Turkish British Magazin 4. Sayı. Ekim 2019. Türkçe Versiyon

Page 1

N° 4 / EKIM 2019

TÜRKÇE VERSİYON

TBMAG.CO.UK

TurkishBritish Türk ve İngiliz iş insanlarının dergisi

HABERLER

BUSINESS

MARKETING

ŞEHİR&YAŞAM

Thomas Cook’un İflası Dünyayı Etkiledi

10. İngiltere - Türkiye İş Forumu yapıldı

Girişimci Olarak 4 Yılda Öğrendiğim 4 Ders

London Fashion Week 2019

AA Davasında Umut Yüksek Mahkeme’de

Enerji Sektörü İstanbul’da Buluştu...

Yapay Zeka ile Dijital Pazarlama

11 Göçmenin Gidiş Öyküsü

En Gözde Yatırım:

İngiltere’de Ev Almak • Avantajlar ve Riskler • Mortgage Seçenekleri • Yükselen Bölgeler

Röportaj: Elif Şafak “Kökler zaten çoğuldur, tekil değildir!” DEİK Türkiye-İngiltere İş Konseyi’nden Brexit Paneli Türkiye Turizm Stratejisi Değişti Recontact; İstanbul’da Doğdu, Dünyayı Sardı

#TurkishBritishMag



HOSPITALITY

MORE THAN JUST A WORD Our Business Class experience is made of true hospitality which comes from our hearts. It is central to everything we do.

MORE THAN JUST A TRANSFER With the Exclusive Drive* service, private chauffeur driven vehicles will take you to or from the airport, with a pleasant, luxury ride.

MORE THAN JUST MOVIES AND GAMES Hundreds of movies and music albums, Live TV, free Wi-Fi connection and much more will be at your fingertips.

* Now available in Atlanta, Boston, Chicago, Houston, Los Angeles, Miami, Montreal, New York, San Francisco, Toronto and Washington.

MORE THAN JUST A VISIT Turkish Airlines Lounge Business will refresh you before your meetings with five-star facilities such as gourmet dining, suite rooms, shower, piano, massage therapy and mini golf.

MORE THAN JUST A MEAL During your flight, a truly fine dining experience will take your taste buds above the clouds.

MORE THAN JUST A SEAT A special seat that turns into a fully flat bed, an abundant legroom, seat separators for your privacy, luxury amenity kits and more. All for your comfort.

turkishairlines.com


EDİTÖRDEN Değerli okurlar, ‘‘Turkish British’’ dergimizin yeni sayısı ile bir kez daha karşınızdayız. Dergimiz, çıkış manifestomuzda da belirttiğimiz gibi hem İngiltere hem de Türkiye ayağıyla, iki ülke arasında sağlam bir köprü kuruyor. Türkiye’den ve İngiltere’den beğeni ile takip ediliyor ve ilgi görüyoruz. Her sayıda artmaya devam eden online okuma ve indirme oranları bizleri hem çok heyecanlandırıyor hem de doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. İki ülkedeki iş dünyasını görünür kılma misyonumuzu yerine getirmeyi sürdürüyoruz. Bu sürede iki ülkede de çok önemli etkinliklere medya kuruluşu olarak davet edildik, iki ülkeden iş insanlarını buluşturan çeşitli etkinliklerin medya sponsorluklarını üstlendik. Birçok etkinliği sizin için takip edip sayfalarımıza taşıdık. Ayrıca sizlerden gelen yorumlardan, özgün ve güncel içerikli haberlerimizin ülkedeki topluluğumuzun gündemini renklendirdiğini öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yeni sayımızda neler var? Değerli okurlar, Turkish British bu ay yine dopdolu bir içerikle sizin için özel hazırlandı. Yeni sayımızda dosya konumuz; son dönemde cazip bir yatırım alternatifi olarak dikkatleri çeken “İngiltere’den gayrimenkul almak”. Bu konuda dersimize çalıştık ve yatırımcılara detaylı bir rehber hazırladık. İngiltere’de ev nasıl alınır, hangi bölgeler yükselişte, hangi bölgeler değerli, Mortgage seçenekleri, devlet yardımları, yeni konut projeleri, Brexit sonrası emlak piyasasına dair öngörüler ve deneyimli uzmanların görüşleri hepsi yatırımcılara özel rehberimizde. Dosyayı hazırlarken yaptığımız araştırmalarda ilginç bilgiler de edindik. Örneğin; resmi rakamlara göre, her yıl yaklaşık 300.000 Londralı, yeni bir şehre veya kırsal bölgelere taşınıyor. Görünüşe göre bir yandan insanlar Londra’yı terk ediyorlar, bir yandan da Londra’yı terk edenlerin yerine yeni insanlar geliyor. Londra çevresindeki şehirler şu aralar oldukça çekici. Çünkü insanlar kolay ulaşılabilir mesafedeki komşu şehirlerde, Londra’ya göre daha uygun bütçelerde ama daha büyük evlerde yaşayabiliyorlar. İşlerini bırakmak zorunda da kalmıyorlar. Uzun süredir Londra’da yaşayan ve kendisi de bir göçmen olan yazar Elif Şafak ile göçmenlik, yeni kitabı ve kendisine yöneltilen eleştiriler üzerine dergimize özel çok samimi bir röportaj yaptık. Bir solukta zevkle okuyacağınız bu röportajın yanı sıra bu sayımızda Ankara Anlaşması vizesi davasındaki gelişmelere de sayfalarımızda yer verdik. 2019 yazını rekor rakamlarla tamamlayan Türkiye, turizmde atağa geçti. 2023 yılına özel geliştirilen yeni strateji açıklandı. Türkiye’nin yeni turizm stratejisinin detayları dergimizin ilerleyen sayfalarında... Kendisini “Acemi bir Londralı” olarak tanımlayan Zehra Aydın, dergimiz için keyifli bir gün geçirmek isteyenlere Hampstead’i yazdı. İstanbul’da ve Londra’da film festivalleri başladı. Hepsi dergimizin yeni sayısında sizin için okunmaya hazır. Yeniden ve her zaman, desteğiniz ile bize güç verdiğiniz için teşekkür ederiz. Keyifli okumalar.... Bizi takip etmeye devam edin. Dr. Ayla Torun Genel Yayın Yönetmeni


TurkishBritish

FEATURING THE:

Festival of Construction 350+

EXHIBITORS

25,000+ REGISTERED ATTENDEES

500+

HIGH-LEVEL SPEAKERS

REGISTER FOR YOUR FREE TICKETS www.londonbuildexpo.com/TurkishBritishMagazine2019

THE LEADING CONSTRUCTION SHOW FOR LONDON GENERATE THOUSANDS OF NEW BUSINESS LEADS SUPPORTED BY 100+ EVENT PARTNERS INCLUDING:

EMAIL:

enquiries@londonbuildexpo.com

PHONE:

+44 (0) 203 058 2350

WEB:

www.londonbuildexpo.com

5


TURKISH BRITISH’TE BU AY

26

Yayıncı

Afiş İletişim I Doruk Ltd. - UK.

Genel Yayın Yönetmeni Dr. Ayla Torun

Yayın Direktörü

Fevzi Kemal Torun

Haber ve İçerik Koordinatörü Kevser Devecioğlu

Editörler

Rahşan Gül Özge Gözke Ebru Atlan Tecirlioğlu

Bu Sayıda Katkıda Bulunanlar Barış Çimen Doruktan Türker E. Nida Dincturk Hakan Lamper Leyla Karakoç Murat Buyurgan Taylan Durmuş Oya Tabağ Ozan Dağdeviren Umut Gündüz Zehra Aydın

Çevirmenler

Ali Köse, Ebru Şener Evrim Ekiztaş Taylan Durmuş

Pazarlama İletişimi Danışmanları Özge Gözke: +44 7379 833484 Taylan Durmuş: +44 7500 668914 e-mail: contact@tbmag.co.uk

Hukuk Danışmanı Ecem Gündüz

Tasarım ve Uygulama

AFS Comms & Media I Afiş İletişim e-mail: contact@afscomms.com afscomms.com / afisiletisim.net

İletişim

UK Tel: +44 (0) 74 7117 9662 +44 (0) 74 9322 9001 TR Tel: +90 (0) 850 355 50 44 Manfret Cord 9, Manfret Road, London, UK SW15 2RT e-mail: contact@tbmag.co.uk tbmag.co.uk turkishbritishmag 6

03 I EDİTÖRDEN • Turkish British’ten

10 I İSTATİSLİKLER • Rakamlarla İngiltere

12 I KISA KISA • İngiliz turizm devi Thomas Cook’un iflası dünyayı etkiledi • Ankara Anlaşması davasında umut, Yüksek Mahkeme’de • İngiliz çelik devi British Steel’i, Türkiye’den OYAK satın alıyor • Londra Tasarım Haftası, Türk mobilyalarıyla renklendi • Londra Earth Hackney’de Sunay Akın rüzgarı esecek • İngiliz Kraliyet Ailesi’nin yüzü bir TÜRK! • “Şimdi Londra düşünsün” • Göz doktoru ayağınıza geliyor! • Uzakrota European Travel Summit’e Yoğun ilgi... • TurkishBank UK, bankalar ve fintekleri buluşturdu • Turkey Mozaik Foundation, İstanbul’daki STK’larla buluştu

12


TurkishBritish

7


TURKISH BRITISH’TE BU AY 26 I DOSYA • En Gözde Yatırım: İngiltere’de Ev Almak • Avantajlar ve Riskler • Mortgage Olanakları • Yükselen Bölgeler

36 I RÖPORTAJ • Elif Şafak; “Kökler zaten çoğuldur, tekil değildir”

MARKETING 56 I GİRİŞİMCİ • Girişimci olarak 4 yılda öğrendiğim 4 ders

60 I DİJİTAL TEKNOLOJİ • İstanbul’da doğdu Dünyayı sardı • Yapay zeka ile dijital pazarlama yeniden şekilleniyor!

64 I E-TİCARET • Amazon FBA ile online satışa başlamak

66 I EĞİTİM • Dil eğitimde birinci kural: Doğru okulu seçmek

48 I BUSINESS WOMEN NETWORK • Lezzetin Fotoğrafı • Yenilikleri, trend olmadan tasarlıyor! • Crisp Studio ile sofralar daha şık

38 BUSINESS 42 I İŞ DÜNYASINDAN HABERLER • 10. İngiltere-Türkiye İş Forumu İstanbul’da yapıldı • DEİK Türkiye-İngiltere İş Konseyi’nden Brexit Paneli • “Türkiye’nin Turizm Stratejisi değişiyor, Gelir ile Pazar Odaklı Büyüme ve Tanıtım Modeli’ne geçiliyor…” • Türkiye’de Altyapı Yatırımlarında Fırsat! • Enerji Sektörü İstanbul’da Buluştu... • “Türkiye 45 milyon turist seviyesine ulaşacak” • WTM Turizm Fuarı’na Türkiye çıkarması • İnşaat sektörü Londra’da buluşuyor!

66

ŞEHİR VE YAŞAM 72 I GURME • Türk Mutfağı’nın modern yüzü

76 I MODA • London Fashion Week 2019 Türk Modacılar Londra Moda Haftası’nda

80 I LONDRA • Londra’da lokal bir deneyim: Hampstead’de Bir Gün

82 I KİTAP • Yeni Ülke Yeni Hayat. 11 göçmenin gidiş öyküsü

84 I SERGİ, MÜZE, FESTİVAL • Antik Urfalı Adam figürü, Saatchi Galeri’de! • Tarihin kapıları yeniden açıldı • Sinemaseverlere müjde: Filmekimi başlıyor! • BFI Londra Film Festivali’nde 3 Türk filmi

90 I AJANDA

52 8

• Ekim ve Kasım’da ilginizi çekecek etkinlikler • İngiltere’de Türk girişimciler ve iş insanları ile tanışın!


9


İSTATİSTİKLER

Rakamlarla İngiltere Çekici, ışıltılı, büyüleyici, uzun metinler zaman zaman yorucu ve sıkıcı olabilir. İşte rakamlarla İngiliz başkentinin kalbine bir yolculuk...

38.000

320

Birleşik Krallık’taki okulların sayısı 38.000’den fazladır. Devlet okullarında ortalama 20 kişiye bir öğretmen düşmektedir.

En fazla yürüyen merdiven bulunan istasyon 23 ayrı merdiven ile Waterloo istasyonudur.

Hampstead İstasyonu merdivenleri olan istasyonlardan en fazla basamağa sahiptir.

1871

1911

1485

İngiltere’nin milli yiyeceği olarak kabul edilen fish&cips yapan ilk mekan, 1871 yılında Yahudi bir göçmen tarafından açılmıştır.

10

23

Londra Metrosu’nun ilk yürüyen merdiveni, 1911’de Earl’s Court istasyonuna kurulmuştur.

1485 yılında savaş alanında öldürülen İngiltere Kral III. Richard’ın kemikleri 2013’te Leicester’de bir park yerine gömülmüş halde bulunmuştur.


TurkishBritish

113 km

4.4 milyon

İngiltere’de gideceğiniz her bölge denize en fazla 113 km mesafededir.

150

3 Ağustos 2012 tarihinde, Olimpiyat Oyunları sırasında, Londra Metrosu en yoğun gününü geçirerek, 4.4 milyon yolcu ile bir rekora imza atmıştır.

38 dakika

150 milyon

Bir İngiliz kadını yaşamı boyunca 150 değişik saç modeli denemektedir.

Dünyanın en kısa savaşı 1896’da İngiltere ve Zanzibar arasında gerçekleşmiştir.

Nijerya’da İngilizce konuşanların sayısı İngiltere’de İngilizce konuşanlardan daha fazladır.

%96

% 50

%95

İngiltere’de arabaların zamanının yüzde 96’sı park halinde durmakla geçer.

İngiltere’deki yetişkinlerin yaklaşık% 50’si temel matematik derslerini almamıştır.

Birleşik Krallık’ta 5 ila 16 yaş arasında eğitim zorunludur. Öğrencilerin %95’i devlet okullarında ücretsiz eğitim görürler. 11


KISA KISA

İngiliz Turizim devi Thomas Cook’un iflası dünyayı etkiledi İngiliz devi Thomas Cook’ın iflasının açıklamasının ardından firmanın Almanya’daki iştiraki Thomas Cook GmbH da iflasını istedi. Ortada kalan binlerce turistin ülkesine dönmesi için geriye dönüş operasyonu başlatıldı

Almanya’da da battı

178 yıllık tarihe sahip dünyanın en büyük seyahat şirketi Thomas Cook iflas etti. Tur operatörünün batışıyla, 9 bini İngiltere olmak üzere, 22 bin kişi işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya. Dev şirketin ticari faaliyetlerine son verdiğini duyurmasının ardından 150 bini Britanyanlı olmak üzere 600 bin Thomas Cook müşterisi ortada kaldı. Finansal sorunlar yaşayan İngiliz şirketinin iflasını resmen açıklamasının ardından aralarında Türkiye’nin de olduğu pek ülkedeki binlerce İngiliz vatandaşının ülkeye geri getirilmesi için, barış dönemlerindeki gibi en büyük geri dönüş operasyonlarından biri başlatıldı. “Operation Matterhorn” adı verilen operasyonla 150 binden fazla İngiliz tatilcinin ülkelerine geri getirilmesi amaçlanıyor. İflasın ardından İngiliz hükümeti, ünlü turizm şirketi Thomas Cook’un iflasında yöneticilerin rolünün incelenmesi için soruşturma talimatı verdi. İngiliz basınında, şirket yöneticilerine son 5 yıl içerisinde toplam 20 milyon sterlin ücret ve bonus ödemesi yapıldığı haberleri yer aldı. 12

İngiliz tur operatörü Thomas Cook’un iflasını açıklanmasının ardından Almanya’daki iştiraki olan Thomas Cook GmbH da iflasını istedi. Thomas Cook GmbH Yönetim Kurulu Başkanı Stefanie Berk, müzakere yoluyla kısa vadeli bir çözüme ulaşamadıklarını ifade ederek iflas başvurusunu mahkemeye yaptıklarını açıkladı. Thomas Cook GmbH’den yapılan açıklamada, Neckermann, Öger Tur, Air Marin ve Buchen Seyahat ile tatilde 140 bin kişinin bulunduğu, bu tatilcilerin geri getirilmesi konusunda Alman Dışişleri Bakanlığı ve seyahat sigorta şirketleriyle görüşme halinde oldukları belirtildi. 20 bin İngiliz geri döndü

İngiliz tur operatörü Thomas Cook’un iflasını açıklanmasının ardından başlatılan geri dönüş operasyonu başarıyla devam ediyor. Firmanın Türkiye Antalya’da 40 bin yolcusunun bulunduğu 20 bin İngiliz turist ülkelerine geri döndüğü açıklandı. Diğer 20 bin turist ise tatillerinin bitmesinin ardından ülkelerine dönecek. Thomas Cook’un iflasıyla turizm sektöründe önemli bir boşluk oluştu. Firmanın seyahat düzenlediği ülkelerdeki seyahat ve turizm acentaları önümüzdeki dönem nasıl bir yol izleyeceklerini planlamaya başladı.



uuu

KISA KISA

Ankara Anlaşması Davasında Umut Yüksek Mahkeme’de Ankara Anlaşması’nda Türk girişimcilerin kalıcı oturum şartlarının değiştirilmesine ve geriye dönük uygulanmasına itiraz için açılan, dergimizin de takipçisi olduğu dava Yargıtay’a (Court of Appeal) taşındı İngiltere’de İçişleri Bakanlığı’nın Ankara Anlaşması kapsamında iş kuran Türk girişimcilerin kalıcı oturum şartlarının değiştirilmesi ve geriye dönük olarak uygulanması 2 yılı aşkın süredir İngiltere’nin gündeminde.... Dergimizin de ilk günden beri takipçisi olduğu, kamuoyu oluşturduğu dava, Türk iş insanlarının mağduriyetine neden olduğu gerekçesiyle yeniden görüşülmek üzere Yargıtay’a taşındı. Mart 2018’de kabul edilen değişiklere itiraz için sürdürülen hukuki mücadele yaklaşık 10 bin Türk vatandaşını ilgilendiriyor. İngiltere Yüksek Mahkemesi; süresiz oturuma başvurmak için gerekli şartların geriye dönük şekilde değiştirilmesine itiraz eden Türk vatandaşlarının yaptığı başvuruyu mart ayında reddetmişti. Haziran ve Temmuz 2018’de de yeni kurallar yayınlamıştı. Yapılan itirazların ve hukuki mücadelenin sonunda davanın Yargıtay

Mahkemesi tarafından yeniden incelenmesi gerektiğine kadar verildi. “Adil, hukuka uygun karar bekliyoruz” Hukuki mücadelenin başından beri Türk vatandaşlarının avukatlığını yapan Redstone Avukatlık Bürosu’ndan Avukat Yaşar Doğan, davanın Yargıtay’da yeniden görüşülmesine karar verilmesinin ardından şu açıklamayı yaptı: “Mart 2019’da verilen Yüksek Mahkeme kararına karşı temyiz müsaadesi için yaptığımız başvurumuz nihayet karara bağlandı. İngiltere Yargıtay Mahkemesi temyiz için müsaade vererek davanın yeniden esastan incelenmesinin önünü açmış oldu. Müsaade kararını veren yargıç, davanın Yargıtay tarafından incelenmeye değer bulunduğunu ve Home Office’in yaptığı kural değişikliklerinin çok sayıda Türk iş adamı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu kaydetti. Müsaade verilmesi davanın Yargıtay Mahkemesi tarafından yeniden görülüp karara bağlanması anlamına geliyor. Sıradaki aşama Yargıtay duruşması için gün belirlenmesi.” Duruşma gününün belirlenmesinin ardından tarafların savunmalarını yapacaklarını ifade eden Doğan, “Umuyoruz ki; Yüksek Mahkeme’nin verdiği adaletsiz karar yerini mağduriyetleri giderecek, adil ve hukuka uygun bir Yargıtay kararına bırakır” dedi.

14


TurkishBritish

Medikal Turizm için B Planı, LONDRA

“Sınırsız” sağlık hizmeti sunuyoruz...

Dünyanın her yerinden hastaları, farklı ülkelerdeki en doğru doktorlarla buluşturuyor, sağlık kuruluşlarının hedef pazarlarındaki tüm iletişim çalışmalarını yürütüyoruz.

Türkiye’den ve dünyadan sağlık kurumları ve doktorlar için; medikal turizm hizmetleri, sağlık iletişimi ve dijital sağlık pazarlaması çözümleri ile yanınızdayız...

www.planbhts.co.uk I contact@planbhts.co.uk 15


KISA KISA İngiliz çelik devi British Steel’i, Türkiye’den OYAK satın alıyor

Londra Tasarım Haftası, Türk mobilyalarıyla renklendi

Türkiye’nin ilk ve en büyük entegre yassı çelik üreticisi olan Ereğli Demir ve Çelik fabrikasını bünyesinde bulunduran Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK), İngiltere’nin en büyüklerinden British Steel’i satın almak için harekete geçti. İngiliz çelik şirketiyle ön anlaşmaya varan OYAK’tan yapılan açıklamada, bu yılın sonuna kadar şirketin devralınmasının planlandığı ifade edildi.

Türkiye’den İngiltere’ye, mobilyada tasarım rüzgârı esti... 14 -22 Eylül tarihlerinde düzenlenen Londra Tasarım Haftası’nda, son teknoloji kullanılarak tasarlanan Türk mobilyalarına ilgi büyüktü. Festivalde Türkiye, İstanbul Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği tarafından temsil edildi. İstanbul Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, Türk mobilyasının gücünün her geçen gün arttığını 15 yılda dünya mobilya sıralamasında 23’ten 12’ye yükseldiklerini belirterek “Hedefimiz ise ilk beşe girmek” dedi.

OYAK’ın sahibi olan Ataer Holding, bir süredir Mayıs 2019’da iflas eden British Steel’le görüşmeler yürütüyordu. Görüşmeler anlaşma ile sonuçlandı. OYAK’ın ön anlaşmaya vardığı British Steel, 3 bin kişinin çalıştığı Scunthorpe çelik fabrikasının da sahibi. Şirketin İngiltere’nin kuzeybatısındaki Teesside’da da 800 çalışanı olan bir fabrikası bulunuyor. OYAK ile yapılan anlaşmanın şirketin geleceği için önemli olduğunu vurgulayan İngiltere İş, Enerji ve Sanayi Stratejisi Bakanı Andrea Leadsom yaptığı yazılı açıklamada, bu anlaşma ile verimli ve yetenekli istihdamın da korunabileceğini belirtti.

Birliğin Türkiye Tanıtım Grubu, Türk mobilyalarının tasarım gücünü son teknolojiyi kullanarak tasarım haftasına taşıdı. Oluşturulan özel alanda video mapping uygulaması ile Türkiye’nin simgeleri üzerinden mobilyalara geçiş yapıldı. Son yıllarda teknolojiyi arkasına alarak tasarıma odaklanan Türk mobilya sektörü, geliştirdiği yeni nesil ürünleriyle dikkatleri üzerine toplamayı başardı. Her ülkenin dinamiklerine göre üretim parkuruna sahip olmasının yanı sıra çağdaş, avangart, retro vb. mobilyalarına Türk motiflerini de kodlayarak oryantalist bir bakış açısıyla ürünler geliştiren sektör, dünya pazarından önemli bir yer ediniyor.

Londra Earth Hackney’de Sunay Akın rüzgarı esecek Şair, Sunay Akın Earth Hackney’de gerçekleştireceği “Sunay Akın ile Görçek” isimli gösterisinde izleyicilerini seyir defterinin yeni sayfalarını okumaya davet ediyor Londra’da özel etkinliklere imza atan Dream Sales Machine London, edebiyat ve tarih alanında gerçekleştirdiği çalışmalarla tanınan şair Sunay Akın’ı ağırlayacak. “Sunay Akın ile Görçek” isimli 90 dakikalık çarpıcı performans; Earth Hackney’de 19 Ekim 2019 14:00-16:30 saatleri arasında düzenlenecek. Gösteride Sunay Akın, izleyicilerini seyir defterinin yeni sayfalarını okumaya davet ediyor. Teatral dili, oyunculuk yeteneği, bilgi birikimi, kendine has yorumu ve şaşırtıcı hikayeleriyle büyük ilgi gören Sunay Akın, 90 dakikalık gösterisinde karanlığın içindeki ışığı izleyicilerine hissettirmeye çalışacak. Earth Hackney’in kapıları etkinlikten bir saat önce 13:00’de açılacak. “Sunay Akın ile Görçek” gösterisinin biletleri www.earthhackney.co.uk ve www. seetickets.com‘da satışa sunuldu. 16


Our London office is located in an area which has undergone an enormous change in the past 15 years. There has been 40% business growth since 2010 with particular emphasis on the hospitality, tech and creative sectors. We are proud to be part of this growth by supporting you as your trusted chartered accountants and tax advisers.

Business solutions, tailored accounting services, tax, advisory, wills & probate and more ‌ London: +44 (0) 20 7226 1199 | Manchester: +44 (0) 161 446 2112 info@sterlingpartners.co.uk | sterlingpartners.co.uk


KISA KISA

İngiliz Kraliyet Ailesi’nin yüzü bir Türk!

“Şimdi Londra düşünsün”

Türkiye’de reyting rekorları kıran ‘Sen Anlat Karadeniz’in yıldızlarından Gülper Özdemir, Londra’da oynadığı reklam filmiyle İngilizler’i kendine adeta hayran bıraktı. Genç oyuncu, İngiliz Kraliyet Ailesi’ne ait Regent Crescent Sarayı’nın daire satışları için çekilen reklamda rol aldı. Yurt dışındaki bağlantılarıyla bu reklam filminde yer aldığını belirten Özdemir, “Reklam filmi çok beğenildi. Çok güzel yorumlar aldım. Bu birbirinden güzel ve değerli yorumlar beni daha da motive etti. Yurt dışındaki çalışmalarım devam edecek” dedi.

Ünü Türkiye’yi aşan dünyaca ünlü işletmeci Nusret Gökçe, yurt dışındaki restoranlarına bir yenisini daha ekliyor. Nusret’in yeni restoranı İngiltere’nin kalbi Londra’da açılıyor. Tuz serpme hareketiyle tüm dünyada fenomen olan işletmeci Nusret Gökçe, New York, Doha, Miami, Abu Dhabi, Mikonos vve Dubai’nin ardında şimdi de Londra’da restoran açıyor. Nusret, Londra’daki restorandaki inşaat çalışmalarını yerinde inceledi. Instagram hesabından yeni restoranındaki çalışmaların görüntülerini paylaşan ünlü işletmeci, “Şimdi Londra düşünsün” notunu da eklemeyi ihmal etmedi. Nusr-Et Et Lokantası Aralık 2019’da Park Tower Knightsbridge Hotel’de kapılarını açacak ve Londralılar ile buluşacak.

Göz doktoru ayağınıza geliyor! Gözlüklerinde en güzel tasarımları en son teknoloji ile buluşturan Jacob & Joe, kişiye özel optik servisi ile müşterilerine istedikleri yerde muayene olma imkanı sunuyor. Jacob & Joe, geçtiğimiz günlerde Mayfair’in prestijli Athenaeum Hotel’inde çok özel bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Jacob & Joe’nin, “Özel optik servisi” vermeye başlayacağının duyurulduğu etkinliği ünlüler yoğun ilgi gösterdi.

Press Release

Camilla Rutherford ve Liz Brewer’in da katıldığı etkinliğe pek çok ünlü isim, influencer’lar ve sektör profesyonelleri katıldı. Etkinlik sırasında gelen konuklara Jacob & Joe’un yeni hizmeti “Özel optik servisi”nin detayları anlatıldı. Jacob & Joe müşterileri artık istedikleri her yerde göz muayenesi olabilecekler. Evde, işte, ofiste, otelde veya olabilecekleri herhangi bir yerde... Jacob & Joe’nin “Özel optik servisi”nin tanıtımına katılan konuklar en moda gözlükleri de deneme fırsatı buldu. Jacob & Joe’nun özel optik servisi, hayatının en değerli kaynağı zaman olan kadın ve erkeklere özel kişisel ve profesyonel bir hizmet vermek amacıyla hayata geçirildi. Yüzlerce tasarım arasından en güzelleri seçilerek ve en son teknoloji kullanarak üretilen yüksek kalitede optik gözlük ve güneş gözlüğü seçenekleri sunan Jacob & Joe, şimdi de rahatınız için kaliteden ödün vermeden lüks ve klinik uzmanlık hizmeti sunuyor.

18

Jacob & Joe hosted a stunning event at Mayfair’s prestigious Athenaeum Hotel this week to celebrate the launch of their luxury optical concierge service, an industry first.

Attended by Camilla Rutherford and Liz Brewer, the floor was buzzing with high profile



uuu

KISA KISA

Uzakrota European Travel Summit’e Yoğun ilgi... 27 Eylül’de Rocketspace London’da Atlasglobal, Hotelspro ve SKYhub ana sponsorluğunda gerçekleşen Uzakrota European Travel Summit, 30 konuşmacı ve 250 turizm profesyonelinin katılımı ile gerçekleşti.

“Dünyada Seyahat Endüstrisinin Bugünü ve Geleceği”, “Seyahatin Geleceği ve Seyahat Girişimleri”, “Gelişmekte Olan Piyasaların Gücü ve Online Platformlar”, “Online Platformların Bugünü ve Geleceği”, “Seyahat Sektöründe Dijital Pazarlama”, “Geleceğin Gezgin Grupları ve Pazarlama Stratejileri”, “Ödeme Platformlarının Son Kullanıcıya Etkisi” ve “Google, Turizm ve Seyahat Sektörünü Nasıl Etkiliyor? 2020’de SEO Neden Daha Önemli Olacak?” gibi içeriklerle 9 oturumda 30 konuşmacı ile gerçekleşen etkinlik 250 turizm profesyonelinin katılımı ile gerçekleşti. Amadeus’un Startup Programı Direktörü Evantia Giumba, Golden Bay Turizm CEO’su Mehmet Erdoğdu, İskandinavya bölgesinin en büyük acentası Albatros’un sahibi Has Lagerweij, Bidroom Operasyon Direktörü Marcin Wesołowski, Business Insider Direktörü Julian Childs, Open Destinations Genel Müdürü Kevin O’Sullivan, Wirecard Turkey Kıdemli İş Geliştirme Müdürü Candaş İlkan, Skyscanner Kıdemli Büyüme Müdürü Emre Güney, HotelRunner CEO’su Arden Agopyan, Hitit satış direktörü Cem Kırgız, Halalbooking. com Kıdemli Pazarlama Müdürü Ufuk Seçgin, Trust My Travel Genel Müdürü Will Plummer, Travel Connection Group CEO’su Howard Salinger, Get Guided CEO’su Cavid Nadirov, 20

TAVport Alternatif Satış Kanalları Müdürü Barış Akdoğan, RentnConnect CEO’su Özgür Gen gibi 30 konuşmacı ile düzenlenen etkinlikte konferansın yanı sıra hem networkinge hem de Türk markalarının da kendisini göstermesini sağlayan networking alanı da oldukça yoğundu.



uuu

KISA KISA

TurkishBank UK, Bankaları ve Fintekleri Ağırladı 45 yıldır Londra’da faaliyet gösteren TurkishBank UK’in, Türk ve global finans kuruluşları ile fintekleri bir araya getirdiği buluşmaya, finans dünyası büyük ilgi gösterdi

B

u yıl tarihte ilk defa Londra’da gerçekleşen ve dünyanın en büyük finans organizasyonu sayılan SIBOS sırasında, Türk ve global finans kuruluşları ile fintekler TurkishBank (UK) ev sahipliğinde buluştu. Londra’nın kalbindeki Mayfair semtindeki TurkishBank UK şubesinin terasında gerçekleşen davette, seçkin katılımcılar, finans dünyasının geleceğini tartıştı0. Büyük bir katılımın gerçekleştiği davette, katılanlar kısa sürede bir çok temas gerçekleştirme imkanı buldu. Saat 18:00’de başlayan davet yoğun ilgi üzerine saat 23:00’e kadar devam etti. TurkishBank UK, Finteklere rehberlik etmeye hazırlanıyor Davete gösterilen yüksek ilgi sonrası açıklama yapan TurkishBank UK Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Börteçene, “Bu yoğun ilgi, Türk Finteklerin bize Londra’daki rehberleri olmamız görevini, Global Finteklerin de Türk pazarında aynı görevi bizden bekledikleri mesajını veriyor, ilk aşamada Istanbul’da oluşturacağımız, daha sonra Londra’da açmayı düşündüğümüz Fintek ağırlıklı merkezlerin bu amaç için çok faydalı olacağına inanıyorum” dedi. TurkishBank UK, Türkiye, Kıbrıs ve İngiltere’de olmak üzere 3 ülkede bankacılık faaliyeti gösteren 118 yıllıkTurkishBank Grubu’nun bir üyesi

22

olarak hizmet veriyor. 45 yıldır Londra’da faaliyet gösteren banka, öncelikli olarak Türk toplumuna bankacılık hizmetleri sunuyor.. Türkçe konuşan topluma hizmet misyonuyla çalışan TurkishBank UK’in Londra’da 7 şubesi bulunuyor.


TurkishBritish

23


uuu

KISA KISA

Turkey Mozaik Foundation, İstanbul’daki STK’larla buluştu İngiltere’den Türkiye’deki STK’lara yardım eli uzatan Turkey Mozaik Foundation’ın temsilcileri, İstanbul’da pek çok STK temsilcisiyle bir araya geldi.

T

ürkiye’de fark yaratan ancak mali desteğe ihtiyacı olan sivil toplum kuruluşlarına destek vermek amacıyla İngiltere’de kurulan Turkey Mozaik Foundation, 2. eğitim gezisini İstanbul’da düzenledi. Eğitim gezisinin ilk gününde Eğitim Reformu Girişimi’nden panelist Burcu Meltem Arık Akyüz ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi’nden Gözde Durmuş’un konuşmacı olduğu “Türkiye’de Eğitim ve Çocuk Hakları” konulu bir panel gerçekleştirildi. 2. panelde ise Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Fonu tarafından desteklenen Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformundan İpek Bozkurt ve Kadın Dayanışma Vakfı’ndan Özgür Sunata ve Aybeniz Karataş sunumlar yaptı. İlk günün öğle yemeği sosyal girişimci Maide Kitchen’ın hazırladığı lezzetli yemeklerle yendi. Ekolojik Okuryazarlık Programı içindeki etkinlikleri ise Yuva Derneği’nden Özge Sönmez yönetti. Eğlenceli saatlerinde ardından program Suriye’den ve diğer ülkelerden gelen göçmenlerin yaşamlarını yeniden inşa etmek için çalışan Küçük Projeler İstanbul’un ziyareti ile devam etti. Eğitim gezisinin ikinci günü İKSV’de başladı. Özlem Ece ve Elif Obdan, vakfın çocuklara ve yetişkinlere yönelik sanat ve kültürel çalışmalarını anlattı, geziye katılanları bilgilendirdi. 24

Günün devam eden sunumlarını Bilim Kahramanları Derneği’nden Aslı Yıkıcı ve Başka Bir Okul’dan Burak Ulman yaptı. Öğle yemeği, Köy Okullar Değişim Ağı’ndan Mine Ekinci, Barış için Müzik Vakfı’ndan Yeliz Baki, Türkiye Temiz Giysi Kampanyası’ndan Bego Demir’in ilham veren konuşmaları eşliğinde yendi. 2. gün, Fatih’teki Sulukule Gönüllüleri Derneği’ne ziyaretle son buldu. Katılımcıların birbirinden ilham aldığı, bilgilendiği, motive olduğu ve enerji topladığı eğitim gezisinin organizasyonu Sivil Toplum Destek Vakfı’ndan Liana Varon tarafından yapıldı. Sarp Batur ve Nople Productions’daki ekibi çalışma gezisini belgeledi ve unutulmaz hale getirdi.


200 Uluslararası şirket ve 20,000 çalışanın olduğu Batı Londra’da, %5 Peşinat ile yüksek kira potansiyeline sahip yatırım imkanı.

ONE LONDON PROPERTY GROUP

• 200 Uluslararası şirket ve 20,000 çalışanın olduğu Batı Londra’da, % 5 Peşinat ile yüksek kira potansiyeline sahip yatırım imkanı, • SAMSUNG, DELL, SKY ve AUDI gibi çok uluslu şirketlerin genel merkezlerinin çok yakınında, • İş yerlerine yakınlığı nedeni ile, kira talebinin çok yüksek olduğu bir bölgede, • Kew Bridge istasyonuna 1dk., Gunnersbury istasyonuna (District Line)10 dk. yürüyüş mesafesinde, • Kew Gardens, Chiswick ve Richmond gibi popüler bölgelerin yanıbaşında, • 24 saat servis hizmeti, GYM, Sinema Salonu. • • • •

Proje teslim tarihi: 2022 Kira getiri beklentisi: 4.75% Yüksek değer artış potansiyeli £399,000’dan başlayan fiyatlarla yatırım imkanı

1 ODALI DAIRELER £399,000’den başlayan fiyatlarla, 2 ODALI DAIRELER £610,000’den başlayan fiyatlarla, 3 ODALI DAIRELER £860,000’den başlayan fiyatlarla. Örnek Ödeme Planı • 5% - Anlaşma Sağlandığında • 5% - 12 Ay sonra • 90% - Proje tesliminde (2022)

ONE LONDON PROPERTY GROUP Berkeley Square House, Berkeley Square London, Brc W1J 6BD U.K. Emre Belge Managing Director emre.belge@onelondonpg.com T: +44 20 3393 1888 M:+44 7841 762124

www.onelondonpg.com


DOSYA

En Gözde Yatırım: Londra’da Ev Almak

Başta Londra olmak üzere İngiltere’de gayrimenkul satın almak, hem ülkede yaşayanlar hem de Amerikalı, Asyalı ve Avrupalı yatırımcılar için son dönemdeki en cazip yatırım alternatiflerinde biri. Mortgage seçeneklerinin artması ve devlet yardımı, yeni konut projeleri ve Brexit sonrası yavaşlayan ekonomi ile düşen emlak fiyatları ile özellikle Londra’da emlak piyasası en hareketli dönemlerinden birini yaşıyor.

L

ondra’daki yükselen rezidanslar, gazetelerdeki ve internetteki ev ilanları, bankaların mortgage tanıtımları ve ücretsiz değerlendirme görüşmeleri Britanya’daki ve dünyanın pek çok ülkesindeki gayrimenkul yatırımcıları tarafından dikkatle takip ediliyor. Brexit’in yarattığı durgunluk ve belirsizlik devam etse de İngiltere’de gayrimenkul sektörüne ilgi her geçen gün artmaya devam ediyor. Rakamlar, Birleşik Krallık’taki emlak sektöründeki canlılığı doğruluyor. UK Finance’ın yılın ikinci çeyreğini kapsayan verilerine göre; Londra’da, ilk kez ev alanlara yönelik 9 bin 960 yeni mortgage anlaşması tamamlanmış durumda. Kiralamak üzere konut alan yatırımcıların mortgage taleplerinde ise Temmuz 2019 verilerine göre, geçtiğimiz seneye oranla yüzde 5.5’lik artışla 5.800 anlaşma yapılmış. Hükümetin ilk kez ev alacaklara yönelik “Helpto-Buy (Equity Loan)” programı ve bankaların cazip mortgage seçenekleri talebi hep canlı tutuyor. Brexit referandumu sonrası üç yıllık dönemde Londra’daki ev talebi istikrarlı şekilde artmaya devam ediyor. Ek teşviklerden ve düşük faiz oranlarından yararlanarak ev almak isteyenler, Brexit’in gerçekleşeceği tarihten önce satın alma işlemlerini tamamlamak için harekete geçti bile... 26


TurkishBritish

Gayrimenkul Şirketleri Yatırımlarına Hız Verdi İnşaat firmalarının satış rakamları da bu hareketliliğin sonucunu somut olarak ortaya koyuyor. Britanya’nın en büyük inşaat şirketinden biri olan Baratt’ın açıkladığı yıllık rakamlara göre; şirket, geçtiğimiz yıl ülke çapında 17 bin 856 yeni ev sattı ve 910 milyon pound kar etti. National House Building Council’in son verileri ise inşaat şirketlerinin yeni konut yapımı için son üç ay içindeki başvurularının geçtiğimiz 12 yılın en yüksek oranında olduğunu gösteriyor. Londra’nın en büyük gayrimenkul yatırımı şirketi olan The Galliard Group, Londra’da yapı-

mı devam eden 3,95 milyar pound değerinde 6.905 ev inşaatına sahip ve 10 bin yeni evin de inşaatı planlanıyor. Bazı projelerinde devletin “Help-to Buy” katkısına olanak sağlayan şirket, Londra’nın gelişmekte olan ve ileride popüler olacak bölgelerine yatırım yapıyor. Ayrıca potansiyel alıcılara kiraya verebilecekleri evler üzerinden yatırım yapmalarını teşvik ediyor. Londra’nın güneyinde Streatham, Clapham, Balham, Wimbledon, Greenwich gibi şehre ulaşımı kolay birçok bölge ve kuzeyde Streatham, Paddington, Islington, Shoreditch gibi bölgelerde inşa edilen yeni rezidanslar, gayrimenkul yatırımlarının ve alım beklentilerinin kanıtı olarak yükselmeye devam ediyor.

“Son 5 yılda 85 bin Türk Londra’dan ev aldı”

Neşe Jenkins

Birleşik Krallık’ta yaşayan Türk vatandaşları için de emlak çok cazip bir yatırım. Britanya’daki Türk vatandaşları için, Ankara Anlaşması için gelenler dahil ev almada herhangi bir kısıtlama bulunmuyor. Ancak ev satın almak, oturum izni sağlamıyor. Allytta Emlak Danışmanlığı CEO’su Neşe Jenkins, son yıllarda Türklerin Londra’ya ilgisinin ciddi şekilde arttığını söylüyor. “Kaç Türk’ün Londra’dan kesin olarak 27


uuu

KARLI GAYRİMENKUL ALMANIN PÜF NOKTALARI

ev aldığını bilmiyoruz ancak araştırmalarımıza göre son 5 yılda 85 bin Türk’ün Londra’dan ev aldığını söyleyebiliriz” diyen Neşe Jenkins, 2019 itibari ile 10 milyon pound üzeri ticari yatırımlar için şirketlerine ulaşan Türk yatırımcılarda yüzde 400 artış olduğunu belirtiyor. Londra’da fiyatlar yüksek olsa da şehrin ekonomik ve kültürel canlılığı uzun dönemli yatırım için Türk vatandaşları dahil alıcıları cezbediyor. Yıllık 4,5 milyon turist ağırlayan Londra’dan, şehir merkezi dışındaki bölgelere yapılan yeni tren hatları da şehir imkanlarından taviz vermeden uygun fiyatla ev alma olanağı sunuyor.

Londra başta olmak üzere Birleşik Krallık’ta gayrimenkul satın almak oldukça karlı bir yatırım. Ancak bunun için en doğru evi, en doğru satın alma yöntemiyle ve ekonomik olarak en doğru zamanda satın almak gerekiyor. Birleşik Krallık’ta gayrimenkul yatırımı yapmanın tüm yönlerini işlediğimiz dosyamızda sektörün uzman isimleri; farklı ev sahipliği seçenekleri, ev seçiminde dikkat edilmesi gerekenler, Türk vatandaşlarına yönelik mortgage olanakları ve yasal süreçler, Brexit ve emlak piyasasındaki gelecek tasarımları konusunda ayrıntılı bilgiler verdiler. Okumadan gayrimenkul almayın!

Oturum İzni Olmayan Türkler de Ev Satın Alabiliyor TurkishBank UK, Birleşik Krallık’ta yaşayan ve ev almak isteyen Türk vatandaşlarına mortgage hizmeti sunuyor. Hizmetten yararlanmak için oturum izni gerekmiyor. Başvuru sonrası değerlendirme süreci minimum 3 ay sürüyor. Bankanın, ev sahibi ile anlaşıp ev alım anlaşması yapmasından sonra, mortgage süresinin minimum 2-3 ay olduğunu akılda tutmak gerekiyor. Birleşik Krallık’ta oturum izni olmayan Türk vatandaşları için TurkishBank’ın mortgage olanaklarından yararlanmak için öncelikle TurkishBank UK’de hesap açılması gerekiyor. Devam eden süreçte, bankanın uzmanları farklı mortgage paketleri konusunda bilgilendirme yapıyor ve en uygun paketin seçilmesi sağlanıyor. Son aşamada ise başvuru sahibi tarafından mortgage için gerekli dokümanların toparlanıyor ve bankaya teslim ediliyor. Gerekli dokümanlar içinde ev almak isteyen kişinin birikimleri, banka hesap dökümleri, maaş bilgileri, varsa hisse senedi ya da şirket ortaklıkları ve finansal durunu belirten diğer gelir belgeleri yer alıyor. 28

Ethem Berk Türköver

Ev Satın Almanın Tam Zamanı! Birleşik Krallık’ta yatırım yapmaya karar verenlerin cevap aradıkları sorulardan biri “Ne zaman ev almalı?” Brexit’in ana gündem olduğu adada, sektör temsilcileri ekonomideki güvensizliğin kısa vadeli olduğunun altını çiziyor: İş Bankası Londra Şubesi Head of Retail & Personal Banking Ethem Berk Türköver, “Brexit sürecinin yarattığı belirsizlik ortamında satılık ev fiyatlarının kayda değer ölçüde düşme eğilimi gösterdiğini gözlemliyoruz. Bankalardan konut alımına yönelik uzun vadeli ve düşük faizli kredi bulma imkanı hala devam ederken, birikimlerin ev alımı amacıyla kullanılması mantıklı görünüyor. Özellikle kirada oturan kişiler için bu ortam, ev almak için uygun imkanlar barındırıyor” diyor. Türköver, süreç belirsizliğini koruduğu sürece ev fiyatlarının yükseliş trendine girmeyeceğini tahmin ettiklerini ifade ediyor.


TurkishBritish korumakta. Yakın zamanda yapılan bir araştırma Hong Kong, Dubai ve İngiltere’deki 5 emlak yatırımcısından 4’ünün hâlen İngiltere’de gayrimenkul satın aldığını ve İngiltere’nin hâlâ cazip bir gayrimenkul yatırım piyasası olduğunu gösteriyor. Ayrıca, poundun devalüasyonu sayesinde İngiltere’de satın alma maliyeti yabancı yatırımcılar için düştü ve bu durum da yatırımcıları teşvik ediyor.” Kerem Yavuzarslan

KATRIN Properties Direktörü olan, aynı zamanda ABTIC – Association of British-Turkish Investment and Construction başkanlığını da yapan Kerem Yavuzarslan da emlak sektörünün orta ve uzun vadede en güvenli yatırım olduğuna dikkat çekiyor. Yavuzarslan elinde birikimi olan Türk vatandaşlarının İngiltere’deki gayrimenkul piyasasındaki hareketliliği bir fırsat olarak değerlendirmeleri gerektiğini dikkat çekiyor.

Emre Belge

“Londra Emlak Piyasası Şu Anda Bir ‘Alıcı Piyasası’dır”

Huseyin E. Huseyin

Londra’da 60 yılı aşkın süredir İngiliz ve yabancı yatırımcılara gayrimenkul alımı ve satımı konusunda hukuki danışmanlık veren Bowling & Co Solicitors Senior Partner’i Huseyin E. Huseyin her sene daha fazla yatırımcının İngiltere’de gayrimenkul yatırımı yapma düşüncesi ile harekete geçtiğini ve kendilerine ulaştıklarını, bunların içinde Türk yatırımcıların da önemli bir yer tuttuğunu belirtiyor. Yatırımcılar için gayrimenkulün, doğru tercihlerin yapılması ve alanında uzman kişiler ile çalışılması halinde iyi bir sermaye getirisi olduğunu belirten Huseyin şöyle devam ediyor: “Yatırımdan maksimum fayda elde etmek adına, yatırımcıların İngiltere’nin gayrimenkul piyasası koşulları konusunda bilinçli olması gerekiyor. İngiltere’de Brexit süreci yatırımcının güvenini azaltsa da, gayrimenkullerin değeri bazı bölgelerde istikrarlı bir şekilde yükselmekte ve genele bakıldığında popülerliğini

One London Property Group Genel Müdürü Emre Belge, 2014 yılında en yüksek fiyat seviyesine ulaşan İngiltere konut piyasasının, son beş sene içerisinde Brexit ve damga vergisi değişikliğinin de etkisi ile birlikte, düşüş trendinde olduğuna dikkat çekiyor. Belge, “Sağlıklı bir dengelenmenin yaşandığı emlak piyasası, alım yapmak için güzel fırsatları da beraberinde getiriyor. 2014 yılından bu yana merkez Londra’daki konut fiyatlarında %10%15 arasında inişle bir dengelenme olduğu görülüyor” diyor. Belge, İngiltere’de gayrimenkul satın almayı avantajlı hale getiren nedenleri anlatmayı sürdürüyor: “Özellikle, ana geliri Sterlin dışındaki USD, EUR vs. para birimleri olan yatırımcılar için, Brexit %15 civarında bir avantaj sağlamış durumda. Referandumun yapıldığı tarihte 1.45 seviyelerinde olan GBP/USD paritesi, 1.18 seviyelerine kadar düştü ve su sıralar da 1.23 seviyelerinde seyrediyor. Bu bakımdan bakıldığında gecen sene Asyalı yatırımcıların bu sene ise Amerikalı ve Avrupalı yatırımcıların, İngiltere konut piyasasındaki en büyük alıcılar olduğunu görmekteyiz.” Yavaşlayan emlak piyasasının aktif alıcılar için başka güzel fırsatları da beraberinde getirdi29


uuu ğini vurgulayan Emre Belge, elinde satılmamış daireleri olan inşaat firmalarının potansiyel alıcılar için yüksek oranlarda indirimler sunduklarını ifade ediyor. Belge, firma olarak özellikle bu tarz stokları takip ettiklerini ve müşterileri için yüksek oranlarda indirim şansları yakaladıklarını kaydediyor. Bu dönemi gayrimenkul yatırımında avantajlı kılan sebepleri anlatmayı sürdüren Emre Belge şöyle devam ediyor: “İngiltere Merkez Bankası politika faiz oranlarının %0.75 seviyesinde olması, Brexit etkisiyle yavaşlayan ekonomi nedeniyle bir süre daha faiz artışının öngörülmemesi de mortgage kullanacak yatırımcılar avantajlı bir dönem sunuyor. Bütün bu saydığımız nedenlerden dolayı Londra emlak piyasası şu anda bir ‘Alıcı Piyasası’dır. Yani, alıcının, pazarlık gücünün daha kuvvetli olduğu bir piyasadır. Bizim görüşümüze göre önümüzdeki dönemde, İngiltere emlak piyasasına yatırım

Doğu Londra ve Yeni Metro Hattındaki Bölgeler Gözde Ev almaya karar verenlerin cevap aradıkları en önemli ikinci soru ise “Nereden ev alınmalı?”... Londra Belediyesi’nin “Fırsatlara Açık Bölgeler” çalışmasında Doğu Londra, Greenwich tarafındaki London Nehri çevresi, Thamesmead & Abbey Wood, Bank Side, Waterloo, Southall gibi bölgeler öne çıkıyor. Mülk satın alırken de genellikle Güneydoğu İngiltere ve özellikle Londra’nın merkezi tercih ediliyor ancak bu bölgeler pahalı olduğu için düşük randımanlı. Sektör temsilcilerinin Londra ve dışındaki bölgelere ilişkin öngörüleri de bu tabloyla benzerlik gösteriyor:

30

yapan bir yatırımcı, 5 sene sonunda aldığı mülkü satıp çıkmak istediğinde, güzel karlar elde edecektir.” Emre Belge’nin genel müdür olduğu One London Property Group, konut ve ticari mülk alımlarında müşterilerine sürecin ilk adımından son adımına kadar destek veriyor. Süreçteki bütün profesyonel hizmetlerin koordinasyonunu yaparak, alım sürecinin yatırımcı için en rahat biçimde gerçekleşmesini sağlıyor.

Doğu Londra: Güncel olarak Doğu Londra, daha düşük fiyatlara ve dolayısıyla daha yüksek randımana sahip bir bölge. Islington ve yukarı bölgeyi kapsayan Kuzey Londra, gelişime açık alanlar olarak başı çekiyor. Newham, Barking ve Dagenham semtleri uygun fiyatlarıyla yine öne çıkan bölgeler.

Kingston Upon Thames ve Güney Batı Londra: Özellikle Türk ailelerin okulları, ulaşım kolaylığı ve sosyal çevre açısından tercih ettiği Richmond, Kingston, Wimbledon ve Putney popülerliğini koruyor.

Elizabeth Metro/Crossline çevresi: Yıl sonunda açılacak ve bu metro hattı, Heathrow havalimanını şehir merkezine bağlıyor ve bu hat boyunca yapılacak yatırımlar için gelecek vaad ediyor. Kuzeyde Reading, Güneydoğu’da Abbey Wood ve Kuzeydoğu Londra’da Shenfield bu hattın ulaştığı duraklar. Bu metro hattı overgorund olarak mevcut hatlar üzerinden Berkshire ve Essex’e de ulaşıyor.

Güney Londra: Streetham, Croydon, Clapham, Balham, Waterloo, Greenwich semtleri emlak şirketlerinin yatırımlarını yoğunlaştırdığı alanlar. Şehir merkezine tren hattıyla kolay ulaşımın olması ve gelişme potansiyelleri, uygun fiyatlar da düşünüldüğünde bu bölgeleri önemli bir seçenek haline getiriyor.


TurkishBritish Yüksek Kar İçin Uzun Vadeli Düşünün! Gayrimenkul yatırımından yüksek kar elde etmek için uzun vadeli planlar yapılması gerekiyor. Ev fiyatlarındaki düşme eğilimi devam ettiği takdirde, kısa vadeli ev alım-satımlarında zarar edilmesi ihtimali bulunduğuna dikkat çeken İş Bankası’ndan Ethem Berk Türköver “Bu piyasa koşullarında uzun vadeli ve oturum amaçlı yapılacak ev yatırımlarının müşteriler için uygun bir seçenek olduğuna inanıyoruz. Faiz oranları açısından baktığımızda ise; piyasadaki belirsizlik ve ekonomik durgunluk dikkate alındığında faiz oranlarının düşme eğilimine girebileceğini düşünüyoruz. Brexit sonrası süreçte ekonomide yaşanması muhtemel olumsuzluklar piyasanın canlandırılması amacıyla faiz indirimlerini beraberinde getirebilecektir” şeklinde konuşuyor.

Londra Dışındaki Cazip Bölgeler Londra dışında Manchester ve Leeds gibi bölgeler de yatırım açısından verimli şehirler olarak öne çıkıyor. Özellikle üniversite şehirleri Birmingham, Bristol, Nothingham, Manchester son dönemlerde taleplerde öne çıkmış durumda. Profesyonel emlak yatırımcıları Liverpool ve Newcastle’a karlılık nedeniyle yönelebiliyor. Cambridge ve Edinburg da emlakların en hızlı satıldığı lokasyonlar. Berkshire Bölgesi Londra’ya yakınlığının yanı sıra 2019 yılında Reading’e gelecek CrossRail hızlı treni nedeniyle yatırımcıları cezbediyor. Bu bölge aynı zamanda klasik yaşam stili, geniş mekan, bahçe arayan İngilizlerin tercihi. Royal Ascot yarışları, Henley Royal Regatta gibi etkinliklere ev sahipliği yapan bölgede, ülkenin en pahalı malikaneleri yoğun olarak bulunuyor. İskoçya da bu segment alıcıların çok yoğun ilgisine sahip. Bath, Richmond ve Brighton ise sürekli talep alan bölgeler. Eski tarihi şehir merkezleri her zaman daha zor emlak bulunan ve pahalı yerler olarak konumlanıyor. Essex, Surrey, Suffolk, Dartford ve Hampshire da Londra’dan ayrılan çoğu insan için popüler bölgeler arasında yer alıyor.

Allytta Emlak Danışmanlığı CEO’su Neşe Jenkins de, uzun vadeli yatırımlara yönelik tahminlerden umutlu. Emlak sektörünün geleceğine yönelik araştırmalar ve analizlerine göre 2018-2022 arasında beklenen emlak fiyat artışı yüzde 14, kira artışları ise yüzde 10 düzeyinde gerçekleşeceği öngörülüyor. İngiltere Tapu İdaresi emlak fiyat endeksindeki tahminlere göre, emlak fiyatları artışının 2027’de yüzde 56 olması bekleniyor. Neşe Jenkins’in yerleşim değil, yalnızca yatırım amaçlı emlak almak isteyenlere “Londra’da olabilecek en iyi mülkü bulun veya Londra dışındaki özellikle sosyal konut, öğrenci yurdu, bakımevi, karma kullanımlı binalara veya inşaat yapılabilecek arazilere odaklanın” diyor. Bu mülklerin yatırım dönüşü ve kira getirilerinin çok yüksek olduğunu belirten Jenkins, şahıs yerine şirket olarak emlak yatırımı yapmanın vergiler ve miras konusunda da avantajları olduğunu belirtiyor. 31


uuu

EV ALMA SEÇENEKLERİ NELER? Bowling & Co Solicitors’tan Huseyin E. Huseyin Birleşik Krallık’ta bir yatırımcının Freehold ya da Leasehold olmak üzere iki farklı şekilde gayrimenkul satın alabileceğini belirtiyor.

• •

Freehold, arazinin ve onun üzerindeki yapının mülkiyeti anlamına gelir ve İngiltere’deki çoğu müstakil ev, freehold şeklinde edinilmiştir. Leasehold, İngiltere’de gayrimenkul satın alırken tercih edilebilecek bir diğer seçenektir. Leasehold halinde, Freehold’a sahip kişi bir diğer kişiye, mülke ilişkin kullanım hakkını, belirli bir süre için ve “Lease” olarak adlandırılan hukuki belgede belirtilen koşullar çerçevesinde devreder. Uygulamada Leasehold’a ilişkin hak, genellikle 125 yıl ve civarı olarak yer alır. Devralan kişi Lease’de belirtilen koşullar ile bağlı olacağı için gayrimenkul alım sürecinin başından sonuna kadar bir hukuk bürosu desteği alınması yatırımcı açısından çok önemlidir. İngiltere’deki apartman dairelerinin büyük çoğunluğu Leasehold şeklinde tutulmuştur.

EV ALIRKEN BUNLARA DİKKAT EDİN!

32

En Az 5 Senelik Yatırım Yapın

Yeni Projelerin Eski Evlere Kıyasla Getirisi Yüksek

Allytta Emlak Danışmanlık’ın CEO’su Neşe Jenkins, Londra’da ev sahibi olmak isteyenlerin özellikle dikkat etmeleri gereken noktaları şöyle sıralıyor:

KATRIN Propertıes Ltd Direktörü Kerem Yavuzarslan’ın tavsiyeleri ise şöyle:

Öncelikle beklentilerinizi çok iyi belirleyin, ne amaçla yatırım yaptığınızı gözden geçirin.

Kısa vadede geri dönüşü değil, artış ya da düşüş yönündeki fiyat eğilimlerine karşı en az 5 senelik bir yatırım planlayın.

Bütçenizi sadece satın alma olarak düşünmeyin, ödeyeceğiniz vergileri, ek vergileri, avukatlık ücretlerini, yatırım ve finansal danışman ücretlerini, belediye ve tapuya ödenecek masrafları da hesaba katın.

Bölge seçimini çok iyi yapın.

Mutlaka profesyonel emlak yatırım ve yönetim şirketiyle çalışın.

Gayrimenkul alımından önce mutlaka planlanan tadilat ve ekstra ödemeler konusunda bilgi sahibi olun.

Kiralamak için ev satın alıyorsanız; mutlaka doğru bir bankayla görüşün, uzun dönemli bir kredi anlaşması yapın ve kira getirisini mutlaka hesaba katın. Yeni projelerin eski evlere göre kira getirisi daha yüksek olacaktır.

Eğer oturmak için almak istiyorsanız; mutlaka çocukları düşünerek beğendikleri ve çocuklarınızın kapasitesine uygun okullara yakın yerlerde ev alan. Aksi taktirde yanlış okula gitme nedeniyle çocuklar sorun yaşayacaktır.

Yatırım yapmak ya da oturmak için ev satın alırken, fiyat çalışması yaparken unutulmamalıdır ki; yeni bitmiş evler her zaman market değerinin %10 -15 üzerinde satılır. Yeni ev satın alındığı gün ikinci el olacağı için satılırken de en az %10 ile %15 daha düşük fiyata satılacaktır. Dolayısıyla aldığı fiyatı ancak dört ile beş sene sonra tekrar yakalayabilir.


TurkishBritish

London

Istanbul

İngiltere pazarına girmek isteyenler için çok yönlü hizmetler veriyoruz...

COMMUNICATION afscomms.com afisiletisim.net

İkinci el bir ev satın alınırsa biraz masraf edilip satılığında değeri düşmez. Yeter ki; binanın alımındaki ekspert raporları düzgün yapılsın.

Türkiye’den gelen yatırımcılar için eğer gelir önemliyse mutlaka ulaşımın rahat olduğu, metronun ağının bulunduğu yerlerde ev alınmalı. Yeni yapılmakta olan Queen Elizabeth Metro Hattı, fiyatlar henüz düşükken araştırılmalı ve buralarda daireler yerine müstakil evlere yönelip tadilat seçeneği değerlendirmeli.

Ayrıca Londra dışında yerleşimi çok düzgün olan küçük kasabalarda mutlaka hesaba katılmalı.

UK Tel: +44 74 7117 9662 +44 74 9322 9001 contact@afscomms.com TR Tel: +90 850 3555044 +90 535 7114137 afis@afisiletisim.net

33


uuu

Türkiye’deki Evinizi İpotek Edip Ev Almanız Mümkün

İş Bankası’nın Türk vatandaşlarına özel hizmetlerini bankanın Londra Şubesi Head of Retail & Personal Banking Ethem Berk Türköver anlattı: İş Bankası Londra Şubesi, İngiltere’de ev almak isteyen kişilere Uzun Vadeli Teminatlı İhtiyaç Kredisi veriyor. Vadesi 15 yıla kadar çıkabilen bu kredi için Türkiye’de bulunan gayrimenkuller ipotek altına alınabiliyor. Bu ürün, Türkiye’deki gayrimenkullerini değerlendirmek isteyen ya da İngiltere’de kredi skoru oluşmayan olası alıcılar için uygun bir seçenek. Son dönemde Türkiye’deki piyasa koşulları nedeniyle satılamayan veya satılması tercih edilmeyen ancak teminat değeri taşıyan gayrimenkuller, bu kredi aracılığıyla değerlendirilebiliyor. Kredi alan kişi, İş Bankası müşterisi ise: kredi değerlendirmesi daha hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Bazı müşterilerin Türkiye’deki herhangi bir İş Bankası’nda halihazırda var olan teminatları da ilave bir sürece gerek duymaksızın kabul edilebiliyor. İş Bankası’nın Birleşik Krallık’taki kredi verme sürecinde, müşterilerinin Türkiye’deki kredi skorlarına (KKB) hakim olması ve Türkiye’deki gelirlerini de hesaba katarak kredibilitelerini ölçmesi bir avantaj yaratıyor. Geri ödemeler İngiltere’deki şubede açılacak hesap veya direct debit talimatıyla yapılıyor. İş Bankası’nın İngiltere’deki ev alımlarına ilişkin sunduğu ürün “mortgage” özelliğinde değil, “uzun vadeli bir ihtiyaç kredisi” biçiminde olduğu ve kredi teminatı olarak İngiltere’de satın alınacak gayrimenkuller dikkate alınmadığı için, satın alınacak evin “leasehold, freehold veya shared ownership” olması önem taşımıyor. Ev 34

almak isteyen kişiler bu krediyi tercih ettiklerinde değerlendirme süreci, krediyi geri ödeme yetkinliğine bağlı oluyor. Ek olarak mevduat blokesi, kefalet ya da çoğunlukla Türkiye’deki gayrimenkullerin üzerine alınacak ipotek teminatlarıyla ilerleniyor. İşlerini yeni yeni oturtmaya çalışan ve ilerleyen yıllarda gelirlerinin artması beklenen bazı İş Bankası müşterilerine, ilk sene için yalnızca faiz ödemeli, sonraki seneler için ise anapara ödemeli seçenekler öneriliyor. Böylece, örneğin 15 senelik bir kredi seçeneğinde, ilk 1 yıl için aylık ödeme tutarları oldukça düşük bir seviyede kalırken, kalan 14 yılda anapara ödemeli olarak biraz daha yüksek bir aylık ödeme tutarıyla ilerlenebiliyor. İş Bankası Londra Şubesi, Türkiye’deki ev alımlarına yönelik “Overseas Mortgage” adında bir ürün de sunuyor. Türkiye’deki standart bir konut kredisi süreci ile aynı olan bu ürün için ise 15 yıl vadeye kadar İngiliz Sterlin’i üzerinden farklı kredi seçenekleri sunuluyor. Bu ürün, Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen İngiltere’deki Türk vatandaşları için uygun bir seçenek.


TurkishBritish EV ALMA SÜRECİ NASIL İŞLİYOR? Britanya’da gayrimenkul satın almak için belli bir prosedürün takip edilmesi gerekiyor. Süreç şöyle işliyor:

1. Mortgage kredisinin seçimi: Ana paranın ve faizin belli bir süre içinde periyodik ödemeler ile geri ödendiği ‘repayment mortgage’ veya belli bir süre boyunca sadece faiz ödenen (genellikle 25 yıl) ana paranın ise vadenin sonunda ödendiği ‘interest-only mortgage’ yatırımcılar açısından tercih edilebilecek mortgage türleri arasında yer alıyor. Yatırımcı için en uygun mortgage türünü seçmenin yanı sıra yatırımcıların; mortgage depozitosu, komisyon ücreti (broker fee) tapu ücreti (Land Registry fee), damga vergisi (Stamp Duty) başta olmak üzere bu süreçte karşılarına çıkacak tüm maliyetleri sonraki aşamalarda bir süprizle karşılaştırmak adına baştan göz önünde bulundurması gerekiyor. Depozito, tapu ücreti ve damga vergisi gibi yatırımcı tarafından ödenmesi gereken bir çok meblağ, satın alınan gayrimenkulün satış bedeline bağlı olarak değişiyor.

2. Satıcıya teklif gönderme: Konut sahibine ya da emlakçıya piyasa değerinin ölçüsünde teklif gönderiliyor. Teklif karşılıklı konuşma ile bir noktaya gelince, fiyat üzerinde tarafların anlaşmasıyla süreç başlıyor. Genellikle evin satın alınması konusunda ciddiyetini görmek için emlakçı ya da mal sahibi paranın veya mortgage kredisinin hazır olduğunu gösteren belgeyi görmek istiyor.

3. Mülkün değerlendirilmesi: Teklifin kabul edilmesi ile birlikte, alacağınız konut hakkında yapısal inceleme raporları yetkili ve tarafsız uzman kişiler tarafından hazırlanıyor, gelen raporlar alıcının çalıştığı danışmanlarca inceleniyor, alıcı adına gerekli takipler yapılıyor. Bir sorun tespit edilir ise müşteri durum hakkında bilgilendiriliyor.

4. Avukat tutulması: Sürecin başında bir danışmanlık şirketi ile çalışılmıyorsa, bu aşamada avukat tutmak satış süreci ve hukuksal işlemlerin yürütülmesi için zorunlu.

5. Satışın tamamlanması: Bütün raporların olumlu çıkması durumunda her iki tarafın avukatları devreye giriyor ve satış sürecini başlatılıyor. Altı ila sekiz hafta süren bu sürecin sonunda, paranın transferi sırasında sorun yaşanmaması için kural gereği her türlü para transferleri avukatlar kontrolünde gerçekleştiriliyor, bunun için müşteriyi koruyucu çok ciddi önlemler alınmış durumda. Para transferi gerçekleştikten sonra avukatınız satış kaydı için Tapu İdaresi’ne başvuruyor.


uuu

360 Derece Gayrimenkul Hizmeti Britanya’da gayrimenkul satın almak için oldukça detaylı prosedürleri yerine getirmek gerekiyor. NY Maxx Construction, müşterisinin en karlı gayrimenkule sahip olması için satın almadan tadilata, yasal prosedürden hukuki işlemlere kadar sürecin her aşamasında hizmet veriyor.

İ

nşaat alanında konut ve ticari yapılar konusunda “Danışmanlık, Tasarım ve Yapım” hizmetleri vermek amacıyla 2017 yılında Londra’da kurulan NT Maxx Construction, bugün gayrimenkul sektöründe oldukça geniş bir yelpazede hizmet veriyor. Institution of Structural Engineers ve aynı zamanda Kingston Chamber of Commerce üyesi, 21 yıllık deneyime sahip Yapı ve İnşaat Mühendisi Tuba Kılıçarslan tarafından kurulan NT Maxx’da emlak yatırım danışmanlığından başlayarak; konut ve ticari mahallerin müşterinin bütçesine, ihtiyaçlarına ve özellikle plan tadilatına uygun olup olmadığının araştırılması, fizibilite çalışmalarının yapılması, kısa vadede prim yapabilecek gayrimenkulün satın alınana kadarki tüm süreçlerinin takibi, gayrimenkulün durumu hakkındaki hazırlanan araştırma raporlarının değerlendirilmesine kadar bu alandaki hemen tüm hizmetler veriliyor. Ancak NT Maxx’tan alınabilecek hizmetler bunlarla da sınırlı değil. Kılıçarslan satış sonrası verdikleri hizmetleri şöyle sıralıyor: “Bu hizmetlerin yanında proje ve inşaat ekibimiz ile satış işleminden sonra müşteri mülkiyetinde bulunan gayrimenkulün yenilenmesi, büyütülmesi için gerekli belediye proje onaylarının alınması. Son aşamada da onaylı projeye uygun tamirat, yenileme inşaat hizmetlerini vermekteyiz.” 36

İngiltere’de Ev Almak Ciddi Bir İştir Bugüne kadar Türkiye’de ve İngiltere’de yerleşik birçok kişinin ev alma sürecinin başından sonuna kadar her aşamasında hizmet verdiklerini ifade eden Tuba Kılıçarslan “İngiltere’de ev almak ciddi bir süreçtir. Bütçeye uygun alınacak evin bölgesinin belirlenmesi ile başlayan süreç daha sonra belirlenen evin, müşteri kârlılık oranlarına dönüşüm süreci ve ihtiyaca yönelik olup olmaması ile devam eder” diyor. Kılıçarslan devam eden süreci şöyle özetliyor: “Bu durum belirlendikten sonra müşterinin isteği doğrultusunda uygun konut bulunur. Daha sonraki aşamada satın alma bedelinin öz


TurkishBritish kaynakla mı yoksa mortgage kredisi kullanım seçeneğiyle mi karşılanacağına karar verilir. Bu karar doğrultusunda satın alınacak konut sahibine ya da ilgili emlakçıya piyasa değerinin ölçüsünde teklif gönderilir. Teklifin karşılıklı konuşma ile bir noktaya gelmesi ve fiyat üzerinde tarafların anlaşması ile süreç başlar.” Alınacak evin belirlenmesinin ardından kredi kullanımına ilişkin ilgili bankayla, evin inceleme raporları konusunda da uzman kişilerle detaylı bir çalışmaya başlanıyor. Bu aşamalar sorunsuz bir şekilde tamamlandığında avukatlar kontrolünde para transferi gerçekleştiriliyor. Ev sahipliği sağlandıktan sonra müşterinin planları doğrultusunda yine NT Maxx hizmet vermeyi sürdürüyor.

Cazip Bölgeler Müşterinin Beklentisine Göre Değişiyor Son yıllarda başta Londra olmak üzere Britanya’da gayrimenkul yatırımı yapmak hem bu ülkede yaşayanlar hem de dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan ve karlı yatırımlar yapmak isteyenler için de oldukça dikkat çeken bir yatırım alternatifi oldu. Yatırım konusunda öne çıkan bölgeler ise kişinin bütçesine, yatırım beklentisine göre değişiklik gösteriyor. “Londra şu anda mimari açıdan geleneksellik ile modern mimarinin uyumlandırıldığı yenilenme sürecine girdi. Büyük yatırımlar konut ve iş merkezleri alanında, merkez birinci bölge ile Kuzey yerleşimlerinin altıncı bölgelerine kadar uzanıyor” diyen Kılıçarslan gayrimenkulde bölge seçimine ilişkin tüyolar vermeye devam ediyor: “Müşterinin beklentisi sıfır bir projede yer almaksa bu bölgeler cazip olacaktır. Ancak bu bölgelerde hem yatırım maliyetleri çok yüksek, hem de yatırımlarının geri dönüş süreleri uzun vadeli. Beklenti, kısa zamanda yatırımı paraya dönüştürmek ise, yeni açılacak metro hatları güzergahlarında ve okulların iyi olduğu bölgelerde eski evleri almak ve bunları yenileyerek satmak veya eski evleri yapılacak proje tadilatları ile bağımsız dairelere bölerek satmak en doğru seçenek. Bunun için şu bölge cazip demek yanlış olur, kişinin beklentilerine uygun bölge her zaman cazip bölgedir.” Kılıçarslan belirli bir bölgeyi hedef göstermese de şu ifadeleri kullanıyor; “Ben Kingston Upon Thames bölgesinde yaşıyorum. Yeni gelen Türk ailelerin çoğunluğunun tercihi de Richmond, Kingston, Wimbledon ve Putney civarları. Bunu da

belirleyen faktörlerin başında okulların iyi olması, ulaşımın kolaylığı ve sosyal çevre diyebiliriz.”

En Doğru Satın Alma Yöntemi Seçilmeli İngiltere’de ev veya daire satışı alma yöntemlerine gelince... Tam sahiplik (freehold) veya uzun dönem kiralama (leasehold) satışı olmak üzere 2 şekilde gerçekleştiriliyor. Leasehold yöntemiyle daire satın alındığında 100 ila 1000 yıl şeklinde sahiplik sağlanıyor ve mülkün bulunduğu toprak satın alan kişiye ait olmuyor ve toprak için yıllık bir bedel ödeniyor. Ayrıca süre azaldıkça satış fiyatının düşmesi ve bedeli karşılığında yıl uzatma gibi işlemler yapılması gerekiyor. Leasehold konut satın alımında, konutta yapılacak her türlü tadilat için mülk sahibinden izin alınma zorunluluğu bulunuyor. Tam sahiplik ise müstakil evlerde ve bazı evden daireye dönüşmüş binalarda olabiliyor ve buna freehold (tam sahiplik) veya sharehold (paylaşımlı sahiplik) deniliyor. Bu satış tiplerinin her ikisinde de ev ve daire toprağı ile beraber satın alan kişi adına tapulanıyor ve herhangi başka bir bedel ödemek gerekmiyor. Kılıçarslan “Genelde bu bizim Türk halkının alışkın olduğu sistemle aynı olduğu için Türk müşterilerimize bu tarz satın alımı tavsiye ediyoruz” diyor.

Tadilat Bedelini Mortgage Karşılamıyor Ev satın alırken bir detaya daha dikkat etmek gerekiyor. Eğer eski bir ev satın alınmışsa ve bakım gerektiriyorsa iç mimarlık ve tamirat hizmetinin alınması evin değerinin artmasını sağlıyor. Kiraya verilecek ise de belirli şartların sağlaması gerekiyor. Tadilat masraflarının mortgage ile karşılanmadığına dikkat çeken Kılıçarslan, “Mortgage sadece alınacak eve bankanın gönderdiği ekspertizin belirlediği fiyatın belli bir oranını öder. Diğer masraflarınıza karışmaz. Bunun için başka krediler veya öz kaynaklarınızı kullanmanız gerekebilir. Maliyetler müşterinin istekleri ve konutun durumuna göre de değişkendir” şeklinde konuşuyor. 37


RÖPORTAJ

Elif Şafak;

5 ÇAYI

“Kökler zaten çoğuldur, tekil değildir!” Son romanı “On Dakika Otuzsekiz Saniye” ile The Booker Ödülü’ne aday gösterilen Elif Şafak, kendisi için okurlarının önemli olduğunu, elit kesimin eleştirilerini önemsemediğini söyledi. Şafak ile İstanbul – Londra hattında uzanan yazarlık yaşamını, göç olgusunu ve Türkiye’de kendisine yöneltilen eleştiriler hakkında düşündüklerini konuştuk. Röportaj: Nida Dinçtürk Fotoğraflar: Ali Köse

Ü

nlü yazar Elif Şafak’ın son romanı “On Dakika Otuzsekiz Saniye”, geçtiğimiz Haziran ayında yayınlandı. Elif Şafak, Mahrem isimli kitabında pedofili öğeleri içerdiği için eleştirilmiş, “İskender” ile “Ustam ve Ben” isimli romanları için de intihal iddialarıyla karşı karşıya kalmıştı. Usta yazarın son kitabı “On Dakika Otuzsekiz Saniye” ise dünyanın en saygın edebiyat ödüllerinden The Booker Ödülü’nün kısa listesi içinde yer aldı.

Bu romanında, son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarla insan beyninin öldükten bir süre sonra çalışmaya devam ettiği ve bu sürenin 10 dakika 38 saniyeye kadar uzayabildiği bilgisinin peşinden giden Şafak; İstanbul’da yaşayan bir hayat kadını Tekila Leyla’nın ölümünün ardından geçen 10 dakika 38 saniyeye odaklanıyor. Leyla’nın son dakikaları, Türkiye’nin yakın siyasi tarihi, kadın ve LGBTİ hakları, şehir hafızası, aile, dostluk, göç ve öteki olma gibi birbirinden beslenen ve Türkiye’de yaşamın neredeyse bütününü oluşturan ögelerle bezeniyor. Yeni romanınız On Dakika Otuzsekiz Saniye ile Booker Prize’da kısa listeye kaldınız. Nasıl hissediyorsunuz? Çok mutluluk verici. Bence bir Türk yazarın bu kadar önemli bir edebiyat ödülüne aday gösterilmesi onur verici bir şey. Yazarlık çok yalnızlık gerektiren bir şey olduğu için bir şekilde kitap paylaşıldıktan sonra sevildiğini, insanların kalplerine, zihinlerine değdiğini dokunduğunu, hikâyenin onlar tarafından da hissedildiğini görmek… Benim için en değerli kısmı zaten her zaman o oldu. Ilk romanının yayınlanmasının

38


üzerinden 25 yıl geçti ve Booker ödülüne edebiyatımın 25. yılında aday gösterilmek benim için çok güzel bir hediye oldu.

ARAFTA OLMAYA ÇOK AŞİNAYIM 10 Dakika 38 Saniye, çok katmanlı bir kitap ve benim dikkatimi çeken ilk şey, bunun bir ‘ait olmayanlar’ anlatısı olması. Şehre, kendi bedenine, hayata… Sizi ait olmayanların peşine düşüren şey neydi? Aslında zannediyorum azınlıklar benim edebiyatımın hep önemli bir parçası oldu. Etnik, kültürel, cinsel azınlıklar. Ben hep kenara atılmış, dışlanmış marjinalleştirilmiş insanların hikâyelerini ve aynı zamanda silinen hikâyeleri önemsedim, yani tarihimizi. Hem geçmişte hem bugün. O yüzden merkezde duranların hikayesini anlatmaktansa kenarda duranların hikayesini anlatmak kalbime hep daha yakın geldi. Bunun bir kısmı benim kişiliğimden ama önemli bir kısmı da bence hayatımdan kaynaklanıyor. Ben çocukluğumdan bu yana o kadar çok kez kendimi öteki gibi hissettim ki! Yurtdışında doğdum, Strasburg’dan Ankara’ya geldim. İki kadın yetiştirdi beni, annem ve anneannem. Hiçbir zaman düzenli bir aile ortamında büyümedim. Babamı ve onun ikinci evliliğinden olan erkek kardeşlerimi mesela çok geç tanıdım, 20’li yaşlarımda. Daha sonra yurtdışında okudum, orada tek Türktüm, yine öteki olarak hissettim. Döndüm, kendimi yabancı ve ayrıksı hissettim. O yüzden ötekilerin hikâyesine kulak vermek dediğim zaman bu benim için böyle tepeden bir bakış değil, ben o duyguya çok aşinayım. Aidiyetsizlik, tam olarak ait olamamak, tutunmaya çalışmak, arafta olmak… O yüzden tesadüf değildir, benim kitaplarımın isimlerine, konularına bakarsanız hep bir araf hali, tutunamama hali, benim çok yaşadığım ve aşina olduğum bir duygu.

“BENİM EDEBIYATIMIN BİR AYAĞI ISTANBUL’A BAĞLI” Siz bir süredir Londra’dasınız ve burayı eviniz olarak tanımlıyorsunuz. Diğer yandan Türkiye’ye duyduğunuz bağlılığı biliyorum. Kendinizi nereye ait hissediyorsunuz ya da arafta hissettiğiniz oluyor mu? Bence insanların çok aidiyetli olması mümkün. Tek bir kimliğe, hele tek bir kimlik politikasına indirgenmeye hep karşı çıktım. Bundan dolayı beni köksüz diye eleştirenler oldu. Bence kökler zaten çoğuldur, tekil değildir. Yani, birçok

yerden beslenebiliriz. Hatta ben bu yüzden pergel benzetmesini çok seviyorum: Benim edebiyatımın bir ayağı tıpkı pergelin sabit ayağı gibi muhakkak ki İstanbul’a bağlı. Ama pergelin öbür ayağı da bence bu arada kocaman bir çember çizebilir, bütün dünyayı dolaşabilir. Edebiyat, aynı anda yerel ve evrensel olabilir. Bu çok inandığım bir ilke. Milliyetçiliğe, aşiretçiliğe, kolektif kimliklere çok eleştirel bakan bir insanım. Bence yalnız dediğimiz o araf aslında sanat için çok doğru bir yer. Hem çok içindesiniz hem de birazcık dışındasınız her şeyin. O sanatçı için belki yalnızlık ama sanat için bence çok doğru bir nokta.

TÜRKİYE’NİN BEYİN GÖÇÜ GİTTİKÇE HIZLANIYOR On Dakika Otuzsekiz Saniye’de göç de kuvvetli bir öge. Siz İskender’de de göç sancılarına odaklanmıştınız ama bugün gelinen noktada Türkiye sadece işçi değil, eğitim, çalışma, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği gibi gerekçelerle yoğunlukla beyaz yakalı göçü vermeye başladı. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu soruyu çok önemsiyorum. Türkiye’den yurtdışına müthiş bir göç dalgası var. Bunun incelenmesi, araştırılması gerekiyor. Madalyonun öbür yüzü beyin göçü. Bu tabii bir ülke için çok büyük bir kayıp. Türkiye demokrasiyi ve demokrasi umudunu kaybettikçe beyin göçü hızlandı. En son New York Times gazetesinde bu doğrultuda bir makale çıkmıştı, özellikle son üç senede Türkiye’nin verdiği beyin göçü, adeta doğal felaketlerin, büyük iç savaşların ya da büyük trajedilerin yaşandığı ülkelerin verdiği beyin göçüne neredeyse yaklaştı. Öte yandan belki umut verici olan, daha çok insan farklı kültürlerle tanışıyor, farklı diller öğrenip kendini ifade etmek durumunda kalıyor, belki dünya vatandaşı kimliğini sahipleniyor. Normalde belki bir ekmeği kolay kolay bölüşmeyecek insanların yurtdışında gurbet duygusuyla, bazen de sürgün duygusuyla dayanışma gösterdiklerine 39


uuu tanık olmak çok ilginç bir şey. Yurtdışındaki Türk vatandaşlarının çeşitliliği, yurtdışına çıkma sebepleri çoğaldıkça o dayanışma ağlarının da çoğaldığını görüyorum. Buna diaspora diyebiliriz artık. Bu da güzel bir şey ama son tahlilde tabii ki ben Türkiye’nin demokrasiye kavuşmasını istiyorum. Tüm bu bahsettiğimiz beyin göçü doğrudan bununla ilintili. Ne kadar çok insan kendini istenmeyen hissederse beyin göçü de o kadar hızlı olur.

OKURDAN GELEN İLHAMI, SAMİMİ ENERJİYİ ÖNEMSERİM Siz edebiyatınızla, açıklamalarınızla, politik duruşunuzla Türkiye’de sevildiğiniz kadar eleştirilen bir isimsiniz. Neden böyle olduğunu düşünüyorsunuz? Türkiye böyle bir yer zaten! Kime sorsanız herkes o kadar maalesef negatif şeyle uğraşmak zorunda ki! Ama tabii ki edebiyatçı olduğunuz zaman, kadın olduğunuz zaman farklı fikirleri sorgulamaya başladığınız zaman daha da çok tepki alabilirsiniz. Özellikle elit kesimden çok tepki gelir, kültürel elitten, siyasi elitten. Ben buna da çok aşinayım. Ama bunlar yaşanırken bizde çok güzel ve çok samimi bir edebiyat okuru var. Bence okurun hakkı da sürekli yeniyor. Çünkü okur bağırıp çağırmıyor, gazete köşelerinde yazmıyor, televizyonlarda konuşmuyor ve okur çok samimi. Türkiye’deki edebiyat okuru eğer bir kitabı severse paylaşıyor, sevmezse kim ne derse desin okumuyor. Ben her zaman okurdan gelen ilhamı, o samimi enerjiyi önemsedim. Hiçbir zaman da elit kesimin ne yazıp çizdiğine önem vermedim açıkçası. Çünkü bence Türkiye’de bir kadın olarak yıkıcı eleştirilere fazla kapılırsanız, kamusal alanda yer almanız mümkün değil. Şunun da çok farkındayım: Bir erkek romancıyı eleştirme biçimleriyle bir kadın romancıyı eleştirme biçimleri hiçbir zaman aynı değil. Kadınsanız her zaman küçümserler, her zaman tepeden bakarlar. Onun için bence kadın gazetecilerin, kadın akademisyenlerin, kadın siyasetçilerin ve kadın yazarların işi Türkiye gibi ataerkil bir ülkede çok daha zordur. Sonuçta ben sevdiğim işi yapıyorum. Onun için çok da kim ne yazdı, kim ne dedi, onlara kulak vermiyorum. Ancak Türkiye’de okumadığı kitap üzerine kitap eleştirisi yazan köşe yazarları olabilir. Onun için okumayan insanların ne dediğine çok bakmamak lazım. Tek dinlediğim benim okurlarım, o kadar. Samimi bir şekilde kitap eleştirisi yapanların her zaman başımın üstünde yeri var. 40

Bu kitapta kadın haklarına çok yoğun olarak eğiliyorsunuz. Türkiye’nin kadın hakları konusunda samimi bir ilerleme kaydettiğini düşünüyor musunuz? Türkiye’nin kadın hakları konusunda hiçbir ilerleme kaydettiğini düşünmüyorum, tam tersine gerilediğimizi düşünüyorum ve bence bu bir tesadüf değil. Ben, romanı 1990’da bitirdim ve o dönemde yaşadığımız o korkunç tartışmayı hatırlatmak istedim. Nasıl oluyor da hangi hakla fahişelere tecavüzde indirim önerebiliyor yasa yapıcılar? O zaman çok büyük tepki geldi toplumdan. Kadınlar birbirleri arasında daha büyük bir dayanışma gösterebildiler. Biz o dayanışmayı da kaybettik, ben biraz buna da dikkat çekmek istiyorum. Çünkü siyaset hırçınlaştıkça, ataerkilleştikçe, kadınlar da kendi aralarında daha fazla bölündü. Farklı düşünebiliriz, farklı dünya görüşlerimiz olabilir, gene de ortak noktalarımız var. Eğer sokağa çıktığımızda cinsel taciz her birimizi etkiliyorsa bunu ortak bir şekilde çözebiliriz. Türkiye gibi ülkelerde kadınlar, siyasetin ötesine geçen bir dayanışma göstermek zorunda. Biz bunu da yapamıyoruz. O yüzden bundan tek kârlı çıkan şey de ataerkillik oluyor. Benim bu romanda en önemsediğim karakterlerden biri de bir trans kadın olan Nalan. Türkiye’de bir süredir Onur Yürüyüşü yasaklı. Buna karşın bu yıl Londra’daki Onur Yürüyüşü rekor bir katılımla gerçekleşti. Bu ikilik size ne hissettiriyor? Bir de burada mesela belediye başkanı müthiş destek veriyor. Müslüman bir belediye başkanının buna destek vermesini ben dünya açısından da çok önemli buluyorum. Burada kocaman pankartlar açılıyor her sene, İstanbul’daki yapılamayan Onur Yürüyüşü’ne buradan destek veren mesajlar gönderiliyor. Onu görmek çok kıymetli. Hiçbir şekilde aklım almıyor insanların cinsel kimliklerinden, etnik kimliklerinden, herhangi bir sebepten ötürü ikinci sınıf vatandaş gibi muamele görmeleri… O yüzden benim çok inandığım ve savunduğum bir şey LGBTİ hakları, çok desteklediğim bir aktivizim. Ve bence tekrar tekrar üzerine basarak konuşmamız gereken bir konu.


TurkishBritish Türkiye’de Zümrüt Apartmanı adlı kitabın yarattığı sarsıntının ardından sizin Mahrem romanınız da pedofili ifadeler içerdiği gerekçesiyle eleştirildi. Türkiye’de bir romancı için siyasi tabuları sorgulamak kolay bir iş değildir. Ama cinsellik üzerine yazmak da kolay değildir. Özellikle kadın edebiyatçılar için. Baktığınızda, bu son zamanda yaşanan histerinin önemli bir kısmı, yani yüzde 95’inden bahsediyorum, botlar ve troller tarafından yayılan mesajlardan ibaret. Bunlar edebiyat okurlarından gelen tepkiler değil. Öncelikle bunu bir ayrıştırmamız lazım. Edebiyat zor konuları konuşur ve Türkiye’de cinsel ayrımcılık, cinsel şiddet, çocuk gelinler, maalesef hayatımızın bir gerçeği. Bence siyasetçilerin, eğer samimilerse, oturup önce ataerkil yasaları değiştirmeleri gerekiyor. Oturup öncelikle mahkemelerde kadın avukatların eteklerinin uzunluğunu konuşma hakkını kendinde bulan hakimleri sorgulamaları gerekiyor. Öncelikle de kadınlar ve şiddet gören çocuklar için sığınma evleri açmaları gerekiyor. Halbuki Türkiye’de sığınma evleri kapatılıyor. Yani bizim konuşmamız gereken çok ciddi sorunlar var, edebiyatçıların cümlelerini cımbızlamak yerine. Ortada çok ciddi bir samimiyetsizlik var. Kendi edebiyatıma gelecek olursam, ben her zaman kadın, cinsel azınlık, insan ve çocuk haklarını, ifade özgürlüğünü savundum, her zaman ötekilerin hikayelerini onların gözünden anlatan bir edebiyatçı oldum. O yüzden böyle bir eleştiriye maruz kalmak bilhassa benim çok ağırıma gidiyor.

“DEMOKRASİYİ KAYBETMİŞ ÜLKELER MİZAH DUYGULARINI DA KAYBEDER” Bu romanda önceki eserlerinize göre daha yoğun bir mizahi anlatımın hakim olduğunu hissettim. Çok hazin bir sahne olan mezarlık sahnesini bile kıkırdayarak okudum ben. Siz bunu fark etmiş miydiniz? Sizce bunun nedeni ne? Benim çok inandığım bir diyalektik var aslında. Mizahı çok seviyor ve çok önemsiyorum. Yine aynı yere geleceğim ama otoriterleşen ülkelerin öncelikle mizah duygusunu kaybettiğini düşünüyorum. Demokrasiyi kaybetmiş ülkeler mizah duygularını da kaybeder. Mizah direniştir aslında. Mizah oksijendir, bize nefes alanı açar. Çok saygı duyuyorum ben ve mizaha bir sanat olarak bakıyorum. Edebiyatçılar için de çok önemsediğim bir diyalektik var: Hüzünlü konuları mizahla anlatmayı seviyorum. Mizahın içindeki hüznü yakalamayı da seviyorum. Bu diyalektik belki bütün romanlarımda farklı dozlarda var ama bence haklısınız son romanda daha da gürül gürül, belki daha cesur, daha kendine güvenen bir mizah var. Mizah derken de başkalarına tepeden bakan, onlarla alay eden, küçümseyen bir mizahtan bahsetmiyorum, şefkatli bir mizahtan bahsediyorum. Onun için benim mizahımın içinde ben de varım. Kendime de gülebilirim. Ama şefkatle gülebilirim. Gülerken bence o şefkati kaybetmemek lazım. 41


BUSINESS

10. İngiltere - Türkiye İş Forumu İstanbul’da yapıldı Her iki ülkenin iş çevrelerinin bir araya gelmesine olanak sunan 10.İngiltere -Türkiye İş Forumu kapsamında, Brexit sonrası perspektif, ileri teknoloji, finans ve altyapı; enerji, üretim, inşaat konuları gündeme getirildi. TBCCI Yönetim Kurulu Başkanı Alderman Emma Edhem, “Türkiye gerçekten kuvvetli ekonomisiyle önemli yatırım merkezlerinden biri” dedi.

T

urkish British Dergisi’nin de takip ettiği 10. İngiltere-Türkiye İş Forumu, Hilton Bosphorus İstanbul Otel’de gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) katkılarıyla, İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası (TBCCI) tarafından bu yıl 10’uncusu düzenlenen forumun açılış konuşmasını TBCCI Yönetim Kurulu Başkanı Alderman Emma Edhem yaptı. Edhem, “Her iki ülkenin de gerçekten muazzam siyasi, toplumsal ve ekonomik ilişkileri var. Türkiye gerçekten kuvvetli ekonomisiyle önemli yatırım merkezlerinden bir tanesi” dedi. Foruma İngiltere’nin Türkiye Büyükelçisi Sir Dominick Chilcott ve çok sayıda konuk katıldı. “Dünyadaki önemli piyasalardan bir tanesi Türkiye.” Konuşmasında, Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasının ardından bazı fırsatla oluşacağına değinen Emma Edhem, “Brexit, Türkiye’nin ekonomik ve ticari ilişkilerini İngiltere ile geliştirmesi noktasında ciddi fırsatları beraberinde getiriyor. AB’den çıkmamızla birlikte İngiltere’nin bağımsız bir ticari politika geliştirecek olması bunun temel sebeplerinden bir tanesi. Özellikle İngiltere’nin temel amacı mevcut ticari ilişkilerimizi ve gelecekteki ticari ilişkilerimizi mümkün olduğu kadar geliştirmek” değerlendirmesine bulundu. Emma Edhem, Türkiye’deki ve bölgedeki özellikle inovasyon şirketlerinin piyasalara ve müşterilere ulaşabilmek için halâ İngiltere piyasasını tercih etiklerine işaret ederek, “Her iki ülkenin de gerçekten muazzam siyasi, toplumsal ve ekonomik ilişkileri var. Türkiye gerçekten kuvvetli ekonomisiyle önemli yatırım merkezlerin42

den bir tanesi. Çok genç bir nüfusu var çok çalışkan ve aynı zamanda yüksek kalitedeki iş gücüyle birlikte liberal yatırım ortamı, kuvvetli alt yapısı coğrafi avantajı, enerji yatırımlarının ortasında bulunması, düşük vergi oranları ve devletin sağlamış olduğu teşviklerle birlikte dünyadaki önemli piyasalardan bir tanesi Türkiye” diye konuştu. “Türkiye ile İngiltere arasındaki ticaretin 2,4 milyar dolar Türkiye aleyhine etkilenebilir” Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan yaptığı konuşmada İngiltere Ticaret Bakanı Elizabeth Truss’ın “Brexit sonrası İngiltere’de 10 tane serbest bölge ve liman kuracağız” açıklamasının Türkiye’nin burada çalıştığı projeyle örtüştüğünü söyledi. Ek olarak, Brexit sonrası gerek gümrük vergileri gerek gümrükleme işlemleri yapılırken bazı sıkıntılar olabileceğine işaret ederek, bununla ilgili bir çalışma grubu kurduklarını ifade etti. Bakan Pekcan, anlaşmasız Brexit durumunda Türkiye’nin AB’den sonra en çok negatif etkilenen ülke olarak gözüktüğünü belirterek, “Birleşmiş Milletler’in yaptırdığı çalışmalar Türkiye ile İngiltere arasındaki ticaretin 2,4 milyar dolar Türkiye aleyhine etkileneceğini gösteriyor. Bizim kendi yaptığımız çalışmalar, etki analizleri, uluslararası danışman firmalarla yaptığımız çalışmalarda bunun 3 milyar dolara kadar çıkabileceğini de görüyoruz. Burada en çok etkilenen sektörler de otomotiv, tekstil, hazır giyim, beyaz eşya ve elektronik oluyor. Otomotiv sektöründe 2 milyar dolar, tekstilde 1,3 milyar dolar, elektronik ve beyaz eşyada da 500 milyon dolar kadar ticaretimizin etkileneceğini görüyoruz maalesef” diye konuştu.


TurkishBritish “İngiliz yatırımcıları Türkiye’ye yatırım yapmaya davet ediyoruz” Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, “İngiliz yatırımcıları Türkiye’ye yatırım yapmaya davet ediyoruz. Burada muazzam fırsatlar bulunuyor.” dedi. Özellikle Brexit’in getirdiği bazı muğlaklıklar bulunduğunu ifade eden Ermut, “Bu süreç şüphesiz bazı endişeler oluşturuyor. Dünya böyle bir dönemden geçerken bu tür muğlaklıklar, endişelerin yanında fırsatlar da getiriyor. Özel sektördeki profesyonel arkadaşlarımızın kriz yönetimi konusunda ve hemen nasıl toparlanacağımız konusunda büyük deneyimleri var. Türkiye’nin gelişmekte olan piyasalarda krizden hemen çıkma konusunda güzel bir sicili var.” şeklinde konuştu.

iki güçlü ortak olarak yollarına devam etmelerinde büyük fayda görüyorum. İngiltere’nin diğer ülkelerle yapacağı anlaşmalara Türkiye’nin ticari ortak olarak katılması her iki tarafın da menfaatine olacaktır.” ifadelerini kullandı. Gür, özellikle 3 bine yakın İngiliz sermayeli şirketin Türkiye’de faaliyet göstermesinin ve İngiltere’nin Türkiye’deki yatırımcı ülkeler arasında ilk dörtte yer almasının bu ortaklığın kuvvetlenmesinin gerekçelerinden biri olduğunu vurguladı.

İngiltere’de satılan her 3 televizyondan biri Vestel

Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgenin geçmişten bu yana ihtilaftan ve krizlerden uzaklaşamadığına işaret eden Ermut, şunları kaydetti: “Türkiye olarak yüzyıllardır bu bölgede yer alıyoruz. Kriz dönemlerini nasıl yöneteceğimizi biliyoruz. Batı’dan durumumuzu tam manasıyla anlamalarını bekleyemeyiz. Bu bölge pek çok krizi içerisinde bulundurmasının yanında pek çok fırsatı da içerisinde barındırıyor. Müttefiklerimizden bizim deneyimimize, krizin yönetimi deneyimimize güvenmelerini istiyoruz. Türkiye’ye yapılan doğrudan yabancı yatırımlar Türkiye anayasası nezdinde koruma altındadır. Daha istikrarlı bir durumu sadece Türkiye için değil, bölgemiz için de istiyoruz.” diye konuştu. “İngiltere ile Türkiye’nin iki güçlü ortak olarak yollarına devam etmesinde büyük fayda var” Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-İngiltere İş Konseyi Başkanı Remzi Gür de İngiltere’nin, Türkiye’nin uzun yıllardan beri çok önemli müttefiklerinden biri olduğunu vurgulayarak, ikili ilişkilerin tarihinin 1500’lü yıllara dayandığını söyledi. Brexit ile gelecek değişim çerçevesinde İngiltere ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin daha farklı bir perspektif içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Gür, “Şartlar nasıl gelişirse gelişsin İngiltere ile Türkiye’nin

10. İngiltere-Türkiye İş Forumu’nda bir konuşan Vestel’in CEO’su Turan Erdoğan Vestel’in İngiltere’de 30 yılı aşkın zamandır 400’e yakın çalışanla faaliyet gösterdiğini ve 1985 yılından bu yana İngiltere’ye ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. İngiltere’de satılan her 3 televizyondan bir tanesinin Vestel tarafından üretildiğine işaret eden Erdoğan, Türkiye’de 19 farklı marka için üretim gerçekleştirdiklerini ve İngiltere’de ürünlerini farklı markalar altında sattıklarını anlattı. Erdoğan, İngiltere’deki toplam cirolarının 300 milyon pounda ulaştığını belirterek, şirketin Avrupa merkezini Londra’da oluşturma fikirlerinin Brexit sonucuna göre şekilleneceğini ifade etti.

Brexit sürecine de değinen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Eğer anlaşmalı Brexit olmazsa İngiltere ve Türkiye arasında birçok müzakere gerçekleşecek ve bunun neticesinde Türkiye üçüncü ülke haline gelecek. Bu konuda her iki tarafın da elini taşın altına koyması gerekiyor. İngiltere’deki koşullarımızdan ziyadesiyle memnunuz ve ümit ediyorum ki çok akılcı çözümler bulunabilir ve önümüzde bizi bekleyen tartışma ve müzakereler olumlu bir sonuca ulaşır.” 43


BUSINESS

DEİK Türkiye-İngiltere İş Konseyi’nden Brexit Paneli Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, DEİK tarafından düzenlenen ‘Türkiye - İngiltere İş Konseyi Brexit Paneli’nde, “Brexit hem Birleşik Krallık’ın hem de Türkiye’nin zararına” dedi Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) “Türkiyeİngiltere İş Konseyi Brexit Paneli” düzenlendi. Panelin açılış konuşmasını T.C. Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakçı yaptı. 2016 yılında Birleşik Krallık’ta bir referandum yapıldığını belirten Kaymakçı, “Şuanda bütün tartışmalar bu referandumun sonuçları yüzünden dönüyor. Bu sonuç bir belirsizlik oluşturdu. Birleşik Krallık, AB sebebiyle tarihinde 2 referandum gerçekleştirdi” açıklamalarında bulundu.

D

ış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye- İngiltere İş Konseyi ev sahipliğinde düzenlenen Brexit Sürecinde Türkiye: Riskler ve Fırsatlar Semineri’nde Türkiye’deki en kapsamlı rapor olarak DEİK tarafından hazırlanan Brexit ‘Türkiye - Birleşik Krallık- AB İlişkilerinde Siyasi ve Ekonomik Riskler ve Fırsatlar’ raporu açıklandı. Raporda Türkiye’nin Brexit sürecinde alternatif senaryolar dahilinde karşılaşacağı riskler ve fırsatlar ortaya konuldu. Türkiye’nin en kısa zamanda İngiltere ile bir Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalaması gerektiği ve Gümrük Birliği anlaşmalarına dahil olması gerektiği vurgulandı. Türkiye - İngiltere İş Konseyi Brexit Sürecinde Türkiye: Riskler ve Fırsatlar Semineri etkinliği, T.C. Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, İngiltere Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, İngiltere İstanbul Başkonsolosu Judith Slater, DEİK/Türkiye İngiltere İş Konseyi Başkanı Remzi Gür, T.C. Ticaret Bakanlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Elif Gürsoy, Aston Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaprak Gürsoy ve Ford Motor Avrupa Kamu İlişkileri Direktörü Nicola Walker’ın katılımlarıyla 18 Eylül 2019 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi. 44

Kaymakçı sözlerine şöyle devam etti: “Bugün itibariyle Birleşik Krallık’ın AB’den çıkarsa 2016’dan bu yana referandumda oy kullanıp hayatta olmayanları çıkarıp ve hiçbir yeni seçmen eklemezseniz, brexit kendisini otomatikman ortadan kaldırıyor. Gençlerin yüzde 80’i Birleşik Krallık’ın AB’de kalması için oy kullandı”. Aslında bu referandumun bağlayıcı bir referandum olmadığına dikkat çeken Kaymakçı, “Bu referandum tavsiye mahiyetindedir. Eğer Avrupa kıtasında bulunuyorsanız ve AB dışında kalma lüksünüz olamaz. Ben AB üyeliğini 100 üzerinden 90 fayda olarak belirliyorum. Brexit, hem AB’nin hem bana göre Birleşik Krallık’ın hem de Türkiye’nin zararına. Türkiye ile Birleşik Krallık müzakerelerinde ele aldığımız konulardan bir tanesi de Kıbrıs’tır. Çünkü Kıbrıs adasında bildiğiniz gibi Birleşik Krallık’ın üsleri var” şeklinde konuştu. “Türkiye’nin, İngiltere’ye olan ihracatı 18,6 milyar dolar” DEİK Türkiye-İngiltere İş Konseyi Başkanı Remzi Gür ise “İngiltere, Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük ikinci partnerlerinden birisidir. 2016’da İngiltere Avrupa Birliği’nden ayrılmayı düşündü. Biz AB’ye girmeye çalıştığımız halde, gi-


TurkishBritish remedik. İngiltere’de bazı sebeplerden dolayı ayrılmak istiyor. Ama bu ayrılma durumunun şeklini İngiltere ve AB henüz kararlaştırmış değil” dedi. İngiltere’nin Türkiye’ye yatırımının 10 milyar dolar civarında olduğunu kaydeden Gür, “3 bine yakın İngiliz iş adamı Türkiye’de iş yapıyor. Türkiye’nin de İngiltere’ye olan ihracatı 18,6 milyar dolar olduğuna göre, İngiltere AB’den anlaşmasız çıkarsa, zararlarımız neler olacaktır? Ticaret Bakanının açıklamasına göre Türkiye bu durumda 2,5 veya 3 milyar dolar zarar edebilir. İngiltere’nin ise kısa zamanda toparlanıp ticaretine devam edeceğini düşünüyorum. İngiltere dünyanın büyük ülkeleri arasında yer alıyor. Eğer biz de bu durumdan bir zarar göreceksek, kısa sürede toparlanacağımızı düşünüyorum” diye konuştu. “Anlaşmalı Brexit durumunda Türkiye ile STA imzalanabilir” Etkinliğin açılışında konuşan İngiltere Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott ise uzun dönemde İngiltere ve Türkiye’nin ilişkilerinin iyi olacağını, kısa dönemin biraz çalkantılı geçebileceğini ifade etti. Brexit’in iki ülke ilişkilerini belirleyecek 3 ana faktör olduğunu vurgulayan Chilcott, “Eğer sert bir Brexit meydana gelirse bazı önemli hukuki ve idari zorluklar var önümüzde” dedi. Chilcott, Brexit’in oldukça komplike bir süreç olduğunu belirterek, çok fazla değişken bulunduğunu belirterek, “Kimse bu sorunun nasıl çözüleceğini ve ne kadar süreceğini bilmiyor. Belki genel bir seçim de yapılabilir bu sonbaharda, belki de olmayabilir” diye konuştu. Dominick Chilcott, anlaşmalı Brexit durumunda bir geçiş dönemi olacağını, bu dönemde AB ile işlerin olduğu gibi devam edeceğini ve Türkiye ile İngiltere’nin arasında da buna paralel olarak bir serbest ticaret anlaşması (STA) imzalanabileceğini söyledi. Chilcott, STA’nın iki ülke arasında mümkün olduğunca çabuk imzalanması gerektiğini, bunun iki hükümetin siyasi iradesine de bağlı olduğunu vurguladı. Brexit sonrası Türkiye ile ilişkilerin İngiltere için en önemli ilişkilerden biri olacağını dile getiren Chilcott, “Hangi

hükümet iktidarda olursa olsun birbirine önem verme hissi devam edecek ve artacaktır. İkisi de etkili ülkeler... AB komşusu bir ülke olarak nasıl yaşayacağız, AB’ye ne kadar uyumlanıp ne kadar bağımsız kalacağız... Bunlar ortak büyük sorularımız” ifadelerini kullandı. “Bizim için en iyi senaryo, İngiltere’nin Gümrük Birliği’nde kalması” Etkinlikte Brexit TürkiyeBirleşik Krallık- AB İlişkilerde Siyasi ve Ekonomik Riskler ve Fırsatlar konulu rapor sunumunu gerçekleştiren Aston Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaprak Gürsoy, “Tarihsel bir perspektif sunmak, Brexit sürecini anlatmak, siyasi etkileri, ekonomik etkileri ve sonu belli olmayan bir sürecin sonuçlarını paylaşmak üzere tüm kaynaklardan edindiğimiz bilgileri derleyip toparlayarak Türkçe olarak en geniş kapsamlı raporu hazırladık” dedi. Raporda ekonomik olarak sert Brexit koşullarında en çok etkilenen ülkenin Türkiye olacağı sonucu çıktığını işaret eden Gürsoy, “Hızlı bir şekilde İngiltere-Türkiye arasında Serbest Ticaret Anlaşması yapılması için ikili çalışmalara devam edilmeli. Bizim için en iyi senaryo, İngiltere’nin Gümrük Birliği’nde kalması” dedi.

45


BUSINESS

TURİZM2023 T

Ü

R

K

İ

Y

E

2

0

2

3

T

U

R

İ

Z

M

S

T

R

A

T

E

J

İ

S

İ

“Türkiye’nin Turizm Stratejisi değişiyor,

Gelir ile Pazar Odaklı Büyüme ve Tanıtım Modeli’ne geçiliyor…” Turizmi, Türkiye’nin stratejik sektörlerinden biri haline getirmeyi hedefleyen 2023 Turizm Stratejisi’ne göre Türkiye, turizmde ilk defa sürdürülebilir ve gelir odaklı bir büyüme modeline geçecek. Stratejide, 2023 yılı için hedeflenen turist sayısı 75 milyondan fazla, turizm gelirleri ise 65 milyar dolar. 2023 Turizm Stratejisi’ndeki hedeflere uygun olarak çekilen ve Türkiye’yi günümüz ziyaretçilerinin aradıkları zengin ve derin deneyim çeşitliliğinin adresi olarak tanımlayan “2020 Reklam Filmi” ilk kez gösterildi.

46

K

ültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 27 Eylül Dünya Turizm Günü’nde İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda yerli ve yabancı basın mensuplarıyla düzenlediği toplantıda Türkiye’nin 2023 Turizm Stratejisi’ni açıkladı. Bakan Ersoy, stratejide yer alan yaklaşımlara uygun olarak geliştirilen Türkiye’nin yurt dışı tanıtımında kullanılacak yeni 2020 reklam filmlerini de gösterdi. Türk turizmini, sürdürülebilir ve gelir odaklı bir büyüme modeline taşıyan 2023 Turizm Stratejisi, gerçekleştirilecek çalışmaların ve çok yönlü yeni uygulamaların sonucunda, 2023 yılında Türkiye’nin 75 milyondan fazla turisti ağırlamasını ve 65 milyar dolarlık bir turizm gelirine ulaşılmasını hedefliyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin 2023 Turizm Stratejisini şöyle anlattı: Türkiye, Turizmde Bir Üst Lige Çıkacak “Türkiye, günümüz turistlerinin değişen beklentilerini karşılayabilecek olağanüstü çeşitlilikte seyahat fırsatları sunan bir dünya markası. 2023 Turizm Stratejisi’nde ortaya konan yeni


TurkishBritish stratejileri uygulamaya geçirerek ülkemizi, ağırladığı turist sayısı ve elde ettiği gelir miktarıyla küresel turizm pazarında bir üst lige çıkaracağız. 2023 yılında ülkemizi 75 milyondan fazla turistin ziyaret etmesini ve 65 milyar dolarlık turizm geliri elde etmeyi hedefliyoruz. Bunu, turist başına ortalama harcamayı artırıp ve ortalama geceleme sayısını 9,9’dan 10’a çıkararak, gecelik ortalama 86 dolarlık harcama seviyesine ulaşarak yapmayı planlıyoruz.” Tanıtım Faaliyetlerinde Sürdürülebilir Yaklaşım “Dünya genelinde turizmde rakibimiz olan ülkelerde uzun yıllardır faaliyetini sürdüren turizm tanıtım ve gelişimi için tek elden çalışan ajans modeli ülkemiz için hayata geçirilmiştir. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile sektörün turizm tanıtımına aktif katılımı mümkün kılınmış, bütçe imkanlarının genişletilmesi ile de sürdürülebilir ve etkin tanıtımın önü açılmıştır. 2018 yılında 18 milyon dolar olan Bakanlık tanıtım bütçesini, 2019 yılında ortaya koyduğumuz politika değişikliği ile 72 milyon dolara çıkardık. 2020 yılında ise Bakanlığımız ve yeni kurulan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile birlikte tanıtım bütçesini 180 milyon dolara taşımayı hedeflemekteyiz.” “Turizmde rakibimiz olan ülkelerin uzun yıllardır yaptıkları yatırımlarla ortaya koydukları çalışmalar için kullandıkları büyük tanıtım bütçelerine oranla var olan açığımızı her yıl yapacağımız artışlarla kapatmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda 2023 yılında 220 milyon dolarlık tanıtım bütçesine ulaşmak için çalışacağız. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile tanıtım yaptıkça turizm gelirlerimizi arttıracak, gelirlerimiz arttıkça da tanıtım bütçemizi büyüteceğiz. “ Tanıtım Çeşitlendirilmesi “Bu hedefler doğrultusunda tanıtım faaliyetlerimizi TV, açıkhava, dergi, editöryal yazı, dijital ve sosyal mecralarda çeşitlendirerek odaklı

ve yoğunlaştırılmış şekilde gerçekleştiriyoruz. Hedef pazarlarda ziyaretçilerin beklentilerine ulaşmak için pazar araştırmaları yaptırıyor ve söz konusu araştırmalar doğrultusunda tanıtım stratejimizi çeşitlendirerek tüm mecralarda yer alıyoruz. Deneyime dayalı Türkiye portalının ve dijital uygulamaların hayata geçirilmesine öncelik veriyoruz.” Hedefe kitleye göre Turizm Ürünü “Yüksek harcama potansiyeli olan ziyaretçi oranında da artış olmasını hedefliyoruz. Bunun için de yeni ürünler geliştireceğiz. Gastronomi tanıtımını ayrı bir başlık altında ele alacağız. UNESCO’dan tescilli marka şehirlerimize yenilerini ekleyeceğiz. ‘Türkiye Lezzet Haritası’ çıkartacak ve gastronomi güzergâhları oluşturacağız. Kültür turları ile sağlık turizmini büyütmek, turistlerin alışveriş harcamalarını yükseltmek için adımlar atacağız. Eğitim turizminden spora, inanç turizminden üçüncü yaş hedef kitlesine, kongre turizminden festival ve etkinlikler ile kurvaziyer-yat turizmine kadar pek çok alana odaklanacağız. Türkiye genelinde yeni müzeler açmaya devam edeceğiz. UNESCO Dünya Mirası Listeleri’ndeki unsur sayılarımızı artıracağız. Yeni kültür rotaları ile arazi ve yol bisiklet turizmine yönelik rotalar oluşturacağız. Aynı zamanda da “Bisiklet Dostu Otel” sayımızı artıracağız. Dijitalleşmeyi tüm çalışmalarımızın temelinde tutarak, yeni nesil turiste aradığı tüm deneyimi seyahati başlamadan vereceğiz. İnanç turizmi için Türkiye Dijital İnanç Haritası ve İnanç Portalı’nı hayata geçireceğiz.”

47


uuu Yeni Odak Pazarlar “Bundan sonraki süreçte, tanıtımda halen ülkemize büyük rakamlarla turist gönderen ana pazarlarımızın yanı sıra dünyadaki turizm büyümesinde kaynak pazarlar olarak öne çıkan Uzak Doğu ve Pasifik Bölgelerinde yer alan Çin, Hindistan, Güney Kore, Japonya gibi yükselen pazarlara odaklanacağız. Orta ve Doğu Avrupa’nın gelişen ekonomileri de yeni odak pazarlarımız içerisine alınacak.” “Uzak Doğu ve Pasifik ülkelerinden gelen turist sayısının artırılması için ulaşım, kapasite ve direkt uçuşlarda buna uygun düzenlemeler yapılacak. Asya Pasifik Bölgesinden gelen turist sayısının 2018-2023 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 30’un üzerinde artmasını öngörüyoruz. Uzak Asya ve Okyanusya Bölgesinden 2019 yılında gelmesi beklenen yaklaşık 1 milyon turistin 2023 yılında 4 milyona ulaşmasını hedefliyoruz.” “THY’nin uçtuğu ve uçacağı bütün ülkeler artık hedef pazarımız. Çin, Japonya, Hindistan ve Güney Kore ile karşılıklı ek slot taahhütleri yapıyoruz. THY ile ortak reklam ve pazarlama faaliyetlerimizi artırarak sürdüreceğiz. Türkiye’ye yönelik münferit seyahatlerde artış sağlayacağız.”

Tanıtım Filmi Türkiye’nin Turizmde Sunduğu Deneyim Zenginliğini Vurguluyor

Turizmde Sürdürülebilir, Çevre Dostu Gelişim

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un düzenlediği basın toplantısı ile tanıtımı yapılan yeni reklam filmi, iki ay süren bir çalışma sonucunda, 98 kişilik bir ekip tarafından, 5 ayrı şehirde, toplamda on bir ayrı mekânda yapılan çekimlerle tamamlandı.

“Turizmde sürdürülebilir ve çevre dostu bir gelişim için çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Bu kapsamda da turizm alanı ilan edilmiş kıyı kentlerinde özellikle arıtma yatırımlarına önem vererek belediyeleri destekliyoruz. Bundan sonraki süreçte Mavi Bayrak ve tesislerde Yeşil Yıldız uygulamaları gibi çevre sertifikasyonlarına çok daha fazla ağırlık vereceğiz.”

48

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin 2020 yılında kullanılacak ve tanıtım kampanyasının temelini oluşturacak yeni reklam filmini de katılımcılarla paylaştı. Film, Türkiye’nin günümüz ziyaretçilerinin aradıkları özgün seyahat ve keşif deneyimini yaşayabilecekleri ideal bir adres olduğunu çarpıcı bir kurguyla anlatıyor. Film aynı zamanda Türkiye’nin aile seyahati için aranan bir destinasyon olduğunu vurguluyor. Batı, Asya ve Uzakdoğu pazarlarında gösterimi için 3 ayrı versiyonu bulunan 90 saniyelik Türkiye tanıtım filmi, Türkiye’nin hem güncel yüzüne hem de kültürel zenginliklerine ve derinliğine vurgu yapıyor. Deneyim odaklı seyahati, yenilikçi ve farklı bir yaklaşımla anlatan film, Türkiye’nin doğasına, tarihine, kültürel hazinelerine, inanç noktalarına, gastronomisine, alışveriş, moda ve sanat dünyası ile eğlence yaşamına yer veriyor. Yeni Tanıtım Filmi 2 Aylık Bir Çalışma Sonucunda Hazırlandı

Türkiye’nin yeni tanıtım filmi için Turunçpınarı, Cennet Koyu, Babadağ, Patara, Kekova, Kapadokya Balon, Göreme Açık Hava Müzesi’nde Karanlık Kilise, Kaş yolu, Hierapolis ve İstanbul’da çekimler yapıldı. Ayrıca, Kelebekler Vadisi, Yassıca Adası, Suluada, Göcek Koyları, Kaş- Fethiye yolu ve Ölüdeniz için de drone çekimleri gerçekleştirildi. Hazırlanan ana tanıtım filmi ile birlikte dijital mecralarda sıklıkla karşılaşılan 19 kısa film de oluşturuldu. 10-15 saniyelik hikâyeler olarak kurgulanan kısa filmler sosyal medya kanallarının yanı sıra dünya televizyonlarında “seri reklamlar” tarzında da yayınlanacak. Yeni tanıtım filmi tüm versiyonlarıyla birlikte Bakanlığın 2020 yılında düzenleyeceği entegre pazarlama kampanyasının temelini oluşturacak. Bakanlık, filmlerin yanı sıra her pazara özgün olarak tasarlanan halkla ilişkiler çalışmaları, yeni nesil dijital uygulamalar, çevrimiçi ve basılı yayın ilanları, fuarlar ve özel etkinliklerden oluşan 360 derece iletişim kampanyası yürütecek.


TurkishBritish

Türkiye’de Altyapı Yatırımlarında Fırsat!

EEL Event’in bu yıl sekizincisini düzenleyeceği Türkiye Kamu-Özel Sektör İşbirlikleri Forumu (PPP in Turkey) farklı sektörleri bir araya getirecek.

A

nkara’da 13-14 Kasım tarihlerinde arasında düzenlenecek forumda sağlıktan yenilenebilir enerjiye farklı sektörlerdeki altyapı yatırım fırsatları tartışılacak. PPP in Turkey’de ayrıca yatırımcıların karşılaştıkları zorlukları nasıl çözebileceği, yasal ve finansal uygulamalar anlatılacak. Türkiye, altyapı yatırımlarında Avrupa’da ilk sırada bulunuyor. 2014-2018 yılları arasında 127 milyar dolarlık 175 PPP hayata geçirdi. Bunlar arasında İstanbul Havaalanı, Avrasya Tüneli, 1915 Çanakkale Köprüsü ve şehir hastaneleri bulunuyor. Devam eden projelerle birlikte Tür-

kiye’nin altyapısını geliştirmesi için halen yatırıma ihtiyacı bulunuyor. 2040 yılına kadar yatırım ihtiyacının 975 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Ulaşımda yaklaşık 580 milyar dolar, enerji sektöründe 240 milyar dolar ve su sektöründe ise 50 milyar dolar yatırım gerektiği hesaplanıyor. Diğer yandan hükümet, toplam 12 bin 300 yatak kapasiteli 10 şehir hastanesi inşa etmek için ihale süreci başlattı. Forum’da Türkiye’nin altyapı yatırımlarındaki fırsatların nasıl değerlendirebileceği kamu ve özel sektörde katılacak katılımcılarla birlikte değerlendirilecek.

49


BUSINESS

Enerji Sektörü İstanbul’da Buluştu... Global enerji sektörünün oyuncuları Ekim’de İstanbul’da bir araya geldi. Türkiye enerji piyasasının masaya yatırıldığı 10. Türkiye Enerji Forumu katılımcıları dünyada ve Türkiye’de enerji sektörünün gündemini tartıştı. Açılış konuşmasını yapan BCCT Başkanı Christopher W. Gaunt artan yenilenebilir enerji yatırımlarına dikkat çekti. Forumda önümüzdeki yıllarda Türkiye’de enerji sektörünü neler beklediği, fırsatlar ve riskler tartışıldı. Yerel ve uluslararası yatırımcılar, proje geliştiriciler ve uygulayıcıların katılacağı forumda Türkiye enerji sektörü tüm yönleriyle ele aldı. Son pazar araştırmaları Türkiye’nin enerji sisteminin acil olarak yeni enerji kaynaklarıyla yeniden yapılanması gerektiğini ortaya koyuyor.

T

ürkiye’nin enerji sektörünün kalbi İstanbul’da attı. 2-3 Ekim tarihlerinde 10. Türkiye Enerji Forumu, İstanbul’da Shangri-La Bosphorus otelde düzenlendi. Forum enerji sektörünün yerli ve yabancı önemli oyuncularını bir araya getirdi. Türkiye İngiliz Ticaret Odası (BCCT), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), İngiltere Ticaret Odası, Türk-İngiliz Ticaret Odası (TBCCI)’nin desteklediği ve Turkish British Dergi’nin medya sponsor olduğu 10. Türkiye Enerji Forumu İngiltere merkezli EEL Events tarafından organize edildi. Forum Türkiye İngiliz Ticaret Odası (BCCT) Başkanı Christopher W. Gaunt konuşması ve sunumu ile başladı. Gaunt, enerji verimliği ve yenilenebilir enerjinin öneminin önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğini vurguladı.

50

Türkiye’de yenilenebilir enerji potansiyeline dikkat çeken EEL Events Kıdemli Proje Yöneticisi Emine Acar şunları söyledi: “Türkiye’de halihazırda 7 GW’ın üzerinde rüzgar ve 5,5 GW’lık güneş enerjisi üretiliyor. Söz konusu santralleri büyük bir kısmı son beş yılda faaliyete geçti. Hızlı bir artış olmasına rağmen rüzgar ve güneş enerjisi Türkiye’nin 80 GW’lık toplam kurulu gücünün içinde küçük bir kısmına karşılık geliyor. Türkiye yenilenebilir enerji açısından avantajlı, çünkü hem rüzgar hem de güneş enerjisi için büyük potansiyele sahip. Hükümet, yenilenebilir kaynakların oranını artırmayı planlıyor. Bu da enerji yatırımları için bir fırsat. Türkiye, elektrik üretimi için ödediği fiyatı düşürmek istiyor çünkü ülkenin enerjisinin yarısı ithal gaz ve kömürden üretiliyor. Bu, yıllık yüzde 5 - 6 büyüyen Türkiye ekonomisi için çok önemli bir rakam. Bu yüzden devlet teşviklerinin devam edeceğine ve hatta artacağına inanıyorum.”


nts Eve

EEL Events

İntelligent investment in emerging markets

Fırsatlar Ülkesi Türkiye Türkiye’de hala enerji sektöründe yatırım bekleyen niş alanlar olduğunu vurgulayan Acar sözlerini şöyle sürdürdü: ”Ülkedeki göllerin yüzeylerinin hala güneş enerjisi santralleri için kullanılmayı bekliyor. Tarım ya da orman olmayan arazilere de güneş enerjisi santralleri için kullanılabilir. Aynı şekilde, hala rüzgar çiftliklerindeki off-shore potansiyeli değerlendirilebilir. Bu nedenle, bu ekonomik koşulları ve ülkenin yenilenebilir potansiyelini düşündüğünüzde hala büyük fırsatlar var. Türkiye’de yatırım yapmanın bir diğer avantajı, know-how ve eğitimli iş gücünün ülkedeki güneş ve rüzgar santrallerini tasarlamaya ve gerçekleştirmeye hazır olmasıdır.” Enerjiyle ilgili yasal düzenlemelerin de yatırımlara etkisinin tartışıldığı 10. Türkiye Enerji Forumu’nun ana gündem maddeleri şunlardı: • Türkiye enerji sektörünün borçlarının yeniden yapılandırılması • Türkiye’de yenilenebilir enerji sektörünün yol haritası

The 8th

PPP in Turkey Forum 2019

13-14 November 2019, Sheraton Hotel, Ankara, Turkey Simultaneous Translation Turkish - English English - Turkish Strategic and Exclusive Sponsors

Gold Sponsor

• Güneş enerji yatırımlarının, tesislerinin geliştirilmesi

Bronze Sponsor

Official Partners

• Enerji projeleri için doğru finansman kaynakları • Asya bankalarının bölgedeki faaliyetleri

In association with

Partner

• Düzen düzenlemeler/regülasyonlar • Enerji sektöründe dijitalleşme Etkinlik katılımcılar için Türkiye enerji pazarını yakından tanımak, birebir görüşmeler yapmak ve yeni yatırımlar için fırsatlar sundu. İki gün süren forumun konuşmacıları arasında TSKB Yönetim Kurulu Üyesi Mithat Rende, IC İçtaş Enerji Enerji Grup Başkanı Korkut Öztürkmen, Gama Enerji Başkanı Tamer Çalışır, IFC Türkiye Ülke Yöneticisi Arnaud Dupoizat yer aldı.

Media Partners

+4 4 (0) 207 1479 750 www.eelevents.co.uk marketing@eelevents.co.uk

51


BUSINESS

“Türkiye 45 milyon turist seviyesine ulaşacak” TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, “Türkiye’ye gelen turist sayısı olarak 8 aylık verilere baktığımızda yüzde 14, Ağustos’ta ise yüzde 17 artış var. 45 milyon turist seviyesine ulaşılacak gibi gözüküyor” dedi

T

ürkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Türkiye’ye gelen turist sayısı olarak 8 aylık verilere baktığımızda yüzde 14, ağustosta ise yüzde 17 artış var. 45 milyon turist seviyesine ulaşılacak gibi gözüküyor. Türkiye yeni bir rekor kırmış olacak bu rakam yakalandığı takdirde.” dedi. Bağlıkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadeniz Bölgesi’nin yaylaları ve doğal güzellikleriyle iç turizmden sonra dış turizmden de ciddi pay almaya başladığını söyledi. Karadeniz’in doğası, oksijen deposu havası, kültürel varlıklarıyla turizmdeki payını her geçen gün artırdığına işaret eden Bağlıkaya, “Akdeniz ve Ege bölgeleriyle kıyaslandığında yeteri kadar turist alıyor diyemeyiz ama turist sayısının artması için TÜRSAB olarak çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. 52


TurkishBritish

Türkiye’de turist sayısının geçen yıla göre arttığına dikkati çeken Bağlıkaya, şöyle devam etti: “Türkiye’ye gelen turist sayısı olarak 8 aylık verilere baktığımızda yüzde 14, ağustosta ise yüzde 17 artış var. 45 milyon turist seviyesine ulaşılacak gibi gözüküyor. Türkiye yeni bir rekor kırmış olacak bu rakam yakalandığı takdirde. Önümüzdeki sene de rekor kırmaya devam edecek ve turist sayısı yükselecek diye düşünüyoruz. Ülkemizde huzur ve güven olduğu müddetçe bu sayılar her geçen gün biraz daha artacaktır.” TÜRSAB olarak Türkiye’nin tanıtımı için çalıştıklarını vurgulayan Bağlıkaya, “Seyahat acentelerini uluslararası fuarlara götürüyoruz, fuarlarda büyük stantlarla yer alıyoruz. Türkiye’de görev yapan yabancı misyon temsilcilerini ve büyükelçileri, ülkenin değişik yerlerine götürüyo-

ruz. Yani birliğimiz hiç olmadığı kadar turizmle uğraşıyor, başka bir işle de uğraşmıyor.” diye konuştu. Bağlıkaya, turistleri “Arap, Rus” diye ayırmamak gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti: “Ülkemizin her bölgesini tercih eden turist farklı oluyor. Bazı ülkelerin turistleri deniz ve kumu tercih ediyor, bazıları ise daha çok kaplıca ve doğa turizmiyle ilgileniyor. Bazıları sağlık turizmi için geliyor, bazıları golf için. Her gelenin başımızın üstünde yeri var. Herhangi bir turist kitlesinin biraz daha fazla geliyor olması bizim için memnuniyet vericidir. Geçen yıl İngiliz turist sayısı olağan dışı artış gösterdi. Bunlardan kimse rahatsız olmuyor ama ‘Arap turist artıyor mu?’ diyorlar. Arap turist artsın, artması çok güzel bir şey. Keşke daha fazla turist gelse ülkemize.” 53


BUSINESS

WTM Turizm Fuarı’na Türkiye çıkarması Dünyanın turizm devlerini bir araya getiren World Travel Market (WTM), bu yıl yeni bir rekora hazırlanıyor. 4-6 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek fuarda TÜRSAB başta olmak üzere Türkiye’den de pek çok firma katılımcı olarak yer alacak. WTM London’a geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da pek çok Türk firması katılıyor. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB), 120 m2’lik stant ile fuarda yer alacak. Fuarda standı olmayan ancak görüşmeler yapmak isteyen TÜRSAB üyeleri, fuar süresince İngilizce bilen ekibin yer alacağı TÜRSAB standını toplantı ve iş görüşmeleri için ücretsiz olarak kullanabilecek. Fuarda Türkiye’den ayrıca İzmir Kalkınma Ajansı ve Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAB) Titanic Hotels, MC Touristic Services, Diana Travel ve OTİ Holding A.Ş.’in de stantları olacak.

D

ünyanın en büyük turizm buluşmalarından biri olan World Travel Market (WTM) bu yıl 40. kez kapılarını açıyor. 4-6 Kasım 2019 tarihleri arasında Excel Londra Uluslararası Kongre Merkezi’nde düzenlenecek WTM London 2019’un geçtiğimiz yıl olduğu gibi bir rekor ile tamamlanması bekleniyor. Dünya turizm endüstrisini bir araya getiren fuar, geçen yıl 182 ülkeden 5000 firmanın katılımıyla gerçekleşti. 2.8 milyar pound tutarında endüstri anlaşmalarının yapıldığı fuarı 51 bin kişi ziyaret etti. WTM 2019’da bu rakamların da üzerinde yeni rekorlar gerçekleşmesi bekleniyor. Türk şirketleri fuarda WTM London’a geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi

54

WTM 2019’da neler var? Fuarın ana konuşmacılarından biri Expedia Group Media Solutions Global Başkan Yardımcısı Wendy Olson Killion olacak. 5 Kasım günü 16:15’te gerçekleşecek konuşmada Killion, turizmde kullanılan yeni teknolojilerde başarının, müşterinin ihtiyaçlarına odaklanmak olduğuna değinecek. WTM kapsamında düzenlenen Travel Forward London, seyahat alanında kullanılabilecek teknolojilerin ve start-up’ların tanıtıldığı heyecan verici bir ilk etkinlik olarak ziyaretçilerle buluşacak. 6 Kasım günü ise ülke bazlı kampanyalara verilen “Best of Social Media - Sosyal Medyanın En İyileri” Ödülleri sahiplerini bulacak. Sektörün kadın liderlerinin katılacağı “WTM&Women in Travel” etkinliğinde ise katılımcılar girişimcilik, mentorluk, liderlik, kariyer, kişisel ve mesleki gelişim konularına odaklanacak. Birleşik Krallık’taki sektör liderlerinin konuşmacı olduğu UK Travel Market, “What to expect in 2020?” etkinliğinde geçtiğimiz yıl ülkenin iç ve dış turizmi değerlendirilecek ve Brexit’in etkisi ve sonraki süreç konuşulacak.


İnşaat sektörü Londra’da buluşuyor! 27-28 Kasım 2019, Olympia Londra - UK– National Hall Turkish British Dergisi’nin medya sponsoru olduğu London Build Expo 2019, 27-28 Kasım tarihlerinde düzenlenecek. 500’ün üzerinden konuşmacının, 350’nün üzerinde katılımcının yer alacağı fuar, ziyaretçilere 25 binin üzerinde profesyonelle tanışma fırsatı sunuyor. planlamacıları yer alıyor. Seminer programında ise; Londra’daki güncel konut projeleri, Londra’da yatırım yapmanın avantajları, Brexit’in sektöre etkisi, yerel belediyelerin projelerinin geleceği, Sürdürülebilir Şehir Planlama, Yapı Sektöründe Teknoloji Trendleri, Atıksız Evler (Climate Action at Home) gibi birçok ilgi çekici başlık bulunuyor.

İ

nşaat sektöründe oldukça hareketli bir dönem yaşayan Londra, 27-28 Kasım tarihleri arasında London Build Expo 2019’a ev sahipliği yapacak. Turkish British Dergisi’nin de medya sponsoru olduğu fuarda, güncel gayrimenkul projelerini ve sektördeki fırsatları yakından öğrenebilirsiniz. İnşaat sektörünün dünyadaki en büyük buluşmalarından biri olan London Build Expo 2019; sektörün farklı paydaşlarından çok geniş bir katılımcı ağı, eğlence ve networking’i birleştiren etkinlikleri ve ufuk açıcı konularıyla ziyaretçilerini bekliyor. 350’den fazla şirketin projeleri sergileneceği London Build Expo 2019, emlak sektörünün tüm alanlarında hizmet veren 25 binin üzerinde profesyonelle tanışma fırsatı sunuyor. İnşaat sektörünün geleceği tartışılıyor Olympia London fuar alanında gerçekleştirilecek ve ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek olan fuarda, 9 konferans alanında 500’den fazla konuşmacının katılacağı etkinlikler düzenlenecek. Konuşmacılar arasında devlet ve belediye yetkilileri, müteahhit girişimciler, inşaat firmalarının temsilcileri, mimarlar ve mimarlık ofisleri, inşaat mühendisleri, yapı güvenliği firmaları ve şehir

İnşaat sürecinin ve malzemelerinin çevreye zarar vermeyen ve sürdürülebilir olması, diğer yandan binalardaki hava kalitesi, atık yönetimi yapı güvenliği gibi gündemdeki konulara da değinen seminerler yapılacak. Seminerler sonrası yapılacak açık tartışma oturumları sayesinde, sektör profesyonelleri ile fikir alışverişi yapmak da mümkün olacak. Yılın İnşaat Ödülleri sahiplerini bulacak Fuarın son günü ise “Londra Construction Awards” finalistleri de ödüllerini alacak. Yılın İnşaat Ödülleri; Yılın İnşaat Projesi, Yılın mimari tasarım projesi, Yılın kadın inşaat mühendisleri, Yılın teknolojik ve ürün inovasyonu, Yılın sağlık ve güvenlik çözümü projesi gibi başlıkların yer aldığı 21 dalda verilecek. 27 Kasım akşamı düzenlenecek ödül töreninde tanınmış konuşmacılar yer alacak. https://www.londonbuildexpo.com adresinden fuarla ilgili, fuarda gerçekleştirilecek etkinlikler ve konuşmacıları hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve ücretsiz biletleriniz için kaydolun: W: www.londonbuildexpo.com/TurkishBritishMagazine2019 P: 0203 058 2350 E: enquiries@londonbuildexpo.com


GİRİŞİMCİ

Girişimci Olarak 4 Yılda Öğrendiğim 4 Ders Arkadaşlarla sohbet ederken bazen şakayla karışık, “Vahşi Batı’da yaşıyor olsaydım kesin silahşör olurdum” derim. Ya da eski çağlarda yaşıyor olsam muhtemelen bir avcı… Bugünlerde girişimci olmayı da buna çok benzetiyorum. Günün sonunda, konu dönüp dolaşıp şuna geliyor. İçinde bulunduğun durumun finansal veya ticari gerçekleri bir yana, yaşadığın duygularla ne kadar başa çıkabiliyorsun. Arkadaşa gelince, girişimciliğin ona göre olmadığına karar verdi ve tam zamanlı bir işe geri dönmesinin en doğru yolunun ne olacağını konuştuk. Aslında esas sorun girişimciliğin temelini doğru kavramamış olmaktan kaynaklanıyor. Girişimci nedir? Ne yapar?

B

ir şirkette çalışmak, insan yapımı bir bulmacayı çözmeye çalışmak diye düşünürsek; girişimci olmak, doğanın güçleriyle yapılan ilkel bir savaşa benzetilebilir. O “canavara” saygı duyman, odaklanman, anlamaya çalışman ve onunla başetmek için uzmanlığını inşa etmen gereken zorlu bir görev bu. Birkaç yıl önce bir girişimci arkadaşımla aramızda geçen bir konuşmayı anımsıyorum. Girişimciliğe nasıl yaklaşılmaması gerektiğini mükemmel olarak göstermişti. İyi bir fikri, düzgün bir çalışma etiği, zekası, insanlarla iyi iletişimi vardı — yani aslında güzel olan her şey vardı. Ama o güne geldiğimizde, işini sonlandırmayı düşünüyordu çünkü bu işte berbat olduğunu düşünüyordu. Değildi. Kendini başarısız hissediyordu. Bence başarısız da değildi. Başarısız olan sadece ilk startup projesiydi, kendisi değil. Bir girişimin başarısız olması ile girişimcinin başarısız olması arasında ÇOK BÜYÜK fark var. Ozan Dagdeviren Startup Consultant | Author of Startups Grow With People | Domain expertise on Growth, People, Culture and Learning.

56

İşte son dört yılda, Turkcell’deki işimden ayrılıp, İstanbul’dan Londra’ya taşındıktan, bir dizi girişimi ve ürünü hayata geçirdikten, bazılarında başarılı, bazılarında başarısız olduktan ve macera olarak tanımlayabileceğim şeyler yaşadıktan sonra, bir girişimci olarak öğrendiğim en önemli 4 ders. 1. Girişimcilik başarısızlıkla mücadele edebilmektir. 2. Girişimcilik kaynakları doğru yönetilebilmektir. 3. Girişimcilik pazarı doğru anlayabilmektedir. 4. Girişimcilik iyi anlaşma yapma becerisiyle ilgilidir. Bu kadar. Bunlar girişimcilik ile ilgili benim dört yılda öğrendiğim en önemli dört madde.


TurkishBritish Tabi ki teknoloji ile uyum içinde olmak, yeni fikirlerde yaratıcılığı yeni disiplinle dengelemek doğru zihinsel modelleri kullanabilmek, iyi planlama yapmak gibi başka önemli şeyler de mevcut. Ama bahsettiğim bu dört nokta birçok şeyi doğru yapabilmek için en önemlileri — en azından çevremde çoğu zaman yanlış yapıldığını gördüğüm en önemli şeyler. Her bir maddenin hayati önem taşıyan farklı boyuları mevcut. Bu boyutlar her zaman dışarıdan kolay okunamayabilir, o yüzden biraz daha detaylı anlatmaya çalışacağım.

1. Girişimcilik başarısızlıkla mücadele edebilmektir. • Kendinize verdiğiniz değeri ve bakış açınız, başarısız olmuş projelerinizden ayırın. • Başarısız olma korkunuzu sağlıklı bir seviyede tutun. Çok bilindik bir süper kahraman filminde dedikleri gibi: Cesaret, korkunun olmaması değil, üstesinden gelebilecek güce sahip olmaktır. Bu çok doğru. Ve bizi şu noktaya getirir: Yeterli miktarda korku sizi aptalca riskler almaktan ve mantıksız bahislerden uzak tutar. • İnsanların gerçek potansiyellerini ortaya çıkaramamasındaki en büyük etmen bu başarısızlık korkusudur. Girişimci olmak düzen ve kaos arasında ince bir çizgide olmaktır. Ne zaman ki kaos düzene dönüşür, işte o zaman “tüm taşlar yerine oturmuş” olur. ( ürün-Pazar uyumu, kanal Pazar uyumu, hedefler gibi) • Büyük ve önemli kararları korku ile almayın. Kaliteli kararlar almak en büyük hedefimiz ve bir çok bilinmezliğin olduğu karmaşık ve soyut bir alanda korku bize doğru yol göstermeyecektir.

2. Girişimcilik kaynakları doğru yönetilebilmektir. • Sermaye sadece para değildir. Bir çok farklı türde sermaye türü var. Zaman, motivasyon, bilgi, bağlantılar, eğitim, itibar vb. Bir girişimcinin yaptığı, bu sermayelerin birbirine dönüşümünü sağlamak ve en iyi dönüşüm oranlarını bulmaya çalışmak. Örneğin; zaman sermayesini eğitim sermayesine ya da çevre/network sermayesini itibar sermayesine dönüştürmek; motivasyon sermayesini finans sermayesine dönüştürmekten çok daha avantajlı olabilir.

• Korumanız gereken en önemli varlığınız; kendiniz. Eğer kendinizi psikolojik olarak yıpratmaya başlarsanız (kendinize olan inancınızı, yaratma, satma, mücadele etme ve daha iyi bir gelecek için çalışma motivasyonunuzu tüketirseniz), oyun bitmiş demektir. Bu da demek oluyor ki; kaynaklarınızın en değerlisi kendinize duyduğunuz sevgi, inanç ve saygı. İlk başladığınızda motivasyonunuzu yeni tutuşmaya başlamış küçük bir ateş gibi düşünmelisiniz. Gözünüz sürekli üzerinde olmalı. En büyük önceliğiniz bu ateşin harlanarak daha büyük hayaller haline gelmesini sağlamak olmalıdır (özellikle de yeni başlarken).

3. Girişimcilik pazarı doğru anlayabilmektir. • Başarısızlıkla başa çıkmayı bilmeniz ve kaynaklarınızı doğru kullanabilliyor olmanız mücadeleye hazır olduğunuzu gösterir, ancak sadece bunlar başarılı olmak için yeterli değil. Bir girişimcinin gerçek başarısını gösteren en büyük ve önemli faktör pazarı ne kadar iyi anlayabildiğidir. • Pazarlar, satmakta olduğunuz ürünün bir alıcısı olup olmadığını belirliyecek olan bu karmaşık, çözülmesi zor, sürekli değişen toplu insan iradesinden (satın alma davranışı) oluşur. Pazarı en iyi anlayanlar aslında bildikleri hakkında en mütevazi olanlardır. Hangi tüketici yazılımı uygulamalarının 2020’de baskın olacağını en büyük 10 yatırımcıya (VC) sorarsanız, tatmin edici bir cevap alamazsınız. Neden? Çünkü onlara sadece kaba bir tahminde bulunmalarını istediğinizi belirtmedikçe bu soruyu cevaplamayı reddedeceklerdir. • Pazarı en iyi yönlendirebilenler, hangi ölçümlere bakmasını en iyi bilenlerdir. Bir doktor gibi semptomlara ve verilere bakarlar (MRR- Monthly Recurring Revenue, Büyüme oranları, CAQ- Customer acqusition cost, Stickiness, vb.) ve sorunu tespit ederler. Başarılı girişimciler neyi bilmediklerini çok iyi bilirler ve işaretleri yorumlamak için ellerinden geleni yaparlar. • Pazarı anlamanın en iyi yolu kolları sıvamak ve mikro seviyede tecrübe edinmeye başlamaktır. 2019 başlarında, cultureboom.co websitemi kurmaya başladığım dönemde pazarın, kültür inşa etmeye bütçe ayırmak isteyen startuplar için yeterin57


Gerçek örnek:

ce büyük olduğuna inanıyorudm. Ancak yanılmıştım, bunun için çok erkendi (hala da öyle). Yine de bunu öğrenebilmemin tek yolu bunun için minimum gereklilikleri (MVP- Minimum Viable Product) sağlayacak şekilde piyasa girmek ve potansiyel müşterilerle bolca konuşmak (benim durumumda startup kurucuları). (Güncel bilgi: Ancak o projeyi yaparak öğrendiğim şeyler sayesinde şimdi startupsoflondon. com üzerinde çalışıyoruz.) • Pazarı anlamanın en büyük parçası, zamanlamanın dev önemini kavramaktır. Twitter’ın ilk önce bir podcast şirketi olarak kurulduğunu biliyor muydunuz? İhtiyacı doğru anlamışlar aslında. Sadece 15 sene erken… • Önemli: Eğer büyük bir sermayeniz, çok fazla vaktiniz ve bolca kaynağınız yoksa, daha önceden varolan ve büyüyen pazarları tercih edin (yenilikçi bir girişim yerine).

4. Girişimcilik iyi anlaşma yapma becerisiyle ilgilidir. • İş demek anlaşma demektir. O kadar. Müşteri anlaşma demektir. İşe alım anlaşma demektir. Ortaklık anlaşma demektir. İşbirliği anlaşma demektir. İşe dair her şey bir anlaşma demektir. • Anlaşma yapmakta iyi olan kişiler sadece iki alternatif arasında kalınan seçimleri (Fool’s Choice) reddederler. (Bu seçimi yapanlar sadece iki farklı çıktı veya davranış arasında kalırlar, genellikle o ya da bu olmalı şeklinde- ancak her zaman daha farklı seçenekler de vardır. Yaratıcılık en çok bu yüzden gereklidir.) 58

Londra dışında bulunan İngiltere merkezli bir kuluçka/hızlandırma programı, başvuru sayısını artırmaya çalışıyor ve onlara yardım edecek işe alım şirketleri arıyor. Akıllarına iki seçenek var; işe alım hizmeti satın almak (ki bunun için bütçeleri yok) veya işe alım işlemlerini kendileri yapmak (gerekli zamanları yok), bu yüzden ilerleyemiyorlar. Gerçekte bu anlaşmayı yapmanın üçüncü (ve muhtemelen dördüncü ve beşinci) bir yolu var. Bir toplantımızda onlara şu fikri verdim: İşe alım şirketine bir ortaklık teklif ederek gelir ve değer paylaşımı kurgulayabilirler. (İşe alım şirketi, yerleştirmedikleri ama potansiyelli buldukları adaylara saygın bir hızlandırma programında ikinci bir şans sunabilir ve bunu yaparken kendilerini teknolojiye yakın, girişim ekosistemini destekleyen bir şirket olarak markalayabilirler. Kazan — kazan. Bu “kazanç” hızlandırıcı program şirketi ile ortaklığın sağlayabileceği somut iş değerine sahiptir. Maliyet = 0 TL. Her iki taraf için değer = Büyük. • Anlaşma yapmak konusunda iyi olabilmek için teknolojiye hakim olmalı, olaylara dışarıdan bakabilecek şekilde bir yaratıcı düşünme kabiliyeti olmalı ve en önemlisi, işletmelerin öncelikleri ve ihtiyaçlarını anlayabilme yeteneği olmalıdır. • Anlaşmalar kaldıraç görevi görür. Başkalarının bilmediklerinizi öğrenmenize, göremediklerini görmenize, tamamlayamadıkları işi bitirmenize ve değer yaratmak için harcadığınız enerjiyi katlamanıza imkan sağlar.

Sonuç Bütün bunlardan çıkartılabilecek en büyük sonuç sanırım, hangi tarz bir mücadele için uygun olduğunuz konusunda kendinize dürüst olmanız gerektiği. Hangisini daha çok seversiniz: İnsanlar tarafından yaratılan yapbozların çözümü mü yoksa doğa güçlerine karşı ilkel bir dövüşe girmek mi?

Eğer merak ediyorsan… Uzman olduğum alan son 10 yıldan beri insanlar, kültür ve eğitim. Bazı startuplar kurdum, bazı kitaplar yazdım (Startups Grow With People: How to Pick Partners, Recruit the Top Talent and Build a Company Culture). Ayrıca bazı büyük şirketler için danışmanlık yaptım. http://www.ozandagdeviren.com


TurkishBritish

59


DİJİTAL TEKNOLOJİ

İstanbul’da doğdu Dünyayı sardı 153 ülkede 100 milyonun üzerinden kullanıcıya ulaşan sinematik mobil oyun serisi Recontact, bu kez İngiltere’nin başkenti Londra ile geri dönüyor. Recontact:Londra’nın başrolünde Game of Thrones dizisinin Whitewalker’ı Ross Mullan yer alıyor.

İ

stanbul’da kurulan Recontact Games tarafından geliştirilen sinematik mobil oyun serisinin ilki olan Recontact: Istanbul 2015 yılında ve ikincisi Recontact: Istanbul Eyes of Sky 2017’de piyasaya sürüldü. İki oyun ile dünyada 153 ülkede 100 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşan Recontact, şimdi de ilk uluslararası projesi olan Recontact:Londra ile mobil oyun dünyasına geri dönüyor. Recontact, Londra’da geçen 3. oyun öncesinde 22 milyon TL değerlemeyle 1 milyon 750 bin TL’lik yatırım aldı. İstanbul’da kurulan Recontact Games tarafından geliştirilen sinematik mobil oyun serisinin 3.’cüsü olan Recontact: Londra’nın başrolünde dünyaca ünlü Game of Thrones dizinde Whitewalker karakterini canlandıran, Doctor Who ve Clash of Titans gibi projelerde de adından söz ettirmiş İngiliz aktör Ross Mullan yer alıyor. Mullan daha önce bir başka mobil oyun Clash of Titans projesinde de bulunmuştu. Oyunda, Londra’nın Siber Suçlarla Mücadele ekibinin liderisiniz Recontact: Londra serideki değer oyunlara göre büyük değişiklikler içeriyor. Yeni oyunun en büyük farkı artık bir oyun karakterini canlandırmak yerine kendimizi oynuyor olmamız. Oyunda Londra’nın Siber Suçlarla Mücadele 60

ekibinin lideri olarak yer alacağız. Oyun serinin köklerine sadık kalarak sinematik kesitler, video halinde gerçekçi bulmacalar içeriyor. CCTV kameralarında şüphelileri bulmaya çalışan bir gizli obje bulma oyunu olmasının yanı sıra yepyeni 5 farklı video tabanlı bulmacalar sunan oyun AR teknolojisini kullanarak olay yeri inceleme sahnelerine de ayrı bir gerçeklik katıyor. Önceki oyun Eyes of Sky’da Recontact isimli siber suç örgütü güvenlik kameralarını manipüle edip gerçekleşmiş suçları başkaları işlemiş gibi gösteriyordu. Londra’da ise işler sanıldığından daha ciddi ve gizemli bir hal alıyor. Oyunun tasarımını, senaryosunu ve yönetmenliğini Eray Dinç üstlenirken, yapımcılığını Simay Dinç, geliştirici ekibin başında da Can Aksoy bulunuyor. “Oynanabilir Sanatlar” mottosuyla yola çıkan ekibin en büyük başarısı sinema filmlerini çoktan seçmeli hikaye yönlendirmeler üzerine


değil doğrudan oyun dinamikleri olan video ve sinematiklerin üzerine kuruyor olması. 4. Oyun Tokyo’da Recontact:Londra’dan bahseden Recontact Games kurucu ortağı ve Recontact oyununun yapımcısı başarılı iş kadını Simay Dinç “Apple Geliştiriciler Konferansı’nda tanıtılan ve bize de yepyeni bir yön veren ARKit teknolojisi sayesinde yeni oyunda olay yeri incelemeyi sizin masanızın üzerine getiriyoruz. Fotogrametri tekniği ile ARKit’i bir araya getiriyoruz ve bambaşka bir deneyim sunmayı planlıyoruz” diyor.

Dinç, Ekim 2019’de çıkacak Recontact: Londra’nın ardından serinin 4. Oyununu 2020’nin ikinci çeyreğinde Recontact: Tokyo’yı çıkaracakları müjdesini veriyor. Dünyada oyun pazarı 137 milyar dolar. Bunun 56 milyar doları mobilden, 20 milyar doları tabletlerden geliyor. Türkiye’de 30 milyon oyuncu var, bunun 15 milyonu oyun için para harcıyor. Ancak üreten sayısı çok az. Mobil oyunlarda oyuncuların da yarısından fazlası kadınlardan oluşuyor.

Recontact, ödülleri topladı

2015’te çıkan Recontact:Istanbul sadece AppStore’da olmasına rağmen dünya çapında 80 milyon kişiye ulaştı. 2017’de çıkan Eyes of Sky 25 milyon kişiye ulaştı. İki oyun 153 ülkede 100 milyonun üzerinde kişi tarafından oynanıyor. İlk oyun Çin ve Rusya’da çok ilgi gördü. Hatta Çin’de bir gazetede “Gökteki Göz” başlığıyla haber oldu. ikinci oyun bu nedenle “Eyes of Sky” adı verildi. Rusya’da da Youtuber’lar oyunu keşfetti ve yaydılar. Eyes of Sky’da Ahmet Ümit’le çalışıldı ve Fikret Kuşkan rol aldı.

Recontact Games’in sinematik mobil oyun serisi 2015 yılında Apple tarafından Türkiye’nin en iyi oyunu seçildi. 2017 yılında Los Angeles New Media Film Festival’inde Best App ödülü aldı. 2018 yılında San Francisco’da düzenlenen International Mobile Gaming Awards’ta Best Meaninful Play kategorisinde ödüllendirildi.

r Mills u n a d e S

Yetişkinler, gençler ve çocuklar için dil eğitimi

• 5-18 yaş arası spor ve sanat eğitimi destekli yaz okulları • Ebeveyn-çocuk İngilizce eğitim programları • Üniversite ve yüksek lisans programları başvuruları • Akademik ve Genel İngilizce danışmanlık ve eğitimleri Öğrencilerimizin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda doğru eğitim programlarını seçmelerine yardımcı oluyor, tüm başvuru ve eğitim süreleri boyunca ihtiyaç duydukları her an destek veriyoruz.

unitedwords.co.uk

info@unitedwords.co.uk


DİJİTAL TEKNOLOJİ

Yapay zeka ile Dijital pazarlama yeniden şekilleniyor! Tüm dilleri konuşabilen sohbet robotları artık 7/24 müşterilerle sohbet ediyor, sorularını cevaplayabiliyor. İşletmelere düşen ise çok hızlı gelen bu treni kaçırmamak! “Bu Treni Sakın Kaçırmayın Derim…”

K

üçük ve orta ölçekli işletmelere dijital pazarlama ve web tasarım hizmeti veren Redtech Digital, Ayşe Ülgen tarafından kuruldu. Birleşik Krallık’ta faaliyet gösteren Redtech Digital, küçük ve orta ölçekli işletmelerin internetteki görünürlüğünü artıracak hemen hemen tüm hizmetleri sağlıyor. Ancak, dijital dünyada artan rekabet ile, işletmelerin rakiplerine ve değişen müşteri ihtiyaçlarına ayak uydurabilmesi için yeni teknolojilerden faydalanması gerekiyor. Redtech Digital de bundan yola çıkarak geliştirdiği yapay zekalı sohbet robotlarının dijital pazarlama faaliyetlerinde ve müşteri memnuniyetinin artırılmasında oldukça efektif kullanıyor. Nasıl mı? İşin detayları yazının devamında...

62

Facebook ve Whatsapp gibi uygulamalar aracılığı anında mesajlaşma hayatımızın vazgeçilmez bir parçası özellikle yeni neslin bağımlısı olduğu bir alışkanlık... Bu durum yapay zeka teknolojilerine de yön veriyor. Yapay zeka teknolojilerinde gelinen son nokta ile, sohbet robotları zaman içerisinde daha da akıllı olmaya başladı. Bu sayede pazarlamacılar için mesajlaşma uygulamaları ile nihai tüketiciye ulaşmak ve iletilen mesajların görünürlüğünü artırmak çok daha kolay bir hal aldı. İstatistikler mesajlaşma programları aracılığı ile iletilen mesajların okunma ihtimalinin %80 daha fazla olduğunu gösteriyor. Satışta, müşteri hizmetlerine iletilen bir sorunun yanıtlanması amacıyla bazı temel müşteri bilgilerinin elde edilmesinde ya da pazarlamanın çeşitli aşamalarında sohbet robotları oldukça etkin bir rol oynamaya başladı. Sohbet robotlarının dijital pazarlama oyununun kurallarını yeniden belirleyeceğine inanan Ülgen, işletmelerin yapay zekayı dijital pazarlama stratejilerine hızla entegre ederek, sohbet robotu trenine tam zamanında binmeleri gerektiğini savunuyor.


TurkishBritish

Sohbet Robotu Nedir? Aslında sohbet robotu, bir sohbet ara yüzü aracılığı ile bazı görevlerin otomatik hale getirilmesine imkan veren bir bilgisayar programından farklı bir şey değil. Bu program temelde gerçek bir insanın karşılıklı diyaloglarda nasıl davranacağını simüle ediyor. Bunu yaparken de, karmaşık talep ve etkileşimleri daha kişisel yanıtlarla daha doğal bir şekilde yönetebilmek için yapay zekayı kullanıyor. Gerçek Dil İşleme (NLP) denilen makine öğrenmesi algoritmaları sayesinde yapay zeka robotları; müşteri destek uygulamaları, potansiyel müşteri bulmak veya müşteri etkileşimi ve dönüşümünü artırmak gibi alanlarda kullanılıyor. Merhaba, Ben Bir Sohbet Robotuyum! Redtech Digital’in kurucusu Ayşe Ülgen başta güzellik ve tedavi merkezleri, sağlık ve spor salonları, otomotiv ve araç satış bayileri, üniversite ve eğitim kuruluşları, elektronik ticaret ve internet mağazaları birçok sektörde yapay zekalı robotların uygulama alanı olduğuna dikkat çekiyor.

nuniyeti gibi faydaları düşününce ben buna kesinlikle katılmıyorum” diyor. Yapay zekalı robotun, sağdan sola yazılan diller hariç tüm dilleri konuşabildiğine dikkat çeken Ülgen bunu herhangi bir ekip üyesinin sağlamasının mümkün olmadığını ifade ediyor. Zaman ve maliyet tasarrufu sağlamasının yanı sıra, sohbet robotları, arama motorlarında üst sıralamalarda yer alma prensiplerini içeren SEO kurallarına da olumlu etkide bulunuyor. İnternet sitesinde ziyaretçinin geçirdiği süre arttıkça sitenin üst sıralamalarda yer alma şansı da yükselmiş oluyor. Yapay zeka alanına yatırım yapmanın yenilikçi ve müşteri odaklı bir marka olma yolunda ilerlemek isteyen işletmeler için oldukça önemli bir fırsat yaratacağını aktaran Ülgen son olarak işletmelerin bu hızlı kazanım fırsatını kaçırmamaları gerektiğini ifade ediyor.

Temel olarak, bir sohbet robotu müşteri karşılamaktan randevu vermeye, sıkça sorulan sorulara anında yanıt vermekten müşteriden talep almaya kadar her türlü işi yapabiliyor. Bu sayede, müşteri adaylarına daha etkin ve kaliteli zaman ayrılarak müşteri memnuniyetinin artırılması sağlanabiliyor. Böylece, müşterileri ile anında etkileşim kurabilen bir işletmenin 7/24 aday müşteri yaratması ve bu adayların mevcut satış ve pazarlama kanalları ile entegre ederek pazarlama ve satış kanalını sohbet robotu ile durmaksızın desteklemesi mümkün hale geliyor. Yapay Zeka İle Görünür Olun!

Redtech Digital’in kurucusu Ülgen “Bazı kişiler canlı sohbet uygulamalarının da yeterli olacağını düşünüyor, ancak aynı hizmet kalitesini 7/24 sağlamak ve daha yüksek müşteri mem63


E-TİCARET

Amazon FBA ile

Online Satışa Başlamak İlk iki sayıdaki yazılarımda Amazon’da satışa başlamak konusunda ihtiyaç duyacağınız temel bilgileri sizlerle paylaşmıştım. Birleşik Krallık’ta internetten satış yapmak istediğinizde satış kanalınız elbetteki Amazon ile sınırlı değil. Ebay, ETSY gibi pazaryerleri, kendi web siteniz, Instagram ve Facebook gibi sosyal ağları da ürünlerinizi online olarak satmak için kullanabilirsiniz. Websitenizi oluşturmak, bu sitenin Google reklamlarını yönetmek, sitenizin organik arama sonuçlarında üst sıralarda yer alması için SEO çalışması yaptırmak... Bunların hepsi için maddi kaynağınız olmalı ve henüz satış yapmadan önce bu masrafları yapmalısınız. Kaynak Tek Başına Yeterli Olmaz

A

mazon’u önceliğe almamın en önemli sebebi Amazon’un her satıcı için eşit fırsatları sunuyor olması. Eşit fırsatlar ifadesinde anlatmak istediğim şu; İngiltere’de doğmadıysanız, bu ülkede uzun süre yaşamadıysanız doğal olarak ülke insanın kültürü, satın alma alışkanlıkları, satın alma kararlarını etkileyen unsurlar gibi bir çok önemli bilgiye yabancısınız demektir. İngilizceyi çok iyi konuşsanız bile bu ülkedeki kültüre hakim değilseniz, dijital pazarlama konusunda etkin olmanız zor olacaktır. Kendi websiteniz ve sosyal medya hesaplarınız ile satış yapabilmek için bir markanız olması gerektir. Marka’dan kastım bir firma ismi ve logo değil, insanların sizi tercih etmelerini sağlayacak bir marka dili, içerik ve iletişim stratejiniz olmalı. Eğer bu söylediklerimle ilgili profesyonel birikiminiz yoksa tüm bunları sizin adınıza bir ajansın veya danışmanın yapması gerekir. Bu da bir yatırım maliyeti anlamına gelir.

Tek başına pazarlama ve reklam için kaynak ayırmak sizin için yeterli olmayacaktır. Eğer online satışı hobi olarak yapmayı düşünmüyorsanız, her ay yapacağınız satışlarla bir hacim oluşturmalısınız. Bu hacmi oluşturmak için ihtiyaç duyacağınız stoğu, ürün stoğunuzu depolamak için gerekli depo maliyetini, depo yönetimi ve ürünlerin satış sonrası müşterilere gönderilmesi için gerekli insan kaynağı maliyetini de göz önünde bulundurduğunuzda, ürünlerinizi satılabilir aşamaya getirene kadar yapmanız gereken yatırımın nekadar yüksek olacağını tahmin etmeniz hiç de zor olmayacaktır. Amazon FBA satış modeliyle tüm bu zorlukları yenmeniz ve yukarıda bahsettiğim maliyetleri sıfıra indirmeniz mümkün. Nasıl mı? Gelin biraz bu konuyu açalım; Eğer bireysel olarak bir Amazon Prime üyeliğiniz varsa ve Amazon’dan çok sık olmasa bile yılda birkaç defa alışveriş yapıyorsanız, bir çok üründe satın alma kararınızı satın aldığınız ürünün markasına göre değil Amazon’un sizin üzerinizde oluşturduğu etkiye göre aldığınızı farketmişinizdir.

Yapmanız gereken tek şey Amazon satıcı ekranınızdan reklamlarınızı, ürünlere gelen soruları ve stoğunuzu yönetmek. Murat Buyurgan 64

https://www.muratbuyurgan.com/

Amazon’da aradığınız ürünün kolayca karşınıza çıkması, ürün hakkında detaylı bilgilerin olması, kapsamlı resimlerle ürünü inceleyebilmeniz, ürünün alternatif ürünlerle karşılaştırması ve kullanıcı yorumları Amazon’un sizin üzerinizde bir etki oluşurmasını sağlar ve satın alma kararınızı kolaylaştırır.


TurkishBritish Tüm bunlardan da önemlisi; Amazon Prime müşterisi olarak satın aldığınız üründen vazgeçmeniz veya sorun yaşamanız durumunda, herhangi bir sorgulamayla karşılaşmadan ürünü iade edebilmeniz. Tüm bu anlattıklarım Amazon kullanıcılarının Amazon’dan aldıkları ürünlerde satın aldıkları markadan da önce Amazon’a güvenmeleri anlamına geliyor. Amazon’un kullanıcıları üzerinde oluşturduğu bu güven, yeni ve küçük işletmeler için bir fırsat anlamına geliyor. Elbette Amazon’da satışa başladığınız anda ürünlerinizin satmaya başlaması, olumlu yorumlar alması ve rakip ürünler arasına girmesi için bir zamana ihtiyaç duyacaksınız. Ama bu süreçte depo ve insan kaynağı yatırımı yapmanız gerekmeyecek. Dijital pazarlama maliyetleriyle karşılaşmayacaksınız. Google reklamları yerine Amazon reklamları ile ürünlerinizi satmaya çalışacaksınız. Reklamlara İhtiyacınız Var Amazon, ülkeyi ve pazarı tanımamak konusunda dezavantajları da yenmeniz için büyük bir fırsat. Bir Amazon satıcısı olarak sizi ilgilendiren tek şey, satacağınız ürünün Amazon’da satış potansiyelini tespit etmek ve o ürünü satan mevcut satıcıların doğrularını ve yanlışlarını analiz edip, ürününüzü Amazon’da satışa sunmak. Amazon’da satmayı düşündüğünüz ürünler için analiz yapabileceğiniz teknik araçlardan birine http://bit.ly/amazonanaliz adresinden ulaşabilirsiniz. Bu aracı kolayca kullanarak Amazon’da gördüğünüz herhangi bir ürünün aylık satış adedini öğrenebilirsiniz. Bu sayede ürünün satmak için doğru bir ürün olmadığını ve satmaya karar verdiğinizde kaç adet ürünü tedarikçiden alıp Amazon’a göndermeniz gerektiğine karar verebileceksiniz.

olacak. Amazon içerisinde yapacağınız reklamlar ile ürün sayfanıza trafik sağlayabilirsiniz. Bu noktada size önemli bir tavsiyem olacak; ürününüz yeni olduğu için hiç bir müşteri yorumu sayfanızda olmayacak. Ürününüz ne kadar kaliteli olursa olsun, ürün sayfasında pozitif yorum olmaması, müşterilerin satınalma kararı vermelerini zorlaştıracaktır. Yapmanız gereken ürün fiyatını başlangıçta rakiplerinden düşük tutmak ve düşük fiyatla satışı kolaylaştırmaktır. Stoğunuza Dikkat Edin Ürünleriniz satmaya başladıkça, Amazon algoritmik olarak arama sonuçlarında ürününüzü yukarı doğru taşır. Satın alan müşteriler üründen memnun kalıp yorum yazdıkça, ürünlerinizi inceleyen müşteriler satın alma kararını çok daha kolay verir. Yeni satmaya başlayacağınız üründe uygulamanız gereken strateji; bütçenize uygun aktif reklam kampanyası, düşük fiyatlama, satışlar ve ürüne gelen yorumlar arttıkça küçük kademeler halinde fiyatı yukarı çekmek olacaktır. Tüm bu reklam ve satış sürecinde dikkat etmeniz gereken önemli bir konu da şu; ürün stoğunuz azaldıkça yeni ürünleri Amazon deposuna göndermeniz ve stoğunuzu hiçbir zaman sıfıra düşürmemeye çalışmaktır. Eğer ürünlerinizi Türkiye’den veya başka bir ülkeden ithal ediyorsanız; tedarikçiden sipariş, nakliye ve Amazon deposuna göndermek yani tedarik zincirini iyi yönetmeye dikkat etmelisiniz. Bir sonraki yazımızda bugüne kadar bahsettiğim konular hakkında biraz daha detaylı inceleme ve ipuçları paylaşacağım. O güne kadar Muratbuyurgan.com adresinden ve sosyal medya hesaplarımdan Amazon FBA satıcılığı deneyimlerimi takip edebilir, sorularınız varsa bana iletebilirsiniz.

Satmaya karar verdiğiniz ürünü tedarik ettikten sonra Amazon depolarından birine toplu olarak gönderebilirsiniz. Ürünler Amazon deposuna girdikten sonra satışa hazır hale gelecek ve siparişlerin paketlenip müşteriye ulaştırılması ile siz uğraşmayacaksınız. Yapmanız gereken tek şey Amazon satıcı ekranınızdan reklamlarınızı, ürünlere gelen soruları ve stoğunuzu yönetmek. Amazon’da satacağınız ürüne benzer ürünler muhtemelen sizden önce başka satıcılar tarafından satılmaktadır. Daha önce belirttiğim gibi Amazon kullanıcılarının karşısına çıkabilmeniz, yani kullanıcıların yaptığı aramalarda üst sırada olmanız için Amazon reklamlarına ihtiyacınız 65


EĞİTİM

Dil eğitiminde birinci kural: Doğru okulu seçmek İngilizce dil eğitimi için dünyanın en çok öğrenci çeken bölgesi Birleşik Krallık’ta en faydalı dil eğitimini almak için en doğru okulu, doğru süreyi ve doğru eğitim türünü seçmeniz gerekiyor. Bir uzmana danışmadan sıradan bir dil okuluna gitmek, paranızın ve zamanınızın boşa gitmesine neden olabiliyor.

B

irleşik Krallık’ta İngilizce dil eğitiminden sertifika programlarına, üniversite hazırlık için akademik İngilizce eğitimlerinden yüksek lisans programlarına kadar bir çok alanda çeşitli eğitimler almak mümkün... Ancak başarıyı yakalamak için alternatifler içinde en doğru seçeneği tercih etmek gerekiyor. İhtiyaç ve taleplere en uygun eğitim türünü, süresini ve okulu seçmek için Birleşik Krallık’taki eğitim kurumlarına hakim, tecrübeli bir eğitim danışmanı ile ilerlemek Türk öğrencilere bir çok açıdan avantaj sağlıyor. İngiltere’de dil eğitimleri öğrencinin dil öğrenmekteki hedefine ve yaş gruplarına göre farklılaşıyor. İşte dil eğitimi alternatiflerinde bazıları... Sedanur Mills, unitedwords.co.uk

5-18 Yaş Arası Aile, Çocuk Ve Gençler İçin Dil Eğitimi Yabancı dil eğitimine mümkün olan en erken yaşta başlamak, çocukların dili öğrenme sürecini kolaylaştırıp daha doğal bir hale getiriyor. Bunun için Birleşik Krallık’ta bulunan bazı okullar, küçük yaştan itibaren oyun temelli İngilizce kursları veriyor. Bu kurslara katılan ebeveynler de eğer arzu ederlerse, aynı okul bünyesinde ders alabiliyor. Daha büyük yaşlardaki çocuklar konaklamalı ve konaklamasız opsiyonlarla, profesyonel eğitmenlerce verilen spor ve sanat aktiviteleri ile desteklenen 2-8 haftalık yaz okulu programlarına katılabiliyor. Bu programların en büyük avantajı, 24 saatlerini kampüste geçiren gençlere sürekli pratik yapma şansı vermesi ve diğer milletlerden gelen gençlerle sosyalleşerek daha bağımsız bireyler olmasına katkıda bulunması. Genellikle konaklama, dersler, spor ve sanat aktiviteleri ile, tüm öğünler ve geziler dahil olmak üzere, paket program olan bu yaz kampları gençler için harika bir deneyim oluyor.

Yetişkinler için Genel İngilizce Genel İngilizce kursları, birçok okulda her Pazartesi başlayan, dilbilgisi ve kelime bilgisinin yanı sıra 4 temel dil becerisini geliştirmeye yönelik hazırlanmış programlardır. İçerik olarak aynı olan ama daha uzun süreli hazırlanmış genel İngilizce programları Akademik Yıl Eğitimi olarak adlandırılıyor ve sadece belli tarihlerde başlıyor. Genel İngilizce programlarının çoğu haftalık 15, 20 veya 25 ders saati olarak sunuluyor. Bir çok okul, ülkeye gelmeden önce online olarak seviye tespit sınavı yapabilirken bazı okullar da ilk ders saatini kapsamlı seviye tespit ve ihtiyaç analizi testlerine ayırabiliyor. Avrupa Dil Portföyüne göre seviyeler en düşük A1 seviyesinden başlamak üzere A2, B1, B2, C1 66


ve C2 olarak devam ediyor. Genel İngilizce programları için 6 aya kadar Ziyaretçi Öğrenci Vizesi, 6-11 ay arası için ise Uzatılmış Öğrenci Vizesi almak gerekiyor. Bu vize türlerini ne yazık ki Birleşik Krallık’ta uzatmak mümkün değil.

Akademik İngilizce ve IELTS Kursları Bu kurslarda eğitim görmek için öğrencilerin en az B2 seviyesinde genel İngilizce yetkinliğine sahip olmaları gerekiyor. Akademik İngilizce ya da IELTS Hazırlık Programları genellikle lisans veya yüksek lisans eğitimine Birleşik Krallık’ta devam edecek öğrenciler tarafından tercih ediliyor. Bu kurslardaki eğitim sayesinde Birleşik Krallık’ta İngilizce Dil yeterlik seviyesine ulaşarak yüksek öğreniminize devam edebilirsiniz. Bu eğitimleri üniversite bünyesinde değil de dil okulunda alıyorsanız, vize seçenekleriniz genel İngilizce kursları ile aynı olarak, 6 aylık kısa dönem veya uzatılmış 11 aya kadar olan öğrenci vizeleri olacaktır.

Lisans Programları İngiltere`de lisans programlarına kabul edilmek için A-Level, AS Levels veya IB (International Bachelor) diplomalarına sahip olmak ve istenilen bölümler için yeterli puanları almak gerekiyor. A-Level, İngiltere’de öğrencilerin üniversiteye devam edebilmek için aldıkları yeterliliktir. Normalde iki yıl sürmesine karşın bazı özel kurslarda bir yıl içinde de tamamlanabiliyor. Türkiye’de, İngiliz lise sisteminin kabul ettiği bir liseden mezun olmayan öğrenciler, tercih ettikleri bölümlere başlamadan önce ‘Foundation’ Programlarında eğitim görmek zorundalar. Bu programları üniversite hazırlık programı şeklinde görebiliriz. Akademik İngilizce derslerinin yanı sıra, öğrencilerin okuyacakları bölümle ilgili dersler de veriliyor. Eğer İngiltere’de lisans eğitimi almak istiyorsanız,

genellikle Eylül-Ekim aylarında başlayan bu programlar için, bir önceki yılın Eylül-Ekim aylarından itibaren başvuru hazırlıklarına başlamanızı öneririz. Başvuru UCAS aracılığı ile en fazla 5 üniversiteye yapılıyor. Her okulun kendi kabul koşulları bulunuyor ve başvurular bunlara göre değerlendiriliyor.

Yüksek Lisans Programları Birleşik Krallık’taki üniversitelerde yüksek lisans yapmak için şartlar, okul ve bölüme göre değişebiliyor. Lisans ortalamasının yüksek olması avantaj sağlıyor, fakat bu ortalama yeterince yüksek değil ise “premaster” programlarına katılarak bunu telafi etmek mümkün. Elbette ikinci önemli gereklilik dil yeterliliğidir. Bu da okuldan okula ve bölümden bölüme değişmekle beraber, IELTS puanınınız 6-6.5 bandından düşük ise “pre-sessional” programlarına katılarak, tekrar sınava girmeden okulun değerlendirmesi ile gerekli puanı alıp bölümünüze devam edebilirsiniz. Çok yaygın olan bu programlar, hem öğrenciyi direkt bölüme başlamadan önce okula adapte etmek için hem de Akademik İngilizce ve becerilerini geliştirmek için oldukça faydalı. Bu programlara katılmak için de IELTS sınavına girmiş olmanız gerekiyor. Pre-sessional programlarının hemen ardından, akademik takvimdeki ilk döneme başlamak mümkün.

Sedanur Mills / Unitedwords Education and Consultancy Kurucusu Yaklaşık 15 yıldır Türkiye, Malezya ve İngiltere’de çeşitli üniversite ve eğitim kurumlarında eğitmenlik yapan Sedanur Mills, son 3 yıldır Kings College London pre-sessionals programlarında Akademik İngilizce dersleri ve Royal Holloway Study Group International Foundation Year programlarında da Akademik İngilizce Becerileri dersleri veriyor. Mills, aynı zamanda Londra’da faaliyet gösteren şirketi Unitedwords Education and Consultancy’de İngiltere’de çocuk-genç yaz okulları, dil okulları, aileler ve iş adamları için özel kurslar ve üniversite programları için danışmanlık veriyor ve öğrencilerini tüm süreç boyunca destekliyor. 67


BUSINESS WOMEN NETWORK

Lezzetin Fotoğrafı Türkiye’de uzun yıllardır gastronomi sektöründe yemek editörü ve yemek stilisti olarak faaliyet gösteren Ebru Atlan, Londra’da Mimosa Food Works’u kurdu ve artık çalışmalarına burada devam ediyor. Ebru Atlan, restoranlar, gıda firmaları, dergiler ve sosyal medya gibi farklı mecralar için tarifler geliştiriyor, lezzetli fotoğraflar çekiyor.

68


TurkishBritish

T

ürkiye’de gastronomi sektöründe yemek stilisti ve yemek editörü olarak uzun yıllardır faaliyet gösteren Ebru Atlan, 2018’de Londra’ya yerleşerek Mimosa Food Works Ltd. adlı şirketini kurdu. Türkiye’de uzun süre La Cucina Italiana yemek dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yapan Ebru Atlan freelance olarak da gıda markalarına yemek stilistliğinden yemek fotoğrafı çekimine, sosyal medya için içerik üretiminden markalara özel yemek tarifi geliştirmeye kadar çeşitli hizmetler verdi. Mimosa Food Works Ltd. halihazırda hem Londra’da hem de Birleşik Krallık içerisinde farklı şehirlerde konumlanan gıda firmaları ve restoranlara hizmet veriyor. Mimosa Food Works’un sunduğu hizmetlerin başında yemek stilistliği ve yemek fotoğrafı çekimleri geliyor. Ebru Atlan; dergiler, kitaplar, sosyal medya, gastronomi içerikli web siteleri ve restoranlar gibi farklı mecralar için yemek tarifleri geliştiriyor. Bu yemekleri fotoğraf çekimine uygun olarak hazırlıyor, food ve prop styling’ini yapıyor. Projeye göre bazen farklı fotoğrafçılarla birlikte çalışıyor bazen de fotoğraf çekimlerini kendi gerçekleştiriyor. Bunların yan sıra restoranlara menü danışmanlığı hizmeti de veren Mimosa Food Works, restoranın ihtiyaçlarını belirledikten sonra vegan, vejetaryen, glütensiz gibi farklı diyetlere de uygun olan yemekler tasarlıyor. Restoranlar için sosyal medyada da kullanabilecekleri yemek ve mekan fotoğrafları çekiyor, içerik üretiyor. Türkiye’de uzun süre yemek stilistliği dersleri de veren Ebru Atlan, Lond-

ra’da yemek stilistliği ve yemek fotoğrafçılığına ilgi duyanlara özel workshop’lar da organize ediyor. Blog yazarlığından profesyonel yemek stilistliğine Ebru Atlan üniversite eğitimini Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında tamamladıktan sonra özel şirketlerde çoğunlukla pazarlama bölümlerinde çalıştı. Mersin ve Antakya kökenli olmanın mirasını çocukluğundan bu yana süregelen yemek tutkusuyla birleştirerek 2009 yılında Mimosa Café adlı kişisel bloğunu açtı. Bir yandan kendi geliştirdiği yemek tariflerini ve seyahatlerini bloğunda paylaşırken diğer yandan da hem Türkiye’de hem yurt dışında aşçılık üzerine eğitimler aldı. Yemek tutkusunun yanında aynı zamanda bir seyahat tutkunu da olan Ebru Atlan; Japonya, Tayland, Amerika, İtalya gibi gittiği pek çok ülkede yerel yemek kültürlerini keşfetmek için workshop’lara katıldı. 2009 yılında LG’nin düzenlediği LG Life Tastes Good National Championship Yemek Yarışması’nda Türkiye birincisi seçildikten sonra Dubai ve Bangkok’ta düzenlenen uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil etti. 2010 yılından itibaren de profesyonel olarak gastronomi sektörüne girerek farklı şefler, fotoğrafçılar ve yemek dergileriyle çalışmaya; yemek editörlüğü ve yemek stilistliği gibi hizmetler vermeye başladı. 2010’dan bu yana pek çok dergide yemek ve seyahat üzerine yazıları yayınlandı, markalara özel yemek fotoğrafı çekimleri gerçekleştirdi, hem fotoğraf çekimleri hem de reklam filmleri için yemek stilistliği yaptı.

69


BUSINESS WOMEN NETWORK

Yenilikleri, Trend olmadan tasarlıyor! Ahu Barut, Londra’da kurduğu Trendpie’de modadan, ev tekstiline, kozmetikten otomotive kadar yüzlerce sektörden firmaları geleceğin trendlerine hazırlıyor.

T

rendpie’nin kurucusu Ahu Barut, İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde Üretim Planlama üzerine yüksek lisans yaptı. DuPont ve Johnson & Johnson’da kariyerine devam eden Barut, 2003 yılında geleceğine yön verecek olan trend için sektörüne adım attı. Barut, kurucusu olduğu Trendpie bünyesinde, dünya üzerinde kendini Trend Tahmini konusunda ispatlamış, birbiriyle çakışmayan ancak birbirinin eksik yönlerini tamamlayan Trend Stüdyolarının Marka temsilciliğini alarak Türkiye ve Londra bazlı firmalara koleksiyonlarını hazırlamalarında trend ve tasarım ürünleri sunuyor. Barut “Trendin işin içine girdiği tekstil, moda, hazır giyim, kumaş, ev tekstili, aksesuar üreticileri ve markaları başta olmak üzere kozmetik, araba, cep telefonu, elektrikli aletler, otel, iç mekan dizaynı, turizm, sağlık, gıda gibi aklınıza gelebilecek her türlü sektörle ilintili olarak çalışıyorum. Bu firmalara koleksiyon yaratmadan tutun da marka ve stil kimliğine kadar her konuda hizmet veriyorum” diyor. Barut şöyle devam ediyor: “Firmaların ihtiyaçlarını analiz ederek en verimli hizmeti vermek adına proje yaratma, geliştirme ve bu projenin içinde yer alacak doğru kişileri bulma, tüm adımları başlangıçtan müşteriye sunuma kadar yönetimi servislerim arasında yer alıyor.” Bunların yanı sıra dünyada olan sosyo – ekonomik değişiklikler, tüketim alışkanlıkları, hit müzikler, sergiler, IT kişiler, yaşam alanları, seyahat, yiyecek, teknolojideki gelişmeler, bunların modaya, kozmetiğe,tekstile, ev objelerine kısacası yaşamayansıması ile ilgili moda okullarında, markalarda,üreticilerde, tekstil ve hazır giyim birliklerinde seminerler vermek servisleri arasında yer alıyor. 70


YARATICI PORTRELER TurkishBritish

Crisp Studio ile sofralar daha şık...

Seramik sanatçısı Hilal Ündem, önce Türkiye’de sonra da Londra’da hayata geçirdiği Crisp Studio’da birbirinden şık ve özel sofra eşyaları tasarlıyor ve üretiyor.

S

eramik Üreticisi ve El Sanatları Tasarımcısı Hilal Ündem, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü mezuniyetinin ardından hayata geçirdiği seramik atölyesi ve sanat galerisinde hem üretmeye hem de bir çok sanatçıya sergi organizasyonu yapmaya devam etti. Ündem bir taraftan da yetişkinler ve çocuklara için seramik kursları verdi. Kendi sanatsal çalışmaları ile 12 karma ve 1 kişisel sergi açan Ündem, Vehbi Koç Vakfı (VKV) Koç Özel Okulu’nda 4 yıl seramik ve visual art öğretmenliği tecrübesinin ardından 2018 Haziran ayından beri eşiyle geldiği Londra’da çalışmalarına devam ediyor.

Türkiye’de hazırladıkları Crisp Studio’yu Londra’da hayata geçirdiğini ifade eden Ündem, “Crisp Studio olarak atölyemde kullanılabilir tasarım sofra eşyaları tasarlıyorum ve üretiyorum. Londra’da bulunan kafeler, restoranlar için müşterilerine sunumlarını şıklaştıracak tabaklar, logolu seramik el yapımı kahve fincanları ve kupalar üretiyorum. Vazolar, saksılar, broş ve takılar yapıyorum. Mimari olarak iç ve dış alanlarda duvar panoları tasarlıyorum. Tasarım dükkanlarına ürünlerimi bırakıyorum. Böylece ürünlerimi daha geniş kitlelere gösterme ve tanıtma şansı yakalıyorum” diyor. Zaman zaman çocuklar için ya da aileleriyle birlikte katılabilecekleri workshoplar da organize eden Ündem, eylül ayından itibaren Londra’da bulunan derneklerle sanat kursları vermeye başladı. Hem üretmeye hem de eğitimlere devam etmeyi planlayan Ündem “Mesleğimi bir çok yönden devam ettirerek hem ticari hem sanat ve eğitim alanında ilerleyerek Crisp Studio’yu daha bilinir bir marka olarak yükseklere taşımayı hedefliyorum” şeklinde konuşuyor.

71


ŞEHİR VE YAŞAM

Türk Mutfağı’nın

GURME

Modern Yüzü

Özgün ve yenilikçi dokunuşlarla yorumladığı Türk Mutfağı’nın İngiltere’deki ününü kebaptan öteye taşıyan Selin Kiazım ile Shoreditch’teki restoranı Oklava’da buluştuk. Röportaj: Ebru Atlan Tecirlioğlu / @ebruatlan

72


TurkishBritish

K

üçük yaşlardan itibaren yemek pişirip misafir ağırlamayı seven Selin Kiazım, artık Londra’da açtığı restoranlarında müşterilerini, Türk mutfağının en özel lezzetleriyle tanıştırıyor. İlk restoranı Oklava’nın ardından ikinci olarak Kyseri’yi açan Kiazım ile Türk mutfağına ve aşçılığa olan tutkusunu konuştuk. Yemeğe olan ilginiz ne zaman başladı? Şef olmaya ve restoranlarınızı açmaya nasıl karar verdiniz? Londra’nın kuzeyinde, Kıbrıslı Türk ve Rum nüfusunun yoğun olduğu bir bölgede doğup büyüdüm. 11-12 yaşımdan beri yemek programlarını seyretmeyi ve mutfağa girip farklı tarifler denemeyi çok severim. 13 yaşımdayken eve arkadaşlarımı çağırıp yemek yapar, partiler verirdim. Bu yıllarca böyle devam etti. Ama sektörün zor olduğuna dair söylenenlerden ve zor bir çalışma hayatı gerektirmesinden dolayı profesyonel bir şef olma fikrinden biraz ürküyordum. İç mimarlık okumaya karar verdim. Bir yıl okudum ama yeterince keyif almadığımı fark edince aşçılık okuluna başladım. Aşçılık eğitimimi tamamladıktan sonra da Londra’da farklı restoranlarda çalıştım. Kökeniniz mutfak anlayışınızın gelişmesine etki etti mi? Hem anne hem de baba tarafından Kıbrıslı Tür73


uuu ve temel yaklaşım olarak yemeklerimizi evdeki gibi paylaşımlık tabaklarda sunuyoruz. Buradaki menüde ne tarz yemekler yer alıyor? Oklava’da en sevilen yemeklerimizden biri tamamen tesadüfler neticesinde ortaya çıkmış olan fırınlanmış biber salçalı karnabahar. İstanbul’dan yeni gelmiştim ve gelirken yanımda güzel bir biber salçası ile Antep fıstığı getirmiştim. Dolapta da maydanoz ve kırmızı soğan vardı. Tüm bu malzemeleri birleştirip bu yemeği yarattım ve şu an restoranda en sevilen yemeklerden biri haline geldi. Yine Türk malzemelerden esinlenerek hazırladığım başka bir yemek tohumlu krakerler üzerinde sunduğumuz beyaz peynirli ve balkabağı şekerlemeli crostini’ler. Bunların hiçbirine tam olarak Türk yemeği diyemezsiniz ama ortaya çıkmalarındaki esin kaynağı tamamen Türk Mutfağı. Peki diğer restoranınız olan Kyseri’ye gelirsek, ikinci restoranı açma fikri nasıl ortaya çıktı?

küm. Ailem 70’li yıllarda Londra’ya taşınmış. Uzun yıllar boyunca babam kafe işletti. Ben aslında dünyanın her tarafından farklı yemekler pişirmeyi severim. Erken yaşlarımdan beri kendi restoranımı açmak, fazla benzeri olmayan özgün işler yapmak istiyordum. Londra’da yüksek standartta Türk yemeği yenilebilecek pek fazla yer olmadığını düşünüyordum. Kendime özgü modern dokunuşlarla Türk Mutfağı’nı yorumlamak istedim. Çocukluğumdan beri her sene Kıbrıs’a gideriz. Annemin pişirdiği yemekler, büyükannemin pişirdiği yemekler, bunların hepsi bana ilham kaynağı oldu. Bu bakış açısıyla bir menü yarattım. İlk restoranım olan Oklava’yı 4 sene önce açtım. Daha sonra biraz daha farklı bir konseptle Kyseri’yi açtım. İlk restoranınız olan Oklava’daki konsept nedir? Oklava daha çok benim Kıbrıslı kökenimi yansıtıyor. Bol zeytinyağı kullandığımız Akdeniz ruhu taşıyan hafif yemekler ve salataların yanında bazı kebap çeşitleri, Kıbrıs’ın ünlü şeftali kebabı, lahmacun, pide gibi geleneksel tatlar da menümüzde yer alıyor. Ancak tüm lezzetleri kendimize özgü modern dokunuşlarla yorumluyoruz. Menümüz mevsime göre değişiyor 74

Kyseri’nin esin kaynağı adından da anlaşılacağı gibi Kayseri bölgesi. Burada kendi mantımızı ve pastırmamızı yapıyoruz. Mantı ve pastırma benim çok sevdiğim iki yiyecek ve Londra’da


Digital Marketing & Web Design Services

We provide end to end solutions to help you promote your business online

pek tanınmadığı gibi iyisini bulmanız da gerçekten zor. Dolayısıyla bu yemeklerin iyi bir şekilde sunulduğu yeni bir konsept yaratmak istedim. Kyseri’de en sevilen yemekler hangileri? İki çeşit mantı yapıyoruz, birisi etli ve vişneli diğeri mantarlı. Mantıyı geleneksel mantıdan farklı olarak büyük boy yapıyoruz. Özellikle etli ve vişneli olan imza lezzetimiz diyebilirim. İçinde ayrıca maydanoz ve soğan da kullanıyoruz ve biraz rezene tohumu ile tatlandırıyoruz. Üzerine ise krema ile karıştırılmış sarımsaklı yoğurt, ağır ateşte çok uzun süre pişirdiğimiz domates sos, kızgın tereyağı, çam fıstığı ve kekik ekleyerek servis ediyoruz. Ayrıca beyaz peynirli ve cevizli eriştemiz var o da çok seviliyor. Yine paylaşımlık tabaklarda servis ediyoruz. İlham kaynaklarınız neler? Neler yapmaktan, nerelere gitmekten hoşlanırsınız? Seyahat etmeyi, farklı dünya mutfaklarından şeflerin yemeklerini yemeyi, yeni yemekler, yeni restoranlar keşfetmeyi severim.

Website Design Web Hosting Marketing Strategy SEO Google/Facebook Ads AI Chatbots

Malzemelerden çok ilham alırım. Farklı şeflerin farklı malzemelerle neler yaptığını incelemek çok hoşuma gider. Bazen bu sayede uzun zamandır belirli malzemeleri kullanmadığımı fark ediyorum ve onlarla yepyeni yemekler yaratıyorum.

Your Digital Marketing Solution Partner +44 203 417 4939 info@redtechdigital.co.uk redtechdigital.co.uk London, UK

75


ŞEHİR VE YAŞAM

MODA

London Fashion Week 2019

Türk Modacılar Londra Moda Haftası’nda Sahnedeydi

The British Fashion Council (BFC) tarafından düzenlenen Londra Fashion Week 2019 13-17 Eylül Salı günleri arasında gerçekleşen 66’dan fazla markanın, 74 mağazanın ve 170 etkinliğin programını düzenledi. Dünyanın merakla beklenen moda haftalarından biri olan ve beş güne yayılan Londra Moda Haftası, sanattan güncel konulara farklı konseptlerle hazırlanan defilelerle geride kaldı. “Sürdürülebilir tasarım” bu yılki moda haftasının öne çıkan konusuydu… Vin + Omi markasının koleksiyonu geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşmuştu. Defilede Prens Charles’ın projeye desteğiyle, bahçesindeki ısırgan otlarından yapılan kumaşlar kullanıldı. Diğer yandan Extinction Rebellion (Yokoluş İsyanı) hareketinden iklim aktivistleri, moda endüstrisinin yoğun karbon salınımını protesto etmek için Victoria Beckham’ın da aralarında yer aldığı kalabalık, defile sırasında binaların dışında eylemdeydi. Londra Moda Haftası’nın merakla beklenen tasarımcıları arasında Türkiye kökenli olan üç genç tasarımcı da vardı. Çalışmalarını Londra’da sürdüren ve genç yaşlarda kendine has çizgiler oluşturan Bora Aksu, Dilara Fındıkoğlu ve Erdem Moralıoğlu’nun defile ve koleksiyonlarına yakından baktık. 76


TurkishBritish Bora Aksu www.boraaksu.com Bora Aksu, Londra Fashion Week’de tanıttığı İlkbahar-Yaz 2020 Koleksiyonu’nu Qajar Hanedanı’ndan ünlü Prenses Taj Saltaneh, Frida Kahlo ve Ressam Maria Berrio’ya ithaf etti. İran sınırlarında yer alan Qajar Hanedanı’nın ünlü prensesi Taj Saltaneh, 20. yüzyılın başlarında prenses olmasının yanı sıra; feminist ve kadın haklarının öncüsü olarak da biliniyordu. Kadın Özgürlük Organizasyonu’nun kurucuların- dan olan Taj, gizlice kadın gruplarını organize ediyordu. Parlamento binasına yaptığı yürüyüşün yanı sıra, peçesini ilk çıkaran ve Avrupai kıyafetleri ilk giyen kadın olarak da biliniyor. Babasının yürüttüğü monarşiyi her fırsatta eleştiren Taj, fakirlik, kadın hakları, eğitim dahil pek çok problemi monarşinin hatası olarak gördü. O dönemde değişim ve demokrasi için tek kadın sesi olarak biliniyordu.

siyonun’da; ipek organza, broker, ipek habatoi, şifon ve koton dokulardan oluşuyor. Elbiselerde romantik ve nostaljik siluetler görünürken ceket, etek gibi ayrı parçalarsa modern ve sofistike bir hava sağlıyor. 2003 yılında Central Saint Martins Okulu’ndan üstün başarı ile mezun olan Bora Aksu, 4 kez İngiltere Moda Konseyi’nin yeni jenerasyon ödülüne sahip ve bugün dünyanın önemli başkentlerinde 38 mağazası ile bir dünya markası olma yolunda ilerliyor.

Bora Aksu; Taj’in genç bir prensesten bir aktivist haline dönüşme yolculuğunun bu koleksiyonun esin kaynaklarından birini oluşturduğunu söylüyor. Taj’in yanında, değişim için çalışan farklı dönemlerde farklı coğrafyalarda yaşayan Frida ve Maria’da ilham kaynağının birer parçası. Kolombiyali Ressam Maria Berrio’nun resimlerinde kullandığı renkler ve kolajlar Bora Aksu’nun İlkbahar-Yaz 2020 koleksşyonunun renk paletine gönderme yapıyor. Koyu kırmızı, koyu mavi ve lacivert tonları, turkuaz, pastel mavi ve pembelerle bir arada kullanılıyor. Aksu’nun romantik, saraylı ve cesur bir koleksiyon olarak tanımlanan İlkbahar-Yaz 2020 Kolek-

77


uuu

Dilara Fındıkoğlu www.dilarafindikoglu.com Üç yıl önceki Central Saint Martins mezuniyetinde okulun dönem sonu defilesini protesto etmek için okul bahçesinde gerilla bir defile düzenleyen Dilara Fındıkoğlu, o günden bu yana ara vermeden üretiyor. Madonna’dan Tilda Swinton’a kadar birçok ismi giydiren genç tasarımcı, çalışmalarında Türk kültürüne ilişkin motiflerin yanı sıra Türkiye’den kumaşlar ve aksesuarlar kullanıyor ve bazı üretimlerini ise Londra’da yapıyor. Tasarımlarında alt kültürlerden, feminizmden, dinsel sembollerden ve güncel siyasi meselelerden esinlenen Fındıkoğlu’nun LFW’deki İlkbahar 2020 koleksiyonu, çok yakınımızda olan iklim krizi temasına sahipti.

78

Koleksiyonundakı kıyafetlerin yüzde 75’ini sürdürülebilir materyallerden ve geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşturan Fındıkoğlu, bazı tasarımlarının oluşum sürecinde Türkiye’deki kadın kollektiflerinin kumaş boyama ve el işçiliklerinden yararlandığını belirtiyor. Dilara Fındıkoğlu’nun koleksiyonu ve defilesi, doğa anaya bir saygı ve gelecek iklim krizine ilişkin bir farkındalık temasıyla modaseverlere sunuldu.


TurkishBritish Erdem Moralıoğlu www.erdem.com Erdem markasıyla İngiliz ve dünya moda sahnesinin tanınan ismi Erdem Moralıoğlu, bugüne kadar moda alanında birçok ödülün sahibi oldu. Kanadalı-Türk modacının LFW’deki defilesi her zaman kullandığı çiçek desenlerinin göz alıcı renkler, kimi zaman dar takımlar, kimi zaman da geniş elbiselerle buluştuğu bir geçitti. Kate Middleton’ın yanı sıra Michelle Obama, Kate Winslet gibi birçok tanınmış ismi de giydiren Moralıoğlu, her yaştan kişiye hitap eden, çiçek desenlerini çok kullanan ve el işi işlemeleri hazır giyim ile buluşturan bir tasarımcı olarak biliniyor. Erdem Moralıoğlu’nun İlkbahar 2020 hazır giyim koleksiyonu fotoğraf sanatçısı Tina Modotti’ye adanmıştı. Meksika ve İspanya’nın başkaldırı dönemlerinde hem fotoğrafçı, hem de politikanın içinde bir figür olarak yer alan Modotti, hem bu dönemden belgesel fotoğrafları, hem de Frida Kahlo portreleri ve still-life’ları ile tanıyor. Erdem Moralıoğlu’nun bu koleksiyonundaki her parça, onun deyişine göre bu ilkeli, devrimci ve romantik kadının hayatından kesitler sunuyordu. Tasarımcı koleksiyonunu hazırlarken bir süre Meksika’da, Mimar Luis Barragán’ın evi ve stüdyosunda yaşadığını ve ordaki renklerden ilham aldığını belirtiyor.

79


ŞEHİR VE YAŞAM

LONDRA

Zehra Aydın’dan Londra’da Lokal Bir Deneyim:

Hampstead’de Bir Gün

Özellikle birkaç kere Londra’ya gelmiş gitmiş kişilerin artık turistik anlamda görüp görebilecekleri her yeri gezdikten sonra tatmak istedikleri daha lokal bir deneyim oluyor. Bir lokal olarak bu ihtiyacı ihtiyacı hissedip kendimce geçirmeyi sevdiğim bir günü sizlerle paylaşmak istiyorum.

acemilondoner / www.acemilondoner.com

Benim için Hampstead, Londra’nın en güzel semtlerinin başında geliyor. Şehrin göbeğinde olmasında rağmen kendine has kasaba havası, hoş kafeleri, butik dükkanları, ormanın içinde uzun yürüyüş yollarıyla hem doğa severlere hem de şehir romantiklerine hitap ediyor Hampstead. Londra’dan Northern Line ile Hampstead istasyonuna gelebilirsiniz. Çıkışta sol aşağıya doğru kıvrılan bir yolu takip edip, La Pain Quotidien, Paul, Gail’s gibi ünlü kafelerde bir kahvaltı edebilirsiniz. Yok ben zincir olmayan daha yerel bir kafe deneyeyim diyorsanız daha da aşağıya yürüyerek sağdaki ilk sokak olan Oriel Place’deki Melrose& Morgan’ı deneyebilirsiniz. Ya da bi-

80

raz daha aşağıda olan Perrin’s Court sokaktaki kahvesiyle ünlü Ginger & White iyi bir kahvaltı yeri olabilir. Eğer öğlen vakitleri geldiyseniz ve lunch yapmak istiyorsanız yine bu Perrin Ct’daki Villa Bianca öğle yemeği için epey güzel bir tercih olacaktır. Hampstead High Street’den devam edip Paul pastanesinin hemen köşesinden Flask Walk’a dönüp bölgenin en iyi antikacılarından biri olan Keith Hawks’u gezebilirsiniz. Hep iyi bir parça denk gelir bana bu dükkanda. Hemen karşısında Exculisivo Second Hand Designer Store’da ünlü tasarımcıların gerçek ikinci el vintage ürünlerini bulmak için ideal. Açıkçası bu bölge tam bir vintage alışveriş cenneti!


Flask Walk’un sonundaki yolu tamamlayıp buradaki renkli kapılı evleri görmek ve fotoğraflamak bir Hampstead klasiği benim için. Renkli kapılarıyla epey sevimli ve ünlü bir sokak burası. Flask Walk’un sonunda ufak bir dört yola gelirsiniz, buradan yukarı sola doğru kıvrılan New End Square yoluna saparsanız Hampstead Müzesi ve Burgh House’u göreceksiniz. Buranın küçük kafesi çok iyi pastalar ve öğle atıştırmalıkları satıyor. Acıkırsanız bir kahve molası verip bu lezzetlerin tadına bakabilir, aynı zamanda Hampstead Müzesi’ni de gezebilirsiniz. Buradan sonra Hampstead High Street üzerine geri dönüp bu cadde üzerindeki butikleri ve kitapçıları gezerek vakit geçirebilirsiniz. Eğer Jack Straws Castle Whitestone durağına bir 15 dk yürüyüp Finsbury Park yönüne giden 210 numaralı otobüse atlarsanız birkaç durak sonra Kenwood House durağında inip, benim şahsen Londra’da en sevdiğim yerlerden biri olan Kenwood House ve onun muazzam büyüklükteki bahçesini, trekking rotalarını keşfe çıkabilirsiniz. Notting Hill’den Dido Belle’e birçok ünlü filmin ve dizinin çekildiği yerlerden birisi burası. Kenwood House, İngiltere çapında yıllar önce bir lord ve ailesine ait olup sonradan müzeye dönüştürülüp bahçesi halka açılmış onlarca

malikaneden biri. İçerisi gezenleri yüzyıllarca öteye seyahat ettirmeye yetiyor. Büyük pencereleri, içindeki eski stil mobilyaları ve ünlü ressamların da içinde bulunduğu tablo koleksiyonu görülmeye değer. Kenwood House’a giriş ücretsiz ve bahçesi geç saatlere kadar açık. Hemen yanındaki kafesi tam bir beş çayı yapmak için ideal güzellikte. Buradan çıkıp Hampstead Heath boyunca aşağıya doğru yürüdüğünüzde Londra’nın şehir merkezini gören ve manzaranın kapatılması yasak olan birkaç tepesinden birini göreceksiniz. Bu noktaya Parliament Hill Viewpoint da deniyor, Google Maps’den rahatlıkla bulabilirsiniz. Bu noktadan sonra manzarayı izleye izleye Hampstead Heath’ten aşağıya yürümek günü kapatmanın en keyifli yolu olacaktır. Ortalama 20- 25 dk sürecek olan bu yürüyüş sonunda Hampstead Heath Overground Station’a varabilir, gideceğiniz yöne doğru buradan trenle geçiş yapabilirsiniz. Umarım keyif dolu bir lokal deneyim olur. Bana göre telaşsız ve şehri yaşadığımı hissettiğim bir gün böyle oluyor. Keyifli gezmeler dilerim!

81


ŞEHİR VE YAŞAM

KİTAP

Yeni Ülke Yeni Hayat

11 göçmenin gidiş öyküleri ve göçmenlik deneyimleri Gazeteci Bahar Çuhadar, Artemis Yayınları’ndan çıkan kitabı “Yeni Ülke Yeni Hayat”ta Türkiye’den gönüllü olarak göç etmiş 11 göçmenin gidiş öykülerini ve göçmenlik deneyimlerini aktarıyor. Röportaj: Nida Dinçtürk ürkiye özellikle son yıllarda hissedilir bir artışla, dünyanın birçok noktasına göç veriyor. Geçmiş yıllarda yaşadığı kitlesel işçi göçlerinden sonra bu göç dalgası tek bir lokasyona yönelik olmayışı ve ağırlıkla beyaz yakalı vatandaşlardan oluşması ile dikkat çekiyor. Peki, neden ve nasıl gidiyorlar, mutlular mı, dönecekler mi?

T

Artemis Yayınları’ndan çıkan ilk kitabı “Yeni Ülke Yeni Hayat”ta bu soruların peşinde düşen Bahar Çuhadar, 9 ülke, 10 şehirden 11 göçmenin gidiş hikâyesine kulak veriyor. Çuhadar, göçmenlerin Türkiye’den gidiş öykülerini, yaşadıkları yere adaptasyon süreçlerini, yaşam rutinlerini, neleri özleyip nelere şükrettiklerini sorguluyor. Eğitim fırsatları, ekonomik koşullar, şehirleşme,

dil bariyeri, psikolojik durum, kadın hakları ve koşulların çocuk yetiştirmeye uygunluğuna varan detaylara kulak veriyor. Göç edenlerden, gitmeyi düşünenlere tavsiyeler alırken kitabın son bölümünde Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ulaş Sunata’nın son yıllarda yaşanan göç dalgası ile ilgili değerlendirmelerine de yer veriliyor. “Yeni Ülke Yeni Hayat”, gidenleri anlamak kadar gitmek isteyenler için de bir rehber niteliğinde. Bahar Çuhadar, dinlediği ve aktardığı göç hikayelerini nasıl bir araya getirdiğini, gözlemlerini ve çıkarımlarını anlatıyor.

Sizi bu kitabı hazırlamaya teşvik eden şey neydi? Eskiler, bir sevdikleri uzak bir yere taşındığında “Bir kapımız daha oldu” derdi. Son 7-8 yıldır ‘dışarıdaki’ kapılarımız durmadan artıyor. Türkiye’deki koşullar tatsızlaştıkça, temelli gitmenin bir yolunu bulanlar da artıyor. Sohbetlerde sürekli hangi ülkeye nasıl yerleşebileceğinden bahsedilen bir dönemi yaşarken, “Peki bu insanlar gittikten sonra ne yaşıyor acaba?” sorusu oldu kitabın merak ve çıkış noktası... Bu kitaba hikâyeleriyle konuk olan, farklı dönemlerde Türkiye’den, temelli olmak niyetiyle gitmiş insanlar aracılığıyla, gittikten sonra neler yaşandığını duymak istedim.

Kitapta röportajlarını okuduğumuz kişileri neye göre seçtiniz? Çünkü öykülerini okurken, sadece farklı bir ülkede olmaları değil, farklı hayat görüşleri ya da yaşam tecrübelerinden süzülmüş oldukları izlenimine de kapılıyoruz. İlk kriterim gidenlerin ‘beyaz yakalı göçü’ ya da ‘kalifiye emek göçü’ tanımına uyan ve gönüllü saiklerle göç etmiş kişiler olmasıydı. Daha sonra hem ülke çeşitliliğine hem de gidiş şekillerine göre bir ayrıma gittim. Evlenerek, iş teklifiyle ‘expat’ olarak, Ankara Anlaşması’yla giden ya da kafaya koyup bir şekilde gitmeyi zorlayan da 82


TurkishBritish sini gitmek zorunda hissetmediği, her daim özolsun istedim. Ve evet, homojen bir grup oluşturmuyorlar. Bu durumun kısmen farkındaydım, gür ve mutlu yaşayacaklarından emin oldukları kısmen de yolda belirdi. Son dönemde Türkibir ülke olsun. Ama öte yandan evrensel insanye’den göç edenlere baktığımızda lar olsunlar; sığ bir vatan sevgisinde ortak nokta yüksek eğitimli, kariyer değil “dünya bizim evimiz” duygu“Son yıllarda sahibi, orta ya da üst orta sınıftan sunda buluşsunlar. Sınırların, bay‘dışarıdaki’ insanlar olmaları evet ama ‘tek tip rakların ötesine geçsinler. Evrensel kapılarımız bir profil’den bahsedemeyiz elbetinsan olmakla kendi topraklarında te. Ülkeyle kurdukları bağdan dünya özgür bireyler olarak yaşayabilmek durmadan görüşlerine pek çok farklılıkları var. iki ayrı şey değil... artıyor“ Bu da ‘göçmen’ olma haline dair Bu kitabı hazırlarken göçmenlehislerinde fark yaratıyor.

Burada, Ayşe Arman’la yaptığınız röportajdan sonra verdiğin yanıtlar karşısında tepki duyan göçmenler olduğunu söylemek zorundayım. Göçün aslında kayıplar getiriyormuş gibi yansıtıldığını, dünya bizim evimiz diyebilmekle ait olduğun topraklarda mutlu yaşayabilmek duyguları arasında bir çelişki olduğunu düşündüler. Siz bu konuda bir şeyler söylemek ister misin?

rin psikolojik durumları hakkında gözlemleriniz ve çıkarımlarınız neler oldu?

En çok dikkatimi çeken Türkiye’yi yanlarında götürdükleri ama bir süre sonra gündelik hayatlarını Türkiye’nin kaotik gündeminden kurtarmayı başardıkları. Böylece de yüksek siyaset, dalgalı ekonomi ya da her an gergin bir toplum; gündelik hayatlarını, ruh hallerini –bizde olduğu kadardomine etmiyor. Öte yandan buralardaki küçük dayanışma ağlarının (aile, komşu, mahalle arkadaşlıkları vs.) eksikliği ara ara yoklayan bir ‘yalnızlık hissi’ getiriyor, gördüğüm kadarıyla...

O röportajda kişisel olarak gitmek isteyip istemediğime dair bir soru vardı. Kişisel olarak gitme fikrinden uzak Sizce yeni nesil göçmenolduğumdan bahsederken, leri Türkiye’yi terk etme“Burada kalıp mücadele etye sevk eden en önemli meyi seçiyorum” demiştim. faktör ne? Politik iklim Öte yandan Türkiye hepimizi mi, ekonomi mi, eğitim her an pes ettirebilme potansiyeline sahip bir coğrafya. mi? Hiçbirimizin hiçbirimize “Hele D, hepsi! Şaka bir yana, saybir dur! Nereye gidiyorsun?” dıkların birbirinden bağımsız değil ve hem tek demek haddi değil. Ama kalanların da “Ben tek hem bir arada, kişinin günlük rutinini ve gederdiyle tasasıyla burada didinmeyi tercih edilecek tahayyülünü doğrudan etkiliyor. Kişisel yorum” deme hakkı vardır sanırım. Sorular “Gigözlemim ve duyumum en temel denler zorlanmış mı, mutlu mu” vs. saik (hepimizi sık yoklayan) ‘yılma’ çizgisinde sürdüğü için sanki giden- “Türkiye hepimizi duygusu. “Bir tanecik ömrüm var ve ler mutsuzmuş gibi bir algı çıkmış burada mücadele etmek yerine, saher an pes sanırım. Oysa ki kitabın tonu öyle hip olmayı dilediğimiz tüm kazanımettirebilme değil. Ben de öyle düşünmüyorum ların halihazırda olduğu bir yerde elbette. Başlarda zorlansalar, yakınpotansiyeline yaşamak istiyorum” demek için ille larını ya da eski alışkanlıklarını özlesahip” de başından büyük bir şey geçmiş seler veyahut buranın dertlerini dert olması gerekmiyor. Çocuğunun geetmeye devam etseler de yeni ve leceğinden endişe duyma ya da en basitinden, içinde mutlu oldukları bir hayat kurmuş insanburada iyi bir eğitim için her ay maaşının yarısını lar. Ki zaten diledikleri zaman dönebilecek pookul taksidi olarak ayırmak yerine gittiği ülkede zisyonda her biri. Bahsettiğin cümledeyse şunu nitelikli eğitime ücretsiz erişebileceğini bilmedemek istiyorum: Bu ülke çocuklarımızın kendinin verdiği güven hissini de atlamamalı...

83


SANAT

ŞEHİR VE YAŞAM AJANDA

Antik Urfalı Adam figürü, Saatchi Galeri’de!

Modern resim sanatçısı Patrick Faure’nin ‘Cehalet Korkusu’ anlamına gelen yeni ‘Agnoiaphobia’ serisi Londra’daki dünyaca ünlü Saatchi Galeri’de 26-29 Eylül 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen START Sanat Fuarı’nda sanatseverlerle buluştu.

A

ntik Urfalı Adam figürü, modern resim sanatçısı Patrick Faure’nin fırçasında yeniden hayat bularak, dünyaca ünlü Saatchi Galeri’de sergilendi. Monakolu ressam Faure, Anadolu seyahatlerinde gördüğü eserler ve antik kentlerden esinlenerek ürettiği eserlerine eklediği Antik Urfalı Adam figürü, Saatchi Galeri’de 26-29 Eylül 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen START Sanat Fuarı’nda sergilendi. Ressam Patrick Faure’nin Urfa’da antik kazılarda bulunan masturbasyon yapan Urfalı adamla baslattığı yeni ‘Agnoiaphobia’ yani ‘Cehalet Korkusu’ serisi, START Sanat Fuarı’nda Acai Sanat Galerisi’nin standında açılış resepsiyonundan itibaren büyük ilgiyle karşılandı. Kendisinin cehalete ve cahil olana karşı duyduğu korkuyu ‘Agnoiaphobia’ serisindeki eserlerine yansıtan Monako doğumlu sanatçı Patrick Faure, insanlığın ‘nereden geldiği ve nereye gittiği’ne dair sorgulamalarıyla varolan algılara meydan okuyor. Patrick Faure’nin Agnoiaphobia (cehalet korkusu) adlı resim serisi, prototarihimizin sorgulanmasında köklerini buluyor. Türkiye’deki arkeolojik alanlardan büyük ölçüde ilham alan Patrick Faure resimlerinde, antik atalarımızın Göbeklitepe, Balıklıgöl veya Yazılıkaya

gibi antik şehirlerdeki yazıtlarda bize ulaştırmaya çalıştıkları mesajları birleştiriyor. Faure, bize yanıtları sunmak yerine kafamızda daha çok soru işareti uyandıran bu antik yerleri ziyaret ederken yaşadığı gizem ve mucizevi duyguyu iletmek istiyor. “Resimler ‘neden’i anlamamızı sağlayacak herhangi bir ipucundan yoksun” diyen Faure ayrıca, izleyicinin de benzer bir rahatsızlık hissiyle yüzleşmesini istiyor.

ACAI Art Gallery London, UK

36 Palace Mansions, Earsby Street, London, W14 8QW Phone 07973106923 www.acaiartgallery.com didar@acaiartgallery.com

Director Didar Arslan Established 2019 Artist Featured Patrick Faure (UK)

18

84

ACAI Art Gallery

ACAI Art Gallery was established in 2019 to represent new and emerging international artists. For START 2019, the gallery will present a selection of new works by London-based Monaco artist Patrick Faure. Faure’s paintings seek to merge art, philosophy, and poetry in a new concept that he coined called ‘Faurism’, which ventures into the world of dreams, sexual desire, knowledge, and erudition. Faure received the International European Quality Award for Fine Arts in 2017 and has recently exhibited in Turkey and Venice. He is also a frequent participant at Contemporary Istanbul and various art fairs.

20

Patrick Faure We Think, Therefore They Are, 2019 Oil, gold leaf and collage on canvas 61 x 76 cm

ACAI Art Gallery

Patrick Faure Agnoiphobia – The Taurids, 2019 Oil and gold leaf on canvas 150 x 100 cm Patrick Faure Taurus, 2019 Oil on canvas 76 x 101 cm ACAI Art Gallery

19


20

Sokrates’in insanın amacının öğrenmek olduğu görüşünü temel alan ‘Agnoiaphobia’ serisi izleyiciyi açıklanamayan sahneler ve yaratıklar ile Faure yüzleşiyor. BunuPatrick yaparken Faure, Türkiye’deki Agnoiphobia – The Taurids, 2019 Göbekli Tepe veOil andPeru’daki Huaca Prieta gibi gold leaf on canvas 150 x 100 cm kökenlerimiz ve geleceğimiz hakkında mesajlar Patrickziyaret Faure içeren antik siteleri edenlerin karşılaştığı Taurus, 2019 Oil on canvas karmaşayı resimlerinde yeniden canlandırıp re76 x 101 cm simleri aracılığıyla daha geniş kitlelere yayarak onların düşünme-araştırma-öğrenme yetilerini kamçılamayı amaçlıyor. Patrick Faure’ye göre antik şehirlerdeki sembolleri hala anlayamamış olmamız ve uyarılarını bin yıl boyunca çözemememiz insanlığın bir ayıbı ve cehalet göstergesi. Agnoiaphobia da bilmediğimiz ve anlayamadığımız bir şeyle karşılaştığımızda hepimizin yaşadığı derin çaresizliği anlatıyor.

ACAI Art Gallery

hair transplantation and beauty clinic • Turkish Team •Agnoiaphobia: Free Consultations Patrick Faure

Genesis, 2018 Oil, gold leaf, and enamel on canvas 150 x 100 cm

• Turkish Hair Specialist Team and

Turkish Surgeons

Patrick Faure Agnoiphobia – Ancient Legacy, 2019 Oil on canvas 150 x 100 cm

+44 74 5027 2980

ACAI Art Gallery

www.agecareclinic.com

Faure, geçtiğimiz yıldan bu yana Istanbul, Venedik, Londra, Eskişehir ve Torino’da gerçekleştirdiği uluslararası kişisel ve karma sergilerde ziyaretçiler, basın ve çeşitli kurumların büyük beğeni ve ilgisini topladı. Faure’nin sanatı genellikle Sürrealizm’le ilişkilendirilse de bilinçaltından ziyade bilinçli olmaktan ilham aldığını belirten sanatçı, resimleri için “sonuç aynı olsa da, yansıma çok farklı” diyor. Bu yaklaşım, ‘hayallerin, cinsel arzunun, bilginin ve bilgeliğin birbiri ardına sıralanmasını ifade eden görsel sanat’ olarak tanımlanan Faurizm adlı yeni bir görsel stilin doğmasını sağladı.

85

2


ŞEHİR VE YAŞAM

MÜZE

Tarihin kapıları yeniden açıldı Dünyanın ön önemli eserlerine ev sahipliği yapan ‘Sidon Kral Nekropolü’ ile ‘Antik Çağ Heykeltıraşlığı’ salonları misafirlerini ağırlamaya başladı.

T

arih severlere müjde... Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin ilk müzesi olan İstanbul Arkeoloji Müzelerinde tarihin kapıları ziyaretçilere yeniden açıldı. Arkeolojide dünyanın en önemlilerinden biri olan müzenin ana yapısı Neo-Klasik binadaki ‘Sidon Kral Nekropolü’ ile ‘Antik Çağ Heykeltıraşlığı’ salonları yenilendi ve ziyaretçileriyle buluşmaya başladı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan’ın 27 Eylül’de açılışını yaptığı tarihi yapılarda, ilk iki günde, yoğun bir ziyaretçi trafiği yaşandı. ‘İskender Lahdi’ ve ‘Ağlayan Kadınlar Lahdi’

86

gibi çok önemli eserlere ev sahipliği yapan müzedeki yenilenen bölümler yaklaşık 8 yıllık kapsamlı bir güçlendirme, restorasyon ve teşhir-tanzim çalışmasının ardından ziyaretçilerle buluştu. Müzedeki diğer yapıların ise 2020 yılında açılması öngörülüyor. Sergilenen eserler arasında ‘Tanrı Bes’ heykeli, Sidon Kral Nekropolü kazılarında ortaya çıkarılan ve aralarında İskender, Ağlayan Kadınlar, Tabnit, Satrap ,Likya Lahdleri ve Sayda (Sidon) Kralı Tabnit’e ait olan mumya ile İstanbul Arkeoloji Müzelerinin kurucusu Osman Hamdi Bey’in yaşamı, müzeciliği, ressamlığı ve arkeolojik kazıları ile ilgili özel eşya, belge, büst, arkeolojik eserler ve kitapları yer alıyor.


TALYA

www.kwturkiye.com/KWTalya

00 , 5 6 5 £

Kas, Antalya, Turkey

A very special villa awaits you in Kas

FOR SALE Perfect Home For Your Precious Family!

ABOUT THE PROPERTY • • • • •

Mountain and sea views A special villa facing the Meis Island Land area:1.688.50 m2 Closed space:490 m2 2 sitting rooms + 6 bedrooms + 3 bathrooms + 6 WC

• • • • •

180 m2 patio, 55 m2 pool 50 m2 closed garage+parking space for 6 vehicles 20 kw generator Central heating (electricty) 120 m3 water tank

GET IN TOUCH UK Kemal Geçer TR Nazif Hicyılmaz

+44 75 6142 5870 +90 532 373 44 70

kemalgecer@gmail.com nazif.hicyilmaz@kww.com.tr 87


FESTİVAL

ŞEHİR VE YAŞAM AJANDA

Sinemaseverlere müjde: Filmekimi başladı

Cannes başta olmak üzere saygın festivallerde dünya prömiyerini yapmış filmler 18. Filmekimi kapsamında, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sinema tutkunlarıyla buluşacak.

İ

stanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen ve bu yıl TV+ işbirliğiyle gerçekleştirilen Filmekimi, sinemaseverlerle buluşacak. 18. Filmekimi, yine her yıl olduğu gibi, saygın festivallerde gösterilmiş, ödüller almış, eleştirmenlerin ve izleyicilerin ilgisini çekmiş, merakla beklenen yeni yapımları içeren zengin programıyla Ekim ayının en çok konuşulan sinema etkinliği olacak. 18. Filmekimi, bu yıl 4-13 Ekim tarihlerinde İstanbul’da 10 gün sürecek bir maratonla başlayarak, 1115 Ekim’de Ankara’da, 18-22 Ekim’de ise İzmir’de sinemaseverlerle buluşacak. Filmekimi programından bugüne kadar açıklanan filmler arasında, başta Cannes olmak üzere saygın festivallerde dünya prömiyerini yapmış filmler dikkat çekiyor. Sinemaseverlerin merakla beklediği Filmekimi’nin biletleri İstanbul’da, 28 Eylül Cumartesi 10.30’da Beyoğlu Atlas, Kadıköy Rexx sinemalarına açılacak gişelerden ve Biletix satış kanalları olan biletix.com, Biletix Çağrı Merkezi ve satış noktaları üzerinden satılacak. Ankara ve İzmir’de bilet satışları 28 Eylül’den itibaren Biletix satış kanalları üzerinden ve etkinlik tarihinden bir gün önce sinema gişelerinden yapılacak. Filmekimi biletleri tüm satış kanallarında hizmet bedeli eklenmeden satışa sunulacak. Filmekimi İstanbul gösterimlerinin hafta içi gündüz seansları (11.00, 13.30, 16.00) sadece 12 TL. Hafta içi 19.00 ve hafta sonu seansları (11.00-13.3016.00-19.00) tam 30 TL, indirimli 18TL, tüm 21.30 seansları ise 30 TL olacak. Ankara ve İzmir’de ise tüm seansların biletleri tam 25 TL, öğrenci 17 TL’ye satılacak. Sinemaseverler Filmekimi filmlerini İstanbul Beyoğlu’nda Atlas Sineması, Beyoğlu Sineması, Nişantaşı’nda Cinemaximum City’s ve Kadıköy’de Rexx Sineması ve Kadıköy Sineması’nda, Ankara’da Cinemaximum Cepa, İzmir’de Cinemaximum Konak Pier’de izleme şansı yakalayacak. Lale Kart üyeleri bu yıl da biletlerini %25’e varan indirimlerle öncelikli olarak alabilecekler.

88


TurkishBritish

BFI Londra Film Festivali’nde Türkiye Yapımı Üç Film

BFI Londra Film Festivali’nde bu yıl The Antenna (Anten), It Must Be Heaven (Bu Cennet Olmalı) ve Ruptures (Kopuşlar) adını taşına 3 Türk filmi seyirciyle buluşuyor.

B

ritanya Film Enstitüsü-BFI Londra Film Festivali, bu yıl 2-13 Ekim 2016 tarihleri arasında 63. kez gerçekleştiriliyor. İngiltere’den ve dünyadan pek çok filmin prömiyerini gerçekleştirdiği festivalde, pek çok kategoride düzenlenen yarışmalar ve film ekiplerinin katılacağı söyleşiler dahil olmak üzere festival kapsamında pek çok etkinlik düzenleniyor. Festivalde 12 gün boyunca dünyanın en büyük film yapımcıları tarafından çekilmiş 229 uzun metrajlı film gösteriliyor. Festivalde ayrıca 116 tane de kısa film seyircilerle buluşuyor. 78 ülkeden katılımın olduğu festivalde bu yıl 28 dünya prömiyeri, 12 uluslararası prömiyer, yapılıyor.

Türk filmleri Londra’da... BFI Londra Film Festivali’nde bu yıl 3 tane de Türk filmi gösterilecek. The Antenna (Anten), It Must Be Heaven (Bu Cennet Olmalı), Ruptures (Kopuşlar) festivalde seyirci ile buluşacak. Orçun Behram imzalı “The Antenna (Anten),” binalarına kurulan radikal bir telekomünikasyon teknolojisi yüzünden hayatları adeta cehenneme dönen apartman sakinlerinin hikâyesini anlatıyor. Filmin oyuncu kadrosunda İhsan Önal, Gül Arıcı, Levent Ünsal, Işıl Zeynep, Murat Sağlam, Elif Çakman, Mert Toprak Yadigar, Eda Özel ve Enis Yıldız gibi isimler yer alıyor. Filistin’in en tanınmış yönetmenlerinden Elia Suleiman’ın yönetmenliğini yaptığı ve Türkiye ile birlikte altı ülkenin ortak yapımı olan “It Must Be Heaven (Bu Cennet Olmalı)” filminin oyuncuları ise Elia Suleiman, Tarik Kopti, Kareem Ghneim, Grégoire Colin ve Gael Garcia Bernal. Filmde, alternatif bir vatan arayışıyla Filistin’den kaçan ES, Filistin’in hep peşinden geldiğini fark eder. Yeni bir yaşam vaadi, bir yanlışlıklar komedisine dönüşmüştür; Paris’ten New York’a, nereye, ne kadar uzağa giderse gitsin, her şey bir şekilde kendisine anavatanını hatırlatır. Türkiye-Ingiltere ortak yapımı olan “Ruptures (Kopuşlar)” ise Türkiye’de bir milletvekili, eski bir polis komiseri, Interpol’ün aradığı bir suikastçi ile Yenge adlı bir kadının karıştığı araba kazasının ardından gelişen olayları konu alıyor. Brad Butler & Noorafshan Mirza imzasını taşıyan Ruptures (Kopuşlar)’da Birgül Oğuz, Noorafshan Mirza, Brad Butler, Murat Erkek, Devrim Evin ve Yasmine Alice rol alıyor.

89


AJANDA

Ekim ve Kasım’da ilginizi çekecek etkinlikler

Workshop

Konser

Illustrating London with Ottoman Miniature, 26 Ekim 2019, 14:00 – 18:00,

Baba Zula & Kit Sebastian

Yunus Emre Enstitüsü - London

The Jazz Cafe

Bilet ve rezervasyon: www.eventbrite.co.uk

Bilet ve rezervasyon: www.ticketweb.uk

Türkiye Cumhuriyeti’nin 96. yıldönümünü

Konser & Festival

27 Ekim 2019, 18:30 – 23:30

Goran Bregović ile Balkans Music Festival, 5 Kasım 2019 Salı, 19:00

2019 Cumhuriyet Balosu

2 Kasım 2019,19:00 - 3 Kasım 2019, 22:30,

Grand Palace Banqueting Suite

Eventim Apollo

Bilet ve rezervasyon: www.eventbrite.co.uk

Bilet ve rezervasyon: www.eventim.co.uk

Legal Consultancy: Turkish Law Translation and Interpretation Halloween Etkinlikleri

Halloween London 2019 31 Ekim – 4 Kasım Bilet ve rezervasyon: www.fatsoma.com/halloweenlondon 90

Administrative Services www.museconsultancy.co.uk e-mail: aysegul@museconsultancy.co.uk Phone: UK +44 7391 834014 TR +90 532 514 66 33


İngiltere’de Türk Girişimciler ve İş İnsanları ile tanışın!

“Affordable Luxury “ 3 Online flight & hotel bookings via our website https://atlantisluxurytravel.co.uk/ 3 Incoming to UK 3 Group & Private Transfers 3 M.I.C.E. organization in UK – Special Exhibition Services ( Booking stands, exhibition stand hostess, catering ) in UK 3 Consultancy 3 Bespoke Travel Packages from MENA&Gulf (Egypt, Ksa,Lebanon, Jordan, UAE ), Russia, Ukraine, Kazakhstan to UK and from UK to Egypt & Turkey 3 Private guide & interpreter service in UK (Arabic, English, Russian and Turkish) +447932930233 I info@atlantisluxurytravel.co.uk

https://atlantisluxurytravel.co.uk/


İngiltere’de Türk Girişimciler ve İş İnsanları ile tanışın!

“We create, you celebrate” We manage; • Corporate Events • Birthday Parties • Baby Showers • Opening Ceremonies • Anniversary Ceremonies

+44 (0) 7340499655 neby@theardevents.co.uk www.theardevents.co.uk

Journalism, content editor and copywriting services

WEBELIEVEIN THEPOWEROF THEWORDS!

Turkish & English

 Interview  Writing

reviews

 Editing 

Creating content and copywriting for press release, marketing, advertising, brochures, menus, events, products, services, and web sites

 Video  Social

Visit Antalya for Dental Treatment!

+44 756 142 5870 I info@aestheticcentreturkey.com

LAMPER Consulting Ltd Kocaeli - Birmingham

Hakan Lamper, Lawyer Turkish Law Consultancy Services

+44 750 071 3004 I +90 532 351 0206

info@lamperconsulting.co.uk I lamperconsulting.co.uk 92

and photo services media services

E. Nida Dincturk E-mail: nidadincturk@gmail.com Phone: +44(0)7709504512 Whatsapp: +905543954195


TurkishBritish TERRA Business Consulting Ltd Please call us, if you need guidance and support on • Building business in or between the UK and Turkey • Setting up strategies for your new business • Managing or restructuring your current business • Mentoring, consulting, training your management team

Profesyonel Çeviri & Dil Hizmetleri Ares Translation Türkçe - İngilizce dil çifti başta olmak üzere, ARES T&C LTD, 360° hizmet prensibi ile tüm dillerde yazılı ve sözlü profesyonel çeviri hizmeti sunmaktadır

Danışmanlık Hizmetleri

tüm “ Ticari&Bireysel faaliyetleriniz ve ihtiyaçlarınız

Dil Hizmetleri

için sizlereprofesyonel çeviri ve danışmanlık hizmetleri sunuyoruz.

ARES T&C LTD İngiltere ve Türkiye’de yanınızda...

%100 müşteri memnuniyeti ilkesi Kusursuz ve ekonomik çözümler... ARES T&C Dil Hizmetleri Çözüm Ortağınız...

• Solving inner-company problems

Dündar Parlar +44(0)7584825456 terrabusinessconsult@gmail.com www.terraconsulting.biz

+44 20 8704 1304 /+44 7500 668 914

info@arestnc.com

www.arestnc.com

UNUVAR & CO LEGAL CONSULTANCY

Hem İngiltere hem de Türkiye’de avukatlık, hukuki işlem ve uyuşmazlıkların takibi. Ankara Antlaşması başvurusu ve danışmanlık hizmetleri.

Av. Ruken Suphandag Unuvar T: +44 7828 111 323 I E: info@unuvar.co.uk www.unuvar.co.uk I www.lexlegal.com 93


,

Online kurslarımızı satın alarak dilediğiniz zaman eğitim videolarını izleyebilir, e-ticaret ile online satışa başlayabilirsiniz. Amazon ve Ebay’de satış yapmak, Shopify ile kendi websitenizi kurmak, SEO çalışmalarını yapmak ve reklamlarınızı yönetmek için ihtiyaç duyacağınız tüm bilgilere İngiltere’de online satış tecrübesine sahip eğitmenlerimizin hazırladığı videoları izleyerek ulaşacaksınız.

www.netpointlondon.com

94

50

%


www.bowlinglaw.co.uk

Sizin İçin Buradayız Çalışma Alanlarımız:

Ticaret ve Şirketler Hukuku

Banka ve Finansman

Gayrimenkul Hukuku

Bireysel Müvekkil Hizmetleri

Dava Takibi ve Uyuşmazlık Çözümü

Aile Hukuku

Hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi almak için Türkçe konuşan avukatlarımız ile iletişime geçebilirsiniz: Huseyin E. Huseyin

Huseyin Youssouf

e huseyin.huseyin@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8074

e huseyin.youssouf@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8055

Gunduz Misiri

Ayla Zengin

e gunduz.misiri@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8041

e ayla.zengin@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8000

Omer Kahraman

Cemre Koroglu

Kıdemli Ortak Avukat

Avukat, Gayrimenkul Hukuku

Avukat, Gayrimenkul Hukuku

e omer.kahraman@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8037

Ortak Avukat, Gayrimenkul Hukuku

Danışman Avukat, Gayrimenkul Hukuku

Avukat (Istanbul Barosu), Ticaret ve Şirketler Hukuku

e cemre.koroglu@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8057

Bowling & Co Solicitors are Authorised and Regulated by the Solicitors Regulatory Authority. SRA number 70024. 62 Broadway, Stratford, London E15 1NG Telephone 020 8221 8000 www.bowlinglaw.co.uk


Forbes’a göre dünyann en büyük halka açk Türk şirketi* Forbes’a göre dünyann en büyük İngiltere’de de yannzda. halka açk Türk şirketi* İngiltere’de de yannzda. Doğru iş ortağn çok uzaklarda aramanza gerek yok. Doğru iş ortağn çok uzaklarda aramanza gerek yok. Londra Şubesi 8 Princes Street, London, EC2R 8HL, UNITED KINGDOM 0Londra 207 397 1400 Şubesi 8 Princesinfo@isbank.co.uk Street, London, EC2R 8HL,

Kuzey Londra Şubesi 98 Great North Road, First Floor, London, N2 ONL, UNITED KINGDOM 0 207 397 1440 Kuzey Londra Şubesi info@isbank.co.uk 98 Great North Road, First Floor,

UNITED KINGDOM 0 207 397 1400 info@isbank.co.uk

London, N2 ONL, UNITED KINGDOM 0 207 397 1440 info@isbank.co.uk

*Forbes 2019 Global 2000 Dünyann En Büyük Halka Açk Şirketleri listesine göre. 96 *Forbes 2019 Global 2000 Dünyann En Büyük Halka Açk


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.