18 Temmuz 2011

Page 1

Y GERÇEKTEN HABER VERiR

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR

YIL: 42

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ/ 75 Kr

SAYI: 14.870

www.yeniasya.com.tr

TERÖR, GERÝ ADIM ATTIRMASIN Ümit Fýrat

TÜRKÝYE’NÝN DEMOKRASÝ VE ÖZGÜRLÜKLERDEN YANA TAVIR ALMASINI ÝSTEYEN YAZAR ÜMÝT FIRAT, “BENZERLERÝNÝ GEÇMÝÞTE DE GÖRDÜÐÜMÜZ KARANLIK SENARYO ÝYÝLEÞTÝRMELERE ENGEL OLMASIN” DEDÝ.

BENZER SENARYOLARI GEÇMÝÞTE DE ÇOK DEFALAR GÖRDÜK

ZAMANLAMA DÝKKAT ÇEKÝCÝ, UZLAÞMA ÖNCESÝ HEP BÖYLE OLDU

u­ Kürt aydýný Ümit Fýrat, Diyarbakýr’dan gelen þehit haberinin Türkiye’nin temel haklarýna, özgürlüklerine dönük iyileþtirmelerin önünü kesmemesi gerektiðini söyledi. Ayný senaryonun geçmiþte defalarca yaþandýðýný hatýrlatan Fýrat, “Hükümet, acý da olsa bu gibi olaylarýn neye hizmet ettiðini bilerek önüne bakmaya, programladýðý þeyleri yapmaya devam etmeli” dedi.

u­ Olayýn zamanlamasýna da dikkat çeken Fýrat, “Zamanlama önemli. 20 yýldýr hep böyle tam el tutuþulacaðý sýrada böylesi hadiseler oluyor. Seçimler oldu, partiler arasýnda bir takým uzlaþma zeminleri aranýyor, yeni bir anayasa gündemde, Türkiye’nin temel haklarýna, özgürlüklerine dönük bazý iyileþtirici tedbirler konuþulurken böylesi hadiseler çýkýyor” diye konuþtu. Haberi sayfa 4’te

MAVÝ MARMARA SALDIRISI ÝÇÝN

Ýsrail, “ihtiyatlý özür”e hazýr

BALIK— JÝTEM’i deþifre etmek AKP’nin namus ve vicdan borcu olarak algýlanmalý. JÝTEM deþifre edilirse bunun içinde bildik isimler de yer alabilir. FOTOÐRAF: MURAT SAYAN

ARAÞTIRMACI-YAZAR UÐUR BALIK:

Çatýþmanýn odaðýnda JÝTEM var uJÝTEM’le ilgili araþtýrmalar yapan yazar Uður Balýk, “Bu insanlar Ergenekon’da kullanýldýlar. Ergenekon’un çözülemeyen daha içte, tetikçi kolu var. Ergenekon soruþturma sürecinin derinleþmesine izin vermiyorlar. Derinleþirse özellikle Güneydoðu’ya uzanýrsa Ergenekon’un boyutu deðiþir” dedi.

Tepki için yürüdüler

H. HÜSEYÝN KEMAL’ÝN RÖPORTAJI SAYFA 12’DE

MEHMET BAYRAKTUTAR:

Terörün hedefi yeni anayasa

u­ Mavi Marmara saldýrýsýnda öldürülen Türkler’le ilgili olarak Haaretz gazetesine konuþan Ýsrail Savunma Bakanlýðý yetkilileri, dilenecek “ihtiyatlý bir özrün Ýsrail Savunma Güçlerine karþý Türk organizasyonlarý tarafýndan açýlan dâvâlarý sonlandýrabileceði ve bu meseleyi artýk bitirebileceðini belirtti. Haberi sayfa 5’te

uDiyanet-Sen Genel Baþkaný Mehmet Bayraktutar, Diyarbakýr’ýn Silvan ilçesin de ki ha in sal dý rýy la il gi li o la rak, ‘’Normalleþmeye doðru atýlan her adýmýn hemen ardýndan kanlý planlarýn devreye sokulmasý, özgürleþmeye giden ülkenin önünü kesmeye yöneliktir. Þimdi de hedef anayasadýr’’ dedi.n4’te

SURÝYE MUHALEFETÝ ÝSTANBUL’DA TOPLANDI

Muhalifler konsey kurdu

YANGINI BOMBALAR ÇIKARMADI!

Genelkurmay’dan soruþturma

Futbolun gözü Cenevre’de u­ Türkiye’yi sarsan futbolda þike iddialarýna yönelik soruþturmasý kapsamýnda gözler, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF), bugün Cenevre’de Avrupa Futbol Federasyonlarý Birliði (UEFA) yetkilileriyle yapacaðý toplantýya çevrildi. nSPOR’da

ISSN 13017748

Mahpuslara din dersi u­ A da na Müf tü lü ðü ta ra fýn dan Ceyhan M Tipi Kapalý Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlülere, dinî ve ahlâkî konularda bilgi vermek, insan, aile, millet ve vatan sevgisini aþýlamak amacýyla din kültürü ve ahlâk dersi veriliyor. Haberi sayfa 3’te

FOTOÐRAF: AA

u­ Suriye muhalefetinin yaklaþýk 350 temsilcisinin katýlýmýyla Ýstanbul’da toplanan Suriye Ulusal Kurtuluþ Konferansýnda, Beþþar Esad yönetiminin devrilmesinin baþarýlmasý halinde iktidar boþluðunu dolduracak geniþ tabanlý bir gölge hükümetin oluþturulmasý amacýyla çalýþacak bir Konsey kuruldu. Haberi sayfa 7’de

Diyarbakýr’ýn Silvan ilçesi kýrsalýnda terör saldýrýsýnda þehit olan 13 asker ve Siirt’te þehit olan komiser Osman Demir için Türkiye’nin birçok ilinde yürüyüþ düzenlendi. Yürüyüþe gazeteciler, sivil toplum kuruluþu mensuplarý, siyasî parti il ve ilçe baþkanlarý ve vatandaþlar katýldý. Protesto yürüyüþünde PKK aleyhine sloganlar atýldý. Haberi sayfa 4’te

OPERASYONA NEDEN ÖZEL BÝRLÝKLER GÝTMEDÝ?

Ýhmal iddiasý u13 erin þehit olduðu Silvan baskýný ile ilgili ihmal iddialarý yükseliyor. Özel birlikler dururken araziyi tanýmayan tecrübesiz askerlerin neden operasyona gönderildiði sorusuna cevap aranýrken, çatýþma sonrasý helikopterlerin de olay mahalline geç gönderildiði iddia ediliyor. YAZISI MEDYA-POLÝTÝK’TE

uGenelkurmay, Diyarbakýr’ýn Silvan ilçesinde 13 askerin þehit olduðu saldýrýyla ilgili soruþturma baþlattý. Askerî yetkililer, yangýnýn uçaklardan atýlan bombalardan çýktýðý iddiasýný yalanladý. n4’te

TZOB: Ramazan fýrsatçýlarý iþbaþýnda uHaberi sayfa 11’de


2

LÂHÝKA

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

Vazifen fahr deðil þükürdür

Allah herþeyi hakkýyla bilir ve kullarýna hilimle muâmelede bulunur, ceza vermekte acele etmez. Nisâ Sûresi: 12 / Âyet-i Kerime Meâli

FOTOÐRAF: OSMAN KURUN

‘‘

Y

‘‘

Senin vazifen fahr deðil, þükürdür. Sana lâyýk olan þöhret deðil, tevâzudur, hacâlettir. Senin hakkýn medih deðil istiðfardýr, nedâmettir. Senin kemâlin hodbînlik deðil, hudâbînliktedir.

On Sekizinci Söz [Bu Sözün iki makamý var. Ýkinci Makamý daha yazýlmamýþtýr. Birinci Makamý Üç Noktadýr.]

B

irinci nokta: “Yaptýklarý kötülüklerle sevinen ve yapmadýklarý hayýrla övülmekten hoþlanan kimseleri, sakýn azabdan kurtulurlar zannetme. Onlar için pek acý bir azab vardýr.” (Al-i Ýmrân Sûresi: 188.) Nefs-i emmâreme bir sille-i te’dib Ey fahre meftun, þöhrete mübtelâ, methe düþkün, hodbînlikte bîhemtâ sersem nefsim! Eðer binler meyve veren incirin menþei olan küçücük bir çekirdeði ve yüz salkým ona takýlan üzümün siyah kurucuk çubuðu bütün o meyveleri, o salkýmlarý kendi hünerleri olduðu; ve onlardan istifade edenler o çubuða, o çekirdeðe medih ve hürmet etmek lâzým olduðu, hak bir dâvâ ise, senin dahi sana yüklenen ni’metler için fahre, gurura, belki bir hakkýn var. Halbuki, sen dâim zemme müstehaksýn. Zîrâ o çekirdek ve o çubuk gibi deðilsin. Senin bir cüz-i ihtiyârýn bulunmakla, o ni’metlerin kýymetlerini fahrin ile tenkîs ediyorsun. Gururunla tahrip ediyorsun ve küfrânýnla iptal ediyorsun ve temellükle gasb ediyorsun. Senin vazifen fahr deðil, þükürdür. Sana lâyýk olan þöhret deðil, tevâzudur, hacâlettir. Senin hakkýn medih deðil istiðfardýr, nedâmettir. Senin kemâlin hodbînlik deðil, hudâbînliktedir. Evet, sen benim cismimde âlemdeki tabiata benzersin. Ýkiniz, hayrý kabul etmek, þerre mercî olmak için yaratýlmýþsýnýz. Yani, fâil ve masdar deðilsiniz, belki münfail ve mahalsiniz. Yalnýz bir tesiriniz var; o da hayr-ý mutlaktan gelen hayrý güzel bir sûrette kabul etmemenizden, þerre sebep olmanýzdýr. Hem, siz birer perde yaratýlmýþsýnýz; tâ güzelliði görülmeyen zâhirî çirkinlikler size isnad edilip, Zât-ý Mukaddese-i Ýlâhiyenin tenzihine vesîle olasýnýz. Halbuki, bütün bütün vazife-i fýtratýnýza zýd bir sûret giymiþsiniz. Kabiliyetsizliðinizden hayrý þerre kalbettiðiniz halde, Hàlýkýnýzla güyâ iþtirâk edersiniz. Demek, nefisperest, tabiatperest, gayet ahmak, gayet zâlimdir. Hem deme ki, “Ben mazharým. Güzele mazhar ise güzelleþir.” Zîrâ, temessül etmediðinden, mazhar deðil, memerr olursun. Hem deme ki, “Halk içinde ben intihab edildim. Bu meyveler benim ile gösteriliyor. Demek bir meziyetim var.” Hayýr, hâþâ! Belki herkesten evvel sana verildi; çünkü herkesten ziyâde sen müflis ve muhtaç ve müteellim olduðundan en evvel senin eline verildi.Hâþiye Hâþiye: Hakîkaten, ben de bu münâzarada Yeni Said nefsini bu derece ilzam ve iskât etmesini çok beðendim ve “Bin bârekâllah” dedim. Sözler, s. 209 LÛGATÇE: nefs-i emmâre: Kötülüðü emreden nefis. sille-i te’dib: Edeplendirme tokadý. fahr: Övünme, gurur. hodbînlik: Kendini beðenmiþlik, kendini görmek. bîhemtâ:Benzersiz,eþsiz. menþe: Kaynak. zemm: Kötülemek, ayýplamak, yermek. cüz-i ihtiyâr: Dilediði gibi hareket edebilme. Yani: Herhangi bir þeyi yapmak veya yapmamak hususunda bir tarafý tercih etmek iktidar ve serbestliði. tenkîs: Eksiltme. küfrân: Nankörlük etmek. temellük: Sahiplenme. hacâlet: Utanma. hudâbînlik: Hakký ve hakikatý gören. Cenâb-ý Hakk’ý tanýyan. mercî: Merkez. Kaynak.

Baþ vurulacak yer. masdar: Bir þeyin sudur ettiði (çýktýðý) menba. münfail: Ýnfiâl eden. Te’sir ile harekete geçen. mahal: Yer. tenzih: Kusur ve noksanlýktan uzak saymak. vazife-i fýtrat: Yaratýlýþ vazifesi. kalbetme: Deðiþtirme. Hâlýk: Yaratýcý. nefisperest: Nefsinin isteklerine uyan. Nefsine taparcasýna düþkün olan. tabiatperest: Her þeyin kendi kendine olduðunu veya tabiatýn meydana getirdiðini kabul eden. mazhar: Sahip olma, nail olma, þereflenme, ortaya çýkma ve görünme yeri. temessül: Yansýma. memerr: Geçilecek yer. Cadde, sokak. Geçit yeri. intihab: Seçme.

Öze dönüþ yazýlarý - 5

Sessiz olun, gençler okuyor! FURKAN DEMÝR furkan@furkandemir.com

“Yaratan Rabbinin adýyla oku! Oku! Rabbin en büyük kerem sahibidir.” (Alâk Sûresi, 1 ve 3. âyet) Duymayan kalmasýn, biz sessizlik istiyoruz! Bütün dünya ve dünyaya ait her þey sessiz olsun artýk. Ve dünyanýza ait dünyalýklar, âleminizden sukût etsin. Fani þiþe parçalarý elmasa, bakiye müteveccih fiillerimiz az bir dünya menfaatine deðiþilmesin. Uhuvveti kýran kelimeler, gýybet kokan cümleler, fitne oluþturacak fiiller yok olsun. Sessiz olsun dünya, sesini çýkaramaz olsun artýk nefis! Çünkü, Geyve’de okuyan nesl-i cedid misâli gençler sizlerden gelen duâlarla günlerdir böyle bir hayat sürme gayretindeler. *** Þu an Geyve ormanlarýnda tefekkürî bir ortamýn içerisinde bulunuyoruz. Dünyaya “Sus!” diyen, nefsini “sessize” alan gençlerle birlikte günlerdir Nurlarý okuyoruz. Bu gençlerin ne dünyadan haberleri var, ne de haber deðeri verilen dünyalýk olaylardan. Burada 25 ayrý il, 50’yi aþan farklý istidat bir arada. Tek bir hedef, tek bir gaye uðruna bir ipin üzerine yan yana dizilen birler misâli. Onlarýn tek bir meþguliyeti var, o da Külliyat’ý bitirmek. Asr-ý Saadet’teki sahabeler gibi kafasýný kýzgýn çöllerden-–nefis, his, heva gibi—çýkartýp, Resulullah’ýn sünnet-i seniyyesine koþmakla meþguller. “Nefs-i emmârenin zebunu, cin ve ins þeytanlarýn hedefi olmaktansa, bu Kur’ânî ve hasbî sohbetten zevk almak” ve “lâyýkýyla yapamýyorlarsa da yolunda bulunmak istiyorlar.” Onlar eski zamanýn çilehanelerindeki nefis terbiyesinin, ahirzamandaki gönüllü mahkûmlarý. Tatillerini ‘atalet’ kavramýndan “kahraman kardeþler” olarak çýkartan gençler. Onlar, günlük 10-12 saat okuyarak, okumayý dem ve damarlara iþlettirme derdindeler. Okumaktan yorulurlarsa eðer, gözlerini kâinat kitabýna çeviriyorlar. Ormanýn içlerine doðru ilerledikten sonra saatlerce okuyup öyle dönüyorlar. Re’fet Aðabeyin “Ýnsan okudukça okuyor ve namütenâhî bir zevk-i manevî hissederek hiç elinden býrakmak istemiyor.” duygularýna þahit oluyorlar ve kendilerini þahit gösteriyorlar. Ahmet Zekai Abi gibi “billûrî sular akýtan ulu pýnarýn suyundan kana kana içmek için” acele ediyorlar. Zira koskoca bir Külliyat’ý bitirmek için yirmi beþ günleri var. Hayýrda acele ediyor ve birbirleriyle tatlý bir yarýþ içerisine giriyorlar. Ama bu yarýþta “ene’lere” yer yok. Asým Abi gibi “Okumaya doymuyor, okudukça hasýl olan þevk ve lezzeti hesaba getiremiyorlar.” Zübeyir Aðabey gibi “kýsaca Kur’ân talebesi” olma yolunda ilerliyorlar.

Evet, þimdi Geyve’ye gelenler; okudukça risâleleri, feyizâver nurlarý saçanlarý görecek, okudukça iþtiyak getiren ve usanç nedir bilmeyen gençleri bulacak. Bu büyük dâvânýn altýna omuzlarýný koyanlarýn ileriye dönük hizmet düþüncelerini dinleyecek. Ýlk okuyanlar ve okumasýný kat be kat arttýranlar... Sorsanýz “Okuduðunuz yerlerden en çok neresi etkiledi sizi?” diye, Nurlarýn çeþit

Burasý “Men Rabbüke?” (Rabbin kim?) soru suna verilecek cevabýn antreman alaný. Nurlardan bu kadar okunur da ikram-ý Ýlâhî nev’inden olan tevafuklar olmaz mý hiç? Bazýlarýndan kýsaca bahsedelim. Meselâ bir kardeþimiz güneþi tefekkür ettikten sonra indirir kitaba gözlerini. Ve kaldýðý yerde “Güneþler kuvvetinde 12. Lem’a” yazýlýdýr. Baþka bir kardeþimiz “Aðabey, kiþi sevdiði ile beraberdir

çeþit yerlerini ilk defa duyar gibi olacaksýnýz. Onlar, Üstadýn yýllar önce söylediði “Var olunuz, bahtiyar olunuz” hitabýna, Geyve ormanla rýndan, Hafýz Ali misâli “Var ol ey sevgili Üstadýmýz!” diye karþýlýk veriyorlar. Bütün bu sesleri duymanýz için gelmeniz, yerinde görmeniz gerekiyor. Geldiðiniz de ise sessiz bir þekilde okumanýz gerekir. Zira burada günün gece gündüz her saatinde muhakkak okuyanlarý bulabilirsiniz. Burada bizden baþka okuyanlarý da hissedersiniz. Sizinle beraber nura gönül vermiþ þehitlerin de okuduðunu hissedebilirsiniz. Niye olmasýn? Nurlarýný okuyanlarý yalnýz býrakmayan Üsta dý da baþlarýnda görebilirsiniz. Salâtü selâmý dillerinden eksik etmeyen “özlediði kardeþlerini” görmek isteyen Resûlullah’ý (asm) da bulabilirsiniz. Yýllar önce “Saidler, Hamzalar, Ömerler…” diyerek seslenen Üstadlarýna, lisân-ý halleriyle “Sadakte Üstadým!” diye cevap veren gençleri görürsünüz. Geyve’den eve dönerken “Bu kardeþimizi yirmi mektub yerinde, size canlý bir mektub olarak gönderdik.” diyen Üstadýmýz gibi canlý mektub nevinden evlerine dönecek kardeþlerle tanýþacaksýnýz. ***

inþâallah” derken aðabeyine, ayný platformda bulunan diðer bir kardeþ okumasýný dýþtan yapar ve okuduðu satýr “Kiþi sevdiði ile beraberdir” hadisinin olduðu kýsýmdýr. Güneþten bunalýnca bir kardeþ, Nurlardan rüzgâr ile ilgili bir bahis açar ve okur. Okumasý ile birlikte muazzam bir rüzgâr eser ve serinletir kardeþleri. Bir akþam sebzelerimiz bitti derken, gecenin yarýsýnda bir iki aðabey

haberimiz olmaksýzýn gelirler ve lâzým olan sebzeleri býrakýp giderler. Bu ve buna benzer tevafuklarý görmeniz mümkün burada. Evet, programýmýz bütün hýzýyla devam ediyor. Ýlâhiler ve hatimlerle geçirdiðimiz kandil programý, kâinat kitabýyla Nurlarý okumak, neþeli tesbihatlar ve derslerimiz, akþam sohbetlerimiz, aþçýmýz Muammer Aðabeyin yaptýðý leziz yemeklerin yaný sýra namazlardan sonra söylediði: “Baþýnýzý koydunuz mübarek yola, Talebe oldunuz Risâle-i Nur’a, Ben de aþýk oldum bu kutlu dâvâya, Sizi seviyorum hep seveceðim“ gibi kýsa þiirler programýmýza þevk katýyor. Zaten programýn özü ihlâs ve þevkten oluþuyor. Ziyaretimize gelenler þevk alýyor, þevk veriyorlar. Meselâ; ziyaretimize gelen Arif Aðabey “Nasýl camiler, Kâbe’nin þubesi oluyor. Geyve’yi de Barla’nýn þubesi yapmýþsýnýz” demiþti. Evet, þüphesiz burasý Barla’nýn bir þubesi. Fakat þükür ki birçok þube var þimdi dünyada. Þu an sayýsýný bilemediðimiz kadar yerde programlar devam ediyor. Ankara üniversiteli Nur Talebeleri Çaycuma’da Külliyatlarýný bitirmek için gayret ederken, hanýmlar liselilerle birlikte Külliyatlarýný bitirme aþamasýna gelmiþ bulunuyorlar. Diyeceksiniz, bu tür programlarý biz de yapmalýyýz, “fakat manilerin haddü payaný yok.” O zaman Hulusi Aðabey gibi olup, “Dün yayý sýrtýma yükleseler, her tarafý ateþle sarsalar, bu ulvî düþünceme mani olmuyor.” demeniz gerekecek. Ve Zübeyir Aðabeyin “Bu dâvâ her kiþinin deðil, er kiþinindir” sözlerini hatýrlayacaksýnýz. Velhâsýl, gençlerin size selâmý var. Onlar ellerini açýp her vakit sürekli duâ ediyorlar. Sizden de ‘duâ musluklarýnýzý’ açmanýzý talep ediyorlar. Þimdi okuma, þimdi sessiz olma vakti. Kâinatta cevelân eden musikîyi sessizce dinleme zamaný.


HABER

Y

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

HABERLER

ÇÜ’ye uluslar arasý kongre merkezi

ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Alper Akýnoðlu, üniversite yerleþkesinde yapýmý devam eden uluslar arasý kongre merkezi inþaatýnda sona gelindiðini, bir yýl içinde tamamlayarak hizmete açacaklarýný bildirdi. Akýnoðlu, yaptýðý açýklamada, 150 dönüm arazide kurulan 2 bin kiþilik uluslar arasý kongre merkezinde, ayný anda 8 dilde tercüme yapýlabileceðini, güvenliðin uluslar arasý standartlar gereði en üst seviyede olacaðýný söyledi. 2 bin kiþilik salonun yaný sýra VIP ve küçük çalýþma odalarý ve restoran bulunacak merkezin inþaatýný bir yýl içinde tamamlamayý planladýklarýný ifade eden Akýnoðlu, ‘’Kongre merkezinin içerisine sahne malzemesini taþýyan araçlar girebilecek. 300 kiþilik bir grup salonda sahne alabilecek. Salonun en önemli özelliði, arkada oturan insanlarýn da sahneye hakim olabilmesi. Salonda, ayný anda 8 dilde tercüme yapýlabilecek’’ dedi. Akýnoðlu, salon sýkýntýsý dolayýsýyla Çukurova yapýlmasý gereken kongrelerin Antalya’ya kaydýðýný vurgulayarak, ‘’Artýk Çukurova’nýn, Ortadoðu’daki ülkelerin de yararlanabileceði bir kongre merkezi var. Burada sadece üniversitelerin kongreleri deðil, büyük sanatsal ve kültürel etkinlikler de düzenlenebilir’’ diye konuþtu. Adana / aa

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým:Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

ISSN 13017748

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 17 Þaban 1432 Rumî: 5 Temmuz 1427

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 3.44 3.37 4.03 3.59 3.50 3.19 3.19 3.03 3.47 3.35 3.59

Güneþ 5.26 5.27 5.44 5.48 5.42 5.04 5.06 4.54 5.37 5.17 5.43

Öðle 12.52 13.02 13.11 13.22 13.17 12.32 12.36 12.28 13.11 12.44 13.11

Ýkindi 16.40 16.56 16.58 17.15 17.11 16.22 16.28 16.22 17.05 16.32 17.01

Tutuklu ve hükümlülere din kültürü ve ahlâk dersi ADANA Müftülüðü tarafýndan Ceyhan M Tipi Kapalý Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlülere, dinî ve ahlâkî konularda bilgi vermek, insan, aile, millet ve vatan sevgisini aþýlamak amacýyla din kültürü ve ahlâk dersi veriliyor. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ile Adalet Bakanlýðý arasýndaki tutuklu ve hükümlülerin dinî ve ahlâkî geliþmelerini saðlamaya yönelik iþbirliði protokolü gereði, Adana Müftü Vekili Vaiz Murat Han Aksoy, hükümlülere verdiði derste, hatasýz insanýn olamayacaðýný, önemli olanýn hatalardan ders alarak tekrarlamamak olduðunu kaydetti.

Herkesin, nerede olursa olsun Allah’ýn kulu olduðunu kaydeden Aksoy, “Bizler mahkeme-i Kübra’ya inanan insanlarýz. Bu, suç iþlemeyi azaltan bir anlayýþtýr. Ýnananlar, cennetlerini yanlarýnda taþýyan insanlardýr. Bu da Allah ve peygamber sevgisidir. Bu sevgi, yaratýlaný yaratandan dolayý sevmeyi gerektirir” dedi. Peygamberler dýþýnda, hiçbir kimsenin günahtan korunmuþ olmadýðýný ifade eden Aksoy, “Herkes günah iþleyebilir, ne var ki insanlar birbirlerine oranla daha az, daha çok günah iþleyebilirler. Peygamberimiz (asm) bu hususu þöyle ifade buyuruyor; ‘Ýn-

sanoðlunun hepsi günah iþler. Günah iþleyenlerin en hayýrlýsý ise (iþlediði günaha piþman olup) tövbe edenlerdir.’ Ýnþallah, burasý da sizler için bir Medrese-i Yusufiye olur” diye konuþtu. Ders sonunda Müftü Vekili Aksoy, hükümlü ve tutuklularýn sorularýna cevap verdi. Daha sonra din görevlileri, Ceyhan Merkez Camii Ýmam Hatibi Hayrettin Emel, Sanayi Camii Ýmam Hatibi Davut Esenboða ve Narlýk Köyü Ýmam Hatibi Mehmet Derin tarafýndan okunan ilâhiler ve Kur’ân-ý Kerim’in ardýndan, Müftü Vekili Vaiz Murat Han Aksoy’un yaptýðý duâ ile program sona erdi. Adana / cihan

Kuþ Cenneti’ne ‘tabiî’ yol yapýlýyor

ÝZMÝR Kuþ Cenneti’ni Koruma ve Geliþtirme Birliði, þehrin kuzeydeki cazibe alanlarýndan olan ve dünyadaki sayýlý merkezlerin baþýnda gelen Ýzmir Kuþ Cenneti’ni Ýzmir turizminin en önemli yerlerinden biri haline getirecek yeni düzenlemelere baþladý. Ýzmir Büyükþehir Belediyesi Fen Ýþleri Daire Baþkanlýðý’na baðlý ekipler, Cennet’teki 22 kilometrelik mevcut yolu düzenleme çalýþmalarýna baþladý. Ýzmir Büyükþehir Belediyesi ve Ýzmir Kuþ Cennetini Koruma ve Geliþtirme Birliði Baþkaný Aziz Kocaoðlu, Cennet’in içinden geçen yolun ziyaretçiler için yeniden düzenlenmesinin önemine deðinerek, çalýþmalar kapsamýnda tamamen tabiî malzemelerin kullanýldýðýný söyledi. Kuþ Cenneti’nin yapýsýna uygun olmayan asfalt ve benzeri maddelerin hiçbir þekilde kullanýlmadýðýna dikkat çeken Baþkan Aziz Kocaoðlu, “SÝT Kurulu’ndan alýnan onaylardan sonra ekiplerimiz, mevcut 22 kilometrelik yolu kuþ Cenneti’nin dokusuna uygun þekilde yeniden düzenleniyor” dedi. Ýzmir / cihan

Tavþan Adasý’nda yangýn

BALIKESÝR'ÝN Ayvalýk ilçesi yakýnlarýndaki Tavþan Adasý’nda çýkan yangýn, erken fark edilerek helikopterle yapýlan müdahale sonucu kýsa sürede söndürüldü. Alýnan bilgiye göre, Ege Denizi’nde Ayvalýk ilçesine yakýn mesafede olan Tavþan Adasý’ndan dumanlar yükseldiðini gören vatandaþlar, durumu jandarmaya ve Orman Ýþletmesi Müdürlüðüne bildirdi. Ýhbar üzerine Altýnoluk Orman Ýþletmesi Müdürlüðünde orman yangýnlarý için hazýr bekletilen helikopter, yangýna müdahale etti. Helikopterle havadan yapýlan müdahale sonucu yangýn kýsa sürede söndürüldü. Ayvalýk Kaymakamý Nihat Nalbant, yaptýðý açýklamada, yangýn ihbarýnýn ulaþmasý üzerine hemen helikopterle müdahale edildiðini söyledi. Helikopterle müdahale sonucu yangýnýn söndürüldüðünü belirten Nalbant, yangýnýn çýkma sebebine iliþkin araþtýrmanýn sürdüðünü söyledi. Ayvalýk / aa

Alzheimer hastalýðý teþhisinde yeni umut

ALZHEÝMER hastalýðýnýn iþaretlerinin basit bir göz testiyle belirlenmesini saðlayabilecek bir yöntemin geliþtirilmesi konusunda umut verici adýmlar atýldý. Avustralyalý ve Amerikalý bilimcilerin üzerinde çalýþtýðý yöntem henüz test aþamasýnda ve üzerinde daha fazla çalýþýlmasý gerekiyor. Yöntem, hastalýðýn yalnýz beyinde deðil, gözlerde de deðiþikliðe yol açmasýndan yola çýkýlarak geliþtiriliyor. Testte, rutin göz incelemelerinde olduðu gibi hastanýn gözünü geniþletmek için göz damlasý uygulanýyor. Araþtýrmacýlar, 110 saðlýklý insanla, 13 Alzheimer hastasýnýn ve 13 Alzheimer öncesi hastanýn retina fotoðraflarýný inceleyerek, Alzheimer hastalarýnýn belirli retina damarlarýnýn, diðer gruplardakine göre farklýlýk gösterdiðini gözlemledi. Paris / aa

Çevre ve Þehircilik Bakaný Erdoðan Bayraktar, 19 milyona yakýn binanýn incelenerek, ruhsatsýz ve imarsýz olanlarýnýn yýkýlacaðýný bildirdi.

Þehirlerin çehresi deðiþecek ÇEVRE VE ÞEHÝRCÝLÝK BAKANI BAYRAKTAR TÜRKÝYE’DEKÝ YAKLAÞIK 19 MÝLYON CÝVARINDAKÝ KONUT STOKUNUN ENVANTERÝNÝN YENÝDEN ÇIKARTILACAÐINI BÝLDÝRDÝ. ÇEVRE ve Þehircilik Bakaný Erdoðan Bayraktar, ‘’Yapmamýz gereken iþ, Türkiye’deki yaklaþýk 19 milyon civarýndaki konut stokunun envanterini yeniden çýkartarak, ruhsatsýz, imarsýz, mühendislik birimine aykýrý, depreme dayanýksýz, salaþ, kaçak yapýlarý þehirlerimizden söküp atmaktýr’’ dedi. Bayraktar, Trabzon Valiliðini ziyaretinde yaptýðý açýklamada, Trabzon halkýný memnun etmeye çalýþacaklarýný belirtti. Ziyarette, Trabzon Vali Vekili Aziz Mercan, Bakan Bayraktar’a telkariden yapýlan gümüþ kahve takýmý hediye etti. Daha sonra Trabzon Belediyesine geçen Bayraktar, dünyanýn artýk þehirleþtiði-

ni vurguladý. Bayraktar, þöyle devam etti: ’’Dünya nüfusunun yüzde 50’sinden fazlasý þehirlerde yaþýyor. Türkiye nüfusunun yüzde 75’inden fazlasý artýk þehirlerde yaþýyor. Þehirleþme, kalkýnmanýn, geliþmenin getirdiði bir olgudur. Þehirleþme, çalýþmanýn, daha iyi iþ, daha iyi aþ, daha iyi eðitim almanýn getirdiði bir olgudur. Þehirleþmenin, kendi yöresinde aþ ve iþ bulamayan insanlarýn oluþturduðu bir çarpýk yapý deðil, kendi bilimsel kaidesi üzerine oturan, bir düzen içerisinde oluþmasý için Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý kurulmuþtur. Çevre artýk dünyanýn þu anda üzerinde en hassasiyetle durduðu bir konudur.’’

“ÞEHÝRLERÝMÝZE AÐIRLIK VERECEÐÝZ’’ Bayraktar, þehirleri oluþtururken çevreye çok dikkat edeceklerini dile getirerek, þunlarý kaydetti:’’Þehirleri oluþtururken çevrenin bize atalarýmýzdan kalan bir miras deðil, bizim gelecek nesillere borçlu olduðumuz bir olgu olduðunu bilerek hareket edeceðiz. Faunadan floraya, iklimden coðrafi yapýya, arkeolojik olgulardan ve alanlardan tutunuz tabiatýn getirdiði sit alanlarýna varýncaya kadar tamamýný korumak, geliþtirmek suretiyle þehirlerimize aðýrlýk vereceðiz. En Çevre ve Þehircilik Bakaný önemli yapmamýz gereken iþ, TürkiErdoðan Bayraktar ye’deki yaklaþýk 19 milyon civarýndaki konut stokunun envanterini yeniden çýkartarak, ruhsatsýz, imarsýz, mühendislik birimine aykýrý, depreme dayanýksýz, salaþ, kaçak yapýlarý þehirlerimizden söküp atmaktýr. Bizim bakanlýðýmýz onun için oluþturuldu.’’ Ziyarette Trabzon Belediye Baþkaný Orhan Fevzi Gümrükçüoðlu, Bayraktar’a el yapýmý ürün hediye etti. Trabzon / aa

Muðla’daki kazada da 3 kiþi öldü, 3 kiþi yaralandý.

Uçuruma yuvarlanan otomobilde 3 kiþi öldü ANTALYA'NIN Alanya ilçesi Kuþyuvasý mevkiinde 200 metre derinliðindeki uçuruma yuvarlanan otomobildeki 3 kiþinin cesedi, itfaiye, orman iþçileri ve vatandaþlar tarafýndan 6 saat süren çalýþmanýn ardýndan cesetleri uçurumdan çýkardý. Hüseyin Taþar (53) ve eþi Naciye Taþar (50), Alanya’nýn Gümüþkavak Köyünden Kaplanhaný Yaylasý’ndaki yakýnlarýnýn yanýna gitmek üzere Kerim Gökdað’ýn (53) kullandýðý 07 NL 463 plâkalý otomobille yola çýktý. Otomobil, Kuþyuvasý mevkisinde sürücü Kerem Gökdað’ýn direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu 200 metre derinliðindeki uçuruma yuvarlandý. Otomobilde bulunanlarýn yakýnlarýnýn ihbarý üzerine arama baþlatan jandarma, aracýn yerini öðle saatlerinde tesbit etti. Kerim Gökdað ile Haseyin Taþar’ýn cesedi otomobilde, Naciye Taþar’ýn cesedi ise aracýn yaklaþýk 100 metre uzaðýnda bulundu. Alanya / aa

Akþam 20.06 20.24 20.24 20.43 20.40 19.49 19.55 19.50 20.33 19.58 20.27

Yatsý 21.39 22.05 21.57 22.23 22.21 21.24 21.32 21.31 22.13 21.31 22.02

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 3.45 4.09 3.24 3.33 3.50 3.14 3.29 3.03 3.03 3.31 4.00

Güneþ 5.40 5.54 5.19 5.20 5.35 5.10 5.11 4.57 4.49 5.27 5.38

Öðle 13.17 13.25 12.58 12.51 13.03 12.48 12.38 12.34 12.20 13.06 12.59

Ýkindi 17.13 17.16 16.55 16.43 16.53 16.44 16.27 16.30 16.11 17.03 16.44

Akþam 20.43 20.43 20.25 20.10 20.20 20.14 19.53 20.00 19.38 20.33 20.09

3 Yatsý 22.27 22.19 22.10 21.47 21.55 21.59 21.26 21.44 21.15 22.19 21.38

yeniasyadansize@yeniasya.com.tr

Kur’ân kampanyamýza raðbet büyük amazan’daki Kur’ân kampanyamýzla ilgili çalýþmalar hýzla devam ediyor. Geçen hafta Ýzmit Temsilcimiz Cevdet Özdemir’in bu konuyla ilgili düþüncelerini ve yaptýðý çalýþmalarý anlatan bir mesajýný yayýnlamýþtýk. Bir seferde 13 abone yaptýðýný belirten Özdemir, bir sonraki mesajýnda, ikinci etapta bu sayýyý bir çýrpýda 35’e çýkardýðýný bildirdi. Ve çalýþmalarýnýn ayný hýzla devam ettiðini aktardý. Bu tür kampanyalarda öteden beri baþý çeken mahallerden biri de Edincik. Temsilcimiz Ali Karakaþ, daha þimdiden abone sayýsýný yüzde 50 arttýrdýklarýný haber verdi. Tebrik ediyor, devamýný bekliyor ve nümune-i imtisal olarak diðer mahallerin de bilgisine sunuyoruz. *** Ramazan sayfasý Bu arada Ramazan sayfamýzla ilgili çalýþmalar devam ediyor. Þimdiye kadar elimize ulaþan dosyalarý þöyle sýralayabiliriz: Yrd. Doç. Dr. Atilla Yargýcý - Bir âyet bir yorum – Bir hadis bir yorum Dr. Bahri Dayýoðlu - Acbüzzeneb (çok orijinal bir ilmî çalýþma) Abdil Yýldýrým - Ramazan’da açýlan kapýlar Ekrem Kýlýç - Çocukluðumun Ramazan’larý M. Ali Kaya - Nur âyetinin tefsiri Hasan Þen (Trabzon) - Þiirlerle Esma þerhi Orhan Güler - Bir âyet – Bir hadis – Bir vecize Mustafa Öztürkçü - Kâinat kitabý (Tefekkürî yazýlar) Adem Pala - Geçmiþ Ramazan olur ki Zübeyir Ergenekon - Unutulmayan Ramazan’lar (Büyüklerin Ramazan hatýralarýndan derleme) Süleyman Kösmene - Duâlar Süleyman Kösmene - Namaza dair (Bir vesvese bir çözüm) Selâhaddin Vatansever - Düþündüren hikâyeler (Derleme) Erhan Akaya - Foto-Yorum Bunlarýn dýþýnda, sayfaya yine katkýda bulunmak istediklerini bildiren Osman Zengin’le Merve Ýriyarý’nýn, bize ulaþmasýný beklediðimiz çalýþmalarýný da bu listeye dahil edebiliriz. Bu isim ve dosyalarýn dýþýnda çalýþma yapýp göndermek isteyen okuyucularýmýz varsa, onlar için zamanýn iyice daraldýðýný hatýrlatýyor, en geç birkaç gün içinde sonuçlandýrýp göndermelerini bekliyoruz. *** Ýmsakiyeniz bizden Ramazan'ý okuyucularýna hediye ettiði rahle boyu Kur'ân'la karþýlamaya hazýrlanan Yeni Asya'nýn bir baþka orjinal hediyesi de imsakiye olacak. 11 ayýn sultanýný karþýlamak için tüm imkânlarýný sefer eden gazetemizle birlikte 1 Ramazan/1 Aðustos'ta verilecek imsakiyeler, her ile özel tasarlandý. Verilecek illerin namaz saatlerine göre çalýþmasý yapýlýp baskýsý devam imsakiyeler, gazetemizin abone ve tanýtým çalýþmalarýnda da kullanýlabilecek. *** Hafta Sonu eki Yazarýmýz Ali Rýza Aydýn’ýn mesajý: “Önce, gazetemizin ‘Hafta Sonu’ ekini çýkarmanýzdan dolayý tüm emeði geçenleri tebrik ederim. Ýkinci bir gazete hükmünde. Gazeteye zenginlik katan bir tasarým anlayýþýnda. “Ýkinci olarak da, ‘Hafta Sonu’nun çýktýðý sayý kadar özür dilerim. Çünkü o kadar geç kalmýþ bir tebrik. “Ýnsanlarý ve kurumlarý tenkit etmek ne kadar kolay. Fakat tebrik etmek ne kadar zor. Zira tenkit, nefse hoþ geliyor! “Ýnsanlarýn, idarecilerin ve nihayet müesseselerin hiç mi hasenâtý olmaz, hiç mi tebrike þayan hizmetleri bulunmaz? “Sabrýnýzdan, sebatýnýzdan ve gayretinizden dolayý sizleri kutluyorum. “Sözün burasýnda sizden bir talebim de þu: “Gelin, bu ‘Hafta Sonu’nu kalýcý kýlalým. Herhangi bir eke, herhangi bir gerekçeye feda etmeyelim! “Rabbim hayýrlý hizmetlerinizde sizleri muvaffak eylesin. “Muhabbetlerimle...”

R


4

HABER

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

Y

Genelkurmay’dan Silvan’a soruþturma cakir@yeniasya.com.tr

Medyanýn imtihaný erör belâsýndan nasýl kurtulacaðýmýz tartýþýlýrken, medyanýn da bu konuda kabahatli olduðu ifade ediliyor. ‘Haber’ adý altýnda yazýlanlar ve çizilenler, maalesef bir yönüyle de terörün teþviki anlamýna geliyor. Hele televizyonlarýn ayný haberleri 122 defa tekrar etmesi, izleyenleri de çileden çýkarýrken ‘sakin akýl’ ile düþünmeyi de engelliyor. Tabiî ki televizyonlarýn bu ‘yorucu’ haberleri kaç defa tekrarladýðýný saymadýk. Çokluktan kinaye “122” dedik, ama istatistikî bir araþtýrma yapýlsa bu sayýnýn çok daha fazla olduðu ortaya çýkar. Niye böyle yaptýklarý sorulsa, “Millet böyle istiyor. Bu haberler çok fazla ilgi çekiyor, izleniyor, yüksek izleme payý alýyor” diyecekler. Bu açýklamalar ‘teknik’ anlamda doðru bile olsa, temelde yanlýþtýr. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, her þey ‘izlenme payý’ ile ölçülmez. Hele mevzu, terör ve onunla mücadele olunca... Þehit haberlerinin yazýlý ve görsel medyada yer alýþ biçimini eleþtiren Selçuk Üniversitesi Öðretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Fidan, medyanýn daha sorumlu davranmasý gerektiðini belirtip, “Dünyanýn hiçbir yerinde böyle bir yayýncýlýk anlayýþý yok. Yapýlan haberler terörün ekmeðine yað sürüyor” demiþ. Fidan, terörü kýnayalým derken özellikle görsel medyada þehit yakýnlarýnýn yürekleri daðlayan feryatlarýný, bayýldýklarýný göstermenin terör örgütünün propagandasýný yapmaktan öteye gitmeyeceðine de dikkat çekmiþ. (Cihan bülteni, 16 Temmuz 2011) Hiçbir geliþmiþ ülkede terör, þiddet ve cinayet haberlerinin bu açýklýkta medyada yer bulmadýðýný ifade eden Doç. Dr. Fidan, Türk medyasýnýn terör gibi hassas konularda baþarýlý bir sýnav vermediðini de söylemiþ. Fidan, “Örnek aldýðýmýz geliþmiþ ülkelerde basýn özgürlüðü, kamu düzenini koruma düþüncesi ve ‘ulusal çýkar’ kavramlarý gözetilerek oluþturulur. Genelde bu tür þiddet haberlerinin özgürce yayýnlanmasý etik karþýlanmaz. Avrupa’da bu tür görüntüler bu kadar açýk bir þekilde yazýlý ve görsel medyada yer bulmaz. ABD’de vurulan ‘Ýkiz Kuleler,’ Rusya ve bazý Avrupa ülkelerinde metro istasyonlarýna düzenlenen terör saldýrýlarý sonrasý kan, gözyaþý medyada yer almadý. Türk medyasý artýk kendini sorgulamalý” þeklinde konuþmuþ. Elbette bu tesbitler ilk defa gündeme getirilmiyor. Daha önce de benzer ikazlarý yapanlar oldu, ama maalesef medya bu haklý eleþtirileri pek de dikkate almadý. Tek tek sorulduðunda bütün medya mensuplarý yapýlanýn yanlýþ olduðunu söyler, fakat bu yanlýþlar yine de devam eder. Bu haberleri en dokunaklý þekilde sabahtan akþama kadar (122 defa!) tekrarlayan bir TV ‘sorumlusu’na sorulsa, o da bu halden memnun olmadýðýný söyleyecek. “Peki, memnun olmadýðýnýz, yanlýþ olduðunu kabul ettiðiniz bir uygulamayý niçin devam ettiriyorsunuz?” diye yeniden hatýrlatýlsa; “Ne yapalým. Rakiplerimiz de ayný þeyi yapýyor. Yarýþ halindeyiz” diyecek. O halde TV yayýnlarýný izleme ve ‘kontrol’ görevi olan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) bu noktada görev düþüyor. TV kanallarýnýn yöneticilerini bu yönde uyarmalý, belki de tamamýnýn katýldýðý toplantýlar yapmalý. Bu toplantýlarda ortak prensip kararlarý alýnýp uyulmasý da temin edilmeli. Hiç kimse böyle bir talebi ‘sansür’ diye de yorumlamamalý. Çünkü terörden herkes þikâyetçi. Bu þikâyetlerde samimî olanlar, yaptýklarý yayýnlarla terörün ekmeðine yað sürmemeli. Medya yöneticileri ya bu ikazlara ‘Yanlýþtýr!’ diyerek itiraz etsin, ya da yayýnlarýyla terör ateþine benzin dökmesin!

T

Terörün hedefi yeni anayasa

DÝYANET-SEN Genel Baþkaný Mehmet Bayraktutar, Diyarbakýr’ýn Silvan ilçesindeki hain saldýrýyla ilgili olarak, ‘’Normalleþmeye doðru atýlan her adýmýn hemen ardýndan kanlý planlarýn devreye sokulmasý, özgürleþmeye giden ülkenin önünü kesmeye yöneliktir. Þimdi de hedef anayasadýr’’ dedi. Bayraktutar, yaptýðý yazýlý açýklamada, ‘’Türkiye’de demokratikleþemeye yönelik adýmlar atýldýðýnda, birilerinin eþ zamanlý düðmeye basarak gerilim ürettiðini’’ belirtti. Bayraktutar, þunlarý kaydetti: ‘’Biz bu süreçleri referandum döneminde de yaþadýk. Anayasa deðiþikliði ilk kez gündeme geldiðinde Sarýyayla baskýný, görüþmeler TBMM’de baþladýðýnda Lice ve Daðlýca’da yaþanan çatýþmalar, milli birlik ve kardeþlik projesinin açýklandýðý günlerde mayýn patlamasý, Ergenekon iddianamesi kabul edildiðinde Güngören saldýrýsý yaþanmýþtýr. Kritik çete davalarý baþladýðýnda da Aktütün ve Cumhurbaþkaný seçim yönteminin belirleneceði 21 Ekim referandum günü sabahý Daðlýca Baskýný... Bunlarýn hepsi mi tesadüf? Normalleþmeye doðru atýlan her adýmýn hemen ardýndan kanlý planlarýn devreye sokulmasý, özgürleþmeye giden ülkenin önünü kesmeye yöneliktir. Þimdi de hedef anayasadýr. Demokratik ve adil bir anayasa süreci statükodan yana olanlarý panikletti. Panik ile harekete geçen yapýlar kaos için düðmeye bastý.’’ Ankara / aa

GENELKURMAY, Diyarbakýr’ýn Silvan ilçesinde 13 askerin þehit olduðu saldýrýyla ilgili soruþturma baþlattý. Askerî yetkililer, yangýnýn uçaklardan atýlan bombalardan çýktýðý iddiasýný yalanladý. Soruþturma sonucunda hazýrlanacak raporla saldýrýnýn nasýl gerçekleþtiði tam olarak belirlenecek. Milliyet gazetesinden Fikret Bila, saldýrýyla ilgili ortaya atýlan iddialarý Genelkurmay kaynaklarýna sordu. Yangýnýn uçaklardan atýlan bombalardan çýktýðý iddiasýný yalanlayan askerî yetkililer, “Saldýrýnýn yaþandýðý bölgeden bir tek uçak bile uçmamýþtýr. Yakýn mesafedeki sýcak çatýþmalarda zaten uçak kullanýlmaz. Bu tür çatýþmalarda uçak kullanýlmasý askeri açýdan mantýksýzdýr. Ancak helikopter kullanýlmýþtýr. Helikopter harekâtý zaten sürekli olarak yapýlýyor. Helikopter, takviye birliklerin intikal ettirilmesinde, nokta atýþlar yapýlmasýnda ve takipte kullanýlýr” dediler. Yetkililer, yangýnýn çýkýþ nedeniyle ilgili þunlarý söylediler: “Çatýþmanýn yaþandýðý sýrada hava sýcaklýðý 40 derecenin üzerindeydi.

Çatýþma yerinde kurumuþ insan boyunda otlar vardýr. Bu otlarý bir mermi çekirdeði bile tutuþturabilir ve yangýna sebebiyet verebilir. Kaldý ki, teröristlerin Rus tipi alev çýkarma niteliði olan el bombalarý kullandýklarý doðrudur.” Yetkililer, “Neden birliðin tamamý profosyenel deðil?” sorusunu ise þöyle cevapladý: “Sözünü ettiðiniz tugaylar iç güvenlik tugaylarýdýr. 6 iç güvenlik tugayýnýn 5’i Kara Kuvvetleri, 1’i ise jandarma bünyesindedir. Çatýþmaya giden birliðimiz bu tugaylarýn mensuplarý deðildir. Çatýþmaya giren birlik jandarma taktik komando alayýnýn birliðidir. Jandarma komando alayýnda normal askerliðini yapan personelimiz vardýr. Ýfade ettiðim gibi Jandarma Genel Komutanlýðý bünyesinde bir profesyonel tugayýmýz vardýr. Bu tugayda da görev alan personel uzmanlardan oluþan profesyonel personeldir. Kýrsal kesim, jandarma sorumluluðunda olduðu için jandarma alayýndan birlikler bu operasyonda görev almýþlardýr.” Ýstanbul / Yeni Asya

Vatandaþlar, yurdun çeþitli yerlerinde teröre karþý protesto yürüyüþü gerçekleþtirdi. FOTOÐRAF: AA

Þehitler için yürüdüler DÝYARBAKIR'IN Silvan ilçesi kýrsalýnda terör saldýrýsýnda þehit olan 13 asker ve Siirt’te þehit olan komiser Osman Demir için Kocaeli’nde yürüyüþ düzenlendi. Yürüyüþe gazeteciler, birçok sivil toplum örgütü mensubu, siyasî parti il ve ilçe baþkanlarý ve vatandaþlar katýldý. Merkez Bankasý önünde toplanan kalabalýk, terör örgütü aleyhinde sloganlar atarak Sabri Yalým Parký’na yürüdü. Yürüyüþ sýrasýnda þehir merkezindeki trafik dururken, araç sürücüleri de klaksonlarýna basarak eyleme destek verdi. 13 asker için Kahramanmaraþ’ta düzenlenen yürüyüþte MHP ve CHP yönetici ve üyeleri de katýldý. Ulu Cami önünden baþlayýp Ýl Özel Ýdare Binasý önüne kadar devam eden yürüyüþe partililerin yaný sýra çok sayýda vatandaþ da katýlarak, teröre lânet yaðdýrdý. Bartýn’ýn Kozcaðýz beldesinde de, 13 askerin þehit edildiði terör saldýrýsý protesto edildi. Cumhuriyet Mahallesi’nde toplanan kalabalýk, sloganlar atarak Lozan Mahallesi’ndeki jandarma karakoluna geldi. Nöbetçi askerlerin yaný sýra karakol komutanýna Türk Bayraðý ve karanfil veren Karaman, askerlere yalnýz olmadýklarýný ve Türk halkýnýn daima yanlarýnda olduðunu söyledi. Bilecik’in Bozüyük ilçesinde de, protesto amacýyla ‘’Teröre lânet’’ yürüyüþü düzenlendi. PTT önünde toplanan sivil toplum örgütü temsilcileri ve üyelerinden oluþan grup, ellerinde Türk Bayraklarýyla, sloganlarý atarak yürüdü. Kocaeli - Kahramanmaraþ - Bartýn - Bilecik / cihan - aa

Terör geri adým attýrmasýn KÜRT AYDIN ÜMÝT FIRAT, “HÜKÜMET, ACI DA OLSA BU GÝBÝ OLAYLARIN NEYE HÝZMET ETTÝÐÝNÝ BÝLEREK ÖNÜNE BAKMAYA, PROGRAMLADIÐI ÞEYLERÝ YAPMAYA DEVAM ETMELÝ” DEDÝ. KÜRT aydýn Ümit Fýrat, Diyarbakýr’dan gelen þehit haberinin Türkiye’nin temel haklarýna, özgürlüklerine dönük iyileþtirmelerin önünü kesmemesi gerektiðini söyledi. Ayný senaryonun geçmiþte defalarca yaþandýðýný hatýrlatan Fýrat, “Hükümet, acý da olsa bu gibi olaylarýn neye hizmet ettiðini bilerek önüne bakmaya, programladýðý þeyleri yapmaya devam etmeli.” dedi. Fýrat, CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu’nun ‘asker moralsiz’ deðerlendirmesini ise ‘Ergenekonuma dokunma’ þeklide yorumladý. Barýþ ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekillerinin yemin etmesi için görüþmelerin sürdüðü, BDP’nin demokratik özerkliði duyurduðu ve YAÞ toplantýsýnýn yaklaþtýðý bir dönemde Diyarbakýr’dan gelen 13 þehit haberi bir anda gündemi deðiþtirdi. Bir çok kesimden olaya tepki yaðarken Kürt aydýn Ümit Fýrat da tepkisini dile getirdi. Benzer olaylarýn tekrarlandýðýný kaydeden Fýrat, “Edindiðimiz tecrübelerden konuþayým. Aþaðý yukarý 20 yýldýr hep böyle tam el tutuþulacaðý bir zaman böylesi hadiseler oluyor. Yani demek ki bu iþin devamýndan yana bir takým odaklar var. Olaný biteni, geliþmeleri hiçbir þekilde dikkate almýyor. Bildiklerini okuyorlar. Tamda böyle yüzdük yüzdük kuyruðuna geldik, galiba önümüz açýlýyor diyeceðimiz sýralarda bu tip olaylar patlak veriyor” dedi. Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün olayýn zamanla-

masýna dikkat çektiði ifadelerini hatýrlatan Fýrat, “Bunu biz sýk sýk kullanýyoruz. Zamanlama önemli. Tam böyle artýk herhalde iyiye doðru bir gidiþ var, seçimler oldu, partiler arasýnda bir takým uzlaþma zeminleri aranýyor, yeni bir anayasa gündemde, Türkiye’nin temel haklarýna, özgürlüklerine dönük bazý iyileþtirici tedbirler konuþulurken böylesi hadiseler çýkýyor” diye konuþtu. Olay sonrasý önümüzdeki sürecin nasýl olmasý gerektiðini anlatan Fýrat, “Bundan önce de benzer olaylarý hep konuþtuk. Bu olaylarý düzenleyenler, çýkmasýna neden olanlar geçmiþte bir þeyler baþarýyorlardý. Eylem amacýna ulaþýyordu bir bakýma. Ama þunu söyleyebiriz, hükümet geçmiþte seyrettiðimiz filmleri, senaryolarý dikkate alarak artýk yeniden baþa dönmek için bir gerekçe, bir bahane olmadýðýný kanaat getirsin. Bildiði, programladýðý þeyleri yapmaya devam etsin.” ifadelerini kullandý.

ÖNÜMÜZE BAKMALIYIZ

Kürt aydýn Ümit Fýrat

Bu sürecin acýlý olacaðýna dikkat çeken Fýrat, “Tabiki acýlý, pek çok insanýn evlâdý kaybedildi, büyük bir hadise, bunu yok sakmak deðil ama bu gibi olaylarýn neye hizmet ettiðini bilerek önüne bakmak durumunda.” uyarýsýnda bulundu. Baþbakanýn “eskisi gibi dolmayacak” tepkisine katýldýðýný belirten Fýrat, “Eskisi gibi olmayacaktýr, olmamasý gerekiyor. Olursa zaten bunu yapanlar da hedeflerini tutturmuþ olur” dedi. BDP’nin bu tür durumlarda daha geç tepki verdiðini kaydeden Fýrat, “Biraz güç aldýðý siyasî tabanýna göre bir þeyler söyler, ama kendisinin ayakta kalmasýný saðlayan odaklara karþý sert bir tepki bir anda gösteremiyor” þeklinde konuþtu. CHP Lideri Kýlýçdaroðlu’nun ‘asker moralsiz’ þeklindeki deðerlendirmesini yorumlayan Fýrat, “ ‘Ergenekonuma dokunma’ gibi özetleyim ben onu. Dokundukça moralsiz kalýyor. Aslýnda askerin morali, keyfi uygulamalar, cezasýz eylemler, hesap sorulamazlýk üzerine inþa ediliyorsa yazýk olur. Askerin morali öyle inþa edilmez. Askerin morali kendisine verilen görevi iyi yaptýðý ölçüde olur” ifadelerini kullandý. Ýstanbul / cihan

BDP’nin üzüntüsünü bildirmesi yetmez DIYARBAKIR Silvan’da PKK’lý teröristlerin açtýðý ateþ sonucu 13 askerin þehit edilmesiyle ilgili yaþanan süreci deðerlendiren Gazeteci Yazar Alper Görmüþ, saldýrýnýn ardýndan BDP çatýsý altýnda birleþen Kürt siyasetçilerin üzüntülerini belirtmesinin yeterli olmayacaðýný artýk Meclis’e gelmeleri gerektiðini söyledi. Saldýrýnýn, devam etmekte olan barýþ sürecini baltalamak için yapýldýðýný ifade eden Alper Görmüþ, Baþbakan’ýn saldýrýdan sonra gösterdiði sert tepkiye ise ‘normal’ dedi. Alper Görmüþ, terörist saldýrýnýn yaþandýðý dönem ile ilgili önemli tesbitlerde bulundu. 13 askeri-

mizin þehit olmasýyla sonuçlanan terörist saldýrýnýn maksatlý ve belli bir sonuç üretmek için yapýlmýþ olduðunu ifade eden Görmüþ, savaþýn devamýný isteyen güçlerin eylemi olduðuna iþaret etti. Alper Görmüþ, “Saldýrýnýn maksatlý, belli bir sonuç üretmek üzere yapýldýðý görülüyor. Türkiye’nin böyle eylemlerin cenneti bir ülke. Çünkü tarihimizde bol bol bu örneklerden var. Öcalan’ýn devlet yetkilileri ile görüþtüðünü biliyoruz. Çok ciddi bir adým atýldý, barýþ konseyi diye bir þey ilan edildi ve 15 Temmuz’a kadar ilerleme kaydedilmezse üstü örtülü tehditle karýþýk gibi bir þeyler düþü-

nülüyordu. Fakat Öcalan 15 Temmuz gelmeden önce bir açýklama yaptý ve 15 Temmuz’un öneminin kalmadýðýný çünkü görüþmelerin belli bir aþamaya geldiðini ve bir barýþ konseyi kurulacaðýný belirtti. Bu koþullarda bu eylem çok açýk olarak evet kanýtlanamaz belki ama kamuoyu kanaati bakýmýndan bu süreci dinamitlemek üzere yapýldýðý ortada. Kendi liderlerini siyaseten açýða düþürmeyi bile göze alarak, bir barýþ sürecinin, uzlaþma sürecinin açýlmasýný istemeyen, savaþýn devamýný isteyen güçlerin eylemi. Baþka türlü yorumlanamaz” diye konuþtu. Ýstanbul / cihan

HSYK, Ergenekon’a yeni hakimler atadý HAKÝM ve Savcýlar Yüksek Kurulu (HSYK), yeni mahkemelere atanan isimler ve bazý tayinler dolayýsýyla eski mahkemelerde oluþan hakim eksikliklerini gidermeye yönelik kararname hazýrladý. Balyoz davasýnýn görüldüðü Ýstanbul 10. Aðýr Ceza Mahkemesi’ne iki hakim atandý. Hakimler Savaþ Çelik ve Aytekin Ozanlý Ýstanbul 10 Aðýr Ceza Mahkemesi’nde görev yapacak. Geçtiðimiz günlerde Ergenekon dâvâsýna bakan mahkemenin baþkaný Köksal Þengün’ün atanmasý ile de Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde hakim eksikliði oluþmuþtu. HSYK

kararnameyle Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesi’ne Fatih Mehmet Uslu’yu atadý. HSYK, Poyrazköy dâvâsýnýn görüldüðü Ýstanbul 12. Aðýr Ceza Mahkemesi’ne ise hakim Vedat Dalda görevlendirildi. Hrant Dink davasýnýn görüldüðü Ýstanbul 14. Aðýr Ceza Mahkemesi’ne ise Musat Özcan atandý. Hakim Osman Kaya ise eski emniyet müdürü Hanefi Avcý’nýn yargýlandýðý Ýstanbul 9. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde görev yapacak. Ýþ yoðunluðu dolayýsýyla talep edilen yeni mahkemeler, Hakim ve Savcýlar Yüksek Kurulu’nun kararý ile kuruldu. Beþiktaþ’taki

Ýstanbul Adliyesi’ne bulunan Ýstanbul 9-1011-12-13-14. Aðýr Ceza Mahkemeleri’ne üç mahkeme daha eklendi. Yeni kurulan 3 Ýstanbul Aðýr Ceza Mahkemesi Çaðlayan Adliyesi’nde görev yapacak. Yeni kurulan mahkemeler Ýstanbul 15-16 ve 17. Aðýr Ceza Mahkemesi olacak. Bu kararla birlikte özel yetkili mahkemeler fizikî olarak iki ayrý yerde görev yapacak. Fiziki yetersizlik nedeniyle üç mahkemenin Çaðlayan’da yapýlan yeni adliye binasýna kurulmasýna karar verildi. Beþiktaþ’taki Ýstanbul Adliyesi’nde halen görev yapan 6 mahkeme Çaðlayan’a taþýnmayacak. Ýstanbul / cihan

millet@yeniasya.com.tr

Kur’ân öðrenme yasaðý bitsin azetemizin 16. Temmuz 2011 tarihli ‘Basýndan seçmeler’ sayfasýnda Yeni Þafak gazetesinden iktibas edilen Yusuf Kaplan’a ait Kur’ân eðitimi ile ilgili yazýsýný okudum. Ýnanýn periþan oldum. Hangi akýllý insan bu yüz karasý uygulamaya, ‘çok iyi olmuþ’ der? Çocuðunuzu 12-15 yaþýna kadar Kur’ân kursuna veremeyeceksiniz, 15 yaþdan sonra istersen, yaz tatili döneminde bir buçuk aylýðýna kursa vereceksiniz. Bir ayda Kur’ân’ý öðrenip çýkacak, mümkün mü? Kýzým 15 yaþýna girdi, her yýl kursa gönderdiðim halde, ayrýca annesi de öðretmek için uðraþtýðý halde zorluk çekiyor. Ancak geçen yýl Eylül’den itibaren bir kursa yatýlý olarak verdim, maþallah tecvit üzere ve güzelce okuyabiliyor. Ve ben bir baba olarak mutlu oluyorum. Mevlânâ’yý, Bediüzzaman’ý, Yunus’u, Ýbn-i Sina’yý eðiten Kur’ân-ý Kerim deðil midir? Aksini ispat eden var mý? Yaþ kuru her ne var ise Kur’ân’da vardýr. Ýþte Peygamber mu'cizeleri. Tüm sanatlarýn piri Peygamberlerdir. Hükümet yetkilileri hâlâ neyi bekliyorlar? Daha ne zamana kadar bekleyeceðiz? Bu uygulamayý baþlatan kim? O zihniyet, çocuklarýn Kur’ân okumasýndan rahatsýz olan zihniyet deðil midir? Kur’ân’ýn 15 yaþýna kadar öðretilmesi yasaklanan bir ülkede yaþýyoruz. Çok yazýk. Yusuf Kaplan, yerden göðe kadar haklý. Emekli bir vatandaþ

G


HABER

Y

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

5

Vergi denetiminde reform receptasci@yeniasya.com.tr

ine yoðun ve þaþýrtýcý bir haftayý geride býraktýk. Yemin krizi çözüldü. Ana muhalefet partisine mensup milletvekilleri nihayet yemin etti. Hükümet programý üzerinde görüþmeler yapýldý, güvenoyu aldý. Þike operasyonu geniþleyerek sürdü. Diðer kulüplere sýçrama ihtimali belirdi. Aziz Yýldýrým ve 30’a yakýn kiþi tutuklandý. Deniz Feneri soruþturmasý kapsamýnda Zahid Akman ve arkadaþlarý da tutuklandý. Diyarbakýr-Silvan’da kalleþçe þehit edilen 13 askerimiz yüreðimizi yaktý. Klâsik kliþeleþmiþ kýnamalar, mesajlar verildi. Kuzey Irak ve Türkiye’nin doðusundaki uluslar arasý güçlerin silâh ve uyuþturucu sektörünün çökertilmediði sürece her zaman yaþadýðýmýz ve daha da yaþayacaðýmýz acýlar devam edecektir. Carî açýk rakamý açýklandý. Ve kanun hükmünde bir kararname yayýnlandý. Maliye teþkilâtýnda depreme yol açtý. Ýþte bu haftaki yazý konusu bu kararname. Ýyi anlaþýlmasý için þöyle baþlayalým.

Y

Vergi sistemimiz beyan esasýna dayanýr. Kiþiler ve þirketler ödeyecekleri vergiyi yasalar ve ilgili mevzuat çerçevesinde kendileri hesaplar. Maliyenin bu aþamada herhangi bir talebi veya müdahalesi olamaz. Bildirilen kazanç üzerinden iþlem yapmak zorundadýr. Ancak daha sonra 5 yýl içinde bu beyanlarý vergisel açýdan incelemeye tabi tutabilir. Vergi incelemesinden maksat; verginin tam ve doðru ödenip ödenmediðini araþtýrmaktýr. Ýnceleme sonucunda vergi kaçýrýldýðý tesbit edilir ise cezalý olarak tahsil cihetine gidilir. Bütün kesimlerin hemfikir olduðu maliyenin de kabullendiði gerçek; ülkemizde vergi kayýp ve kaçaðýnýn çok ciddî boyutlara ulaþtýðý yönündedir. Vergi neden kaçýrýlýr? Birden fazla sebep vardýr. Bunlarýn baþýnda denetimin yetersizliði gelmektedir. Mükellefler denetlenememektedir. Yýllardýr inceleme oraný yüzde 2-3’lerde gezinmektedir. Hayatý boyunca hiç vergi incelemesi görmemiþ mükellef sayýsý hayli fazladýr. Denetimin olmadýðý bir ortam, tabiî olarak vergi kaçakçýlýðýný teþvik etmektedir. Esasýnda beyan esasý çökmüþtür. Tüccar, avukat, doktor gibi meslek gruplarý-

nýn asgarî ücretli kadar vergi ödemesi, 100 þirketin ödediði verginin 650 bin þirketin ödediðine eþit olmasý, bunun en saðlam delilidir. Bir soru daha soralým: Denetimler neden yetersiz? Yine pek çok sebep sayýlabilir. Ama yazýnýn sýnýrlarýný aþar. Yalnýz bunlardan birisi üzerinde duracaðýz. O da; denetimin çok baþlý olmasýdýr. Vergi incelemesi yetkisine haiz 4 birim mevcut. Ünvanlarý þöyledir: Maliye müfettiþleri, hesap uzmanlarý, gelirler kontrolörleri ve vergi denetmenleri; hepsi zorlu sýnavlardan geçerek mesleðe intisap etmiþler. Çok iyi yetiþmiþ, dürüst, kariyer sahibi elemanlardýr. Ne var ki dört baþlý bu yapý, etkin ve verimli bir denetimi engelliyordu. Kurullar arasýnda öteden beri sürüp gelen çekiþmeler, yýpratýcý rekabetler, enerji ve zaman kaybýna sebebiyet vermekte, randýmaný düþürmekteydi. Çare; bu birimlerin tek elden yönetilmesiydi. Gelmiþ geçmiþ hükümetler bunu gerçekleþtirmek için çok uðraþtý. Ancak maliye bürokrasisi direndi. Bazý birimler statülerini korumak istiyordu.

12 Eylül darbe hükümetleri bile bu direniþi kýramadý. AKP de iktidara geldiðinden bu yana bunun mücadelesini verdi, baþarýlý olamadý. Tâ ki 10 Temmuz tarihine kadar. O gün, Resmî Gazete’yi okuyanlar bir sürprizle karþýlaþtýlar. Kanun hükmünde bir kararname yayýmlanmýþtý. Yaklaþýk 30 yýldýr kördüðüm haline gelen sorun, adeta bir kýlýç darbesiyle çözülmüþtü. Kararname ile maliye müfettiþi, hesap uzmaný, gelirler kontrolörü ve vergi denetmeni gibi ayrýmlar ortadan kalktý. Hepsine tek bir ad verildi: Vergi müfettiþi. Bundan sonra “Vergi Denetim Kurulu” adý altýnda görev yapacaklar. Böylece çok baþlýlýk sona erdi, bütün vergi inceleme elemanlarý tek çatý bünyesinde toplandý. Uygulamada pürüz çýkarýlmaz ve birleþme süreci sancýsýz atlatýlýrsa bu düzenlemenin vergi denetiminde bir çýðýr açacaðýný umut ediyorum. Tabiî CHP’nin baþvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi KHK’yý iptal etmezse. Ve yiðidin hakkýný yemeyelim. Baþarý iktidarýn. Kendilerini kutluyor, millete hayýrlý olmasýný diliyoruz.

ÝZMÝR’ÝN Urla ilçesinde, iki grup arasýnda çýkan kavgaya karýþanlardan birinin, polisin silahýný alarak ateþ etmesi sonucu 1 kiþi baþýndan yaralandý. Alýnan bilgiye göre, Zeytinalaný Mahallesi sahil kenarýnda O.Ý. (27), ‘’yan bakma’’ meselesi dolayýsýyla tartýþtýðý grupta yer alan Murat Özer’i (26) býçaklayýp kaçtý. Ýhbar üzerine bir polis ekibi olay yerine giderken, O.Ý. de iki arkadaþýyla geri geldi. Ýki grup arasýnda yeniden çýkan kavgada O.Ý’nin, kavgayý ayýrmaya çalýþýrken yere düþen polis memuru B.A’nýn silâhýný kýlýfýndan alarak rastgele ateþ etmesi sonucu Þenol Kunt (30) baþýndan vuruldu. Aðýr yaralanan Kunt, Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesine, býçakla hafif yaralanan Murat Özer ise Urla Devlet Hastanesine kaldýrýldý. Zanlý O.Ý. gözaltýna alýndý. Urla / aa

Düðün konvoyunda kaza: 8 ölü, 31 yaralý

TRABZON’DA düðün konvoyunda bulunan otobüsün devrildiði kazada ölü sayýsýnýn 8, yaralý sayýsýnýn ise 31 olduðu belirlendi. Alýnan bilgiye göre, merkeze baðlý Doðançay Köyü mevkiinde düðün konvoyunda bulunan, Abdullah Birinci yönetimindeki 61 S 0104 plâkalý otobüsün dereye yuvarlanmasý sonucu 31 kiþinin yaralandýðý kazada ölenlerin sayýsý 8’e yükseldi. Çevre ve Þehircilik Bakaný Erdoðan Bayraktar, Trabzon’da düðün konvoyunda otobüsün devrildiði kazanýn aþýrý yaðmur ve aþýrý kayganlýktan meydana geldiðini söyledi. Bayraktar, Trabzon Numune Eðitim ve Araþtýrma Hastanesinde tedavi gören yaralýlarý ziyaret etti. Hastane çýkýþýnda gazetecilere açýklama yapan Bayraktar, kazada 8 kiþinin öldüðünü belirterek, ölenlerin içinde 5-6 tane de çocuk bulunduðunu bildirdi. Trabzon / aa

Yeni RTÜK üyeleri Resmî Gazete’de

RADYO ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), üyelikleri için yapýlan seçime iliþkin TBMM kararý Resmî Gazete’de yayýmlandý. Resmi Gazete’nin dünkü sayýsýnda yer alan kararda, Radyo ve Televizyonlarýn Kuruluþ ve Yayýn Hizmetleri Hakkýnda Kanunun 35. maddesi uyarýnca, RTÜK’ün 14 Temmuz’da boþalan iki üyeliði ile 11 Temmuz’da boþalan bir üyeliðine, Genel Kurulun 13 Temmuz’daki 9. birleþiminde yapýlan seçimle, Adalet ve Kalkýnma Partisi grubundan aday gösterilen Taha Yücel ve Abdulvahap Darendeli ile Cumhuriyet Halk Partisi grubundan aday gösterilen Süleyman Demirkan’ýn seçildikleri bildirildi. Ankara / aa

Erdoðan’dan KKTC’ye 20 Temmuz ziyareti

20 TEMMUZ Barýþ ve Özgürlük Bayramý törenlerine katýlmak için KKTC’ye resmi ziyarette bulunacak olan Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, KKTC’de büyük heyecanla bekleniyor. Binlerce kiþi, Baþbakan Erdoðan’ý, Ercan Havaalaný’nda karþýlamaya hazýrlanýyor. Baþbakan Erdoðan’ý halkýn da karþýlamasý için bir tertip komitesi kuruldu. Komite baþkaný Adem Koç, yaptýðý açýklamada, ‘’Sayýn baþbakanýmýzýn ilk resmî ziyaretini KKTC’ye yapmasý bizleri çok memnun etmiþtir. Bizler dünya liderini karþýlamaya hazýrlanýyoruz’’ dedi. Erdoðan’ýn, Barýþ ve Özgürlük Bayramý törenleri dolayýsýyla 19-20 Temmuz günlerinde ilk yurt dýþý resmî ziyaretini KKTC’ye yapacaðý açýklanmýþtý. KKTC’nin dört bir yanýnda sivil toplum kuruluþlarý tarafýndan hummalý bir çalýþma yürütüldüðünü ifade eden Koç, ‘’Kýbrýs Türkünün çok büyük teveccühü var, inþallah Baþbakanýmýzý en iyi þekilde Kýbrýs Türk halkýnýn misafirperverliði ile havaalanýnda karþýlayacaðýz’’ diye konuþtu. Lefkoþa / aa

Özerklik” demokrasi deðil, tefrikayý getirir…

AHMET ÞÝÞMAN TOPRAÐA VERÝLDÝ -

ENSAR Vakfý eski Baþkaný Ahmet Þiþman, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ve Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn da katýldýðý cenaze töreniyle topraða verildi. Kalp krizi sonucu vefat eden Þiþman için Fatih Camii’nde düzenlenen cenaze törenine gelen Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ve Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Þiþman’ýn ailesine baþ saðlýðý diledi. Gül ve Erdoðan, daha sonra öðle namazý için camiye girdi. Cumhurbaþkaný Gül ve Baþbakan Erdoðan, Ahmet Þiþman için kýlýnan cenaze namazýnda da saf tuttu. Cenaze namazýnýn ardýndan Cumhurbaþkaný Gül ile Baþbakan Erdoðan, Þiþman’ýn tabutuna ayný anda omuz atarak, cenaze arabasýna konulmasýna refakat etti. Camideki törene, Gümrük ve Ticaret Bakaný Hayati Yazýcý, Millî Eðitim Bakaný Ömer Dinçer, Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu, Ýstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný Kadir Topbaþ ve Ýstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkýn ile Þiþman’ýn ailesi ve yakýnlarý da katýldý. Þiþman’ýn cenazesi daha sonra götürüldüðü Edirnekapý Mezarlýðý’nda defnedildi. Ýstanbul / aa

Ýsrail’de “özür” hazýrlýðý ÝSRAÝL MEDYASININ ETKÝN GAZETELERÝNDEN HAARETZ, “ÝSRAÝL, GAZZE FÝLO BASKINI ÝÇÝN TÜRKÝYE’DEN ÖZÜR DÝLEMEYÝ DÜÞÜNÜYOR” DÝYE YAZDI. HAARETZ gazetesi, Ýsrailli savunma yetkililerine dayanarak verdiði haberde, “Ýsrail’in Mavi Marmara gemisi baskýný nedeniyle Türkiye’den özür dilemeyi düþündüðünü” yazdý. Benzer bir haber, birkaç gün önce Ýsrail’in Kanal 2 televizyonunda da yer almýþtý. Haaretz gazetesine konuþan Savunma Bakanlýðý yetkilileri, dilenecek “ihtiyatlý bir özrün” Ýsrail Savunma Güçleri’ne karþý Türk organizasyonlarý tarafýndan açýlan davalarý sonlandýrabileceði ve bu meseleyi artýk bitirebileceðini belirtti. Haaretz’in haberinde, savunma birimlerinin, “Ýsrail’in Türkiye’den özür dilemesi pahasýna”, Mavi Marmara olayý sonrasýnda Ýs-

rail ve Türkiye arasýnda oluþan krizin çözülmesi için giderek artan bir destek gösterdikleri belirtildi. Savunma yetkilileri ile Ýsrail Adalet Bakanlýðý arasýnda son birkaç haftadýr süren iç deðerlendirmelerde, “dikkatlice dile getirilmiþ bir özrün, Türk örgütler tarafýndan Ýsrail Savunma Kuvvetleri subaylarýna açýlacak muhtemel davalarý durdurup, meseleyi sonlandýracaðýnýn” öngörüldüðü kaydediliyor. Mavi Marmara ile ilgili BM raporunun birkaç hafta sonra yayýmlanacaðýna iþaret edilen haberde, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un Türkiye ile Ýsrail arasýnda uzlaþma saðlanmasý için çaba gösterdiði de

hatýrlatýldý. Ýsrail Dýþiþleri Bakaný Avigdor Lieberman’ýn, geçen günlerde özür dilenmesine alenen karþý çýktýðý, böyle bir özrün Ýsrail’i aþaðýlayýp, ulusal gurura darbe olacaðýný söylediði, savunma yetkililerininse buna karþý, dilenecek bir özrün, Ýsrailli subay ve askerlerin karþý karþýya kalacaklarý hukuki sorunlarý engelleyeceðini dile getirdikleri kaydedildi. Üst düzey savunma yetkilileri, gazeteye yaptýklarý açýklamada, bölgedeki itibarý, Ýsrail’le geçmiþteki ekonomik iliþkileri ve savunma malzemeleri satýþý için yeni fýrsatlarýn ýþýðýnda, Türkiye ile iliþkilerini düzeltmede Ýsrail’in büyük çýkarý olduðunu belirttiler. Tel Aviv / aa

Kýbrýs’ta, Güneyin elektriði Kuzey’den KUZEY Kýbrýs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) Kýbrýs Rum kesimine bu gece elektrik enerjisi verilmeye baþladý. KKTC’den Kýbrýs Rum kesimine insani yardým amaçlý elektrik satýlmasý konusunda, Kýbrýs Rum kesiminden yetkililerle önceki sabah sözleþme imzalanmýþtý. Kýbrýs Türk Elektrik Kurumunun (KýbTek) bir yetkilisinden alýnan bilgiye göre, Lefkoþa yakýnlarýndaki Haspolat’tan, Rum tarafýna enerji transferine geç saatlerde baþlandý. KKTC elektriði Rum þebekesine aktarýlmaya baþladý. Rumlar, ilk anda test çalýþmasý yapacak ve sonra elektriði kendi þebekesine daðýtacak. KKTC’den Kýbrýs Rum kesimine, KKTC’deki talebin yoðun olduðu saatlerde 60-70 megavat, düþük olduðu saatlerde ise 100-120 megavat ara-

sýnda elektrik verilecek. Kýbrýs Rum Sanayi ve Ticaret Odasý (KEVE) Baþkaný Mavros Mavromatis ile Kýbrýs Türk Elektrik Kurumu (Kýb-Tek) arasýnda imzalanan sözleþmeye göre, önceki günden itibaren Aðustos sonuna kadar 60 ile 120 megavat arasýnda elektrik enerjisi 0,43 TL karþýlýðýnda Kýbrýs Rum kesimine satýlacak. Talep olduðu takdirde sözleþme yenilenebilecek. Kýbrýs Rum kesiminde, Rum Milli Muhafýz Ordusu’nun (RMMO) Zigi’deki Evangelos Florakis Deniz Üssü’nde tutulan barut dolu 98 konteyner 11 Temmuz Pazartesi günü patlamýþ, üs ve hemen yakýnýnda bulunan ve Rum tarafýnýn ana elektriðini saðlayan Vasiliko’daki elektrik santrali tahrip olmuþtu. Santralin devre dýþý kalmasýyla Rum tarafýnda büyük o-

randa elektrik açýðý ortaya çýkmýþtý. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný Taner Yýldýz, Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) Kýbrýs Rum kesimine elektrik enerjisi verilmeye baþlanmasýna iliþkin, ‘’Yalnýzca Kuzey Kýbrýs için deðil, Kýbrýs’ýn tamamý için enerji daðýtýmýyla ilgili planlarýmýz vardý’’ dedi. Yýldýz, Kayseri’nin Talas ilçesinde gazetecilerin, sorusu üzerine, þunlarý söyledi: ’’Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý olarak baþbakanýmýzýn da talimatýyla Kýbrýs’ýn tamamýyla ilgili bir enerji planý hazýrlamýþtýk, çok isabetli olmuþ. Bu konuda Kýbrýs’ýn tamamýný bir bütün olarak düþünüyoruz. Barýþ sürecinin istediðimiz seviyeyi gelmesiyle birlikte enerji bir katalizör görevi görecektir.’’ Lefkoþa-Kayseri / aa

DP ile “yemin krizi”nin görüþüldüðü günde Ýmralý’nýn “ateþkes”i tek taraflý uzatmasýna ve PKK’nýn askerî hedeflere saldýrmayacaðý taahhüdüne raðmen, güvenoyunun ertesi gününde Silvan’da 13 askerin hunharca þehid edilmesine dair sorular cevap bekliyor. Çarpýcý olan; Öcalan’dan Kandil’e, KCK’dan DTP’den BDP’ye öteden beri “özerklik talepleri” tekrarlanmasý. Diyarbakýr’da toplanan Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) ayný günde, hatta saldýrýyla ayný saatlerde “özerklik kararlarý”ný deklâre etmesi. Farklý olan, “talepler”in ötesinde, bizzat DTK Genel Baþkan Yardýmcýsýnýn aðzýndan, “Kürt halký olarak demokratik özerkliðimizi ilân ediyoruz” denilmesi. “Özeklik” ilânýnda, “Türkiye halklarýnýn ulusal bütünlüðü”nden bahsediliyor, “demokratik özekliðin sadece Kürt halký için deðil, tüm Türkiye halklarýnýn, farklý kimlik ve kültürlerin kendisini özgürce ifade edeceði ve kendi kendilerini yöneteceði bir çözüm modeli” olarak tanýmlanýyor. “Halkýn kendi coðrafyasýndaki öz yönetime katýlma sistemi” olarak târif ediliyor. Belli ki demokrasinin yerelleþmesi ve yaygýnlaþmasý, yerinde yönetim, demokratik temel hak ve hürriyetlerin geniþletilmesi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ile ayrý bayrak, ayrý parlamento, eðitimden dinî hizmetlere, saðlýktan spora, belediyelerden maliyeye, hatta ayrý güvenlik gücüne kadar ayrý yönetimi ve merkezî bütçeden ayrý bütçeyi esas alan “özerklik” perdesindeki “eyâlet-federatif sistem” karýþtýrýlýyor; bilerek veya bilmeyerek…

B

FOTOÐRAF: AA

Polisin silâhýyla hasmýný yaraladý

cevher@yeniasya.com.tr

BATI’DAN ÝTHAL VE SUN’Î… Oysa yerel yönetimlerin demokratikleþmesi” ile etnik ve bölgesel tefrikaya zemin hazýrlayan, eyâlet ayýrýmýyla ülkeyi “federasyon sistemi”ne teþne hale getiren dünün “muhtariyet” olarak ifâde edilen bugünün “özerkliði” de demokrasiyi, hak ve özgürlükleri deðil, tefrikayý getirir. Esasen Osmanlýda “muhtariyet/özerklik” tezi, Bediüzzaman’ýn “Avrupa zâlim hükûmetlerinin zulümleriyle âlem-i Ýslâma ve merkez-i hilâfete ettikleri ihânet” belgesi, “Kur’ân’ýn zararýna gâyet aðýr þerâitle (þartlarla) kâfirâne fikirlerinin icrasý ve “vâhimmüthiþ bir su-i kast plâný” olan “Gaddarâne Sevr muâhedesi”ne dayanýr. Bunun içindir ki sýrf “Batý ürünü” olduðu için bir dönem Batý hayraný Jön Türkler’ce de benimsenen “adem-i merkeziyet” ve “tevs-i mezuniyet (yetkinin arttýrýlmasý, geniþletilmesi) fikrine “cevap veren Bediüzzaman, bu görüþleri ithal ve sun’î olarak görür. Avrupa’daki merkezlerde, Paris’te yaþayan dönemin kargaþasýnda Jön Türklerle yakýnlaþan ve o dönemde kurtuluþu piyasaya sürülen entelektüel “Batý reçetesi” olan “AngloSakson adem-i merkeziyet”te gören Mahmut Celâlettin Paþa’nýn oðlu Prens Sabahaddin’e, “adem-i merkeziyet”in badirelerini bildirir. (Eski Said Dönemi Eserleri, 109-110) DÜNÜN “MUHTARÝYETÝ”YLE AYNI… Bediüzzaman, Prens’e, “sû-i telâkki olunan (yanlýþ anlaþýlacak olan) güzel fikrine cevap” mektubuyla, bu zâhiren “mâkul” gibi görünen “özerklik” düþüncesinin arka plânýndaki tehlikelere dikkat çeker. Bunun milletin birlik ve bütünlük râbýtalarýný keseceðini ikaz eder. Sonunda, “Osmanlýlýk ve meþrutiyet (demokrasi ve hürriyet) perdesini birden feverân ile yýrtacak bir muhtariyete ve sonra istiklâliyete (baðýmsýzlýða) ve sonra tavaif-i mülûke (küçücük devletçiklere parçalanmasý) vartasýna varacaðýný ikaz eder. Gerçek þu ki, dün Osmanlýda olduðu gibi bugün de, “adem-i merkeziyet” ve “muhtariyet/özerklik” fikrinin, idârî hüviyette kalmayacaðý, ecnebilerin parmak karýþtýrmalarýyla, tefrikayla iftiraký azdýracaðý açýktýr. Mâlum son “özerklik ilâný”nda “halklarýmýzýn demokratik birliðine ve özgürce yaþama özlemlerine dair büyük geliþmelere vesile olacaðý”nýn aksine, bu tezin, demokrasinin yerelleþmesini saðlamak, merkezî bürokrasi engelini ve hantallýðý aþmak, tepeden inme istibdadî uygulamalar kaldýrmak yerine, etnik-bölgesel tefrikayla Birinci Dünya Savaþýnda görüldüðü gibi, milleti “kavmiyetçilik” illetiyle kamplaþtýrýp kutuplaþtýrmasý plânlanýyor. Bundandýr ki “ortak vatan anlayýþý temelinde toprak bütünlüðüne ve demokratik ulus perspektifi temelinde Türkiye halklarýnýn ulusal bütünlüðüne baðlý kalýnmasý” güvencesi gibi süslü lâflar, dün olduðu gibi bugün de havada kalýyor…


6

YURT HABER

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

HABERLER

Van’da yýldýrým ve sel: 4 ölü

VAN’IN Özalp ve Çaldýran ilçelerinde yýldýrým düþmesi sonucu 2 kiþi ölürken, sele kapýlan 2 kiþi de vefat etti. Özalp ilçesinde önceki akþam saatlerinde baþlayan ve hayatý olumsuz etkileyen saðanak, Seydibey, Kýrçalý, Þemsettin, Boðazkesen, Hacýali, Çýrak ve Aksorguç Köylerinde kýsa sürede sele dönüþtü. Hacýkýþlak Köyünde ise yýldýrým düþmesi sonucu Ramazan Artok öldü. Selin ardýndan bölgede incelemelerde bulunan Kaymakam Þener Çaðlar, sekiz köyün selden etkilendiðini ve iki köyle ulaþým saðlanamadýðýný belirterek, köylerle ulaþýmýn saðlanmasý için bölgeye çok sayýda iþ makinesinin sevk edildiðini söyledi. Sele kapýlan 2 kiþi ise ölü olarak bulundu. Öte yandan, Çaldýran ilçesinde de akþam saatlerinde etkili olan saðanak ilçeye baðlý bazý köylerde hasara yol açtý. Derelerin taþmasý sonucu oluþan selde çok sayýda hayvanýn telef olduðu, bazý ev ve tarým arazilerinin ise su altýnda kaldýðý öðrenildi. Evciler Köyünde de tarlada çalýþan Esat ve Ýlhan Kemer’in üzerine yýldýrým düþtü. Aðýr yaralanan Esat Kemer, hastaneye kaldýrýldýðý sýrada öldü, Ýlhan Kemer’in ise ilçede yapýlan ilk müdahalenin ardýndan Yüzüncü Yýl Üniversitesi Týp Fakültesi Araþtýrma Hastanesi’ne sevk edildiði bildirildi. Van / aa

Y

Sularý bakteriler temizleyecek TOPRAK ALTINA GÖMÜLDÜKTEN SONRA SIZINTILAR SONUCU KANSEROJEN MADDE YAYARAK HALK SAÐLIÐINI TEHDÝT EDEN KÝMYASALLARI YOK ETMEK ÝÇÝN FAYDALI BAKTERÝLER KULLANILACAK.

SAKVA, bin ailenin gýda ihtiyacýný karþýlayacak

SAKARYA Kültür ve Sosyal Yardým Vakfý (SAKVA) Müdürü Mehmet Ersöz, Ramazan ayýnda 800 kiþiye iftar yemeði vereceklerini söyledi. Baþlattýklarý ‘Bin Derde Deva’ projesi kapsamýnda bin ailenin gýda ihtiyacýný karþýlamaya çalýþacaklarýný be lirten Ersöz, yaptýðý açýklamada, Ramazan’da hayýrsever kiþilerin yardýmlarýyla her gün 800 kiþiye iftar yemeði vereceklerini kaydetti. Ramazan’da iftar yemeðinin dýþýnda bin ailenin gýda ihtiyacýný karþýlamak amacýyla ‘Bin Derde Deva’ projesi baþlattýkla rýný anlatan Ersöz, proje kapsamýnda bin ihtiyaç sahibi aileye bin hayýrsever bulmaya çalýþacaklarýný sözlerine ekledi. Sakarya / cihan

Valilik, rüzgârdan para kazanýyor

MUÐLA’NIN önemli turizm merkezlerinden Akyaka’da bulunan ‘’rüzgâr ve uçurtma sörfü alanlarý’’ ile ilgili düzenleme yapan Muðla Valiliði, bölgede sörf yapanlardan ücret almaya baþladý. Muðla’nýn Ula ilçesine baðlý Akyaka beldesinde bulunan ve son yýllarda düzenlenen sörf yarýþmalarý ile gündeme gelen sahilde, Muðla Valiliði bünyesindeki Muðla El Sanatlarý Ti caret ve Limited Þirketi (MELSA) tarafýndan bir dizi düzenleme yapýldý. MELSA’nýn çalýþmalarýyla sahildeki ortak kullaným alanlarý ve tuvaletler yenilenirken bölgede sörf alanlarýnýn kullanýmý da ücretlendirildi. Buna göre profesyonel olduklarýný belgeleyen yerli ve yabancý sörf tutkunlarýndan 10, sörf öðrencilerinden ise 20 lira ücret alýnmaya baþlandý. Muðla / aa

TOPRAK altýna gömüldükten sonra sýzýntýlar sonucu yeraltý sularýný kirleten kimyasal atýklarý, faydalý bakteriler yok edecek. TÜBÝTAK’ýn desteðiyle yürütülen proje kap samýnda yurt dýþýndan getirilen bakteriler, Sakarya Üniversitesi (SAÜ)’ndeki özel laboratuvarda zararlý atýklarý parçalamalarý için geliþtiriliyor. Bakteriler hazýr hale geldi ðinde, kirliliðin olduðu bölgelerde sondaj yoluyla yeraltý sularýna býrakýlacak. Topraða gömülen zehirli varillerden sýzan kimyasal atýklar, yeraltý sularýný kirletiyor. Yeraltý suyundan bu kimyasallarý temizlemek zor

ve pahalý. Amerika Colorado Üniversitesi’nde 10 yýl bilimsel çalýþmalar yapan SAÜ Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliði Bö lü mü Öð re tim Ü ye si Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ýþleyen’in çalýþmasý tamamlandýðýnda, petrol türevi kimyasallar topraða gömülmeden imha edilebilecek. DNAPL adý verilen türdeki zehirli kimyasallarý imha edecek faydalý bakteriler yurt dýþýndan satýn alýndý. Özel bir reaktörde geliþtirilen bakteriler, projenin sonunda zehirli bileþikleri yok edecek hale geldikten sonra, sondaj yoluyla kirliliðin olduðu bölgelerde yeraltý-

Singapur’un maydanozu Hatay’dan

na pompalanacak. Farklý sanayi kuruluþlarýndan kaynaklanan atýklarýn, bakteriler kullanýlarak tabiî yollardan yok edilebileceðini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ýþleyen, bakterilere kimyasal maddeyi hýzlý þekilde parçalamayý öðreteceklerini anlattý. YÜZEY SULARI DA TEMÝZLENEBÝLECEK Yeraltý suyuna býrakýlan bakterinin, kimyasalý, yayýldýðý kaynaða kadar giderek parçaladýðýný ifade eden Ýþleyen, zehirli maddeleri yok eden bakterinin zararsýz olduðunu kaydetti. Ýþleyen, bakterinin kimyasalý

parçaladýktan sonra besin maddesi bittiði için öldüðünü dile getirdi. Bakterinin, yalnýz yeraltý sularýnýn temizlenmesinde deðil, petrol türevi kirleticilerle kirlenen su kaynaklarýnda da kullanýlabileceðini anlatan Ýþleyen, “Yeraltý sularý ve yüzey sularýnda da bak te ri kul la ný la bi li yor. Son o la rak Meksika Körfezi’ni düþünürseniz, problem yaþandý. Fiziksel olarak temizlemeye çalýþýldý. Temizlense bile esas problem çözünen kýsmý. Çözünen kýsmýn temizlenmesinde de biz bu bakteriyi kullanacaðýz” þeklinde konuþtu. Sakarya / cihan

C ve E vitamini açýsýndan zengin olmasýnýn yaný sýra kaný temizleyici özelliði bulunan, kozmetik ürünlerinde yoðun olarak kullanýlan ve salatalarýn vazgeçilmezleri arasýnda yerini alan maydanoz iç piyasanýn yaný sýra Singapur’a da ihraç edilir hale geldi. Hatay, Türkiye üretiminin yaklaþýk yüzde 37’sini karþýladý ðý ve bi rin ci sý ra da bu lun du ðu maydanozla da adýndan söz ettiriyor. Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürü Bestami Zabun, Hatay’da geçen yýl toplam 18 bin 85 dekarda maydanoz yetiþtiri-

ciliðinin yapýldýðýný söyledi. Hatay’da yetiþtirilen ve kokusu ve tadýyla salatalarýn vazgeçilmezi arasýnda bulunan maydanozun büyük bir bölümünün Romanya’ya gönderildiðini belirten Zabun, bunun yaný sýra Bulgaristan, Ukrayna, Moldova, Macaristan gibi ülkelerin de Hatay’da yetiþen maydanozu tercih ettiðini kaydetti. Maydanozun ününün her geçen gün arttýðýný vurgulayan Zabun, son yýllarda Yunanis tan ve Sýrbistan’ýn ardýndan Singapur’un da ‘’Hatay maydanozu’’na ilgi göstermeye baþladýðýný söyledi. Hatay / aa

Y seri i l â n l a r Uygun Fiyata Satýlýk DEVREMÜLK Afyon Hilal Termal Tatil Köyünde 17-27 Eylül arasý kullanýma hazýr, 14.000TL satýlýk Not: Araba ile takas olunur. Gsm: 0542 240 03 42

ELEMAN Takým arkadaþlarý arýyoruz. Pazarlama departmanýna yetiþtirilmek üzere elemanlar alýnacaktýr. 0(212) 655 88 59

Otomotiv Sektöründe Yetiþtirilmek üzere 4 yýllýk üniversite mezunu bayan sekreterler alýnacaktýr. DORA OTOMOTÝV Tel: 0(212) 422 22 23

Topkapý'daki okulumuza resim, müzik, beden eðitimi ve çocuk geliþimi öðretmenlerine ihtiyaç duyulmaktadýr. 0532 605 00 02 0506 836 89 00 Web Ofsette çalýþacak makina ustasý ve yardýmcýlarý aranýyor. (0535) 278 52 18 saidaydin@yeniasya.com.tr Kýrtasiye sektöründe deneyimli pazarlama elemaný araç kullanabilen Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Grafik ve Tasarým elemaný aranýyor. Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68

Özel Duyu Özel Eðitim ve Rehabilitasyon Merkezine Ýþitme Engeliler Öðretmeni alýnacaktýr. Ücret Dolgundur. (0532) 374 68 07 (0505) 778 34 39 Antakya/Hatay Sultanahmet bölgesinde ki otelimiz için Ýngilizce bilen bay resepsiyon elemaný aramaktayýz. Ýrtibat tel : 0(212) 528 95 32 E Ehliyetli Kamyon Þoförü aranýyor. 0(212) 671.51.71

KÝRALIK DAÝRE

Sahibinden Denizli'de Kiralýk zemin dükkân Bayrampaþa Ulu Cami Yaný Ulu Çarþý Ýþhanýnda zemin 11 nolu dükkân Kaloriferli-Kapalý Otoparklý Ýþyeri 300 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Denizli Mehmetçik mahallesi Diþ Hastanesi yanýnda Kombili Daire 100m2 2+1 Yeni Bakýmdan çýkmýþ 280 TL (0533) 712 48 06 75 m2, 1+1, 4 katlý, 1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl arasý, 500 TL depozit, kira 350 TL 0(212) 640 58 88 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 2.kat, kat kaloriferli, krediye uygun 700 TL (0536) 313 81 79 90 m2, 2+1, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý kiralýk daire 500 TL kira, 1000 TL depozit (0536) 313 81 79

SATILIK DAÝRE

Sahibinden Satýlýk Daire Ankara Aydýnlýkevler 1. Durak da 3+1 Ful yapýlý Ýrtibat: 535 810 81 11 BARLADA Göl manzaralý 3 kat saðlýk ocaðýnýn önünde 0537 464 41 31 0536 599 39 40 Kemal Karta Sahibinden Eyüpsultan Akþemsettin Mah. ÝETT Son duraðý Ülker Ýlköðretim Okulu yanýnda kombili cadde üstü iki tarafý açýk

80m2 yeni 2+1 acil ihtiyaçtan satýlýk 115.000TL 0505 374 41 70 Ankara Hilal 92 Arsa ve konut kooperatifindeki 180m2 'lik daire, iþ merkezi ve arsa hisselerim ihtiyaçtan devren satýlýktýr. 0533 761 46 80 SAHÝBÝNDEN DENÝZLÝ Pýnarkent'te satýlýk Dubleks villa 214 m2 bahçeli 115.000 TL Tel: (0535) 423 83 79 Sahibinden DENÝZLÝ'de daire üçlerde 800.yüzyýl konutlarýnda 3+1 kaloriferli 120 m2 (0533) 712 48 06 ASYA TERMAL KIZILCAHAMAM Tatil Köyü'nde SATILIK Devre mülk. 15.Dönem TemmuzAðustos (Sayran Konaklarý B2-2-15) ve 19.Dönem Aðustos-Eylül(Park Evleri C1065-19) Müracaat Tel:0532-2637221 Kumburgaz 'da Sahibinden satýlýk dubleks daire 180m2 130.000TL Krediye Uygun 0542 512 54 28 Þirinevler 'de Hürriyet mahallesinde Sahibinden satýlýk kombili asansörlü 120m2 daire 115.000TL 0542 512 54 28 Satýlýk Triplex 350m2 kapalý alan 500m2 müstakil bahçe, deniz manzaralý. Beylikdüzü, Kavaklý, Ýstanbul 0532-2366370 Küçükköy Yenimahalle'de 3.Kat 100 m2 Doðalgazlý-Kombili Tapulu-Krediye uygun 120 bin lira Acil ihtiyaçtan satýlýk azda olsa pazarlýk payý var. 0537 712 39 91 400 TL Taksitle Tamamý 39.300 TL'den baþlayan fiyatlarla Samsun

Panorama Evlerinde Site içerisinde % 82 yeþil alan, yarý olimpik açýk havuzu, fitness saðlýk kabini, oyun merkezi, çocuk oyun parký, 24 saat güvenlik, kamelyalar, otoparklar hayalinizdeki yaþama merhaba demek için Arsa Bizim Ýnþaat Bizim Ev Sizin Erken Gelen Kazanýyor Kampanyasýný Kaçýrmayýn. Çekiliþsiz kurasýz istediðiniz daireyi seçme imkaný Ön Kayýt Ýçin: Satýþ Ofisi:0362 428 07 65 Gsm: (0532) 494 85 00 www.alangayrimenkul.com.tr Sahibinden Denizli'de Üçler 800. yüzyýl Belediye Toki Konutlarýnda 3+1 Asansörlü Isý Ýzalasyonlu 120 m2 çevre düzenlemesi ve sosyal tesisleri faal 82.000 TL (0533) 712 48 06

SATILIK ARSA

Yalova 'da Þok fiyata 3 adet imarlý arsa 0532 243 28 85 Arnavutköy 'de Caddeye cepheli 4300m2 müstakil tapulu kupon arsa 210.000TL 0532 438 33 86 0532 717 09 75 Yalova Fevziye köyünde asfalt cepheli 4200m2 85.000TL 0532 631 12 25 Yalova 'da Sahibinden 2300m2 arazi 80.000TL 0532 631 12 25 Arnavutköy 'de Sahibinden yerleþim içerisinde elektriði, suyu çekilebilir. 500m2 tamamý 22.000 Yarý peþin yarýsý vadeli Hemen tapulu arsa, 0(212) 597 99 21

SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN email: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81 (0532) 552 5973 Trakya'nýn muhtelif yerlerinde sanayi-tarým hayvancýlýk veya kýsa ve uzun vadeli yatýrýmlýk imarlý, imarsýz arsa ve tarlalar için arayýn. Abdullah Gürman (0532) 323 94 27 - 0(282) 653 66 67 - 0(282) 651 66 40 www.gurmanarsaofisi.com Çorlu/Tekirdað

VASITA 2006 GAZELLE sobol çok temiz 44.500 km de vade ve takas olur, gaz 2752 model, 44500 km de, motor hacmi 18.012.000 cm3, motor gücü 101125 arasý, beyaz renk, manuel vites, dizel yakýt, takaslý, ikinci el 10.000 TL. 0(212) 640 58 88 2003 model Transit connect 160,000 km 12.000 TL kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara 2005 model Transit connect 151,000 km 14.000 tl kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara

ÇEÞÝTLÝ

Gebze Abdi Ýpekçi Mahallesinde (Tren Ýstasyonu Yaný) bulunan "Ucuzluk Japon Pazarý" Dükkânýmý Uygun Þartlarda Devretmek Ýstiyorum. (0537) 334 58 94 Acele Devren Satýlýk veya Kiralýk Pastane (0539) 260 53 08/Fatih

ZAYÝ

Nüfus cüzdanýmý, memur kimlik kartýmý ve Harran Üniversitesi kimlik kartýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Þemi Þemsettin Çakýr


DÜNYA

Y

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

Kamboçyalý Müslümanlar geleceðe umutla bakýyor KAMBOÇYA'DA BUNDAN 30 YIL ÖNCE ALLAH'A DUÂ ETMEK, DOÐRUDAN ÖLÜME GÖNDERÝLMEKLE EÞ ANLAMLIYDI. CAMÝLERÝNÝ YENÝDEN ÝNÞA EDEN KAMBOÇYALI MÜSLÜMANLARIN (CHAMLAR) ÝSLÂMI ÖÐRENDÝKLERÝ VE ÖÐRETTÝKLERÝ OKULLARI DA VAR. KAMBOÇYA’DA bundan 30 yýl önce Allah’a duâ etmek, doðrudan ölüme gönderilmekle eþ anlamlýydý. Müslüman Chamlar bu unutulan korku dolu günlerin tarihte yerini almasýný istiyor. Baþþehir Phnom Penh’te Kýzýl Kmerler rejiminin hayatta kalan dört üst düzey yetkilisinin yargýlandýðý uluslar arasý mahkemenin, bu yetkililer hakkýndaki iddianamesinde, ‘’dinî liderlerin katledildiði, kitlesel katliâmýn yapýldýðý, camilerin yýkýldýðý, Kur’ânlarýn yakýldýðý, Müslümanlara zorla domuz eti yedirildiði ve türbanýn yasaklandýðý’’ ifadeleri bulunuyor.

Kimse tam olarak kaç Müslüman Chamýn öldürüldüðünü bilmiyor, ama bu dönemi araþtýran Kamboçya Dokümantasyon Merkezi (DC-Cam) 1975 ile 1979 arasýnda 700 bin kiþiden 100 bin ila 500 bininin öldürüldüðünü tahmin ediyor. Hayatta kalanlardan Zekeriya bin Ahmed, ‘’Ýnsanlar namaz kýlabilmek için her yolu deniyordu, bazen kaðnýda, bazen ormanda, bazen de yýkanýrken’’ diyor. 61 yaþýndaki Bin Ahmed, bir daha hiç göremediklerini hatýrlýyor ve ‘’Birçoðu öldürüldü’’ diyor. Þimdi Chamlar adalet istiyor. Chraing

Chamres Camiinin dinî lideri Sales Pin Apoutorliep, ‘’Pol Pot rejiminde neler olup bittiðini ortaya koyacak mahkemeye tam destek veriyoruz. Þimdi hikâyemizi anlatabiliriz’’ diyor. Sales Pin Apoutorliep, o dönemde anne-babasýný ve dört kardeþi vefat etmiþ. DC-Cam’dan Farina So ise Kýzýl Kmerler döneminde Chamlarýn acýlarýna iliþkin pek az belge bulunduðunu, onlarýn çektiði acýlara dair çok az araþtýrma yapýldýðýný belirterek, ‘’Halk tarafýndan tanýnmaya ihtiyaçlarý var’’ diyor. Chamlar bugün Kamboçya’da

500 bin kiþi kadar, bunlarýn çoðu Sünnî. Camilerini yeniden inþa eden Chamlarýn Ýslâmý öðrendikleri ve öðrettikleri okullarý da var. Farina So’ya göre, ‘’bu travmayý unutmaya çalýþýyorlar, ama süreç yavaþ iþliyor’’. O günleri yaþamamýþ olan gençlerde de yara hâlâ kanýyor. Bin Ahmed’in gelini Yakin El, geçmiþte olanlarýn mahkemede ele alýnmasýndan memnun. Küçük bir çocukken akrabalarýnýn yaþadýklarýný öðrendiðinde þok geçirdiðini anlatýyor ve öldürülenleri unutmamak gerektiðini söylüyor. Chraing Chamres / aa

Hindistan'daki sellerden 150 binden fazla kiþi etkilendi

“Yunanistan iflâs etmeyecek”

Arjantin, Ýran'ý suçluyor

ARJANTÝN'DE 1994’te bir Yahudi merkezine düzenlenen, 85 kiþinin öldüðü terör eylemi konusunda açýklama yapan savcýlýk, ‘’soruþturmaya yardýmcý olmaya hazýr olduðunu’’ açýklayan Ýran’ý iþ birliði yapmamakla suçladý. Ülkenin en büyük terör ey lemi olarak kayýtlara geçirilen saldýrýnýn yýl dönümü öncesinde açýklama yapan Ýran Dýþiþleri Bakanlýðý, ‘’terörizmi kýnadýklarýný, kurbanlarýn ailelerinin acýlarýný paylaþtýklarýný ve saldýrýnýn soruþturulmasýna yardýmcý olmak istediklerini’’ belirtti. Buna karþýn, açýklamada, Arjantinli savcýlarýn haksýz biçimde Ýran vatandaþlarýný suçladýðý, Ýran’ýn görevinin kendi vatandaþlarýný savunmak olduðu belirtilerek, Ýran’ýn Arjantin’deki bu ‘’haksýzlýk süreciyle’’ ilgili o larak yakýnda rapor yayýmlayacaðý, fakat Arjantinli yetkililerle de yapýcý bir diyaloða hazýr olduðu ifade edildi. Arjantin Dýþiþleri Bakanlýðý bu açýklamayla ilgili henüz açýklama yapmazken, savcý Alberto Nisman, ‘’Ýran’ýn bu teklifinin, bombalama eyleminin þüphelisi Ýranlýlarý Arjantin’e teslim etmediði sürece boþ sözlerden ibaret olduðunu’’ belirtti. Buenos Aires / aa

Yahudiler, Kudüs’ün ana caddelerinden Haneviim (Peygamberler) caddesinin Cumartesi günleri trafiðe kapatýlmasýný istiyor. FOTOÐRAF: AA

Kudüs’teki Yahudiler sokaða döküldü KUDÜS’TE Yahudiler, dinen kutsal sayýlan ve çalýþmanýn yasak olduðu Þabat’ýn (Cumartesi günü) ihlâlini protesto için yine sokaklara döküldü. Yahudiler, Kudüs’ün ana caddelerinden Haneviim (Peygamberler) caddesinin Cumartesi günleri trafiðe kapatýlmasýný istiyor. Ýsrail polisinin verilerine göre, akþam saatlerinde yaklaþýk 800 kadar aþýrý Yahudi, Haneviim caddesinde toplanarak trafiði engellemeye çalýþtý; kendilerine engel olmak isteyen, aralarýnda atlý polislerin de bulunduðu polislere de “Naziler” diye baðýrdý. Protestolarý süresince Þabat’ýn, kendi aralarýnda konuþtuklarý Cermen kökenli Yidiþ dilindeki karþýlýðý

olan “Þabes” diye baðýran aþýrý dinciler, yolun bazý kýsýmlarýnda büyük çöp konteynerlerini devirdi, polislere taþ, çöp torbalarý fýrlattý. Göstericiler, gösterileri takip eden basýn mensuplarýný da taciz etti. Polise saldýran göstericilerden birinin tutuklandýðý belirtiliyor. Aþýrý dinciler, yaklaþýk 2 yýldýr Kudüs’te bir alýþ veriþ merkezinin altýndaki otoparkýn Cumartesi günleri hizmet vermesini önlemek için protestolar düzenliyordu. Son aylarda hýzý kesilen bu protestolarýn 100. haftasýna denk gelmesi dolayýsýyla aþýrý dinci Yahudilerin “Eda Haredit” grubu, üyelerini Þabat’ýn saygýnlýðýný korumak için yeniden protestoya çaðýrmýþtý.

ÝSRAÝL-GAZZE SINIRINDA GERGÝNLÝK ARTIYOR ÝSRAÝL ile Gazze Þeridi arasýndaki sýnýrda, karþýlýklý roket saldýrýyla gerginliðin yeniden arttýðý gözleniyor. Gazze Þeridi’ndeki Filistinlilerce sürdürülen Kassam roketi saldýrýlarýna karþý, Ýsrail Hava Kuvvetleri uçaklarýnýn da gece bölgede çeþitli hedefleri bombaladýðý bildirildi. Filistinli kaynaklara göre, bombardýmanlarda 7 Filistinli yaralandý. Filistinli kaynaklar, bölgenin kuzeyindeki Beyt Hanun’un doðusundaki bir evde, bir ailenin 4’ü çocuk 7 üyesinin yaralandýðýný aktardý. Ýsrail ordusu bombardýmanla ilgili olarak þimdiye kadar resmî açýklamada bulunmadý. Jerusalem Post’un internet sitesi, Ýsrail ordusunun saldýrý düzenlendiði iddialarýný yalanladýðýný duyurdu. Tel Aviv / aa

‘‘Atalarýmýn topraklarýný terk etmeyeceðim” LÝBYA lideri Albay Muammer Kaddafi, ‘’atalarýnýn topraklarýný asla terk etmeyeceðini’’ söyledi. Kaddafi, ülkeyi terk etmesi için gelen uluslar arasý çaðrýlara karýþ yaptýðý açýklamada, ‘’Bana Libya’yý terk et diyorlar, bu çok komik. Atalarýmýn topraklarýný terk etmeyeceðim gibi, kendisini benim için feda eden halkýmý da terk etmeyeceðim’’ dedi. Baþþehir Trablus’a 50 kilometre uzaklýktaki Zaviye’de toplanan yandaþlarýna hoparlörlerden seslenen Kaddafi, ‘’Halkým için kendimi feda etmeye hazýrým ve Ýtalyan ve Ýngiliz sömürgecilere karþý savaþan atalarýmýn kanlarýyla sulanmýþ bu topraklarý da terk etmeyeceðim’’ ifadesini kullandý. Kaddafi konuþmasýna, ‘’Bunlar Bingazi’de, Misrata’da, batýdaki daðlarda halkýmýzý rehin aldýlar ve canlý kalkan olarak kullanýyorlar. 5 milyon Libyalý üzerlerine yürüyecek ve iþgal altýndaki bu þehirleri kurtaracak’’ sözleriyle son verdi. Trablus / aa

Mýsýr Dýþiþleri bakaný istifa etti

FMISIR Dýþiþleri Bakaný Muhammed El Urabi’nin istifa ettiði bildirildi. Baþbakan Essam Þerif’in bugün yeni hükümeti sunmasý beklenirken, Dýþiþleri Bakaný’nýn istifa haberinin geldiði belirtildi. Mýsýr medyasý, Baþbakan’ýn El Urabi’nin istifasýný kabul ettiðini yazdý. Hükümete Mart ayýnda katýlmasý, muhalifler tarafýndan memnuniyetle karþýlanan Þerif, son dönemde artan hoþnutsuzluk dalgasýyla karþý karþýya bulunuyor. El Urabi de Baþbakan’ýn, sür mekte olan hükümet deðiþikliði müzake releri sýrasýnda elini rahatlatmak için istifa ettiðini belirtti. Kahire / aa

HABERLER

Kýbrýs’ta, 20 Temmuz heyecaný

KIBRIS Türk halký, 37 yýl önce adaya barýþ ve huzur getiren 20 Temmuz 1974 Kýbrýs Barýþ Harekâtý’nýn yýl dönümünü, geçen yýl olduðu gibi bu yýl da Þafak Nöbeti’yle karþýlayacak. Basýn Birliði Baþkaný Feviz Tanpýnar, Kýbrýs Türkünün 1963-1974 yýllarý arasýndaki 11 yýl boyunca, hemen her gece, hemen her gün bir þafaðý özlemle beklediðini ifade ederek, ‘’O bekleyiþ, o umut olmamýþ olsaydý, biz Kýbrýs Türk halký olarak, öyle bir dayanaktan yoksun, böylesi bir mücadeleyi asla ortaya koyamazdýk’’ dedi. Tanpý nar, yaptýðý açýklamada, her ulusun buluþabileceði ortak noktasý olduðunu, bunun bir mekân, bir tarih de olabileceðini söyledi. Onlarca sivil toplum örgütü ile kurum ve kuruluþlarýn desteðiyle, geçen yýl 19 Temmuz’u 20 Temmuz’a baðlayan gece, binlerce kiþinin katýlýmýyla, 1963 ile 1974 arasý yaþanan acýlarý bir kez daha hatýrlama ve hatýrlatma fýrsatý yakaladýklarýný anlatan Tanpýnar þöyle devam etti: ‘’Çünkü o 11 yýl boyunca hemen her gece, hemen her gün bir þafaðý özlemle bekliyordu atalarýmýz... Bütün Kýbrýs Türk halký o 11 yýlý böyle geçirdi. Her gün Türkiye’nin gelip bizi kurtarmasýný bekleyerek o mücadelelerini sürdürdü atalarýmýz. Dolayýsýyla o bekleyiþ, o umut olmamýþ olsaydý, ‘Türkiye bir gün gelecek ve bizi kurtaracak’ beklentisi olmamýþ olsaydý biz Kýbrýs Türk halký olarak, öyle bir dayanaktan yoksun, böylesi bir mücadeleyi asla ortaya koyamazdýk. Bu nedenle, 19 Temmuz’u 20 Temmuz’a baðlayan gecenin önemi çok büyüktür. Çünkü 19 Temmuz’u 20 Temmuz’a baðlayan 1974 gecesi Kýbrýs Türk halký bütün sýkýntýlarýndan, bütün baskýlardan kurtulmuþ ve özgürlüðüne kavuþmuþtur.’’ Lefkoþa / aa

Suriyeli muhalifler gölge hükümet kuracak

HÝNDÝSTAN'DA aþýrý yaðýþlarýn sebep olduðu sellerde bir kiþinin öldüðü, felâketten 150 binden fazla kiþinin etkilendiði belirtildi. Ülkenin Assam eyaletindeki Brahma putra Nehrinin sel dolayýsýyla taþtýðý ve köylerin sular altýðýnda kaldýðý kaydedilirken, eyaletin üç bölgesinde sellerden 150 binden fazla kiþinin etkilendiði ifade edildi. Taþan nehirden büyükbaþ hayvanýný kurtarmaya çalýþan bir kiþinin akýntýya kapýlarak öldüðü kaydedildi. Gauhati / aa

YUNANÝSTAN Baþbakaný Yorgo Papandreu, “Yunanistan’ýn iflas etmeyeceðini” söyledi. Papandreu, Atina’da yayýmlanan Kathimerini gazetesindeki demecinde, malî kriz ve borç sorunuyla mücadele eden Yunanistan’ýn bu zor anlarýnda, “korku oluþturarak, ülkenin baþarýsýzlýðýna bahse giren çevreler bulunduðunu” ifade ederek, “Panik oluþturmak için kelimelerle oynayanlar sorumsuzca hareket ediyorlar ve a teþle oynuyorlar. Biz Yunanistan’ýn iflâs etmesini önledik, bundan sonra da iflâs etmeyecek. Aksine, þu anda borç konusunda Yunanistan’a uzun süreli nefes aldýrma aþamasýndayýz” dedi. Muhalefeti sorumsuzca hareket etmekle suçlayan Papandreu, bazýlarýnýn yaptýklarý eleþtirilerde, iþi kendisinin vatanseverliðini tartýþma noktasýna kadar götürdüklerini belirtti. Atina / aa

7

TRABLUS BOMBALANDI

Kaddafi, Trablus’a 50 kilometre uzaklýktaki Zaviye’de toplanan taraftarlarýna hoparlörlerden seslendi.

Libya’nýn baþþehri Trablus’un doðu kesiminde gece üst üste patlamalar oldu. Gece yarýsýndan hemen sonra baþlayan patlamalar yaklaþýk yarým saat sürdü. Libya televizyonu, “NATO haçlý güçlerinin” Tajoura semtinde askerî ve sivil hedefleri vurduðunu savundu, muhtemel hasar ve can kaybýyla ilgili bilgi vermedi.

SURÝYE muhalefetinin yaklaþýk 350 temsilcisinin katýlýmýyla Ýstanbul’da toplanan Suriye Ulusal Kurtuluþ Konferansý’nda, Beþþar Esad yönetiminin devrilmesinin baþarýlmasý halinde iktidar boþluðunu dolduracak geniþ tabanlý bir gölge hükümetin oluþturulmasý amacýyla çalýþacak bir Konsey kuruldu. Muhalif liderlerden Heysam el Malih, toplantýnýn ardýndan Reuters’a yaptýðý açýklamada, “Ülkemizi, sahip olduðumuz demokratik vizyona kavuþturmaya yönelik olarak, diðer muhalif gruplara ulaþmak üzere çalýþma yürüteceðiz” dedi. Verilen bilgiye göre toplantýda, “bekleme halinde bir kabine kurulmasý mý, bekle gör politikasý izlenmesi mi gerektiði” gibi çeþitli konularda görüþ ayrýlýklarý çýktý. Bazý aþiret liderleri kendilerine yeterince önem verilmediðinden yakýnýrken, bazý Kürt siyasî oluþumlarý da toplantýyý terk etti. Sonuçta kurulmasýna karar verilen 25 üyeli Konsey, 11 üyeli bir komite oluþturacak. Bu komite, gölge hükümetin kurulmasý hedefiyle toplanacak yeni bir Konferans’ýn organize edilmesi için çalýþma yürütecek. Konferans katýlýmcýlarýnýn verdiði bilgilere göre, gölge hükümet veya “bekleme halindeki kabinenin”, Suriye’deki rejimin devrilmesi halinde ülkede baþlayacak geçiþ döneminin yönetimini üstlenmesi hedefleniyor. Ýstanbul / aa

Kosova’da, Türkçenin kullanýmýnda problemler yaþanýyor

KOSOVA Cumhurbaþkanlýðý’na baðlý Topluluklar Danýþma Konseyi (TDK) Kosova’da Dillerin Kullaným Yasasý’nýn tam anlamda uygulanmamasýndan duyduðu kaygýyý dile getirdi. TDK toplantýsýnda yürütülen yoðun tartýþmalarýn ardýndan ilgili dil yasasýnýn ne þekilde uygulandýðýný incelemek amacýyla bir çalýþma grubunun kurulmasý karara baðlandý. Kosova’da topluluk dilleri kullaným yasa sýnýn uygulanmasý hakkýnda Kosova Baþbakanlýðý’na baðlý Topluluklar Ofisi’nden Shqipe Hajredini ve meclisin ilgili Komisyon Baþkaný Fehmi Stublla bilgi verdi. Kosova’da yaþayan bütün azýnlýk topluluklarýn temsil edildiði TDK toplantýsýnda söz alan Türk, Boþnak ve Sýrp topluluklarý temsilcileri, anadillerinin bütün düzeylerde kullanýlmasýnda yaþadýklarý sorun ve karþýlaþtýklarý engellere iþaret ederek, belediye ve merkezi düzeyde Dil Yasasý’nýn uygulanmadýðýna dikkati çektiler. Türk temsilcilerden Tahir Luma, anayasa ile güvence altýna alýnmýþ olmasýna rað men Prizren’de Türk dilinin kullanýmýnda bir çok sorunlarýn yaþandýðýný, kimlik ve diðer kiþisel belgelerde Türkçenin yer almadýðýný ve bu þekilde yasanýn ihlâl edildiðini belirtti. TDK Türk temsilcisi Ercan Kasap ise, uygulamada zorluklar yaþandýðýna vurgu yaptý. TDK üyeleri, Dille rin Kullanýmý Yasasý’nýn uygulanmasý için ilgili kurumlarý gerekli önlemleri almaya çaðýrdý. Priþtine / aa

Obama’nýn, Dalay Lama ile görüþmesi Çin’i kýzdýrdý

ABD Baþkaný Barack Obama’nýn Tibet’in sürgünde ki ruhani lideri Dalay Lama ile görüþmesi Pekin yönetimi tarafýndan öfkeyle karþýlandý. Çin Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Cui Tienkay, ABD’nin Pekin’deki elçilik müsteþarý Robert S. Wang’ý bakanlýða çaðýrarak, görüþmeyle ilgili tepkilerini iletti. Çin Dýþiþleri Bakanlýðýnca yayýnlanan basýn açýklamasýnda, Çin’in ABD’deki büyükelçisi Can Yesui’nin Washington’da Amerikan makamlarý nezdinde giriþimlerde bulunduðu belirtildi. Açýklamada, Baþkan Obama’nýn ‘’inatla’’ Beyaz Saray’da Dalay Lama ile görüþmesinin ‘’Çin’in içiþlerine müdahale ettiði, Çin halkýnýn duygularýný incittiði, Çin’in temel çýkarlarýný baltaladýðý ve Çin-Amerikan iliþkilerini zedelediði’’ ileri sürüldü. Pekin / aa


8

MEDYA POLÝTÝK

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

s.bulut@saidnursi.de

Global devrimciler ve Hillary... loballeþme, beraberinde devrim ve darbelerin de tarzlarýný deðiþtirdi. Kanlý büyük ihtilâllerle yapýlan siyasî ve kültürel deðiþiklikler, þimdi daha kansýz, hýzlý ve yaygýnca yapýlýyor. Üslûplar farklý olsa da netice ayný… Haricî destekli darbelerden çok çekmiþ Türkiye’yi “Ergenekon filmiyle” psikolojik dönüþüme götürenler, öyle ince, hesaplý ve pratik çalýþýyorlar ki… Medya ile halkýn üzerine gerilen örtünün hâlâ kýmýldamamasý, global devrimcilerin ülkemizdeki etkinliklerini gösteriyor olmalý. Birileri varsýn “askerî darbe” korkularýný neþretsin. Bu insanlarýn teorik olarak “darbelere meydan okumalarý” oyunun rengini deðiþtirmiyor. Ýçerden “muhayyel kýyam manzaralarýný” Medyada çizdirenler de biliyorlar ki, ipler global devrimcilerde olduðu sürece, kimsecikler kendilerine bir þey yapamýyacak… Dündeki “Yeni Amerikan Yüzyýlý” veya “Yeni Dünya Düzeni” projelerinin muhtevasýný global devrimciler aktüel meyveleriyle gösteriyorlar. Devrimci veya âhirzaman fitnesi diyebileceðimiz bu global hareketin ne Amerikalý, ne Ýngiliz ve ne de Avrupalý olduklarýný ve doðrusu sözkonusu milletlerin menfaatleriyle irtibatlý olmadýklarýný geliþen hadiseler gösteriyor ve göstermeye devam edecek. Ülke üretiminin yüzde 13’e düþtüðü Ýngiltere, Çin kapýsýnda dilenci konumuna düþürülmüþ ABD ve þamar oðlanýna döndürülmek istenen AB’nin bugünkü halleri; global devrimcilerin yaðma, soygun ve hýrsýzlýkla edindiklerinin sözkonusu coðrafyalardaki halklardan kaçýrýldýðýný gösteriyor. Bu arada Irak ve Afganistan’da istedikleri gibi Kuzey Afrika'da bataklýða sürükleyemedikleri Amerika’nýn ensesinde paralarýyla boza piþirmelerini okuyucularýmýzýn dikkatine arz ediyoruz.

G

DEVRÝMÝ DOÐRU OKUMAK Global devrimin baþlangýcýný merak edenlere daha önce de söylemiþtik. Kemalistlerin büyük özverileriyle gerçekleþtirilen 12 Eylül cinayeti olmasaydý, 11 Eylül’e giden süreç inþaa edilemezdi. Amerikancý Özal ve prensleri, PKK’nýn Ýsrail taþeronluðunda inþasý, çekiç güç hikâyesi, Talabani ve Barzanîlerin ihyasý, Birinci Körfez Savaþý, Suudî'de üretilen El-Kaide, Taliban ve nihayet 11 Eylül katliâmý… Þu zincirin halkalarýný dikkatlice incelediðimizde, fitne aðýnýn hangi ince hesaplarla örüldüðünü daha iyi göreceðiz. 12 Eylül cinayeti, Ýslâm âleminde global dinsizlerce inþaa edilecek fitneye anahtar olmuþtu. 11 Eylül ise global devrimin pimini çekmiþti. Aþaðýda izah etmek istediklerimizi anlamaya vesile olur niyetiyle, buraya Bediüzzaman’dan bir düstûru yazmak istiyoruz: “Lisan-ý siyasette lâfýz mânânýn zýddýdýr. Adalet külâhýný zulüm baþýna geçirmiþ. Hamiyet libasýný hýyanet ucuz giymiþ. Cihad ve hem gazaya baðy (terör) ismi takýlmýþ. Esareti hayvânî, istibdad-ý þeytanî; hürriyet namý verilmiþ. …” Ezberlenecek kadar veciz ve kýymetli þu nazm-ý mensur satýrlar, sanki global devrimin üslûbunu izah ediyor. Zira devrimcilerin lügatýndaki her kelimeyi aksi mânâsýyla anlamak zorundayýz. Barýþ denilmiþ ise çatýþma ve savaþý haber veriyordur. Onlar düzen kelimesiyle kaosu ifade ederler. Demokrasi tabirinin gizli lügatlarýndaki

mânasý “dehþetli komite istibdadý ve zamana yayýlmýþ sömürü”dür. Kadýn hak ve hürriyetleri dediklerinde; tüketimde, ahlâksýzlýkta, aileyi parçalamada ve insan neslini tüketmede Kadýnýn kullanýmý mânâsý kastedildiðini eserlerinden anlýyoruz. Sürekli deðiþim ve iyileþtirme Lenin’in 1917’lerde sloganlaþmýþ sözünün özüdür. Yani devrimin düþmaný olan duraðanlýkla savaþ ve sürekli devrim… Uluslar arasý yardýmýn da içini büyük rüþvetlerle çoktan boþalttýlar. BM ile baþlattýklarý etkisizleþtirme operasyonu NATO ile devam ediyor. Latin Amerika'da ve Türkiye'de hâlâ askerî darbe bekleyen “donmuþ beyinliler” gibi, Üçüncü Dünya Savaþýný sayýklayanlarýn sayýsý maalesef Avrupa, Amerika ve Türkiye'de çoðunlukta… Kýtalar arasý dehþetli sýnýf savaþlarýný göremeyenler, AB barýþ ittifaðýný ortadan kaldýrmak isteyenleri takip edemeyenler ve dünya barýþýna katkýda bulunmasýnlar diye Ýslâm ülkelerini fitne ateþine boðanlarý tanýmayanlar elbette Üçüncü Dünya Savaþýný bekleyeceklerdir. Troçkiciler dýþardan, Freudçular ise içerden millî hükümetleri etkisizleþtirirken, global devrimciler toplumlarýn kýlcal damarlarýna kadar inmeye devam ediyorlar. Sýnýflar arasý mesafeleri global ekonomik krizlerle açarak gerginleþtirenleri görmeyecek kadar kör, ihtilâl ve nifak sadalarýný duyamayacak kadar hipnotize edilmiþ bir cemiyette yaþamanýn ýztýrabý oldukça büyük olmalý. Toplumsal çatýþma enstitülerinde geliþtirilen münafýklýk dolaplarýyla, dünyanýn her köþesinde çýkarýlmak istenilen yangýnlarýn mahiyetlerine bakanlar, global devrimciler hakkýnda söylediklerimize hak verecekler: Evvelâ semavî dinlere karþý fikrî ve kültürel savaþlar baþlatýlýyor. Sonra etnik çatýþmalara geçiliyor. Mezhepler, aþiretler, sýnýflar ve nihayet kýtalar arasý düþmanlýklar körükleniyor… 11 Eylül’le ele geçirilmiþ belli zengin ülkelerin kasalarýndan ve globalleþen bankalarýn tasallutuyla insanlarýn cebinden belli merkezlere pompalanan paralarla; hem millî hükümetlerin ve hem de vatandaþlarýn rehin alýnmaya baþlandýðý bir zamanda, hâlâ 20. yüzyýlýn ekonomik teorileriyle düþünmenin bedelini galiba bütün dünya beraberce ödeyecek. Armagedoncularca gezegenimizin sýk nefes edildiðini düþünüyoruz. Fakat adi ve geçici menfaatler karþýlýðýnda “insanlýk karþýtlarýnýn” gemilerine bindirilmiþ bazý dindarlarý da gördükçe endiþemiz artýyor. Bir dane hakikatin bir batman yalaný imha ettiði doðrudur… Maalesef kendilerinden yardým beklediklerimiz “hakikat danelerinin” yeþermesini istemiyorlar. Küçük dünyalarýndaki hayâlî imparatorluklarýna, þu fanî diyarda sülâlelerini bile doyuracak servetlerine ve deccâliyetçe kendilerine sunulan þeref ve itibarlarýna zarar gelecek diye ahirzaman dinsizliði dediðimiz global devrimcilerden önce onlar “hakikat danelerinin” imhasýna meylediyorlar. Siz de biliyorsunuz ki, dýþ dairedeki ahirzaman dinsizliðinin ilk muhatabý Birinci Avrupa’dýr. Global devrimcileri durduracak kuvvetleri Mesih’in komuta edeceðini hadislerden okuyoruz. Son zamanlarda Birinci Avrupa’da görülmekte olan hareketlenmeler, zifirî gecelerin fecri haber verdiðinin bir baþka müjdesi olsa gerek. Baþlýðýmýzdaki Hillary bir semboldür. Birinci Avrupa’nýn, demokratlarýn, insaniyetperver ehl-i mektep ile ehl-i kitabýn sembolleridir. Neoliberallerle Neocon’larýn bütün baskýlarýna raðmen Amerika’nýn Kuzey Afrika’yý, Irak ve Afganistan’a çevirmemesi, hâlâ Ýran’a karþý bir savaþýn baþlatýlmamasý ve Suriye’nin yerle bir edilmemesi Hillary’nin iç kaledeki savunmalarýna baðlanmalýdýr, kanaatindeyiz. Duâmýz Hillary çizgisinin bu izzetli duruþunun sonuna kadar devam etmesinedir. Tek tük de olsa Avrupa’dan yükselen itirazlar, fitnenin büzülme sürecine gireceðini gösteriyor.

Teröristin muhatabý özel harekâtçýdýr (...)Terörizmle mücadelede önemli mesafeler katettiðimiz doðru. Ama teröristle mücadelede hâlâ ayný hatalar devam ediyor. Hâlâ 3 aylýk temel eðitimli ana kuzularýný “komando” ünvanýyla araziye sürüyoruz. Özel Kuvvetler Komutanlýðý ve profesyonel polis özel harekât birimleri dururken bu çocuklarý hâlâ araziye sürmek büyük aymazlýktýr. Alan hâkimiyetinde hâlâ teknolojiden çok, insan bedenine dayanýyoruz. Biz öncelikle kendi cenahýmýza bakmalý ve þu sorularýn cevabýný aramalýyýz. 1- Bir þehit babasýnýn söylediðine göre, o bölgedeki 15 teröristin kamera kayýtlarý mevcut. Ýnsansýz hava araçlarý neden derhal bu bölgeye yönlendirilmedi? Yine o bölgeye yakýn Lice-Bingöl Karayolu’nda daha 5-6 gün önce ayný PKK grubunda yer alan teröristler yol kesip ikisi asker 3 kiþiyi kaçýrmýþlardý. Yine 3-4 gün önce Hazro Jandarma Komutanlýðý’na PKK tarafýndan saldýrý yapýlmýþtý. Belli ki o bölgede etkili bir PKK grubu mevcut. Eldeki istihbarat iyi deðerlendirilmemiþ. Kuvvetle muhtemel olansa, içeriden PKK’ya operasyon istihbaratý sýzmasý. Bu ihtimali soruþturmak da özel savcýlarýn iþi. Yani zafiyet de olsa hain de olsa, açýk bir istihbarat ve strateji zafiyeti mevcuttur. 2- Saldýrý kararýný PKK Silvan sorumlusunun aldýðý, o bölgedeki diðer PKK gruplarýnýn da bu karara uyup yardýma geldiði söyleniyor.

sandalahmet@hotmail.com

erör nedir? Terörist kimdir? Bu ikisinin tanýmlarýný yapmak için terör sorunuyla ilgilenen bilim adamý olmaya gerek yok. Gerçi onlarýn tanýmlarýný da okudum. Ancak, bu ülkede 30 yýldan fazladýr bir terör belâsý var. Bundan dolayý milletimiz, bu belânýn ne olduðunu çok iyi bilir. Bir þeyi en iyi bilen, bizzat onu yaþayandýr. Bunun için, Nasrettin Hoca “Bana damdan düþeni getirin” diyor. Nasrettin Hoca damdan düþtüðü anda, doktor istemiyor, “damdan düþeni” istiyor. Evet, ne terörle mücadele uzmanýyým, ne de bu alanda bilim yaptým. Fakat, 30 yýldan fazladýr, terör haberleri, terör yorumlarý ve ilgili makaleleri okuya okuya neredeyse hepimiz uzmanlaþtýk. Böyle bir uzmanlýðý Allah kimseye nasip etmesin. Biz bu terörün belâsýný ve sýkýntýsýný çektik. Ýnþallah bizden sonraki nesiller bunun sýkýntýsýný çekmezler. “Terör nedir, terörist nedir?” diye sormuþtum. Ýþte cevaplarý: Terör, “þiddeti ve yok etmeyi bir vasýta edinerek herkesi hedef alan insanlýk dýþý hareketlerdir.” Terörist, “küçük yaþlardan itibaren terör aðalarýnýn eline geçirilerek, kademe kademe eðitimlerle insanlýktan çýkarýlma ameliyesine tabi tutulan kiþilerdir.” Bir fabrikada bir hammadde, nasýl ki, çeþitli aþamalardan geçirilerek, ilk halinden çok farklý bir hale getiriliyor. Meselâ, bir ‘cam’ýn hammaddesi kum, soda, kireç ve feldispat gibi maddelerdir. ‘Cam’da kumu gören var mý? Elbette görülmez. Çünkü iþlene iþlene kum kumluktan çýkmýþtýr. Ayný bunun gibi, bir insan da, iþlene iþlene terörist haline geldiðinde insanlýktan çýkmýþtýr. Bir teröristte insanlýk aramak, bir camda kum aramak gibi bir þeydir. Terörist dediðimiz kiþi, bir “iþleme ameliyesinden” geçiriliyor. Bir hammaddenin fabrikada iþleme tabi tutulmasý gibi, teröristler de, terörist olmadan önce bir iþleme tabi tutuluyor.

T

PKK ise saldýrýyý hâlâ üstlenmedi. Reþadiye saldýrýsýný da PKK’nýn bölge sorumlusunun yaptýrdýðý belirtilmiþti. PKK Reþadiye saldýrýsýný tuhaf bir þekilde 4 gün sonra üstlenmiþti. Bu görünüm, saldýrýnýn PKK içindeki derin-þahin kanat tarafýndan hiyerarþi dýþý yapýldýðý izlenimini güçlendiriyor. Bu durumda Mustafa Karasu, Cemil Bayýk ve Duran Kalkan’dan oluþan derin troyka’nýn eylemini Karayýlan yine üstlenecek mi? 3- Çatýþma esnasýnda o bölgede olan bir çoban: ‘’Silah seslerinden sonra bölgeye 6 tane helikopter geldi. 2’þer 2’þer geliyordu bu helikopterler. Bölgede yoðun bir bombalama oldu.’’ Þu halde saldýrý helikopterleri çatýþmanýn bitiþinden sonra bölgeye gelmiþler. Takriben 1,5 saat sonra. Telsiz haberleþmesiyle çatýþmanýn yaþandýðý baþtan beri bilindiði halde, Cobra’lar neden yetiþemedi? Bir hafta önce kaçýrýlan iki askerin bölgedeki maðaralarda tutulduðu istihbaratý alýnarak araziye çýkýlýyor. Þu halde Diyarbakýr ve Batman bölgesinde konuþlu bulunan polis özel harekât birimlerinden veya Özel Kuvvetler Komutanlýðý’ndan neden faydalanýlmadý? Çatýþmada uçak kullanýlmadý. Helikopterler ise çatýþmanýn bitiþinden 1,5 saat sonra hedefe intikal ettiðine göre, yangýnýn bizim Cobra’larýn ateþinden kaynaklanmasý mümkün deðil. Helikopter ve uçaklarda, çatýþan kara birimimizin konuþlandýðý mevkinin koordi-

natlarý mevcuttur. Selahattin Demirtaþ’ýn ve Fýrat Haber Ajansý’nýn, yangýna el bombalarýnýn deðil, savaþ uçaðý ve helikopterlerden yapýlan bombardýmanýn sebep olduðu iddiasýnýn yalan olduðu ortada. 4- Teröristle silahlý mücadelede tam bir panzehir olduðu sübut bulan polis özel harekât birimleri neden tam aktif duruma geçirilmiyor ve güçlendirilmiyor? DTK’nýn demokratik özerkliði ilanýyla paralel gerçekleþen bu hain saldýrý, bundan sonra ilan edilen özerklik kabul edilmediði sürece devam edecek ve ilan edilen özerklik statüsünü korumaya yönelik geliþecek gibi görünüyor. Açýlým devam eder. BDP ve PKK istediði için deðil, devletin kendiliðinden yaþamasý gereken bir süreç olduðu için. Demokratik açýlým, devletin herhangi bir talebe mahal kalmadan yapmasý gereken demokratikleþmeyi içerir. Silaha silahla mukabele eden profesyonel bir güvenlik gücü sahaya sürülmezse, demokratik açýlým her türlü sabotaja açýk ve provokasyon potansiyeli yüksek bir olgu olarak karþýmýza çýkar. Siyasetçiyle siyasetçi muhatap olur, elinde silah olan teröristle ise özel harekâtçý. Teröristle mücadele için polis özel harekâta yatýrým yapýn. Teröristin dilini en iyi polis özel harekâtçýlarý anlar. Gültekin Avcý, Bugün, 17 Temmuz 2011

Özel harekât timleri neredeydi? DÜNKÜ yazýmda ‘Genelkurmay açýklamalý’ diyerek ‘helikopterlerin arazideki timleri baþtan beri koruyup korumadýðýný’ sormuþtum, cevabý ayný gün öðrendik; “Helikopterler çatýþma yerine yine geç gittiler, ihmal var.” Ýhmal bu kadarla kalmýyor, ayný anda 18 tim alana gönderildiði için kumanya sýkýntýsý çekmiþler. 40 derece sýcakta kýzgýn güneþ altýnda aðýr çelik yeleklerle ve uykusuz vaziyette görev yapmýþlar. Haydi bunlarý “sadece 6 aylýk eðitimden sonra” ve üstelik “kendilerinin alýþýk olmadýðý ama teröristlerin gayet iyi bildiði” bir arazide yapabilecekleri gibi bir hatalý düþünceye de “olabilir, askerdir, mecburdur” dendiðini düþünelim. Olaydan önce ve olay esnasýnda çok yakýnda olan “üç ayrý özel harekat birliði” neden zamanýnda yardým için oraya gönderilmedi?

YARDIM NEDEN HEP GEÇ? 14 Temmuz gecesi “termal kameralar”la teröristlerin varlýðý belirlenmesine raðmen neden ertesi sabah erkenden helikopterler ve diðer birlikler yardýma koþmadý? Helikopterlerin

Terör nasýl önlenir? AHMET SANDAL

Y

Öyleyse, terörist kendiliðinden yetiþmiyor. Bir üretim atölyesi var. Ýþte orayý yýkmak ve yerle bir etmek gerek. Yukarýdaki cam örneðinden devam edelim. Diyelim ki, siz camlarýn zararlý olduðunu düþünüyorsunuz ve önünüze gelen camlarý kýrýyorsunuz. Ancak, bir cam fabrikasý da devamlý cam üretiyor. Bu durumda, bütün camlarý yok etme þansýnýz var mýdýr? Elbette hayýr. Öyleyse, terörist üreten kamplarý yok etmeden terörizmi yok etmek mümkün deðildir. Ülkemizdeki baþ belâsý PKK denilen bölücü oluþum, gençleri, özellikle akýldan zayýf gençleri Kuzey Irak’ta Kandil, Hakurk gibi kamplarda iþleye iþleye insanlýktan çýkarýyorlar. Bu gençler artýk birer insan öldürme makineleri haline geliyor. Þimdi bu kamplarý yok etmeden teröristleri yok etmek mümkün mü? Elbette hayýr. Cam üreten fabrikalarý kapatmadan, üretilmiþ bütün camlarý kýrmakla bir yere varýlamadýðý gibi, terörist üreten kamplarý yerle bir etmeden ve yok etmeden de bir yere varýlamaz ve teröristle baþ edilemez. Yüz tane camý kýrýyorsunuz, cam fabrikasýnda 1000 tane cam üretiliyor. On tane teröristi yok ediyorsunuz, bir kampta 100 tane terörist yetiþiyor. Bu durumda iþin içinden çýkmak mümkün mü? Elbette hayýr. Þu tez ileri sürülebilir: “Güneydoðudaki fakirliði-garibanlýðý yok etmeden terörizmi yok edemezsiniz. Terör kamplarýný yok etseniz de, bölücü fikir taþýyan terör aðalarý ve dýþarýdaki destekçileri fakirliði-garibanlýðý suistimal ederek yine terörist yetiþtirirler.” Bu sorunun çözümü de bellidir. Bir kere her sorunun ana kaynaðýnda “maneviyatsýzlýk” yatmaktadýr. Bilhassa Güneydoðu’da bir seferberlik baþlatýlarak, fakirlikle, çaresizlikle, maneviyatsýzlýkla mücadele edilebilir. Ancak, bundan önce, yine ana fikrimi beyan ediyorum: “Mevcut terörist üretim fabrikalarý bir an önce yok edilmelidir. Baþka çaresi yok.” Bu terörist üretim fabrikalarý yok edildikten sonra, eðitim, kalkýnma hamlesi ve maneviyat eðitimi artarak sürdürülmelidir.

“saldýrý haber verildikten sonra tam 2.5 saatlik gecikmesini” kim, nasýl açýklayacak? Ayný yerde kýsa süre önce askerler kaçýrýlmýþ, karakola saldýrý olmuþ, birlikler arama için 4 gün aralýksýz arazide tutulmuþ.. Planlý bir terör eylemi olduðuna göre bu birlikler neden daha kalabalýk güç ve helikopterlerle baþtan desteklenmiyor? 13 þehitten sonra yapýlan “hava destekli operasyonlar” neden daha önce yapýlmýyor? Kaç karakol saldýrýsýnda ve toplu þehitte ayný ihmaller yapýldý, ayný sorularý sormaktan dilimizde tüy bitti ama deðiþen bir þey yok.

SAVAÞ DEÐÝL, TERÖR! Þimdi “Bir ordu savaþa girdiðinde zayiat verilir” örneði veriliyor ama bu savaþ deðil, ülke sýnýrlarý içinde bir ilde “terörist saldýrýsý”... O zaman; termal kameralara, Skorski-Kobra helikopterlere kadar en son teknolojinin bulunduðu bir ordusu, güvenlik güçleri olan, tüm imkanlara sahip bir devlet “bölgede olduðu da bilinen teröriste” karþý askerini “kayýp vermeden korumayý” baþarmak zorundadýr. “Tek bir

Metal yýðýnlarý daha deðerli olamaz? OTUZ yýlý aþkýn bir süredir bu ülke elli bin evladýný kaybetti. Daha nereye kadar gidecek bu iþ? Kaç bin gencimizi daha bir çözümsüzlüðe feda edeceðiz? (...)Benim tek ama tek bir dileðim var: Ne yapýlacaksa yapýlsýn ama artýk evlatlarýmýz ölmesin. Genç bedenler üzerinden yürütülen bu kanlý oyun sona ersin. Eski Genelkurmay Baþkanlarýndan birisinin dile getirdiði “Nasýl olsa bizde asker bol, öldüre öldüre bitiremezler” anlayýþý terkedilsin. Çarpýþma alanýndaki ölümcül yaralý askerleri kurtarmak için telsizle helikopter isteyen subaya komutaný, “O ateþin ortasýna helikopter indiremem. Analar yine asker doðurur ama helikopter doðuramaz” cevabýný vermesin. Çünkü analar “ÝNSAN” doðurur ve can, bir metal yýðýnýndan çok daha deðerlidir. Zülfü Livaneli, Vatan, 17 Temmuz 2011

Operasyon ve profesyoneller SON katliam, daha önceki acemiliklerin izlerini taþýyor. Hani bu savaþ uzmanlýk sahibi profesyonellerin ellerine teslim edilecekti? En çok, sýnýr beklemesi gereken askerler niçin savaþ riski taþýyan operasyona dahil edilip katil sürülerinin önüne atýldý? Güngör Mengi, Vatan, 17 Temmuz 2011

DERTLÝ DOLAP

saldýrýda 13 þehit birden” verilmiþse bunu hesabýný da en azýndan þehit ailelerine “tüm sorumlular bir arada” vermek zorundadýr. O çocuk yaþtaki askerler, birkaç haftalýk eðitimle teröristin karþýsýna sürülürken Meclis’teki partiler günlerdir bir krizden diðerine kavgayla, karþýlýklý suçlamalarla meþguldüler. Bu durumda hangi siyasetçinin konuþma hakký olabilir? “Demokratik çözüm” istediklerini söylerken bir yandan terör örgütünün saldýrýlarýný, liderini kutlayan, övgüler yaðdýran BDP’nin ve teröristlere “kahraman muamelesi yapanlar”ýn ne demeye hakký olabilir? Artýk bu ülkenin baþka þehit kaldýracak sabrý kalmadý, “Baþkomutan Cumhurbaþkaný” ile “ordu bizim emrimizde, bizim memurumuz” diyen yönetim birlikte karar vermeli ve o bölgede terörü yok etmek için gerekeni bir defada yapmalýdýr. Ve lütfen; askerleri korunmasýz þekilde ateþin içine göndererek deðil, havadan-karadan kuþ uçurtmayacak desteði vererek yapsýnlar. Yüreðimiz yanmasýn artýk! Ruhat Mengi, Vatan, 17 Temmuz 2011

Terörü bitirmenin çaresi ÝÞSÝZLÝK terörünü bitirebilirsek, siyasal terörün beslendiði en önemli kaynaðý kurutmuþ oluruz. Bu yüzden iþ dünyasýnýn siyasileri suçlarken, boþ durmamasý, elini taþýn altýna sokmasý gerekiyor. Diyarbakýr’ýn en çok istihdam saðlayan ve iþ fýrsatý sunan þehirler arasýnda önde olmasý, birilerini rahatsýz etmiþ olmalý! Bu bölgede ve Diyarbakýr’da iþsizlik terörüne vurulan her darbe, daða çýkýþlarý ve dolayýsýyla þehit sayýsýný azaltýr. Doðunun hatta Ýslâm dünyasýnýn en büyük üç sorununun yoksulluk, cehalet ve kardeþ kavgasý olduðunu kafamýza kazýyalým. Yaþar Süngü, Yeni Þafak, 17 Temmuz 2011

Dr. Orhan Doðan

drorhandogan@gmail com


MAKALE

Y

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

9

Sultan Fatih’in zihnini kurcalayan âyet fersadoglu@yeniasya.com.tr

Anlatýlýr ki, Fatih Sultan Mehmed bir gün Kur’ân okurken þu âyetin manasýna takýlmýþ: “Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine ve Peygamberine indirdiði Kitaba iman ediniz!” Kendi kendine þöyle düþünmüþ: “Âyet zaten iman edenlere sesleniyor. Ardýndan tekrar imaný emretmesi acaba neden?” (Nisa Sûresi: 136) Ulemayla sohbeti esnasýnda konuyu kendileriyle

paylaþmýþ, “Bu konuda ne dersiniz?” diye sormuþ. Âlimler birbirlerine bakmýþlar. Derken bakýþlar, Fatih’in hocasý Akþemseddin’de odaklanmýþ. Akþemseddin, “Sultaným,” demiþ, “Dýþardan gelen seslere kulak verin, cevabýnýzý alýn!” Dýþarýdan mehteranýn kös sesleri geliyormuþ. Fatih: “Efendim, biraz açar mýsýnýz?” demiþ. Bunun üzerine Akþemseddin anlatmaya baþlamýþ: “Sultaným! Mehteranýn davullarýndan ‘düm, düm’ sesleri geliyor. ‘Düm’ kelimesi, sizin de bildiðiniz gibi Arapça’da ‘Devam et’ anlamýna geliyor. Âyetin de manasý, iþte budur. Bu âyet, ‘Ey iman edenler! Allah’a, Peygamber’e, Kitab’a olan imanýnýzda devam edin!’ mesajý vermektedir...” *** Evet, iman yalnýzca dil ile “Kabul ediyorum, inanýyorum” sözünü seslendirip, kuru bir ikrardan ibaret

deðildir... Kadim dostlarýmýzla, yeniden iman meselesini müzakere ediyorduk... Ýrfan meclisimize yeni iþtirak eden ilahiyatçý bir dostumuz, “Ýman esaslarýný yeniden ders almaya gerek var mý? Biz zaten inanýyoruz; onu inanmayanlar düþünsün!” demiþti. Aslýnda bu tabirin bizim deðil, Kur’ân’ýn olduðunu hatýrlamasý gerekirdi! Ki, iman edenleri, “Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine indirdiði kitaba ve daha önce indirdiði kitaplara iman edin. Kim Allah’ý, meleklerini, kitaplarýný, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapýklýða düþmüþ olur” þek linde uyarýr Kur’ân. Birinci cümlenin baþlangýcý ile ikinci cümlenin sonuna dikkat edilirse, “Ey iman edenler… iman ediniz!” þeklinde vurgu yapýldýðý görülecektir. Bu iki kelime nasýl telif edilebilir? Ýnanan kimseye “mü'min, Müslü-

man” dendiðine göre, bu âyette, “Ey iman edenler… iman ediniz!” diye vurgu yapýlmasýnýn bir inceliði olmasý gerektir. Mü’minleri gerçek/tahkikî imana yöneltmek, taklidden kurtulup “gerçek iman”ý kazanmak için tahþidat olduðu gayet açýk deðil mi? Gerçek imana ulaþmak için de kendimizi ve inandýklarýmýzý yeniden sorgulamalýyýz! Âyeti yorumlarken þöyle bir incelik de düþünülebilir: “Ey iman edenler! Ýmanýnýzý kontrol ediniz. ‘Allah’a inandým’ diyor ama O’na itaat etmiyorsanýz, ‘Peygamber’e inandým’ diyor ama O'nun yolundan gitmiyorsanýz, ‘Kitab’a inandým’ diyor ama Kitab’a göre yaþamýyorsanýz, gelin imanýnýzý kontrol edin. Belki tam inanmadýnýz, inandýðýnýzý sandýnýz... Zira Allah’a iman, O’na itaati gerektirir. Peygamber’e iman, onu rehber kabul etmeyi icap ettirir. Kitab’a iman, Kitab’a göre bir hayatý netice verdirir…”

Makul formül nerede? m.ozturkozturkcu@hotmail.com

Özümüzle özdeþleþen hakikatler üce Ýslâm dinimizin üstün hususiyetlerinden biridir ‘fýtrat dini’ olmasý. Her insanýn fýtraten Ýslâm üzerine yaratýlmýþ olmasý, Yaratýcýnýn insan üzerindeki rahmet ve maðfiret tecellîlerindendir. Sonsuz Kudret ve Azamet sahibi yüce Rabbimizin bütün âlemler üzerindeki merhamet þuâlarýnýn yansýmasý ise, güzel isimlerinin tecellileriyle açýkça görülmekte, hissedilip bilinmektedir. Risâle-i Nur hakikatleri bu baðlamda ele alýndýðýnda; Ýsm-i Azam’dan ve Arþ-ý A’lâ’dan süzülen Kur’ân’ýn hakikatlerine mazhar oluþunun yaný sýra, hususiyetle Nur, Rahîm ve Hakîm isimlerinin yansýmalarýna mazhar hakikatler olduðu ifade edilebilir. Hazreti Üstad, Kur’ân, Esmâ-i Hüsna ve Risâle-i Nur hakikatlerinin birbirleriyle alâkadarlýðýný yorumlarken þu manidar ifadeleri kullanýr: “Þu hiç ender hiç olan kardeþinize, yalnýz hizmet-i Kur’ân’a istihdamý hengâmýnda ve o hazine-i bînihayenin dellâlý olduðu bir vakitte, ism-i Rahîm ve ism-i Hakîm mazhariyetine medar bir vaziyet verilmiþ.” (Mektubat, 4. Mektub) Ýnsanýn fýtrat üzere yaratýlmýþ olmasýndan ha re ket le, Kur’ân’dan sü zü len ha ki kat ler manzumesi olarak Risâle-i Nur’daki hakikatlerin insanýn fýtratý, yani özü ile özdeþleþen hakikatler olduðunu rahatlýkla söyleyebiliriz. Nur hakikatleri okundukça ve onlarla alâkadar olundukça bir ferahlama ve rahatlýk hissedilmesi, Risâlelerdeki hakikatlerle insan ö zü nün ha ki ka ten öz deþ leþ ti ði ka na a ti ni kuv vet len di rir. Be di üz za man Haz ret le ri Nurlarýn uhrevî faydalarýnýn yaný sýra dünyevî faydalarýna yaptýðý vurguda þu veciz ifadeleri dile getirir: “Beþ türlü dünyevî faydasý vardýr: Rýzýkta bereket, kalbde rahat ve sürur, maîþette sühûlet ve iþlerinde muvaffakiyet, talebelik faziletini almakla bütün Risâle-i Nur Talebelerinin duâlarýna hissedar olmak” (Þuâlar, s. 369) Risâle-i Nur hakikatlerinin okunmasý ile insanýn rahatlamasýnýn yaný sýra imanýnýn derecesine göre hayatýný da lezzetle geçireceðini ifade ederek þunlarý söyler: “Hayatýn zevkini ve lezzetini isterseniz hayatýnýzý iman ile hayatlandýrýnýz ve ferâizle (farzlarla) ziynetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz.” (Sözler, s. 356) Özümüzle yani fýtratýmýzla özdeþleþen hakikatlerin bu zamanda daha çok önem arz ettiðini ifade eden Hazret-i Üstad, Nurlarýn bu tehlikeli zamanda insana kazandýrdýðý en önemli kazanýmlardan biri olarak da, sosyal hayat içinde alýnan dehþetli manevî yaralara mukabil Risâle-i Nur’un tedavi ediciliðini zikreder: “Risâle-i Nur, bu dünyada bir manevî Cehennemi dalâlette gösterdiði gibi, imanda dahi bu dünyada manevî bir Cennet bulunduðunu ispat ediyor.” (Âyetü’l-Kübrâ, s. 192) Üstad, Risâle-i Nur’un insan fýtratýyla eþ deðer bu hakikatleri karþýsýnda baþkalarýnca gösterilmesi gereken duruþu ise, þu ifadelerle izah eder: “Bu dürûs-u Kur’âniyenin dairesi içinde o lanlar, allâme ve müctehidler de olsalar, vazifeleri, ulûm-u imaniye cihetinde, yalnýz yazýlan þu Sözlerin þerhleri ve izahlarýdýr veya tanzimleridir.” (Mektubat, s. 412) Kur’ân’dan süzülen hakikatlerin adý olan Risâle-i Nur’daki meseleler, insanýn özüyle özdeþleþmesiyle, bu zamanýn en geçerli hakikatleri olarak insanlýðýn önünde durmaktadýr.

Y

latif@yeniasya.com.tr

ýkýntýlar bazen üst üste gelir. Millet ve ülke olarak, þu sýralar aynen böyle bir durumdayýz. Ürpertici belâ ve musîbetler, adeta üstümüze üstümüze geliyor. Bir yan dan, spor ca mi a sý ný yý ký cý bir deprem gibi sarsan þike iddialarýyla ilgili þok dalgalar, zincirleme devam ediyor. Bir yandan, siyaset düðümünü çözemeyen Meclis, 1 Ekim'e kadar sürecek uzun bir tatile girdi. Bir yandan, iktisadî kriz sinyalleri endiþe verici boyutlarda yükselmeye baþladý. Geliþmelerin en elemli ve en dehþet vere ni i se, can ya ký cý te rör ha di se le ri nin hem daðda, hem de þehir merkezlerinde yeniden týrmanýþa geçmesidir. Bu fevkalâde durum karþýsýnda, insanlarýmýzýn ekseriyeti, haklý olarak bir çare a-

S

rayýþý içine girmiþ bulunuyor. Aklý baþýnda olanlar, yaþanan bu büyük badirelerin nasýl atlatýlacaðýný, sýkýntýlarýn nasýl üstesinden gelineceðini düþünüyor. Bu istikametteki bir düþünce, sivil toplum kesiminin yaný sýra, özellikle siyasilerin vazifesi olduðunu burada hatýrlatmýþ olalým. Üstelik, siyasiler çareyi düþünmekle kalmayýp, gereken tedbirleri de almak durumunda. Þa yet, ma kul dü þün ce le rin ö nü tý kan maz ve öfke, hiddet, cinnet gibi akýl dýþý davranýþlar ön plâna çýkmazsa, geliþmelerin hayýrlý neticeler doðuracaðýna ümit ve bel baðlayabiliriz. Lâkin, ortada kalan, ya da henüz tatmin edici cevabý bulunmayan ve fakat son derece ciddiyet arz eden þöyle iki þýklý bir suâl ile karþý karþýya bulunmaktayýz: 1) Makul düþünce nerede? 2) Makul siyaset nerede? Evvelâ: Siyaset, maalesef yine darbe tasarrufundan yararlanarak güçlü olma yolunu seçti ki, baltayý dizine vurdu ve haki-

TARÝHTE BUGÜN

18 Temmuz 1932

Cemiyet-i Akvam üyeliði ugün itibariyle 192 üye si bulunan Birleþmiþ Milletler Teþkilâtý, 24 Ekim 1945'te kuruldu. Kuruluþ maksadýný þu þekilde özetlemek mümkün: Dünya barýþýný, güvenliðini korumak, sosyal adâleti tesis etmek, uluslar arasýnda ekonomik, top lumsal ve kültürel iþ birliði oluþturmak ve uluslar arasý mü nasebetlerde mümkün olduðunda kuvvet kullanýlmasýna engel olmaya çalýþmak. Ýþte, bu genel amaçlar doðrultusunda kurulan, çalýþan ve birçok alt birimleriyle dünya çapýnda faaliyet gösteren 192 üyeli Birleþmiþ Milletler Teþkilâtý (BM), II. Dünya Savaþýnýn sonlarýna doðru kuruldu. Ýlk kurucu üyeler arasýnda—demokratik sisteme geçmek þartýyla—Türkiye de kabul edildi. Bugünkü BM'den önce ise, yine benzer maksatla kurulmuþ bulunan bir Cemiyet–i Akvam, yani Milletler Cemiyeti vardý. Bu cemiyet, Birinci Dünya Savaþýndan sonra 10 Ocak 1920'de Ýsviçre'de kuruldu. Ankara hükümeti de, daha ilk safhadan itibaren, Milletler Cemiyetine üye olmak is -

B

1920–1945 yýllarý arasýnda faaliyet gösteren Cemiyet–i Akvam'ýn Cenevre'deki merkez binasýndan bir görünüm.

tiyordu. Bu isteðini iletmesine raðmen, hemen kabul edilmedi. Zira, Türkiye coðrafyasýnda iþgal, istilâ ve buna mukabil istiklâl mücadelesi bütün þiddetiyle devam ediyordu. Henüz bir neticeye ulaþýlmadýðý gerekçesiyle, Türkiye'nin üyelik istediði hep geri çevrildi. Aradan on iki yýl kadar bir zaman geçti ve Türkiye'nin Cemiyet–i Akvam'a kabul edilmesi, ancak 18 Temmuz 1932 tarihinde mümkün olabildi. *** Merkezi Cenevre'de olan Cemiyet–i Akvam'ýn temel gayesi de, bugünkü BM ile büyük paralellik arz ediyordu. Ne var ki, savaþlarý durdurma ve kuvvet kullanýlmasýna

HIRSIZLIK; yani senin olmayaný baþkasýnýn elinden almak, senin olmayaný seninmiþ gibi sahiplenmek. Hem fiil kötü hem sonucunda kul hakký ve elim sonuçlarý var. Kur’ân-ý Kerim’de bu konudan sýklýkla bahsedilir. Kur’ân-ý Kerim’de þöyle buyurulur: ‘’Hýrsýz erkeðin ve hýrsýz kadýnýn da, iþlediklerinin karþýlýðý ve Allah tarafýndan ibret verici bir ceza olmak üzere, elini kesiniz.’’ (Maide, 38) Peki ya fikir hýrsýzlýðý? Baþkasýnýn fikrini, düþüncesini, görüþünü, yazýsýný çalmak? Eyvah ki eyvah. Þimdi bu adamýn cezasý nasýl kesilecek? Cezasýz mý kalacak? Yaptýðý yanýna kâr mý kalacak? Tabiî ki asla yanýna kâr kalmayacak. Keþke maddî bir þeyi çalsaydý da çaldýðý uzvu kesilseydi. Ama ya þimdi ceza ne olacak? Ceza çok daha vahim: Kul hakký! Rabbimiz (c.c), ‘’Benim huzuruma bir tek þeyle gelmeyin’’ diyor. Nedir o bir tek þey: Kul hakký! Ya þimdi ne olacak, nasýl hesap verecek, hem fiilinden gelen günahýn hem de

engel olmada son derece zayýf kalýyordu. Zira, elinde bir yaptýrým gücü yoktu. Bu durum, Cemiyet–i Akvam'ýn Ýkinci Dünya Savaþý sonrasý tükenmesini netice verdi. Bir bakýma "hikmet–i vücudu" ortadan kalkmýþ durumdaydý. Bu sebepler, hükümetler yeni bir arayýþýn içine girdi ve bugünkü BM, ayný maksatla ve fakat daha güçlü bir teþkilâtlanmayla kurulmuþ oldu. Demokratik sisteme geçmesi kaydýyla, Türkiye'ye de kurucu üye olma çaðrýsýnda bulunuldu. Rusya baþta olmak üzere, büyük devletler karþýsýnda zor durumda kalan Türkiye, bu çaðrýya uyarak BM'de kurucu üye olma vasfýný kazanmýþ oldu.

Kul hakký! MUSTAFA SAÝD AKIN

kul hakkýnýn hesabýný nasýl verecek? O zaman þimdiki hallerine ne ‘Ahhh’lar ne ‘Vahh’lar çekecek, ama nafile. Ömer Nasuhi Bilmen’in “Büyük Ýslâm Ýlmihali”ninde, ‘’Adl, adalet: Hakka yönelmek, haksýzlýktan kaçýnmak, her hakký müstehakkýna vermeye çalýþmaktýr. Mukabili zulüm’dür gadr’dýr, insafsýzlýktýr. ... Vazifesinde adalete riayet etmeyen bir insan; kendisine de vatanýna da, bütün insaniyete de fenalýk etmiþ olur. Herhangi bir hakkýn ziyaýna veya tehirine sebebiyet vermek bir zulümdür. Herhangi bir kimse-

katte zaafa düþtü. Ha kim siy aset, "ma kul de mok rat mis yon"u elbirliðiyle sýfýrladýk diye sevinirken, acaba tehlikeyi yüzde yüze doðru týrmandýrdýðýnýn farkýnda mý? Belli, bu siyasî anlayýþýn çekeceði var. Saniyen: Düþünce üreten þahýs ve çevrelere bakýyoruz, inanýn bir çoðu meselâ terörle baðlantýlý sýkýntýnýn temel unsurlarý hakkýnda daha doðru teþhiste bulunmuþ dahi deðil. Ne yazýk ki, siyasî partilerin ve politikacýlarýn da çoðu öyle... Bu geniþ yelpazenin sahipleri, henüz terörün gayesiyle Kürtlerin taleplerini birbirinden ayýramýyor. Kezâ, ideolojik temelli ve karanlýk odaklarýn taþeronluðunu yapmaktan, dolayýsýyla ülkeyi zaafa uðratmaktan baþka gayesi ve hatta seçeneði olmayan bir örgütün mensuplarý ile sade Kürt vatandaþlarýný birbirinden ayýrt edemeyen pekçok kimse var. Oysa, bunlar temelde birbirinden tamamen farklý þeylerdir. Esasýnda, Türkiye'de "Kürt sorunu" diye bir mesele yoktur. Var gibi görünen mesele i se, Ke ma list Türk çü lü ðün "ak sü lâ mel"inden baþka bir þey deðil. Dolayýsýyla, tabloda görünen Kürtçülük, "muharrik–i bizzat" deðil, belki "muharrik–i bilvasýta"dýr. Sizi temin ederim ki, Türkiye'de ýrkçýlýk mânâsýndaki bir Türkçülük cereyaný son bulduðu anda, onun reaksiyonel versiyonu olan Kürtçülük de kendiliðinden biter ve tükenme sürecine girer. Aksi halde, hepimizin daha çoook çekeceði var. Zira, 80–90 yýldýr süre gelen ýrkçý uygulamalar, insanlýk dýþý ve Ýslâma aykýrý ol ma nýn ya ný sý ra, te rör mik ro bu nu da besleyen en büyük bataklýktýr. Ýþte, bu bataktan çýkmak, yani bir çýkýþ yolu bulmak durumundayýz. Terörü bitirelim derken, öyle Roj tv'ye karþý hukukî temele dayanmayan TRT–6'yý dev re ye sok mak la ve "Kürt a çý lý mý" gi bi her tarafa çekilebilen muammalý çýkýþlarla, mevcut sýkýntýlarý aþmak mümkün görünmüyor. Aksine, bunlar terör konseyine cesa ret ve rir, ü mi di ni art tý rýr. On la rý "Ha gay ret, bi raz da ha ö le lim, öl dü re lim ki, tam netice alabilelim" yönünde moralize edip heveslendirir. Demek ki, zahiren içiçe geçmiþ gibi gözükse de, terör ve Kürt meselesi birbirinden tamamen ayrý ve farklý þeylerdir. Dola yý sýy la, çare yö nün de ki yak la þým lar da farklý olmasý gerekiyor. O halde hülâsa edelim: Kürt meselesinin çaresi, ancak ve ancak resmî ideolojiden ve Türk çü lük ce re ya nýn dan vaz geçme kle mümkün. Geriye ise, baþlý baþýna bir terör belâsý kalýyor ki, onun da kendi mantýðý içinde mutlaka bir çaresi vardýr. Kaldý ki, bu belâ "Kürt istismarý"ndan beslendiði için, Türkçülüðün bitmesiyle, þüphesiz o da gýdasýz kalýp acýndan ölecektir.

den haksýz yere bir þey almak bir zulümdür. ... Zulmün neticesi ise azaptýr, felâkettir. Bir hadis-i þerifte, ‘Mazlûmun duâsýndan sakýn. Çünkü o duâ ile Hak Teâlâ arasýnda perde yoktur’ buyurulmuþtur..’’ deniyor. Ayný eserde baþka bir yerde de ‘’Bir hadis-i þerifte buyurulmuþtur ki: ‘Bize hýyanet eden, bizden deðildir’ ‘’ deniyor. Yani kýsacasý hem maddî hýrsýzlýk hem de manevî açýdan hýrsýzlýk yapanýn, baþkasýnýn olaný sahiplenenin, kul hakkýna girenin vay haline! Bu yazýyý niye mi yazdým? Elbette tahmin edeceðiniz gibi baþýmdan bir olay geçti. Ama Allah Teâlâ bir âyetinde, ‘’Allah Teâlâ sana ihsan ettiði gibi sen de ihsan et’’ buyuruyor. Yaradanýmýzýn ihsaný yanýnda benim ve bizim ihsanlarýmýz çok cüz'î de kalsa ben þahsým adýma hakkýmý helâl ediyorum. Umulur ki ayný olayda hakký yenen diðer aðabeylerimiz de haklarýný helâl ederler...

fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info (0 505) 648 52 50

Cerbeze üzerine H. Rumuzlu okuyucumuz: “Cerbeze nedir? Dindeki yeri üzerinde durur musunuz?” erbeze, yalaný süsleyerek doðru göstermek, kurnazca lâflarla aldatarak üste çýkmak, lâf cambazlýðý ile doðrularý örtmek, yalan dolanla hakikati örtbas etmek anlamlarýna gelir. Bu haliyle cerbeze, yalandan daha öte bir cürüm ve günah teþkil eder. Çünkü yalanda muhatap inanýp inanmamakta muhayyer býrakýlýr. Çoðu zaman da yalan ortaya çýkar ve yalancý kiþi bundan mahcup olur, yüzü kýzarýr ve utanýr. Nitekim meþhur atasözümüzde de ifadesini bulduðu gibi, yalancýnýn mumu yatsýya kadar yanar. Yalan anlaþýlýnca yalancýnýn iddiasý bittiði gibi, izzeti de biter. Oysa cerbezeci kiþi kendi halinde bir yalancý deðil; yalanýnda ýsrarcý bir kiþi olup, insanlarý aldatmakta maharetlidir, ortaya attýðý lâf cambazlýklarý ile doðruyu örtmekte becerikli, muhatabýný susturduðu oranda da bundan mutluluk duyan ve yalanýný yutturma becerisiyle övünen kiþidir. Peygamber Efendimiz (asm) yalancý ve aldatan kiþiler için, “Aldatan bizden deðildir.” buyurmuþtur. Aldatan ve yalan söyleyen bizden olmayýnca; yalanýný—akýllara zarar!—lâf cambazlýklarý ile süsleyerek insanlarý doðrularý savunmaktan aciz býrakan kiþilerin durumu her halde daha vahim olacaktýr. Bediüzzaman Hazretlerine göre aklýn üç mertebesi vardýr: 1- Tefrit Mertebesi. 2- Vasat Mertebesi. 3- Ýfrat Mertebesi. Aklýn tefrit mertebesi gabavet hâlidir, yani aklýn hiçbir þeye ermemesi, aklýn çalýþmamasý hâlidir. Bu mertebede akýl neredeyse kendi halinedir, telâþsýz ve kaygýsýzdýr, dünya umurunda deðildir. Ýnsanî incelikleri, nezaheti ve nezaketi kavramaktan acizdir. Aklýn vasat mertebesi akýllýlýk hâlidir. Bu mertebede akýl, olmasý gerektiði gibi çalýþýr, düzgün çalýþýr, hikmeti esas alýr, her þeyde hikmet arar, her þeyi hikmete göre sorgular, denetler, algýlar ve yargýlar. Aklýn ifrat mertebesi ise cerbeze halidir.1 Bu mertebede akýl yalanda ileri derecede kurnazdýr, hilekârdýr. Yalan ve yanlýþýný lâf ebeliði yaparak örtbas eder ve kimsenin ruhu duymaz. Ýþte aklýn bu mertebesinden u zak durmak ve Allah’a sýðýnmak lâzýmdýr. Cerbezeli insanýn saðlýklý düþünce ortaya koymaktan uzak olduðunu kaydeden Bediüzzaman Hazretleri, farklý þahýslarca farklý zamanlarda iþlenmiþ kusurlarýn cerbeze ile bir tek þahýstan bir anda çýkmýþ gibi gösterilmesinin ve buna göre tepki geliþtirilmesinin zulümden baþka bir þey olmadýðýný beyan ediyor.2 Be di üz za man’a gö re ku sur gör me yi meslek hâline getirmiþ kiþiler vardýr ki, gördükleri kusurlarý cerbeze ile abartarak herkese satarlar. Kusurlarý abartýlý olarak anlatýp, muhataplarýný aldatýrlar. Çünkü cerbezenin iþi bir yanlýþý olabildiðince abartýp, iyilikleri örtmektir. Bediüzzaman bunu bir misal ile þöyle izah ediyor: Meselâ cerbezeci adam, bir aþiretin bütün fertlerinin bir günde attýðý balgamý, bir kiþinin bir anda attýðý balgam gibi gösterir. Veya bir adamdan bir yýl boyunca gelen pis kokularý cerbeze ile toplar, o adamdan bir anda geliyor gibi gösterir. Böylece cerbeze ile önceki adam ne çirkin, sonraki de ne kadar pis kokulu olur. Ýþte cerbezenin acayip iþi budur ki, zamana ve mekâna daðýlmýþ farklý þeyleri toplar, bir yumak yapar. Her þeyi o siyah perde ile görür. Bu açýdan cerbeze bütün çeþitleriyle makbul deðildir. Cerbezeci bir a þý ðýn gö zün de, bü tün kâ i nat bir bi ri ne sev gi i le bað lý dýr. Ço cu ðu nun ve fa týy la matem tutan cerbezeci bir annenin naza rýnda, bütün kâinat matem halindedir.3 Bediüzzaman’a göre, en müthiþ maraz ve musîbetimiz, cerbeze ve gurura dayanan tenkit hastalýðýdýr. Tenkidi eðer insaf iþletirse, hakikat incileri bulur; eðer cerbeze ve gurur iþletirse, yýkýcý olur.4

C

Dipnotlar: 1- Ýþaratü’l-Ýcaz, s. 29. 2- Divan-ý Harb-i Örfi, s. 17. 3- Eski Said Dönemi Eserleri, Münâzarât, s. 249, 250. 4- Eski Said Dönemi Eserleri, Hakikat Çekirdekleri, s. 631.


10

KÜLTÜR SANAT

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

Y Side Sanat Festivali’nin takvimi belli oldu

Þiirin ustalarýndan Rýza Beþer vefat etti syasar33@yahoo.com

Gençlerle Ýstanbul nceki hafta Cuma günü Ýstanbul'da idik. Ýstanbul bizim gençleri, bizim gençler de Ýstanbul'u gördü. Bunun öylesine bir görmek olmadýðý, fotoðraf makinelerindeki kayýtlardan anlaþýlýyordu. Haliyle en fazla etkilenenler ilk kez görenler idi. Onlarýn alýcýlarý çok daha güçlü bir þekilde kaydediyordu. Yüklenen bu fotoðraflarýn hayat boyu o gençlerin dünyasýnda deðiþik kompozisyonlarýn içerisinde kullanýlacaðýndan emin olabilirsiniz. Yalova okuma programý sonrasý, gençlerimizle birlikte feribotla Ýstanbul'a geçtik. Güzel ki, biz Yalova'dan ayrýlýrken, arkamýza dönüp baktýðýmýzda bize 'bay bay'lar yapan aðabey ve kardeþlerimiz vardý. Giderken, tebessümler içerisinde 'hoþ geldiniz' karþýlamasý yapanlar; ayrýlýrken, hüzünlü 'Allah'a ýsmarladýk' uðurlamasý yapýyorlardý. Bu, bu asýrda, genelde ehl-i imana ve özelde ise, Nurculuða mahsus bir akrabalýk iliþkisi. Gönülden, samimî, ihlâslý ve muhabbet dolu yaklaþýmlar. Nitekim hafta sonu 25 kiþi ile gittiðimiz Ýstanbul'da da durum bunlardan çok farklý deðildi. Kardeþlerimizin nasýl bir halet-i ruhiye içerisinde olduðunu anlamak için yüz yüze olmaya bile ihtiyaç yok. Telefondaki ses tonu, çok þeyleri içinde barýndýrýyordu. Ýç dýþa ses ile yansýyordu. Gerek Yeni Asya Vakfýmýzda ve gerekse Risâle-i Nur Enstitümüzde güzel ve anlam yüklü faaliyetlerin olduðu, yapýlan hizmetlerin Türkiye sýnýrlarýný da aþtýðý apaçýk ortadadýr. Nitekim eðitim merkezinde görüþtüðümüz farklý farklý þehirlerden kardeþlerimiz ve hatta Avrupa'dan gelmiþ eðitim gönüllüleri, hýzlandýrýlmýþ bir program çerçevesinde gidecekleri þehir veya ülkelerine bir þeyler götürebilme heyecaný içerisinde idiler. Samimiyetin davranýþa dönüþmüþ örneklerini sergileyen Nur kahramanlarýna yürekten alkýþlar gönderiyorum. Yürüyüþünüz bir kat daha muhteþem olsun, baþýnýzý biraz daha kaldýrýn. Çünkü bu asýr sizin gibi kahramanlarla iftihar ediyor. Ýstanbul'da, okuma programýna katýlmýþ kardeþlerimizle Sultanahmet'te bir Cuma namazý kýldýk. Ýlk kez þehrinin dýþýna çýkanlar, Ýstanbul'u ilk kez görenler için yapýlan gezi çok büyük bir anlam ifade ediyordu. Anlýyoruz ki, yirmili yaþlara gelmiþ bu gençlerimize yapýlan hatýra ve fotoðraf albümleri yüklemelerinde ciddî eksikler var. Yani kiþinin gözlemleri hayatý algýlamasýnýn temeli olacaktýr. Kendi þehrinin, kendi arkadaþlarýnýn, kendi akrabalarýnýn dýþýna çýkmamýþ, kimselerle görüþmemiþ bir çocuk, genç haliyle hayata bakýþý da o kadar olacaktýr. Oysa bir Ýstanbul'u, bir Konya'yý, bir Çanakkale'yi, bir Urfa'yý, bir Rize'yi görmek için, çocuk ve gençlerimize özel adýmlar atmak gerekiyor. Yani bunu bir küçük yatýrým paketi olarak ele almak lâzým. Acý olan bir þey var ki, eðitimimizde görsellik diye bir þey yok gibi. Yani eðitim çaðýndaki çocuðun görsel hafýzasýna yapýlan yüklemeler, pek de ciddiye almadýðýmýz bir durum. Oysa her bilgi, görsel zekâlarda bir görsel unsurla kayýtlara geçiyor. Çanakkale ve orada yaþananlarý görsel hafýzasýna yerleþtiren bir çocuk, sonraki gördüðü bütün bilgileri, bu fotoðraflarla birleþtirerek deðerlendirecektir. Tabiî, bu gezilere kimle gidecekler, nereye gidecekler, nasýl gidecekler, program nedir, kimler katýlýyor bilmek lâzýmdýr. Aksi halde, bu cevaplarý bulunmamýþ bir program baþka problemlerin sebebi olabilecektir. Ýþte tam bu noktada 'Nur okuma programlarý' tam bir hazýr paket gibi. Gençlerle, Cuma namazý sonrasý, Sultanahmet köftecisinde bir öðle yemeði yedik, elhamdülillah. Sonrasýnda, Topkapý Sarayý ve Ayasofya Camii gezisi yapýldý. Dikkatimi çeken bir þey de, Ayasofya Camii bahçesindeki Osmanlý Padiþahlarý türbesini gezerken, gençlerimizin biraz olsun duyarsýzlýðý beni olumsuz etkiledi. Demek ki, ecdadýmýz konusunda çocuklarýmýza, gençlerimize fazlaca bir bilgi yüklemesi yapmamýþýz. Yani insan bilmediði, hakkýnda bir kitap okumadýðý, bir hatýrasýný zihninde tutmadýðý bir kiþinin ziyaretini neden yapsýn veya yaparsa da nasýl yapsýn? Oysa ayný mekânda, yine yirmili yaþlarda bir gencin, elinde (muhtemeldir ki evinden özel getirmiþ) Kur'ân-ý Kerim ve türbeleri bir bir gezerek, okumalar yapmasý çok muhteþem bir görüntü idi. Tabiî bu kareler bizim gençlerin dünyalarýna adeta kazýndý. Boðaz turunun, genç arkadaþlarýmýz üzerindeki izlerini anlamak için onlarýn gezi esnasýndaki yüz mimiklerini kaydetmek gerekirdi. Gerçekten, hani hayran kalmak ifadesi kullanýlýyor ya, iþte bu da öyle bir þeydi. Gençlerde oluþan bu hatýralarýn, onlarýn maddî ve manevî âlemlerinde büyük bir ihtiyaca cevap vereceðine olan inancým tam. On günlük bir okuma programý, onlarýn dünyalarýnda bir yýlý etkisi altýna alacak bir enerji depolama faaliyeti olur inþallah. Gençlerin fotoðraf makinelerinin sürekli kayýt yapýyor olmasý da, onlardaki algýlama kapýlarýnýn ciddî ihtiyaç hissettiði anlamýna geliyordu. Yani güzellik algýlamasý olmasa, böyle bir kayýt depolama da olmayacaktýr. Evet, çocuklarý, gençleri okuma programýna katýlmýþ olan anne babalarýn yapýlan programla ilgili ve içindeki sosyal aktivitelerle ilgili hatýralarý çok ciddî bir þekilde dinlemeleri ve çekilen her fotoðraf karesi üzerinde gencin konuþmalarýný dinlemeleri, o karelerin pekiþmesi anlamýna gelecektir. Anne babanýn ciddiye aldýðý programlar, elbette gençlerin de ciddiye aldýðý programlar olacaktýr. Neyi önemsiyorsak onunla ilgili her þeyi de önemsememiz gerekiyor. Nurlarý önemsiyorsak, nurlar etrafýnda olup biten her þeyi de önemsememiz gerekiyor.

Ö

TÜRK þiirinin yaþayan ustalarýndan Rýza Beþer vefat etti. 89 yaþýnda vefat eden Beþer, 1922 doðumluydu. Rýza Beþer’in cenazesi, dün Ataköy 5. Kýsým Camii’nde öðle namazýný müteakip kýlýnan cenaze namazýnýn ardýndan Güngören Mezarlýðý’nda topraða verildi. Hece ölçüsüyle güzel þiirler yazarak millî veznimizi yaþatan þairlerden biri olan Rýza Beþer, uzun zamandan beri evde tedavi görüyordu. Geçen haftadan beri zatürre hastalýðýna yakalandýðý için fenalaþan Beþer, Yenibosna’daki bir hastaneye kaldýrýlmýþtý. Eþi Huriser Beþer, “Rýza Bey birkaç yýl yatalak olarak hayatýna devam etti. Ancak geçen hafta aniden kötüleþti ve hastaneye kaldýrdýk. Bugün de hastanede son nefesini verdi” dedi.

ANTALYA’NIN Manavgat ilçesine baðlý Side beldesinde yapýlacak 11. Uluslararasý Kültür ve Sanat Festivali’nin takvimi belli oldu. Avrupa Festivaller Birliði (EFA) kapsamýnda yapýlacak festival, 23 Temmuz’da baþlayacak. Festival, 17 Eylül’de gala konseri ile sona erecek. Side Belediye Baþkaný Abdülkadir Uçar, festival faaliyeti ile ilgili festivalin sanat yönetmeni Remzi Buharalý, Baþkan yardýmcýlarý Mustafa Gülcü ve Ali Özdemir ile birlikte Sueno Hotel’de basýn toplantýsý düzenledi. Festival takvimi hakkýnda bilgilendirme yapan Baþkan Uçar, dünyaca ünlü turizm beldesi Side’ye tatile gelen yerli ve yabancý konuklara 3 ay süresince kültür ve sanat faaliyeti coþkusu yaþatacaklarýný söyledi. Antalya / aa

ÞÝÝRE ADANMIÞ BÝR ÖMÜR ÖMRÜNÜ þiire adamýþ olan Rýza Beþer, 1922 yýlýnda Malatya Arapgir’de doðdu. 1945 yýlýnda Necatibey Öðretmen Okulu’nu bitirdikten sonra Türkiye’nin deðiþik þehirlerinde öðretmenlik yaptý. Bir süre de Millî Eðitim Bakanlýðý’nda yöneticilikte ve müfettiþlikte bulundu. Bir süre Büyük Doðu dergisinde Necip Fazýl Kýsakürek ile birlikte çalýþan Rýza Beþer’in ilk þiiri 1937 yýlýnda Yedigün dergisinde yayýmlandý. Þiir ve yazýlarýný daha çok Arapgir Postasý, Balýkesir Postasý gazeteleri ile Yedigün, Büyük Doðu, Yeni Defne dergilerinde yayýmlayan edebiyatçýnýn þiirleri, Dikmen, Uyanýþ, Varlýk, Yeditepe, Ýnkýlapçý Gençlik, Çýnaraltý, Yürüyüþ, Size, Kaynak ve Yesevi dergilerinde yer aldý. Bir çok eseri bestelenen þairin üç þiiri Ýngilizceye çevrildi ve bir antolojide yayýmlandý. Rýza Beþer’in, yayýmlanmýþ Gönül Çýrpýnýþlarý, Yolcuma Mektuplar, Bayraðým ve Yurdum, Sadaka, Beyanname ve Yaþam Türküsü isimli kitaplarý bulunuyor. Ýstanbul / Yeni Asya

Rýza Beþer 89 yaþýndaydý

“Ünye de Fatsa Arasý”

KÜLTÜR ve Turizm Bakanlýðý Sinema Dairesi Baþkanlýðý’nýn desteklediði ‘’Ünye de Fatsa Arasý’’ adlý mizahî belgeselin çekimlerine Ünye’de baþlandý. Yapýmcý ve Yönetmen Esra Alkan, Proje Koordinatörü Ýsmail Canbulat ile Proje Danýþmaný ve Metin Yazarý Esat Korkmaz tarafýndan hazýrlanan projenin çekimlerine Ünye Orta Çarþý Orta Cami avlusunda baþlandý. Projenin yapýmcý ve yönetmeni Esra Alkan yaptýðý açýklamada, Ünye-Fatsa insanýnýn hayatýnýn mizahla dile getirileceðini, ilginç ve bilinmeyen kültürel, sanatsal, tarihsel ve yöresel zenginlikleriyle bu deðerlere baðlanmýþ öykülerinin özgün bir þekilde anlatýlacaðýný söyledi. Alkan, Ünye ve Fatsa’daki hayatlarda aynýlýklar bulunduðunu belirterek, ‘’Sevdiklerimizle didiþmez miyiz, çekiþmez miyiz? Ben de burada bunu gördüm. Ünye ve Fatsa arasýndaki bu mizahý hayatýn enerjisine nasýl katabiliriz, belgeselimizde onu vermek istiyoruz’’ dedi. Alkan, Eylül ayýna kadar montaj ve kurgusu tamamlanacak olan belgeselin 13 Kasým’da 11. Frankfurt Türk Filmleri Festivali’ne katýlacaðýný da vurguladý. Ordu / aa 10 dilde yayýn yapan Euronews, dünyanýn en eski alýþ veriþ merkezi olan Kapalý Çarþý’yý yaz aylarýnda ortalama 500 bin kiþinin ziyaret ettiðini kaydetti.

Türkiye’nin 4. deniz müzesi Mersin’de açýldý

Euronews, Kapalý Çarþý’yý tanýttý MERKEZÝ Lyon’da bulunan ve 10 dilde yayýn yapan Euronews, Ýstanbul’un turistik, tarihî ve ayný zamanda ekonomik açýdan önemli bir merkezi olan Kapalý Çarþý’yý izleyicilerine tanýttý. Dünya genelinde ekonomik krizler sürerken, altýn fiyatlarýnýn zirve üstüne zirve yaptýðýný hatýrlatan televizyon kanalý, altýn borsasý açýsýndan da bu pazarýn Türkiye ve bölge ülkeleri için oynadýðý önemli role dikkati çekti. Televizyon kanalý, ‘’altýnýn yaklaþýk 550 yýldýr el deðiþtirip, artýklarýndan yeniden hayat bulduðu bir yer var’’ olarak nitelediði, dünyanýn en eski alýþ veriþ merkezi

TÜRKÝYE’NÝN dördüncü, deniz müzesi Mersin’de açýldý. Açýlýþa Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloðlu, Güney Deniz Saha Komutaný Koramiral Nusret Güner, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutaný Tuðamiral Ýsmail Taylan, Büyükþehir Belediye Baþkan Vekili Erol Ertan ile çok sayýda vatandaþ katýldý. Açýlýþta konuþma yapan Koramiral Nusret Güner, deniz müzeciliði tarihi hakkýnda bilgi verdi. Mersin’in Türk denizciliði bakýmýndan çok önemli bir konuma sahip olduðunu kaydeden Güner, “Antik limanlara ev sahipliði yapan, birçok kültürü barýndýrýp Doðu Akdeniz deniz ticaretinde hassas bir öneme sahip olan Mersin, eþsiz tabiatý ve köklü geçmiþi ile yeni kurulan cumhuriyetin de göz bebeði olmuþtur” dedi. Mersin Deniz Müzesi’ni sahip olduðu kültür varlýklarý ve koleksiyonlarýný sergilemesinin yaný sýra bir araþtýrma ve kültür merkezi konumunda olduðunu belirten Vali Güzeloðlu ise “Müze, kültür tarihi açýsýndan çok deðerli eserlere sahip. Gelecek kuþaklara da bu zenginliði sunmayý amaç edinen müzemiz çaðdaþ bir müzecilik anlayýþý ile Türk denizcilik tarihinin günümüzde ve gelecekte yaþatýlmasýný hedeflemektedir. Bir liman ve deniz kenti olan Mersin’de denizciliðin daha da geliþmesine katký saðlayacaktýr” þeklinde konuþtu. Mersin / aa

olan Kapalý Çarþý’yý yaz aylarýnda ortalama 500 bin kiþinin ziyaret ettiðini kaydetti. Euronews, Kapalý Çarþý’da, düðün alýþ veriþi yapandan, turistine yatýrýmcýsýndan toptancýsýna kadar her türden altýn müþterisi olduðunu belirterek, özellikle Arap ülkelerinden buraya altýn almak için gelen müþterilerle röportajlar yaptý. Televizyon kanalý, yaklaþýk binin üzerinde kuyumcunun bulunduðu Kapalý Çarþý’nýn ayný zamanda dev bir altýn atölyesi olduðunu ve Türkiye’nin dünyaya ihraç ettiði altýnýn yüzde 60’ýnýn burada iþlendiðini izleyicilerine duyurdu. Paris / aa

Karabaðlarbeyaz perdeyeyansýtýlacak ÝZMÝR’ÝN yeni ve en büyük ilçesi Karabaðlar’ýn þehir kimliðini oluþturma çalýþmalarý devam ediyor. Geçen aylarda düzenlenen 2. Karabaðlar’da Yaþam Fotoðraf Sergisi’nin ardýndan þimdi de “Karabaðlar’da Yaþam” konulu kýsa film yarýþmasý ve “Karabaðlar Filminde Sen de Yerini Al” isimli kolaj film festivali yapýlacak. Karabaðlar Belediyesi’nin imza attýðý bu özel proje, bütün amatör ve profesyonellere açýk. Son katýlým tarihi 23 Eylül 2011 olan yarýþma

ve festival, ilçenin günlük hayatý baþta olmak üzere sosyo ekonomik ve kültürel özelliklerinin kayýt altýna alýnmasýný amaçlýyor. Jüride yönetmen, senarist ve yapýmcý Raþit Çelikezer’in yaný sýra üniversitelerin iletiþim ve güzel sanatlar fakültelerinden öðretim üyeleri bulunuyor. “www.karabaglar.bel.tr” sitesinden þartnamesine ulaþýlabilecek yarýþmanýn müracaatý, Karabaðlar Belediyesi Kültür ve Sosyal Ýþler Müdürlüðü’ne yapýlacak. Ýzmir / cihan

BULMACA Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)

1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

SOLDAN SAÐA— 1. Herþeyi kötü görme hastalýðý. - Hücrelerin aþýrý çoðalmasýyla insan, hayvan veya bitki dokularýnda oluþan ve büyüme eðilimi gösteren yumru, tümör. 2. Tohumlarýn ezilip yað çýkarýldýðý yer. - Bir kimsenin herhangi bir belgeyi yazdýðýný veya onayladýðýný belirtmek için her zaman ayný biçimde kullandýðý iþaret. 3. Arapça dýþýnda bir dille konuþma. - Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduðu dar, uzun cam parçasý. 4. Ýnmekten dilek. - Þeytanýn bir adý. 5. Söz, lâkýrtý. - Nana, Germinal, Meyhane gibi romanlarýn yazarý ve Naturalizm akýmýnýnýn kurucusu sayýlan Fransýz yazarýn adý. 6. Katý cisim sývý içine karýþarak sývý durumuna geçmek. - Ýþini iyi bilen, yetenekli kimse. 7. Kabýyla birlikte tartýlan bir nesnenin kabýnýn aðýrlýðý. - Yolculukta ve askerlikte kullanýlan, boyna veya bele asýlý olarak taþýnan, genellikle aba, deri veya metalden yapýlmýþ su kabý. 8. Dumanýn deðdiði yerde býraktýðý kara leke. - Ateþ. - Osmanlýlarda halk dilinde Roma þehrine verilen ad. 9. Kitaplýktaki kitaplarý veya belli bir daldaki gereçleri, nitelikleri bakýmýndan tanýtmak, arandýklarýnda bulunmalarýný saðlamak amacýyla, yer numaralarý belirtilerek hazýrlanmýþ kitap, defter veya fiþten oluþan bütün, fihrist. - Ördek. 10. Geçimsizlik, anlaþmazlýk, ara bozuculuk. - Türk müziðinde kývrak bir usul. YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Süreli yayýn. 2. Müslümanlýkta namaz vaktini bildirmek için müezzinin yüksek sesle yaptýðý çaðrý. - Kolaylýk. 3. Ankara'da daha çok mobilyacýlarýn bulunduðu yerleþim alaný. - Bir tören sýrasýnda, askerleri bir araya toplamak, törenin baþladýðýný bildirmek vb. amaçlarla çalýnan borazanýn çýkardýðý ses. 4. Dolaylý olarak anlatma, üstü kapalý olarak belirtme. - Ýki þeyi birbirinden ayýran uzaklýk, açýklýk, aralýk. -Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayý baðýþlama. 5. Yararlar, faydalar. - Olmaktan dilek. 6. Bir çeþit sivrisinek. - Gemilerin yükünün boþaltýldýðý veya onarýldýðý, üstü örtülü havuz. 7. Pas açýcý. - Ýlâç, merhem. 8. Zenginlerin sahip olduðu mal ve paranýn kýrkta birinin daðýtýlmasýný öngören, Ýslâm'ýn beþ þartýndan biri. 9. Milimetre. - Berkelyum elementinin simgesi. 10. Mal ile ilgili. - Doðu Anadolu’da bir ýrmak. 11. Uzmanýn kýsa yazýlýþý. - Ýspanya'da bir þehir. 12. Radyum elementinin simgesi. -Yüksek ýsýda piþirilmiþ topraktan yapýlan vazo, çanak, çömlek vb. nesne.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

10

1

BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI

S Ý T Ý L Ý A Ý L E

2

3

4

5

6

7

8

9 10 11 12

Ý L A V E E T M E K

Y A V E R Ý A R Z E

E N Ý D Ý L B E R H

R A B Ý D M A N K K

A T O L A N R E V A

B A R Ý S A I N A R

A S A K Ý R P N Ý D

K A D R P Ý Y A L E

A K A D E M Ý K Ý L

R A K A K E T D T E

A R Ý A A L E N E N


EKONOMÝ

Y

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

11

Türk Telekom’dan ‘Eczanen burada’ servisi TÜRK Telekom, müþterilerinin en yakýn veya nöbetçi eczaneye baðlanmalarýný saðlayan ‘’Eczanen Burada’’ servisini kullanýma sundu. Türk Telekom’dan yapýlan yazýlý açýklamada, iþ telefonuna sahip bütün eczanelerin faydalanabildiði

servisin Ýstanbul, Ankara ve Ýzmir’de kullanýma sunulduðu bildirildi. Açýklamada, servisi kullanan müþterilerden gelen çaðrýlarýn, gün içerisinde servise üye olan eczanelerden 2 kilometrelik alan içerisinde en yakýn olana, eðer servise kayýtlý

yakýn bir eczane sistem tarafýndan bulunamazsa nöbetçi eczaneye, akþam saatlerinde ya da hafta sonu ve tatil günlerinde de en yakýn nöbetçi eczaneye yönlendirildiði, yönlendirme yapýlan en yakýn eczanenin telefonu meþgulse, bir sonraki en yakýn

eczaneye veya nöbetçi eczaneye yönlendirme yapýldýðý belirtildi. Türk Telekom’un 0 800 445 50 50 numaralý ‘’Eczanen Burada’’ servisinden bütün Türk Telekom müþterilerinin ücretsiz olarak yararlanabildiði kaydedildi. Ýstanbul / aa

Bankacýlýksisteminde ‘insanîboyutyok’ KREDÝ VERÝLÝRKEN, HAYAT SÝGORTASININ ZORUNLU KILINMASI VE TÜKETÝCÝNÝN YETERÝNCE BÝLGÝLENDÝRÝLMEMESÝ DOLAYISIYLA BÝR ÇOK KÝÞÝNÝN MAÐDUR OLDUÐU BÝLDÝRÝLDÝ. BANKALARIN kullandýrdýðý tüketici kredilerinde, tüketicinin bilgilendirilmeden hayat sigortasý yaptýrýldýðý, bunun Tüketici Yasasý’nýn 5. maddesine aykýrý olduðu belirtildi. Bankalarýn çeþitli alanlarda tüketicilere kredi verirken, hayat sigortasýný zorunlu kýldýðý, kredi alýmý sýrasýnda tüketicinin yeterince bilgilendirilmediði iddiasýyla bir çok kiþinin bundan dolayý maðdur olduðu bildirildi. Tüketici Haklarý Derneði

Diyarbakýr Þube Baþkaný Niyazi Kavar, bankalarýn kullandýrdýðý kredilerde tüketicilerin maðduriyet yaþadýklarýný, son yýllarda bu konuda da ciddî artýþ olduðunu söyledi. Özellikle bankalarýn kredi kullandýrýrken tüketicilere hayat sigortasý veya konut paket sigortasý gibi sigortalar yaptýrdýklarýný, tüketicilerin krediye karþýlýk bir teminat göstermelerinin dýþýnda, ayrýca bir de sigorta iþlemi yapýldýðýný belirten Kavar, ‘’Normalde krediler verilirken o teminatýn yeterli olmasý gerekiyor. Eðer kredi dönüþümünde bir sorun yaþanýrsa, teminatýn iþleme sokulmasý gerekiyorken bankalar bununla yetinmiyor. Üstelikte sigorta yaptýrýyorlar. Bu sigortalar Tüketici Yasasý’nýn 5. maddesine aykýrýlýk teþkil ediyor. Madde ‘bir mal veya hizmetin bir baþka mal veya hizmetin satýþýna þartlandýrýlamayacaðýný’ açýkça

EMEKLÝ ÝÞÇÝNÝN MAÐDURÝYETÝ KAVAR, maðdur olan 83 yaþýnda emekli bir iþçinin derneðe baþvurduðunu, bankadan 5 ile 10 bin olmak üzere toplam 15 bin lira kredi kullandýðýný, kredisini de yaklaþýk 450 lira aylýk taksitler halinde ödediði sýrada her yýl hayat sigortasý yenilendiði için yaklaþýk 4-5 aydýr maaþýný alamadýðýný belirtti. Maðdur tüketiciyi Tüketici Hakem Heyeti’ne yönlendirdiklerini, þu anda heyet-

hükme baðlamýþ. Buna raðmen maalesef bankalar bu uygulamalarý sürdürmeye devam etmektedirler. Bu uygulamalar kimi vatandaþlar için gerçekten eziyet haline geliyor’’ dedi. Kavar, bankalarýn tüketiciyi bilgilendirmeden sigorta iþlemlerine baþladýðýný, tüketicilerin önüne sigorta masrafý dahil bir masraf çýkarýldýðýný belirterek, þöyle konuþtu: ‘’Tüketicilerin çoðu bilinçsiz bir þekilde bu sözleþmeyi imzalýyorlar. Ödeyecekleri meblaðýn, kredi borcu dýþýnda bir sigorta ödemesi olup olmadýðýný çok fazla bilmiyorlar. Bu yüzden tüketicilerin aslýnda biraz daha bilinçli davranmalarý gerekiyor. Ve kesinlikle ödeyecekleri bu taksitlerin içeriðini sormalarý hangi kaleme, ne kadar para ödeyecekleri konusunda bilgilenmeleri gerekiyor. Banka yetkililerine konuyu sormalarý gerekiyor.”

te dosyasýnýn görüþüldüðünü belirten Kavar, þunlarý kaydetti: ‘’Karar tüketici lehine çýkarsa bugüne kadar ödemiþ olduðu sigorta primlerini yasal faiziyle iadesine karar verilecektir. Bu durumda tüketici yasal faiziyle ödediði sigorta primlerini geri alma hakkýna kavuþacak. Zaten bir çok il ve ilçede tüketicinin lehine karar çýkmýþ. Tüketicimizin maaþý ancak kredi taksitleri ile krediden dolayý yapýlmýþ hayat sigortasý taksitlerine yetiyor. Kiþi evine 5 kuruþ para götüremiyor. Bu gerçekten insani olmayan bir durum. Bankacýlýk sistemimizde insanî boyut yok. Hayat sigortasý zorunlu deðil. Çünkü yasa bunu hükme baðlamýþ. Tüketiciler bu tür durumlarda haklarýný arasýnlar. Tüketici yasasýnýn 5. maddesine aykýrýlýk teþkil ediyor. Tüketicilerin maðduriyetlerinde Tüketici Hakem Heyetine konuyu götürmelerini tavsiye ediyorum.’’ Diyarbakýr / aa

ÝTO’dan ihracatçýlara fuar desteði ÝSTANBUL Ticaret Odasý, bu yýlýn son 3 ayýnda 6 ülkede 4 fuar, 1 festival ve 2 Türk ürünleri sergisine hazýrlýk yapýyor. ÝTO, yurt dýþýnda millî katýlýmýný gerçekleþtirdiði dev fuarlarýn yaný sýra 12 yýldýr düzenlediði Türk Ürünleri Sergileri ile ihracata büyük destek saðlýyor. ÝTO, Türk film endüstrisinin dünyanýn en prestijli ve en büyük film marketi MIPCOM’a Türkiye’nin milli katýlýmýný gerçekleþtirecek. Hindistan’ýn en önemli ticaret ve finans þehri Mumbai’de (Bombay) 16-19 Kasým 2011 tarihleri arasýnda düzenleyeceði 1. Türk Ürünleri Sergisi, Türk iþ dünyasýna dünyanýn en büyük ikinci nüfusuna ihracat yapma þansý sunacak ÝTO’nun Cezayir’in baþkenti Cezayir’de de 3-6 Aralýk 2011’de düzenleyeceði 1. Türk Ürünleri Sergisi, tüm sektörlerdeki ihracatçýlara açýk olacak. Birle-

þik Arap Emirlikleri’nin (BAE) baþþehri Abu Dhabi’de 21-23 Kasým tarihleri arasýnda gerçekleþtirilecek Orta Doðu’nun en büyük gýda fuarý ‘’SIAL Middle East’in bu yýlki Onur Konuðu Türkiye olacak. Türkiye 26-28 Kasým 2011 tarihleri arasýnda Brüksel’de düzenlenecek Euro Halal Market 2011’in de ‘’Onur Konuðu’’ olacak. ÝTO’nun millî katýlýmýný organize ettiði fuarlar ve açtýðý Türk Ürünleri Sergileri’ne Ekonomi Bakanlýðý tarafýndan katýlým bedeli üzerinden yüzde 50-70 oranlarýnda teþvik veriliyor. Teþvik alma iþlemleri ÝTO tarafýndan yürütülüyor. ÝTO tarafýndan hazýrlýðý yapýlan diðer fuarlar ise 8-12 Ekim tarihleri arasýnda Almanya’nýn Köln kentinde düzenlenecek ‘’Anuga 2011 Dünya Gýda Fuarý, 15-18 Kasým 2011 tarihleri arasýnda Paris’te Midest Yan Sanayi Fuarý. Ýstanbul / aa

baþladýðýna iþaret eden Bayraktar, gýda piyasalarýnda yaþanan bu hareketlilik bazý spekülatörlerin iþtahýný kabarttýðýný, halkýn maðdur edilmemesi için spekülatörlere fýrsat verilmemesi, piyasalarýn canlanmasý için Ramazan’ý dört gözle bekleyen esnafýn zan altýnda býrakýlmamasý gerektiðini kaydetti. MARKETLER KIRMIZI ET FÝYATLARINI ARTTIRDI 30 Haziran’dan bu yana son 15 günlük fiyat deðiþimlerini de deðerlendiren Bayraktar, dana ve kuzu etindeki üretici fiyatý hiç artmadýðý halde, market fiyatlarýnýn arttýðýný bildirdi. Dana etinin yüzde 0,5, kuzu etinin yüzde 2 artýþ gösterdiðine dikkati çeken Bayraktar, ramazanda et fiyatlarýnýn yüzde 15-20 oranýnda artacaðýna dair bazý spekülatif haberler olduðunu, bu gibi haberlerin fiyat manipülasyonu oluþturmak isteyenlerin kendi çýkarlarý için ortaya attýðý iddialar olduðunu, bunlara itibar edilmemesi gerektiðini söyledi. Ankara / aa

Tekstilde dünyada ilk 5 ülkeden biriyiz AKDENÝZ Hazýr Giyim ve Konfeksiyon Ýhracatçýlarý Birliði Baþkaný Tarýk Bozbey, Türkiye’de tekstil sanayinin yaptýðý yatýrýmlarla her geçen yýl büyüdüðünü ve ekonomiye katký saðlamaya devam ettiðini söyledi. Bozbey, tekstil sektöründe son yýllarda gerçekleþtirilen atýlýmlar sonucu Türkiye’nin tekstil ve hazýr giyim ihracatýyla dünyada ilk 5 ülkeden biri haline geldiðini ifade ederek, ‘’Ulaþtýðý kapasite, kalite ve çeþit gurur vericidir’’ dedi. Bozbey, bazý planlamalar ve gereksiz engellemelerin kaldýrýlmasý halinde sektörün, Cumhuriyetin kuruluþunun 100. yýlý için konulan 500 milyar dolarlýk ihracat hedefinin en önemli dilimi olacaðýný ifade ederek, þunlarý kaydetti: ‘’Sektörün büyük bölümü yerli malý olduðundan katma deðeri ve net ihracat getirisi yüksektir. Kuvvetli bir konfeksiyon sanayi, ancak böyle bir kuv-

vetli tekstil sanayi tabanýna, temeline sahipse uzun yýllar istihdam ve net döviz katma deðeri yaratabilir. Bu sektörler en kýsa zamanda vasýfsýz elemaný ustalaþtýrýp üreten yapabilmektedir.’’ Bozbey, konfeksiyon sektörünün de Avrupa’nýn en büyük kapasitesine sahip olduðunu vurgulayarak, ‘’Ayrýca, AB’nin ikinci en önemli tedarikçisidir. Kalite, süratli perakende raf eriþimi ve yaratýcýlýðý ile rakipsizdir’’ diye konuþtu. En geliþmiþ ülkelerin bile bu sektörlerden vazgeçemediklerini anlatan Bozbey, ‘’Kotalarýn kalktýðý ilk yýl 2005 ve 2009’a kadar ki yýllar her iki sektör içinde sýkýntýlarla geçti. Ancak, son iki yýlda çok hýzlý bir toparlanma ve atýlým içerisine girildi. Son bir yýldýr yeni yatýrýmlarýn hýzlanmasýyla, istihdam ve ihracat arttý’’ dedi. Bozbey, 22 Temmuz’dan sonra ithalatta ani bir yavaþlama beklediklerini dile getirdi. Adana / aa

Ortadoðu'ya çimento ihracatý, yüzde 35 geriledi ADINI daha çok yat sektöründeki çalýþmalarýyla duyuran Antalya Serbest Bölge’den Ortadoðu ülkelerine yapýlan çimento ve barit ihracatý geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 35 azaldý. Antalya Serbest Bölgesi Ýþletmeciliði Anonim Þirketi (ASBAÞ) Genel Müdürü Zeki Gürses, çimento ve barit ihracatýnýn, ihracatý yapýlan ülkelerdeki iç çatýþma nedeniyle azaldýðýný ifade etti. Serbest bölgede 106 firmanýn faaliyet gösterdiðini belirten Gürses, 52’sinin yat, 11’inin medikal, 7’sinin elektrik elektronik, 8’inin makine metal alanlarýnda çalýþtýðýn kaydetti. Yýlýn ilk 6 ayýnda 106 sektörün ticaret hacminin 75,3 milyon dolar olduðunu belirten Gürses, ‘’Geçen yýlýn ayný döneminde 71,6 milyon dolardý. Ticaret hacminde geçen yýlýn ayný dönemine

göre yüzde 5’lik bir artýþ söz konusu’’ dedi. Yüzde 5’lik artýþýn daha yukarý da çýkabileceðini, ancak çimento ve barit ihracatýnýn yoðun yapýldýðý ülkelerdeki iç çatýþmalar dolayýsýyla ihracatta azalma olduðunu ifade eden Zeki Gürses, ‘’Rakamýn az olmasýnýn en önemli nedeni Ocak, Þubat ayýnda limandan yaptýðýmýz çimento ve barit ihracatýnýn Afrika’nýn yaný sýra, Mýsýr ve Suriye gibi Ortadoðu ülkelerindeki karýþýklýk. Ýç karýþýklýklar bu ülkelere yapýlan çimento ve barit ihracatýn etkiledi. Çimento ve barit ihracat rakamý geçen yýlýn ilk 6 ayýnda 515 bin ton iken, bu yýlýn ayný döneminde 335 bin ton oldu. Çimento ve barit ihracatýnda yüzde 35’lik gerileme söz konusu. Ancak diðer sektörlerdeki artýþ bu açýðý kapattý’’ diye konuþtu. Antalya / aa

Polonya’lýTaborMalatya’da trenvagonuüretecek

TZOB: Ramazan fýrsatçýlarý iþ baþýnda TÜRKÝYE Ziraat Odalarý Birliði (TZOB) Genel Baþkaný Þemsi Bayraktar, ‘’gýdaya zam geleceði, ürünlerin Ramazan’da zamlanacaðý þeklinde çýkan ve halkýmýzý tedirgin eden haberler, fýrsatçýlara zemin hazýrlamaktadýr’’ dedi. Bayraktar, Birlik merkezinde düzenlediði basýn toplantýsýnda, Ramazan Ayý öncesinde üretici, hal, pazar ve market fiyatlarýna iliþkin açýklamalarda bulundu. Gýdaya eriþimin önemini vurgulayan Bayraktar, gýda fiyatlarýndaki artýþtan özellikle dar gelirli vatandaþlarýn olumsuz etkilendiðini söyledi. Ramazan ayýnýn yaklaþtýðý günlerde gýdaya zam geleceðine iliþkin haberlerin halký tedirgin ettiðini ifade eden Bayraktar, bu tür haberlerin fýrsatçýlara zemin hazýrladýðýný söyledi. Bayraktar, ‘’Bir avuç spekülatörün 5 milyon çiftçimizi ve 73 milyon tüketicimizi maðdur etmesini önlemeliyiz. Ýnsanlarýmýzýn haklarýný küçük bir azýnlýðýn menfaatlerine kurban etmemeliyiz’’ dedi. Ramazan ayýnýn yaklaþmasý dolayýsýyla gýda piyasalarýnda hareketliliðin

Bozbey, konfeksiyon sektörünün Avrupa’nýn en büyük kapasitesine sahip olduðunu vurguladý.

ÜRETÝCÝ ÝLE MARKET ARASINDAKÝ FÝYAT FARKI YÜZDE 317’LERE ULAÞTI RAMAZAN öncesinde üretici ve market fiyatlarý arasýndaki farký incelediklerinde üretici ve market arasýndaki fiyat farkýnýn yüzde 317’lere ulaþtýðýnýn görüldüðüne dikkati çeken Bayraktar, þöyle devam etti: ‘’Ürün gruplarý itibarýyla baktýðýmýzda ise bu oranýn yaþ sebze ve meyvede yüzde 317,1, kurutulmuþ ürünlerde yüzde 236,7, baklagillerde yüzde 250,2, pirinçte yüzde 193,4’lere ve hayvansal ürünlerde yüzde 265,2’lere kadar çýktýðý görülmektedir. Üretici ve market fiyat farkýnýn en fazla olduðu ilk beþ ürün ise sýrasýyla domates, sivri biber, salatalýk, süt ile kuru fasulyedir. Marketlerde ve üreticide geçen yýl Ramazan öncesine göre fiyatý en çok artan ürünler patates, patlýcan, sivri biber, yeþil fasulye, kuzu eti olurken, fiyatý en çok düþen ürünler soðan, salatalýk ve limon olmuþtur.’’ Yaþ sebze ve meyvede fiyat artýþý beklemediklerine iþaret eden Bayraktar, halkýn Ramazan ayýnda en uygun fiyatla satýn alabileceði ürün grubunun yine yaþ sebze ve meyve olduðunu söyledi.

POLONYA’NIN vagon þirketi Tabor’un Malatya’da uzun yýllardýr atýl olan Malatya Vagon Onarým Fabrikasý’ný kiralayarak burada vagon üretimi yapacaðý belirtildi. Malatya Valisi Ulvi Saran, gazetecilere yaptýðý açýklamada, bir süre önce Polonyalý Tabor þirketinin Malatya’ya gelerek söz konusu fabrikada inceleme yaptýðýný bildirdi. Vali Ulvi Saran, ‘’Kararlarýný verdiler. Bu ayýn 20’sinde geliyorlar. Gayet ciddî, istekli olarak buradaki Vagon Ona-

rým Fabrika’mýzý doðrudan vagon üretiminde kullanmak üzere gelecekler’’ dedi. Saran, Tabor’un söz konusu fabrikaya kuracaðý tesisin en az 30 milyon dolarlýk bir tesis olduðunu belirtti. ‘’Orada en az bin kiþi çalýþacak’’ diyen Saran, Türkiye’nin 2023 yýlýnda yük vagonlarýnýn sayýsýný 100 bine çýkarmayý hedeflediðini ifade etti. Vali Saran, þu anda bu hedefe ulaþýlmasý için 80 bin vagonun imal edilmesinin gerektiðini sözlerine ekledi. Malatya / aa

T. C. ÇUMRA ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN Sayý: 2003/68 Esas. 07/07/2011 Botaþ, Boru Hatlarý ile Petrol Taþýma A.Þ. tarafýndan, doðalgaz boru hattýnýn geçtiði Konya Ýli, Çumra Ýlçesi, Alemdar Köyü, 300 Ada, 6 Parsel'de kain tarla vasfýndaki gayrimenkulün 1624,04 m2'lik kýsmýnýn daimi irtifak hakký kamulaþtýrýlmýþ olup, 4650 sayýlý Yasa ile deðiþik 2942 sayýlý Kamulaþtýrma Kanunu'nun 10. maddesine dayanýlarak bedel tespiti ve tescil davasý açýlmýþ olup, davaya dahil edilen Müzeyyen Özbenim'e (Ömer Faruk kýzý, 1938 doðumlu) ilanen tebligat yapýlmasýna karar verilmiþtir. Teblið tarihinden itibaren 30 gün içerisinde idari yargýda iptal veya adli yargýda maddi hatalara karþý düzeltme davasý açýlabilecek; açýlacak davalarda husumet BOTAÞ, Boru Hatlarý Ýle Petrol Taþýma A.Þ. (Adresi: Bilkent Plaza A-1/2 Blok 06530 Bilkent/ANKARA)'ne yöneltilecektir. 30 gün içerisinde idari yargýda iptal davasý açýldýðý ve yürütmeyi durdurma kararý alýndýðý belgelenmediði takdirde kamulaþtýrma iþlemi kesinleþecek olup; Mahkememizde tespit edilen bedel üzerinden daimi irtifak hakký/mülkiyet hakký BOTAÞ-Boru Hatlarý ile Petrol Taþýma A.Þ. adýna tapuya tescil edilecektir. Mahkememizce tespit edilecek kamulaþtýrma bedeli hak sahipleri adýna Ziraat Bankasý Çumra Þubesi'ne yatýrýlacaktýr. Konuya ve taþýnmaz malýn deðerine iliþkin tüm savunma ve delillerinizi teblið tarihinden itibaren on gün içinde Mahkememize yazýlý olarak bildirmeniz gerekmektedir. Yukarýda dosya numarasý yazýlý bulunan dava dosyasýnýn duruþmasý 13.09.2011 günü saat: 10:00'a býrakýlmýþtýr. Belirlenen duruþma gün ve saatinde bizzat hazýr bulunmanýz veya kendinizi bir vekil ile temsil ettirmeniz gerektiði, hazýr bulunmadýðýnýz veya kendinizi bir vekil ile temsil ettirmediðiniz takdirde yargýlamanýn yokluðunuzda yapýlacaðý ve karar verileceði hususu teblið yerine kaim olmak üzere ihtar olunur. (HUMK 508, 509. 510) Ýlgilisine 4650 Sayýlý Yasa ile Deðiþik 2942 Sayýlý Yasanýn 10. maddesi gereðince ilan olunur. 07/07/2011 www.bik.gov.tr B: 46600


12

RÖPORTAJ

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

Y

JÝTEM, ERGENEKON’UN DERÝN YAPISI ÝÇÝNDE JÝTEM'LE ÝLGÝLÝ ARAÞTIRMALAR YAPAN YAZAR UÐUR BALIK, "BU ÝNSANLAR ERGENEKON'DA KULLANILDILAR. ERGENEKON'UN ÇÖZÜLEMEYEN DAHA ÝÇTE, TETÝKÇÝ KOLU VAR. ERGENEKON SORUÞTURMA SÜRECÝNÝN DERÝNLEÞMESÝNE ÝZÝN VERMÝYORLAR. DERÝNLEÞÝRSE ÖZELLÝKLE GÜNEYDOÐU'YA UZANIRSA ERGENEKON'UN BOYUTU DEÐÝÞÝR" DEDÝ. sýnda bir görüþme yapýlýyor mu? JÝTEM’le Öcalan görüþemez, görüþmez ancak konseptin devamý için PKK’nýn beyin takýmýndan insanlarla görüþüyor olabilirler. Öcalan da bu konseptin devamý için içlerinden bazýlarýnýn bu politikaya hizmet ettiðini söylemiþtir. 33 asker olayý da bunlardan biridir. Peki JÝTEM konsept deðiþikliðine ne zaman gitti? Bölgede devlet konsept deðiþikliði yaptý. Devlette daha sonra sorunun savaþla çözülemeyeceðini anlayýnca bölgeye nitelikli elemanlar göndermeye baþladý. Toplumla barýþabilecek, onlarýn diliyle konuþabilecek kaymakamlar, imamlar, hakimler, öðretmenler… Hizmet etmek isteyen devlet memurlarý bölgede görev almaya baþladý. Gaffar Okkan’ýn görev anlayýþýný böyle yorumlamak gerekir.

hhkemal@yeniasya.com.tr

Arif Doðan’ýn JÝTEM’i kendisinin kurduðu yönündeki açýklamalarýndan sonra Ankara Baþsavcýlýðý soruþturma baþlatmýþtý. Soruþturmanýn sonunda JÝTEM’in varlýðý ilk defa resmî makamlarca kabul edildi. Ancak yapýnýn Ýçiþleri Bakanýnýn onayý olmadan ve Genelkurmay Baþkanlýðýnýn görüþü alýnmadan Jandarma Genel Komutanlýðý inisiyatifiyle kurulduðu ileri sürüldü. Biz de JÝTEM tartýþmasýný itirafçý Abdülkadir Aygan’la görüþen, Kerberos adýnda bir kitabý olan yazar Uður Balýk’la konuþtuk. Balýk, JÝTEM’in asker-sivil inisiyatifiyle kurulduðunu söylüyor ve kardeþlik projesinin gerçekleþmesi için JÝTEM’in ortaya çýkarýlmasý gerekir diye ekliyor. Son günlerde JÝTEM tartýþmalarý hýz kazandý, fakat yapý bütün açýklýðýyla ortaya konulmadý. Bu muðlaklýðýn sebebi nedir? andarma Ýstihbarat Teþkilâtý’nýn terörle mücadele için kurduðu birim var. Bu yapýnýn Genelkurmay’ýn bilgisi haricinde olduðunu söylemek olayý basitleþtirme çabasýdýr. 2000’lerde kapatýldýðý söylenilen JÝTEM’in 2002’ye ait maaþ bordrolarý var. Her þeyin emir komuta zinciri içinde gerçekleþtirildiði yerde bir oluþum varsa üst rütbelilerin haberi olmasý imkânsýz. JÝTEM Genelkurmay’ýn Ankara’daki merkezinde oluþturulan bir mekanizma. Yapý Cem Ersever, Arif Doðan üzerinde 90’lý yýllarda PKK hareketinin Güneydoðu’da güçlendiði dönemde hayat kazandý. Çünkü savaþ taktikleri gerilla taktikleri karþýsýnda yetersiz kalmýþtý. PKK bölgede büyüdükçe emniyet kuvvetleri sokaða çýkamaz hale geldi. Devreye özel savaþ hukuku girdi. Dönemin sivil iktidarlarý çözüm konsepti geliþtiremedi, çünkü statükocu kesim vardý. Kürtler ikinci sýnýf vatandaþ olarak kalmýþtý.

J

Özel savaþ hukukunu kim devreye soktu? Bu hukuku devreye sokanlarýn ucu Susurluk’ta Ergenekon’da kendini gösteriyor. Siz mekanizmayý istihbarat için kurduðunuzu söylüyorsanýz istihbarat alýrsýnýz bitirirsiniz. Ancak JÝTEM 87’den sonra fikir olarak geliþmeye baþlýyor. 90’larda ise Kýbrýs’ta, Çorum’da, Maraþ’ta kontrgerilla tarzý savaþý yü-

JÝTEM’in 2000’lerde laðvedildiðine inanýyor musunuz? Genelkurmay’ýn bu yöndeki açýklamalarý komedi. Sadece iki binden fazla itirafçý olduðu biliniyor. Haksýz kazanç elde etmeyi hak sayan, köy basýp insanlarýn mallarýna ve namuslarýna tecavüz eden, itirafçýlar ve suça bulaþmýþ askerler þimdi Taksim Gezi Parký’nda helva satmýyorlardýr. Bu insanlar Ergenekon’da kullanýldýlar. Ergenekon’un çözülemeyen daha içte, tetikçi kolu var. JÝTEM’in farklý isimle yürütülen mekanizmalarýnda yer alýyorlar. Ýstihbaratýn farklý kollarýnda yer alýyorlar.

JÝTEM tartýþmasýný itirafçý Abdülkadir Aygan’la görüþen, Kerberos adýnda bir kitabý olan yazar Uður Balýk’la konuþtuk. FOTOÐRAF: MURAT SAYAN

rüten ordu kökenli insanlar yapýyý oluþturuyorlar. Bunlardan biri Arif Doðan ve Cem Ersever. Bu iki isme jandarma istihbarat timi içinde özel bir birim oluþturma görevi veriliyor. Kafatasçý askerler ve PKK itirafçýlarýndan oluþan birlikler oluþturuluyor. Ankara, Þýrnak, Mardin, Batman, Van, Hakkâri, Samsun gibi yaklaþýk 17 yerde birimler oluþturuluyor. PKK’lý itirafçýlarla askerler ayný yapý içinde mi yer alýyor? PKK’nýn üst düzey kadrolarýna yakýn kiþiler seçiliyor. Ali Ozansoy, Abdülkadir Aygan bu isimler arasýnda yer alýyor. Ali Ozansoy, Hanefi Avcý’nýn kuzeni, akrabalýk iliþkilerinden dolayý sürekli görüþüyorlar. Aygan da Öcalan’ýn kuzenidir. Bu iliþkiler sayesinde bilgi alýþ veriþi oluþuyor. Bu kiþilerin JÝTEM içinde yer almasýyla PKK’ya güçlü darbeler vuruldu. 90’larda ciddî gerilla kayýplarý oldu. Örgütte ileri gelen bazý isimlerin JÝTEM’le iþbirliði yaptýðý belgelendi. Devlet, suç olduðu halde itirafçýlarý baþka bir suç oluþumu içinde kullandý.

JÝTEM ne tür eylemler yapýyordu? JÝTEM mensuplarý uyuþturucu, kara para, fuhuþ, silâh ve insan kaçakçýlýðý gibi suçlarý arkasýna alýp bunu resmî kimlikle yapma cesareti gösteriyorlar. JÝTEM’i Genelkurmay’ýn kabul etmemesinin nedeni suç oluþumuna izin vermesidir. Eðer kabul ederse arkasýndan tazminat dâvâlarý açýlacaktýr. Tüm bunlarýn ötesinde insanlar da öldürülüyor. Aygan’ýn itiraflarýnda 40’dan fazla öldürülmüþ insan var. Ýnsanlar JÝTEM kimliðiyle alýnýp ordunun iç yapýsý olan tugayýnda iþkencelere maruz kalýyor, öldürülüyorlardý. JÝTEM derin devlet denilen mekanizmanýn neresinde? Direkt o mekanizma. Arabalar bombalanýyor, avukatlar alýnýyor, insanlar evlerinden alýnýp kaçýrýlýyor. Sokakta infazlar yapýlýyor. 97’ye kadar bölgede korku cumhuriyeti oluþturuluyor. Genelkurmay birebir kimlerin öldürüldüðünü biliyor muydu? Tek tek þahýslarý bilmeyebilir. Bölgede görev yapan Büyükanýt, Umut Kitapevi’ni bombalayan adama “iyi çocuk” diyemez. Diyorsa kesinlikle birlikte çalýþmýþ ve görev vermiþtir. Ve görevinde baþarýlý olmuþtur. Aferin almýþtýr. Hanefi Avcý’yla Ali Ozansoy’un iliþkisi sadece aile baðlarýyla ilgili mi? Avcý’nýn Ali Ozansoy’la güçlü ve derin bir iliþkisi var. Özellikle Diyarbakýr’da Emniyet Müdürü olduðunda Ali Ozansoy’la sürekli görüþüyorlar. Örgütten insan kaçýrmak için ikna çalýþmalarý yapýyor.

Askerî yargýda ya taraflý yargýlama yapýlýyor, ya da dâvâlar zaman aþýmýna uðruyor Askerî Yargý’nýn JÝTEM’in izlerini silme veya saklama noktasýnda rolü olduðunu düþünüyor musunuz? Hükümetin askerî yargýda yaptýðý deðiþiklikten önceki dönemlerde JÝTEM’in bazý eylemleri deþifre edilmiþti. Vedat Aydýn, Musa Anter olaylarý bunlardan bir kaçý. Ancak bu tür dâvâlarda iç hukuk tükeniyor ve askerî yargý devreye giriyor. Askerî yargýda ise dâvâ ya zaman aþýmýna uðruyor ya da taraflý yargýlamalar yapýlýyor. Týpký Umut Kitapevi’nin yargýlanmasý gibi. Ancak hükümet ciddiyetle bu olayýn üstüne gitti. Unutmadan þunu söylemeliyim ki Hasip Kaplan’ýn biraz onuru varsa çýkýp bir itirafçýnýn seçim bürosunu bombalamak istediðini ve baþarýlý olamadýðýný söyler. Genelkurmay’ýn JÝTEM oluþumu içindeki bu eylem hakkýnda dâvâ açar. Delil, tanýk olmasýna raðmen Kaplan, dâvâ açmýyor!

Peki o dönem emniyetle silâhlý kuvvetler birlikte mi hareket ediyorlar? Belli yerlerde ortak hareket ediyor, bilgi alýþ veriþinde bulunuyorlar. Meselâ Cem Ersever’le Hanefi Avcý’nýn birlikte hareket ettiði, istihbarat alýp verdiði yerler var. Polisin devreye girdiði yerler var. JÝTEM bölgede eylem yapacaðý zaman emniyete bildirmek durumunda. Bölgeye Gaffar Okkan emniyet müdürü olduðunda JÝTEM’in kapýsýna araba çektiriyor ve “Ýçeriden bir tane araba çýkmayacak” diyor. Sivil çýkan JÝTEM arabalarýný ise polise takip ettiriyor. Okkan, itirafçýlardan Muhsin Gül’ü yakalýyor, gözaltýna alýyor ve konuþturuyor. JÝTEM’in bölgedeki yapýsýný çözüyor ve “Sizi burada çalýþtýrmayacaðým” diyor. Ve sonunda öldürülüyor. JÝTEM’in tim komutanlýklarýnýn olduðu yerde hukuksuzluk, iþkence ve cinayet olduðu aþikâr. Dönemin sivil hükümetlerinin tavrý nasýl? Tüm hükümetler ordunun diktasýyla hareket ettiler. Siyasî mekanizma olarak güçlü deðillerdi. Bunun yanýnda ortak düþman olan PKK’nýn yok edilmesi için her yolun mübah olduðunu düþünüyorlardý. Oysa bu düþünce ve kararýn altýnda halk kalýyor ve eziliyor. Devlet bölgedeki halký korumasý gerekirken potansiyel suçlu muamelesi yapýyor. JÝTEM’e karþý ise hükümetler halký koruma cesareti gösteremiyorlar. Bazý paþalarýn “Arkamýz saðlam” demesinin nedeni ise dönemin hükümetleriyle yapýlan pazarlýklardýr. Dönemin hükümet yetkililerinin savunmalarýnýn alýnmasý gerekir.

Olaðanüstü Hal Bölgesi’nin (OHAL) JÝTEM faaliyetlerine etkisi nedir? Yeþil, Cem Ersever o dönem OHAL’in içinde görevlendirilmiþtir. Ýtirafçýlar elini kolunu sallayarak Doðan Güreþ, Büyükanýt gibi isimlerle JÝTEM adýna rahat rahat görüþüyorlardý. Bunun yanýnda bölgede gerçekleþtirilen eylemlerden bölge valisinin bilgisi olmamasý imkânsýz. Jandarma bölgesinde dýþarý çýkma yasaðý olmasýna raðmen gece ikide bazý insanlarý evlerinden alýp elini kolunu sallayarak iþkence yapýp öldürebiliyorlardý. Bunlarý resmî kimlikle yapýyorlardý. Hayri Kozakçýoðlu’dan Ünal Erkan’a kadar yapýlanlardan hepsinin bilgisi vardý. JÝTEM’le Öcalan ara-

Araþtýrmacý yazar Uður BALIK

Siz Ergenekon’un çözülemeyen derin tarafýnda JÝTEM mensuplarýnýn da olduðunu mu söylüyorsunuz? Ergenekon soruþturma sürecinin derinleþmesine izin vermiyorlar. Derinleþirse özellikle Güneydoðu’ya uzanýrsa Ergenekon’un boyutu deðiþir. Aslýna bakarsanýz Kürtler adýna siyaset yapanlar, Türkiye’deki aydýnlar özel savaþ konsepti üzerine konuþmuyorlar. JÝTEM’in tam mânâsýyla deþifre edilebileceðini düþünüyor musunuz? JÝTEM’i deþifre etmek AKP’nin namus ve vicdan borcu olarak algýlanmalý. JÝTEM deþifre edilirse bunun içinde bildik isimler de yer alabilir. Ancak JÝTEM’le ilgili dâvâ ayrý, baþlý baþýna bir dâvâ olmalý. Devletin cumhuriyet tarihi boyunca biriktirmiþ olduðu kötü tortularýndan arýnmasý gerekir. Kardeþlik projesi ancak böyle baþarýya ulaþabilir. Bunu kendinize öz eleþtiri olarak algýlamak gerekir. Gül, “Tekrar ayný acýlarý kaþýmanýn anlamý yok” demiþtir, ancak deþifre edilmeye acil ihtiyaç vardýr. Siz bölgedeki halkla barýþmak istiyorsanýz geçmiþte JÝTEM’in faaliyetlerini deþifre edilmesi ve bunda dahli olan siyasetçilerinde hukuk önüne çýkarýlmasý gerekir. Yoksa vicdanî bir boþluk doðar!


AÝLE - SAÐLIK

Y

SAÐLIKLI KALMANIN

7

Uykunun deðerini bilin! Vücudumuz günün ilk saatlerinden gece yarýsýna dek norepinefrin adlý toksini salgýlýyor. Ancak biyolojik saatimiz 23.30’u gösterdiðinde uyumamýz gerekiyor. Çünkü o andan itibaren vücudumuzda gün boyu salgýlanan norepinefrin yavaþça temizlenmeye baþlýyor. 00.00-02.00 arasý hormonlar yükseliyor ve temizlik yapýlýyor. Uykunun ilk dört saatinde yapýlan bu yenilenme sýrasýnda IGF 1 (insüline benzeyen gençlik faktörü) ve melatonin de salgýlanýyor. Ýnsüline benzediði için metabolizmanýn hýzlanmasýný saðlayan IGF 1, gençlik faktörü özelliði sayesinde kiþinin yaþýtlarýndan daha genç kalmasýna yardýmcý oluyor. Uykuda salýnan en önemli hormon olan melatonin ise uykunun düzenleyici, cilt destekleyici, metabolizma hýzlandýrýcý, savunma sistemi güçlendirici, hücre yenileyici ve cilt destekleyici özelliklerini ortaya çýkarýyor. Bu þartlarýn saðlanamadýðý durumda, meselâ 00.30’da yatýp, 01.00’de uykuya dalmamýz halinde salgýlanabilecek hormon miktarý yüzde 20’ye düþüyor.

Herþey suyla baþlýyor! Baþýnýz aðrýyor, deriniz kuruyor ve kabýzlýk sorunu yaþýyorsanýz, anlayýn ki vücudunuz susuz kalmýþ. Bu gibi durumlarda yalnýz suyla deðil, bitki çaylarýyla da vücudunuza sývý takviye etmeniz gerekiyor. Hiç kimse bir besini bir kilodan fazla tüketemese de, günlük su tüketimi ortalama 2.5 kiloyu buluyor. Kadýnlarýn yüzde 55’i, erkeklerin de yüzde 60’ýný oluþturan su hayatýn esas kaynaðý. Kötü huylu hücrelerin yapýsý daha asitli oluyor. Bu sebeple vücudumuzun asit düzeyini azaltýp, alkaliye çevirerek bedenimiz için doðru bir þey yapabiliriz. Bunun için içeceklerimizi alkaliye çevirmek iyi bir baþlangýç olabilir. Ýçtiðimiz suya limon sýkarak

alkali olmasýný saðlayabiliriz. Ayrýca kadýnlar için adaçayý, erkekler için yeþil çay ya da bunlarý tüketemiyorsanýz, yalnýzca sýcak su içmek bile alkali dengesi saðlamaya yeterli oluyor. Midenin alkali dengesini saðlamak içinse, büyük ana öðünlerde sývý almamak gerekiyor. Bu sayede midenin aþýrý þiþip asit üretmesi de engelleniyor.

bolizmanýz daha kolay çalýþýyor. Bu sayede insülin hep ayakta kalacaðý için ortalama seviyesi bozulmuyor, þeker de daha rahat kontrol ediliyor. Þekerin dünya üzerinde en çok yaþlandýran etkenlerden biri olduðunu bilmek, yatmaya yakýn aldýðýnýz þeker türevlerini kesmenize yardýmcý olabilir. Ama ‘Benim þekere ihtiyacým var’ diyorsanýz, tercihinizi sütlü tatlýlardan yana kullanmayý unutmayýn!

Kan þekerinizi dengeleyin Beslenmede glisemik indeksinin ne kadar önemli olduðunu artýk hepimiz biliyoruz. Basitçe ele almak gerekirse, bir dilim beyaz ekmek, birkaç kaþýk

Sigara ve alkolden uzak durun! Dünya üzerinde serotonin, melatonin ve endorfin salgýlanan dört temel iþlev var: Cinsel aktivite, yemek, egzer-

13

þartý

Uzmanlara göre, düzenli uyku, yeterli miktarda su tüketimi, kan þekerinin dengeli tutulmasý, sigara ve alkol kullanýlmamasý, egzersiz yapmak, güneþten doðru yararlanmak ve doðru doktor, doðru antioksidan güzel ve saðlýklý kalmayý saðlýyor. GÜZEL yaþlanmak elinizde... Hayatýnýzda yapacaðýnýz birkaç deðiþiklikle hem saðlýðýnýzý koruyabilir hem de geç ve güzel yaþlanabilirsiniz. Bir sene içinde, meselâ her doðum gününüzde hücrelerinizin yüzde 90’ýnýn kendini yenileme kabiliyetiyle yaratýldýðýný göz önüne alýn. Bunu saðlamak aslýnda sandýðýnýz kadar zor deðil. Ýþte genç kalmanýn sýrlarý...

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

Güneþten doðru yararlanýn

Geçmiþte UV A ve B’den daha çok söz edilirken, þimdi UV C de konuþuluyor. Bu sebeple güneþin zararlý etkilerinden korunmak için mutlaka bir güneþ koruyucu kullanmak ve dört saatte bir bunu yenilemek gerekiyor. Vücudunuzun güneþin olumlu etkilerini almasý, D vitamini ile kemiklerinizin güçlenmesi için, özellikle sabah güneþini almaya çalýþýn. Güneþin yýpratýcý bir etkisi olduðunu biliyoruz. Hatta, sarýþýnlarýn esmerlere göre daha hýzlý yaþlandýðý söyleniyor. Oysa Avrupa’daki güneþlenme süresi bizim ülkemizdekinden daha az; buna raðmen bizim daha

Türk kahvesine göre daha yumuþak bir tada sahip olan menengiç kahvesinin, antioksidan ve fenolik bileþenleri sayesinde vücudu kansere ve yaþlanmaya karþý koruyucu etkiye sahip olduðu bildirildi. FOTOÐRAFLAR: AA

‘Kansereveyaþlanmaya’ menengiçkahvesi TÜRK kahvesine göre daha yumuþak bir tada sahip olan menengiç kahvesinin, antioksidan ve fenolik bileþenleri sayesinde vücudu kansere ve yaþlanmaya karþý koruyucu etkiye sahip olduðu bildirildi. Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Gýda Mühendisliði Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Ýbrahim Hayoðlu, Türkiye’nin batý, güney ve güneydoðu kesimlerinde daha çok daðlýk ve kýrsal alanlarda tabiî olarak yetiþen menengiç (Çitlenbik) meyvesinin, yabanî fýstýk olarak da adlandýrýldýðýný söyledi. Hasadýn ardýndan yýkanýp, güneþte kurumaya býrakýlan meyvelerin, koyu kahverengiye dönene kadar kavrulup, macun kývamýna gelince ezilmesiyle elde edilen menengiç kahvesinin sütlü olarak da hazýrlanabildiðini anlatan Hayoðlu, þunlarý kaydetti: ‘’Menengiç meyvesinin bileþiminde E ve B grubu vitaminler ile sodyum, potasyum, fosfor, kalsiyum,

demir, magnezyum, çinko, bakýr, mangan, selenyum, kadminyum gibi önemli mineral ve elementler bulunuyor. Ayný zamanda protein, yað, besinsel lif, doymamýþ yað asitleri ve mineral maddeler açýsýndan da son derece faydalý bir bitkidir.’’ Çerez ve þekerleme endüstrisinde de kullanýlan menengiçin halk arasýnda egzema, astým, ishal, sarýlýk, mide aðrýsý gibi saðlýk sorunlarýnýn tedavisinde de kullanýldýðýný kaydeden Prof. Dr. Hayoðlu, ‘’Ayrýca bu bitki sabun sanayiinde özellikle de býttým sabunu yapýmýnda kullanýlmaktadýr. Günümüzde en yaygýn þekliyle kahve olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Doðal ve çok saðlýklý bir ürün olan menengiç kahvesi; vücudu yaþlanmaya karþý koruyan antioksidan ve fenolik bileþenleri sayesinde kansere ve yaþlanmaya karþý koruyucu etkiye sahiptir’’ diye konuþtu. Þanlýurfa / aa

Ýrsîolabilenmigren,en çoktitizinsanlarýseviyor

müsli ya da bir parça çikolatanýn her biri 50 kalori olsa da, bunlarýn vücuttaki kan þekerini yükseltme hýzlarý farklý oluyor. Þeker vücudumuzda baðýrsaktan emilerek, kana geçiyor; kontrolünü de insülin hormonu yapýyor. Ýnsülin seviyeniz düzenli çalýþýyor olsa bile, yüksek þeker giriþini tam anlamýyla kontrol edemeyebiliyor. Bu sebeple çok iþlenmiþ, rafine, katkýlý gýdalar (beyaz un, beyaz þeker gibi) yerine, iþlem görmemiþ tam tahýl ve buðday ürünleri ile keçi sütü ve keçi yoðurdu gibi ürünler ya da suda bekletilip, bir miktar filizlenme ve oksidasyonu saðlanmýþ baklagillerin tüketilmesi gerekiyor. O zaman þekerin vücuda emilimi o kadar yavaþ oluyor ki, hem insülin düzenli çalýþýyor hem de hücreler hýrpalanmýyor. Unutmayýn, iki saatte bir beslendiðinizde meta-

siz yapmak ve kimyasal uyarýcýlar. Söz gelimi, yeme isteði geldiði zaman, eðer önceki öðününüzün üzerinden iki saat geçmediyse yaklaþýk 10 dakika yürüyün. Bu, beyindeki mekanizmanýn mutlulukla yemek arasýndaki baðlantýyý kopararak, yürümeyle baðdaþtýrmasý için iyi bir yol olabilir.

Egzersiz bir hayat düþünmeyin! Dünya Saðlýk Örgütü, herkesin ortalama bir saat açýk havada egzersiz yapmasýný öneriyor. Mümkünse her gün üç kilometre yürümek iyi bir egzersiz olabilir. Ancak çok kilolu kiþilerin hafif aðýrlýklarla, meselâ yarým litrelik su þiþeleriyle kuvvet egzersizi yapmasý da yeterli oluyor. Egzersiz sayesinde vücudun oksijenlenmesi de saðlanýyor.

yavaþ yaþlanmamýzýn en önemli sebebi, bacak kaslarýmýzýn IGF 1 (insüline benzeyen gençlik faktörü) uyaraný salgýlayabilecek þekilde tasarlanmýþ olmasý. Güneþ ýþýnlarý hormonlarý daha hýzlý çalýþtýrdýðý için kilo vermede de etkili oluyor. Düþünün bir kere; kýþýn kilo vermeye çalýþtýðýnýzda zorlanýyorken yazýn bunu nasýl da kolayca baþarabiliyorsunuz.

Doðru doktor, doðru antioksidan Antioksidanlara hayatýnýzda her zaman yer açýn. Ancak bunu bir doktora danýþarak, hayat tarzýnýza uygun antioksidan seçmesini isteyerek yapýn. Çünkü ailesel bir damar hastalýðý yatkýnlýðýnýz ya da mide rahatsýzlýðýnýz olabilir. Bu da antioksidan kullanmamanýzý gerektirir. (ntv)

HALK arasýnda yarým baþ aðrýsý diye bilinen ve soðuk bir terleme ile birlikte gelip, baþýn ve yüzün yarýsýný kaplayan özel bir baþ aðrýsý olan migren, takýntýlý ve mükemmeliyetçi kiþiliklerde daha sýk görülüyor. Aðrýlarýn, bazen dayanýlmayacak kadar þiddetli olabileceðine dikkat çeken uzmanlar, “Birkaç dakika sürebileceði gibi saatlerce, hatta günlerce devam eder. Migren, herhangi bir hastalýðýn belirtisi olabildiði gibi, belirli bir neden olmadan da görülebilir.” uyarýsýnda bulunuyor. Bursa Ýl Saðlýk Müdürlüðü’nden yapýlan açýklamada, migren hastalýðýnýn daha çok kadýnlarda görüldüðü, genellikle migrenlilerin titiz ve mükemmeliyetçi kiþiler olduklarý belirtildi. Halk arasýnda migrenin tedavisi mümkün olmayan bir hastalýk ola-

rak görüldüðünün hatýrlatýldýðý açýklamada, migren tedavisinde çok baþarýlý sonuçlar alýndýðýna vurgu yapýldý. Takýntýlý ve mükemmeliyetçi kiþiliklerde migrene daha sýk rastlandýðýnýn dile getirildiði açýklamada, “Migren, herhangi bir hastalýðýn belirtisi olabildiði gibi, belirli bir neden olmadan da görülebilir. Irsî olanlar da vardýr. Baþýn yarýsýnda zonklamalar, bulantý ve bazen kusma görülür. Gözünün önünde siyah benekler, bulanýk lekeler uçuþur. Bazý kimseler, konuþmakta da zorluk çekerler. Aðrý geldiði zaman, karanlýk bir odada sýrt üstü yatmak oldukça etkilidir. Ayrýca, hazýmsýzlýðý önlemek, haftada iki kere ýlýk banyo yapmak, sebze yemek ve kahve, çay, sigara, içki, gibi zararlý þeyleri terk etmek gerekir.” denildi. Bursa / cihan

Kalbimizin yeni dostu: Hurma Bugüne dek kalp ve damar hastalýklarýndan korunmada elmanýn sihirli gücü biliniyordu. Ýsrailli bilim adamlarý kalbin gerçek dostunun hurma olduðunu ispatladý. Ýsrailli bilim adamlarý, hurmanýn, kalp ve damar hastalýklarýndan korunmak için tavsiye edilen elmadan daha etkili olduðunu açýkladýlar. Ýsrail’de yapýlan bir araþtýrmada, elma ve hurmanýn yararlarý karþýlaþtýrýldý. Hurmanýn lif, mineral ve fenol a-

çýsýndan zengin olduðunu söyleyen bilim adamlarý, elmada daha fazla bakýr ve çinko bulunduðunu, buna karþýlýk hurmada sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve demir miktarlarýnýn elmadan iki kat fazla olduðunu belirttiler. Bilim adamlarý, düzenli yenilmesi halinde kalp ve damar hastalýklarý riskini azaltan bu meyvelerin içindeki yararlý maddelerin daha çok kabuklarýnda bulunduðunu kaydettiler.


14

SPOR

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

Y

F.BAHÇE DAYANIÞMASI FENERÝUM MAÐAZALARINDA CUMARTESÝ GÜNÜ ORGANÝZE EDÝLEN ALIÞVERÝÞ ETKÝNLÝÐÝNE GÖSTERDÝKLERÝ ÝLGÝ SEBEBÝYLE TARAFTARLARA TEÞEKKÜR EDÝLDÝ. FENERBAHÇE Kulübü, ''Sevgi eylem gerektirir, 5 Gün 5 Eylem'' sloganýyla dün gerçekleþtirilen Fenerium'dan alýþveriþ etkinliðine gösterdikleri yoðun ilgi nedeniyle taraftarlarýna teþekkür etti. Kulübün internet sitesinden ''Fenerium'dan taraftarlarýmýza teþekkür'' baþlýðýyla yapýlan açýklamada, ''Fenerium, 'Sevgi eylem gerektirir, 5 Gün 5 Eylem' sloganýyla Cumartesi günü gerçekleþtirilen Fenerium'dan alýþveriþ etkinliði kapsamýnda, gösterilen yoðun ilgi karþýsýnda büyük Fenerbahçe taraftarýna teþekkürü bir borç bilir'' denildi. Fenerium Genel Koordinatörü Aydýn Kirman ise maðazalarý týklým týklým dolduran, ''Hep destek tam destek'' sloganýyla desteklerini esirgemeyen taraftarlarýn bu anlamlý günde gösterdikleri olaðanüstü ilgi karþýsýnda çok büyük mutluluk duyduklarýný dile getirdi. Kirman, ayrýca, ''Son Sözümüz Fenerbahçe'' tiþörtlerine ve ön sipariþle www.fenerium.com.tr üzerinden satýþa çýkarýlan yeni sezon formalarýna gösterilen ilgiden memnun olduklarýný ve taraftarlarýn 19 Temmuz (19.07) Salý günü ''Dünya Fenerbahçeliler Günü'nde'' tüm Fenerium maðazalarýndan yeni formalara ulaþabilecekleri bilgisini verdi.

HABERLER

19 Yaþ Altý Millî Takýmý Romanya'da hazýrlanacak Sevgi eylem gerektirir, 5 Gün 5 Eylem'' sloganýyla Cumartesi gerçekleþtirilen Fenerium'dan alýþveriþ etkinliðine gösterdikleri yoðun ilgi sebebiyle taraftarlara teþekkür edildi. Bu arada taraftarlarýn 19 Temmuz (19.07) Salý günü ''Dünya Fenerbahçeliler Günü'nde'' tüm Fenerium maðazalarýndan yeni formalara ulaþabilecekleri bilgisi verildi.

G.Saray Almanya yolcusu SARI-KIRMIZILI FUTBOL TAKIMI, ÝKÝNCÝ ETAP KAMP ÇALIÞMALARI ÝÇÝN BUGÜN ALMANYA'YA GÝDECEK. ''CÝM BOM'', TWENTE VE INTER ÝLE ÝKÝ DE HAZIRLIK MAÇI YAPACAK. Batuhan transfer döneminde ciddi bir transfer teklifi almadý.

Batuhan'ýn geleceði yeni antrenöre baðlý GEÇTÝÐÝMÝZ yýl Beþiktaþ'dan yüksek fiyata Eskiþehirspor'a transfer olan ve istenilen verimi bir türlü veremeyen Batuhan Karadeniz'in durumu belirsizliðini koruyor. Eskiþehirspor yönetimi tarafýndan gözden çýkarýlan ancak talep olmamasý nedeniyle zor günler geçiren Batuhan, Eskiþehirspor'da A takýmý yerine A2 takýmýyla birlikte idmanlara çýkýyor. Yunanistan'dan bir takým ile Türkiye'den ilgilenen takýmlardan da sonuç çýkmamasý üzerine zor günler geçiren Batuhan, kendine gelecek teklifi bekliyor. Geçtiðimiz sezon oynadýðý futboldan çok saha dýþýnda yaptýklarý haraketlerle gündeme gelen ve olay adam olan genç yetenek Batuhan Karadeniz, sezon bitimiyle birlikte zor günler yaþamaya baþladý. TAKAS TEKLÝFLERÝ KABUL EDÝLMEDÝ Sezon bitimiyle birlikte Eskiþehirspor teknik heyeti bir rapor hazýrlayarak genç futbolcuya yol verilmesini istemiþti. Batuhan için önce Yunanistan'dan bir takým talip olmuþ ancak takas yolu teklif edilince Eskiþehirspor yönetimi bunu kabul etmemiþti. Ardýndan Batuhan Bursaspor ile takasý gündeme gelmiþ fakat Ertuðrul Saðlam'ýn karþý çýkmasý üzerine bundan da vazgeçilmiþti. Eskiþehirspor yönetimi Batuhan için devreye girerek kendisine kulüp bulmasý istendi. Sonrasýnda ise A takýmýndan alýnarak A2 takýmýyla antrenmanlara çýkmasý istendi. Þimdi de eknik direktör Bülent Uygun'un þike soruþturmasý sonrasýnda tutuklanmasýnýn ardýndan sözleþmenin tek taraflý olarak feshedilmesiyle birlikte Batuhan'ýn durumu da askýya alýndý.

TÜRKÝYE FUTBOL FEDERASYONU HEYETÝ, FUTBOLDA ÞÝKE SORUÞTURMASI KAPSAMINDA BUGÜN CENEVRE'DE UEFA YETKÝLÝLERÝYLE BÝR ARAYA GELECEK. TÜRKÝYE'YÝ sarsan futbolda þike iddialarýna yönelik soruþturmasý kapsamýnda gözler, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF), bugün Cenevre'de Avrupa Futbol Federasyonlarý Birliði (UEFA) yetkilileriyle yapacaðý toplantýya çevrildi. TFF heyeti, geliþmeleri yakýndan takip eden UEFA yetkilileriyle bugün Ýsviçre'nin Cenevre kentinde bir araya gelecek. Heyette TFF Baþkanvekili Lutfi Arýboðan ile birlikte TFF Baþ Hukuk Müþaviri Prof. Dr. Ýlhan Helvacý ve bazý avukatlarýn bulunacaðý öðrenildi. TFF Baþkaný Mehmet Ali Aydýnlar, daha önce yaptýðý, ''Karar için iddianamenin mahkemece kabulü beklenecek. Lig planlandýðý gibi 5 Aðustos'ta baþlayacak'' açýklamasýnýn ardýndan, bu hafta içinde, bu kararlarýnýn deðiþebileceðini söylemiþti. TFF'nin, Cenevre'deki toplantýsýnýn ardýndan, 19 Temmuz Salý günü Ýstanbul'da yapacaðý yönetim kurulu toplantýsýnda son durumu masaya yatýrmasý bekleniyor.

Belçika'da kupa morali FENERBAHÇE Brüksel’de düzenlenen 3’lü Turnuva’nýn ikinci maçýnda Belçika ekibi Standard Liege ile karþý karþýya geldi. Tubize Stadyumu’nda oynanan karþýlaþmada rakibini 3-1 maðlup eden Fenerbahçemiz turnuvayý ilk sýrada tamamladý. 3’lü turnuvayý þampiyon olarak tamamlayan Takýmýmýz da kupayý Selçuk aldý. Karþýlaþmada Fenerbahçemizin gollerini; Güiza, Baroni ve Semih kaydetti.

Türkiye'nin gözü kulaðý Cenevre'de

YENÝ sezon hazýrlýklarýný sürdüren Galatasaray Futbol Takýmý, ikinci etap kamp çalýþmalarý için bugün Almanya'ya gidecek. Sarý-kýrmýzýlý takým, hazýrlýklarýnýn yurt dýþýndaki ikinci bölümünü 18-27 Temmuz tarihleri arasýnda Almanya'da gerçekleþtirecek. Yarýn sabah saatlerinde Almanya'ya gidecek Galatasaray Futbol Takýmý, kamp süresince iki de hazýrlýk maçý oynayacak. ''Cim Bom'', ilk olarak 20 Temmuz Çarþamba günü saat 19.00'da Hollanda Ligi ekiplerinden Twente ile Osnabrück'te Osnatel Arena'da karþýlaþacak. Sarý-kýrmýzýlý ekip, Almanya'daki diðer hazýrlýk maçýnda ise Ýtalyan ekibi Inter ile karþý karþýya gelecek. 24 Temmuz Pazar günü saat 18.00'de baþlayacak olan Inter-Galatasaray maçý, Bochum Rewirpower Stadý'nda yapýlacak.Galatasa-

Trabzonlu futbolcu Habip Þen hayatýný kaybetti

ray, 27 Temmuz Çarþamba günü Ýstanbul'a dönecek ve 28 TemmuzPerþembe günü Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'da Ýngiliz ekibi Liverpool ile karþýlaþacak. HAZIRLIK MAÇ PROGRAMI Öte yandan Galatasaray'ýn Real Madrid, Inter, Liverpool ve Twente takýmlarý ile oynanacak maçlara Yunanistan'ýn ünlü takýmý Olympiakos ile gerçekleþecek karþýlaþmayý da ekledi.17 Aðustos Çarþamba günü Olympiakos ile G. Karaiskakis Stadý'nda yapýlacak olan karþýlaþmanýn saati daha sonra açýklanacak. Öte yandan kulüpten yapýlan açýklamada iki kulübün, bu karþýlaþmanýn ardýndan Ýstanbul'da Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'da bir karþýlaþma daha yapýlmasý için tarih belirleme çalýþmasýna devam ettikleri belirtildi.

19 Yaþ Altý Genç Milli Futbol Takýmý, Avrupa Þampiyonasý'na katýlmak üzere bugün Romanya'ya gidecek. Þampiyona hazýrlýklarýný teknik direktör Kemal Özdeþ yönetiminde bir süredir Ýstanbul Riva'daki Milli Takýmlar Tesisleri'nde sürdüren 19 Yaþ Altý Milli Futbol Takýmý, yarýn sabah Romanya'nýn baþkenti Bükreþ'e hareket edecek. Türk Milli Takýmý, 52 takýmýn katýlýmýyla düzenlenen Avrupa Þampiyonasý elemeleri 1. turunda Galler, Kazakistan ve Ýzlanda ile birlikte yer aldýðý 1. Grubu ve 28 takýmýn katýldýðý elit turunda ise Almanya, Macaristan ve Makedonya ile mücadele ettiði 7. Grubu ilk sýrada tamamlayarak finallere katýlma hakký kazanmýþtý. Romanya'da düzenlenecek 19 Yaþ Altý Avrupa Futbol Þampiyonasý, 20 Temmuz-1 Aðustos tarihleri arasýnda gerçekleþtirilecek.

Eskiþehirspor Skibbe ile prensipte anlaþtý

ESKÝÞEHÝRSPOR, Alman Teknik Direktör Michael Skibbe ile prensip anlaþmasýna vardý. Futboldaki þike iddialarýna yönelik soruþturma kapsamýnda tutuklanan teknik direktör Bülent Uygun ile yollarýný ayýran Eskiþehirspor yönetimi, yeni teknik direktör arayýþýna baþlamýþtý. Yönetim, aralarýnda Mustafa Denizli, Ersun Yanal ve Arthur Zico'nun bulunduðu teknik adamlarla görüþmeler yaptý. Bu isimlerden olumlu yanýt alamayan Eskiþehirspor yönetimi, Alman Teknik Direktör Skibbe ile görüþmeye baþladý. 2008-2009 futbol sezonunda Galatasaray'ý çalýþtýran Skibbe, Ýstanbul'da Eskiþehirspor Baþkaný Halil Ünal ile görüþtü.

Messi'li Arjantin kupa dýþýnda kaldý Fatih Terim sezon öncesi çalýþmalardan memnun olduðunu söyledi.

TRABZONSPOR'UN, alt yapýdan yetiþen, pilot takýmý 1461 Trabzon'da forma giyen ve bir süre önce lösemi hastalýðýna yakalanan genç oyuncusu Habip Þen'in (19), tedavi gördüðü Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi'nde hayatýný kaybettiði bildirildi. Bordo-mavili kulübün internet sitesinden yapýlan açýklamada, ''Kulübümüz altyapýsýndan yetiþen, 1461 Trab-

zon takýmýnýn oyuncusu Habib Þen'in yakalandýðý amansýz hastalýk sonucu Cumartesi günü akþam saatlerinde hayatýný kaybettiði haberini büyük bir üzüntüyle öðrenmiþ bulunmaktayýz. Genç yaþta aramýzdan ayrýlan Habib'e Yüce Allah'tan rahmet, kederli ailesine baþsaðlýðý dileriz'' denildi. Habip Þen, Trabzonspor'un A2 takýmýnda da oynamýþtý.

ARJANTÝN'DE düzenlenen Copa America'da ilk yarý finalistler Peru ve Uruguay oldu. Arjantin'de düzenlenen kupada ilk çeyrek final maçýnda Kolombiya ile Peru karþýlaþtý. Kolombiyalý Radamel Falcao'nun 66. dakikada penaltý kaçýrdýðý maçta normal süre 0-0 bitti ve uzatmalara geçildi. Peru 102. dakikada Carlos Lobaton ve 112. dakikada Juan Vargas'ýn golleriyle maçý 2-0 kazanarak adýný yarý finale yazdýrdý. Ýkinci çeyrek final maçýnda ise ev sahibi Arjantin, Uruguay ile karþýlaþtý. Maçýn ilk yarýsý 6. dakikada Diego Perez (Uruguay) ve 18. dakikada Gonzalo Higuain'in (Arjantin) golleriyle 1-1 bitti. Maçýn normal süresi ve uzatmalar 1-1 bitince penaltýlara geçildi ve penaltýlarda rakibine 5-4 üstünlük saðlayan Uruguay, yarý finalde Peru'nun rakibi oldu.


Y

Sayfa Sorumlularý: Recep Bozdað (recepbozdag@yeniasya.com.tr )

OTOMOBÝL

Ümit Kýzýltepe (umitvar@yeniasya.com.tr)

18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ Sayfa Tasarým: Sedat Serdar

sedat@yeniasya.com.tr

15

Kendimizi yetkili satýcýlarýmýza anlatýyoruz Hü kü met ten bek len ti ler Tür kiye’de Yet ki il sa týcý ýlk kav ra mý nýn a sý do al yý sýy al m a m ýl p ya rak l a ta ný mý nýn tam o dýðý na de ðinen OY DER bir mes el k olarak al gýlanma dö nem de hü kümet ten Baþ kaný H. Þükrü Ilýsal, yeni a al tý na a ýln ma sýný m n u r yet ki il sa týcý al rýn ko ný bek el dik el ri ni saðlaya cak a dým al r at masý c ý t ý ýlk” faa il ye tinin vur gu al dý. I ýl sal, “yet kili sa rak da ifade la o i t e bir KO BÝ fa ali y a çýsýn dan ri l e di ken in n i s edilme önem arz et ti ði ni belirtti. OYDER (Otomotiv Yetkili Satýcýlarý derneði), 2011 yýlýnýn ilk 6 ayýna yönelik olarak Türkiye çapýnda bini aþkýn müþteriyle gerçekleþtirdiði “Türkiye’nin Otomotiv Müþteri Profili” araþtýrmasýnýn sonuçlarýný açýkladý. FOTOÐRAF: MÜCAHÝT ÇAKIR

OYDER’den ‘gerçek’ bir otomotiv müþteri profili

YEKPARE ve daha güçlü bir yapýya kavuþabil mek adýna OYDER olarak kendilerinin de üstlerine düþen faaliyetlerde bulunduklarýnýn altýný çizen Ilýsal, özellikle kendi iç iletiþimlerini kuvvetlendirmek adýna baþlattýklarý bölgesel diyalog toplantýlarýnýn 6.sýný Antalya’da gerçekleþtirdiklerini hatýrlattý. OYDER Baþkaný Ilýsal, “Yetkili satýcýlar açýsýndan birlik olmak büyük önem taþýyor. Bu noktada OYDER’i çatý kurum olarak nitelendirdiðimizde derneðe üye sayýsýnýn daha da artmasý sorunlarýmýzýn çözümünden etkili aksiyonlar alabilmemizde büyük önem taþýyor. Bu sebeple kendimizi ve derneðimizin faaliyetlerini daha iyi anlatabilmek için ilk defa Akdeniz Bölgesi’ni kapsayacak biçimde bir tanýtým turuna çýktýk. OYDER’in faaliyetlerini ve saðladýðý avantajlarý, yetkili satýcýlarýmýzý birebir ziyaret ederek yerinde anlattýk. Uþak, Afyon, Isparta, Burdur, Denizli, Muðla, Antalya ve civar yerleþim birimlerinde aktiviteyi gerçekleþtiren OYDER Tanýtým Ekibi, 10 gün süre zarfýnda 80 yetkili otomobil bayiini birebir ziyaret ederek OYDER ve faaliyetleri hakkýnda yerinde detaylý tanýtým gerçekleþtirdi. OYDER Diyalog Toplantýlarý serisine çok önem verdiklerinin altýný çizen Ilýsal, yýlsonuna kadar 3 bölge toplantýsý daha gerçekleþtirmeyi arzu ettiklerini belirtti.

900'DEN FAZLA OTOMOTÝV YETKÝLÝ SATICISINI TEMSÝL EDEN OYDER, 2011 YILININ ÝLK 6 AYINA YÖNELÝK OLARAK TÜRKÝYE ÇAPINDA, DÝKKAT ÇEKÝCÝ VE ÇARPICI SONUÇLAR ÝÇEREN "TÜRKÝYE'NÝN OTOMOTÝV MÜÞTERÝ PROFÝLÝ" ARAÞTIRMASININ SONUÇLARINI AÇIKLADI. 22 yýlý aþkýn bir süredir faaliyet gösteren ve çatýsý altýnda yer alan 900’den fazla Otomotiv Yetkili Satýcýsýný temsil eden OYDER’in (Otomotiv Yetkili Satýcýlarý Derneði), 2011 yýlýnýn ilk 6 ayýna yönelik olarak Türkiye çapýnda bini aþkýn müþteriyle gerçekleþtirdiði “Türkiye’nin Otomotiv Müþteri Profili” araþtýrmasýnýn sonuçlarýný açýkladý. Tamamý yerli sermaye ile gerçekleþtirilmiþ, 10 Milyar TL yatýrýma ve 100 bin kiþiye doðrudan istihdama sahip OYDER’in kendi çatýsý altýnda Türkiye çapýndaki yer alan yetkili satý cýlarý kanalýyla gerçekleþtirilen araþtýrma sonuçlarý, ülkemizin otomobil ve hafif ticarî araç satýn alma trendlerini ve pazar e ðilimlerini ortaya koymasý bakýmýndan dikkat çekici ve çarpýcý sonuçlar içeriyor. OYDER Baþkaný H. Þükrü Ilýsal tarafýndan a çýk la nan “Tür ki ye’nin O to mo tiv Müþteri Profili” araþtýrmasýnýn sonuçlarýnda öncelikli olarak 2011 yýlýnýn ilk 6 ayýnda yeni otomobil alýmýný genel olarak makro düzeyde tetikleyen en önemli iki unsur olarak sýrasýyla fiyatlarýn uygunluðu (% 40) ve hemen ardýndan kredi imkânlarýnýn saðladýðý avantajlar (% 31) geliyor. Bununla birlikte geçtiðimiz 6 ay içinde ilk aracýný satýn alanlarýn ortalamasýnýn % 30 civarýnda olduðuna da dikkat çeken H. Þükrü Ilýsal, araç alýmlarýnda ise % 50 gibi ezici bir oranda nakit/banka

kredisi kombinasyonunun ön plana çýktýðýný vurguladý. Takas/banka kredisi kombinasyonunun ise % 25 oranla ikinci sýrada yer aldýðýna dikkat çeken OYDER Baþkaný H. Þükrü Ilýsal, satýn alýnan o tomobil ve hafif ticarî araçlara yönelik en önemli karar verme kriterinin ise yine % 20’nin üzerinde bir oranla fiyat etiketinin uygunluðu olduðuna dikkat çekti. Yakýt tüketi minin ardýndan konfor ve tasarým özelliklerinin tüketici nezdinde bir tercihte bulunma açýsýndan üçüncü ve dördüncü sýrada yer alan kriterler olduðunu belirten Ilýsal, çev re ve e misyon deðerlerinin ise ancak % 3 gibi bir oranla son sýrada yer almasýnýn ise iyi deðerlendirilmesi gereken OYDER Baþkaný H. Þükrü Ilýsal bir sonuç olduðunun altýný çizdi.

Ayda 440 TL’ye Ford sahibi olabilirsiniz FORD Options, Temmuz ayýnda hayalinizdeki Ford’a aylýk 440 TL’lik taksitlerle ulaþmanýzý saðlýyor. Ayrýca Ford Options ile otomobil satýn alan müþterilere bir yýllýk FKasko hediye edilirken, ransit Connect ve Transit’lere ise Temmuz ayýnda 18 bin TL için 18 ay vade ve yüzde 0 faiz avantajýyla ya da 5 bin TL peþinat ve 60 aya varan vade seçenekleri sunuluyor. Birbirinden farklý tekliflerin yer aldýðý Ford Options ödeme sisteminden yararlanmak isteyen müþteriler seçtikleri Ford modelinin yüzde 30’unu peþin verdikten sonra kalan tutarý FordOptions kredisi olarak kullanýyor. FordOptions kredisi, araç fiyatýnýn yüzde 40’ýný 48 aya varan vadeyle ödeme ve kalan yüzde 30’luk tutar için üç farklý tekliften birinden yararlanma imkâný saðlýyor. Sýnýfýnýn en çok tercih edilen 5 kapýlý modeli olan ve stil ikonu olarak adlandýrýlan Ford Fiesta, Temmuz ayýnda 29 bin 815 TL’den baþlayan fiyatlar ve 440 TL’den baþlayan taksitlerle. Haziran ayýnda sýnýfýnýn en çok satan modeli olan Focus ise 32 bin 435 TL’den baþlayan fiyatlar ve yüzde 11’e varan indirimlerle sunuluyor.

Temmuz kampanyasýyla, geniþ ailelerin otomobili Yeni C-MAX’e 45 bin 510 TL’den, Ford Mondeo’ya ise 51 bin 620 TL’den baþlayan fiyatlarla sahip olmak artýk çok daha kolay.

Toyota Finans’tan çarpýcý kampanya TOYOTA Finans Sistemi’nin 1’inci Yýldönümü’nde, Temmuz ayý boyunca, Toyota modelleriyle birlikte +2 yýl Garanti Extra hediye ediliyor. Kampanya kapsamýnda müþteriler Toyota’larýný bugün alýp taksitlerine 2012’de baþlayabiliyorlar. Temmuz ayýnda ayrýca, Toyota Verso’nun yeni dizel motor seçeneði de 54 bin 900 TL’lik tanýtým fiyatýyla satýþa sunuluyor. Toyota’nýn D segmentindeki baþarýlý temsilcisi Avensis aylýk 850 TL ve Auris ise 450 TL’den baþlayan taksitler ile Toyota Plazalarda sizleri bekliyor. Geniþ iç mekân, bagaj hacmi ve yüksek konfor sunan Toyota Verso yeni 2.0 lt dizel motor seçeneði ve 126 beygirlik motor gücü ile ideal bir aile otomobili. Ver so, Tem muz a yýn da 54 bin 900 TL’lik özel tanýtým fiyatýyla Toyota Finans’ýn 1’inci yýldönümü kampanyasýna dahil oluyor. Üstelik 1.6 lt ile 2.0 lt motor seçeneði arasýndaki ÖTV farký To yota tarafýndan karþýlanýyor.

Turkcell 3G ile dünyada ilk kez Türkiye pazarýnda TOYOTA Avensis, artýk Turkcell’in geniþ kapsama gücüyle 3G hýzýnda. Temmuz ayýnda Toyota Avensis sahibi olacaklar Turkcell’in çoklu internet ürünü MultiVINN ile internete kablosuz baðlanabilecek. Avensis’in içinde 5 kiþinin ayný anda internete baðlanabileceði sistem Temmuz ayýnda Avensis sahibi olanlara ilk 3 ay ücretsiz! Bu hizmetle Toyota Avensis 1.8 Ele gant Ex tra Mul tid ri ve S, standart ekipmanýyla Türkiye’nin ilk internetli otomobili ünvanýnýn sahibi oldu.

36-50 yaþ aralýðýna dikkat! Geçmiþ 6 yýl boyunca en çok tercih edilen renk olarak % 40’a varan oranda beyaz dikkat çekerken, hemen ardýndan ise % 30’a yaklaþan oranda siyah rengin tercih açýsýndan gri rengi geçerek aðýrlýk kazanmasý dikkat çekiyor. Bununla birlikte her 10 araçtan 2’sinin kadýn kullanýcýlar tarafýndan satýn alýndýðýna dikkat çeken OYDER’in “Türkiye’nin Otomotiv Müþteri Profili” araþtýrmasýnda ise en baskýn yaþ aralýðý ise % 45 ile 36-50 yaþ aralýðý grubu oluþturdu. Bununla birlikte geçtiðimiz süre zarfýnda yeni bir otomobil veya hafif ticarî araç alan her 10 kiþiden 2’sinin memur/kamu çalýþaný, 4’nün ise serbest meslek sahibi olduðunu belirten OYDER Baþkaný Ilýsal, yine her 10 araçtan 3’ünün firmalar adýna faturalandýðýna dikkat çekti. Geçtiðimiz 6 yýl boyunca yeni araç alan müþteriler arasýnda yaptýklarý çalýþmalar kapsamýnda “Türkiye’nin yerli marka yaratma çabasýný nasýl deðerlendiriyorsunuz?” sorusuyla yetkili satýcýlar nezdinde nabýz yokladýklarýný da dile getiren H. Þükrü Ilýsal, % 60 gibi bir oranda “Evet, doðru buluyorum” cevabýný aldýklarýný ifade etti.

Test sürüþü yapmadan almýyoruz GEÇTÝÐÝMÝZ 6 boyunca otomobil severlerin % 40’a yakýnýnýn “tavsiye” ile araç aldýðýný ortaya koyan rapora göre günlük gazeteler ise % 25 gibi açýk ara bir farkla mecralar arasýnda en baskýn yönlendirici unsuru oluþturuyorlar. Bununla birlikte özellikle neredeyse bütün firmalarýn gerek ulusal ölçekte gerekse lokal test sürüþü aktivitelerinin önemini ortaya koyan araþtýrmada, tüketicilerin % 67’sinin test sürüþü yapmadan asla yeni bir araç almadýðý sonucu dikkat çeken bir baþka veri olarak ön plana çýkýyor.


ÜMÝT V Â R O L U NU Z : Þ U Ý S T Ý K BA L Ý N KI L ÂBI Ý Ç Ý N D E E N Y Ü K S E K G Ü R S A D Â ÝS LÂ M I N S AD Â S I O L AC AKTIR

Y 18 TEMMUZ 2011 PAZARTESÝ

ÝNSAN ÖMRÜ NASIL GEÇÝYOR?

Türkiye lezzetleri, Washington Post’ta ABD’NÝN saygýn gazetelerinden Washington Post’un Pazar ekinin manþetinde Türk lezzetlerine yer verildi. Ýlk sayfada pide, Türk kahvesi, döner ve hamur iþi tatlýlar olmak üzere 4 fotoðrafýn kullanýldýðý yazýda, iç sayfada da kahvehanede Türk çayý ikram edildiði fotoðrafa yer verildi. Tom Sietsema imzalý yazýda, yazar, Ýstanbul’daki lezzet mekânlarýný rehber eþliðinde gezerek izlenimlerini anlatýyor. Lezzet turuna simit-çay ve peynirle baþlayan Sietsema, daha sonra lokum alýyor ve baklava tadýyor. Yazýsýnda kokoreç, sebzeli döner kebap, akide þekeri ve bozadan bahseden Sietsema, Ýstanbul’da en iyi Türk kahvesi içilebilecek, balýk yenilebilecek, Türk yemek lerinin tadýlabileceði yerlerle ilgili bilgi veriyor. Washington / aa

Neptün 1 yaþýnda

Bilim adamlarýna göre, ömrümüzün 26 yýlýný uyuyarak, 2 yýlýný telefonda konuþarak, 15 yýlýný da çalýþarak geçiriyoruz. BÝLÝM adamlarý insanlarýn ömürlerini nasýl geçirdiðini araþtýrdý. Ýnsanoðlu hayatý boyunca ne kadar yol yürüyor, ne kadar kelime konuþuyor, ne kadar uyuyor kaç yýl çalýþýyor? gibi sorulara cevap bulma ya çalýþan bilim adamlarý, ortalama ömrü 70 yýl olarak hesapladý. Buna göre, insanýn ortalama hayatý þöyle geçiyor; 130 bin km yol yürüyor. 90 milyon kelime konuþuyor. 18 yýl ayakta duruyor. 105 gün suda kalýyor. 25 bin beygir gücü enerji harcýyor. 2 yüzme havuzu dolduracak kadar tükürük salgýlýyor. 300 ton aðýrlýk kaldýrýyor. 26 yýl uyuyor. Ortalama 2 yýl telefonla konuþarak geçiyor.

Ýnsanýn maddî deðerine gelince: Bir insanda 7 kalýp sabun yapacak kadar yað bulunuyor. Orta boy çivi yapacak kadar demire sa-

hip. Bir kahve fincanýný dolduracak kadar þeker bulunuyor. Küçük bir tavuk kümesini badanalayacak kadar kireç var. Ufak bir topun atýmýna yetecek barut için potasyum var. 2000 kibrit yapacak kadar fosfor bulunuyor. Ufak bir topun atýmýna yetecek barut için potasyum var. Bir insan ortalama 70 yýl yaþýyor. Bunun yarýsýný gece yaþar ve bu süreçte genelde uyur. Geriye 35 yýl kalýr. Bu 35 yýlýn 5 yýlý çocukluktayken geçer ve anlaþýlmaz. 5 yýlý da yaþlanýnca gider ve yaþantýnýn bu kýsmýndan da fazla birþey anlaþýlmaz. Geriye 25 yýl kalýr. Bu 25 yýlýn 15 senesi çalýþarak geçiyor. Geriye 10 yýl kalýr. Bir de tuvalet banyo gibi ihtiyaçlar var bunlara da 5 yýl gider. Geriye sadece 5 yýl kalýr. Su gibi akýp giden zamanda kalan 5 yýl içerisinde de insanlar ne yaþar ne yaþamaz.

ASTRONOMÝ dünyasý Güneþ Sistemi’nin en büyük gezegenlerinden olan Neptün’ün birinci yaþýný kutluyor. Ýlk kez Ýngiliz gök bilimci Johann Gottfried Galle tarafýndan Kraliyet Gözlemevi’ndeki teleskopla 23 veya 24 Eylül’de tesbit edilen Neptün, 164.79 Dünya yýlý süren yörüngede dönüþ süresini 12 Temmuz’da tamamladý. Böylece insanoðlu tarafýndan fark edildikten sonraki ilk yaþýný doldurmuþ oldu. Neptün, neredeyse Güneþ Sistemi’nin kendisi kadar yaþlý. Ancak keþfedildiði günden bu yana Güneþ etrafýndaki ilk turunu tamamlayan 4.6 milyar (Dünya) yaþýndaki gezegenin bu döngüsü insanlýðýn ilk kez þahit olduðu bir þey.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.