17 Ağustos 2011

Page 1

TÜRKÝYE'DEN UMREYE GÝDENLER HER YIL ARTIYOR

TÜRKÝYE, EMEKLÝ SUBAYA TAZMÝNAT ÖDEMEYE MAHKÛM EDÝLDÝ

UMREYE YOÐUN ÝLGÝ

ORDUEVÝNDE NAMAZ YASAÐI AÝHM’DEN DÖNDÜ Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi, Türkiye’yi, namaz kýldýðý için orduevine alýnmayan emekli Kd. Binbaþý Ýsmail Cevahirli’ye manevî tazminat ödemeye mahkûm etti. HABERÝ 4’TE

HABERÝ SAYFA 3’TE

Y GERÇEKTEN HABER VERiR

Abdülhamid duâlarda yaþýyor Haberi sayfa 7’de

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR

YIL: 42

www.yeniasya.com.tr

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA / 75 Kr

SAYI: 14.900

DEPREME HÂLÂ HAZIR DEÐÝLÝZ 17 AÐUSTOS 1999 DEPREMÝNÝN ÜZERÝNDEN 12 YIL GEÇTÝ VE MUHTEMEL YENÝ BÝR DEPREM ÝÇÝN HAZIRLIKLARIMIZ HÂLÂ YETERSÝZ. SOMUT ADIM ATILMADI

Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði (TMMOB) Þehir Plancýlarý Odasý Genel Baþkaný Necati Uyar, 17 Aðustos 1999'dan bu yana geçen 12 yýlda, kentlerin yaþanacak muhtemel deprem ve diðer afetlerden korunmasý için somut ve etkili adýmlar atýlmadýðýný belirterek, “''Deprem gerçeðini bir an bile aklýndan çýkarmamasý gereken Türkiye hazýrlýðýný yapmalý” dedi.

Uzmanlar: Bilim ve teknolojinin gerekleri yerine getirilmeli, ranta dayalý planlama ile niteliksiz yapý üretimi anlayýþý terk edilmeli. Düþük standartlarda saðlýksýz ve yasa dýþý yapýlaþma ve kentleþmenin önüne geçilmeli.

SAKARYA'DA ACI GERÇEK

Depremin en çok etkilediði il olan Adapazarý'ndaki durumla ilgili olarak da Sakarya Ticaret ve Sanayi Odasý (SATSO) Yönetim Kurulu Baþkaný Mahmut Kösemusul, il genelindeki yapýlarýn ya rýsýnýn 17 Aðustos depremiyle yorulan ve yýkýlmaya hazýr binalardan oluþtuðunu bildirerek, bunlarýn muhtemel ye ni bir depreme hazýr hale getirilmesi gerektiðini vurguladý. Haberi sayfa 6’da

VAADLER DE YIKILDI /

Faruk Çakýr’ýn yazýsý sayfa 4’te

Benzinvergisinde Avrupa’dabirinciyiz

Türkiye, benzindeki dolaylý vergide Avrupa Birliði ülkeleri arasýnda birinci sýrada bulunuyor. Motorinde ise Ýngiltere’den sonra ikinci sýrada. 11’de

Mültecikampýnda Ramazangünleri

Kenya ile Somali arasýndaki sýnýrda kurulu mülteci kamplarýnda yaþayan Müslümanlar, sýcak havaya ve bölgede yaþanan olumsuz þartlara raðmen Ramazan’da da ibadetlerini yerine getirmeye çalýþýyor. Kampta yaþayan Müslümanlar, oruçlarýný tutuyor ve çocuklarýna aðaç dallarýndan yapýlan kulübelerde Kur’ân-ý Kerim öðretiyor. Haberi sayfa 7’de

Çöpe giden yemekler Somali’yidoyurur

Bir tarafta Afrika’da insanlar bir parça yiyecek bulamadýðý için hayatýný kaybederken, dünyanýn birçok ülkesinde her gün tonlarca gýda israf edilerek çöpe atýlýyor. Sadece Türkiye’de, her gün Somali’deki bütün aç insanlarý doyuracak kadar yiyecek çöpe dökülüyor. Haberi sayfa 5’te

Dünya Bankasý Baþkaný Zoellick, küresel ekonominin yeni bir tehlike bölgesine girdiðini söyledi. 11’de

ABD DIÞÝÞLERÝ'NDEN SURÝYE YORUMU ÞÜPHELÝ KÝÞÝ VE KULÜPLERÝN SAVUNMALARI BEKLENECEK

KulüplerFederasyonkararýnýtartýþýyor

Kulüpler, Futbol Federasyonunun þike iddialarýna yönelik soruþturmada adý geçen þüpheli kiþi ve kulüplerin savunmalarýnýn beklenmesi yönündeki kararýný yerinde bulduklarý yönünde açýklama yaptýlar. Haberi SPOR’da

Türkiye’nintavrýsürprizdeðil ISSN 13017748

Meclis Susurluk Komisyonunun Baþkaný Mehmet Elkatmýþ, devletin bütün arþivlerini açýp kamuoyunu aydýnlatýlmasý ve kendisiyle yüzleþmesi gerektiðini belirtti. 4’te

ÝBADET EDÝYOR, ÇOCUKLARA KUR'AN ÖÐRETÝYORLAR

BÝR GÜNDE ÝSRAF EDÝLEN GIDA, TÜM SOMALÝ'YE YETER

Küreselekonomi yenibirtehlike bölgesinegirdi

Devlet geçmiþiyle yüzleþmeli

Müslümanlar, sýcaða ve zorluklara raðmen ibadetlerini yerine getirmeye çalýþýyor. FOTOÐRAF: AA

ABD Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Victoria Nuland, Türkiye’den Suriye konusunda gelen son açýklamalarla ilgili olarak, “Türk sabrýnýn giderek tükeniyor olmasý bizim için sürpriz deðil” dedi. Haberi sayfa 7’de


2

LÂHÝKA

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

‘Yiyin, için, fakat israf etmeyin’

‘‘

Y

Ramazan mübarek bir aydýr. Onda Cennet kapýlarý açýlýr, Cehennem kapýlarý kapanýr. Þeytanlar zincire vurulur. Her gece bir nidâ edici þöyle seslenir: “Ey hayrý arayan, hayra yönel. Ey þerri arzulayan, þerden vazgeç.” Câmiü's-Saðîr, No: 2271 / Hadis-i Þerif Meâli

Devekuþundaki ibretler

‘‘

“Yiyin, için, fakat israf etmeyin.” (A’râf Sûresi, 7: 31.) Þu âyet-i kerime, iktisada kat’î emir ve israftan nehy-i sarih sûretinde gayet mühim bir ders-i hikmet veriyor. Þu meselede Yedi Nükte var.

BÝRÝNCÝ NÜKTE âlýk-ý Rahîm, nev-i beþere verdiði nimetlerin mukabilinde þükür istiyor. Ýsraf ise þükre zýttýr, nimete karþý hasâretli bir istihfaftýr. Ýktisat ise, nimete karþý ticaretli bir ihtiramdýr. Evet, iktisat hem bir þükr-ü mânevî, hem nimetlerdeki rahmet-i Ýlâhiyeye karþý bir hürmet, hem kat’î bir surette sebeb-i bereket, hem bedene perhiz gibi bir medar-ý sýhhat, hem mânevî dilencilik zilletinden kurtaracak bir sebeb-i izzet, hem nimet içindeki lezzeti hissetmesine ve zâhiren lezzetsiz görünen nimetlerdeki lezzeti tatmasýna kuvvetli bir sebeptir. Ýsraf ise, mezkûr hikmetlere muhalif olduðundan, vahîm neticeleri vardýr.

H

ÝKÝNCÝ NÜKTE Fâtýr-ý Hakîm, insanýn vücudunu mükemmel bir saray suretinde ve muntazam bir þehir misâlinde yaratmýþ. Aðýzdaki kuvve-i zâikayý bir kapýcý, âsâb ve damarlarý telefon ve telgraf telleri gibi, kuvve-i zâika ile merkez-i vücuttaki mide ile bir medar-ý muhabereleridir ki, aðza gelen maddeyi o damarlarla haber verir. Bedene, mideye lüzumu yoksa “Yasaktýr” der, dýþarý atar. Bazan da, bedene menfaati olmamakla beraber, zararlý ve acý ise, hemen dýþarý atar, yüzüne tükürür. Ýþte, madem aðýzdaki kuvve-i zâika bir kapýcýdýr; mide, cesedin idaresi noktasýnda bir efendi ve bir hâkimdir. O saraya veyahut o þehre gelen ve sarayýn hâkimine verilen hediyenin yüz derece kýymeti varsa,

kapýcýya bahþiþ nev’inden ancak beþ derecesi muvafýk olur, fazla olamaz. Tâ ki, kapýcý gururlanýp, baþtan çýkýp, vazifeyi unutup, fazla bahþiþ veren ihtilâlcileri saray dahiline sokmasýn. Ýþte, bu sýrra binaen, þimdi iki lokma farz ediyoruz. Bir lokma, peynir ve yumurta gibi mugaddî maddeden hediye kýrk para, diðer lokma en âlâ baklavadan on kuruþ olsa; bu iki lokma, aðza girmeden, beden itibarýyla farklarý yoktur, müsavidirler. Boðazdan geçtikten sonra, ceset beslemesinde yine müsavidirler. Belki, bazan kýrk paralýk peynir daha iyi besler. Yalnýz, aðýzdaki kuvve-i zâikayý okþamak noktasýnda yarým dakika bir fark var. Yarým dakika hatýrý için kýrk paradan on kuruþa çýkmak ne kadar mânâsýz ve zararlý bir israf olduðu kýyas edilsin. Þimdi, saray hâkimine gelen hediye kýrk para olmakla beraber, kapýcýya dokuz defa fazla bahþiþ vermek, kapýcýyý baþtan çýkarýr. “Hâkim benim” der. Kim fazla bahþiþ ve lezzet verse onu içeriye sokacak, ihtilâl verecek, yangýn çýkaracak. “Aman, doktor gelsin, hararetimi teskin etsin, ateþimi söndürsün” dedirmeye mecbur edecek. Ýþte, iktisat ve kanaat, hikmet-i Ýlâhiyeye tevfik-i harekettir; kuvve-i zâikayý kapýcý hükmünde tutup, ona göre bahþiþ verir. Ýsraf ise, o hikmete zýt hareket ettiði için çabuk tokat yer, mideyi karýþtýrýr, iþtihâ-yý hakikîyi kaybeder. Tenevvü-ü et’imeden gelen sun’î bir iþtihâ-yý kâzibe ile yedirir, hazýmsýzlýða sebebiyet verir, hasta eder. Lem’alar, 19. Lem’a, s. 353

LÛGATÇE:

istihfaf: Hafife alma. ihtiram: Hürmet gösterme. kuvve-i zâika: Tat alma duyusu. müsavi: Eþit.

tevfik-i hareket: Hareketin uygun olmasý. tenevvü-ü et’ime: Yiyecek çeþitleri. iþtihâ-yý kâzibe: Yalancý iþtah.

sami_cebeci@hotmail.com

ânâ-yý harfiyle yani Allah hesabýna neye bakýlýrsa ibadet, mânâ-yý ismiyle yani Allah hesabýna olmayan bakýþlar ve ilimler dalâlettir. Bu itibarla kâinata ve mahlûkata Sanatkârý adýna bakýlmalýdýr. Bu tarz bir bakýþ tefekkürdür. Tefekkür de bir ibadettir. Hadis-i Þerife göre bir saat tefekkür, bir senelik nafile ibadetten daha hayýrlýdýr. “Deveye bakmazlar mý, nasýl yaratýlmýþ?” (Gaþiye Suresi: 17) Sabah akþam devesine bakan, su ve yem verip týmar eden, yük taþýtýp, etinden, sütünden, tüyünden, derisinden gübresine varýncaya kadar her þeyinden istifade eden insanlara Cenâb-ý Hak, nasýl ve hangi özelliklerle yaratýldýðýna da bakmalarýný istemektedir. Deve nasýl ibretle bakýlmasý gereken mübarek bir hayvansa, devekuþu da ibretlerle dolu bir san’at eseridir. Kuþlar âleminin uçamayan tek üyesi devekuþudur. Çünkü doksan ile yüz altmýþ kilo arasýnda deðiþen aðýr gövdesini, kýsa kanatlarý kaldýrmaya yet-

M

mez. Buna karþýlýk uzun ayaklarý koþu esnasýnda üç metrelik mesafeye uzanýr. Saatte yetmiþ kilometre hýz yaptýðý bilinen bir gerçektir. Hatta bu hýzýn bazen doksan kilometreye kadar çýktýðý görülür. Uzun boynu, iri siyah gözleri, koca gövdesi ve onu taþýyan uzun bacaklarýyla görenleri hayran býrakan muhteþem bir san’at eseridir. Eti yenen kuþlar içinde, eti beyaz deðil, kýrmýzý olan tek kuþtur. Dana etinden ayýrmak kolay deðildir. Bir devekuþundan yaklaþýk otuz-kýrk kilo net et çýkar. Bir arkadaþým ikram etmiþti. Gerçekten oldukça lezzetliydi. Üretme çiftlikleriyle her coðrafyada yetiþtirilebilen devekuþunun yumurtalarý da ilginçtir. Her birisi bir buçuk ile iki kilo aðýrlýða sahiptir. Yirmi santim uzunluðu olan bu yumurtalar insan avucuna sýðmaz. Bir tanesi sekiz-on kiþiye yeter. Yumurta kabuklarýnýn olduðu yere örümceklerin giremediði de bilinenler arasýndadýr. Yetiþkin devekuþlarýnýn boylarý iki metre seksen santimi bulur. Hülâsa, üç metreye yakýn boylarý ve altmýþ yetmiþ sene süren ömürleriyle, kuþlar âleminin en ayrýcalýklý canlýsý olan devekuþlarý, ibretle bakmaya ve Sanatkârý karþýsýnda hayranlýk duymaya lâyýk varlýklardandýr. Ruhuyla uyumlu bedeninde, her þey onun ihtiyacýna cevap verecek tarzda

plânlanmýþ ve tasarlanmýþtýr. Bu hâl, ne tabiatýn iþi ve ne de kör ve saðýr tesadüf ve sebeplerin iþi olabilir. Bu, ancak her þeyin her þeyini bilen ve her ihtiyacýný görüp yerine getiren bir Sani-i Kadir’in iþi olabilir. Akýl ve saðlýklý düþünce bizi bu neticeye götürür. Bediüzzaman hazretleri, muhteþem tefsiri Risâle-i Nur Külliyatýnýn muhtelif yerlerinde devekuþundan örnekler verir: “Devekuþuna demiþler ‘Kanatlarýn var, uç.’ O da kanatlarýný kýsýp ‘Ben deveyim.’ demiþ, uçmamýþ. Fakat avcýnýn tuzaðýna düþmüþ. Avcý beni görmesin diye baþýný kuma sokmuþ. Hâlbuki koca gövdesini dýþarýda býrakmýþ, avcýya hedef etmiþ. Sonra ona demiþler: ‘Madem deveyim diyorsun, yük götür.’ O zaman kanatlarýný açývermiþ ‘Ben kuþum’ demiþ, yükün zahmetinden kurtulmuþ. Fakat hâmîsiz ve yemsiz olarak avcýlarýn hücumuna hedef olmuþ.” (Lem’alar, s. 224) Bu misalle; kâfirlerin ebediyen yok olup gitmek acýsýný hissettiði anda belki âhiretin olma ihtimaline sýðýndýðýný, âhiret için çalýþmak vazifesini duyduðu anda da âhiretin olmama ihtimaline saklandýðýný, böylece her iki zahmetten de kurtulduðunu zannettiðini anlatýr. Ancak devekuþu gibi baþýný gaflet kumuna sokmakla gerçeklerin deðiþmeyeceðini ve Allah’ýn âleme koyduðu kanun-

lardan kurtulamayacaklarýný ifade eder. Ne kabir kapýsýný kapatmanýn ve ne de ecel ve ölüm hakikatinden kurtulmanýn mümkün olmadýðýný söyler. Bir baþka açýdan bakýldýðýnda devekuþu þu hakikate de örnek olur: Bediüzzaman Hazretlerinin “Cadde-i Kübra-yý Kur’âniye” olarak tanýmladýðý bir mesleði vardýr. Bu mesleðin önemli temel taþlarýndan birisi de içtimâî ve siyasî alana bakan ölçülerdir. Bu ölçüler yuvarlak ve lâstikli deðil, özellikle köþeli, açýk, net ve tevil kaldýrmayan bir üslupla anlatýlmýþtýr. Þablon hükmündeki bu prensipler zaman aþýmýna uðramaz ve özelliðinden bir þey kaybetmez. Toplumun mevcut duruþu ve atmosferin farklý oluþundan dolayý o düsturlarý tevil ederek eðip bükmek yahut devekuþu gibi o prensiplere karþý gözünü kapayýp, kafayý gaflet veya nisyan kumuna gömmek, insanýn istikamet ve sadakat caddesinden dýþarý düþmesine sebebiyet verir. Böyle zamanlarda yapýlmasý gereken asýl vazife, düsturlar çerçevesinde ayaðýný yere saðlam basmak, sabýr, sebat ve metanet göstererek zamanýn müfessirliðini beklemek ve tavýrlý bir duruþ sergilemektir. Geçmiþte hep böyle yapýldý ve zaman Üstadý doðruladý. Bundan sonra da öyle yapmaya devam edilmelidir.

Namaz vakitlerini þoföre söyleyin! az okulu için yollara düþtüðüm günlerden biri. Bir yanda sýcak ile boðuþuyor, diðer yandan bizi yaz okuluna býrakan hocaya duâlar ediyorduk! Isparta Terminalinde gördüðüm bir tablo, bütün yorgunluðumu aldý desem yeridir! Isparta Petrol seyahat iþletmesinin bilet kesim yerinde gördüðüm bir yazý idi beni sevindiren. “Namaz vakitlerini yolcular þoföre söyleyeceklerdir.” mânâsýnda bir söz asýlmýþtý duvara! Yemek, tuvalet vb. gibi ihtiyaçlar için mola veren ama “namaz ihtiyacý” için mola vermeyen firmalardan çok çekmemiþtik hani! Müslüman insanlar, ülkelerinde ibadetlerini yapamýyorlar, seyahat dolayýsý ile! Etmek isteyenleri de uzun sözlü mücadeler ve maceralar bekliyor! (Aþaðýda bazý yaþadýklarýmý yazdým) Gerçi aðabeylerimizden öðrendiðimiz “Namaz için durun, yoksa beni münasip bir yerde indirin” sözü çoðu kez iþe yaramýþtý ama… Yine de seyahatlerde namazýný kýlmak isteyenleri mücadeleler bekler

masýný mý istediðimi sandý da öyle garip cevap verdi :)

Y

ergenekonya42@yahoo.com

hep… O yüzden bu firmanýn bu nazik düþüncesi beni çok mutlu kýldý! Firmayý tebrik ediyor ve Allah’tan emsalini çoðaltmasýný niyaz ediyoruz! Burada mý durayým, þimdi mi? Sabah vakitlerinden birisi yine, yolculuk devam ediyor… Namaz vakti geçecek, muavin ise derin bir uykuda. Uyandýrmaya çalýþtým, nafile. Yorulmuþ garip besbelli. Baktým muavinden medet yok, kendim gittim þoför mahalline. Uzun ince ve dalgalý yollarda yaylana yaylana giden ve koltuðu kaplamýþ iri cüsseli þoförün yanýna yaklaþtým. “Sabah namazý için durabilir misiniz, geçecek de!” dedim. Þoför garip bir cevap verdi biraz hiddetle! “Burada mý durayým, þimdi mi?” “Yok mübarek adam, uygun bir yerde.” Hâlâ düþünüyorum, “Namaz geçiyor” deyince yolun orta yerinde dur-

Bazýlarý da duruyor da tutturamýyor! Sabah namazý vakti yine. Namaz kýlmam gerektiðini söylüyorum. Uygun bir petrol istasyonunda duracaklarýný söylüyorlar! Durdular, ama ne duruþ! Ne abdesthane ne de mescid var burada! Allah’tan orada çalýþanlara rica ettim de abdest alýp namaz kýlacak bir yer gösterdiler… Teravih deðil teyze, sabah namazý! “Yine bak durmazsanýz ineriz, sizi tercih ettik bizi piþman etmeyin” diyerek ikna ediyoruz, sabah namazý kýlmamýz için duruyorlar. Milleti bekletmemek için alelacele abdestlerimizi alýp namazýmýzý eda ediyoruz… Geldik bir baktýk, koltuðumuzda uzanmýþ biri var! Bir anda görünce korktum. Baktým ön koltukta oturan yolculardan biri… Bizi görünce “Ne çabuk geldiniz!” diye hayret ettiler. “Teravih namazý deðil ki bu…” Ýnþaallah dini-imaný vardýr! Yolculuk iþte bu! Bir yolcunun kutu-

sunu baþka bir yolcu almýþ! Diðer yolcu kýzgýn. Sonunda duruma el koyuluyor ve gereken iþlemler yapýlýyor, kutu sonra alýnmak üzere mesele halloluyor. Servise biniyoruz. Ýhtiyar bir teyze ile kutusunu kaybeden genç yolcu dertleþiyorlar! Teyzenin söylediði bir cümle vardý ki… Ýnanýn çok düþündürdü beni… “Ýnþaallah dini imaný vardýr” diyordu teyze. Yani “Ýnþaallah dini imaný vardýr da, yanlýþlýkla götürdüðü kutuyu geri getirir!” Bir anda düþüncelere daldým. Kutuyu yanlýþlýkla alan kiþinin, ne modernliðine, ne çaðdaþlýðýna, ne de laikliðine güveniliyordu! Güvenilen þey “dini ve imaný” idi… Dini ve imaný varsa, sorun deðildi. Vicdanýnýn sözünü dinler, kutuyu getirirdi… Buyrun ahirete imanýn sosyal hayatý güzelleþtiren neticelerinden birisi daha… Sosyal hayatý güzelleþtiren ve güvenli kýlan. Zorbalarýn, elinde güç bulunanlarýn zayýflarý ezmediði, onlara yardým edip hürmet ettiði bir ortam! Ýmandan baþka bir deðerle bu ortamý saðlamak mümkün mü? Vahyi dinlemeyen felsefe, her cihetle sükûta mahkûm ediyor hayatý…


HABER

Y

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

HABERLER

Ýftara 5 kala oruçluya dost elleri uzanýyor

ADANA’DA Dosteller Derneði’nin iþadamý, öðretmen, iþçi ve memur gibi çeþitli meslek gruplarýndan oluþan gönüllüleri, her gün iftar saatinden 5 dakika önce cadde ve sokaklardaki vatandaþlar ile araç sürücülerine su ve iftariyelik daðýtýyor. Çeþitli nedenlerle iftar saatinde sofralarýnýn baþýnda olamayan oruçlulara dost elini uzatan Dosteller Derneði’nin gönüllüleri, ‘’Ýftara 5 kala’’ adý verilen uygulama kapsamýnda, kentin en iþlek cadde ve sokaklarýnýn yaný sýra otobüs duraklarýnda görev yapýyor. Merkezi Adana’da bulunan Dosteller Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði Müdürü ve Yönetim Kurulu Baþkan Yardýmcýsý Bülent Mutlu, yaptýðý açýklamada, uygulamayý ramazanýn baþladýðý ilk günden beri sürdürdüklerini belirterek, ‘’Günde yaklaþýk 4 bin kiþi bizim uzattýðýmýz dost elinden iftarýný açýyor’’ dedi. Adana / aa

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

ISSN 13017748

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 17 Ramazan 1432 Rumî: 4 Aðustos 1427

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 4.19 4.19 4.38 4.40 4.33 3.57 3.58 3.45 4.29 4.11 4.36

Güneþ 5.50 5.55 6.08 6.15 6.09 5.29 5.31 5.21 6.04 5.41 6.07

Öðle 12.50 13.00 13.09 13.20 13.15 12.30 12.34 12.26 13.09 12.42 13.09

Ýkindi 16.32 16.45 16.51 17.05 17.01 16.14 16.19 16.12 16.55 16.24 16.52

DANIÞTAY Ýdari Dava Daireleri Kurulu, camilerin ve mescitlerin doðrudan baz istasyonu kurulmak amacýyla kiraya verilmesine imân saðlayan düzenlemenin, ibadet yerlerinin özelliði ve kullanýmý dikkate alýndýðýnda ‘’kamu yararý’’ ile ‘’hukuka uyarlýk’’ görülmediði gerekçesiyle yürütmesinin durdurulmasýna karar verdi. Alýnan bilgiye göre, Serdar Sabah (30), Konya’nýn merkez Selçuklu ilçesi Bosna Hersek Mahallesi’ndeki Yunus Emre Camisi’ne baz istasyonu kurulmasý üzerine, mahalle sakinleriyle birlikte olaya tepki gösterdi. Sabah, mahalleliyle birçok giriþimde bulunmasýna raðmen sonuç alamayýnca, yasal süreci baþlatan Sabah, baz istasyonlarýnýn camilerden kaldýrýl-

masý için 10 Aðustos 2010’da dâvâ dilekçesiyle Danýþtay’a baþvurdu. Danýþtay 13. Dairesi, 20 Aralýk 2010’da yürütmeyi durdurma talebine ‘’red’’ kararý verdi. Sabah, karara itiraz ederek yeniden Danýþtay’a baþvurdu. Ýtirazý deðerlendiren Danýþtay Ýdari Dava Daireleri Kurulu, yürütmesinin durdurulmasýna 14 Haziran 2011’de oy çokluðuyla karar verdi. Sabah, kararýn ardýndan yasal süreç içerisinde Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý tarafýndan yönetilen camilerden baz istasyonlarýnýn kaldýrýlmasý gerektiðini sözlerine ekledi. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Kemal Uludað ise dâvâyla ilgili mahkeme kararýnýn kendilerine henüz ulaþmadýðýný söyledi. Konya / aa

Didim’e Selimiye tarzý caminin yapýmý sürüyor

AYDIN’IN Didim ilçesinde 15 Þubat 2008’de temeli atýlan Türk-Ýslam mimarisinin sembolü Edirne’deki Selimiye Camisi tarzýndaki Didim Merkez Cami’nin yapýmý sürüyor. Didim Müftüsü Celil Karaca, yaptýðý açýklamada, cami inþaatýnýn gelecek yýl ramazanda tamamlanacaðýný ve 3 bin kiþinin ayný anda ibadet yapabileceðini dile getirdi. Didim’de 15 Þubat 2008’de temeli atýlan Didim Müftülüðü ve Türkiye Diyanet Vakfý Didim Þubesince yaptýrýlan Merkez Cami inþaatýnda çalýþmalarýn sürdüðünü anlatan Karaca, Türk-Ýslam mimarisinin sembolü olan Edirne’deki Selimiye Camisi tarzýnda yapýmý süren caminin dýþ cephe taþ kaplamasýnýn tamamlandýðýný belirtti. Karaca, ‘’Caminin ana kubbe, yarýmaylarýn kurþun kaplamasý ve iç sývalarý yapýldý. Kaplamada, yaklaþýk 50 ton kurþun kullanýldý ve 30 ton daha kurþun ihtiyacý var. Ramazan Bayramý’ndan sonra kurþun kaplama iþlerine devam edilecek’’ dedi. Aydýn / aa

“Baðýþmatik’’ler kaldýrýldý

ANKARA’NIN simgesi Kocatepe Camisine deneme amaçlý konulan, vatandaþlarýn ‘’baðýþmatik’’ olarak adlandýrdýðý elektronik para toplama makineleri 3 gün çalýþtýktan sonra kaldýrýldý. Makinelerde bu sürede 66 bin lira toplandý. Alýnan bilgiye göre, Kocatepe Camisi’ne Cuma günü deneme amaçlý konulan 6 makinenin, yetkililerin gözlemlerinden sonra Pazartesi sabahý kaldýrýldýðý öðrenildi. Yetkililer, makinelerin kýsa süreli deneme amaçlý konulduðunu, konuyla ilgilenen Dini Sosyal Hizmetler Vakfý Mütevelli Heyeti’nin, makineleri faydalý görmesi durumunda ilgili firma ya da firmalarý çaðýrarak karar vereceði ifade etti. Bu arada, Cuma günü konulan makinelerde Pazartesi sabaha kadar 66 bin lira biriktiði, toplanan paranýn Somali’ye yardým kampanyasýna aktarýlacaðý öðrenildi. Ankara / aa

17

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 4.30 4.47 4.09 4.13 4.28 3.59 4.05 3.47 3.42 4.17 4.33

Güneþ 6.08 6.20 5.48 5.46 6.00 5.38 5.35 5.25 5.15 5.56 6.00

Öðle 13.15 13.23 12.56 12.49 13.01 12.46 12.36 12.33 12.18 13.04 12.57

Ýkindi 17.02 17.07 16.43 16.34 16.45 16.33 16.19 16.19 16.02 16.51 16.38

Akþam 20.10 20.13 19.52 19.40 19.51 19.42 19.25 19.28 19.08 20.00 19.43

Yatsý 21.40 21.38 21.22 21.06 21.15 21.12 20.47 20.57 20.33 21.31 21.02

irtibat@yeniasya.com.tr

AKP’nin 10. yýlý KP 10. yýlýný kutluyor. Kuruluþunun ertesi yýlý katýldýðý seçimden tek baþýna iktidar olarak çýkan ve girdiði her seçimde oylarýný arttýrarak bu iktidarýný yaklaþýk dokuz yýldýr devam ettiren bir parti için, gerçekten kutlanmaya deðer önemli bir yýldönümü bu. Ama bu “baþarý”nýn dayandýðý zemine baktýðýmýzda, seçim döneminde de dikkat çekmeye çalýþtýðýmýz problemli noktalarla karþýlaþýyoruz. Bunlarýn baþýnda, 12 Eylül ürünü olan adaletsiz seçim sistemi ve partilere yapýlan hazine yardýmýndaki sistemin getirdiði haksýz rekabet var. Her yýl ve ayrýca seçim dönemlerinde Meclisteki partilere verilen hazine yardýmlarýndan aslan payýný alan AKP, belediyeler baþta olmak üzere baþka zengin gelir kaynaklarýna da sahip. Hem devlet imkânlarý, hem de özel kaynaklar açýsýndan diðer partilerin hiçbiri AKP ile yarýþabilecek durumda deðil. Almýþ baþýný, gidiyor. Buna baðlý olarak, hemen her alanda, muhaliflerince “yandaþ” olarak nitelenen alternatif yapýlanmalarý inþa noktasýnda da büyük mesafe aldý. Dikkate deðer bir “sermaye” birikimi... Bürokraside kadrolaþma ve etkinleþme... Partiyle uyumlu bir medya yapýlanmasý... Bilhassa medya cenahýnda gelinen nokta, iktidarýn hedeflerine paralel bir kamuoyu oluþturup, icraattaki yanlýþ ve eksikleri örtbas ederek gizleme ve “baþarý”larý köpürterek zihinleri yönlendirme açýsýndan AKP için “biçilmiþ kaftan” olarak ifade edilebilecek bir tabloya iþaret ediyor. Bütün bunlar bir yönüyle, önceki dönemlerde ters yönde kurulmuþ olan yapý ve sistemin, AKP ile birlikte el deðiþtirip, bu partiye uygun bir görüntüye bürünerek devam ettiðini de gösteriyor. Yani, özde deðil, görüntüde bir deðiþim. Güç, iktidar ve servetin eski kafa resmî ideoloji bekçilerince paylaþýlýp tevzî edildiði yapýya, kendisini deðiþim ve yeniliðin temsilcisi olarak sunan, ama o ideoloji ile hesaplaþmaktan kaçýnýp, tam tersine sahiplenen bir ekibin oturmasý. Bu ince noktayý, AKP Genel Baþkan Yardýmcýsý Ömer Çelik’in 10. yýl deðerlendirmesinin satýr aralarýnda da görmekteyiz (Sabah, 14.7.11). 3 Kasým 2002 seçiminden çýkan sonuç için yapýlan “Anadolu ihtilâli” nitelemesini “Anadolu’nun cumhuriyet perspektifinin, elitlerin cumhuriyet perspektifine galip gelmesidir” þeklinde yorumlayan Çelik, “Bunun somutlaþmýþ hali AK Parti oldu” derken, partisi için “150 yýllýk mücadelenin demlenmiþ halidir” ifadesini kullanýyor. Anadolu perspektifini “Özgürlükleri koruyarak, istikrar, barýþ ve refah ortamý kurma iradesi” olarak tanýmlayan Çelik’e göre, “Atatürk’ün cumhuriyetle kurduðu perspektifte de bu var.” Ve bütün o tumturaklý tahlillerin boþluða düþtüðü kritik nokta da burada. Anadolu ihtilâli bir þekilde Atatürk’le irtibatlandýrýlýp, yerden yere vurulan “elitlerin perspektifi” Recep Peker’le veya daha ötesinde Ýsmet Ýnönü ile özdeþleþtirilerek bilumum olumsuzluklar onlara yýkýlýrken, M. Kemal itina ile bu eleþtirilerin dýþýnda tutuluyor... Bu tavrý Erdoðan’ýn CHP’yi Ýnönü devri uygulamalarýyla vurmaya dayalý yüklenmelerinde de hep görmüyor muyuz? Dersim’de bile fatura sadece Ýnönü’ye çýkarýlýrken, asýl talimatý veren M. Kemal’e en ufak bir dokundurma yapýlýyor mu? Çelik, M. Kemal’in millet konusunda “Burayý kuran halklara Türkiye milleti denir” dediðini de söylüyor. Bu “tahrifli” aktarýma, en baþta Ýlker Baþbuð itiraz eder. Çünkü o sözün eski Genelkurmay Baþkanýnca aktarýlan versiyonu “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkýna Türk milleti denir” þeklinde. Ve orada birilerini çok öfkelendiren “Türkiye milleti” diye bir ifade yok. Asýl önemlisi ise, yakýn zamanda Erdoðan’a da “Atatürk’ün millet tanýmýyla yola devam edelim” dedirten o sözle, þimdi karþý karþýya olduðumuz “etnik fitne” ateþini söndürmek mümkün deðil. Statükoyu, CHP’nin ve onunla irtibatlý kadrolarýn yerine AKP’yi ve uzantýlarýný ikame ederek sürdürmeye yarayan politika ve stratejilerle gerçek demokrasi inþasýnýn mümkün olmadýðý gibi.

A

Kotalar sebebiyle Hac farizasýný yerine getiremeyen vatandaþlar, Kabe ve Peygamberimize (asm) olan özlemlerini umre ile gideriyor.

Umreye büyük ilgi UMREYE ÝLGÝ HER YIL ARTIYOR. 2009’DA 180 BÝN, 2010’DA 278 BÝN KÝÞÝNÝN UMRE ÝÇÝN GÝTTÝÐÝ KUTSAL TOPRAKLARA TALEP BU YIL 400 BÝNÝ AÞTI.

3 bin kiþi kapasiteli cami gelecek Ramazan ayýnda açýlacak.

Yatsý 21.01 21.21 21.19 21.39 21.37 20.44 20.51 20.47 21.29 20.53 21.22

Camilere baz istasyonu kurulmasýna yargý freni

35 bin kiþiye evde saðlýk hizmeti

SAÐLIK Bakanlýðý tarafýndan yürütülen Evde Saðlýk Hizmeti ile Aðustos 2010-11 Haziran 2011 tarihleri arasýnda toplam 35 bin 623 hastaya hizmet verildi. Hastalýk grubunun yüzde 44’ünü nörolojik ve psikiyatrik, yüzde 22’sini kardiyovasküler, yüzde 14’ünü ortopediTravmatoloji, yüzde 9’unu kronik-endokrin, yüzde 5’ini akciðer-solunum sistemi, yüzde 4’ünü hematolojikonkolojik ve yüzde 2’sini yataða baðýmlý kas hastalýklarý oluþturuyor. Saðlýk Bakanlýðý Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Ýrfan Þencanyaptýðý açýklamada, Saðlýkta Dönüþüm Programý içinde yer alan ‘’Evde Saðlýk Hizmeti’’ hakkýnda bilgi verdi. Evde Saðlýk Hizmeti’nin 2010 yýlýnýn ikinci yarýsýnda projelendirildiðini ve 2011 yýlýnda uygulanmaya baþlandýðýný söyledi. Bu hizmetle 73 bin kiþiye ulaþýlmasýnýn hedeflendiðini ifade eden Þencan, ‘’Þu anda 517 birime ve 11 Haziran 2011 itibariyle toplamda 35 bin 623 kiþiye ulaþýldý’’ diye konuþtu. Þencan, Evde Saðlýk Hizmeti’nin hem hasta ve hasta yakýnlarý hem de saðlýk çalýþanlarý tarafýndan kabul gördüðünü vurgulayarak, aylýk yapýlan ziyaret sayýlarýnýn her geçen gün arttýðýný söyledi. Ankara / aa

Akþam 19.38 19.53 19.57 20.12 20.09 19.20 19.25 19.19 20.02 19.30 19.58

3

TÜRKÝYE’DEN umre için kutsal topraklara gideceklerin sayýsý artýþ gösteriyor. Umre’ye 2009’da 180 bin, 2010’da 278 bin kiþi gitmeyi talep ederken, baþvuru sayýsý bu yýl 400 bini aþtý. Alýnan bilgiye göre, umre için Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ile acentelere yapýlan umre baþvurularýnda artýþ yaþanýyor. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý yoluyla umreye 2009’da 95 bin 570 kiþi gitti. Ayný yýl acentelere yapýlan baþvuru ise 85 bin 361 oldu. Kutsal topraklara umre için gitmek isteyenlerin 2010’da Baþkanlýk yoluyla yaptýklarý baþvuru sayýsý 145 bin 123, 2011’de ise 176 bin 985’i buldu. Acenteler yoluyla 2010’da baþvurularýn sayýsý ise 133 bin 431 olurken, 2011’de ise 234 bin 490’a ulaþtý. Geçen yýl baþkanlýk ve acentelerin toplam sayýsý 278 bin 554’ü bulurken, bu yýl kutsal topraklarý ziyaret etmek isteyenlerin toplam sayýsý 411 bin 475 oldu. Ankara-Ýstanbul / aa

YOÐUN BAÞVURU VAR TÜRKÝYE Seyahat Acentalarý Birliði (TÜRSAB) Baþkaný Baþaran Ulusoy TÜRSAB üyesi 102 seyahat acentesiyle geçen yýl ramazan ayýnda 27 bin 888 kiþinin umreye gittiðini, bu sayýnýn bu ramazanda 29 bin 775’e ulaþacaðýný, bugüne kadar de 27 bin 108 kiþinin umre için kutsal topraklarda bulunduðunu bildirdi. Geçen yýl birliðe üye seyahat acenteleriyle umre seyahati gerçekleþtirenlerin dönem boyu toplam sayýsýnýn 133 bin 705 olduðunu anlatan Ulusoy, bu sayýnýn 2011 yýlý itibariyle 233 bin 551’e ulaþtýðýný ifade etti. Umreye giden vatandaþlarýn profilinde ciddi deðiþiklikler olduðunu ifade eden Ulusoy, ‘’Artýk eðitim düzeyi yüksek ve þehir kesiminden insanlarýmýz da umre seyahatine raðbet etmekte, kýrsal kesimden gelenlerin sayýsýnýn ise azalmadýðý gözlemlenmektedir.’’ Umre organizasyonuna katýlmanýn bir kiþiye maliyetiyle ilgili bilgi veren Ulusoy, ‘’Tur bedelleri çoðunlukla 700 avrodan baþlamakta ve 6 bin 300 avro gibi rakamlara ulaþmaktadýr. Ancak çoðunlukla tercih edilen skalanýn 800 avro ile 1200 avro arasýnda olduðu göze çarpmaktadýr’’ dedi.

Öðretmenlik baþvurularý baþlýyor MÝLLÝ Eðitim Bakanlýðýnýn (MEB), Aðustos ayýnda yapacaðý 11 bin 544 kadrolu öðretmen atamasý için baþvurular yarýn baþlayacak. Öðretmen adaylarý baþvuru þartlarýnýn ve tercih iþlemlerinin düzenlendiði ‘’Öðretmenlik Ýçin Atama ve Baþvuru Kýlavuzu’’na MEB’in internet sitesinden ulaþabilecek. MEB, 26 Aðustos 2011 tarihinde 11 bin 544 kadrolu öðretmen atamasý yapacak. Baþvurular 18-24 Aðustos 2011 tarihleri arasýnda alýnacak. Adaylar, baþvurularýný “http://personel.meb.gov.tr’’ internet adresindeki Elektronik Baþvuru Formu’nu kullanarak yapacak. Baþvurunun geçerlilik kazanabilmesi için bilgisayar aracýlýðýyla doldurulacak formun il ve ilçe milli eðitim müdürlüklerinde oluþturulacak ‘’Baþvuru Onay Bürolarý’’nda onaylatýlmasý gerekiyor. Öðretmenlik için baþvuruda bulunacaklar, en fazla 25 eðitim kurumunu tercih edebilecek. Tercihler, atama yapýlacak eðitim kurumlarý arasýndan ayný ilden veya farklý illerden istenilen öncelikte seçilebilecek. Ankara / aa


4

HABER

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

Y

Devlet geçmiþiyle yüzleþmeli MECLÝS SUSURLUK KOMÝSYONU’NUN BAÞKANI ELKATMIÞ, DEVLET BÜTÜN ARÞÝVLERÝNÝ AÇARAK, KAMUOYUNUN AYDINLATILMASI ÝÇÝN MUTLAK SURETLE KENDÝSÝYLE YÜZLEÞMESÝ GEREKTÝÐÝNÝ BELÝRTTÝ. cakir@yeniasya.com.tr

Vaadler de yýkýldý am 12 yýl önce büyük bir ‘imtihan’la karþýlaþtýk ve meydana gelen deprem neticesinde 20 bine yakýn insanýmýz mânen þehit oldu. Yaþayanlar biliyor ki, bu büyük ikâz ve felâket karþýsýnda o günkü Türkiye idarecileri iyi bir imtihan veremedi. Bugün anlatýlýnca ‘fýkra’ gibi gelecek hadiseler o günlerde yaþandý. Gölcük ve Ýstanbul baþta olmak üzere Marmara Bölgesini ciddî anlamda etkileyen bu hadise sonrasýnda hem son 20 yýldýr plansýz yapýlaþmaya zemin hazýrlandýðý hem de deprem gibi felâketlere karþý hazýrlýksýz olduðumuz ortaya çýktý. Daha da vahimi, depremin acýlarýný hafifletmek için devreye giren sivil toplum kuruluþlarý engellendi! Neymiþ, cemaatler sivil toplum kuruluþlarý adý altýnda depremzedelerle irtibata geçip onlarý kandýrýyormuþ ya da kandýrabilirmiþ! Bu anlayýþla hareket eden ‘sistem’, deprem bölgesine giden yardýmlarý engellemiþti. Neticede uzun da sürse deprem yaralarý sarýldý, ama bu felâketten yeteri kadar ibret ve ders almadýðýmýz görülüyor. Deprem sonrasýnda yüzlerce, belki de binlerce defa “Bundan sonra depreme karþý mümkün olan her türlü tedbir alýnacak. Hasar gören ve ömrünü tamamlamýþ ‘sakat’ binalar yýkýlacak, yerine yeni ‘saðlam’ þehirler kurulacak” denildi. Aradan 12 yýl geçti ve bu sözlerin neredeyse hiç biri tutulmadý. Sadece yeni yapýlan binalar nisbeten depreme dayanýklý hale geldi, ama eski, sakat ve ömrünü tamamlamýþ binalara dokunulmadý. Meselâ, Ýstanbul sözkonusu olduðunda yüzlerce defa “Ýstanbul’un en az yarýsýný yýkacaðýz ve yeni þehirler, bölgeler kuracaðýz” diye sözler verildi. Peki, bu sözler yerine getirildi mi? Hayýr getirilmedi. Aksine, depremden zarar gören binalarýn ne olacaðý bugün bile belli deðil. Felâket sonrasýnda ilk ‘korku’ geçince, hasarlý binalar tamir edildi, yamandý ve yenilendi. Ama bunlarýn bile ne derece saðlamlaþtýrýldýðý ayrý bir tartýþma. Bütün Türkiye meselâ Ýstanbul’un hiç deðilse yarýsýnýn yýkýlýp yenileneceðini beklerken, bu noktada hiç bir adým atýlmadý. Peki ne yapýldý? Yýpranmýþ, eskimiþ ve belki de depremde hasar gören binalarýn dýþý yenilenmeye, boyanmaya ve son aylarda da ýsý yalýtýmý adý altýnda ‘kaplanmaya’ baþlandý. Dýþtan bakýnca ‘yeni’ gibi görülen bir bina, gerçekte depremde hasar görmüþ olabilir. Ortada bir yanlýþ olduðu tartýþmasýz. Ya “Bu binalarýn yýkýlýp yeniden yapýlmasý lâzým” diyenler doðruyu söylemiyor, ya da “Bu binalar saðlam, boyayalým gitsin” diyenler. Eðer yýkýlýp yeniden yapýlmayacaksa bu sözler niçin verildi? Binalarýn ve þehirlerin yenilenmesi gerekiyorsa niçin yapýlmýyor? 17 Aðustos 1999’da binalar ve þehirler yýkýldý, ama sonrasýnda baþta siyasetçiler olmak üzere ‘devlet’in verdiði sözler yýkýldý. Depremde meydana gelen yýkýmýn faturasý ne kadar aðýrsa, vaadlerin ve sözlerin yýkýlmasý da o kadar aðýr bir faturadýr. Türkiye’yi idare edenlerin bu konuyu dikkate almalarýnda fayda var. Elbette saðlam bina yapmakla her þey halledilmiþ olmaz. Mühim olan eldeki imkânlarla depreme karþý tedbirleri almak. Biz saðlam binalar ve þehirler kurarak tedbirlerimizi alalým, neticeye karýþmayalým. Eðer tedbirlerimizi almayýp, ‘çürük’ binalar yapmaya devam edersek kendi elimizde kendi ayaðýmýza kurþun sýkmýþ oluruz. Uzun yýllar kontrolsüz bir þekilde bu hatayý yaptýk, bari bundan sonra yapmayalým. Tedbir bizden, takdir Allah’tan...

T

MECLÝS Susurluk Komisyonu’nun Baþkaný Mehmet Elkatmýþ, devletin bütün arþivlerinin incelenmesi ve bütün sorumlularýn ortaya çýkarýlmasý gerektiðini vurgulayarak, “Devletin bir takým gerçeklerle yüzleþmesi, ayný þeylerin yaþanmamasý, kamuoyunun aydýnlatýlmasý için mutlak suretle bu yüzleþmenin yapýlmasý lazým” dedi. Eski Özel Harekâtçý Ayhan Çarkýn’ýn ifadeleri doðrultusunda çeþitli illerde yapýlan operasyonlarla gözaltýna alýnan 6 Özel Harekâtçý’nýn tutuklanmasý, Susurluk dosyasýný yeniden tartýþmaya açtý. 26 Kasým 1996 tarihinde kurulan Meclis Susurluk Komisyonu’nun Baþkaný Elkatmýþ, yaþanýlanlarýn kendisi için sürpriz olmadýðýný söyledi. Komisyon olarak devletin içindeki çeteleþmeleri araþtýrdýklarýný dile getiren Elkatmýþ, Ergenekon’un derin devletin tetikçisi, infazçýsý olduðunu belirtti. Meclis araþtýrma komisyonlarýnýn hazýrladýðý raporlarýn kaala alýnmadýðýný savunan Elkatmýþ, yasal deðiþiklikler yapýlmadan oluþturulacak komisyonlarýn Meclis’e zaafiyet getireceðini ifade etti. Elkatmýþ, bir gün bu iþin patlak vereceðini, her þeyin ortaya döküleceðini, Susurluk kazasýnda nasýl derin devletin bütün kirli yüzü ortaya döküldüyse, bu iþlerin de ortaya çýkacaðýna kesin inancý olduðunu kaydetti. Susurluk yaþandýðýnda “Bir gün bir Molla Kasým gelir bunun hesabý sorulur” dediðini hatýrlatan Elkatmýþ, ileride mutlaka hesabýn sorulacaðýný kaydetti. Gündeme gelen isimlerin bunlarý tek baþýna yaptýklarýna inanmadýðýný, onlarýn verilen görevleri yerine getirdiðini anlatan Elkatmýþ, durumdan vazife çýkaranlarýn da mutlaka olduðunu söyledi. Elkatmýþ, cinayetleri iþleyenlere bazý sözler, garantiler verildiðini savunarak, ama bu kiþilerin tabir yerindeyse “maðdur” olduðunu, çünkü kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmediðini ve hep onlarýn suçlandýðýný vurguladý. Eski Özel Harekatçý Ayhan Çarkýn’ýn açýklamalarýnýn bu suçlamalarýn bir patlamasý olduðuna dikkat çeken Elkatmýþ, Çarkýn’ýn ise bildiklerinin hepsini deðil bir kýsmýný anlattýðýna inandýðýný belirtti.

Meclis Susurluk Komisyonu'nun Baþkaný Mehmet Elkatmýþ FOTOÐRAF: AA

DEVLET, ARÞÝVLERÝNÝ AÇARAK GEÇMÝÞÝYLE YÜZLEÞMELÝDÝR MEHMET Elkatmýþ, öyle ya da böyle devletin bu iþte bir kusuru bulunduðunu ifade ederek, devletin bütün arþivlerinin incelenmesi ve bütün sorumlularýn ortaya çýkarýlmasý gerektiðini vurguladý. MGK, MÝT, Özel Harekât, Özel Kuvvetlerin arþivlerinin incelenmesi gerektiðini dile getiren Elkatmýþ, olayýn ceza yönünün ayrý olduðunu belirterek devletin yüzleþmesinden bahsettiðini ifade etti. Elkatmýþ, arþivlerin açýlmasýný devletin yüzleþmesi kapsamýnda söylediðini belirterek, Elkatmýþ, “Yargý tabi suçlarla mücadelesini yapýp cezasýný verecek. Ama devletin bir takým gerçeklerle yüzleþmesi, ayný þeylerin yaþanmamasý, kamuoyunun aydýnlatýlmasý için mutlak suretle bu yüzleþmenin yapýlmasý lazým” dedi. Kontrgerillayý zaten araþtýrdýklarýný kaydeden Elkatmýþ, kendisinin de içinde bulunduðu 19. dönemde kontrgerillanýn araþtýrýlmasý için CHP’den bazý milletvekilleriyle birlikte araþtýrma önergesi verdiklerini söyledi. Elkatmýþ, Meclis’in bu araþtýrma önergesini görüþmeye aldýðýný, ancak kontrgerillanýn araþtýrýlmasýna Meclis’in izin vermediðini vurguladý.

Orduevinde namaz yasaðý AÝHM’den döndü AVRUPA Ýnsan Haklarý Mahkemesi, (AÝHM) Türkiye’yi namaz kýldýðý için orduevine alýnmayan emekli Kd. Binbaþý Ýsmail Cevahirli’ye manevi tazminat ödemeye mahkum etti. 1996 yýlýnda kendi isteði ile emekli olan Kd. Binbaþý Cevahirli, yaptýðý açýklamada, 31 Mart 2002 tarihinde gittiði Ankara’daki Sýhhiye Orduevi’nde yer bulamamasý sebebiyle orduevinin son kat merdiven boþluðunun sahanlýðýnda, sokak ýþýklarý ile aydýnlanan beton zeminde, kimsenin görmediði bir yerde, yatsý namazý kýldýðýný söyledi. Bunun üzerine birgün sonra orduevinden çýkýþ iþlemleri yapýldýðýný anlatan Cevahirli, 1 Temmuz 2002’de orduevine giriþ yasaðýnýn sözlü olarak kendisine teblið edildiðini söyledi. Cevahirli, þunlarý kaydetti: “Yazýlý emir, Genelkurmay Baþkanlýðý’nca þahsýma teblið edilmemiþ ve emir, binbaþýda olmasýna raðmen sureti de þahsýma verilmemiþtir. 24.12.2002 tarihinde Ankara Adliyesi’ndeki bir duruþma nedeniyle akþamdan Sýhhiye Orduevi’ne gittim. Subay kimliðimi gösterme-

me raðmen orduevine alýnmadým. O tarihten sonra da bir daha ordu evinde konaklama taleplerim kabul edilmemiþtir.” Bunun üzerine Askeri Yüksek Ýdare Mahkemesi’nde (AYÝM), Milli Savunma Bakanlýðý aleyhine idari iþlemin iptali dâvâsý açtýðýný kaydeden Cevahirli, AYÝM’in 2003/67 sayýlý kararý ile dâvâyý reddettiðini söyledi. Cevahirli, 3 Nisan 2004 tarihinde, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi’nin 6.’ncý maddesinde yer alan “adil yargýlanma hakký” ile 9.’ncu maddesinde yer alan “düþünce vicdan ve din özgürlüðü” ili ilgili maddelerine aykýrý hareket edildiði gerekçesi ile AÝHM’de dâvâ açtýklarýný söyledi. AÝHM’in önce taraflara “dostane çözüm” teklif ettiðini belirten Cevahirli, “Bu öneri tarafýmdan kabul edilmiþ, ancak dâvâlý idare (hükümet) tarafýndan reddedilmiþtir. AÝHM,19 Ekim 2010 tarihinde dâvâyý kabul ederek, dâvâlý idareyi mânevî tazminat ödemeye mahkum etmiþtir” dedi. Ýstanbul / Yeniasya

ÞEMDÝNLÝ RAPORU MECLÝSTE GÖRÜÞTÜRÜLMEDÝ Komisyonlarýn pek verimli olmadýðýný savunan Elkatmýþ, bir takým bulgularý ortaya getirdiðini ama getirilen raporlarýn da kaala alýnmadýðýný söyledi. Elkatmýþ, þu örnekleri verdi: “Nitekim 19. dönemde Mal Varlýðý Komisyonu sulandýrýldý. Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu 4 yýl çalýþtý ama Meclis’te görüþülemedi. Son 22. dönemde de Þemdinli Araþtýrma Komsiyonu kuruldu. Raporu 7 Nisan 2006 yýlýnda verildi. Seçimlerden 15-16 ay evvel olmasýna raðmen rapor bastýrýlýp üyelere daðýtýlmadý ve Mecliste görüþtürülmedi. O zaman Meclis’te komisyonun kurulmasýnýn bir mantýðý yok.” Ankara / cihan

Ramazan her yerde buluþturuyor

TÜRKÝYE'NÝN Lahey Büyükelçisi Uður Doðan, Ramazanýn, nerede olursa olsun insanlarý bir araya getiren, aradaki dargýnlýklarý, kýrgýnlýklarý ve mesafeleri ortadan kaldýran çok güzel ve kutsal bir zaman dilimi olduðunu söyledi. Hollanda Diyanet Vakfý ile Lahey Mescidi Aksa Camisi’nin ortak düzenlediði iftara katýlan Büyükelçi Doðan, yaptýðý konuþmada elçilik personeli ve konsolosluklar olarak ellerinden geldiði kadarýyla bu tür programlara iþtirak etmeye çalýþtýklarýný ifade ederek, ‘’Biriz, birlikteyiz’’ dedi. Türkiye ile Hollanda arasýndaki resmi iliþkilerin 400’üncü yýl dönümünün önümüzdeki sene yapýlacak bir dizi etkinlikle kutlanacaðýný da hatýrlatan Doðan, Hollanda makamlarýnýn hem bu ülkede bulunan Türklerin hem de Türkiye’nin öneminin farkýnda olduðunu belirtti. Þimdiye kadar görüþtüðü Hollandalý yetkililerden Türkler hakkýnda olumsuz bir söz iþitmediðini kaydeden Doðan, ‘’Ýki yýldýr temas ettiðim baþta Kraliçe’nin kendileri olmak üzere hükümet üyeleri, Baþbakan, bakanlar, valiler, belediye baþkanlarý ve meclis üyelerinin hiçbirisinden Türk toplumu hakkýnda olumsuz bir ifade gelmedi, duymadým. Hollanda;yý esas yönetenler Türklerin ve Türkiye’nin önemini biliyorlar. Burada Türk toplumunun Hollanda toplumuna katký saðladýðýný biliyorlar’’ dedi. ‘’Ýnsanlarýmýz belki Hollanda’ya 50 yýl önce geldiler ama bu ülkeyle iliþkilerimiz 400 yýllýk bir geçmiþe dayanýyor’’ diyen Büyükelçi Doðan, 1612’de iki ülke arasýnda baþlayan iliþkilerin iþbirliði, dostluk ve karþýlýklý saygý esaslarý çerçevesinde devam ettiðine iþaret etti. Lahey / aa

Demirtaþ: BDP, PKK’dan ayrý bir örgüt

HSYK’nýn atama kararlarý Resmi Gazete’de HAKÝMLER ve Savcýlar Yüksek Kurulunun (HSYK) bazý atamalara iliþkin 4 kararý, Resmi Gazete’nin dünkü sayýsýnda yayýmlandý. Buna göre, Adalet Bakanlýðý Tetkik Hakimi olup HSYK’da geçici yetki ile görevli Bülent Albayrak, HSYK Genel Sekreter Yardýmcýlýðýna getirildi. Kurul müfettiþleri Abdullah Alacahan, Abdulvahap Yýlmaz, Ahmet Demiryürek, Ahmet Selçuk Varol, Ahmet Þansal, Ali Görel, Ayhan Bozlak, Burhan Yaz, Ekrem Dinçer, Engin Selimoðlu, Eþref Köse, Fahri Uzun, Fatih Denizkuþlarý, Gültekin Ýpteþ, Gürsel Orer, Hasan Hendek, Hüsamettin Kürtün, Ýbrahim Hatal, Ýsa Çelik, Ýsmail Tamer, Mehmet Çabuk, Mehmet Emin Özer, Murat Akkurt, Musa Kanýcý, Mustafa Aslan, Mustafa Duran, Mustafa Yýlmaz, Mustafa Yýlmaz, Necdet Arslan, Nevzat Arslan, Osman Ýlter Doðan, Ömer Kara, Ramazan Çetin, Recep Kalkan, Rifat Ýnanç, Salih Özden, Talip Karakuþ, Temel Birinci, Ümit Sade, Yavuz Yýlmaz, Yunus Genç ve Zafer Þahin HSYK Baþmüfettiþi olarak atandý. Artvin Hakimi Bayram Sülün, Türkoðlu Cumhuriyet Savcýsý Mehmet Zülfü Öner, Elmadað Hakimi Hasan Hüseyin Gürses, Erzincan Hakimi Kerim Duman, Van Hakimi Kerim Kýrým, Edremit Cumhuriyet Savcýsý Nizamettin Toprak, Silivri Cumhuriyet Savcýsý Zafer Uygun ile Ankara Ýdare Mahkemesi Üyesi Eyüp Kýlýç, Danýþtay Tetkik Hakimi Serkan Kýzýlyel ve Danýþtay Tetkik Hakimi Ýbrahim Kaylan HSYK müfettiþliklerine getirildi. Ankara / aa

MECLÝS ÝÇ TÜZÜÐÜ DEÐÝÞMELÝ, ARAÞTIRMALARI ENGELLÝYOR Elkatmýþ, Meclis iç tüzüðünün araþtýrma komisyonlarýnýn çalýþmalarýný kýsýtladýðýný dile getirerek, kimlerden bilgi alýnacaðýnýn tek tek sayýldýðný, ama bunun içerisinde silâhlý kuvvetlerin bulunmadýðýný belirtti. MÝT, Özel Kuvvetler, MGK’nýn olmadýðýný, sanki bunlarýn devletin üzerinde bir kuruluþ gibi olduðunu, fiiliyatta da öyle olduðunu savunan Elkatmýþ, kanunen buralardan bilgi alýnmadýðýný ancak, muhtarlarýn, derneklerin dahi tek tek sayýldýðýný ifade etti. Komisyon çalýþmalarý sýrasýnda bu kurumlara yazdýklarý yazýlara ya hiç cevap verilmediðini, ya alaycý cevaplar verildiðini ya da tehdit edildiklerini anlatan Elkatmýþ, Susurluk döneminde JÝTEM’in olmadýðýnýn söylendiðini ancak bugün kabul edildiðini kaydetti. MÝT’in kendi kanununda araþtýrma yapýlmasýna izin verilmediðini dile getiren Elkatmýþ, Meclis iç tüzüðünün de kendi çalýþmalarýný sýnýrladýðýný vurguladý.

CHP lideri Kýlýçdaroðlu kendisinden sonra kürsüye gelen Bakan Günay'ýn konuþmasýný dinlemeden etkinliðin yapýldýðý alandan ayrýldý FOTOÐRAF: AA

Hacý Bektaþ’ta protokol krizi NEVÞEHÝR'ÝN Hacýbektaþ ilçesinde düzenlenen 48. Ulusal ve 22. Uluslararasý Hacý Bektaþ-ý Veli’yi anma törenlerinde protokol krizi yaþandý. Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay’dan önce konuþma yapan CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, bakaný dinlemeden törenden ayrýldý. CHP lideri Kýlýçdaroðlu, etnikliklerden önce sunucu tarafýndan protokolde son konuþmacý olarak açýklandý ancak Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay’dan önce kürsüye davet edildi. Kýlýçdaroðlu, kendisinden sonra kürsüye gelen Bakan Günay’ýn

konuþmasýný dinlemeden etkinliðin yapýldýðý alandan ayrýldý. Kýlýçdaroðlu, daha sonra Hacý Bektaþ-ý Veli Külliyesi’ni ziyaret etti. Kýlýçdaroðlu, bir gazetecinin Kültür ve Turizm Bakaný Günay’ýn konuþmaya baþladýðý sýrada alandan neden ayrýldýðýný sormasý üzerine, ‘’Protokol kurallarýna uyulmadý’’ cevabýný verdi. Kýlýçdaroðlu, baþka bir soru üzerine de yeni Merkez Yönetim Kurulu’nu buðün açýklayacaðýný söyledi. Protokol kriziyle ilgili CNN Türk’e açýklamalarda bulunan Bakan Günay da bu davranýþýn kabul edilemez olduðunu belirtirken çok üzüldüðünü de

sözlerine ekledi. Günay, “Belediye baþkaný benden önce Kýlýçdaroðlu’nu davet etti kürsüye. Konuþmanýn her sene olduðu gibi benim tarafýmdan yapýlmasý gerekiyordu. Bu usul böyleydi. Önce hükümet konuþur sonra ana muhalefet konuþur. Kýlýçdaroðlu hiç tereddüt etmeden konuþmasýný yaptý sonra oturduk yan yana sohbet ettik. Sonra Kýlýçdaroðlu arkadaþlarýyla sohbet etti, konuþtular ve sonra Kýlýçdaroðlu alaný terk etti. Kýlýçdaroðlu zaman zaman kendi halinden hariçten baþkalarýnýn temennileriyle hareket ediyor, yanlýþ yapýyor” diye konuþtu. Hacýbektaþ / aa

BDP Grup Baþkaný Selahattin Demirtaþ, ‘’BDP, çalýþma tarzýyla, örgütlenmesiyle, mücadele yöntemleriyle PKK’dan ayrý bir örgüttür’’ dedi. Grup Baþkaný Demirtaþ gazetecilere yaptýðý açýklamada, BDP’nin bir demokratik sistemde olmasý gerektiði kadar þiddetle arasýna net ve kesin bir ifade koyduðunu söyledi. Demirtaþ, ‘’BDP, çalýþma tarzýyla, örgütlenmesiyle, mücadele yöntemleriyle PKK’dan ayrý bir örgüttür. BDP son seçimlerde 2.5 milyondan fazla oy almýþ, mecliste grubu olan siyasi bir partidir. Siz bir ülkenin baþbakaný olarak çýkýp böyle bir siyasi partiyi ‘terörist’ ilan ederseniz sizin demokrasi ile zerre kadar zihni alakanýz yok demektir. Böyle bir þey yoktur’’ dedi. Bugün yaþanan siyasi atmosferdeki gerilimin BDP’nin duruþundan kaynaklanmadýðýný öne süren Demirtaþ, ‘’BDP barýþa katký sunacak siyasi bir güç’’ diye konuþtu. Demirtaþ, parti meclis toplantýlarýný Diyarbakýr’da gerçekleþtirmelerine iliþkin bir soru üzerine de ‘’Biz Ankara’yý terk etmiþ deðiliz, parlamentoyu terk etmiþ deðiliz. Biz bir tavýr koyduk, bunu sürdürüyoruz þu anda. Biz siyaset sahnesini býrakmýþ o alaný birilerine terk etmiþ deðiliz. BDP grubu meclisin içinde de dýþýnda da olsa siyasetini sürdürüyor. Parlamentoda grubumuz vardýr, sadece milletvekilleri genel kurul çalýþmalarýna þu aþamada katýlmýyorlar onun dýþýnda grup olarak tüm faaliyetlerimiz sürüyor’’ dedi. Demirtaþ, boykot kararlarýyla ilgili yeni bir geliþmenin olmadýðýný, kararlarýný da tartýþmaya açmayý düþünmediklerini belirtti. Diyarbakýr / aa


HABER

Y

Vali yardýmcýsýna mayýnlý tuzak

TERÖR örgütü üyelerince Hakkari-Çukurca karayoluna döþenen mayýn, Vali Yardýmcýsý Edip Çakýcý’nýn geçiþinden kýsa süre sonra patladý. Vali Yardýmcýsý Edip Çakýcý, yaptýðý açýklamada, patlamanýn makam aracýyla Hakkari’den Çukurca’ya gittiði sýrada meydana geldiðini ifade ederek, ‘’30 metre geçtikten sonra patlama oldu. Herhangi bir can ve mal kaybý olmadý’’ dedi. Çakýcý, makam aracýnýn arkasýnda özel harekata ait zýrhlý aracýn da bulunduðunu, bu araçta da hasar bulunmadýðýný belirtti. Çukurca’da bulunan Çakýcý, saðlýk durumunun iyi olduðunu söyledi. Hakkari / aa

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

Çöpe giden yemekler Somali'yi doyurur

Düzce'de 9 adet el bombasý ele geçirildi

DÜZCE’NÝN Cumayeri ilçesinde 9 adet el yapýmý boru tipi el bombasý ele geçirildi. Alýnan bilgiye göre, bir ihbarý deðerlendiren Ýl Jandarma Komutanlýðý ekipleri, Cumayeri’nde B.D. ve R.D’yi takibe aldý. Uzun süre takip edilen B.D. ve R.D’nin kullandýklarý plakasý öðrenilemeyen otomobil Cumayeri ilçe merkezinde durduruldu. Otomobilde ve zanlýlarýn üzerinde yapýlan aramalarda el yapýmý boru tipi 9 adet el bombasý ele geçirildi. Gözaltýna alýnan zanlýlarýn bombalarý balýk tutmak amacýyla bulundurduklarýný söyledikleri öðrenildi. Düzce / aa

Basýn mensuplarýna indirimli seyahat imkâný

BASIN Yayýn ve Enformasyon Genel Müdürlüðünün (BYEGM), basýn mensuplarýna yapacaklarý seyahatlerde indirim uygulanmasý için bir firmayla daha anlaþma imzaladýðý bildirildi. BYGM’den yapýlan açýklamada, basýn mensuplarýna ulaþým, iletiþim ve konaklama alanlarýnda ihtiyaç duyduðu hususlarda imkân ölçüsünde destek verilmeye çalýþýldýðý ifade edildi. Basýn mensuplarýnýn, meslekleri gereði sürekli seyahat ettikleri gerçeðinden hareketle, bu yoðun tempolarýnda daha avantajlý imkânlardan yararlanabilmeleri için çok yönlü çalýþma yapýldýðý belirtilen açýklamada, yeni bir anlaþma imzalayan BYEGM’nin, Basýn Kartý sahibi gazetecilere Anadolu Ulaþým A.Þ ile yapacaklarý seyahatlerde yüzde 20 oranýnda indirim imkâný saðladýðý kaydedildi. Aðustos ayýndan itibaren bir yýl süreyle firmanýn tüm bilet satýþ noktalarýndan geçerli olacak indirimden faydalanmak isteyen basýn mensuplarýnýn, satýþ yetkililerine Basýn Kartý’ný ibraz etmelerinin yeterli olacaðý ifade edildi. Ankara / aa

Ýstatistiklere göre, sadece Türkiye'de her gün 8 milyon nüfuslu Somali'deki tüm açlarý doyuracak kadar yiyecek çöpe dökülüyor.

BÝR tarafta Afrika’da insanlar bir parça yi- 40 milyar adeti tüketiliyor, 4 milyarý ise is- askeri kýþlalar ve lüks oteller. Zira askeri yecek bulamadýðý için hayatýný kaybeder- raf ediliyor. Günlük kayýp rakamý 1.9 mil- kýþlalarda her gün piþirilen tonlarca fazla ken, dünyanýn bir çok ülkesinde de her yon dolarý aþýyor. Bu da sadece ekmekte yemek çöpe dökülüyor. Zaman zaman da gün tonlarca gýda israf edilerek çöpe atýlý- yapýlan israfý açýkça gözler önüne seriyor. vaktinde kullanýlmayan tonlarca gýda son yor. Sadece Türkiye’de, her gün Somali’de- Evlerde yapýlan israfýn dýþýnda Türkiye’de kullaným tarihi geçtiði için imha ediliyor. ki bütün aç insanlarý doyuracak kadar yiye- en fazla yiyeceðin atýldýðý yerlerden biri de Bir diðer önemli israf noktasý ise lüks oteller. Yýllýk 30 milyona yakýn turist alan cek çöpe dökülüyor. Türkiye, otellerde yapýlan ikramlarda da Afrika’da yaþanan açlýk, ekranlara yançok büyük bir israfa sahne oluyor. Açýk sýyan insanlýk dramý, herkesin yüreðini büfe yemekler hazýrlayan otellerde arta burktu. Binlerce insanýn, bir parça yikalan yiyecekler çöpe dökülüyor. Yiyeyecek bulamamaktan dolayý ölmesi, cek Ýçecek Yöneticileri Derneði’nin abaþta Türkiye olmak üzere dünyaraþtýrmasýna göre, her üç tabak yedaki gönüllü teþkilatlarý harekete mekten biri çöpe dökülerek israf edigeçirdi. Özellikle Türkiye’de birliyor. Araþtýrmayý yapan uzmanlar, oçok kiþi ve kurum, Ramazan dolatellerde kiþi baþýna 5,5 kilo yemek hayýsýyla vereceði toplu iftarlarý iptal zýrlandýðýna dikkat çekiyor. Derneðin, ederek parasýný buralara gönderdi. Alanya ile Fethiye arasýndaki sahil Dünyanýn bir tarafýnda böylesine bandýnda bulunan 5 yýldýzlý tesislerde insanlýk dramlarý yaþanýrken, diðer yaptýðý araþtýrmada, bu bölgede günlük taraftan da insanlar adeta bolluk içinüretimin bir kilo aþaðýya çekilmesi halinde de yüzerek her gün tonlarca yiyeceði toplam tasarrufun 60 bin tonu bulacaðýna israf ediyor. Ýstatistiklere göre, sadece dikkat çekiliyor. Türkiye’de her gün 8 milyon nüYiyecek Ýçecek Yöneticileri fuslu Somali’deki tüm açlarý doGELÝRÝN 4’TE BÝRÝ ÝSRAF EDÝLÝYOR Derneði Baþkaný Aydýn Özdeyuracak kadar yiyecek çöpe dökümir, “Otellerde artan yemeklelüyor. Ankara Ticaret Odasý taraTürkiye Ýsrafý Önleme Vakfý Baþkaný Aziz Akgül de Türkiye’de rin havalarýn çok sýcak olmafýndan hazýrlanan ekmek raporubir yýlda yaklaþýk gayri safi milli hasýlanýn 4’te birinin israfa gittisýndan dolayý saðlýklý toplayýp na göre, her 10 ekmeðin dokuzu ðine dikkat çekiyor. Bu rakamýn 200 milyar liraya tekabül ettiðini deðerlendirmemiz çok zor. tüketilirken biri israf ediliyor. anlatan Akgül, enerjiden su kullanýmýna, iç borç faiz borçlanmaBunu yapamadýk. Dökmemek Türk halký, her yýl ekmeðe 7 milsýndan, gereksiz harcamalara kadar birçok konuda israf yapýldýiçin çaba sarfediyoruz ancak yar dolar para ödüyor. Ýsraf edilen ðýný anlattý. “Ýsraf, bizim cebimizden giden paradýr. Bu cimrilik halen dökülen yemek miktarý ekmeðin ekonomik büyüklüðü ise deðil, tutumdur” diyen Akgül, bu paralarla açlýk çeken Afrika ülyüksek. Ýsraf devam ediyor. Ayýllýk 700 milyon dolarý buluyor. kelerine el uzatýlabileceðini belirtti. Afrika ülkelerinde yaþanan týlan yemekler birçok insaný açlýðý görüp daha dikkatli tüketmek gerektiðini belirten Akgül, doyurabilir. Bin kiþilik otelde EN FAZLA ÝSRAF þunlarý anlattý: “Saniyede bir damla akýtan musluk yýlda 3 ton su dökülen yemek 200 kiþiye çok KIÞLA VE OTELLERDE kaybý demektir. Mutfakta, çamaþýrda suyu çok dikkatli kullanmak rahat yeter. Böyle bir dönem Rapora göre, Türkiye’de günlük gerekli. Bir tarafta açlýk ve sefaletle mücadele eden insanlar var. Dibir otellere bir çaðrý daha yapekmek üretimi yaklaþýk 120 milðer yandan Türkiye’de ciddî mânâda israf yapýlýyor. Ýsraf haramdýr. mak gerekiyor. Her yemek yon adet. Buna göre, Türkiye’de Ýsrafta ekmeðin bir sembol olduðu düþünülürse gýda konusunda yerken piþirirken Somali’deki her yýl yaklaþýk 44 milyar adet ekne kadar israf yapýldýðý ortaya çýkar. Düðün ve toplantýlarda, yýlinsanlarý da düþünmemiz gemek üretiliyor. Ekmeklerin yüzde dýzlý otellerde daha hiç dokunulmamýþ yiyecekler çöpe atýlýyor. rekiyor.” dedi. 16’sý evlerde olmak üzere yaklaþýk Türkiye’de gýda bankalarý oluþturulabilir.” Adana / cihan

Kalkýnma için enerjiye yatýrým þart ORMAN ve Su Ýþleri Bakaný Veysel Eroðlu, Karadeniz bölgesinde kurulacak hidroelektrik san tral le ri (HES) i le ig li li o la rak, ‘’HES’lerden önce ve HES’lerden sonra vadinin ne olduðunu vatandaþa göstermek için, biri Trabzon biri de Rize’de olmak üzere 2 proje hazýrlýyoruz’’ dedi. Or man ve Su Ýþ le ri Ba ka ný E roð lu i le Çevre ve Þehircilik Bakaný Erdoðan Bayraktar, yapýmý 2012 yýlýnda tamamlanmasý planlanan Artvin’deki Deriner Barajý’nda incelemede bulundular. Ardýndan da Bakan Bayraktar, 28 ton kaldýrma kapasiteli hava hattýnda demir kafesin içine binerek, 270 metre yükseklikten Deriner Barajýný havadan inceledi ve DSÝ 26. Bölge Müdürü Muammer Keleþ’ten bilgi aldý. E roð lu ve Bay rak tar, da ha son ra Art vin’den karayolu ile Rize’ye giderken Hopa ile Borçka ilçeleri arasýnda yapýlan ve 5 bin 250 metre uzunluðu ile tamamlanmasýnýn ardýndan Türkiye’nin en uzun tüneli olacak Cankurtaran tünelinde incelemelerde bulundular. Burada yetkililerden bilgi alan bakanlar, daha sonra Rize’de Belediye Baþkaný Halil Bakýrcý’yý makamýnda ziyaret ettiler. Bakýrcý, ziyaret sýrasýnda yaptýðý konuþmada, bölge halkýnýn HES’lere karþý olmadý-

HABERLER

ÖSYM: Hatayý biz deðil, aday yaptý

ÖLÇME Seçme ve Yerleþtirme Merkezi (ÖSYM), Dikey Geçiþ Sýnavý’na giren bir adayýn, ÖSYM’nin hata yaptýðý yönündeki iddialarýný içeren haberlerin bugün çeþitli basýn yayýn organlarýnda yer aldýðýný belirterek, asýl hatanýn aday tarafýndan yapýldýðýný, aday hakkýnda yasal iþlem baþlatýlacaðýný bildirdi. ÖSYM Baþkanlýðýndan yapýlan yazýlý açýklamada, haberlere konu olan adayýn, Dikey Geçiþ Sýnavý’na (DGS) girdiðini ancak sonuç belgesinde, 80 olan baþarý puanýnýn 30 olarak yer aldýðýný ve ÖSYM’nin hata yaptýðýný söylediði belirtilerek, þunlar kaydedildi: ‘’Ne var ki hatayý yapan kurumumuz deðil, adayýn bizzat kendisidir. Aday, baþvuru belgesine mezuniyet yýlýný doðru yazacak özeni göstermemiþtir. Aday, 2010 mezunu olmasýna raðmen 2011-DGS baþvurusunda ‘Önlisans Programýnda Okuyorum’ olarak beyan ettiðinden, mezun olduðu okul kendisine mezuniyet notu girmemiþtir. Bu nedenle adayýn Önlisans Baþarý Puaný, kural gereði 30 olarak hesaplanmýþtýr. Kaldý ki adayýn beyan ettiði gibi 18 Aðustos’ta baþlayýp 24 Aðustos’ta biten herhangi bir tercih iþlemi de söz konusu deðildir. Ýtiraz dilekçesinin sonucunu beklemeden, basýn kuruluþlarýna giderek, yalan beyan ile kamuoyunu yanýltan aday hakkýnda yasal iþlem baþlatýlacaktýr.” Ankara / aa

Minikler için zil erken çalacak

Ceyhan'da 20 BDP'li gözaltýna alýndý

ADANA’NIN Ceyhan ilçesinde, Barýþ ve Demokrasi Partisi (BDP) ilçe baþkanýn da aralarýnda bulunduðu 20 kiþinin, ‘’Bölücü terör örgütü propagandasý yapmak’’ suçundan gözaltýna alýndýðý bildirildi. Alýnan bilgiye göre, 14 Mayýs 2011’de, Þýrnak ili kýrsalýnda çýkan çatýþmalarda 10 PKK’lýnýn güvenlik güçleri tarafýndan etkisiz hale getirilmesinin ardýndan, Ceyhan’ýn Küçük Kýrým Mahallesi’nde BDP’liler tarafýndan izinsiz gerçekleþtirilen basýn açýklamasý sýrasýnda terör örgütünün propagandasýnýn yapýldýðý iddialarýyla ilgili soruþturma tamamlandý. Polis ekiplerinin Küçük Kýrým, Yarsuvat ve Belediye Evleri mahallelerinde düzenlediði eþ zamanlý operasyonlarda, BDP Ýlçe Baþkaný Seyfettin A’nýn da aralarýnda bulunduðu 20 kiþi ‘’bölücü terör örgütünün propagandasýný yaptýklarý’’ iddiasýyla gözaltýna alýndý. Ceyhan / aa

5

ðýný ifade ederek, ‘’Bu yanlýþ anlaþýlýyor. Ama bir gerçeði de konuþalým. HES inþaatý yapýlýrken bazý firmalar fütursuzca çalýþtý. Þimdi biraz toparlandý. Bugün bile can sula rý yeterince býrakýlmýyor. Bunlara biraz daha dikkat edersek sorun olmayacaktýr’’ dedi. Bakan Eroðlu da, baþlangýçta bazý eksiklikler olduðunu, ancak þimdi bu sorunlarýn büyük ölçüde çözüldüðünü söyledi. Ardýndan AKP Ýl Baþkanlýðýný ziyaret eden iki bakan, daha sonra yatýrýmlarla ilgili koordinasyon toplantýsýna katýldý.

Bir konuda müjde vermek istediðini ifade eden Eroðlu, þöyle konuþtu: ‘’HES konusunda bazý tenkitler var. Bazýsý yerli, bazýsý yersiz, bazýsý kasýtlý, bazýsý iyi niyetli itiraz ediyor. Dolayýsýyla HES’lerden önce ve HES’lerden sonra vadinin ne olduðunu vatandaþa göstermek için, biri Trabzon biri de Rize’de olmak üzere 2 proje hazýrlýyoruz. Ýlkini Trabzon’da bugün (dün) sunacaðýz. Böylece HES’lerin dereleri tahrip etmediði, can suyunu býrakmamak gibi bir þeyin olmadýðý görülecek. Böylece vadileri turizme de açmýþ olacaðýz. Vatandaþýn dinlenme ihtiyacýný da karþýlamýþ olacaðýz.’’ ORMAN VE SU ÝÞLERÝ BAKANI EROÐLU Ba kan E roð lu, Ri ze Ti ca ret Bor sa sý Eroðlu, Rize’de Meteorolojiye baðlý Erken (RTB) toplantý salonunda düzenlenen top - Uyarý Sistemlerini takip ettiklerini belirtelantýda yaptýðý konuþmada, ormanlar ve ta - rek, ‘’Geçen yýlki Gündoðdu heyelan ve taþbi kaynaklardan bugüne kadar yeteri kadar kýnýnda ben de Baþbakanla geldim. Burada istifade edilemediðini, ama Doðu Karade- yaralarý kýsa zamanda sardýk. Rize belde ve niz’in dünyanýn en güzel bölgelerinden bi - ilçeler için ne gerekiyorsa yapmak için hazýrýz’’ diye konuþtu. risi olduðunu söyledi. Baþbakanýn talimatý ile Doðu Karadeniz Kalkýnma Projesi (DOKAP) adý ile bir pro ÇEVRE VE ÞEHÝRCÝLÝK BAKANI je gündeme geldiðini anlatan Eroðlu, ‘’BuBAYRAKTAR nun la il gi li ka rar na me ha zýr lan dý. Sam Çevre ve Þehircilik Bakaný Erdoðan Baysun’dan Artvin’e kadar her alanla ilgili ge- raktar ise dünyada olduðu gibi Türkiye’de niþ kapsamlý, pek çok bakanlýðý ilgilendi- de þehirleþmenin hýzla arttýðýný vurgulayaren planlama yapýlacak. Bununla ilgili ça- rak, ‘’Türkiye’de nüfusun yüzde 75’inden fazlasý þehirlerde. Buna 10 binden az olan lýþmalar yapýlýyor’’ dedi.

yerleþim bölgeleri dahil deðil. Bu bakýmdan þehirleþme önemli’’ dedi. Bakanlýklarýnýn katý atýk konusunda da çalýþma yaptýðýný anlatan Bayraktar, ‘’Sürmene’deki katý atýk tesisinin ömrü kýsa sürede dolacak. Daha modern katý atýk tesisi projesi için çalýþmalar devam ediyor. Ayrýca derelerle ilgili ciddi sorunlar var. Bunlarla ilgili ciddi çalýþmalar yapacaðýz’’ diye konuþtu. Bayraktar, bölgede HES’ler konusunda haklý olarak bir hassasiyet olduðunu dile getirerek, þunlarý söyledi: ‘’Haklý veya haksýz olabilir. Ama vatandaþýn sesine kulak ver mek la zým. Bu ra da ya pý la cak HES’lerin ülkenin kalkýnmasýna, enerji üretimine ciddi katký saðladýðýný, ekonomi için önemli olduðunu anlatmalýyýz. Ýnsan için kan ne kadar önemli ise, enerji de milletimiz, kalkýnmamýz için o kadar önemli. Bu bilinci biraz daha artýrmalýyýz. Yapýlacak HES’le rin çev re ye za rar ver me me si i çin hükümetimizin duyarlý olduðunu vurgulamamýz lazým. Zaman içinde derelerin her iki tarafýnda mesire yeri yaparak, suyu azaltmadan sudan daha fazla istifade etmek için, canlýlýðý zaman içinde temin edeceðiz. Bu nu an lat mak hem bü rok rat la rý mý zýn, hem siyasilerimizin görevidir.’’ Rize / aa

ÝLKÖÐRETÝM birinci sýnýf ile ana sýnýflarýna yeni kayýt yaptýracak öðrenciler, 12 Eylül 2011 Pazartesi günü okulla tanýþacak. Milli Eðitim Bakanlýðýnýn minik öðrencilerin okula alýþmalarýný kolaylaþtýrmak amacýyla birkaç yýl önce uygulamaya koyduðu ‘’uyum programý’’, 2011-2012 eðitim öðretim yýlýnda 12-16 Eylül 2011 tarihleri arasýnda yapýlacak. Uyum programý, çocuklarýn okula iyi bir baþlangýç yapabilmeleri için okul kaygýsýnýn giderilmesi, sosyal ve sportif etkinliklerle öðrenme ortamýný tanýmasý ve sevebilmesi, okul kurallarýný öðretmen rehberliðinde öðrenebilmesi amacýyla uygulanýyor. 2011-2012 eðitim öðretim yýlý resmi olarak 19 Eylül 2011 Pazartesi günü baþlayacak. Eðitimöðretim yýlýnýn birinci yarýsý 20 Ocak 2012 Cuma günü sona erecek. Yarýyýl tatili 23 Ocak-3 Þubat 2012 tarihleri arasýnda yapýlacak. Eðitim-öðretim yýlýnýn ikinci yarýsý 6 Þubat Pazartesi günü baþlayacak ve ders yýlý 8 Haziran 2012 Cuma günü sona erecek. Ankara / aa

THY’nin 177'nci uçaðý ABD'den gelecek

BOEÝNG firmasý tarafýndan ABD’nin Seattle tesislerinde Türk Hava Yollarý (THY) için üretilen Boeing 777-300ER tipi yolcu uçaðý, 19 Aðustos’ta teslim alýnarak Ekonomi Bakaný Zafer Çaðlayan’ýn da katýlacaðý ilk uçuþla Türkiye’ye getirilecek. Alýnan bilgiye göre, Boeing firmasýndan alýnacak ve THY’nin 177’nci uçaðý olacak B777-300ER tipi uçak, 19 Aðustos Cuma günü törenle filoya katýlacak ve yerel saatle 15.00’de Ýstanbul’a hareket edecek. THY filosundaki en büyük uçaklardan biri olan ve THY filosunda þu anda 12 adet bulunan Boeing777-300ER tipi uçak, Boeing firmasýnýn ABD’deki Seattle tesislerinde THY için üretildi. 28 Business Class, 63 Comfort Class (Premium Economy) ve 246 Economy Class olmak üzere toplam 337 yolcu kapasitesi olan ve ortalama menzili 14 bin kilometre olan uçak, genellikle uzun hat uçuþlarýnda tercih ediliyor. Uçaðýn ilk seferine Ekonomi Bakaný Zafer Çaðlayan da katýlacak. Çaðlayan, yeni uçaðýn ilk seferi ile Türkiye’ye dönecek. Ýstanbul / aa

Suriye vatandaþý sayýsý 7 binin altýna düþtü

BAÞBAKANLIK Afet ve Acil Durum Yönetimi Baþkanlýðý, dün itibariyle Türkiye’deki Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaþý sayýsýnýn 6 bin 966 kiþi olduðunu bildirdiði ve Türkiye’de bulunan Suriye vatandaþlarýna yapýlan insani yardýmlarla ilgili yaptýðý açýklamada þunlar kaydedildi: ‘’15-16 Aðustos 2011 tarihlerinde 7 Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaþý, kendi istekleriyle ülkelerine dönmüþ olup, 7 kiþi ise ülkemize giriþ yapmýþtýr. Bugüne kadar ülkemize gelen Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaþý: 16 bin 396. Bugüne kadar geri dönüþ yapan Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaþý: 9 bin 43. Bugün itibariyle ülkemizdeki Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaþý: 6 bin 966. 31’i refakatçi, 48’i hasta ve yaralý olmak üzere toplam 79 kiþi hastanede bulunmaktadýr. Suriye Arap Cumhuriyeti’nden ülkemize yönelik nüfus hareketlerine iliþkin olarak Baþkanlýðý 34 TAT 94 Plakalý mýzýn koordinasyonun- aracýmýn çalýþma ruhsatý da; ilgili kurum ve kuru- kaybolmuþtur. luþlarca çadýrkentlerde Hükümsüzdür. barýnma, yiyecek, saðlýk, Çaðrý Karaboða güvenlik, sosyal aktivite, T.C No: 36058273486 eðitim, ibadet, tercü- Üzerinde akbil bulunan manlýk, haberleþme ve öðrenci pasomu kaybetdiðer hizmetler veril- tim. Hükümsüzdür. Said Baþ mektedir. ’’ Ankara / aa

ZAYÝ

TAZÝYE Ýzmit Bahçecik Okuyucularýndan deðerli aðabeyimiz

Cemal Serim

'in

vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

Gölcük Yeni Asya Okuyucularý


6

YURT HABER

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

Y

DEPREM MÝMARÝYÝ DEÐÝÞTÝRDÝ

Depreme karþý gerekli tedbirler alýnmadý

TÜRK Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði (TMMOB) Þehir Plancýlarý Odasý Genel Baþkaný Necati Uyar, 17 Aðustos 1999 tarihinden bu yana geçen 12 yýlda, kentlerin yaþanacak muhtemel deprem ve diðer muhtemel afetlerden korunmasý konusunda somut ve etkili adýmlar atýlmadýðýný savunarak, ‘’Dünyanýn önde gelen risk havuzlarýna sahip kentleri nedeniyle Türkiye’nin risk azaltma yaklaþýmýna büyük gereksinmesi bulunduðunu’’ ifade etti. Necati Uyar, yazýlý açýklamasýnda, Gölcük depreminin yaþandýðý 17 Aðustos 1999 tarihinden bu yana geçen 12 yýlda kentlerin yaþanacak afetlerden korunmasý konusunda somut ve etkili adýmlar atýlmadýðýný ileri sürdü. Uyar, her geçen yýl risk taþýyan alanlarda var olan yapýlaþmalara yenilerinin eklendiðini, kentlerdeki risk havuzlarýnýn geniþlediðini, fay hatlarýnýn daraltýldýðýný öne sürerek, ‘’Denetimsiz ve planlama disiplini ninden uzak bir yaklaþýmla kentleþmiþ bulunan Türkiye, dünyanýn önde gelen risk havuzlarýna sahip kentleri ile risk azaltma yaklaþýmýna en büyük gereksinmesi olan ülkeler arasýnda yer almaktadýr’’ görüþünü ifade etti. Ankara/aa

Mevcut yapýlarýn yarýsý yýkýlmaya hazýr

SAKARYA Ticaret ve Sanayi Odasý (SATSO) Yönetim Kurulu Baþkaný Mahmut Kösemusul, il genelindeki yapýlarýn yarýsýnýn 17 Aðustos depremiyle yorulan ve yýkýlmaya hazýr binalardan oluþtuðunu bildirdi. Kösemusul, yaptýðý yazýlý açýklamada, 12 yýl önce yaþanan depremin Sakarya baþ ta olmak üzere Kocaeli ve Ýstanbul’da derin izler býraktýðýný belirtti. Depremin ilk günlerinde sergilenen sosyal dayanýþma ve yardýmlaþmanýn bütün dünyaya örnek olacak nitelikte olduðunu ifade eden Kösemusul, þunlarý kaydetti: ‘’Sakarya birinci derecede deprem bölgesinde bulunuyor, mevcut yapýlarýn yarýsý 17 Aðustos depremiyle yorulmuþ ve yýkýlmaya hazýr binalardan oluþuyor. Kamu binalarý baþta olmak üzere, deprem görmüþ binalarýn olasý bir depreme hazýrlanmasý adýna yapýlan çalýþmalarýn tamamlanmasý þehrin en önemli ve çözüme kavuþturulmasý gereken sorunudur. Bu nedenle tabii felâketlere karþý devlet ve millet olarak almamýz gereken tedbirleri sürekli gündemimizde tutmamýz gerekiyor. Bizler mümkün olan bütün tedbirleri aldýktan sonra büyük felâketlerden en az zarar ve hasarla çýkabiliriz.’’ Sakarya/aa

17 Aðustos Marmara ve 12 Kasým Düzce depremlerinde kentte birçok binayla birlikte 28 cami tamamen yýkýlmýþ, 60 caminin minareleri yerle bir olmuþtu. Ýbadethanelerin yeniden yapýmlarý söz konusu olmaya baþladýðýnda ise deprem korkusu ön plana çýkmýþ, yüksek kubbeli camilerden vatandaþlar korkar olmuþtu. Kentin tam merkezinde bulunduðu için ‘’Merkez Camisi’’ olarak adlandýrýlan, depremde yýkýlan cami, deprem sembollerinden, deprem anýtlarýndan biri haline gelmiþti. Aradan geçen sürede bazý camilerin onarýlmasýna baþlanmýþtý. Yeni yapýlan camilerin mimarilerinde de deðiþiklikler görülmeye baþladý. Özellikle yüksek camilerin yerine daha küçük ve modern görünüþlü, kiþi kapasitesi yüksek fakat görkem olarak daha ufak camiler yükseldi Düzce’de. Camilerle beraber minareler de onarýlmaya, tekrar yapýlmaya baþlandý. Minarelerin de yapýlarý artýk betonarme deðil çelik konstrüksiyon üzerine inþa edilmeye baþlandý. Düzce Valisi Vasip Þahin, 17 Aðustos depreminin, üzerinden 12 yýl geçmiþ ol masýna raðmen hala acýsý yüreklerde hissedilen, her an hatýrlanan büyük bir felâket olduðunu söyledi. Düzce/aa

Depremin izleri hâlâ yüreklerde MARMARA BÖLGESÝ’NÝ SARSAN 17 AÐUSTOS DEPREMÝNÝN ÜZERÝNDEN 12 YIL GEÇMESÝNE RAÐMEN SARSINTININ ÝZLERÝ HÂLÂ YÜREKLERDE DURUYOR. DEPREMDE 18 BÝNE YAKIN KÝÞÝ ÖLMÜÞ, YÜZ BÝNLERCE KÝÞÝ DE EVSÝZ KALMIÞTI. MARMARA Bölgesinin yapýsýnýn 45 saniyede yeniden þekillendiði, on binlerce kiþinin öldüðü ve yaralandýðý, yüz binlerce kiþinin evsiz kaldýðý Marmara depremini yaþayanlar, her yýl dönümünde o anlarý adeta yeniden yaþýyor. Marmara Bölgesi’ni sarsan 17 Aðustos depreminin üzerinden 12 yýl geçmesine raðmen sarsýntýnýn izleri hala yüreklerde duruyor. 18 bine yakýn can kaybýna sebep olan, yüz binlerce kiþiyi evsiz býrakan depremin ardýndan, o aný yaþayanlar, gözyaþlarýna hakim olamýyor. Derlenen bilgilere göre, merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan ve 17 Aðustos 1999’da saat 03.02’de

herkesi uykuda yakalayan 7,4 büyüklüðündeki deprem, Kocaeli’nin yaný sýra Sakarya, Yalova, Ýstanbul ve Düzce’yi etkilemiþti. Depremin gerçekleþtiði 45 saniye geride kaldýðýnda gecenin karanlýðý yüzyýlýn felaketini yaþadý. Sabahýn ilk ýþýklarýyla birlikte yaþanan acýnýn ve depremin yýkýcý gücünün akýl almaz boyutlarý ortaya çýktý. O yýllarda Bolu’nun en büyük ilçesi konumundaki Düzce’de 168 bin kiþi yaþýyordu ve o gece çok sayýda bina yerle bir olmuþtu. Devlet hastanesi de yýkýldýðý için yaralýlara müdahalede büyük güçlükler çekilmiþ, belediyeden, telsiz ve hoparlörlerle eczacýlara eczanelerini açmalarý,

hekim ve hemþirelere de hastanelere gelmeleri için duyuru yapýlmýþtý. Deprem AnkaraÝstanbul yolunda da hasara neden olunca yardým ekipleri ve ambulanslarýn Düzce’ye ulaþmasýnda büyük sýkýntý çekilmiþti. Depremin üzerinden geçen üç saat içinde çevre merkezlerden bölgeye hiçbir ambulansýn ulaþamadýðý bildirilmiþ, tüm Marmara’yý olduðu gibi Düzcelileri de gece yakalayan depremde ilk aþamada 30 binanýn tamamen yýkýldýðý belirlenmiþti. Depremin ardýndan bölgeye yardým gönderilmeye, çadýr kentlerin kurulmasýnýn ardýndan prefabrik evler yapýlmaya baþlanmýþtý. Düzce/aa

12 yýldan beri ilâç tedavisi görüyor

1999 yýlýndaki Marmara depreminde 2 katlý binanýn enkazýnda 12 yaþýndaki kýzýný kaybeden, eþi ve oðluyla birlikte beton yýðýnlarý arasýndan çýkarýlan Firdevs Akgül (48), 12 yýldan beri panik atak tedavisi görüyor. 17 Aðustos 1999’da gece saat 03.02’de gerçekleþen depremde 5 katlý binanýn oturduklarý 2 katlý binanýn üzerine devrilmesi sonucu eþi, 12 yaþýndaki kýzý ve 8 yaþýndaki oðluyla birlikte enkaz yýðýnlarý arasýnda kalan Akgül, çevredeki vatandaþlarýn yardýmýyla saatler sonra kurtarýldý. Akgül, o günden beri beton yýðýnlarý arasýnda kalarak vefat eden 12 yaþýndaki kýzýný unutamýyor. Deprem sýrasýnda kiracý olduðu için depremzedeler için yaptýrýlan kalýcý konutlardan yararlanamayan Akgül, betonarme binalara giremediði için Dernekkýrý Mahallesi’nde depremzedelerin geçici olarak konaklamalarý amacýyla inþa edilen ve bakýmsýzlýk nedeniyle ha rabe haline gelen prefabrike konutlarda zor þart lar altýnda hayatýný devam ettiriyor. Akgül, depremden 2 ay sonra kendisinde panik atak belirti leri görülmeye baþladýðýný, 12 yýldan beri ilâç tedavisi gördüðünü kaydetti. Sakarya/aa

Sað kurtulunca AKUT gönüllüsü oldular KOCAELÝ'DE 17 Aðustos 1999 Marmara Dep remi’nde enkazda yardým beklemenin ne olduðunu bilen ya da yakýnlarýný kaybeden bazý depremzedeler, enkazdan sað kurtulunca zor durumdaki insanlara yardým edebilmek için AKUT gönüllüsü oldu. Marmara Depremi’nde evlerinin bulunduðu binanýn enkazýnda bir süre kalan ve depremde kýz kardeþini kaybeden Bülent Þentürk, depremde enkaz altýndan çýkarýldýðýný ve enkaz altýndayken yaþadýklarýný bir türlü unutamadýðýný ifade eden Þentürk, ‘’Kiþileri kurtaran deðil de, enkaz altýnda kurtarýlmayý beklemeyi çok iyi bilirim. Bu nedenle enkaz altýnda bekleyen deðil de insanlara el uzatan, onlarý enkaz altýndan çýkaran olmak istedim’’ diye konuþtu.Daha sonra Gölcük Kavaklý sahilindeki depremin yýl dönümünde Arama Kurtarma Derneði’nin (AKUT) standýný incelediðini anlatan Þentürk, ‘’Sonrasýnda insanlara yardým etmek için derneðe üye oldum ve aktif çalýþmalara katýldým. Amacým olasý bir afette zor durumda kalan insanlara yardýmcý olmak. 2 yýldýr da bunu yapýyoruz’’ dedi. Kocaeli’nin Baþiskele ilçesinde yaþayan evli ve iki çocuk babasý Muhammet Ali Çelik ise, “Deprem sanýyorum üst kat üzerimize çöktü. Sol kolum ve sað elim kiriþin altýnda kalmýþtý. 2 saat yardým bekledim. Hiçbir þey yapamadan çaresizce yardým beklemek çok kötü bir duygu. Komþularým ve akrabalarým beni enkazdan çýkardý. Depremde yaþadýklarým, yardým bekleyen insanlarýn hali AKUT’a girme mi saðladý’’ dedi. Çelik, enkaz altýndayken her sani ye kurtarýlmayý beklemenin tarif edilemez bir duygu olduðuna dikkati çekti. Kocaeli/aa

Kahraman madenciler her an hazýr tutuluyor ZONGULDAK’TA, Türkiye Taþkömürü Kurumunda (TTK) çalýþan madenciler, 17 Aðustos 1999’da ilk kez bir depremde kurtarma faaliyetlerinde görev almalarýna karþýn 32 kiþiyi enkaz altýndan sað çýkarttýrken 447 kiþinin de cesedine ulaþtý. Kocaeli, Sakarya, Yalova, Adapazarý ve Gölcük’teki görev alan 1564 maden iþçisi ve 74 mühendis, göçük ve enkazlara, yer altý kömür madenciliðinde kullanýlan özel tahkimat metotlarýyla girerek önemli görevler üstlendi. TTK’da kurulan 40’ý teknik eleman olmak üzere 440 kiþilik ekibin, göçük açma, enkaza girme, enkaz içinde ilerleme, gazlý ortamda emniyet tedbirleri alma ve çalýþma yetenekleriyle olasý depremlere her an hazýr olduðu bildirildi. Zonguldak/aa

Binalar saðlam yapýlsýn, malzemeden çalýnmasýn

Ýstanbullu Rizeliler Çamlýca’da buluþtu ÝSTANBUL'UN tarih kokan semtlerinden Çamlýca dev bir buluþmaya ev sahipliði yaptý. Rizeli ve Rize’ye gönül verenlerden oluþan yaklaþýk 2 bin davetlinin iftar yemeði sanat, siyaset ve iþ adamlarýný bir araya getirdi… Rize Dernekleri Federasyonu (RIDEF) tarafýndan organize edilen ve Çamlýca BAMBÝ resteuranta bir araya gelen davetliler iftar yemeði sayesinde birbirleriyle hasret giderdiler…Gecede tasavvuf müziði ve semazenlerin gösterileri davetliler tarafýndan büyük ilgi görürken gecenin onur konuklarý arasýnda Üsküdar Belediye Baþkaný Mustafa Kara, Ýstanbul milletvekili Ali Torlak, Bambi Restaurantlarý Yönetim Kurulu Baþkaný Fatih Güner, Üsküdar Milli Eðitim Müdürü Ýlyas Tekin, Zeynep Kamil Hastanesi Baþhekimi Ayþenur

Celayir ve Devlet sanatçýsý Recep Alper Çevirel yer aldý… Üsküdar Rizeliler Dernek Baþkaný Mustafa Dereci ve Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Sarýoðlu gecenin organizasyonunda büyük emeði geçen ünlü iþ adamý Fatih Güner’e teþekkür ederken Rizeli iþ adamlarý büyük bir açlýk sefaleti yaþayan Somoli’ye yardým kampanyasý baþlatma kararý aldýlar… Ýstanbul/ Mücahit Çakýr

TAZÝYE Deðerli kardeþimiz

Ramazan, Adnan ve Gökmen Turan' ýn

TEBRÝK

babasý

Emin Turan

'ýn

Etem Faruk adýný verdikleri bir erkek

vefatýný teessürle öðrendik. Muhterem aðabeyimize Cenâb-ý Hak'tan rahmet diler, ailesine ve yakýn akrabalarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

çocuklarý dünyaya gelmiþtir. Dedeyi ve anne babayý tebrik eder, Etem Faruk' a hayýrlý uzun ömürler dileriz.

Adýyaman Yeni Asya Okuyucularý

Kýymetli arkadaþýmýz Etem Karaca'nýn oðlu Mustafa Karaca ile Feyza Hanýmefendinin

Isparta Yeni Asya Okuyucularý FESÝHNAME Ankara Ticaret Sicil Memurluðu'nun 157690 Sicil sayýsýnda kayýtlý Osman Temiz Mah. 7. Cad. No: 48/9, Dikmen/Ankara; adresinde faaliyette bulunan AHMET GÖKHAN ASRAV ile aramýzda tanzim olunan Ankara 28. Noterliði 21/01/2002 tarih ve 01215 yevmiye numa rasý ile tasdikli Acentelik Sözleþmesini, Sözleþmede bulunan tek taraflý yetkiye dayanarak 02/02/2005 tarihi itibariyle feshettik. Sözleþmeye müsteniden tanzim olunmuþ Beyoðlu 29, Noterliðince 08/01/2002 tarih sayý ile tasdikli vekaletnamedeki tüm yetkileri de iptal ettik. ÝSVÝÇRE SÝGORTA ANONÝM ÞÝRKETÝ MURAT BALCI ENÝS TALAÞMAN

TAZÝYE

17 Aðustos 1999’da meydana gelen ve binlerce kiþinin öldüðü 7.4 büyüklüðündeki Marmara depreminde 83 kiþiye mezar olan binadan sað kurtulan iki kiþiden biri olan Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Asbaþkaný Adanalý Ali Duran Karakaya, felaketin 12’nci yýlýnda, yaþadýklarýný dün gibi hatýrlýyor. Adana’nýn Karataþ ilçesine baðlý Adalý köyünde, 14 yaþýndayken gece damda uyuduðu sýrada düþünce omurilik zedelenmesi nedeniyle bir daha yürüyemeyen Ali Duran Karakaya, bedensel engellilere yönelik bir konferans için gittiði Adapazarý’nda yaþadýðý depremde, saatlerce enkaz altýnda kurtarýlmayý beklemiþ. Felaketin üzerinden 12 yýl geçme sine raðmen yaþadýðý acýyý dün gibi hatýrlayan Karakaya, yaptýðý açýklamada, hayatýnýn en kötü anýnýn enkaz altýnda geçirdiði 4 saat olduðu nu ifade etti. ‘’O felâketi herkes unutsa ben ve benim gibi kabusu yaþayanlar asla u-

nutmayacak’’ diyen Karakaya, þöyle devam etti:’’Depremin ardýndan çýkarýlan yasalar ve yönetmeliklerle artýk binalarýn önemli bir bölümünün depreme dayanýklý yapýldýðýný bilsek de arada kaçak yapanlarýn olmadýðý söylenemez. Halen çarpýk kentleþmenin devam ettiði yerler var. Bu acýyý yaþamýþ insan olarak benim temennim her vatandaþýn bu konuda duyarlý olmasý. Ýnsanlar ev satýn alýrken boyasýna, cilasýna deðil depreme dayanýklýðýný dikkate almalý. Binalar saðlam yapýlsýn, malzemeden çalýnmasýn, artýk depremler can almasýn istiyorum.’’ Ka ra ka ya, ‘’Öl dür me yen Al lah öl dür mez’’sö zü nün ken di sin de ger çek ol du ðu nu i fa de e de rek, deprem sonrasýný ‘’ikinci hayatý’’ olarak nitelendirdi. Karakaya, ‘’Ýkinci hayatýmýn 12’nci yýlýný yaþýyorum. Kurtulduðuma halen inanamýyorum. Allah böylesi acýlarý bir da ha ya þat ma sýn’’ söz le riy le duygularýný dile getirdi. Adana/aa

Kayseri’de orta þiddette deprem KAYSERÝ'NÝN Sarýoðlan ilçesinde 4.5 büyüklüðünde orta þiddette bir deprem meydana geldi. Boðaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araþtýrma Enstitüsünden alýnan bilgiye göre, merkez üssü Kayseri’nin Sarýoðlan ilçesi olan ve yerin 5 kilometre derinliðinde saat 10.53’de 4.5 büyüklüðünde orta þiddette bir deprem kaydedildi. Kayseri/aa

TEBRÝK ve DUYRU

vefatýný teessürle öðrendik. Muhterem aðabeyimize Cenâb-ý Hak'tan rahmet diler, ailesine ve yakýn akrabalarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

Lisans Yerleþtirme Sýnavýna (LYS) giren tüm öðrencileri tebrik ederiz. Yeni Asya Vakfý'nýn temsilciliði olan tüm illerde, üniversiteyi kazanan öðrencilere kalacak yer konusunda yardýmcý olunmaktadýr. Büyükþehirlerdeki temsilciliklerde, kalacak yer ve burs imkânlarý ile birlikte kayýt sürecinde özel olarak ilgilenilmektedir. YGS ve LYS sýnavlarýna ilk defa girecek olan veya tekrar hazýrlanmak isteyenler Üniversite Hazýrlýk Hizmet Merkezlerimize müracaat edebilirler.

Fatma, Nazmi, Osman, Þenay, Yusuf Emre Çelik/Isparta

Ayrýntýlý bilgi için irtibat telefonu: 0212 513 11 10

Muhterem aðabeyimiz

Cemal Serim

'in


DÜNYA

Y

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

7

HABERLER

Esad, Ýspanya’nýn teklifini reddetmiþ

ÝNGÝLÝZ Times gazetesi, Suriye Devlet Baþkaný Beþþar E sad’ýn, Ýspanya’nýn siyasi sýðýnma teklifini reddettiðini yazdý. Haberde, geçen ay üst düzey bir Ýspanyol diplomat heyetinin Esad’a, iktidarý barýþçý bir þekilde teslim edip Ýspanya’ya sýðýnmasýný önerdiði, ancak bunun kabul e dil me di ði ö ne sü rül dü. Þam’a giden heyette, Zapatero’ya yakýnlýðýyla bilinen Bernadino Leon’un da yer aldýðýna dikkat çekilen haberde, “Diplomatik pasaportu yerine kiþisel pasaportuyla Þam’a giden Leon’un, Madrid’de Esad ile muhalif gruplar arasýnda görüþmeler yapýlmasýný da önerdiði” belirtildi. Londra / aa

Muhalifler: Kaddafi ile gizli görüþme yok Kenya-Somali sýnýrýndaki mülteci kampýnda bulunan Müslümanlar zor þartlara raðmen Ramazan yaþarken, çocuklar da Kur'ân öðreniyorlar. FOTOÐRAF: AA

Ramazaný, mülteci kampýnda yaþýyorlar MÜLTECÝ KAMPLARINDA YAÞAYAN MÜSLÜMANLAR, SICAK HAVAYA VE BÖLGEDE YAÞANAN OLUMSUZ ÞARTLARA RAÐMEN ORUÇLARINI TUTUYOR VE ÇOCUKLARINA AÐAÇ DALLARINDAN YAPILAN KULÜBELERDE KUR’ÂN-I KERÝM ÖÐRETÝYORLAR. KENYA ile Somali arasýndaki sýnýrda kurulu mülteci kamplarýnda yaþayan Müslümanlar, sýcak havaya ve bölgede yaþanan olumsuz þartlara raðmen Ramazan’da da ibadetlerini yerine getirmeye çalýþýyor. Giyecek ve su bulabilmek amacýyla binlerce insanýn aç ve susuz günlerce yürüdükten sonra ulaþtýðý mülteci kamplarýndan birisi Kenya-Somali sýnýrýndaki Dadaab Mülteci Kampý. Sýcak havada ve olumsuz þartlar içinde kampta yaþayan Müslümanlar, oruçlarýný tutuyor ve çocuklarýna aðaç dallarýndan yapýlan kulübelerde Kur’ân-ý Kerim öðretiyor. Kur’ân-ý Kerim’i tahta parçalarýnýn üzerine yazýlan alfabelerden öðrenen Somalili çocuklar, kampý ziyaret eden Türk gazetecilere Kur’ân-ý Kerim okuyarak, yeteneklerini gösterdiler.

LÝBYALI muhalifler, Muammer Kad da fi güç le riy le Tu nus’un Cerba adasýnda gizli gö rüþme yapýldýðý iddiasýný yalanladý. Muhaliflerin kurduðu Ulusal Geçiþ Konseyinin baþkan yardýmcýsý Abdül Hafýz Goga, Bingazi’de yaptýðý açýklamada, “Kaddafi rejimiyle görüþme veya pazarlýk yok. Ne Tunus’ta ne de baþka bir yerde...” diye konuþtu. Tunus güvenlik kaynak larý, muhalifler ile Kaddafi rejimi temsilcileri arasýnda Cerba adasýnda Pazar gecesi gizli görüþme yapýldýðýný öne sürmüþtü. Daha önce de benzer haberler yayýmlanmýþtý. Trablus / aa

Kýrgýzistan’da 83 cumhurbaþkaný adayý

ÝFTAR MENÜSÜ - ÝHH Ýnsani Yardým Vakfý görevlileri, Dadaab þehri sakinlerine ve kamplarda yaþayan mültecilere, Ramazan ayýnda iftar veriyor. Þehir merkezinde bulunan caminin bahçesinde ve derme çatma kulübelerde oruçlarýný açan Somalili Müslümanlarýn iftar menüsü su, hurma ve pilavdan oluþuyor. Sahurda yemek imkânlarý olmayan ve yaþadýklarý zorluklara ve sýcak havaya raðmen inançlarýnýn gereði olarak oruç tuttuklarýný ifade eden Somalili Müslümanlar, Türkiye’den bölgeye gelen Ýnsani Yardým Vakfý görevlilerinin kýsa süre içinde bölge halkýyla kaynaþtýðýný ifade ettiler. Bu arada, bölgede yaþanan geliþmeleri izleyen Türk gazeteciler ve yardým görevleri de çadýrlarda kalýyor ve yer sofralarýnda yemek yiyor. Dadaab / aa

KIRGIZÝSTAN'DA, 30 E kim’de yapýlacak cumhurbaþkanlýðý seçimi için adaylýk baþvurusu süresi sona erdi. Kýrgýz Merkezi Seçim Komisyonundan yapýlan açýklamada toplam 83 kiþinin cumhurbaþkanlýðý aday lýðý için baþvuruda bulunduðunu bildirdi. Söz konusu 83 kiþiden 16’sýnýn siyasi parti lideri olduðu ifade edildiði açýklamada, seçim yasasýna göre baþvurusu kabul edilen adaylarýn kendisini destekleyenlere ait 30 bin imzayý teslim etmesi, 2 bin 500 dolar para yatýrmasý ve Kýrgýzca dil sý navýný geçmesi gerektiði hatýrlatýldý. Biþkek / aa

Eski Ahþap Camii'nde her Cuma "Sultan Duâsý" yapýlýyor. FOTOÐRAF: AA

Osmanlý’nýn duâlarla yaþatýldýðý Bosna þehri: Bujim FATÝH Sultan Mehmet tarafýndan 1463 yýlýnda fethedilen Bosna-Hersek’te Osmanlý’ya ait birçok iz hâlâ korunmaya devam ediyor. Osmanlý’ya ait çok sayýda cami, medrese, tekke, han, hamam, türbe ve köprünün ayakta kaldýðý Bosna-Hersek’te, kültürel ve dini hayatta da Osmanlý’ya ait izler hâlâ yaþatýlmaya devam ediyor. Osmanlý’ya ait önemli bir geleneðin yaþatýldýðý þehirlerden birisi de Bosna-Hersek’in kuzeybatýsýnda bulunan ve 1992-1995 yýllarýndaki savaþta en büyük direniþin gösterildiði, tarih boyunca ise ‘’kahramanlar kenti’’ olarak anýlan Bujim... Fatih’in Bosna’yý 1463 yýlýnda almasýna raðmen 1578 yýlýna kadar Osmanlý idaresine geçmemekte direnen Bujim, son raki yýllar ise Osmanlý ordusuna çok sayýda asker ve komutan yetiþtiren bir þehir olarak da tarih kayýtlarýna geçti. 2. Abdülhamit Han döneminde gönderilen fermanla Bosna-Hersek topraklarýnda okunan ve halk arasýnda ‘’Sultan Duâsý’’ olarak bilinen gelenek, bugün sade-

ce Bujim Kalesi’nin yakýnýnda, 1835 yýlýnda inþa edilen ‘’Stara Drvena Dzamija’’da (Eski Ahþap Cami) devam ettiriliyor. Bujim Kalesi 300 yýl boyunca Osmanlýnýn batý sýnýrýydý. Her hafta Cuma günü bu camiye gelen çok sayýda Boþnak, kýlýnan 2 rekat farzýn ardýndan ellerini açarak yýllar önce kendilerine öðretilen duayý okuyor. Bakara suresi nin ilk ayetleriyle baþlayan duâda, daha sonra ‘’Devleti Aliyeyi Osmaniye ve ordusunun muzafferi yeti, dünyadaki Müslümanlarýn saadeti ve huzuru için’’ niyazda bulunuluyor. Bujim / aa

Türkiye’nin Suriye'ye tavrý sürpriz olmadý

Ýsrail kuþatmasý altýnda bulunan Gazze'de iþsizlik oraný ve fiyatlarýn pahalý oluþu, ailelerin Ramazan alýþveriþlerini de önemli ölçüde etkiliyor. FOTOÐRAF: AA

Abluka altýndaki Gazze’de mâlî kriz ÝSRAÝL'ÝN kuþatmasý altýndaki Gazze halký nýn durumu, mübarek Ramazan ayýnda da ha da güçleþiyor. Mallarýn ve gýda maddele rinin fiyatý halkýn alým gücünün çok üstün de seyrediyor. Ýþsizlik oranýnýn yüzde 65, fakirlik oranýnýn ise yüzde 80 olduðu Gazze Þeridi’nde halkýn gelir düzeyi çok düþük. Bu sebeple, Gazze Þeridi’ndeki Ramazan alýþ veriþlerinde, mallarýn çok fazla ve çok çeþitli olmasýna karþýn büyük bir durgunluk yaþa nýyor. Gazze sakinlerinden Naim Hasan, ‘’Pazarlardaki hareketlilik uzun bir zaman dan beri kesilmiþ durumda. Bu, yeni bir þey deðil. Etin fiyatýnýn gelir seviyemizin düþük

olmasý nedeniyle ucuzlatýlmýþ olmasýna kar þýn kimse Ramazan ayýnda et alamýyor’’ di yor. Abdül El Hamdan da ‘’Aldýðým maaþ Ramazan ayýndan önce de çocuklarýmýn ihtiyacýný karþýlamaya yetmiyordu. Þimdi Ra mazan ayýnda durum daha da güç. Özellikle Ramazan ayýndan sonra da bayram geliyor ve okullar açýlacak. Bütün bunlar için para gerek. Bu çok aðýr bir yük. Allah yardýmcýmýz olsun’’ diyerek içinde bulunduðu güç durumu anlatýyor. Ahmet El Anani ise ‘’Du rum çok güç. Bu yýl bahsetmeye deðecek hiçbir deðiþiklik yok. Her yýl durum daha da kötüleþiyor. Fiyatlar çok yüksek ve insanla-

rýn morali çok düþük’’ sözleriyle umutsuzluðunu dile getiriyor. Uzmanlara göre Gazze Þeridi’nde hakim olan bu durgunluðun baþlýca sebebini, bölgedeki 50 bin çalýþanýn maaþýnýn ancak yarýsýný ödeyebilen hükümetin içinde bulunduðu mali sorunlar oluþturuyor. Gazze Þeridi’nde Ramazan ayý boyunca gündüz saatlerinde durgunlaþan hayat, güneþin batmasýnýn ardýndan hareketlilik kazanýyor. Halk geceleri namaz kýlmak amacýyla kurulan çadýrlarda toplanýyor veya parklarda zaman geçiriyor. Camiler de yatsý ve teravih namazýný kýlmaya gelenlerle dolup taþýyor. Gazze / aa

ABD Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Victoria Nuland, Türkiye’den Suriye konusunda gelen son açýklamalarla ilgili olarak, “Türk sabrýnýn giderek tükeniyor olmasý bizim için sürpriz deðil” dedi. Nuland’a, günlük basýn toplantýsýnda, Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu’nun “Suriye’ye yönelik ültima tom niteliðinde açýklama yaptýðý ve buna yönelik görüþünün ne olduðu” soruldu. Davutoðlu’nun açýklamasýný tam olarak görmediðini ama Tür kiye’nin bugün “sert bir açýklama” yapacaðýndan haberdar olduklarýný belirten Nuland, þunlarý kaydetti: “Bir hafta önce Türkiye’nin bakýþý, bakan Da vutoðlu’nu Suriye’ye gönder me ve Suriye Devlet Baþkaný Beþar Essad’a sert talep listesi verme yönündeydi. Umut, Es sad’ýn yýllardýr Su-

riye ile güçlü siyasi ve ticari iliþkileri olan, önemli etkisi bulunan komþusunu dinleyebileceði yönündeydi. Ama bu ziyaretten sonra hepimizin gördüðü, kan dökmenin artmasý oldu. Türk sabrýnýn giderek tüke niyor olmasý bizim için sürpriz deðil. Bu, bizim þu anda durduðumuz pozisyonla tamamen tutarlý.” Nuland, “Türk askerinin sivilleri korumak için Suriye’ye yönelik askeri müdahale yapmasý halinde, bunu destekleyip desteklemediklerine” yönelik soru üzerine, bu tür bir konuda kararý Türkiye’nin kendisinin vereceðini, ancak kendi bilgisi dahilinde böyle bir tartýþma konusunun da bulunmadýðýný ve hipotetik konulara girmek istemediðini söyledi. Washington / aa ABD Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Victoria Nuland

Yemen’deki çatýþmada 23 kiþi öldü YEMEN'DE þiddet durmuyor. Ülkenin kuzeydoðu kesiminde aþiret üyeleriyle askerler arasýnda çýkan çatýþmalarda 23 aþiret üyesinin öldüðü bildirildi. Ýsmini açýklamak istemeyen bir aþiret kaynaðý, gece yarýsý Arhab bölgesinde çýkan çatýþmalarda 23 aþiret üyesinin öldürüldüðünü belirtti. Can kaybý sayýsý diðer aþiret kaynaklarý tarafýndan da doðrulandý. Sana / aa


8

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

“Amerikan Ýmparatorluðu” çöküyor mu? 21. YÜZYILA girildiðinde ABD, dünyanýn yegane süper devleti ve iradesi önünde durulamaz bir güç gibi görünüyordu. Onyýl sonra bugün durum çok farklý. 2008’den bu yana içinde yaþadýðý derin ekonomik kriz, Irak ve Afganistan’dan çekilme arayýþý ve baþka geliþmeler, Amerikan “imparatorluðu”nun ya da dünya hegemonyasýnýn çökmekte olduðuna dair tartýþmayý büyüttü. Bu tartýþmada ileri sürülen temel argümanlarý bu ve gelecek yazýlarda okurlarýmýn dikkatine getirmek istiyorum. ABD’nin “aþýrý emperyal yayýlma” nedeniyle gerileme sürecine girdiðini ilk söyleyen, bundan 13 yýl önce, 1998’de yayýmlanan “The Rise and Fall of Great Powers / Büyük Devletlerin Yükseliþi ve Çöküþü” baþlýklý kitabýyla, ABD’nin Yale Üniversitesi’nin ünlü Ýngiliz asýllý tarihçisi Paul Kennedy olmuþtu. Kennedy, iki yýl önce yayýmlanan, “American power is on the wane / Amerikan gücü zayýflýyor” baþlýklý makalesinde de, 2008’de patlak veren krizin en çok ABD’ye darbe vuracaðýný yazdý. Bunun birinci temel nedeni olarak Amerikan ekonomisindeki kronik bütçe ve ticaret açýklarýna; ikinci temel neden olarak da askeri yayýlma ve harcamalarýna iþaret ediyor ve þöyle diyordu: “Öteki büyük devletlerle karþýlaþtýrýldýðýnda bu ülkenin demografik alanda, yüzölçümü - nüfus orantýsýnda, ham madde kaynaklarýnda, araþtýrma üniversiteleri ve laboratuvarlarýnda, esnek iþgücünde vesaire büyük üstünlükleri var. Ancak bu üstünlükler, Washington’da on yýla yaklaþan bir süredir devam eden sorumsuzluklarýn, Wall Street ile uzantýlarýndaki azgýn açgözlülüðün ve ölçüsüz denizaþýrý askeri maceralarýn gölgesinde kalmýþ bulunuyor.” (Wall Street Journal, 4 Ocak 2009). Amerikan imparatorluðunun çökmekte olduðunu söyleyenlerin bir diðeri, ABD’nin Harvard Üniversitesi’nin ünlü tarih profesörü Neill Ferguson. “The Rise and Fall of the American Empire / American Ýmparatorluðu’nun Yükseliþi ve Çöküþü” baþlýklý kitabý 2004’te yayýmlanan Ferguson’a göre, bütün karmaþýk sistemler aniden ve felaketli bir þekilde iþlemez hale gelir. “Büyük devletler ve imparatorluklar, karmaþýk sistemlerdir... Bu sistemler bir süre istikrarlý bir þekilde iþler, dengede görünürler, fakat gerçekte sürekli olarak uyum saðlama çabasýnda-

dýr. Ne var ki, bir an gelir ‘kritik eþiðe’ ulaþýrlar. Küçük bir tetikleyici dengeden krize geçiþi ateþleyebilir; tek bir kum taneciði koca bir kum yýðýnýnýn devrilmesine ya da Amazon’da kanat çýrpan bir kelebek Ýngiltere’nin güneydoðusunda fýrtýnaya neden olabilir.” Ferguson’a göre, imparatorluklarýn çoðunun çöküþ nedeni, mali krizlerle; yani gelir ve giderler arasýndaki büyük dengesizlikler ve kamu borcunun finanse edilememesiyle ilgilidir. ABD’nin 2009’daki açýðý, 60 yýldýr görülmeyen 1,4 trilyon dolar ve GSMH’nýn yüzde 11,2’sine ulaþmýþ durumda. Kamu borcunun 2008’de 5,8 trilyon dolardan 2019’da 14,4 trilyona yükseleceði hesaplanýyor. Bugün için dünya ABD’nin krizi aþabileceðini, durumu idare edebileceðini varsayýyor. Ne var ki bir gün rastgele kötü bir haber - örneðin bir mali kuruluþun ABD’nin kredi notunu düþürmesi - sistemin sürdürülebilirliðine olan

‘‘

Norveçli barýþ araþtýrmalarý kurucusu Johan Galtun: “Amerikan Ýmparatorluðu” en geç 2020 yýlýnda çöker.

MEDYA POLÝTÝK

ABD’YÝ ANCAK SAVAÞ MI KURTARIR? 1941 yýlýnda savaþ taraftarý Tojo hükümetinin baskýsýyla Pearl Harbour saldýrýsýný planlayýp uygulayan ve böylece Dünya Savaþýna ABD' yi de çeken, Japon Birleþik Filolar Komutaný Oramiral Yamamoto, o güne dek dünya askerlik tarihinin en büyük taktik saldýrýsýný baþarýyla gerçekleþtirmenin coþkusunu yaþayan komutanlarýndan ayrýlarak kamarasýna çekilmiþ ve yaverine þu tarihi sözleri söylemiþti: "Biz bugün bir zafer kazanmadýk; sadece uyuyan bir devi uyandýrýp kýzdýrdýk." Askeri kimliðinin yanýnda Harvard Üniversitesinde 3 yýl eðitim almýþ olan ve 2 kez Washington Askeri Ateþeliði yapmýþ olan Yamamoto, muharebeleri askerlerin, savaþlarý ise ekonomilerin kazandýðýný çok iyi biliyordu. Yamamoto' nun yakýndan tanýdýðý için korktuðu o devin 1941 yýlý sonundaki üretim kapasitesi, tüm Eksen (Almanya-Japonya-Ýtalya-Macaristan-Romanya-Bulgaristan) ülkelerinin kapasitesinin 7 misliydi. Nitekim, savaþa katýlmasýnýn 1. yýldönümünde (1942) ABD Endüstrisi uçak üretimini 1939 yýlýna göre 17 kat ve gemi üretimini de 11 kat artýrmayý baþarmýþtý ki bu rakamlar 1940 yýlýnda sýrasýyla 2.5 ve 1.5 idi. Savaþ öncesi, 1940 yýlýnda ABD toplam iþgücünün yüzde 14.6' sý iþsiz iken, savaþa girildiðinde bu oran her yýl düþerek sýrasýyla: 9.9, 4.7, 1.9, ve 1944' de %1.2 ye inmiþtir. 1939 yýlýnda 92.2 milyar dolar olan GSMH, 1944 yýlýnda 220 milyar dolara çýkarak 5 yýlda %138 artýþ göstermiþtir. Kamu harcamalarý ve yatýrýmlarý ayný dönemde 14.8 milyar dolardan 105.3 milyar dolara fýrlamýþtýr. Dünya Savaþý içindeki bu 5 yýlda Ekonomiye pompalanan müthiþ parasal kaynak ve iþgücünün üretime katýlmasý ile ABD, savaþ sonrasýnýn yýkýlan ülkeleri arasýndan en zengin, en zinde ve en güçlü ülke olarak sýyrýlmýþtýr. Savaþ sonrasý, hem kendi iç nüfusundaki artýþtan (Baby Boom) kaynaklanan, hem de üretimleri çökmüþ ülkelerin yeniden inþaasý için baþlatýlan Marshall Planý

‘‘

ABD eski Hazine Müsteþarýnýn “Bizi ancak savaþ kurtarýr” ifadesini ciddîye almak gerekir.

sayesinde ABD endüstrisi dev adýmlarla büyümeye devam etmiþ; biryandan da ARGE araþtýrmalarý ve Uzay Sanayii için yapýlan çalýþmalarda bilimsel liderliði de ele geçirmiþtir. Savaþ sonrasýnda ise bu baþarýlý olmuþ stratejiyi devam ettirebilmek için Senatör McCarthy sayesinde Komünizmi düþman olarak pompalamýþ; Sovyetler ve Çin' den düþman yaratmýþ ve Soðuk Savaþ' ý sürdürmüþtür. Kendi Silah ve Uzay Sanayii liberalizmin ve özel sektörün verimliliðinden; dolarýn senyoraj üstünlüðünden istifade ederken, Sovyetler' in hantal ve verimsiz merkezi planlamasý yüzünden rakiplerinin milli servetlerini tüketmelerini ve ekonomik büyümelerini kýsýtlamayý becermiþtir. Tabii, araya bir Kore Savaþý, bir de Vietnam savaþý sýkýþtýrmayý da baþarmýþtýr. Sovyetler Birliði uzay ve silahlanma yarýþýnda, "dalaðýný patlatýp" daðýlýnca; ABD kýsa bir dönem "düþmansýzlýk bunalýmýna" düþmüþ ve bocalamýþ, bu ara dönemi Afganistan ve Orta Doðuda yarattýðý düþmanlarla zenginleþtirerek gemisini yürütmüþtür. Tarih 11 Eylül 2001'i gösterdiðinde Ýkiz Kuleler saldýrýsý can suyu gibi yetiþmez mi!? Ýþte yeni bir düþman; gelsin yeni Mega Savunma Bütçeleri.... Bu tarihi gerçekler ýþýðýnda, ABD eski Hazine Müsteþarý (1981 -82) Craig Roberts' in, 1 Aðustos 2011 tarihinde yayýnlanan yazýsý ,"Bizi Ancak Savaþ Kurtarýr" ifadesini

güveni yýkabilir. Bugün içinden geçilmekte olan krizin bir sonraki aþamasý, Obama yönetiminin aldýðý önlemlere güvenin çökmesi olabilir. “Ýmparatorluklarýn davranýþý da bütün karmaþýk sistemler gibidir. Bilinmeyen bir süreyle dengede gibi görünürler. Ve sonra, aniden, çökerler.” (Foreign Affairs, March - April 2010.) Geçen yazýmda 1980’de Sovyet Ýmparatorluðu’nun on yýl içinde daðýlacaðýný öngören Norveçli barýþ araþtýrmalarý kurucusu Johan Galtung’un da 2000’den bu yana “Amerikan Ýmparatorluðu”nun, en geç 2020 yýlýnda çökmesini öngördüðüne ve bunun için saydýðý nedenlere deðinmiþtim. “The Fall of the US Empire / Amerikan Ýmparatorluðu’nun Çöküþü” baþlýklý kitabý 2009’da yayýmlanan Galtung’u, diðerlerinden ayýran taraf, kriz sonunda ABD’de demokrasinin yýkýlýp, yerini faþizmin alabileceðini söylemesi. Þahin Alpay Zaman, 16.8.2011

T. C. KARABÜK 1. ÝCRA DAÝRESÝ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No: 2010-950 Bir borçtan dolayý ipotekli olup satýlmasýna karar verilen taþýnmazýn cinsi, niteliði, kýymeti, adedi, önemli özellikleri : Satýlmasýna karar verilen taþýnmaz, Karabük Merkez Bayýr Mahalle 24 cilt 2343 sayfa no. 219 ada 29 parselde kayýtlý 6 katlý Kargir Apartmanýn 5. kat 10 nolu baðýmsýz bölüm sayýlý taþýnmazdýr. Adresi Bayýr Mahalle Gazipaþa caddesi Güneþ Apartmaný kat 6 KARABÜK tür. Taþýnmazýn bulunduðu bölgede altyapý ve belediye hizmetleri tam olarak saðlanmýþtýr. Þehrin ticaret hayatýnýn yoðun olduðu bölgede yer almaktadýr. Betonarma karkas olarak yapýlmýþ bina 6 katlýdýr. Her katta iki adet iþyeri bulunmaktadýr. Bitiþik nizam olup kuzey güney cephelidir. Binada herhangi bir merkezi ýsýtma sistemi ve asansör bulunmamaktadýr. Daire iþyeri vasýflý olup 3 oda, banyo, tuvalet ve mutfaktan müteþekkildir. Anayola bakan 1 adet olmak üzere toplam 3 cephesi bulunmaktadýr. Kapý ve pencere doðramalarý ahþap olup bunlarýn bir kýsmý kullanýlamaz durumdadýr. Pencere camlarýnýn bir kýsmý kýrýktýr. Giriþ kapýsý çelik kapýdýr. Zemin kaplamalarý banyo ve tuvalet hariç limant kaplama olup yýpranmýþ durumdadýr. Duvarlarý sýva üzeri plastik su bazlý boya ile boyanmýþ ancak yeniden boya gereksinimi bulunmaktadýr. Taþýnmaz metruk halde bulunmaktadýr. Daire 3. sýnýf B grubu yapý sýnýfýna girmektedir. MUHAMMEN BEDELÝ : 60.000,00 TL KDV ORANI : %18 Satýþ þartlarý: 1- Satýþ. 26.09.2011 günü saat 14:30 dan 14:40'a kadar Karabük Adliyesi Giriþ kat asansör yaný satýþ odasýnda; açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartiyle 06.10.2011 günü ayný saatler arasýnda ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu arttýrmada da tahmin edilen kýymetin % 40'ýný ve rüçhanlý alacaklýlarýn alacaðýný ve satýþ giderlerini geçmesi þartýyla en çok artýrana ihale olunur. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen deðerin % 20'si oranýnda pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzýmdýr. Satýþ peþin para iledir, alýcý istediðinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tapu harcýnýn 1/2 si, KDV, Ýhale Damga vergisi, tahliye harç ve giderleri alýcýya ait olup, tellaliye, tapu harcýnýn 1/2'si ve birikmiþ vergiler satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr; aksi takdirde haklarý tapu sicil ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Satýþ bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse Ýcra ve Ýflas Kanununun 133'üncü maddesi gereðince ihale feshedilir. Ýki ihale arasýndaki farktan ve % 10 faizden alýcý ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþý iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin Karabük 1.Ýcra Müdürlüðü 2010-950 sayýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. (ÝÝKm.126) 05.08.2011 (*) Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. www.bik.gov.tr B: 52640

Y

T. C. ERZÝNCAN 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No: 2006/3251 Örnek No:27 1- Tapu Kaydý : ERZÝNCAN MERKEZ YUNUSEMRE MH. KÖY ALTI MEVKÝÝ 1643 ADA 2 PARSEL B/2 BLK. 5 NOLU BAÐIMSIZ BÖLÜM. Hali Hazýr Durumu : 690 m2 lik arsada 1/6 arsa payýna sahip mesken, soba ýsýtmalý bahçeli kargir apartmanda yer almaktadýr. 96,25 m2 lik daire salon-salomaç, 2 oda, mutfak ,banyo ve WC si mevcuttur. Tabaný laminat parke kaplamalý, altyapýsý tamdýr. Ýmar Durumu : Erzincan Belediye uygulamalý imar ve mücavir alan sýnýrlarý içinde kalmaktadýr Muhammen Bedeli : 59.788,00 TL Satýþ Saati : 14:00 - 14:10 Arasý Satýþ Þartlarý : 1- Satýþ 23.09.2011 günü yukarýda belirtilen saatler arasýnda Adliye arkasý Otoparký Merkez /ERZÝNCAN adresinde açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ ve paylaþtýrma giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedele alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartiyle 03.10.2011 günü Adliye arkasý Otoparký Merkez /ERZÝNCAN adresinde yukarýda belirtilen saatler arasýnda ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da rüçhanlý alacaklýlarýn alacaðýný ve satýþ giderlerini geçmesi þartýyla en çok artýrana ihale olunur. Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle fazla bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetin % 20'si nispetinde Türk Lirasý peþin para veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir. Alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alým harcý, damga vergisi ile K.D.V. alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler ve tellaliye ücreti satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu taþýnmaz üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile on beþ gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþtýrmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin/ yukarýda yazýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 04.08.2011 Ýþ bu ilan tebligat yapýlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (*)Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleride dahildir. (ÝÝK m.126) www.bik.gov.tr B: 52649

çok ciddiye almak gerekir. Hem de Roberts' in bildiðimiz NeoCon Þahinlerden olmadýðýný, bir Ýsrail karþýtý olduðunu öðrendiðimizde, endiþelerimiz daha da artar. ABD hükümetleri, "Politikanýn Çözemediðini Savaþ Çözer" düsturunu, denenmiþ ve baþanrýlý olmuþ her düstur gibi dünyanýn dört bir köþesinde, Kore Savaþýndan beri uygulamaya devam ederken; Roberts' in açýk yüreklilikle vurguladýðý, ABD'nin Libya'daki ayaklanmayý CIA aracýlýðýyla baþlatýp desteklediði; bunun arkasýndaki nedenin Çin' in Doðu Libya'da elde ettiði Petrol imtiyazlarýnýn akim kalmasýný saðlamak olduðudur. Roberts'a göre, Suriye ayaklanmasýný da ABD baþlatmýþtýr. Bunun arkasýndaki amaç, hem Sovyetler'den kalma Tartus Askeri Üssünün Rus denetiminden alýnýp ABD kontroluna geçmesini temin etmek, hem de OrtaDoðu'da yeni karmaþalar yaratmaktýr. Ayrýca, Suriye ile bir diðer düþman olan Ýran' ýn yakýn dostluklarý da bilinmektedir. Keza, Çin' in Angola ve Nijerya'da elde ettiði petrol imtiyazlarýný bloke etmek amacýyla 2008 yýlý sonunda, dünyayý paylaþan mevcut 6 Komuta Bölgesinin yanýna 7. olarak "US Africa Command " ý tesis etmiþtir. Krizler yaratarak dünyayý kontrolunda tutan ABD gibi bir ülkenin dünyadaki herhangi bir geliþmeden gerçekten endiþelenmesi söz konusu olabilir mi? Evet; günümüzde endiþe duyulacak bir kaç ciddi rakip var. Gerçek þu ki, ABD' nin boþ kaleye goller attýðý dönemler artýk sona erdi. Artýk sahalarda güçlü oyuncular, saðlam defanslar ve delici hücum oyuncularý var. Çin öylesine hýzla büyüyor ki, 2-3 sene içinde dünyanýn en büyük ekonomisi olarak ABD' yi geride býrakacak. Hindistan da hemen sýrada... Bugün tüm dünyada tüketilen çimentonun yüzde 56' sýný Çin tüketti. Tüketilen çeliðin % 48'ini de Çin tüketti. Sadece tüketmiyor; üretiyor da. ABD'nin elinde kalan son koz, Dolarýn rezerv para olmasý, mübadele özelliði ve senyoraj hakký artýk sorgulanýr olmuþtur. Sorgulamayý biraz ileri götüren ve Kasým 2000' den itibaren - iþgale kadar 3 yýl boyunca- petrol ihracatýný Euro karþýlýðý yapan Irak' ýn baþýna neler geldiðini dünya alem gördü. Irak'ýn açtýðý yoldan gitmeyi planlayan Ýran' ýn baþýna ne çoraplar örülmeye çalýþýldýðýný da izliyoruz. Gerçekçi olmak gerekirse, petrol ihracatçýsý ülkeler (OPEC), petrol satýþlarýnda artýk dolar deðil Euro kullanmaya baþlarsa, ABD' nin dünyayý kontrol etmek için kullandýðý elindeki en güçlü silah olan dolarýn tüm hâkimiyeti de bir anda buharlaþacaktýr. ABD' nin en büyük rakibi Çin' in elinde 3 trilyon dolardan fazla rezerv var. Çin bu parayý kullanarak ABD' ye zarar verir mi? Bu bir Akrep-Kurbaða hikayesine dönüþür mü? Sanmýyorum. Ama Çin, dolarýn hakimiyetini sonlandýrmak için düðmeye bastý. Yeni bir para birimi yaratmak için BRIC teki ortaklarýyla ve Ýran ile görüþmeler sürdürüyor. Bu arada da yeni rezervlerinde ve yatýrýmlarýnda artýk dolara sadece yüzde 25 oranýnda yer veriyor. Dolarýn gücünü zayýflatacak en ciddi darbe, "Petro Dolar" a, yani petrol alým-satým kontratlarýnda sadece dolarýn kullanýlýr olmasýna son verecek bir rakip para birimi çýkmasý, ABD hükümranlýðý için "Sonun Baþlangýcý" olacaktýr. Ender Özbek, Taraf, 16.8.2011

T. C. CÝDE ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No:2009/134 TAL. Örnek No:27 1- TAPU KAYDI : Kastamonu ili, Cide ilçesi ,Baðyurdu Köyü, Yündaðý Mevkiinde kayýtlý 104 ada, 1 parselde kayýtlý 2.543,38 m2 tarla ÖZELLÝKLER : Satýþa konu parsel Baðyurdu köy sýnýrlarýnda olup yol kenarýnda yer almaktadýr. Tarla vasfýnda bulunan taþýnmaz %20-30 meyilinde killi, týnlý toprak yapýsýnda 5. sýnýf arazi olup, tarýma elveriþli tarla arazisi özelliðindedir. 2.543,38 m2 alaný bulunan taþýnmaz üzerinde herhangi bir ekili, dikili ürün mevcut deðildir. Ardýç, akça, kesme , defne ve kendiliðinden yetiþmiþ 5 cm kuturunda 5 yaþlarýnda meþe fidanlarý mevcuttur. Çalýlýk ve fundalýklarla kaplýdýr. Ekonomik deðere haiz herhangi bir aðaç ve ürün yoktur. Üzerindeki aðaçlarýn ve çalýlarýn herhangi bir ekonomik deðeri yoktur. Söz konusu taþýnmaz ilçe merkezine yakýn olma özelliklerine sahiptir. SATIÞ GÜNÜ : Birinci Satýþ Günü : 14.10.2011 Ýkinci Satýþ Günü : 24.10.2011 SATIÞ SAATÝ : 14:00-14:10 Arasý MUHAMMEN BEDELÝ : 76.301,40TL Satýþ Þartlarý 1- Satýþ 14.10.2011 günü yukarýda belirtilen saatler arasýnda HÜKÜMET KONAÐI ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ KALEMÝ CÝDE/KASTAMONU açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ ve paylaþtýrma giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedele alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartýyla 24.10.2011 günü ayný yer ve saatler arasýnda ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da rüçhanlý alacaklýlarýn alacaklarý toplamýný, satýþ ve paylaþtýrma giderlerini geçmesi ve, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý lazýmdýr. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen deðerin % 20'si nispetinde nakdi teminat veya bu miktar kadar , milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir. Alýcý istediðinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, Ýhale pulu, KDV Kanununun 28. maddesinin verdiði yetkiye istinaden yayýmlanan 30.12.2007 tarih ve 2007/13033 sayýlý kararnameye ekli 1 sayýlý listenin 11. sýrasý uyarýnca net alaný 150 m2 ye kadar konut teslimleri %1, 150 m2'yi aþan konut teslimleri ile tarla / arsa niteliðindeki taþýnmazlarýnda %18 KDV, Alýcý adýna tahakkuk eden tapu harcý ve teslim masrafý alýcýya aittir. Taþýnmazýn aynýndan doðan vergiler ile satýcý adýna tahakkuk eden tapu harcý satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu taþýnmaz üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile on beþ gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþtýrmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Satýþ bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse Ýcra Ýflas Kanununun 133'üncü maddesi gereðince ihale feshedilir. Ýki ihale arasýndaki farktan ve % 10 faizden alýcý ve kefilleri mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Ýþ bu ilan tebligat yapýlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 03.08.2011 (ÝÝK) (*)ÝlgiIiIer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. www.bik.gov.tr B: 52635


MAKALE

Y

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

9

Þeâir-i Ýslâmiye ve teravih namazý irin en cüz’îsi (sünnet kabilinden bir meselesi) en büyük bir mesele hükmünde nazar-ý ehemmiyettedir. Doðrudan doðruya umum âlem-i Ýslâma taallûk ettiði gibi, Asr-ý Saadet’ten þimdiye kadar bütün eâzým-ý Ýslâmýn baðlandýðý o nuranî zincirleri koparmaya, tahrip ve tahrif etmeye çalýþanlar ve yardým edenler, düþünsünler ki, ne fersadoglu@yeniasya.com.tr kadar dehþetli bir hataya düþüyorlar. Ve zerre miktar þuurlarý varsa titresinler!”1 eravih namazý, “þeair-i Ýslâmiye”nin büyükTeravih namazý ile ilgili tartýþmalar nereden lerinden olan Ramazan orucunun unsurla- çýkýyor? Temel saik nedir? Bu tartýþmaya katýlan rýndandýr, yani o da þeâirdir. Þeair; namaz, ve alevlendirmeye çalýþan kesimi þöyle teþhis etoruç, ezan, baþörtüsü gibi Ýslâmýn hükümleri, a - mek mümkün: lâmetleri, iþaretleri, sembolleri, göstergeleridir. “Lübbü bulmayan, kýþýr ile meþgul olur. HakiBütün Müslümanlarla alâkalý meseleler her- kati tanýmayan, hayâlâta sapar. Sýrat-ý müstakîkesin hissedar olduðu iþlerdir ve bunlara þeâir-i mi göremeyen, ifrat ve tefrite düþer. Muvazene Ýslâmiye denir. siz ve mizansýz olan çok aldanýr, aldatýr.”2 “Þeâirin umuma taallûku cihetiyle, umum on“Acaba bu ferman-ý kat’îye karþý, ulemâü’s-sû’ da hissedardýr. Umumun rýzasý olmazsa, onlara tabirine lâyýk bazý bedbahtlar hangi maslahatý iliþmek, umumun hukukuna tecavüzdür. O þeâ- buluyorlar, hangi fetvâyý veriyorlar ki, lüzumsuz,

T

rasityucel-19@hotmail.com

Somali düþünceleri Seyrettikçe kahroluyorum. Ve bu kampanyaya benim de bir katkým oldu. Açlýktan “bir deri bir kemik“ kalan yavrular… Ýnsanýn içi sýzlýyor. Ve ülkemiz ve özellikle bu manzaraya dünya seyirci kalmadý. Ya sonra? Ýnþâallah bu dramýn bir sonu gelir? Bu manzaralar bana çeþitli çaðrýþýmlar yaptý. Bazýlarý yemeden ölür, bazýlarý ise yiye yiye ölür. Hayat böyledir. Yediði önünde, yemediði arkasýnda nice insanlar vardýr. Ýþte onlar daha dünyada ölmüþlerdir. Yemeyi bir nimet ve þükür kaynaðý olarak bilenler için sözümüz yok. Âfiyetler olsun. Yiyerek kuduranlarý görürüz. Yemek beðenmeyenler, içecek beðenmeyenler…. Hayatýný bir hiç uðruna bozuk para gibi harcayanlar… Bu kitle bence Somali’deki insanlardan daha bahtsýz ve daha bedbahttýrlar. Hiç acýnacak halleri yoktur. Kullandýklarý nimetler irdeleyenler, Yarýsýný yiyip, yarýsýný tabaðýnda býrakanlar, Binlerce ekmeði çöpe dökenler, Kazan kazan yemekleri alalade bir olay gibi çöpe malzeme yapanlar… Bunlar insanlýðýn yüz karasýdýrlar. Özellikle bu haller kurumlarda çok yaþanýr. Tü ke tim top lu mu ol du ðu muz za man, kendimizi tükettiðimizin farkýna bile varamayýz. Her þey artýk olaðan hale gelir. Çay ve diðer içecek bardaklarýný nerede ise yarýda býrakýrýz. Ýktisadýn ve kanaatin ince ayrýntýlarý unutulur. Böyle bir toplum olmaktan korkarýz. Ve yaþadýðýmýz nezih aile ortamlarýnda bunlarý yaþamayýz. Kendimize geliriz. “Ýnsanlýk ölmedi yaaaa” deriz. En küçük bir ekmek kýrýntýsýný bile atmaktan imtina ederiz. Somali ne ki? Bazý insanlarýn þýmarýk halleri onlardan daha periþan. Onlar maddeten ölüyorlar. Fakat bunlar yiyerek çoktan ölmüþler. Bitmiþler. Ýþte Ramazan insanýn bu firavunluk damarýný kýrar. Burun kývýrdýðýmýz nimetlerin deðerini anlarýz. Biz bir de içimizdeki Somalilik hallerimize bir bakalým. Bizleri nereye götürdüðünü çok yakýndan anlarýz. Nefsimizin bizleri ne hale getirdiðini...

VECÝZE Sana düþmanlýk vaziyetini alan mikroptan tâ tâun ve tûfan ve kaht ve zelzeleye kadar bütün eþyanýn dizginleri o Rahîm-i Hakîmin elindedirler. O Hakîm’dir, abes iþ yapmaz; Rahîm’dir, rahîmiyeti çoktur. Sözler, Otuz Ýkinci Söz, s. 1034

zararlý bir surette þeâir-i Ýslâmiyenin bedîhiyâtýna karþý geliyorlar, tebdili kabil görüyorlar? Olsa olsa, muvakkat bir cilve-i mânâdan gelen bir intibah-ý muvakkat, o ulema-i sû’u aldatmýþtýr.”3 Þeâir ve Teravih meselelerini tartýþma konusu yaparak, demogoji ile meseleleri saptýranlara þöyle seslenilebilir: “Bu sözlerinde þeriata adavet ediyorsun. Faraza sadîk olsan, sadîk-ý ahmak olursun. Adüvvü’d-dînden daha muzýrsýn.”4 Þeair-i Ýslamiye hakkýnda bilmemiz gereken diðer hususlardan bazýlarý þöyle: * Þeâir, cemiyete âit bir kulluktur. * Þeâir, sünnet kabilinden de olsa ehemmiyetlidir. * Þeâir-i Ýslâmiyeye karþý fezâ ve fezâdakiler hürmet eder. * Þeâirin ibâdete bakan kýsmý deðiþtirilemez. * Þe â i rin ze de len me siy le, u mû mi vic dan bozulur.

* Þeâirler, yeryüzüne çakýlmýþ çiviler hükmündedir. * Mü’minler, þeâire hizmetle mükelleftir. * Herbir þeâir, bilgili bir hoca gibidir. * Ýs lâ mî þe â i re dar be vu ran lar, so nun da darbe yer. Risâle-i Nur’da þeairin hükmü böyle ortaya konuyor. Çaðýmýz ve ülkemiz “Teravih sünnet idi, deðil idi, yasaklanmalý!” gibi saçma-sapan iddialarla çalkalanmaktadýr. Dinî meseleler, alâmeleinnâs, geliþi-güzel tartýþýlmaz. Samimi ve dürüst alimler, uygun zaman ve zeminlerde müzakere ve mütalaa ederek görüþlerini ortaya koyar. Dipnotlar: 1-Bediüzzaman, Mektubat, s. 385.; 2-Bediüzzaman, Muhakemat, YAN, Temmuz 2006, s. 74. 3-Bediüzzaman, Mektubat, s. 385. 4-Bediüzzaman, Muhakemat, s. 29.

Cemal aðabeyi Bahçecik’ten Cennet bahçelerine uðurladýk

TALÝP ÇÝÇEK talipcicek41@gmail.com

azýmýzýn baþlýðý ilk anda mübalaðalý görülebilir fakat Marmara bölgesinin farklý yerlerinden gelen muhtelif Nur cemaatlerinin aralarýndaki sohbetlerinde ve cenaze namazýna katýlan cemaatin aðabeyimiz hakkýndaki mü’min ve muvahhid olduðuna hüsn-ü þehadetini görenler, onun hizmetleriyle buna liyakat kazanacak bir hayat yaþadýðýný fark edip mübalaða olmadýný anlarlar. Allah’ýn Resûlü Muhammed (asm) “Kabir, mü’min için Cennet bahçelerine açýlan bir kapýdýr” müjdesini vermiþtir. Kýrk iki yýllýk dava arkadaþlýðýmýzda Cemal aðabeyimizle hizmetimizle ilgili yüzlerce tatlý hatýralarýmýz oldu. Kendisini tanýdýðýmýz yýllarda evliydi, Bahçecik’te oturuyordu. O günün ulaþým imkânsýzlýklarý içinde Cumartesi derslerinde kendisini hemen her zaman görürdük. Hafta arasýnda evinde baþlattýðý derslere iþtirak ederdik. Hizmet için çok güzel zemin hazýrlardý. Komþu ve akrabalarýný davet ederdi. Bu derslerde çevresinin Risâle-i Nur’u tanýmasýna vesile olmuþtur. Onun bu baþarýsýnda ihtiyarlýk vaktinde anne babasýna karþý evlâtlýk vazifesini yaparak duâlarýný almasýnýn katkýsýnýn olduðunu düþünüyorum. Babasýnýn vefatýndan sonra birlikte oturduklarý evi dershane olarak tahsis etti. Yüzlerce kýzýmýz bu mekânda yaz okuma programlarýna katýldý. Sonrasýnda tekrar

Y

onarýlarak haftalýk düzenli derslerin yapýldýðý ve yazýn da okuma programlarýnýn devam ettiði bir hizmet merkezi olarak hasenat yazdýrmaya devam etti ve ediyor. Cemaatimizden onun uhuvvet sofrasýndan ister yemek olsun veya bahçesinde yetiþtirdiði meyvelerden nasibini almayan yok gibidir. O ailesi ile birlikte ikram etmekten lezzet alan Ýbrahimî bir haslete sahipti. Cemal aðabey örnek alýnacak bir çok güzel hasletin sahibiydi. Neþriyatýmýza kendisi sahip çýktýðý gibi çevresine de tavsiye ederdi. Bir çok kiþiyi dergi ve gazetemize abone yapmýþtýr. Vefatýna kadar da Gölcük bürosundan yayýnlarýmýzý alýr, daðýtýmýný yapardý. Marmara Depremi sonrasýnda yardýmlarýn daðýtýmýný onun arabasý ile birlikte yapmýþtýk. Hatta 5.2 artçý þokun olduðu gün Yalova’da birlikteydik. Yazarýmýz Ali Ferþadoðlu’nu ziyaret etmiþ, dönmek üzere arabaya binmiþtik. O þoför mahaallinde oturmuþ bekliyordu, birden yerden gürültüler gelmeye ve yer sallanmaya baþladý. O arabanýn içinde “Bu araba niye sallanýyor, acaba þaka mý yapýyorlar?” diye aklýndan geçirmiþ. Sarsýntýyý hissedenler panik içinde koþuþturmaya baþladýklarýnda fark etmiþ deprem olduðunu. Herkes arabalarýna koþup þehirden uzaklaþmaya çalýþýyordu, bir anda trafik týkandý. Radyodan depremin merkezinin Ýzmit olduðunu öðrendik. Cemal aðabey de yakýnlarýný merak etmeye baþladý. Eve dönmek üzere yola çýktýk. Trafik polisleri Gölcük yolundan gitmeye izin vermiyordu. Topçular-Gebze hattý açýktý. Biz Karamürsel’e gideceðimizi söyliyerek geçme imkâný bulduk. Gölcük’e gel-

GÜN GÜN TARÝH

Turhan Celkan

diðimizde yine hasar olmuþ, az da olsa insanlar ölmüþtü. Cemal aðabeyimiz Nur cemaati ile irtibatý seven bir kiþiliðe sahipti. Gittiði yerlerde muhakkak onlarla irtibata geçer, derslere katýlýrdý. Birkaç arkadaþla birlikte Batý Karadeniz gezisi yapmýþtýk, her gün bir hizmet merkezini ziyaret ederek bir hafta birlikte olduk. Gezinin sonunda “Bu geziden aldýðým lezzeti yýllar önceki hac ziyaretinde almýþtým. Güzel bir gezi oldu” diyerek duygularýný dile getirmiþti. Bu gezimizde ilgiç bir de tevafuk yaþamýþtýk. Bartýn’dan Ýnebolu’ya doðru giderken yetmiþli yýllarda Gölcük’te Risâle-i Nur’u tanýyan Nuri kardeþimizi Amasra’da ziyaret etmeyi planlýyorduk ve telefonla kendisine ulaþma gayreti içindeydik. Yolda hem dinlenmek ve Karadeniz’in güzelliði ile ormanýn harika yeþilliðini birlikte tefekkür etmek için tepeye geldiðimizde mola verdik. Nuri kardeþimiz de Bartýn’dan geliyormuþ, bizim geldiðimizden haberi yoktu. Arabamýza yaklaþýp 41 plaka ve üzerinde “Yeni Asya” yazýsýný görünce, “Gölcük’teki kardeþlere selâm göndereyim” diyerek durmuþ, birbirimizi görünce hem o þaþýrdý, hem biz hayret içinde kaldýk ve birlikte bu tevafuku yaþatan Rabbimize þükrettik. Buna benzer bir tevafuku Cemal aðabey ile Denizli’de de yaþamýþtýk. Gideceðimiz adresi ararken arabayý bir yere park ettik, arabadan inerken yanýmýza bir genç geldi “Hoþ geldiniz aðabey” dedi. Ben kendisini tanýmýyordum, Cemal aðabeyi tanýyormuþ ama bizi asýl buluþturan arabamýzdaki “Yeni Asya” yazýsý oldu. Birkaç yýl önce kalp rahatsýzlýðý geçirdi. Ziyaretine gittiðimizde bahçede oturmuþ, Risâle okuyordu. Kendisiyle uzunca sohbet ettik. Günlerini nasýl geçirdiðini sormuþtum. Külliyat’ý düzenli olarak her gün okuyup iman nurlarýndan istifadeye çalýþtýðýný ve bu þekilde tamamýný bitirmek istediðini belirtti. Biz de muaffakiyeti için dua ettik. Son zamanda, yaptýðý hasenata birini daha ilâve etti. Evinin alt tarafýndaki bahçeden iki bin beþ yüz metrekare arsayý hizmetimize verdi. Ýnþâallah buralarda yapýlan Kur’ân hizmetlerinden kabrinde ruhuna nurlar yaðacaktýr. “Derviþin fikri neyse zikri de odur” diye bir deyim vardýr. Cemal aðabeyimizin fikri hep Nur hizmeti olduðu için sekerat vaktinde de zikri “tanýdýk Nur talebeleri, Üstad Bediüzzaman, Risâle-i Nur ve Kelime-i Þehadet” olmuþtur. Kabri nur, mekâný Cennet olsun. Ruhu için duaya vesile olmasý dileði ile...

turhancelkan@hotmail.com

fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info (0 505) 648 52 50

Kefâretler ne anlama geliyor? Abdullah Bey: “Bir þeyin günahlara kefâret olmasý ne demektir? Yani malumdur ki, günahýn cezâsý Cehennemde çekilecektir. O günaha kefâret olacak bir hasene vs. olmasý, onun cezâsýný hafifletir mi? Ortadan mý kaldýrýr?” ünyada bir yandan kendimizi mahþerdeki büyük mahkemeye hazýrlarken, diðer yandan eþsiz bir yargýlama sürecinin içinde yaþadýðýmýzý çoðu zaman bire bir hissederiz. Bu gün bir dostumuza güleriz, yarýn güldüðümüz baþýmýza gelir. Bu gün yaptýðýmýz bir hatânýn bedelini yarýn hatâ cinsinden bir cezâ ile öderiz. Bu gün iþlediðimiz bir günah, yarýn burnumuzdan gelir. Bütün bunlar günahlarýmýza, günah cinsinden birer kefârettir, yani bedeldir. Müslüman ecdadýmýz bu ledünnî mânâlarý sözlerine nakþetmiþler: “Gülme komþuna, gelir baþýna.” “Eden bulur!”, “Etme-bulma dünyâsý!”, “Kiþinin çektiði dili belâsýdýr.”, “Kiþinin kendine ettiðini kimse etmez.”, “Ne ekersen, onu biçersin.”, “Ne doðrarsan aþýna, o çýkar kaþýðýna.”, “Tarlada izi olmayanýn, harmanda yüzü olmaz.” “Aðlatan gülmez.” gibi nice atasözleriyle ecdadýmýz Allah’ýn adâletinin yaþadýðýmýz dünya üzerindeki hâkimiyetini ve gâlibiyetini iþlemiþlerdir. Üstad Bedîüzzaman Hazretleri, Müslümanlarýn baþlarýna neden semâvî tokatlar geldiðine dâir bir soruya verdiði cevapta, bir hukuk kuralýný hatýrlatýr: Büyük hatâlar ve cinâyetler geri býrakýlýr ve hesabý büyük merkezlerde görülür. Küçük cinâyetler ise ivedilikle öne alýnýr ve küçük merkezlerde bir an önce görülür. Küfür ehlinin cinâyetleri büyük olduðundan mahþerdeki büyük mahkemeye býrakýlmakta; îmân edenlerin ise küçük cinâyet ve günahlarý genelde bu dünyada mahkeme edilmektedir.1 Nitekim Kur’ân, “Sana ne kötülük gelirse nefsindendir.”2; “Gündüzün iki yanýnda ve gecenin gündüze yakýn zamanlarýnda namaz kýl. Doðrusu iyilikler kötülükleri giderir.”3; “Ancak tevbe eden, îman eden ve salih amel iþleyenlerin; iþte Allah onlarýn kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah baðýþlar ve merhamet eder.”4 gibi bir çok âyetiyle insanýn baþýna gelen musîbetlerin insanýn kendi hatâsý sonucu geldiðini, musîbetlere sabredenlerin ve tevbe edenlerin kötülüklerinin baðýþlanarak iyiliklere çevrileceðini müjdeler. Þimdi konuyla ilgili Allah Resûlü’nü (asm) dinleyelim: * “Allah kul için önceden mânevî bir makam takdir etmiþtir. Kul eðer ameliyle o makama ulaþamýyorsa, Allah ona bedeni, çoluk çocuðu ve malýyla ilgili bir musîbet verir. Sonra da daha önce takdir ettiði makama ulaþmasý için onu buna karþý sabýrlý kýlar.”5 * “Sýkýntýnýn en þiddetlisine maruz kalanlar peygamberlerdir. Sonra derecelerine göre diðer insanlar gelir. Kiþi dînine baðlýlýðýna göre musîbete maruz kalýr. Dînine baðlýlýðý kuvvetli ise, musîbeti de þiddetli olur. Dînine baðlýlýðý zayýfsa musîbeti de az olur. Musîbet, günahsýz ola rak yeryüzünde dolaþacak bir hâle gelinceye ka dar mü’min kulun yakasýný býrakmaz.”6 * “Mü’min sýkýntýya tabi tutulur. Çünkü bir diken batýþý veya ondan daha küçük bir musîbetle veya bir aðrýyla sýkýntýya düþerse Allah bununla mutlaka onu bir derece yükseltir. Ve aðacýn yapraðýný döktüðü gibi onun günahýný düþürür.”7 * “Musîbetler, yüzlerin karardýðý Kýyâmet Gününde sahibinin yüzünü ak eder.”8 * “Allah bir kuluna hayýr dilerse cezâsýný dünyada verir. Allah bir kuluna þer dilerse günahýna karþýlýk ona cezâ vermez. Tâ ki, kýyâmet günü onu yüklenerek gelsin.”9 Anlaþýlýyor ki: Günahlara kefâret olarak verilen musîbetler, eðer sabýrla karþýlanýrsa günahlarý örterler, affettirirler, düþürürler, iyiliklere ve sevaba çevirirler. Yani kiþiyi günah kirlerinden arýndýrýrlar. Günah kirlerinden arýnan kiþi ise Allah’ýn izniyle günahsýz olarak dirilir, mahþere günahsýz olarak gider, Allah’ýn huzuruna günahsýz olarak çýkar ve neticede Cehenneme deðil, Cennete gider. Demek, Cehennem her günahkâr için zorunlu bir uðrak yeri deðildir. Cenâb-ý Allah, günahlarýna piþmanlýk duyan ve tevbe eden nice sabýrlý kullarýný affetmek, baðýþlamak, musîbetlerle terbiye etmek, arýndýrmak ve olgunlaþtýrmak sûretiyle, rahmetiyle muâmele buyurmuþ ve Cehennem azabýndan kurtarmýþtýr. Günahlarýmýza karþýlýk tevbe ve istiðfar etmeliyiz. Tevbe ve istiðfar, Cehenneme giden yolda en büyük engeldir. Cenâb-ý Allah’tan musîbet istenmez þüphesiz. Fakat o takdir ederse sabretmeli ve Allah’tan hayýr ummalýyýz. Bu durumda her musî bet, Allah’ýn izniyle âhiret hesabýna bize hayýr getirecektir. Böylece hasenâtýmýz artar, günahlarýmýz ise ya hafifler veya tamamen ortadan kalkar. Nitekim Peygamber Efendimiz (asm): “Tevbe eden hiç günah iþlememiþ gibidir.” buyurmakla, istenen “büyük arýnmanýn” tevbeyle mümkün olduðunu müjdelemiþtir.

D

Dipnotlar: 1- Sözler, s. 158, 2- Nisâ Sûresi, 4/79, 3- Hûd Sûresi, 11/114, 4- Furkan Sûresi, 25/70, 5- Câmiü’s-Saðîr, 1/377, 6- Câmiü’s-Saðîr, 1/607, 7- Câmiü’s-Saðîr, 1/1208; Riyâzu’s-Sâlihîn, 38, 8- Câmiü’s-Saðîr, 3/3796, 9- Riyâzu’s-Sâlihîn, 43


10

KÜLTÜR SANAT

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

Y

‘’Girift”e yeniden nefes veriyor sliha87@hotmail.com

Önden giden atlýlar; Cemal Amca’nýn ardýndan u bir veda yazýsý deðil, Cennete yollanan bir mektuptur. Dudaklara yerleþen kývrýmlar, hüznün yanýk tebessümüdür. Cemal Amca’nýn vefat haberinin zihnimde oluþturduðu çaðrýþýmlar, bir müjdenin hayat bulan ispatýdýr:

B

“Önden giden atlýlar Gittiler hep gittiler Aþtýlar kýzgýn çölü Toprak tükendi bir gün Denize ulaþtýlar.”* Kâinatý okumak için çýktýðýmýz tefekkür yolculuklarýnýn ilk duraðý Cemal Amca’larýn Ýzmit/Bahçecik’teki evleriydi. Ýlkokul beþinci sýnýfý bitirdiðim yaz, küçük bir bavula kýrmýzý kitaplarýmý, kýyafetlerimi ve acemiliðimi doldurup düþmüþtük babamla yola. Nevalemde bilinmeyene duyulan korku, kaygý… Derken vardýðýmýz istikamette samimi, ihlâslý ve muhabbetperest iki insan tüm ürkekliðimi, endiþelerimi silip yok ederek karþýlýyor beni. Onlara yaslýyorum ruhumu; Cemal Amca ve eþi Cemile Teyze. On gün boyunca misafir býrakýldýðým bu bahçesi cennet, insanlarý melek olan diyarda hayatý ve kendimizi anlamlandýrma çabamýz yeni bir dünyanýn kapýsýndan içeri alýrken bizi, bambaþka âlemleri keþfediyor, merakla oralarda gezinip duruyoruz. Seneler, usulca ilerlerken çocukluðumun yazlarý Bahçecik’te, iman hakikatlerini öðrenmekle geçiyor. Bir yandan Cemal Amca’nýn, cennetasa bahçesinden bize sunduðu meyveleri temaþa ediyor, Rabbimizin nimetlerini zikir, þükür, fikir öðretisince afiyetle yiyor, âlem-i uhrevide asýllarýný vermesini niyaz ediyorduk. Ev sahibine de duâlar ederek… Çok geçmedi, lise çaðlarýnda kâinatý mütalâa programlarý için baþka þehirlere gitmeye baþladým. Derken üniversite… Artýk Cemal Amca’yý nadiren görüyorduk; hayat bizi deðiþik zamanlarda daha önce de muhabbetimizin olduðu kýzý Nuray Abla ile sýkça karþýlaþtýrýyordu; kâh Bursa’da, kâh Sakarya’da. Cemal Amcayla iletiþimimiz telefonlara kalmýþtý. 2009 yýlýnýn Ramazanýnda, “Bir Sahabenin Günlüðü” neþredildiði vakit gazetede, ilk arayýp, tebrik edenlerden biri Cemal Amca olmuþtu. Daha sonra “Kumbaramdaki Kelimeler” köþesiyle düzenli bir þekilde baþladýðýmýz yazý hayatýmýzda, pek çok Çarþamba arar, o günkü yazýmdan dolayý beni kutlar, Allah razý olsun, diyerek hayýr duâlarýyla mânevî destek verirdi. Hiç aksatmamasý gereken bir görevmiþçesine, titizlikle yerine getirdiði hayýr ve himmetinden huzur, sürur ve esenlik yayýlýrdý ahizenin diðer ucundaki bendenize. Yazýlarýmý menfi düþünceler besleyerek okuyanlara, zehirli yorumlarýyla yýpratmaya çalýþanlara inat, ilaç gibi gelirdi Cemal Amca’nýn sözleri. Son görüþmemiz, yine telefonda olmuþtu, birkaç ay evvel. Kulaðýmda yankýlanan sesine, görüntüsü eþlik ediyor muhayyilemde. Efil efil rüzgârlarýn estiði, masmavi dalgalarýn kýyýya vurduðu bir deniz kenarýnda, Cennetin eþiðinde durmuþ, atýnýn üstünde bizi bekliyor; haydi çok eðleþmeyin, gelin, dercesine. Þimdi, vefatýnýn ardýndan dilime pelesenk ettiðim bir duâm var; her insanýn bir Cemal Amcasý olmalý! Ketum olmuþ bir kalbin, canhýraþ nidasýdýr bu. Ki böylece sahabelerin vasýflarýný ahirzamanda bir niþan gibi taþýyan birini görebilmek nasip olsun bizlere… *Osman Sarý

Aðaç kütüðünden san’at eserine

TEKÝRDAÐ'IN Hayrabolu ilçesinde, çocukluðundan beri cebinden hiç eksik etmediði çakýsýyla kütükleri yontan Kültür ve Turizm Bakanlýðý destekli sanatçý Münir Genç, tabiattan topladýðý aðaç kütüklerini sanat eserine çeviriyor. Münir Genç’in yaptýðý eserler, bir yap boz gibi daðýtýlýp kolaylýkla geri monte edilebiliyor. Küçük yaþlardan beri bu iþi hobi olarak yaptýðýný söyleyen Genç ‘’Evimin köþesinde oluþturduðum küçük atölyede, býçkýda kestirdiðim kütükleri býçak yardýmýyla yontarak biblolar yapýyorum. Küçük çakýmla baþladýðým yontma iþinde, þimdilerde çalýþmalarýmý sergiler hale geldim. At, inek, öküz, köpek figürlerinin yaný sýra bunlarýn arabalarýný ayrýca yayýk ve anahtar lýklar yapýyorum. Yapboz sistemini uyguladýðým biblo larýmýn tamamý en küçük parçalara ayrýlabiliyor ve ye niden montajý yapýlabiliyor’’ dedi. Yaptýðý eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlýðý’nýn yurt içinde açmýþ olduðu fuarlarda sergilendiðini belirten Genç, geçmiþin izlerini dönemler halinde aðaçlara kazýdýðýný, yaptýðý birçok eserini önce evinde teþhir ettiðini belirterek, ‘’Þimdiye kadar 7’nin üzerinde sergi açtým. Günümün çoðunu küçük atölyemde çalýþarak geçirdiðim için za manýn nasýl geçtiðini anlamýyorum. Çevre il ve ilçeler de katýldýðým sergilerle de yaptýklarýmý bu iþi sevenlere gösteriyorum’’ dedi. Tekirdað / cihan

Erguner, 1986 yýlýnda ‘’Ney Metodu’’ kitabýný çýkardýðýný ve bu kitaptan yüzlerce kiþinin yararlandýðýný belirterek, ‘’Her usta mesleðinin sýrrýný vermek istemez, fakat biz kita býný yazdýk ve insanlarýn kullanýmýna sunduk. Ama kitabýn fahiþ fiyatlara satýldýðýný duyunca piyasadan çektim, þu an satýþý yok. Piyasada fiyatý 200 liraya kadar çýkmýþtý, þimdi isteyen olursa özel olarak yolluyorum’’ diye konuþtu. Bu kitaptan birçok kiþinin yararlanýp ney üflemeyi öðrendiðini ifade eden Erguner, þunlarý söyledi: ‘’Mesela Jamaika’dan bir neyzen Ýstanbul’da konsere geldi. Konser verdikten son ra öðrencilerimden biri ‘nereden öðrendiniz’ diye sorunca, ‘Süleyman Hoca’nýn öðrencisiyim’ demiþ. Halbuki ben hiç Jamaika’ya gitmedim. Meðerse kitabýmý almýþ ve onunla çalýþarak ney üflemeyi öðrenmiþ. Berlin’de konsere gittim bir arkadaþ geldi elimi tuttu ve ‘hocam senin sayende ev al dým’ dedi. Ney metodu kitabý ile çalýþýp ney öðrenmiþ ve ders veriyormuþ, hem de saati 100 Avro. Ama benim öðrencilerim ondan çok daha iyi ney üflüyor.’’ Hatay / aa

NEYZEN VE GÝRÝFTZEN DOÇ. DR. SÜLEYMAN ERGUNER, TEK ÖRNEÐÝ AMASYA MÜZESÝ’NDE BULUNAN GELENEKSEL TÜRK SANAT MUSÝKÝSÝ’NÝN ÜFLEMELÝ SAZI GÝRÝFTÝ 15 YILLIK EMEKLE YENÝDEN TASARLAYIP ÜRETTÝ VE ÝLK SOLO ALBÜMÜNÜ YAPTI. TEK örneði Amasya Müzesi’nde bulunan ge leneksel Türk Sanat Musikisi’nin üflemeli sazý ‘’girift’’i 15 yýllýk emekle yeniden tasarlayýp üreten, bununla da kalmayýp bir de solo albüm çýkaran Neyzen ve Giriftzen Doç. Dr. Süleyman Erguner, ‘’Görevim bitmedi. Musikimizin böyle önemli bir çalgýsýnýn kaybolmamasý için çabalarým sürüyor’’ dedi. Türk müziðinin beste ve icra sahasýnda büyük üstatlarýndan Neyzen Süleyman Erguner’in torunu, Neyzen Ulvi Erguner’in oðlu Doç. Dr. Erguner, Türk Musiki tarihine ‘20. yüzyýlýn en büyük ney virtüozu’ diye ge çen de de si Sü ley man Er gu ner’den kalma 80 yýllýk neyi halen kullanmasýnýn yaný sýra, yaklaþýk bir asýrlýk aradan sonra Türk Sanat Musikisi’ne yeniden kazandýrdýðý üflemeli bir çalgý olan girifti de yanýndan ayýrmýyor. Erguner, bir etkinliðe katýlmak üzere geldiði Hatay’da, geleneksel Türk Musikisi’nin en deðerli çalgýlarýndan girift söz konusu olduðunda akla gelen ilk besteci ve üstadýn sürgün nedeniyle 23 yýl Amasya’da yaþayan giriftzen Asým bey olduðunu, 1852 ile 1929 yýllarý arasýnda yaþayan Asým beyden bugüne kadar bu deðerli çalgýnýn adeta unutulduðunu ancak, kendisi tarafýndan 2007’de yeniden gün yüzüne çýkarýldýðýný anýmsattý. Geleneksel Türk Sanat Musikisi nefesli sazlarýndan olan girifti Amasya Müzesi’ndeki örneðine göre yeniden tasarlayarak ürettiðini, bununla da kalmayýp solo albüm yaptýðýný vurgulayan Erguner, bunun için 15 yýlýný harcadýðýný bildirdi. Giriftin çýkardýðý sesin neye benzediðini

KÜLTÜRÜMÜZE SAHÝP ÇIKMAMIZ LAZIM Erguner, musikimizin önemli bir çalgýsý olan, neyden farklýlýklarý bulunan 'Girift'in kaybolmamasý için çabalarýný sürdürüyor. ancak, ondan çok farklý olduðunu belirten ‘NEY’ÝN KÝTABINI YAZDI, Erguner, ‘’Ses deliði ve boðum sayýsýnýn JAMAÝKA’DAN BÝLE NEYZEN ÇIKTI yaný sýra 52 santimetrelik uzunluðu ile de Dünyada ney konusunda söz sahibi olan neyden farklý olan girifti Türk Sanat Musi- Erguner, ayný zamanda Ýstanbul Teknik Üniki si’ne ye ni den ka zan dýr mak la gö re vim versitesi Türk Musikisi Devlet Konservatubit me di. Mu si ki mi zin böy le ö nem li bir varý’nda öðrencilere ders verdiðini, kendisine çal gý sý nýn kay bol mama sý i çin ça ba la rým ait ney atölyesinde de farklý mesleklerden sürüyor’’ diye konuþtu. birçok öðrencisinin olduðunu kaydetti.

DEDESÝNÝN hem hafýz hem de Türk Musikisi’ni iyi bilen biri olduðunu belirten Erguner, dedesinin zamanýn mevlevihanelerinde ye tiþtiðini ve daha önce yurdun birçok yerinde bu mevlevihanelerin bulunduðunu vurguladý. Dünyanýn birçok yerinde konser verdiðini anlatan Erguner, ‘’Batýlýlar ‘sihirli kutu’ dedikleri bu müzik aletinden çýkan sesle adeta büyülendi. Ýnsanlarýn ney sesine hayranlýðý karþýsýnda adeta þok oldum. Meðer, batý bizim kültürümüze hayranken biz onlarýn hayraný olmuþuz’’ dedi.

Server Gazi’nin türbesine düzenleme DENÝZLÝ Belediye Baþkaný Osman Zolan, kenti Türk topraðý haline getiren ünlü Selçuklu komutaný Server Gazi’nin türbesi ve çevresinin yeniden düzenleneceðini söyledi. Belediyenin türbeye ulaþýmý saðlayan yolun bakýmýný üstendiðini belirten Zolan, yapýlmasý planlanan projeyi inceledi. Türbe yolunun ýþýklandýrýlmasý, kaldýrýmlarý ve çevre düzen-

lemesiyle tarihi ve kültürel dokuya uygun hale getirileceðini ifade eden Zolan, türbenin etrafý, çevre düzenlemesiyle Türk büyüðü Server Gazi’ye yakýþýr hale geleceðini söyledi. Baþkan Zolan, ‘’Bugün özgürce yaþýyorsak, bunu geçmiþte canlarý pahasýna kahramanca savaþan büyüklerimize borçluyuz. Server Gazi de bunlardan biridir’’ dedi. Denizli / aa

BULMACA 1

Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)

SOLDAN SAÐA— 1. Uygarlýk.-Temiz. 2. Sonsuza kadar, sürgit.- Karýþýk renkli, çok renkli. 3. Özellikle çay demlemekte kullanýlan, içinde kömür yakacak ocaðý bulunan, elektrikle de çalýþabilen, bakýr, pirinç vb. metallerden yapýlmýþ musluklu kap.- Bir el iþini veya mekanik bir iþi gerçekleþtirmek için özel olarak yapýlmýþ nesne. 4. Ýþaret.-Tavuðun lades kemiðini iki kiþinin birer ucundan tutarak kýrmasýndan sonra birinin bir þeyi “aklýmda” veya “hatýrýmda” demeden ötekinden almasýyla yenik sayýlmasýyla biten oyun.- Anne. 5. Latin alfabesinin on yedinci harfinin adý, okunuþu.- Kolun bilekten parmak uçlarýna kadar olan, tutmaya ve iþ yapmaya yarayan bölümü.- Gam dizisinde “sol” ile “si” arasýndaki ses.- Islandýðý zaman kolayca biçimlendirilebilen yumuþak ve yaðlý toprak. 6. Zamanýn bölünemeyecek kadar kýsa olan parçasý.- Þarap.- Bir uzak doðu araba markasý. 7. Toryum elementinin simgesi.- Paylama.- Mýsýr’ýn trafikteki iþareti. 8. Ýki þeyi birbirinden ayýran uzaklýk, açýklýk, aralýk, boþluk.- Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taþ.- Gelecek. 9. Çaðdaþ.- Erkek kiþi, kadýn karþýtý.- Bir þeyin eksiðini taBÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI mamlamak için 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 ona katýlan parE G E M Ý S Ý N E S A F ça. 10. Þehirler aG A L Ý B ÝÝ Y E T L N A rasý yollarýn iki tarafýnda yayalaE R E A Ý N E A A KA R rýn yürümesine D Ý A E B E L E M E K A E B E D Ý A Ý T Ý R A Z ve taþýtlarýn trafiði aksatmadan N A L R K M K A M E R A durabilmesine Ý N E K M L K T A S A L yarayan çakýl veZ A MA K Ý N Ý S T Y E ya toprak yol.Ý T E L E M E K L E A M 100 m² deðerinde yüzey ölçü biV E K E L E M E K A T E rimi.

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Yapay ve sentetik ham maddeden tek kat çekilmiþ, deðiþik kalýnlýkta iplik.- Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi. 2. Kimyasal yöntemlerle ayrýþtýrýlamayan veya bileþim yoluyla elde edilemeyen madde. 3. Hazýrlanan çayýn renk ve koku bakýmýndan istenilen durumu.- Savaþ. 4. Herkes, elgün, yabancýlar, yârüaðyar.- Koruyan gözetleyen, çoban. 5. Azýk. 6. (Tersi)Bir akarsuyun belli bir noktasýndaki kesitinden saniyede akan su miktarý.- “Ey, hey” anlamlarýnda bir seslenme sözü.- Beyaz. 7. Yöresel.- Oðul, evlat. 8. Bir gýda maddesi.- Kesilmiþ hayvanýn yürek, karaciðer, böbrek, iþkembe, beyin, vb. iç organlarýyla baþ ve ayaklarý. 9. Ýrityumun simgeleyen harfler. 10. Ýlgi. 11. Açýk, ortada, meydanda, herkesin içinde yapýlan.- Oksijenli asitlerin alkollerle birleþmesinden oluþan sývýlar. 12. Katalizle ilgili, kataliz niteliðinde olan.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

10

Çalýþmalarýn 2014 yýlýnda bitirilmesi hedefleniyor.

Çifte Minareli Medrese’de restorasyon VAKIFLAR Erzurum Bölge Müdürü Kenan Üngan, Tarihi Çifte Minareli Medrese’nin orijinaline uygun olarak restore edileceðini söyledi. Üngan, Vakýflar Ge nel Müdürlüðü tarafýndan hazýrlanan proje kapsamýnda, Tarihi Çifte Minareli Medrese’nin kapsamlý bir þekilde restorasyonunun yapýlmasý için ihaleyi kazanan firmaya yer teslimi yaptýklarýný söyledi. Vakýflar Genel Müdürlüðünce 2008 yýlýnda hazýrlanan onarým projelerinin koruma kurulunca kabul edildiðini hatýrlatan Üngan, Çifte Minareli Medrese’nin kapsamlý bir çalýþmadan geçeceðini belirterek, ‘’Çifte Minareli Medrese orijinaline uygun olarak restore edilecek. Bu süreçte medreseyi teste tabi tutan genel müdürlük, monitoring yöntemiyle medresenin taþýyýcý sisteminin yeraltý hareketlerine karþý duyarlýlýðýný izledi. Malzeme analizleri yapýldý. Medresedeki tüm çiniler tek tek sayýldý, envanteri oluþturuldu’’ dedi. Yapýnýn tarihi ve mimari özelliklerine uygun çalýþmalar yapýlacaðýný vurgulayan Üngan, Çifte Minareli Medrese’nin restorasyon çalýþmalarýnýn 2014 yýlýnda bitirilmesinin hedeflendiðini ifade ederek, medresenin onarým çalýþmasýnýn ardýndan vakýf eserleri müzesi olarak kullanýlacaðýný sözlerine ekledi. Erzurum / aa


EKONOMÝ 15 AÐUSTOS 2011

MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI Cinsi 1 ABD DOLARI

YENÝ SAYIÞTAY YASASI Sayýþtay, bütçe ile kamu kurumlarýna verilen ödeneklerin verimli, etkin ve israftan uzak kullanýlýp kullanýlmadýðýný denetleyip meclise rapor sunacak. Yeni yasa ile geçmiþte denetim dýþý kalan belediye þirketleri, askeri kantinler, orduevleri, sosyal tesisler yeni dönemde denetlenecek. Mutat denetim raporlarý dýþýnda yolsuzluk ve kamusal israf örneklerinin tespit edilerek kamuoyu ile paylaþýlmasý ileri demokrasilerin gereðidir. Vergi verenler ve tüm kamuoyu yeni yasanýn meyvelerini almak istiyor. Sayýþtay’ýn meclise sunacaðý denetim raporlarýný dört gözle bekliyoruz.

1 ÝSVÝÇRE FRANGI 1 ÝSVEÇ KRONU

SATIÞ

2.2214 0.27042

2.2357 0.27323

2.2181 0.27023

2.2391 0.27386

1.7843 6.4120

1.7924 6.4965

1.7777 6.3158

1.7992 6.5939

1.7716 1.8441

1.7619 1.8237

1.7743 1.8552

1 KANADA DOLARI

0.33850 2.5219

0.34017 2.5341

0.33826 2.5201

0.34095 2.5379

1 NORVEÇ KRONU

1 EURO

1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ

0.31985 0.47155

0.32201 0.47240

0.31963 0.46801

0.32275 0.47594

1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ

2.8731

2.8881

2.8711

2.8924

100 JAPON YENÝ

2.2909

2.3061

2.2824

2.3149

1 DANÝMARKA KRONU

1 KUVEYT DÝNARI

Tüketicinin güveni Temmuz’da azaldý

TÜKETÝCÝ Güven Endeksi, Temmuz ayýnda bir önceki aya göre yüzde 1,64 oranýnda azaldý. Haziran’da 96,42 olan endeks, Temmuz ayýnda 94,83 deðerine düþtü. Tüketici Güven Endeksi, Haziran ayýnda bir önceki aya göre yüzde 3,84 artmýþtý. Temmuz ayýnda yüzde 1,64 düzeyinde ki düþüþ, bu yýlýn Ocak-Temmuz döneminde kaydedilen en yüksek düþüþ oldu. Bunda, Avrupa ve ABD piyasalarýnda yaþanan geliþmelerin ve bunun Türkiye’ye yansýmalarýnýn etkili olduðu tahmin ediliyor. Tüketici Güven Endeksi’ndeki düþüþ, tüketicilerin gelecek dönem satýn alma gücü, gelecek dönem genel ekonomik durum, gelecek dönem iþ bulma imkânlarý ile mevcut dönemin dayanýklý tüketim malý satýn almak için uygunluðu durumlarýna ait deðerlendirmelerinin kötüleþmesinden kaynaklanýyor. Ankara/aa

DOLAR

EURO

ALTIN

DÜN 1,7810 ÖNCEKÝ GÜN 1,7990

DÜN 2,5620 ÖNCEKÝ GÜN 2,5370

DÜN 101,80 ÖNCEKÝ GÜN 103,40

C. ALTINI DÜN 683,89 ÖNCEKÝ GÜN 693,47

TÜRKÝYE, BENZÝNDEKÝ DOLAYLI VERGÝDE AB ÜLKELERÝ ARASINDA BÝRÝNCÝ SIRADA, MOTORÝNDE ÝSE ÝNGÝLTERE’DEN SONRA ÝKÝNCÝ SIRADA YER ALIYOR. YÜKSEK FÝYAT AKARYAKIT TÜKETÝMÝNÝ AZALTIYOR. TÜRKÝYE, benzindeki dolaylý vergide (KDV ve ÖTV) Avrupa Birliði ülkeleri arasýnda birinci sýrada, motorinde ise Ýngiltere’den sonra ikinci sýrada bulunuyor. Petrol Sanayi Der ne ði (PETDER) ve ri le rin den ya pý lan derlemeye göre, benzinde litre baþýna 1,14 euro vergi alýnan Türkiye AB ülkeleri ara sýnda en yüksek verginin bulunduðu ülke. Benzinde vergi miktarý bakýmýndan Türkiye’yi 0,99 euro ile Yunanistan ve Hollanda, 0,93 euro ile Ýngiltere ve Ýsveç, 0,90 euro ile Almanya ve Finlandiya takip ediyor. Benzindeki vergi yükü litre baþýna, Danimar-

ka’da 0,89 euro, Belçika’da 0,88 euro, Portekiz’de 0,87 euro, Fransa’da 0,86 euro, Ýtalya ve Ýrlanda’da 0,82 euro düzeyinde bulunu yor. Avrupa ülkeleri içerisinde benzindeki vergi yükü en düþük ülke litrede 0,51 euro ile Ku zey Kýb rýs Türk Cum hu ri ye ti. KKTC’yi 0,56 euro vergi düzeyi ile Bulgaris tan, 0,60 euro ile Romanya, 0,61 euro ile de Litvanya takip ediyor.

mo to rin de ki en yük sek do lay lý ver gi nin bulunduðu ülke Ýngiltere. Bu ülkeyi 0,84 e uro ile Türkiye, 0,81 euro ile Ýsveç, 0,71 euro ile Ýrlanda, 0,70 euro ile Yunanistan takip ediyor. Motorinde en düþük verginin bulunduðu ülke ise 0,43 euro ile Lüksemburg. Lüksemburg’u 0,49 euro ile Ýspanya, 0,50 euro ile KKTC, 0,51 euro ile Bulgaristan ve Letonya izledi.

MOTORÝNDE ÝSE ÝKÝNCÝ SIRADAYIZ FÝNANSMAN YÜKÜNÜ ARTIRIYOR Motorindeki vergilere bakýldýðý zaman i Bu arada PETDER’in raporunda, dolaylý se AB ülkeleri arasýnda litrede 0,94 euro ile vergilerin sektör üzerindeki etkisinin oluþan

yüksek fiyat nedeniyle tüketimin azalmasý gibi istenmeyen bir sonucu doðurmasýnýn yaný sýra daðýtýcýlar üzerinde oluþan ve giderek artan bir finansman yükü olduðuna dikkat çekildi. Raporda, Türkiye’de daðýtým sektörünün yüksek olan dolaylý vergileri peþin ö de di ði, bu nun ge ri ö de me si nin i se pompa satýþlarý üzerinden (kredi kartý, taþýt tanýma, taksitlendirme ve vadeli satýþlar gibi nedenlerle) daha uzun bir süreç içerisinde tahsil edildiði, bu nedenle verginin finansman maliyetinin yaný sýra finansman riskini de üzerinde taþýdýðý kaydedildi. Ankara/aa

Balýkçýlar 1 Eylül’de “Vira Bismillah” diyecek Nakliyeciler lojistik merkez için destek istedi ULUSLARARASI Nakliyeciler Derneði (UND) Yönetim Kurulu Baþkaný Ruhi Engin Özmen, ulaþtýrma stratejilerine uygun lojistik merkez/köy yatýrýmlarýnýn desteklenmesi konusunda hükümetten somut adýmlar beklediklerini söyledi. Özmen, dernek tarafýndan WOW Ýstanbul Otel’de verilen iftarda yaptýðý konuþmada, baðýmsýz bir araþtýrma þirketi tarafýndan yapýlan ‘’Türkiye Lojistik Sektörü Araþtýrmasý 2011’’in sonuçlarýna göre, sektörün büyüklüðünün 258 milyar liraya ulaþtýðýný, 2 binin üzerinde firmanýn faaliyet gösterdiði sektörde, lojistik hizmet saðlayýcý þirketlerinin toplam büyüklüðünün de yaklaþýk 20 milyar TL olarak hesaplandýðýný dile getirdi. Araþtýrmada ilginç bir bulgunun da sektördeki altyapý eksikliklerine baðlý verimsizlik olduðunu vurgulayan Özmen, ‘’Türkiye’nin, kendi bölgesinde bir lojistik üs haline gelmesi bütün paydaþlarýn ortak hedefi. Bu hedef doðrultusunda iyi niyetli de olsa plansýz yapýlacak maliyetli yatýrýmlarýn engellenmesi ve ulaþtýrma stratejilerine uygun lojistik merkez/köy yatýrýmlarýnýn desteklenmesi konusunda Hükümetimizden somut adýmlar bekliyoruz’’ dedi. Ýstanbul / Ümit Kýzýltepe

YEMEME AYI Ýnsanlar yemek yerken çok deðerli birisi kapýdan girse, herhalde istisnasýz herkes o önemli kiþinin geldiði yöne doðru pürdikkat bakar, adeta yemekten içmekten kesilirlerdi. On bir ay boyunca yemekte olan insanlýk için Kur’ân ayý gelmiþtir, elbette insanlýk yemekten içmekten kesilecek, onu dinleyecek, ona kulak verecektir. Ýçinde bulunduðumuz Ramazan ayý bu yönüyle yeme içme ayý deðil, tam tersine yemekten içmekten kesilme ayýdýr. Nefsi açýdan arýnma ve israf ekonomisinden uzak durma ayýdýr.

ÝSTANBUL Altýn Borsasý (ÝAB) Baþkan Vekili Osman Saraç, altýn fiyatlarýndaki yükseliþ trendinin bu yýl ve 2012 yýlýnda sürmesinin beklendiðini belirtti. Altýn fiyatlarýnýn son günlerde ardý ardýna rekor seviyelere ulaþmasýnýn, yurt içinde mücevher talebini olumsuz etkilerken, yatýrým talebinin artmasýna yol açtýðýnýn altýný çizen Saraç, altýn fiyatlarýndaki yükseliþ trendinin bu yýl ve 2012’de sürmesinin beklendiðini vurgulayarak, ‘’Bu durum, kuyumculuk sektöründen gelen altýn talebini olumsuz etkileyebilir, ancak yatýrýmcýlarýn altýn talebinin güçlü kalmaya devam etmesi beklenmektedir’’ dedi. Saraç, þöyle konuþtu: “Özellikle son günlerde euro bölgesi borç krizinin yayýlmasý endiþesi ve ABD’nin kredi notunun düþürülmesinden sonra altýn fiyatýnýn peþ peþe re kor seviyelere ulaþmasýnýn ardýnda yatan baþlýca sebep yatýrýmcýlarýn hisse senedi gibi riskli varlýklardan çýkarak güvenli bir liman olarak altýna yönelmesidir. Ýstanbul Altýn Borsasý’nda da son günlerde altýn iþlemleri hacmi günde ortalama 2 tona yükselerek bu yýlki ortalamasýnýn 3 katýna çýktý.’’ Ýstanbul/aa

SERBEST PÝYASA

Akaryakýttaki vergide lideriz

SAYIÞTAY KOMÝSYONU ÝHTÝYACI Batýlý demokrasilerde Sayýþtay raporlarý muhalefetin çoðunlukta olduðu özel komisyonlarda görüþülür. Ülkemizde bu görevi iktidarýn çoðunlukta olduðu Plan Bütçe Komisyonu yerine getirecek. Sayýþtay denetim raporlarýnýn etkinliðinin artýrýlmasý ve bu meyanda kamusal israfýn önüne geçilmesi yeni dönemde Sayýþtay Komisyonunun kurulmasýna baðlý gözüküyor.

ÝAB: Altýn fiyatlarýndaki yükseliþ sürecek

11

B

EFEKTÝF SATIÞ

EFEKTÝF ALIÞ

aþta sayýn baþbakanýmýz olmak üzere devlet büyüklerimiz vatandaþa harcayýn, ama israf etmeyin, israf ekonomisinden uzak durun çaðrýsýnda bulunuyor. Ýsraf ekonomisi devlette bütçe açýðýný büyütüyor. Bireylerin kazancýndan daha fazla harcama yapýlmasýný teþvik ettiðinden aile bütçesinde gedikler açýyor. Ýnsanlarý ise obez yapýyor. Alýn size bir kamusal israf örneði: devletimizin kullandýðý taþýt sayýsý yýllar yýlý artýþ göstermiþ. Batýlý ülkelerle kýyasladýðýmýzda taþýt saltanatýnýn serencamý daha iyi anlaþýlýyor. Kamuya ait taþýt sayýsý; Japonya’da 10, Ýngiltere’de 12, Almanya’da 11, Fransa’da ise 9 bin adet. Türkiye’ye gelince, kamuya ait tam 83.383 taþýt var. Bu sayýya kiralanan araçlar dâhil deðil. Kamusal israfýn çok net göstergelerinden biri olan lojman ve makam aracý saltanatýna önümüzdeki dönemde son verilecek mi? Sorunun cevabýný sayýn baþbakanýmýzdan al mak isterim.

ALIÞ

DÖVÝZ SATIÞ

Kamusal israf

DÖVÝZ SATIÞ

ALIÞ

1.7631 1.8321

1 AVUSTRALYA DOLARI

hakanyeko@hotmail.com

ALIÞ

Cinsi

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

Y

KARADENÝZ’E kýyýsý bulunan Kýrklareli’nin Demirköy ilçesine baðlý Ýðneada beldesinde balýkçýlar, ‘’’Vira Bismillah’’ diyebilmek için umut ve heyecanla 1 Eylül’ü bekliyor. Ýðneada’da balýkçýlar, teknelerine ve aðlarýna bakým yaparak, sezona hazýrlanýyor. Balýkçýlarýn limanda umut ve heyecanla süren hazýrlýklarý tüm hýzýyla devam ediyor. Ýðneada’da 40 yýldýr balýkçýlýk yapan Veysel Saðlam, teknelerde son rötuþlarýn yapýldýðýný ve sezondan çok umutlu olduklarýný söyledi. Karadeniz’de balýk bolluðu yaþandýðýný ifade eden Saðlam, balýk bolluðunun sinyallerini þimdiden aldýklarýný kaydetti. Tekne bakýmlarýnýn yaný sýra aðlarýný da onardýklarýný bildiren Saðlam, geliþen teknolojinin balýkçýlarý tedirgin ettiðini vurguladý. Büyük teknelerin sonar cihazýyla avlandýklarýný anlatan Saðlam, þöyle devam etti: ‘’Büyük tekneler sonar cihazlarý ve büyük aðlarla avlanýyorlar. Bu da bizim gibi küçük balýkçýlarý olumsuz etkiliyor. Büyük tekneler bizleri korkutuyor.” Kýrklareli/aa

Küresel ekonomi yeni bir tehlike bölgesine girdi DÜNYA Bankasý Baþkaný Robert Zoellick, ‘’Küresel ekonominin yeni bir tehlike bölgesine girdiðini’’ söyledi. Zoellick, Avustralya Hazine Bakaný Wayne Swan ile düzenlediði ortak basýn toplantýsýnda, Avrupa’daki borç krizinin ve ABD’de borçlanma tavanýnýn yükseltilmesi konusunda Washington’da yaþanan siyasi çekiþmenin uluslararasý borsalarda hýzlý çöküþlerle sonuçlanan ‘’küresel ekonomide belirsizlik ve endiþe dalgasýna’’ yol açtýðýný belirtti. ‘’Sanýrým birkaç hafta önce yeni bir tehlike bölgesine girdik’’ diyen Zoellick, þu anda bu durumun tüketici ve iþletmelerin güvenini etkileyip etkilemediðini ve hükümetlerin buna nasýl önlem alacaklarýný izlemenin önem kazandýðýný ifade etti. Küresel ekonominin yeni bir tehlike böl ge si ne gir me si yü zün den Avrupa hükümetlerinin, finansal piyasalarda güveni saðlamak için ekonomilerini yeniden yapýlandýr ma ya ih ti ya cý bu lun du ðu nu

kaydeden Zoellick, Avrupa Merkez Bankasýnýn (ECB) geçen hafta Euro Bölgesi ülkelerinden 22 milyar avro deðerinde hazine tahvili almasýnýn mem nu ni yet ve ri ci ol du ðu nu vur gu la dý. ECB’nin çabalarýnýn kýsa vadeli olduðunu ve bölgenin yüksek borç seviyeleri sorununun deðiþmediðini söyleyen Zoellick, borç yükü altýndaki Avrupa ülkelerinin borç sorununda geliþme kay de de me di ði ni ve bazý temel ve ya pý sal so runlarýn üste sin den ge le me di ði ni bil dir di. Can berra/aa

Kazancý, Gediz Daðýtým A.Þ’yi almak için ýsrarlý MMEKA Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Kazancý, elektrik daðýtým ihalelerinde daha önce en yüksek teklifi verdikleri Gediz Daðýtým A.Þ’yi almak için Özelleþtirme Ýdaresi Baþkanlýðýna talepte bulundu. Mehmet Kazancý tarafýndan ÖÝB’ye yazýlan yazýda, Ýzmir ve çevre illeri içeren Gediz bölgesi için yapýlan ihalede þirketlerinin 1 milyar 920 milyon dolar ile en yüksek bedeli teklif ettiði ancak Rekabet Kurulu’nun BEDAÞ, Gediz ve Trakya elektrik þirketlerinin MMEKA ve Aksa þirketlerine devri halinde ‘’hakim durum yaratmasý ve böylece ilgili pazarda rekabetin önemli ölçüde azaltýlmasý sonucunu doðurmasý’’gerekçesiyle devre onay vermediði hatýrlatýldý. Gediz bölgesinde üçüncü sýrada 1 milyar 800 milyon dolar teklif veren firma ile kendi teklifleri arasýnda 120 milyon dolar gibi ciddi bir farkýn olduðuna dikkat çekilen yazýda, ‘’Aksa firmasýnýný Trakya Elektrik ile ilgili sözleþmeyi imzalamamasýndan dolayý Rekabet Kurulunun gerekçeli kararýnýn þartý ortadan kalkmýþ, en yüksek fiyatý veren firmamýz kamu zararý olmamasý için GEDÝZ ile sözleþmeyi imzalamak istiyoruz’’ denildi. Ankara/aa

TMMOB:Sa na yi ye bað lý madencilik politikamýz yok TMMOB Maden Mühendisleri Odasý Ýzmir Þubesi Yönetim Kurulu Baþkaný Muhammet Yýldýz, Türkiye’de ulusal sanayi politikasýna baðlý olarak madencilik politikasý olmadýðýný belirterek, Madencilik Bakanlýðý kurulmasý gerektiðini belirtti. Yýldýz, madencilerin sorunlarýna iliþkin deðerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de ulusal sanayi politikasýna baðlý olarak madencilik politikasý olmadýðýný, bu nedenle madencilikle ilgili çeþitli sorunlar yaþandýðýný kayde den Yýldýz, ‘’Çýkarýlan madenler ihracata yönelik deðil, ülke sanayisine hammadde saðlamaya yönelik deðerlendirilmeli’’ dedi. Yýldýz, ihracata yönelik madencilik politikasýndan vazgeçilmesi gerektiðini dile getirerek, þu bilgileri verdi: ‘’Ýhracata yönelik maden çýkarýlmasýna devam edilmesi durumunda, öyle bir noktaya geliriz ki Türkiye’de maden tükenir. Hiçbir katma deðer saðlamadan baþka ülkelerden maden almak zorunda kalýrsýnýz. Madencilik politikasýnda mutlaka sanayinin ihtiyacý olan stratejik madenleri belirleyip, bunlara yönelik üretimler yapýlmalý. Bunun için MTA’nýn arama özelliðini tekrar iade edip, madencilikle ilgili aramalar yapmasýný saðlamak gerekir.” Ýzmir / aa


12

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

T. C. NEVÞEHÝR 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No: 2011/79 Esas. Örnek No:27 Satýlmasýna karar verilen taþýnmazýn cinsi, niteliði,kýymeti, adedi, önemli özellikleri: 1- Tapu Kaydý : Nevþehir Ýli, Merkez Ýlçesi, Yeni Mahalle, Karataþ Mevkii, 1366 ada, 10 parsel, 1. kat, 2 nolu baðýmsýz bölüm. Özellikleri : Bu taþýnmazýn arsasý Nevþehir imar planý içerisinde, her türlü belediye alt ve üst yapý imkânlarýndan faydalanýr durumda, güney ve doðudan yola cepheli, diðer yönlerden komþu parsellerle çevrili, imar planýna göre bitiþik nizam 3 kat yapýlaþma izinli konut alanýdýr. Bu arsa üzerinde bulunan yýðma kargir taþýyýcý sistemli ev, zemin + 1 normal kattan oluþup her katýnda bir daire bulunmaktadýr. Bu ev ahþap oturtma çatýlý, 3A yapý sýnýflý, % 25 yýpranma oranlýdýr. Bu evin 1. katýnda bulunan 2 nolu baðýmsýz bölümün zemini þap kaplamalý, duvarlarý kireç badanalý, kapýlarý ahþap doðramalý, pencereleri PVC plastik doðramalýdýr. Ýmar Durumu : Nevþehir Belediye imar planý içerisinde, bitiþik nizam 3 kata müsaadeli konut alanýna isabet etmektedir. Satýþ Saati : 15:00- 15:10 Arasý Muhammen Bedeli 81.110,00 TL Satýþ Þartlarý : 1 -Satýþ 23.09.2011 günü yukarýda belirtilen saatler arasýnda Nevþehir 2. Ýcra Müdürlüðü kalemi önü adresinde açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr.Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ ve paylaþtýrma giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedele alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartiyle 03.10.2011 günü ayný yer ve saatler arasýnda ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da rüçhanlý alacaklýlarýn alacaklarý toplamýný, satýþ ve paylaþtýrma giderlerini geçmesi ve artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40 'ýný bulmasý lazýmdýr. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetin % 20'si nispetinde Türk Lirasý peþin para veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir. Alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alým harcý, damga vergisi ile K.D.V. alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu taþýnmaz üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile on beþ gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþtýrmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Satýþ bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse Ýcra Ýflas Kanununun 133'üncü maddesi gereðince ihale feshedilir. Ýki ihale arasýndaki farktan ve % 10 faizden alýcý ve kefilleri mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. Ýþ bu ilan tebligat yapýlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 03.08.2011 (*)Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleride dahildir. (ÝÝKm.126) www.bik.gov.tr B: 52304

T. C. MANAVGAT 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) SAYI: 2010/315 TAL. Örnek No : 27* Bir borçtan dolayý hacizli bulunan aþaðýda önemli özellikleri ile satýþ þartlarý belirtilen taþýnmaz Müdürlüðümüzce açýk arttýrma suretiyle satýlarak paraya çevrilecektir. Tapu Kaydý : Manavgat-Yavrudoðan köyü I 159 parsel sayýlý tarla vasýflý. 2.306 m2 yüzölçümlü taþýnmaz. Özellikleri : Taþýnmaz, köy yerleþim yerinin güney taraflarýnda Yüksekören mevkiinde, yerleþim merkezine 1.0-1.2 km. mesafede. Antalya-Mersin D-400 karayolunun kuzey tarafýnda, bu yol ile Yavrudoðan köyü Peri mahallesine giriþ asfaltý olan eski Antalya Manavgat asfaltý arasýnda kalan ve her iki karayoluna da cephelidir. Parsel çevresinde tarým arazileri ve yerleþim yerleri bulunmaktadýr. Parselin kadastro paftasýnda üç cephesininde yol olarak görünmesine raðmen kuzeyindeki yol mevcut durumda açýk deðildir. Parsel tarým arazisi olarak kullanýlmamakta olup, üzerinde 1 adet prefabrik bina ve 1 adet saç kaplamalý depo binasý ve çevresi mýcýr serili durumdadýr. Parsel 1.sýnýf kuru tarým arazisi niteliðindedir. Üzerinde ekonomik kýymeti olabilecek aðaç ve tarýmsal yapý yoktur. Parsel yüzeyinde biri büro olarak kullanýlan prefabrik ev þeklinde yapý ile diðeri depo olarak kullanýlan saç kaplamalý yapý olmak üzere iki adet taþýnabilir nitelikte bina bulunmaktadýr. Her iki yapýda demir konstrüksiyonlu olarak yapýlmýþ olup heran sökülüp takýlabilir durumdadýr. Büro olarak kullanýlan yapý singil çatýlý, plastik ve ahþap kaplamalý dýþ cephesi boyalý yerden 20-25 cm. yükseklikte, ayaklar üstünde yapýlmýþ olan villa ev tipi bir yapýdýr. Depo olarak kullanýlan bina ise dikilen demir konstrüksiyonlarýn çevresi saçla kaplanmýþ, ön ana yol cephesi ise kepenek þeklinde kapatýlmýþtýr. Her iki binanýn toplam alaný yaklaþýk 100 m2 dir. Ýmar Durumu : Ýmar sahasý dýþýnda tarla vasfýndadýr. Deðeri : 224.480.00.TL Satýþ Saati : 10:00-10:10 Satýþ þartlarý: 1- Satýþ 04.10.2011 günü yukarýda yazýlý saatler arasýnda Manavgat 2.Ýcra Müdürlüðü(327 nolu oda)'nde açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartiyle 14.10.2011 günü ayný yerde ve ayný saatlerde ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da rüçhanlý alacaklýlarýn alacaðýný ve satýþ giderlerini geçmesi þartýyla en çok artýrana ihale olunur. Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle fazla bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen deðerin % 20'si oranýnda pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir, alýcý istediðinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Taþýnmazý satýn alanlar, ihaleye alacaðýna mahsuben iþtirak etmemiþ olmak kaydýyla Ýhalenin feshi talep edilmiþ olsa bile satýþ bedelini derhal veya ÝÝK. 130.maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadýrlar. Katma Deðer Vergisi, Ýhale damga pulu bedeli. tapu alým harcý. tahliye ve teslim masraflarý alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler. tapu satým harcý ve tellaliye satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr: aksi takdirde haklarý tapu sicil ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5- Þartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/315 T AL. sayýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý. ilanýn teblið edilemeyen alakadarlara ilan tarihinden 15 gün sonra teblið edilmiþ sayýlacaðý ilan olunur. 29.07.2011 (ÝÝKm.126) (*) Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. www.bik.gov.tr B: 52736

T. C. DÜZCE 4. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No: 2010/3220 Tal. Örnek No: 25 Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup; Birinci artýrmanýn 08.09.2011 günü Saat 15:10-15:20 Umut Oto Yeddiemin Parký Koçyazý Mah. Yeni Baðlantý Yolu ( Kalýcý Konutlar Üzeri) 3. Parsel 141 Merkez/DÜZCE yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60 'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 13.09.2011 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40 'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden Ýhale Damga Vergisi ile K.D.V'nin ve ayrýca aracýn teslim/tescil masraflarýnýn alýcýya ait olacaðý, diðer giderlerin ihale bedelinden karþýlanacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize buþvurmalarý ilan olunur. 02.08.2011 S.No Bedeli(YTL) Adedi Cinsi 20.000,00 YTL 1 Adet 67 AV 353 plaka sayýlý 2002 model Honda Civic Sedan marka/tipli, gümüþ (gri) renkli otomobil. Araç çalýþýr durumda, anahtar ve ruhsatý mevcut. Toplam : 20.000,00 YTL www.bik.gov.tr B: 52305

ÝLAN

Y

T. C. KÜTAHYA 1. ÝCRA VE ÝFLAS MÜDÜRLÜÐÜ (GAYRÝMENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) DOSYA NO:2009/9259 ESAS. Örnek No:27 Taþýnmaz- Kütahya Ýli, Merkez Ýlçesi, Servi Mahallesi, Gültaþ Ýþhaný No: 34 adresinde kain, Kütahya ili, Merkez ilçesi, Servi Mahallesi, 663 Ada 166 Parselde kayýtlý ikinci kat 94 nolu baðýmsýz bölüm, 90/11010 arsa paylý, 45 m2 kullaným alanýna sahip iþyeridir. Taþýnmazýn pencereleri ve giriþ kapýsý ahþap doðrama olup yerler fayans kaplamadýr, duvarlarý sýva üzeri plastik boyadýr, merkezi ýsýtma sistemiyle ýsýnmakta olup, ulaþým ve alt yapý hizmetlerinden faydalanmaktadýr. Hissesi tamdýr. Takdir edilen deðeri 38.708,00.TL' dir. Satýþ saati 11:20-11:30 arasýndadýr. 1- Birinci satýþ 26.09.2011 günü yukarýda belirtilen saatler arasýnda Kütahya Adliyesi Ek Bina 2. Katta bulunan Kütüphane bitiþiðindeki salonda açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen kýymetin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý mecmuunu ve satýþ masraflarýný geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü baki kalmak suretiyle 06.10.2011 günü ayný yer ve saatlerde ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da bu miktar elde edilememiþse gayrimenkul en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak üzere artýrma ilanýnda gösterilen müddet sonunda en çok artýrana ihale edilecektir. Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40 'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka, paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle fazla bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetin % 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir. Alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Ýhale pulu, tapu harcýnýn 1/2'si ve teslim masraflarý ile KDV alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler, tapu harcýnýn 1/2'si ve tellaliye resmi satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile on beþ gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaklardýr. 4- Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup masrafý verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/9259 Esas sayýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý, iþbu satýþ ilaný, tapuda adresi bulunmayan ve tebligat yapýlamayan ilgililere ilanen tebligat yerine kaim olacaðý ilan olunur. 03.08.2011 www.bik.gov.tr B: 52301

T. C. ALANYA 1. ÝCRA VE ÝFLAS MÜDÜRLÜÐÜ (GAYRÝMENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) DOSYA NO: 2011/4454 Esas. Örnek No: 27 Satýlmasýna karar verilen ipotekli gayrimenkulün cinsi, kýymeti, adedi, evsafý: Antalya- Alanya- Saray Mah. 674 Ada, 6 parselde kayýtlý 1088,48 m2 alanlý betonarme apartman ve arsasý vasýflý taþýnmazdaki binalardan B-Blok 4. katta 12/356 arsa paylý 15 nolu mesken ve 30 numaralý depo eklentisi olup borçlu adýna kayýtlý iken 20/01/2006 tarih 565 yevmiye ile ipotek yapýldýðý, 17/09/2010 tarih 20228 yevmiye nolu iþlem ile ipotekli olarak satýlarak Ü.S.E adýna bu aþamada tam hisse kayýtlýdýr. Tapu kaydý üzerinde HSBC Bank A.Þ. lehine ipotek þerhi bulunmaktadýr. Taþýnmaz Saray Mah. Hasret Sokak, No: 3 adresindedir. Parsel konumda olup üzerinde 1 adet bod.+5 katlý "KIRKPINAR AP. " isimli, blok bulunmaktadýr. Blok beton teras çatýlý, dýþý kaleterasit kaplama, merdiveni ve kirliði mermer kaplama, asansörlü, merdiven asansör kulesi etrafýnda sahanlýksýz döner merdiven olup, her bir normal katýnda 3'er mesken bulunmaktadýr. Söz konusu 15 numaralý mesken B Blok 4. Katýnda (Son kat) yer alýp güney doðu ve batý olmak üzere 3 cephelidir. Mesken giriþ kapýsýnda 15 numara yazýlý olup giriþ kapýsý çelik kapýdýr. Mesken 97 m2 civa rýnda brüt (balkon ve merdiven payý dahil) alanlý 64 m2 civarýnda emsal alanlýdýr. Mesken 2 oda 1 salon ve müþtemilatlarýndan oluþmaktadýr. Salon ile mutfak ayrýdýr. Bodrum katta (tabii zemin kotu altýnda) 30 numaralý depo eklentisi bulunmaktadýr. Bina tahminen 13-14 yýllýk yýpranmalýdýr. Parsel merkezi konumdadýr. Parselde elektrik, su, altyapý, PTT, belediye hizmetleri mevcut olup gürültü ve hava kirliliði yoktur. Parsel çevresindeki parsellerde yapýlaþma tamamlandýðýndan hakim manzara yoktur. Anýlan taþýnmaz arsa payý ve depo eklentisi ile birlikte 76,000,00 TL deðer taþýr. Satýþ Saati : 10:15-10:20 1- 1.Satýþ 23/09/2011 günü yukarýda belirtilen saatler arasýnda Alanya Adalet Sarayý Mezat Salonunda suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen kýymetin % 60'ýný ve satýþ masraflarýný geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü baki kalmak suretiyle 03/10/2011 günü ayný yer ve saatlerde ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da bu miktar elde edilememiþse gayrimenkul en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak üzere artýrma ilanýnda gösterilen müddet sonunda en çok artýrana ihale edilecektir. Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin satýþ masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle fazla bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, taþýnmaz için tahmin edilen kýymetin % 20'si nispetinde 15.200,00 TL nakit veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir. Alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Ýhale pulu, tapu haremin 1/2'si, teslim masrafý ve güncel KDV alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler, tellaliye harcý ve tapu harcýnýn 1/2'si satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile on beþ gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaklardýr. 4- Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup masrafý verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/4454 Esas sayýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý iþbu satýþ ilaný tapuda adresi bulunmayan ve tebligat yapýlamayan ilgililere ilanen tebligat yerine kaim olacaðý ilan olunur. 03/08/2011 www.bik.gov.tr B: 52364

T. C. ADIYAMAN 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ (KAMULAÞTIRMA ÝLANI)) ESAS NO : 2011/356 Esas. KAMULAÞTIRILAN TAÞINMAZIN BULUNDUÐU YER : ADIYAMAN MERKEZ ULUCAMÝ MAH. ADA NO : 265 Ada PARSEL NO : 5 Parsel MALÝKÝN ADI VE SOYADI : 1- ÝSMAÝL HAKKI ERTEKÝN, Ahmet oðlu, 2- MEHMET CELAL ERTEKÝN, Ahmet oðlu, 3- MEHMET DURSUN ERTEKÝN, Ahmet oðlu, 4- KADRÝYE ÖZER, Ahmet kýzý, KAMULAÞTIRMAYI YAPAN ÝDARENÝN ADI : ADIYAMAN BELEDÝYE BAÞKANLIÐI Kamulaþtýrmayý yapan idare, malikleriyle cinsi ve niteliði yukarýda yazýlý taþýnmazýn kamulaþtýrma bedelinin tespiti ve tescili için davacý idare tarafýndan mahkememizin 2011/356 sayýsýnda dava açýlmýþtýr. 4650 sayýlý yasanýn 7. Maddesi ile deðiþik 2942 Sayýlý Kamulaþtýrma Yasasýnýn 10. Maddesinin 4. Bendi uyarýnca 30 30 günlük yasal sürede kamulaþtýrma iþlemine karþý idari yargýda ve maddi hatalara karþý adli yargýda iptal veya düzeltme davasý açmanýz halinde dava açtýðýnýz ve yürütmenin durdurulmasý kararý aldýðýnýzý belgelendirmediðiniz takdirde kamulaþtýrma iþlemi kesinleþecek ve mahkememizce tespit edilecek kamulaþtýrma bedeli üzerinden taþýnmazýn kamulaþtýrma yapan idare adýna tescil edileceði, kamulaþtýrma bedelinin adýnýza T.C. Vakýflar Bankasý Adýyaman Þubesine yatýrýlacaðý, konuya ve taþýnmaz malýn deðerine iliþkin tüm savunma ve delillerinizi iþbu ilan tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize yazýlý olarak bildirmeniz ilan olunur. 22/06/2011 www.bik.gov.tr B: 45488 T. C. PERTEK ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Sayý : 2010/75 Esas. 20/07/2011 Davacý Hüseyin Erten vekili Av. Eda Erdoðan Can tarafýndan mahkememizde açýlan gaiplik davasýnda; Davacý Hüseyin Erten, Kardeþi Hakan Erten'den 2005 yýlýndan bu yana haber alamadýðýndan bahisle gaiplik kararý talep edilmiþ olmakla; Tunceli ili, Pertek ilçesi, Bakýrlý köyü Cilt No: 26 Hane No: 32'de nüfusa kayýtlý Cafer ve Asiye oðlu, 28/07/1980 doðumlu Hakan Erten'in hakkýnda bilgi ve malumatý olanlarýn mahkememizin 2010/75 Esasýnda görülen davanýn 13/09/2011 günü saat 10:30'daki duruþmasýna bizzat katýlmalarý veya mahkemeler aracýlýðýyla bilgi vermeleri, aksi halde gaiplik kararý verilebileceði hususu ilan olunur. www.bik.gov.tr B: 52642

TEBRÝK Deðerli aðabeyimiz Halil Býrtýl 'ýn oðlu Ahmet bey ile Fatma Sibel hanýmefendinin

Ýrem

adýný verdikleri bir kýz çocuðu dünyaya gelmiþtir. Anne ve babayý tebrik eder, küçük yavruya Cenâb-ý Hak'tan saðlýk ve mutluluk dolu, hayýrlý uzun ömürler dileriz.

Afyonkarahisar Yeni Asya Okuyucularý T. C. ORTACA ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No: 2011/143Esas. Örnek No: 27 Satýlmasýna karar verilen taþýnmazýn cinsi, niteliði, kýymeti, adedi, önemli özellikleri : Tapu Kaydý : Muðla Ýli Ortaca Ýçesi Merkez Mah. Köy içi Mevkii 936 ada 7 nolu -T parsel 116,09 m2 arsa üzerinde 5. kat 7 nolu baðýmsýz daire. Özellikleri : 936 ada 7nolu parsel üzerinde 6 katlý betonarme binanýn 5.kat. 7 nolu baðýmsýz bölümüdür. Daire 135.00 m2 alana sahip üç oda bir salon, mutfak, banyo ve tuvaleti vardýr.Evin iç kapýlarý pres, ýsýcamlý plastik doðrama, oda tabanlarý laminat kaplama ýslak hacimleri seramik kaplama, mutfak tezgâhý mermerit, dolaplarý mdf, banyoda duþ. lavobo ve klozet mevcuttur. güneþ enerji sistemi vardýr. Merdivenleri mermer kaplamadýr. asansörü ve sýðýnaðý vardýr. Ýmar Durumu : Ortaca belediyesi 1/1000 ölcekli imar planýnda 6 kat bitiþik nizam ticaret +konut planý içindedir. Satýþ Saati : 10:00 - 10:10 Arasý Muhammen Bedeli 100.000,00 TL Satýþ Þartlarý : 1- Satýþ 23.09.2011 günü yukarýda belirtilen saatler arasýnda Ýcra Müdürlüðü Ortaca Muðla adresinde açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ ve paylaþtýrma giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedele alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartiyle 03.10.2011 günü ayný yer ve saatler arasýnda ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da rüçhanlý alacaklýlarýn alacaklarý toplamýný, satýþ ve paylaþtýrma giderlerini geçmesi ve artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40 'ýný bulmasý lazýmdýr.Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetin % 20'si nispetinde Türk Lirasý peþin para veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir. Alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alým harcý, damga vergisi ile K.D.V. alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu taþýnmaz üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile on beþ gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþtýrmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Satýþ bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse Ýcra Ýflas Kanununun 133'üncü maddesi gereðince ihale feshedilir. Ýki ihale arasýndaki farktan ve temerrüt faizinden alýcý ve kefilleri mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 31.07.2011 Ýþ bu ilan tebligat yapýlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (*)Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleride dahildir. (ÝÝKm.126) www.bik.gov.tr B: 52324

T. C. ELAZIÐ 4. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No : 2011/1054 1- TAPU KAYDI : Elazýð Ýli, Sürsürü Mah. 1122 ada, 14 parsel, C Blok 6. Kat 19 Nolu baðýmsýz bölüm mesken olarak Tapuya Nurhan TEKOCAK adýna tam hisse kayýtlýdýr. ÖZELLÝKLERÝ : Taþýnmaz Elazýð Ýli, Sürsürü Mah. 1122 ada, 14 parsel, C Blok 6.Kat No: 22 D: 19 adresinde bulunmaktadýr. Gayrimenkulün arsa payý miktarý 6721 * 1/72=93,35 m2 dir. Gayrimenkulün yer aldýðý bina imar adasý þehir imar planýnda ayrýk nizam 8 kat yapýlaþmaya izinli konut alanýdýr. Bina 8 katlý, karkas, kaloriferli bir bina olup, yýpranma payý % 15'tir. Apartman dairesi 1 salon, 3 oda, mutfak, banyo ve vvc den ibaret olup, tasdikli projesine göre inþaat alaný 140 m2 dir. Apartman dairesinin giriþ kapýsý çelik, diðer doðramalar ahþap doðramadýr. Islak zemin döþemeleri karo seramik diðer zeminler ahþap parke banyo ve mutfak duvarlarý tavana kadar fayans, banyo jakuzilidir. Bina þehrin yeni yerleþim bölgelirinde yeralmakta olup, tüm belediye hizmetlerinden yararlanmakta ve sosyal tesileri olan bir site içerisinde yer almaktadýr. ÝMAR DURUMU : Þehir imar planýnda arýk nizam 8 kat yapýlaþmaya izinli konut alanýdýr. SATIÞ SAATÝ : 10:30-10:40 ARASI MUHAMMEN BEDELÝ : 120.000,00 -TL Yukarýda özellikleri belirtilen taþýnmazlarýn satýþýna karar verilmiþ olup, satýþ þartlarý aþaðýdaki gibidir. Satýþ Þartlarý : 1- Satýþ 30/09/2011 günü aþaðýda belirtilen saatlerde Elazýð Adalet Sarayý Bodrum-1 Satýþ odasý açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60 'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ ve paylaþtýrma giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartýyla 10/10/2011 günü ayný yer ve saatler arasýnda ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da rüçhanlý alacaklýlarýn alacaklarý toplamýný, satýþ ve paylaþtýrma giderlerini geçmesi ve artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý lazýmdýr. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen deðerin % 20'si oranýnda pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir, alýcý istediðinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Ýhale damga vergisi, tapu alým harcý, KD.V ve taþýnmaz teslim giderleri alýcýya ait olup, Tellaliye, satým harcý ve Birikmiþ vergiler satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarda diðer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile (15) gün içinde Dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Satýþ bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse Ýcra ve Ýflas Kanunun 133. maddesi gereðince ihale feshedilir. Ýki ihale arasýndaki farktan ve % 10 faizden alýcý ve kefilleri mes'ul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için Dairede açýk olup, gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 7- Ýþ bu ilan tapu kaydýnda kayýtlý ancak adresi mevcut olmadan yahut kayýtlý adresine çýkartýlan tebligatlar bila teblið dönen alakadarlara, ÝÝK.127. Maddesi gereðince tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (ÝÝK. M. 126) (*) Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleride dahildir. www.bik.gov.tr B: 52362

T. C. ERZURUM 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ ÝLAN 2011/6120 Esas. ALACAKLI : ÞERAFETTÝN KARATOPRAK; Kimliði ve adresi meçhul BORÇLU : 1 - DURSUN ALÝ ORHAN ; Aydýnlýkevler mah. 2006 sk. 2/2 Yeniþehir/ MERSÝN 2- SAFÝYE ORHAN : Aydýnlýkevler mah. 2006 sk. 2/2 Yeniþehir/MERSÝN VEKÝLÝ : Av. Eser Yusuf YARAR; Eðinlioðlu Ýþhaný Kat: 1 no: 1 Erzincan Takip ve ipotek alacaklýsý Þerafettin KARATOPRAK adýna Ýpotekli maliki Dursun Ali ORHAN (Murteza oðlu 1945 d.lu,) ve Safiye ORHAN ( Cevdet kýzý 1943 d.lu,) olan Erzurum ili, merkez Emirþeyh mah. Tahmýþçý sk. 113 pafta 386 ada 15 parsel sayýlý taþýnmaz üzerindeki ipoteðin terkini takip borçlularý vekili Av. Eser Yusuf YARAR tarafýndan talep edilmiþ olduðundan ÝÝK 'nun 153. mad. Gereði "temin edilmiþ ve vadesi gelmiþ bir alacaðýn borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklýsýnýn gaip ve ikametgâhýnýn meçhul bulunduðunu veya borcu almaktan veya ipoteði çözmekten imtina ettiðini beyan ederse icra dairesi 15 gün içinde daireye gelerek parayý almasýný ve ipoteði çözmesini alacaklýya usulüne göre teblið eder, alacaklý bu müddet içinde gelmediði veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayý almaktan ve ipoteði çözmekten imtina etiði taktirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatýrýrsa tetkik mercii verilen paranýn alacaklý namýna hýfzýna ve ipotek kaydýnýn terkinine karar verir bu karar tapu dairesine teblið edilerek ipotek taþýnmazýn siciline geçirilir gereðince" 15 gün içerisinde icra dairesine gelerek parayý almanýz ve ipoteði çözmeniz ÝÝK'nun 153. madesi gereðince teblið olunur. 09/08/2011 www.bik.gov.tr B: 52776


AÝLE - SAÐLIK

Ebeveyn okumayýnca, çocuklar da okumuyor HACETTEPE ÜNÝVERSÝTESÝ’NDEN PROF. DR. YILMAZ’IN YAPTIÐI BÝR ARAÞTIRMA EBEVEYNLERÝN ÇOCUKLARI ÝÇÝN OKUMA VE KÜTÜPHANE KULLANMA ALIÞKANLIKLARI KONUSUNDA ÝYÝ BÝRER MODEL OLAMADIÐINI ORTAYA KOYDU. HACETTEPE Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yýlmaz’ýn yaptýðý bir araþtýrma, öðrencilerin annelerinin yüzde 49,7’sinin, babalarýnýn ise yüzde 39,5’inin hiç kitap okumadýðýný ortaya koydu. Anne-babalarýn büyük bölümü ne çocuklarýna hediye olarak kitap tercih ediyor ne de çocuðunu kitapçýya götürüyor. Ankara’daki 8 merkez ilçede okuyan ilköðretim 5. sýnýf öðrencilerinin ‘’okuma ve kütüphane kullanma alýþkanlýklarýnda ebeveynlerinin duyarlýlýklarý’’ný araþtýran Prof. Dr. Yýlmaz, bunun için 344 öðrenciye anket çalýþmasý uyguladý. Anket sonuçlarý, ebeveynlerin çocuklarý için okuma ve kütüphane kullanma alýþkanlýklarý konusunda iyi birer model olamadýðýný ortaya koydu. Araþtýrma sonuçlarýna göre, çocuklarýn ebeveynleri çoðunlukla ilk ve ortaöðretim mezunu. Ebeveynlerden annelerin sadece yüzde 14,8’i üniversite mezunu iken bu oran babalarda yüzde 27,6’ya yükseliyor. Anket kapsamýnda yer alan ebeveynlerden annelerin yüzde 76,7’si ev kadýný iken babalarýn yüzde 29,7’si memur, yüzde 28,8’i iþçi olarak çalýþýyor. Öðrencilerinin ebeveynlerinin çoðunluðu 31-40 yaþ grubu ve orta gelir düzeyine sahip kiþilerden oluþuyor. Ankara / aa

HÝÇ KÝTAPÇIYA GÖTÜRMEYEN ANNE-BABALAR ANKET yanýtlarýna göre, öðrencilerin yüzde 71,7’si ya hiç kitap okumuyor ya da ‘’2 ayda bir kitap veya daha az’’ okuyor. Okuma alýþkanlýðýna sahip öðrencilerin oraný ise yüzde 6,8. Öðrencilerin yüzde 70,3’ünün evinde ders kitaplarý dýþýnda bir kitaplýk bulunmuyor. Annelerin yüzde 49,7’sinin, babalarýn yüzde 39,5’inin kitap okumadýðýnýn görüldüðü araþtýrmada, ebeveynlerin üçte ikisinden fazlasýnýn da çocuðuna okul öncesi dönemde kitap okumadýðý ortaya çýktý. Rakamlara göre, anne-babalarýn büyük bölümü ne çocuklarýna hediye olarak kitap tercih ediyor ne de çocuðunu kitapçýya götürüyor. Annelerin yüzde 78,8’i, babalarýn ise yüzde 70,9’u þimdiye kadar çocuðunu hiç kitapçýya götürmemiþ. Ebeveynin, çocuðunun kitap okumasýna tepkisinin ne olduðuna yönelik soruya verilen yanýt ise annelerin yüzde 67,5’i, babalarýn yüzde 59’unun bu konuya tepkisiz kaldýðý yönünde.

ANNELER ÖNCELÝKLE BÝLÝNÇLENDÝRÝLMELÝ PROF. Dr. Yýlmaz, okumayan ve kütüphaneye gitmeyen anne ve babalarýn okuyan ve kütüphane kullanan çocuklara sahip olma olasýlýklarýnýn yüksek olamayacaðýný belirtti. Bir çocuðun okuma ve kütüphane kullanma alýþkanlýklarýný kazanýp geliþtirmesinde birçok bireysel ve toplumsal etkenin rol oynadýðýný belirten Prof. Dr. Yýlmaz, ‘’Özellikle annelerin ilgili konuda öncelikle bilinçlendirilmeleri bu araþtýrmada belirlenen olumsuzluðun giderilmesine ciddi katkýlarda bulunacaktýr’’ diye konuþtu.

Ramazanda fazla çay uykuyu etkiliyor TÜM Uyku Teknisyenleri Derneði (TUTDER) Baþkaný Okay Erözgün, Ramazan ayýnda oruç tutan kiþilerin uyku düzenlerinde bazý deðiþikliklerin ortaya çýktýðýný belirterek, ‘’Ýftar saatinden sonra uyarýcý özeliði olan çay, kahve ve sigara tüketiminde aþýrýya kaçýlmamasý, bitki çaylarýnýn tüketilmesi gerekiyor’’ dedi. Erözgün, Ramazan ayýnda oruç tutan kiþilerin sahura kalkmalarý nedeniyle uyku düzenlerinde bir takým deðiþimlerin yaþandýðýna dikkati çekti. Sahura kalkan kiþilerin uykuya dalma sürelerinin uzadýðýný ve toplam uyku sürelerinin azaldýðýný ifade eden Erözgün, gece uykusunda ortaya çýkan olumsuz deðiþiklikler nedeniyle insanlarýn sabahla-

rý yorgun olarak uyandýklarýný söyledi. Uykunun insanlarýn hayati fonksiyonlarýný tümüyle etkilediðine iþaret eden Erözgün, ‘’Uyku, cinsellikten tutun da düþünmeyi ve çalýþmayý da etkisi altýna alýyor. Uyku hayatýn bütün düzenini etkiliyor. Bu nedenle de uykuya çok deðer veriyoruz ama Türk milleti olarak uykuyu çok bilinçsiz yaþýyoruz. Yatak odasýnda televizyon izlerken uyuyoruz, salonda uyuyoruz, gece yemek yedikten hemen sonra uyuyoruz. Bir þekilde uyku düzenini almadan, sabah yorgun bir þekilde hayata devam etmeye çalýþýyoruz. Bu da gün içinde bütün iþlevleri etkiliyor. Ýnsanlar bu nedenle daha sinirli oluyor’’ dedi. Sakarya / aa

SAHURDAN SONRA EN AZ 1 SAAT UYUMAYIN ERÖZGÜN, 30 yaþýn üzerindeki bireylerin günde en az 6 saat uyumalarý gerektiðini belirterek, uyunacak ortamýn serin ve karanlýk olmasý gerektiðini bildirdi. Ramazanda uyku düzeninde bazý deðiþiklikler yapmak gerektiðini vurgulayan Erözgün, þunlarý kaydetti: ‘’Ramazanda sahurdan sonra uyumamaya gayret gösterin. Sahurdan sonra uyunup tekrar kalkýldýðýnda bütün ritm bozulmuþ oluyor. Bu da 10. gün sonunda etkisini göstermeye baþlýyor. Ýnsanlarýn bütün fonksiyonlarý deðiþmiþ oluyor. Ýnsanlarýn Ramazanda daha dikkatli olmalarý gerekiyor, daha hafif yemek yenilmeli, iftardan sonra ve uyumadan önce en az 1 saat dinlenilmesi gerekiyor. Ramazan ayýnda oruç tutan kiþilerin uyku düzenlerinde bir takým deðiþiklikler ortaya çýkýyor. Ýftar saatinden sonra uyarýcý özelliði olan çay, kahve ve sigara tüketiminde aþýrýya kaçýlmamasý, bitki çaylarýnýn tüketilmesi gerekiyor. Ramazanda normal uyku saatinden 1 ya da 1,5 saat önce yatýlmasý gerekiyor.’’

17AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

13

yasarbanu@yahoo.com

Altmýþ yaþýnda çocuk olmak çeri girdiðinde annesi yine söylenmeye baþladý. Her zaman böyle yapmaz mýydý zaten, ilk sözleri sýzlanma ve þikâyetlenme olurdu. Þefkatini hissetmeyi isterken, hep suçlanan olmaktan o kadar yorulmuþtu ki... Kendisi de genç deðildi artýk, o da anne hatta anneanne bile olmuþtu. Hâlâ azarlanan bir çocuk olmak, bu yaþa gelmesine raðmen ve ne yaparsa yapsýn annesini memnun edemeyiþi... Annesine çok kere bu durumu anlatmak istemiþti ama onu kýrmaktan, incitmekten korkuyordu. Anlamayacaðýný da biliyordu. Yüreðindekileri söylerse onu tamamen tersleyeceðinden emindi. Aralarýndaki iliþki onun iyi çocuk olmasýna ve denileni itirazsýz yapmasýna baðlý olarak sürüp gitmiþti. Ne kadar iyi hizmet ederse o kadar az sorun yaþýyordu. Ne kadar çok isterdi hiçbir þarta baðlý olmadan sevilmeyi... Varlýðýndan memnun olunarak, þefkatle sevilmeyi... Bu o kadar zor muydu? Çevresinde gördüðü arkadaþlarýnýn anneleri ne kadar da sýcaktý, ilgiliydi... Çocuklarý büyüseler, evlenseler hatta yaþlansalar bile onlarý hâlâ küçük kýzlarý gibi sevmiyorlar mýydý? Ne zaman sýcacýk bir söz iþitse, bir yakýnlýk görse kendini garip hissederdi. Tatlý dilli, çocuðuna güzel sözler söyleyen anneler gördüðünde ne düþüneceðini þaþýrýrdý. Annesine iyi davranmakla ve onu incitmemekle yükümlü olduðunu çok iyi biliyordu. Ama bir de içindeki o kocaman anne sevgisine duyduðu ihtiyacý susturabilseydi, ne güzel olurdu. Anne sevgisini anne dilinin sýcaklýðýnda hissedememiþ her yürek kendini þu koskoca dünyada, kalabalýklar içinde bile yalnýz hissetmez miydi? Ama o gün dayanamadý iþte, kelimeler kontrolsüzce döküldü aðzýndan, kendini kontrol edemiyordu, sanki yüreði taþýyordu. Yýllarca söylemek isteyipte beceremediði, ertelediði herþey kontrolsüzce dilinden dökülüyordu. -Bir kere de güzel söyle anne, bir kere de iyi bir dille söyle ne olur... Hep yapamadýklarýmý deðil, bir kere de yapabildiklerimi söylesen ne güzel olurdu anne... Kelimeleri boþlukta kaldý, annesi yüreðinin en acýmýþ yerlerinden çýkan bu kelimeleri neredeyse duymadý bile... Kendisine karþý geldiðini, saygýsýzlýk yaptýðýný dü-

Ý

þünüp, söylenmelerine devam etti. Oysa kaç yaþýnda olurlarsa olsunlar çocuklarýn sözleri þifreli mesaj gibidir. Nasýl anne babalar olduðumuzu onlarýn böyle zamanlarda söyledikleri sözlerden yakalayabiliriz. Altmýþ yaþýna da gelse, insan aslýnda bir yönüyle hep çocuktur. O da birisinin çocuðudur. Ýnsanýn bu yönü her zaman ortaya çýkmaz, kendini göstermez. Ne zaman ki, çok savunmasýz, korunmasýz ve yalnýz hissetse yüreðini, o zaman bir çocuðun aðlamasý ve baðýrmasý gibi kendi sesini duyurur muhatabýna... Böyle zamanlarda çýkan sesler ve sözler öfkeyle ve hissedilenden daha yoðun ifade edilir. Aslýnda kasdedilen bu kadarý olmamasýna raðmen, birikmiþliðin etkisiyle taþarcasýna ve ölçüsüzce çýkýverir. Bunun ardýndan atmýþ yaþýnda da olsa çocuðun yüreðinde suçluluk ve piþmanlýk duygularý yerleþir. Aslýnda ne çok roller taþýyoruz kimliðimizde... Birilerinin annesi, bir baþkasýnýn eþi, arkadaþý, kayýnvalidesi, kýzkardeþi, babasý oluyoruz. Anne olmayý öðrenirken, yaþamaya çalýþýrken, evlat olmanýn da aðýr imtihanýný yaþayabiliyoruz. Ayný anda hem çocuk, hem de anne olmanýn anlamýný çözmeye çalýþýyoruz. Annemizle hikayemiz devam ederken, anne olmanýn sorumluluðuyla savaþýyoruz. Çocuðumuza davranýþlarýmýzý, yanlýþ ve doðrularýmýzý sorgularken kendimizle hesaplaþýrken, annemizin ve onun davranýþlarýnýn, sözlerinin izleriyle de yüzleþiyoruz. Altmýþ yaþýna gelipte hâlâ annenin þefkatini, tatlý sözünü duyma ihtiyacý, hâlâ bu savaþý verme ve bu sevgiyi alma süreci ne garip bir çeliþkidir. Büyümeyen, çocuk kalan taraflarýmýz yýllar boyunca yaralarýný da beraberinde taþýr. Ne kadar büyüse ve yaþlansa da, anne sevgisine olan ihtiyacý devam eder. Zaman zaman bunun savaþýný da verir. Ne zaman ki vazgeçer hesap sormaktan ve sorgulamaktan, iþte o zaman yüreði daha bir sakinleþir. Onlarý verdikleri yanýnda vermedikleri konusunda da kabul etmedikçe bu hesabýn bitmeyeceðini bilir. Acýyý tazelemek ve sürekli hatýrlamanýn sadece enerjisini tükettiðini, öfkesini ve suçluluk duygusunu artýrdýðýný fark eder. Ve bilir ki, yüreði sükûnette olanlar ancak vazgeçebilenlerdir...


14

SPOR

17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

Y

Fenerbahçe'de yüzler gülüyor

KULÜPLER FEDERASYON KARARINI TARTIÞIYOR

ÞÝKE SORUÞTURMASINDA ÞÝMDÝLÝK HÝÇBÝR TAKIMIN KÜME DÜÞÜRÜLMEMESÝ KARARI CAMÝADA SEVÝNÇLE KARÞILANDI.

KULÜPLER, FEDERASYONUN ÞÝKE ÝDDÝALARINA YÖNELÝK SORUÞTURMADA ADI GEÇEN ÞÜPHELÝ KÝÞÝ VE KULÜPLERÝN SAVUNMALARININ BEKLENMESÝ YÖNÜNDEKÝ KARARINI YERÝNDE BULDU.

FENERBAHÇE teknik direktörü Aykut Kocaman bugün Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) þike iddialarý ile ilgili olarak verdiði kararýn doðru olduðunu söyledi. Sarý lacivertli teknik adam, Münih yakýnlarýndaki Bad Gögging kasabasýndaki antrenman öncesi gazetecilere yaptýðý açýklamada TFF'in kararýný deðerlendirdi. Aykut Kocaman, ''Bizim açýmýzdan uzun bir süreçti uzun zamandýr belirsizliðin içinde bekliyorduk. Bugün TFF bir karar verdi. Baþkan'ýn özellikle vurguladýðý açýklamalarda ince eleyerek kýlý kýrk yararak bir karar verdiler. Bence doðru karar verdi-

ler. Hem takýmýmýz adýna hem futbolumuz adýna hayýrlý uðurlu olsun'' dedi.Kendisinin 5 Aðustos'ta ''Þampiyon takým lige baþlayacak'' dediðini ancak bunun gerçekleþmediðini belirten Kocaman, ''Bu olmadý, ligde erteleme oldu. 9 Eylül'de þampiyon takým sahaya çýkacak. Hem takýmýmýz hem Fenerbahçeliler hem futbolumuz için hayýrlý olsun. Belirsizliðin bitmesi, bir þekilde önümüzün berrak hale gelmesi hepimiz için sevindirici. Bugünkü antrenmanla baþlayan süreçte bizim için zevkli, iþtahlý ve futbol adýna güzel antrenmanlar olacak'' diye konuþtu.

G.Saray, Olympiakos önünde GALATASARAY Futbol Takýmý, yurt dýþýndaki hazýrlýk kamp çalýþmalarý çerçevesinde bugün Yunanistan temsilcisi Olympiakos ile Georgios Kara-

Fatih Terim, Keita'yý beðendiðini söyledi.

iskakis Stadý'nda saat 21.00'de yapacaðý özel maç için Atina'ya gitti. THY'nin tarifeli uçaðýyla Ýstanbul'dan Atina'ya hareket eden sarý kýrmýzýlý futbolculara alanda bulunan yolcular ve çalýþanlar yoðun ilgi gösterdi. Teknik direktör Fatih Terim,hazýrlýk maçýna gelemeyen futbolcu olup olmadýðýnýn sorulmasý üzerine, Ýngiltere'nin Premier Lig ekiplerinden Arsenal'dan transfer edilen Emmanuel Eboue'nin Atina'daki maça gelemediðini ifade ederek, ''Eboue, perþembe günü direkt Slovenya'ya gelecek. Çünkü ailesiyle ilgili bir iki gün izin verdik. Ýnþallah baþka katýlanlar da olur'' cevabýný verdi. Abdul Kader Keita'nýn Galatasaray'a gelip gelmeyeceðine iliþkin bir soru üzerine Fatih Terim, ''Keita ile ilgili þu anda bir yorumum yok. Ama uðraþýlýyor. Keita beðendiðim, sevdiðim, Galatasaraylýlarýn da istediði bir oyuncu ama þartlara bakýyoruz'' dedi.

GUÝZA BETÝS'LE ANLAÞTI ÝSPANYA basýný, Fenerbahçe'de forma giyen Daniel Güiza'nýn La Liga'ya yükselen Real Betis'e transferinin "an meselesi" olduðunu iddia etti. Güiza'nýn, Ýstanbul'da bulunan avukatý aracýlýðýyla Fenerbahçe kulübüyle yaptýðý müzakerelerin devam ettiði ve sarý-lacivertliler de 1 yýl daha devam eden sözleþmesini fesh etmek üzere olduðu bildirildi. Gazeteler Espanyol, Mallorca ve Granada gibi kulüplerin de ilgilendiði Güiza'nýn, Real Betis'e gitmek istediðini ve Sevilla kentinin takýmýnýn da Ýspanyol futbolcuyla her konuda sözlü olarak anlaþtýðýný yazdý. 1.3 MÝLYON AVRO ALACAK Bugün 31 yaþýna girecek olan Güiza'nýn, Real Betis ile 3 yýllýk anlaþma yapmasý ve sezon baþýna 1.3 milyon avro ile neredeyse Fenerbahçe'de kazandýðýnýn yarýsýný almasý bekleniyor. Real Betis, 4.7 milyon avro bonservis bedeliyle sattýðý Kamerunlu Emana'ya ödediði sezonluk maaþýn aynýsýný Güiza'ya ödeyeceði ve Ýspanyol futbolcunun takýmdaki en pahalý futbolcu olacaðý bildirildi.

BEÞÝKTAÞ Kulübü Yönetim Kurulu, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) önceki gün aldýðý kararlarla ilgili açýklama yaptý. Siyahbeyazlý kulüpten yapýlan açýklamada, TFF kararlarý ile ilgili þöyle denildi: ''Türk futbolunda ortaya çýkan olaðanüstü durumu yasalar ve talimatlar çerçevesinde, sürecin baþýndan bu yana Türk futbolunun çýkarlarýna uygun olarak ve saðduyu ile yöneten Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun son aldýðý kararý, beklediðimiz ve verilmesi gereken bir karar olarak deðerlendiriyoruz. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na tedbirli olarak sevk edilen arkadaþlarýmýzla ilgili olarak da kurul üyelerinin, Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun kararýnda açýkladýðý gerekçelerle kiþilerin savunma hakkýný gözetir bir tutum içerisinde olacaðýný umuyor ve bekliyoruz.'' ÝLHAN CAVCAV DESTEK VERDÝ Gençlerbirliði Kulübü Baþkaný Ýlhan Cavcav, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu'nun þike iddialarýyla ilgili soruþturmada adý geçen þüpheli kiþi ve kulüplerin savunmalarýnýn beklenmesi kararýný yerinde bulduðunu söyledi. Cavcav,savunmasý alýnmamýþ bir kararýn TFF'yi zora sokabileceðini belirterek, ''TFF, bana göre en doðru kararý verdi. Þike iddialarýyla ilgili soruþturmanýn acele edilmeden bütün unsurlarýyla birlikte deðerlendirilmesi ve hukuka uygun hareket edilmesi gerekiyordu. TFF de bu kararýyla hukuka uygun hareket etmiþtir. Hiç kimse hakkýnda, savunmasý alýnmadan bir hüküm verilemez'' dedi. TFF'nin de savunma almadan karar vermemeyi uygun gördüðünü kaydeden Cavcav, ''Ben Ýlhan Cavcav olarak, federasyonun savunma almadan bir karar vermemesini son derece yerinde buluyorum'' ifadesini kullandý. MANÝSASPOR: DOÐRU KARAR Manisaspor Kulüp Baþkaný Kenan Yaralý, Türkiye Futbol Federasyonunun

AYDINLAR: SORUMSUZ KÝÞÝLER GÝBÝ DAVRANAMAYIZ Futbol Federasyonu Baþkaný Mehmet Ali Aydýnlar önceki gün yaptýðý açýklamada, þike iddialarýna yönelik soruþturmada adý geçen þüpheli kiþi ve kulüplerle ilgili olarak bu aþamada bir hüküm verilmesinin doðru, adil ve hakkaniyete uygun olmayacaðýný, kararýn, iddianamenin kabulü ve ardýndan federasyon

(TFF) bugün aldýðý kararlarla ilgili yaptýðý açýklamada, ''TFF doðru hareket ediyor'' dedi. Yaralý, þunlarý kaydetti: ''TFF doðru hareket ediyor. Sonuçta bilgi olmadýktan sonra nasýl karar verecek? TFF'nin aldýðý kararlarýn baþýndan bu yana destekçisiyiz. Destekçisi olmaya devam ediyoruz. Bir an önce bu konularýn netleþmesi lazým. Doðru yoldan hareket ediyorlar. Kanunlara, nizamlara uygun hiçbir boþluk býrakmadan kararlar alýyorlar. Sonuçta net kararlarýný verecekler.''

tarafýndan savunmalarýn alýnmasýnýn ardýndan verileceðini duyurmuþtu. Aydýnlar, soruþturma konusunda normal vatandaþ gibi davranamayacaklarýný belirterek, ''Karar alýrken bütün yönleriyle karar vermek zorundayýz. Sorumsuz kiþiler gibi davranamayýz. Sorumluluðumuzun bilincindeyiz'' dedi.

ESKÝÞEHÝRSPOR: KARARA SAYGILIYIZ Eskiþehirspor 2. Baþkaný Mesut Hoþcan, federasyonun kararlarýyla ilgili olarak, ''TFF'nin açýklamalarýný net bulmadýk. Alýnacak kararlara saygýlýyýz''dedi. Hoþcan, þunlarý söyledi: "Beklenen net açýklama yapýlmamýþtýr. Liglerin 9 Temmuz'da baþlayacaðý belirlendi. Yeni sezon için hazýrlýklarýmýzý ayný tempoda devam ettirip bizim artýk gündemin futbol oynanmasýna yönelmemizdir. Tüm çalýþmalarýmýz bu yönde devam ediyor. Federasyonun alacaðý kararlara saygý duyacaðýz.''

ÜLKER FUTBOL KÖYLERÝNDE 3 BÝN ÇOCUK MEZUN OLDU TÜRKÝYE Futbol Federasyonu (TFF) Futbol Direktörlüðü ile Ülker firmasýnýn destekleriyle hayata geçirilen Ülker Futbol Köyleri'nde 5. eðitim sezonu sona erdi. TFF'den yapýlan açýklamada, Herkes Ýçin Futbol programý kapsamýnda hayata geçirilen projeyle, yetenekli minik futbolcularý geleceðe hazýrlarken, onlarla ilgili çok deðerli verilerin elde edilmesine de olanak saðlandýðý belirtilirken, toplam 5 futbol köyünün her birinde 8'er eðitmenin 200 saat eðitim verdikleri aktarýldý. Ülker Futbol Köyleri'nin 5. eðitim sezonunda bu yýl, 12-13 yaþ grubunda Türkiye'nin dört bir yanýndan 160'ý kýz, toplam Trabzonsporlu futbolcular hayranlarýyla hatýra fotoðrafý çektirdi.

TRABZONSPOR ÝSPANYA'DA UEFA Avrupa Ligi play-off turu ilk maçýnda 18 Aðustos Perþembe günü deplasmanda Athletic Bilbao takýmýyla karþýlaþacak olan Trabzonspor, Ýspanya'ya gitti. Türk Hava Yollarýna (THY) ait özel uçakla Ýspanya'ya giden bordo-mavili takýmýn kafilesinde 20 futbolcu bulunuyor. Basýn mensuplarý, taraftarlar, bordo-mavili teknik heyet ve futbolculardan oluþan kafilede 105 kiþi yer alýyor. Ýspanya seyahati öncesi havalimanýnda basýn mensuplarýnýn sorularýný cevaplayan asbaþkan Nevzat Þakar, perþembe günkü oynayacaklarý Athletic Bilbao karþýlaþmasýnýn zorlu geçeceðini söyledi. Bir süredir bu karþýlaþmanýn hazýrlýklarýný sürdürdüklerini dile getiren Þakar, ''Zokara ve Adrian'ýn cezalý olmasý tabi ki bizim için bir dezavantaj. Diðer oyuncularýmýz gayet iyi. Avantajlý skorla dönüp Ýstanbul'daki Arena'da oynayacaðýmýz rövanþ maçýnda rakibimizi eleyeceðimizi düþünüyoruz'' dedi. Futbol Federasyonunun þike soruþturmasýyla ilgili açýklamalarýný deðerlendiren Þakar, þöyle konuþtu: "Futbol Federasyonunun aldýðý kararý çok doðru bulmadýðýmý da söylemek istiyorum. Biz böyle bir karar beklemiyorduk.''

400 çocuðu daha aðýrlayarak mezun sayýsýný toplamda 3 bine çýkardýðý duyuruldu. Konuyla ilgili olarak, ''Çocuklarýn çoðu forvet ve orta sahada oynamayý tercih ederken, ilgilerini en çok gol atmak çekiyor. Bölgelere göre farklý stillerin gözlemlendiði köylerde, Türkiye'nin batý bölgelerinden gelen çocuklar daha çok bireysel ve ofansif oynamayý tercih ederken, Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nden gelen çocuklarýn ise daha çok takým oyununu benimsedikleri gözlemlendi. Erkekler arasýnda gizli bir rekabet varken, kýzlar birlikte baþarmaktan daha çok keyif alýyor'' ifadelerine yer verildi.


Y Ey Rahman-ý Rezzak! Beni Senden gafil olma fakirliðine uðratma! Beni, Seni bilmeme cahilliðine duçar kýlma! Beni, Seni sevmeme körlüðünden muhafaza buyur! Beni, Senden korkmama nezaketsizliðine uðratma! Beni, Seni iþitmeme saðýrlýðýna hapsetme! Beni, Sana kýymet vermeme bahtsýzlýðýna düþürme! Beni kendine kul kabul et! Âmin!

Derleyen: ORHAN GÜLER

Oruçlu birisinin yanýnda yemek yenildiði zaman, yiyenler daðýlýp gidinceye kadar melekler oruçluya duâ ve istiðfar ederler. (Tirmizî, Savm: 66; Ýbni Mâce, Sýyâm: 46)

17 RAMAZAN 1432 / 17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

Eðitim almýþ ve kodlanmýþ olarak zerreler ACBÜ’Z-ZENEB DR. BAHRÝ TAYRAN

ediüzzaman “zerre” konusunu Sebe Suresi’nin 3. âyetinde “atomlar” anlamýndaki “zerre” ile “ondan daha küçük (asgarû)”, “daha büyük (ekberû)” olan her þeyin evrende (semâvât) ve dünyada (arz) Allah’tan uzak kalmadýðý ve ne varsa hepsinin kitab-ý mübînde (Sebe: 34/3) kaydedildiðinin bildirildiði âyetle inceler. Âyetin tercümesi þöyledir: “Ne semavatta (kâinat, evren, kozmos) ve ne arzda (dünya) zerre aðýrlýðýnca bir þey (miskâlü zerretin) ondan uzak kalamaz, bundan küçük (asgarû) veya büyük (ekberû) ne varsa hepsi kitab-ý mübindedir.” (Sebe 34/3)

B

ZERRE KAVRAMI ATOM ALTI, ATOMLAR VE MOLEKÜLLERÝ KAPSAMAKTADIR Bu âyetten; “zerre” yani atom aðýrlýðý ifade edildikten sonra “atomdan küçük” ile bugünün ilgi çekici ifadesi ile “atom altý parçacýklar” ve “atomdan büyük” ile de “inorganik ve organik moleküller” olmak üzere üç büyük te-

rim öðrenmekteyiz. Ayrýca, âyetin sonunda bütün bunlarýn kitab-ý mübîn’de kaydedilmiþ olduðu da bildirilmektedir. Bu kayýtta “nerede”, “ne zamanda” ve “nasýl bir yapý ve konumda” mânâlarý yer almaktadýr. Kayýtlar ileride kullanýlacaðý için tutulur. Peki, bu zerreler, zerreden küçük olanlar ve büyük olanlar neden kaydedilir? Þüphesiz ileride kullanýlacaklar diye… Peki nerede, ne zaman ve nasýl? Ýþte Kur’ân’ýn bildirdiði bu üç terim yani atom (zerre) merkezli olarak ondan küçük ve ondan büyük olanlarýn Yaratýcý tarafýndan bilinmesi ve kaydedilmeleri çok önemli olmasýnýn bir göstergesidir. Böylece “zerre” terimi atom altý, atomlar ve moleküller olmak üzere birbiri için de üç farklý alaný temsil etmektedir. Bediüzzaman bir çaðdaþ Kur’ân bilgini olarak bu zerre alanýnda 8 Ýlâhi kanunun varlýðýný iþleyerek Ýslâm’ýn sunduðu yüksek entelektüel boyutta büyük açýlýmlar getirmiþtir. Burada konumuzla ilgili iki “kanun-u Ýlâhî”nin özetini vererek canlýlarýn vücudunda görev alan zerrelerin (elementler-moleküller) ayný zamanda görevlerinin onlara kodlandýðýný ve ebedi âlemde kullanýlacaklarýnýn birer sünnetullah oluþunu göreceðiz. Ve sonuçta acbü’z-zeneb’e tekrar döneceðiz.

Kahvehâneler ÇOCUKLUÐUMUN RAMAZANLARI EKREM KILIÇ

arþýdaki kahvehâneler iftardan sonraki saatlerde iyice dolardý. Herkes günün ve orucun yorgunluðunu, mevsimine göre ya kahvenin bahçesinde ya dumandan göz gözü görmeyen iç kýsýmda veyâ kaldýrýma dizilmiþ masalarýn baþýnda atmaya çalýþýrdý. Tiryâkiler günün açýðýný kapatmak için sigara üstüne sigara yakarken, çay ve kahveler tâzelenir; namaz vaktine kadar sohbet edilirdi. Namaza 15-20 dakîka kala, her zaman olduðu gibi, yaþlý bir zât kasabanýn tek caddesinde “Vakt-i salâ, hazýr olun ey mü’minler!” diye baðýrarak dolaþýr; namaz vaktinin yaklaþtýðýný, gerekli hazýrlýklarýn yapýlmasýný ihtâr ederdi. Abdest almak ihtiyacýný duyanlar, ýrmak kenarýndaki umûmî tuvalete giderler; ya orada veyâ câmiin þadýrvanlarýnda abdestlerini tâzelerlerdi. Ezanla birlikte yavaþ yavaþ terâvih kýlmak için kalabalýklar hareketlenir; kahvehânelerde pek az insan kalýrdý. Onlarýn çoðunluðu da ya memur veya zengin kiþiler olduðundan, biz çocuklar, halkýn þîvesiyle “beynamaz” diye adlandýrýlan bu þahýslarý, “bey”likleri dolayýsý ile yalnýzca bayram ve cuma namazýna katýldýklarýndan, böyle anýldýklarýný sanýrdýk. Sonradan bu sözün, “bî-namaz” mânâsýna kullanýldýðýný anlayacaktýk. Yatsý namazlarý, arkasýndan gelen terâvih sebebiyle olacak, ramazanlarda çok hýzlý kýldýrýlýrdý. O zamanlar da, bugünki gibi, hýzlý kýlan imamýn arkasýnda namazý edâ etmek isteyen cemâatlere mâlikti. Hattâ, sür’at husûsunda þöhreti olan imamlarýn tâbîlerinin diðerlerinden fazla olduðunu duyardýk. Çocuklar için, namazýn uzunluðu – kýsalýðý önemli deðildi. Nasýl olsa bütün o süre, oyun ve eðlence mesâbesinde idi. Namazý müteâkýb, gitmiþlerse kadýnlar ve çocuklar evlerine dönerlerdi. Erkekler daha hayli zaman dýþarýda vakit geçirirlerdi. Ne hikmetse, sanki gündüz yapýlan amellerin sevâbýný telef etmek istercesine kulüplerde, kýraathânelerde tavla, dama, çeþitli kâðýt oyunlarýnýn yaný sýra ramazan gelince, tombala oynanmasý âdeti baþlardý. Kartela ismi verilen, üzerinde çeþitli rakamlarýn yer aldýðý bir çok karton iþtirakçilere daðýtýlýr, bir þahýs elindeki torbadan üzerinde 1’den 90’a kadar sayýlarýn bulunduðu küçük yuvarlak tahtadan yapýlmýþ tombala taþlarýný bakmadan çýkartýr ve okurdu: 36! Kartelasýnda ayný rakamý bulan, hemen onu bir parça kâðýt, çekirdek, kibrit vesâire ile kapatýr; arkasýndan okunacak rakamý ilgi ve heyecanla beklerdi. Kartelada üç sýra hâlindeki rakam grubunu en önce kim kapatabilirse, sýrasýyla 1. Çinko, 2. Çinko ve Tombala yapmýþ olur ve her merhale için konulan özel bir ödülü kazanýrdý. Yaþlýlarýn ve dindar kiþilerin pek tasvîb etmedikleri tavýrlarýndan anlaþýlmakla birlikte, kimse, bu kabîl oyunlarla vakit öldürenlere müdâhale de etmezdi. Ýþi gereði sabah erken kalkmasý îcâb edenler, akýllarý kahvehânede, ister istemez evlerinde dönerken, kalanlar, çoðu zaman sahûr yemeði vaktine kadar orada oyalanýrlardý. Çocuklar, herhangi bir sebeple kahvehâneye girmezlerdi. Çaðýrýlmasý gereken bir kimse varsa bile, içeri girerek deðil, dýþarý çýkan veya dýþarýda oturan bir zâta söyleyerek bu iþi görebilirlerdi. Kendi ulaklýðýný yapmak isteyeni döven veya kovalayan olmamakla birlikte, büyüklerin çatýk kaþlý bakýþlarý ve ekþi suratlarý çocuklarýn kahvehâneye girme cesâretlerini kýrmaya yeterdi. Hele çaðrýlacak kiþi “kulüp” müdâvimlerinden ise, iþ daha ciddî olurdu. Babam memur olduðundan, vaktinin iþten sonrasýný o mekânda geçirenlerden idi. Bana en zor gelen iþ, babamý dýþarý çaðýrmak için uygun birini bulmaktý. Bu durum, çocuklarýn bir kýsmýnda kahvehâneye bir an önce girip o büyükler gibi davranmak hevesini uyandýrsa da, pek ender olarak, benim gibilerinde de öyle yerlerde bulunmaktan ürküntü ve çekingenlik hissi meydana getirmekte idi.

Ç

Küçük kýzýn duâsý DÜÞÜNDÜREN HÝKÂYELER Derleyen: SELAHADDÝN VATANSEVER

üçük bir kýzýn hayatta en çok istediði þey, doðum gününde, küçük bir tay’a sahip olmaktý. Bunun için, doðum gününden aylar önce, Allah’ýn kendisine bir tay vermesi için duâ etmeye baþlamýþtý. Küçük kýzýn kendisinden iki yaþ büyük aðabeyi ise, biraz haþarý bir çocuktu. Üstelik her konuda kardeþiyle alay etmeye bayýlýrdý. Özellikle de kardeþinin doðum günü için Allah’tan tay istemesini aðzýna dolamýþ durumdaydý. Buna karþýlýk, her defasýnda: “Göreceksin!” diyordu küçük kýz. “Allah duâma cevap verecektir.” Nihayet doðum günü geldi. Ama ortada onun için satýn alýnýp getirilmiþ bir tay filan yoktu. Kendisine verilen birkaç hediye

K

HAYATIN ÝÇÝNDEN NEVÝN ALAN

Köylü kadýný mýyým? nnemiz küçük kýzý Nazife’ye etek almýþ. Kýzýna da “Artýk büyüdün, bundan sonra pantolon almayalým, seninle önceden anlaþmýþtýk.” Küçük kýzýmýz eteðini evirmiþ çevirmiþ, beðenmemiþ ve giymek istememiþ. Annemiz ne kadar ýsrar etse de eteði giymek istemeyince bir güzel bedeni dayaðý giymiþ. Küçük kýzýmýz Nazife içini çeke çeke annesine söylenmiþ: “Ben köylü kadýný mýyým, dizi-

paketi ise, besbelli bir tayý içine alabilecek kadar büyük deðildi. Aðabeyi, paketleri göstererek: “Bana söyler misin?” dedi, “Tay bunlarýn hangisinde? Hani Allah’ýn senin duâlarýna cevap vereceðini söylüyordun?” Küçük kýzýn gözleri yaþardý. Aðabeyinin iþi daha da azýtarak kendisiyle alay etmeyi sürdüreceðini hissediyordu. O ara, bir þimþek parladý zihninde, aðabeyine dönerek: “Evet, Allah bana cevap verdi” dedi kendinden emin bir ses tonuyla. Aðabeyi: “Ya öyle mi, ne dedi peki?” diye kendisini yine alaya almak isteyince de, küçük kýz hafifçe tebessüm ederek þöyle mýrýldandý: “Allah dedi ki: Hayýr, þimdi olmaz!”

min altýnda almýþsýn. Dizimin üstünde kýsa etek alsaydýn giyerdim.” Þimdi ne diyelim? Giyim kuþam ve tesettürü köylülere yakýþtýran bir topluma çevrildik.

Tarz

A

3

GEÇMÝÞ RAMAZAN OLUR KÝ

Acemi müezzinliklerim

zellikle küçüklükten rahmetli dedemin alýþtýrmasýyla bende yerleþen bir alýþkanlýk vardý, onu geliþtirmek için fýrsat olmuþtu bu Ramazan günleri. Ezana ve namaza olan o sevgim ve hayranlýðým, acemi müezzinlikler ile baþladý, yaþ 1113 arasý. Koþarak gidiyordum camiye, sünneti erkence bitirip, imamý bekliyordum. Bir yandan da müezzinlik için baþka birisine fýrsat vermemek için etrafý takip ediyordum. Hýzlý okuma alýþkan-

lýðým burada geliþti sanýrým. *** Yaþlarýmýz birbirine çok da yakýn olmasa da ruhen irtibatýmýz vardý en küçük dayýmla. Hafta sonu dedemlere gider, orada kalýrdým beraber olabilmek için. Ýftarý birlikte açar, erkenden camiye giderdik teravih için. Tabi orada yaþýtlarýmýzla namaza kadar biraz eðlenir, çýkýþta da birlikte gelirdik. Hey gidi günler hey. Þimdi çoluk çocuða karýþtý o gün çocuk olanlar...

ADEM PALA

Ö

. Kocaeli Kitap Fuarý bizlere çok þey öðretti. Ýnsanlarý tanýma fýrsatý için iyi bir vesile oldu. Büyükanne torunuyla stantlarýn arasýnda dolaþýyor. Yolu bize de düþtü ve bizler de kitaplarýmýzýn içeriðini aktardýk. Çok memnun oldu. Kulaðýma eðilerek: “Torunumun anne ve babasýnýn tarzlarý farklý da, onun için ona kitap almak istemiyorum, okutmazlar sýkýntý olur.”


Y

17 RAMAZAN 1432 17 AÐUSTOS 2011 ÇARÞAMBA

Fakat onlardan ilimde derinlik ve istikamet sahibi olanlar ve mü’minler, sana indirilene de, senden evvel indirilmiþ olan kitaplara da inanýrlar. Onlardan namazlarýný dosdoðru kýlanlara, zekâtlarýný verenlere ve Allah’a ve ahiret gününe inananlara, Biz elbette pek büyük bir mükâfat vereceðiz. (Nisâ/4:162)

Ramazan ayýnda sigarayý býrakan Temel söylenerek bir aþaðý bir yukarý gidip gelir. Bunu gören Fadime: “Haçan sana noldi? Temel söylesene.. Söylene söylene gezeysun?” Temel “Ramazan ayýnda büyük þeytanlarum baðlandu da, küçükleru da ‘Gel þu sigarayý iç’ derler. Ben de içmem derim. O yüzden onlarla kavga edeyrum” der.

SÜLEYMAN KÖSMENE

RAMAZANNÂME ABDULLAH ÞAHÝN

9

SEMA CEYHAN

Rabb’e arz edilen savmlar on yedi “Ecrini yalnýz Ben veririm kullarým” dedi Her âný milyarla harika cennet meyvesi Oruçluya verilir cennet ve rü’yet pâyesi

Ýhlâs BÝR HADÝS BÝR YORUM

DOÇ. DR. ATÝLLA YARGICI

“Yaptýðýnýz amelleri sýrf Allah rýzasý için iþleyiniz. Çünkü Allah sadece kendisi için yapýlan amelleri kabul eder.” (Camiü’s-Saðîr, c. I, s. 110) u hadis-i þerifte ihlâsýn önemine dikkat çekiliyor. Ýhlâs yaptýðýmýz amelleri Allah için yapmaktýr. Ýhlâs ile yapýlan küçücük bir amel, ihlâssýz yapýlan dað gibi amellerden daha hayýrlýdýr. Önce ibadetlerimizi ele alalým. Ýbadetlerimizi Allah rýzasý için yapmak, niyetimizi halis tutmamýz ve baþka maksatlarý ibadete karýþtýrmamýzdýr. Örneðin namaz kýlýyoruz. Allah indinde makbul olan namaz, Allah rýzasý için, Allah emrettiði için kýlýnan bir namazdýr. Çünkü namaz insana Allah’ýn verdiði nimetlere bir þükürdür. Ýnsan bir þükür görevi olarak yaptýðý namaza Allah rýzasýndan baþka bir amaç karýþtýrýrsa, namazýn sýrrý bozulur ve Allah katýnda makbul olmayan bir namaz olur. Meselâ, “Beni namaz kýlarken görsünler de, dindar zannetsinler ve alýþveriþleri benden yapsýnlar” diyerek namaz kýlmak makbul olmayan bir namazdýr. Yine, “Namaz kýlayým da dünyevî iþle-

B

rim rast gitsin” demek de makbul olmayan bir namaza vesiledir. Oruç da böyledir, zekât da, hac da... Yaptýðýmýz hizmetleri, yardýmlarý da sadece ve sadece Allah rýzasý için yapmalýyýz. Baþka dünyevî maksatlarý asla düþünmemeliyiz. Ýslâmî hizmetleri hiçbir þeye âlet etmemeye çalýþmalýyýz. “Ben þu grubun içine girersem, onlarýn nüfuzundan yararlanýr, zengin olurum” diye düþünmek amelî bir münafýklýktýr. Bu düþünce Kur’ân ve iman hakikatlerinin kýymet ve deðerini bilmemek, ahireti üç kuruþluk dünya menfaatine satmak demektir. Bu ihlasa nasýl eriþilir? Ýhlâsý kazanmak için iki yol vardýr. Bunlardan birincisi ölümle bað kurmaktýr. Peygamber Efendimiz (asm), “Lezzetleri tahrip edip acýlaþtýran ölümü çok zikrediniz” buyurmaktadýr. Ecelin gizli olduðunu, her an ölebileceðimizi düþünmek amellerimizi þahsi çýkarlarýmýz için deðil, Allah rýzasý için yapmayý netice verir. Çünkü ölünce bizim oraya götüreceðimiz azýk önemlidir. Bu azýk ancak Allah rýzasý için yaptýðýmýz amellerle mümkündür. Ýhlasý kazanmanýn ikinci yolu da “tefekkür”dür. Ýnsan kendisi ve varlýklar üzerinde Yaratýcý hesabýna tefekkür ettiði zaman, herþeyin Allah’ýn isim ve sýfatlarýný gösteren bir âyine olduðunu idrak eder. Ve huzur-u daimi kazanýr. Yani her an Allah’ýn huzurunda olduðu bilincini elde eder. Bu da onu Allah’ýn huzurunda edebe aykýrý bir þey yapýlmaz düþüncesine sevkedeceðinden bütün amellerinde Allah rýzasýný gözetmesine sebep olur.

Riyazet kapýsý RAMAZAN’DA AÇILAN KAPILAR ABDÝL YILDIRIM

iyazet, nefsi terbiye etme, dünya lezzetlerinden ve zevklerinden sakýnma anlamýna gelmektedir. Derviþlerin nefislerini yenerek gönül temizliðini saðlamak için az yemek, az uyumak, az içmek gibi davranýþlarýna denir. Riyazette amaç, nefsi isteklerinden vazgeçirmek ve terbiye etmektir. Nefis terbiyesinin et etkili yollarýndan birisi, onu aç býrakmaktýr. Cenab-ý Hak ruhlarý yarattýðý zaman, “Ben sizin Rabbimiz deðil miyim?” diye suâl ettiðinde, nefisler ancak aç býrakýldýktan sonra “Evet ya Rabbi, Sen bizim Rabbimizsin, biz de Senin âciz kullarýnýz” demiþlerdir. Ramazan orucu, nefisleri en güzel þekilde terbiye eden, insaný riyazete alýþtýran bir fýrsattýr. Riyazet kapýsýndan giren bir insan, dünyanýn fâni lezzetlerinden vazgeçer, bâki lezzetlere kapý açar.

R

Terakkiyat kapýsý nsanýn hayat yolculuðunda, esfel-i sâfilînden âlay-ý illiyine kadar çeþitli makamlar ve mertebeler mevcuttur. Herkes istidadýna ve imanýndaki inkiþafa göre bir mertebe kazanýr. Ýnsan kendisini esfel-i sâfilîne çeken süflî duygularýndan kurtuldukça, safralarýný atan bir balon gibi yükselir. Her bir günah, kalbin ve ruhun sýrtýna yüklenmiþ bir yüktür. Aðýzdan çýkan kötü bir kelime, harama uzanan her bir arzu, kalpte bulunan kin, nefret, haset ve husumet gibi her bir duygu, insanýn mânen terakkî etmesine mani olan safralardýr. Oruç ise, insaný bu aðýrlýklardan kurtaran, ibadet ve taatle, hayýr ve hasenatla, zikir ve tesbihatla yükünü hafifleten mübarek bir zaman dilimidir. Bediüzzaman Hazretlerinin dediði gibi, “kalp, ruh, akýl, sýr gibi letaifin o mübarek ayda oruç vasýtasýyla çok terakkiyat ve tefeyyüzatlarý var.”

Ý


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.