NUR HAREKETÝ NÝYE MAÐLÛP EDÝLEMÝYOR? Nur hareketi, onca baský ve fitneye raðmen bir türlü maðlûp edilemeyen manevî gücünü, ihlâs üzerine bina edilip samimî bir istiþare sistemiyle yürütülen özgün, baðýmsýz, manevî ve fikrî bir hareket olmasýna borçlu. KÂZIM GÜLEÇYÜZ’ÜN YAZI DÝZÝSÝ SAYFA 13’TE
Y GERÇEKTEN HABER VERiR
Rusya’da Üsküdar Camii ibadete açýldý HABERÝ SAYFA 15’TE
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
YIL: 42
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE/ 75 Kr
SAYI: 14.859
YENÝ HÜKÜMET KURULDU
Baþbakan Erdoðan, 61. hükümeti dün açýkladý. FOTOÐRAF: AA
HAYIRLI OLSUN
u BaþbakanErdoðan,61.HükümetinBakanlarKurulunudünaçýkladý.Erdoðan,CumhurbaþkanýAbdullah Gül’eyenikabinelistesinisunduktansonradüzenlediðibasýntoplantýsýnda61.Hükümeteiliþkinaçýklamalardabulundu.Erdoðan,altýyenibakanýnbukabinedegörevyapacaðýný,üçbakanýndagörevyerlerinde deðiþiklikyapýldýðýnýbelirterek,yenioluþumunülkeye vemilletehayýrlýolmasýnýdiledi.
KABÝNEYE 6 YENÝ BAKAN GELDÝ uKabineyekatýlan6yeniisim:BaþbakanYardýmcýsý Bekir Bozdað, Aile ve Sosyal Politikalar Bakaný Fatma Þahin, Çevre ve Þehircilik Bakaný Erdoðan Bayraktar,GençlikveSporBakanýSuatKýlýç,ÝçiþleriBakanýÝdrisNaimÞahin,MillîSavunmaBakaný ÝsmetYýlmaz. Haberi sayfa 4’te
www.yeniasya.com.tr
Silâh baðlantýsý da soruþturuluyor mu? ÞÝKE OPERASYONU, ASKERÎ ÝHALELERLE ERGENEKON’UN PARA KAYNAKLARI ARASINDA VAR OLDUÐU SÖYLENEN ÝLÝÞKÝYÝ DE GÜNDEME GETÝRDÝ. SÝLÂH ALIMLARINDA YÜKSEK KOMÝSYON “Gazeteciler,yazarlarvebucamianýniçindebuu lunannamusluinsanlar,muazzamparalarýndöndüðüfutboldünyasýndayaþanangüçvesilâhsatýþý odaklýfinansiliþkilerinibilirler.Builiþkiaðý,aslýnda açýkbirsýrgibiydi,üzerinegidecekyüreklilikteyargýmensuplarýisesindiriliyordu.Kimifutboltakýmý yöneticisiiþadamlarýnýn,silâhalýmlarýndayüksek meblâðlardakomisyonaldýklarýdaaçýkbirsýrdýr.”
SÝLÂH ÝHALELERÝ DE MERCEK ALTINDA u“SavcýÖz'ün,askerîihalelerileErgenekon'unparakaynaklarýarasýndakiolasýiliþkileridemercekaltýnaaldýðýbiliniyordu.Kimiiþadamlarý,askervesiyasîiktidarlararasýndageçmiþteyaþandýðýönesürülensilâhihalelerindeiþbirliðivebuyolladarbeci zihniyeteparakaynaðýoluþturmaaðýnýnçözülmesi, askerîvesayetingeriletilmesivetemizTürkiyeyolundaönemlivekritikbiradýmoluþturacaktýr.” LALE KEMAL’ÝN YAZISI MEDYA - POLÝTÝK SAYFASINDA
ZAHÝD AKMAN DA GÖZALTINA ALINDI
Deniz Feneri e.V. için þok gözaltýlar
ÝSRAÝLLÝ ÝÞADAMI: KURTARIRSA KRAL OLUR
uAlmanya’dakiDenizFeneri e.V. baðlantýlý soruþturmakapsamýndaRTÜK üyesi Zahid Akman, Kanal7YönetimKuruluBaþkaný Zekeriya Karaman, Zahid Akman Genel Yayýn Yönetmeni Mustafa Çelik, Genel Müdür Yardýmcýsý Ýsmail Karahan veFinansMüdürüErdoðanKaragözaltýnaalýndý. Haberi sayfa 5’te
Erdoðan’a “er Þalit” gazý u TürkiyeileÝsrailarasýndagerginliðingiderilmesine yönelikikitarafüstdüzeyyetkilileriarasýndakarþýlýklý mesajvetoplantýlarsürerken,Gazze’yekaçýrýlanÝsrailliaskerGiladÞalit’inkurtarýlmasýiçinbabasýndan BaþbakanRecepTayyipErdoðan’abirmektupilettiði ortayaçýkanTürkiyekökenliÝsrailliÝþadamýElikoHalitDönmez,“BaþbakanErdoðanÞalit’igerigetirebilirseÝsrail’inkralýolur”diyekonuþtu.Haberi sayfa 7’de Bosna-Hersek’teki savaþ sýrasýnda Temmuz 1995'te 8 bin Boþnak erkeðin katledildiði Srebrenitsa’da, soykýrýmýn 16. yýldönümü için 11 Temmuz’da yapýlacak anma törenlerinde 600 kurbanýn cenazesi daha topraða verilecek. FOTOÐRAF: AA
Artýk yasak yok uDanýþtayBaþkanýHüseyinKarakullukçu,Danýþtay’ýn yeni dönemde yasaklarla anýlmayacaðýný belirterek,‘’Yasakyok.Hiçbirþeyeskisigibiolmayacak. Herþey çok güzel olacak. Çünkü bundan sonrabenvearkadaþlarýmýnyanlýþ,hatayapmayahakkýmýzyok’’dedi.Haberi sayfa 5’te
Prof. 4 bin , hizmetli 1500 lira alýyor uHaberi sayfa 6’da
ISSN 13017748
MAHKEME KARARI, GECÝKMELÝ OLSA DA BOSNALILARI SEVÝNDÝRDÝ
Katliamdan Hollanda sorumlu u Hollanda’da Lahey Temyiz Mahkemesinin, 1995’te Sýrplar tarafýndan gerçekleþtirilen Srebrenitsa katliamýnda hayatýný kaybeden üç Bosnalýnýn ölümünde Hollanda devletinin sorumluluðununbulunduðunakararvermesi,Srebrenitsasoykýrýmýndakatledilenlerinyakýnlarýtarafýndan“Olumlu,amagecikmiþbirkarar”olarakyorumlandý.Haberi sayfa 7’de
Ýsrail: Türkiye’den özür dilemeyiz
Afganistan’da yine sivilleri öldürdüler
Suriye turlarý tamamen durdu
uHaberi sayfa 7’de
uHaberi sayfa 7’de
uHaberi sayfa 7’de
2
LÂHÝKA
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
‘‘
Y
Ey iman edenler! Allah’ý çokça zikredin. O'nu sabah akþam tespih edin. O, sizi karanlýklardan aydýnlýða çýkarmak için size merhamet edendir; melekleri de sizin için baðýþlanma dileyendir. Allah mü’minlere çok merhamet edendir. Ahzâb Sûresi, 41-43.
Muhabbet ve uhuvvet, Ýslâmiyetin mizacýdýr
hocazade68@hotmail.com
Helâketin kapýsý: Yalan!
‘‘
oplum hayatýný ayakta tutan direklerden biri de itimattýr, güvendir. Ýnsansýz bir dünyayý düþünmek mümkün olmayacaðýna göre, insanlar, dünyadaki hayatlarýnda aralarýndaki dengeyi gayet saðlam tutmalýdýrlar. Her þey kanunla, inzibatî tedbirle intizama girmiyor. Din faktörü burada hemen öne çýkýyor; hayatlara bir nizam, bir intizam veriyor. Bu deðerler perspektifinden bakýnca, insanlar birbirine inanýyor, güveniyor; itimat ediyor. En azýndan, hüsnüniyet besliyor; uzak-yakýn her insandan emin olmak istiyor. Tâ ki, araya yalan girinceye kadar! Yalan iþin içine girince, dengeler sarsýlýyor; depreme maruz kalýyor âdeta. Çünkü yalan, aldatmak, kandýrmak, gerçeði gizlemek, doðru beyanda bulunmamak; insanlarýn güven duygusunu istismar etmek ve doðru bilgi alma hürriyetini engellemek mânâsýndaki asýlsýz söz yýðýnýdýr. Ýman eden insanlar; hele ki, takva sahibi olanlar asla yalan söylemez. Onlar bilirler ki, “Ýman ile yalan bir araya gelemez.” Mücemmi’ bin Yahya’dan rivayet edilen bir hadis-i þerifte Resûl-ü Ekrem (asm) þöyle buyurmaktadýr: “Sonunda helâket olacaðýný bilseniz bile doðrunun peþini býrakmayýn. Çünkü gerçek kurtuluþ ondadýr. Kurtuluþ görseniz bile yalandan da sakýnýn. Çünkü gerçek helâket ondadýr.” 1 Her þeyden önce, yalan, söyleyen kiþiyi güvenilir, itimat edilir olmaktan uzaklaþtýrýp, toplum içindeki ya da muhatap olduðu insanlar nazarýndaki itibarýný gideriyor. Hiçbir yalancý, kimseyi uzun zaman aldatamaz, çok geçmeden yalaný ve yalancýlýðý ortaya çýkar. Yani, “Yalancýnýn mumu yatsýya kadar yanar.” Yalan ya kasten söylenir, ya da, dolaylý olarak yalancý konumuna düþülür. Kiþi, her iþittiðini doðrulamadan, doðruluðundan emin olmadan baþkasýna anlatmamalýdýr. Ýþittiði doðru deðilse veya aðýzdan aðza geçerken deðiþikliðe uðramýþsa, bu, kendinin uydurduðu bir yalan sanýlýr. Dolayýsýyla, zan altýnda kalýnýr.
T
Muhabbet, uhuvvet, sevmek, Ýslâmiyetin mizacýdýr, rabýtasýdýr. Ehl-i adâvet, mizacý bozulmuþ bir çocuða benziyor ki, aðlamak ister; birþey arýyor ki onunla aðlasýn.
B
DÖRDÜNCÜ KELÝME ütün hayatýmda, hayat-ý içtimâiye-i beþeriyeden katî bildiðim ve tahkikatlarýn bana verdiði netice þudur ki: Muhabbete en lâyýk þey muhabbettir; ve husûmete en lâyýk sýfat husumettir. Yani, hayat-ý içtimâiye-i beþeriyeyi temin eden ve saadete sevk eden muhabbet ve sevmek sýfatý, en ziyade sevilmeye ve muhabbete lâyýktýr. Ve hayat-ý içtimâiye-i beþeriyeyi zîr ü zeber eden düþmanlýk ve adâvet, herþeyden ziyade nefrete ve adâvete ve ondan çekilmeye müstahak ve çirkin ve muzýr bir sýfattýr. Bu hakikat Risâle-i Nur’un Yirmi Ýkinci Mektubunda izahýyla beyan edildiðinden burada kýsa bir iþaret ediyoruz. Þöyle ki: Husûmet ve adâvetin vakti bitti. Ýki harb-i umumî adâvetin ne kadar fena ve tahrip edici ve dehþetli zulüm olduðunu gösterdi. Ýçinde hiçbir fayda olmadýðý tezahür etti. Öyleyse, düþmanlarýmýzýn seyyiâtý—tecavüz olmamak þartýyla—adâvetinizi celb etmesin. Cehennem ve azab-ý Ýlâhî kâfîdir onlara... Bazan insanýn gururu ve nefisperestliði, þuursuz olarak, ehl-i imana karþý haksýz olarak adâvet eder; kendini haklý zanneder. Halbuki, bu husûmet ve adâvetle, ehl-i imâna karþý muhabbete vesile olan iman, Ýslâmiyet ve cinsiyet gibi kuvvetli esbabý istihfaf etmektir, kýymetlerini tenzil etmektir. Adâvetin ehemmiyetsiz esbablarýný, muhabbetin dað gibi sebeplerine tercih etmek gibi bir divâneliktir. Madem muhabbet adâvete zýttýr; ziya ve zulmet gibi hakikî içtimâ edemezler. Hangisinin esbabý galib ise, o hakikatiyle kalbde bulunacak; onun zýddý hakikatiyle olmayacak. Meselâ, muhabbet hakikatiyle bulunsa, o vakit adâvet þefkate, acýmaya inkýlâp eder. Ehl-i imana karþý vaziyet budur. Yahut adâvet hakikatiyle kalbde bulunsa, o vakit muhabbet, mümâþât ve karýþmamak, zahiren dost olmak sûretine döner. Bu ise tecavüz etmeyen ehl-i dalâlete karþý olabilir. Evet, muhabbetin sebepleri, iman, Ýslâmiyet, cinsiyet ve insaniyet gibi nuranî, kuvvetli zincirler ve mânevî kalelerdir. Adâvetin sebepleri, ehl-i imana karþý küçük taþlar gibi bir kýsým hususî sebeplerdir. Öyleyse, bir Müslümana hakikî adâvet eden, o dað gibi muhabbet esbablarýný istihfaf etmek hükmünde büyük bir hatâdýr. Elhasýl: Muhabbet, uhuvvet, sevmek, Ýslâmiyetin mizacýdýr, rabýtasýdýr. Ehl-i adâvet, mizacý bozulmuþ bir çocuða benziyor ki, aðlamak ister; birþey arýyor ki onunla aðlasýn. Sinek kanadý kadar ehemmiyetsiz birþey, aðlamasýna bahane olur. Hem insafsýz, bedbîn bir adama benzer ki, su-i zan mümkün oldukça hüsn-ü zan etmez. Bir seyyie ile on haseneyi örter. Bu ise, seciye-i Ýslâmiye olan insaf ve hüsn-ü zan bunu reddeder. (Hutbe-i Þâmiye, s. 57-59, Y. A. N.)
LÛGATÇE:
Husûmet: 1- Hasým olma hâli, hasýmlýk. 2Düþmanlýk. Adâvet: 1- Düþmanlýk. 2- Hýnç, kin. Tezahür: Meydana çýkma, görünme. Seyyiât: Seyyieler,
kötülükler, günahlar. Ýstihfaf: Hafife alma. Ziyâ: Iþýk, aydýnlýk. Zulmet: Karanlýk. Mümâþât: Hoþ geçinmek. Bedbîn: Fena gören, kötümser.
VECÝZE Allah için çalýþýnýz. Lillah, livechillah, lieclillah rýzasý dairesinde hareket ediniz. o vakit sizin ömrünüzün dakikalarý, seneler hükmüne geçer. Bediüzzaman,3. Lem'a, shf. 23
Kâinat kitabýndan, erguvan renkli kelimeler (Okuma Programý Günlüðümden - 1) â i nat ki ta bý nýn, yer yü zü babýndayýz. Deniz sahifesindeyim ve sahil paragrafýnýn taþ kelimelerini okumakla meþgulüm þu an. Dalgalarýn sahillere yýllardýr sabýrla vurmasý ile renk renk ve desen desen nazarlara sunulan taþ kelimeleri dikkatimi çekiyor… Ýnsaný büyüleyen renklerde, parlak suretlerde bir çok küçücük taþ… Taþlarýn çokluklarý biz insanlarda mânâsýz bir ülfete sebep olmuþtur. Öyle olduðu için bu taþ kelimeleri pek okunmaz… Öyle ya taþ iþte! Çoðu zaman benzetmelerimizde olumsuz mânâlar yükleyerek kullandýðýmýz ‘þu taþlar iþte caným!’ Kâinat kitabýndaki her bir kelime kendini okutturuyor, okutturmak istiyor. Parlak renklerde taþlar. Sanki cilâlanmýþlar. Dikkatle incelediðimde insaný aciz býrakan san’at ve zerafet görüyorum. Bu san’atýn meydana gelmesi asýrlarý buldu belki, kim bilir… Bir san’at eseri için insan asýrlarý harcamýþ mýdýr hiç? Hele tarifinde aciz kaldýðým o renk cümbüþleri: erguvan, kahve, kýrmýzý, beyaz…Çokluklarý san’atlý olmalarýna mani deðil. Çok olmalarý taklitlerinin kolaylýkla yapýlabileceði anlamýna gelmiyor asla! San’atkârýný gösteren, san’atlý küçük taþlar o kadar etkiledi ki beni, uzun süre gözlerimi bu lâtif san’at eserlerinden ayýramadým. Az önce üzerinde düþünmeden yürüdüðüm taþlarý þimdi dikkatle inceliyorum, bu tefekkür ha tý ra sý o la rak da ba na en güzel görünenleri seçmek istiyorum… Dar zaman aralýðýnda 20 tanesini seçebildiðimi fark ettim! Taþ kelimeleri cezp etti beni. Taþ kelimeleri, kelimeleri aðzýmda býraktý. Þimdi konuþmaya ne hacet, artýk tefekkür zamaný… *** Harap olmuþ bir medeniyet ten taptaze ibretler… Sa hil say fa sýn da o kun ma yý bekleyen o kadar eser vardý ki… Bir an için kýyýda kurulmuþ muaz zam bir me de ni ye te mi sa fir ettik zihnimizi… Büyülenmiþtik, san’atlý idi yapýlar. Bazýlarýnda hâlâ duruyordu mozaik döþemeler. Tiyatro salonu, kiliseler,
K
ergenekonya42@yahoo.com
evler, su kemerleri… Eserleri ile kemali anlaþýlan bir medeniyetin harabeleri ile karþý karþýya idik. Ne ümitler yeþermiþti kim bilir burada. Akþam üstü, denize nazýr evinden güneþin batýþýný seyreden Anemeriumlu insanlar, kendilerinin ve medeniyetlerinin batýp gideceðini düþünmüþler miydi acaba? Res to re ol ma ma sý na rað men hâlâ sapasaðlam ayakta olan eserler, yapýlar insandaki ebedî yaþama hissini ele veriyordu açýkça. Bu evler terk edilip gidilmek için yapýlmamýþtý! Asýrlar sonra hâlâ ayakta kalan harabeler, terk edilsin diye deðildi… Günümüzde hâlâ görebildiðimiz mozaikler, ebedî bir seyrangâh temennisinin tecessüm etmiþ kelimeleriydi… Bü tün pe ri þan lý ðý na, dö kül müþ taþlarýna ve üzerinde ot bitmiþ duvarlarýna raðmen bu medeniyet büyülemiþti beni… Acaba þehrin kumandaný askerlerinin bir gün mutlaka -istese de istemese de- yenileceðini öngörmüþ müydü? Ýnsanlarýn hukukunu hiçe sayan mütegallibeler, isimlerinin bile hatýrlanmadýðý bir zamanda insanlarýn saraylarýnýn ve evlerinin harabelerinde gezineceklerini hissetmiþler miydi? Sahilde kurulmuþ Anemerium medeniyeti duygularýmý param parça etmiþti. Yýkýlan duvarlar, parçalanmýþ yapýlar, içini toprak doldurmuþ harabeler sesimi kýstý… A ciz li ði mi his set tim, e bed feryadýmý dinledim… Güneþin batmasýna yakýn hissettiðim bu fanilik tahassüsleri derinden derine etkiledi beni… Neredeydi kadehini ölümsüz aþklara ve zaferlere kaldýran kumandanlar? Neredeydi eserleri ile övünen sultanlar? Nerede idi tarihleri ve þerefleri ile övünen medeniyet sahiple ri… Nerdesiniz? Nerde! Ýnsanýn çöküþünü, medeniyetlerin fani olduðunu ve dünyanýn te-
mellerinin esassýz olduðunu gösterdi bana bu harabeler bütün çýplaklýðý ile. Tevile gerek olmadan, yanlýþ anlaþýlmalara zemin hazýrlamadan. Gayet net bir ses tonu ile… Ancak ebedî bir zat için yapýlanlar ebedîleþecekti. Ancak ebedî bir zat için iþlenenler kýymet kazanacaktý, bekaya mazhar olacaktý… Ýnsan tarifsiz bir san’at eseriydi, ancak O’nun san’atkârý onun kýymetini bilebilir ve ancak O’nun san’atkârý onun ebedî ihtiyaçlarýna cevap verebilirdi… Güneþin batýþý esnasýnda okudu ðum bu me de ni ye tin ba tý þý, bat ma yan bir ha ki ka ti tek rar gündemime taþýdý: Batýp gidenleri sevemezdik biz! Ebedî bir aþka müheyya yaratýlan kalb-î insanî süfli aþklarýn ve geçici heveslerin ev sahipliðini yapamazdý! Eski Anamur, benim için birkaç cilt kitaba bedel oldu… Harap olmuþ bir medeniyetten, ter-ü taze iman hakikatlerini gösteren Rabbimize þükrediyoruz… Ve Cennet bahsi ile kapanýþ… Akþamüzeri olduðu için sahilde ancak gölgelenebildik! Köþemizin ismi ile tevafuk etmesine de ayrýca sevindik! Gölgelenirken, nazarýmýz arz sayfasýndan sema sayfasýna yöneldi… Þuurlu iþleri þuursuzca gören þuursuz bu lut lar, bu lut la rý biz ler i çin rahmet ile hareket ettiren þuurlu birini nazarlara gösterdi… 28. Söz cennet risâlesi ile kâinat okumalarýný taçlandýrmýþ olduk. Bir yanda harabe bir medeniyet, bir yan da dal ga ke li me le ri, bir yanda sevimli taþlar… Bir yanda cennetten daha tatlý, hurilerden daha þirin Âyat-ý Kur’âniye… Dünyadaki cenneti bulmuþtuk tefekkür ile. Taþlar, aðaçlar, dalgalar, bulutlar. Hepsi arkadaþ ve dostumuz oluvermiþti birdenbire. Harap olmuþ bir medeniyetin yanýnda her bahar açan mor menek þe ler den de bah se de yim u nutmadan. Bir yanda harap olmuþ, restore bekleyen bir medeniyetin kalýntýlarý. Bir yanda kudretinin daimî olduðunu her sene ve her an yenilenen eserleri ile gösteren ebedî bir San’atkâr…
Yalanýn þakasý olmaz! Hiçbir ya lan ma sum de ðil dir. Ar ka sýn da mutlaka bir hasâret, mutlaka bir ihanet, mutlaka bir felâket kokusu söz konusudur. A i le or ta mýn da, iþ or ta mýn da, toplum hayatýnda, ticaret hayatýnda; her nerede ve hangi þartlar altýnda olursa olsun küçük bir kusuru, küçük bir ayýbý gizlemek için söylenen küçük bir yalan, neticesi itibariyle büyüktür. Çünkü fark edildiði an, küçük bir kusuru gizlemek için kü çük bir ya la na te nez zül e den kimse küçülür, kiþiliði alçalýr. Bunun telâfisi de zor olur. Yalanýn küçüðü büyüðü olmadýðý gibi, yalaný söyleyenin de küçüðü büyüðü olmaz. Küçük yaþta müsa maha gösterilir, önüne geçilmezse o kimsenin hayatýnda kambur olur, ebedî. Çünkü, Bediüzzaman’ýn ifadesiyle “Yalan, yalana mukaddime (baþlan gýç) olduðu için…” 2 arkasýndan baþka yalanlar gelir. Bir düþünür, yalanýn karakterini þöyle tarif ediyor: “Yalan kadar hiçbir hayvan velûd (doðurgan) deðildir; bir yalan en aþaðý on yalan doðurur.” 3 Buyurun! Yalanýn þakasý olmaz dedik ya: Arkadaþ meclisinde, sohbet ortamýnda asýlsýz senaryolarla hikâye nakletmek ve onlarý eðlendirmek maksadýyla yalana dayalý muziplik yapmak, doðru deðildir. Efendimiz (asm) bir hadis-i þeriflerinde: “Ýnsanlarý güldürmek için yalan konuþan kimseye yazýklar olsun, yazýklar olsun, yazýklar olsun” 4 buyurarak tepkisini belirtmiþtir. Sözün özü: “Biz ki hakikî Müslümanýz; aldanýrýz, fakat aldatmayýz. Bir hayat için yalana tenezzül etmeyiz.” 5 Ýnþaallah… Dipnotlar: 1- Ca mi ü’s-Sa ðîr,2: 813 (Hü nad’dan). 2- Said Nursî, Muhakemat, 21. 3- Cenap Þehabettin, Tiryaki Sözleri, 83. 4- Camiü’s-Saðîr, 4: 1631 (Ebû Davud, Edeb: 80). 5- Said Nursî, Divan-ý Harb-i Örfi, 39.
HABER
Y
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Mehmet KUTLULAR Genel Müdür
Recep TAÞCI
Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
NAMAZ VAKÝTLERÝ
ISSN 13017748
Hicrî: 6 Þaban 1432 Rumî: 24 Haziran 1427
Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta
Ýmsak 3.33 3.24 3.52 3.46 3.38 3.08 3.07 2.51 3.35 3.24 3.48
Güneþ 5.18 5.20 5.37 5.40 5.34 4.58 4.58 4.46 5.29 5.10 5.35
Öðle 12.51 13.00 13.09 13.20 13.16 12.31 12.35 12.27 13.10 12.42 13.10
Ýkindi 16.39 16.56 16.58 17.15 17.11 16.22 16.28 16.22 17.05 16.31 17.00
Akþam 20.10 20.29 20.29 20.48 20.45 19.53 20.00 19.55 20.38 20.02 20.32
Yatsý 21.46 22.14 22.05 22.32 22.31 21.32 21.41 21.40 22.22 21.39 22.10
Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa
Ýmsak 3.32 3.57 3.10 3.22 3.39 3.01 3.18 2.49 2.52 3.17 3 .50
Güneþ 5.32 5.47 5.11 5.13 5.27 5.01 5.04 4.49 4.42 5.19 5.31
Öðle 13.16 13.23 12.57 12.50 13.02 12.47 12.37 12.33 12.18 13.05 12.58
Ýkindi 17.13 17.15 16.55 16.43 16.53 16.44 16.26 16.30 16.10 17.03 16.43
Akþam 20.48 20.47 20.30 20.15 20.24 20.19 19.57 20.05 19.43 20.38 20.13
3 Yatsý 22.37 22.27 22.20 21.56 22.03 22.09 21.34 21.54 21.23 22.29 21.45
Kaçakdershanelerinmaliyetibüyük DES GENEL BAÞKANI AVCI, DERSHANELERÝN YÜZDE 20'SÝNÝN KAÇAK OLDUÐUNU BELÝRTTÝ. AVCI, KAÇAK DERSANELERÝN CÝROSUNUN YILLIK 5,5 MÝLYAR TL OLARAK TAHMÝN EDÝLDÝÐÝNÝ KAYDETTÝ. FATÝH KARAGÖZ ANKARA DEMOKRAT Eðitimciler Sendikasý (DES) Genel Baþkaný Gürkan Avcý, Türkiye’deki 4 bin 200 ruhsatlý dershane yanýnda bin civarýnda kaçak dershane bulunduðunu ve kaçak dershanelerin cirosunun yýllýk 5,5 milyar TL olarak tahmin edildiðini söyledi. Eðitim sistemindeki dershane kamburunu ve kayýt dýþý dershanelerin oluþturduðu tehlikeye dikkat çeken Avcý, Türkiye’deki kaçak dershaneler konusunda bir aydýr çalýþma sürdürdüklerini, ilgili kurum ve kuruluþlardan bilgi topladýklarýný anlattý. Avcý, “Bu vahim bir rakam ve tehlikeli bir tablodur. Eðitim sisteminin sorunlarýndan birisi olan dershaneler, kaçak ve kayýt dýþý dershaneler konusuyla da ayrýca bir sýkýntý oluþturuyor” dedi. Sayýlarý hýzla artan kaçak dershane ve bürolarýn, öðrencilere, eðitime ve dershanecilik sektörüne ciddî zararlar verdiðini, devleti vergi kaybýna uðrattýðýný bildiren Gürkan Avcý, sýnav tür ve sayýlarýnýn artmasý baþta olmak üzere, çarpýk dershane açma yönetmeliði ve fahiþ vergiler yüzünden kaçak dershane ve bürolarýn
Bilgi teknolojileri yarýþýnda geriledik TÜRKÝYE Ýþveren Sendikalarý Konfederasyonu (TÝSK), Türkiye’nin bilgi teknoloji yarýþýnda gerilediðini bildirdi. TÝSK’ten yapýlan açýklamada, Türkiye’nin geleceðinin, ileri teknolojilere uyuma ve bilgiteknoloji üretimine baðlý olduðunun tartýþýlmaz bir gerçek olduðu belirtilerek, bilgi teknolojileri ise bunun en önemli parçasý niteliðinde olduðu kaydedildi. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) yayýnladýðý 2010-2011 Küresel Bilgi Teknolojileri Raporu’na göre bilgi teknolojilerinden yararlanma açýsýndan Türkiye’nin son bir yýlda 138 ülke içinde iki basamak daha gerileyerek 69’uncu sýradan 71’inci sýraya düþtüðü kaydedilen açýklamada, Türkiye’yi son bir yýlda geçen ülkelerin Bulgaristan ve Sri Lanka olduðu ifada edildi. Küresel Bilgi Teknolojileri Raporu’nun 10 yýldýr yayýnlandýðý ve ülkelerin bilgi teknolojileri kapasitesini deðerlendirildiði belirtilen açýklamada, yeni hükümetin devletin, sanayinin ve üniversitelerin ortak amaçlar için çalýþmasýný saðlayacak bir “Dijitalleþme Programý” hazýrlamasý gerektiði vurgulandý. Açýklamada, “Bu program Türkiye’nin zayýf yönlerini hýzla güçlendirmeyi ve bilgi teknolojilerinden yararlanma düzeyinde sýçrama yapmayý hedeflemeli, bilgiyi topluma yaymak için tramplen olmalýdýr” denildi. Ankara / Recep Gören
hýzla yayýlmaya baþladýðýný kaydetti.
DERSHANE SEÇERKEN DÝKKAT! DES Baþkaný Avcý, velilerin dershane seçerken, Millî Eðitim Bakanlýðý tarafýndan ruhsat verilmiþ olmasý, sýnav baþarýsý, öðretmen kadrosu, yayýnlarýnýn yeterliliði gibi hususlarý öncelikle sorgulamalarý gerektiðini kaydetti. Avcý, kaçak dershanelerin sektörde standartlaþmayý engellediðini, denetim dýþý olduklarý için onaysýz yayýn kullandýklarýný, kayýt dýþý çalýþtýklarý için vergi ve sigorta primlerini ödemediklerini ve haksýz rekabete yol açtýklarý için kaliteyi düþürdüklerini söyledi.
9 YILDA YÜZDE 100 ARTTI Türkiye’de özel dershane sayýsýnýn 2002 yýlýnda 2 bin 122 iken, 2011 yýlýnda 4 bin 200’e yaklaþtýðýný bildiren Avcý, 2002 yýlýnda dershanelere giden öðrenci sayýsýnýn 606 bin 522 iken, 2011’de 1 milyon 234 bin 738’e; bu dershanelerde çalýþan öðretmenlerin sayýsý ise 19 bin 881’den, 50 bin 209’a yükseldiðini açýkladý.
ÖÐRENCÝLER TEST MAKÝNASI DES Genel Baþkaný Gürkan Avcý, þunlarý kaydetti: “Öðrencileri kelimenin tam anlamýyla test makinesi haline getiren SBS, YGS, LYS, KPSS gibi
sýnavlar ve dershaneler, eðitim sisteminin ana omurgasý haline geldi. Ýlköðretimden ortaöðretime, ortaöðretimden üniversiteye geçiþ sýnavlarýnda sürekli deðiþlikler yapýlarak, öðrencilerin psikolojisi bozuldu. Biz dershanelere karþý deðiliz fakat ülkemizde dershanelerin okullarýn önüne geçmesinden rahatsýzýz. Dershane sömürüsünden hicap duyuyoruz. Ailelerin her yýl dershanelere binlerce TL ödemek zorunda býrakýlmasýndan þikâyetçiyiz.”
YILLIK 24 MÝLYAR LÝRA VERÝLÝYOR Devlet okullarýnda yeterli eðitim verilmiyorsa sebeplerinin araþtýrýlmasý gerektiðini söyleyen Av-
cý, “Eþitlikçi, adaletçi, ücretsiz ve kaliteli bir eðitim sistemi kurmamýz gerekiyor. Öðrenciler ve veliler dershanelerin ekonomik ve psikolojik sýkýntýsýný çekmek zorunda býrakýlmamalýdýr. Ýlköðretimden itibaren sýnavlarla yarýþmaya baþlayan bir öðrenci ilköðretim, ortaöðretim, üniversite ve sonrasýnda 30 yaþýna kadar sýnavlarla boðuþmak ve dershaneye gitmek zorunda býrakýlýyor. Bugün halkýmýz dershanelere ortalama yýllýk 24 milyar TL para veriyor. Öðrencileri dershanelere mecbur ve mahkûm olmaktan kurtarmadýðýmýz sürece, eðitim sorunlarýnýn çözümü için atýlacak her adým yetersiz olacaktýr” diye konuþtu.
Vakýf üniversitelerinde okumanýn bedeli yüksek VAKIF üniversitelerinin sadece yýllýk eðitim ücretlerini ödeyebilmek için bir ‘’servet’’ sahibi olmak gerekiyor. Vakýf üniversitelerinin çoðunluðu 2011-2012 eðitim-öðretim yýlý fiyatlarýný ortalama yüzde 7-27 arasýnda deðiþen oranlarda arttýrdý. Öðrencilere paralý eðitim veren vakýf üniversiteleri 2011-2012 eðitim-öðretim ücretlerini ilân etti. Buna göre, en fazla fiyat genellikle týp, diþ hekimliði ve eczacýlýk fakülteleri için belirlenirken, lisans programlarýnýn ücretleri 15-25 bin TL arasýnda deðiþiyor. Vakýf üniversitelerinin týp ve diþ hekimliði gibi bölümlerinin yýllýk fiyatlarý 22-43 bin TL arasýnda deðiþirken, iki yýllýk ön lisans programlarýnýn fiyatlarý ise daha düþük fiyat aralýðýnda seyrediyor. Çankaya, Atýlým, Ýstanbul 29 Mayýs, Toros üniversiteleri ile Avrupa Meslek Yüksekokulu’nun ücretlerinde ise bu yýl artýþ olmazken, Ufuk Üniversitesi’nin bazý bölümleri geçen yýlki fiyattan belirlendi. Birkaç üniversite ise fiyatlarýnda yüzde 1-3 oranlarýnda artýþ uyguladý. Vakýf üniversitelerinin yýllýk eðitim ücretlerine öðrencilerin barýnma, ders-araç gereç, yemek ve ulaþým giderleri de dahil edildiðinde öðrenimleri süresince yapacaklarý masraf bir ‘’servet’’ harcamayý gerektiriyor. Ankara / aa
irtibat@yeniasya.com.tr
Anayasa yine mi baþka bahara? aþbakan, seçim sonrasý yaptýðý ilk kapsamlý konuþmada “Sýfýr kilometre yeni bir anayasa yapalým” çaðrýsýnda bulundu, ama sandýktan çýkan Meclis yapýsý ve oluþan siyasî atmosfer buna uygun görünmüyor. Oylarý yüzde 50’ye dayandýðý halde Meclisteki sandalye sayýsý azalan AKP, geçen dönemde elinde bulunan “anayasayý referandumla da olsa tek baþýna deðiþtirme” güç ve avantajýný kaybetti. Yeni kompozisyonda, eksiðini muhalefetle kuracaðý diyalog ve varacaðý uzlaþma ile tamamlayamadýðý müddetçe, anayasa deðiþtirilemeyecek. Geçen sene hazýrladýðý mini anayasa paketini muhalefetten destek alamadýðý için tek baþýna Meclisten geçirerek referanduma götürmüþtü. Yeni dönemde artýk bu imkâný da bulamayacak. Esasen geriye dönüp baktýðýmýzda, AKP’nin dokuz senelik iktidarýnýn, anayasa noktasýnda kaçýrýlmýþ fýrsatlarla dolu olduðunu görüyoruz. 2002-2007 arasýndaki birinci iktidar döneminde, yüzde 34 oyla geldiði halde anayasayý referandumsuz olarak tek baþýna deðiþtirebilecek sayýya çok yaklaþmýþ, hattâ sonrasýnda bir ara Meclis içi transferlerle o sayýyý da yakalamýþtý. Ama bu tarihî fýrsat, Erdoðan’ýn o dönem için kullandýðý tabirle, “çýraklýk” zamanýna denk geldiði için mi, bilmiyoruz, maalesef deðerlendirilemeyip heba edildi. Üstelik AB sürecinin de yeni anayasa için teþvikkâr ve etkili bir dýþ dinamik olarak aktif þekilde devrede olmasýna raðmen... 367 konjonktüründe yapýlan 2007 seçiminde oy oranýný yüzde 45’e çýkardýðý halde sandalye sayýsý azalan AKP, yine de referandum þartýyla anayasayý deðiþtirebilecek çoðunluða sahip oldu. Ve bu defa fýrsatý yeni anayasa için deðerlendirmek niyetinde olduðunun iþaretini, cumhurbaþkaný seçiminden hemen sonra, konuyla ilgili olarak bir uzmanlar heyetine yaptýrdýðý taslak çalýþmayý gündeme taþýyarak verecek gibi oldu... Ama tepkiler üzerine hemen geri adým attý. Peþinden, sýnýr karakollarýna yoðunlaþan terör saldýrýlarý ve bunlar gerekçe gösterilerek gündeme getirilen sýnýrötesi operasyonun öne çýkmasý ile, yeni anayasa taslaðý sessizce rafa kaldýrýldý. Ve ondan sonra bir daha da indirilmedi. Onun yerine Erdoðan’ýn Madrid’den baþörtüsü için yaptýðý “Velev ki simge olsun...” çýkýþýný takip eden süreçte AKP-MHP iþbirliði ile, baþörtüsünü sadece üniversite öðrencilerine serbest býrakma iddiasýyla yapýlan iki maddelik anayasa deðiþikliði hem Anayasa Mahkemesinden döndü, hem de AKP’yi, kapatýlmaktan kýlpayý kurtulduðu bir dâvânýn muhatabý yapýverdi. Sonuçta, Erdoðan’ýn “kalfalýk” olarak nitelediði 2007-2011 dönemi de böyle geçti. Anayasa fýrsatýnýn kaçýrýldýðý ise, bizzat Cumhurbaþkaný Gül tarafýndan her vesileyle ve defaatle dile getirildi. Ve asýl ihtiyaç olan topyekûn bir anayasa reformu yerine, AKP’nin pratikteki önceliklerine göre dizayn edilip referandumda yüzde 58’in kabulü ile onaylanan bir mini paketle idare edildi. AKP lideri 2011 seçimi öncesindeki beyanlarýnda “Artýk ustalýk dönemine giriyoruz” demiþti. Ancak çýraklýk ve kalfalýk dönemlerindeki fýrsatlar þimdi yok. AKP, tek baþýna anayasayý deðiþtirebileceði sandalye sayýsýna artýk sahip deðil. Ve ustalýðýný ispatlamasý gereken ilk konu da yeni anayasa. Bunun için ya eksiðini Meclis içi transferlerle tamamlayacak—ki þu ortamda böyle birþey bilhassa siyasî etik açýsýndan yoðun tepkilere yol açar—ya da muhalefetle uzlaþacak. Ancak seçimden çýkan tablo, zaten kolay olmayan böyle bir uzlaþmayý iyice zorlaþtýracak gibi görünüyor. Bakalým, Erdoðan’ýn anayasa için yönünü MHP’ye çevirmesi ne sonuç getirecek? Bu arada, AKP’nin 330’u bulamamasý üzerine bazý parti ileri gelenlerinin “Böylece yük ve sorumluluktan kurtulmuþ olduk” mesajlarý ilginç. Hele Arýnç’ýn “Bu dönem de yapamazsak halk bizi sorumlu tutmaz ve iþ 2015’e kalýr” deyip, “O zaman yüzde 60 mý olur, 70 mi olur, aðanýn eli tutulmaz” diye devam etmesi daha da ilginç. “Ustalýk” dönemi de böyle mi geçecek dersiniz.
B
4
HABER
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
Y
ahmetdursun81@hotmail.com
Para bizi bozar mý hocam? en kaygýsýz uyanmak istiyorum sabahlarý ya… Herkesin hak ettiðini alabildiði, hak edemeyenlerin sesinin kýsýldýðý bir ülkede… Sabahlarý kapýmý çalanýn bizden biri olduðunu bileyim, adalet terazisinin hiçbir zaman bükülmediðini göreyim, her iþin ehillerince yerine getirildiðini bileyim. “Ýnsan için yalnýzca çalýþtýðýnýn karþýlýðý vardýr”ýn kurallaþtýðýný göreyim. Birilerinin emeklerimi çalamayacaðýna inanayým, alýn terimin çalýnacaðý kaygýsýyla uyanmayayým. Yolsuzluklarýn cezalandýrýldýðý, hukuksuzluða mazeret üretilmediði, haksýzlýklarýn örtbas edilmediði bir ülkede uyanmak istiyorum ya… Ýnsanlýðýn kaybolmadýðý, paranýn ahlâktan önce gelmediði, þöhretin pusulayý þaþýrtmadýðý insanlar arasýnda uyanmak… Param yok ya, bu yüzden midir beylik lâflar? Mesele paraysa, para bizi de bozar mý hocam? Türkiye, umudunu yüreðinde barýndýranlarýn, asaletini haysiyetinde bilenlerin ülkesidir. Bir fileyi zar zor doldurabilecek maaþýyla harama bulaþmadan yaþamasýný bilenlerin ülkesidir. Her sabah görürüm ben bunu, gördüklerim ileriye taþýr umudumu. Sabahýn köründe, týklým týklým otobüslerde, ayakta güçlükle seyahat etmeye çalýþan, iþine ulaþmak için koþuþturan insanlar... Hayatýn yüküyle ezilmiþ, gençliðini helâl lokmaya feda etmiþ, adamlýðý alnýnýn kýrýþýklýklarýnda gizlenmiþ insanlar… Mutluluðu maddede aramayanlar, yüreklerinin götürdüðü yerlerde huzuru bulanlar… Evlâtlarýna yalnýzca insan olmayý tavsiye edenler, dürüstlüðün en büyük sermaye olduðunu yavrularýnýn kulaklarýna fýsýldayanlar… Aile saadetini cennetin en güzel köþesi bilenler, kýsýtlanmýþ cebinden ayýrabildiði küçük bir gofret ile yavrusunu sevindirenler, evlâdýnýn tebessümünde cenneti görenler… Benim ülkemin insanlarý… Ha bir de diðerleri… Bir garibanýn bir yýllýk maaþýna denk gelen þýk takým elbiselerinin altýnda adamlýk taslayanlar… Konforlu villalarýndan, lüks ciplerinden etrafa küçümseyerek bakanlar… Ýnsanlara böcek muamelesi yapanlar, bu milletin efendiliðine soyunanlar… Hýrsýn pençesinde kahrolduklarýný bilmeden herkesi kahredenler… Para vererek elde ettikleri makamlarýný korumak için verdiklerinden daha çok bedel ödemek zorunda kalanlar… Adamlýðý beceremeyenler, dürüstlüðü benimseyemeyenler, ahlâklý olmayý reddedenler… Dizginlerini ‘ene’sine kaptýranlar, azgýnlaþtýkça azgýnlaþanlar… Hep daha fazlasýný isteyenler, hel min mezidçiler, müsrifler… Güce esir olanlar, paranýn kudretine tapanlar, her yolu mübah sayanlar… Nedir bu azgýnlýk, nedendir bu uslanmazlýk? Neden faniliðinizi hatýrlamaz, fenalýðýnýza son vermezsiniz? Siz de mi benim ülkemdensiniz? Enelerin esirleri… Enesiyle firavunlaþanlar… Beride savcýlar ötede zebaniler… Ayýkla þimdi pirincin taþýný. Bu sabah gözlerimi açtýðýmda neler duyacaðým acaba? Ezan seslerini duyamaz, ruhumuzu dinleyemez olduk. Bir yanda yemin krizi, diðer yanda þike skandalý. Bezm-i ezeldeki yeminini unutanlar, verdikleri hiçbir sözü tutamayanlar; kýytýrýk bir yemini etseler ne olur etmeseler ne olur? Vicdana hava parasý biçenler, hýrsýzlýklarýna fetva arayanlar, hak etmedikleri kupalara sarýlanlar, kýt'alarý aþan þampiyonluklara sahip olsalar ne olur? Ne olurdu olduðumuz gibi kalsaydýk? Ne olurdu insanca yaþayabilseydik, insanlýðý becerebileseydik, elimizdekiyle yetinebilseydik? Ne olurdu, hak etmeden elde ettiklerimizin asla bizim olamayacaðýný idrak edebilseydik? Ne olurdu itibar kaybetmenin para kaybetmekten daha önemli olduðunu görebilseydik? Ne olurdu üç günlük dünyanýn üç kuruþuna deðmeyeceðini anlasaydýk? Ne olurdu helâl yolda dökülen terlerle kazanýlanlarýn haramzade beyzadelikten, imparatorluktan daha kýymetli olduðunu görseydik? Ne kaybederdik, ne kazanýrdýk?
B
Ekonomik model “insansýz ve insafsýz” DEMOKRAT Parti (DP) Ekonomik Ýþlerden Sorumlu Genel Baþkan Yardýmcýsý Agâh Oktay Güner hükümetin uyguladýðý ekonomik modelin “insansýz ve insafsýz” olduðunu söyledi. Güner yaptýðý yazýlý açýklamada, AKP’nin sermayenin büyümesi ve daha büyük kârlara ulaþmasýný amaçlayan bir ekonomik model izlediðini ileri sürdü. Ülke genelindeki taþeron iþçi sayýsýnýn 2 milyona ulaþtýðýný belirten Güner, þunlarý kaydetti: ‘’AKP hükümetinin uyguladýðý ekonomik model insansýz ve insafsýzdýr. Bu model ile anayasa emri olan sosyal hizmet anlayýþý terk edilmiþ, sosyal hizmet görevi ile yapýlan iþler hükümetin lütfu haline getirilmiþtir. Emekçiler, köylü üreticiler ve küçük esnaf tamamen piyasa þartlarýna ve tüccarýn insafýna terk edilmiþtir. Bu çarpýk modelle ülke ekonomisi yabancý finans çevrelerine hizmet etmektedir. ÝMKB verilerine göre ÝMKB’de 221 bin yatýrýmcý var, 8 bini yabancý. 8 bin yabancýnýn toplam yatýrým portföyü 213 bin yerlinin toplam yatýrým portföyünün 2 katý büyüklüðünde. Bu Türkiye’deki sermaye sorununun ve dýþa baðýmlýlýðýnýn resmidir. Son birkaç yýldýr gerçekleþen büyüme rakamýnýn borçla yapýldýðý, aslýnda bu büyümenin üçte ikisinin yabancýlar tarafýndan gerçekleþtirildiðinin göstergesidir. Hükümet bu acý gerçekleri görmeli millî kaynaklara dayanan ara malý üretimine aðýrlýk veren yeni bir üretim ve sanayileþme modeline geçmelidir. Aksi halde ekonomik yýkým kaçýnýlmaz olacaktýr.’’ Ankara / aa
GÜVEN OYLAMASI YARIN
— Baþbakan Erdoðan, hükümet programýnýn hazýr olduðunu, birinci bölümünü aðýrlýklý olarak yeni anayasa, ileri demokrasi ve bunun yanýnda temel hak ve özgürlükler oluþturduðunu belirterek þunlarý söyledi: “Arkasýnda ekonomi önemli bir yer tutuyor, bunun yanýnda güçlü toplum önemli bir yer alýyor. Ve özellikle de bugüne kadar olan sürecin bir kýsa özetlemesi ve bundan sonra yapýlacak olanlar ki sosyal politikalar önemli bir yer alacak bu dönem bizim çalýþmalarýmýzda. Onun için de sosyal politikalar üzerinde ciddî manada yoðunlaþacaðýz. Tabiî bir diðeri de uluslar arasý iliþkiler noktasýnda dýþ politika önemli bir yer alacak ve bu konuda bugün son çalýþmamýzý hükümet programý üzerinde yapýyoruz. Ve çalýþmamýza müteakiben de Cuma günü saat 15.00'da parlamentoda sunumunu yapacaðýz.''
HAYIRLI OLSUN BAÞBAKAN ERDOÐAN, 61. HÜKÜMETÝN BAKANLAR KURULU’NU AÇIKLADI. 6 YENÝ ÝSMÝ KABÝNEYE ALAN ERDOÐAN, 3 BAKANIN DA GÖREV YERÝNÝ DEÐÝÞTÝRDÝ. xBAÞBAKAN Recep Tayyip Erdoðan, 61. Hükümetin Bakanlar Kurulu’nu açýkladý. Erdoðan, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’e yeni kabine listesini sunmasýnýn ardýndan yeni Baþbakanlýk binasýna geçti. Erdoðan, burada düzenlediði basýn toplantýsýnda 61. Hükümete iliþkin açýklamalarda bulundu. Konuþmasýnýn baþýnda Cumhurbaþkaný Gül’ün yeni kabineyi uygun gördüðüne iliþkin kararnameyi okuyan Erdoðan, 61. hükümette görev alan isimleri okudu. Erdoðan, altý yeni bakanýn bu kabinede görev yapacaðýný, üç bakanýn da görev yerlerinde deðiþiklik yapýldýðýný belirterek, yeni oluþumun ülkeye ve millete hayýrlý olmasýný diledi.
KABÝNEDE 6 YENÝ ÝSÝM Gazetecileri sorularýný da cevaplandýran Baþbakan Erdoðan, ustalýk döneminin çok bereketli ve verimli geçmesi gerektiðini ifade ederek, Bakanlar Kurulu’nda 6 yeni isme yer verildiðini, 3 bakanýn görev yerinin deðiþtiðini hatýrlatý. Erdoðan, “Bu bakýmdan neredeyse kabinenin yarýsýna yakýn bir deðiþim demektir. O bakýmdan bu sýradan bir olay deðildir, hayýrlý olsun” dedi. Erdoðan, Baþbakan yardýmcýlarýnýn görev daðýlýmýna iliþkin soruyu cevaplarken, Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç’ýn görevlerine belki bir ilave olabileceðini, Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Bekir Bozdað’ýn görev alanlarýnýn da daha çok Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik’in görev ve onun yanýnda belki bazý görevler ilave etme durumunun olabileceðini söyledi. Erdoðan, “Bu arkadaþlarýmýn hepsi gerçekten dördü de inandýðým, güvendiðim, alanlarýnda çalýþkan, gayretli arkadaþlar” diye konuþtu.
“15 TEMMUZ AÇIKLAMASI” SÜRÇÜLÝSAN Baþbakan Erdoðan, arzularýnýn muhalefetin yemin ederek TBMM’de yerini almasý olduðunu belirterek, burada bir önyargýlarýnýn söz konusu olmadýðýný söyledi. Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü: ‘’Grup Baþkanvekili arkadaþýmýn ayýn 15’iyle ilgili böyle bir sürçülisaný olmuþ. Tabiî böyle bir tarih vermeyi doðru bulmuyorum o yanlýþ bir þey. Anamuhalefete verilen bir görev vardýr. O da milletvekili olmuþlardýr, ama vekâleti tamamlayýcý o yemini yapmadýklarý için ciddî bir sorumluluðun altýndadýr. Yasama çalýþmalarýna katýlamadýktan sonra alýnan vekâletin bir anlamý olur mu? Eðer bu süreç içerisinde kendileri yeminlerini yapmak suretiyle yasama görevlerine katýlýrlarsa biz bundan memnun oluruz fakat yasama görevlerini yerine getirmiyorlarsa o zaman da parlamento içi hukukun gereði neyse bunu da tabii yerine getirmek orada bizim görevimizdir. Grup baþkanvekili arkadaþýmýn ayýn 15’iyle ilgili böyle bir sürçülisaný olmuþ. Tabiî böyle bir tarih vermeyi doðru bulmuyorum o yanlýþ birþey’’ Ankara / aa
Devlet bakanlýklarý tarih oldu YENÝ kabinenin kurulmasýyla 11 devlet bakanlýðý kaldýrýldý. Devlet Bakanlýðý ilk olarak 1946’da Baþbakan Mehmet Recep Peker baþkanlýðýnda kurulan 15. hükümet döneminde oluþturuldu. Bu hükümet döneminde ilk Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Mümtaz Ökmen, ilk Devlet Bakaný ise Mustafa Abdülhak Renda oldu. Adnan Menderes baþkanlýðýnda 1950’de kurulan 20. hükümet döneminde ise Devlet Bakanlýklarý sayýsý 7’ye çýktý. Devlet Bakanlýklarýnýn sayýsý, bu dönemin ardýndan kurulan hükümetlerde zaman zaman arttýrýldý, zaman zaman da azaltýldý. Baþbakan Suad Hayri Ürgüplü baþkanlýðýnda 1965’te kurulan 29. hükümette Süleyman Demirel, Devlet Bakaný ve Baþbakan Yar-
dýmcýlýðý görevinde bulundu. Bu dönemde devlet bakanlýðý sayýsý 4’e indirildi. Bülent Ecevit baþkanlýðýnda 1974’te kurulan 37. hükümet döneminde Necmettin Erbakan, Devlet Bakanlýðý ve Baþbakan Yardýmcýlýðý yaptý. Yine Ecevit baþkanlýðýnda 1978’de kurulan 42. hükümet döneminde devlet bakanlýklarý sayýsý 15’e yükseltildi. Turgut Özal’ýn 1983’te kurduðu 45. hükümette Mesut Yýlmaz, 1989’da kurduðu 46. hükümette ise Cemil Çiçek Devlet Bakanlýðý görevinde bulundu. Özal baþkanlýðýndaki 46. Hükümet döneminde ise Devlet Bakanlýðý sayýsý 19’a çýkarýldý. Türkiye’nin ilk kadýn Devlet Bakaný ise 1991 yýlýnda Mesut Yýlmaz Baþkanlýðýnda kurulan 48. hükümette görev alan Ýmren
Aykut oldu. 5 ay sonra kurulan 49. hükümette ise Tansu Çiller’in de aralarýnda bulunduðu 18 Devlet Bakaný görev yaptý. Necmettin Erbakan baþkanlýðýnda 1996’da kurulan 54. hükümetin 19 Devlet Bakaný arasýnda Abdullah Gül de yer aldý. Abdullah Gül baþkanlýðýnda 2002’de kurulan 58. hükümette Devlet Bakanlýðý sayýsý 7’ye, Recep Tayyip Erdoðan baþkanlýðýnda kurulan 59. hükümette ise 3’e indirildi. Erdoðan baþkanlýðýnda kurulan 60. hükümette ise sayýsý yeniden 3’ü devlet bakanlýðý ve baþbakan yardýmcýlýðý, 8’i devlet bakanlýðý olmak üzere 11’e çýkarýldý. Devlet bakanlýklarý, yine Recep Tayyip Erdoðan baþkanlýðýnda kurulan 61. hükümet döneminde ise kaldýrýlmýþ oldu. Ankara / aa
Yürekleri varsa düþürsünler YEMÝN etmeyen CHP’nin Grup Baþkanvekili Muharrem Ýnce, yemin etmeden devamsýzlýðýn baþlamayacaðýný savunarak, “Yürekleri varsa milletvekilliðimizi düþürsünler” dedi. CHP Grup Baþkanvekili Muharrem Ýnce, CHP Ýstanbul Milletvekili Ýhsan Özkes ile TBMM’de düzenlediði basýn toplantýsýnda, medyanýn olaylarý doðru yansýtmadýðýný, Meclis’i ‘’boykot ya da protesto etmediklerini’’ söyledi. ‘’Meclise gelsinler’’ çaðrýsýný eleþtiren Ýnce, ‘’Biz zaten Meclis’teyiz’’ dedi. Ýnce, kimseden himmet beklemediklerini, herkesin görevini yapmasýný istediklerini belirterek, þöyle devam etti: ‘’Anayasa’nýn 95. maddesi ortada, içtüzüðün 21. maddesi ortada. Bunlarýn gereðini yapacak yetkililer. Baþbakan’dan yargýya talimat verip arka-
CHP’nin Grup Baþkanvekili Muharrem Ýnce
daþlarýmýzý serbest býrakmasý beklentimiz yok. Arkadaþlarýmýza af, dokunulmazlýk, özel bir ayrýcalýk istemiyoruz. Millet iradesinin Mec-
lis’e yansýmasýný istiyoruz.’’ Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn ‘’yemin etmeden maaþ alýyorlar’’ dediðini belirten Ýnce, yemin töreninden önce saðlýk harcamasý yapan iktidar partisi milletvekili olduðunu söyledi. Ýnce, þöyle konuþtu: ‘’Diyorlar ki yemin etmediðiniz için milletvekilliðiniz baþlamaz. Yemin etmediðimiz zaman milletvekilliðimiz baþlamýyorsa devamsýzlýðýmýz da baþlamaz. 1 sene Meclis’e uðramayan Kemal Unakýtan’a devamsýzlýðý niye uygulamadýlar? Recep Bey düþsün deyince düþüyor mu. Baþkanlýk Divaný’na gitmeyecek mi, divan savunma istemeyecek mi? Yani bugün-yarýn 276 parmak kalkacak milletvekilliðimizi mi düþürecekler? Yürekleri varsa düþürsünler. Burasý Ýstanbul Belediye Meclisi deðil.’’ Ankara / aa
HABER
Y
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
5
“Suriye krizi”nde Türkiye kaybediyor… cevher@yeniasya.com.tr
ürkiye’nin en büyük handikapý, Libya’da olduðu gibi, Suriye’ye karþý politikalarýnýn da Amerikan-Batý eksenli olmasý. “Batýdan ziyâde Batýcý” politikalar sürdürmesi… Bilindiði gibi dörtyüz yýlý aþkýndýr Türkiye’nin barýþ ve iyi komþuluk içinde yaþadýðý Müslüman komþusu Ýran’a karþý olduðu Pentagon raporlarýnda açýkça belirtilen “Amerikan projesi Füze Kalkaný”nýn NATO perdesinde Türkiye topraklarýnda konuþlanmasýnda evvela bizzat Baþbakan, “Füzelerin butonu – kontrolü mutlaka ve kesinlikle elimizde olmalý” þartýný koþmuþ, peþinden vazgeçerek “Buton elbette NATO’nun elinde olacaktýr” demiþti. Ayný “dönüþ” Libya’da da yaþandý. ABD ve Batýlý müttefiklerinin Libya’ya ekonomik yaptýrýmlar ve askerî müdahalesine önce karþý çýkan Ankara, sonra “onaylayýp” katýldý. Ýzmir NATO’nun hava operasyon üssü haline getirildi, Türkiye fiilen operasyona katýlarak “ABD’ye koruyucu güç” yapýldý.
T
Peþinden, NATO savaþ uçaklarý ve füzelerinin Trablus’tan Bingazi’ye sivilleri defalarca “sehven” vurmasýyla baþlayan süreçte Türkiye, baþta ABD ve NATO’daki müttefiklerin telkinleriyle resmen muhaliflerin cephesinde yer alýrken, Batý baþþehirleri üzerinden, aylar geçtiði halde sarayýnda satranç oynayan “Kaddafi’nin kalabileceði” mesajlarý iletildi. Bu taktikli geri adýmlarla Türkiye âdeta ortada býrakýldý. Suriye’de de ayný oyunun provalarý yapýlmakta. Týpký Tunus’ta, Mýsýr’da, Yemen’de ve hatta “piyonlarý”n dahi deðiþtirilmediði Bahreyn’de olduðu gibi. EL ALTINDAN ÝÞBÝRLÝÐÝ! Ankara’nýn Þam’la iliþkilerini kesmesini isteyen Washington, Suriye muhalefetine, Esad’la diyalog kurmasý tavsiyesinde bulunuyor. Washington’da “Esad kalmalý mesajlarý veriliyor… Bu arada sayýlarý on beþ bini bulan Suriyeli mültecilerin beþ bini evlerine dönerken, on bini aþkýnýnýn hâlâ Kýzýlay’ýn kurduðu çadýr kentlerde kaldýðý, iþin en tehlikeli yaný, Türkiye’nin Ýskenderun’dan Nusaybin’e 550 kilometrelik Suriye sýnýrý boyunca en az otuz “tampon bölge” oluþturulmasý plânýndan bahsedildiði esnada, A-
merikan ve Batýlý iþbirlikçilerin “Esad rejiminin kalmasý”ný kabul ettiði bilgisi gelmekte. Ancak Kuzey Irak’ýn koparýlýp “tampon bölge”yle Irak’ýn etnik-ýrkî, bölgesel ve mezhebî tefrika üzerinde bölünüp parçalanmasýnda olduðu gibi, Suriye’nin de kuzeyinde “tampon bölge”yle bölünmesi söylentileri, öncelikle iki ülke iliþkilerini yaralamakta. 49 yýllýðýna Ýsrailli firmalara mayýndan temizleme karþýlýðý kiralatýlmak istenen “mayýnlý bölge” yerine “tampon bölge projesi”nin ikamesinin, zulüm ve baskýdan kaçan-kaçacak on binlerce Suriyeli mültecinin barýnmasý bahanesiyle devreye sokulmasý, iki Müslüman komþunun arasýný bozmakta. Türkiye, itildiði politikalarla ortada kalmakta. Neticede, iç çatýþma ve iç savaþla, kargaþa ve kaosla dehþetli fitne tuzaðý Suriye’de de sahnelenmekte… TÜRKÝYE YÝNE AÇIKTA… Suriye’de karþýlýklý þiddet ve kalkýþma sürerken, Amerikan yönetiminin küresel ve bölgesel çýkarlarý hesabýna el altýndan Esad rejimiyle görüþtüðü haberleri ortasýnda, Amerikan Temsilciler Meclisi üyesi Dennis
Kucinich’in ikrarýyla, askerî birlikleri þehirlerden çekme sözü verip uygulamaya baþlayan Esad’ýn kalmasýna yeþil ýþýk yakýlýyor. Bunun içindir ki Ýngiliz Guardian gazetesinin Orta Doðu Editörü Jan Black, “ABD’nin Esad’la uzlaþtýðýný, Suriye’de rejimin deðiþtiðini, ancak Esad’ýn geçiþ için yerinde kaldýðýný” yazýyor. Amerikan Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn muhaliflere “rejimle diyalog tavsiyesi” taslak raporu sunduðu bildiriliyor. Kýsacasý Þam yönetimini “güdümlü” hale getirmek amacýyla Suriye’ye sudan bahaneler arayan Batýnýn emperyal emelli politikalarýna gözü kara atýlmasýný dayattýðý Ankara, “Suriye sorunu”nda açýkta kalýyor. Týpký Libya’da iþ yapan Türk þirketlerinin ve onbinlerce Türk iþçisinin yüzmilyonlarca hak ediþlerini alamamasý ve onlarca milyar dolar iþ kaybý benzeri, Nisan’dan bu yana DEÝK verilerine göre Suriye’de Türk firmalarýnýn milyonlarca dolarlýk yatýrým projeleri tehlikeye giriyor. (Milliyet,16.6.211) Güneydoðu Anadolu Ýhracatçýlar Birliði Baþkaný’nýn tesbitiyle, kriz en çok bölgedeki ticarete darbe vuruyor. Suriye ile sýnýr ticareti durma noktasýnda… Ve aynen Libya’da olduðu gibi, Suriye’de de ecnebi eksenli dönüþlü politikalarla yine Türkiye kaybediyor...
Memurlardan “8372 ayakkabý eylemi”ne destek MEMUR-SEN Genel Baþkaný Ahmet Gündoðdu, Genç Boþnaklar Derneði’nin Srebrenitsa’da Sýrplar tarafýndan gerçekleþtirilen soykýrýmý unutturmamak için 9 Temmuz’da Taksim’de yapacaðý 8 bin 372 çift ayakkabý eylemine ayakkabýlarýný vererek katýldýklarýný söyledi. Genç Boþnaklar Derneði Planlama ve Organizasyon Sorumlusu Enisa Kezo, Memur-Sen Genel Baþkaný Ahmet Gündoðdu’yu ziyaret etti. Enisa Kezo, ziyarette II. Dünya savaþýndan sonra Avrupa’da yaþanmýþ en büyük soykýrýma yönelik Türkiye’de bir kýnama eylemi gerçekleþtireceklerini söyledi. Gündoðdu da bu kýnama eylemine destek olmanýn tarihi bir sorumluluk olduðunu belirterek, “Ayný ecdadýn torunlarýyýz. Zor günümüzde bir ve beraber olmalýyýz. Bu, gecikmiþ bir kucaklaþmadýr, destek olmadýr. 500 yýllýk birlik ve beraberlikten sonra Bosnalý kardeþlerimizin yaþadýðý acýyý biz de kalbimizde hissettik. Dualarýmýz hep Bosnalý kardeþlerimizle oldu” diye konuþtu. Ankara / Ahmet Terzi
6 bin 472 öðretmen atandý MÝLLÎ Eðitim Bakanlýðý 6 bin 575 boþ kadroya baþvuran adaylar arasýndan 6 bin 472 öðretmen atadý. Öðretmen atamalarý elektronik ortamda, KPSS puan üstünlüðüne göre kurayla yapýldý. Kur'a sonucunda, 6 bin 575 kadro için baþvuran toplam 36 bin 11 aday arasýnda 6 bin 472’si öðretmenliðe atandý. Atama sonuçlarý MEB’in internet sitesinden öðrenilebilecek. Atanan öðretmenler göreve 1 Eylül’de baþlayacak. Boþ kalan 103 kadro gelecek ay yapýlacak atamalarda kullanýlacak. Ankara / aa
Silopi’de 1 terörist teslim oldu
ÞIRNAK’IN Silopi ilçesinde terör örgütü PKK’dan kaçan bir terörist güvenlik güçlerine teslim oldu. Edinilen bilgiye göre, terör örgütü PKK’nýn Irak’ýn kuzeyindeki kamplarýndan kaçan bir terörist, Habur Sýnýr Kapýsý’nda güvenlik güçlerine teslim oldu. Teröristin Ýlçe Jandarma Komutanlýðýndaki ifadesinin ardýndan Silopi Adliyesine sevk edileceði bildirildi. Þýrnak / aa
Simav’da, 3.7’lik panik
KÜTAHYA’NIN Simav ilçesinde saat 09.22’de meydana gelen 3,7 büyüklüðündeki deprem, vatandaþlar arasýnda korku ve endiþeye yol açtý. Boðaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araþtýrma Enstitüsü verilerine göre, saat 09.22’de merkez üssü Simav olan 3,7 büyüklüðünde deprem kaydedildi. Deprem, Simav’ýn yaný sýra Þaphane, Pazarlar ve Hisarcýk ilçelerinde de hissedildi. Can ve mal kaybýna yol açmayan depremin yerin 5 kilometre altýnda meydana geldiði belirlendi. Yaklaþýk 10 bin kiþinin çadýrlarda yaþadýðý Simav’da depremi hissederek ev ve iþ yerlerinden çýkan bazý vatandaþlar, bir süre sokaklarda bekledi. Kütahya / aa
Servis minibüsü kamyonla çarpýþtý: 2 ölü, 13 yaralý
DENÝZLÝ’DE, tekstil iþçilerini taþýyan servis minibüsünün, önünde giden kamyona çarpmasý sonucu, ilk belirlemelere göre 2 kiþi öldü, 13 kiþi yaralandý. Alýnan bilgiye göre, Denizli’den Organize Sanayi Bölgesine tekstil iþçilerini taþýyan 20 ACJ 43 plakalý servis aracý, ayný yönde giden 20 NF 745 plâkalý kamyonuna arkadan çarptý. Kazada ilk belirlemelere göre 2 kiþi öldü, 13 kiþi yaralandý. Yaralýlar Denizli’deki hastanelere kaldýrýldý. Denizli / aa
Hüseyin Karakullukçu, Danýþtay Baþkanlýðýna seçilmesinin ardýndan kurum binasýnda bir grup gazeteciyle tanýþma toplantýsý düzenledi. FOTOÐRAF: AA
Artýk yasak yok DANIÞTAY BAÞKANI KARAKULLUKÇU, DANIÞTAY'IN YENÝ DÖNEMDE YASAKLARLA ANILMAYACAÐINI KAYDETTÝ: YASAK YOK. HÝÇBÝR ÞEY ESKÝSÝ GÝBÝ OLMAYACAK. HER ÞEY GÜZEL OLACAK. DANIÞTAY Baþkaný Hüseyin Karakullukçu, Danýþtay’ýn yeni dönemde yasaklarla anýlmayacaðýný belirterek, ‘’Yasak yok. Hiçbir þey eskisi gibi olmayacak. Her þey çok güzel olacak. Çünkü, bundan sonra ben ve arkadaþlarýmýn yanlýþ, hata yapmaya hakkýmýz yok. Yanlýþý düzeltmeye vaktimiz de yok’’ dedi. Karakullukçu, Danýþtay Baþkanlýðýna seçilmesinin ardýndan kurum binasýnda bir grup gazeteciyle tanýþma toplantýsý düzenledi. Kendisinin kamuoyunun alýþtýðý þekilde bir baþkan ya da yönetici olmadýðýný ifade eden Karakullukçu, þöyle konuþtu: ‘’Fransýz tabiriyle beni irregulier (kurallara
göre olmayan, kurallarý takip etmeyen) birisi olarak düþünebilirsiniz. Hukukun genel kurallarý, toplumun genel deðer yargýlarý, bunun içerisini din kurallarýný, ahlâk kurallarýný, genel hukuk kurallarýný koyun, bunlarýn içerisinde ben kendimi bu kurallara ters gelmediði müddetçe rahat yaþamayý veya kimsenin hakkýna, hukukuna zarar vermeksizin rahat yaþamayý kendine ilke edinmiþ bir adamým. Bundan kimsenin keyfi için de vazgeçecek deðilim. Benim için insanýn onuru, þahsiyeti her þeyden önce gelir. Ýnsansak insan onuruna göre yaþayacaðýz, ama toplumun da genel deðerlerine ters düþmeden yapacaðýz’’ diye konuþtu.
Meclis’i kilitlemek kimseye fayda saðlamaz EÐÝTÝM-BÝR-SEN, 29 Haziran-2 Temmuz 2011 tarihleri arasýnda Bosna-Hersek’in baþkenti Saraybosna’da gerçekleþtirdiði 19. Baþkanlar Kurulu’nun Sonuç Bildirgesi’ni yayýmladý. Bildirgede, Meclis’te yaþanan ‘yemin boykotu’ uygulamasýnýn kimseye faydasý olmayacaðý belirtildi. 12 Haziran 2011 milletvekili genel seçimlerinin de deðerlendirildiði bildirgede, þöyle denildi: “Halk iradesinin en yüksek oranla yansýdýðý Meclis’i yemin boykotu ile kilitlemeye çalýþmanýn kimseye faydasý olmayacaktýr. Ülkemizde, baþta yeni bir anayasa olmak üzere, çözüm bekleyen birçok kök sorun bulunmaktadýr. Halk iradesini ipotek altýna almaya yönelik giriþimler, bölgesinde ve uluslararasý arenada saygýnlýk kazanan ülkemize ayak baðý olmaktan baþka bir iþe yaramamaktadýr.” Bildirdgede, milletin oylarý ile seçilip Meclis’e gelen vekillerin, milli iradenin tecelligahý olan TBMM’de yerini alarak halkýn yüklediði sorumluluk bilinciyle üzerine düþen görevi bir an önce yerine getirmesi istenirken, sorunlarýn çözüm yerinin TBMM olduðu vurgulandý. 61. Hükümet ve yeni Meclis’in elbirliði i-
le ‘bireyi merkeze alan’, ‘ötekileþtirmeyen’, ‘toplumun bütün kesimlerinin hassasiyetlerini önemseyen’, ‘temel hak ve özgürlükleri geniþleten’ yeni bir Anayasa yapmasý gerektiðinin altýnýn çizildiði bildirgede, “28 Þubat sürecinin eðitime giydirdiði deli gömleði çýkarýlmalý, kesintisiz eðitim kesintili hale getirilmeli, subaylarýn Millî Güvenlik Dersi’ne girmelerine son verilmeli, eðitimdeki vesayet ortadan kaldýrýlmalý ve 18. Millî Eðitim Þurasý’nda alýnan kararlar bir an önce hayata geçirilmelidir” denildi. “Kamusal alan adý altýnda ayrýmcýlýk yapýlmasýna, üniversiteler baþta olmak üzere, Meclis dahil bütün kamu kurum ve kuruluþlarýnda kýlýk kýyafet dayatmasýna son verilmelidir” denilen bildirgede, “Üniversiteler demokratikleþtirilmeli, çaðýn gereklerine göre YÖK ve ÖSYM yeniden yapýlandýrýlmalý ve yükseköðretim Bologna Süreci’ne göre yeniden sorgulanmalýdýr. 61. Hükümet, Toplu Sözleþme sürecinin baþlayabilmesi için 12 Eylül Referandumu gereði ‘ikincil mevzuat’ý oluþturmalý ve 4688 sayýlý Kanunu bir an önce deðiþtirmelidir” görüþlerine yer verildi. Ankara / Fatih Karagöz
‘’ÝDARE, SÝYASÎ ÝKTÝDARDIR” Konuþmasýnda, hukuk devleti içinde Danýþtayýn önemine iþaret eden Karakullukçu, baktýklarý davalarda tarafýn birinin idare olduðunu, bu yüzden Danýþtayýn hep güncel kaldýðýný vurguladý. Karakullukçu, ‘’Ýdare, siyasî iktidardýr. Bizim derdimiz idareyle sürtüþme yaratmak deðil. Ben burada idareyi yargýlamýyorum’’ dedi. Danýþtay Baþkaný Karakullukçu, bir gazetecinin ‘’geçmiþ dönemde Danýþtay yasakçý kararlarla anýlýyordu, bu dönemde neler olacak’’ diye sormasý üzerine þöyle konuþtu: ‘’Yasak yok. Hiçbir þey eskisi gibi olmayacak. Her þey çok güzel olacak. Çünkü, bundan sonra ben ve arkadaþlarýmýn yanlýþ, hata yapmaya hakkýmýz yok. Yanlýþý düzeltmeye vaktimiz de yok. Bunlarý takip edin, göreceksiniz.” Ankara / aa
drbattal@yahoo.com
Nazlý gelinin soyadý u günlerde “büyük” yemin krizi hakkýnda yazanlarýn ya da konuþanlarýn çoðu, 1999 yýlýnda yaþanan “mini” yemin krizine de atýf yapýyor. Bendeniz ise bu tartýþmalarda, o zamanki bir detayý sürekli hatýrda tutmamýz gerektiðini anlatýyorum. Þöyle; “Bahtý örtülü milletin baþý örtülü vekili” Merve Kavakçý yemin için geçtiði meclis kürsüsünden uzaklaþtýrýldýðýnda, Baþbakan Ecevit, genel kuruldaki yandaþlarýnýn ateþini yükselten sözler söylemiþti. “Burasý devletin en yüce kurumudur. Burada görev yapanlar devletin kurallarýna, göreneklerine uymak zorundadýrlar. Burasý devlete meydan okunacak yer deðildir. Lütfen bu hanýma haddini bildiriniz”. Bu söz bu günden geriye bakýldýðýnda çok farklý tarif edilebiliyor: Meselâ açýk internet kaynaklarýndan “itusözlük”te “TBMM’nin büyüklüðünü ifade etmek için söylenmiþ söz” deniyor. “ekþisözlük”te ise benzer yorumlar yanýnda “Ýnsana ‘pekâla, devlete vatandaþý tarafýndan meydan Mecliste okunmayacaksa, nerede okunmasý icap eder?’ diye de sordurur. Bu sorunun cevabý nedir, bilmiyorum, ama demokrasi dahilinde bir yeri iþaret etmeyeceðini düþünmek sanýrým çok da mânâsýz olmaz” notu var. (Ýþten anlayanlara “gereði için” havale olunur). Konuþmanýn son cümlesi tam bir 312’lik (þimdiki TCK’daki 216’lýk) suç iþlemeye tahrik ve halký birbirine kýþkýrtma suçu idi. Onu geçelim. Baþbakan Ecevit, konuþmasýnda “bu yapýlan bir kalkýþmadýr” demek istiyordu. Yani “milletin fertleri ve temsilcileri devlete karþý kalkýþma içinde ve bu engellenmeli”. Acaba engellenmeli mi? Baþbakan ve arkadaþlarý ile basit ve temel konulardaki “bilgilerimizin” farklýlýðýna þaþýrmýþtým. O kadar ki; o günlerde Hukukun Temel Kavramlarý ders kitabýmý bu yönden gözden geçirme ihtiyacý dahi duymuþtum. Hem de bir skeç repliði hatýrýma gelmiþti. Hatýrlarsýnýz, telefondaki ses soruyor. -Alo, “orasý” neresi? -“Orasý” burasý! -Orasý burasýysa, o zaman burasý neresi? Ýþte, bütün mesele bu… Nitekim sonraki gün, þiddetli bir ihtiyaç belirdi ve Meclisin yakýnýna kadar gittim. Alnýnýn çatýsýndaki yazýyý yeniden okudum:
B
TÜRKÝYE BÜYÜK DEVLET MECLÝSÝ… Rahatlamýþtým! Orasý “devlet kurumu” imiþ. Kendisine “kurum”sal rahmet okuyanlarýn bol olduðu Ecevit doðru söylemiþ! Orasý devlet ha; burasý da millet elbette. Ankara hakkýndaki yazýlarýmý okumuþ olanlar, Kuzey Ankara ve Güney Ankara olmak üzere iki anakara’dan bahsettiðimi hatýrlarlar. Güney Ankara’daki Meclis, Kuzey Ankara’da tecessüm eden fakir, ama namuslu ve onurlu taþralýnýn bir türlü teslim alamadýðý nazlý gelin gibidir. Üvey babasýnýn elinden bir türlü kurtulamayan o nazlý gelin TBDM, bir türlü, soyadýný deðiþtirip de TBMM olamamýþtýr. Yanlýþ anlaþýlmasýn. Konu, sadece bir dönemle, bir partiyle veya bir liderle ilgili olamayacak kadar önemli. Bugünkü yemin krizi de aslýnda ve arka planýnda TBMM’nin kimliði ve ismiyle ilgili. Demokrasi sancýlarý da bu isim ve sembol deðiþtirme sürecinin iþareti.
Yasakçý kafa zulmünü sürdürmeye çalýþýyor ORTADOÐU Teknik Üniversitesi’nda (ODTÜ) yapýlan 2011 mezuniyet törenine baþörtülüler alýnmayýnca arbede yaþandý. Üniversite’nin kampüsüne alýnan öðrenciler bu sefer tören alanýna alýnmadý. Geçtiðimiz Pazar günü diplomalarýný aileleri ile birlikte almaya gelen baþörtülü öðrenciler tören alanýna alýnmayýnca kýsa süreli arbede yaþandý. Öðrencileri örtülü olduklarý için alana almayan güvenlik görevlileri ile MAZLUMDER yetkilileri arasýnda gerilim yaþandý. MAZLUMDER yetkilileri ile hukukçularýn baþörtülü öðrencileri içeriye almayan güvenlik görevlileri hakkýnda tutanak tutma talebi geri çevrilirken, diplomalarýný, baþörtülü olduklarý için alamayan öðrencilerden fenalýk geçirenler oldu. Arkadaþlarýnýn teselli edemediði öðrenciler gözyaþlarýný tutamazken, Ankara MAZLUMDER’den gelen insan haklarý savunucularý yetkililer ile görüþmeye baþladý. Görüþmeler sürerken örtülü olmayan öðrenciler de tören alanýndan ayrýlarak arkadaþlarýnýn yanýna gelerek direniþ göstermeye baþladýlar. Direniþ büyümeye baþlayýnca üniversite yönetimi de geri adým atmak zorunda kaldý. Mezuniyet törenine gözlemci olarak katýlan MAZLUMDER Ankara Þubesi yetkilileri ODTÜ’de yaþananlarýn hukuk dýþý olduðu gerekçesiyle tutanak tutarak kayýt altýna aldý. MAZLUMDER’den yapýlan açýklamada, baþörtülü öðrencilerin mezun olduklarý okullarýnda en tabi haklarý olan mezuniyet töreninde mahrum býrakýlmalarýnýn insanlýk dýþý bir uygulama olduðu ve hukukî hiçbir zemini olmadýðý vurgulandý. Ankara / Recep Gören
Deniz Feneri e.V. gözaltýlarý DENÝZ Feneri e.V. baðlantýlý soruþturma kapsamýnda aralarýnda RTÜK üyesi Zahid Akman ile Kanal 7 Yönetim Kurulu Baþkaný Zekeriya Karaman’ýn da bulunduðu 5 kiþi gözaltýna alýndý. Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn yürüttüðü Almanya’daki Deniz Feneri e.V. baðlantýlý soruþturma kapsamýnda, RTÜK üyesi Akman Ankara’da gözaltýna alýndý. Kanal 7 Yönetim Kurulu Baþkaný Zekeriya Karaman ise Bayburt Merkeze baðlý Örence Köyündeki dayýsýnýn evinde gözaltýný alýndý. Karaman, Bayburt Emniyet Müdürlüðündeki iþlemlerinin ardýndan AnadoluJet firmasýna ait tarifeli Erzurum uçaðýyla Ankara’ya getirildi. Karaman, Esenboða Havalimaný’nda polis ekiplerince teslim alýndý. Soruþturma kapsamýnda Kanal 7 Genel Yayýn Yönetmeni Mustafa Çelik, Kanal 7 Genel Müdür Yardýmcýsý ve Yönetim Kurulu Üyesi Ýsmail Karahan ile Finans Müdürü Erdoðan Kara hakkýnda da gözaltý iþlemi uygulandý. Kanal 7 Genel Yayýn Yönetmeni Mustafa Çelik, Kanal 7 Genel Müdür Yardýmcýsý ve Yönetim Kurulu Üyesi Ýsmail Karahan ile Finans Müdürü Erdoðan Kara, Esenboða Havalimaný’nda kendilerini bekleyen polis ekiplerince teslim alýndý. Ankara / aa
EKONOMÝ Cinsi 1 ABD DOLARI
DÖVÝZ SATIÞ
ALIÞ
EFEKTÝF SATIÞ
1 ÝSVEÇ KRONU
1.6170 1.7197
1.6283 1.7493
1 KANADA DOLARI
0.31397 2.3425
0.31552 2.3538
0.31375 2.3409
0.31625 2.3573
1 NORVEÇ KRONU
1 EURO 1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ
2.6004
2.6140
2.5986
2.6179
100 JAPON YENÝ
1 KUVEYT DÝNARI
1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ
DÖVÝZ SATIÞ
1.9121 0.25668 1.6820 5.8525 0.30155 0.43275 1.9913
EFEKTÝF
1.9244 0.25935 1.6896 5.9296 0.30358 0.43353 2.0045
Anlaþmalý boþananýn aylýðý kesilir
ALIÞ
SATIÞ
1.9092 0.25650 1.6758 5.7647 0.30134 0.42950 1.9839
1.9273 0.25995 1.6960 6.0185 0.30428 0.43678 2.0121
SERBEST PÝYASA
DOLAR
EURO
ALTIN
DÜN 1,6340 ÖNCEKÝ GÜN 1,6280
DÜN 2,3420 ÖNCEKÝ GÜN 2,3540
DÜN 79,60 ÖNCEKÝ GÜN 78,85
1.6259 1.7389
1 DANÝMARKA KRONU
ALIÞ
1 ÝSVÝÇRE FRANGI
1.6181 1.7276
1 AVUSTRALYA DOLARI
ahmetarican34@gmail.com.
ALIÞ
Cinsi
C. ALTINI DÜN 536,16 ÖNCEKÝ GÜN 531,20
5 TEMMUZ 2011
MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI
Y
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
6
Bankacýlarýn kârý azaldý
SORU 1: Mahallemizde iki kiþi 1997’den beri eþiyle anlaþmalý olarak boþandýlar. Belirttiðim kiþi 1997’den beri devletten ölü aylýðý alýyor. Bu durumda ne yapabiliriz? (Aynur BAL)
TÜRK bankacýlýk sektörünün aktif büyüklüðü Mayýs 2011 itibariyle 1 trilyon 115 milyar 396 milyon lira oldu. Bankacýlýk Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ke sinleþmemiþ geçici verilere göre, 2011 yýlý Mayýs ayý ‘’Türk Bankacýlýk Sektörü Ana Göstergelerini’’ a çýkladý. Buna göre, Türk bankacýlýk sektörünün aktif büyüklüðü Mayýs 2011 itibariyle bir önceki yýlýn ayný ayýna göre yüzde 26,8 artýþla 1 trilyon 115 milyar 396 milyon lira ol du. Sektörün aktif toplamý son bir yýllýk dönemde 236 milyar 87 mil yon lira artýþ gösterdi. Mayýs 2011
CEVAP 1: Devletten aylýk almak için boþanmak bir suçtur. 2008 yýlýndan önce sýrf aylýk almak amacýyla muvazaalý (anlaþmalý) boþanmak yasalarda açýkça suç olarak tanýmlanmamýþtý. Ancak, 2008 yýlýnda 5510 sayýlý kanuna 56’ncý madde eklendi. Söz konusu 56’ncý maddeye göre, eþinden boþandýðý halde, boþandýðý eþiyle fiilen birlikte yaþadýðý tesbit edilen kiþilerin aylýklarýnýn kesileceði hükme baðlandý. Bu sebeple, sizin mahallenizdeki kiþinin eþinden boþandýðý halde eþiyle fiilen birlikte yaþýyorsa aylýðýnýn kesilmesi gerekir. Bu durumu siz Çalýþma Bakanlýðýna ve SGK’ya bir dilekçe ile bildirebilirsiniz.
itibariyle aktif kalemler içerisinde krediler, bir önceki yýlýn ayný ayýna göre yüzde 36,2 artarak 598 milyar 421 milyon liraya ulaþtý. Menkul deðerler bakiyesi de 279 milyar 618 milyon lira oldu. 2010 yýl sonuna göre krediler yüzde 13,8 artarken, takipteki alacaklar (brüt) yüzde 6 ve menkul deðerler yüzde 2,9 ora nýnda azaldý. Sektörün Mayýs 2011 döneminde kârý ise 8 milyar 430 milyon lira düzeyinde olurken, dö nem kârý bir yýl öncesine kýyasla 1 milyar 899 milyon lira tutarýnda oldu ve yüzde 18,4 oranýnda azalýþ gösterdi. Ankara / aa
Ayný evde yaþamayan kardeþin geliri dikkate alýnmaz Daha önce 18 milyar dolar olarak ortaya konan yýlsonu hedefinin aþýlarak 20 milyar dolar olmasý bekleniyor.
SORU 2: Ailesiyle birlikte yaþamayan bekâr ve çalýþan kardeþin aldýðý aylýk, evde bakým aylýðýnda ailenin geliri olarak dikkate alýnýr mý? (Ferdi TATLI) CEVAP 2: Evde bakým parasý durumlarýnda ailenin geliri olarak yalnýzca ayný ailede birlikte yaþayan kiþilerin gelirleri dikkate alýnmaktadýr. Ayný ikamet adresinde oturmayan kiþilerin gelirleri, bu kiþiler kardeþ bile olsa ailenin geliri olarak dikkate alýnmamaktadýr. Bu yüzden, baþka bir adreste oturan bekâr ve çalýþan kardeþinizin aldýðý aylýk ailenizin geliri olarak dikkate alýnmaz.
Ölüm aylýðýnda SGK beþyýldan fazla prim isteyemez SORU 3: Bundan birkaç gün önce eþim vefat etti. Kasaplýk yapan eþimin toplamda 13 yýl hizmet süresi vardý. SGK’ya gittim bana eþimin 18.000 TL prim borcu olduðunu söylediler. Ben bu borcu ödeyemiyorum. Ne yapmamý tavsiye edersiniz? (Dursade EMÝN) CEVAP 3: Eþiniz üzerinden size ölüm aylýðý baðlanmasý için ölen eþinizin beþ yýllýk hizmet süresine sahip olmasý yeterli. Yani, SGK size ölüm aylýðýný beþ yýllýk hizmet süresi üzerinden baðlýyor. Bu durumda sizin eþinizin 13 yýllýk hizmeti olmasý durumu deðiþtirmiyor. Bu þartlarda SGK sizden beþ yýldan fazla olan sigortalýlýk süreleri için prim isteyemez. Eðer eþinizin toplamda ödediði prim oraný beþ yýlý karþýlýyorsa, SGK’ya iþ mahkemelerinde dâvâ açýn. Kesinlikle kazanýrsýnýz. Bu konuda kazanýlmýþ binlerce dâvâ örneði bulunmaktadýr.
Otomotivde ihracat hedefi 20 milyar dolar
Sabri Ateþ: “Konut kredisi faizlerini arttýran kararlar zaten konut sektörünü olumsuz etkilemiþti.”
OTOMOTÝV SEKTÖRÜ YILIN ÝLK 6 AYLIK ÝHRACAT RAPORU AÇIKLANDI. SEKTÖR, 2011 ÝÇÝN HEDEFLEDÝÐÝ 18 MÝLYAR DOLAR DIÞ SATIÞI AÞIP 20 MÝLYAR DOLARA ULAÞMA SÝNYALÝNÝ VERDÝ.
Siyaset, emlâkçýlarýn ticaretini kilitledi
U LU DAÐ O to mo tiv En düs tri si Ýh ra cat çý la rý Birliði (OÝB), Haziran ayý ile birlikte yýlýn ilk 6 aylýk ihracat raporunu açýkladý. Haziran ayýnda bir milyar 799 milyon dolarlýk ihracat gerçekleþtiren otomotiv endüstrisi, yýlýn ilk yarýsýnda da 10 milyar 340 milyon dolarý aþtý. Sektör böylece 2011 için hedeflediði 18 milyar dolar dýþ satýþý aþacaðýnýn ve 20 milyar dolara ulaþacaðýnýn sinyalini verdi. OÝB Yönetim Kurulu Baþkaný Sabuncu, otomotiv endüstrisi olarak yüzlerinin güldüðünü vurgularken, döviz kurlarýnda yakalanan sevi yenin ihracata pozitif katkýsýný yaþadýklarýný söyledi. Sabuncu beklenen döviz seviyesinin bu þekilde olduðunu ve istikrarlý þekilde de-
ÝSTANBUL Emlak Komisyoncularý ve Danýþmanlarý Odasý Yöne tim Kurulu Baþkaný Sabri Ateþ, konut kredi faizlerini arttýran ka rarlar ile Meclis’in yemin etmeme dolayýsýyla çalýþmaya baþlamamasýnýn emlâk sektörünü olumsuz etkilediðini, þu anda iþ hacimlerinde yüzde 50 civarýnda bir gerileme olduðunu söyledi. Ateþ, konuya iliþkin yaptýðý açýklamada, otoritelerin aldýðý karar ve Meclis’teki durumun vatanda þýn bek le me i çi ne gir me si ne sebep olduðunu belirterek, em-
vam etmesini dilediklerini aktardý. Türkiye yýlýn ilk 6 ayýnda ihracatýný 65.8 milyar dolara ulaþtýrýrken, yýl sonunda toplam dýþ satýþta ülke adýna yeni rekor sesleri yükselmeye baþladý. Bu rekorun en önemli aktörü ise son yýl larda ihracatta lokomotif görevi üstlenen otomotiv endüstrisi olacak. Uludað Otomotiv Endüstrisi Ýhracatçýlarý Birliði’nin (OÝB) haziran ayý raporuna göre otomotiv endüstrisi 2011’in ilk yarýsýnda ihracattan yüzde 16 pay alarak 10 mil yar 340 milyon dolara ulaþtý. Sektörün yüzünü güldüren bu geliþme, daha önce 18 milyar dolar olarak ortaya konan yýlsonu hedefinin aþýlarak 20 milyar dolarý yakalayacaðýnýn göstergesi þek linde deðerlendirildi. Bursa / Yeni Asya
lâkçýlarýn alým satým iþlemi yapamadýklarýný ifade etti. Piyasada böyle bir ortamda alýcý ve satýcýnýn hareket etmediðine dikkati çeken Ateþ, ‘’Piyasada bir kilitlen me oldu. Konut kredisi faizlerini arttýran kararlar zaten konut sektörünü olumsuz etkilemiþti. Meclis’in çalýþamamasý bunun üstüne tuz biber oldu. Böyle bir ortamda bizim iþlerimiz kötü gittiði gibi, inþaat sektörü de yaptýðý gayrimenkulleri satamayacak. Gündemin artýk ticaret olmasý lazým’’ diye konuþtu. Ýstanbul / aa
Reformdan önce iþe giren memur askerliðini eski yasaya göre borçlanýr SORU 4: 1987 yýlýnda memuriyete baþladým. Yaklaþýk olarak 23 yýldýr kamuda çalýþýyorum. Artýk bir an önce askerlik borçlanmasý yapýp emekli olmak istiyorum. Ben hangi þartlarda askerlik borçlanmasý yapabilirim? MAL ALIMI ÝÇÝN ÝHALE ÝLANI
CEVAP 4: 2008 yýlýndan sonra iþe giren memurlar askerlik sürelerini 5510 sayýlý kanunun 41’inci maddesine göre borçlanma yaparken 2008 yýlýndan önce iþe giren memurlar askerlik sürelerini 5434 sayýlý kanuna göre yaparlar. Siz, memurluk görevinden ayrýldýktan sonra askerlik borçlanmasý yapamazsýnýz. Ancak, memurluðunuz devam ederken yapabilirsiniz. Askerliðinizin tamamýný deðil de bir kýsmýný da borçlanabilirsiniz. Askerlik borçlanmasý yapabileceðiniz süreler, muvazzaf ve ihtiyat askerlikte er olarak geçen süreler ile yedek subay okulunda öðrenci olarak geçirilen sürelerdir. Askerlik borçlanmanýzý en geç emekli aylýðý talebinde bulunmadan altý ay önce yapmalýsýnýz. Borçlanma bedeli bulunduðunuz dereceye göre belirlenir ve aylýðýnýzdan kesilir. Borçlanma talebinizden bir defalýða mahsus geri dönebilirsiniz. NOT: Her hafta Perþembe günleri bu köþede olacaðýz. Sorularýnýz için e-postalarýnýzý bekli yo ruz. E-pos ta: sos yal gu ven lik@ye ni as ya.com.tr , ahmetarican34@gmail.com
Biliþim zirvesi baþlýyor
IN TER PRO MED YA tarafýndan düzenlenen Biliþim Zirvesi, bu yýl ‘’ICT Summit Eurasia Bi li þim Zir ve si ‘11’’ a dý al týn da ve 3-5 Ekim 2011 tarihleri arasýnda Ýstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleþtirilecek. ‘’Sýnýrlar Kalkýyor’’ a na temasýný iþleyecek olan zirvenin bu yýl 4.000 ziyaretçiyi aðýrlamasý planlanýyor. Ýstanbul / aa
Memur maaþ katsayýlarý deðiþti BAKANLAR Kurulu, bu yýlýn ikinci yarýsýna iliþkin yüzde 4’lük Temmuz ayý zammýyla birlikte memur maaþ katsayýlarýný yeniden belirledi. 2011 yýlýnýn OcakHaziran döneminde 0,061954 olarak uygulanan maaþ katsayýsý 0,06446’ya, 0,82656 olan taban aylýk katsayýsý 0,86251’e, 0,019638 olan yan ö de me kat sa yý sý da 0,02044’e çýkarýldý. Karara göre, KÝT’lerde sözleþmeli olarak çalýþan personelin 2011 Ocak’ta 3 bin 252 lira olan ücret tavaný Temmuz’da 3 bin 382 olacak. 657 Sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu 4B kapsamýnda çalýþanlarýn ücret tavaný 2 bin 884 liradan 2 bin 999 liraya yükseltildi. Karara göre, Kamuda çalýþan her statüdeki sözleþmeli personelin taban ve tavan ücretleri yüzde 4 oranýnda artýrýldý. Söz konusu karar 1 Temmuz 2011 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüðe girdi. Ankara / aa
Memurlarýn Temmuz Maaþlarý (TL) Müsteþar 1/4 Genel Müdür 1/4 Þube Müdürü 1/4 Memur 9/3 Memur 13/1 Hizmetli 12/1 Öðretmen 1/4 Öðretmen 9/3 Kaymakam 7/1 Baþkomiser 3/1 Polis memuru 8/1 Uzman doktor 1/4 Doktor 7/2 Hemþire-Lise 11/2 Mühendis-Büro 1/4 Teknisyen-Büro 11/1 Profesör 1/4 Arþ. görevlisi 7/3 Vaiz 1/4 Avukat 1/4
5.370 4.917 2.553 1.580 1.574 1.538 2.072 1.809 3.161 2.656 2.363 2.683 2.289 1.766 2.628 1.766 4.238 2.083 2.228 2.855
Kahramanmaraþ Ticaret Borsasý, Doðu Akdeniz Kalkýnma Ajansý Ýktisadi Kalkýnma Mali Destek Programý (Kâr Amacý gütmeyen Kurumlara Yönelik) kapsamýnda saðlanan mali destek ile Hububat ve Hububat Ürünleri Analiz Laboratuvarý Projesi'nde aþaðýda isimleri belirtilen makine ekipmanlar için bir mal alýmý ihalesi sonuçlandýrmayý planlamaktadýr. MAKÝNE EKÝPMANLAR Yaþ Gluten Tayin Cihazý 2 adet Lot 3 Gluten Ýndeks Tayin Cihazý 2 adet Lot 3 Kuru Gluten Tayin Cihazý 2 adet Lot 3 Laboratuvar Deðirmeni 2 adet Lot 3 Hububat ve Baklagiller Nem Tayin Cihazý 2 adet Lot 3 Lot 3 Lot 2 Zeleny Sedimantasyon Tayin Cihazý 1 adet Lot 3 Lot 2 Laboratuvar Deðirmeni 1 adet Lot 3 Lot 1 Lot 1 Lot 1 Lot 1 Lot 1
Hassas Terazi Kaba Terazi pH metre Nem Terazisi Distile Saf Su Cihazý Isýtýcýlý Manyetik Karýþtýrýcý Cam Malzemeler Kimyasal Malzemeler
2 adet 2 adet 2 adet 1 adet 1 adet 2 adet 2 set 2 set
Yükleniciler her 3 Lot'a ayrý ayrý teklif sunabilir. Ýhaleye katýlým koþullarý, isteklilerde aranacak teknik ve mali bilgileri de içeren Ýhale Dosyasý Kahramanmaraþ Ticaret Borsasý, Trabzon Bulvarý Borsa Caddesi No: 9 Kahramanmaraþ adresinden veya www.kmtb.org.tr ve www.dogaka.org.tr internet adreslerinden temin edilebilir. Teklif teslimi için son tarih ve saati: 28.07.2011 - 15:00 Gerekli ek bilgi ya da açýklamalar; www.kmtb.org.tr ve www.dogaka.org.tr internet adreslerinde yayýnlanacaktýr. Teklifler, 28.07.2011 tarihinde, saat 15:30'da Kahramanmaraþ Ticaret Borsasý, Trabzon Bulvarý Borsa Caddesi No: 9 Kahramanmaraþ adresinde yapýlacak oturumda açýlacaktýr. Ýhaleye teklif verecek olanlarýn Sözleþme Makamý tarafýndan onaylý ihale dosyasýný 100,00 TL bedel mukabili satýn almasý zorunludur. www.bik.gov.tr B: 40488
ÝSTANBUL VERGÝ DAÝRESÝ BAÞKANLIÐINDAN ÝLANEN TEBLÝÐ
"Sarýgazi Vergi Dairesi Müdürlüðü Mükelleflerine ait olup yukarýda adý, soyadý ve ünvaný yazýlý mükellefler adýna salýnan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan ihbarnameler bilinen adreslerinde bulunamamalarý nedeni ile teblið edilemediðinden, 213 sayýlý VUK'nun 103-106. Maddelerine istinaden ilgililerin ilan tarihinden baþlayarak bir ay içinde vergi dairesine bizzat veya bil vekâle müracaatta bulunmalarý veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açýk adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayýtlý resmi teblið yapýlacaðý, bir ayýn sonunda müracaatta bulunmayan veya açýk adreslerini bildirmeyenler hakkýnda iþ bu ilanýn neþri tarihinden itibaren bir ayýn sonunda teblið yapýlmýþ sayýlacaðý ilan olunur." www.bik.gov.tr B: 44654
DÜNYA
Y HABERLER
Lieberman: Türkiye’den özür dilemeyeceðiz
ÝSRAÝL ve Türkiye, Birleþmiþ Milletler’in Mavi Marmara raporunu açýklamadan ortak bir çözüm için BM’de görüþme olacaðýný doðrularken, Ýsrail Dýþiþleri Bakaný filo baskýný ile ilgili “özür dilemeyeceklerini” söyledi. Lieberman, geçtiðimiz yýl Mayýs ayýndaki saldýrýda öldürülen “farklý organizasyon ve milletlerden” insanlar için de hayýflandýklarýný dile getirdi. Dýþ Ýliþkiler ve Savunma Komitesi’nde konuþan Lieberman, Ýsrail’e karþý bir saygýsýzlýðý kabul etmeye de hazýr olmadýklarýný söyledi. Lieberman, “Ýsrail, bir uzlaþmaya varmaya hazýrdýr, ama özür dilemek bir uzlaþma deðildir. Bu IDF askerlerinin aþaðýlanmasý ve terk edilmesi demektir” dedi. Kudüs / cihan
Davutoðlu: Libya'da siyasî deðiþim þart
DIÞÝÞLERÝ Bakaný Ahmet Davutoðlu, Libya Ulusal Geçiþ Konseyi Yürütme Kurulu Baþkaný Mahmut Cibril ile görüþmesinin ardýndan ortak basýn toplantýsý düzenledi. Bakan Davutoðlu, Libya Ulusal Geçiþ Konseyi’ni Libya halkýnýn meþrû temsilcisi olarak gördüklerini ve bu çerçevede iliþkileri geliþtireceklerini belirterek, Ramazan ayý boyunca Türkiye’nin Libya halkýna yardým faaliyetlerinin artacaðýný kaydetti. Tarihi geçiþ sürecinde halkýn meþru taleplerinin yerine getirilmesi için Libya’ya her türlü katkýyý yapmaya hazýr olduklarýný ifade eden Davutoðlu, “Bizim diðer dost ve kardeþ ülkelerde olduðu gibi Libya’da da politikamýz son derece açýktýr. Halkýn son derece haklý talepleri doðrultusunda bir siyasi deðiþim artýk þarttýr. Libya halký da bu konudaki taleplerini açýk bir þekilde ortaya koymuþtur” dedi. Ankara / aa
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
7
Guardian: Ýngiliz uçaklarý Afgan sivilleri öldürdü KRALÝYET HAVA KUVVETLERÝNE AÝT ÝNSANSIZ UÇAKLAR 4 SÝVÝLÝ YANLIÞLIKLA VURDU! GUARDÝAN gazetesi, Afganistan’da Ýngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait insansýz savaþ uçaklarýnýn, 4 sivili “yanlýþlýkla” öldürdüðünü yazdý. Gazetenin haberinde, Afganistan’ýn güney eyaleti Helmand’da isyancýlarý hedef alan operasyonda sivillerin ölmesinin, “Ýngiltere’nin bölgede sivil halký koruma” göreviyle çeliþtiðine dikkat çekildi. Ýngiliz ordusunun, sivil can kayýplarýnýn “istihbarat hatalarýndan” kaynaklandýðýný söylediðini aktaran Guardian, Taliban komutanýnýn hedef alýndýðý operasyonda bombalanan araçlarýn içinde siviller olduðunun anlaþýldýðýný bildirdi. Haberde, 4 sivilin öldüðü, 2 sivilin de yaralandýðý 25 Mart’taki operasyonla ilgili Uluslararasý Güvenlik ve Destek Gücü’nün (ISAF) soruþturma baþlattýðý kaydedildi. Londra / aa
‘Erdoðan, Gilad Þalit’i kurtarýrsa Ýsrail’in kralý olur!’ TÜRKÝYE ile Ýsrail arasýnda gerginliðin giderilmesine yönelik iki taraf üst düzey yetkilileri arasýnda karþýlýklý mesaj ve toplantýlar sürerken, Gazze’ye kaçýrýlan Ýsrailli asker Gilad Þalit’in kurtarýlmasý için babasýndan Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’a bir mektup ilettiði ortaya çýkan Türkiye kökenli Ýsrailli Ýþ adamý, turizmci Eliko Halit Dönmez, “Þalit’i kurtarabilecek tek kiþi Baþbakan Erdoðandýr” dedi. Dönmez, Þalit’in kaçýrýldýðý 5 yýllýk süre zarfýnda arabuluculuða soyunan ne Mýsýr’ýn ne de Almanlar’ýn çabalarýnýn bir sonuç verdiðini hatýrlattý. Ortadoðu bölgesinde esen Arap Baharý rüzgârlarýnýn, Türkiye’nin bölgedeki gücünü günden güne arttýrdýðýný ve bölgedeki lider konumunu saðlamlaþtýrdýðýný söyleyen Dönmez, “Þalit’in babasý Noam’ýn mektubunun iletildiði günden bu yana yaklaþýk bir yýl geçti. O günden
bu yana geliþmelere iyi bakmak lâzým... O dönemde Mýsýr, Almanlar arabuluculuk çabalarýnýn içindeydi. Mýsýr þimdi kendi iç sorunlarýyla uðraþýyor. Almanlarýn çabalarý baþarýsýz oldu. Türkiye, model ülke olmanýn da ötesinde Ortadoðu bölgesinde lider konumunu saðlamlaþtýran tek ülkedir. Hamas’ýn Gilad üzerinde de etkin olabilecek tek güç Baþbakan Þalit Erdoðan’dýr” diye konuþtu. Filistinli 3 ayrý örgütün bir sýnýr operasyonu ile Gazze’ye kaçýrdýðý ve Hamas’ýn Filistinli siyasî tutuklularýn serbest býrakýlmasý pazarlýklarýnda anahtar koz olarak kullandýðý Ýsrailli asker Gilad Þalit’in Ýsrail’in “sembolü”, “ulusal dâvâsý” haline geldiðini vurgulayan Eliko Halit Dönmez, “Bence böyle bir dâvâyý çözen Ýsrail’in ulusal kahramaný haline gelir. Baþbakan Erdoðan Þalit’i geri getirebilirse Ýsrail’in Kralý olur” diye konuþtu. Tel Aviv / aa
Türkiye'den birçok seyahat acentesinin turlar düzenlediði Suriye, yaþanan olaylar dolayýsýyla artýk eskisi kadar raðbet görmüyor.
BM, Filistin’i tartýþacak
BM Güvenlik Konseyi’nin bu ay Filistin’in BM’ye üyeliði konusunu tartýþmasý bekleniyor. Almanya’nýn BM Daimî Temsilcisi Büyükelçi Peter Wittig, Güvenlik Konseyi dönem baþkanlýðýnýn ülkesine geçmesi dolayýsýyla BM’de basýn toplantýsý düzenledi. Wittig, Filistin’in BM’ye üyelik konusunun ne zaman gündeme geleceðine yönelik bir soru üzerine, 26 Temmuz’da Güvenlik Konseyi’nin aylýk Ortadoðu toplantýsýnda konunun gündeme gelebileceðini söyledi. ‘’Bu toplantý, Filistin tarafýnýn önündeki seçenekleri keþfetme konusunda Konsey’e fýrsat verebilir’’ diyen Wittig, Ortadoðu Dörtlüsü’nün (ABD, BM, Rusya ve AB) de 11 Temmuz’da Washington’da toplanacaðý bilgisini verdi. BM / aa
ÝÝT’den Ýsrail’e kýnama
ÝSLÂM Ýþbirliði Teþkilâtý (ÝÝT) Genel Sekreteri Ekmeleddin Ýhsanoðlu, Ýsrail’in Doðu Kudüs’te 900 yerleþim biriminin inþa edilme yönündeki kararý ile Batý Þeria’da 400 yeni evin inþa edilecek olmasýný kýnadý. Ýhsanoðlu, yaptýðý açýklamada, Ýsrail’in bu giriþimlerini uluslar arasý hukukun ve Cenevre sözleþmesinin açýkça ihlâli anlamýna geldiðini vurguladý. Genel Sekreter, uluslararasý toplumun ve kurumlarýn derhal bu olaya müdahale etmesi çaðrýsýnda da bulundu. Kudüs Belediyesi Planlama Komitesi, dün Doðu Kudüs’teki 900 yeni yerleþim inþasýna iliþkin planlarý onaylamýþtý. Cidde / aa
BM raporunun ne zaman sunulacaðý hâlâ belli deðil
ÝSRAÝL'ÝN geçen yýl Gazze’ye yardým götüren Mavi Marmara gemisine yaptýðý saldýrýyý soruþturan BM Soruþturma Komisyonu’nun raporunu BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a bu ay içinde ne zaman sunacaðý hâlâ netlik kazanmadý. BM Sözcüsü Martin Nesirky, BM Soruþturma Komisyonu’nun raporunu Genel Sekretere yarýn (bugün) sunacaðýna iliþkin haberleri doðrulayýp doðrulayamayacaðýnýn sorulmasý üzerine, Komisyon’un çalýþmalarýný tamamlayabilmesi ve nihaî rapor üzerinde taraflarýn (Türkiye ve Ýsrail) uzlaþmaya varabilmesi amacýyla çalýþma süresinin uzatýldýðýný, daha çok zamana ihtiyaç duyulduðunu belirtti. BM /aa
Suriye’deki olaylar turlarý durdurdu SURÝYE'DE yaþanan olaylar üzerine, Gaziantepli seyahat acentelerinin bu ülkeye yönelik yaptýðý turistik turlar tamamen durdu. Vizelerin kalkmasýnýn ardýndan büyük ivme kazanan iki ülke arasýndaki turizmi, bu ülkede yaþanan son olaylar baltaladý. 8 gece konaklamaya kadar varan Halep-Þam, HalepÞam-Lazkiye, Halep-Palmira-Þam, Halep-ÞamÜrdün-Amman turlarý düzenleyen seyahat acenteleri, Türkiye’nin yaný sýra Amerika, Meksika ve Avrupa ülkelerinden gelen binlerce turisti turlarla Suriye’ye götürüyordu. Özellikle talebin yoðun olduðu resmî tatillerde ve bayramlarda 15-20 otobüsle tura çýkan acenteler, talep olmadýðý için aylardýr tur düzenleyemiyor. Gaziantep Ticaret Odasý Turizm Komitesi Baþkaný ve Altýnoluk Turizm Seyahat Acentesi Genel Müdürü Fetullah
Aþkýn, Suriye’de yaþanan olaylardan çok olumsuz etkilendiklerini belirtti. Genelde Ýstanbul, Ankara, Ýzmir, Bursa ve Türkiye’nin çeþitli illerinden Suriye’ye turist götürdüklerini ifade eden Aþkýn, þunlarý söyledi: ‘’Yalnýzca biz Altýnoluk olarak haftada 4 otobüsün altýna düþmüyorduk. Yýllýk 20 bin civarýnda yolcu taþýyorduk. Son dönemlerde Antalya’dan gelen Fransýz ve Alman turistleri taþýyorduk. Bu olaylar olmadan önce Japon bir grubu götürmüþtük. Ama maalesef bu olaylardan sonra, ‘bedava’ bile desek kimse gitmiyor. Kimse gitmeye cesaret edemiyor. Þu anda tamamen durdu. Soran bile yok. Mesela bizim 23 Nisan haftasýnda 20 otobüs ve 19 Mayýs haftasýnda 20 otobüse yakýn grubumuz vardý. Bunlarýn hepsi peþ peþe iptal oldu. Þimdi günübirlik çýkarsa yapýyoruz, onun dýþýnda tur olarak yok.’’
BÜTÜN TURLAR ÝPTAL EDÝLDÝ TÜRKÝYE Seyahat Acentalarý Birliði (TÜRSAB) GAP Bölgesel Yürütme Kurulu Baþkaný ve Tural Seyahat Acentesi Genel Müdürü Fikret Murat Tural da açýklamasýnda, Suriye’de meydana gelen olaylar öncesinde iki ülke arasýnda turizmin yoðun olarak devam ettiðini vurguladý. Acentelerin haftada en az 2-3 tur yaptýðýna dikkati çeken Tural, sözlerini þöyle sürdürdü: ‘’Ýki ülke arasýnda vizelerin kaldýrýlmasý ile karþýlýklý olarak daha fazla yoðunluk yaþandý. Suriyeli vatandaþlar bölgemize özelikle saðlýk turizmi ve ticarî açýdan çok hareketli ve çok verimli ziyaretleri gerçekleþtiriyordu. Suriye de baþlayan olaylar bu durumu tamamen olumsuz etkiledi. Bu olaylarýn olmasý sadece Gaziantep’i deðil sýnýr komþusu olan diðer illeri de olumsuz etkiledi. Þu anda Suriye’ye turistik gidiþ olmuyor. Özellikle içinde bulunduðumuz bugünlerde yoðun olarak yapýlmasý gereken bütün turlar iptal edildi. Suriye’ye kültür ve ticarî turlar tamamen durdu. Acentelerimizin çoðu bu bölgeyle iþ yapýyordu, iptaller ile ekonomik zarara uðradýlar.’’ Huzur ve güven ortamýnýn turizm açýsýndan önemini vurgulayan Tural, komþu ülkedeki bu olaylarýn en kýsa sürede bitmesini diledi. Gaziantep / aa
TAZÝYE Deðerli ilim adamý, Risâle-i Nur hareketinin dünyaya yayýlmasýnda önemli gayretleri olan
Prof. Dr. Ýbrahim Abu-Rabi'nin vefatýný teessürle öðrendik. Merhumun bu dünyadaki gayretlerinin ahiret hesabýna geçip uhrevî makamýný yükseltmesi için duâ ediyor, ailesi ve Ýslâm dünyasýna taziyetlerimizi bildiriyoruz.
TEBRÝK Kardeþlerimiz
Bekir Karagüllü ve Tuðba Yaþar Hanýmefendinin izdivaçlarýný tebrik eder, genç çifte ömür boyu mutluluklar dileriz.
Kahramanmaraþ Yeni Asya Okuyucularý
PÝKNÝÐE DÂVET "Þehitler diyarý Çanakkale mezunlarý ve mensuplarý kýr gezisi ve þehitlik ziyareti" bu yýl 10 Temmuz 2011 Pazar günü yapýlacaktýr. Çan ilçemizde yapýlacak piknik akabinde arzu eden aileler için Pazartesi günü (Mehmet Kaplan Rehberliðinde) Þehitlik ziyareti gerçekleþtirilecektir. Ýrtibat: Ramazan Durgun (0505) 646 29 29 Mehmet Kaplan (0542) 291 24 50
11 Temmuz'daki anma törenlerinde 600 kurbanýn cenazesi daha topraða verilecek.
Hollanda kararý Boþnaklarý sevindirdi HOLLANDA Lahey Temyiz Mahkemesi’nin, 1995’te Sýrplar tarafýndan gerçekleþtirilen Srebrenitsa katliâmýnda vefat eden üç Bosnalýnýn ölümünde Hollanda devletinin sorumluluðunun bulunduðuna karar vermesi, Srebrenitsa soykýrýmýnda vefat edenlerin yakýnlarýný sevindirdi. Srebrenitsa Anneleri Derneði Baþkaný Hatice Mehmedoviç, kararý olumlu bir geliþme olarak deðerlendirdiðini, ancak kararýn gecikmeli olarak verildiðini ifade etti. Sýrbistan ve Karadað’dan sonra Srebrenitsa’da en büyük sorumluluðu olan ülkenin Hollanda olduðunu belirten Mehmedoviç, ‘’Kurban yakýnlarýnýn hayatlarýna devam etmesi için Srebrenitsa’da sorumluluðu olan herkesin cezalandýrýlmasý gerekiyor. Bu karar kurban yakýnlarý için bir nevî memnuniyet verici bir durumdur. Fakat kurban yakýnla-
rýna ödenecek tazminatlardan ziyade Hollanda’nýn hatalarýný itiraf etmesi asýl önemli konudur’’ diye konuþtu. Mehmedoviç, Ratko Mladiç’in komutasýndaki Sýrp Birliklerine Hollandalý askerlerce teslim edilen binlerce Srebrenitsalýnýn daha sonra katledildiðini ve ‘’cesetlerin çukurdan çukura götürüldüðünü, ölüyken bile kurbanlarýn rahat býrakýlmadýðýný’’ anlattý. Savaþ zamanýnda Hollanda’da bulunan birliklerin görevlerini yerine getirmediðini, dünya kamuoyunu geliþmelerden bilgilendirmediðini anlatan Mehmedoviç, ‘’Onlarýn bizi korumak gibi bir yükümlülüðü yoktu, fakat gerekli rapor ve bilgilendirmeleri zamanýnda dünya kamuoyuna verme zorunluluklarý vardý. Onlar bizi korumadýklarý gibi, dünya kamuoyunu da bilgilendirmediler’’ dedi. Saraybosna / aa
TEBRÝK
ÝCBA Kültürlerarasý Köprü Derneði
Muhterem aðabeyimiz Bilal Tunç'un oðlu
Yusuf Seyda ile Muhterem kardeþimiz Abdurrahim Mermer'in kýzý
Ayþe Nur Hanýmefendinin izdivaçlarýný tebrik eder, genç çifte ömür boyu mutluluklar dileriz.
H. Muharrem - Ayþe Okur ÝZMÝR
TEBRÝK Muhterem kardeþimiz Önder Keyhýdýr ve Pakize Hanýmefendinin
Cihan ismini verdikleri bir erkek çocuklarý dünyaya gelmiþtir. Anne ve babayý tebrik eder, saðlýklý ve uzun ömürler dileriz.
Ödemiþ Yeni Asya Okuyucularý
TAZÝYE Muhterem kardeþimiz
Mehmet Ör'ün babasý
Kazým Ör
'ün vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Adapazarý Yeni Asya Okuyucularý
8
MEDYA POLÝTÝK
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
Yemin krizini boþ verin Hýrvatistan’a bakalým TÜRKÝYE’NÝN siyasi gündeminin yemin kriziyle kilitlendiði bir sýrada ortalýðý kaplayan toz bulutu, geçen perþembe günü Brüksel’de yaþanan çok kritik bir geliþmenin Türk kamuoyuna hak ettiði derecede yansýmasýný ne yazýk ki engelledi. Tam üyelik müzakerelerine Türkiye ile birlikte ayný zamanda 2005 yýlý ekim ayýnda baþlamýþ olan Hýrvatistan’ýn bu süreci baþarýyla sonuçlandýrdýðý Brüksel’de yapýlan AB zirvesi tarafýndan resmen açýklandý. Bundan sonraki aþamada önce yýl sonuna kadar Hýrvatistan ile AB ülkeleri arasýnda bir Katýlým Antlaþmasý imzalanacak. Ardýndan 2012 yýlýnda bu belgenin Avrupa Parlamentosu ve üye ülkelerdeki onay iþlemleri tamamlanacak. AB Komisyonu tarafýndan yapýlan açýklamaya göre, Hýrvatistan’ýn tam üyeliðinin resmen baþlamasý için öngörülen tarih 1 Temmuz 2013.
SÜREÇ EÞZAMANLI BAÞLAMIÞTI Ýlginçtir ki, AB, Türkiye ile Hýrvatistan’ýn dosyalarýný uzun bir süre ayný paket içinde ve eþzamanlý olarak yürütmüþtü. Örneðin 2005 yýlýnda müzakerelere baþlama kararý 2004 aralýk ayýnda her iki ülke için birlikte verilmiþti. Hýrvatistan’ýn Türkiye ile birlikte çýktýðý bu koþuyu çok önceden tamamlamasý beni dün müzakerelerin baþladýðý tarihteki gazetelerin birinci sayfalarý üzerinde kýsa bir yolculuða sevk etti. Müzakerelerin Lüksemburg’da 3 Ekim’i 4 Ekim’e baðlayan gece yarýsý açýlmasýnýn hemen ertesi günü Türk basýnýnda tam bir bayram havasý var. Hürriyet, 4 Ekim 2005 tarihinde mavi zemin üzerinde Türk ve AB bayraklarýný yan yana koyarak “Merhaba Avrupa” sürmanþetini atmýþ. Yanda “Türkiye’nin 42 yýllýk AB rüyasý gerçekleþiyor” spotu yer alýyor. Ayný iyimser hava “Yeni Avrupa, Yeni Türkiye” manþetini atan Milliyet’te de var. Bu gazetenin spotu özetle þöyle: “Ýlk kez Müslüman bir ülkeyle masaya oturan Avrupa küresel güç olma yolunda hayati bir adým attý.” Sabah ise “Avrupa’nýn Ay Yýldýzý” manþetinin altýndaki spotunda “Türkiye ile AB’nin kaderi birleþti, medeniyetler kucaklaþtý. 3 Ekim yepyeni bir çaðýn baþlangýcý oldu” mesajýný müjdeliyor okurlarýna.
BAÞLIKLAR BLOKE EDÝLÝNCE 4 Ekim Salý günü Türk basýnýný kaplayan bu coþkulu havanýn yerinde bugün yeller esiyor. Hatta, bu baþlýklar bugün çoðumuza tuhaf da gelebilir. Bu heyecanlý manþetlerden yaklaþýk 6 yýl sonra durumumuzu müzakereleri geçen hafta kapatan
Hýrvatistan’la karþýlaþtýrmamýzda gerçekçilik açýsýndan yarar vardýr. Tam üye olabilmek için 35 baþlýðýn müzakereye açýlýp kapatýlmasý gerektiðini hesaba kattýðýmýzda tablo þöyle gözüküyor: Türkiye cephesinde geçen 6 yýl içinde bu 35 baþlýktan 13’ü açýlabilmiþ ve bunlardan yalnýzca 1’i kapatýlabilmiþ. Halen 8 baþlýk “ek protokol” Türkiye tarafýndan onaylanmadýðý için AB tarafýndan bloke ediliyor. Ayrýca Fransa 5, Kýbrýs Rum Yönetimi ise 6 baþlýðýn açýlýþýný engelliyor. Görüleceði gibi, baþlýklarýn çoðunluðu blokaj altýnda. Müzakerede hedef baþlýk kapama ise Hýrvatistan 6 yýlda 35’te 35 yaparken, Türkiye 35’te 1 yapabilmiþ.
‘‘
Tam üyelik müzakerelerine Türkiye ile birlikte ayný zamanda, 2005 Ekim'inde baþlamýþ olan Hýrvatistan’ýn bu süreci baþarýyla sonuçlandýrdýðý, AB zirvesi tarafýndan resmen açýklandý.
Y
FUTBOLDA SÝLÂH BAÐLANTISI ARAÞTIRILIYOR MU? FUTBOL üzerine kafa yoran gazeteciler, yazarlar ve bu camianýn içinde bulunan namuslu insanlar, muazzam paralarýn döndüðü futbol dünyasýnda yaþanan güç ve silah satýþý odaklý finans iliþkilerini bilirler. Bu iliþki aðý, aslýnda açýk bir sýr gibiydi, üzerine gidecek yüreklilikte yargý mensuplarý ise sindiriliyordu. Kimi futbol takýmý yöneticisi iþadamlarýnýn, silah alýmlarýnda yüksek meblaðlarda komisyon aldýklarý da açýk bir sýrdýr. Devam eden þike soruþturmasýnýn odaðýndaki Fenerbahçe’nin eski yöneticilerinden birinin, ABD’den bazý askerî sistemlerin yüksek meblaðlarla satýn alýnmasýna, biz vergi mükelleflerini zarara uðratarak aracýlýk ettiðini ve bu tür faaliyetlerin, yerli silah sanayiinin önünü kestiðini yazmýþtým. Bu yazým üzerine bizzat kendisi telefonla aramýþtý. Kendince büyük bir teveccüh gösterdiðini ima ederek, “Aslýnda sizi þirketimde çalýþan emekli generallere aratýrdým, ama ben aradým, bizzat doðru bilgileri ak-
tarmak için” demiþti. Anladýnýz deðil mi?, adam aslýnda aba altýndan sopa gösteriyor ve beni, þirketinde çalýþtýrdýðý generaller ile üstü kapalý tehdit ediyordu. Herhalde bu zavallý iþadamý beni böylece korkutacaðýný sanýyordu. Artýk Türkiye’de, onlarca yýl kendilerine “dokunulmazlýk” bahþedenlere, suç iþlediklerinden þüphelenildiðinde yargý marifetiyle dokunuluyor. Ýster emniyet müdürü gibi üst düzey bürokrat olsun ister kendilerine devlet adamlýðý yakýþtýrmasý yapan kimi askerî bürokratlar ile onlarýn yargý, basýn, iþ dünyasý ve üniversitelerdeki uzantýlarý olsun hepsine artýk dokunuluyor. Kamu vicdaný bir nebze olsun rahatlýyor, suç iþlediðinden þüphelenilen herkese dokunuldukça. Anayasa Mahkemesi Baþkaný Haþim Kýlýç, bir konuþmasýnda þöyle diyordu: “Yargýnýn asli görevi, gücü elinde bulunduranlarý hukukun sýnýrlarý içine çekmek, onlarýn makul ve ölçülü davranmalarýný saðlamaktýr.”
MÜZAKERELER FÝÝLEN DURDU Dikkatten kaçan bir baþka olumsuzluk daha var. Bundan bir yýl öncesine kadar altý aylýk sürelere yayýlan AB’deki her dönem baþkanlýðýnda genellikle bir baþlýk açýlabilirken, ilk kez arka arkaya iki dönemde de (Belçika ve Macaristan) tek bir baþlýk açýlamadý. Ýþin düþündürücü tarafý, açýlabilecek durumda olan yalnýzca 3 baþlýðýn kalmýþ olmasýdýr. Bunlar sýrasýyla rekabet, sosyal politika ve kamu alýmlarý baþlýklarý. Buradaki sorun AB’nin engellemesinden çok Türkiye’nin baþlýklarýn açýlabilmesi için ev ödevini bir türlü tamamlamamasýdýr. Bu üç baþlýk açýlsa bile, bundan sonraki aþamada açýlabilecek baþlýk kalmayacaktýr. Artýk adýný artýk koymamýzda yarar var; tam üyelik müzakereleri fiilen durmuþtur... Önümüzdeki yýl Fransa’da Cumhurbaþkanlýðý, 2013’te ise Almanya’da genel seçim yapýlacaðý dikkate alýndýðýnda, Türkiye de bölgesel hedeflere odaklanýrken, bu “durma” hali devam edecek gibi gözüküyor. Bütün mesele, önümüzdeki iki yýlýn Türkiye ile AB arasýnda kazasýz bir þekilde atlatýlýp atlatýlamayacaðý sorusunda karþýmýza çýkýyor.
ÖZGÜRLÜK
Nate Beeler, The Washington Examiner
Sedat Ergin, Hürriyet, 6 Temmuz 2011
Y se ri i l â n l a r Uygun Fiyata Satýlýk DEVREMÜLK Afyon Hilal Termal Tatil Köyünde 17-27 Eylül arasý kullanýma hazýr, 14.000TL satýlýk Not: Araba ile takas olunur. Gsm: 0542 240 03 42
ELEMAN Takým arkadaþlarý arýyoruz. Pazarlama departmanýna yetiþtirilmek üzere elemanlar alýnacaktýr. 0(212) 655 88 59
Otomotiv Sektöründe Yetiþtirilmek üzere 4 yýllýk üniversite mezunu bayan sekreterler alýnacaktýr. DORA OTOMOTÝV Tel: 0(212) 422 22 23 Topkapý'daki okulumuza resim, müzik, beden eðitimi ve çocuk geliþimi öðretmenlerine ihtiyaç duyulmaktadýr. 0532 605 00 02 0506 836 89 00 Web Ofsette çalýþacak makina ustasý ve yardýmcýlarý aranýyor. (0535) 278 52 18 saidaydin@yeniasya.com.tr Kýrtasiye sektöründe deneyimli pazarlama elemaný araç kullanabilen Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Grafik ve Tasarým elemaný aranýyor. Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Özel Duyu Özel Eðitim ve Rehabilitasyon Merkezine Ýþitme Engeliler Öðretmeni alýnacaktýr. Ücret Dolgundur. (0532) 374 68 07 (0505) 778 34 39 Antakya/Hatay Sultanahmet bölgesinde ki otelimiz için Ýngilizce bilen bay resepsiyon elemaný aramaktayýz. Ýrtibat tel : 0(212) 528 95 32 E Ehliyetli Kamyon Þoförü aranýyor. 0(212) 671.51.71 ÝHRACATÇI FÝRMA-
LARLA Telefon trafiðini yürütebilecek seviyede Ýngilizceye vakýf yüksek okul mezunu tesettüre riayet eden Bir Bayan Elemana ihtiyaç vardýr. Çalýþma yeri Rize'nin Pazar Ýlçesidir. Ýrtibat Telefonu: (0542) 223 82 11
KÝRALIK DAÝRE
Sahibinden Denizli'de Kiralýk zemin dükkân Bayrampaþa Ulu Cami Yaný Ulu Çarþý Ýþhanýnda zemin 11 nolu dükkân Kaloriferli-Kapalý Otoparklý Ýþyeri 300 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Denizli Mehmetçik mahallesi Diþ Hastanesi yanýnda Kombili Daire 100m2 2+1 Yeni Bakýmdan çýkmýþ 280 TL (0533) 712 48 06 75 m2, 1+1, 4 katlý, 1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl arasý, 500 TL depozit, kira 350 TL 0(212) 640 58 88 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 2.kat, kat kaloriferli, krediye uygun 700 TL (0536) 313 81 79 90 m2, 2+1, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý kiralýk daire 500 TL kira, 1000 TL depozit (0536) 313 81 79
SATILIK DAÝRE
SAHÝBÝNDEN DENÝZLÝ Pýnarkent'te satýlýk Dubleks villa 214 m2 bahçeli 115.000 TL Tel: (0535) 423 83 79 Sahibinden DENÝZLÝ'de daire üçlerde 800.yüzyýl konutlarýnda 3+1 kaloriferli 120 m2
(0533) 712 48 06 ASYA TERMAL KIZILCAHAMAM Tatil Köyü'nde SATILIK Devre mülk. 15.Dönem TemmuzAðustos (Sayran Konaklarý B2-2-15) ve 19.Dönem Aðustos-Eylül(Park Evleri C1-065-19) Müracaat Tel:0532-2637221 Kumburgaz 'da Sahibinden satýlýk dubleks daire 180m2 130.000TL Krediye Uygun 0542 512 54 28 Þirinevler 'de Hürriyet mahallesinde Sahibinden satýlýk kombili asansörlü 120m2 daire 115.000TL 0542 512 54 28 Satýlýk Triplex 350m2 kapalý alan 500m2 müstakil bahçe, deniz manzaralý. Beylikdüzü, Kavaklý, Ýstanbul 0532-2366370 Küçükköy Yenimahalle'de 3.Kat 100 m2 Doðalgazlý-Kombili Tapulu-Krediye uygun 120 bin lira Acil ihtiyaçtan satýlýk azda olsa pazarlýk payý var. 0537 712 39 91 400 TL Taksitle Tamamý 39.300 TL'den baþlayan fiyatlarla Samsun Panorama Evlerinde Site içerisinde % 82 yeþil alan, yarý olimpik açýk havuzu, fitness saðlýk kabini, oyun merkezi, çocuk oyun parký, 24 saat güvenlik, kamelyalar, otoparklar hayalinizdeki yaþama merhaba demek için Arsa Bizim Ýnþaat Bizim Ev Sizin Erken Gelen Kazanýyor Kampanyasýný Kaçýrmayýn. Çekiliþsiz kurasýz istediðiniz daireyi seçme imkaný Ön Kayýt Ýçin: Satýþ Ofisi:0362 428 07 65
Gsm: (0532) 494 85 00 www.alangayrimenkul.com.tr Sahibinden Denizli'de Üçler 800. yüzyýl Belediye Toki Konutlarýnda 3+1 Asansörlü Isý Ýzalasyonlu 120 m2 çevre düzenlemesi ve sosyal tesisleri faal 82.000 TL (0533) 712 48 06
SATILIK ARSA
Bilecik Gölpazarýnda 500m2 arsalar tamamý 1.500TL'den baþlayan fiyatlarla 0534 558 02 68 Sakarya Kaynarca'da Ýstanbula 100 dakika mesafede dönümü 10.000'den 20.000'e kadar müstakil tapulu araziler 0536 770 04 97 Yalova Fevziye köyünde asfalt cepheli 4200m2 85.000TL 0532 631 12 25 Yalova 'da Sahibinden 2300m2 arazi 80.000TL 0532 631 12 25 Arnavutköy 'de Sahibinden yerleþim içerisinde elektriði, suyu çekilebilir. 500m2 tamamý 22.000 Yarý peþin yarýsý vadeli Hemen tapulu arsa, 0(212) 597 99 21 (0532) 552 5973 Trakya'nýn muhtelif yerlerinde sanayi-tarým hayvancýlýk veya kýsa ve uzun vadeli yatýrýmlýk imarlý, imarsýz arsa ve tarlalar için arayýn. Abdullah Gürman (0532) 323 94 27 - 0(282) 653 66 67 0(282) 651 66 40 www.gurmanarsaofisi.com Çorlu/Tekirdað
VASITA
2006 GAZELLE sobol
çok temiz 44.500 km de vade ve takas olur, gaz 2752 model, 44500 km
Baský, tehdit, þantaj sökmezse canýna kastedilen bir düzen artýk kýrýlýyor gibi. Türkiye’nin bu arýnma sürecinden rahatsýz olanlar çirkin yüzlerini her ortamda gösterebiliyorlar. Toplum olarak, bizi aydýnlýk Türkiye’ye götürecek temizlik operasyonlarýna güçlü destek vermeliyiz. Futbolda þike iddialarýyla baþlatýlan soruþturma ve bu çerçevede yapýlan gözaltýlarýn, kapsamlý bir organize suç davasýyla sonuçlanacaðý netleþmeye baþladý. Þaþýrmam da zaten. Zira bazýlarý gözaltýna alýnan yöneticilerin, silah ihalelerini, temsilcisi olduklarý firmalara yönlendirmek için kimi önde gelen asker kiþiler ile yaptýklarý kulisler, iþbaþýndaki hükümetleri bu amaçla etkileme politikalarý çok iyi bilinirdi de, iþin þantaj ve tehdit boyutu nedeniyle üzerine gidilmesi yargý dâhil her kesimi korkuturdu. Artýk futbol dünyasýndaki derin iliþkiler de mercek altýna alýndýðýna göre bu camiadaki bazý kiþilerin, savunma ihalelerinden elde ettikleri öne sürülen milyarca dolarlýk komisyonlar baðlamýndaki iliþkiler aðý da soruþturma kapsamýna girmiþ olabilir diye düþünüyorum. Zekeriya Öz’ün, bu yýl içinde baþka bir göreve atanmadan önce baktýðý Ergenekon darbe planý soruþturmalarý kapsamýnda askerî ihaleleri de mercek altýna aldýðýný ben dahil bazý gazeteciler yazmýþtýk. Savunma sanayii alanýnda bir uzman kiþi, Öz’e, 2009 yýlý baþlarýnda askerî ihalelerde yaþandýðý iddia edilen yasadýþý faaliyetlerle ilgili kapsamlý bir dosya vermiþti. Öz’ün, bu çok özel bilgilerin yer aldýðý dosyayý da gözönüne alarak askerî ihaleler ile Ergenekon’un para kaynaklarý arasýndaki olasý iliþkileri de mercek altýna aldýðý biliniyordu. Kimi iþadamlarý, asker ve siyasi iktidarlar arasýnda geçmiþte yaþandýðý öne sürülen silah ihalelerinde iþbirliði ve bu yolla darbeci zihniyete para kaynaðý yaratma aðýnýn çözülmesi, askerî vesayetin geriletilmesi ve temiz Türkiye yolunda bir diðer önemli ve kritik adýmý oluþturacaktýr. Lale Kemal, Taraf 6 Temmuz 2011
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN email: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81 de, motor hacmi 18.012.000 cm3, motor gücü 101125 arasý, beyaz renk, manuel vites, dizel yakýt, takaslý, ikinci el 10.000 TL. 0(212) 640 58 88 2003 model Transit connect 160,000 km 12.000 TL kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara 2005 model Transit connect 151,000 km 14.000 tl kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara
ÇEÞÝTLÝ
Gebze Abdi Ýpekçi Mahallesinde (Tren Ýstasyonu Yaný) bulunan "Ucuzluk Japon Pazarý" Dükkânýmý Uygun Þartlarda Devretmek Ýstiyorum. (0537) 334 58 94 Acele Devren Satýlýk veya Kiralýk Pastane (0539) 260 53 08/Fatih
NAKLÝYE
Semerkand Þehiriçi Þehirlerarasý marangozlu 0212 217 29 30 0216 482 93 23 0532 590 16 03
ZAYÝ
Ýstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler MYO 2208100021 nolu emlak ve emlak yönetimi öðrencisiyim öðrenci kimliðimi ve pasomu kaybettim hükümsüzdür. Zeynep Özer 34 BY 8571 Plaka nolu aracýmýn ruhsatýný kaybettim. Hükümsüzdür. Orhan Altuner
MAKALE
Y
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
9
Zamanýmýzý ve enerjimizi nereye harcamalýyýz? fersadoglu@yeniasya.com.tr
u yaz mevsimi, gaflet zamaný ve derd-i maîþet meþgalesi hengâmý ve þuhûr-u selâsenin çok sevaplý ibâdet vakti ve zemin yüzündeki fýrtýnalarýn silâhla deðil, diplomatlýkla çarpýþmalarý zamaný olduðu cihetle, gayet kuvvetli bir metânet ve vazife-i nûriye-i kudsiyede bir sebat olmazsa, Risâle-i Nûr’un hizmeti zararýna bir atâlet, bir fütur ve tevakkuf baþlar. Bedene mi, ruha mý, ekmeðe mi, hizmete mi? Sokaða çýktýðýmýzda -hatta evimizde- milyonlarla günah
B
birden saldýrýyor. Hz. Adem’den (as) kýyamete kadar bütün peygamberin Allah’a sýðýndýðý ahlâksýzlýk ve inkârýn yerleþtirilmeye çalýþýldýðý Deccalizmin hüküm sürdüðü devrede yaþýyoruz. Ýmtihan þiddetli. Ebedî bir hayatý kaybetme veya kazanma dâvâsýnýn baþýmýza açýlmýþ. Deccalizmin þubeleri materyalizm ve sekülarizmin tasallutuyla, Müslümanlardan 40 vefiyattan birkaçýnýn imanla kabre göçtüðü felâket ve helâket dönemi... Acaba, insanýn ve Müslümanýn hangi cephesine hizmet etmek lâzým? Ruhuna mý, cesedine mi; aklýna mý, midesine mi? Dünyaya mý, ukbaya mý teþvik etmeli? Ýman, Kur’ân için mi, ekmek ve istikrar için mi? Bediüzzaman, durmamacasýna Risâle yazdýrýrken, “Nurun sadýk kahramaný ve kumandaný” diye vasýflandýrdýðý talebesi Zübeyir Gündüzalp, yazmaya hali, mecali kalmayýnca, “Üstad’ým çok acýktým!” der. “Öyle mi? Ýþaret koy yemekten sonra devam edelim…” “Üstadým, bir kebap söyleyeyim geleyim!” “Zübeyir, sepetin içinde kuru pide var. Getir þu ka-
ba onu doðra. Mangalda da akþamdan kalma et suyu var. Dolapta da yoðurt var, onu da getir…” Yemeye baþlayýnca Üstad: “Zübeyir! mideden münkir ne var? Peygamber-i Ziþan Efendimiz (asm) insanlarýn doldurduklarý kaplarýn en þerlisi mideleridir, buyuruyor. Mideden nankör ne var? Þimdi on çeþit yemek yiyelim, on saat sonra hiçbir þey yememiþ gibi olur. “Þu yediðimiz tiriti ne niyetle yesen o olur. Kebap desen kebap olur, köfte desen köfte olur. Börek desen börek olur, hem herþey olur. “Bugün ümmet-i Muhammed’in ihtiyacý mide açlýðýndan ziyade ruh açlýðýdýr. Ümmet-i Muhammed’in ruhunu doyurmaya bakýn. Kebap söylemek için çarþýya gidip gelinceye kadar birkaç sayfa yazý yazarsýn… Her þeyin ehemini mühimine tercih edin. Yemek mühim deðil, fakat, ruhumuzun gýdasý daha mühim…” Nazif Çelebi Aðabey, Tahiri Aðabeye, “Müjde, tayyare acentasý oldum, 5 kontenjaným var, hazýrlan seni
Hacca götüreyim!” demiþ. O ise, “Üstada danýþayým.” der… Bediüzzaman: “Tahiri sana Hac farz oldu mu?” “Efendim benim neyim var ki, farz olsun. Bir kâðýdým, bir de kalemim var!” “Tahiri, þeytan bazen saðdan gelir, seni hizmetten alkoymak ister. Eðer tayyareye binecek, seyahat edeceksen o baþka. Müslümanlarýn imaný tehlikede iken sen nasýl kendini düþünürsün? (...) Güzel yazýn var, okunuyor, çabuk da yazýyorsun. Birkaç Risâle daha yazýp hizmet etsen daha iyi deðil mi? (...) Ben buna razý deðilim, ama yine sen bilirsin!” “Üstadým, ben de bunun için sormuþtum.” “Tahiri soracak baþka sual mi yok! Hac sana farz olduysa zaten sormana lüzum yok, tabiî ki gideceksin. Ama, þu halde sen bana sormadan diyecektin ki, ‘Nazif Bey ben yangýn söndürmeye gidiyorum. Yangýna giden adam, gezmeye gidemez.’ Nazif Bey’e selâm söyle, senin yerine baþkasýný göndersin!” Dipnot: 1- Ali Ulvi Kurucu, Hatýralar - 3, s. 279 - 282.
Futbol þike'ste Yaþananlarý "Futbolu n kýrý ma uðramas ý" þeklinde nitelemek mümkün. ("Kýrýlma"nýn Farsça karþýlýðý "þikeste"dir. Tevfik Fikret'in eseri olan "Rübâb–ý Þikeste", ký rýk saz an la mý ný ta þýr. Spor ca mi a sý ný sarsan "þike" ise, bize lâfzen ve mânen "þikeste"ye hatýrlatmýþ oldu.)
mehmet0cetin@gmail.com
Büyüyünce ben de senin gibi olacaðým aktiyle evlâdýyla yeteri kadar ilgilenemeyen ebeveyne radyodan dinlediðim bir hikâyem var: Vaktin birinde bir baba varmýþ. Bu baba emekliliðinde farkýna vardýðý hatasýnýn itirafýný dostuna þöyle anlatmýþ: Ýyi ve itibarlý bir iþim vardý. Ýþimi çok seviyor, adeta kendimi kaptýrýyordum. Gün geldi evlendim. Eþimle çocuk olmasýný istedik. Rabbim nasip etti. Ama çocuðumun doðumunda onun ve eþimin yanýnda olamadým. Ýþim gereði dýþarýda idim. Aradan aylar yýllar geçiyor, evlâdým büyüyordu. Ýlk “baba” ifadesini hiç unutamam. Akþam geldiðimde çoðu zaman onu uyurken severdim. Çocukluðunda ona bir top almýþtým. Benimle oynamak istediðini ve beni çok sevdiðini söyledi. Ýþimin çokluðundan dolayý hafta sonu pazara havale etmiþtim. “Tamam babacýðým, seni çok seviyorum ve ben de büyüyünce senin gibi olacaðým” dedi. Hafta sonu geldiðinde gerçekten iþim çoktu. “Yavrum, bu Pazar çok iþim var, yetiþtirmem gerekiyor. Haftaya oynayalým” dedim. Baþýný sallayarak beni çok sevdiðini ve büyüyünce benim gibi olmak istediðini söyledi. Onun bu çeþit benimle beraber olmak isteklerine olumlu cevaplar veremedim. Hep iþim engel oluyor, bir türlü ayarlayamýyor, “daha sonra” larla erteliyordum. Okullar bitti. Üniversite mezuniyetinin ardýndan oturup þöyle baba oðul konuþmak istediðimi, bir Pazar sabahý beraber kahvaltý yapmak istediðimi söyledim. “Babacýðým ben de çok isterdim, ama mezuniyetin ardýndan arkadaþlarýmla bir programým var. Bana arabanýn anahtarýný verir misin? Seni çok seviyorum ve senin gibi olmak istiyorum” diye cevap verdi. Ýþ hayatýmý bitirdim. Emekli oldum. Oðlum baþka bir þehirde kendine iyi bir iþ bulmuþtu. Orada yaþýyordu. Dayanamadým artýk. Telefon açarak “Evlâdým, seni çok seviyorum. Çok özledim. Müsait isen hafta sonu bir gel de hasret giderelim...” demeye çalýþtým. Aldýðým cevap hayatýmýn hatasýnýn açýklamasýydý: “Babacýðým! Ben de sizi çok özledim. Ama gerçekten iþim çok. Eðer ayarlayabilirsem gelmek isterim. Anneme çok selâm söyle, ellerinden öperim. Seni çok seviyorum. Büyüyünce senin gibi olmak istiyorum.” Anladým, ama artýk çok geçti. Daha çok geç olmasýn ümidiyle…
V
Silâh, þiddet, hiddet... latif@yeniasya.com.tr
ürk futbol camiasýnda ciddi sarsýntýlara yol açan "þike" eksenli geliþmeler, her gün yeni bir boyut kazanarak gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Bu camiada öyle bir fay kýrýlmasý yaþandý ki, bunun artçý þoklarý da aylarca, hatta yýllarca devam edip gidecek gibi görünüyor.
T
Bazý maçlarda fanatik taraftar kavgalarýna þahit oluruz. Polis araya girer, taraflarý ayýrmaya ve yatýþtýrmaya çalýþýr. Kavgalar, zaman zaman terör eylemlerini aratmayacak boyutlara týrmanýr. Ölü mle re ka dar va ran a ðýr ya ra lan ma lar, etrafý kýrýp dökmeler, ortalýðý yangýn yerine çevirmeler, vesaire... Gerilimin yüksek olduðu bazý karþýlaþma lar da de li ci, ke si ci, ya ký cý â let ler de kullanýlýr.
TARÝHTE BUGÜN
7 Temmuz 1929
Dünyanýn en küçük devleti: Vatikan
Polisin, bu gibi zamanlarda yapmýþ oldu ðu a ra ma lar da, so pa, sa týr, de mir þiþ, ký rýk þi þe, zin cir, bý çak, dö ner bý çak la rý gibi yaralayýcý, hatta öldürücü mahiyetteki âletler bulunup toplatýlýr. Þim di, ak lý mý zý ba þý mý za dev þi rip þu noktalarý düþünelim: * Allah için, sergilenen þu yüksek dozlu hiddet ve þiddetin, hangi bir spor dalýyla ve ö zel lik le cen til men li ðin ad re si o lan futbol karþýlaþmalarýyla uzaktan yakýndan bir alâkasý var mý? * Bir takým taraftarlýðý adýna, karþý takýmýn insanlarýný öldüresiye dövmenin, vasý ta la rý ný taþ la ma nýn, ya hut yak ma nýn, zerre miskal bir mantýðý, bir haklýlýðý söz konusu olabilir mi? * Spor de mek, sa de ce fut bol mu de mek? Sporun bütün dallarýný gölgede býrakacak þekilde toplum olarak kendimizi kaptýrdýðýmýz þu "futbol kolikliði"miz, acaba hadden aþmýþ bir marazýn belirtisi deðil midir? * Derman hadden aþarsa, dert getirmez mi? Sayýsýz gazete, dergi, radyo ve özellikle tv kanallarýnýn en fazla yer verdiði, üzerinde durduðu konularýn baþýnda futbol gel mi yor mu? Ko ca ko ca a dam lar, canlý yayýnlarda saatlerce bu konuyu konuþup durmuyor mu? Peki, bu normal bir durum mu? * Son yýllarda, futbol kulüplerinin yönetimini müteahhitler, silâh tüccarlarý, emekli generaller ve gedikli siyasetçiler iþgal etmedi mi? * Toto, loto, iddaa gibi uygulamalar, iþi ku mar rad de si ne ka dar týr man dýr ma dý mý? Bu ku mar çar ký nýn et ra fýn da, yüz binlerce insanýn parasý pervane yapýlmadý mý? Sonunda ümitleri boþa çýkartýlýp heder edilmedi mi? Ve, iþin manev î boyutu
Roma'daki Vatikan'dan bir genel görünüþ.
ýristiyanlýk âleminin en büyük mezhebi Katolikliðin merkezi olan Vatikan devleti, Ýtalya'nýn Roma þehrinde fiilen çalýþmaya baþladý. (7 Tem muz 1929) Gerek nüfusu ve gerekse coðrafi konumu itibariyle en küçük devlet statüsünde olmasýna raðmen, Vatikan, dünyadaki bütün Katoliklerin ruhanî ve mânevî merkezi olma hüviyetini taþýyor. Devletin hem siyasî baþkaný, hem de ruhanî lideri
H
ayný þahýs olup, Papalýk makamýný temsil ediyor. Bu yönüyle de, idarî sistemi "teokratik mutlak monarþi"ye dayanýyor. Papayý seçen, dünya Katolik kiliselerinin temsilcisi durumunda olan 70 kadar kardinaldir. Vatikan'a seçilip gönderilen bu kardinaller ise, ölün ceye kadar bu temsil makamýnda bulunurlar. *** Ro ma þeh ri i çin de ay rý bir get to yu an dý ran Va ti kan'ýn yüz öl çü mü 1 km.
GÜN GÜN TARÝH
* Þiþirildikçe þiþirilen futbol balonu sayesinde, sayýsýz vatandaþýn daha ulvî hizmetlere duyduðu heyecan söndürülmeye çalýþýlmadý mý? Bir futbol karþýlaþmasýný ka re nin de al týn da. Ay ný kaçýrmamak için, birçok kimse ayný saate þe kil de, nü fu su da bu gün denk ge len me se lâ i mâ nî bir ders ve ya i ti ba riy le 1000'in al týn da sohbeti geri plâna itmedi mi? bu lu nu yor. Peki, bu hali normal görmek mümkün Vatikan'ýn güvenlik gücü, mü? Bu anormalliðin, bir yönüyle gayreÝsviçre asýllý yüz kadar as tullaha dokunacak raddeye kadar çýkma kerden müteþekkil. Bunlar ihtimali yok mu? tâ 16. asýrda giyilen kýyaÝþte, bu ve benzeri bir çok nokta var ki, fetlerle görev yapýyor. ü ze rin de cid dî cid dî dü þü nül me si ni ge *** rektiriyor. Vatikan'ýn geliri ve geçim Ne de miþ ler: K u l a b e l â g e l m e z H a k usulü, Katoliklerin yardýmý, yazmadýkça; Hak belâ yazmaz ku l azm abaðýþý, aidatlarý ile merke - dýk ça. ze baðlý çalýþan radyo, tv, Al lah, ulvî, kudsî olan ha ki ki va zi gazete gibi medya kuruluþ- felerimi zi u nut tu ra cak, te hir et ti re cek, larýndan elde edilen parageri plâna ittirecek vartalara düþmekten larla saðlanýyor. bizleri muhafaza eylesin.
Turhan Celkan
turhancelkan@hotmail.com
malikaya-111@hotmail.com
Kur’ân’da insan haklarý llah insaný mükerrem yaratmýþtýr. Kendisine cüz’î irade vermiþ ve onu hür yaratmýþtýr. Ýnsaný hür yarattýðý, seçme ve istediðini yapma hürriyeti verdiði için fiillerinden kendisini sorumlu kýlmýþtýr. Hayýr yaparsa mükâfatý, þer iþlerse bu durumda da cezayý hak eder. Ýnsan ayrýca yeryüzünde halife olarak yaratýlmýþ, mahlûkat emrine verilmiþ ve kendisine varlýklar üzerinde tasarruf yetkisi verilmiþtir. Bu yetkisini iyi kullanýrsa hem dünyada hem ahirette daha iyi yaþamaya lâyýk olur. Kötü kullanýrsa mahlûkatýn sahibi ve maliki olan Allah onlarýn hakkýný alýr ve kiþiyi cezalandýrýr. Sonuçta insan sorumsuz deðildir; Allah’a karþý hesap verme durumundadýr. 1- Hayat hakký: Yüce Allah Kur’ân-ý Kerim’de “Bir insanýn hayatý bütün insanlarýn hayatýna denktir” (Maide, 5:32) “Birisinin günahý ile bir baþkasý sorumlu olmaz” (En’am, 6:164) buyurarak insan hayatýnýn ve þahsiyetinin deðerini ortaya koymuþtur. Bir insan, rýzasý olmadan bütün insanlýk için feda edilemez. Bir gemide bir masum ve on cani varsa, masumun hayatýný kurtarmadan o gemi hiçbir þekilde batýrýlmaz. Hakikiye adalet anlayýþý buna müsaade etmez. 2- Zayýflarý ve malulleri koruma hakký: Yüce Allah Kur’ân-ý Kerim’de “Harbe katýlmamakta köre, topala, hastaya sorumluluk yoktur” (Fetih, 48:17) buyurur. Peygamberimiz (asm) de hadislerinde “Kadýnlar, çocuklar ve tecavüz etmeyen din adamlarýnýn haklarýnýn dokunulmaz olduðunu” ilân etmiþtir. 3- Ýnsanlarýn þahsiyetlerinin ve kadýnlarýn namuslarýnýn korunmasý: Yüce Allah Kur’ân-ý Kerim’de “Alay etmeyi, dedikoduyu, zanla hüküm vermeyi ve iftirayý yasaklamýþtýr.” (Hucurat, 49:11-12) 4- Mü’minler kardeþ, diðer insanlar ise insanlýkta eþittirler: Yüce Allah “Mü’minler Kardeþtir” (Hucurat, 49:10) buyururken “Ýnsanlarýn da bir anne-babadan yaratýldýðýný” (Hucurat, 49:13) ifade eder. Böylece kimsenin kimseden üstün olmadýðýný söyler. 5- Masiyetten çekinme hakký: Peygamberimiz (asm) “Allah’a isyaný emreden kula itaat yoktur” buyurarak körü körüne itaatin olmayacaðýný belirtmiþtir. Yüce Allah “Hevasýna uyan ve kendi zikrimizden kalbini gafil kýldýðýmýz, iþleri aþýrýlýk olan kimseye itaat etme!” (Kehf, 18:28) ferman eder. Bu ayet herhangi bir zalimin Müslümanlara imam olamayacaðýný, Müslümanlarýn da zalime itaat etmedikleri zaman sorumlu olmayacaklarýný belirtir. “Zulme kalben meyletmek de büyük bir vebaldir.” (Hud, 11:113) Bu isyan etmek mânâsýnda anlaþýlamaz. Zira isyan, toplumun düzenini bozan ayrý bir zulümdür. Sadece itaat edilmez ve pasif direniþ yapýlýr, ama tecavüz edilmez. 6- Ýstiþare etme ve istiþareye katýlma hakký: Buna “Seçme ve seçilme hakký” da denebilir. Yüce Allah “Mü’minlerin iþleri aralarýnda þura iledir.” (Þura, 42:38) ferman eder. Peygamberimize (asm) “Onlarla istiþare et!” (Al-i Ýmran, 3:159) ferman eder. 7- Mülkiyet hakký: Yüce Allah “Birbirinizin mallarýný aranýzda batýl yollarla yemeyin!” (Bakara, 2:188; Nisa, 4:29) buyurmaktadýr. 8- Hürriyet hakký: Hz. Ömer (ra) “Ýslâmda hiçbir kimse haksýz yere, suçu sabit olmadýkça tutuklanamaz ve hürriyet hakký elinden alýnamaz. Allah’ýn hür olarak yarattýðý hiçbir insan köle yapýlamaz” demiþtir. Hz. Ali (ra) da “Hiç kimse eyleme geçmediði sürece fikirlerinden dolayý tutuklanamaz” demiþlerdir. 9- Özel hayatýn korunmasý hakký: Yüce Allah Kur’ân-ý Kerim’de “Kendi evlerinizden baþka evlere izin almadan ve selâm vermeden girmeyiniz.” (Nur, 24:27) ferman eder. Ayrýca “Tecessüs etmeyin [gizlilikleri/mahremiyeti araþtýrmayýn] ” (Hucurat, 49:12) emreder. 10. Zulme karþý direnme hakký: Yüce Allah Kur’ân’da “Allah sizin çirkin sözler söylemenizi ve sesinizi yükseltmenizi sevmez. Ancak zulme uðrayanlar müstesna” (Nisa, 4:148) buyurarak zulme uðrayanýn ve caný yananýn ve hakký yenenin baðýrma ve sesini yükseltme hakký olduðunu ifade etmiþtir. 11. Ýyilik yapanýn yardým alma hakký: Yüce Allah Kur’ân-ý Kerim’de “Ýyilik ve takvada yardýmlaþýn. Kötülük ve masiyette birbirinize yardýmcý olmayýn” (Maide, 5:2) fermaneder. 12.Dinvevicdanhürriyetivehakký: Yüce Allah insanlarý hür býraktýðý için dine ve inanmaya zorlamaz. Akla kapý açar, ihtiyarý elden almaz. Ýnsanlarýn hür iradeleri ile hakký ve imaný benimsemelerini ve kabul etmelerini ister. Bu sebeple “Dinde zorlama yoktur” (Bakara,2:256) buyurur.
A
Dörttemelölçü: Bir Ýslâm bilgini kýrk kitap kadar ilim ve hikmet toplamýþ, sonra bunlardan kendisi için dört prensip seçerek kurtuluþun bu dört prensipte olduðunu görmüþ ve hayatýna bu dört prensibi uygulamýþtýr. Bu dört prensipþunlardýr: 1- Allah’tan baþkasýna güvenme! 2- Sýrrýný hiç kimseye söyleme! 3- Allah’ýn sana verdikleri ile övünme! 4- Ýlim ve akýl yolundan ayrýlma!
10
KÜLTÜR SANAT
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
BÝZÝM AÝLE’den yardýmlaþma çaðrýsý
alioktay@alioktay.net
Hacý Arif Bey 831 yýlýnda Ýstanbul Eyüp Sultan semtinde doðdu. Daha ilkokul çaðýnda iken sesinin güzelliði ile çevresinin dikkatini çekmeye baþlar. Sultan Mecid’in teveccühünü kazanýp, Harem-i Humayûn’a müzik öðretmeni olarak tayin edilir. Bu sebeple ‘’irsal-i lihye‘’ eder, yani sakal býrakýr. Saray câriyelerinden ve sonra eþi olan Çeþm-i Dilber Hatun’un kendisini ve çocuklarýný terk etmesi üzerine hayatý boyunca üzgün ve kederli yaþamýþtýr. Sarayda verdiði müzik dersleri ile birlikte adýnýn karýþtýðý dedikodular dolayýsýyla hem sevenleri azalmaya baþlamýþ, hem de saraydan dýþlanmýþtý. Birkaç sene memurluk yaparak hayatýný devam ettirmeye çalýþmýþtýr. Sultan II. Abdülhamid böylesine deðerli bir san'atkârýn daha fazla zorluk yaþamasýný istemediðinden onu tekrar saraya aldýrýr. Ancak geçen zorlu ve sýkýntýlý yýllar Hacý Arif Bey’i biraz asi yapmýþtýr. II. Abdülhamid’in Türk Müziði ile pek de ilgili olmadýðýný biliyordu. Bir gün Sultan II. Abdülhamid huzurda kendisinden bir þeyler okumasýný istemiþ, ancak Hacý Arif Bey hastalýðýný ileri sürerek reddetmiþtir. Ýkinci emri getiren mabeyinciye Hacý Arif Bey ‘’San'atta emre tahammül edilemez; kaldý ki ben kendisinin babasýna hizmet ettim. Þimdi padiþah oldu diye bana þunu çal, bunu söyle diyemez’’ demiþtir. Buna iyice kýzan Sultan, bestekârý bir odaya 50 gün boyunca hapsettirmiþtir. Ölümünden evvel kalp hastalýðýna yaka-
1
lanmasý, hayal kýrýklýklarýyla dolu 3 evliliði, yaþadýðý maddî ve manevî sýkýntýlar Arif Bey’i iyice yýpratmýþtýr. 28 Haziran 1884 tarihinde meþk odasýnda fenalaþýr. Oðlu Cemil’i çaðýrtarak yönünü kýbleye çevirmesini ister. Kýsa süre sonra da vefat eder. Bestekâr Yahya Efendi Mezarlýðýna defnedilmiþtir. Hacý Arif Bey hayatý boyunca bir musýkî aletini çalmayý veya nota okumasýný öðrenmedi. Ancak o, müzik tarihimizin önemli bir ses icracýsý ve bestekârý oldu. 1000’e yakýn bestesi olduðu bilinmekle birlikte zamanýmýza kadar ancak 336’sý ulaþabilmiþtir. Bunlardan 8‘i dinî musýkî eseri, 326'sý þarký formundadýr. Meselâ bir Hüzzam Ýlâhisi ile Kerbelâ acýsýna ortak olmuþ ve Kâhyazade Arif Bey‘in ‘’Kurretül ayný Habibi Kibriyasýn Ya Huseyn‘’ þiirini bestelemiþtir. Son eserinin ‘’Gurub etti güneþ dünya karardý‘’ sözleri ile baþlayan þarkýsý olduðunu söylerler. Yakýn arkadaþý Tanburi Ali Efendi’nin bu þarkýyý aðlamadan dinleyemediði anlatýlýr. Çok fazla olmasa da bestelediði bazý þarkýlarýnýn þiirlerini kendisi yazmýþtýr. Vefat yýldönümünde Hacý Arif Bey’e Cenâbý Hak’tan rahmet ve maðfiret niyaz ediyoruz.
Hafýz Murat Necipoðlu hýzla iyileþiyor ki yýl evvel Ekim ayýnda, hafýz ve ses san'atçýsý Murat Necipoðlu aðýr bir beyin kanamasý geçirmiþ ve ölümden dönmüþtü. Murat kardeþimiz beyin cerrahide yoðun bakýmda uyutuldu günlerce. O tarihlerde ziyaret yasaðý olduðu için aðabeyi, ses san'atkârý ve Dolmabahçe Camii imam hatibi Halil Necipoðlu ile zaman zaman telefonla görüþüp bilgi alýyordum. Efendiliði, saygýsý, mütevazi kiþiliði ile kendini sevdiren Murat’ýn ses geniþliði ve yorumuyla okuduðu ilâhiler, kasideler, Kur’ân-ý Kerim tilâveti hâlâ kulaklarýmýzda. Cenâb-ý Allah’a (c.c) Murat Necipoðlu’nu tekrar eski saðlýklý haline kavuþturmasý ve yine aramýza dönmesi için duâ etmiþ, siz okuyucularýmýzdan da duâ beklediðimizi yazmýþtýk. Geçen Pazar günü uzun bir aradan sonra hal hatýr sormak üzere telefonla aradým. Kendisi açtý. Sesi gayet iyi geliyordu. Oldukça da mutlu olduðunu söyledi aramamdan dolayý. Saðlýðýný, son durumunu sordum. O
Ý
da þu anda iyi olduðunu, sol tarafýndaki problemin henüz giderilemediðini, ama umutlu olduklarýný anlattý. Birkaç ay evvel aradýðýmda telefonu da yine kendisi açmýþ, ancak sesini tanýmam mümkün olamamýþtý. Aradan geçen süre zarfýnda mevcut iyileþme sesine de yansýmýþtý. Tabiî neþesine de. Konuþurken bir ara ‘’Ali abi Allah için seni seviyorum‘’ deyiverdi. Sesindeki samimiyet bizi de duygulandýrdý. ‘’Ben de Murat kardeþ, Allah için seni seviyorum. Sizin gibi Kur’ân hafýzý, güzel sesli, san'atkâr kardeþlerimize ihtiyaç var. Allah þifalar ihsan etsin inþallah. Bu arada ben senin durumunu gazetede yazmýþ okuyucularýmýzdan da duâ istemiþtim o dönemde. Bir isteðin arzun var mý?‘’ þeklindeki soruma ‘’Duâ, abi‘’ dedi. Duâlarýmýz Murat kardeþimizle. Ýnþallah bu hýzlý iyileþme seyri sürerse önümüzdeki Ramazan’da da yine Murat Necipoðlu’nu bir çok televizyon kanalýnda izlemek mümkün olacaktýr. Allah’ýn (c.c) Þâfi isminin tecellisi duâsýyla..
Ramazan yaklaþýrken belediyelere bir hatýrlatma ýllardýr, Belediye baþkanlýklarýnýn Ramazanlarda gerçekleþtirdiði güzel bir gelenek var. Her Ramazan iftar çadýrlarý kurulur, bu çadýrlarda iftar sonrasý dinî konuþmalarýn, sohbetlerin yaný sýra tasavvuf müziði, Karagöz Hacivat gösterileri de yapýlýr. Bunda elbette bir sorun yok, aksine takdire deðer bir hizmet. Benim itirazým bazý belediyelere. Ramazandaki manevî havayý unutup eðlence boyutuna fazlasýyla deðer veren ve bunu da bir hizmet olarak algýlayan belediyeler ve baþkanlar var. Ýftar çadýrýna gelen insanlar en azýndan bu ayda tasavvuf müziði dinlemek ister. Ama sadece bazý televizyonlarda çýktý diye, isim yapmýþ þarkýcýlarý Ramazanda sahneye
Y
5minaredenbirirestoreediliyor BÝTLÝS’TEKÝ 5 minareden birini simgeleyen tarihî Ulu Cami ve minaresi, Vakýflar Bölge Müdürlüðünce restore ediliyor. Vakýflar Bölge Müdürlüðünce hazýrlanan proje kapsamýnda bir süre önce restorasyona alýnan ve þehrin en önemli simgelerinden biri olan 800 yýllýk Ulu Cami ve minaresindeki çalýþmalar devam ediyor. Çalýþmalarý inceleyen Vali Nurettin Yýlmaz, zaman içerisinde tarihî caminin iç duvarlarýnýn fayans, kubbe ve mihrabýnýn ise cam mozaikle kaplatýldýðýný belirterek, restorasyon kapsamýnda fayans ve cam mozaikle kaplanan yerlerin tamamen söküleceðini söyledi. Böylelikle caminin duvarlarýndaki orijinal taþlarýn ortaya çýkacaðýný vurgulayan Yýlmaz, duvarlardaki bozulan taþlarýn yerine ise orijinal taþlarýn yerleþtirileceðini ifade etti. Cami ile birlikte ‘’Bitlis’te beþ minare’’ türküsüne konu olan beþ minareden birini simgeleyen Ulu Cami’ye ait minarenin de restorasyondan geçirileceðini ancak tarihi yansýtan minaredeki kurþun izlerine
BULMACA Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)
1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
yapabilirim?” sorularýyla harekete geçirmeyi hedefliyor. Hilal Çorbacýoðlu, aile içi yardýmlaþmanýn gerekliliðini anlatýrken, bir yandan da iletiþimin ipuçlarýný sunuyor okuyuculara. Fatma Özer sadakayý anlattýðý çalýþmasýnda, bu iyiliði yapmaya her mü’minin ihtiyacý olduðunu da hatýrlatýyor. Ahmet Özdemir, bir yetimin baþýný okþamanýn tatlýðýný paylaþýrken, Tarih sayfasýnda Zeynep Çakýr Osmanlý’dan hayýrhahlýk örneklerini getiriyor. Haným Hanýma sadakanýn önemini ayet ve hadislerle ele alýrken, Fatma Özden Özkiþi hatýralarýný paylaþýyor. Ýlham, Düþünceler, Kadýn Dünyasý, Ýlk Yardým ve Tefekkür sayfalarýyla renklenen Bizim Aile Dergisi Temmuz sayýsýnda yürekleri coþturmaya aday.
BÝZÝM AÝLE Dergisi Temmuz sayýsýnda yardýmlaþmanýn önemine deðiniyor. Osmanlý dönemindeki yardýmlaþmalarý gurur duyarak anlatýrken, bu hasletleri o zamana mahsus bir hal gibi düþünmek yaþadýðýmýz en büyük sýkýntý. Kim bilir belki de kendi yaþantýmýzda, yardým etme isteðini çoðu zaman açýða çýkaramamanýn verdiði sýzýyý perdeleme gayreti bunun adý… Bu düþüncelerle Temmuz sayýsýnda yardýmlaþmayý kapaðýna taþýyan Bizim Aile, bunu gerçekleþtirdiðimizde kaybetmek üzere olduðumuz mutluluðu yakalayacaðýmýzý da fark ettiriyor. Derginin sayfalarý bu ay özel bir röportaja yer veriyor ve “Biz Büyük Bir Aileyiz” sloganýyla yola çýkan Mutlu Yuva Mutlu Yaþam Derneði’nin kapýsýný çalmýþ. Nesibe Boz’un gerçekleþtirdiði bu röportaj okuyucularý “bu toplum için ben ne
çýkarmak biraz tuhaf kaçýyor. Eðlence adý altýnda ise hoþ karþýlanmayacak oyunlar, bayaðýlýklar dahi sergilenebiliyor. Ramazan manevî aðýrlýðýndan çýkarýlýp eskinin ‘’Direklerarasý’’ dedikleri eðlence yönü sýkça nazara veriliyor. Ayrýca dinî müziðimizi icra edecek onca deðerli isim var iken sýrf salon dolsun, belediyenin de reklâmý olsun diye program listesini düzenleyen Kültür Müdürlükleri de bundan dolayý sorumluluk taþýmaktadýr. Verilen her kuruþ harcama hak edilmeyen bir kazanç ise elbette kul hakký boyutunu da düþünmeli Belediye baþkanlýklarý. Umarým yine bu Ramazan’da da “bakýn ben dememiþmiydim‘’ deme durumuna düþmem.
“Sulhname” belgeselinin galasý yapýldý OHAL döneminde meydana gelen zorunlu göç ve köy boþaltmalarýn sebep olduðu zarar ve kayýplarýn giderilmesine dair uygulamalarý konu edinen ‘’Sulhname’’ belgeselinin galasý gerçekleþtirildi. Ghetto Ýstanbul’da yapýlan galadan önce açýklama yapan belgeselin yapýmcýsý ve yönetmeni Þehbal Þenyurt, belgeselin amacýnýn iki toplumun birbirini anlamasý ve tanýmasý olduðunu söyledi. Bu konuda çok þey söylendiðini belirten Þenyurt, bu meselenin bir an önce çözümlenmesi ve toplum nezdinde bu durumun da kabul görmesi gerektiðini aktardý. Þenyurt, belgeselin, bugüne kadar yaþanan sorunlara iliþkin 5233 sayýlý Tazminat Yasasý’nýn Van’daki uygulanýþýný konu edindiðini belirterek, ‘’Bu uygulamayý ana damar alarak, üzerinde durduðumuz konuyu tanýklarýn dilinden anlattýk. Film zaten belgesel niteliðinde, belgesel-film diyebiliriz. Umarým halk da bu soruna farklý bir þekilde yaklaþýlabileceðini görür. Belgeselde ayrýca arþiv materyallerini de kullandýk. Olaylara farklý yerlerden bakýlmalý. Sadece þiddetten bahsedilmemeli, þiddetin kaynaklarý da araþtýrýlmalý’’ þeklinde konuþtu. ‘’Sulhname’’ belgeseli bugün Van Sanayi ve Ticaret Odasý’nda da gösterilecek. Ýstanbul / aa
Y
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
herhangi bir müdahalede bulunulmayacaðýný anlatan Yýlmaz, caminin çevresindeki iþ yerlerinin de kaldýrýlarak çevre düzenlemesinin yapýlacaðýný belirtti. ‘’Tarihi Ulu Cami ve minaresi, restorasyon çalýþmasýnýn ardýndan adýna yakýþýr konuma gelecek’’ diyen Vali Yýlmaz, restorasyonu yýl sonuna kadar tamamlamayý planladýklarýný açýkladý. Yýlmaz, Ulu Cami’nin yaný sýra þehir merkezindeki Þerefiye ve Þeyhül Garip camilerinin de onarýma alýndýðýna deðinerek, Þerefiye Camisi’ndeki onarýmý Ramazan ayýna kadar tamamlayarak ibadete açmayý hedeflediklerini bildirdi. Þeyhül Garip Camii’nde ise onarýmla birlikte kazý çalýþmasýnýn da sürdüðüne dikkati çeken Yýlmaz, caminin yanýndaki Hazo Haný’nda da restorasyon çalýþmasý yapýlacaðýný söyledi. Bitlis’in tarihî dokusunu ortaya çýkarmak için çalýþtýklarýna iþaret eden Yýlmaz, Bitlis Deresi Islâh Projesi kapsamýnda da dere üstündeki iþ yerlerinin kaldýrýlmasý gerektiðini sözlerine ekledi. Bitlis / aa
Bitlis’in en önemli simgelerinden biri olan 800 yýllýk Ulu Cami ve minaresindeki çalýþmalar devam ediyor. FOTOÐRAF: AA
Sepetçioðluiçinanlamlýtören TARÝHÎ romanlarý ve destanlarýyla Türkiye’de okuyucularýn gönlünde taht kuran büyük romancý, “Romanýmýzýn Dede Korkut’u” Mustafa Necati Sepetçioðlu, vefatýnýn 5. yýlý dolayýsýyla ESKADER mensuplarýnca yâd ediliyor. Edebiyat Sanat ve Kültür Araþtýrmalarý Derneði (ESKADER) tarafýndan her hafta düzenlenen “Bâbýâli Sohbetleri”nin 64’üncüsü romancý yazar Mustafa Necati Sepetçioðlu’na ayrýldý. Bugün Timaþ Kitap Kahve’de saat 18.00’de baþlayacak olan toplantýda Sepetçioðlu’nun Türk romanýndaki yeri üzerinde durulacak. Konuþmacýlar Prof. Dr. Durali Yýlmaz, Yard. Doç. Dr. Erol Ülgen, Hilâl Ünlü ve Mehmet Nuri Yardým Sepetçioðlu’nun hayatýný, eserlerini, fikirlerini ve edebiyatýmýzdaki yerini anlatacaklar. Toplantýya iþtirak edecek olan Sepetçioðlu dostlarý, yakýnlarý, sevenleri, yayýncýlarý ve okuyucularý da hâtýralarýný nakledecekler. ESKADER mensuplarý Sepetçioðlu’nu, ertesi günü mezarý baþýnda da anacaklar. Topluluk, yarýn saat 10.00’da, Karacaahmet Mezarlýðý’ndaki Þakirîn Camii önünde buluþtuktan sonra mezar ziyaretini yapýp dua edecek. Kültür Sanat Servisi
SOLDAN SAÐA— 1. Sahte peygamber Müseylime ile Müslümanlar arasýnda cerayan eden ve Ýslâm'ýn zaferi ile neticelenen savaþ. 2. Tembellik, gevþeklik. - Bir erkek adý. 3. Gemi sýðýnak ve barýnak yeri. - Tahtadan imal edilmiþ perde. 4. Akümülatörün kýsasý. - Ermiþ, evliya. - Bir sür'at yolumuz. 5. Ruhlar âlemi, melekler mekâný. - Kilo amperin kýsasý. 6. Haya, utanma duygusu. - Yemek, taam. - Baþlýca süt hayvanlarýmýzdan biri. 7. Vaktinden önce, alýþýlan zamandan önce. 8. Tellerden oluþan ve kasýlarak vücut hareketlerini saðlayan organ ve bu organýn telsi dokusu. - Deðiþik türden hayvan veya bitkiden üremiþ (hayvan veya bitki). 9. Anlayýþ, seziþ, sezgi. - Harç alýp sürmeye yarayan, çoðu üçgen biçiminde, yassý, demirden, üstten tahta saplý sývama aracý. 10. Bir görevi yüklenmiþ olma, o görevin sahibi olma. - Güz mevsimi, sonbahar. YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Çam aðacýnýn reçineli kabuðundan çýkan öz suyu. - Müzikal ses dizilerinde mi ile sol arasýndaki ses. 2. Bir malýn tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. þeylerin kime ait olduðunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâðýt. - Jimnastik ayakkabýsý. 3. Yapýlmýþ, iþlenmiþ, imal edilmiþ. - Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak. 4. Kekliðin boynundaki siyah halka. - Alfabemizde ilk iki sesli harf. - Birçok kalýn direk yan yana baðlanarak yapýlan, düz ve korkuluksuz deniz BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI veya ýrmak taþýtý. 5. Menekþegillerden, bir veya çok yýllýk otsu bir bitki. - Selenyumun simgesi. 6. Bir besin maddesi. - Ruten1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 yum elementinin simgesi. - Mýsýr'ýn milletler arasý plaka iþareti. 1 K A T Ý P K B A D A N A 7. Ateþli silâhlarda ateþlemeyi saðlamak için çekilen küçük par- 2 A N A F A Z T D Ü ME N ça. 8. Kolay, suhuletli. - Bal mumundan yapýlan krem. 9. Ver3 R A M A N T C A V Ý D E mekten emir. - Herhangi bir hareketi düzenli aralýklarla parça4 A P A A O M A E E L A M lara bölerek bunlarýn resimlerini belirleme ve sonra bunlarý Ý Y E Ý AN O gösterici yardýmýyla karanlýk bir yerde, bir ekran veya perde ü- 5 B A H A R 6 A R T K A R M A Y Z A N zerinde yansýtarak hareketi yeniden oluþturma iþi. 10. Hür, serbest. - Karagöz oyununda kayýkçýlýk ve kalaycýlýk yapan tip. 11. 7 T A L Ý M B A K A R S E Ülke çapýnda yaygýnlaþtýrýlmýþ ulaþým ve iletiþim örgüsü, að. - A- 8 A Þ M B A N K E T Ý B Ý çýk kestane rengi. 12. Uzaklaþmak, uzamak, ara açýlmak. - Har- 9 K A B E Ý E E K A V A S 10 K K A T O T K A K A B E manda döðeni boyunduruða takan, iki ucu çengelli aðaç araç.
Y Yeni Asya-Demokrat Eðitimciler Derneði iþbirliðiyle hazýrlanmýþtýr
nacitepir@hotmail.com
Cumhuriyet döneminde eðitim ve öðretim umhuriyet devri eðitim ve öðretim çalýþmalarýnýn temeli, ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti zamanýna kadar uzanýr. Ýlk TBMM Hükümeti kurulduktan (24 Nisan l920) sonra, duyulan ihtiyaç üzerine 16 Temmuz 1921 günü bilimsel bir kurul toplantýsý yapýlmýþtýr. Bu toplantýda, ülke kuruluþunda en önemli etkenin ilmi tedrisatla, yani eðitim ve öðretimle mümkün olacaðý görüþünde birleþildi. Cumhuriyetin ilân edilmesinden sonra (29 Ekim 1923) çýkarýlan Tevhidi Tedrisat Kanunu (Eðitim ve Öðretimin Birleþtirilmesi) ile medrese öðretimine son verilmiþtir (3 Mart 1924). Daha sonraki yýllarda eðitim ve öðretim çalýþmalarý genel olarak üç bölümde geliþtirilmiþtir. Bunlar baþlýca; 1- Köy eðitimi, 2- Teknik eðitim ve 3- Halk eðitimidir. 1. Köy eðitimi: Ýlk zamanlarda köy ilkokullarý üçüncü sýnýfa kadar öðretim yapmaktaydý. Ayný zamanda bu okullarda eðitmen adý verilen, bir nev'î yardýmcý öðretmen statüsünde olan elemanlar ders verirlerdi. Eðitmenler, askerlik hizmetini çavuþ olarak tamamlayan köylü vatandaþlardan seçilirdi. Bu kiþiler bir yandan okuma yazma öðretebilecek, diðer yandan da ziraat iþlerinde köylüye yardým edebilecek özellikte yetiþtiriliyorlardý. Ýstatistiklere göre, 1950 yýlýna kadar yetiþtirilen eðitmen sayýsý 8675 ve eðitmenli köy ilkokulu sayýsý da 7090’dýr. Daha sonra köy öðretmenlerinin yetiþtirilmesine baþlanmýþtýr. Köy öðretmenlerinin yetiþmesi için hazýrlanan program, adaylarýn ilkokulu bitirdikten sonra beþ yýllýk Köy Enstitülerinde hem ders görmelerini, hem de tarým ve san'at alanlarýnda yetiþtirilmelerini ön görmekteydi. Yine istatistik bilgilerine göre, 1950 yýlýna kadar 17 binden fazla köy öðretmeni yetiþmiþ ve sekiz binden fazla da köy ilkokulu açýlmýþtýr. Bunlardan baþka, köye tarým ve herhangi bir san'at dalýnda usta yetiþtirmek için “bölge köy okullarý” kurulmuþtur. Köy öðretmenlerinden baþarýlý olanlara bu okullarda görev verildi. Bu statüdeki öðretmenlerin sayýlarý da 1945 yýlý sonu itibariyle 600’e yaklaþtýðýný kayýtlardan öðreniyoruz. Diðer taraftan Köy Enstitülerinde açýlan saðlýk bölümlerinde ise köy ebesi ve saðlýk memuru yetiþtirilmiþtir. Bunlarýn sayýlarý da 1950 yýlýna kadar 500 dolayýnda kalmýþtýr. Görünüþte faydalý ve ülke kalkýnmasýna yönelik bir kuruluþ olan Köy Enstitüleri, zaman ilerledikçe toplumumuzun inanç ve ahlâk deðerleriyle tam ters bir görüntüye bürünmüþtür. Öyle ki, her geçen gün halkýmýzýn daha çok nefretini üzerine çeken bu kuruluþlar, 1950 yýlýndan sonra Millî Eðitim Bakanlýðý tarafýndan kapatýlmak zorunda kalýnmýþtýr. Çünkü, buralarda sergilenen inanç ve ahlâk dýþý bir çok davranýþlar ile inançsýzlýðýn ve ahlâksýzlýðýn derslerde resmen aþýlanmasýna çalýþýlmasý, halkýmýzý derinden yaralamýþ ve üzmüþtür. Bunun içindir ki, birer fesat yuvasý haline gelen bu kuruluþlarýn kapatýlmasýna halkýmýz çok sevinmiþtir. Bunlarýn yerine öðretmen okullarý açýlarak, bu sahadaki boþluklar büyük ölçüde doldurulmuþ oldu. 2. Teknik eðitim: Cumhuriyet devrinde ilk olarak teknik alandaki eðitim, erkek ve kýzlar için açýlan “sanat enstitüleri” ile gerçekleþtirilmeye çalýþýldý. Önceleri çok az sayýda açýlan bu okullar zamanla çoðaltýlarak, günümüzdeki meslek liseleri durumuna getirilmiþtir. 3. Halk eðitimi: Halka yönelik bu tarz eðitim, ilk zamanlarda ve köylerde, köy okulu ve köy odalarýnda, þehir ve kasabalarda ise halk evlerinde geliþtirilmek istenmiþtir. Köy Enstitüleri örneðinde olduðu gibi, bu eðitim tarzý da halkýmýzýn manevî deðerleriyle ters düþtüðü için, halk evleriyle birlikte kapatýlmýþtýr. Cumhuriyet devrinde uzun yýllar esaslý bir eðitim ve öðretim programý yapýlamamýþtýr. 1948 yýlýnda yalnýz ilkokullar için hazýrlanan ders programý uygulamaya konmuþtur. Bu program yýllarca uygulandýktan sonra, bir çok eksiklikleri ve aksaklýklarý görülmüþtür. Üzerinde bir çok çalýþmalar yapýlmýþ ve sonunda 1962 taslak programý geliþtirilmiþtir. Bu programýn da yýllarca üzerinde çalýþýlýp bir çok düzenlemelerden sonra 1969 yýlýnda son þekli verilerek uygulamaya geçilmiþtir. Türk Millî Eðitim sistemi, 1975 yýlýnda kabul edilen Millî Eðitim Temel Kanunu ile bugünkü durumuna getirilmiþtir. Sözü edilen kanuna göre eðitim ve öðretim iki grup altýnda toplanmaktadýr. Bunlar; 1) Örgün eðitim (okul öncesi eðitim, temel eðitim, ortaöðretim ve yüksek öðretim) ile 2) Yaygýn eðitimdir. Yaygýn eðitim, örgün eðitimin dýþýnda kalan bütün eðitim ve öðretim programlarýný içine alýr. Bu da ayrýca, meslek teknik eðitimi ile genel programlý eðitim olarak iki bölümden oluþmaktadýr.
C
Mutluluk nedir? Saadettir. Saadet; mes’ûd olmak, bahtiyarlýk, her istediðine kavuþmuþ olmak ve devamlý huzur ve sevinç hâlleridir. Herkes mesut ve mutlu olmak ister, hemen hemen bütün gayret ve çabasý onun üzerinedir. Niye mutlu olunmak istenir hep? Niçin saadete ermek aranýr, peþinde koþulur? Nedir mutluluk? Mutluluk; iþinin yolunda gitmesidir insanýn. Öðrencinin baþarýsý, öðretmeninin mutluluðudur. Mutluluk; tabiatýn bütün güzellikleriyle arzý endam ettiði beldelerde çiçekler, aðaçlar arasýnda, kuþ cývýltýlarýyla dere þýrýltýlarýný duya duya sâkin adýmlarla yürümektir. Mutluluk köyde bekleyen anaya kavuþmak ve geliþinle onu sevindirmektir. Susuzluk çeken bir köpeðe su içirmektir mutluluk. Sana miyavlamasýyla yalvaran kediyi doyurmaktýr mutluluk. Kalabalýkta, müsâit olmayan þartlarda sýkýþtýðýn o müziç haldeyken insanýn, evine varmasý veya müsait bir lavabo bulduðunda rahatlamasý da mutluluktur. O sýkýþýk ânýnda uygun ve rahat bir yerde olmandan daha saâdetli ne olabilir? Hastalandýðýnda, hastalýðýnýn verdiði sýkýntý-
EÐÝTÝM
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE egitim@yeniasya.com.tr
Mutluluk üzerine ÝSMAÝL HAKKI AVCI ismailhakkiavci@mynet.com
lar içerisindeyken—meselâ þiddetli böbrek sancýsý çekerken-acýnýn dinmesi mutluluktur. Çocuklarýna helâl kazancýnýn semeresini götürmek, onlarýn ihtiyaçlarýný karþýlamak mutluluktur. Çocuðunun istediði bir eþyayý sonunda alarak onu sevindirmen mutluluktur. Evine geldiðinde senin güler yüzle karþýlanman, yorgun geldiðin evde, sýkýntýnýn üstüne bir mesele çýkarýlmamasý da saadettir. Ýyi bir kadýnla evli olmak dünyevî saadetlerin en büyüðüdür. Tabiî bunun ahiret mutluluðuna da faydasý vardýr. Apartman dairesinde, yeþilliðe hasret kaldýðýn bu ortamda, balkonda yetiþtirdiðin çiçekle alâkadar olman mutluluktur. Ýyi ve baþarýlý çocuklarý olmasý, ebeveynin mutluluðudur. Mutluluk, ayný zamanda kiþinin kendisini sevmesi ve deðer vermesidir. Mutluluk, me-
sud olmak, bahtiyarlýk, gönül rahatlýðý ve kalb huzurudur. Baþkasýnýn tiksindiðin hareket ve pisliðine mukabil, seninkilerin sana hoþ gelmesi mutluluktur. Aksi halde kendini bile çekemez, bu ýztýraplý bir hâl olurdu. Bu da Yaratanýn pek fark edilmeyen ayrý bir nimeti. Baþka bir nimeti de hapþýrmaktýr. Rahat bir ortamda hapþýrarak rahatlatýcý bir tat alman da Rahmet sahibinin verdiði mutluluktur. Sýkýntý içerisindeki bir insanýn ihtiyacýný karþýlamak, sýkýntýsýný gidererek onu sevindirmek saâdettir. Baþkalarýnýn mutluluðunu saðlamak senin için de mutluluktur. Sýkýntýlý bir vaziyetteyken Allah’a duâ etmen de sâfi bir mutluluktur. Hele o sýkýntýný Allah giderdiðinde, o hâlet en büyük saâdettir. Yaratanýna ibâdet etmek saâdettir, Allah rýzasýna ermektir. Bu hem de ne saâdet ne mutluluktur; elemsiz, tam bir lezzettir. Bazý geçici mutluluklar vardýr; o kýsa anlarda mutlu olursun sevinirsin. Sonra, geçip giden o kýsa saâdetten geriye sana teessüfler içindeki elemi kalýr. Ýnsanýn saadeti, kalb huzuru, gönül rahatlýðýna baðlýdýr. Önce saðlýk, sonra sevmek ve sevilmek mutluluktur. Mutluluk sevdiðiyle beraber olmaktýr. Af-
11
fetmek de insana mutluluk verir. Mutluluk; sevgi, merhamet, þefkat ve yardým duygularýyla beslenir. Bir türlü mutlu olamayan, mutluluk ve huzur içerisinde olanlarý çekemeyenler de vardýr. Bu gibilerden birini Ahmed Hamdi Tanpýnar, Huzur isimli romanýndaki Suad karakterinde iþler: Suad, sokakta yarý aç, barýnaksýz, kirli ve tehlikeli bir ortamda, pek çok olumsuzluk içerisinde olmasýna raðmen mutlu ve þen bir þekilde oynamasýna içerlediði kedi yavrusunu tutup denize atar. Yukarýda sýraladýðýmýz ve örneklerini çoðaltabileceðimiz mutluluk hâlleri, geçip giden mutluluklardýr. Gerçek mutluluk elemsiz ve devamlý olandýr. O da Allah’a kul olmak ve ibâdet etmekle tam saðlanabilir. Zira samimî ibâdette elemsiz lezzet vardýr. Ýnsan tam mutlu ve mutmain olur. Zaten dünyada gerçek mutluluk tam olarak saðlanamýyor. Geçmiþin elemleri, geleceðin endiþeleri o saadetli, mutlu, hoþ ve þen hâllerin tadýný kaçýrýyor. Öyleyse, hakikî mutluluða ermek -tabiî hazýrlýðý yapýlmýþsa- ahirete intikal etmekledir. Doyum ve tam tatmin ‘Ebedî ve sonsuz olan Bâki âlem’dedir. Kabrin arkasý lâyýk olan için gerçek mutluluk ve saâdet yeridir, vesselâm.
Eðitim sistemi Türkiye’yi geleceðe taþýmaktan çok uzak M. HANEFÝ ÖRNEK ðitim sistemimiz, Türkiye gerçekleri ile pek uyuþmuyor. Ýdeolojik yapýsýyla dünyayla mutabýk olmayan, hantal ve militarist anlayýþýyla meseleleri çözmek yerine problem üretiyor. Sistemin dayandýðý paradigmayý sorgulamak ise kimsenin cesaret edemeyeceði kudsî bir yasak olarak devam ediyor. Bu konuda gayret gösterenlerin çabalarý da, devleti yönetenlerce engelleniyor, ya da baþka güç odaklarýný karþýsýnda buluyor. Vicdanlarý sýzlatan bu garabet Türkiye’nin geleceðini ipotek altýnda tutmaya devam ediyor. Memleket kaybetmiþ kimin umurunda. Nüfusunun yüzde kýrkýndan fazlasýnýn ilköðretim ve liseleri doldurduðu ülkemizde bu ciddî bir sorun olarak karþýmýzda duruyor. Genç kuþaklara reva görülen bu ideolojik dayatmanýn daha ne kadar süreceði öðrencileri ve öðretmenleri kara kara düþündürüyor. Marksizm ve ateizmin çaðdaþ versiyonunu çaðrýþtýran bu ucube, hastalýklý yapýyý kimler ne maksatla himaye ediyor anlamýþ deðilim. -Vesayetçi derin mahfillerde destek gören militarist bir yapýyý esas alan bu sistem, millî manevî deðerlere karþý savaþ açan, ihtilâlleri besleyen korkunç bir aygýta dönüþmüþtür. Tek tip insan yetiþtirmeyi okullarýmýzý ideolojk bir üs haline getirerek din kültür tarihimize saldýrmayý marifet saymaktadýr. AB ülkelerindeki eðitim standartlarýnýn uzaðýnda olan bu durum uyum sürecinde ayakbaðý olmaya devam edecek gibi. Modern ve büyük Türkiye'nin en önemli meselelerinin baþýnda demokrat bir eðitim anlayýþýnýn egemen kýlýnmasýdýr. Rusya’da bile demokratik ve liberal yapý güç kazanýrken, Türkiye, diktatörlüðü hatýrlatan ilke ve inkýlâplarý referans alan, insan haklarýyla baðdaþmayan bu sistemle yollarýný ayýrýp reforma gitmelidir. -Çocuklara yarýþ atý muamelesi yapan sistem sadece problem üretmeye devam ediyor. Onlarýn yeteneklerini öldürüyor, becerilerini söndürüyor.
E Bir þey bilmeyen danýþman (Ehil olmayan yerlerde oturan ve kukla - Doðru, diye cevap vermiþ. Koyununu aladurumundakilere ithaf olunur.) bilirsin. Çobanýn biri dere kenarýnda koyunlarýný otGenç adam koyunu almýþ ve jeepinin arkasýlatýyormuþ. Bu sýrada yanýna bir Cherokee Je- na koymuþ. Bu sefer çoban adama dönmüþ: ep yanaþmýþ. Brioni gömlek, Cerriti ayakkabý– Eðer senin ne iþ yaptýðýný bilirsem, koyular giymiþ, Ray-Ban gözlüklü ve YSL kravatlý numu geri verir misin?’ diye sormuþ. sürücüsü aþaðýya inmiþ ve çobana sormuþ: Adam: - Eðer kaç tane koyunu– Evet, neden olmasýn?’ diye nun olduðunu bilirsem bana cevap vermiþ. onlardan birini verir misin? Çoban: Çoban bir adama, bir de – Sen, Dünya Bankasý’nda DERLEYEN: koyunlarýna bakmýþ. danýþmansýn, demiþ. Adam Ýsmail Hakký Avcý - Tamam, diye cevaplahayretle sormuþ: mýþ. – Nasýl oldu da bildin? Genç adam arabasýný park etmiþ, telefonunu Çoban: – Çok basit, diye cevaplamýþ ve debilgisayarýna baðlamýþ, bir NASA sitesine gir- vam etmiþ: miþ, GPS’ini kullanarak yeri taramýþ. Bir data– Buraya çaðrýlmadan geldin, bu bir. Ýkincisi base ve logaritma ile doldurulmuþ 60 excel benim bildiðim bir þeyi bana söylemek için tablosunu açmýþ ve 150 sayfalýk bir rapor bas- benden bir koyunumu istedin. Üçüncüsü, yapmýþ, ardýndan çobana dönmüþ: týðýn hiçbir þeyden anlamýyorsun. Çünkü ko– Tam olarak 1586 adet koyunun var. yun diye köpeðimi aldýn! Çoban: (Faydalý Bilgiler Antolojisi 2’den)
MÝZAH
Eðitimde farklý model MUSTAFA ÖZTÜRKÇÜ m.ozturkozturkcu@hotmail.com
ðitimin özünde insaný iyi yetiþtirmeye yönelik kaideler zinciri olmalýdýr, diye düþünüyoruz. Bütünlüðü içindeki saðlam kriterler taþýyan eðitimdeki maddelerin en önemlisi insan fýtratýna uygun mülâhazalarý taþýyanýdýr. Peki biz mevcut eðitim sistemiyle insanýmýzý her yönüyle çok iyi yetiþtirebildik mi? Buna hayýr diyeceðiz. Peki ne yapmalýyýz o zaman? diye soracak olursak, buna mukabil eðitimde farklý modeller arayýþý içinde olunmalýdýr. Meselâ, ilim adamlarý ortak görüþ olarak üzerinde durup deðerlendirdiði bir model üzerinde kafa yormuþlardýr. Dayatmacý, antidemokratik, jakoben tip þekilcilik ve harften ibaret olumsuz unsurlarý taþýyan eðitimin bünyesi artýk zayýflamýþtýr, kanaati yaygýnlýk kazanarak aþikâr hâle gelmiþtir. Günümüzde artýk doð-
E
rular revaç görmektedir. Sosyal açýdan üç model üzerinde karar kýlmýþlardýr. 1- Sosyal deðiþim üstten baþlar aþaðýya doðru çalýþýr. 2- Deðiþme alt yapýda baþlar aþaðýya doðru çalýþýr. 3- Deðiþme taban ve üst seviyelerde ayný zamanda baþlar. Bu üç açýnýn da bir takým mahsurlarý olduðu deðerlendirilir. Yani sýhhatli kâide ve kurallar ihtiva etmez. Bir diðer model ise,—saðlýklý olaný da budur— “Sosyal deðiþimde alt tabakadan yukarýya doðru ve þahýslardan insanlýða uzanmýþ geniþ bir sistemler ekolüdür.” Kiþinin fýtratýna uygun eðitimde farklý ve en geçerli modelin bu son model olduðu kanaati kuvvetli ve sýhhatli bulunarak, insaný eðitim yoluyla yetiþtirmede en doðru söz sahibi denilir. Eðitimde model arayýþý bir ihtiyaçsa ki, ihtiyaçtýr. Bu, eðitimde de bir Bediüzzaman modelidir. Düþünün beyler.
AKILLI
-Eðitimde hiçbir zaman araçlarýn amaçlar yerine geçmemesi gerekir. Aksi durumda büyük bir kargaþaya sebep teþkil eder. -Bir eðitim sisteminin baþarýsýný gösteren kriter ölçme ve deðerlendirme performansýdýr. Sene sonu deðerlendirmeleri, Anadolu liseleri ve üniversiteye giriþ sýnavlarý gibi. Öðrenciler, bir tarafta okul müfredatýný takip ederken diðer yanda sýnavý kazanmak için ter döküyor, dersanelere devam etmek zorunda kalýyor. Bu durum hem öðrencileri zora sokmakta, hem de ailelerini. -Eðitimde yeni adýmlar atýlmalý yeni bir metodoloji benimsenmelidir. Böyle gelmiþ böyle gitmemelidir. Kýrýk dökük, eksik aksak bir yapýyla gelecek inþa edilmez. Zararýn neresinden dönülürse kârdýr boþuna dememiþler. -Eðer okullardaki eðitim ve öðretim yeterli deðilse bu boþluðu dersaneler dolduruyorsa sistemde bir sakatlýk vardýr. Ýdeal bir eðitimde bireyler eðitimin nesnesi deðil, öznesi olmalýdýr. Ezberci bir anlayýþ deðil, sorgulayýcý, geliþtirici, düþündürücü ve aktif metotlar esas alýnarak saðlýklý kiþilikli insan yetiþtirmeyi gaye edinmelidir. Deðerler erozyona uðramýþsa, zihinler ezberciliðe dayalý bilgi çöplüðüne dönmüþse, bu sistem insan yiyen bir canavara dönüþür, geleceðimizin sermayesi olan çocuklarýmýzý kaybederiz. Hem beyin, hem de kaynak israf etmiþ oluruz. Türkiyede, Millî Eðitim bakanlarýnýn öðretmen kökenli olmamasý baþka bir handikap. Siyasetin Millî Eðitime gösterdikleri önemin göstergesi olan bu durumu, umarým seçim kazanmýþ olan siyasiler bu noktada duyarlý davranarak eðitimin içinden gelen, Millî eðitimin sorunlarýný bilen bir bakan tercih ederler. Eðitimi sorunsuz, eðitimcisi huzurlu nice mutlu günlerin özlemiyle…. Netice olarak, geleceðin inþasýnda en önemli rol eðitime düþtüðüne göre eðitim sisteminde köklü reformlar yapmak hayatî bir zaruret haline gelmiþtir. Yeni Millet Meclisi’nin yeni sivil anayasayý yaparken bunu göz önünde bulundurmasý millî olduðu kadar insanî bir görev olduðu unutulmamalýdýr.
TAHTA
Allahým þ ud 1-) Fayda ört þeyden sana s ýðýnýrým: vermiyen ilim 2-) Korkm ayan kalp den ten 3-) Doym ayan nef isten 4-) Kabu l olmayan duâda Hz.Muha n mmed (a .s.m) Sünen-i ebu Dav ut
12
ÝLAN
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
TÜM ALAN (FULL FIELD) DÝJÝTAL MAMMOGRAFÝ CÝHAZI NAMIK KEMAL ÜNÝVERSÝTESÝ Uygulama ve Araþtýrma Hastanesi Döner Sermaye Ýþletmesi Tüm Alan (Full Fýeld) Dijital Mammografi Cihazý alýmý 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanununun 19'uncu maddesine göre açýk ihale usulü ile ihale edilecektir. Ýhaleye iliþkin ayrýntýlý bilgiler aþaðýda yer almaktadýr: Ýhale Kayýt Numarasý : 2011/100219 1- Ýdarenin a) Adresi : 1OO.YIL MAHALLESÝ TUNCA CADDESÝ NO: 32 59100 MERKEZ TEKÝRDAÐ b) Telefon ve faks numarasý : 282 263 76 11 - 282 263 36 67 c) Elektronik Posta Adresi : dsi@nku.edu.tr ç) Ýhale dokümanýnýn görülebileceði internet adresi (varsa) : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2- Ýhale konusu malýn : Ýhalenin niteliði, türü ve miktarýna iliþkin a) Niteliði, türü ve miktarý ayrýntýlý bilgiye EKAP'ta (Elektronik Kamu Alýmlarý Platformu) yer alan ihale dokümaný içinde bulunan Ýdari þartnameden ulaþýlabilir. b) Teslim yeri : T.C. Namýk Kemal Üniversitesi Uygulama ve Araþtýrma Hastanesi c) Teslim tarihi : Cihaz Namýk Kemal Üniversitesi Araþtýrma ve Uygulama Hastanesine sözleþme imzalandýktan sonra 30 gün içerisinde çalýþýr vaziyette teslim edilecektir. 3- Ýhalenin a) Yapýlacaðý yer : Namýk Kemal Üniversitesi Döner Sermaye Ýþletme Müdürlüðü Ortacami Mahallesi Abdüllatifpaþa Sokak No: 12/2 Merkez/TEKÝRDAÐ b) Tarihi ve saati : 29.07.2011 - 10:30 4. Ýhaleye katýlabilme þartlarý ve istenilen belgeler ile yeterlik deðerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. Ýhaleye katýlma þartlarý ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatý gereði kayýtlý olduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasý ya da ilgili Esnaf ve Sanatkârlar Odasý belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasýna ya da ilgili Esnaf ve Sanatkârlar Odasýna kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgili mevzuatý gereði kayýtlý bulunduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasýndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, tüzel kiþiliðin odaya kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.1.3. Ýhale konusu malýn satýþ faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereðince alýnmasý zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler: a-) Ýstekliler T.C. Saðlýk Bakanlýðýnýn belirlediði Týbbi Cihaz Yönetmeliði (93/42EEC MDD) Vücuda yerleþtirilebilir Aktif Cihazlar Yönetmeliði (90/385EECAIMDD) ve Vücud dýþýnda kullanýlan (In Vitro) Týbbi Cihazlar Yönetmeliði (98/79 ECIVDD) kapsamýndaki teklif ettikleri ürünlere T.C Ýlaç ve Týbbi Cihazlar Ulusal Bilgi Bankasý TITUBB'dan onaylandýðýný belirtir belgeyi ihale dosyasýnda teklifi ile birlikte sunmalýdýr. b-) UBB'si onaylý olmayan cihazlar ve demirbaþlar deðerlendirmeye alýnmayacaktýr. c-) Yukarýdaki sayýlan Yönetmelikler dýþýnda kalan ürünlerde UBB kaydý aranmaz. Yönetmeliklerin kapsamýnda olunmadýðýna dair üretici (veya distribütör) yazýsý ve bu ürünlere ait CE belgeleri aranýr. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduðunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgisine göre tüzel kiþiliðin ortaklarý, üyeleri veya kurucularý ile tüzel kiþiliðin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamýnýn bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamasý halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlarý gösteren belgeler ile tüzel kiþiliðin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. Ýhale konusu alýmýn tamamý veya bir kýsmý alt yüklenicilere yaptýrýlamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler: Ýdare tarafýndan ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin kriter belirtilmemiþtir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler: 4.3.1. Yetkili satýcýlýðý veya imalatçýlýðý gösteren belgeler: a) Ýmalatçý ise imalatçý olduðunu gösteren belge veya belgeler, b) Yetkili satýcý veya yetkili temsilci ise yetkili satýcý ya da yetkili temsilci olduðunu gösteren belge veya belgeler, c) Türkiye'de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarýdaki belgelerden biriyle birlikte sunduðu serbest bölge faaliyet belgesi. Ýsteklilerin yukarýda sayýlan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri
T. C. BAKIRKÖY 9. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN ESAS NO DAVACI VEKÝLÝ DAVALI
: 2011/220 : ESENLER BELEDÝYE BAÞKANLIÐI : AV. SERKAN BAÞ-Esenler Belediye Baþkanlýðý Esenler /Ýstanbul : 1- CEVDET EROÐLU -Mimar Sinan Mahallesi Ýstanbul cad. no: 104 Esenler Ýstanbul 2-MUSTAFA EROÐLU -Mimar Sinan Mahallesi Ýstanbul cad. no: 104 Esenler Ýstanbul DAVA : KAMULAÞTIRMA (Bedel Tesbiti ve Tescil) DURUÞMA GÜNÜ : 21.07.2011 DURUÞMA SAATÝ: 11:50 Davacý vekili tarafýndan davalý aleyhine açýlan iþbu dava halen mahkememizde derdestttir . Ýstanbul ili, Esenler ilçesi, Atýþalan Tuna mahallesi, 145 dt 2 pafta, 736 ada, 13 parsel sayýlý taþýnmazýn tamamýnýn kamulaþtýrýlmasýna karar alýnmýþ ve taraflar bedelde uzlaþamadýklarýndan bedelin tespiti ve taþýnmazýn davacý Esenler Belediye Baþkanlýðý adýna tapuya tescili hakkýnda iþbu dava açýlmýþtýr. a) ÝstanbuI ili, Esenler ilçesi, Atýþalan Tuna mahallesi, 145 dt 2 pafta, 736 ada, 13 parsel sayýlý taþýnmazýn tamamý b) Tapu maliki Cevdet Eroðlu ve Mustafa Eroðlu c) Kamulaþtýrmayý yapan idare; Esenler Belediye Baþkanlýðý d) Ýlanýn teblið tarihinden itibaren taþýnmazlar üzerinde hak iddia edenlerin 30 gün içinde idari yargýda iptal veya adli yargýda maddi hatalara karþý düzeltme davasý açabilecekleri, açýlacak davalarda husumetin Esenler Belediye Baþkanlýðý'na yöneltileceði, e) 2942 sayýlý yasanýn 14. maddesinde gösterilen yukarýdaki süreler içerisinde kamulaþtýrma iþlemine karþý idari yargýda iptal davasý açanlarýn; dava açtýklarýný ve yürütmenin durdurulmasý kararý aldýklarýný, belgelendiremedikleri takdirde kamulaþtýrma iþleminin kesinleþeceði ve mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedeli üzerinden taþýnmazlarýn iþleminin kesinleþeceði ve mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedeli üzerinden taþýnmaz mallarýn kamulaþtýrma yapan Esenler Belediye Baþkanlýðý adýna tescil edileceði, f) Mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedelinin hak sahibi adýna Vakýflar Bankasý Esenler Þubesine yatýrýlacaðý, g) Konuya ve taþýnmaz mallarýn deðerine iliþkin tüm savunma ve delillerin ilanýn teblið tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazýlý olarak bildirmeleri, üçüncü kiþilere ilanen teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 44549
sunmasý yeterli kabul edilir. Ýsteklinin imalatçý olduðu aþaðýdaki belgeler ile tevsik edilir. Ýsteklerin yukarýda sayýlan belgelerin, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunmasý yeterli kabul edilir. Ýsteklinin imalatçý olduðu aþaðýdaki belgeler ile tevsik edilir. a) Ýstekli adýna düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi b) Ýsteklinin üyesi olduðu Meslek Odasý tarafýndan istekli adýna Ýmalat Yeterlilik Belgesi. c) Ýsteklinin kayýtlý olduðu Meslek Odasý tarafýndan düzenlenen istekli adýna Kapasite Raporu. ç) Aday veya Ýsteklinin kayýtlý olduðu Meslek Odasý tarafýndan aday veya istekli adýna düzenlenmiþ ve teklif ettiði mala iliþkin yerli malý belgesi. d) Ýsteklinin kayýtlý olduðu Meslek Odasý tarafýndan düzenlenen ve isteklinin teklif edilen ürünün üretici olduðunu gösteren belge veya belgeler. e) Týbbi Cihaz üreticisi OEM (Original Epuipment Manafacturer- Orijinal Malzeme Üreticisi) tarzý ürün ürettirmek suretiyle üretici niteliðini kazanmýþ ise bu üretime iliþkin sözleþme, istekli imalatçý olduðunu yukarýdaki belgelerden herhangi birini teklifi ile birlikte sunarak tevsik eder. 4.3.2. Satýþ sonrasý servis, bakým ve onarýma iliþkin belgeler: Satýcý veya distribütör firma T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlýðýnca verilen "Satýþ sonrasý Hizmet Yeterlilik Belgesi" veya TSE "Hizmet Yeterlilik Belgesi"ne sahip olmalýdýr. 4.3.3. 4.3.3.1. Ürünlerin piyasaya arzýna iliþkin belgeler: Cihaz CE belgesine sahip olmalýdýr. 4.3.4. Tedarik edilecek mallarýn numuneleri, kataloglarý, fotoðraflarý ile teknik þartnameye cevaplarý ve açýklamalarý içeren doküman: 1- Ýstekliler teklif ettikleri cihaza ait ilgili doküman ve kataloglarý vereceklerdir. 2- Teklif veren firmalar þartname maddelerine ayrý ayrý ve Türkçe olarak þartnamedeki sýraya göre cevap vereceklerdir. Bu cevaplar"..................marka........... model.........cihazý teklifimizin Teknik Þartnameye Uygunluk Belgesi" baþlýðý altýnda teklif veren firmanýn baþlýklý kâðýdýna yazýlmýþ ve yetkili kiþi tarafýndan imzalanmýþ olmalýdýr. Teknik þartnamede istenilen özelliklerin hangi dokümanda görülebileceði belirtilecek ve doküman üzerinde teknik þartname maddesi iþaretlenmiþ olacaktýr. Bu cevaplar orijinal dokümanlarý ile karþýlaþtýrýldýðýnda her hangi bir farklýlýk bulunursa firma deðerlendirme dýþý býrakýlacaktýr. 5. Ekonomik açýdan en avantajlý teklif fiyatla birlikte fiyat dýþýndaki unsurlar da dikkate alýnarak belirlenecektir. Burada tanýmlanan üstün özellikler fiyat dýþý unsur olarak nispi aðýrlýklarý oranýnda ihale kararýný etkileyecektir. Deðerlendirmede aþaðýdaki formül kullanýlacaktýr. EFEKTÝF FÝYAT = TEKLÝF FÝYATI (1- Nispi Aðýrlýk/100) a) Detektör Piksel boyutunun 70 mikron veya daha iyi olmasý (Nispi aðýrlýk 5) b) Sistemde yüksek geçirgenli Hücresel grid bulunmasý (Nispi aðýrlýk 8) c) Sýkýþtýrma paddlelarýnýn kayma özelliðinin bulunmasý (Nispi aðýrlýk 8) d) Sistemin tüp ýsý kapasitesinin en az 2.400.000 HU olmasý. (Nisbi aðýrlýk % 2) e) Cihazýn vertikal hareket aralýðýnýn en az 87 cm olmasý. (Nisbi aðýrlýk % 4) 6. Ýhaleye sadece yerli istekliler katýlabilecektir. 7. Ýhale dokümanýnýn görülmesi ve satýn alýnmasý: 7.1. Ýhale dokümaný, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirasý) karþýlýðý Namýk Kemal Üniversitesi Döner Sermaye Ýþletme Müdürlüðü Ortacami Mah. Abdüllatifpaþa Sok, No: 12/2 TEKÝRDAÐ adresinden satýn alýnabilir. Ýhale dokümanýnýn posta yoluyla da satýn alýnmasý mümkündür. Posta yoluyla ihale dokümaný almak isteyenler, posta masrafý dahil 110 TRY (Türk Lirasý) doküman bedelini T.C. ZÝRAAT BANKASI TEKÝRDAÐ ÞUBESÝ TR670001000106492903365004 yatýrmak zorundadýr. Posta yoluyla ihale dokümaný satýn almak isteyenler, ihale doküman bedeline iliþkin ödeme dekontu ile ihale dokümanýnýn gönderileceði adresin de belirtildiði ihale dokümaný talep baþvurularýný yukarýda yer alan faks numarasýna veya yazýlý olarak idareye ihale tarihinden en az beþ gün önce göndermek zorundadýr. Ýhale dokümaný iki iþ günü içinde bildirilen adrese posta yoluyla gönderilecektir. Ýhale dokümanýnýn posta yoluyla gönderilmesi halinde, postanýn ulaþmamasýndan veya geç ulaþmasýndan ya da dokümanýn eksik olmasýndan dolayý idaremiz hiçbir þekilde sorumlu tutulamaz. Dokümanýn postaya verildiði tarih, dokümanýn satýn alma tarihi olarak kabul edilecektir. 7.2. Ýhaleye teklif verecek olanlarýn ihale dokümanýný satýn almalarý veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Namýk Kemal Üniversitesi Döner Sermaye Ýþletme Müdürlüðü adresine elden teslim edilebileceði gibi, ayný adrese iadeli taahhütlü posta vasýtasýyla da gönderilebilir. 9. Ýstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. Ýhale sonucu, üzerine ihale yapýlan istekliyle her bir mal kalemi miktarý ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatlarýn çarpýmý sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleþme imzalanacaktýr. Bu ihalede, iþin tamamý için teklif verilecektir. 10. Ýstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. www.bik.gov.tr B: 44291
T. C. BAKIRKÖY 8. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN (KAMULAÞTIRMA ÝLANI) ESAS NO DAVACI VEKÝLÝ
: 2011/301 Esas. : Esenler Belediye Baþkanlýðý : Av. Mehmet Latif Öner -Esenler Belediye Baþkanlýðý Hukuk Ýþleri Müdürlüðü Esenler / ÝSTANBUL KARÞI TARAF : 1- Ahmet Þekerci - Fevzi Çakmak mah. 1122 sok. No: 4 Esenler/ÝSTANBUL 2- Ayþe Þekerci - Fevzi Çakmak mah. 1122 sok. No: 4 Esenler/ÝSTANBUL DAVA : 2942 Sayýlý Kamulaþtýrma Kanunu gereðince tespit ve tescil DURUÞMA GÜNÜ : 26.07.2011 DURUÞMA SAATÝ : 11:00 Davacý Esenler Belediye Baþkanlýðý vekili tarafýndan davalýlar Ahmet Þekerci ile Ayþe Þekerci aleyhine açýlan iþ bu dava halen mahkememizde derdesttir. Esenler Belediye Baþkanlýðý tarafýndan kamulaþtýrma kararý alýnan Ýstanbul Ýli, Esenler, Fevzi Çakmak mah. 4 pafta, 3269 parsel sayýlý 294,00 m2 taþýnmaz ile üzerindeki zemin + normal katlý binanýn kamulaþtýrýlmasýna karar alýnmýþ ve taraflar bedelde uzlaþmadýklarýndan bedelin tespiti ve taþýnmazýn davacý idare adýna tescili hakkýnda iþ bu dava açýlmýþtýr. a) Tapu kaydý Ýstanbul Ýli, Esenler, Fevzi Çakmak mah. 4 pafta, 3269 parsel sayýlý 294,00 m2 taþýnmaz ile üzerindeki zemin + normal katlý bina, b) Tapuda mülkiyeti davalýlar Ahmet Þekerci ile Ayþe Þekerci adýna, c) Teblið tarihinden itibaren (ilan) taþýnmaz üzerinde hak iddia edenlerin 30 gün içerisinde idari yargýda iptali veya adli yargýda maddi hatalara karþý düzeltme davasý açabilecekleri, açýlacak davalarda husumetin Esenler Belediye Baþkanlýðý'na yöneltileceði, d) 2942 Sayýlý yasa ile bu yasayý deðiþtiren 4650 sayýlý yasa içerisinde kamulaþtýrma iþlemine karþý idari yargýda iptali davasý açanlarýn dava açtýklarýný ve yürütmenin durdurulmasý kararýný aldýklarýný belgelendirmedikleri takdirde kamulaþtýrma iþleminin kesinleþeceði ve mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedeli üzerinden taþýnmaz malýn kamulaþtýrma yapýlan idare adýna tescil edileceði, e) Mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedelinin hak sahipleri adýna Vakýflar Bankasý Bakýrköy Þubesine yatýrýlacaðý, f) Konuya ve taþýnmaz malýn deðerine iliþkin, tüm savunma ve delillerini tebliði (ilan) tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazýlý olarak BÝLDÝRMELERÝ, üçüncü kiþilere teblið olunur. 20/06/2011 www.bik.gov.tr B: 44550
T. C. REFAHÝYE KADASTRO MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ZONGULDAK KADASTRO MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2008/533 KARAR NO: 2009/330 Davacý MALÝYE HAZÝNESÝ aleyhine mahkememizde açýlan Kadastro (Tespite Ýtiraza iliþkin) davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonunda; HÜKÜM: Davacýnýn davasýnýn REDDÝ ÝLE; Zonguldak Ýli, Merkez Sivriler Beldesi Oturak Mevkiinde bulunan 172 ada 3 parsel sayýlý taþýnmazýn tespit gibi davalýlar adýna TAPUYA TESCÝLÝNE, Karar verilmekle, yukarýda esas ve karar numarasý yazýlý mahkeme kararý davacý Maliye Hazinesi vekili tarafýndan 22/02/2009 tarihinde temyiz edilmiþtir. Tüm aramalara raðmen iþbu mahkeme kararý ve temyiz dilekçesi davalý Recep YILMAZ'a teblið edilemediðinden; Ýþbu mahkememizin 25/12/2009 tarih ve 2008/533 Esas, 2009/330 Karar sayýlý ilamýnýn ve davacý Maliye Hazinesi vekilinin 22/02/2009 tarihli temyiz dilekçesinin ilanýndan itibaren kendisine teblið yapýlmýþ sayýlan davalý Hakký ve Safiye oðlu 01/07/1943 doðumlu T.C. 57832539192 numaralý Recep YILMAZ tarafýndan ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde temyiz edilebileceði, aksi halde davacý vekilinin temyiz dilekçesi ile dosyanýn Yargýtay incelemesine gönderileceði hususu davalý Recep YILMAZ'a teblið yerine geçmek üzere ilanen teblið olunur. 26/04/2011 www.bik.gov.tr B: 41190
ESAS NO : 2008/13 Esas. DAVALILAR : FEYZÝ TÝNTAÞ Aziz ve Fatma oðlu 15/10/1932 d.lu 33895806990 TC kimlik nolu Davacý tarafýndan aleyhinize açýlan Kadastro (Tespite itiraza iliþkin) davasýnýn yapýlan yargýlamasýnda; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruþma gününü bildirir davetiye çýkarýlmýþ olup, adresinizden ayrýldýðýnýz gerekçesiyle tebligat yapýlamamýþtýr. Adres araþtýrmasýndan da bir netice alýnamadýðýndan dava dilekçesi ve duruþma gününün ilanen tebliðine karar verilmiþtir. Duruþma Günü: 29/07/2011 günü saat: 10:22'de duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.'nun 3156 sayýlý yasa ile deðiþik 213/2 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý hususu, Dava Dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 82943
T. C. KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/655 Esas. KARAR NO: 2011/1022 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Aðrý ili, Eleþkirt ilçesi, Merkez mah/köy nüfusuna kayýtlý, Kazým oðlu, 1961 doðumlu ÖZCAN YENÝGÜN hacir altýna alýnarak, kendisine 1950 doðumlu NURDANUR YAVUZ VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. www.bik.gov.tr B: 44640
Y
TAZÝYE Þenyurt Keçili'nin annesi salihatý nisvandan
Cahide Haným
'ýn
vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hâk'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Çanakkale ve Ýlçeleri Yeni Asya Okuyucularý T. C. KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/181 Esas. KARAR NO: 2011/1101 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Sakarya ili, Hendek ilçesi, Dikmen Köyü nüfusuna kayýtlý Ýsmail ve Fatma'dan olma, 1930 doðumlu KIDAN KAZIN hacir altýna alýnarak, kendisine ayný hanede nüfusa kayýtlý Salih ve Kýdan'dan olma, 1959 doðumlu ZEYNEP KAZIN VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. 01/07/2011 www.bik.gov.tr B: 44641
T. C. KARTAL 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ Esas No: 2011/4 Karar No: 2011/337 GEREKÇELÝ KARAR 1- Davanýn KABULÜNE, Sivas ili, Merkez ilçesi, Eskiboðazkesen köyü, C: 92 H: 27 BSN: 87'de nüfusa kayýtlý davacý Mehmet kýzý, Zeynep'den doðma Sivas 1969 doðumlu 17075228192 TC no.lu Ayþe Karadaþ'ýn Karadaþ olan soyadýnýn babasýnýn soyadý olan Süer olarak nüfus kütüðünde DÜZELTÝLMESÝNE, karar verilmiþtir. 26/05/2011 www.bik.gov.tr B: 44539
T. C. MALATYA 2. SULH HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN Esas No: 2011/555 Davacý Kadriye Sarýöz vekili Av. M. Gül tarafýndan davalýlar Ömer Þimþir vs. aleyhine mahkememize açýlan Ýzale-i Þuyuu davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasýnda verilen ara kararý gereðince; Malatya Merkez Uç Mah. 4928 ada 3 parsel sayýlý taþýnmaz maliklerinden olan (Hüseyin oðlu) ÖMER ÞÝMÞÝR'in adresi tespit edilemediðinden, adý geçen davalýnýn duruþma günü olan 26/07/2011 günü saat 09:00'da bizzat duruþmada hazýr bulunmasý veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi halde yargýlamanýn yokluðunda yürütülüp karar verileceði hususu davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olunur. www.bik.gov.tr B: 43626
HATAY 1. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/239 Davacý TEDAÞ tarafýndan Hatay Ýli, Antakya Ýlçesi Maraþboðazý köyünde kain 44 par sel sayýlý, taþýnmazýn 1455,96 m2, yine ayný yer 108 parsel sayýlý taþýnmazýn 320.73 m2 kýsmý için MÜLKÝYET kamulaþtýrmasý yapýlmýþ olup Kamulaþtýrma Kanununun 10. maddesi gereðince kamulaþtýrma bedellerinin tespiti ile kamulaþtýrýlan kýsýmlarýn davacý adýna tapuya tesciline karar verilmesi mahkememizden istenilmiþtir. Bu taþýnmazlardaki hak sahiplerinin ve 3. kiþilerin tebliðden itibaren 30 gün içerisinde kamulaþtýrmanýn iptali için idari yargý ya da maddi hatalarýn düzeltilmesi için Adli Yargýda dava açabilecekleri, açýlacak davada husumetin kamulaþtýrmayý yapan TEDAÞ'a yöneltileceði, bu süre içerisinde kamulaþtýrma iþlemlerine karþý idari yargýda iptal davasý açanlarýn, dava açtýklarýný ve yürütmenin durdurulmasý kararý aldýklarýný belgelendirmedikleri takdirde, kamulaþtýrma iþleminin kesinleþeceði ve mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedeli üzerinden taþýnmaz malýn kamulaþtýrma yapan idare adýna tescil edileceði, mahkememizce tespit edilecek kamulaþtýrma bedellerinin yargýlama sýrasýnda hak sahipleri adýna Vakýfbank Antakya þubesine yatýrýlacaðý ilgililerin davaya ve taþýnmazýn deðerine iliþkin bütün savunma ve delillerini de tebliðden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize yazýlý olarak ibraz etmeleri gerektiði 2942 s. Kamulaþtýrma Kanununun ilgili maddeleri gereðince ilanen teblið olunur. 20/06/2011 www.bik.gov.tr B: 43605
T. C. ANKARA 10. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/137 Es. Davacýlar tarafýndan davalý Nüfus Müdürlüðü aleyhine açýlan isim tashihi davasýnýn Mahkememizce yapýlan yargýlamasý sonunda; Tokat ili, Zile ilçesi, Alacamescitbala mah/köy, cilt no: 2, hane no: 126, BSN: 31'de nüfusa kayýtlý Hadi ile Þükriye kýzý 16/01/1980 Zile doðumlu 15767661616 TC kimlik numaralý Aslý Vergilier'in nüfusta kayýtlý olan Aslý isminin ASLIHAN TÝBET olarak, Vergilier olan soyadýnýn CEYLAN olarak TASHÝHÝNE, karar verilmiþtir. M.K. 26. maddesi gereðince ilan olunur. 23/06/2011 www.bik.gov.tr B: 44585
T. C. BAKIRKÖY 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN (KAMULAÞTIRMA ÝLANI) ESAS NO DAVACI VEKÝLÝ DAVALILAR
: 2011/309 : ESENLER BELEDÝYE BAÞKANLIÐI : Av. MEHMET LATÝF ÖNER : 1- BAHRÝ CORUT 2- ÖMER KARAYILAN DAVA : Kamulaþtýrma Bedel Tespiti ve Tescil DAVA TARÝHÝ : 16.06.2011 DURUÞMA GÜNÜ : 26.07.2011 SAATÝ : 10:30 Davacý vekili tarafýndan davalý aleyhine açýlan iþ bu dava halen derdesttir. Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðýnca Esenler ilçesi, Atýþalan Tuna Mh, 245 DT 2d pafta, 704 ada, 7 parsel sayýlý taþýnmazýn, kamulaþtýrýlmasýna karar alýnmýþ ve taraflar bedelde uzlaþamadýklarýndan bedelin tespiti ve taþýnmazýn davacý idare adýna tapuya tescili hakkýnda iþ bu dava açýlmýþtýr. a) Tapu kaydý, Esenler Tapu Müdürlüðünde kayýtlý Esenler ilçesi, Atýþalan Tuna Mh., 245 DT 2d pafta, 704 ada, 7 parsel sayýlý taþýnmazýn b) Tapu maliki BAHRÝ CORUT 1/2 hisse, ÖMER KARAYILAN 1/2 hisse, c) Kamulaþtýrmayý yapan ESENLER BELEDÝYE BAÞKANLIÐI, d) Teblið tarihinden itibaren (ilan) taþýnmaz üzerinde hak iddia edenlerin 30 gün içerisinde idari yargýda iptal veya adli yargý da maddi hatalara karþý düzeltme davasý açabilecekleri, açýlacak davalarda husumetin ESENLER BELEDÝYE BAÞKANLIÐINA yöneltileceði, e) 2942 sayýlý yasanýn 14. maddesinde gösterilen yukarýdaki süreler içerisinde kamulaþtýrma iþlemine karþý idari yargýda iptal davasý açanlarýn dava açtýklarýný ve yürütmenin kesinleþeceði ve mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedeli üzerinde taþýnmaz malýn kamulaþtýrma yapan idare adýna tescil edeceði, f) Mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedelinin, hak sahipleri adýna Vakýflar Bankasý Valide Sultan Þubesine yatýrýlacaðý, g) Konuya ve taþýnmaz malýn deðerine iliþkin tüm savunma ve delillerini ilanýn teblið tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazýlý olarak BÝLDÝRMELERÝ üçüncü kiþilere ilanen teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 44548
HATAY ASLÝYE 3. HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN DOSYA NO: 2011 /254 Esas. Davacý Hazine tarafýndan davalý kanuni kayyým aleyhine açýlan davanýn yapýlan yargýlamasý sýrasýnda verilen tensip ara kararý uyarýnca; Hatay, Merkez ilçesi, Allazi köyü 5 parsel sayýlý taþýnmaz hissedarý Hüseyn oðlu Tahir'in hissesinin 3561 s. yasa gereðince kanuni kayyým il defterdarý tarafýndan 10 yýlý aþkýn süredir idare edildiði ve hak sahiplerinin ortaya çýkmadýðý gerekçesiyle (hissesi sonradan 3. kiþilere satýlan) tapu hissedarý Hüseyn oðlu Tahir'in 4721 s. MK.'nun 588. maddesi gereðince gaipliðine, hissesinin satýþýndan elde edilen gelirlerin de Hazine'ye irad kaydýna karar verilmesi talep edilmiþtir. Dava konusu taþýnmazýn önceki hissedarý Hüseyn oðlu Tahir'in bizzat kendisinin veya kendisi hakkýnda bilgi sahibi olanlarýn ilk ilan tarihinde itibaren 6 ay içerisinde Hatay Asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 2011/254 Esas sayýlý dosyasýna bilgi vermeleri gerekmektedir. Aksi takdirde Hüseyn oðlu Tahir'in GAÝPLÝÐÝNE, Hatay ili, Merkez ilçesi, Allazi köyü 5 parsel sayýlý taþýnmazdaki hissesinin satýþýndan elde edilen gelirlerin de Hazine'ye irad kaydýna karar verileceði MK.nun 32, 33 ve 588. maddeleri gereðince ÝLANEN TEBLÝÐ olunur. 09.06.2011 www.bik.gov.tr B: 43622
DÝZÝ
KÂZIM GÜLEÇYÜZ irtibat@yeniasya.com.tr
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
13
NUR HAREKETÝ NÝYE MAÐLÛP EDÝLEMÝYOR?
-9-
NUR HAREKETÝ, ONCA BASKI VE FÝTNEYE RAÐMEN BÝR TÜRLÜ MAÐLÛP EDÝLEMEYEN MANEVÎ GÜCÜNÜ, ÝHLÂS ÜZERÝNE BÝNA EDÝLÝP SAMÝMÎ BÝR ÝSTÝÞARE SÝSTEMÝYLE YÜRÜTÜLEN ÖZGÜN, BAÐIMSIZ, MANEVÎ VE FÝKRÎ BÝR HAREKET OLMASINA BORÇLU. Çaðýn beklediði ses: Bediüzzaman
Nur hareketi
B
aid Nursî, hayatta iken, devlete hükmeden—kendi tabiriyle—“büyük kafalar” tarafýndan bir türlü anlaþýlamadý. Gerçi hâlâ da anlaþýldýðý söylenemez... Buna karþýlýk, millet ferasetiyle onu anladý ve baðrýna bastý. Böylece, Risale-i Nur bütün Anadolu’da kökleþti. Ancak halkýn büyük ölçüde sezgilere dayanan bu insiyakî sahip çýkýþý, elbette ki Bediüzzaman’ýn dile getirdiði derin fikirlerin entellektüel seviyede idrak ediliþi mânâsýna gelmiyordu. Bunun ortamý da, muhataplarý da yoktu. Oysa Said Nursî, çaðýn nabzýný elinde tu tan bir tefekkür adamý olarak çok orijinal tesbit ve yorumlarda bulunmuþ bir insandý. Ve bunlar hâlâ keþfedilmeyi bekliyor. Ýnanýlmaz bir konu çeþitliliði ve zenginli ðine sahip olan Risale-i Nur Külliyatýndaki tek bir bahis üzerine dahi ciltler dolusu tez çalýþmasý yapmak mümkün. Ve gerekli. Bediüzzaman, “iman kurtarma” misyonuna odaklanmýþ bir hizmet ortaya koydu. Ve bütün düþünce sistemini bu temel üzerine inþa etti. Ýnsanýn Yaratýcý ile kopmuþ veya zayýflamýþ baðýný yeniden kurmaya ve pekiþtirmeye yönelen son derece orijinal bir düþünce sistemiydi bu. Bu sistem, çaðýn bilimsel ve teknolojik geliþmeleri ýþýðýnda kâinat kitabýný ve âlemde carî yaratýlýþ kanunlarýný Kur’ân’ýn rehberliði ile okuma esasýna istinad ediyordu. Böylece, materyalist cereyanlarýn getirdiði din-bilim ikilemi bu yaklaþýmla temelden çözülmüþ ve aþýlmýþ oldu. Said Nursî varlýk âlemine ve hayatýn bütün alanlarýna bu tevhidçi temel üzerine bina ettiði düþünce sistemiyle yaklaþtý. Bu çerçevede hürriyet anlayýþýný da yine iman esasýna dayandýrdý ve insanýn ancak Allah’la irtibatýný kuvvetlendirdiði ölçüde özgürleþebileceðini vurguladý. Keza gerçek bir özgürlük düzeninin ancak bu anlamda hürriyet bilincine sahip insanlarla kurulabileceðine; çünkü imanýn insanlara hem Allah’tan baþkasýna boyun eðmeme cesaretini, hem de kendisi dýþýndakilere tahakkümden kaçýnma þefkatini kazandýrdýðýna dikkat çekti. Hürriyeti imanýn hassasý ve imaný da hürriyetin esasý olarak gören Bediüzzaman’a göre, istibdad-ý mutlakýn kaynaðý küfr-ü mutlaktan baþkasý deðildi ve ola mazdý. Hayatýný iman hizmetine vakfeden ve bütün mesaisini iman üzerine teksif eden Said Nursî’nin bu eksendeki mücadelesinin ayný zamanda hürriyet mücadelesiyle paralel ve iç içe bir seyir izlemesinin sebe bi bu gerçeklerdi. Bediüzzaman, materyalist-pozitivist cereyanlarýn ufuklarý tümüyle kararttýðý ve zehirli meyvelerini cihan harpleri, etnik çatýþmalar, iç savaþlar, zulümler, sosyal kaos, ahlâkî dejenerasyon ve yozlaþma gibi tezahürlerle kustuðu bir yüzyýla girilirken, bu karanlýk tablonun ötesinde iman, hürriyet, adalet, ahlâk ve fazilet gibi deðerlerin aðýr basýp yükseleceði yep yeni bir çaðýn geleceðini öngördü. Ve bu çaðýn, Kur’ân’ýn bu zamana dersini özümsemiþ Müslümanlarla, tahrifattan arýnmýþ gerçek Hýristiyanlýða dönen Ýsevîlerin iþbirliði sayesinde yaþanacaðýný söyledi. “Ýstikbalin kýt’alarýnda hakikî ve manevî hakim olacak ve beþeri (insanlýðý) dünyevî ve uhrevî saadete (dünya ve ahiret mutluluðuna) sevk edecek, yalnýz Ýslâmiyettir ve Ýslâmiyete inkýlâp etmiþ (dönüþmüþ) ve hurafat ve tahrifattan (sonradan içine sokuþ turulmuþ hurafelerden) sýyrýlacak Ýsevîlerin hakikî dinidir ki, Kur’ân’a tâbi olur, ittifak eder” (Eski Said Dönemi Eserleri, Hutbe-i Þamiye, s. 334) cümlesi, bunun ifadesi. Þimdi dünya bu müjdeli tecellînin sancýlarýný yaþýyor.
S
Bediüzzaman’ýn alabildiðine zengin ve güçlü bir arkaplana dayanan uyanýþ çaðrýsý hâlâ cevap bekliyor. Ve dünya, bu cevabý verecek nesilleri gözlüyor.
Bir asýrdýr cevap bekleyen uyanýþ çaðrýsý eçen yüzyýlýn baþýnda bu topraklardan yükselen bir ses, bu felere meydan okumuþtu Bediüzzaman. vatan ahalisine ve bütün Ýslâm âlemine sarsýcý ifadelerle Ýslâm âlemini bu hale düþüren zihniyetin sahiplerini “fikir ve þöyle bir çaðrýda bulunuyordu: terakki cihetiyle ortaçaðýn yadigârlarý” olarak niteyen Said Nursî, “Ey eski çaðlarýn cihangir Asya ordularýnýn kahraman askerleri- din düþmanlarýnýn ortaya attýðý þüpheleri reddedip yüzlerine çarnin ahfâdý olan vatandaþlarým ve kardeþlerim! Beþ yüz senedir yat- parken, güya din adýna bilime ve çaðýn geliþmelerine karþý çýkýp týðýnýz yeter. Artýk uyanýnýz, sabahtýr. ” (Divan-ý Harb-i Örfî, s. 57) direnenleri de “ahmak dost” olarak vasýflandýrýyor ve vehimleriBu uyanýþ çaðrýsýnýn týlsýmý hürriyetti: nin asýlsýzlýðýný gözler önüne seriyordu. “Ey hürriyet-i þer’î! Öyle müthiþ ve fakat güzel ve müjdeli bir Ona göre, “bizi dünya rahatýndan ve ecnebileri ahiret saadetinsadâ ile çaðýrýyorsun. Benim gibi bir þarklýyý tabakat-ý gaflet alden mahrum eden” sebep, bilimle dinin çatýþtýðý iddiatýnda yatmýþken uyandýrýyorsun. Sen olmasa idin, ben ve sý idi. Bu iddiayý “Köle efendisine, hizmetkâr reiumum millet, zindan-ý esarette kalacaktýk.” (a.g.e., s. sine, oðul babasýna nasýl düþman ve muarýz 73) olabilir?” sualiyle reddederek þöyle Milleti esaret zindanýndan kurtaracak bu udiyordu: yanýþ çaðrýsý, insanlara bunun yolunu da gös“Halbuki Ýslâmiyet fenlerin efenditeriyordu: si ve mürþidi ve hakikat ilimlerinin “Þeriata istinad etmiþ olan sultan-ý hürreis ve pederidir.” (a.g.e., s. 8) riyet, yüksek sadâ ile, sizin gibi mazinin Bu zamanda i’lâ-yý kelimetulen derin derelerinde gafil ve müteferrik lahýn maddeten terakkîye baðlý Çeþitli fitnelerle çýkarýlan (ihtilâflarla bölünüp daðýlmýþ) insanlaolduðunu belirten Bediüzzara ‘Fen, san'at silâhýyla cehalet ve fakra man, “Medeniyet-i hakikiyeye ihtilâf ve bölünmelere raðmen, hücum ediniz’ emrini veriyor.” (a.g.e., girmekle i’lâ-yý kelimetullah Risale-i Nur gruplarýnýn s. 58) edilebilir” hükmüyle de (Tahiçbiri menfî tarzda Bu yorumlar, milletin geri kalmýþlýrihçe-i Hayat, s. 30) bu mâðýndan “ciðeri yanmýþ gibi feryadü finâyý perçinliyor ve Müslükullanýlamadý ve teferruata gan ederek ah! ah! ah! vâesefâ” diyen manlarýn olmasý gereken yei liþ kin ba zý konularda ve çare arayan bir misyon adamýna rin neresi olduðuna böyle iyorum farklýlýklarý olmakla aitti: þaret ediyordu. Son çaðýn müceddidi Bediüzzaman Milletin geri kalmýþlýðýnberaber, Risale-i Nur ortak Said Nursî’ye... dan ciðeri yanmasýna raðpaydasýnda verdikleri Bu hale düþmemizin sebebini “Ýslâmen, onun dünyasýnda ümitmýn özünü terk edip kabuðuna ve zasizliðe asla yer yoktu. hizmetleri kendi hirine takýlýp kalmamýz” olarak tesbit ve Aksine, Ýslâm güneþinin kulvarlarýnda devam teþhis eden Bediüzzaman, Ýslâmý yanlýþ Müslüman âlemini aydýnlatmaettiriyorlar. anladýðýmýzý, bu yüzden dinimizin hakkýsýna engel olan en önemli sebepný ve müstehak olduðu hürmeti ifa edemelerden birini, “tembelliði netice vediðimizi söylüyor; “O da ceza olarak bizi ren yeis” olarak tesbit ediyor; diðer dünyada tedib için zillet ve sefalet içinde býsebepleri ise Ýslâm toplumlarýndaki raktý” diyordu. (Muhakemat, s. 7) çeþit çeþit istibdatlar, Ýslâmýn temel Çýkýþ yolunu ise þöyle gösteriyordu: esprisiyle asla baðdaþmayan ahlâksýzlýk ve “Geliniz, ona tarziye vereceðiz (özür dileyeceðiz). El kargaþa olarak sýralýyordu. birliðiyle dest-i sadakati uzatacaðýz, biat edeceðiz. Onun Ýþte hürriyet-i þer’î, yani Ýslâm ahlâkýyla bezenhablül-metînine sarýlacaðýz.” (a.g.e.) miþ hürriyet, bu hastalýklardan kurtulmanýn yolunu açacak ve Bu noktadan hareketle, “Hak neþvü nema bulacaktýr. Toprakta Müslümanlarý yep yeni ufuklara taþýyacaktý. gizlense de. Taraftar ve mültezimleri (baðlýlarý) muzaffer olacakBediüzzaman’ýn böylesine zengin ve güçlü bir arkaplana dayalardýr. Zaman ve zeminin merhametsizliðinden az ve zayýf olsalar nan uyanýþ çaðrýsý hâlâ cevap bekliyor. da” diyerek, geçmiþ asýrlarýn birikimi olan vehim, hayal ve huraVe dünya, bu cevabý verecek nesilleri gözlüyor.
G
‘‘
{
YARIN:HERÞEYÝN TEMELÝ,ÝMAN HÝZMETÝ
{
ediüzzaman, Eþref Edip’le sohbetinde, 1949’da yargýlandýðý ve uzun yýllar süren sancýlý bir sürecin ardýndan beraatle sonuçlanan, ama bu karar kesinleþinceye kadar mahkemenin hükmettiði ceza süresini hapiste tamamladýðý Afyon mahkemesinde dâvâyý açan savcýnýn, Türkiye’deki Nurcularýn sayýsýný 500 bin olarak ifade ettiðini söylemiþti. 50’li yýllarýn ünlü sosyalistlerinden Abidin Nesimi de Menderes’e yazdýðý mektuplarda, DP iktidarýný ayakta tutan en önemli gücün 500 bin Nur Talebesi olduðunu ifade etmiþti. Hayatý boyunca Nurcularý tek parti rejimi için en büyük tehdit ve tehlike olarak gören Ýsmet Ýnönü’nün talimatlarý çerçevesinde, istihbaratýn Nurcularý yakýndan takip ettiði ve sayý tahminleri yaptýðý da bilinmekte. Bu tahmin ve tesbitlerin, zamanla, Türkiye’nin sosyal dokusunu mercek altýna alan uluslar arasý mahfillerin raporlarýna da aksettiði görülüyor. Özellikle AB adaylýðýnýn kesinleþmesinden ve üyelik müzakerelerinin baþlamasýndan sonra bu küresel ilginin daha da artacaðý kesin. Hürriyet gazetesi Genel Yayýn Yönetmeni Ertuðrul Özkök’ün European Stability Initiative adlý kuruluþun “Müslüman Kalvinistler” raporundan aktardýðý sayý buna yeni bir örnek. Buna göre, Nur hareketinin Türkiye’de tahmin edilen “taraftar” sayýsý 5-6 milyonmuþ. Gerçi Bediüzzaman sayý çokluðunun kesinlikle önemli olmadýðýný, asýl olanýn nitelik olduðunu, sayý çokluðunu öne çýkaran yaklaþýmlarýn, manevî hizmetin özünü oluþturan ihlâs sýrrýyla uyuþmadýðýný ýsrarla vurgulamakta. Ama yýllardýr çok zor þartlar ve aðýr baskýlar altýnda sabýr ve sebatla verilen hizmetler neticesinde, Kur’ân’ýn bu çaða dersi ve mesajý olan Risale-i Nur ortak paydasýnda buluþan—ve sayý olarak da çok önemli bir potansiyele eriþen—bir camianýn oluþtuðu da bir vâkýa. Mensup ve taraftarlarý 5-6 milyon olarak ifade edilen bir sosyal hareket, dünyanýn neresinde olursa olsun dikkat çeker ve ilgi toplar. Türkiye Cumhuriyetinin 83 yýllýk tarihinde en çok konuþulan ve tartýþýlan sosyal hareketin Nurculuk olmasý da bu açýdan gayet normal. Ancak normal olmayan, devleti yönetenlerin bu hareketi anlamaya çalýþmak yerine, zor kullanarak üzerine gitmesi; baskýn, tutuklama, dâvâ ve hapislerle yýldýrmaya çalýþmasý. Ve bu yöntemlerle netice alamadýðýný görünce, hareketin içine fitne sokarak parçalama ve ortaya çýkan parçalarý kendi amaçlarý istikametinde kullanma taktiðine baþvurmasý. Bilhassa bu taktiðin iþe yaramadýðý söylenemez. Ama baþarýlý olamadýðý bir yer var. O da, ihtilâflara ve bölünmelere raðmen, Risale-i Nur gruplarýnýn hiçbirinin menfî tarzda kullanýlamamasý ve teferruata iliþkin bazý konularda yorum farklýlýklarý olmakla beraber, Risale-i Nur ortak paydasýnda verdikleri hizmetleri kendi kulvarlarýnda devam ettirmeleri. Onun içindir ki, iktidara gelmek için oya ihtiyaç duyan siyasetçilerin öncelikle dikkate aldýklarý kesimlerin baþýnda Nurcular geliyor. Çünkü, aralarýndaki—kýsmen siyasî, çoðu da þahsî, hissî ve ârýzî sebeplerden kaynaklanan—mevziî ayrýlýklara raðmen Nur hareketinin mensuplarý, asla gözardý edilmemesi gereken bir sosyal realite olarak yorumlanýyor. Nur hareketi, onca baský ve fitneye raðmen bir türlü maðlûp edilemeyen manevî gücünü, ihlâs üzerine bina edilen, inkiþafýný para ve maddî organizasyon gibi vasýtalara baðlamayýp, geliþme sürecinde ortaya çýkan ihtiyaçlarý asla “haram para” karýþtýrmadan münhasýran kendi hizmetinin ürünleriyle finanse eden ve samimî bir istiþare sistemiyle yürütülen özgün, tam baðýmsýz, manevî ve fikrî bir hareket olmasýna borçlu.
14
SPOR
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
Y
F.BAHÇEKÜMEDÜÞERSE... SPOR HUKUKU UZMANI PROF. DR. ERKAN KÜÇÜKGÜNGÖR, SORUÞTURMA KAPSAMINDA F.BAHÇE'NÝN KÜME DÜÞTÜÐÜNÜGÖZÖNÜNEALMALARIHALÝNDEFUTBOLFEDERASYONU'NUNBAZIÖZELKARARALMASIGEREKTÝÐÝNÝSÖYLEDÝ. ANKARA Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öðretim Üyesi ve Spor Hukuku Uzmaný Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör, Türkiye'de pazar gününden bu yana süren futbolda þike iddialarýna yönelik soruþturmayla Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) çok aðýr bir yükün altýna girdiðini söyledi. Küçükgüngör, yaptýðý açýklamada, sporun tabi olduðu etik kurallara dikkati çekerek, ''TFF yönetimi çok aðýr bir yükün altýnda. Çünkü iþin hem adli, hem de disiplin yönü var. Çok hýzlý karar verme zorundalar'' dedi.Erkan Küçükgüngör, yaklaþýk 3 gündür sür-
dürülen soruþturmada, bir adli yargýlama, bir de TFF içindeki disiplin soruþturmasýnýn söz konusu olduðunu söyledi. Ýþin disiplin yönünün TFF tarafýndan ele alýnacaðýný ifade eden Küçükgüngör, ''Bu da Türkiye Futbol Federasyonu tarafýndan yürütülen bir süreç. TFF oluþturduðu bir komisyon aracýlýðýyla birtakým incelemelere baþladý. Bir yandan iþin adli soruþturma tarafý sürüyor, diðer yandan da TFF içinde disiplin soruþturmasý devam ediyor. Bu konuda TFF'nin çok hýzlý bir þekilde davranarak kararlar almasý gerekiyor'' diye konuþtu.
FEDERASYON ÖZEL KARAR ALACAK Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör, yapýlan soruþturma kapsamýnda, Fenerbahçe'nin küme düþtüðünü göz önüne almalarý halinde TFF Yönetim Kurulu'nun bazý özel karar almasý gerektiðine dikkati çekti. Küçükgüngör, þöyle devam etti: ''Eðer küme düþme söz konusu olursa, TFF'nin bu sorunlar için de bazý kararlar almasý gerekecek. Bunlar talimatlarda açýkça ifade edilmemiþ hususlar. Futbolcularla kulüp arasýnda böyle bir sorun ortaya çýkarsa, TFF Yönetim Kurulu'nun bir karar almasý
gerekecek. TFF, bu özel duruma yönelik olarak özel kararlar almakla yetinecek. Fenerbahçe küme düþürülüp Bank Asya 1. Lig'de oynamasý söz konusu olursa, bununla ilgili TFF yönetiminin bir karar almasý gerekecek. Çünkü, Fenerbahçe'de bulunan 10 futbolcunun buradaki durumu talimatlarda açýkça belirtilmiþ deðil. Böyle bu sorun ortaya çýkarsa, TFF Yönetim Kurulu tarafýndan yine özel kararlar alýnacak. Futbolcular veya kulüp isterlerse Tahkim Kuruluna, isterlerse devlet mahkemelerine baþvuracaklar.''
Özgener-Peker görüþmesi polis takibine takýldý FUTBOLDA þike iddialarýna yönelik soruþturma kapsamýnda, Fenerbahçe Spor Kulübü Baþkaný Aziz Yýldýrým hakkýnda, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Baþkaný Mahmut Özgener'le telefon görüþmesi nedeniyle 17 Þubat itibariyle ''þüpheli'' konumuna gelmesine neden olan teknik takibin baþlatýldýðý öðrenildi. Alýnan bilgiye göre, özel yetkili Ýstanbul Cumhuriyet Savcýsý Mehmet Berk tarafýndan yürütülen futbolda þike iddialarýna yönelik soruþturma kapsamýnda, eski Futbol Federasyonu Baþkaný Mahmut Özgener'in, ''suç örgütü yöneticisi olmak'' suçundan tutuklanan Olgun Peker ile telefon görüþmelerinin olduðu ve bu görüþmelere ait kayýtlarýn polislerce yürütülen teknik takibe takýldýðý kaydedildi. GÖKDENÝZ'Ý TRANSFER EDECEKTÝ Özgener'in Olgun Peker ile telefon görüþmelerinin ortaya çýkmasý üzerine telefonlarýnýn dinlenildiði ve teknik takibe alýnmaya baþlandýðý belirtilerek, Özgener ile henüz savcýlýða getirilmeyen þüphelilerden Aziz Yýldýrým'ýn da telefonla görüþtükleri ve bu nedenle Yýldýrým hakkýnda da, 17 Þubat 2011 tarihi itibariyle ''þüpheli'' konumuna gelmesine neden olan teknik takibin baþlatýldýðý bildirildi. Yine Olgun Peker ile de telefon görüþmeleri teknik takibe takýlan Aziz Yýldýrým'ýn, eski Trabzonsporlu futbolcu Gökdeniz Karadeniz'in Fenerbahçe'ye transfer edilmesine iliþkin Peker ile irtibata geçtiði de kaydedildi.
Fenerbahçe'nin yeni transferi EmmanuelEmenike.
Eskiþehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygun.
Fenerbahçe yöneticisi Þekip Mosturoðlu.
Savcýnýn karþýsýna çýktýlar FUTBOLDA ÞÝKE ÝDDÝALARINA YÖNELÝK SORUÞTURMA KAPSAMINDABEÞÝKTAÞ'TAKÝ ÝSTANBUL ADLÝYESÝNE SEVK EDÝLEN 25 KÝÞÝNÝN SAVCILIK SORGUSU GEÇ SAATLERE KADAR SÜRDÜ. FUTBOLDA þike iddialarýna yönelik soruþturma kapsamýnda gözaltýna alýndýktan sonra adliyeye sevk edilen 25 kiþinin savcýlýk sorgusu devam ediyor. Ýþlemlerinin tamamlanmasýnýn ardýndan Beþiktaþ'taki Ýstanbul Adliyesine sevk edilen Fenerbahçeli yöneticiler Þekip Mosturoðlu, Ýlhan Ekþioðlu, Sivasspor Kulübü Baþkaný Mecnun Odyakmaz, Fenerbahçeli futbolcular Sezer Öztürk, Emmanuel Emenike, Fenerbahçe'de alt yapý koordinatörü Cemil Turan, teknik direktör Bülent Uygun ile sportif direktör Ümit Karan'ýn da aralarýnda bulunduðu 25 kiþi Adli Tabiplikte saðlýk kontrolünden geçirildi. Bu iþlemin ardýndan þüphelilerin ifadelerinin alýnmasýna baþlandýðý bildirildi.Ýfade alma iþlemleri sýrasýnda þüpheli sayýsýnýn fazla olmasý nedeniyle soruþturmayý yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcýsý Mehmet Berk'e, bazý savcýlarýn da yardýmcý olacaðý kaydedildi.
Bu arada, Fenerbahçe Spor Kulübü bayan kongre üyeleri çalýþma komitesinden bir grup kadýn, destek içirn adliye önüne geldi. Basýn mensuplarýna açýklama yapan Gönül Çayla, Fenerbahçe Spor Kulübünün sadece spor alanýnda deðil ayný zamanda sosyal sorumluluk projeleri açýsýndan da önde giden bir kulüp olduðunu söyledi. Þüphelilere yöneltilen suçlamalara inanmadýklarýný, yanlarýnda olduklarýný ifade etmek için adliyeye geldiklerini belirten Çayla, ''Fenerbahçe kesinlikle, 300, 400, 500 dolarla iþ görecek kadar basit iþlerle uðraþmaz.Ýnanamýyoruz. Çok üzgünüz. Þampiyonluðumuza leke sürmek istiyorlar. Alýn teriyle alýnmýþ bu kupamýza leke sürülmesine müsaade etmeyeceðiz'' dedi. Fenerbahçeli bazý taraftarlarýnda, adliye önünde bekledikleri görüldü.
Aziz Yýldýrým hastanede tutuluyor ÝÜ KARDÝYOLOJÝ ENSTÝTÜSÜ BAÞHEKÝMÝ PROF. DR. ZERRÝN YÝÐÝT, ''AZÝZ YILDIRIM'I BÝRAZ DAHA GÖZLEM ALTINDA TUTACAÐIZ. BUGÜN TABURCU OLMAYACAK. ÞU ANDA ÝLAÇ TEDAVÝSÝ DEVAM EDÝYOR. YANÝ BALON VE BAYPAS GÝBÝ BÝR ÞEY YAPILMAYACAK'' DEDÝ. ÝSTANBUL Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Baþhekimi Prof. Dr. Zerrin Yiðit, ''Futbolda Þike Operasyonu'' kapsamýnda gözaltýna alýnan ve rahatsýzlýðý nedeniyle enstitüde tedavisine devam edilen Fenerbahçe Kulübü Baþkaný Aziz Yýldýrým'ýn saðlýk durumuyla ilgili olarak, ''Kendisini biraz daha gözlem altýnda tutacaðýz. Bugün taburcu olmayacak''dedi. Prof. Dr. Yiðit, yaptýðý açýklamada, Yýldýrým'ýn tedavisinin devam ettiðini kaydetti. Yiðit, ''Burada kendisinin tam ne kadar kalacaðýný önceden söylemek mümkün deðil. Aniden bir þey olursa, bu sefer biz zor durumda kalýrýz. Þimdilik iyi gözüküyor'' diye konuþtu. Yiðit, Aziz Yýldýrým'ýn durumunun kötü olmadýðýný ifade ederek, ''Kendisini biraz daha gözlem altýnda tutacaðýz. Bugün taburcu olmayacak. Þu anda ilaç tedavisi devam ediyor. Yani balon ve baypas gibi bir þey yapýlmayacak. Bugün taburcu olmayacak'' dedi. Bu arada Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyeleri Nihat Özbaðý ve Mithat Yenigün de hastaneye gelerek, Yýldýrým'ýn saðlýk durumuyla ilgili bilgi aldý.
Potada Avrupa Ligi kura çekimi bugün BASKETBOLDA THY Avrupa Ligi 2011-2012 sezonu kura çekimi bugün yapýlacak. Ýspanya'nýn Barcelona kentinde gerçekleþtirilecek kura çekimine, Türk takýmlarýndan Fenerbahçe Ülker 3. torbadan, Anadolu Efes ise 4. torbadan girecek. Beko Basketbol Ligi'nde geride kalan sezonda final oynayan Galatasaray'ýn yaný sýra Banvit ise eleme maçlarý oynayacak. Bu iki takým eleme maçlarýný geçtiði takdirde gruplarda mücadele etme hakkýný elde edecek. THY Avrupa Ligi'nde kura çekimi öncesi 6 torbada yer alan takýmlar þöyle: 1. Torba: Regal Barcelona, Olympiakos, Panathinaikos, Real Madrid, 2. Torba: Montepaschi Siena, Caja Laboral, Maccabi Electra, CSKA Moskova, 3. Torba: Partizan, Unics Kazan, Unicaja Malaga, Fenerbahçe Ülker, 4. Torba: Asseco Prokom, Bizkaia Bilbao Basket, Anadolu Efes, Zalgiris Kaunas, 5. Torba: Emporio A. Milano, Union Olimpija, Brose Baskets, NGC Cantu, 6. Torba: Sluc Nancy, KK Zagreb, Elemelerden gelecek iki takým.
Kýlýç: Millete lâyýk olacaðým
Spor Bakaný Suat Kýlýç oldu GENÇLÝK ve Spor Bakaný Suat Kýlýç, ''Gerek gençlik politikalarý, gerekse spor gündemi noktasýnda, Türkiye'nin gündeminde ne varsa bunlarýn öncelikli gündemleri arasýnda yer alacaðýný'' söyledi. Kýlýç, bakan olarak atanmasýnýn ardýndan yaptýðý açýklamada, 61. Hükümet'te þahsýna Gençlik ve Spor Bakanlýðýnýn tevdi edildiðini söyledi. Bu görevin beraberinde getirdiði sorumluluklar çerçevesinde millete layýk olmak için olaðanüstü bir gayret göstereceðini belirten Kýlýç, geceli gündüzlü çalýþmalarla milletin hizmet beklentilerine, her alanda olduðu gibi þahsýna tevdi edilen görev sahasýnda da en ileri düzeyde hizmetler saðlamanýn gayreti içinde olacaðýný ifade etti.
Bursa bugün Avusturya'da
BURSASPOR yeni sezon çalýþmalarýný kendi tesislerinde yaptýðý sabah çalýþmasýyla tamamladý. Yeþil-beyazlýlar, bugün 14 gün sürecek Avusturya kampýna gidecek.
Atina Özel Olimpiyatlar 2011 Yaz Oyunlarý'nda 43 madalya kazanan millî sporcularýn baþarýsýyla ilgili basýn toplantýsý düzenlendi.
Özel sporculardan ‘özel baþarý’ ATÝNA'DA GERÇEKLEÞEN ÖZEL OLÝMPÝYATLAR DÜNYA YAZ OYUNLARIN'DAN 43 MADALYA ÝLE DÖNEN ÖZEL SPORCULARA ÖDÜLLERÝ TÖRENLE VERÝLDÝ. Türkiye Özel Sporcular Derneði (TÖSSED), Atina'da gerçekleþtirilen Özel Olimpiyatlar 2011 Yaz Oyunlarý'nda toplamda 43 madalya alan milli sporcularýn baþarýsýyla ilgili basýn toplantýsý düzenledi. EsEROL DOYURAN ma Sultan Yalýsý'nda yapýlan basýn erol@yeniasya.com.tr toplantýsýna TÖSSED Onursal Baþkaný Dilek Sabancý, TÖSSED Baþkaný Ali Aðaoðlu, yönetim kurulu üyeleri ile madalya kazanan sporcular katýldý. Dilek Sabancý, Atina'da düzenlenen organizasyona rekor bir sayý ile katýldýklarýný belirterek, ''Bu yýl 106 sporcu ile oyunlarda Türkiye'yi temsil ettik. Onlarla birlikte orada olamadým ama baþarý kazanacaklarýndan adým kadar emindim çünkü bu çocuklarýn bizden istedikleri tek þey, onlara þans tanýnmasý. Çocuklarýmýza ve gençlerimize destek verdiðimizde onlarýn ne kadar baþarýlý olduðunu ve toplumla kaynaþtýðýný görüyoruz. Hepsiyle gurur duyuyorum ve bir kez daha tebrik ediyorum'' diye konuþtu.
TÖSSED Baþkaný Ali Aðaoðlu da sporcularý desteklemek için Atina'ya gittiðini anlatarak, þunlarý kaydetti: ''Sadece orada onlarla olmak bile büyük bir keyif olduðu gibi kazandýklarý baþarýlarla ayrýca gururlandýk. Her geçen gün biraz daha fazla çocuða ulaþýp, onlarýn yüzünü güldürmek, hayata baðlamak istiyoruz. Bu çocuklar bizim birer parçamýz. Önceleri evlerinden çýkamýyor, eðitim dahi göremiyorlardý. Bugün ise ülkemizi uluslararasý alanda temsil edip, olimpiyat þampiyonluklarý kazanýyorlar. Onlarla ne kadar gurur duysak azdýr. Bu ülkede sosyal konulara duyarsýz kalmamamýz, maddi ve manevi destek olmamýz lazým. Manevi mutluluk, maddi mutluluktan çok daha büyük.'' Özel Olimpiyatlar 2011 Yaz Oyunlarý'nda 179 ülkeden yaklaþýk 7 bin atlet, 22 spor dalýnda mücadele etti. Organizasyonda basketbol, voleybol, yüzme, futbol, cimnastik, atletizm ve masa tenisi branþlarýnda yarýþan Türk sporcular, 11 altýn, 15 gümüþ ve 17 tane bronz olmak üzere toplamda 43 madalya kazandý.
HABER
Y
7 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
15
Karadeniz’i yüzerek geçecek
Rusya Devlet Baþkaný Dmitri Medvedev, müftülerle bir araya geldi. FOTOÐRAF: CÝHAN
Camiler çözüm üretme merkezi MEDVEDEV: CAMÝ, ÝSLÂM ÜNÝVERSÝTESÝ VE MEDRESELER ÇÖZÜM MERKEZLERÝ. RUSYA Devlet Baþkaný Dmitri Medvedev, federasyona baðlý Karaçay Çerkez Cumhuriyeti’nde Rusya Müftüler Konseyi Baþkaný Ravil Gaynuddin, Rusya Müslümanlarý Merkezi Dinî Ýdaresi Baþkaný Talgat Taceddin, Tataristan ve Kafkas bölgesi müftüleri ve diðer dinî idare baþkanlarý ile geniþ katýlýmlý bir toplantý gerçekleþtirdi. Müftülerden terör ve aþýrýlýklarla mücadelede iþbirliði isteyen Rusya lideri, göçmenlerin adaptasyon sorununun çözülmesi için katký çaðrýsýnda bulundu. Dinler arasý uyum, Rusya halkýnýn manevî ve ahlâkî geliþimine saðladýklarý katký, eðitim ve diðer alanlarýndaki çalýþmalarýndan dolayý müftülere teþekkür eden Rusya lideri, “Özellikle göçmenlerin adaptasyonu konusunda devlet ve dinî organizasyonlarýn çok yakýn iliþki içinde olmasýný anlamlý buluyorum” dedi. Rusya’da Müslüman toplumun dinamik bir þekilde geliþtiðine deðinen Medvedev, “Yeni camiler inþa ediliyor, Ýslâm üniversiteleri açýlýyor, medreseler ve kültür merkezleri kuruluyor. Tüm bunlar güzel
haberler, çünkü bunlar birçok soruna çözüm oluyor. Komplike bir devlet yapýsý olan Rusya Federasyonu’nda Müslüman vatandaþlarýn tam bir vatandaþlýk duygusu elde etmelerine katký saðlýyor” ifadelerini kullandý. Müslüman kurumlarýn okullarda dinî eðitim konusuna destek verdiklerini, askeriyede görev alacak din adamlarýnýn yetiþtirilmesi için enstitü kurulmasýnda Müslümanlarýn da yer aldýðýný hatýrlatan Medvedev, toplumda terör ve aþýrýlýðýn ciddî bir sorun olduðuna deðindi. Terör örgütlerinin baþlýca hedeflerinin yine Müslüman toplum olduðuna iþaret eden Rusya lideri, “Sadece geçen yýl Ýslâmiyet ve aþýrýlýkçý düþüncelerin bir arada yaþayamayacaðýný savunan yaklaþýk 20 kadar din adamý teröristler tarafýndan öldürüldü” bilgisini verdi. Terörle mücadelenin birkaç gün içinde sonuca ulaþmasýnýn mümkün olmayacaðýna deðinen Rusya Devlet Baþkaný, özellikle Müslüman ülkelerle olan iliþkilerde dinî kurumlarýn katkýlarýn yadsýnamayacaðýna vurgu yaptý. Moskova / cihan
YURÝ Burlak isimli bir Rus fotoðrafcý, Ordu’dan Rusya’nýn Karadeniz kýyýsý Soçi’ye kadar yüzmeyi planlýyor. 15 gün sürmesi planlanan yolculukta Burlak’a, doktor arkadaþý özel bir tekneyle eþlik edecek. Ordu’yu baþlangýç güzergâhý olarak seçen Rus fotografçý, feribotla Soçi’den ayrýldý. Rus maceracý, yanýna doktor arkadaþý Yevgeni Suprun’u da aldý. Rus basýnýna konuþan Burlak, “Ordu’dan hareket edeceðiz. Ben yüzeceðim ve peþimce tekne de gelecek. Teknede Suprun bulunacak. Suprun su ve gýda ürünleriyle teknenin içinde bekleyecek” dedi. Burlak, 10 Temmuz’da denize atlayarak 15 gün içinde Karadeniz’in diðer kýyýsý Soçi’ye kadar yüzecek. Burlak, daha önce de Rusya’ya ait Karadeniz limanlarý Dagomýs’tan Tuapse’ye kadar 80 kilometreden fazla bir mesafe yüzmüþ. Moskova / cihan
Hubble’ýn gözlem sayýsý 1 milyona ulaþtý EVRENÝ izlemek için uzaya fýrlatýldýðý 1990’dan bu yana insanoðlunun pek çok keþif yapmasýný saðlayan emektar Hubble Uzay Teleskopu, 1 milyonuncu bilimsel gözlemini gerçekleþtirerek tarihe geçti. Amerikan Ulusal Havacýlýk ve Uzay Dairesi (NASA) bünyesindeki Hubble, son gözlemini 4 Temmuz’da, Dünya’dan yaklaþýk 1000 ýþýk yýlý uzaklýktaki bir gezegende su arama çalýþmalarý sýrasýnda yaptý. Gaz topu halindeki ‘HAT-P-7b’ adý verilen gezegen, Dünya’dan 318 kat daha büyük olan Jüpiter’den de büyük. Hubble’ýn elde ettiði veriler, Kepler 2b olarak da bilinen bu gaz devinin atmosferindeki kimyasallarý çözmek ve suyun var olup olmadýðýný belirlemek için kullanýlýyor. Ýstanbul / cihan
Üsküdar Camii'nin çinileri Kütahya'dan, halýlarý Manisa'dan ve avizeleri Ankara'dan getirildi. FOTOÐRAF: CÝHAN
Rusya’da ‘Üsküdar Camii’ ibadete açýldý ÝKÝ YIL ÖNCE ÜSKÜDAR ÝLE KARDEÞ ÞEHÝR OLAN MORDOVYA'DA ÝNÞA EDÝLEN CAMÝDE 600 KÝÞÝ AYNI ANDA ÝBADET EDEBÝLECEK. RUSYA'YA baðlý Mordovya Özerk Cumhuriyeti’nde Ýstanbul Üsküdar Müftülüðü’nün katkýlarýyla inþa edilen Üsküdar Merkez Camii ibadete açýldý. Çinileri Kütahya’dan, halýlarý Manisa’dan ve avizeleri Ankara’dan gelen 600 kiþinin ibadet edebileceði caminin masraflarýnýn önemli bir kýsmýný Üsküdar Müftülüðü üstlendi. Mordovya’nýn baþþehri Saransk’ta düzenlenen açýlýþ töreninde konuþan Mordovya Özerk Cumhuriyeti Baþkaný Nikolay Merkuþkin, caminin açýlmasýnda emeði geçenlere þükranlarýný sundu. Merkuþkin, “Geleneksel dinler, maneviyatýn, dinin ve ahlâkýn geliþmesinde, doðmasýnda çok önemli rol oynuyor. Üsküdar Camii sembolik olarak komþu sokakta bulunan Kazan kilisesine çok yakýn. Bunun anlamý þu: Cumhuriyetimizde yaþayan halklar dostluk, uyum, karþýlýklý anlayýþ, barýþ ve huzur içinde yaþýyor. Caminin açýlýþý sadece Mordovya için deðil, bütün Rusya için önemli olay” dedi. Rusya’da çeþitli ýrk ve din temsilcilerinin yüzyýllardýr birlikte yaþadýklarýna vurgu yapan Merkuþkin, son yýllarda Mordovya’da 40’tan fazla cami açýldýðýný, bunun da yönetimin Müslüman geleneklerine olan saygýsýnýn bir iþareti olarak görülmesini istedi. Konuþmanýn ardýndan Rusya Müslümanlarý Merkezi Dinî Ýdaresi Baþkaný Talgat Taceddin, Mordovya Baþkaný Merkuþkin’e Rusça mealli Kur’ân-ý Kerim hediye etti.
SIRADA KUR’ÂN KURSU VAR TÖRENE Türkiye Moskova Büyükelçiliði Din Müþaviri Fahri Saðlýk, Mordovya Müftüsü Zyaki Ayzatullin, Ýstanbul Üsküdar Müftüsü Mehmet Gök ve Türkiye’den gelen heyet katýldý. Binden fazla inanýn katýlýmý ile gerçekleþen törene çevre illerin müftüleri ve din adamlarý da iþtirak etti. Cami inþasýna katkýlarýndan dolayý Üsküdar Müftüsü’ne teþekkür eden Merkuþkin, Türk heyete çeþitli hediyeler verdi. Mordovya Müftülüðü iki yýl önce Ýstanbul Üsküdar Müftülüðü ile “Kardeþ Þehir” anlaþmasý yapmýþtý. Yaklaþýk 90 bin Müslüman nüfusun yaþadýðý Mordovya’da 60’ýn üzerinde camii bulunuyor. 2010’da temeli atýlan cami, kýsa sürede tamamlanarak ibadete açýlýrken, birkaç ay içinde cami yanýnda bir Kur’ân Kursu’nun inþasýna da baþlanacaðý kaydedildi. Caminin açýlýþý ile ilgili bilgi veren Türkiye Moskova Büyükelçiliði Din Müþaviri Saðlýk, Türkiye ve Rusya müftülükleri arasýnda iþbirliklerinin süreceðini, gelen talepler doðrultusunda adýmlarýn atýlacaðýný söyledi. Bölge halkýnýn da kendilerini çok iyi karþýladýklarýna vurgu yapan Saðlýk, “Mordovya Cumhuriyeti Baþkaný Merkuþkin, Rusya Müslümanlarý Merkezi Dinî Ýdaresi Baþkaný Taceddin ve yerel dinî makamlarla ikili görüþmeler de gerçekleþtirdik” dedi. Moskova / cihan