06 Temmuz 2011

Page 1

100. YILDÖNÜMÜ HAZIRLIKLARI

KAOS VE KRÝZLER RÝSALE-Ý NUR’LA AÞILIR Önümüzdeki kritik süreçte yaþanacak krizlerin sað salim aþýlabilmesi için, manevî dinamikleri ayakta tutup besleyecek bir kesintisiz güç kaynaðýna ihtiyaç var. O kaynak da Kur’ân’ýn bu zamana dersi olan Risale-i Nur. KÂZIM GÜLEÇYÜZ’ÜN YAZI DÝZÝSÝ SAYFA 13’TE

Y GERÇEKTEN HABER VERiR

ÇANAKKALE RUHU YAYILACAK uHaberi sayfa 3’te

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR 6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA/ 75 Kr

SAYI: 14.858

BIRAKIN BU ÝNATLAÞMAYI SEÇÝM SONRASI OLUÞAN KRÝZ, GERÝLÝMÝ DAHA DA TIRMANDIRAN RESTLEÞMELERLE DEÐÝL, YAPICI TAVIRLARLA ÇÖZÜLÜR SORUN, ÂCÝLEN ÇÖZÜLMEYÝ BEKLÝYOR uSeçim sonrasýnda ortaya çýkan “tutuklu vekiller” sorunu bir an önce çözülmeyi beklerken, siyasî partilerin çözüme odaklanmak yerine karþýlýklý restleþmeleri sürdürmeleri, hem yaþanan týkanýklýðý daha da derinleþtiriyor, hem de gerilimi týrmandýrýyor. CHP'nin yemin törenini, BDP'nin Meclisi boykot þeklinde ortaya koyduðu tepkiye iktidarýn verdiði cevaplar, uzlaþma ortamýnýn oluþmasýný iyice zorlaþtýrýyor.

CEMÝL ÇÝÇEK'ÝN ÇÖZÜM MESAJLARI uCHP ve BDP'yi kast ederek önce “Meclis onlar olmadan da bal gibi çalýþýr” diyen Erdoðan'ýn, ardýndan “Tükürdüklerini yalayacaklar” ifadesini kullanmasý ve daha sonra da “Ard arda beþ oturuma katýlmazlarsa vekillikleri düþer” diyerek ara seçimi ima etmesi yapýcý bir yaklaþým olarak görülmezken, Cemil Çiçek'in Meclis Baþkaný seçildikten sonra verdiði mesajlar çerçevesinde çözüm aranmasý isteniyor.

MEMURDA 896, ÝÞÇÝDE 404 LÝRA ARTIÞ

www.yeniasya.com.tr

FOTOÐRAF: AA

YIL: 42

Gazze’ye giden filoda yer alan ve limandan izinsiz çýkan Kanada gemisi “Tahrir,” Yunan SAT komandolarý tarafýndan tekrar limana çekildi. Askerler gemidekilerden sýrayla gemiden inmelerini isterken, aktivistler buna itiraz ederek gemiden inmemek için direndiler. Haberi sayfa 7’de

YUNANÝSTAN'DA ÝKÝ HAFTADIR DEVAM EDÝYORDU

Ýsrail-Yunan tatbikatý uÝsrail ile Yunanistan Hava Kuvvetlerinin, Yunanistan’da iki hafta süreyle yaptýklarý ortak tatbikat tamamlandý. Ýsrail’in Haaretz gazetesinin haberine göre, tatbikat, Yunanistan’ýn Larisa hava üssünde gerçekleþtirildi. Tatbikatta Ýsrail'in bazý "seçkin" filolarý ile Ýsrail ordusunun seçkin kurtarma birimi 669'un da yer aldýðý bildirildi. Haberi sayfa 7’de

TÜRKÝYE- ÝSRAÝL GÝZLÝ GÖRÜÞMELERÝ DEVAM EDÝYOR

Pazarlýkta sona doðru uÝsrail’in Ynet haber sitesi, ‘’Türkiye ve Ýsrail’in, Mavi Marmara olayýyla ilgili anlaþmaya varmak istediklerini, taraflarýn uzlaþmaya varmalarý halinde Türkiye’nin Mavi Marmara’da öldürülen 9 Türk için özür talebinden vazgeçeceðini, Ýsrail’in de Mavi Marmara ile ilgili BM tarafýndan hazýrlanan raporda Türkiye’yi rahatsýz eden bölümleri çýkartacaðýný’’ yazdý. n7’de

Askerî servis geçerken bomba patladý

Memur maaþ artýþý iþçiyi ikiye katladý

VERGÝ KAÇIRMAK ÝÇÝN HER YOLA BAÞVURULMUÞ

Firmalarýn vergi kaçýrma taktikleri u­ Maliye Bakanlýðý gelirler kontrolörlerinin vergi incelemeleri, çok büyük fir malarýn bile vergi kaçýr mak için her yola baþvurduðunu ortaya koydu. Meselâ, bazý firmalarýn ihracat gelirlerini, çalýþtýrdýklarý iþçiler adýna bankalarda açtýrdýklarý hesaplara aktarttýðý anlaþýlýrken, bazý þirketlerin de satýþ gelirlerini vergi cenneti ülkelere transfer ederek gizlediði belirlendi. Haberi sayfa 11’de ISSN 13017748

Açlýk sýnýrý 895 lira uHaberi sayfa 11’de

FOTOÐRAF: AA

u Türk-Ýþ’in araþtýrmasýna göre, 2003-2011 döneminde en düþük memur maaþý 896, en düþük kamu iþçi ücreti ise 404 lira arttý. Ocak 2003’te aile yardýmý ve çocuk parasý hariç net 374.63 lira olan en düþük memur maaþý 1270.45 liraya çýkarken, buna karþýlýk, en düþük iþçi ücreti net 226 liradan 629.95 liraya çýktý. Haberi sayfa 11’de

SALDIRI UCUZ ATLATILDI—

Eskiþehir Yolunda ODTÜ ormanlýk arazisinin yola yakýn kesiminde dün sabah saat 08.00’da bir askerî servis personel alýrken patlama meydana geldi. Patlama sonrasý 3 aracýn hasar gördüðü ve kimsenin yaralanmadýðý bildirildi. Bölgede yapýlan araþtýrmada bombayý patlatmak için 50 metre kablo çekildiði ortaya çýktý. Olayda yaralanma ve can kaybý meydana gelmemesi yüreklere su serpti. Haberi sayfa 4’te

2 uzman çavuþ sokakta þehit edildi Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 2 uzman çavuþ, görev yerlerine giderken teröristlerin açtýðý ateþ sonucu þehit oldu. Sabah saatlerinde evlerinden görev yaptýklarý birliklere gitmek üzere yaya olarak sivil elbiseleriyle yola çýkan Yahya Karakaya ve Murat Özkonaoðlu isimli uzman çavuþlar, 07.30 sýralarýnda silâhlý saldýrýya uðradýlar ve olay yerinde þehit düþtüler. Haberi sayfa 4’te

Kayýtta ‘baþý açýk’ fotoðraf þartý kalktý uÖSYM, Yükseköðretim Programlarý ve Kontenjanlarý kýlavuzundan, üniversiteye yerleþmeye hak kazanan adaylardan kayýt yaptýrýrken istenen fotoðraflarýn ‘’son altý ay içinde önden, baþý açýk; adayý kolaylýkla tanýtabilecek þekilde çekilmiþ olmasý’’ þartýný çýkardý. Haberi sayfa 5’te

Kahire yine gergin uMýsýr’ýn baþkenti Kahire’de polisin bir genci öldürdüðü iddiasý üzerine ayaklanan halk, gencin öldürüldüðü ileri sürülen karakolu bastý. Çýkan çatýþmada yaralýlarýn olduðu ileri sürüldü. Haberi sayfa 7’de


2

LÂHÝKA

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

‘‘

Y

Size geceleyin kalkmayý tavsiye ederim. Çünkü o, sizden önce yaþayan salihlerin âdetidir; Rabbinize yakýnlýk (vesîlesi)dir; günahlardan koruyucudur; kötülüklere kefarettir, bedenden hastalýðý kovucudur. Tirmizi, 3543

Rezalet içindeki hürriyet hayvanlýktýr

rasityucel-19@hotmail.com

Uykudakiler

‘‘

Ýman bunu iktizâ ediyor ki, tahakküm ve istibdat ile baþkasýný tezlil etmemek ve zillete düþürmemek, ve zâlimlere tezellül etmemek. Allah’a hakikî abd olan, baþkalara abd olamaz.

S

uâl: Þimdi hürriyet bahsini suâl edeceðiz. Nedir þu hürriyet ki, o kadar tevilât onda birbiriyle çekiþiyorlar? Ve hakkýnda acip, garip rüyalar görülür? Cevap: Yirmi seneden beri onu, hattâ rüyalarda takip eden ve o sevda ile herþeyi terk eden birisi, size güzel cevap verebilir. Suâl: Hürriyeti bize çok fena tefsir etmiþler. Hattâ âdetâ hürriyette insan her ne sefâhet ve rezalet iþlerse, baþkasýna zarar vermemek þartýyla birþey denilmez, diye bize anlatmýþlar. Acaba böyle midir? Cevap: Öyleleri hürriyeti deðil, belki sefâhet ve rezaletlerini ilân ediyorlar ve çocuk bahanesi gibi hezeyan ediyorlar. Zira, nâzenin hürriyet, âdâb-ý þeriatla müteeddibe ve mütezeyyine olmak lâzýmdýr. Yoksa, sefahet ve rezaletteki hürriyet, hürriyet deðildir. Belki hayvanlýktýr, þeytanýn istibdadýdýr. Nefs-i emmâreye esir olmaktýr. Hürriyet-i umumî, efrâdýn zerrât-ý hürriyâtýnýn muhassalýdýr. Hürriyetin þe’ni odur ki, ne nefsine, ne gayrýya zararý dokunmasýn. Tam ve mükemmel hürriyet, kiþinin firavunlaþmamasý ve baþkasýnýn hürriyeti ile alay etmemesidir. Þüphesiz gaye haktýr; ama mücadele usûlüne uygun deðildir. (Haþiye) Suâl: Bazý nâs, senin gibi mânâ vermiyorlar. Hem de bazý Jön Türklerin a’mâl ve etvârý pis tefsir ediliyor. Zira bazý Ramazan’ý yer, raký içer, namazý terk eder. Böyle, Allah’ýn emrinde hýyanet eden, nasýl millete sadakat edecektir? Cevap: Evet, neam, hakkýnýz var. Fakat hamiyet ayrý, iþ ayrýdýr. Bence bir kalb ve vicdan fezâil-i Ýslâmiye ile mütezeyyin olmazsa, ondan hakikî hamiyet ve sadakat ve adalet beklenilmez. Fakat iþ ve san’at baþka olduðu için, fâsýk bir adam güzel çobanlýk edebilir. Ayyaþ bir adam, ayyaþ olmadýðý vakitte iyi saat yapabilir. Ýþte, þimdi salâhat ve mehareti, tâbir-i âharla fazileti ve hamiyeti, nur-u kalb ve nur-u fikri cem edenler vezaife kifayet etmezler. Öyleyse, ya maharettir veya salâhattir. San’atta maharet ise müreccahtýr. Hem de o sarhoþ namazsýzlar Jön Türk deðiller, belki þeyn Türktürler. Yani fena ve çirkin Türktürler. Genç Türklerin râfýzîleridirler. Herþeyin bir râfýzîsi var. Hürriyetin râfýzîsi de süfehâdýr. Ey Türkler ve Kürtler! Ýnsaf ediniz. Bir râfýzî bir hadise yanlýþ mânâ verse veya yanlýþ amel etse, acaba hadisi inkâr etmek mi lâzýmdýr, yoksa o râfýzîyi tahtie edip nâmûs-u hadisi muhafaza etmek mi lâzýmdýr? Belki hürriyet budur ki: Kanun-u adalet ve tedipten baþka, hiç kimse kimseye tahakküm etmesin. Herkesin hukuku mahfuz kalsýn, herkes harekât-ý meþruasýnda þâhâne serbest olsun, “Bir kýsmýnýz Allah’ý býrakýp da bir kýsmýnýzý ilâhlaþtýrmasýn” nehyinin sýrrýna mazhar olsun. (Münâzarât, s. 55-57, Y.A.N.) *** Ýmandan gelen hürriyet-i þer’iye iki esasý emreder: Yani: Ýman bunu iktizâ ediyor ki, tahakküm ve istibdat ile baþkasýný tezlil etmemek ve zillete düþürmemek, ve zâlimlere tezellül etmemek. Allah’a hakikî abd olan, baþkalara abd olamaz. Birbirinizi, Allah’tan baþka kendinize Rab yapmayýnýz. Yani, Allah’ý tanýmayan, herþeye, herkese nispetine göre bir rubûbiyet tevehhüm eder, baþýna musallat eder. Evet, hürriyet-i þer’iye Cenâb-ý Hakkýn Rahman, Rahîm tecellîsiyle bir ihsânýdýr ve imanýn bir hassasýdýr. (Hutbe-i Þâmiye, s. 65, Y.A.N.) Hâþiye: Acele etme! Yani Mîzan cerîdesinin sahibi Murad haklýdýr. Tanin muharriri Hüseyin Cahid yanlýþ ve hatâ ediyor.

Sivrisinekten misal getirmek “Þüphesiz ki Allah sivrisinekle veya ondan daha küçüðüyle misal vermekten çekinmez. Ýman edenler, onun Rablerinden gelen hak olduðunu bilirler. Ýnkâr edenler ise, “Allah bu misalle ne demek istedi?” derler. Allah bu misalle birçoðunu saptýrýr; birçoðunu da onunla doðru yola iletir. Aslýnda Allah bu misalle sadece fâsýklarý saptýrýr.” (Bakara Sûresi: 26) aþ gözüyle görülmesi mümkün olmayan kendi Zatýný, akýl ve kalp gözüne göstermek, tanýttýrmak, bildirmek ve sevdirmek için, bu muhteþem kâinatý çok anlamlý bir kitap gibi yaratan Yüce Kudret; arýdan, karýncadan ve örümcek gibi varlýklardan deliller getirdiði gibi, sivrisinekten dahi örnekler vermektedir. Kâfirlerin keyfi için böyle hakir ve basit görünen varlýklardan bahsetmeyi terk etmemektedir. Çünkü onlar dahi Allah’ýn yarattýðý san'atlý varlýklardýr. Vücutça küçük olsalar da san'atça büyüktürler. Diþi sivrisinekleri aþýlamakla vazifeli olan erkek sivrisinekler, diþiler gibi bitki ve çiçeklerin özleriyle beslenirler. Aþýlama vazifeleri bittikten bir müddet sonra da ölürler. Bu taifenin neslini devam ettirmekte asýl vazife diþi sivrisineklere aittir. Ýnsaný sokan ve kanýný emen de diþi olanlarýdýr. Erkekleri kan emmezler. Çünkü ihtiyaçlarý yoktur. Diþi olanlarý, doðacak yavrularýnýn proteine olan ihtiyaçlarý için kan emerler. Sivrisineðin yaratýlýþý baþlý baþýna bir mu'cizedir. Muhteþem bir san'at harikasýdýr. Vücudu; baþ, göðüs ve karýndan meydana gelir. Baþýnda yüz civarýnda petekten oluþan iki adet gözü, koku, nem ve ýsýya duyarlý iki adet de antenleri vardýr. Göðüs kýsmýna baðlý üç çift ayak ve bir çift kanatlarý bulunur. Karýn kýsmý ise, vücut aðýrlýðý kadar, yani üç grama yakýn kan emebilecek geniþlemeye müsait bir yapýda yaratýlmýþtýr. Bu ise, yetmiþ kilo aðýrlýðýndaki bir insanýn, ayný aðýrlýkta yemek yemesi gibidir. Ýnsan için buna imkân yoktur. Sivrisineðin baþ kýsmýnda bulunan hortumu içinde ikisi kesici, ikisi delici ve diðer ikisi emici özelliðe sahip altý adet býçak vardýr. Karýn kýsmýnda bulunan ýsýya duyarlý reseptörler vasýtasýyla, gecenin zifirî karanlýðýnda bile uyuyan

B

sami_cebeci@hotmail.com

insaný bulan ve hedefini þaþýrmadan kan damarýna yavaþça konan sivrisinek, adeta sýnýrlý uyuþturma yaparak salgýladýðý sývý ile iðnesini batýrdýðý bölgeyi uyuþturur. Bu sývý, ayný zamanda kanýn pýhtýlaþmasýný da engelleyerek, kanýn kolay emilmesini saðlar. Kesici ve delici býçaklarýyla kolayca deriyi delip damara giren sivrisineðin hortumu içindeki diðer iki býçak birleþerek, içi boþ bir hortum halini alýr ve emilen kaný karýn bölgesine gönderir. Beyinden giden sinyallerle, daha fazla kan emilmesi önlenerek karýn bölgesinin patlamasý engellenmiþ olur. Biz farkýna varýncaya kadar da sivrisinek çoktan uçup gitmiþtir. Bu yaptýklarýyla hem yumurtalar içindeki larvalarýn protein ihtiyacýný temin eder, hem de insan vücudunda kirlenmiþ kanýn bir kýsmýný emerek, fazla kanýn alýnmasýnda fýtrî vazife yapmýþ olur. Binlerce yýldan beri ayný sistemle yaratýlan ve sanki baþka bir âlemde eðitimden geçip öyle dünyaya gönderilmiþ gibi vazife yapan sivrisineklerin yaratýlýþýndaki bu mu'cize keyfiyet hangi tabiat, tesadüf ve evrimle izah edilebilir? Bediüzzaman Hazretleri de ayný noktaya dikkat çeker: “Hortumlu sivrisinek dünyaya geldiði dakikada hanesinden çýkar, durmayarak insanýn yüzüne hücum eder, uzun asasýyla vurur, ab-ý hayat fýþkýrtýr, içer. Hücumdan kaçmakta erkân-ý harp gibi maharet gösterir. Acaba bu küçük, tecrübesiz, yeni dünyaya gelen mahlûka bu san'atý ve bu fenn-i harbi ve su çýkarmak san'atýný kim öðretmiþ? Ve nerede öðrenmiþ? Ben, yani bu bîçare Said, itiraf ediyorum ki, eðer ben o hortumlu sineðin yerinde olsaydým, bu san'atý, bu kerrüfer (vurkaç) harbini ve su çýkarmak hizmetini, çok uzun dersler ve çok mütead dit tecrübelerle ancak öðrenebilirdim.” (Lem’alar s. 311) Kirli ve durgun sulara býrakýlan yumurtalarýn larva halinden sivrisinek haline gelip, yuvasýndan çýkarak

uçmasýna kadar geçen evrelerdeki mu'cize keyfiyetlerine hikmet ve ibret gözüyle bakýnca, Allah’ýn neden sivrisinekten misal getirmeyi terk etmediði daha iyi anlaþýlýyor. Onun küçücük vücudundaki büyük san'at, Sani-i Zül Celâl’e binler dillerle þahitlik yapýyor. Allah’ýn varlýk ve birliði için getirilen bu misal, iman ehlinin imanýný kuvvetlendirirken, inkâr edenlerin de inkârlarýný arttýrdý. Onunla kimileri hidayete erdi, kimileri de dalâlete gitti. Dalâlete gidenler de fâsýklardan baþkasý olmadý. Onlar hak yoldan ayrýlan ve sapýk yollara yu varlananlardan baþkalarý deðildi. “Ey insanlar, size bir misal getirildi. Þimdi onu dinleyin: Sizin Allah’ý býrakýp da taptýklarýnýzýn hepsi bir araya gelse, bir sinek bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir þey kapacak olsa, onu da geri alamazlar. Ýsteyen de âciz, istenen de…” Hac Sûresi: 73) Kanatlarýný saniyede beþ yüz defa çarpan, bu yüzden kanat çýrpýþlarý výzýltý þeklinde duyulan, sür'atle ileri geri, aþaðý yukarý hareket edebilen ve laboratuvar þartlarýnda kanat çýrpmalarý azaltýlarak Allah Allah diye zikretme sesi duyulan sivrisinekler, insan olan her insana çok þeyler söylüyor. Bu gerçekleri görmek ve anlamak gerek. Ancak, atalarýmýzýn dediði gibi “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana gök gürlese yine az.”

Aslýnda her þey uykudadýr. Uyku güzel nimettir. Çok sevimlidir. Bir istirahat ve teneffüstür. Ya uyanýnca? Zor kendimize geliriz. Özellikle sabah namazlarý… Uykunun tam da tatlý bölümüdür. Zordur. Bunu harekete geçirecek þey imanî iradedir. Uykuda olan öyle çok þey vardýr ki… Þu an ruhlar âleminde milyonlarca uykuda olan insanlar vardýr. Her gelecek canlý uykudadýr. Vefat edenler de uykudadýrlar. Haþir ve âhiret âlemini beklemektedirler. Bebek uykusu, Genç uykusu, Yaþlý uykusu, Fitne ve fesat uykularý, Gaflet uykusu, Musîbet uykularý, Felâket uykularý, Sevinç ve neþe uykularý, Ölüm uykularý… Bunlar hepsi bizim beklentilerimizdir. Baþýmýza nelerin geleceðini bilemiyoruz. Ýftiralar, Tezyifler ve karalamalar hep uykudadýrlar. Ve fitneler… Bunlarý derin uykusundan uyartmak nelere sebep olur? Birçok saraylarý yýkmýþ olursunuz. “Fitne uykudadýr, uyandýrana lânet olsun” demiþti Ýki Cihan Serveri (asm). Lânetliktir. Buna nasýl tevessül edilir? Ama, insandýr. Zulüm damarý bu duygularý harekete geçirir. Dedikodu bunu besler. Bir binanýn bir anda yýkýlmasý gibidir. Ama o binayý yaparken ne kadar zaman lâzýmdýr? Öfkenin baldan tatlý olduðu gibi, fitneyi de ballandýra ballandýra uyandýrýrýz. Ýþimiz o olur. Uyuyan yýlaný uyandýrýrlar. Hep bu “adam”lardan çýktý her þey. Melek gibi kardeþine olur olmaz þeyler söyler. Elhannas mesabesindekiler göklere çýkarýr. Þaþýrýp kalýrsýnýz. “Bu benim yýllarca sevip muhabbet beslediðim insan mý?” diye hayretler içinde kalýrsýnýz. Uykular derindir efendim, uyandýðýnda baþýnýza neler gelir bilemezsiniz.

VECÝZE Evet, o þirin, güzel gençlik nimetine istikâmetle, tâatle þükretse, hem ziyâdeleþir, hem bâkîleþir, hem lezzetlenir. Yoksa hem belâlý olur, hem elemli, gamlý, kâbuslu olur gider; hem akrabâsýna, hem vatanýna, hem milletine muzýr bir serseri hükmüne geçirmeye sebebiyet verir. Bediüzzaman,Sözler, shf. 136


HABER

Y

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

Bediüzzaman Mevlidi hazýrlýðý sürüyor VAN'DA 10 Temmuz Pazar günü öðle namazýný müteakiben Yukarý Nurþin Camii'nde okunacak olan Bediüzzaman Mevlidi için bilboardlar Bediüzzaman posterleri ile süslenirken, halk otobüsleri, þehiriçi minibüsleri ve esnaf dükkânlarý afiþlerle donatýldý. Ayrýca mahallî TV ve gazetelerle irtibat kurularak, gerekli bilgiler verilmek suretiyle okutulacak mevlidin reklâmý saðlandý. Mevlid için bastýrýlan ve Bediüzzaman’ýn biyografisinin yazýldýðý beþ bin adet el ilâný ise Van’ýn bütün camilerinde Cuma namazý sonrasý daðýtýlacak. Mevlid ile ilgili geniþ bilgi almak isteyenler Van Risâle-i Nur Enstitüsü Temsilciliði’nin 0 (432) 214 67 97 no’lu telefonuyla irtibat kurabilir. Van / Yeni Asya

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým:Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

ISSN 13017748

NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 5 Þaban 1432 Rumî: 23 Haziran 1427

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 3.32 3.23 3.51 3.45 3.37 3.07 3.07 2.50 3.34 3.24 3.47

Güneþ 5.18 5.19 5.37 5.40 5.33 4.56 4.57 4.45 5.29 5.10 5.35

Öðle 12.50 13.00 13.09 13.20 13.15 12.31 12.35 12.27 13.10 12.42 13.09

Ýkindi 16.39 16.56 16.58 17.15 17.11 16.22 16.27 16.22 17.04 16.31 17.00

Akþam 20.11 20.29 20.29 20.48 20.45 19.54 20.00 19.55 20.38 20.03 20.32

Öðretmen atamalarý bugün yapýlacak MÝLLÎ Eðitim Bakanlýðý (MEB), bugün 6 bin 575 kadroya öðretmen atayacak. MEB, 1 Haziran 2011’de yapýlan kadrolu öðretmen atamasý kapsamýnda, ilk atama çeþidiyle atanan sözleþmeli öðretmenlerden kanun hükmünde kararname hükümleri çerçevesinde kadrolu öðretmenliðe geçenlerden boþalan ve boþ olan toplam 6 bin 575 kadro için elektronik ortamda baþvuru almýþtý. Bugün atanan öðretmenler, 1 Eylül 2011’den itibaren göreve baþlayabilecek. Atama yapýlacak iller arasýnda Aðrý, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakýr, Erzurum, Hakkâri, Iðdýr, Kars, Mardin, Muþ, Siirt, Þanlýurfa, Þýrnak, Tunceli ve Van yer alýyor. Atama sonuçlarý, MEB’in ‘’www.meb.gov.tr’’ internet adresinden öðrenilebilecek. Ankara / aa

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Laçiner, Çanakkale Savaþlarýnýn 100. yýlýnda en büyük hayallerinin dünya liderlerini Çanakkale'ye getirmek olduðunu söyledi.

Çanakkale ruhunu yayacak ÇANAKKALE ONSEKÝZ MART ÜNÝVERSÝTESÝ YÖNETÝMÝ, ÇANAKKALE SAVAÞLARI'NIN 100. YILDÖNÜMÜ OLAN 2015 YILINDA, ÇANAKKALE RUHUNU BÜTÜN DÜNYAYA YAYMAK ÝÇÝN ÇALIÞMA BAÞLATTI. ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) yönetimi, Çanakkale Savaþlarý’nýn 100. yýldönümü olan 2015 yýlýnda, Çanakkale ruhunu bütün dünyaya yaymak için çalýþma baþlattý. ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Çanakkale’de Kürt’e, Türk’e, Laz’a, Çerkez’e, herkese yer olduðunu kaydetti. 2015 yýlýnýn ülkede ve dünyada barýþý hakim kýlmak için çok özel ve anlamlý bir tarih olduðunu ifade eden Rektör Laçiner, ulusal ve uluslar arasý organizasyonlar düzenleyerek Çanakkale ruhunu yaymak gerektiðini ifade etti. Laçiner, “2015 yýlýnda bu iþ þahikasýna ulaþmalý, 2023’e kadar da bu ruhu tüm Türk diasporasýna yaymak için

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

kampanyalar yapýlmalý, projeler üretilerek hayata geçirilmeli. Güneydoðu’da yaþayan gençler buraya getirilip geziler ve sunumlar yapýlarak, 1915 ruhu anlatýlabilir” dedi. Üniversite olarak, 2015 yýlýndaki hedeflerinin, adlarýný dünyaya duyuracak etkinliklere imza atmak olduðunu belirten Laçiner, “Meselâ uluslar arasý kongreler düzenleyerek, 3 bin ile 5 bin arasýnda akademisyeni getirme düþüncemiz var. Çanakkale Savaþlarý’nýn 100. yýlýndaki en büyük hayalimizse dünya liderlerini burada biraraya getirmek. Zaten savaþa katýlmýþ olan 12 ülkenin liderleri gelmiþ olacak. Bunun yaný sýra mümkünse 50 veya 100 ülkenin devlet baþkanlarýný da toplayarak

barýþ kongresi düzenlemek istiyoruz. Bu projemizi Ankara’da gerekli yerlere sunduk ve çok pozitif yaklaþýmlar oldu” þeklinde konuþtu. 2015’in, Türkiye’de ‘Çanakkale Yýlý’ olmasý gerektiðini ifade eden Prof. Laçiner, ondan önce ise Çanakkale’de bu ruhun hissedilmesi gerektiðinin altýný çizdi: “Kent merkezine baktýðýnýzda boðazýn karþý tarafýnýn, savaþýn meydana geldiði taraftan kopuk yaþadýðýný hissediyorum. Çanakkale’de sosyal dokuda ciddî bir bölünmüþlük söz konusu. Þehir bütün olarak hareket etmekte zorlanýyor. Evvela Çanakkale ruhunu, Gelibolu Yarýmadasý’ndan bu tarafa taþýmak, ondan sonra da Türkiye’ye yaymak lazým.” Çanakkale / cihan

irtibat@yeniasya.com.tr

Futboldan eðlenceye... ir rivayete göre Portekiz diktatörü Salazar’a, bir diðerine göre Ýspanyol muadili Franco’ya ait olan “Toplumu üç F ile yönettim: fado, fiesta ve futbol” sözünü hemen herkes duymuþtur. Fado yerel müzik ve eðlence, fiesta Akdeniz ve Orta Amerika halklarýnýn meþhur öðle uykusu anlamlarýna geliyor. Onlara eklenen futbol da kitleleri uyuþturmak ve kontrol altýnda tutmak için kullanýlan sacayaðýnýn üçüncü önemli ayaðý olarak iþlev görüyor. Bu gözle bakýldýðýnda futbolun ne kadar etkili bir uyuþturucu olduðu, çok açýk þekilde görülüyor. Dünya genelinde sayýsý milyarlarý bulan insanlar, yerelinden millîsine ve uluslararasýna kadar biri bitip biri baþlayan maçlarý izlemek için ya stadlarda veya ekran karþýsýnda hop oturup hop kalkarak ömür sermayelerini tüketiyorlar. Kritik ve gerilimli maçlarda zaman zaman can da alan holigan terörü, konunun ayrý bir boyutu. Keza son dönemdeki bazý talihsiz örneklerde görüldüðü gibi, tribünler ve yeþil sahalar Türkiye’nin mâlûm kritik ve kronik sorunlarýnda hassas sinir uçlarýna dokunup gerilimi týrmandýran provokatif eylem ve gösterilere sahne olabiliyor. Ve bilet ücretlerinden baþlayýp kumarýn farklý türlerini oluþturan bahis ve þans oyunlarýna, astronomik transfer ücretlerine, vergi kaçýrmalara, maçlarýn TV ve radyolardaki yayýn haklarýna, reklâmýn her çeþit ve formatýna, taraftar maðazalarýndaki alýþveriþlere, þike ve rüþvet pazarlýklarýna, kara para aklama operasyonlarýna kadar uzanan milyarlarca dolarlýk devâsâ bir sektör... Bilhassa büyük kulüplerin yönetim kurullarýna

B

Yatsý 21.47 22.14 22.05 22.32 22.31 21.33 21.41 21.41 22.23 21.39 22.10

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 3.31 3.56 3.09 3.21 3.38 3.00 3.17 2.48 2.51 3.16 3 .50

Güneþ 5.31 5.46 5.11 5.12 5.27 5.01 5.04 4.48 4.41 5.18 5.30

Öðle 13.16 13.23 12.57 12.50 13.02 12.46 12.37 12.33 12.18 13.05 12.58

Ýkindi 17.13 17.15 16.55 16.42 16.53 16.44 16.26 16.30 16.10 17.03 16.43

Akþam 20.48 20.48 20.30 20.15 20.24 20.20 19.57 20.05 19.43 20.38 20.13

3 Yatsý 22.37 22.28 22.21 21.56 22.03 22.10 21.34 21.54 21.23 22.29 21.45

bakýldýðýnda, çoðu silâh tüccarý olan ve askerî ihalelerden nemalanan iþadamlarý, emekli generaller, siyasetçiler ve medya yöneticilerinden oluþan çok ilginç kompozisyonlarla karþýlaþýlýr. Belki sporun diðer dallarýnda da paralel yapýlanmalar var ve futbolla öne çýkan çoðu kulübün farklý dallarda da etkinlikleri söz konusu. Ancak futbolun popülerliði ve yaygýnlýðý, baþka spor dallarýnýn tümünü gölgeleyip geri planlara itiyor. Ve futbol üzerine kurulan müthiþ bir rant çarký dönüp duruyor. Görünen ve görünmeyen, legal ve illegal çok girift boyut ve baðlantýlarý ile... Kurulan çarkýn ekonomik ayaðý üzerinden geliþtirilen siyasî ve bürokratik baðlantýlar ise, devletin iþleyiþine ve devlet-toplum iliþkilerine uzanan ihtilâtlarý ile ciddî sonuçlar doðurabiliyor. Hattâ zaman zaman “Devlet tribünlerden mi yönetiliyor?” diye sorduran tablolar oluþabiliyor. Son þike operasyonlarý, sistemdeki çürümüþlüðün futbol âlemindeki yansýmalarýný bir defa daha gündeme getirip, kirli defterlerin sayfalarýný aralar gibi oldu. Bakalým, arkasý gelecek mi? Ve bakalým, bu operasyonlar da siyasî maksatlarla manipüle edilip, iktidar mensuplarýnýn bu baðlamdaki iliþkileri örtbas edilirken, muhalif siyasetçilerin açýklarý nazara verilerek, buradan yine siyasî rant devþirme hesaplarý devreye girecek mi? Dileðimiz, þike operasyonunun da nalýncý keseri gibi iþletilmeyip, kirli iliþkiler yumaðýný üreten sistemde topyekûn bir tasfiyeye yol açmasý. Ve benzer bir tasfiyenin, kitleleri uyuþturup kontrol altýnda tutma noktasýnda en az futbol kadar, hattâ ondan daha çok etkili ve yaygýn olan eðlence, þov, sahne dünyasýnda da gerçekleþmesi. Þu bir vâkýa ki, eðlence, müzik, sinema, moda v.s. gibi birbiriyle iç içe iliþkilerin söz konusu olduðu alanlarda da benzer kirli çarklar dönüyor. Oralarda da milyar dolarlýk rantlar, menfaat þebekeleri, gayri ahlâkî yapýlanma ve iliþkiler, kimin parlatýlýp kimin söndürüleceðine karar veren perde gerisi güçler, mafya çeteleri... mevcut. Günümüzdeki þekliyle spor ve eðlencenin, Üstadýn “Küre-i arzý bir köy þekline sokan þu medeniyet-i sefihe ile gaflet perdesi pek kalýnlaþmýþtýr” (Mesnevî-i Nuriye, s. 198) tesbitiyle dikkat çektiði gaflet perdesini kalýnlaþtýrmak için kullanýlan en etkili araçlar olmasý ise, meselenin bizim açýmýzdan en önemli cihetini oluþturuyor. Ve bunlara karþý yapýlmasý gereken asýl “operasyon”un yine iman hizmeti olduðunu hatýrlatýyor.

Ýþaret diliyle aþçýlýk kursu ADANA'DA Türkiye Ýþ Kurumunun (ÝÞ-KUR) desteðiyle iþitme ve konuþma engelli kiþilere iþ garantili aþçýlýk kursu veriliyor. ‘Kulaðým Olur Musun Ýþitme Engelliler ve Aileleri Derneði’nin giriþimiyle gerçekleþtirilen kursa, aralarýnda ev hanýmlarý ile babalarýn da bulunduðu 7’si bayan, 12 engelli katýlýyor. Çukurova Aþçýlar Derneði Genel Sekreteri Fatma Çýkla’nýn usta eðiticiliðini yaptýðý programda, dernek baþkaný ve iþaret dili tercümaný Hasan Çalýkuþu’nun yardýmlarýyla dersler veriliyor. Haftada 40 saatlik dersin sunulduðu organizasyonda video, bilgisayar ve yazý tahtasý yanýnda uygulama yapýlýyor. Dernek Baþkaný Hasan Çalýkuþu, ÝÞ-KUR’un 67 bin lira hibe desteði verdiði ‘Ýþitme Engelliler Aþçýlýk Kursu’nun Türkiye’de ilk kez düzenlendiðini söyledi. Altý aylýk eðitim sonrasýnda 12 kadýn ve erkek engelliye ‘aþçýlýk sertifikasý’nýn verilip iþe yerleþtirileceðini belirten Çalýkuþu, amaçlarýnýn evlerinden çýkamayan iþitme ve konuþma engellileri topluma kazandýrmak olduðunu vurguladý. Adana / cihan


4

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

Y

HABER

Elitaþ, CHP’ye tarih verdi cakir@yeniasya.com.tr

Darbelerden darbe beðenmek var mý? ÝLLETE raðmen iþ yapanlar ekseriyetle darbecilerle iþ görür. Gerek 27 Mayýs 1960’daki darbeyi ve gerekse alýþkanlýk haline gelerek devam ettirilen sonraki darbeleri baþka türlü izah etmek mümkün deðil. 27 Mayýs darbesine imza atanlara sorulsa “Memleketi uçurumdan kurtardýk” derler, ama acaba hadiseler onlarý doðrular mý? 14 Mayýs 1950’de o güne kadar devam eden çeyrek asýrlýk “Tek parti CHP” iktidarýna son veren Demokrat Parti, üst üste 3 seçim (1950, 54 ve 57 seçimleri) kazanan bir parti olmuþ. 27 Mayýs 1960’da darbe yapýlmamýþ olsa muhtemelen bir sonraki seçimi de kazanabilirdi. Muhalifleri, milletin helâl reyleriyle iktidara gelen DP’yi ve merhum Adnan Menderes’i siyasî yolla, seçimle iktidardan indirebileceklerine inanmýþ olsalardý her halde darbe yoluna gitmezlerdi. Sadece bu gerekçe bile darbecilerin “Memleketi uçurumdan kurtardýk” yalanýný boþa çýkarmaya yeter. 12 Eylül 1980 ve 28 Þubat 1997’deki açýk ve gizli darbeleri savunamayanlar, milletin unuttuðunu düþündükleri 27 Mayýs 1960 darbesine sýðýnýr ve ona övgü düzerler. Neymiþ, 27 Mayýs darbesi haklýymýþ! Acaba bu ‘hak’ký kim ve nereden alýyor? Seçimle iþbaþýna gelen bir iktidarý silâh zoruyla devirmek, sonrasýnda da baþbakaný ve iki bakanýný zulmen idam etmek, yüzlerce milletvekili ve partiliyi hapse týkmak, aþaðýlamak ve zulmetmek ne zamandan beri savunulabilir davranýþ oldu? 27 Mayýs darbesini savunanlarýn ileri sürdükleri bir bahane de, sonrasýnda hazýrlanan 1960 anayasasýnýn ‘çok demokrat ve ileri bir anayasa’ olduðu iddiasýdýr. Belki bazý maddeleri görünüþte ‘ileri’dir, ama önemli olan uygulama deðil midir? Madem o kadar demokrat ve ileri bir anayasa idi, niçin deðiþtirilme ihtiyacý hissedildi? 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde yürürlükte olan “1960 darbesinin anayasasý”ndan o günkü idareciler memnun muydu? “Bu anayasa bize dar geliyor” tesbitlerine kimler imza attý? Hem herkes bilir ki bir þeyin ‘teknik anlamda’ iyi olmasý yetmez. Uygulama da önemlidir. Anayasada çok güzel maddeler yer alabilir, ama eðer o maddeler uygulanmýyorsa bir anlamý olur mu? 27 Ma yýs dar be si ni sa vu nan lar, dar be nin “kendilerine dokunmadýðý”ný düþünmüþlerdi. 12 Eylül darbesi ise “sað”a da, “sol”a da darbe vurmuþ, insanlarý ülke meselelerinden uzak tutmaya çalýþmýþtý. Hatta bu konuda baþarýlý da sayýlabilir. Çünkü sonraki yýllarda “Ne saðcý ol ne solcu, futbolcu ol futbolcu” anlayýþý hakim kýlýn maya çalýþýldý. Buradaki ‘futbolcu’luk, “Dünya yanarsa yansýn, sana bir zararý dokunmuyorsa seyret!” anlamýndaydý. Bunun da temelinde kiþinen sadece kendisini düþünmesi gerektiði fikri vardý ki, bu anlayýþ hâlâ destek buluyor, yaygýnlaþtýrýlmaya çalýþýlýyor. En baþta kendilerini ‘aydýn’ olarak tarif edenler; her zaman ve her yerde, her türlü ‘darbe’ye kesin bir dille ‘hayýr’ demelidir. “Benim darbem iyidir, bana dokunmayan darbe iyidir, baþkasýna zarar veren darbeyi desteklemek lâzým” gibi anlayýþlar, dönüp böyle düþünenleri de vurur. Hak, hukuk ve adalet diyenlerin; en baþta darbelere karþý çýkmasý icap eder. Geçmiþte darbelere methiye düzenlerin, bugün çýkýp “Darbeye hiç sahip çýkmadým” demelerini ibretle duyuyoruz. Keþke öyle olmuþ olsa! Tamam, bundan önce sahip çýktýðýnýz darbeleri sýralamak istemiyoruz, bunun faydasý da yok. Bari bundan sonra her türlü darbeye samimî olarak karþý çýkýn! Çýkýn ki itiraz sesleri daha gür çýksýn, darbecilerin cesaretleri kýrýlsýn!

M

AÝHM’de yine mahkûmuz AVRUPA Ýnsan Haklarý Mahkemesi (AÝHM), 5 Temmuz 2000’de Burdur Cezaevi’nde meydana gelen olaylarla ilgili olarak Türkiye’yi haksýz buldu. Kolunu kaybeden Veli Saçýlýk ve 24 kiþinin baþvurusunu karara baðlayan mahkeme, Türkiye’nin ‘’Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi’nin kötü muamelenin yasaklanmasý ve etkili soruþturma hakkýyla ilgili 3. maddesini ihlâl ettiðine’’ hükmetti. AÝHM, baþvuru sahibi 24 kiþiye 20’þer bin avro tazminat ödenmesini kararlaþtýrdý. Bu miktar, mahkeme masraflarýyla birlikte toplam 21 bin avroyu buluyor. AÝHM, Veli Saçýlýk’ýn baþvurusuyla ilgili kararýný ise Türkiye’deki tazminat dâvâlarýnýn devam ettiði gerekçesiyle, ileri bir tarihte vereceðini duyurdu. Yapýlan baþvuruda, mahkûmlarýn, ‘’duruþmalara götürülürken güvenlik güçleri tarafýndan kötü muamele görmelerini protesto etmek’’ için 4 Temmuz 2000 tarihindeki dâvâlara girmeyeceklerini söyledikleri, daha sonra yaklaþýk 450 jandarmanýn koðuþlara girerek mahkûmlara kötü muamele uyguladýðý þikâyeti yapýlmýþtý. Starbourg / aa

AKP Grup Baþkanvekili Mustafa Elitaþ, yemin etmeyen CHP’li milletvekillerine “Ýnadý býrakýn, yemininizi edin ve görevinize baþlayýn” dediklerini belirterek, “Bunu yapmazlarsa herhalde 15 Temmuz tarihi son tarih olur” dedi. Mecliste gazetecilerin sorularýný cevaplayan Elitaþ, ara seçim tartýþmalarýna iliþkin bir soru üzerine, Ýçtüzük ve Anayasada ara seçimle ilgili þartlarýn belli olduðunu, TBMM’deki sandalye sayýsýnýn yüzde 5 oranýnda boþalmasý halinde, Baþkanlýðýn Genel Kurula sunuþu ile birlikte 3 ay içinde seçim yapýlabileceði yönünde hükmünün bulunduðunu ifade etti. Elitaþ, Anayasaya göre, ‘’bir ay içinde 5 birleþim boyunca parlamentoya gelmeyen milletvekillerinin, milletvekilliðinin düþürülmesi ile ilgili hüküm olduðunu’’ anlattý. Yemin etme-

yen milletvekillerinin önceki günkü Genel Kurul toplantýsýnda ikinci kez birleþime katýlmamýþ sayýldýklarýný belirten Elitaþ, dün UNIFIL’deki Türk askerinin görev süresinin uzatýlmasýna iliþkin tezkerenin görüþülmesinin, ardýndan RTÜK seçimi ve hükümetin güven oylamasýya beþ olacaðýný söyledi. Elitaþ, “Bu anlamda baktýðýmýzda, inatla bu bir noktaya ulaþýlamayacaðý görülür. Çaðrý yapýyorum, ‘inadý, direnmeyi býrakýn bugün önünüzde fýrsat var yemininizi edin ve görevinize baþlayýn’ diyoruz. Ama bunu da yapmazlarsa herhalde 15 Temmuz tarihi son tarih olur. 1 Ekim tarihinde parlamento açýlýrsa ve o gün itibariyle Baþkanlýk Divaný bu konuyu deðerlendirip karma komisyona gönderirse herhalde iþ iþten geçmiþ olur’’ diye konuþtu. Ankara / aa

Tehdide boyun eðmeyeceðiz CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, ‘’tehdide ve þantaja boyun eðmeyeceklerini’’ söyledi. Kýlýçdaroðlu, CHP grubunun basýna kapalý yapýlan toplantýsýnýn ardýndan açýklamalarda bulundu. ‘’Ýnsanlýk tarihi, demokrasi insan haklarý ve özgürlük yolunda bedel ödeyenlerle doludur’’ diyen Kýlýçdaroðlu, dünyada o bedel ödeyenlerin sayesinde kazanýmlar elde edildiðini ifade etti. Kýlýçdaroðlu, ‘’Türkiye’de insan haklarýnýn, evrensel hukukun, demokrasinin, seçme ve seçilme hakký nýn eksiksiz uygulanmasý için her bedeli ödemeye hazýrýz. Tehdide ve þantaja asla ve asla boyun eð-

Hain pusu: 2 þehit YÜKSEKOVA’DA SÝVÝL GÝYÝMLÝ 2 UZMAN ÇAVUÞ, EVLERÝNDEN ÇIKTIKTAN HEMEN SONRA, KÝMLÝÐÝ BELÝRLENEMEYEN KÝÞÝ YA DA KÝÞÝLERÝN SÝLÂHLI SALDIRISI SONUCU ÞEHÝT OLDU. HAKKÂRÝ'NÝN Yüksekova ilçesinde düzenBABA OCAKLARINDA YAS VAR lenen silâhlý saldýrýda iki uzman çavuþ þehit oldu. Alýnan bilgiye göre, sivil giyimli Yüksekova 21. Sýnýr Jandarma Tugay Komutanlýðýnda görevli uzman çavuþlar Murat Özkozanoðlu ile Yahya Karakaya (26), sabah iþe gitmek üzere Nedim Zeydan Caddesi’ndeki evlerinden çýktýktan hemen sonra, kimliði belirlenemeyen kiþi ya da kiþilerin silâhlý saldýrýsýna uðradý. Saldýrýda yaralanan ve ambulansla hastaneye kaldýrýlan askerler, yapýlan müdahaleye raðmen kurtarýlamadý. Saldýrýnýn ardýndan Ýlçe Emniyet Müdürlüðü ekiplerince olay yerinde yo ðun güvenlik önlemi alýndý. Saldýrganlarýn yakalanmasý için Ýlçe Jandarma Komutanlýðý ekiplerinin katýlýmýyla bölgede geniþ çaplý operasyon baþlatan polislere, helikopterler de havadan destek saðladý. Saldýrýnýn gerçekleþtiði bölgeyi güvenlik kordonu ile çeviren güvenlik güçleri, olay yerinde þüpheli gördükleri bir kiþiyi de gözaltýna aldý.

Uzman çavuþlar Özkozanoðlu ile Karakaya’nýn þehit olduklarý haberleri, baba evlerini yasa boðdu. Þehit olan uzman çavuþ Özkozanoðlu’nun Adana’nýn Kozan ilçesi Türkeli Mahallesinde yaþayan ailesine acý haber, Kozan Garnizon Komutan Vekili ve Jandarma Komutaný Yüzbaþý Kubilay Ünal ile Emniyet Müdürü Sabit Akýn Zaimoðlu, saðlýk görevlileri nezaretinde verildi. Oðlunun þehit olduðunu öðrenen anne Arseven Özkozanoðlu Kozan Devlet Hastanesinde tedavi altýna alýndý, baba Hasan ise yanýndakilere sarýlarak uzun süre aðladý. Þehidin baba evine belediye zabýta ekiplerince Türk Bayraðý asýldý. Kýz kardeþi Hülya Özkozanoðlu, kardeþi ile önceki gün telefonda konuþtuðunu belirterek, öldüðüne inanmak istemediðini söyledi. Murat Özkozanoðlu’nun 1,5 yýllýk evli ve eþi Neziha’nýn 5 aylýk hamile olduðu öðrenildi.

53 GÜN ÖNCE EVLENMÝÞTÝ Þehit Uzman Çavuþ Karakaya’nýn, Kayseri TOKÝ Demokrasi Mahallesi’ndeki baba evine acý haber, askeri görevliler tarafýndan ulaþtýrýldý. Çocuklarýnýn þehit olduðu haberini alan baba Kamil ile anne Salime Karakaya, göz yaþlarýna boðuldular. Þehit Uzman Çavuþ Yahya Karakaya’nýn, 14 Mayýs Cumartesi günü Funda Feride Karakaya ile dünya evine girdiði ve TOKÝ’den aldýðý eve ailesini taþýdýktan sonra 15 Haziran’da görev yeri Hakkari’nin Yüksekova ilçesine gittiði öðrenildi. Funda Feride Karakaya’nýn ise 3 gün önce hava yolu ile Hakkari’ye eþinin yanýna gittiði belirtildi. Þehit Uzman Çavuþ için yarýn Pýnarbaþý ilçesi Büyükgürleyen köyünde cenaze töreni düzenleneceði bildirildi. Harp Malülü Þehit Dul ve Yetimleri Derneði Kayseri Þube Baþkaný Ali Yavuz da, þehit babasýna baþsaðlýðý diledi. Þehit evinin bulunduðu TOKÝ Demokrasi Mahallesi’ndeki binaya dev Türk bayraðý asýldý. Bu arada 112 Acil Servis ekiplerinin evin önünde beklediði ve þehit yakýnlarýný sýk sýk kontrolden geçirdikleri gözlendi. Yüksekova - Kozan - Kayseri / aa

meyeceðiz. Biz bir demokrasi mücadelesi, insan haklarý mücadelesi veriyoruz. Seçme ve seçilme hakkýnýn önündeki engellerin kaldýrýlmasý ve demokrasi, milli iradenin önündeki engellerin kaldýrýlmasý mücadelesi veriyoruz’’ diye konuþtu. CHP Genel Baþkaný Kýlýçdaroðlu, kendilerinin ‘’tek adamýn egemen olduðu ülkeyi deðil, yurttaþlarýn egemen olduðu Türkiye’yi savunduklarýný’’ kaydetti. ‘’ELÝNDEN TUTAN YOK’’ Sorularý da cevaplandýna Kýlýçdaroðlu, AKP Grup Baþkanvekili Mustafa Elitaþ’ýn 5 birleþime devamsýzlýk durumunda CHP’li milletvekilleri hakkýnda devamsýzlýktan iþlem yapýlabileceðini söylediðinin ifade edilmesi üzerine ‘’Elinden tutan yok’’ karþýlýðýný verdi. Kýlýçdaroðlu, TBMM Baþkaný Cemil Çiçek’i kutlamaya gideceðini söyledi. Ankara / aa

HABERLER

Raportörden Dicle’ye kötü haber nANAYASA Mahkemesi raportörü, milletvekilliði düþürülen Hatip Dicle’nin, Anayasa gereði Yüksek Mahkemeye baþvuramayacaðý yönünde rapor sundu. Milletvekilliði düþürülen Hatip Dicle’nin, Anayasa Mahkemesine yaptýðý baþvuruyla ilgili görevlendirilen raportör raporunu tamamladý. Anayasa Mahkemesi üyelerine daðýtýlan ve baðlayýcýlýðý bulunmayan raporda, Dicle’nin Anayasa’ya göre konuyla ilgili Yüksek Mahkemede dâvâ açamayacaðý görüþüne yer verildi. Yüksek Mahkeme heyetinin, Perþembe günü yapacaðý gündem toplantýsýnda, Dicle’nin baþvurusunu ele almasý bekleniyor. Ankara / aa

Saadet’te kongre 17 Temmuz’da n SAADET Partisinin 4. Olaðan Kongresi, 17 Temmuz Pazar günü yapýlacak. Partiden yapýlan yazýlý açýklamaya göre, genel baþkanlýk, GÝK ve yüksek disiplin kurulu üyelerinin seçileceði kongre, Ankara Spor Salonu’nda saat 10.00’da baþlayacak. Kongrede, parti tü zük ve program deðiþikliði de yapýlacak. ‘’Kongre, Millî Görüþ’ün Merhum Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ýn öncülüðün de gerçekleþtirilen Kýbrýs Barýþ Harekâtý’nýn yýl dönümünde denk geliyor’’ ifadesi kullanýlan açýklamada, Ýslâm ülkelerinden ve yurt dýþýnda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluþlarýndan çok sayýda kiþinin kongreye da vet edildiði kaydedildi. Ankara / aa

Bakayada zaman aþýmý süresine iptal

Olay yerinde detaylý inceleme yapan polis ekipleri, ODTÜ arazisi içinde bir akü ile 50 metre uzunluðunda kablodan oluþan bir düzenek buldu. FOTOÐRAF: AA

Bombacýlar 50 metre kablo döþemiþ ESKÝÞEHÝR yolunda bir askeri aracýn geçiþi sýrasýnda patlama meydana geldi. 3 aracýn hasar görmesini sebep olan patlayýcýnýn 50 metre kablo döþenerek hazýrlandýðý tespit edildi. Edinilen bilgiye göre, Eskiþehir Yolu Cepa Alýþveriþ Merkezi karþýsýndaki ODTÜ ormanlýk arazisinin yola yakýn kesiminde bu lu nan a ðaç la rýn a ra sýn da dün sa at 08.00’da patlama meydana geldi. Patlama yoldan geçen 3 araçta hasara sebep olurken olayda yaralanan olmadý. Askeri bir aracýn geçiþi sýrasýnda meydana gelen patlamanýn ardýndan olay yerine çok sayýda polis ekibi,

ambulans ve itfaiye geldi. Olay yerinde detaylý inceleme yapan polis ekipleri ODTÜ arazisi içinde bir akü ile 50 metre uzunluðunda kablodan oluþan bir düzenek buldu. Patlamanýn etkisiyle 50-60 cm çapýnda bir çukurun oluþtuðu görülürken, incelemelerini tamamlayan polis ekipleri bölgeden ayrýldý. Polisin çalýþmalarýný tamamlamasýnýn ardýndan trafik de normale döndü. Ankara Valiliði de konuya iliþkin yazýlý bir açýklama yaparak, 3 aracýn hasar gördüðü patlamada yaralanan olmadýðýný bildirdi. Olay yerinde incelemelerde bulunan Ankara

Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya, patlamaya bir ses bombasýnýn neden olabileceðini düþündüklerini belirtti. Görgü tanýklarýndan Emre Hakkan ise patlamanýn askeri aracýn geçiþi sýrasýnda meydana geldiðini söyledi. Arada sivil araç bulunmasý sebebiyel askeri aracýn fazla bir hasar görmediðini ifade eden Hakkan, bölgenin askeri personelin servis araçlarýna inip bindiði yer olduðunu kaydetti. Patlama sýrasýnda araçlardan birin de bulunan bir kiþinin þok geçirerek hastaneye kaldýrýldýðý öðrenildi. Ankara / aa

nANAYASA Mahkemesi, Askeri Ceza Kanununun, ‘’bakaya suçunda zamanaþýmý süresinin, failin bütün askerî mükellefiyetlerinin bitmesinden itibaren baþlatýlmasý’’na iliþkin hükmünü oy birliðiyle iptal etti. Kulu Sulh Ceza Mahkemesi, baktýðý bir dâvâda, 1632 sayýlý Askerî Ceza Kanunu’nun 2862 sayýlý Kanun’un 4. maddesiyle deðiþtirilen 49. maddesinin (A) fýkrasýnýn ‘’... fiilleri hakkýnda dâvâ müruru zamaný, bütün askerî mükellefiyetlerin...bitmesinden itibaren iþlemeye baþlar’’ bölümünün, Anayasa’ya aykýrý olduðu kanýsýna vararak, Anayasa Mahkemesine baþvurdu. Yerel Mahkeme baþvuru kararýnda, ‘’yasa koyucunun benzeri cezalar içeren suçlar bakýmýndan dâvâ zamanaþýmý süresi ve baþlangýcý için genel hükümler koymuþken, bakaya suçu için farklý bir düzenleme öngördüðü, bunun hukuk devleti ile ayný hukuki durumda bulunan kiþiler arasýnda farklý uygulama ve iþlem yapýlmasýný yasaklayan eþitlik ilkesi ile baðdaþmadýðýný’’ ileri sürmüþtü. Dâvâyý esastan sonuçlandýran Anayasa Mahkemesi, ‘’bakaya suçunda zamanaþýmý süresinin, failin bütün askerî mükellefiyetlerinin bitmesinden itibaren baþlatýlmasý’’na iliþkin düzenlemeyi oy birliðiyle iptal etti. Yüksek Mahkemenin gerekçeli kararýnda, þu ifadeler yer verildi: “’Bakaya suçunda zamanaþýmý süresinin, failin bütün askerî mükellefiyetlerinin bitmesinden itibaren baþlatýlmasý askerî disiplinin saðlanmasý açýsýndan gerekli bir tedbir olarak deðerlendirilemez. Ýtiraz konusu kural, kiþileri iþledikleri suçla orantýsýz ve makul olmayan bir süre içinde dâvâlarýnýn ne þekilde sonuçlanacaðý endiþesiyle de yaþamak durumunda býrakmaktadýr.’’ Ankara / aa

Geçmiþ olsun

Taziye

Yönetim Kurulu Üyemiz, muhterem Ali Yýlmazcan’ýn deðerli oðlu;

Muhterem kardeþimiz Yýlmaz Demirel’in dayýsý

Enes Yýlmazcan

’ýn

Necati Serbest

’in

baþarýlý bir ameliyat geçirdiðini öðrendik. Kendisine geçmiþ olsun der, Cenâb-ý Allah’tan acil þifalar dileriz.

vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Haktan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi, yakýnlarý ve dostlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

Y

Y


HABER

Y

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA HABERLER

ABD nereye el atsa... cevher@yeniasya.com.tr

oðrusu, ABD’nin ve Batýlý iþbirlikçilerin el attýðý bütün ülkelerde kargaþa ve kaos artmakta, demokrasi ve özgürlüklerle barýþ ve istikrarýn gelmesi bir yana, krizler daha da içinden çýkýlmaz bir hal almakta. Meselâ, son dönemde Ankara ile Þam arasýnda iliþkiler en üst düzeyde ve fevkalâde olumlu seyrederken, mâlûm olaylarýn ardýndan, aradaki tansiyonun yükseltilip gerginliðin týrmandýrýlmasýnýn arkasýnda bir “Amerikan-Ýsrail gizli plâný”ndan bahsedildi. Amerikan Wall Street Journal gazetesinde, “Ankara-Þam krizi’nin “Ankara-Ýsrail iliþkileri’ni ýsýttýðý” ve Washington’la Ankara’yý bu süreçte daha yakýn iþbirliðine götürdüðü yazýldý. (Akþam, 26 6.11) Ýsrail gizli servisi MOSSAD’a yakýnlýðýyla tanýnan DEBKAfile sitesinde, “Türkiye-Ýsrail iþbirliðinin daha da ilerletilmesi için Obama’nýn ýsrarýyla Erdoðan’la Ýsrail Baþbakaný Netanyahu arasýndaki ‘pazarlýklar’ýn perde arkasýnda bir anlaþma yapýldýðý kay-

D

dedilmekte. (Milliyet, 26.6.2011) Ýsrailli Ynet haber sitesinin BM Komisyonu Ýsrail Temsilcisi Yosef Ciechnover’in Türk meslektaþlarýyla “iliþkilerin geliþtirilmesi gizli görüþmeleri” yapmasý, bu gerçeði te’yid etmekte… ÝSRAÝL’LE ÝÞBÝRLÝÐÝNE ÝVME… Aslýnda Mavi Marmara gemisinde katlettiði dokuz vatandaþtan dolayý en ufak bir özür dilemeyen Telaviv’in, AKP hükûmetinin ÝHH’ye baský yapýp Mavi Marmara’yý Gazze’ye göndermemesi memnuniyetinden hareketle, seçim sonrasý Suriye konusunun “Türkiye ile yeni iþbirliði ivmesi kazandýrma aracý” haline getirilmek istendiðini su yüzüne çýkarýyor. Yine bu süreçte “Ýsrail-Türkiye stratejik iþbirliði” hesabýna Ýsrail Parlamentosu ile Netanyahu’nun seçim baþarýsý için Erdoðan’a “sýcak tebrik mektuplarý” göndermesi, Türk Büyükelçisine “alçak koltuk tuzaðý”ný bir “þaka” olarak kuran Ýsrail Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Ayalon’un Türkiye’nin Suriye politikasýný ve Erdoðan’ýn bu konudaki liderliðini övüp “Ankara ile stratejik iþbirliðini arttýrma” çaðrýsý yapmasý çarpýcý.

Hatta Ýsrail-Filistin görüþmelerine Hamas’ýn dahil edilmesi kapsamýnda Ýsrail Baþbakan Yardýmcýsý ve Stratejik Ýliþkiler Bakaný Moþe Yaalon’un Ankara’ya gizli bir ziyaret gerçekleþtirerek Erdoðan ve MÝT Müsteþarý ile görüþtüðü iddialarý dikkat çekici. En önemlisi bütün bunlar olurken, Batý medyasýnda Beyaz Saray yetkililerine dayandýrýlarak, “Erdoðan ve Obama’nýn Esad’a karþý benzer görüþleri geliþtirdikleri, Suriye sorununda sýký diyalog ve iþbirliði içinde olduklarý” belirtilmekte. Buna baðlý olarak, Kuveyt gazetesi El-Siyasah’da çýkan ve dünya basýnýnda yer alan, Esad’ýn Ýran’ýn dinî lideri Ayetullah Hamaney’e Türkiye ile 90 bin Amerikan askerinin konuþlandýðý Katar’ý þikâyet edip, “Bu iki ülkenin maskeleri düþtü, bu ülkeler Batý’yý mutlu etmek için herþeyi yapar” yakýnmasý, diye Türkiye’yi “fýrsatçý” olarak niteleyip Amerikan ve iþgal ortaðý Batý’nýn hegemonya ve çýkarlarý hesabýna suçlamasý, düþündürücü… “KÜRESEL GÜÇLER”ÝN TELKÝNÝYLE… Bir kýsmý her ne kadar “te’vil edilse” de, sonuçta olup bitenler, söz konusu iddialarý

büyük ölçüde doðrulamakta. Daha kriz baþlamadan ABD ve Ýngiltere diplomat ve görevlilerinin Hatay’a gidip Cilvegözü ve Yayladaðý sýnýr kapýlarýnda incelemelerde bulunarak “muhtemel bir kaos ortamý” ve bir “iç savaþ”ta vatandaþlarýný “tahliye çalýþmasý” yapmalarýnýn akabinde iç çatýþmalarda saldýrýya uðrayan 15 bini aþkýn Suriyelinin zulüm ve vahþetten Türkiye’ye kaçmasý, peþinden karþýlýklý tahriklerle her iki ülke sýnýrýnda gerilimin týrmandýrýlarak askerî “alarm” verilmesi, endiþe verici. Bu arada Suriye’de kanlý isyan sürerken, ABD’nin bu ülkedeki isyaný yönlendirmek için sýnýra yakýn yerlerde üsler kurduðu, Washington’un Ankara’ya “Þam karþýtý politikalar” için telkinlerde bulunduðu ve bu yüzden “Türkiye’nin iki ateþ arasýnda kaldýðý” yorumlarý yapýlmakta. (Milliyet, 14.6.2011) Belli ki Suriye’deki muhalif gruplarý destekleyen ve yine “Amerikan araþtýrma raporlarý”nda Irak’tan Afganistan ve Pakistan’a, iþgal, savaþ ve “terör operasyonlarý”yla girdiði ve el attýðý her yere ölüm götürdüðü belirtilen ABD,Türkiye’yi de “savaþ ve iç çatýþma politikalarý”na ortak ediyor.

“KKTC” diyen Yunan Genelkurmay’ý Rumlarý kýzdýrdý

YAYIMLADIÐI bir bültende ‘’KKTC’’ ifadesi kullandýðý belirtilen Yunanistan Genelkurmay Baþkanlýðý’na Rum basýnýndan tepki geldi. Rum Fileleftheros gazetesi, Yunanistan Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn AB’nin savaþ grubu HELBROC’un 5 yýllýk operasyonlarýyla ilgili bülteninde adanýn kuzeyinin Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti (KKTC) olarak isimlendirildiðini duydurdu. Bu gruba Yunanistan dýþýnda Bulgaristan, Romanya ve Kýbrýs Rum kesiminin de katýldýðýný ifade eden gazete, söz konusu bültende ‘’Kýbrýs’la’’ ilgili bir baþlýk bulunduðunu ve bu bölümde adanýn coðrafyasýna deðinildiðini belirtti. Bu bölümde ‘’Kýbrýs’la’’ ilgili bir takým genel coðrafi bilgiler verildiðini yazan gazete, bu durumu ‘’gaf’’ diye niteledi. Gazete, ‘’Yunanlý askerler ve diplomatlar tüm NATO birimlerinde ve AB’de, ‘iþgal’ altýndaki Kýbrýs’ý KKTC olarak niteleyecek herhangi bir þeyi önleme çabasý içindeyken, bu paragrafýn bültende yer almasý birçok soru iþaretlerine yol açtý’’ yorumunda bulundu. Lefkoþa / aa

Kenenin ýsýrdýðý yaþlý adam öldü

SÝVAS’TA Kýrým Kongo Kanamalý Ateþi (KKKA) hastalýðý þüphesiyle tedavi gören kiþi öldü. Alýnan bilgiye göre, Zara ilçesine baðlý Aþaðýovacýk köyünde yaþayan 72 yaþýndaki çiftçi Þükrü Duran, KKKA Hastalýðý þüphesiyle 27 Haziran’dan itibaren tedavi gördüðü Cumhuriyet Üniversitesi Týp Fakültesi Araþtýrma ve Uygulama Hastanesi Enfeksiyon Hastalýklarý Servisinde dün akþam saatlerinde vefat etti. Duran’ýn cenazesi, topraða verilmek üzere ailesine teslim edildi. Çiftçilikle uðraþan 5 çocuk babasý Þükrü Duran’ý, bir süre önce göðsünden kene ýsýrdýðý, panikleyerek keneyi koparýp attýðý belirtildi. Keneyi kopardýktan bir süre sonra rahatsýzlanan Duran’ýn, yakýnlarý tarafýndan Zara’da hastaneye kaldýrýldýðý, durumunun aðýrlaþmasý üzerine de Sivas’a sevk edildiði kaydedildi. Duran’ýn, ilk baþta kendisini kene ýsýrdýðýný kimseye söylemediði, vücudunda kanamalar baþlamasý üzerine kaldýrýldýðý hastanedeki doktora söylediði ifade edildi. Sivas / aa

6.6 bin ton GDO’lu mýsýr ele geçirildi

UKRAYNA’DAN Türkiye’ye gelen ‘’Osama’’ ve ‘’Volgabolt’’ isimli gemilere gümrük ekiplerince düzenlenen operasyonda 6 bin 600 ton GDO’lu mýsýr ele geçirildi. Gümrük Müsteþarlýðýndan alýnan bilgiye göre, bir süredir istihbarat çalýþmasý yürüten Bursa Kaçakçýlýk Ýstihbarat ve Narkotik Gümrük Muhafaza Müdürlüðü ekipleri, Ukrayna’dan Türkiye’ye gelen ‘’Osama’’ ve ‘’Volgabolt242’’ isimli gemilerde bulunan mýsýrlarýn GDO’lu olduðu bilgisine ulaþtý. Gemilerin Bandýrma Limanýna yanaþacaðý ve buradan ithalat iþlemlerinin yapýlacaðýnýn belirlenmesi üzerine ekipler operasyonu baþlattý. Gemileri takibe alan ekipler, limana yanaþan ‘Osama’’ ve ‘’Volgabolt242’’ adlý gemilere baskýn yaptý. Ekipler, gemiden aldýklarý numune mýsýrlarý GDO analizi için TÜBÝTAK Marmara Araþtýrma Merkezi’ne gönderdi. TÜBÝTAK Marmara Araþtýrma Merkezi’nden gelen raporda söz konusu mýsýrlarýn ‘’genetik modifiye’’ (genetiði deðiþtirilmiþ) olduðunun belirtilmesi üzerine gemilerde bulunan toplam 6 bin 600 ton mýsýra el konuldu. Mýsýrlarýn, 1’i Bursa diðeri Balýkesir’de yerleþik 2 firma tarafýndan ithal edilmek istendiði belirlendi. Operasyonu geniþleten yetkililer, 14 kiþi hakkýnda soruþturma baþlattý. Ankara / aa

5

Ermenistan - Türkiye gazeteci diyaloðu

HRANT DÝNK Vakfý’nýn gerçekleþtirdiði ‘’Er-

menistan-Türkiye Gazeteci Diyalog Programý’’ çerçevesinde 7 kiþilik Türk gazeteci grubu, Ermenistan’da temaslarda bulundu. Heinrich Böll Stiftung Türkiye Derneði desteðiyle düzenlenen programda, görüþme yapýlan siyasiler, devlet kurumlarý, uluslar arasý kuruluþlar, düþünce ve sivil toplum temsilcileri, Ermenistan’ýn ekonomik ve siyasî durumu, Türkiye-Ermenistan iliþkileri konusunda gazetecilere bilgi verdiler. Görüþülen bütün kuruluþlarýn ortak kanýsý, Türkiye-Ermenistan sýnýrýnýn açýlmasýnýn iki ülke iliþkilerine olumlu katkýsý olacaðý, iþbirliði olanaklarýný arttýracaðý, turizmi geliþtireceði yönünde. Ermenistan Ulusal Meclisi Bilim, Eðitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Baþkaný Artak Davtyan, Türkiye’nin çok farklý, uzun ve derin bir geçmiþi olduðunu bildirerek, ‘’Türkiye tarihinde, bu kadar güçlü ülke olmasýnda Ermenilerin de bir katkýsý oldu. Gelecek yine bizim olacak’’ dedi. Erivan / aa

Gazipaþa Belediyesinde yolsuzluk gözaltýlarý

ANTALYA’NIN Gazipaþa ilçe belediyesindeki yürütülen ‘’Ýhaleye fesat karýþtýrma, ihale yolsuzluðu’’ soruþturma kapsamýnda Belediye Baþkaný, iki yardýmcýsý, bazý belediye çalýþanlarý ile bazý firma sahiplerinin de aralarýnda bulunduðu toplam 10 kiþinin gözaltýna alýndýðý bildirildi. Alýnan bilgiye göre, Gazipaþa Cumhuriyet Savcýlýðýnýn talimatý ve yönlendirmesiyle Antalya Ýl Jandarma Komutanlýðý ve Gazipaþa Emniyet Müdürlüðünün ortaklaþa yürüttüðü operasyon kapsamýnda, Gazipaþa Belediyesinde jandarma ve polis arama yaptý. Soruþturma kapsamýnda gözaltýna alýndýklarý bildirilen Belediye Baþkaný ve iki yardýmcýsý polis nezaretinde belediye binasýna getirildi. Baþkan ve yardýmcýlarýnýn bilgisayarlarýnýn belleklerinin kopyalandýðý, bazý belgelere de el konulduðu öðrenildi. Gazipaþa Cumhuriyet Savcýlýðý’nýn ‘’gizlilik’’ kararý aldýðý soruþturmanýn, ‘’Ýhaleye fesat karýþtýrma ve ihale yolsuzluðu’’ suçlarý kapsamýnda yürütüldüðü, gözaltýna alýnanlar arasýnda biri Mersin’de faaliyet gösteren bazý firmalarýn sahip ve yöneticilerinin de bulunduðu kaydedildi. Gazipaþa / aa

Yardým toplama yeniden düzenlendi

Ölçme Seçme ve Yerleþtirme Merkezi kararýyla, üniversite kayýtlarýnda "baþý açýk" þartý Yükseköðretim Programlarý ve Kontenjanlarý Kýlavuzu'ndan çýkarýldý. FOTOÐRAF: YENÝ ASYA

Kayýtta ‘baþý açýk’ foto þartý kalktý ÜNÝVERSÝTEYE YERLEÞMEYE HAK KAZANAN ADAYLARDAN KAYIT YAPTIRIRKEN ÝSTENEN FOTOÐRAFLARIN, ''SON 6 AY ÝÇÝNDE ÖNDEN, BAÞI AÇIK; ADAYI KOLAYLIKLA TANITABÝLECEK ÞEKÝLDE ÇEKÝLMÝÞ OLMASI'' ÞARTI KALDIRILDI. ÖLÇME Seçme ve Yerleþtirme Merkezi (ÖSYM), Yükseköðretim Programlarý ve Kontenjanlarý kýlavuzundan, üniversiteye yerleþmeye hak kazanan adaylardan kayýt yaptýrýrken istenen fotoðraflarýn ‘’son altý ay içinde önden, baþý açýk; adayý kolaylýkla tanýtabilecek þekilde çekilmiþ olmasý’’ þartýný çýkardý. ÖSYM, Yükseköðretim Programlarý ve Kontenjanlarý Kýlavuzu’nu adaylara ‘’ön bilgi’’ vermek amacýyla internetten yayýmladý. Kýlavuza göre, Lisans Yerleþtirme Sýnavlarý (LYS) sonuçlarý açýklandýktan sonra, sýnavý kazanan adaylar tercih iþlemlerini 25 Temmuz-5 Aðustos 2011 tarihleri arasýnda yapabilecekler. Tercih iþlemleri internet üzerinden veya lise müdürlüklerinden oluþan baþvuru merkezleri aracýlýðýyla yürütülecek. Ýþlemlerini geçen yýllarda baþvuru merkezlerinden randevu alarak yürüten adaylar, bu yýl randevu almadan yapabilecekler. Baþvuru merkezlerinden yürütülecek tercih iþlemleri için 3 TL ödenecek. Üniversitelere yerleþmeye hak kazanan adaylar kayýtlarýný 59 Eylül 2011 tarihleri arasýnda yapacak. ÖSYM, kayýt yaptýrýrken adaylardan istenen fotoðraflarýn, ‘’son altý ay içinde önden, baþý açýk; adayý kolaylýkla tanýtabilecek þekilde çekilmiþ olmasý’’ þartýný kýlavuzdan çýkardý. Eski kýlavuzdaki, ‘’Son altý ay içinde önden, baþý açýk; adayý kolaylýkla tanýtabilecek þekilde çekilmiþ 12 adet 4,5

cm X 6 cm boyutunda fotoðraf’’ ifadesi, yeni kýlavuzda ‘’12 adet 4,5 X 6 cm boyutunda fotoðraf’’ olarak yer aldý. Ayrýca eski kýlavuzdaki, ‘’Yükseköðretim öðrencileri kýlýk kýyafet ile ilgili olarak yüksek yargý organlarý tarafýndan verilmiþ kararlarla oluþmuþ bulunan hukukî mevzuata uymak zorundadýrlar’’ ifadesi de kaldýrýldý. Yeni kýlavuzdaki ‘’Kayýtla ilgili önemli notlar’’ baþlýklý kýsýmda, ‘’Üniversiteler gerçeðe aykýrý beyanda bulunarak kayýt yaptýran adaylar hakkýnda gerekli yasal iþlemleri yapmaya yetkilidir’’ ifadesine yer verildi. ÝTÝRAZ SÜRESÝ YARIYA ÝNDÝRÝLDÝ Bu arada, yerleþtirme sonuçlarýnýn incelenmesini isteyen adaylara verilen 30 günlük süre 15 güne indirildi. Buna göre adaylar, ÖSYM tarafýndan sonuçlarýn açýklanmasýndan itibaren 15 gün içinde yerleþtirme sonuçlarýnýn incelenmesi için dilekçeyle baþvurabilecekler. Süresi geçtikten sonra yapýlan itirazlar ile üzerinde adayýn adresi, T.C. kimlik numarasý, evrak referans numarasý gibi bilgiler yazýlý olmayan, imzalanmamýþ, ekinde 5 TL’lik dilekçe ücretinin yatýrýldýðýný gösterir banka dekontu bulunmayan dilekçeler kesinlikle iþleme alýnmayacak. Öte yandan sýnavlarda kullanýlan soru kitapçýklarýnýn sýnav sonuçlarýnýn ilanýndan 1 yýl sonra, cevap kaðýtlarýnýn ise 2 yýl sonra imha edilmesi kuralý getirildi. Ankara / aa

SBS 8. sýnýf sonuçlarý yarýn açýklanacak ÝLKÖÐRETÝM 8. sýnýf öðrencilerinin katýldýðý Seviye Belirleme Sýnavý (SBS) sonuçlarý, 7 Temmuz Perþembe günü açýklanacak. Millî Eðitim Bakanlýðýnca, Türkiye’de bütün il ve bazý ilçe merkezleri ile yurt dýþýnda Lefkoþa, Trablus, Riyad, Medine, Cidde, Tebük, Kuveyt, Aþkabat, Taþkent, Bakü ve Biþkek’te düzenlenen sýnava 1 milyon 70 bin 148 ilköðretim 8. sýnýf öðrencisi katýlmýþtý. Öðrencilere 100 soru yöneltilmiþ ve 120 dakika süre verilmiþti. Öðrenciler katýldýklarý sýnavýn sonuçlarýný ‘’http://www.meb.gov.tr’’ ile ‘’http://oges.meb.gov.tr’’ adreslerinden öðrenebilecek. Sýnav sonuç bilgisi kýsmýnda öðrenciler sýnav ve yerleþtirme puanlarý ile yüzdelik dilimlerini ve baþarý sýralarýný görebilecek. Sýnav sonuçlarý öðrencilere ayrýca postayla gönderilmeyecek. Öðrencinin sýnav sonuç bilgileri, kayýt hakký kazandýðý okulun ekranýndan izlenebildiði için kayýt yaptýrýrken ayrýca sonuç belgesi talep edilmeyecek. Okul müdürlükleri, velinin talep etmesi durumunda internet adreslerinden sýnav sonuç belgesinin çýktýsýný alacak, onaylayýp mühürleyerek imza karþýlýðý öðrenciye verecek. Ortaöðretim Yerleþtirme Puaný (OYP) 196 ve üzerinde olan öðrenciler tercih iþlemi yapabilecek. OYP’si 196’nýn altýnda olan öðrenciler tercihte bulunamayacak. Ankara / aa

YARDIM Toplama Kanunu ile Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþmayý Teþvik Kanunu’na göre toplanacak yardýmlarla ilgili yeni düzenlemeye gidildi. Yardým Toplama Esas ve Usulleri Hakkýnda Yönetmelikte Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Yönetmelik, dünkü Resmî Gazete’de yayýmlanarak yürürlüðe girdi. Müracaatýn incelenmesi ve izinle ilgili yeni düzenlemeler getiren deðiþikliðe göre, bu iþlemler emniyet birimleri yerine illerde valilik, ilçelerde ise kaymakamlýklardaki dernekler birimlerinde yürütülecek. Deðiþiklikle ayrýca, makbuz ve biletlerin seri numaralý olarak bastýrýlmasýný ve noter damgalý olarak satýþa arz edilmesini öngören düzenleme de yürürlükten kaldýrýldý. Yardým toplayanlar makbuz ve biletleri kaydetmek üzere noterden veya dernekler biriminden onaylý ‘’Makbuz-Bilet Kayýt Defteri’’ tutacak. Yardým toplayanlar her halde 15 günde bir, toplanan yardým miktarýnýn bin lirayý geçmesi halinde ise 15 günlük süreyi beklemeden topladýklarý parayý sorumlu sayman üyeye teslim edecekler veya banka hesabýna yatýracaklar. Ankara / aa

Aslî kusurlu “sel”

SERVÝS aracýndayken sele maruz kalarak ölen 8 kadýnýn ölümüyle ilgili dâvânýn üçüncü bilirkiþi raporunda kazada aslî kusurlunun tabiî afet olan sel olduðu belirtildi. Ýstanbul’da yaþanan sel felâketinde 8 kadýnýn servis aracýnda mahsur kalmalarýna sebep olarak ölümlerine sebebiyet verdikleri öne sürülen 3 sanýðýn yargýlanmasýna devam edildi. Bakýrköy 4. Aðýr Ceza Mahkemesindeki duruþmaya, tutuksuz sanýklar firma sahibi Mehmet Cevdet Karahasanoðlu, Ýdare Müdürü Ferit Göncü ve þoför Mehmet Oður katýlmadý. Sanýk avukatlarý hazýr bulundu. Ýþ hukuku ve sosyal güvenlik uzmaný Ýdris Akcan, makine yüksek mühendisi ve iþ güvenlik uzmaný Yasin Yavuz ve inþaat mühendisi Hasan Uyanýk tarafýndan hazýrlanan bilirkiþi raporunda, tabiî afet olan selin aslî derecede kusurlu olduðu belirtildi. Raporda, 7 iþçinin ölümünde afetin 8’de 4 oranýnda, sanýklardan iþ yeri sahibi Mehmet Cevdet Karahasanoðlu’nun 8’de 3, Ýdare Müdürü sanýk Ferit Göncü’nün ise 8’de 1 oranýnda kusurlu olduðu belirtildi. Servis þoförü Mehmet Oður’un da kazada kusursuz olduðu kaydedildi. Ýstanbul / aa


6

YURT HABER

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

HABERLER

Y

Hýrsýzlarýn hedefi olmayýn BURSA EMNÝYET MÜDÜRLÜÐÜ, ÖZELLÝKLE YAZIN ARTAN DOLANDIRICILIK, YANKESÝCÝLÝK VE HIRSIZLIK OLAYLARINA KARÞI VATANDAÞLARI TOPLU TAÞIMA ARAÇLARINA ASTIRDIÐI AFÝÞLERLE UYARDI.

Ayýlarla baþ edemeyen arýcýlar çareyi nöbet tutmakta buldu.

Arýcýlar, ayý nöbetinde

BAL üreticilerinin baþý ayýlarla dertte. Açlýk çeken ayýlarýn, geceleri karýnlarýný doyurmak için arýlýklara gelip kovanlarý parçalayýp ballarý yemesi arýcýlarý kýzdýrdý. Tüfekle kovanlarýný bekleyen arýcýlar, ayýlar dolayýsýyla geceleri uykusuz geçiriyor. Sakarya’da son bir ayda ayýlar, 13 arýcýnýn 30 kovanýný parçalayarak kilolarca balý yedi. Ayýlarla baþ edemeyen arýcýlar, kovanlarýný ve ballarýný korumak için çareyi nöbet tutmakta buldu. Erenler ilçesine baðlý Deðirmendere Köyünde kestane balý için kovanlarýný arýlýklara yerleþtiren üreticiler, ayýlarýn ballarýný yiyerek kovanlara zarar vermemesi için geceleri nöbet tutuyor. Ellerinde tüfeklerle sabaha kadar kovanlarý bekleyen arýcýlarýn tek dileði, ayý ile karþýlaþmamak. 600 kovaný bulunan Engin Kýlýç, arýlýktaki kulübede nöbet tutan arýcýlardan biri. “Zahmetsiz rahmet olmaz.” diyen Kýlýç, “Ayýlar balý çok seviyor. Gece gelip kovanlarý parçalayýp ballarý yiyip arýlarý öldürüyor. Her yýl zararlarý oluyor. Önlem için geceleri tüfekle bekliyoruz. Önceleri lamba yakarak ve tel örgü çekerek önlem alýyor duk. Fakat bu önlemler iþe yaramýyor. Ayýlar bunlara alýþýyor. En iyisi beklemek. Kokumuzu alýrsa gelmiyor. Eðer gelirse havaya ateþ açýp korkutuyoruz. Hayvaný vurmuyoruz” dedi. Sakarya / cihan

BURSA Emniyet Müdürlüðü Asayiþ Þubesi, toplu taþýma araçlarýna astýrdýðý afiþlerle dolandýrýcýlýk, yankesicilik ve hýrsýzlýk olaylarýna karþý dikkatli olmasý konusundu bilgilendirdi. Kamu görevlisinin hiçbir zaman vatandaþlardan para veya kontör istemediðinin vurgulandýðý afiþlerde yankesiciliðe karþý alýnacak tedbirler de yer alýyor. Uyarýlarda, kalabalýk yerlerde vatandaþlarýn sýk sýk ceplerini kontrol etmeleri tavsiye ediliyor. Açýklamada, otobüs ve minibüslere binerken cüzdaný muhafaza altýna alýp, el ile sýk sýk cüzdaný kontrol edilmesinin alýþkanlýk haline getirilmesi istenildi. Özellikle pazar ve kalabalýk alýþ veriþ yerlerinde çantalarýn sýrtda asýlmamasý gerektiðinin vurgulandýðý açýklamada þu tedbirlere yer verildi: “Üzerinizde büyük miktarda parayla mümkün oldukça dolaþmamaya çalýþýnýz. Büyük miktarda para taþýmanýz gerekiyorsa, birkaç parça halinde emniyetli yerlerde taþýmaya, bu esnada adres sormak, para bozdurmak gibi bahanelerle size yaklaþan tanýmadýðýnýz þahýslara karþý dikkatli olunuz. Para yerine kredi kartý, çek gibi araçlarý kullanmayý tercih ediniz. Para veya cüzdanýnýzýn çekilmesi en uygun yerlerin pantolon veya yan ceplerin olduðunu unutmayýnýz. Banka çýkýþlarýnda, eðer bankadan para çekmiþseniz, bankadan çýkmadan paranýzý emin yerde muhafaza ediniz. Paranýzý oldukça ortalýkta saymayýnýz. Yolda yürürken, kavga ederek size yaklaþan, yardým isteyen þahýslardan uzak durunuz. Eðer þahýslar ýsrarla üzerinize geliyorsa cüzdanýnýzý muhafaza ederek dikkatinizi daðýtmalarýna izin vermeyin.” Emniyet Yetkilileri, vatandaþlarýn ve kuyumcularýn, ‘týrnakçýlýk’a karþý da uyanýk olmasýný istedi. Bursa / cihan

Gurbetçilere kapkaç uyarýsý - Emniyet güçleri, gurbetçileri mola yerlerinde soygun ve kapkaççýlara karþý dikkatli olmalarý konusunda uyardý. Avrupa’nýn deðiþik ülkelerinde yaþayan gurbetçiler, tatil için Türkiye’ye gelmeye baþladý. Karayoluyla Türkiye’ye gelen gurbetçiler, yorgunluklarýný dinlenme tesislerinde mola vererek atýyor. Gurbetçiler deðerli eþyalarý dolayýsýyla zaman zaman kapkaççýlarýn hedefi oluyor. Mola yerlerinde gurbetçileri takip eden kapkaççýlar, boþ bir anlarýný kolladýklarý gurbetçilerin çantalarýný kapkaç yoluyla çalýyor. Para ve pasaportlarý çalýnan gurbetçi aileler, çok zor durumda kalýyor. Önceki senelerde çok sayýda gurbetçinin kapkaça uðradýðý Ýstanbul-Ankara TEM Otoyolu’ndaki dinlenme tesislerinde güvenlik tedbirleri arttýrýldý. Tesislerdeki özel güvenlik personeli sayýsý çoðaltýldý. Tesislerin kör noktalarýna da güvenlik kameralarý konuldu. Bu tedbirler kapkaç olaylarýný ciddî oranda düþürdü. Emniyet güçleri, gurbetçileri dikkatli olmalarý konusunda uyardý. Sakarya / cihan

Usta olmayanlar, artýk inþaatlarda çalýþamayacak TÜR KÝYE Es naf ve Sa nat kâr la rý Konfederasyonu (TESK) Baþkaný Bendevi Palandöken, artýk inþaat iþlerinde çalýþanlarýn mesleki belge sahibi olmasý gerektiðini belirtirken, böylece inþaatlarýn daha kaliteli ve denetimli olacaðýný bildirdi. Palandöken yaptýðý yazýlý açýklamada, Ba yýndýrlýk ve Ýskân Bakanlýðý tarafýndan yayýnlanan yönetmelik gereðince, artýk inþaat iþlerinde yetki belgesi olmayanlarýn çalýþmayacaðýna dikkati çekerek, 16 Aralýk 2010 tarihli Resmî Gazete’de yayýmlanan ancak 1 Ocak 2012’de yürürlüðe girecek yönetmelik gereðince, 2012 yýlý baþýndan itibaren inþaat ve tesisat iþle rinde yetkili belgeli usta çalýþtýrýlmasýnýn zorunlu hale geldiðini kaydetti. Türkiye’nin deprem bölgesi olmasý ve depremlerde inþaat hatalarýndan ölenlerin sayýsýnýn yüksek olmasýnýn

GSM altyapýsý, Evrensel Hizmet Fonu’ndan

NÜFUSU 1-500 arasýndaki yerleþim yerlerinin GSM altyapýsý Evrensel Hizmet Fonu kapsamýnda kurulacak. Bakanlar Kurulu’nun 13 Mayýs 2011 tarihli ‘’Bazý Hizmetlerin, Evrensel Hizmet Kapsamýna Alýnmasýna Ýliþkin Karar’’ý Resmî Gazete’nin dünkü sayýsýnda yayýmlanarak yürürlüðe girdi. Ka rara göre, GSM iletiþim alt yapýsý olmayan, kýrsal kesimde bulunan, yüksek maliyet alanlarýndan oluþan ve nüfusu 1-500 arasýnda bulunan yerleþim yerlerinin iletiþimini saðlamak amacýyla alt yapý kurulmasý ve iþlettirilmesine iliþkin hizmetler, 5369 sayýlý Evrensel Hizmet Kanununun 5’inci maddesinde yer alan ‘’Evrensel Hizmetler’’ kapsamýna dahil edildi. Kararýn ekinde bulunan listede bu tanýma uyan 2 bin 128 yerleþim alanýna yer verildi. Ankara / aa

Maganda, çocuðu aðýr yaraladý

NÝÐDE’DE düðünde havaya rastgele açýlan ateþ sonucu, merminin isabet ettiði 6 yaþýndaki çocuk aðýr yaralandý. Edinilen bilgiye göre, Altunhisar ilçesine baðlý Keçikalesi beldesindeki düðünde, dâvetlilerden biri tabancayla havaya rastgele ateþ etti. Tabancadan çýkan mermilerden biri 6 yaþýndaki Arif B’ye isabet etti. Yakýnlarý tarafýndan Altunhisar Devlet Hastanesine kaldýrýlan küçük çocuk, buradaki ilk müdahalenin ardýndan Niðde Devlet Hastanesine gönderildi. Daha sonra sevk edildiði Erciyes Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesinde tedavi altýna alýnan Arif B’nin saðlýk durumunun ciddiyetini koruduðu bildirildi. Jandarma ekipleri, düðünde ateþ açarak Arif B’nin yaralanmasýna sebep olan þüphelinin yakalanmasý için çalýþma baþlattý. Niðde / aa

Torunuyla birlikte Kur’ân öðreniyor

TEKÝRDAÐ’IN Çorlu ilçesinde müftülük tarafýndan açýlan Kur’ân kursuna Hüseyin Toksöz, torunuyla birlikte devam ediyor. Bahçelievler Camii’nde açýlan Kur’ân kursuna 70 öðrenci geliyor. Kursa genç kursiyerlerin yaný sýra Kur’ân okumasýný bilmeyen 68 yaþýndaki Toksöz de katýlýyor. Kur'ân öðrenme azmiyle gençlere örnek olan ve eðiticilerin takdirini kazanan Toksöz, þimdiye kadar günlerinin boþa geçtiðini belirtti. Toksöz, ‘’Hiç Kur'ân okumasýný bilmiyorum. Televizyon programlarýndan etkilenerek, Kur'ân öðrenmeye karar verdim. Torunum Göksu Sural ile her gün birlikte gelip Kur'ân öðreniyoruz. Boþa geçen hayatýmýn geriye kalan kýsmýný dolu dolu geçirmek istiyo rum. Bundan dolayý Kur'ân öðrenmek için kursa geldim.’’ ifadelerini kullandý. Çorlu / cihan

Her yýl ceza yiyen vatandaþlar yayla kanunu bekliyor YAZ sýcaklarýnýn baþlamasýnýn ardýndan Osmaniye’de yaþayanlarýn en fazla tercih ettiði yerlerden birisi Zorkun Yaylasý. Yazýn yaklaþýk 100 bin nüfusa ulaþan Zorkun Yaylasý, Osmaniye’ye 26 kilometre mesafede. Her yaz geldiðinde Zorkun’a çýkan yaylacýlarýn en büyük problemi her yýl kesilen para cezalarý. Bu sene de evlerinin kaçak olduðu gerekçesiyle tutanak tutulan bazý sakinler, artýk yayla kanununun çýkarýlmasýný istiyor. Ceza kesilen yayla sakinlerinden birisi olan eczacý Ýbrahim Öztürk, seçim öncesinde verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyor. 20 yýldýr yazlarý Zorkun Yaylasý’na çýktýðýný ifade eden eczacý Öztürk, yaylacýlara kesilen para cezalarýnýn tutarsýzlýðýndan yakýnýyor: “Birçok yaylacý hakkýnda tutulan tutanaklar çerçevesinde mahkemelik

olmuþtur. Yüklü miktarda ceza ödemiþ çok sayýda yayla sakini bulunmaktadýr. Cezalar ko nusunda da bir dengesizlik göze çarpmaktadýr. Kimi yaylacý, 2 bin 500 lira para cezasýna maruz kalýrken kimisi 16 bin lirayý aþan para cezalarýyla karþý karþýya kalýyor. Bana da bin 200 liraceza kesildi.” Yaylada yaþayan insanlarýn maðduriyetine bir son verilmesini gerektiðini kaydeden Öztürk, “Yaylacýlara kesilen bu cezalar artýk son bulmalý ve bir çözüm yolu bulunmalýdýr. Yetkililer insanlarýn yaylalara gitmesini istemiyorsa neden buralar için yol yapýyor, elektrik veriyor, hizmet götürüyor. O zaman elektriði suyu kessinler. Devletimiz artýk bu ýztýraba bir dur demelidir. Bu evleri bize kiraya mý verecek, satacak mý? Buna karar verilmelidir ” dedi. Osmaniye / cihan

ÝSTANBUL VERGÝ DAÝRESÝ BAÞKANLIÐINDAN ÝLANEN TEBLÝÐ

"Sarýgazi Vergi Dairesi Müdürlüðü Mükelleflerine ait olup yukarýda adý, soyadý ve ünvaný yazýlý mükellefler adýna salýnan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan ihbarnameler bilinen adreslerinde bulunamamalarý nedeni ile teblið edilemediðinden, 213 sayýlý 'VUK'nun 103-106. Maddelerine istinaden ilgililerin ilan tarihinden baþlayarak bir ay içinde vergi dairesine bizzat veya bilvekâle müracaatta bulunmalarý veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açýk adresilerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayýtlý resmi teblið yapýlacaðý, bir ayýn sonunda müracaatta bulunmayan veya açýk adreslerini bildirmeyenler hakkýnda iþ bu ilanýn neþri tarihinden itibaren bir ayýn sonunda teblið yapýlmýþ sayýlacaðý ilan olunur." www.bik.gov.tr B: 43199

T. C. BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLÝYE HUKUK HAKÝMLÝÐÝNDEN ESAS NO: 2010/1411 KARAR NO: 2011/336 Davacýnýn isteminin KABULÜ ile, Gaziantep ili, Araban ilçesi, Beydili mah./köyü, Cilt: 10, Hane: 25'te nüfusa kayýtlý, Halis ve Güllü oðlu, Araban 01.07.1975 d.lu, 46543067544 T.C kimlik nolu SEMET POLAT'ýn Semet olarak yazýlý ön isminin SAMET olarak DÜZELTÝLMESÝNE, karar verilmiþ olduðu ilanen teblið olunur. 20/06/2011 www.bik.gov.tr B: 44479

T. C. KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/71 Esas. KARAR NO: 2011/915 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Ýstanbul ili, Kâðýthane ilçesi, Ortabayýr Mahallesi nüfusuna kayýtlý Mehmet ve Sündüz'den olma, 1924 doðumlu ZEYNEP AKKUÞ hacir altýna alýnarak, kendisine Sivas ili, Merkez ilçesi, Pulur Mahallesi nüfusuna kayýtlý Turan ve Zeynep'den olma, 1954 doðumlu EMÝNE BÝNGÖL VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. 01/07/2011 www.bik.gov.tr B: 44435

T. C. KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/88 Esas. KARAR NO: 2011/1024 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Ardahan ili, Merkez ilçesi, Deðirmenli mah/köy nüfusuna kayýtlý Bahattin ve Beyhan'dan olma 1977 doðumlu HAKAN ÇELÝK hacir altýna alýnarak, kendisine ayný hanede nüfusa kayýtlý Ali ve Selvi'den olma, 1948 doðumlu BEYHAN ÇELÝK'in VELAYETÝ ALTINA ALINMIÞTIR. Ýlan olunur. 01 /07/2011 www.bik.gov.tr B: 44457

BAKIRKÖY 8. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN Dosya no: 2010/531 Esas. - 2011/253 Karar. Davacý FASÝH ELÝBOL tarafýndan davalý Nüfus Müdürlüðü aleyhine açýlan isim tashihi davasý sebebiyle; Mahkememize ait 2010/531 Esas -2011/253 Karar sayýlý, 06/06/2011 tarihli karar ile davacýnýn velayeti altýnda bulunan kýzý Fayfur Elibol'un nüfusta Fayfur olan adýnýn Funda olarak düzeltilmesine dair verilen karar ilanen teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 44205

inþaat sektörünü ve bu sektörde çalýþacak olan iþ gücünün nitelikli olmasýný daha da önemli kýldýðýný vurgulayan Palandöken, yönetmelik ile bu soruna çözüm getirilmesi ve sektörde çalýþacak olan herkesin mesle kî eðitim almasýnýn saðlanmasýnýn amaçlandýðýný ifade etti. Ýnþaat sek töründe yer alan yaklaþýk 150 alt meslek grubunun iþverenlerinin ve bu iþverenlerinin yanlarýnda çalýþanlarýn meslekî belgelerini almasý için önlerinde bir kaç aylýk süre kaldýðýna iþaret eden Palandöken, ilgili Ba kanlýklar ve meslek kuruluþlarýnýn yaz dönemini iyi deðerlendirerek gelecek eðitim, öðretim yýlýna kadar eðitim planlamalarýný yapmasý, bu sektörde çalýþan herkese ulaþarak belge almamýþ olanlarý eðitime yönlendirmeleri ve belgelendirmeleri nin gerektiðini belirtti. Ankara / aa

Meslek kurslarý iþsizliði azaltýyor ÝÞ-KUR ve Torbalý Ticaret Odasý (TTO) el ele vererek, yüz yüze görüþmeler sonucunda 18 kursta 260 kiþiyi meslek sahibi yaptý. Uzmanlaþmýþ Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM’10) projesi kapsamýnda meslek kurslarý için Ýzmir’in Torbalý ilçesine 400 bin lira ayrýldý. 500’ün üzerinde iþletmeye evsahipliði yapmasýna raðmen fabrikalarýn kalifiye eleman, iþ a rayanlarýnsa iþ bulamamaktan yakýn dýðý Torbalý’da, 260 kiþiye istihdam garantili kurs verildi. Ýþ-Kur Torbalý Þube Müdürü Mehmet Nayman, “Ýl çemiz büyük bir sanayi merkezi olmasýna raðmen hem fabrika sahipleri hem de vatandaþlar ayný sorundan muzdarip. Bize baþvuran fabrikalar, genellikle kalifiye eleman istiyor. Ayný þekilde vatandaþlar da meslek sahibi olabilecekleri iþlerde çalýþmak istiyor.

Bu iki talebi karþýlayacak en uygun sistem de meslekî eðitim kurslarý. Bunlarý baþlattýðýmýzda bize ilk desteði TTO verdi. Fabrika sahiplerinin de istihdam garantisiyle kýsa zamanda ilçedeki iþsizlik rakamlarýný aþaðýya çekecek bir formül bulmuþ olduk. Kursiyerlerden çok güzel tepkiler alýyoruz, yoðun talep var. Þu an için sanayinin en çok eleman ihtiyacý duyduðu alanlarda kurslar açýldý, zamanla kapsam geniþletilecek” dedi. Þimdiye kadar gaz al tý, CNC operatörlüðü ve mobilya döþemeciliði baþta olmak üzere kalifiye eleman ihtiyacý olan alanlarda kurslar açýldý. Ýþ hacmi olmasýna raðmen fabrika sahiplerinin eðitimli eleman bulamamasý, meslek sahibi olmayan kiþilerinse iþsiz kalmasý. Bu projeyle her ikisi de ortadan kalkýyor.” þeklinde konuþtu. Ýzmir / cihan

T. C. KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN Sayý: 2011/175 Esas. 01/07/2011 Mahkememizin 09/06/2011 Tarih, 2011/175 Esas, 2011/1057 Karar sayýlý kararý ile Çorum ili, Kargý ilçesi, Güney Köyü nüfusuna kayýtlý Ahmet ve Adile'den olma 1929 doðumlu FERÝDE AYDI'nýn kýsýtlandýðý ve kendisine Kýzý YAÞAR SAÐCI'nýn VASÝ OLARAK ATANMASINA dair karar verildiði, Ýlan olunur. www.bik.gov.tr B: 44443

T. C. KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/176 Esas. KARAR NO: 2011/1098 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Çorum ili, Kargý ilçesi, Güney Köyü nüfusuna kayýtlý Satýlmýþ ve Hanife'den olma, 1926 doðumlu SATI SAÐCI hacir altýna alýnarak, kendisine ayný hanede nüfusa kayýtlý Sadýk ve Feride'den olma, 1964 doðumlu YAÞAR SAÐCI VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. 01 /07/2011 www.bik.gov.tr B: 44265

T. C. ÞÝÞLÝ 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ HAKÝMLÝÐÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/31 Þiþli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/06/2011 tarih, 2011/31 Esas ve 2011/394 Sayýlý karar ile, Mardin Ýli, Kýzýltepe Ýlçesi, Koçhisar Mahallesi, Cilt No: 3, Hane No: 111'de nüfusa kayýtlý Mehmet ve Þükriye'den olma 10/04/1997 doðum tarihli Özgür Baðçið'in doðum tarihinin 10/04/1999 olarak DÜZELTÝLMESÝNE ve nüfusa bu þekilde KAYDEDÝLMESÝNE karar verilmiþtir. Ýlan olunur. 04/07/2011 www.bik.gov.tr B: 44349


DÜNYA

Y HABERLER

Uygur Türklerine ‘Çin’ iþkencesi ÇÝN'ÝN, Sincan Uygur Özerk Bölgesinde yaþayan binlerce Uygur Türkünü hapse attýðý bildirildi. Uluslararasý Af Örgütünün açýklamasýnda, Çin’in, 2 yýl önce Sincan Uygur Özerk Bölgesinde yaþanan þiddet olaylarý hakkýnda konuþan binlerce Uygur Türkünü hapse attýðý belirtildi. Sincan Uygur Özerk Bölgesinin baþþehri Urumçi’de 2009 yýlýnda Han soyuna mensup Çinlilerle Uygur Türkleri arasýnda meydana gelen þiddet olaylarýnda 200 kiþi vefat etmiþti. Çin medyasýnda yer alan haberler ve denizaþýrý ülkelerdeki insan haklarý örgütlerinin raporlarýna göre, 2009 yýlýndaki þiddet olaylarýndan bu yana 9 kiþiyi ayaklanmayý körüklemek suçundan idam eden Çin hükümeti, yüzlerce kiþiyi mahkemeye sevk etti ve güvenlik harcamalarýný arttýrdý. Uluslararasý Af Örgütü Asya Pasifik Direktörü Sam Zarifi konuya iliþkin yaptýðý açýklamada ‘’Çin hükümeti, sadece 2009 yýlýndaki þiddet olaylarý konusunda sesini yükseltenleri susturmakla kalmýyor, ayný zamanda insanlarý susturmak için ülke dýþýnda da nüfuzunu kullanýyor’’ dedi. Zarifi, ‘’Çin’in tümünde baskýya yönelik bizim gözlemlediðimiz genel eðilim, bunun özellikle Uygur Türklerinin kendi vatanýnda azýnlýk haline geldiði Sincan için geçerli olduðudur’’ þeklinde konuþtu. Uygur Türklerinin, yabancý muhabirlerle 2009 olaylarý hakkýnda konuþtuklarý veya Uygur Türkçesindeki internet sitelerinde tartýþtýklarý gerekçesiyle hapse atýldýklarýný belirten Zarifi, ‘’Her özgürce konuþan Uygura saldýrmak, öncelikle, ülkeyi 2009 yýlýndaki protestolara götüren temel hoþnutsuzluklarý çözmez’’ dedi. Zarifi, ‘’Çin hükümeti, Uygur toplumunun hoþnutsuzluklarýný dinlemeli ve Uygurlarýn haklarýna saygý gösterilmesi ve kültürlerinin korunmasýna yönelik taleplerini ele almalýdýr’’ diye konuþtu. Pekin / aa

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

Mavi Marmara pazarlýðý ÝSRAÝLLÝ YNET SÝTESÝ, “ANLAÞMAYA VARILMASI HALÝNDE TÜRKÝYE’NÝN ÖZÜR TALEBÝNDEN VAZGEÇECEÐÝNÝ, ÝSRAÝL’ÝN DE BM’NÝN FÝLO RAPORUNU YUMUÞATACAÐINI” ÝDDÝA ETTÝ. ÝSRAÝL'ÝN Ynet haber sitesi, ‘’Türkiye ve ÝsraYetkililer New il’in, Mavi Marmara olayýyla ilgili anlaþmaya varmak istediklerini, taraflarýn uzlaþmaya varYork’ta buluþacak malarý halinde Türkiye’nin Mavi Marmara’da öldürülen 9 Türk için özür talebinden vazgeçeceðini, Ýsrail’in de Mavi Marmara ile ilgili BM tarafýndan hazýrlanan raporda Türkiye’yi rahatsýz eden bölümleri çýkartacaðýný’’ iddia etti. Ynet, Ýsrail Baþbakan Yardýmcýsý ve Stratejik Ýþler Bakaný Moþe Ya’alon’un, filo ile ilgili Perþembe günü yayýmlanmasý beklenen nihaî BM raporu öncesinde, Türk ve Amerikalý yetkililerle görüþmelerde bulunmak üzere New York’a gittiðini bildirdi. Ýsrailli yetkililerin, ‘’Taraflar arasýnda bir anlaþmaya varýlmasý halinde Ankara, Ýsrail’in özür dilemesi talebinden feragat edecek. Ýsrail de BM raporunda yer aldýðý belirtilen ve özellikle, Ankara’nýn Ýnsanî Yardým Vakfý (ÝHH) ile baðlarýna deðinen ve filo olayýna müdahil olduðunu öne süren kýsýmlarýnýn çýkartýlmasý yoluyla raporun iþlevsiz kýlýnmasýna yardýmcý olacak’’ görüþünü aktardýðý kaydedildi. Bu kapsamda taraflarýn, ‘’bir Türk vak fý ku ra rak, Ýs ra il’in ge mi de ö len Türkler için bu vakfa para aktarmasý imkâný üzerinde de durduklarý’’ öne sürüldü.

ÝSRAÝL, ÝLÝÞKÝLERÝ DÜZELTME NÝYETÝNDE HABERDE, iki taraf arasýnda anlaþmaya varýlmasýnýn, iki ülke arasýndaki durumun yatýþmasýna da yardýmcý olacaðý belirtildi. Ýsrail’in Türkiye ile iliþkileri geliþtirme niyetinde olduðu ve Ýsrailli yetkililerin üst düzey Türk yetkililer ile toplantýda buluþmak istediði kaydedilen haberde, bu konuyla ilgili olarak Ýsrail Savunma Bakaný Ehud Barak’a iþaret edildi. Barak, partisi Baðýmsýzlýk’ýn (Atzmaut) grup toplantýsýnda, Türkiye’nin çok önemli bir ülke olduðunu, Türkiye ile uzlaþma aradýklarýný söylemiþ ve olan bitenleri geride býrakarak Türkiye ile iliþkileri düzeltme niyetinde olduklarýný ifade etmiþti. Tel Aviv / aa

Salih, altý ay daha koltuðunda kalacak

YEMEN'DE hükümet karþýtý gösteriler sürerken muhalif General Ali Muhsin, Cumhurbaþkaný Ali Abdullah Salih’in bir sonraki Cumhurbaþkanlýðý seçimine kadar görevinde kalacaðýný ve bunun 6 ay süreceðini söyledi. Muhsin bir TV kanalýna verdiði demeçte, Körfez Ýþbirliði Konseyi (KÝK) barýþ planýnýn öngördüðü þekilde, Salih’in anayasal olarak cumhurbaþkanlýðýnýn süresinin dolmasýnýn beklenmesine yönelik mutabakat olduðunu ve anlaþma gereði, geriye kalan 6 aylýk sürenin bitmesinden sonra seçime gidileceðini açýkladý. Bu madde üzerinde muhalif partilerin görüþ birliði içinde olduðunu söyleyen Muhsin ‘’Bizler baþtan beri hep ilkeli olduk ve yapýcý olunacaðý yönünde kararlý olduðumuzu gösterdik, bu çerçevede maalesef uzun da olsa 6 ay bekleyeceðiz, bu milletin de istediði þeydir’’ dedi. Sana / aa

ÝSRAÝL ve Türkiye arasýnda bozulan iliþkilerin düzeltilmesi amacýyla, iki ülkenin yetkilileri arasýnda New York’ta bir görüþme ayarlandýðý iddia edildi. Ýsrail’de yayýnlanan Haaretz gazetesinde yer alan habere göre Ýsrail tarafýndan Baþbakan Yardýmcýsý Moshe Ya’alon’un katýlacaðý görüþme, Birleþmiþ Milletler’in geçtiðimiz yýl yaþanan Mavi Marmara saldýrýsýna ait raporunu açýklamasýndan 3 gün önce gerçekleþecek. Görüþmeye Türk tarafýndan ise “üst düzey yetkililerin” katýlacaðý belirtildi. Gazeteye konuþan Ýsrailli bir kaynak da Amerikan yönetiminin her iki tarafa da rapor açýklanmadan önce aralarýndaki farklýlýklarý gidermek için aðýr baský uyguladýðýný söyledi. Habere göre eðer Ýsrail ve Türkiye arasýnda kýsa sürede bir uzlaþma saðlanamazsa BM raporu olduðu gibi yayýnlanacak. Kaynaða göre raporun yayýnlanmasý da iki ülke iliþkilerinin uzun süre donmasýna sebep olacak. Uzlaþma saðlanmasý halinde ise rapordaki ifadeler deðiþtirilecek ve tonu düþürülecek. Tel Aviv / cihan

Kahire hâlâ gergin MISIR'IN baþþehri Kahire’de polisin bir genci öldürdüðü iddiasý üzerine ayaklanan halk, gencin öldürüldüðü ileri sürülen karakola saldýrdý. Akþam saatlerinde Menyel semtinde polisin bir genci ateþ açarak öl dürdüðü iddiasý üzerine halk semt karakolunu bastý. Polis ile çevre sakinleri arasýnda çýkan çatýþmalarda yaralýlarýn bulunduðu bildirildi, ancak bu bilgi hastane kaynaklarýnca doðru-

Fukuþima’daki çocuklar tahliye edilsin çaðrýsý

JAPONYA’DA Mart ayýndaki deprem ve tsunamide infilâk eden nükleer santrale 60 kilometre mesafedeki Fukuþima þehrinin zemininde yapýlan ölçümler sonucunda, radyasyon oranýnýn yasal sýnýrýn dört katýna kadar yükseldiði belirtildi ve çocuklarýn tahliye edilmesi çaðrýsýnda bulunuldu. Kent temsilcilerinin kurduðu örgütlerin açýklamasýnda, yapýlan dört ölçümden birine göre kilogram baþýna 46 bin 540 bekerel radyoaktif cesium saptandýðý, Japonya’da maksimum yasal sýnýrýn 10 bin bekerel olduðu belirtildi. Örgütlere göre bu oran, 1986’daki Çernobil felaketinin ardýndan dönemin Sovyet yetkililerinin halký tahliye etmesine sebep olan eþiði aþýyor. Kent zemininde yapýlan diðer üç araþtýrmada da deðerler, kilogram baþýna 16 bin 290 ve 19 bin 220 bekerel arasýnda ölçüldü. Þehirde yaþayan hamile kadýnlar ile çocuklarýn tahliye edilmesi çaðrýsýnda bulunulan açýklamada, “çocuklarýn toprakla yani yüksek radyasyon içeren maddelerle oynadýðý, tahliye iþlemine en kýsa sürede karar verilmesi gerektiði” belirtildi. Tokyo / aa

7

lanmadý. Eski Kahire bölgesinde ise polisin uyuþturucu satýcý larýna yönelik operasyonun ar dýndan suç gruplarý, bölgedeki polis karakollarýna saldýrdý. Polis ile suç gruplarý arasýnda çýkan çatýþma, askerî birliklerin bölgede kontrolü saðlamasýyla son buldu. Kahire’de son 2 haftada çeþitli sebeplerden dolayý çýkan çatýþmalarda bin 500 kadar kiþi yaralanmýþ, 40 kadar araç tahrip edilmiþti. Kahire / aa

Strauss Khan’ýn siyasî geleceði yok Kanada gemisi Tahrir'deki aktivistler, Gazze'ye ulaþma denemelerinin devam edeceðini belirtti. FOTOÐRAF: AA

Kanada Gemisi limana geri çekildi GAZZE'YE giden filoda yeralan ve limandan izinsiz çýkan Kanada gemisi “Tahrir”, Yunan SAT komandolarý tarafýndan tekrar limana çekildi. Askerler gemidekilerden sýrayla gemiden inmelerini isterken, aktivistler buna itiraz ederek gemiden inmemek için direndi. Limanda bekleyen çok sayýda Yunanlý da gemidekileri alkýþlarla karþýlayarak “özgür Gazze” ve “özgür Yunanistan” þeklinde sloganlar attýlar. Rýhtýma yakýn evlerde oturan Yunanlýlar da evlerinin pencerelerinden zafer iþareti yaparak aktivistlere destek oldu. Gemide, aralarýnda ünlü bir Ýsrailli gazetecinin de bulunduðu toplam 11 gazeteci bulunuyor. Gazze filosunun organizatörleri yaptýklarý açýklamada, Yunan askerlerinin gemiye müdahalesinin hukuk dýþý olduðunu belirterek, haklarýný uluslar arasý arenada arayacaklarýný söylediler. Organizatörler, olayý bütün dünyanýn duyduðunu, dünyanýn farklý yerlerinden insanlarýn tepkilerini gösterdiklerini, Gazze’ye gitmeye kararlý olduklarýný, filo yola çýkana kadar denemelere devam edeceklerini söylediler. Girit / aa

Ýsrail ve Yunanistan ortak tatbikat gerçekleþtirdi ÝSRAÝL ile Yunanistan Hava Kuvvetleri’nin, Yunanistan’da iki hafta süreyle yaptýklarý ortak tatbikatý tamamladýklarý bildirildi. Haaretz gazetesinin internet sitesinde verilen habere göre, ortak tatbikat, Yunanistan’ýn Larisa hava üssünde gerçekleþtirildi. Tatbikatta Ýsrail’in bazý “seçkin” filolarý ile Ýsrail ordusunun seçkin kurtarma birimi 669’un da yer aldýðý bildirildi. Tel Aviv / aa

FRAN SIZ seç men ler, New York’ta tecavüz suçlamasýyla yargýlanan eski IMF baþkaný Dominique Strauss-Kahn’ýn, aklansa bile, artýk Fransa’da siya sî ge le ce ði nin ol ma dý ðý ný dü þü nü yor. Ip sos a raþ týr ma merkezi tarafýndan Le Point der gi si i çin ya pý lan an ket, ‘’Fran sýz la rýn yüz de 51’i nin, Dominique Strauss-Kahn’ýn artýk siyasette geleceðinin olmadýðýna inandýðýný’’ ortaya koydu. Ankete göre, seçmenlerin sadece yüzde 42’si, Strauss-Kahn’ýn tek rar si ya se te dönmesine destek veriyor. Le Nouvel Observateur dergisin de yayýmlanan araþ týrmaysa seç men le rin yüz de 54’ü nün Strauss-Kahnn’ýn tekrar siyasete dönmesine sýcak bakmadýðýný ortaya koydu. Fransa’da New York’taki skandaldan önce düzenlenen kamuoyu araþtýrmalarý, gelecek yýl düzenle-

Eski IMF baþkaný Dominique Strauss-Kahn

necek cumhurbaþkanlýðý se çimlerinde, Dominique Strauss-Kahn’ýn açýk farkla önde yarýþý tamamlayacaðýný gösteriyordu. Paris / aa

Muammer Kaddafi güvenlik garantisi istiyor

Mal Alýmý için ihale ilaný Gisaþ Döküm Makina ve Kumlama San. Tic. Ltd. Þti, Doðu Marmara Kalkýnma Ajansý KOBÝ'lerin Rekabet Gücünün Arttýrýlmasý Mali Destek Programý kapsamýnda saðlanan mali destek ile Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi Alp Tegin Sok. No: 5 Gebze/KOCAELÝ'de Kapasite Artýrýmý, Verimlilik ve Geri Dönüþüm Projesi için bir mal alýmý ihalesi sonuçlandýrmayý planlamaktadýr. LOT 1: REKLAMASYON (KUM ÝÞLEME) SETÝ 1 ADET LOT 2: 20 TON KÖPRÜLÜ VÝNÇ SÝSTEMÝ 1 ADET LOT 3: ÝNDÝKSÝYON OCAÐI 1 ADET LOT 4: 20 TON GERME TEST CÝHAZI 1 ADET Ýhaleye katýlým koþullarý, isteklilerde aranacak teknik ve mali bilgileri de içeren Ýhale Dosyasý Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi Alp Tegin Sok. No: 5 Gebze/KOCAELÝ adresinden veya www.gisasdokum.com internet adreslerinden temin edilebilir. Teklif teslim için son tarih ve saati: 27/07/2011 günü Saat: 10:00 Tekliflerin teslim edileceði adres: Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi Alp Tegin Sok. No: 5 Gebze -KOCAELÝ Gerekli ek bilgi ya da açýklamalar; www.gisasdokum.com ve www.marka.org.trinternet sitelerinde yayýnlanacaktýr. Teklifler, 27.07.2011 tarihinde, saat 14:00'da ve T.C. Doðu Marmara Kalkýnma Ajansý Baþkanlýðý Yeniþehir Mah. Demokrasi Bulvarý No: 72/A 1. Kat Ýzmit - KOCAELÝ adresinde yapýlacak oturumda açýlacaktýr. www.bik.gov.tr B: 44686

RUSYA'NIN saygýn gazetelerinden Kommersant, Libya lideri Muammer Kaddafi’nin güvenlik garantisi karþýlýðýnda iktidarý býrakmaya hazýr olduðunu ileri sürdü. Adý açýklanmayan üst düzey bir Rus yetkili, Kommersant’a yaptýðý açýklamada, “Albay (Kaddafi) iktidarý güvenlik garantisi karþýlýðýnda býrakmaya hazýr olduðu sinyalleri gönderiyor” dedi. Yetkili, aralarýnda Fransa’nýn da bulunduðu bazý ülkelerin Kaddafi’ye söz konusu güvenceleri verme taraftarý olduðunu belirtti. Moskova / aa


8

MEDYA POLÝTÝK

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

HASBÝHAL VEYA MÂRUZATIMDIR ÝSHAK OKUTAN sadakattimsali@gmail.com

u güne kadar hiçbir yazýlý basýnda veya internet ortamýnda herhangi bir yazým olmadý. Sebebi ise, bu konuda—beni yakînen tanýyanlar bilir— son derece yeteneksiz olmamdýr. Þimdi ise, Risale Haber sitesine konulmasý maksadýyla bu satýrlarý yazmamýn sebebi, bir arkadaþýmýz vasýtasýyla, siteden doðrudan alýnmýþ veya e-mail yoluyla intiþar etmiþ bazý yazýlarýn bir kýsým kardeþlerimize servis edilmesi ve bu suretle bana da intikal etmiþ olmasýdýr. Yapacaðým kýsa tahlillerdeki maksadým; hangi meslek ve meþrebe mensup olursa olsun, hiçbir Nur Talebesini incitmeden, sadece hissiyatýmý paylaþmaktýr.

B

Muhterem aðabeylerim ve kardeþlerim; Bu zamanda, Risâle-i Nur’u ve onun müellif-i muhteremi, aziz Üstadý tanýmak, bizzat nurlarda iþaret edildiði gibi, mühim bir mazhariyet ve bir lütf-u Ýlâhidir. “Elhamdü lillâhi hâzâ min fadli Rabbî” Ancak bu mazhariyet ve manevî imtiyaz; birtakým cemaatleri, onlarýn meslek ve meþrebini, sistemini, iþleyiþ tarzýný ve önde gelen bazý müntesiplerini hakaretâmiz ifadelerle tahkir ederek, intikam ve husûmeti iþmam eden ifadelerle gýybetlerini yaparak zâyi edilmemelidir. Elli yýllýk uzun bir süre içerisinde cereyan eden bütün müessif hadiseleri cerbeze ile bir kiþiye mâl etmek ve her türlü nezaket kaidesini ihlâl ederek o kiþiyi zem ve tel’in etmek ve bu suretle medârý niza meseleleri tekrar gündeme taþýmak, hiçbir ehl-i insafýn tenezzül etmemesi îcabeden bir vaziyettir kanaatindeyim. Ayrýca; “Nur’un mesleði, nezihâne ve nazikâne ve kavl-i leyyindir” düsturu ile de kabili te’lif deðildir. Kanaatimce, bazý meslek ve meþrep farklýlýklarýyla birlikte, umum Nur Cemaatlarý büyük ve tek bir ailenin fertleri gibidir. Herkes kendi fýtratýna, mizacýna uygun meslek ve meþrepteki cemaatin bünyesinde hizmetini devam ettire gelmiþtir. Nasýl ki; anne, baba ve çocuklardan müteþekkil bir ailenin herhangi bir ferdinin (bu; baba, anne ya da çocuklardan biri de olabilir) hata, kusur ve zaafýnýn izâlesi ve tamirinin yolu, bu kusur ve zaafýnýn, herhalde cümle âleme ilân edilmesi olmamalýdýr. Ayný þekilde, cemaatimiz içinde dün olduðu gibi bugün de olan ve yarýnda olacak olan birtakým farklý deðerlendirmeleri ve farklý düþünceleri kamuoyu önünde ve Risâle-i Nur Talebelerinin alýþýk olmadýðý bir tarzda, edebe aykýrý ifadelerle ve münakaþa suretinde bahsetmek son derece yanlýþtýr kanaatini taþýyorum. Þayet herhangi bir kiþi, herhangi bir cemaatin kahir ekseriyetini göbeðini kaþýyan insanlardan müteþekkil ve güdülmeye muhtaç bir sürü; o cemaat içinde temayüz etmiþ bazý þahýslarýn da zalim birer müstebid, adeta lâyüs’el bir sultan olduðu zehabýna kapýlýrsa, hem o cemaata karþý büyük bir haksýzlýk, hem bazý þahýslara karþý insafsýzcasýna bir sû-i zanda bulunmuþ olur. Belki daha da önemlisi, kendi þahsiyetine ve maneviyatýna karþý haksýz bir suikastta bulunmuþ olur. Hele hele bu tenkitler tahrib edici bir kabalýkta, nefret ve intikam dolu, kendi egosunu/“ene”sini tatmine yönelik bir tarzda ise, bu olsa olsa “ezilen ruhlarýn imdat çýðlýklarý” olarak deðerlendirilebilir. Bu tarz bir üslûp ve yaklaþým; ifade edilmeye çalýþýlan bir kýsým hakikatlerin de gözlerden kaçmasýný ve zâyi edilmesini netice verecektir. Yapýlan tahlillerdeki bazý tesbitlere katýlmamak mümkün olmadýðý halde, kullanýlan üslûp ve Risâle-i Nur’un bize kazandýrdýðý nezakete münasip düþmeyen hitaplar, tabirler ve incitici yakýþtýrmalar; bu müsbet yorumlarý gölgelemektedir. Neticede, niyetin, “üzüm yemekten çýkýp baðcýyý dövmeyi” hedef aldýðý þüphelerini doðurmaktadýr. Yeni Asya cemaati muhatap alýnarak

deniliyor ki; “Keyfiyet ve kemiyeten bizden daha kaliteli, daha ihlâslý, daha bilgili, daha tecrübeli ve Üstada daha yakýn Nur Cemaatleri var.” Tüm samimiyetimle ifade ediyorum ki; ben þayet böyle bir kanaate sahip olsam, bir saniye daha Yeni Asya camiasýnda durmam, o meziyetlere sahip olduðuna inandýðým cemaatin bünyesinde hizmetimi deruhte ederim. Makul olan da her halde bu olsa gerek. Evet, Hazret-i Kur’ân gibi, onun asrýmýza bakan mu'cizevî tefsiri olan Risâle-i Nur umumun mukaddes malýdýr. Her þahsýn veya her cemaatin kendine göre Risâle-i Nuru anlamaya, yorumlamaya, tahlil etmeye ve hüküm çýkarmaya elbette ki hakký vardýr. Ama kimsenin baþka bir þahsa veya cemaate, sebebi ne olursa olsun hakaret etmeye hakký yoktur.

Biz, Üstadýmýzdan, Risâle-i Nur’dan ve bu hizmeti bu günlere taþýyanlardan böyle gördük ve böyle terbiye aldýk. Hissiyatýný manzum bir tarzda ifade etmekte mâhir bir arkadaþýmýzýn, Risâle Haberde köþesindeki dizelerini gecikerek de olsa okuyunca; “Bir acý kahvenin kýrk yýl hatýrý vardýr” atasözünü hatýrladým. Onun, o tabirlerini muhatabýna ve bilhassa kendisine nasýl yakýþtýrdýðýný anlamakta aklým, þuurum ve vicdaným âciz kaldý. Demek ki; “Aþkýn þiddeti bazen nefreti doðuruyormuþ.” Ýsmini yaklaþmakta olduðumuz Mubarek Ramazan ayýndan alan bir muhteremin, bir aðabeyimize yazmýþ olduðu, güya hususî mektubun e-mail yoluyla intiþarý üzerine yorum yazan bir “Can” Aðabeyimizin hissiyatýný okuyunca iyice þaþýrdým. Yetmiþli yýllarda, gazete bün-

deðildir. Ayrýca sizler temayüz etmiþ kiþiler olmanýz münasebetiyle, sizlere iþtirak edecek kiþilerin ve bilhassa genç arkadaþlarýmýzýn bu menfi yollara kapýlmasýna vasýta olarak aðýr bir vebal altýna da gireceðiniz kanatindeyim. Hani biz muhabbet fedaileri idik? Hani husûmete vaktimiz yoktu? Bizzat ya da bilvasýta tarafýnýzdan internet ortamýnda tedavüle sokulan bu üslûp ve ifade tarzlarýnýn, Risâle-i Nur Külliyatýnýn herhangi bir yerinde veya Üstadýmýzýn herhangi bir davranýþýnda karþýlýðýný bulmak mümkün mü? Bir Müslümanýn, herhangi bir þahsa, ister ineðe tapsýn ister sineðe, ister putperest olsun ister ateist, hiç kimseye, ama hiç kimseye hakaret etmeye hakký yok iken, bir Nur Talebesinin topyekûn bir cemaati, güdülen bir sürü olarak tavsif etmesi gerçekten içler acýsý bir durum. Her canlý gibi, sýkça mevzubahis ederek hedef ittihaz ettiðiniz “o” kiþi de bir fani. Bir gün gelecek, telefonunuz çalacak ve karþýdaki ses size; “Ýnna lillahi ve inna ileyhi raciun” diyecek. Kendisine olan nefretinizi cümle âleme ilân ettiðiniz o koca çýnarýn gidiþini haber verecek. Ve o zaman siz, hayallerinizle gerilere, çoook uzaklara gideceksiniz. Beraberlikleriniz, acý tatlý hatýralarýnýz yýllar yýlý süren abi-kardeþ iliþkileriniz, muhabbetleriniz bir bir gözlerinizin önüne gelecek ve mahzunlaþacaksýnýz. Gözleriniz buðulanacak, dudaklarýnýz titreyecek, boðazýnýzda bir düðüm meydana gelecek ve o zaman; keþke, keþke diyeceksiniz. Fakat o an kendinize olan saygýnýzýn azaldýðýný hissedeceksiniz. Bizler, o koca çýnarýn omuzlara alýnmýþ þalýnýn bir dalýna yapýþma telâþýnda, onu ait olduðu son menziline uðurlarken, sizler uzaklarda bakakalacaksýnýz. Ýþin en vahimi de, kimse size, adý “YENÝ ASYA NUR CEMAATÝ” olan bu “Sürünün” baþýna “Gel çoban ol!” demeyecek. Bugünkü tavýrlarýnýzýn ne kardeþliðe, ne talebeliðe ne dostluða ve hatta ne de insanlýða münasip düþmediðini iþte o an anlayacaksýnýz. Fakat iþ iþten geçmiþ olacak. Bu vesile ile size haddim olmayarak, ancak kardeþlik hukukuna sýðýnarak tavsiyem, Yeni Asya Cemaatinin þahs-ý manevisi ile helâlleþmenizdir.

Ey aziz kardeþim biz ne esiriz, ne de ecir; Üstadým “fenâ fil-ihvân” demiþ, gerisi hikâyedir. Geçmeyiz namert köprüsünden su aparsa da bizi, Yatmayýz tilki, çakal gölgesinde aslanlar parçalasa da bedenimizi. Ruhum aðlýyor, gözlerim dolu dolu; Kahrolsun kim açtýysa bu tefrika yolu. Küçülmezsin, dön yürüdüðün çýkmaz sokaktan, Zira muhabbet fedaileri seni bekler uzaktan. Ne dilsiz þeytanýz, ne de sahanýn kenarýnda; Göremedim Üstadýmýn tarzýný hiçbir satýrýnda. Gel ey kardeþ, kin, intikam, nefret insaný yakar; Ýþte o zaman deccalýn askerleri bize fark atar. Aðla gözlerim aðla, bugün aðlama günüdür. Duyduðun acýlar otuz kýrk yýlýn nefret ürünüdür. Ne olur sanki patlayan yanardaðlar gibi içinizdeki ifrazatý atsanýz, Yeniden, yeniden muhabbet halkalarýný hizmet kervanýna katsanýz. Bin satýr yazsam da dinmez acýlarým, Ey benim Nur kardeþlerim, Nur bacýlarým. Böyle miydi kavlimiz, Üstadýmýz “ah dâvâm!” derken, Van Kalesinde bilinmeyen bir taht’a düþerken. Saygýlarýmla.

yesindeki hizmetleriyle iftihar ettiðimiz bu “Can” Aðabeyimiz o kini, nefreti, intikam ateþini bu güne kadar nasýl içinde saklamýþ idrak edemiyorum. Her halde içine düþtükleri bu hâlet-i rûhiye onlarý yýllar yýlý içinden çýkamadýðý bir ateþ içinde kývrandýrmýþ olsa gerek. Evet, Üstadýmýz bize her zaman meþrû zeminlerde kalmayý ve müsbet hareket etmeyi vasiyet etmiþtir. Sizlerde bilirsiniz ve bilmelisiniz ki; bu tarz davranýþlarýn hizmete katký saðlamasý mümkün

NOT: Yazýmýn birinci ve ikinci paragrafýndan anlaþýlacaðý üzere yukarýdaki satýrlarýmý “risalehaber” sitesinde yayýnlanmak üzere hazýrlamýþtým. Bu konuyu kardeþim Abdurrahman Iraz'a intikal ettirdim. Kendisi aynen benim hislerimi paylaþtýðýný söyledi. Ancak bana izah ettiði bazý sebeplerden dolayý bu yazýmý “risalehaber” sitesine koymalarýnýn mümkün olmadýðýný ifade etti. Ben de kendisine teþekkür ettim. Muhterem aðabeylerim ve deðerli dâvâ arkadaþlarým: Hal böyle olunca ben de sizlere bu yolla ulaþmayý uygun gördüm.

Y

Türkiye modeli ‘büyüme’ ve dünya rekoru... YÜZDE 11’lik ekonomik büyümenin gerçekte ne anlama geldiði ve bu sürdürülemez büyüme modelinin artýk neyin sinyalini verdiði bir kenara býrakýlarak, hemen popülizmin gözü çýkarýldý. Dünya rekoru kýran yüzde 11’lik büyümemiz, yurt sýnýrlarý içinde ‘süper ekonomik güç’ ve Çin’le Hindistan’ý geride býrakan ‘ekonomi mucizesi’ olduðumuza yoruldu. Heyecanlanmamýz gerektiði ve son dönem muhtelif ekonomik verilerin ‘yükseldiði’ doðruydu. Ýlk çeyrekte G-20’nin en fazla büyüyen ülkesi Avrasya kaplaný Türkiye’nin azman tüketimi, rekor kýran ithalatý, devasa dýþ ticaret açýðý, zývanadan çýkan cari açýðýndan oluþan ekonomik þiþkinlik, yüzde 11’lik büyümenin ta kendisiydi. Dýþ kaynak -ithalat tüketimle obezleþmiþ ekonomi siluetimizi istikrarlý diye takdim edilen kendin çal kendin söyle sýnýrlarýný aþamamýþtý ve küresel gerçeklikten kopuk yerel dolduruþtan ibaretti... Çin ve Hindistan bile geri durarak, ‘buyurun siz önden geçiniz biz üretim düþüþü ve enflasyon tehdidine karþý hýz kesip önlem alacaðýz’ demiþlerdi. Türkiye ise ilk üç aydaki GSYH’yý yüzde 11 oranýnda artýrarak 180.6 milyar dolarlýk ilk çeyrekte tarihin en büyük milli gelirini kamuoyuna açýklamýþtý ama küçük detay üç aylýk 21.8 milyar dolarlýk cari açýkta saklýydý. Açýkçasý cari açýðýmýz ‘büyüme’ nedenimizin sýcak para ve ucuz itha-

de dýþ ticaret açýðýmýz da yüzde 90.3 yükselerek 43.75 milyar dolara vurmuþtu. Ve bu rakamlarýn hepsi de büyüme rekorumuzun sürdüðünü söylüyordu. Peki o zaman küresel krizin beþinci yýlýnda toparlanamayan merkez ekonomileri durgunlukla boðuþurken, ABD’nin büyümesi yüzde 1.8’lik gerilerken, Euro Bölgesi’nin finans krizinden ‘devlet iflaslarýna’ evrilmesi ve finans spekülatörlerinin çýlgýnca rant arayýþý riskli giriþ çýkýþ sürerken ‘Türkiye ekonomisinin’ küresel algýsý ne durumdaydý? Ýç kamuoyunun aksine dýþ piyasalarda Türkiye’nin ‘ekonomik kýrýlganlýðýna’ dikkat çekiliyordu. Ve cari açýk için önemlerin yetersiz kaldýðý söyleniyordu... Öte yandan azalan küresel talep, daraltýcý politikalara sýðýnan Batý kapitalizmi ve spekülasyon sevici küresel finansýn þiþirdiði yeni balon beklentileri artmýþken, kendisi artýk krize dönüþen kapitalist sistem, yeni krizin ayak seslerine kulak kabartmýþtý... Böyle bir zamanda Türkiye’nin performansý tabii ki ‘istikrar ve büyüme’ diyen ülkemiz hariç kapitalizmin kredi derecelendirme kuruluþlarý, yabancý yatýrýmcýlar, Batý basýný tarafýndan kliþe tabirle ‘endiþeyle’ izleniyordu. Bu endiþeleri de herhalde ‘bizim yüzde 11’lik büyümemizi çekemeyenler var’ diye iç siyasetin popülist diline dolayabilirdik, hiçbir mahsuru yoktu... Nihal Kemaloðlu Akþam, 5.7.2011

lat olduðunu ve 11 puanlýk büyümenin 9 puanýnýn ‘abartýlý iç tüketimden’ geldiðini gösteriyordu. Ne ciddi verimli yatýrýmlardan ne de üretim ve dolayýsýyla istihdamdan söz ediliyordu... Uzmanlar, yüzde 11 büyüyen ülkenin milli gelirinin yüzde 12’sini geçen cari açýðýn vahametine yüksek sesle dikkat çekmeye çalýþýrken Baþ-

‘‘

Carî açýðýmýz ‘büyüme’ nedenimizin sýcak para ve ucuz ithalât olduðunu ve 11 puanlýk büyümenin 9 puanýnýn ‘abartýlý iç tüketimden’ geldiðini gösteriyor

bakan, cumartesi günü katýldýðý toplantýda ‘dünya rekoru kýrdýðýmýzý’ ilan ediyordu. Diðer yandan ilk çeyrek sonrasý durum hiç deðiþmemiþti, ucuz döviz saplantýlý ülkemiz yýlýn ilk beþ ayýnda 54.26 milyar dolarlýk ithalat toplamý karþýsýnda ihracatý 10.9 milyar dolarda kalmýþtý Ýhracatýmýz da ucuz ithal girdiye dayandýðýndan ihracat artýnca direkt ithalatý körüklemesi de ayrý bir derdimizdi. Dolayýsýyla aþýrý ithal tüketim düþkünü, banka kredi harcamalarýnýn 200 milyar liraya dayandýðý ülkemiz-

Artýk önümüzdeki maçlara bakacaðýz! FUTBOLDA “küfür”ü tek ciddi sorun sayanlar... Futbolun tüm kirini, pasýný “holigan” deyip birkaç þiddet elemanýna yýkanlar... Lacileri, kravatlarý, þýklýklarý, beylikleri ile hep “itibar”ý temsil etme iddiasýnda oldular. Bir yandan besleme tetikçileri vardý... Bir yandan da “kombine, loca, þeref tribünü” ile sosyete arenasý kýlmaya çalýþtýklarý tribünlerin yoksullarýna, üç kuruþ parasýný o biletlere yatýranlara tepeden bakýp “efendilik” taslýyorlardý. Futbol, sýradan insanlarýn, yoksullarýn baðýrdýðý; tüm sevinç ve hüzünlerini ölesiye yýðdýðý; lakin, iktidar, servet ve gücün nemalandýðý þýmarýk bir oyun olmuþtu. Parasý olan düdüðü çalýyor... Futbolun tüm þiddeti ve kiri ise tribün küfürleri ile birkaçhakeminüzerineyýkýlýyordu. • Bu þuna benziyor. Beyefendi gazetede yazýyor yahut barda, salonda söyleniyor... “Magandalar düðünde yine silah sýktý” diye. Tamam, þiddete bulanmýþ bir kültürün düðün yeri de sýk sýk cenaze törenine dönüveriyor. Lakin, ayný beyler, bayanlar, merdivenden kayanlar... Kendi düðünleri, dernekleri, kutlamalarý, pýrtlamalarýnda servet dökerek cephane yýðýp

havaya saçýyor... “Havai fiþektir” diye. “Maganda” dediði, tamam maganda olsun, memleketi Uganda olsun; lakin sen nesin, nerelisin? O “maganda”; silahý bahçenin, çayýrýn, balkonun havasýna sýkýyor, de ki cahil cahil... Sen “maganda” dünya paraya, görmemiþliðin zirvesinde, yüzlerce fiþeði bütün kentin havasýna, kuþuna, çoluk çocuðun korkusuna, yaþlýnýn, hastanýn bir nefes huzuruna sýkýyorsun! • Öyle iþte... Sinirlendik mi ne! Tribünde küfrü ve þiddeti önlüyoruz diye yoksulun çenesine, aþkýna, öfkesine çakanlar; iktidar, itibar, kibir ile oyunun içine pislerken dahi beyefendi kalýyorlar ya... Havaya fiþekleri makineli tüfek gibi yaðdýrýp sonra da magandaya söylenen efendiler gibi! Þimdi, hem futbol, hem ölümüne rekabet, hem nefret, hem polisiye, hem kirlilik-temizlik tuluatý yakalamýþ medya lütfen bir de kendi haline baksýn. Hangi renkten olursa olsun; pisliklerin uzantýsý, yalakasý, beslemesi, teþvikçisi, kâtibi olmuþ eski futbolcu ya da deðil, “gazeteci taslaðý” birileri varsa, lütfen ya huylarýyla ya soylarýyla helalleþilsin! Ýster siyasi, ister askeri, ister mali,

TAZÝYE

ister mafyavari, ne kir varsa, onun bir medya kankasý ille olacak ki, karþýlýklý cüret üretimi sürsün! Futbol kirliyse, formaya akýtýlmýþ onca terden deðil Hocam! • Peki, futbolu, endüstrileþtirdik diye kumara döndüren kim varsa, çok mu masum? Endüstriyi, globalleþtik diye spekülasyona, kumara batýran piyasa dümbükleri gibi. Dünya ekonomileri nasýl global kumarbalonu patladýkça bunalýp duruyorsa, futbol da öyle; geliþti zannedilirken, baðýrsaklarýn hangi pisliklerle þiþtiði bazen karþýmýza çýkýyor iþte! • Bütün bunlar, henüz masum olan zanlýlar için deðil þahsen. Onlarýn masum kalmasý nasýl futbola hemen her ülkede bulaþmýþ, burada iyice cýlklaþmýþ pislik olmadýðýný kanýtlamayacaksa... Onlarýn þikesi mikesi de, bu pisliðin sadece o maçlar, o kulüpler ve o durumlardan ibaret olduðu manasýna gelmeyecek. Kanalizasyon patladý mý, ulan ilk çýkan koku kiminkine aitti diye bir laf olmaz! Hep birlik pisletildiyse, bu patlak, o koku, herkesin ...okudur! Umur Talu , Haber Türk , 5.7.2011

TEBRÝK Çanakkaleli deðerli büyüðümüz Haliddin Baþaran'ýn torunu Hülya ve Ayhan Baþaran'ýn kýzý

Arkadaþýmýz ve dernek üyemiz

Özgür Nizam'ýn babasý

Seyhan Nizam

'ýn

Nur Baþaran ile Yasin Gültekin'in izdivaçlarýný tebrik eder, genç çifte ömür boyu mutluluklar dileriz.

vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Hâk'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

Çanakkale ve Ýlçeleri Yeni Asya Okuyucularý

Demokrat Eðitimciler Derneði

Muhterem kardeþimiz

TEBRÝK Yunus Nadi Lim ile Ýlknur Boztaþ Hanýmefendinin izdivaçlarýný tebrik eder, genç çifte ömür boyu mutluluklar dileriz.

Muhammet Özdemir ve Ailesi


MAKALE

Y

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

9

Krizlerin sebebi fersadoglu@yeniasya.com.tr

eden iþlerimiz düzgün gitmiyor, problemler yumaðýnda bocalayýp duruyoruz? Niçin fert, aile, toplum-sosyal ve siyasî hayatýmýzda krizsiz günler, seneler geçmiyor? Nasýl olur da, kriz üstüne kriz üreten “menfaat üzerine dönen canavar siyaset”in labirentlerinden kurtulamýyoruz? Neden bir türlü hak ve hürriyetlere dayalý bir anayasamýz yok? Niçin 87 senedir devlet organlarýnýn çoðu yerli ye-

N

rine oturmamýþ? Tek düþünceye dayalý, gönlümüze ve beynimize prangalar vuran müstebit eðitim sisteminde inim inim inlememiz ne zamana kadar sürecek? Neden cafcaflý siyaset madrabazlarýnýn sihirleyici sözleri, cerbezeli söylemleriyle zaman kaybediyoruz? Neden deccalizmin kýskacýndan, boyunduruðundan kurtulamýyoruz? Bunun tek bir sebebi olabilir: Zira, hastalýk için mütehassýsýna, problemleri çözmek için uzmana müracaat etmiyoruz. Ne kendimizi, ne baþkalarýný kandýralým: Hazýk/uzman bir doktor, hatta ekip; hastalýklarýmýzý teþhis edip, reçete yazýp tedavi etmedikten sonra problemler yumaðýnda bocalamaya devam edeceðiz. Palyatif, sun’î tedbirler hastalýðý daha da arttýrýr, müzmin hale getirir. “Menfaat üzerine dönen (gü nümüz) canavar siyaseti” iþleri bütün bütün karýþtýrýyor, geriyor, manipule ediyor.

Firavuna karþý kurtuluþ stratejisini kim geliþtirebilir? Hz. Musa (as). Nemruda karþý? Hz. Ýbrahim (as). Deccalizme karþý stratejiyi, mücadele metotlarýný kim ortaya koyabilir? Sahibüzzaman… Öyle ise, kâi natýn yazýlýmý, programý olan Kur’ân’ý okuyan; Kur’ân’ýn açýlýmý, mücessemi olan kâinat kitab-ý kebirini okuyan; Resulûllah’ý (asm) ve Sünnet-i Seniyye’yi okuyan ve bunlarýn penceresinden çaðý okuyan Bediüzzaman’ý okumalýyýz. Risâle-i Nur reçetesini uygulamalýyýz. Ki, problemlerimizi çözelim, hastalýklarýmýzý tedavi edebilelim. Ýç âlemimizde, hizmetteki yerimizi, duruþumuzu, tarzýmýzý, meslek ve meþrebimizi netleþtirmemiz gerekir. Yol haritamýzý Sahibüzzaman Bediüzzaman mý çiziyor? Pusulamýz Risâle-i Nur mu? Problemlerimizi kime göre çözüyoruz? Ýçtimâî ve siyasî problemlerimizin de Bediüzzaman’a göre çözümünü anlatmaya, yazmaya çalýþýyo-

ruz. Fakat, kimi zaman okutamýyor veya dinletemiyoruz. Bu hal karþýsýnda ne yapmalýyýz? Yazmaktan, anlatmaktan vaz mý geçelim? Hayýr! Çünkü, bizim vazifemiz yalnýzca anlatmak, tebliðdir, kabul ettirmek deðildir. Vaizlerimiz, hatiplerimiz senelerdir kürsülerden, minberlerden alkol, kumar, fuhuþ, zina, faiz, sigara ve sair kötü huylarýn, alýþkanlýklarýn zararlarýný anlatýr. Doktor, hastalýklardan korunmanýn veya kurtulmanýn yollarýný gösterir, reçeteler yazar. Dinlemiyorlar diye vaizler ve doktorlar anlatmaktan, reçete yazmaktan vaz mý geçsinler? Bilâkis daha bir gayret ve hararetle anlatmalýlar. Allah yoluna hikmetle, güzellikle anlatmanýn yollarýný bulmalýlar. Çünkü onlarýn vazifesi teblið etmektir. Sivrisinek tantanasýný kesse, bal arýsý demdemesini bozsa, yani her þey tam tersyüz olsa, ümidimizi yitirmemeli, aþk ve þevk ile anlatmaya devam etmeliyiz. Çünkü, bizim iþimiz budur!

Ýnsanlýktan çýkmayanlar 'kkopan parmak'tan iyi bir ders çýkarmalý abdilyildirim26@hotmail.com

Sözü geçen insan, nefsine söz geçiren insandýr nsanlar vardýr, bulunduðu toplumda hatýrý sayýlýr, sözü dinlenir. Bir anlaþmazlýk halinde kendisine baþvurulur, onun hakemliðine itimat edilir. Taraflar onun sözünü dinlerler, aralarýndaki nizaya son verirler. Bunlar âkil adamlar, saygýn insanlardýr. Toplumda kanaat önderleri olarak bilinen insanlar vardýr. Bunlar uzmanlýðýna, ilmine ve adaletine itimat edilen, kanaatleri toplum tarafýndan kabul gören insanlardýr. Onlarýn sözleri topluma yön verir, kargaþayý önler. Bir sözleri ile kitleleri yatýþtýrýrlar, küskünleri barýþtýrýrlar. Bunlar, toplumda sözü geçen aydýn insanlardýr. Yine insanlar vardýr, sözleri ile ordular harekete geçer. Onlarýn sözleri bazen kanlý savaþlarýn baþlamasýna, bazen de akan kanlarýn durmasýna sebep olabilir. Bazý insanlarýnda sözleri kanun olur, onun dýþýna çýkýl maz. Çýkanlar da çok aðýr bedeller ödemek zorunda kalýrlar. Bunlar da hükmeden insanlardýr. Yine insanlar vardýr, bir ilde vali, bir kurum da mü dür ve ya bir iþ ye rin de pat ron makamýndadýrlar. Orada çalýþan herkes onun sözünü dinlemek zorundadýr. Bunlar da âmir insanlardýr. Emirlerini herkese dinlettirirler. Ýster saygýn insan olsun, ister aydýn insan olsun, isterse hükümdar veya âmir olsun, kiþilere ve kitlelere söz geçirdiði halde, nefsine söz geçiremiyorsa, o insanýn bütün karizmasý yerle bir olmuþ demektir. Böyle insanlarýn ne itibarý kalýr, ne hakimliði, ne amirliði. Meselâ toplumda hatýrý sayýlýr ve nüfuzlu bir insan, ezan sesini iþittiði zaman nefsine boyun eðdirip baþýný secdeye koyamýyorsa, o insanýn nefsinin yanýnda en ufak bir saygýnlýðý ve itibarý yok demektir. Baþka insanlarýn ona saygý göstermesi, sözünü dinlemesi, onun önünde boyun eðmesi beþ para etmez. Hatýrý sayýlýr insan, nefsine hatýrýný saydýran insandýr. Nefis kendini her þeye hâkim bilir, kendini her þeyden üstün görür. Halbuki her þeyin sahibi ve hâkimi Cenâb-ý Haktýr. Bir insan, nefsinin firavunluðunu kýracak, onun isyana deðil itaate mecbur olduðunu kabul ettirecek bir kudrete sahip ise, o insan gerçekten kudretli ve hükmü geçen insandýr. Yoksa, bir ülkeye hâkim olup bir mille te hükmettiði halde, nefsine hükmü geçmiyorsa, onun hükümdarlýðý beþ para etmez. Bir insan, bir kötülük yapmaya veya bir günah iþlemeye niyetlendiði zaman, vicdanýn uyarmasý ile nefsine döner de, “Ey gafil nefsim, sen ne yapýyorsun, bu yaptýðýnýn günah olduðunu bilmiyor musun? Bu ayýp ve günahýnla Rabbinin huzuruna nasýl çýkacaksýn?” dediðinde, nefsi bu ikaza itibar ederek o çirkin amelden vazgeçiyorsa, iþte o insan sözü dinlenen insandýr. Nefis harama el uzattýðýnda, kalp ve vicdanýn ikazý ile harekete geçen ve nefsine, “Sen ne yapýyorsun, bu fiilinin haram olduðunu, bu yaptýðýnýn yanlýþ olduðunu bilmi yor musun? Derhal bundan vazgeç ve elini geri çek” dediðinde, nefsi bu emre boyun eðerek o fiilden vazgeçiyorsa, iþte bu insan, nefsine emirlerini dinleten âmir insandýr. Kýsacasý, kudretli hükümdar, evvela nefsine hükmedebilen insandýr. Ýyi bir âmir, nefsine emir verebilen insandýr. Hatýrý sayýlan insan, nefsine hatýrýný saydýran insandýr. Sözü geçen insan, nefsine söz geçiren in sandýr.

Ý

latif@yeniasya.com.tr

a di se yi ilk duy du ðum da, göz le rim yaþ la dol du. Ýh ti za za ge len vic da ným der hal ha re ke te geç ti. Bu nu mutlaka yazmalý ve herkese duyurmalý diye düþündüm. Ýþte bizim gibi sizi de derinden etkileyeceðine inandýðýmýz ve muhtelif kaynaklarK o pa n dan doðruluðunu teyit ettiðimiz "K parmak" hadisesiyle ilgili özet bilgiler: Pazar günü Diyarbakýr'da BDP'nin düzenlemiþ olduðu mitingin ardýndan çýkan olaylarda polise atýlmak için hazýrlanan "ses bombasý" bir göstericinin elinde patladý. Þiddetli patlamayla, E. A. isimli þahsýn sað el iþaret parmaðý koptu. Polis, "zanlý"nýn kopan parmaðýný bulmak ve has ta ne ye kal dýr mak i çin a de ta seferber oldu. Yaralý kiþi, hadise mahallinde bulunan parmaðýyla birlikte hastaneye kaldýrýldý. Polis otosuyla hastaneye götürülen þahsýn cebinde, ayrýca ikinci bir bomba daha bulundu. Po lis ler, bu na rað men "Bý ra ka lým, ne hali varsa görsün" de meyip, "yaralý düþman"larýný can havliyle hastaneye götürdüler ve kopan parmaðýnýn yerine dikilmesini temin ettiler. Bu insanî hizmetleri sebebiyle polislere te þek kür e den 46 ya þýn da ki ya ra lý þa hýs, ilk ifadesinde, ne olduðunu bile bilmediði her i ki bom ba yý da hiç ta ný ma dý ðý i ki gencin kendisine verdiðini söyledi. Asýl göz yaþartan husus ise þudur: Polisler,

H

ilk etapta kendilerine bombayla saldýrýrken yaralanan bir teröristi kurtarmak için, imkânlarýný seferber ederek koþturuyor. Bu polisler, bence bir "insanlýk madalyasý"ný hak ediyor. Zira, insanî ve meslekî vazifelerini bihakkýn yapmýþlardýr. Bu hadiseden, özellikle her fýrsatta polislere taþ, bomba, molotof atan, etrafý yakýp yýkan, ortalýðý yangýn yerine döndüren göstericiler iyi bir ders çýkarmalý: Ýnsanlýk derdi. Tabiî, sözümüz bütün bütün insaniyeti sukût etmeyenleredir. Tersine b ir d ur um ols aydý Þayet, benzeri bir yerde tersine bir durum söz konusu olsaydý, hiç þüphesiz yine ayný þeyleri söylerdik. Ya ni, ya ra lý bir po lis ve ya as ker i çin ben ze rî bir fe da kâr lýk ör ne ði gös te ren herhangi bir "gösterici"nin sergilemiþ ol duðu insanî tavrý da alkýþlardýk. Ýnsanlar, herhangi bir sebeple karþý karþýya gelebilir. Zaaflarý sebebiyle de didiþebilirler, itiþ–kakýþ olabilirler. Buna raðmen, yine de insanî davranmayý unutmamalý ve ihmal etmemelidirler. Zaman zaman polislerin "orantýsýz güç" kul lan ma la rý ve ya va tan da þý haksýz ye re ezmeye çalýþmalarý bizi ne derece rahatsýz ediyorsa—"kopan parmak" örneðinde olduðu gibi—görev esnasýndaki insanî tutum ve davranýþlarý da bizi o derece duygulandýrýp memnun ediyor. Elhâsýl: Mutlak ekseriyetinin bizim gibi dü þün dü ðü ne i nan dý ðý mýz Di yar be kir'li hemþehrilerimizin, bu yazýdan bir ihtimal alýnganlýk duyacak diðer bazý hemþehrilerimize konuyu anlayacaklarý bir üslupla izah etmelerini arzu ve talep ediyoruz.

Futbol fanatizminin sonucu Meþin top, ateþ topuna döndü. Fut bol da "za fer ku pa sý" ka zan(dýr)mýþ

TARÝHTE BUGÜN

6 Temmuz 1908

Hürriyet kahramaný Manastýr'da esneli Niyazi Bey “hürriyet/meþrûtiyet” uðruna Manastýr'da daða çýktý. Üstad Said Nursî, bir mektubunda bu hürriyet kahramanýna “Ey zamanýn Rüste mi Zâl’i” diye hitap eder. Bu hitap þekliyle, ona yazmýþ olduðu bir mektupta, hürriyet ve meþrûtiyet meselesinde kendisiyle ay-

R

GÜN GÜN TARÝH

ný fikirleri paylaþtýðýný kayda geçer. (Bkz: Nu tuk & Eski Said Dönemi Es er leri)

Niyazi Bey, II. Meþrûtiyet ilânýný hazýrlayanlarýn baþýnda gelir. Onu çekemeyen Ýttihatçý komitacýlarý, ne yazýk ki onu 1913 senesinde Arnavutluk'ta katlettiler. Kolaðasý Resneli Niyazi Bey (1873–1913)

Turhan Celkan

görünenlere, þu sýralar adeta birer "mücrim" nazarýyla bakýlýyor. Sa yý sýz va tan daþ i se, "Ben za ten böy le bir geliþmenin olacaðýný uzun zamandan beri bekliyordum" diyor. Olanlarý biliyorsunuz. "Fut bo lun ge ne ral le ri", þi ke id di a sýy la ansýzýn ve apar topar þekilde gözaltýna alýndý. Bu daha ilk dalga; bunun devamý ve artçý sarsýntýlarý da kuvvetle muhtemel. Futbol dünyasýnda yaþanan bu adlî deprem karþýsýnda, aciptir ki toplumdan ciddî bir tepki, bir reaksiyon yok. Milyonlarca vatandaþ, adeta þoke olmuþ durumda. Zi ra, bü tün bu o lup bi ten le rin o dak noktasýnda bulunan spor kulübü, Türkiye'de en çok taraftarý bulunan FB yönetimi bulunuyor. Düþündürücü noktalar 1) Ýþ, çýðrýndan çýkmýþ: Fut bol, Tür ki ye'de bir "spor da lý" ol maktan çýkmýþ, adeta fanatizmin, þiddetin prim yaptýðý; silâhýn, paranýn kol gezdiði, çetelerin, mafyanýn cirit attýðý bir arenaya dönüþmüþtür. Bu ise, hayli düþündürücü bir durum. 2) Zamanlama faktörü: Varlýðý pekçok kimse tarafýndan dillendirilen "þike iddialarý"yla ilgili operasyonu nun, ö zel lik le ge nel se çim le rin ya pýl ma sýn dan son ra baþ la týl ma sý, fev ka lâ de düþündürücü bir nokta. 3) Günü itibariyle zamanlama: Pazar sabahý gözaltýna FB Kulübü Baþkaný Aziz Yýldýrým, Mayýs ayýnda evlendiði ye ni e þiy le Pa zar te si gü nü ba la yý i çin ABD'ye gidecekti. Balayý hayali suya düþtü, zehir oldu. Baþkan'ýn kaçma ihtimalinin nazara alýndýðý bu husus da, hayli düþündürücü geldi. 4) Borsadaki geliþmeler: Bor sa da ki FB his se le ri nin te pe tak lak düþüþü, þimdilik bir "küçük kýyamet"i andýrýyor. Bir yýllýk kâr, bir günde hebâ olup gitmiþ. Þike iddiasý mahkemede ispatlanýrsa þayet, asýl "büyük kýyamet" o zaman kopacak demektir. 5) Kalburüstü kiþiler Büyük spor kulüplerinin yönetiminde, bü yük zen gin ler, güç lü si ya set çi ler ve kudretli emekli generaller de var. Bakalým, yaþanan zincirleme hadiselerin ucu kimlere ve nerelere kadar uzayýp gidecek; bekleyip görelim. TAZÝYE Muhterem Talip Çiçek'in aðabeyi Ahmet Çiçek ile Özgür Nizam kardeþimizin babasý Seyhan N iza m Hakk'ýn rahmetine kavuþmuþlardýr. Vefat eden lere Allah'tan rah met ve mað fi ret, ya kýn la rý na sa býr di ler, taziyetlerimi sunarým. MLS

turhancelkan@hotmail.com

fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info (0 505) 648 52 50

Ölümün rahmet yönü

Abdülhüda Bey: “Birinci Mektupta geçen ölümün nimet olmasý ile ilgili bahsi açýklar mýsýnýz? Bunca insana acý veren ölüm nasýl nimet oluyor?” llah’ýn önü acý, arkasý tatlý nimetleri vardýr. Yani önce sabýr gerektiren, teslim gerektiren, tevekkül gerektiren, rýzâ gerektiren; sabrý, teslimi, tevekkülü ve rýzayý gösterenler için hemen ardýndan Allah’ýn sonsuz rahmetini, rýzasýný ve merhametini netice veren yüksek nimetler… Hastalýklar gibi, musîbetler gibi, ölüm gibi. Ölümün rahmetten ve nimetten ibaret olduðunu, “O ki, hanginiz daha güzel iþler yapacaksýnýz diye sizi imtihan etmek için ölümü de, hayatý da yaratmýþtýr” 1 Âyetini tefsir ederken açýklayan Bedîüzzaman Saîd Nursî Hazretlerine göre, hayat dünyaya nasýl bir yaratma ve takdir ile geliyor ise, dünyadan da bir yaratma ve takdir ile ve bir hikmet ve tedbir ile gidiyor. Bedîüzzaman bu hakikati en basit bitki hayatýndan örneklerle ispat eder. Þöyle ki: En basit hayat tabakasýna sahip bitkinin ölümü, hayatýndan daha muntazam bir san'at eseridir. Meyvelerin, çekirdeklerin ve tohumlarýn ölümü görünüþte bozulmak, çürümek ve daðýlmaktan ibarettir. Fakat bu görüntü altýnda gayet muntazam bir kimyevî muamele çerçevesinde, elementlerin, minerallerin ve gerekli zerrelerin faydalý þekilde bir araya gelmesiyle öyle bir hamur oluþur ve yoðrulur ki, tohumun ölümü, sümbülün hayatýný netice verir. Demek çekirdeðin ölümü, sümbülün hayatýnýn baþlangýcýdýr veya hayatýnýn tâ kendisidir. Öyleyse çekirdeðin bu ölümü hayat kadar muntazamdýr, hayat kadar yaratýlmýþtýr! Hem sonra hayat sahibi meyvelerin veya hayvanlarýn insan midesinde ölümleri, insanî hayata çýkmalarýna bir basamaktýr. Öyleyse bu ölümün meyveler ve hayvanlar için yeni ve daha muntazam bir yaratýlma meselesi olduðunu söylemek zor olmaz. Ýþte en aþaðý hayat tabakasýna sahip olan bitki hayatýnýn ölümü böyle muntazam bir yaratýlýþa baþlangýç oluyor ve kaynaklýk ediyorsa, hayat tabakasýnýn en üstününde yaþayan insan hayatýnýn baþýna gelen ölüm, elbette daha muntazam ve baki bir hayatýn basamaðý ve baþlangýcý olacaktýr. Yer altýna girmiþ bir çekirdeðin hava âleminde bir aðaç olmasý gibi, yer altýna giren bir insan da, berzah âleminde baki hayat sümbülü verecektir. 2 Bedîüzzaman, ölümün dört açýdan nimet oldu ðunu beyan eder. Sýrayla ele alalým: 1- Ölüm, kimi insaný aðýrlaþmýþ olan hayat vazifesinden ve hayat yükünden kurtarýp yüzde doksan dokuz dostlarýna kavuþmasýný saðlayan berzah âleminin kapýsý hükmünde olduðundan, yaþlýlar ile aðýr ve çaresi tükenmiþ hastalar için en büyük bir nimettir. Ayrýca ölüm ebedî saadetin kapýsýdýr ve baþlangýcýdýr. Bizi ölüm ötesi nimetlere ulaþtýran bir kapý hükmünde olan ölümün kendisi de, bu açýdan, nimetten baþka bir þey deðildir. 3 2- Ölüm mü’mini, dar, sýkýntýlý, daðdaðalý, karmaþýk ve fýrtýnalý dünya karanlýðýndan çýkarýr; geniþ, sevinçli, ýztýrapsýz ve baki bir hayata mazhar eder. Kiþiyi, hakikî sevgili olan Cenâb-ý Allah’ýn rahmet dairesine alýr. Bilhassa iman ehli için ölüm karanlýklý bir kuyu aðzý deðil, nurlu âlemlerin kapýsý dýr. Dünya ise bütün görkemiyle ve alýcýlýðýyla, ahirete nispeten bir zindan hükmündedir. Elbette dünya karanlýðýndan Cennetler bahçesine çýkmak, sýkýntýlý ve tutsak cismanî hayattan rahat âlemine ve ruhlarýn uçuþtuðu âleme geçmek ve Rahman’ýn huzuruna gitmek bin can ile arzu edilir bir seyahattir. Hatta bir saadettir. 4 Ölüm bu yönüyle de tartýþýlmaz bir nimettir. 3- Ýhtiyarlýk gibi hayat þartlarýný aðýrlaþtýran bir çok olay vardýr ki, ölümü hayatýn çok üstünde bir nimet olarak gösterir. Meselâ sana ýztýrap veren pek ihtiyar annen ve baban ile birlikte, onlarýn anne ve babalarý, dede ve nineleri... vs dayanýlmaz, ýztýraplý ve hastalýklý halleriyle senin önünde þimdi bulunsaydý, hayat ne kadar çekilmez bir dert, ölüm ne kadar nimet olurdu; hissederdin. Hem meselâ, güzel çiçeklerin âþýklarý olan güzel sineklerin, kýþýn þiddetli soðuðunda hayatlarý ne kadar zahmetli, kýþ öncesi ölümleri ne kadar rahmet ve nimet doludur. 4- Uyku nasýl ki musîbete uðrayanlar, yaralýlar ve hastalar için bir rahat, bir rahmet ve bir istirahattýr. Öyle de uykunun büyük kardeþi olan ölüm de, musîbet zedelere, çok aðýr dert sahiplerine ve intihara kadar götüren belâlarla müptelâ olanlara tam bir rahmet ve nimettir. Fakat þüphesiz ölümün bu rahmet ve nimet ciheti iman ve salih amel sahipleri içindir. Dalâlet ehli için ise ölüm elbette azap içinde azap, acý içinde acýdýr. 5

A

DUÂ Ey Hâlýk-ý Mevt ve Hayat! Hayatý bizim için rahmet kýl; azap kýlma! Ölümü bizim için nimet kýl; nikmet kýlma! Kabri bizim için nur kýl; nar kýlma! Kýyameti bizim için müjde kýl; kâbus kýlma! Mahþeri bizim için berat kýl; ceza kýlma! Sýratý bizim için necat kýl; facia kýlma! Âmin! Dipnotlar: 1- Mülk Sûresi: 2. 2- Mektûbât, s. 13. 3- Ýþârâtü’l-Ý’câz, s. 229. 4- Sözler, s. 187. 5- Mektûbât, s. 14.


10

KÜLTÜR SANAT

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

Y

sliha87@hotmail.com

saadetbayri@hotmail.com

Bilgi çaðýnýn acemileri

Usulusludur eni araladýðým perdemin camýna vuran yaðmur damlalarý, “usul”ca yaþamadýðým hayatý ne kadar da hýzlý yaþadýðýmý hissettirdi. “Âheste çek kürekleri, mehtâb uyanmasýn/ Bir âlem-i hayâle dalan âb uyanmasýn” mýsralarýnýn hafif kekremsi tadý konuyor, kalbimin dudaklarýna. Öyle ya, “Aðýr aðýr çýkacaksýn bu merdivenlerden” demiyor muydu þâir? “Usul”ca, tahtalarýn gýcýrtýsýný duya duya… Sükûn ve sükûtun derinliðini yudumlaya yudumlaya çýkmalýydým hayat basamaklarýný. Düþürdükçe hýzýmý, ibresi deðiþecekti farkýndalýðýmýn ve dümtek âhengiyle ses verecekti dilime yüreðimin sesi. Yavaþlamak için önce koþuyor olduðumu fark etmeliyim o hâlde. Çünkü fark etmenin bir adým sonrasý dikkat etmek. Yüzümü çevirirken âleme, bakmakla görmenin farkýný fark ettikçe, lezzetlenecek bakýþýma deðen renk cümbüþü. *** Takýp aklýma hayal kanatlarýný, gözlerimi kapýyorum sahil kenarýnda ayaklarým deðerken suya. Hýþýrtýyla þýrýltýnýn birbirini tamamlayan sesini dinliyorum. Bir ân-ý dâim kadar çok tekrarý var ki þu ânýn, hiç yaþanmamýþ bir ânýna þahitlik ediyorum sanki zamanýn. Hayatýmýn, koca bir andan ibaret olduðunu hissettikçe ve burnumu okþarken arka siteden gelen hanýmelinin kokusu, kelebeði kovalayýp yorulan kediciðe gülerken görüyorum aklýmý. Ruhumun aynasýna yansýyan resimler… Ve çok sevdiðim bir yakýnýmý görmüþ kadar mutlu olurken, ruhuma dokunuyorum “usul usul”. Etrafýmda geliþen þevk içindeki faaliyet ve hareketin varlýðýma ne kadar ve nasýl anlam kattýðýný görüyorum. Birine veyahut bir þeye zaman ayýrmak, onu sevdiðimi hâlimle hissettirmek hazlarýn en nazlýsý… *** “Akþama ne yemek yapsam?” diye düþünüyorum yürürken. Bir sesle irkiliyorum. Kaldýrým taþlarýný sayan birkaç çocuk yavaþlatýyor adýmlarýmý. Ve her gün geçtiðim kaldýrým taþlarýndaki desenler yerleþiyor gözbebeðime. “Bu desenler ne zamandan beri var?” diye komik bir soru düþüyor dilime. Gülümsüyorum… Tebessüm edecek hâlde olmadýðýmý sanýrken hem de. Sonra yemek yapýyorum, aklým gördüðüm kaldýrým taþlarýnýn desenlerine kaymadan. Baharatýn kokusunu duyup, tuzun beyaz ve saf hâlini izliyorum. Soðaný yaðýn içinde âhenkle dans ederken yakalýyorum. Ve sebzelerin birbirine yakýþan renklerinin fotoðrafýný çekiyor yine gözbebeklerim. Nihayetinde hayatýn “anlarýn birleþiminden doðan uzun bir þimdi” olduðunu, yaþayarak tecrübe ediyorum. *** Ömrüme sýðýþtýrmak için uðraþtýklarýmýn listesini yapýyorum. Yazmaktan yorulurken, nasýl yaþadýðýmý sorguluyorum. Dýþýmla uðraþýrken, içimin caddelerinin ölü anlarla dolu olduðunu fark etmek, ürkütüyor gönlümü. Yetiþememenin verdiði kaygý ile hýzlanýp ölüme ne çok yaþanmamýþ “þimdi” baðýþlamýþým cömertçe. Ömrümün ortasýnda fark ediyorum. Kâinattaki her parça birbiriyle iliþkili iken ve benden baþka bütün yaratýlmýþ sakince hareket ediyorken… Her þeyin âhenkle aktýðý bir hayatta, mevsimler bile sýrayý bozmadan ilerlerken, utanýyorum usulca yaþayamadýðým duygularýmdan. Ýhtiyaçlarýmý daha çabuk gidermek için hýzlanýrken, sabýrsýzlýk ve tahammülsüzlük girdabýna hapsolmuþum. Boþuna, “Hatýrlamak isteyen kiþinin adýmlarýný yavaþlattýðýný, unutmak isteyen kiþinin ise hýzlandýrdýðýný” dile getirmemiþ Milan Kundera, “Yavaþlýk” kitabýnda. Attýðým her adým benden uzaktayken, sahip olduklarýmý hatýrlayýp þükrümü arttýrmak için yavaþlama zamanýdýr artýk. “Dünyayý bir kum taneciðinde… Ve yabanî bir çiçekte cenneti… Avucunun içine sýnýrsýzlýðý sýðdýr ve dahi bir tek ânýn içine sonsuzluðu” diyen þâir misali, yaþarken mutlu olmanýn sýrrýný çok ince çizgilerle çizme zamaný deðil mi?

Y

lginçtir, bir arkadaþým, 22. yüzyýlda doðmadýðýnýn üzüntüsünü paylaþmýþtý benimle. Ardýndan eklemiþti: “Düþünsene… Bilgisayarýn keþfi, cep telefonunun insanlýðýn hizmetine sunulmasý, internetin icadý, facebook, twitter gibi sosyal medyanýn kuruluþu ne kadar muazzam bir iletiþim dünyasýnýn kapýsýný araladý bize. Kim bilir ben bu dünyadan göçüp gittikten sonra neler neler keþfedilecek! Hani þu filmlerde hep hikâye edilen ýþýnlanma olayý ölümümden sonra gerçekleþirse ne çok þey kaybedeceðim.” Ýlk defa böyle bir düþünceyle karþýlaþmýþtým, þaþkýndým. Evet, bilgi/uzay çaðý olarak nitelendirilen yirmi birinci yüzyýlda yaþýyoruz. Yaþadýðýmýz asrýn aldýðý isim dolayýsýyla bizler de bilgi toplumu olarak adlandýrýlýyoruz. Bilgi toplumunda ise temel deðer, ‘amaçlara ulaþma yoluyla tatmin olmak’ ile ‘maddî ihtiyaçlarýn giderilmesi’ mefkûresinden geçiyor. Bu iki maksadýn þekillendirdiði gayeler doðrultusunda kendimize bir hayat biçiyoruz hýrsla, ýsrarla, tamahkârlýkla. * Benim ise aklýmda, bunca bilgi yýðýnýnýn içinde neden hakikî manada birkaç ilme vakýf olmadýðým sorusu çýnlýyordu sürekli. Mezun olduðum fakültede altmýþtan fazla ders görmeme raðmen niçin ikisinde yahut üçünde adamakýllý mütehassýs deðilim? Oysa eski zamanýn âlimleri hadis alanýnda uzman olduðu gibi ayný zamanda fýkýh, kelâm, tefsir ilimlerinde de üstat olabiliyordu. Ebu Hanife, Ýbn Teymiyye, Ýbni Kesîr, Taberi, Kadý Beydâvî ve daha birçoðu bunun en güzel örneði olarak eserleriyle, fikirleriyle günümüze kadar ulaþýyor ve bizleri hayran býrakýyorlar. Uzun zaman cevapsýz kalan bu sorum gün geldi cevabýný buldu. Cevabý çaðýn eþsiz güzelinin Sözler isimli eserinde mahfuzdu. Sabýrla gizemlerinden sýyrýlacaðý, nazarýma çarpacaðý ve sualime karþýlýk vereceði günü bekliyordu. Bediüzzaman sorumu þöyle cevaplandýrýyordu yýllar evvelinden: Geçmiþ zamanýn insaný ebedî saadeti, huzuru arzular ve bu hedef için çabalarken, günümüz insaný nazarýný dünya mutluluðuna çevirmiþti. Dahasý geçim derdinin sýkýntýsý, bu sýkýntýnýn tevekkülsüzlük boyutunda bir hastalýk misali insan ruhunu kemirerek sersemlik aþýlamasý da vardý. Her þeyi tabiata ve maddeye dayandýran felsefe—bu felsefenin yaygaracýlarý dinsizlik komiteleri ve ‘izm’ler, akýmlar—boþ durmuyor akla adeta körlük veriyordu. Iþýktan mahrum kalan zihin ve kabiliyetler iþlevini yerine getirmez hale gelirken aslýný ve amacýný kaybediyordu. * Bu yüzden olsa gerek, yüzlerce bilgi bombardýmanýnýn altýnda acemilikten öteye geçemiyoruz.

Ý

Hoca Akþehir semalarýnda

—Yamaç Paraþütü Öðretmeni Fahri Çavdar Temsili Nasreddin Hoca olarak Akþehir’de uçuþ yaptý. Çavdar, “Temsilî Nasreddin Hoca olarak, Akþehir semalarýnda sevgi ve barýþ mayasý çaldým” dedi. Akþehir’de devam eden 52. Uluslararasý Akþehir Nasreddin Hoca Anma ve Mizah Günleri kapsamýnda temsili Nasreddin Hoca Fahri Çavdar, Akþehir semalarýnda yamaç paraþütü ile uçarak halka gökyüzünden dâvetiye attý. Akþehir semalarýna yükselen temsili Nasreddin Hoca ve ayný zamanda Yamaç Paraþütü öðretmeni olan Fahri Çavdar, uçuþ öncesi yaptýðý konuþmada, “Gülmecenin baþkenti Akþehir’den yamaç paraþütü ile gökyüzünden tüm dünyaya sevgi ve barýþ mayasý çalacaðým” dedi. Ýstanbul / Yeni Asya

Aileler,çocuklarýna hediyeolarakkitapalýyor OKULLARIN tatile girmesiyle kitap satýþ reyonlarýnda hareketlilik baþladý. Kitapçýlarýn vitrinlerini çocuk kitaplarý süslüyor. Birçok aile, boþ vakitlerini deðerlendirmek için çocuklarýnýn tatil eþyalarýnýn yanýnda masal, öykü, tatil seti, dinî bilgiler içeren kitaplarý da alýyor. Özellikle çocuk kitaplarýndaki gözle görülür artýþ dikkat çekiyor. Muþtu Yayýnlarý Müdürü Mustafa Özün, normal zamanlara göre satýþlarda yüzde 40’lýk bir artýþ meydana geldiðini söyledi. Tatil dönemlerinde çocuk kitaplarýnda indirim kampanyalarý düzenlediklerini, yaz aylarýnda anne babalarýn çocukla-

rýný Kur’ân-ý Kerim ve dini bilgileri öðrenimine yönlendirdiðini hatýrlatan Özün, yaþ gruplarýna göre ‘elifba ve ilmihal’ kitaplarýnýn da raðbet gördüðünü bildirdi. Timaþ Çocuk Marka Yönetmeni Sevinç Erzurumlu, yaz aylarýnda çocuklara dönük farklý çalýþmalar yaptýklarýný ifade etti. Neþeli faaliyetler, boyama ile tarih, coðrafya, fen bilimleri gibi dersleri eðlenceli hale getiren kitap serileri sunduklarýný dile getiren Erzurumlu, “Bu tür kitaplar tatil dönemlerinde daha fazla ilgi görüyor. Çocuk hem eðleniyor, hem de öðreniyor. Neþeli etkinlik-

ler serimizde ise anne, baba ve çocuðun ortak yapabileceði aktiviteler mevcut.” Erzurumlu, ailelerin, çocuðun kiþilik ve yaþýna uygun kitaplarý tercih etmeleri gerektiðini hatýrlattý. NT Adana Merkez Maðazasý Kitap Sorumlusu Hamza Yavuz da yaz tatilinde çocuk kitaplarýna talebin arttýðýný kaydetti. Bu dönemde çocuk kitaplarý satýþýnda yaklaþýk yüzde 60’lýk artýþ meydana geldiðini anlatan Yavuz, müþterilerin daha fazla kitap alabilmeleri için ‘ikinci kitaba yüzde 50 indirim’ diye kampanyalar düzenlediklerini söyledi. Adana / cihan

Moda’nýn“MermerKonaðý” ihtiþamlýgünlerinegeridönüyor YILLAR önce prensesler ve paþalara ev sahipliði yapan, sonrasýnda öðrencileri aðýrlayan Kadýköy Kýz Lisesi’nin bahçesindeki 135 yýllýk tarihî Mahmut Muhtar Paþa Köþkü Ýstanbul Ýl Özel Ýdaresi’nin eliyle görkemli günlerine geri dönüyor. Ýstanbul Ýl Özel Ýdaresi tarafýndan proje çizimleri yapýlan ve “Mermer Konak” olarak da bilinen Mahmut Muhtar Paþa Köþkü, 1999 depreminden büyük zarar görmüþ ve kullanýlamaz hale gelmiþti. Ýstanbul Ýl Özel Ýdaresi’nin, Ýstanbul’un paha biçilmez kültür mirasýný koruma ve iyileþtirme çalýþmalarý sürüyor. Mahmut Muhtar Paþa Köþkü Restorasyon Projesi, yapýlan araþtýrmalar ve belgeleme çalýþmalarý sonucu oluþturulan restitüsyon projesi doðrultusunda hazýrlandý. Restorasyon projesinde, köþkün özgün malzemeleriyle ve geleneksel yapým teknikleri ile onarýlýp saðlamlaþtýrýlmasý ve yapýya iþlevler teklif edilerek kullanýlýr duruma getirilmesi planlanýyor. Kültür Sanat Servisi

66 baþarýlý gence yurtdýþý bursu

100 Temel Eser konferanslarý

TÜRK Eðitim Vakfý’ndan (TEV) 2011-2012 öðretim yýlýnda yurt dýþý yüksek lisans ve üst ihtisas bursu almaya hak kazanan 66 yeni bursiyer tanýtýldý. TEV’in bursuyla halen ABD, Ýngiltere, Almanya ve Fransa’daki çeþitli üniversitelerde yüksek lisans ve üst ihtisas yapma þansý yakalayan 97 baþarýlý gence, 2011- 2012 öðretim yýlýnda 66 yeni bursiyer daha eklendi. TEV, Türkiye’nin geleceðini kuracak liderler yetiþtirmek üzere, 1969 yýlýndan bu yana yurt dýþýnda yüksek lisans ve doktora burslarý veriyor. Bugüne kadar 1309 gence yurt dýþý bursu saðlayan TEV, eðitime gönül vermiþ baðýþçýlar ve vakýf çalýþanlarý ile ülkemizin ihtiyaç duyduðu üst düzey yönetici, bilim adamý ve sanatçýlarýn yetiþmesine destek oluyor. Ýstanbul / Yeni Asya

TÜRKÝYE Ýlim ve Edebiyat Eserleri Meslek Birliði (ÝLESAM) Ýstanbul Þubesi Bakýrköy Ýlçe Millî Eðitim Müdürlüðü ile birlikte Türkiye’nin en önemli kültür ve eðitim faaliyetini uygulamaya koyuyor. Proje kapsamýnda 1 Ekim 2011-1 Haziran 2012 tarihleri arasýnda “100 Yazar ve Akademisyen; 100 Temel Eser Konferanslarý” baþlýðý altýnda, Bakýrköy’de bulunan 41 ilköðretim ve ortaöðretim kurumunda, 400 programdan oluþan bir dizi faaliyet düzenlenecek. Eðitimi kültürle, kültürü de eðitimle buluþturacak olan “100 Yazar ve Akademisyen; 100 Temel Eser Konferanslarý” ile öðrencilerin iyi modelleri tanýmalarý ve zihin dünyalarýnýn daha da aydýnlanmasý hedefleniyor. Said Temur / Ýstanbul

BULMACA Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)

1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

SOLDAN SAÐA— 1. Yazan, yazýcý, usta yazýcý. - Duvarlarý boyamak için kullanýlan sulandýrýlmýþ kireç veya boya. 2. Mitoz ve mayoz bölünmenin üçüncü safhasý. - Hava ve deniz taþýtlarýnda, taþýta istenilen yönü vermeye ve belirli bir doðrultuda götürmeye yarayan hareketli parça. 3. Batmanda bir petrol bölgemiz. - Bir bayan adý. 4. Konya'da bir barajýmýz. - Kemiklerin yuvarlak ucu. - Gariplikleri ile ünlü bir eski çað ülkesi. 5. Bahar mevsimini konu olan divan edebiyatý þiiri. 6. Utanma duygusu. - Ayrý türden olan ögelerin karýþtýrýlmasýyla oluþmuþ, muhtelif. - Harmanda döðeni boyunduruða takan, iki ucu çengelli aðaç araç. 7. Uygulamalý olarak yapýlan askerlik eðitimi. 8. Þehirler arasý yollarýn iki tarafýnda yayalarýn yürümesine ve taþýtlarýn trafiði aksatmadan durabilmesine yarayan çakýl veya toprak yol. - Kelime baþýnda kullanýlan ve kullanýldýðý kelimeye olumsuz anlam katan ön ek. 9. Yeryüzünde en çok ilgi gören mabed. Elçilik görevlisi. 10. Elektrikle ayrýþým olayýnda ve pillerde indirgenme tepkimesinin olduðu elektrot. Geçilmesi zor dað geçidi. YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Balýkla beslenen perde ayaklý su kuþu. 2. Sermaye, kapital. - Bir renk. 3. Aç gözlülük. - Eski metinlerde Recep ayýnýn simgesi. 4. Floresan antikor deneyi. - Bir iþ veya durumun sonu, sonuç. 5. Yüksek bir yerden bakýldýðýnda göz önüne serilen geniþ görünüþ. 6. Baþ, kumandan, amir. - Bütün çizgileri belirgin olan, gözün bütün ayrýntýlarýyla algýlanan, iyi görünen. 7. Sözünden, kararýndan dönmek, vazgeçmek. - 8. Etrafý su ile çevrili kara parçasý. - Alfabemizde ilk iki sesli harf. - Mekan'da orta. 9. Ýki yaþýnda diþi sýðýr. - Hücum, saldýrý. 10. Niþastayý parçalayarak þekere çeviren bir enzim. - Voltamperin kýsasý. 11. Bir bayan adý. - Kimi yörelerimizde elbise yerine kullanýlan kelime. 12. Dað lâlesi.- Bir þart eki.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

10

1

BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI

Ü R Ý K A S Ý T K K

2

3

4

5

6

7

8

V Ý L A Y E T Þ M A

E S A S A T A M A R

Y A N A K K S E L E

Ý L A A L M A C Ý T

K E T E E A B A Y E

G M T K MS K E Ý R L Ý R K L A E T K A

9 10 11 12

A M E L Ý Y A T I K

S Ý D E R E R Ý A S

A N E A N R N A R A

T A F F E R E L N F


EKONOMÝ

Saðlam GYO ile Saf güçlerini birleþtirdi

YILDIZ Holding’in gayrimenkul þirketi Saðlam GYO ile Saf Gayrimenkul güçlerini birleþtirdi. Saf Gayrimenkul, Saðlam GYO ile birleþerek halka açýlýyor. Üç büyük ortak; Yýldýz Holding, SÝNPAÞ ve Akkök Grubu’nun gücünü Ýstanbul Anadolu yakasýnýn prestij projesi Akasya ile hayata geçiren SAF, Saðlam GYO ile birleþerek þirket hayatýna SAF GYO adý ile devam edecek. Birleþmeden sonra SAF GYO, Türkiye’nin ilk beþ GYO’sundan biri olarak konumlanarak, yatýrýmcýsýna güçlü mali yapýsý ile yüksek kazançlý bir portföy sunacak. Yýldýz Holding Ambalaj, Biliþim, Gayrimenkul Grup Baþkan Yardýmcýsý Ahmet Özokur “Saðlam GYO ile SAF Gayrimenkul birleþmesi ile oluþacak ortaklýðýn sermaye gücü ve ortaklarýn engin tecrübesi, bu bölgelerde proje geliþtirecek kaldýraçlara sahip olacak” diyerek birleþmenin önemini belirtti. Ýstanbul / Yeni Asya

Moody’s: BDDK’nýn kararý olumlu

ULUSLAR ARASI kredi derecelendirme kuruluþu Moody’s, Bankacýlýk Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK), karþýlýksýz tüketici kredileri için bankalarýn ayýrmasý gereken karþýlýk oranlarýnýn arttýrýlmasýna iliþkin kararýnýn olumlu olduðunu bildirdi. Moody’s’in ‘’Haftalýk Kredi Görünümü’’ Raporunda yer alan analizde, BDDK’nýn 20 Haziran’da karþýlýksýz tüketici kredileri için bankalarýn ayýrmasý gereken karþýlýk oranlarýnýn arttýrýlmasýna yönelik bir karar aldýðý hatýrlatýlarak, BDDK’nýn kararýnýn olumlu olarak deðerlendirildiði görüþüne yer verildi. Analizde, tedbirin, hanehalkýnýn artan kredi borçlanmasýný kontrol altýna almaya ve uzun vadeli karþýlýksýz tüketici kredilerine yönelik artan kredi riskine karþý olduðu kaydedildi. Moody’s, BDDK’nýn aldýðý kararý, kredi büyümesini azaltmak için Türk yetkililerce alýnan engelleyici bir tedbir o larak deðerlendirdi. Ankara / aa

THY’nin Necef uçuþlarý baþladý

TÜRK Hava Yollarýnýn (THY), Baðdat, Erbil ve Basra’dan sonra Irak’ta uçuþ gerçekleþtirdiði 4. uçuþ noktasý olan Necef seferi dün baþladý. THY Basýn Müþavirliðinden yapýlan açýklamaya göre, Necef uçuþlarý Salý, Perþembe ve Cumartesi günleri haftada 3 sefer, Ýstanbul-Necef-Basra-Ýstanbul olarak gerçekleþecek. Ýstanbul’dan Necef’e 31 Aðustos tarihinden önce yapýlacak seyahatlerde, gidiþ-dönüþ bütün vergiler dahil 275 eurodan baþlayan ücretlerle seyahat edilebilecek. Ýstanbul / Yeni Asya

EFEKTÝF SATIÞ

1 ÝSVÝÇRE FRANGI 1 ÝSVEÇ KRONU

EFEKTÝF ALIÞ

SATIÞ

1.8879 0.25490

1.9001 0.25755

1.8851 0.25472

1.9030 0.25814

1.6732 5.8083

1.6808 5.8848

1.6670 5.7212

1.6872 5.9731

1.6136 1.7327

1.6048 1.7135

1.6160 1.7431

1 KANADA DOLARI

0.31413 2.3433

0.31237 2.3305

0.31485 2.3468

1 NORVEÇ KRONU

1 EURO

0.31259 2.3321

1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ

0.29953 0.42948

0.30155 0.43025

0.29932 0.42626

0.30224 0.43348

1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ

2.5854

2.5989

2.5836

2.6028

100 JAPON YENÝ

1.9872

2.0004

1.9798

2.0080

1 DANÝMARKA KRONU

COLA TURKA, Adapazarý’ndan sonra ikinci üretim tesisini, satýlan toplam gazlý içeceðin 5’te 1’inin Akdeniz Bölgesi’nde olduðunu dikkate alarak, Adana’ya açtý. Yýldýz Holding Gýda ve Ýçecek Grubu Baþkaný Mehmet Tütüncü, Adana ile yýlda 700 milyon litre üretim kapasitesine ulaþýldýðýný söyledi. Nielsen’in yaptýðý ve Haziran 2010’da yayýnladýðý Markalar araþtýrmasýna göre; Cola Turka’nýn kola kategorisinde ilk akla gelen markalar sýralamasýnda kuvvetli ikinci marka konumunda olduðunu dikkat çeken Tütüncü, “Bugüne kadarki spor yatýrýmlarýmýzýn marka bilinirliðimize katkýlarý çok büyüktür. Cola Turka, çok geniþ bir portföye sahip içecek grubumuzun vazgeçilemeyecek önemde bir aktörüdür. Artýk geldiðimiz noktada farklý mecralarda Cola Turka reklâmlarýmýzý, faaliyetlerimizi görmeye devam edeceksiniz” dedi. Ýstanbul / Yeni Asya

ALIÞ

DÖVÝZ SATIÞ

1.6059 1.7214

1 AVUSTRALYA DOLARI

Cola Turka yatýrýma devam ediyor

DÖVÝZ SATIÞ

ALIÞ

1 KUVEYT DÝNARI

11

SERBEST PÝYASA

DOLAR

EURO

ALTIN

DÜN 1,6280 ÖNCEKÝ GÜN 1,6160

DÜN 2,3540 ÖNCEKÝ GÜN 2,3440

DÜN 78,85 ÖNCEKÝ GÜN 77,95

C. ALTINI DÜN 531,20 ÖNCEKÝ GÜN 525,25

1 ABD DOLARI

ALIÞ

Cinsi

Cinsi

Yeni yatýrým ile yýlda 700 milyon litre üretime ulaþýlacak.

5 TEMMUZ 2011

MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI

HABERLER

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

Y

Vergiyi böyle kaçýrmýþlar! VERGÝ ÝNCELEMELERÝ, VERGÝ KAÇIRMAK ÝÇÝN HER YOLA BAÞVURULDUÐUNU ORTAYA KOYDU. HASILATI PARAVAN ÞÝRKETLERÝN POS MAKÝNELERÝNÝ KULLANARAK TAHSÝL ETMEK, KAZANCINI SAKLAMAK ÝÇÝN VERGÝ CENNETLERÝNDE ÞÝRKET KURMAK BUNLARDAN BÝR KAÇI. MALÝYE Bakanlýðý Gelirler Kontrolörleri Baþkanlýðýndan edinilen bilgiye göre, Türkiye çapýnda gerçekleþtirilen vergi incelemelerinde mükelleflerin çok deðiþik vergi kaçýrma tekniklerine baþvurduðu belirlendi. Bazý firmalarýn ihracat gelirlerini çalýþtýrdýklarý iþçiler adýna bankalarda açtýrdýklarý hesaplara aktarttýðý anlaþýlýrken, bazý þirketlerin de satýþ gelirlerini vergi cennetlerine transfer ederek gizlediði belirlendi. Hasýlatýný gizlemek için kurduðu paravan þirketlerin POS makinelerini kullanmak da, daha az vergi ödemek için kurulan pazarlama þirketlerine emsal bedelin altýnda satýþ göstermek de sýk baþvurulan vergi kaçýrma yöntemleri arasýnda yer aldý. NASIL VERGÝ KAÇIRDILAR? Gelirler Kontrolörlerinin gerçekleþtirdiði bazý vergi inceleme sonuçlarý þöyle: -Maden üreticisi büyük bir firma, yurt dýþýna yaptýðý satýþlardan elde ettiði kazancý, vergi cenneti ülkelerin saðladýðý imkânlarý kullanarak gizledi. Söz konusu firma, bunun için öncelikle vergi cenneti Virgin Adalarýnda yeni bir þirket kurdu. Mermer ihracatýný da yurt dýþýndaki gerçek alýcý yerine vergi cennetinde mukim firma adýna düþük bedelle faturalandýrdý. Ancak mallar nihaî alýcýya gönderildi. Vergi cennetinde kurulan firma ise mallar için nihaî alýcýya gerçek satýþ bedeli üzerinden fatura düzenledi. Böylece satýþ kârýnýn önemli bir kýsmý, vergi yükü sýfýr ya da sýfýra yakýn vergi cenneti ülkeye transfer edilerek, Türkiye’de vergiye tabi tutulan kazanç tutarý azaltýldý. -Bir baþka büyük firma, mermer ocaðýndan çýkarýlarak iþlediði mermeri yurt dýþýna ihraç etti. Ýncelemeler sýrasýnda, bu firmada çalýþan bazý iþçilerin banka hesaplarýna bakýldý. Hesaplara sýk sýk Çin’den yüksek tutarlarda para transfer edildiði görüldü. Ýnceleme derinleþtirildiðinde, firmanýn Çin’e yaptýðý mermer ihracatýnýn satýþ bedellerinin çok büyük kýsmýnýn iþçiler adýna bankalarda açýlan hesaplara aktarýldýðý, bu þekilde vergisiz kazanç elde edildiði anlaþýldý. -Ambalaj sektöründe faaliyet gösteren büyük bir firma,

yurt içinde üretip, yurt dýþýnda iliþkili bir firmaya satmýþ olduðu mamullerin satýþ bedellerini emsal bedelin çok altýnda gösterdi ve kazancý transfer fiyatlandýrmasý yoluyla örtülü olarak yurt dýþýndaki firmaya aktardý. Türkiye’deki firma, fiyat düþüklüðünü gizlemek için de ihraç edilen ambalaj malzemelerini fason üretim gibi gösterdi. -Yað üreticisi bir þirket, dönem sonunda yaptýðý deðerleme iþlemi sýrasýnda banka kredi borçlarýna iliþkin oluþan lehte kur farklarýný gelir yazmadý, bunun yerine dönem sonu stoklarýnýn deðerini ayný tutarda azalttý. Bu þekilde bir yandan carî yýlýn vergiye tabi kazancý eksik beyan edilirken, diðer taraftan sonraki yýla devreden stoklarýn deðeri yanlýþ belirlendi. -Alkollü içecek sektöründeki bazý imalatçý firmalar, Özel Tüketim Vergisi ziyaýna sebebiyet verdi. Yapýlan incelemelerde, bazý alkollü içki imalatçýlarý, nisbi oranda vergiye tabi ilk teslim bedelini düþük tutmak ve buna baðlý olarak daha az ÖTV ödemek için ürettikleri ürünleri, kendi kurmuþ olduklarý pazarlama firmalarýna emsal bedelin altýnda fiyattan sattý gösterdi. Bu þekilde olmasý gerekenden daha az ÖTV ö-

denirken, hem grubun toplam kârý arttý, hem de fiyat avantajý elde edilerek, haksýz rekabete sebep olundu. -Bir demir çelik üreticisi, satýþa konu ettiði bir kýsým mamulü kayýt dýþý olarak sattý. Kayýt dýþý satýþ iþleminin gizlenmesi amacýyla da üretim raporlarý ve stok kartlarýyla oynadý. Ayrýca aktifleþtirilip, amortisman yoluyla itfa e dilmesi gereken bazý sabit kýymetleri üretim maliyetine dahil etti. PARAVAN ÞÝRKETE HASILAT AKTARIMI -Akaryakýt istasyonu iþleten bir firma, akaryakýt teslimlerinden doðan hasýlatýný kurmuþ olduðu paravan þirketlerin POS makinelerini kullanarak tahsil etti. Bu þekilde gerçek kazanç gizlenerek, daha az vergi ödendi. -Büyük ölçekli bir gýda firmasý, kayýt dýþý olarak sattýðý ticarî mallarýný kaydî envanterlerinde göstermek suretiyle hasýlatýný sakladý. -Toptan kömür satýþý yapan büyük bir firma, ayný müþterilerine yaptýðý satýþlarýn bir kýsmý için fatura düzenlerken, bir kýsmýný kayýt dýþý olarak sattý. Ankara / aa

Memur maaþ artýþý, iþçiyi ikiye katladý TÜRK-ÝÞ’ÝN araþtýrmasýna göre, 20032011 döneminde en düþük memur maaþý 896 lira, en düþük kamu iþçi ücreti ise 404 lira arttý. Konfederasyon, kamuda en düþük memur maaþý ile en düþük iþçi ücretinin karþýlaþtýrýldýðý bir araþtýrma yap tý. A raþ týr ma ya gö re, O cak 2003’te aile yardýmý ve çocuk parasý hariç net 374.63 lira olan en düþük memur maaþý, 2011 yýlýnda 1270.45 liraya çýktý. Buna karþýlýk, en düþük iþçi ücreti ise net 226 liradan 629.95 liraya yükseldi. En düþük memur maaþýndaki artýþ net 895.82 liraya ulaþýrken, en düþük iþçi ücretindeki artýþ net 403.95 lirada kal dý. En dü þük me mur ma a þýn da 2003-2011 dö ne min de ya þanan ar týþ yüzde 239.12’yi bulurken, en düþük iþçi ücretindeki artýþ yüzde 178.73 oldu. Öte yandan, ilk iþe giriþ ücretleri açýsýndan bir karþýlaþtýrma yapýldýðýnda da memurlar ve iþçiler açasýnda ciddî bir farklýlýk bulunduðu ortaya konuldu. Memurlarda, 112.94 liralýk aile yardýmý ve 46.67 liralýk çocuk parasý hariç tutulduðunda, ilköðretim mezunu hiz-

YERÝNÝZÝ AYIRTMAK ÝÇÝN ACELE EDÝN! SÜLEYMAN KÖSMENE VE RECEP TAÞCI'NIN KATILIMI ÝLE ÝZMÝR KÜLLÝYESÝ YARARINA YAT GEZÝSÝNE DÂVET! TARÝH: 10.07.2011 PAZAR SAAT: 09.30 KALKIÞ YERÝ: ÇEÞME GEZÝ YERÝ: ÇEÞME KOY VE ADALARI ÜCRET: 30 TL (SABAH KAHVALTISI, ÖÐLE YEMEÐÝ -BALIK IZGARA- DÂHÝL) ÝZMÝR ÇEÞME GÝDÝÞ DÖNÜÞ YOL ÜCRETÝ: 10 TL. BAYANLAR ÝÇÝN YER AYRILMIÞTIR. BÜTÜN TÜRKÝYE YENÝ ASYA OKUYUCULARI DÂVETLÝDÝR MÜRACAAT: (0 506) 492 06 33 (Abdülbasir ÞEKER)

metlinin iþe giriþ maaþý 1275.43, lise me zu nu me mu run i þe gi riþ ma a þý 1312.47, meslek lisesi mezunu teknisyenin iþe giriþ maaþý 1436.84, yüksekokul mezunu teknikerin iþe giriþ maaþý ise 1700.18 liraya karþýlýk geliyor. Ýþçilerde ise birleþtirilmiþ sosyal yardým ödemesi net 60.14 lira ile ikramiye hariç tutulduðunda, karayollarýnda yeni iþe baþlayan bir iþçinin ücreti 884.23 lira, iþe yeni baþlayan inþaat sürveyanýnýn ücreti 898.67 lira, sürücü operatörünün ücreti 911.10 lira, Devlet Su Ýþlerinde iþe yeni baþlayan vasýfsýz iþçinin ücreti 978.65 lira, TCDD’de iþe yeni baþ la yan tren teþ kil iþ çi si nin üc re ti 999.61 lira seviyesinde bulunuyor. ÝÞÇÝNÝN 100 LÝRASI 96, MEMURUN 131 LÝRA OLDU Araþtýrmada, kamu iþçisinin ücreti ile memur maaþlarý reel olarak da karþýlaþtýrýldý. Buna göre, iþçinin 100 lirasý 2002’den 2010’a gelindiðinde 95.9 liraya geriledi. Memurun 100 lirasý ise ayný dönem sonunda 131 liraya ulaþtý. Ankara / aa

Bizim Tur’dan yurt dýþýnda daimî fuar hizmeti baþlýyor YeniAsya – Bizim Tur, üretici ve ihracatçýlara yurt dýþýnda fuar ve distribütörlük hizmetleri verecek. Bu yýl sonunda girecek daimî fuar ve distribütörlük hizmetlerinde, üretici firmanýn hem ürünleri sergilenecek ve hemde pazarlama ve satýþý yapýlacak. Baþta Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt gibi ülkelerde baþlayacak hizmetlerden yararlanmak isteyen üretici, ihracatçý ve sanayiciler Yeni Asya – Bizim Tur’dan bilgi alabilirler.

Açlýk sýnýrý 895 lira oldu BELEDÝYE ve Özel Ýdare Çalýþanlarý Birliði Sendikasý (Bem-Bir-Sen) ARGE Birimi tarafýndan TÜÝK verileri baz alýnarak hazýrlanan 2011 yýlý Ha ziran ayý Asgarî Gýda Harcamasý (Açlýk Sý ný rý) ve As ga rî Ge çim Had di (Yoksulluk Sýnýrý) rakamlarý açýklandý. Buna göre 2011 yýlý Haziran ayýnda açlýk sýnýrý 895.47 lira olarak belirle nirken, yoksulluk sýnýrý 2.522,57 lira olarak gerçekleþti. Enflasyon, Haziran a yýn da gý da fi yat la rýn da ki yüz de 6,4’lük gerilemenin etkisiyle tarihin en büyük düþüþünü yaþadý. Türkiye Ýstatistik Kurumu’nun verilerine göre, geçen ay Tüketici Fiyatlarý Endeksi’nde (TÜFE) yüzde 1,43’lük rekor düþüþ o-

lurken, Üretici Fiyatlarý Endeksi (Ü FE) yüzde 0,01 arttý. Haziran itibarýyla yýllýk enflasyon TÜFE’de yüzde 6,24, ÜFE’de yüzde 10,19 oldu. Ana harca ma gruplarý itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artýþ yüzde 1,41 ile eðitim grubunda gerçekleþti. Haziran ayýnda endekste yer alan gruplardan eðlence ve kültürde yüzde 1,19, çeþitli mal ve hizmetlerde yüzde 1,07, haberleþmede yüzde 0,71, giyim ve ayakkabýda yüzde 0,64, ev eþyasýnda yüzde 0,55, lokanta ve otellerde yüzde 0,48, ulaþtýrmada yüzde 0,32, konutta yüzde 0,24, saðlýkta yüzde 0,04 artýþ, gýda ve alkolsüz içeceklerde yüzde -6,40 düþüþ yaþandý. Ahmet Terzi / Ankara


12

ÝLAN

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

Y

Y se ri i l â n l a r Uygun Fiyata Satýlýk DEVREMÜLK Afyon Hilal Termal Tatil Köyünde 17-27 Eylül arasý kullanýma hazýr, 14.000TL satýlýk Not: Araba ile takas olunur. Gsm: 0542 240 03 42

ELEMAN Takým arkadaþlarý arýyoruz. Pazarlama departmanýna yetiþtirilmek üzere elemanlar alýnacaktýr. 0(212) 655 88 59

Otomotiv Sektöründe Yetiþtirilmek üzere 4 yýllýk üniversite mezunu bayan sekreterler alýnacaktýr. DORA OTOMOTÝV Tel: 0(212) 422 22 23 Topkapý'daki okulumuza resim, müzik, beden eðitimi ve çocuk geliþimi öðretmenlerine ihtiyaç duyulmaktadýr. 0532 605 00 02 0506 836 89 00 Web Ofsette çalýþacak makina ustasý ve yardýmcýlarý aranýyor. (0535) 278 52 18 saidaydin@yeniasya.com.tr Kýrtasiye sektöründe deneyimli pazarlama elemaný araç kullanabilen Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Grafik ve Tasarým elemaný aranýyor. Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Özel Duyu Özel Eðitim ve Rehabilitasyon Merkezine Ýþitme Engeliler Öðretmeni alýnacaktýr. Ücret Dolgundur. (0532) 374 68 07 (0505) 778 34 39 Antakya/Hatay Sultanahmet bölgesinde ki otelimiz için Ýngilizce bilen bay resepsiyon elemaný aramaktayýz. Ýrtibat tel : 0(212) 528 95 32 E Ehliyetli Kamyon Þoförü aranýyor. 0(212) 671.51.71 ÝHRACATÇI FÝRMA-

AVANOS BELEDÝYE BAÞKANLIÐINA SINAVLA ÝTFAÝYE ERÝ ALIMI ÝLANI Avanos Belediye Baþkanlýðý bünyesinde 657 Sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu'na tabi olarak istihdam edilmek üzere Ýtfaiye Eri alacaktýr. Ýçiþleri Bakanlýðý tarafýndan 21.10.2006 tarih ve 26326 sayýlý Resmi Gazetede yayýmlatýlan, Belediye Ýtfaiye Yönetmeliðinin 15, 16 ve 17. maddeleri ile 11.04.2007 tarih ve 26490 sayýlý Resmi Gazetede yayýmlanan Belediye Ýtfaiye Yönetmeliðinde Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Yönetmelikte belirtilen hükümler çerçevesinde; Belediyemizde 657 Sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu'na tabi münhal bulunan aþaðýda sýnýfý, unvaný, derecesi, adeti, cinsiyeti, KPSS puan türü, taban puaný ve öðrenim durumu belirtilen 4 Adet Ýtfaiye Eri kadrosuna 2010 yýlý Kamu Personeli Seçme Sýnavýna (KPSS) girmiþ ve Belediyemiz sýnav komisyonunca belirlenen aþaðýdaki taban puanlarýna göre Belediyemize müracaat eden adaylar arasýndan, en yüksek puandan baþlamak üzere kadro ve öðrenim durumlarý itibariyle ilan edilen sayýlarýn 3'er katý aday belirlenerek sözlü sýnava çaðýrýlacaktýr.

ÝTFAÝYE ERLÝÐÝNE BAÞVURU ÞARTLARI Ýtfaiye erliðine baþvuruda bulunmak için 657 sayýlý D.M.K'nun 48. maddesindeki genel þartlarýn yaný sýra; 1) Saðlýk açýsýndan kapalý mekân, dar alan ve yükseklik gibi fobisi olmamak kaydýyla itfaiye teþkilatýnýn çalýþma þartlarýna uygun olmak, 2) Tartýlma ve ölçülme aç karnýna, soyunuk ve çýplak ayakla olmak kaydýyla erkeklerde en az 1.67 m, kadýnlarda en az 1.60 m boyunda olmak ve boyun 1 m den fazla olan kýsmý ile kilosu arasýnda ( +,-) 10 kg. dan fazla fark olmamak, 3) Ýtfaiye Eri sýnavýnýn yapýlacaðý 20 Eylül 2011 günü itibariyle 30 yaþýný doldurmamýþ olmak, 4) Her hangi bir kamu kurum ve kuruluþunda 657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu'na tabi görevlerde daha önce çalýþmýþ veya halen çalýþýyor olmamak, þartlarý aranýr. BAÞVURU SÜRESÝ VE YERÝ: Baþvuru süresi 01 Temmuz 2011 tarihinde baþlayacak ve 29 Aðustos 2011 tarihi mesai bitiminde sona erecektir. Baþvurular; Avanos Belediye Baþkanlýðý Yazý Ýþleri Müdürlüðü'ne þahsen yapýlabileceði gibi posta yolu ile yapýlacak müracaatlarda istenilen belgelerde eksik bulunmamasý þartýyla kabul edilecektir. Postada meydana gelen gecikme, kayýp vb. kusurlardan belediyemiz sorumlu deðildir. E-posta yoluyla yapýlan müracaatlar kabul edilmeyecektir. BAÞVURU SIRASINDA ÝSTENÝLECEK BELGELER: 1) Aday tarafýndan doldurulacak olan Baþvuru Formu (Boþ Baþvuru Formu örneði Belediyemizden temin edilecek veya www.avanos.bel.tr adresinden indirilecektir.) 2) KPSS Sonuç Belgesi örneði (aslý ibraz edilecektir.) 3) T.C. Nolu Nüfus Cüzdaný fotokopisi (aslý ibraz edilecektir)

T. C. KADIKÖY 2. AÝLE MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO : 2009/716 KARAR NO : 2011/261 DAVACI : MERAL DENÝZ DAVALI : MEHMET DENÝZ DAVA : BOÞANMA DAVANIN KABULÜNE, ADANA Ýli, KARAÝSALI Ýlçesi, NERGÝZLÝK Köyü/mah. Cilt 82, hane 39'da nüfusa kayýtlý, T.C. No: 12658299170 ÝBRAHÝM ve DUDU'dan olma, 12/05/1963 Erdemli doðumlu davacý MERAL DENÝZ ile ayný hanede nüfusa kayýtlý T.C. No: 12697297878 GÜNGÖR ve DÖNDÜ'den olma 01/01/1961 Yenice doðumlu davalý MEHMET DENÝZ'in M.K'nun 166/1-2 maddeleri gereðince BOÞANMALARINA dair mahkememizce verilmiþ olan 09/03/2011 tarih, 2009/716 Esas, 2011/261 Karar sayýlý ilamýn yukarýda adý yazýlý davalýya tebliði yerine geçmek üzere ilan olunur. 30/05/2011 www.bik.gov.tr B: 44453

BAKIRKÖY 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ HAKÝMLÝÐÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/74 KARAR NO: 2011/200 Davacý Sadettin Baran tarafýndan davalý nüfus müdürlüðü aleyhine açýlan isim tashihi davasýnda: Mahkememizin 13.06.2011 tarih ve ayný sayýlý kararý gereðince. HÜKÜM: Davanýn kabülü ile, Bitlis ili, Tatvan ilçesi, Göllü köyü, cilt 37, hane 14'de nüfusa kayýtlý Ýzzettin oðlu Medýha'dan olma 01.06.1991 doð. Sadettin Baran'ýn Sadettin olan isminin iptali ile ÖMER OLARAK DEÐÝÞTÝRÝLMESÝNE, iliþkin karar ilan olunur. www.bik.gov.tr B: 44441

LARLA Telefon trafiðini yürütebilecek seviyede Ýngilizceye vakýf yüksek okul mezunu tesettüre riayet eden Bir Bayan Elemana ihtiyaç vardýr. Çalýþma yeri Rize'nin Pazar Ýlçesidir. Ýrtibat Telefonu: (0542) 223 82 11

KÝRALIK DAÝRE

Sahibinden Denizli'de Kiralýk zemin dükkân Bayrampaþa Ulu Cami Yaný Ulu Çarþý Ýþhanýnda zemin 11 nolu dükkân Kaloriferli-Kapalý Otoparklý Ýþyeri 300 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Denizli Mehmetçik mahallesi Diþ Hastanesi yanýnda Kombili Daire 100m2 2+1 Yeni Bakýmdan çýkmýþ 280 TL (0533) 712 48 06 75 m2, 1+1, 4 katlý, 1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl arasý, 500 TL depozit, kira 350 TL 0(212) 640 58 88 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 2.kat, kat kaloriferli, krediye uygun 700 TL (0536) 313 81 79 90 m2, 2+1, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý kiralýk daire 500 TL kira, 1000 TL depozit (0536) 313 81 79

SATILIK DAÝRE

SAHÝBÝNDEN DENÝZLÝ Pýnarkent'te satýlýk Dubleks villa 214 m2 bahçeli 115.000 TL Tel: (0535) 423 83 79 Sahibinden DENÝZLÝ'de daire üçlerde 800.yüzyýl konutlarýnda 3+1 kaloriferli 120 m2

(0533) 712 48 06 ASYA TERMAL KIZILCAHAMAM Tatil Köyü'nde SATILIK Devre mülk. 15.Dönem TemmuzAðustos (Sayran Konaklarý B2-2-15) ve 19.Dönem Aðustos-Eylül(Park Evleri C1-065-19) Müracaat Tel:0532-2637221 Kumburgaz 'da Sahibinden satýlýk dubleks daire 180m2 130.000TL Krediye Uygun 0542 512 54 28 Þirinevler 'de Hürriyet mahallesinde Sahibinden satýlýk kombili asansörlü 120m2 daire 115.000TL 0542 512 54 28 Satýlýk Triplex 350m2 kapalý alan 500m2 müstakil bahçe, deniz manzaralý. Beylikdüzü, Kavaklý, Ýstanbul 0532-2366370 Küçükköy Yenimahalle'de 3.Kat 100 m2 Doðalgazlý-Kombili Tapulu-Krediye uygun 120 bin lira Acil ihtiyaçtan satýlýk azda olsa pazarlýk payý var. 0537 712 39 91 400 TL Taksitle Tamamý 39.300 TL'den baþlayan fiyatlarla Samsun Panorama Evlerinde Site içerisinde % 82 yeþil alan, yarý olimpik açýk havuzu, fitness saðlýk kabini, oyun merkezi, çocuk oyun parký, 24 saat güvenlik, kamelyalar, otoparklar hayalinizdeki yaþama merhaba demek için Arsa Bizim Ýnþaat Bizim Ev Sizin Erken Gelen Kazanýyor Kampanyasýný Kaçýrmayýn. Çekiliþsiz kurasýz istediðiniz daireyi seçme imkaný Ön Kayýt Ýçin: Satýþ Ofisi:0362 428 07 65

Gsm: (0532) 494 85 00 www.alangayrimenkul.com.tr Sahibinden Denizli'de Üçler 800. yüzyýl Belediye Toki Konutlarýnda 3+1 Asansörlü Isý Ýzalasyonlu 120 m2 çevre düzenlemesi ve sosyal tesisleri faal 82.000 TL (0533) 712 48 06

SATILIK ARSA

Bilecik Gölpazarýnda 500m2 arsalar tamamý 1.500TL'den baþlayan fiyatlarla 0534 558 02 68 Sakarya Kaynarca'da Ýstanbula 100 dakika mesafede dönümü 10.000'den 20.000'e kadar müstakil tapulu araziler 0536 770 04 97 Yalova Fevziye köyünde asfalt cepheli 4200m2 85.000TL 0532 631 12 25 Yalova 'da Sahibinden 2300m2 arazi 80.000TL 0532 631 12 25 Arnavutköy 'de Sahibinden yerleþim içerisinde elektriði, suyu çekilebilir. 500m2 tamamý 22.000 Yarý peþin yarýsý vadeli Hemen tapulu arsa, 0(212) 597 99 21 (0532) 552 5973 Trakya'nýn muhtelif yerlerinde sanayi-tarým hayvancýlýk veya kýsa ve uzun vadeli yatýrýmlýk imarlý, imarsýz arsa ve tarlalar için arayýn. Abdullah Gürman (0532) 323 94 27 - 0(282) 653 66 67 0(282) 651 66 40 www.gurmanarsaofisi.com Çorlu/Tekirdað

VASITA

2006 GAZELLE sobol

çok temiz 44.500 km de vade ve takas olur, gaz 2752 model, 44500 km

4) Öðrenim durumlarýný gösterir belge fotokopisi (aslý ibraz edilecektir.) 5) 2 adet yeni çekilmiþ vesikalýk fotoðraf (1 adedi Baþvuru Formuna yapýþtýrýlacaktýr.) 6-) Erkek adaylar için terhis belgesi veya askerlikle iliþkisinin olmadýðýna dair belge. SINAV YERÝ VE ZAMANI: Sýnav; Avanos Belediye Baþkanlýðý, Vatan Caddesi No: 2'de bulunan adreste Baþkanlýk Makamýnda 20 Eylül 2011 günü saat 14.00'da baþlayacak olup, sözlü mülakat ve dayanýklýlýk testi olarak yapýlacaktýr. Belediyemizin www.avanos.bel.tr adresinden ilan edilecek sýnav takvimine göre sýnav yapýlacak olup, çaðrýlan adaylarýn tamamý bitirilmediði takdirde takip eden tarihlerde sýnava devam edilecektir. SINAV ÞEKLÝ VE DEÐERLENDÝRME 1) Sözlü sýnav mülakat þeklinde yapýlýr. Sýnavýn yeri, baþlama gün ve saati, adaylara yazýlý olarak ve Belediyemizin www.avanos.bel.tr adresinden duyurulur. Adaylarýn bu sýnava alýnmalarý alfabetik soyadý sýrasýna göre olur. Sözlü sýnavda deðerlendirme, komisyon baþkaný ve üyelerinin 100 üzerinden ayrý ayrý takdir edecekleri notlarýn toplamýnýn ortalamasý alýnarak yapýlýr. 2) Sözlü sýnav komisyonu, sýnava giren adaylarý dayanýklýlýk testi dahil olmak üzere, Ýtfaiye Yönetmeliði ve bu ilanda belirlenen atanma için öngörülen genel ve özel þartlarý taþýyýp taþýmadýklarý açýsýndan deðerlendirir. 3) Baþarý notu sözlü sýnavda alýnan nottur. Sözlü Sýnav Komisyonu, sýnav sonuçlarýný sözlü sýnavda en yüksek not alandan baþlayarak sýralandýrmak suretiyle bir liste haline getirip imzalar. Sözlü sýnavda baþarýlý olabilmek için 100 üzerinden en az 70 puan almak gerekir. 4) Sýnav ilanýnda belirtilen kadro sayýsý kadar aday, komisyonca belirlenen sözlü sýnav listesindeki baþarý sýralamasýna göre sýnavýn bitiþ tarihini takip eden iki gün içinde, liste halinde belediyemiz ilan panolarý ile www.avanos.bel.tr Ýnternet adresinde ilan edilir. Sýnav sonuçlarý kazanan adaylara da ayrýca yazýlý olarak teblið edilir. Bu tebligatta sözlü sýnavý kazanmýþ olanlarýn atanmasý için gerekli belgeler ve iþlemler ile bunlarýn belediyeye teslimi için tanýnan süre belirtilir. 5) Sýnav ilanýnda belirtilen kadro sayýsýnýn yarýsý kadar yedek baþarý listesi ilan edilir. Sýnavý kazanan adaylardan süresi içinde baþvurmayanlarýn yerine birinci yedekten baþlayarak yedek baþarý listesindeki sýraya göre aday çaðrýlýr. SÖZLÜ SINAV KONULARI: 1) Belediye Ýtfaiye Yönetmeliði'nin 16. maddesinin 5. bendi gereði sözlü sýnava giren adaylarý dayanýklýlýk testi dahil olmak üzere, bu yönetmelikte atanma için öngörülen genel ve özel þartlarý taþýyýp taþýmadýklarý açýsýndan deðerlendirmesi, 2) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasý, 3) Atatürk Ýlkeleri ve Ýnkýlâp Tarihi, 4) 657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu, 5) Mahalli Ýdarelerle ilgili temel mevzuattan oluþacaktýr. (NOT: Sözlü sýnava girmeye hak kazanan adaylarýn yanlarýnda dayanýklýlýk testi için eþofman ve spor ayakkabýsý getirmeleri gerekmektedir.) Dr. Mustafa KÖRÜKCÜ Avanos Belediye Baþkaný www.bik.gov.tr B: 43204

T. C ÝZMÝR 4. ÝÞ MAHKEMESÝ ÝLAN SAYI ESAS : 2011/488 DAVACI : TUÐRUL YÜCELMÝÞ VEKÝLÝ : Av. RUHAN ÇANKIRI - Sakarya Cad. No: 28 Çaðdaþ Apt. K: 1 D: 1 Çamkýran Bayraklý/ ÝZMÝR DAVALI : 1- SSK GENEL MÜDÜRLÜÐÜ - ANKARA VEKÝLÝ : Av. TACETTÝN GÖÇMEN - Ýzmir Sigorta Ýl Müdürlüðü Avukat ÝZMÝR DAVALILAR : 2- SEVÝM KAZANCI - Ýnönü Cad. No: 787 ÝZMÝR (TK. 35. md.) 3- AHMET VUPA - 2822 Sokak No: 52/3 1.San. Sitesi ÝZMÝR 4- AHMET VEFÝK MUNGAN - 1873 Sokak No: 35/2 Karþýyaka/ ÝZMÝR 5- ERGUN PEKER - Kâzýmkarabekir Cad. Belevi Apt. K: 2 D: 4 Bornova/ ÝZMÝR 6- KEZBAN EROÐLU - 64 Sokak No: 7/5 Bornova/ ÝZMÝR (TK.35. md.) 7- FEYZA HEPÇÝLÝNGÝRLER - Soðancý Sokak Sirkeci Þelale Apt No: 10/1 Cihangir ÝSTANBUL (TK. 35. md.) 8- SEFA PÝYALE - 2822 Sokak No: 52/3 1. San Sitesi ÝZMÝR (TK. 35. md.) 9- GÜR HAZER - 233 Sokak N: 16 Altýndað ÝZMÝR (Ýlanen tebligat) DAVA: Tespit Davacý tarafýndan davalýlar aleyhine mahkememizde açýlan davada Davalý GÜR HAZER'e dava dilekçesi tebliðe çýkartýlmýþ ancak teblið edilememiþ, zabýta marifetiyle yapýlan adres araþtýrmasý sonucunda ise yeni açýk adresi tespit edilememiþtir. Yukarýdaki adreste ikamet eden davalý ÖZDEN ERSOY'un, davalý sýfatýyla duruþmanýn ertelendiði 10/10/2011 günü saat 11:30'da Ýzmir 4. Ýþ Mahkemesinde hazýr bulunmasý veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde davaya yoklukluðunda devam edilip karar verileceði hususlarý tebligat yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. 21/06/2011 www.bik.gov.tr B: 44324

SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN email: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81 de, motor hacmi 18.012.000 cm3, motor gücü 101125 arasý, beyaz renk, manuel vites, dizel yakýt, takaslý, ikinci el 10.000 TL. 0(212) 640 58 88 2003 model Transit connect 160,000 km 12.000 TL kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara 2005 model Transit connect 151,000 km 14.000 tl kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara

ÇEÞÝTLÝ

Ateþ Otogaz 'da Ýtalyan sistemlerinde Þok Kampanya TOMASETTO 1050TL T4-BLUE 850 TL GAZELÝ 1250TL kartlara 10 taksit biryýl kesintisiz yol yardým Topkapý 0212 482 95 90 Maslak 0212 286 98 00 Ýkitelli 0212 549 75 21 Gebze Abdi Ýpekçi Mahallesinde (Tren Ýstasyonu Yaný) bulunan "Ucuzluk Japon Pazarý" Dükkânýmý Uygun Þartlarda Devretmek Ýstiyorum. (0537) 334 58 94 Acele Devren Satýlýk veya Kiralýk Pastane (0539) 260 53 08/Fatih

NAKLÝYE

Semerkand Þehiriçi Þehirlerarasý marangozlu 0212 217 29 30 0216 482 93 23 0532 590 16 03

ZAYÝ

Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Ýlker Karataþ Gaziosmanpaþa 7. noterliði tarafýndan 12/07/2010 tarihli 20303 yevmiye numarasý ile onaylý 10 adeti kullanýlmýþ 1 cilt faturamý kaybettim. Atýþalan V.D.0009047007 Gülnur Aluç

ÝZMÝR 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2005/102 Esas. KARAR NO: 2010/433 Davacýlar NURAN ÜSTÜN aleyhine mahkememizde açýlan Tazminat davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonunda; HÜKÜM: 1- Nuran Üstün için 4.000,00 TL Hanife Üstün için 4.000,00 TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL manevi tazminatýn 10/02/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalýlar Mehmet Emin Çalhan, Yakup Akdað, Gürsal Çetin ve Kamil Ersan'dan müþtereken ve müteselsilen alýnýp davacýlara verilmesine, fazlaya iliþkin talebin reddine, 2- Maddi tazminat ile ilgili talep iþlemden kaldýrýlmýþ ve 3 ay geçmiþ olmakla HUMK. 409/5 maddesi uyarýnca bu taleple ilgili davanýn açýlmamýþ sayýlmasýna, 3- Hasan Güllü ölmüþ olup mirasçýlarý da, Hasan Güllü mirasýný reddetmiþ bulunduklarýndan bu davalý ve mirasçýlarý hakkýnda açýlan davanýn reddine 4- Alýnmasý gereken 495,75 TL harcýn peþin alýnan 475,20 TL'den mahsubu ile fazla alýnan 20,55 TL'nin karar kesinleþtiðinde ve talep halinde yatýrana iadesine, 5- Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL maddi tazminat, 1.000,00 TL manevi tazminat yönünden vekâlet ücretinin davalýlar Mehmet Emin Çalhan, Yakup Akdað, Gürsal Çetin ve Kamil Ersan'dan alýnýp davacýya verilmesine, 6- Reddedilen miktar üzerinden tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminat yönünden vekâlet ücretinin davacýdan alýnýp davalýlar Mehmet Emin Çalhan, Kamil Ersan'a verilmesine, 7- Davacý tarafýndan yapýlan 1.342,00 TL yargýlama giderinin davanýn kabul ve red oranýna göre takdiren 825,00 TL'sinin davalýlar Mehmet Emin Çalhan, Yakup Akdað, Gürsal Çetin ve Kamil Ersan'dan alýnýp davacýya verilmesine fazla masrafýn davacý taraf üzerinde býrakýlmasýna, dair kararýn ve mahkememiz kararýnýn davacý vekili tarafýndan 27.12.2010 tarihinde temyiz edildiðinin, Tüm aramalara raðmen bulunamayan ve teblið yapýlamayan davalý BURAK GÜLLÜ'ye gazetede ilanýndan 7 gün sonra teblið edilmiþ sayýlarak Teblið yerine geçmek üzere ilanen teblið olunur. 07/12/2010 www.bik.gov.tr B: 44327

T. C. SAKARYA 4. ÝCRA DAÝRESÝ (TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) DOSYA No: 2011/115 TALÝMAT. Örnek No: 25 Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci arttýrma 13.07.2011 günü saat 14:20- 14:30 arasýnda yediemin ÖZSAKARYA ÇELÝKLER KUMKÖY YOLU ÜZERÝ TELEKOM ÞANTÝYE YANI TEPEKUM SAKARYA adresinde yapýlacak ve o günü kýymetlerin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 18.07.2011 günü ayný yer ve saatte 2. artýrma yapýlarak satýlacaðý; þu kadarki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklýnýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirmeye paylarýn paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden % 1 oranýnda K.D.V.'nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 24.06.2011 Taktir Edilen Deðeri Adedi Önemli özellikleri 15.000 TL 1 34 AD 9322 PLAKALI ÇELÝK GRÝ RENKLÝ 2006 MODEL FÝAT PALÝO 1.3 MJ HUSUSÝ OTOMOBÝL SOL ÖN TAMPON ÇÝZÝK. Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanýlan Örnek 63'e karþýlýk gelmektedir. NOT: BU ÝLAN TEBLÝÐ EDÝLEMEYEN ÝLGÝLÝLERE (BORÇLU DAHÝL) TEBLÝÐE KAÝM OLMAK ÜZERE ÝLANDIR. www.bik.gov.tr B: 44414 ÝZMÝR 9. ÝÞ MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/164 Esas. KARAR NO: 2011/52 Davacý SOSYAL GÜVENLÝK KURUMU BAÞKANLIÐI Tarafýndan davalýlar AYÞE ÖZER, BÝLGE BUKET, SEDAT BAKAK aleyhine mahkememizde açýlan Tasarrufun Ýptali (ÝÝK 277 Ve Devamý) davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonunda; HÜKÜM: Davanýn KABULÜ ile; Davacýnýn 6183 sayýlý yasaya istinaden Ýzmir SGK Ýl Müdürlüðü'nün 2006/29056 sayýlý dosyadaki alacaðýn tahsili yönünden davalý Ayþe Özer, Bilge Buket, tarafýndan Ýzmir Ýli, Bornova Ýlçesi, Kazýmdirik Mahallesi, 3886 Ada, 10 parselde 4 kat 12 nolu baðýmsýz bölüm'de kayýtlý taþýnmazýn satýþlarýna iliþkin tasarrufun iptaline, tapuya konulan ihtiyati tedbirin hüküm kesinleþinceye kadar devamýna, alýnan harcýn mahsubu ile eksik 9.741,60 TL harcýn davalýlardan müþtereken ve müteselsilen alýnmasýna davacýnýn yaptýðý 1114,87 TL yargýlama gideri ile ücret tarifesi gereðince takdiren 13.910,00 TL avukatlýk ücretinin davalýlardan müþtereken ve müteselsilen alýnarak davacýya verilmesine dair verilen kararýn gazetede yayýmlandýðý tarihten itibaren (1) ay içerisinde temyiz yolunun açýk olduðunun tebliði yerine geçmek üzere Ýlanen teblið olunur. 23.06.2011 www.bik.gov.tr B: 44323


DÝZÝ

KÂZIM GÜLEÇYÜZ irtibat@yeniasya.com.tr

-8-

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

13

KAOS VE KRÝZLER RÝSALE-ÝNUR’LAAÞILIR

ÖNÜMÜZDEKÝ KRÝTÝK SÜREÇTE YAÞANACAK KRÝZLERÝN SAÐ SALÝM AÞILABÝLMESÝ ÝÇÝN, MANEVÎ DÝNAMÝKLERÝ AYAKTA TUTUP BESLEYECEK BÝR KESÝNTÝSÝZ GÜÇ KAYNAÐINA ÝHTÝYAÇ VAR. O KAYNAK DA KUR'ÂN'IN BU ZAMANA DERSÝ OLAN RÝSALE-Ý NUR. on dönemde çok farklý alanlara yönelik olarak seslendirilen “açýlým” söylemleri, bir kapalýlýk ve týkanýklýðý da açýða vuruyor. Ve bunun temelinde, toplumun gerçekleriyle çeliþen, dayatma ve ayrýmcýlýk üzerine bina edilen sistem ve ona vücut veren zihniyet yatýyor. Ama gelinen noktada sistemdeki týkanýklýk o raddeye vardý ki, artýk dikiþ ve yama tutmuyor. Bediüzzaman Said Nursî ise, eserlerinde ortaya koyduðu Kur’ân kaynaklý tesbitleriyle, bu týkanýklýklardan çýkýþ yolunu gösteriyor. O, bu tesbitleri tam bir asýr önce seslendirmeye baþladý. Ta o zaman, “Milletin kalb hastalýðý zaaf-ý diyanettir” diyerek, bunu takviye ile sýhhat bulabileceðini ve bu takviyenin de, dinin temelini oluþturan imaný taklidî olmaktan çýkarýp “tahkikî” hale getirmekle mümkün olabileceðini ifade etti. Ýmaný tahkikî kýlmanýn formülünü ise, Kur’ân’ý ve kâinatý, ayný Yaratýcýnýn “kalemi”nden çýkýp birbirini tefsir eden kitaplar olarak okumak þeklinde tarif etti. Eserlerindeki izahlar, baþtan sona bu tarifin açýlýmý niteliðinde. Said Nursî’nin yaklaþýmý, doðru ve ideal tevhid-i tedrisat yorumuna da temel oluþturuyor. Onun yüz yýl önce önerdiði model hayata geçirilebilmiþ olsaydý, asýrlardýr iki ana eðitim kanalý olarak gelen tekke ve medreselerle Osmanlýnýn son dönemlerinden itibaren açýlan modern mektepler müþterek bir potada eritilir; buralarda tahsil görenler ayný ortak deðerleri paylaþan, dini de, dünyayý da bilen nesiller olarak yetiþirdi. Hele, hayatý boyunca tahakkukuna çalýþtýðý ve 50’li yýllarda uluslar arasý bir bölge üniversitesi olarak kurulmasý gereðini tekrar gündeme getirdiði Medresetüzzehra projesi gerçekleþmiþ olsaydý, gerek ülke, gerekse bölge olarak bugünkünden çok daha farklý ve iyi bir yerde olurduk. Çünkü dinin getirdiði ahlâkî ölçülerle tahkim edilmiþ bir demokrasi kökleþir; çoðunluðun da, azýnlýðýn da hak ve hürriyetlerini güvenceye alan bir hukuk devleti inþa edilir; her türlü fitne ve provokasyonu besleyen zulüm ve haksýzlýklara meydan verilmez; aydýn-halk kopukluðu olmaz; laik-antilaik gerilimlerine, etnik çatýþmalara ve toplumdaki farklýlýklardan kavga üretme tuzaklarýna imkân vermeyen bir þuur oluþurdu. Eðer bugün hâlâ rejim tartýþmalarýný bitiremediysek; din-siyaset iliþkisindeki dengeyi bulamadýysak; “toplumla inatlaþan elitler” sorununu aþamadýysak; yargý adalet daðýtmak yerine resmî ideolojinin bekçiliði misyonunu üstleniyorsa; sivilleþmeyi baþaramadýysak; özellikle devlet kontrolündeki eðitim kurumlarýnda kalite her geçen daha da düþüyorsa; okullar hedefsiz ve vasýfsýz nesiller üretiyorsa; baþörtüsü yasaðý ve katsayý ayrýmcýlýðý gibi haksýzlýklar bir türlü aþýlamýyorsa; yoksulluk ve iþsizlik dizboyu iken zengin-fakir uçurumu giderek derinleþiyorsa ve burada zikredemediðimiz diðer bilumum toplumsal sorunlar kronik boyutlar kazanarak devam ediyorsa, hepsi Said Nursî’ye kulak verilmediði içindir. Buna karþýlýk, madalyonun diðer yüzüne bakarsak, bütün bu olumsuzluklara raðmen, bunlarýn yýkýcý ve tahripkâr sonuçlarýný önemli ölçüde hafifleterek, her alanda daha iyiye doðru gitme iradesini canlý tutan ve o yönde kapýyý açýk býrakan en önemli dinamik de, Bediüzzaman’ýn mesajlarýnýn toplumda mâkes bulmuþ olmasýdýr. Bugün ayakta oluþumuzu ve geleceðe ümitle bakabilmemizi buna borçluyuz. Ve diyoruz ki, Said Nursî’yi, eserlerini ve fikirlerini daha iyi anlama ve anlatma çabamýzý daha da arttýrarak devam ettirelim. Çünkü son Ýlâhî kitap olan Kur’ân-ý Hakîmin, ahirzaman insanlarýna yönelik, dünyalarýný da, ahiretlerini de kurtaracak mesajlarý bu eserlerde.

S

Risale-i Nur hizmeti olmasaydý... Türkiye’de sosyal bünyenin, kaynaðý yýllar, hattâ yüzyýllar ötesine uzanan toplumsal sorunlarý ve bunlardan kaynaklanan önemli sancýlarý var. Bilhassa Osmanlýnýn çöküþ sürecinde ve Cumhuriyet kurulduktan sonra yaþanan sosyokültürel deðiþim süreçleri, birçok proble-

mi de beraberinde getirdi. Hakký deðil, kuvveti; uyum içinde birlikte yaþamayý deðil, çatýþmayý esas alan ideolojilerin öne çýkmasý, dünya genelinde olduðu gibi Türkiye’de de huzursuzluklara yol açtý. Cumhuriyet sonrasýnda, toplumdaki farklýlýklarý baskýcý yöntemlerle ortadan kaldýrýp herkesi tek-tipleþtirmeye yönelik projelerin uygulamaya konulmasý ise, huzursuzluðu had safhaya ulaþtýrdý. Bugün Türkiye’de, dýþarýdaki bazý mihraklarca da istismar edilmek istenen bazý ciddî rahatsýzlýklar varsa, baþlýca sorumlusu, geçmiþ dönemlerdeki dayatmacý uygulamalarýyla bu rahatsýzlýklarýn daha da artýp yaygýnlaþmasýna yol açan jakoben zihniyettir. Buna karþýlýk, bunca yýldýr içeriden ve dýþarýdan yapýlan onca tahrike raðmen, bu rahatsýzlýklar münferit bazý olaylar dýþýnda çok büyük sosyal patlamalara meydan vermediyse, bunu Bediüzzaman baþta olmak üzere, insanlarýmýza yol gösteren maneviyat rehberlerinin müsbet manevî hizmetlerine borçluyuz. Cumhuriyet tarihini bu açýdan þöyle bir gözden geçirecek olursak: Cumhuriyetin ilk yýllarýnda “Din elden gidiyor” gerekçesiyle baþlatýlan isyan giriþimleri, devletten önce Bediüz-

zaman engeline takýldý. Ýsyancýlarý “Kardeþi kardeþe kýrdýrmayýn” diyerek uyaran Bediüzzaman’ýn bu tavrý olmasaydý, tarih çok daha farklý þekillenirdi. Ayný þekilde, ta Osmanlý zamanýndan itibaren Türklerle Kürtlere, yüzyýllardýr sürdürdükleri ittihad ve ittifaký muhafaza etmelerini ýsrarla telkin ve tavsiye eden Bediüzzaman’ýn bu yöndeki samimî gayretleri olmasaydý, tahripkâr tesirleri bir miktar azalmýþ olsa da yer yer hâlâ devam eden “Türkçülük-Kürtçülük fitnesi”ni boþa çýkarmak bu kadar kolay olur muydu? Ayný þey, Alevî-Sünnî ayrýmcýlýðýný alevlendirmeye yönelik tahrikler için de geçerli deðil mi? Her türlü ârýzî ayrýlýk gerekçesini iptal ederek Alevîlerle Sünnîleri de ortak bir çizgide buluþmaya dâvet eden Bediüzzaman bu tavrýyla o tahrikleri de boþa çýkarmadý mý? Bu çerçevede bir diðer örnek, 28 Þubat’ta sahneye konulmak istenen “laik-antilaik çatýþmasý”nda da yaþanmadý mý? Baþörtüsü ve din eðitimi gibi en duyarlý konularda bile sergilenen akýl almaz taciz, tahrik ve baskýlarýn getirdiði sýkýntýlar, Risale-i Nur’dan aldýklarý dersle mücadelelerini tavizsiz bir kararlýlýkla, ama müsbet ve yapýcý metodlarla yürüten Nur Talebelerinin samimî çabalarýyla hafifletilip aþýlma ve çözülme yoluna girmedi mi? Peki, ayný baskýcý ve dayatmacý zihniyetin eseri olan ekonomik krizlerin had safhaya ulaþtýðý dönemlerde bile Türkiye, Arjantin ve benzeri ülkelerde görülen sosyal patlamalara sahne olmadýysa, bunun, en baþta Said Nursî ve talebelerince verilen iman hizmetinin toplumsal bünyeye kazandýrdýðý manevî ve ahlâkî temelden baþka bir izahý olabilir mi? Keza, ulül-emre itaat geleneðinden gelen bir toplumda darbelere karþý toplumsal bir bilinç ve giderek artan bir demokrasi talebi oluþtuysa, bunda da yine Nur Talebelerince verilen mücadelenin çok büyük bir rolü var. Sonuç olarak, iç bünyede açýlan bilumum manevî yaralarý ve bunlarýn ortaya çýkardýðý çatýþma potansiyelini tevhid eksenli ve kucaklayýcý bir yaklaþýmla tedavi etmeyi öngören Risale-i Nur hizmetinin müsbet tesirleridir ki, ülkemizi

gerek kendi içinde, gerekse bulunduðu bölgede sýkýntýya sokacak her türlü sebep ziyadesiyle mevcut olduðu halde, bunlarý büyük ölçüde akim býrakarak, Türkiye’ye “örnek ve model ülke” niteliðini kazandýrdý. Tabiî ki, Risale-i Nur’un asýl misyonu, bütün insanlýðýn ebedî hayatýný kurtarmaya odaklanmýþ evrensel bir misyon. Ancak bu dünyaya ve yaþadýðýmýz ülkeye bakan neticeleriyle böyle bir tabloyu da ortaya çýkarýyor.

Türkiye’nin þansý Bediüzzaman M. Kemal’in ýsrarlý dâvetleriyle gittiði Birinci Mecliste üyelere daðýttýðý tarihî beyannamede, TBMM milletin dinî ihtiyaçlarýný tatmin etmezse baþka arayýþlarýn baþlayacaðý, bunun da otorite bölünmesi ile parçalanmaya yol açabileceði uyarýsýnda bulunmuþtu. Bu ikazlar etkili oldu ve birçok meb’usta mâkes buldu; ama Birinci Meclis daðýtýldýktan sonra maalesef boþlukta kaldý. Cumhuriyet adý altýnda kurulan tek parti istibdadýnda ise, halkýn dinî ihtiyaçlarýný karþýlamak þöyle dursun, dini tamamen tahrip etmeyi hedefleyen uygulamalara baþlandý. Yanlýþ ve çarpýk bir laiklik anlayýþýna dayandýrýlan bu uygulamalar, laik-antilaik ve Alevî-Sünnî

gerilimi gibi potansiyel çatýþma alanlarý için gayet elveriþli bir zemin oluþturdu. Ayný derecede vahamet arz eden bir baþka yanlýþ, dinin yerine milliyeti ikame etme gayretleriyle yapýldý. Ve bir dönem kafatasý ýrkçýlýðýna kadar vardýrýlan katý ve koyu bir laik milliyetçilik anlayýþýyla, seneler sonra çok daha tehlikeli boyutlar kazanacak olan etnik gerilim ve çatýþmalarýn ortamý hazýrlanmýþ oldu. Türk-Kürt ayrýmý bu ortamýn en fazla öne çýkan temasýydý, ama toplumdaki diðer farklýlýklarý da birbiriyle çatýþtýrarak kendi saltanatýný sürdürmeye çalýþan istibdat, ülkeyi Bediüzzaman’ýn tabiriyle “kabil-i iltiyam olmayacak bir inþikak,” yani önü alýnamayacak bir parçalanma tehlikesiyle karþý karþýya getirdi. Dini karþýsýna alan laikçi milliyetçiliðin çok tehlikeli sonuçlarýndan biri de, anarþi ve teröre zemin hazýrlamasý oldu. Terör kâh Türk-Kürt ayrýmcýlýðýný, kâh Alevî-Sünnî çatýþmasýný, kâh laik-antilaik gerilimini, kâh zengin-fakir uçurumunu kullanarak, perde gerisindeki uluslar arasý baðlantýlý karanlýk ve derin odaklarca ortaya sürüldü. Ülkeyi karýþtýrmak için. Ama ilginçtir; toplumda çatýþma sebebi olabilecek ne kadar farklýlýk varsa tümünün sonuna kadar “kaþýnmasýna” raðmen, provokasyonlar ancak bir yere kadar gidebildi. Ve toplum bünyesi, çok profesyonelce tezgâhlanmýþ son derece tehlikeli fitneleri dahi etkisizleþtirip mevziî ve münferit olaylara dönüþtürürken, nisbeten baþarýlý olmuþ provokasyonlarla açýlan yaralarý tedaviye çalýþtý. Eðer bugün Güneydoðu bölgemiz, yapýlan onca tahrike ve devlet adýna iþlenen onca yanlýþa raðmen hâlâ Türkiye’den kopmadýysa; Çorum, Kahramanmaraþ, Sivas ve Gazi Mahallesi örneklerinde yaþanan çatýþmalar Alevî-Sünnî ve laikantilaik gerilimlerine dayalý bir yaygýnlýk kazanmadýysa; ve inanýlmaz derecedeki yoksullaþma ile gelir uçurumuna raðmen komünist tahrikler neticesiz kaldýysa, en önemli sebebi toplumdaki saðduyudur. Bu saðduyunun oluþmasýnda etkili olan temel dinamiklerden biri ise, Bediüzzaman’ýn ortaya

koyduðu müsbet, yapýcý, barýþçý, her hal ve þartta emniyet ve asayiþin muhafazasýný esas alan hizmet metodu ve anlayýþýdýr. Çok duyarlý alanlarda son derece tehlikeli tahrik ve provokasyonlarý dahi boþa çýkararak barýþ ortamýný tesis edip, sorunlarýn barýþçý bir geçiþ süreciyle aþýlmasý yolunu açýk tutan bu tavýr Türkiye’nin en büyük þansýdýr.

Türkiye-2025 ABD Dýþiþleri Bakanlýðý, CIA ve Millî Ýstihbarat Konseyinin 2001 yýlý baþýnda yayýnladýðý “Global Trends-2015” raporunda, Türkiye’deki her geliþmenin küresel geliþmeler üzerinde doðrudan etkili olacaðý ifade edilerek, on beþ sene içerisinde bizi meþgul edecek konular þöyle sýralanmýþtý: Kimlik tartýþmalarý, etnik yapý, dinin devlet içindeki rolü (laiklik), sivil toplumun ilerlemesi. Raporda, bu konularýn AB süreciyle irtibatý, “Türkiye’nin AB üyeliðine giden yolu uzun ve zorlu olacak. AB üyesi ülkeler Türkiye’nin sadece ekonomik performansýný deðil, bu zorlu konularla nasýl baþ edeceðini de deðerlendirecekler” (Hürriyet, 7.3.01) cümlesiyle kurulmuþtu. 2001’deki raporda belirtilen kimlik, etnik yapý, dinin devlet içindeki rolü, laiklik ve sivil toplum tartýþmalarý yoðunlaþarak sürüyor, ancak neticelenmiþ deðil. Bu çerçevede bir rapor daha yayýnlandý: Global Trends2025. Yeni raporda, “Türkiye jeostratejik konumu, güçlenen orta sýnýfý ve artan büyümesiyle dünyada ve Ortadoðu’da 2025’te daha büyük rol oynayacak” denilirken, on beþ yýlda izleyeceðimiz yolun, en güçlü ihtimalle, Ýslâmî ve milliyetçi eðilimlerin bileþimi olacaðý öne sürülüyor. Hem Türkiye, hem Ortadoðu’daki komþularýmýz açýsýndan yapýlan olumlu ortak tesbit þu: “Ýslâmîleþme artacak. Ekonomi geliþecek.” Ýþte bu noktada Türkiye’den “model üretme” alýþkanlýðýnýn bu raporda da nüksettiðini; öngörülen bileþimin Ortadoðu’da hýzla geliþen ülkelere model oluþturacaðý ve Batý modelinin ayrýlmaz parçasý olan laikliðin gündemden düþeceði kehanetinde bulunulduðunu görüyoruz. Milliyetçiliðin öne çýktýðý bir Türkiye’nin Ortadoðu’ya model olmasý ile, geçen asýrda sahneye konulan ve tahribatý hâlâ giderilemeyen Arap-Türk fitnesi yine hortlatýlmak mý isteniyor? Türk ve Arap milliyetçiliklerini tekrar fiþekleyip Türklerle Araplarý yine karþý karþýya getirmek suretiyle Türkiye ve Ortadoðu’da Ýslâmýn öne çýkmasý nötralize edilmeye mi çalýþýlacak? Raporda Türkiye’nin Irak’taki geliþmelerden etkileneceði öngörülürken, bu ülke için “Geleceði parlak deðil, Mezhepler, aþiretler ve etnik gruplar arasýnda çatýþmalar, rakip gruplarýn dýþarýdan yardým bulma arayýþlarý sürer” ifadelerinin kullanýlmasý da bu baðlamda dikkat çekici. Keza Türkiye’nin daha fazla asker gönderme tazyikine muhatap kýlýndýðý Afganistan için “Ýstikrar gözükmüyor” denilmesi de gayet anlamlý. Raporda AB sürecimizin geleceðiyle ilgili olarak kullanýlan ifadeler de sýkýntýlý. 2025’e kadar Ukrayna ile beraber AB’ye alýnmamýz “belki”li bir ihtimal olarak nitelenirken, “Türkiye’nin üyelik þansýna iliþkin artan kuþkular, siyaset ve insan haklarý reformlarýnýn yavaþlamasýna muhtemelen yol açabilir” denilmek suretiyle, hem demokratikleþme, hem de AB üyesi olma ümitlerimize gölge düþürülmek mi isteniyor? Aslýnda bu çeþit raporlarý, bizim güçlü ve zayýf taraflarýmýzý önümüze koyan aynalar olarak da görüp, ona göre stratejiler üretmemiz lâzým. Söz geliþi, milliyetçilikle karýþtýrýlmýþ bir Ýslâmîleþmenin, ayný zamanda siyasîleþtirilerek önümüzü kesip hem demokratikleþmemize set çekecek, hem de Araplarla bizi karþý karþýya getirecek bir etken olarak kullanýlmasýný istemiyorsak, Ýslâmîleþmeyi milliyetçi yaklaþýmlardan da, siyasetten de uzak bir zemine oturtmalýyýz. Hâlâ herkesin içine sinecek bir mutabakata baðlayamadýðýmýz kimlik, etnik yapý, laiklik tartýþmalarýnýn saðlýklý bir sonuca ulaþtýrýlmasý da bu temel meseleyle çok yakýndan ilgili bir konu. Bu kritik süreçte takip edilecek isabetli yolun parametreleri ise Risale-i Nur’daki ölçülerde...

Krizleri aþabilmek için 28 Þubat’ýn en hararetli günlerinde Türkiye’nin birçok yerinde düzenlediðimiz Yeni Asya panellerinin katýlýmcýlarýndan, Turkish Daily News gazetesi eski genel yayýn yönetmeni Ýlnur Çevik hep þunu söylüyordu: “Türkiye 12 Eylül darbesinin getirdiði yasaklar zincirini Bediüzzaman’a gönül verenlerin gayretleriyle aþtý. Bugünkü sýkýntýlar da yine ayný insanlarýn çabalarýyla aþýlacak.” Bu sözler âfâkî ve hayalî bir iddiayý deðil, yaþanan gerçeðin ta kendisini ifade ediyordu. Bediüzzaman’a gönül verenlerin her türlü baskýya göðüs gererek halký aydýnlatma çabalarý olmasaydý, 87 referandumunda siyasî yasaklar herhalde kalkmazdý. Kýlpayý farkla da olsa ibreyi yasaklarýn kalkmasýndan yana çeviren samimî gayretlerin altýndaki imza, Bediüzzaman’a gönül verenlere aitti. Peki, yasaklarýn siyasî kýsmýnýn kalkmasý, demokrasimizi çepe çevre kuþatýp sýkboðaz eden diðer bilumum yasaklarýn da bertaraf edileceði bir sürecin önünü açmýþ oldu mu? Ne yazýk ki bu suale olumlu bir cevap verebilmek zor. Çünkü ondan sonra yaþananlar meydanda. Eðer 12 Eylül’ün getirdiði diðer yasaklarý da kaldýracak bir süreç baþlatýlabilmiþ olsaydý, 28 Þubat herhalde yaþanmazdý. Ancak, 12 Eylül’de olduðu gibi 28 Þubat’ýn getirdiði çok yönlü sýkýntýlarýn aþýlmasý noktasýnda da Bediüzzaman’a gönül verenler yine harekete geçerek tarihî hizmetler verdiler. Bu hizmetleriyle, hem haksýzlýklara karþý mücadele þuurunu canlý ve zinde tuttular; hem de bu mücadelede kullandýklarý müsbet ve meþrû yöntemlerle, zulümlerin yol açtýðý maðduriyetlerin kontrolsüz öfke ve tepki patlamalarýna sebebiyet vermesini engellediler. Týpký 30’lu-40’lý yýllarda olduðu gibi... Türkiye þu anda yeni bir süreci yaþýyor. Bir taraftan 28 Þubat tortularýndan arýnmaya, diðer taraftan AB reformlarýyla topyekûn sistemini yenilemeye çalýþýrken, birbiriyle çeliþen pek çok faktörün iç içe girdiði bir geçiþ döneminin sancýlarýný derinlemesine hissediyor. Ve görünen o ki, önümüzdeki yýllarda bu sancýlar daha da artacak ve þiddetlenecek. Zaten iþaretleri de çoktandýr gözleniyor. Devletin derin mahfillerindeki mevzilerini terk etmek istemeyen statükocularýn canhýraþ direniþi... Dinî hassasiyetleri de kullanmaya çalýþan ulusalcý tepkiler... AB süreci ilerleyip sistemi deðiþmeye zorladýkça, dayatmacý sistemin varlýðýný sürdürebilmek için rüþvetlerle yanýna çektiði kesimlerden gelmesi muhtemel itiraz ve feveranlar... Ve daha birçok þey. Þu aþamada daha ziyade “ideolojik” tarafý öne çýkan gerilimler yaþanýyor. Baþörtüsü meselesi, irtica ve laiklik tartýþmasý, asker-sivil iliþkisi, Kemalizm-demokrasi çeliþkisi... Zaman içinde bunlara AB süreciyle birlikte gündeme gelecek daha reel konular da eklenecek. KÝT’ler özelleþtirildikçe iþçiler, tarým reformlarý hayata geçirildikçe köylüler, devlet küçüldükçe memurlar, yabancý sermayeli büyük sanayi kuruluþlarý Türkiye’ye geldikçe küçük sanayici ve üreticiler sýkýntýya girecek. Devlet desteðiyle holding kurma ve büyütme dönemi kapanýrken, sübvansiyon, kredi ve destekleme fonlarý adý altýnda farklý toplum kesimlerine verilen rüþvetler bitecek. Bankalardan oda ve borsalara, kooperatiflerden sendikalara, sadece adý “sivil” olan kuruluþlardan medyaya kadar; tek merkezden yönlendirilen güdümlü organizasyonlar ciddî bir deðiþime uðrayýp gerçekten sivilleþecek. Sonuçta, sistemden nemalananlarýn “yem borularý” kesilecek ve bu durumun getireceði çok yönlü gerilimlerle karþý karþýya geleceðiz. Öte yandan, deðiþimin bireyler, aileler, ahlâkî deðerler, toplumsal iliþkiler açýsýndan yol açacaðý sorun ve sancýlar gündeme gelecek. Ve bütün bu karmaþýk geliþmelerin iç içe geçeceði alabildiðine yoðun bir süreçte yaþanacak krizlerin sað salim aþýlabilmesi için, manevî dinamikleri ayakta tutup besleyecek bir kesintisiz güç kaynaðýna ihtiyaç olacak. Ýþte o kaynak, Kur’ân ve onun bu zamana dersi ve mesajý olan Risâle-i Nur Külliyatý. Sabah yazarý Emre Aköz bu noktayý fark ettiði için olmalý, “Önümüzdeki süreçte yaþanabilecek kriz ve sürtüþmelerde Türkiye’yi Nur cemaati rahatlatýr” diyor. Haksýz mý?

{

YARIN: HÂLÂ KEÞFEDÝLMEYÝ BEKLÝYOR

{

Çýkýþ yolu


14

SPOR

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

Y

KARAR 15 TEMMUZ'DA FUTBOL FEDERASYONU BAÞKANI MEHMET ALÝ AYDINLAR, 15 TEMMUZ'A KADAR OLAN SÜREYÝ ÝYÝ DEÐERLENDÝRECEKLERÝNÝ BELÝRTEREK, "ZAMANIN FARKINDAYIZ. ZAMAN DARLIÐI VAR. BU TAKVÝME UYACAÐIZ" DEDÝ. TÜRKÝYE Futbol Federasyonu (TFF) Baþkaný Mehmet Ali Aydýnlar, soruþturmanýn bitmesinin çok uzun süreceðini belirterek, ''Dolayýsýyla biz delillere göre hareket etmek zorundayýz'' dedi. Aydýnlar ve TFF baþkanvekilleri Lutfi Arýboðan ve Göksel Gümüþdað ile Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Egemenoðlu, Beþiktaþ'taki Ýstanbul Adliyesinde soruþturmayý yürüten savcý Mehmet Berk ile yaklaþýk 45 dakika görüþtü. Adliye çýkýþýnda basýn mensuplarýna kýsa bir açýklama yapan Aydýnlar, ''Savcý beyle görüþtük. Soruþturma hakkýnda bilgi aldýk. Birlikte takip edeceðiz. Þu anda söyleyeceðimiz baþka bir þey yok'' dedi.

ZAMAN DARLIÐI VAR Basýn mensuplarýnýn, ''15 Temmuz'a kadar UEFA'ya Þampiyonlar ligi ön elemelerinde oynayacak takýmýn isminin bildirilmesi gerekiyor. 15 Temmuz'a kadar bir karar verecek misiniz?'' þeklindeki sorusuna Aydýnlar, ''Zamanýn farkýndayýz. Zaman darlýðý var. Bu süreyi iyi deðerlendireceðiz. Bu takvime uyacaðýz diyebilirim'' cevabýný verdi. Savcýlýktan herhangi bir belge almadýklarýný belirten Aydýnlar, 15 Temmuz'a kadar mümkünse karar çýkacaðýný ifade etti. ''TFF'nin tutumu nasýl olacak. Soruþturma bitmeden bir karar verilecek mi?'' sorusunu da Aydýnlar, ''Soruþturmanýn bitmesi çok u-

zun sürebilir. Dolayýsýyla biz delillere göre hareket etmek zorundayýz. Ama þu anda bu kadar konuþalým. Daha sonra yine konuþuruz'' þeklinde cevapladý. Aydýnlar, adliyeden ayrýldýktan sonra, Vatan Caddesi'ndeki Ýstanbul Emniyet Müdürlüðüne gitti. Aydýnlar'ýn, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkýn'ý ziyaret ederek, soruþturmayla ilgili bilgi alacaðý öðrenildi. F.BAHÇE'NÝN ÝSTEÐÝNE RED Ýstanbul 11. Aðýr Ceza Mahkemesi, Fenerbahçe Spor Kulübünün, futbolda þike iddialarýna yönelik soruþturmaya iliþkin yayýn yasaðý getirilmesi talebini reddetti. Ýstanbul 11. Aðýr Ceza Mahkemesi, Fe-

nerbahçe Spor Kulübü avukatlarýnýn, ''CMK'nýn 157. maddesinde düzenlenen 'soruþturmanýn gizliliði', Basýn Kanunu'nun 3. maddesinde yer alan 'baþkalarýnýn þöhret ve haklarýnýn korunmasý', yargý gücünün otorite ve tarafsýzlýðýnýn saðlanmasý amacýyla, TCK'nýn 288. maddesinde düzenlenen 'adil yargýlamayý etkilemeye teþebbüs eden' yayýnlarýn yasaklanmasý'' talebiyle yaptýðý baþvuruyu deðerlendirdi. Kararýnda basýn özgürlüðüne vurgu yapan mahkeme, dosyada zaten kýsýtlama kararýnýn bulunmasý ve gizliliðin ihlalinin cezai yaptýrýma baðlanmýþ olmasýný gerekçe göstererek, talebi reddetti.

Mehmet Yýldýz

Olgun Peker

Levent Eriþ

Emmanuel Emenike

SAATLERCESORGULANDILAR FUTBOLDA ÞÝKE ÝDDÝALARINA YÖNELÝK SORUÞTURMA KAPSAMINDA GÖZALTINA ALINDIKTAN SONRA BEÞÝKTAÞ'TAKÝ ÝSTANBUL ADLÝYESÝNE SEVK EDÝLEN 15 KÝÞÝNÝN SAVCILIK SORGUSU SAATLERCE SÜRDÜ. FUTBOLDA þike iddialarýna yönelik soruþturma kapsamýnda gözaltýna alýndýktan sonra adliyeye sevk edilen 15 kiþinin savcýlýk sorgusu baþladý. Alýnan bilgiye göre, Organize Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðündeki iþlemlerinin ardýndan soruþturmanýn yürütüldüðü Beþiktaþ'taki Ýstanbul Adliyesine getirilen Giresunspor Baþkaný Ömer Ülkü, Diyarbakýrspor Kulübü

eski Baþkaný Abdurrahman Yakut, Giresunspor eski Baþkaný Olgun Peker ile Türkiye Futbol Federasyonu eski yöneticilerinden Haldun Þenman, futbolcu Mehmet Yýldýz, Adanaspor Teknik Direktörü Levent Eriþ, Talat Emre Koçak, Halil Köntek, Özcan Üstüntaþ, Çoþkun Çalýk, Hakan Karaahmet, Özden Tütüncü, Serdar Belçin, Murat Tanýþ ve Beþir Acar, hakim ve

savcýlarýn kullandýðý üst kapýnýn bulunduðu caddede polis otobüsünden indirilerek binaya alýndý. Buradaki Adli Tabiplikte saðlýk kontrolünden geçirilen zanlýlar, ifadeleri alýnmak üzere savcýlýk katýna çýkarýldý. Soruþturmayý yürüten Cumhuriyet Savcýsý Mehmet Berk tarafýndan zanlýlarýn ifadelerinin alýnmasýna baþlandýðý, zanlý sayýsýnýn fazla olmasýndan dolayý ifade a-

lýnma iþleminde baþka savcýlarýnda görevlendirildiði öðrenildi. Bu arada, Savcý Berk'in birden fazla müvekkili olan avukatlarýn, sadece tek kiþinin ifadesinde bulunmasýna izin verdiði belirtildi. Bu arada zanlýlarýn Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüðü'nden Beþiktaþ'daki Ýstanbul Adliyesi'ne getirilmeleri sýrasýnda ellerinin arkadan kelepçelendiði görüldü.

Turgay Demirel ve Orhun Ene açýklamalarda bulundu.

Enes ve Preldziç 12 Dev Adam kadrosuna alýndý LÝTVANYA'DA gerçekleþtirilecek FIBA Avrupa Erkekler Basketbol Þampiyonasý öncesi (A) Milli Erkek Takýmý'nýn aday kadrosu açýklandý. Milli takýmýn aday kadrosu, Polat Renaissance Otel'de düzenlenen ve Türkiye Basketbol Federasyonu Baþkaný Turgay Demirel, Genel Sekreter Ali Özsoy, (A) Milli Takým Baþantrenörü Orhun Ene ve milli takým menajerleri Harun Erdenay ile Barbaros Akkaþ'ýn katýldýðý basýn toplantýsýnda duyuruldu. Milli Takýmýn 31 Aðustos18 Eylül 2011 tarihlerinde Litvanya'da gerçekleþtirilecek Avrupa Þampiyonasý için açýklanan aday kadrosunda þu oyuncular bulunuyor: Barýþ Ermiþ, Ýzzet Türkyýlmaz (Banvit), Cenk Akyol, Kerem Gönlüm, Kerem Tunçeri, Sinan Güler (Anadolu Efes), Emir Preldziç, Oðuz Savaþ, Ömer Onan (Fenerbahçe Ülker), Sertaç Þanlý, Ender Arslan, Furkan Aldemir (Galatasaray), Ömer Aþýk (Chicago Bulls), Semih Erden (Cleveland Cavaliers), Ersan Ýlyasova (Milwaukee Bucks), Hidayet Türkoðlu (Orlando Magic), Doðuþ Balbay (University of Texas), Enes Kanter (Utah Jazz).

Ersan Gülüm Avusturya'daki çalýþmalarda sol dizinden sakatlandý.

Ersan'dan kötü haber; Yine ameliyat olacak BEÞÝKTAÞ'IN Avusturya kampýnda sol dizinden sakatlanan Ersan Adem Gülüm'ün, Ýstanbul'a dönerek ameliyat olacaðý açýklandý. Beþiktaþ Kulübü Basýn Sözcüsü Prof. Dr. Mete Düren, Ersan Gülüm'ün daha önce ameliyat olduðu sol dizinden sakatlandýðýný belirterek, ''Dün akþam antrenmanda talihsiz bir sakatlýk yaþayan Ersan Gülüm'ün sabah çekilen MR'ýnda ameliyat olduðu sol dizindeki ön çapraz baðda yeniden bir yýrtýk tespit edilmesi üzerine, kendisinin Ýstanbul'a gönderilmesine ve en kýsa sürede ameliyat edilmesi için program yapýlmasýna karar verildi'' diye konuþtu. Düren, Futbol Þubesi ve Saðlýk Kurulunun birlikte aldýðý karar neticesinde Ersan'ýn tedavisinin geçen seferki gibi Avusturya'da deðil, Ýstanbul'da yapýlmasý konusunda görüþ birliðine varýldýðýný kaydetti. Geçen sezon da geçirdiði sakatlýk nedeniyle uzun süre sahalardan uzak kalan Ersan, nükseden sakatlýðý nedeniyle yine uzun süre siyah-beyazlý formayý giyemeyecek.

Galatasaray TV'de þike haberlerine yer yok Eskiþehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygun hastanede bitkin göründü.

Saðlam raporu aldýlar FUTBOLDA þike iddialarýna yönelik soruþturma çerçevesinde gözaltýna alýnan aralarýnda Eskiþehirspor teknik direktörlüðü görevini yürüten Bülent Uygun, kaleci Korcan Çelikay, geçen sezon Kardemir Karabükspor formasý giyen ve Fenerbahçe'ye transfer olan Emmanuel Emenike ile futbolcu Sezer Öztürk'ün de aralarýnda bulunduðu 12 kiþi, saðlýk kontrolünden geçirildi. Soruþturma çerçevesinde gözaltýna alýnan Uygun, Çelikay, Emenike ve Öztürk'ün de aralarýnda bulunduðu 12 kiþi, Ýstanbul Emniyet

Sivasspor kalecisi Korcan Çelikay

Müdürlüðünün Vatan Caddesi'ndeki yerleþkesinden Haseki Eðitim ve Araþtýrma Hastanesine getirildi. Saðlýk kontrolü iþlemleri yapýlan bu kiþiler, yeniden emniyete götürüldü. Ayrýca soruþturma çerçevesinde gözaltýna alýnan Fenerbahçe Kulübü Asbaþkaný Þekip Mosturoðlu, Sivasspor Kulübü Baþkaný Mecnun Odyakmaz ve Sportif Direktör Ümit Karan'ýn da aralarýnda bulunduðu 11 kiþi, saðlýk kontrolünden geçirildi. Saðlýk kontrolünden geçirilen zanlýlar, daha sonra emniyete götürüldü.

Sezer Öztürk

GALATASARAY Kulübü Baþkaný Ünal Aysal, futbolda þike iddialarýna yönelik soruþturmayla ilgili, ''Türk futbolunun bu süreçten zarar almadan çýkmasýný dilerim'' dedi. Aysal, sarý-kýrmýzýlý kulübün resmi internet sitesinde yer alan açýklamasýnda, Galatasaray camiasýndan geliþmeleri olgunlukla ve soðukkanlýlýkla izlemelerini isteyerek, ''Spor dünyamýz açýsýndan en büyük yanlýþ bu tür olaylara rekabet duygusuyla yaklaþmaktýr. Tüm Galatasaray camiasýndan geliþmeleri büyük bir olgunluk ve soðukkanlýlýkla izlemelerini ve Türk futbolunun bu süreçten zarar almadan çýkmasýný dilerim. Hukuka ve genel ahlak anlayýþýna aykýrý herhangi bir davranýþ gerçekleþtiyse ki bunu düþünmek bile istemem, bunu kanýtlamak adalet sistemine düþer, bizlere deðil'' ifadelerini kullandý. Ünal Aysal, konuyla ilgili yayýnlar hususunda Fenerbahçe Kulübü'nün hassasiyetini göz önünde tuttuklarýný belirterek, ''Galatasaray TV baþta olmak üzere kulübümüzün tüm mecralarýnda konu ile ilgili program ve yayýn yapýlmamasý kararýný almýþ bulunuyoruz. Ayný hassasiyetin tüm Galatasaray camiasý tarafýndan da gösterileceðine eminim'' dedi.

Kalkancý Büyükþehir Belediyespor baþkaný SÜPER Lig takýmlarýndan Ýstanbul Büyükþehir Belediyespor'da yapýlan olaðanüstü genel kurulda baþkanlýða Çaðatay Kalkancý seçildi. Ýstanbul Büyükþehir Belediyespor'un olaðanüstü genel kurulu Cebeci Spor Kompleksi'nde yapýldý. Kulüp baþkaný Göksel Gümüþdað'ýn Futbol Federasyonu Baþkanvekili olmasý nedeniyle istifa etmesinin ardýndan gerçekleþtirilen genel kurulda, katýlan 58 delegeden 57'sinin oyunu alan Kalkancý, Ýstanbul Büyükþehir Belediyespor'un yeni baþkaný oldu.


AÝLE - SAÐLIK

Y

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

15

Bulanýk görme, aþýrý susama diyabetin habercisi olabilir

Yaz aylarýnda gece yenen yemeklere dikkat etmekte yarar var. Her þeyden önce son öðün ile yatma saati arasýna en az 3 saat koymak gerekli.

Sýcak havalarda rahat bir uyku için

AÞIRI susama, bulanýk görme, halsizlik, bitkinlik, beklenmedik kilo kaybý, karýncalanma, sýk acýkma hissi, ellerde ayaklarda titreme-terleme gibi belirtilerin þeker hastalýðýnýn habercisi olabileceði belirtildi. Uzmanlar, þeker hastalýðýnýn (diyabet) sinsi ilerleyen bir hastalýk olduðuna iþaret etti. Kiþi hasta olduðunu anlayana kadar bu hastalýk vücutta tahribata çoktan baþlamýþ oluyor. Diyabet, vücutta yer alan organlardan pankreasýn ürettiði insülin yetersizliði ya da eksikliðinden kaynaklanýyor. Ýnsülin olmayýnca besinlerden alýnan þeker ve diðer besinler, þeker ihtiyacý olan hücrelere giremiyor. Böylece hücre þekersiz kalýrken, kandaki þeker normalin üstüne çýkýyor, zehir etkisi yapýyor. Vücut, zehri atmak için kiþiyi sýk idrara çýkartýyor. Özel Tekden Hastanesi Dahiliye Uzmaný Dr. Þule Ulusoy Cengiz, iki tip þeker hastalýðý olduðunu belirterek, Tip 1 þekerin daha çok çocuklarda ve gençlerde, Tip 2’nin daha çok yetiþkinlerde ve kilolularda görüldüðünü söyledi. Cengiz, hastalýðýn belirtilerini þöyle sýraladý: “Sýk sýk

idrara çýkma, aþýrý susama, bulanýk görme, halsizlik, bitkinlik, beklenmedik kilo kaybý, karýncalanma, sýk acýkma hissi, ellerde ayaklarda titreme-terleme, kusma, sýk idrar yolu enfeksiyonu, kuru ve kaþýntýlý deri, yaralarýn geç iyileþmesi gibi bulgulardýr.” Cengiz, açlýk kan þekeri 100, tokluk kan þekerinin de 140’ýn üstünde olan kiþilerin risk altýnda olduðunu vurgulayarak, “Teþhis için, herhangi bir zamanda ölçülen kan þekerinin 200 ve üzerinde olmasý, 2 defa açlýk kan þekerinin 126’nýn üzerinde olmasý veya þeker yüklemesi yapýldýðýnda 2. saat þekerin 200’ün üstünde olmasý gerekir.” Bu tür belirtileri olan kiþilerin mutlaka bir iç hastalýklarý (Dahiliye) uzmanýna muayene olmalarý gerektiðini vurgulayan Dr. Þule Ulusoy Cengiz, þöyle konuþtu: “Bu hastalýk ciddî organ hasarlarý oluþturur. Görme bozukluklarý, böbreklerde ve ayak sinirlerinde bozukluklar, damar ve kalp hastalýklarýna neden olabilir. Öyle ki þeker hastalýðý dünyadaki tüm ülkelerde dördüncü sýradaki ölüm sebebidir.” Kayseri / cihan

YAZIN SICAK VE RUTUBETLÝ GÜNLERDE UYUMAK ÇOK ZORDUR. DR. SABRÝ DERMAN, RAHAT UYUMAYA DAÝR TAVSÝYELERÝNÝ HATIRLATIYOR. YAZ aylarýnda, özellikle sýcak ve rutubetli günlerde uyku uyumak neredeyse imkânsýzdýr. Ancak yine de daha rahat bir uyku için alabileceðiniz bazý tedbirler var. Klima da bunlardan biri. Hatta genel kanýnýn aksine, dikkatli kullanýlan klimalar hastalýklara yol açmýyor ve konfor düzeyini önemli ölçüde artýrýyor. Amerikan Hastanesi Uyku Saðlýðý ve Hastalýklarý Bölüm Baþkaný Dr. Sabri Derman, yaz sýcaklarýnda saðlýklý, dinlendirici ve hem vücudumuza hem ruhumuza ferahlýk verecek uyku stratejilerinden söz etti. Ýnsan vücut ýsýsý tabiî olarak gün içinde küçük de olsa, düzenli bir dalgalanma gösterdiðini belirten, Dr. Derman, “Akþama doðru biraz artar, uykuda azalýr, sabaha karþý tekrar artmaya baþlar. Üstümüz açýk olarak ýsýsý klima ile sabitlenmiþ bir odada akþam rahatca uyuduktan sonra sabaha karþý üþüyerek uyanmamýzýn nedeni, aslýnda odanýn deðil, içimizin soðumuþ olmasýndan kaynaklanýr. Pek çok memeli hayvan gibi biz de vücut ýsýmýzý oldukça dar bir aralýkta, 0.5-1.5 derecelik bir pay içinde tutmak zorundayýz” dedi.

Yaz aylarýnda, özellikle sýcak ve rutubetli günlerde rahat uyumak için alýnabilecek tedbirler:

Herþeyden önce havadar yerde uyumak gereklidir. Sýcaða hassas kimselerin yatak odalarýnda klima kullanmayý deðerlendirmeleri yerinde olur. Genel kanýnýn aksine, dikkatli kullanýlan klimalar hastalýklara yol açmaz, ama konfor düzeyini önemli ölçüde arttýrabilir. Filtrelerin sýk temizlenmesi veya deðiþtirilmesi, ýsýnýn 24-25 derece aralýðýnda kalmasý, nem oranýnýn çok düþürülmemesine dikkat edilmelidir. Özellikle yaþlýlarýn, kalp, tansiyon, ciðer hastalýklarý olanlarýn, kilolu kiþilerin vücutlarýný tam destekleyen, vücudun aðýrlýk noktalarýna özel destek saðlayan rahat þilteler ve yastýklarda yatmalarý gerekir. Yataklarý ve yastýklarý dikkatli seçmeleri gerekmektedir.

Fazla alýnan A vitamini görme bozukluðu yapýyor A VÝTAMÝNÝN gereðinden fazla alýnmasý baþ aðrýsý ve görme bozukluðuna sebep oluyor. A vitamini havuç, ýspanak, lahana, biber, brokoli, koyu yeþil sebzeler, portakal, mandalina, kayýsý gibi meyveler yaný sýra balýk yaðý, yumurta, süt, karaciðer, tereyaðý, peynir gibi hayvansal gýdalarda bol miktarda bulunuyor. Ýç Hastalýklarý Uzmaný Dr. Ýbrahim Baðcivan, bilinçsiz alýnan vitaminlerin faydadan çok zarar verdiðine dikkat çekti. Vitamin eksikliðinin hastalýklara yol açabileceði gibi vitamin fazlalýlýðýnýn da hastalýklara yol açtý-

ðýna deðinen Baðcivan, “Fazladan alýnmýþ A vitamini, ciltte koyulaþmaya, pullanmaya, kafa içi basýncýnýn artmasýna, þiddetli baþ aðrýsýna, görme sorunlarýna neden olabiliyor.” dedi. Vitaminlerin kimyasal özelliklerine göre suda eriyen ve yaðda eriyen vitaminler olmak üzere iki gru-

Çarþaf, yastýk kýlýfý ve pikelerin pamuklu olmasý þarttýr. Özellikle yastýklarýn dolgu maddelerinin hava akýmýna izin veren tabiî veya bu iþ için özel üretilmiþ sentetik maddelerden olmasýna dikkat edilmelidir. Yaz aylarýnda gece yenen yemeklere dikkat etmekte yarar var. Herþeyden önce son öðün ile yatma saati arasýna en az 3 saat koymak, midenin boþalmasýna ve yatýnca solunum ve kalp üstünde basýnç olmasýný azaltmak açýsýndan gereklidir. Akþam yemeklerinde yaðlý, kýzartmalý, baharatlý/acýlý/ekþili yemeklerden özellikle kaçýnmak lâzým. Kahve baþta olmak üzere bütün kafeinli içecekler (kolalar ve enerji içecekleri dahil) uykuya dalmayý güçleþtirecek veya kalitesini bozacaktýr.

ba ayrýldýðýný hatýrlatan Baðcivan, þunlarý söyledi: “B ve C vitaminleri suda eriyebildiði için vücut da depo edilmesi söz konusu olmuyor. Bu nedenle eksiklikleri yaðda eriyen vitaminlere göre daha sýk görülüyor. Fazla tüketilmeleri vücutta birikim yapmadýðý için çoðu zaman sorun oluþturmuyor. Yaðda eriyen A, D, E, K vitaminleri fazla alýndýðýnda vücutta birikiyor ve kontrolsüz kullanýldýðý zaman hipervitaminoz denilen vitamin fazlalýðýna yol açabiliyor.” Kayseri / cihan

Klimalarýn zararlý etkilerini en aza indirmek için bakýmý ve temizliðinin her yýl düzenli olarak yapýlmasý çok önemli.

Klimalardaki bakteriler zatürreye yol açýyor OSMANÝYE Saðlýk Ýl Müdürü Dr. Mehmet Cingöz, klimalarýn uygunsuz þekilde kullanýlmasýnýn üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarý, kas aðrýlarý, kas tutulmasý, yüz felci ve klimalardaki bakterilerin yol açtýðý zatürreye yol açabileceðini söyledi. Ýnsan saðlýðý için klimalarda sýcaklýðýn 20-25 derece, nemin de yüzde 45-60 olmasý gerektiðini kaydeden Cingöz, bu deðerleri saðlayabilmek için klimanýn ayarýnýn yazýn 20-21 derece olmasý gerektiðine dikkat çekti. Mehmet Cingöz, özellikle çocuklar, yaþlýlar, üst ve alt solunum yolu ile ilgili kronik sinüzit ve bronþiti olanlarýn klima kullanýmýnda tehlike altýnda olduðunu vurguladý. Klimalarýn direkt olarak kiþinin üzerine soðuk hava üflemesi, yüzdeki sinir kýlýfý üzerine etki ederek, ödem ve yüz felci oluþturabileceðine iþaret eden Cingöz, “Klimalarýn üflediði

soðuk hava ve ortama yaydýðý tozlar, özellikle alerjik bünyeli kiþilerin þikâyetlerini ve krizlerini tetikleyerek, astým krizlerinin ortaya çýkmasýna ve þiddetli kuru öksürüklerin oluþmasýna yol açabilir. Bu nedenle alerjik bünyesi olan kiþilerin, ani ýsý deðiþikliklerinden kaçýnmalarý gerekir. Klimalar yolu ile bulaþan hastalýklarýn en önemlisi, Legionella pnömonisi olarak adlandýrýlan zatürredir” dedi. Klimalarýn zararlý etkilerini en aza indirmek için bakýmý ve temizliðinin her yýl düzenli olarak yapýlmasýnýn çok önemli olduðunu kaydeden Saðlýk Ýl Müdürü Cingöz, “Klimalarda bakteri filtresi kullanýlmalý. 25 derecelik sýcaklýk en uygun ýsý derecesidir. Ortamýn aþýrý soðutulmamasýna dikkat edilmeli. Klimalarýn üflediði havaya direkt maruz kalmamaya özen gösterilmelidir” þeklinde konuþtu. Osmaniye / cihan


Hz. Ömer Camii. Bu mabed Mescid-i Aksa'nýn yanýbaþýnda yer alýyor.

Kudüs'te, Mescid-i Aksa baþta olmak üzere pek çok mabet bulunuyor.

Müslümanlar için özel önem taþýyan þehirde pekçok mescid var.

Ýsrail iþgalindeki þehirde Müslümanlar, dinlerini yaþamaya çalýþýyor.

Kudüs yolcularý memnun döndü Ü M Ý T V Â R O L UN U Z : Þ U Ý S T Ý K B A L ÝN K I L Â B I Ý ÇÝNDE EN YÜKSEK GÜR SADÂ ÝSLÂMIN SADÂSI OLACAKTIR

Y

BÝZÝM Tur’un organize ettiði Kudüs gezisi ile Mescid-i Aksa’ya giden grup Türkiye’ye döndü. Mi'rac gecesini Ýslâm tarihi açýsýndan önem taþýyan bu mukaddes þehirde geçiren ve üç dine ait mekânlarý ziyaret eden Bizim Tur grubu geziden memnun ayrýldý. Bizim Tur yetkilisi Ýsmail Þenay’ýn verdiði bilgiye göre, 2. grup Kudüs gezisi 14 Temmuz’da baþlayacak. Bu gruba katýlmak isteyenlerin 8 Temmuz’a kadar kayýtlarýný yaptýrmalarý gerekiyor. Yeni Asya / Ýstanbul

6 TEMMUZ 2011 ÇARÞAMBA

KÜDUS Akdeniz ile Ölü Deniz’in kuzey ucunun arasýnda kalan Judean Daðlarý’nda bulunan dünyanýn en eski þehirlerinden biri. Filistin’de bulunan, Müslümanlar, Hýristiyanlar ve Musevilerce mukaddes bilinen Kudüs, çeþitli kaynaklarda Yeruþalayim, Jerusalem, Uruþelim, Ye rusalim, Makdis, Beyt-ül Mukaddes, Beyt-ül Makdis, Ýlya ve Eyliya isimleriyle de zikredilir. Kudüs þehrinin kimler tarafýndan ve hangi tarihlerde kurulduðu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Hz. Nuh'un (as) torunu ve Ham’ýn oðlu Ken’an’ýn neslinden gelen Ken’anilerin kurduðu bir site olduðu zannedilmektedir.

TARÝHÎ MERKEZLERDEN BÝRÝ Tarih boyunca Kudüs uðruna nice savaþlar verilmiþ, þehir çok defa el deðiþtirmiþtir. Mekke ve Medine’den sonra Ýslâmiyet’teki üçüncü mukaddes mekânýn bulunduðu þehirde ayrýca Hýristiyanlýða ait çok fazla antik sit alaný mevcut. Kudüs, Museviliðin de en kutsal þehri ve ruhanî merkezi konumunda. Kudüs’ün sur içinde kalan bölümü artýk “Eski Þehir” olarak anýlýyor. Aslýnda 1860’a kadar þehrin tamamý olan bu Eski Þehir, 1982’de tehlikedeki Dünya Mirasý Listesi’ne alýndý.

ÜÇ DÝN ÝÇÝN NEDEN ÖNEMLÝ?

Müslümanlarýn ilk kýblesi olan Mescid-i Aksa ziyaretçilerle dolup taþýyor.

MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ Kudüs’ün özellikle de Harem-i Þerif alanýnýn Ýslâmiyet’teki önemi, Mi'rac’ýn burada gerçekleþmiþ olmasýdýr. Mi'rac’ýn üzerinde gerçekleþtiði Muallak Kayasý bugün Harem-i Þerif’in en gözde mekâný Kubbetü’s-Sahra’nýn (Ömer Camii) altýnda korunur ve her yýl Müslümanlarca ziyaret edilir. Mescid-i Aksa, Müslümanlarýn ilk kýblesi ve harem mescitlerinin üçüncüsüdür. Peygamberi-

miz Hz. Muhammed’in (asm) 624 yýlýna kadar kýble olarak kabul ettiði bu cami, bilindiði kadarýyla bir buçuk yýl kadar böyle kalmýþtýr. Mescid-i Aksa’nýn adý, Kur'ân’da Ýsra Sûresinin ilk âyetinde de geçiyor. Ýsra Sûresi birinci âyette Mescid-i Aksa’nýn çevresinin mübarek kýlýndýðý bildirilir. Harem-i Þerif içinde yer alan bir baþka önemli yer ise Ömer Camii. Ýslâm dininin Filistin topraklarý üzerindeki en eski yapýsý olarak biliniyor.

3 bin yýllýk tarihi olan Kudüs, üç semavî din için de kutsal bir þehir olarak kabul edilir. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (asm) Mi'rac sýrasýnda göðe yükseldiði yer olmasý sebebiyle ve Mescid-i Aksa ile Kubbetüs Sahra’nýn da burada bulunmasý hasebiyle Kudüs Müslümanlar için kutsaldýr. Ayrýca Hz. Ýsa’nýn gömülü yer olduðuna inanýldýðýndan buraya inþa edilen Holy Sepulchre Kilisesi bütün Hýristiyanlarca kutsal bir hac merkezi olarak kabul edilir. Yahudiler de Kudüs’te bulunan Hz. Süleyman’ýn tapýnaðýnýn batý duvarýnýn kalýntýlarý olan Aðlama Duvarý’ný kutsal mekân kabul ederler ve bu duvarýn önünde duâ ederek aðlarlar.

ÝSRAÝL ÝÞGALÝ Kudüs þu an Ýsrail’in fiilî olarak baþþehridir. Bu karar, Ýsrail Parlamentosu Knesset’in 1980’de onayladýðý Kudüs Yasasý’na dayanarak alýnmýþtý. Ancak yasa Birleþmiþ Milletler tarafýndan tanýnmýyor. ABD dahil hiçbir ülkenin Ýsrail temsilciliði Kudüs’te deðil. Filistin halký BM’nin 242 sayýlý kararýna dayanarak Doðu Kudüs’ü baþþehir yapmak istiyor.

Bizim Tur'la Kudüs'e giden gurup Mescid-Ý Aksa'da namaz kýldý.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.