Kemalpaşa Spor Kulübü destekçileri birlik ve beraberlik yemeğinde bir araya geldi /40
Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi'nde yeni yönetim kurulu üyeleri belirlendi /48
KEMALPAŞA EYLÜL - EKİM 2018
Sayı: 3
Fiyatı: 5 TL
Binali Yıldırım Millet Bahçesine vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor /11
CHP İlçe Başkanlığı'nın düzenlediği gecede Belediye Başkan aday adayları boy gösterdi /16
Yaklaşan yerel seçimler öncesi Kemalpaşa'nın geçmiş seçim sonuçlarını sizler için derledik /52
aktüel
KEMALPAŞA İÇİN, HERKESE İYİ BİR YAŞAM İÇİN, BİRLİKTE ÜRETMEK, BİRLİKTE YÖNETMEK İÇİN
Adayım
Cumhuriyet Halk Partisi Kemalpaşa Belediye Başkan Aday Adayı
Ulucaklı Esnaf Gökhan Güneri'nin oğlu için verdiği mücadelenin ilgi çekici hikayesi / 42
AHMET CEMiL BALYELi
KÜNYE KEMALPAŞA
aktüel
.....................içindekiler Türkiye'ye örnek Kemalpaşa
Sayfa 8
Eylül - Ekim 2018 Yıl:1 Sayı:3 Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi Fadime Filiz EROĞLU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fadime Filiz EROĞLU Yayın Türü 2 Aylık Yerel Süreli Yayın Yönetim Merkezi Sekiz Eylül Mh. 131.Sk. No:38 D:4 Kemalpaşa - İZMİR Tel: 0 533 426 20 60 Hukuk Danışmanı Av. Zafer BİNİCİ
MHP Kemalpaşa Kadın Kollarında görev değişimi
Sayfa 9
Kemalpaşa Belediyesi'nden kültür gezileri
Sayfa 10
İzmir Kent Gayrimenkul ve yatırım danışmanlığı emlak fuarında
Sayfa 19
Sekiz Eylül Mahallesi Muhtar Adayı: Filiz Kırkkılıç
Sayfa 20
Makale Yazarları Av. Şebnem KANDEMİR Bülent ORAY Halil Şenol HAMARAT Av.Zafer BİNİCİ Av. Ayşe UNGANER Recai DENİZ Basım Yeri Şener Ofset Matbaacılık 1202/2 Sk. No:99 Z - 06 Yenişehir / İZMİR 0 232 449 00 02 Baskı Tarihi
Bu dergide yer alan yazılar eser sahiplerine aittir. İzinsiz kullanılması ve yayınlanması yasaktır.
PTT hizmetlerini Kemalpaşalı Tülin Türkoğlu anlattı
Sayfa 34
Kemalpaşa'nın sofralık zeytin markası 'Kudret Balcı Zeytin Dünyası'
Sayfa 35
Rahim Sağ yazdı. 'Kemalpaşa'nın yörükleri'
Sayfa 36
Öncü Kadınlar yeni sezonda bir araya geldi.
Sayfa 44
Dağından bal ovasından yağ akan köy
Sayfa 50
KEMALPAŞA aktüel F.Filiz Eroğlu Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi
Seçim yaklaştıkça kulisler hareketleniyor Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler öncesinde Kemalpaşa Cumhuriyet Halk Partisi’nde hareketlilik oldukça fazla. 1 Ekim’de başlayan 26 Ekim’de son bulacak olan aday adaylık başvurularına adayların ilgisi yoğun. Deyim yerindeyse CHP’de aday adayı bolluğu yaşanıyor. Bu süreçte şu ana kadar Belediye Başkanlığı için 11, meclis üyeliği içinse 20 başvuru yapıldı. Sürecin devam ettiği bugünlerde sürpriz aday adayı isimlerin de başvuru yapması bekleniyor. Başvurularını yapan Belediye Başkanı aday adayları, adayın açıklanacağı günü sabırsızlıkla bekliyor. Kasım ayının ortalarında adayın açıklanacağı tahminlerine ise katılmıyorum. Çünkü kamu görevlilerinin adaylık için istifası YSK’nın takvimine göre işliyor. Bu tarihte 1 Ocak diye biliyorum. CHP Belediye Başkanlığı için aday adaylığı düşünen Kemalpaşa Belediyesi memuru Kubilay Aslan, bu süreci bekliyor. Tabii bu örnek, CHP ile ismi anılan Dr. Erol Pektaş içinde geçerli. Kamu görevlilerin aday adayı olabilmeleri için bu sürecin işlemesi gerekiyor. Bu yüzden CHP ve diğer partilerde Ocak ayından önce adayın açıklanması olmasını beklemiyorum. Ama aday konusunda net olan partilerin adaylarını açıklayıp, süreci bekleyecek şekilde hareket etme ihtimalleri var. Ancak böyle bir durumun oluşma ihtimali düşük. Tüm siyasi partilerin aday açıklamalarını 2019’un başlarında yapacağını düşünüyorum. Öyle ki bir önceki seçimde aday açıklamaları Şubat ayının ortalarını bulmuştu.
Gelelim aday adaylarına. CHP’de Avukat Ahmet Cemil Balyeli, Öğretim Görevlisi Ahmet Özek, Erzurum’da CHP İl Başkanlığı görevi yapmış ve CHP Erzurum birinci sıra Milletvekili adayı olan Ahmet Hamdi Palandöken, Ziraat Odası Başkanı Örenli Bülent Oray, Kemalpaşa’nın tanınmış esnafı Metin Aras, Kemalpaşa’nın yerli bir ismi Bayraktar ailesinden Muharrem Bayraktar, CHP’nin bir önceki dönem belediye başkanı Bağyurdulu Rıdvan Karakayalı, CHP’nin ve Kemalpaşa’nın tek kadın aday adayı İş Kadını Sibel Bezci, iki dönemden beri CHP Belediye Meclis üyeliği görevini sürdüren Sütçüler’den Talat Özışık, bir süre CHP İlçe Başkanlığı yapıp ardından görevinden istifa eden Ünsal Atmaca, yine CHP Konak Meclis üyeliği görevini yürüten Armutlulu Avukat Vedat Uğur. Bu aday adayları dosyalarını partiye teslim ettiler. Yukarıda da isminden bahsettiğim Kemalpaşa Belediyesinde memur olarak görev yapan Kubilay Aslan’ın da dosya teslim etmesi bekleniyor. Geçen yerel seçimlerde AK Parti Belediye başkan aday adayı olan Dr. Erol Pektaş’ın da ismi CHP’de konuşuluyor. Aynı zamanda Kemalpaşa Belediye Başkan yardımcısı olan Mehmet Türkmen’in de ismi Ak Parti ve CHP ile anılmakta. CHP Belediye Meclis üyesi başvurularını incelediğimizde 4 kadın adayın müracaatını görmekteyiz. 2009-2014 yani bu dönemin CHP Meclis üyelerinden, Mehmet Önlü dışında
meclis üyesi aday adaylığı başvurusu yapan yok. Eski meclis üyelerinden Semra Arık, Rıdvan Üreten ve Rıza Dinçkurt bu dönem için belediye meclis üyeliği için dosyalarını teslim ettiler. Diğer dosya teslim eden kişiler ise Ahmet Yıldırım, Arzu Külahcıoğlu, Çetin Kayalı, Emrah Fahri Hakvar, Kerim Kurnaz, Lütfi Aydoğan, Musa Bıçak, Mükremin Kars, Nejat Özden, Özali Değer, Serdar Mermer, Şahin Özdemir, Türkiz İlkcoşkun, Yüksel Çelik, Ayşe Tırtak ve Mehmet Uyar. Meclis üyeliği sıralaması için küçük bir kritik daha yapacak olursak, başvuru yapan aday adaylarından 4 ya da 5 tanesine meclis üyeliği sıralaması verileceğini düşünmekteyim. Chp Belediye Başkan aday adaylarından aday olamayan 5-6 kişide seçilebilecek sıradan yazılabilir. Bayan kontenjanını da düşündüğümüzde seçilebilecek liste ortada. Kemalpaşa Belediyesinde iktidar partisinin 12 tane meclis üyesi var. Toplamda meclis üyesi sayısı başkanla beraber 26. Bu sayı seçmen artışından dolayı 30 olacaktır. Seçimi kazanacak parti yaklaşık 15 meclis üyesi çıkarabilir.
Meclis üyelerine değinmişken, CHP, meclis üyeliklerine bu seçimde %90 oranında yeni isim yazacağa benziyor. Aynı çabayı AK Parti ve MHP’den de bekliyorum. Ak Parti, Kemalpaşa’da mevcut meclis üyelerinin birçoğuna yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür edip bu kadar yeterli demeli bence. İçimden isimlerini yazmak geçiyor, lakin yeniden başvuruları olursa, o zaman tek tek üşenmeden isimlerini yazacağım. Çünkü Kemalpaşa’ya hizmet edilmesi gerekli. Burada bir yanlış anlaşılmaya sebep vermemek için yukarıda yazdığımın altını tekrar kalın kalın çizerek belirtiyorum. Söylediklerim AK Parti için CHP ve MHP içinde geçerli.
MHP KEMALPAŞA’DA İLK ADAY ADAYLIĞI AÇIKLAMASI
Türk Eğitim-Sen Sendika Başkanı Çambelli Hasan Şen, MHP Kemalpaşa Belediye Başkanlığına aday adayı oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yerelde seçim ittifakı olmayacağını açıklanması ile MHP’de aday adayların artmasını bekliyorum. MHP’nin Kemalpaşa’da kilit bir parti olacağı kesin. Sevgiyle kalın…
KEMALPAŞA aktüel Bülent ORAY Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı
Bal ve Zeytin Her yıl düzenlenen Dereköy Bal Festivalinin 4.sü bu yılda İzmir Büyükşehir Belediyesinin ve Kemalpaşa Ziraat Odasının katkılarıyla 28 Ekim 2018 tarihinde gerçekleştirilecektir. Bal üretimiyle ünlü olan Dereköy, Kültürel yapısı (Misafirperverliği, kadınlarının çalışkanlığı), tarımsal ürün çeşitliği açısından da festival sayesinde kendini tanıtma şansını elde etmiştir. Stantlarda bal ile birlikte köyde üretilen diğer bal ürünleri(arısütü, polen, propolis), kantaron yağı, kekik suyu, köy ekmeği, istiridye mantarı, tarhana,
salça, reçel zeytin, zeytinyağı, sabun da sergilenmekte ve satışa sunulmaktadır. Bal festivali gelenekselleşerek ilçemizde yöre kültürümüzü tanıtarak, bal pazarlama imkânlarımızı arttırarak ekonomik katkı sağlamaktadır. Festival Yerelde Kalkınmanın örneklerindendir. Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı olarak benim düşüncem Köylünün üretimini tanıtabildiği, değerlendirebildiği bu tür projeler geliştirilmeli ve sayıca arttırılmalıdır. Son günlerde gündemimizdeki
bir diğer konuda zeytin ve zeytin yağ üretimi. Çok eski yıllardan bu yana bölgemizde hatırı sayılır bir zeytinyağı üretimi gerçekleşmektedir. Servet, şöhret, kutsallık, bolluk ve barışın simgesi olan zeytin ve zeytinyağı insan sağlığı açısından oldukça önemli besinlerdir. Zeytin Kanunu, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1925 yılında çıkardığı tarım kanunu doğrultusunda 1939 yılında kabul edilen kanundur. Kanun özetle zeytin yetiştiriciliğinin, zeytinyağı üretiminin teşviki ve yüksek kalite standartlarında yapılmasını sağlama amacı taşımakta-
dır. Üreticilerimizin günümüz ekonomik zorluklarına rağmen, üretime devam etme çabalarını destekliyorum. Zeytin ve zeytinyağının pazarlama sorunlarının da aşılıp iyi gelir getiren bir ürün olması için elimizden geldiği kadar çalışmaktayız. Hasadın başlamasıyla hareketlenen zeytin sektöründe üreticimizin hak ettiği yerde olmasını, dedelerimizden miras bu ürünün torunlarımıza da bırakabilme ümidiyle. KAZANÇLI BEREKETLİ BİR SEZON DİLERİM…
BELEDİYE
8
Türkiye'ye örnek KEMALPAŞA
KEMALPAŞA aktüel
30 Yeni Park
Kemalpaşa Belediyesi, yaptığı yeşil alan düzenleme çalışmaları kapsamında mahallelere semt ölçekli parklar kazandırmaya devam ediyor. Yapımı tamamlanan 15 Temmuz Şehitler Parkı vatandaşlara hizmet vermeye başladı.
K
emalpaşa Belediyesi park, meydan ve yeşil alan çalışmalarıyla Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. İlçeye bağlı mahallelerin neredeyse tamamında vatandaşların dinlenip yeşil dokunun tadını çıkarıp, spor yapacağı, çocukların gönüllerince eğlendiği park alanlarıyla ilgili çalışma yapan Kemalpaşa Belediyesi, ilçe merkezi dâhil olmak üzere bağlı mahallelerde 30 yeni park yaparak hizmete sundu.
muz Şehitler Parkı hemşerilerimizin hizmetine sunuldu. Vatandaşlarımızın yoğun ilgi gösterdiği parkımızda, çocuklarımız güven içinde oyun parkında vakit geçiriyor, hanımlar ve beyler ise hem yürüyüş hem de spor yapıyor. İlçemize ve hemşerilerimize hayırlı uğurlu olsun" dedi.
Yapmış olduğumuz çalışmalarda canlarını vatan için seve seve feda eden aziz şehitlerimizi unutmadıklarını belirten Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, "Şehitlerimizi Unutmadık... 15 Temmuz Şehitlerimizin aziz hatıralarını anmak adına yapmış olduğumuz parkı hemşerilerimizin hizmetine sunduk. Sekiz Eylül Mahallemizde 4 bin metre kare alanda yaptığımız çalışmalar neticesinde; yeşil alan, çocuk oyun alanı, yürüyüş yolu ve spor alanlarının bulunduğu 15 Tem-
Doğayı ve yeşili koruyarak, insanlarla buluşturmak adına birçok proje hayata geçirdiklerini ifade eden Başkan Uğurlu, “Güzel şehrin incisi Kemalpaşa'mız havasıyla, suyuyla, doğasıyla, yeşil alanlarıyla ve tüm güzellikleriyle örnek olmaya devam edecek” dedi.
veriyoruz. Vatandaşlarımızda park ve piknik kültürü var. Bu nedenle mahallelerimizde uygun olan alanlara park yapmaya devam ediyoruz. Şu ana kadar 30 parkımızı yaparak vatandaş-
"KEMALPAŞA’DA YENİ PROJELER HAYAT BULMAYA DEVAM EDECEK"
Her geçen gün büyüyen Kemalpaşa'ya hizmet verebilmek için çalıştıklarını dile getiren Uğurlu, Göreve geldiğimiz günden itibaren yeşil alanlara ayrı bir önem
larımızın hizmetine sunduk. İçerisinde çocuk oyun grupları, yeşil alanlar, dinlenme alanları bulunan ve vatandaşlarımızın hoşça vakit geçirebileceği mekânlar oluşturuyoruz. Bundan sonrada bu projelere devam edeceğiz. Amacımız vatandaşlarımızın, çocuklarımızın güzel bir mekân-
da vakit geçirmelerini sağlayabilmek. Halka hizmet noktasında çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yeşil alan ve park çalışmalarımıza büyük önem verdiğimiz gibi geleceğimiz olan çocuklarımızın da gönlünce gülüp oynamaları için çocuk oyun parkı yatırımlarını bir bir tamamlıyoruz. Kullanım ömrünü tamamlamış ve tehlike arz eden çocuk oyun parklarını yenileriyle değiştiriyor, ihtiyaç noktasında belirlenen alanlarda yeni oyun parkı alanları oluşturuyoruz. Ailece huzurlu bir gün geçirmek isteyenler için de ilçemizde yeni sosyal tesisler hayata geçirdik. Kemalpaşa’da yeni projeler hayat bulmaya devam edecek" ifadelerini kullandı.
MHP KEMALPAŞA KADIN KOLLARINDA GÖREV DEĞİŞİMİ Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kemalpaşa İlçe Kadın Kolları Başkanlığına Sedanur Özer getirildi.
M
illiyetçi Hareket Partisi (MHP) Kemalpaşa İlçe Kadın Kolları Başkanlığına Sedanur Özer getirildi. Atama sonrası görevine başlayan Sedanur Özer, yaptığı açıklamada, kendisine güvenenleri mahcup etmemek için gece gündüz çalışacaklarını söyledi. MHP'nin Türkiye'nin sigortası olduğunu belirten Özer, sorumluluğunun bilincinde olduğunu ifade etti. Kemalpaşa ilçesinde MHP'yi layıkıyla temsil ederek önümüzdeki yerel seçimlerde başarıyı yakalamak için güçlü bir kadın kolları teşkilatı oluşturduklarını
belirten Özer, şöyle konuştu: "Partimiz tarafından Kemalpaşa Kadın Kolları Başkanı olarak görevlendirildim. Teşkilatımızın beni böylesi bir göreve layık görmesinden dolayı büyük bir onur ve gurur duydum. Başkanlığımla başlayan yeni dönemde kadın kollarında görev alan diğer arkadaşlarımla birlikte çalışmalarımıza heyecanla
başlıyoruz. 'Önce ülkem ve milletim. Sonra partim' anlayışını kendisine şiar edinen liderimiz Devlet Bahçeli'nin bu vatanseverliğini göz önünde bulundurarak görevimizi en iyi şekilde yapacağız. Yerel seçimlerde partimizin başarısı için vakit geçirmeden çalışmalara başladık. Rabbim utandırmasın."dedi.
10
BELEDİYE
KEMALPAŞA aktüel
Kemalpaşa'da 6. Bilgi Evi Açılıyor Kemalpaşa Belediyesi'nin bilge bir neslin inşası için gerçekleştirdiği eğitim yatırımları ilçenin dört bir yanında devam ediyor. Kemalpaşa Belediyesi'nin eğitim yatırımları devam ediyor. Bir yandan eğitim kurumlarını onaran Kemalpaşa Belediyesi, bir yandan da İlçe genelinde Bilgievleri inşa ediyor. İlçe merkezinde yapılan 15 Temmuz Kültür, Sanat ve Spor Merkezi'nin yanı sıra, eksiden belde ve köy olan yeni mahallelerde de açılan Bilgievleri yerleşim yerlerinin sosyal ve kültürel hayatlarına
önemli bir ivme kazandırıyor. Ulucak, Örnekköy ve Yukarıkızılca mahallelerinde hizmete açılan Bilgievleri'nin yanı sıra, Bağyurdu, Armutlu ve Ören mahallelerinde de yapımına başlanan Bilgievleri'nin kısa bir süre sonra hizmete açılacak. Bilgievlerinin çok yönlü olarak tasarlandığını belirten Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, Bilgievlerinin kentin eğitim,
sosyal ve kültür hayatına adeta renk kattığını vurguladı. Başkan Uğurlu, “İlçemizin dört bir yanında inşa edilen Bilgievleri ile Kemalpaşa'mızın sosyal ve kültür hayatına da önemli bir ivme kazandırdık. Eğitim ve kültür yatırımı Bilgievleri; ilçemizin sosyal hayatına adeta
renk katıyor. İlçe genelinde inşa edilen Bilgievlerinde çocuklarımız ve gençlerimiz için derslik, bilişim sınıfı, çok amaçlı salon, atölyeler ve birçok sosyal donatı alanı bulunuyor. Bilgi Evleri’nde ayrıca meslek edindirmeye yönelik kurslar da bulunuyor” diye konuştu.
Kemalpaşa Belediyesi’nden Kültür Gezileri Kemalpaşa Belediyesi ülkemizin zengin kültürünü tanıtmaya devam ediyor. Belediye, kadınlar kulübü aracılığı ile 300 kadından oluşan kafileyi İstanbul'a kültür gezisine gönderdi. Kemalpaşa Belediyesi Kadınlar Kulübü tarafından düzenlenen kent ve kültür gezileri ile birlik ve beraberliklerini sağlamanın yanı sıra zengin kültürümüzü de öğreniyorlar. Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu'nun göreve gelmesi sonrasında kurulan Kadınlar Kulübü ile üretilen projeler büyük ilgi görmesinin yanı sıra gönüllere giden köprüleri inşa ediliyor. Başkan Uğurlu'nun 'Mutlu kadın, mutlu aile ve mutlu toplum' sözünden hareket ile başlatılan projelere her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Kemalpaşa Belediyesi Kadınlar Kulübü’nün Kemalpaşa
yerler hakkında bilgi almanın yanı sıra zengin kültürümüzü de öğrenme imkanı sağlanmış oluyor.
merkez ve bağlı belde ve köylerde yaşayan hanımlara yönelik başlatmış olduğu kent ve kültür gezilerinde birlik ve beraberliklerini sağlamalarının yanı sıra tarihi yerleri gezerek ülkemizin güzelliklerini yakından görme imkanı bulunuyor. Görevlilerle birlikte yapılan gezilerde tarihi
Bu kapsamda İstanbul'a geziye gönderilen hanımları uğurlamaya gelen Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, “Hanımlara verdiğimiz hizmetler ülkemizde örnek gösterilen projeler arasında yer almaktadır. Üretilen projelerin başarısı gösterilen ilginin yanı sıra devamlılığının sağlanması ile görülmektedir. Projelerimizin ödüller almasının yanı sıra hemşehrilerimizin ilgisi ve talepleri ile haklı gururumuz durumuna gelmiştir. Kemalpaşa'da kadın olmanın farkını her yerde gösterdik. Örnek olmanın hazzını ve
mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
300 KADIN İSTANBUL'A UĞURLANDI
Kemalpaşa Belediyesi olarak hanımlara yönelik birçok proje yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini dile getiren Uğurlu, “Kemalpaşalı hanım kardeşlerimizin kendilerini geliştirmesi ve kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için sorumluluk alıyoruz. Toplumda huzur olması için bu çok önemlidir. Gelecek olan nesillerimiz kadınlarımızın ellerinde şekil bulmaktadır. Kadınlarımızın sosyal ve kültürel acıdan gelişimlerine katkıda bulunmak için de bugün 300 kişiden oluşan bir kafileyi İstanbul'a gönderdik. Bundan sonra da bu tür gezi ve sosyal etkinlikler yapmaya devam edeceğiz" dedi.
KEMALPAŞA aktüel
BELEDİYE
11
MİLLET BAHÇESİNE İLGİ YOĞUN Kemalpaşa Belediyesi tarafından ilçeye kazandırılan ve alanında Türkiye'nin en büyük Millet Bahçesi olan Binali Yıldırım Millet Bahçesi, İzmir başta olmak üzere, çevre il ve ilçeler ile İzmir'e yurt dışından gelen vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor. Kemalpaşa Belediyesi tarafından yaptırılan ve içerisinde göl de bulunan Binali Yıldırım Millet Bahçesi, Kazakistan başta olmak üzere Türki Cumhuriyet'lerden İzmir'deki üniversitelere eğitim görmek için gelen öğrencilerden yoğun ilgi görüyor. İzmir, çevre il ve ilçeler başta olmak üzere yurt dışından İzmir'e gelenlerin ilgi odağı haline gelen Binali Yıldırım Millet Bahçesi doğal güzelliği ile insanları etkiliyor. Kazakistan'dan İzmir'deki
üniversitelere eğitim germek için gelen öğrenciler, Binali Yıldırım Millet Bahçesi'ni gezdiler. Alanda Kemalpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Ensar Dumlu tarafından ağırlanan öğrenciler, misafirperverliklerinden ötürü Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu ve belediye çalışanlarına teşekkür ettiler. Konu ile ilgili kısa bir açıklama yapan Belediye Başkan Yardımcısı Ensar Dumlu ise, Binali Yıldırım Millet Bahçesi'nin yoğun
ilgi gördüğünü belirtti. Dumlu, "Belediye Başkanımız Sayın Arif Uğurlu'nun gayetleri ile ilçemize kazandırmış olduğumuz Binali Yıldırım Millet Bahçesi henüz resmi olarak açılmamasına rağmen, vatandaşlarımız ve çevre il ile ilçelerden gelen insanların yoğun ilgisi ile karşı karşıya kalıyor. Bu-
gün de Kazakistan'dan gelen üniversite öğrencilerini misafir ettik. Tüm İzmirlileri bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Okullara Temizlik Desteği Kemalpaşa Belediyesi, 2018-2019 eğitim-öğretim yılının başlaması ile birlikte okullara olan desteğini sürdürmeye devam ediyor. Kemalpaşa Belediyesi, eğitime yüzde yüz destek çalışmaları kapsamında okulların bahçe temizliği ve çevre düzenlemesi çalışmalarını gerçekleştiriyor. Belediye Başkanı Arif Uğurlu, ilçede bulunan tüm okulların bahçe temizliğinin belediye olarak gerçekleştirileceğini söyledi. Eğitime destek noktasında her türlü hizmeti vermeye hazır olduklarını belirten Başkan Uğurlu, “Yeni eğitim öğretim yılında, okullarımızdan gelen talepler doğrultusunda bahçede
temizliği, çim biçme, bakım onarım gibi okullarımızın genel temizlik işlerini gerçekleştiriyoruz. Kemalpaşa Belediyesi olarak, eğitime destek noktasında üzerimize düşeni yapıyoruz. Okullarımızdan gelen talepleri birer birer yerine getireceğiz. Her şey insanlarımız, çocuklarımız için. Çocuklarımızın iyi eğitim almaları, nezih okullarda okumaları şehrimizin ve ülkemizin geleceği adına büyük önem taşımaktadır" diye konuştu. Kemalpaşa Belediyesi’nin eğitime
yönelik yaptığı çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Uğurlu, “İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve okul müdürlerimiz ile sürekli fikir alış-verişinde bulunuyor ve okullarımızın ihtiyaçlarını gidermek için imkanlarımızı seferber ediyoruz. Eğitim kalitesini artıracak ve öğrencilerimiz sağlıklı ve hijyenik ortamlarda eğitim
almalarını sağlayacak her türlü çalışmanın içerisinde yer alıyoruz. İyi yetişmiş bir nesil, ülkemizin en önemli sermayesidir. Güçlü ve kalkınmış bir Türkiye’nin yolu da eğitimden geçmektedir. Bu kapsamda Kemalpaşa Belediyesi olarak eğitime her alanda destek vermeye devem edeceğiz" ifadelerini kullandı.
KEMALPAŞA aktüel AYŞE UNGANER Avukat av.ayseunganer@gmail.com
KİRA VE TAHLİYE Kira uyuşmazlıkları ülkemizde herkes için önemli bir konu. Konut kiraları en temel kurumumuz olan aileyi etkilediği gibi işyeri kiraları da esnafın ekmek kapısı olan işyerlerinin önemli bir gideri. Tabii ki işyeri kiracıları çalışıp çabalayıp birikimlerini değerlendirmek için gayrimenkul aldıklarında da getirisinin yeterli ve garantili olmasını istiyorlar. Bu anlamda kira hukukunu incelediğimizde önceleri 6570 sayılı gayrimenkul kiraları hakkında kanunla kira ilişkisi düzenlenmişken 6101 sayılı yürürlük kanunu ile 01.07.2012 tarihinde 6570 sayılı kanun yürürlükten kalktı. Tüm kira ilişkileri 01.10.2012 tarihinden itibaren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında ele alınmaya başlandı. Kira hukukunun kira sözleşmesinin şekli, tarafların borçları, kira bedelinin nasıl ve ne kadar arttırılabileceği gibi çok detaylı birçok dalı olmakla beraber bu yazımızda tahliye sebeplerini açıklayacağız. Kira sözleşmeleri belirli ve belirsiz süreli olarak yapılabilir. Tahliye açısından belirli ve belirsiz süreli olmasının farkları vardır. İlk tahliye sebebi olarak belirli süreli olan (1yıl veya daha fazla) konut ve çatılı işyeri kiralarında KİRACI kira sözleşmesinin bitiminden en az 15 gün önce sözleşmenin sona erdiğini karşı tarafa bildirmedikçe kira sözleşmesi aynı koşullarda 1 yıl için uzamış sayılır. Ama bu bir yılın sonunda da yine kiracı çıkmak istemezse tekrar tekrar 1 yıl uzar. Bu nedenle mal sahibi sadece sürenin sona ermesine dayanarak kiracı istemediği sürece kiracıyı çıkaramaz. Yeni kanunla bu sert düzenlemeye bir nebze yumuşaklık getirilmiştir. Buna göre kiraya veren 10 yıllık uzama süresinin sonunda bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az 3 ay önce karşı tarafa bildirimde bulunarak sözleşmeye son verebilir. Örneğin 01.06.2007 tarihinde
1 yıllık kira sözleşmesi yapıldı.01.06.2008 uzamaya başladığı tarih 01.06.2018 uzamanın 10.yılı en geç 01.03.2019 tarihinde ihtar çekilerek 01.06.2019 tarihinde tahliye istenebilir Bu düzenleme bile kira artış oranlarının çok az kaldığı uzun süreli sözleşmelerde mal sahiplerine özellikle işyeri kiralarında çözüm olmuştur. 2. tahliye sebebi yazılı tahliye taahhüdü dediğimiz kiracının kira sözleşmesi başladıktan sonraki bir tarihte kiralananı belli bir tarihte boşaltacağını yazılı olarak kabul etmesidir. O tarihte boşaltmazsa o tarihten itibaren 1 ay içinde icraya başvurarak icra yoluyla tahliye gerçekleştirilir. 3. tahliye sebebi olarak Kiraya veren kendisi, eşi, altsoyu (çocuk, torun, torun çocuğu), üstsoyu (anne, baba, anneanne, dede) ve kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu kişilerin konut ve işyerine ihtiyacı varsa bu nedenle mahkemeden kiracının tahliyesine karar verilmesini isteyebilir. Burada şunu belirtmek gerekir ki mahkemeler bu ihtiyacı Yargıtay kararları gereğince çok detaylı araştırıyorlar. Yani ihtiyacı olan kişinin daha önce hangi işi yaptığı, eğitim durumu, mesleki bilgisi, işyerinin yapacağı işe uygun olup olmadığı, belediyeden o işyerinin o iş için ruhsat alıp alamayacağı inceleniyor. Dava kaybedildiği zamanki vekâlet ücreti ve dava masrafları da düşünülerek böyle bir davaya gerçek ihtiyaç halinde ve bir hukukçudan yardım alarak girmek gerekli. Ayrıca bu sebebe dayanacak olan yeni malik de gayrimenkulü edinme tarihinden başlayarak 1 ay içinde kiracıya yazılı bildirimde bulunmak şartıyla kira sözleşmesini 6 ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir. 4. Olarak yine kiralananın yeniden imar ve inşası (mesela 2 dükkânı birleştirmek gibi) amacıyla esaslı onarımı, değiştirilmesi ve genişletilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiracının içinde oturması imkânsızsa da mahkeme-
den kiracının tahliyesi istenebilir. Bu 3. ve 4. tahliye sebepleri belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda belirsiz süreli sözleşmelerde feshi İhbar dönemi dediğimiz dönem sonlarından itibaren bir ay içinde açılacak davalarla olabilir. Bu iki yolla kiracısını tahliye ettiren kiraya veren haklı sebep olmadan 3 yıl geçmedikçe eski kiracıdan başkasına kiralayamaz. İnşa ve imar sebebiyle tahliyeden sonra da eski kiracının yeni bedelle öncelikle kiralama hakkı vardır. Böyle bir durumda eski kiracıya yazılı bildirimde bulunulur. Eski kiracı 1 ay içinde yeni bedel üzerinden bu hakkını kullanmazsa 3 yıl beklemeden başkasına kiralanabilir. 5. olarak diğer bir tahliye sebebi de 2 haklı ihtardır. Bir kira yılı içinde kira bedelini ödemediği için kendisine yazılı olarak 2 haklı ihtarda bulunulan kiracıya karşı kira süresinin sonundan veya 1 yıldan uzun süreli sözleşmelerde 1 kira yılı bitiminden başlayarak 1 ay içinde tahliye davası açılabilir. Buradaki kira yılı tabirleri ve feshi ihbar süreleri önemli olduğu için uzman yardımı alınmalıdır.6. olarak diğer bir Tahliye sebebi de kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belde sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutları olması durumudur. Kiraya veren kira sözleşmesinin kurulması sırasında bunu bilmiyorsa sözleşmenin bitiminden itibaren 1 ay içinde dava açabilir. Bu tahliye sebepleri sınırlı olup kira sözleşmesine kiracı aleyhine konacak yeni sebepler geçersiz olacaktır. Bütün bunların dışında en önemli ve daha basit ve temel tahliye sebebi kiracının kira bedelini ödememesidir. Kiracı kira bedelini sözleşmede belirlenen günde ödemezse kiraya veren kiracıya icradan takibe geçerek 30 günlük süre verip bu süre içinde ödemezse temerrüt sebebi ile tahliye davası açıp kısa sürede tahliye kararı alabi-
lir. Kira sözleşmesinin belirsiz süreli yapılması durumunda konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı her zaman sözleşmeyi feshettiğini bildirerek kiralananı tahliye edebilir ve kira sözleşmesini sona erdirebilir. Kiralayan ise ancak kiranın başlangıcından 10 yıl geçtikten sonra 3 ay önceden sözleşmeyi feshettiğini bildirerek kira sözleşmesini sona erdirebilir. Bu bakımdan her zaman için kira sözleşmesini yazılı ve belirli süreli yapmak ve süreyi de fazla uzun tutmamak kiralayanın yararınadır. Bunların dışında belirli ve belirsiz süreli kira sözleşmelerinin ortak olarak geçerli olan fesih (tahliye) sebebi sözleşme hükümlerinin hiç ya da gereği gibi yerine getirilmemesidir. Kiracının uyarıda bulunulduğu halde kiralanan şeyi özenle kullanma borcuna devamlı aykırı davranması ve kiralanan şeye açıktan açığa zarar vermesi durumunda kiraya veren sözleşmenin derhal feshini isteyebilir. Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmeye aykırılığın giderilmesi için kiracıya yazılı bildirimde bulunarak 30 günlük süre tanınır ve sözleşmeye aykırılık giderilmezse sözleşme feshedilmiş olur. Kiralananın kiralayan tarafından ayıplı teslimi ve ayıbın giderilmemesi de kiracı için fesih sebebidir. Kiracı iflas eder ve birikmiş ve işleyecek kiralar için uygun bir süre içinde teminat vermezse kiraya veren sözleşmeyi feshedebilir. Kiracının ölümü durumunda mirasçılar sözleşmeyi feshetmezse kira sözleşmesi devam eder. Taraflardan her biri, kira ilişkisinin devamını kendisi için çekilmez hale getiren önemli sebeplerin varlığı halinde de sözleşmeyi feshi ihbar sürelerine uyarak her zaman feshedebilir. Bu olağanüstü fesih sebebine örnek olarak taraflar arasında bir ceza yargılamasının olmasını taraflardan birinin diğerine darp veya hakaret fiillerini işlemesini ve bunun yargıya taşınmış olmasını verebiliriz.
KEMALPAŞA aktüel Şebnem KANDEMİR Avukat av.sebnemkandemir@hotmail.com
KARŞILIKSIZ ÇEK SUÇU ve UYGULAMADAKİ YERİ Tacirler ve esnaflar arasında en çok kullanılan kambiyo senedi şüphesiz ki çek’tir. Çekin karşılıksız çıkması sonucunda alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü icra takibinde bulunulabileceği gibi 15.7.2016 tarihinde Çek Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte alacaklıya şikayet yolu da açılmıştır. Özellikle son günlerde çeklerdeki karşılıksız çıkma oranının arttığı görülmektedir. Bu durumda alacaklı bir yandan kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile takip başlatabildiği gibi, bir yandan da karşılıksızdır işlemine sebep olan çek sahibi ile ilgili icra mahkemesinde şikayet yoluna başvurabilmektedir. ‘’Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içerisinde ibrazında, çekle ilgili karşılıksızdır işlemine sebebiyet veren kişi
hakkında hamilin şikâyeti üzerine her bir çekle ilgili olarak bin beş yüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak hükmedilen para cezası çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz. Mahkemece ayrıca çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına bu yasağın bulunması halinde çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen Mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır.
Uygulamada bizlere en çok sorulan sorulardan birisi de verilen para cezalarının ödenmemesi durumunda ne olacağıdır. Bu durumda ceza doğrudan hapis cezasına çevrilir. Hapis cezasına çevrilmeden önce kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmez. Yine bu kişiler hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı şeklinde tedbirlere de hükmolunacağı kanun kapsamında belirtilmiştir. Şu an halen Mahkemelerde yaptığımız şikayetler neticesinde Adli para cezaları verilmekte olup bu uygulamanın ne kadar daha süreceği tarafımızdan öngörülememektedir. Geçmişte de bir dönem karşılıksız çek suç iken, bu suçtan çok mağdurun olduğundan bahisle karşılıksız
çek suç olmaktan çıkarılmış, 15.7.2016 tarihinde Çek Kanunu’nda yapılan değişiklikle yeniden şikâyet yolu açılmıştır. Ancak belirttiğimiz üzere doğrudan hapis cezası değil, öncelikle adli para cezası verilmekte adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasına dönüşmektedir. Halen artan karşılıksız çek şikayetleri neticesinde uygulamada herhangi bir değişikliğe gidilip gidilmeyeceği önümüzdeki günlerde görülecektir. Bilgi ve görüşleriniz için av.sebnemkandemir@hotmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
16
SİYASET
KEMALPAŞA aktüel
CHP’NİN BİRLİK VE BERABERLİK YEMEĞİNDE Belediye Başkan Aday Adayları Boy Gösterdi Cumhuriyet Halk Partisi Kemalpaşa İlçe Başkanlığı tarafından organize edilen birlik ve dayanışma yemeği 20 Ekim günü gerçekleştirildi. CHP İlçe Başkanı Mehmet Ayçil ve yönetiminin ev sahipliğinde düzenlenen geceye çok sayıda partili katıldı.
Z
eytin Restaurant’ta düzenlenen birlik ve dayanışma yemeğine yemeğe katılım yoğun oldu. Yemeğe, CHP Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla, bir önceki dönem milletvekili şimdiki İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Musa Çam, CHP İzmir Örgütlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Hasan Ali Oray, CHP Dikili İlçe Başkanı, CHP Kemalpaşa Kadın Kolları Başkanı Avukat Gülay Sulu ve ekibi, CHP Kemalpaşa Gençlik Kolları Başkanı İsmet Baysu ve ekibi, Tahtacılar Federasyonu, Kemalpaşa Yörükler Derneği, Kemalpaşa ADD, Kemalpaşa Erzurumlular Derneği, Kemalpaşa İspirliler Derneği, çok sayıda Kemalpaşa muhtarı, CHP Belediye Başkan Aday Adayları, meclis üyesi aday adayları ile eski ve yeni yöneticiler ile çok sayıda üye katıldı. Gecede yaptığı konuşmada hedeflerinin Kemalpaşa’da 2019 yerel seçimleri olduğunu ifade eden CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Mehmet Ayçil, Mart ayında yapılacak olan seçimlerde kazananın Kemalpaşa ve CHP olacağını söyledi. Ayçil, “Kemalpaşa belediyesine CHP bayrağını asacağız. Birlik ve beraberliğimiz çok güçlü. Çok çalışıyoruz. Birbi-
rinden saygın, başarılı, çalışkan Belediye Başkan aday adaylarımız, belediye meclis üyelerimiz var. Hepsine inanıyoruz. Tatlı rekabetin yaşandığı bu günlerde Belediye Başkan adayımızın adı açıklandığı gün kenetlenip, hedefimiz olan 2019 yerel seçimlerde Belediye Başkanlığını kazanıp, CHP bayrağını tekrar asacağız. Aday adaylık başvuruları 19 Ekim’den 26 Ekim tarihine kadar uzatıldı. Her gün halkın içindeyiz. Örgütümüz yerel seçimler için çok sıkı çalışıyor. Bu gecede eski ve yeni yöneticileri, belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi, gençlik kollarımızı, kadın kollarımızı ve üyelerimizi bir arada, birlik ve beraberlik içinde görmek hepimizi mutlu ediyor. Hepimizin tek hedefi var, o da 2019 yerel seçiminde Belediye
Başkanlığını kazanmak. Çünkü Kemalpaşa CHP’li belediyeyi istiyor, bizde elimizden gelen bütün gayreti yapıp seçimi kazanacağız” dedi. 19 Ekim tarihine kadar yapılan başvurularda 11 CHP Belediye Başkan aday adayı ile 20 meclis üyesi aday adayı dosyasını ilçe başkanlığını teslim etti.
BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYLARI:
Ahmet Cemil Balyeli (Şanlıurfa - Avukat), Ahmet Hamdi Palandöken (Erzurum Şenkaya - İş adamı), Ahmet Özken (Armutlu - Öğretim Görevlisi), Bülent Oray (Ören - Ziraat Odası Başkanı) , Metin Aras (Ardahan - İş adamı), Muharrem Bayraktar (Kemalpaşa - İş adamı), Rıdvan Karakayalı (Bağyurdu - önceki dönem Belediye Başkanı), Sibel Bezci (Kütahya - İş Kadını), Talat
Özışık (Sütçüler - İş adamı),Ünsal Atmaca (Kemalpaşa - İş Adamı), Vedat Uğur (Armutlu - Avukat )
BELEDİYE MECLİS ÜYESİ ADAY ADAYLARI:
Ahmet Yıldırım, Arzu Külahcıoğlu, Çetin Kayalı, Emrah Fahri Hakvar, Kerim Kurnaz, Lütfi Aydoğan, Mehmet Önlü, Musa Bıçak, Mükremin Kars, Nejat Özden, Özali Değer, Rıdvan Üreten, Rıza Dinçkurt, Semra Arık, Serdar Mermer, Şahin Özdemir, Türkiz İlkcoşkun, Yüksel Çelik, Ayşe Tırtak, Mehmet Uyar
SİYASET
KEMALPAŞA aktüel
17
Ünsal ATMACA Sibel BEZCİ Muharrem BAYRAKTAR
Bülent ORAY
Ahmet ÖZKEN Metin ARAS
Ahmet PALANDÖKEN
Rıdvan KARAKAYALI
Talat ÖZIŞIK
Vedat UĞUR
Kubilay ASLAN
KEMALPAŞA aktüel Zafer BİNİCİ Avukat
KONKORDATO’YA GENEL BİR BAKIŞ Özetle konkordato süreci hakkındaki önemli değişiklikler ve bu değişiklikler hakkındaki değerlendirmelerim şöyledir; Konkordato, en kısa ve basit anlatımıyla ödemelerini yapmakta zorlanan ve maddi açıdan zor durumda olan firmayla yapılan iflas anlaşmasıdır. Geniş anlamda açıklamak gerekirse Temmuz 2016'da KHK ile İflas Erteleme kaldırıldı. Oluşan boşluğu doldurabilmek adına konkordato hükümleri düzenlendi. Konkordato, borcunu ödemekte güçlük çeken, borcunu ödeyemeyeceğini anlayan, borç yükü altında kalan borçlunun alacaklıları ile bir sulh protokolü çerçevesinde anlaşarak, alacaklıların da bazı alacaklarından kesinti yaparak veya vade konusunda borçluya yardım ederek bir sulh protokolünün yapılmasıdır. Yani alacaklılarla borçlunun bir sulh çerçevesinde anlaşmasıdır. Konkordatoyu iflas talep edebilecek tacir dediğimiz şirketler, kooperatifler, tüzel kişiler ve yeni yasal düzenleme ile gerçek kişilerde ilan edebilir. Konkordatoyu sadece tacirlerin ilan edebileceği söyleniyordu ancak kanunda bu maddenin tam olarak
açıklanmaması sebebiyle, tacir olmasa da borç yükü altında ezilen şahısların da konkordato talep edebilecekleri artık gündeme geldi. Sürecin nasıl işleyeceğine gelecek olursak; Konkordato talebi mahkemeye yapılıyor. Mahkemeye borçları ödeme projesi şeklinde sunuluyor. Burada önemli olan borçlunun borçlarını iyi niyetle ödeme gayreti göstermesi ve mahkeme tarafından bu iyi niyetin görülmesi. Mahkeme de bunu bilirkişi vasıtasıyla yapıyor. Mahkeme, ödeme projesini bilirkişiye yolluyor. Borçlunun borçlarını ödeyebileceğine kanaat getirilirse borçluya geçici bir süre veriliyor. Bu süre 3 ay. Bu süre içinde borçlunun mallarına mahkeme tarafından tedbir konulabiliyor. (Tasarrufyetkisi sınırlandırılabiliyor). Borçluya yapılacak bütün icra işlemler ve borçluyu zora sokacak bütün tedbirler durduruluyor. Dolayısıyla borçluya karşı hiçbir işlem yapılamıyor. 3 ay bitmeden tekrar konkordato talep eden borçlu, eğer projeyi tamamlayamadıysa 2 aylık daha uzatma talep edebiliyor. 5. ayın sonunda mahkeme kesin süre veriyor. Bu süre 1 yıl. Ancak borçlunun kendisini tam olarak toparlayamadığı durumlarda, bu süreye 6 ay daha ilave edebiliyor. Dolayısıyla 2-2 buçuk yıl gibi bir süre, borçlu iyileştirme projesini devam ettirebiliyor.
Yeni düzenleme ile konkordatonun borçlular için çok önemli bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Hiçbir icra tehdidi olmadan, sadece iş yaparak ve alacaklarını toplayarak bu süreyi geçiriyor. Bu süre içinde konkordato komiseri dediğimiz, mahkeme tarafından atanan ve borçluyla birlikte yönetimi sağlayan komiserle birlikte borçlarını ödeme yoluna gidiyor. Konkordatoda borçlu için en büyük avantajlardan birisi, alacaklılarla yaptığı tenzilat anlaşmalarıdır. İflas durumunda borçlunun 5 lira olan borcu, eğer mal varlığı izin veriyorsa 5 lira olarak tahsil edilir. Ancak konkordato durumunda alacaklıyla anlaşma yapılırsa, borçlu 5 lira olan borcu için 3 lira olarak ödediğinde 2 liralık borcu ortadan kalkar. Ayrıca vergisel avantaj da doğar kendisine. Bunun gibi pek çok avantajı var. Bu yapılan son değişiklikle birlikteşayet kanunun ruhuna ve amacına uygun davranılırsa konkordato hem borçlu, hem alacaklı için, hem de ülke ekonomisi için faydalı bir şey. Ancak alacaklarını alamayan ala-
caklı, bu sefer piyasada iş yaparken alacağını alamadığı için, borcunu ödemek zorunda kaldığı diğer firmalara para öderken sıkıntıya giriyor. Burada dürüstlük ve iyi niyet en başta olması gereken kural olup konkordato müessesi kesinlikle bir rant kapısı olarak görülmemeli. Batma görüntüsü veren bir firma, en azından batmaktan kurtuluyor. Konkordato, kolaya kaçış olarak kabul edilmemeli. Sonuna kadar mücadele edilmeli. 7101 sayılı İİK’nın farklı çeşitte düzenlemeleri bulunan ve son hali ile gerçek kişilerede tanınan konkordato talep etme hakkı uygulama içinde yaşanan problemlerde yaşanabilecek sorunlar karşısında sağlam kurallar koyulduğu vakit istismarların önüne geçilecek ticari hayatın raydan çıkması engellenecek ve böylece alacaklı ve borçlu arasında denge korunmaya devam edecektir.
KEMALPAŞA aktüel
EMLAK
19
İzmir Kent Gayrimenkul ve Yatırım Danışmanlığı
Kemalpaşa'yı Emlak Fuarında Temsil Etti Kemalpaşa’yı İzmir Emlak Fuarında temsil eden tek firma olan İzmir Kent Gayrimenkul ve Yatırım Danışmanlığı, yerli ve yabancı birçok yatırımcıya Kemalpaşa’nın kapılarını açtı.
K
emalpaşa’nın önde gelen gayrimenkul ve yatırım danışmanlığı firması olan İzmir Kent Gayrimenkul ve Yatırım Danışmanlığı, 27-30 Eylül tarihleri arasında düzenlenen İzmir Property Expo/İzmir Emlak, Gayrimenkul ve Yatırım Fuarı’na katılarak Kemalpaşa’yı temsil etti. Türkiye'nin emlak ve gayrimenkul sektörünün önde gelen firmalarının, sektörün ileri gelen temsilcilerinin, ulusal ve uluslararası yatırımcıların buluştuğu; sektördeki yeniliklerin ve gelişmelerin sergilendiği fuarda, 12 ülke yer aldı. Fuarda Kemalpaşa’yı temsil eden İzmir Kent Gayrimenkul ve Yatırım Danışmanlığı yetkilileri fuarın oldukça verimli geçtiğini, yurt içi ve yurt dışından fuara katılan yerli ve yabancı yeni yatırımcılarla iş bağlantıları kurduklarını söylediler.
KEMALPAŞA’NIN TANITIMINA KATKI SAĞLADIK
Fuar hakkında bilgi veren İzmir Kent Gayrimenkul ve Danışmanlığın ortağı Akif Güzel, “Emlak sektöründe böyle bir fuar ilk kez İzmir’de düzenlendi. Yenilikleri ve gelişmeleri yakından takip etme vizyonuna sahip olan firmamız bu fuara katılarak yeni iş bağlantıları kurmasının yanı sıra, fuara katılan tek Kemalpaşa firması olarak ilçemizin tanıtımına büyük katkı sunmuştur. Kemalpaşa, İzmir’in
değil Türkiye’nin hatta Dünya’nın ayrıcalıklı yatırım yapmaya uygun, ekonomik değeri oldukça yüksek olan bir ilçe. Turizmi, sanayisi ve tarım alanları ile yatırımcıların ilgi odağı olan KemalAkif GÜZEL paşa’yı, Kemalpaşa merkezli bir firma olarak fuara katılan yatırımcılara tanıtma fırsatı bulduk. Fuarda, yerli ve yabancı birçok yatırımcı ile bağlantılar kurarak ilçemizin konumunu anlatarak yapabilecekleri yatırımlar konusunda bilgilendirdik. Yerli ve yabancı birçok yatırımcıyı ilçemize çektik. Firmamız sadece Kemalpaşa’da değil İzmir genelinde da sektördeki söz sahibi firmalardan birisidir. Bizi farklı kılan bu geniş hizmet alanımız, İzmir Property Expo/İzmir Emlak, Gayrimenkul ve Yatırım Fuarı’na katılma gereksinimini ortaya çıkarmıştır. Bu yüzden-
dir ki fuardaki tek Kemalpaşa firmasıydık. Fuarda yurt dışından 12 firma bulunurken, 13 ülkeden de ziyaretçi vardı. Kurumsallığa ve profesyonelliğe önem veren firmamız, ciddi alt yapı yatırımları yaparak, kendini sürekli olarak geliştiriyor.”dedi.
“EN SAĞLAM YATIRIM ARACI GAYRİMENKUL”
Gayrimenkul yatırımı konusunda bilgi veren İzmir Kent Gayrimenkul ve Danışmanlığı ortağı Mehmet Arslan, gayrimenkul yatırımının en sağlam yatırım aracı olduğunu söyledi. Arslan “günümüzde döviz gibi yatırımlar geçici yatırımlardır. En önemli yatırım gayrimenkul yatırımlarıdır. Belkahve geçidi ile İzmir'i Anadolu'ya bağlayan Kemalpaşa, İzmir-İstanbul otoyolu ile İzmir'in dünyaya açılan kapısı konumuna gelmiştir. Bu
bölgeye ciddi proje yatırımları düşünülmekte ve yapılmaktadır. Yapımları devam eden Lojistik Köy, Mehmet ARSLAN Yiğitler Barajı ve 2500 konutluk TOKİ (679 konutluk ilk etap yapımına başlandı) ve yapılması planlanan 1.2.3.Sanayi siteleri ve İzmir Otogarı Kemalpaşa'yı gayrimenkul yatırımları konusunda değerli kılmaktadır."dedi.
20
YEREL
KEMALPAŞA aktüel
8 Eylül Mahallesi’ne Bayan Muhtar Adayı
FiLiZ KIRKKILIÇ Sekiz Eylül mahallesinde yaşayan Filiz Kırkkılıç, 2019 yılı Mart ayında yapılması planlanan yerel seçimlerde muhtar adayı olacağını açıkladı. İncir Reçeli Kafe ve Hilalcan Gümüşcülüğün sahibi Esnaf Filiz Kırkkılıç, Sekiz Eylül Mahallesi Muhtar Adayı olduğunu söyledi. Kırkkılıç, “doğduğum değil doyduğum ilçeme, Sekiz Eylül Mahallesine hizmet etmek için bu yerel seçimde bende varım diyerek yola çıktım” dedi.
Kırkkılıç, bir bayan olarak bu göreve talip olduğunu ve muhtar seçilmesi halinde mahallerinde birçok projeye imza atacağını söyledi. Filiz Kırkkılıç, "Yaklaşık 10 bin seçmenle Kemalpaşa’nın merkez mahallesi olan Sekiz Eylül Mahallesine muhtar adayıyım. Erzurum’un merkez mahallesinde
40 yıl muhtarlık yapmış olan zin ve belediyemizin destekleri ile bunları gerçekleştirmeyi düşümerhum Abdurrahim Seyhan’ın nüyorum. Evli ve iki erkek çocuk kızı olarak bende ilçeme, oturannesi olarak, mahallemizin her duğum mahalleme hizmet etmek bir sorununa kadın eli değecek. için adayım. Bir muhtar kızı olaTAKDİR ALLAH’IN, TERCİH SİZLErak mahallem için canla başla çalışacağım. Uzun yıllardan beri RİN, HİZMET BİZLERİN" dedi. Kemalpaşa’da esnafım. Esnaflık yaparak ilçeme hizmet ediyorum. Şimdi de mahalleme hizmet edeceğim. Mahalle sakinlerinin sadece evrak işlerinde değil, bütün seçmenlerimin her derdinde çözüm bulma süreçlerinde yanlarında olacağım. Mahallemizin sorunlarını biliyorum ve bu sorunlara yönelik projelerimi hazırladım. İnşallah, Allah Filiz Kırkkılıç'ın babası Adburrahim Seyhan, izin verirse, bu projelerimin Erzurum'un Merkez Cedit Mahallesinde 40 hepsini yapacağım. Devletimi- yıl boyunca muhtarlık yaptı.
SİYASET
22
KEMALPAŞA aktüel
ARZU KÜLAHCIOĞLU ALTINTOZ
CHP’den Meclis Üyesi Aday Adayı Geçmiş dönemlerde Kemalpaşa’da Belediye meclis üyeliği yapan ilçenin sevilen yüzlerinden olan merhum Ahmet Hamdi Külahcıoğlu’nun kızı Avukat Arzu Külahcıoğlu Altıntoz Cumhuriyet Halk Partisi’nden belediye meclis üyeliği için aday adayı oldu.
K
emalpaşa’da doğan ve halen burada yaşayan Arzu Külahcıoğlu Altıntoz, 2004 yılından bu yana Avukatlık yapmakta ve eşi Avukat Yılmaz Altıntoz ile birlikte kurdukları Hukuk ve Arabuluculuk bürosunu yönetmekte. İzmir’de ve Kemalpaşa’da geniş bir aileye sahip olduğunu belirten Arzu Külahcıoğlu Altıntoz doğup büyüdüğü ve yaşamını sürdürdüğü, çok sevdiği Kemalpaşa’ya hizmetlerde bulunmak için belediye meclis üyeliğine aday adayı olduğunu söyledi. Kemalpaşa’nın çağdaş ve gelişmiş bir konuma gelmesi için Cumhuriyet Halk Partili bir hukukçu ve bir kadın olarak bugüne kadar edindiği tecrübeleri ile kentine hizmet etme arzusunda olduğunu ifade eden Arzu Külahcıoğlu Altıntoz “Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında belediye meclis üyesi adayı oldum. Kentime hizmet etmekten onur ve gurur duyacağım.” dedi.
BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ? 1978 yılında Kemalpaşa’da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi Kemalpaşa’da tamamladım. Üniversite eğitimimi Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamladım. 2004 yılında İzmir Barosuna kaydoldum. Dokuz
Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku “Avrupa Birliği Hukuku” Bölümünde Yüksek Lisans dersleri aldım. Yüksek Lisans öğrenimime başlamadan önce İngiltere’de Gloscat College General English Language Course’da İngilizce eğitimim sonrasında; Birbeck College University Of London English ForAcademic Legal Purposes, English For Commercial law, European Union Law, King’s College London European Union Law ve aynı zamanda Türkiye Barolar Birliği “Fikri Mülkiyet Hukuku” ile “Enerji Hukuku” konularında eğitim almış bulunmaktayım. Aynı zamanda, 2012 yılından bu yana “marka vekilliği” yapmaktayım. Avukat-
lık ve marka vekilliği yanında, 2017 yılında, Adalet Bakanlığı arabulucular siciline kayıt olarak arabulucu olarak da çalışmaya başladım. Tüm bunlarla birlikte, Başkent Üniversitesi tarafından düzenlenen konkordato komiserliği eğitimine katılarak konkordato komiserliği sertifikası almaya hak kazandım. Halen eşim Avukat Yılmaz Altıntoz ile birlikte 2008 yılında kurmuş olduğumuz Altıntoz & Külahcıoğlu Hukuk Bürosu’nu yönetmekte ve çalışmaktayım. Hukuk büromuz, genel olarak, şirketler hukuku, ticaret hukuku, icra iflas hukuku, gayrimenkul hukuku, miras hukuku, marka hukuku, iş hukuku ve sözleşmeler hukuku dallarında çalışmakta ve şirketlere hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Uzmanlık alanım özellikle, şirketler ve ticaret hukuku ile gayrimenkul ve miras hukuku konusundadır. İyi derecede İngilizce bilmekteyim. “Ege Bölgesi Antalyalılar Derneği” ve “Çakabey Rotary Kulübü” üyesiyim.
24
YEREL
KEMALPAŞA aktüel
İzzet GÖKKAYA
8 Eylül Mahallesi Muhtar Adayı 1964 Uşak doğumluyum. 1993 yılından beri Kemalpaşa’da ikamet ediyorum. Emekliyim. 2014 yılından bu yana 8 Eylül Mahalle Muhtar azası ve vekilliğini yürütüyorum. Son bir yıldır da 8 Eylül Mahalle Muhtarı olarak görev yapıyorum. Edindiğim muhtarlık tecrübelerimle, yeni dönemde de mahallemize en iyi şekilde hizmet etmek için adayım.
Hasan KURT
Mehmet Akif Ersoy Mahallesi Muhtar Adayı 1962 Kütahya Gediz doğumluyum. Emekliyim. 1970 yılından bu yana Kemalpaşa’da ikamet etmekteyim. Kemalpaşa Lisesi mezunuyum. Evli ve 3 çocuk ve 3 torun sahibiyim. Türkiye Dama Federasyonu kurucu üyesiyim. Kemalpaşa Pazarcılar dernek başkanıyım. Soğukpınar Cami Yaptırma ve Yaşatma Dernek Başkanıyım. Uzun yıllardan beri yaşamakta olduğum Kemalpaşa’ya birçok alanda hizmet verdim. Amacım bundan sonra da Mehmet Akif Ersoy Mahallemize ve mahalle sakinlerine en iyi şekilde hizmet etmektir.
Menderes KARAPINAR
Soğukpınar Mahallesi Muhtar Adayı 1966 Kütahya Simav doğumluyum. 10 yıldan bu yana Kemalpaşa’da ikamet ediyorum. Soğukpınar mahallesinde bakkal dükkânı işletmekteyim. Evli ve 3 çocuk babasıyım. Kütahya Pazarlar’da 2 dönem Belediye Meclis Üyeliği yaptı. Birçok sivil toplum kuruluşunda görev aldı. Gençlik yıllarında aktif siyasetin içerisinde görev aldım. İkamet ettiğim Soğukpınar mahallesine siyasi tecrübem ve deneyimlerime dayanarak hizmet etmek istiyorum.
RÖPORTAJ
26
KEMALPAŞA aktüel
Röportaj: Av. AHMET CEMİL BALYELİ
UMUDU YEŞERTMEK İÇİN ADAYIM Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kemalpaşa Belediye Başkan Aday Adayı Avukat Ahmet Cemil Balyeli ile aday adaylığa giden sürecini ve hedeflerini konuştuk. Samimi sohbetimizde Kemalpaşa’yı ortak akılla gelecek kuşaklara miras kalacak bir şehir haline getirmeye yönelik projelerini anlatan Balyeli, “Aydınlık, çağdaş ve geleceğe umutla bakan, çocuklarımızın, gençlerimizin yetişeceği Kemalpaşa’yı hep birlikte yeniden kurarak yönetmek için adayım. Umudu yeşertmek için adayım” diye konuştu.
Ç
ocukluğundan bu yana ‘insan’ odaklı işlerle uğraştığına ve avukatlık yaparken de hep emekçiden, ezilenden yana olduğuna vurgu yapan Ahmet Cemil Balyeli, kısaca nasıl bir başkan olacağını ve CHP olarak Kemalpaşa’da yerel yönetimin nasıl kazanılacağını şu sözlerle dile getirdi: “Kendisine ve çevresine saygısı olan, bölücü değil, birleştirici, adil, samimi, dürüst, çalışkan başkan ve meclis üyesi adaylarıyla bu seçimin kazanılacağını düşünüyorum.” Aday adayı Balyeli’yi tanımakla başladığımız samimi sohbetimize Balyeli’den Kemalpaşa’yı dünyanın tanıyacağı projeler sözü alarak bitirdik.
KEMALPAŞA’DA TANINAN BİR AVUKATSINIZ. BİZE KISACA KENDİNİZİ ANLATIR MISINIZ? Lise birinci sınıftan itibaren, okul giderlerini karşılamak için İzmir
Sebze Hali’nde eski deyimiyle katip, yeni söylemle ön muhasebe elemanı olarak çalışmaya başladım ve 1996 yılında Hukuk Fakültesinden mezun olana kadar da bu çatı altında çalışmayı sürdürdüm. Sebze hali bambaşka bir dünyadır. Burayla işi olmayan birinin o dünyayı anlaması mümkün değildir. Sebze hallerinde hayat gece 3’te başlar, gündüz 2’de biter. Bu süre içerisinde, Türkiye’nin her yerinden gelen sebze meyvenin yanında, yine Türkiye’nin her yerinden gelen kamyoncuyu, tüccarı ve köylüyü tanırsınız. Yine uluslararası gemilere mal alan şirket yetkilisini de, yemek fabrikası sahibini de, en lüks semtte mal satan manavı da, en fakir bölgede pazarcılık yapan esnafı da tanırsınız. Zenginin de, fakirin de ne yediğini bilirsiniz. Daha lise yıllarında tanıştığım bu çeşitlilik ve tecrübenin yanında, Siverek’te doğmuş olmam ama 4 yaşından itibaren de İzmir’in merkezinde Kahramanlar’da yaşamam, bu sırada eğitim anla-
mında İzmir’in en iyi okulları olan Kahramanlar İlkokulu, Alsancak Ortaokulu ve İzmir Atatürk Lisesi’ni bitirmiş olmam da bugünlere gelmemde etkendir. İzmir Atatürk Lisesi’ni bitirdiğim 1991 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım ve 1996 yılında mezun oldum. Ankara Hukuk Fakültesi’ni tercih ederken tek hayalim avukat olmaktı. 1997 yılında avukatlık yapma hakkını kazandım ama henüz askerliğimi yap-
mamışım ve büro açmak için de param yoktu. Kendimce hemen bir formül buldum, askerliğimi asteğmen olarak yapacağım ve alacağım parayı da biriktirip askerden dönünce büromu açacağım. Aynen de böyle yaptım, Tuzla Piyade Okulu’nda başlayan askerliğimi, Bozcada 7. Komando Bölüğünde tamamladım. İzmir’e döner dönmez hemen kiraladığım bir ofiste, Halk Bankası’ndan o zamanın parası ile bir milyar,
KEMALPAŞA aktüel
RÖPORTAJ
27
bugünkü para ile bin lira da genç girişimci kredisi kullanarak, bir masa, bir oturma grubu ve bir bilgisayarla başladığım avukatlıkta 20’inci yılımı doldurdum. Hayatımın her devresinde, insanlarla iç içe oldum. Her dinden, her mezhepten, her etnik kökenden, her görüşten arkadaşım oldu. Herkesten bir şeyler almaya, öğrenmeye çalıştım. Bununla birlikte kimliğine bakmaksızın hep emekçiden, ezilenden yana oldum. Lise yıllarında şekillenen politik kimliğim, üniversite yıllarında daha farklı kesimlerle temasım sonucu gelişti ancak hiçbir zaman akla, bilime, insanlığa aykırı bir öğretinin peşinden gitmedim. Okuduklarımı, dinlediklerimi kendi akıl süzgecimden geçirdikten sonra pratiğe döktüm. Meslek hayatımda da, karşımdakinin haklı ve haksız olduğu noktaları tespit ederek, işi kaybetmek pahasına, gerçekleri açık yüreklilikle karşımdakine söyleyip, ona göre hareket etmesini sağladım. Bu nedenle de her zaman insanların güvenini ve saygısını kazandığıma inanıyorum.
KEMALPAŞALILARA HİZMET ETMEK İÇİN BİR YOLA ÇIKIYORSUNUZ. BU SÜREÇ NASIL GELİŞTİ ANLATIR MISINIZ? Kemalpaşalılara hizmet etmek için yola çıkmak deyimini kabul etmiyorum. Ben zaten Kemalpaşalılara hizmet etmek için yoldayım ve bunun için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Kemalpaşa’nın en büyük sorunu olan 4200 haneyi, 21000 kişiyi ilgilendiren Kentsel Dönüşüm Projesinde halkın mağdur olmaması, hakkını alması ve kendi kararını kendisi vermesi için Kemalpaşalılarla omuz omuza mücadele ediyorum. Yine Kemalpaşalı gençlerin
kötü alışkanlıklardan uzak durması, sosyal hayatlarının zenginleşmesi ve Atamızın adını taşıyan bu ilçenin takımının iyi yerlere gelmesi için Kemalpaşa Spor Kulübü çatısı altında Kemalpaşalılara hizmet etmeye çalışıyorum. Yine bugün ekonomik olarak zor şartlar altında yaşamaya çalışan, aldığı emekli maaşı ile ancak günlük geçimini sağlayan emeklilerin, sosyal ve ekonomik haklarını alabilmeleri için ve örgütlü mücadeleye inandığım için Emekli-Sen’e ve diğer tüm sivil toplum kuruluşlarına katkıda bulunmaya çalışıyorum. Bununla birlikte, her ne konuda olursa olsun, haksızlığa uğrayan Kemalpaşalıların her zaman yanında oldum ve olmaya da devam edeceğim. Benim yolculuğum, lise yıllarında başladı ve belediye başkanı olsam da olmasam da devam edecek. Bu yolculuk, yoksullukla mücadele, ezilenin yanında olma, insanı, hayvanı, doğayı koruma ve adalet yolculuğudur. Ben bu yolculuğumun bundan sonraki kesimini Kemalpaşalılarla birlikte yürümek istiyorum. Birlikte yürüyüp, birlikte yönetmeye talibim.
Sürecin nasıl geliştiğine gelince, yaklaşık 25 yıl önce Kemalpaşa’dan gelen kirazları, erikleri, üzümleri satarak ve bu malları getiren Kemalpaşalıları tanıyarak Kemalpaşalı oldum. 10 yıldır da Kemalpaşa’da yaşıyorum. Kemalpaşa’da 8 dönüm kiraz bahçem ve büyükbaş süt üretim çiftliğim var, yani aynı zamanda Kemalpaşa’da tarım ve hayvancılıkla uğraşıyorum. Az önce de dediğim gibi hayatımda her kimlikten insan oldu, Kemalpaşa’da benim gibi tüm kimlikleri, tüm renkleri içinde özümsemiş bir yapı, bu nedenle birbirimize hiç yabancılık çekmedik ve hemen ısındık. Bu kadar güzelliği, zenginliği, çeşitliliği bünyesinde barındıran ve gelişime hızla koşan Kemalpaşa, sadece kendisini ve dar çevresini düşünen beceriksiz ellerde, ne yazık ki her geçen gün kan kaybediyor ve soluyor. Yaşadığım yerin doğasına, tarihine sahip çıkılmadığı gibi, insanlarına da değer verilmediğini gördükçe kahrolmaktansa, sürece müdahale etmek gerektiğini düşündüğümden adayım. Kemalpaşa hak ettiği değeri ve özeni kendi yöneticilerinden görememekte yani haksızlığa uğramaktadır. Kemalpaşa’nın ve Kemalpaşalıların hakkını almak ve gerçek sahiplerine teslim etmek için adayım.
MEVCUT BELEDİYE AK PARTİ’DE OLDUĞUNDAN KEMALPAŞA’NIN CUMHURİYET HALK PARTİSİ İÇİN KAZANILMA ŞANSINI NASIL BULUYORSUNUZ? SİZİN BUGÜNE KADARKİ GÖZLEMLERİNİZ, ALAN ÇALIŞMALARINDAN ALDIĞINIZ İZLENİM NEDİR? Kemalpaşalı, yerel seçimlerde partiden çok adaya oy vermektedir. Doğru adayı gösterdikten sonra, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kaybetme şansının olmadığını görüyorum. Seçimi almak için, diğer partilerin kimi aday göstereceklerine ve ne kadar oy alacaklarına yönelik matematik formüllerine de ihtiyaç olmadığını düşünüyorum. Kendisine ve çevresine saygısı olan, bölücü değil, birleştirici, adil, samimi, dürüst, çalışkan başkan ve meclis üyesi adaylarıyla bu seçimin kazanılacağını düşünüyorum. Başkan adayı kadar, meclis listeleri de bu seçimde önemli olacaktır. Meclis listesi hazırlanırken, hangi köyden, hangi aileden kimi alalım yerine, Kemalpaşa’nın sorunları dikkate alınarak, bu sorunları çözecek meslek mensuplarından, işinde yetkin ve başarılı, tek amacı halka hizmet olan kişileri
28
RÖPORTAJ
KEMALPAŞA aktüel
tespit ve ikna edip elini taşının altına koyması sağlanmalıdır. Doğru kişiler ve doğru yöntemle insanlara yaklaşıldığında, Kemalpaşalıların yüksek ferasetiyle doğru olanı seçeceğine inancım tamdır.
İLÇENİN EN TEMEL SORUNU SİZCE NEDİR VE KEMALPAŞA BELEDİYE BAŞKANI OLURSANIZ NASIL BİR ÇÖZÜM GETİRECEKSİNİZ? İlçenin bir değil, birden çok temel sorunu mevcut. En önemlileri trafik ve otopark sorunu, kentsel dönüşüm ve imar sorunu ile kiraz üreticilerinin sorunlarıdır. Trafik ve otopark sorunun çözümü, imar planlaması, yeni çevre yolunun açılması ve otopark yapımı ile aşılabilir. Şehir içi trafik durma noktasına gelmiş durumdadır. Bu sorunun çözümü için, İzmir Caddesi’nin bir bölümü ile İnönü Caddesi’nin yer altına alınması, böylelikle kesintisiz araç trafiğinin sağlanması gereklidir. Yolun üst tarafının ise mekânsal planlama ile vatandaşların nefes alabileceği, rahatlıkla alış veriş yapacakları, dinlenecekleri yeşil ve güzel bir alana çevrilecektir. Bununla birlikte, Ziraat Bankası’nın arka tarafındaki mevcut otoparkın katlı otoparka çevrilmesi ve bununla birlikte, İzmir Caddesi ve Atatürk Caddesi’nin yer altına alınan bölümünün iki tarafına otopark alanı yapılarak insanların araçlarını bırakıp, bu cadde üzerindeki işyerlerinden alışverişlerini rahatlıkla yapması sağlanacaktır. İkinci çevre yolunun açılması trafik sorununu çözmeyecekse de, bir nebze rahatlatacaktır. Kemalpaşa’nın en temel ikinci sorunu kentsel dönüşüm ve imar sorunudur. Mevcut belediye yönetimi kentsel dönüşüme sadece rant olarak baktığından sorunun çözümü bir yana içinden çıkılmaz bir hal almıştır.
Kentsel dönüşüm uygulama alanı aynı zamanda, yerinde olmayan bir kararla riskli alan ilan edildiğinden söz konusu alanda herhangi bir iyileştirme dahi yapılamamaktadır. Kentsel dönüşüm Kemalpaşa için gereklidir ve vatandaşların tamamı da kentsel dönüşümün uygulanmasından yanadır. Bu günkü karşı çıkış kentsel dönüşümün uygulanma şeklinedir. Kentsel dönüşümle ortaya bir rantın çıktığı diğer yerlerdeki uygulamalardan da görülmektedir. Mevcut belediye yönetimi, doğacak bu rantı, Kemalpaşa dışından getireceği müteahhitlere verme peşindedir. Yani mevcut belediye yönetiminin amacı kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşümdür. Belediye başkanı olduğumda, öncelikle mevcut belediye tarafından yapılan ve hali hazırda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından askıya çıkarılan ve çıkarılacak tüm planların iptali için gereken her türlü mücadele verilecek, mücadele verenlere destek olunacaktır. Sadece kentsel dönüşüm alanında yaşayanlar değil, tüm Kemalpaşa halkının katılımı ile yerel dokuya uygun, insanların hassasiyetlerini dikkate alan, her türlü sosyal donatıya sahip yeni imar
planları yapılacaktır. Yeni konutların Kemalpaşalı müteahhitlerce yapılması, aynı şekilde, müteahhitlerin de tüm alış verişlerini Kemalpaşa esnafından yapması sağlanacak ve teşvik edilecektir. Bu şekilde kentsel dönüşümden doğacak tüm rantın yine Kemalpaşa’da ve Kemalpaşalıda kalması sağlanacaktır.
bir yerdir. Ancak bu güne kadar bu yönde herhangi bir adım atılmadığı gibi herhangi bir yatırım da yapılmamıştır. Bu nedenle, önceliğimiz doğa, tarih ve din turizmi hareketini başlatmak olacaktır. Oluşturulacak turizm alanı ve kuşağı ile Kemalpaşa merkez ve köyleri birer turizm alanı olarak ele alınacak ve bu şekilde Kemalpaşa Turizm Kuşağı oluşturulacaktır. Kemalpaşa’ya turlar düzenlenmesi ve diğer tur güzergâhlarına Kemalpaşa’nın dâhil edilmesi sağlanacaktır. Gelen turlara rehberlik etmek üzere, yerel rehberler yetiştirilecektir. Gelen misafirlerin her türlü ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlar yapılarak, halkımızın turizmden gelir elde etmesi sağlanacaktır. Böylece Kemalpaşa’nın da tanınması ve adından söz ettirerek hak ettiği değere kavuşması sağlanacaktır.
HEM SANAYİ HEM DE VERİMLİ TOPRAKLARIYLA BİR TARIM KENTİ OLAN İLÇEDE SİZCE HANGİSİNE DAHA ÇOK ÖNEM VERİLMELİ? MESELA YERLİ TOHUM GİDEREK ÖNEM KAZANIYOR. TARIMI GELİŞTİRMEYE, FARK YARATMAYA YÖNELİK PROJELERİNİZ VAR MI? YA DA DAHA ÇOK SANAYİCİ Mİ GELMELİ, TEŞVİK Kemalpaşa’nın olmazsa olmazı EDİLMELİ Mİ? Benden bir sıralama yapmamı isterseniz bence sanayi ve tarımdan önce turizme önem verilmelidir. Kemalpaşa gerek doğası, gerek tarihi, gerekse de dini motifleri ile turizm cenneti olmaya aday
tabii ki tarımdır. Tarımın, özellikle kirazın hak ettiği değere kavuşması, üreticinin emeğinin karşılığını alması birinci önceliğimiz olacaktır. Bunun için, içinde soğuk hava deposu da bulunan kiraz işleme tesisi kurulacak, kirazın sapı ve çekirdeği de değerlendirilecek ve kirazdan elde
KEMALPAŞA aktüel edilen katma değer arttırılacaktır. Gelişen teknoloji ve buluşlardan yararlanılarak ancak bunu yaparken de insana ve doğaya zarar vermeyen doğal ürünlerle kirazın dayanma süresi artırılarak ve üreticinin doğrudan dünya pazarlarına erişimi sağlanacak, ihracat teşvik edilecektir. Kemalpaşa’nın tümünü kapsayacak organizasyon yapısı ile mevcut üretici kooperatifleri tek çatı altında toplanacak, kiraz, zeytin, zeytinyağı, et ve süt ürünleri ile diğer tarım ürünlerinde markalaşma sağlanacaktır. Kemalpaşa’da üretilen kiraz, zeytin, zeytinyağı, et ve süt ürünleri ile diğer tarım ürünlerinin aracısız halka ulaştırılması için, duyarlı belediyelerle işbirliğine gidilerek Türkiye çapında Tüketici Kooperatifleri kurulması sağlanacak, böylece üretici emeğinin karşılığını aldığı gibi, halkımızın da daha ucuz ve sağlıklı ürünler tüketmesi sağlanacaktır. Sanayiye gelince ilçemizde Kosbi adıyla bilinen organize sanayi bölgesi mevcuttur. Kosbi de şu anda çeşitli sektörlerden 438 firma faaliyet göstermektedir. Bununla birlikte Armutlu, Ören, Bağyurdu güzergâhında ve Ankara yolu üzerinde sanayi tesisleri fa-
RÖPORTAJ
aliyet göstermekte ve yenileri de her geçen gün artmaktadır. Sanayinin Kemalpaşa’ya ve ülkemize sağladığı istihdam ve katma değer yadsınamaz bu nedenle sanayicimizin ihtiyacı olan alt yapı imkânlarına ulaşmasını sağlayarak, üretim ve istihdamı arttırmak için belediye olarak gerekli destek verilecektir. Sanayici ile işbirliği yapılarak ara eleman ihtiyacını giderecek fakülte ve yüksekokullar açılması sağlanacaktır. Kısacası, biz, hiçbirini diğerinden ayırmayacak, ayrı düşünmeyeceğiz. Biz tarımın, sanayinin, turizmin ve eğitimin Kemalpaşa’da gelişmesi için elimizden gelenin en iyisini yapacağız ve destek olacağız.
NÜFUSU, KENTLEŞMESİ, KOZMOPOLİT YAPISI İLE DE ADINDAN SÖZ ETTİREN BİR İLÇEDE NASIL BİR PLANLAMA YAPILMALI SİZCE? NELER EKSİK ŞU ANDA? Öncelikle Kemalpaşa bir bütün olarak ele alınmalı, bu güne kadar her mahalleye bir şeyler yapmak suretiyle halkın gözü boyanmaya çalışılmış, makyajla bir şeyler güzel gösterilmeye ça-
29
lışılmıştır. Oysaki Kemalpaşa’nın ihtiyacı 48 mahallenin bir bütün olarak ele alınıp yeniden planlanmasından geçmektedir. Bugün her ne kadar tabela nüfusu olarak 106.000 görülmekteyse de, Kemalpaşa’nın günlük insan nüfusu 250.000 kişi civarındadır. Öncelikle alt yapının yani, yol, kanalizasyon, su, elektrik, imar vs.nin en az 500.000 kişiye göre yeniden planlanması ve hayata geçirilmesi gereklidir. Tarım ve sanayi kenti olan Kemalpaşa’nın aynı zamanda turizm ve eğitim kenti de olması sağlanacak, böylece kentte, sosyal ve kültürel hayat canlandırılacaktır. Bu sağlandığında, esnafta bundan payını alacak ve Kemalpaşalı hem ekonomik hem de kültürel yönden zenginleşecektir. Tarım, hayvancılık ve sanayi bölgeleri oluşturulacak ve üretimde uyum sağlanarak en yüksek verim ve gelir elde edilecek tesisler kurulacaktır. Bunun yanında Eğitim Kampüsü kurularak, anaokulundan üniversiteye kadar okulların bir arada olması sağlanacak; böylece, çocukların iyi bir çevrede kaliteli bir eğitim alması sağlanacaktır. Kemalpaşa’da neler eksik derse-
niz, ne tam ki derim ben de. Kemalpaşa’yı İzmir’in yıldızı yapma sözünüzü almadan bitirmeyelim söyleşimizi. Yıldız gibi parlatacak son rötuşlarınızı da alalım ve eklemek istediklerinizi… Kemalpaşa, her türlü eksikliğine rağmen, konumu, tarihi, havası ve doğal güzellikleri ile şu anda da İzmir’in yıldızı. Ben belediye başkanı olduğumda, çöpçülerle kalkacak, bekçilerle yatacağım. Yani çok çalışacağım. Kemalpaşa’yı önce Türkiye’nin, sonra da dünyanın yıldızı yapacağım. Kemalpaşa denince, artık kimsenin aklına Mustafa Kemalpaşa tatlısı gelmeyecek. Kemalpaşa denince akla; sanayisi, kirazı, zeytini, zeytinyağı, eti, sütü, doğal ve kültürel turizmi ile dünyada tanınan marka bir kent gelecek. Kemalpaşa denince akla; tarım, sanayi, turizm ve eğitim alanlarında parmakla gösterilen örnek bir kent; sosyal ve kültürel etkinliklere katılımla örnek bir kentli, emeğinin karşılığını alan, aldığı bu karşılıkla sosyal hayata katılım sağlayan, ürününün yanında sanat ve kültür yaratan köylü gelecek.
Eşi Av. Özlem Balyeli’ye Ahmet beyi en belirgin özelliği ile nasıl tanımlayabileceğini sorduk. "Ahmet’le 20 yıldır birlikteyiz. Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul işgal altında iken Kurtuluş Mücadelesini Samsun’dan başlatmıştır. İşte Ahmet de koşullar ne olursa olsun KENDİ SAMSUN’unu her zaman yaratan, zorluklar karşısında yılmayan, haksızlıklara direnen, kendi hayatının kahramanıdır. Her zaman tüm insanlara faydalı olmaya çalışarak hayatını sürdürüyor. Belediye Başkanlığı istemesindeki temel saik de bu amaca hizmet etmek adına verilmiş bir karar. İnsanların günümüzde sadece şahsi menfaat gözettikleri bir dünyada, Ahmet’in kendine değil AMACA HİZMET le yola çıkıp, Kemalpaşamızın çehresini değiştirmek istemesi bana çok önemli geliyor. Hakkın evi Kâbe değil gönüllerdir. Halka hizmet HAKKA hizmettir. Yıllardır gönüllerde taht kurmuş bu adamın, bu yolda, bugün de yanında yürümek bu nedenle bana gurur veriyor.
KEMALPAŞA aktüel Halil Şenol HAMARAT Mali Müşavir
“YERLİ MALI, YURDUN MALI HER TÜRK ONU KULLANMALI” Yukarıda başlığı attığım slogan değil, birçok okurumunda bildiği gibi yıllar önce okullarda “Yerli Malları Haftası” kutlanır, evden getirdiğimiz üzümleri, cevizleri, elmaları yiyerek bu sloganı atardık. Son günlerde döviz kurunun Türk lirası karşısında dış güçlerin müdahalesi ile artışı, yaşanan ekonomik dalgalanmalar hükümetimiz ve toplumda yerli ve milli konularda yaptırımlar ve müdahaleleri görmeye başladık. Toplumda yanlış anlamalar yaşanmaması ve kargaşa olmaması için yerli ve milli ne demektir konusunu sizlerle paylaşmak istedim. Yerli: Fikri, sınaî hakları yurtdışı menşei bile olsa ülke sınırları içinde üretilen demektir. Fikri ve sınaî hakları yurtdışında olsa bile, ülkemizde üretiliyorsa bu ürün yerli üründür. ( Pepsi ve Cola gibi) Milli: Fikri ve sınaî hakları milletimize ait olan demektir. Ürün işçilik ücreti düşük olduğundan yurtdışında Vietnam’ da bile
üretilse bu ürün millidir. Yerli ve Milli: Türkiye’ de hem tasarımı yapılmış hem de üretilmiş olan mallar için her ikisi birlikte “hem milli hem yerli” şeklinde kullanılıyor. (Örnek; Arçelik - Beko) Bunun yanında yerli ve milli olan bir ürün tamamen yerli ve milli olması tüm kullanılan ekipman ve yardımcı maddelerinde yerli ve milli olması gerekiyor. Siz ürünün tasarımı, fikri, sınaî hakları size ait olup ülkemizde üretimi gerçekleşmiş olsa da, kullanılan bazı maddelerin ithal edilmesi onun tamamen arındırılmış yerli ve milli olmasını sağlamaz. Bu ürünler dışında kalan fikri ve sınaî hakları ile üretimin tamamen bu ülkelerden yapılıp hazır ticari emtia olarak ithal ettiğimiz ürünler ithal ürünlerdir. Hükümetimiz yaşanan ekonomik dalgalanmalar ile birlikte bu konuda “Yerli Üretim” logosunu kullanma mecburiyetini geçtiğimiz günlerde uygulamayı zorunlu kıldı. Bu logoyu kullanmayanlara etiket başına 274,00TL idari
para cezası uygulanacağını duyurdu.Vatandaş olarak yaşadığımız bu kritik dönemde daha bilinçli alışveriş yapmak zorundayız. Mecbur kalmadıkça ithal ürünleri kullanmadan vazgeçerek yerli ve milli ürünleri talep etmemiz ekonomimize bugünden ziyade yarınlar için daha etkisi olacaktır. Ne zaman ülke olarak ekonomideki kullandığımız ürünlerin ekonomik değer olarak “Yerli ve Milli” daha büyük paya sahip oluruz; yapılacak dış sermaye güçlerin ekonomik saldırıları bizi etkilemeyecektir. Önümüzdeki günlerde hükümetimizce yeni projeler gelecek ve uygulamaya konulacaktır. Yukarıda belirttiğim gibi bilinçli tüketici olmak zorundayız. Markete alışverişe gittiğimizde elimize aldığımızda ürünün üzerindeki “Yerli Üretim” logosunu gör-
düğümüzde aslında ay yıldızlı bayrağımızı, şehitlerimiz görmüş olduğumuzu sakın unutmayalım. Bir ülkeyi güçlü yapan üretim gücüdür. Başkalarının tasarladığını üretmek güç kazandırmaz. Bilgiyi ve teknolojiyi üretime çevirmek gerekir. Kendi yaptığımız ürünleri önemsemezsek, yabancıların ürettiği ürünlerle kalkınmamızı sürdürmeyiz. Yerli üretimi çözmeli ve birbirimize yardımcı olarak kendi imkânlarımızla üretmeliyiz. Büyük bir sınavdan geçtiğimiz bu günlerde en hasarsız şekilde geçerek ve yaşananlardan ders alarak tamamen “Milli ve Yerli” olacağımız günlerin özlemi ile hepinizin 29 Ekim Cumhuriyet bayramını en içten duygularımla kutlarım.
KEMALPAŞA aktüel
Söz Meydanı Recai DENİZ recaideniz25@gmail.com
ENANİYET-KİBİR VE TEVAZU Enaniyet; benlik, egoistlik başta olmak kendini beğenme, bencillik, nefsi önde tutma, kibir, gurur, kendini düşünme, kendi fikrini beğenme, böbürlenme gibi manalar için kullanılır. Buradan hareketle enaniyet, insanın en tehlikeli ve zayıf damarıdır. Bütün bu hastalıkların temelinde kulluk çizgisinden uzaklaşma ve tevazu erdeminden kopuş vardır. Meselâ kibir, insafsız eleştiri, haset, hırs, zulüm, su-i zan bunlardan bazılarıdır. Kişinin kabiliyet şeklinde tezahür etmiş olan nimetleri kendinden bilmesi, şükürden gaflete düşmesi, aciziyetini unutması enaniyet hastalığının başlıcalarındandır. Tevazu perdesine sarılmış gizli enaniyet çok da kolay hissedilemez. Hatta öyle sinsidir ki enaniyet sahibi dahi ciddî bir nefis muhasebesi yapmadığı takdirde kendisi bile farkına varamaz. Toplum içerisinde bu tarz
kişilikler kendilerini gizlerler ve hatta çok mütevazıymış gibi bir görüntü dahi sergileyebilirler. Bulunduğu topluluk veya camia içerisinde enaniyetli davranışın olumsuz bir etki uyandıracağını bilen bu kişilikler, bu yönlerini gizleme yoluna giderler. İnsanların beğenisi ve rızası hayatlarının en önemli gayesi olan bu insanlar, her şeyin en doğrusunu kendilerinin bildiğini sanırlar. Bu yüzden de çevresindeki insanlara hep hatasız ve mükemmel görünmeye çalışlar. Tamamen nefisperestliğin ve şeytanca bir zekânın tezahürü olan bu gizli enaniyet hastalığına tutulanlar, kendilerini en ideal kişiymiş gibi sanma gayretindedirler. İnsanların onları temiz kalpli, fedakâr ve mütevazı bilmesi hayatlarının en önemli meselesi haline gelmiştir. Gizli enaniyet kişiyi bazı ahlaksızlıklara da bulaştırabilir. Kusursuz görünmeye çalışan bu insanlar kendi eksiklikleri ortaya
çıkmasın diye kolayca yalan söyleyebilirler. Başkalarına kolayca iftira atabilirler. Enaniyet öyle sinsi bir hastalıktır ki en ihlâslı bildiğimiz amellerin dahi içine girebilir. İnsanı ciddî bir kişilik bozukluğuna iten bu enaniyetin farkında olmak çok önemlidir. Zira nefis son derece meşrû, samimî davranışları ve sözleri gizlice kişinin enaniyetine hizmet ettirebilir. Evet, insan kendisine bu zamanda en çok lâzım olan sıfatlardan tevazu, alçakgönüllülük ve mahviyet içerisinde bulunmalı; devamlı kusurunu görmek ve nefsini itham etmek vaziyetinde olmalıdır. Tevazu, kibrin aksidir ve kişinin kendisini başkaları ile bir görmesi, başkalarından daha üstün ve daha aşağı görmemesidir. Tevazu, insan için çok iyi bir huydur. Râsulullah efendimiz; (Allah için tevazu edeni, Allahü teâlâ yükseltir. Kim de kibirlenir-
se, Allahü teâlâ onu rezil eder) buyurmuştur. Peygamber efendimiz birçok hadis-i şeriflerinde, kibirli olanları kötülemiş, alçak gönüllü olanları ise övmüştür. Bir hadis-i şerifte; (Allah rızası için tevazu edeni, yani kendini Müslümanlardan üstün görmeyeni, Allahü teâlâ yükseltir) buyurmuştur. Bunun içindir ki, din âlimleri, tasavvuf büyükleri, her zaman, Müslümanlara tevazuyu, alçak gönüllü olmayı emir buyurmuştur. Zira Müslüman egoist olmaz ve egoist olanı da, Allah sevmez. Cenab-ı Hak bizleri kibirden ve enaniyetten uzak duran, her daim ve yapılan her işte Allah'ın rızasını gözeten ve insanlığa faydalı olan kullarından eylesin inşallah. Bizlere yazmak sizlere de okumak için ayrılan bu sütunlarda iş ve meslek adabı ile ahlakını konu alacağım bir daha ki yazımızda buluşmak ümidiyle esen kalın...
KEMALPAŞA
34
KEMALPAŞA aktüel
PTT Hizmetlerini
Kemalpaşalı Tülin Türkoğlu Anlattı PTT Başmüdür Yardımcısı Avukat Tülin Türkoğlu, kişisel pul ve PTT kargo hakkında müdürlüğünün yenilenen çalışmaları anlattı. PTT Başmüdür Yardımcılığı görevini yapmakta olan Kemalpaşa doğumlu Avukat Tülin Türkoğlu, doğduğu topraklara ve İzmir’e hizmet ediyor olmaktan gurur duyduğunu belirtti. Türkoğlu “Öğrenim hayatıma Kemalpaşa Atatürk İlköğretim Okulunda başladım. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra İstanbul PTT A.Ş ‘de Avukatlık ve Hukuk görevlerini yaptıktan sonra, şuanda İzmir PTT Başmüdürlüğünde Müdür yardımcısı görevini yapmaktayım. PTT müdürlüğümüzün yenilenen çalışmalarını hakkında bilgi vermek üzere Kemalpaşa’da birçok ziyaretimiz oldu’ dedi. İnovasyon, dijitalleşme, AR-GE ve e-ticaret gibi kavramların içinde bulunduğumuz dönemin vazgeçilmez unsurları olduğunu söyleyen PTT Başmüdür Yardımcısı Avukat Tülin Türkoğlu, “Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi’nin süreklilik arz eden büyüme hamleleri bu çerçevede ilerlemekte. Genel Müdürümüz Kenan Bozgeyik’te şirketimize bu yüzden yatırımlar yapmakta ve aynı zamanda Dünya Posta Birliği’nin de ( UPU) İdari Konsey Başkanlığını yürüt-
mektedir. Genel Müdürlüğümüzün hedeflerlerini göz önünde bulundurarak Kemalpaşa Kaymakamlığı, Kemalpaşa Belediye Başkanlığı, Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı, Kemalpaşa Devlet Hastanesi Başhekimliği ile görüşmelerimizin yanı sıra sanayici temsilcilerimizden KESİAD, KOSBİ ve birçok sivil toplum kuruluşu ve esnafımız ile görüşmeler yaparak Kemalpaşa’da kamu-özel sektör işbirliğini PTT ayağında gerçekleştiriyoruz.”dedi.
PTT’DEN KİŞİSEL PUL UYGULAMASI
Kemalpaşa bölgesi denilince ilk akla gelen Kiraz gibi değerleri pul uygulamaları ile İzmir, Türkiye ve hatta Dünyaya tanıtmayı hedefleyen taslak çalışmaları yerel yöneticilere sunduklarını belirten Tülin Türkoğlu “ PTT kişisel pul uygulaması yapmakta. Anılarını ölümsüzleştirmek isteyenler
için başlatılan uygulama ile artık kişisel pul bastırabiliyor. PTT'nin kişisel pul hizmetine son dönemde ilgi artarken, birçok kişi, kurum ve kuruluş tarafından özel pul siparişi veriliyor. İlçemizin tanıtımına katkı sağlayacak pulların yanı sıra sanayi kuruluşları ve esnaflara yönelikte pullar hazırlanabiliyor. Kişisel pulda doğum günü, evlilik yıl dönümü ve mezuniyet gibi özel günler yer alıyor. Eğer kişisel pul bastırmak isteyen kişi şirket sahibiyse pul aracılığıyla iş yerinin kuruluş yıl dönümünü kutlayabildiği gibi ürün tanıtımı da gerçekleştirebiliyor. Kişisel pul; yatay, dikey, kalpli ve yuvarlak perforajlı basılabiliyor. Ayrıca istenildiğinde farklı şablonlarda, özel tasarım
blok olarak da basım yapılabiliyor.”dedi.
PTT KARGO, YÖRESEL ÜRÜNLERİ BÜYÜK BİR TİTİZLİKLE TAŞIYOR Kargo, APS kurye ve posta kargosu gönderileri ile en iyi şekilde hizmet verdiklerini belirten PTT Başmüdür Yardımcısı Avukat Tülin Türkoğlu, “Kemalpaşa İzmir’in Anadolu’ya açılan penceresi olduğu gibi tarımsal ürünler açısından gözde bir ilçe. Şirketimiz yöresel ürünlerin kargo yoluyla taşımasına büyük önem vermektedir. İlçe merkezinde PTT İlçe Müdürlüğü, organize sanayi şubesi ve Kargo dağıtım merkezleri ile köyde dağıtımları mevcuttur. Ayrıca Kemalpaşa Lojistik köyün çalışmaları da mevcuttur” dedi.
KEMALPAŞA aktüel
TARIM
35
Kemalpaşa’nın Sofralık Zeytin Markası
KUDRET BALCI ZEYTiN DÜNYASI Kemalpaşa’da zeytin hasadının başladığı bu günlerde, Kudret Balcı Zeytin İşleme Tesisi tam kapasite olarak çalışmalarını sürdürüyor. Kemalpaşa bölgesinde toplanan zeytinler, bu tesiste birçok işlemden geçtikten sonra sofralardaki yerlerini alıyor.
K
udret Balcı Zeytin Dünyası markası altında, kırma, çizme, biberli, dilimli, siyah ve kokteyl zeytin çeşitlerinin üretimi yapılıyor. Firma, kendi bahçesindeki zeytinlerin yanı sıra bölgeden temin edilen zeytinleri de işleyerek piyasaya sunuyor. Üretilen zeytinler, Kemalpaşa merkezinde hizmet veren Kudret Balcı Şarküteri ve Cuma günleri ilçede kurulan pazarda, firmanın kendisine ait tezgâhta satışa sunuluyor. Ürünlerin ayrıca iç piyasaya da satışları gerçekleştiriliyor. Kemalpaşa’da Kuyumculuk mesleği ile tanınan Kudret Balcı, aynı zamanda baba mesleği olan ziraat alanında da 70 dönümlük araziye kurulu büyük bir çiftlikte, zeytin işleme ve hayvancılık işleri de yapmakta. 1956-1978 yılları arasında 22 yıl boyunca Kemalpaşa’da Zira-
at Odası Müdürlüğü görevi yapan Mustafa Balcı’nın oğlu olan Kudret Balcı, baba mesleği olan ziraat ve tarım işlerini lise çağlarından bugüne kadar devam ettirmekte. O dönemden bu güne kuyumculuk dışında baba mesleğini de devam ettirdiğini belirten Kud-
ret Balcı çiftçiliğin kendisi için özel bir öneme sahip olduğunu belirtti. Balcı “ 1956 senesinde dikilen zeytin ağaçlarımız 2002 yılına kadar babam Mustafa Balcı tarafından bakıldı. Daha sonra da ben devir aldım. Ağaçlarımızın %90’ı yeşil zeytin diye tabir ettiğimiz domat zeytinidir. 2005 yılından itibaren kendi tesislerimizde, hem kendi zeytinlerimizi hem de dışarıdan aldığımız zeytinleri sofralık işleyerek istenilen yerlere gönderiyoruz. Hem toptan hem de perakende satışımız oluyor. Ürünlerimiz Kemalpaşa içerisindeki şarküterimizde ve ayrıca Cuma günleri Kemalpaşa pazarında, tezgâhımızda satılmakta. Ürünlerimiz daha önceki yıllarda Polenezköy markasıyla büyük marketlerde 5 sene boyunca satıldı. Şuanda kendi markamızla satışımızı gerçekleştiriyoruz. Kudret Balcı Zeytin Dünyası markası olarak, kendi malımızı işleyip, hem dükkânlarımızda hem de iç piya-
sada satmaktayız. Zeytin işleme tesisimizde zeytinyağı sıkmıyoruz, işlediğimiz zeytinler yemelik yani sofralık zeytinlerdir. Ben çiftçiliği çok seviyorum. Toprak ve ağaçlar bana huzur veriyor. Bu yüzden lise yıllarımdan beri bu işlerden hiç kopmadım. Kuyumculuktan arda kalan zamanlarımı bahçemde geçirmek beni mutlu ediyor ”dedi. Büyük bir araziye kurulu olan çiftliklerinde küçükbaş havyacılık işi de yaptıklarını belirten Kudret Balcı “ Adaklık koyun-kuzu satışlarımızda oluyor. Çiftlikte, doğal yemle beslenen tavukların günlük yumurtalarının satışını da Kemalpaşa’da bulunan şarküterimizde yapmaktayız.”dedi.
TARİH
36
KEMALPAŞA aktüel Bornova - Nif yolunda bir yörük deve kervanı
KEMALPAŞA YÖRÜKLERİ Nif/Kemalpaşa Yürüklerinin büyük bir kısmı Oğuz’un Bozok-Yıldızhan soyundan gelen Karkın ve Kızık boyundandır. Az sayıda da olsa Üçoklar kolunun Dağhan oğullarına mensup Eymür ve Denizhan oğullarından Yıva boyu, Kemalpaşa’yı kendilerine yurt bilmiştir.
T
ürkler’in geniş kitleler halinde Anadolu’ya gelişleri iki ana yol üzerinden gerçekleşir. Bu yollardan ilki, Karadeniz’in kuzeyinden Balkanlar’a, oradan da Trakya üzerinden 9.yüzyıldan 11.yüzyıla kadar devam eder. Neredeyse tamamen savaşçı kimlikleriyle tanınan Anadolulu ilk Türkler, tıpkı o dönem Arap devletlerinde olduğu gibi, Batı Anadolu’da paralı asker olarak Bizans ordusunda istihdam edilir. Aileleri ile birlikte Menderes havzasına yerleştirilen bu Türkler, zaman içerisinde eski inançlarınıunutarak kendilerini Türkçe konuşan Ortodoks kimliği içinde bulurlar ve 1071 tarihindeki Malazgirt savaşına kadar Bizans ordusunun bel kemiği konumundadırlar. İkinci ve en büyük kol ise siyasî birlikten yoksun olmaları nedeniyle Moğol istilasından kaçarak Anadolu’ya Hazar Denizi’nin kuzeyinden çoğunlukla eski
inançlarıyla ve güneyinden yeni bir inançla gelen Türkler’dir. Malazgirt savaşı sonrası, Anadolu’da, Kızılırmak’ın iki yakasında aynı karakterde iki farklı kimlikle yaşamaya başlarlar. Onları ayıran Kızılırmak, genel bir tanımlamayla doğusunda kalanlara Türkmen, batısında kalanlara Yörük kimliğini verir. 1071 Malazgirt savaşı sonrası başlayan bu süreç kitlesel Türk göçleriyle 14.yüzyıla kadar aralıksız devam eder. Canlarından, kıl çadırlarından, birkaç baş hayvanlarından başka varlığı olmayan Türkler, 11.yüzyılın sonlarından itibaren yeni yurtları Anadolu’ya göç etmeye başlarlar. Moğollar’ın, önce Doğu Anadolu’ya, oradan da Orta Anadolu’ya kadar artarak devam edenacımasız saldırıları sonucu, siyasî ve askerî birlikten yoksun Türk kitleleri daha batıya, Batı Anadolu’ya kadar akın akın göç ederler. Zira Moğol vahşe-
tinin erişemediği tek coğrafya, o dönem Bizans egemenliğinde bulunan Batı Anadolu’dur. 14.yüzyılda Anadolu artık Türkler için yeni vatandır. Prof. Dr. Paul Wittek, daha bu yüzyıl başlarında Türkler’in Nymphaion/Nif’in de içinde bulunduğu Bizans egemenliğinde bulunan bölgenin durumunu“1300'de, bütün Batı Anadolu, etnik bakımdan çoktan Türk unsurlar tarafından doldurulmuş olduğu gibi, siyasî açıdan da Türk oldu. İznik, İzmit, Bursa, Alaşehir, Manisa gibi birçok berkitilmiş/korunaklı kale ile Karadeniz Ereğlisi, Foça ve İzmir gibi liman kentleri, Türk seli ortasında birer adacık durumundaydılar.” değerlendirmesi ile ironik bir biçimde betimlemektedir. Wittek’in de ifade ettiği gibi, iç ve dış kale surları ile korunan büyük yerleşim birimlerinin/şehirlerin çevresi ve kırsalı, göçebe Türkler’in yaşadığı ve tamamen
Rahim SAĞ egemen konumda bulundukları alanlardı. Türklerin, Batı Anadolu coğrafyasında bu denli kolay yayılmalarında ve kendilerini güvende hissedecek biçimde yaşamalarında hiç şüphe yok ki 1261’de İstanbul’un alınarak yeniden başkent olmasıyla bölgeyi ihmal eden Bizans yönetiminin ve askerî zafiyetinin önemli bir etkisi vardır. 1261 ile Saruhanoğulları’nın Manisa ve Nif’i Türk
KEMALPAŞA aktüel
TARİH
egemenliğine kattıkları 1313 yılları arası, göçebe Türkler ile yerleşik/şehirli Bizans halkının birbirlerini tanıdığı, alışveriş içinde bulunduğu hatta kısmen de olsa kaynaştığı bir geçiş dönemidir.
kaleleri için bile tehdit oluşturmaya başladıklarını belirtir. Çünkü Anadolu, onlar için ya savaşıp egemen olacakları ya da Moğol-Bizans mengenesi arasında ezilerek yok olacakları bir ölüm-kalım coğrafyasıydı.
Türkler’in yeni anayurt bildikleri Anadolu, aslında kendi hallerinden daha iyi durumda değildi. Yüzyıllarca yanmış, yıkılmış, istila edilmiş bir coğrafyaydı. Anadolu coğrafyasının 14.yüzyılından sonrası için Prof. Dr. Ekrem Akurgal’ın çarpıcı bir biçimde ifade ettiği gibi “tarihte Anadolu’yu bütünüyle ilk kez iskân eden Türkler oldu.” değerlendirmesi, başta çok iddialı bir sav gibi görünse de, bölgenin Türkler’den önce bilinen yaklaşık 3.300 yıllık tarihi ve arkeolojisinin; kan (ölüm) ve gözyaşı (acı) içerisinde geçtiğini görebilen bilimsel bir görüşün yansımasıdır. “Türkler Anadolu’ya geldiklerinde, harap” ve “dağınık bir memleket” ile karşılaştıklarını vurgulayan İlber Ortaylı; savaşlar, istila ve isyanlardan dolayı harap halde bulmaları nedeniyle Türklerin, bu şehirleri öncelikle “iskân etmek sorunuyla” karşı karşıya kaldıklarını belirtmektedir.
Saruhanoğulları, 1313 yılında Manisa ve Nif’i alarak, başkenti Manisa olan bir Beylik kurdular. Şehâbettin El-Ömerî’nin aktardığına göre Saruhan Bey, Beyliği’ni Manisa ve Nif olarak iki idarî bölgeye ayırdı; kendisi Manisa’da beylik sürerken Nif’i fetheden kardeşi Ali Paşa’yı Nif’in başına, Çuğa Bey’i de Demirci’nin başına Bey olarak atadı. Ali Paşa’nın Bey olduğu Nif’te sekiz şehir ve otuz kadar kale bulunuyordu. Nif’in askeri sekiz bin atlıydı, piyadesi pek çoktu ve bu piyadenin ekserisini teşkil edenler ok atanlardı. Peki sekiz bin gibi yüksek rakamlarla ifade edilen atlı ve çok büyük çoğunluğu ok atanlardan ibaret olarak belirtilen asker kaynağı nereden geliyordu ya da beyliğin kurulmasıyla birden bire mi ortaya çıkmışlardı?
İşin özüne bakılırsa, Moğol baskısı nedeniyle öz yurtlarını terk etmek zorunda kalan Bozkır’ın deniz görmemiş Gök Tengri’nin çocukları için karşılarına birden bire çıkan Ege Denizi, aşamayacakları büyüklükte bir su yığını, daha da önemlisi aşmayı hiç bilmedikleri bir sınırdır. O yüzdendir ki, önce sularla sınırlandırılmış gördükleri coğrafya onların vatan bildiği, varlığı için savaşacakları son kara parçasıdır. Bu dönemin ve olayların tanığı Pachymereskroniklerinde, Moğol baskıları nedeniyle bölgeye yayılmış “göçebe olarak adlandırılan ve yerleşik yaşama karşı olanlar, boyunduruk altına girmeyi reddedip özgürlüklerini korumak için kalelerimiz işgal ediyorlardı.” diyerek göçebe Türk boylarının güçlü Bizans
Batı Anadolu coğrafyasındaki siyasî ve askerî belirsizliğin yavaş yavaş ortadan kalkmaya, Türkler için korku ortamın bir güven ortamına dönüşmeye başlaması yine 14.yüzyılın başlarına rast gelir. Şikârî’nin “Aslı, cinsi yok bir Yörük oğlu iken Bey oldu” diye, Yörüklüğünden dolayı küçümsediği Osman Bey’in kurduğu Osmanlı Devleti, ardılları sayesinde önce Türkler için büyük tehdit oluşturan Bizans’ın askerî gücünü kıran, yaptığı seferlerle İznik, Bursa, Çanakkale, Edirne gibi büyük kalelerini bir bir düşüren sonra da parçalanmış bulunan diğer Türk beyliklerini kendi etrafında toparlayan bir çekimgücü oluşturur. Saruhanoğlu Hızır Şah’ın Kuzey Batı Anadolu’da kurulmuş olan Osmanlı Devleti’ne bağlanmayı 1389-90’da kabul etmesiyle birlikte, içinde Nif’in de bulunduğu tüm Saruhanoğlu Beyliği
37
Nif yolunda bir deve kervanı toprakları Yıldırım Beyazıt’ın başında bulunduğu Osmanlı egemenliğine girmiş olur. 1402 yılında yapılan Ankara Savaşı’nda I:Beyazıt’ın Timur ordularına yenilmesi sonucu Türk beylikleri yeniden kendi bölgelerine egemen olur. Timur’un, bu savaş sonrası Türkler’e en büyük armağanı ise İzmir’dir. 1413’te yeniden Osmanlı egemenliğine giren Nif, İzmiroğluCüneyd Bey’in geçici hâkimiyeti dışında 1919’a kadar tamamen Osmanlı Devleti egemenliğinde kalır. Bu dönem içinde yapılan aralıklı tahrîrlerde (sayım) bölgede yaşayan Yörükler, sayıları ve nitelikleri ile ilgili bilgi sahibi olabiliyoruz. Bu tahrîrlerden ilki 1530-31 yılında yapılır. Hicrî 937/Miladî 1530-31 yılında yapılan tahrîrde Armudlu, Beğli İli, Beğmiş/Beğmişlü, Büyük Çallu, Büyük Parsa, Çam, Çelebi Yakası, Çukurbağ, Dalyanlu, Dere, Ekizce/İkizce, Etmeksiz, Gümüşlü, Halil Beylü, Ilıca, Karlıyol, Kırıyol, Kızılcalu, Kızıl Üzüm, Kulaklu, Küçük Çallu, Küçük Parsa, Öküce, Sarı Şeyhlü, Tahtalu, Topculu, Yenlü ve Yerbalu mevki ve karyelerindeki Yörüklerin sayımı yapılmıştır.Elimizde sonuçları bulunan bu tahrîre göre günümüzdeki Armutlu, Parsa/Bağyurdu, Ansızca, Sütçüler, Halilbeyli, Kızılca, Kızılüzüm, Sarıçalı bölgelerinin yerleşim alanı olarak seçildiği anlaşılıyor. Çam ve Çelebiyaka-
sı’nın ise o dönem Yörüklerin yaşama alanları içerisinde en çok tercih ettikleri mevkiler olarak görülüyor. Bu sayımda konar-göçer olarak anılan Yörüklerin tahminî nüfusu 4.185 ile 6.043 arasındadır. Nif merkezinin tahminî 1500 olarak kaydedilen nüfusu ile kıyaslandığında göçebe Yörüklerin bölge nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturduğu anlaşılıyor. Bu tahrîrin günümüz için en ilginç yönlerinden biri ise bize o dönemin Kemalpaşa ve İzmir yerleşimlerinin nüfusu ve büyüklükleri hakkında bilgi vermesidir. 1528 tarihli kayıtlardan yola çıkılarak yukarıda belirlenen dönemde, İzmir’in altı mahallesindeki toplam nüfus 1.2001.300’dür; şehir merkezinde yer alan beş mahalledeki asıl şehir nüfusu ise 940 kişi civarındadır. 1531 tahrîrî verilerinden yola çıkılarak hesaplanan Nif’in on mahalleden oluşan merkezî kazâ nüfusu ise yaklaşık olarak 1.260 ile 1.776 arasındadır ki bu, Nif merkez nüfusunun ortalaması alındığında 1.518 kişiye tekabül etmektedir. Şu hâlde Nif, 16.yüzyılda İzmir şehir merkezinden daha fazla nüfusa sahiptir ve bu yönüyle de İzmir şehrinden daha büyük bir yerleşim birimidir. 937.Hicrî yılda yapılan tahrîre göre Armutlu’da Oğuz’un Bozok soyundan Karkın boyuna ait Yörükler mevcuttur. Buna göre Armutlu’da meskûn Karkın kö-
38
TARİH
KEMALPAŞA aktüel
kenli Yörükler’in nüfusu 300-350 civarındadır. Armutlu’da bulunan Yörükler, Çaylu, Karaçayan cemaatine mensuptur.1570’li yıllarda Kızık kökenli Yörükler bölgeye yerleşmeye başladıklarını resmî kayıtlara bakarak gözlemliyoruz ki bu tarihten sonra Nif’in hemen tamamında Kızık boyuna mensup Karaca, Buğurcuyân ve ağırlıklı olarak da Saruhan Yörüklerinin kaydedildiğini görüyoruz. Parsa/Bağyurdu Yörükleri Karkın kökenlidir ve 1530-31 tahrîrinde 17 hanedir. Kızık boyuna mensup Karaca ve Saruhan Yörükleri 1575’te 18 hane olarak kaydedilmiştir. Adı Kızılcalu/Yenicelü olarak geçen bölgede ilk tahrîrde sadece Karkın kökenli Elliciyân, Karaçayan Yörükleri 17 hane kaydedilmiştir. Aynı bölgede 1575-76 sayımında Karkın’a mensup Saruhan Yörükleri ile Kızık’a bağlı Karaca Yörükleri 20 hane olarak sayılmıştır. Günümüzde Ansızca Köyü olduğunu düşündüğüm 1530’de Ekizce/İkizce olarak kayıtlı bulunan bölgenin, Yörüklerin yerleşmeye ilk başladıkları alan olduğu söylenebilir. Spil Dağı eteklerinin bitip Nif Ovası’nın başladığı noktada bulunan Ansızca Köyü mezarlığında, 1604 tarihli bir mezar taşı mevcuttur. Bu mezar taşı Kemalpaşa bölgesinde şimdiye kadar bulunan en eski Müslüman Türk mezar taşıdır. Bu bölgede ilk sayımda Karkın soyundan Elliciyân Yörükleri 12 hane olarak kayıtlıdır. 1575’teki sayımda ise Buğurcuyan Yörükleri 6, Saruhan Yörükleri ise 57 hane olarak kayıtlıdır. Kızıl Üzüm’de ise ilk sayımda Karkın boyundan Karaçayan Yörükleri 6 hane iken 1575’te Kızık’a bağlı Saruhan ve Karaca Yörükleri 19 hanedir. Kızıl Üzüm karye olarak mevcuttur ve yakınlarında Ömerli ve Meşhed adıyla anılan iki mahal vardır. Ulucak bölgesinin 1530’lu yıllarda bir Yörük kışlağı olmayıp
Spil Dağı eteklerinin bitip Nif Ovası’nın başladığı noktada bulunan Ansızca Köyü mezarlığında, 1604 tarihli bir mezar taşı mevcuttur. Bu mezar taşı Kemalpaşa bölgesinde şimdiye kadar bulunan en eski Müslüman Türk mezar taşıdır.
1570’li yıllarda Kızık boyundan Saruhan Yörüklerinin 17 hane kaydı vardır. Aynı durum Virân yani Ören için de geçerlidir. Virân’de Kızık’a bağlı Saruhan Yörükleri 26 hane olarak kayıtlıdır. Osmanlı Devleti memurları Hicrî 957/1550-51 yılındaki sıra dışı sayımında bölgeye yerleşen Eymür boyu Türkler’ini; Emürçek, Gökçe Kırı, Kurbal bölgelerinde Tahtacıyân taifesi toplam 45 hane meskûn olarak kaydetmiştir. Yıva boyundan Yalunlar cemaatine mensup Yörükler, Dere ve Dalyanlu bölgesinde toplam 28 hane olarak kayıtlıdır. Yıva’ya mensup Çulluyân Yörükleri, Korkud bölgesinde 5 hane olarak tespit edilmiştir. Hicrî 983 yani Miladî 157576 yılında yapılan tahrîrde ise Ağanseri, Ahmet Bellü, Armudlu, Bakla, Baraklu, Baryalu, Beğli İli, Beğmiş/Beğmişlü, Bezirganlu, Boğazlayan, Bozköy, Bülbüllü, Büyük Çallu, Büyük Parsa, Çaltı, Çam, Çarık Deresi, Çelebi Yakası, Çınar Deresi, Çukurbağ, Dalyanlu, Dere, Ekizce/İkizce, Ekserce, Elmekser, Gerdeme, Gümüşlü, Halil Beylü, Işıklar, İlyasca, Kale-i Sakacık, Kasar, Kebeciler, Kemer, Kemer Başı, Kerdiye, Keş, Kılcan, Kızaklu, Kızı Bolu, Kızılcalu, Kızıl Üzüm, Kopu Kuyu, Kör Bağçe, Küçük Çallu, Küçük Parsa, Menteşelü, Sabancalar, Sarucalu, Sarı Şeyhlü, Tokuşlu, Topculu, Ulucak, Uzun Oluklu, Virân, Yaka, Yasili, Yayılmış mevki ve yerle-
şim birimleri ile Nif’in merkezindeki Cami-i Kebir mahallesinde meskûn konumda bulunan Yörüklerin kayıtları yer almaktadır. Bu sayımda konar-göçer olarak kaydedilenlerin tahminî nüfusu 6.500’dür ki yerleşik Nif merkez nüfusu 1.400 civarındadır. 1570’li yıllarda yapılan bu tahrîrde dikkat çekici olan bir nokta da 29 kişinin gayrimüslim kimliği ile kaydedilmesidir. Bu sayımda günümüzde Kemalpaşa’ya bağlı olmayan Boğazlıyan, Bozköy, Yakaköy ve Kemalpaşa’ya bağlı Gerdeme, Ulucak, Virân bölgelerinin Türkler için yeni yerleşimler olarak hiç değilse kurulmaya başladığını görüyoruz. Doğaları ve kültürleri gereği hayatlarını karınca kararınca sürdüren konar-göçer biçimde yaşayan Yörükler için İlber Ortaylı, kendi hallerinde “halıcılık ve atçılıkla uğraşırlardı.” değerlendirmesinden sonra “Cengâver ve saldırgan bir tutumları vardır. Bu yüzden uçlarda askerî güç olarak kullanılırlardı. (…) Zamanla otlak bulma güçlükleri ve ekolojik yönden toprağa yerleşmeyi gerektiren iç ve dış etkenler dolayısıyla bunlar köy toplulukları haline dönüşmüşlerdir.” demektedir ki, devlet ile Yörükler arasındaki göçer olmak ya da yerleşik olmak mücadelesi, 19.yüzyılın sonlarına kadar, zaman zaman şiddetlenerek devam etmiştir. Yörüklerin konar-göçer yaşama biçimlerinin Selçuklu döneminden beri devlet için sorun teşkil
ettiği pek çok kayıtta mevcuttur. Yörüklerin kayıt altına alınamayışı ve buna bağlı olarak düzenli vergi tahsil edilememesi, göç yolları üzerinde bulunan tarla, bağ, bahçe gibi tarım alanlarına ve ürünlerine zarar vermeleri, yerleşik ahali ile sorunlar yaşamaları gibi bir dizi sorun Osmanlı Devleti egemenliğinde de devam etmiştir. Bu nedenle Osmanlı Devleti, Yörükleri yerleşik hayata geçirebilmek için zaman zaman sert yaptırımlar uygulamış, onları yerleşik olmaya teşvik etmiş hatta 1860’lı yıllarda çıkardığı Nizâmnâmeler ile yerleşmelerini zorunlu kılmıştır. Kanunlarla yerleşik hayata geçirilmek istenen Yörükler ile devlet arasında yerel ölçekte büyük sorunlar da yaşanmıştır. Osmanlı Devleti’nin daha kuruluş aşamalarından başlayarak hemen her döneminde ekonomide lokomotif, askerlikte silahlı güç olarak büyük görevler ifa eden Yörükler, devlet nazarında giderek bir üvey evlat muamelesi görmeye, horlanmaya başlanır. Büyük ölçüde 19.yüzyılın ikinci yarısından itibaren zorlamalarla da olsa yerleşik hayata geçirilir. Kemalpaşa’daki Akalan, Cumalı, Çambel, Damlacık, Dereköy, Gökyaka, Nazarköy, Ovacık, Sarıçalı, Sarılar, Sinancılar, Vişneli, Yenmiş, Yeşilköy, Yeşilyurt, Yiğitler ve Zeamet köyleri 19.yüzyılın ikinci yarısında Yörüklerin iskân edilmeleri ile kurulmuş yeni yerleşim birimleridir.
a
ayanoğlu kardeşler
“s z n alışver ş merkez n z”
SPOR
40
KEMALPAŞA aktüel
Kemalpaşaspor’dan Birlik ve Beraberlik Gecesi Bu yıl İzmir Süper Amatör Lig’de mücadele eden Kemalpaşaspor, yeni sezon öncesi birlik ve beraberlik gecesi düzenledi. Katılımın oldukça yüksek olduğu gecede misafirler gönüllerince eğlendi.
S
unuculuğunu kulüp yöneticisi Filiz Eroğlu’nun yaptığı gecede konuşan Kemalpaşa Spor Kulübü Başkanı Ramazan Faal, katılımlarından ve desteklerinden dolayı herkese teşekkür etti. Yönetim olarak göreve geldiklerinde Kemalpaşaspor’un çok kötü bir konumda olduğunu belirten Ramazan Faal “göreve geldiğimiz ilk günden itibaren tüm yönetici arkadaşlarımız beni hiçbir zaman yalnız bırakmayarak yaptığımız tüm işlerde destek oldular. Yöneticilerimizin maddi manevi destekleri ile geçtiğimiz iki sezonda şampiyonluklar elde ederek takımımızı süper amatör lige yükselttik. Bu yılda hedefimiz tabiî ki şampiyon olarak Bölgesel lige yükselmek, oradan da söz verdiğimiz gibi bu takımı profesyonel lige yükseltmektir. Bu yolda bizi aşağıya çekmek isteyenleri de gördük. Hepsini biliyoruz. Hepsini bir kenara yazdık. Unutmuş değiliz. Ama bizim yaptığımız sadece zamanımızı, paramızı ve tüm enerjimizi Kemalpaşamıza, Kemalpaşamızın gençlerine harcamaktır. Bunun dışında hiçbir şey yapmadık. Tek istediğimiz takımımızın yukarılar çıkması
ve Kemalpaşa’nın gençlerinin daha iyi yerlere gelmesi. Nedense bazı kesimler bize sürekli dirsek yapıyorlar. Ama inansanız da inanmasanız da biz bu takımı 3. Lige çıkaracağız. Bu tabiî ki Kemalpaşalıların sayesinde olacak. Kemalpaşaspor hepimizin. Kemalpaşaspor, Bağyurdu’nun, Armutlu’nun, Ören’in, Ulucak’ın her mahallemizin takımı. Biz burada doğduk, burada büyüdük, burada kazandık ve buraya olan vefa borcumuzu ödüyoruz. Önümüzde bir Akhisarspor örneği var. Nüfusu 100 Bin’i aşan ilçemizin takımının yeri daha yukarılar olmalı. Ben ve yönetici arkadaşlarım bu hedef için çabalıyoruz. Ama daha çok desteğe ihtiyacımız var. Kemalpaşamızı çok seviyorum, derdimiz memleketimiz” dedi.
Biz burada doğduk, burada büyüdük, burada kazandık ve buraya olan vefa borcumuzu ödüyoruz.
Gecede düzenlenen çekilişte kazananlara Kemalpaşaspor imzalı formalar, toplar ve saatler hediye edildi. Geceye katılan misafirler sanatçı Asya’nın şarkıları ile gönüllerince eğlendiler.
42
YAŞAM
KEMALPAŞA aktüel
KOŞAN ADAM GÖKHAN GÜNERİ Ulucak mahallesinde yaşayan Gökhan Güneri, gerek bireysel gerekse katıldığı etkinliklerde sürekli koşuyor. Birçok Kemalpaşalı onu koşan adam olarak tanıyor. Amacı ise kistik fibrozis hastası olan oğlu ve bu hastalıkla mücadele eden herkes adına, toplumda farkındalık yaratarak, Türkiye’de bu hastalıkla ilgili çalışmalar yapılmasını ve kistik fibrozis tanı, tedavi ve araştırma merkezlerinin açılmasını sağlamak.
U
lucaklı 38 yaşındaki Gökhan Güneri, tedavisi olmayan genetik bir hastalık olan kistik fibrozis tanısı konulan 13 yaşındaki oğlunun akciğerlerinin daha rahat çalışıp nefes alması için onunla her gün 2 kilometre koşuyor. Gökhan-Zeliha Güneri çiftinin 2 çocuğundan Fatih Güner’e doğumundan hemen sonra akciğer ve sindirim sistemini etkileyen kistik fibrozis
hastalığı teşhisi konuldu. Öğretmenlik yapan baba Güneri’nin tayini, oğlunun hastalığını öğrendikten bir yıl sonra Hakkâri’ye çıktı. Oğlunun tedavisi için mesleğinden istifa etmek zorunda kalan baba Güneri, daha sonra inşaat malzemeleri satışı yaptığı iş yeri açtı. Daha önce hiç duymadıkları kistik fibrozis hastalığın tedavisinin henüz olmadığını öğrenen ailenin
yaşamı, doğumdan sonraki 4 yıl neredeyse sağlık merkezlerinde geçti. Türkiye’de yaklaşık 30 Bin Kistik Fibrozis hastası olduğunun altını çizen Güneri, “bu hastalar maalesef hastalığından bile habersiz. Tanıları konulmamış. Bu sebeple farkında bile olunmadan hayatlarını kaybediyorlar. Özellikle Anadolu’da çocukların üşüttüğü zannedilerek hastalık gözden kaçırılıyor” dedi.
HERGÜN 2 KİLOMETRE KOŞUYORLAR
Yurt dışında da araştırma yapan Güneri’ye oğlunun doktoru, akciğerinin rahat çalışması gerektiğini, bunun için de spor yaptırılması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine baba Güneri, 5 yaşına geldiğinde daha rahat nefes alması için oğluyla koşmaya başladı. Çeşitli fizik tedavi
yöntemleri de öğrenen baba, evine koşu bandı da aldı. Baba Güneri, yaklaşık 8 yıldır oğluyla günde en az 2 kilometre koşuyor ve evde çeşitli fiziksel hareketler yapıyor. Kistik Fibrozis Tanı ve Tedavi Merkezleri Kurulmalı yazılı tişörtle başta İzmir ve İstanbul olmak üzere birçok kentte düzenlenen maratonlara katılan Güneri, bu hastalığa yakalanan çocukların engelli raporu alması ve sağlık giderlerinin devlet olanaklarıyla karşılanmasını da sağladı.
DURMAK YASAK
Gökhan Güneri, hastalığı oğlu Fatih dünyaya geldikten sonra öğrendiğini söyledi. Hastalığın tedavisinin henüz olmadığını dile getiren Güneri, oğlunun yaşam süresini uzatmak için ailesiyle yıllardır ellerinden gelen mücadeleyi verdiklerini belirtti. Türkiye’de kistik fibrozis tanısı konulan 2
KEMALPAŞA aktüel
bin 200 hasta olduğunu vurgulayan Güneri, “Bu hastalık akciğer, karaciğer ve pankreas gibi organların çabuk yorulmasına neden oluyor. O yüzden bol bol hareket edip, solunum yolunu açık tutmak gerekiyor. Doktorların oğlunuzun yaşam süresini uzatmak istiyorsanız, onun akciğerlerini çalıştırmalısınız sözleri bizim için dönüm noktası oldu” dedi.
YAŞAM
AMACIM HASTALIĞA DİKKAT ÇEKMEK
Daha önce aktif bir spor yaşantısı olmadığını dile getiren Güneri, doktorların bu önerisi üzerine 8 yıl önce oğluyla yollara düştüğünü ve her gün koşmaya başladıklarını ifade etti. Bu süreçte birçok maratona da katıldığını anlatan Güneri, şöyle devam etti: Amacım parkuru bitirmek ve hastalığa dikkat çekmekti. Oğlumla evimize yakın spor tesisinde her gün el ele koşuyoruz. Baba dur dediği zaman bile kolunda tutup çekerek koşmasını sağlıyorum. Onun durması hayatının bir gün eksilmesi demek. Elimizden geldiği kadar onu koşturacağız. Umarım hayattayken ona ömür katarız. İnşallah bu hastalığın tedavisi bulunur.
1-2 KEZ KOŞAR SIKILIR DİYE DÜŞÜNDÜM AMA O AZMETTİ
Anne Zeliha Güneri ise evlatlarının iyileşmesi için yıllarca mücadele ettiklerine işaret etti. Eşinin çok fedakârlık yaptığını anlatan Güneri, ”Kendisi koşulara katılmaya başladı. 1-2 kez koşar sıkılır diye düşündüm ama o azmetti. Oğlumuzun hastalığını duyurmak için elinden geleni yapıyor” diye konuştu. Fatih Güneri ise, Babamla koşarken çok mutlu oluyorum “dedi.
DÜZENLİ SPOR YAPILMALI
Genetik bir hastalık olan ve birçok organı etkileyen kistik fibrozis, akciğer, karaciğer ve pankreastaki bütün hücrelerin sodyum kanallarının çalışmaması
ve bu organların yüzeylerinin kuru ve tuzlu bir yapıda olmasından kaynaklı akciğerlerin erken yaşta iflas etmesine sebep oluyor. Henüz kesin bir tedavisi yok. Hastalık Türkiye’de 4 Bin doğumda bir görülüyor. Hastaların efor kapasitelerinin daha iyi olması için düzenli olarak spor yapmaları gerekiyor.
KİSTİK FİBROZİS BELİRTİLERİ
Kistik fibrozis birden fazla sistemi tutabildiği için başvuru nedeni ve klinik de çok farklı olabiliyor. Anne baba akrabalığı ve özellikle yeni doğan döneminde kardeş ölüm öyküsünün olması tanıyı güçlendiriyor. Bununla birlikte, yeni doğan döneminde bebeğin ilk kakasının katı ve bağırsağa yapışık olması, süt çocukluğu döneminde yineleyen
43
solunum yolu enfeksiyonları, bol miktarda ve yağlı kaka yapılması, çocuğun yemesine rağmen kilo alamaması, büyüme gelişme geriliği, anemi, ödem, yalancı-artter sendromu ve kalın bağırsağın son kısmı olan rektumun dışarı sarkması hekime başvuru nedenleri arasında yer alıyor. Çocukluk ve ergenlik döneminde ise yine yinelenen akciğer enfeksiyonları, astım, iltihaplı balgam çıkarma, nazal polip olması, kronik ve inatçı sinüzit, parmaklarda çomaklaşma, siroz, ergenliğin gecikmesi, diyabet kistik fibrozisi düşündüren belirtiler arasında yer alıyor. Bu çocukların terleri de çok tuzlu olduğu için çoğu zaman öpüldüklerinde tuz tadı alınabiliyor.
44
AKTÜEL
KEMALPAŞA aktüel
ÖNCÜ KADINLAR YENİ SEZONDA DA BİR ARADA Kemalpaşa’nın iş, siyaset ve sosyal yaşamında önemli görevlerde bulunan kadınların bir araya gelmesiyle 3 yıl önce kurulan öncü kadınlar platformu bu sezonun ilk kahvaltılı toplantısında bir araya geldiler. PTT Başmüdür Yardımcısı Av. Tülin Türkoğlu ve Kemalpaşa PTT Müdürü Fatma Eğmen’in ev sahipliğinde gerçekleşen kahvaltıya CHP Kadın Kolları Başkanı Avukat Gülay Sulu, MHP Kadın Kolları Başkanı Av.Sedanur Özer, AK Parti Belediye Meclis Üyesi Nergis Sayar Karakelle, Kocatürk Koleji Müdürü Gülay Engin, İş Kadını ve siyasetçi Sibel Bezci, Gazeteci Filiz Eroğlu katıldı. Toplantıda konuşan PTT Başmüdür Yardımcısı Av. Tülin Türkoğlu, Kemalpaşa’da her partiden ve kurumdan bir araya gelen böyle bir grubun olmasının Kemalpaşa için büyük bir şans olduğunu söyledi. Türkoğlu, “İzmir’de dahi böyle bir grup yok. Her kesime hitap eden,
Kemalpaşalılara hizmet eden aktif bayanlar aynı masada oturarak büyük bir nezaketlilik örneği sergiliyorlar. Kemalpaşa adına paylaşımlarda bulunuyorlar. Bende bir Kemalpaşalı olarak, bugün sizlerin yanındayım. PTT’de Başmüdür yardımcılığı görevini yürütmekteyim. PTT Kemalpaşa Müdürlüğüne bayan bir müdür görevlendirdik. Fatma Eğmen müdürümüz Kemalpaşa’da 6 aydan beri görev yapmakta. Kahvaltıya iştirak eden tüm kadınlarımıza teşekkür ederim” dedi. PTT Başmüdür Yardımcısı Tülin Türkoğlu, PTT’nin görevleri ve hizmetleri hakkında katılımcı bayanlara bilgiler anlattı.
MUCiZE BEBEK SELEN 2 YAŞINDA Cumhuriyet Halk Partisi Kemalpaşa İlçe yöneticisi Şahin Üstünçağ ile Çiğdem Üstünçağ’ın biricik kızları Selen 2 yaşına girdi. 17 Ağustos günü dünyaya gelen Selen için ailesi doğum günü partisi düzenledi. Üstünçağ ailesi
sevenleri ve akrabaları ile birlikte biricik kızlarının doğum gününü kutladılar. Daha 23 haftalıkken dünyaya gelen ve 4,5 ay kuvözde yaşama tutunmaya çalışan Selen’in 2. Doğum gününü kutluyor olmaktan dolayı yaşadıkları mutluluğu dile getiren Selen’in babası Şahin Üstüncağ “O bizim mucize bebeğimiz. Doğumu vaktinden oldukça erken gerçekleşmişti. Uzun süren kuvöz yaşamından sonra
onu kucağımıza almıştık. Büyük çabalarla şu an 2 yaşında ve yaşıtlarını yakalamış durumda. Anne ve babası olarak hiç umudumuzu yitirmeden hep inandık ve elimizden gelen çabaların fazlasını sarf ettik. Ve şimdi kızımız Selen 2. yaşını kutluyor. Selen bizim kızımız olduğu için kendimizi dünyanın en şanslı anne ve babası olarak hissediyoruz. Sağlık sorunları nedeniyle uzun süren tedaviler sonrasında, şuanda koşuyoruz, oynuyoruz, konuşuyoruz. Anne ve babası olarak yavrumuzu bir
ömür boyu karşılıksız seveceğiz. Bize iyi ki gelmişsin bebeğim. İyi ki doğmuşsun mucizem.”dedi. 2. yaş doğum gününde Selen bebek, kendisi için hazırlanan yaş pasta üzerindeki mumların annesi ve babası ile beraber üfledi.
46
GÜNDEM
KEMALPAŞA aktüel
Spor Camiasının Tanıdık İsmi Mükremin Kars
MECLİS ÜYELİĞİ İÇİN BAŞVURU YAPTI Kemalpaşa’da birçok spor kulübünde antrenörlük ve sportif direktörlük görevlerini yapan, Kemalpaşaspor’un eski futbolcusu Mükremin Kars Cumhuriyet Halk Partisi’nden meclis üyeliği için başvuru yaptı.
K
emalpaşa ve İzmir’de amatör spor camiasının tanıdık isimlerinden Antrenör Mükremin Kars, Belediye Meclis Üyeliği adaylığı için dosyasını ilçe başkanlığına teslim etti. 19 Ekim’de başlayan süreçte ilk başvuruyu yapan isim Mükremin Kars oldu.
Kemalpaşa’da sporun gelişmesi ve ilerlemesi adına hizmetlerde bulunmak üzere meclis üyesi aday adayı olduğunu ifade eden Kars “Kemalpaşa’da 16 tane amatör futbol spor kulübü var, bu kulüplerin sorunlarını sıkıntılarını en iyi bilenlerden birisiyim. Yıllarca ilçe takımımız Kemalpaşaspor’da futbol oynadım, daha sonra antrenörlük ve sportif direktörtörlük görevlerini yürüttüm. İlçemizin diğer amatör futbol
takımlarında da görev aldım. Kemalpaşa ilçemizi tanıtacak, şehir dışında futbol alanında ismini duyuracak büyük ve güçlü takımlar kurmak için alt yapı ve üst yapıyı geliştirmeliyiz. Ayrıca ilçemizde çocuklarımızı, gençlerimizi ve kadınlarımızı spora kazandırmak en büyük hedefim.
Spor faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi, tesislerin kazandırılması için birçok projem var. Bu projeleri Belediye Meclis üyesi sıfatıyla, hem belediye hem de devlet desteğiyle gerçekleştirmek için canı gönülden çalışacağım” dedi.
48
SANAYİ
KEMALPAŞA aktüel
KOSBİ, SANAYİCİNİN HEP YANINDA OLACAK
Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nde (KOSBİ) yeni müteşebbis heyetin belirlenmesinin ardından yapılan toplantıda yeni yönetim kurulu da oluşturuldu. İzmir Valiliği’nde yapılan ve İzmir Valisi Erol Ayyıldız’ın başkanlığında toplanan KOSBİ Müteşebbis Heyeti, KOSBİ’nin yönetim kurulu üyelerini belirledi.
İ
zmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyeti yaptığı toplantıda, 6 aylık Denetim Kurulu raporunu onayladı. Aynı zamanda 6 aylık gerçekleşen bütçeyi de onaylayan Müteşebbis Heyeti
yeni yönetim kurulu üyelerini de kendi içinden belirledi. KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı olarak Kamil Porsuk seçilirken, Erol Diren Başkan Yardımcısı, Hüseyin Eren, Arif Uğurlu ve Aytekin Öztaş ise yönetim kurulu üyesi
olarak görev yapacaklar. Görevimiz sanayiciye hizmet Toplantı sonunda bir açıklama yapan KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk, KOSBİ olarak İzmir’in en önemli organize sanayi bölgelerinden biri olduklarını ve her alanda yürütülen çalışmalarla büyümeyi sürdürdüklerini vurguladı. Yeni oluşturulan yönetimle bu doğrultuda çalışmalarına devam edeceklerini söyleyen Porsuk, “KOSBİ yönetimi olarak her zaman olduğu gibi sanayicilerimizin yanındayız. Türkiye’nin bu zor ekonomik şartlarında üretenin yanında olmak, onların önündeki engelleri kaldırmak, bu yolda yürümelerine yardım etmek asli gö-
revimiz. Bu bilinçle müteşebbis heyet ve yönetim kurulu olarak bir uyum içinde çalışmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Müteşebbis Heyet üyeleri:
Başkan İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Başkan Vekili Kamil Porsuk, Sırrı Aydoğan, Arif Uğurlu, Mehmet Türkmen, Nihat Kaynar, Kemal Kızılkaya, Osman Öz, Davut Yanık, Aytekin Öztaş, Hüseyin Eren, Türker Zorlubaş, Ferit Kora, Ahmet Semiz, Erol Diren
Yönetim Kurulu üyeleri:
Başkan Kamil Porsuk, Başkan Yardımcısı Erol Diren, Aytekin Öztaş, Arif Uğurlu, Hüseyin Eren
Denetim Kurulu üyeleri:
İzmir Vali Yardımcısı Nihat Kaynar, Türker Zorlubaş
GEZİ
50 Gezi Notları
KEMALPAŞA aktüel
DAĞINDAN BAL, OVASINDAN YAĞ AKAN KÖY
DEREKÖY
“Entelköy efeköye karşı” filmini izlemişsinizdir, sanırım. Bir film senaryosu da İzmir’in Kemalpaşa İlçesinin Dereköy’ünden çıkar.
H
ikaye, 2015 yılında özel bir şirket tarafından Dereköy’e kurulmak istenen rüzgar enerjisi santraline (RES) köylülerin tepki göstermesiyle,
başladı. Dereköy Kadınlar Birliği tarafından başlanan tepkiye köy halkının da destek vermesi, Dereköy halkıyla birlikte hareket etmelerine sebep oldu. Dereköy kadınları yaşam alanlarını, ormanı, tarımı korumak için o gün itibariyle yola çıktılar. RES’lere verilen tepkiyle başlayan hikaye de, mütevazı ege köyünün ekolojik köy olma yolunda attığı adımlar hayat buldu. O tarihten bu tarihe atılan adımlar ekolojik köy olma yolunda büyük bir projeye dönüştü.
“BALDAN TATLI” BAL FESTİVALİ
Kemalpaşa İlçesi’nin çam balı ile ünlü mahallesi Dereköy’de her yıl “Bal festivalleri” düzenlemeye başladı. Köy halkının ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşti-
rilen, bal festivaline İzmir ve çevresinden yoğun bir katılım olmakta. Binlerce kişi bal festivalline gelmeye başladı. Her yılın Ekim ayında yapılan Bal festivali, ilk bal sağım zamanına denk gelmektedir. Köyde belirli dönemlerde yine kendi girişimleri çeşitli etkinliklerde düzenleniyor. Gerçekleştirilen Tiyatro Festivali günlerinde, profesyonel tiyatro oyuncuları köy halkını tiyatro ile buluştururken, bu oyuncular festival boyunca köyde yaşayanların evlerinde misafir oluyorlar. Dereköy halkı, çoluk-çocuk, kadın-erkek tiyatro kursları alarak, orta oyunlar sahneliyorlar.
EKOLOJİK PAZARDA ORGANİK ÜRÜNLER
Dereköy halkının yaşam alanlarını korurken, Dereköy’ün tanıtılmasında büyük katkı
Hazırlayan: F.Filiz EROĞLU veren Dereköy Kadınlar Birliği ekoturistler için Ekolojik organik köy pazarını kurmaya başladılar. Her hafta Pazar günü yağmur çamur, sıcak soğuk demeden açılan organik köy ürünlerinin bulunduğu pazar, ekoturistlerin ilgisini çekmekte. Festival günlerinde, dağcı ve doğa yürüyüşçülerin güzergâhı olan Dereköy’de alış veriş yapma imkanına sahip oluyorlar. Çeşit çeşit meşhur çam balları, zeytinyağı, zeytinyağı sabunu, pekmez, dağ kekiği, ada çayı, nar ekşisi, bal sirkesi, kantaron yağı, propolis, polen, ekşi mayalı köy ekmeği, ev salamuraları, turşu, zeytin gibi tamamen köy ürünlerinin satışı yapılmakta. Köyün tanınması ile köye gelen ziyaretçiler ekolojik organik pazardan evlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya başladılar. Köy kadınlarının
KEMALPAŞA aktüel yaptığı gözleme ve ayranın tadına bakmadan geçmiyorlar. Dereköy’e has “ballı cevizli dereköy katmeri” nin tadına bakmanızı tavsiye ederim. “Dağından bal, ovasından yağ akan” Dereköy, KemalpaşaTorbalı karayolu yönüne doğru Karabel geçidinden 4 km ileride Kemalpaşa’ya 10 km, Torbalı ilçesine 21 km ve İzmir’e 30 km uzaklıkta. Mahmut dağının eteklerinden bulunan vadi üzerinde bulunan köy, kiraz, zeytin, üzüm ve meyve üreticiliği, arıcılık ve kısmen küçükbaş hayvancılık köyün en önemli geçim kaynaklarından. Bölgeye gelen dağcıların uygulama kamp alanı. Birkaç yüzyıl önce Toros Yörüklerinin yurt ettiği 160 hane 600 nüfuslu mütevazı bir ege köyüdür. Doğası ve yeşili ile büyüleyen köyde bir cami, iki mezarlık, 5
GEZİ
51
ayrı köy çocuklarının taşımalı eğitim verildiği, bir okul bulunmaktadır. Dereköy-Gökyaka Tarımsal Kooperatifini kuran halk, genel sulama, arıcılık, zeytinyağı gibi halkın ihtiyaçlarına cevap veriyor.
DEREKÖY, DAĞCILARIN UĞRAK YERİ
Doğa yürüyüşcülerin ve Dağcılar’ın uğrak yeri olan Dereköy, doğa sporu severlerin gözde yeri. Dereköy Mahmut Dağı’nın eteklerinde yer almaktadır. Dereköy’ün 1 kilometre ilerisinde dağcı grupların kamp ve kaya tırmanışı yaptıkları bölge bulunmaktadır. Burada yeni başlayanların eğitim çalışmalarını gerçekleştirdiği alanlar ile profesyonellerin tercih ettiği kaya tırmanış noktaları bulunmaktadır. Dereköy ve Mahmut Dağı civarındaki alanlarda botanik turizmi, fauna gözlemciliği, foto safari, atlı doğa yürüyüşü, bisiklet turizmi, izcilik, kuş gözlemciliği faaliyetleri gerçekleştirilebilir.
DOĞASI, YEŞİLİ VE HAVASINA HAYRAN KALACAKSINIZ
İzmir’in her yanından özellikle güney ve güney batı yönünde ihtişamlı görünüşü ile olduğundan daha heybetli görünen büyüleyici “Mahmut Dağı” 1470 metre yüksekliği ile birçok zirveye ev sahipliği yapar. Mahmut Dağının eteklerinde bulunan vadide yerleşen Dereköy’ün tam orta-
sından dağın erimekte olan kar sularını taşıyan dereden ismini almaktadır. Deresi, ormanı, temiz havası, kamp alanları, bozulmayan köy yaşamı ile Dereköy’e hayran kalacaksınız. Her mevsimde yeşilin farklı tonları ile bir doğa harikası. Dereköy halkının misafirperverliğiyle zengin ege mutfağının birbirinden lezzetli zeytinyağlıları ve ot yemeklerinin tadına bakabilirsiniz.
YEREL
52
KEMALPAŞA aktüel
GEÇMİŞ SEÇİMLERDEN HANGİ SONUÇLAR ÇIKTI Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler yaklaşırken ilçemizde de siyaset hızlanmaya başladı. Kemalpaşa Aktüel Dergisi ekibi olarak geçtiğimiz seçimlerde ortaya çıkan sonuçları siz değerli okurlarımız ile paylaşıyoruz.
2014 YEREL SEÇİM SONUÇLARI
HAZIRLAYAN: Filiz EROĞLU
2014 KEMALPAŞA BELEDİYE BAŞKANI ADAYLARI AK Parti Adayı: Arif Uğurlu, CHP Adayı: Rıdvan Karakayalı, MHP Adayı: Metin Yaşar, SP Adayı: Arif Gemici, HDP Adayı: Sakine Sarısaltık AK PARTİ
CHP
MHP
SP
HDP
DSP
KEMALPAŞA BELEDİYE BAŞKANLIĞI
25419
22.083
12.195
1.234
840
43
BELEDİYE MECLİS ÜYELİĞİ
25212
21.651
11.832
1.622
951
-
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI
29.200
23.340
6.868
1.224
791
66
AK PARTİ
CHP
MHP
SP
HDP
DSP
KÖYLER
4.670
5.886
2.673
121
83
15
ARMUTLU
2.180
1.833
1.142
47
115
3
BAĞYURDU
1.839
2483
910
32
11
3
817
1086
586
12
86
3
ULUCAK
1.857
1316
738
20
145
1
KIZILCA
320
712
287
22
3
1
ÖREN
ÖRNEKKÖY
1.245
583
208
100
12
1
MERKEZ
12.491
8.184
5.651
880
385
16
2014 YEREL SEÇİM MAHALLE SONUÇLARI MAHALLE
KÖYLER
AK PARTi
CHP
MHP
SP
HDP
SÜTÇÜLER
1113
606
474
44
8
YİĞİTLER
378
353
340
5
0
MAHALLE
KÖYLER
AK PARTi
CHP
MHP
SP
HDP
YEŞİLYURT
78
36
14
0
1
BEŞPINAR
28
46
22
0
1
GÖKYAKA
14
60
1
1
0
HAMZABABA
6
57
1
0
0
AŞAĞIKIZILCA
298
599
88
7
11
DAMLACIK
267
346
117
6
1
ÇAMBEL
302
342
74
1
0
ZEAMET
34
7
9
0
0
ÇINARKÖY
174
351
117
11
22
HÜRRİYET
1080
1029
542
33
45
SARILAR
129
379
176
1
4
85. YIL CUMHURİYET
1100
804
600
14
70
AKALAN
194
314
180
7
1
KAZIMPAŞA
484
969
343
6
1
YENMİŞ
181
245
123
11
1
HALİLBEYLİ
630
449
99
4
2
ANSIZCA
193
127
191
4
7
29 EKİM
378
524
231
12
1
KIZILÜZÜM
212
132
129
3
7
YENİ MAH.
294
461
160
8
6
ARMUTLU
BAĞYURDU
SİNANCILAR
157
218
116
0
1
KEMAL ATATÜRK
53
80
77
2
1
VİŞNELİ
130
264
59
2
0
İSTİKLAL
728
503
317
9
133
KUYUCAK
161
209
62
3
2
DEREKÖY
64
230
72
1
6
SARIÇALI
20
271
15
0
2
GÖKÇEYURT
112
115
20
1
2
YENİ KURUDERE
61
120
65
3
0
NAZARKÖY
83
125
34
0
0
OVACIK
36
131
27
1
2
CUMALI
57
80
31
0
1
KAMBERLER
64
41
51
4
2
ATATÜRK
BAYRAMLI
50
47
42
5
0
ÇİNİKLİKÖY
YEŞİLKÖY
74
35
23
0
1
CEZAEVİ
ULUCAK ÖREN YUKARIKIZILCA
MERKEZ
M.KEMAL ATATÜRK
722
570
277
6
6
CUMHURİYET
407
243
144
5
6
75. YIL CUMHURİYET
650
911
518
10
79
EGEMEN
167
175
68
2
7
YUKARIKIZILCA
320
712
287
22
3
M.AKİF ERSOY
4958
2900
2295
316
81
SEKİZ EYLÜL
3010
2213
1566
287
139
SOĞUKPINAR
2544
1919
1061
187
61
1941
1085
714
89
103
35
65
13
1
1
3
2
2
0
0
ÖRNEKKÖY TOPLAM
-
1245
583
208
100
0
25419
22083
12.195
1.234
840
SEÇMEN SAYISI: 70.408 OY KULLANAN SEÇMEN: 65.293 GEÇERLİ OY: 62.540
YEREL
KEMALPAŞA aktüel
53
24 HAZİRAN 2018 CUMHURBAŞKANLIĞI KEMALPAŞA SEÇİM SONUÇLARI MUHARREM İNCE
MERAL AKŞENER
RECEP TAYYİP ERDOĞAN
SELEHATTİN DEMİRTAŞ
TEMEL KARAMOLLAOĞLU
DOĞU PERİNÇEK
27082
4790
33665
1844
705
168
KEMALPAŞA GENELİ
MUHARREM İNCE
MERAL AKŞENER
RECEP TAYYİP ERDOĞAN
SELEHATTİN DEMİRTAŞ
TEMEL KARAMOLLAOĞLU
DOĞU PERİNÇEK
7356
1078
8487
254
118
60
KÖYLER ARMUTLU
2491
504
2763
241
28
18
BAĞYURDU
1849
201
933
14
7
6
ÖREN
2054
274
1367
197
16
17
ULUCAK
1953
439
2861
271
43
13
YUKARI KIZILCA
836
110
442
2
8
2
ÖRNEKKÖY MERKEZ
580
112
1524
29
44
7
10543
2184
16812
865
485
52
DOĞU PERİNÇEK
AKALAN
337
41
340
6
0
1
ANSIZCA
142
64
251
28
5
5
AŞAĞIKIZILCA
642
34
342
26
3
1
BAYRAMLI
61
6
56
3
0
2
BEŞPINAR
44
9
25
0
0
0
CUMALI
73
14
71
1
0
0
ÇAMBEL
360
41
270
5
6
0
ÇINARKÖY
448
62
226
38
7
1
ÇİNİLİKÖY
100
16
43
0
1
0
DAMLACIK
234
34
466
12
7
2
DEREKÖY
224
43
99
2
2
0
GÖKÇEYURT
103
8
123
0
0
0
GÖKYAKA
57
2
15
1
0
1
HALİLBEYLİ
529
44
604
8
8
2
HAMZABABA
59
0
7
2
0
0
KAMBERLER
74
15
58
6
0
2
KIZILÜZÜM
109
30
322
21
4
0
KUYUCAK
122
44
275
3
3
2
NAZARKÖY
120
17
106
1
1
0
OVACIK
122
10
40
1
1
5
ÖRNEKKÖY
580
112
1524
29
44
7
SARIÇALI
261
5
12
8
0
4
KÖYLER
TEMEL KARAMOLLAOĞLU
ARMUTLU
SELEHATTİN DEMİRTAŞ
BAĞYURDU
RECEP TAYYİP ERDOĞAN
ÖREN
MERAL AKŞENER
ULUCAK
MUHARREM İNCE
MERKEZ
KÖYLER
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ MAHALLE SONUÇLARI
MUHARREM İNCE
MERAL AKŞENER
RECEP TAYYİP ERDOĞAN
SELEHATTİN DEMİRTAŞ
TEMEL KARAMOLLAOĞLU
DOĞU PERİNÇEK
VİŞNELİ
261
45
135
3
3
0
Y.KURUDERE
140
26
71
3
0
3
YENMİŞ
170
54
325
10
2
1
YEŞİLKÖY
35
12
85
0
0
2
YEŞİLYURT
37
1
70
10
1
1
YİĞİTLER
493
71
504
2
2
6
ZEAMET
10
3
30
1
0
0
HÜRRİYET
1390
241
1349
128
10
13
85. YIL CUMHURİYET
1101
263
1414
113
18
5
KAZIMPAŞA
1119
142
556
7
7
4
K.ATATÜRK
115
9
75
0
0
0
YENİ MH.
615
50
302
7
0
2
EGEMEN
198
10
160
27
0
1
29 EKİM
662
98
455
5
10
4
75. YIL CUMHURİYET
1194
166
752
165
6
12
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
736
167
1084
40
17
3
CUMHURİYET
607
107
802
44
11
5
İSTİKLAL
610
165
975
187
15
5
Y.KIZILCA
836
110
442
2
8
2
ATATÜRK
1147
275
2266
264
50
6
M.AKİF ERSOY
3759
832
6762
196
208
20
SARILAR
452
31
192
3
1
5
SEKİZ EYLÜL
3291
700
4383
274
130
12
SİNANCILAR
250
19
217
8
0
2
SOĞUKPINAR
2346
377
3401
131
97
14
SÜTÇÜLER
707
165
1583
13
17
5
TOPLAM
27082
4790
33665
1844
705
168
SEÇMEN SAYISI: 77.487 OY KULLANAN SEÇMEN: 69.900 GEÇERLİ OY: 68.254
YEREL
54
KEMALPAŞA aktüel
24 HAZİRAN 2018 MİLLETVEKİLLİĞİ KEMALPAŞA SEÇİM SONUÇLARI KEMALPAŞA GENELİ
AK PARTİ
MHP
HDP
CHP
SP
İYİ PARTİ
CUMHUR İTTİFAKI
MİLLET İTTİFAKI
26701
7443
3470
21744
1098
6770
713
212
AK PARTİ
MHP
HDP
CHP
SP
İYİ PARTİ
CUMHUR İTTİFAKI
MİLLET İTTİFAKI
KÖYLER
6912
1756
586
6056
183
1563
167
63
ARMUTLU
2236
590
356
2078
48
663
54
18
BAĞYURDU
719
264
45
1624
6
312
20
12
ÖREN
1117
314
246
1718
30
445
20
16
ULUCAK
2253
695
365
1512
54
617
48
19
YUKARI KIZILCA
376
60
57
726
7
161
14
3
ÖRNEKKÖY
1249
275
55
476
65
133
37
7
MERKEZ
13088
3764
1815
8030
770
3009
390
81
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ MAHALLE SONUÇLARI 289
55
5
305
2
60
4
2
ANSIZCA
198
71
37
85
7
80
10
6
AŞAĞIKIZILCA
300
44
72
572
9
47
5
0
BAYRAMLI
57
6
5
47
2
6
1
0
BEŞPINAR
17
3
2
37
0
14
4
1
CUMALI
66
9
2
47
0
33
2
0
ÇAMBEL
237
39
12
307
8
70
3
1
ÇINARKÖY
176
61
89
351
6
91
4
4
ÇİNİLİKÖY
39
2
25
71
2
20
0
0
DAMLACIK
334
144
12
207
7
40
7
4
DEREKÖY
84
16
6
207
1
52
4
2
CHP
SP
GÖKÇEYURT
109
16
2
89
1
13
1
0
GÖKYAKA
13
0
2
50
0
8
0
0
HALİLBEYLİ
539
72
30
466
12
63
5
2
HAMZABABA
5
2
8
42
2
3
0
5
KAMBERLER
43
20
1
45
2
35
3
0
KIZILÜZÜM
206
116
28
88
1
36
10
0
KUYUCAK
235
44
7
95
4
55
0
6
NAZARKÖY
85
11
14
98
1
28
3
1
OVACIK
31
15
11
96
3
19
0
1
ÖRNEKKÖY
1249
275
55
476
65
133
37
7
SARIÇALI
11
2
44
219
0
9
0
1
SARILAR
125
96
7
382
1
50
1
4
KÖYLER
AKALAN
HDP
HDP
CHP
SP
İYİ PARTİ
CUMHUR İTTİFAKI
MİLLET İTTİFAKI
120
17
7
212
6
63
2
4
Y.KURUDERE
62
23
2
113
0
43
0
0
YENMİŞ
273
60
14
131
5
77
3
2
YEŞİLKÖY
84
8
2
26
0
9
4
0
YEŞİLYURT
65
8
12
27
0
6
0
1
YİĞİTLER
382
137
14
419
7
105
11
1
ZEAMET
24
4
4
5
0
4
0
1
ARMUTLU
MHP
MHP
HÜRRİYET
1089
296
192
1177
31
321
32
9
85. YIL CUMHURİYET
1147
294
164
901
17
342
22
9
BAĞYURDU
MİLLET İTTİFAKI
KAZIMPAŞA
423
169
17
996
5
202
12
8
K.ATATÜRK
52
25
1
96
0
17
2
1
YENİ MH.
244
70
27
532
1
93
6
3
EGEMEN
137
21
29
175
2
27
3
2
29 EKİM
354
128
12
561
14
153
3
4
75. YIL CUMHURİYET
626
165
205
982
14
265
14
10
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
879
230
78
576
23
225
18
9
CUMHURİYET
632
191
80
452
14
180
12
5
İSTİKLAL
742
274
207
484
17
212
18
5
Y.KIZILCA
376
60
57
726
7
161
14
3
ATATÜRK
1788
477
410
902
79
313
49
4
M.AKİF ERSOY
5303
1487
566
2784
316
1145
155
35
SEKİZ EYLÜL
3410
1004
591
2427
199
1020
90
21
ÖREN
CUMHUR İTTİFAKI
ULUCAK
İYİ PARTİ
MERKEZ
KÖYLER
VİŞNELİ AK PARTİ
AK PARTİ
SİNANCILAR
163
60
18
199
2
51
3
2
SOĞUKPINAR
2587
796
248
1917
176
531
96
21
SÜTÇÜLER
1291
320
37
542
27
240
34
11
TOPLAM
26701
7443
3470
21744
1098
6770
713
212
SEÇMEN SAYISI: 77.487 OY KULLANAN SEÇMEN: 69.900 GEÇERLİ OY: 68.254