Sosyolog Abdurrahman Arslan:
TIKANAN KEMALÝZMÝ “DÝNDARLAR” KURTARDI
u“Dindarlar iktidara gelemeselerdi mevcut iktidar kendini deðiþtirmek zorunda kalacaktý. 1995’te dindarlar belediyelere geldiklerinde sistem týkanmýþtý zaten. Kemalistler iktidarý elden çýkarmak tehlikesiyle karþý karþýya kaldýklarý için görmek istemiyorlar. Eðer dindarlar gelmeseydi sistem týkanmýþtý.” YAZISI MEDYA-POLÝTÝK SAYFASINDA
Y GERÇEKTEN HABER VERiR
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
YIL: 42
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ/ 75 Kr
SAYI: 14.842
www.yeniasya.com.tr
Yine çözemezseniz vebali büyük olur GÖNÜLLÜ KURULUÞLARDAN ÝKTÝDARA ÇAÐRI: BAÞÖRTÜSÜ YASAÐI BAÞTA OLMAK ÜZERE HAKSIZ 28 ÞUBAT UYGULAMALARINA ARTIK SON VERÝN. HALK DESTEÐÝNÝN HAKKINI VERÝN u“Seçimdeyinebüyükbirhalkdesteðiileiktidaragelenyenihükümet,baþörtüsüneözgürlükgetirmez,pedagojikaçýdanuygunolmayan8yýllýkkesintisizeðitimi5+3'edönüþtürmez,Kur'ânöðrenmede12yaþsýnýrýnýkaldýrmazvetüm28Þubatuygulamalarýnýsonaerdirmezse,herkesbilsinki,vebalibüyükolur.”
DOÇ. DR. YILMAZ ÇOLAK’LA KONUÞTUK
“Türkiye’nin AB’ye ihtiyacý yok” demek çok yanlýþ uYeniAsya’nýnsorularýnýcevaplandýran Doç.Dr.YýlmazÇolakþöylediyor:“SonyýllardaTürkiye,iþleyendemokrasiyesahipve kalkýnanbirMüslümanülkeolarakdiðer Ýslâmülkelerinemodelgösterildi.Bu önemlibirgeliþmedir,ancakbirazda yanýltýcýdýr.Birçokkiþibualgýylayanýlarak‘ArtýkbizimAB’yeihtiyacýmýz yok’diyor.SonyirmiyýldaTürkiye'nin demokratikleþmesindeABiticibirgüçolmuþtur.Dolayýsýyla TürkiyeiçinABhâlâçokelzemdir.”
12 HAZÝRAN ÖNCESÝ VE SONRASI u“YeniMeclisegüvenduymamýzýengelleyen pekçoksoruiþaretivarkafamýzda.Sözdeparlamenter,özdelidersultasýnadayananMeclisimizözdedemokrasiyeçevrilebilecekmi?12 Haziranöncesivesonrasýsöylemleribirolmayanolanvekillerinoluþturduðubirparlamentoyanasýlgüveneceðiz?”Haberi sayfa 5’te
Kocaeli Gönüllü Kültür Teþekkülleri Platformu 322. hafta basýn açýklamasý Cumartesi günü Ýnsan Haklarý Parký Özgürlük Meydanýnda yapýldý.
ÜNÝVERSÝTELÝ ÝÞSÝZLER 3 KAT ARTTI
Vali: Suriyeliler için seferber olduk
5 milyon iþsiz var u TürkiyeDevrimciÝþçiSendikalarýKonfederasyonuAraþtýrmaEnstitüsütarafýndanhazýrlanan Mart2011ÝstihdamRaporunda,iþsizsayýsýnýn 2003-2010yýllarýarasýnda,1993-2000yýllarýnagöre 2kat,üniversiteliiþsizsayýsýnýnise3katarttýðýbelirtilerek,günceliþsizlikoranýnýnyüzde17.68,iþsiz sayýsýnýnise5milyonolduðubildirildi.n11’de
H. HÜSEYÝN KEMAL’ÝN RÖPORTAJI SAYFA 6’DA
5 AYDA 38 MÝLYAR LÝRA CEZA YAZILDI
Anayasada baþlangýç bölümü olmamalý ISSN 13017748
uUluslararasý Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal AraþtýrmalarVakfý’nýn‘HukukveDeðerler’konulubeyinfýrtýnasýtoplantýsýnaçeþitlialanlardanakademisyenler,iþadamlarý,STKtemsilcilerivegazetecilerkatýldý.“Anayasada baþlangýç bölümü olmamalý” denilentoplantýnýnmoderatörlüðünüÝstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öðretim ÜyesiProf.Dr.AydýnGülanyaptý.Toplantýya katýlan ÝSAM Baþkaný Mehmet Akif Aydýn, temelde anayasanýn toplumu dönüþtürmekgibibirmisyonununolmamasý gerektiðiniifadeetti.Haberi sayfa 4’te
FOTOÐRAF: AA
AKADEMÝSYENLERDEN BEYÝN FIRTINASI
uHatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, Suriye’de meydana gelen olaylar üzerine Türkiye’de insanî gerekçelerle geçici olarak misafir edilen Suriye vatandaþlarý için hiçbir ayrým gözetilmeksizin devletin bütün imkânlarýnýn seferber edildiðini belirtti. Haberi sayfa 7’de
Ahlâk erozyonuna karþý güvenli internete destek uTürkiyeTeknikElemanlarVakfý22Aðustos’ta uygulamayagirecek‘güvenliinternethizmeti’ni desteklediklerinibildirdi.TÜTEV,“Çocuklarýmýzýnvegençlerimizininternetyoluyladahafazla ahlâkerozyonunauðramamasývemanevîdeðerleriylebütünleþmiþbirtoplumunyenideninþasýiçingüvenliinternethizmetinidestekliyoruz”açýklamasýyaptý. Haberi sayfa 4’te
Kesilen cezalar tahsil edilemedi uOcak-Mayýsdönemindedevlet,vatandaþacezayaðdýrdý.Trafiksuçlarýbaþtaolmaküzereçeþitlisebeplerlevatandaþlara38milyar182milyon 813 bin lira para cezasý kesildi. Ancak bu cezanýnsadece1milyar708milyon309binlirasýtahsiledilebildi.Haberi sayfa 11’de
2
LÂHÝKA
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
‘‘ Baþkalarýnýn da imanlarýný muhafaza etmeye mükellefiz
‘‘
Her þakirdin vazifesi, yalnýz kendi imanýný kurtarmak deðil; belki baþkasýnýn imanlarýný da muhafaza etmeye mükelleftir. O da hizmete ciddî devamla olur.
A
ziz, sýddýk kardeþlerim, Ben, pek kat’î bir surette ve bine yakýn tecrübelerim neticesinde kat’î kanaatim gelmiþ ve ekser günlerde hissediyorum ki, Risâle-i Nur’un hizmetinde bulunduðum günde, o hizmetin derecesine göre kalbimde, bedenimde, dimaðýmda, maiþetimde bir inkiþaf, inbisat, ferahlýk, bereket görüyorum. Hem orada iken, hem burada çok kardeþlerimden ayný hâleti hissettim ve ediyorum. Ve çoklarý itiraf ediyor ki, “Biz de hissediyoruz” derler. Hatta, size geçen sene yazdýðým gibi, benim pek az gýdayla yaþadýðýmýn sýrrý, o bereket imiþ. Hem, Ýmam-ý Þâfiî’den (r.a.) rivayet var ki: “Hâlis talebe-i ulûmun rýzkýna ben kefalet edebilirim” demiþ. “Çünkü rýzýklarýnda vüs’at ve bereket olur.” Madem hakikat budur ve madem halis talebe-i ulûm ünvanýna Risâle-i Nur þakirtleri bu zamanda tam liyakat göstermiþler. Elbette, þimdiki açlýk ve kahta mukabil Risâle-i Nur hizmetini býrakmak ve zaruret-i maiþet özrüyle maiþet peþine koþmak yerine en iyi çare, þükür ve kanaat ve Risâle-i Nur Talebeliðine tam sarýlmaktýr. Evet, her tarafta bu derd-i maiþet herkesi sarsýyor. Ehl-i dalâlet bundan istifade eder. Ehl-i diyanet de kendini mâzur bilir, “Zarurettir, ne yapalým” der. Demek ki, Risâle-i Nur þakirtleri, bu açlýk ve zaruret musîbetine karþý yine Nurla mukabele etmeli. Her þakirdin vazifesi, yalnýz kendi imanýný kurtarmak deðil; belki baþkasýnýn imanlarýný da muhafaza etmeye mükelleftir. O da hizmete ciddî devamla olur. Size yazmýþtýk ki, muarýzlara adavetle mukabele etmeyiniz. Mümkün olduðu kadar, ehl-i takvâ, ehl-i ilme karþý dostane vaziyet alýnýz. Fakat bu noktaya dikkat ediniz ki, Risâle-i Nur’un zararýna ve þakirtlerinin salâbet ve metanetlerine iliþecek bir tarzda daireniz içine sokmayýnýz. Öyleler, niyet-i haliseyle girmese, belki fütur verirler. Eðer enâniyetli ve hodfuruþ ise, Risâle-i Nur þakirtlerinin metanetlerini kýrarlar, nazarlarýný Risâle-i Nur’un haricine çekip daðýtýrlar. Þimdi çok dikkat ve metanet lâzýmdýr. Bu havalide, hakikaten ümidimin fevkinde, Risâle-i Nur Talebelerinden iki kahraman yetiþtiler: Baba, oðul Ahmed Nazif, Salâhaddin. Bu iki zat Risâle-i Nur’un neþrinde iki yüz adam kadar çalýþtýklarýný görüyoruz. Ezcümle birisi, yani oðlu Kars’ta durup hem Van’a, hem Erzurum’a, hem Konya’ya, hem buralara—size leffen gönderdiðim mektup gibi—muhaberelerle tesirli bir surette çalýþýyor; tam bir Abdurrahman’dýr. Kardeþiniz Said Nursî Kastamonu Lâhikasý, mektub no: 118, s. 283
Y
Þüphesiz kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah’a da, size indirilmiþ olana da, kendilerine indirilmiþ olana da iman ederler. Onlar Allah huzurunda tevazu ve teslimiyet içindedirler. Allah’ýn âyetlerini az bir menfaatle deðiþtirmezler. Ýþte onlarýn Rableri katýnda mükâfatlarý vardýr. Muhakkak ki Allah pek çabuk hesap görür. Âl-i Ýmran Sûresi: 199 / Âyet-i Kerime Meâli
Üslûp ve kavl-i leyyin bakicimic@hotmail.com / http://www.feyzinur.com
B
edîüzzamân Hazretleri, hizmet-i Kur’âniyede bulunanlara; “Envâr-ý Kur’âniyenin sühûlet-i intiþarlarý için irþâd ve nasihâtinde ‘Ona yumuþak söz [kavl-i leyyin] söyleyin.’ 1 âyetindeki lûtf-u irþâdý kendine rehber etsin.” 2 der. Bu ölçü bizlere üslûp ve hizmet noktasýnda önemli bir mihenktir. Üslûbun çeþitli mertebeleri vardýr. Ayný zamanda üslûp, hakîkat þiþesindeki zülâl-i mânâdýr (tatlý mânâdýr). Üslûp, tabiatýyla mânâya iþaret etmelidir. Çünkü “Kelâmýn elbise-i fâhiresi [kýymetli, deðerli elbisesi] veyahut cemâli ve sûreti, üslûp iledir.3 ” Ýrþâdýn tam ve faydalý olmasýnýn birinci þartý, cemaatin istidâdýna göre olmasý lâzýmdýr. Cemaat ise farklý istidâtlardaki insanlarýn ayný maksatta ittifakýdýr. Öyleyse herkes hakikatleri çýplak olarak göremez, ancak onlarca malûm ve me’lûf üslûp ve elbise altýnda görebilirler. Bu sebeple Risâle-i Nûr’da, müstesnâ bir edebiyat, belâðat ve îcâz; nazîrsiz, câzip ve orijinal bir üslûp vardýr. Evet, Bediüzzaman zatýna mahsûs bir üslûba mâliktir. Onun üslûbu, baþka üslûplara muvâzene ve mukâyese edilemez. Bunun içindir ki Risâle-i Nûr çekici bir üslûp ve güzel bir ifâde ile beyan edip rûh ve akýllarý tenvir ve tatmin ediyor. Üslûp konusunda Kur’ân’da Hz. Musa (as) kýssasýnda “kavl-i leyyin” metodu vardýr. Firavun ilâhlýk iddiâsýnda bulunur ve “Ben sizin en yüce rabbinizim.” 4 der. Bunun üzerine Cenâb-ý Hak, Hz. Musa (as) ile Hz. Harun’a (as) teblîð görevi verir ve emreder: “Firavun’a gidin. O iyice azdý. Ona yumuþak söz söyleyin, olur ki sizi dinler yahut Allah’tan korkar.” 5 diye uyarýda bulunmalarýný ister. Kur’ân’da yüce Rabbimiz “Ýnsanlara, güzel söz söyleyin.” 6 emreder. Yine baþka bir âyette “Gönül alýcý sözler söyleyin.” 7 buyurur. “Sözün doðrusunu söyleyin.” 8 de yine Rabbimizin âyetlerindendir. “Yumuþak söz” de Kur’ân’ýn bizlere teblîð ile ilgili bir emridir. Âyetteki ifâdesiyle “kavlen leyyinen”dir. Hem “Dünya öyle bir meta’ deðil ki nizâa deðsin.” Çünkü, fânî ve geçici olduðundan kýymetsizdir. Koca dünya böyle ise, dünyanýn cüz’î iþleri ne kadar ehemmiyetsiz olduðunu anlarsýn. Hem “Ýki cihanýn rahat ve selâmetini iki harf tefsîr eder, kazandýrýr: Dostlarýna karþý mürüvvetkârâne muâþeret ve düþmanlarýna sulhkârâne muâmele etmektir.” 9 “Sen mesleðini ve efkârýný hak bildiðin vakit, ‘Mesleðim haktýr veya daha güzeldir’ demeye hakkýn var. Fakat ‘Yalnýz hak benim mesleðimdir’ demeye hakkýn yoktur” sýrrýnca, insâfsýz nazarýn ve düþkün fikrin hakem olamaz, baþkasýnýn mesleðini butlân (bâtýl) ile mahkûm edemez.”10 ölçüsü de bizler için önemli bir düstûrdur. Bedîüzzamân Hazretleri “Adâvet [düþmanlýk] etmek istersen, kalbindeki adâvete adâvet et, onun ref’ine çalýþ.” der. “Hem en ziyâde sa-
na zarâr veren nefs-i emmârene ve hevâ-i nefsine adâvet et, ýslâhýna çalýþ. O muzýr nefsin hatýrý için mü’minlere adâvet etme. Eðer düþmanlýk etmek istersen, kâfirler, zýndýklar çoktur; onlara adâvet et. Evet, nasýl ki muhabbet sýfatý muhabbete lâyýktýr. Öyle de, adâvet hasleti, herþeyden evvel kendisi adâvete lâyýktýr.“ 11 diye itirâz edilecek hedefleri bizlere göstermektedir. Yüce Rabbimiz de; “Kullarýma, sözün en güzel olanýný söylemelerini söyle. Çünkü þeytan aralarýný açýp boz-
caðýmýz da belirtilmektedir. Hem “Ýyilikle kötülük eþit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüðü) uzaklaþtýr; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasýnda düþmanlýk bulunan kimse, sanki sýcak bir dost(un) oluvermiþtir.” 14 Burada da yine mükemmel bir hizmet öðüdü ve prensibini yüce Rabbimiz biz kullarýna göstermektedir. Eðer kötülüðe “mukabele-i bi’l-misil [aynýyla mukabele]” kâidesi ile karþýlýk verirsek, düþmanlýk daha da artar. Kiþi zâhiren maðlûp bile olsa, kalben kin baðlar, düþmanlýðý devam eder. Eðer iyilikle mukabele edilse, nedâmet eder, dost olur. ”Ýyi ve izzetli bi, la ýy ýs y la o d t rine e bir rahm
Allah’tan k davrandýn. þa u m u y ra la n o ürekli olsaydýn y tý a k , a b a k r e Eð daðýlýr onlar çevrenden yse onlarý giderlerdi. Öyle in baðýþlanma baðýþla, onlar iç nda onlarla su u n o k iþ e v e il d er müþâvere et. Eð ýk azmedersen art l et. Allah’a tevekkü , Þüphesiz Allah tevekkül edenleri sever.”
maktadýr. Þüphesiz þeytan insanýn açýkça bir düþmanýdýr.” 12 buyurmaktadýr. Böylece esâs düþmanýmýzýn þeytan olduðu bildirilmiþtir. Yine gelen bir âyette teblîð noktasýnda bizlere bir usûl gösterilmekte ve yumuþak davranmamýz gerektiði söylenmektedir. “Allah’tan bir rahmet dolayýsýyla, onlara yumuþak davrandýn. Eðer kaba, katý yürekli olsaydýn onlar çevrenden daðýlýr giderlerdi. Öyleyse onlarý baðýþla, onlar için baðýþlanma dile ve iþ konusunda onlarla müþâvere et. Eðer azmedersen artýk Allah’a tevekkül et. Þüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.” 13 Böylece en yakýnýmýzda bulunan hizmet kardeþlerimizle nasýl muâmelede buluna-
iyilik edersen, onu elde edersin. Kötü birine iyilik edersen, o daha da azar.” 15 kâidesi bu noktada mihengimiz olmalýdýr. Öyleyse “Mü’minin þe’ni, kerîm olmaktýr. Senin ikrâmýnla sana musahhar olur. Zâhiren leîm (aþaðý) bile olsa, îmân cihetinde kerîmdir. Evet, fenâ bir adama ‘Ýyisin, iyisin’ desen iyileþmesi ve iyi adama ‘Fenâsýn, fenâsýn’ desen DÝPNOTLAR: 1- Tâhâ Sûresi, 20 :44. 2- Barla Lâhikasý, 2006, s: 405. 3- Muhakemat, 2006, s: 126. 4- Nâziât Sûresi, 79: 24. 5- Tâhâ Sûresi, 20: 44. 6- Bakara Sûresi, 2: 83. 7- Nisa Sûresi, 4: 8. 8- Ahzab Sûresi, 33: 70.
fenâlaþmasý çok vukû’ bulur. Öyleyse, ‘Boþ sözlerle, çirkin davranýþlarla karþýlaþtýklarý zaman, izzet ve þereflerini muhâfaza ederek oradan geçip giderler.’ 16 ‘Eðer onlarý affeder, kusûrlarýna bakmaz ve baðýþlarsanýz, þüphesiz ki Allah da çok baðýþlayýcý ve çok merhamet edicidir.’ 17 Elhasýl: “El-hubbu lillâh [Allah için sevmek], ve’l-buðzu fillâh [Allah için buðzetmek], ve’lhükmü lillâh [Allah için hüküm vermek] olan desâtir-i âliye [yüksek ve ulvî düstûrlar] düstûr-u harekât olmazsa, nifâk ve þikâk meydan alýr. Evet, el-buðzu fillâh, ve’l-hükmü lillâh demezse, o düstûrlarý nazara almazsa, adalet etmek isterken zulmeder.” 18 Böyle bir zulümden korkmalýyýz. Çünkü “Ancak mü’minler kardeþtirler. Siz de kardeþlerinizin arasýný düzeltin ve Allah’tan korkun ki rahmete eriþesiniz.” 19 emr-i Ýlâhîsi bizleri titretmelidir. Hem “Kötülüðe iyiliðin en güzeli ile karþýlýk ver; bir de bakarsýn, aranýzda düþmanlýk bulunan kimse candan bir dost oluvermiþtir.” 20 âyeti de bizi affetmeye ve iyilik yapmaya yönlendirmektedir. Yüce Rabbimiz affedenler ve öfkesini yutanlar için; “O takva sahipleri, bollukta ve darlýkta baðýþta bulunanlar, öfkelerini yutanlar ve insanlarýn kusûrlarýný affedenlerdir. Allah da iyilik yapanlarý sever.” 21 buyurmaktadýr. Ceylan Çalýþkan Aðabey ise bu konuda þöyle demiþtir: “Kardeþlerimizin hatalarýný, bir doktorun hastasýný tedâvî ettiði gibi tedâvîye çalýþacaðýz. Ýtinâ ile, kavl-i leyyin ile îkaz edeceðiz. Bazen lisân-ý hâl, lisân-ý kâlden üstündür ve te’sirlidir.” 22 bilmeliyiz. Netîce-i kelâm: “Edipler edepli olmalý; hem de edeb-i Ýslâmiye ile müteeddib olmalý.” 23 Bu açýdan bakýlýrsa sanýrým üslûbumuzu da Ýslâm’ýn edebi ile edeplendirmek zorundayýz. Edebin zirvesi ise Efendimizin (asm) sünnetinde vardýr. Ýþte o sýr: “Sünnet-i Seniyye edeptir. Hiçbir meselesi yoktur ki, altýnda bir nûr, bir edep bulunmasýn. Resuli Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiþ: ‘Rabbim bana edebi güzel bir sûrette ihsân etmiþ, edeplendirmiþ.’ Evet, siyer-i Nebeviyeye dikkat eden ve Sünnet-i Seniyyeyi bilen, kat’iyen anlar ki, edebin envâýný, Cenâb-ý Hak, Habibinde cem etmiþtir. Onun Sünnet-i Seniyyesini terk eden, edebi terk eder. ‘Bîedeb mahrum bâþed ez lûtf-i Rab [Edepsiz kiþi Allah’ýn lütfundan mahrum olur]’ kâidesine mâsadak olur, hasâretli bir edepsizliðe düþer.” 24 Böyle bir duruma düþerek, edebin en güzelinin üzerinde toplandýðý Zat’a (asm) ümmet olmak þerefinden mahrûm olmaya hiçbirimiz cesâret edemeyiz ve etmemeliyiz.
9- Divan-ý Hafýz, s. 14, 5. Gazel. 10- Mektubat, 2004, s: 446. 11- Mektubat, 2004, s: 447. 12- Ýsra Sûresi, 53. 13- Al-i Ýmran Sûresi, 159. 14- Fussilet Sûresi, 34. 15- Tayyib fî Þerhi Dîvâni’t-Tayyib, s. 387. 16- Furkan Sûresi, 25: 72.
17- Teðabün Sûresi, 64: 14. 18- Mektubat, 2004, s: 453. 19- Hucurat Sûresi, 10. 20- Fussilet Sûresi, 34. 21- Âl-i Ýmran Sûresi, 134. 22- Ceylan Çalýþkan’ýn notlarýndan. 23- Tarihçe-i Hayat, 2006, s: 103. 24- Lem’alar, 2005, s: 181.
HABER
Y
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Mehmet KUTLULAR Genel Müdür
Recep TAÞCI
Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
ISSN 13017748
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 18 Recep 1432 Rumî: 7 Haziran 1427
Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta
Ýmsak 3.25 3.15 3.44 3.37 3.28 2.59 2.58 2.42 3.26 3.16 3.39
Güneþ 5.12 5.13 5.31 5.34 5.27 4.50 4.51 4.39 5.23 5.04 5.29
Öðle 12.47 12.57 13.06 13.17 13.12 12.28 12.32 12.23 13.06 12.39 13.06
Ýkindi 16.36 16.53 16.55 17.12 17.08 16.19 16.25 16.19 17.02 16.28 16.57
Akþam 20.10 20.29 20.28 20.48 20.45 19.53 20.00 19.55 20.38 20.02 20.31
Yatsý 21.48 22.16 22.06 22.34 22.33 21.34 21.42 21.42 22.24 21.40 22.11
Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa
Evlât hasreti çok acý GEÇEN YIL YAKALANDIÐI LENF BEZÝ KANSERÝYLE MÜCADELE EDEN UÐUR SEMERCÝ’NÝN ACISI EÞÝNÝN 2 ÇOCUÐUNU ALARAK EVÝ TERK ETMESÝYLE KATLANDI. HATAY’IN Ýskenderun ilçesinde geçen yýl yakalandýðý lenf bezi kanseriyle mücadele eden Uður Semerci’nin hastalýk yüzünden yaþadýðý acýlar, eþinin 2 çocuðunu alarak evi terk etmesiyle katlandý. Uður Semerci (24), 6 yýl önce saðlýklý bir þekilde eþi Firdevs Tuðba ile evlenerek yeni bir dünyanýn kapýlarýný araladýklarýný, çok güzel günler geçirdiklerini, bu evlilikten Pýnar ve ve Eylül adýný verdikleri iki çocuklarýnýn dünyaya geldiðini anlattý. Evlilikleri süresince Ýskenderun Belediyesinde taþeron iþçi olarak çalýþtýðýný anlatan Semerci, þöyle devam etti: “Doktorlar hastalýðýma lenf bezi kanseri teþhisini koyduktan iki çocuk sahibi olmak beni hayata baðladý. Onlarýn kokusunu hissederek, hayatta kalmam gerektiði yönünde kendime telkinlerde bulunuyordum. Geçen ay babamla hastaneye gittim, döndüðümde de eþim 2 çocuðumla yoktu. Ama hastalýðýmýn ilerlediði þu günlerde
En acý babalar günü KONYA’DA önceki gün yeni doðan bebeðini kucaðýna alan, ayný dakikalarda 10 yaþýndaki oðlunun merdiven boþluðuna düþerek öldüðünü öðrenen baba, Babalar Günü’nün sevincini yaþayamadý. Edinilen bilgiye göre, önceki gün, merkez Selçuklu ilçesi Kýlýnçaslan Mahallesi’nde bir apartmanýn 4. katýnda oturan Sevda Nadire Özcan (32), doðum sancýlarý artýnca 10 yaþýndaki çocuklarý Abdülkadir’i evde býrakarak eþi Mehmet Özcan’la (34) hastaneye gitti. Evde yalnýz kalan, ilköðretim 4. sýnýfý takdir belgesiyle geçen Abdülkadir Özcan, babasýnýn karne hediyesi olarak aldýðý bilgisayarýna oyun CD’si istemek için telefonla görüþtüðü 6. kattaki arkadaþýnýn evine gitti. Zile basmasýna karþýn arkadaþýnýn kapýyý açmamasý üzerine merdiven boþluðundaki pencereden eve girmeye çalýþan Abdülkadir Özcan düþtü. Özcan, olay yerinde öldü. Konya / aa
Evleri yýkýlan 7 kiþilik aile, camide yaþýyor KASTAMONU’NUN Ýnebolu ilçesinde 1 yýl önce evleri yýkýlan 7 kiþilik aile, Göçkün Köyündeki kullanýlmayan camide yaþýyor. Köy muhtarý Aziz Küm, yaptýðý açýklamada, camiye yerleþtirilen Selahattin Demirci (56), babasý Niyazi Demirci (79), eþi Nebahat Demirci (35), çocuklarý Kader (11), Pýnar (9), Deniz (8) ve Çiðdem’in (5) kýþý, duvarlarýnda çatlaklar olan ve çatýsýnda çökme tehlikesi bulunan camide geçirdiklerini söyledi. Selahattin Demirci’nin 2001 yýlýnda yaþadýðý saðlýk sorunlarý dolayýsýyla artýk çalýþamadýðýný ve geçim sýkýntýsý yaþadýklarýný kaydeden Küm, kaymakamlýðýn yardýmlarý ve köylülerin desteðiyle Demirci ailesi için yeni bir evin inþaatýna baþlanýldýðýný belirtti. Ýnebolu / aa
Güneþ 5.25 5.40 5.04 5.06 5.21 4.54 4.58 4.42 4.35 5.12 5.25
Öðle 13.13 13.20 12.53 12.46 12.58 12.43 12.33 12.30 12.15 13.01 12.55
Ýkindi 17.11 17.12 16.52 16.40 16.50 16.42 16.23 16.28 16.08 17.00 16.40
Akþam 20.48 20.47 20.30 20.15 20.24 20.20 19.57 20.05 19.42 20.38 20.12
Yatsý 22.39 22.29 22.23 21.58 22.04 22.12 21.35 21.57 21.25 22.32 21.45
yeniasyadansize@yeniasya.com.tr
Yaza girerken kullarda öðretilen mevsim geçiþlerinden birini daha yarýn idrak edecek, ilkbahardan yaza geçeceðiz inþaallah. Bu geçiþin yaný sýra, geçen hafta sonunda okullarýn kapanmasýyla birlikte tatil sezonu da baþlamýþ oldu. Tabiî, tatili köyünde, kasabasýnda, memleketinde farklý bir “çalýþma dönemi” olarak deðerlendireceklerin sayýsý da hiç az deðil. Ancak ne olursa olsun, yaz aylarýnýn okul sezonundan “farklý” geçtiði bir vâkýa. Birçok insanýn, okul zamaný yaþadýðý mekândan ayrýlýp memleketine veya tatil beldelerine gittiði de. Bu durum, özellikle günlük neþriyat açýsýndan, tanýtým noktasýnda birtakým fýrsat ve avantajlar getirse dahi, bu fýrsatlarýn çok iyi deðerlendirilebildiðini söylemek pek mümkün deðil. Gerçi yaz aylarýnda da fuar, sergi gibi etkinliklerle bunu yapmaya çalýþan temsilcilerimizin verdiði güzel örnekler mevcut. Bunlarýn daha da yaygýnlaþmasý lâzým. Bu noktada karþý karþýya olduðumuz düþündürücü bir vâkýa var. O da okuma alýþkanlýðý zaten bir hayli zayýflamýþ olan insanlarýn bu hastalýðýnýn, tatillerde daha da þiddetlenmesi. Buna karþý, okumayý teþvik yönündeki çalýþmalarýn daha da yoðunlaþtýrýlmasý gerekiyor. Bu noktada, gazetesiyle bütünleþmiþ olan ve tatilde nereye giderse gitsin, ondan kopamayan, ayrý ve uzak kalamayan Yeni Asya okuyucularýnýn tavrý güzel bir örnek oluþturuyor. Ve onlarýn, tatil için gittikleri yerlerde de gazetelerine ulaþabilmelerini temin hususunda, Abone ve Daðýtým Servisimiz her yaz olduðu yine yardýmcý olmaya hazýr. Okuyucularýmýz gittikleri yerin adresini Abone ve Daðýtým Servisine bir telefonla bildirmeleri halinde gazetelerine birkaç gün içinde ulaþmalarý mümkün olacak. Servis yetkilileri, bu hizmetin Yay-Sat Daðýtým þirketi kanalýyla gazete giden yerlere verilebileceðini kaydedip, gazete istenecek yerin bayi kod numarasýnýn önceden öðrenilmesi gerektiðini belirtiyorlar. Böyle bir imkâný bulamayanlar ya da gazetesi elden daðýtým yoluyla kendilerine ulaþan okuyucularýmýz gazetelerinin tatil süresince biriktirilmesini ya da baþkalarýna ulaþtýrýlmak üzere geçici adreslere yönlendirilmesini de tercih edebilirler. Bu açýdan tatile gidecek abonelerimize çaðrýmýz: Lütfen adres deðiþikliðinizi bize bildirin ki, beraberliðimiz kesintisiz devam etsin. Öðrenci kardeþlerimizle eðitimci okurlarýmýz baþta olmak üzere, herkese hizmet ve istifade dolu hayýrlý tatiller diliyoruz. ***
O
Lenfkanserineyakalandýktansonra eþininikiçocuðunudaalarakkendisini terketmesindensonraUður Semerci’ninbakýmýnýbabasýHalil Semerciüstlendi. FOTOÐRAF: AA
eþimin çocuklarýmý alarak evi terk etmesi beni adeta çaresizliðe itti.’’ Yaþadýðý duygularý ‘’evlât hasreti hastalýktan daha acý geldi’’ sözleriyle özetleyen Semerci, þöyle konuþtu: ‘’O günden beri eþimle bir kez telefonla görüþebildim. Ama bir daha ulaþamadým. Telefonlarýný da iptal ettirmiþ. Benim þu an en büyük arzum, çocuklarýmýn kokusunu hissedip onlarý öpebilmek.’’ Aðrýlarýnýn her geçen gün
Ýmsak 3.22 3.48 3.00 3.13 3.31 2.50 3.10 2.39 2.43 3.07 3 .42
3
arttýðýný bildiren Semerci, ‘’Belki son günlerimi yaþýyorum. Eþimden son isteðim, hasta yataðýmda beni çocuklarýmdan ayýrmasýn’’ dedi. Eþinin gitmesinin ardýndan Uður Semerci’nin bakýmýný üstlenen baba Halil Semerci de, oðlunun her geçen gün gözünün önünde eridiðini belirterek, ‘’Oðlunun gözünün önünde erimesi, bir baba için en aðýr þey olsa gerek’’ dedi. Ýskenderun / aa
Okuma programlarý ve piknikler Yaz tatilinin bizler için getirdiði yeniliklerden biri de, birçok yerde tertiplenen okuma programlarýyla, Risale-i Nur’u daha çok okuma, tefekkür ve müzakere için sunduðu fýrsatlar. Bu programlara katýlýp en iyi þekilde deðerlendirerek manevî enerjimizi takviye etmemiz ve yeni hizmet sezonuna bu okumalarla yenilenip “manevî bataryalarýmýzý þarj ederek” girmemiz, hizmetlerimiz açýsýndan çok önemli. Ayný þekilde, yine bu mevsimde sýklaþan piknikler, müfritane irtibat çerçevesinde buluþmalara, fikir teatilerine ve þevk alýþ veriþlerine vesile olmalarý açýsýndan büyük önem taþýyor. Herkese bol istifadeli okumalar ve þevk veren buluþmalar dileðiyle. ***
Seçim deðerlendirmeleri 12 Haziran’da yapýlan seçimin ardýndan, sonuçlarla ilgili yorum ve deðerlendirmeler Yeni Asya’nýn istiþare zeminlerinde de yapýlmaya devam ediyor. Bu süreçte önemli olan, söz konusu tahlillerin, Yeni Asya’nýn tavýr ve çizgisini belirleyen Risale-i Nur ölçüleri ekseninde, hakkýn hatýrýný muhafazayý esas alýrken, kardeþlik hukukunu da gözeten müsbet ve yapýcý yaklaþýmlarla ortaya konulmasý. Devam eden istiþare süreçleri, inþaallah, yine isabetli, doðru, kucaklayýcý, tesanüd ve ittifak ruhunu tahkim edip pekiþtiren sonuçlar üreterek, bundan sonrasý için yolumuza ýþýk tutmayý sürdürecek.
4
HABER
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
cakir@yeniasya.com.tr
Papazlar önünde yemin omþumuz Yunanistan, ciddî ekonomik ve siyasî bir krize sürüklenmiþ durumda. Haliyle oradaki geliþmelerden bizim de etkilenmemiz mümkün. ‘Komþu’ olduðumuza göre, ‘Bize ne’ diyemeyiz. Öyle ki, ülkenin iflâs etmesi bile ihtimal dahilinde. Avrupa Birliði yardým eli uzatmayacak olsa ne memurlarýnýn maaþlarýný ödeyebilecek durumda, ne de vadesi gelen ve ödenmesi gereken borçlarýný ödeyebilecek. Böylece, geçmiþte patlak veren ve hemen her ülkeyi etkileyen kriz, Yunanistan’ý da vurmuþ oldu. Yunanistan’ý idare edenler, krizden nasýl çýkacaklarýný hesap ederken, temelde ‘Nerede yanlýþ yaptýk?’ sorusunu da soruyorlar. Yunanistan’ýn iflâsýn eþiðine gelmesinde elbette pek çok sebep var, ama temelde hepsi ‘israf’ olarak tarif edilebilir. Nüfus bakýmýnda ‘küçük bir ülke’ olmasýna raðmen ‘büyük ülke’ler gibi silâhlanma yarýþýna girmiþti. Burada Türkiye’yi idare edenlerin de kabahati var. Çünkü silâh tacirleri bir Yunanistan’a bir Türkiye’ye gelip iki komþu arasýndaki ‘düþman’lýðýn devamýndan nemalandýlar. Hem Türkiye’ye, hem de Yunanistan’a ihtiyaçlarýndan çok fazla silâh satýp firmalar zengin oldu. Silâh tüccarlarý zengin olurken, komþumuz Yunanistan iflâs noktasýna kadar geldi. Geliþmelere bakýlýrsa, Yunanistan’ý idare edenler oynanan oyunun farkýna varmýþ ve ilk iþ olarak silâh alýmlarýnda indirime gidileceði konuþuluyormuþ. Ýnþallah ayný hassasiyet Türkiye’yi idare edenlere de gelir. Komþumuz Yunanistan, sürüklendiði ekonomik iflâstan kurtulmak için deðiþik çareler arýyor. Bunlardan biri de kabinenin deðiþmesi oldu. Baþbakan Yorgo Papandreu, kabinede ciddî deðiþiklikler yaparak Yunanistan’ý krizden çýkarmaya çalýþacak. Ne ölçüde baþarýlý olacaðýný ömrü olanlar izleyip görebilecek. Yunanistan’da tayin edilen yeni bakanlar, ‘âdet olduðu üzere’ (Yani, her zaman öyle yapýlýyor. Sadece kriz günlerine ait bir uygulama deðil.) Ortodoks Kilisesi mensuplarýnýn nezdinde (papazlarýn önünde) düzenlenen törenle Cumhurbaþkaný Karolos Populyas’ýn ofisinde yemin etmiþler. Törende Baþbakan Yorgo Papandreu da hazýr bulunmuþ. (Milliyet, 18 Haziran 2011) Tabiî ki ‘papaz’larýn ya da baþka inanç mensuplarýnýn kendi ‘din görevlileri’nin önünde, inandýklarý ‘kitab’a el basarak yemin etmesi ilk deðil, yeni hiç deðil. Yunanistan gibi belki de onlarca, hatta yüzlerce ülke ‘yemin’lerini bu þekilde yapýyor. Amerika’da da bu böyle, Rusya’da da. Elbette, Ýsrail’de de böyle. Hatýrlamak lâzým ki, Amerika’da milletvekili seçilen Müslüman üye de Kur’ân üzerine el basarak yemin edebiliyor. Komþumuz Bulgaristan’da da durum benzer þekilde. Belki de tek fark, Türkiye’de yaþanýyor. Nüfusun büyük çoðunluðu Müslüman olan “Müslüman Türkiye”de seçilen yöneticiler, milletvekilleri ya da bakanlar ‘hava civa’ üzerine yemin etmeye zorlanýyorlar! Elbette bu bildiðimiz türden bir ‘hava civa’ deðil, ama ettirilen yemini baþka þekilde deðerlendirmek mümkün mü? Gündemde, seçilen yeni vekillerin nasýl yemin edeceði tartýþmasý var. Daha doðrusu yýllardan beri ettirilen ‘milletvekili yemini’ne itiraz edenler var. Kimilerince de bu konunun tartýþýlmasý bile sakýncalý bulunuyor. Niçin? Vekiller ya da herhangi bir vatandaþ, “Baþka türlü yemin olsun” deyince niçin rahatsýzlýk duyuluyor? Dünya âlem, inandýklarý ‘kitap’ üzerine yemin edebilirken ayný þeyi Türkiye için isteyince niçin ‘yanlýþ’ olsun, niçin bu talebin altýnda ‘irtica/ mürteci/ gericilik’ aransýn? Türkiye’de yaþayan ‘çoðunluðun’ en az ‘azýnlýklar’ kadar hak talep etmesi ülkeyi idare edenleri utandýrmýyor mu? Boþuna, “Utanman yoksa, ne yaparsan yap” denilmemiþ!
Y
“DOÐAL HUKUK ÝLE ÝLÂHÎ HUKUK ÇELÝÞMEZ”
“HUKUK DEVLETÝ GÖRÜNÜRLÜÐÜ ARTTIRILMALI”
DOÐAL hukuk ile ilâhî hukuk çeliþmez. Kadim deðerlerle evrensel deðerlerin modern kullaným dillini yakalamak gerekir diyen Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, Türk toplumunun büyük bir tercih yapmak zorunda olmadýðýný ve ortak bir dil kurmanýn mümkün olduðunu ifade etti. Marmara Üniversitesi Öðretim Üyesi Abdurrahman Eren, Anayasalarýn II. Dünya savaþý öncesinde dinî veya siyasî deðerlerden etkilendiðini belirterek, “Anayasalarý tümüyle deðerlerden soyutlamak mümkün deðil. Biz kendi içimizde bu anlamda bir uzlaþýya varmak zorundayýz” dedi.
YAZAR Ahmet Mercan Yeni Anayasa sürecinde Ýdealle reel arasýnda tartýþmalarýn sürdüðünü belirterek bu gerilimin tedrici olarak aþýlabileceðini söyledi: Mercan þu deðerlendirmelerde bulundu: “Anayasa’da ontolojik deðerlerin sayýlýp dökülmesini ve sahip çýkýlmasýný doðru bulmuyorum. Bir hukuk devleti karakteri olmalýdýr. Hukuk devleti görünürlüðünü arttýrmak gerekir. Korkulu bir anayasadan sivil bir anayasaya geçilmelidir. Ýfade özgürlüðünün kapsamýnýn geniþletilmesi ve çoðulculuðun geliþtirilmesi gerekir.” Marmara Üniversitesi Öðretim Üyesi Fýkýhçý Prof. Dr. Nihat Temel, yeni Anayasa’nýn sadece insanlarýn deðil ayný zamanda çevrenin ve tüm canlýlarýn varlýðýný koruyacak bir kapsamda olmasý gerektiðini kaydetti.
“AZINLIK HAKLARI KORUNURKEN ÇOÐUNLUÐUN HUKUKU KISITLANMAMALI” ANAYASA'NIN salt hukukî kriterlerle hazýrlanmayacaðýný belirten Doç. Dr. Melikþah Yasin, bu sürecin uluslar arasý siyaset, jeopolitik konum gibi konularý da ilgilendirdiðini söyledi. Melikþah Yasin sözlerine þöyle devam etti: Anayasa’da salt hukuki tartýþmalar olmayacak bununla birlikte somut deðerlerin pozitif deðerlere nasýl indirgeneceði hususlarý da tartýþýlacaktýr. Örneðin Azýnlýðýn hakký korunurken çoðunluðun hakkýnýn kýsýtlanmasý çeliþkisi ile karþýlaþýlmasý yanlýþ bir yaklaþýmdýr. Din dersinin kendileri için zorunlu olmaktan çýkarýlmasý baþka bir þey herkes için zorunlu ders olmaktan çýkarýlmasý baþka bir þeydir.
K
UTESAV'ýn hukuk ve deðerler beyin fýrtýnasýnýn ikinci toplantýsýnda bir araya gelen akademisyenler, iþadamlarý ve gazeteciler "deðerlerin hukuk sistemi içinde ve yeni anayasa sürecinde nasýl ele alýnmasý gerektiði tartýþýldý.
Anayasada baþlangýç bölümü olmamalý UTESAV’IN HUKUK VE DEÐERLER BEYÝN FIRTINASININ ÝKÝNCÝ TOPLANTISINDA “ANAYASADA BAÞLANGIÇ BÖLÜMÜ OLMAMASI” GEREKTÝÐÝ VURGULANDI ULUSLARARASI Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araþtýrmalar Vakfý’nýn (UTESAV) beyin fýrtýnasý toplantýlarý hukuk ve deðer konusunda devam ediyor. Hukuk ve Deðerler beyin fýrtýnasýnýn ikinci toplantýsýna çeþitli alanlardan akademisyenler, iþ adamlarý, STK temsilcileri ve gazeteciler katýldý. UTESAV merkezinde gerçekleþen programýn amacý hakkýnda konuþan UTESAV Baþkaný Ýsrafil Kuralay, Türkiye’nin çözüm bekleyen kritik konularýný ele aldýklarýný belirterek þunlarý söyledi: “Hukuk ve deðerler konusunda sürdürdüðümüz çalýþmalarýmýzda Anayasa tartýþmalarýnýn katýlýmcý, derinlikli ve ufuk açýcý bir nitelikte gerçekleþmesine katký saðlamaya çalýþýyoruz. Özellikle seçim sonrasý yoðunlaþan Anayasa sürecinde toplumsal mutabakatýn
saðlanmasý için ortak deðerlerin yeniden inþasý gerekmektedir. Bu sürecin canlýlýðýný hiç kaybetmemesi ve saðlýklý bir þekilde tamamlanmasý için tüm toplumsal aktörlere büyük görevler düþmektedir.” Beyin fýrtýnasýnýn moderatörlüðünü gerçekleþtiren Ýstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Aydýn Gülan, “Yeni Anayasa’da deðerleri yaþayacak insanlarýn önündeki engeller kaldýrýlmalýdýr. Bu süreçte milleti bir arada tutacak ortak deðerler vurgulanmalýdýr” dedi. “ANAYASA’YA TOPLUMU DÖNÜÞTÜRME GÖREVÝ VERÝLMEMELÝ” Anayasa metninin kýsa ve anlaþýlýr olmasý gerektiðini belirten YÖK Üyesi ve ÝSAM Baþkaný Mehmet Akif Aydýn, A-
nayasa’da her þeyin yer almasýný beklemenin yanlýþ olduðunu ve temelde Anayasa’nýn toplumu dönüþtürmek gibi bir misyonunun olmamasý gerektiðini ifade etti. Aydýn, toplumun kendi dinamikleri ile bir deðiþim süreci yaþayacaðýný belirterek, deðerlerin yaþanabilmesi için insanlarýn önündeki engellerin kaldýrýlmasý gerektiðini söyledi.
“YENÝ ANAYASA SÜRECÝNDE FAZLA ÝDEALÝZME KAPILIRSAK FIRSATI KAÇIRABÝLÝRÝZ”
“FITRATA GÖRE HAREKET EDÝLÝRSE TOPLUMSAL SORUNLAR ÇÖZÜLÜR” Ýslâm Hukuku Profesörü Abdulaziz Bayýndýr, insanýn en temel hak ve özgürlüklerini fýtratýn belirlediðini belirterek, fýtratýn temel alýnmasý ile bugün Türkiye’nin anadil, etnisite, din özgürlüðü gibi alanlarda yaþadýðý pek çok sorunun çözülebileceðini kaydetti.
HUKUKÇULAR Derneði Yönetim Kurulu Üyesi Av. Bilal Çoban, deðerlerin Anayasa’da belirtilmesinin anlamlarýný sýnýrlandýracaðýný ve bu yüzden Anayasa’nýn etnik ve dini vs. unsurlara vurgu yapmadan genel bir çerçeve çizmesi gerektiðini dile getirdi. Marmara Üniversitesi Öðretim Üyesi Dr. Halit Uyanýk da hukukun kendi baþýna bir deðer olmadýðýný, asgarî bir deðer olduðunu belirterek þunlarý söyledi: “Anayasa’da deðerlerin ifade edilmemesi daha doðru bir yaklaþým olur. Deðerlerin Anayasa’da yer almasý deðeri aþaðý çeker. Ýstanbul / Yeni Asya
Öncelikli sorun ‘iþsizlik ve terör’ TÜRKÝYE Kamu-Sen tarafýndan gerçekleþtirilen ankette, Türkiye’de vatandaþlarýn öncelikli sorununun iþsizlik ve terör olduðu belirlendi. Konfederasyondan yapýlan yazýlý açýklamaya göre, Türkiye Kamu-Sen Araþtýrma Geliþtirme Merkezi, Türkiye genelinde 1385 kiþiye anket yaparak ‘’Türkiye’nin öncelikli sorununu’’ sordu. Ankete katýlanlarýn 517’si Türkiye’nin en önemli sorununu ‘’iþsizlik’’ olarak görürken, bunu 470 kiþiyle ‘’terör’’ izledi. Buna göre, ‘’iþsizliði’’ sorun olarak görenlerin oraný yüzde 37,3, ‘’terörü’’ sorun olarak görenlerin oraný ise yüzde 34 olarak hesaplandý. Türkiye’nin en önemli üçüncü sorunu yüzde 9,6’lýk oranla ‘’siyasi çekiþmeler ve kavgalar’’ olurken, vatandaþlarýn 9,2’si ‘’ücretler’’, 7,4’ü ‘’ekonomik sorunlar’’ ve 2,5’i ise ‘’kamu hizmetlerinde yaþanan aksaklýk ve yetersizliklerden’’ þikâyetçi. Açýklamada, ‘’siyasi çekiþmeler, kavgalar ve gerginlikler’’ sorununun ücret seviyeleri, ekonomik sorunlar ve kamu hizmet sunumundaki adaletsizlik ve aksaklýklarýn
Türkiye Kamu-Sen Baþkaný Ýsmail Koncuk
önünde yer almasýnýn vatandaþlarýn Türkiye’de son dönemde yaþanan gergin ortamdan rahatsýz olduðunu gösterdiði belirtildi. Anket sonuçlarýný deðerlendiren Konfederasyonun Genel Baþkaný Ýsmail Koncuk, Türkiye’nin en önemli sorununun iþsizlik ve terör oldu-
Yük treninin 8 vagonu devrildi
TAZÝYE Rize Millî Eðitim eski Müdürlerinden, eðitimci aðabeyimiz
MEHMET ZENGÝNBAL
’ýn
vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz ederiz.
Y
ðunu, yeni hükümetin bu gerçeði göz ardý etmeden önceliklerini belirlemesi gerektiðini kaydetti. Vatandaþlarýn son dönemde yaþanan siyasî çekiþmelerden ve kavgalardan son derece rahatsýz olduðunu anketin ortaya koyduðunu ifade eden Koncuk, þöyle devam etti: ‘’Milletimizin teveccühü ile iktidara gelecek yeni hükümetin, toplumun önceliklerini göz ardý ederek, gündemi deðiþtirmesi doðru olmayacaktýr. Vatandaþlarýmýz, iþsizlik sorununun çözülmesini ve terörün bitirilmesini öncelikli olarak istemektedir. Milletimiz siyasî gerginliklerden artýk sýkýlmýþtýr, ülkenin normalleþmesini istemektedir. Milletimizin talepleri ortadayken, bu sorunlarý görmezden gelerek baþka konulara odaklanmasý toplumdan kopmak anlamýný taþýyacaktýr. Ýþsizlik ve terör biter, gerginlikler giderilirse, diðer sorunlar çok daha kolay çözülür. Yeni hükümet, toplumun önceliklerinden baðýmsýz hareket etmemeli, yeni tartýþmalarýn odaðý olmamalý, toplumun tamamýný kucaklamalýdýr.’’ Ankara / aa
KAHRAMANMARAÞ'IN Türkoðlu ilçesinde, demir cevheri yüklü tren raydan çýkarak devrildi. Edinilen bilgiye göre, Sivas-Emirdað ile Hatay-Dörtyol arasýnda sefer yapan Ergün Altun ve Hüseyin Ýnal idaresindeki 53295 sefer sayýlý demir cevheri yüklü treninin 8 vagonu, gece 02.00 sýralarýnda ilçeye baðlý Ceceli köyü yakýnlarýnda raydan çýkarak devrildi. Ölen ve yaralananýn olmadýðý kaza sonrasýnda bölgeye gelen Türkoðlu ilçe jandarma ekipleri, güvenlik tedbirleri aldý ve kapanan demiryolunun ulaþýma açýlmasý için çalýþmalar baþlatýldý. Yetkililer, kaza sonrasýnda zarar gören raylarý tamir etmek ve devrilen vagonlarý kaldýrarak demiryolunu yeniden ulaþýma açmak için baþlatýlan çalýþmalarýn devam ettiðini bildirdi. Kahramanmaraþ / aa
TÜRKÝYE Gazetesi yazarý Dr. Ýsmail Kapan, yeni Anayasa sürecinde fazla idealizme kapýlýp süreç geciktirilirse fýrsatýn iyi deðerlendirilemeyebileceðine iþaret etti. Kapan, yeni Anayasanýn realiteyi dikkate alan, kýsa, özgürlükçü bir metin olmasý gerektiðini kaydetti. “DEÐERLERÝN ANAYASA’DA BELÝRTÝLMESÝ ONLARI SINIRLANDIRIR”
LYS-4’e 377 bin 128 aday katýldý ÜNÝVERSÝTE adaylarýnýn katýldýðý Lisans Yerleþtirme Sýnavý’nýn (LYS) Sosyal Bilimler Sýnavý (LYS-4) dün gerçekleþtirildi. LYS-4, Türkiye’de 81 il merkezi ile Lefkoþa’da yapýldý. Sýnava 377 bin 128 aday katýldý. Tek oturumda uygulanan sýnav 135 dakika sürdü. Adaylara 90 sorunun yöneltildiði sýnavda, Tarih, Coðrafya-2 ve Felsefe testleri yer aldý. Tarih testinde 44 soru için 65 dakika, Coðrafya-2 testinde 16 soru için 25 dakika, Felsefe testinde ise 30 soru için 45 dakika süre verildi. Felsefe testinde 10 Psikoloji, 10 Sosyoloji ve 10 Mantýk sorusu yer aldý. Testler, ayrý soru kitapçýklarýnda yer aldý ve tek cevap kâðýdý kullanýldý. Adaylarýn çoðunluðu, kimlik ve güvenlik kontrolleri ile salona giriþ iþlemlerinin zamanýnda yapýlabilmesi için sabah erken saatlerden itibaren sýnav yerlerine geldi. Sýnavlarýn yapýldýðý binalara giriþte adaylarýn ve sýnav görevlilerinin üstleri emniyet görevlileri tarafýndan elle ve detektörle arandý. Sýnav sýrasýnda ÖSYM’yi temsil eden özel görevliler sýnav salonlarýný dolaþarak, gereken bütün tedbirleri aldý. Lisans Yerleþtirme Sýnavlarý, 25-26 Haziran 2011 tarihlerinde yapýlacak LYS-3 Edebiyat-Coðrafya Sýnavý ve LYS-2 Fen Bilimleri Sýnavý ile sona erecek. Ankara / aa
TAZÝYE Muhterem kardeþlerimiz Þevket ve Ahmet Turan ile Yönetim Kurulu üyemiz ve yazarýmýz Þükrü Bulut’un muhtereme annesi
HACI FATIMA BULUT ’un
vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz ederiz.
Y
HABER
Y
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
Kazasýz belâsýz atlattýk. receptasci@yeniasya.com.tr
iderlerin hakarete varan söylemleri, þükür ki halk arasýnda bir gerginliðe yol açmadý, milyonlar sandýða koþtu, sakin bir ortamda oyunu kullanarak vatandaþlýk görevini sorumluluk bilinciyle yerine getirdi. Katýlým rekor seviyedeydi, halkýn iadesi büyük çapta sandýða yansýdý, þaibesiz, dürüst bir seçim yapýldý. Seçim sonuçlarý hafta boyunca gazete köþelerinde, TV ekranlarýnda irdelendi, yorumlandý. Topa girmeyeceðiz Lâfý dolandýrmadan sadece þunu söyleyeceðiz. Seçimin galibi tartýþmasýz Recep Tayyip Erdoðan’dýr. Ancak halk kendisine tek baþýna anayasa yapma yetkisini vermemiþ, diðer partilerle uzlaþ, demiþtir. Mesajýn iyi okunmasý gerekir. Nokta. Kamuoyunu aylardýr meþgul eden ve daha da edecek seçim konusuna böyle bir nebze deðindikten sonra (görmezden gelmek olmazdý) esas üzerinde duracaðýmýz hususa gelelim. Hususlara da diyebiliriz. Hafta içinde;
L
Time: Dünyanýn gözü üzerinde
AMERÝKAN TIME dergisi, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ý yazdý. Dergi, “(Baþbakan Erdoðan) Türkiye’de Halkýn Adamý” baþlýðýyla yayýmladýðý Rana Foroohar imzalý yazýnýn giriþinde, Baþbakan Erdoðan’ýn, “reformcu mu, sert lider mi olacaðý” sorusunu sordu. Yazýda, þu ifadelere yer verildi: “Eðer Erdoðan, anayasal süreci, öncelikle dini gündemi devreye sokmak ve iktidar tabanýný güçlendirmek için kullanýrsa, hem Kürtleri hem de laik liberalleri kendinden uzaklaþtýrýr ve Türkiye’nin liberal Ýslâmî demokrasi modeli olmasýný imkânsýz kýlar. Ama eðer, insan haklarý ve bireysel özgürlüklere odaklanabilirse, Türkiye’yi geliþmesinde yeni aþamaya çýkaran kiþi olarak hatýrlanýr. Her halükârda da dünyanýn gözü üzerinde olacak. Her halükârda da dünyanýn gözü onun üzerinde olacak.” Washington / aa
Bütçe, carî açýk ve iþsizlik rakamlarý yayýnlandý. Sýrasýyla görüþümüzü dile getirelim. Bütçe Mayýs ayýnda fazla verdi. Mayýs ayýnda bütçe gelirleri 27,1 milyar lirayý bulurken harcamalar 24,3 milyar lirada kaldý. Sonuç; 2 milyar 835 milyon liralýk bir bütçe fazlasý. Ocak-Mayýs döneminde bütçe açýðý geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 98 azalarak 233 milyon liraya indi. Geçen yýlýn ilk 5 ayýnda bütçe açýðý 9 milyar 984 milyon lira idi. Bu dönemde bütçe gelirleri yüzde 16,3, vergi gelirleri ise yüzde 20,8 artmýþ. Buna karþýlýk bütçe giderlerindeki artýþ yüzde 6,2. 2011 Merkez Yönetim Bütçesi’nde açýk, 33 milyar 546 milyon 181 bin lira olarak hedeflenmiþti. 5 ayda binde 7’si gerçekleþti. Rakamlar bunlar. Ne demeli. Tebrik etmeli. Genel seçim döneminde böyle bir tablonun ortaya çýkmasý seçim ekonomisinin uygulanmadýðýný gösteriyor. Her ne kadar kamu borçlarýnýn yeniden yapýlandýrýlmasýndan dolayý kasaya giren 2,5 milyar liranýn bütçenin denkleþmesinde önemli bir katký saðladýðý anlaþýlýyor ise de yine de alýþýk olmadýðýmýz bir durum. Yüzümüzü güldüren bütçe performan-
‘‘
Seçim geride kaldýðýna göre siyasî dalgalanmanýn olmadýðý, istikrarlý bir ortamda ekonomik tedbirlerin daha rahat alýnabileceðini düþünüyoruz.
sýndan sonra carî açýk rakamlarýný ele alýrsak: Yine suratlar asýlacak. Geçen yýlýn Nisan ayýnda carî açýk 4,3 milyar dolardý. Bu Nisanda 7 milyar 680 milyon dolara yükselmiþ. 2011’in ilk dört ayýnda carî açýk 30 milyar dolara geldi. Geçen yýl 14 milyar dolardý. Katlanmýþ. Carî açýk arttýkça bütçe açýðý azalýyor. Bütçede elde edilen baþarýyý gölgelemek istemeyiz, ama maalesef bu noktaya da iþaret etmek zorundayýz. Son 12 aylýk carî açýk 63 milyar dolarý
geçti. Yýl sonunda 80 milyar dolara dayanacak. GSYH’nýn yüzde 8’ini aþacak. Ki ekonomi için hiç de hayra alâmet deðil. Carî açýðýn finansmanýna gelince; Sýcak para denen portföy yatýrýmlarý yoluyla 15 milyar dolar girmiþ. Özel sektörde 13 milyar dolar borçlanmýþ. Ayrýca doðrudan yatýrým olarak gelen döviz 3,6 milyar dolar. Hükümet doðrudan yabancý sermaye yatýrýmlarýný ülkemize çekmek için yatýrým ortamýný iyileþtirecek cesur adýmlarý bir an önce atmalý ki carî açýk kalýcý ve kaliteli sermaye ile finanse edilebilsin, risk azaltýlsýn. Son veri iþsizlikle ilgili. Düþme trendi sürüyor. Mart ayýnda yüzde 10,8 olarak açýklandý. Bir önceki yýlýn ayný dönemine göre 2,9 puan gerilemiþ. Ýþsiz sayýsý 2 milyon 816 kiþi olmuþ. Ýstihdam edilenlerin sayýsý ise 23 milyon 286 bin kiþiye ulaþmýþ. Görüldüðü üzere bütçe ve iþsizlik verileri olumlu, carî açýk ise endiþelendirmeye devam ediyor. Seçim geride kaldýðýna göre siyasî dalgalanmanýn olmadýðý, istikrarlý bir ortamda ekonomik tedbirlerin daha rahat alýnabileceðini düþünüyoruz.
"SIRA ÖZGÜR BÝR ÜLKEYE GELDÝ"
“28 ÞUBAT ZÝHNÝYETÝ HÂLÂ ETKÝN”
ANKARA Ýnanç Özgürlüðü Platformu'nun 280. hafta basýn açýklamasýnda , seçimlerin ardýndan sýranýn siyasilerin meydanlarda vaat ettikleri özgür bir ülkeye geldiðini belirtilerek, "Umuyoruz ki daha önceden edindiðimiz tecrübelerde olduðu gibi özgürlükler adýna verilen sözler meydanlarda insanlara sunulan bir havuç mesabesinde kalmýþ olmasýn" denildi. Seçme ve seçilme özgürlüðü hikâyeleri altýnda insanlarýn kimliklerinden dolayý yine horlandýðý ve aþaðýlandýðý kaydedilen açýklamada þu ifadelere yer verildi: "Oylarýna talip olunan baþörtülülere Meclis'te temsil hakký tanýnmadýðý gibi sandýk baþýnda görevli olarak durmalarý da yasak kýlýndý. Bu durum ideolojisini özgürlüklerin önünde tutan zevatýn despotlukta sýnýr tanýmadýðýnýn bir göstergesidir. Kendi öngördüðü her alanda baþörtülü vatandaþlara geçit vermeyen iþgüzarlar yaptýklarýnýn hesabýný mutlaka vermelidir. Baþörtülü hanýmlarýn bulunabilecekleri alanlarýn sýnýrlarýný belirlemek kimsenin hakký ve haddi deðildir." Ankara / Recep GÖREN
AÇIKLAMADA, okullarýn tatile girdiði, kimi ailelerin telâþla her yaþtan çocuklarýný bale kurslarýna, yüzme kurslarýna, resim ve müzik kurslarýna ve daha pek çok kursa hazýr ederken, çocuklarýný Kur'ân kurslarýna göndermek isteyen ailelerin farklý bir telâþ ve endiþe içinde olduðu "Acaba çocuðumun yaþý kursa gitmeye yetiyor mu?" diye sorduðu ifada edildi. Açýklamada, "28 Þubat zihniyetinin bu ülkede hâlâ etkin bir güç olduðunun ve sürecin devam ettiðinin tescili mesabesindedir Kur'ân kurslarýnda uygulanan yaþ sýnýrlandýrmasýdýr" denildi. Hükümete bundan sonra büyük görevler düþtüðü hatýrlatýlan açýklamada, "Halkýn, verdiði oylar nispetinde beklentisi olacak artýk. Sivil bir anayasa, düþünce ve ifade hürriyeti, inanç hürriyeti, yaþam hakký, adil yargýlanma hakký, eðitimde eþitlik, etnik ve bölgesel sorunlar gibi konularda artýk daha cesur adýmlar atmalýdýr" ifadelerine yer verildi.
Engelliler giriþ katlarýnda oy kullansýn
TÜKETÝCÝLER Birliði Genel Baþkaný Nazým Kaya, engelli ve kalýcý hastalýðý olan seçmenlerin, giriþ katlarýnda oy kullanabilmeleri için gerekli sýnýflandýrma çalýþmalarýnýn yapýlmasý gerektiðini belirtti. Kaya, yaptýðý açýklamada, 12 Haziran’daki genel seçimlerde, bedensel engelli veya hasta birçok seçmenin oy kullanabilmek için binalarýn üst katlarýna sedye ve tekerlekli sandalyeyle yahut yakýnlarýnýn sýrtýnda taþýndýðýný ifade etti. Türkiye nüfusunun yüzde 12’sinin engelli olduðunu dile getiren Kaya, engellilerin önemli bir seçmen sayýsýna karþýlýk geldiðini vurguladý. Kaya, ‘’Bu durum dikkate alýnmadýðý için seçimlerde zorluklar yaþandý. Önümüzdeki seçimlerde, engelli ve kalýcý hastalýðý olan seçmenlerin giriþ katlarýnda oy kullanabilmeleri için gerekli sýnýflandýrma çalýþmalarý yapýlmalýdýr. Ýktidar bütün seçmenlerin rahatlýkla seçme hakkýný kullanabilmeleri, demokratik tercihlerini yapabilmeleri için gerekli tedbirleri almak zorundadýr’’ deðerlendirmesinde bulundu. Bursa / aa
Görmez Beylikdüzü’nde
BEYLÝKDÜZÜ Belediye Baþkaný Yusuf Uzun, inþaatý devam eden Mevlânâ Camii’ni Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Görmez ile birlikte ziyaret etti. Baþkan Uzun’la yaptýðý kýsa ziyarette ilçeyi beðendiðini dile getiren Görmez, Beylikdüzü Müftüsü Süleyman Küçük ve dernek yöneticileriyle birlikte inþaat halindeki camide incelemelerde bulundu. Baþkan Uzun tarafýndan ilçede Ramazan Ayý Etkinlikleri’ne dâvet edilen Prof. Dr. Görmez, dernek yöneticileri ve cemaatle de sohbet etti. Caminin tamamlanmasý için destekte bulunacaklarýný dile getiren Görmez, Baþkan Uzun’u çalýþmalarýndan dolayý tebrik etti. Ýstanbul / Yeni Asya
5
HABERLER
Ahlâk erozyonuna karþý güvenli internet TÜRKÝYE Teknik Elemanlar Vakfý (TÜTEV) 22 Aðustos’ta uygulamaya girecek “güvenli internet hizmeti”ni “çocuklarýmýzýn ve gençlerimizin internet yoluyla daha fazla ahlâk erozyonuna uðramamasý” için destek lediklerini bildirdi. TÜTEV’den yapýlan açýklamada, çaðýn en güçlü kitle iletiþim araçlarýndan biri olan internetin insanoðlunun ihtiyaç duyduðu bilgiye en kýsa zamanda ulaþmasýný saðladýðý, ancak baþta ahlâksýz içerikler olmak üzere, uyuþturucu, alkol, kumar-bahis, hýrsýzlýk ve yasadýþý örgütlerin teþhirleri gibi tehlike içerikli olumsuz yanlarýnýn da bulunduðuna dikkat çekildi. Tehlike muhtevalý yayýnlarýn, ahlâkî deðerlerin kaynaðý olan kültür ve inanç üzerindeki tahribatýyla ilgili birçok bilimsel araþtýrmanýn mevcut olduðunun dile getirildiði açýklamada, þu ifadelere yer verildi: “Yapýlan araþtýrmalar, tehlike içerikli yayýnlarýn internetin en geniþ katýlýmcý kitlesi olan çocuk ve gençlerin, millîmanevî inanç sistemlerini tahrip ettiðini ortaya çýkarmýþtýr. Çocuklarýmýzýn ve gençlerimizin internet yoluyla daha fazla ahlâk erozyonuna uðramamasý, milletine, devletine baðlý millî ve manevî deðerleriyle bütünleþmiþ bir toplumun yeniden inþasý için güvenli internet hizmetini destekliyoruz.” Ankara / cihan
Kurtulmuþ: 12 Eylül sistemini deðiþtirmek zorundayýz HAS Parti Genel Baþkaný Numan Kurtulmuþ, Türkiye’nin, yeni bir siyaset sistemiyle 12 Eylül’ün getirdiði bütün sistemi deðiþtirmek zorunda olduðunu söy ledi. Kurtulmuþ, parti genel merkezinde il baþkanlarý ile seçim sonuçlarýný deðerlendirmek üzere bir araya geldi. Toplantý öncesi basýn mensuplarýna açýklamalarda bulunan Kurtulmuþ, yeni anayasa konusuna deðinenerek, þunlarý kaydetti: ‘’Sadece 90 yaþýndaki Kenan paþayý getirip mahkemenin önüne çýkarmakla iþ bitmiyor.—Zaten çýkaramýyorsunuz o da ayrý bir konu—ama sonuçta adam mahkemelerde dalga geçiyor. Diyor ki ‘Ben Ýç Hizmet Yasasýnýn bana verdiði yetkiye dayanarak, 35. maddeye göre ihtilâl yaptým’ diyor. Þimdi lâflarý ortaya çýkýyor, ihtilâli yaparken ABD ile anlaþtýklarý, ABD’den de onay aldýklarý anlaþýlýyor. Bütün bunlar ayrý bir þey ama bunlar ortaya þunu koyuyor; Türkiye, yeni bir siyaset sistemi ile 12 Eylül’ün getirdiði bütün sistemi deðiþtirmek zorundadýr.’’ Kurtulmuþ, Kürt sorununun çözümü ve toplumsal barýþýn saðlanmasýnýn, bütün partilerin konusu olduðunu sözlerine ekledi. Ankara / aa
Türkeþ, MHP yönetiminde MHP’DE Baþkanlýk Divaný üyeleri belirlendi. Tuðrul Türkeþ de parti yönetiminde yer aldý. Genel Baþkan Devlet Bahçeli baþkanlýðýnda parti genel merkezinde toplanan Merkez Yönetim Kurulunda (MYK), ilk olarak istifalar sonucunda boþalan yerlere yedek üyelerden atama yapýldý. Daha sonra Baþkanlýk Divaný için oylamaya geçildi. Oylama sonucunda Genel Sekreterliðe Ýsmet Büyükataman getirilirken, Semih Yalçýn, Faruk Bal, Münir Kutluata, Tunca Toskay, Mevlüt Karakaya, Tuðrul Türkeþ, Emin Haluk Ayhan, Sadir Durmaz, Reþat Doðru, Ruhsar Demirel, Hamit Ayanoðlu ve Mustafa Erdem, Genel Baþkan Yardýmcýsý oldu. Muzaffer Çakmaklý ile Abbas Bozyel de Genel Sekreter Yardýmcýsý olarak görev yapacak. Ankara / aa
Türker, yeniden aday olacak DSP Genel Baþkaný Masum Türker, 10 Temmuz’da toplanacak Olaðanüstü Kurultayda yeniden aday olacaðýný açýkladý. Türker, yaptýðý yazýlý açýklamada, DSP Parti Meclisi’nin toplanarak, 12 Haziran seçiminin sonuçlarýnýn deðerlendirildiðini belirtti. Parti Meclisinde üyelere, Olaðanüstü Kurultayda yeniden Genel Baþkanlýða aday olacaðýný açýkladýðýný ifade eden Türker, kendi çaðrýsý üzerine Olaðanüstü Kurultayýn 10 Temmuz Pazar günü toplanacaðýný kaydetti. Ankara / aa Sakarya Adalet Giriþimi'nin 301. hafta eyleminde yapýlan açýklamada, "Yeni bir anayasa yapýlabilirse, Kemalist vesayetin gerçekten geride kalýp kalmadýðý da anlaþýlacaktýr" denildi.
Esnafýn gözü Meclis’te
Yine çözemezseniz vebali büyük olur GÖNÜLLÜ KURULUÞLAR, ÝKTÝDARA “BAÞÖRTÜSÜ YASAÐI BAÞTA OLMAK ÜZERE HAKSIZ28ÞUBATUYGULAMALARINAARTIKSONVERÝLMESÝ”GEREKTÝÐÝNÝHATIRLATTI. önüllü kuruluþlar, seçimde büyük bir halk desteði ile iktidara gelen yeni hükümetin, baþörtüsüne özgürlük getirmez, pedagojik açýdan uygun olmayan 8 yýllýk kesintisiz eðitimi 5+3’e dönüþtürmez, Kur’ân öðrenmede 12 yaþ sýnýrýný kaldýrmaz ve bütün 28 Þubat uygulamalarýný sona erdirmezse bunun vebalinin büyük olacaðýna dikkat çekti. Kocaeli Gönüllü Kültür Teþekkülleri Platformu’nun 322. hafta basýn açýklamasýnda, þu ifadelere yer verildi: “Büyük bir halk desteði ile iktidara gelen yeni hükümet, baþörtüsüne özgürlük getirmek için, pedagojik açýdan uygun olmayan 8 senelik eðitim yerine, 5+3 þekline dönüþmesi için, Kur'ân-ý Kerim’i öðren-
G
me yaþýna olan 12 yaþ sýnýrýnýn kaldýrýlmasý için ve bütün 28 Þubat uygulamalarýnýn sona erdirilmesi için gerekli halk desteðine sahipken, baþta bu halkýn kanayan yarasý olan baþörtüsüne özgürlük konusuna ve diðer konulara acilen çözüm getirmezse herkes iyi bilsin ki bunun vebali büyük olur. Yine yeni meclise güven duymamýzý engelleyen pek çok soru iþareti var kafamýzda. Sözde parlamenter özde lider sultasýna dayanan Meclisimiz özde demokrasiye çevrilebilecek mi acaba? Demokratik sistemde devletin üç erki yasama, yürütme ve yargý yeni dönemde de birlikte olmak yerine bir birleri üzerinde vesayet kurmak için mi hareket edecekler? 12 Haziran öncesi ve sonrasý söylemleri bir olmayan
vekillerin oluþturduðu bir parlamentoya ve bu parlamentonun devletteki kuvvetler kavgasýný, olmasý gereken yere, yani kuvvetler ayrýlýðý çizgisine çekeceðine nasýl güveneceðiz?” SÝYASÎLERE BÝRAZ DAHA ZAMAN VERÝLDÝ Sakarya Adalet Giriþimi’nin 301. hafta eyleminde yapýlan açýklamada ise yozlaþmanýn eðitim, hukuk ve eðlence kültüründe ilerlediði ifade edildi. Açýklamada, seçim sonuçlarýyla halkýn siyasîlere sorunlarý çözmek için biraz daha zaman tanýdýðý ifade edilerek, “Yeni bir anayasa yapýlabilirse, Kemalist vesayetin gerçekten geride kalýp kalmadýðý da anlaþýlacaktýr” denildi. Ýstanbul / Yeni Asya
ADANA Esnaf ve Sanatkârlar Odalarý Birliði (AESOB) ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârlarý Konfederasyo nu (TESK) Yönetim Kurulu üyesi Kazým Barýþýk, yeni Meclis’ten küçük esnafýn sorunlarýnýn çözümüne yönelik önemli kararlar beklediklerini söyledi. Barýþýk, seçimlerden önce Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ve CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu’nun TESK’i ziyaret ederek TESK Genel Baþkaný Bendevi Palandöken ile görüþtüklerini hatýrlatarak, esnaf ve sanatkarlarýn sorunlarýný dinlediklerini ve sýkýntýlarýn aþýlmasý için gerekenin yapýlacaðý sözünü verdiklerini belirtti. Esnafýn, devlete yük olmayan, üreten ve istihdam saðlayan bir kesim olduðunu ifade eden Barýþýk, ‘’Genel Baþkan Palandöken baþta perakende yasasýnýn biran önce çýkarýlmasý ve küçük esnafýn korunmasý olmak üzere ne kadar sorunumuz varsa seçimden hemen önceki görüþmede Baþbakana anlattý. Þimdi de yeni bir Meclis oluþtu. Yeni Meclis’ten küçük esnaf lehine Önemli kararlar çýkmasýný bekliyoruz. Sýkýntýlarýmýzýn görüþülerek çözüme kavuþturulacaðý ve lehimize önemli kararlar çýkacaðý inancýndayýz’’ dedi. Ankara / aa
Eskiþehir’de 3 katlý bina çöktü ESKÝÞEHÝR’DE 3 katlý bir bina çöktü. Bitiþiðinde te mel kazýsý olan binanýn güvenlik nedeniyle sabah saatlerinde boþaltýldýðý bildirildi. Alýnan bilgiye göre, þehrin en iþlek caddelerinden biri olan Þair Fuzuli Caddesi’nde bulunan 3 katlý bina çöktü. Çökmenin ardýndan olay yerine gelen polis ekipleri, caddeyi trafiðe kapatarak çevrede güvenlik tedbiri aldý. Kullanýlýr durumda olan binanýn güvenlik dolayýsýyla sabah saatlerinde boþaltýldýðý öðrenildi. Polis, çöken binanýn yanýndaki 5 katlý apartmaný da tedbir amaçlý olarak tahliye etti. Eskiþehir / aa
6
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
RÖPORTAJ
Y
“TÜRKÝYE’NÝN AB’YE ÝHTÝYACI YOK” DEMEK ÇOK BÜYÜK YANLIÞ TÜRKÝYE'DE KÜLTÜR-DEVLET ÝLÝÞKÝSÝ, DÝL VE TARÝH POLÝTÝKASI, ÝSLÂMCILIK-KEMALÝZM, YENÝ-OSMANLICILIK VE KÜRTÇÜLÜK BAÐLAMINDA KÝMLÝK HAREKETLERÝ ÜZERÝNE ÇALIÞMALARI OLAN DOÇ. DR. YILMAZ ÇOLAK'LA YENÝ DÖNEMÝ KONUÞTUK. ÇOLAK, AB'YE ÝHTÝYACIMIZIN OLDUÐUNU SÖYLEYEREK AB'YÝ DIÞLAYAN YORUMLARI ELEÞTÝRÝYOR. araya getirilerek ortak bir metin ortaya çýkarýlmalý. Tabiî bunu da AK Parti yapmalý. Ortaya çýkacak metin muhalefet partilerine götürülmeli ve her partinin temsilcilerinden oluþacak bir komisyon üzerinde çalýþmalý. Ne var ki, þu anki Meclis yapýsýndan böyle bir ortak komisyon kurulmasý ve ortak metin çýkmasý zor görünmektedir. MHP yöneticileri ilk üç maddeyi ve bazý maddeleri kýrmýzý çizgileri olarak ilân etti. CHP liderliði ise, seçim sürecinde yayýnladýklarý demokrasi paketinin ve verdikleri sözlerin aksine þu an ilk üç madde kýrmýzý çizgimizdir diyor. Ben yine de CHP ile asgarî þartlarda bir uzlaþýya gidilmesi için çabalanmasý taraftarýyým, ama þunu da biliyorum ki; adý CHP olan bir parti kolay kolay vesayet rejimini bitirecek bir metne yanaþmaz. BDP önemli bu anlamda. BDP içinde Kürtçü jakobenlerin dýþýnda birkaç tane de olsa demokrat diyebileceðimiz vekiller var. Onlarýn desteði alýnmaya çalýþýlmalý. Her ne olur ise olsun en geç 2012’nin sonlarýna kadar bir anayasa metni mecliste oylanmalýdýr. Çok karamsar deðilim, ama durum çokta iç açýcý gözükmüyor. Ýnsan umutlu olmak istiyor!
hhkemal@yeniasya.com.tr
Doç. Dr. Yýlmaz Çolak “Son yýllarda Türkiye, iþleyen demokrasiye sahip ve ekonomik olarak kalkýnan bir Müslüman ülke olarak diðer Ýslâm ülkelerine model olarak sunuldu. Bu önemli bir geliþmedir, ancak biraz da yanýltýcýdýr. Birçok kiþi bu algýyla yanýlarak artýk bizim AB’ye ihtiyacýmýz yok diyor. Aslýnda Türkiye demokratikleþen ve rekabetçi ekonomiyi oturtmaya çalýþan bir ülke. Türkiye’nin modeli de AB’dir, onun siyasal ve sivil normlarý ve prensipleridir. Son yirmi yýlda Türk demokratikleþmesinde ve ekonomik büyümesinde AB itici bir güç olmuþtur. Dolayýsýyla vesayetçi sistemi tamamen kaldýrmaya ve demokrasisini tüm kurum kuruluþ ve deðerleri ile pekiþtirmeye çalýþan Türkiye için AB hâlâ çok elzemdir” diyor
Sizce Türkiye ulus-devlet yapýsýndan uzaklaþacak mý? Yerine ne ikame edilecek?
Türkiye seçimlerden sonra yeni döneme girdi. Sizce Türkiye’nin önündeki en önemli sorunlar neler? erçekten de Türkiye çok önemli bir seçimi geride mýþtýr. Ne var ki, devletin halký dönüþtürmede yapýsal bir býraktý. Türkiye’nin önündeki sorunlarý anlayabil- zorluðu vardý. Bunun sebebi de tek parti döneminde halkýn memiz için seçimin neden çok önemli olduðunu a- sadece yüzde 18’i þehirlerde yaþýyordu. Sadece onlara ulaþýçýklamamýz gerekiyor sanýrým. 1946 yýlýnda çok partili ha- labildi ve belirli ölçüde dönüþtürüldü. Ýnönü döneminde kýryata geçiþle baþlayan demokratikleþme günümüze kadar i- sal kesimin dönüþtürülmesine yönelik çabalar olsa da baþarýniþlerle çýkýþlarla gelmiþtir. Ýlk defa 1950 yýlýnda serbest bir sýz oldu. Çok partili hayatla birlikte elitlerin horladýðý, “geri seçimle iktidar deðiþmiþtir. 1839 yýlý ile baþlayan bürokrat- ve ilkel” hayat tarzý ile hakir gördüðü halk ipi seçimlerle eline larýn iktidarý, sadece arada 30 yýllýk II. Abdülhamit’in dö- aldý. Günümüze kadar demokratikleþme bu anlamda kutupnemi hariç, 1950 yýlýna kadar sürdü. Ama bürokratlar ikti- laþma ile geliþti. Hayat tarzlarý çerçevesinde kutuplaþma 90’lý darý kolay kolay býrakmayacaklarýný gösterdiler ve siyasiler yýllar ile temel belirleyici etmen oldu. Halkýn çoðunluðu için ile sýký bir mücadeleye giriþtiler. Ve hepimizin malûmu bu çatýþmasýnýn hesabýnýn görüldüðü yer sandýktý. Ýþte bu 1960, 1971, 1980 ve 1997 darbeleri yapýldý. 1960 darbesin- yüzden özellikle de hayat tarzlarý, kültürel farklýlýk üzerinden den sonra sivil otorite üzerinde vesayet kuruldu ve 1961 a- kutuplaþma her seçim sürecinde belirleyici oldu. Seçimlere katýlýmýn her kesim açýsýndan yüksek olmasýnýn önemli bir nayasasý ile bu vesayet yasal zemine oturtuldu. En önemli sorunlar siyasal sistemin ve devlet yapýsýnýn li- sebebi bu kültürel ve siyasal iktidarý kimin ele alacaðý savaþý beral, çoðulcu demokratik prensipler ile düzenlenmesinin oldu. Ýþte bu yüzden bir türlü normalleþemiyoruz. Normaltamamlanmamýþ olmasýdýr. Aslýnda 1950 yýlýnda baþlayan leþememenin sebebi izlenen modernleþme projesidir ve bu demokratikleþmenin bir anlamda tam kemale ermemesidir. projenin toplumsal modernleþme sonucu ortaya çýkan norBurada bürokrasinin ve onun iþbirliði içindeki bir grup ay- mal durum ile uyuþmamasýdýr. Bu durum bir süre daha dedýn ve büyük sermayenin oluþturduðu eski müesses niza- vam edecek gibi gözükmektedir. Çünkü hâlâ radikal bir þemýn, yani sivil otorite üzerindeki vesayetçi anlayýþýn ve yapý- kilde toplumsal ve kültürel olarak dönüþüyoruz. larýn tamamen sonlandýrýlmasý çok önemlidir. Bunun ilk ve Uzlaþý ve birlik dilini kullanmak ve uygulamak en önemli adýmý sivil bir anayasanýn oluþturulmasýdýr. Bu anayasa demokratik çoðulcu anlayýþa dayanan sivil idarenin zor mu? Seçim döneminde kullanýlan dilin sivri olmasý toplumda uzlaþý kültürünün yol almasýný zoryerleþmesi için elzemdir. Yine bilaþtýrýyor mu? rinci sorunla iliþkili olan Türkiye’nin diðer önemli bir Aslýnda siyasetin ruhunda uzlaþýdan çok çatýþma ve sorunu da toplumda var mücadele vardýr. Bu çatýþma ve mücadele fikirlerin, olan çeþitliliðin resmî oprojelerin ve çýkarlarýn etrafýnda olmaktadýr. Ve delarak kabulü ve temsilimokrasilerde normal bir durumdur, olmasý geredir. Bu anlamda dinkendir. Bizim durumumuz biraz farklý tabiî. Biz hâdarlarýn, Kürtlerin ve lâ demokrasinin temel prensipleri üzerinde uzlaþaAlevilerin talepleri ömamýþýz. Aslýnda hiç kimse tam anlamýyla demokne çýkmaktadýr. Tüm rasinin evrensel prensiplerini reddetmiyor, abu taleplerin karþýlama vesayet rejimi yardýmýyla iktidarý nabilmesi için sivil aelinde bulunduranlar, þimdiye nayasa çalýþmalarý kadar “zorla” dönüþtürmeye çok önemli bir fýrsat Y IL M A Z çalýþtýklarý ve baþarýsýz olsunmaktadýr. SiyaÇOLAK KÝMDÝR? duklarý halkýn iktidar osal ve yasal düzenlelur ise onlarýn hayat meler toplumdaki 1969 yýlýnd tarzýný dönüþtüretüm kesimlerin iletia Görele’de sun) doðdu (Gireceði vehmi birçok þimi ve diyaloðu ile bu . Ýl Ýstanbul Ese k ve orta öðrenimin, “ama”lar üretmetalepleri karþýlayacak þenler’de tam yýlýnda ODT amladý. 199 Ü 3 lerine ve “bize Sosyoloji Bö kilde yapýlabilir. Bilkent Ün lümü’nü bit iversitesi S irdi. özgü” þartlar ileri m iy ü ’n aset Bilim da da “Civili i Bölüzing Process den 1994 yýlýnda Yükse sürmelerine seTürkiye neden hep k fr L 1945 (Yukard isans ve 20 om Above: 00 yýlýnCulture and an Aþaðýya bep oldu ve olkutuplaþmalar üzeS M tate in Turk 1923-1945)” edenileþme ey, 1923baþlýklý tezi Süreci: Türk maktadýr. Böyle rinden tartýþýyor? ile iy e Do ’de Devlet ve Doðu Akden iz Üniversite ktora derecesi aldý. 200 Kültür, bir çatýþma o0 si -2 ’n Polis Akade misi öðretim de (Kýbrýs) öðretim üye 010 yýllarý arasýnda lunca sistem si Þunu çok rahatlýkla üyesi ola ça doçent ve 2 lýþmaktadýr. olarak çalýþtý. Halen 007 yýlýnda 2 d 0 normalleþemiyor o 00 yýlýnda ya söyleyebiliriz ki, günüçent oldu. 2 nited Natio 003 yýlýnda ns Universit Belçika Brug rdýmcý sistem. Özellikle y’de “Misafi müzde yaþadýðýmýz kutup“Türkiye’de ge’de Ur Araþtýrma Devle cý” olarak b de seçim dönemlelaþmanýn kaynaðý erken Türkiye’de k tin Kimlik Krizi ve Çeþitl u lundu. ültür-d ilik” baþlýklý rinde, en azýndan bu bir kitabý ve cumhuriyet dönemi ile uylýk-Kemalizm evlet iliþkisi, dil ve tarih p , Yeni-Osma son seçime kadar, bir gulanmaya baþlanan jakoben nlýcýlýk ve Kü olitikasý, Ýslamcýda kimlik h rt çü a lük baðlamýn re k etleri ve va grup siyasî parti siyaset modernleþme projesidir. Toplutandaþlýk si Kýbrýs’da gö yaseti ile ç, milliyetçili dýþý güçlerden medet ummu yukarýdan aþaðýya zorla dönüþk ve tarih ya üzerine baþ zýcýlýðý ýlmýþ maka muþ ve destek görmüþtür. türmeye çalýþan elitler kendilerini geleleri Böyle olunca genelde sivri dil bu leneðin, cahilliðin ve dolayýsýyla yobazlýva süreçlere hâkim oluyor, bel altý vurdýr. ðýn içine batmýþ olarak tarif ettikleri halktan ruþlarý çok fazlaca yaþanýyor. Yukarýdan ayýrdýlar. Bu ayrým medenî elitler ile yobaz hacý-hoberi anlattýðým kutuplaþma o kadar sert ki, hayat meca ve cahil halk arasýndaydý. Bunu da yeni çaðdaþ, laik bir hayat tarzý kurarak yaptýlar. Yani hayat tarzlarý arasýnda katý mat meselesi olarak görüyor birçok insan seçimi. Seçimde bir hiyerarþi oluþturdular. Kutuplaþma iþte buradan baþlar. kaybedince hayatlarýna ait her þeyi kaybedecekleri yönünVe resmiyet kazanmýþtýr kutuplaþma. Süreçte hayatýn her a- de bir propagandaya maruz kalýyor kitleler. Sonuçta sert laný, dil, tarih, kýlýk-kýyafet, içki, sanat, edebiyat siyasallaþ- üslûp evden, kahvehaneye kadar her yere hâkim oluyor.
G
‘‘
Maalesef her konuda olduðu gibi anayasada kutuplaþmanýn esiri oldu Türkiye’de. Batýda anayasalar bir toplum sözleþmesi olarak görülür her þeyden önce. Yani nerdeyse tüm gruplarýn üzerinde uzlaþtýklarý bir metindir. Ama bizim modernleþmemiz ve anayasacýlýðýmýz aðýrlýklý olarak Fransýz cumhuriyetçi jakoben gelenekten geldiði için çaðdaþ olmanýn, laik olmanýn, toplumu dönüþtürmenin adý olmuþtur anayasalar.
Yeni dönemde yeni anayasa yapýlacaðý söyleniyor. Sizce uzlaþý içinde yeni anayasa yapýlmasýnýn þartlarý var mý? Maalesef her konuda olduðu gibi anayasada kutuplaþmanýn esiri oldu Türkiye’de. Batýda anayasalar bir toplum sözleþmesi olarak görülür her þeyden önce. Yani nerdeyse tüm gruplarýn üzerinde uzlaþtýklarý bir metindir. Ama bizim modernleþmemiz ve anayasacýlýðýmýz aðýrlýklý olarak Fransýz cumhuriyetçi jakoben gelenekten geldiði için çaðdaþ olmanýn, laik olmanýn, toplumu dönüþtürmenin adý olmuþtur anayasalar. Bu anlamda Kemalist anayasacýlýða göre anayasa siyasal, sivil bir metin olduðu kadar kültürel bir metindir de. Dolayýsýyla anayasa tartýþmalarý yine hayat tarzlarý, kültürel kodlar üzerinden aðýrlýklý olarak yürümektedir. Bu sebeple, bir kesim insan için mevcut anayasa kutsal bir metne dönüþmüþtür. Þu an Türkiye yeni bir anayasaya ihtiyaç duyuyor çünkü toplum deðiþmiþ ve mevcut anayasa yeni taleplere cevap vermiyor artýk. Demokrasilerde deðiþen siyasal ve toplumsal þartlara göre anayasa deðiþebilir. Bu anlamda þu anda anayasanýn deðiþmesi yönünde ciddî bir toplumsal talep var, ama aksinde de bir direnç var. Son seçim sonuçlarý maalesef yakýn zamanda tam manasýyla sivil bir anayasa yapacak meclis kompozisyonu çýkarmadý. Yine de AK Parti ve liderliðinin aldýklarý yüzde 50 oyun karþýlýðýnda sivil bir anayasa yapýmýna yönelik sorumluluðu var. Ýnisiyatif baþlatarak bir metin ortaya koymalarý gerek. Ortaya çýkacak metin her kesimi memnun etmeye bilir, ideolojiden de tam arýnmýþ olmayabilir, ama en azýndan demokrasinin temel kural ve prensiplerini içerecek metin ortaya çýkarýlabilir. Bu, sivillerin de anayasa yapabileceðini göstermek adýna bir baþlangýç olur. Zamanla deðiþecek siyasal durum ve talepler ile yeniden düzenlenebilir. Bence buna çok ihtiyaç var. Yeni Anayasa için nasýl bir yol ve yöntem izlenmeli? Zaten son yýllarda hem AK Parti, hem de bazý sivil toplum örgütleri anayasa taslaðý hazýrlýðýna giriþtiler. Bence farklý eðilimdeki sivil toplum örgütleri bu yönde teþvik edilip ve bir
Aslýnda Türkiye’nin önündeki seçenek ulus-devlet yapýsýndan uzaklaþýp uzaklaþmamak deðil. Aþýlmaya çalýþýlan otoriter tekçi anlayýþ, yasalar ve yapýlardýr. Bu anlayýþ ve yapýlar kendisini sýð bir ulus-devlet, yani kaba bir devlet yekpare/homojen kültür birlikteliði, anlayýþý ile tanýmlamaktadýr. Sorun bu ulus-devlet yapýsýnýn demokratikleþip demokratikleþmeyeceðidir. Aslýnda bu tarz bir deðiþim de ulus-devlet yapýsýnýn dönüþmesidir, tam mânâsýyla yok olmasý deðil. Þöyle açayým; þu an dünyada birkaç devlet (Kanada, Belçika, Ýsviçre gibi) hariç çokuluslu devlet yok gibi. Nerdeyse hepsi bir millet ya da kültür tarifine dayanmaktadýr. Batýdaki demokratik ülkelerin kimisi ABD’nin dayandýðý Amerikalý tarifinde olduðu çok genel bir kimlik tanýmýna sahiptir, kimisi de Almanya örneðindeki gibi organik, yekpare bir etnik grup tanýmýna—ki bu da dönüþmektedir—sahiptir. Eðitim sistemi ve vatandaþlýk tanýmý aðýrlýklý olarak belirli bir milliyetçiliðe dayanmaktadýr. Sorun bu yapýlarýn farklýlýklarý ne kadar kapsadýðý, sisteme entegre ettiði yani daha fazla demokratik çoðulcu olup olmadýðýdýr. Dolayýsýyla hâlâ aðýrlýklý olarak nerdeyse tüm ülkelerde, demokratik geliþmiþ olanlarda dâhil buna, ulusal/millî olana referans hâlâ hâkimdir. Aslýnda demokrasiyi kabaca halk iktidarý, yönetimi diye tarif ediyoruz. Bunu dediðimiz anda “Halk kim?” sorusu soruluyor. Ýþte bu noktada halkýn tarifinde kimlik tartýþmasý ortaya çýkýyor. Bu durum 20. yüzyýlýn ikinci yarýsýna kadar bazý gruplarýn çýkýp kültürel haklar talep etmesine kadar ciddî bir sorun teþkil etmedi. Batýda demokrasinin geliþimine baktýðýmýz önce sivil haklarýn, 19. yüzyýlda siyasal haklarýn ve sonrasýnda sosyal haklarýn geliþtiðini görüyoruz. Ne var ki, kültürel hak talebi, devletin dayandýðý yekpare kültür ve kimlik anlayýþýna bir reddiye idi. Liberal demokratik devlet bu yeni duruma adapte olmada sýkýntý yaþadý, hâlâ da yaþamaktadýr. Ýþte tam da bu noktada, toplumdaki tüm çeþitliliðin resmi olarak tanýnmasý ve sisteme entegre edilmesi için gerekli olan þey genel bir kamusal kimlik tanýmý olarak gözükmektedir. Bu kimliðin aðýrlýklý olarak siyasal temelde tanýmlanýp bireylerin hak ve özgürlüklerine dayanmasý gerekir ki kapsayýcý olabilsin. Bu siyasal ve haklar temeline ek olarak, genel siyasa altýndaki vatandaþlarýn paylaþacaklarý bazý ortaklýklara—ortak tarih, ortak coðrafya, ortak bazý deðerler—hâlâ ihtiyaç vardýr. Türkiye aslýnda bu ortaklýklar anlamýnda þanslýdýr. Türkiye’deki ciddî eksiklik insan hak ve özgürlüklerini temel referans alan ve bütün farklýlýklarý siyasal ve yasal olarak kucaklayan bir siyasadýr. AB normlarý sizce yeni yapýlanmada ne kadar deðerli ve önemli? Bildiðiniz gibi, son yýllarda Türkiye, iþleyen demokrasiye sahip ve ekonomik olarak kalkýnan bir Müslüman ülke olarak diðer Ýslâm ülkelerine model olarak sunuldu. Bu önemli bir geliþmedir, ancak biraz da yanýltýcýdýr. Birçok kiþi bu algýyla yanýlarak artýk bizim AB’ye ihtiyacýmýz yok diyor. Aslýnda Türkiye demokratikleþen ve rekabetçi ekonomiyi oturtmaya çalýþan bir ülke. Türkiye’nin modeli de AB’dir, onun siyasal ve sivil normlarý ve prensipleridir. Son yirmi yýlda Türk demokratikleþmesinde ve ekonomik büyümesinde AB itici bir güç olmuþtur. Dolayýsýyla vesayetçi sistemi tamamen kaldýrmaya ve demokrasisini tüm kurum kuruluþ ve deðerleri ile pekiþtirmeye çalýþan Türkiye için AB hâlâ çok elzemdir. Ve bu istikametten, yani üyelik perspektifinden çýkmamasý lâzýmdýr. AB, baþýndan beri, demokratikleþmenin, sivilleþmenin, siyasal ve ekonomik büyümenin motoru olduðu kadar tüm bu süreçlere tarihsel bir meþrûiyette saðlamaktadýr. Özellikle yeni anayasa yapýmýnda ve kültürel çeþitlilik (özellikle de Kürt) sorunun çözümünde AB ülkelerinin izledikleri politikalar bize yol haritasý çýkarmada ve politika üretmede kýlavuzluk edecektir. Meselâ en son yapýlan referandumdan önce parti kapatma ile ilgili düzenlemede Venedik kriterleri hem siyasal ve yasal zemin, hem de meþrûiyet saðlamýþtýr. Devamý 8. sayfada
aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
DÜNYA
Y
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
7
HABERLER
Ýsrail’in, Atina’dan Gazze ricasý!
YUNAN Elefterotipia gazetesi, “Ýsrail Baþbakaný Binyamin Netanyahu’nun, Atina’dan, Gazze için hazýrlanan yeni yardým filosunu engellemesini istediði” iddiasýna yer verdi. Elefterotipia’nýn, “Ýsrail’in, Atina’dan Gazze’ye gidecek yardým gemilerini engellemesini istediði, bunun da iliþkilerde sýkýntý oluþturduðu” belirtilen haberinde, “Yunanistan-Ýsrail arasýndaki görkemli yakýnlaþmanýn yolu güllerle donatýlmýþ deðil” denildi. Haberde, Ýsrail’in Yunanistan ile Kýbrýs Rum kesiminden, ölçülü bir þekilde dikkati çekmeden, yardým konvoyundan uzaklaþmasýný istediði, ay sonunda Gazze’ye hareket etmeye hazýrlanan yeni yardým filosunun iliþkilerde diken oluþturduðu ifadesi yer aldý. Elefterotipia’nýn haberinde þöyle denildi: “Filistinlilerin sonbaharda tek yanlý olarak Filistin devletinin kuruluþunu ilân etmede ýsrar etmeleri ve bunun tanýnmasý için BM’ye baþvurmalarý durumunda, Yunanistan’ýn, Ýsrail ile Filistinliler arasýndaki arabuluculuk rolü de sýnava tabi olarak zora girecek. Türkiye ise böyle bir ihtimal karþýsýnda olumlu tavýr alacaðýný taahhüt etti bile.” Atina / aa
Bahreyn’de muhalefetin yasaðý kaldýrýlýyor
BAHREYN hükümeti, ülkenin ikinci büyük muhalefet partisi olan, sol eðilimli Vaad’a konan faaliyet yasaðýnýn kaydýrýlmasýna karar verdi. Vaad ile Þiilerin partisi Vefak, Nisan ayýnda güvenlik güçlerince bastýrýlan demokrasi yanlýsý gösteriler sýrasýnda yasaklanmýþtý. Vaad sözcüsü Radhi el Musavi, baþþehir Manama’daki genel merkezle, Muharrak’taki baþkanlýklarýnýn yasaðýnýn kaldýrýlacaðýný belirterek, hükümete, siyasî diyalog yolunda attýðý adýmlarý memnuniyetle karþýladýklarýný bildiren bir mektup gönderdiklerini söyledi. Manama / aa
Seller, 2 milyon kiþiyi etkiledi
ÇÝN'ÝN doðusundaki Cecang bölgesinde seller, yüzbinlerce kiþinin evsiz kalmasýna yol açarken, toplam 2 milyondan fazla kiþiyi etkiledi. Þinhua ajansýnýn haberine göre 171 bin hektar tarým arazisinin sular altýnda kaldýðý sellerde, yaklaþýk bin iþletme faaliyetlerini durdurdu. Sellerin yol açtýðý zararýn 772 milyon dolar olduðu kaydedildi. Pekin / aa
hibrahimcan@windowslive.com
Ýslâm coðrafyasýnda durum eni haftaya yine Ýslâm coðrafyasýnda kan ve gözyaþý ile giriyoruz. Suriye’de Esad’ýn askerleri gaddarlýðýn bütün sýnýrlarýný zorlayarak, Türkiye’ye kaçýp canýný kurtarmak isteyenlerin yolunu kesmek için operasyonlar yapýyor. Gelen sýðýnmacýlarýn anlattýklarý insanýn tüylerini ürpertiyor. Yunan iþgalinde Batý Anadolu’da, Sýrp saldýrýlarýnda Bosna’da yaþananlara benzer olaylar anlatýlýyor. Lâkin bu kez saldýrgan da ayný ülkenin askeri. Batý ikili oynamayý sürdürüp, bir yandan devletimizin Suriye’den kaçanlara kucak açmasýna, Baþbakan Erdoðan’ýn Esad’a karþý sertleþen tutumuna övgüler yaðdýrýrken, insanî yardým konusunda kýlýný kýpýrdatmýyor. Dünyanýn ilgisini sýnýrýmýzdaki insanlýk dramýna çekmek de ünlü sinema yýldýzý Angelina Jolie’ye düþüyor. Umarýz samimiyetle dünyanýn her yerindeki insanlýk dramlarýna dikkat çekmek için koþmakla kalmayýp, servetini bu uðurda harcayan sanatçýnýn gayreti, donmuþ Batýlý kalpleri biraz yumuþatýr. Öbür yandan Libya’da kör dövüþü sürüyor. NATO uçaklarý muhalifleri, sivillerin yaþadýðý evleri vuruyor. Kaddafi güçleri Misrata civarýný cehenneme çevirmeye devam ediyor. Her þey Kaddafi’nin direnme gücüne baðlanmýþ. O ise kulaklarýný týkamýþ satranç oynuyor. Öbür yandan þimdi Amerika, dünya kamuoyunda Kaddafi’yi daha da kötüleyebilmek için, savaþ suçlarý dosyalarýný gündeme getirmeye çalýþýyor. Geçen yüzyýlýn bu yüzyýla devrettiði kanayan Afganistan yarasýnda deðiþen bir þey yok. Yalnýzca fatura daha da aðýrlaþýyor. Afgan hükümeti iflâsýn eþiðinde. Batýnýn yardýmlarý kýsýtlanýnca, yozlaþmýþ Karzai hükümeti ayakta duramýyor. Bataklýktan çýkmaya çalýþan Amerika, Taliban ile artýk iyice su yüzüne çýkan müzakereler yapýyor. Yemen’de çatýþmalar sürüyor. Salih’in Suudi Arabistan’dan dönmesini istemeyenler sürekli gösteriler yapýyor. Ama sonrasýna iliþkin kendi aralarýnda anlaþabilmiþ deðiller. Amerika ise bu ülkede geleceðini belirleyecek oyunlar peþinde. Filistin’de Hamas-El Fetih anlaþmazlýðý henüz çözümlenememiþ durumda. Mýsýr’ýn kapýyý sýnýrlý olarak açmasýyla biraz hafiflese de Gazze’de dram sürüyor. Mavi Marmara’nýn yeni seferi konusunda bu kez Türkiye biraz daha temkinli davranýyor. Ýslâm coðrafyasýndaki diktatörlerden kurtulma ve hürriyet mücadeleleri bir çok yerde halen sürüyor. Diktatörlerini kovmuþ olanlar hâlâ sonrasýný þekillendirmeye çalýþýyor. Ve bütün bunlarýn yaný sýra Irak’ta baþlayan ve þimdi Suriye’de alevlendirilen bir Þiî-Sünnî çatýþmasý var. Irak’ta iþgalci güçlerden daha çok can kaybýna sebebiyet veren aslýnda bu çatýþma. Þimdi Ýran’ýn da körüklemesiyle bu çatýþmalarýn sürmesinden korkuluyor. Görüldüðü üzere; bütün küresel senaryolarýn bedelini Müslümanlar ödemeye devam ediyor. Ülkelerindeki iç savaþlar, dikta rejimleri ve yozlaþmýþ düzen yüzünden, tek hayat biçimi olarak bildikleri yoksulluk ve çile içinde doðup, büyüyüp, ölen nesiller var. Kara bir tablo çizdik yeni haftaya baþlarken. Ama hürriyet ateþinin bir çok Ýslâm ülkesine huzur getirmesi, Afganistan iþgalinin, Libya savaþýnýn, Yemen’deki iç savaþýn bu yýl bitmeden büyük ölçüde sona ermesi umudumuz da var. Tabi hepimiz daha fazla kavlî ve fiilî duâ edersek.
Y
Libya'da devam eden þiddetin sona erdirilmesi adýna siyasî çözümün geliþtirilmesi gerektiði belirtiliyor. FOTOÐRAF: AA
SAVAÞI BÝTÝRÝN BÖLGELER VE ULUSLAR ARASI ÖRGÜTLER, LÝBYA’DAKÝ SAVAÞA SON VERÝLMESÝ AMACIYLA BÝR “SÝYASÎ SÜRECÝN” BAÞLATILMASI ÇAÐRISINDA BULUNDU. BÖLGESEL ve uluslar arasý örgütler, Libya’daki durumu görüþmek üzere Arap Birliði’nin düzenlediði toplantý çerçevesinde Mýsýr’ýn baþþehri Kahire’de bir araya geldiler. BM, AB, Arap Birliði, ÝKT ve Afrika Birliði temsilcilerinin katýldýðý toplantýda, siyasî çözümün gerekliliði üzerinde duruldu.
Yemen, sosyal patlama eþiðinde!
Toplantýnýn sonunda yayýmlanan bildiride, “Libya halkýnýn meþrû isteklerine karþýlýk verecek bir siyasî sürecin hýzlandýrýlmasý” gereðine iþaret edildi. Bildiride, BM’nin oynayacaðý rolün ve Güvenlik Konseyi’nin Libya halkýnýn korunmasý ve uçuþa yasak bölge ilân edilmesini de öngören 1970 ve
YEMEN'DE aylardýr devam eden ve Devlet Baþkaný Ali Abdullah Salih’in uðradýðý saldýrýda aldýðý yaralardan dolayý tedavi için Suudi Arabistan’a gitmesiyle yeni bir aþamaya giren siyasî krizin yol açtýðý ekonomik sorunlar ülkeyi sosyal patlamanýn eþiðine getirdi. Gýda fiyatlarýnýn artmasý ve akaryakýt kýtlýðý vatandaþlarýn hayatýný giderek zorlaþtýrýrken, kamu çalýþanlarýnýn maaþ alamamasý ve devlet kurumlarýnýn iþleyemez hale gelmesi, gerginliði iyice arttýrýyor. Enerji açýðý, devalüasyon ve kara borsacýlýk gibi kronik sorunlar, halk ayaklanmasýnýn baþladýðý Ocak ayýndan bu yana giderek aðýrlaþtý. Yüzde 40’ý günlük 2 dolara geçindiði halk, son aylarda iyice yoksulluðun pençesine düþtü. Akaryakýt kýtlýðý, e-
1973 sayýlý kararlarýnýn tamamen uygulanmasýnýn önemine iþaret edildi. Toplantýya Arap Birliði Genel Sekreteri Amr Musa ile birlikte katýlanlardan AB’nin Dýþ Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Libya halkýna geleceðini belirlemede destek verilmesi gerektiðini belirtti. Kahire / aa
lektrik ve su kesintilerini de beraberinde getirirken, ekmek fýrýnlarý dahi çalýþamaz hale geldi. Baþþehir Sana ve diðer birçok þehirde benzin istasyonlarý önünde oluþan kilometrelerce uzunluktaki kuyruklarda sýk sýk kavga ve gerginlikler yaþanýyor ve güvenlik güçleri yer yer müdahale etmek zo runda kalýyor. Bu kuyruklarýn birinde sýra bekleyen bir kiþi, 24 saat bekledikten sonra de po su nu dol du ra bil di ði ni söy le di. Baþþehrin en merkezi caddelerinden olan Sittin’de oluþan kuyruk trafiðin kilitlenmesi baþta olmak üzere çevre kirliliðini de beraberinde getiriyor. Temizlik hizmetlerinin durma noktasýna geldiði Sana’da caddeler çöp kümeleriyle doldu. Sokaklarda kötü kokular insan saðlýðýný tehdit ediyor. Sana / aa
Suriye'den gelenler için devlet imkânlarý seferber edildi. FOTOÐRAF: AA
Hatay’da ayrýmcýlýk söz konusu deðil HATAY Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, Suriye’de meydana gelen olaylar üzerine Türkiye’de insanî gerekçelerle geçici olarak misafir edilen Suriye vatandaþlarý için hiçbir ayrým gözetilmeksizin devletin bütün imkânlarýnýn seferber edildiðini belirtti. Lekesiz, bazý basýn yayýn organlarýnda, misafir edilen Suriyeli yaralýlara farklý kültür ve inançlardan olduklarý için hastanelerde kötü muamelede bulunulduðu iddiasýyla ilgili yer alan haberlerin gerçeði yansýtmadýðýný bildirdi. Hastanelerde tedavisi süren hastalara en üst seviyede saðlýk hizmeti sunulduðunu, ilâç ve diðer bütün ihtiyaçlarýnýn karþýlandýðýný kaydeden Lekesiz, açýklamasýnda, þu ifadelere yer verdi:
‘’Suriye vatandaþlarý için hiçbir ayrým gözetilmeksizin devletimizin tüm imkânlarý seferber edilmekte. Mesai kavramý gözetmeksizin 24 saat fedakârca çalýþan saðlýk personelimiz týbbî etik kurallar çerçevesinde sunduklarý saðlýk hizmetinin yanýnda insanî yardým faaliyetlerine de önemli katký saðlamaktadýr. Birlik ve beraberliðe en çok ihtiyacýmýz olduðu bugünlerde hiç þüphesiz saðduyulu davranýlmasý, güçlü bir dayanýþma sergilenmesi büyük önem arz etmektedir.’’ Lekesiz, medyanýn ve vatandaþlarýn, birlik ve beraberliði, huzuru bozabilecek ifadelerden ve söylemlerden kaçýnmalarýný, eksik ve yanlýþ bilgilere itibar etmemelerini istedi. Hatay / aa
Afganistan’da 4 NATO askeri öldü AFGANISTAN’DA 4 NATO askerinin öldüðü bildirildi. NATO’dan yapýlan açýklamada, önceki gün meydana gelen olayda askerlerin çatýþmayla ilgisi bulunmayan bir sebeple öldüðü belirtildi. NATO sözcüsü Ýngiliz Binbaþý Tim James, askerlerin hepsinin trafik kazasýnda öldüðünü söyledi, ancak kazanýn nasýl olduðuna ve ne tür bir aracýn kaza yaptýðýna iliþkin bilgi vermedi. Kabil / aa
8
MEDYA POLÝTÝK
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
Y
SOSYOLOG ABDURRAHMAN ARSLAN:
Ýç hizmet, dýþ hezimet! "DEMOKRATÝK, laik, sosyal bir hukuk devleti cumhuriyetin baðýmsýz yargý"sý, Evren'e ancak 31 yýl sonra sorabildi: Neden darbe yaptýnýz? 45 yaþ üstü her 10 kiþiden 9'una da sorulabilirdi: Neden darbeye yattýnýz? Siyasilere sorulabilirdi: Neden hemen teslim oldunuz... Neden onca yýl hesap sormadýnýz? Darbe selamlamýþ Yüksek Yargý'ya, (kimi istisna hariç) savcýlara, hâkimlere sorulabilirdi: Neden boyun eðdiniz, neden bir soru dahi soramadýnýz? Emekli, muvazzaf subaylara sorulabilirdi: Darbe öncesi, sýrasý, sonrasý siz ne yaptýnýz? * Evren herkesin bildiði basit cevabý verdi. "TSK Ýç Hizmet Kanunu 35'inci madde uyarýnca..." Ýnsanlarýn eðitim, saðlýk, barýnma, örgütlenme, gösteri, yayýn hak ve özgürlüklerini düzenleyen nice Anayasa maddesi ve kanun uygulanmaz... Yaþam hakký dahi darbe hazýrlýkçýlarýnca katledilirken... Paþam kanuni darbe yapmýþtý! * Siviller, bu kanunu hep "darbe" vesilesiyle konuþtu. Montesquieu'den ödünç alýrsak; "Kanunlarýn ruhu" denen bir þey var. "Ýç Hizmet Kanunu Ruhu", eli altýndaki "Askeri Ceza Kanunu" ile birlikte þu: Altta, aþaðýda gördüðünü ezebilirsin! Sevgili cumhuriyetçi veya demokrat, muhafazakâr, liberal, ulusalcý, milliyetçi... sakýn kýzma! Her birinize yakýn, birbirinden farklý düþünen, farklý oy veren binlerce asker var; lakin üsttekiler dýþýnda hemen hepsi bu konuda hemfikir! Ýç Hizmet Kanunu Ruhu; üstlerin alttakilere sadece emir ve komutasý, sevk ve idaresi deðil; hayatýn her anýnda, çoluk çocuk, ömür boyu hep hükmetmesine dairdir! Dolayýsýyla... Ruhu, "ast"ýn alt ve aþaðýda sayýlmasý olan kanun; salt 35'inci maddede deðil, her satýrda; milleti, halkýn seçme, seçilme, yönetme kabiliyetini "problem" bilir. "Halkýn cehaleti"ni zaten küçümser de... Darbecilerin üniversite tasfiyesinde, aydýn sürgünlerinde, ordudan personel atýþlarýnda, gençleri idam ve iþkenceden geçiriþinde, kitap toplatýp yakýþýnda da görüldüðü gibi; "fazla ve farklý okumayý, tartýþmayý, aydýnlanma ve aydýnlatmayý" da düþman sayar! Kendininki ötesinde hiçbir inancý, düþünceyi, davranýþý, fikri, tartýþmayý meþru saymaz. Ruhu itirazsýz itaat olan bir kanun, milletten de itaat bekler! * Nice darbe heveslisinin, üniformalýyken plan yapýp toplanacak kiþiler listesi hazýrlamasý ile sivilken dahi ayakkabýsýný, yere eðilmiþ iki büklüm "ast"a baðlatmasý arasýnda... "Ýç Hizmet Kanunu Ruhu" bakýmýndan fark yoktur! Çoktan çaðdýþý, insanlýk dýþý kalmýþ "Ruh"; üst olana, yargýlama, cezalandýrma üstünlüðü vermiþtir. Eþitlik, kardeþlik, dayanýþma, imtiyazsýzlýkla donanmýþ hakiki cumhuriyetçi bir ruh deðil; üstünlüðünü her gün astlar üzerinde gösteren, sýk sýk millet üstünde göstermiþ, kimi mensubu hep o üstünlük tutkusuyla beslenen bir tahakküm ruhudur! * Tabii sorun sadece askerin askere, askerin sivile üstünlüðü deðil. "Ruh", askeriyenin çok ötesinde, "sivil hayat"ýn nice ortamýnda da, "emir komuta, tahakküm, alttakini ezme, hak tanýmama, sindirme, itiraza yasak ve ceza, itaate zorlama, boyun eðdirme, tehdit" gibi otoriter biçimlerde tezahür eder. Demokrasi o yüzden demokrasiye benzemez! Baþbakandan amire; patrondan müdüre; "üstte"kiler; kendini üstün, ötekileri altta, aþaðýda görmeyi, hak gaspýný, insanlýðýný tarumar edip hayatlarla oynamayý, kudretlerinin "doðal hak"ký sayar! Diðer kanunlarýn, adaletin ruhunda da bu tahakküm virüsü dolaþýp durur! Ve ne yazýk ki; nice alttaki, ezilen, horlanan; ötekini aþaðýlamak için inancýna, kökenine sarýlýr... Berikininkini aþaðýlayýnca, kendini üstün sayabilmek için! Umur Talu, Habertürk, 19.6.2011
Kamusalalandindarlarýaþýndýrdý SOSYOLOG yazar Abdurrahman Arslan samimiyetinden hiçbir zaman ödün vermemiþ bir âlim. Ýslâm, modernlik, iktidar ve akýl konularý üzerinde çalýþan Arslan’la günümüzde dindarlarýn düþtüðü tuzaklarý, geçirdikleri dönüþümleri ve son ortaya çýkan siyasi tabloyu konuþtuk. Dindarlarýn iktidar olmasý Müslümanlarýn dönüþümünü nasýl etkiledi? Müslümanlar uzun zamandan beri iktidarýn baskýsý nedeniyle sýkýntýya giren insanlar. Bu sýkýntýyý Türkiye’de kimler yaþadý. Baþta Solcular, Müslümanlar ve Kürtler yaþadýlar. Dolayýsýyla iktidarýn yumuþamasý ya da bu baskýcý uygulamalarýndan çýkmasýnýn Müslümanlarý daha rahat Müslümanca bir hayatý yaþayacaklarýna dair bir kabul vardý. Bu pek olmadý gibi geliyor bana. Müslümanlar bunda bir bedel ödemek zorunda kaldýlar. Dindar insanlar iktidara gittiðinde bu kitle ile onlarý temsil edenler arasýndaki karþýlýklý etkileþimle birlikte, o dindar insanlarý destekleyen Müslüman kitle de dönüþmeye baþladý. Sadece kitle kendi isteðini iktidara taþýmadý ayný zamanda da kendi seçtiði liderlerin de öncülüðünde isteyerek ya da istemeyerek bir dönüþüme uðradý. Karþýlýklý bir deðiþim ve dönüþüm süreci yaþamaktadýr Müslümanlar. Ne yönde bir deðiþim oldu? Hiç kimse baskýyý istemez fakat zulüm ve baský ortadan kalkýnca Müslümanlar kendi hedeflerine varamadýlar. Bir kere iktidardan sýnýrlý bir þekilde faydalanma noktasýnda bir gayret sarf edildi. Ýkinci husus da Müslüman kesim büyük nispette sosyal bir dönüþüme, kültürel bir dönüþüme maruz býrakýldý. Þu anda da bu süreçleri yaþamaktayýz. Televizyon dizilerinden tutun da pek çok konuda bunu yer yer görmemiz mümkün.
KAMUSAL ALAN YANLIÞ HEDEFTÝ Neyi yanlýþ yaptýk? Müslümanlar baþlarý kapalý olarak kamusal alana girdiler fakat kamusal alanýn dönüþtürücü gücüyle onlar da dönüþmeye baþladý. Peki bunu nasýl açýklayacaðýz? Kamusal alana alýnmayý sahici bir hedef olarak gördüler. Ama bence en büyük yanýlgý buydu. Oraya katýlmak sahici bir hedef olmamalýydý. “Ev”lerini terk ettikleri günden itibaren deðerlerini kaybettiler. Belki bunu evi
‘‘
Kamusalalanagirmekhedefolmamalýydý.Buaþýnmayýtelâfietmek içinbirkaçnesilgeçecek.Görüntüye indirgenmiþyenidindarlýk,haramý yaklaþtýrdý,helâliuzaklaþtýrdý.
terk etmeden düþüneceklerdi. Müslüman erkek kamusal alana katýldýðýnda kapitalizmin nesnesi oldu. Bu erkekteki helal ve haram duygusunu alt üst etti. Müslüman kadýn ise feminist deðerlerinden büyük nispette etkilendi. Bu da kadýnýn zihnini eþitlikçi bir zihniyete dönüþtürdü ve kadýn her þeyde baþta kadýn erkek iliþkileri olmak üzere eþitlik aramaya baþladý. Ama unutmayalým Ýslam adalet dinidir, eþitlik dini deðil. Adalet üzerinde yeterince tefekkür etseydik bu ikisi arasýndaki ontolojik farký anlayabilirdik. Kamusal alan Müslümanlarý aþýndýrmaya baþladý. Þu anda bile düne göre çok özgür olan Müslümanlar gelecek kuþaklar hakkýnda endiþe taþýyorlar. En azýndan ben böyle bir endiþe taþýyorum. Dindarlar iktidara gelmeseydi ne olurdu? Dindarlar iktidara gelemeselerdi mevcut iktidar kendini deðiþtirmek zorunda kalacaktý. 1995’te dindarlar belediyelere geldiklerinde sistem týkanmýþtý zaten. Kemalistler iktidarý elden çýkarmak tehlikesiyle karþý karþýya kaldýklarý için görmek istemiyorlar. Eðer dindarlar gelmeseydi sistem týkanmýþtý. Bu sistem gidemezdi. Þu anda da dindarlarýn bu sisteme en büyük faydalarý kilitlenmiþ bir sisteme açýlým getirmeleridir. Türkiye’nin geçmiþinden bugüne baktýðýmýzda Müslümanlar en belirgin olarak neyi kaybetti? Kiþisel kanaatim ve çok üzüldüðüm bir þey Müslümanlar son 60-70 yýl içerisinde “emin” vasýflarýný kaybettiler. Hadis-i Þerif’teki gibi Müslüman elinden dilinden kimseye zarar gelmeyen insandýr. Ben bu emin vasfýmýzý giderek ve hýzla kaybettiðimizi düþünüyorum. Kanaatime göre Müslümanlar için çok büyük kayýp. Çünkü bazý þeyleri kaybettiðinizde kolay kolay yerine koya-
mazsýnýz. Koymak istediðinizde de çok büyük çaba ve zamana ihtiyacýnýz olur. Müslümanlar bunu telafi etmek isterse birkaç nesil alacaktýr bu. Fakat küreselleþme ile gelen süreçlerin içinde yer alma arzusu ya da sýnýf deðiþtirme kaygýsý içindeki Müslümanlarýn bu konuyu þimdilik ertelediðini düþünüyorum. Bir Müslümanýn kendinde bulunmasý gereken ahlaki tutarlýlýðý bugünün küresel dünyasýnda saðlayabilmesi sýkýntýlý bir süreç diyorsunuz. Nasýl problemler söz konusu? Bu tutarsýzlýðýn getirdiði en büyük yýkým imanla amel arasýnda büyük bir makas açýlýmýna sebep olmasýdýr. Bunun diðer adý sekülerleþmedir. Geçmiþte bir çok kavmin baþýna gelmiþtir. Buradaki temel sorun imanla amel arasýnda bir açýlým söz konusuysa, böyle bir süreçte Müslümanlardan kendi akidelerine baðlý ameller beklemek giderek zorlaþýr. Biz böyle bir süreçten geçiyoruz. Buna baðlý olarak da emin vasfýmýzý kaybediyoruz. Ýçinde yaþadýðýmýz sosyal gerçeklik bu makasýn açýlmasýný teþvik ediyor. Bu da Müslümanýn bilincinde ciddi bir kýrýlma meydana getiriyor. Deyim yerindeyse çift muhayyileli çift bilinçli bir Müslüman aklý söz konusu.
HARAM YAKLAÞTI, HELÂL UZAKLAÞTI Müslümanlarýn zihin dünyasýnda sapma yaþandý mý? Aslýnda hâlâ yaþamaktayýz. Þu anda toplumumuza yeni iktisadi iliþkiler yeni bir kültür hakim. Müslüman doðal olarak ekonomik faaliyette bulunuyor, televizyon seyrediyor, gazete okuyor, sosyal kültürel faaliyetlerde bulunuyor ya da bu kültürü en azýndan eðitim olarak içselleþtiriyor. Müslümanlarýn bu karmaþýk süreçlerde elde etmekte olduðu yeni zihin dünyasýnýn Ýslam’ýn kurmak istediði zihin dünyasýndan ciddi þekilde bir ayrýlma dönüþüm ve kopuþa giden bir süreç yaþadýðýný düþünüyorum. Biz Müslümanlar dünyaya çok Müslümanca bakamýyoruz. Çünkü Müslüman olmakla dünyaya Müslümanca bakmak arasýnda fark vardýr. Bu bilinç halinin tamir edilmesi gerekir. Baktýðýmýzda özgürlükler artýyor ama ne eksik? Burada Müslümanlarýn yapmasý gereken bir
þeyi yapmadýk. Bu özgürlüðü tahlil etmedik. Çünkü her özgürlük anlayýþý belli bir zihniyet yapýsýný yansýtýr ya da belli bir ideolojik inþadýr. Üstelik de günümüze hakim özgürlük telakkisi ciddi þekilde sorunludur. Çünkü bu özgürlük daha çok insanýn nefsi boyutunu özgür kýlan ona öncelik veren bir özgürlüktür. Deyim yerindeyse günümüzün dünyasýnda haramlar yaklaþtýrýlýp helaller uzaklaþtýrýlmýþtýr. Böyle bir durumda Müslümanlarýn deðerlerinin iç anlam dünyalarý boþalmaktadýr. Bu özgürlük bir çok þeyin içini boþaltýyor. Her þeyin anlam dünyasýnýn içini boþaltýyor. Bundan dolayý her þey anlamýný yitiriyor.
ENFÜSÝ ZENGÝNLÝÐÝMÝZ AZALDI
Evet baþörtüsü problemi çözülüyor diyoruz ama sanki elimizde sadece baþörtüsü kalýyor... Evet, neden derseniz günümüzde yazýnýn ve sözün aðýrlýkta olmadýðý ama her þeyi görüntünün belirlediði bir kültürün dünyasýndayýz. Bu her þey görüntüye indirgenmiþ demektir. Onun muhtevasý ihmal edilmiþtir, önemsizleþtirilmiþtir ve insanlarý ilgilendirmemektedir. Bu baþörtüsü için de geçerlidir. Doðrudur baþörtülülerin sayýsý artmýþtýr, baþörtüsü daha serbestçe kullanýlmaktadýr, kullanýlacaktýr bundan sonra da ama o baþörtülü insanýn enfüsi zenginliði alabildiðine fakirleþmektedir. Belki þunu söylemek mümkün. Dindarlýðý dýþlaþtýran, görünüþe indirgeyen ama ayný nispette içsel olarak dindarlýðýn azaldýðý yeni bir dindarlýkla karþý karþýyayýz. Bu daha çok sözde, arabada dinlenen kasette, tesettürde, sakalda kendini gösteren, fakat muhteva olarak giderek fakirleþen bir dindarlýk. Zaten o içsel zenginlik enfüsi zenginlik giderek azaldýkça dýþarýya sarkan görünüþü öne alan bir dindarlýk ortaya çýkar. Bence böyle bir dindarlýkla karþý karþýyayýz. Müslümanlar amel olarak enfüsi zenginlik olarak fakirleþmektedirler. Ne yapýlabilirdi? Bence Müslümanlarýn yapmalarý gereken þeylerden biri kamusal alaný bir tahlil etmekti. Çünkü günümüzün kamusal alaný o bildiðimiz kamusal alan deðil. Herþeyi gösteriye dönüþtüren bir kamusal alan. Dinin de gösteriye dönüþmesi bilerek ya da bilmeyerek kaçýnýlmazdýr. Þu anda gördüðümüz de budur. Konuþan: Emeti Saruhan Yeni Þafak, 19.6.2011
Hükümet, Avrupa, medya BÝZDE masallarýn niye “Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik,” diye baþlayýp, “bir de baktýk bir arpa boyu yol gittik” diye devam ettiðini anlayabiliyorum bazen. Yýllarca Kemalizm’le, askerî vesayetle, “ordunun medyasýyla” mücadele ettikten sonra Türkiye yeni bir döneme girdi. Askerî vesayet gerilerken “merkez medya” denen ordu medyasý da inandýrýcýlýðýný ve gücünü epeyce kaybetti. Þimdi muhafazakâr tabaný temsil eden bir hükümet var. Bu hükümetin de bir medyasý var. Geçenlerde Alper Görmüþ, benden çok daha liyakatli biçimde bu yeni gerçekten ve bu “yeni gerçeðin” sahip olduðu eski hastalýktan söz etti. Bu “yeni medya” asla hükümeti eleþtirmiyor. Eski “merkez medya” için ordu ne kadar kutsalsa, bu yeni “merkez medya” için de hükümet o kadar kutsal. Orduyla ilgili hiçbir eleþtirilebilir gerçeði merkez medyada okuyamayacaðýnýz gibi hükümetle ilgili hiçbir eleþtirilebilir gerçeði de yeni merkez medyada okuyamýyorsunuz. Deðiþen bir ülkenin, deðiþen bir toplumun “deðiþen” bir medyasý olmasý gerekir, “medya”
deðiþmiyorsa, mutlaka deðiþmeyen baþka bir þeyler daha vardýr. Neyin deðiþmediðini anlamak için o “medyanýn” baðlý olduðu güce yani iktidara bakmak gerekir. Sanýrým orduyla siyasi iktidar arasýndaki benzerlik, Þark toplumlarýnýn bütün egemenlerinde ortaya çýkan o büyük yanýlsama, “Ben herþeyi doðru yaparým, iyi yaparým, beni eleþtirmek bana düþmanlýktýr inancý. Bu saðlýksýz inancý da medya besliyor. Onlarýn bu yanlýþlarýný düzeltmeye çalýþmýyor, aksine bu yanlýþý destekliyor. Bugün bizim gazetenin tepesinde bir haber okuyacaksýnýz. Yakýnda Macaristan’ýn Avrupa Birliði dönem baþkanlýðý bitecek, hâlâ Türkiye ile AB arasýnda “rekabet faslý” açýlmadý. Ýlk kez, iki dönem üst üste AB’yle aramýzda “tek bir fasýl” bile açýlmadan geçiyor. Üstelik bu faslýn açýlmasý için Türkiye’nin önünde hiçbir ciddi engel yok, sadece hükümetin isteksizliði bu sonucu yaratýyor. Çok merak ediyorum kaç gazete, hükümeti, AB üyeliðini böylesine savsakladýðý için eleþtirecek, kaç gazete bu durumu haber yapacak.
Eski merkez medya “demokrasi” isteyen AB’den hoþlanmadýðý için bu konuya deðinmeyecek, yeni merkez medya da herhangi bir konuda hükümeti eleþtirmekten kaçýnacaðý için bu konuyu ilk sayfalarýndan görmeyecek. Umarým yanýlýrým ama pek sanmýyorum bu konuda yanýlacaðýmý. Hâlbuki Avrupa Birliði, Türkiye için çok önemli. Ekonomik açýdan deðil. Yunanistan, Ýspanya, Portekiz gibi AB üyesi ülkelerden çok daha saðlam gözüküyor ekonomimiz. Biz, AB’nin parasýna muhtaç deðiliz. Biz, AB’nin zihniyetine muhtacýz. Ordunun ya da hükümetin ya da herhangi bir siyasi liderin “hatasýz” olduðunu daha baþtan kabullenecek bir medyanýn varlýðýný deðiþtirecek bir “zihniyet sarsýlmasý” yaþamak için muhtacýz. Müesseseleri ya da insanlarý “kutsallaþtýrmaya” çok yatkýn duran bu Kemalist anlayýþý deðiþtirebilmek için muhtacýz. Hatalarý açýkça söyleyebilen bir medya yaratabilmek için muhtacýz. Bu ülkede yaþayan her bireyin, “devletten” de, devleti yönetenlerden de daha önemli olduðunu kavrayabilmek için muhtacýz.
Muhtaç olan sadece biz deðiliz, onlar da bize muhtaç. Son zamanlarda birçok Avrupalý liderin dile getirdiði gibi Avrupa Türkiye’nin hem toplumsal enerjisine muhtaç, hem de onun Müslüman dünyadaki gücünü kendi parçasý haline getirebilmeye muhtaç. Ama bütün bu gerçeklere raðmen hükümet Avrupa yolunda kýlýný bile kýpýrdatmýyor. Fasýllarý açabilmek için en küçük bir çaba göstermiyor. Avrupa’nýn ýrkçý liderlerinin Türkiye’den niye korktuklarýný anlayabiliyoruz, böylesine büyük bir Müslüman toplumu aralarýna almak istemiyorlar, Türkiye’nin nüfusu, enerjisi, gücüyle Avrupa’nýn aðýrlýklý ülkelerinden biri haline gelmesini içlerine sindiremiyorlar. Peki, bizim hükümet niye korkuyor Avrupa’nýn üyesi olmamýzdan? O, neden çekiniyor? “Kutsallýklarýn” sona ermesinden, bireylerin kendi önemlerini anlamasýndan, eleþtirinin yerleþik bir kurum haline gelmesinden, medyanýn zihniyetinin deðiþmesinden mi korkuyor? Neden korkuyor gerçekten bu hükümet? Ahmet Altan , Taraf, 19.6.2011
“Türkiye’nin, AB’ye ihtiyacý yok demek yanlýþ” BAÞTARAFI 6. SAYFADA Türkiye’nin demokratikleþmesini geciktiren sebepler sizce nedir? Demokratikleþmenin tam olabilmesi için birinci þart toplumdan ciddî örgütlü bir talebin olmasýdýr. Bu olmadýðý sürece, eðer toplumsal gruplar kendilerine verilen ile yetinirse sistem demokratikleþemez. Böyle bir yapýda çok rahatlýkla birileri vesayet sistemi kurabilir. Yakýn zamana kadar Türkiye’de olduðu gibi. Devletten hak talep eden toplumsal gruplarýn varlýðý önemli dedik, buna paralel bu gruplarýn da kendilerinden farklý gruplara, deðerlere ve çýkarlara saygýlý olmasý ve onlarý ayný ölçüde meþrû saymasý gerekmektedir. Meselâ din-devlet iliþki anlamýnda devletin uyguladýðý radikal laikçi politikalar dindarlarý baskýlamýþ sindirmiþ ve hatta deðiþtirmeye çalýþmýþtýr. Þimdi demokratikleþme için devletin daha ýlýmlý, inançlara saygýlý bir laikliði benimsemesi gerekmektedir. Ayný þekilde hak talep eden dinî gruplarýn da ayný ölçüde sekülerleþmesi gerekir. Türkiye’de baþörtüsü konusu buna
güzel bir örnek oluþturur. Ýlk baþlarda baþörtüsü ile ilgili talep devletin tekçi anlayýþýna karþý çatýþmacý bir dille inanç sorunu olarak lanse edildi. Sonra yavaþ yavaþ kiþi hak ve özgürlükler ve kadýn haklarý çerçevesinde yani seküler kavramlarla talepler dile getirilmeye baþlandý. Ve diðer dýþlanmýþ gruplarýn hak talepleri ile birlikte dile getirilmeye baþlandý. Bu sekülerleþmeye güzel bir örnektir. Türkiye hâlâ bu anlamda sorunlar yaþamaktadýr. Etnik Kürtçü ve bazý Alevi gruplar hala hak talep ederken ötekini dýþlayan, düþmanlaþtýran bir söylem kullanmaktadýr. Aslýnda yaþadýðýmýz toplumsal ve kültürel dönüþüm sancýsýdýr. Demokratikleþmenin önündeki diðer bir sýkýntý, belki en önemlisi, Türkiye’deki vesayet sisteminin çok güçlü ve ciddî anlamda hem dikey hem de yatay olarak devlet ve toplum düzeyinde örgütlenmiþ olmasýdýr. Burada bazý bürokratlar ile bazý sivil güçlerin ittifaký söz konusu. Bence en önemli ayaklarý finansal güçleri, özellikle de büyük sermaye ayaðý. Ama bu yapý ne kadar güçlü olur ise olsun e-
ðer toplumsal gruplar siyasal ve sosyo-ekonomik olarak varlýklarýný daha fazla hissettirirlerse sistemin demokratik bir süreçte dönüþmesi kaçýnýlmaz olur. Türkiye artýk bu sürece girmiþtir. Yeni dönemde askere bel baðlamayan sivil bir siyaset mümkün olabilecek mi? Bunu þimdiden söylemek çok zor. Biliyorsunuz CHP ve MHP bazý Ergenekon sanýklarýný aday gösterdi ve vekil olmalarýný saðladý. Bu aslýnda bazý siyasî partiler ile vesayet sisteminin baðýný gösterir bize. Ama yaþadýðýmýz süreçte sivil alan geniþlemektedir ve son sekiz yýldýr yaþadýðýmýz demokratikleþme süreci bir nevi sivilleþme olarak da cereyan etmektedir. Kritik pozisyondaki askeriyeden temsilciler yerlerini sivillere býraktý. Meselâ AB uyum sürecinde MGK’nýn yapýsýndaki deðiþiklikler buna güzel bir örnek teþkil eder. Ordunun sivil otoriteye, hükümete karþý olan otonomisi gittikçe daha fazla tartýþýlmaktadýr ve sivillerin etki alaný askeriyeninkine doðru geniþlemektedir. AB’ye uyum
sürecinde bu durum daha da hýzlanacaktýr. Ayrýca yeni anayasa bu anlamda da çok önemlidir. Tüm bürokratik unsurlarýn görevleri açýk bir þekilde tanýmlanacak ve sivillerin emrinden halka hizmetin bir aracý olduklarý yasal zeminde tarif edilecektir. Tabiî ki bu bir de kültür meselesidir de. Bütün bu yapýlarýn demokratik kültürü içselleþtirmesi ve bu anlamda kendilerinin “halkýn efendisi devlet” olmadýklarýný, halkýn hizmetçisi olduklarýný benimsemeleri gerekir. Bu da biraz daha zaman alacaktýr. Türkiye’deki çeþitliliði kucaklayan bir anayasayý nasýl tanýmlarsýnýz? Bence sivil anayasa yapýmý tartýþmalarýnda en sorunlu alan çeþitliliðin metinde nasýl ele alýnacaðýdýr. Daha önceden belirttiðim gibi bu tüm demokrasilerin sorunudur. Batýlý demokrasilerde çok kültürcülük tartýþmalarýnda en fazla deðinilen nokta idi. Hala hâkim devlet biçimi bir genel kültür anlayýþýna dayandýðý için birçok düþünür ve bilim insaný çok kültürcülük politikalarýnýn asimilasyonu amaç-
ladýðýný söylemiþtir. Aslýnda aranmasý gereken çeþitliliðin entegrasyonu olmalýdýr. Bu daha farklý gruplarýn farklýlýklarý ile yasal bir zeminde tanýnarak sistem içine dâhil edilmeleridir. Bu geçiþte þu anda tüm demokrasiler ciddî anlamda zorlanmaktadýr. Yani sorunlu alan vatandaþlardan gelen kültürel hak taleplerinin ne ölçüde ve nasýl karþýlanacaðýdýr. Bu yönde anayasal vatanseverlik diyenden tutunda çok kültürlü vatandaþlýk diyene kadar geniþ bir yelpazede öneriler vardýr. Detayý uzun sürer. Biz bu noktada Türkiye’ye bakacak olur isek, bizde sivil, siyasal ve sosyal haklarý tam olarak kucaklayan liberal çoðulcu demokrasi henüz yerleþmiþ deðildir. Buna paralel en sert meydan okuma kültürel haklar konusunda gelmektedir. Kültürel haklar öncelikle bireysel hak ve özgürlükler anlamýnda anayasaya girmesi lâzýmdýr. Yani devletin tek kimlik, tek kültür dayatmasýndan vazgeçtiðini, ancak toplumdaki çeþitliliði yasal zeminde tanýyarak yapabilir. Ama daha önceden söylediðim gibi bu taným karþýlýklý olmalýdýr.
MAKALE
Y
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
9
Meþveretin vazifesi sonuç almak mý? fersadoglu@yeniasya.com.tr
ünkü yazýmýzda meþveretin de bir ibadet olduðundan ve her ibadetin olduðu gibi, istiþarenin de bir takým prensipleri olduðundan söz etmiþ; meþveretin verimli geçmesi için bu düsturlarýn bilinmesi, benimsenmesi ve uygulanmasý gerektiðini ifade etmiþtik. Yine bu düsturlarý sýralamaya devam edelim: * Meþverette þahýslarýn deðil, hakkýn hatýrýný yüksek tutmalýdýr. Þahýslar kýrýlacak, üzülecek di-
D
ye gerçekleri söylemekten çekinmemeli; ama tabiî ki, hakký söylerken de ‘kavl-i leyyin’ (yumuþak söz) ile, kardeþlerimizi incitmeden konuþmalýdýr. Zira meþveret, daha iyiyi, daha güzeli, daha doðru yolu bulmanýn çalýþmasýdýr. * Meþveret üyeleri hangi yönde rey kullanýrsa kullansýn; oy çokluðuyla alýnan kararlar esastýr ve herkesi baðlar. * Alýnan kararlarýn veya üyelerin aleyhinde konuþmak katiyen caiz deðildir. (Burada içe bakýþ metodunu kullanmalý, yani empati yapmalý. Sizin çoðunlukla birlikte verdiðiniz kararlarý baþkalarýnýn eleþtirmesini, itiraz etmesini ister misiniz?) * Meþveretin aldýðý kararlarýn aksine davranýþlarda bulunmak ve kararlarýn baþarýsýzlýðý için bir takým giriþimlerde bulunmak, meþveretin ruhunu anlamamak, hatta ihanettir.
* Kararlarýn uygulanmasý ve baþarý; aksi görüþ beyan edenlerin (velev ki doðru olsun!) isteklerinde deðil; tevekkül, azim ve sebattadýr. Baþarýsýzlýk kararlarda deðil, uygulama hatalarý ve ihmallerdedir. Uhud Harbi öncesinde yapýlan istiþarede, düþmaný dýþarýda karþýlama kararý ve neticesindeki maðlûbiyet karþýsýnda Peygamberimizin (asm) davranýþý muhteþem bir örnektir. O, meþveret üyelerinin çoðunluðunun aksine görüþte olduðu, hatta neticeyi rüyasýnda gördüðü halde, meþveretin kararýný uygulamýþ, baþarý için çalýþmýþtýr. Sonuçta da, kimseyi suçlamamýþ, bilâkis herkesi teselli etmiþtir. * Allah rýzasýný aramak için meþveret ile O’nun yolunda mücâdele edenler; maddî-mânevî bir karþýlýk, ücret veya dünyevî makam, mevki, övgü beklememelidir.
* Þu nokta da dikkate alýnmalýdýr: Meþveret bir ibadettir ve cihaddýr. Ehl-i meþveretin vazifesi, þartlarýna uyarak ve Allah rýzasýný gözeterek istiþare, mücahede ve güzelce mücadele etmektir; galibiyet beklemek deðildir. Hiç kimse, “Bu kadar zamandýr uðraþtýk, çabaladýk, ne elde ettik?” gibi bir karamsarlýða düþmemelidir. Zirâ, bizim vazifemiz Allah yolunda “meþveret ve cihad etmek”tir. Galip etmek, maðlûp etmek, neticeyi vermek Cenâb-ý Hakk’ýn iþidir, takdiridir. Her meselede mükemmel bir rehber ve üstad olan Resûl-i Ekrem (asm) “Peygambere düþen, ancak teblið etmekten ibaret” 1 âyetine muhatap ise, meþveret edene ne oluyor ki, baþarý veya çalýþmasýnýn meyvesini gözlesin? Dipnot: 1- Kur’ân, Nur Sûresi, 54.
MARKS YANILDI, BEDÝÜZZAMAN HAKLI ÇIKTI
fatsahasan@hotmail.com
818-1883 yýllarý arasýnda yaþamýþ olan, Marksizm ideolojisine ismini veren Karl Marks, sonradan Protestanlýðý kabul etmiþ, Yahudi kökenli Alman bir avukatýn oðludur. Tarih, felsefe ve hukuk eðitimi alan Marks, insan toplumunun tarihini, her biri farklý bir üretim iliþkisine karþýlýk gelen dört aþama þeklinde tarif etmiþtir. Beþinci aþamada ise insanlýðýn geliþe geliþe, en sonunda sýnýfsýz ve statik bir evreye varýp donup kalacaðýný ve insanlýk misyonunu tamamlayacaðýný iddia etmiþtir. Yani “Bir çeþit geliþmek kanunu, geliþimsizliðin hâkim olduðu duraðan bir toplumsal yapýya ulaþacak ve insanlar bir taraðýn diþleri gibi her yönden eþit olacak” diyerek sýnýfsýz bir toplumun diðer bir ifade ile komünizmin geleceðini söylemiþtir. Toplumlarýn geliþme yönünü, olaylarý gözlemleyerek bilimsel yoldan belirlemek isteyen Marks, proleteryanýn (iþçilerin) zaferiyle kurulacak olan sýnýfsýz toplumun (Komünizm) yapýsý hakkýnda net açýklamalarda bulunmaktan kaçýnmýþtýr. Sadece sömürülmekten kurtulan insanýn, kendi faaliyetine düþen gerçek paya hak kazanacaðýný ve kendi üretiminin tam karþýlýðýný alabileceðini, dolayýsýyla da toplumun, insanýn insaný sömürmesinden büsbütün kurtulacaðýný ileri sürmüþtür. Fakat Marks, iþçi sýnýfý ile burjuva arasýnda kalan sýnýfý ihmal etmiþtir. “Orta sýnýf” olarak nitelendirilen bu sýnýfý, Marks, gereði gibi inceleyememiþ, tahminlerinde yanýlmýþtýr. Hâlbuki günümüzde orta sýnýf güçlenmiþ, toplumun en önemli ve etkili bölümünü meydana getirmiþtir. Bediüzzaman Said Nursî ise eserlerinde (özellikle 28. Mektub’da) Marks’ýn öngörülerine paralel olarak toplum hayatýný devirlere ayýrmýþ, fakat Marks’ýn aksine beþinci dönemi isabetli bir þekilde tahmin etmiþtir. Þöyle ifade etmiþtir: “Ehl-i dünyanýn ve maddî tarihin nazarýyla nev-i beþerin (insanlýðýn) hayat-ý içtimâiyesi noktasýnda bakýlsa, görülüyor ki (…) beþer birkaç devri geçirmiþ. Birinci devri vahþet ve bedevîlik devri, ikinci devri memlûkiyet (kölelik) devri, üçüncü devri esir devri, dördüncüsü ecir devri, beþincisi
1
Bursa’da okuma zamaný (2) (Antalya’dan Bursa’ya Risâle okumalarý için gelen gençlere, ilgilerinin en güzelini su nan hizmet erlerine teþekkür makamýnda ithafen…) ur’ân’ýn “Oku!” emri, ilk algý olarak aklýmýza gelen “kitap okuma”larýnýn ya da okur-yazar olmanýn dýþýna taþan gayet geniþ bir anlam bütünlüðü taþýr. Zira bize tevdi edilen bu ilk kulluk vazifesinin, yani “ikra”nýn hemen devamýnda ise “Bismi Rabbikellezi hâlak.” gelir. Bu gelen kýsým, niçin ve nasýl okumamýz gerektiðinin izahýdýr: “Yaratan Rabbinin adýyla oku.” Yaratan kimdir? Rab kimdir? O’nun adýyla okumak nasýl olacaktýr? Mekkî âyetlerin iman ve tevhid hakikatlerinin üzerine bina edilmesi, öncelikle Rabbi bilmeye, tanýmaya matuf birer dâvet deðil miydiler? Bu dâvetler, sadece o zamanýn müþrik toplumunu içine alan dâvetler deðildi þüphesiz. Bugün de kalp ve dimaðlarda nice müþrikvârî haller yaþanmýyor mu? Ýnsanlýk, çaðlar boyu gösterdiði tekâmül safhalarýnda, dünyevî aldanmalarý hep yaþayarak gelirken, yaþadýðý çaðýna uygun put ve totemlerini de deðiþik boyutlarýyla üreterek gelmiþlerdir. Bu aldanmalar her anda böyledir. Ve ký yamete kadar da devam edecektir. Ýster orta çaðýn insaný, isterse modern çaðýn insaný olsun, kulluða tekabül etmeyen her an bir aldanmadýr. Bu anlamda “Oku!” emri, dünün insanýna da, bugünün insanýna da öncelikle hep ayný vazifeyi yüklemiþtir: “Yaratanýný bil ve taný.” Yaratan Rab, insaný ve kâinatý nasýl ve niçin yarattýðýný da izah eder. Ve bizi, bu yaratma fiili üzerinden düþünmeye sevk ederek, kulluðumuzun “marifetullah” boyutuyla anlam bulduðu “Esmâ okumalarýna” yönlendirir. “Tecezzi kabul etmez bir küll” 1 olan kâinatta, kesretten vahdete varýþ, ancak Esmâ okumalarýyla mümkündür. Bu manadaki kazandýðýmýz tevhid hakikatinin tarifi Risâle-i Nur’da Yirmi Ýkinci Sözün Ýkinci Makamý’nda yerini þöyle bulur: “Her þey üstünde sikke-i kudretini ve hâtemi rubûbiyetini ve nakþ-ý kalemini görmekle doðrudan doðruya her þeyden O’nun nuruna karþý bir pencere açýp O’nun birliðine ve her þey O’nun dest-i kudretinden çýktýðýna ve Ulûhiyetinde ve Rubûbiyetinde ve mülkünde hiçbir vech ile, hiçbir þeriki ve muîni olmadýðýna, þuhuda yakýn bir yakîn ile tasdik edip i mân getirmektir ve bir nev’î huzur-u dâimî elde etmektir.” 2 Ýnþâallah, Kur’ânî metodun çizgisinde, Rabbimizi tanýmamýza vesile olan Risâle okumalarýnýn þuhuda yakýn bir yakîn ile tasdik edebileceðimiz bir imân kazandýrmasý duâsýyla…
K
Dipnotlar: 1- Lem’lar, s. 893, Yeni Asya Neþriyat, Temmuz 2008. 2- Sözler, s. 464, Yeni Asya Neþriyat, Þubat 2008.
vehbikara1@hotmail.com
malikiyet ve serbestiyet devridir.” Marks ve Bediüzzaman’ýn beþeriyet devirlerini bir tablo ile karþýlaþtýracak olursak, son aþamada farklýlýk göze çarpmakta ve Bediüzzaman’ýn bu son devrede ‘malikiyet ve serbestliðin’ öngördüðü ortaya
‘‘
Dünyada demokrasinin ve serbestlik sisteminin uygulanmadýðý sadece Müslüman devletler kalmýþtýr. “Arap baharý” adý verilen özgürlük hareketleri sonunda bütün diktatörlüklerin sona ereceði açýk bir þekilde görülmeye baþlamýþtýr. Sýrayla bütün diktalar, þeflikler çökmektedir.
çýkmaktadýr. Birinci aþama: Marks: “Ýlkel Komünal Toplum” - Bediüzzaman: “Vahþet ve Bedevilik Devri” Ýkinci aþama: Marks: “Köleci Toplum” Bediüzzaman: “Memlûkiyet Devri” Üçüncü aþama: Marks: “Feodal Toplum” - Bediüzzaman: “Esir Devri” Dördüncü aþama: Marks: “Kapitalist Toplum” - Bediüzzaman: “Ecir (Ücretli) Devri” Beþinci aþama: “Sýnýfsýz (Komünist) Toplum” - Bediüzzaman: “Malikiyet ve Serbestlik Devri” Marksist teoride sosyalizm, kapitalizmin yerini alacak ve daha sonra sosyalist yapý kendiliðinden söneceðinden komünizme dönüþecek bir topluma iþaret edil-
GÜN GÜN TARÝH
Turhan Celkan
miþtir. Marksizm, komünizmin teorik ve felsefî zeminini; komünizm, sosyalizmin ardýlý olarak geliþecek toplumsal sistemi ifade etmektedir. Fakat geliþmelere baktýðýmýzda baþta Sovyetler Birliði olarak komünist sistem çökmüþtür. Yeryüzünde Kuzey Kore haricinde bu sistemi uygulayan devlet kalmamýþtýr. Çin ve Küba devletlerini komünist sisteme sokmak mümkün deðildir, zira komünizm romantizm düzeyine getirilmiþ ABD ve emperyalizme karþý yürütülen baðýmsýzlýk mücadelesinin sembolü olarak görülmüþtür. Bu ülkelerde de mülk sahibi olmak (malikiyet) ve serbestlik büyük ölçüde dünya standartlarýna yaklaþmýþtýr. Dünyada demokrasinin ve serbestlik sisteminin uygulanmadýðý sadece Müslüman devletler kalmýþtýr. “Arap baharý” adý verilen özgürlük hareketleri sonunda bütün diktatörlüklerin sona ereceði açýk bir þekilde görülmeye baþlamýþtýr. Sýrayla bütün diktalar, þeflikler çökmektedir. Milletini seven ve akýllý olan baskýcý yönetimler, dünyada ortaya çýkan sür’atli deðiþimlere direnmez ve kan dökmeye kalkmaz, malikiyet ve serbestlik yönetiminin gereklerini yerine getirir. Zararýn neresinden dönülse kârdýr. Bu iptidaî ve zalim yönetimlerin bir an önce insan haklarýna deðer veren demokrasilere dönüþmesi þarttýr. Zaten bu kaçýnýlmaz sondan kurtuluþ da yoktur. Ne mutlu vatanýmýzýn bulunduðu bu coðrafyada yaþayan insanlara ki, Bediüzzaman’ý tanýma fýrsatýný ilk önce onlar bulmuþlardýr. Türkçe ve Arapça yazmýþ olduðu eserlerinden istifade etmiþler, sonra da çeþitli dillere çevirerek istifadeye sunmuþlardýr. Herkesten evvel bu þaheser Kur’ân tefsirlerini elde etme imkâný bulduklarý için Rabbimize þükretmeleri gerekir. Zamanýndan en az 100 yýl öncesini görerek insanlara yol göstericilik yapan bu zatý dinlemeyenler ise hüsrana uðrayacaktýr. Onu ve eserlerini dinleyenler ise hem bu dünyada hem de ahirette saadete eriþecekleri bellidir. O halde biz de ona koþalým ve eserlerini okuyup istifade edelim. Bunca yattýðýmýz o derin uykudan uyanalým, vesselâm…
turhancelkan@hotmail.com
fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info (0 505) 648 52 50
Yaratýlýþ gayemiz üzerine Melih Bey: “Allah insanlarý neden yaratmýþtýr? Yaratýlýþ gâyemiz ve amacýmýz nedir?” nsan Allah’ýn öyle bir îcadýdýr ki, Allah’ýn yüzlerce isim ve sýfatýný üzerinde göstermekle 1 berâber, yeryüzünde bulunan her þeyden faydalanma, her þeyi kullanma ve yeryüzünü imar etme sýfatlarýný da omuzunda taþýyan hârika bir varlýktýr. Bu sýfatlar ona, yaratýlmýþlara karþý halifelik gibi bir makam kazandýrmýþtýr. Kur’ân, Allah’ýn insaný halîfelik sýfatýyla yarattýðýný bildiriyor. 2 Peygamber Efendimiz (asm) de, “Allah insaný Rahmân ismini tamamýyla gösterir bir sûrette yarattý.” 3 buyuruyor. Ýnsana “emânet-i kübrâ” verildiðini de bize Kur’ân söylüyor.4 Yani insan kendisine verilen sýfatlarla, kendisini Yarataný bilmek, bulmak, tanýmak, sevmek, itaat etmek ve bu istikamette kâbiliyetlerini geliþtirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülük Kur’ân’a göre insanýn yaratýlýþ amacýdýr! 5 Ýnsanýn varlýðýnýn dokuz büyük gâyesi ve hikmeti bulunduðunu beyan eden Bedîüzzaman Hazretleri, bu hikmetleri kavramakla insanýn gerçek insan olacaðýný, var oluþ sebebini kavrayacaðýný ve gerçek mutluluk ve huzûra ulaþacaðýný kaydeder. Bu dokuz önemli gâye, hikmet ve yükümlülük kýsaca þunlardýr: 1- Ýnsan, kendi varlýðýna konulan zengin duygularla, Allah’ýn, rahmet hazînelerinden bize gönderdiði zengin nîmetleri tartmak, ölçmek ve yegâne rýzk vericinin Allah olduðunu kavramakla yükümlüdür. 2- Ýnsan, kendi hayatýna takýlan zengin duygularla, Allah’ýn güzel isimlerinin gizli hazînelerini açmak ve o isimler ile Allah’ý tanýmakla yükümlüdür. 3- Ýnsan, Allah’ýn her bir güzel isminin kendisine taktýðý ince sanatlarý bilmek, kavramak ve bu ince sanatlarla diðer varlýklar üzerinde nüfuzunu ve aðýrlýðýný kullanarak Allah’ýn büyüklüðünü, güzelliðini ve sanatkârlýðýný anlamak ve ilân etmekle yükümlüdür. 4- Ýnsan, haliyle, tavrýyla, davranýþlarýyla, özüyle, sözüyle, olumlu-olumsuz her olay karþýsýndaki duruþuyla insan cinsi olarak Allah’a karþý kulluðunu ortaya koymakla yükümlüdür. 5- Bir öðrencinin, resmî kýyâfetlerle kendini donatýp dikkatle resmî geçitte bulunarak kendisini devletin resmî erkânýnýn nazarýna arz ettiði gibi; insan, Allah’ýn isimlerini, kendisine verilen latîf inceliklerle ve nâzik duygularla kavrayýp, her ismin gerektirdiði eþsiz sanatlarla süslenerek, onurlu bir kul sýfatýyla kendisini Kendisi de Görücü olan Allah’ýn nazarýna arz etmekle yükümlüdür. 6- Ýnsan, varlýklarýn Allah’a karþý içinde bulunduklarý güzel duruþu görmek, varlýklarýn hal dillerinin Al lah’ý gösterdiðine þahitlik etmek, varlýklarýn Allah’ý zikrediþlerini iþitmek, Allah’ýn emirlerini harfiyen dinlediklerini ve eksiksiz yerine getirdiklerini görüp deðerlendirerek varlýklarýn bilinç dýþý kulluklarýný bilinçle Allah’a arz etmekle yükümlüdür. 7- Ýnsan, kendisine verilen azýcýk ilim, azýcýk kudret, azýcýk irâde, azýcýk görmek, azýcýk iþitmek, azýcýk ko nuþmak, azýcýk yaþamak, azýcýk yapmak, azýcýk îmar etmek, azýcýk îcad etmek, azýcýk sevmek, azýcýk þefkat etmek, azýcýk merhamet etmek, azýcýk acýmak, azýcýk baðýþlamak gibi sýfat ve hallerini bir ölçü sayarak, Allah’ýn sýnýrsýz kemâl sýfatlarýný, mukaddes hallerini, eþsiz ve kayýtsýz isimlerini o azýcýk ölçücükler ile bilmekle yükümlüdür. Meselâ küçücük iktidârý, ilmi ve irâdesi ile bir evi muntazaman binâ eden insan; bu koca kâinâtýn kendi evinden büyüklüðü derecesinde ustasý olan Yaratýcýsýný o ölçüde güçlü, kudretli, ilim sahibi, hikmet sahibi, irâde sahibi, icat edici ve yönetici olarak bilir ve tanýr. 8- Ýnsan, varlýklarýn her birinin kendilerine mahsus dillerle Allah’ýn birliðine ve terbiye ediciliðine dâir tanýklýklarýný anlamakla yükümlüdür. 9- Ýnsan, âcizliði, fakirliði, ihtiyâç içinde oluþu, zayýflýðý, eksikliði, kusurluluðu ve sâir noksan sýfatlarýyla, Allah’ýn kemâl seviyedeki kudretinin, hadsiz zenginliðinin ve sâir sýnýrsýz kemâl sýfatlarýnýn tecellî derecelerini anlamakla yükümlüdür. Nasýl ki açlýðýn ve ihtiyâcýn þiddeti derecesinde yemeklerin lezzetleri ve güzellikleri anlaþýlýyorsa; insan, sonsuz âcizliði ve sýnýrsýz fakirliðiyle Allah’ýn sonsuz kudreti ve nihâyetsiz zenginliðini kavrar. 6
Ý
DUA Ey Fatýr-ý Hakim! Aczimi kuvvetinle, fakrýmý gýnanla, hayretimi hikmetinle, cehlimi ilminle, açlýðýmý rýzkýnla, hâcâtýmý rahmetinle, günahlarýmý maðfiretinle, taksiratýmý affýnla gider! Duâlarýma icabet buyur! Bizi salih kullarýna ilhak et! Bizi fýtratýmýzý yoðurduðun din-i mübin üzere haþret! Âmin! DÝPNOTLAR: 1- Sözler, s. 19. 2- Bakara Sûresi: 30. 3- Buhârî, Ýsti’zân, 1. 4- Ahzâb Sûresi: 72. 5- Zâriyât Sûresi: 56. 6- Sözler, s. 117.
10
KÜLTÜR SANAT
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
Y
Risâle-i Nur, modern insanýn sorularýný cevaplýyor ABD’LÝ HIRÝSTÝYAN DÝN GÖREVLÝSÝ:
syasar33@yahoo.com
Hayatýn tam orta yerinden insan manzaralarý Nasreddin Hocanýn hesabý gibi. “Dünyanýn ortasý neresidir haydi bil bakalým?” diyenlere, iþte benim eþeðin baðlý olduðu þu aðacýn olduðu yerdir der bir çýrpýda. Tabiî soranlar kahkahayý patlatýyorlar. ‘Nereden biliyorsun, olur mu öyle þey’ dediklerinde ise, hoca, ‘ölçün bakalým deðil mi?’ der. Bizim de yazýnýn baþlýðý, ‘hayatýn tam orta yeri’ þeklinde oldu. Kime göre hayatýn orta yeri neresidir kim bilir? Oysa hayatýn tam orta yeri herkesin kendi hayatýdýr. Kendisinin merkezinde olduðu noktadýr. *** Çok uðranýlan bir alýþ veriþ merkezinin kapýsýna doðru þöyle gözlem yapýyorum. Çok sevdiðim bir þeydir, insan gözlemleri. Hayat hallerini görmek. Hayatýn bebek halini, çocuk halini, genç halini ve ihtiyar halini ve de üzüntü halini, keder halini, neþe ve sevinç halini izlemek. Hepsinin içinde, özünde kulluk hali vardýr. Ýlk gözlemlediðim 6 yaþlarýnda bir çocuk. Annesinin elinden sýký sýkýya tutmuþ ve ben babamý sevmiyorum, onu sevmiyorum, onun elinden tutmayacaðým diye ýsrarla annesine sesleniyor. Anne de durumu geçiþtirmeye çalýþýyor. Tamam oðlum, tamam diyor. Ama çocuðun damarýna dokunmuþ bir þeylerin var olduðu apaçýk. Biraz sonra bekledikleri baba geliyor. Alýþ veriþ merkezinden çýkýyorlar. Gözlemlerim devam ediyor. Çocuk babanýn bulunduðu taraftan diðer tarafa geçiyor ve annenin o elinden tutuyor. Bu çok net bir tavýr. Gelin görün ki babanýn çocuðun bu el deðiþtirmesinden, aðlamasýndan, tavrýndan pek de etkilenmediði anlaþýlýyor. Hayat, 6 yaþýndaki çocuk penceresinden oldukça aðlamaklý ve gözü yaþlý. *** Bir diðer hayat tablosu ise, yaþlý, beli bükülmüþ annesinin elinden tutmuþ, onu incitmek istemediði her halinden anlaþýlan bir kýz evlât. O da orta yaþlarda. Anne nur yüzlü. Muhtemelen seksenli yaþlar. Ama bütün yaþanan hayat safhalarýnýn oldukça güzel ve mutlu olduðu anlaþýlýyor. Hayatýn nasýllýðý apaçýk yüze aksetmiþ. Benim asýl dikkatimi celbeden ise, orta yaþlarda olan kýzýnýn tavýr ve tutumu. Öyle sakin, öyle içten, öyle derin nezaket yüklü bir yüz ve beden ifadesi var ki, imrenmemek imkânsýz. Tabiî yaþlý annenin bu nezaketli tavýrlarý çoktan hak ettiði anlaþýlýyor. Beli bükülmüþ anne ektiðini biçiyor. O da bu halden çok memnun haliyle. Bu olsa olsa insan olmanýn tatlý yüzüdür. Ýnsan, insanca muameleler ister. Ýþte, Türkiye’nin hemen her þehrinde bulunan bir alýþ veriþ merkezinden bir hayat görüntüsü. Herkeste bir farklý yaþanýyor hayat. Kimi huzur dolu, kimi kaygýlý, kimi dert yüklü; kiminin yüzünde neþe, kimininkinde ise gözyaþlarý hakim. Ýnsanýn bütün bu gözlemlerin bileþkesinde durup, iþte hayat bu diyesi geliyor. O zaman gelin siz de katýn kendinizi bu hayat kompozisyonuna ve okuyun. Göreceksiniz yaþadýklarýnýz ne de güzel bir hikâye olacak. Sizi okuyanlar bazen mutlu olacaklar, bazen de kederli. Mevsimler gibi hayat. Hiçbir mevsim yeri baþka þekilde doldurulamayacak cinsten. *** Þu an hayatýn hangi safhasýndasýnýz bilmiyorum. Ama hangi safhada olursanýz olun, iki pencerenin mutlaka sizin dokunmanýzý beklediðinizden emin olabilirsiniz. Ya pozitif bir dünya, hikmet dolu hallere açýlan bir pencere ya da her þeyden nefret edilen, hiçbir þeyin hikmetinin okunmadýðý bir dünya. Bu herkes için böyledir. Ama bazen sýkýntý kompozisyonlarý, bazen de mutluluk kompozisyonlarý biraz daha uzuyor o kadar. *** Gelin siz de, zaman zaman da olsa, hayatýn akýp giden sürecinden çekip alýn kendinizi ve kendinizden bir parça olan insan manzaralarýný izleyin. Göreceksiniz kendinizi daha bir anlamlý hissedecek ve çok dersler çýkarmýþ olacaksýnýz. Ýþte hayatýn tam orta yerinden manzaralar. Gözlemlediðimiz her insanda biraz da biz varýz. Tam da Goethe’nin dediði gibi her þey; ‘Ýnsan kendini insanda tanýr.’
ÝÝKV’NÝN DÜZENLEDÝÐÝ KONFERANS ÝÇÝN TÜRKÝYE’YE GELEN ABD’LÝ HIRÝSTÝYAN DÝN GÖREVLÝSÝ, RÝSÂLE-Ý NUR’UN MODERN ÝNSANIN KARÞILAÞTIÐI BÝRÇOK PROBLEME CEVAP VERDÝÐÝNÝ KAYDETTÝ. DÜNYANIN 25’i aþkýn ülkesinden Said Nursî ve Risâle-i Nur eserleri üzerine master ve doktora yapmakta olan 80’den fazla akademisyen Ýstanbul Ýlim ve Kültür Vakfý’nýn (ÝÝKV) öncülüðünde üçüncü defa bir araya geldi. Birbirleriyle görüþ alýþ veriþinde bulunan ilim adamlarý plâketle ödüllendirildi. Risâle-i Nur ve müellifi Bediüzzaman Said Nursî üzerine ilmi, akademik, kültürel ve sanatsal faaliyetler düzenleyen ÝÝKV tarafýndan bu yýl üçüncüsü düzenlenen Genç Akademisyenler Konferansý Merter Greenpark Otel’de gerçekleþtirildi. Toplantýya 20 farklý ülkeden 60’ý aþkýn genç akademisyenin yaný sýra Said Nursî ve Risâle-i Nur konusunda çok sayýda makalesi ve
kitabý bulunan 20 profesör katýldý. Ayrýca seminere Bediüzzaman Hazretleri’nin yakýn talebelerinden Mehmet Fýrýncý, Mustafa Sungur, Abdülkadir Badýllý ve Said Özdemir de geldi. Dünya coðrafyasýnýn farklý ülkelerinden gelen genç akademisyenler bir yandan tanýþýrken, bir yandan da Risâle-i Nur konusunda uzman ilim adamlarýyla tezleri hakkýnda görüþ alýþ veriþinde bulundu. Risâle-i Nur ile ilgili yapýlan konuþmalardan sonra kendini coþkun hissettiðini belirten Bediüzzaman’ýn yakýn talebelerinden Mehmet Fýrýncý, “Bu herhangi bir âlimin yazdýðý bir kitap deðil. Bu insanlýðý kurtarmak için hazýrlanmýþ bir rehberdir. Çok güzel konuþmalar ya-
pýldý. Dolayýsýyla yurt dýþýndan bu kadar Risâle-i Nur’u anlayabilen insan görebilmek 50 yýl sonra bizim için büyük bir bayram. Bize 60 sene evvel Risâle-i Nur’u 3-5 kiþiyle konuþuyorduk. Bize ‘Bu þekilde nasýl olacak?’ diye soruyorlardý. Biz de ‘50-60 yýl sonrasý için çalýþma yapýyoruz.’ diyorduk. Bu çalýþmalar çok önemli” dedi. Dünyanýn 25’i aþkýn ülkesinden 80’den fazla akademisyen ve 20 civarýnda profesörün seminere katýldýðýný belirten Ýstanbul Ýlim ve Kültür Vakfý (ÝÝKV) Ýcra Kurulu Baþkaný Prof. Dr. Faris Kaya, ”Profesörler, genç akademisyenlere ders vermek için buradalar. Bugün güzel bir gün yaþýyoruz” diye konuþtu.
RÝSÂLE-Ý NUR, PROBLEMLERÝ ÇÖZÜYOR RÝSÂLE-Ý NUR’UN 20. yüzyýlýn en önemli eseri olduðunu dile getiren ABD’li Hýristiyan din görevlisi Ýan Markham, “Risâle-i Nur, modern imanlý insanýn karþýlaþtýðý birçok probleme cevap veriyor. Bu kitapta Allah’ýn varlýðý ve öldükten sonra dirilme ile ilgili nasýl çözümler sunulmuþ onu görmek istiyorum” ifadelerini kullandý. “Risâle-i Nur, bugüne kadar karþýlaþtýðým en mükemmel kitaptý” diyen Hindistanlý Suhail Vilayil, “Risâle-i Nur’da dikkatimi çeken Ýslâmiyet’i modern bilimlerle açýklayan ilk eserdi. Kur’ân-ý Kerim’in ilk tercümesiydi. Risâle-i Nur bize pozitif bilimlerle din arasýnda bir çatýþmanýn bulunmadýðýný gösterdi“ þeklinde konuþtu. Ýstanbul / cihan
Asýrlýkmezarlarýn haliiçleracýsý EDÝRNEKAPI MEZARLIÐI’NDA TARÝHÎ MEZARLAR VE TÜRBELER BAKIMSIZLIKTAN HARABEYE DÖNMÜÞ DURUMDA. OSMANLI DÖNEMÝNDE YAÞAMIÞ BÝRÇOK KÝÞÝNÝN KABÝRLERÝNÝN BULUNDUÐU MEZARLIK ÇÖPLÜÐÜ ANDIRIYOR.
Osmanlý mezar taþlarýnýn birçoðunun topraða gömüldüðü görülüyor. Bir baþka mezarýn taþlarý yýkýlmýþ ve mezar yeri kaybolmuþ. Bazý mezarlarda ise kapý parçalarý ve mermer malzemelerinin olduðu gözleniyor. Mezarlýkta birbirine giren aðaçlar ve çalýlar da bakýmsýzlýðýn bir baþka boyutunu gözler önüne seriyor. FOTOÐRAFLAR: CÝHAN
BULMACA Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)
1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
ÝSTANBUL Edirnekapý’daki þehitlik çok iyi korunmasýna raðmen, ayný ilgi Osmanlý döneminde yaþayan önemli kiþilerin kabirlerinin bulunduðu mezarlara ve türbelere gösterilmiyor. Bunun en somut örneði Sultan Abdülaziz’in önemli subaylarýndan biri olan Çerkes Hasan’ýn Türbesinin bulunduðu mezarlýk. Çerkes Hasan, Osmanlý Padiþahý Sultan Abdülaziz’in katledilmesini içine sindiremeyen ve dönemin Genelkurmay Baþkaný Hüseyin Avni Paþa ile Dýþiþleri Bakaný Mehmet Raþid Paþa’yý öldürdüðü için idam edilen önemli subaylardan biri. 133 yýl önce vefat eden Çerkes Hasan’ýn Türbesi Edirnekapý Mezarlýðý’nýn içinde bulunuyor. Ancak türbeyi bulmak oldukça zor. Türbenin ne bir yolu ne de bir iþaret levhasý bulunuyor. Türbenin çevresindeki demir parmaklýklar ilgisizlikten çürümeye yüz tutmuþ. Türbenin üzerinde Çerkes Hasan’ýn Türbesi olduðuna dair yazý bulunmuyor. Çerkes Hasan’ýn Türbesinin çevresindekilere göre iyi durumda olduðu gözleniyor. Türbenin hemen yanýnda bulunan ve etrafý duvarlarla çevrilen kabrin içi taþlarla ve çöplerle doldurulmuþ vaziyette. Diðer yandan Osmanlý mezar taþlarýnýn birçoðunun topraða gömüldüðü görülüyor. Bir baþka mezarýn taþlarý yýkýlmýþ ve mezar yeri kaybolmuþ. Bazý mezarlarda ise kapý parçalarý ve mermer malzemelerinin olduðu gözleniyor. Mezarlýkta birbirine giren aðaçlar ve çalýlar da bakýmsýzlýðýn bir baþka boyutunu gözler önüne seriyor.
ZÝYARETÇÝLERDEN ÝLGÝSÝZLÝÐE TEPKÝ ÇERKES Hasan’ýn Türbesine duâ etmek için gelen vatandaþlar ise Osmanlý mezarlarýna karþý böylesine ilgisiz kalýnmasýna tepki gösterdi. Emekli öðretmen Ýbrahim Arýcan, “Bu görüntü yüreðimizi sýzlatýyor. Bu tamamýyla ecdada sahip çýkmamak. Böyle þey olmaz. Ben Ýstanbul’da böyle mezarlýk görmedim. Mermercilere sora sora zor bulduk. Aralardan geçip, mezbelelik arasýndan geçerek geldik buraya. Böyle bir mezarlýk olmaz. Halk kahramanýnýn mezarýnýn kitabesi yok. Meçhul asker gibi. Yani biz Çerkes Hasan’a sahip çýkmamýþýz” diye konuþtu. Mezar taþlarýnýn çok daðýnýk olduðunu belirten Arýcan, “Üzerlerine basarak geçtik. Mezar taþlarý kavuklu fesli, ama topraðýn içerisinde. Doðru dürüst yol
yapýlmamýþ. Bunlar ayaða kaldýrýlmalý. Bunlara sahip çýkýlmalý. Bu bizim tarihî mirasýmýz. Eðer biz ecdadýn mirasýna sahip çýkarsak bizden sonraki nesiller de mirasýmýza sahip çýkarlar yoksa mezarlýklarýmýz bu gidiþle top sahasý olabilir” ifadelerini kullandý. Mezarlýða gelen bir baþka ziyaretçi ise, “Bu halleri görünce bir torun bir evlât olarak üzüntü içindeyiz. Hakikaten bir an önce hem belediye hem devlet olarak bizim için hicran olan bu durumdan mezarlarýmýzý kurtarýp daha güzel bir ortam haline getirmenin gayreti içinde olmamýz lâzým. Buradaki mezarlar çok eski. 400-500 yýllýk mezarlar var burada. Temizlenmesi lâzým, daha da güzelleþtirilmesi lâzým” þeklinde konuþtu. Ýstanbul / cihan
SOLDAN SAÐA— 1. Vücutta görülen gevþeklik, aðýrlýk, tembellik. - Bazý besinlerin yapýmýnda mayalanmayý saðlamak için kullanýlan madde. 2. Edebiyatla ilgili, edebiyata iliþkin, yazýnsal. - Gerçekler. 3. Karþýlýðý sonra ödenmek üzere. - Erken. 4. Aydýn yöresinde ayvanýn söyleniþi. - Cömert. 5. Ekmek. - Kayalýk kýyýlarda, sýð sularda yaþayan 25-35 santimetre uzunluðunda, kýrmýzý benekli, mavi veya yeþil balýk. 6. Köpek. - Kullandýðýmýz alfabenin yirmi sekizinci harfinin adý, okunuþu. - Kolun bilekten parmak uçlarýna kadar olan, tutmaya ve iþ yapmaya yarayan bölümü. 7. Yerine getirme. - Elem kelimesinin seslileri. - Makara'nýn ortasý . 8. Piþmanlýk. - Güneþ'e olan uzaklýðý, yerin Güneþ'e olan uzaklýðýndan daha çok olan dýþ gezegenlerin ilki olan kýzýl gezegen. 9. Hastahanelerde sinir hastalýklarý bölümü. - Uzun kulaklý binek ve hizmet hayvaný. 10. Alýcýyý doðrudan doðruya çalýþtýran ve yöneten, alýcý hareketlerini gerçekleþtiren, görüntülerin filme alýnmasýný saðlayan kimse, çekimci. -Arapçada su. YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Yumurta ve irmikle yapýlan, fýrýnda BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI kabarýp piþtikten sonra üzerine þerbet dökülen bir tür tatlý. - Suda haþlama. 2. Bir iþ için gerekli olan malzemelerin, parçalarýn 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 tamamý. - Esaretin ilk iki hecesi. 3. Her zaman, sürekli. - Ýnsan 1 D A H Ý L Ý Y E Ý E N E öldürme vb. bir suça karþýlýk verilen ve suçlunun ölümüyle so2 E B O N Ý T S M E T A L nuçlanan ceza. 4. Seslenmek ve dikkati çekmek için özellikle 3 K A R A M A N R S E M A Rumeli'de kullanýlan bir söz. - Tehlikeli, sarp ve zor geçit. 5. KaA L vuþma. - Bir iþte emir verme yetkisi bulunan kimse. 6. Duyuru. - 4 A D A T A M Ý N E R Farsçada acaba manasýnda bir nida. 7. Halk arasýnda kaset çala- 5 R A S E T Ý N E R Z Z E rýn bir adý. - Tam, en mükemmel, hiç noksansýz. 8. Yaradýlýþ, 6 A N A T A Y E T M K M M huy, karakter. 9. Farsçada bir zamir. - Arapçada benlik. - Yasak- 7 T E N E R E A T S E M E lama izin vermeme. 10. Efsaneye göre Türklere yol gösteren 8 Ö N A K A K Ö N E M A A kurt. - Yemek. 11. Keskin bir þeyle veya bir vuruþla vücutta olu- 9 R A M A Y A N A H Ý E R þan derin kesik. - Çok cömert, daha kerim, en kerim. 12. Sat- 10 E M A L Ý K Ü L M Ü L K rançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taþ. - Askerlerin bellerine baðladýklarý veya göðüslerine çaprazlama taktýklarý, üzerinde fiþek, kasatura vb. koymak için yerleri bulunan, genellikle köseleden yapýlmýþ kayýþ.
EKONOMÝ
Y HABERLER
Altýn fiyatlarý, damat adaylarýný düþündürüyor
YILBAÞINDAN bu yana yüzde 17 deðer kazanan altýn fiyatlarýndaki artýþýn, yaz aylarýnýn gelmesiyle artan düðünler öncesi hem damatlarý hem de ailelerini düþündürüyor. Adana Ku yum cu lar O da sý Baþ ka ný O ðuz Baþ man, yaptýðý açýklamada, takýnýn, Anadolu’da düðün geleneðinin vazgeçilmezleri arasýnda yer aldýðý ný söyledi. Baþman, gösteriþin sembolü olan altý nýn, i yi bir ge ti ri ve ta sar ruf a ra cý ol ma sý dolayýsýyla da özellikle düðünlerde tercih edil diðini vurguladý. Taký kültürünün Türkiye’de bütün dünyadakinin aksine düðünlerde büyük önem taþýdýðýný ifade eden Baþman, dünya evine girme hazýrlýðý yapan çiftlerin, Anadolu’da ‘’olmazsa olmaz’’ adetlerden biri olan altýnýn fiyatýnýn son aylarda artmasýyla, belirledikleri düðün bütçelerini tutturamadýklarýný savundu. Oda Baþkaný Baþman, özellikle takýlarýn büyük bölümünün alýmýný üstlenen damat ve ailesinin altýn fiyatlarýnýn yükseliþi karþýsýnda sýkýntý yaþadýðýný belirtti. Adana / aa
vermeyi planlýyor. Avrasya Terminal Ýþletmeleri AÞ Yönetim Kurulu Baþkanlýðý Da nýþmaný Necmi Hatipoðlu, konuya iliþkin yaptýðý açýklamada, Ýstanbul Otogarý’nýn 2019 yýlýna kadar þirket tarafýndan yap-iþlet-devret modeliyle alýnan ihale kapsamýn-
da iþletileceðini, dolayýsýyla þirketin 8 yýl da ha iþletme hakkýnýn bulunduðunu belirtti. Necmi Hatipoðlu, þirket olarak otogarýn iþ letmesini devam ettirme ve mülk sahibi olma arzularý bulunduðunu ifade etti. Avrasya Terminal’in web sitesinde yer alan bilgi-
lere göre; günlük 15 bin otobüs giriþ-çýkýþ kapasitesine sahip, günlük otobüs çýkýþ sayýsýnýn 1.650 olduðu ve her gün ortalama 90 bin yolcunun geliþ-gidiþine ev sahipliði yaptýðý otogarda günde 53 bin adet bilet satýþý gerçekleþtiriliyor. Ýstanbul / aa
5 milyon iþsiz var DÝSK’ÝN MART 2011 ÝSTÝHDAM RAPORU’NA GÖRE, GÜNCEL ÝÞSÝZLÝK ORANI YÜZDE 17,68, ÝÞSÝZ SAYISI 5 MÝLYON. ÜNÝVERSÝTELÝ ÝÞSÝZ SAYISI ÝSE 3 KAT ARTTI. TÜRKÝYE Devrimci Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu Araþtýrma Enstitüsü (DÝSK-AR) tarafýndan hazýrlanan Mart 2011 Ýstihdam Raporu’nda, iþsiz sayýsýnýn 2003-2010 yýllarý arasýnda, 1993-2000 yýllarýna göre 2 kat, üniversiteli iþsiz sayýsýnýn ise 3 kat arttýðý belirtilerek, güncel iþsizlik oranýnýn yüzde 17,68, iþsiz sayýsýnýn ise 5 milyon olduðu bildirildi. DÝSK-AR’ýn Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) Hanehalký Ýþgücü Anketi Mart 2011 dönem sonuçlarý üzerinden hazýrladýðý Ýstihdam Raporu’na göre, baþta umutsuzluk olmak üzere çeþitli sebeplerle son 3 aydýr iþ arama kanallarýný kullanmayan ve iþe baþlamaya hazýr olan umudu kesik iþsizlerin de hesaba katýldýðý, geniþ tanýmlý iþsizlik oraný yüzde 17,68 oldu. Bir saat bile çalýþsa iþsiz sayýlmayan, yetersiz ve eksik zamanlý istihdam edilen gizli iþsizler ilâve edildi-
Halka arzda rekor baþvuru
HALKA arzda önceki yýllara oranla rekor denebilecek baþvurunun olduðu 2011 yýlýnda, halka arz baþvurusunda bulunan þirket sayýsý 38’e ulaþtý. Bu yýl, 10 Haziran itibariyle 16 þirket Borsa’da halka açýldý. Bu þirketlerin topladýðý fon miktarý 1,1 milyar liraya yaklaþtý. Tahvil çýkarmak için 25 þirketin baþvuruda bulunduðu 2011 yýlýnda, tahvil ihracý baþvurularýnýn toplam deðeri ise 22 milyar lirayý aþtý. SPK verilerine göre, bu yýl 10 Haziran tarihine kadar Kiler Alýþveriþ Hizmetleri Gýda Sanayi, Bizim Toptan Satýþ Maðazalarý A.Þ., Bimeks Bilgi Ýþlem Dýþ Ticaret, Kiler GYO A.Þ., Akfen GYO A.Þ’nin de aralarýnda bulunduðu toplam 16 þirket borsada halka açýldý. Saray, Global, Mepet, Büyükhanlý ve Pegasus gibi halka arz baþvurusunda bulunan 22 þirketin ise halka arz iþlemleri sürüyor. 2010 yýlýnda 22 þirket halka arz edilmiþ, 3,09 milyar lira fon toplanmýþtý. Bu yýl 16 þirket halka açýlýrken, yýl sonuna kadar bu sayýnýn 40’ý geçebileceði düþünülüyor. Ankara / aa
11
ESENLER'DEKÝ BÜYÜK ÝSTANBUL OTOGARI’NA ÝÞLETMECÝSÝ TALÝP OLDU Mülkiyeti Ýstanbul Büyükþehir Belediyesine ait Ýstanbul Otogarýnýn arazi satýþ ihalesinin yapýlmasý durumunda, þu andaki iþletmecisi olan ve Metro Turizm’in yüzde 52 civarýnda payýnýn bulunduðu Avrasya Terminal Ýþletmeleri AÞ, 200 milyon dolar civarýnda teklif
Altýn fiyatlarý damat adaylarýný kara kara düþündürüyor.
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
108 ÜLKENÝN NÜFUSU 5 MÝLYONDAN FAZLA Dünya ülkelerinin nüfusu ile Türkiye’nin iþsiz sayýsýnýn da karþýlaþtýrýldýðý raporda, dünyadaki 224 ülkeden 108’inin nüfusunun, 5 milyon olan Türkiye’deki iþsiz sayýsýnýn altýnda olduðuna iþaret edildi. Raporda, nüfusu Türkiye’deki iþsiz sayýsýnýn altýnda olan ülkelerin, bütün dünya ülkelerinin yüzde 48’ini oluþturduðu, bu ülkelerin arasýnda Norveç, Ýrlanda, Yeni Zelanda ve Uruguay gibi ülkelerin bulunduðu kaydedildi. Raporun sonuç kýsmýnda, Türkiye’nin iþsizlik sorununu son 8 yýldýr aðýr bir biçimde yaþadýðý, iþsizlikle mücadelenin, iþsizlik rakamlarý ile mücadeleye dönüþtüðü, çözüm tekliflerinin iþveren çevrelerinin beklentilerince þekillendirildiði ifade edildi.
T. C. ÞÝRVAN ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN DOSYA NO: 2011/128 Enerji Piyasasý Düzenleme Kurulunca Alkumru Barajý ve HES üretim tesisi yapýmý amacýyla Siirt ili, Þirvan Ýlçesi, Taþlý Köyü, 242 Ada, 30 Parsel sayýlý taþýnmaz hakkýnda kamulaþtýrma kararý alýndýðý, kamulaþtýrýlacak alanýn 28,61 m2 olduðu, 2942 sayýlý yasanýn 27. maddesi uyarýnca taþýnmaz malýn kamulaþtýrma bedelinin mahkemece tespit olunarak acele kamulaþtýrma kararý alýndýðý, taþýnmazýn idare tarafýndan 2942 sayýlý yasanýn 11. ve 12. maddeleri uyarýnca kýymet takdirinin yapýldýðý ve 8. maddesi uyarýnca pazarlýkla satýn alma için davalýlar Musa CENGÝZ'in davet edildikleri ancak uzlaþmanýn saðlanamadýðý, bu nedenle kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile kamulaþtýrýlacak yerin hazine adýna tescili için mahkememizde dava açýlmýþtýr. Kamulaþtýrma kanunu 10. maddesi uyarýnca kamuoyuna ilanen duyrulur. www.bik.gov.tr B: 39940
T. C. ÞÝRVAN ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN DOSYA NO: 2011/111 Enerji Piyasasý Düzenleme Kurulunca Alkumru Barajý ve HES üretim tesisi yapýmý amacýyla Siirt ili, Þirvan Ýlçesi, Pirinçli Köyü, 108 Ada 9 Parsel sayýlý taþýnmaz hakkýnda kamulaþtýrma kararý alýndýðý, kamulaþtýrýlacak alanýn 614,12 m2 olduðu, 2942 sayýlý yasanýn 27. maddesi uyarýnca taþýnmaz malýn kamulaþtýrma bedelinin mahkemece tespit olunarak acele kamulaþtýrma kararý alýndýðý, taþýnmazýn idare tarafýndan 2942 sayýlý yasanýn 11. ve 12. maddeleri uyarýnca kýymet takdirinin yapýldýðý ve 8. maddesi uyarýnca pazarlýkla satýn alma için davalýlar Ýzzettin DENÝZ ve Abdullah DENÝZ'in davet edildikleri ancak uzlaþmanýn saðlanamadýðý, bu nedenle kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile kamulaþtýrýlacak yerin hazine adýna tescili için mahkememizde dava açýlmýþtýr. Kamulaþtýrma kanunu 10. maddesi uyarýnca kamuoyuna ilanen duyrulur. www.bik.gov.tr B: 39921
T. C. ÞÝRVAN ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN DOSYA NO: 2011/117 Enerji Piyasasý Düzenleme Kurulunca Alkumru Barajý ve HES üretim tesisi yapýmý amacýyla Siirt ili, Þirvan Ýlçesi, Pirinçli Köyü, 108 Ada, 7 Parsel sayýlý taþýnmaz hakkýnda kamulaþtýrma kararý alýndýðý, kamulaþtýrýlacak alanýn 26,66 m2 olduðu, 2942 sayýlý yasanýn 27. maddesi uyarýnca taþýnmaz malýn kamulaþtýrma bedelinin mahkemece tespit olunarak acele kamulaþtýrma kararý alýndýðý, taþýnmazýn idare tarafýndan 2942 sayýlý yasanýn 11. ve 12. maddeleri uyarýnca kýymet takdirinin yapýldýðý ve 8. maddesi uyarýnca pazarlýkla satýn alma için davalýlar Hasan DENÝZ, Ýzzettin DENÝZ, Abdullah DENÝZ, Fatma DENÝZ'in davet edildikleri ancak uzlaþmanýn saðlanamadýðý, bu nedenle kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile kamulaþtýrýlacak yerin hazine adýna tescili için mahkememizde dava açýlmýþtýr. Kamulaþtýrma kanunu 10. maddesi uyarýnca kamuoyuna ilanen duyrulur. www.bik.gov.tr B: 39929
T. C. ÞÝRVAN ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN
yinde çýktý. Umutsuzlarla birlikte iþsizlik oraný da ilgili dönemde 1990’lar için ortalamada Yüzde 9,30 iken, 2000’lerde yüzde 17,01’e týrmandý. Ýþsiz sayýsýnýn Cumhuriyet tarihi rekoru kýrdýðý 2009 yýlýnda bu oran yüzde 20,64’e ulaþtý. Üniversiteli iþsizlerin sorunlarýna da dikkatin çekildiði raporda, 19932000 yýllarý için ortalama yüksek öðrenim mezunu iþsiz sayýsý 121 bin iken, 2003-2010 yýllarý için 342 bin oldu. Bu sayý son açýklanan TÜÝK veri lerinde ise 419 bin düzeyinde. Rapora göre, son 3 yýllýk dönemde oluþturulan 2 milyon 897 bin kiþilik istihdamýn, 1 milyon 288 bini tarým kesiminde gerçekleþti. Tarýmýn istihdam içindeki payý yüzde 22’den yüzde 24,8’e çýktý. Tarýmda istihdam edilenlerin yarýsýndan çoðu kadýn olurken, bunlarýn yüzde 79’u ücretsiz aile iþçisi olarak istihdama katýlmýþ sayýldý. Ýstanbul / aa
Yeni dönemde IMF’deki temsil gücümüz artacak ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Baþkaný Dominique Strauss-Kahn’ýn istifasýnýn ardýndan yeni baþkanýn kim olacaðýna iliþkin tartýþmalar devam ederken, IMF’deki yeni baþkanlýk dönemi Türkiye ve Türkiye’nin de aralarýnda bulunduðu ülkeler için yeni kazaným lar ge ti re cek. A lý nan bil gi ye gö re, IMF’nin yönetiminde 7 geliþmiþ Avrupa ülkesinin koltuðunun bulunduðunu hatýrlatan yetkililer, G20’de alýnan karar gereði 7 koltuðun 5 koltuða ineceðini vurguluyorlar. Türkiye’nin, boþalan 2 koltuðun birisini almak için çalýþtýðýnýn altýný çizen yetkililer, yeni dünya ekonomisi trendi içinde bunun giderek güçlenen bir ihtimal olduðunu kaydettiler. Uluslararasý Para Fonundaki (IMF) yeni kota
reformuyla Türkiye’nin IMF’den kullanabileceði toplam kredi tutarý 42 milyar dolara ulaþacak. Türkiye’nin kota artýþý, IMF’deki temsil gücünü de arttýracak. Bir sonraki aþamada ise Türkiye’nin, Ýcra Direktörleri Kurulunda, bazý ülkelerin baðlý olduðu Belçika tarafýndan deðil, dönüþümlü ya da tek olarak müstakil olarak temsil edilmesi gündeme gelecek. Türkiye, Belçika’nýn baþkanlýðýný yaptýðý on ülkeden birisi ve masada bizim adýmýza Belçika oturuyor. Boþalan IMF baþkanlýðý için adaylarýný belirledi. Bu ay sonuna kadar IMF baþkaný seçilecek. IMF’nin 24 üyeli Kurulu, IMF baþkanlýðý için Fransa Maliye Bakaný Christine Lagarde ve Meksika Merkez Bankasý Baþkaný Agustin Carstens’ýn adaylýk baþvurusunu kabul ettiðini açýklamýþtý. Ankara - Washington / aa
T. C. ÞÝRVAN ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN DOSYA NO: 2011/112 Enerji Piyasasý Düzenleme Kurulunca Alkumru Barajý ve HES üretim tesisi yapýmý amacýyla Siirt ili, Þirvan ilçesi, Kapýlý Köyü, 114 Ada 10 Parsel sayýlý taþýnmaz hakkýnda kamulaþtýrma kararý alýndýðý, kamulaþtýrýlacak alanýn 28,56 m2 olduðu, 2942 sayýlý ya sanýn 27. maddesi uyarýnca taþýnmaz malýn kamulaþtýrma bedelinin mahkemece tespit olunarak acele kamulaþtýrma kararý alýndýðý, taþýnmazýn idare tarafýndan 2942 sayýlý yasanýn 11. ve 12. maddeleri uyarýnca kýymet takdirinin yapýldýðý ve 8. maddesi uyarýnca pazarlýkla satýn alma için davalýlar Kemal CELEN ve Yusuf CELEN'in davet edildikleri ancak uzlaþmanýn saðlanamadýðý, bu nedenle kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile kamulaþtýrýlacak yerin hazine adýna tescili için mahkememizde dava açýlmýþtýr. Kamulaþtýrma kanunu 10. maddesi uyarýnca kamuoyuna ilanen duyrulur. www.bik.gov.tr B: 39922
T. C. ÞÝRVAN ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN DOSYA NO: 2011/113 Enerji Piyasasý Düzenleme Kurulunca Alkumru Barajý ve HES üretim tesisi yapýmý amacýyla Siirt ili, Þirvan Ýlçesi, Pirinçli Köyü, 149 Ada 1 Parsel sayýlý taþýnmaz hakkýnda kamulaþtýrma kararý alýndýðý, kamulaþtýrýlacak alanýn 52,35 m2 olduðu, 2942 sayýlý ya sanýn 27. maddesi uyarýnca taþýnmaz malýn kamulaþtýrma bedelinin mahkemece tespit olunarak acele kamulaþtýrma kararý alýndýðý, taþýnmazýn idare tarafýndan 2942 sayýlý yasanýn 11. ve 12. maddeleri uyarýnca kýymet takdirinin yapýldýðý ve 8. maddesi uyarýnca pazarlýkla satýn alma için davalýlar Bedrettin SAÇI, Ahmet SAÇI, Cafer SAÇI'nýn davet edildikleri ancak uzlaþmanýn saðlanamadýðý, bu nedenle kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile kamulaþtýrýlacak yerin hazine adýna tescili için mahkememizde dava açýlmýþtýr. Kamulaþtýrma kanunu 10. maddesi uyarýnca kamuoyuna ilanen duyrulur. www.bik.gov.tr B: 39924
T. C. ÞÝRVAN ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN DOSYA NO: 2011/116 Enerji Piyasasý Düzenleme Kurulunca Alkumru Barajý ve HES üretim tesisi yapýmý amacýyla Siirt ili, Þirvan ilçesi, Pirinçli Köyü, 110 Ada 3 Parsel sayýlý taþýnmaz hakkýnda kamulaþtýrma kararý alýndýðý, kamulaþtýrýlacak alanýn 1261,94 m2 olduðu, 2942 sayýlý ya sanýn 27. maddesi uyarýnca taþýnmaz malýn kamulaþtýrma bedelinin mahkemece tespit olunarak acele kamulaþtýrma kararý alýndýðý, taþýnmazýn idare tarafýndan 2942 sayýlý yasanýn 11. ve 12. maddeleri uyarýnca kýymet takdirinin yapýldýðý ve 8. maddesi uyarýnca pazarlýkla satýn alma için davalýlar Hasan DENÝZ, Ýzzettin DENÝZ, Abdullah DENÝZ, Fatma DENÝZ'in davet edildikleri ancak uzlaþmanýn saðlanamadýðý, bu nedenle kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile kamulaþtýrýlacak yerin hazine adýna tescili için mahkememizde dava açýlmýþtýr. Kamulaþtýrma kanunu 10. maddesi uyarýnca kamuoyuna ilanen duyrulur. www.bik.gov.tr B: 39928
T. C. ÞÝRVAN ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN DOSYA NO: 2011/187 Enerji Piyasasý Düzenleme Kurulunca Alkumru Barajý ve HES üretim tesisi yapýmý amacýyla Siirt ili, Þirvan Ýlçesi, Taþlý Köyü, 234 Ada, 5 Parsel sayýlý taþýnmaz hakkýnda kamulaþtýrma kararý alýndýðý, kamulaþtýrýlacak alanýn 680,30 m2 olduðu, 2942 sayýlý yasanýn 27. maddesi uyarýnca taþýnmaz malýn kamulaþtýrma bedelinin mahkemece tespit olunarak acele kamulaþtýrma kararý alýndýðý, taþýnmazýn idare tarafýndan 2942 sayýlý yasanýn 11. ve 12. maddeleri uyarýnca kýymet takdirinin yapýldýðý ve 8. maddesi uyarýnca pazarlýkla satýn alma için davalý Ömer DENERÝ'nin davet edildiði ancak uzlaþmanýn saðlanamadýðý, bu nedenle kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile kamulaþtýrýlacak yerin hazine adýna tescili için mahkememizde dava açýlmýþtýr. Kamulaþtýrma kanunu 10. maddesi uyarýnca kamuoyuna ilanen duyrulur. www.bik.gov.tr B: 40013
ðinde bu oran yüzde 22 düzeyine ulaþtý. Resmi olarak 2 milyon 816 bin olarak açýklanan iþsiz sayýsýnýn, umutsuz iþsizlerle 5 milyon, gizli iþsizlerle 6 milyon 131 bin düzeyinde bulunduðu savunulan rapora göre, iþsiz sayýsý Mart 2008 dönemi ile karþýlaþtýrýldýðýnda 284 bin, umudu kesik iþsizler dahil edildiðinde 634 bin kiþi artmýþ durumda. DÝSK-AR raporunda 1993-2000 yýllarý ile 2003-2010 yýllarý iþsizlik oranlarýnýn dikkate alýndýðý bir hesaplamaya da yer verildi. Hesaplamaya göre, ilgili dönemler için iþsiz sayýsý 2000’li yýllarda 1990’lý yýllarýn 2 katýný aþtý. 1993-2000 yýlý döneminde ortalama iþsiz sayýsý umudu kesik olduðu için ya da diðer nedenlerle iþe baþlamaya hazýr olup da iþ aramayan ve bu nedenle iþsiz sayýlmayanlar da dahil edildiðinde, 2 milyon 142 bin iken, bu sayý 2003-2010 döneminde ortalama 4 milyon 305 bin düze-
DOSYA NO: 2011/115 Enerji Piyasasý Düzenleme Kurulunca Alkumru Barajý ve HES üretim tesisi yapýmý amacýyla Siirt ili, Þirvan Ýlçesi, Pirinçli Köyü, 177 Ada 11 Parsel sayýlý taþýnmaz hakkýnda kamulaþtýrma kararý alýndýðý, kamulaþtýrýlacak alanýn 3938,38 m2 olduðu, 2942 sayýlý yasanýn 27. maddesi uyarýnca taþýnmaz malýn kamulaþtýrma bedelinin mahkemece tespit olunarak acele kamulaþtýrma kararý alýndýðý, taþýnmazýn idare tarafýndan 2942 sayýlý yasanýn 11. ve 12. maddeleri uyarýnca kýymet takdirinin yapýldýðý ve 8. maddesi uyarýnca pazarlýkla satýn alma için davalýlar Ramazan KÜPÞÝ, Resul KÜPÞÝ, Nazife MANTAM, Durriye KUPÞÝ'nin davet edildikleri ancak uzlaþmanýn saðlanamadýðý, bu nedenle kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile kamulaþtýrýlacak yerin hazine adýna tescili için mahkememizde dava açýlmýþtýr. Kamulaþtýrma kanunu 10. maddesi uyarýnca kamuoyuna ilanen duyrulur. www.bik.gov.tr B: 39926
Taþýt satýþlarý Hazine’yi ihya etti TAÞIT satýþlarýndaki patlama, Hazineyi ihya etti. Motorlu taþýtlardan alýnan Özel Tüketim Vergisi gelirleri, yýlýn ilk 5 ayýnda 2010’a göre yüzde 77,1 oranýnda arttý. Maliye Bakanlýðý Muhasebat Genel Müdürlüðü Kamu Hesaplarý Bülteninden derlenen verilere göre, 2010 yýlýnýn Ocak-Mayýs döneminde 1 milyar 797 milyon 709 bin lira olan
motorlu taþýtlardan tahsil edilen ÖTV tutarý, bu yýl ayný dönemde 3 milyar 183 milyon 866 bin lira olarak gerçekleþti. Böylece, motorlu taþýtlardan devletin kasasýna 1 milyar 386 milyon 157 bin lira daha fazla ÖTV girdi. Ýlk 5 aydaki MTV Geliri de, 2 milyar 395 milyon 254 bin liradan 2 milyar 778 milyon 307 bin liraya çýktý. Ankara / aa
Devlet, ceza yaðdýrdý, tahsilat yapamadý DEVLET, yýlbaþýndan bu yana vatandaþa 38,2 milyar lira ceza kesti. Çeþitli iþlemler dolayýsýyla vatandaþa 38 milyar 182 milyon 813 bin lira para cezasý kesildi. Devlet, bu dönem 38,2 milyar liralýk cezanýn sadece 1 milyar 708 milyon 309 bin lirasýný tahsil edebildi.
Böylece, cezalardaki tahsilat oraný yüzde 4,5 gibi çok düþük seviyelerde kaldý. Bu arada 6111 Sayýlý Yeniden Yapýlandýrma Kanunu ile para cezalarýnýn bir bölümü silinirken, vatandaþ, bir bölüm cezanýn da yapýlandýrýlmasý yoluna gitti. Ankara / aa
T. C. ÞÝRVAN ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN DOSYA NO: 2011/114 Enerji Piyasasý Düzenleme Kurulunca Alkumru Barajý ve HES üretim tesisi yapýmý amacýyla Siirt ili, Þirvan ilçesi, Pirinçli Köyü, 166 Ada 10 Parsel sayýlý taþýnmaz hakkýnda kamulaþtýrma kararý alýndýðý, kamulaþtýrýlacak alanýn 6350,47 m2 olduðu, 2942 sayýlý yasanýn 27. maddesi uyarýnca taþýnmaz malýn kamulaþtýrma bedelinin mahkemece tespit olunarak acele kamulaþtýrma kararý alýndýðý, taþýnmazýn idare tarafýndan 2942 sayýlý yasanýn 11. ve 12. maddeleri uyarýnca kýymet takdirinin yapýldýðý ve 8. maddesi uyarýnca pazarlýkla satýn alma için davalýlar Mehmet Kerim GÜR, Ali GÜR, Ahmet GÜR'ün davet edildikleri ancak uzlaþmanýn saðlanamadýðý, bu nedenle kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile kamulaþtýrýlacak yerin hazine adýna tescili için mahkememizde dava açýlmýþtýr. Kamulaþtýrma kanunu 10. maddesi uyarýnca kamuoyuna ilanen duyrulur. www.bik.gov.tr B: 39925
12
ÝLAN
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
Y
Y se ri i l â n l a r Turizm ve Eðitim Sektöründe çalýþacak Ýngilizce bölümünden mezun çalýþma arkadaþlarý aranýyor. Tel: 0(212) 474 63 49 bizimtur@bizimradyo.fm
yeniasya Medya Grup
Uygun Fiyata Satýlýk DEVREMÜLK Afyon Hilal Termal Tatil Köyünde 17-27 Eylül arasý kullanýma hazýr, 14.000TL satýlýk Not: Araba ile takas olunur. Gsm: 0542 240 03 42
ELEMAN Takým arkadaþlarý arýyoruz. Pazarlama departmanýna yetiþtirilmek üzere elemanlar alýnacaktýr. 0(212) 655 88 59
Otomotiv Sektöründe Yetiþtirilmek üzere 4 yýllýk üniversite mezunu bayan sekreterler alýnacaktýr. DORA OTOMOTÝV Tel: 0(212) 422 22 23 Web Ofsette çalýþacak makina ustasý ve yardýmcýlarý aranýyor. (0535) 278 52 18 saidaydin@yeniasya.com.tr Kýrtasiye sektöründe deneyimli pazarlama elemaný araç kullanabilen Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Grafik ve Tasarým elemaný aranýyor. Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Özel Duyu Özel Eðitim ve Rehabilitasyon Merkezine Ýþitme Engeliler Öðretmeni alýnacaktýr. Ücret Dolgundur. (0532) 374 68 07 (0505) 778 34 39 Antakya/Hatay Sultanahmet bölgesinde ki otelimiz için Ýngilizce bilen bay resepsiyon elemaný aramaktayýz. Ýrtibat tel : 0(212) 528 95 32 E Ehliyetli Kamyon Þoförü aranýyor. 0(212) 671.51.71 ÝHRACATÇI FÝRMA LARLA Telefon trafiðini yürütebilecek seviyede Ýngilizceye vakýf yüksek okul mezunu tesettüre riayet eden Bir Bayan Elemana ihtiyaç vardýr. Çalýþma yeri
T. C. SAMSUN 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN (KAMULAÞTIRMA ÝLANI) ESAS NO: 2011/287 KAMULAÞTIRILAN TAÞINMAZIN BULUNDUÐU YER : SAMSUN ÝLÝ ÝLKADIM ÝLÇESÝ SAÝTBEY MAHALLESÝ ADA NO : 7127 PARSEL NO :2 VASFI : TARLA -ARSA YÜZÖLÇÜMÜ : 230 M2 MALÝKÝN ADI VE SOYADI : 1- HAVA GÜLÝZAR MANESTAR. 2- MUAZZEZ ALTUNÝÇ 3- ÖMER MAHMUT ALTUNÝÇ 4- EMÝNE AKTAN. 5- ÖMER HALUK ÇALGÜNER. 6- NEZÝHE ÇALGÜNER. 7- ZEYNEP GÜLSÜM GÖKÇEK. 8- FÝKRET ALTUNÝÇ. 9- AHMET FEVZÝ ALTUNÝÇ. 10- BETÜL ÖZER. 11- NURAN SALMAN. 12- YUSUF ÞEVKÝ ALTUNÝÇ. 13- ÝZZET HULUSÝ ÇALGÜNER. KAMULAÞTIRMAYI YAPAN ÝDARENÝN ADI : ÝL ÖZEL ÝDARESÝ SAMSUN KAMULAÞTIRMANIN VE BELGELERÝN ÖZETÝ : Kamulaþtýrmayý yapan davacý idare, malikleriyle cinsi ve niteliði yukarýda yazýlý taþýnmazýn kamulaþtýrma bedelinin tespiti ve tescili için davacý idare tarafýndan mahkememizin 2011/287 Esas sayýsýnda dava açýlmýþtýr. 2942 Sayýlý Kamulaþtýrma Yasasýnýn 10. maddesinin 4. bendi uyarýnca ilan olunur. 03/06/2011 www.bik.gov.tr B: 41155
T. C. ÜMRANÝYE 1. AÝLE MAHKEMESÝ ÝLAN ESAS NO : 2010/352 Esas. DAVALI : METÝN TAÞ Ankara Cad. Þirinevler Mah. No: 671 Yýldýrým/ BURSA Davacý Zeynep TAÞ tarafýndan aleyhinize açýlan Boþanma davasýnýn yapýlan yargýlamasýnda; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruþma gününü bildirir davetiye çýkarýlmýþ olup, adresinizden ayrýldýðýnýz gerekçesiyle tebligat yapýlamamýþtýr. Adres araþtýrmasýndan da bir netice alýnamadýðýndan dava dilekçesi ve duruþma gününün ilanen tebliðine karar verilmiþtir. Duruþma Günü: 29/07/2011 günü saat: 11:20'de duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.'nun 3156, sayýlý yasa ile deðiþik 213/2 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý hususu Dava Dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 40943
Rize'nin Pazar Ýlçesidir. Ýrtibat Telefonu: (0542) 223 82 11
KÝRALIK DAÝRE
Sahibinden Denizli'de Kiralýk zemin dükkân Bayrampaþa Ulu Cami Yaný Ulu Çarþý Ýþhanýnda zemin 11 nolu dükkân Kaloriferli-Kapalý Otoparklý Ýþyeri 300 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Denizli Mehmetçik mahallesi Diþ Hastanesi yanýnda Kombili Daire 100m2 2+1 Yeni Bakýmdan çýkmýþ 280 TL (0533) 712 48 06 75 m2, 1+1, 4 katlý, 1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl arasý, 500 TL depozit, kira 350 TL 0(212) 640 58 88 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 2.kat, kat kaloriferli, krediye uygun 700 TL (0536) 313 81 79 90 m2, 2+1, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý kiralýk daire 500 TL kira, 1000 TL depozit (0536) 313 81 79
SATILIK DAÝRE
ASYA TERMAL KIZILCAHAMAM Tatil Köyü'nde SATILIK Devre mülk. 15.Dönem TemmuzAðustos (Sayran Konaklarý B2-2-15) ve 19.Dönem Aðustos-Eylül(Park Evleri C1-065-19) Müracaat Tel:0532-2637221 Kumburgaz 'da Sahibinden satýlýk dubleks daire 180m2 130.000TL Krediye Uygun 0542 512 54 28 Þirinevler 'de Hürriyet
mahallesinde Sahibinden satýlýk kombili asansörlü 120m2 daire 115.000TL 0542 512 54 28 BARLADA Göl Manzaralý 3 kat saðlýk ocaðýnýn önünde 0537 464 41 31 0536 599 39 40 Kemal Karta Satýlýk Triplex 350m2 kapalý alan 500m2 müstakil bahçe, deniz manzaralý. Beylikdüzü, Kavaklý, Ýstanbul 0532-2366370 Küçükköy Yenimahalle'de 3.Kat 100 m2 Doðalgazlý-Kombili Tapulu-Krediye uygun 120 bin lira Acil ihtiyaçtan satýlýk azda olsa pazarlýk payý var. 0537 712 39 91 400 TL Taksitle Tamamý 39.300 TL'den baþlayan fiyatlarla Samsun Panorama Evlerinde Site içerisinde % 82 yeþil alan, yarý olimpik açýk havuzu, fitness saðlýk kabini, oyun merkezi, çocuk oyun parký, 24 saat güvenlik, kamelyalar, otoparklar hayalinizdeki yaþama merhaba demek için Arsa Bizim Ýnþaat Bizim Ev Sizin Erken Gelen Kazanýyor Kampanyasýný Kaçýrmayýn. Çekiliþsiz kurasýz istediðiniz daireyi seçme imkaný Ön Kayýt Ýçin: Satýþ Ofisi:0362 428 07 65 Gsm: (0532) 494 85 00 www.alangayrimenkul.com.tr Sahibinden Denizli'de Üçler 800. yüzyýl Belediye Toki Konutlarýnda 3+1 Asansörlü Isý Ýzalasyonlu 120 m2 çevre düzenlemesi ve sosyal tesisleri faal 82.000 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Ankara Demetevler Metro Duraðýnda önceleri Poliklinik Olan iþyerinede uygun 1. Kat 3+1 Kombili Daire 150m2 Dükkan Üstü
1. Cad. Hülya Ap. 3/3 85,000 TL. (0533) 712 48 06
SATILIK ARSA Sahibinden satýlýk Tarla
Saray kurtdere köyünde 500m2 köyiçi meraya cepheli elektrik, su, yol mevcut anaasfalta 200m mesafede 0282 726 91 49 Sakarya Kaynarcada Ýstanbula 100 dakika mesafede dönümü 10.000'den 20.000'e kadar müstakil tapulu araziler 0536 770 04 97 Arnavutköy 'de 250m2, 15.000 TL Yarý peþin yarýsý taksitli 0532 344 26 71 Yalova Fevziye köyünde asfalt cepheli 4200m2 85.000TL 0532 631 12 25 Yalova 'da Sahibinden 2300m2 arazi 80.000TL 0532 631 12 25 Arnavutköy 'de Sahibinden yerleþim içerisinde elektriði, suyu çekilebilir. 500m2 tamamý 22.000 Yarý peþin yarýsý vadeli Hemen tapulu arsa, 0(212) 597 99 21 (0532) 552 5973 Trakya'nýn muhtelif yerlerinde sanayi-tarým hayvancýlýk veya kýsa ve uzun vadeli yatýrýmlýk imarlý, imarsýz arsa ve tarlalar için arayýn. Abdullah Gürman (0532) 323 94 27 - 0(282) 653 66 67 0(282) 651 66 40 www.gurmanarsaofisi.com Çorlu/Tekirdað
VASITA Kamyonet BMC çift kapýlý tek kabin 3000'lik hürtürlü kamyon alýnýrsatýlýr. Merkez: 0212 832 35 77
KANDIRA ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ'NDEN KAMULAÞTIRMA ÝLANI Esas No: 2011/621, 620, 619, 618, 617, 616, 545, 626 Esas. Davacý KANDIRA GIDA ÝHTÝSAS ORGANÝZE SANAYÝ BÖLGESÝ vekili Av. Oktay KÖSE tarafýndan davalýlar aleyhine açýlmýþ bulunan kamulaþtýrma bedelinin tespiti ve tescil davasýnda, aþaðýda parsel numarasý ve m2'si yazýlý, kamulaþtýrýlmasýna karar verilen taþýnmazlar ile ilgili olarak öncelikle 2942 Sayýlý Kanunun 8. maddesine göre pazarlýkla satýn alma usulü denenmiþ ancak anlaþma saðlanamamýþ olduðundan, ayný Kanun'un 10. maddesi gereðince Mahkememiz'de kamulaþtýrma bedelinin tespiti ve tescili için dava açýlmýþ olduðundan, 1. 2011/621 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 1375 parselde davalý SADÝ TÜRKAN, ADEM TÜRKAN, AYSUN ÝLK, NURDANUR BAK, HAYATÝ TÜRKAN, RECEP TÜRKAN, KADÝR TÜRKAN, KEZBAN ARIK, HÝKMET TÜRKAN, MUSTAFA TÜRKAN, SEVDA TÜRKAN, HAVA TÜRKAN, ABBASÝYE TÜRKAN adýna kayýtlý 2969 m2 alanlý taþýnmaz, 2. 2011/620 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 1393 parselde davalý SADÝ TÜRKAN, ADEM TÜRKAN, AYSUN ÝLK, NURDANUR BAK, HAYATÝ TÜRKAN, RECEP TÜRKAN, KADÝR TÜRKAN, KEZBAN ARIK, HÝKMET TÜRKAN, MUSTAFA TÜRKAN, SEVDA TÜRKAN, HAVA TÜRKAN, ABBASÝYE TÜRKAN adýna kayýtlý 2754 m2 alanlý taþýnmaz, 3. 2011/619 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 1504 parselde davalý SADÝ TÜRKAN, ADEM TÜRKAN, AYSUN ÝLK, NURDANUR BAK, HAYATÝ TÜRKAN, RECEP TÜRKAN, KADÝR TÜRKAN, KEZBAN ARIK, HÝKMET TÜRKAN, MUSTAFA TÜRKAN, SEVDA TÜRKAN, HAVA TÜRKAN, ABBASÝYE TÜRKAN adýna kayýtlý 1409 m2 alanlý taþýnmaz, 4. 2011/618 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 1466 parselde davalý SADÝ TÜRKAN, ADEM TÜRKAN, AYSUN ÝLK, NURDANUR BAK, HAYATÝ TÜRKAN, RECEP TÜRKAN, KADÝR TÜRKAN, KEZBAN ARIK, HÝKMET TÜRKAN, MUSTAFA TÜRKAN, SEVDA TÜRKAN, HAVA TÜRKAN, ABBASÝYE TÜRKAN adýna kayýtlý 1002 m2 alanlý taþýnmaz, 5. 2011/617 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 1449 parselde davalý SADÝ TÜRKAN, ADEM TÜRKAN, AYSUN ÝLK, NURDANUR BAK, HAYATÝ TÜRKAN, RECEP TÜRKAN, KADÝR TÜRKAN, KEZBAN ARIK, HÝKMET TÜRKAN, MUSTAFA TÜRKAN, SEVDA TÜRKAN, HAVA TÜRKAN, ABBASÝYE TÜRKAN adýna kayýtlý 681 m2 alanlý taþýnmaz, 6. 2011/616 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 1487 parselde davalý SADÝ TÜRKAN, ADEM TÜRKAN, AYSUN ÝLK, NURDANUR BAK, HAYATÝ TÜRKAN,
KANDIRA ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ'NDEN KAMULAÞTIRMA ÝLANI 2 . ÝLAN T. C. FATÝH 1. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ Sayý : 2011/74 Esas. 14/04/2011 Konu :. FATMA ZÜHAL DEMÝRAL ile HASIMSIZ arasýnda mahkememizde görülmekte olan Gaipliðe Karar Verilmesi davasý nedeniyle; Aþaðýda açýk kimliði bulunan ve gaipliðine karar verilen gaipliði hakkýnda bilgisi olanlarýn 6 ay içinde mahkememize haber vermeleri hususu ilanen teblið olunur. 14/04/2011 TC KÝMLÝK NO : 20954171526 ADI SOYADI : HÜSAMETTÝN GÜLERGÝL BABA ADI : ABDULLAH ANA ADI : MAKBULE DOÐUM TARÝHÝ : 01/07/1914 DOÐUM YERÝ : ERZÝNCAN ÝKAMETGÂH ADRESÝ : AYAN CAD. NO: 45 BALAT-FATÝH-ÝSTANBUL www.bik.gov.tr B: 40905
T. C. ÞÝRVAN ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN DOSYA NO: 2011/188 Enerji Piyasasý Düzenleme Kurulunca Alkumru Barajý ve HES üretim tesisi yapýmý amacýyla Siirt ili, Þirvan Ýlçesi, Pirinçli Köyü, 106 Ada, 11 Parsel sayýlý taþýnmaz hakkýnda kamulaþtýrma kararý alýndýðý, kamulaþtýrýlacak alanýn 5604,50 m2 olduðu, 2942 sayýlý yasanýn 27. maddesi uyarýnca taþýnmaz malýn kamulaþtýrma bedelinin mahkemece tespit olunarak acele kamulaþtýrma kararý alýndýðý, taþýnmazýn idare tarafýndan 2942 sayýlý yasanýn 11. ve 12. maddeleri uyarýnca kýymet takdirinin yapýldýðý ve 8. maddesi uyarýnca pazarlýkla satýn alma için davalý Naif GÜNEÞ'in davet edildiði ancak uzlaþmanýn saðlanamadýðý, bu nedenle kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile kamulaþtýrýlacak yerin hazine adýna tescili için mahkememizde dava açýlmýþtýr. Kamulaþtýrma kanunu 10. maddesi uyarýnca kamuoyuna ilanen duyrulur. www.bik.gov.tr B: 40014
Esas No: 2011/576,559,572,570,569,571,632,578,551, 550 Esas. Davacý KANDIRA GIDA ÝHTÝSAS ORGANÝZE SANAYÝ BÖLGESÝ vekili Av. Oktay KÖSE tarafýndan davalýlar aleyhine açýlmýþ bulunan kamulaþtýrma bedelinin tespiti ve tescil davasýnda, aþaðýda parsel numarasý ve m2'si yazýlý, kamulaþtýrýlmasýna karar verilen taþýnmazlar ile ilgili olarak öncelikle 2942 Sayýlý Kanunun 8. maddesine göre pazarlýkla satýn alma usulü denenmiþ ancak anlaþma saðlanamamýþ olduðundan, ayný Kanun'un 10. maddesi gereðince Mahkememiz'de kamulaþtýrma bedelinin tespiti ve tescili için dava açýlmýþ olduðundan, 31. 2011/576 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 793 parselde davalý BÝRGÜL BAYRAK, BÝRSEN SOÐUKSU, CEVRÝYE YAÐIZ, GANÝ SEVGÝ, HALÝSE EFE, ÝMDAT AKDENÝZ, ÝSMET AKDENÝZ, NAZÝLE AKDENÝZ, RUHÝ SEVGÝ, SEBAHAT CEYLAN adýna kayýtlý 3668 m2 alanlý taþýnmaz, 32. 2011/559 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 6713 parselde davalý BÝRGÜL BAYRAK, BÝRSEN SOÐUKSU, CEVRÝYE YAÐIZ, GANÝ SEVGÝ, HALÝSE EFE, ÝMDAT AKDENÝZ, ÝSMET AKDENÝZ, NAZÝLE AKDENÝZ, RUHÝ SEVGÝ, SEBAHAT CEYLAN adýna kayýtlý 914 m2 alanlý taþýnmaz, 33. 2011/572 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 812 parselde davalý BÝRGÜL BAYRAK, BÝRSEN SOÐUKSU, CEVRÝYE YAÐIZ, GANÝ SEVGÝ, HALÝSE EFE, ÝMDAT AKDENÝZ, ÝSMET AKDENÝZ, NAZÝLE AKDENÝZ, RUHÝ SEVGÝ, SEBAHAT CEYLAN, GÜLÜMSER ALTINTAÞ, RAGIP AKDENÝZ adýna kayýtlý 5906 m2 alanlý taþýnmaz, 34. 2011/570 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 6728 parselde davalý ALÝ ACAR, HATÝCE AYDIN, MURAT ACAR, MUSA ACAR, NAGÝHAN DÖNMEZ, SERHAT ACAR, ÞÜKRÝYE ACAR adýna kayýtlý 296 m2 alanlý taþýnmaz, 35. 2011/569 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 1188 parselde davalý ALÝ ACAR, HATÝCE AYDIN, MURAT ACAR, MUSA ACAR, NAGÝHAN DÖNMEZ, SERHAT ACAR, ÞÜKRÝYE ACAR adýna kayýtlý 181 m2 alanlý taþýnmaz, 36. 2011/571 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 758 parselde davalý BÝRGÜL BAYRAK, BÝRSEN SOÐUKSU, CEVRÝYE YAÐIZ, GANÝ SEVGÝ, HALÝSE EFE, ÝMDAT AKDENÝZ, ÝSMET AKDENÝZ, NAZÝLE AKDENÝZ, RUHÝ SEVGÝ, SEBAHAT CEYLAN, GÜLÜMSER ALTINTAÞ, RAGIP AKDENÝZ adýna kayýtlý 4108 m2 alanlý taþýnmaz, 37. 2011/632 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 891 parselde
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN email: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81 Maltepe Þube: 0216 427 64 64 Baðcýlar Þube: 0212 673 57 57 2006 GAZELLE sobol çok temiz 44.500 km de vade ve takas olur, gaz 2752 model, 44500 km de, motor hacmi 18.012.000 cm3, motor gücü 101125 arasý, beyaz renk, manuel vites, dizel yakýt, takaslý, ikinci el 10.000 TL. 0(212) 640 58 88 2003 model Transit connect 160,000 km 12.000 TL kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara 2005 model Transit connect 151,000 km 14.000 tl kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara
ÇEÞÝTLÝ Kombi Bakým tesisat iþleri yapýlýr. 0533 926 66 75 Ateþ Otogaz 'da Ýtalyan sistemlerinde Þok Kampanya TOMASETTO 1050TL T4-BLUE 850 TL GAZELÝ 1250TL kartlara 10 taksit biryýl kesintisiz yol yardým Topkapý 0212 482 95 90 Maslak 0212 286 98 00 Ýkitelli 0212 549 75 21 Gebze Abdi Ýpekçi Mahallesinde (Tren Ýstasyonu Yaný) bulunan "Ucuz luk Japon Pazarý" Dükkânýmý Uygun Þartlarda Devretmek Ýstiyorum. (0537) 334 58 94 Acele Devren Satýlýk veya Kiralýk Pastane (0539) 260 53 08/Fatih RECEP TÜRKAN, KADÝR TÜRKAN, KEZBAN ARIK, HÝKMET TÜRKAN, MUSTAFA TÜRKAN, SEVDA TÜRKAN, HAVA TÜRKAN, ABBASÝYE TÜRKAN adýna kayýtlý 962 m2 alanlý taþýnmaz, 7. 2011/545 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 1277 parselde davalý DURSUN TEMEL, ÝSMAÝL TEMEL adýna kayýtlý 7080 m2 alanlý taþýnmaz, 8. 2011/626 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 887 parselde davalý EMÝNE KOÞDEMÝR, MÜRFET ÞENGÜN, SALÝH DOÐRUL, REMZÝ DOÐRUL, TURHAN DOÐRUL, SUNAY KUZU, MUSTAFA KUZU, ÝSMAÝL KUZU, ZEYNEP TAÞDEMÝR, FATMA ALTAY, GÖNÜL AYAR, SAFÝYE KUZU, NURÝYE ÜZMEZ, ZEKÝYE AKÇAN, HÜRMÜZ GÜLMEZ, MÜZEYYEN DOÐAN, ADÝL YAVAÞ, ÝBRAHÝM YAVAÞ, ÞÜKRÜ ÇETKÝN, ÝSMET ÇETKÝN, HÜSEYÝN ÇETKÝN, EMÝNE ÇETKÝN, ZÜLFÝYE KORKMAZ, SEYFÝ YAVUZ, CEVDET YAVUZ, ALÝ YAVUZ. SÜLEYMAN YAVUZ, HAVVA CÝNKILIÇ, AYÞE AYVAZ, FATMA GÖNÜL, AYSEL AKGÜN, AYTEN YALÇIN, MEHMET CÝNKILIÇ, NÝHAL ASLI, NAGÝHAN BAYRAK, KADRÝYE TURGAY, SALÝM CÝNKILIÇ, HALÝDE USTA, MEHMET ALÝ CÝNKILIÇ, HAVVA ÞERÝF CÝNKILIÇ, HATÝCE AYVAZ, ALÝYE OKUMUÞ, YILMAZ CÝNKILIÇ, FATMA GÜZEL, ZEHRA KIZILKAYA, EKREM CÝNKILIÇ, MUSTAFA CÝNKILIÇ, SALÝHA SOYKAN, FARUK CÝNKILIÇ, HÜLYA TÜRKER, SAADET SARI, SEDA CÝNKILIÇ, NEZÝHE BAÞTÜRK, OSMAN BAÞTÜRK, ÞERÝFE BAÞTÜRK, EMÝNE ÞENTÜRK, FATMA AKAY, NERÝMAN ZAÐICI, MÜNÝRE BAÞTÜRK, ALÝ BAÞTÜRK, ZEYNEP DOÐRUL, RUKÝYE OKAY, SÜNDÜZ ÇERTEL, ZÜLBÝYE SEZER, HAFÝZE UZUNOÐLU, FAHRETTÝN BAÞTÜRK, ÝBRAHÝM CÝNKILIÇ, SEVÝNÇ AKSOY, ÝBRAHÝM CÝNKILIÇ, GÖNÜL KARAHAN, MUSTAFA CÝNKILIÇ, SAÝM CÝNKILIÇ, HANÝFE CÝNKILIÇ, FATMA OKUMUÞ, NURÝYE ÜZMEZ, HALÝSE YILMAZ, RECEP YILMAZ, EYÜP YILMAZ, HÜSAMETTÝN YILMAZ, ALÝ BAÞTÜRK, HATÝCE YILMAZ, adýna kayýtlý 561 m2 alanlý taþýnmaz, Kamulaþtýrma Kanununun 10 ve 14. Maddeleri gereðince, kamulaþtýrma belgelerinin ve dilekçenin davalýya (hak sahibine ) tebliðinden itibaren 30 gün içinde (teblið yapýlamayana ilan tarihinden itibaren) ilgililerin kamulaþtýrma iþlemlerine karþý idari yargýda iptal veya adli yargýda maddi hatalara karþý düzeltim davasý açýlabileceði, açýlacak davalarda husumetin Kandýra Gýda Ýhtisas Organize Sanayi Bölgesi'ne yöneltilmesi hususu, yasal süre içerisinde kamulaþtýrma iþlemine karþý idari yargýda iptal davasý açanlarýn dava açtýklarýný ve yürütmenin durdurulmasý kararý aldýklarýný belgelendirmedikleri takdirde kamulaþtýrma iþleminin kesinleþeceði ve mahkememizce tespit edilen kamulaþtýrma bedeli üzerinden taþýnmaz malýn, kamulaþtýrma yapan Kandýra Gýda Ýhtisas Organize Sanayi Bölgesi adýna tescil edileceði, mahkememizce tespit edilecek kamulaþtýrma bedelinin hak sahipleri adýna Kandýra Ziraat Bankasý Þubesi'ne yatýrtýlacaðý, konuya ve taþýnmaz malýn deðerine iliþkin tüm savunma ve delillerin teblið tarihinden itibaren 10 gün içinde Mahkememize yazýlý olarak bildirilmesi gerektiði hususu ÝLAN olunur, www.bik.gov.tr B: 41009 davalý MÜZEYYEN DOÐAN, EMÝNE KOÞDEMÝR, ÝSMAÝL KUZU, EDA AKKUÞ, ZEKÝYE AKÇAN, HÜRMÜZ GÜLMEZ, SUNAY KUZU, REMZÝ DOÐRUL, SALÝH DOÐRUL, NURÝYE ÜZMEZ, MUSTAFA KUZU, MÜRFET ÞENGÜN, ZEYNEP TAÞDEMÝR, GÖNÜL AYAR, TURHAN DOÐRUL, SAFÝYE KUZU, FATMA ALTAY, adýna kayýtlý 521 m2 alanlý taþýnmaz, 38. 2011/578 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 807 parselde davalý HATÝCE KUDAY, FATMA KUDAY, GÜLAY UÐURLU, NURAY MÝRZA, GÜLHAN ÞÝMÞEK, ÝSMET KUDAY, NURÝYE OKUR, HAVVA ÞERÝF DOÐAN, HURÝ ÞERÝF GÖZEL adýna kayýtlý 802 m2 alanlý taþýnmaz, 39. 2011/551 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 1423 parselde davalý SADÝ TÜRKAN, ADEM TÜRKAN, AYSUN ÝLK, YURDANUR BAK, HAYATÝ TÜRKAN, RECEP TÜRKAN, KADÝR TÜRKAN, KEZBAN ARIK, HÝKMET TÜRKAN, MUSTAFA TÜRKAN, SEVDA TÜRKAN, HAVA TÜRKAN, ABBASÝYE TÜRKAN adýna kayýtlý 1924 m2 alanlý taþýnmaz, 40. 2011/550 Esasýmýzda kayýtlý, Kocaeli Ýli, Kandýra Ýlçesi Kocakaymaz Köyü, 1496 parselde davalý SADÝ TÜRKAN, ADEM TÜRKAN, AYSUN ÝLK, YURDANUR BAK, HAYATÝ TÜRKAN, RECEP TÜRKAN, KADÝR TÜRKAN, KEZBAN ARIK, HÝKMET TÜRKAN, MUSTAFA TÜRKAN, SEVDA TÜRKAN, HAVA TÜRKAN, ABBASÝYE TÜRKAN adýna kayýtlý 441 m2 alanlý taþýnmaz, Kamulaþtýrma Kanununun 10 ve 14. Maddeleri gereðince, kamulaþtýrma belgelerinin ve dilekçenin davalýya (hak sahibine ) tebliðinden itibaren 30 gün içinde (teblið yapýlamayana ilan tarihinden itibaren) ilgililerin kamulaþtýrma iþlemlerine karþý idari yargýda iptal veya adli yargýda maddi hatalara karþý düzeltim davasý açýlabileceði, açýlacak davalarda husumetin Kandýra Gýda Ýhtisas Organize Sanayi Bölgesi'ne yöneltilmesi hususu, yasal süre içerisinde kamulaþtýrma iþlemine karþý idari yargýda iptal davasý açanlarýn dava açtýklarýný ve yürütmenin durdurulmasý kararý aldýklarýný belgelendirmedikleri takdirde kamulaþtýrma iþleminin kesinleþeceði ve mahkememizce tespit edilen kamulaþtýrma bedeli üzerinden taþýnmaz malýn, kamulaþtýrma yapan Kandýra Gýda Ýhtisas Organize Sanayi Bölgesi adýna tescil edileceði, mahkememizce tespit edilecek kamulaþtýrma bedelinin hak sahipleri adýna Kandýra Ziraat Bankasý Þubesi'ne yatýrtýlacaðý, konuya ve taþýnmaz malýn deðerine iliþkin tüm savunma ve delillerin teblið tarihinden itibaren 10 gün içinde Mahkememize yazýlý olarak bildirilmesi gerektiði hususu ÝLAN olunur. www.bik.gov.tr B: 41008
Y
Sayfa Sorumlularý: Recep Bozdað (recepbozdag@yeniasya.com.tr )
KAMPANYA
Mitsubishi Colt’a çok özel indirim TEMSA Global çatýsý altýnda yer alan JMitsubishi’nin küçük sýnýfta yer alan ekonomik ve çevreci modeli Colt’a özel indirimler sunduðu Haziran kampanyasý dikkat çekiyor. 2 bin 400 TL’yi aþan indirim avantajýyla 31 bin 639 TL’den baþlayan kampanyalý anahtar teslim satýþ fiyatýyla ön plana çýkan Colt, hem 3 hem de 5 kapýlý hatchback karoser seçeneðiyle tercih edilebiliyor. 1.3 litre hacimli 95 HP’lik benzinli motorla ve standart olarak sunulan 5 ileri manuel þanzýmanla donatýlan Colt, isteðe baðlý olarak 6 ileri vitesli Allshift otomatik þanzýmanla da tercih edilebiliyor.
Chevrolet, 100. yýlýný fýrsatlarla kutluyor CHEVROLET 100. yýlýný kutladýðý bu yýl, Haziran ayýnda da müþterilerine çok özel fýrsatlar sunmaya devam ediyor. Kampanya çerçevesinde “100 TL’den baþlayan aylýk taksitler”, “Aracýn toplam tutarýnýn % 100’üne kredi imkâný” , “Þimdi al 100 gün sonra öde avantajý” gibi fýrsatlar yer alýyor. 2011 Haziran ayýnda Chevrolet modellerinin aylýk taksitleri ise; Spark modeli için 100 TL, Cruze modeli için 300 TL, Epica modeli için 500 TL ve Captiva modeli için 800 TL.
Renault’da, Haziran ayý da kaçmaz RENAULT, Haziran ayýnda müþterilerine, satýn alacaklarý bütün binek modellerde ve Yeni Kangoo Multix modelinde sýfýrýn altýnda faiz fýrsatý sunuyor. Türkiye’de otomotiv sektöründe sýfýrýn altýnda faiz uygulamasý fýrsatýnýn ilk kez tüketiciye sunulduðu bu cazip kampanya dahilinde; Clio HB 1.2 29.750TL, Megane HB 1.6 Expression 38.550TL ve Fluence 1.6 Extreme 40.500TL fiyatlarla satýþa sunuluyor.
Fiat’ta avantajlar devam ediyor FÝAT Türkiye, Haziran ayýnda da binek ve hafif ticarî araç modellerinde çok özel indirim imkânlarý ve kredi avantajlarýnýn yer aldýðý kampanyalarýna devam ediyor. “Dosya Masrafý Bizden” diyen Fiat; Ducato, Fiorino, Doblo Classic ve Yeni Doblo modellerine yüzde 0 faizle kredi veriyor. Fiat’ýn mini þehir otomobilleri a la nýn da yep ye ni bir say fa a ça rak 30’uncu yaþýný deviren efsanevi modeli Panda 21 bin 960 TL’den baþlayan kampanyalý satýþ fiyatý ile dikkat çekiyor.
Peugeot’da 30 Haziran’a kadar güneþli günler 17-30 Haziran tarihleri arasýnda Peuge ot bayilerinde çok özel avantajlar tüketicileri bekliyor. Peugeot Güneþli Günler Kampanyasý ile bütün Peugeot modellerinde 25 bin TL’ye varan tutarlarda 12 ay kredi ve ilk taksidi 2012 yýlýnda ödeme im kâ ný su nu lu yor. Ay rý ca 1.250 TL’ye varan yakýt hediyesi ile Peugeot müþterileri bütün yaz tatili boyunca yakýt masrafýný da düþünmeyecekler.
Ümit Kýzýltepe (umitvar@yeniasya.com.tr)
OTOMOBÝL
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ Sayfa Tasarým: Sedat Serdar
sedat@yeniasya.com.tr
13
HABERLER
Toyota, Avensis’te ÖTV farkýný ödüyor
Yeni Megane CoupeCabriolet Türkiye’de
TOYOTA'NIN amiral gemisi Avensis, yeni 1.8 Elegant Extra Multidrive S versiyonu ile güç ve konforu birleþtirerek D segmentinde iddiasýný arttýrýyor. Toyota Optimal Drive teknolojisine sahip yeni Avensis 1.8 Elegant Extra Multidrive S, 147 PS güç sunan motoruyla daha fazla performans ve yeni nesil tam otomatik CVT þanzýman ile üstün sürüþ keyfi sunarken rekabetçi fiyatýyla da dikkat çekiyor. Segmentindeki 1.6 otomobillerin fiyat seviyesinde sunulan Yeni Avensis 1.8 Otomatik versiyonun ÖTV farkýný Toyota üstleniyor. Bunun yanýnda Avensis 1.8’i tercih edenlere, Wi-Fi eriþim cihazý ve 3 aylýk internet aboneliði de Toyota tarafýndan hediye ediliyor.
YENÝ Mégane Coupé-Cabriolet, yenile-
nen Mégane ailesini taçlandýrdý. “Göz ka maþtýran” tasarýmý Coupé’lerin þýklýðý ile Cabriolet’lerin verdiði kullaným keyfini bir arada sunuyor. Þýk ve zarif bir tasarýma sahip Coupé-Cabriolet, Türkiye’de Haziran ayýnda, 1.5dCi 110bg EDC seçeneði ile bu yepyeni tasarým, 70.000 TL fiyatla satýþa sunuluyor. Öncüsünün baþarýsýný saðlayan unsurlarla -camlý büyük tavan ve zengin donaným yelpazesi- güçlenen yeni Cabriolet müþterilerine sunduðu ilâve ö zelliklerle daha da ileri gidiyor.
Ford, 400 bine çýkarýyor
Silindir hacmi: 1686 cc Maksimum güç: 100 HP - 4000 d/d Maksimum tork: 260 Nm - 1700-2250 d/d Maksimum hýz: 172 km/s 0-100 km/s: 13.9 sn Þanzýman: 6 ileri otomatik
TEKNÝK ÖZELLÝKLER:
Boyutlar uz./gen./yük: 4288/1912/1615 mm Aðýrlýk: 1428 kg Bagaj hacmi: 400 - 1500 lt
Yakýt Tüketimi: Þehir dýþý: 6.4 lt/100 km Þehir içi: 8.6 lt/100 km Ortalama: 5.1 lt/100 km Test Ortalama: 8.1 lt/100 km
OPEL MERI 1.7 DT VA AT
FORD Avrupa büyüme stratejisi doðrultusunda, Ford Otosan Kocaeli’ndeki üretim kapasitesini 400 bine çýkarýyor. Ford, Avrupa’daki üretim planlarýný ürüne dayalý büyüme stratejisi doðrultusunda yeniden düzenliyor. Düzenleme ile birlikte Ford Motor Company, önümüzdeki yýllarda kapasite kullanýmý, verimlilik ve yatýrýmlarýn faaliyetini arttýrýrken, üretim esnekliðinin de korunmasýný saðlamayý da amaçlýyor. Gelecek 3 yýl içerisinde en az 20 yeni veya yenilenen model lansmaný yapmayý planlayan Ford, global ürün portföyünü güçlendirmeyi amaçlýyor.
Volkswagen Türkiye Altýn Örümcek’te 1. oldu
VOLKSWAGEN Türkiye’nin web sitesi
www.vw.com.tr, bu yýl dokuzuncusu düzenlenen Altýn Örümcek Web Ödülleri yarýþmasýnda birinci oldu. 35 farklý kategoride, 5 farklý kritere göre deðerlendirme yapan 50 kiþilik jüri, Volkswagen Türkiye’nin sayfasýný otomotiv kategorisinde otomotiv kategorisinde birinciliðe lâyýk gördü.
Ýç mekânda Opel’in yeni nesil tasarýmý oldukça belirgin þekilde göze çarpýyor. Ön koltuklarýn ortasýnda kullanýlan, hareket etme özelliði olan kol dayanaðý rahatlýk saðlýyor.
GERÇEKTEN FARKLI TASARIMIYLA ÖN PLANA ÇIKAN VE AYNI ESNEK YAPISIYLA SINIFINI ZORLADIÐI GÝBÝ ORADA, FARKLI BÝR YER EDÝNMEYE ÇALIÞAN, MERÝVA’NIN EN DÝKKAT ÇEKÝCÝ YÖNÜ FLEXDOORS DÝYE ADLANDIRILAN TERS AÇILAN KAPI SÝSTEMÝ. TASARIMIYLA ön plana çýkan ve ayný esnek yapýsýyla Ð sýnýfýný zorladýðý gibi orada, farklý bir yer edinmeye çaRECEP BOZDA lýþan, Opel’in küçük hacimli MPV’si; Meriva. Aracýn niasya.com.tr en dikkat çekici yönü FlexDoors olarak adlandýrýlan recepbozdag@ye kapý sistemi yani ters açýlan kapýlarý. Aslýnda araca ilk binildiðinde ortamý garipseyebilirsiniz. Ancak sonrasýnda sunduðu ferah ortam, karþýlaþtýðýnýz donaným ve sürüþteki keyif sizi araçtan indirmiyor. Alman üretici tarafýndan ilk olarak 1936 model Opel Kadett modelinde denenen ve bugüne kadar birçok modelde kullanýlan ters açýlan arka kapýlardan önemli avantajlarýna raðmen, güvenlik sorunu oluþturmasý dolayýsýyla vazgeçilmiþ. Ýþte Opel, Yeni Meriva ile bu FlexDoors kapý sistemi sorunsalýný hallederek tekrar gündeme getirdi. Bu kapýlar güvenlik konusunu problemsiz hale getirerek ayný zamanda konfora da büyük katkýda bulunuyor. Meselâ güvenlikli hale gelen FlexDoors kapýlar, araç hareket eder etmez otomatik olarak kilitleniyor. Kapýnýn bir diðer özelliði de bazý markalarda olduðunun tersine, arka kapý baðýmsýz açýlabiliyor. Ve de kapý çocuk kilidi tarzý bir güvenliðe de sahip.
Mercedes Benz SLK’nýn tercihi Yokohoma
YOKOHAMA’NIN Advan serisi lastik leri, dünyanýn en sportif otomobillerinin vazgeçilmezi olmayý sürdürüyor. Mercedes Benz, SLK roadster modelinde orijinal fabrika çýkýþ lastiði olarak Yokohoma Advan Sport v105’i kullanacaðýný duyurdu. Dünyanýn en önemli ve prestjili otomobil firmalarýnýn tercih ettiði Yokohama lastikleri yine ilk tercih olmayý sürdürüyor.
Test aracýmýzda yer alan ve opsiyonel olarak sunulan Panoramik cam tavan ferah bir iç mekân sunulmasýnda önemli bir konfor elemaný. 400 lt’lik bagaj hacmi sunan Meriva bu sýnýf bir otomobilden beklenin fazlasýný veriyor. Arka koltuklar katlandýðýnda ise hacim 1500 lt’ye çýkýyor. Bu niteliðini kullandýðýmýz aracýmýz, katlanan koltuklarýyla iþimizi oldukça kolaylaþtýrdý.
MOTOR VE PERFORMANS
Test aracýmýz, Opel Meriva 1.7 DT otomatik þanzýmanlý versiyondu. Otomatik þanzýman yeni Meriva’da sadece 1.7 DT’de yer alýyor. 1.7 DE’de manuel þanzýman bulunmuyor. 1686 cc hacmindeki turbo dizel motor 4000 fd/d’da 100 HP güç üretiyor. Motorun maksimum torku ise 1700-2250 d/d aralýðýnda 260 Nm o la rak be lir ti li yor. 172 km/s maksimum hýza sahip olan olan aracýn 0-100 km/s hýzlanma deðeri ise 13.9 saniye olarak belirtilmiþ. Bu deðerler sýnýfýnda (küçük sýnýf dizel ve otomatik þanzýmanlý MPV) ideal deðerlerde. Þehir içinde 8.6 lt/100 km tüketen aracýn þehirdýþý tüketimi 5.1 lt/100 km ve ortalama tüDIÞ VE ÝÇ TASARIM ketimi 6.4 lt/100 km olarak ifade eYeni Meriva, Opel modellerinin ta dilirken, testimizde ortalamamýz 8.6 sarým düþüncesinde ve hatta daha fazla lt/100 km oldu. Eðer “daha ekonomik sahip. Farklýlýk olarak meselâ ön tarafta dibir Meriva istiyorum” diyorsanýz, 1.3 litrðer Opel modellerindeki far ve panjur tasarýmý yelik turbo dizel versiyonu da tercih edebilirsigöze çarparken yan kýsýmda ön kapýya göre daha niz. Ancak onu sadece mauel þanzýmanlý olarak yüksek cam saðlanmasý için kapýnýn kaporta kýsmý dabulabiliyorsunuz. Ek olarak, Meriva’da üksek donaným ha aþaðýya çekilmiþ. Bunun yanýnda arka kýsýmda 2 parçalý seviyesine ek olarak iyi bir opsiyon seçeneði de mevcut. Unutmastop grubu daha önceki tasarýmlardan ayrý bir özellik olarak göze çar dan, araç þehir içinde de iyi. Fakat uzun yolda kullanmak daha keyifli. Zira konpýyor. Ýç mekânda Opel’in yeni nesil tasarýmý oldukça belirgin þekilde göze çarpýyor. foru ve bu donanýmý bu düþüncemi kuvvetlendiriyor. Kýsacasý, Yeni Meriva çarpýcý FlexDoors kapý tasarýmý, konforu, geniþ görüþ Ön koltuklarýn ortasýnda kullanýlan, hareket etme özelliði olan kol dayanaðý rahatlýk saðlýyor. Kol dayanaðý, vites kolu yükseðe konumladýðý için orta konsola açýsý ve birlikte arka kapý camlarýnýn büyük tutulmasýyla dikkat çeken, gerçekkadar yaklaþýyor. El frenine gelecek olursak, bir çok güncel otomobildeki gibi e - ten farklý bir MPV. Sadece 1.7 otomatik þanzýmanla satýlýyor olmasý dezavantaj olarak deðerlendirilebilir. lektronik olarak tasarlandýðýndan, konsolda yer kazandýrýyor.
Honda CR-Z Spor Hibrid Coupé ile sahnelerde
HONDA, sportifliði ve çevreciliði bir arada sunduðu yeni hibrid spor otomobili “CR-Z”i çok yakýnda Türkiye’de satýþa sunuyor. Spor bir otomobilde hibrid bir araç kullanmanýn avantajlarýný sunan Honda CR-Z Spor Hibrid Coupé, bir otomobilin ayný anda hem eðlenceli ve keyifli, hem de çevreci olabileceðini ispatlýyor. Dünya prömiyeri Detroit Otomobil Fuarý’nda yapýlan, yeni hibrid spor otomobil CR-Z, temiz ve verimli benzin-elektrik motor kombinasyonunun avantajlarýný 6-vitesli manuel þanzýman ile yaþatýyor.
Ken Block, Pirelli F1 test aracýnda
GYMKHANA efsanesi ve Dünya Ralli Þampiyonasý yýldýzý Ken Block, Pirelli’nin Formula 1’e girme kararý aldýðý günden bu yana testlerinde kullandýðý Formula 1 a ra cý ný kul la na cak. Son o la rak 2009 Grand Prix sezonunda yarýþan araç, 2011 Formula 1 araçlarýnýn regülasyonlarýna uygun olarak modifiye edildi.
14
SPOR
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
Y
ÝBRAHÝM AKIN G.SARAY YOLUNDA
HABERLER
GÜMÜÞDAÐ: ÝBRAHÝM AKIN'IN G.SARAY'A TRANSFERÝNE OLUMLU BAKIYORUZ
Ýbrahim Akýn, Fatih Terim tarafýndan ýsrarla isteniyor.
ÝSTANBUL Büyük Þehir Belediyespor Kulübü Baþkaný Göksel Gümüþdað, Ýbrahim Akýn’ýn Galatasaray’a transfer olmak istemesine olumlu baktýklarýný söyledi. Baþkan Gümüþdað, Radyospor’a yaptýðý açýklamada, “Adaylýk sürecinde Ýbrahim Akýn konusunda, Galatasaray’la görüþme þansým olmadý. Ama bu günlerde Galatasaray’la görüþeceðiz. Sanýrým ben de 5 Temmuz gibi genel kurul kararý alýp, kulüp baþkanlýðýný býrakacaðým. Bu süre içerisinde bir geliþme olabilir. Ama son söz olarak Ýbrahim Akýn’ýn Galatasaray’a transfer sürecinin çok olumlu olduðunu söyleyebilirim” dedi. AYDINLARA KARÞI ADAY ÇIKMAZ
Apak: Asýl hedef Dünya Þampiyonasý AVRUPA Atletizm Þampiyonasý 1. Lig yarýþlarýnda çekiç atamada 2. olarak ülkemize 11 puan kazandýran Eþref Apak, asýl hedefinin Aðustos ayýndaki Dünya Þampiyonasý olduðunu söyledi. Ýzmir Atatürk Stadý’nda yapýlan Avrupa Atletizm Þampiyonasý 1. Lig yarýþlarýnda ilk sahneye çýkan Eþref Apak, çekiç atmada 74.20’lik derecesiyle 2. sýrayý aldý. Bu sonuçla ülkemize 11 puan kazandýran Apak, önemli bir baþarý elde etti. Eþref’in elde ettiði baþarýnýn ardýndan daha da morallenen Milli Takýmýmýz, diðer branþlarda elde ettiði derecelerle günü 2. sýrada tamamlamayý baþardý. Asýl hedefinin 27 Aðustos - 4 Eylül’de Kore’de yapýlacak olan Dünya Þampiyonasý olduðunu söyleyen Eþref Apak, “Bu benim için ara bir turnuvaydý. Ülkemiz için önemliydi. 2. oldum ve 11 puan kazandýrdým. Asýl amacým 2 ay sonraki dünya þampiyonasýnda iyi bir derece elde etmek. Tüm hazýrlýklarýmý ona göre yapýyorum. Ýyi bir hazýrlýk dönemi geçiriyorum. Kore’de ülkemi en iyi þekilde temsil edeceðime inanýyorum.” dedi.
Mehmet Ali Aydýnlar’la birlikte 29 Haziran’daki Futbol Federasyon’u seçimlerine girme kararý alan Göksel Gümüþdað, konuyla ilgili düþüncelerini açýklarken, bir baþka baþkan adayý çýkmayacaðýný düþündüðünü ifade etti. Federasyon baþkanlýðý seçimi için bir baþka adayýn çýkmasýnýnýn doðru olmayacaðýna vurgu yapan Gümüþdað, açýklamalarýný þöyle sürdürdü: “Kulüpler Birliði Vakfý’nda arkadaþlarým ve sayýn baþkanýn ricasýyla böyle birliktelik gerçekleþti. Türk futbolunda güven ortamýnýn tesisi birinci önceliðimiz. Sanýrým, benim sayýn Aydýnlar’la birlikte hareket etme kararý almamýn ardýndan bir baþta adayýn çýkma þansý
kalmadý. Biz futbola katma deðer katmaya geldik. Biz projelerimizi nasýl hayata geçireceðimizi düþünürken, bir baþka adayýn çýkmasýnýn doðru olmayacaðýný düþünüyorum.” YABANCI TRANSFER KONUSU Gümüþdað, “Ýlk icraatýnýz ne olacak?” sorusuna, “En önemli görevimizi bu güven ortamýnýn devamýdýr. Önemli projeleri hayata geçireceðiz. Yabancý kontenjaný konusundaki sýnýrlama hep tartýþýldý; ancak þunu net söyleyebilirim. Henüz bu konuyu karþýlýklý deðerlendirmedik. Bir yönetim kurulu kararý gerekiyor. Toplantýda bu konuyu deðerlendireceðiz. Farklý görüþler olacaktýr. Ama ortak bir karar çýkacak” dedi.
Tenis klasiði Wimbledon'da HEYECAN BUGÜN BAÞLIYOR
Ünlü River Plate düþme korkusu yaþýyor ARJANTÝN'ÝN en baþarýlý futbol takýmý River Plate, ligin son haftasýnda Lanus'a evinde 2-1 yenilerek, küme düþme riskini atlatamadý. Lig tarihinde 33 þampiyonluðu bulanan River Plate, 2. ligdeki Belgrano ile ligde kalmak için baraj maçý oynayacak. 110 yýllýk geçmiþi bulunan River Plate, Arjantin Clausura liginin son haftasýnda evinde Lanus'a yenilerek, ligde 9. sýrada yer almasýna raðmen, Arjantin'deki küme düþme sistemi nedeniyle baraj maçý oynamak zorunda kaldý. Tarihinde ilk kez kümede kalmak için baraj maçýna çýkacak River Plate, Belgrano ile önce 23 Haziran Perþembe günü karþýlaþacak. Rövanþ maçý ise 26 Haziran Pazar günü oynanacak. .
Ronaldo 3 gün Bodrum'da tatil yapacak PORTEKÝZ Milli Takýmý'nýn ve Real Madrid'in dünyaca ünlü yýldýz futbolcusu Cristiano Ronaldo, tatil için Muðla'nýn Bodrum ilçesine geldi. Ronaldo'yu taþýyan Demirören Grubuna ait özel uçak saat 13.12'de Milas-Bodrum Havalimanýna indi. Yýldýz futbolcunun gelmesi nedeniyle havalimanýn içinde ve çevresinde güvenlik tedbirleri alýndý. Uçaktan inen özel güvenlik görevlileri yaklaþýk 20 dakika boyunca havalimaný içerisinde güvenlik görevlileriyle görüþüp inceleme yaptý. Bu arada, havalimanýnda bulanan vatandaþlar servis otobüsleri içinden yýldýz futbolcunun geliþini bekledi. Cristiano Ronaldo, saat 13.34'te beraberindekilerle özel uçaktan indi. Havalimanýnýn VÝP bölümüne kadar güvenlik tedbirleri altýnda beraberindekilerle yürüyen Ronaldo, siyah bir minibüse binerek havalimanýndan ayrýldý. Yýldýz futbolcunun spor kýyafetler giydiði ve rahat hareketlerde bulunduðu gözlendi. Ronaldo'nun Bodrum'dan lüks bir tekneyle mavi yolculuða çýkacaðý öðrenildi. Ronaldo, 5.5 saat rötarla geldiði Ýstanbul’da, katýldýðý Demirören Ýstiklal Alýþveriþ Merkezi'ndeki etkinlikte kalabalýk nedeniyle progamý tamamlanamamýþtý.
Basketbolda F.Bahçe'ye 22 bin TL ceza verildi
Vural: A Millî Takýmýn baþýna adayým A Milli Takým Teknik Direktörü Gus Hidink'in kalýp kalmayacaðýyla ilgili belirsizlik devam ederken, Hollandalý teknik adamýn gidiþine baðlý olarak, yeni teknik direktörün kim olacaðý sorusu da sorulmaya baþlandý. Radyospor'a Milli Takým teknik direktörlüðüne adayým açýklamasý yapan Yýlmýz Vural, yine milli takým için en ömenli aday olduðunu söyledi. 'Sýra bana geldi; bu milli takýmýn baþýnda Yýlmaz Vural olmalý.'' diyen tecrübeli teknik adam, "Milli takým teknik direktörlüðü için elbette hâla kendimi en önemli aday olarak görüyorum. Yaþýmla, tecrübemle,yabancý dilimle bu iþe adayým. Ama benim adaylýðým espiri konusu oldu. Milletin aðzýna düþtük. Fakat ben yine inatla söylüyorum. Bu milli takýmýn baþýnda Yýlmaz Vural olmalý. Sýra bana geldi" dedi.
Real Madrid'in Portekizli yýldýzý Cristiano Ronaldo, Beþiktaþ Baþkaný Yýldýrým Demirören'in özel uçaðý ile Bodrum’a gitti.
Dünyanýn ve turnuvanýn 1 numaralý seribaþý raketi Rafael Nadal ile 2. numaralý seribaþý Roger Federer Wimbledon'ý kazanmak için mücadele edecek.
SEZONUN ÇÝMDE OYNANAN TEK GRAND SLAM'Ý OLAN WIMBLEDON'DA TEK ERKEKLER FÝNALÝ 3 TEMMUZDA OYNANACAK. SON 5 YILDA FEDERER 3, NADAL ÝSE 2 ÞAMPÝYONLUK KAZANDI. ÞAMPÝYON SPORCU 1,1 MÝLYON STERLÝN ÖDÜL ALACAK. DÜNYANIN en eski ve en prestijli tenis turnuvasý Wimbledon'da heyecan bugün baþlýyor. Ýngiltere'nin baþkenti Londra'daki Wimbledon Tenis Kulübü Kortlarý'nda düzenlenecek turnuvada, tek kadýnlar finali 2 Temmuz Cumartesi, tek erkekler finali ise 3 Temmuz Pazar günü oynanacak. Çim kortta oynanan tek Grand Slam olan ve iki hafta süren Wimbledon Tenis Turnuvasý'nda, ortadaki pazar günü ''Middle Sunday'' olarak anýlýyor ve o gün maç yapýlmýyor. Bu kural 1991, 1997 ve 2004 yýllarýnda yaðmur nedeniyle 3 kez delindi. Maç sýrasýnda yaðmur yaðmasý halinde sahalarýn üzeri branda ile kapanýyor ve karþýlaþmalara yaðmur molasý veriliyor. Merkez Kort'ta 2 yýl önce yapýlan açýlýr-kapanýr çatý, bu kortu diðerlerinden ayýrýyor. Wimbledon'a katýlan tenisçilerin beyaz giyinme zorunluluðu, korta giriþ ve çýkýþ protokolü gibi yazýlý olmayan bir takým kurallar bulunuyor. Turnuvada, tek erkekler ve tek bayan-
larda þampiyon olan sporculara 1,1'er milyon sterlin para ödülü
 verilecek. Þampiyonada bu yýl toplam 14,6 milyon sterlin para ödülü daðýtýlacak. SON ÞAMPÝYON RAFAEL NADAL Dünyanýn ve turnuvanýn 1 numaralý seribaþý raketi Rafael Nadal, Wimbledon'ý 3. kez kazanmak için mücadele edecek. Nadal, geçen yýl turnuvada 6 kez þampiyon olmayý baþaran Ýsviçreli Roger Federer'i çeyrek finalde eleyen Thomas Berdych ile finalde karþýlaþmýþtý. Ýspanyol raket, Çek rakibini 6-3, 7-5 ve 6-4'lük setlerle 3-0 yenerek þampiyon olmuþtu. Nadal, bu yýl ilk turda dünya klasmanýnda 91. sýrada yer alan Amerikalý Michael Russell ile eþleþti. Turnuvada 2006 yýlýndan bu yana oynadýðý 26 maçtan 24'ünü kazanan Nadal, 2 yenilgisini finalde Roger Federer karþýsýnda aldý. 2009 yýlýnda sakatlýðý nedeniyle Wimbledon'a katýlmayan Ýspanyol tenisçi, 2006 ve 2007 yýllarýnda finalist, 2008 ve 2010 yýllarýnda ise þampiyon olmayý baþardý. Turnu-
vada son 5 yýlda Federer 3, Nadal ise 2 þampiyonluk kazandý. SERENA 1 YIL SONRA KORTTA Wimbledon'ýn tek kadýnlardaki son þampiyonu Serena Williams, ayaðýndaki sakatlýk nedeniyle 1 yýl uzak kaldýðý kortlara Wimbledon ile geri dönüyor. Dünya klasmanýnda 26. sýrada yer alan Amerikalý raket, turnuvaya 8. sýradan dahil edildi ancak 2 numaralý seribaþý Kim Clisjters çekilince 7 numaraya yükseldi. Sakatlýðý nedeniyle ocak ayýndan bu yana kortlardan uzak kalan Venus Williams da Wimbledon'da baþarý arayacak. Serena ilk turda Fransýz Aravane Rezai ile Venus ise Özbek Akgul Amanmuradova ile karþýlaþacak. Williams kardeþler, Wimbledon'da son 11 yýlda 9 kez þampiyon olmayý baþardýlar. Turnuvada çift kadýnlarda mücadele edecek milli tenisçi Ýpek Þenoðlu, partneri Kanadalý Rebecca Marino ile Natalie Grandin (Güney Afrika Cumhuriyeti)-Vladimira Uhlirova (Çek Cumhuriyeti) ikilisine karþý tur mücadelesi verecek.
BASKETBOL Federasyonu Disiplin Kurulu, Fenerbahçe Kulübü'ne 22 bin lira para cezasý verdi. Basketbol Federasyonu'ndan yapýlan açýklamada, play off final serisinde Fenerbahçe Ülker'in 14 Haziran tarihinde Galatasaray Cafe Crown ile oynadýðý maçta, sarý-lacivertli taraftarlarýn sahaya, rakip takým sporcularýna ve yöneticilerine yabancý madde atmasý nedeniyle Fenerbahçe Kulübü Erkek Basketbol Þubesi'ne 2 bin 500 lira para cezasý verildiði ancak benzer olumsuz davranýþlarýn devam etmesi dikkate alýnarak, para cezasýnýn 4 bin liraya çýkarýldýðý bildirildi. Ayrýca Fenerbahçeli taraftarlarýn, defalarca küfürlü tezahüratta bulunmasý nedeniyle Fenerbahçe Kulübü Erkek Basketbol Þubesi'ne 12 bin lira para cezasýnýn verildiði ve Fenerbahçe Ülker takýmý anons görevlisinin, yönergelere aykýrý olarak (yapýlan uyarýlara raðmen) müsabaka boyunca anons sistemini seyirciyi yönlendirmek amacýyla kullanmasý ve yazýlý uyarýya raðmen ayný sezon içerisindeki davranýþýnýn tekrarlanmasý nedeniyle 6 bin lira para cezasýyla cezalandýrýlmasýna karar verildiði belirtildi.
Mersin Ýdmanyurdu'nda kombine bilet 500 TL
MERSÝN Ýdmanyurdu Kulübü, kombine bilet satýþlarýna hazýrlanýyor. Kulüp baþkaný Ali Kahramanlý, yaptýðý açýklamada, bir yandan transfer çalýþmalarýný sürdürürken, öte yandan da kulübe bütçe bulmak için çaba gösterdiklerini söyledi. Bu kapsamda hazýrlanan kombine biletlerin önümüzdeki hafta itibariyle satýþa sunulacaðýný belirten Kahramanlý, kale arkasýnýn 500, maratonun 850, kapalý tribünlerin ise 2 bin TL'den satýlacaðýný belirtti. Bu sezon 5 bine yakýn bilet satmayý hedeflediklerini ifade eden Kahramanlý, ''Güçlü bir kadro ve ligde kalýcýlýk için bütçeye ihtiyacýmýz var. Tüm Mersinlileri bilet almaya davet ediyorum. Bütçemiz ne kadar güçlü olursa, takýmýmýz da o kadar iddialý olur. Çünkü adýmýmýzý atarken, bütçe sýkýntýsýný düþünmek istemiyoruz'' dedi.
HABER
Y
Renge göre kaza oraný deðiþiyor UKRAYNA’DA faaliyet gösteren ‘PZU Ukrayna’ sigorta þirketi uzmanlarýna göre ülkede en az sarý ve turuncu arabalar kaza yapýyor. En çok kaza yapan araçlarýn rengi ise siyah, gri ve kýrmýzý oldu. Araþtýrma sonuçlarýna göre en az kazaya karýþan araç renkleri; turuncu, sarý, kahverengi ve mor. Meselâ, bütün sigortalanmýþ sarý otolarýn arasýnda kaza yapan araçlarýn oraný sadece
yüzde 1 iken turuncularýndaki oran ise yüzde 8 olarak gerçekleþti. En çok kaza yapan araçlarýn rengi metalik gri ve siyah olmasý dikkat çekti. Sigorta þirketinin ödeme oranlarýna göre söz konusu renkteki araçlar açýk renk arabalardan yüzde 20 daha fazla masraf çýkartýyor. Kiev / cihan
Yeni teknoloji sayesinde, fare ve klavye ihtiyacý olmadan göz hareketleriyle bilgisayara yazý yazdýrýlabiliyor.
Göz hareketleri yazýya çevrildi ENGELLÝLERÝN BÝLGÝSAYAR KULLANIMINI KOLAYLAÞTIRACAK. BAÞKENT Üniversitesi Mühendislik Fakültesi mezunu Onur Topçudere, fare ve klavye ihtiyacý olmadan yalnýzca göz hareketleriyle bilgisayara yazý yazdýrýlabilen bir teknoloji geliþtirdi. Özel bir alfabeyle çalýþan sistem, özellikle engelli hastalarýn bilgisayar kullanmalarýný saðlýyor. Baþkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Berna Dengiz 16-17 Haziran tarihlerinde üniversitelerinde sergilenen Mühendislik Fakültesi mezun adaylarýnýn projelerinin bu yýl aðýrlýklý olarak engelsiz hayatý saðlayacak ürünlerden oluþtuðunu anlattý. Bu projeler arasýnda yer alan Yrd. Doç. Dr. Metin Yýldýz danýþmanlýðýnda Biyomedikal Mühendisliði mezunu Onur Topçude-
re tarafýndan gerçekleþtirilen projenin özellikle engelliler için büyük avantajlar getirdiðini belirten Dengiz, projeye iliþkin, ‘’Projede, göz hareketlerini yazýya çeviren bir sistemle, felç veya çeþitli kas hastalýklarýna baðlý olarak konuþma ve hareket yeteneðini kaybetmiþ kiþilerin istek ve düþüncelerini daha rahat ifade edebileceði bir teknik geliþtirildi. Bu ürünün tasarýmýnda daha önce yine Baþkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliði Bölümünde geliþtirilen bir kodlama sistemi kullanýlarak hastanýn çok az sayýda göz hareketi ile daha kýsa zamanda çevresi ile iletiþim kurabilmesi saðlanacak’’ bilgilerini verdi. Ankara / aa
20 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
15
‘Cep’ini kapatmayan camiye su alacak ÝZMÝR'ÝN Menemen ilçesinde namaz kýlýndýðý sýrada sürekli çalan cep telefonlarýndan þikâyetçi olan imam, cemaate espirili bir dille ceza uygulamasý baþlattý. Cami imamý, “Cep telefonu çalan arkadaþlarýmýz su sebili için 2 damacana su alacaklar” yazýsýyla cemaati telefonlarý kapatmaya dâvet etti. Menemen Site Camii imamý, cami cemaatinin de desteðini alarak gülümseten bir uygulama baþlattý. Namaz sýrasýnda çalan cep telefonlarýndan cemaatin þikâyeti üzerine cami imamý, kapýya bir uyarý yazýsý astý. Ýmamýn ceza uygulamasý ile, seyahat eden vatandaþlarýn uðrak yeri olan caminin su ihtiyacýný da çare bulduðu belirtiliyor. Ýstanbul / cihan
Oto lastik tamircisi tarafýndan beslenen kuzu, sanayi esnafýnýn maskotu haline geldi.
"Kocaya Ýtaat Kulübü"
Esnafýn maskotu
ENDONEZYA’DA, kadýnlarýn ‘’dini bütün ve kocalarýna tam anlamýyla itaatkâr olmalarýný’’ teþvik etmeye yönelik bir kulüp kuruldu. Endonezya’daki ‘’Klub Taat Suami’’(Kocaya Ýtaat Kulübü) adlý kulüp, baþþehir Cakarta’da, yaklaþýk 50 kadýnýn kocalarýyla birlikte katýldýðý açýlýþ töreniyle faaliyete geçti. Kulüp Baþkaný Gina Puspita, þimdiden Endonezya’nýn çeþitli þehirlerinden 300 kadar kiþinin kulüplerine üye olduðunu söyledi. Cakarta / aa
SAMSUN’DA 10 günlükken annesi öldüðü için bir oto lastik tamircisi tarafýndan satýn alýnan ve biberonla beslenen kuzu, sanayi sitesi esnafýnýn maskotu haline geldi. Canik ilçesindeki Gülsan Sanayi Sitesi’nde lastik tamircisi olarak çalýþan Hasan Kurt (38), iþ yerinde biberonla beslediði kuzu ile müþterilerin dikkatini çekiyor. Hasan Kurt, annesi 10 günlükken ölen kuzuyu, hiçbir koyun emzirmediði ve sürüden uzakta durduðu için 100 liraya satýn alarak, 3 aydýr baktýðýný anlattý. ‘’Garip’’ adý verdiði kuzunun sanayi sitesi esnafýnýn maskotu haline geldiðini ifa-
de eden Kurt, ‘’Kuzuyu sürüden ayrý görünce dayanamadým ve sahibinden satýn alarak sanayi sitesindeki iþ yerime getirdim. Öksüz olduðu için de adýný ‘Garip’ koydum. Ýþ yerindeki masanýn altýnda ona kalacak yer yaptým. Burada ona bir çocuk gibi özenle bakýyorum. Ýlk iki ay her gün biberonla süt içirdim. Þu anda üç aylýk oldu. Özel bir yem yediriyorum. Ýlk dönemlerde insanlardan kaçýyordu. Þimdi iþ yerimde bana eþlik ediyor. Ýþ yerine gelen müþteriler ise önce þaþýrýyor sonra da onunla vakit geçiriyor’’ þeklinde konuþtu. Samsun / aa
Tasarým Günleri baþlýyor ZAMAN Gazetesi’nin basýn dünyasýna kazandýrdýðý +1T Gazete Tasarým Günleri’nin altýncýsý bugün baþlýyor. Faaliyette sayfa tasarýmý, illüstrasyon, fotoðraf, karikatür, infografik, renk, tipografi, reklam-tasarým iliþkisi ve tasarýma editoryal bakýþ gibi konulara yer verilecek. Ayrýca isteyen katýlýmcýlarýn ders sonlarýnda portfolyolarý deðerlendirilecek. Gazetenin Ýstanbul’daki merkez binasýnda düzenlenecek semiren 21-28 Haziran tarihlerinde gerçekleþtirilecek. +1T teorik ve pratik faaliyetlerin harmanlandýðý 8 günlük yoðun bir dönemi kapsýyor. Derslerin yaný sýra belgeseller, sergiler, atölye çalýþmalarý, portfolyo deðerlendirmesi, þehir gezisi gibi birçok faaliyet de yer alýyor.