satýþý tercih ediyorlar. Adana Çiftçiler Birliði 2. Baþkaný Mutlu Doðru, yaptýðý açýklamada, karpuz üreticisinin hasattan mutlu olduðunu belirterek, ‘’Karpuzun kilosu þu anda tarlada 50 kuruþluk taban fiyatla alýcý buluyor. Karpuzun kalitesine ve iriliðine göre kilosu 90 kuruþa kadar çýkýyor. Karpuz üreticisi meslektaþlarýmýz, dönüme 2 bin ile 2 bin 500 lira arasýnda kar elde ettiklerini belirtiyorlar. Bunlar da bizi mutlu ediyor’’ dedi. Doðru, havalarýn bu yýl serin gitmesi ve mevsim normalleri üzerindeki yaðýþ nedeniyle bu yýl bir miktar rekolte kaybý yaþandýðýný, bazý tarlalar da hasar oluþtuðunu belirterek, ‘’Zarar görmeyen ürünler, üreticisine iyi gelir saðladý. Daha az ürün de fiyatýn yükselmesinde etken oldu. Daha önce 8 ile 10 ton karpuz alan bir tüccar þimdi 5-6 tonla yetiniyor. Ancak, fiyatlarýn tatmin edici olmasý üreticimizin yüzünü güldürdü. Adana karpuzu ile birlikte Ýran karpuzu da piyasadan kendiliðinden çekildi. Çünkü, yerli ürünle kalite yönünden rekabet etme þansý yok. Bunun yaný sýra ithalat da yapýlmýyor’’ diye konuþtu. Yumurtalýk / aa

TÜFE ve ÜFE Mayýs’ta arttý

MERKEZ Bankasý tarafýndan Mayýs ayý fiyat geliþmelerine iliþkin ya yýmlanan deðerlendirmede, geçen ay tüketici fiyatlarýnýn yüzde 2,42 arttýðý ve yýllýk enflasyonun yüzde 7,17 düzeyine yükseldiði hatýrlatýlarak, bu yükseliþte taze meyve fiyatlarýnda sezon geçiþlerinden kaynaklanan yük sek artýþlar ve baz etkisinin belirleyici olduðu bildirildi. Haziran ayýnda meyve fiyatlarýndaki aþaðý yönlü düzeltme ile enflasyonun tekrar düþüþ göstermesinin beklendiði belirtildi. Merkez Bankasý deðerlendirmesinde, üretici fiyatlarýnýn da Mayýs ayýnda yüzde 0,15 arttýðý ve yýllýk enflasyonun yüzde 9,63’e yükseldiði hatýrlatýldý. Tarým fiyatlarý bu dönemde yüzde 1,93 gerilerken, yýllýk enflasyonun düþük bazýn etkisiyle 4,14 puan artarak, yüzde 8,73 olduðu, bu dönemde buðday, pamuk ve ayçiçeði fiyatlarýnda azalýþlar gözlendiði ifade edildi. Uluslararasý emtia fiyatlarýndaki artýþlarýn birikimli etkileri ve kur geliþmeleri çerçevesinde Mayýs ayýnda imalat sanayi genelinde fiyatlarýn yükseldiði belirtildi. Ankara / aa


12

7 HAZÝRAN 2011 SALI Sayfa Sorumlusu: Muhammed Zorlu - Umut Avcý

BÝLÝÞÝM - TEKNOLOJÝ

Y bilisim@yeniasya.com.tr

BÝLÝÞÝM HABER... BÝLÝÞÝM HABER...

Ýnternetsiz yapamýyoruz

Fareyi kaybettim! WINDOWS’TA “Baþ­lat­/­De­ne­tim­Ma­sa­sý”na­týk­la­yýn.­Ge­rek­li bö­lü­me­hýz­lý­ca­u­laþ­mak­i­çin­pen­ce­re­nin sað­ üst­ ta­r a­f ýn­d a­k i “Ka­te­go­ri”­bö­lü­mün­de­ki­ok­tu­þu­na­ba­sa­rak,­a­çý­lan lis­te­den­“Bü­yük­sim­ge­ler”i­se­çin.­Kar­þý­ný­za­ge­len­lis­te­den­“Fa­re”ye­týk­la­yýn ve­“Ý­þa­ret­çi­Se­çe­nek­le­ri”­sek­me­si­ne­ge­lin.­Ay­ný­ye­re­XP­iþ­le­tim­sis­te­min­de “Baþ­lat­/­De­ne­tim­Ma­sa­sý­/­Fa­re /­Ý­þa­ret­çi­se­çe­nek­le­ri”­ü­ze­rin­den­ge­le­bi­lir­si­niz. Bu­pen­ce­re­nin­en­al­týn­da­ki­“CTRL­tu­þu­na­bas­tý­ðým­da­i­þa­ret­çi­le­rin­ye­ri­ni­gös­ter”­se­çe­ne­ði­nin­ya­nýn­da­ki­ku­tu­cu­ðu­i­þa­ret­le­yin­ve “Ta­mam”­di­ye­rek­yap­tý­ðý­nýz­de­ði­þik­li­ðin­o­nay­lan­ma­sý­ný­sað­la­yýn.­Win­dows

BUNLARI BÝLÝYOR MUSUNUZ?

7­i­se­“i­le­ti­ku­tu­la­rýn­da­fa­re i­þa­ret­çi­si­ni­o­to­ma­tik­o­la­rak­var­sa­yý­lan­düð­me­nin üs­tü­ne­gö­tür”­se­çe­ne­ði­ni i­þa­ret­le­yin.­Ar­týk­fa­re­im­le­ci­nin­ye­ri­ni­a­ra­mak­tan­sa­[Ctrl]­tu­þu­na­bas­tý­ðý­nýz­da et­ra­fýn­da­gör­sel­bir­tit­re­þim­o­lu­þa­cak böy­le­lik­le­siz­de­i­þi­ni­zi­ak­sat­ma­dan­ça­lýþ­ma­ný­za­de­vam­e­de­bi­le­cek­si­niz.

ARTIK HABERLER DE ÝNTERNET ORTAMINDAN(!) Tür­ki­ye­ þart­la­rýn­da­ ça­lý­þan­la­rýn­ bü­yük bir­kýs­mý­in­ter­ne­ti­he­men­he­men­her­gün kul­la­ný­yor.­ Kul­la­ným­ ge­nel­lik­le,­ u­la­þým, kül­tü­rel­ ve­ya­ sa­nat­sal­ et­kin­lik­ re­zer­vas­yon­la­rý,­ e-Dev­let­ ve­ya­ ban­ka­cý­lýk­ gi­bi­ iþ­lem­ler­de­kul­la­ný­lý­yor.­Ya­pý­lan­a­raþ­týr­ma­lar doð­rul­tu­sun­da­ i­se,­ ça­lý­þan­ nü­fu­sun­ ya­rý­sý ka­da­rý­ ga­ze­te­ ve­ ha­ber­le­ri­ in­ter­net­ten­ o­ku­yor.­ Ak­tif­ nü­fu­sun­ %61'i­ ka­da­rý­ i­se­ in­ter­ne­ti­ ar­ka­daþ­la­rýy­la­ ha­ber­leþ­mek­ i­çin kul­la­ný­yor.­(biliþim haber)

PC’nizin gizli köþelerinde kalan kiþisel detaylarýnýzý bu araçla temizleyin, hýrsýzlardan korunun! KREDÝ kartý­numaranýz,­kiþisel­bilgileriniz­gibi­hassas­verilerinizi­korumak için­ anti-virüs­ ve­ çeþitli­ güvenlik yazýlýmlarýný­kullanýyoruz.­Identity Finder­adýndaki­araç­ise,­duruma­farklý bir­açýdan­yaklaþýyor:­Araç­sisteminizi baþtan­aþaðý­tarayarak­farkýnda­olmadan sakladýðýnýz­kiþisel­bilgileri­buluyor. Identity­Finder’ýn­ücretsiz­sürümü­ile sabit­diskinizi­bir­casus­yazýlým­gibi tarayabilir,­bulunan­kiþisel­verilerinizi kaldýrabilir­veya­olduðu­gibi­býrakabilirsiniz.­Programý­kurup­bir­parola ayarladýktan­sonra­üç­seçeneðiniz­var:

PROGRAM TANITIMI

Sisteminizi­taramak,­arama­sihirbazýný­kullanmak­veya­geliþmiþ­ara yüze­ ulaþmak.­ Tarama,­ sabit diskinizin­boyutuna­göre­10-20 dakika­sürebiliyor.­Sisteminizin kiþisel­bilgilerden­arýnmýþ­olduðunu düþünüyorsanýz,­ bulunanlarý görünce­þaþýrabilirsiniz. Identity­Finder­sizi­virüslerden korumasa­da­kiþisel­bilgilerinizi korumanýza­yardýmcý­olacaktýr. Link:http://www.identityfinder.com/ us/Home/IdentityFinder/Free (Kaynak:­­Chip)

Bilgisayar ve teknoloji biliþiminin doðuþu ve geliþimi Hazýrlayan:

MUHAMMED EMÝNSÝN GLOBAL pa­zar­da­bu­lut gü­ven­li­ði­ko­nu­sun­da­li­der­o­lan­Trend­Mic­ro (TSE:­4704),­iþ­dün­ya­sý ve­tü­ke­ti­ci­ler­i­çin­i­çe­rik gü­ven­li­ði­ve­teh­dit­yö­ne­ti­mi­çö­züm­le­ri­i­le­di­ji­tal bil­gi­pay­la­þý­mýn­da­da­ha gü­ven­li­bir­dün­ya­o­luþ­tu­rur.­Su­nu­cu­gü­ven­li­ði ko­nu­sun­da­ki­20­yý­lý­aþ­kýn­ön­cü­lü­ðü­ve­de­ne­yi­mi­i­le­müþ­te­ri­le­ri­ve­iþ or­tak­la­rý­nýn­is­tem­ci,­su­nu­cu­ve­bu­lut­baz­lý­gü­ven­lik­ko­nu­sun­da­ki­gü­ven­lik­ih­ti­yaç­la­rý­ný,­ye­ni teh­dit­le­ri­da­ha­hýz­lý­þe­kil­de­dur­du­ra­rak­ve­fi­zik­sel,­sa­nal­ve­bu­lut­or­tam­la­rýn­da­ki­da­ta­yý­ko­ru­y a­r ak­sað­l ar.­Trend Mci­ro’nun­Trend­Mic­ro™,­Smart­Pro­t ec­t i­o n Net­work™­ve­dün­ya­ge­ne­lin­de­ki­1000’in­ü­ze­rin­de­sa­nal­teh­dit­uz­ma­ný­i­le­des­tek­le­nen­bu­lut­gü­ven­li­ði­alt­ya­pý­sý,­en­düs­tri li­de­ri­bu­lut­bi­li­þim­gü­ven­lik­tek­no­lo­ji­si,­ü­rün­ler­ve­ser­vis­ler­sa­ye­sin­de teh­dit­ler­in­ter­net­ü­ze­rin­de­da­ha­ge­liþ­me­a­þa­ma­sýn­day­ken­dur­du­ru­lur.

TÝÖA’NA (Tür­ki­ye­Ýn­ter­net­Öl­çüm­le­me A­raþ­týr­ma­la­rý)­gö­re­ül­ke­miz­de­ki­ak­tif­nü­fu­sun­%82’si­in­ter­ne­ti­ha­yat­la­rýn­da­vaz­ge­çil­mez­bir­yer­o­la­rak­al­gý­lý­yor.­Ça­lý­þan­ve ak­tif­hal­de­ki­nü­fu­sun­ya­rý­sýn­dan­faz­la­sý in­ter­ne­ti,­ta­til­or­ga­ni­zas­yon­la­rý,­kül­tü­rel fa­a­li­yet­ler,­ban­ka­iþ­lem­le­ri­ve­gün­lük­ha­ber­ta­ki­bi­gi­bi­iþ­ler­de­kul­la­ný­yor.­Ça­lý­þan bey­le­rin­%69'u­in­ter­ne­ti­kul­la­nýr­ken,­ba­yan­la­rýn­i­se­%31'i­in­ter­ne­ti­ak­tif­o­la­rak kul­lan­dý­ðý­gö­ze­çar­pý­yor.

ÝLK BÝLGÝSAYAR: 21­Ha­zi­ran­1948'de­sa­bah­sa­at­11.00'de­Tom­Kill­burn­ilk­bil­gi­sa­ya­rýn­düð­me­si­ne­bas­tý­ve­ilk­bil­gi­sa­ya­ra­ilk­gö­re­vi­ver­di:­2­sa­yý­sý­nýn­18'in­ci­de­re­ce­den çar­pa­ný­ný­bul.­Bu­günkü­bil­gi­sa­yar­lar­i­çin­ço­cuk­o­yun­ca­ðý­o­lan­bu­ko­mut­50­yýl­ön­ce­si­i­çin­yüz­yý­lýn­en ö­nem­li­tek­no­lo­jik­bu­luþ­la­rýn­dan­bi­ri­ni­tem­sil­e­di­yor­du.

lu­o­lan­18­ya­þýn­da­ki­Bla­i­se­Pas­cal­(1623-1662),­ba­ba­sý­na­i­þi­ne­ya­ra­ya­cak­Pas­ca­lin­a­dýn­da­bir­tip­he­sap ma­ki­ne­si­ge­liþ­tir­di.­Bu­a­raç­10­ta­ba­ný­na­gö­re­iþ­lem­ler­de­ba­þa­rý­i­le­kul­la­nýl­dý.­Pas­ca­li­nin­de­za­van­ta­jý­top­la­ma­iþ­le­mi­i­le­sý­nýr­lý­ol­ma­sýy­dý. 1694­yý­lýn­da­al­man­ma­te­ma­tik­çi­si­ve­fi­lo­zo­fu­o­lan Gott­fri­ed­Wil­hem­von­Le­ib­niz­(1646-1716),­çarp­ma iþ­lem­le­rin­de­de­kul­la­ný­la­bi­le­cek­pas­ca­li­ni­yap­ma­yý ba­þar­dý.­Da­ha­son­ra­bir­fran­sýz­o­lan­Char­les­Xa­vi­er Tho­mas­de­Col­mar­dört­te­mel­ma­te­ma­tik­sel­iþ­le­mi (top­la­ma,­çý­kart­ma,­çarp­ma­ve­böl­me)­ya­pan­ci­ha­zý yap­ma­yý­ba­þar­dý. Bil­gi­sa­yar­ta­ri­hi­nin­ger­çek­baþ­lan­gý­cý­i­se­bu­gün Ýn­gi­liz­bir­ma­te­ma­tik­pro­fe­sö­rü­o­lan, Char­les­Bab­ba­ge­(1791-1871)­i­le­baþ­lar. 1812­de­Bab­ba­ge­ma­ki­ne­ler­i­le­ma­te­ma­tik­a­ra­sýn­da­ki­do­ðal­u­yu­ma­dik­kat çek­ti.­Ma­ki­ne­ler­ha­ta­yap­mak­sý­zýn­gö­rev­le­ri­ni­tek­rar­la­yan­ci­haz­lar­dýr.­Ma­te­ma­tik­te­i­se;­ö­zel­lik­le­ma­te­ma­tik­sel­tab­lo­la­rýn­ü­re­til­me­si­ba­sit­a­dým­la­rýn­tek­rar­lan­ma­sý­i­le­ger­çek­le­þir.­Prob­lem­ma­te­ma­ti­ðin­ih­ti­ya­cý­na­gö­re­ma­ki­ne­le­rin o­la­yýn­uy­gu­la­na­bil­me­siy­di.­

Ýkinci Nesil Bilgisayarlar (1956-1963) 1948­de­tran­sis­tör­le­rin­keþ­fi­i­le­bir­lik­te­bil­gi­sa­yar­la­rýn­ge­li­þi­min­de­ki­ar­týþ­i­yi­ce­art­tý.­Tran­sis­tör­ler­te­le­viz­yon­lar­da­ki,­rad­yo­lar­da­ki­ve­bil­gi­sa­yar­lar­da­ki­bü­yük­ve han­tal­va­kum­tüp­le­ri­nin­yer­le­ri­ni­al­dý­lar.­1960­la­rýn baþ­la­rýn­da­iþ­yer­le­rin­de,­ü­ni­ver­si­te­ler­de,­i­kin­ci­ne­sil­bil­gi­sa­yar­lar­kul­la­nýl­ma­ya­baþ­lan­dý.­Ý­kin­ci­ne­sil­bil­gi­sa­yar­la­ra­ya­zý­cý­lar,­ta­pe­bi­rim­le­ri,­disk­bi­rim­le­ri,­ha­fý­za, iþ­le­tim­sis­te­mi­ve­prog­ram­lar­i­la­ve­e­dil­di.­ Üçüncü Nesil Bilgisayarlar (1964-1971) 1958­yý­lýn­da­Te­xas­Ins­tru­ments­de­ki­mü­hen­dis­ler­den­Jack­Kilby­Tüm­le­þik­dev­re­yi­(In­teg­ra­ted­Cir­cu­it­(IC))­ge­liþ­tir­di.­Tüm­le­þik­dev­re­(IC),­ku­art­zdan ya­pýl­mýþ­kü­çük­bir­si­li­kon­disk­ü­ze­rin­de­3­e­lek­tro­nik bi­le­þen­den­mey­da­na­ge­lir.­Bi­lim­a­dam­la­rý­da­ha­son­ra­ya­rý­i­let­ken­o­la­rak­ad­lan­dý­rý­lan­kü­çük­bir­yon­ga (chip)­ü­ze­ri­ne­pek­çok­par­ça­yý­yer­leþ­ti­re­rek­yö­net­me­yi­ba­þar­dý­lar.

bil­gi­sa­yar­dý­(E­lec­tro­nic­Nu­me­ri­cal­In­teg­ra­tor­And 1.7 TONLUK Com­pu­ter).­1945­de­ED­VAC­(E­lec­tro­nic­Dis­cre­te BÝLGÝSAYARLAR: Va­ri­ab­le­A­u­to­ma­tic­Com­pu­ter)­di­zayn­e­dil­di.­Bu Za­m a­n ýn­ün­l ü­bi­l im­der­g i­s i bil­gi­sa­yar­da­ve­ri­ler­de­prog­ram­gi­bi­ha­fý­za­da­tu­tul­Po­pu­lar­Mec­ha­nics’de­1949­yý­du.­Bu­ha­fý­za­ya­de­po­la­ma­o­la­yý­nýn­doð­ma­sý­na­ne­lýn­da­ya­yýn­la­nan­bir­ma­ka­le­de den­ol­du­ve­bil­gi­sa­yar­bel­li­bir­nok­ta­da­dur­du­rul­“bil­gi­sa­yar­la­rýn­ge­le­cek­te­1.7­ton­duk­tan­son­ra­de­vam­et­me­si­sað­lan­mýþ­ol­du. dan­da­ha­ha­fif­ha­le­ge­le­ce­ði”­be­Dördüncü Nesil Bilgisayarlar lir­ti­li­yor­du.­Ton­ye­ri­ne­gram­la, (1971- Hala geliþiyorlar) met­re­ye­ri­ne­mi­lim­le­öl­çü­len­lap Tüm­le­þik­dev­re­ler­den­son­ra,­bo­yut­lar­a­zal­ma­ya­de­top­bil­gi­sa­yar­la­rý­ha­yal­bi­le­e­de­vam­et­ti.­Bir­yon­ga­ü­ze­ri­ne­yüz­ler­ce­bi­le­þen­mon­te­e­me­yen­bir­ku­þak­i­se­bu­tah­min­dil­di­(Lar­ge­sca­le­In­teg­ra­ti­on­(LSI)).­1980­de­bir­yon­Modern Bilgisayarlar le­ri­faz­la­i­yim­ser­bu­lu­yor­du. ga­ü­ze­ri­ne­bin­ler­ce­bi­le­þe­nin­yüz­ler­ce­si­sý­kýþ­tý­rýl­dý. Bi rin ci Ne sil Bil gi sa yar lar (1945-1956) Kil­burn­ve­Wil­li­ams’ýn­ça­lýþ­ma­la­rý­ný­ce­sa­ret­ve­ri­ci 1981­de­ev­de,­iþ­ye­rin­de­ve­o­kul­lar­da­kul­la­ným­i­Ý­ k in­ c i­Dün­ y a­Sa­ v a­ þ ý­ n ýn­baþ­ l a­ m a­ s ý­i­ l e,­yö­ n e­ bu­lan­Ýn­gi­liz­hü­kü­me­ti­pro­je­ye­mad­di­des­tek­ve­rin­çin­ki­ þi­sel­bil­gi­sa­ya­rý­(Per­so­nal­Com­pu­ter­(PC)) tim­ l er­bil­ g i­ s a­ y ar­ l a­ r ýn­po­ t an­ s i­ y el­stra­ t e­ j ik­ö­ n e­ ce­üç­yýl­i­çe­ri­sin­de­Fer­ran­ti­þir­ke­ti­nin­iþ­bir­li­ðiy­le or­ t a­ y a­çý­ kart­tý.­1981­de­2­mil­yon­o­lan­PC­sa­yý­sý mi­ne­ d e­ n iy­ l e­bil­ g i­ s a­ y ar­a­ r aþ­ t ýr­ m a­ l a­ r ý­ n ý­i­ y i­ c e Mark­O­ne­a­dý­ve­ri­len­mo­de­li­ü­ret­ti. 1982­de­5.5­mil­yo­na­u­laþ­tý.­On­yýl­son­ra­65­mil­yon art­týr­dý­lar.­1941­de­Al­man­mü­hen­dis­Kon­PC­kul­la­nýl­ma­ya­baþ­lan­dý.­Gi­de­rek­bil­gi­sa­yar­la­rýn rad­Zu­se­u­çak­ve­ro­ket­ler­i­çin­Z3­o­la­rak­ad­ÝLK PC PROGRAMI: bo­yut­la­rý­kü­çül­me­ye­de­vam­e­de­rek­lap­top­bil­gi­lan­ d ý­ r ý­ l an­bir­bil­ g i­ s a­ y ar­ge­ l iþ­ t ir­ d i.­Müt­ t e­ f ik Kil­burn­ha­fý­za­ya­a­lýn­mýþ­ilk­bil­gi­sa­yar­prog­ra­mý­ný sa­yar­lar­(bir­çan­ta­ya­sý­ða­cak­bü­yük­lük­te),­palm­kuv­ v et­ l er­da­ h a­güç­ l ü­bil­ g i­ s a­ y ar­ l ar­i­ ç in­ça­ l ýþ­ yap­mýþ­ve­bu­gün­ar­týk­her­iþ­ye­rin­de­bu­lu­nan­di­ji­tal top­(göm­lek­ce­bi­ne­gi­re­bi­le­cek­bü­yük­lük­te)­bil­ma­ y a­baþ­ l a­ d ý­ l ar.­1944­de­Ýn­ g i­ l iz­ l er­Al­ m an­ l a­ bil­gi­sa­yar­la­rýn­en­ö­nem­li­bi­le­þen­le­rin­den­bi­ri­ni­çý­gi­sa­yar­lar­di­zayn­e­dil­di­ler.­Da­ha­fark­lý­bil­gi­sa­rýn­me­ s aj­ l a­ r ý­ n ý­çö­ z e­ b il­ m ek­i­ ç in­Co­ l os­ s us­ad­ l ý kar­mýþ­ol­du.­Ku­zey­Ýn­gil­te­re’de­ki­Manc­hes­ter­Ü­ni­yar­la­rý­da­i­le­ri­ki­yýl­lar­da­or­ta­ya­çý­kar­sa ver­si­te­si’nde­yü­rü­tü­len­de­ney­bil­gi­sa­yar­lar­i­çin­e­lek­- giz­li­kod­la­rý­kýr­ma­yý­ba­þa­ran­bil­þa­þýr­ma­yýn.­ tro­nik­ha­fý­za­ü­ret­me­ye­ça­lý­þan­bir­kaç­da­hi­bi­lim­a­- gi­sa­ya­rý­di­zayn­et­ti­ler.­IBM­i­le da­mý­dý­þýn­da­ön­ce­le­ri­pek­il­gi­top­la­ma­dý.­An­cak­Kil­- ça­l ý­þ an­ Ho­w ard­ H.­ A­i ­k en Editörün notu: Ýnsanlar, her an geburn’ün­keþ­fi­nin­ra­dar­uz­ma­ný­Prof.­Fred­di­e­Wil­li­- (1900-1973),­1944­de­ta­ma­men liþ melerle kendilerini yenileme eðilie­ l ek­ t ro­ n ik­he­ s ap­ma­ k i­ n e­ s i­ n i­ü­ ams’ýn­ka­tod­ý­þýn­lý­tüp­ler­ü­ze­rin­de­yap­tý­ðý­ça­lýþ­ma­min dedirler. Bu geliþim süreçleri içeriret­ t i. lar­la­bir­leþ­me­si­ü­ze­ri­ne­ça­lýþ­ma­lar­hýz­ka­zan­dý. sin de, zamanlarýnýn büyük bir bölüSa­ v aþ­ne­ d e­ n iy­ l e­ge­ l iþ­ m iþ­di­ Bilgisayar-Teknoloji Tarihine Kýsa Bakýþ: mü nü dü þünerek, araþtýrarak ve uyguðer­bir­bil­ g i­ s a­ y ar,­A­ m e­ r i­ Ýlk­bil­gi­sa­ya­rýn;­Bun­dan­yak­la­þýk­o­la­rak­5000­yýl la ma ya parak terakki etmek zorunkan­ hü­ k ü­ m e­ t i­ ve ön­ce­As­ya’da­or­ta­ya­çý­kan­bu­gün­de­hâ­lâ­il­ko­kul­sý­da lar. Ýþte bu dosya bilgisayar tek Penns­ y lva­ n i­ a ­Ü­ n i­ ra­la­rýn­da­da­ol­sa­kul­la­ný­lan­a­ba­küs­ol­du­ðu­dü­þü­nü­nolojisine bir pencere açýyor. Ýnver­ s i­ t e­ s i­or­ t ak­ l ý­ ð ý le­bi­lir.­Fa­kat­da­ha­son­ra­ka­ðýt­ve­ka­le­min­yay­gýn­laþ­ternet kaynaklarýndan yararla i­le­or­ta­ya­çýk­mýþ ma­sý­i­le­a­ba­küs­ö­ne­mi­ni­kay­bet­me­ye­baþ­la­dý. nýlan bu dosya da toplanan bilo­ l an­E­ N I­ A C­ad­ l ý IBM 5150, IBM'in 12 Aðustos 1981 tarihinde New York'ta bir basýn toplantýsý ile tanýttýðý ilk PC 1642­yýl­la­rýn­da,­Fran­sýz­bir­ver­gi­tah­sil­da­rý­nýn­oð­giler derlenmiþtir. (M.Zorlu)


DÝZÝ

7 HAZÝRAN 2011 SALI

13

Yasaðýn temeli deðiþmez maddeler YAZAR HÝLÂL KAPLAN: BAÞÖRTÜSÜ YASAÐININ KALKMASI ÝÇÝN ANAYASANIN DEÐÝÞMEZ DENÝLEN ÝLK ÜÇ MADDESÝNÝN DEÐÝÞTÝRÝLMESÝ ÞART. ÇÜNKÜ YASAÐIN DEVAM ETMESÝNÝ SAÐLAYAN YARGI KARARLARINA BAKTIÐINIZDA ÝLK 3 MADDEYE, ÖZELLÝKLE DE LAÝKLÝK ÝLKESÝNE BAÞVURU YAPILARAK YASAK MEÞRULAÞTIRILIYOR. BU NOKTADA, BÝZÝM ÝLK 3 MADDEYÝ VATANDAÞI DEVLETÝN KARÞISINDA KORUYAN, MERKEZE ALAN BÝR DÝLLE YAZMAMIZ GEREKÝYOR.

ðlu

5

“Baþörtüsü aday yoksa oy da yok” kampanyasý ile yola çýkan Hilâl Kaplan ile yürüttükleri kampanyayý konuþtuk. Meclis’te baþörtülü kadýnlarýn temsilinin önemli olduðunu vurgulayan Kaplan, “Bütün etnik ve ideolojik kesimlerin yer aldýðý Meclis’te Ergenekon sanýðý isimler bile temsil edilecekken, toplumun yaklaþýk yüzde 70’ini oluþturan baþörtülü kadýnlar neden bulunmasýn” diyor. Kaplan, kampanyalarýnýn Baþbakan Erdoðan ve bazý muhafazakâr yazarlar tarafýndan eleþtirilmesine de sert tepki gösterdi. Baþörtülü kadýnlara eðitim, kamuda çalýþma, Meclis’e girme hakký tanýnmadýðýný hatýrlatan Kaplan, “4 yýl daha erteleyelim, ne olacak, gözüyle bakamýyoruz, çünkü bizim ömrümüzden ömür gidiyor. Halen hayatýmýzýn ortasýnda yer alan bir yasak var, bu minvalde biz de oy vermeme hakkýmýzý kullanýyoruz. Bunun da bu kadar büyütülecek ‘yakýþýksýz,’ v.s. diye yerden yere vurulacak bir tavýr olduðunu düþünmüyorum” diye konuþtu. Yazar Hilâl Kaplan neden baþörtülü vekil istediklerini gazetemiz için anlattý.

‘‘

Üniversitelerde yasak için nihaî bir çözüm halen bulunabilmiþ deðil. Kamu alanýnda yine oldukça kanýksanmýþ bir yasak var. Üniversite öncesi eðitim için de yasak sürüyor. Ayný þekilde Meclis’te de, yasal engel olmamasýna rað men, devam eden bir yasak söz konusu olacak. Bu anlamda belli konjonktürel bir hafifleme var diyebiliriz, ama onun dýþýnda çok da büyük bir geliþme yok açýkçasý.

Ülkemizde, yýllardýr süren ve git gide kabullenilen bir baþörtüsü yasaðý var. Sizce yasak bugün ne durumda? asak hemen hemen tüm hýzýyla devam ediyor, ama özellikle medyada sona ermiþ gibi bir hava estiriliyor Üniversitelerin çoðunda yasak aþýldý. Nasýl yasak baþlangýcýnda keyfî bir biçimde þahýslarýn iradesi sayesinde baþladýysa, þu anda da þahýslarýn iradesi üzerinden defacto olarak aþýlmýþ durumda. Herhangi bir yapýsal çözüm getirilmiþ deðil. Yasaðýn devam ettiði üniversiteler var, yasaðýn kalktýðýný bildiðimiz bazý üniversitelerde de yasaðý keyfî biçimde uygulayan hocalar, dekanlar var. Üniversitenin pek çok bölümünde yasak uygulanmasa bile, bazý fakültelerde uygulanýyor. Nihaî bir çözüm halen bulunabilmiþ deðil. Kamu alanýnda yine oldukça kanýksanmýþ bir yasak var. Üniversite öncesi eðitim için yine yasak sürüyor. Ayný þekilde Meclis’te de baþörtülü vekil görme ihtimalimiz oldukça düþük. Çünkü barajý aþmasý beklenen partiler herhangi bir baþörtülü vekil adayý göstermedikleri için, Meclis’te önlerinde yasal engel olmamasýna raðmen, devam eden bir yasak söz konusu olacak. Bu anlamda belli konjonktürel bir hafifleme var diyebiliriz, ama onun dýþýnda çok da büyük bir geliþme yok açýkçasý.

biçimde yorumlanamaz” gibi bir ibare getirilmesi gerekiyor. Buna ek olarak ayrýmcýlýða karþý kanun diye ayrý bir kanun maddesi konulmasý vatandaþýn yaþam biçimi, cinsiyeti, sosyal statüsü, dinî inanýþlarý, vb sebeplerle herhangi bir ayrýmcýlýða uðramayacaðý, uðradýðý takdirde vatandaþýn hakkýný koruyacak biçimde olduðunu belirten ayrý bir kanun maddesi konmasý gerek. Bu hem “Yaþam biçimimize müdahale mi ediliyor” þeklinde mahalle baskýsý argümanlarýný da yatýþtýrýr, hem de dinî inanýþlarý yüzünden ayrýmcýlýða uðrayan insanlarýn da korunmasýný saðlayan bir madde olur. Böyle bir yasal düzenleme ile aþýlabileceðini düþünüyorum.

Peki, özellikle üniversiteler için nihai bir düzenleme nasýl olur? Diðer hak ve özgürlük mücadelesi sürdürülen alanlarda olduðu gibi, yeni anayasanýn derde deva olacaðý söyleniyor, ama ben daha önünde yasal bir engel olmayan meclis engelinin bile aþýlmaya çalýþýlmadýðý, baþörtülü kadýn temsilinin olmadýðý Meclisten kamudaki yasaklar dahil bütün yasaklarý kaldýracak türden bir geniþ özgürlük saðlama çabasý geleceðini sanmýyorum. Benim çözüm önerim iki ayaklý bir öneri: birincisi anayasanýn deðiþmez denilen ilk üç maddesini deðiþtirmesi þart. Çünkü yasaðýn devam etmesini saðlayan yargý kararlarýna baktýðýnýzda ilk 3 maddede özellikle de laiklik ilkesine baþvuru yapýlarak yasak meþrulaþtýrýlýyor. Bu noktada bizim ilk 3 maddeyi özgürlükçü, çoðulcu, demokratik bir devlet yapýsýný tamamlayacak bir þekilde ve özellikle vatandaþý devletin karþýsýnda koruyan, vatandaþý merkeze alan bir dille yazmamýz gerekiyor. “Devletin karakteristik özellikleri laik, sosyal demokratik bir hukuk devletidir” olarak korunmasýnda sakýnca olmamakla beraber yani bu korunacaksa bile arkasýna, “Bu özelliklerin hiçbrisi insan hak ve özgürlüklerine aykýrý

Merve Kavakçý’nýn 1999’da fiziksel güç kullanýlarak Meclis’ten atýlmasýnýn ardýndan 12 yýl gibi bir zaman geçti. Bu süre zarfýnda 2 genel seçim, 2 yerel seçim geçirdik. Fakat bu süreçte baþörtülü hanýmlar sandýk baþlarýnda bile görev alamadýlar. Bugün 28 Þubat sürecinin demokratikleþmeye zarar verdiði her kesim tarafýndan kabul ediliyor. Baþörtülü milletvekiline karþý muhalefetin tavrý da daha yumuþak. Buna raðmen hiçbir parti baþörtülü milletvekili adaylarýna, seçilebilecek sýralardan listelerde yer verilmedi. Bunu nasýl deðerlendiriyorsunuz? Lafa gelince 28 Þubat bitti demek kulaða çok güzel geliyor, ama eðer gerçekten bittiyse neden 28 Þubatýn köþe taþlarýndan birisi olan Merve Kavakçý’nýn meclisten kovulmasý travmasýný tedavi edecek türden bir adým atmadý siyasi partiler. Bunu en baþta siyasi partilerin temsilcilerine sormak lazým. Ama bana sorarsanýz siyasî partiler olabildiðince uzlaþmacý, toplumu fazla germeden bir adaylýk sunumu yapmaya çalýþtý Zaten Mecliste baþörtülü kadýn temsilinin kendisini birebir arzu etmeyen, siyasi partiler de var.

Y

Sizce Meclis’te baþörtülü milletvekili bulunmalý mý? Þu anda mevcut sistem, parlamenter demokrasi denilen, temsili demokrasi denilen bir sistem. Bu sisteme göre meclisin, milletin bir yansýmasý olmasý gerekiyor. Türkiye toplumunda, yüzde 65-70 kadýnlarýn baþlarý örtülü ise bunun Mecliste bir karþýlýðý olmasý gerek. Bir bu açýdan baþörtülü vekil olmasý gerekir. Ýkincisi yeni anayasa çalýþmasý yapýlacak, bu anayasa bütün milleti kucaklayacak türden bir anayasa olacaðý iddia ediliyor. Yeni anayasa düzenlemesi konusunda da baþörtülü vekil temsil saðlar. Yasal olarak baþörtülü vekil olmasý yönünde herhangi bir engel yok. Sadece Merve Kavakçý olayýnda da bu yüzden onu vatandaþlýktan çýkardýlar. Yani biraz katakulliye getirerek bunu yapmýþlardý çünkü yasal olarak Merve Hanýmýn hakký saklýydý. Bu anlamda yasal bir engel olmamasýna raðmen eðer siyasi partiler bu yasaðý daha meclise aþamýyorsa, bunu nasýl anayasaya yansýtacaklar. Bu açýdan da baþörtülü bir vekilin olmasýný gerekli buluyorum. Bir de bütün etnik kesimlerden, ideolojik kesimlerden, Ergenekon sanýðý isimlerin temsil kabiliyetine sahip olacak bir Mecliste; ben açýkçasý baþörtülü kadýnlarýn olmamasýný demokrasi adýna da eksiklik olarak görüyorum. Bazýlarý temsilî demokrasi ne kadar doðru ne kadar yanlýþ diye teorik tartýþmalara girerek bu tartýþmayý açýyorlar, ama eðer mevcut sistem buysa bu sistemde de baþörtülü kadýnlarýn temsili gerekiyor. Þu denebilir baþý açýk kadýnlar ya da erkekler baþörtülü kadýnlarý temsil edemez mi evet edebilirler, ama bir yere kadar… Baþörtüsü maðduriyetine uðramýþ bir tane bile kadýn vekilin bulunmadýðý bir Mecliste, bu mevzunun çok da doðru bir biçimde tartýþýlacaðýný ben þahsen düþünmüyorum. Bu anlamda da baþörtülü vekilin olmasýný gerekli buluyorum.

Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ‘Baþörtülü aday yoksa oy da yok’ kampanyasý hakkýnda ‘yakýþýksýz’ nitelemesinde bulundu, savunanlarý ‘gerilim siyaseti’ yapmakla suçladý. Baþbakan’ýn neden böyle bir çýkýþ yaptý sizce? Ben üzerine yazý da yazmýþtým öncelikle ben bu kampanyayla herhangi bir ayýp ya da günah iþlediðimizi düþünmüyorum. Dolayýsýyla baþbakanýn neden kampanyamýzý kýnadýðýný halen anlamýþ deðilim. Ýkincisi Baþbakan o açýklamasýnda; “gerilim siyasetinin tarafý olmayacaðýz” demiþti fakat hatýrlarsanýz 2007 yýlýnda AK parti Cumhurbaþkaný Gül’ü aday gösterdiði için gerilim siyaseti yapmakla suçlanýyordu. Neden eþi baþörtülü birini aday gösterdikleri için. Fakat bugün biz baþörtülü vekil istiyoruz deyince gerilim siyasetinin tarafý olmakla, yani bir zamanlar ak partinin suçlandýðý þeyin kendisiyle suçlandýðýmýzý görüyoruz. Ben bu anlamda nasýl bir yargýya ulaþmamýz gerektiðini de okuyucuya býrakýyorum. Bizim kampanyanýn sloganý çok tartýþýldý birincisi kampanya sloganlarý dikkat çeksin diye bulunurlar. Yani baþörtülü vekil istiyoruz gibi bir slogan etkili olmayacaktý. Ýkincisi de baþörtülü kadýnlara baktýðýnýzda; okuma hakký yok, kamuda çalýþma hakký yok, özel sektör de kabul etmiyor, meclise girme hakký da partilerde tanýnmadýðý için, seçilme hakký da yok… Bizim þu anda vatandaþ olarak meþru tek hakkýmýz oy vermek. Dolayýsýyla bu hakkýmýzý da bu minvalde yani baþörtülü aday göstermeyen partilere oy vermeyerek kullanmak istiyoruz Bizim bütün baþörtülü kadýnlarý kapsýyoruz, temsil ediyoruz gibi bir iddiamýz kesinlikle yok, ama bazý erkeklerden farklý olarak “4 yýl daha erteleyelim ne olacak” gözüyle de bakamýyoruz çünkü bizim ömrümüzden ömür gidiyor. Halen hayatýmýzýn ortasýnda yer alan bir yasak var bu minvalde biz de oy vermeme hakkýmýzý kullanýyoruz. Bunun da bu kadar büyütülecek “yakýþýksýz” v.s. diye yerden yere vurulacak bir tavýr olduðunu düþünmüyorum. Herkesi biraz daha hakkaniyetli düþünmeye çaðýrýyorum.

{

YARIN: YILDIZ RAMAZANOÐLU

{

r Kurto

{

ARÞÝVDEN

{

Elif Nu

Onlarýn aday göstermemesi normal, ama baþörtülü kadýnlarýn da en az diðer kadýnlar kadar hak sahibi olmasý gerektiðini savunan partiler de aday göstermedi. Bu meselede onlarýn bir eksiði olmakla beraber bazý siyasi kaygýlarýn da olduðunu düþünüyorum. 2008 yýlýndaki gibi bir kapatma dâvâsý ya da 1999 yýlýndaki gibi “dýþarý” sesleriyle bir milletvekilinin kovulmasý gibi þeylerin söz konusu olmayacaðýný, þu an siyasi dengeleri biraz yakýndan tanýyan birisi, çok rahatlýkla tahmin edebilir. Bu anlamda baþörtülü kadýnlarýn haklarý 4 yýl daha ertelenmiþ oldu. Zaten bazý Müslüman erkek yazarlarda girmeyiversin ne olur kabilinden yazýlar yazdýlar. Entelektüellerin bile böyle dediði bir ortamda siyasî partilerin böyle davranmasýna çok da þaþýrmamak lâzým.

‘Tesettür fýtrîdir’ erek Sezer’in, gerekse Baykal’ýn son beyanlarý, bir süredir telâffuz edilen “Baþörtüsü meselesini ancak CHP çözebilir” iddiasýnýn kofluðunu ve ciddî bir dayanaktan kesinlikle yoksun olduðunu açýkça ortaya koydu. Çünkü bu kafa baþörtüsüne, daha doðrusu tesettüre temelden karþý. Tesettürü, “kadýný ikinci sýnýf insan sayan” bir “cinsiyet ayrýmcýlýðý”nýn simgesi ve “kadýn-erkek eþitliði”ne aykýrý bir giyim tarzý olarak görüyor. Onun için de, Sezer’in kullandýðý ifadelerde yer aldýðý gibi, tesettürle kendisini ifade eden “sosyo-kültürel düþünce yapýsýný kýrmak,” kadýnlarý “baðnaz düþünce ve dogmalarýn etkisinden kurtarmak” için, hukuku çarpýtmak dahil her yola müracaat ediliyor. Milletimizin din ve tesettür anlayýþý için kullanýlan “baðnaz düþünce ve dogma” tabirinin, “devrim yobazlýðý” baðlamýnda her an geri tepebilecek bir bumeranga dönüþebileceði ise nedense hiç hesaba katýlmýyor. Bu, iþin ayrý bir tarafý. Ama asýl önemli olan, böyle bir kafa yapýsýyla uzlaþmanýn imkânsýzlýðý ve ondan tesettüre iliþkin insaflý, özgürlükçü bir tavýr beklemenin abesiyeti. Aslýnda bu kafanýn objektif ve evrensel hukuk ilkeleriyle de, sosyoloji kanunlarýyla da, hür ve demokratik siyasetin gerekleriyle de, ülke ve dünya gerçekleriyle de uzaktan yakýndan en küçük bir ilgisi ve iliþkisi yok. Ve bu kafa “felsefî” anlamda da kaybetmiþ durumda. Zira temel dayanak olarak gösterdiði “mutlak anlamda bir kadýnerkek eþitliði”ne herþeyden önce yaratýlýþ kanunlarý izin vermiyor. Yaratýcý, kadýn ve erkeði, birbirini tamamlayan farklý meziyet, kabiliyet ve özelliklerle donatmýþ. Erkeðin rolünü kadýna, kadýnýn rolünü erkeðe yükleme yönündeki zorlamalarýn ise, fýtrattaki ahengi ve toplumdaki dengeyi nasýl sarstýðý ortada. Ýþte tesettür, Yaratýcýnýn koyduðu ahenk formülü çerçevesinde, kadýnla erkeði ve ardýndan onlara baðlý olarak aile ve toplumu koruyan, manen ve ahlâken geliþmenin zeminini hazýrlayan çok önemli bir prensip. Nitekim Bediüzzaman’ýn Tesettür Risalesi de, örtünmenin fýtrat ve hikmet cihetlerini vurgulayan tahlilleriyle buna dikkat çekiyor. Evrensel hukuk ve demokrasi platformunda giderek köþeye sýkýþan yasakçý kafanýn iþi ideolojik ve felsefî bir zemine kaydýrarak kendisine yeni manevra alaný açma giriþimlerine verilecek cevaplar iþte bu tahlillerde. Bu eserin yazýldýðý ve Eskiþehir mahkemesinde yargýlanýp mahkûm edildiði 30’lu yýllarda tesettürün kökünü kazýmak ve genç nesilleri tesettürden uzaklaþtýrmak için her yola baþvurulmuþ, bu yolda baþý çekip ayaklarý yerden kesilen kimi yayýn organlarý tesettür için “Artýk hudutlarýmýz haricinde kalan bir mesele” yorumlarý yapabilmiþlerdi. Ama aradan geçen üç çeyrek asýr, fýtrata savaþ açanlarý deðil, Ýlâhî yaratýlýþ kanunlarýný doðruladý. Öyle olmasaydý, 2004 Türkiye’sinde baþörtüsü toplum ve devlet için bir numaralý gündem maddesi olabilir miydi? Ýnkýtalarý oynayan yasakçý kafanýn direniþi boþuna. Zira yaratýlýþ kanunlarý da, “Tesettür fýtrîdir” gerçeði de asla maðlûp edilemez.

G

(Kâzým Güleçyüz, Yeni Asya 10.3.2004)


14

7 HAZÝRAN 2011 SALI

Y

SPOR

Hiddink için Chelsea'den 4 milyon sterlin istiyoruz ÝNGÝLÝZ GUARDIAN GAZETESÝ CHELSEA'ÝN BU HAFTA TÜRKÝYE FUTBOL FEDERASYONU'NA RESMÝ TEKLÝFTE BULUNACAÐINI YAZDI. GAZETE, CHELSEA'NÝN HÝDDÝNK ÝÇÝN ÝSTENEN 4 MÝLYON STERLÝNLÝK TAZMÝNAT MÝKTARINI ÇOK BULDUÐUNU KAYDETTÝ.

Fransa'nýn ünlü kulübü Lyon takýmýnda forma giyen 21 yaþýndaki Bosna futbolcu Miralem Pjanic orta sahada oynuyor.

G.Saray'da Pjanic iddiasý

ÝNGÝLÝZ Guardian gazetesi, Premier League ekiplerinden Chelsea'nin, bu hafta teknik direktör Guus Hiddink için Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) resmi teklifte bulunacaðýný yazdý. Hiddink'in ayrýlmasý durumunda ödenecek tazminatýn miktarýyla ilgili pazarlýk yaþanacaðýný belirten gazete, Chelsea'nin Hollandalý teknik adam için 4 milyon sterlinlik tazminat miktarýný çok bulduðunu kaydetti. ''Maviler''in daha önceki menajerleri Jose Mourinho, Avram Grant ve Lu-

iz Felipe Scolari'ye yaklaþýk 36 milyon sterlin tazminat ödediðini anýmsatan Ýngiliz gazetesi, sezon sonunda görevine son verilen Ýtalyan teknik adam Carlo Ancelotti'ye de kulübün tazminat ödeyeceðini aktardý. Guardian, Chelsea'nin TFF ile anlaþamamasý durumunda Ful ham'dan ayrýlan menajer Mark Hughes'u takýmýn baþýna getirebileceði yorumunu yaptý. Bir baþka Ýngiliz gazetesi Independent da Chelsea'nin, TFF ile bugün görüþmelere baþlayacaðýný iddia etti.

Hiddink: Türk Milli Takýmýný býrakmasý bekleniyor.

ROMANYA-BOSNA HERSEK MAÇINI ÝZLEYEN FATÝH TERÝM 21 YAÞINDAKÝ BOSNALI OYUNCUNUN ORTAYA KOYDUÐU PERFORMANSI ÇOK BEÐENDÝ. GALATASARAY, Olympique Lyon'da oynayan Kim Kalström'ün yaný sýra Miralem Pjanic ile de ilgileniyor. Lyon ile kontratý 2013 yýlýna kadar devam eden 21 yaþýndaki Bosnalý orta saha oyuncusu Pjanic ile Galatasaray'ýn yakýndan ilgilendiðini duyuran Football365 sitesi, Galatasaray'ýn yeni antrenörü Fatih Terim'in de istediði futbolcuyu son oynanan Romanya-Bosna Hersek maçýnda izlediðini öne sürdü. BAÞKAN ÜNAL AYSAL'IN RÖPORTAJI Galatasaray Kulübü Baþkaný Ünal Aysal, Galatasaray Dergisi’nin haziran ayý sayýsýnda yer alan röportajýnda, sarý-kýrmýzýlý kulüpteki hede-

flerini anlattý. Baþkan Aysal, Galatasaray’ýn Avrupa’daki ilk 10 takýmýn altýnda bir takým olmadýðýný belirterek, "Ben futboldan anlamýyorum ama futbolu anlayanlardan anlýyorum. Benim görevim bu. Ben iþin o kýsmýný etüt ettim. Galatasaray, Avrupa’daki ilk 10 takýmýn altýnda bir takým deðil. Burada her þeyimiz var.Sadece ahçýya ihtiyaç vardý. Eksiklerimiz de varsa bulur gider alýrýz.Galatasaray’da futbol yönünden bu sene yapýlmasý gereken þey, güvenin, iletiþimin ve takýmýn imajýnýn iyi bir þekilde oluþturulmasý" þeklinde konuþtu.

Çekmeköy'de motokros þenliði ÇEKMEKÖY Belediyesi, Türkiye Motor Sporlarý Federasyonu ve Seçkin ATV iþbirliði ile yapýlan Çekmeköy Mahalli Motokros yarýþlarý, Çekmeköy’ün Sýrapýnar Köyü’nde yapýldý. Yaza merhaba dediðimiz güneþli bir pazar gününde yapýlan yarýþlara Ýstanbullular büyük ilgi gösterdi.1.2 km’lik parkurda 8 tur atýlarak yapýlan yarýþlara 115 sporcu katýldý. 12 kategoride yapýlan yarýþlarda en çok ilgiyi 15 yaþ altý kategorisinde yarýþan minikler çekti. Çekmeköy Belediye Baþkaný Ahmet Poyraz’ýn parkur açýlýþýný yapmasýnýn ardýndan gösteri turlarý ve yarýþlara geçildi. Adrenalin dolu 5 saatin ardýn- Ýstanbul’un doða sporlarý denilince ilk akla gelen ilçesi Çekmeköy, dan yarýþmada dereceye girenlere ödüllerini motokros yarýþlarý ile adrenalin tutkunlarýný bir araya getirdi. Çekmeköy Belediye Baþkaný Ahmet Poyraz ve MX2A 250 cc ketegorisinde Mehmet Çelik, Orman Bakanlýðý Müsteþarý Ýrfan Çelik verdi. MX1B 450 cc kategorisinde Hüseyin Neziroðlu MX1A 450 cc kategorisinde Þakir Þenkalaycý, birincilik kupasýný kaldýran isimler oldu.

Federasyon F.Bahçe'nin þampiyonluðunu tescil etti

F.Bahçe'de altyapý seçmeleri baþlýyor n FENERBAHÇE futbol altyapý seçmeleri 21 Haziran'da, basketbol ve voleybol altyapý seçmeleri 24 Haziran'da baþ la ya cak. Fe ner bah çe Ku lü bü'nden yapýlan açýklamaya göre, seçmeler, Dereaðzý Lefter Küçükandonyadis Tesisle ri Spor O kul la rý Mer ke zi'nde futbol branþý için 21, 22 ve 23 Haziran'da, basketbol ve voleybol branþlarý için 24, 25 ve 26 Haziran'da yapýlacak. Seçmelere, futbol branþý için 1995-2002, basketbol ve vo ley bol branþ la rý i çin 1994-2002 arasýnda doðan lisanslý-lisanssýz tüm sporcu adaylarý, velileri, nüfus cüzdan fotokopileri ve saðlýk raporlarýyla katýlabilecek.

Miami, Dallas önünde 2-1 galip n NBA'DE Doðu ve Batý Konferanslarýnýn þampiyonlarýný karþý karþýya getiren final serisinin 3. maçýnda Miami Heat, Dirk Nowitzki'li Dallas Maverics'i 88-86 yenmeyi baþardý ve seride 2-1 öne geçmenin yaný sýra, saha avantajýný da tekrar elde etmiþ oldu.

Miroslav Klose Bayern Münih ile yollarýný ayýrdý.

Trabzonspor'a müjde: Klose serbest kaldý ALMAN futbolcu Miroslav Klose ile Bayern Münih kulübünün yollarý ayrýldý. Kulübünden yapýlan açýklamada, futbolcunun sözleþmesinin uzatýlmasýna yönelik görüþmelerde anlaþmaya varýlamadýðý ve kontrat sü resi 30 Haziran'da dolacak olan futbolcunun gelecek yýl Bayern Münih formasýný giymeyeceði belirtildi. Bayern formasýyla, transfer olduðu 2007 yýlýndan bu yana 98 maçta 24 gol atan futbolcunun adý gelecek sezon için bazý Türk takýmlarýyla özellikle Trabzonspor'la anýlýyor. Uluslararasý basýn ise futbolcunun kariyerini Ýspanya'da sürdürme ihtimalini daha olasý görüyor.

JANKOVÝC TARABYA'DA GÖSTERÝ MAÇI YAPTI TENÝSTE Ýstanbul'un 25-30 Ekim tarihlerinde ev sahipliði yapacaðý TEBBNP Paribas WTA Championships Ýstanbul 2011 için hazýrlýklar sürerken, dünyaca ünlü Jelena Jankoviç milli tenisçi Çaðla Büyükakçay ve spor yazarlarýyla gösteri maçýnda karþý karþýya geldi. Tenis Federasyonu'nun düzenlediði tanýtýma katýlan Jankoviç, Tenis Eskirim Daðcýlýk Spor Kulübü'nün (TED) Tarabya'daki tesislerinde gerçekleþtirilen organizasyonda, milli sporcu Büyükakçay ile spor yazarlarý Fikret Ercan ve Engin Kratzel'in de yer aldýðý gösteri maçý oynadý. Maçta Çaðla BüyükakçayEngin Kratzel çifti, Jelena JankoviçFikret Ercan çiftiyle karþý karþýya geldi.

n TÜRKÝYE Futbol Federasyonu (TFF), 2010-2011 sezonu tescil etti. Federasyonun internet sitesinden yapýlan açýklamada, TFF Yönetim Kurulu'nun, 2 Haziran 2011'de yaptýðý 111 sayýlý Yönetim Kurulu toplantýsýnda, 2010-2011 sezonunda Spor Toto Süper Lig, Bank Asya 1. Lig, Spor Toto 2. Lig, Spor Toto 3. Lig ile Ziraat Türkiye Kupasý ve A2 Ligi müsabakalarý sonuçlarýnýn Futbol Müsabaka Talimatý'nýn 8. maddesi hükmü saklý kalmak üzere ha kem raporlarýndaki sonuçlara ve bu sonuçlar esas alýnarak, düzenlenen puan cetvellerine göre Futbol Müsabaka Talimatý'nýn 26. maddesi hükmü gere ðince tesciline karar verdiði bildirildi.

Yener: Karara saygýlýyýz n TRABZONSPOR Kulübü Genel Sekreteri Hasan Yener, Futbol Federasyonu'nun Spor Toto Süper Lig'in 2010-2011 sezonunu tescil etmesi kararýna saygý duyduklarýný söyledi. Ligin 33. haftasýnda Fenerbahçe ile Ankaragücü arasýnda Fenerbahçe Þükrü Saraçoðlu Stadý'nda yapýlan ve ev sahibi takýmýn 6-0 üstünlüðü ile sona eren karþýlaþma öncesinde Ankaragücülü oyuncu Kaðan Söylemezgiller'e gönderilen mesaja iliþkin Futbol Federasyonu'na þikayet dilekçesi göndererek, þu aþamada ligin tescilini mümkün görmediðini bildiren Hasan Yener, ''Ama karar yeri federasyondur. Federasyonun kararýna saygý duyuyoruz. Ama bizim istediðimiz federasyonunun bu konuyla ilgili araþtýrma, soruþturma yapmasýdýr. Federasyonun bu olaya adý karýþanlar hakkýnda gerek futbolcu gerek menajerlik þirketi hakkýnda kesinlikle yasal müeyyide uygulamasý lazým. Olaya karýþanlar cezasýz kalmamalý'' dedi.


SPOR

7 HAZÝRAN 2011 SALI

15

41 kere Maþallah DÜNYA ÞAMPÝYONU KARATECÝ HALDUN ALAGAÞ, 41 YAÞINA YAKLAÞMASINA RAÐMEN SPOR HAYATINI BAÞARIYLA SÜRDÜRÜYOR.

‘‘

Haldun Alagaþ, "Kasým ayýnda 41 yaþýna gireceðim. 4-5 sene daha spora devam etmek istiyorum. Türkiye'de þampiyon sporcu zor yetiþiyor. Bu nedenle spor yaþýnýn daha ileriye çekilmesi lâzým" diye konuþtu.

Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül arkadaþýmýz Erol Doyuran'a, 2012 Londra Olimpiyatlarý'nda Türk sporculardan birçok branþta madalya beklediklerini açýkladý.

Eski stadlarý yýkýp, yenisini yapacaðýz GENÇLÝK VE SPOR GENEL MÜDÜRÜ YUNUS AKGÜL, “TOKÝ VE BELEDÝYELERLE ANLAÞMA YAPTIK. BÝRÇOK ÝLDE ESKÝ STADLARI YIKIP, YENÝLÝYORUZ" DEDÝ. Bütçe olarak kendi kaynaklarýnýz dýþýnda destek gördüðünüz sponsorlar var mý?

GENÇLÝK ve Spor Genel Müdürlüðü'nün genç ve dinamik Genel Müdürü Yunus Akgül, Türkiye'nin her yerini spor tesisleriyle donattýklarýný belirterek, "Eskiden tesis yoktu, sporcu yetiþmiyor diye bahane vardý. Þimdi bu bahane ortadan kalktý. Yaptýðýmýz tesislerin sonucunu görüyoruz. Birçok organizasyonlarda Türk sporcular rekor kýrýp, final koþuyor" dedi. 2012 Londra Olimpiyatlarý'nda birçok branþta madalya beklentisi içinde olduðunu söyleyen Yunus Akgül, sorularýmýza þöyle cevaplar verdi:

Yok. Maalesef ülkemizde bu sponsorluk olayý yeni yeni geliþiyor. Kaynaðýmýz tamamen kendi kaynaðýmýz. Yani devlet kaynaðý. Þu anda onunla götürüyoruz. Devletin musluklarý da bu anlamda sonuna kadar bize açýk. Bugüne kadar hükümetimize götürdüðümüz hiçbir proje geri çevrilmedi.

Önümüzde 2012 Londra Olimpiyatlarý var. Siz hangi branþta madalya beklentisi içindesiniz?

Türk sporu tesisleþmede son yýllarda altýn dönemini yaþýyor. Bunu nasýl baþardýnýz?

Türkiye'de önceden bir hikâye vardý; Tesis yoktu, sporcu yetiþmiyor diye. Sporcumuz hakkikaten yoktu. Þimdi bu bahane ortadan kalktý. Türkiye'nin her tarafýný tesisle donattýk. En küçük ilçeden, en büyüðüne kadar. A sýnýfý dediðimiz tesisler iþte bunlar. Ýstanbul'a ve Ankara'ya yaptýðýmýz büyük spor salonlarý. Ama kimselerin görmediði küçücük ilçelere de biz spor salonlarý kazandýrdýk. Bizim göreve geldiðimizde sentetik düzeyli atletizm sahasý 2 taneydi. Þu an 45 tane. Dolayýsýyla artýk böyle bir bahane kalmadý. Biz de bunun için uðraþýyoruz. Yani böyle bir bahane kalmasýn ve sporcu yetiþtirelim. Olimpiyatlarda ve dünya þampiyonalarýnda sporcularýmýz bizim göðsümüzü kabartsýn diye. Tesisleþmeden sonra baþarýlar geldi mi?

Son dönemde dikkat ederseniz yarýþmalarda da bunun sonucunu almaya baþladýk. Hiç esamemiz okunmayan birçok branþta madalyalar almaya baþladýk. Atletizmde özellikle. Sadece dýþarýdan getirttiðimiz sporcularla madalya alýrken þimdi kendi sporcularýmýz rekor üstüne rekor kýrýyor, finaller koþuyorlar. Dolaysýyla bu tesislerin bir amacý önümüzdeki organizasyonu gerçekleþtirmek. Ama esas bize býrakacaðý miras bundan sonra buralarda sporcular yetiþecek, Þampiyon sporcular yetiþecek. Bu tesisler bizim mirasýmýz olacak. Türkiye son dönemde çok büyük organizasyonlar aldý. Avrupalýlar bizim bu yükseliþimize nasýl bakýyor? Herkes büyük bir hayretle bizi izliyor. Biz

‘‘

Eskiden tesis yoktu, sporcu yetiþmiyor diye bahane vardý. Þimdi bu bahane ortadan kalktý. Yaptýðýmýz tesislerin sonucunu görüyoruz. Birçok organizasyonda Türk sporcular rekor kýrýp, final koþuyor.

birkaç tane organizasyonu baþarý ile düzenledikten sonra þimdi biz bir organizasyona aday olduktan sonra “bunlar bu organizasyonu yapar” mantýðý artýk herkeste yerleþti. En son biliyorsunuz, Dünya Basketbol Þampiyonasý'ný gerçekleþtirdikten sonra Bayanlar Basketbol Þampiyonasý'na aday olduk. Orada yarýþtýðýmýz ülke Avustralya. Avustralya ki, iki tane olimpiyat düzenlemiþ. Ve Melbourne þehri defalarca spor baþkenti seçilmiþ. Neredeyse nüfusunun tamamý spor yapan bir ülke. Biz bu ülkeye karþý gittik þampiyonayý hem de büyük bir oy farký ile kazandýk. Bu bir güvenden kaynaklanýyor. Biraz önce sorduðunuz sorunun cevabý. Artýk Türkiye'ye karþý sportif organizasyonlar anlamýnda müthiþ bir güven var. Biz bu güvenle istediðimiz organizasyona gidiyoruz, aday oluyoruz ve alýyoruz.

Göreve geldiðim zaman bütün hedefimi olimpiyatlar olarak belirledim. Adet vermek istemiyorum ama hedefim bugüne kadarki en fazla katýlým ve en fazla madalya ile dönmek. Bu amaca yönelik olarak da çok ciddi çalýþýyoruz. Þimdi olimpiyat kalifikasyonlarý (yeterli olabilme) yeni baþladý. Mayýs ayýnda baþladý. Bugüne kadar bir örnek vereyim. Atýcýlýkta bir sporcu getirilmiþ her seferinde. Onu da kontenjandan götürmüþüz. Þu anda ilk yarýþmalarda 3 sporcumuz atýcýlýkta barajlarý geçti. Ve olimpiyata katýlmayý hak etti. Bütün branþlarda böyle çalýþýyoruz. En büyük hayalim de olimpiyata bir takým sporu götürmek. Birçok takýmýmýz buraya çok yakýn. Özellikle erkek basketbol takýmýmýz, bayan voleybol takýmýmýz, hentbol takýmýmýz, sutopu takýmýmýz gidebilecek durumda. Bir tanesini götürürsek, 100'ün üzerinde sporcuyla gidip, bugüne kadar elde ettiðimiz madalya ile dönmek hayalimiz. Yeni stat projeleriniz var. Bunlarý hangi illerde yapmayý düþünüyorsunuz?

Ýstanbul'da Galatasaray için bir stadyum yaptýk. En büyük hedefimiz Ankara. Böyle bir stadyumu Ankara'ya kazandýrmak istiyoruz. Birçok ilde TOKÝ ve belediyelerle anlaþma yaptýk. Birçok ilin stadýný yeniliyoruz. Gaziantep'ten Sivas'a, Malatya'dan Afyon'a kadar 10 ille anlaþtýk. Bütün hedefimiz eski stadyumlarýn tamamýný yýkmak. Diyarbakýr'a da 30 binlik bir stadyum kazandýracaðýz. Akdeniz Oyunlarý sebebiyle Mersin Stadýný yýkýp, yeni bir stat yapacaðýz. Dolayýsýyla bütün eski statlarý yýkýp, yerine yenisini yapmak hedefimiz. Erol Doyuran

KARATEDE 5 kez dünya ve 11 kez de Avrupa þampiyonluðu bulunan milli karateci Haldun Alagaþ, Avrupa Bölgeler Karate Þampiyonasý'nda da þampiyonluða uzanmanýn sevincini yaþýyor. Þampiyona sonrasýnda Haldun Alagaþ, Kasým ayýnda 41 yaþýna gireceðini hatýrlatarak, ''4-5 sene daha spora devam etmek istiyorum'' dedi. Çok ciddi bir sakatlýk geçirmediðini ve müsabakalara katýlarak karateden kopmadýðýný anlatan Haldun Alagaþ, þöyle devam etti: ''Kulüpler ve bölgeler olarak 5. þampiyonluðum. Bireysel olarak büyülerde 3, gençlerde 2 kez þampiyon olmuþtum. 5 dünya ve 11 Avrupa þampiyonluðum var. Genetik yapýmýn bu spora yatkýn olduðunu düþünüyorum. Ayrýca her gün antrenman yapýyorum. Mümkün olduðunca müsabakalardan kopmamaya çalýþýyorum. Çok þükür bugüne kadar ciddi bir sakatlýk geçirmedim. Bu yaþýmda karateye devam edebilmemde, sakatlýk geçirmememin de büyük bir etken olduðu inancýndayým. Karate sporundaki geliþmeleri de yakýndan takip edebiliyorum. Böyle olunca da çok fazla sýkýntý yaþamýyorum.'' ''Allah ömür verirse 4-5 sene daha spor yaþamýmý devam etmek istiyorum'' diyen Haldun Alagaþ, ''Saðlýkla ilgili bir problemim olur veya he-

41 yaþýndaki millî karatecimiz Haldun Alagaþ'ýn 5 dünya ve 11 de Avrupa Þampiyonluðu bulunuyor.

defim kalmazsa, daha önceden de sporu býrakabilirim. Profesyonel boksta 45-46 yaþýnda þampiyon olan sporcular var. Bana, dýþarýdan seyirci olarak seyretmek çok fazla haz vermiyor. Olayýn içinde olmak çok daha güzel. Geçmiþten gelen baþarýlarým nedeniyle rakiplerimin bana bakýþ açýsý farklý olabiliyor. Karþýdaki sporcuyu etkiliyorum diye düþünüyorum'' diye konuþtu. Sadece karate yapan sporculara deðil, tüm gençlere nasihatý olacaðýný ifade eden Haldun Alagaþ, ''Gençlerin herhangi bir spor dalýyla uðraþmalarý gerektiðine inanýyorum. Türkiye'de þampiyon sporcu zor yetiþiyor. Mümkün olduðunca spor yaþýnýn daha ileriye çekilmesi lazým. Daha önceden 24-25 yaþýnda insanlar spordan koparýlýyordu. Öncelikli olarak sporcunun kendisinin býrakmasý lazým. Daha sonra ise birinin ona býraktýrmasý lazým'' diyerek sözlerini tamamladý.

Judoda 3 bronz madalya kazandýk ÝSPANYA ve Romanya'da sona eren erkekler ve bayanlar Judo Dünya Kupasý müsabakalarýnda 2 bayan ve 1 erkek Türk sporcu, toplam 3 bronz madalya kazandý. Ýspanya'nýn baþkenti Madrid'de düzenlenen Bayanlar Judo Dünya Kupasý müsabakalarýnda 52 kiloda Aynur Samat ve artý 78 kiloda Gülþah Kocatürk bronz madalya kazandý. Romanya'nýn baþkenti Bükreþ'te sona eren Büyük

Erkekler Judo Dünya Kupasý'da ise 73 kiloda Hasan Vanlýoðlu bronz madalya kazandý. Hasan Vanlýoðlu, ilk iki maçýnda Fransýz ve Rus rakiplerini kupada saf dýþý býraktý. Grup finalinde Gürcü sporcu Ambako Avaliani'ye yenilen Türk judocu, repesaj maçlarýna kaldý. Repesaj maçýnda baþarýlý bir performans gösteren Hasan Vanlýoðlu, Kazak ve Ýngiliz rakiplerini yenerek, üçüncülüðü elde etti.


KATILANLAR NE DEDÝ?

ÜMÝTVÂR OLUNUZ: ÞU ÝSTÝKBAL ÝNKILÂBI ÝÇÝNDE EN YÜKSEK GÜR SADÂ ÝSLÂMIN SADÂSI OLACAKTIR

Y

ADNAN DEMÝR: Yeni Asya Vakfý’nýn düzenlemiþ olduðu bu gezi gayet güzel. Allahu Teala bu tür hizmetleri daim eylesin. Gayet faydalý oldu. Organizasyon gayet güzel ve de olumlu sonuç verdi. Ýnþaallah devamýný bekliyoruz.

7 HAZÝRAN 2011 SALI

TURAN TEZER: Verilen hizmetlerden çok memnunuz, Allah düzenleyenlerden razý olsun. Ýrtibatýn saðlanmasý noktasýndan çok önemliydi. Katýlým çok yüksek. Herkes memnun. Seneye yine olur inþaallah.

'Mavi Yolculuk', Yeni Asya Vakfý ve Bizim Tur iþbirliði ile gerçekleþtirilen organizasyonla Kabataþ ve Üsküdar iskelelerinden yolcularýn alýnmasýyla baþladý. FOTOÐRAFLAR: SELAHADDÝN VATANSEVER

Okuyucularýmýz Boðaz’da buluþtu GAZETEMÝZ OKUYUCULARI, ÝSLÂM YAÞAR'IN MÝHMANDARLIÐINDA BOÐAZ GEZÝSÝ GERÇEKLEÞTÝRDÝ. ÝSTANBUL'UN YANISIRA ÇEVRE ÝLLERDEN GELEN KATILIMCILAR, YOLCULUKTAN MEMNUN AYRILDI. ERHAN AKKAYA ÝSTANBUL

Yazarýmýz Ýslâm Yaþar, yolculuk boyunca mihmandarlýk yaptý.

Poyrazköy Ýskelesi'nde öðle namazý için mola verildi.

ÝSTANBUL’DAKÝ Yeni Asya okuyucularýný buluþturan Boðaz gezisi, önceki gün yoðun bir katýlýmla gerçekleþti. Organizasyonunu Yeni Asya Vakfý’nýn Bizim Tur iþbirliðiyle gerçekleþtirdiði “mavi yolculuk,” kiralanan teknenin Kabataþ ve Üsküdar iskelelerinden yolcularýný almasýyla baþladý. Havanýn da güzel olmasý geziye olan raðbeti arttýrmýþ, organizasyon Ýzmit ve civar þehirlerden gelen yolcularýn da katýlýmýyla renklenmiþti. Tekne, Anadolu kýyýlarýný takiben Karadeniz’e doðru yol alýrken, gazetemiz yazarý Ýslâm Yaþar geziye katýlanlara mihmandarlýk yaptý. Ýstanbul üzerine yazdýðý yazýlar ve kitaplarýyla tanýnan Yaþar, kendisine has anlatýmýyla tarihi bugüne getirdi. Önünden geçilen tarihî eser, cami, saray, kasýr, konak ve meþhur yalýlarý tek tek tanýtmaya çalýþan Yaþar, özellikle Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatýnda yer tutan ve Nurculuk tarihi açýsýndan önem arz eden yapýlar üzerinde bilgi yüklemesi yaptý. Tura anlam katan bu konuþma misafirler tarafýndan dikkatle ve zevkle dinlendi.

HANEFÝ ÖRNEK: Böyle dostlarla beraber olmak gayet güzel. Yeni Asya herþeyin en güzelini yapýyor. Boðaz gibi ülkenin en güzel yerlerinden birini gezmek çok güzel. Ýstikbalde en yüksek gür sadanýn Ýslâmýn sadasý olacaðýna dair inancýmýz pekiþti. Bunu bu gezide gördük. Yeni Asya muazzam bir gemi. Öyle bir gemi ki ümmet-i Muhammedi’yi sahil-i selâmete çýkaran bir gemi. Çalýþan personel de gemicidir. Personel daima iþ baþýndadýr. Görevine bakar. Kendi rahat ve huzurunu umumun rahat ve huzuruna feda eder. Aziz Üstadýn bize gösterdiði hedefe yönelmenin, hizmet etmenin gururunu yaþýyoruz. ADEM BAÞKAYA: Ýnsanlarýn dayanýþmasý var burada. Kalplerin, ruhlarýn dayanýþmasýna çok ihtiyacýmýz var. Onun için bu tip geziler, Nur mektebinin irtibatýnda bir esas. Burada aileler birbiriyle tanýþýyor. Bu ayný zamanda bir eðitim. Gönüller kalpler bir araya gelmek suretiyle mesrûr olur.

Civar þehirlerden de katýlýmýn olduðu Boðaz Turu'nda aileler birbirleriyle tanýþýrken, eski dostlar da hasret giderdi.

POYRAZKÖY’DE ÖÐLE NAMAZI ÖÐLE yemeði için konuklara Tekirdað köftesi, pilav, salata ve tatlý ikram edilirken, Boðaz çýkýþýnda bulunan Poyrazköy mevkiinde mola verilerek öðle namazý eda edildi. Yolcular burada Karadeniz’i ve kýyýlarýný tefekkür etme fýrsatý da yakaladý. Tekne, dönüþ yolunda Rumeli kýyýlarýndan seyrettikten sonra tur, yolcularýn Kabataþ ve Üsküdar iskelelerine býrakýlmasýyla sona erdi. Yaklaþýk 6 saat süren gezinin sonunda katýlýmcýlar bir nebze de olsa þehir hayatýnýn stresinden kurtulmanýn keyfini yaþadý. Memnuniyetlerini dile getiren misafirler, bu tür organizasyonlarýnýn tekrar edilmesini diledi.

NÝHAT KAVUKLUOÐLU: Geziden çok memnunum. Malatya’dan buraya geldim. Cemaati, arkadaþlarý gördük. Çok iyi oldu. Hizmetler eksiksiz. Manevî hava da çok güzel. Gelmeyenler Ýstanbulun güzelliklerini kaçýrmýþ oldular. VEHBÝ YURTSEVER: Çok güzel bir organizasyon. Bunu yapan arkadaþlarýmýzdan Allah razý olsun diyorum. Güzel bir gün geçirdik. Görmediðimiz yerleri gördük. Bunun devam etmesini, daha sýk olmasýný isteriz. Herþey çok güzeldi. RIDVAN ERCAN: Biz Ýzmit’ten 125 kiþi geldik. Ýki otobüs, bir araba. Tertipleyenlere teþekkür ediyoruz, Allah razý olsun.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.