SOÐAN ÞÝFA KAYNAÐI
HABERÝ SAYFA 15’TE
EZAN SESÝ BENÝ BÜYÜLEDÝ
FAYDASI SAYMAKLA BÝTMÝYOR
HABERÝ SAYFA 16’DA
ÝSPANYOL ÞARKICI MARÝA BUÝKA:
Y BU TUZAÐI GERÇEKTEN HABER VERiR
HAFTASONU ekimizi bugün bayinizden isteyiniz.
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR 25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ/ 75 Kr
SAYI: 14.847
FOTOÐRAF: AA
YIL: 42
Tolon, Beþiktaþ’taki Ýstanbul Adliyesinde ifade verdi.
ADLÝYEDE ÝFADE VERDÝ
Tolon serbest u EmekliOrgeneralTolon’unifadesi, sor uþturmayýyürütenözelyetkili CumhuriyetSavcýsýCihanKansýztarafýndan‘’þüpheli’’sýfatýylaalýndý.Tolon’unavukatýÝlkaySezer,600kiþinin katýlýmýylayapýlanbirkonferansaait fotoðraflarlailgilisorularsorulduðunu söyledi.Sezer,Tolon’unserbestbýrakýlmasýnaizinverdiðiniifadeetti.n5’te
BAKAN ERTUÐRUL GÜNAY:
12 Eylül garabeti u KültürveTurizmBakanýErtuðrul Günay,yaþanansýkýntýlarýn1982Anayasasýnýn millete karþý örgütlenmiþbirdevletmantýðýndankaynaklandýðýnýbelirterek,‘’HatipDicleile HaberalveBalbaykararlarýnýkabul etmek mümkün deðil. Bunlar 12 Eylül Anayasasýnýn garabeti, gelin Meclistedeðiþtirelim’’dedi.n4’te
MAHKEMEDEN G. KURMAY’A:
Seminer notlarý bize bildirilsin u‘’ÝrticaileMücadeleEylemPlaný’’ dâvâsýnabakanmahkemeheyeti, ‘’gizlitanýkEfe’’niniddialarýdoðrultusunda,GenelkurmayBaþkanlýðýve3. OrduKomutanlýðý’nayazýyazarak,3. OrduKomutanlýðýveyabaðlýbirimlerde2009yýlýndaplanveiçgüvenlik seminerigibitümtoplantýlarýnisimleri,katýlýmcýlarývetarihleriylebirlikte bildirilmesinekararverdi.n4’te
www.yeniasya.com.tr
Meclis bozar SEÇÝLMÝÞ VEKÝLLERE KONAN YARGI ENGELÝ ÜLKEYÝ YENÝ BÝR KRÝZÝN EÞÝÐÝNE GETÝRDÝ. ÝTÝDAL ÇAÐRILARI YAPILIRKEN, KRÝZÝN ÇÖZÜM YERÝNÝN MECLÝS OLDUÐU BELÝRTÝLÝYOR.
KUR'ÂN YASAÐINA TEPKÝ
Yaþ sýnýrýna karþý 70 bin imza
YENÝ ANAYASA ÝÇÝN DÝYALOG ORTAMI ÞART u TÜSÝAD,yapýcýbirsiyasîdiyalogatmosferinde bütünsiyasîpartilerinseçmendenaldýklarýtemsil yetkisiningereðiolarakparlamentodakiyerlerinialmasý,yeniparlamentonunkarþýlaþýlangüncelsoruna çözümbulmayýilkgündemmaddesiolarakbelirlemesigerektiðinibildirdi.Yapýlanaçýklamada,yenianayasanýnyapýlabilmesiiçindiyalogortamýnýnsaðlýklýiþlemesininlüzumunadadeðinildi.
u MAZLUMDERAnkaraÞubeBaþkanýAv.ÞerifeGülArýman,Kur’âneðitimininengellenmesinihedefleyen 28Þubatsiyasîiradesinekarþý,ikiyýl öncebaþlatýlankampanyada70bin imzanýntoplandýðýnýaçýkladý.n5’te
BDP BOYKOTUNA STK'LARDAN TEPKÝ YAÐDI u Diyarbakýr’ýnönemli32siviltoplumkuruluþu,baðýmsýzlarýnMeclisiboykotetmekararýnatepkigösterdi.STK’laryaptýklarýortakaçýklamada,“Özgüriradenintecellîetmesininönünebutürzorlamakararlarla gelinmesitoplumvicdanýndaonulmazyaralaraçacaktýr..BunakarþýlýkblokadaylarýnýndaMeclisihalkýnonayýnýalmadanprotestoedecekleriniilânetmelerideanlaþýlabilirdeðildir” denildi.Haberi sayfa 4’te
Hatip Dicle kararý Resmî Gazete’de
Haþim Kýlýç: Bekleyelim, görelim
uYSK’nýn, Hatip Dicle’nin milletvekilliðinin düþürülmesine iliþkin kararýn düzeltilmesine yönelik istemi reddetme kararý, Resmî Gazete’de yayýmlandý. n4’te
uA na ya sa Mah ke me si Baþkaný Kýlýç,’’Süreci bir iki gün daha bekleyelim. Ondan sonra belki bu konuda bizim de söyleyeceklerimiz olabilir’’ dedi. n4’te
ÝLÝÞKÝLERDEN KAYGI DUYUYOR
ABD: Türkiye ile Ýsrail barýþsýn u ABDSavunmaBakaný’nýnUluslararasýGüvenlikÝþlerindenSorumlu YardýmcýsýAlexanderVershbow,Türkiye-Ýsraililiþkisinindurumundan kaygýduyduklarýnýkaydederek,“Buikiülkenin,MaviMarmara’dageçen Mayýs’tayaþananolaylarýgeridebýrakacaksiyasîçözümevarýlabilmesini umuyoruz”diyekonuþtu. n7’de
AB’DEN YUNANÝSTAN’A
Kemerleri sýkýn
Suriye’den kaçýþ sürüyor
uAB,12milyareurolukkredidiliminiserbestbýrakmakiçinYunanistan’dan50milyareuroluközelleþtirmeprogramýve28milyareuroluk kemersýkmatedbirlerininparlamentodaonaylanmasýnýtalepetti.Zirve kararlarýnda,Yunanparlamentosununözelleþtirmevebütçekesintileriyleilgilidüzenlemeleriacilolarak kanunlaþtýrmasýistendi.n11’de
NÝJERYALI ÖÐRETÝM ÜYESÝ
Said Nursî, dünya barýþýndan yana FOTOÐRAF: AA
ISSN 13017748
uNijeryaUsmanDanFodioÜniversitesiÖðretimÜyesiProf.Dr.VaffiSheriff,“SaidNursî,‘MedeniyetlerÇatýþmasý’ve‘TarihinSonu’gibidüþmanlýk tezlerinekarþý,‘Bizimüç düþmanýmýzvar;cehalet, zaruret,ihtilâftýr’diyerek, beþeriyetinönüne‘MedeniyetlerÝttifakýTezi’ ile çýkmýþtýr”dedi.n5’te
YÜZDE 19.1 ORANI ÝLE
Suriye’deki olaylardan kaçarak Hatay’a gelenlerin sayýsý her gün artýyor. Baþbakanlýk Afet ve Acil Durum Yönetimi Baþkanlýðý, ülkelerindeki olaylar dolayýsýyla gelen Suriyelilerin sayýsýnýn 11 bin 739’a çýktýðýný bildirdi. Dün gelenlerin Reyhanlý’da Kýzýlay tarafýndan kurulan ‘’Hac Konaklama Tesisleri’’ne yerleþtirildiði ifade edildi. 50 Suriyeli’nin de Hatay’daki çeþitli hastanelerde tedavilerinin sürdüðü, bunlara 39 kiþinin refakat ettiði bildirildi. n7’de
Ýþsizlikte Adana ilk sýrada yer aldý u TürkiyeÝstatistikKurumu,iþsizlik verileriniilbazýndaaçýkladý.Ýldüzeyindetemeliþgücügöstergelerinde geçenyýl,iþsizlikoranýnýnenyüksekolduðuillerAdana,Hakkârive Vanolaraktahminedildi.n11’de
2
LÂHÝKA
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
‘‘ Mebuslarýn vazifesi, hukuku sû-i istimâl ettirmemektir
‘‘
Mebuslarýn vazifesi, o ahkâm ve hukuku sû-i istimâl etmemek ve bâzý kadý ve müftülerin hilelerine meydan vermemek için bâzý kânunlarý yapmak, etrâfýna sur etmektir.
S
uâl: “Meclis-i Mebusânda Hýristiyanlar, Yahudîler vardýr; onlarýn reylerinin þe riatta ne kýymeti vardýr?” Cevap: Evvelâ, meþverette hüküm ekserindir. Ekser ise, Müslümandýr, altmýþtan fazla ulemâdýr. Mebus hürdür, hiçbir tesir altýnda olmamak gerektir. Demek, hâkim Ýslâmdýr. Sâniyen: Saati yapmakta veyahut makineyi iþletmekte, sanatkâr bir Haço ve Berham’ýn reyi mûteberdir; Þeriat reddetmediði gibi, Meclis-i Mebusândaki mesâlih-i siyâsiye ve menâfi-i iktisâdiye dahi ekserî bu kâbilden olduðundan, reddetmemek lâzým gelir. Ammâ ahkâm ve hukuk ise, zâten tebeddül etmez; tatbikat ve tercihâttýr ki, meþverete ihtiyaç gösterir. Mebuslarýn vazifesi, o ahkâm ve hukuku sû-i istimâl etmemek ve bâzý kadý ve müftülerin hilelerine meydan vermemek için bâzý kânunlarý yapmak, etrâfýna sur etmektir. Aslýn tebdiline gitmek olamaz; gidilse, intihardýr. S u â l : “‘A dâ let tir’ di yor sun. Ne den te kâ lif-i devlet, fukarâ üstünde hafifleþmedi?” Cevap: Bir fark vardýr: Eskide vâridât zâyi olur giderdi, þimdi millet rakîbdir. Demek, evvel suya ve þûristana atýlýr idi, þimdi tarlaya atýlýyor veya atýlacaktýr. Ýþte, bir nevi hafiflik... Suâl: “Þu hükûmet ve Türkler nasýl olsalar, biz rahat edemiyoruz, yükselemiyoruz. Baþýmýzý kaldýrýp onlarýn üzerinden âleme temâþâ etmek ve ellerimizi onlarla beraber sâfi suya uzatmak, kendimizi de bir kavim olduðumuzu göstermek nâsýldýr? Zîrâ hükûmet ve Ýstanbul daha bulanýktýr.” Cevap: Meþrûtiyet hâkimiyet-i millettir. Yani efkâr-ý âmmenizin misâl-i mücessemi olan mebusân hâkimdir; hükûmet, hâdim ve hizmetkârdýr. Öyle ise kendinizden teþekkî ediniz; her kabahati hükûmet ve Türklere atmakla çok aldanýrsýnýz. Size bir misâl söyleyeyim: Her tarafa þubeler salmýþ bir büyük çeþme baþýnda bir tegayyürât olursa, her tarafa da sirâyet eder. Fakat yüz pýnarýn ortasýnda büyük bir havuz olursa, o havuz pýnarlara bakar ve onlara tâbîdir. Faraza, o havuz tamamen tegayyür ederse veyahut Allah etmesin bozulursa da, çeþmelere tesir etmez-eðer pýnar, pýnar olursa. Ýþte, bakýnýz: Ýstibdâdýn hükmünce, Ýstanbul ve hükûmet belaðbaþý idi; þikâyette hakkýnýz vardý. Þimdi ise hakîkat îtibâriyle bilkuvve, Ýstanbul göldür, hükûmet havuzdur, Türk zeynâbdýr veya öyle olmak lâzýmdýr. Pýnar bizlerdedir ve bizde olmak gerektir. Ey Kürtler! Görüyorum ki, bizde pýnar yoktur. Onun için, uzaktan gelen taaffün eden bir suyu içiyoruz. Eskisi gibi istibdâdý görüyoruz. Öyle ise, gayret ediniz, çalýþýnýz; sebeb-i saadetimiz olan meþrûtiyeti takviye için, fikr-i milliyeti haffâr yapýp, mârifet ve fazîleti eline veriniz. Þu yerlerde de bir küngân atýnýz; tâ bir kemâlât pýnarý bizde de çýksýn. Yoksa dâimâ dilenci olacaksýnýz, ya susuzluktan öleceksiniz. Hem de, dilencilik para etmez. Ýnsan dilenci olursa, nefsine olsun. Bence merhamet dilencileri ya haksýz veya ten beldirler. Eðer siz insan olsanýz, hükûmet ve Ýstanbul ve Türkler nasýl olsalar olsunlar, size fenalýklarý dokunmaz, fakat iyilikleri gelir. Suâl: “Neden iyilik gelsin, fenâlýk gelmesin? Ý kisi arkadaþtýr.” Cevap: Yahu! Dedik: Þimdi, hükûmet ve Ýstanbul çukurda bir havuzdur veya öyle olacaktýr. Havuz ise, aþaðýdadýr. Fenalýk sakîldir, yukarýya yuvarlanmaz-cehâletle cezb etmemek þartýyla. Ýyilik nurdur, yukarýya akseder. Münâzarât, s. 100
LÛGATÇE: Meclis-i Mebusân: Mebuslar meclisi, Osmanlý Devleti zamanýnda halk tarafýndan seçilen mebuslarýn meclisi, Millet Meclisi. mebus: Milletvekili. mesâlih-i siyâsiye: Siyasî maslahatlar, faydalar. menâfi-i iktisâdiye: Ekonomik faydalar. tebeddül: Deðiþme. ahkâm: Hükümler. efkâr-ý âmme: Kamuoyu. misâl-i mücessem: Ci-
simleþmiþ örnek. mebusân: Milletvekilleri. teþekkî: Þikâyet etme, sýzlanma. tegayyürât: Baþkalaþmalar, deðiþmeler. sirâyet: Bulaþma, yayýlma. tegayyür: Baþkalaþma, deðiþme. istibdâd: Baský. bilkuvve: Potansiyel olarak. zeynâb: Su kaynaðý, pýnar.
Cemaatle kýlýnan namaz tek baþýna kýlýnan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir. Câmiü's-Saðîr, No: 2504 / Hadis-i Þerif Meâli
Hakikatin içinde, ama nasipsiz olmak U
Y
yyasar@yeniasya.com.tr
zun zamandýr kafamý kurcalayan ve birçok kere de þahit olduðum bir durumu ele almak istiyorum. Risâle-i Nur’u okuyup anlamamak, tam istifade edememek, hayata geçirememek veya tamamen nasipsiz olmak nasýl olur? Evet, bu asrýn en yüksek Kur’ân hakikatleri olan Risâle-i Nur eserlerinin akýllarda yerleþmesi ciddî bir talim, gayret ve süreklilik ister. Bunun için de sürekli okumak, mütalâa yapmak, anlayarak okumak, okuduðunu hayata tatbik etmek niyet ve gayretinde olmak; ihlâs, istikamet ve sadakati býrakmamak asýldýr. Aksi halde hakikatler, dersler kulaklardan bir bir geçer, fakat kalbe ve akla yerleþip, davranýþlara dönüþmez. Bu bir nasipsizlik halidir. Zira birçok insan bilmediði, duymadýðý için yanlýþlara girebilir. Fakat bildiði, duyduðu halde yapmamak, uygulamamak, öðrenmemek, okuyamamak, anlayamamak aslýnda ciddî bir kayýp halidir. Elbette bunlarýn pek çok sebebi vardýr. Her þeyden önce bu daireye giriþ niyeti ve ihlâs çok önemlidir. Farklý maksat ve gayelerle girenler bu dairenin feyzinden istifade edemeyecektir. Zaten istifade niyetiyle bu daireye girilse, o dairenin feyzi o insanýn hastalýklarýný tedavi edecektir. Ýman ve Kur’ân dâvâsýnda böyle hakikatten istifadesiz, nasipsiz kimselerin varlýðý bilinmelidir ki, hareket, bu tiplerin davranýþlarý ve tutumlarý üzerine bina edilmesin. Nitekim Hazret-i Peygamber’in (asm) yanýnda bulunmuþ, o hakikat güneþinin sohbetine muhatap olmuþ ancak niyet problemi dolayýsýyla münafýk bir ruh olmaktan kurtulamamýþ tiplerin varlýðý bilinmektedir. Peygamber Efendimiz (asm) böyle tiplerin varlýðýný bildiði halde, ifþa edip perdeyi yýrtmamýþ ve onlara karþý sahabelerini tedbirli olmak noktasýnda uyarmýþtýr. Hakikatlerden istifade eden veya etmeyen kiþilerin günlük hayatta gösterdikleri davranýþlar ve yaklaþýmlar aslýnda onlarýn ruhlarýndan, nasip veya nasipsizlik hallerinden haber verir. Bu noktadan hareketle iman ve Kur’ân hizmetinde bulunanlarýn, hakikatlerin içinde olduklarý halde, münafýk ruh halini taþýyanlarýn var olabileceklerini dikkate almalarý gerekiyor. Onlarýn varlýðýnýn farkýnda olarak, tedbiri de elden býrakmadan iman ve Kur’ân hizmetlerine devam etmek daha saðlýklýdýr. Dairenin içinde olup, istifadesiz kalanlarýn ciddî bir niyet muhasebesi yapmasý gerekir. Zira niyet çok önemlidir. Niyet doðru olmadýkça hayýrlý iþlerin, yardýmlarýn, fedakârlýklarýn ve ibadetlerin hiçbir faydasý olmaz. Kalp selâmeti, selimiyeti, safiyeti ve tasfiyesi ancak ihlâs ile mümkündür. Hakikatlerin kalbe girmesine engel olan manevî hastalýklar da nasipsizliðe sebep olabilir. Dünya lezzetlerine düþkün olmak, gurur, kibir, hýrs, kýskançlýk, haset gibi hastalýklar kalbi kirletir. Kirlenen bir kalbe, dersler tesir etmez veya tesiri az olur. Böyle bir insan duysa da, bilse de bu duyup ve bilmeleri ona bir fayda saðlamaz. Burada asýl olan, “Def-i þer, celb-i nef’a racihtir” prensibince, önce takva ile tövbe ve istiðfar ile ciddî bir kalbi temizlik, sonra tezyin yapmaktýr. Zira günahlarýndan ve manevî hastalýklarýndan rahatsýzlýk duymamak ve haberdar olmamak hali, hakikatlerden nasibi azaltacaktýr. Bunlardan baþka, ciddî kiþilik bozukluðu olan insanlar, meselâ narsist tipler de bu dairenin içinde iken, nasipsiz olabilirler. Yapýp ettikleriyle gururlanan, yapmadýklarýný yapmýþ gösterip övünen, övülmekten hoþlanan, kendilerini çok farklý gören ve hatta çevrelerine misyon adamý olduklarýný empoze etmeye çalýþan bu bozuk kiþilikler de elbette hakikatlerden nasipsiz kalacak veya olmasý gereken yerden ve konumdan çok daha aþaðýlarda davranýþlar sergileyecektir. Ciddî kiþilik bozukluðu olan bu insanlar, kendilerini müttakî, dindar, Allah’tan korkan bir mü’min diyerek övülmekten hoþlandýklarý gibi, öyle olmadýðý halde samimî, fedakâr, þerefli bir insan olarak, propaganda etmelerini isterler. Hatta bu söylemi söyletmek için, ciddî ola-
rak gecesini gündüzüne katarak hizmet dahi yapabilirler. Nitekim konuyla ilgili, Peygamber Efendimiz (asm) zamanýnda yaþanmýþ bir örnek dikkat çekicidir. Mü’minlerin safýnda yer alýp, savaþta can vermiþ, fakat cehennemlik olmuþ birisinden Peygamber Efendimiz (asm) þöyle bahseder. “O, din yolunda cihad için deðil, Mekke’nin kadýnlarý kahraman desinler diye savaþtý ve öldü.” Ýman ve Kur’ân hizmetinin içinde de bulunabilen bu kiþilikler, tövbe etmediði ve hatasýný anlamadýðý sürece, samimî ruhlar tarafýndan soðuk karþýlanýr, ferasetleriyle bu yapýlar hissedilir ve çoðu zaman da Cenâb-ý Hakk’ýn inayetiyle hizmetin dýþýna atýlýrlar. Yine bir baþka nasipsizler ise, ülfet hastalýðýna tutulanlardýr. Yani duyduðu hakikatlerin, derslerin, onun nazarýnda sýradanlaþmasý, alýþkanlýða dönüþmesidir. Ýnsan bir noktada istikamet ve devamlýlýk kazandýktan sonra bir yol ayrýmýna gelir. Birisi ülfet hastalýðýna tutulma halidir. Diðeri ise, duyduðu hakikatlerde iyice derinleþme halidir. Ýþte insan satýr aralarýnda daha da derinleþmesi gerekirken veya daha farklý pencereler ve nazarlarla tefekkür etmesi gerekirken, duyarsýzlaþmaya baþlamasý, ‘Her seferinde ayný þeyler’, ‘Zaten biliyorum’, ‘Farklý bir þey duymuyorum’ söylemleri, onun ülfet hastalýðýna tutulduðunun göstergesidir. Ülfet, insan için bir sükût ve duygularýn ölümü demektir. Hissizleþme, þevk ve heyecaný yitirmeye sebep olur ve kulluk yolunda gereken ciddiyetten uzaklaþtýrýr. Ýþte böyle bir insanýn bir an evvel Rabbinden gelen mesajlara kalbini açmasý, duâ etmesi bu hâlinin farkýna varýp, kendini, sýðlýklardan, þevksiz, gayretsiz, ciddiyetsiz hallerden derinliklere, yeni keþiflere, onu ikaz edecek samimî dostlar arayýþýna girmesi þarttýr. Aksi halde hakikatlerin içindeyken önce nasipsizleþir, sonra da dairenin dýþýna bile çýkabilir. Bir baþka problem ise, kendisine faydasý olmayan, fakat baþkalarýna faydasý olabilecek kadar ilmî derinliðe sahip kiþiliklerdir. Bu tip insanlar “Bile bile dünyayý ahirete tercih ederler” âyetinin tehdidine maruz kalan ve bu noktadan bakýldýðýnda vebali ve günahý büyük olanlardýr. Bunlar çakmak taþýna benzer. Çakmak taþýnda kabiliyet vardýr. Ýnsanlar bu taþtaki kabiliyetten ateþ yakar istifade eder. Fakat taþýn, bu enerjiden kendisine hiçbir istifadesi olmaz. Hatta bazen bilgileri, ilimleri ona zarar bile olabilir. Bir hadis-i þerifte, “Kýyamet gününde en þiddetli azap görecek kimse, Allah-ü Teâlâ’nýn kendi ilminden kendisini faydalandýrmadýðý âlimdir” buyrulmaktadýr. Zira ders vermek, nasihat etmek, iyiliði emir, kötülükten sakýndýrmak, yazýlar neþretmek, kitaplar çýkarmak gibi iþler ancak rýza-i Ýlâhî olduðu vakit faydalý olur. Kiþinin söylediði hakikatleri önce kendi dünyasýnda yaþamasý, diðer insanlara söylediðindeki tesiratý arttýracaktýr. Hâsýlý, Risâle-i Nur hakikatlerini okuyan ve dinleyenler fakat anlamayanlar da nasipsiz kalmazlar. Ýhlâs, sadakat ve samimiyetleri nispetinde nasiplenir ve feyizlenirler. Zira Bediüzzaman, “Gafletle yapýlan zikirler dahi, feyizden hâlî deðildir.” buyurmaktadýr. Anlaþýlýyor ki, ciddî bir niyet ve ihlâs problemi taþýmayan insanlar az çok hakikatlerden istifade edeceklerdir. Bir yerde bir istifadesizlikten bahsediliyorsa, buradaki problem, ilgili eserlerde deðil, istifade edemeyen, kalp, akýl ve ruh programýný bozmuþ kiþilerdedir. Eðer niyet problemi yoksa, manevî hastalýklarýnýn farkýnda ise, günahlarýndan rahatsýzlýk duyuyorsa her insan, aklý bazý hakikatleri kavramasa da kalp ve ruhu hissesiz kalmaz. Zira okuyan ve sürekliliði olan kiþilerde idrak geliþir, kalp inþirah eder ve ruh hakikatlere ayna olur. Bu yüzden sabýrla okumaya, mütalâa ve sohbetlere devam etmeye lüzum vardýr. Zira tedavi olacak baþka kapý yoktur.
malikaya-111@hotmail.com
Bir Nur kahramaný: Çivrilli Mehmet Aðabey Ýkinci kuþak Nur Talebelerinden, Anadolu’ya Nur tohumlarýný atan ve yeþillenmesi için gereken bakýmý yapan, istibdadýn en zor zamanlarýnda, 1960 ihtilâli ve 1971 muhtýrasý ve 1980 Ýhtilâli döneminde Risâle-i Nur’un “Ýman Dâvâsý”na gönül verdiði ve Kayseri Garnizon Komutaný Orgeneral Faruk Güventürk’ün “Nurcular” aleyhindeki demeçlerine cevap verdiði için Turhal ve Zile mahkemelerinde yargýlanan çok deðerli bir hizmet erini kaybetmiþ, fani dünyadan yaptýklarý hizmetlerinin mükâfatýný alacaðý ebedi âleme, Peygamberimizin (asm) ve onun temsilcisi, sevgili Üstadýmýz Bediüzzaman Said Nursî’nin yanýna göndermiþ bulunuyoruz. Allah kendisine rahmet etsin, yakýnlarýna sabr-ý cemil ve uzun ömürler ihsan etsin. Çivrilli Mehmet Aðabey Risâle-i Nur’un yasak olduðu ve okuyanlarýn hapishanelere gönderilerek mahkemelere çýkarýldýðý dönemde camilerde sattýðý “Esans Kutusu”nun altýnda gizlediði Risâle-i Nur’ý satarak ve daðýtarak iman hizmetine katkýda bulunmuþ ve bunun için her nevî çile ve sýkýntýya razý olmuþ bir fedai ve kahramandýr. Turhal’da diþçi Mustafa Aðabey ile açtýðý mütevazi “Risâle-i Nur Dershanesinde” diþçi Eyüp Aðabey, Dursun Gök gibi fedakâr Nur Talebeleri ile yüzlerce gencin imanýnýn kurtulmasýna hizmet etmiþtir. 1970’li yýllarda ihtilâlci Faruk Güventürk’e mektup yazdýðý için yargýlanmýþtýr. Bu mektubu Demokrat Turhal Gazetesinde yayýnlayan gazete sahibi Þefik Deveci de bu sebeple hapsedilmiþtir. Mahkemede gazete sahibine “Sen de mi Nurcusun?” diye soran mahkeme reisine, demokrat Þefik Deveci “Evet, ben de Nurcuyum” diye cevap verir. Mahkeme reisi hakim “Nasýl olur, biz sizinle her akþam beraber içiyoruz” deyince, o da “Ben de içen Nurculardaným” diye cevap verir. Daha sonra Avukat Bekir Berk Aðabeyin Turhal’a gelerek avukatlýðýný üstlendiði bu dâvâ beraatla sonuçlanýr. Avukat Bekir Berk’in Turhal’a gelmesi de enteresandýr. Günümüzdeki gibi her zaman araba bulamadýðý için Nur’un Avukatý Bekir Berk Aðabey bir un kamyonunun boþ kasasýna binerek Turhal’a gelir. Yeþilýrmak kenarýndaki Kesikbaþ Camii’nin yanýnda Avukat Bekir Berk Aðabeyi bekleyenler, kamyondan bembeyaz her tarafý rüzgârýn savurduðu un ile yüzü gözü elbisesi görünmez hâle gelen bir kiþinin indiðini görürler. Ellerindeki çantadan onun bekledikleri kiþi olacaðýný düþünerek yanýna yaklaþýrlar. Gördüklerine inanamazlar, kamyondan inen bu zat dünya çapýnda meþhur Avukat Bekir Berk’ten baþkasý deðildir. Nurun müdafaasý için araç bulamadýðýndan un kamyonunun kasasýnda gelmiþtir. Risâle-i Nur’un fedakâr talebeleri iþte böyle zor þartlarda hizmet etmiþlerdir. Deðerli Mehmet Aðabeyimiz uzun bir hizmet hayatýndan sonra günlerin en uzunu olan 21 Haziran 2011 tarihinde vefat ederek Hakk’ýn rahmetine kavuþtu. Bu vesile ile cenazesine gelen Tokat, Turhal ve Zile’nin fedakâr Nur Talebeleri onun cenazesinde buluþtular. Yeni Asya’nýn “Tavizsiz Ýstikrar Çizgisinden” sapmayan bu deðerli hizmet erini istikametin den ve hizmetlerinden dolayý Yasinlerle ve Fatihalarla Peygamberimizin (asm) ve onun temsilcisi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin gittiði ebedî âleme yolcu ettiler. Allah geride kalanlarýna iman-ý kâmil, sabr-ý cemil ve hayýrlý uzun ömürler versin. Âmin!
4
HABER
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
Y
BDP boykotuna STK’lar tepkili cakir@yeniasya.com.tr
‘Ankara kriterleri’nin sonucu mu? enel seçimleri geride býraktýk, ama neticelerini tartýþmaya devam ediyoruz. Daha doðrusu deðiþtirilmeyip þimdiye kadar ertelenen ve temelde ‘adil olmayan’ bazý kanun maddeleri siyasetin önünü týkadý. YSK, aldýðý bir kararla 12 Haziran 2011 günü yapýlan genel seçimlerde milletvekili olmaya hak kazanan ‘baðýmsýz’ bir ismin milletvekilliðini düþürdü. YSK’nýn bu kararýna tepki gösteren diðer ‘baðýmsýz’ milletvekilleri de ‘bir çözüm bulununcaya kadar’ TBMM’ye girmeyeceklerini açýkladýlar. Elbette bu kararý hukukçular ve konunun diðer ‘uzman’larý tartýþacak ve tartýþmaya da baþladýlar. Ama bu tartýþmalar neticeyi deðiþtirmeye yarayacak mý? ‘Çözüm bulunma þartý’ný ileri süren baðýmsýzlar grubunun talebi yerine getirilebilecek mi? Bu vekiller TBMM’ye girmez ve çalýþmalara katýlmazsa nasýl bir netice ortaya çýkacak? Genel seçimlerin üzerinden çok kýsa bir zaman geçmesine raðmen, ortaya çýkan bu kriz nasýl aþýlacak? Bir ara seçim mümkün mü? Muhtemel bir ara seçimin neticesi nasýl olur? Kim kazançlý çýkar? Sorular uzatýlabilir, ama önemli olan sorular deðil, bunlarýn makul cevaplarý. Siyaseti, siyasetçileri ve bütün bir Türkiye’yi ciddî sýkýntýya sokabilecek böyle bir kararý verenler ‘teknik anlamda’ haklý olabilirler. Ýþin bu yönünü hukukçular ve uzmanlar zaten tartýþýyor. Yani, “Biz yürürlükteki kanunlara göre karar aldýk, kararda hata yok” diyebilirler. Nitekim daha önce de kamuoyunun tartýþtýðý, itiraz ettiði benzer kararlar (parti kapatma dâvâlarý gibi) olmuþtu. Ýtirazlarý cevaplandýran ‘kurum temsilcileri’ “Siyasetçiler benzer kararlar istemiyorsa mevcut kanunlarý deðiþtirsinler. Benzer bir dâvâ önümüze geldiðinde yine bu yönde karar veririz, buna mecburuz” anlamýnda açýklamalar yapmýþlardý. O açýklamalarýn üzerinden aylar ve hatta yýllar geçti, ama ilgili kanun maddeleri düzeltilmedi. Þu an karþý karþýya kaldýðýmýz sýkýntýnýn bir sebebi de, milletin tercihlerinin meclise yansýmasýna engel olan ‘seçim barajý’dýr. Yüzde 10 gibi yüksek bir seçim barajý, hem partileri hem de Türkiye’yý sýkýntýya sokuyor. Türkiye’yi idare edenler, yanlýþ uygulamalara ve adaletsizliðe sebep olan kanunlarý deðiþtirmiþ olsa belki de içinden çýkýlmasý zor sýkýntýlarla karþýlaþmayacaktýk. Elbette yeni ve sivil bir anayasa yapmak ve kanunlarý da ona uygun hale getirmek kalýcý bir çaredir, ama anayasanýn hazýrlanmasý gecikiyor diye Türkiye’ye ayak baðý olan bazý kanun maddelerini deðiþtirmemek de olmaz. Ýþte tam da bu sebeple “Türkiye AB’ye üye olsun” ya da “AB standartlarýný ifade eden Kopenhag Kriterlerine uysun” deniliyor. AB’ye uyum çalýþmalarýnýn bilhassa son yýllarda ihmal edildiði de ortada. Hatta, “Kopenhag Kriterleri olmazsa, ‘Ankara Kriterleri’ der yolumuza devam ederiz” denilmiþti. Tartýþmaya sebep olan kararlar, Türkiye’nin Ankara Kriterleri ile deðil, Kopenhag Kriterleriyle yoluna devam etmesinin çok daha iyi ve faydalý olacaðýný bir defa daha ortaya koydu. Elbette karþý karþýya olduðumuz bu kriz de bir þekilde çözülecek. Devlette devamlýlýk esas olduðuna göre, ya ‘baðýmsýzlar’ yeni bir tavýr alacak, ya da sýkýntýya sebep olan karara imza atanlar yeni bir yorum geliþtirecek. Ya da TBMM ‘eksik vekil’le sýkýntýlý da olsa çalýþmalarýna baþlayacak. Bu sýkýntý, “Türkiye, Ankara Kriterleri ile deðil, Kopenhag Kriterleriyle yoluna devam etmelidir” tesbitinin anlaþýlmasýna sebep olursa bu da kârdýr. Eðitim uçuþu yapmak için uçaða binen ve düþmekten korkan askere komutaný þöyle demiþ: “Merak etme ve korkma. Hiçbir uçak havada kalmaz.” Ýnþâallah bu kriz de kýsa sürede atlatýlýr...
G
DÝYARBAKIR'IN önemli 32 sivil toplum kuruluþu, baðýmsýzlarýn TBMM’yi boykot etme kararýna tepki gösterdi. Diyarbakýr’da sivil toplumun önemli bir kýsmýný temsil eden 32 dernek ve sendika, ortak bir açýklama yaparak, YSK’nýn Hatip Dicle’nin vekilliðini düþürmesi ile BDP’nin desteklediði baðýmsýz milletvekillerinin Meclis’i “boykot” kararýný eleþtidi. DiyanetSen Diyarbakýr Þube Baþkanlýðý’nda bir araya gelen STK’lar ardýna açýklamayý Ömer Evsen yaptý. Açýklamada, “Özgür iradenin tecelli et-
mesinin önüne bu tür zorlama kararlarla gelinmesi toplum vicdanýnda onulmaz yaralar açacaktýr. Buna karþýlýk blok adaylarýnýn da Meclis’i halkýn onayýný almadan protesto edeceklerini ilân etmeleri de anlaþýlabilir deðildir. Halk adýna, çözüm çabalarýnýn tüm engellemelere raðmen devam edebilmesi ve Kürt sorunu baþta olmak üzere ülkemizdeki tüm sorunlarýn çözüm çabalarýnýn yüceltilebilmesi için Blok Milletvekillerinin bu kararlarýný yeniden gözden geçirmesi yerinde olacaktýr” denildi.
“YENÝ ANAYASA ÇALIÞMALARINA HEMEN BAÞLANMALI” ANAYASA çalýþmalarýnýn baþlayacaðý önümüzdeki günlerde, halk iradesinin Anayasaya daha etkin katýlýmý için hükümetin bir an önce çalýþmalarýna baþlamasý gerektiði vurgulanan açýklamada þu ifadelere yer verildi: “Seçim Kanunu’nun deðiþtirilmesi sözü verilmeli, diðer dâvâlardan yatan ve henüz ceza almamýþ olan milletvekillerinin
12 Eylül garabeti KÜLTÜR VE TURÝZM BAKANI GÜNAY, YAÞANAN SIKINTILARIN 1982 ANAYASASI’NIN MÝLLETE KARÞI ÖRGÜTLENMÝÞ DEVLET MANTIÐINDAN KAYNAKLANDIÐINI SÖYLEDÝ. KÜLTÜR ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay, yaþanan sýkýntýlarýn 1982 Anayasasý’nýn millete karþý örgütlenmiþ bir devlet mantýðýndan kaynaklandýðýný belirterek, ‘’Yapmamýz gereken parlamentoyu boykot deðil, parlamentoya kýskançlýkla sahip çýkmaktýr’’ dedi. Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakaný Taner Yýldýz ile ayný sýralarda kayýt yaptýran Günay tutuklu milletvekillerinin durumu ile ilgili bir soru üzerine mevcut anayasanýn ‘’darbe’’ hükümeti döneminde yapýldýðýný kaydetti. Anayasanýn temel mantýðýnýn ‘’millete, millî iradeye karþý’’ olduðunu ifade eden Günay, çeþitli vesilelerle engellemelerle karþýlaþmanýn kaçýnýlmaz olduðunu söyledi. Yaþanan eþikte anayasanýn millî iradeye karþý, devleti kutsayan hükümlerinin oluþturduðu sakýncalarýn yeniden görüldüðünü belirten Günay, þöyle devam etti: ‘’Dünyanýn her yerinde hukuk hayatýn gerisinden gelir. Bizde de böyle oluyor. Hukuk sistemi sadece lafza, söze dayanan yorumlar yapýyor, demokratik katýlýmcý ortamý geliþtirmek konusunda yorumlar yapmaktan kaçýnýyor. Hep birlikte bunun bedelini ödüyoruz. Yaþananlarýn siyasî iktidar ile herhangi bir ilgisi yok, yasama organý ile ilgisi yok. Yargýnýn sözcüklere dayanan, kuru hukuk mantýðýna dayanan kararlarý yasamanýn açýlýþýna ciddî sakýnca, gölge getiriyor. Herkesin yapmasý gereken parlamentoya katýlmaktýr. Boykot etmek deðil. Yapýlmasý gereken köklü bir anayasa deðiþikliðidir. Özgürlükçü, katýlýmcý bir anayasa deðiþikliði konusunda birbirine omuz vermektir, engellemeye kalkýþmak deðil. Ancak parlamento için-
de yeni anayasal düzenlemeler yaparak bu engelleri aþabiliriz. O yüzden her siyasî partiden arkadaþýmýza Salý günü yemin ettikten sonra oturup anayasa ve yasalarda ne yapmamýz gerektiðini müzakere etmemiz ve Türkiye’nin, millî iradenin önündeki bu engellerin kaldýrýlmasý konusunda ortaklaþa adýmlar atmamýz ihtiyacýný bir çaðrý olarak buradan iþaret etmek istiyorum. Hep beraber yapmamýz gereken, kayýtsýz þartsýz millet egemenliðinin kurumsal, yasal düzenlemelerini ortaya çýkarmaya çalýþmaktýr.’’ Ankara / aa Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay
“PARLAMENTOYA SAHÝP ÇIKMALIYIZ” “38 milletvekili burada olmayacak, millet egemenliði zedelenmiþ olmayacak mý?’’ sorusuna ise Günay, þu karþýlýðý verdi: ‘’Arkadaþlarýmýz eðer parlamentoya girmezlerse yeni ve gereksiz tartýþmalarla karþý karþýya kalýrýz. Yaþadýðýmýz sýkýntýlar 1982 Anayasasý’nýn millete karþý örgütlenmiþ bir devlet mantýðýndan kaynaklanmaktadýr. Yapmamýz gereken parlamentoyu boykot etmek deðil, parlamentoya kýskançlýkla sahip çýkmaktýr. Boykot ortamý gerginleþtirir ama çözüm üretmez. Çözüm üretmenin yolu TBMM çatýsýnýn altýdýr. O yüzden bütün arkadaþlarýma içtenlikle rica ediyorum: Parlamentoya girelim ve birlikte çözüm üretelim. Zaten bizim gündemimizin birinci maddesi özgürlükçü bir anayasa yapmaktýr. Bu konuda birbirimize yardýmcý olalým.’’ Balbay ve Haberal’ýn tahliye taleplerinin reddine iliþkin sorular üzerine, isim üzerinden deðerlendirme yapmak istemediðini belirten Günay, ‘’Temel prensipleri söyledim. Bu kararlarý doðru bulmuyorum. Yasaya uygun olabilir, ama hukuka uygun deðil, millet egemenliðine uygun deðil, demokrasinin temel prensiplerine uygun deðil. Yasaya uygun olabilir, ama bizim anayasamýzýn birçok hükmü hukuka uygun deðildir’’ dedi.
Meclis yoluna engel konulmamasý saðlanmalýdýr. Anayasa komisyonlarýnýn bütün renklerin katýlýmýyla bir an önce toplanmasý saðlanmalýdýr, Meclis tatile girmeden iþ ve iþlemlerine devam etmelidir. Aksi takdirde zaten gergin olan toplum daha da gerilecek ve beklenen barýþ ortamý saðlanamayacaktýr.” Diyarbakýr / cihan
HABERLER
Haþim Kýlýç: Süreci bekleyelim görelim
ANAYASA Mahkemesi Baþkaný Haþim Kýlýç, son siyasi geliþmelere iliþkin, ‘’Süreci bir iki gün daha bekleyelim. Bakalým geliþmelere, ondan sonra belki bu konuda bizim de söyleyeceklerimiz olabilir’’ dedi. Kýlýç, bazý mahkeme üyeleriyle birlikte sürdürdüðü Artvin gezisinde, ArtvinBorçka karayolunun 10. kilometresinde bulunan Yarýyol mevkiindeki bir tesiste kahvaltý yaptý. Kýlýç, yaptýðý açýklamada, son siyasi geliþmelerle ilgili olarak þunlarý söyledi: ‘’Süreci bir iki gün daha bekleyelim. Bakalým geliþmelere, ondan sonra belki bu konuda bizim de söyleyeceklerimiz olabilir. Þu anda itirazlar var. Yargý süreçleri iþliyor. Onlar da bir sonuçlansýn bakalým, daha sonra bir deðerlendirme yapmayý düþünüyoruz.’’ Artvin gezisine iliþkin deðerlendirmelerde bulunan Kýlýç, ‘’Mahkeme üyelerimizin büyük çoðunluðu uzun bir süredir bu bölgeyi çok merak ediyorlardý. Buraya bir gezi düþünüyorduk. Ankara’da yargý mensuplarý zaman zaman böyle ülkemizin güzelliklerini görme adýna geziler düzenliyor. Biz de o kapsamda bölgeyi görmemiþtik, o nedenle geldik’’ dedi. Kahvaltýdan sonra bazý mahkeme üyeleri ile eþleri, Borçka Baraj Gölü’nde tekne gezisi yaptý. Artvin / aa
YSK’nýn Dicle kararý Resmî Gazete’de
YÜKSEK Seçim Kurulunun (YSK), Hatip Dicle’nin milletvekilliðinin düþürülmesine iliþkin kararýn düzeltilmesine yönelik talebi reddetme kararý, Resmî Gazete’de yayýmlandý. YSK’nýn kararýnda, 12 Haziran 2011 tarihinde yapýlan 24. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonrasýnda Diyarbakýr Ýl Seçim Kurulunca düzenlenen milletvekili tutanaðý YSK’nýn 21 Haziran 2011 gün ve 2011/1022 sayýlý kararý ile iptal edilen Mehmet Hatip Dicle’nin vekili Avukat Levent Kanat tarafýndan Yüksek Seçim Kurulu Baþkanlýðýna hitaben düzenlenip verilen 22 Haziran 2011 günlü dilekçede, tutanaðýn iptaline iliþkin kararýn hukuka aykýrý olduðu, milletvekili statüsünün kazanýlmasýndan sonra tutanaðýn iptaline karar verme yetkisinin Yüksek Seçim Kuruluna deðil, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ait olduðunun belirtildiði kaydedildi. Kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasý’nýn 79 maddesi ve 298 sayýlý Kanun’un 111/2 ve 132/4 maddeleri uyarýnca YSK tarafýndan verilen kararlarýn kesin olduðu belirtilerek, ‘’Bu nedenle Yüksek Seçim Kurulu kararlarý þikâyet, itiraz, karar düzeltme, tavzih yolu ile yeniden ele alýnamaz ve incelenemez. Bu kararlarda yapýlan yorumlarýn, varýlan hukuki sonuçlarýn yeniden tartýþýlmasý mümkün deðildir’’ denildi. Ankara / aa
Bakanlýk, gazeteciler hakkýndaki dâvâlarý sordu
Meclise girilsin, sorun çözülsün TÜRK Sanayicileri ve Ýþadamlarý Derneði (TÜSÝAD), yapýcý bir siyasî diyalog atmosferinde bütün siyasî partilerin seçmenden aldýklarý temsil yetkisinin gereði olarak parlamentodaki yerlerini almasý, yeni parlamentonun karþýlaþýlan güncel soruna çözüm bulmayý ilk gündem maddesi olarak belirlemesi gerektiðini bildirdi. TÜSÝAD’dan yapýlan yazýlý açýklamada, 12 Haziran seçimleri sonrasýnda yaþanan olaylar dizisinin, yeni anayasayý yapmasýný bekledikleri yeni parlamentonun saðlýklý çalýþmasýný ve arzuladýklarý diyalog ortamýný engeller hale geldiði savunuldu. Açýklamada, parlamentoda temsil kabiliyeti olan bütün partilerin dahil olmadýðý bir süreçte, yeni anayasa baðlamýnda Türkiye’nin üç temel sorunu olan kimlik, din ve vicdan özgürlüðü ile kuvvetler ayrýlýðý alanlarýnda kalýcý çözümler üretilmesinin mümkün olamayacaðý ifade edildi. Bu sebeple, TÜSÝAD’ýn beklentisinin bütün siyasî partileri parlamentoda buluþturacak atmosferin oluþturulmasý olduðu belirtilerek, þu görüþlere yer verildi: ‘’Bu aþamada, mevcut olaðanüstü durumun gerektirdiði bir liderlik anlayýþý ile siyasî parti liderlerimizin bir araya gelerek, olumlu bir atmosfer yaratýlmasýnda ve soruna siyasî diyalogla çözüm üretilmesinde ön almasýnýn gerekli olduðunu düþünüyoruz. Yapýcý bir siyasî diyalog atmosferinde tüm siyasî partiler seçmenden aldýklarý temsil yetkisinin gereði olarak parlamentodaki yerlerini almalý, yeni parlamento karþýlaþtýðýmýz güncel soruna çözüm bulmayý ilk gündem maddesi olarak belirlemeli, siyasî partiler mevzuatý, seçim sistemi, ifade özgürlüðü ve örgütlenme özgürlüðünü kapsayan güven arttýrýcý tedbirleri hemen almalýdýr.’’ Ýstanbul / aa
ADALET Bakanlýðý, baþsavcýlýklardan, kaç gazeteci hakkýnda, hangi kanun maddeleri sebebiyle soruþturma yürütüldüðünü veya dâvâ açýldýðýný sordu. Bakanlýðýn konuyla ilgili yazýsýnda, ‘’ifade özgürlüðünün, kamuoyunda ve AB platformlarýnda sýk sýk gündeme geldiðine’’ dikkat çekilerek, bu konunun daha etraflý ve saðlýklý deðerlendirilebilmesi için doðru ve güvenilir istatistiklere ihtiyaç duyulduðu kaydedildi. Adalet Bakanlýðý Ceza Ýþleri Genel Müdürlüðü gönderdiði yazýda, kaç gazeteci hakkýnda soruþturma veya kovuþturma bulunduðu ile bunlarýn hangi kanun maddeleri kapsamýnda yürütüldüðünün bildirilmesini istedi. Yazýda, AB ile üyelik müzakerelerinin sürdüðüne iþaret edilerek, ‘’Yargý ve Temel Haklar’’ faslýnýn önemli baþlýklarýndan olan ifade özgürlüðünün gerek iç kamuoyunda gerekse AB platformlarýnda sýk sýk gündeme geldiðine dikkat çekildi. Konunun daha etraflý ve saðlýklý deðerlendirilebilmesi için bazý özel kanunlar ile 5237 sayýlý Türk Ceza Kanununun (TCK) belirli maddeleri sebebiyle haklarýnda halen soruþturma yürütülen veya yargýlamalarý devam eden genel yayýn yönetmeni, yayýn editörü, yazar, karikatürist, sunucu, muhabir vb. basýn çalýþanlarý hakkýnda doðru ve güvenilir istatistiklere ihtiyaç duyulduðu belirtildi. Baþsavcýlýklar, bakanlýðýn bu yazýsýný Adli Yargý Adalet Komisyonlarý aracýlýðýyla mahkemelere iletti. Ankara / aa
HABER
Y
Davutoðlu: Mülteci deðil, misafirler
DIÞÝÞLERÝ Bakaný Ahmet Davutoðlu, Türkiye’nin Suriye’den gelen mültecileri herhangi bir mülteci grubu, sýðýnmacý olarak deðil, misafir olarak gördüðünü söyledi. Davutoðlu, Meclis’e gelerek kaydýný yaptýrdý, daha sonra gazetecilerin sorularýný cevapladý. Davutoðlu, önceki gün Suriye sýnýrýnda baþlayan operasyonu yakýndan takip ettiklerini, Suriye Dýþiþleri Bakaný ile bu konuda kapsamlý bir görüþme gerçekleþtirdiðini ve Türkiye’nin bu konudaki kaygýlarýný, düþüncelerini ilettiðini bildirdi. Bakan Davutoðlu, Suriye’den gelen mülteci sayýsýnýn önceki gün itibariyle 10 bin 500’e ulaþtýðýný belirterek, ‘’Türkiye bunlarla ilgili olarak uluslar arasý toplumun büyük takdirini kazanan bir politika takip ediyor. O kardeþlerimizi biz, herhangi bir mülteci grubu, sýðýnmacý olarak deðil, misafir olarak görüyoruz. Misafirlikleri kendilerince ne zaman biterse, o zaman barýþ içinde evlerine dönmeleri için gereken her türlü çabayý da göstereceðiz’’ dedi. Reformlarýn ve huzurun bir an önce gerçekleþmesi için Suriye ile temaslarýný sürdüreceklerini kaydeden Davutoðlu, ‘’Ümit ederiz ki Suriye, istikrar içinde kendini yenilemeyi, bu süreçten daha güçlü bir þekilde çýkmayý baþarabilir. Bunun gerçekleþmesi için de biz elimizden gelen her türlü katkýyý yapacaðýz’’ diye konuþtu. Ankara / aa
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
Sheriff: Said Nursî, beþeriyetin önüne “Medeniyetler Ýttifaký Tezi” ile çýktý NÝJERYA Usman Dan Fodio Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Vaffi Sheriff, “Said Nursî, ‘Medeniyetler Çatýþmasý’ ve ‘Tarihin Sonu’ gibi düþmanlýk tezlerine karþý, ‘Bizim üç düþmanýmýz var; cehalet, zaruret, ihtilâftýr’ diyerek, beþeriyetin önüne ‘Medeniyetler Ýttifaký Tezi’ ile çýkmýþtýr” dedi. Çorum Adam-Der tarafýndan organize edilen “Uzaklardan Risâle-i Nura Bakýþ” isimli konferans düzenlendi. Hafýz Murat Oyun’un Kur’ân-ý Kerim tilâveti ile baþlayan konferansta, Prof. Dr. Vaffi Sheriff, “Afrika’da Risâle-i Nur’un Ehemmiyeti”, Filipinler Risâle-i Nur Enstitüsü’nden Birleþmiþ Milletler Barýþ Elçisi Rýza De-
“Uzaklardan Risâle-i Nura Bakýþ” isimli konferansa Çorumlularýn ilgisi yoðun oldu. FOTO: CÝHAN
rindað ise “Asya Pasifiklerde Risâle-i Nur” konusunda katýlýmcýlara bilgi verdi. Prof. Dr. Sheriff, konuþmasýnda þunlarý söyledi: ‘’Said Nursî, ‘Medeniyetler Çatýþ-
masý’ ve ‘Tarihin Sonu’ gibi düþmanlýk tezlerine karþý, ‘Bizim üç düþmanýmýz var; cehalet, zaruret, ihtilâftýr’ diyerek beþeriyetin önüne ‘Medeniyetler Ýttifaký Tezi’ ile çýkmýþtýr. Genelde bütün dünyada ve elbette Afrika kýt'asýnda Risâle-i Nur anlayýþýna ciddî bir ihtiyaç mevzubahistir. Ýman, ihlâs, uhuvvet ve þura. Ýþte bu dört konu, bu dört esas dünyanýn temel problemlerinde çözüm kaynaðýdýr. Ve Nursî, bu dört ana mevzuyu bugüne kadar olmadýðý derecede güzel þekilde akýl, kalp ve ruhu tatmin ederek ifade etmiþtir. Benim de Risâle-i Nur’dan ilk okuduðum eser olan Hutbe-i Þamiye ile reçetesini beþeriyete arz etmiþtir.’’ Çorum / cihan
Liderler kayýtlarýný yaptýrdý
BAÞBAKAN Recep Tayyip Erdoðan ve CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu Meclis’te kayýtlarýný yaptýrdý. Erdoðan ve Kýlýçdaroðlu, evraklarýný göndererek kayýtlarýný yaptýrdýlar; genel kurulda oylama ve yoklama iþlemleri için gerekli olan parmak izlerini ise daha sonra verecekler. MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli de ayný þekilde Meclis’e gelmeyerek, parti görevlileri aracýlýðýyla kaydýný yaptýrmýþtý. Bu arada MHP listelerinden aday gösterilen ancak daha sonra ortaya çýkan görüntüler sebebiyle MHP’den ihraç edilen Ýstanbul Milletvekili Ýhsan Barutçu da kaydýný yaptýran milletvekilleri arasýnda yer aldý. Barutçu’nun, önceki gün mesai saatinin bitiminin ardýndan Meclis’e gelerek kaydýný yaptýrdýðý öðrenildi. Ankara / aa
LYS-3 bugün yapýlacak
ÜNÝVERSÝTE adaylarýnýn katýldýðý Lisans Yerleþtirme Sýnavý’nýn (LYS) Edebiyat-Coðrafya Sýnavý (LYS-3) bugün yapýlacak. Türkiye’de 81 il merkeziyle Lefkoþa’da gerçekleþtirilecek LYS-3 saat 10.00’da baþlayacak. Edebiyat-Coðrafya Sýnavý’na 679 bin 639 aday girecek. LYS3 tek oturumda uygulanacak ve toplam 120 dakika sürecek. Sýnavda adaylara 80 soru yöneltilecek. LYS-3’te Türk Dili ve Edebiyatý ile Coðrafya-1 testleri yer alacak. Türk Dili ve Edebiyatý testinde 56 soru bulunacak ve 85 dakika süre verilecek. Coðrafya-1 testinde ise 24 soru sorulacak, 35 dakika süre verilecek. Testler ayrý soru kitapçýklarýnda bulunacak ve tek cevap kâðýdý kullanýlacak. Adaylarýn sýnava gelirken yanlarýnda mutlaka ‘’2011-LYS Sýnava Giriþ ve Kimlik Belgesi’’ ile ‘’Nüfus Cüzdaný’’ veya ‘’Pasaport’’ bulundurmalarý gerekiyor. Her aday, sýnava gireceði yer bilgisini gösteren ‘’Sýnava Giriþ Belgesini’’, T.C. Kimlik Numarasý ve þifresiyle ÖSYM’nin internet adresinden temin edebilecek. Sýnav binalarýnda hiçbir eþya sýnava alýnmayacaðýndan, adaylarýn sýnav binalarýna bu belgeler dýþýnda herhangi bir eþya getirmemeleri gerekiyor. Sýnavda kullanýlacak kalem, silgi, kalemtýraþ, saat gibi gereçlerle þekerleme ve peçete bütün adaylara ÖSYM tarafýndan saðlanacak. Ankara / aa
MAZLUMDER Ankara Þube Baþkaný Arýman, yaz Kur'ân kurslarýna iliþkin 12 yaþ sýnýrlamasýnýn, doðrudan Anayasanýn 24. Maddesi'ne aykýrý olduðunu belirtti.
Yaþ sýnýrýna karþý 70 BÝN ÝMZA KUR'ÂN EÐÝTÝMÝNÝN ENGELLENMESÝNÝ HEDEFLEYEN 28 ÞUBAT SÝYASÎ ÝRADESÝNE KARÞI, ÝKÝ YIL ÖNCE BAÞLATILAN KAMPANYADA 70 BÝN ÝMZA TOPLANDI. FATÝH KARAGÖZ ANKARA MAZLUMDER Ankara Þube Baþkaný Av. Þerife Gül Arýman, Kur’ân eðitiminin engellenmesini hedefleyen 28 Þubat siyasi iradesine karþý, iki yýl önce baþlatýlan kampanyada 70 bin imzanýn toplandýðýný açýkladý. Arýman, yaptýðý açýklamada, Kur’ân eðitiminin engellenmesi amacýný taþýyan ve bu eðitimi alacaklara iliþkin getirilen sýnýrlamalarýn 28 Þubat sürecindeki siyasî iradenin, din ve eðitim alanýnda getirdiði vesayetlerden biri olduðunu belirtti. Arýman, “MAZLUMDER 2009 yýlýnda bir ‘Ýmza At Yaþ Sýnýrý Kaldýr’ isimli bir imza kampanyasý baþlatarak, topladýðý 70 bin imza mevcut sivil iradenin, 28 Þubat ve onu sürdüren siyasi iradenin baský ve tahakkümünü kabul etmediðini, Kur’ân eðitimine yönelik sýnýrlamalarýn kaldýrýlmasýný talep ettiðini gözler önüne sermiþtir” dedi.
“HÜRRÝYETLER ÝHLÂL EDÝLÝYOR” ANAYASA’DA ve imzalamýþ pek çok uluslararasý belgeye göre devletin hiç kimseyi eðitim hakkýndan yoksun býrakamayacaðý ve anne babanýn verilecek eðitimde kendi dini ve felsefi inançlarýna göre eðitim verilmesini isteme hakkýna saygý gösterme ve bu anlamda gerekli kolaylýklarý saðlama ödevi olduðunu ifade eden Þerife Arýman, buna aykýrý olarak yapýlan düzenlemelerin ve din eðitimi alanýnda getirilen yasaklarýn, eðitim hakkýnýn ve din ve vicdan hürriyetinin ihlâli anlamýna geldiðini söyledi. Arýman, Anayasanýn 24. maddesinin velayet hukukunun bir gereði olarak küçük çocuklarýn, velilerinin izni ile her türlü dini eðitimi alabileceðini belirttiðini hatýrlatarak, þunlarý söyledi: “Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Kuruluþ ve Görevleri Kanunu’nu Ek 3. Maddesi ile getirilmiþ olan yaz Kur’ân kurslarýna iliþkin 12 yaþ sýnýrlamasýnýn, doðrudan Anayasa 24. Maddesi’ne aykýrýlýðý sebebi ile iptali gerekmekte iken Danýþtay ve mahkeme kararlarý ile yasak sürdürülmek istenmektedir. Buna ilaveten Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’nýn doðrudan kendi alaný ile ilgili olan bir meselede pasif/iþlevsiz kalýyor oluþu, tekrar yapýlandýrýlmasý ve dinin devlet tekelinden kurtarýlmasý gerekliliðini bir kez daha ortaya çýkarmaktadýr.”
“YENÝ DÜZENLEME GETÝRÝLMELÝ” ÞERÝFE Arýman, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Kuruluþ ve Görevleri Kanununun Ek 3. maddesinin 1. fýkrasý baþta olmak üzere din eðitimi ile ilgili kýsýtlama getiren her türlü yasal düzenlemenin Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi 9. Maddesi ve EK 1.Protokol 2. Maddesi ile BM Çocuk Haklarý Sözleþmesi ve diðer uluslar arasý sözleþmelere uyumu saðlanarak yeniden düzenlenmesi gerektiðini ifade ettiklerini söyledi.
Mahkeme, seminer notlarýný istedi
Tur otobüsü ile midibüs çarpýþtý: 19 yaralý
ANTALYA’NIN Alanya ilçesinde turist taþýyan tur otobüsünün yolcu midibüsüne arkadan çarpmasý 18’i Rus uyruklu 19 kiþi yaralandý. Alýnan bilgiye göre, Ulaþ Soyluoðlu yönetimindeki Pegas Touristik þirketine ait 07 BYM 77 plâkalý tur otobüsü, Alanya’nýn Ýncekum Beldesi yakýnlarýnda, yol kenarýnda yolcu alan Ejder Hançerkýran’ýn kullandýðý 07 H 5119 plâkalý yolcu midibüsüne arkadan çarptý. Kazada midibüs ve tur otobüsünde bulunan 18’i Rus uyruklu 19 kiþinin yaralandý. Yaralýlar, Alanya ile Manavgat’ýn Side beldesindeki hastanelere kaldýrýldý. Side Özel Anadolu Hastanesi Genel Müdürü Dr. Þükrü Harmanda, yaralýlardan ikisinin burunlarýnda kýrýklar oluþtuðunu, bu hastalara operasyon yapýlacaðýný, genellikle yüz bölgesinden yaralanan diðer yaralýlarýn genel saðlýk durumlarýnýn da iyi olduðunu ve 24 saat gözlem altýnda tutulduktan sonra taburcu edileceklerini açýkladý. Alanya / aa
5
Tolon’a ‘Zirve’ sorusu Zirve Yayýnevi cinayetine iliþkin yürütülen soruþturma kapsamýnda Beþiktaþ’taki Ýstanbul Adliyesinde ifade veren Emekli Orgeneral Hurþit Tolon’a 600 kiþinin katýlýmýyla yapýlan bir konferansa ait fotoðraflarla ilgili sorular sorulduðu belirtildi. Emekli Orgeneral Tolon’un ifadesi, soruþturmayý yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcýsý Cihan Kansýz tarafýndan ‘’þüpheli’’ sýfatýyla alýndý. Tolon, daha sonra basýn mensuplarýnýn sorularýný cevapsýz býrakarak adliyeden ayrýldý. Hurþit Tolon’un avukatý Ýlkay Sezer, 600 kiþinin katýlýmýyla yapýlan bir konferansa ait fotoðraflarla ilgili sorular sorulduðunu söyledi. Soruþturma üzerinde kýsýtlama kararý ve yayýn yasaðý olduðunu belirten Sezer, soruþturmada müvekkiline sorulan sorularýn detayýna girme gibi bir hakka sahip olmadýðýný ifade etti. Müvekkiline basýnda yer alan konularýn sorulduðunu belirten Sezer, ‘’Bizim net tesbitlerimiz var. Bunlarla ilgili biz de cevaplarýmýzý verdik. Konu bundan ibaret. Savcý bey de hakkýnda baþka bir iþlem yapmaksýzýn serbest býrakýlmasýna izin verdi.’’ Ýstanbul / aa
‘’ÝRTÝCA ile Mücadele Eylem Planý’’ davasýna bakan mahkeme heyeti, ‘’gizli tanýk Efe’’nin iddialarý doðrultusunda, Genelkurmay Baþkanlýðý ve 3. Ordu Komutanlýðý’na yazý yazýlarak, 3. Ordu Komutanlýðý veya baðlý birimlerde 2009 yýlýnda plan ve iç güvenlik semineri gibi bütün toplantýlarýn isimleri, katýlýmcýlarý ve tarihleriyle birlikte bildirilmesine karar verdi. Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesi, sanýk ve avukatlarýn taleplerini celse arasýnda deðerlendirdi, duruþmada dinlenilen ‘’gizli tanýk Efe’’nin ‘’2009 yýlýnda Erzincan’da Balyoz’dan daha büyük bir plan semineri yapýldýðý’’ þeklindeki iddialarý doðrultusunda ara kararlar aldý. Mahkeme heyeti, Genelkurmay Baþkanlýðý ve 3. Ordu Komutanlýðýna ayrý ayrý müzekkere yazýlarak, 3. Ordu Komutanlý-
ðý veya baðlý olan birimleri içerisinde 2009 yýlýnda plan semineri, iç güvenlik semineri ve sair bütün adlar altýnda yapýlan bütün toplantýlarýn isimleri, katýlýmcýlarý ve tarihleriyle birlikte bildirilmesine karar verdi. Genelkurmay Baþkanlýðý ve Jandarma Genel Komutanlýðýna müzekkere yazýlarak ayný gizli tanýðýn beyanlarýnda haber elemaný veya iliþkili kiþiler olarak geçen, Erzincan’da yaþayan Y.B, Ý.M, E.Ý. ve Ö.B’nin hangi tarihlerde ve hangi düzeyde kullanýldýklarýnýn bildirilmesini hükme baðlayan mahkeme heyeti, ‘’gizli tanýk Munzur’’un da dinlenilmesi için Erzincan Tanýk Koruma Þube Müdürlüðüne yazý yazýlmasýný kararlaþtýrdý. Tutuklu 3 sanýkla birlikte toplam 7 kiþinin yargýlandýðý dâvânýn bir sonraki duruþmasý ise 1 Aðustos’ta yapýlacak. Ýstanbul / aa
irtibat@yeniasya.com.tr
Kemalizm, kapitalizm ve dindarlar itaplaþan “Cemaatler” çalýþmamýzýn bir yerinde þunlarý ifade etmiþtik: “ ‘Ýç tehdit ve tehlike’ olarak nitelenen cemaatleri ‘istenen çizgi’ye çekmek için özellikle darbe dönemlerinde onlarla el altýndan yürütülen gizli pazarlýklar 12 Eylül’de de yapýldý, 28 Þubat sürecinin farklý aþamalarýnda da. (...) “ ‘Devlet adýna’ veya o izlenim verilerek yapýlan pazarlýklarda hep bu þart koþulmuþtu: ‘Kemalizme asla dokunmayýn.’ Karþýlýðýnda, pazarlýðýn muhatabý üzerindeki baský ve takipleri kaldýrmaktan, bazý devlet imkânlarýný sýnýrlý ve kontrollü bir þekilde kullandýrmaya kadar varabilen bir dizi ‘rüþvet’ler vaad edilmekteydi. “ ‘Yem’i yutanlardan, Kemalizm karþýtlýðýný býrakmanýn ötesinde, sýký ve hýzlý Kemalizm savunucularýna dönüþenler oldu. Buna ilâveten, tarikat ve cemaatleri içeriden dönüþtürerek zayýflatma ve çökertme taktiðine aðýrlýk verildi ve bunun için farklý yöntemlere baþvuruldu. “Bu yöntemlerle cemaatleri aslî kimliklerinden uzaklaþtýrma, genleriyle oynayarak dejenere etme taktiklerinin, çok daha tahripkâr sonuçlarýyla birlikte ciddiyetle masaya yatýrýlýp mercek altýna alýnmasý ve tahlil edilmesi lâzým. “Bu ve benzeri taktiklerle cemaat olma niteliði zayýflatýlmýþ ve içi boþaltýlmýþ birliktelikler, resmî ideolojiye dayalý derin yapýlar için tehdit olmak þöyle dursun, onlarýn ömrünü uzatan birer unsur haline geliverirler.” (a.g.e., s. 56-7) “Bir taraftan Kemalizm, bir taraftan küresel kapitalizm, dünyevîleþtirme tuzaklarýna direnmeye devam eden ‘son kale’ durumundaki Nur talebelerinin bu duruþunu gevþetmek ve onlarý da teslim almak için taarruza devam ediyorlar. “Ve bu noktada AKP etkin biçimde kullanýlýyor. Kadrolar ve imkânlar bahþedilerek, ‘Cumhuriyet tarihinde ilk kez cumhurbaþkaný, baþbakan, bakanlar, milletvekilleri ve bürokratlarýn aðýrlýklý bir kesimi dindarlardan oluþuyor’ havasý verilerek... Ama bu görüntü altýnda, dýþ boyutuyla küresel kapitalizmin belirlediði çerçeveye, içeride de resmî ideolojiye hapsedilmiþ politikalar uygulatýlarak...” (a.g.e., s. 73) Sosyolog Abdurrahman Arslan’ýn tesbitleri, bu yorumlarýmýzý teyid ediyor ve tamamlýyor: “1995’te dindarlar belediyelere geldiklerinde sistem týkanmýþtý zaten. Kemalistler iktidarý elden çýkarmak tehlikesiyle karþý karþýya kaldýklarý için görmek istemiyorlar. Eðer dindarlar gelmeseydi sistem týkanmýþtý. Bu sistem gidemezdi. Þu anda da dindarlarýn bu sisteme en büyük faydalarý kilitlenmiþ bir sisteme açýlým getirmeleridir. (...) Müslüman erkek kamusal alana katýldýðýnda kapitalizmin nesnesi oldu. Bu, erkekteki helâl ve haram duygusunu alt üst etti. Müslüman kadýn ise feminist deðerlerinden büyük nisbette etkilendi. Kamusal alan Müslümanlarý aþýndýrmaya baþladý...” (Emeti Saruhan, Yeni Þafak, 19.6.11; Yeni Asya, Medya-Politik, 20.6.11) Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öðün’ün yorumlarý da diðer bir boyutuyla konuya açýklýk getiriyor: “Artýk eskisi gibi ‘Bir lokma, bir hýrka’ anlayýþý yok. Birtakým burjuva deðerlere göre tanýmlanmýþ alanlara yeni tüketici gruplarý kendi kültürel farklýlýklarý ile birlikte girmeye baþladýðý zaman, bir tüketim savaþý çýkýyor. Son tahlilde bakarsanýz, Türk olmak, Kürt olmak; Müslüman olmak, laik olmak. Bunlarýn hiçbir anlamý yok. Çünkü yaþayýþ tarzlarý arasýnda hassasiyetler ve beklentiler açýsýndan ciddî hiçbir farklýlýk yok. Bütün mesele o beklentilere ulaþmadaki yarýþ ve kavga. Ýhtiyaçlarýn sýnýrsýz olduðunu nereden çýkardýk? Bugün biz, bu ihtiyaçlar gerçekten ihtiyacýmýz mýdýr, onu bilmiyoruz. Bildiðimiz, delice bir yarýþ var. Bu ülkede Müslümanlar kapitalizmle hesaplaþmýyorlar! Tam tersine, çok uyum içerisinde yaþýyorlar. Hesaplaþsalar, birtakým þeyleri reddedecekler. Ýktidar ve para kendi aralarýnda problemlidirler.” (Þenay Yýldýz, Akþam, 20.6.11; Yeni Asya, Medya-Politik, 21.6.11)
K
Göstericiler polisi taþladý
MERSÝN’DE yol kapatarak izinsiz gösteri düzenlemek isteyen göstericilerin taþladýðý polis otosundaki memuru yaralandý. Alýnan bilgiye göre, merkez Akdeniz ilçesindeki Kurdali Mahallesi’nde yolu kapatmak isteyen göstericiler, yoldan geçen araçlarý taþladý. Gruptakilerin attýðý taþýn baþýna isabet sivil ekip otosundaki polis memuru yaralandý. Polis ekipleri, yolu kapatmak isteyen gruplarý gaz bombasýyla daðýtýrken, olasý gerginliklere karþý bazý mahallelerdeki güvenlik tedbirlerini de arttýrdý. Mersin / aa
6
HABER
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Mehmet KUTLULAR Genel Müdür
Recep TAÞCI
Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Y
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 23 Recep 1432 Rumî: 12 Haziran 1427
ISSN 13017748
Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta
Ýmsak 3.26 3.16 3.45 3.38 3.30 3.01 3.00 2.43 3.27 3.17 3.40
Güneþ 5.13 5.14 5.32 5.35 5.28 4.51 4.53 4.40 5.24 5.05 5.30
Öðle 12.48 12.58 13.07 13.18 13.13 12.29 12.33 12.24 13.07 12.40 13.07
Ýkindi 16.37 16.54 16.56 17.13 17.10 16.20 16.26 16.20 17.03 16.29 16.58
Akþam 20.11 20.30 20.29 20.49 20.46 19.54 20.01 19.56 20.39 20.03 20.32
Yatsý 21.49 22.17 22.07 22.35 22.34 21.35 21.43 21.43 22.25 21.41 22.12
Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa
Ýmsak 3.23 3.50 3.01 3.14 3.32 2.52 3.11 2.41 2.44 3.09 3 .44
Güneþ 5.26 5.42 5.05 5.07 5.22 4.56 4.59 4.43 4.36 5.13 5.26
Öðle 13.14 13.21 12.54 12.48 13.00 12.44 12.34 12.31 12.16 13.02 12.56
Ýkindi 17.12 17.13 16.53 16.41 16.51 16.43 16.24 16.29 16.09 17.01 16.41
Akþam 20.49 20.48 20.31 20.16 20.25 20.21 19.58 20.06 19.43 20.39 20.13
Yatsý 22.40 22.30 22.24 21.59 22.05 22.13 21.36 21.57 21.26 22.33 21.46
“Yemin krizi”nin sebebi... meti silâh zoruyla deviren, “meþrûluðunu kaybetmiþ bir iktidara karþý direnme hakkýný kullanmak ve milletin çaðrýsýyla yapýldýðý” uydurmalý, “27 Mayýs 1960 kanlý ihtilâlinin cevher@yeniasya.com.tr 9 Temmuz 1961 tarihli ilk “ihtilâl anayasasý”nýn “milletvekili “yemin metni”de bile “Airçok problemin ve krizin kaynaðý gi- tatürk ilke ve inkýlâplarýna baðlýlýk” yoktur… bi, yeniden krize dönüþen ve her dö“Baþlangýç” kýsmýnda, bir tek “Türk millinem baþýnda nükseden milletvekilleri- yetçiliðinden hýz ve ilham alýndýðý” yazýlýr. nin “yemin krizi”nin kaynaðý da mevcut Keza “Cumhuriyetin nitelikleri”nin sayýldýðý “darbe anayasasý.” “ikinci madde”de, bu “temel ilkeler”e atýfta Oysa umdesini teþkil ettiði ikinci madde- bulunularak, “Türkiye Cumhuriyetinin millî sinde “Türkiye devletinin dini, din-i Ýslâm- demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti”ne dýr” ibâresinin yer aldýðý Türkiye Cumhuri- dayandýðý belirtilir. Ýlk kez “temel ilkeler”in yeti’nin ilk anayasasý olan “10 Nisan 1924 ta- arasýna “laiklik ilkesi” eklenir. Ancak 61 Anayasasýnýn gerek milletvekili rihli “Teþkilât-ý Esasiyse Kanunu”nun 16. maddesinde, “Meb’uslar Meclis’e iltihâk et- ve gerekse cumhurbaþkaný yemininde yine tiklerinde þu þekilde tahlif olunurlar (yemin de “laikliðe ve Atatürk milliyetçiliði’ ile ‘ilke ettirilirler)” denilir; ve “yemin metni”, “Va- ve inkýlâplarýna baðlýlýk” ifâdesi bulunmaz. tan ve milletin saâdet ve selâmetine ve milESAS KIRILMA “12 EYLÜL letin bilâkayd-û þart hâkimiyetine mugayir ANAYASASI”NDA… bir gâye tâkip etmeyeceðime ve Cumhuriyet esaslarýna sadâkatten ayrýlmayacaðýma nâBu konudaki esas kýrýlma, 12 Eylül 1980 musum üzerine söz veririm” ibâresiyle veciz darbecilerinin atadýðý Danýþma Meclisi’nin ve kapsamlýdýr. hazýrladýðý ve beþ darbeci generalden oluþan 10 Ocak 1945 tarihli büyük deðiþikliklerle “Millî Güvenlik Konseyi”nin son þeklini ve“yeni” sayýlabilecek Anayasada da vekillerin rip 7 Kasým 1982’de referandumdan geçir“yemin metni” ayný anlamda kalýr, sadece diði hâlen yürürlükteki “12 Eylül darbesi agünün Türkçesine çevrilerek okunur. Hatta “baþlangýç” bölümünde millet irâ- nayasasý”yla baþlar. En baþta, TSK Ýç Hizmet Kanunu’nun desinin temsilcisi Meclis’i ýskat edip hükû-
B
Manisa’da gerginlik
MANÝSA’NIN Kâzým Karabekir mahallesinde MOBESE kamerasýný devre dýþý býrakmak isteyen gruba müdahale için mahalleye giden polis aracý, terör örgütü yandaþý yaklaþýk 15 kiþilik grubun molotof ve taþlý saldýrýsýna uðradý. Alýnan bilgiye göre, emniyet ekipleri saat 22.00 sýralarýnda Kâzým Karabekir mahallesindeki MOBESE kamera direðine bir kiþinin týrmanmaya çalýþtýðý ihbarýný aldý. Ýhbar üzerine Önleyici Hizmetler Þube Müdürlüðü’ne baðlý 45 A 4840 plâkalý polis otomobili bölgeye sevk edildi. Polis aracýna 15 kiþilik bir grup molotof kokteyli ve taþlarla saldýrdý. Polisler araçtan dýþarý çýkarak kendini korudu, polis aracý ise kullanýlamaz hale geldi. Saldýrýda bulunan grup üyeleri de sokak aralarýna daðýlarak uzaklaþtý. Manisa / aa
“Cumhuriyeti koruma ve kollama görevi”yle sözde “Türk milleti adýna ülke yönetimine el konulduðu”nun “not” edildiði mevcut “darbe anayasasý” dibâcesinde, peþinen “hiçbir düþüncenin (sonraki deðiþiklikle ‘hiçbir faaliyetin’) “Atatürk milliyetçiliði ile ilke ve inkýlâplarý karþýsýnda koruma göremeyeceði” hususu dercedilir. Ve buna baðlý olarak, Anayasa’nýn “birinci kýsým”ýn “genel esaslar” baþlýðý altýndaki “Cumhuriyetin nitelikleri”ne dair ikinci maddesinde, daha baþtan mevzubahis ilkelerin baþýnda, “Atatürk milliyetçiliðine baðlý” kaydý getirilir… Yine buna dayanarak, daha önce Türkiye Cumhuriyeti Anayasalarýnýn hiçbirinde olmayan tarzda “laiklik”, “Atatürk milliyetçiliði” ile “ilke ve inkýlâplarý” anayasanýn her tarafýna sokuþturularak birçok maddeyi âdeta kelepçeler. Öylesine ki “temel hak ve hürriyetler”in yer aldýðý “ikinci bölüm”deki 13. maddede, bu “temel hak ve hürriyetlerin laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykýrý olamayacaðý”yla sýnýrlandýrýlýr. “Üçüncü bölüm”deki 42. maddede, “Eðitim ve öðretimin Atatürk ilke ve inkýlâplarý doðrultusunda yapýlacaðý”na hükmedilir.
“BAÞLANGIÇ”TAN “YEMÝN KRÝZÝ”NE KADAR…
Dahasý bu sâikle, “inkýlâp (devrim) kanunlarý” tek tek sayýlarak “174. madde” olarak “inkýlâp kanunlarýnýn korunmasý” baþlýðý altýnda garip bir biçimde Anayasanýn korumasý ve kollamasý altýna alýnýr. “Anayasanýn hiçbir hükmü, (…) Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliðini koruma amacýný güden (bu) inkýlâp kanunlarýna aykýrý olamaz ve (bu inkýlâp kanunlarýnýn) anayasaya aykýrý olduðu þeklinde anlaþýlamaz ve yorumlanamaz” bariyeri konulur. Ve milletvekili ve cumhurbaþkaný “yemini”nin ismi “andiçme” olarak deðiþtirilerek, “devletin baðýmsýzlýðýnýn korunmasý, vatan ve milletin kayýtsýz þartsýz egemenliði” unsurlarýnýn yaný sýra, “laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkýlâplarýna baðlý kalacaðýma” inhisarý ilâve edilir. Özetle “yemin krizi” de “darbe anayasasý”nýn “ideolojik devlet” zihniyetiyle “Atatürk ilke ve inkýlâplarý” dayatmasýndan türemekte. Ve “darbe anayasasý”nýn “yamalar”la düzelmeyeceði, baþtan sona mevzubahis demokrasi dýþý ideolojik ayrýklardan temizlenmesinin þart olduðu, son “yemin krizi”yle bir defa daha anlaþýlmakta… Çözüm, antidemokratik kayýtlarla muallel “darbe anayasasý” yerine “baþlangýç” bölümünden “yemin metni”ne kadar yeni “demokratik sivil anayasa.”
TIR þoförü faciayý önledi
Kozluk Kaymakamý Citer aðýr yaralandý
ADANA’NIN Pozantý ilçesinde meydana gelen trafik kazasýnda, Batman’ýn Kozluk ilçesi Kaymakamý Huzeyfe Citer aðýr yaralandý. Alýnan bilgiye göre, Kozluk’tan memleketi Denizli’ye giden Huzeyfe Citer yönetimindeki 06 KA 4234 plâkalý otomobil, Pozantý-Ankara Otoyolu’nun 12. kilometresinde, Citer’in direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu bariyerlere çarptý. Kazada aðýr yaralanan Huzeyfe Citer, Pozantý 80. Yýl Devlet Hastanesine ait 112 Acil Servis ambulansýyla Pozantý Þehir Stadýna getirildi. Buradan Adana Ýl Saðlýk Müdürlüðüne ait ambulans helikopterle Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi Balcalý Hastanesine sevk edilen Citer, tedavi altýna alýndý. Huzeyfe Citer’in eþi Pýnar Gök Citer ve kýzý Þevval Citer’in yara almadan kurtulduðu kazayla ilgili soruþturma sürüyor. Pozantý / aa
Emniyet Amirliði binasýna taciz ateþi
TUNCELÝ’NÝN Çemiþgezek ilçesinde Emniyet Amirliði binasýna teröristlerce uzun namlulu silâhlarla ateþ açýldýðý bildirildi. Alýnan bilgiye göre, Tunceli’nin Çemiþgezek Ýlçe Emniyet Amirliðine teröristlerce 22.45 sularýnda uzun namlulu silâhlarla taciz ateþinde bulunulduðu belirtildi. Ýlçe Emniyet Amirliðinde görevli polis memurlarý ve özel harekât timlerinin ateþe anýnda karþýlýk vermesi üzerine teröristlerin karanlýktan faydalanarak kaçtýðý öðrenildi. Tunceli / aa
Ýki anti tank mayýný bulundu
MUÞ’UN Varto ilçesine baðlý Çaylar Köyü yoluna teröristlerce döþendiði belirlenen iki adet anti tank mayýný, imha edildi. Alýnan bilgiye göre, Ýl Jandarma Komutanlýðý ekipleri, Çaylar Köy kýrsalýnda arazi tarama faaliyeti yürütürken, köy yoluna terör örgütü PKK üyeleri tarafýndan döþendiði belirlenen, bir piknik tüpü içerisine yerleþtirilmiþ halde iki adet anti tank mayýný buldu. Mayýnlarýn bomba uzmaný jandarma ekibi tarafýndan imha edildiði belirtildi. Muþ / aa
RÝZE’DEN Gaziantep yönüne giden þehirlerarasý yolcu otobüsü, Samsun’un Kavak ilçesinde motor bölümünden çýkan yangýn sonucu tamamen yandý. Yoldan geçen bir TIR sürücüsünün uyarýsý üzerine fark edilen yangýnda ölen ya da yaralanan olmadý. Rize’den Gaziantep yönüne giden Erþat Taþkýn yönetimindeki 46 E 4946 plâkalý þehirlerarasý yolcu otobüsü, Çakallý yöresinde motor bölümünden çýkan alevlerin fark edilmesi üzerine yol kenarýna park etti. Sürücü Taþkýn ve beraberindeki 3 personelin yardýmlarýyla araçtaki 50 yolcu kýsa sürede tahliye edildi. Sürücü Erþat Taþkýn, daha sonra yanan otobüsü, yolculara zarar vermemesi için yaklaþýk 200 metre ileri çekti. Kýsa sürede otobüsün tamamýna daðýlan yangýn, olay yerine sevk edilen Samsun Büyükþehir Belediyesi ve Kavak Belediyesi itfaiye ekiplerinin uzun uðraþlarý sonucu yaklaþýk bir saatte söndürülebildi. Ekiplerin müdahalesi öncesinde bazý yolcularýn otobüsün yangýn tüpleriyle yangýna müdahale etmek istediði, ancak tüpleri bir türlü çalýþtýramadýklarý iddia edildi. Olayda ölen ya da yaralanan olmamasýnýn tek tesellileri olduðunu kaydeden Taþkýn, bagajlarýn da zarar gördüðü yangýn sonrasýnda daha fazla maðduriyet yaþanmamasý için yolcularýn Samsun’dan istenen bir baþka otobüsle Gaziantep’e götürüleceðini bildirdi. Samsun / aa
Etütleresaatayarý MEB “ÖZEL ÖÐRENCÝ ETÜT EÐÝTÝM MERKEZLERÝ YÖNETMELÝÐÝ”NÝ DEÐÝÞTÝRDÝ. KURUMLAR, SABAH 7 ÝLE 22 ARASINDA FAALÝYET GÖSTERECEK. MÝLLÎ Eðitim Bakanlýðý’nýn (MEB) ‘’Özel Öðrenci Etüt Eðitim Merkezleri Yönetmeliði’’nde yapýlan deðiþiklikle, kurumlar, sabah saat 7’de baþlattýklarý faaliyetlerini akþam 22’de sonlandýracaklar. Özel öðrenci etüt eðitim merkezlerinde eðitim ve öðretim, yönetim, öðrenci kaydý, etüt çalýþma süreleri ve iþleyiþle ilgili usul ve esaslarý belirleyen Millî Eðitim Bakanlýðý Özel Öðrenci Etüt Eðitim Merkezleri Yönetmeliði, Resmî Gazete’nin dünkü sayýsýnda yayýnlandý. Yönetmeliðe göre, faaliyetler, kurumlarda, etüdün yaný sýra programý valilikçe uygun görülen; halk oyunlarý ve çeþitli spor dallarý, tiyatro, müzik, resim, heykel, oymacýlýk ve seramikçilik alanlarý, fotoðraf, projeksiyon ve sinema, koleksiyonculuk,
sosyal ve fen bilimleri alanlarýnda inceleme ve araþtýrma, güzel konuþma ve yazma, kitap okuma gibi faaliyetlerin birkaçý veya tamamý uygun yaþ ve seviye gruplarý oluþturularak yapýlacak. Öðrencilerin gezi, sinema, tiyatro, konferans, konser ve benzeri faaliyetlerden yararlanmalarýnýn da saðlanabileceði etüt eðitim merkezlerinde; özel dershane faaliyetleri kapsamýnda bulunan ve öðrencilerin bir üst öðrenime hazýrlanmasý veya test uygulamasý gibi faaliyetler yapýlmayacak. Kurumlara ilköðretim okullarýna devam eden öðrencilerin kayýtlarý yapabilecek. Kurumlarda, karma eðitim esas olacak. Kurumlarýn hafta içi ve hafta sonu günlük çalýþma faaliyetleri sabah saat 7’de
baþlayacak ve 22’de sona erecek. Kurumlarda, ‘’sadece etkinliklerde görevlendirilen usta öðretici’’ler de görev yapabilecek. Kurumlarda görev yapacak eðitim personelinden görevine devam edecekler için, sözleþmenin bitiminden en geç 30 gün önce çalýþma izinlerinin uzatma onayý toplu olarak alýnacak. Kurumlardaki eðitim personeli, diðer personel ve öðrencilerin kýlýk ve kýyafetlerinde ilgili mevzuat hükümleri uygulanacak. Ancak öðrencilerin forma ve benzeri tek tip kýyafet giymeleri zorunlu olmayacak. Bu yönetmelikle, 22 Temmuz 2005 tarihli ‘’Millî Eðitim Bakanlýðý Özel Öðrenci Etüt Eðitim Merkezleri Yönetmeliði’’ yürürlükten kaldýrýldý. Ankara / aa
mkara@yeniasya.com.tr
Yaz Kur’ân kurslarý Pazartesi baþlayacak, ama… eçimlerin ardýndan yaþanan karmaþa devam ederken, Meclis henüz çalýþmalara baþlayamadý. Bu yüzden de seçim sonrasýna býrakýlan konular hakkýnda da býrakýn çözüm üretilmeyi konuþulmuyor bile. Ýlköðretim ve ortaöðretim okullarýnda okuyan 16 milyon öðrencinin tatili geçtiðimiz hafta baþlamýþtý. Önümüzdeki Pazartesi günü de camilerde yaz Kur’ân kurslarý baþlayacak. Çocuklara Kur’ân-ý Kerim’in yaný sýra dinî bilgilerin öðretildiði Yaz Kur’ân Kurslarý üç dönem hâlinde gerçekleþtirilecek. Birinci dönem 27 Haziran’da baþlayacak ve 15 Temmuz’a kadar devam edecek. Ýkinci dönem ise 18 Temmuz’da baþlayýp 5 Aðustos’a kadar sürecek. Üçüncü dönem de 8-26 Aðustos tarihleri arasýnda yapýlacak. Dersler, haftanýn 5 günü 09.00 ile 12.00 saatleri arasýnda, ikili eðitim yapan kurslarda ise 11.30 ile 13.50 saatleri arasýnda gerçekleþtirilecek. Kurslara kayýt olacak olan öðrencilerin kurs için velisinin dilekçesi ve karne fotokopisini (5. sýnýf ve üstü) getirmelerinin þart olduðu belirtildi. *** Anne ve babalar internet ve televizyonlarýn zararlý yayýnlarýndan korumak adýna çocuklarýný camilerdeki bu kurslara göndermek istiyorlar. Yaz tatilinde Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’nýn açtýðý Kur’ân kurslarýnda Kur’ân-ý Kerim’i ve dinî bilgileri öðrenmek için bu kurslara akýn edecek öðrencilerin bir kýsmý yýllardýr olduðu gibi bu yýl da camilerin kapýlarýndan geri dönecekler. Cami kapýsýndan geri dönecek öðrenciler 12 yaþýný doldurmamýþ ve ilköðretim 5. sýnýfý bitirmemiþ olanlar. Diyanetten Sorumlu Devlet Bakaný Faruk Çelik, 2009-2010 eðitim-öðretim yýlýnýn baþladýðý günlerde yaptýðý açýklamada Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Teþkilât Yasasý ile yaz Kur’ân kurslarýndaki yaþ sýnýrlamasýný kaldýrmayý planladýklarýný belirtmiþ ve “Bu konudaki kýsýtlamanýn doðru olmadýðý inancýndayýz” demiþti. Ancak kanun Meclis’te görüþülüp kabul edildiði halde bu yasak yine kaldýrýlmamýþtý. O tarihlerde yapýlan bir araþtýrmada yetiþkinlerin katýldýðý uzun süreli Kur’ân kurslarýna 2000-2001 eðitim yýlýnda katýlan öðrenci sayýsý 90 bin 353 iken, 2009-2010 döneminde bu sayýnýn 297 bin 247’ye çýkmasý bir ihtiyacýn göstergesi olarak ortaya çýkmýþtý. Yine, en az ilköðretim 5. sýnýfý bitirmiþ olan öðrencilere yönelik düzenlenen yaz Kur’ân kurslarýna ilginin de son on yýlda 2.5 kat arttýðý da bu araþtýrmada görülmüþtü. Ýki ay süreli bu kurslarýn sayýsýnýn son 10 yýlda 3 bin 268’den 8 bin 696’ya çýkmasý da anne-babalarýn hassasiyetini göstermesi açýsýndan önemli görülmeli. 28 Þubat dayatmalarýndan olan 12 yaþýný bitirmeyen çocuklarýn camilerde yaz Kur’ân kurslarýna bu sene de gidememesi ve 15 yaþýný tamamlamayan çocuklarýn ise Kur’ân kurslarýna katýlamamasý uygulamasýnýn bu sene de birçok öðrenciyi üzeceði ortada. Yýllardýr çözülemeyen/çözülmeyen bu dayatma yasak ne zaman çözülecek. Yoksa 28 Þubat hakikaten bin yýl mý sürecek? Bunu ayný zamanda bir çocuðu bu sene yaþ sýnýrý dolayýsýyla yaz Kur’ân kursuna gidemeyecek bir baba olarak sormak hakkýmýz deðil mi? *** Bu ihtiyacý görünce Diyanet-Sen Genel Baþkaný Mehmet Bayraktutar’ýn “Çocuklarýn yaz Kur’ân kurslarýna gitmeleri engellenmemeli, bilimsel verilere, pedagojiye uymayan bu saçma yasak bir an önce kaldýrýlmadýr” cümlesi çok anlam taþýyor. Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Görmez, camilerde açýlan yaz Kur’ân kurslarýna katýlabilmek için ilköðretim 5. sýnýfý bitirme þartý aranmasýný “Anayasaya aykýrý” olarak gördüðünü belirtirken, “Kýsa süre içinde bu yanlýþlýktan vazgeçileceðini bekliyoruz. Konuyla ilgili hazýrlýklarýmýz var, ancak tabiî ki, daha önceden alýnmýþ bir karar var. Bu kararýn yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Alýnan karar anayasal bir karar deðildir. Bu bir yorumdur” diyerek meselenin bam teline dokunmuþtu. Baþkan Yardýmcýsý Hasan Kâmil Yýlmaz da, özgürlük ortamýnda böyle bir yasaðýn olmamasý gerektiðini, bu yasaðý anlamanýn zor olduðunu dile getirdi. Tayyip Erdoðan bundan 6 yýl önce Haziran 2005’te Beyrut’a yaptýðý bir geziden dönerken gazetecilere uçakta, “Kur’ân kurslarý için yaþ sýnýrý konulmasýna karþýyým. Ben de 7 yaþýnda Kur’ân kursuna gittim. Bir çocuðun Kur’ân’ý öðrenmesinin ona getireceði olumsuz ne olabilir? Burada bir yaþ sýnýrý getirildiði zaman öðrenme kolay olsun diye deðil, tam tersine bunun önünü nasýl keseriz; bu anlayýþla getirildi. Býrakalým kitabýný, Kur’ân’ý öðrensin. Bu durumdan niye rahatsýz olalým? Býrakalým rahat rahat öðrensin. Tommiks-Teksas okumaya hiç kimse mani olmuyor, ama kendi kitabýný öðrenmesine niye mani oluyoruz?” demiþti. Ancak, aradan geçen sürede bu yasak kaldýrýlamadý. “Çýraklýk ve kalfalýk dönemi”nde bu sorun çözülemedi bakalým “ustalýk dönemi”nde çözülebilecek mi? Sözün özü: Bilindiði gibi yaþ sýnýrý pedagojik kurallara da, insan hak ve hürriyetlerine de, BM Çocuk Haklarý Sözleþmesine ve diðer uluslar arasý sözleþmelerde yer alan din eðitimi hak ve özgürlüðüne aykýrý… Kur’ân öðrenimine yaþ sýnýrý bütün bunlara raðmen kaldýrýlmadýysa, çocuklar televizyonlara ve internetin zararlý yayýnlarýna býrakýlýyorsa burada oturup düþünmek gerekiyor. Ve acilen bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Kanun Hükmünde Kararname ile binlerce sözleþmeli memur kadroya geçirilebiliyorsa, yýllardýr kanayan bir yara haline gelen bu sorun da çözülemez miydi? Bunu da düþünmek gerekir.
S
Y
Ýktidarý terk ederse Libya’da kalabililir LÝBYALI muhalifler, Libya lideri Muammer Kaddafi’nin, iktidarý terk etmesi halinde, ülkede kalabilme ihtimali bulunduðunu söyledi. Libyalý muhaliflerin kurduðu Ulusal Geçiþ Konseyi’nin (CNT) sözcüsü Mahmut Shammam, Fransýz “Le Figaro” gazetesine verdiði demeçte, muhaliflerin Libya hükümetiyle dolaylý olarak aracýlar yoluyla temasta bulunduðunu, bu temaslar sýrasýnda muhaliflerin Kaddafi’nin iktidardan çekilmesi halinde ülkede kalabileceði ihtimalini ifade ettiðini belirtti. Dolaylý temaslarýn bazen Güney Afrika’da, bazen de Paris’te yapýldýðýný söyleyen Shammam, Kaddafi’nin veya ailesinin herhangi bir üyesinin yeni kurulacak bir Libya hükümetine katýlmasýnýn “hiçbir þekilde söz konusu olmayacaðýný”, Kaddafi’nin iktidardan çekilmesi gerektiðini ama isterse ülkede kalarak ücra bir köþede hayatýný sürdürebileceðine iþaret etti. Paris / aa
DÜNYA
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
7
GAZZE FÝLOSUNA TEHDÝT
21 ÝSVEÇLÝ GAZZE YOLCUSU
ÝSRAÝL’NÝN yeni atanan BM Daimi Temsilcisi Ron Prosor, Ýsrail’in Gazze’ye önümüzdeki günlerde gitmesi planna yardým filosunu ‘’durdurmaya kararlý olduklarýný, kendilerini savunma ve deniz ablukasý uygulama haklarýnýn bulunduðunu’’ savundu. BM’de gazetecilere açýklama yapan Ron Prosor, önümüzdeki günlerde Gazze’ye gitmesi beklenen filonun bu yolculuðunun bazý aþýrý örgütler tarafýndan siyasi gündem meydana getirmek ve kýþkýrtmak amacýyla planlandýðýný öne sürdü. Prosor, ‘’Bu filonun Filistinliler’e yardým götürme ya da Filistinliler’in refahýyla hiçbir ilgisi yok, amaç kýþkýtmak. Gazze’ye yardým amacýyla BM tarafýndan organize edilen yasal yollar var, BM’nin Gazze’deki projeleri de sürüyor’’ diye konuþtu. Prosor þöyle konuþtu:’’Ýsrail bu filoyu durdurmaya kararlý. Kendimizi savunma ve deniz ablukasý uygulama hakkýmýz var. Bu hakkýmýz niye var? Çünkü daha yenice Viktorya adlý kargo gemisinde silah ve mühimmat ele geçirdik, o yüzden kendimizi savunma hakkýmýz var. Bu konuda açýk konuþayým ve önceden söyleyeyim, bu filo sadece sorun getirir. Uluslarararasý toplumun desteðiyle bu filonun amacýna ulaþmasýný engellemeyi umuyoruz, biz filoyu durdurmakta kararlýyýz.’’ Birleþmiþ Milletler / aa
GAZZE’YE yardým götürmeyi amaçlayan gemilerde 21 Ýsveçli de yer alacak. Ýsveç meclisinin Türk milletvekili Mehmet Kaplan, geçen yýl olduðu gibi bu yýlki yardým gemisinde kendisinin yer almayacaðýný, ancak dahil olduðu Yeþiller Partisi’nden bir milletvekilinin katýlacaðýný söyledi. Yardým götürecek gemide Ýsveç’ten Sol Parti milletvekilleri Kalle Larsson ile Torbjörn Björlund, Yeþiller Partisi’nden Jabar Amin ve Sosyal Demokrat Parti’den Marie Norden’ýn yer alacaðý açýklandý. Gazze’ye yardým gemilerine katýlan Ýsveçliler de internet sitelerinde yaptýklarý açýklamada, amaçlarýnýn ablukayý kýrarak orda yaþayan insanlara yardým ulaþtýrmak olduðunu bildirdi. Özgürlük Filosu 2 adýný taþýyan gemideki Ýsveçli gönüllüler arasýnda doktor, hemþire gibi saðlýk çalýþanlarýnýn yaný sýra milletvekili, sanatçý, öðretmen, yazar ve müzisyenler bulunuyor. Gemide yer alacak gönüllülerden biri olan Ýsveçli çocuk doktoru Doç. Henry Ascher, Gazze’nin 5 yýldýr abluka altýnda tutulduðunu ve buradaki nüfusun yarýdan fazlasýný çocuklarýn oluþturduðunu söyledi. Stockholm / aa
Kaddafi’nin artýk dayanacak gücü kalmadý LÝBYA’DA muhalefete geçmiþ olan eski dýþiþleri bakaný Abdurrahman Þalgam, Muammer Kaddafi’nin artýk ülkenin lideri olarak uzun süre kalamayacaðýný anladýðýna inandýðýný belirterek, “en fazla üç hafta içinde ülkeden ayrýlýr” dedi. Ýtalya’nýn Corriere della Sera TV’sine bir açýklama yapan Þalgam, Kaddafi’nin bir Afrika ülkesi veya Belarus ile sýðýnma görüþmeleri yaptýðýna iMuammer Kaddafi nandýðýný kaydetti. Þalgam, “üç þey için manevra yapýyor; Ülkeden ayrýlmak, ayrýldýðýnda parasýnýn olmasý ve Uluslararasý Ceza Mahkemesi’ne karþý koruma. Bir Afrika ülkesine veya Belarus’a gidebilir, çünkü oralarda dostlarý var. Birkaç hafta içinde Libya’dan ayrýlacaðýný düþünüyorum, iki veya en fazla üç hafta içinde” dedi. Roma / aa
‘Genel af’a itibar yok SURÝYE’DEKÝ olaylardan kaçarak Hatay’a gelen Suriyelilerin sayýsýnýn 11 bin 739’a ulaþtýðý bildirildi. Valilik Basýn Bilgilendirme Merkezinden yapýlan açýklamada, Suriye Devlet Baþkaný Beþþar Esad’ýn hafta baþýnda ‘’genel af’’ açýklamasýna raðmen Türkiye’ye sýnýrdan geçiþlerin arttýðý bildirildi. Önceki gün bin 578 kiþinin giriþ yaptýðý, toplam sayýnýn 11 bin 739’a yükseldiði kaydedildi. Dün gelenlerin Reyhanlý’da Kýzýlay tarafýndan kurulan ‘’Hac Konaklama Tesisleri’’ne yerleþtirildiði ifade edildi. 50 Suriyeli’nin de Hatay’daki çeþitli hastanelerde tedavilerinin sürdüðü, bunlara 39 kiþinin refakat ettiði bildirildi. Hatay / aa
Suriye ordusu Türkiye sýnýrýnda varlýðýný arttýrdý ve kontrol noktalarý oluþturdu.
Suriye’de binlerce gösterici yürüdü SURÝYE’DE son zamanlarda her Cuma olduðu gibi dün de Devlet Baþkaný Beþþar Esad rejiminin yýkýlmasýný isteyen on binlerce göstericinin sokaklarý doldurdu. Suriye’deki gösterileri düzenleyen ve takip eden Yerel Koordinasyon Komiteleri üyeleri ve eylemciler tarafýndan yapýlan açýklamada, ülkenin kuzeydoðusundaki Kamýþlý, Dera, Hama, Deyir el Zor ile Amuda þehri ve diðer vilayetlerde on binlerce kiþinin gösteri yaptýðý belirtildi. Ýnsan haklarý eylemcileri, askerî kamyonlarýn baþþehir Þam’ýn banliyöleri Zebadaný ve Barzeh’de konuþlandýrýldýðýný merkeze giden bütün yollarýn kapatýldýðýný söyledi. Ýnsan haklarý eylemcisi Mustafa Osso, bölge sakinlerinin açýklamalarýna dayanarak, Suriye ordusunun Türkiye sýnýrýnda varlýðýný arttýrdýðýný ve kontrol noktalarý oluþturduðunu ifade etti. Osso, sýnýrýn Suriye tarafýndan sadece birkaç bin kiþinin kaldýðýný, diðerlerinin ise Türkiye’ye kaçtýðýný ifade etti. Osso, son iki günde 100 kiþinin tutuklandýðýný da vurguladý. Suriyeli muhaliflere göre 100 gündür olaylarýn devam ettiði Suriye’de 1400 kiþi öldü. Suriye’nin yabancý gazetecilerin çalýþmasýný yasaklamasý dolayýsýyla ülkedeki çatýþmalarda ölen, yaralanan ve tutuklanan kiþilerin sayýsý hakkýnda saðlýklý bilgi edinilemiyor. Beyrut / aa
ÝSRAÝL TAZMÝNATA HAZIR, ÖZÜR DÝLEMEYECEK— Ýsrail Stratejik Ýliþkiler Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Moþe Ya’alon, Mavi Marmara katliâmý dolayýsýyla Türkiye’den özür dilemeyeceklerini, fakat ölenlerin ailelerine tazminat ödeyebileceklerini söyledi. Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, Ya’alon geçtiðimiz hafta Türk Dýþiþleri Bakanlýðý yetkilileri ile Avrupa’da bir araya geldi. Ýsrail Ordusu’nun eylemleri dolayýsýyla özür dilemelerinin söz konusu olmadýðýný ifade eden Ya’alon, Mavi Marmara’da ölenlerin ailelerine tazminat ödeme niyetinde olduklarýný aktardý. Türkiye, vatandaþlarýnýn katledilmesi dolayýsýyla Ýsrail’den özür talep ediyor. Ýsrail ise bunun yerine, can kayýplarýndan duyduklarý üzüntüyü seslendirebileceklerini belirtiyor. Ýsrail Ýstihbarat ve Atom Enerjisi Bakaný Dan Meridor, Mavi Marmara’daki Türk vatandaþlarýnýn ölümünden dolayý ‘üzüntü duyduklarýný’ tekrarladý. Ýsrail Radyosu’na konuþan Dan Meridor, “Ýsrail, Türk vatandaþlarýný öldürmeyi arzu etmiyordu. Olan bitenlerden üzüntü duyduðumuzu daha önce de söyledik. Bu, yeni bir þey deðil.” dedi. Türkiye’nin Ýsrail’le iliþkileri normalleþtirmek için müsteþar seviyesinde görüþmeleri sürdürdüðü öne sürülmüþtü. Y. Ahronoth, Tel Aviv yönetiminin iki ülke arasýndaki gerginliði yumuþatarak üst düzey bir randevu koparmayý hedeflediðini yazdý. Temasýn Cumhurbaþkaný, baþbakan ya da savunma bakanlarý seviyesinde düþünüldüðü belirtildi. Tel Aviv / cihan
Filistin’in üç çabasý var FÝLÝSTÝN’ÝN BM DAÝMÎ TEMSÝLCÝSÝ RÝYAD MANSUR, FÝLÝSTÝN’ÝN 3 ÇABASINI ÞÖYLE SIRALADI: MÜZAKERELERE YENÝDEN BAÞLAMAK. BAÐIMSIZ DEVLET OLMAK. DAHA ÇOK TANINMAYI SAÐLAMAK. FÝLÝSTÝN’ÝN BM Daimî Temsilcisi Büyükelçi Riyad Mansur, Filistin ve Ýsrail arasýnda barýþ görüþmeleri baþlasa bile BM Genel Kurulu’nda baðýmsýz devlet olarak tanýnma amaçlarýndan vazgeçmeyeceklerini söyledi. Mansur BM’de gazetecilere yaptýðý açýklamada, Filistin’in 3 yolda çaba harcadýðýný, bunlardan birinin Ýsrail ile müzakerelere yeniden baþlamak, ikincisinin baðýmsýz devlet olma yolunda gerekli kurumlarýn oluþumunu tamamlamak ve üçüncüsünün de Filistin devletinin daha çok tanýnmasýný saðlamak olduðunu belirtti. Mansur, ‘’Ýsrail ile müzakere yolunu açmayý baþarýrsak bu bizi 20 Eylül’de baþlayacak BM Genel Kurul üst düzey toplantýlarý sýrasýnda devlet olarak tanýnma çabamýzdan alýkoymayacak. Müzakere yolunda baþarýlý olsak da olmasak da diðer iki yoldaki çalýþmalarýmýz devam edecek’’ diye konuþtu. Gazetecilerin Filistin tarafýnýn BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a BM’ye üye olarak ne zaman baþvuracaðýna iliþkin bir soru üzerine ise, Mansur ‘’Hazýr olduðumuz zaman’’ demekle yetindi. Mansur, Eylül ayýnda 192 üyeli BM Genel Kurulu’nun üçte ikisinden (128 ülke) fazlasýnýn kendilerine destek vermesini beklediklerini de ifade ederek ‘’O zaman geldiðinde Güvenlik Konseyi’nde bizi bu doðal ve meþru hakkýmýzdan mahrum býrakacak
MÜZAKERELERDEN BAÞKA YOL YOK
Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mansur, baðýmsýz Filistin devletinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.
bir durum olup olmadýðýna bakacaðýz. Bizi Genel Kurulun üçte ikisinden fazlasý destekliyorsa bizi durdurma yolundaki sav ne olabilir ki?’’ dedi. Filistinliler’in bu yýl tarihî bir anla karþý karþýya olduklarýný da ifade eden Mansur, ‘’Çünkü artýk uluslar arasý toplum bu ihtilafýn sürmesinden býktý, herkes bunun sonunun gelmesini istiyor ve bu da 1967 sýnýrlarý temelinde ve baþkenti doðu Kudüs olan bir Filistin devletinin tanýnmasýyla sona ermeli’’ dedi. BM’ye bir ülkenin baðýmsýz ülke olarak üye olabilmesi için önce BM Genel
Sekreterine baþvuruda bulunmasý, ardýndan Genel Sekreterin bu konudaki resmî baþvuruyu BM Güvenlik Konseyi’ne iletmesi gerekiyor. 15 üyeli Güvenlik Konseyi’nin baþvuruyu kabul eden bir tavsiye kararý almasý halinde Genel Kurul’un da bu karar doðrultusunda konuyla ilgili oylama yapmasý ve üçte iki çoðunluðu saðlamasý durumunda sözkonusu ülkeyi devlet olarak tanýmasý mümkün oluyor. Ancak BM kulislerinde Konsey’in daimî üyesi olan ABD’nin Filistin’in baþvurusunu veto edebileceði konuþuluyor. Birleþmiþ Milletler / aa
GilatÞalit,hayattamý? ABD: Türkiye, ULUSLAR ARASI insan haklarý örgütlerinin yaný sýra Ýsrail ve Filistin’den insan haklarý gruplarýnýn da aralarýnda olduðu 12 grup, 5 yýldýr Gazze’de rehin tutulan Ýsrailli asker Gilat Þalit’e yönelik “insanlýk dýþý ve kanunsuz” muamelenin sona ermesi çaðrýsýnda bulundu. Merkezi New York bulunan Ýnsan Haklarý Ýzleme örgütü, Ýsrail’den B’Tselem ve merkezi Gazze’de bulunan Filistin Ýnsan Haklarý Merkezi gibi örgütlerin imzasýný taþýyan açýklamada, Þalit’e yapýlan muamelenin uluslar arasý insani yasalarý ihlâl ettiði belirtildi. Gilat Þalit 25 Haziran 2006’dan beri Gazze Þeridi’ni kontrolü altýnda tutan Hamas’ýn elinde bulunuyor. Hamas, Kýzýlhaç’ýn Þalit’i ziyaret etmesine ve Ýsrailli askerin ailesiyle baðlantý kurmasýna izin vermiyor. Yüzlerce Filistinli mahkûmun tahliye edilmesi karþýlýðýnda Þalit’in serbest býrakýlmasý için yapýlan görüþmeler ise durma noktasýna geldi. Kýzýlhaç’tan dün yapýlan açýklamada, Hamas’tan, Þalit’in yaþadýðýna iliþkin delil sun-
Ýsrail ile barýþsýn
Ýsrailli asker Gilat Þalit
masý istenmiþti. Kýzýlhaç, uluslar arasý yasalar gereði 24 yaþýndaki Þalit’in ailesinin oðullarýyla baðlantý kurma hakký olduðunu belirtmiþ, 2 yýldýr hayatta olduðuna dair bir iþaret olmadýðýndan dolayý, Kýzýlhaç olarak Hamas’tan Ýsrailli askerin yaþadýðýný ispatlamasýný talep ettiklerini kaydetmiþti. Kudüs / aa
ABD Savunma Bakaný’nýn Uluslararasý Güvenlik Ýþlerinden Sorumlu Yardýmcýsý Alexander Vershbow, Türkiye-Ýsrail iliþkisinin durumundan kaygý duyduklarýný söyledi. ABD’deki düþünce kuruluþu Middle East Insitute’ýn (MEI) ikinci kez düzenlenen Türkiye konulu yýllýk konferansýnda konuþma yap yapan Alexander Vershbow,Türkiye-ABD ortaklýðýndaki olumlu gidiþatýn, Washington’un devam ettirmek istediði bir husus olduðunun altýný çizerek, ancak ne kadar güçlü olursa olsun her iliþkinin, devamlý biçimde idare edilmesi gerektiðini ve mevcut güvenlik atmosferinin karmaþýk yapýsýnýn, Türk ve Amerikan politikalarýnýn uyuþmadýðý anlarý da doðurabileceðini belirtti. Özellikle TürkiyeÝsrail iliþkisinin durumundan kaygý duyduklarýný kaydeden Vershbow, “Bu iki ülkenin, ABD ve bölgesel istikrar açýsýndan stratejik etkilere sahip iki önemli demokrasi olduðu düþünüldüðünde, Mavi Marmara’da geçen Mayýsta yaþanan olaylarý geride býrakacak siyasî çözüme varýlabilmesini umuyoruz” diye konuþtu. Washington / aa
ÝSRAÝL’NÝN yeni atanan BM Daimî Temsilcisi Ron Prosor, ÝsrailFilistin sorununa iliþkin olarak ise Prosor, doðrudan müzakerelerin baþlamasý gerekRon Prosor tiðini, tek taraflý hareketlerin yapýcý olmadýðýný belirtti. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a güven mektubunu sunmadan önce BM’de ilk kez gazetecilere açýklama yapan Prosor, Eylül ayýnda BM Genel Kurulunda Filistin devletinin tanýnmasýna yönelik bir soru üzerine ise, direkt müzakerelerden baþka yol olmadýðýný, bu tür tek taraflý hareketlerin zarar getirdiðini söyledi. Birleþmiþ Milletler / aa
NETANYAHU: FÝLÝSTÝN TANIRSA TARÝH DEÐÝÞÝR ÝSRAÝL Baþbakaný Binyamin Netanyahu, Filistinlilerin, Ýsrail’in Yahudilerin yurdu olduðunu tanýmalarýnýn, tarihi deðiþtireceðini söyledi. Yahudi devletinin varlýðýnýn FilistinliBinyamin Netanyahu lerce kabul edilmemesi durumunda barýþýn da mümkün olamayacaðýný söyleyen Netanyahu, bu yýl üçüncüsü yapýlan Baþkanlýk Konferansý’ndaki konuþmasýnda, “Herþey, 6 basit sözcükle baþlayacak: Yahudi Devletini tanýyacaðým. Bu, tarihi deðiþtirecek” dedi. Kudüs / aa
CLÝNTON, ÝSRAÝL AÐZIYLA KONUÞTU ABD Dýþiþleri Bakaný Hillary Clinton, aktivistlerin Ýsrail’in Gazze’ye yönelik ablukayý kýrma amaçlý Gazze Filosu planlarýnýn Filistin halkýna yardým etme anlamýnda “ne gerekli, ne de yararlý olHillary Clinton madýðýný” söyledi. Clinton gazetecilere yaptýðý açýklamada, organizatörlerin tek amacýnýn, kendisini savunma hakkýna sahip olan Ýsrail’i bu yönde bir eyleme yönlendirecek þekilde provoke etmekmiþ gibi gözüktüðünü belirtti. Clinton, Ýsrailli yetkililerin bu hafta Gazze Þeridi’nde konut inþaatlarý için kargo sevkýyatýna izin verdiðini de hatýrlattý. Washington / aa
8
MEDYA POLÝTÝK
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
Y
Þikâyet etmeyin, deðiþtirin osmanzengin@yeniasya.com.tr
Usta, ne yapacak bakalým bu hususta? eçim propagandasý esnasýnda baþbakan bir lâf etmiþ, önceki iki dönemlerinden birini “çýraklýk,” diðerini de “kalfalýk” dönemi olarak vasýflandýrmýþ, bu seçimi kazanýrsa bunun adýnýn da “ustalýk” dönemi olacaðýný söylemiþti. Tabiî burada, kendisini Mimar Sinan’a benzetmiþ ve onun meþhur sözünü hatýrlatan bir eda içerisine girmiþti. Biz de o zaman Yeni Asya’da, “Siz Mimar Sinan mýsýnýz?” baþlýklý bir yazý yazmýþtýk. Halbuki Mimar Sinan’ýn ”Çýraklýk eserim” dediði Þehzadebaþý, “Kalfalýk eserim” dediði Süleymaniye camileri dahi baþlý baþýna þahane birer ölmez abideydi. Ve kaç asýrdýr da dimdik ayakta duruyorlardý. Fakat, Baþbakanýn kendisini o büyük ustaya teþbihen söylediði bu sözle mukayese ettiðimizde, acaba çýraklýk ve kalfalýk dönemi dediði sabýk iktidarlarý döneminde böyle kayda deðer ne gibi bir eser býrakmýþlardý ki? Hani maddî alanda, hastane, yol, v.s. gibi iþlerde bir þeyler yapýldý tamam. Ama bizim derdimiz manevî alanlarda yapýlanlardýr. 28 Þubat’ýn büyük tahribatýný tamir maksadýyla milletin kendisine ettiði teveccühü boþa çýkarmýþ ve 8,5 senelik iktidarlarýnda bu alanda, kayda deðer bir eseri görülmemiþti. Üstüne üstlük, zinanýn iktidarlarý zamanýnda suç olmaktan çýkarýlmasýndan sonra, her tarafta ahlâksýzlýk almýþ yürümüþ, sokaklar, caddeler artýk yürünemeyecek hale gelmiþti. Ýlköðretim çaðýndaki çocuklarýn dahi yaptýðý yüz kýzartýcý halleri görmemek için, evimizden dýþarý çýkamaz olduk. Son zamanlarda aldýðýmýz haberlere göre, þarap üreticilerinin de en çok iþ yaptýðý bir dönem, bu AKP iktidarlarý zamaný olmuþ maalesef. Neyse yine de biz, geçmiþi bir tarafa býrakýp, geleceðe bakalým. Yani yeni açýlacak ustalýk döneminde, ustanýn ne yapacaðýna bakalým: -Bir defa yapýlacak en mühim þey anayasadýr. Anayasa da esas olan da; devlet deðil, millet olmalýdýr. Yâni, þahsî hürriyetleri, insan haklarýný ön plâna alýp, her türlü baskýcý ve totaliterlikten uzak bir anayasa olmalý. Baþlangýç maddelerinden, özellikle 2. madde tamamen kaldýrýlmalýdýr. -5816 nolu kanun ne olacak? Ölmüþ bir kiþinin kanunla korunmasý ne demektir? -Ayasofya Camiini ne yapacaksýnýz ? Cami halinden, ne idüðü belirsiz bir hale getirildiði sabýk bakanlar kurulu kararýna karþý, alýnacak yeni bir bakanlar kurulu kararýyla aslî hüviyetine döndürüp, Fatih’in ruhunu rahat mý ettireceksiniz? Yoksa böyle ne idüðü belirsiz halde býrakýp, zýndýkanýn sevinmelerinin devamýna seyirci mi kalacaksýnýz? Gelelim 28 Þubat âfatýnýn millete yaptýðý tahribatlarý düzeltme iþine. Ýmam-hatip liselerinin orta kýsmýný derhal faaliyete geçirecek misiniz? Meslek liselerine, imam-hatip üzerinden vurulan haksýzlýklarý düzeltecek misiniz? Kur’ân öðrenme yaþýnýn fýtrî hali olan yaþa getirecek misiniz? Yoksa onlarýn koyduðu 15 yaþ tuzaðýný—Bu yaþlarda genellikle gençler aileyi dinlemez—devam ettirecek misiniz? Hele de, içimizde kanayan bir yara olan ve ayný dertlerden muztarib olduðumuz, ayný yaþtaki baþbakanýmýzýn da, bizim de kýzlarýmýzýn bu yüzden kendi öz vatanlarýnda garip, öksüz kalýp, diyar-ý gurbetlere okumak için gitmeye mecbur olduðu baþörtüsü meselesini kökten çözüp—baþörtülerini baþtan çýkararak deðil— insanlarýn giyim-kuþamlarýndaki tahdidi (daha doðrusu dindar insanlarýn. Çünkü diðerleri, yüz kýzartýcý haldeki kýlýk kýyafetle dolaþýyor ve kimse bir þey diyemiyor onlara) ortadan kaldýrýp, Müslümanlara rahat nefes aldýracak mýsýnýz? -Okullardaki toplantýlarda, Meclisin yemin metinlerinde olan “tek adama dayalý” atýflarý bertaraf edecek misiniz? -Yine, hassaten ilk, orta ve lise seviyesindeki çocuklarýn eðitim ve öðretimindeki acaiblikleri, meselâ Millî Güvenlik derslerini, kaldýracak mýsýnýz? (Çocuklarý ne ilgilendirir subaylarýn rütbelerini öðrenmek? O zaman polislerin rütbelerini de öðretin) tabiî okullar için en mühim olan þey, özellikle 12 Eylül ve 28 Þubat’ýn tahribatlarý olan ahlâk bozukluklarýný düzeltecek eðitim ve öðretimin acilen verilmesi elzemdir. Genelkurmay’ý ne yapacaksýnýz? Millî Savunma Bakanlýðýna baðlayýp, milletin emrine verecek misiniz? Yoksa yine kendi baþlarýna buyruk olarak mý býrakacaksýnýz? -1930’lu yýllarda ulaþým, v.s. gibi ve teknolojik imkânsýzlýklar dolayýsýyla köylerde, nahiyelerde ve kazalarda emniyetin saðlanmasý iþi için ihdas edilen jandarma, çoðu zaman milleti jurnalleyen iþlerde bulunmuþtur. Bugün artýk zaman deðiþmiþ, polis her tarafta istihdam edilir hale gelmiþtir. Dahildeki güvenlik iþi polise (trafik de dahil tabiî, jandarma oradan da çýkmalýdýr) verilmelidir. -Cumhurbaþkanýnýn arkasýnda, onu bir gölge gibi takip eden resmî üniformalý subayýn iþi ne? Bu ve bunun gibi, Cumhurbaþkaný muhafýz alayý, ona baðlý TBMM'deki askerî birlik derhal kaldýrýlmalý. Oralara, özel yetiþtirilmiþ polisler yerleþtirilmelidir. Aslýnda bu sualleri çoðaltmak mümkündür. Bunlar milletin, size oy veren milletin, istek ve arzularýdýr. Bakalým ne yapacaksýnýz, merak ediyoruz? Kendinize örnek aldýðýnýz büyük usta Mimar Sinan gibi, Selimiye tarzý bir ustalýk eseri býrakabilecek misiniz millet nezdinde, bekleyip göreceðiz?
S
BU ülkenin demokratlarýnýn çoðu AKP’yi niye destekledi? Bütün Cumhuriyet tarihi boyunca askerlerin yaptýðý “hukuku” deðiþtirsin, halk iradesi tarafýndan seçilmiþ bir güç olarak sivil ve çaðdaþ bir hukuk yapsýn diye. 12 Eylül darbesinin biçimlendirdiði bu zorba sistemi deðiþtirmeye tek aday olarak bu sistemi deðiþtirsin diye. Parti kapatýlmasýný zorlaþtýran hükümlerin Anayasa’ya konulmasýný BDP’nin bile boykot ettiði bir ülkede sivil anayasayý hazýrlasýn diye. Dün AKP’nin sözcüsünün televizyondan yayýnlanan basýn toplantýsýný dinlerken bir yandan da bunlarý düþünüyordum. AKP’li Bozdað, Hatip Dicle’nin neden “milletvekili” olamayacaðýný anlatýyor, özellikle de Baþbakan Erdoðan’ýn durumu ile Dicle’nin durumu arasýndaki farklarýn kaynaklandýðý “yasalarý” sýralayýp, “Ýki durum hiç birbirine benzemiyor” diyordu. Benzerlikleri ve benzemezlikleri “yasa maddelerinde” arayan bir anlayýþ bana çok zavallýca gözüktü. Baþbakan Erdoðan þiir okumuþtu, Hatip Dicle de ANKA Ajansý’na bir demeç vermiþti. Ýkisi de “söz”den dolayý mahkûm olmuþtu. Onlarý benzer kýlan, bu ülkede “söz ve fikir özgürlüðünün” olmamasý ve bu yasaklarýn onlarý mahkûm etmesiydi.
Meselenin, “özgürlük ve yasak” boyutunu hiç görmeyip, sadece “yasalar” kýsmýný görmek siyasi bir aczin ve yetersizliðin iþaretiydi bence. Bir de tabii inanýlmaz bir bencilliðin. Bu ülkede “fikir özgürlüðünü” yasaklayan yasalar var.
‘‘
Meselenin, “özgürlük ve yasak” boyutunu hiç görmeyip, sadece “yasalar” kýsmýný görmek siyasî bir aczin ve yetersizliðin iþaretidir bence. Siyaset, bu yasalarý deðiþtirme gücüne sahip olmak demek. Bu “yasalardan” deðiþtirilemez “kutsal” metinler gibi bahsetmek demek deðil.
Siyaset, bu yasalarý deðiþtirme gücüne sahip olmak demek. Bu “yasalardan” deðiþtirilemez “kutsal” metinler gibi bahsetmek demek deðil. Baþbakan, “þiir” okuyarak fikrini söylemiþ, Dicle konuþarak fikrini söylemiþ, bu benzerliði görmek gerçekten çok mu zor?
Erdoðan bir Kürt siyasetçiye benzemekten hoþlanmadýðý için mi bu benzerliði þimdi AKP inkâr ediyor yoksa Baþbakan artýk bir “maðdur” olmaktan kurtulduðu için mi? Deðiþik yasalardan mahkûm olup, deðiþik yasalarýn kurbaný olmak, iki siyasetçiyi birden ezen “zorba” sistemin yarattýðý ortaklýðý yok etmeye yetiyor mu? Bülent Arýnç sabahleyin çok daha çaðdaþ, siyasetçiye çok daha yakýþan bir tavýrla, “Meseleyi Meclis’te çözebiliriz” demiþti; doðrusu da buydu, fikirlerinden dolayý birisinin hapsedilmesine duyduðun tepkiyi dile getirir, bu zorbalýðý Meclis’te elbirliðiyle deðiþtirmeyi önerirsin. Bir özgürlük sürecini baþlatýrsýn. Yasakçýlýðý, “Ne yapalým yasalar böyle” diye savunmazsýn. O yasalarý deðiþtirme gücün ve hakkýn var çünkü. AKP, “gerginliði” yatýþtýracak bir dil kullanmayý, bu sistemin baskýcýlýðýný dile getirmeyi istemedi. Kendisini, yanlýþ yasalarýn yanýna yerleþtirdi. Þimdi bir kaosla karþý karþýyayýz, BDP destekli baðýmsýz milletvekilleri Meclis’e gitmeyeceklerini açýkladý. Bu, yeni bir anayasa yapacak olan Meclis’i zora sokacak. AKP “yatýþtýrýcý” bir dil kullanmadý ama BDP de “gerginliði” sürekli körükleyen bir dili tercih ediyor. Deðiþir mi bilmiyorum ama þimdilik iki “çatýþmacý” zihniyet karþý karþýya. Ama belki Öcalan, BDP’nin Meclis’e girme-
me kararýný deðiþtirebilir ya da AKP bu “çatýþmacý” ve “nerede koparsa kopsun” tavrýný býrakabilir, burasý Türkiye, her an bir deðiþiklikle karþýlaþabiliriz, gerginlik yatýþabilir. Ya da bu pozisyonlarýný korurlar, BDP Meclis’e girmez, AKP “adaleti” deðil “yasalarý” savunmayý sürdürür, sokaklar karýþýr, ateþkes tehlikeye girer ve yeni bir anayasa yapýp yeni bir toplum kuracaðýz derken belaya yuvarlanýrýz. Ben, AKP’nin daha demokrat bir çizgiye kaymasýnýn, BDP’nin de siyasetin sadece “tehdit ve tahrikten” ibaret olmadýðýný anlamasýnýn ve “özgürlük ve eþitlik” paydasýnda ortak bir çözüm bulmalarýnýn herkes için daha iyi olduðuna inanýyorum. Çatýþma “ölüm” demek çünkü, anlaþma ise hayat anlamýna geliyor. Siyasetçiler, siyaseti, “hayatýn” yolunu açmak için kullanmazlarsa, sonunda hep birlikte piþman oluruz. Bir yandan Apo’yla resmen müzakereleri sürdürüp, bir yandan da Apo’nun liderliðini yaptýðý örgütü övdü diye insanlarý hapse atmanýn saçmalýðýný, bunca yýldýr yaralanmýþ, sinirleri yýpranmýþ, öfkeleri birikmiþ bir toplumun taþýmasý zor olur. (...)Seçim kazanan bir insaný hapiste tutmak için ya daha gerçekçi bir neden olmalý, ya da o insan serbest kalýp Meclis’e gitmeli. Ahmet Altan, Taraf, 24 Haziran 2011
Cemaat ve tarikatlar toplumun bir gerçeði
Sorulmasý gereken asýl soru ise, Türkiye'de tekkelerin ve zaviyelerin hakikaten kapatýlýp kapatýlmadýklarýdýr. Cevabý ben vereyim: Tekkeler, Türkiye'de hiçbir
zaman "kapatýlamadý"! "Kapatýlmadý" deðil, "kapatýlamadý" diyorum; zira resmen yasaklandýlar ama faaliyetlerine her zaman devam ettiler. Büyük Millet Meclisi'nin 1925'te kabul ettiði ve tekke faaliyetlerinin yasaklanmasýný emreden 677 sayýlý kanun sadece binalarý mühürledi, sistemi ve inancý etkilemedi. Faaliyetler baþka yerlerde, meselâ þeyhlerin evlerinde yahut ismi "tekke" olmayan deðiþik yerlerde aynen devam etti. "Ýcazet" ve "hilâfet" gibi geleceðin þeyhlerini ve mürþidlerini belirlemeye yarayan uygulamalarda bazý bozulmalar ve aksamalar olsa da, sistem her zaman iþledi. (...)Devletin bütün bu ýsrarýna, çabasýna ve bir dönem son derece aþýrý baskýlarýna raðmen tarikatlerin güçlerinden birþey kaybetmemiþ olmasý aslýnda normaldi. Zira, bin küsur seneden buyana devam eden bir geleneðin birkaç maddelik bir kanunla yasaklanmasý mümkün deðildi ve zaten yasaklanamadý.(...) Murat Bardakçý, Habertürk, 24 Haziran 2011
TAZÝYE
TAZÝYE
HABERTÜRK'TE önceki gün Türkiye'deki cemaatlerin, daha doðrusu tarikatlerin daðýlýmýný gösteren bir araþtýrma yayýnlandý. Ben, bu anketin bazý sonuçlarýna katýlmýyorum. (...) deðiþik sonuçlar bir tarafa, bu anket tarikatlerin Türkiye'de hâlâ etkili olduðunu ve "Herhangi bir cemaate üye misiniz?" sorusuna halkýn yüzde 6,2'sinin "Evet" cevabýný verdiðini göstermesi bakýmýndan gayet önemlidir. Türkiye'de aslýnda bir tarikate baðlý yahut meyilli olanlar, nüfusun yüzde 6,2'sinden daha fazladýr. Sayýnýn gerçek orana göre böyle düþük görünmesinin sebebi ise, ankete katýlanlarýn bazýlarýnýn bu soruya çeþitli endiþelerle "Evet" cevabýný verememiþ olmalarýdýr.
Tarikatlar hep vardý
Muhterem kardeþlerimiz
Þevket, Ahmet Turan ve Þükrü Bulut'un muhtereme annesi
Hacý Fatýma Bulut'un vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hâk'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi, dost ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Halil Çadýr Ürmez - Payamlý / ÝZMÝR
Kýymetli kardeþlerimiz Mustafa, Muhittin ve Mehmet Yýlmaz'ýn babasý, Mehmet Bilgilioðlu'nun kayýnpederi
Þakir Yýlmaz
'ýn vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Hâk'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi, dost ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Tokat Yeni Asya Okuyucularý
TAZÝYE Muhterem Þükrü Bulut'un annesi
Hacý Fatýma Bulut 'un
vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler. Dostlarý, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Göryapý Grubu / Bursa Cihat Bakgör
Salih Memecan, Sabah-24 Haziran 2011
10 yýlýn hesabý kapanýrken PAZARTESÝ günü ABD Belediye Baþkanlarý Birliði konferansýnda ABD’nin Irak ve Afganistan’daki askeri rolünün erken bitirilmesi, savaþa ve bu ülkeleri yeniden inþa etmeye ayrýlan milyarlarca dolarýn da ülkenin acil ihtiyaçlarýna aktarýlmasý istenmiþ. Yalnýzca mayýs ayýnda yerel yönetimlerde iþten çýkarýlanlarýn sayýsý 28 bin kiþi olmuþ. Baþ kan O ba ma’nýn Af ga nis tan’dan gelecek aydan baþlayarak 10 bin asker, bir yýl içinde de 33 bin asker çekeceklerini açýkladýðý konuþmasýnýn arka planýnda bu türden rakamlar var. ABD son on yýlda Afganistan ve Irak savaþlarýna 1.3 trilyon dolar harcadý. Uzun dönemli maliyetin 3-4 trilyon dolarý bulacaðý tahmin ediliyor. Afganistan’daki savaþýn yýllýk maliyeti olan 120 milyar dolar Afgan milli geliri nin altý katýna eþit. Bush yönetimi bu savaþýn masrafýný karþýlamak için vergileri yükseltmediðinden ABD borç bataðýna düþtü. On beþ milyona yakýn iþsizi var, ekonomisi büyüyemiyor. Böyle bir ABD artýk dünya stratejisini maddi kaynaklarýnýn kýsýtlarýna uydurmak zorunda.
Nitekim konuþmasýnýn mesajýný toparlarken Obama önlerindeki hedefin ne olduðunu þöyle açýkladý: “Artýk Amerika’nýn en önemli kaynaðýna yani insanlarýmýza yatýrým yapmak zorundayýz. Ýmkânlarýmýz dahilinde yaþayýp, ortaya yeni iþler ve sanayiler çýkaracak bir yaratýcýlýk dalgasýnýn önünü açmalýyýz. Altyapýmýzý yeniden inþa edip, yeni ve temiz enerji kaynaklarý bulmak zorundayýz... Artýk evimizde ulusu inþa etmekle uðraþmalýyýz.” Afganistan savaþýnýn onuncu yýlý sona ermek üzereyken Obama nihayet kendi tarihsel misyonuna uygun adýmý atabildi. Kýsýtlý kay naklarýna tekabül edecek bir hedef daraltmasýyla stratejik açýdan birinci derecede önceliði olmayan yerlerden çekilecek. Kaynaklarýný ve enerjisini öncelikli olarak Körfez bölgesi ve Güney ile Doðu Asya’ya ayýracak. (...)Obama’nýn böylesi bir kararý þahinlere raðmen ve rebilmesini saðlayan en önemli geliþme Usame bin Ladin’in Amerikan özel kuvvetlerince öldürülmesiydi. Soli Özel, Habertürk, 24 Haziran
Uyku da bir nimettir DOÐRUDUR, uykusuzluk yer bitirir insaný. Bedeni de, zihni de tüketir. Uyku nimettir; hatta cennettir. Ama gecenin bir vakti baþýmýzý yastýða koyduðumuzda bir iç hesaplaþmadan geçmeden; günü dürüstçe temize çekmeden; geleceði dua ederek karþýlamadan... Uykuya dalýp gitmek bir marifet midir? *** O yüzden iþte... Her akþam kütük gibi uyuyanlara, kafayý yastýða koyunca dalýp gidiverenlere ve bunu da çok iyi bir özelliðe sahipmiþ gibi ilan edenlere þaþarým. Böyle uyumayý beceriyor olmalarýna deðil... Uyumadan hemen önce bilincin
vicdanla el ele tutuþabildiði o eþsiz anýn deðerini bilmeyiþlerine þaþarým. Çünkü o fýrsat kaçmaz! Ýnsan tam o an dönüp geçen günün aynasýna bakmalý; geleceðin tedirginliðiyle cesaretle yüzleþebilmeli. *** Güçlü sorularýn, samimi hesaplaþmalarýn neden olduðu uykusuzluðun tadý bazen çok acý olabilir. Ama emin olun ki... Uykusuz geçen gecelerin hakkýný vermeyenler derin ve güzel uykularýn deðerini bilemezler. Ne olur, biraz uykumuz kaçsýn! Kaçsýn ki... Uyanýklýðýmýzda ölçüyü kaçýrmayalým! Haþmet Babaoðlu, Sabah, 24 Haziran 2011
MAKALE
Y
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
9
Öyle hayatî, öylesine lüzumlu meseleler var ki...
fersadoglu@yeniasya.com.tr
eçimden önce bir grup akademisyenle sohbet ediyorduk. Aman Allah’ým, siyasete öylesine angaje olmuþlardý ki, varsa yoksa parti, siyasetçi... Diðer taraftan milyonlarca mü’min, ellerinde televizyon kumandasý, kanal kanal dolaþýp “Falan lider ne dedi, filan parti baþkaný ne yedi; falanca nasýl konuþtu, falanca nasýl cevap verdi?” diye saatlerce zaman öldürüyor. Hissiyata bulanmýþ kör muhabbetle kör bir dövüþ sürüp gidiyor. Siyaset, ruhlarý öylesine
S
geveze, akýllarý sersem ediyor, öylesine dünyevîleþtiriyor ki, Ýlâhî hakikatleri düþünemez oluyoruz. En mühim ve asýl meseleler bu hay huylar arasýnda kaynayýp gidiyor. Oysa, Nur Talebelerinin mesleklekleri ve þiârýndan birisi de “ma’rufu emretmek, münkeri nehyetmek”tir. “Emr-i bi’l-ma’ruf, nehy-i ani’l-münker” (Doðruyu, iyiyi, güzeli emretmek; çirkin ve yanlýþtan sakýndýrmak) vazifemiz. Ýþte Kur’ân’ýn fermaný: “Sen af yolunu tut, iyiliði emret, cahillerden yüz çevir.” 1 “Sizden, hayra çaðýran, iyiliði emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. Ýþte kurtuluþa erenler onlardýr.” 2 Nur Talebeleri, “emr-i bi’l-ma’ruf, nehy-i anil-münker” çerçevesinde, insanlarý menfî siyaset labirentlerinden kurtarmaya çalýþmalý deðil mi? Aksi halde bu, dindarlarýn birinci va-
zife olan iman hakikatlerini bir tarafa býrakýp, siyasî gevezeliklerle ömür tüketmelerine yardým etmek olmaz mý? Halbuki, (insanlara teblið edilecek) öyle merakaver, öyle hayatî, öylesine lüzumlu meseleler var ki… Peygamber Efendimiz (asm) ne kadar merakâver, ne kadar câzibedar, ne kadar lüzumlu, ne kadar dehþetli hakàiký gösterir ve mesâili ispat eder… 3 Þu dehþetli ikaz ile dindarlarý siyasete teþvik ve desteði nasýl telif edebilirsiniz: “Haricî siyaset memurlarý ve erkân-ý harpler ve kumandanlara bir derece vazifece münasebeti bulunan siyasetin geniþ dairelerine ait mesâili, basit fikirli ve idâre-i ruhiye ve dîniyesine ve þahsiyesine ve beytiyesine ve karyesine ait lüzumlu vazifesini geri býraktýrmakla onlarý meraklandýrýp ruhlarýný serseri, akýllarýný geveze ve kalblerini de hakaik-i imaniye ve Ýslâmiyeye ait zevklerini, þevklerini kýrýp havalandýr-
mak ve o kalbleri serseri etmek ve manen öldürmekle dinsizliðe yer ihzar etmek tarzýnda, kemal-i merakla, onlara göre mâlâyâni ve lüzumsuz mesâil-i siyasiyeyi radyoyla ders verip dinlettirmek, hayat-ý içtimaiye-i Ýslâmiyeye öyle bir zarardýr ki, ileride vereceði neticeleri düþündükçe tüyler ürperir. Hatta çoklarý meraklarýndan, cemaati, belki de namazý terk eder derecede ifratla, tam namaz vaktinde konuþan radyoyu dinleyip, mimsiz medeniyetin sefahat ve dalâlet ve Ýslâma ettiði ihanet cezasý olarak mütemadiyen baþýna gelen tokatlarýna ve boðuþmalarýna ve geniþ siyaset dâirelerine alâkadârâne dikkat etmekle ve nefsi, zehirli ve baþý sarhoþ þahýslardan, radyodan ders almak, kudsî ve mühim vazifelerine de tam zarar ediyorlar.” 4 Dipnotlar: 1- Kur’ân, A’râf Sûresi, 199. 2- Age, Âl-i Ýmrân Sûresi, 104. 3- Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, s. 217. 4- Kastamonu Lâhikasý, s. 34-35 / 65-68.
Kardeþliðin güzel sonuçlarý m.ozturkozturkcu@hotmail.com
Þimdi okuma zamaný nsanýn hayatýnda en önemli unsurlarýndan birisi de “zaman” mefhumudur. Bu hususa dikkat çekmek adýna, zamanýn ehemmiyetinin bilincinde olanlar, haklý olarak daima onun önemini vurgularlar. ‘Zaman’la ilgili olarak ehemmiyeti haklýlýk kazanan en can alýcý hususlardan biri de, “zamaný okumaya tahsis etmek” meselesidir. Baþarýlý olmuþ, toplum içinde sözü dinlenen, öne çýkan ve mesleklerinde daima aranýr insanlar, genelde okumaya önem vererek zamanýný çok iyi deðerlendirenlerdir. Evet, nice baþarý ve güzelliklere sahip olmanýn yolu okumaktan geçer. Bu imkâný elde edip baþarmanýn bir basamaðý da insanýn yaþýndan geçer. Her ne kadar “Okumanýn yaþý yoktur” denilse de, yaþ unsuru okuma, öðrenme ve kavramada etkili bir husus olarak karþýmýza çýkar. Özellikle yaz aylarýnda, yani tatillerde þu okuma hususunu bir program dahilinde ele alýp çok iyi deðerlendirmelidir. Adýna “Risâle-i Nur” dediðimiz iman hakikatlerini okumak, okuduðunu kavramak ve yaþamaya çalýþmak bu zamanda artýk zarurî bir ihtiyaç halini almýþtýr. Hayatý anlamlý kýlmanýn; tertip, düzen, dikkat sonucu gerçek baþarýyý yakalamanýn önemli bir yoludur Risâle-i Nur hakikatleri. Bu zamanda cereyan eden “dehþetli hadiseler”, “cazibedar fitneler”, “baþýboþ, anlamsýz hayat tarzlarý”, “inançtan yoksun boþ bir ruh hâli”, “maddî ve manevî tehlikeler” gibi menfî unsurlarla boðuþarak olumsuz bir hayat seyri içinde adeta boðulma derecesine gelen insanlýðýn çýkýþ yolunun tek reçetesidir Risâle-i Nur. Hâl ve vaziyet böyleyken, özellikle geçlerin bu tehlikelere maruz kaldýðý açýkça görülmektedir. Bütün bu olumsuzlulara mukabil, temiz, düzenli ve güzel bir hayat tarzýnýn Risâle-i Nur’da saklý olduðu, bu hakikatleri okuyan binlerce genç insanlar tarafýndan dile getirilmektedir. Bu meselenin gerçekten böyle olduðuna þahit olarak tasdik edenlerden birisi de þu aciz kardeþinizdir. Gençliðimizde marksizmin çukurunda boðulmaktan bizi kurtaran Aziz Üstad’ýmýza ve serapa Nur olan Risâle-i Nur’a vefa borçlu olduðumu söyleyebilirim. Diyorum ki; þu yaz mevsiminde yazý çok iyi programlayarak Kur’ân Hakikatlerini okumak, anlamak ve yaþamak için zamanýnýzý çok iyi deðerlendirin. Van’ýn Erek Daðý yamaçlarýnda, kýrk beþ günlük katýldýðým bir okuma programýndan çok þeyler öðrendiðimi rahatlýkla söyleyebilirim. Hayatýnýn, bütün zorluklara raðmen düzenli bir okuma içinde seyrettiðini gördüðümüz Aziz Üstad’ýmýzýn bu hususiyeti bize örnek teþkil etmelidir. Yanýnda bulunan talebelerinin bu hususta anlattýklarý oldukça manidardýr: * “Bu zamanda takvanýn ve kendini muhafazanýn yolu, kesin tecrübelerle söylüyorum ki, derse devam ve eserleri mütefekkirane okumaktadýr.” (H. Yah yagil, S. Þahitler, 1:449) * “Üstadýmýzý boþ dururken hiç görmedik. ‘Geliniz, biriniz bana ders oku yun, biriniz suya gidin, biriniz de yoðurt, yumurta bulun, yemek yapýn’ derdi. (...) Gidip gelirken yollarda, Üstadýmýz, ders okutturur, dinlerdi. Çam Daðý’na çýkarken de okuttururdu. ‘Maþaallah, çok güzel istifade ettik seyyar medresemizde’ derdi.” (B. Yüksel, S. Þahitler, 3: 51) Haydi gençler durmayýn. Yazý yaz okumalarýyla programlama ya ne dersiniz. Þimdi okuma zamaný diyoruz. Kalýn saðlýcakla.
Ý
icretten sonra Peygamber Efendimiz (asm) muhacirlerle ensarý birbirlerine kardeþ yapmýþtý. Böylece Müslümanlar arasýnda hýzlý bir kaynaþma saðlandý. Muhacirler, “Ensâr kardeþlerimiz, bize mal mülk verdi, nasýl olsa geçimimizi saðladýlar.” diyerek boþ durmuyorlardý. Doðrusu bu, îmanlarýndan gelen gayrete de tersti. Her biri elinden gelen çabayý göstererek, mümkün oldukça kimseye yük olmamaya çalýþýyordu. Burada yaþanmýþ bir örneði dikkatle inceleyelim: Resûl-i Ekrem (asm) tarafýndan birbirlerine kardeþ ilân edilen Sa’d b. Rebi, Abdurrahmân b. Avf’a, “Ben, mal yönünden Medineli Müslümanlarýn en zenginiyim. Malýmýn yarýsýný sana ayýrdým!” demiþti. Büyük sahabi Abdurrahmân b. Avf’ýn verdiði cevap ise, çok ibretlidir: “Allah, sana malýný hayýrlý, mübarek kýlsýn! Benim onlara ihtiyacým yoktur. Bana yapacaðýn en büyük iyilik, içinde alýþ veriþ yaptýðýnýz çarþýnýn yolunu göstermendir.” Ertesi gün, Kaynuka Çarþýsý’na götürülen Hz. Abdurrahmân b. Avf, yað, peynir gibi þeyler a lýp sa ta rak ti ca re te baþ la dý. Re sûl-i Ek rem’in (asm), “malýnýn çoðalmasý ve bereketlenmesi” hususundaki duâsýna da mazhar olduðundan, çok geçmeden Medine’nin sayýlý tüccarlarý arasýna girdi. Abdurrahman b. Avf, bir gün Peygamber Efendimizi (asm) ziyarete geldi ve ensardan bir kadýnla evlendiðini söyledi. Resul-i Ekrem (asm) ona, ne kadar mihir verdiðini sordu. Hz. Abdurrahman (ra), bir çekirdek (beþ dirhem) aðýrlýðýnda altýn verdiðini söyledi. Resul-i Ekrem (asm), “Bir koyun kesmek suretiyle olsun velime (düðün yemeði) de yap!” buyurdu.1 Resûl-i Ekrem (asm) Efendimizin duâsý bereketiyle pek çok servete sahip olan Hz. Abdurrahmân b. Avf, sâdece bir defasýnda 700 deveyi yükleriyle beraber “fîsebilillah” baðýþlamýþtý. Hz. Abdurrahmân (ra) gibi birçok Muhacir, bu iþe elleri yatkýn olduðundan, Medine’de kendilerine göre birer iþ bulmuþlar ve kendi ellerinin emeðiyle mutlu bir hayat yaþýyorlardý. Muhacirlerin, ensara yük olmayýp, alýn terleriyle rýzýklarýný nasýl kazandýklarýný, Hz. Ebû Hüreyre’nin (ra) ifadelerinden de anlýyoruz. Bir gün, kendisine, nasýl diðer sahabilerden çok daha fazla hadîs rivayet ettiði, sorulduðunda, þu cevabý vermiþti: “Medineli Müslümanlar çiftiyle çubuðuyla, Muhacirler de çarþý pazarda alýþ veriþle uðraþýrken, ben, Resûlullah’ýn (asm) yanýndan ayrýlmýyordum. Onun söylediklerini dinleyip
H
ahmed@ahmedozdemir.com
ezberliyordum. Onun duâsýný almýþtým.” 2 Kurulan bu kardeþlik kýsa zamanda olumlu meyvelerini vermiþti. Toplumun deðiþik tabakalarý bu kardeþlik sayesinde birbirleriyle kaynaþtý ve kabîlecilik gurur ve düþmanlýðýný da ortadan kaldýrdý. Bu suretle, niyetleri kudsî, gayeleri ulvî, içleri dýþlarý nur olan faziletli bir toplum meydana geldi. Ensâr’ýn Muhacir kardeþlerine gösterdikleri bu eþsiz samimiyet, misafirperverlik, kadirþinaslýk, cömertlik, fe dakârlýk ve feragati, Cenâb-ý Hak, indirdiði þu âyet-i kerîmesiyle övüyordu: “Muhacirlerden önce, Medine’yi yurt ve îman evi edinenler,
‘‘
Allah için birbirini sevenlere Allah yardým etmez mi? Çünkü onlar Allah’ýn övgüsüne de mazhar olmuþlardýr. Asr-ý Saadet’ten nice kardeþlik manzaralarý bulmak mümkündür. Peki, günümüzde yok mu? Ararsak bulabiliriz. Çünkü sahabe mesleðini devam ettirenler var.
GÜN GÜN TARÝH
kendilerine hicret edip gelenlere muhabbet beslerler. Onlara verilen þeylerden dolayý nefislerinde bir kaygý duymazlar; kendilerinde ihtiyaç bile olsa (onlarý) nefisleri üzerine tercih ederler. Kim de nefsinin hýrsýndan korunursa, iþte bunlar (azabtan) kurtulanlardýr.” 3 Þunu bir kere daha tekrar etmekte fayda var: Kurulan bu manevî kardeþlik, hiçbir milletin tarihinde rastlanmayacak eþsiz bir þeref tablosudur. Bu kardeþlik sonucunda meydana gelen dayanýþma, yardýmlaþma, hayýrseverlik, Ýslâm’ýn geliþmeye baþlamasý dönemine rastlamýþ olmasý bakýmýndan da oldukça önemli bir etki yapmýþtýr. Þöyle ki: “Hiç tereddüt etmeden denilebilir ki, çeyrek asýr zarfýnda Ýslâm nurunun âlemin her tarafýna yayýlmasý, Ýran’ýn tamamen fethi, Doðu Roma (Bizans) Ýmparatorluðu’nun tehdit edilmesi, hep bu dinî kardeþliðin resâneti (kuvveti) eseridir.” 4 Resûl-i Ekrem (asm), Muhacirleri de kendi aralarýnda kardeþ yapmýþtý. Bir gün, Hz. Ebû Bekir (ra) ile Hz. Ömer (ra), el ele tutuþmuþ geliyorlardý. Bu samimî manzarayý seyreden Peygamber Efendimiz (asm), yanýndaki sahabîlerine, “Nebiler ve resûllerden baþka, bütün önceki ve sonrakilerden cennetlik olanlarýn olgunluk çaðýna erenlerinden iki büyüðüne bakmak isteyen, þu gelenlere baksýn!” bu yurdu. Sonra da onlarý birbirine kardeþ yaptý. O sýrada Hz. Ali (ra) çýkageldi. Gözyaþlarý arasýnda, “Yâ Resûlullah! Sen sahabileri birbirine kardeþ yaptýn; be nimle hiç kimse ara sýnda kardeþlik kurmadýn!” dedi. Peygamber Efendimiz (asm), Hz. Ali’nin (ra) omzuna elini koyup, “Yâ Ali (ra)! Sen dünyada ve âhirette benim kardeþimsin. Sen bana varissin, ben de sana varisim!” 5 buyurarak gözyaþlarýný dindirdi. Ne güzel kardeþlik manzaralarý deðil mi? Allah için birbirini sevenlere Allah yardým etmez mi? Çünkü onlar Allah’ýn övgüsüne de mazhar olmuþlardýr. Asr-ý Saadet’ten daha nice böyle kardeþlik manzaralarý bulmak mümkündür. Bunlar bile çok þeyler ifade etmeye yeter. Günümüzde yok mu? Ararsak bulabiliriz. Çünkü sahabe mesleðini devam ettirenler var. Dipnotlar: 1- Buhari, Sahih, 4: 222. 2- Tecrit Terc., 7: 47. 3- Haþir Sûresi, 9. 4- Tecrit Terc., 7: 77. 5- Tirmizî, Sünen, 5: 300.
Turhan Celkan
turhancelkan@hotmail.com
fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info (0 505) 648 52 50
Hiçbir namaz boþa gitmez!
Mustafa Kýlýç: “Selâmün Aleyküm, ben 36 yaþýndayým ve iki ay önce namaz kýlmaya baþladým, küçüklüðümde kýldýðým ara sýra belki olmuþtur, ama nadir. Bu borcumu nasýl öderim? Bir arkadaþ bana þimdilik sünnet kýlamazsýn diyor, çünkü senin eski kaza borcun var diyor. Kendim Hanefi mezhebindenim. Ayrýca kaza kýlýnmayan vakit var mýdýr? Beni bu konularda aydýnlatýrsanýz çok memnun olurum.” ncelikle namaza baþlamanýzý tebrik ediyorum. Size öyle büyük bir devlet ulaþmýþ ki, öyle büyük bir saltanatýn kapýsý gösterilmiþ ki, Allah (cc) sizi kulluðuna kabul ediyor ve size rahmetiyle, sevgisiyle, rýzasýyla ve maðfiretiyle mukabele etmek istiyor. Öncelikle yapmanýz gereken husus, bu devleti ve saltanatý kaybetmemeniz. “Sünnet mi, kaza mý?” meselenize gelince, hangi mezhepten olursanýz olun; hiç fark etmez! Yeter ki kýldýðýnýz namaz olsun; makbul olan budur! ‘O kabul olmaz, bunu kýlamazsýn, þu vakitte olmaz, geçersiz olur…’ Hayýr, hayýr, hayýr! Senin o güzel yüreðinde Allah korkusu var ve bu namazlarý Allah emretti diye kýlýyorsun ya; mesele sadece budur! Sünnet de kýlarsýn, farz da kýlarsýn, kaza da kýlarsýn ve kazalarýný dilediðin vakitte kýlarsýn! Ýþe þöyle baþlayalým: Önce beþ vakit namazýmýzý sünnetiyle, farzýyla bir oturtalým. Bu önemli! Çünkü iþin içinde þeytan var, nefis var… Düzenli na maz kýlmaya baþlar baþlamaz ‘Sünnetim kabul olmayacak, kaza namazý mý kýlayým?’ telâþýna girerseniz, bu telâþtan þer çýkar! Þeytan bu telâþý çok kullanýr. Bir de o kabul olmaz, bu geçerli olmaz söylemleri sizi baþtan yorar. Þer’-i þerifte bir þeyi Allah için yapmaktýr önemli olan. Allah için yaptýðýn her þey, yanlýþ da olsa kabul olur! Sünnet mi, kaza mý meselesine gelince… Bakýn; Peygamber Efendimiz (asm) bir mahþer resmi çiziyor. Bu resimde Allah’ýn neye nazar ettiði, neye önem verdiði açýkça görülüyor: “Kul önce namazdan hesaba çekilecek! Eðer namazý tamamsa kurtulacak, mesut olacak! Namazý tamam deðilse periþan olacak, hüsrana uðrayacaktýr! Eðer farz namazý eksikse, Allah Teâlâ: ‘Kulumun nafile (sünnet) namazlarý var mý bakýn!’ buyurur. Bunun üzerine noksan olan farzlarý nafilelerle (sünnetlerle) tamamlanýr. Diðer amellerindeki eksiklikler de bu þekilde tamamlanýr.” 1 Demek oluyor ki, hiçbir namaz boþuna kýlýnmýþ olmuyor! Bunu bildikten sonra tek iþ, kaza namazlarýmýz i çin bir plan yapmaya sýra geliyor. Unutmayalým ki, kaza borçlarýmýz, günlük farzlarýmýzla “ayný ölçüde” eþsiz ve benzersiz sevap ve feyiz kaynaklarýmýzdýr. Günlük farzlarýmýzla birlikte, bizim için “yine farz ölçüsünde” feyiz ve sevap kazandýrmaya kabiliyeti ve istidadý bulunan bu ibadetleri de, “uygulayabileceðimiz bir plânlama” ile yerine getirmeye bir an önce baþlamalýyýz. Önce; “Bismillah” diyelim ve her gün sadýk kalabileceðimiz, uygulanýr bir program yapalým. Sonra da, bu programý günlük takip etmeye baþlayalým. Bir süre sonra kendimizin, “günlük farz” ve “kaza farz” olmak üzere “topyekûn farzlarýmýzý” yerine getirmeye–inþâallah—uyum saðlamýþ olduðumuzu göreceðiz. Geçirdiðimiz bir namazýn yalnýz farzýnýn ve vacibinin kazasý kýlýnýr. Bunlar, sabah namazýnda iki rek’ât farz, öðle namazýnda dört rek’ât farz, ikindi namazýnda dört rek’ât farz, akþam namazýnda üç rek’ât farz, yatsý namazýnda dört rek’ât farz ve üç rek’ât vitir vacip olmak üzere her gün için toplam 20 rek’ât namazdan ibarettir. Hepsini her gün bir arada kýldýðýmýzda bile günlük sadece 20 dakikamýzý alýr. Düþünelim bir kere: Her gün yirmi dakika nerelere vermiyoruz ki? Bu þekilde günlük beþ vakit namazýn kazasýný; ya her vaktin arkasýndan birer vakit de kaza kýlmak sûretiyle; ya da-–buna vaktimiz müsait olmadýðýnda—yatsý namazýnýn ardýndan bir günlük de kaza namazý kýlmak suretiyle yapmaya niyet ettiðimizi düþünelim. (Þartlarýmýza uygun baþka çözümler bulmak da mümkün) Bu niyetimize sadýk kalarak ibadetlerimize baþladýðýmýzda, belli bir süre sonra, yaklaþýk olarak çýkardýðýmýz kaza borçlarýmýzý-–inþâallah—kolayca ödemiþ oluruz. Cenâb-ý Hak, “Kulum beni nasýl tanýrsa, onunla öyle muamele ederim.” 2 buyuruyor. Allah Resûlü (asm) ise bir hadislerinde, “Ameller ancak niyetlere göredir.” 3; bir diðer hadislerinde de Cenâb-ý Hakk’ýn meleklerine “Kulum bir iyilik yapmaya niyet eder, fa kat yapmaya muktedir olamaz ise, ona bu güzel niyetine mükâfât olarak, tam bir iyilik yapmýþçasýna sevap yazýn.” 4 diye emrettiðini beyan buyurmaktadýr. Binâenaleyh, içimizden geçen kaza namazý kýlma niyetini,—ölüm gibi zorunlu bir sebeple—yapmaya muktedir olamadýðýmýzda, Cenâb-ý Hakk’ýn, bunu yapmýþ gibi kabul buyurmasý, merhametinin ve maðfiretinin þe’nidir. Cenâb-ý Hakk’ý böyle bir merhametle bilmek de, bizim kulluðumuzun þe’nidir. Ancak bizim niyetimizde sadakatimiz ve kararlýlýðýmýz, Allah’ýn merhametine ve maðfiretine mazhar olmamýz için önemli bir faktördür. Biz baþlayalým. Ýnþâallah Cenâb-ý Hak yardým eder.
Ö
Dipnotlar: 1- Nesâî, Salât, 9. 2- Buhârî, Tevhid, 15 (Bedîüzzaman’ýn tercümesiyle-Sözler, s. 39). 3- Bu hârî, 1/1. 4- Buhârî, 12/2184.
10
KÜLTÜR SANAT
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
Y
“Firdevs’’ cennetinin çiçekleri sizi bekliyor EBRUSANATÇISIFÝRDEVSÇALKANOÐLU:EBRUCULARINÝÇÝNÝENÇOKACITANÞEYBUDUR ASLINDA.ÇÜNKÜBAKTIKLARIZAMANBUNUBASÝTBÝRRESÝMYADAFOTOÐRAFZANNEDÝYORLAR. BUNUNSUÜZERÝNDEYAPILANMU'CÝZEVÎBÝROLAYOLDUÐUNUÝNSANLARANLAYAMIYOR
‘Cam’dan kaftanlar ÝSTANBUL 2010 Avrupa Kültür Baþkenti Ajansýnýn sanat projeleri kapsamýnda Cam Atölyesi ‘Osmanlý Kaftanlarý’ adlý sergisi PESÝAD sergi salonunda sanatseverlerle buluþtu. Proje koordinatörlüðünü Pendik Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin üstlendiði çalýþma Ýstanbul 2010 Avrupa Kültür Baþkenti Ajansý fonlarý kapsamýnda gerçekleþtirildi. Pendik Belediyesinin ve PESÝAD’ýn destekleri ile gerçekleþen Cam Atölyesi ‘Osmanlý Kaftanlarý’ adlý sergide 25 adet Cam Kaftan sergiye sunuldu. Cam Sanatçýsý Sakine Kale’nin rehberliðinde dört lise öðrencinin çok kýsa sürede yaptýðý birbirinden deðerli cam kaftanlarýn oluþturduðu serginin açýlýþýný Pendik Kaymakamý Cafer Odabaþ gerçekleþtirirken birçok sanatseverde faaliyete katýlarak destek verdi. Cam sanatýna gönül vermiþ ve ilgi duyan birçok kiþinin gelip görmesi gereken sergi, 23 Haziran – 5 Temmuz tarihleri arasýn-
da PESÝAD sergi salonunda sanatseverlere açýk olacak. Ýstanbul / Yeni Asya
Damlardauyuma geleneðibelgeseloluyor GÜNEYDOÐU Anadolu Bölgesi’nde yaz aylarýnda uyumak için damlarda kurulan ‘’taht’’ geleneði Mardinli yönetmen Haydar Demirtaþ tarafýndan ‘’Mardin’de Dam’’ adýyla belgesel filme dönüþtürülüyor. Güneydoðu Anadolu Bölgesi’nde henüz teknolojinin karþý konulmaz konforundan yararlanýlmadýðý dönemde, yaz aylarýný yýldýzlar altýnda, serin bir ortamda geçirmek ve uyumak amacýyla damlarýn üzerine yaklaþýk 1 metre yükseklikte kurulan sedir biçimindeki ‘’taht’’lar belgesele konu oldu. ‘’Babam Tarih Yapýyor’’ belgeseliyle çeþitli festivallerde ödül alan yönetmen Haydar Demirtaþ, damlarda uyuma geleneðini ‘’Mardin’de Dam’’ adýyla belgesel filme aktardýðýný söyledi. Bölgede yaygýn olan damda uyumanýn dikkatini çektiðini, bunu da belgesel filme aktarmaya karar verdiðini ifade eden Demirtaþ, sözlerini þöyle sürdürdü: ‘’Yýllardýr damda yatýyoruz. Evde klimamýz var. Fakat damda uyumak bize daha doðal geliyor. Akþam hava kararýnca dama çýkýyoruz. Yýllardýr ayný þekilde yaz aylarýnda damlarda uyuma geleneði de-
‘’Babam Tarih Yapýyor’’ belgeseliyle çeþitli festivallerde ödül alan yönetmen Haydar Demirtaþ, damlarda uyuma geleneðini ‘’Mardin’de Dam’’ adýyla belgesel filme aktardýðýný söyledi. FOTOÐRAF: AA
vam ediyor, uzun süre de bozulmayacaða benziyor. Akþam yýldýzlarý seyrederek uykuya dalan ev sakinleri, sabah ise erken saatlerde kuþlarýn ve horozlarýn sesiyle güne ‘merhaba’ diyorlar. Bir yanda Mardin Kalesi, bir yanda Mezopotamya, bize ilham kaynaðý oldu. Mardin’de damlarda televizyon seyrediliyor, yemekler yeniliyor, fasýllar yapýlýyor, misafirler aðýrlanýyor. Bu konularý anlatan belgesel film çekiyoruz.’’ Mardin / aa
Muhterem kardeþlerimiz
Ýbrahim Halil ile Mustafa Kaya'nýn kardeþi, Nurettin, Said ve Fahrettin Kaya'nýn aðabeyi
1
'nýn
Ankara Yeni Asya Okuyucularý
1 2 3 4 5
TAZÝYE
6
Muhterem aðabeyimiz
7 8
Þevket, Ahmet Turan ve Þükrü Bulut'un muhtereme annesi
Hacý Fatýma Bulut
'un vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hâk'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi, dost ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz. Sema Tekin ve Ceyhan Tekin / ÝZMÝR
ÝSTANBUL Ýl Özel Ýdaresi, Beykoz Fidanlýðý içinde yer alan Abraham Paþa Çiftliði’ni gün yüzüne çýkarýyor. Tarihî süreç içinde binada yapýlan deðiþiklikler, günümüze kalan izlere dayanarak aslýna uygun restore ediliyor. Ýstanbul Ýl Özel Ýdaresi, kaybolmaya yüz tutmuþ bir kültür eserini daha ayaða kaldýrýyor. Ýl Özel Ýdaresi, Beykoz Fidanlýðý içinde yer alan Abraham Paþa Çiftliði’ni aslýna uygun bir þekilde restore ediyor. Bu kapsamda binanýn özgün döþeme kotunu ortaya çýkartmak için kazýlar yapýlýyor. Özgün sýva,
Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)
Yahya Kaya
9 10
“EBRU’NUN, ÝNSANLAR BAKINCA ‘ERGUVAN’ DEDÝRTEN OLMASI LÂZIM RESÝM bilgisi olmadýðý halde, resimsel bir bakýþý olduðunu dile getiren Firdevs Çalkanoðlu, þöyle devam etti: ‘’Ebrularýmda özellikle renk bilgisini kullanýyorum. Bu yüzden, bakan insanlara, benim Ebrularýmýn farklý gelmesinin sebebi de bu. Eserlerimde renk kombinasyonlarý çok uyumlu. Çiçeklere baktýðýnýz zaman, ‘Ben erguvan yaptým’ dedirten deðil, ona bakan insanýn ona ‘erguvan’ dedirten þekilde olmasý lâzým. Ýþte sanat olmasý o noktada devreye giriyor. Yani tamamen stilize çalýþýp ‘bu bu çiçektir’ deyip ortaya çýkmak deðil de, bakan insanýn ruhuna estetik bir keyif vermesi lâzým. Ebru adýna konuþacak aslýnda çok þey var. Ýnþallah hak ettiði deðeri görür. Ebrucularýn için en çok acýtan þey budur aslýnda. Çünkü baktýklarý zaman bunu basit bir resim ya da fotoðraf zannediyorlar. Bunun su üzerinde yapýlan mu'cizevi bir olay olduðunu insanlar anlayamýyor. Çünkü Ebru’nun bir tekrarý yoktur. Bir ebrunun aynýsýný tekrar yapmak mümkün deðildir. Ayný renklerle ayný çiçeði yapmaya çalýþýrsýnýz, ama her biri diðerinden farklý olur. Telâfisi yoktur. Hata yaptýðýnýz zaman o Ebru’yu çöpe atmanýz lâzým. Tekrar silip düzeltme þansýnýz yok. O yüzden çok özel bir sanattýr Ebru.’’ Ýstanbul / aa
Ebru sanatçýsý Firdevs Çalkanoðlu, 2. kiþisel sergisinde 79 eserinin yer aldýðýný ve serginin aðýrlýklý olarak çiçekli ve dalgalý ebrular ile Hattat Levent Karaduman’ýn hatlarýnýn yer aldýðý ebrulardan oluþtuðunu söyledi.
kýþýnýn bu yönde olmadýðýný dile getirdi. Ebru sanatýnda, kendisi gibi bir çok yenilik yapan hocalarý ve sanatçý arkadaþlarý olduðuna iþaret eden Çalkanoðlu, ‘’Biz bunu zanaat olmaktan çýkarýp, biraz daha sanat boyutuna taþýmak istiyoruz. O açýdan aslýný bozmadan, yeni yaklaþýmlarla yaptýðýmýz çalýþmalara aðýrlýk verdik’’ diye konuþtu. Çalkanoðlu, sergide 79 eserinin yer aldýðýný ve serginin aðýrlýklý olarak çiçekli ve dalgalý ebrular ile Hattat Levent Karaduman’ýn hatlarýnýn yer aldýðý ebrulardan oluþtuðunu söyledi. Firdevs Çalkanoðlu, ‘’Ebru sanatýnýn ‘vazgeçilmezi’ dediðimiz, en önemli þey ‘battal’dýr. Battal ebrularý da, çiçeklerin etrafýnda klasik bir süsleme olan ‘murakka’ ile süsledik. Sergide, battal ve çiçekli Ebru’yu sanatseverlere bir arada sunduk’’ dedi.
EBRU SANATI HAK ETTÝÐÝ DEÐERÝ GÖRMÜYOR Firdevs Çalkanoðlu, Türkiye’de Ebru sanatý ile uðraþan çok insan olduðunu belirterek, ‘’Tabiî hepsi bu iþe gönül veriyorlar. Hepsi bu iþi çok seviyor, büyüsüne kapýlýyorlar ama bilinçli anlamda Ebru yapýlmadýðýný düþünüyorum’’ þeklinde konuþtu. ebru sanatýnýn hak ettiði kadar deðer bulmadýðýný iþaret eden Çalkanoðlu, ‘’Ama inþallah hak ettiði deðeri bulacaktýr. Ben ümitliyim. Çünkü böyle bir sergiyi daha fazla insanýn gezmesi gerekirdi. Aslýnda çoðu insan Ebru’yu bilmiyor, tanýmýyor. Sokaktaki herhangi bir insana sorduðunuz zaman maalesef Ebru adýna bilinçli cevaplar alamýyorsunuz’’ dedi.
Abraham Paþa Çiftliði gün yüzüne çýkarýlýyor
BULMACA
TAZÝYE elim bir trafik kazasý neticesi vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Hâk'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
EBRU sanatçýsý Firdevs Çalkanoðlu, Ebru sanatýnýn bugüne kadar kendini yenilemeyen, bir noktadan sonra týkanýp kalan, adýna sanat denilse de aslýnda hep zanaat noktasýnda kalan bir sanat dalý olduðunu, ancak kendilerinin bu sanata bakýþlarýnýn bu yönde olmadýðýný belirterek, ‘’Biz bunu zanaat olmaktan çýkarýp, biraz daha sanat boyutuna taþýmak istiyoruz. O açýdan aslýný bozmadan, yeni yaklaþýmlarla yaptýðýmýz çalýþmalara aðýrlýk verdik’’ dedi. ‘’Tophane-i Amire’’ olarak tanýnan, Ýstanbul’un fethinden Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluþ yýllarýna kadar iþlevini sürdüren ve 1992 yýlýnda, Askeri Müze yetkilileri ile Mimar Sinan Üniversitesi arasýnda imzalanan bir protokolle üniversiteye devredilen tarihi ‘’Top Döküm Binalarý’’nda, Ebru sanatçýsý Firdevs Çalkanoðlu tarafýndan açýlan ve 79 Ebru’nun yer aldýðý ‘’Nev-Bahar’’ sergisi, meraklýlarýný bekliyor. Çalkanoðlu, ‘’Nev-Bahar’’ ismini verdikleri sergide, 2 yýldýr yürüttüðü çiçek tasarým çalýþmalarý ardýndan 3 ay önce hayata geçirdiði eserlerinin sergilendiðini söyledi. Firdevs Çalkanoðlu, ‘’Ebru’da benim tarzým biraz daha detaylý çiçekler yapmak. Bugüne kadar kullanýlan klâsik çiçeklere yenilerini eklemek, klâsik çiçekleri kendi tarzýmla tekrar yorumlamaktýr. Benim çocukluktan gelen bir çiçek aþkým vardýr. Bu aþkýmý su üzerinde resmederek çiçekli ebrulara farklý bir boyut kazandýrdýðýmý düþünüyorum. Ýsmimin anlamý da ‘cennet bahçesi’ demektir. Ben de ismime uygun bir hayatý cennet tadýnda yaþamak ve eserlerimle yaþatmak istiyorum’’ dedi. Bu serginin 2. kiþisel sergisi olduðunun ifade eden Çalkanoðlu, sergideki eserleri sanatseverlerle buluþturarak, Ebru sanatýna hizmet ettiðini belirtti. Firdevs Çalkanoðlu, Ebru’nun bugüne kadar kendini yenilemeyen, bir noktadan sonra týkanýp kalan, adýna sanat denilse de aslýnda hep zanaat noktasýnda kalan bir sanat dalý olduðunu, ancak kendisinin bu sanata ba-
FOTOÐRAF: AA
Cam Atölyesi ‘Osmanlý Kaftanlarý’ adlý sergide 25 adet Cam Kaftan sergiye sunuldu.
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
taþ, ahþap, derz malzemesi için analizler, çatý ile ilgili araþtýrmalar, sýva raspasý, pencere detay çözümleri gibi itinalý çalýþmalarla tarihî yapýnýn gün yüzüne çýkarýlmasý saðlanýyor. 3 milyon 211 bin TL bedelle restore edilen tarihî binadaki çalýþmalarýn 2011 yýlý sonunda tamamlanmasý planlanýyor. Abraham Paþa Çiftliði’nin Ýl Özel Ýdaresi’nin koruma kurulunca onaylý restorasyon projeleri doðrultusunda restorasyon çalýþmalarý, kontroller ve danýþman hocalar eþliðinde yapýlýyor. Kültür Sanat Servisi
Beykoz’da, kendi adýyla anýlan büyük bir korunun içinde yer alan bina, kamulaþtýrýlarak hazineye devredildiði tarihten bu yana, çeþitli müdahaleler ve kötü kullanýmlar sonucu plan ve yapýsýnda fizikî deðiþikliklere uðramýþtý. 1998 yýlýnda çýkan yangýnda da binanýn batý kanadýnýn üst katýndaki mekânlar ile çatýsý tamamýyla ortadan kalkmýþtý. Restorasyon projesi tamamlanan eserin aslýna uygun olarak yenileme çalýþmalarý baþladý.
SOLDAN SAÐA— 1. Üzüm, incir alýp satanlarýn baþý. - Arap alfabesinin ilk harfinin adý. 2. Saðanlardan, þehirler ve açýk alanlarda yaþayan, kýrlangýca göre kanatlarý daha uzun ve kavisli bir tür kuþ, dað kýrlangýcý. - Ezanla ilgili. 3. Tabiatüstü varlýklarla iliþki kurma sanatý. - Bir yeri saran baþka yerlerin bütünü, civar. 4. Ribonükleik asit. - Fiilin tasrifinden (çekiminden) meydana gelen çeþitli þekillerden her biri. 5. Boyut. - Erkek keçi. - Bir þeyin eksiðini tamamlamak için ona katýlan parça. 6. (Tersi) Ýngilizce onlar anlamlý kelime. - Çözme, çözülme. - Çocuðun bakým, eðitim ve öðretimiyle görevli kimse. 7. Milletler arasý çalýþma örgütünün kýsa yazýlýþý. - Çanakkale iline baðlý ilçelerden biri. 8. Minarenin gövdesini çepeçevre dolaþan, korkuluklu, ezan okunan yer. - Zamanýn bölünemeyecek kadar kýsa olan parçasý, lâhza. - Bir soru eki. 9. Bazý bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuðu vb. bölümlerinde ve bazý hayvanlarýn derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batýcý çýkýntýlardan her biri. - Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluþan madde. 10. Demir yollarýnda gündüz mekanik olarak kýrmýzý bir kol ile gece kýrmýzý ýþýkla iþaret veren alet. - Grip hastalýðýndan ileri gelen uyku. YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Bekleme iþi. 2. Abla. - Bulgaristanda T. Jivkov dönemine ait bir toplama kampý. 3. Feldspatlar grubundan ve plajiyoklaz serisinden olan alüminyum, kalsiyum ve sodyum silikatý. 4. Yurdumuzda bir göl adý. - Davranýþ, tavýr. 5. Tek Türkiye dizisinde hemþire rolündeki bayan. - Tartýda aðýrlýðý az gelen, yeðni. 6. Muðla iline baðlý ilçelerden biri. - Tantal elementinin simgesi. - Yanký. 7. Yayvan, geniþçe sepet. - Erken. 8. Yumuþak ve renkli sahtiyandan yapýlmýþ yarým konçlu lapçýn. - Saný. 9. Bir millî çorbamýz. 10. Þehzade eðitmeni. - (Tersi) Bir olumsuzluk eki. - Polonyum elementinin simgesi. 11. Kapkacak, tencere gibi lüzumlu ev eþyasý. - Öge. 12. Gösteriþ, çalým. - Teselli verip sabra irþad etmek.
1 2 3 4 5 6 7 8 9
10
1
BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI
F Ý R A V U N S F A
2
3
4
5
Ý T Ý N A A A L Ý M
L Ý M A N T S E N E
Ý B R N K H I S Ý L
K A L A B A L I K M
6
7
8
9 10 11 12
A R A S A T D A E A
A E M A L A L E A T
S A B Ý T Ý A N F Ý
E D A V A T I T A K
H A S A T Ý S A K A
E L Ý Z A S A S Ý L
R E N O S A F A R Ý
EKONOMÝ
HABERLER
23 HAZÝRAN 2011
MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI Cinsi 1 ABD DOLARI
ALIÞ
DÖVÝZ SATIÞ
ALIÞ
EFEKTÝF SATIÞ
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
Cinsi
ALIÞ
1 ÝSVÝÇRE FRANGI 1 ÝSVEÇ KRONU
DÖVÝZ SATIÞ
EFEKTÝF ALIÞ
SATIÞ
1.9204 0.24999
1.9328 0.25259
1.9175 0.24982
1.9357 0.25317
1.6617 5.8405
1.6692 5.9174
1.6556 5.7529
1.6755 6.0062
1.6285 1.7205
1 KANADA DOLARI
0.31040 2.3151
0.30866 2.3024
0.31111 2.3186
1 NORVEÇ KRONU
1 EURO
0.30888 2.3040
1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ
0.29450 0.43282
0.29649 0.43360
0.29429 0.42957
0.29717 0.43685
1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ
2.5874
2.6009
2.5856
2.6048
100 JAPON YENÝ
2.0040
2.0173
1.9966
2.0250
1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANÝMARKA KRONU
1 KUVEYT DÝNARI
ALTIN
DÜN 2,3200 ÖNCEKÝ GÜN 2,3180
DÜN 79.95 ÖNCEKÝ GÜN 80,70
ÝSTÝHDAM ORANI, YÜZDE 43 TESK Genel Baþkaný Bendevi Palandöken. FOTOÐRAF: AA
Sigorta ile hem þoförler, hem devlet kazanacak
TÜRKÝYE genelinde 2010 yýlý için istihdam oraný yüzde 43 olarak tahmin edildi. Ýstihdam oranýnýn en yüksek olduðu illerin baþýnda yüzde 58,1 ile Rize geldi. Artvin (yüzde 57,3) ve Gümüþhane (yüzde 55,4) istihdam oranýnýn yüksek hesaplandýðý diðer iller oldu. Ýstihdam oranýnýn en düþük kaldýðý iller ise sýrasýyla Diyarbakýr (yüzde 27,5), Siirt (yüzde 29,1) ve Þanlýurfa (yüzde 31,1) olarak tahmin edildi. Ýþgücüne katýlma oraný da 2010 yýlý için Türkiye genelinde yüzde 48,8 olarak tahmin edildi. Ýþgücüne katýlma oranýnýn en yüksek belirlendiði il yüzde 61,8 ile Rize oldu. Rize’yi yüzde 60,8 ile Artvin, yüzde 59,1 ile Burdur izledi. Ýþgücüne katýlma oranýnýn en düþük olduðu iller ise Diyarbakýr (yüzde 31,8), Siirt (yüzde 33,3) ve Þanlýurfa (yüzde 35,5) oldu. Ankara / aa
TÜRKÝYE Esnaf ve Sanatkarlarý Konfederasyonu (TESK) Genel Baþkaný Bendevi Palandöken, þehir içi taksi, dolmuþ ve benzeri araçlarda bir ay içerisinde 10 günden az çalýþan þoförlerin 18 gün üzerinden prim ödeyeceðini, prim teþviki ile hem þoförlerin hem de devletin kazanacaðýný bildirdi. Palandöken, yaptýðý yazýlý açýklamada, konuyla ilgili yönetmeliðin geçen hafta Resmî Gazete’de yayýmlandýðýný hatýrlattý. Bu düzenleme ile þehir içinde çalýþan þoförlere ayda 108 liralýk bir avantaj saðlandýðýný ifade eden Palandöken, þunlarý kaydetti: ‘’Ay içinde 10 günden az süreyle çalýþan þoförlerimiz, araç sahipleriyle aralarýnda sözleþme yapacaklar ve dolduracaklarý iþe giriþ bildirgesini araç sahibine ve araç sahibinin üyesi olduðu meslek odasýna onaylattýktan sonra SGK’ya vereceklerdir. Bu þekilde sigortalýlýklarý baþlamýþ olacak. Bu teþvikle hem þoförlerimiz, hem devletimiz kazanacak. Ayrýca þoförlerimizin aileleri de saðlýk hizmetine kavuþmuþ olacak. Onun için bu tür teþvikleri çok önemsiyor ve destekliyoruz.’’ Ankara / aa
Japonya depreminin zararý, 210 milyar dolar
JAPONYA'DA 11 Mart’ta meydana gelen deprem ve tsunami felâketinin zararý, 209,8 milyar dolara (16,9 trilyon yen) ulaþtý. Japonya hükümetinin açýkladýðý tahminlere göre, depremde zarar gören binalar, yollar ve limanlarýn maliyeti 209,8 milyar dolarý buldu. Ev ve fabrikalardaki zararýn yaklaþýk 10,4 trilyon yen, liman ve otoyollardaki zararýn yaklaþýk 2,2 trilyon yen, tarýma elveriþli alanlar ve balýkçýlýk tesislerindeki zararýn yaklaþýk 1,9 trilyon yen, altyapý tesislerindeki zararýn 1,3 trilyon yen, kamu mallarýndaki zararýn ise 1,1 trilyon yen düzeyinde olduðu tahmin ediliyor. Hükümetin bu deðerlendirmeleri nükleer santrallerde meydana gelen zararý kapsamýyor. Hükümet daha önce deprem ve tsunami felâketinin zararýnýn 16-25 trilyon yen aralýðýnda olduðunu öngörüyordu. Tokyo / aa
Sahil çiftçisine özel buðday geliþtirildi
SAHÝL çiftçisine özel buðday üreten Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Özkan, kendi soyadýný taþýyan ‘Özkan’ buðdayý ile dekara 800 kilogram ürün elde etti. Adana, Ceyhan, Hatay, Kahramanmaraþ bölgelerinde üç yýl süreyle (toplam 12 lokasyonda) deneme üretimleri yaptýklarýný dile getiren Özkan, ‘’Özkan çeþidinin kardeþlenmesi normaldir. Bölgede zaman zaman rastlanan pas hastalýklarýna (Sarý ve kahverengi pas), septoria yaprak lekesine ve küllemeye karþý dayanýklýlýðý iyidir. Bu çeþidin dekara ortalama verimi 650-700 kilogram ancak bu yýl çok yaðýþlý geçtiði için 800 kilogram ürün elde ettik. 3 yýl süreyle yapýlan araþtýrma sonuçlarýna göre ortalama danede protein oraný yüzde 14, un verimi yüzde 68, enerji deðeri de 232’dir’’ diye konuþtu. Prof. Dr. Hakan Özkan, yüksek dane verimi ve kalite özellikleri ile buðdayýn Akdeniz sahil kuþaðýnda ekmeklik buðday üretimi yapan çiftçilerin ve ürünleri kullanan sanayicilerin yüzünü güldüreceðini kaydetti. Adana / aa
AB, Yunanistan’dan kemer sýkmasýný istedi
AB devlet ve hükümet baþkanlarý, 12 milyar euroluk kredi dilimini serbest býrakmak için Yunanistan’dan 50 milyar euroluk özelleþtirme programý ve 28 milyar euroluk kemer sýkma tedbirlerinin parlamentoda onaylanmasýný talep etti. Zirve kararlarýnda, Yunan parlamentosunun özelleþtirme ve bütçe kesintileriyle ilgili düzenlemeleri acil olarak yasalaþtýrmasý istendi. Kararlarda, Yunanistan için düþünülen ikinci kurtarma paketi kapsamýnda bankalardan ellerindeki Yunan tahvillerinin vadesini gönüllü olarak uzatmalarýnýn talep edileceði belirtildi. Euro Bölgesi ve U luslararasý Para Fonu’nun (IMF) ortaklaþa hazýrladýðý 110 milyar euroluk kredi paketiyle geçen yýl ‘kurtarýlan’ Yuna nistan’ýn iflâs etmemesi için 12 milyar euroluk 5’inci dilimin en geç Temmuz ayýnda Atina’ya ödenmesi gerekiyor. Yunan parlamentosunun, halkýn büyük tepki gösterdiði özelleþtirme programý ve kemer sýkma tedbirlerini gelecek hafta görüþmesi bekleniyor. Brüksel / aa
Pancar avans ödemeleri, 28 Haziran’da yapýlacak
TÜRKÝYE Þeker Fabrikalarý A.Þ. tarafýndan bu yýlýn ekim ayýnda alýmýna baþlanacak pancara karþýlýk üreticiye birinci nakdî bakým avans ödemeleri 28 Haziran’da yapýlacak. Türkiye Þeker Fabrikalarý A.Þ’den yapýlan yazýlý a çýklamaya göre, Ekim ayýnda alýnacak pancara karþýlýk 100 milyon liralýk birinci nakdî bakým avansý 28 Haziran’da ö denecek. Böylece bugüne kadar ödenmiþ sunî gübre ve mücadele ilâçlarý gibi ihtiyaçlar için ödenen 120 milyon lira ile birlikte 2011 yýlý ürününe karþýlýk ödenen avanslarýn tutarý 220 milyon liraya ulaþacak. Ankara / aa
TÜÝK'in il bazýnda açýkladýðý iþsizlik verilerinde 2009 yýlýnda olduðu gibi 2010 yýlýnda da iþsizlik oraný en yüksek illerin baþýnda yüzde 19,1 oranla Adana geldi.
En çok iþsiz Adana’da TÜRKÝYE'DE ÝÞSÝZLÝK ORANI GEÇEN YIL YÜZDE 11.9 OLDU. ÝÞSÝZLÝÐÝN EN YÜKSEK OLDUÐU ÝLLER ADANA, HAKKÂRÝ VE VAN OLARAK SIRALANDI. ADANA'DA BEÞ KÝÞÝDEN BÝRÝ ÝÞSÝZ. ÝL düzeyinde temel iþgücü göstergelerine göre, geçen yýl, iþsizlik oranýnýn en yüksek olduðu iller, Adana, Hakkâri ve Van olarak tahmin e dildi. Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK), iþsizlik verilerini il bazýnda açýkladý. Ýþgücüne katýlma, istihdam ve iþsizlik parametrelerinde tahmin sonuçlarýný içeren 2010 Ýl Düzeyinde Temel Ýþgücü Göstergelerine göre, geçen yýl Türkiye genelinde iþsizlik oraný yüzde 11,9 o-
larak tahmin edildi. 81 ilin 27’sinde iþsizlik oraný, yüzde 11,9 olan Türkiye ortalamasýnýn ü zerinde kaldý. Ýþsizlik oraný en yüksek illerin baþýnda da 2009 yýlýnda olduðu gibi Adana geldi. Ýþsizlik oraný yüzde 19,1 olarak tahmin edilen Adana’yý, Hakkâri (yüzde 17,4) ve Van (yüzde 17,2) izledi. Baþka bir deyiþle Adana’da yaklaþýk beþ kiþiden biri iþsiz. Ýzmir de yüzde 15,1 iþsizlik oraný ile dikkati çekti. Ülke nüfu-
sunun yaklaþýk beþte 1’inin bulunduðu Ýstanbul’da, iþsizlik yüzde 14,3 olarak belirlendi. Baþkent Ankara’da oran, yüzde 12,1 olarak hesaplandý. Ýþsizlik oranýnýn en yüksek olduðu il yüzde 19,1 ile Adana olarak tahmin edildi. Bunu, yüzde 17,4 ile Hakkâri, yüzde 17,2 ile Van izledi. Ýþsizlik oranýnýn en düþük olduðu iller ise Bayburt (yüzde 4,7), Artvin (yüzde 5,7) ve Gümüþhane (yüzde 5,8) olarak belirlendi.
Karpuz, tarlada 10 kuruþa düþtü
Karpuz üreticisi ürününü maliyetinin altýnda satmaya çalýþýyor.
HATAY 1. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/171 Davacý Maliye Hazinesi vekili tarafýndan davalý kayyým Hatay Defterdarý aleyhine mahkememize açýlan "Gaiplik Nedeniyle Hazine Adýna Tescil" davasýnda; Hatay, Merkez 3. Mýntýka 345 parsel sayýlý taþýnmazda, tapu maliki Ýbrahim Kasbur oðlu Ahmet payýnýn 10 yýldan uzun süredir yasal kayyým olarak atanmýþ Hatay Defterdarý tarafýndan idare edildiði belirtilerek, TMK. m. 588 gereðince bu payýn hazine adýna tescilini ve payýn idaresinden elde edilen Ziraat Bankasý Antakya Þubesinde bulunan gelirin de hazine adýna irat kaydýna karar verilmesi istenilmiþtir. Nüfus idaresinde kaydý bulunmayan, bu güne kadar sað olup olmadýðý ve adresi tespit edilemeyen paydaþ Ýbrahim Kasbur oðlu AHMET'den haberi olanlarýn veya yerini bilen ve bu kiþiyi tanýyanlarýn ALTI AY içerisinde, Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/171 esas sayýlý dosyasýna haber vermeleri TMK. 588 ile 32 ve 33. maddeleri gereðince ÝLAN olunur. 03/06/2011 www.bik.gov.tr B: 40186
FATÝH 1. AÝLE MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/312 Davacý VÝLDAN HAKKIOÐLU tarafýndan davalý TURHAN HAKKIOÐLU aleyhine açýlan boþanma davasýnýn verilen ara kararý gereði; Davalýnýn Uzunyusuf Mah. Þeyh Hüsamettin Sok. No. 17 D. 2 Fatih/ ÝSTANBUL adresinde tebligat yapýlamamýþ, zabýta marifetiyle de yine adresinin tespiti mümkün olamamýþ bu nedenle davalý TURHAN HAKKIOÐLU'na dava dilekçesi ile duruþma gününün ilanen tebliðine, yargýlamanýn 18/10/2011 günü saat 10:20'de yapýlmasýna karar verilmiþ bulunduðundan muhatabýn bizzat mahkememizde hazýr bulunmasý veya kendisini kanuni bir vekil ile temsil ettirmesi, gelmediði taktirde HUMK'un 213/2 maddesi gereðince yargýlamaya gýyabýnda devam olunacaðý, dava dilekçesinin tebliði yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 16/10/2011 www.bik.gov.tr B: 41722
HAVA sýcaklýklarýnýn yurt genelinde geçmiþ yýllara oranla daha düþük olmasý ve yaðýþlarýn aralýklarla devam etmesi dolayýsýyla yeterli talebin oluþmadýðý karpuzun kilogram fiyatýnýn tarlada 10 kuruþa kadar gerilediði belirtildi. Adana’nýn Ceyhan ilçesi Ziraat Odasý Baþkaný Yavuz Tezcan, Adana ve Ceyhan karpuzunun artýk üreticisinin yüzünü güldürmediðini ifade etti. Yaz sezonunun yaðýþlý ve düþük sýcaklýklarla baþlamasý dolayýsýyla karpuza talebin azaldýðýný anlatan Tezcan, þunlarý kaydetti: ‘’Havalarýn soðuk gitmesinden dolayý karpuz tüketimi de olmuyor. Karpuz üreticisi ürününü maliyetinin altýnda satmaya çalýþýyor. Tarlada fiyatý 10 kuruþa kadar düþmüþ durumda. Geçen yýl da istikrarlý bir tablo çizmemesine raðmen, üretici sezona iyi bir baþlangýç yapmýþtý. Böyle giderse karpuz tarlada býrakýlacak, hayvanlara yem olacak.’’ Tezcan, þu anda tarla fiyatlarýnýn üreticiyi oldukça zora soktuðunu, üreticinin maliyetlerini karþýlamasý için karpuzun tarlada en az 40 kuruþa satýlmasý gerektiðini söyledi. Adana / aa
T. C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN Esas No: 2011/207 Vasi Tayini. Mahkememizce verilen 25/05/2011 tarih, 2011/207 Esas ve 2011/780 Karar sayýlý karar ile Ýstanbul ili, Çatalca ilçesi, Ýnceðiz Mah/Köyü, Cilt No: 27, Hane No: 85, Birey Sýra No: 18'de nüfusa kayýtlý Kazým ve Saniye'den olma, Çakýl-01/06/1940 doðumlu 51337164088 T.C.Kimlik Numaralý MERYEM KARA,TMK'nun 405. maddesi gereðince VESAYET ALTINA ALINARAK TMK 419. mad. gereðince kendisine 51220167936 T.C.Kimlik Numaralý oðlu EROL KARA vasi tayin edilmiþtir. 25/05/2011 www.bik.gov.tr B:
HATAY 1. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/242 Davacý TEDAÞ tarafýndan Hatay Ýli, Antakya Ýlçesi, Çekmece köyünde kain 577 parsel sayýlý 4.79 m2 yüzölçümündeki taþýnmazýn 4286.17 m2 lik kýsmý için MÜLKÝYET HAKKI kamulaþtýrmasý yapýlmýþ olup, Kamulaþtýrma Kanununun 10. maddesi gereðince kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile kamulaþtýrýlan kýsmýn davacý adýna tapuya tesciline karar verilmesi mahkememizden istenilmiþtir. Bu taþýnmazlardaki hak sahiplerinin ve 3. kiþilerin tebliðden itibaren 30 gün içerisinde kamulaþtýrmanýn iptali için idari yargý ya da maddi hatalarýn düzeltilmesi için Adli Yargýda dava açabilecekleri, açýlacak davada husumetin kamulaþtýrmayý yapan TEDAÞ'a yöneltileceði, bu süre içerisinde kamulaþtýrma iþlemlerine karþý idari yargýda iptal davasý açanlarýn, dava açtýklarýný ve yürütmenin durdurulmasý kararý aldýklarýný belgelendirmedikleri takdirde, kamulaþtýrma iþleminin kesinleþeceði ve mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedeli üzerinden taþýnmaz malýn kamulaþtýrma yapan idare adýna tescil edileceði, mahkememizce tespit edilecek kamulaþtýrma bedellerinin yargýlama sýrasýnda hak sahipleri adýna Vakýfbank Antakya þubesine yatýrýlacaðý ilgililerin davaya ve taþýnmazýn deðerine iliþkin bütün savunma ve delillerini de tebliðden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize yazýlý olarak ibraz etmeleri gerektiði 2942 s. Kamulaþtýrma Ka nu nu nun il gi li mad de le ri ge re ðin ce i la nen teb lið o lu nur. 03/06/2011 www.bik.gov.tr B: 40185
C. ALTINI DÜN 538,00 ÖNCEKÝ GÜN 543,43
1.6172 1.6913
EURO
DÜN 1,6310 ÖNCEKÝ GÜN 1,6280
1.6261 1.7102
DOLAR
1.6183 1.6991
11
SERBEST PÝYASA
Y
Türkiye’ye beþ ayda 9 milyon turist geldi
TÜRKÝYE'YE gelen turist sayýsý yýlýn ilk beþ ayýnda geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 14.56 artýþla 9.25 milyon kiþi oldu. Turizm Bakanlýðý’nýn internet sitesinde yayýmlanan verilere göre, Türkiye’ye gelen tu rist sayýsý Mayýs’ta, geçen yýlýn ayný ayýna göre yüzde 4.28 artýþla 3.28 milyon kiþi oldu. Bakanlýk verilerine göre, yýlýn ilk beþ ayýnda Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sýralamasýnda Almanya yüzde 15.01 pay ve 1,387,535 ziyaretçi ile birinci, Rusya yüzde 9.47 pay ve 875,822 ziyaretçi ile ikinci, Ýran yüzde 8.08 pay ve 746,686 kiþi ile üçüncü yer aldý. Ýran’ý Ýngiltere, Bulgaristan, Fransa, Gürcistan, Hollanda, Suriye ve Yunanistan izledi. Öte yandan yýlýn ilk beþ ayýnda gelen turistlerin en çok giriþ yaptýklarý sýnýr kapýsý yüzde 30.16 pay ile Ýstanbul olurken, bunu yüzde 29.23 pay ile Antalya izledi. Mayýs ayýnda en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sýra la ma sýn da i se Rus ya yüz de 16 pay ve 525,301 kiþi ile birinci, Almanya yüzde 13.94 pay ve 457,645 kiþi ile ikinci, Ýngiltere yüzde 10.35 pay ve 339,830 kiþi ile üçüncü sýrada yer aldý. Ankara / aa
TMB: Soðutmaya çalýþýrken dondurmayalým
TÜRKÝYE Müteahhitler Birliði (TMB) Baþkaný Emin Sazak, Bankacýlýk Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) kararlarýnda konut ve otomobil sektörünün büyük oranda dýþarýda tutulduðunu belirterek, zaman i çinde, konut ile ilgili yeni bir düzenleme gel mesinin muhtemel olduðunu kaydetti. Çok ani zýplamalar yapmamak gerektiðine iþaret eden Sazak, ‘’Soðutmaya çalýþýrken, dondurmayalým’’ dedi. Sazak, BDDK’nýn yeni dü zenlemelerinde, konut ve otomobil sektörü nün büyük oranda dýþarýda tutulduðunu, diðer tüketim mallarýna yönelik kýsýtlamalarýn söz konusu olduðunu söyledi. Zaman içinde konutla ilgili yeni bir düzenleme gelmesinin muhtemel olduðuna dikkat çekerek, ‘’Benim buradaki görüþüm, çok ani zýplamalar yapmamak. Soðutmaya çalýþýrken, dondurmayalým. Zamana yayarak, bunun daha yönetilebilir hale getirilmesi sanýyorum sektör açýsýndan da uzun vadede faydalý olacaktýr. Ani kararlarýn sektörümüzdeki özellikle konut stoðu konusunda negatif etkileri olacaðý, herkes tarafýndan kabul gören bir gerçek’’ dedi. Ankara / aa
Silikozis korkusu eleman sýkýntýsýna sebep oldu
KOT kumlama iþlemi sýrasýnda oluþan tozun ciðerlere yapýþmasý sonucu ortaya çýkan ve çok sayýda iþçinin ölümüne sebep olan Silikozis Hastalýðý sonrasý, kumlama iþleminin yasaklanmasýna raðmen tekstil yýkama sektöründe çalýþan sýkýntýsýnýn yaþandýðý belirtildi. Ýzmir’de dünyanýn önde gelen markalarý için yýkama, denim taþlama ve terbiye iþlem lerini gerçekleþtiren Cevka Tekstil Genel Müdürü Murat Cevahir, merdivenaltý iþletmelerde gerekli tedbirlerin alýnmamasý dolayýsýyla ortaya çýkan Silikozis Hastalýðý sonrasý sektörde çalýþtýracak insan bulamama sýkýntýsýnýn ortaya çýktýðýný ifade etti. Ko nunun kamuoyunda yanlýþ iþlendiðini, bütün sektörün zan altýnda býrakýldýðýný kaydeden Cevahir, Silikozis Hastalýðý’na sebep olan kumlama iþleminin yasaklandýðýna dikkati çekti. Cevahir, sözlerini þöyle sürdürdü: ‘’Sektörde sürekli artan bir talep olmasýna raðmen eleman yetersizliði nedeniyle büyük sýkýntý yaþýyoruz. Ýlk etapta 30 eleman almak istiyoruz. Gazete ilanlarýyla personel arýyoruz. Ýþ ilânlarýmýza haftada 3-5 kiþi baþvuruyor. Gelenleri iþe baþlamadan önce tesiste saðlýk için riskli bir iþlem yapýlmadýðýna ikna etmeye çalýþýyoruz.’’ Ýzmir / aa
MPM 16 bin kiþiye verimliliði anlattý
MÝLLÎ Prodüktivite Merkezi (MPM) 16 bin kiþiye verimliliði anlattý. MPM’den yapýlan yazýlý açýklamada, Türkiye’de bütün alanlarda verimliliðin arttýrýlmasý temel hede fiyle kurulan MPM’nin, 1992 yýlýndan bu yana her yýl Nisan ve Mayýs aylarýnda Verimlilik Haftasý faaliyetleri kapsamýnda talebe baðlý olarak ücretsiz hizmetler sunduðu belirtildi. Açýklamada, Verimlilik Hafta sý faaliyetlerinin bu yýl rekor bir talep ile 53 ilde 251 faaliyet düzeyine ulaþtýðý ve MPM’nin 16 bin kiþiye ücretsiz hizmet götürdüðü kaydedildi. Ankara / aa
12
ÝLAN
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
Y
Y seri i l â n l a r Turizm ve Eðitim Sektöründe çalýþacak Ýngilizce bölümünden mezun çalýþma arkadaþlarý aranýyor. Tel: 0(212) 474 63 49 bizimtur@bizimradyo.fm
yeniasya Medya Grup
Uygun Fiyata Satýlýk DEVREMÜLK Afyon Hilal Termal Tatil Köyünde 17-27 Eylül arasý kullanýma hazýr, 14.000TL satýlýk Not: Araba ile takas olunur. Gsm: 0542 240 03 42
ELEMAN Takým arkadaþlarý arýyoruz. Pazarlama departmanýna yetiþtirilmek üzere elemanlar alýnacaktýr. 0(212) 655 88 59
Otomotiv Sektöründe Yetiþtirilmek üzere 4 yýllýk üniversite mezunu bayan sekreterler alýnacaktýr. DORA OTOMOTÝV Tel: 0(212) 422 22 23 Web Ofsette çalýþacak makina ustasý ve yardýmcýlarý aranýyor. (0535) 278 52 18 saidaydin@yeniasya.com.tr Kýrtasiye sektöründe deneyimli pazarlama elemaný araç kullanabilen Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Grafik ve Tasarým elemaný aranýyor. Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68
Özel Duyu Özel Eðitim ve Rehabilitasyon Merkezine Ýþitme Engeliler Öðretmeni alýnacaktýr. Ücret Dolgundur. (0532) 374 68 07 (0505) 778 34 39 Antakya/Hatay Sultanahmet bölgesinde ki otelimiz için Ýngilizce bilen bay resepsiyon elemaný aramaktayýz. Ýrtibat tel : 0(212) 528 95 32 E Ehliyetli Kamyon Þoförü aranýyor. 0(212) 671.51.71 ÝHRACATÇI FÝRMALARLA Telefon trafiðini yürütebilecek
T. C. SÝLÝVRÝ / ÝSTANBUL 1. ÝCRA DAÝRESÝ (TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) 2010/1920 TLMT. Örnek No: 25* Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup: Birinci artýrmanýn 20/07/2011 günü saat 11:40 - 11:50'de E-5 Yaný, Arýkanlý Çiftliði Altý Ýcra Deposu Silivri'de yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý taktirde 25/07/2011 Pazartesi günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden hesaplanacak KDV.'nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 22/06/2011 Takdir Edilen Deðeri YTL. Adedi Cinsi ( Mahiyeti ve önemli nitelikleri) 20.000,00 1 Adet FAÝ MARKALI, Çift Taraflý MOTORLU KEPÇE SYNTH ESÝ 3692 SARI Renkte (ÝÝK m.114/1,114/3) *: Bu örnek, bu yönetmelikten önceki uygulamada kullanýlan Örnek 63'e karþýlýk gelmektedir. www.bik.gov.tr B: 42088
T. C. KARTAL 5. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (MENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) 2011/955 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 15/07/2011 saat 11:00 - 11:10 arasýnda Orta Mah. Yalnýz Selvi Cad. No: 39 Soðanlýk Kartal ÝST. adresinde yapýlacak ve o günü kýymetinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 20/07/2011 günü ayný yer ve saatler arasýnda 2. artýrma yapýlacaðý, þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak KDV damga resmi ve tellaliyenin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. (Ýhaleye katýlacaklardan tahmin edilen kýymetin % 20'si kadar teminat alýnacaktýr. ) 20/06/2011 Lira Adet Malýn cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri) 15.000,00 TL 1 34 VBA 02 plakalý hyundai gets GLS Anahtar ve ruhsat yok, model yýlý belli deðil, aracýn muhtelif yerlerinde vuruk ve çizikler mevcut, sað arka teker inik, düz vites. www.bik.gov.tr B: 42170
seviyede Ýngilizceye vakýf yüksek okul mezunu tesettüre riayet eden Bir Bayan Elemana ihtiyaç vardýr. Çalýþma yeri Rize'nin Pazar Ýlçesidir. Ýrtibat Telefonu: (0542) 223 82 11
KÝRALIK DAÝRE Sahibinden Denizli'de Kiralýk zemin dükkân Bayrampaþa Ulu Cami Yaný Ulu Çarþý Ýþhanýnda zemin 11 nolu dükkân Kaloriferli-Kapalý Otoparklý Ýþyeri 300 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Denizli Mehmetçik mahallesi Diþ Hastanesi yanýnda Kombili Daire 100m2 2+1 Yeni Bakýmdan çýkmýþ 280 TL (0533) 712 48 06 75 m2, 1+1, 4 katlý, 1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl arasý, 500 TL depozit, kira 350 TL 0(212) 640 58 88 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 2.kat, kat kaloriferli, krediye uygun 700 TL (0536) 313 81 79 90 m2, 2+1, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý kiralýk daire 500 TL kira, 1000 TL depozit (0536) 313 81 79
SATILIK DAÝRE SAHÝBÝNDEN DENÝZLÝ Pýnarkent'te satýlýk Dubleks villa 214 m2 bahçeli 115.000 TL Tel: (0535) 423 83 79 Sahibinden DENÝZLÝ'de daire üçlerde 800.yüzyýl konutlarýnda 3+1 kaloriferli 120 m2
(0533) 712 48 06 ASYA TERMAL KIZILCAHAMAM Tatil Köyü'nde SATILIK Devre mülk. 15.Dönem TemmuzAðustos (Sayran Konaklarý B2-2-15) ve 19.Dönem Aðustos-Eylül(Park Evleri C1-065-19) Müracaat Tel:0532-2637221 Kumburgaz 'da Sahibinden satýlýk dubleks daire 180m2 130.000TL Krediye Uygun 0542 512 54 28 Þirinevler 'de Hürriyet mahallesinde Sahibinden satýlýk kombili asansörlü 120m2 daire 115.000TL 0542 512 54 28 BARLADA Göl Manzaralý 3 kat saðlýk ocaðýnýn önünde 0537 464 41 31 0536 599 39 40 Kemal Karta Satýlýk Triplex 350m2 kapalý alan 500m2 müstakil bahçe, deniz manzaralý. Beylikdüzü, Kavaklý, Ýstanbul 0532-2366370 Küçükköy Yenimahalle'de 3.Kat 100 m2 Doðalgazlý-Kombili Tapulu-Krediye uygun 120 bin lira Acil ihtiyaçtan satýlýk azda olsa pazarlýk payý var. 0537 712 39 91 400 TL Taksitle Tamamý 39.300 TL'den baþlayan fiyatlarla Samsun Panorama Evlerinde Site içerisinde % 82 yeþil alan, yarý olimpik açýk havuzu, fitness saðlýk kabini, oyun merkezi, çocuk oyun parký, 24 saat güvenlik, kamelyalar, otoparklar hayalinizdeki yaþama merhaba demek için Arsa Bizim Ýnþaat Bizim Ev Sizin Erken Gelen
Kazanýyor Kampanyasýný Kaçýrmayýn. Çekiliþsiz kurasýz istediðiniz daireyi seçme imkaný Ön Kayýt Ýçin: Satýþ Ofisi:0362 428 07 65 Gsm: (0532) 494 85 00 www.alangayrimenkul.com.tr Sahibinden Denizli'de Üçler 800. yüzyýl Belediye Toki Konutlarýnda 3+1 Asansörlü Isý Ýzalasyonlu 120 m2 çevre düzenlemesi ve sosyal tesisleri faal 82.000 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Ankara Demetevler Metro Duraðýnda önceleri Poliklinik Olan iþyerinede uygun 1. Kat 3+1 Kombili Daire 150m2 Dükkan Üstü 1. Cad. Hülya Ap. 3/3 85,000 TL. (0533) 712 48 06
SATILIK ARSA Yalova Fevziye köyünde
asfalt cepheli 4200m2 85.000TL 0532 631 12 25 Yalova 'da Sahibinden 2300m2 arazi 80.000TL 0532 631 12 25 Arnavutköy 'de Sahibinden yerleþim içerisinde elektriði, suyu çekilebilir. 500m2 tamamý 22.000 Yarý peþin yarýsý vadeli Hemen tapulu arsa, 0(212) 597 99 21 (0532) 552 5973 Trakya'nýn muhtelif yerlerinde sanayi-tarým hayvancýlýk veya kýsa ve uzun vadeli yatýrýmlýk imarlý, imarsýz arsa ve tarlalar için arayýn. Abdullah Gürman (0532) 323 94 27 - 0(282) 653 66 67 0(282) 651 66 40 www.gurmanarsaofisi.com Çorlu/Tekirdað
BAKIRKÖY 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ HAKÝMLÝÐÝNDEN ÝLAN 2011/217 ESAS. 2011/209 KARAR. Davacý Münevver Gürses vekili Av. Emin Canacankatan tarafýndan davalý nüfus müd. Aleyhine açýlan isim tashihi davasýnda, Mahkememizin 13/06/2011 gün ve ayný sayýlý kararý gereðince: Davanýn kabülü ile, Ýstanbul ili, Fatih ilçesi, Niþanca mah. C. 93, H. 237'de nüfusa kayýtlý Sadi kýzý Mürvet'ten olma 11/02/1983 D.lu, Münevver Gürses'in isminin MÜNEVVER MÝNE GÜRSES O LARAK DÜZELTÝLMESÝNE Ýliþkin karar ilan olunur. www.bik.gov.tr B: 42261
Esas No: 2011/146 Mahkememizce verilen 15/06/2011 gün ve 2011/146 Esas, 2011/195 Karar sayýlý kararla, Necdet ve Nurhan'dan olma Ankara 23.06.1965 doðumlu Bülent Adýrbelli'nin nüfusta Adýrbelli olan soyadýnýn ADIBELLÝ olarak DÜZELTÝLMESÝNE karar verildi. Ýlan olunur. 22.06.2011 www.bik.gov.tr B: 42093
2006 GAZELLE sobol
çok temiz 44.500 km de vade ve takas olur, gaz 2752 model, 44500 km de, motor hacmi 18.012.000 cm3, motor gücü 101125 arasý, beyaz renk, manuel vites, dizel yakýt, takaslý, ikinci el 10.000 TL. 0(212) 640 58 88 2003 model Transit connect 160,000 km 12.000 TL kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara 2005 model Transit connect 151,000 km 14.000 tl kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara
IÞIK ÇEYÝZ PERDE
BOL ÇEÞÝT UZUN VADE UYGUN FÝYAT GÜVENLÝ ALIÞ VERÝÞ' in ADRESÝ Dumlupýnar Cad. No: 36/A Cebeci / ANKARA Tel: 312 363 28 25
ÇEÞÝTLÝ
Ateþ Otogaz 'da Ýtalyan sistemlerinde Þok Kampanya TOMASETTO 1050TL T4-BLUE 850 TL GAZELÝ 1250TL kartlara 10 taksit biryýl kesintisiz yol yardým Topkapý 0212 482 95 90 Maslak 0212 286 98 00 Ýkitelli 0212 549 75 21 Gebze Abdi Ýpekçi Mahallesinde (Tren Ýstasyonu Yaný) bulunan "Ucuzluk Japon Pazarý" Dükkânýmý Uygun Þartlarda Devretmek Ýstiyorum. (0537) 334 58 94 Acele Devren Satýlýk veya Kiralýk Pastane (0539) 260 53 08/Fatih
TAZÝYE
Gaziosmanpaþa Vergi Dairesi Müdürlüðü Mükelleflerine ait olup yukarýda adý,soyadý ve ünvaný yazýlý mükellefler adýna salýnan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan ihbarnameler bilinen adreslerinde bulunamamalarý nedeniyle teblið edilemediðinden 213 sayýlý V.U.K.nun 103-106. maddelerine istinaden ilgililerin ilan tarihinden baþlayarak bir ay içerisinde vergi dairesine bizzat veya bilvekâle müracaatta bulunmalarý veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açýk adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayýtlý resmi teblið yapýlacaðý bir ayýn sonunda müracaatta bulunmayan veya açýk adreslerini bildirmeyenler hakkýnda iþbu ilanýn neþri tarihinden itibaren bir ayýn sonunda teblið yapýlmýþ sayýlacaðý ilan olunur. www.bik.gov.tr B: 42130
ÝSTANBUL VERGÝ DAÝRESÝ BAÞKANLIÐINDAN ÝLANEN TEBLÝÐ
Gazetemiz Yönetim Kurulu üyesi, deðerli kardeþimiz Þükrü Bulut'un muhtereme validesi;
Hacý Fatýma Bulut
'un vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hâk'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi, dost ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Baþakþehir Yeni Asya Okuyucularý
TAZÝYE Deðerli kardeþimiz Ahmet, Mustafa, Mehmet ve Osman Önal'ýn annesi; Said, H. Ýbrahim ve Faruk B. Önal'ýn babaannesi
"Tuzla Vergi Dairesi Mükelleflerine ait olup yukarýda adý, soyadý ve ünvaný yazýlý mükellefler adýna salýnan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan ihbarnameler bilinen adreslerinde bulunamamalarý nedeniyle teblið edilmediðinden 213 Sayýlý V.U.K.' nun 103-106. maddelerine istinaden ilgililerin ilan tarihinden baþlayarak bir ay içerisinde vergi dairesine bizzat veya bilvekâle müracaatta bulunmalarý veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açýk adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayýtlý resmi teblið yapýlacaðý, bir ayýn sonunda müracaatta bulunmayan veya açýk adreslerini bildirmeyenler hakkýnda iþbu ilanýn neþri tarihinden itibaren bir ayýn sonunda teblið yapýlmýþ sayýlacaðý ilan olunur." www.bik.gov.tr B: 42118
ANKARA 7. AÝLE MAHKEMESÝNDEN ÝLAN Esas No: 2010/1316 Davacý Ahmet Saylamýþ tarafýndan davalý Sebahat Saylamýþ, dahili davalý Mehmet Bicioðlu aleyhine açýlan Velayetin Kaldýrýlmasý davasýnýn yapýlan yargýlamasý sonunda: HÜKÜM: 1- Davanýn kabulü ile 3. Aile Mahkemesinin 2003/491 esas, 2004/1093 karar sayýlý ilamý ile Konya ili, Selçuklu ilçesi, Baþarakavak köyü, Cilt No: 44, Hane No: 175'de nüfusa kayýtlý Mehmet ve Sebahat'den olma 8.5.1998 d.lu Mustafa Can Bicioðlu'nun, Kýrþehir ili, Kaman ilçesi, Yelek mah/köyü, Cilt No: 77, Hane No: 238'de nüfusa kayýtlý Mustafa ve Zekiye'den olma 1.1.1975 d.lu davalý anne Sebahat Saylamýþ'a verilen velayetinin TMK. 348. maddesi uyarýnca kaldýrýlmasýna, 2- Çocuða vasi tayin edilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ihbarý ile davacý Ahmet Saylamýþ'a yetki verilmesine, 3- Davacý tarafýndan yapýlan 283.96 TL yargýlama giderinin davalýlardan alýnarak, davacýya verilmesine, Dair, Yargýtay yolu açýk olarak verilen kararý davalý Sebahat Saylamýþ ile dahili davalý Mehmet Bicioðlu'nun 15 gün içinde temyiz etmediði takdirde kesinleþeceði hususu ihtar olunur. 17.06.2011 www.bik.gov.tr B: 42247
Fatma Önal
'ýn vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Ordu Yeni Asya Okuyucularý
T. C. ÇAY ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ (AÝLE MAHKEMESÝ SIFATIYLA) ÝLAN ESAS NO: 2008/17 DAVALI: ENGÝN SERBEST-Mumin ve Nurþeref'den olma 1976 d.lu Davacý Dudu Serbest vekili tarafýndan aleyhinize mahkememize açýlan Boþanma davasýnda; taraflarýn 2005 yýlýnda evlendiklerini, bu evliliklerinden müþterek çocuklarýnýn olmadýðýný, davalýnýn müvekkilini terk ederek bir daha dönmediðini, arayýp sormadýðýný taraflarýn evliliklerinin fiilen sona erdiðini bu nedenle taraflarýn boþanmalarýna karar verilmesini talep ve dava etmiþtir. Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruþma gününü bildirir davetiye çýkarýlmýþ olup, adresinizden ayrýldýðýnýz gerekçesiyle tebligat yapýlamamýþtýr. Adres araþtýrmasýndan da bir netice alýnamadýðýndan dava dilekçesi ve duruþma gününün ilanen tebliðine karar verilmiþtir. Duruþma Günü: 28/07/2011 günü saat: 09:25'de duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.'nun 3156 sayýlý yasa ile deðiþik 213/2 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý hususu, Dava Dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 41986
T. C. ÝSTANBUL 5. ÝÞ MAHKEMESÝNDEN ÝLAN MENEMEN ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN ESAS NO: 2007/478 KARAR NO: 2009/290 Davacý Adnan Karakaþ tarafýndan davalý Birgül Karakaþ aleyhine açýlmýþ olan boþanma davasýnda, Davalý Birgül Karakaþ adýna yapýlan tebligatlar bila teblið döndüðünden boþanma davasýnýn duruþmalarý sonunda verilen kararýn gazetede ilaný gerektiðinden karar aþaðýya çýkartýlmýþtýr. Davanýn KABULÜ ile Osman ve Naciye oðlu, 17/08/1971 Menemen doðumlu, Ýzmir Ýli, Menemen Ýlçesi, Maltepe Beldesi, Cilt: 28, Hane: 148, BSN: 8, T.C: 29653959480'de nüfusa kayýtlý ADNAN KARAKAÞ ile Hüseyin ve Mükerrem kýzý, 03/07/1981 Ýzmir doðumlu, ayný yer nüfusuna kayýtlý, BSN: 15, T.C: 56287264796'da nüfusa kayýtlý BÝRGÜL KARAKAÞ'ýn BOÞANMALARINA, Karar verilmiþ olup kararýn gazetede yayýnlandýðý tarihten itibaren 15 gün içinde kesinleþeceði teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 42227
T. C. BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN T. C. ÜSKÜDAR 2. ASLÝYE HUKUK HAKÝMLÝÐÝNDEN ÝLAN
VASITA
ÝSTANBUL VERGÝ DAÝRESÝ BAÞKANLIÐINDAN ÝLANEN TEBLÝÐ
T. C. BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/679 Esas. KARAR NO: 2011/1638 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Balýkesir ili, Gönen ilçesi, Sarýköy Orta mah/köy 82 Cilt, 214 Aile sýra no, 19 sýrada nüfusa kayýtlý, Mehmet ve Mükerrem'den olma, 25/09/1979 doðumlu, ÝSMAÝL ZAÐRALI' TMK 405. maddesi gereðince vesayet altýna alýnarak kendisine TMK 413. maddesi gereðince ayný yerde nüfusa kayýtlý Mehmet ve Mükerrem'den olma, 10/11/1970 d.lu, AHMET ZAÐRALI VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. www.bik.gov.tr B: 42106
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN email: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81
ESAS NO: 2011/684 Esas. KARAR NO: 2011/1606 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Ýstanbul, Bahçelievler, Çobançeþme, 15 Cilt, 73 Hanede nüfusa kayýtlý, Osman ve Fatma'dan olma 17/06/1935 doðumlu, SÜLEYMAN ÝNAN'ýn rahatsýzlýðý nedeniyle TMK. 405. Maddesi gereðince kýsýtlanmasýna, kendisine TMK'nun 413. maddesi gereðince ayný yerde nüfusa kayýtlý Süleyman ve Hafýze'den olma 04/04/1956 doðumlu NACÝ ÝNAN'ýn vasi olarak atanmasýna karar verilmiþtir. Ýlan olunur. www.bik.gov.tr B: 42075
ESAS NO: 2010/266 Esas. DAVALI: NESÝM ÞENMENEK Ferahevler Mah. Çamlýk Sitesi Küme Evleri No: 59 D: 4 Sarýyer ÝSTANBUL Davacý/Davacýlar tarafýndan aleyhinize açýlan Ýtirazýn Ýptali davasýnýn yapýlan yargýlamasýnda; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruþma gününü bildirir davetiye çýkarýlmýþ olup, adresinizden ayrýldýðýnýz gerekçesiyle tebligat yapýlamamýþtýr. Adres araþtýrmasýndan da bir netice alýnamadýðýndan dava dilekçesi ve duruþma gününün ilanen tebliðine karar verilmiþtir. Duruþma Günü: 04/10/2011 günü saat: 10:30'da duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.'nun 3156 sayýlý yasa ile deðiþik 213/2 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý hususu, Dava Dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 42077
T. C. BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/3242 Esas. KARAR NO: 2011/1505 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Mardin ili, Nusaybin ilçesi, Duruca mah/köy , 32 Cilt, 3 Hane No'da nüfusa kayýtlý, Abdurrahman ve Emine'den olma 01/01/1956 doðumlu, NECMETTÝN UÇ TMK 405. maddesi gereðince vesayet altýna alýnarak ve kendisine TMK 413. maddesi gereðince kendisi ile ayný yerde nüfusa kayýtlý Necmettin ve Þükriye'den olma 15/12/1976 doðumlu ABDURRAHMAN UÇ VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. www.bik.gov.tr B: 42098
AÝLE - SAÐLIK
Y
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
13
Yaþlanmayý hýzlandýran gýdalar DÜNYACA ünlü Harvard Üniversitesi’nden bilim adamlarý alkolsüz bazý gazlý içeceklerin yaþlanma sürecini hýzlandýrdýðýný iddia ediyor. Ýþlenmiþ gýdalar, gazlý sular ve kurabiyelerde bulunan fosfat, cildi kurutuyor, kaslarýn zayýflamasýna sebep oluyor ve kalp veya böbrek sorunlarýna yol açabiliyor. Haftada sadece birkaç bardak bu içeceklerden tüketmek bile risk ihtimalini arttýrýyor. Laboratuvar fareleri üzerinde yapýlan deneylerde denekler fosfat açýsýndan zengin besinlerle beslendi. Deneyin sonucunda fosfatý fazla yiyen farelerin daha çabuk öldüðü gözlemlendi. Birkaç yýl önce Amerikan bilim adamlarý haftada 2-3 kez tüketilen bu içeceklerin dahi pankreas kanseri riskini arttýrabileceðini bildirmiþti. Ancak Ýngiliz yetkililer insanlarýn aldýðý fosfatýn sadece % 3’ünün gazlý içeceklerden aldýðýný ve düzenli beslenildiði takdirde bu riski yok sayýlabilecek kadar az olduðunu belirtmiþti. Yani yine asýl mesele dönüp dolaþýp dengeli beslenmeye geliyor. Ýster istemez aldýðýmýz riskleri en aza indirmek için ilk yapmamýz gereken þeyin dengeli beslenmek olduðunu unutmayýn.
Soðanýn insan saðlýðýna saymakla bitmeyen faydalarýný öðrendikten sonra göz yaþartmasýna seve seve katlanacaksýnýz.
Soðan þifa kaynaðý SOÐAN ÝHTÝVA ETTÝÐÝ VÝTAMÝN VE PROTEÝNLERLE BÝR ÝNSANIN GÜNLÜK BESÝN ÝHTÝYACINI BÜYÜK ÖLÇÜDE KARÞILADIÐI, YORGUNLUÐU GÝDERDÝÐÝ GÝBÝ DAHA BÝRÇOK FAYDASI BULUNUYOR. SARIMSAÐIN en yakýn akrabasý olan soðan þifasý açýsýndan da sarýmsaða denktir. Birçok sebze piþirildiði zaman vitaminlerinin önemli bir kýsmýný kaybetmesine raðmen soðan piþirildiðinde içindeki vitaminleri korur. Ancak siz siz olun soðaný kýzartmaktan kaçýnýn. Anadolu’da tarlada çalýþan iþçilerin soðaný ekmeðe katýk etmeleri boþuna deðildir. Çünkü soðan ihtiva ettiði vitamin ve proteinlerle bir insanýn günlük besin ihtiyacýný büyük ölçüde karþýladýðý gibi ayný zamanda çalýþýrken yenildiðinde yorgunluðu da ortadan kaldýrýr. Soðanýn bünyeyi, özellikle de kaný temizleme özelliði sayesinde kendinizi daha dinç hissedersiniz. Kadýnlarýn güzel bir tene sahip olmalarýnýn da en önemli yardýmcýlarýndandýr. Baðýrsak parazitlerinin düþürülmesine karþý da etkili. Soðana göz yaþartmasý sebebiyle biraz mesafeli yaklaþanlar olabilir. Ancak soðanýn insan saðlýðýna saymakla bitmeyen faydalarýný öðrendikten sonra birkaç damla gözyaþýna seve seve katlanýlýr. Diþ etlerini güçlendirici, mikrop öldürücü, uyarýcý, romatizmal rahatsýzlýklarý hafifletici, idrar söktürücü özelliði olan soðan, kandaki þekeri düþürmesi ile diyabet hastalarýnýn da hiç vazgeçmemeleri gereken en önemli gýdalardandýr.
Kalp damar hastalýklarýna iyi geliyor
Kabuklarýný soymadan limon gibi ortadan ikiye kesip soðaný böðürlerinize sürerek masaj yaptýðýnýzda idrar söktürücü etkisini göreceksiniz. Ayný uygulamayý siyatik aðrýlarý çekenler problemli bölgelerine yapabilir. Soðaný yeþil ya da sarý, beyaz, kýrmýzý kuru soðan olarak kullansanýz hiç fark etmez, her þekilde kalbinizi güçlendirir. Kalp damar hastalýklarýnda iyileþtirici gücü olan soðaný sofralarýnýzdan eksik etmeyin. Eðer soðaný çið yemekte güçlük çekiyorsanýz piyazlýk doðradýðýnýz soðaný yýkadýktan sonra bol tuzla ovup yarým saat kadar bekletin. Ardýndan tuzdan arýndýrmak için tekrar yýkayýn. Soðanýn sizi rahatsýz eden acýsýný fark etmeyeceksiniz bile. Bu þekilde hazýrladýðýnýz soðaný salata olarak yemeyi deneyin bayýlacaksýnýz. Ýþte en kolay soðan salatasý tarifi: Piyazlýk doðranmýþ soðanýn içine ince kýyýlmýþ maydanoz, sumak, az kekik ekleyin. Üzerine limon ve sýzma zeytinyaðý gezdirin. Bu lezzetli ve kolay salataya dilerseniz kýrmýzý pul biber ve karabiber de ilâve edin.
Tansiyon hastalarýna sýcak hava uyarýsý SICAK hava, yüksek tansiyon ve kalp hastalarý için risk oluþturuyor. Uzmanlar, kalp ve yüksek tansiyon hastalarýnýn sýcak havada dýþarý çýkmamalarý uyarýsýnda bulunuyor. Kardiyoloji Uzmaný Dr. Fatih Demircioðlu, yüksek tansiyon ve kalp hastalarýnýn, acil iþleri olmadýðý sürece saat 11.00 ile 15.30 arasýnda evlerinden çýkmamasý gerektiðini söyledi. Sýcak ve nemli havada dolaþmanýn kalp ve yüksek tansiyon hastalarý için büyük risk olduðunu belirten Demircioðlu, Antalya bölgesinde hava sýcaklýðýnýn mevsim normallerinin üzerine çýkmaya baþladýðý için kalp rahatsýzlýðý bulunan hastalarýn dikkatli olmasý uyarýsýnda bulundu. Sýcak ve nemli havada sývý kaybýnýn yüksek olmasýndan ötürü vücudun su dengesinin bozulacaðýna dikkat çeken Demircioðlu, yüksek tansiyon ve kalp hastalarýnýn yaðlý yiyeceklerden kaçýnmalarý gerektiðini kaydetti. Demircioðlu, sözlerini þöyle sürdürdü:
“Antalya bölgesinde hava sýcaklýklarý mevsim itibari ile sürekli artýþ gösterecek. Yüksek tansiyon ve kalp hastalarý vücut saðlýklarýný bu mevsimde iyi korumak zorunda. Sýcak havalarda bol bol sývý tüketelim. Aðýr ve yaðlý yiyeceklerden kaçýnalým. Güneþli havadan etkilenmemek için mutlaka baþýmýza koruyucu alalým. Terleyen iç çamaþýrlarýmýzý hemen deðiþtirelim. Kalp ritmini bozacak yaðlý yiyeceklerden kaçýnalým. Bol bol meyve ve sývý içecek tüketelim. Vücutta su kaybý çok olacaðý için yanýmýzda sürekli su bulunduralým.” Manavgat Devlet Hastanesi Baþhekimi Dr. Mehmet Kuru da kalp ve yüksek tansiyon hastalarýnýn sýcak ve nemli havada uzun süreli açýk alanda kalmamalarýný tavsiye etti. Sýcak ve nemli havada vücutta su kaybýnýn olacaðýný belirten Kuru, sýcak havalarda vücut saðlýðý için bol bol sývý içecek ve meyve tüketilmesinin önemli olduðunu dile getirdi.
Bunamayý durduracak yöntem BÝLÝM adamlarý, farelerin hafýzasýný ‘’etkinleþtiren veya devredýþý býrakan’’ bir yöntem buldu! Bu araþtýrmanýn insanlarda bunamaya çare olabilir. ‘’Journal of Neural Engineering’’ dergisinde yayýmlanan araþtýrmaya göre, ABD’nin Güney California Üniversitesinden Theodore Berger ve ekibi, farelerin beynine, kullanýlan ilâçlar sayesinde unutulmuþ anýlarýn canlanmasýný saðlayan bir protez yerleþtirdi. Berger, ‘’düðmeye basýldýðýnda farelerin anýlarý hatýrladýðýný, kapatýldýðýnda ise bunlarý unuttuðunu’’ belirtti. Ýnsanlarda olduðu gibi farelerde de beynin hafýzayla ilgili CA3 ve CA1 adý verilen iki bölgeden oluþan hipokampusa yoðunlaþan bilim adamlarý, bu bölgeler arasýndaki iletiþimin kýsa süreli bellekten uzun süreliye geçiþi saðladýðýna dikkati çekti. Farelerin ödül aldýklarý sýrada bu iki bölge arasýndaki sinyalleri inceleyen bilim adamlarý, hayvanlarýn ödülün karþýlýðý olan davranýþý benimsediklerini ve bunu uzun süreli belleðe yerleþtirdiklerini tesbit etti. Bilimadamlarý, CA3 ve CA1 bölgeleri arasýndaki baðlantýnýn kopmasýna yol açan bir maddeyi farelere verdiklerinde ise hayvanlarýn uzun süreli belleðe yerleþtirdikleri anýlarý unuttuðunu belirledi. Bölgeler arasýndaki sinyallerin tekrar üretilmesini saðlayan elektronik bir cihazý kullanan bilim adamlarý, hafýzanýn tekrar canlandýðýný gördü. Bilim adamlarý, araþtýrmanýn insanlarda bunamaya, beyin kanamasýna ya da travmaya baðlý hafýza sorunlarýnýn tedavisine ýþýk tutmasýný umuyor.
‘Zeytinyaðý felci önlüyor’ FRANSA'DA yapýlan bir araþtýrma, zeytinyaðý kullanýmýnýn 65 yaþ üzerindeki kiþilerde felç riskini azalttýðýna iþaret ediyor. Bordeaux Üniversitesi tarafýndan yapýlan araþtýrma kapsamýnda Bordeux, Dijon ve Montepellier þehirlerinde 65 yaþ üstü 7625 kiþinin zeytinyaðý kullanýmý beþ yýl boyunca takip edildi. Yemeklerde ve salatalarda daha çok zeytinyaðý kullanan kiþilerin, hiç kullanmayanlara göre felç geçirme riskinin çok daha az olduðu gözlemlendi. Bu süre içinde çoðu sýzma zeytinyaðý kullanan bu kiþilerden 148’i felç geçirdi. Araþtýrmayý yürüten Dr. Cecilia Saimeri, 65 yaþ üzeri hastalarda felç riskinin arttýðýný belirterek, zeytinyaðýnýn hastalýðý önlemede ucuz ve kolay bir yöntem olabileceðini ifade etti. Doktor Saimeri’ye göre, dengeli beslenme ve egzersiz gibi faktörler dikkate alýndýðýnda, felç riski zeytinyaðý kullananlarda yüzde 41 daha az. “Neurology” adlý týp dergisinde yayýmlanan araþtýrma sonuçlarýný deðerlendiren Ýngiltere Felç Derneði sözcüsü Charline Ahmed, zeytinyaðýnýn yüksek kolestrol, yüksek tansiyon ve kalp hastalýðýnýn önlenmesindeki faydalarýnýn bilindiðini, ancak felci önlemede de ayný þekilde etkili olduðunu görmenin umut verici olduðunu kaydetti.
Yeþilay, Taksim’e ‘Yeþil Nokta’ kurdu TAKSÝM Meydaný’nda, Uluslararasý Madde Kullanýmý ve Kaçakçýlýðýyla Mücadele Günü faaliyetleri çerçevesinde, vatandaþlarýn madde baðýmlýlýðýna karþý bilinçlendirilmesi amacýyla ‘’Yeþil Nokta’’ kuruldu. Türkiye Yeþilay Cemiyeti ve Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü Narkotik Þube Müdürlüðü iþbirliðiyle 4 gün boyunca sürecek faaliyette, vatandaþlara madde baðýmlýlýðý konusunda çeþitli bilgiler verilecek ve broþürler daðýtýlacak. Açýlýþta gazetecilere açýklama yapan Türkiye Yeþilay Cemiyeti Genel Baþkaný Muharrem Balcý, Uluslararasý Madde Kullanýmý ve Kaçakçýlýðýyla Mücadele Günü kapsamýnda çeþitli faaliyetler düzenleyeceklerini belirterek, aile içi eðitimi, ailelerin çocuklarýna bu konuda yol göstermesini saðlamayý amaçladýklarýný kaydetti. Kurulan Yeþil Nokta’da halkýn madde baðýmlýlýðý konusunda yazýlý ve görsel olarak uyarýlacaðýný ifade eden Balcý, Yeþilay’ýn, uyuþturucunun yaný sýra alkol, fuhuþ, kumar, sigara ile ekran, sosyal paylaþým aðlarý ve teknoloji baðýmlýlýðýyla mücadele ettiðini dile getirdi. Balcý, çalýþmalarýnda en çok, uyuþturucu baðýmlýlýðý ve kiþiyi bu yola götüren etkenlere odaklandýklarýna dikkati çekerek, þunlarý söyledi: "Bu konuda çok çalýþýyoruz. Alkol ve sigara kullanýmýnda katlamalý olarak artýþ var. Bunlar kiþiyi uyuþturucuya götürüyor. Bir diðer önemli husus ise devletin, þans oyunlarý adý altýnda 10 ayrý sektörde kumar oynatmasý. Devlet bu þekilde uyuþturucu vesaire madde baðýmlýlýklarýnýn önünü açmakta ve teþvik etmektedir. Millî Piyango okullarýnýn isimlerinin deðiþmesi konusunda da çalýþmalarýmýz var.’’ Ýstanbul / aa
TAZÝYE
BÜROLAR TOPLANTISINA DÂVET
Muhterem
Mustafa ve Muhiddin Yýlmaz'ýn babasý, Ýsmail Usame ve Saim Yýlmaz'ýn dedesi
Hacý Þakir Yýlmaz
'ýn
vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler. Dostlarý, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Göryapý Grubu / Bursa Cihat Bakgör
Gündem: Ramazan ayýnda gazetemizle verilecek olan hediye Kur'ân kampanyasý Yer: Yeni Asya Merkez Binasý/Güneþli Tarih: 2 Temmuz 2011 Cumartesi Saat: 09:30
Program 08:30-09:30 Kahvaltý 09:30-14:00 Toplantý 15:00-17:00 Boðaz Gezisi Not: Tüm il ve ilçe gazete temsilcilerinin katýlýmýný bekliyoruz.
Y
14
SPOR
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
Y
ESKÝ MÝLLÎ KALECÝ ÞÜKRÜ ERSOY:
AVRUPA’DA SADECE VOLKAN DEMÝREL OYNAR ‘‘ Fenerbahçe'nin eski millî kalecilerinden Þükrü Ersoy, "Volkan Demirel Avrupa çapýnda bir kalecimiz. Bugün Avrupa'nýn her takýmýnda oynar. Fenerbahçe'de son iki sene çok iyi maçlar oynadý. Böyle bir baþarýyý ve kaleciliðine artý pozisyonlar ekleyeceðini düþünmezdim ama yaptý" dedi.
FENERBAHÇE ve A Milli Takýmýnýn eski kalecilerinden Þükrü Ersoy, bugünün futbolunda kalecilerin görevinin önemli olduðunu, savunma arkasýnda bir libero gibi görev yaptýklarýný söyledi. Þükrü Ersoy, Fenerbahçe'nin milli kalecisi Volkan Demirel'in son iki yýlda büyük bir geliþme kaydettiðini ve takýmýnýn baþarýsýnda önemli bir rol üstlendiðini belirtti. Ersoy, kalecilerle ilgili sorularýmýza þöyle cevaplar verdi. Süper Lig'de 2010-11 sezonu kaleciler açýsýndan nasýl geçti. Bu sene Fenerbahçe'nin kalecisi Volkan Demirel'de ilerleme var. Son iki yýldýr milli takýmýn kalesini koruEROL DOYURAN yor. Çok az hata yapýyor, erol@yeniasya.com.tr çok iyi ve çok formda. Buna karþýlýk Galatasaray'da iki genç kaleci Ufuk ve Aykut büyük bir hayal kýrýklýðý yaþattý. Bunlarýn çok daha iyi olmasýný bekliyordum. Ufuk Manisaspor'da çok iyi maçlar çýkarmýþtý. Galatasaray'a transfer olduktan sonra tanýyamadým. Trabzonspor'da Onur Kývrak çok büyük bir aþama kaydetti. Onun bu baþarýsýný hiç ümit etmiyordum. Milli Takýma kadar yükseldi. Onur sakatlandýktan sonra yerine geçen Tolga da çok iyi oynadý ve baþarýlý oldu. Tolga en kritik ve sinir harbi olan maçlarda görev aldý. Ama iyi görev yaptý ve bu baþarýsýnýn mükâfatýný milli takým kadrosuna davet edilerek aldý. Beþiktaþ'ta kaleci Rüþtü, Cenk ve Hakan'ý nasýl buluyorsunuz? Beþiktaþ'ýn genç kalecisi Cenk'i çok baþarýlý gördüm. Yaþý daha genç. Ýlerleyeceði kanýsýndayým. Daha iyi olacak. Zaten kritik maçlarda oynamýyor. Onun yerine Rüþtü kaleyi koruyor. Hakan Arýkan sezon baþýnda bozuk maçlar oynadý. Kalecilik oynamakla baþarý elde edilir. Oynayacaksýn, þans vereceksin, eðer kabiliyeti de varsa alýr götürür iþi. Antalyaspor'un tecrübeli kalecisi Ömer Çýkrýk bu sezon baþarýlý mýydý? Ömer çok eski ve tecrübeli bir kaleci. Onun arkasýnda yetiþecek yeni bir kaleci lazým. Ömer'in de epeyce yaþlandýðýný düþünüyorum. Ýyi bir standardý vardý Ömer'in. Birkaç yýl daha oynayabilir. Kaleci antrenörlerinin durumu nedir. Kendilerini yetiþtirebiliyorlar mý? Takýmlara kaleci antrenörü alýnmasý çok faydalý oldu. Kalecilik futbolun içinde baþka bir yer. Çalýþmasý, form tutmasý, maç
HABERLER
Kosta Rika'lý millî oyuncu trafik kazasýnda öldü
KOSTA Rikalý milli futbolcu Dennis Marshall'ýn, trafik kazasýnda öldüðü açýklandý. Kosta Rika basýný, henüz 5 gün önce CONCACAF Gold Cup'ta gol atan 25 yaþýndaki futbolcunun, San Jose'nin doðusundaki bir otobanda aracýyla kaza yaptýðýný ve hayatýný kaybettiðini bildirdi. Kosta Rika'nýn Arjantinli teknik direktörü Ricardo La Volpe, geleceði olan yetenekli bir futbolcuyu kaybettiklerini vurguladý. Marshall, Honduras ile oynanan Gold Cup çeyrek finalinde milli takým formasýyla ilk golünü atmýþtý.
Atletico Madrid Beþiktaþ'la hazýrlýk maçý yapacak
ÝSPANYOL spor gazetesi AS, Atletico Madrid takýmýnýn 21 Temmuz'da Ýstanbul'da Beþiktaþ ile hazýrlýk maçý oynayacaðýný iddia etti. AS, sezon öncesi hazýrlýk için 4 Temmuz tarihinde toplanacak Atletico Madrid takýmýnýn programýna göre, 21 Temmuz'da Ýstanbul'da bir maçýn öngörüldüðü, karþýlaþýlacak takýmýn büyük ihtimalle Beþiktaþ olacaðýný yazdý. Ýspanyol gazetesi, Galatasaray'ýn talep ettiði Reyes ve Forlan'a da atýfta bulunarak, Ýstanbul'da Atletico Madridli futbolcularý görme arzusunun yüksek olduðunu ileri sürdü.
Mutu Fiorentina'dan Cesena'ya geçti
TÜRK spor medyasýnda Galatasaray'a transfer olacaðý ileri sürülen Fiorentina'nýn Rumen futbolcusu Adrian Mutu, bir baþka Serie A takýmý olan Cesena'ya transfer oldu. Cesena'dan yapýlan açýklamada, Mutu ile 2 yýllýðýna anlaþma imzalandýðý bildirildi. Açýklamada, Mutu'nun ücretinde indirime gittiði ve bu þekilde uzlaþma saðlandýðý kaydedildi. Cesena geçen sezonu 15. sýrada tamamlamýþtý.
Fenerbahçe'nin milli kalecisi Volkan Demirel özellikle son iki yýlda büyük bir geliþme kaydederek kalesinde devleþti ve takýmýnýn bu seneki þampiyonluðunda önemli bir rol oynadý.
Þükrü Ersoy kimdir? ÞÜKRÜ Ersoy (1931) futbola Fenerbahçe genç takýmýnda baþladý. Vefa'da kalecilik yaptýktan sonra Fenerbahçe'ye döndü. 2 Ýstanbul Ligi, 2 de Türkiye Ligi þampiyonluðu yaþadý. 1954 FIFA Dünya Kupasý'ndaki ikinci Almanya maçýnda milli takýmýn kalesini korudu. Daha sonra Avusturya'nýn Salzburg takýmýna transfer oldu (1961). 8 kez milli formayý giydi. Teknik direktörlük yaptý. Ayrýca Futbol Federasyonu bünyesinde açýlan kurslarda çeþitli dönemlerde eðitmen olarak görevde bulundu.
Þükrü Ersoy
öncesi psikolojik hazýrlýðý deðiþik bir ortam. Bu konu kaleci antrenörleriyle gideriliyor. Çok baþarýlý bence. Kalecilere bir antrenörün verilmesi baþarýyý da beraberinde getiriyor. Kalecilik eskisi gibi kale çizgisi içindeki kaleci deðil artýk. Arkada bir libero gibi görev yapýyor. Sað ve sol ayaklarýna hakim. Topu defanstan baþlayacaðý için en iyi þekilde eliyle, ayaðýyla oyuna sokmasý lazým. Kaleci saha içinde ikinci bir antrenördür. Bütün defans organize eder. Defans kalecinin sözünü dinler, kaleci de gerekli ihtarlarý yaparsa o defansýn çok baþarýlý olacaðý kanýsýndayým. Ama bunun tersi olursa, kaleci ile defans ayrý tellerden çalarsa o defans istenilen seviyeye gelmez. Bunlarý kaleci antrenörleri organize ediyor.
Avrupa çapýnda kalecimiz yetiþmiyor. Size göre bunun sebebi nedir? Avrupa çapýnda kalecimiz var. Bugün Volkan Demirel Avrupa'nýn her takýmýnda oynar. Son iki sene çok iyi maçlar oynadý. Volkan'dan böyle bir baþarýyý ve kaleciliðine artý pozisyonlar ekleyeceðini düþünmezdim ama yaptý. Onu tebrik ediyorum. Volkan savunmadaki arkadaþlarýný hiç uyarmýyor? Bu bir eksiklik deðil mi? Eskiden yoktu, þimdi uyarýyor. 7-8 senedir Fenerbahçe'de olduðu için bir tecrübe de kazandý. Defans onu dinliyor, o da defansý idare ediyor. Volkan þimdi istediði Avrupa takýmýnda oynar. Sizin döneminiz ile bugünkü Türk futbolu arasýnda ne gibi farklýlýklar var? Bizim dönemimizde bu kadar pres ve kademe yoktu. Futbolcular daha geniþ alanda futbol oynarlardý. O zaman futbol tekniðe dayandýðý için göze daha hoþ gelirdi. Þimdi büyük bir enerji var, büyük bir pres var. Ýnsana nefes aldýrýlmýyor. O zaman da futbolun güzelliði ortadan kalkýyor. Eskiden, Beþiktaþ'ta bugün oynayan Quaresma gibi güzel hareketleri her futbolcu yapardý. Beþiktaþ'ta bir Þeref vardý, vole ile gol atardý. Bugün futbolda vole atacak ne vakit, ne de saha bile býrakmýyorlar. Futbol Federasyonu'ndaki göreviniz devam ediyor mu? Artýk "tamam" dedik. Geriden çok iyi yetiþmiþ genç hocalarýmýz geliyor. Türk futbolu adýna çok sevindirici bir durum.
Güvenç Kurtar, "Büyük baþarýlara imza atacaðýz" dedi.
Güvenç Kurtar Denizlispor Teknik Direktörü oldu BANK Asya 1. Lig ekibi Denizlispor, teknik direktörlüðe Güvenç Kurtar’ý getirdi. 20072008 sezonunda takýmý çalýþtýran tecrübeli isim Kurtar, 1 yýllýk sözleþme imzaladý. Kurtar için YeþilSiyahlý yönetim, kulüp binasýnda imza töreni düzenledi. Denizlispor Kulübü Baþkaný Hasan Kýbrýslýoðlu, transfer komitesi olarak önce Güvenç Kurtar üzerinde durduklarýný belirterek, “Tabii ki Denizlispor'a gelmek için birçok teklif vardý, birçok hoca ismi vardý ama Kurtar'la geçmiþ dönemde yaþadýðýmýz baþarýlar ve kendisiyle iyi diyaloglarýmýz nedeniyle bir telefon görüþmemiz oldu. Yaklaþýk 1,5 saatlik görüþmeden sonra anlaþtýk'' dedi. Kýbrýslýoðlu, Kurtar'ýn müthiþ hýrsýna ve enerjisine inandýklarýný belirtti. Denizlispor'u ve Denizli'yi çok sevdiðini belirten Teknik Direktör Kurtar da, “Denizlispor Kulübü ile anlaþtýðým için çok mutluyum. Burada hep birlikte büyük baþarýlara imza atacaðýmýza inanýyorum. Daha önce Denizlispor'da 1,5 yýl görev yaptým ve çok iyi þeyler yaptýk. Ýnþallah bundan sonraki dönemlerde de baþarýlara imza atacaðýz.” þeklinde konuþtu.
SPOR
Y
25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
15
HABERLER
NBA'DE TÜRK DAMGASI NBA DRAFT'INDA BÝRÝNCÝ TUR ÜÇÜNCÜ SIRADAN SEÇÝLEN MÝLLÝ BASKETBOLCU ENES KANTER GELECEK SEZON UTAH JAAZ'DA MEHMET OKUR'LA BÝRLÝKTE FORMA GÝYECEK.
‘‘
2.11'lik dev adam Enes Kanter, "Mehmet Okur'la ayný takýmda olmam büyük avantaj. Bana çok þey öðreteceðini düþünüyorum. Sýfýr numaralý formayý giyeceðim" dedi. Enes'le birlikte NBA'de oynayan Türk basketbolcu sayýsý 6'ya yükseldi.
AMERÝKAN Basketbol Ligi'nde (NBA) bir Türk oyuncunun ilk kez ilk 10 içinde yer aldýðý NBA Seçmelerinde (Draft) milli basketbolcu Enes Kanter, Utah Jazz tarafýndan birinci tur üçüncü sýradan seçildi. Mehmet Okur'la takým arkadaþý olan Kanter, Salt Lake City þehri takýmýnda sýfýr numaralý formayý giyeceðini açýkladý. New Jersey eyaletinin Newark kentinde düzenlenen NBA Seçmeler gecesine milli basketbolcu, babasý Mehmet Kanter, ABD'nin Florida kentinde bir lise takýmýnda basketbol oynayan 16 yaþaýndaki kardeþi Kerem Kanter ve Türk menajeri Max Ergül ile birlikte katýldý. NBA Baþkaný David Stern'in, takýmlarýn seçimlerini podyum arkasýnda sýrasýyla öðrenip kürsüye gelerek beþer dakika arayla açýkladýðý gecede, Kanter'in oldukça heyecanlý olduðu gözlendi. Utah Jazz þapkasýyla Amerikan ulusal medyasýna poz veren Kanter, pek çok ulusal kanal ile radyolarýn canlý yayýnlara katýldý, ardýndan da basýn toplantýsý düzenleyerek duygularýný paylaþtý. MEHMET OKUR AÝLEMDEN BÝRÝ GÝBÝ
Utah formasý giyeceði 2011-2012 sezonunu, Amerikan Kolej Ligi NCAA'de cezasý nedeniyle oynayamadýðý Kentucky takýmýna ve taraftarlarýna armaðan ettiðini söyleyen Milli Basketbolcu, ''Kentucky halký beni aldýðým cezaya raðmen destekledi. NBA'de önümüzdeki sezon oynayacaðým tüm maçlarý ve sayýlarýmý Kentuckylilere ve takýma ithaf ediyorum. Utah Jazz beni seçtiðine hiç piþman olmayacak'' dedi. Utah'da ''sýfýr'' numaralý formayý giyeceðini açýklayan 2.11'lik dev adam, ''Öncelikli hedefimiz Utah'ý play-off'lara taþýmak olacak. Mehmet Okur ile ayný takýmda ve ayný pozisyonda oynamak da çok büyük bir þans. Okur, benim ailemden biri gibi. Bana çok þey öðreteceðini düþünüyorum'' dedi. Jazz Baþkaný Randy Rigby de takýmý yeni baþtan kurmaya çalýþtýklarýný, play-offlarda iddialý bir ekip çýkarmayý arzuladýklarýný kaydetti. NBA'DE 6 TÜRK SPORCU TER DÖKECEK Öte yandan Enes Kanter'in de NBA'ye katýlmasýyla, Hidayet Türkoðlu, Mehmet Okur, Ersan Ýlyasova, Semih Erden ve Ömer Aþýk'ýn ardýndan NBA'de oynayan Türk basketbolcu sayýsý altýya yükseldi. Bu sayýyla Türkiye, NBA liginde 11 oyuncusu bulunan Fransa'nýn ardýndan altý oyuncu ile geçen seneki ikincilikteki yerini pekiþtirdi ve Almanya, Rusya, Litvanya, Yunanistan, Ýtalya gibi basketbolun ileri düzeyde oynandýðý ülkeleri de NBA liginde geride býraktý. Ligde Hidayet Türkoðlu 11. yýlýna girerek Türkler arasýnda rekoru elinde bulundururken, Mehmet Okur da dokuz yýldýr yer alýyor. NBA'de Ersan Ýlyasova Milwaukee Bucks ile üçüncü yýlýný doldururken, Semih Erden önce Boston Celtics, ardýndan Cleveland Cavaliers formasýyla Ömer Aþýk da Chicago Bulls takýmýyla ''çaylak'' sezonlarýný tamamladýlar.
FUTBOLDA transferde büyük hareketlilik yaþanýrken, son dönemde ismi Türkiye'de en çok konuþulan yabancý oyuncu Uruguaylý Diego Forlan oldu. Medya Takip Ajansý Interpress'in araþtýrmasýna göre, geçen sezonun ikinci yarýsýnýn baþlamasýyla birlikte spor sayfalarýnda bugüne kadar transfer haberlerinde en çok ismi geçen yabancý futbolcunun Ýspanya'nýn Atletico Madrid takýmýnda forma giyen golcü oyuncu Forlan olduðu belirlendi. Adý ilk olarak mart ayý baþýnda Beþiktaþ ile anýlmaya baþlayan, ilerleyen günlerde Galatasaray'ýn transfer listesine giren Uruguaylý futbolcu, ulusal, bölgesel ve yerel iki bine yakýn gazete ile dergiyi kapsayan incelemede, hakkýnda toplam bin 658 haberle listenin ilk sýrasýnda yer aldý. Araþtýrma sonucunda listede, þubat ayýnda ismi Galatasaray ile birlikte geçmeye baþlayan Chelsea'nin golcü futbolcusu Didier Drogba, yayýmlanan bin 227 transfer haberiyle ikinci sýrada yer alýrken, Galatasaray'ýn son dönemde almak için uðraþ verdiði Antonio Reyes ise 708 habere konu oldu.
G.Saray Oktay Mahmuti ile ‘devam’ kararý aldý
BABASI F.BAHÇE'YÝ SUÇLADI 7SEÇMELERDE oðlu Enes Kanter ile birlikte özel basketbolcu locasýnda oturan Mustafa Kanter ise yaptýðý açýklamda, Kanter'in Fenerbahçe Ülkerspor'a imza atmadýðý için Fenerbahçe takýmý tarafýndan NCAA yönetimine yanýltýcý bilgiler verildiðini söyledi ve bu nedenle oðlunun bir yýl basketboldan uzak kaldýðýný ve Kolej Ligi'nde yer alamadýðýný ifade etti. Mustafa Kanter, ''Kentucky'de oynasaydý þimdi Drafta birinci sýradan gelecekti. Üçüncü
HAMÝT AMELÝYAT OLACAK ÝSPANYOL BASINI BELÝNDEN AMELÝYAT OLACAK HAMÝT ALTINTOP'A TEPKÝ GÖSTERDÝ. AS: HAMÝT MADRÝD'E ÝYÝ AYAKLABAÞLAMADI. MARCA: HAMÝTSÜPERKUPA,ENAZ3LÝGMAÇIVEÝLKÞAMPÝYONLAR LÝGÝMAÇINIKAYBEDECEK. BAYERN Münih'ten bedava bonservisle Real Madrid'e transfer olan milli futbolcu Hamit Altýntop, belinden olacaðý ameliyat nedeniyle Ýspanyol basýnýnda tartýþýldý. ''Hamit, Madrid'e iyi ayakla baþlamadý'' diye yazan As gazetesi, geçen nisan ayýndan bu yana belinden sorun yaþayan Türk futbolcunun bu zamana kadar gördüðü tedavilerin bir iþe yaramadýðýný belirtti. Kulüp doktorlarýna, ''Neden daha önceden ameliyat olmadý?'' sorusunun yöneltildiðini ifade eden As, Hamit'in gördüðü tedavinin sonucunun beklendiði yönünde bir cevap alýndýðýný vurguladý. Almanya'da gelecek pazartesi günü ameliyat olacak Hamit'in yaklaþýk 2 ay antremanlara çýkamayacaðý, daha sonra forma girmesinin de 4 ila 6 hafta arasýnda süre alacaðý iddia edildi.
Hamit'in, Real Madrid teknik direktörü Jose Mourinho'nun ''Kiþisel tercihi'' olduðu belirtilirken, ''Mourinho, menajer olarak baþladýðý yeni dönemde ilk tersliðiyle karþýlaþtý. Hamit, ortasahayý güçlendirmek için alýndý ama öyle görülüyor ki ekimden önce Madrid için iyi mi yoksa kötü mü bir transfer olduðunu bilemeyeceðiz'' yorumu yapýldý. Marca gazetesi ise 28 yaþýndaki Türk futbolcunun ameliyat sonrasýnda 3 ila 4 ay sahalardan uzak kalacaðýna deðinerek, ''Hamit, Barcelona'ya karþý oynanacak Ýspanya Süper Kupasý (14-17 Aðustos), üç ila 4 lig maçý ve ilk Þampiyonlar Ligi maçýný kaybedecek'' diye yazdý. Ýspanyol gazetesi, Hamit'in diðer takým arkadaþlarýyla kaynaþmasý için ABD kampýna götürülme
KÜLTÜR ve Turizm Bakanlýðý, 650. Kýrkpýnar Yaðlý Güreþ Festivali'nde baþpehlivana verilecek kupa ile efsane pehlivan Ahmet Taþçý'ya sunulacak kemeri özel olarak yaptýrdý. 2011 yýlý Kýrkpýnar baþpehlivanlýðýný kazanacak kiþiye verilmek üzere, geleneksel el iþçiliðiyle imal edilen kupa ve üst üste kazandýðý baþpehlivanlýklar nedeniyle ''yaþayan efsane'' olarak görülen Ahmet Taþçý'ya sunulacak kemerin yapýmýnýn tamamlandýðý ifade edildi.Sanat deðeri yüksek bu iki eseri, Gaziantepli bakýrcý usta ve sanatkar Mehmet Akif Duymaz'ýn özel olarak kalemkarlýk ve dövme teknikleriyle imal ettiði bildirilen açýklamada, pirinç kupa ve kemerin Osmanlý motifleriyle bezendiði kaydedildi.
Türk spor medyasý en çok Forlan'ý haber yaptý
Enes Kanter NBA draftýnda birinci tur üçüncü sýrada Utah Jazz'a seçilen ilk Türk olarak tarihe geçti. FOTOÐRAF: A.A
Ýlk sýrada seçme hakký bulunan Cleveland Cavaliers, Duke Üniversitesi'nden Kyrie Irving'i, ikinci sýradaki Minnesota Timberwolfs Arizona'dan Derrick Williams'ý kadrosuna katarken, üçüncü sýrada bulunan Utah Jazz tercihini Enes Kanter'den yana kullandý.
Efsane güreþçi Ahmet Taþçý'ya Kýrkpýnar kemeri
Hamit Altýntop Pazartesi günü operasyon geçirecek.
TAKIMLARIN YURTDIÞI KAMP TERCÝHÝ AVUSTURYA
FEDERER MANNARÝNO ÖNÜNDE TER ATTI
SÜPER Lig'de mücadele eden 18 takým, 2011-2012 sezonu hazýrlarýna gelecek haftadan itibaren baþlayacak. Sezon öncesi hazýrlýklarý için yurt dýþýnda 6 farklý ülke seçen takýmlardan 6'sý Avusturya'yý tercih ederken, 3 takým Belçika'da 3 takým ise Hollanda'da karar kýldý. Uzun lig maratonu öncesi yaz sýcaklarýnýn da bastýrmasýyla Avrupa'da iklimi daha uygun ülkelerde kamp yaparak sezona hazýrlýklarýný sürdürmek isteyen takýmlardan 2'si Slovenya, 1'i de Ýtalya'dan yana tercihini kullandý. Galatasaray, Ankaragücü ve Spor Toto Süper Lig'in yeni temsilcilerinden Orduspor ise 2 farklý ülkede kamp çalýþmalarýný sürdürecek. Galatasaray Avusturya kampýnýn ardýndan 2. etap kamp çalýþmasý için Almanya'yý tercih ederken, Ankaragücü ve Orduspor ise yine Avusturya kampýndan sonra çalýþmalarýný Hollanda'da sürdürecek. Ýstanbul'da 1 Temmuz tarihinde toplanacak olan Fenerbahçe, Düzce'nin Kaynaþlý ilçesi sýnýrlarýndaki Topuk Yaylasý'nda inþa edilen Fenerbahçe Spor Kulübü Topuk Yaylasý Tesisleri'nde yeni sezon hazýrlýk kamp çalýþmalarýnýn ilk etabýný gerçekleþtirecek.
WÝMBLEDON Tenis Turnuvasý'nda 3 numaralý seribaþý Roger Federer, ikinci turda Fransýz Adrian Mannarino'yu 3-0 yendi. Ýngiltere'nin baþkenti Londra'daki Wimbledon Tenis Kulübü Kortlarý'nda oynanan ve 1 saat 28 dakika süren mücadeleyi Ýsviçreli Roger Federer, 6-2, 6-3 ve 6-2'lik setlerle 3-0 kazanarak 3. tura yükseldi. Wimbledon'da 6 kez þampiyon olmayý baþaran Ýsviçreli tenisçi, hiç çift hata yapmadýðý maçta, 11 ace, 38 doðrudan puan getiren vuruþ yaptý. Dünya klasmanýnda 55. sýrada yer alan 23 yaþýndaki Fransýz tenisçi, hiç ace atamadýðý maçý 1 çift, 9 basit, 10 doðrudan puan getiren vuruþla tamamladý. Geçen yýl sürpriz bir þekilde turnuvaya çeyrek finalde veda eden Federer, 3. turda Arjantinli David Nalbandian ile karþýlaþacak. 29 yaþýndaki Nalbandian, 2002 yýlýnda Wimbledon'da final oynamýþtý. Turnuvanýn 12 numaralý seribaþý raketi Fransýz Jo-Wilfried Tsonga da bu yýl ikinci kez Wimbledon'a katýlan Bulgar rakibi Grigor Dimitrov'u 67(4), 6-4, 6-4, 7-6(8)'lýk setlerle 3-1 yendi.
olarak gelmesi de bizim için önemli, ilk kez bir Türk bu dereceyi alarak tarihe geçti. Oðlum daha çok genç, Utah Jazz ile büyük baþarýlara imza atacaðýna hiç þüphem yok'' dedi. Kanter'in menajeri Max Ergül de milli basketbolcunun NBA'de büyük bir yýldýz olacaðýný umduðunu kaydetti. Enes Kanter, seçimlerin ardýndan Utah eyaletinde takýmýn bulunduðu Salt Lake City þehrine geçerek burada idari ve teknik yönetimle biraraya geldi.
Galatasaray Basketbol Þubesi Sorumlusu Hakan Üstünberk, Erkek Basketbol Takýmý Baþantrenörü Oktay Mahmuti'nin, yeni sezonda da görevine devam edeceðini açýkladý. Açýklamada bulunan Üstünberk, Galatasaray Basketbol Þubesi'nde istikrarýn kalýcý olmasýný arzu ettiklerini dile getirerek, þunlarý ifade etti: ''Bu doðrultuda kalýcý istikrarýn saha içi ve dýþýnda saðlýklý bir yapýlanmadan geçtiðine yürekten inanýyorum. Geçtiðimiz sezon bu yeni yapýlanmanýn temellerini attýk. Bu yolda erkek takýmý baþantrenörlüðüne Oktay Mahmuti'yi getirdik. Saðlýklý bir antrenör yönetici iliþkisi çerçevesinde baþarýlý bir sezon geçirdik. Daha kalýcý bir yapý kurabilmek adýna kendisiyle uzun bir süredir fikir alýþveriþi yapmaktayýz. Bu alýþveriþ sonucunda Oktay Mahmuti'nin 2011-2012 basketbol sezonunda da Galatasaray Erkek Basketbol Takýmý Baþantrenörlüðü görevine devam etmesi kararýný beraberce aldýk. Oktay Mahmuti, yeni yapýlanmamýzýn temel taþlarýndan biri olup, bu sürecin tamamýnda etkin olarak sorumluluk almýþtýr.''
Ü M Ý T V Â R O L U N U Z : Þ U Ý ST Ý K B A L Ý N KI L Â B I Ý Ç Ý N DE E N Y Ü K S EK GÜR SADÂ ÝSLÂMIN SADÂSI OLACAKTIR
Y 25 HAZÝRAN 2011 CUMARTESÝ
‘Ezan büyülü bir ses’ ÝSPANYOL ÞARKICI MARÝA BUÝKA, ''EZAN SESÝNDEN ÝNANILMAZ DERECEDE ETKÝLENÝYORUM'' DEDÝ. ÝSPANYOL þarkýcý Maria Buika, ezan sesinden inanýlmaz derecede etkilendiðini söyledi. Buika, Bursa Büyükþehir Belediyesi Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfý (BKSTV) tarafýndan gerçekleþtirilen ‘50. Uluslararasý Bursa Festivali’ne katýldý. Önceki gece Kültürpark Açýkhava Tiyatrosu’nda konser veren Buika, “Bursa’da kendimi evimde hissediyorum” dedi. Konser öncesinde gazetecilere açýklamalarda bulunan Ýspanyol þarkýcý Maria Buika, Türkiye’nin geçmiþle geleceði çok
iyi harmanlayan bir ülke olduðunu kay detti. Buika þunlarý kaydetti: ‘’Türkiye’ye geldiðim zaman inanýlmaz derecede enerjinizi hissediyorum. Geçmiþle geleceði çok iyi harmanlayan bir ülkesiniz. Ezan sesinden inanýlmaz derecede etkileniyorum. Ezan, büyülü bir ses. Ýspanya’daki gibi çok fazla ayrýmýnýz yok, kendi içerinizde çok güzel harmanlanmýþsýnýz. Her gittiðim yer sanki diðer yerlere çok benziyor. Bu elektriði her geldiðimde çok iyi algýlýyorum.’’ Bursa / cihan
‘Kalkan kumaþ’ üretildi DOKUZ Eylül Üniversitesi’nde elektromanyetik dalgalarý yansýtarak olumsuz etkilerinden koruyan kumaþ üretildi. Elektronik Mühendisliði Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Ahmet Özkurt, “Cep telefonlarý, evdeki bazý elektirikli ev aletlerinin mesela wifi internet saðlayýcýlarýnýn saldýðý, modemlerin, radyo yayýnlarýnýn bandýnda olan sinyalleri sizin kumaþýnýzdan arka tarafa geçirmemek üzere yapýlmýþ bir çalýþma” dedi. Tekstil Mühendisliði Bölümü’nden Prof. Dr. Fatma Çeken de konuyla ilgili þunlarý söyledi: “Bunlar yüzde yüz çelik olabiliyor, yüzde yüz bakýr, bakýr-pamuk, çelik-pamuk karýþýmý olabiliyor, bunlarý temin ettikten sonra bunlarý kumaþ haline getirmeye çalýþtýk” dedi. Kumaþýn kullaným alanýnýn oldukça geniþ olduðunu belirten Çeken, giysilik, perdelik kumaþý olarak kullanýlmasýnýn yaný sýra, tuðla katmanýnda bir yapý malzemesi olarak da kullanýlabileceðini söyledi. Üniversite çatýsý altýnda geliþtirilen “kalkan kumaþ”, giriþimcilerin ilgisini bekliyor. Ýzmir / aa
Cep telefonunu þarj eden tencere Kaynayan sudan gelen ýsýyý elektriðe dönüþtüren tencere, bu sayede lezzetli bir yemek piþirebilirken ayný anda açýða çýkan elektrik ile telefonunuzu þarj edebilmenize de imkân saðlýyor. Popular Science dergisinde yer alan habere göre, deprem gibi tabiî afetlerde ýsýnmak için ateþ yakan insanlardan esinlenerek geliþtirilen “Hatsuden-Nabe” isimli termoelektrik tencere, elektrik üretmek için tencerenin dibindeki ýsý ile kaynayan suyun arasýndaki ýsý farkýný
kullanan termoelektrik seramik çubuklarý içeriyor. Tencere bu þekilde bir telefonu 3 ile 5 saat arasýnda þarj edebiliyor. Böylece tabiî afetlerde zor durumda kalan insanlar hem yemeklerini piþirebilecek, hem de birbirleriyle iletiþimlerini devam ettirebilecekler. Afetzedelere yardým etmenin yaný sýra tencere, ayrýca geliþmekte olan ülkeler için yeni bir cep telefonu þarj yöntemi sunuyor. Tencere’nin Japonya’da 300 Dolar’dan satýþa sunulmasý bekleniyor.