23 Haziran 2011

Page 1

UZMANLAR UYARDI: ÖLÜMLER ARTABÝLÝR

2080 AVRUPA’SI SICAKTAN YANACAK

TRAFÝK KAZALARI NASIL ÖNLENÝR?

HABERÝ SAYFA 6’DA

HABERÝ SAYFA 7’DE

KARAYOLLARI KÝTAPÇIK HAZIRLADI

Y GERÇEKTEN HABER VERiR

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR 23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE/ 75 Kr

SAYI: 14.845

Tunceli’de pusu: 2 polis þehit oldu u­ Tunceli’nin Nazimiye ilçesine baðlý Dereova köyü yolunda bir polis aracýnýn geçiþi sýrasýnda meydana gelen patlamada 2 polis memuru þehit oldu. Olay sonrasý bölgeye çok sayýda polis ve asker sevk edildi. Haberi 5’te

Y YSK, Ý BDP, N E KAOS YSK’NIN HATÝP DÝCLE HAKKINDAKÝ TARTIÞMALI KARARI VE BDP’NÝN PROVOKATÝF TEPKÝLERÝ, SÝYASETÝ BÝR KEZ DAHA GERDÝ.

uÝstanbul Kapalýçarþý’da 24 ayar külçe altýnýn gram satýþ fiyatý 80,30 liraya yükselerek yeni bir rekor kýrdý. 531 liradan alýnan Cumhuriyet altýný 540 liradan, 128 liradan alýnan çeyrek altýn da 133,00 liradan satýldý.

Suriye Devlet Baþkaný Beþþar Esad’ýn ‘’genel af’’ açýklamasýnýn ardýndan Yayladaðý, Altýnözü ve Reyhanlý ilçelerinde kurulan geçici çadýrlarda kalan 428 Suriyelinin ülkelerine geri döndükleri belirtildi. Haberi sayfa 7’de

“DOSTLUK RUHUNU CANLANDIRALIM”

Erdoðan’a Netanyahu da tebrik gönderdi

Ýsrailli yetkili: Çok üzgünüz uHaberi sayfa 7’de

Gazze’de yeni konutlara izin

MAKÝNA MÜHENDÝSLERÝ ODASINDAN

Baþörtülü mimara sertifika engeli

ISSN 13017748

Esad ‘genel af’ dedi, geri döndüler

u­ Ýsrail Baþbakaný Binyamin Netanyahu, AKP’nin seçim baþarýsýndan dolayý Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’a gönderdiði þahsî kutlama mektubunda, “iki ülke arasýndaki dostluk ruhu”nun yeniden canlandýrýlmasýný istedi. Netanyahu, mesajýnda, iki ülke arasýndaki iliþkilerin normalleþtirilmesi ve diplomatik çatlaðýn giderilmesi arzusunda olduðunu ifade etti. Haberi sayfa 7’de

Altýn rekor kýrdý, gramý 80 liraya çýktý

uTürk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Makine Mühendisleri Odasý Kocaeli Þubesinin, baþörtüsüne karþý keyfî yasakçý tutum sergilediði iddia edildi. Odanýn Enerji Kimlik Belgesi Uzmanlýðý Sertifikasý için bayanlardan baþý açýk fotoðraf isteyen oda, baþörtülülere sertifika ver medi. Baþörtülü mimar adaylarý 27 Ocak’ta sertifika talebinde bulunmuþ ve 167 TL ödemiþlerdi. Haberi sayfa 3’te

www.yeniasya.com.tr

FOTOÐRAF: AA

YIL: 42

uÝsrail hükümeti, Gazze Þeridinde toplam 1200 konut ve 18 okul inþasý için BM’nin bölgeye inþaat malzemesi ithal etmesine izin verdi. Haberi sayfa 7’de YSK'nýn tartýþmalý kararýna BDP tepkisinin sokak eylemlerini tekrar provoke etmesinden kaygý duyuluyor. FOTOÐRAF: AA

ÖNCE VETO, SONRA VÝZE... VE ÝPTAL

ÝDEOLOJÝK TAVIR, PROVOKATÝF TEPKÝ

uYSK'nýn, 12 Haziran'da milletvekili seçilen Hatip Dicle'nin vekilliðini düþürme kararý, bir kez daha ortamý gerdi. Dicle, Kurulun, geçen Nisan ayýnda adaylýklarýný veto edip, itiraz üzerine seçilme yolunu açtýðý isimler arasýndaydý. Son karar, YSK'nýn gelgitli ve çeliþkili kararlarýnýn bir yenisi olarak deðerlendirildi.

uYSK'nýn Dicle kararýnda, baþörtülü olduðu için vekilliði düþürülen Merve Kavakçý örneðine de verilmesi, kararlardaki ideolojik yaklaþýmýn iþareti olarak yorumlanýrken, BDP cenahýndan yükselen tehditkâr mesajlar ise gerilimin diðer ucundaki aktörün kim olduðunu gözler önüne seriyor. Haberi sayfa 4’te

BEÞÝR ATALAY: HUKUKÎ BÝR SÜREÇ VAR, YSK’NIN YAPACAÐI BÝR ÞEY YOK

Hükümet: Biz birþey diyemeyiz uDevlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek, YSK'nýn Hatip Dicle'nin milletvekilliðinin düþürülmesine yönelik kararýyla ilgili olarak, ' YSK'nýn kararýdýr. Ben birþey söylemem'' derken, eski Ýçiþleri Bakaný Beþir Atalay da ‘’Hukukî bir süreç var. Yasalar o belirmeyi yapýyorsa herhalde YSK’nýn yapacaðý birþey yoktur. Bizim bunu deðerlendirmemiz uygun olmaz’’ dedi. Atalay “Milletin takdirinin önemli olmasý her zaman bizim tercihimizdir’’ ifadesini de kullandý. n4’te


2

LÂHÝKA

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

‘‘ Yemin

‘‘

Bir meselede aciz ve maðlûp olan, yemin eder, þahitleri gösterir. Bu, acizler için bir usûldür.

‘fi

uhedâeküm” [Bütün yardýmcýlarýnýz (þahitleriniz) - Bakara Sûresi: 23] Ýhtisasý ifade eden þu izafe, “Þuhedâe” [þahitler] kelimesinin her üç manasýna da bakar. Þöyle ki: 1- Madem ki büyük edip ve hocalarýnýz vardýr, tabiî aranýzda irtibat, hürmet ve muhabbet vardýr. Ve yanýnýzda hazýr olup, gaip de deðillerdir. Eðer onlarýn bu dehþetli muarazaya kudretleri olsaydý, her halde yardým edeceklerdi. Demek, onlar da sizler gibi acizdirler, kusurlarýna bakmayýnýz! 2- Muarazada sizleri destekleyecek, þehadet edecek her kim olursa olsun kabul ederiz, çaðýrýnýz. Amma onlar, böyle bedihü’l-butlan bir dâvâda yalan þehadete cesaret edemezler. 3- Mabud ittihaz ettiðiniz âliheleriniz nasýl size yardým etmiyorlar? Onlarý da çaðýrýnýz, bakalým. Fakat onlarda can yok, þuurlarý da olmadýðý gibi, hiçbir þeye de kadir deðillerdir. Onlarý da mazur görünüz! “Min dûnillah” [Bakara Sûresi: 23] Yani, “Allah’tan maada [baþka].” Bu kayýt, þuhedanýn birinci manasýna göre tamimi ifade eder. Yani, “Allah’tan maada, dünyada ne kadar erbab-ý fesahat varsa çaðýrýnýz.” Þuhedanýn ikinci manasýna nazaran, aczlerine iþarettir. Çünkü bir meselede aciz ve maðlûp olan, yemin eder, þahitleri gösterir. Bu, acizler için bir usûldür. Þuhedanýn üçüncü manasýna göre, onlarýn Resul-i Ekrem ile muarazalarý, adeta, þirk ile tevhid veya cemadat ile Halýk-ý Arz ve Semavat arasýnda bir muaraza olduðuna iþarettir. Ýþârâtü’l-Ý’câz, Nübüvvet Hakkýnda, s. 311 *** On Birinci Sual: Herkes meþrûtiyete yemin ediyor. Halbuki, ya müsemma-i meþrutiyete kendi muhalif veya muhalefet edenlere karþý sükût etse, acaba kefaret-i yemin vermek lâzým gelmez mi? Ve millet yalancý olmaz mý? Ve masum olan efkâr-ý umûmiye; yalancý, bunak ve gayr-i mümeyyiz addolunmaz mý? Tarihçe-i Hayat, s. 66 *** Dinî Ceride: 70; 26 Þubat 1324; Mart 1909 Hakikat Biz “kalû bela”dan cemiyet-i Muhammedîde dahiliz; cihetü’l-vahdet-i ittihadýmýz Tevhiddir, peyman ve yemînimiz îmandýr. Madem ki muvahhidiz; müttehidiz. Her bir mü’min, Îla-i Kelimetullah ile mükelleftir; bu zamanda en büyük sebebi, maddeten terakkî etmektir. Zîra, ecnebîler, fünun ve sanayi silâhýyla bizi istibdad-ý manevileri altýnda eziyorlar. Biz de fen ve sanat silâhýyla, Îla-i Kelimetullahýn en müthiþ düþmaný olan cehil ve fakr ve ihtilâf-ý efkara cihad edeceðiz. Amma cihad-ý haricîyi Þeriat-ý Garranýn berahini katýasýnýn elmas kýlýnçlarýna havale edeceðiz. Zîra, medenilere galebe çalmak ikna iledir; söz anlamayan vahþîler gibi, icbar ile deðildir. Biz muhabbet fedaileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur. Meþrûtiyet ki, adalet ve meþveret ve kanunda inhisar-ý kuvvetten ibarettir. On üç asýr evvel Þeriat-ý Garra teessüs ettiðinden, ahkamda Avrupa’ya dilencilik etmek, dîn-i Ýslâma büyük bir cinayettir ve þimale müteveccihen namaz kýlmak gibidir. Kuvvet, kanunda olmalý; yoksa istibdat tevzî olunmuþ olur. “Ýnnellahe lekaviyyun azîz”** hakim ve amir-i vicdanî olmalý. 0 da, marifet-i tam ve medeniyet-i amm veyahut dîn-i Ýslâm namýyla olmalý; yoksa istibdat daima hükümferma olacaktýr. Ýttifak hüdadadýr, hevada ve heveste deðil. Ýnsanlar hür oldular, amma yine abdullahtýrlar. Herþey hür oldu. Baþkasýnýn kusuru, insanýn kusuruna se net ve özür olamaz. Yeis manî-i her-kemaldir. “Neme lâzým, baþkasý düþünsün”, istibdadýn yadigârýdýr. * Þüphesiz ki Allah, pek kuvvetli ve pek izzetlidir. (Hac Sûresi: 40, 74.) Tarihçe-i Hayat, s. 94

LÛGATÇE:

þuheda: Þahitler. bedihü’l-butlan: Batýl, haksýz bir hüküm ve görüþ olduðu herkesçe bilinen. âlihe: Batýl ilâhlar. erbab-ý fesahat: Güzel söz söyleyenler, edipler. müsemma-i meþrûtiyet: Meþrûtiyet olarak isimlendirilen, Meþ-

rûtiyet denilen þey. gayr-i mümeyyiz: Temyiz çaðýna gelmemiþ; iyiyi kötüden ayýrt edemeyecek durumda olan. peyman: Ahd, yemin. yemîn: El tutuþarak, Allah’a baðlýlýklarýný bildirerek, Allah’a ve birbirlerine söz vererek ahitleþmek.

Mezarlarý ziyaret et ki, ahireti hatýrlayasýn. Ölüleri yýka. Þüphesiz cansýz ve soðuk cesede dokunmada çok tesirli bir öðüt vardýr. Cenaze namazlarýný kýl. Belki bu seni hüzünlendirir. Hüzünlü kimse Kýyamet Günü Allah’ýn Arþýnýn gölgesinde bulunacak ve her hayra mazhar olacaktýr. Câmiü's-Saðîr, No: 2300 / Hadis-i Þerif Meâli

Avukat Bekir Berk’i yâd ederken 163. Madde B

Y

e di üz za man Sa id Nur sî ha ya tý boyunca birçok yere sürgün edilmiþ, zindanlara atýlmýþ, zýndýkacýlarýn haksýzlýðýna, zulmüne uðramýþtýr. Ken di ni sa vun ma de ðil, dâ vâ sý ný topluma aktarma zemini olarak gördüðü mahkeme salonlarý onun için birer Medrese-i Nuriye, hapishaneler ise birer Medrese-i Yusufiye olmuþtur. Çeþitli sebeplerle suçlanan Bediüzzaman ve talebeleri de, antidemokratik 163. Madde’ye göre yargýlanmýþtýr. Nurculuðun yargýlandýðý bütün dâvâlar bu maddeye dayanarak açýlmýþ dâvâlardýr. Risâle-i Nur’un muhtelif yerlerinde de bahsi geçen bu ‘madde’yle Üstad’ý susturmak, mahkûm etmek istemiþlerdir. Laiklik suçlamasýnda bulunan savcýlara, Üstad bir Denizli Mahkemesinde þöyle söylemiþtir: “Hürriyet-i vicdan prensibine zýt olarak, bütün dindar nasihatçýlara þamil, lâstikli bir kanunun yüz altmýþ üçüncü maddesi, sahte bir maskedir. Zýndýklar, bazý erkân-ý hükûmeti iðfal ederek, adliyeyi þaþýrtýp bizi her hâlde ezmek istiyorlar.” 163. Madde’ye (laikliðe aykýrý olarak devletin içtimaî veya iktisadî veya siyasî veya hukukî temel nizamlarýný kýsmen de olsa dinî esas ve inançlara uydurmak amacýyla veya siyasî menfaat veya þahsî nüfuz temin ve tesis eylemek maksadýyla dini veya dinî hissiyatý veya dince mukaddes tanýnan þeyleri âlet ederek, her ne suretle olursa olsun propaganda yapmak veya telkinde bulunmak) dayalý olarak a çý lan dâ vâ lar; Es ki þe hir dâ vâ sý (1935) kýsmî mahkumiyetle, Denizli dâvâsý (1943) beraatle, Afyon dâvâsý (1947) genel af dolayýsýyla dosyanýn takipten kaldýrýlmasýyla ve ÝstanbulGençlik Rehberi dâvâsý (1953) beraatle sonuçlanmýþtýr. 1 *** Av. Bekir Berk, 1958 yýlýnda Tahsin Tola’nýn dâvetiyle Ankara’ya gidip cezaevinde ilk kez Nur Talebeleriyle görüþmüþtür. Nur Talebelerine “Sizi hapisten kurtarmamý mý, yoksa fikirlerinizi savunmamý mý istersiniz?” diye sorduðunda “Fikirlerimizi hakkýyla savun, yeter” cevabýný alýnca çok þaþýrmýþ, onlarýn müstesna insan olduklarý kanaatine varmýþ ve üzerine aldýðý dâvâyý kendi dâvâsý ve fikri olarak benimsemiþtir. Üstadýn vefatýndan sonra da bu dâvâlar devam etmiþtir. Birçok dâvâ adamý ve avukatlar kahramanca hakkýn müdafaasýný

çok haykýrmaya devam etmiþtir. Ona “Korkmuyor musun?” dediklerinde, BÜÞRA YALÇIN o “Ýnna lillâhi ve inna ileyhi raciun” diyerek Rabb’ine dayanmýþtýr. Sýrtýný duâlara yaslamýþ ve kardeþleri onun iyapmýþlardýr. Özellikle Bekir Berk hiçbir ceza tehdidine ve hapis hayatý yaþatmala- çin güç kaynaðý olmuþtur. Netice olarak; Bekir Berk’i bu mahkerýna aldýrýþ etmemiþ, tavizsizce savunmasýný haykýrmýþtýr. Üstad gibi o da müda- me kararýyla 1 yýla mahkûm etmiþlerdir. faasýnda kendisini deðil, Nurculuðu, yani Medrese-i Nuriye olarak gördükleri hapishane ise onun gelmesiyle þenlenmiþtir. dâvâsýný ve ideallerini savunmuþtur. *** Ve yýl 1971. Bekir Berk, Ýzmir Sýkýyö14 Ha zi ran 1992 yý lýn da netim Mahkemesi’nde zulmün diðer avefat eden Bekir Berk’i yýldý olarak bilinen 163. Madde’ye dayalý dö nü mün de yâd e der ken, olarak tutuklanmýþtýr. 1971’de Ýz mir Nar lý de re Askerî Ceza Evine getiril dikten sonra annesi Fatma Berk’in ken di si ne yaz dý ðý mektubu da burada zikretmek isteriz: “Sevgili oðlum Bekir! Göz le rin den ö per, Al lah’tan u zun ö mür ih san etmesini dilerim. On gün kadar senin durumunu çocuklar söylemediler. Fethi’den mektup alýnca hadiseye vâkýf oldum. ‘Namaz kýlarken götürmüþler’ diye du yunca bilsen ne kadar sevindim. Zira ben seni bu ruhla büyütmüþtüm. Allah’ýn ipine yapýþan necat bulur, evlâdým. Demek kaderde bunlar da varmýþ. Ne yapalým, Allah elbette her þeyi iyi edecek. Belki hakikatleri senden öðrenecekler var. Bunlar birer vesiledir. Sütüm sana helâl olsun. Yolun da açýk olsun. Eðer müsaaden olursa ziyaretine geleceðim. Telefonla haber sal. Çok þükür rahatsýz deðilim. Seni de Av. Bekir Berk ve 53 sanýk arka daþýnýn dâvâsý olarak adlandýrýlan bu dâ- merak etmiyorum. Çünkü ben seni Alvâda “cemiyet kurmak”, “laikliðe aykýrý lah’a vermiþim, O’na havale etmiþim. propaganda yapmak”, “ayin yapmak” gibi Mareþal Çakmak hadisesinde nasýl memantýksýzca görüþlerle onlarý suçlamýþlar- tin idiysen, þimdi de ondan yüz derece dýr. Mahkeme Heyeti, Risâle-i Nur oku- metin olmaný istiyorum. Dâ vân hak týr. Ve Al lah doð ru la rýn mayý ve bulundurmayý bir suç atfedip; “cemiyet” ile “cemaat” kavramlarýný karýþ- yardýmcýsýdýr. Ben hepinize duâ ediyorum. Elemin týrarak, bir arada kitap okumayý bir cemiyet faaliyeti olarak algýlayýp 163. Mad- zevâlinin lezzet olduðunu unutma. Tekrar selâm ile gözlerinden öperim. de’ye aykýrý hareket ettiklerini öne sürAnnen Fatma Berk müþtür. Bediüzzaman’ý ve Nurculuðu öv9 Ekim 1971” 2 melerini yasak kabul etmiþlerdir. Bekir Berk ise, imaný, Ýslâm’ý anlatýp savcýnýn Kaynaklar: suç saydýðý mefhumlarý tek tek izah et1- Köprü Dergisi, yýl 2000, 70. sayý. miþtir. “Bu zat burada Nurculuk propa2- Hakkýn Müdafaasý, Sabahaddin Aksagandasý yapýyor, derhal susturulmalýdýr.” diyen savcýlara dönerek hakikatleri daha kal, 1973-Nisan, Yeni Asya Yayýnlarý.

abdilyildirim26@hotmail.com

Müslüman mahallesinde salyangoz satýlmaz (mý)? eden satýlmasýn ki? Serbest piyasa ekonomisi var. Ýnsanlar ve mallar dünya üzerinde özgürce dolaþma hakkýna sahip. Pazar ekonomisi geçerli. Herkes malýný piyasaya sürer, talep varsa piyasada oluþan fiata göre malýný pazarlar. Bu ister salyangoz olsun, ister istakoz, ister hurma veya zemzem. Kimse kimseye “Burada þu malý satamazsýn” diyemez. Öyleyse niye yýllardýr bu söz aramýzda dolaþýp duruyor? Kim demiþ “Müslüman mahallesinde salyangoz satýlmaz” diye. Belki bu sözü söyleyenin niyeti, “Satýlmasý yasaktýr” demek deðil de, “Burada salyangoz yenmez, kimse böyle bir mala talip olmaz. Buraya salyangoz üretim çiftliði açmak isteyenler zarar eder” demek istemiþtir diye düþünmek istiyorum. Ama bizim mahallede salyangoz satmak isteyen birisine de böyle bir uyarýda bulunmam. Ýslâm dini, yasaklar üzerine bina edilmemiþtir. Ýslâm ordularý fethettikleri yerlerdeki mabetlere dokunmamýþlar, gayrý Müslimleri de zorla Müslü man yapmaya çalýþmamýþlardýr. Kýlýç zoruyla ve can korkusuyla insanlarýn bir inancý benimsemesi, kiþileri münafýklýða sevk eder. Münafýklýk ise, dinimizce küfürden daha kötü kabul edilmiþtir. Ýnsanlarý münafýklýða sevk edecek bir durumun Ýslâm’da hoþ görülmesi mümkün deðildir. Müslümanlarýn hâkim olduðu her yerde, her dinin mensuplarý özgürce dinlerini yaþamýþ, ibadetlerini kendi inançlarýna göre yerine getirmiþlerdir. Ýslâm ordularýnýn girdikleri yerde Ýslâmiyet’in bu kadar çok benimsenmesi ve bu kadar hýzlý yayýlmasý ise, topraklarýn fethiyle deðil, gönüllerin fethiyle olmuþtur. Atalarýmýzýn Ý’lâ-yý Kelimetullah için kýlýca sarýlýp seferlere çýkmalarý, Ýslâm’ý baþka toplumlara kýlýç zoruyla kabul ettirmek için deðildir. Zira “Ý’lâ-yý Kelimetullah”ýn manasý, “Allah’ýn adýný yüceltmek” demektir. Yani adýnýn ve gönderdiði dinin önündeki engelleri kaldýrmak, O’nun yüce ke lâmýnýn üzerine örtülmek istenen inkâr ve isyan perdelerini yýrtmak için mücadele etmek demek tir. Yoksa, zorla ve kaba kuvvetle insanlarýn kalbine Allah inancýný yerleþtirmek demek deðildir Meselâ zulüm, Allah kelâmý önündeki bir perdedir. Ýnsanlara zulmedenler, Âdil ismini gizlemiþ olurlar. Zulmü ortadan kaldýrmak için cihad etmek, i’lâ-yý kelimetullah adýna cihad etmek gerekir. Nitekim, Bizans tekfurlarýnýn zulmünden býkýp Osmanlý’nýn adaletine sýðýnan bir çok Rum, kendi öz gür iradeleri ile Ýslâmiyeti seçmiþlerdir. Bazý tekfurlar da krallarýnýn zulmünden kurtulmak için þehirlerinin ve kalelerinin anahtarlarýný Osmanlýlara teslim etmiþlerdir. Nitekim, Fatih Sultan Mehmed Ýstanbul’u fethettiðinde, Ayasofya Patriði, “Kardinal külahý görmektense, Osmanlý sarýðý görmeyi tercih ederim” diyerek, Müslümanlarýn adaletini ve Ýslâmiyetin hakkaniyetini teslim etmiþtir. Cehalet, ilmin üzerinde, istibdad da fikir ve vic danlar üzerinde tesis edilen birer baskýdýr. Cehaletle ve istibdatla savaþmak da, i’lâ-yý kelimetullah için cihad etmek demektir. Zaten atalarýmýz da bunu yapmýþlardýr. Ýslâm ordularýnýn yaptýklarý fetihler, birer istilâ hareketi deðildir. Adý üstünde “fetih”tir. Yani “açmak”týr. O topraklarý veya mekânlarý, Ýslâm düþüncesine açmak hareketidir. Fetih, sadece topraklarý Ýslâm’a açmak deðil, kalpleri ve gönülleri de Ýslâmiyet’in güzelliklerine açma hareketidir. Yoksa, baþka düþünceleri yasaklamak, baþka inanç sahiplerini orada barýndýrmamak deðildir. Ýslâmiyet, baþka inançlara mensup olanlarýn dinlerini yaþamalarýna mâni olmadýðý gibi, yay malarýna da mâni deðildir. Yeter ki fikirler ve vicdanlar üzerine baský yapýlmasýn, insanlar bir takým dayatmalara maruz býrakýlmasýn. Zaten Ýslâmiyet gibi parlak bir nur varken, insanlarýn mum ýþýðý aramalarýna ihtiyaç yoktur. Aklý baþýnda o lan hiç kimse, elmas dururken cam parçalarýna talip olmaz. Yeter ki biz o güneþin önünde perde olmayalým, o elmas deðerindeki mücevheri güzelce teþhir edelim. Mis yo ner le rin fa a li yet le rin den en di þe e dip, “Din elden gidiyor” diye telâþa kapýlmak sahip olduðumuz deðerlerin farkýnda olmamak demektir. Býrakalým Hýrýstiyanlar da kendi inançlarýný serbestçe yaþamaya/yaymaya çalýþsýn. Böylece Müs lümanlarýn da baþka ülkelerdeki Ýslâmî faaliyetlerine mâniler çýkartýlmasýn. “Müslüman mahallesinde salyangoz satýlmaz” sözü ile, baþka dinlere mensup olanlarýn dinlerini yaþamalarý, hatta dinlerini tanýtmak ve yaymak için gayret göstermeleri, büyük bir tehlike olarak görülüyorsa, asýl tehlike burada baþlýyor demektir. Biz böyle dersek, onlar da çýkar, “Hýrýstiyan mahallesinde zemzem satýlmaz” diyebilirler. Eðer böyle bir inatlaþma ve kamplaþma olsaydý, bugün Avrupa’da yüzlerce cami inþaa edilemez, Ýslâmiyet bütün renkleri ile oralarda serbestçe yaþanamazdý. Býrakalým onlar kendi inançlarýný pazarlasýnlar, biz de kendi dinimizi teblið edelim. En etkili teblið metodunun ise, lisan-ý hâl olduðunu unutmayalým. “Eðer biz doðru Ýslâmiyeti ve Ýslâmiyete lâyýk doð ruluðu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlardan fevc fevc dahil olacaklardýr.” (Münâzarât, s. 86)

N


HABER

Y

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

ISSN 13017748

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 21 Recep 1432 Rumî: 10 Haziran 1427

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 3.25 3.16 3.45 3.38 3.29 3.00 2.59 2.42 3.26 3.17 3.40

Güneþ 5.13 5.13 5.32 5.34 5.28 4.50 4.52 4.40 5.23 5.04 5.29

Öðle 12.48 12.58 13.06 13.18 13.13 12.28 12.32 12.24 13.07 12.40 13.07

Ýkindi 16.37 16.53 16.55 17.13 17.09 16.20 16.25 16.20 17.02 16.29 16.58

Akþam 20.11 20.30 20.29 20.49 20.46 19.54 20.00 19.56 20.38 20.03 20.32

Yatsý 21.49 22.17 22.07 22.35 22.34 21.34 21.43 21.43 22.25 21.41 22.12

Yasakçýkafaheryerde KOCAELÝ MAKÝNE MÜHENDÝSLERÝ ODASI, KEYFÝ VE YASAKÇI TUTUM SERGÝLEYEREK BAÞÖRTÜLÜ MÝMAR VE MÜHENDÝSLERÝN ENERJÝ KÝMLÝK BELGESÝ UZMANLIÐI SERTÝFÝKASINI VERMEDÝ. TÜRK Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Makine Mühendisleri Odasý Kocaeli Þubesi’nin, Enerji Kimlik Belgesi (EKB) Uzmanlýðý Sertifikasýný almaya hak kazanan baþörtülü mimar ve mühendisler sertifikalarýný vermediði belirtildi. Sakaryalý Ýnþaat Mühendisi Esra Akbaþ, mimarlar Nesrin Taþezer Kýlýç, Meryem Civan Saðlam, Elif Silahlý ve Zeynep Þenel, Bayýndýrlýk Bakanlýðý tarafýndan yetkilendirilen Kocaeli Makine Mühendisleri Odasý’ndan EKB Uzmanlýðý Sertifikasý almak için 27 Ocak’ta baþvuruda bulundu. 167 TL ödeyerek baþörtülü olarak sertifika talebinde bulunan mimar ve mühendisler herhangi bir sorunla karþýlaþmadý. Mühendisler 3 gün süren semineri de baþörtülü olarak takip etti. Sýnava da baþörtülü olarak girerek sertifika almaya hak kazanan mühendislere aradan geçen sürede sertifikalarý bir türlü verilmedi. Odaya sözlü ve yazýlý olarak sertifikalarýný soran mimar ve mühendisler, ummadýklarý bir cevapla karþýlaþtý. Odadan gönderilen yazýda verilecek sertifikanýn “resmî belge” nite-

irtibat@yeniasya.com.tr

Bu yeminle kriz bitmez undan tam 23.5 sene önce Demirel, “Meclisin açýlýþýnda milletvekillerinin okuduðu yemin metninde yer alan ‘Atatürk ilke ve inkýlâplarýna baðlý kalacaðýma’ ibaresi, demokratik prensipler açýsýndan nasýl deðerlendirilebilir?” sorumuza þu karþýlýðý vermiþti: “O yemin metninin hangi þartlar içinde meydana getirildiði, kimsenin meçhulü deðildir. Bunlar hep müdahale sonrasýndaki askerî idarenin yaptýðý iþlerdir. Onlarýn ufuneti geçip de, zihinler rahat olup tartýþma ortamý açýlýncaya kadar bir emrivaki þeklinde bunlar gider.” (Köprü, Þubat-1988, Ýslâm Demokrasi Laiklik, s. 243) O günden bugüne, sözü edilen ufuneti aþýp da bu garabete son verilmesini saðlayacak serbest tartýþma ortamý açýlamadýðý için mi ucube anayasanýn ucube yemin dayatmasý hâlâ sürüyor? Bu konuyu iþlediðimiz 31.3.93 tarihli “Milletvekili yemininde Atatürk” baþlýklý yazýmýzda, 1991 seçiminden sonra kurulan DYP-SHP koalisyonunun Meclis Baþkanlýðýna 22 maddelik bir anayasa deðiþikliði teklifi sunduðu ve teklifte, yemin metnindeki “Atatürk ilke ve inkýlâplarýna baðlý kalacaðýma” ibaresinin çýkarýlmasýnýn da önerildiði yönünde bir bilgiyi kayda geçirmiþiz. O bilgi kayda geçti, ama ne yazýk ki içeriði hayata geçirilemedi. Onun için de, aradan bu kadar zaman geçmesine raðmen, seçilen her milletvekili o tuhaf metni okumak zorunda kaldý. Ayný zorunluluk, þimdi de 12 Haziran’da seçilen milletvekillerine dayatýlýyor. Ve bazý baðýmsýz vekiller buna itiraz ederek, bu itirazlarýný yemin töreni öncesi bir deklarasyonla kamuoyuna duyurduktan sonra, metni anayasal mecburiyet

B

Makine Mühendisleri Odasý Kocaeli Þubesi’nden bir grup üye, odalarýnýn bu tutumunu tasvip etmediklerini belirterek Sakarya’ya gelip maðdur baþörtülülerden odalarý adýna özür diledi. FOTOÐRAF: CÝHAN

liðinde olduðu belirtilerek “Baþý açýk, sakalsýz ve düzgün bir kýyafetle çekilmiþ” fotoðraf verilmesi, aksi halde sertifikalarýn verilmeyeceði bildirildi. Ancak odanýn bu yazýya raðmen sakallý fotoðraf veren erkek mimar ve mühendislere ser-

tifikalarýný gönderdiði, ancak baþörtülü mimar ve mühendislerin ise sertifikalarýnýn verilmediði belirtildi. Sakallý fotoðraf vererek sertifikasýný alan mimar Sami Kafadar ve Abdullah Küçük, uygulamayý keyfi olarak deðerlendirdi ve baþörtülü meslektaþlarýna yapýlanlara tepki gösterdi. Sami Kafadar, odanýn sakal ya da býyýkla iþi olmadýðýný dile getirerek, yapýlanýn baþörtülülere zulüm olduðunu kaydetti.

ODA, BAKANLIÐIN VERÝN TALÝMATINI DÝNLEMEDÝ Bu arada oda, yetki aldýðý bakanlýðýn emrini de uygulamadý. Mimar Nesrin Kýlýç, Bayýndýrlýk ve Ýskân Bakanlýðý’na yetki veren kurum olarak baþvuruda bulunarak maðduriyetinin giderilmesini istedi. Bakanlýk Yapý Ýþleri Genel Müdürlüðü’nün odaya gönderdiði yazýda, bazý yönetmelik ve tebliðleri hatýrlatýlarak “Serbest çalýþan Nesrin Kýlýç’ýn EKB uzmaný olmasý hususunda gereðinin yapýlmasýný bilgilerinize ricam ederim” þeklinde yazý göndermesine raðmen, bu talimatýn da uygulanmadýðý belirtildi. “NÜFUS KÂÐIDI RESMÎ BELGE DEÐÝL MÝ?” Nesrin Kýlýç, maðdur meslektaþlarý adýna yaptýðý açýklamada, nüfus kâðýdý, ehliyet ve pasaportun da resmî bir belge niteliðinde olduðunu belirterek, “Bizim bu belgelerde baþörtülü þekilde fotoðraflarýmýz var. Ayrýca bizimle adeta dalga geçiyorlar. Baþvurumuzu kabul ediyorlar, bu þekilde semineri takip ediyoruz, sýnava da baþörtülü giriyoruz, ama sertifikamýzý vermiyorlar. Kendi gönderdikleri yazýyla da çeliþerek baþörtüsüz ve sakalsýz fotoðraf istenmesine raðmen, sakallý erkek meslektaþlarýmýza sertifikalarý veriliyor. Burada art niyet, çifte standart gün gibi ortaya çýkýyor. Kaldý ki biz onlarýn odasýna kayýt olmuyoruz” diye konuþtu. Sakarya / cihan

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 3.23 3.49 3.01 3.14 3.31 2.51 3.10 2.40 2.44 3.08 3 .43

Güneþ 5.25 5.41 5.05 5.07 5.21 4.55 4.58 4.43 4.36 5.13 5.25

Öðle 13.13 13.21 12.54 12.47 12.59 12.44 12.34 12.30 12.16 13.02 12.55

Ýkindi 17.11 17.13 16.53 16.40 16.50 16.42 16.24 16.28 16.08 17.01 16.40

Akþam 20.49 20.48 20.31 20.15 20.25 20.20 19.57 20.06 19.43 20.39 20.13

3 Yatsý 22.40 22.30 22.24 21.58 22.05 22.13 21.36 21.57 21.25 22.32 21.46

olarak kerhen okuyacaklarýný ifade ediyorlar. Meclis tarihinde zaman zaman yemin krizleri yaþanmýþtý. Hatýrladýklarýmýzdan biri, 12 Eylül öncesinde, þimdi rahmetli olan AP Milletvekili Gültekin Kýzýlýþýk’ýn, bugünkünden farklý bir metinle yapýlan yemini okurken, “halklarýn deðil, halkýn mutluluðu için çalýþacaðýma” diyerek, o günün konjonktüründe Ecevit’in baþýný çektiði sol hareketin dilindeki “halklar” söylemine tepkisini bu þekilde dile getirmiþ olmasý ve bunun üzerine CHP cenahýndan gelen reaksiyonlardý. Bir diðerinde, 91 seçiminde SHP ile ittifak yaparak girdikleri Mecliste Kürtçe yemin etmek isteyen Leyla Zana ve—þimdi de vekilliði düþürülen—Hatip Dicle gibi HEP’liler baþrolü üstlendi. Bir kriz de 1999’da seçilen Merve Kavakçý’ya, baþörtüsüyle Meclise geldiði için yemin ettirilmemesi ve vekilliðinin düþürülmesi ile yaþandý. Öylesine bir dayatmacý düzen kurulmuþ ki, seçilseniz dahi, Genel Kurulda o yemini okumadýkça milletvekili sýfatýný kazanamýyorsunuz... Ayný dayatma cumhurbaþkaný için de geçerli. Ve 4.5.93 tarihli, “Cumhurbaþkaný yemininde ikiyüzlülük” baþlýklý yazýmýzda þunlarý yazmýþýz: “Demokrasi mi, Atatürk ilke ve inkýlâplarý mý? “Bir kiþiyi, eline bir yemin metni tutuþturarak, hem demokrasiye, hem de Atatürkçülüðe baðlýlýk yeminine zorlarsanýz, o yeminden bir hayýr gelir mi? Bu bakýmdan, yemini okuyacak kiþinin, eðer demokrasiye baðlýlýk sözü verecekse ‘ilke ve inkýlâplar’ kelimelerinin geçtiði yerde; buna karþýlýk ilke ve inkýlâplar için yemin edecekse, ‘demokrasi’ kelimesinde bir ayaðýný yerden kaldýrmasý lâzým ki, sonradan gelebilecek ‘Yeminini bozdu’ suçlamalarýna karþý cevap verebilsin! “Ýnsanlarý ikiyüzlü davranmaya zorlayan bir anayasaya sahip olmak, ne kadar utanç verici... “Osmanlýdan devralýnan ve Birinci Mecliste de Kur’ân’a el basarak okunan ‘Vallahi’li yeminlerin samimiyeti nerede; fanatik Atatürkçülerin, insanlarý kaçýnýlmaz bir ikiyüzlülüðe zorlayan acaip yeminleri nerede? Böyle bir yemin bozulsa, ‘keffaret-i yemin’e hacet olur mu?” Bediüzzaman’ýn, iddialarýnýn temelsizliðini baskýlarla örtbas etmeye çalýþanlar için ifade ettiði, “Bir meselede âciz ve maðlûp olan, yemin eder, þahitleri gösterir. Bu, âcizler için bir usûldür” (Ýþârâtü'l-Ý'caz, s. 187) sözü ise, yemin dayatmasýnýn psikolojik arkaplanýna ýþýk tutan çok önemli ve farklý bir diðer boyuta dikkat çekiyor.


4

HABER

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

Y

YSK, Merve Kavakçý’yý örnek verdi cakir@yeniasya.com.tr

Yakýn tehlike ünyevîleþme, ‘para’ya gereðinden daha fazla kýymet verme, her adýmda maddiyatý öne çýkarma yaklaþýmý son yýllarýn en meþhur hastalýðýdýr. Sosyal bünyeyi tahrip eden bu bakýþ açýsý, insanlarýn ölüm sebeplerinin ön sýralarýnda yer alan ‘kanser’den daha tehlikelidir; ama farkýnda deðiliz. Tehlike, kapýmýza dayanmýþ, ama biz ‘Daha zengin olduk’ diye temelsizce seviniyoruz. Ýki uzmanýn bu husustaki tesbitleri dikkate alýnmasý gereken ölçüler olarak karþýmýzda duruyor. Maltepe Üniversitesi Uluslararasý Ýliþkiler ve AB Bölümünden siyaset bilimci Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öðün ve sosyolog yazar Abdurrahman Arslan, farklý bakýþ açýlarýyla ayný noktalara iþaret etmiþler. Önce Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öðün’ün tesbitlerine bakalým. Öðün, özetle þöyle demiþ: Bugün seçmeni ilgilendiren konularýn baþýnda ‘daha iyi yaþama beklentisi’ geliyor. Türkiye’de son 8 yýla bakýnca harcamalar dünyasýnda bir patlama var. Artýk, eskisi gibi ‘Bir lokma, bir hýrka’ anlayýþý yok. Siyaset artýk siyasal akýl üzerinden deðil; siyasal duygular üzerinden iþliyor. Maharet, iktidar olmak deðil, toplumsal iliþkileri iktidar iliþkilerinden ne kadar arýndýrdýðýnýzdýr. ‘Bir lokma, bir hýrka’ demek çok önemli bir þeydir. Ýktisat dersinde öðrencilere ‘Ýnsan ihtiyaçlarý sonsuzdur, ama kaynaklar sýnýrlýdýr’ diye öðretiyoruz. Ýhtiyaçlarýn sýnýrsýz olduðunu nereden çýkardýk? Bugün biz, bu ihtiyaçlar gerçekten bizim ihtiyacýmýz mýdýr, onu bilmiyoruz. Ama hakikaten bu ülkede samimî, inanan insanlar varsa, lütfen Yunus Emre’yi okusunlar! Varlýða sevinmeyen, yokluktan yerinmeyen o Yunus’u bir okusunlar. Eðer Yunus Müslümansa ve onun savunduðu hayat Ýslâmî hayatsa; burada ‘Ýslâmî hayat’ diye sunulan þeylerin büyük bir çoðunluðu Ýslâm dýþýdýr. Bu ülkede Müslümanlar kapitalizmle hesaplaþmýyorlar! Tam tersine, çok uyum içerisinde yaþýyorlar. Hesaplaþsalar, Yunus gibi düþünmeye baþlayacaklar. O zaman bir takým þeyleri reddedecekler. Bir, iktidar; iki, para olmadan yaþanabilir mi acaba? Ýktidar ve para kendi aralarýnda problemlidirler. (Akþam, 20 Haziran 2011) “Kamusal alan dindarlarý aþýndýrdý” diyen sosyolog yazar Abdurrahman Arslan’ýn tesbitleri de þöyle: Müslümanlar uzun zamandan beri iktidarýn baskýsý sebebiyle sýkýntýya giren insanlar. Dolayýsýyla iktidarýn yumuþamasý ya da bu baskýcý uygulamalarýndan çýkmasýnýn Müslümanlarý daha rahat Müslümanca bir hayatý yaþayacaklarýna dair bir kabul vardý. Bu pek olmadý gibi geliyor bana. Müslümanlar bunda bir bedel ödemek zorunda kaldýlar. Müslüman kesim büyük nispette sosyal bir dönüþüme, kültürel bir dönüþüme maruz býrakýldý. Þu anda da bu süreçleri yaþamaktayýz. Müslümanlar baþlarý kapalý olarak kamusal alana girdiler, fakat kamusal alanýn dönüþtürücü gücüyle onlar da dönüþmeye baþladý. Peki bunu nasýl açýklayacaðýz? Kamusal alana alýnmayý sahici bir hedef olarak gördüler. Ama bence en büyük yanýlgý buydu. Oraya katýlmak sahici bir hedef olmamalýydý. “Ev”lerini terk ettikleri günden itibaren deðerlerini kaybettiler. Belki bunu evi terk etmeden düþüneceklerdi. Kamusal alan Müslümanlarý aþýndýrmaya baþladý. Dindarlar iktidara gelemeselerdi mevcut iktidar kendini deðiþtirmek zorunda kalacaktý. 1995’te dindarlar belediyelere geldiklerinde sistem týkanmýþtý zaten. Bu sistem gidemezdi. Þu anda da dindarlarýn bu sisteme en büyük faydalarý kilitlenmiþ bir sisteme açýlým getirmeleridir. Kiþisel kanaatim ve çok üzüldüðüm bir þey Müslümanlar son 60-70 yýl içerisinde “emin” vasýflarýný kaybettiler. Çünkü bazý þeyleri kaybettiðinizde kolay kolay yerine koyamazsýnýz. Koymak istediðinizde de çok büyük çaba ve zamana ihtiyacýnýz olur. Müslümanlar bunu telâfi etmek isterse birkaç nesil alacaktýr bu. Bu tutarsýzlýðýn getirdiði en büyük yýkým imanla amel arasýnda büyük bir makas açýlýmýna sebep olmasýdýr. Bunun diðer adý sekülerleþmedir. Biz böyle bir süreçten geçiyoruz. Günümüzün dünyasýnda haramlar yaklaþtýrýlýp helâller uzaklaþtýrýlmýþtýr. Doðrudur, baþörtülülerin sayýsý artmýþtýr, baþörtüsü daha serbestçe kullanýlmaktadýr, kullanýlacaktýr bundan sonra da, ama o baþörtülü insanýn enfüsi zenginliði alabildiðine fakirleþmektedir. Müslümanlar amel olarak, enfüsi zenginlik olarak fakirleþmektedirler. (Yeni Þafak, 19.06.2011) Ýki uzmanla yapýlan röportajlardan özetlemeye çalýþtýðýmýz tesbitler, genel anlamlarýyla Risâle-i Nur eserlerinde izah edilen konular arasýndadýr. Risâle-i Nur’un, insanlarý ‘devlet’ten, ‘yönetim’den, dünyevîlikten, mevkilerden ve makamlardan uzak tutan anlayýþý boþuna deðil. “Ýsteyene ver onlarý, bana Seni gerek Seni” diyebilenlere ne mutlu...

D

YÜKSEK Seçim Kurulu’nun (YSK), Diyarbakýr’dan baðýmsýz milletvekili seçilen Hatip Dicle’nin milletvekilliðinin düþürülmesine iliþkin kararý, Resmî Gazete’de yayýmlandý. YSK, Dicle’nin milletvekilliðinin düþürülmesine iliþkin kararýnda, 22 Mart 2011’de kesinleþen ilâmla, terör örgütünün propagandasýný yapmak suçundan 1 yýl 8 ay hapis cezasýna mahkûm olmasý sebebiyle seçim tarihi itibariyle ve halen milletvekili seçilme þartlarýný taþýmadýðýný bildirmiþti. Anayasa’nýn 76. maddesinde, milletvekili seçilmeyi engelleyecek þartlarýn düzenlendiðine yer verilen kararda, þöyle denildi: ‘’Ýncele-

nen olayda, Mehmet Hatip Dicle’nin 12 Haziran 2011’deki Milletvekili Genel Seçimi’nden önce 22 Mart 2011’de kesinleþen ilâmla, terör örgütünün propagandasýný yapmak suçundan 1 yýl 8 ay hapis cezasýna mahkûm olmasý nedeniyle seçim tarihi itibariyle ve halen milletvekili seçilme koþullarýný taþýmadýðý kuþkusuzdur.’’ Benzer olaylarýn hatýrlatýldýðý YSK’nýn kararýnda, 18 Nisan 1999’daki Milletvekili Genel Seçimi’nde milletvekili seçildikten sonra Türk vatandaþlýðýný kaybeden Merve Kavakçý’nýn durumunun ele alýndýðý 17 Mayýs 1999 gün ve 1585 sayýlý karar da örnek gösterildi. Ankara / aa

SIRADAKÝ ADAY ÝÇÝN TUTANAK DÜZENLENECEK DÝYARBAKIR’DAN baðýmsýz milletvekili seçilen Hatip Dicle’nin milletvekilliðinin düþürülmesinin ardýndan Diyarbakýr Ýl Seçim Kurulu, 2839 sayýlý Milletvekili Seçimi Kanununa göre sýradaki adayý tesbit ederek milletvekili tutanaðý düzenleyecek. Dicle’nin milletvekilliðinin iptal edilmesi dolayýsýyla Diyarbakýr Ýl Seçim Kurulu, Milletvekili Seçimi Kanununun 39. maddesinin 4. fýkrasýna göre iþlem yapacak. Kanunun 4. fýkrasýnda, ‘’Milletvekillerinden bir veya birkaçýnýn tutanaklarýnýn iptaline karar verildiði takdirde, tutanaklarý iptal olunan milletvekilleri yerine, (siyasî parti adaylarýndan seçilenlerin tesbitine) iliþkin 34 ve 35. madde esaslarýna göre sýradaki adaya tutanak verilir’’ hükmü yer alýyor. Açýklamada, kararý inceleyeceklerini, mevzuat gereði itiraz haklarýnýn bulunmadýðýný söyledi.

ÇÝÇEK: BEN BÝRÞEY SÖYLEMEM

ONGUN: ÝKÝ KARAR DA SÝYASÎ

DEVLET Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek de Baþkent’te fuar alaný ve serbest bölge için büyükþehir belediyesi kabul salonuna geliþinde, gazetecilerin konuya iliþkin sorusu üzerine, bunun YSK kararý olduðunu belirtti ve “Ben birþey söylemem’’ diye konuþtu.

KAYIT yaptýrmaya gelen CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç de soru üzerine, YSK’nýn, milletvekilliði ile ilgili açýk yasa olmasýna raðmen, adaylýk sürecinde ilk kararýný yanlýþ verdiði görüþünü savundu. MHP Iðdýr Milletvekili Sinan Ongun ise hukuka son dönemlerde çok fazla müdahale edildiðini, YSK’nýn Dicle ile ilgili aldýðý ilk kararýn da son kararýn da hukukî deðil, siyasî olduðunu savundu.

Saadet Kongresi 17 Temmuz’da

SAADET Partisi Genel Baþkaný Mustafa Kamalak, Yüksek Ýstiþare Kurulu’nun, parti kongresinin 17 Temmuz’da yapýlmasýný uygun gördüðünü söyledi. Kamalak, Saadet Partisi Genel Merkezi’nde düzenlenen Genel Ýdare Kurulu (GÝK) toplantýsý öncesinde bir gazetecinin kongre tarihinin belli olup olmadýðýný sormasý üzerine, tarih olarak 17 Temmuz’un belirlendiðini söyledi. Genel Baþkan Kamalak, ‘’Yüksek Ýstiþare Kurulumuz ayýn 17’si itibarýyla yapýlmasýný uygun gördü. Bugün de burada tekrar müzakere edeceðiz arkadaþlarýmýzla. Muhtemelen 17’sidir. Dün (önceki gün) Baþkanlýk Divanýnda görüþtük, o da o kararda... Temmuz ayý içerisinde inþallah gerçekleþecektir’’ diye konuþtu. Kamalak, Numan Kurtulmuþ’un istifasýnýn ardýndan olaðanüstü kongrede genel baþkanlýða seçilen Necmettin Erbakan’ýn vefat etmesinden sonra GÝK kararýyla genel baþkan olmuþtu. Temmuz ayýnda yapýlacak kongrenin ise olaðan kongre olacaðý bildirildi. Ankara / aa

Askerî araca saldýrýya müebbet hapis

YSK’nýn hakkýnda ''terör örgütü propagandasý'' yapmaktan hapis cezasý bulunan baðýmsýz milletvekili Dicle'nin milletvekilliðini düþürmesi gündemi hareketlendirdi.

Kaosun adý yine “YSK ve BDP” YSK’NIN HATÝP DÝCLE HAKKINDAKÝ TARTIÞMALI KARARI VE BDP’NÝN PROVOKATÝF TEPKÝLERÝ, SÝYASETÝ BÝR KEZ DAHA GERDÝ. YÜKSEK Seçim Kurulu’nun (YSK), 12 zeltme hakkýnýn da kararda belirtildiðiHaziran’da milletvekili seçilen Hatip ni söyledi. Dicle’nin savunma vermek Dicle’nin vekilliðini düþürme kararý, bir için ek süre talep ettiðinin hatýrlatýlmasý üzerine Em, savunkez daha ortamý gerdi. manýn geldiðini, bunun Dicle, Kurulun, geçen üzerine karar verdikleNisan ayýnda adaylýklarini belirtti. Em, seçimrýný veto edip, itiraz üzeden önce Dicle hakkýnrine bu kararýný kaldýrda ara karar verildiðini, dýðý isimler arasýndaydý. ara kararda Dicle’nin saSon karar, YSK’nýn gelvunmasýný istediklerini, gitli ve çeliþkili kararlarýsavunmanýn gelmesinin nýn bir yenisi olarak deardýndan da YSK’nýn ðerlendirildi. YSK BaþYSK Baþkaný Ali Em oybirliðiyle konuya iliþkaný Ali Em, Hatip Dicle’nin milletvekilliðinin düþürülmesine kin kararý verdiðini kaydetti. Em, ‘’Kailiþkin YSK kararýnýn Resmî Gazete’de rarýmýzda konuya iliþkin bütün sorulayayýmlandýðýný hatýrlatarak, kararýn a- rýn cevabý var. Savunma dün geldi’’ diçýk ve net olduðunu, itiraz ve karar dü- ye konuþtu. Ankara / aa

ATALAY: MÝLLETÝN ÝRADESÝ ÖNEMLÝDÝR KIRIKKALE’DEN yeniden milletvekili seçilen eski Ýçiþleri Bakaný Beþir Atalay, kaydýný yaptýrdýktan sonra gazetecilerin sorularý üzerine YSK’nýn Hatip Dicle ile ilgili verdiði kararýn ayrýntýlarýný bilmediðini, bu sebeple bir deðerlendirme yapmasýnýn mümkün olmadýðýný ifade etti. Atalay, ‘’Hukukî bir süreç var. Yasalar o belirmeyi yapýyorsa herhalde YSK’nýn yapacaðý bir þey yoktur. Bizim bunu deðerlendirmemiz uygun olmaz’’ diye konuþtu. Verilen kararlarýn yürütmenin ya da siyaset kurumunun kararlarý olmadýðýný anlatan Atalay, güvenli ve huzurlu bir seçim ortamýnýn yaþandýðýný, seçilenler ya da adaylarla ilgili konularýn hukuk ile ilgili konular olduðunu söyledi. Atalay, ‘’Yeter ki hukukun içinde olsun, keyfilikler olmasýn. Bütün bunlarý yürütecek olan hukuk mercileridir. Bizim o manada yorum yapmamýz uygun olmaz ama genel bakýþýmýzý biliyorsunuz: Milletin iradesi, seçimler önemlidir. Millet belirlemeleri yapmýþtýr. Dolayýsýyla milletin takdirinin önemli olmasý her zaman bizim tercihimizdir’’ dedi.

TÜRK: KARAR KAOSA SÜRÜKLER DEMOKRATÝK Toplum Kongresi (DTK) Genel Baþkaný Ahmet Türk, YSK’nýn Hatip Dicle’nin milletvekilliðinin düþürülmesine iliþkin kararýný, ‘’Türkiye’yi, halkýmýzý çatýþmalý bir sürece itmek konusunda verilmiþ bir karardýr’’ þeklinde deðerlendirdi. Türk, Hatip Dicle’nin durumunu ele almak amacýyla düzenlenen toplantýda, olaðan bir çalýþma yapmak üzere toplanma kararý aldýklarýný, ancak YSK’nýn kararýnýn bu toplantýyý olaðanüstü hale getirdiðini söyledi. Hatip Dicle ile ilgili verilen kararýn ne hukuki, ne insani, ne de vicdani olduðunu savunan Türk, þöyle konuþtu: ‘’Tamamen Türkiye’yi kaosa sürüklemeye yönelik bir karardýr. Hepiniz biliyorsunuz ki son dönemde demokratik siyasetin önünü açmak için yoðun çaba ve büyük fedakarlýklar gösterildi. Demokratik siyaset zeminini yaratmaya yönelik yapýlan çalýþmalarýn önü, maalesef bugün devlet, hükümet ve yargý tarafýndan bir bütün olarak kesilmeye çalýþýldý. Ve adeta Türkiye’yi halkýmýzý çatýþmalý bir sürece itmek konusunda verilmiþ bir karardýr. Bu kararý baþka türlü yorumlamak mümkün deðildir. Bu karar, gerçekten devletin Kürt sorununa yaklaþýmýný ve çözüm anlayýþýna yaklaþýmýnýn ne olduðunu açýkça ortaya koymuþtur. Tabii ki demokratik zeminin kaydýrýlmasý, kaybettirilmesi durumunda, birilerinin de þunu görmesi gerekiyor: Biz uzun süreden beri demokratik bir anayasa, ulus, cumhuriyet ve demokratik özerklik projelerinin yaþama geçirilmesi konusunda çok önemli çabalar gösterdik. Ancak bütün bu çabalarý ortadan kaldýran bu anlayýþ, halka da halkýn iradesi ile seçilmiþ olanlara da ve halkýn iradesine de hesap verecektir.” Diyarbakýr / aa

Emeklinin gözü bu dâvâda EMEKLÝLERÝN, aylýklarýnýn yükseleceði umuduyla dört gözle beklediklerin dava süreci uzadý. Alýnan bilgiye göre, Ankara 17. Ýþ Mahkemesi, emeklilerin 2002 ve 2007 yýllarýna iliþkin aylýklarda eksik hesaplamadan kaynaklandýðý belirtilen farklarýn ödenmesi talebiyle açýlan dâvâda, Yargýtay’ýn bozma kararýna uydu ve delillerdeki noksanlarýn tamamlanmasýna karar verdi. Yargýtay 21. Hukuk Dairesi, 2011/1389 sayýlý kararýyla Ankara 17. Ýþ Mahkemesi’nin emeklilerin

2002 ve 2007 yýlýndan kaynaklanan aylýk farklarýnýn kabulüne iliþkin kararýný usulden bozmuþtu. Bozma kararýnýn ardýndan 2011/1290 sayýlý esas numarasýyla yeniden görülen davada, Ankara 17. Ýþ Mahkemesi, Yargýtay’ýn bozma kararýna uyulmasýna karar verdi. Karar uyarýnca, dava dosyasýnda Yargýtay kararýnda iþaret edilen eksiklikler tamamlanacak. Ankara 17. Ýþ Mahkemesi, 20 Ekim 2011 de yapýlacak duruþmada konuyu tekrar deðerlendirecek. Türkiye E-

mekliler Derneði (TÜED) Hukuk Danýþmaný Cafer Tufan Yazýcýoðlu, yargý sürecinin uzamasýnýn, bazý hallerde zaman aþýmý sorununu gündeme getirdiðine dikkati çekerek, ‘’Emeklilerin davalarýna öncelik verilmelidir. Çünkü yaþlarý itibariyle emeklilerin uzayan dava süreçlerini takip etmeye hem saðlýklarý izin vermiyor hem de ömürleri yetmiyor. Yeni oluþan parlamentonun bu yaz çalýþarak emeklilerin birikmiþ sorunlarýna çözüm üretmesini diliyoruz” dedi. Ankara / aa

DÝYARBAKIR’DA servis aracýnýn geçiþi esnasýnda bisiklet selesine yerleþtirilen bombanýn patlatýlmasý sonucu 9 kiþinin yaralandýðý saldýrýyý gerçekleþtirdikleri gerekçesiyle yargýlanan iki tutuklu sanýktan biri 1 kez müebbet hapis ile toplam 196 yýl 9 ay hapis cezasýna çarptýrýldý. Mahkeme diðer sanýk hakkýnda ise tefrik (ayýrma, ayýrt etme) kararý verdi. Diyarbakýr 5. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde görülen duruþmada tutuklu sanýk Mikail Çaðýrýcý ve avukatý Mesut Beþtaþ hazýr bulundu. Tutuklu sanýk Mehmet Çaðýrýcý ile tutuksuz yargýlanan sanýklar Selma Gül, Cihat Çaðýrýcý, Ömer Çaðýrýcý ve Sedat Kadran ise katýlmadý. Mahkeme heyeti, sanýk Mehmet Çaðýrýcý’nýn ‘’son savunmasýný yapmamýþ olmasý nedeniyle diðer sanýklar hakkýnda dosyanýn sürüncemede kalmamasý için’’ tefrikine, tutuksuz yargýlanan 4 sanýðýn da beraatýna karar verdi. Mahkeme, tutuklu sanýk Mikail Çaðýrýcý’yý TCK’nýn ‘’Devletin birliðini ve ülke bütünlüðünü bozmaya yönelik eylemde bulunmak’’ suçundan müebbet hapis cezasýna çarptýrdý, sanýðý ayrýca 9 kez ‘’Nitelikli adam öldürmeye teþebbüs’’, ‘’Ýzinsiz patlayýcý madde bulundurmak ve nakletmek’’ ile ‘’mala zarar vermek’’ suçlarýndan toplam 196 yýl 9 ay hapis cezasýyla cezalandýrdý. Diyarbakýr / aa

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Ýbicioðlu

Demirel toplantýya ‘cep’ten katýldý

9. CUMHURBAÞKANI Süleyman Demirel, adýný taþýyan üniversitenin mezuniyet törenine rahatsýzlýðýndan dolayý katýlamadýðýný bildirdi. Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Ýbicioðlu, SDÜ Konukevi’nde düzenlediði basýn toplantýsýnda bir gazetecinin ‘’9. Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel ilk defa, üniversitenin mezuniyet törenine katýlmadý, bunu nasýl deðerlendiriyorsunuz’’ sorusu üzerine 9. Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel ile mezuniyet programýndan bir hafta önce görüþtüðünü ve geleceði yönünde net bir cevap aldýklarýný söyledi. Demirel’in rahatsýzlýðýndan dolayý törene katýlamadýðýný belirten Ýbicioðlu, telefonla 9. Cumhurbaþkaný Demirel’i cep telefonundan aradý ve telefonun hoparlörünü açtý. Rektör Ýbicioðlu, basýn toplantýsý yaptýðýný ve görüþmeyi gazetecilerin de dinlediðini Demirel’e iletti. Telefonda ‘’gözlerinizden öperim’’ diye söze baþlayan Demirel, mezuniyet törenine katýlamadýðý için özür diledi. Rahatsýzlýðýndan dolayý törene katýlamadýðýný belirten Demirel, þunlarý söyledi: ‘’Her zaman olmaz böyle bir þey, ama yýlda bir defa belimde ufak bir aðrý olur sonra ayaðýma iner, o da o güne denk geldi. Hatta düne kadar o aðrýyla uðraþtým. Gelemediðime çok da üzüldüm. Isparta’da coþkulu bir þekilde kutlanan bu törende orada olmak ve 10 bin genci görmek isterdim.’’ Isparta / aa


HABER

Y

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

5

“Yeni anayasa” iradesi… cevher@yeniasya.com.tr

ürkiye’nin birinci meselesi AB müzâkere sürecinde demokratikleþme ile temel hak ve hürriyetlerin geliþtirilmesi. Bunun esas umdesini “yeni anayasa” oluþturuyor. Yeni dönemde temel konu, darbe Anayasasýnýn “baþlangýç” kýsýmlarýndan geçici “maddeleri”ne kadar tepeden inmeci “ideolojik ruh”tan arýndýrýlmasý. Zira “12 Eylül darbesi” anayasasýnýn “dibâcesi” de Anayasa’dan sayýlýyor. 1995’te “darbenin halkýn çaðrýsý üzerine yapýldýðý” ibâresi çýkarýlsa da, hâlâ yerine “hiçbir faaliyetin (…) Atatürk milliyetçiliði, ilke ve inkýlâplarý ve medeniyetçiliðinin karþýsýnda koruma göremeyeceði” kaydýyla halka raðmenci “ruh” bütün maddelerine sinmiþ, sindirilmiþ. Bunun içindir ki öncelikle “ikinci madde”deki “Atatürk milliyetçiliðine baðlý” ibaresine, “devrim kanunlarý”ný koruyup kollayan kayýtlara, “eðitim ve öðretimin Atatürk ilke ve inkýlâplarý doðrultusunda”

T

yapýlmasýna kadar, Anayasa’yý baþtan sona kelepçeleyen antidemokratik ibarelerin ayýklanmasý gerekiyor. Keza, gerçek bir demokrasi için “millet hâkimiyeti” ve “egemenliðin kullanýlmasý”na dair maddelerdeki çeliþkili çarpýklýklarýn düzeltilmesi âciliyet kesbediyor… ÂCÝLÝYET KESBEDEN DÜZENLEMELER Mesela 7. maddede, “Yasama yetkisi Türk milleti adýna TBMM’nindir; bu yetki devredilemez” denilirken; ve 6. maddede, “Egemenlik, kayýtsýz þartsýz milletindir” yazýlýp, “Egemenliðin kullanýlmasý, hiçbir surette hiçbir kiþiye, zümreye veya sýnýfa býrakýlamaz” hükmü getirilmiþken; araya “Türk milleti, egemenliðini, Anayasanýn koyduðu esaslara göre, yetkili organlarý eliyle kullanýr” cümlesi sokuþturulmuþ… Böylece, “millet adýna yasama yetkisine sahip yegâne kurum olan ve bu yetkisi devredilmeyen” millet irâdesinin temsilcisi Meclis’e “yetkili organlar” ortak edilmiþ! Anayasanýn yaný sýra, öncelikle siyasetin demokratikleþmesi için siyasî partiler ve seçim kanununun deðiþtirilmesi þart. Zira son seçimdeki “milletvekili aday listeleri”nde görüldüðü gibi, siyasette “liderler sultasý” devam ediyor. Siyasî parti liderleri ve genel merkezleri seçiyor, sýralýyor, mil-

let ise sâdece onaylýyor. Bu durumda “millî irâde” lâfta kalýyor; liderin aðzýna bakan ve direktifine mecbur hale getirilen milletvekilleri yasa yapmada demokratik irâdesini kullanamýyor. Bediüzzaman’ýn bir asýr önce dikkat çektiði, “Mebus hürdür, hiçbir tesir altýnda olmamak gerektir” hakikati tecelli etmiyor. (Münâzarât, 41) Keza bizzat Meclis Baþkaný’nýn “çoktan kalkmalýydý” ikrarýyla, en son Evren’in ileri sürdüðü, darbelere “yasal dayanak” ve “gerekçe” gösterilen “TSK Ýç Hizmet Kanunu 35. maddesi”nden “irtica” yerine “dinî örgütleri” tehdit ve tehlike sayan Millî Güvenlik Siyaset Belgesi’ne kadar demokrasiyi ve özgürlükleri zehirleyen birçok hususun düzeltilmesi lâzým. Ayrýca AKP’nin “Âcil Eylem Plâný”nda, seçim beyânnamelerinde ve hükûmet programlarýnda vaad ettiði ve dokuz senedir sürekli erteleyip bir türlü gerçekleþtir(e)mediði, “YÖK’un yapýsý”ndan din eðitimi ve öðretiminin önündeki bariyerlerin kaldýrýlmasýna, inanç ve ifâde özgürlüðüne kadar birçok tâdilatýn yapýlmasý; özetle sistemin ayýplardan temizlenmesi icâb ediyor. Daha Meclis açýlmadan patlayan “yemin metni” krizi bunun en bâriz göstergesi… Yine bu süreçte, 12 Eylül darbesinin hayatta kalan iki aktörün soruþturulmasýyla

sýnýrlý kalýnmayýp, bütün darbe dönemi sorumlularýnýn yargýlanmasý, 28 Þubat postmodern darbesinin ve hâlâ Genelkurmay sitesinde duran “27 Nisan e-muhtýrasý”nýn hesâba çekilmesi önemli… ÝLK BÝR YIL Ve bütün bunlar için güçlü bir demokratik irâde gerekiyor. Ne var ki daha Meclis açýlmadan iktidar partisinden gelen sinyaller, pek iç açýcý deðil. Meclis Baþkaný Þahin ve Baþbakan Yardýmcýsý Çiçek, daha baþtan “deðiþtirilemeyen maddeler”in yeni anayasada da “deðiþtirilmeyeceðini” söylüyorlar. Bakan Gönül, “Genelkurmay’ýn Millî Savunma Bakanlýðýna baðlanmasýna gerek yok” diyor. Bu irâde kýrýlmasý peþinen ümidleri kýrýyor. Daha önceki “anayasa taslak çalýþmasý”ný da “rafa kaldýrdýklarý”ný bizzat açýklayan Çiçek’in, “Yeni anayasayý ilk bir yýl içinde yapamazsak yine kalýr” cümlesi önemli. Gerçekten iktidarlarýn en güçlü olduðu zaman, seçimi kazandýðý ilk aylardýr. Ardýndan bu güç düþer; seçimden altý ay-bir sene sonra ise epey aþýnýr; hele yeni zamlarla, hayat pahalýlýðý, verilen vaadlerin yerine getirilmemesi buna eklendiðinde, yalama olur. Çok zorlanýr, daha önce rahatlýkla yapacaðý icraatý yapamaz…

Malki cinayetinde Türkeþ ve Çakal da gözaltýnda

YARGITAY 1. Ceza Dairesinin, Nesim Malki cinayeti davasýnda daha önce iki kez bozduðu Bursa 2. Aðýr Ceza Mahkemesinin kararýný onamasýnýn ardýndan, sanýklardan Burhanettin Türkeþ ve Mücahit Çakal, gözaltýna alýndý. Alýnan bilgiye göre, 1995’te Nesim Malki’nin öldürülmesi olayýyla ilgili Bursa 2. Aðýr Ceza Mahkemesinin kararýnýn Yargýtayca onanmasýyla haklarýnda yakalama kararý çýkarýlan Türkeþ ve Çakal, Bursa Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðü ekipleri tarafýndan yakalandý. Sanýklar, Emniyet Müdürlüðündeki iþlemlerinin ardýndan adliyeye sevk edildi. Bu arada, dava kapsamýnda 3 yýl 3 ay 15 gün hapis cezasý kalan Oðuz Iþýklý’nýn da bir süre önce yakalanarak cezaevine konulduðu öðrenildi. Bursa / aa

Didim’de 10 kaçak yakalandý

AYDIN’IN Didim ilçesinde, yasa dýþý yollardan yurt dýþýna çýkmak isteyen Burma uyruklu 10 kiþi yakalandý. Edinilen bilgiye göre, aldýklarý bir ihbarý deðerlendiren Ýlçe Emniyet Müdürlüðü Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Þube Müdürlüðü ekipleri, Didim-Ýzmir seferini yapan bir yolcu otobüsünde arama yaptý. Yapýlan aramada, 2’si çocuk, 2’si kadýn olmak üzere pasaportsuz Burma uyruklu 10 kaçak yakaladý. Gözaltýna alýnan kaçaklar, Didim Devlet Hastanesinde saðlýk kontrolünden geçirildikten sonra Altýnkum Polis Merkezine götürüldü. Burada tercüman aracýlýðýyla ifadeleri alýnan kaçaklar, iþlemlerinin tamamlanmasýnýn ardýndan sýnýr dýþý edilmek üzere Ýl Emniyet Müdürlüðü Yabancýlar Þubesine gönderilecek. Olayla ilgili soruþturma devam ediyor. Aydýn / aa

Yeþilova’da banka soygunu

BURDUR’UN Yeþilova ilçesinde bir banka þubesi, kimliði belirlenemeyen 2 kiþi tarafýndan soyuldu. Edinilen bilgiye göre, sabah saatlerinde, döviz iþlemleri giþe memurunun dýþarýya çýkmasýný fýrsat bilen ve þubeye giren soyguncular, para kasasýný ellerindeki aletlerle zorlayarak açtý. Soyguncular kasadan, 11 bin 40 avro ile 5 bin 853 dolarý alarak kaçtý. Hýrsýzlýk olayýný fark eden görevliler, olayý polise bildirdi. Bankanýn güvenlik kameralarýndaki görüntüleri inceleyen polis, zanlýlarý yakalamak için çalýþma baþlattý. Yeþilova / aa

AKP’den istifa etti oðlu serbet býrakldý

TERÖR örgütü mensuplarýnca kaçýrýlan Diyarbakýr’ýn Hazro Belediye Baþkaný Fethullah Mehmetoðlu’nun oðlu ve ayný zamanda AKP ilçe teþkilatý ikinci baþkaný olan Fuat Mehmetoðlu serbest býrakýldý. Edinilen bilgiye göre, 26 Mayýs’ta Diyarbakýr-Bingöl karayolunun Kocaköy-Gökçen köyü yol ayrýmýnda terör örgütü mensuplarýnca aracý yakýldýktan sonra kaçýrýlan Hazro Belediye Baþkanýnýn oðlu Fuat Mehmetoðlu’nun önceki gün akþam saatlerinde ilçenin kýrsal kesiminde serbest býrakýldýðý öðrenildi. Hazro Belediye Baþkaný Mehmetoðlu, oðlunun serbest býrakýldýðýný belirterek, konu ile ilgili açýklama yapmak istemediðini söyledi. Mehmetoðlu, hafta baþýnda AKP’den istifa ettiðini açýklamýþ, istifa kararýnýn oðlu Fuat Mehmetoðlu’nun kaçýrýlmasýyla baðlantýlý olduðu öne sürülmüþtü. Diyakbakýr / aa

Polise hain tuzak: 2 þehit TUNCELÝ’NÝN Nazimiye ilçesine baðlý Dereova köyü yolunda bir polis aracýnýn geçiþi sýrasýnda meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre 2 polis memuru þehit oldu. Alýnan bilgiye göre, Nazýmiye ilçe merkezine 500 metre uzaklýkta, Dereova köyü yolunda resmi plakalý bir polis aracýnýn geçiþi esnasýnda patlama oldu. Patlamada ilk be-

lirlemelere göre 2 polis memuru þehit oldu. Olay yerine sevk edilen jandarma özel harekat timi ve polis ekipleri, bölgede geniþ kapsamlý operasyon baþlattý. Bomba uzmaný ekipler de patlamanýn olduðu alanda, tuzaklanmýþ ikinci bir patlayýcý madde bulunabileceði ihtimaliyle dedektör köpeklerle arama yaptý. Bu arada, patlama esnasýnda

yolda 1.5 metrelik bir çukur oluþtuðu, ters dönen polis aracýndan kopan parçalarýn da yaklaþýk 100 metre uzaða savrulduðu görüldü. Mersin’in merkez Akdeniz ilçesindeki Siteler Polis Merkezi’ne yüzleri maskeli bir grup, 3 ses bombasý attý. Patlama sonucu nöbet tutan bir polis memuru hafif þekilde yaralandý. Tunceli / aa

98 yaþýnda, af bekliyor

Yavrularýmýza Kur’ân öðretelim

dýyaman’da 98 yaþýnda cezaevine giren ve 55 gün cezaevinde yatan bu süre içinde de torunu tarafýndan günde üç defa bakýmý yapýlan Hacý Sertel, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’den af bekliyor. Kimlikte yaþý 92, ancak gerçek yaþýnýn 98 olduðu bildirilen Hacý Sertel, 2006 yýlýnda Adýyaman’ýn Besni ilçesine baðlý Sayören köyündeki evinde ruhsatsýz otomatik kalaþnikof piyade tüfeði bulundurmak suçundan jandarma tarafýndan adliyeye sevk edildi. Besni Asliye Ceza Mahkemesi Hacý Sertel’e 4 yýl 2 ay ceza verdi. Hacý Sertel, cezayý bozdurmak için temyize gitti. Aradan geçen 4 yýlýn sonunda Yargýtay mahkeme kararýný onayladý. 98 yaþýndaki Sertel, ilk olarak adliyeye daha sonra cezaevine gönderildi. Hacý Sertel’in torunu Þükrü Sertel, yatalak ve kendi ihtiyaçlarýný gideremeyen dedesine bakmak için her gün cezaevine gitti. Burada dedesinin temizliðini ve bakýmýný yapan Þükrü Sertel, gidemediði günlerde cezaevinde yatan baþka bir mahkum Hacý Sertel’in bakýmýný üstlendi. Adýyaman E Tipi Kapalý Cezaevinde koðuþa konulan 98 yaþýndaki Hacý Dede’nin, gözleri görmediði, kalp yetmezliði bulunduðu, kulaklarýnýn duymadýðý ve ayaklarýnýn tutmadýðýna dair Adýyaman Devlet Hastanesi’nden rapor alýndý. Hacý Sertel’in yaþlý olmasý ve kendi bakýmýný yapamadýðý gerekçesiyle akrabalarý tarafýndan alýnan rapor adli makamlara sunuldu. Ancak bu raporlarýn yetersiz olduðunu belirten yetkililer, Adli Týp Ku-

TÜRK Diyanet Vakýf-Sen Genel Baþkaný Nuri Ünal, ‘’Vatandaþlarýmýz, yavrularýmýzý Kur’ân öðrenmeleri; vatanýný, milletini, bayraðýný seven ahlaklý kiþiler olarak yetiþmelerine katký saðlamak için tecrübeli görevlilerimize emanet etmeli’’ dedi. Ünal, yaptýðý yazýlý açýklamada, çocuklarýn Kur’ân-ý Kerim öðrenmesinde Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnca tüm yurtta açýlan yaz Kur’an kurslarýnýn önemine iþaret etti. Ünal, þunlarý kaydetti: ‘’Vatandaþlarýmýz, geleceðimiz yavrularýmýzý Kur’ân öðrenmeler; vatanýný, milletini, bayraðýný seven ahlaklý kiþiler olarak yetiþmelerine katký saðlamak için tecrübeli görevlilerimize emanet etmeli. Bu tatil döneminde vefakar din görevlilerimiz olan Kur’ân kursu öðreticilerimiz, imam hatiplerimiz ve müezzin kayyýmlarýmýz, çocuklarýmýza Kur’an öðrenimi vermek üzere hazýrlar. Din görevlisi arkadaþlarýmýz, kendilerine emanet edilen yavrularýmýza en güzel bir þekilde dini bilgileri öðretecekler. Bu vesileyle bu önemli görevi icra edecek bütün din görevlisi arkadaþlarýma ve sevgili yavrularýmýza baþarýlar diliyorum.’’ Ýstanbul / Yeni Asya

A

rumu’ndan rapor istedi. Bunun üzerine cezaevinden alýnan yaþlý mahkum, ambulansla jandarma nezaretinde Adli Týp Kurumu’na götürüldü. Adli Týp Kurumu, yaþlý mahkumun cezaevinde yatamayacak derece hasta olduðunu belirten raporunu göndermesinin ardýndan, 55 gün boyunca cezaevinde kalan Hacý Sertel’in cezasýnýn 3 ay ertelenmesine karar verildi. CUMHURBAÞKANIMIZ HALÝMÝZÝ GÖRSÜN Þükrü Sertel, dedesi Hacý Sertel’in Cumhurbaþkaný Abdullah Gül tarafýndan affedilmesini istiyor. Cezasý ertelenen ve evine getirilen Hacý Sertel’in yakýnlarý Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’den gelecek iyi haberi bekliyor. Dedesinin bakýma muhtaç olduðunu belirten Sertel, ‘’Dedem bakýma muhtaç olduðu için her gün altýný temizliyor, altýna bez baðlýyorduk. Ben olmadýðýmda cezaevinde mahkum Evren Evrensel bakýyordu. Cumhurbaþkanýmýzýn bu halimizi görmesini istiyoruz. 98 yaþýndaki bir kiþinin cezaevinde yatmasý ne kadar doðru’’ dedi. Adýyaman Cumhuriyet Baþsavcýsý Orhan Çetingül de Sertel’in cezasý Yargýtay’da onaylanýnca cezaevine konulduðunu belirterek, ‘’55 gün cezaevinde yattý. Daha sonra Adlý Týp Kurumundan rapor geldi. Hasta olduðu için cezasý 3 ay ertelendi. Hastanýn affedilmesi için Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’e yazý gönderdik’’ þeklinde konuþtu. Adýyaman / aa

drbattal@yahoo.com

Balocu hâkimler ülkesi Bundan bir süre önce… Ülkenin birinde… Tarafsýz olmasý gereken hâkimler taraf oldular. Ýçlerinden birileri dernek kurdu… Sonra diðerleri onlara karþý durdu. Sonra kadrolar, “adalet tarafsýz olmalý” diyenlerle doldu. Bir gün bir grup stajyer hakim ve savcý o ülkenin seçkin Adalet Akademisinden mezun oldu… Mezuniyet için tören hazýrlama ve yýllýk düzenleme iþi doðdu. “Bu iþi kimler daha iyi yapar” dendi. Yöneticiler “iyi çocuklar”ý destekledi. Kâh el altýndan, gâh “kol üstü”nden. Onlar 500 oyla erdi muradýna… Ve seçildiler bir güzel. De… 250 oyda kalan ekip, Çýkamadý onlarýn kerevetine. Genç savcýlar-hakimler, daha mesleðin baþýnda bölündü. 500 oy alan komite, “resmî yetki belgesi” ile bir balo düzenledi. Ne demekse; resmî, balo! “Resmen balo” yani. Yani “maskeli balo ve onun sahte yüzleri”. 250 oy alan ve “bu seferlik sýnýfta kalan” maðlup komite ise yetkisiz olarak balo yapmaya kalkýþtý. Yaptýlar da netekim. Ne hadlerineyse! Hatta, rivayet odur ki azýnlýkta kalan hâkimlerin balosu daha samimi, daha cafcaflý, daha bir farfaralý olmuþ. Kalite farký sebebiyle olsa gerek, “aksýrýncaya kadar içenler” daha bir tercih etmiþler. O ülkeden ziyarete gelen bir dostum sordu: -Ne olacak bizim adaletin hali? -Ne ki? -Bu genç hakimler, daha þimdiden aðabeylerinin de kýþkýrtmasýyla gruplaþýyorlar, bölünüyorlar, yargý demokrasisi yara almaz mý? Bendeniz cevap verdim: Hâkimin tarafsýz olmasý iyidir de… Asýl mesele, hâkimin hükmü kim ya da ne namýna verdiðidir. Hüküm, adaleti ve tarafsýzlýðý mutlak olan Hak namýna olmazsa, kýymeti nedir? Hakim adayý evvela bu sorunun cevabýný öðrenmezse diðer bildikleri ne kadar iþe yarar? Zaten bizim halimiz de sizinkinden farklý deðildir. Þimdi ben de size soruyorum ey okuyucu! Cevabým nasýl, iyi mi? Bir de… Bu ülke neresi? ve… Bu balolu zaman hangi zaman?

HABERLER

Kitap okuma fakiriyiz TÜRK Metal Sendikasý Genel Baþkaný Pevrul Kavlak, Türkiye’de kitap okuma oranýnýn düþük olduðunu belirterek, Japonya’da bir kiþinin yýlda 25 kitap okuduðunu, Türkiye’de ise 6 kiþiye yýlda sadece bir kitap düþtüðünü söyledi. Türk Metal Sendikasý bünyesindeki Metal Çocuk Arkadaþ Kulübü’nün 12. Çocuk Meclisi toplantýsý, Büyük Anadolu Oteli’nde düzenlendi. Kavlak, burada yaptýðý konuþmada, insanlarýn günümüzde dostluk, barýþ ve kardeþlik gibi deðerlere hasret kaldýðýný, Metal Çocuk Arkadaþ Kulübü’ndeki çocuklarýn bu deðerlerle bir araya geldiðini söyledi. Türkiye’de kitap okuma oranýnýn düþük olduðuna dikkati çekerek, çocuklardan, zamanlarýný iyi deðerlendirmelerini isteyen Kavlak, ‘’Tatil boyunca kendinizi geliþtirecek dergi ve kitaplarý okuyun. Japonya okuyor, geliþmelerinde bunun önemli bir rolü var. Tabi, Hiroþima’ya atýlan bombanýn yarattýðý milli bir ruh da var. Japonlar, dünyanýn en çok okuyan insanlarý. Japonya’da bir kiþi yýlda 25 kitap okurken, Türkiye’de 6 kiþiye yýlda sadece bir kitap düþüyor’’ dedi. Ankara / aa

Safa Giray topraða verildi VEFAT eden eski bakan Safa Giray’ýn cenazesi Gölbaþý Mezarlýðý’nda topraða verildi. Giray’ýn naaþý, TBMM’de düzenlenen törenin ardýndan Kocatepe Camisi avlusuna getirildi. Burada, Giray için cenaze namazý kýlýndý. Cenaze namazýna, Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek, DP Genel Baþkaný Namýk Kemal Zeybek, eski bakanlar Murat Baþesgioðlu, Hüsnü Doðan, Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, Türk Parlamenterler Birliði (TPB) Genel Baþkaný Hasan Korkmazcan, eski TBMM Dýþiþleri Komisyonu Baþkaný Mehmet Dülger, Milli Savunma Bakanlýðý Müsteþarý Korgeneral Ümit Dündar ile Giray’ýn eþi, kýzý, yakýnlarý ve sevenleri katýldý. Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakanlýðý, Milli Savunma Bakanlýðý, Dýþiþleri Bakanlýðý görevlerinde bulunan Giray’ýn cenazesi, daha sonra getirildiði Gölbaþý Mezarlýðý’nda defnedildi. Ankara / aa


6

YURT HABER

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

Y

HABERLER

Antalya kavruldu

ANTALYA’DA hava sýcaklýðý, bu yýlýn en yüksek deðerine ulaþarak, gölgede 39 derece olarak ölçüldü. Antalya’ya gelen turistler ve Antalyalýlar, serinlemek için sahillere akýn etti. Meteoroloji Bölge Müdürlüðü yetkilileri, deniz suyu sýcaklýðýnýn 26 derece, nem oranýnýn ise yüzde 20 ile 50 arasýnda olduðunu belirtti. Yetkililer, sýcak havanýn önümüzdeki günlerde devam edeceðini, Pazar günü ise yaðýþ beklendiðini bildirdi. Antalya / aa

Plâstik cerrahlar Ýstanbul’da

DÜNYANIN önde gelen plâstik cerrahlarý, Ýstanbul’da ayný program kapsamýnda düzenlenen üç ayrý faaliyette Türk meslektaþlarýyla bir araya gelerek deneyimlerini paylaþacak. Ýstanbul Uluslararasý Rinoplasti Kursu, 3. Uluslararasý Avrasya Estetik Cerrahi Kursu ve Ýstanbul Uluslararasý Rinoplasti Sempozyumu’nda, canlý plâstik cerrahi alanýndaki yeni geliþmeler, canlý ameliyatlar ve ‘’workshop’’larla daha renkli hale getirilerek 6 gün boyunca ele alýnacak. Amerikan Rhinoplasti Derneði ve Türk Plâstik Cerrahi Derneði tarafýndan, Türk Plâstik Cerrahi Derneði’nin 50. kuruluþ yýldönümü dolayýsýyla düzenlenen Uluslararasý Rinoplasti Kursu’na, ABD’den Bahman Guyuron ve Fransa’dan Anthony Wolf gibi dünyaca ünlü cerrahlar katýlacak. Rinoplasti konusundaki bütün ayrýntýlarýn ele alýnacaðý kursta, konuþmacýlar kendi deneyimlerini aktaracak, ele alýnan konular tartýþmaya açýlýp görüþ alýþ veriþinde bulunulacak. Ankara / aa

Malatya ‘Kayýsý Fuarý’na hazýrlanýyor

MALATYA Belediyesi Kültür A.Þ tarafýndan orga nize edilen ‘’Geleneksel Sanayi, Ticaret ve Uluslararasý Kayýsý Fuarý’’nýn bu yýl 19’uncusunu düzenlenecek. Kültür A. Þ Genel Müdürü Murat Nalçacý, Öðretmenevinde düzenlediði basýn toplantýsýnda, fuarýn 6 Temmuz’da Miþmiþpark Fuar Alaný’nda baþlayacaðýný ve 5 gün süreceðini belirtti. Fuarýn 9 bin metrekarelik alanda yapýlacaðýna iþaret eden Nalçacý, Ýstanbul, Elazýð, Adýyaman, Bursa, Kahramanmaraþ ve Mersin’den 8 ve il içinden de 55 standýn satýþýný gerçekleþtirdiklerini ifade ederek, çeþitli yarýþmalarýn ve kültürel faaliyetlerin yapýlacaðýný vurguladý. Malatya’daki fuar kapsamýnda, en iyi kayýsý yarýþmasýnýn yaný sýra, bir çok sportif ve kültürel faaliyetlerin de yapýlacaðýný kaydeden Nalçacý, Bulgaristan, Kosova ve Gürcistan’dan halk danslarý topluluklarýnýn gösteri sunacaðýný ifade etti. Malatya / Yeni Asya

14 milyon 316 bin aracýn trafikte seyrettiði anlatýlan kitapçýkta, trafiðin millî bir felâket haline gelmesindeki sebeplerden biri trafik ve yol güvenliðinin 18 kuruluþ arasýnda paylaþtýrýlmasý olduðu kaydedildi. FOTOÐRAF: AA

Trafik kazalarý nasýl önlenir? KARAYOLU TRAFÝK VE YOL GÜVENLÝÐÝ ARAÞTIRMA DERNEÐÝ, DÖRT YILDIR SÜRDÜRDÜÐÜ AR-GE ÇALIÞMALARINA ÝLÝÞKÝN SONUÇLARI BÝR KÝTAPÇIKTA TOPLADI. DERNEÐÝN HAZIRLADIÐI KÝTAPÇIKTAN DERLENEN BÝLGÝLERE GÖRE, 2000-2009 YILLARI ARASINDA MEYDANA GELEN TRAFÝK KAZALARINDA 45 BÝN KÝÞÝ VEFAT ETTÝ, BÝR MÝLYON 519 BÝN KÝÞÝ DE YARALANDI. KARAYOLU Trafik ve Yol Güvenliði A raþtýrma Derneði, sürdürdüðü AR-GE çalýþmalarý sonucunda, trafik kazalarýnýn ‘’Trafik ve Yol Güvenliði Genel Müdürlüðü’’nün kurulmasý, devlet yollarýnýn bölünmüþ yol haline çevrilmesi gibi tedbirlerle azaltýlabileceðini bildirdi. Karayolu Trafik ve Yol Güvenliði Araþtýrma Derneði, dört yýldýr sürdürdüðü AR-GE çalýþmalarýna iliþkin sonuçlarý bir kitapçýkta topladý. Derneðin hazýrladýðý kitapçýktan derlenen bilgilere göre, 2000-2009 yýllarý arasýnda meydana gelen trafik kazalarýnda 45 bin 188 kiþi vefat etti ve bir milyon 519 bin 737 kiþi de yaralandý. Söz konusunu rakamlarýn olay yeri için geçerli olduðu belirtilen kitapçýkta, yaralananlarýn 30 günlük takibinden sonra ölüm istatistiklerinin 90 bin 376’ya çýktýðýna dikkat çekildi. Türkiye’de yýllýk ortalama 9 bin kiþi-

nin, günlük ortalama 25 kiþinin öldüðü ve 416 kiþinin de yaralandýðý bildirilen kitapçýkta, yaralýlarýn yüzde 15’inin ge çici, yüzde 5’inin de daimî sakatlýkla ha yatlarýný devam ettirmek zorunda kaldýðý ifade edildi. 20 milyon 460 bin sürücünün bulunduðu 2009 yýlýnda, 14 milyon 316 bin aracýn trafikte seyrettiði anlatýlan kitapçýkta, trafiðin millî bir felâket haline gelmesindeki sebeplerden biri trafik ve yol güvenliðinin 18 kuruluþ arasýnda paylaþtýrýlmasý olduðu kaydedildi. Kitapçýkta, söz konusu ‘’kuruluþlara yetki, donaným ve bütçe verilmesine raðmen sorumluluðun verilmediði’’ ileri sürülerek, ‘’Trafik koordinasyonunda görev alan Emniyet Genel Müdürlüðü merkez ve taþra teþkilâtlarýnda sürekli ast ve üst deðiþiminden dolayý da bir ihtisaslaþma ve bilginin tabanla buluþmasý mümkün olmamaktadýr’’ ifadeleri yer aldý. Ankara / aa

HUKUKÎ VE BÜROKRATÝK ÇÖZÜM Trafik alanýnda 12 ülkede incelemelerde bulunan dernek yetkilileri hukukî, bürokratik, eðitim ve fizikî deðiþimleri kapsayan çözümlerilerin bazýlarý þöyle: Karayollarý Trafik Kanunu’nda bütün yetkiler, uygulamalar ve sorumluluklar Ulaþtýrma Bakanlýðý ile Ýçiþleri Bakanlýðý’nda toplanmalýdýr. Trafik ve yol güvenliðinde uygulamada sorumluluðu olmayan kuruluþlar ikinci derecede görevlendirilmelidir. Karayollarý Trafik Kanunu’nun 52. maddesi yeniden düzenlenerek sürücülerin yanýnda görevini yapmayan, suistimal eden, imtiyaz tanýyan kurum ve kiþilerin sorumluluklarý da açýkça tanýmlanmalýdýr. Bu millî felâketin önlenmesinde koordinasyon görevi yapan Emniyet Genel Müdürlüðü Trafik Hizmetleri Baþkanlýðý, Ýçiþleri Bakanlýðýnca Trafik ve Yol Güvenliði Genel Müdürlüðü þeklinde yeniden yapýlandýrýlarak bir ihtisas kuruluþu haline getirilmeli ve baþka mesleklerden buraya ast veya üst atama yapýlmamalýdýr. Her yýl ortalama 1,5 milyon lise mezununu ve 18 yaþýný bitirmiþ gençlerin girdiði ÖSS sýnavlarýnda mutlaka 10 tane, bilhassa ölümleri tetikleyen trafik sorularý sorularak gençlerin trafik kültürü alt yapýlarýnýn kuvvetlendirilmesi saðlanmalýdýr. TCK’da trafikte kýrmýzý ýþýkta geçerek, alkol, uyuþturucu alarak veya hýz yaparak ölümlü ve yaralanmalý bir olaya karýþan ve araç kullandýðý tesbit edilenlere verilen hürriyeti baðlayýcý cezalarýn alt limiti yükseltildiði gibi, bilerek ve isteyerek adam yaralama ve öldürme suçlarýndan aðýr cezalar verilmeli, maðdur taraf birden fazla ise her biri için ayrý ayrý hüküm verilmelidir. Bu cezalar hiçbir þekilde ertelenmemeli ve para cezasýna çevrilmemelidir. 81 ili birbirine baðlayan devlet yollarýnýn hükümetlerce daha kýsa zamanda mutlaka çok þeritli bölünmüþ yola çevrilerek tamamlanmasý gündüz ve gece için yatay ve dikey iþaretlerin de eksiksiz olmasý saðlanmalýdýr.

Y se ri i l â n l a r Turizm ve Eðitim Sektöründe çalýþacak Ýngilizce bölümünden mezun çalýþma arkadaþlarý aranýyor. Tel: 0(212) 474 63 49 bizimtur@bizimradyo.fm

yeniasya Medya Grup

Uygun Fiyata Satýlýk DEVREMÜLK Afyon Hilal Termal Tatil Köyünde 17-27 Eylül arasý kullanýma hazýr, 14.000TL satýlýk Not: Araba ile takas olunur. Gsm: 0542 240 03 42

ELEMAN Takým arkadaþlarý arýyoruz. Pazarlama departmanýna yetiþtirilmek üzere elemanlar alýnacaktýr. 0(212) 655 88 59

Otomotiv Sektöründe Yetiþtirilmek üzere 4 yýllýk üniversite mezunu bayan sekreterler alýnacaktýr. DORA OTOMOTÝV Tel: 0(212) 422 22 23 Web Ofsette çalýþacak makina ustasý ve yardýmcýlarý aranýyor. (0535) 278 52 18 saidaydin@yeniasya.com.tr Kýrtasiye sektöründe deneyimli pazarlama elemaný araç kullanabilen Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Grafik ve Tasarým elemaný aranýyor. Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68

Özel Duyu Özel Eðitim ve Rehabilitasyon Merkezine Ýþitme Engeliler Öðretmeni alýnacaktýr. Ücret Dolgundur. (0532) 374 68 07 (0505) 778 34 39 Antakya/Hatay Sultanahmet bölgesinde ki otelimiz için Ýngilizce bilen bay resepsiyon elemaný aramaktayýz. Ýrtibat tel : 0(212) 528 95 32 E Ehliyetli Kamyon Þoförü aranýyor. 0(212) 671.51.71 ÝHRACATÇI FÝRMA LARLA Telefon trafiðini yürütebilecek

seviyede Ýngilizceye vakýf yüksek okul mezunu tesettüre riayet eden Bir Bayan Elemana ihtiyaç vardýr. Çalýþma yeri Rize'nin Pazar Ýlçesidir. Ýrtibat Telefonu: (0542) 223 82 11

KÝRALIK DAÝRE Sahibinden Denizli'de Kiralýk zemin dükkân Bayrampaþa Ulu Cami Yaný Ulu Çarþý Ýþhanýnda zemin 11 nolu dükkân Kaloriferli-Kapalý Otoparklý Ýþyeri 300 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Denizli Mehmetçik mahallesi Diþ Hastanesi yanýnda Kombili Daire 100m2 2+1 Yeni Bakýmdan çýkmýþ 280 TL (0533) 712 48 06 75 m2, 1+1, 4 katlý, 1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl arasý, 500 TL depozit, kira 350 TL 0(212) 640 58 88 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 2.kat, kat kaloriferli, krediye uygun 700 TL (0536) 313 81 79 90 m2, 2+1, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý kiralýk daire 500 TL kira, 1000 TL depozit (0536) 313 81 79

SATILIK DAÝRE ASYA TERMAL KIZILCAHAMAM Tatil Köyü'nde SATILIK Devre mülk. 15.Dönem TemmuzAðustos (Sayran Konaklarý B2-2-15) ve 19.Dönem Aðustos-Eylül(Park Evleri C1-065-19) Müracaat Tel:0532-2637221

Kumburgaz 'da Sahibinden satýlýk dubleks daire 180m2 130.000TL Krediye Uygun 0542 512 54 28 Þirinevler 'de Hürriyet mahallesinde Sahibinden satýlýk kombili asansörlü 120m2 daire 115.000TL 0542 512 54 28 BARLADA Göl Manzaralý 3 kat saðlýk ocaðýnýn önünde 0537 464 41 31 0536 599 39 40 Kemal Karta Satýlýk Triplex 350m2 kapalý alan 500m2 müstakil bahçe, deniz manzaralý. Beylikdüzü, Kavaklý, Ýstanbul 0532-2366370 Küçükköy Yenimahalle'de 3.Kat 100 m2 Doðalgazlý-Kombili Tapulu-Krediye uygun 120 bin lira Acil ihtiyaçtan satýlýk azda olsa pazarlýk payý var. 0537 712 39 91 400 TL Taksitle Tamamý 39.300 TL'den baþlayan fiyatlarla Samsun Panorama Evlerinde Site içerisinde % 82 yeþil alan, yarý olimpik açýk havuzu, fitness saðlýk kabini, oyun merkezi, çocuk oyun parký, 24 saat güvenlik, kamelyalar, otoparklar hayalinizdeki yaþama merhaba demek için Arsa Bizim Ýnþaat Bizim Ev Sizin Erken Gelen Kazanýyor Kampanyasýný Kaçýrmayýn. Çekiliþsiz kurasýz istediðiniz daireyi seçme imkaný Ön Kayýt Ýçin: Satýþ Ofisi:0362 428 07 65 Gsm: (0532) 494 85 00 www.alangayrimenkul.com.tr Sahibinden Denizli'de Üçler 800. yüzyýl Belediye Toki Konutlarýnda 3+1 Asansörlü Isý Ýzalasyonlu 120 m2 çevre düzenlemesi ve sosyal tesisleri faal 82.000 TL

(0533) 712 48 06 Sahibinden Ankara Demetevler Metro Duraðýnda önceleri Poliklinik Olan iþyerinede uygun 1. Kat 3+1 Kombili Daire 150m2 Dükkan Üstü 1. Cad. Hülya Ap. 3/3 85,000 TL. (0533) 712 48 06

SATILIK ARSA Yalova Fevziye köyünde asfalt cepheli 4200m2 85.000TL 0532 631 12 25 Yalova 'da Sahibinden 2300m2 arazi 80.000TL 0532 631 12 25 Arnavutköy 'de Sahibinden yerleþim içerisinde elektriði, suyu çekilebilir. 500m2 tamamý 22.000 Yarý peþin yarýsý vadeli Hemen tapulu arsa, 0(212) 597 99 21 (0532) 552 5973 Trakya'nýn muhtelif yerlerinde sanayi-tarým hayvancýlýk veya kýsa ve uzun vadeli yatýrýmlýk imarlý, imarsýz arsa ve tarlalar için arayýn. Abdullah Gürman (0532) 323 94 27 - 0(282) 653 66 67 0(282) 651 66 40 www.gurmanarsaofisi.com Çorlu/Tekirdað

VASITA 2006 GAZELLE sobol

çok temiz 44.500 km de vade ve takas olur, gaz 2752 model, 44500 km de, motor hacmi 18.012.000 cm3, motor gücü 101125 arasý, beyaz renk, manuel vites, dizel yakýt, takaslý, ikinci el 10.000 TL. 0(212) 640 58 88 2003 model Transit connect 160,000 km 12.000 TL kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara

SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN email: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81 2005 model Transit

connect 151,000 km 14.000 tl kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara

ÇEÞÝTLÝ

Ateþ Otogaz 'da Ýtalyan sistemlerinde Þok Kampanya TOMASETTO 1050TL T4-BLUE 850 TL GAZELÝ 1250TL kartlara 10 taksit biryýl kesintisiz yol yardým Topkapý 0212 482 95 90 Maslak 0212 286 98 00 Ýkitelli 0212 549 75 21 Gebze Abdi Ýpekçi Mahallesinde (Tren Ýstasyonu Yaný) bulunan "Ucuzluk Japon Pazarý" Dükkânýmý Uygun Þartlarda Devretmek Ýstiyorum. (0537) 334 58 94 Acele Devren Satýlýk veya Kiralýk Pastane (0539) 260 53 08/Fatih

ZAYÝ

Hacettepe Ünviversitesine ait öðrenci kimliðimi kaybettim.Hükümsüzdür. Mahmut Sami Tutar Özel Yenibosna Safa Hastanesi tarafýndan Enfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmaný olarak adýma düzenlenen 26/11/2007 tarihli Kart No:165 Yaprak No.8762 olan Enfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik Mikrobiyoloji Ruhsat Belgesini kaybettim. Hükümsüzdür. Seniha BAÞARAN Enf. Hast. ve Klinik Mikrobiyoloji


DÜNYA

Y

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

7

NETANYAHU'DAN ERDOÐAN'A MEKTUP:

Dostluk ruhu yeniden canlansýn ÝSRAÝL Baþbakaný Binyamin Netanyahu, AKP ’nin seçim baþarýsýndan dolayý Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’a gönderdiði þahsi kutlama mektubunda, iki ülke arasýndaki dostluk ruhunun yeniden canlandýrýlmasýný istedi. Ýsrail’in Haaretz gazetesinin internet sayfasýnda yer alan habere göre, Netanyahu, iki ülke arasýndaki iliþkilerin normalleþtirilmesi ve diplomatik çatlaðýn giderilmesi arzusunda olduðunu ifade etti. Adý açýklanmayan Ýsrailli kaynaklara dayanýlarak verilen habere göre, mektup, üzerinde yapýlan dikkatli deðerlendirmelerin ardýndan birkaç gün önce gönderildi. Netanyahu’nun, “Türkiye ile iliþkilerin normalleþmesini” ve “geçmiþte olduðu gibi iki ülke arasýnda iyi iliþkileri istediðini” ifade ettiði kaydedilerek, þöyle dediði belirtildi: “Ýþbirliðimizin yeniden kurulmasý ve halklarýmýz arasýndaki iliþkileri birçok kuþaktýr karakterize eden dostluk ruhunun yeniden oluþturulmasý umuduyla hükümetim, ülkelerimiz arasýnda varolan tüm önemli sorunlara bir çözüm bulunmasý konusunda yeni Türk hükümeti ile birlikte çalýþmaktan memnuniyet duyacaktýr.” Ankara / aa

ÝSRAÝLLÝ YETKÝLÝ: ÝLÝÞKÝLERÝMÝZÝN BOZULMASINDAN ÖTÜRÜ ÜZGÜNÜZ ÝSRAÝL Baþbakaný Binyamin Netanyahu’ya yakýn bir yetkili, “Türkiye-Ýsrail iliþkilerinin bozulmasýndan ötürü üzgün olduklarýný” söyledi. Baþbakan Netanyahu’nun, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’a gönderdiði mektubuyla ilgili Reutes’a bilgi veren yetkili, Netanyahu’nun, seçim baþarýsýndan ötürü Erdoðan’ý kutlama amacýnýn da ötesinde mesajýnda, “bir zamanlar iyi olan ve bozulan iki ülke iliþkilerinin onarýlmasýna olan ilgisini dile getirdiðini” ifade etti. Yetkili, “Ýsrail, Türkiye ile iliþkilerinin bozulmasýndan dolayý üzgündür. Ýyi iliþkilerin, her iki tarafýn da çýkarýna olduðunu düþünüyoruz ve iliþkilerde daha pozitif bir dinamiðin mümkün olduðunu umut ediyoruz” dedi. Kudüs / aa

GAZZE'DE YENÝ KONUTLARA ÝZÝN ÝSRAÝL hükümeti, Gazze Þeridi’nde toplam 1200 konut ve 18 okul inþasý için BM’nin bölgeye inþaat malzemesi ithal etmesine izin verdi. Ýsrail hükümetinin Filistin topraklarýndaki faaliyetlerinin koordinatörünün sözcüsü Guy Inbar, “Birleþmiþ Milletler Filistinli Mültecilere Yardým ve Çalýþma Örgütü’nün (UNRWA), Refah ve Tal El Sultan’da 1200 konut ile 18 okulun inþasýnýn dahil olduðu ilave ek projelerini onayladýk” dedi. BM’nin Ortadoðu barýþ süreci özel koordinatörü Robert Serry de sözcüsü aracýlýðýyla yaptýðý açýklamada, Ýsrail hükümetinin bu kararýný çok önemli bir adým olarak niteledi ve memnuniyetle karþýladýðýný belirtti. Projelerin toplam deðerinin yaklaþýk 100 milyon dolar olduðunu kaydeden BM yetkilisi, “Gazze’deki durumu iyileþtirmek amacýyla bu projeleri uygun bir sürede hayata geçirmek için uzman BM kuruluþlarýyla çalýþmayý sürdüreceðiz” dedi. Kudüs / aa

Ýsrail Baþbakaný Binyamin Netanyahu

Yemen’de El Kaide operasyonu: 15 ölü

YEMEN’ÝN güneyinde güvenlik güçleri ile terör örgütü El Kaide militanlarý arasýnda devam eden çatýþmalarda 15 militanýn öldürüldüðü bildirildi. Yemen ordusunun havadan sürdürdüðü operasyonlarda Abyan eyaletinde örgüt üyelerinin toplantý halinde olduðu bir binaya yapýlan hava harekâtýnda 15 militanýn öldürüldüðü ve çok sayýda yaralýnýn olduðu aktarýldý. Güvenlik güçlerinden bir yetkilinin yaptýðý açýklamada, Zincibar þehrinde terörist yapýlanmalarla mücadelede ciddî ilerlemeler kaydedildiði, teröristlerin Zincibar’ýn doðusundaki Car el Kuud bölgesine doðru geri çekildiði bildirildi. Bu arada aske ri kaynaklar, El Kaide ile baðlantýlý ol duðu sanýlan 40’a yakýn mahkûmun Abyan’da bir hapishaneden kaçtýðýný açýkladý. Sana / aa

Ban Ki-moon yeniden seçildi

BÝRLEÞMÝÞ Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-moon, yeniden bu kurumun baþýna getirildi. Ban, New York’taki BM Genel Merkezi’nde yapýlan oylamada, bütün üye ülkelerinin desteði ile yeniden Genel Sekreterlik görevine seçildi. BM Güvenlik Konseyi, Ban’ý BM Genel Sekreterliði makamý için Genel Kurulu’a tek aday olarak tavsiye etti. Güvenlik Konseyi’nin tavsiye ettiði tek adayý ‘seçme’ yerine bir anlamda ‘onaylayan’ Genel Kurul, Ban’ýn kurumun baþýnda 31 Aralýk 2016 tarihine kadar kalmasýnýn önünü açmýþ oldu. New York / cihan

Meksika’da kartel lideri yakalandý

MEKSÝKA’NIN en çok aranan uyuþturucu liderinden biri yakalandý. Güvenlik yetkilileri, La Familia karte linin lideri “El Chango” (Eþek) lâkaplý Jose de Jesus Mendez Vargas’ýn Aguascalientes eyaletinde yakalandýðýný açýkladýlar. Mendez’in yakalanmasý organize suç örgütlerine büyük darbe o la rak yo rum la ný yor. Hü kü met Mendez’in baþýna 2,5 milyon dolar ödül koymuþtu. La Familia’nýn liderinin Aralýk ayýndaki bir çatýþmada ölmesinden sonra, Mendez’in bu suç örgütünün kalan son baþkaný olduðu bildirilmiþti. Meksiko / aa

2080 Avrupasý sýcaktan yanacak

AVRUPALI bilim adamýnýn hazýrladýðý rapora göre, 2080 yýlýndan itibaren Avrupa’da yaz aylarýnda sýcaklardan kaynaklanan ölümlerde büyük artýþ görüleceði iddia edildi. “Nature Communications” adlý dergide ya yýmlanan, Fransa, Ýsviçre, Ýspanya baþta olmak üzere 16 Avrupa ülke sinden gelen bilim adamlarýndan oluþan grubun raporunda, 2080 yýlýndan itibaren yaz mevsimindeki sýcaklýklarýn mevcut durumdan ortalama 4,5 derece daha fazla olmasýnýn tahmin edildiði bildirildi. Sýcaklara baðlý olarak görülen ölümlerin 2080 yýlýndan itibaren ciddî bir þekilde artýþa geçe ceði savunulurken, bütün Avrupa’da yýlda 230 bin kiþinin bu yüzden ölebi leceði ileri sürüldü. Madrid / aa

Son yýllarda birçok tabiî felâketle karþý karþýya kalan Çin'de bu tür afetlerin gelecek yýllarda artabileceði uyarýsýnda bulunuldu.

Çin’e tabiî afet uyarýsý ÇÝN, son yýllarda deprem, sel, toprak kaymasý gibi tabiî afetlerle mücadele ederken, yetkililer gelecekte bu tür felâketlerin artabileceðini belirtti. Ulusal basýnda yer alan haberlere göre, Çin Toprak ve Kaynaklar Bakanlýðý tabiî afetlerin artabileceðine yönelik uyarý yaptý. Çin Doðal Afetler Acil Teknik Rehberlik Merkezi baþkan yardýmcýsý Tian Tingþan, Çin’in vahim bir durumla karþý karþýya olduðunu söyledi. Tian, toprak kaymalarý ve depremler gibi tabiî afetlerin ülkeye en çok zarar veren felâketler olduðunu kaydetti. Ülkede son verilere göre 1998 yýlýndan bu yana 329 bin tabiî felâket meydana geldi. Bu felâketlerde 13 bin 925 kiþi hayatýný kaybetti, 61 milyar yüen (yaklaþýk 15,22 milyar TL) eko-

nomik kayýp meydana geldi. Çin’de geçen yýl 30.670 tabiî felâket yaþandýðý kaydedilen istatistiklerde, 2246 kiþinin öldüðü, 669 kiþinin hâlâ kayýp olduðu ve ekonomik kaybýn 6,4 milyar yüen olduðu belirtildi. Yetkililer, bu yýl can kaybýnýn ve ekonomik kayýplarýn geçen yýla oranla az olduðunu, ancak ülkenin birçok bölgesinde þiddetli sellerle mücadelenin sürdüðünü kaydediyor. Çin Devlet Konseyi yayýmladýðý bildiride, tabiî afetlerin önlenmesi için daha büyük çaba sarf edilmesi hususunda çaðrýda bulunmuþtu. Bildiride, 2020 yýlýna kadar ülkede tabiî afetleri deðerlendirme, izleme, erken uyarý, önleme ve acil durum mekanizmalarýnýn tesis edilmesi gerektiði vurgulandý. Þanghay / aa

“YER DEÐÝÞTÝRME KARMAÞIK BÝR SOSYAL SORUN” BÝLDÝRÝDE ayrýca, tehlikeli bölgelerden tahliye iþlemlerinin insanlarýn canýný korumak için etkili bir önlem oldu ðu kaydediliyor. Yetkililer, tabiî afetlerden en çok etkilenen bölgelere uzmanlarýn yönlendirildiðini, bu uzmanlarýn yerel hükümetlere yardým ettiðini belirtiyor. Ülkede tabiî felâketlerin sýk yaþandýðý bölgelerde son yýllarda tahliye iþlemi sýklýkla görülürken, Çin Toprak ve Kaynak Bakanlýðý Jeolojik Çevre Bölümü Baþkaný Guan Fýngcün, bu durumun karmaþýk bir sosyal sorun olduðunu kaydediyor. Guan, tahliye ve yer deðiþtirme iþlemlerinden yerel yönetimlerin sorumlu olduðunu, ancak yeri deðiþtirilenlere standart tazminat bedelinin ayarlanmasýnýn zor olduðunu belirtiyor. Ülkede son bir ayda þiddetli yaðmurlarýn neden olduðu sel felâketlerinde son rakamlara göre 175 kiþi vefat etmiþ, 86 kiþi kaybolmuþtu.

Suriyeli eski askerden Esad’a tepki SURÝYE’DEKÝ olaylardan kaçarak Hatay’a gelen Suriyelilerden bir asker, “Devlet Baþkaný Beþþar Esad’ýn 12 yýldýr reform sözü verdiðini, ancak bu sözlerin her zaman havada kaldýðýný” söyledi. Dera þehrindeki protestolar esnasýnda halka karýþýp Cisr Eþ Þuður’a, oradan da Yayladaðý’na baðlý Güveççi köyünde ki yakýnlarýnýn yanýna kaçarak sýðýndýðýný belirten ve adýnýn kullanýlmasýný istemeyen Su riyeli asker, Beþþar Essad’ýn babasýnýn daha önce uyguladýðý yönetimin aynýsýný sür dürdüðünü belirtti. Esad’ýn 12 yýldýr reform sözü verdiðini, ama sözlerinin her zaman havada kaldýðýný ifade eden asker, Dera’da askerlerin hal -

ka yaptýðý iþkenceye ve kadýnlara insanlýk dýþý uygulamalara dayanamadýðýný ve görevini býraktýðýný anlattý. Suriye halkýnýn daha fazla özgürlük demokrasi reform ve insan haklarý istediðini belirten asker, Esad’ýn Türkiye’ye sýðýnan Suriyelilere yaptýðý ülkelerine dönmeleri çaðrýsýna karþýlýk dönmeyeceklerini, dönmeleri halinde kendilerini çok kötü bir senaryonun beklediðini belirtti. Öte yandan Suriye’deki olaylardan kaçan Basim Þeyho da reformlarýn sözde kalmamasýný ve bir an önce uygulanmasýný isteyerek, Suriye’nin kendilerine hiçbir þey yapmayacaðýný taahhüt etmesi halinde dönebileceklerini kaydetti. Hatay / aa

hibrahimcan@windowslive.com

Esad, artýk konuþma! uriye Devlet Baþkaný Beþþar Esad’ýn son yaptýðý konuþma, bu ülkede yaþanan çatýþma ortamýný sakinleþtirmeye yetmedi. Konuþma metnine baktýðýnýzda maalesef Beþþar Esad’ýn resmi hâlâ net göremediði anlaþýlýyor. Þu cümlelere bakýnýz: “Neler yaþanýyor? Bunlarýn arkasýnda kimler var? Bunlar bir komplo mu? Yurtdýþýnda dizayn edilmiþ bir komplonun hedefindeyiz. Ve bunlara mikroplar diyeceðim, her yerdeler… Nasýl bilim adamlarý mikroplara karþý vücudu güçlendirmeye çalýþýyorsa, biz de ayný yöntemi uygulayacaðýz.” Bu sözler Esad’ýn olaylarý tamamen farklý bir pencereden gördüðü, geliþmeleri okuyamadýðýnýn açýk bir iþareti. Ülkede genel bir kaynaþma olduðunu, kendisine baðlý güvenlik güçlerinin, iþgalci ülke askerlerinin yapmayacaðý zulümleri kendi vatandaþýna yaptýðýný, Türkiye’ye kaçmasýnlar diye sýnýr köylerinde bile operasyonlar düzenlendiðini, yüzlerce masum insanýn vefat ettiðini göremiyor Beþþar Esad. Nitekim Baþbakan Erdoðan ile ABD Baþkaný Obama arasýnda geçtiði söylenilen telefon görüþmesinden iki tarafýn da bu açýklamalardan tatmin olmadýðý anlaþýlýyor. Peki þimdi ne olacak? Esad’ýn açýkladýðý af yeterli olacak gibi görünmüyor. Ýnsanlar can derdinde. Ülkemize sýðýnanlarýn anlattýklarý kabul edilebilecek, katlanýlabilecek þeyler deðil. Türkiye’nin telkinleri de Esad’ýn yeterince dikkate aldýðýný söylemek güç. Böyle bir durumda BM Güvenlik Konseyi’nin en azýndan Türkiye sýnýrýna yakýn bölgede uçuþa yasak bölge ilan edilmesi, insanî yardýmlarýn bu bölgede yoðunlaþtýrýlmasý ve Suriye’ye uygulanan yaptýrýmlarýn aðýrlaþtýrýlmasý gibi tedbirleri içeren bir karar tasarýsý hazýrlýðý içinde olduðu söyleniyor. Libya’dakine benzer bir NATO operasyonu ise sözkonusu deðil. Zaten Türkiye’nin böyle bir tedbiri kabul etmesi ve desteklemesi mümkün deðil. Öncelikle Libya örneðinde görüldüðü gibi NATO müdahalesi daha fazla masum kaný dökülmesi ve daha fazla felâkete yol açýyor. Ýnsani yönün yaný sýra, bu müdahalenin yol açacaðý göç yine ülkemiz yönünde olacaktýr. Ýkinci olarak; NATO’nun—aslýnda görev alaný içinde olmayan, ancak Libya örneðinde olduðu gibi durumdan vazife çýkararak üstlenilen—böyle bir operasyonunun karargâhý, lojistiði ve gerekirse kara gücü ülkemizden saðlanacak veya buradan aktarýlacaktýr. Bu da Suriye yönetiminde kim olursa olsun Türkiye’ye karþý husûmetin güçlenmesine yol açacaktýr. Üçüncü ve son olarak da Esad’ýn gerçek resmî görerek, kendi ülkesi ve halkýný kurtaracak demokratikleþme ve özgürleþme tedbirlerini alma umudumuzu hâlâ koruyoruz. Böyle bir müdahale bu umudu tamamen ortadan kaldýracaktýr. Bu geliþmeler çerçevesinde, Suriye’deki soruna BM müdahalesi yakýn gibi görünse de etkili olacaðý konusunda kuþkularýmýz var. Böyle bir durumda Ýran’ýn olaylarý Þiî-Sünnî çatýþmasýna dönüþtürme politikasý da dikkate alýndýðýnda, Suriye’deki durumun giderek aðýrlaþmasýný öngörmek mümkün. Umarýz Esad, konuþmak yerine icraatlarýný acilen gerçekleþtirerek, öncelikle orduyla halký karþý karþýya getirmekten kaçýnýr. Sonra da halkýna hak ettiði temel hak ve özgürlükleri saðlayýcý yapýyý oluþturur. Derin devlet mekanizmasýnýn kurduðu çýkar çarkýnýn bozulmasý anlamýna gelecek olan böyle bir dev adýmý atabilir mi? Bunu zaman gösterecek.

S

TAZÝYE Kýymetli kardeþimiz

Faik Yavuz'un babasý

Mustafa Yavuz vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesine ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

Esad'ýn "genel af" açýklamasýndan sonra bazý Suriyeliler ülkelerine döndü.

428 KÝÞÝ ÜLKESÝNE DÖNDÜ ÜLKELERÝNDEKÝ iç karýþýklýk dolayýsýyla Türkiye’ye sýðýnan ve Kýzýlay tarafýndan kurulan geçici çadýr kentlere yerleþtirilen Suriyelilerden 428’inin ülkelerine geri döndükleri bildirildi. Suriye Devlet Baþkaný Beþþar Esad’ýn ‘’genel af’’ açýklamasýnýn ardýndan Yayladaðý, Altýnözü ve Reyhanlý ilçelerinde kurulan geçici çadýrlarda kalan 428 Suriyeli’nin ülkelerine geri döndükleri belirtildi. Beþ geçici çadýr kentte kalanlarýn sayýsýnýn 10 bin 290 olduðu belirtildi. Bu arada, 15’i refakatçi toplam 40 yaralý Suriyelinin de Hatay’daki çeþitli hastanelerde tedavilerinin sürdüðü ifade edildi. Hatay / aa

Birecik Yeni Asya Okuyucularý Þanlýurfa


8

MEDYA POLÝTÝK

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

Y

Anayasayaboþlâfsokmayýn mikailyaprak@gmail.com

Geleceðimiz vegençliðimiz (yadaAvrupaseçimimiz) eçim günü olan 12 Haziran’da biz de Köln’de toplandýk. Elbette ki kasýt yok. Üstâdý anma adýna tertiplenen bu toplantýnýn konusunu, gününü ve katýlýmcýlarýný meþveretle belirlerken, Türkiye’de henüz seçim tarihi belirlenmemiþti. Daha sonra da biz günümüzü deðiþtirmeye kýyamadýk. Ama bize kýyanlar kýymýþ, Avrupa’da oy kullanmaktan yine mahrum býrakýlmýþtýk. Amerika’dan, Almanya’dan, Avusturya’dan, Belçika’dan, Hollanda’dan, Ýsviçre’den, Fransa’dan ve Türkiye’den katýlanlardan sadece Türkiye gümrüðünden geçenler oylarýný kullanabilmiþlerdi. Tabiî ki bu, asýl meselemiz içinde sadece bir parantez içidir. *** Hemen her yýl dâvetimize icabet eden kadim simalara ilâveten yeni simalar da bizimleydi bu defa.. Bunlardan biri Prof. Dr. Süleyman Kurter Hocamýzdý ki, Amerikan gençliðinin içinde bocaladýklarý sefahat ortamýný irdelerken, insanlýk adýna gözlerin yaþarmamasý, yüreklerin yanmamasý mümkün deðildi. Konuþmasýný Ýngilizce yapan Amerikalý Müslüman Prof. Dr. Kevin Barret’in mesajlarýný genç tercümanýmýz aktarýrken, Barret’in “beden dili,” jest ve mimikleri de meseleyi daha bir pekiþtiriyor, hafýzalara resmediyordu. 11 Eylül’ün arka planýný Amerika’da seslendirdiði için üniversiteden kovulmasýný da “espriyle” anlatýyordu. Konuþmasýný Almanca yapan “Türk-Alman” Müslüman avukat Michael Murat Sertsöz’ün tek bir kaynaðý vardý: Gençlik Rehberi. *** Açýþ konuþmasýný da yapan Kutlular Aðabey, bunu kýsa tutarak sözü diðer konuþmacýlara havale etmiþti. Realist yazarýmýz Kâzým Güleçyüz ise, yine verileri, istatistikleri ve gençliðimiz açýsýndan gelinen noktayý nazara verirken, hem yüreðimiz burkuldu, hem de çalýþma azmimiz kamçýlandý. Sinevizyonumuz bir baþka harikaydý. Üstad’ýn aramýzdan ayrýlýþýndan bu yana müsbet ve menfi geliþmeler nazara veriliyor, menfîliklerden korunmamýz için Üstad’ýn himmetiyle, Cenâb-ý Hak’kýn yardýmý niyaz ediliyordu. Musîkiþinaslarýmýza gelince; Dr. Bahri Güngördü, Hüseyin Sert, Cem Murat Derya Diþçi ve Ahmet Gürsel Týrýþkan dörtlüsü, Ali Oktay ile “beþleme”ye dönüþmüþtü. Sað elin beþ parmaðý bir arada neler yapmaz ki. Hele bir de Üstad’ýn sað eli, onlarýn baþlarýnýn üstünde olursa… Organizasyon ise, zaman içerisinde yeterince tecrübe kazanýldýðýný göstermeye yetiyordu. Emeði geçen herkesten Allah razý olsun. ANALAR VE BABALAR Konu geleceðimiz ve gençliðimiz olur da, analar ve babalar hatýrlanmaz mý? Gençlerimizin saygýnlýðý ve saðlamlýðý da, anne ve babalarýný saymaya baðlý deðil mi? Yeni dünyaya gelen her çocuk için, “Allah analý babalý büyütsün” duâsýnýn dilimizdeki ve millî bünyemizdeki yeri tartýþýlmaz. Baþka milletler de, böyle duâ ederler mi, bilmiyorum. Yeni Asya takviminde okudum. Bakýma muhtaç bir ananýn iki oðlu varmýþ. Ýbadetlerini bile ikisi ayný anda yapmaz; biri ibadet yaparken, öbürü anneyi gözetirmiþ. Bir defasýnda ibadetten çok haz alan kardeþ, bakým nöbeti kendine geldiði halde, hazzýný yarýda kesmeyip, kardeþinden, anne nöbetine devam etmesini rica etmiþ. Rüyasýnda ona þöyle seslenilmiþ: “Senin ibadetine bizim ihtiyacýmýz yok, ama annenin senin hizmetine ihtiyacý var.” *** Sevgili Fatih Kýsaparmak, öyle bir eserin sahibi oldu ki, babalar hatýrlanýnca, hemen “o adam benim babam” türküsü dile düþüyor. Bu türkü, bir de “Hür Adam”a uyarlanýnca, apayrý bir güzelliðe büründü.. Sevgili oðlumun, uzaktan telefonla “babalar günü”müzü kutlamasýna karþýlýk, gayr-i ihtiyarî, “Sen de baba oldun, seni de tebrik ederiz” demiþ bulunduk. *** Bir anamýzý daha bu çileli dünyadan ahiret yurduna, oradaki sevdiklerine uðurladýk. Evet, gazetemiz yazarý, yönetim kurulu üyesi ve Avrupa hizmet erlerinden Þükrü Bulut’un muhtereme validesi Hacý Fatma Hatunun vefatý vesilesiyle bütün analarýmýzý toplu duâlarla yeniden anmýþ oluyoruz.

S

T. C. KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/841 Esas. KARAR NO: 2011/997 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Ýstanbul ili, Silivri ilçesi, Fatih mah/köy nüfusuna kayýtlý Rasim ve Selime'den olma, 1925 doðumlu AZÝZE YURTSEVEN hacir altýna alýnarak, kendisine ayný hanede nüfusa kayýtlý Mehmet Ali ve Azize'den olma, 1947 doðumlu AKSUN YURTSEVEN VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. 17/06/2011 www.bik.gov.tr B: 41711

“YEMÝN krizinden” sonra bol bol “madde krizi” de yaþanacak sonbahardan baþlayarak. Yeni anayasanýn (ve de eskisinin) maddeleri, hele hele ilk maddeleri... Kenan Paþa tarafýndan Profesör Orhan Aldýkaçtý’ya ýsmarlanan ve bütünüyle “atanmýþlardan” oluþan düzmece bir Danýþma Meclisi’ne onaylatýlýp sözde “demokratik” bir süs verilmiþ olan þimdiki anayasa, bilindiði ve herkesin kabul ettiði gibi, hukuk metni olarak “son derece kötü yazýlmýþ” bir metindir. Bir profesör için utanç kaynaðýdýr. Gene bilindiði gibi bu anayasada “deðiþtirilemez ve deðiþtirilmesi teklif edilemez” maddeler vardýr. Örneðin, ilk madde: Türkiye devleti bir cumhuriyettir. (Ne hikmetse, her kelimesi büyük harfle yazýlmýþ, sanki bir film adý.) Bu deðiþtirilemez ve deðiþtirilmesi teklif edilemez. Yani buna göre bu ülkede “padiþahçý” bir parti kurulamaz ve bu düþünceyi yazýyla bile dile getiremezsiniz. Hayret, anayasanýn hemen ikinci maddesi de Türkiye Cumhuriyeti’nin “demokratik” bir devlet olduðunu söylüyor. Yani demokratik ülkede düþünce yasaðý... Dakika bir, gol bir. Eee, bu ülkede padiþahçýlýk yasak ve fakat “cumhuriyetçi þeriatçýlýk” serbest yani... Yeter ki iþlerini “meþveretle” hallet! Komünizm de serbest, yeter ki baþýnda bir “Birinci Sekreter” olsun.

Hadi yürüyün be... Geçelim, çünkü ülkemizde birkaç yaþlý “Osmanlý egzantriði” dýþýnda kimsenin padiþah madiþah istediði yok. Dolayýsýyla, maddenin kalmasýnýn ya da gitmesi-

‘‘

. “Atatürk milliyetçiliðine” herkes baðlý olmak zorunda. Peki bu tanýma, Afet Haným’ýn “kafatasý ölçme” çalýþmalarý ya da “Orta Asya’dan göç yollarý haritasý” da girer mi?

nin “pratikte” bir önemi yok. Ama Fransa’da, þiddete baþvurmamak þartýyla, kralcýlýk serbest örneðin... Kralcýlar diþe dokunur bir oy alamýyorlar seçimlerde ama, baþta en ünlü temsilcileri Jean Raspail olmak üzere çatýr çatýr yazýp çiziyorlar. Demek ki Fransa muasýr medeniyet seviyesine henüz ulaþamamýþ, bizden öðreneceði çok þey var. Ýngiltere’de de “cumhuriyetçilik” suç deðil. Orasý da bizden çok geride... Ýspanya’da eski rejimin yani cumhuriyetin üç renkli bayraðýyla gösteri yapmak serbest, zavallý Ýspanya. Asýl eðlenceli madde, ikinci madde... Deðiþtirilmesi teklif edilemeyen bu maddede, Türkiye Cumhuriyeti’nin

AKP’lilerbuyeminden çokmuhoþnut?

“toplumun huzuru” içinde bir ülke olduðu söyleniyor. Devletin “niteliklerinden” biri buymuþ. Toplumun huzuru içinde demokratik, laik, falan filan. Ne demek bu? Huzursuzluk yaratmak anayasaya aykýrý! (...) Toplumda serbest de “devlette” yasak huzursuzluk. Darbecileri enseleyip yargýlatarak bürokrasinin huzurunu kaçýrmayacaksýn! “Atatürk milliyetçiliðine” herkes baðlý olmak zorunda. Peki bu tanýma, Afet Haným’ýn “kafatasý ölçme” çalýþmalarý ya da “Orta Asya’dan göç yollarý haritasý” da girer mi? “Sümer Türkleri, Eti Türkleri” gibi bilim dýþý zýrvalar anayasa teminatý altýnda mýdýr? Devletin dili de Türkçe. Dikkat isterim, “resmi dil Türkçe’dir” denilmiyor, “muðlak” bir devlet dilinden sözediliyor. Bir devlet okulunda on iki yýl boyunca birçok dersi Fransýzca okudum, boyumla beraber suça mý battým? Þu anda Anadolu Liseleri’nin bütün müdürleri ve hocalarý anayasaya aykýrý durumda mýdýrlar? Her sopayý eline geçiren bilir bilmez yaþlý bürokrata anayasa yaptýrýrsanýz böyle olur iþte. Yeni anayasaya saçma sapan þeyler girmesin. Engin Ardýç Sabah, 22.6.2011

bu yeminden çok mu hoþnut? Faraza kendileri yeni bir milletvekili yemini kaleme alsalar, bu þekilde mi yazarlar? Zaten olay ortada: Eðer bu yemini uygun buluyorlarsa, Anayasa’yý niye deðiþtirmek istiyorlar? Vesayet Rejimi dediðimiz düzenden niye yakýnýyorlar? 1980’lerden bu yana geçen 30 yýldan ders almadýlar mý? Bence, AKP’liler, önce Þerafettin Bey’e, lafý dolandýrmadýðý, iki yüzlülük etmediði, samimi bir açýklama yaptýðý için teþekkür etmeli. Ardýndan da BDP’lilere þöyle demeliler: “Buyurun Meclis’e gelin, yemini birlikte deðiþtirelim.” Not: Bazý kiþiler milletvekili yemini gibi meseleleri daha yeni duymuþ olabilir. Halbuki bunlar taa 1990’lardan beri özellikle entelektüel dergilerde tartýþýlmýþ konular. Üstelik bu tartýþmayý “Kürtler” deðil “Türkler” baþlattý. Yani faþizm kokulu o yemin metni hemen her kesimden eleþtiri alýyor. Emre Aköz Sabah, 22.6.2011

DÜN milletvekili yemininin saçmalýðýna deðinmiþtik. Bu arada bir geliþme daha oldu. BDP’li baðýmsýz milletvekili Þerafettin Elçi, “Yemin ederiz ama o yemine baðlý kalmayýz” dedi. Diðer partilerden siyasetçiler, özellikle de AK Partililer bu açýklamaya tepki gösterdi. BDP’liler “Kürt sorununun tek temsilcisi biziz” tezini kabul ettirmek için hiç kuþku yok ki birçok tartýþmanýn baþlatýcýsý olacaklar. Bu tartýþmalarýn bazýlarý incir çekirdeðini doldurmayacak türden gereksiz hatta saçma þeyler olacak. Normaldir. Böyle gerilimli dönemlerde her kafadan bir ses çýkar. Ancak özellikle AKP milletvekillerinin bu tartýþmalarý daha baþtan, “Nasýl olsa kavga amaçlý” diyerek yabana atmamalarý lazým. Ýlk yapýlmasý gereken, olayý þöyle sakin bir þekilde tartmaktýr. Neticede karþýlarýnda kafasý çalýþan insanlar var... Örneðin þu yemin olayý... Söyleyin Allah aþkýna, AK Parti milletvekilleri, üstünde Kenan Evren Cuntasýnýn mührü olan

Güneydoðu’daaskersandýklarýndanAKPçýktý DÝYARBAKIR’DA Ýkinci Taktik Hava Üssü var. Orada görevli subay ve astsubaylarýn oturduklarý lojmanlarda on tane seçim sandýðý bulunuyor. 1199’dan 1208 sayýlý sandýða kadar. Bu sandýklarda toplam 2814 oy var. Seçimde kullanýlan geçerli oy sayýsý 2321. Oylarýn daðýlýmý þöyle: 1158 AKP, 662 CHP, 501 MHP. Bu çok net bir ölçü. Sadece Diyarbakýr’da deðil, Güneydoðu’da askerlerin oy kullandýklarý sandýklarda AKP hep birinci parti. Diyarbakýr’dan dün konuþtuðum bir yetkili, askerlerin oy kullandýðý sandýklarda yerel seçimlerde AKP oylarýnýn daha da yükseldiðini, CHP oylarýnýn daha da azaldýðýný belirtiyor. CHP Diyarbakýr Ýl Baþkaný Muzaffer Deðer ekliyor:

GELENEKSEL KOCAELÝ YENÝ ASYA PÝKNÝÐÝNE DÂVET

Yer : Bahçecik Damlar Mahallesi Organize : Yeni Asya Ýzmit Temsilciliði Tarih : 26 Haziran Pazar Ulaþým : Ýzmit-Gölcük Yolu üzerinde

Bahçecik sapaðýndan girip 1.700 mt yukarýda Damlar sapaðý (sola) RÝMAL MARKET arkasýndaki alan. YeniAsya levhalarýný göreceksiniz Ýzmit halkevi karþýsýndan kalkan Bahçecik dolmuþlarý ayný yerden geçiyor. Özel araçlarla iki yönden de gelecek olanlar tünele girmesin, saðdan devam etsin. Not : Sabah saat: 09:00-11:00 arasý kalvaltý verilecektir. Öðle namazýný müteakip 14:3015:00 arasý yemek verilecektir.

Ýrtibat

Rýdvan Ercan Salih Çökren Mahmut Çökren

: 0532 560 96 19 : 0532 626 38 46 : 0533 385 94 64

“1999 seçiminden bu yana CHP’nin oyu askeri sandýklarda sürekli azaldý.”

ÇÖKEN FORMÜL Güneydoðu’da askerlerin oy kullandýklarý sandýklardan AKP’nin birinci parti çýkmasý, ayný sandýklarda CHP oylarýnýn düþmesi müthiþ bir dönüþüm. O kadar ki, tarihsel formülün çöküþü. Nedir o formül? Altmýþ yýldýr dillerden düþmeyen, “CHP artý ordu eþittir iktidar” formülü çökmüþ bulunuyor. CHP muhaliflerinin artýk baþka formüller peþinde koþmasý gerekecek. CHP açýsýndan ise, bu durum CHP’nin elini güçlendiriyor. Orduyla, darbelerle arasýnda var olduðu öne sürülen manevi iliþki sona eriyor.

YENÝ DEVLET PARTÝSÝ Güneydoðu’daki askerlerin oy kullandýðý sandýklardan bir baþka gerçek daha çýkýyor: Yeni devlet partisi artýk AKP. Sadece askerlerin deðil, örneðin 15 bin korucunun oy kullandýðý çeþitli sandýklarda AKP yine birinci parti. Devlet adýna bölgede ne varsa, o sandýklarda AKP hep birinci parti. Son aylarda çeþitli darbe iddialarý yargýya yansýyor. Emekli ve halen görevde bulunan pek çok general ve yüksek rütbeli subay bu nedenle tutuklu. Cumhuriyet tarihi boyunca görülmedik bir olayý yaþýyoruz, AKP’nin orduyla imtihaný. Buna raðmen, asker sandýklarýndan Güneydoðu’da AKP birinci parti çýkýyorsa, bunun bir baþka nedeni var: BDP’nin baðýmsýz Kürt milletvekili sayýsý-

ný frenlemek. Asker CHP’den çok, AKP’ye güveniyor. Çünkü, AKP artýk devlet partisi.

AÞÝRETLER Seçim sonuçlarýna Güneydoðu’da daha yakýndan bakýnca, bir baþka gerçek daha var: Orada aþiretler çözülme sürecinde. Aþiretlerin yerini bazý cemaatler alýyor. Hayýr, Gülen Cemaati deðil, baþka cemaatler. Bu seçimde AKP aslýnda beklenenden daha düþük oy alýyor, Baþbakan Erdoðan’ýn, “Kürt Sorunu yoktur” sözü, AKP oylarýný düþürüyor. Güneydoðu sonuçlarý için söylenecek daha çok söz var. Yalçýn Doðan/ Hürriyet, 22.6.2011

TAZÝYE

GEÇMÝÞ OLSUN

Muhterem kardeþlerimiz

Muhterem kardeþimiz

Þevket, Ahmet Turan ve Þükrü Bulut'un muhtereme annesi

Nazmi Kabak'ýn eþi

Hacý Fatýma Bulut

un vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hâk'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesine ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz. '

Ümraniye Yeni Asya Okuyucularý

TAZÝYE Muhterem kardeþlerimiz Þevket, Ahmet Turan ve Þükrü Bulut'un muhtereme annesi

Hacý FATIMA BULUT'un vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hâk'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesine ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

Ýzmit, Baþiskele, Derince, Kuruçeþme, Körfez Yeni Asya Okuyucularý T. C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN 2010/1070 Vas. Tayini. Mahkememizce verilen 03/05/2011 tarih, 2010/1070 E., 2011/656 K. sayýlý karar ile Hasan ve Þükriye'den olma, 17/06/1937 d.lu, SEVÝM METE'nin TMK'nun 405. maddesi gereðince VESAYET ALTINA ALINARAK TMK 419. mad. gereðince kendisine kýzý, Ataman kýzý, 1970 d.lu MÝNE DURSUN vasi olarak tayin edilmiþtir. 10/05/2011 www.bik.gov.tr B: 41751

Gülþen Kabak

'ýn

baþarýlý bir ameliyat geçirmiþ olduðunu öðrendik. Geçmiþ olsun der, Cenâb-ý Hak'tan acil þifalar dileriz.

Konya Yeni Asya Okuyucularý ÜMRANÝYE 2. AÝLE MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/280 KARAR NO: 2011/536 Davacý SEMÝHA KURTOÐLU KESKÝN vekili tarafýndan davalý SABRÝ KESKÝN aleyhine açýlan Boþanma (Evlilik Birliðinin Temelinden Sarsýlmasý Nedeni Ýle Boþanma (Çekiþmeli)) davasýnýn yapýlan duruþmalarý sonunda verilen 25/05/2011 tarih ve 2010/280 esas, 2011/536 karar sayýlý karar uyarýnca; yapýlan açýk yargýlamasý sonunda; HÜKÜM: Gerekçesi açýklandýðý üzere DAVANIN KABULÜ ÝLE, 2- Giresun ili, Dereli ilçesi, Kuzca, C: 3 H: 26, BSN: 72'de nüfusa kayýtlý, 29366417468 T.C. nolu, Mehmet ve Emine'den olma, Üsküdar 25.01.1959 doðumlu SEMÝHA KURTOÐLU KESKÝN ile yine ayný yerde nüfusa kayýtlý, 43960189910 T.C. Nolu, Toraman ve Hatice'den olma, Küknarlý 02.03.1956 doðumlu SABRÝ KESKÝN'ÝN T.M.K. 166/1 maddesi gereðince BOÞANMALARINA, 3- Davacý tarafýndan yapýlan müstenidatý dosyada bulunan (75,05) TL. yargýlama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERÝLMESÝNE, 4- Davalý tarafýndan yapýlan herhangi bir yargýlama gideri bulunmadýðýndan bu hususta bir karar verilmesine YER OLMADIÐINA, Bakiye (1,25 ) TL. ilam harcýnýn davalýdan alýnarak Hazineye ÝRAT KAYDINA, 6- Kararýn kesinleþmesine müteakip iki tasdikli suretinin gereði için ilgili Nüfus Müdürlüðüne GÖNDERÝLMESÝNE, Karar verilmiþ olup, iþ bu kararýn davalý SABRÝ KESKÝN'E ilanýn yayýnlandýðý tarihten itibaren 15 gün sonra teblið edilmiþ sayýlacaðý, teblið tarihinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolunun açýk olduðu aksi halde kararýn bu haliyle kesinleþeceði ilanen teblið olunur. 14/06/2011 www.bik.gov.tr B: 41605

BAKIRKÖY 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/114 KARAR NO: 2011/163 Davacý VEYSÝNUR ÖZEN Vekili tarafýndan Nüfus Müd. aleyhine açýlan isim tashihi davasýnýn yapýlan duruþmasý sonunda, Mahkememizin 09/05/2011 tarih ve ayný sayýlý kararý gereðince, HÜKÜM: Davanýn kabulü ile, Aðrý ili, Patnos ilçesi, Merkez mah. veya köyü C: 1 Hane: 281'de nüfusa kayýtlý Kemal oðlu, Haným'dan olma 19/04/1991 doðumlu Veysinur Özen'in Veysinur olan isminin iptali ile VEYSÝ OLARAK DÜZELTÝLMESÝNE iliþkin karar ilan olunur. www.bik.gov.tr B: 41599


MAKALE

Y

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

9

Siz hiç, canlý canlý, “canlý bomba” gördünüz mü? hocazade68@hotmail.com

oruyu bir baþka þekliyle ele alalým: Siz hiç, canlý bombalarýn arasýnda, onlarla omuz omuza bulundunuz mu? Ne kadar farkýndasýnýz bilmem, ama çok defa bulundunuz. Sel gibi akan günlük hayatýn sele kapýlmýþ bazý insanlarý, zývanadan çýkmýþlar! Kaþlar çatýk, sinirler gergin; her halinden öfkeleri belirgin. Cesaretin varsa, bir þey söyle bakalým! Bir þey söyle, on þey iþit. Ama, neden?

S

Sebebi gâyet açýk: Tahammülsüz toplumlarýn ruhundaki kasavet! Ýnsanlarýn ruh haletini dejenere eden, iletiþim frekanslarýný bozan, hoþgörünün supaplarýný gevþeten yegâne saik, bir tür açlýk, bir tür susuzluk; dolayýsýyla, bunlarýn doðurduðu huzursuzluk. Toplum içinde “Manisa Tarzaný” olmak gibi bir durum. Hem toplumla birlikte olacaksýnýz, hem topluma yabancý… Olacak þey mi? Tarzan isen, çýk, daðýnda yaþa; cemiyet insaný isen, toplumun nizamýna, toplumun düzenine ünsiyet etmelisin; toplumu hazmetmelisin. Birlikte yaþamayý bilmelisin. Bir defa, “paylaþma” hususunda notlarýmýz alt sýrada.

Sevgilerimizi paylaþamýyoruz; sevinçlerimizi paylaþamýyoruz; kederlerimizi paylaþamýyoruz; sahip olduðumuz güzel düþüncelerimizi paylaþamýyoruz; tuzumuzu-ekmeðimizi paylaþamýyoruz. Zihnimizde inþa ettiðimiz o garaip dünyamýza ise, hiç kimseyi kabul etmiyoruz. Bütün bunlara stres denen bombayý da ekleyince, akýbeti bir düþün! Her halde, birileri maksadýna ermiþ. Dinden-diyanetten; toplumdan-siyasetten; örflerden-âdetlerden ve nihayet, insaniyetten bizleri uzaklaþtýrmayý bir þekilde baþarmýþlar, zalimler. Ýyi de, bu gidiþata mahkûm muyuz? Bu sorunun cevabý elbette ki, hayýr. Çünkü hiçbir þey için, çok geç kalmýþ deðiliz. Hiçbir güzel davranýþý baþarmamak için bir

sebep yok. Yeter ki, isteyelim, baþarabiliriz! Atalarýmýz ne kadar veciz ifade etmiþler: “Öfkeyle kalkan, zararla oturur”; “Acele iþe þeytan karýþýr”; “Tatlý dil, yýlaný deliðinden çýkarýr; kötü söz ise, insaný dinden, imandan çýkarýr” diye. Demek ki, bu marazýn en birinci ilâcý, sabýr. Söylerken, dinlerken; alýrken, satarken; yatarken, kalkarken sabýrlý olmak gerekiyor. Ýkinci olarak da, dillere tat katmalý; yumuþatmalý biraz. Güzel sözden, iltifattan hoþlanmayan olur mu? Tâ ki, insaniyetten istifa etmiþ olmaya… Bed davranýþ, çið lâkýrdý bombalarý ateþler! Gözle buluþan tebessüm ise, insanýn ruhuna iþler. Tercih etmek bize kalmýþ…

Ýsim ünvan yakýþtýrmalarý mehmet0cetin@gmail.com

“Gâsikýn izâ vekab” stad Bediüzzaman Hazretleri, güneþin batýþýnýn ardýndan, birden, ihtiyarsýz tarzda kalbe ihtar edilen Felak Sûresi’nin zahir ve aþikâr gaybî mu’cizesini gösteren uzun hakikatýn kýsa bahsini eder Meyve Risâlesi’nde. Felak Sûresi, iþârî manasý ile, kâinatta adem (yokluk) âlemleri hesabýna çalýþarak þer iþleyenlerden olan insî ve cinnî þeytanlardan Allah’a sýðýnýlmasý gerektiðini ifade ile, Resûl-i Ekrem’in (asm) þahsýnda ümmeti istiâzeye dâvet eder. Bu sûre her asra baktýðý gibi ziyadesi ile asrýmýza da bakar, Kur’ân hizmetkârlarýný ikaz eder. Beþ cümlesinde dört defa “þerri” kelimesi geçer. Bediüzzaman, 1943’te te’lif ettiði Meyve Risâlesi’ndeki “haþiye”yi ise 1951’de yazarak, 20 yýl sonraki yani 1971’deki þerlere iþaret eder.1 “Adem âlemleri hesabýna çalýþýlmasý” mânâsýný anlamaya çalýþalým. “Bütün kusurlar ademden ve kabiliyetsizlikten ve tahribden ve vazife yapmamaktan–ki birer ademdirler—ve vücudu olmayan ademî fiillerden geliyor.” 2 ifadesinden anlaþýldýðý kadarýyla adem, yapýlmasý gerekeni yapmamaktan geliyor. Dolayýsýyla yapmamýz gereken vazifeler yapýlmadýðý zaman, bunun, adem âlemi hesabýna geçtiði acý hakikatýnýn ciddiyeti dikkatimizi çekmeli. Felak Sûresindeki ikazlar ile adem âlemi arasýndaki alâkayý yakalamaya ve anlamaya çalýþýyoruz. “Karanlýðýn çöktüðünde gecenin þerrinden” Allah’a sýðýnmamýz gerektiðini “gasikýn izâ vekab” hatýrlatýr. Gasýkýn, karanlýðýn en koyu hâlinin çöktüðünü ifade eder. “Vekab”ý, “gözden kaybolarak içine girme”yi ise, gün düzün aydýnlýðýnýn tamamen gözden kaybolup, karanlýðýn her tarafa dolmasý ve içine girmesi ile en koyu karanlýk halinin çökmesi meâlinde müfessirler ifade ederler. Her gecede karanlýk çöktüðü gibi, her devirde þerrin çöktüðü müþahede edilmiþtir. Yapýlmasý gerekenin yapýlmamasý ile vücud bularak yani ademî âlem olarak hayatýmýza çökmektedir. Gece, vahþî hayvanlarýn, suç iþleyenlerin cirit attýðý bir âlemdir. Gecede þuur bunalýr ve hisler istikametli kullanýlmaz olur. Þey tan ise oyunlarýný daha rahat oynar. Þehvetin intiþarý gecede tezahür eder. Þehvet intiþar ettiði zaman aklýn hâkimiyeti azalýr. Azgýn ve baskýn þehvet geceleyin istikametimizi bozma istidadýndadýr. Dolayýsýyla þehvetin en koyusunun çöküp bastýrdýðý zaman, muhtemel þerlerden Rabbimize sýðýnmamýz icab eder. O halde “ve min þerri gasýkýn izâ vekab” cümlesinin geçtiði Felak Sûresi’ni okumayý, yatmadan unutmamak gerek. Parlak, aydýnlýk zannedilen nice geceler yaþandý. Bilinen doðrular, doðru bilinen yanlýþ lara fedâ edildi; ‘gâsikýn izâ vekab’lý zamanlar da. Bu hata ise hem cemiyet olarak yapýldý, hem ferd olarak yapýldý. Her bir günahýn içerisinden küfre giden yol, gecenin bastýrmasý ile fark edilmedi bir dönem. Bu dönem toplumun olduðu gibi ferdin de oldu. Ýnþirah bir ümit oldu. Çöken gecenin, günahýn acýsýndan kendine gelen kulun dilindeki feryad; inþirah. Yemin edilen asýrda inþirahla ferah bulan kul, muâvizeteyn ile yatacak artýk. Zira iman edip, salih ameller iþleyen, hakký ve sabrý tavsiye e denler evet inþirah bulanlardýr. Evet her zorlukta bir kolaylýk, her sýkýntýda bir ferah yaratan Rabbimizi, þerrin hayatýmýza ve gecemize çökmesine fýrsat vermemesi için anmamýz, arzulamamýz gerek. Geçen asrýn en koyu gecelerinde, zamanýn münadisi iþaretlediði tarihlerle sabahýn seherinde nurlu ufuklara tevcih eder. Evet, beþer olarak en koyu hatalarý yaptýðýmýz gecelerimiz olmuþtur. Cemiyet olarak da mümkündür. Ama artýk bunlardan dersimizi aldýk. Ýçinde bulunduðumuz asýr, geçen asrýn geceleri gibi olmayacak inþâallah. Bizi nur ve nuranî ufuklar beklemekte.

Ü

Dipnotlar: 1- Þuâlar, s. 422, 2- Þuâlar, s. 411.

latif@yeniasya.com.tr

ürkiye'de oluþan ya da geliþen siyasî tabloya bakarak, bunu bir tür "Yeni Os man lý lar" þek lin de yo rum la mak, hayli sorunlu, problemli bir yaklaþým tarzý olsa gerek.

T

Bir kere, Avrupa'da Jön Türkler diye isimlendirilen Yeni Osmanlýlar hareketinde þahýs, ya da lider sultasý asla birinci plânda deðildir. Aralarýnda Þinasi'nin, Ziya Paþanýn, Âgâh Efendinin, Namýk Kemal'in, Mahmud Celaleddin Paþanýn, Ebüzziyâ Tevfik ve Ali Suâvi gibi þahsiyetlerin bulunduðu bu hareketin öncelikli hedef ve gayesi hürriyet, meþrûtiyet ve kànun hakimiyetidir. Onlar için ön plânda þahýs deðil, ilim, fikir, mefkûre geliyordu… Ayrýca, bu þahýslardan kimi âlim, kimi

TARÝHTE BUGÜN

23 Haziran 1941

Refah: Türkiye'yi savaþa çekme fâciasý ýrk yaþýndaki bir denizaltý gemimizin batýrýl masý sonucu, sahasýnda yetiþmiþ 167 insanýmýzýn hayatýna mal olan "Refah Fâciasý"nýn hazin hikâyesi kýsaca þöyledir: Türkiye'nin en büyük denizaltý gemilerinden biri olan Refah isimli þilep, 23 Haziran 1941 gecesi Kýbrýs adasý açýklarýnda vurularak batýrýldý. Þilebin içinde istikbâl vâdeden 200 insanýmýz vardý. Gemi mürettebatýnýn dýþýnda kalanlarýn çoðu askerî uzman personeldi. Aralarýnda en iyi derecede yetiþmiþ denizci, havacý ve karacý subaylar vardý. Bu kalabalýk kadro, daha önceden Ýngiltere'ye sipariþi verilmiþ olan denizaltý ve uçak filolarýný teslim almak üzere yola çýkmýþtý. II. Dünya Savaþýnýn en hararetli günlerine denk gelmesi, yolculu ðun doðrudan deðil, Mýsýr üzerinden dolaylý þekilde ya pýlmasýný gerekli kýlýyordu. Bu sebeple, yapýlan hazýr lýklardan sonra, gemi Mersin'den Mýsýr'ýn Ýskenderiye Limanýna doðru hareket etti. Kýbrýs açýklarýna vardýðýnda ise, gemi dehþet uyandýran bir patlamayla sarsýldý. Zira, milliyeti meçhûl bir baþka denizaltý tarafýndan torpido (patlayýcý ve imha edici bir sualtý silâhý) ile vurulmuþtu. Aldýðý fecî yara ile önce hýzla su alan 102 metre uzunluðundaki Refah þilebi miz, bir süre sonra ikiye bölündü ve tahminen dört saat sonra da Akdeniz'in karanlýk sularýna gömüldü. Bazý askerlerimiz ilk patla-

K

Refah Fâciasýyla ilgili ilk bilgiler, Cumhuriyet'in manþet haberinde bu þekilde yer aldý.

ma esnasýnda þehit düþer ken, yüz elliden fazla askerî personelimiz de gece karanlý ðýnda kurtulma çabasý ile dalgalarla boðuþarak veya köpek balýklarýna yem olarak vefat etti. Yaklaþýk 30 kadar personel ise, muhtelif sebeplerle ve mucizevî bir sûrette kurtulma þansýna sahip oldu. Türkiye'ye maddî–mânevî çok aðýr kayýplar verdiren bu büyük fâcianýn faili uzun müddet meçhûl kaldý. Sonunda, þüpheler Fransýzlarýn üzerinde yoðunlaþtý. Fransa da, bu iþin ancak yanlýþlýkla olabileceðini ileri sürerek, cinayeti bir yönüyle kabullenmiþ oldu. Ýki ülke arasýnda sürdürü len gizli pazarlýklar sonucu, Fransa Türkiye'ye iki adet savaþ gemisi vermeyi kabul etmek durumunda kaldý. *** Türkiye'yi derinden etkileyen bu büyük fâcia, öncelikle ve özellikle Alman–Ýtalyan ittifaký üzerine yýkýlmaya çalýþýldý. Bunda baþarýlý olunamayýnca, bu kez Rusya'nýn ismi telâffuz edilmeye baþlandý. Üzerinde en az durulan husus ise "Bu saldýrýnýn niçin yapýldýðý"dýr.

GÜN GÜN TARÝH

Mantýða da ters düþmeyen en kuvvetli ihtimale gö re, o tarihe kadar tarafsýzlýðýný defalarca açýklayan Türkiye'yi savaþýn içine çekmek ve Alman–Ýtalyan ittifakýyla karþý karþýya getirmek için, önceden kurgulanmýþ bir plândý bu. Geminin sefer programýndan ve takip edeceði rotadan haberdar olan ülkelerin baþýnda ise, o tarihte Kýbrýs'ýn yönetimini de elinde tutan Ýngiltere geliyordu. Ýngiltere Baþbakaný Churchill, savaþ süresince birkaç kez Ýsmet Paþa ile görüþmüþ ve Türkiye'yi saflarýna çekmeye çalýþmýþtý. Bu çabayý aralýksýz sürdüren Ýngiltere, maksadýna Ocak 1945'te nail oldu; ne var ki, büyük savaþ, ayný sene içinde sona erdi. Türkiye, böylelikle savaþa fiilen iþtirak etmedi, edemedi. Öte yandan, Bediüzzaman Hazretleri de 1942'de telif etmiþ olduðu "Ve'l–asr" Sûresinin cifrî–ebcedî tefsirinde, A nadolu'nun ve Ýslâm dünyasý nýn fiilî harp sahasý haline gelmeyeceðini, Müslümanlarýn harp belâsýndan mahfuz kalacaðýný ifade ediyordu. (Bkz: Karadað'ýn bir meyvesi.)

Turhan Celkan

mütefekkir, kimi de þiir, roman, hikâye, nesir gibi edebiyat dallarýnda birer dâhi idiler. Kitap, dergi, gazete neþretmek için canhýraþ çalýþýyorlardý. Keza, onlardan kimi gazeteci, kimi hu kukçu, kimi de siyasette harikulâde bir þuur, dehâ ve basiret sahibiydi... Öyle ki, dünyadaki imparatorluk ve hasseten Osmanlý'daki saltanat sisteminin çatýrdamaya baþ ladýðýný tâ 50–60 sene öncesinden görmüþ gibi hareket etmiþ ve ona göre de birtakým tedbirler alma cihetine gitmiþlerdir. Bi rin ci Meþ rû ti ye tin i lâ nýy la bir lik te 1876'da kabul ve ilân edilen Kànun–i Esâsi'nin hazýrlanmasý ve tatbik sahasýna konul ma sý gi bi, ül ke miz de hür ri yet ve de mokrasinin ilk hamlesini baþlatanlar, yine "Os man lý Ah rar la rý" da de ni len fe ra set li Yeni Osmanlýlardýr. Bu hamiyetperverler, zaman zaman baþ sýz ve lidersiz de kalmýþlar (1902–12 gibi) ve fakat ideallerinden asla dönmemiþ, âhir ömürlerine kadar vatan ve millet hizmetinde bulunmaya devam etmiþlerdir. Türkiye'de nice zamandýr, kimi þahýs ve hareketlere gereksiz, liyâkatsiz yere bazý isim ve ünvan yakýþtýrmalarý yapýlýyor: Karaoðlan, Yaðýzoðlan, Kýbrýs Fatihi, Gandi Kemal, Yeni Osmanlýlar gibi. Oysa, gerçekte isme, resme, görüntüye deðil, kök tutan fikir, hareket ve icraata bakýlmalý ki, ikide bir yanýlgýya düþülmesin.

Kritik günlerde âzamî dikkat Baþ lan gýç ta "za yýf ih ti mal" da i re sin de tutulan siyasî kriz, ne yazýk ki karþýmýza çok erken saatte çýktý. Yeni seçilen milletvekilleri daha Anka ra'da toplanamadan, yenilenen Meclis'in daha açýlýþ merasimi yapýlamadan, bir siyasî kaosun alarm zilleri çalmaya baþladý bile. Oybirliðiyle alýnan YSK'nýn Hatip Dicle hakkýndaki kararý Resmî Gazetede yayýnlandý. Bundan geri dönüþ de kolay görünmüyor. Ö te yan dan, KCK dâ vâ sýn dan tu tuk lu bulunan, ancak 12 Haziran'da seçimde 50 bin civarýnda oy alan Hatip Dicle'nin "Baðýmsýzlar bloku"ndaki arkadaþlarý da tehdit üzerine tehdit yaðdýrýyorlar. Özetle diyorlar ki: Bu karar hukukî deðil, siyasî bir operasyonun yansýmasýdýr. Biz ve seçmen kitlemiz, bunu asla kabul etmiyoruz. Tepkimizi en sert þekilde ortaya koymaktan çekinmeyiz. Ya tutuklu arkadaþlarýmýzla birlikte Meclis'e gider, ya da Meclis'i boykot ederiz. Hadiseye nereden bakýlýrsa bakýlsýn, ortada endiþe verici bir durum var. Üstelik, bu siyasî/hukukî krizin asýl müsebbibi veya sorumlusunun kim olduðu da henüz belli olmuþ deðil. Netice itibariyle, hayli derecede kritik ve hassas bir dönemden geçiyoruz. Elektrikli havayý daha da germenin kimseye bir faydasý olmaz. Aksine zarar verir. Dolayýsýyla, herkesin dikkatli, saðduyulu ve itidalli davranmasýný önemle tavsiye ederiz.

turhancelkan@hotmail.com

osmanzengin@yeniasya.com.tr

Þükrediyor muyuz? akýnlarýnýzdan birinin hastalýðýna, hele de ona dünyadan el-etek çektirecek kadar ýztýrap veren hastalýðýna þahid oldunuz mu hiç? Hastalýklar, bütün saðlam insanlarýn baþýna gelebilecek birer musîbettir. Yani her saðlam insan, bir hastalýk adayýdýr! Çünkü, fýtraten insan, bu özellikte yaratýlmýþtýr. Bizim vücudumuz, demirden deðil, taþtan deðil, ancak her zaman daðýlabilir bir maddeden, et ve kemikten yaratýlmýþtýr. Bundan dolayý, bazen trafik kazasý veya baþka sebeblerden dolayý yaralanýp sakat kalan bir çok insan bulunmaktadýr etrafýmýzda. Bunlara bakýp da, kendimizin de öyle olmayacaðýný düþünmemeliyiz. Allah muhafaza etsin, ama biz de o hallere düþebiliriz. Onun için, o hallere düþmeden önce saðlýðýmýzýn kýymetini bilmeliyiz. Ve þükrünü eda etmeliyiz. Sabah yataktan kalktýðýmýzda, akþama sað-salim erdiðimizde, bunlarýn þükrünü yapabiliyorsak, bize ne mutlu. Yoksa, yazýk ki yazýk. Bu nimetlerin þükrünün en büyük göstergesi de, baþta namaz olarak Cenâb-ý Hakk’a karþý baðlýlýðýmýzý göstermektir. “Yatým yok, katým yok, atým yok, arabam yok!” diye haline þükretmeyen bir çok kimse, hasta olduðunda ancak arabanýn, atýn, katýn ve yatýn hastalýðýna þifada pek bir kýymeti olmayan metalar olduðunu anlamaktadýr belki. Burada da tabiî, dünya iþlerinde kendinden alttakilere bakmayý öðrenmediði için rahatsýz olmaktadýr insan. Esasýnda bir hadis-i þerif olan bu ölçüyü, Üstadýmýz da ayrýca güzel bir þekilde tefsir etmiþtir. Dünya iþlerinde, nimetlerinde kendinden alttakilere bakmalýdýr insan. Yani, eski bir arabasý olan “Niye benim de son model bir arabam yok?” dememelidir. Hani Anadolu insanýnýn tabiriyle ayaðýný yerden kesiyor ya, daha ne? Ya bir de hiç arabasý olmayanlar var. Bir de onlarý düþünsek ya... Yazýnýn giriþinde hastalýklardan bahsettik. Bununla alâkalý olarak, bir çok hastayý ziyaret ettiðimizde, kendilerine Hastalar Risâlesi eksenli bir þeyler anlatmanýn yanýnda, bazý hallerde, durumundan þikâyetçi olanlara da, bir takým misaller veriyoruz. Meselâ; tanýdýðýmýz bir ailenin þu anda 17-18 yaþlarýnda olan bir çocuðu var. Fakat, bu gencimiz doðuþtan hareket engelli. Yani; vücudunda, baþýndan baþka bir uzvu doðru dürüst çalýþmýyor. Öyle ki, bilgisayarý ve cep telefonunu dahi çenesiyle kullanýyor. Eli, ayaðý var, ama iþlemiyor, çalýþmýyor. Yemesi, içmesi ve sair ihtiyaçlarý dahi baþkasýnýn yardýmýyla saðlanýyor. Ýþte bu gencimize ben, bundan birkaç sene önce, hem Hastalar Risâlesi’nden devalar anlatmýþ, hem de bir misâl vermiþtim: “Bak, þimdi senin durumun gerçekten zor, ama yine de þükür, beterin beteri var” diye anlatmaya baþlayýnca, dikkatle ve “Acaba benim durumumdan beter nasýl olur?” dercesine bir merakla dinlemeye baþlamýþtý. “Eski zamanda iki kardeþ varmýþ, ama bunlar sýrt sýrta yapýþýk doðmuþlar. O zamanki týp imkânýyla buna bir çare de bulunamadýðýndan, bu iki kardeþ her iþinde beraber hareket ediyor, bir yere gidecekleri zaman da biri yürüyor, diðerini sýrtýnda taþýyor, o yorulunca da, öbür kardeþ ayný þeyi yapýyormuþ. Fakat bunlardan biri iyi kalpli, diðeri de kötü kalpliymiþ. Bazen durumlarýndan sýkýldýklarýnda, iyi kalpli olan kardeþ diyormuþ ki: ‘Buna da þükür kardeþim, beterin beteri var.’ Kötü kalpli de, kardeþine kýzýp onu bir sallýyormuþ sýrtýnda. ‘Ne diyorsun sen be! Bundan beteri olur mu?‘ diye. Ýyi kalpli olan yine ayný þeyi tekrar ediyormuþ. Bir zaman gelmiþ, iyi kalpli kardeþ ölmüþ. Tabiî, diðeri sýrtýnda bir cenaze taþýyarak daha aðýr bir duruma düþünce kafasý ‘dank’ ediyor, ama iþ iþten çoktan geçmiþtir, ‘Vay be, demek beterin beteri de buymuþ ha!‘ diye.” Bunu can kulaðýyla dinleyip, çok da hoþuna gittiðini söyleyen bu gencimizle her karþýlaþmamýzda “Nasýlsýn?“ diye sorduðumda, “Allah’a þükür Osman Amca, beterin beteri var” diye, bana anlattýðým kýssadan kinaye ile cevap verir. Þimdi; biz ve siz, ey sýhhati yerinde olanlar! Dünyaya ait küçücük bir düzenimiz bozulduðunda kýyamet koptu zannedenler, neredeyse “Lâ taknetû min rahmetillah” hitabýnýn raðmýna Allah’tan ümidini kesenler! O genci bir gözünüzün önüne getirin ve “Elhamdulillahi alâ külli hâl, sive’l-küfri ve’d-dalâl” diyerek küfür ve dalâletin dýþýnda her halinize þükredin, her hâlimize þükredelim! Hastalarýmýz da; sabýr ve þükür ile, kendilerinden daha kötü durumda olan hastalarý düþünerek, kendilerinin derdini aðýrlaþtýracak sýkýntýlara girmeden sabýrla þükürle karþýlasýnlar hastalýklarýný. Birkaç defa ameliyat olmuþtum. Bir tanesinin akabinde ziyarete gelen bir dostumuz, “Nasýlsýn?” dediðinde “Þükür hastayým” demiþtim de çok þaþýrmýþtý. “Nasýl olur yahu? Ýnsan iyiyken þükreder, hastalýðýna da þükreder mi?” deyince, ona bazý þeyler anlatýp, misaller vererek “Niye, iyiyken iyi de, hastayken niye þükür deðil ki? Hastalýðý da, saðlýðý da bize veren Cenâb-ý Hak’týr. Küfür ve dalâlet dýþýnda, her hâlimize þükretmeliyiz.” demiþtim.

Y


10

KÜLTÜR SANAT

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

Y

konuþmuþ. Türkü ustasý Ýzzet Altýnmeþe ise þu tesbitleri yapmýþ: “Genelde Halk Müziði politikasý 70’li 80’li yýllarda iyiydi. Sonradan batý görmüþ bazý arkadaþlar ilerici zannettikleri politikalarý uygulamaya koydular. Daha düne kadar Halk Müziðini çoban müziði diye deðerlendiriyorlardý.’’ Erkan Oður; “Ben türkülerin yeniden keþfine katýlmýyorum. Türküler yýllardýr var. Ama þu andaki türkü faslý bana pek inandýrýcý gelmiyor. Para kokuyor.” Musa Eroðlu; “Türkülerimiz bir Pazar deðil, Anadolu’nun gerçeðidir. Düðünümüz, halayýmýz, nikâhýmýz, mevlidimiz bunlarýn dýþýnda düþünülemez.’’ Zülfü Livaneli; “Aydýnlarýn türküyü keþfetmelerinde bir gecikme olduðunu sanmýyorum’’ derken son sözü yine Neþet Ertaþ’a býrakalým. Diyor ki Neþet Usta; “Türkülerin kýymetini bilmeyenler, türkülere ilgisiz kalanlar minderi rahat insanlardýr. Yüreði yanmayanlar halka kýymet vermeyenlerdir.”

alioktay@alioktay.net

Bozkýrýn Tezenesi...

Hisarlý Ahmet ýllar evvel, Bakýrköy Musýkî Cemiyeti’ne giderken, Mehmet Güntekin Hocamýzdan öðrenmiþtik, “Kütahya’nýn Pýnarlarý” türküsünü. Türkünün hikâyesi de sözleri gibi acýydý. Ayný kýza sevdalý iki köy delikanlýsýndan birinin, tam da düðün günü baskýn yapýp ortalýðý kana bulamasýný ve gelinin de o acýyla türküyü yazmasýný konu ediyordu. Hikâyesiyle, sözleriyle ve bestesiyle gerçekten güzel bu türküyü severek söylemiþtik. Sonra bu türkünün orijinal halini Hisarlý Ahmet’in sesinden bir albümde dinlemiþtim. Hisarlý Ahmet, 1908 yýlýnda Kütahya’nýn Hisar ilçesinde doðmuþ. Gençlik yýllarýnda gençlerin evlerde toplanýp eðlendikleri “gezek”lerde baðlama ile tanýþýr. Gezek, Ýç Anadolu’da köylerde hatýrlý bir kiþinin evinde toplanýlarak yapýlan “Oturak âlemleri”nin Kütahya’daki adýdýr. Ahmet hem türkü söylüyor, hem de sohbetler yapýyordu. Babasýnýn sazýný kýrmasý da onu vazgeçirmemiþti. Ankara Radyosu’ndan teklif aldýysa da kalmadý. Ünü gitgide artmýþ, dönemin ünlü ozanlarý Aþýk Veysel, Aþýk Davut Sularî ve radyo sanatçýlarýnýn uðrak yeri olmuþtu iþlettiði kahvehanesi. Hisarlý Ahmet, sazýndan çýkan naðmeyi sesiyle de aynen verebiliyordu. Bunun sebebini onun ilâhî söylemesi ve sala okumasýna baðlarlar. Bu arada hacý da olmuþtur artýk. Hacý olduðu halde niye hâlâ baðlama çaldýðýný soranlara “Ben sazýmla Rabbime daha yakýným” diyordu. Hisarlý Ahmet 4 Ocak 1984’te vefat etmiþtir.

Y

Türkücülerin türkü yorumlarý Arþivimi karýþtýrýrken bazý sanatçýlarýn türkülerimizle ilgili yorumlarý dikkatimi çekmiþti: Meselâ opera eðitimi almýþ olan Þükriye Tutkun demiþ ki: “Türkü söylerken çok duygulanýyorum. Türkü yükseliþe geçti söylemleri hatalý. Türkü her zaman yüksekteydi. Yükselen bizim türkü anlayýþýmýz.” Kubat ise; “Türküyü kendimiz kaybettik þimdi kendimiz arýyoruz” derken, Orhan Hakalmaz; “Halk müziði kendi sazlarýyla icra edilmeli. Bundan sonra bir Neþet Ertaþ’ýn, bir Hacý Taþan’ýn bir daha geleceðine inanmýyorum. Onlarýn bastýðý toprakta yaþamadan içtikleri pýnardan içmeden onlar gibi olunmaz” diye

Neþet Ertaþ... Kýrþehir denince akla gelen ilk isim olsa gerek. Bozkýrýn tezenesi de onun lâkabý. Babasý ise en az onun kadar Halk Müziðimize emeði geçmiþ bir kiþi: Muharrem Ertaþ. Söz türkülerden açýlmýþken Sabah’tan Yavuz Donat’ýn 3 yýl önceki yazýsýndan istifade ile bir iki hatýraya yer verelim.

Aðýt! Yýllar evvel. Neþet Ertaþ Almanya’da, babasý Muharrem Ertaþ ise Kýrþehir’dedir. Ýkisi de dertlidir. Babasý, ‘’Oðlum Neþet’i okutamadým’’ diye, oðlu Neþet ise “Okula gitsem el sözüne kanýp hata etmez sevdiðim Leyla’yý kaybetmezdim’’ deyip dertlenmektedir. Seneler geçer. Neþet babasýnýn elini öpmek için memleketine gelir. Ama köylüleri, “Hoþ geldin, ama biraz geç geldin” derler. “Baban ‘Neþet, Neþet’ diye diye öldü.’’ Neþet‘in acýsýný tarife gerek var mý? Sazýný eline alýr ve bir yandan aðlayýp bir yandan vurur teline sazýnýn.

Uzak yoldan geldim hasretin için Hani nerde babam Muharrem nerde. Yaralý ceylaným ses vermez niçin Ecin nice hani boranýn nerde. Okula gidemedim bu dert benimdir. Hemi benim derdim hem babamýndýr. Hemi babam hem de öðretmenimdir Yüreði yaralý o kerem nerde?

Ýstiklâl Marþý’nýn bestecisi bakýnýz kimmiþ? Neþet Ertaþ dedik de gelin bir de hoþ bir anýyý paylaþalým. Kýrþehir’de düðünlerde saz çalan çalgýcýlara abdal derler. Ýþte böyle 5 abdal (çalgýcý) bir köy düðününden arabayla dönmektedir. Yolda polis durdurur. Cezayý yazacakken abdallar yalvar yakar olurlar. Polis durumlarýna acýr, ‘’Size bir þartla ceza yazmam. Eðer soracaðým, soruyu bilirseniz serbestsiniz. Sorum þu: Ýstiklâl Marþý’ný kim besteledi?’’ Birinci abdal, ‘’Hacý Taþan‘’ der, ikinci abdal, ‘’Onun yaþý müsait deðil’’ diye atýlýr. Üçüncü abdal ‘’Muharrem aðam (Ertaþ) yazmýþtýr’’, dördüncü abdal, ‘’Muharrem aðamýn okumuþluðu yok ki.’’ beþinci abdal'a sýra gelir: "O zaman yazsa yazsa Neþet Aðam (Ertaþ) yazmýþtýr’’ der.

Ankara Temsilcimiz Mehmet Kara, Yeni Asya Medya Grup bünyesinde aylýk yayýnlanan Bizim Aile, Genç Yaklaþým, Can Kardeþ dergileri ile Bizim Radyo hakkýnda bilgi verdi.

Türkçe Olimpiyatlarý ekibi gazetemizi ziyaret etti YAVUZ GENÇ ANKARA 9. TÜRKÇE Olimpiyatlarý’na katýlmak üzere 130 ülkeden Türkiye’ye gelen yarýþmacýlardan oluþan bir heyet gazetemizin Ankara temsilciliðini ziyaret etti. Kýrgizistan’dan Mali’ye, Azerbaycan’dan Endonezya’ya kadar bir çok farklý ülkeden geleneksel kýyafetleriyle temsilciliðimize ziyarette bulunan ya-

açýklamada, Malatya Yazýyor kampanyasý çerçevesinde birçok faaliyet düzenlendiðini, hat ve kaligrafi sergisinin de bu çalýþmalardan biri olduðunu belirterek, genç yaþýnda yaptýðý güzel eserlerden dolayý sanatçýya teþekkür etti. Kaligrafi ve hat sergisinde en çok dikkat çeken eser, Ýstiklâl Marþý’nýn on kýtasýnýn hat yazýsýyla yazýldýðý eser oldu. Bu eser ile ilgili bilgi veren Taydaþ, Ýstiklâl Marþý’nýn etrafýndaki sembollerin tarihsel süreç içerisinde varlýklarýný sürdüren Türk Devletlerini ifade etiðini dile getirdi. Malatya / cihan

deþ dergileri ile Bizim Radyo hakkýnda bilgi verdi. Yeni Asya’nýn Risâle-i Nurdaki mesajlarý dünyaya anlatmak amacýyla yayýn yaptýðýný, Kur’ân hakikatlerini yayýn vasýtasýyla Ýslâm âlemine ve bütün dünyaya teblið ettiðini vurguladý. Ziyarete gelen öðrencilere Bediüzzaman Said Nursî’nin ve Zübeyir Gündüzalp’in çeþitli eserlerinden hediye edildi. 130 ülkeden 1000 öðrencinin katýldýðý, 9. Uluslararasý Türkçe Olimpiyatlarý bu sene 15-30 Haziran 2011 tarihleri arasýnda Ankara’da gerçekleþtiriliyor.

“TASARIM, OKUYUCUYU OLAY YERÝNE GÖTÜRMELÝ” ZAMAN Gazetesi’nin düzenlediði 1T Gazete Tasarým Günleri’nin ilk gününde ikinci oturuma katýlan Zaman Gazetesi Görsel Yönetmeni Fevzi Yazýcý, haber ve tasarým iliþkisini anlattý. Yazýcý, gazete okumaya vakti az olan okuyucuya tasarýmla birçok þeyin verilebileceðini belirtti. ‘Tasarýmýn okuyucuyu olay yerindeymiþ gibi hissettirmesi gerekir’ diyen Fevzi Yazýcý, tasarýmda fotoðraf kullanmadan, insan ögesine, infografikten, illüstrasyona kadar gazete tasarýmýnýn önemli ögelerini anlattý. ‘Okur önce büyük fotoðrafa bakar. Mesajý bilgiyi fotoðraf çok hýzlý aktardýðý için metne gelene kadar okuyucu konuyu kavrar’ diyen Yazýcý, iyi bir tasarýmla, okuyucunun metinden uzaklaþmayacaðýný ve sýkýlmayacaðýna dikkat çekti. Yazýcý, çýkan sonucun sanat eseri olmadýðýný, ancak sanatýn ve tasarýmýn bütün imkânlarýndan yararlanan 1T Gazete Tasarým Günleri’nde Zaman Gazetesi Görsel Yönetmodern bir gazete olduðunu sözlerine ekledi. Kültür Sanat Servisi meni Fevzi Yazýcý, haber ve tasarým iliþkisini anlattý.

BULMACA

Malatya’dahatvekaligrafisergisi MALATYA Kent Konseyi tarafýndan Malatya Yazýyor kampanyasý çerçevesinde hat ve kaligrafi sergisi açýldý. Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde açýlan serginin açýlýþ töreni Malatya Belediye Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Fatih Güven, Ýl Kültür ve Turizm Müdür Yardýmcýsý Mehmet Kazancý, Halk Eðitim Merkezi Müdürü Turan Özkan ve sanatseverlerin katýlýmýyla gerçekleþtirildi. Hat ve kaligrafi sanatçýsý Kerem Taydaþ’ýn eserlerinden oluþan sergi 40 tablo görücüye çýktý. Malatya Belediye Baþkan Yardýmcýsý Güven, yaptýðý

rýþmacýlar, Türkiye’yi çok beðendiklerini ve hayran kaldýklarýný söyledi. Türkleri ve Türkiye’yi çok sevdikleri için kendi bulunduklarý ülkelerdeki Türk okullarýnda okumaya karar verdiklerini anlatan öðrenciler, bu sene 9.’su düzenlenen Türkçe Olimpiyatlarý’na katýlmanýn heyecaný ve sevincini bir arada yaþadýklarýný ifade ettiler. Ziyarete gelen öðrencilere Yeni Asya’yý anlatan Temsilcimiz Mehmet Kara, Yeni Asya Medya Grup bünyesinde aylýk yayýnlanan Bizim Aile, Genç Yaklaþým, Can Kar-

Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)

SOLDAN SAÐA— 1. Hz. Üstad'ýn Kastamonu'da mecburi ikamete tabi tutulduðunda oturduðu mahalle. 2. Batýl inanç. - Gözde sarýya çalan kestane rengi. 3. Rütbesi general ile ayný olan deniz subayý. - Orta. 4. Delik ve yýrtýðý kapatmada uygun bir onarma parçasý. - Halk arasýnda ablanýn söyleniþi. 5. (Tersi) Bir sit alanýnda yapýlan çalýþma. - Bir. 6. Yolculukta ve askerlikte kullanýlan, boyna veya bele asýlý olarak taþýnan, genellikle aba, deri veya metalden yapýlmýþ su kabý. Þehrin niteliklerini taþýyan büyük yerleþim yeri. - Eski bir hacim ölçüsü. 7. (Tersi) O kiþiyi manasýnda bir kelime. Buðdaygillerden, kuraklýða dayanýklý bir bitki. - Kan rengi. 8. Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eþit, altmýþ dakikalýk zaman dilimi. - Aðaçlarýn gövdesinde veya dallarýnda yetiþen bir tür mantardan elde edilen ve çabuk tutuþan, süngerimsi madde. 9. Ýsviçre'de bir akarsu. - Bir tüzel kiþinin mülkiyeti altýnda bulunan, taþýnýr veya taþýnmaz varlýklarýn bütünü. - Havada beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak yaðan su buharý. 10. Karmaþýk olma durumu. - Birtakým hastalýklara karþý baðýþýklýk saðlamak için vücuda verilen, o hastalýðýn mikrobuyla hazýrlanmýþ eriyik.

1

Eserlerinin çoðunda Osmanlý Ýmparatorluðu’nun tuðrasýný da kullandýðýný ifade eden Taydaþ, yaklaþýk 40 eserden oluþan serginin 24 Haziran Cuma gününe kadar ziyaret edilebileceðini sözlerine ekledi. FOTOÐRAF: CÝHAN

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

1 2

3 4 5 6

7 8

9 10

YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Hz. Üstadýn mekteplilere tavsiye ettiði eseri. 2. Ay takviminin dokuzuncu ayý. Akmaktan emir. 3. Canlý bir biçimde. - Radyum elementinin simgesi. 4. Tahta, çinko vb. hafif þeylerden yapýlmýþ, temelsiz eðreti yapý. - Baþ, kafa. 5. Aðabey. 6. Kavisli, kýsa, uç bölümü geniþ, kabzasýna doðru daralan bir tür kýlýç. - Adamak iþi. 7. Mersin'deki rafinerimizin ismi. 8. Görünüm. - Gam dizisinde “sol” ile “si” arasýndaki ses. 9. Soðuk ve duru sularda yaþayan, eti turuncu ve lezzetli bir tatlý su balýðý. 10. Gözlem. - Akmaktan dilek. 11. Devletlerin diplomatik iliþkilerini keserek giriþtikleri silâhlý mücadele, harp. 12. Yeni bir bestecilik çýðýrýna göre, ton ve makam temeline baðlý kalmadan oluþturulan (beste). - Kur’ân alfabesinde bir harf.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

10

1

BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI 2

S Ý E P M E Ý K N E OM L A E R A K K A

3

4

5

6

7

8

9 10 11 12

Y Ý T Ý K A M Ý A T

A G A L E K E A Z I

K E H A M Ý L A Z K

A N O T A B Ý N E K

T E Y A T Ý F A N A

E Z Ý K Ý R E Ç A R

Þ A M A R Ý N M A A

A K Z A AM M Ý E K T A E Z N E T Ý V A

A M E L Ý K A A Ý N


Page 1

EKONOMÝ MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI Cinsi 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI

ahmetarican34@gmail.com.

Hatalý doðum borçlanmasý yapanlara bir kereliðine af geldi ilindiði üzere, doðum borçlanmasý yapýlarak elde edilen süreler borçlanma yapýlan tarihteki sigortalýlýk statüsü ne ise o kapsamda geçmiþ sigortalýlýk süresi gibi deðerlendirilmektedir. Örnek olarak, esnaflýða istinaden 4/b sigortalýsý olan bir kiþi, doðum borçlanmasý yaptýðýnda borçlanma ile elde ettiði hizmetler 4/b sigortalýlýk statüsüne sayýlmaktadýr. 4/a sigortalýsý (SSK) iken yapýlan doðum borçlanmalarý ise, 4/a kapsamýnda geçmiþ sigortalýlýk süreleri gibi kabul edilmektedir. Bu sebepten dolayý, doðum borçlanmasý yaparak parasýný ödeyen ve bu süreleri Bað-Kur (4/b) hizmet süresi olarak sayýlan kiþilerin eðer son yedi yýllýk SSK hizmet süresi çoðunluðunu saðlayamýyorlarsa bu kiþilere SGK tarafýndan bir kereliðine mahsus olmak üzere af getirildi. 16.06.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayýmlanan Sosyal Sigorta Ýþlemleri Yönetmeliði’ndeki deðiþiklikte; “(11) 5510 sayýlý kanunun 41 inci maddesine göre yapýlan borçlanmalarda aylýk baðlanmamýþ olmasý þartýyla borçlanma tutarýnýn tamamý sigortalýnýn talebi halinde bir defaya mahsus olmak üzere iade edilir.” Hükümleri yer almaktadýr. Yapýlan bu deðiþiklikle birlikte doðum borçlanma süreleri Bað-Kur’a sayýldýðýndan dolayý SSK þartlarýnda emekli olma hakkýný kaybeden vatandaþlar, SGK’dan talep etmeleri halinde borçlanma bedellerini geri alabilirler. Ardýndan ise, SSK’lý olarak birkaç gün sigortalý olup sigortalý iken yeniden doðum borçlanmasý yaparlarsa, son yedi yýlý SSK’da geçirmiþ gibi kabul edilir ve SSK þartlarýnda emekli olabilirler.

B

Doðum borçlanmasý yapýp prim gününüzü arttýrabilirsiniz SORU: 10.01.1966 doðumluyum. 12.09.1988’de iþe giriþ yaptým. 15.05.1994’ de evlilik dolayýsýyla iþten ayrýldým. Çocuk borçlanmasý yaparak emekli olabilir miyim? 1. çocuk: 23.05.1996, 2. çocuk: 03.07.1997, 3. çocuk: 17.02.2004. 1963 iþ günüm olduðunu söylediler. Buna göre emekli olabilir miyim? Ayrýca para ödemem gerekiyor mu? (Seher Efe Albayrak) CEVAP: Yaptýðýnýz doðumlarýn en fazla iki adetini borçlanýp toplamda 4 yýl hizmet olarak kazanabilirsiniz. Emeklilik için size gerekli olan yaþýnýzý oldurmuþ durumdasýnýz. Doðum borçlanmasý yapsanýz bile toplam prim ödeme gün sayýnýz 3406 günü buluyor. Ancak, emekli olmanýz için 5300 gün prim ödeme gün sayýsýný yerine getirmiþ olmanýz gerekiyor. Doðum borçlanmasý için günlük borçlanma bedeli 8,50 TL’dir.

Bað-Kur borcu beþ yýldan fazla olanlara taksit hakký verilmedi SORU: 6111 torba yasasýndan faydalanarak babamýn Bað-Kur borçlarýný yapýlandýrdým. 5400 iþ günü (15 yýldan) dan emeklilik için 16.093,00TL borç çýkarýlmýþ olup ama prim borcunun 5 yýldan fazla olduðu için taksitlendirmiyorlar. Paranýn tamamýný peþin ödememizi istiyorlar. peþin ödeme gücümüz maalesef yok. Bu konu ile ilgili bilgilendirmeniz dileðiyle.

1 DANÝMARKA KRONU 1 EURO 1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ

ALIÞ

DÖVÝZ SATIÞ

1.5956 1.6850 0.30704 2.2907 2.5843

1.6033 1.6960 0.30855 2.3017 2.5978

ALIÞ

22 HAZÝRAN 2011 EFEKTÝF SATIÞ

1.5945 1.6772 0.30683 2.2891 2.5825

1.6057 1.7062 0.30926 2.3052 2.6017

Cinsi 1 ÝSVÝÇRE FRANGI 1 ÝSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DÝNARI 1 NORVEÇ KRONU 1SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ 100 JAPON YENÝ

NOT: Her hafta Perþembe günleri bu köþede olacaðýz. Sorularýnýz için e-postalarýnýzý bekliyoruz. E-posta: sosyalguvenlik@yeniasya.com.tr , ahmetarican34@gmail.com

DÖVÝZ SATIÞ

1.8883 0.24847 1.6338 5.7606 0.28853 0.42675 1.9865

1.9005 0.25106 1.6412 5.8365 0.29048 0.42752 1.9997

EFEKTÝF ALIÞ

SATIÞ

1.8855 0.24830 1.6278 5.6742 0.28833 0.42355 1.9791

1.9034 0.25164 1.6474 5.9240 0.29115 0.43073 2.0073

SERBEST PÝYASA

DOLAR

EURO

ALTIN

DÜN 1,6160 ÖNCEKÝ GÜN 1,6080

DÜN 2,3230 ÖNCEKÝ GÜN 2,3110

DÜN 80,30 ÖNCEKÝ GÜN 79,90

C. ALTINI DÜN 540,78 ÖNCEKÝ GÜN 538,14

TÜSÝAD YÖNETÝM KURULU BAÞKANI ÜMÝT BOYNER: "AVRUPA, CÝDDÎ BÝR DEMOGRAFÝK DEÐÝÞÝMLE KARÞI KARÞIYA. YAÞLANIYOR NÜFUSLARI. TÜRKÝYE'DEKÝ DÝNAMÝZM VE ÝÞ GÜCÜNE ÝHTÝYAÇLARI OLACAK."

HOLLANDA ÝLE ÝLÝÞKÝLERÝN 400. YILI ÖNÜMÜZDEKÝ yýl Hollanda ile Türkiye arasýndaki resmî iliþkilerin 400. yýldönümünün kutlanacaðýný da hatýrlatan Boyner, bu açýdan bakýldýðýnda Hollanda ziyaretine büyük bir önem verdiklerini söyledi. Türkiye;de yatýrým ortamýyla ilgili güzel geliþmeler olduðunu, temaslarý kapsamýnda bu konularý da gündeme getirdiklerine deðinen Ümit Boyner, “Avrupa’daki hem orta ve küçük ölçekli hem de büyük firmalar farklý pazarlar arayýþý içinde. Hem Türkiye önemli bir pazar hem de Türk þirketleriyle birlikte üçüncü pazarlara girmek için imkân arýyorlar. Bütün bunlarý deðerlendirme imkânýmýz oldu” diye konuþtu. TÜSÝAD Baþkaný Boyner, ayrýca ING Bank tarafýndan Rotterdam’da düzenlenen “Hollanda ve Türkiye: Sürdürülebilir Ortaklýk” baþlýklý seminere de katýlarak bir konuþma yaptý. Lahey / aa

AVRUPA Birliði’nin (AB) Türkiye’nin dinamizmine ihtiyacý olduðunu belirten Türk Sanayicileri ve Ýþadamlarý Derneði (TÜSÝAD) Yönetim Kurulu Baþkaný Ümit Boyner, ‘’Türkiye’yi içine almayan, dýþarýda býrakan bir Avrupa’nýn yeni dünya düzeninde rekabetçi olmasýnýn oldukça zor olduðunu’’ söyledi. Bir dizi temasta bulunmak üzere Hollanda’ya gelen Boyner ve beraberindeki TÜSÝAD heyeti, Hollanda Baþbakan Yardýmcýsý, Ekonomi, Tarým ve Ýnovasyon Bakaný Maxime Verhagen, Hollanda Senato Baþkaný Rene van der Linden, Hristiyan Demokrat Parti (CDA) Meclis Grup Baþkaný Sybrand van Haersma Buma ile Hollanda Sanayi ve Ýþverenler Konfederasyonu (VNO-NCW) Baþkaný Bernard Wientjes ile ayrý ayrý görüþtü. Temaslarýnýn ardýndan gazetecilere açýklamada bulunan TÜSÝAD Baþkaný Boyner, görüþmelerde daha çok, iki ülke arasýndaki politik, ekonomik ve sosyal iliþkilerin ele alýndýðýný söyledi. Hollandalý yetkililere, Türkiye’nin AB sürecine daha çok destek vermeleri yönünde çaðrýda bulunduðunu aktaran Boyner, bu konuda iþ dünyasýnýn desteðini aldýklarýný ifade ederek, “Avrupa’da bunu bilenler var en çok da iþ dünyasý farkýnda, ciddî bir demografik deðiþimle karþý karþýya. Yaþlanýyor nüfuslarý. Türkiye’deki dinamizm ve iþ gücüne ihtiyaçlarý olacak. Bütün bunlarýn altýný çizmeye ve Türkiye’nin AB sürecinin tekrar bir enerjiye kavuþmasý için de Hollanda’nýn da desteðini rica ettik. Ýþ dünyasýndan o desteði alýyoruz” dedi. Or ta do ðu'da mey da na ge len ge liþ me ler den son ra Türkiye'nin AB üyeliðinin daha da önem kazandýðýna iþaret eden Boyner, þöyle konuþtu: ‘’Çünkü bizim çevremizde olanlarla birlikte Avrupa da aslýnda bir deðiþim yaþýyor. Göç önemli bir konu haline gelecek burada. Bu dönemin aslýnda Avrupa ile hem ticari iliþkilerimizi hem de siyasî iliþkilerimizi geliþtirmek için de önemli olduðunu düþünüyoruz.’’

Anel, Katar'da 31.4 milyon dolarlýk iþ aldý

THY, Avrupa’nýn en iyisi SKYTRAX deðerlendirmesinde “Güney Avrupa’nýn En Ýyi Havayolu Þirketi” ile “En Ýyi Premium Ekonomi Koltuðu” ödülleri de Türk Hava Yollarý’na verildi. Havayolu ve havaalaný sektöründe saðladýðý denetim ve hizmet kýyaslama programlarý ile kuruluþlarýn ürün ve hizmet kalitesini denetleyen Skytrax deðerlendirmesinde Türk Hava Yollarý 3 dalda zirveye oturdu. Türk Hava Yollarý, 2011 Dünya Havacýlýk Ödülleri’nde “Avrupa’nýn En Ýyi Havayolu”, Comfort Class kol tuðuyla “En Ýyi Premium Ekonomi Koltuðu” ve “Güney Avrupa’nýn En Ýyi Havayolu” ödüllerine lâyýk görüldü. skytrax 2011 deðerlendirmesi 100’ün üzerinde deðiþik uyruktan 18.8 milyon yolcu arasýnda 10 ay boyunca gerçekleþtirilen anketler sonucu belirlendi. Fransa’nýn Paris þehrinde düzenlenen Skytrax ödül töreninde Türk Hava Yollarý’nýn ödülü Skytrax CEO’su Edward Plaisted tarafýndan Türk Hava Yollarý Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil’e verildi.

Türkiye’de çalýþmýþ görünerek emekli olamazsýnýz

CEVAP: Türkiye’de sigortalý olabilmek için fiilen çalýþma þarttýr. Ama bazý durumlarda bazý iþyerlerinde vatandaþlar çalýþmadan sigortalý olarak gösterilebilmektedirler. Bu durum yurt içindeki vatandaþlar için sorun olmayabiliyor. Ancak, yurt dýþýndaki bir vatandaþýn kendini Türkiye’de sigortalý göstermesi sahte sigortalýlýðýn ispatý halinde çok vahim neticeler doðurur. Bu sebeple, size yurt dýþý borçlanma yaparak emekli olmanýzý tavsiye ederiz.

ALIÞ

11

AB, Türkiye’nin iþgücüne muhtaç olacak

CEVAP: 6111 sayýlý torba yasaya göre, Bað-Kur borçlarý beþ yýl ve üzeri olan kiþilerin prim borçlarýna taksitlendirme imkâný verilmedi. Bu durumda olan kiþiler borçlarýný yasal olarak peþin ödemek durumundadýrlar. Ancak babanýz emekliliði hak etmiþse, banka kredisiyle Bað-Kur borçlarýnýzý taksitlendirebilirsiniz.

SORU: Fatih Bey, yurtdýþýndaki çalýþma surelerini hesaplayarak ve bedelini ödeyerek Türkiye’de emekli olmak istemiyorum. Türkiye’de öðretmen olarak 5 sene çalýþmýþlýðým var. Yakýn zamanda da Türkiye’ye tatile geldiðim sýrada 1 aylýk SSK çalýþmýþlýðým var. 53 yasýndayým. Türkiye’de çalýþmýþ görünerek ya da çalýþarak birkaç sene içerisinde emekli olabilir miyim?

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

Y

2:04 PM

6/22/2011

11:11.qxd

BÜROLAR TOPLANTISINA DÂVET

Gündem: Ramazan ayýnda gazetemizle verilecek olan hediye Kur'ân kampanyasý Yer: Yeni Asya Merkez Binasý/Güneþli Tarih: 2 Temmuz 2011 Cumartesi Saat: 09:30 Program 08:30-09:30 Kahvaltý 09:30-14:00 Toplantý 15:00-17:00 Boðaz Gezisi Not: Tüm il ve ilçe gazete temsilcilerinin katýlýmýný bekliyoruz.

Y

T. C. ÜMRANÝYE 1. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN Esas No: 2011/175 Esas. Adýyaman ili, Kahta ilçesi, Baðlar Mahallesi, Cilt No: 25, ASN: 21, BSN: 45'de nüfusa kayýtlý Mehmet ve Azize kýzý 10/03/1981 Doðumlu Davacý Periþan ZENGÝN'in PERÝÞAN OLAN ÝSMÝ PERÝHAN OLARAK Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/06/2011 tarih, 2011/175 Esas ve 2011/318 sayýlý kararý ile düzeltilmiþtir. Ýlan olunur. 15/06/2011 www.bik.gov.tr B: 41600

Emeklinin beklediði dâvâ uzadý EMEKLÝLERÝN, aylýklarýnýn yükseleceði umuduyla dört gözle beklediklerin dava süreci uzadý. Ankara 17. Ýþ Mahkemesi, emeklilerin 2002 ve 2007 yýllarýna iliþkin aylýklarda eksik hesaplamadan kaynaklandýðý belirtilen farklarýn ödenmesi talebiyle açýlan davada, Yargýtay'ýn bozma kararýna uydu ve delillerdeki noksanlarýn tamamlanmasýna karar verdi. Yargýtay 21. Hukuk Dairesi, 2011/1389 sayýlý kararýyla Ankara 17. Ýþ Mahkemesi'nin emeklilerin 2002 ve 2007 yýlýndan kaynaklanan aylýk farklarýnýn kabulüne iliþkin kararýný usûlden bozmuþtu. Bozma kararýnýn ardýndan 2011/1290 sayýlý esas numarasýyla yeniden görülen dâvâda, Ankara 17. Ýþ Mahkemesi, Yargýtay'ýn bozma kararýna uyulmasýna karar verdi. Karar uyarýnca, dava dosyasýnda Yargýtay kararýnda iþaret edilen eksiklikler tamamlanacak. Ankara 17. Ýþ Mahkemesi, 20 Ekim 2011 de yapýlacak duruþmada konuyu tekrar deðerlendirecek. Ankara / aa

GENEL KURUL ÝLANI Sendikamýzýn Olaðanüstü Genel Kurulu 09 Temmuz 2011 tarihinde Hak-Ýþ Konfederasyonu Konferans Salonu, Tunus Cad. No: 37 Kavaklýdere /Ankara adresinde saat 10:00'da yapýlacaktýr. Çoðunluk saðlanmadýðý takdirde 23 Temmuz 2011 tarihinde ayný adres ve saatte yapýlacaktýr. Yasa gereði ilan olunur. ÖZ TARIM-ÝÞ SENDÝKASI GENEL YÖNETÝM KURULU Gündem : 1- Yoklama ve Açýlýþ 2- Divan seçimi, 3- Ýstiklâl Marþý ve saygý duruþu, 4- Genel Baþkan'ýn konuþmasý, 5- Misafirlerin Konuþmasý, 6- Öz Orman-Ýþ Sendikasý'na katýlma veya birleþme'nin müzakeresi ve karara baðlanmasý, 7- Dilek ve Temenniler, 8- Kapanýþ.

ANEL Elektrik Proje Taahhüt ve Ticaret A.Þ, Katar-Hamad Medical City Hastanesi Projesinin ‘’Elektrik Zayýf Akým Sistemleri’’ iþinin, 71 milyon 700 bin Katar Riyali (yaklaþýk 31.4 milyon lira) bedelle þirkete verildiðini bildirdi. Anel Elektrik’in, Kamuyu Aydýnlatma Platformunda (KAP) yayým lanan özel durum açýklamasýnda, Hyundai Engineering and Construction LTD’den þirkete gönderilen yazýda, Katar-Hamad Medical City Hastanesi Projesinin ‘Elektrik Zayýf Akým Sistemleri’ iþinin 71 milyon 700 bin Katar Riyali (yaklaþýk 31 milyon 429 bin 813 TL) bedelle Anel Elektrik’e verildiðinin iletildiði, söz konusu iþe iliþkin sözleþmenin bugünden itibaren 30 gün içinde imzalanacaðýnýn ve projenin süresinin 30 ay olacaðýnýn ifade edildiði belirtildi. Sözleþme imzalandýðýnda tekrar açýklama yapýlacaðý vurgulanarak, belirtilen bedelin, þirketin en son açýklanan 1 Ocak-31 Mart 2011 hesap dönemine ait konsolide finansal tablolardaki satýþ geliri rakamýnýn yaklaþýk olarak yüzde 40’ýna, 1 Ocak-31 Aralýk 2010 hesap dönemine ait konsolide finansal tablolardaki satýþ gelirinin yaklaþýk yüzde 10’una denk geldiði hatýrlatýldý. Ýstanbul / aa

Kaçak çay tartýþmasý

TARIM ve Köyiþleri Bakanlýðý, ‘’ele geçirilen kaçak çaylarda domuz kaný bulunduðu’’ yönünde herhangi bir analiz sonucu bulunmadýðýný bildirdi. Bakanlýktan yapýlan yazýlý açýklamada, bugün bazý medya organlarýnda yer alan, ‘’bir operasyonda ele geçirilen kaçak çaylarda domuz kaný bulunduðu’’ yolundaki haberlerin kesinlikle gerçekleri yansýtmadýðý belirtildi. Açýklamada, Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý koordinatörlüðünde gerçekleþtirilen Çay Konseyi toplantýlarý kapsamýnda, Bakanlýkça, ülke genelinde çay denetim ve kontrollerinin sýklaþtýrýlmasýna karar verildiði kaydedildi. Kasým 2010 tarihinden itibaren baþta Doðu ve Güneydoðu bölgelerinde yer alan tarým il müdürlüklerine, denetimlerin, çay kaçakçýlýðý konusunda yoðunlaþtýrýlmasý talimatýnýn verildiði ifade edilen açýklamada, bu kapsamda Ýçiþleri Bakanlýðý ve Gümrük Müsteþarlýðýnýn da konu hakkýnda bilgilendirildiði aktarýldý. Ankara / aa


12

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

FÝKÝR PROJESÝ YARIÞMA HÝZMETÝ ALINACAKTIR ÝSTANBUL BÜYÜKÞEHÝR BELEDÝYESÝ Ýhale Kayýt Numarasý 1- Ýdarenin a) Adresi

: 2011/53377

: Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Projeler Müdürlüðü Keresteciler Sitesi Kasým Sk. No: 77 Güngören/Ýstanbul b) Telefon ve faks numarasý : 212 449 99 00- 212 449 51 97 c) Elektronik posta adresi (varsa) : projelermd@ibb.gov.tr 2- Ýhale konusu iþin niteliði, türü ve miktarý : Çamlýca Tepesi TV-Radyo Kulesi Fikir Projesi Yarýþmasý 3- Ýhalenin / Yeterlik Deðerlendirmesinin: a) Yapýlacaðý yer : ÝBB Projeler Müdürlüðü Merter-Güngören/Ýst. b) Tarihi ve saati : 19.09.2011 - 14:00 4 - Ýhaleye katýlabilme þartlarý ve istenilen belgeler ile yeterlik deðerlendirmesinde uygulanacak kriterler: T.C. ÝSTANBUL BÜYÜKÞEHÝR BELEDÝYE BAÞKANLIÐI ETÜD VE PROJELER DAÝRE BAÞKANLIÐI PROJE YARIÞMASI "ÇAMLICA TEPESÝ TV RADYO KULESÝ FÝKÝR PROJESÝ" YARIÞMANIN ADI ve TÜRÜ : 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanunu'nun 23. Maddesi ve "Mimarlýk, Peyzaj Mimarlýðý, Mühendislik, Kentsel Tasarým Projeleri, Þehir ve Bölge Planlama ve Güzel Sanat Eserleri" Yönetmeliðine dayanýlarak, Ulusal ve Tek Aþamalý olarak düzenlenen "Çamlýca Tepesi TV Radyo Kulesi Fikir Projesi" dir. Danýþman Jüri Üyeleri: Dr. Kadir TOPBAÞ Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný Prof. Dr. Adem BAÞTÜRK Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa KARA Üsküdar Belediye Baþkaný Hakký TOK ÝBB Bilgi Teknolojileri Daire Baþkaný M. Habib SOLUK Ulaþtýrma Bakaný Mustafa FIRAT Ulaþtýrma Bakanlýðý Müsteþar Yardýmcýsý Atilla ÇELÝK Ulaþtýrma Bakanlýðý Haberleþme Genel Müdürü Asli Jüri Üyeleri: Dr. Süha ÖZKAN Mimar Þulan KOLATAN Mimar Ýlhan ZEYBEKOÐLU Mimar Cengiz YETKEN Mimar Prof. Dr. Zekai CELEP Ýnþaat mühendisi Niyazi PARLAR Ýnþaat Mühendisi- Ýnþ. Müh. Odasý Temsilcisi Doç. Dr. Pelin Pýnar ÖZDEN Þehir Plancýsý- Þehir Plancýlarý Odasý Temsilcisi Yedek Jüri Üyeleri: Doç. Dr. Özlem EREN Mimar Yrd. Doç. Dr. Özlem EREN Mimar H. Fikret TUNCER Ýnþaat Mühendisi -Ýnþ. Müh. Odasý Temsilcisi Erhan DEMÝRDÝZEN Þehir Plancýsý- Þehir Plancýlarý Odasý Temsilcisi Raportörler: Hidayet TURPOÐLU Y. Mimar Filiz TAÞ Mimar Raportör Yardýmcýsý: Naile ÇETÝK Elektrik Mühendisi ÖDÜLLER: 1. Ödül 100.000 TL (Yüzbin Türk Lirasý) 2. Ödül 65.000 TL (Altmýþbeþbin Türk Lirasý) 3. Ödül 45.000 TL (Kýrkbeþbin Türk Lirasý) MANSÝYONLAR: 1. Mansiyon 25.000 TL (Yirmibeþbin Türk Lirasý) 2. Mansiyon 25.000 TL (Yirmibeþbin Türk Lirasý) 3. Mansiyon 25.000 TL (Yirmibeþbin Türk Lirasý) Proje yarýþmasý hizmet alýmý iþi olduðundan ödüllerle ilgili yapýlacak ödemelerde Gelir Vergisi Kanunun 94/2-a maddesine göre % 17 oranýnda gelir vergisi tevkifatýna tabi tutulacaktýr. YARIÞMANIN KONUSU: Büyük Çamlýca Tepesi üzerinde Kule yüksekliði zemin kotundan antenin en üst noktasýna kadar 340 m (% 5 tolerans ile 323 m -357 m kabul edilebilir) olan ve kent siluetine olumlu katkýda bulunacak bir kule yapýsý tasarýmýdýr. YARIÞMANIN ALANI: Çamlýca Tepesi TV ve Radyo Kulesi Fikir Projesi yarýþma alaný; Ýstanbul ili, Üsküdar ilçesi, Çamlýca mevkii, 155 pafta, 803 ada içerisinde 122.764 m2'lik kentsel tasarým alaný ve 14.000 m2'lik kule tasarým alanýdýr. YARIÞMA TAKVÝMÝ : Yarýþmanýn baþlangýç tarihi : 11.04.2011 Þartname alýmý için son tarih : 10.05.2011 Sorular için son tarih : 23.05.2011 Sorularýn yanýtlanmasý için son tarih : 02.06.2011 Teslim tarihi : 05.09.2011 Jürinin deðerlendirmesi : : 19.09.2011 Sonuçlarýn ilaný : 03.10.2011 YARIÞMAYI DÜZENLEYEN ÝDAREYE ÝLÝÞKÝN BÝLGÝLER : Yarýþmayý Düzenleyen Ýdare : ÝBB - ETÜD ve PROJELER DAÝRE BAÞKANLIÐI PROJELER MÜDÜRLÜÐÜ Proje Yönetim : ÝBB - ETÜD ve PROJELER DAÝRE BAÞKANLIÐI PROJELER MÜDÜRLÜÐÜ Posta Adresi : Merter Keresteciler Sitesi Kasým Sok. No: 77 34169 Güngören Ýrtibat Telefon Numarasý : (0212) 449 99 44- 449 99 59 - 449 99 60 Faks Numarasý : (0212) 449 51 97 Elektronik Posta Adresi : camlicakule@ibb.gov.tr

T. C. KARÞIYAKA 1. AÝLE MAHKEMESÝNDEN / BAÞKANLIÐINDAN ÝLAN ESAS NO : 2010/1292 DAVALI : FERMAN SIRMABIYIKOÐLU 1682 Sk. Alaybey Mah. No: 7 Ýç Kapý No: 3 Karþýyaka/ ÝZMÝR Davacý Þenay SIRMABIYIKOÐLU tarafýndan aleyhinize açýlan boþanma davasýnýn yapýlan yargýlamasý sýrasýnda verilen ara kararý gereðince; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruþma gününü bildirir davetiye çýkarýlmýþ olup, adresinizden ayrýldýðýnýz gerekçesiyle tebligat yapýlamamýþtýr. Adres araþtýrmasýndan da bir netice alýnamadýðýndan dava dilekçesi ve duruþma gününün ilanen tebliðine karar verilmiþtir. Duruþma Günü: 27/07/2011 günü saat: 10:00'da duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.'nun 3156 sayýlý yasa ile deðiþik 213/2 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý hususu, Dava Dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. 08/06/2011 www.bik.gov.tr B: 41535

BAKIRKÖY 2. ÝÞ MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO : 2004/484 Esas. KARAR NO : 2011/171 Karar. DAVACI : GÖNÜL BOZBAY, VEKÝLÝ : AV. NURÝ SÖKMEN DAVALILAR : SOSYAL GÜVENLÝK KURUMU BAÞKANLIÐI VEKÝLÝ : AV. MURAT NERGÝZ DAVALI : DAVUT KALKIÞIM , Eski Londra Asfaltý No: 47/3 BAHÇELÝEVLER / ÝSTANBUL Davacý Gönül Bozbay vekili Av. Nuri Sökmen tarafýndan davalýlar Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüðü ve Davut Kalkýþým aleyhine Tespit davasý açýlmýþ olup yapýlan yargýlama sonunda, Davanýn Hak düþürücü süre geçirildikten sonra açýlmýþ olmasý nedeniyle REDDÝNE, Alýnmasý gereken 18.40 TL harçtan peþin alýnan harcýn mahsubu ile bakiye 7,50 TL harcýn davacý tarafça yatýrýlýp tamamlanmasýna, Davacý tarafýndan yapýlan yargýlama giderlerinin davacý taraf üzerinde býrakýlmasýna, Davalý SGK Baþkanlýðý vekili için avukatlýk vekâlet ücret tarifesine göre belirlenen 1.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacý taraftan tahsili ile davalý kuruma verilmesine , karar verilmiþ olup verilen karar davacý vekili ile davalý SGK vekiline usulüne uygun olarak teblið edilmiþ, ancak davalý Davut Kalkýþým'a karar teblið edilemediðinden iþ bu ilanýn karar tebliði yerine geçeceði, ilanýn yapýldýðý tarihten itibaren yasal süre içinde kararý temyiz etmediði takdirde kesinleþeceði hususu davalý DAVUT KALKIÞIM'a karar teblið yerine kaim olmak üzere ÝLANEN teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 41693

T. C. KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/67 Esas. KARAR NO: 2011/980 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Tunceli ili, Mazgirt ilçesi, Geçitveren mah/köy nüfusuna kayýtlý, Abbas kýzý, 1921 doðumlu FATMA KILIÇ hacir altýna alýnarak, kendisine 1961 doðumlu ÝPEK DERÝN VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. www.bik.gov.tr B: 41709

ÝLAN YARIÞMAYA KATILIM KOÞULLARI : Katýlýmcýlar tarafýndan, Çamlýca Tepesi TV ve Radyo Kulesi Fikir Projesi Yarýþmasý için, þartname bedeli olan 100 TL (Yüz Türk Lirasý) VAKIFLAR BANKASI 99010 no.lu hesaba yatýrýlarak; dekont, isim ve adres ile birlikte 10.05.2011 günü saat 17:00'a kadar yukarýda belirtilen adrese teslim edilerek yarýþmaya ait web sayfasýndaki yarýþma dökümanlarýna eriþim için gerekli olan Web þifresi alýnacaktýr. Yarýþmaya katýlacaklarda aranacak koþullar; a) Yarýþmaya katýlým için yasal engeli bulunmayan TMMOB üyesi olmak, b) Jüri üyelerini ve raportörleri belirleyen ve atayanlar arasýnda olmamak, c) Jüri üyeleri (danýþman, asli, yedek) ve raportörlerle bunlarýn birinci dereceden akrabalarý, ortaklarý, yardýmcýlarý ve çalýþanlarý arasýnda olmamak, d) Jüri çalýþmalarýnýn herhangi bir bölümüne katýlmamýþ olmak, e) Yarýþma Þartnamesi'nde öngörülen koþullara uymak, f) Vakýflar Bankasýna yarýþma katýlým þartnamesi bedelinin yatýrýlmasýný takiben ÝDARE tarafýndan verilecek þifre ile yarýþma dökümanlarýnýn yer aldýðý WEB sayfasýna eriþim saðlanacaktýr. g) Yarýþmayý açan idarede ve yarýþma ile ilgili her türlü iþlemleri hazýrlamak, yürütmek, sonuçlandýrmak ve onaylamakla görevli olmamak, h) Yarýþmayý açan idare adýna hareket eden danýþmanlar ile bunlarýn çalýþanlarý arasýnda olmamak. Bu þartlara uymayanlar yarýþmaya katýlmýþ olsalar dahi tasarýmlarý yarýþmaya katýlmamýþ sayýlýr ve isimleri yarýþmaya kabul edilmeme gerekçeleriyle birlikte üyesi olduklarý meslek odasýna bildirilir. PROJENÝN TESLÝM YERÝ, TARÝHÝ VE ÞARTLARI Proje ve ekleri 05.09.2011 günü saat 17:00'a kadar Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Etüd ve Projeler Daire Baþkanlýðý Projeler Müdürlüðü Merter, Keresteciler Sitesi, Kasým Sokak No: 77 Güngören/Ýstanbul adresine elden teslim edileceði gibi PTT, APS veya özel kargo ile adrese teslim olarak da gönderilebilir, bu tür teslimlerde kargo teslim dekontu faks (0 212 449 51 97) veya e mail yoluyla ayný gün içinde raportörlüðe iletilecektir. YARIÞMA SONUÇLARININ ÝLANI : Jürinin deðerlendirme çalýþmalarýnýn bitiminde, idare tarafýndan 03.10.2011 günü yarýþmanýn sonucu Resmi Gazetede ve yarýþmaya ait web sayfasýnda yayýnlanacaktýr. KOLOKYUMUN TARÝHÝ ve YERÝ Kolokyum yeri ve saati yarýþmanýn web sayfasýnda daha sonra belirlenecektir. PROJELERÝN SERGÝLENME YERÝ VE ZAMANI Yarýþmaya katýlan tüm projeler, sonuçlarýn ilanýný takiben; yeri daha sonra web sayfasýnda ilan edilecek olan adreste sergilenecektir. DÜZELTME ÝLANI FÝKÝR PROJESÝ YARIÞMA HÝZMETÝ ALINACAKTIR ÝSTANBUL BÜYÜKÞEHÝR BELEDÝYESÝ Ýhale Kayýt Numarasý : 2011/53377 1- Ýdarenin a) Adresi : Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Ýhale Ýþleri Müdürlüðü Ek Hizmet Binasý M. Nezihi Özmen Mah. Kasým Sok. No: 62 GüngörenMerter/Ýstanbul 34010 b) Telefon ve faks numarasý :c) Elektronik posta adresi (varsa) : ç) Ýhale dokümanýnýn görülebileceði internet adresi (varsa) : www.ibb.gov.tr 2- Düzeltmeye Konu Ýlanýn Yayýmlandýðý a) Kamu Ýhale Bülteninin Tarih ve Sayýsý (yayýmlanmýþ ise): 12/04/2011 - 1825 b) Gazetenin adý ve tarihi (yayýmlanmýþ ise): 3- Düzeltilen Madde ve/veya Maddeler : Yarýþma ilanýnýn Ödüller ve Mansiyonlar maddesi aþaðýdaki þekilde düzeltilmiþtir. Ödüller: 1. Ödül 100.000 TL (Yüzbin Türk Lirasý) 2. Ödül 65.000 TL (Altmýþbeþbin Türk Lirasý) 3. Ödül 45.000 TL (Kýrkbeþbin Türk Lirasý) Mansiyonlar: 1. Mansiyon 25.000 TL (Yirmibeþbin Türk Lirasý) 2. Mansiyon 25.000 TL (Yirmibeþbin Türk Lirasý) 3. Mansiyon 25.000 TL (Yirmibeþbin Türk Lirasý) 193 sayýlý Gelir Vergisi Kanunu'nun 29. Maddesine istinaden ödüller net olarak ödenecektir. DÜZELTME ÝLANI FÝKÝR PROJESÝ YARIÞMA HÝZMETÝ ALINACAKTIR ÝSTANBUL BÜYÜKÞEHÝR BELEDÝYESÝ Ýhale Kayýt Numarasý : 2011/53377 1- Ýdarenin a) Adresi : Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Ýhale Ýþleri Müdürlüðü Ek Hizmet Binasý M. Nezihi Özmen Mah. Kasým Sok. No: 62 GüngörenMerter/Ýstanbul 34010 b) Telefon ve faks numarasý :c) Elektronik posta adresi (varsa) : ç) Ýhale dokümanýnýn görülebileceði internet adresi (varsa) : www.ibb.gov.tr 2- Düzeltmeye Konu Ýlanýn Yayýmlandýðý a) Kamu Ýhale Bülteninin Tarih ve Sayýsý (yayýmlanmýþ ise) : 12/04/2011-1825 b) Gazetenin adý ve tarihi (yayýmlanmýþ ise): Dokuz Sütun - Yeni Asya - 11.04.2011 3- Düzeltilen Madde ve/veya Maddeler Yarýþma ilanýn Yarýþmaya Katýlým Koþullarý baþlýðý altýndaki 1. paragrafta bulunan "10.05.2011 günü saat 17:00'a kadar" ve Yarýþma Takvimi baþlýðý altýndaki "Þartname alýmý için son tarih: 10.05.2011" ibareleri kaldýrýlmýþtýr. www.bik.gov.tr B: 41727

T. C. KARTAL 1. AÝLE MAHKEMESÝ ÝLAN ESAS NO: 2010/483 KARAR NO: 2010/1693 Davacý Kartal Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tarafýndan davalý Þükrü Iþýk ve Tamarý Kýkvadze aleyhine açýlan Evlenmenin Butlaný davasýnda davalý Tamarý Kýkvadze adresi tespit edilemediðinden, davalý TAMARI KIKVADZE'a mahkeme kararýnýn ilanen tebliðine karar verilmiþ olup, Davanýn KABULÜ ile SÝVAS Ýli, ZARA Ýlçesi, CULHALI, Cilt 43, Hane 15, Bsn 29'da kayýtlý olan MUSTAFA ve KÝBAR'dan olma, Zara- 12/11/1957 doðumlu, 55204524456 T.C Kimlik nolu ÞÜKRÜ IÞIK ile Gürcistan uyruklu TAMARI KIKVADZE' arasýnda 16/05/2008 tarihinde yapýlan EVLENMENÝN BUTLANINA, Hazine tarafýndan karþýlanan 379.44 TL. ilan gideri, 0.90 TL. müzekkere gideri, 10.00 TL. tebligat gideri olmak üzere toplam 390.44 TL. yargýlama giderinin davalýlar Þükrü Iþýk ve Tamarý Kýkvadze'den müþtereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydýna, Mahkemeler veznesinde depo edilen ve kullanýlmayan 622.31 TL. nin yatýrana iadesine, Dair taraflarýn yokluðunda kararýn tebliðinden itibaren 15 gün içerisinde Yargýtay'a temyiz baþvuru yolu açýk olmak üzere verilen kararýn davalý TAMARI KIKVADZE'a ilanýndan itibaren 7 gün sonra teblið edilmiþ sayýlacaðý, teblið tarihinden itibaren 15 gün içinde temyiz edilmediði takdirde hükmün kesinleþeceði hususu MAHKEME KARARI TEBLÝÐÝ yerine kaim olmak üzere ÝLAN olunur. 09/05/2011 www.bik.gov.tr B: 34760

T. C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN Esas: 2010/1048 Vas. Tayini. Mahkememizce verilen 24/05/2011 tarih, 2010/1048 Esas, 2011/742 Karar sayýlý kararý ile Süleyman ve Azize'den olma, 01/03/1924 d.lu, MEHMET ÖZKAN'ýn TMK'nun 405. maddesi gereðince VESAYET ALTINA ALINARAK TMK 419. mad. gereðince kendisine Ýstanbul Barosu avukatlarýndan Mehmet Sami kýzý, 1975 doðumlu, Av. ASÝYE PENBEGÜL vasi olarak tayin edilmiþtir. 30/05/2011 www.bik.gov.tr B: 41732

T. C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN 2010/1667 Vas. Tayini. Mahkememizce verilen 31/05/2011 tarih, 2010/1667 E., 2011/849 K. sayýlý karar ile Hanis ve Sadiye'den olma, 05/12/1939 d.lu, EROL BÝLGE'nin TMK'nun 405. maddesi gereðince VESAYET ALTINA ALINARAK TMK 419. mad. gereðince kendisine, eþi Mehmet Selahattin kýzý, 1947 d.lu GÜLÞEN BÝLGE vasi olarak tayin edilmiþtir. 03/06/2011 www.bik.gov.tr B: 41594

Y

LADÝK KADASTRO MAHKEMESÝ ÝLAN ESAS NO: 2008/4 Davacý SAFFET ARIKAN ve diðerleri tarafýndan Davalýlar KAMÝL TUTUÞ ve arkadaþlarý aleyhine mahkememize açýlan Kadastro (Tespite Ýtiraza Ýliþkin) davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sýrasýnda verilen ara kararý gereðince; Mahkememiz 1991/43 Esas sayýlý dosyasýnýn 15/07/2008 tarihinde verilen tefrik kararý yazýmýz ekinde gönderilmiþ olup, davalý Cemile mirasçýlarý ile Emine mirasçýlarý Avni Kayhan, Necmettin Kayhan, Neriman Þahin (Uysal), Necmettin Þahin, Mehmet Þahin ve Ýsmet Þahin, Nazile Þahin (Karaoðlan), Þehize Kayhan (Karabaþ) ile dahili davalýlardan Halil çocuklarý Seydi, Ali, Musa ve Ahmet ile Hilal eþi Emine ve Salih çocuklarý Hafize, Þerife, Mehmet ve Arife'nin tüm araþtýrmalara raðmen bulunamadýðý ve tefrik kararýnýn teblið edilemediðinden ilanen tebligat yapýlmasýna karar verilmiþtir. Mahkememiz kararýnýn gazete ilanýndan sonra mahkememize baþvurmanýz veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi takdirde HUMK'un 213/2 maddesi uyarýnca tefrik kararýnýn ilan edilmiþ sayýlacaðý ilanen teblið olunur. 31/01/2011 EKÝ : -Mahkememiz 1991/43 Esas sayýlý Tefrik kararý. T.C. LADÝK KADASTRO MAHKEMESÝ TEFRÝK KARARI SAYI : 1991/43 ESAS. HAKÝM : HAVVA YAKAR 101234 KÂTÝP : HATÝCE COÞAR 117050 DAVACILAR : SAFFET ARIKAN, SALÝH ARIKAN DAVALILAR : SALÝH ARIKAN ve MUSTAFA SALÝH HÝSSEDARLARI 1- KAMÝL TUTUÞ 2- OSMAN ARIKAN 3- ALÝ ARIKAN 4- MALÝYEÝ HAZÝNE Yukarýda açýk kimliði yazýlý davacýlar tarafýndan davalýlar aleyhine mahkememize açýlan kadastro tespitine itiraz davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonucunda: GEREÐÝ DÜÞÜNÜLDÜ: Mahkememizin 1991/43 esas sayýlý dava dosyasýnda davacýlarýn Saffer Arýkan, Salih Arýkan davalýlarýn ise Salih Arýkan ve Mustafa Salih hissedarlarý, Kamil Tutuþ, Osman Arýkan, Ali Arýkan, Maliye i Hazine olduðu dava konusu parsellerin Günkoru Köyünde kain 101 ada 31, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 122, 123, 124, 125, 126 nolu parsellerin olduðu, 1991/44 Esas nolu dosyada ise davacýlarýn Saffet ve Salih Arýkan olduðu davalýlarýn Salih Arýkan ve Mustafa Salih hissedarlarý ve Kamil Tutuþ olduðu dava konusu parsellerin Günkoru köyünde bulunan 12, 13, 14, 30, 36, 38, 39, 40, 41, 42, 43 nolu parsellerin olduðu. Ladik Kadastro mahkemesince 27/07/2005 tarihinde 1991/44 ve 1991/43 Esas sayýlý dosyasýnýn taraflarýnýn dava sebebinin ve taþýnmazlarýn bulunduðu yerlerin ayný olmasý nedeni ile sözkonusu dosyalarýn birleþtirildiði, yargýlamanýn 1991/43 Esas nolu dosya üzerinden devam ettiði anlaþýlmýþtýr. DEÐERLENDÝRME: HUMK 45/3. fýkrasý uyarýnca davalýnýn ayný sebepten doðmasý veya biri hakkýnda verilecek esasa iliþkin kararýn diðerini etkileyecek nitelikte bulunmasý halinde baðlantýnýn varsayýlacaðýna iliþkin düzenleme nazara alýndýðýnda sözkonusu dosyalardaki dava konusu parsellerin farklý olduðu, dosyalardan biri hakkýnda verilecek olan kararýn diðer dosyayý etkileyecek gibi bir durumu sözkonusu olmadýðý anlaþýldýðýndan usul ve yasaya uygun görülen aþaðýdaki þekilde hüküm kurulmuþtur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarýda açýklandýðý üzere; 1- Mahkememizin 1991/43 Esas sayýlý dosyasý ile birleþtirilmesine karar verilen 1991/44 Esas sayýlý dosyanýn dava konusu parsellerin farklý olmasý ve yargýlamanýn daha iyi bir þekilde yürütülmesini saðlamak amacýyla HUMK 46. maddesi uyarýnca 1991/43 Esas nolu dosyadan 1991/44 Esas nolu dosyanýn TEFRÝKÝNE, 2- 1991/44 Esas sayýlý dosyanýn ayrý bir esas numarasý alarak yargýlamanýn bu haliyle devamýna karar verildi. 15/07/2008 www.bik.gov.tr B: 12444

T. C. BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/2843 Esas. KARAR NO: 2011/1466 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Tunceli ili, Merkez ilçesi, Yolkonak mah/köy, 48 Cilt, 36 Hane no'da nüfusa kayýtlý, Ali ve Güllü'den olma, 01/01/1956 doðumlu, ERDOÐAN ACUN TMK 405. maddesi gereðince vesayet altýna alýnarak kendisine TMK 413. maddesi gereðince ayný yerde nüfusa kayýtlý, Ali ve Güllü'den olma, 01/01/1955 doðumlu, ÝNCÝ ACUN VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. www.bik.gov.tr B: 41631

T. C. KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN ESAS NO : 2011/167 KARAR NO: 2011/291 Davacý Bedirye Hacýoðlu tarafýndan davalý Nüfus Ýdaresi aleyhine açýlan isim tashihi davasý gereðince, Mahkememize yukarýda esas ve karar numaralarý yazýlý bulunan dava dosyasýnda davacý Bursa Ýli, Yýldýrým Ýlçesi, Umurbey Mahallesi veya Köyü, Cilt no: 34 Hane No: 732 Bsn: 7'de nüfusa kayýtlý Þaban ile Tayibe Kýzý 28/11/1968 doð.lu 12161192272 TC nolu BEDÝRYE HACIOÐLU nun kayden BEDÝRYE olan isminin BEDRÝYE olarak tashihine karar verilmiþ olup. Ýlan olunur. 20/06/2011 www.bik.gov.tr B: 41593

GAZÝOSMANPAÞA 2. AÝLE MAHKEMESÝ'NDEN ÝLAN ESAS NO: 2008/1292 KARAR NO: 2011/604 Davacý SELVER YAPAL tarafýndan davalý ALÝ YAPAL aleyhine açýlan boþanma davasýnýn yapýlan yargýlamasýnda davalýnýn adresi tespit edilemediðinden davalýya mahkeme kararýnýn ilan yolu ile tebliðine karar verilmiþ olup; Davacýnýn davasýnýn KABULÜNETOKAT Ýli, REÞADÝYE Ýlçesi, SAZAK KÖYÜ, Cilt 89, Hane 73, BSN: 48'de nüfusa kayýtlý, RIZA ve SADET'den olma, 01/07/1977 doðumlu, 34148238452 TC Nolu davacý (Evlenerek Reþadiye Ýlçesi, Çevrecik Kasabasý, 29. Cilt, 73. Hane, 37. Sýradan gelmiþtir.) SELVER YAPAL Ýle ayný hanede BSN: 15'de nüfusa kayýtlý, BEKÝR ve HÜSNE'den olma, 10/06/1964 doðumlu, 60301367196 TC Nolu davalý ALÝ YAPAL'ýn M.K.nun 166/1 maddesi uyarýnca BOÞANMALARINAPeþin alýnan harcýn mahsubu ile 4,40 TL bakiye harcýn davalýdan tahsilineDavacý yargýlama gideri talep etmediðinden yapýlan yargýlama giderlerinin kendi üzerinde býrakýlmasýnaDair davalý Ali Yapal'a mahkeme kararýnýn ilandan itibaren (7) gün sonra teblið edilmiþ sayýlacaðý ve teblið tarihinden itibaren (15) gün içinde dosyanýn Yargýtay'a gönderilmek üzere temyiz talebinde bulunulmadýðý takdirde hükmün kesinleþeceði hususu MAHKEME KARARI'nýn tebliði yerine kaim olmak üzere ÝLAN olunur. 16/06/2011 www.bik.gov.tr B: 41643

B. ÇEKMECE 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜNDEN (Taþýnýrýn Açýk Artýrma ÝLANI) Dosya No: 2011-2194 Ta. Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar açýk artýrma suretiyle satýþa çýkarýlmýþtýr. Satýþ; Kent Yediemin otoparký Murat Paþa Mh. Eski Silivri cd. Mimaroba B. Çekmece/Ýst. adresinde yapýlacaktýr. Birinci artýrma 07.07.2011 günü saat 14:00-14:05 arasýnda yukarýda yazýlý adreste yapýlacaðý ve o günü kýymetinin % 60'ýný ve öncelikle alacaklarý, satýþ masrafý ile paylaþtýrma masraflarýný geçmek kaydý ile satýlacaðý, böyle bir bedel ile alýcý çýkmadýðý takdirde 12.07.2011 günü saat 14.00-14.05 arasýnda yukarda yazýlý adreste ikinci artýrma yapýlarak tahmin edilen deðerinin % 40'ýný ve öncelikli alacaklýlarý, satýþ masrafý ile paylaþtýrma masraflarýný geçmek koþulu ile satýlacaðý, alýcý çýkmadýðý takdirde satýþ talebinin düþürüleceði, ihaleye katýlmak isteyenlerden tahmin edilen kýymetinin % 20 oranýnda nakit veya teminat mektubunun isteneceði, aksi halde ihaleye dahil edilmeyecekleri ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasý ile Müdürlüðümüze baþvurmalarý, teslim masraflarý , ihale damga resmi ve % 18 KDV'nin alýcýya ait olduðu ilan olunur 14.06.2011 Lira A det Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri) 20.000,00 YTL 1 34 EY 663 Plaka sayýlý Fort Marka Cargo tipi 1988 Model kapalý kasa Kamyon (Beyaz renkte muhtelif çizik pas ve vuruklar mevcut olup anahtar var ruhsat yok). 20.000,00 YTL Toplam www.bik.gov.tr B: 41635

T. C. BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/2312 Esas. KARAR NO: 2011/1504 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Kastamonu ili, Taþköprü ilçesi, Karþý mah/köy, 99 Cilt, 16 Hane No'da nüfusa kayýtlý, Satýlmýþ ve Cevriye'den olma 15/04/1950 doðumlu NURETTÝN KAYIKÇI TMK 405. maddesi gereðince vesayet altýna alýnarak ve kendisine TMK 413. maddesi gereðince kendisi ile ayný yerde nüfusa kayýtlý Abdullah ve Kerzik'den olma 01/05/1957 doðumlu HATÝCE KAYIKÇI VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. www.bik.gov.tr B: 41705

T. C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN 2010/1139 Vas. Tayini. Mahkememizce verilen 17/05/2011 tarih, 2010/1139 E., 2011/724 K. sayýlý karar ile Cemil ve Sebbek'ten olma, 13/06/1927 d.lu, OSMAN EKÝM TMK'nun 405. maddesi gereðince VESAYET ALTINA ALINARAK TMK 419. mad. gereðince kendisine Ýstanbul Darülaceze Müdürlüðünde psikolog Binali kýzý, 1984 d.lu, DÝDEM ERDEM vasi olarak tayin edilmiþtir. 23/05/2011 www.bik.gov.tr B: 41595


Y Yeni Asya-Demokrat Eðitimciler Derneði iþbirliðiyle hazýrlanmýþtýr

EÐÝTÝM

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE egitim@yeniasya.com.tr

Dertlertatiloldu nacitepir@hotmail.com

Osmanlýlarda eðitim smanlýlar zamanýnda (1299 – l922) ilk medrese, ikinci hükümdar Orhan Bey (Orhan Gazi) (1326 – 1360) tarafýndan ve Ýznik’te kurulmuþtur (1331). Bu ilk Osmanlý medresesi, Selçuklu medreselerine göre daha da geliþtirilmiþ durumda idi. Bu tip medreseler ise dershaneler, cami ve imarethane gibi bölümlerden meydana geliyordu. Ýlk açýlan medresenin imarethanesinde, ilk olarak piþirilen aþ, bizzat Orhan Bey tarafýndan halka daðýtýlmýþtýr. Orhan Bey ayrýca zamanýn tanýnmýþ bilgini Kayserili Davut’u bu medreseye müderris tayin etmiþtir. Ýlk olarak kurulan bu Osmanlý medresesinde, yüksek ilimler (tefsir, fýkýh, kelâm, mantýk, tarih, v.b.) ile felsefe, edebiyat, matematik ve astronomi ilimleri okutulmaktaydý. Bu medreseden kadý, müftü, imam, hatip, müderris, doktor, mühendis ve mimar gibi meslek elemanlarý yetiþirdi. Diðer taraftan bu tip medreseler Bursa’da daha çok geliþme göstererek ön sýrayý almýþtýr. Osmanlý Devletinin kuruluþ devrinin (1299-1453) en tanýnmýþ bilginleri veya hocalarý þunlardýr: Kayserili Davut Efendi, Molla Fenarî, Kara Hoca Alaaddin, Aksaraylý Cemalettin Efendi ve Emir Sultandýr. Daha sonra 13., 14. ve 15. yüzyýllarda Kahire, Þam, Baðdat, Ýran ve Maveraünnehir’de (Orta Asya’da) kurulan medreseler, Anadolu medreselerinden daha da üstün bir seviyeye eriþmiþlerdi. Fakat, zamanla bu üstünlük tekrar Osmanlý medreselerine geçmiþtir. Hele de Ýstanbul’un fethinden (1453) sonra, burada kurulan medreseler, hýzlý bir þekilde geliþme göstererek eþsiz bir düzeye eriþmiþlerdir. Yine ilk olarak Özel Saray Okulu (Enderun) Fatih Sultan Mehmed zamanýnda (1451-1481) kurulmuþtur. Bu okulda okutulan dersler konu bakýmýndan daha çok çeþitliydi. Ýslâmî ilimlerin yaný sýra tarih, sosyoloji, adabý muaþeret (görgü kurallarý), askerlik, müzik, resim ve yabancý lisan dersleri okutulmaktaydý. Zamanýn en seçkin bilginleri Enderun okulunda ders verirlerdi. Fatih Sultan Mehmed’in kurduðu diðer bir eðitim ve öðretim kurumu da “Sahn-ý Seman” medreseleridir. Fatih Camii'nin yanýnda yapýlmýþ olan bu kurum baþlýca hariç (ilk), dahil (orta) ve sahn (yüksek) olarak üç bölümden meydana gelmiþtir. Devrin en deðerli âlimlerinden Molla Hüsrev, Molla Gürani, Ali Kuþçu, Mirim Çelebi, Molla Zeyrek, Hocazade Efendi ve Hatipzade Efendi bu medreselerde ders vermiþlerdir. Kanunî Sultan Süleyman zamanýnda (1520 – 1566) Ýstanbul ilim merkezi haline gelmiþtir. Padiþahýn yaptýrdýðý ve kendi ismiyle anýlan Süleymaniye medreseleri eðitim ve öðretim alanýnda rehberlik etmiþtir. Osmanlýlarda eðitim ve öðretim 17. yüzyýlda en verimli düzeye ulaþmýþtýr. Zembilli Ali Cemali Efendi, Ebussuud Efendi ve Ýbni Kemal Efendi, o devrin en seçkin âlimleridir. Osmanlý medreselerinin en önemli yaný, genel olarak ilk öðretimden yüksek öðretime kadar bütün eðitim ve öðretim kademelerini bünyesinde taþýmasýdýr. Bundan baþka görülen ihtiyaç üzerine, sübyan (çocuk) mektebi adýyla da yalnýz ilköðretim düzeyinde okullar açýlmýþtýr. Sübyan okullarýna ilk olarak hoca (öðretmen) yetiþtirilmesine Fatih Sultan Mehmed tarafýndan baþlanmýþtýr. Bu okullarda da eðitim ve öðretim parasýz olup, ayný zamanda çocuklara belli bir miktarda harçlýk bile verilmekteydi. Kur'ân-ý Kerim, namaz ve okuma yazma öðretilen bu okullar genel olarak her mahallede bulunduðu için, “Mahalle Mektebi”de denirdi. Yine, genel olarak taþtan yapýldýklarý için “Taþ Mektep” adýyla da söylenmekte idi. Buralardaki eðitim, medrese öncesi eðitimi olduðu için, günümüzdeki okul öncesi eðitimin ilk uygulandýðý eðitim sayýlýr. Bu okullarda temizlik iþlerini yürütenlere “bevvap” denirdi. Bevvaplar ayný zamanda eðitim ve öðretim faaliyetlerinde birer yardýmcý eleman durumunda idiler. Taþ mektep veya sübyan mektebi denilen bu kurumlara dört ve beþ yaþlarýndaki çocuklar kaydedilirdi. Sultan 2. Mahmut tarafýndan 1824 yýlýnda yayýnlanan bir ferman gereðince, önce Ýstanbul’da, iki yýl sonra, yani 1826 yýlýnda ise bütün Osmanlý ülkesinde “her vatandaþýn çocuklarýný muharrik oluncaya kadar, yani eðitim ve öðretim çaðýný bitirinceye kadar, günde iki defa mektebe gönderip okutturmalarý ve öðretim çaðý dýþýndaki çocuklarýn esnaf tarafýndan çýraklýða alýnabilecekleri” beyan edilmekte idi. Devam edecek

O

AKILLI

TAHTA

Baþaðýn yetiþmes iyi ine zararlý ot engel lar deðil, çiftçinin ih malidir Konfüçy üs

kullar hep tatil olsa ne güzel olurdu. Çocuklarýmýzý acýmasýzca öðüten bir çarkýn içine sokmak zorunda kalmaz, her geçen gün kendimize yabancýlaþtýklarýný görerek kahrolmazdýk. Eðitim yuvalarýndan bulaþýcý hastalýk gibi sokaða yayýlan nahoþ manzaralarla yýkýlmazdýk. “Bizim sokaða atacak bir çocuðumuz bile yok diyerek” aðlayan, didinen, insan üstü bir çabayla baþkalarýnýn çocuklarýyla hayatýný öðüten öðretmenlerimizi ne hale getirdiðimizi görerek utanmazdýk. “Ben, ben, ben.. sadece ben, hep ben!” diyen, içinde yaþadýðý toplumun kanýný emerek beslenen vampirlerin nereden çýktýðýný merak etmezdik. Biz, bizi bizden, bizi insandan uzaklaþtýran, temel deðerlerimizi yozlaþtýran, varlýðýmýzý anlamsýz kýlan, sorgusuz sualsiz ideolojilere boyun eðdiren bu acýmasýz çarka çocuklarýmýzý teslim ettikçe toplumsal cinnetimizin boyutlarý geniþliyor ve farklýlaþýyor. Okullar tatil oldu; herkes sevinçli. Sevinç tatilden midir, çileye ara verilmesinden mi-

O

dir; tartýþýlýr. Ardýnda daðlarca problem býrakarak ara veren bir sistemin az önce gerçekleþtirilen bir seçim sürecinde konuþulmamasý ne acýdýr. Kanallardan, tünellerden, yollardan, paradan sýk sýk bahsedenlerin insan öznesine yer vermemesi ne düþündürücüdür. Mevlânâ’dan alýntý sözlerle seçim meydanlarýný inletenlerin ders kitaplarýndan Mevlânâ’yý kaldýrmasý ne büyük çeliþkidir. Ýktidarýn seçim vaadleri arasýnda bütün öðrencilere elektronik kitap daðýtmak da vardý. Akýllý tahtalarla, bilgisiyar ortamýnda, son tekniklerle donatýlmýþ sýnýflarda eðitim öðretimi yürütmek herkesin hayalidir. Bunu hedefleyen bir iktidarý desteklemek ve takdir etmek gerekir; lâkin eðitim sistemimizin öze iþaret eden temel problemleri teknik meselelerden daha önceliklidir. Eðitimin özüne iþaret eden insan odaklý problemler sistemi týkamýþ durumdadýr. Tehlikeyi görenler bunu aþmanýn gayreti içindedirler, ama kronik meseleler olduðu gibi durmaktadýr. Son birkaç yýldýr ülkemizde uygulanan ‘yapýsalcý e-

ahmetdursun81@hotmail.com

ðitim modeli’ de öðrenci ve öðretmene yönelik alt yapýnýn oluþturulamamasý dolayýsýyla baþarýsýz olmaktadýr. Bir yazýya sýðmayacak aðýrlýktaki problemlerin birkaç gramýný þöyle aktarabiliriz: Eðitimin öznelerinden biri olan öðretmen; mutsuz, huzursuz, dýþlanmýþ ve itilmiþ haliyle faydalý olamamaktadýr. Bugün maddî anlamda öðretmenlerin çok rahat olduðunu söylemek bir aldatma hamlesinden baþka bir þey deðildir. Öðretmenlerin kendilerini geliþtirmeye imkân saðlayacak maddî imkânlardan yoksun olduðunu rahatlýkla söyleyebiliriz. Öðretmene yüklenen memur kimliði, beraberinde zorla memurlaþtýrýlan, gerçek kimliðinden uzaklaþtýrýlan bir öðretmen tipini doðurmuþtur. Maddî olarak da diðer kurumlardaki memurlarla kýyaslandýðýnda gelir adaletsizliðiyle karþý karþýya olan öðretmenin ek iþlerle geçinme çabasý içinde olmasý ayýptan öte mânâlar taþýmaktadýr. Öðretmene

13

karþý oluþturulan toplumsal duyarsýzlýk, kalkýnmanýn temel aktörünü küstürmüþtür. Bu küskünlüðün neticesi, bugün her alanda yaþadýðýmýz depremlerdir. Öðrenciler açýsýndan daha vahim bir tablo karþýmýzdadýr. Sistem öðrencisine bir þey öðretemediði gibi onu terbiye de edememektedir. Temel deðerlerden yoksun olarak yetiþtirilen gençlik profili hepimizin geleceðini tehdit etmektedir. Aileler açýsýndan da durum pek farklý deðildir. Bunlarýn hepsini sonraki yazýlarýmda ayrý ayrý deðerlendirmek isterim. Benim gördüðüm kadarýyla Türkiye’de acýklý bir tiyatro sergilenmektedir. Buna trajedi demek daha doðru olur. Sistem, kendisi için seçtiði birkaç okulla kendisine lâzým olacak insan profilini özenle yetiþtirmektedir. Geri kalan milyonlarca öðrenci, sistemin devamlýlýðýný saðlayacak figüran rolünü üstlenmektedir. Öðretmenlerin buradaki rolü gönülsüz bekçiliktir. Hasýlý, ahlâkî yönden geliþtirilememiþ, temel deðerlerden yoksun yeni gençlik tipi böyle bir sistemin ürünüdür. Þimdilerde, bütün liseleri Anadolu lisesine dönüþtürme projesi ya da bazý teknik iyileþtirmeler iflâsýn görülmesini istemeyen illizyonist hamlelerdir. Oyunun adý ‘alicengiz’ olunca…

Konferans notlarý

Uygun eðitim verilmezse çocuklar suça yönelebilir TARIK ÜNAL BÝRKAÇ ay önce bir özel okulun dâvetlisi olarak Türkiye’ye gelen Amerika Kent Üniversitesi profesörü James R. Delisle, “Üstün Yetenekli Çocuklara Ebeveynlik” adlý bir konferans verdi. “Üstün yetenekli çocuklarý anlamak”, “Çocuðun karakter oluþumunda yapýcý rol oynamak”, “Çocuklarýn hedef ve hayallerinin gerçekleþmesinde yardýmcý olmak” gibi konularda bilimsel tesbitlerini açýkladý. Bu yazýmda konferansta verilen önemli bilgileri sizinle paylaþacaðým. Üstün yeteneði, aþýrý öðrenme meraký olarak açýklayan Delisle, üstün yetenekli çocuklarýn okullardan önce aileler tarafýndan fark edilebileceðini söyledi ve “Eðer ilk çocuðunuz iki veya üç

Üstün yetenekli çocuklarýn ikna kabiliyetlerinin de çok kuvvetli olduðunu anlatan Delisle, “Üstün yetenekli çocuklar kendilerine ne yapmalarý konusunda ders verilmesinden hoþlanmazlar, fakat ne kadar yetenekli olurlarsa olsunlar onlar hâlâ çocuklar. Bu çocuklarýn anne babalarý tarafýndan belirlenecek sýnýrlara ihtiyaçlarý var. Onlara kýrýlgan porselen bebek gibi davranmayýn” diye konuþmuþ. Delisle’nin önemli bir tesbiti de; öðrenme güçlüðü yaþayan çocuklarla üstün yetenekli çocuklarýn birlikte eðitim almamasýdýr. Delisle, “Üstün yetenekli çocuklar genellikle yetiþkinlerle ya da kendinden küçüklerle arkadaþlýk kurmaya çalýþýr. Bunun sebebi,

sonra kendimize sürekli olarak þunu hatýrlatmalýyýz. Bu filozofun tarif ettiði zekâ türlerine uygun bir eðitimi bugünkü okullarda üstün yeteneklilere verebiliyor muyuz?” dedi. Üstün yetenekli çocuklara yönelik okullarda birçok ülkede sýkýntý olduðunu kaydeden Delisle, daha çok ortalama olan çocuklarla ilgilenildiðini daha sonra engelli ya da üstün yetenekli çocuklara alâka gösterildiðini dile getirdi. Delisle, bazý ülkelerde üstün yetenekli çocuklarla hiç ilgilenilmediðine, onlar her halükârda baþarýlý olurmuþ gibi bir düþünceye sahip olunduðuna dikkati

çocuðun öðrendiklerini nereden bildiðinin sorulmamasýdýr. Çabuk kavrayan ve meraklý çocuklar sýnýfta kendini yalnýz hissedebilir. Bunu önlemek için onlarýn öðrenme isteðine cevap vermelisiniz.” diyor. Prof. Dr. Delisle, Mevlânâ’ya göre zekânýn iki tür olduðunu ifade ederek “Mevlânâ Celâleddin-i Rumî, bundan senelerce evvel zekânýn iki tür olduðunu belirtmiþtir. Birinci tür zekâ okuldan ve çevreden elde edilen zekâdýr. Bu zekânýzla bilgiyi akýlda tutma yeteneðinize göre baþkalarýnýn önünde ya da arkasýnda sýralanýrsýnýz. Bu zekâ ile dünyada yükselirsiniz. Ýkinci tür zekâ ise tamamlanmýþ ve içinizde muhafaza edilmiþ zekâdýr. Akýcýdýr ve öðrenme kanallarýndan geçerek dýþarýdan içeriye doðru hareket etmez. Ýþte bu ikinci zekâ içinizde, dýþarýya doðru hareket eden bir kaynak gibidir” diyor. Ýkinci tür zekâ olarak manevî zekâya iþaret eden Delisle, “800 yýl sonra Mevlânâ’nýn bu sözleri hâlâ geçerliliðini korumakta. 800 yýl

çekerek, bunun çok iyi futbol oynayan birisine “sen zaten iyi bir futbolcusun, antrönere ihtiyacýn yok” demek gibi olduðunu ifade etti. Üstün yetenekli çocuklarýn, genelde okullarda zaten anlatýlan konuyu bildikleri için sýkýldýklarýný ve bunun onlarý bazen agresif yaptýðýný anlatarak, annelerin öðretmenlere çocuklarýyla yaptýklarý þeyleri söyleyerek, onlarýn yapmaktan zevk aldýklarý faaliyetlerin yapýlmasýnýn istenebileceðini bildirdi. Prof. Dr. Delisle, üstün yetenekli çocuklarla ilgilenmekte çocuklarý anlayan öðretmenin çok önemli olduðuna dikkat çekerek, birçok öðretmenin üstün yetenekli çocuklarýn eðitilmesi konusunda, öðretmenlik eðitimi sýrasýnda bilgi edinmediklerini, bu yüzden de öðrenci sýnýfta dersini yapmadýðý zaman bilmeden de olsa ceza verdiklerini ifade etti. Üstün yetenekli çocuklarýn, genelde akýllarýný meþgul tutacak bir þey aradýklarýný anlatan Delisle, bunun da öðretmenleri sýkýntýya düþürdüðünü, bazý öð-

James R. Delisle

‘‘

Prof. Delisle, yetenekli çocuklarýn kendileri gibi yetenekli çocuklarýn bulunduðu ortamda olmasýnýn önemine deðinerek, bu durumda üstün yetenekli çocuklarýn kendilerini daha rahat hissedeceklerini, fakat bunu gerçekleþtirirken çocuklarýn normal hayatlarýndan da koparýlmamasý gerektiðini vurguluyor.

yaþýnda okumaya baþladýysa bunun normal olduðunu düþünebilirsiniz. Ýkinci çocuðunuz olduðunda ve ayný þey bu çocuðunuz için geçerli olmadýðýnda bu durumun farklý olduðunu anlayabilirsiniz” diye ifade etti. Bu tesbit elbette yeni deðil, ama bunun dünyaca ünlü bir isim tarafýndan hatýrlatýlmasýný önemli buluyorum. Zira çocuklarýn üstün yeteneklerinin küçük yaþlarda keþfedilmesi ve öðrenme merakýnýn desteklenmesi gerekir. Millî Eðitim Bakanlýðý’nýn 2009 yýlý verilerine göre Türkiye’de 0-24 yaþ arasýnda 627 bin 481 üstün yetenekli kiþi var. Ancak üstün yetenekli olduðu fark edilen çocuðun nasýl bir eðitim almasý gerektiði konusu tartýþýlmakta. Bu alanda bir çok kitap yazan ve akademik araþtýrmalar yapan Prof. Dr. James R. Delisle, Üstün yeteneði aþýrý öðrenme meraký olarak tanýmlayarak, çocuklarýn yeteneklerinin fark edilmesinde ailelere büyük sorumluluk düþtüðünü ifade ediyor. Çocuðun doðumundan itibaren zekâsý ve sosyal hayatýyla ilgili verilerin saklanmasý gerektiðini söyleyen Delisle, bu verilerin çocuk eðitime baþlamadan gözden geçirilmesi gerektiðini belirtiyor. Delisle, çocukta her þeye fazla merak duyma, çabuk öðrenme, yaþýtlarýndan farklý eðilimlerin üstün yeteneðe iþaret edebileceðini dile getiriyor.

retmenlerin, üstün yetenekli çocuklarýn kendilerinden daha çok bildikleri için rahatsýzlýk duyduðunu, ‘üstün zekâlý çocuk = problemli çocuk’ algýsýnýn oluþtuðunu dile getirdi. Delisle, yetenekli çocuklarýn kendileri gibi yetenekli çocuklarýn bulunduðu ortamda olmasýnýn önemine deðinerek, bu durumda üstün yetenekli çocuklarýn kendilerini daha rahat hissedeceklerini, fakat bunu gerçekleþtirirken çocuklarýn normal hayatlarýndan da koparýlmamasý gerektiðini vurguladý. Üstün yetenekli çocuklarýn doðru yönlendirilmediði takdirde ileride yanlýþ yollara sapmasýnýn muhtemel olduðunu söyleyen Prof. Dr. James Delisle, “Eðer bu özellikteki çocuklara doðru eðitim verilmezse, ileride suça yönelme ihtimallerinin yüksek olduðunu düþünüyorum” dedi. Son söz olarak üstün yetenekli çocuklarla ilgili daha çok yapacaðýmýz þey var. Baþta aileler ve öðretmenler olmak üzere herkese büyük sorumluluklar düþüyor.


14

SPOR

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

Y

Halil Altýntop Eskiþehir’de

TERÝM, G. SARAY’DA YENÝDEN DOÐACAK

ESKÝÞEHÝRSPOR Ýkinci Baþkaný Mesut Hoþcan, Almanya’nýn Eintracht Frankfurt takýmýnda forma giyen Halil Altýntop ile eþinin Eskiþehir’de olduðunu ve þehri gezdiðini söyledi. Hoþcan, Eskiþehirspor’un gelecek sezon güçlü bir kadro oluþturmak için çalýþmalarýný sürdürdüðünü belirterek, Eskiþehirspor formasýna yakýþan isimlere imza attýrdýklarýný kaydetti. Eskiþehirspor’un uzun süredir Almanya’nýn Eintracht Frankfurt takýmýnda forma giyen Halil Altýntop ile ilgilendiðini ifade eden Hoþcan, ‘’Halil eþiyle birlikte Eskiþehir’e geldi ve kenti geziyor. Yarýn (bugün) Eskiþehir’e Halil’in menajeri de gelecek. Halil, yarýn (bugün) kendini Eskiþehirsporlu yapacak imzayý atacak. Eskiþehirspor camiasýný ve büyük taraftarýna hayýrlý olsun’’ diye konuþtu.

SABAH GAZETESÝ SPOR YAZARI LEVENT TÜZEMEN, "FATÝH TERÝM'ÝN BÝR ATIMLIK BARUTU VARDI, ONU DA G. SARAY'A AYIRDI. TERÝM 2008'DEN BERÝ PÝYASADA YOK. 3. DÖNEMÝNDE G. SARAY'DA YENÝDEN DOÐUP, TAKIMI AYAÐA KALDIRACAK" DEDÝ. ken en büyük baþarýsý Florya'yý aile ortamýna çevirmesiydi. Bence Florya önce bir disipline uðrayacak diye düþünüyorum. Sonraki süreçte tamamen Fatih Terim'e býrakýlmýyor. Bir Futbol Komitesi var. Baþkan tamamen iþin içerisinde. Týpký Faruk Süren modeli gibi olacak bu iþ. Faruk Süren de baþkan Ünal Aysal'ýn akýl hocalarýndan bir tanesi. Dolayýsýyla Galatasaray'ýn bu yeniden toparlanýþ süreç içerisinde doðru parçalar doðru yerde birleþmeye baþladý. Terim de Milan'dan döndüðü hatalarý yapmayacaktýr. Çünkü o da Galatasaray'ý çok özledi. Galatasaray da onu özledi.

SABAH Gazetesi spor yazarý Levent Tüzemen, Galatasaray'da 3. dönemine baþlayan Fatih Terim'in yeni sezonda Galatasaray'ý ayaða kaldýrabilecek bir teknik adam olduðunu söyledi. Tüzemen, Terim'in ilk olarak Florya'da sýký bir disipline gideceðini, 4 yýl þampiyonluk yaþadýðý dönemdeki gibi Florya'yý yeniden bir aile ortamýna çevireceðini ifade etti. Yeni kulüp baþkaný iþadamý Ünal Aysal'ýn Galatasaray'da ismini kalýcý olarak yazdýrmak için hiçbir fedekarlýktan kaçýnmayacaðýný belirten Levent Tüzemen, sorularýmýza þöyle cevaplar verdi: Galatasaray'ýn yeni sezon transferlerini nasýl deðerlendiriyorsunuz?

Henüz çok yeni transfer yapýlmadý. Trabzonspor'dan alýnan Selçuk Ýnan Galatasaray'ýn yýllardan beri ihtiyacý olan bir futbolcuydu. EmreOkan-Suat'tan sonra orada EROLDOYURAN zaman zaman oyuncular erol@yeniasya.com.tr yer aldý ama bir gerçek var ki son 5 yýlýnda Galatasaray bir türlü Selçuk gibi oyuncu bulamadý. Selçuk oyunu iki yönlü oynayabilen bir oyuncu. Artý kenar ortalarý mükemmel yapan, araya final paslarý atabilen yani zeki bir oyuncu. Üstelik savunma yönü de çok zengin. Çok doðru bir transfer diye düþünüyorum. Transfer edilen Ýsveçli golcü Elmander için neler söyleyebilirsiniz?

Ýsveç'ten aldýðýnýz her futbolcu mutlaka disiplinlidir. Baktýðýnýz zaman Galatasaray'ýn ihtiyacý olan oyunculardan bir tanesidir. Dikine oynayan ve en önemlisi kaleyi gördüðünde isabetli þut atabilen bir oyuncu. Ýki ayaðýný da kullanabilen bir oyuncu. Bu da Galatasaray için bir avantaj diye düþünüyorum. Ama Galatasaray'ýn bu þartlarda çok ciddî bir kaleciye ihtiyacý var. O da büyük bir ihtimalle Arjantin millî takýmý kalecisi olacak. Bu da yeterli deðil. Orta sahada Selçuk'u rahatlatacak Kalström veya o tür de bir oyuncunun alýnmasýnýn þart olduðunu düþünüyorum. Arda büyük ölçüde Galatasaray'da kalacak. Sað kanatta Keita türü kanat bindirmeleri yapabilen ve isametli

Galatasaray yeni sezonda Avrupa'da oynamayacak. Bu Süper Lig yarýþýnda avantaj olur mu?

Levent Tüzemen

‘‘

Ünal Aysal bu iþe baþýný koymuþ bir insan. Maddî yönden çok zengin. Galatasaray'da ismini kalýcý olarak bir yerlere yazdýrmak istiyor. Onun için her türlü fedakârlýðý yapabileceðini düþünüyorum.

ortalar yapabilen ciddî bir açýða ihtiyacý var. Bence Galatasaray bunun üzerinde de çalýþýyor diye düþünüyorum. Fatih Terim'in Galatasaray'daki 3. döneminde neler bekliyorsunuz?

Fatih Terim'in bana göre bir tane atýmlýk barutu vardý. Bunu da Galatasaray'a ayýrdýðýný düþünüyorum. 2008'den sonraki süreçte piyasada yoktu. Bence Fatih Terim Galatasaray'da yeniden doðuþunu ortaya koyabilecek, Galatasaray'ý ayaða kaldýrabilecek bir teknik direktördür. Galatasaray'ýn en büyük problemi aile olamamaktý. Florya'da bu aile ortamýný saðlayamamaktý. Fatih Terim'in 4 yýl þampiyon olur-

Fatih Terim ve yeni yönetimin baþlangýç sezonunda iyi bir dönemi var. Neden var, çünkü Galatasaray'ýn Avrupa'sý yok. Tamamen Türkiye'ye konsantre olacak. Türkiye'ye konsantre olduðunuz zaman daha rahat edersiniz. Çünkü yeni kurulacak bir takýmla hem Avrupa'yý hem Türkiye ligini götürmek çok zordur diye düþünüyorum. Sonuçta bu sene baþarýnýn tohumlarý ekilir, sonraki süreçte de Avrupa'da da tekrar geçmiþteki Galatasaray'ýn elde ettiði baþarýlar yakalabilinir.

Ýtalyan basýnýndaki Ýnter-Hiddink iddialarý yalanlandý.

Þimdi de Ýnter Fatih Terim

Yeni kulüp baþkaný Ünal Aysal baþarýlý olacak mý? Ünal Aysal bu iþe baþýný koymuþ bir insan. Üstelik 70 yaþýnda. Gelecekten herhangi bir beklentisi yok. Maddî yönden çok zengin. Galatasaray'da ismini artýk kalýcý olarak bir yerlere yazdýrmak istiyor. Onun için her türlü fedakârlýðý yapabileceðini düþünüyorum. Ama tabiî ki biraz sabýrlý olmasý gerekir. Etrafýna çok fazla kulak kabartmamasý gerekir. Çünkü ‘futbolu bilmiyorum ama futbolu bilenlerden öðreniyorum’ demesi ne kadar kendinle barýþýk olduðunu gösteriyor. Ve doðru yapýyor bence.

Reyes kalýyor, Forlan karar verecek ATLETÝCO Madrid kulübünün spor direktörü Jose Luis Perez Caminero, ‘’Reyes kalacak. Forlan’ýn ise 4 Temmuz’a kadar vakti var’’ dedi. Atletico Madrid kulübünün yöneticisi, ‘’Reyes’in menajeriyle konuþtum. Çünkü ilk aðýzdan gitmesini deðil, tam tersine kalmasýný istediðimizi söylemek istiyordum. O da bizimle kalacaðýný, burada mutlu olduðunu, yeni projemize güven duyduðunu, bu renklerle baðdaþtýðýný, taraftarla mutlu olduðunu söyledi’’ ifadesini kullandý. Galatasaray kulübü ile görüþtüklerinde sadece gelen teklifleri dinlediklerini ve bunlarý futbolcularýn menajerleri-

ne ilettiklerini belirten Caminero, ‘’Biz büyük bir kulübüz gelen teklifleri dinlemek bizim zorunluluðumuz. Forlan için gelen teklifi de dinledim ve menajerine ilettim. Ama ayný zamanda 4 Temmuz’a kadar karar vermesi gerektiðini de söyledim’’ diye konuþtu. Atletico Madrid’in yeni sezon hazýrlýklarý için toplanacaðý 4 Temmuz tarihini, Forlan’ýn son karar tarihi olarak gösteren Caminero, “Eðer 4 Temmuz’a kadar gelen hiçbir teklifi kabul etmezse bizimle yeni sezon hazýrlýklarýna baþlayacak ve son 4 yýlda olduðu gibi bizim formamýzý giyecek” dedi.

REAL MADRÝD’ÝN RAKÝBÝ G. SARAY

G. Saray gündemdeki 3 isimden sadece Ujfalusi'ye imza attýrdý.

ÝSPANYOL spor gazetesi Marca, Real Madrid’in her sezon öncesinde oynadýðý Bernabeu Turnuvasý’nda Galatasaray ile karþýlaþacaðýný yazdý. Santiago Bernabeu Stadý’nda 24 Aðustos’ta yapýlacak maç için ilk olarak Schalke 04, daha sonra Beþiktaþ ile görüþen Real Madrid, bu iki takýmýn Avrupa ligi maçlarýndan dolayý baþka bir rakip aramak zorunda kalmýþtý. Ýspanyol gazetesi, Real Madrid’in sonunda aradýðý rakibi bulduðunu ve Galatasaray ile karþýlaþacaðýný bildirdi. Real Madrid kulübü ise maçla ilgili resmi açýklamasýný henüz yapmadý.

ÝTALYA Birinci Futbol Ligi (Serie A) takýmlarýndan Ýnter’in teknik direktör adaylarý arasýnda (A) Millî Takým Teknik Direktörü Guus Hiddink de yer alýrken, Hollandalý çalýþtýrýcýnýn menajeri iddialarý yalanladý. Teknik direktör arayýþlarý devam eden Ýnter’in, Türk Milli Takýmý’ný çalýþtýran Guus Hiddink ile de ilgilendiði Ýtalyan basýnýna yansýrken, iddialar hem mavi-siyahlý kulübün baþkaný Massimo Moratti hem de Hiddink’in menajeri tarafýndan yalanlandý. Baþkan Moratti, ‘’Hiddink ile ilgileniyor musunuz’’ sorusuna ‘’Hayýr’’ þeklinde cevap vererek, hücum futbolu oynatan bir teknik direktör tercih edeceðini belirtti. Konuyla ilgili ‘’La Gazzetta dello Sport’’a konuþan 64 yaþýndaki Hollandalý teknik adamýn menajeri Cees van Nieuwenhuizen da Hiddink’in Türkiye ile sözleþmesinin 2012 yýlýna kadar devam ettiðini hatýrlatarak, FC Inter Baþkaný Moratti ile herhangi bir temasý olmadýðýný ifade etti.

Genç golcünün transferi için anlaþmaya varýldý.

Krkiç Roma’da BARCELONA’NIN Sýrp asýllý Ýspanyol futbolcusu Bojan Krkiç’in, Ýtalya’nýn Roma takýmýna transferi için taraflar arasýnda anlaþma saðlandýðý ileri sürüldü. Ýspanyol basýný günlerdir konuþulan transferin resmileþmek üzere olduðunu belirterek, 10 milyon avro bonservis bedeli karþýlýðýnda Bojan’ýn gelecek sezon Roma formasý giyeceðini belirtti. Aðustos ayýnda 21 yaþýna girecek Bojan’ýn transferi için Barcelona kulübünden Andoni Zubizarreta, Roma kulübünden Gabriele Sabatini ve futbolcunun menajeri Ramon Sostres’in yaptýðý toplantýda tam anlaþmaya varýldýðý ifade edildi. Roma’nýn ilk iki sezon için yýl baþýna Barcelona’ya 5 milyon avro ödeyeceði ve Katalan kulübünün bu süre zarfýnda Bojan’ý geri satýnalma opsiyonunun açýk býrakýlacaðý kaydedildi.


HABER

Y

23 HAZÝRAN 2011 PERÞEMBE

15

80 yaþýnda ameliyat oldu, tarihe geçti MANÝSA’DA yaþayan ve organlarý ters yönde olan Mürvet Bayram (80), Merkez Efendi Devlet Hastanesi’nde gerçekleþtirilen safra kesesi ameliyatýyla týp tarihine geçti. Ameliyatýn, Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi’nde Genel Cerrahi Bölümü doktorlarý Opr. Dr. Mustafa Özsoy ve Ýsmet Saðlam tarafýndan yapýldýðý bildirildi. Hasta Mürvet Bayram ile gazetecilere açýklamada bulunan Özsoy, hastanýn karýn aðrýsý ile hastane Acil Servisine müracaat ettiðini, yapýlan tetkiklerinden bütün organlarýnýn ters yönde olduðunu tesbit edildiðini söyledi. Özsoy, þunlarý anlattý: ‘’Situs inversus totalis, bütün organlarýn sað-sol ekseninde yer deðiþmiþ halde bulunmasýnýn Latince adýdýr. Kalp, dalak, mide saðda; karaciðer, safra kesesi solda bulunur. 5 bin ile 20 bin canlý doðumundan birinde görülmek-

EN YAÞLI ÝNSAN ÖLDÜ

Mürvet Bayram

tedir. Hasta þikâyetinin safra kesesindeki iltihaptan kaynakladýðýný ve bunun da safra kesesindeki bir taþtan oluþtuðunu saptadýk. Dünya týp tarihinde, böyle bir hastaya ilki Kore’de uygulanan tek delikle safra kesesi ameliyatýný hastamýza baþarýyla uyguladýk.’’ Operatör doktor Saðlam ise hastanede artýk yeni teknolojilerle çeþitli ameliyatlarý yapabildiklerini ve bundan dolayý mutluluk duyduklarýný söyledi. Manisa / aa

GUINNESS Rekorlar Kitabý’na ‘’dünyanýn en yaþlý insaný’’ olarak giren 114 yaþýndaki Brezilyalý kadýn öldü. Guinness’in internet sitesinde yapýlan açýklamada, 114 yaþýnda ve 347 günlük olan Maria Gomes Valentim’in ölümüyle ‘’dünyanýn en yaþlý insaný’’ unvanýnýn artýk, 114 yaþýnda ve 299 günlük olan Amerikalý Besse Cooper’a verileceði kaydedildi. Valentim, uzun yaþamasýnýn sýrrýný, her sabah kahveyle bir somun ekmek ve meyve yemek ile keten tohumu lapasý ve ara sýra süt içmeye borçlu olduðunu söylemiþti. Valentim’in 9 Temmuz 1896 tarihinde, ölünceye kadar da yaþadýðý Minas Gerais eyaletindeki Carangola’da doðduðu belirtilmiþti. Sao Paulo / aa

NASA’dan yapýlan açýklamada, LRO’nun “keskin ve eþi görülmemiþ derecede detaylý” görüntüleri elde etmek için 192 terabayt’lýk harita ve fotoðraf verisi depoladýðý, bu bilgilerin ancak 41 bin DVD’ye sýðabileceði belirtildi.

AY’IN EN NET GÖRÜNTÜLERÝ AY KEÞÝF UYDUSU'NUN GÖNDERDÝÐÝ HARÝTA VE FOTOÐRAF VERÝLERÝ, YENÝ ÝLMÎ GERÇEKLERÝ GÖZLER ÖNÜNE SERDÝ.

Minia-Rus görücüye çýktý Rusya’nýn kültür baþþehri St. Petersburg’da tarihî eserlerin minisinin yer aldýðý “maket þehir” kapýlarýný ziyaretçilere açtý. St. Petersburg’un üzerine kurulu olduðu adalardan Vasilevsky Ostrov’da açýlan Minia-Rus’da þehrin ana figürleri olan tarihi ve dini yapýlar yer alýyor. Açýlýþta bir konuþma yapan St . Petersburg Valisi Valentina Matvienko “Turistler bu gibi mekânlarý “mutlaka görülmesi gereken yerler” olarak adlandýrýyorlar. Eminim bu yer yakýnda bütün rehberlerin ana uðrak yeri haline dönüþecek” dedi. Giriþ için herhangi bir ücret talep edilmeyen Minia-Rus’un yeni eserlerle sürekli olarak geliþtirilmesi planlanýyor. Moskova / cihan

AMERÝKAN Ulusal Havacýlýk ve Uzay Dairesi (NASA), Ay Keþif Uydusu (LRO)’nun þu ana kadar elde ettiði en net görüntüleri yayýnladý. Bilim insanlarý, Ay hakkýndaki bazý bilimsel kuramlarýn tamamen deðiþebileceðini kaydediyor. NASA’dan yapýlan açýklamada, LRO’nun “keskin ve eþi görülmemiþ derecede detaylý” görüntüleri elde etmek için 192 terabayt’lýk harita ve fotoðraf verisi depoladýðý, bu bilgilerin ancak 41 bin DVD’ye sýðabileceði belirtildi. LRO üzerindeki lazer yükseklikölçer sistemi (LOLA), Ay’ýn kraterler ve kompleks yer þekillerinden oluþan yüzeyinin bugüne kadarki en keskin ve tam topografik haritalandýrmasý için 4 milyardan fazla ölçüm gerçekleþtirdi. Bu sayede, Ay’ýn en ‘doðru’ haritalarý elde edildi. LOLA’nýn, daha önce Ay’ý görüntüleyen

uydulardan 100 kat daha fazla kesinlikte ölçümler yaptýðý bildirildi. LRO kameralarý da görev boyunca 5,7 milyon kilometrekare alaný fotoðrafladý. Bilim insanlarý, LRO’nun verileri ýþýðýnda, Ay yüzeyinin düþündüklerinden çok daha “zorlu ve olaðanüstü” þartlara sahip olduðunu fark ettiklerini belirtti. NASA’nýn Washington’daki direktörlerinden Douglas Cooke, “Bu, muazzam bir baþarý. Henüz baþlangýç olmasýna raðmen LRO’dan beklediðimizden çok daha fazlasýný elde ettik. Ay için bilimsel anlayýþýmýz tamamen deðiþmek üzere” dedi. 2009’da fýrlatýlan 2 tonluk robotik uzay aracý LRO, Ay yüzeyinin 50 kilometre üstündeki yörüngesinde ölçümlerini sürdürüyor. LRO, NASA’ya 583 milyon dolara mal oldu. Ýstanbul / cihan

Eyüp’te Mevlânâ’dan hoþgörü mesajlarý

Trafikte gözlük seçimi

EYÜP Belediyesi Caferpaþa Medresesi Kültür Merkezi ve Eyüp ÝSMEK Stilistlik kursu öðrencileri, Mevlânâ’nýn hoþgörü mesajlarýnýný halka ileten bir gösteri sundu. Mevlânâ’nýn hoþgörü mesajlarýný sanatsal faaliyetler eþliðinde izleyicilere yansýtan ÝSMEK stilistlik öðreticisi Betül Oruç; Cafer Paþa Medresesi Kültür Merkezi Ney Hocasý Serkut Efe, Gitar Hocasý Þuayip Erünlü ve Ebru kursiyerlerinden Reyhan Atýlgan dâvetlilerden büyük alkýþ aldý. Caferpaþa Medresesi Kültür Merkezi öðrencilerinin tiyatral bir biçimde sergiledikleri Sema gösterileri, ney ve gitar dinletisi ile Reyhan Atýlgan’ýn ebru eseri büyük beðeni topladý. Ýstanbul / cihan

Türk El Sanatlarý, Eminönü Meydaný’nda ÝSTANBUL Ticaret Odasý (ÝTO), tarihî Eminönü Meydaný’nda 8. Açýkhava Sanat Merkezi’ni açýyor. Sergide geleneksel Türk El Sanatlarý uygulamalý olarak sergilenecek. Serginin açýlýþý bugün yapýlacak. Açýkhava Sanat Merkezi’nde 12 Türk El Sanatý dalýný 34 sanatçý 3 ay boyunca temsil edecek. Sergide 12 geleneksel sanat dalý, sanatçýlar tarafýndan gençlere, halka ve turistlere uygulamalý olarak anlatýlacak. Ressam fýrçasýyla, Ebru sanatçýsý teknesiyle, Nakýþ sanatçýsý iðnesiyle, Hat sanatçýsý aharlý kâðýdýyla, Tezhip sanatçýsý samur kýlýndan fýrçasýyla, Telkari sanatçýsý gümüþ teli ile sergiye katýlacak. Sergi, bugün saat 11.00’de Eminönü Meydaný’nda açýlacak. Ýstanbul / cihan

YAZ mevsiminin gelmesiyle raðbetin arttýðý güneþ gözlüðünde, gerçek hammadde kullanýlmadan üretilen gözlük seçimi katarakt ve körlüðe kadar ilerleyen göz rahatsýzlýklarýna yol açabiliyor. Uzmanlar, özellikle araç kullanýrken yansýmalarý kaldýran özelliðe sahip polarize camlý gözlüklerin tercih edilmesini tavsiye ediyor. Zonguldak’ta konunun uzmanlarýndan Yücel Optik Firmasýnýn Sahibi Yücel Mercimek, gözlük alýrken gerçek hammadde kullanýlýp kullanýlmadýðýna bakýlmasý gerektiðinin altýný çizerek, “Saðlýk Bakanlýðý’ndan onaylý ve kullanýlan hammaddenin gerçek olmasýna dikkat edilmelidir” dedi. Zonguldak / cihan



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.