l 11 Eylül ve Risale-i Nurl Çatýþma deðil, barýþ l Manevî cihad l Müsbet hareket ve güvenlik l Model ülke ancak Bediüzzaman modeliyle olur lDinsizlik ve ahlâksýzlýða karþý ortak mücadele l Provokasyonlara karþý Peygamber metodu l Krizleri aþmada Risale-i Nur'un rolü
Y GERÇEKTEN HABER VERiR
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
YIL: 42
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ/ 75 Kr
SAYI: 14.849
www.yeniasya.com.tr
Kürt sorununu Kemalizm üretti YAZAR MUSTAFA AKYOL: BÝREYSEL VEYA PARTÝ OLARAK KEMALÝST OLUNABÝLÝR, AMA KEMALÝZM ANAYASA ÝLE DEVLET ÝDEOLOJÝSÝ OLAMAZ.
16 yaþýndan büyük olanlarýn asgarî ücretinden 178 lira kesinti yapýlacak. FOTOÐRAF: AA
ASGARÎ ÜCRET YÜZDE 5.1 ZAMLANACAK
Asgarî zam 29 TL uAsgarî ücrete Temmuz ayýnda yüzde 5.1 zam yapýlacak. Böylece 16 yaþýndan büyük iþçiler için asgarî ücret, 28.99 liralýk artýþla net 658.95 lira olacak. Öte yandan, asgarî ücretten 16 yaþýndan büyük iþçiler için yapýlan kesinti 178.05 lirayý bulacak. uHaberi sayfa 11’de
GÜLER SABANCI: YENÝ MECLÝSÝN ÝLK ÝÞÝ
Önce sivil anayasa u S a ban cý Ü ni ver si te si Mü te vel li Heyeti Baþkaný Güler Sabancý, Sabancý Üniversitesi 2010-2011 akademik yýlý mezuniyet töreninde, kamuoyunda yoðun olarak dile getirilen ‘yeni anayasa’ konusu ile alâkalý olarak, yeni parlamentonun yapmasý gereken ilk ve en önemli iþin, Türkiye’nin ilk sivil anayasasýný yapmak olduðunu kaydetti. uHaberi sayfa 5’te
KEMALÝZMÝN KURDUÐU SÝSTEM
ÝNSANLAR KEMALÝZME ÝNANMIYOR
u“Kemalizm bu ülkede öyle bir eðitim sistemi kurmuþ ki, siz ne kadar eðitimli olursanýz o kadar Kemalist ve dar kafalý olursunuz. Kemalist eðitim sistemi bize ‘M. Kemal’in yaptýðý herþey doðrudur, bunlara karþý çýkan vatan hainidir, Türkiye’de yanlýþ giden birþey varsa bu onun yolundan sapýldýðý içindir’ anlayýþýný öðretmeye çalýþmýþtýr. Meselâ Kürt sorununun dýþ mihraklar tarafýndan kýþkýrtýldýðý için ortaya çýktýðý öðretisi vardýr. Oysa bu sorun M. Kemal Kürtleri zorla TürkYazar Mustafa leþtirmek istediði için vardýr.”
u“Kürt sorununun çýkýþ noktasýný bazýlarý 12 Eylül olarak lanse ediyorlar, halbuki 12 Eylül Kemalizmin devamýdýr. Evren Atatürkçüdür. Kürtçe 80’lerde deðil, daha 30’lu yýllarda yasaklanmýþtýr. Bugün de çocuklarýmýza her gün onun yolunda yürümek için yemin ettiriliyor. Ama Kemalizm yüzünden maðdur olan insanlar bu paradigmaya inanmadýlar. Dedeniz din adamýysa ve tek parti döneminde asýlmýþsa, Kürtseniz ve diliniz yasaklanmýþsa, liberalseniz ve özgürlükler kýsýtlanýyorsa bu paradigmaya inanmazsýnýz. Ve artýk bugün Kemalist müdahaleler yapýlamýyor.”
Akyol
CHP GENEL BAÞKANI KEMAL KILIÇDAROÐLU:
KCK DÂVÂSINDA YARGILANAN
Ödün vermeyeceðiz
BDP’lilere tahliye yok
u CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, ‘’Milletin iradesi tecellî edinceye kadar, milletvekili seçilip mazbata alýp, TBMM’ye Yüksek Seçim Kurulunun bildirdiði isimler, Resmî Gazete’de yayýmlanan isimler TBMM’ye gelip yemin içinceye kadar CHP vakur duruþunu sergileyecektir. Ödün vermeyeceðiz’’ dedi. uHaberi sayfa 4’te
MHP GENEL BAÞKANI DEVLET BAHÇELÝ:
Yemin edeceðiz Güler Sabancý
Hasan Hüseyin Kemal'in röportajý sayfa 12’de
uMHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli, ‘’Milliyetçi Hareket Partisi, TBMM’nin saygýnlýðýna ve millet iradesinin vazgeçilmezliðine inandýðýndan dolayý, yemin törenine tüm milletvekilleriyle eksiksiz katýlacak ve demokrasinin iþlemesine destek verecektir’’ dedi. uHaberi sayfa 4’te
ÞÝMDÝDEN HAZIRLANALIM
Yarýn akþam Mi’rac gecesi uHz. Muhammed’in (asm) þahsýnda ‘’insanlýðýn önüne açýlan sýnýrsýz bir yükseliþ ufku; varlýðýn özüne yolculuk’’ anlamýna gelen, beþ vakit namazýn da farz kýlýndýðý Mi'rac gecesi, Salý'yý Çarþamba’ya baðlayan gece idrak edilecek. ISSN 13017748
u KCK dâvâsýnda tutuklu yargýlanýrken milletvekili seçilen Selma Irmak, Kemal Aktaþ, Faysal Sarýyýldýz, Ýbrahim Ayhan ve Gülser Yýldýrým ile vekilliði düþürülen Hatip Dicle’nin tahliye talepleri mahkemeler tarafýndan reddedildi. n4’te
52.8 MÝLYAR DOLARA ÇIKTI
Bankalar da borçlu
u Türkiye’de bankalarýn yurtdýþýndan saðladýðý kredi borcu, Nisan sonu itibariyle 52,8 milyar dolara ulaþtý. Merkez Bankasýnýn verilerine göre, bu borcun 20 milyar dolarý kýsa vadeli, 32,8 milyar dolarý uzun vadeli kredi borçlarýndan oluþtu. n11’de
“Hür Adam” en çok seyredilenler arasýnda uTürkiye'de 2011 yýlýnýn beþ ayýnda en çok izlenen üç yapým, Türk filmi oldu. 147 filmin vizyona gir di ði bu dö nem de, Meh met Tan rý se ver’in yö net men li ði ni yap tý ðý “Hür A dam: Be di üz za man Said Nursî” filmi de en çok seyredilen ilk beþ Türk ya pý mý a ra sýn da yerini aldý.
2
LÂHÝKA
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
‘‘
Y
Ýki göz vardýr ki onlara Cehennem ateþi dokunmaz: Allah korkusundan aðlayan göz ve Allah yolunda nöbet tutan göz. Câmiü’s-Saðîr, No: 2735 / Hadis-i Þerif Meâli
Ýbadet dirisi olmak
Üç aylarda Risâle-i Nur’la meþgul olmak
‘‘
Yazýda usanan ve ibadet aylarý olan Þuhur-u Selâsede sair evrâdý, beþ cihetle ibadet sayýlan Risâle-i Nur yazýsýna tercih eden kardeþlerime iki hadis-i þerifin bir nüktesini söyleyeceðim.
(Bir kýsým kardeþlerime hususî bir mektuptur) azýda usanan ve ibadet aylarý olan Þuhur-u Selâsede sair evrâdý, beþ cihetle ibadet sayýlan(Hâþiye) Risâle-i Nur yazýsýna tercih eden kardeþlerime iki hadis-i þerifin bir nüktesini söyleyeceðim. Birincisi: “Mahþerde ulema-i hakikatin sarf ettikleri mürekkep þehidlerin kanýyla muvâzene edilir, o kýymette olur.” (Gazâlî, Ýhyâu Ulûmi’d-Dîn, 1:6) Ýkincisi: “Bid’alarýn ve dalâletlerin istilâsý zamanýnda Sünnet-i Seniyyeye ve hakikat-i Kur’âniyeye temessük edip hizmet eden, yüz þehid sevabýný kazanabilir.” (Ýbni Adiy, el-Kâmil fi’d-Duafâ, 2:739) Ey tembellik damarýyla yazýdan usanan ve ey sofîmeþrep kardeþler! Bu iki hadisin mecmuu gösterir ki, böyle zamanda hakaik-i imaniyeye ve esrar-ý Þeriat ve Sünnet-i Seniyyeye hizmet eden mübarek, hâlis kalemlerden akan siyah nur veya âb-ý hayat hükmünde olan mürekkeplerin bir dirhemi, þühedanýn yüz dirhem kaný hükmünde yevm-i mahþerde size fayda verebilir. Öyleyse onu kazanmaya çalýþýnýz. Eðer deseniz: “Hadiste âlim tabiri var. Bir kýsmýmýz yalnýz kâtibiz.” Elcevap: Bir sene bu risâleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanýn mühim, hakikatli bir âlimi olabilir. Eðer anlamasa da, madem Risâle-i Nur þakirtlerinin bir þahs-ý mânevîsi var; þüphesiz o þahs-ý mânevî bu zamanýn bir âlimidir. Sizin kalemleriniz ise, o þahs-ý mânevînin parmaklarýdýr. Kendi nokta-i nazarýmda liyakatsiz olduðum halde, haydi, hüsn-ü zannýnýza binaen bu fakire bir üstadlýk ve tebâiyet noktasýnda bir âlim vaziyetini verdiðinizden baðlanmýþsýnýz. Ben ümmî ve kalemsiz olduðum için, sizin kalemleriniz benim kalemim sayýlýr; hadiste gösterilen ecri alýrsýnýz. Hâþiye: Bu kýymetli mektupta Üstadýmýzýn iþaret ettiði beþ nevî ibadetin kendilerinden izahýný talep ettik. Aldýðýmýz izah aþaðýya yazýlmýþtýr: 1. En mühim bir mücahede olan ehl-i dalâlete karþý mânen mücahede etmektir. 2. Üstadýna neþr-i hakikat cihetinde yardým sûretiyle hizmet etmektir. 3. Müslümanlara iman cihetinde hizmet etmektir. 4. Kalemle ilmi tahsil etmektir. 5. Bazan bir saati bir sene ibadet hükmüne geçen tefekkürî olan ibadeti yapmaktýr. (Rüþtü, Hüsrev, Refet) Lem’alar, 21. Lem’a, s. 171
Y
LÛGATÇE:
Þuhur-u Selâse: Üç aylar; Recep, Þaban ve Ramazan. evrâd: Virdler, duâlar. ulema-i hakikat: Hakikat ilmiyle meþgul olan âlimler. bid’a: Dinin özüne ters olan, sonradan dine sokulan batýl þeyler. dalâlet: Sapýklýk, hak yoldan sapmýþlýk. temessük: Yapýþma, sarýlma, sýkýca tutma. sofîmeþrep: Tasavvuf ehli, riyazet ve nefisle mücadele ile hakikata varmaya çalýþan kimse.
mecmu: Toplamý. hakaik-i imaniye: Ýman hakikatleri. esrar-ý Þeriat: Þeriatýn sýrlarý. âb-ý hayat: Hayat suyu. þüheda: Þehidler. yevm-i mahþer: Mahþer günü. þahs-ý mânevî: Manevî þahýs; belli bir kiþi olmayýp bir cemaatten meydana gelen mânevî þahýs. hüsn-ü zan: Güzel zan, düþünce. tebâiyet: Uyma, tabi olma. neþr-i hakikat: Hakikati yayma.
öyümüzde “Hasan Hoca” diye yaþlý bir amca vardý. Gerçek yaþýný ne kendisi bilir, ne de evlâtlarý bilirdi. Ama doksan yaþýný çoktan aþtýðýný ve yüz yaþýna merdiven dayadýðýný herkes biliyordu. Buna raðmen, merdivenleri rahatlýkla çýkabiliyor, kendi ihtiyaçlarýný kendi karþýlýyordu. Zayýf, çelimsiz, kupkuru ama dipdiriydi. Akranlarý çoktan rahmetli olmuþ, kendi evlâtlarý bile ihtiyarlamýþlardý. Ama Hasan Hoca, hâlâ zinde ve saðlýklý görünüyordu. Eþi çoktan vefat ettiði için kýzýnýn yanýnda yaþýyordu. Komþularý kýzýna “Hasan Hoca nasýl?” diye sorduklarýnda, “Ýyi maþallah, ibadet dirisi çok þükür” derdi. Ýbadet gerçekten de insaný diri tutuyor. Ýbadet eden insanýn evvelâ ruhu yaþlanmýyor. Manevî gýdalarla beslendiði için her zaman dinç ve diri oluyor. Sonra da ruhundaki bu gençlik iksiri bedenine sirayet ediyor ve beden de diri kalmaya devam ediyor. Zaten her ibadetin beden saðlýðý için çeþitli fayda ve hikmetleri olduðu, ilmen de ispat edilmiþtir. Ama mü’min ibadet ederken bu fayda ve hikmetleri düþünmez, sadece Allah’ýn rýzasýný tahsil ve kendisine verilen nimetlerin þükrünü eda etmek için ibadet eder. Cenâb-ý Hak da kuluna bir ikram olarak bazý dünyevî faydalarý da ibadetteki ahvâl ve hareketlerin içine yerleþtirmiþtir. Ýbadetlerin beden saðlýðýna saðladýðý faydalar, hem Âyet-i Kerimelerde, hem de bir çok Hadis-i Þerifte ifade edilmiþtir. Saðlýðýn korunmasý temizlikle baþladýðý için, dinimizde temizliðe çok önem verilmiþ, Müslümanlar temiz olmaya teþvik edilmiþtir. “Orada temizlenmeyi seven bir takým adamlar vardýr. Allah da çok temizlenenleri sever” (Tevbe Sûresi, 108) Namazdan önce abdest almak suretiyle temizlenmek de yine dinimizin temizliðe verdiði önemi gösterir. Peygamber Efendimiz de (asm) þöyle buyurmuþtur: “Ey Enes! Abdest al! Çünkü, abdest saðlýðý korur.” (Ýbn-i Kesir: 6195) Namaz ise, baþlý baþýna bir þifa kaynaðýdýr. Zira namazda okunan Kur’ân Âyetleri, ruha þifa olduðu gibi, bedene de þifa verir. Yine Allah Resulü (asm) baþka bir Hadis-i Þerifinde þöyle buyurmuþtur: “Yasin Sûresi þifadýr, Fatiha Sûresi bazý hastalýklar için þifadýr.” (Ýbn-i Mâce Týp: 3452) Namazda yapýlan hareketlerin ve özellikle secdeye kapanmanýn, insan bedeninde biriken statik elektriðin boþaltýlmasýný saðladýðý, böylece insaný stres ve sýkýntýdan kurtardýðý bilinmektedir. Bu þekilde insanýn verem ve kanser gibi hastalýklara yakalanma riski büyük ölçüde ortadan kalkmaktadýr. Ayrýca namazda hemen bütün eklemler hareket ettiði için, omuz, bel ve dizlerde kireçlenmeye baðlý rahatsýzlýklar en az seviyeye inmektedir. Ama namazýn da tadil-i erkân üzerine kýlýnmasý gerekmektedir.
K
abdilyildirim26@hotmail.com
Ramazan ayý geldiðinde camilere kurulan mahyalarda “Oruç tut sýhhat bul” Hadis-i Þerif’i de, orucun insan saðlýðý için ne kadar önemli olduðunu belirtmektedir. Abdestin, namazýn, orucun ve duâ ve tefekkür etmenin ruh saðlýðýna olduðu kadar, beden saðlýðýna da pek çok faydalarý olduðu, gayrý Müslimler tarafýndan bile dile getirilmektedir. Ýbadetin insana saðladýðý týbbî faydalar bizim ihtisas alanýmýz dýþýnda olsa da, kendi gözlemlerimizle bir takým sonuçlara þahitlik ettiðimiz çok olmuþtur. Bu durumu hastanelerde daha net olarak gözlemlemek mümkündür. Ýnancý kuvvetli olan ve ibadetlerini yerine getirmeye çalýþan hastalarýn tedaviye daha çabuk cevap verdiði ve daha kýsa sürede saðlýðýna kavuþtuðu görülmektedir. Bazen ibadetin kerâmeti, doktorlarý bile þaþýrtmaktadýr. Geçen yýl geçirmiþ olduðum aðýr bir kas ve sinir sistemi rahatsýzlýðý sonucu, üç ay yataða baðlý kalmýþtým. Ayaða kalkmamýn bir yýlý bulabileceði ve ayaða kalksam bile eski halime gelmemin çok zayýf bir ihtimal olduðu söylenmiþti. Ama Þâfi isminin imdadýma yetiþmesi, dostlarýn duâsý, namazýn kerâmeti ile öngörülenden çok önce ayaða kalktým ve bu gün de eski saðlýðýma kavuþmuþ bulunuyorum elhamdülillah. Bu geliþmeyi büyük ölçüde namaza borçlu olduðumu söyleyebilirim. Önceleri yatakta, daha sonra da oturarak kýlmaya çalýþtýðým namazlarýn, bana fizik tedavi seanslarýndan daha fazla fayda saðladýðýna inanýyorum. Asýl faydasý ise, tevekkül ve teslimiyetin verdiði rahatlýkla, sýkýntýlarýmý binden bire indirmesi olmuþtur. Eskiden týp ilmi bu kadar geliþmemiþ, koruyucu hekimlik ve hijyen kurallarý bu kadar yaygýnlaþmamýþ olduðu halde, insanlar daha az hasta oluyorlardý. Belki “Eskiden insanlarýn daha az hasta olduklarýný nereden biliyorsun, o zaman istatistik ve kayýt sistemi bu kadar titiz tutulmuyordu” diyenler olabilir. Ama ben yine kendi gözlemlerime ve kanaatime dayanarak bunu söylüyorum. Çünkü eskiden ihtiyarlar bu kadar çabuk yýpranmýyorlardý. Belki ortalama ömür bu kadar uzun deðildi, ama ihtiyarlar hayatlarýnýn son demlerini bu kadar çok hastalýklarla mücadele ederek geçirmiyorlardý. Ýnsanlar ne kadar yaþlý olursa
olsun, çok önemli mazereti olmadýktan sonra namazlarýný ayakta kýlabiliyorlardý. Camilerde bu günkü gibi tabureler yoktu. Hasan Hoca gibilerin sayýsý daha fazlaydý. Bugün ise, her caminin arka saflarýna tabureler dizilmiþ bulunuyor. Eski ihtiyarlara göre delikanlý sayýlacak yaþta olanlar, namazlarýný tabureler üzerinde kýlýyorlar. Eskiden insanlar çocuk yaþta ibadet etmeye baþlardý. Gençliklerinde de ibadete devam ettiklerinden, bedenleri daha saðlýklý oluyordu. Onun için yaþlandýklarýnda bu kadar yýpranmýyorlardý. Yani eski ihtiyarlar ibadet dirisi oluyorlardý. Þimdi ise insanlar genellikle emekli olduktan sonra namaza aðýrlýk veriyorlar. Gençlikleri ibadetten uzak geçtiði için, daha çabuk ihtiyarlýyorlar ve bedenleri de daha mukavemetsiz oluyor. O yüzden bel ve diz aðrýlarý, kireçlenmeler ve daha pek çok hastalýklar, bedenleri zayýf düþürüyor. Yaþlýlar taburelere mahkûm oluyor. Bunu söylerken, taburede namaz kýlanlarý da saygý ile karþýlýyorum. Elbette içlerinden gençliðinde ibadetlerini yerine getirdiði halde sonradan maðdur olan ve taburede namaz kýlmak zorunda kalanlar vardýr. Emekli olduktan sonra namaza baþlayanlarý da tebrik ediyorum. “Zararýn neresinden dönersen kârdýr” sözüne kulak verdikleri için mübarek olsun diyorum. Kalan ömürlerini saðlýk ve selâmet içinde geçirmelerini diliyorum. Her insan hayatýný saðlýklý, mutlu ve huzurlu bir þekilde tamamlamak ister. Bunun formülünü de, Bediüzzaman Hazretleri Kur’ân eczanesinden çýkardýðý reçetelerle, güzel bir þekilde ifade etmiþtir: “Hayatýn lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatýnýzý imân ile hayatlandýrýnýz ve feraizle zinetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz.” (Sözler, s. 238)
FURKAN DEMÝR furkandemiroz@gmail.com
Okuyamamaktan kork! Öze dönüþ yazýlarý – 2 Kork ve titre… Kendini bir muhasebeden geçir ve oku. Zira ne çýkýyor ise okuyamamaktan kaynaklanýyor. Ýnsan okumayýnca akan sele karþý koyacak bir eþya bulamýyor. Doðrusunu biliyor, “yapmamam lâzým” diyor ama nafile, iþe yaramýyor.
Okumak gerek! Okumayýnca insan, okuyanlardan uzakta kalýyor. Okuyanlarý ise uzaktan bakýnca az görüyor. Yeis geliyor, baþýna oturuyor. “Eyvah!” diyor, ama elden bir þey gelmiyor. Okumayýnca insan, þimdiye kadar yapamadýklarýný yapamadýlar diye sunuyor. Tenkit kapýsýný açýyor, hizmetin önüne set koyuyor. Nelere sebep olduðunu bile anlamýyor. Evet, okumayýnca hizmet muvakkat oluyor. Zahiri bir muvaffakiyet görünüyor, akýbeti ise vahim geliyor. Okumayýnca istibdat doðuyor, sadýr iþliyor, kiþilerin sadýrlarý satýrlarla dolu olmayýnca, sadýrý satýr sanýyor alýyor, koynunda saklýyor. Okutmak gerek! Okutmayýnca insan, okuduðunu çok görüyor. “Nasýl olsa çok kiþi okumuyor” diyor. Risâleleri alýp evinin en güzel köþesine koyuyor. Fakat fiyatýnýn en az yirmi beþ kiþiye okutmak olduðunu hatýrlamýyor. Okutmayýnca insan, birilerine ulaþma derdi kalmýyor. Sonra cemaat ile irtibatý kesiyor, okutanlar muhatap olursa oluyor. Ve sonuçta okumayanlar zümresine dahil oluyor. Okuyanlarýn önünü açmak gerek! Kendinden fazla okuyan istemiyor, arþa deðecek olanlarýn omuzlarý üzerine ayaklarýný koyuyor. Boyu kýsa geliyor, hak nazarýnda sukuta uðruyor. Veya Nur arayanlarý bulup, bulduðu zaman ise sarýlmasýný biliyor. Arþa deðmek istidadýnda olanlarýn ayaklarý altýna omuzlarýný koyuyor. Okuma programlarý yapmak gerek! Her ilde, ilçede, mahallede, köyde program yapmak gerek. Ulaþabildiðimiz kadar insana Nurlarý anlatmak gerek. Ve en önemlisi bu programlardan birine katýlmak gerek. Programlarý destekleyip, maneviyattan yabanileþmiþ bu asrý munis birer hizmetkâra dönüþtürmek gerek. Yoksa þu hayat-ý dünyeviyeyi sabit mi sandýk? Dünya da herkes vazifesini yapýyor iken (zalim zalimliðini, þeytan aldatmayý vs.), biz niye yapmayalým ki? Elbette yapýyoruz ve hep yapacaðýz inþâallah. Ama önce okumamýz lâzým. Velhâsýl okumayýnca olmuyor. Hizmet hezimete dönüþüyor. Okumayýnca insan olunmuyor, yeniden doðulmuyor. Peki, okuyor muyuz? Okutuyor muyuz?
HABER
Y
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Mehmet KUTLULAR Genel Müdür
Recep TAÞCI
Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
Çocuklarýnýza sahip çýkýn DÝYARBAKIR VALÝSÝ MUSTAFA TOPRAK, OKULLARIN TATÝLE GÝRDÝÐÝNÝ HATIRLATARAK, ÇOCUKLARIN KÖTÜ ALIÞKANLIKLARDAN KORUNMASI ÝÇÝN AÝLELERE BÜYÜK ÝÞ DÜÞTÜÐÜNÜ SÖYLEDÝ. mýzý ve tüm ailelerimizi geleceði DÝYARBAKIR Valisi Mustafa Topde güzel olacaktýr. Hiçbir anne rak, kadýnlara çocuklarýný uyuþtuve babamýz da üzülmeyecektir” rucu ve hýrsýzlýk çeteleri baþta oldi ye ko nuþ tu. Va li Top rak, mak üzere kötü niyetli kiþilerden “Toplumumuzun her bir bireyi, korumalarý çaðrýsýnda bulundu. tüm gençlerimiz, 7’den 77’ye Sur Kay ma kam lý ðý’nýn SO DES tüm insanlarýmýz mutlu olsunlar. Projesi kapsamýnda yürüttüðü “El Geleceklerinin güzel olmasýndan Emeði Göz Nuru” projesi yýl sonu emin olsunlar. Çoluk çocuklarýný sergisine katýlan Vali Toprak, okulDiyarbakýr Valisi geleceðe emin olarak hazýrlasýn larýn tatil olduðunu hatýrlatarak, Mustafa Toprak lar. Onlarýn da güzelliklerini, iyiçocuklarýn kötü alýþkanlýklardan ko runmasý için ailelere büyük iþ düþtüðünü söy- liklerini, gelecekte çok iyi roller aldýklarýný ledi. Melikahmet Toplum Merkezi’nde sergi þimdiden görsünler. Bunun için buna önem ve konferans salonunun açýlýþýný yapan Top- veriyoruz ve gençlerimizin, kadýnlarýmýzýn ve rak, 2008 yýlýnda açýlan merkezin çok önemli kýzlarýmýzýn eðitimine önem veriyoruz. Düne kadar belki bir þeyler eksik olabilir. Yaþanan iþlere imza attýðýný vurguladý. Vali Toprak, “Çevrede bazý kötü niyetli in- bir takým sýkýntýlarýn temelinde eðitimsizliðin sanlar olduðunu da biliyoruz. Zaman zaman yattýðýna inanýyorum” ifadelerini kullandý. uyuþturucu müptelâlýðý olabiliyor. Sokakta bir Melikahmet Toplum Merkezi’ndeki sergide takým olumsuz maddeleri satanlar olabiliyor. 80 bayan el sanatlarý kursu, 80 haným giyim Çeteler olabiliyor, hýrsýzlar olabiliyor. Bu insa- kursu ve 40 bayan ise çinicilik kursu alanýnda nî yaklaþýmý gösterdiðimiz sürece, o çocuklarý- yaptýðý ürünleri sergiledi. Diyarbakýr / cihan
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
NAMAZ VAKÝTLERÝ
ISSN 13017748
Hicrî: 25 Recep 1432 Rumî: 14 Haziran 1427
yeniasyadansize@yeniasya.com.tr
Yeni bir dizi: Bediüzzaman Modeli on dönemde peþ peþe yayýnladýðýmýz yazý dizileri okuyucularýmýz tarafýndan büyük bir ilgiyle takip edildi. Önce, Genel Yayýn Müdürümüz Kâzým Güleçyüz’ün hazýrladýðý “Cemaatler: Toplum-Siyaset-Devlet” dizisini yayýnladýk. Bu dosyanýn kýsa sürede kitaplaþmýþ hali de yoðun bir ilgi görüyor. Nitekim ilk baský, çýkmasýnýn üzerinden bir buçuk ay bile geçmeden tükendi ve þimdi ikinci baskýsý yapýlacak. “Cemaatler” dosyasýnýn ardýndan, Latif Salihoðlu’nun hazýrladýðý “Türkiye’de seçimler ve demokrasi tarihi” dizisini yayýnladýk. Neredeyse bir buçuk asra yaklaþan demokratikleþme sürecimizin önemli kilometre taþlarýný ortaya koyarak, geldiðimiz noktanýn tarihî arkaplanýný gözler önüne seren ve ilgi, merak ve istifadeyle takip edilen bu çalýþmasýndan dolayý Salihoðlu’nu bir kez daha tebrik ediyor ve bu dosyanýn da geniþletilip kitaplaþmasýný
S
Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta
Ýmsak 3.27 3.17 3.46 3.39 3.30 3.01 3.01 2.44 3.28 3.18 3.41
Güneþ 5.14 5.15 5.33 5.36 5.29 4.52 4.53 4.41 5.25 5.06 5.31
Öðle 12.49 12.59 13.07 13.18 13.14 12.29 12.33 12.25 13.08 12.40 13.08
Ýkindi 16.38 16.54 16.56 17.13 17.10 16.20 16.26 16.20 17.03 16.30 16.59
Akþam 20.11 20.30 20.29 20.49 20.46 19.54 20.01 19.56 20.39 20.03 20.33
Yatsý 21.49 22.17 22.07 22.35 22.34 21.35 21.43 21.43 22.25 21.41 22.12
bekliyoruz. Peþinden yayýna aldýðýmýz, aðýrlýklý olarak Elif Nur Kurtoðlu’nun emek verdiði, Fatma Yýlmaz’ýn da katkýda bulunduðu “Bitmeyen çile: Baþörtüsü yasaðý” dosyamýzda da, ne yazýk ki hâlâ can yakmaya devam eden, ama mâlûm sebeplerle artýk “kanýksanýr” hale gelen bu kronik sorununu tekrar gündeme taþýdýk. Onun ardýndan, Zeynep Çakýr’ýn “Harem-i Hümayun” çalýþmasýný yayýnladýk. Tarihî gerçeklerin gayri ahlâkî mesajlarla tahrif edildiði TV dizilerine cevap niteliði de taþýyan bu dizi de önemli bir hizmete vesile oldu. Çakýr’ý kutluyor, teþekkür ediyor ve bu çalýþmanýn geliþtirilip kitaplaþtýrýlmasý halinde, saðlayacaðý istifadenin daha da artacaðý düþüncemizi bu vesileyle ifade ediyoruz. Peþinden, Rotterdam Ýslâm Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’ün iki günlük, kýsa, ama önemli bir çalýþmasýný neþrettik. Bu çalýþmada, önemli Batýlý müsteþriklerden John Davenport’un, Batýda Kur’ân ve Hz. Peygamber (a.s.m.) hakkýnda ileri sürülen iftira ve ithamlarý çürüten açýklamalarý ayrýntýlý þekilde verildi. “Hz. Muhammed ve Kur’ân’dan Özür Diliyorum” adlý kitabýyla tarihî bir hizmet ifa eden Davenport’un Peygamberimiz, Kur’ân ve Ýslâm hakkýndaki müsbet ifadelerinden kýsa bir bölüm, Bediüzzaman Hazretlerinin Ýþârâtü’l-Ý’caz adlý tefsirinin sonuna eklenen “Ecnebi Feylesoflarýn Kur’ân’ý Tasdiklerine Dair Þehadetleri” baþlýklý bölümde de yer alýyor. Prof. Akgündüz’e de bu deðerli katkýsý için çok teþekkür ediyoruz. ***
Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa
Ýmsak 3.24 3.50 3.02 3.15 3.33 2.53 3.12 2.42 2.45 3.10 3 .44
Güneþ 5.27 5.42 5.06 5.08 5.23 4.56 5.00 4.44 4.37 5.14 5.27
Öðle 13.14 13.21 12.55 12.48 13.00 12.45 12.35 12.31 12.16 13.03 12.56
Ýkindi 17.12 17.14 16.54 16.41 16.51 16.43 16.24 16.29 16.09 17.02 16.41
Akþam 20.49 20.48 20.31 20.16 20.25 20.21 19.58 20.06 19.43 20.40 20.13
3 Yatsý 22.40 22.30 22.24 21.59 22.05 22.13 21.36 21.57 21.26 22.32 21.46
Sýradaki dosya Þimdi sýrada yine çok önemli bir dosyamýz var: Kâzým Güleçyüz’ün hazýrladýðý “Bediüzzaman Modeli.” Bu dosyadaki baþlýklardan bazýlarý þöyle: 11 Eylül ve Risale-i Nur Çatýþma deðil, barýþ Manevî cihad Müsbet hareket ve güvenlik Provokasyonlara karþý Peygamber metodu Ýntihar eylemleri niçin yanlýþ? Ýsrail’e karþý Filistin cihadý Nurcular, Ýhvan, siyaset Said Nursî farký Hutbe-i Þamiye mesajlarý Model ülke ancak Bediüzzaman modeliyle olur Asýl olan sivil toplum Demokratik ve laik cumhuriyet Türkiye’nin þansý Fikir ve gönül seferberliði Krizleri aþmada Risale-i Nur hizmetinin katkýlarý 100 yýllýk kýrýksýz çizgi Bir asýrdýr cevap bekleyen uyanýþ çaðrýsý Dinsizlik ve ahlâksýzlýða karþý ortak mücadele Risale-i Nur ve Papalýk Bunlar ve diðer baþlýklar altýnda, Risale-i Nur hizmetinin kendisine has orijinal prensiplerinin, tarihten ve güncel olaylardan örnekler verilerek iþlendiði bu dosyanýn, Arap dünyasý baþta olmak üzere Ýslâm ülkelerinin sancýlý deðiþim süreçlerinden geçtiði ve Ýslâm dünyasý ile Batý arasýndaki iliþkileri düzeltmek için formül arayýþlarýnýn yoðunlaþtýðý bir dönemde ilgi ve istifadeyle okunacaðýna inanýyoruz.
Mi'rac Kandili, yarýn kutlanacak PEYGAMBERÝMÝZ Hz. Muhammed’in (asm) þahsýnda ‘’insanlýðýn önüne açýlan sýnýrsýz bir yükseliþ ufku; var lý ðýn ö zü ne yol cu luk’’ anlamýna gelen Mi'rac Kandili, yarýn kutlanacak. Ýslâm dünyasýnýn kutsal ayý Ra mazan’ýn da içinde bulunduðu, Regaip, Mi'rac ve Berat kandilleriyle Kadir gecesinin idrak edildiði ‘’üç aylar’’, 3 Haziran Cuma günü baþladý. Hz. Muhammed’in (asm) Al lah’ýn hu zu ru na yükseldiði gece olarak kabul edilen Mi'rac Kandili üç aylarýn ilki olan Recep ayýna denk ge li yor. Müs lü manlarýn inancýna göre, Hz. Peygamber, Mi'rac gecesi Cenâb-ý Hakk’ýn dâveti üzerine Cebrail’in rehberliðinde Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan semaya, yüce âlemlere ve Ýlâhî huzura yükseldi. Beþ va kit na maz da bu ge ce farz kýlýndý. Ankara / aa
Ýran ve Mýsýr'ýn ardýndan ziyaretçi sayýsýnda üçüncüyüz.
Umre ziyaretinde üçüncü sýradayýz SUUDÝ Arabistan Hac Bakanlýðý, bu yýlki umre sezonunda kutsal topraklarý ziyaret edenlerin sayýsýnýn geçtiðimiz yýla göre yüzde 34 oranýnda arttýðýný açýkladý. Bu yýl 2,84 milyon umreci Suudi Arabistan’a geldi. Umre ibadetini yapanlar arasýnda ilk sýrayý Ýranlýlar aldý. Kutsal topraklarý ziyaret eden 5 umreciden birinin Ýranlý olduðu açýklandý. Ýranlýlarýn ardýndan, toplam umrecilerin yüzde 15’ini oluþturan Mýsýrlýlar; arkasýndan da yüzde 10 ile Türkler geldi. Cidde / cihan
4
HABER
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
Y
MHP, tam kadro girecek CHP: Ýlk sýnav Salý günü cakir@yeniasya.com.tr
“Sen al, kart öder” mi? ört koldan teþvik edilen tüketim alýþkanlýðý, sadece þahýslarý deðil; böyle devam ederse devleti de sýkýntýya sokacak. Devletin iç ve dýþ borcu bir yana, þahýslar olarak büyük çoðunluðumuz borç içinde yüzmüyor muyuz? Hepimiz, cebimizde bulunan kredi kartlarýna güvenerek gerçekte bizim olmayan paralarý harcýyor ve bir-iki yýl sonramýzý da ipotek altýna alýyoruz. Mobilya ve beyaz eþya gibi basit ihtiyaçlar bile artýk 12 ya da 24 ay taksitle satýlýyor. Cebimizde para olmasa da ‘kart gücü’yle her türlü ihtiyacýmýzý karþýlýyoruz. Peki, bütün bunlar netice itibarýyla borcumuzun artmasý anlamýna gelmez mi? Hele ev gibi temel ihtiyaçlarý 10 yýl, hatta 20 yýl taksitle aldýðýmýzý düþünelim. Elbette her ay kira ödemek yerine, yýllar sürse de taksitle kendi evinin borcunu ödemek daha iyi. Ancak bu hassas düzen en küçük krizde sarsýlmaz mý? Allah muhafaza, aldýðý düþük maaþla zor geçinen ve 20 yýl vade ile aldýðý evin taksidini ödeyen bir kiþinin iþsiz kaldýðýný düþünün. Ýþsiz kalmasýna mý üzülsün, büyük umutlarla sahip olmaya çalýþtýðý evin elinden kayýp gitmesine mi üzülsün? Nitekim, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlarý Konfederasyonu, Haziran ayý baþýnda kredi kartý borcu toplamýnýn 47 milyar TL’ye ulaþtýðýný açýkladý. Geçen yýlýn Haziran ayýnda borç toplamýnýn 40 milyar lira olduðu belirtilen açýklamada, “Takipteki kredi kartý borcu toplamý Nisan ayýnda 3,7 milyar TL oldu. Taksit sayýsý sýnýrlandýrýlarak, tüketici bu konuda bilinçlendirilmelidir” denilmiþ. (Cihan Haber Ajansý, 25 Haziran 2011) Bankacýlýk Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun yaptýðý bir açýklamada da Türkiye’nin borçluluk oranýnýn hýzlý bir þekilde arttýðýna dikkat çekilmiþ. 2003’de bu oran 1.8 iken, 2011’de yüzde 15’e çýkmýþ. Yani 8 yýlda yaklaþýk 9 kat daha fazla borçlanmýþýz. (Radikal, 25 Haziran 2011) Bazýlarýnca dezavantaj olarak görülse de bizce Türkiye’nin bir avantajý var. O da yaklaþýk 20 milyon kiþinin bankacýlýk sektörü ile iliþkisi olmamasý. Çünkü ‘sistem’ bir krize sürüklendiðinde, hiç deðilse bu krizden doðrudan etkilenmeyen bir kitle oluyor. Yardýmlaþma kavramý da henüz ölmediði için krizleri daha kolay atlatabiliyoruz. Baþta büyük þehirler olmak üzere her yeri iþgal eden alýþ veriþ merkezleri ve lüks siteler, adým baþý yükselen “rezidans/residence”ler, kriz çýkmadan tamamlanabilecek mi? Buralardan 10 yýl vade ile ev alanlarýn iþleri hep düz mü gidecek? Muhtemel riskler karþýlanabilecek mi? Alýþ veriþ merkezleri insanlarýn tüketim alýþkanlýklarýný da deðiþtirdi. Artýk pikniðe gidir gibi alýþ veriþ merkezlerine gidiyor, ihtiyaçlarýmýzdan fazlasýný satýn alýyoruz. Ücretlerin düþük olmasý ve olanýn da kriz bahanesi ile düzenli ödenememesi, kredi kartý kullanýmýný da teþvik etmiþ oluyor. Neticede birileri bu iþten kârlý çýkýyor, ama bunun vatandaþ olmadýðý ortada. Tabiî ki tüketimi teþvik için reklâmlarda da ‘örtülü aldatma’lar yapýlýyor. Güya haksýz rekabeti önlemek için kurulan kuruluþlar var, ama pek de çare olduklarý söylenemez. Çoðu zaman bir ürünün fiyatý deðil de aylýk taksidi ‘vitrin’e çýkarýlýyor. Ýlk bakýþta ucuz gibi görünen bu ürünlerin toplamda pahalý olduðu satýn alýnýp taksitler ödenmeye baþlanýnca anlaþýlamýyor. Yýllar süren tahribat sebebiyle artýk çocuklarýmýzýn ceplerinde de ‘bin liralýk’ cep telefonlarý var. Üstelik, 500 liralýk çamaþýr makinesini ‘pahalý’ bulurken, bin liralýk cep telefonunun ‘ucuz’ olduðuna inandýrýlmýþ durumdayýz. Felâket tellâllýðý yapmak bize düþmez, ama bu çýlgýn harcama yarýþýnýn gün gelip duvara toslayabileceðini akýlda tutalým. Tutalým ve en büyük zenginliðin kanaat olduðunu da unutmayalým.
D
Dýþiþlerinden görüþme iddialarýna yalanlama
DIÞÝÞLERÝ Bakanlýðý Sözcüsü Selçuk Ünal, Ýsrail Baþbakan Yardýmcýsý’nýn Türkiye’ye gizlice gelerek görüþmeler yaptýðý iddiasýnýn asýlsýz olduðunu bildirdi. Ünal bir soruya cevaben yaptýðý yazýlý açýklamada, uluslar arasý kamuoyunda bazý istihbarat kuruluþlarýna yakýnlýðýyla bilindiði belirtilen bir internet sitesinde Ýsrail Baþbakan Yardýmcýsý’nýn Türkiye’ye gizlice gelerek Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ve bazý Türk yetkililerle görüþtüðünün iddia edildiðini hatýrlatarak, þunlarý kaydetti: “Söz konusu internet sitesinde yayýmlanan haberin gerçekle hiçbir baðlantýsý yoktur ve tamamen asýlsýzdýr. Kamuoyularýný yönlendirme amacý taþýyan bu gibi haberlerin deðerlendirilmesinde bölge ve uluslararasý kamuoyunu dikkatli olmaya dâvet etmektiyiz.” Ankara / aa
MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli, ‘’Milliyetçi Hareket Partisi, TBMM’nin saygýnlýðýna ve millet iradesinin vazgeçilmezliðine inandýðýndan dolayý, yemin törenine tüm milletvekilleriyle eksiksiz katýlacak ve demokrasinin iþlemesine destek verecektir’’ dedi. Bahçeli, yaptýðý yazýlý açýklamada, partisinin, ‘’Vahim bir hal alan siyasî ve demokrasi krizinin, güdümlü yargý yoluyla ya da boykot niyetleriyle deðil, TBMM içerisinde aþýlacaðýna yürekten inandýðýný’’ belirtti. Devlet Bahçeli, ‘’Milliyetçi Hareket Partisi, TBMM’nin saygýnlýðýna ve millet iradesinin vazgeçilmezliðine inandýðýndan dolayý, yemin törenine tüm milletvekilleriyle eksiksiz katýlacak ve demokrasinin iþlemesine destek verecektir’’ ifadelerini kullandý. Seçilmiþ milletvekillerinin tahliye edilmemesiyle ilgili yargý kararlarýna da deðinen MHP Genel Baþkaný Bahçeli, þunlarý kaydetti: ‘’Baþta Sayýn Engin Alan olmak üzere, milletvekili seçilen ve halen ce-
zaevinde bulunan þahýslarýn, itirazlarýna raðmen tutukluluk hallerinin devam etmesi tam anlamýyla hukuk skandalýdýr. Bu demokrasi ayýbýnýn bir üst mahkeme tarafýndan ortadan kaldýrýlmasý her þeyden öncelikli hale gelmiþtir. Halen cezaevinde bulunan milletvekillerinin; ‘kaçma, saklanma ve delilleri karartma’ þüphesi doðrultusunda tutukluluk hallerinin devam etmesi yanlý karar veren ve siyasallaþmýþ yargýnýn en bariz örneðidir.’’Sayýn Engin Alan ve ayný durumda bulunanlarýn da hukuken milletvekilli olmalarýna engel herhangi bir durumlarýnýn söz konusu olmadýðý aþikârdýr. Eðer seçilmiþ kiþilerin özgürlüklerinin kýsýtlanmasýndaki inat ve ýsrar sürerse bu defa akýllara, ister istemez belirli amaçlarýn gözetildiði hususu gelecektir. Hizbullah militanlarýný serbest býrakýrken þüphe alâmeti görmeyen AKP güdümlü yargý anlayýþý, nedense ayný eðilimi bu son itirazlarda göstermemiþtir.” Ankara / aa
CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, “Ýlk sýnavýmýzý Salý günü Parlamentoda vereceðiz. Demokrasi ve özgürlük sýnavýmýzý vereceðiz” dedi. Ayaþ Dut Festivali’ne katýlan Kýlýçdaroðlu, CHP’nin demokrasi sýnavýný verdiðini, ülkeye çok partili rejimi getirdiðini söyledi. Kýlýçdaroðlu, þöyle devam etti: ‘’Ve yine bu ülkede yüzde 34.7 oy aldý diye Recep Tayyip Erdoðan’ýn önündeki engelleri kaldýrdýk. Milletin iradesine saygý duyduðumuz için. Onun hapse girmesini istemedik. ‘Gel arkadaþ, önündeki engelleri kaldýrýyoruz, gel buyur sen de Parlamentoya gir’ dedik. Þimdi millet oy vermiþ, mahkumiyet yok, kimse mahkum olmamýþ ama ‘hayýr sen gelemezsin...’ Buna ilk itiraz etmesi gereken kiþi, o demokrasi ve özgürlük söylemini dilinden düþürmeyen kiþinin olmasý lazýmdý. Milletin iradesi tecelli edinceye kadar, milletvekili seçilip mazbata alýp, TBMM’ye Yüksek Seçim Kurulunun bildirdiði isimler, Resmi Gazete’de yayýmlanan isimler, TBMM’ye gelip yemin içinceye kadar CHP kararlý, vakur duruþunu sergileyecektir. Ödün vermeyeceðiz. Bir þey söyledik, bizim amacý-
mýz öyle sokak eylemleriyle þunu bunu yapmak deðil. Bizim amacýmýz yurttaþýn huzurunu bozmak deðil. Bir þey istiyoruz biz; demokrasi ve özgürlük. Bunu istiyoruz. Herkes için demokrasi, herkes için özgürlük. 4. büyük adýmý atmaya hazýrlandýðýmýzý söylemiþtim, demokrasi ve özgürlüðü bu ülkeye getirmek için. Ýlk sýnavýmýzý Salý günü Parlamentoda vereceðiz. Demokrasi ve özgürlük sýnavýmýzý vereceðiz. Demokrasi ve özgürlük sýnavýmýzý verirken, demokrasinin ve özgürlüðün yanýnda yüreklice duran herkesi Parlamentoda, ortak düþünceye, ortak eyleme çaðýrýyoruz. Diyoruz ki bu ülkede demokrasi mi istiyorsunuz? Hayhay. Özgürlük mü istiyorsunuz? Hayhay... Ama sadece bizim gibi düþünenler için deðil, herkes için demokrasi, herkes için özgürlük istiyoruz.’’ Kýlýçdaroðlu, partisinden milletvekili seçilen Ergenekon dâvâsý tutuklu sanýklarý Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ýn tahliye talebinin reddedilmesi ve ardýndan yapýlan itiraza iliþkin olarak da ‘’CHP olarak iyi niyetle Salý gününü bekliyoruz. 550 milletvekilinin orada olmasý gerekiyor’’ diye konuþtu. Ankara / aa
Yýldýz: Meclis, sorunlarýn ilâcý olacak Yemin törenin ardýndan TBMM'nin 25. Baþkaný'nýn seçimi için takvim iþlemeye baþlayacak. Yemin töreninden sonra, Meclis, Baþkan seçimi için çalýþmalara 5 gün ara verilecek.
GÖZLER YENÝ MECLÝSTE MECLÝSTE 24. DÖNEM YARIN BAÞLAYACAK. GENEL KURUL, MÝLLETVEKÝLLERÝNÝN AND ÝÇMESÝNÝN BÝTÝMÝNE KADAR ÇALIÞACAK. MECLÝS’TE 24. Dönem, yarýn yapýlacak yemin töreni ile baþlayacak. Genel Kurul, TBMM Ýçtüzüðünda öngörülen, ‘’milletvekili genel seçimi kesin sonuçlarýnýn YSK tarafýndan ilanýný takip eden beþinci gün saat 15.00’de çaðrýsýz toplanýr’’ hükmü uyarýnca, 28 Haziran Salý günü toplanacak. Bu birleþimde, milletvekilleri andiçicek. Geçici baþkanlýk görevini, en yaþlý üye CHP Ýstanbul Milletvekili Oktay Ekþi üstlenecek. Ayrýca, AKP Ýstanbul Milletvekili Bilal Macit, AKP Ýstanbul Milletvekili Mehmet Muþ, AKP Konya Milletvekili Mustafa Akýþ, CHP Tekirdað Milletvekili Emre Köprülü, CHP Ýstanbul Milletvekili Faik Tunay ve AKP Ýzmir Milletvekili Hamza Dað en genç milletvekilleri olarak geçici katip üyelik yapacak. Genel Kurul, bu birleþimde milletvekillerinin andiçmesinin bitimine kadar çalýþacak. Saat 15.00’te toplanacak Genel Kurul gece geç saatlere kadar çalýþmasý bekleniyor. Bu toplantýda andiçme iþlemini yapamayan milletvekilleri, katýldýklarý ilk birleþimin baþýnda andiçecek. Ankara / aa
MECLÝS 25. BAÞKANINI SEÇECEK YEMÝN törenin ardýndan TBMM’nin 25. Baþkaný’nýn seçimi için takvim de iþlemeye baþlayacak. Buna göre, yemin töreninden sonra, Meclis, Baþkan seçimi için çalýþmalara 5 gün ara verilecek. Bu 5 günlük arada Meclis Baþkaný adaylarý belirlenecek, daha sonraki 5 gün içinde de seçim yapýlacak. Baþkanlýk için baþvuru süresinin 2 Temmuz Cumartesi günü saat 24.00’te sona ermesi, seçimin ise 3 Temmuz Pazar günü yapýlmasý bekleniyor. Gizli yapýlacak oylamalarýn ilk ikisinde üye tamsayýsýnýn üçte iki, üçüncü oylamada da üye tamsayýsýnýn salt çoðunluðu aranacak. Üçüncü oylamada salt çoðunluk saðlanamazsa, bu oylamada en çok oyu alan iki aday arasýnda dördüncü oylama yapýlacak. Dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, baþkan seçilmiþ olacak. Danýþma Kurulunda, Meclis Baþkanlýk seçimi turlarýnýn 3 Temmuz Pazar günü yapýlmasý kararý alýnacak. Meclis Baþkaný seçiminden sonra Baþkanlýk Divaný oluþacak. Bunun için siyasi partiler, temsilleri oranýnda Baþkanlýk Divaný üyesi belirleyerek, baþkanlýða sunacak. Partilerin belirlediði bu adaylar, daha sonra Genel Kurulun onayýna sunulacak. Öte yandan, TBMM Ýçtüzüðü uyarýnca, Meclis’in 1 Temmuzdan sonra da çalýþmalarýna devam etmesi için Danýþma Kurulunda karar alýnacak.
BDP’lilere de tahliye yok MÝLLETVEKÝLÝ seçilmelerinin ardýndan tahliye talebinde bulunan Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ile Engin Alan’ýn yaný sýra milletvekilliði düþürülen Hatip Dicle ile KCK dâvâsýndan tutuklu 5 baðýmsýz milletvekilinin talepleri ilgili mahkemelerce reddedildi. Son olarak Diyarbakýr’da görülen KCK dâvâlarýnda tutuklu olarak yargýlanýrken baðýmsýz milletvekili seçilen Ýbrahim Ayhan ve Gülser Yýldýrým’ýn tahliye talebi reddedildi. Diyarbakýr 5. Aðýr Ceza Mahkemesi, sanýklar Ýbrahim Ayhan ve Gülser Yýldýrým’ýn tahliye talebine iliþkin dilekçesini inceledi. Mahkeme heyeti yapýlan incelemenin ardýndan verdiði kararda, sanýklar hakkýndaki yargýlamanýn, A-
nayasa’nýn 83. maddesinde düzenlenen ‘’yasama dokunmazlýðý’’ kapsamýnda bulunmadýðý görüþüne yer verdi. Kararda, ‘’sanýklarýn üzerine atýlý suçlar için ön görülen cezalarýn alt ve üst sýnýrlarý ile söz konusu suçlarýn Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinde belirtilen suçlardan olmasý itibariyle, sanýklarýn kaçacaðý, delilleri yok etme, gizleme veya deðiþtirme, tanýk veya baþkalarý üzerinde baský yapma olasýlýklarýnýn bulunmasý sebebiyle’’ sanýklarýn tahliye talebinin reddedildiði kaydedildi. Diyarbakýr 5. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde Ýbrahim Ayhan ‘’Þanlýurfa KCK Dâvâsý’’nda, Gülser Yýldýrým da ‘’Mardin KCK Dâvâsý’’nda yargýlanýyor. Diyarbakýr 6. Aðýr Ceza Mahke-
mesi de dün verdiði kararda, baðýmsýz milletvekili seçilen Selma Irmak, Kemal Aktaþ ve Faysal Sarýyýldýz ile milletvekilliði düþürülen Hatip Dicle’nin tahliye talebini reddetmiþti. ‘’Balyoz Planý’’ dâvâsý kapsamýnda tutuklu olarak yargýlanýrken MHP’den Ýstanbul Milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan’ýn tahliye talebi de Cuma günü Ýstanbul 10. Aðýr Ceza Mahkemesi heyetince oy birliðiyle reddedilmiþti. Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesi, ikinci ‘’Ergenekon’’ dâvâsý kapsamýnda tutuklu olarak yargýlandýklarý sýrada milletvekili seçilen Prof. Dr. Mehmet Haberal ile gazeteci-yazar Mustafa Balbay’ýn tahliye taleplerinin reddine karar vermiþti. Ankara - Diyarbakýr / aa
ENERJÝ ve Tabiî Kaynaklar Bakaný Taner Yýldýz, 28 Haziran Salý günü TBMM’nin açýlmasýnýn birçok konunun ilacý olacaðýný belirterek, ‘’Eninde sonunda Meclise gelineceði kanaatindeyim’’ dedi. Yýldýz, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün katýlacaðý Kayserililer Brunch’ý öncesinde gazetecilerin, ‘’Meclisin açýlýþý öncesinde siyasi ortamda yaþanan gerginliðe iliþkin’’ sorularýný cevapladý. ‘’Salý günü Meclisin açýlmasý, birçok konunun ilâcý olacak’’ diyen Yýldýz, sorunlarýn hangi yolla çözüldüðünün önemli olduðunu belirtti. Sorunlarýn çözümünün ana merkezinin TBMM olacaðýný vurgulayan Yýldýz, Meclisin açýlmasýyla tartýþma zemininin Genel Kurula taþýnacaðýný ve bu durumun temel çözüm yolu olduðunu söyledi. Cumhurbaþkaný Gül’ün dün yaptýðý açýklamanýn karþýlýk bulacaðýna inandýðýný dile getiren Yýldýz, þöyle konuþtu: ‘’Eninde sonunda Meclise gelineceði kanaatindeyim. Bu, temel bir tercihtir. Türkiye’nin demokratik tercihinin önemli merkezi TBMM’dir. Madem ki egemenlik kayýtsýz þartsýz milletimizindir, Genel Kurulda bunlar yer ve zemin bulacaktýr. Türkiye’nin her yönüyle normalleþmesi, yatýrýmlarýn, ekonominin, idarenin her türlü müreffeh toplum yapýsýna ulaþmasýyla ilgili normalleþmesi tamamlanmýþ deðil. Demokrasiyle ilgili kurallar da bunun istisnasý olamadý. O yüzden ‘topyekun normalleþme’ dediðimiz bu. Biz þu ana kadar kurumlarýn, kurallarýn ideal manada olduðunu söylemedik. Her þeyin normalleþmesiyle ilgili genel kavram kullandýk. Zaman zaman iniþler çýkýþlar yaþýyoruz. Bu da onlardan biridir, ama düz yolda yürüyeceðiz. Ýleri demokrasi seviyesine ulaþma adýna herkesin heyecaný ayný seviyede olmayabilir, mutlaka ortak heyecanlar yakalayacaðýz ve yapacaðýz.’’ Kayseri / aa
Kýbrýs’ta köprülerin kurulma zamaný BM Genel Sekreteri’nin Kýbrýs Özel Danýþmaný Alexander Downer, ‘’(Ya hep ya hiç) þeklindeki maksimalist tezlerin artýk müzakere masasýnda yeri yoktur, köprülerin kurulma zamanýdýr’’ dedi. Özel Danýþman Alexander Downer, Rum Alithia gazetesine yaptýðý açýklamada, Kýbrýs müzakerelerinde, ‘’bunca zamandýr onca para harcamýþken hiçbir sonuç çýkmamasýna izin vermeyeceklerini’’ ifade ederek, çýkmaz olmasý halinde grubunun Ada’dan ayrýlabileceði imasýnda da bulundu. KKTC Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu ve Kýbrýs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ýn BM Genel Sekreteri Ban Kimun ile 7 Temmuz’da Cenevre’de yapacaklarý üçlü görüþmeyle ilgili olarak Downer, iki tarafýn da 7 Temmuz’da Genel Sekreter’in önüne daha çok görüþ birliði koymaya odaklandýðýný belirterek, þunlarý söyledi: ‘’Þunu söylemeliyim; boðucu takvimler yok, ama müzakereler ilanihaye devam edemez. (Rum tarafý)’Kýbrýs’ 2012’nin ikinci yarýsýnda AB dönem baþkanlýðýný devralacaðý ve ardýndan da cumhurbaþkanlýðý seçimleri yapýlacaðý için prosedürü çok daha önce tamamlamamýz gerek. ‘Kýbrýs’ ve Türkiye’deki genel seçimler nedeniyle çok zaman kaybettik. Ancak seçimler bitti, baþka haklý gerekçe yok ve kimse bana; þimdi de yerel seçimlerimiz var diyemez. Aksi halde (prosedürü) tamamlayamayacaðýz.’’ Downer, ‘’açýk konularýn, baþlýklar birleþtirilerek mi yoksa teker teker müzakereyle mi olacaðý’’ sorusuna karþýlýk þunlarý söyledi: ‘’Öteki tarafa gidip, ‘istediklerim bunlar’ diyerek hangilerini alabileceðine baktýðýn bir maksimalist yaklaþým var; bir de muhatabýna ‘ben bu meseleleri kabul edebilirim, senin de þu meseleleri kabul edebileceðine inanýyorum’ diyerek muhatabýný ‘hedeflediðin’ yaklaþým var. Bu köprü kurucu teklifler metodudur ve bunu söyleyebilirim. Kýbrýs sorununda maksimalist tezler ortaya koyma dönemi kesinlikle bitmiþtir. Artýk köprülerin kurulmasý gerek. Her görüþmeye taraflar köprü kurucu tekliflerle gelmelidir.’’ Lefkoþa / aa
HABER
Y
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
Olur mu? Olur. Hayal ediyorum receptasci@yeniasya.com.tr
Sizlerle paylaþmak istiyorum: Kardeþ kanýnýn akmadýðý... Þehit cenazelerinin kalkmadýðý... Çocuklarýn yetim, eþlerin dul kalmadýðý... Silâhlarýn sustuðu... Bacalarýn tüttüðü... Daðlarýnda türkülerin çýðrýldýðý... Sokaklarýnda molotof kokteyllerinin patlatýlmadýðý... Emperyal güç odaklarýnca tezgâhlanan senaryolarýn tarihin çöplüðüne atýldýðý... Birlik ve beraberlik ruhunun pekiþtiði... Kýsaca barýþýn ve huzurun hüküm sürdüðü... Temel hak ve hürriyetlerin kýsýtlanmadýðý... Bu baðlamda fikirlerin serbestçe ifade edildiði...
Jandarma karakolu önünde patlama: 2 yaralý
ORDU’NUN Mesudiye ilçesinde bir jandarma karakolu önünde meydana gelen patlamada bir jandarma uzman çavuþ ile bir er yaralandý. Edinilen bilgiye göre, Topçam beldesindeki jandarma karakolu önünde henüz belirlenemeyen bir sebeple patlama meydana geldi. Patlamada Jandarma Uzman Çavuþ Erol Kuzmaz ile ismi açýklanmayan bir er çeþitli yerlerinden yaralandý. Yaralýlar 112 Acil Servis ekiplerince Ordu Devlet Hastanesine kaldýrýldý. Olayla ilgili soruþturma sürdürülüyor. Ordu / aa
Muhalif seslerin susturulmadýðý... Eleþtirinin hoþgörüyle karþýlandýðý... Medyaya baskýnýn uygulanmadýðý... Korkutulup sindirilmediði... Kitaplarýn suç unsuru sayýlmadýðý... Yasaklanmadýðý... Irk, dil, din, cinsiyet ve sýnýf ayrýmýnýn gözetilmediði... Kimsenin ötekileþtirilmediði... Ýnsana insan olduðu için deðer verildiði... Siyasî liderlerin sultanlaþmadýðý... Siyaset dilinin hoyratlaþmadýðý... Uzlaþý ve diyalog kültürünün kök saldýðý... Seçimlerin eþit ve âdil þartlarda yapýldýðý... Milletvekili adaylarýnýn dar bir ekip tarafýndan belirlenmediði... Halkýn hesap sorabildiði... Siyasetin bir rant kapýsý haline gelmediði... Þeffaf bir yönetim anlayýþýnýn benimsendiði... Rüþvetin ve yolsuzluðun kol gezmediði... Demokrasinin kesintiye uðramadýðý... Yargýnýn tarafsýz ve baðýmsýz olduðu... Siyaset dýþý kaldýðý...
Adalet mekanizmasýnýn vicdanlarý yaralamadýðý... Hak hukukun çiðnenmediði... Tutukluluk halinin eziyete dönüþmediði... Masumiyet ilkesinin ihlâl edilmediði... Adaletin hýzla tecelli ettiði... Suçlularýn hak ettikleri cezaya çarptýrýldýðý... Eðitim sisteminin çaða uydurulduðu... Kalýplaþmýþ düþüncelerin ve dogmalarýn yýkýldýðý... Ezberlerin bozulduðu... Sorgulayan ve araþtýran bir neslin yetiþtiði... Liyakatýn mükâfatlandýrýldýðý... Geleceðe dönük umutlarýn yeþerdiði... Ýstikbal endiþesinin kalktýðý... Ýþsizliðin ve yoksulluðun asgarî düzeye indiði... Geçim sýkýntýsýnýn çekilmediði... Mutlu ve müreffeh bir Türkiye hayal ediyorum. Gerçekleþir mi? Umudumuzu koruyoruz. Hiç olmazsa demokrasi ve barýþ konusunda. Halkýmýz üzerine düþen görevi yerine
Öncelik, yeni anayasa olmalý SABANCI ÜNÝVERSÝTESÝ MÜTEVELLÝ HEYETÝ BAÞKANI GÜLER SABANCI ‘’YENÝ PARLAMENTONUN YAPMASI GEREKEN ÝLK VE EN ÖNEMLÝ ÝÞ, TÜRKÝYE’NÝN ÝLK SÝVÝL ANAYASASINI OLUÞTURMAKTIR’’ DEDÝ.
Gezi yolunda kaza
KAYSERÝ’DE, turistik geziye çýkan öðretmen ve ailelerini taþýyan midibüsün devrilmesi sonucu ilk belirlemelere göre 20’den fazla kiþi yaralandý. Alýnan bilgiye göre, Niðde’den Kayseri’nin Yahyalý ilçesindeki Kapuzbaþý Þelaleleri’ne gitmekte olan öðretmen ve ailelerini taþýyan midibüs, Delialiuþaðý köyü yakýnlarýnda devrildi. Kazada, ilk belirlemelere göre 20’den fazla kiþi yaralandý. Yaralýlarý taþýmak için Yahyalý ve Kayseri’den çok sayýda ambulans bölgeye sevk edildi. Midibüste 26 kiþinin bulunduðu belirlendi. Yahyalý Devlet Hastanesinde ilk müdahaleleri yapýlan yaralýlardan bazýlarý, Kayseri’deki hastanelere sevk edildi. Midibüste bulunanlarýn, Niðde’nin Altunhisar ilçesinde görev yapan öðretmenler ve aileleri olduðu, Türk EðitimSen tarafýndan düzenlenen program kapsamýnda turistik gezi için Kapuzbaþý Þelaleleri’ne gitmek üzere yola çýktýklarý belirlendi. Kayseri / aa
getirdi. Seçimde rekor seviyede oy kullanarak demokrasiye baðlýlýðýný gösterdi. Ortaya çýkardýðý meclis aritmetiðiyle anlamlý bir mesaj verdi. Þimdi top siyasî liderlerde. Taça mý atacaklar, centilmence mi oynayacaklar? Ülkenin kaderi ellerinde. Onlara sesleniyoruz: Seçim öncesi atýþmalarý, tartýþmalarý unutun. Acil çözüm bekleyen ve para pul gerektirmeyen birbiriyle irtibatlý iki sorun için toplanýn. Yeni bir anayasa için uzlaþýn. “Kürt sorunu”na neþter vurun. Türkiye bu iki engeli aþtýðý takdirde ayak baðý olan zincirlerinden kurtulacak, yangýn yerine dönmüþ bölgesinde bir yýldýz gibi parlayacaktýr. Ha gayret. Demokrasi kazansýn Hayallerimiz gerçek olsun.
Güler Sabancý, Sabancý Üniversitesi’nin mezuniyet törenine katýldý.
SABANCI Üniversitesi Mütevelli Heyeti Baþkaný Güler Sabancý, yeni parlamentonun yapmasý gereken ilk ve en önemli iþin, Türkiye’nin ilk sivil anayasasýný yapmak olduðunu belirtti. Sabancý Üniversitesinden 20102011 akademik yýlýnda mezun olan 595 lisans, 129 yüksek lisans ve 11 doktora öðrencisi, törenle diplomalarýný aldý. Üniversitenin Tuzla Yerleþkesindeki amfi tiyatroda düzenlenen törende konuþan Güler Sabancý, Türkiye’de huzur içinde bir seçim sürecinin geride býrakýldýðýný, seçime katýlýmýn yüzde 87, temsilin ise yüzde 95 olduðunu ve çok iyi bir parlamento oluþtuðunu kaydederek, þunlarý söyledi: ‘’Yeni parlamentonun yapmasý gereken ilk ve en önemli iþ, Türkiye’nin ilk sivil Anayasasýný oluþturmaktýr. Bu
yeni Anayasa, biraz önce bahsettiðim çaðdaþ deðerleri göz önünde bulundurarak, birey odaklý olmalýdýr. Ülkemizin, insaný odaða alan, bireysel hak ve özgürlükleri öne çýkaran, gerçek anlamda liberal ve demokratik bir Anayasaya ihtiyacý bulunmaktadýr. Ýnsan odaklý bir çerçevede, Türkiye’nin tüm sorunlarýný çözebiliriz. Teker teker sorunlarý tartýþmak ve çözümü zorlaþtýrmak yerine daha büyük bir ideal için, yani yeni, çaðdaþ, sivil bir Anayasa yapmak için çalýþmalýyýz. Herkes sorumluluðunu bilmeli. Türkiye seçmeni seçimlerde görevini yaptý, þimdi artýk sýra seçilenlerde.’’ Törende, 2010-2011 akademik yýlýnda mezun olan 735 öðrenciye diplomalarý, Güler Sabancý ve Rektör Prof. Dr. Nihat Berker tarafýndan verildi. Ýstanbul / aa
Atlasjet uçaðý geri döndü
ATLASJET’ÝN dün saat 07.40 ÝstanbulAntalya seferini yapan uçaðýnýn, kalkýþtan kýsa süre sonra teknik bir arýza sebebiyle Atatürk Havalimaný’na geri döndüðü belirtildi. Alýnan bilgiye göre, Atlasjet’in KK010 sefer sayýlý Airbus 319 tipi yolcu uçaðý, saat 07.40’ta Atatürk Havalimaný’ndan Antalya’ya hareket etti. Uçaðýn kaptan pilotu, kalkýþtan 20 dakika sonra teknik bir arýza sebebiyle Atatürk Havalimaný kulesi ile görüþerek acil iniþ izni istedi. Uçak, saat 08.20 sýralarýnda Atatürk Havalimaný’na sorunsuz bir þekilde iniþ yaptý. Yetkililer, uçaðýn bakým için hangara çekildiðini belirterek, uçakta bulunan 126 yolcunun ise saat 09.30’ta baþka bir uçakla Antalya’ya gönderildiðini bildirdi. Ýstanbul / aa
Mezuniyet coþkusu hüzne dönüþtü
OÐULLARININ Kafkas Üniversitesindeki mezuniyet törenine katýlan ailenin içinde bulunduðu otomobilin Konya’da devrilmesi sonucu 1 kiþi öldü, 4 kiþi yaralandý. Edinilen bilgiye göre, Veli Yýlmazer’in (24) kullandýðý 42 P 3787 plakalý otomobil, Konya-Aksaray karayolunun 69. kilometresinde sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çýkarak yuvarlandý. Kazada, araçtaki Mustafa Yýlmazer (16) öldü. Yaralanan sürücü Veli Yýlmazer ile babasý Emin Yýlmazer (54), annesi Þengül Yýlmazer (45) ve Oya Gülsüm Topuksuz (24) Konya’daki çeþitli hastanelere kaldýrýldý. Sürücü Veli Yýlmazer’in emniyet kemeri takýlý olduðu için kazayý hafif ekilde atlattýðý bildirildi. Yýlmazer ailesinin, Veli Yýlmazer’in Kars Kafkas Üniversitesindeki mezuniyet törenine katýldýklarý ve dönüþ yolunda kazanýn meydana geldiði öðrenildi. Konya / aa
ERCÝYES YÜRÜYÜÞÜNÜ TWITTER’DA PAYLAÞTI -
Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, dün Erciyes yaylasýnda yaptýðý yürüyüþü ve burada çekilen fotoðraflarý sosyal paylaþým sitesi Twitter’da paylaþtý. Gül, Twitter’daki iletilerine ‘’Herkese iyi pazarlar diliyorum’’ mesajýyla baþladý. Erciyes yaylasýnda dün yürüyüþe çýktýðýný ifade eden Cumhurbaþkaný Gül, yaylada rastladýðý kadýnlarýn ýsrarla kendisine bir kuzu hediye ettiklerini belirtti. Gül, kucaðýnda kuzunun bulunduðu fotoðrafý da sayfasýnda paylaþtý. Yayladaki vatandaþlarla sohbet ettiði sýrada çekilen fotoðraflara da sayfasýnda yer veren Cumhurbaþkaný Gül, bir çocuðu kucaðýna alarak sevdiði fotoðrafýyla ilgili de ‘’Sabah saat 06.30’da yaylada çocuklar çoktan uyanmýþ oluyorlar’’ mesajýný yazdý.
Sorunlar, demokrasi ve hukuk içinde çözülecek CUMHURBAÞKANI Abdullah Gül, demokrasinin en önemli iki unsuru olana katýlýmcý ve temsili demokrasi unsurlarýnýn milletvekili genel seçiminde gerçekleþtiðini belirterek, ‘’Buna asla gölge düþürmememiz gerekir. Hukuki mevzuattan kaynaklanan sorunlar var, eminim ki olgunlukla, aðýr baþlýlýkla, konuþarak, diyalogla ve yine demokrasi ve hukukun gösterdiði istikamette bunlarýn hepsi çözülecektir’’ dedi. Erciyes Daðý’nda gerçekleþtirilen ‘’Kayserililer Brunch’’ýnda konuþan Gül, Meclisin önümüzdeki salý günü toplanacaðýný hatýrlattý. Milletvekili genel seçimine büyük bir katýlým olduðunu, oylarýn yüzde 95’inin TBMM’ye yansýdýðýný belirten Gül,
bunun Türkiye’de demokrasinin ne kadar derinleþtiðini ve kökleþtiðini gösterdiðini söyledi. Demokrasinin en önemli iki unsurunun katýlýmcý ve temsili demokrasi olduðunun altýný çizen Cumhurbaþkaný Gül, þöyle konuþtu: ‘’Seçimde bu iki unsur da gerçekleþti bu büyük bir baþarýdýr, Buna asla gölge düþürmememiz gerekir. Bugün hukuki mevzuattan kaynaklanan bazý sorunlar var, eminim ki olgunlukla, aðýr baþlýlýkla, konuþarak, diyalogla ve yine demokrasi ve hukukun gösterdiði istikamette bunlarýn hepsi çözülecektir. Demokrasi ve hukuk derken de evrensel demokrasiyi ve en geliþmiþ ülkelerdeki özgürlükçü hukuku kast ettiðimden kimsenin þüphesi olma-
masý gerekir. Önemli olan bu ortaya çýkan problemler, bugün karþý karþýya olduðumuz sorunlarý beraber çözebilme kabiliyetini göstereceðiz, bundan da hiçbir tereddütüm yoktur. Bütün bunlarýn da çözüm yeri þüphesiz ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Hepimizin temsilcilerinin bulunduðu bir yerdir. Bütün önemli fikir akýmlarýnýn, önemli siyasi akýmlarýn Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edildiðini gördüðümüzde temsili demokrasinin de gerçekleþtiðini görüyoruz. O zaman sorunlarýn çözümü de orada olacaktýr. Bunlar konuþarak, barýþçý bir þekilde ve demokrasiye yakýþan bir þekilde olacaktýr, bundan da hiçbir þüphem yoktur.’’ Kayseri / aa
HABERLER
5
Saðlýkta yetiþmiþ insan problemi var
SAÐLIK Bakaný Recep Akdað, ‘’Saðlýk hizmetleri açýsýndan en zorlandýðýmýz alanlardan biri, bizim saðlýk insan gücü sayýmýzdaki yetersizliktir. Bizde biraz yetiþmiþ insan problemi de var’’ dedi. Erzurum’da gezi ve incelemelerini sürdüren Bakan Akdað, DSÝ Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen oplantýda, þehirdeki sivil kitle örgütlerinin temsilcileriyle buluþtu. Ülkede en önemli unsurun huzur olduðunu dile getiren Akdað, ‘’Bir þehirde, bir ülkede huzurdan daha önemli hiçbir þey yok. Huzur...Ailenizden baþlayarak böyledir. Ýnsanýn ailesinin içinde bir huzursuzluk çýksa bütün hayat kalitesi bozulur. Çocuðuyla ufak bir problem olsa hayat kalitesi bozulur. Verimliliði düþer. Ýki çocuk mahallede birbiriyle kavga etse bütün tadýmýz kaçar. Onun için biz bu þehirde bu güzelliði mutlaka devam ettireceðiz’’ diye konuþtu. Akdað, saðlýk sektöründeki insan gücünün yetersiz olduðunu da belirterek, ‘’Bizde biraz yetiþmiþ insan problemi de var. Mesela, saðlýk hizmetleri açýsýndan en zorlandýðýmýz alanlardan biri, bizim saðlýk insan gücü sayýmýzdaki yetersizliktir. Sayý yetersiz. Hemþire sayýsý Avrupa ortalamalarýyla kýyaslandýðýnda nüfusa göre Avrupa’nýn dörtte biri, beþte biri kadar. Avrupa’da her 100 bin kiþiye 750 hemþire düþerken bizde her 100 bin kiþiye 200’e yakýn hemþire düþüyor. Ebeleri çýkarýrsanýz 170-160 civarýnda hemþire düþüyor. Dolayýsýyla, insan gücü sayýmýz yetersiz’’ diye konuþtu. Erzurum / aa
Emeklilerden, emekli liderlere mektup
BÝRBÝRLERÝYLE kýyasýya rekabet eden siyasî parti liderlerinin ortak bir özelliði bulunuyor. Sayýlarý 8.5 milyonu bulan emekliler arasýnda AKP Genel Baþkaný ve Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu ve MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli de bulunuyor. Türkiye Emekliler Derneði (TÜED) Ankara Þube Baþkanlýðý, liderlere birer mektup göndererek 30 Haziran Emekliler Günü’nü kutladý, taleplerini iletti. Alýnan bilgiye göre, TÜED Ankara Þube Baþkaný Recep Orhan ve Þube Baþkan Yardýmcýsý Nadir Üþekçioðlu imzasýyla, Meclis’te temsil edilen AKP, CHP ve MHP liderlerine gönderilen mektupta, 3 liderin de ortak özelliðinin emeklilik olduðu vurgulandý. Mektupta, yýllarca, onurla ve gururla alýnterlerini dökerek ülkeye hizmet eden emeklilerin, liderlerin, ülkenin birlik ve beraberliðinin bozulmamasý için göstermiþ olduðu ve bundan sonra gösterecekleri samimi gayretleri yürekten desteklediði vurgulandý. Emeklilerin zorlu hayat mücadelesi içerisinde ayakta kalmaya çabalarken, iþsiz evlatlarýna ve hatta onlarýn çocuklarýna da sahip çýktýklarý, akil ve tecrübeli insanlar olarak toplumda kaybedilmeye baþlanan deðerleri ayakta tutmaya gayret ettikleri belirtilen mektupta, emeklilerin bu þekilde ülkenin huzuruna ve geliþmesine katkýyý sürdürdüðü ifade edildi. AKP Genel Baþkaný Erdoðan, CHP Genel Baþkaný Kýlýçdaroðlu ve MHP Genel Baþkaný Bahçeli’nin de birer emekli olduðuna dikkat çekilen mektupta, þu ifadelere yer verildi: ‘’Sorunun çözümü için bizleri umutlandýran bir baþka boyut da zatýaliniz de dahil olmak üzere, parlamentoda temsil hakký kazanan 3 liderimizin de bizlerden birileri olmalarý, yani kutsal saydýðýmýz emeklilik hakkýný elde etmiþ olmalarýdýr. Bizi ancak bizden olanlar, yani sizler anlayabilirsiniz. Bu duygu ve düþüncelerle, her yýl kutladýðýmýz, 30 Haziran Emekliler Gününüzü en içten duygularla kutluyor, zatýalinizi, bizlerin elinden tutmaya ve bizleri kucaklamaya çaðýrýyoruz.’’ Ankara / aa
Ýhale raportörü cezaevinde intihar etti
KONYA’NIN Ereðli ilçe belediyesine düzenlenen operasyon kapsamýnda tutuklu bulunan Ereðli Belediyesi Ýhale Raportörü Ýbrahim Ekici, cezaevinde intihar etti. Alýnan bilgiye göre, Ereðli Belediyesine 25 Mart 2011’de düzenlenen operasyonda gözaltýna alýnan ve ‘’Ýhaleye fesat karýþtýrma’’ iddiasýyla çýkarýldýðý mahkemece tutuklanan Ereðli Belediyesi Ýhale Raportörü Ýbrahim Ekici, Ereðli Kapalý Cezaevi’ndeki koðuþunda kireç çözücü içti. Kaldýrýldýðý Ereðli Devlet Hastanesindeki ilk müdahalenin ardýndan Konya’ya sevk edilen Ekici, yolda hayatýný kaybetti. Ekici’nin cenazesi Ulu Cami’de öðle vakti kýlýnan cenaze namazýnýn ardýndan Meydanbaþý Mezarlýðý’nda topraða verildi. Konya Emniyet Müdürlüðü Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Þubesi ekipleri, 25 Mart’ta Ereðli Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn talimatýyla Ýstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Konya merkez ve Ereðli ilçesinde eþ zamanlý operasyonlar düzenlemiþ, operasyonlarda aralarýnda Belediye Baþkaný Hüseyin Oprukçu’nun da bulunduðu 33 kiþi gözaltýna alýnmýþtý. Cumhuriyet Savcýlýðýnda ifadeleri alýnan zanlýlardan 9’u serbest kalýrken, 24’ü tutuklanmalarý talebiyle mahkemeye sevk edilmiþ, Oprukçu’nun da aralarýnda bulunduðu 18 kiþi çýkarýldýklarý nöbetçi mahkemece tutuksuz yargýlanmak üzere serbest býrakýlýrken aralarýnda Ýbrahim Ekici’nin de bulunduðu 6 zanlý tutuklanmýþtý. Ereðli / aa
6
YURT HABER
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
LYS maratonu bitti
Y
Yaz Kur’ân kurslarý baþlýyor
ÜNÝVERSÝTE adaylarýnýn katýldýðý Lisans Yerleþtirme Sýnavý’nýn (LYS) Fen Bilimleri Sýnavý (LYS-2) sona erdi. LYS-2, Türkiye’de 81 il merkezi ile Lefkoþa’da gerçekleþtirildi. Sý nava 293 bin 237 aday katýldý. Tek oturumda uygulanan sýnav 135 dakika sürdü. Adaylara 90 sorunun yöneltildiði sýnavda, Fizik, Kimya ve Biyoloji testleri yer aldý. Testlerde 30’ar soru için 45’er dakika süre verildi. Testler ayrý soru kitapçýklarýnda yer alýrken, tek cevap kâðýdý kullanýldý. Adaylarýn çoðunluðu, kimlik ve güvenlik kontrolleri ile salona giriþ iþlemlerinin zamanýnda yapýlabilmesi için sabah erken saatlerden itibaren sýnav yerlerine geldi. Sýnavlarýn yapýldýðý binalara giriþte adaylarýn ve sýnav görevlilerinin üstleri emniyet görevlileri tarafýndan elle ve detektörle arandý. Sýnav sýrasýnda ÖSYM’yi temsil eden özel görevliler sýnav salonlarýný dolaþarak, gereken bütün önlemleri aldý. Geçen hafta sonu baþlayan Lisans Yerleþtirme Sýnavlarý dün yapýlan sýnavla tamamlandý. Ankara / aa
OKULLARIN YAZ TATÝLÝNE GÝRMESÝNÝN ARDINDAN YAZ KUR’ÂN KURSLARI BUGÜN BAÞLIYOR. KURSLARDA YAÞ SINIRININ KALDIRILMASI ÝSTENÝYOR. Yaz Kur’an kurslarý, bugünden iti ba ren il mer kez le ri, il çe ler ve köyleri kapsayacak þekilde baþlýyor. Kur’an kurslarýna ilkokul 5’inci sýnýfý bitirmiþ öðrenciler kabul edilecek. Kurslar 2 ay sürecek. Kurslarda temel din bilgilerinin yaný sýra Kur’an eðitimi verilecek. Kursa kayýt yapan öðrencilere kitap ve dergi hediye edilecek, kurs döneminde çeþitli etkinlikler gerçekleþtirilecek. Yaz dönem Kur’an kurslarý 26 Aðustos’ta sona erecek. Hakkari’de kurslara geçen yýl 7 bin öðrenci katýlmýþtý, bu yýl bu rakamýn 8 bine çýkmasý bekleniyor. Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din-Bir-Sen Ýl Baþkaný Mustafa Iþýk, yaz kurslarýyla ile ilgili ciddi problemlerin olduðunu, bunlardan birinin de öðrenci sayýsýnýn çokluðu dolayýsýyla ortaya çýkan karmaþa olduðunu belirtti. Özellikle tek görevlisi bu-
Polis gürültüye geçit vermedi
YÜZBÝNLERCE gencin geleceðini etkileyecek Lisans Yerleþtirme Sýnavý’nýn sonuncusu (LYS-2) Fen Bilimleri Sýnavý yapýldý. Bursa Emniyet Müdürlüðü, sýnav öncesi gürültü avýna çýktý. Sýnav yapýlan okullarýn çevresinde devam eden inþaat çalýþmalarýný denetleyen polis, inþaatlarýn sýnav boyunca durmasýný saðladý. Polis ekipleri, sorumlu olduklarý bölgelerdeki düðünleri saat 23.00 itibariyle durdurdu. Sýnava girecek gençlerin rahat uyumalarýný amaçlayan uygulama vatandaþtan da tam not aldý. Sabahýn erken saatlerinde yine devriyeye çýkan polis ekipleri bu kez sýnav yapýlan okul çevrelerindeki inþaatlarý durdurdu. Sýnava giren üniversite adaylarýnýn olumsuz etkilenmemesi için inþaat çalýþmalarý sýnav boyunca durduruldu. Polis, sýnav boyunca gürültüye geçit vermedi. 276 bin 800 öðrencinin girdiði LYS-2 Fen Bilimleri Sýnavý ile üniversite adaylarýnýn sýnav maratonu da bitmiþ oldu. Bursa / cihan
Sýcak hava asfalt eritti
lunan camilerde kur sistemi uygulamasýnda zorluklar çýktýðýný, za man zaman her bir kurun öðrenci lerinin 30-40’ý bulduðunu, toplamda ise 100’ü geçebildiðini anlatan Iþýk, þunlarý dile getirdi: ‘’Ýlahiyat veya Ýmam Hatip Lisesi mezunlarýndan mahalli müftülüðün izni ve derneklerin desteði ile ek görevli temin edilmeli, çocuk baþýna düþecek zaman dilimi artýrýlmalý. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnca yeterlik belgesi verilen binlerce Ýlahiyat Fakültesi ve Ýmam Hatip Lisesi mezunu bu görevlerde deðerlendirilmeli.” Anayasa’nýn Kur’an öðretme iþini Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýna verdiðini hatýrlatan Iþýk, yaz Kur’an kurslarýnýn toplum barýþýna, dinin doðru anlaþýlmasýna, öðrencilerin sosyalleþmesine ciddi katkýlarýnýn yanýnda, okul-cami-aile iletiþimine de ciddi katkýsý olduðunu hatýrlattý.
Binlerce öðrencinin katýlacaðý yaz Kur'ân kursu bugün baþlýyor.
Yaz Kur’an kursunda yaþ sýnýrý kaldýrýlmalý DEMOKRATÝK Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din-Bir-Sen Ýl Baþkaný Mustafa Iþýk, her yýl yaþanan yaþ sýnýrý tartýþmalarýnýn son bulmasý için yaz Kur’an kurslarýndaki yaþ sýnýrýnýn kaldýrýlmasý tavsiyesinde bulundu. Iþýk, Yaz Kur’an kurslarýnýn, verdikleri eðitim açýsýndan hiçbir yaygýn ve örgün eðitim kurumunun alternatifi olmadýðýný söyledi. En az ilköðretim 5. sýnýfý bitirmiþ öðrencilere yönelik düzenlenen yaz Kur’an kurslarýna ilginin son on yýlda 2,5 kat arttýðýna dikkati çeken Iþýk, “Öncelikle yaz Kur’an kurslarýna ilkokulu bitirmiþ öðrencilerin devam edebileceðine dair düzenlemeye raðmen, aðabey ve ablalarý ile birlikte gelen küçük çocuklarýn sayýsý azýmsanmayacak derecededir. Yaþ sýnýrý yeniden düzenlenerek, eðitimcilerin öðrenebilir kabul ettikleri çaðdaki çocuklarýn da devamýna imkan saðlanmalýdýr” diye konuþtu. Adana/cihan
Ölmediðini ispatladý ZONGULDAK’TA nüfus kayýtlarýndan düþürülen 104 yaþýndaki Asiye Güven, ‘ben ölmedim’ demek için devlet dairelerinin yolunu tuttu. Nüfus müdürlüðü çalýþanlarý tarafýndan kendisine teslim edilen yeni nüfus cüzdaný sayesinde ölmediðini ispatlayan 104’lük nine, büyük sevinç yaþadý. Nüfus kayýtlarýnda 01.07.1907 tarihinde Vakfýkebir doðumlu gö rü nen A si ye ni ne, sem pa tik ta výr la rýy la nüfus müdürlüðü çalýþanlarýnýn da ilgi odaðý ol du. A si ye ni ne ye yardým etmek için se-
MERSÝN'ÝN Bozyazý ilçesinde sýcak hava dolayýsýyla asfalt eridi. Meteoroloji yetkililerinden aldýðý bilgiye göre, hava sýcaklýðýnýn 30 dereceye ulaþtýðý þehre, yüksek nem oraný dolayýsýyla hava sýcaklýðý ortalama 3-4 derece daha fazla hissediliyor. Sýcak hava, Mersin-Antalya karayolunun Bozyazý yakýnlarýndaki yaklaþýk 5 kilometrelik bölümünü etkiledi. Yetkililer, sürücüler için muhtemel tehlikeyi önlemek için sabah saatlerinden itibaren yola mucur döküldüðünü bildirdi. Mersin / aa
ferber olan nüfus memurlarý, hatýra fotoðrafý çektirdi. Kulaklarý iþitmediði için kendisinin neden görüntülendiðine bir anlam veremeyen Asiye Güven, 1907 yýlýnda doðduðunu belirterek, “Ýyiyim çok þükür.” dedi. Asiye Güven’in ölmediðine dair bütün resmî iþlemleri, kendisine 15 yýldýr öz kýzý gibi bakan komþusu Nevin Mutlu(57) takip etti. Asiye Güven’in yeðeni olan Kadem Kurt (76) ise 9 kardeþten sadece halasýnýn ha yat ta ol du ðu nu ha týr la ta rak, þun la rý söyledi: “Babamlar 9 kardeþlermiþ. Þu an sadece halam yaþýyor. Ýstanbul’da bir oðlu, bir torunu var. Halamýn rahmetli eþi Ýlyas Güven, 1974 yýlýnda trafik kazasýnda ölmüþtü"dedi. Zonguldak / cihan
Y seri i l â n l a r Turizm ve Eðitim Sektöründe çalýþacak Ýngilizce bölümünden mezun çalýþma arkadaþlarý aranýyor. Tel: 0(212) 474 63 49 bizimtur@bizimradyo.fm
yeniasya Medya Grup
Uygun Fiyata Satýlýk DEVREMÜLK Afyon Hilal Termal Tatil Köyünde 17-27 Eylül arasý kullanýma hazýr, 14.000TL satýlýk Not: Araba ile takas olunur. Gsm: 0542 240 03 42
ELEMAN Takým arkadaþlarý arýyoruz. Pazarlama departmanýna yetiþtirilmek üzere elemanlar alýnacaktýr. 0(212) 655 88 59
Otomotiv Sektöründe Yetiþtirilmek üzere 4 yýllýk üniversite mezunu bayan sekreterler alýnacaktýr. DORA OTOMOTÝV Tel: 0(212) 422 22 23 Web Ofsette çalýþacak makina ustasý ve yardýmcýlarý aranýyor. (0535) 278 52 18 saidaydin@yeniasya.com.tr Kýrtasiye sektöründe deneyimli pazarlama elemaný araç kullanabilen Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Grafik ve Tasarým elemaný aranýyor. Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68
Özel Duyu Özel Eðitim ve Rehabilitasyon Merkezine Ýþitme Engeliler Öðretmeni alýnacaktýr. Ücret Dolgundur. (0532) 374 68 07 (0505) 778 34 39 Antakya/Hatay Sultanahmet bölgesinde ki otelimiz için Ýngilizce bilen bay resepsiyon elemaný aramaktayýz. Ýrtibat tel : 0(212) 528 95 32 E Ehliyetli Kamyon Þoförü aranýyor. 0(212) 671.51.71 ÝHRACATÇI FÝRMALARLA Telefon trafiðini yürütebilecek
seviyede Ýngilizceye vakýf yüksek okul mezunu tesettüre riayet eden Bir Bayan Elemana ihtiyaç vardýr. Çalýþma yeri Rize'nin Pazar Ýlçesidir. Ýrtibat Telefonu: (0542) 223 82 11
KÝRALIK DAÝRE Sahibinden Denizli'de Kiralýk zemin dükkân Bayrampaþa Ulu Cami Yaný Ulu Çarþý Ýþhanýnda zemin 11 nolu dükkân Kaloriferli-Kapalý Otoparklý Ýþyeri 300 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Denizli Mehmetçik mahallesi Diþ Hastanesi yanýnda Kombili Daire 100m2 2+1 Yeni Bakýmdan çýkmýþ 280 TL (0533) 712 48 06 75 m2, 1+1, 4 katlý, 1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl arasý, 500 TL depozit, kira 350 TL 0(212) 640 58 88 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 2.kat, kat kaloriferli, krediye uygun 700 TL (0536) 313 81 79 90 m2, 2+1, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý kiralýk daire 500 TL kira, 1000 TL depozit (0536) 313 81 79
SATILIK DAÝRE SAHÝBÝNDEN DENÝZLÝ Pýnarkent'te satýlýk Dubleks villa 214 m2 bahçeli 115.000 TL Tel: (0535) 423 83 79 Sahibinden DENÝZLÝ'de daire üçlerde 800.yüzyýl konutlarýnda 3+1 kaloriferli 120 m2
(0533) 712 48 06 ASYA TERMAL KIZILCAHAMAM Tatil Köyü'nde SATILIK Devre mülk. 15.Dönem TemmuzAðustos (Sayran Konaklarý B2-2-15) ve 19.Dönem Aðustos-Eylül(Park Evleri C1-065-19) Müracaat Tel:0532-2637221 Kumburgaz 'da Sahibinden satýlýk dubleks daire 180m2 130.000TL Krediye Uygun 0542 512 54 28 Þirinevler 'de Hürriyet mahallesinde Sahibinden satýlýk kombili asansörlü 120m2 daire 115.000TL 0542 512 54 28 BARLADA Göl Manzaralý 3 kat saðlýk ocaðýnýn önünde 0537 464 41 31 0536 599 39 40 Kemal Karta Satýlýk Triplex 350m2 kapalý alan 500m2 müstakil bahçe, deniz manzaralý. Beylikdüzü, Kavaklý, Ýstanbul 0532-2366370 Küçükköy Yenimahalle'de 3.Kat 100 m2 Doðalgazlý-Kombili Tapulu-Krediye uygun 120 bin lira Acil ihtiyaçtan satýlýk azda olsa pazarlýk payý var. 0537 712 39 91 400 TL Taksitle Tamamý 39.300 TL'den baþlayan fiyatlarla Samsun Panorama Evlerinde Site içerisinde % 82 yeþil alan, yarý olimpik açýk havuzu, fitness saðlýk kabini, oyun merkezi, çocuk oyun parký, 24 saat güvenlik, kamelyalar, otoparklar hayalinizdeki yaþama merhaba demek için Arsa Bizim Ýnþaat Bizim Ev Sizin Erken Gelen
Kazanýyor Kampanyasýný Kaçýrmayýn. Çekiliþsiz kurasýz istediðiniz daireyi seçme imkaný Ön Kayýt Ýçin: Satýþ Ofisi:0362 428 07 65 Gsm: (0532) 494 85 00 www.alangayrimenkul.com.tr Sahibinden Denizli'de Üçler 800. yüzyýl Belediye Toki Konutlarýnda 3+1 Asansörlü Isý Ýzalasyonlu 120 m2 çevre düzenlemesi ve sosyal tesisleri faal 82.000 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Ankara Demetevler Metro Duraðýnda önceleri Poliklinik Olan iþyerinede uygun 1. Kat 3+1 Kombili Daire 150m2 Dükkan Üstü 1. Cad. Hülya Ap. 3/3 85,000 TL. (0533) 712 48 06
SATILIK ARSA Yalova Fevziye köyünde 2
asfalt cepheli 4200m 85.000TL 0532 631 12 25 Yalova 'da Sahibinden 2300m2 arazi 80.000TL 0532 631 12 25 Arnavutköy 'de Sahibinden yerleþim içerisinde elektriði, suyu çekilebilir. 500m2 tamamý 22.000 Yarý peþin yarýsý vadeli Hemen tapulu arsa, 0(212) 597 99 21 (0532) 552 5973 Trakya'nýn muhtelif yerlerinde sanayi-tarým hayvancýlýk veya kýsa ve uzun vadeli yatýrýmlýk imarlý, imarsýz arsa ve tarlalar için arayýn. Abdullah Gürman (0532) 323 94 27 - 0(282) 653 66 67 0(282) 651 66 40 www.gurmanarsaofisi.com Çorlu/Tekirdað
Taksici, dehþeti: 1 ölü 4 yaralý FATÝH'TE önceden tartýþtýðý meslektaþýna tabancayla ateþ açan taksici, yoldan geçen bir turistin ölümüne, dört kiþinin de yaralanmasýna sebep oldu. Alýnan bilgiye göre, Eminönü Meydaný Kalçýn Sokak giriþindeki çay ocaðýna gelen ve alkollü olduðu belirtilen taksici Sabri S. (30), dün gece tartýþtýðý meslektaþý Yýlmaz Þaku’ya (24) tabancayla ateþ aç tý. Olayda Þaku ile birlikte, o sýrada yoldan geçen Yunanistan uyruklu Dimitri Perika (67), Sabahnur Kurtuluþ (38), Ahmet Yavuz (33) ve Fazlý Özdemir (35) vücutlarýna isabet eden kurþunlarla yaralandý. Sabri S, Eminönü bölgesinde görev yapan güven timlerinin anýnda müdahalesi sonucu, olayda kullandýðý tabancayla yakalanarak gözaltýna a lýndý. Yaralýlardan Perika, Kurtuluþ ve Özdemir, Taksim Eðitim ve Araþtýrma Hastanesine, Þaku Fatih Medical Park Hastanesine kaldýrýlýrken, Yavuz ayakta tedavi edildi. Dimitri Perika, hastanede yapýlan müdahalelere raðmen kurtarýlamadý. Diðer yaralýlarýn saðlýk durumlarýnýn iyi olduðu öðre nildi. Yunanistan’ýn Ýstanbul Baþkonsolosu Vasileios Bornovas da hastaneye gelerek olayla ilgili bilgi aldý. Olay yeri inceleme ekiplerinin delil toplamasýnýn ardýndan görgü þahitlerinin ifadelerine baþvuruldu. Sirkeci Polis Merkezinde sorgulanan zanlý Sabri S, daha sonra Asayiþ Þube Müdürlüðü Cinayet Büro Amirliðine götürüldü. Cezaevinden 6 ay önce tahliye edildiði ve emniyette 8 ayrý suçtan sabýkasý bulunduðu öðrenilen Sabri S’nin, önceki gece tartýþtýðý taksici Yýlmaz Þaku ve babasý tarafýndan darp edildiði kaydedildi. Ýstanbul / aa
Ziraat mühendisleri görevlerine baþladý EDREMÝT’E baðlý Altýnoluk beldesinde ve Çamcý Köyünde oluþturulan TARGEL bürolarýnda görev yapacak ziraat mühendisleri, köylünün zirai sorunlarýna çözümü yerinde üretecek. Çamcý Köyündeki büroda Nur Yavuz, Altýnoluk’taki büroda da Burcu Ertürk görev yapacak. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðýnca yürütülen TARGEL projesi kapsamýnda 25 Mayýs’ta atamalarý gerçekleþtirilen 2 bin 500 teknik personel atandýklarý yerlere giderek göreve baþladý. TARGEL projesi kapsamýnda çalýþacak personeller 657 Sayýlý Devlet Memurlarý Kanununun 4-b statüsünde görev yapacak. Sorumluluk alanýnda bulunan bütün çiftçilerin tarýmsal faaliyetleri ile ilgilenecek mühendisler, sorunlarýn çözümünde yardýmcý olacak, çiftçiyi yönlendirecek. TARGEL bürolarýnda görev yapacak sözleþmeli ziraat mühendisleri, zirai sorunlarýn çözümü yaný sýra köylü ile tarým müdürlüðü arasýnda köprü vazifesi de yapacak. Balýkesir / cihan
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN email: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81
VASITA 2006 GAZELLE sobol
çok temiz 44.500 km de vade ve takas olur, gaz 2752 model, 44500 km de, motor hacmi 18.012.000 cm3, motor gücü 101125 arasý, beyaz renk, manuel vites, dizel yakýt, takaslý, ikinci el 10.000 TL. 0(212) 640 58 88 2003 model Transit connect 160,000 km 12.000 TL kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara 2005 model Transit connect 151,000 km 14.000 tl kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara
ÇEÞÝTLÝ
Ateþ Otogaz 'da Ýtalyan sistemlerinde Þok Kampanya TOMASETTO 1050TL T4-BLUE 850 TL GAZELÝ 1250TL kartlara 10 taksit biryýl kesintisiz yol yardým Topkapý 0212 482 95 90 Maslak 0212 286 98 00 Ýkitelli 0212 549 75 21 Gebze Abdi Ýpekçi Mahallesinde (Tren Ýstasyonu Yaný) bulunan "Ucuzluk Japon Pazarý" Dükkânýmý Uygun Þartlarda Devretmek Ýstiyorum. (0537) 334 58 94 Acele Devren Satýlýk veya Kiralýk Pastane (0539) 260 53 08/Fatih
DÜNYA
Y
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
7
Muhalifler, Kaddafi’den gelecek teklifi bekliyor LÝBYA'DAKÝ MUHALÝFLER, MUAMMER KADDAFÝ'DEN YAKIN ZAMANDA BARIÞÇIL BÝR TEKLÝF GELECEÐÝNÝ DÜÞÜNÜYOR. LÝBYALI muhalifler, Libya lideri Muammer Kaddafi’den “çok yakýnda”, Libya’daki çatýþmalara son verebilecek bir teklif gelmesini beklediklerini bildirdi. Libyalý muhaliflerin kurduðu Ulusal Geçiþ Konseyi’nin (CNT) baþ kan yardýmcýsý Abdül Hafýz Goga, “Çok yakýnda bir öneri gelmesini bekliyoruz, kendisi artýk soluk alamaz durumda” dedi. Abdül Hafýz Goga, Ulusal Geçiþ Konseyi’nin Kaddafi’yle doðrudan temas halinde olmadýðýný, ancak Fransa ve Güney Afrika ile yapýlan temaslar yoluyla bir teklifinin hazýrlanmakta olduðunu anladýklarýný söyledi. Baþkan yardýmcýsý Goga, “Ulusal Geçiþ Konseyi’ne teklif sunmak için Kaddafi rejimi tarafýndan bazý ülkelerin seçildiðini, ancak henüz kendilerine hiçbir þey ulaþmadýðýný” kaydederek, “Kaddafi ve rejimi ile yakýn çevresinin iktidarda kalmayacaðý garantisi vermesi þartýyla kendilerine sunulacak her öneriyi ciddî olarak inceleyeceklerini” belirtti. “Savaþa en kýsa sürede son vermek istediklerini” söyleyen Goga, “Kaddafi’ye her zaman gitmesi için manevra alaný býraktýklarýný” söyledi. Wall Street Jour-
Geçtiðimiz yýl Ýsrail baskýnýna uðrayan ve içinde 9 kiþinin vefat ettiði Mavi Marmara Gemisi, bu yýlki filoda yer almayacak.
FÝLO YARIN DEMÝR ALIYOR MAVÝ Marmara’nýn katýlmayacaðý Özgürlük Filosu’nun Salý günü (ya rýn) Gazze’ye doðru hareket edeceði belirtildi. Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, 10 gemiden oluþacak filoya 500’e yakýn aktivistin katýlmasý bekleniyor. Gazeteye açýk lama yapan yetkililer, Ýsrail Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn yoðun çabalarý sonucu filoya katýlýmýn düþük seviyede kaldýðýna dikkat çekti.
ÝSRAÝL’DEN TEHDÝT Libya lideri Muammer Kaddafi
nal gazetesinin Amerikalý yetkililere dayanarak verdiði bir haberde, Kaddafi’nin, NATO bombardýmanlarýnýn ardýndan Trablus’ta “kendini güvende his set me di ði ni” bu yüz den baþ þehirden ayrýlýp ülkenin baþka bir þehrine gitmeyi “ciddî ciddî düþündüðü” bildirilmiþti. Libyalý muhalifler daha önce, Kaddafi’nin, iktidarý terk etmesi halinde, ülkede kalabilme ihtimali bulunduðunu söylemiþti. Bingazi / aa
Ýsrail hükümeti, bu hafta yola
çýkmasý beklenen Gazze filosuna katýlacak gazetecilere ‘Ýsrail’e 10 yýl boyunca giremezsiniz’ tehdidi yaptý. Ýsrail hükümetinden yapýlan açýklamada, Gazze filosu ‘tehlikeli bir provokasyon’ ve ‘Ýsrail hukukunun uluslar arasý ihlâli’ þeklinde nitelendirildi. Açýklamada, filoya katýlanlarýn 10 yýl boyunca Ýsrail’e girememe ve diðer yaptýrýmlarla karþý karþýya kalabileceði tehdidi yapýldý. Ýsrail, Hamas’ýn kontrolündeki Gazze Þeridi’ni 4 yýldýr abluka altýnda tutuyor. Tel Aviv / cihan
BATI ÞERÝA’DAKÝ DUVARIN BÝR KISMI YIKILIYOR ÝSRAÝL Yüksek Mahkemesinin 4 yýl önce aldýðý kararýn uygulanmasý kapsamýnda, Batý Þeria’da Filistin topraklarýný ayýran duvarýn bir bölümünün yýkýlmasýna baþlandý. Yüksek Mahkeme, duvarýn güzergâhýnýn, yakýnda bulunan Modiin Ýllit adlý yerleþime güvenlik saðlamadýðý gerekçesiyle yýkýmýna karar vermiþti. Topraklarýnýn yarýsýný, duvarýn inþasý üzerine kaybeden Bilin Köyü sakinleri de sürekli olarak protesto gösterileri düzenliyor ve Ýsrail askerleriyle çatýþýyordu. Bu köy, duvara karþý muhalefetin simgesi durumuna gelmiþti. Ýsrail bu duvarý, Filistinli intihar bombacýlarýna karþý tedbir gerekçesiyle 2002 yýlýnda inþa etmeye baþladý. Kudüs / aa
TÜRK KAM YON CU LAR ÞÝ KÂ YET ÇÝ SURÝYE üzerinden yük taþýyan Türk kamyoncular, bu ülkedeki olaylar yüzünden Türkiye’ye kaçýþlarýn baþlamasýyla birlikte Suriyeli yetkililerin ve halkýn kendilerine karþý tutumunun olumsuz yönde deðiþtiðini söylediler. Fransýz Haber Ajansý (AFP), Cilvegözü sýnýr kapýsýndan geçen Türk kamyoncularla konuþtu. Ürdün’e yük taþýyan Mehmet Mercimek, “her þeyin deðiþtiðini” belirterek, “Mazot almak için durduðumda, kalmadýðýný söylüyorlar. Halbuki mazotun var olduðunu biliyorum. Bundan bir ay önce bizi kucaklýyorlardý, þimdi düþman olarak görüyorlar” dedi. Hasan Kara adlý kamyon sürücüsü, durumun düzelmemesi halinde iþini kaybetme kaygýsýný dile getirirken, Nimet Maram adlý sürücü, Suriye polisi ve diðer devlet görevlilerinin kendilerine karþý “saldýrganlaþtýðýný” savunarak, “Evrakýmýza bakarken durmadan iþi uzatýyorlar, bizi saða sola gönderiyorlar. Oysa eskiden Türk olduðumuz için bize öncelik veriyorlardý” dedi. Cilvegözü / aa
Chavez’in durumuyla ilgili çeliþkili haberler
Kanada’da rüþvete tarihî ceza verildi
KANADA mahkemesi, Calgary merkezli enerji ve petrol þirketi Niko Resources isimli firmaya, ülkenin hukuk tarihindeki en aðýr ticarî rüþvet cezasýný verdi. Alberta eyaletinin Calgary þehrindeki Queen’s Bench Mahkemesi’nde sonuçlanan dâvâda Hakim Scott Brooker, suçlu olduklarýný kabul eden þirket üst yöneticisi (CEO) Ed Sampson’ý toplam 9,5 milyon Kanada Dolarý (15,7 milyon TL) ödemeye mahkûm etti. Mahkeme Hakimi Scott Brooker, karar öncesi yaptýðý kýsa konuþmada, “Bu olay Alberta ve bütün Kana da halkýnýn itibarýný lekelemiþtir. Bu, Kanadalýlar için utanç verici bir durumdur” dedi. Calgary / aa
Çin’de deprem
ÇÝN’ÝN kuzeybatýsýndaki Çinghay eyaletinin Yü þu bölgesinde Richter ölçeðine göre 5,2 büyüklüðünde deprem meydana geldi. Çin Deprem Aðlarý Merkezi, Nançien kasabasýnda meydana gelen depremin merkez üssünün yerin 10 kilometre altýnda olduðunu açýkladý. Eyalatte, Tibet azýnlýðýnýn yoðun olarak yaþadýðý Yüþu bölgesinde geçen Nisan’da 7,1 büyüklüðünde deprem meydana gelmiþ, 2700 kiþi vefat etmiþti. Þanghay / aa
KÜBA’DA 10 Haziran’da pelvis apsesi sebebiyle ameliyat olan Venezuela Devlet Baþkaný Hugo Chavez’in durumunun “kritik” olduðu iddia edildi, ancak bu haber Venezuela hükümeti tarafýndan yalanlandý. Miami’de yayýmlanan “El Nuevo Herald” gazetesinin Amerikan istihbarat kaynaklarýna dayanarak verdiði haberde, Devlet Baþkaný Chavez’in “durumunun kritik olduðu, ancak ölüm döþeðinde bulunmadýðý” belirtildi. Venezuela Devlet Baþkaný Yardýmcýsý Elias Jaua ise bu haberi yalanlayarak, “ulusal ve uluslar arasý saðýn çýlgýn gibi olduðunu ve Chavez’in ölümünden bahsederek ellerini ovuþturduðunu, Chaveaz’le daha uzun süre birlikte olacaklarýný” söyledi. Avrupa’dan sorumlu Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Temir Porras ile Enformasyon Bakaný Andres Izarra da Chavez’in durumunu iyi olarak niteleyerek, iyileþmekte olduðunu belirttiler. Chavez geçen ay dizinden yaralanmýþ, bu sebeple Brezilya, Ekvador ve Küba gezilerini ertelemiþti. Miami / aa
Dýþiþleri, hastane saldýrýsýný kýnadý
TÜRKÝYE, Afganistan’ýn Logar vilayetinde hastaneyi hedef alan önceki günkü intihar saldýrýsýný kýnadý. Dýþiþleri Bakanlýðý’ndan yapýlan açýklamada, 35 kiþinin öldüðü saldýrý ‘insanlýk dýþý’ ve ‘insanlýða karþý suç teþkil eden hain saldýrý’ þeklinde nitelendirildi. Açýklamada, “Saldýrý Afganistan halkýnýn ziyadesiyle lâyýk olduðu huzuru ve buna matuf barýþ sürecini he def almýþtýr. Saldýrýda vefat edenlere rahmet, yakýnla rýna baþsaðlýðý ve sabýr ve yaralananlara da acil þifalar diliyoruz. Afgan halkýnýn bu zor günleri atlatacaðýna þüphe duymuyoruz.” denildi. Ankara / aa
Almanya’da nükleer karara Yeþiller desteði Cumhurbaþkanlýðý sarayýnda saldýrýya uðrayan Salih'in yüzünde yanýklar bulunduðu bildirildi.
Salih, gazetecilerin karþýsýna çýkacak SUUDÝ Arabistan’da tedavi gören Yemen Devlet Baþkaný Ali Abdullah Salih’in 48 saat içinde basýnýn karþýsýna çýkacaðý bildirildi. Baþkanýn basýn sekreteri Ahmed Essufi, yaptýðý açýklamada, yüzündeki ve vücudunun diðer yerlerindeki yanýklar yüzünden görünümün basýnýn tahayyül ettiði þekilde olmamasý korkusu taþýsalar da baþkanýn gelecek 48 saat içinde medya önüne çýkacaðýný söyledi. Bu arada Yemen’in çeþitli þehirlerinde on binlerce kiþi, Salih’in oðullarýyla yardýmcýlarýnýn ülkeden ayrýlmasý
talebiyle gösteri yapýyor. Salih’in de görevinden ayrýlmasý talebinde bulunan protestocular “Salih’in çocuklarý ülkeden ayrýlmalýdýr” þeklinde slogan attýlar. Bir zamanlar babasýnýn halefi olarak gösterilen 42 yaþýndaki Ahmed Salih, Cumhuriyet Muhafýzlarý’nýn komutanlýðýný yapýyor. Salih’in küçük oðlu Halid de silâhlý kuvvetlerdeki komutanlardan biri. Ali Abdullah Salih, bu ay baþýnda cumhurbaþkanlýðý sarayýna yapýlan saldýrýda yaranlamýþ ve tedavi için Suudi Arabistan’a sevk edilmiþti. Sana / aa
Yayladaðý ve Altýnözü'nde 2'þer, Reyhanlý'da ise 1 olmak üzere toplam 5 çadýr kent kurulmuþ durumda.
FOTO: AA
Mülteci sayýsý 11 bin 458 BAÞBAKANLIK Afet ve Acil Durum Yöneti mi Baþkanlýðý (AFAD), Suriye’deki olaylar sebebiyle ülkelerinden Türkiye’ye gelenlerin sayýsýnýn 11 bin 458’e ulaþtýðýný bildirdi. Baþbakanlýk Basýn Merkezi’nin internet sitesinde yer alan bilgi notuna göre, Suriye Arap Cumhuriyeti’nden Türkiye’ye yönelik nüfus hareketlerine iliþkin olarak AFAD koordinasyonunda, Genelkurmay Baþkanlýðý, Ýçiþleri, Dýþiþleri, Saðlýk, Millî Eðitim, Tarým ve Köyiþleri, Ulaþtýrma ve Maliye bakanlýklarý, Hatay Valiliði, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, Gümrük Müsteþarlýðý ve Kýzýlay ile yürütülen çalýþmalarýn devam ettiði bildirildi. Sýnýrýn hemen ötesinde bulunan Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaþ-
larýna insani yardým faaliyeti kapsamýnda 17 Haziran 2011 tarihinde baþlayan gýda yardýmýnýn da devam ettiði bildirilen notta, Suriye Arap Cumhuriyeti’nden gelen ailelerin çocuklarýnýn normal aþý takviminin güncellenerek, aþýlarý Saðlýk Bakanlýðý ekipleri tarafýndan yapýldýðý kaydedildi. Türkiye’ye giriþ yapan Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaþlarýnýn geçici barýnmalarý için her türlü kolaylýk tesisleri ile seyyar mutfak, banyo, WC üniteleri, çocuk oyun parklarý, ibadet alanlarý, eðitim, seyyar hastane ve diðer sosyal tesislerle birlikte Yayladaðý’nda 2, Altýnözü’nde 2 ve Reyhanlý ilçesinde 1 olmak üzere toplam 5 çadýr kent kurulduðu ifade edildi. Ankara / aa
ALMAN Yeþiller Partisi, federal hükümetin, 2022 yýlý sonuna kadar nükleer enerjiden tümüyle vazgeçme planlarýný destekleme kararý aldý. Yeþiller Partisinin Berlin’de düzenlediði özel parti kurultayýnda yaklaþýk 770 delegenin büyük çoðunluðu, parti yönetiminin Alman hükümetini bu konuda destekleme kararýna onay verdi. Federal hükümetin bu konuda desteklenmemesini istemeyen çok sayýda delegenin de söz aldýðý kurultayda konuþan Yeþiller Partisi Federal Meclis Grubu Eþ Baþkaný Jürgen Trittin, kendilerinin sürekli bir þekilde istediði bir konuda hükümete karþý gelemeyeceklerini belirterek, yine de federal hükümetin nükleer enerjiden vazgeçme kararý almasýnýn, Yeþiller Partisinin bir zaferi olduðunu söyledi. Berlin / aa
8
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
Demokratik olgunluk MEHMET ÝPÇÝOÐLU mipci@selcuk.edu.tr
smanlý’nýn bir Avrupa, Avrupa’nýn da bir Osmanlý doðurduðu yirminci yüzyýlýn baþýndan beri Batý toplumlarý ile Doðu toplumlarýnýn arasýndaki farký anlamanýn yolu haddini bilmekten geçmektedir. Bu meyanda Batýlýlar iþinde ehilleþip kendini geliþtirmeyi amaç edinirken, doðulular toplumu deðiþtirmeyi kendine vazife edinir. Batýlýlar bir alanda uzmanlaþmayý tercih ederken doðulular mâlumatfürûþlük meþrebinde seyr ü sülûk etmek için can atarlar. Algý açýsýndan bakýldýðýnda Devlet, batýlý birey için kutsanacak bir olgudan ziyade demokratik teamüllerin sonucu toprak bütünlüðüne baðlý olarak siyasal bakýmdan örgütlenmiþ tüzel varlýktýr. Batýlý toplumlar için devletin üç temel unsuru insan, hakimiyet ve ülke unsuru vazgeçilmez bir bütünlük teþkil eder ve hiçbir zaman için siyasî otorite ile hakimiyet kavramý yekdiðerine karýþtýrýlmaz. Bu anlamda siyasal partiler hakimiyet mücadelesi deðil otorite mücadelesi verirler. Devlet erkinin yetkisi yasalarla belirlenmiþ yöneticisi konumundadýr onlar. Polis, jandarma, ordu da devleti yönetenlerin emrindedir. Batý toplumlarýnda demokrasi, siyasî otoriteye devletin kurumlarýný bireyin hizmetinde kontrol edecek ve çizgiyi aþtýðýnda dizginleyecek gücü ve yetkiyi verdiði için; birey devletine güven duygusunu hiçbir zaman kaybetmeden hayatýný idame ettirir. Bundandýr ki, bir seçim akþamýnda sosyal demokrat bir ailenin evinde Hýristiyan demokratlarýn zaferini kutlamak mümkündür. Buna da demokratik olgunluk denir. Seçim bittiðinde herkes iþine, gücüne kendi dünyasýna çekilir; ne iktidar muhalefeti küçümser, ne de marjinal partiler alaya alýnýr. Doðulu toplumlarda ise siyasal partiler devlet erkini ele geçirecek demokrasiyi kýlýf olarak kullanan zihinsel oligarþik arka plana sahip tüzel varlýklar olduðu için siyasal otoritenin devleti yönetmesi yerine devleti ele geçirmesi olgusu kazýnmýþtýr zihinlere. Bireyler “Ya devlet baþa ya kuzgun leþe” felsefesi ile kutsanmýþ bir düþünce yapýsýnýn ürünü olarak zihinsel arka planlarýndaki monarþik, oligarþik ya da teokratik devlet düzenini hayata geçirmek için gizli bir çaba içinde geçirirler ömrünün büyük bir kýsmýný. Çift kiþilikli bir karakter oluþturur bu da bu bireylerin bünyesinde. Muhalefette iken aþýrý sempatik, takiyyeci, masum ve mütevazý bir hal arz ederken, iktidara geldiklerinde bir anda þahin kesilir bu güvercin kýlýflý bireyler. Devletin emrinde olmasý gereken polis, jandarma, ordu, mahkemeler vd arasýnda da bir bilek güreþi yaþanýr bu süreçte. Yýllarýn biriktirdiði korku baský ve iþkence sonucu susmuþtur aydýnlar. Aydýn görünümlü paye sahibi abullabutlarýn da yaptýklarý da amigoluktan baþka bir þey deðildir. Oysa aydýn muhalefet edebiliyorsa aydýndýr aslýnda. Ýþgalci Ýsrail askerlerine taþ atan çocuklarýn yanýnda elinde taþla görüntülenen Edvard Said gibi duruþ sergileyebilmektir aydýndan beklenen. Sonu Oxford’daki kürsüsünü kaybetme pahasýna da olsa. Söz uzar kesmek gerek vesselâm diyerek bu iktidar þýmarýklýðý içinde dilhûn olanlara yazdýðým bir þiiri sizinle paylaþmak istiyorum. Umarým beðenirsiniz.
O
Bugünün bir de yarýný var Güçlüsün þimdi sen Kocaman kanatlarýn var Seni zirvelere çýkaran Tutunursun yalçýn kayalýklara Çelikten pençelerinle Döner, döner durursun Masmavi göklerde Kartalsýn sen, Þahinsin, Doðansýn Emsalin yok tabiatta Kurdu kuþu boðansýn. Süzülürsün ovalara hoyratça Düþmeye gör peþine Yakarsýn yüreðini analarýn Suya inmiþ ceylanlarýn Bir pençeyle daðýtýrsýn yuvasýný Cennet güzeli kuþlarýn Bugün hâlâ zirvelerdesin Ama ya yarýn Yarýn da böyle olacak sanýrsýn Ama yanýlýrsýn Sanma hep böyle kalýrsýn Gün gelir sen de yorulursun Ýnersin alçaklara Güvende olmaz inan Yükseklerdeki yuvan Keser o yuvadaki nefesi Sencileyin bir þahinin pençesi Daðýlýr senin de yurdun Senin de kesilir sesin Kýrýlýr kanatlarýn, düþersin Fayda etmez feryadýn Hasta olur inlersin Kor gibi daðlar yüreðini Yokluðu yavrularýn Ýçin için kavrulur Bu hasretle gidersin.
MEDYA POLÝTÝK
Y
MÜPHEM BÝR ANAYASA VE YASALARLA BU KADAR TBMM Baþkaný Mehmet Ali Þahin’in YSK’nýn Hatip Dicle kararýna iliþkin olarak yaptýðý þu açýklama -anayasanýn ve ilgili yasalarýn son derece “müphem” haline raðmen- bugün yapýlmasý gereken en doðru yorumdur: “Artýk milletvekili adaylýðýný kabul etmiþsiniz, bunu milletvekili seçebilirsiniz, buna oy verebilirsiniz diye müþterek oy pusulasýnda bu adamýn ismini yazacaksýnýz, bu aþamadan sonra YSK’nýn bu þahýsla ilgili herhangi bir iþlem yapmamasý gerekirdi diye düþünüyorum. Ýþlem yapacak organýn Meclis’in olacaðý kanaatindeyim.” Þahin ( “bunu”, “bu adamýn” gibi kullanmaktan kaçýnýlmasý gereken sözcükler kullanmasýna raðmen!) doðru konuþuyor, TBMM’nin baþkaný olarak haklý olarak “parlamentonun bütünlüðünü” savunuyor. Konumuzla ilgili olarak Anayasa’nýn ve bazý yasalarýn “müphemliði”ne gelince: YSK’nýn Hatip Dicle’nin milletvekilliði mazbatasýný iptal ederken dayandýðý Anayasa’nýn ve bazý kanunlarýn maddeleri gerçekten de iptal kararýna anayasal ve yasal zemini sunmaktadýr. YSK kararýndaki asýl sorun, “kararlarý kesin” olan “itiraz edilemeyen” bu kurumun seçim sürecini ciddiyetten uzak bir anlayýþ içinde yürütmesidir. Dicle’nin Yargýtay tarafýndan mart ayý ortalarýnda onanan mahkûmiyet kararýndan YSK’nýn –o da ancak “yazýlý ve sözlü medya”nýn himmetiyle!haberdar olup ilan ettiði “kesin aday listesi”nin “kesinliðini” kendi eliyle bozmasý bu ciddiyetsizliðin en baþta gelen örneðidir. Demek ki, kurumun “kesin” olduðu söylenen kararlarý “kesin olmayan”(!) bir “kesinlik” taþýmaktadýr. YSK’nýn kendi teþkilatý içinde yer alan bir ilin (Diyarbakýr) seçim kurulu baþkanlýðýnýn mazbatasýný teslim ettiði bir milletvekilini açýða alabilmesi, bu kurulun kendi kanunu ile
belirlenen koþullarý yine kendi eliyle nasýl ciddiye almadýðýnýn bir iþaretidir. YSK’nýn kararýnda dayandýðý Anayasa ve ilgili yasalarýn bazý maddelerinin söz konusu karara anayasal-yasal zemin sunduðunu söylemiþtim. Ancak burada unutulmamasý gereken husus, YSK’nýn birinci dereceden göndermede bulunduðu Anayasa’nýn 76. Maddesi gerçekten de “terör eylemlerine –bu konuya da sýra gelecek K.B.- katýlma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teþvik suçlarýndan biriyle hüküm giymiþ olanlar, affa uðramýþ olsalar bile milletvekili seçilemezler” demesine raðmen, ayný Anayasa’nýn “Yasama dokunulmazlýðý” faslýna iliþkin 84. Maddesinde aynen þu hüküm yer almaktadýr: “Türkiye Büyük Millet Meclis üyesi hakkýnda, siçiminden önce veya sonra verilmiþ bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sýfatýnýn sona ermesine býrakýlýr; üyelik sürecince zamanaþýmý iþlemez.” 84. maddenin konumuzla ilgili olmadýðý (Doðan Akýn’ýn (T24) yorumunda karþýlaþtýðýmýz gibi) ileri sürülüyorsa da, yukarýda alýntýladýðým 84.maddenin bu fýkrasýnýn –eðer Türkçe konuþuyorsaksöylemek istediði apaçýk deðil midir? 84. Maddenin bu fýkrasýný Hatip Dicle örneði çerçevesinde anlayacak olursak, fýkrada bir suç ayrýmýna (yani “yüz kýzartýcý suç” ya da “terör eylemlerini teþvik” gibi) gidilmediði için Diyarbakýr il seçim kurulu baþkanlýðýndan mazbatasýný teslim almýþ alarak milletvekili seçilen (çünkü TBMM Baþkaný’nýn da söylediði gibi kanuna göre böyle milletvekili olunuyor!) Dicle, o günden itibaren “Yasama dokunulmazlýðý”nýn korumasý altýndadýr. Anayasa’da açýkça belirtilmiþ olan bu hükmün “bu bizim konumuz dýþýnda” denerek göz ardý edilmesi doðru mudur? Ama bu çaba da yetmez; Anayasa o bi-
‘‘
Anayasa o biçimde kaleme alýnmýþ bir metin ki, bir maddeden kurtarsanýz bir diðerine yakalanmamak imkânsýz.
çimde kaleme alýnmýþ bir metin ki, bir maddeden kurtarsanýz bir diðerine yakalanmamak imkânsýz. Mesela, 83. maddenin 4. fýkrasý biraz önce sözünü ettiðimiz hükmü getirirken, ayný maddenin 2. fýkrasý “Aðýr cezayý gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruþturmasýna baþlanýlmýþ olmak kaydýyla Anayasanýn 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dýþýndadýr” diyor. Dikkat ederseniz, ikinci fýkra (olmasý gerektiði gibi) 4. fýkradan sonra gelerek bu fýkrada sözü edilen “üyelik sýfatýnýn sona ermesine býrakýlan” cezalarý sözünü ettiði suçlarýn kapsamý dýþýnda býrakmak gibi bir iþlevle donatýlmamýþ. Belli ki, Milli Güvenlik Konseyi Anayasa Komisyonu, 83. Maddeyi kaleme alýrken aklýna gelenleri bir sýra düzenine gerek duymadan karalayývermiþ... 83. maddenin 2. fýkrasýnýn atýfta bulunduðu Anayasa’nýn 14. maddesine gelecek olursak: “Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanýlmasý”(!) baþlýklý bu madde öyle bir madde ki, Anayasa’da yer alan diðer yasaklayýcý maddelerin tamamýndan bile kurtulsanýz sadece bu madde ile memleketi canýnýzýn istediði gibi yönetebilmek mümkün! 2001’de son halini alan bu maddenin haline bakýn: “Anayasa’da yer alan hak hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi
ve milletiyle bölünmez bütünlüðünü bozmayý ve insan haklarýna dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldýrmayý amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanýlamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kiþilere, Anayasayla tanýnan temel hak ve özgürlüklerin yok edilmesini -sýkýldým uzatmýyorum!- (...) mümkün kýlacak þekilde yorumlanamaz.” Görüyorsunuz, madde, baþlýðýndan itibaren tuhaf bir hayal gücünün ürünü... “Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanýlmasý” da ne demek? Bu cümleyi hangi aklý baþýnda anayasacý kaleme alabilir? Bizler “temel hak ve hürriyetler”in “a priori” olarak “Ýyi” olduðunu ve onlardan “kötülük” türeyemeyeceðini söylemiyor muyuz? Ýkinci olarak,”devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüðünü bozmaya...” diye baþlayan bir hükmün devletin elini her zaman son derece kolaylaþtýracaðýnýn kesin olduðunu bilmiyor muyuz? Hele bir de bunun yanýna “Terörle Mücadele Kanunu” gibi “her derde deva” bir otoriter rejim yasasýný yerleþtirirseniz, devleti artýk kimse tutamaz!.. Gördüðünüz gibi Terörle Mücadele Yasasý’na (TMY) epeyce yaklaþmýþ bulunuyoruz. Bugünlerde gündemi iþgal eden tartýþmalarýn bu bahis açýlmadan ve halledilmeden olumlu bir noktaya varabileceðini düþünmüyorum. Bakýn, aðýr ceza mahkemesi tutuklu üç milletvekilinin tahliye istemini Anayasa’nýn 83. maddesinden dolanarak Anayasa’nýn 14. Maddesine atýfta bulunarak reddetmedi mi? Demek ki ilk iþ TMY’yi “masaya yatýrmak” olmalýdýr. “Masadan” nasýl kalkacaðýnýn cevabý ise ülkedeki parlamento ve parlamento dýþý demokrasi mücadelesinin fikrine ve gücünü baðlý. Kürþat Bumin Yeni Þafak, 26.6.2011
Sivilleþme için Jandarma Teþkilâtýnýn statüsü deðiþmeli
Joep Bertrams / Hollanda
T. C. AKÇAKOCA ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN METNÝ Esas No : 2011/220 Esas. Aþaðýda hudutlarý, köyü, yüzölçümü ve dosya numarasý yazýlý taþýnmazýn Akçakoca Belediye Baþkanlýðýnýn 04/11/2010 tarihli 2010/286 Encümen Kararý ile kamulaþtýrýlmak istendiði, taþýnmazýn kamulaþtýrýlmak istenen bölümünün bedelinin tespiti ile ilgili idare adýna tesciline karar verilmesi için Mahkememizde dava açýldýðý, yapýlacak yargýlama sonunda kamulaþtýrýlan taþýnmazýn 4650 sayýlý yasa ile deðiþik 2942 sayýlý kamulaþtýrma kanunun 10 ve 19/5 maddesi uyarýnca saptanan bedeli mahkememizce belirlenen Akçakoca Ziraat Bankasý Þubesine depo edildiðinde taþýnmazýn kamulaþtýrýlan bölümünün idare adýna tescil edilebileceði, kamulaþtýrýlmak istenen taþýnmaz üzerinde hak iddia edenlerin konuya ve taþýnmaz malýn deðerine iliþkin tüm savunma ve delillerini, ilan tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize yazýlý olarak bildirmeleri gerektiði, hak iddia edenlerin ilan tarihinden itibaren 1 ay içinde itiraz etmedikleri taktirde tespit edilecek kamulaþtýrma bedelinin aþaðýda davalý olarak belirtilen zilyetlere ödeneceði hususu ilan olunur. 29/04/2011 ESAS NO : 2011/220 Esas. KAMULAÞTIRILAN TAÞINMAZIN ÝL Ý : DÜZCE ÝLÇESÝ : AKÇAKOCA MAHALLE : Osmaniye Mahallesi ADA NO : 65 PARSEL NO :2 VASFI : Arsa MALÝKLERÝN ADI VE SOYADI : HALÝT ZEKÝ GÖREN www.bik.gov.tr B: 33556
TÜRKÝYE, "sivilleþme" yolunda çok önemli adýmlar attý, geldiði noktadan asla geri düþmeden de atmaya devam etmeli. Bu amaç uðrunda en önemli prensip; "asker"imizin "iç tehdit alanlarýndan" çekilmesi ve yurt içini "tamamen diðer unsurlara" býrakarak yurt savunmasýna odaklanmasý... Peki var olan yapýyla bu mümkün mü? Kesinlikle deðil! Türkiye "þehir merkezi ve dýþý" olarak, daha doðrusu "polis ve jandarma" alaný diye bölünmüþken ve en önemlisi "içiþlerine sözde baðlý olmasýna" raðmen, jandarma özünde hâlâ "TSK'nýn en önemli parçasýyken" bu geçiþ imkânsýz... Sevgili dostlar, "Jandarma" teþkilatý için atýlacak adým çok basit: Jandarma kadrosundaki subay ve diðer personele "polis statüsüne geçme veya Kara Kuvvetleri bünyesine katýlma hakký" seçimi tanýnacak ve bu seçim-adaptasyon bittikten sonra "Jandarma" subaylarý ve alt personeli, "polis teþkilatýndaki" rütbelerle eþlenerek yeni "Emniyet Teþkilâtý" ortaya çýkarýlacak... Bir jandarma general, albay ve diðer subaylar isterse "subay" olarak kalýp Kara Kuvvetlerine geçme hakkýný kullanacak, isterse "rütbesine göre il, ilçe veya diðer sýnýf emniyet müdürü olma" hakkýný seçecek... Ayný prensip diðer bütün rütbe ve sýnýflar için tanýmlanacak ve belirlenen sürece "geçiþ" saðlanacak... Sonuç: Bu düzenleme sonrasý "en tepesinde" sivil bir personelin bulunduðu Emniyet Genel Müdürlüðü ve altýnda "polis ve jandarma teþkilatý" ola-
rak ikiye ayrýlmýþ bir "iç emniyet düzeni" ortaya çýkacak... Jandarma tamamen "sivil ve uzman" personelden oluþacak ve jandarma bünyesinde askerlik hizmeti yapýlamayacak, jandarma envanteri "kesin olarak" TSK envanterinden ayrýlarak kendi ekipmanlarýyla çalýþmasý saðlanacak... Burada önemli bir detay daha var: Jandarma ve Emniyet Ýstihbarat ya birleþecek ya da tek çatý altýnda sadece "asayiþ ve iç emniyet" detaylarý üzerinden yeniden tanýmlanacak... Son söz: Askere "polislik" yaptýrýrsanýz, asker bir süre sonra doðal olarak kendi iç tehdit algýlamasýný oluþturur ve bu mekanizmanýn sonucu olarak "iç siyasete de müdahil" olmaya baþlar! Askerin görevi "dýþ tehdit" olarak kesin kenarlarýyla tespit edilmeli ve gerekli düzenleme yapýlmalýdýr. Jandarmanýn yukarýda bir örnek olarak paylaþtýðým þekilde "örgütlenmesi", sivilleþme ve TSK'nýn "iç tehdit sýnýrlarý" dýþýna yani gerçek görev yerine doðru taþýnmasý adýna önemli bir adým olabilir... Önemli not: Yeni Dünya Düzeni içinde "cihan devleti" olma yoluna giren Türkiye'nin her zamankinden daha güçlü þekilde "dýþarýda hareket edebilecek" bir Silahlý Kuvvet'e ihtiyacý var. TSK'nýn uçak gemisinden tanker uçaklara kadar her türlü ekipmanla donatýlarak "dýþ operasyonlara" odaklanmasý kaçýnýlmaz! Yiðit Bulut, Habertürk, 26.6.2011
BÜROLAR TOPLANTISINA DÂVET
Gündem: Ramazan ayýnda gazetemizle verilecek olan hediye Kur'ân kampanyasý Yer: Yeni Asya Merkez Binasý/Güneþli Tarih: 2 Temmuz 2011 Cumartesi Saat: 09:30 Program 08:30-09:30 Kahvaltý 09:30-14:00 Toplantý 15:00-17:00 Boðaz Gezisi Not: Tüm il ve ilçe gazete temsilcilerinin katýlýmýný bekliyoruz.
Y
MAKALE
Y
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
9
Ýstiþarenin farklý boyutlarý fersadoglu@yeniasya.com.tr
limde deha, görüþ ufku çaðlarý tarayan Bediüzzaman, “Asr-ý Saadet meþveret anlayýþý”ný hizmet sisteminin esasý yaparak mutlaka katýlýmý saðlar: “Ve iþlerde onlarla istiþare et” 1, “Onlarýn aralarýndaki iþleri, is ti þa re i le dir” 2 e mir le ri ne u yu þu nu, “Kardeþlerimle bir meþverete muhtacým” 3 diyerek fiilen gösterir. “..Kur’ân hizmetinde ki kar deþ le ri nin na zar la rý na arz e dip meþveret etmek ve onlarýn fikirlerini istim-
Ý
zaç etmek [kaynaþtýrmak] için onlara müracaat ediyorum” 4 sözüyle meþverete gereken önemi vurgular. “Siz, meþveretle ne lâzýmsa yaparsýnýz.” 5 “Þimdi siz, aranýzda münakaþasýz bir meþveret ediniz. Kararýnýzý kabul ederim…” 6 “Bu mek tupta bir ince meseleyi meþveret suretiyle reyinizi almak için gönderdik.” 7 “Bu kudsî hizmette teennî ile, meþveretle, ihtiyatla çalýþmak lâzýmdýr.” 8 Nefis ve hislerin müdahalesiyle, tartýþmalý ve sýkýntýlý meselelerin meþveretle halledilmesinin yollarýný gösterir: “Aranýzdaki samimî tesanüt ve meþveret-i þer’iye, sizi öyle þeylerden muhafaza eder. Ýçinizdeki þahs-ý manevinin fikrini, o meþveretle bildirir.” 9 “Nefis ve þeytan, sizi, kardeþinize karþý itiraza ve haklý olarak tenkide sevk ettiði vakit, deyiniz ki: ‘Biz, deðil böyle cüz’î hukuku-
muzu, belki hayatýmýzý ve haysiyetimizi ve dünyevî saadetimizi Risâle-i Nur’un en kuvvetli rabýtasý olan tesanüde feda etmeye mükellefiz. (...) Medâr-ý nizâ [tartýþma sebebi] bir mesele varsa meþveret ediniz. 10 Ýstiþarenin hasýmlarýna karþý da uyarýr: “Hürriyetin olduðu gibi, meþveretin de düþmanlarý vardýr: Fikrimce, meþrûtiyetin düþmaný, meþrûtiyeti gaddar, çirkin ve hilâf-ý Þeriat göstermekle meþveretin de düþmanlarýný çok edenlerdir.” 11 “Eðer hürriyeti, meþveret-i þer’iyenin terbiyesine verse, bu milletin eski satvet ve kuvvetini ihya edecektir. Eðer veba-yý að raz-ý þahsiyeye müsadif olsa [rastlasa]; istib dad-ý mutlaka [tam diktatörlüðe] dönecek, o çocuk ölecek…” 12 Acaba istihdam etmek veya birlikte çalýþ ma zemini oluþturmak için ‘kiþiler’ hakkýnda meþveret edebilir miyiz? Bediüzzaman, çok
çarpýcý bir metot geliþtirir: “Bir adam onunla teþrik-i mesai etmek [birlikte çalýþmak, or tak iþ yapmak] ister, seninle meþveret eder. Sen de, sýrf maslahat için, garazsýz olarak, meþveretin hakkýný edâ etmek için desen: ‘Onunla teþrik-i mesai etme. Çünkü zarar göreceksin.’” 13 Yani, tenkit baþka bir þeydir; mihenge/ölçüye, teraziye vurmak baþka bir þeydir; insanlarý deðerlendirmek bambaþka bir þeydir. Burada, “maslahat”, “garazsýz” ve “sýrf meþveretin hakkýný eda etmek” anahtar kelimelerdir... Dipnotlar: 1- Al-i Ýmrân, 159. 2- Þûrâ, 38. 3-Emirdað L. s. 23. 4- Mektubat, s. 394. 5-Emirdað, s. 125. 6-Þuâlar, s. 289. 7- Emirdað, s. 339. 8-Age, s. 73. 9- Kastamonu L, s. 91. 10- Age, s. 181. 11- Tarihçe-i Hayat, s. 63. 12- Beyanat ve Tenvir ler, s. 32. 13- Mektubat, s. 267.
Arap–Osmanlý ihtilâfý, Ýsrail'e zemin hazýrladý osmanzengin@yeniasya.com.tr
Bir elmayý yiyen ve “Elhamdülillah!” diyen adam… âinat kitabýný, kâinatýn Yaratýcýsýnýn diðer bir kitabý olan Kur’ân-ý Kerim ile okuyup, bize de okutan Üs ta dý mýz Be di üz za man Sa id Nur sî Hazretleri, asrýmýzýn en büyük Kur’ân tef si ri o lan Ri sâ le-i Nur’la, biz le ri o muazzam kâinata baktýrmýþtýr. Her bir mes’eleyi en güzel þekilde halleden Üstadýmýzýn verdiði misâller de çok þahane ve enteresandýr. Baþ lýk ta ki i fa de, ma lû mu nuz 28. Mek tub’da ki “Þü kür” bah sin de, ha ni bizlerin “Þükür Risâlesi” diye bildiðimiz yerde geçmektedir. Üstadýn risâlelerde verdiði misaller, teþbihler hep dikkatimi çekmiþtir. Ve her þeyin en mütenasibi, en uygun bir þekilde kullanýlmýþtýr. Yani, abes yoktur. Bu kýsmý okuduðum zaman, bazen “Yahu, Üstad niye elma de miþ tir, el ma yý mi sal ver miþ tir de; þeftali, muz, portakal vs. dememiþtir, onlarý misâl vermemiþtir” diye düþünmüþüzdür. Dediðimiz gibi, misaller en uygun bir þekilde verilmiþ ve kullanýlmýþtýr. Elma, dünyanýn hemen her tarafýnda yetiþen ve bilinen bir meyvedir. Bir portakala veya bir muza, her yerde, her zaman ulaþýlamaz, ama elmaya ulaþmak ve bulmak kolaydýr. Özellikle de, bizim cennet vatanýmýzda, dört mevsim bulunup yenilebilen, neredeyse yüze yakýn çeþidi olan ve saðlýk açýsýndan da bir çok derde derman olan elmayý, Üstadýmýz bilerek, his sederek mi sâl o la rak ver miþtir. Her verdiði misâlde bir hikmet bulunduðu gibi, bunda da elbette bir hikmet vardýr. Tabiîi, elmanýn misâl olarak verildiði mev zu nun e sa sý ný teþ kil e den þü kür bahsinde ise, merkezi noktada rýzký esas a lý na rak an la týl mýþ týr. Sa yý sýz ni metleri bizim emrimize veren Cenâb-ý Hakk’a ne kadar þükretsek azdýr. El hamdülillah, kâinatý bize bir sofra-yý nimet yapan Rabbimiz, her bahar mevsiminde bu nimetlerini tecdid edip yenileyerek bizim hayatýmýzý devam et tirmektedir. Hem de öyle bir devam ettiriþ ki, hani eski bir Türk atasözü vardýr, “Aðýlda kuzu doðsa, bayýrda otu bi ter” diye. Aynen o misal gibi, Rabbimiz’in ta ah hü dün de dir rý zýk. Ya ni o noktada bir problem yok. Mühim olan þey, Cenâb-ý Hakk’ýn, helâl rýzýk nasip etmesi. Bir otomobil fabrikasýnýn þu þekilde bir ilân, reklâm yaptýðýný düþünelim: “Bizim otomobillerimizi satýn alýrsanýz, otomobil eskiyene kadar yakýtý bizden..” Böyle þeyin olmasý mümkün deðildir, deðil mi? Ama, kâinatýn yaratý cý sý Ce nâb-ý Hak bu nu, Ga niyy-i Mutlak oluþundan dolayý taahhüd ediyor! Her canlýnýn rýzkýný gönderdiði gi bi, bunun devamýný, o canlýnýn ölümüne kadar taahhüd ediyor. Ve en entere saný da, rýzýk, çalýþmayla, çabalamayla ters orantýlý bir þekilde bizlere gönderi liyor. Üstadýn verdiði misâllerdeki yav rularý, balýklarý, aðaçlarý vs. hatýrlaya lým. Ey bizlere irademiz dýþýnda, hiçten, yoktan, ancak hazine-i Kudretinden rý zýklarý yollayan Rabbimiz! Sana karþý þükür vazifemizi nasýl eda ederiz?
K
de hayýrla yâd etmek lâzým. *** Araplarýn Türklere düþman edilmesinde ve Arabistan'ýn Osmanlý hakimiyetinden çýkmasýnda en etkili rol oynayanlarýn baþýnda, hiç þüphesiz meþhûr Ýngiliz casusu Yarbay Lewrance (1888–1935) gelir. "Arap Lewrance" diye de nâm salan bu müthiþ casus, Arap kabilelerini Osmanlatif@yeniasya.com.tr lý'ya karþý harekete geçirmek için uzun yýllar çaba göstermiþ ve Osmanlý'nýn en sýicaz bölgesinin de dahil olduðu ko- kýntýlý olduðu bir dönemde bu maksadýna ca Arap Yarýmadasý, 1517'den tâ vasýl olmuþtur. Aslýnda Lewrance'den önce de pekçok 1916'ya kadar Osmanlý hakimiyeti Ýngiliz casusu bölgeye gelmiþ ve Osmanlý altýnda bulundu. Bi rin ci Dün ya Sa va þý nýn (1914–18) öncülüðünde tesis edilmiþ olan Ýslâm Birortalarýndan itibaren ise, bu bölge kade- liðini parçalamak için vargüçleriyle çalýþme li þe kil de Os manlý'nýn i da re sin den mýþlardýr. Bu casuslardan biri de Ýngiliz Sömürgeçýkmaya baþladý. Ýlk büyük kopuþ hadisesi, 27 Haziran ler Bakanlýðýna baðlý olarak çalýþan Mr. 1916'da yaþandý. Ýngilizlerin desteðini de Hamper'dir. Hamper, daha sonra kaleme arkasýna alan Mekke Þerifi Hüseyin (Paþa), aldýðý hatýralarýnda, Vahhabî hareketini kendini Hicaz bölgesinin kralý olarak ilân nasýl desteklediklerini ve Ýslâmý içerden etti. (Ýngilizler de bir yýl sonra Filistin'i çökermek için ne tür çabalar sarf ettikleriiþgal etti. Böylelikle, bölgeye Yahudi akýný ni açýk bir dille anlatýyor. *** hýz kazanmýþ oldu.) Araplarýn Osmanlý'dan soðumalarýnýn Hicaz bölgesi, Arap Yarýmadasýnýn özellikle Kýzýldeniz'in sâhil þeridini ve bu u- önemli bir sebebi de, Ýttihat–Terakki hü zun–geniþ hat üzerinde bulunan Mekke, kümetlerinin Turancý, ýrkçý ve baskýcý poMedine, Cidde, Tebuk gibi önemli þehirle- litikalarýydý. Bölgede uzun yýllar görev yapan Ýttihatrin de dahil olduðu en verimli coðrafyayý içý elebaþýlarýndan Cemal Paþa, Arap kabile çine alýr. Osmanlý askerî mukavemetinin kýrýla- reislerinden ve ileri gelenlerinden binlerce madýðý Medine þehri ise, bir istisna olarak, kiþiyi idamla yargýlatýp katlettirmesi, iki tâ savaþýn sonuna kadar da Osmanlý'ya kardeþ unsur arasýnda onulmaz yaralar açbaðlý kalmýþtýr. Bu meyanda, "Medine mü- týrdý. Hazýrda bekleyen Ýngilizler, elbirliðiyle dafiî" Fahreddin Paþa ve askerlerinin göstermiþ olduðu olaðanüstü mukavemetini Türklerden uzaklaþtýrýlan Araplarý yanlarý-
H
Kral Þerif Hüseyin kimdir? ngilizlerin önce Osmanlý aleyhinde kullanýp sonra da Suudilere ezdirdiði Mekke Þerifi Hüseyin bin Ali, 1852''de Ýstanbul'da doðdu. 1908'de Ýkinci Meþrûtiyetin ilânýndan sonra Hicaz valisi ve Mekke Þerifi olarak Arabistan'a gönderildi. Ancak, o Ýngilizlere güvenerek farklý bir kulvar- Þerif Hüseyin (1852–1931) da hareket etmeyi yeðSaðlanan bu destek saledi. yesinde, Hicaz Kralý oldu. Hicaz kralý olmak için, (1919–24) oðlunu Mýsýr'daki iþgalci 3 Mart 1924'te Türkiye Ýngiliz yöneticilerin yanýMillet Meclisi tarafýndan na göndererek onlardan Halifelik kaldýrýlýnca, Kral destek istedi.
Ý
GÜN GÜN TARÝH
Hüseyin de Halife olduðunu ilân etti. Ne var ki, tam da bu dönemeçte Ýngilizleri kar þýsýnda buldu. Bu kez ona karþý Suudileri tutan Ýngilizler, Kral Hüseyin'i yakalatýp hakimiyetleri altýnda bulunan Kýbrýs Adasýna hapsetti. Yerine geçen oðlu Ali bin Hüseyin de iktidarda tutunamadý ve bölgenin hakimiyeti 1926'da yine Ýngiliz destekli Vahhabî Suud ailesinin eline geçti. Þerif Hüseyin, âhir ömrünü Ürdün'de geçirdi. 1931'de burada vefat etti.
Arap–Osmanlý ihtilâfýný körükleyenlerin baþýnda meþhûr Ýngiliz casusu Thomas Edward Lewranse (1888–1935) gelir.
na çekmek için, gerekli her türlü tedbiri almýþlardý. *** Birinci Dünya Savaþýnýn ikinci senesinde Hicaz'da krallýðýný ilân eden Mekke Þerifi Hüseyin, adým adým bütün Arabistan'ý da içine alacak çok daha büyük bir devletin baþýna geçmeyi tasarlýyordu. Bu maksadýna nail olmak için de, en büyük desteði yine Ýngiliz kuvvetlerinden alýyordu. Os man lý e se ri o lan Hi caz De mir yolu'nun büyük bir bölümünü de tahrip eden Hüseyin bin Ali, 1924'ten itibaren bu kez Araplarýn Vahhabî kesimi olan Suudîlerle karþý karþýya geldi. Aralarýnda çetin bir iktidar mücadelesi baþgösterdi. Kral Hüseyin'in yerine geçen oðlu da Vahhabilerin baskýsýna ancak bir–iki yýl dayanabildikten sonra çekilmek zorunda kaldý. Neticede, Hicaz bölgesinin de dahil olduðu daha geniþ bir coðrafya, bugün de yönetimde olan Vahhabî Suudîlerin eline geçti. Abdülaziz bin Suud, 8 Ocak 1926'da baðýmsýz Hicaz devletinin baþýna kral olarak geçtiðini ilân etti. 1932'de ise, ayný hanedan, hakimiyet sahasýný daha da geniþleterek bugünkü Suudi Arabistan Devletinin baþýna geçti. Gariptir ki, 23 Eylül 1932'de resmî kuruluþu ilân edilen Suudi Arabistan Devletini ilk tanýyan devlet de Türkiye Cumhuriyeti oldu. Araplarýn kademeli þekilde Türklerden ve Türkiye'den kopuþ devrelerinde, yanýbaþlarýnda daima Ýngilizleri görmüþlerdir. Yine gariptir ki, herbir kopmanýn ardýndan, Filistin topraklarý adým adým Yahudilere peþkeþ edilmiþ ve insanlýk tarihinin en zalim, en kan dökücü devleti olan Ýsrail'in doðuþuna zemin ve imkân hazýrlanmýþtýr.
Turhan Celkan
turhancelkan@hotmail.com
ailecaysaati@gmail.com
Seyahat Notlarý
Kevser havuzunun müstakimleri eçtiðimiz Perþembe akþamý Edincik, Cuma ak þa mý Ba lý ke sir der sin dey dim. E din cik dersine Bandýrma ve Erdek ilçeleri de katýldýlar. Edincik'in asýl ismi Aydýncýk imiþ. Yeþillikler içinde güzel bir belde. Verimli ve bereketli topraklarý var. Fakat bu günlerde yeterince istifade edildiðini söylemek zor. Eskiden üzümcülük, koza üretimi, meyvecilik ve zeytincilik temel geçim kaynaðý imiþ. Þimdilerde sadece zeytincilik kalmýþ. Sanal geliþmeler beldenin diðer tabiî kaynaklarýný bir bir deðerden düþürmüþ. Beldedeki Marmara Birlik zeytinciliðin verimli þekilde yaþamasýnda büyük katký saðlamýþ. Kasabanýn Rumlarda iken ismi Adresteia’dýr. Adresteia’yý 735 yýlýnda Orhan Gazi’nin komutaný Aydýn Bey fethetmiþ. Bu sebeple kasabanýn adý Aydýncýk kalmýþ. Sonradan bu isim Edincik’e dönüþmüþ. Orhan Gazi’nin, Rumeli topraklarýna geçme düþüncesini, komutaný Süleyman Paþa E dincik’te ve Kapý Daðý'nda planlamýþ. Bu þirin Osmanlý yadigârýnda Edincik Belediyesi güzel hizmetler yapýyor. Belediye Baþkaný Sayýn Mehmet Yaðcý vizyonlu ve nazik bir baþkan. Kýsa ziyaretimizde bize güzel projelerinden bahsetti. Edincik yamacý ile Kapý Daðý Yarýmadasý arasýnda Kapý Daðýný karaya baðlayan bir kara parça cýðý var. Burada binlerce yüz yýl önce Kyzikos ve Belkýs adýnda bir þehir yerin dibine batmýþ. Ýnsan ürperiyor: Bu ihtiyar dünya nelere þahit olmadý ki, nice kavimleri yutmadý ki? Nitekim Kur’ân bunu hatýrlatýyor: “Yeryüzünde gezip dolaþýn da, bundan evvelkilerin akýbeti nasýl olmuþ, bir bakýn!” 1 Düþünüp, ibret alýyoruz. Ali Karakaþ ve Fahri Cura Aðabeyler Edincik’te tam bir hizmet ikilisi! Edincik'in saff-ý evvelleri. “Yýl 1963. Manisa’da askerdeyim. Bir komutaný mýz vardý” diye söze baþlýyor Fahri Aðabey. “Komutanýmýz bir gün Üstadý kötüledi, hakaret etti. Ben o zaman daha Üstadý tanýmamýþtým. Ýlk çarþý iznimde çarþýda birisine Üstadý sordum. Dedi ki: ‘Said Nursî büyük âlimdir. Müceddittir. O’na lâf söyleyenin kabirde hiç yatacak yeri yoktur.” Ben Üstadý böylece tanýmaya baþladým. Bir gün bir çavuþ geldi. Namazýný kýlardý. Meðer Nurlarý bilirmiþ. Bir gün söz Nurculuktan çýkmýþtý. Çavuþ: “Biz Nurcu olamayýz! Nurcular mücahittirler. Fise bilillah çalýþýrlar. Esaslý insanlardýr” dedi. Bu sözler benim beynimde þimþekler çaktýrdý! Daha sonra asker dönüþünde Tayyar Aðabeyle tanýþtýk. Asýl Risâle-i Nur’u ve Nurculuðu tanýdýðýmýz yýllar bu yýllar oldu.” Edinciklilerin sohbetine doyum olmuyor. Tabiî ki saff-ý evvel deyince Bandýrma’nýn me dar-ý iftiharý merhum þehit Tayyar Alnýak Aðabeyi unutmak mümkün deðil. Hizmetlerini, býraktýðý yerden cemaat-i Nuriye sürdürüyor. Hiç endi þesi olmasýn. Allah makamýný âli eylesin. Âmin. Bandýrma’nýn manevî kaleleri ise Mustafa Ataç ile Dr. Osman Ataç. Bandýrma’da Tayyar Aðabeyden aldýklarý hizmet bayraðýný onurla taþýyorlar. Allah yardýmcýlarý olsun! Cuma günü Osman Beyle ve Ali Aðabeyle birlikte Bandýrma’dan Balýkesir’e geçtik. Balýkesir dersine çevre ilçelerden bir hayli katýlým oldu. Balýkesir’in saff-ý evvelleri Enver Tezel Aðabey ile Ýbrahim Okur Aðabeyler, Nur Talebelerinin manevî muhafýzlarý hükmünde cemaatin içindeler. Her ikisinin de Üstad’la ilgili hatýralarý var. Ýbrahim Aðabeyin Üstad’ý Isparta’da ziyaretini anlatýþý hepimizi duygulandýrdý. (Enver Aðabey daha sonra anlatacak) Ellili yýllarýn sonlarý… Üstad’ý görmek için Isparta’dayýz. Bir ikindi sýrasý kapýsýna geldik. Sungur Aðabey karþýladý: “Kardeþim, Üstad þimdi ziyaretçi kabul etmiyor. Yarýn sabah namazýndan sonra erkenden gelin” dedi. Biz sevincimizden uçuyoruz, yarýn ziyaret edebileceðiz diye. Gece gözlerime uyku girmiyor. Sabahleyin namazdan sonra erkenden gittik. Kapýyý Bayram Aðabey açtý. Bizi kabul etmeyecekti. Ben dedim: “Dün Sungur Aðabey bugün erkenden gelirsek alacaktý. Bize söz verdi” dedim. Sungur Aðabey bize iþaret etti, yavaþça, “Gelin kardeþim!” dedi. Biz girdik. Meðer Üstad bizi kabul etmiþ. Ama biz konuþamýyoruz artýk, dilimiz tutulmuþ. Kelime ler boðazýmýzda düðümleniyor. Üstad’ýn elini öptük, huzurunda diz çöktük. Kalbim yerinden fýrlayacak! Üstad ders yaptý. Ben gizliden Üstad’a bakmaya çalýþýyorum, ama hicabýmdan bakamýyorum. Sonra Üstad’ýn yanýnda fazla kalýnmazmýþ. Çýktýk. Ben saygýmdan, yönüm Üstada dönük geri geri çýktým. Bu Üstadýn dikkatinden kaçmadý: “Maþallah kardaþým!” dedi. Rüyasýný anlattý Ýbrahim Aðabey. Rüyasýnda Peygamber Efendimiz (asm) ile Üstadýmýzý birlikte görmüþ. Hasan Aktunç Aðabeyi rahmetle andýk. Balýkesir’in medar-ý iftiharý idi. Geçen yýllarda Üstadýnýn yanýna uçuverdi. Allah mekânýný cennet eylesin! Âmin. Edincik, Erdek, Bandýrma ve Balýkesir’in hizmet kahramanlarýna Allah sýhhat ve afiyet versin. Âmin. Nur seyahatleri akümüzü dolduruyor, tefeyyüz veriyor, dinlendirici oluyor. Nur Talebelerini þevkli, gayret içinde, dimdik ayakta ve hizmet baþýnda gördüm ve þevk buldum, onur duydum. Bin barekallah ve milyon maþallah dedim. Allah þevklerini, gayretlerini, hizmetlerini daim kýlsýn ve cümlesini Kevser havuzunun müstakimlerinden eylesin. Âmin.
G
Dipnotlar: 1- Rum Sûresi: 42.
10
syasar33@yahoo.com
Þükredilmeden tüketilen nimetler hastalýk mý yapýyor? n son çalýþtýðým derslerden birisi de ‘Þükür Risâlesi’ idi. Doðrusu insan hangi risâleye biraz yoðunlaþsa, aslýnda bu ders her hafta yenilenmeli ve okunmalýdýr sesini içinde duyuyor. Her dersin, ciddî bir ihtiyaç olduðu apaçýk. Nitekim insan nimetlerin içinde yüzerken de nimetlerden uzak kaldýðýnda da ‘þükür’ halini unutabiliyor. O zaman da ne nimetlere gark olan farkýnda, ne de nimetleri çekilen farkýnda oluyor. Yani ikisi de ayný noktada kalýyor. Þükrü edilememiþse, nimetler bolluðu içinde olmak daha da veballi bir iþ. Özellikle dersin kâinattan, hayata; hayattan insana; insandan rýzka dönük çerçeve içerisinde ele alýnmasý çok dikkat çekici. Yani bütün yaratýlmýþ mahlûkatýn insan için hizmette bulunmasý ve bütün bu nimetlerin de insandan þükür istemesi insanýn konumuna dikkatleri çekmektedir. Kendi tesbihatýný Rabbine sunmak sorumluluðu içinde olduðu gibi insanýn bir diðeri sorumluluðu da halife-i arz olmasý hasebiyle, sair mahlûkatýn da tesbihatýný Rabbine takdim etmektir. Düþünün ki, bütün nimetlerin karþýlýðýnda ise netice olarak insanýn yapmasý gereken sadece þükür hali içinde olmaktadýr. Tabiî ki burada þükrün içinde kulluk halini idrak etme de vardýr. Þükreden insan, Rabbini biliyor, tanýyor demektir. Yani nimetleri bir Veren var demektir. Adeta insan þükrederek, kendisine verilen nimetleri besliyor, büyütüyor. Aksi halde insan nimetlere þükretmezse, bu hayvanî bir hal olan þuursuz bir þükür hali oluyor. Zaten þükürden þirke gidebilen tek varlýk insandýr. Aslýnda bütün nimetler, dikkatleri Saniine çekmek anlamý taþýr. Bu yönüyle bütün nimetler birer irþat ve þükrettiricidirler. Nimetin kendi lezzetinden baþka esas insana lezzet veren, o nimetlerin altýnda iltifat-ý Rahmaniyi görmesidir. O zaman mesele nimetlerden, mün’ime geçebilmektir. Þükrü yapýlmayan rýzýklar, maddî ve manevî hastalýklarýn tetikleyicileri olabilirler mi diye düþünüyorum. Zaten hastalýklarýn çoðu genel itibariyle rýzýklarýn etrafýnda oluþuyor. Bu da olsa olsa Razýk hatýrlanmadan, Mün’im hatýrlanmadan tüketilen nimetlerin insanda býraktýðý hastalýklar olsa gerektir. Yani nasýl ki, besmelesiz kesilen hayvanlar insan saðlýðýna dönük mikroorganizmalar oluþmasýna sebep oluyorsa, þükredilmeden tüketilen nimetler de obezite gibi pek çok maddî hastalýklarý da beraberinde getiriyor olabilir. Bu aslýnda alan ilgililerinin çalýþmasý gereken bir konudur. Nitekim Bediüzzaman Hazretleri, Besmelenin tefsirini yaparken, iþini Cenâb-ý Hak ile irtibatlandýrmýþ olan kul için, Allah, ruhaniyatýný bu iþ ile irtibatlandýrarak besmelenin içindeki Rahman ismiyle iþin önündeki mazarratý, zararlarý def ve rahim ismiyle de iþin hayýrla sonuçlanmasý için hayýrlarý celp anlamý taþýmaktadýr, yorumlarýný yapmýþtýr. Ýþte þükrü edilmiþ nimetler de, elbette nimetlenen için kanaati, israf etmemeyi, nimetleri vereni hatýrlamayý ve onun istikametinde nimetleri kullanmayý netice verecektir. Bir de yine þükrü edilmeyen nimetlerin insaný harama daha yakýnlaþtýrdýðýndan bahsedilebilir. Zaten bir insanýn nimetlere karþý þükrünü ifade eden, kanaat, iktisat, rýza ve memnuniyettir. Ýnsanýn verilen nimetlere karþý þükretmediðini gösteren ise, hýrs, israf, hürmetsizlik, haram-helâl demeyip rast geleni yemektir. Elbette þükrün de en mükemmeli, sadece dil ile deðil, ibadetler ile yapýlanýdýr. Nitekim namaz ibadeti, insanýn sahip olduðu bütün nimetlerin þükrünü en mükemmel anlamda eda edebildiði bir ibadettir. Allah, nimetleri arttýrmayý, nimetlerin þükrünün yapýlmasýna baðlamýþtýr. Bir de nimetlere þükreden sadece dünyevî olarak bir sonuç deðil, þükrettiði nimetler adedince ahiretteki azýðýný oluþturmaktadýr. Yani þükredilerek tüketilen her nimet, cennet yiyeceði olarak kayýtlara geçmektedir. O zaman cennetteki nimetler, dünyada þükredilerek tüketilen nimetlerdir. Onun içindir ki, kâfirlerin ahirette cennet rýzýklarý yoktur. Bir de þükürsüz tüketilen nimetler, kiþiyi manen de hasta etmektedir. Þükürsüz tüketilen nimetler, nimetlerin Sahibini tanýmamayý netice vereceðinden, her an o nimetleri tükenmesi gibi korkularý netice verecektir. Oysa, baki olan Allah’ýn varlýðý, bütün nimetlerin de bekaya dönük varlýðýný göstermektedir. O zaman, iman varsa, nimetlerin mahiyeti korunmuþ olacak ve nimetler insanýn maddî ve manevî varlýðýna hizmet edeceklerdir. Aksi halde, imansýz-iradi þükürsüz tüketilen nimetler için, insan olmaya gerek yoktur. Ýnsan için en güzel þey, aklýn devrede olduðu þuur halidir. Böyle bir hayat, fani varlýðý ebedîleþtirir ve insaný þaki deðil, þükreden bir kul haline getirir. Ne mutlu sahip olduðu nimetlerin farkýnda olup, þükredebilen kullara.
E
KÜLTÜR SANAT
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
Âþýksýz kalmak, masalsýz kalmak gibidir KARS BELEDÝYE BAÞKANI NEVZAT BOZKUÞ: ÂÞIKLIK GELENEÐÝNÝN SAHÝPSÝZ KALMASI, TIPKI MASALLARIN VE DESTANLARIN SAHÝPSÝZ KALMASI GÝBÝDÝR. KARS Belediye Baþkaný Nevzat Bozkuþ, ‘’Âþýklýk geleneðinin sahipsiz kalmasý, týpký masallarýn, destanlarýn ve inanýþlarýn sahipsiz kalmasý gibidir’’ dedi. Þehirde devam eden ‘’6. Uluslararasý Kars Âþýklar Bayramý’’ faaliyetleri kapsamýnda, organizasyona katýlan halk ozanlarýna, Halk Eðitim Merkezinde düzenlenen törenle ödülleri verildi. Belediye Baþkaný Bozkuþ, törende yaptýðý konuþmada, âþýklýk geleneðinin, Türklerin Ýslâmiyet’i kabulünden sonra yeni dinin ve yeni coðrafyanýn etkisiyle Anadolu’da þekillendiðini söyledi. ‘’Âþýklýk geleneðinin sahipsiz kalmasý, týpký masallarýn, destanlarýn ve inanýþlarýn sahipsiz kalmasý gibidir’’ diyen Bozkuþ, þunlarý
BULMACA
Kars Belediye Baþkaný Nevzat Bozkuþ
kaydetti: ‘’Âþýklýk geleneði, asýrlar boyunca milletin kendi öz evlâtlarýnca derdini, sevincini, kederini, arzularýný anlatmanýn, hatta tarihsel bilinç ve kültürel motifleri nesilden nesile aktarmanýn yoludur. Âþýklýk geleneðinin en büyük özelliði, teþekkül ettiði zaman dilimi boyunca deðiþmez kurallar edinmesi ve dinamizmini sürdürmesidir. Serhat þehri Kars, âþýklýk geleneðinin yoðunluðuyla yaþandýðý önemli mekânlardan biridir. Kültür coðrafyamýzýn en önemli mecralarýndan olan Kars’ta bu gelenek, canlý þekilde yaþamaktadýr. Geleneði yaþatma adýna düzenlediðimiz âþýklar bayramý ile sazýn ve sözün ustalarýna hak ettikleri deðeri vermeye çalýþýyoruz.’’ Bozkuþ, âþýklýk geleneðinin, ana yurdun bir mirasý olarak ülkedeki kültür zenginliðinin köklü bir unsuru olduðunu belirtti. Daha sonra, faaliyetlere katýlan halk ozanlarýna plâket, katýlým sertifikasý ve madalya verildi. Kars / aa
Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)
1
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 SOLDAN SAÐA— 1. Papalýk merkezi. - Ev, konut. 2. Genellikle kürkten, gösteriþli kumaþlardan veya yün örgüden yapýlmýþ omuz atkýsý. - Din kurallarýna tam baðlý olma durumu. 3. Zikreden, anan. - Cehennem bekçisi. 4. Çekinme, sakýnma. - Düþüncesizce her iþe atýlan, cüretkâr. - Bir mastar eki. 5. (Tersi) Bir çokluk eki. - Yapýlarý dýþ etkilerden korumak amacýyla üzerlerine yapýlan çoðu kiremit kaplý bölüm. - (Tersi) Arapçada bir. 6. Tabiatta, deniz suyunda sodyum iyodür durumunda rastlanýlan, bazý deniz bitkilerinde de çokça birikmiþ olarak bulunan, mavimtrak esmer renkte katý bir element. -Halk arasýnda dýþ alým. 7. En lâyýk, daha lâyýk. 8. Acýmasýz ve haksýz davranan, zulmeden. - Kimi yörelerimizde teyze. - Akýl. 9. Gök. - Kiliselerde kutsal resim. 10. Bir soru eki. - Bir þeyin ne demek olduðunu, neye iþaret ettiðini kavramak. YUKARIDAN AÞAÐIYA— BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI 1. Sadrazam. 2. Türk dev1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 letlerinde, özellikle Selçuklularda þehzadelerin e1 S O M A G A N A D E R O ðitimi veya baðýmsýz ola2 A T Ý N A L A Z A A A Y rak bir eyaletin yönetimi i3 L A L A P A Þ A O A M A le görevli vezir. - Asma iþi. 4 A K A R A L Ý M A N Z K 3. Bir kayýsý çeþidi. 4. Vila5 D B N T M E R Ý N O S K yet anlamlý soru. - Dolaylý 6 E T O L H V L Ý O A Ý M olarak anlatma, üstü kapa7 R E O E Z D K A T A N A lý olarak belirtme, iþaretle8 O M U R Ý L Ý K N L M L me, anýþtýrma, ihsas. 5. 9 F R N E L A L E M P A T Gök gürültüsü. - Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi. 10 B E L V E D E R E O B A 6. Bir kimseyi, bir þeyi anlatmaya, tanýmlamaya, açýklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim. - Tantal elementinin simgesi. - Nil'in sessizleri. 7. Askerlik dairesi. 8. Bir tek. - Saygý gösterme. 9. Uyku. - Bir saatlik zamanýn altmýþta biri. 10. Sermaye. - Yayla atýlan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kýsa tahta çubuk. 11. Aziziye tabyasýnda büyük kahramanlýklar gösteren Türk kadýný. 12. Bir malýn tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. þeylerin kime ait olduðunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâðýt. - Dizi, sýra.
‘Pendik Okuyor Kampanyasý’na destek sürüyor TÜRKÝYE genelinde baþlatýlan kitap okuma kampanyasýna Pendik’ten de büyük destek sürüyor. Pendik Belediye Baþkaný Kenan Þahin, ‘Pendik Okuyor’ Kampanyasý sürecinde bugüne kadar 23 okulu ziyaret ederek 10 binin üzerinde öðrenciye ulaþtý. Kampanyanýn en önemli ayaðýný oluþturan okullara yaptýðý ziyaretlerde Baþkan Þahin, bizzat kampanyanýn sunumu için okullara gidiyor, öðrencilerin sorularýný cevaplýyor ve kitap okumanýn önemine yönelik önemli bilgiler veriyor. Þahin, kampanyanýn sanýldýðý gibi bu yýlla sýnýrlý olmadýðýný söyledi ve “Ýstediðimiz sonucu alana kadar çalýþmalarýmýzý sürdüreceðiz. Bu konuda kararlýyýz” dedi. Kültür Sanat Servisi
Dünyaca ünlü ressamlar Çorum’u resmedecek ÇORUM Belediyesinin düzenlediði ‘’Ressamlar Buluþmasý’’ kapsamýnda, dünyaca ünlü Türk ve yabancý 20 ressam Çorum’un tarihî, kültürel ve tabiî güzelliklerini tuvallerine yansýtacak. Belediyeden yapýlan yazýlý açýklamaya göre, 20 ressam 1-7 Temmuz tarihleri arasýnda Çorum’a gelerek þehrin tarihî, kültürel ve tabiî güzelliklerini anlatan resimlerle þehri resmedecekler. Bu yýl 3’üncüsü düzenlenecek olan ‘’Ressamlar Buluþmasý’’nýn ardýndan ressamlarýn yapacaðý eserler, açýlmasý planlanan þehir müzesinde sergilenecek. ‘’Ressamlar Buluþmasý’’na Çorum Belediyesi Sanat Danýþmaný Nilgün Ayþecik Çevik, Bünyamin Balamir ile Adele (Deda) Barattini, Jonal Torio Buenafe, Pierre Jean Llado, Ali Candaþ, Numan Arslan, Bahri Genç, Þenol Özdevrim, Burcu Arýcý, Merih Tekin Bender, Ýbrahim Çiçtçioðlu, Süleyman Kakarul, Turan Enginoðlu, Nedret Yaþar, Vural Yýldýrým, Figen Batý, Berna Erkun, Müfit Ýþler, Ahmet Özol, Bahattin Odabaþý, Ahmet Özel gibi ressamlarýn katýlacaðý bildirildi. Çorum / aa
Y HABERLER
Sevenleri, Ken’an Rifâî’yi andý ZEYTÝNBURNU Kültür Merkezi’nde, bir süredir “Zeytinburnu’nun Ebedî Sakinleri” baþlýðý altýnda, Zeytinburnu’nda vefatlarýndan sonra sonsuz uykusunu uyuyan zatlarý anma programý düzenleniyor. Ýlgi çeken programý, edebiyatçý yazar Mehmet Nuri Yardým yönetti. Anma programýnýn üçüncüsü, Ken’an Rifâî Hazretleri hakkýnda yapýldý. Rifâî hakkýnda ise Özcan Ergiydiren konuþtu. Ergiydiren, Ken’an Rifâî’yi ilk olarak Kazasker Molla adlý bir Mevlevînin övdüðünden bahsederek, “Mevlevîler, Mesnevî’yi Kur’ân-ý Kerim’den sonra ana kitaplarý olarak benimserler. Çünkü Mesnevî Kur’ân’ýn özüne dair bir yansýmadýr. Mevlevî þeyhlerinin, Mesnevî’yi þerh etmesi, Mesnevî’den kendi gönlünün gördüðünü ortaya koymasý gerekir. Kazasker Molla da bir Mevlevî þeyhidir ve elli yýl Mesnevî’yi okutmuþtur. Ancak Ken’an Rifâî Hazretleri’nin Mesnevî þerhini dinledikten sonra, herkesin, onun Mesnevî þerhini mutlaka dinlemesi gerektiðini ve bu güne kadar hiçbir þeyhin Mesnevî’yi bu þekilde yorumlamadýðýný söyler” þeklinde konuþtu. Kültür Sanat Servisi
Sapanca’da þiir zamaný SAPANCA Kaymakamlýðýnýn düzenlediði 11. Uluslararasý Sapanca Þiir Akþamlarý faaliyetleri, Sapanca Gölü kýyýsýnda düzenlenen þiir gecesiyle sona erdi. Gecede 5’i yabancý 19 þair þiirini okudu. Baþbakan Erdoðan’ýn geceye gönderdiði kutlama mesajýnýn okunmasý ile baþlayan gecede konuþan Cumhurbaþkanlýðý Genel Sekreteri Mustafa Ýsen, bu faaliyeti önemsediðini ve elinden geldiði kadarýyla katkýda bulunmaya çalýþtýðýný söyledi. 11 yýl önce Sakarya’nýn potansiyeline bir deðerlendirme yaptýklarýný ifade eden Ýsen, þöyle konuþtu: “Sakarya sosyologlarýn tabiriyle mozaik bir yapý sergiliyordu. Bu yapýnýn temel taþlarý büyük ölçüde Balkanlardan, Kafkaslardan ve son yýllarda Anadolu’nun farklý þehirlerinden gelen insan malzemesinden oluþuyordu. O zaman biz bu þöleni aðýrlýklý olarak her yýl bir Balkan ülkesi eksenli olmak üzere oluþturalým sonra biraz daha halkayý geniþleterek bir çerçeveye taþýyalým istedik.” Gecede Abdülkadir Bulak, Bejan Matur, Betül Dünder, Çiðdem Sezer, Didem Gülçin Erdem, Emel Özkan, Haydar Ergülen, Hüseyin Altansoy, Ýnsan Deniz, Necmi Abdülrezzak (Yunanistan), Selçuk Küpçük, Semiha Bekir (Bulgaristan), Serkan Türk, Sezan Seyfullah (Makedonya), Þeref Akbaba, Þeref Birsel, Uður Erdem, Zayara Zinetinova (Kýrým), Fikri Þiþko (Kosova) okuduklarý þiirleriyle renk kattý. Sezan Seyfullah’ýn babasýna yazdýðý ve yüzüne okuyamadýðý ve ilk kez Sapanca’da seslendirdiði, babasýna sevgisini anlatan þiiri ise dinleyenleri duygulandýrdý. Sakarya / cihan
PÝKNÝÐE DÂVET Geleneksel olarak düzenlediðimiz “Uludað Mezunlarý Pikniðine” bütün mezunlarýmýzý ve de dostlarýmýzý bekliyoruz.
BURSA YENÝ ASYA DERNEÐÝ Tarih Yer
: 3 Temmuz 2011, Pazar : Kirazlýyayla - Uludað
Ýrtibat Telefonlarý: Hasan ÝLHAN (Genel koordinasyon) Süleyman Zihni ÞEN (Konaklama) Ahmet KUTLAY (Ulaþým) Dernek
: (0532) 267 58 55 : (0505) 656 77 01 : (0535) 829 05 14 : 0 (224) 222 12 84
Not: Minibüsler 08:30-09:30 arasýnda Fomara-Akuður AVM önünden hareket edecektir.
EKONOMÝ
Y
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
Esnafa vergi levhasý uyarýsý ÝSMMMO BAÞKANI YAHYA ARIKAN, 2 MÝLYON ESNAF’IN VERGÝ LEVHALARINI 30 HAZÝRAN’A KADAR DEÐÝÞTÝRMEDÝÐÝ TAKDÝRDE CEZALI DURUMA DÜÞECEÐÝ UYARISINDA BULUNDU. ÝSTANBUL Serbest Muhasebeci Malî Müþavirler Odasý (ÝSMMMO) Baþkaný Yahya Arý kan, yeni yasaya göre; iþ yeri vergi levhalarýnýn barkodlu yenileri ile deðiþtirilmesinin son tarihinin 30 Haziran olduðunu hatýrlatarak, ‘’2 milyon esnaf ve sanatkâra vergi levhasý cezasý kapýda’’ görüþünü bildirdi. Arýkan, konuya iliþkin yaptýðý yazýlý açýklamada, Türkiye genelinde 2 milyonu aþkýn esnaf ve sanatkârýn vergi levhalarýný 30 Haziran’a kadar yeni barkodlu levhalarla deðiþti rip, tas dik len me le ri ge rek ti ði ni be lir te rek, mükellefleri cezalý duruma düþmemeleri konusunda uyardý. Yahya Arýkan, 408 sayýlý Vergi Usul Kanunu Genel Tebliði’ne göre 1 Haziran 2011 tarihinden önce alýnan ýslak imza ya da mühür ile tasdik edilmiþ bütün vergi levhalarýnýn geçerliliðini yitirdiðini hatýrlattý. Arýkan, esnaf ve sanatkârlarýn iþ yerlerinde bulundurmasý zo run lu o lan ver gi lev ha la rý nýn 30 Ha zi -
ran’dan sonra yasa gereði barkodlu yeni vergi levhalarýyla deðiþtirilmemesi ve denetimde ibraz edilememesi durumunda her bir tesbit için yasa gereði 170 lira özel usûlsüzlük cezasý ödeneceðini kaydetti. Mayýs itibariyle Türkiyede 567 meslek grubunda 2 milyon 21 bin 348 esnaf ve sanatkâ rýn bulunduðunu ifade eden Arýkan, herkesin serbest muhasebeci ve malî müþavirlerine danýþmalarý çaðrýsýnda bulunarak; internet þifresi bulunan vergi mükelleflerinin Gelir Ýdaresi Baþkanlýðý’nýn internet vergi dairesi sistemi üzerinden iþlemlerini yaptýrabileceklerini de belirtti. Yahya Arýkan, yeni yasa ile artýk iþ yerlerine vergi levhasý asma zorunluluðunun kaldýrýldýðýný, bulundurulmasýnýn ise mecburi olduðunu hatýrlattý. Arýkan, internet þifresi bulunan vergi mükelleflerinin Gelir Ýdaresi Baþkanlýðý’nýn internet vergi dairesi sistemi ü ze rin den iþ lem le ri ni yap tý ra bi le cek le ri ni kaydetti. Ýstanbul / aa
Asgarî ücrete 29 TL zam ASGARÎ ücrete Temmuz ayýnda yüzde 5.1 zam yapýlacak. Böylece 16 yaþýndan büyük iþçiler için asgarî ücret, 28.99 liralýk artýþla net 658.95 lira olacak. Asgarî Ücret Tespit Komisyonunun kararý doðrultusunda, 1 Temmuz-31 Aralýk 2011 ta rih le ri a ra sýnda geçerli olacak asgarî ücrette düzenlenmeye gidilecek. Düzen lemeyle yýlýn ilk yarýsýnda 16 yaþýndan büyükler için yüzde 4.7 arttýrýlan asgarî ücrete, yýlýn ikinci yarýsý için yüzde 5.1 zam yapýlacak. Buna göre, halen 16 yaþýndan büyük be kâr bir iþçi için brüt 796.50, net 629.96 lira olan asgarî ücret, yüzde 5.1’lik zamla brüt 837, net 658.95 liraya yükselecek. 16 yaþýndan küçük iþçiler için geçerli
olan asgarî ücret ise gelecek aydan itibaren 25.77 lira arttýrýlacak. Halen 16 yaþýndan küçükler için brüt 679.50, net 546.20 lira olan asgarî ücret, bu artýþla brüt 715.50, net 571.97 lira olacak. Asgarî üc ret te ki ar týþ ka pý cý ücretlerine de yansýyacak. Kapýcýlar için brüt 796.50, net 677.03 lira olarak uygulanan as ga rî üc ret, brüt 837, net 711.45 liraya yükselecek. 1 Temmuz itibarýyla yapýlacak düzenleme, asgarî ücret üzerinden yapýlan kesintileri ve iþverene maliyeti de arttýracak. Asgarî ücretten 16 yaþýndan büyük iþçiler için yapýlan kesinti 178.05, 16 yaþýndan küçük iþçiler için 143.53, kapýcýlar için 125.55 lirayý bulacak. Ankara / aa
Çorap üreticisi de 2023'e odaklandý
TÜRKÝYE Ziraatçýlar Derneði (TZD) Genel Baþkaný Ýbrahim Yetkin, Türkiye’de gýda denetimi ve kontrolünde ciddi sorunlar olduðunu belirterek, ‘’Ülkemizde maalesef yeterli bir denetim uygulandýðýný söyleyebilmek mümkün deðildir. Türkiye’de çok ciddi þekilde gýda terörü vardýr’’ dedi. Yetkin, Ýçkale Otelinde düzenlediði basýn toplantýsýnda, Türkiye’de son dönemde gýda maddeleri üzerinde yapýlan sahteciliklerde büyük bir artýþ görüldüðünü söyledi. Sahte gýdalarla ilgili olarak bir araþtýrma yaptýklarýný anlatan Yetkin, piyasada en çok rastlanan sahtecilik örnekleri ve yapýlma biçimlerini þöyle sýraladý: ‘’Üretim tarihi geçmiþ, küflenmiþ peynirin yeniden eritilip kalýplara dökülerek kaþar veya krem peynire dönüþtürülmesi, Boyanmýþ iç yaðdan kýyma yapýlmasý, Zeytinyaðýna rafine ay çiçeði, kanola, fýndýk yaðý karýþtýrýlmasý, Tatlandýrýcý ve þeker karýþýmlý sahte bal yapýlmasý, Deri, baðýrsak, paça ve sakatat-
larýn ‘tavuk döner’ hazýrlanmasýnda kullanýlmasý, Gýdalarýn üretim aþamasýnda bilinçsizce ilave edilen tatlandýrýcý, lezzet verici ve koruyucu maddeler kullanýlmasý.’’ Yetkin, gýda denetimi ve kontrolünde ciddi sorunlar olduðunu ifade eden Yetkin, ‘’Ülkemizde maalesef yeterli bir denetim uygulandýðýný söyleyebilmek mümkün deðildir. Türkiye’de çok ciddi þekilde gýda terörü vardýr’’ diye konuþtu. Türkiye’de Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðýna kayýtlý gýda üreten iþletme sayýsýnýn yaklaþýk 40 bin, gýda satan ve daðýtan iþ yeri sayýsýnýn ise 500 bin civarýnda olduðunu ifade eden Yetkin, ancak gýda denetçisi sayýsýnýn sadece 4 bin 600 olduðunu kaydetti. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý bünyesindeki gýda denetçilerinin sayýsýnýn artýrýlmasý gerektiðine iþaret eden Yetkin, ‘’4 bin 600 denetçiyle 500 bin iþyerinin saðlýklý bir þekilde denetlenmeyeceði ve bu sayýnýn acil olarak artýrýlmasý gerektiði açýktýr’’ diye konuþtu. Ankara/aa
HABERLER
Kooperatifler istihdam kapýsý
TÜRKÝYE Millî Kooperatifler Birliði Baþka ný Muammer Niksarlý, kooperatiflerin 117 binden fazla insaný istihdam ettiðini belirterek, ‘’117 bin kiþinin istihdamý için 48 milyar 204 milyon liralýk yatýrým yapýlmasý gerekiyor. Kooperatiflerin geliþmesinin önündeki engeller kaldýrýlsýn, istihdam hýzla artar’’ görüþünü dile getirdi. Niksarlý, yaptýðý açýklamada, 2008 yýlýnýn son döneminde ortaya çýkan ve iþgücü piyasasýný da önemli ölçüde etkileyen küresel krizle birlikte iþsizlerin sa yýsýnýn ciddî oranda arttýðýný, iþsizlikle mücadele ve istihdamýn arttýrýlmasýnýn hükü metlerin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldiðini hatýrlattý. Niksarlý, kriz sonrasýnda kooperatiflerin tekrar gündeme geldiðine, BM’nin de 2012 yýlýný ‘’kooperatif yýlý’’ ilân ettiðini dikkati çekti. Dünyada, koo peratif iþletmelerinin 100 milyonun üzerinde istihdam oluþturduðunu, çok uluslu þirketlerin dahi bu kadar istihdam saðlamadýðýný anlatan Niksarlý, ayrýca küresel krizi en az za rarla atlatan yapýlarýn kooperatif yapýlarý, kooperatif bankalarý ve kooperatif þirketleri olduðunu söyledi. Yapý kooperatiflerinin sayýsýnýn hýzla azaldýðýný, yapý kooperatiflerinde þu an 1975 yýlýndaki noktaya gelindiðini de anlatan Niksarlý, ‘’yapý kooperatifleri sosyal bir yapý, burada devletin de rol üstlenmesi lâzým’’ dedi. TOKÝ’yi de eleþtiren Niksarlý, TOKÝ’nin piyasada özel sektörün girmediði, kooperatiflerin yapamadýðý, daha çok sosyal sorumluluðu aðýr olan yerlere girmesi gerektiðini sözlerine ekledi. Ankara / aa
Yunan ekonomik krizi, Rum kesimini de vurdu
Çorap sanayicileri, Türkiye'nin 2023 hedefini yakalamak için ihracatlarýný 6 kat arttýracak.
Gýda denetimleri yetersiz kaldý
11
ÇORAP üreticileri Türkiye’nin 2023 hedefini yakalamak için ihracatlarýný 6 kat arttýracak. 70 bin makine ile üretimlerini sürdüren çorapçýlar 2010’da 1 milyar dolarýn biraz üstünde bir ihracat gerçekleþtirdi. Hedefi yakalamak için her geçen gün makinelerini yenileyen ve üretim kapasitelerini arttýran çorap imalatçýlarý, ülkede istikrarýn sürmesi halinde 2023’de 6 milyar dolarlýk hedefi yakalayacaklarýna inanýyorlar. Çorap Sanayicileri Derneði (ÇSD) Yönetim Kurulu Üyesi Osman Þahbaz, Türkiye’nin çorap üretiminde Çin’den sonra ikinci ülke olduðu, kalite ile her geçen gün dýþ piyasada pazar paylarýnýn arttýðýný söyledi. Sektör ihracatýnýn yüzde 80’inin Avrupa’ya yönelik olduðunu vurgulayan Þahbaz, her türlü talebi karþýlayan dinamik bir yapýlarýnýn bulunduðunu, bunun da Türkiye’ye olan talepleri arttýrdýðýný ifade etti. Artan talebi karþýlamak için çorap üreticilerinin her geçen gün makine parkurunu modernize ettiðini ve kapasite arttýrýmýna gittiklerini aktaran Þahbaz, meslekî eðitime de aðýrlýk verdiklerini aktardý. Ýstanbul / cihan
Bankalar da borçlu TÜRKÝYE’DE bankalarýn yurtdýþýndan saðladýðý kredi borcu, Nisan sonu itibariyle 52,8 milyar dolara ulaþtý. Merkez Bankasý verilerinden yaptýðý derlemeye göre, bu borcun 20 milyar dolarý kýsa vadeli, 32,8 milyar dolarý uzun vadeli kredi borçlarýndan oluþtu. Yurtdýþýndan saðlanan kýsa vadeli kredi borcu, yýlbaþýndan bu yana yüzde 17,6 artýþ gösterdi. Küresel krizin etkisinin gözlendiði 2009’da 5,6 milyar dolar düzeyinde olan bankalarýn kýsa vadeli dýþ borcu, 2010 sonunda yaklaþýk 17 milyar dolara yükseldi. 2011 Nisan sonu itibariyle de tutar 20 milyar dolara kadar çýktý. 2009 yý lýyla kýyaslandýðýnda artýþ, yüzde 357’yi buldu. Bankalarýn yurtdýþýndan saðladýðý uzun vadeli kredi borcu da 2011 Nisan sonu itibariyle 32,8 milyar dolar oldu. Bu borcun, 6,3 milyar dolarlýk kýsmýnýn 1 yýl içinde ödenmesi gerekiyor.
Bankalarýn yurtdýþýndan saðladýðý uzun vadeli kredi borcu, küresel kriz öncesi 2008 yýlýnda 30 milyar dolar düzeyin dey di. 2009’da 27,9 mil yar do lar, 2010’da 28,6 milyar dolar oldu. Bu yýlýn ilk çeyreðinde 31 milyar dolara çýkan tutar, Nisan sonu itibariyle 32 milyar 821 milyon dolara ulaþtý. Türkiye’de mevduatýn vadesi 2-2,5 ay gibi kýsa süreli olmasý dolayýsýyla, bankalar kredi saðlayabilmek için daha çok yurtdýþýndan borçlanmaya gidiyor. Yurtdýþýndan düþük faizle elde ettikleri dövizi Türkiye’de görece daha yüksek faizle kullandý ra rak, kâr el de e di yor lar. Mer kez Bankasý’nýn zorunlu karþýlýk oranlarýndaki artýþý ve BDDK’nýn karþýlýk oranlarýndaki düzenlemesi üzerine, bankalarýn saðlayacaðý kredilerdeki düþüþe paralel olarak borçlarýnda da azalma olmasý bekleniyor. Ankara / aa
YU NA NÝS TAN e ko no mi sin de ki kri zin, Rum e ko no mi si ni de et ki le di ði be lir til di. Rum Fileleftheros gazetesi, Yunanistan ekonomisindeki kötü gidiþat dolayýsýyla, uluslar arasý kredi derecelendirme kuruluþlarýnýn gözlerini Rum ekonomisine ve Rum bankalarýna çevirdiðini, Rum hükümetinin hazýrladýðý ekonomik tedbirlerin, Yunanistan’ýn Kýbrýs Rum yönetimiyle olan baðlantýsý dolayýsýyla, kredi derecelendirme kuruluþlarýný ikna etmediðini yazdý. Gazeteye göre, Kýbrýs Rum yönetiminin 2012 yýlýna kadar 3,5 milyar avro krediye ihtiyacý var. Fakat kredi derecelendirme kuruluþlarýnýn deðerlendirmelerini takip eden yabancý ülkeler, Kýbrýs Rum yönetimine borç vermeye gönüllü deðil. Haberde, Rum yönetiminin en çok kredi aldýðý kurumun, Rum Ko o pe ra tif Mer kez Ban ka sý ol du ðu, bankada Rum yönetimine ait 1.436,4 milyon avroluk borç senedi bulunduðu belirtildi. Simerini gazetesi de Rum hükümetinde ekonomik anlamda yaþanan durumun, Rum yönetimini, Uluslararasý Para Fonu’nun (IMF) eþiðine getirdiðini yazdý. Lefkoþa / aa
Süt üreticisiyiz, ama tüketmiyoruz
TÜRKÝYE, dünyanýn en büyük 15. süt üreticisi ülke konumunda olmasýna raðmen, kiþi baþý içme sütü tüketiminde arka sýralarda yer alýyor. Ýçme sütü tüketiminde dünya ortalamasý yýllýk kiþi baþý 103 kilogram iken, Türkiye’de yýllýk kiþi baþý 26,2 kilogram içme sütü tüketiliyor. Bir hayat mu'cizesi diye nitelenebilecek kadar büyük besin deðerine sahip olan sütün, insan hayatýndaki yeri insanlýk tarihi kadar eskidir. Süt binlerce yýldýr olduðu gibi insan vücudunun en ihtiyaç duyduðu içecek olmayý sürdürüyor. Ýnsanoðlu, 5000 yýldan be ri süt içiyor. Yüzyýllardýr saðlýða yararlý bir içecek olduðu söylenen sütün yararlarý uzmanlarca defalarca ispatlandý. Uzmanlar, sütün içerdiði bütün kalsiyum ve vitaminlerle birçok hastalýðý önlediðini, hatta tedavi ettiðini, bu yüzden de saðlýk açýsýndan bol miktarda süt tüketilmesi gerektiðini belirtiyorlar. Mu'cizevî i çe cek sü tün ü re ti mi ko nu sun da Tür ki ye, dünyada önde gelen ülkeler arasýnda yer alý yor. Ulusal Süt Konseyi’nin 2011 Süt Raporu’na göre, Türkiye dünyanýn en büyük 15. süt üreten ülkesi konumunda. Buna karþýlýk yýllýk kiþi baþý içme sütü tüketiminde arka sýralarda kalýyor. Birleþmiþ Milletler’in tahminlerine göre, içme sütü tüketiminde dünya yýllýk kiþi baþý tüketim ortalamasý 103 kilogram, Avustralya’da 107, Kanada’da 92, AB’de 89,3, ABD’de 82,6, Ýran’da 82,4, Arjantin’de 43,9 kilogram iken, Türkiye’de yýllýk kiþi baþý sadece 26,2 kilogram süt tüketiliyor. Ankara / aa
TAZÝYE Kýymetli aðabeyimiz
Mustafa Pekel'in ablasý
Ayþe Akpýnar
'ýn
vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesine sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Isparta Yeni Asya Okuyucularý
12
RÖPORTAJ
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
Y
Kürt Sorunu, M. Kemal Kürtleri Türkleþtirmek istediði için var! YAZAR MUSTAFA AKYOL, “KÜRT SORUNU M. KEMAL KÜRTLERÝ ZORLA TÜRKLEÞTÝRMEK ÝSTEDÝÐÝ ÝÇÝN VARDIR. KÜRT SORUNUNUN ÇIKIÞ NOKTASINI BAZILARI 12 EYLÜL OLARAK LANSE EDÝYORLAR, HALBUKÝ 12 EYLÜL KEMALÝZM'ÝN DEVAMIDIR. EVREN ATATÜRKÇÜDÜR. KÜRTÇE 80’LERDE DEÐÝL, DAHA 30'LU YILLARDA YASAKLANMIÞTIR” DEDÝ. bir uzlaþma saðlayabileceðini düþünüyorum. Çünkü CHP seçim sürecinde kendini baðlayan anayasa raporu hazýrladý. Ak Parti bunun üzerine giderek CHP’yi sýkýþtýrabilir. Ak Parti CHP uzlaþýsý Türkiye için rahatlatýcý olabilir, ancak istediðimiz gibi özgürlükçü bir anayasa ortaya çýkmayabilir. MHP’nin bu duruma muhalefet edeceði kesindir, ancak BDP’nin ve PKK’nýn tutumu yeni dönem için daha belirleyici olacaktýr. Çünkü her anlaþmazlýk noktasýnda BDP’nin “Çatýþma çýkar” demesi ortaya karanlýk bir tablo çýkartýyor. Kürtlerin ezilmiþliðinin giderilmesi gerekirken PKK’nýn ve BDP’nin Kürtlerin tek temsilcisi gibi davranmalarýna müsaade edilmemeli. BDP’nin sorunlar karþýsýnda daða çýkma romantizmi artýyor. Halil Berktay’ýn da söylediði gibi bunlar karþýsýnda solun þiddeti reddedememe sorunu var. Dindarlar bunca eziyet ve dýþlanmaya raðmen þiddete baþvurmamýþ, demokrasi içinde kalmýþtýr. Müslümanlarda isteselerdi örgüt kurup özgürlüklerini elde etmek için þiddete baþvurabilirlerdi.
hhkemal@yeniasya.com.tr
Türkiye’de seçimlerden sonra ortaya çýkan tablo siyasî ve hukukî sistemin ne kadar zayýf ve demokrasiden uzak olduðunu bir kez daha gösterdi. Kemalist rejimin anayasasý ve siyasal düzeni sorunlara çare olmak yerine demokrasinin önünü týkamaya devam ediyor. Biz de Türkiye’nin rejimini “Yakýn Tarih” kitabýnýn yazarý Mustafa Akyol’la konuþtuk. Akyol AKP’nin yeni dönemde eleþtirilmeye hazýr olmasý gerektiðini söylüyor. Türkiye’de bir rejim deðiþikliði görüyor musunuz? am demokrasiye doðru bir gidiþ görüyorum. Bundan önce bildiðiniz gibi tek parti diktasý ondan sonra on yýllýk Demokrat Parti dönemi daha sonra ise askerî darbeler dönemi vardý. Seçimle iþ baþýna gelenlerin yanlýþ kararlar alacaðý düþüncesiyle asker ve yargý kurumlarý aracýlýðýyla vesayet sistemi kuruldu. Bugün gelinen noktada artýk sivil iktidarlar yani hükümetler sisteme hükmetme noktasýna geldiler. Bu Kemalist rejimden daha demokratik bir düzene doðru hamledir. Demokrasinin de tek baþýna çözüm ürettiði söylenemez. Tam da bu sebeple hürriyetçi ve hukukun üstünlüðünü gözeten bir demokrasi için çalýþmamýz gerekiyor.
Bu kadar karmaþa ve kaos içinde hükümet reform yapabilecek mi?
T
Ergenekon süreciyle ordu içinde darbeyi savunanlarýn etkisizleþtirildiði, HSYK’nýn yapýsýnýn deðiþtirilmesiyle Kemalist yargý sisteminin iktidarsýzlaþtýrýldýðý söyleniyor. Sizce Kemalizm ve tabaný bu kadar güçsüzleþti mi? Artýk bugün Kemalist müdahaleler yapýlamýyor. Bu geri dönüþü olmayan bir süreçtir. Siz, darbeler döneminin kapandýðýný düþünenlerden misiniz? Kimse bunu garanti edemez, ancak Türkiye’nin geliþmiþlik düzeyi ve dünyanýn bulunduðu nokta darbe döneminin bittiði gösteriyor. Hürriyetçi ve hukukun üstünlüðünü tanýyan bir demokrasi tam mânâsýyla geliþtirilemediði için sürecin geri dönebileceði iddia ediliyor… Darbeyi yapmak isteyenler anayasal bir yetkiyle bunu yapmýyorlar. Siz liberal bir anayasa yapsanýz bile darbe yapmak isteyenler varsa yapar. Darbe yapýlamamasýnýn sebebi; uluslar arasý meþrûiyet sorunu olmasý, ortaya çýkacak ekonomik krizle baþ edilemeyeceði gerçeði, Türkiye’nin karmaþýk toplum yapýsýna sahip olduðu için, askerî yöntemlerle yönetilemeyeceði. Yoksa darbeciler açýsýndan ideolojik olarak hiçbir þey deðiþmiþ deðil. 27 Mayýs’ý yapanlar da suç iþlediklerini biliyordu. Darbeci ideolojinin deðiþmediðini söylüyorsunuz. Peki Kemalistler nasýl demokrasiye dâhil edilecekler? Kemalistlerin korkularýný gidermekle alâkalý bir þey. Hayat biçimlerinin garanti altýna alýndýðýný, herhangi bir din baskýsýyla karþý karþýya kalmayacaklarýný göstermek Kemalistlerin korkularýný azaltabilir diye düþünüyorum. Kemalistler ülkenin oligarþik kesimiydi, onlarý ikinci sýnýf vatandaþ haline getirmek ya da ezmek Türkiye’ye bir fayda getirmez. Onlara artýk oligarþilerinin bittiðini söylemek ve kendilerinin de herkes gibi eþit vatandaþ olduðunu belirterek demokrasiye ikna edebilirsiniz. Ancak böyle bir anlayýþla ülke içinde konsensüs saðlanabileceðini düþünüyorum. Son dönemde Kemalistler arasýnda,—iktidara dünya görüþü itiba-
Ak Partiyi reformlar konusunda teþvik etmek ve itmek gerekir. Bir tarafta anayasanýn merkezi devlete vermiþ olduðu büyük güçler, öbür tarafta ise bu gücü azaltacak reform seçeneði var. Gücü eline geçiren ilkeli davranacak mý? Ak Partiyi bu konuda zorlamak, eleþtirmek gerekir.
Türkiye’nin rejimini “Yakýn Tarih” kitabýnýn yazarý Mustafa Akyol’la konuþtuk. Akyol AKP’nin yeni dönemde eleþtirilmeye hazýr olmasý gerektiðini söylüyor.
riyle mesafe ayný olsa bile—bazý konulardaki korkularýn azaldýðý kanaatindeyim. Kemalistlerin bazý kesimlerinde “Bugüne kadar millete eziyet ettik. Acaba onlar da bize kötülük eder mi?” korkusu var mý? Bazý kesimlerinde var, ancak bazý kesimlerinde ise her þeye raðmen halka kötülük ettikleri kanaati yok. Ýnsanlarý bazý politikalarla karanlýktan aydýnlýða çýkardýklarýný düþünüyorlar. “M. Kemal’den ne istiyorsunuz ne yaptý size, Þapka giydirmiþ kötü mü?” diyen insanlar var. Kemalizm büyük bir anlatý. Bu anlatýnýn içinde M. Kemal’in büyük bir bilge olduðu, her þeyin doðrusunu bildiði, geleceði dahi gördüðü görüþleri var. Hatta bizim gibi cahillerin M. Kemal’in gösterdiði mutlak doðrularý anlayamayacaðýmýz yargýlarý da var. Buna hâlâ inanmaya devam edenler olabilir. Bu anlayýþtaki Kemalist politikalarla toplumun pek çok kesimi ezilmiþtir. Ancak ezilen Kemalistlere rövanþist bir yaklaþým sergilememeli, aksine demokratik ve insan haklarý kriterlerine baðlý olduklarýný söylemeli ve göstermelidir. Bugün demokrasinin kalitesini nasýl buluyorsunuz? Yeterli deðil. Türkiye eskiden iþkencelerin yapýldýðý, karakollarda insanlarýn kaybolduðu, devletin vatandaþýný sistematik olarak öldürdüðü gaddar bir devletti. Bu noktalardan çok iyi bir yere geldik. Maalesef fikir hürriyeti ve basýnýn hükümeti rahatlýkla eleþtirememesi konusunda sýkýntýlar var. Baþbakanýn köþe yazarlarýyla bire bir polemiðe girmesi yavaþ yavaþ susturuluyoruz psikolojisi oluþturdu. Abartýlýyor olabilir, ancak psikolojinin varlýðý bir realite. Bugün kendini siyasetten güçlü hisseden kesimlerin “Þunlar tasfiye edilecek” gibi cümleleri kullanmamasý gerekir. Ergenekon sürecinde yaþananlarý “Karþý darbe” olarak yorumlayanlar oldu. Siz bu insanlara hakikaten Kemalistlerin yaptýðý gibi eziyet çektirildiðini düþünüyor musunuz? Meselâ 28 Þubat’ta uygulanan baský, þiddet ve tasfiye bugünkü durumla mukayese bile edilemez. Bugün eþi baþörtüsüz diye subaylarýn ordudan atýldýðýný düþünebilir misiniz veya ba-
þörtüsüz olduklarý için milyonlarca genç kýzýn üniversite kapýlarýndan döndürüldüðünü... Ancak tarihsel bir iddia ile ülkeye demokrasi getireceðinizi iddia ediyorsanýz býrakýn bunlarý iþe alýmlarda ve terfilerde insanlarýn kayrýldýðý söylentileri dahi çýkmamasý gerekir. Hz. Ömer adaletiyle hareket etmek ve eleþtirilmekten korkmamak gerekir. Muhalefet açýsýndan süreci nasýl deðerlendiriyorsunuz. CHP’nin seçim dönemindeki açýlýmlarýný nasýl yorumluyorsunuz? CHP bugüne kadar seçim kazanmayý düþünmemiþ yargý ve orduyla seçilmiþ iktidarlarýn Kemalist ilkelerden sapmasýný engellemeye çalýþmýþtýr. CHP ordu ve yargýnýn eski zindeliðinde olmadýðýný görünce seçimde oy kazanmak gereðini hissetti. Katý laiklik anlayýþýyla oylarýný arttýramayacaðýnýza göre CHP siyasî parti gibi davranmayý keþfetmeye baþladý. Kýlýçdaroðlu’nun sosyal demokrasi yönündeki açýlýmlarýný olumlu buluyorum. CHP, devletin organý olmaktan siyasî parti olmaya doðru mu gidiyor? CHP kitle partisi olup farklý kesimlere ulaþmaya çalýþýyor. 2007 seçimlerinde CHP Kemalist ilkeleri savunmaktan, baþörtüsüne Çankaya’ya geçit yok demekten ve onuncu yýl marþý çalmaktan baþka bir þey yapmadý. Aile sigortasý gibi dertleri yoktu. Bireysel olarak veya parti olarak Kemalist olunabilir, ancak Kemalizm anayasa ile devletin ideolojisi olamaz. Ama CHP siyasî olarak bunu savunuyordu. Eski devrin deðiþmesiyle CHP siyasî parti gibi davranmaya, siyasî parti nasýl örgütlenir gibi sorularý kendine sormaya baþladý. Halbuki sað 50 yýldýr Türkiye’de seçim kazanýyor. Sizce Kemalizm’in bunca sene ayakta durmasýnýn baþarýsý nerden kaynaklanýyor? En büyük avantajý M. Kemal’in Millî Mücadele kahramaný olmasý. Yoksa M. Kemal herhangi bir siyasetçi olsaydý böyle karizmasý olmayacaktý. Kaldý ki Millî Mücadelenin arkasýnda koca bir halk var! M. Kemal’in ülkenin kurtarýcýsý olarak görülmesi kendisini rejimin tek meþrû aktörüne dönüþtürmüþtür. Savaþ kazanýp bunu tek parti diktasýna çevirmiþ dünyada baþka liderler de
vardýr. Kemalizm bu noktada baþarýlý olmuþtur. Eðitimi kurumsal olarak yaygýnlaþtýrmasý iyi bir adým olarak görülebilir, ancak laikliði toplumu dinden uzaklaþtýrmanýn aracý olarak görmesi kabul edilemez. Kemalizm bu ülkede öyle bir eðitim sistemi kurmuþ ki siz ne kadar eðitimli olursanýz o kadar Kemalist ve dar kafalý olabilirsiniz. Kemalist eðitim sistemi bizlere “M. Kemal’in yaptýðý her þey doðrudur, bunlara karþý çýkan vatan hainidir, Türkiye’de yanlýþ giden bir þey varsa bu M. Kemal’in yolundan sapýldýðý içindir” anlayýþýný öðretmeye çalýþmýþtýr. Meselâ Kürt sorununun dýþ mihraklar tarafýndan kýþkýrtýldýðý için ortaya çýktýðý öðretisi vardýr. Oysa Kürt sorunu M. Kemal Kürtleri zorla Türkleþtirmek istediði için vardýr. Kürt sorununun çýkýþ noktasýný bazýlarý 12 Eylül olarak lanse ediyorlar, halbuki 12 Eylül Kemalizm’in devamýdýr. Evren Atatürkçüdür. Kürtçe 80’lerde deðil, daha 30’lu yýllarda yasaklanmýþtýr. Kemalist anlayýþ Türkiye’de bütün sorunlarýn dýþ güçler tarafýndan kurgulandýðýný varsayar. Bu noktada da Kemalizm iyi kurgulanmýþ bir ideolojidir. Bugün de çocuklarýmýza her gün onun yolunda yürümek için yemin ettiriliyor. Bu kadar baský ve asimilasyona raðmen insanlar neden Kemalist olmamýþlar? Türkiye’de Kemalizm yüzünden maðdur olan insanlar bu paradigmaya inanmadýlar. Dedeniz din adamý ve tek parti döneminde asýlmýþsa, Kürt’seniz diliniz yasaklanmýþsa, liberalseniz özgürlükler kýsýtlanýyorsa bu paradigmaya inanmazsýnýz. Bu hafta mecliste vekillerin yemin töreni var, gerilim yüksek. Yeni dönemi nasýl okuyorsunuz? Ümit var bakýyorum. Ak Parti seçimden yüzde 50 oy aldý, ancak 330 sandalyeyi bulmamasý yüzünden konsensüsü aramaya mecbur. Öbür taraftan mecliste halký temsil oraný yüzde 95’e yakýn çýktý. Ancak Hatip Dicle’nin, Balbay ve Haberal’ýn önünün kesilmesi daha þimdiden siyaseti germiþ görünüyor. Bunun yanýnda BDP’nin meclisi boykot kararý açýklamasý vahim bir durum. Yeni bir anayasa için gerekli uzlaþma saðlanabilecek mi? Anayasa meselesinde CHP ve Ak Partinin
Eski tabloda asker ve yargý Kemalist refleks içindeydi. Kim iktidara gelirse bu güçlerden kendini korumak için reform yapardý. Artýk merkezin en güçlü sahibi hükümetse neden reform yapsýn? Söylediðiniz tablonun oluþturacaðý bir rehavet ve gücü kötüye kullanma tehlikesi var. Ak Parti ilk yýllarýnda hayatta kalmak için AB reformlarýna sarýlmak zorundaydý. Þimdi ayný motivasyon yok, ancak idealizmi var. Demokrasi hedefini yakalayabilmek için Ak Partiye eleþtirel bakabilmek lâzým. Ak Parti’nin de eskiden beri kendisine yapýlan operasyonlarý hatýrlatarak yapýlan olumlu eleþtirilere saldýrý gözüyle bakmamasý gerekir. Bunlarý Ak Parti’ye karþý kapatma dâvâsýný eleþtiren bir yazar olarak söylüyorum. Ancak bir konsensüse varýlabilmesi için ülkedeki farklý seslere müsaade edilmelidir. Çünkü siyasetçiler konulara Ankara zaviyesinden bakýyor, bizler baþka zaviyelerden bakýyoruz. Konuþulan ve tartýþýlanlardan siyasetçilerin alacaðý pek çok fikir olmalýdýr. Bir taraftan da darbe tehlikesi tam mânâsýyla ortadan kalktýðýnda, her þey normalleþtiðinde siyasetçilerin de eleþtirileri kabullenme katsayýlarýnýn artacaðýný düþünüyorum. Yoksa her eylemin arkasýnda Ergenekon’u aramak da doðru bir durum deðil. Bütün bu rejim tartýþmalarýndan sonra muhafazakârlara destek veren liberallere Kemalistler tarafýndan eleþtiriler var. Ýran’da olduðu gibi en son tasfiye olacaklarýn liberaller olduðunu iddia ediyorlar. Katýlýr mýsýnýz? Öncelikle Türkiye’de Ýran gibi bir þey olacaðýný düþünmüyorum. Türkiye’de muhafazakârlar etkili ve güçlü hale geliyorlar, ancak dünya algýlarý deðiþiyor. Demokrasiyi daha çok benimseyen, farklý hayat biçimlerini kabul eden bir söylem geliþiyor. Bir muhafazakâr kendisi de o mekâna gittiði için belediyelerde içki satýlmasýný istemiyor, ancak þehrin herhangi bir yerinde de içki satýlmasýna karþý gelmiyor. Tabiî ki bunun dýþýnda muhafazakârlar içinde diðer guruplarda olduðu gibi hoþgörüsüz insanlar olabilir. Tüm bunlarla birlikte Kemalizme karþý muhafazakârlarla liberaller arasýndaki paralellik bir yanýlgý deðil. Kemalizm son buldukça liberallerle muhafazakârlar arasýndaki farklýlýklar daha da belirginleþecektir. Ancak bu demokrasi içinde bir farklýlýk olacaktýr, týpký Avrupa’daki muhafazakâr-liberal tartýþmasý gibi. Önümüzdeki dönemde liberallerle muhafazakârlar arasýndaki tartýþmanýn çatýþmaya dönüþeceðini zannetmiyorum.
Y
Sayfa Sorumlularý: Recep Bozdað (recepbozdag@yeniasya.com.tr )
Ümit Kýzýltepe (umitvar@yeniasya.com.tr)
OTOMOBÝL
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ Sayfa Tasarým: Sedat Serdar
sedat@yeniasya.com.tr
13
OTOMOTÝV HABERLER
cer Mit su bis hi Lan 1.6 O to ma tik
Volvo’dan aktif güvenlik teknolojisi YOL üzerindeki hayvanlara karþý alarm vererek otomatik fren yapan bir sistem geliþtiren Volvo Car Corporation, aktif güvenlikte yeni bir adým atýyor. Yeni sistem birkaç yýl içinde satýþa sunulacak. Vahþi hayvanlara çarpma riskini azaltan güvenlik sistemi geliþtirme projesi, Volvo Car Corporation’ýn 2020 vizyonunun bir parçasýný oluþturuyor. Volvo, 2020 vizyonu çerçevesinde yeni bir Volvo otomobilinin içinde hiç kimsenin ciddî bir yara lan ma ya ma ruz kal ma ya ca ðý ný ön gö rü yor. Ye ni sis tem, 2010’da kullanýlmaya baþlayan Otomatik Frenli Yaya Algýlama Sistemi teknolojisine dayanýyor. Öte yandan, Volvo Cars, J. D. Powers’ýn son araþtýrmasýnda, müþterilerini en çok memnun eden otomobil markasý unvanýný kazandý.
Temmuz’da Türkiye’de TEMMUZ AYI ÝTÝBARÝYLE MITSUBISHI LANCER SPORTS SEDAN'IN YENÝ OTOMATÝK VERSÝYONU SADECE 1.6 BENZÝNLÝ MOTOR SEÇENEÐÝYLE SUNULACAK. MITSUBISHI Motors’un kompakt sýnýfta yer alan efsanevî modeli Lancer Sports Sedan’ýn 1.6 litre motorlu versiyonunda Temmuz ayýndan itibaren otomatik þanzýman seçeneði de sunulmaya baþlanacak. Invite adý verilen donaným paketiyle kombine edilecek olan otomatik þanzýmanlý ve 1.6 litre motorlu Mitsubishi Lancer Sports Sedan’da 7 hava yastýðý, viraj ve kaygan zeminlerde yol tutuþu arttýran ASTC Sistemi (Aktif Denge ve Çekiþ Kontrol Sistemi), yaðmur sensörü, far sensörü, ön/arka sis farlarý, 16 inç alaþýmlý jantlar, direksiyondan kumandalý müzik sistemi, soðutuculu torpido gibi özellikler standart olarak yer alýyor.
Mevcut yýrtýcý tasarýmýyla olduðu kadar bir efsane haline gelen adýyla da kompakt sedan sýnýfýnýn en dikkat çekici modellerinden biri olmayý baþaran Mitsubishi Lancer Sports Sedan’da Temmuz ayýndan itibaren yeni bir otomatik þanzýman seçeneði daha sunulmaya baþlanacak. Mitsubishi’nin ülkemizdeki temsilcisi Temsa Global tarafýndan Temmuz ayý itibariyle ilk müþterilerine temsil edilmeye baþlanacak olan Mitsubishi Lancer Sports Sedan’ýn yeni otomatik versiyonu, sadece 1.6 litrelik 117 HP güç üreten benzinli motor seçeneðiyle kombine edilecek.
Renault Duster, Arjantin ve Brezilya’da satýþa sunulacak RENAULT, Arjantin’deki Buenos Aires Fuarý’nda, özel olarak Amerika pazarý için tasarlanmýþ olan yeni bir Renault Duster versiyonunu tanýtacak. SUV 4x4 modelin geniþ kitlelere yaygýnlaþtýrýlmasýnýn sembolü olan bu güvenilir ve saðlam araç pazarda benzeri olmayan bir fiyat/ekipman oraný sunuyor. Duster, Brezilya’daki Curitiba fabrikasýnda üretilecek ve 2011’in son çeyreðinde Arjantin ve Brezilya’da satýþa sunulacak. Amerika bölgesi, en büyük iki pazarý Brezilya ve Arjantin baþta olmak üzere Renault için son derece önemli bir bölge oluþturuyor. Renault bu bölgede 2009 ve 2013 arasýnda satýþlarýný iki katýna çýkarmayý hedefliyor.
STANDARTLARI YÜKSEK INVÝTE donaným paketiyle Türkiye pazarýnýn beðenisine sunulacak olan Mitsubishi Lancer Sports Sedan’ýn 1.6 litre benzinli motorlu ve otomatik þanzýmanlý versiyonunda zengin konfor ve geniþ güvenlik özelliklerine yer veriliyor. Otomatik þanzýmanlý Mitsubishi Lancer Sports Sedan’da 7 hava yastýðý, viraj ve kaygan zeminlerde yol tutuþu artýran ASTC Sistemi (Aktif Denge ve Çekiþ Kontrol Sistemi), yaðmur sensörü, far sensörü, ön/arka sis farlarý, 16 inç alaþýmlý jantlar, di reksiyondan kumandalý müzik sistemi, soðutuculu torpido gibi özellikler standart olarak yer alýyor.
Yeni Peugeot 308 geldi!
Audi’ye yedi ödül birden
YENÝ Pe u ge ot 308, Pe u ge ot’nun ye ni
marka kimliðini sergileyen çizgilere bürünürken, yenilikçi mikro-hibrid e-HDi teknolojisinden yararlanýyor ve % 15’e varan yakýt tasarrufu dolayýsýyla kullaným maliyeti tasarrufu sunuyor. Access ve Active donaným seviyelerine sahip olan ve 5 motor seçeneði ile farklý vites kutusu kombinasyon imkânlarý sunan Yeni Peugeot 308, 38 bin 500 TL’den baþlayan anahtar teslim fiyatlar ile Türkiye pazarýna sunuldu.
Toyota’dan “Dünyaya Açýlan Pencere”
TOYOTA yakýn gelecekte oyun, keþif ve öðrenme duygusunu teþvik ederek yolculuklarý rutin olmaktan çýkaracak. Toyota Avrupa ile Kopenhag Tasarým Enstitüsü tarafýndan geliþtirilen interaktif “Window to the World-Dünyaya Açýlan Pencere” a raç konseptinde, yolcularýn pencerelere dokunmasý ve onlarý kullanmalarý müm kün olacak. Bu þaþýrtýcý pencerenin dünya ya nasýl açýldýðýný görmek için http://www.facebook.com/toyotaturkiye adresini ziyaret etmeniz yeterli.
SPOR otomobil tutkunlarýnýn yaptýðý oylama neticesinde Porsche, 2011 Yýlý Spor Otomobilleri Ödülleri’nde yedi modeliyle birincilik kürsüsüne çýktý. Modellerin 15 kategoride mücadele ettiði yarýþmada Porsche ayrýca bir ikincilik ve iki üçüncülük elde ederek önemli bir baþarýya da imza attý.
Seat Leon’un dizel DSG’si özel fiyatla DOÐUÞ Otomotiv SEAT’ýn tasarýmý, dinamik sürüþ özellikleriyle son derece beðeni toplayan Leon modeli, geniþleyen motor seçenekleriyle þimdi çok daha ilgi çekici. SEAT Leon dizel seçeneði, 47 bin 500 TL’den baþlayan fiyatlarla da son derece cazip. Üstelik Leon modeline özel sportif görünüm kazandýran Aerodinamik kit de Haziran ayýna özel kampanyalý fiyatý ile satýþta.
AUDÝ modellerinin yedi ödülle en baþarýlý marka seçildiði 2011 Yýlýn Spor Otomobilleri Ödülleri’nde RS3 Sportback en yüksek puaný alarak baþý çekti. Audi, TT Roadster, TT RS Roadster ve TTS Coupe modelleriyle gümüþ; S3, A5 Coupe ve R8 Spyder modelleriyle de bronz madalya aldý.
Michelin’den ‘Lastikte Doðru Hava Basýncý’ faaliyeti
Fiat 500C, Temmuz sonuna kadar eþittir Fiat 500
EFSANE model Fiat 500’ün cabrio karoserli versiyonu meraklýlarý için çok özel bir kam pan ya i le ya za mer ha ba di yor. Temmuz ayý sonuna kadar geçerli olacak bu kampanya dahilinde Fiat 500 cabrioya, Fiat 500 ile ayný satýþ fiyatýna sahip olunabiliyor. Bu ses getirecek kampanya sayesinde Fiat müþterileri, 4.170 TL’ye varan fiyat avantajlarýndan yararlanma imkânýna sahip oluyorlar.
Porsche yedi modeliyle birinci
Hyundai, Avrupa Pazarý’nda kendi rekorunu kýrarak 2010 yýlýnda yüzde 2,6 pazar payý yakaladý.
Hyundai, Avrupa’da 5 milyonluk oldu HYUNDAI’NÝN Avrupa’da ilk defa 1977 yýlýnda Pony ile baþlayan macerasýnda 5 milyon luk satýþ adedine ulaþýldý. 24 yýllýk serüvende, sürekli artan satýþ grafiði ile Avrupa Pazarý için önemli bir seviye olan 5 milyon adetlik satýþý yakalayan Hyundai, bu satýþýn yaklaþýk 1 milyon adedini son 3 yýllýk süreçte gerçekleþtirdi. Özellikle son 27 aylýk satýþlarda Hyundai Avrupa’daki baþarýsýný hýzla arttýrdý. Avrupa Pazarý’na giriþinden tam 19 yýl sonra, 1996 yýlýnda 1 milyonluk satýþ adedine ulaþan Hyundai, 2001 yýlýnda ise 2 milyonuncu aracýný Avrupa tüketicisi ile buluþturdu. Avrupa genelinde marka bilinilirliðinin artýþý ve satýþ noktalarýnýn yaygýnlaþmasý ile 2005 yýlýnda 3 milyon barajýný geçen Hyundai, 2008 yýlýnda da 4 milyon adetlik satýþa ulaþmýþtý. 2007 yýlýnda Avrupa Pazarý için özel olarak geliþtirilen, tamamen Avrupalý i30 modelinin satýþa çýkmasý ile Avrupa ülkelerindeki sa týþlarý hýz kazanan Hyundai markasý ayný baþarýyý daha sonra devamý gelen diðer i-Serisi modelleri ile sürdürdü. Ýlerleyen yýllarda satýþa sunulan ve i30 gibi Avrupa tüketicisinin beklentilerine karþýlýk vermek üzere tasarlanan i10, i20, ix20 ve ix35 modelleri de ayný baþarýyý farklý segmentlerde devam ettirerek satýþlarýn bu noktaya ulaþmasýný saðladý. Bütün bu modeller ile Hyundai, Avrupa Pazarý’nda kendi rekorunu kýrarak ve bütün markalar arasýnda en yüksek artýþý elde ederek 2010 yýlýnda yüzde 2,6 pazar payý yakaladý.
HER 100 aracýn 30’u düþük hava basýnçlý lastikleriyle yol güvenliðini tehdit ediyor. Bu oran 2008 yýlýnda yapýlan ölçümlerde yüzde 61’di. Michelin’in Nisan-Mayýs aylarýnda toplam altý ilde gerçekleþtirdiði ve 4566 aracýn kontrol edildiði ‘Lastikte Doðru Hava Basýncý’ faaliyetinde, 100 araçtan 58’inin düþük ya da yüksek hava basýnçlý lastiklere sahip olduðu tesbit edildi. Sürücülerin % 16’sýnýn tehlikeli seviyede düþük havalý lastiklerle yolculuk yap tý ðý or ta ya çý kar ken, 2010’da ki faaliyette ayný oran % 24’e ulaþýyordu.
Honda’dan motor yaðý hediye HONDA, 27 Haziran-9 Temmuz 2011 tarihleri arasýnda devam edecek olan yaz kampanyasý kapsamýnda, 2006 yýlý ve da ha eski model Honda araç sahipleri, araçlarýna serviste periyodik bakým yaptýrdýklarý takdirde, iþçilikte yüzde 30, bakým ve tamir parçalarýnda yüzde 25 indirim kazanýr ken, yüksek kaliteli ve yakýt tüketimini düþürmede yardýmcý Honda motor yaðlarý ile yað filtrelerine ücretsiz sahip olabilecek.
Yeni Aveo B segmentinin iddialýsý olacak TAMAMIYLA yenilenmiþ iddialý dinamik tasarýma sahip, sportif sürüþ deneyimi yaþatacak pekçok yeni teknolojik ögelere sahip Yeni Aveo, son derece rekabetçi olan küçük otomobil pazarýnda yakalanan baþarý çýtasýný yükseltmek üzere Temmuz ayý itibarýyla Türkiye pazarýna sunulacak. Beþ kapýlý hatchback ve dört kapýlý sedan olarak piyasaya sunulacak Yeni Aveo, bütün model seçeneklerinde mükemmel sürüþ ve yol tutuþ özelliklerini biraraya getirirken, cömert iç hacmi ile geniþ konfor alaný ve yakýt verimliliðinin yaný sýra, ileri teknolojiye sahip tasarýmýyla dikkat çekiyor.
Geely modellerine yaza özel kampanya GEELY, yaz aylarýnda geçerli olacak bir satýþ kampanyasýna imza attý. Kampanya kapsamýnda Geely FC modeli 1,560 TL indirimle 23,990 TL, Geely Emgrand EC7 modeli ise 28,500’den baþlayan fiyatlarla satýþa sunuluyor. Ayrýca Emgrand EC7 modelinin anahtar teslim fiyatýnýn % 90’lýk bölümüne Geely Finans’tan kredi kullanma imkâný da sunuluyor. Geely Emgrand EC7 modelinde, tam otomatik digital klima, sunroof, yol bilgisayarý, deri koltuk, arka park sensörü, EBD destekli ABS fren sistemi ve 6 adet hava yastýðý sunulan konfor ve güvenlik ekipmanlarýndan ba zý la rý. Em grand EC7 ay rý ca, 2011 yý lý O cak a yýn da CNCAP’tan 5 yýldýz alarak önemli bir baþarýya imza attý.
14
SPOR
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
Y
HABERLER
Millî judocu Sümeyye Akkuþ Brezilya'da bronz kazandý
TÜRK Judosunun kalbi hafta sonu Malta'da devam eden Ümitler Avrupa Judo Þampiyonasý'nda atarken, diðer tarafta ayný günlerde Brezilya'da yapýlan Büyükler Dünya Kupasý müsabakalarýndan gelen müjdeli haberler yüzümüzü güldürdü. Brezilya'nýn Sao Paolo þehrinde Olimpiyat yolunda puan toplamaya çalýþan Judo Milli Takýmýnda, ilk gün yapýlan müsabakalar sonucunda 48 kg.'da yarýþan milli sporcu Sümeyye Akkuþ bronz madalya kazandý. Sümeyye Akkuþ; ilk turu bay geçtikten sonra sýrasýyla Brezilyalý ve Portekizli rakiplerini yenerek adýný yarý finale yazdýrdý. Burada Romanyalý rakibine yenilen milli sporcu, üçüncülük maçý oynamaya hak kazandý. Üçüncülük maçýnda baþtan sona iyi bir performans sergileyerek Ýsrailli rakibi Roni Schwartz'ý safdýþý býrakan Sümeyye bronz madalyanýn sahibi oldu.
Badmintoncu Özge Bayrak 2012 Londra kapýsýnda
TÜRK badminton tarihinde bir ilk yaþanmak üzere... Milli badmintoncu Özge Bayrak, 2012 Londra Olimpiyatlarý'na katýlmak için büyük avantaj yakaladý. Olimpiyat kotasýna girmeyi baþaram Özge Bayrak, istikrarýný sürdürürse olimpiyatlara katýlan ilk Türk badmintoncusu olacak. Olimpiyatlara koþar adým ilerleyen Özge Bayrak, Kenya'da katýldýðý Olimpiyat Puaný Eleme Turnuvasý'nda finale kalmayý baþardý ve çok deðerli puanlar kazandý. EGO Spor'un sporcusu olan Özge Bayrak, aldýðý puanlarla dünya sýralamasýnda 60'lý basamaklara yükselmeyi baþardý. Badminton'da sýralamalarýn ilk basamaklarýnda Çinli tenisçiler bulunuyor. Ancak her ülkenin olimpiyat için belirli sayýda sporcu gönderme hakký var. Özge Bayrak, aldýðý puanlarla þu anda olimpiyat kotasýnýn içine girmeyi baþardý. Özge Bayrak, bu istikrarýný sürdürmesi durumunda olimpiyatlara katýlan ilk Türk badmintoncusu olarak tarihe geçecek. Kenya'da düzenlenen þampiyonada ayrýca Öznur Çalýþkan da finale yükselirken, yarý finalde elenen Neslihan Yiðit 3. olmayý baþardý.
Sancaktepe Spor Þenliði ödülleri daðýtýldý SANCAKTEPE Belediyesi'nin organize ettiði Spor Þenliði'nde 2011 yýlý içinde baþarýlý olan sporculara madalya ve ödülleri Sancaktepe Belediye Baþkaný Ýsmail Erdem, Kaymakam Necmettin Kalkan ve AK Parti Ýstanbul Milletvekillerinden Osman Boyraz tarafýndan verildi. Ýlçe genelinde 4 bin lisanslý sporcusu bulunan Sancaktepe'de en çok raðbet gören spor dallarý ise futbol, güreþ, wushu, karete ve kixboks.. Sancaktepeli spor sevdalýlarý 2011 yýlý içinde aldýklarý eðitimleri bu þenlikte bir bir sergilerken uzakdoðu sporcularýn þovlarý izleyenler tarafýndan büyük alkýþ aldý.
Enes Kanter Utah Jazz'ýn çaylak oyuncusu Alec Burks ile basýnýn karþýsýna çýktý.
Enes Kanter yeni sezonda Utah Jazz'da “0” numaralý formayý giyecek.
ENES'Ý NBA HEYECANI SARDI ABD'DE GAZETECÝLERÝN SORULARINI CEVAPLANDIRAN MÝLLÝ BASKETBOLCU ENES KANTER, "UTAH JAZZ'IN DAHA ÝYÝ OLMASI ÝÇÝN ÇALIÞACAÐIM. DAHA SERT BÝR EKÝP OLMASI ÝÇÝN GAYRET GÖSTERECEÐÝM" DEDÝ. 2011 draftýnda Utah Jazz tarafýndan ilk tur üçüncü sýradan seçilen Milli oyuncu Enes Kanter, basýn mensuplarýyla bir araya geldi. Baþantrenör Tyrone Corbin ve takýmýn diðer çaylak oyuncusu Alec Burks ile basýnýn karþýsýna çýkan Enes Kanter, kendisine yöneltilen sorularý cevapladý. Ýlk olarak Utah Jazz organizasyonunda sýký çalýþmak istediðini söyleyen Enes Kanter, “Takýmýmýn daha iyi olmasý için çalýþacaðým. Daha fazla enerji getirmek ve daha sert bir ekip olmasý için gayret göstereceðim. Gerçekten bu takýmýn birlikte oynadýðý oyuna saygý duyuyorum. Ben bu yetenekli ekibin bir parçasý olmak için heyecanlýyým” dedi. LAKABI "UNDERTAKER" Kendisine takýlan “Undertaker” lakabýyla ilgili olarak yöneltilen soruya Enes Kanter, “Amerikan güreþinde benim favori karakterim Undertaker. Ayrýca beni Kentucky’de arkadaþlarým Underkanter olarak çaðýrýyorlardý. Böylelikle benim lakabým bu þekilde kaldý” diye konuþtu. HEP BÜYÜKLERLE OYNADIM Her zaman için kendisinden yaþça büyük oyuncularla oynadýðýný ve bunun kendisinin müca-
dele gücünü arttýrdýðýný da kaydeden Enes, “Açýkçasý bu biraz zor oldu. Çünkü kimse sizin genç olmanýzla ilgilenmiyor ve mücadelesini gösteriyordu. Sizin tek yapmanýz gereken buna alýþmaktý” açýklamasýnda bulundu. NBA’de kapýda bulunan lokavt ile ilgili de deðerlendirmede bulunan milli oyuncu, “Ailem Türkiye’de bulunuyor. Açýkçasý onlarý özledim. Belki bir yýl belki de daha uzun bir süre onlarý göremeyeceðim. NBA’de lokavt olmasý durumunda Türkiye’ye döneceðim ve Milli Takým’a katýlacaðým. Hem form tutmak hem de Avrupa Þampiyonasý’nda iyi oyunculara karþý oynamak istiyorum. Nowitzki ve Gasol kardeþlere karþý oynamak ve kendimi NBA’e hazýr duruma getirmeyi hedefliyorum” dedi. UTAH AYNI DOÐU ANADOLU Son olarak Utah þehri ile ilgili deðerlendirmede bulunan Enes, “Þehir ve kent Türkiye’nin doðu tarafýna benziyor. Ben de doðu tarafýnda büyüdüm. Orada da kar, daðlarýn üzerinde her zaman duruyor. Burada da benzer bir durum var. Her þeyden önemlisi þehir gerçekten temiz ve insanlar da çok iyiler. Kendimi evde gibi hissediyoru” ifadesini kullandý.
Samsunspor Macar Lazar ve Brezilyalý Rios'la anlaþtý
SÜPER Lig ekiplerinden Samsunspor'un, Macar Pal Lazar ve Uruguaylý ön libero Arevalo Rios ile anlaþma saðladýðý bildirildi. Kulüp baþkaný Kazým Gürol Yýlmaz, yaptýðý açýklamada, transfer çalýþmalarýnda Macaristan'ýn Videoton takýmýnda forma giyen savunma oyuncusu Pal Lazar ile Brezilya'nýn Botagofo takýmýnda forma giyen Uruguaylý ön libero Arevalo Rios'la her konuda anlaþmaya vardýklarýný söyledi. Bu iki oyuncuyla en kýsa sürede sözleþme imzalayacaklarýný ifade eden Yýlmaz, iki oyuncunun da Samsunspor'a güç katacaðýna yönetim olarak sonuna kadar inandýklarýný belirtti. Pal Lazar ve Arevalo Rios'u takýma dahil etmenin mutluluðunu yaþadýklarýný belirten Yýlmaz, Samsunspor'un geleceði için transfer çalýþmalarýný hassas bir þekilde sürdürdüklerini de sözlerine ekledi.
Kadýn Basketbol Millî Takýmý Beyaz Rusya önünde POLONYA'DA düzenlenen FIBA Avrupa Kadýnlar Þampiyonasý’nda E Grubu, ikinci tur maçlarýna bugün oynanacak üç karþýlaþma ile devam edilecek. Grupta çeyrek final mücadelesi veren Türkiye ise Beyaz Rusya karþýsýna galibiyet parolasýyla çýkacak. FIBA Avrupa Kadýnlar Þampiyonasý’nda A Milli Kadýn Takýmý, ikinci turdaki ikinci maçýnda önceki gece karþýlaþtýðý Büyük Britanya’yý 64 - 57 maðlup ederek E Grubu’ndaki ilk galibiyetini elde etmiþti. Milliler gruptaki son maçýný bugün TSÝ 21.30’da Beyaz Rusya ile oynayarak adýný son sekiz takým arasýna yazdýrmak için mücadele edecek. Karþýlaþma NTVSpor'dan naklen yayýnlanacak. Son oynanan maçlarda alýnan sonuçlar, oluþan puan durumu þu þekilde; Büyük Britanya: 57 – TÜRKÝYE: 64, Rusya: 69 – Çek Cumhuriyeti: 55
Enes Kanter törenden sonra Utah Jazz'lý yöneticiler tarafýndan tebrik edildi.
Hafta sonu topbaþý yapan Bursaspor'da Teknik Direktör Ertuðrul Saðlam açýklamalarda bulundu.
Saðlam: Yeni sezonda yine zirveye oynayacaðýz SÜPER Lig ekiplerinden Bursaspor, 20112012 sezonu hazýrlýklarýna, Özlüce Tesisleri'nde yaptýðý ilk çalýþmayla baþladý. Teknik Direktör Ertuðrul Saðlam gözetiminde yapýlan ilk çalýþmaya, 27 futbolcu katýldý. Çok sayýda taraftar da antrenmaný izledi. Saðlam, antrenman öncesinde, futbolcularla kýsa bir konuþma yaparak, yeni gelen oyuncularý tanýttý. Bursaspor'un ilk çalýþmasýna, ülkelerinden geç dönen Vederson, Insua ve Batalla ile Ozan Ýpek katýlmadý. Miller'in Pazartesi, Carson'un ise Cuma günü takýmla çalýþmalara baþlayacaðý bildirildi. Isýnma koþularýyla baþlayan çalýþma, bir saatlik düz koþuyla sona erdi. Antrenman sonrasý basýn mensuplarýna açýklamalarda bulunan Saðlam, eksik oyuncularýn olduðunu belirterek, ''Hedefimiz, yine geçtiðimiz iki sezonda olduðu gibi ligin zirvesi ve Avrupa kupalarý, taraftarýmýzý mutlu edecek baþarýlý bir takým oluþturmak'' diye konuþtu.
Transfer çalýþmalarýnýn devam ettiðini belirten Saðlam, þunlarý kaydetti: ''Takýma takviyeler ve gönderdiðimiz oyuncular oldu. Transfer çalýþmalarýmýz devam ediyor. Arada duraksadýk ama yolumuza devam ediyoruz..'' Alternatif futbolcularýn da listelerinde bulunduðunu dile getiren Saðlam, ''Görüþtüðümüz oyuncularý önümüzdeki hafta içinde takýma katmaya çalýþacaðýz. Kamp baþlamadan transferi tamamlamak istiyoruz. Görüþtüðümüz oyunculardan olumsuz cevap alýrsak diðer oyuncularla temasa geçeceðiz'' dedi. Bir gazetecinin, ''Yaptýðýnýz bir açýklamada adli soruþturmadan kaçmadýðýnýzý söylediniz'' anýmsatmasý üzerine Saðlam, ''Yargý süreci içindeki olaylarýn ardýndan Bursaspor'dan gitmeyi düþünmedim. Sýkýntýlý günler geride kaldý. Toparlanýp eski günlerimize dönmeliyiz. 'Bursasporluyum' diyen herkes, takýmý desteklemeli. Kombine satýþlarýnda bunu göreceðiz'' diye konuþtu.
Beþiktaþ ve G.Saray toplanýyor
Trabzonspor'un yeni golcüsü Halil Altýntop ilk idmanýnda oldukça neþeli göründü. FOTOÐRAF: A.A
HALÝL ÝLK ÝDMANA ÇIKTI TRABZONSPOR, yeni sezon öncesi hazýrlýklarýný yaptýðý antrenman ile sürdürdü. Mehmet Ali Yýlmaz Tesisleri'nde teknik direktör Þenol Güneþ yönetiminde yapýlan antrenmanda, bordo-mavililerle 3 yýllýk sözleþme imzalayan Halil Altýntop ilk kez yer aldý. Antrenmanýn bir bölümünde takýmla birlikte çalýþan Halil Altýntop daha sonra yeni transferlerle koþu yaptý. Bu arada, Brezilyalý futbolcu Alanzinho da izninin sona ermesinin ardýndan takýmla
birlikte çalýþmalara baþladý. Kondisyon aðýrlýklý geçen antrenman, top çalýþmasý ile devam etti. Trabzonspor'un yeni sezon öncesi Hollanda kampýnda yapacaðý hazýrlýk maçlarýnýn programý þöyle: ''3 Temmuz Pazar - KFC Uerdingen (Almanya), 7 Temmuz Perþembe - FC Otelul Galati (Romanya), 9 Temmuz Cumartesi - KAA Gent (Belçika), 13 Temmuz Çarþamba - RC Genk (Belçika), 17 Temmuz Pazar Paok Selanik (Yunanistan)''
BEÞÝKTAÞ 2011-2012 sezonu hazýrlýklarý için bugün toplanacak. BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde bir araya gelecek olan siyah-beyazlý takým, yeni sezonun ilk antrenmanýný 28 Haziran Salý günü yapacak. Çalýþmalarýný 4 Temmuz'a kadar Ýstanbul'da sürdürecek olan Beþiktaþ, daha sonra Avusturya'nýn Leogang bölgesine giderek, kampa girecek ve 15 Temmuz'a kadar burada kalacak. G.SARAY DA TOPBAÞI Teknik direktörlüðe Fatih Terim'i getiren ve gerçekleþtirdiði transferlerle kadrosunu takviye eden Galatasaray yeni sezon hazýrlýklarý için bu sabah erken saatlerde bir araya gelecek. Saat 09.00'da toplanacak sarý-kýrmýzýlýlar sezonun ilk çalýþma gününde çeþitli performans testlerine ve saðlýk kontrollerine tabi tutulacak.
HABER
Y
27 HAZÝRAN 2011 PAZARTESÝ
15
Alkolün zararlarý uzun yýllar sürüyor VÜCUTTAKÝ BÝRÇOK ORGANI ETKÝLEYEN ALKOLÜN TÜKETÝMÝNDEN HEMEN SONRA BAÞLAYAN ZARARLARI, UZUN YILLAR SONRA DA GÖRÜLEBÝLÝYOR. UZMANLARA göre, alkol vücudun birçok organýna zarar veriyor. Alkolün verdiði bazý zararlar alkol tüketiminden hemen sonra bazýlarý ise daha sonra ortaya çýkýyor. Alkol özellikle karaciðere büyük zarar verirken, zararý geç fark edildiði için hastalýklar da hýzlý ilerliyor. Bursa Ýl Saðlýk Müdürlüðü’nden yapýlan açýklamada, “Karaciðer, vücudun her türlü ihtiyacýný karþýlamak üzere 24 saat durmaksýzýn çalýþan, oldukça karmaþýk bir kimyasal fabrikadýr. Alkol tüketimi karaciðeri olumsuz þekilde etkiliyor. Ýçki içildiðinde, alkol mide ve baðýrsaklardan emilerek kana karýþýr” uyarýsýnda bulunuldu. Alkolün parçalandýðý yerin karaciðer olduðuna dikkat çekilen açýklamada, karaciðerin alkolü zararsýz hale getirme iþlemi sýrasýnda, diðer fonksiyonlarýnýn aksadýðýna vurgu
yapýldý. Açýklamada þöyle denildi: “Bu iþlem çok uzun sürerse karaciðer hücreleri hasar görebilir, yapýsal deðiþikliklere uðrayabilir. Bazý durumlarda karaciðerde alkolik hepatit veya siroz geliþebilir. Alkolün karaciðere verdiði zarar da geç fark ediliyor. Karaciðer hastalýklarýnýn baþlýca belirtileri; yorgunluk, halsizlik, iþtahsýzlýk, enfeksiyonlara karþý direnç düþüklüðü, sarýlýk, adale erimesi, beyin ve böbrek fonksiyonlarýnda bozukluk olarak ortaya çýkýyor.” Alkolün en fazla tahribata sebep olduðu organlarýn baþýnda beynin geldiðine iþaret edilen açýklamada, alkolün mantýklý düþünme, karar verme ve hareket etme yeteneklerini bozduðu kaydedildi. Alkolün direkt etkilerinin alkol tüketiminden hemen sonra görüldüðüne dikkat çekilen açýklamada, “Ciddî kazalar, yaralanmalar ve hatta ölümlere neden olmaktadýr. Alkol hafýzayý zayýflatýr. Alkol kullanan kiþilerde uyku bozukluklarý ve uzun süre uyusalar bile yorgun kalkma þikâyetleri sýk görülür” ifadeleri yer aldý. Bursa / cihan
Nostalji Bahçeleri Projesi kapsamýnda oluþturulan 'kiraz bahçesi'nde sezon açýldý.
Baðcýlar’da kiraz dalýndan yenecek BAÐCILAR Belediyesi’nin Nostalji Bahçeleri Projesi kapsamýnda Kirazlý Mahallesi’nde oluþturduðu kiraz bahçesinin sezon açýlýþý gerçekleþtirildi. Belediye Baþkaný Lokman Çaðýrýcý, Baðcýlar’ý ismine uygun bir hale getirmek için çalýþtýklarýný söyledi. Kiraz Bahçesi’nin bunun en somut örneklerinden biri olduðunu ifade eden Çaðýrýcý, “Kirazlý Mahallemizde ismine uygun olarak Kiraz Bahçemizi oluþturduk. Kirazlar olgunlaþtý ve sezon açýlýþýný gerçekleþtirdik” dedi. Baðcýlar’ýn Anadolu’nun deðiþik yörelerinden göçle
gelen insanlar tarafýndan oluþturulduðunu hatýrlatan Çaðýrýcý, “Köylerimizde yaþamýþ olduðumuz o güzellikleri, þehir ortamýnda burada da bir nostalji olarak yaþayalým istedik. Nostalji Bahçeleri Projesi de bu þekilde doðdu. Belki büyükler olarak bizler, köyümüzde dalýndan meyve yiyebildik, ancak pek çoðumuzun çocuðu bu mutluluðu ilk defa yaþýyor. Burada özellikle çocuklarýmýza seslenmek istiyorum. Buralarý sizler koruyacaksýnýz. Eðer korursanýz seneye de buradan kiraz yiyebiliriz” diye konuþtu. Ýstanbul / Yeni Asya
Çin’in ünlü gölü miras listesinde
Kendisine takke giydirilen Rusya Devlet Baþkaný, þenliklerde halkla yakýndan ilgilendi.
Medvedev, Tatar Bayramý’na katýldý
Çin’in ünlü turistik merkezlerinden Hangzhou’da bulunan Xihu Gölü Kültür Alaný, UNESCO tarafýndan Dünya Mirasý Listesi’ne dahil edildi. UNESCO, Hangzhou Xihu Gölü Kültür Alaný’nýn dünyadaki kültür bölgelerinin seçkin bir örneði olarak Çinlilerin tabiat ile uyumu öngören geleneksel estetik düþüncesini en iyi þekilde yansýttýðýný savundu. Karar, Paris’te düzenlenen 35’inci Dünya Mirasý Komitesi Toplantýsý’nda alýndý ve resmen açýklandý. 3 bin 322 hektar geniþliðindeki Xihu Gölü Kültür Alaný, gölün yaný sýra göl çevresindeki tabiî manzaralar, tarihî kalýntýlar ve özgün bitkiler gibi çeþitli unsurlarý barýndýrýyor. Pekin / cihan
Okyanuslarda tür istilâsý baþladý KÜRESEL ýsýnma sonucunda Kuzey Kutbu’nda buzullarýn geri çekilmesiyle birlikte, Büyük Okyanus’tan Atlas Okyanusu’nun kuzey bölümüne yönelik, en son 2 milyon yýl önce rastlanan bir tür istilâsýnýn baþladýðý belirlendi. Geçen yýl Ýsrail kýyýlarý açýklarýnda bir gri balinanýn gözlemlenmesi, Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde en az 800 bin yýldýr olmayan bir plankton türünün yeniden belirmesi gibi bulgular, tür istilâsýnýn iþareti olarak yorumlanýyor. Planktonun bu türüne, Atlas Okyanusu’nun kuzeyindeki Labrador Denizi’nde ilk kez 1999’da rastlandý; þimdi ise New York kýyýlarýna kadar yayýldýðý görülüyor. Tür istilâsý veya göçüne, Büyük Okyanus’un kuzeyinden baþlayarak Kanada’nýn kuzeyinden devam eden ve Atlas Okyanusu’na açýlan “Kuzey Geçidi” denizyolunun, ilk kez 1998’de, ikinci kez de 2007’de bir uçtan bir uca buzdan tamamen arýnarak geçit vermesinin yol açtýðý düþünülüyor. Amsterdam / aa
RUSYA Devlet Baþkaný Dmitri Medvedev, federasyona baðlý Tataristan Cumhuriyeti’nde her yýl düzenlenen geleneksel Tatar Bayramý Sabantuy’a katýldý. Baþþehir Kazan’da düzenlenen festivalleri binlerce vatandaþ izlerken, Medvedev’in törenlere katýlmasý günün sürprizi oldu. Tören alanýnda geleneksel çak-çak tatlýsý ile karþýlanan Medvedev’e Tatar takkesi giydirildi. Tatlýyý “çok leziz” diyerek beðenen Medvedev, Tataristan Cumhurbaþkaný Rustam Mininhanov’un eþli-
ðinde sembolik tarihî Tatar demirci atölyesini ziyaret etti. Alanda bir konuþma yapan Medvedev’in Tatarca “Ýsenmisiiz!” (Nasýlsýnýz?) diyerek sözlerine baþlamasý büyük alkýþ alýrken Rusya lideri konuþmasýný da Tatarca “Rahmet” diyerek tamamladý. Sabantuy’un Tatar kültürünün bir parçasý olduðuna deðinen Medvedev, “Bu bayramý bütün Rusya kutluyor! Sabantuy çok hoþuma gitti! Gelecek Sabantuy’a kadar sizlere güzel bir yýl arzuluyorum!” temennisinde bulundu. Moskova / cihan