BİRLİK ve KARDEŞLİK HAKKINDA
40 HADİS
BİRLİK ve KARDEŞLİK HAKKINDA
40 HADİS KUTLU DOĞUM 2015
K羹lt羹r Yay覺nlar覺 2015
ÖNSÖZ Bizleri yaratan, yaşatan, rızık veren ve İslam’la şereflendiren rabbimize hamd, mübarek sözleri ve muazzam hayatıyla dünya ve ahiret saadetini bizlere gösteren Sevgili Peygamberimize, Onun ailesine ve ashabına salât ve selam olsun. Yüce dinimizi oluşturan iki temel, Kur’an ve sünnettir. Hayatın her alanında, her saniyesinde dinimizin bizlere tavsiyeleri vardır. İstek ve arzularımız, heva ve heveslerimiz, hedef ve gayelerimiz bu tavsiyelere muvafık olmadığı sürece fayda sağlamaz. Sağlayacak olsa da geçici bir yarardan öteye gidemez. Neticede yaşantıları Kur’an ve sünnete uygun olanlar dünya ve ahiret hayatlarını kurtarmış olurlar. Âlimlerimiz öteden beri peygamberimiz (s.a.s)’in hadislerinden oluşan eserler telif etmişlerdir. Onlar yazdıkları eserlerle bizlere hem dinimizi öğretmişler ve hem de dünya ve ahiret saadetinin yollarını göstermişlerdir. Allah hepsinden razı olsun. Elinizdeki bu kitapçık da günlük hayatta bir arada yaşarken dikkat etmemiz gereken hususları öğreten kırk hadisten oluşmaktadır. Hadisler başta Sahih-i Buhârî ve Sahihi Müslim olmak üzere Kütüb-i Sitte dediğimiz meşhur eserlerden seçilmiş sahih rivayetlerdir. Her hadisin sonunda hadisin asıl kaynağına işaret edilmiştir. Kitapçığın okunması, anlaşılması ve hayata aksettirilmesi en büyük arzumuzdur. Eserdeki güzellikler rabbimin lütfundan, eksik ve kusurlar bendendir.
Mesut Çakır
1. Numan b. Beşir radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine merhamet etmekte ve birbirlerini korumakta bir vücut gibidir. Vücudun bir uzvu rahatsızlandığında, diğer azalar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” Buhârî, Edeb 27; Müslim, Birr 66.
6
2. Ebû Musa radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Müminin mümine karşı durumu, bir parçası diğer parçasını sıkıca tutan binalar gibidir.” (Efendimiz bunu açıklamak için) iki elinin parmaklarını birbiri arasına geçirerek kenetledi. Buhârî, Salât 88, Mezâlim 5; Müslim, Birr 65.
7
3. Cerir radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanlara merhamet etmeyene, Allah merhamet etmez.” Buhârî, Edeb 18, Tevhîd 2; Müslim, Fezâil 66.
8
4. Ebû Katâde radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona hıyanet etmez, yalan söylemez ve yardımı terk etmez. Müslümanın her birinin diğerine, ırzı, malı ve kanı haramdır. (Kalbine işaretle) Takva buradadır. Müslüman kardeşini hor görmesi, kişiye günah olarak yeter.” Tirmizî, Bir ve Sıla 18.
9
5. İbn Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim bir müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim de bir müslümanın ayıplarını örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.” Buhârî, Mezâlim 3; Müslim, Birr 58.
10
6. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Birbirinize haset etmeyin. Almayacağınız bir malın fiyatını müşteri kızıştırmak için artırmayınız. Birbirinize kin beslemeyiniz. Birbirinize küsmeyin. Birinizin satışı üzerine diğeriniz satış yapmasın. Ey Allah’ın kulları, kardeş olunuz.” Müslim, Birr 32.
11
7. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse darda kalana kolaylık gösterirse, Allah da ona dünya ve âhirette kolaylık gösterir. Bir kimse, bir müslümanın ayıbını örterse, Allah da onun dünya ve âhiretteki ayıplarını örter. Mümin kul, din kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da o kulun yardımındadır.” Müslim, Zikr 38.
12
8. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selâmı almak, hastayı ziyaret etmek, cenazeye katılmak, dâvete icabet etmek, aksırana “yerhamukellah” demek.” Buhârî, Cenâiz 2; Müslim, Selâm 4.
13
9. Enes radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizden biriniz kendisi için istediği (hayır ve hasenatı) din kardeşi için de arzu etmedikçe gerçek anlamda iman etmiş olmaz.” Buhârî, Îmân 7; Müslim, Îmân 71-72.
14
10. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.” Müslim, Îmân 93.
15
11. Enes radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Din kardeşin zalim de mazlum da olsa ona yardım et.” Bir adam: “Ya Rasulullah! Kardeşim mazlumsa ona yardım edeyim. Ama zâlimse nasıl yardım edeyim, söyler misiniz?” dedi. Peygamberimiz: “Onu zulümden alıkoyar veya zulmüne engel olursun. İşte bu ona yardım etmektir” buyurdu. Buhârî, Mezâlim 4; İkrâh 6.
16
12. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse hanımına kin tutmasın. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.” Müslim, Radâ` 61.
17
13. Sa’d b. Ebî Vakkâs radıyallahu anh’ın haber verdiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah rızasını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın.” Buhârî, Îmân, 41, Cenâiz 36; Müslim, Vasıyyet 5.
18
14. Abdullah b. Amr radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Geçimini sağlaması gerekenleri ihmâl etmek, insana günah olarak yeter.” Ebû Dâvûd, Zekât 45.
19
15. Amr b. Şuayb’ın, babası aracılığı ile dedesinden rivayet ettiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Çocuklarınıza yedi yaşındayken namaz kılmalarını söyleyiniz. On yaşına bastıkları hâlde kılmazlarsa kendilerini cezalandırınız, yataklarını da ayırınız.” Ebû Dâvûd, Salât 26.
20
16. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Anne ve babasına veya onlardan birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun, perişan olsun.” Müslim, Birr 9, 10.
21
15. Amr b. Şuayb’ın, babası aracılığı ile dedesinden rivayet ettiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Çocuklarınıza yedi yaşındayken namaz kılmalarını söyleyiniz. On yaşına bastıkları hâlde kılmazlarsa kendilerini cezalandırınız, yataklarını da ayırınız.” Ebû Dâvûd, Salât 26.
22
16. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Anne ve babasına veya onlardan birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun, perişan olsun.” Müslim, Birr 9, 10.
23
17. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yapacağı fenalıklardan komşusu güven içinde olmayan kimse cennete giremez.” Müslim, Îmân 73.
24
18. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse komşusunu rahatsız etmesin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ya hayır konuşsun ya da sussun!” Buhârî, Nikâh 80, Edeb 31, 85, Rikak 23; Müslim, Îmân 74, 75.
25
19. Enes b. Malik radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre o, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim dedi:
“Kim rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isterse, sıla-i rahim yapsın. (Akrabaları ile ilişkisini sürsürsün)” Buhârî, Edeb 12, Büyû` 13; Müslim, Birr 20, 21.
26
20. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre bir adam: “Yâ Rasulullah! Benim akrabam var. Ben kendilerini ziyaret ediyorum, onlar bana gelmiyorlar. Ben onlara iyilik ediyorum, onlar bana kötülük ediyorlar. Ben onlara yumuşak davranıyorum, onlar bana kaba davranıyorlar, dedi. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Eğer dediğin gibi isen, onlara sıcak kül yutturmuş oluyorsun. Sen böyle davrandıkça, Allah’ın yardımı seninle beraberdir.” Müslim, Birr 22.
27
21. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim, bir hastayı ziyaret eder veya Allah için (hasta olmasa da) din kardeşini ziyaret ederse, ona bir melek şöyle seslenir: Sana ne mutlu! Güzel bir yolculuk yaptın. Kendine cennette yer hazırladın!” Tirmizî, Birr 64.
28
22. Ebu’d-Derdâ radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre o, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim dedi:
“Zayıfları (fakir ve kimsesizleri) kollayıp gözetiniz. Aranızdaki zayıflar sâyesinde Allah’tan yardım görüp rızıklanıyorsunuz.” Ebû Dâvûd, Cihâd 70; Tirmizî, Cihâd 24; Nesâî, Cihâd 43.
29
23. Sehl radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Ben ve yetimi himâye eden kimse cennette şöylece beraber bulunacağız” buyurdu ve işaret parmağıyla orta parmağını, aralarını biraz aralayarak, gösterdi. Buhârî, Talâk 25, Edeb 24.
30
24. Amr b. Şuayb’ın, babası aracılığı ile dedesinden rivayet ettiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimizin (büyüklük) şerefini tanımayan bizden değildir.” Ebû Dâvûd, Edeb 58; Tirmizî, Birr 15.
31
25. Enes b. Malik radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ, yaşından ötürü bir ihtiyara saygı gösteren gence, yaşlılığında hizmet edecek kimseler nasip eder.” Tirmizî, Birr 75.
32
26. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Üsteki (veren) el alttaki (alan) elden hayırlıdır. Yardım etmeye, geçimini üstlendiğin kimselerden başla! Sadakanın hayırlısı, ihtiyaç fazlası maldan verilendir. Kim insanlardan bir şey istemezse, Allah onu kimseye muhtaç etmez. Kim de tokgözlü olursa, Allah onu zengin kılar.” Buhârî, Zekât 18, Nefekât 2; Müslim, Zekât 94-97, 106, 124.
33
27. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kimin üzerinde din kardeşine ait kul hakkı varsa, hak sahibiyle helalleşsin. Şüphesiz, kıyamette (kul hakkını ödeyecek) altın ve gümüş yoktur. Kardeşinin hakkı için kendi sevaplarından alınmadan evvel, dünyada onunla helâlleşsin. Ahirette, haksızlık yapanın borcunu ödeyecek sevapları bulunmazsa, kardeşinin günahlarından alınır ve o kimsenin üzerine atılır.” Buhâri, Rikak 48.
34
28. Hz. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim bir karış miktarı bir yere haksız olarak zulümle sahip olursa, o yerin yedi katı boynuna geçirilir.” Buhârî, Mezâlim 13, Bed’ül-halk 2; Müslim, Müsâkât 139-142.
35
29. Ebu Ümâme radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yemin ederek bir müslümanın hakkını alan kimseye, Allah cehennemi vâcip kılar, cenneti de haram eder.” Bir adam dedi ki: “Ya Rasûlallah! Şayet o küçük ve değersiz bir şey ise?” Bunun üzerine Peygamberimiz “Misvak ağacından bir dal bile olsa böyledir” buyurdu. Müslim, Îmân 218.
36
30. Ebû Mesud el-Bedrî radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizden önceki ümmetlerden bir adam hesaba çekildi; hayır namına hiçbir şeyi bulunamadı. Fakat bu adam insanlarla içli dışlı olurdu. Zengin bir kimse idi. Hizmetçisine, darda kalan fakirlerin borcunu affetmesini emrederdi. Allah azze ve celle: “Biz affetmeye ondan daha lâyıkız; onu affediniz” buyurdu.” Müslim, Müsâkât 30.
37
31. Sehl b. Sa’d radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim bana iki çenesi arasındaki (dili) ile iki budu arasındaki (üreme) organını koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm.” Buhârî, Rikak 23.
38
32. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kul, Allah’ın hoşnut olduğu bir sözü önemsemeksizin söyleyiverir de Allah onun derecesini yüceltir. Yine bir kul Allah’ın gazabını gerektiren bir sözü hiç önemsemeksizin söyleyiverir de Allah onu bu sözü sebebiyle cehennemin dibine atar.” Buhârî, Rikak 23.
39
33. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem pazarda bir buğday sergisine uğradı. Elini buğday yığınının içine daldırdı, parmakları ıslandı. Bunun üzerine satıcıya: “Ey zâhîreci! Bu hal nedir?” buyurdu.
Adam: “Ey Allah’ın Resulü! Yağmur ıslattı” dedi. Rasûl-i Ekrem: “İnsanların görebilmesi için o ıslak kısmı ekinin üstüne çıkarsaydın ya! Bizi aldatan bizden değildir” buyurdu. Müslim, Îmân 164.
40
34. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Her Pazartesi ve perşembe günü ameller Allah’a arz olunur. Din kardeşi ile arasında düşmanlık bulunan kişi dışında Allah’a şirk koşmayan her kulun günahları bağışlanır. (Meleklere) siz şu iki kişiyi birbiriyle barışıncaya kadar tehir edin, buyurulur.” Müslim, Birr 36.
41
35. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ödemeye imkânı olduğu halde bir kimsenin borcunu ödemeyi ertelemesi zulümdür. Buhârî, Havâlât 1, 2, İstikrâz 12.
42
36. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse (kendini üstün görüp diğerlerini küçümseyerek) insanlar helâk oldu derse, kendisi onların en önce helâk olanı olur.” Müslim, Birr 139.
43
37. Cerîr radıyallahu anh şöyle dedi: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e (bakılması haram olan birini) ansızın görmenin hükmünü sordum. O da “Hemen gözünü başka tarafa çevir!” buyurdu. Müslim, Âdâb 45.
44
38. Abdullah b. Amr radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Büyük günahlar şunlardır: Allah’a şirk koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek, haksız yere adam öldürmek ve yalan yere yemin etmek.” Buhârî, Eymân ve’n-nüzûr 16, Diyât 2.
45
39. Abdullah b. Mesud radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Müslümana sövmek fasıklık (hak yoldan sapmak)tır. Onunla savaşmak küfürdür (kafirin yapacağı iştir).” Buhârî, Îmân 36, Edeb 44, Fiten 8; Müslim, Îmân 116.
46
40. Enes b. Malik radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre, bir bedevi Rasulullah (s.a.s)’e: “Kıyamet ne zaman kopacak?” diye sordu. Efendimiz: “Kıyamet için ne hazırladın?” diye sordu. Adam “Allah ve Resulünün sevgisini” dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü: “Sen, sevdiğin ile berabersin” buyurdu. Buhârî, Edeb 96; Müslim, Birr 161,163.
47