Kemalpaşa Aktüel Dergisi Sayı-10

Page 1

JEOTERMAL ENERJi VE KEMALPAŞA Sayfa/52-53

KASIM - ARALIK 2019

Sayı: 10

Fiyatı: 20 TL

CHP’NİN YENİ İLÇE BAŞKANI

AHMET CEMİL BALYELİ

Kemalpaşa Cumhuriyet Halk Partisi'nde demokrasi şöleni yaşandı. Heyecanlı ve katılımı yüksek olan CHP Kemalpaşa İlçe Kongresinde, yeni ilçe Başkanı Avukat Ahmet Cemil Balyeli oldu. Sayfa/18-19

KEMALPAŞA'DAN NOTLAR'IN KONUĞU MHP KEMALPAŞA İLÇE BAŞKANI MUSTAFA GÖZÜTOK OLDU Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi Gazeteci Filiz Eroğlu’nun hazırlayıp sunduğu Kemalpaşa’dan Notlar adlı programın ilk konuğu Milliyetçi Hareket Partisi Kemalpaşa İlçe Başkanı Mustafa Gözütok oldu. Gözütok, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sayfa/36-37

KOSBi

SANAYİCİLERİNDEN EMNİYETE ÜÇ ARAÇ Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi (KOSBİ) sanayicileri tarafından Kemalpaşa Emniyet Müdürlüğüne bağışlanan üç araç törenle teslim edildi. Sayfa/04

RÖPORTAJ

Av. AYŞE UNGANER




KÜNYE KEMALPAŞA

aktüel Kasım - Aralık 2019 Yıl:2 Sayı: 10 Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi Fadime Filiz EROĞLU

F.Filiz EROĞLU Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi

DEMOKRASİ ve SEÇİMLER

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fadime Filiz EROĞLU

Sevgili okurlar, Kemalpaşa Aktüel Dergimizin 10. sayısı ile yine sizlerle birlikteyiz.

Yayın Türü 2 Aylık Yerel Süreli Yayın

Dergimizin aynı zamanda Kemalpaşa'dan güncel haberlerin, yazar makalelerinin ve video röportajların paylaşıldığı www. kemalpasaaktuel.com adresli bir internet sitesi bulunmakta.

Yönetim Merkezi Sekiz Eylül Mh. 131.Sk. No:38 D:4 Kemalpaşa - İZMİR Tel: 0 533 426 20 60 Makale Yazarları Halil Şenol HAMARAT Gülay ENGİN Arif GEMİCİ Sedanur ÖZER Basım Yeri Şener Ofset Matbaacılık 1202/2 Sk. No:99 Z - 06 Yenişehir / İZMİR 0 232 449 00 02 Baskı Tarihi 31 ARALIK 2020 Bu dergide yer alan yazılar eser sahiplerine aittir. İzinsiz kullanılması ve yayınlanması yasaktır.

02

KEMALPAŞA aktüel

KEMALPAŞA Aktüel

Kemalpaşa Aktüel dergisi olarak web sitemizden ve youtube kanalımızdan yayınlanan "Kemalpaşa'dan Notlar" adlı bir program yapmaya başladık. Programımızın ilk konuğu MHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Mustafa Gözütok oldu. Kendisine buradan tekrar teşekkürlerimi iletiyorum. Bundan sonraki süreçte de belirli periyotlarda Kemalpaşalı siyasetçiler, iş adamları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile röportajlar yapmaya devam edeceğiz. Gelelim ilçe gündemine. Kemalpaşa son günlerde siyasi anlamda oldukça hareketli günler geçiriyor. Siyasi Partilerin kongre süreçlerinde olduğu bir dönemdeyiz. Cumhuriyet Halk Partisi uzun bir delege seçimi sürecinden sonra nihayet 22 Aralık günü ilçe kongresini gerçekleştirdi. Kongrede uzun bir süredir İlçe Başkanlığını yapan ve CHP'nin kazandığı 2 yerel seçimde partinin başında olan Mehmet Ayçil ile CHP Kemalpaşa'da değişim isteyenlerin etrafında birleştiği Avukat Ahmet Cemil Balyeli yarıştı. Öncelikle bir gazeteci gözüyle şunu söy-

lemek istiyorum. Birçok kongre ve seçim takip etmiş birisi olarak Cumhuriyet Halk Partisi Kemalpaşa ilçe kongresi son yıllarda takip ettiğim en demokratik seçimdi diyebilirim. Tabiri yerindeyse aday olan her iki isim de kongre süreci boyunca sahada aslanlar gibi çalıştılar. Partililere kendilerini ifade etmeye, yöneticilerini tanıtmaya çalıştılar. Süreç boyunca hiçbir olumsuzluk yaşanmadı. Adaylar ne birbirlerini eleştirdi ne de birbirleri ile karşı karşıya geldiler. Son derece saygılı ve düzeyli bir yarış gerçekleşti. Öyle ki adaylardan Ahmet Cemil Balyeli elinde bir kutu baklava ile Mehmet Ayçil’in kapısını çaldı, nezaket ziyaretinde bulundu. Kongre öncesinde yaşanan bu güzel tablo kongre gününde de devam etti. Her iki aday kongre de söz aldı, yapacaklarını anlattı. Yapılan seçimler sonucu Avukat Ahmet Cemil Balyeli CHP Kemalpaşa’nın yeni ilçe başkanı oldu. Seçim sonrası verilen mesajılar da oldukça ılımlıydı. Seçimi kaybeden Mehmet Ayçil her zaman partisinin hizmetinde olduğunu, Ahmet Cemil Balyeli ise seçimin kaybedenin olmadığını kazananın CHP olduğunu söyledi. Şimdi yeni CHP ilçe başkanı ve yönetiminin partiye getirdiği yeni havanın nasıl olacağını, neler getireceği merak ediliyor. Daha önce sıklıkla eleştirilen CHP Kemalpaşa gençlik ve kadın kollarında değişimlerin ya-

şanması söz konusu olabilir. Ak Parti’de geçtiğimiz günlerde delege seçimleri gerçekleştirildi. Genel merkezin talimatıyla delege listesi tek liste olarak hazırlandı. Delege listesinin tek olma sı sebebiyle 11 Bin 560 Ak Parti üyesinden sadece 1480 üye oy kullanmaya geldi. Bu rakamlardan da anlaşılacağı gibi tek delege listesi seçimine üyeler yeterli ilgi göstermedi. Zaten seçilecek olan liste belliydi. Kemalpaşa Ak Parti kongreyi de tek adayla gerçekleştirilecek. Bu durum özellikle parti içinde huzursuzluğa sebep olduğu gibi, parti dışında da Ak Parti’de demokrasinin işlemediği eleştirilerinin yapılmasına sebep oluyor. Aslında Türkiye’de partilerin hiç birisinde tam demokrasi işlemiyor. Genel merkezlerin, İl Başkanlıklarının ya da İlçe Başkanlıklarının belirlediği delegeler İlçe yönetimlerini ve il delegelerini belirliyor. Yani parti üyeleri asla kendi iradeleri doğrultusunda belirledikleri delegeleri seçemiyor. Ancak kendisine işaret edilen kaba tabirle dayatılan delegeleri seçiyor. Vatandaşlık görevimiz olan sandık başına giderek oy kullanırken, yine genel merkezlerin, il ve ilçe başkanlarının belirlediği belediye başkanlarımızı, meclis üyelerimizi hatta milletvekillerimizi seçmek zorunda bırakılıyoruz. Artık bu seçim sistemleri Türkiye’de tartışılır hale geldi.



KOSBİ SANAYİCİLERİNDEN EMNİYETE ÜÇ ARAÇ Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi (KOSBİ) sanayicileri tarafından Kemalpaşa Emniyet Müdürlüğüne bağışlanan üç araç törenle teslim edildi.

İ

zmir Valisi Erol Ayyıldız, Kemalpaşa Kaymakamı Kemal Kızılkaya, Kemalpaşa İlçe Emniyet Müdürü Serdar Pehlivan, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu ve çok sayıda sanayici katıldı. Araçların anahtarları Kemalpaşa İlçe Emniyet Müdürü Serdar Pehlivan’a verildi. Törenin açılış konuşmasını yapan KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk, organize sanayi bölgesinde üretim yapan sanayicilerle birlikte araç hibe ederek Kemalpaşa Emniyet Müdürlüğüne destek olmak istediklerini söyledi. Sanayicilerin araç hibe etmesiyle daha güvenli olacaklarını belirten Porsuk, “Emniyete verilen araçların hem ilçemize hem de

04 KEMALPAŞA

Aktüel

bölgemize yararlı olacağını düşünüyoruz. Kemalpaşa Emniyet Müdürlüğüne iş insanları tarafından hibe edilen bu araçlar tüm halkımızın hizmetine sunulacak. Araç hibesini yapan sanayici arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“DESTEK OLDUĞUMUZ İÇİN MUTLUYUZ”

Kemalpaşa Emniyet Müdürlüğü bünyesinde bulunan araç sayısının artmasına neden oldukları için mutlu olduğunu ifade eden Porsuk, “ Hem Kemalpaşa hem de organize sanayi bölgemiz her geçen büyümeye devam ediyor. Büyümenin devam ettiği yerde huzuru sağlamak önce polis teşkilatımız olmak üzere kolluk kuvvetlerimizindir. Kemalpaşa

Emniyet Müdürlüğümüz araç sayısının artmasıyla Bölgemizde güvenliğin tesis edilmesi için düzenli devriye sistemi yürütecektir. Emniyetimize araç desteği sunmaktan dolayı onurluyuz” dedi.

ÖRNEK DAVRANIŞ

İzmir Valisi Erol Ayyıldız ise törende yaptığı konuşmada, Kemalpaşalı iş insanlarının güzel bir hizmete aracı olduklarını belirterek, “Kemalpaşalı sanayicilerimiz destekleriyle emniyetimize ve asayişimize katkıda bulundular. Bu anlamlı davranışın diğer kuruluşlarımıza da örnek olacağını düşünüyorum. Şahsım ve İzmir Valisi olarak tüm sanayicilerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.



5. YÖRÜK ŞENLİĞİ'NE YOĞUN İLGİ Kemalpaşa Yörükler Derneği, Kemalpaşa Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde düzenlenen Kemalpaşa 5. Yörük Türkmen ve Yerel Tohum Takas şenliği yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Şenlik, Kemalpaşa Atatürk Anıtı’nda yapılan Yörük âdetine özgü gelin alma töreni ile başladı. Kortej yürüyüşüyle devam eden etkinlik, Kemalpaşa Rekreasyon Alanı’nda sürdü. Şenliğe, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Mehmet Ayçil, 52 yörük derneğinin başkanları, çevre illerden gelen yörükler ve vatandaşlar katıldı. Şenliğin açılış konuşmasını yapan Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, geleneksel hale gelen şenliğin çok güzel bir adet olduğunu ifade ederek “Yörük Türkmen ve Yerel Tohum Takas Şenliği çok güzel bir adet. Biz, belediye olarak bu tür sivil toplum kuruluşlarının yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Önümüzdeki yıllarda daha büyük şenlikler, etkinlikler yapmayı diliyoruz. Sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum” diye konuştu. Kemalpaşa Yörükler Derneği Başkanı Özcan Bulut ise Yörük kültüründen bahsederek, etkinliğin önemini vurguladı. Bulut, şöyle devam etti: “Bugün burada yerel tohumlarımızı takas edeceğiz. Halkımızın yerel tohumlarını kullanmaya teşvik edeceğiz. Biz Yörükler olarak her zaman Atatürk devrimlerine sahip çıkacağız.”

06

KEMALPAŞA Aktüel



YÖRÜK TÜRKMEN KÜLTÜRÜNÜ DAHA ÇOK TANITMALIYIZ Bu yıl Kemalpaşa’da Yörük Beyi ünvanının sahibi olan İş Adamı Emre Özgür, İzmir ve Kemalpaşa’da büyük ses getiren 5.Geleneksel Yörük Türkmen ve Yerel Tohum Takas Şenliğinden sonra Yörük Türkmen Kültürünün tanıtılması için Kemalpaşa Yörükler Derneği olarak daha büyük etkinliklere imza atacaklarını ifade etti. 5.GELENEKSEL YÖRÜK TÜRKMEN VE YEREL TOHUM TAKAS ŞENLİĞİ BÜYÜK SES GETİRDİ

YÖRÜK BEYİ EMRE ÖZGÜR

08

KEMALPAŞA Aktüel

Kemalpaşa Yörükler Derneği Başkanı Özcan Bulut, yönetim kurulu ve organizasyon tertip komitesi olarak 5.Geleneksel Yörük Türkmen ve Yerel Tohum Takas Şenliği başarılı bir şekilde gerçekleştirdiklerini söyleyen Yörük Beyi Emre Özgür “Başkanımız Özcan Bulut önderliğinde bu şenlikte görev alan tüm yönetici arkadaşlarımızla birlik-

te gece gündüz çalıştık. Ege, İzmir ve Kemalpaşa’da büyük ses getiren bir organizasyonu başarmanın Yörük kardeşlerimizle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadık. Tam not aldığımız bu şenlikte, eksiklerimizde elbette oldu, notlarımız aldık. Bir sonraki sene için şimdiden çalışmaya başladık. Dernek olarak, Yörük Türkmen kültürünü sadece senede bir kere değil daha çok tanıtabilmek için aktivitelerimizi artırmaya yönelik karar aldık” dedi.


YÖRÜK BEYİ OLMAKTAN ONUR DUYUYORUM

Kemalpaşa Yörükler Derneği Başkanı Özcan Bulut ve yönetiminin kendisine layık gördüğü Yörük Beyi unvanına yakışan çalışmalar gayreti içerisinde olduğunu söyleyen Yörük Beyi Emre Özgür 5.Geleneksel Yörük Türkmen ve Yerel Tohum Takas Şenliği ve dernek olarak bundan sonra gerçekleştirecekleri etkinlikler hakkında bilgi verdi. “Özgür, 5. Türkmen Şenliğine katılıp bizleri şereflendiren dost ve kardeş Yörük Türkmen temsilcilerine, şenliğimize desteklerini esirgemeyen güvenlik teşkilatlarımız ve kamu idarecilerimize ve hepsinden önemlisi davetimize icabet eden halkımıza

şükran duygularımı sunarak başlamak isterim. Rabbimize hamd olsun bir şölen etkinliğinden alnımızın akıyla çıkmayı nasip etti. Halkımızın gösterdiği bu duyarlılık bana uygun görülen beylik sorumluluğu noktasında üzerimdeki ağırlığı bir kat daha artırdı. Yörük beyi olmak, benim için bir onurdur. İleriye dönük faaliyet ve organizasyonlar için bize güç verdi. Şenlik sonrasında yapmış olduğum köy ziyaretlerinde ne yazık ki Yörük Türkmen bilincinin zayıflamış olduğunun farkına vardım. Bu durum bana Yörük Türkmen camiasına dönük kültürel faaliyetlerin artırılması için sadece senede bir gün şenlik faaliyetlerinin yetersiz kaldığını düşündürdü. Yörük kültüründe yazlık ve kışlık kavramlardan yola çıkarak, biz de yaz dönemi ve kış dönemi organizasyonları düzenlemek için kolları sıvadık. Yılın belli dönemlerinde halk oyunları festivalleri, Yörük Türkmen kültürünün tanıtılması için konferans ve sempozyumlar düzenlemeyi düşünüyoruz. Dost ve kardeş dernekler ile birlikte hareket etmeyi, birlikten kuvvet doğurmayı planlıyoruz” dedi.

KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATIP VE İLERİ GÖTÜRMELİYİZ

rimizi, “insanı yaşat ki devlet yaşasın” diyerek Osmanlı’nın manevi harcını koyan Edebali’yi, “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” diyen devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tarihteki devlet büyüklerimizi, bilgelerimizi, aklı erenlerimizi, hizmet edenlerimizi, rehber edindik ve nasihat aldık. Artık aklımızı, bilgimizi, cesaretimizi, gücümüzü ve tecrübemizi kullanıp kültürümüzü yaşatma ve ileri götürme noktasında var gücümüzle çalışacağız.

Biz “ümmetimin çokluğu ile övünürüm” diyen Peygambe-

KEMALPAŞA Aktüel

09




EMLAKÇILAR LOKALİ TÜRKİYE’DE BİR İLK Kısa bir süre önce hizmete açılan Kemalpaşa Emlakçılar Lokali, Kemalpaşalıların bir araya gelerek, sosyalleştiği bir mekân haline geldi.

K

emalpaşa Emlakçılar ve İş Adamları Derneği’nin (KEMİAD) geçtiğimiz Eylül ayında gerçekleştirilen kongresinde Başkan Seçilen Ahmet İnce’nin görevi devir alır almaz hayata geçirdiği Kemalpaşa Emlakçılar Lokali, Ekim ayında yoğun bir katılımla yapılan açılış töreni ile hizmete girdi.

sıra gençler ve bayanlar da güzel zaman geçirme imkânı buluyor. Derneklerin, siyaset ve iş dünyasının toplanma yeri haline gelen lokalde aynı zamanda grup toplantıları ve etkinlikleri de düzenleniyor.

HER ÇARŞAMBA CANLI MÜZİK

Birçok aktivenin düzenlediği Kemalpaşa Emlakçılar LokaEmlakçılar Lokali, Türkiye’de linde, her Çarşamba canlı mübir ilk örneği olma özelliğini zik yapılıyor. Kafe-Lokal olataşıyor. Kemalpaşa adına ba- rak faaliyet gösteren mekan, şarılı bir proje olan lokal ilk çiğ köfte geceleri, sıra gecesi olması özelliğiyle diğer il ve gibi etkinlikler de düzenliyor. ilçelerine örnek teşkil ediyor. Emlakçılar Lokalinin, Kemalpaşalıların buluşma noktası Modern ve geniş bir ortamda haline geldiğini söyleyen KEuygun fiyatları ile Kemalpa- MİAD Başkanı Ahmet İnce, şa’da her kesime hitap eden “açıldığı günden bu yana loEmlakçılar Lokalinde Emlak kalimize yoğun bir ilgi var. sektöründe çalışanların yanı Görevi devir alır almaz, dernek üyelerimiz, iş adamlarımız ve Kemalpaşalılar ile bir arada bulunma imkânı bulacağımız lokalimizi hizmete açtık. İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu Kemalpaşa ziyaretinde Türkiye’de ilk olduğumuzu, örnek bir lokal açtığımızı söyleyip, tebrik etti. Böylece Kemalpaşa’nın bu alanda tanıtımına katkı koymaktan, dernek olarak gurur duyduk. Lokalimiz, kısa zamanda Kemalpaşalıların uğrak yeri oldu. Kemalpaşalılar Emlakçılar ve İş Adamları Derneği olarak hizmetlerimize aralıksız Ahmet İNCE İZEKO Başkanı KEMİAD Başkanı Mesut GÜLEROĞLU devam etmekteyiz” dedi.

12

KEMALPAŞA Aktüel



KEMALPAŞA

aktüel

SEDANUR ÖZER Avukat

İŞ KAZASI DAVALARI

İ

şveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Buna karşın işçiler de iş sağlığı ve güvenliği hakkında usul ve şartlara uymakla yükümlüdürler .İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gereken tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. İşçiler, iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınmayan, mesleki risklerin her an ortaya çıkabileceği bir işyeri ortamında çalışmaya zorunlu tutulamazlar. İşçinin, işverenin otoritesi altına bulunduğu sırada iş görürken ya da gördüğü iş dolayısıyla meydana gelen bir olay sonucu uğradığı bir kaza “iş kazası” olarak nitelendirilebilir. İşveren işyerinde gerekli tedbirleri almaması sonucu işçilerin uğradığı iş kazalarından sorumludur. Öte yandan, işyerinde veya eklentilerinde işin bir bölümünde iş alan taşeron işçilerin uğradığı iş kazalarından işveren ile birlikte asıl işveren de sorumludur. Alt işverenden söz edebilmek ve asıl işvereni, aracının borçlarından sorumlu tutabilmek için bir takım zorunlu unsurlar bulunmaktadır. a) İşyerinde işçi çalıştıran bir asıl işveren bulunmalıdır. Sigortalı çalıştırmayan “işveren” sıfatını kazanamayacağı için, bu durumdaki kişilerden iş alanlar da aracı sayılmayacak ve anılan madde kapsamında dayanışmalı sorumluluk doğmayacaktır.

14

KEMALPAŞA Aktüel

b) Bir başka işveren, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde iş almalı ve sigortalı çalıştırmalıdır. c) İşverenlik sıfatını, alınan işte ve o iş nedeniyle sigortalı çalıştırılması sonucunda kazanmış olması aranacaktır. Bu kişinin diğer birtakım işyerlerinde çalıştırdığı sigortalılar nedeniyle kazandığı işverenlik sıfatının sonuca etkisi bulunmamaktadır. d) İşverenden alınan iş, işverenin sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir işyeri olarak değerlendirilebilecek nitelikte olmamalıdır, aksi hâlde iş alan kimse aracı değil, bağımsız işveren niteliğinde bulunacaktır. e) İşin bütünü başka bir işverene bırakıldığında, iş anahtar teslimi verildiğinde veya işveren kendi iştigal konusu olmayan bir işi kendisi sigortalı çalıştırmaksızın bölerek ihale suretiyle farklı kişilere vermişse, iş sahibi (ihale makamı) Kanunun tanımladığı anlamda asıl işveren olmayacağından, bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmayacaktır. f) Alt işverenin aldığı iş, işverenin asıl işinin bölüm ve eklentilerindeki işin bir kesimi yada yardımcı işler kapsamında bulunmalıdır. Asıl işverenden alınan iş, onun sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşımaktaysa, işi alan kimse alt işveren değil, bağımsız işveren sayılacaktır. Bu noktada belirleyici yön; yapılan işin, diğerinin bütünleyici, yardımcı parçası olup olmadığıdır. İş yerindeki üretimle ilgili olmayan ve asıl işin tamamlayıcısı niteliğinde bulunmayan bir

işin üstlenilmesi halinde, alt işverenden söz etme olanağı kalmayacak, ortada iki bağımsız işveren bulunacaktır. Zarara uğrayan işçi veya işçinin ölümü halinde mirasçıları işverenden maddi ve manevi tazminat isteyebilirler. Tazminat belirlenmesin Borçlar Kanunu hükümleri esas alınır. İşçinin vücut bütünlüğünün ihlali halinde, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararların tazmini gerekir. İşçinin veya ölümü halinde desteğinden yoksun kalanların açacakları davada önce kazanın olduğu ve soruşturmayı yapan sigorta müdürlüğünden kaza tahkikat evrakı getirtilir. Uzman kişilerden kusur raporu alınır. Kusur oranı belirlenmesinden sonra maluliyet oranı tespit edilir. Maluliyet oranı sürekli iş göremezlik aylığı bağlanmasında önem taşır. Sürekli iş göremezlik geliri, iş kazası veya meslek hasatlığı sonucu oluşan hastalık ve özürler sebebiyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücünün en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanır. Manevi tazminat işçinin maluliyet olmasa da uğradığı iş kazasında kusurun ağırlığı kendisinde olmadığı takdirde olay sebebiyle uğradığı elem ve acının karşılığı olarak şahsına bağlı bir haktır.

İşçinin ölümü sebebiyle, eşi, destek olsun olması çocukları, baba - anne ve kardeşleri tarafından istenebilir. Hakim manevi tazminatı, hak ve nesafet kuralları ile bağdaşmayacak şekilde az veya tazminat isteyenleri zengin edebilecek miktarda olmamak üzere serbestçe takdir eder. Hak kazanılan tazminatta faizin başlangıç tarihi kaza tarihidir. Maddi tazminat hesap edilirken Türk Borçlar Kanunu m.54 gereği masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar hüküm altına alınır. Ayrıca işçinin maluliyet durumuna göre SGK tarafından iş göremezlik gelirine hak kazanılabilir. İşçi veya hak sahiplerine olaydan sonra bir ödeme yapılıp ibraname alınmışsa bunun işverenin borcunu ortadan kaldırması gerekir. Ancak ibranamenin yazılı olması, ibra tarihi itibariyle iş sözleşmesinin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi zorunludur. Öte yandan ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır.

“ADALET DEVLETİN TEMELİDİR”



KIBRIS GAZİLERİNE MADALYALARI TEVCİH EDİLDİ Kemalpaşa Kaymakamlığı tarafından Kıbrıs Barış Harekâtına katılan 22 Gaziye düzenlenen törenle madalyaları verildi.

K

uzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından kendilerine gönderilen madalyaları almak üzere 22 Kıbrıs gazisi için Kemalpaşa Kaymakamlığı tarafından tören düzenlendi. Törene; AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, Kemalpaşa Kaymakamı Kemal Kızılkaya, AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Ali Demirtaş, kurum müdürleri gazi yakınları ve davetliler katıldı. Törende konuşan İlçe Kaymakamı Kemal Kızılkaya, “1974 Kıbrıs Barış Harekâtına katılarak bu gururu, mutluluğu ve zaferi bize yaşatan değerli gazilerimize bu madalya ve beratı tevcih etmekten gurur duyuyorum. Kapımız sizlere her zaman açık. Bu millet size minnettar. Her türlü sıkıntınızda, derdinizde biz sizlerin her zaman yanında olacağız” dedi.

16

KEMALPAŞA Aktüel

Törende konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar ise, Türkiye olarak Kıbrıs Barış Harekâtını savaşmak için değil barış getirmek için gerçekleştirdiklerini belirtti. Kırkpınar, “1974 yılında Kıbrıs’ta soydaşlarımızın yaşadığı soykırıma son vermek ve oradaki soydaşlarımızı özgürlük ve bağımsızlıklarına kavuşturmak için Türkiye Cumhuriyeti olarak bir barış harekâtı düzenledik. Sizlere ne kadar teşekkür etsek, minnet duysak azdır. Bugün de KKTC devletinin size Kıbrıs Barış Harekâtında gösterdiğiniz, fedakârlıklarınızdan ötürü bir teşekkürü olarak milli mücadele madalyası ve beratını tevcih edeceğiz. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor ve uzun ömürler diliyorum” dedi. Yapılan konuşmaların ardından Kıbrıs gazilerine madalya beratları tevcih edildi.



CHP’NİN YENİ İLÇE BAŞKANI AHMET CEMİL BALYELİ Kemalpaşa Cumhuriyet Halk Parti’sinde demokrasi şöleni yaşandı. Heyecanlı ve katılımı yüksek olan CHP Kemalpaşa İlçe Kongresi’nde, yeni ilçe Başkanı Avukat Ahmet Cemil Balyeli oldu.

C

umhuriyet Halk Partisi’nin Kemalpaşa olağan ilçe kongresi 22 Aralık 2019 Pazar günü gerçekleştirildi. İki adayın yarıştığı kongrede 138 oy alan Ahmet Cemil Balyeli partinin yeni ilçe başkanı olurken, Mehmet Ayçil 132 oy aldı. Kongrede kaybedenin olmadığını söyleyen CHP İlçe Başkanı Ahmet Cemil Balyeli, seçimin galibinin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu söyledi. Başkan Balyeli, “Sayın Mehmet Ayçil, efsane başkanımızdır ve öyle kalacaktır. Biz birlik ve beraberlik içinde partimizi iktidara taşımak için yola çıktık. Burada Sayın Mehmet Ayçil’e de ihtiyacımız var. Bütün partililere ihtiyacımız var. Kimsenin kimseyi

18

KEMALPAŞA Aktüel

ötekileştirmesini kabul etmiyorum. Hep birlikte iktidara yürüyeceğiz. Biz kongrelerimize demokrasi şöleni diyoruz. Çünkü biz demokrasiyi, halkın iradesini, örgütün iradesini, Ulu önderimizin dediği gibi egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olmasını şölene çeviren bir partiyiz. Bu partiye sizlerle birlikte gönül vermiş olmaktan gurur duyuyorum. Biz Belediye Başkanımız Rıdvan Karakayalı ile yeniden bu topraklarda CHP bayrağını dalgalandırmaktan büyük onur duyuyoruz. Bu bayrağı dalgalandırmaya devam edecek ve CHP’yi iktidara taşıyacak kadroları bugün yeniden seçtik. Bizler siyaset yaparken önce insan odaklı olmak zorundayız. Kadınlarımızı daha çok siyasete dâhil etmek, gençlerimizi daha çok


bir araya getirip, onların fikirlerini almak zorundayız. Küskünleri barıştıracağız. Birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe, siyaseti herkesin içine sindirerek yapacağız. Biz temiz, ilkeli, şeffaf ve birleştirici siyaset için çalışmaya hazırız. Rekor oylarla Kemalpaşa’da CHP iktidarını devam ettireceğiz. Ben ve yönetimim iddialıyız. Bu ilçede bu güne kadar yapılmamış çalışmaları yapacak, CHP’nin iktidar ateşini buradan yakacağız. Atatürk’ün mesken tuttuğu bu topraklarda onun mirasını sonuna kadar yaşatacak, onun ilke ve in-

kılaplarından, devrimlerinden ödün vermeden yürüyeceğiz” dedi. Kongrede seçimi kazanarak CHP Kemalpaşa’nın yeni ilçe başkanı olan Ahmet Cemil Balyeli’yi kutlayan Mehmet Ayçil, hep birlikte bu yolda yürümeye devam edeceklerini söyledi. Ayçil, “Başkanımızın da dediği gibi biz bugün de varız, yarında varız. Biz bir bütünüz. Kazanan Cumhuriyet Halk Partisi. Başkanımızı yürekten kutluyo-

rum. CHP neferi olmaya devam edeceğim. 2004’ten beri bu ilçede yöneticilik yapıyorum. 3 yıl bir ara verdim. Tekrar ilçe yönetimine geldim. 2009’da Rıdvan Karakayalı ile çıktığımız yolda kazanılamayacak denilen Kemalpaşa’yı kazandık. 2017’de tekrar ilçe başkanı oldum. 2019 tekrar kazanılamaz denilen yerde Kemalpaşa’yı tekrar kazandık. Yeni yönetim ve başkanımıza başarılar diliyorum” dedi.

Ahmet Cemil Balyeli Başkanlığında CHP Kemalpaşa İlçe Yönetimi Gamze BURÇ, Dilek BUYRUKÇU, Aslı DEMİRÖREN, Hasan ER, Süleyman ERGÜNER, Koray GEREM, Ali GEVRAN, Erhan GÖNÜLBAĞI, Ebru KASAP, Kerim KURNAZ, Selim PİŞKİN, Yüksel SARIBAŞ, Cem SULUOĞLU, Halil ŞEN, Ali ŞENTÜZEN, Salih YALÇIN

İl Delege Listesi Rıdvan KARAKAYALI, Ahmet Cemil BALYELİ, Nimet ASLAN, Nevzat DEMİRTAŞ, Nevzat EFE, Mehmet KARADAĞ, Şahin ÇELİK, Bülent ORAY, Duran ŞAHİN, Ahmet YILMAZ, Hamza YILMAZ

KEMALPAŞA Aktüel

19




EN TATLI FESTİVAL 5. KEZ YAPILDI Her yıl geleneksel olarak düzenlenen Dereköy Bal Festivali’nin beşincisi düzenlendi. Dereköy Gökyaka Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği festival her yıl olduğu gibi bu yılda renkli ve eğlenceli görüntülere sahne oldu.

D

ereköy Bal Festivaline, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi Neptün Soyer, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Mehmet Ayçil, Belediye Meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile İzmir ve Kemalpaşa çevresinden çok sayıda vatandaş katıldı. Festival programı çerçevesinde Dereköy’de yeni kurulan bal paketleme tesisinin açılışı yapılırken, İzmir Büyükşehir Belediyesi Müzik Grubu, Grup Mira, Halil- Mustafa Düzman ve Kemalpaşalı Doktor Erol Pek-

22

KEMALPAŞA Aktüel

taş sahne alarak katılımcılara müzik ziyafeti sundu. Festival alanından kurulan stantlarda Dereköy Balı başta olmak üzere birçok doğal ve organik ürünün satışları gerçekleştirildi. Festival ve bal üretimi hakkında bilgi veren Dereköy Muhtarı Hüseyin Kanlı 5 kez düzenlenen Bal festivaline katkı sunan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kemalpaşa Belediyesi, Dereköy Gökyaka Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve köy halkına teşekkürler etti. Kanlı “üretici köylülerimizin daha memnun olması ve üretimin gelişmesi bal festivalimizi her yıl düzenlemekteyiz. Amacımız yerli üretimin devam etmesi, insanların doğal ürünler tüketmesini sağlamak. Bölgemizde en düşük 70, güzel olduğu yıllarda 170-180 ton bal üretimi gerçekleşiyor. Ballarımız Dereköy, Gökyaka, Cumalı ve Yeşilköy’de üretilen ballardır. Bu 4 köyümüzde üretilen balların doğallığı ve kalitesi için gerekli çalışmalarımızı devamlı olarak sürdürüyoruz. Festivalimize katılan tüm vatandaşlarımıza Dereköy Muhtarı olarak köylülerimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.



BAĞYURDULU HASAN GÜRAL PARTİ KURDU Bağyurdu’lu Hasan Güral, yeni partisini resmen kurdu. Türk siyasi arenasında yerini alan siyasi partinin adı ise “Yeni Yol Partisi” olarak açıklandı.

Y

ıllardır siyasetçi kimliği ile Türkiye siyasetinde söz sahibi olan Kemalpaşa Bağyurdulu Hasan Güral önderliğinde kurulan parti, Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde teşkilatlanma çalışmalarını tamamladı. Doğup, büyüdüğü Kemalpaşa ve İzmir’e ayrı bir önem veren Yeni Yol Partisi Genel Başkanı Hasan Güral, yakın bir tarihte ilçemizde teşkilatlanmasını çalışmasını bizzat yapıp, partisini tanıtacak. Partisinin 29 Ekim 1923 ruhunun mirasçısı ve devamı olduğunu söyleyen Yeni Yol Partisi Genel Başkanı Hasan Güral, “arkadaşlarımızla birlikte merkezdeki boşluğu doldurmak için yola çıktık. Bugün ise Ülkenin içinde bulunduğu durumdan dolayı halkın sesi soluğu olmak her kesimin sorunlarını çözmek için partisinin seçimlere katılamadığını gördüğü için. Halka mal olmasını istediği Cumhuriyetçi bir çizgi izleyecek olan Yeniyol Partisini kurduk. Bu partinin halkın malı olacak ve sizlere emanet edileceğiz. Dil, din, ırk, inanç ayrımı yapmadan herkesi kucaklayıp, sadece yerel basın ve medyayla sesimizi duyuracağız. Eski veya yeni hiçbir siyasetçiye partilerinde yer vermeyeceğiz. Ayrıca tüzüğümüz gereği genel başkanlık sultasına son verdik. Genel başkanın

24

KEMALPAŞA Aktüel

tisi, hoş gelmiş ülkenin geçmişini yediler, şimdide geleceği yemek üzere geri döndüler. Siyaset dünyasına Davutoğlu da adım attı. Eskiler doymamış olacak ki yeniden ortaya çıkmaya başladılar. Ülkenin geçmişini ve varlıklarını sömürdüler şimdide geleceğini yok etmek üzere yola çıktılar. ” dedi.

Hasan GÜRAL

görev süresini iki dönemle sınırlandırdık” dedi. Parti logosu hakkında bilgi veren Yeni Yol Partisi Genel Başkanı Hasan Güral, “Partimizin bayrağındaki güneş: ilimi, bilimi ve aydınlığı. Aslan: aydınlığa giden yoldaki cesur yürekleri ve gücü kudreti. Yol: çizgileri: hukuk ve adaletin yolunu göstermektedir. Velhasıl bizler üzerinde güneş batmayan Türkiye’yi yaratacağız”dedi. Ahmet Davutoğlu’nun kurmuş olduğu Gelecek Partisi hakkında konuşan Yeni Yol Partisi Genel Başkanı Hasan Güral, bugüne kadar ülkenin bekası tehdit altındaydı şimdide Davutoğlu’nun Gelecek Partisiyle geleceği tehlike altında olduğunu söyledi. Güral, “Gelecek Par-

Hasan GÜRAL KİMDİR: İzmir Kemalpaşa / BAĞYURDU ( parsa) doğumlu. Evli 2 çocuk babasıdır. İlk ve orta öğrenimini Parsa Kazımdirik ilkokulunda, lise, askeri okul, ve üniversite eğitimlerini İzmir/ ve Ankara da tamamlamıştır. Yörük bir ailenin şoför nebilerin Halil ibrahim’in oğludur. 2009 yılında severek görev yaptığı Hava kuvvetleri komutanlığından emekli olmuş. Sonrasında Vatan ve İstiklal Partisinde teşkilat başkanlığı, Türkiye milliyetçiler birliği vakfında teşkilat başkanlığı, Doğruyol partisinde Genel Sekreterliği görevlerinde bulunmuştur. Siyasi arenada ki bu görevlerinin yanı sıra sivil havayollarında pilotluk yaparak yaşamını sürdürmekle birlikte üniversite akademisyenlik görevlerini icra etmiştir. Çocukluk arkadaşı olan Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın son yerel seçimlerinde Ankara siyasetinde etkin bir rol üstlendi.



ÖDÜL MÜ? CEZA MI? Çocuğumun ödev yapma zamanı yaklaştıkça içimi bir ürperti kaplıyor diyen bir annenin itirafı… Bu itirafı her anımsadığımda bir sızı hissediyorum benliğimde. Çocuğu ödev vakti yaklaştıkça huysuzlaşıyor, karnı ağrıyor hiç uymazken uykusu geliyor. Dolasıyla çaresiz kalıyor anne ve baba. Bahsi geçen çocuğun anne ve babası çok sık duyduğum bir soru sordu bana: çocuğum bu şekilde davrandığında kararlı bir şekilde odasına göndererek ve ekran zamanından kısarak zorla mı yaptırmalıyız ödevlerini (Ceza) ? Yoksa ödevini yapması karşılığında ona hediyeler kazandıracak bir sisteme mi başvurmalıyız (Ödül)? Birçok ebeveyn davranışları yüzünden ceza alarak büyüdü ve kendi çocukları için de bu yönteme bel bağlıyor olmaları son derece anlaşılır bir şey. Ancak cezalar çatışmayı arttırma ve öğrenmeyi durdurma eğilimindedir. ‘’Savaş ya da kaç ‘’tepki-

sine yol açar. Cezalar isyankar hissetmemize, utanmamıza ya da öfkelenmemize, duygularımızı bastırmamıza ve nasıl yakalanmayacağımızı düşünmemize sebep olur. O halde ödül için daha doğru bir seçenek diyebilir miyiz? Ödüller cezaların sinsi ikizi gibidir. Aileler onları çekici bulur, çünkü ödüller bir çocuğu kısa süreliğine kontrol etmenize olanak sağlar.

çözüm üreten yanınıda öldürmüş oluyorsunuz.

BENİ ÖDÜLLE CEZALANDIRMA !

Motivasyon, şu mesajla birlikte geliyorsa etkileyicidir. Sana güveniyorum işbirliği yapmak ve yardım etmek istediğine inanıyorum. Bu ifadeyi ödüllerden ayıran ince ancak çok güçlü bir fark vardır.

Dr. Özgür BOLAT’ın kitabından alıntılar yapacağım; Ödül, hava kaçıran bir tekerleğe sürekli dışarıdan hava vermeye benzer. En etkili eğitim ödülsüz eğitimdir. Ödül amacı araca dönüştürür. Ödülle ödev yapan çocuk, ödevi araç, ödülü ise amaç olarak görür. Bir sorun, onun ana kaynağı aşılamadan çözülemez. Belirtiyi değil de asıl sorunu çözmek gerekir. Asıl sorunla uğraşmak istemeyenler, kısa yoldan çözmek için ödül kullanır. Yani siz çocuğunuzu ödüllendirmiyor, cezalandırıp onun sorunlar karşısındaki yaratıcı

26

KEMALPAŞA Aktüel

ÖDÜL VERMEK YERİNE MOTİVE EDİN.

“Odanı temizlersen parka gidebiliriz. Yani yapsan iyi olur, yoksa parka gitmiyoruz.” demek yerine. ‘’ Odan temizlendiğinde parka gideceğiz. Gitmek için sabırsızlanıyorum! Yardıma ihtiyacın olursa haber ver ‘’ diyebilirsiniz.

ÇOCUKLARIN İÇİNDEKİ DOĞAL ÇALIŞKANLIĞI ORTAYA ÇIKARIN! İnsanlar doğuştan tembel değildir. Özellikle de çocuklar hiç değildir. Kendimizi bir ekibin parçası olarak gördüğümüz takdirde sıkı çalışmayı severiz. Küçük çocuklarda ailenin becerikli üyeleri olmak isterler ve katkılarının değerli olduğunu, göstermelik olmadığını bildikleri takdirde yardımcı olmayı

severler. Yürümeye başladıkları andan itibaren gerçek anlamda yardım etmelerine izin verin. Sevgili anneler ve babalar; önce geriye yaslanın, derin bir nefes alın ve üşenmeden bir kâğıt ve kalemle yazının karşısına oturun. Çocuğumuzda yanımızda olsun elinizdeki kâğıda evinizin kurallarını yazın. Bunu beyin fırtınası yöntemini uygulayarak yapın. Sonra bu kuralların evinize kattığı değerler ve kazandırmış olduğu duygular üzerine sohbet edin. Koyulan kuralların ve yapılması gerekenlerin gerçekleşmediğinde ortaya çıkaracağı durumları belirleyin ve son olarak bu durumun bedelleri üzerine konuşun ve çocuğunuzu izleyin. Çocuğunuzun ödül verilmeden yapması gerekenleri tam olarak yapa masada yapmak için heveslenmeye ve çabalamaya başladığını göreceksiniz. Çünkü siz ona asıl vermeniz gereken en büyük ödülü verdiniz. Adı Değer… Sevgiyle kalın..





RÖPORTAJ: AV. AYŞE UNGANER

ÇİFTÇİ MALLARI KORUMA BORÇLARI Kemalpaşa Aktüel Dergisi’nin bu ayki kapak konuğu Av. Ayşe Unganer oldu. Son günlerde sıkça gündeme gelen “Çiftçi Malları Koruma Borçları” hakkında açıklamalarda bulunan Ayşe Unganer, Kemalpaşa Aktüel Dergisi imtiyaz sahibi Filiz Eroğlu’na çiftçi malları koruma kanunu, çiftçi malları korumanın görevleri, mevcut borçların durumu ve koruma meclisine üye seçilmemesi konuları hakkında röportaj verdi. AYŞE HANIM, ÇİFTÇİ MALLARI KORUMA KANUNU VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA BİLGİ VERİRMİSİNİZ? Çiftçi Malları Koruma Borçları şu anda Kemalpaşa’daki önemli gündem konularından biri. Konunun ilçeye özgü, tarımsal, hukuki, siyasi birçok boyutu var. Aslında birçok kurum, kuruluş, insanların birbirleriyle olan ilişkilerine bağlanan sonuçlar vatandaşın devletle ilişkisi gibi hemen her konu kanunlarda düzenlenmiştir. Öncelikle bilimsel temelli olarak ve daha iyi anlaşılabilmesi bakımından 4081 Sayılı Çiftçi Mallarının Korunması

30

KEMALPAŞA Aktüel

Hakkında Kanuna bakmak gerekli. Kanunun yürürlüğe giriş tarihi 10.07.1941. Bu zaman zarfında kanunda çok küçük değişiklikler yapılmış ama aslına dokunulmamış. Ancak bütünü ile bakıldığında doğru çalıştırıldığında fayda sağlayacak bir kurum. Kanuna göre korunacak Çiftçi Malları ekili, dikili veya kendiliğinden yetişen Orman Kanunu kapsamına girmeyen bütün ağaç ve tarımda kullanılan ve tarımla ilgili olan her türlü taşınır ve taşınmaz mallarla ( traktör, Arazi) Su arkları, set ve bentlerle, hendek, çit, duvar ve benzeri,

tarla ve bahçe yolları. Kanun köy sınırları içinde ve belediye sınırları içinde olan kırsal kesimde uygulanıyor. Bu kanunun uygulanması bölgemizde Çiftçi Malları Koruma Meclisi tarafından yapılmaktadır. Koruma Meclisi Koruma Kadrosunu ve bütçesini ve senelik koruma ücreti tarifelerini tespit eder. Bu koruma ücreti koruma alanı içindeki arazileri fiilen kullananlar ile kendi hayvanlarını otlatacak kendine ait arazisi olmayan hayvan sahiplerinden alınır. Bu ücret ile her koruma meclisi bir koruma sandığı oluşturur.


ÇİFTÇİ MALLARI KORUMA’NIN GÖREVLERİ NELERDİR? Çiftçi Malları Koruma bekçileri tarım arazilerinde dolaşarak hırsızlık, hayvan sürülerinin tarım arazisine zarar vermesi gibi durumları tespit eder, engellemeye çalışır ve herhangi bir zarar durumunda bir bilirkişi ile birlikte olay yerine giderek zararın miktarını ve hangi şartlar altında yapıldığını delilleri ile tespit eder ve zabıt belgesi düzenlerler. Koruma Meclisinin bu zararı tahsil yetkisi vardır. Koruma sandığından bekçi ücretleri ve diğer giderler ödendikten sonra kalan miktardan zarar verenden tahsil edilemeyen bedel varsa zarara görene ödenir. Açıkçası 1941 yılında çıkan bir kanun olmasına rağmen amacı ve sistemi doğru uygulandığında çok yararlı bir kanun olduğunu düşünüyorum. Tabii ki vatandaş malına zarar vereni savcılığa şikâyet edebilir hem şikâyete tabii hem de uzlaştırma kapsamındaki bir suç olduğu için zararını da zarar verenden karşılatabilir. Ancak delillendirme ve zarar miktarının doğru tespiti bakımından Çiftçi Malları Korumanın tespiti önemlidir.

ÇİFTÇİNİN, ÇİFTÇİ MALLARI KORUMAYA OLAN BORÇLARI HAKKINDA NELER SÖYLEBİLİRSİNİZ? Çiftçi Malları Korumayla ilgili olarak koruma ücretlerinin tahsil edilememesi nedeniyle 2011 yılında 6213 sayılı Çiftçi

Mallarının Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına dair Kanun çıkarılarak “ kamu kuruluşları ile gerçek veya tüzel kişilere ait tarımsal işletmelerin kendi koruma tedbirlerini almaları durumunda, bu işletmelerden koruma ücreti alınmaz ve bu işletmelere koruma sandığından herhangi bir tazminat ödenmez “ hükmü getirildi. Arazi ve hayvan sahipleri sadece kendi beyanları ile kendi koruma tedbirlerini ( Tel Çekme v.s.) Aldıklarını dilekçe ile bildirdikleri takdirde koruma ücreti ödemeyecekler ve koruma kapsamından çıkmış olacaklardı. Ancak Kemalpaşa’daki ilgili birimler vatandaşa bu durumu bildirdiklerini hatta

dilekçe örneklerini de hazırladıklarını fakat vatandaşın bu hakkını kullanmayarak koruma üyesi olmaya devam ettiğini beyan ettiler. Yine Çiftçi Malları Koruma Borçlarının azaltılması için aynı kanunla 31.12.2010 tarihine kadar ödenmemiş alacakların asıllarının 2 yıl içinde ödenmesi halinde faiz ve diğer ferilerinin silinmesi maddesi getirildi. Burada vatandaşın da hem koruma ücreti ödemeyip hem de koruma kapsamından ayrılmaması da sorunu daha da büyüttü. Tabii ki vatandaşın koruma kapsamından çıkabilmesi için mevcut borcunu da sıfırlaması gerekiyor. Günümüzde Türkiye’de Çiftçi Malları Koruma Kanununa ihtiyaç var mı? dersek çok yakın tarihli olarak Sütçüler’de bir koyun sürüsü bir araziye girerek zarar verdi Çiftçi Malları Koruma da durumu tespit delillendirme ve zarar tespiti yaptı. Bununla birlikte vatandaşların arazilerinin çevresini tel ile çevirmesi koruma bekçilerine olan ihtiyacı azaltıyor. İlgili kurumların hazırladıkları raporlardan gayri resmi duyumlarımıza göre (900000)TL civarında kurum alacağı, (800000) TL kadar kurumun SGK prim borcu bulunuyor. Şu anda 8 bekçi görev yapıyor ve yıllık personel maaşı(318000) TL. Çiftçi malları koruma alacağını tahsil prosedürü de normal alacaktan farklı. Bu nedenle bugüne kadar icraya yapılan itirazların hiçbirine itirazın iptali davası da açılmadı bu sebepten dolayı.

KEMALPAŞA Aktüel

31


BELEDİYE’NİN BU BORÇLARI SİLME GİBİ BİR YETKİSİ VAR MI?

Meseleyi hukuki açıdan değerlendirdiğimizde belediyenin kendi alacağı bir kararla çiftçilerin geriye dönük koruma borçlarını silme gibi bir yetkisi yok.

Bütün bu anlattıklarımız ışığında bakıldığında seçim öncesinde vatandaşa ‘ Çiftçi Malları Koruma Borçlarını Silme’ vaadinde bulunulmuştu. Meseleyi Hukuki açıdan değerlendirdiğimizde Belediyenin kendi alacağı bir kararla Çiftçilerin geriye dönük koruma borçlarını silme gibi bir yetkisi yok. Çiftçi Malları Koruma Kanunu’nun 4. Maddesine göre ‘Murakebe heyetiyle koruma meclisine üye seçilebilmek için belediye meclisine üye seçilebilme hakkına sahip olmak ve aynı zirai alanda ziraatle meşgul olmak şarttır. Koruma meclisi üyeleri ticaret ve sanayi ve ziraat odaları bulunan yerlerde bunların da katılımıyla toplanan belediye meclisi tarafından seçilir. Belediye Meclislerinin her yenilenmesinde Çiftçi mallarını Koruma Meclisi üyeleri ile murakabe heyeti üyeleri yeniden seçilir ‘ hükmü yer almakta buna göre yeni Belediye Meclisinin yeni koruma meclisi üyelerini seçmesi gerekli.

KEMALPAŞA BELEDİYE MECLİSİ, ÇİFTÇİ MALLARI KORUMA MECLİSİNE ÜYE SEÇMEDİ. BU KONU HAKKINDA NELER SÖYLEYEBİLİRSİNİZ? Kemalpaşa Belediye Meclisinde Çiftçi Malları Koruma Meclisi üyeleri seçilme-

32

KEMALPAŞA Aktüel

di. Belediye Meclisi 10.05.2019 tarihli toplantısında ‘Kemalpaşa Kaymakamlığı Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü’nün 16.04.2019 tarih ve 1232439 sayılı yazıları ile İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 10.04,2019 tarih ve 1159423 sayılı yazıları ile Çiftçi Malları Koruması Hakkındaki Kanunun 4. Maddesi uyarınca Belediye Meclislerinin her yenilenmesinde Çiftçi Malları Koruma Meclisi ile Murakebe Heyetine üye ismi bildirilmemesine ve kayyuma devredilmesinin uygun olacağına meclisimizce oy birliği ile karar verildi‘ şeklinde bir karar aldı. Yasalarımızda iflas ertelemesi, gaiplik, kısıtlı kişilerin mallarının yönetimi gibi konularda düzenlenmiş kayyumluk kurumu var. Ancak 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun Belediye Meclisinin Yetkilerini düzenleyen 18. Maddesinde Belediye Meclisinin yetkileri arasında Kayyuma Devretme gibi bir yetki yok. Aynı zamanda Koruma Meclisi ve Murakabe Heyetine üye ismi bildirmek Çiftçi Malları Koruma Kanunu 4. Maddesinin bizzat Belediye meclisine verdiği bir görev. Yani Belediye Meclisi hem bu üye seçme görevini yerine getirmedi, ayrıca da kayyuma da devir kararı aldı. Belediye Kanunu’nun 30. Maddesinde Belediye Meclisinin fesih sebepleri sayılı. Kendisine kanunla verilen görevleri süresi içinde yapmayı ihmal etmek ve bu durumun belediyeye ait işleri sekteye ve gecikmeye uğratması da bu sebeplerden biri. Bu konunun herkese yararlı olacak bir şekilde çözülmesini diliyorum.





KEMALPAŞA'DAN NOTLAR'IN KONUĞU MHP KEMALPAŞA İLÇE BAŞKANI MUSTAFA GÖZÜTOK Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi Gazeteci Filiz Eroğlu’nun hazırlayıp sunduğu Kemalpaşa’dan Notlar adlı programın ilk konuğu Milliyetçi Hareket Partisi Kemalpaşa İlçe Başkanı Mustafa Gözütok oldu. Gözütok, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

P

rogramın başında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sağlık durumu hakkında bilgi veren Gözütok, genel başkanlarının üst solunum yolları enfeksiyonundan dolayı rutin bir sağlık taramasından geçtiğini belirterek sağlık durumunun iyi olduğunu, görevinin başında olduğunu söyledi. MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin ve İlçe Başkanlarını geçtiğimiz günlerde Kemalpaşa’da ağırladıklarını ifade eden Gözütok “Veysel Şahin Başkanımız aynı zamanda bizim Ülkü Ocakları eski il başkanımız. Biz kendisine ağabey diyoruz. Göreve geldiği günden bu yana ülkücülerin tüm dertleri ile dertlenen, hareketin içinde doğmuş, çok aksiyoner bir insandır. Her gün bir programda görebilirsiniz. Geçtiğimiz günlerde İlçe Başkanlarımız ile beraber Kemalpaşamız’da ağırladık. MHP’de her şey rutin. Milliyetçi Hareket Partisiyiz. Hareketsiz kalamıyoruz. Onun için her gün her yerdeyiz” dedi. MHP’de kongre takviminin yılbaşından sonra açıklanabileceğiniz söyleyen Gözütok Gazeteci Filiz Eroğlu’nun Aday mısınız

36

KEMALPAŞA Aktüel

sorusuna “ İl başkanımız, Kemalpaşa’daki ülkücülerimiz uygun görürse biz MHP’de görev almaktan şeref duyarız” yanıtını verdi. Ak Parti ve CHP kongreleri hakkındaki soruyu yanıtlayan Gözütok “Ak Parti İlçe Başkanı Mehmet Ali Demirtaş’ı takdir ediyorum. Özverili bir çalışma yapıyor. Sonucu belli olan seçimlerden fazla heyecan duymuyorum. CHP’nin İlçe Başkanı Demir Hoca da eski siyasetçilerdendir. Ben bir şey değişeceğiniz tahmin etmiyorum” dedi.

“BİZ HİZMETTE RENGE BAKMAYIZ”

Cumhur İttifakını Kemalpaşa’daki durumu hakkında konuşan “Yukarıda çok iyi gidiyor, aşağıya da güzel yansıyor. Cumhur İttifakı ile ilgili şu anda bir sıkıntımız yok. Kemalpaşa’da Belediye Başkanlığını kaybettik ama meclisi kazandık. 17 meclis üyemiz var. Meclis çoğunluğunu aldık. Ak Parti, MHP Meclis üyesi değil, Cumhur İttifakı meclis üyesi olarak hareket ediyoruz. Meclis toplantılarını yapılmadan önce Cumhur İttifakı olarak bir araya geliyoruz. Ortak noktalarda buluşarak kararları beraber

alıyoruz. Aldığımız tüm kararlara Kemalpaşa için alınan kararlardır. Ne yapıyorsak Kemalpaşa için yapıyoruz. Bizim fıtratımızda siyaset Allah’ın rızasını kazanmak ve hizmet için yapılır. Sırf siyaset olacak diye Kemalpaşa’nın aleyhine olacak bir şeyi yapmamız mümkün değil. Buna zaten Liderimiz izin vermez, dünya fıtratımız bunu kaldırmaz. Biz hizmette renge bakmayız. Meclisi kilitleme gibi bir olayımız yok. Meclis tutanaklarına da bakarsanız Kemalpaşa için ne geldiyse hepsi geçmiştir” dedi.

MUSTAFA GÖZÜTOK: “MECLİSTE İYİ PARTİ YOK”

Biz Cumhur ittifakı olarak Ak Parti’nin listesinden seçimlere girdik. Seçimlerden sonra ayrılarak mecliste kendi grubumuzu kurduk. Ancak İyi Parti böyle bir şey yapmadı. CHP listelerinden girdi ve CHP’de kaldı. Mecliste kaç tane parti var? Ak Parti, MHP ve CHP var. İYİ Parti var mı? Yok. İYİ Partili bazı arkadaşlar bundan rahatsız oluyorlar. Bunda rahatsız olacak bir şey yok. Mecliste İYİ Parti diye bir şey yok. Bunu herkes biliyor. CHP listesinden meclise giren 2 tane İYİ Partili meclis üyesi vardı. On-


ların ikisi de istifa etmiyor. Adamlar zaten CHP’liymiş. Bir dahaki meclis toplantısında İYİ Partili meclis üyelerini göstersinler. Biz tanımıyoruz, bilmiyoruz. İYİ Parti kurulurken MHP’den çok arkadaşımız da gitti. Siyasetini İYİ Parti’de sürdürmek isteyen arkadaşlarımızın Allah yolunu açık etsin. Kimsenin siyasi görüşüne falan karıştığımız yok. Yalnız şunu iddia ederek söylüyorum. Ülkücü MHP’de olur. Başbuğ söylemiştir. Ben İYİ Partiliyim ama ülkücüyüm, ben Ak Partiliyim ama ülkücüyüm. Öyle bir dünya yok. Bağbuğ, ülkücü MHP’de olur demiş. Başbuğ’a karşı çıkıyorlarsa onu bilemem yani. Bunların ruhunda zaten muhalefet vardır. Başbuğ döneminde Başbuğumuzu eleştirdiler. Şimdi de Devlet Beyi aynı noktada eleştiriyorlar. İYİ Parti kurulurken ki imza sürecinde bizim Ak Parti ile yakınlaştığımızı düşünerek MHP’den ayrılan arkadaşlarımız vardı. Şimdi çoğunluğu Ak Parti’de siyaset yapıyor. MHP köklü bir partidir. Türk tarihi var oldukça MHP’de var olamaya devam edecektir. Onun için bizim gidenle gelenle bir sorunumuz yok. Son söz olarak şunu söylemek istiyorum Evet, mecliste İYİ Parti yok.

“ÜNİVERSİTE GELMESİ İÇİN ŞU AN NE BEKLENİYOR?”

Kemalpaşa’da kurulması planlanan Üniversite hakkında konuşan Mustafa Gözütok “Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Biz Üniversite falan getirmiyoruz. Bizim öyle bir yetkimiz de yok, etkimiz de yok. Cumhur ittifakından böyle söyleyenler de varsa azıcık düşünsünler. Belediyemiz üniversite ile bir görüşme yapıyor. Yer talep ediyorlar. Biz zaten bu yeri vermiştik Ulucak’ta. Ulucak’ı verdik, hiçbir şey çıkmadı. Sonra geldiler burada istediler. Kongre merkezini istediler. Bizde verdik. Ne istedilerse verdik. Karşı çıktığımız olay şuydu. Kongre merkezinde düğün salonları, kafeterya, konferans salonları var. Buranın okula çevrilebilmesi için projeyi değiştirmen gerekiyor. Bizde dedik ki bunu yapma. Oranın yanında bir yer var. Biz orayı verelim, siz oraya yapın üniversiteyi. Daha güzel olur. Bizim karşı çıktığımız nokta buydu. Sonuçta kongre merkezi yapılmış bir eser. Kendilerinden önceki dönemde yapılan eseri bozup üniversite yapacağız diyorlar. Her şeye rağmen tamam dedik. Buyurun yapın neyi bekliyoruz. Üniversite gelmesi için şu an ne bekleniyor. Göl Park halk için yapılmış bir alan. Bunun yarısı da üniversiteye verildi. Ama deniyor ki orada insanlar gidip oturabilir. Ben hiçbir kampüste insanların gidip semaver yaktığını görmedim. Böyle bir şey olur mu? Üniversite gelirse Göl Parkı da unutun. Üniversite çok önemli, şehrimizde üniversite olsun. Biz

şunun mücadelesini verdik. Yapılmış bir eseri bozma dedik. Bir tane eser yap, üniversite yap. Çok mu zor? Borcumuz çok diyorlar. Borç her zaman vardı. Arif Uğurlu dönemin de vardı. Borcun arkasına sığınmamak lazım” dedi.

“BİR UYUM SORUNUMUZ VAR”

Rıdvan Karakayalı’ya oy veren herkese saygı duyduklarını söyleyen Gözütok “Vatandaşlarımız Rıdvan Beye Belediye Başkanlığı bize de meclis çoğunluğunu verdi. Ama biz o saygıyı fazla göremiyoruz. Biz CHP’ye oy veren insanlarımıza olan saygımızdan mecliste çokta fazla sesimizi yükseltmiyoruz. Bir uyum sorunumuz var. Dünya fıtratları değişik olunca bu iş böyle oluyor. Biz önerge veriyoruz, bizim önergelerimizi kabul etmiyor. Ama öyle bir algı yapılıyor ki biz her şeye hayır diyoruz. Biz hiçbir şeye hayır demedik. Ne istedilerse verdik. Otopark yapacağım dedin tamam dedik. Üniversite getireceğim dedin tamam dedik. Kredi çekeceğim dedin tamam dedik. Hizmet için önünü açtık. Biz hiçbir şeye hayır demedik. Cumhur ittifakı Kemalpaşa’nın %100’üne hizmet etmek için vardır. Almış olduğu oy oranına göre değil. Bizim zorluk çıkaracak durumumuz yoktur. Kemalpaşa Belediyesi de bir devlet kurumudur. Bizler devletine saygılı insanlarız. Biz onlar gibi hareket etmek istemiyoruz. Yoksa o meclis kilitlenir, hiçte iş yapılmaz. Onlarda bunu istiyorlar galiba. Halkın istediği her şeyde varız, istemediği hiçbir şey de yokuz. Bu siyasi sonumuz da olsa yokuz” Çiftçi Malları konusunda konuşan Gözütok “Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı seçim beyannamesinde çiftçilerin Çiftçi Malları Korumaya olan borçlarını silecekleri sözünü vermişti. Bizde diyoruz ki bu borçları sil. Mecliste söz verdiğinin hatırlatılması üzerine ‘ben böyle bir söz vermedim’ dedi. Bu ciddi bir şey. Söylediysen yapacaksın. Yapamıyorsan, yapamadım diyeceksin” dedi. İşçi alımları konusundaki soruları yanıtlayan Gözütok “ bize seçimlerden önce genel merkezimizden bir talimat gelir. O talimatta sakın Büyük Türk Milletinin hayalleri ile oynamayın, kandırmayın der. Tabi bu çiftçi malları olsun, işçi alımı konuları olsun bunlar seçim beyannamelerinde

olduğu zaman biz bunları çok ciddiye alıyoruz. Bunlar insanların hayalleri ile oynadılar. 5000 işçiyi al. Nereye alıyorsun. Sen Kemalpaşa Belediyesi’ne alacaktın 5000 işçi. Hadi fabrikalara al. Alındı mı? Mehmet Türkmen biz 5 yıllık geldik dedi. Bu 5 yılda alacaklarını belirtti. Birde kaldı ki işçi çıkarmadan işçi alacağız denildi. Ama bir işçi kıyımı yapılıyor. Bir Belediye Başkanı ekibiyle gelir, ekibiyle gider. Aşağıda çalışan işçi o ekip değildir” dedi. Yerel seçimlerden önce tabelaları asılan ancak isimleri meclisten geçmeyen Binali Yıldırım Millet Bahçesi ve Muhsin Yazıcıoğlu Sosyal tesisleri hakkındaki soruyu yanıtlayan Mustafa Gözütok “ çeşitli bahaneler ile bu isimler meclisten geçirilmiyor. Bu meclisin hakkı. Buna rağmen biz meclisi kilitlemiyoruz. Biz uzlaşarak yasalara uygun olarak iş yapmak istiyoruz. Bir daha ki mecliste tekrar gündeme getireceğiz. Bu sefer kabul etmek zorunda” dedi. Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’yı sevdiklerini ve saygı duyduklarını ifade eden MHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Mustafa Gözütok “Aynı sevgi ve saygıyı kendimiz içinde bekliyoruz. Biz vatandaşlarımızı çok sevdiğimiz için Rıdvan Başkanı da çok seviyoruz” dedi. Belediye hizmetlerini de değerlendiren Gözütok, “seçim beyannamesinde sözü verilen Üniversite konusu var. İnşallah Üniversite Kemalpaşa’ya gelir. Otopark konusu var. Meclisten geçti. İnşallah yapar. Kemalpaşa Belediyesi güçlü bir belediye. İnşallah güzel şeyler yapar. Biz destekçisiyiz” dedi.

Bu karekodu telefonunuz ile okutarak ilgili haberin videosuna ulaşabilirsiniz...

KEMALPAŞA Aktüel

37


KEMALPAŞA aktüel Halil Şenol HAMARAT Mali Müşavir

HOŞGELDİN 2020

K

üreselleşen dünya ile birlikte ülkeler birbirlerinden etkilenir hale gelmişlerdir. Teknoloji alanında yaşanan gelişmeler ile muhasebe dünyasına yeni uygulamalar girmiştir. Bu uygulamaların en son örneği E-DEFTER ve E-FATURA uygulamasıdır. E-fatura uygulaması dünyada 2000’li yıllarda uygulanmaya başlamıştır. E-fatura uygulaması Türkiye’de ise e-devlet projesi kapsamında 2008 yılında Elektronik Fatura Kayıt Sistemi işe uygulamaya başlanmıştır. Daha sonra bazı mükellefler için zorunlu tutulmuştur. E-defter uygulaması e-fatura uygulamasının devamı olarak muhasebe dünyasında yerini almıştır. 2019 yılında uygulanan Defter Beyan sistemi ile, serbest meslek erbabı, işletme esasına göre defter tutan mükellefler ile basit usule tabi olan mükelleflerin kayıtlarının elektronik ortamda tutulmasına, bu kayıtlardan serbest meslek erbabı ile işletme hesabı esasına göre defter tutanların defterlerinin elektronik olarak oluşturulması ve saklanmasına vergi beyannameleri, bildirim ve dilekçelerin elektronik olarak verebilmesine elektronik ortamda belge düzenlenebilmesine imkan tanımaya başlamıştır. 2020 yılında E-defter E-fatura uygulaması daha geniş bir kapsam olarak uygulamaya devam edilecektir. Bunun ile birlikte E-ARŞİV faturası düzenleme zorunluluğu ile 01.01.2020 tarihinden itibaren vergi mükelleflerine gün içerisinde vergiler

38

KEMALPAŞA Aktüel

dahil 5.000 TL. , vergi mükellefi olmayan tüketicilere 30.000 TL. tutarındaki faturaları kağıt ortamında değil, “E-ARŞİV FATURA” olarak düzenleme zorunluluğu getirilmiştir. Bunun ile birlikte hükümetin 2020-2022 dönemi “Orta Vadeli Mali Plan”daki bütçe gelirlerine ilişkin temel politikalar şu şekilde; • Vergisel teşviklerdeki mükerrerlikler ve etkin olmayan vergisel teşvikler (diğer deyişle vergi harcamaları) kaldırılacak. • Vergide adaleti açısından etkin olmayan “istisna, muafiyet ve indirimler” aşamalı olarak kaldırılarak daha geniş bir vergi tabına erişilecek ve daha sade bir vergi mevzuatına sahip olunacak. • 2020 ila 2022 yılları arasında vergi alacaklarına ilişkin yeniden yapılandırmaya gidilmeyecek (vergi affı düzenlemeleri yapılmayacak) • Vergi incelemelerinde sektör incelemeleri ve e-denetime ağırlık verilecek. • Birden fazla konut alımında vergileme ve kredi kullanımına ilişkin düzenleme ve uygulamalar üretken olmayan yatırımların cazibesini azaltmak üzere gözden geçirilecek. • Kayıt dışı ekonomi, vergi kayıp/kaçağı ile mücadelede elektronik veya dijital teknolojilerinin kullanımı yaygınlaştırılacak.

• Lüks ve/veya ithal yoğunluğu yüksek ürünler listesi güncellenerek vergi düzenlemeleri yapılacak (ÖTV kapsamına yeni mallar alınacak). • İmar planı değişikliklerinde kaynaklanan değer artışlarından vergi almak için mevzuat ve uygulama güçlendirilecek. • Tapu harçları ve emlak vergisi uygulamalarında vergileme taşınmazların gerçek değerlerine dayandırılarak yeniden düzenlenecek. • Vergileme alanında uluslar arası kuruluşlarca belirlenen standartlara uyum çalışmalarına devam edilecek. • Vergi politika çalışmalarında “enerji tasarrufu sağlanması, iklim değişikliği ve çevre kirliliği ile mücadele edilmesi “göz önünde bulundurulmaya devam edilecek. • Tüm vergi hizmetlerinin elektronik ortamda sunulması ve küçük ölçekli mükelleflerin vergi kayıtlarını elektronik ortamda tutmasını sağlanacak.

2020 yılının ülkemde ve tüm okuyucularıma huzur, mutluluk getirmesi dileği ile sevgi ve saygılarımı iletiyorum.



KEMALPAŞA aktüel ARİF GEMİCİ İş Adamı

ZULÜM EBEDİ OLAMAZ Sevgili okuyucularım; Ekonomik dengelerin ve insanımızın psikolojisinin sıkıntılı olduğu bir ortamdayız. Asgari ücret belirlemeleri, memur, emekliler yöneticilerden oranları beklerken 2019 yılını geride bırakıyoruz. Dünyada ekonomik savaşlar sürerken ülkemizde yaklaşık iki yıldır ekonomi yönünden piyasalar sıkıntılı; insanımızın yüzü asık geziyor moraller iyi değil, Doğu Türkistan’da Çin zulmü devam ediyor. Müslümanlara olmadık işkence ve baskı var. Zulüm ebedi olamaz mutlaka hüsrana uğrayacaktır. Sevgili Okuyucularım; Ekonomik göstergeler ve piyasa ekonomisi belirsizliğini koruyor. Her ne kadar merkezi hükümet ekonomik tedbirler olduysa da yeterli değil. Faizler ne kadar inerse insin ülkemiz genelinde tasarruf tedbirleri ve üretim ekonomisi uygulanmadığı sürece sıkıntılar hep devam edecektir. Asgari ücrete zam yapılırken çarşı ve pazar dengelerine göre yapılması ve aynı zamanda devletin bütçesi de göz önüne alınmalı adil olarak dengeler sağlanmalıdır. Asgari ücretliye zam verirken eğer yöneticiler pinti davranırsalar kendilerinin savurganlıkları halk tarafından sorgulanır. Önemli olan hakkaniyettir. Burada amacımız ne yöneticileri yermek veya eleştirmek nede art niyetli olmak, burada ülkenin geleceği söz konusu çalışanlar umutlu olduğu sürece, yöneticiler ülkeyi daha rahat yönetir anlayışındayız. Üretim ekonomisi uygulandıkça halkımız arayış içinde olur, bütün olumsuzluklar bir kenara bırakılır ve gelecek için umutlar yeşerir.

40 KEMALPAŞA

Aktüel

Bugün evlenecek çiftler işini sorguluyor, geçimini sorguluyor. Ev almak zorlaştı inşaat maliyetleri yükseldi. Ev almak isteyen ekonomik olsun istiyor. Satıcı ise maliyeti kurtarayım diye düşünüyor. Şu anda sadece Kemalpaşa da ev ve konut ihtiyacı var ancak halkımız yüksek fiyatlardan şikâyetçi, inşaat firmaları arsa payı ve maliyetlerden şikâyet ediyor. İkisi de haklı ancak Kemalpaşa da ve İzmir Büyükşehir, belediyecilikte zayıf kalıyor imar konusu çözülemiyor. Arsa olmadığından mevcut kalan arsalara fahiş fiyatlar isteniyor bu sebeple bir an önce imar düğümü çözülmelidir. Sevgili Okuyucularım; Toplumda iş bulma, geçim sıkıntısı, hayatını idame ettirme, cari harcamalar, gıda, giyim, telefon, elektrik, doğalgaz su gibi masraflar aile bütçesinde önemli rakamlar teşkil ediyor. Şimdi çocuklarımız hele hele 8-13 yaş grubunda sosyal medya alarmı var. Telefonsuz nefes bile alamıyorlar. Sosyal medyada ki paylaşımların çocukların psikolojisini tehdit ettiğini vurgulayan psikologlar, yapılan araştırmalara göre en az Z nesli olarak adlandırılan 8-13 yaş gurubundaki çocukların sosyal medya bağımlılığı tehdit altında olduğunu söylüyorlar. İnternet ve sosyal medya kullanımı her geçen gün artarken çocukların ve ergenlerin, sosyal medyanın zararlı etkilerine daha fazla maruz kaldığı belirtiliyor. Özellikle son yıllarda instagram ve youtube kullanımının yükselişe geçmesiyle birlikte çocukların kendilerine yönelik algılarının da değişmeye başladığına deği-

niliyor. Kişilerin sosyal medya platformlarında var olma amacının sadece paylaşım yapmanın ötesine geçerek kabul görmek ve başkaları tarafından beğenilmek olduğudur. Çocuklar fenomen olma hayalinde; fotoğraf ve video paylaşımı ile birlikte fenomen olma isteğinde olan çocuklar gösterişli ve şöhretli gözükmenin çok büyük önem taşıdığını zannederek özellikle kız çocukları sosyal medyada kendilerini bulundukları yaştan büyük gösterecek şekilde giyinip makyaj yaparak, dikkat çekici fotoğraf yada videolar paylaşarak bolca like almak (beğenilmek) ve kabul görmek arzusundalar. Bu sayede kendilerini daha popüler ve havalı hissediyorlar. İşte bu sebeple Z kuşağı haber dinlemiyor ülkenin geleceği olan çocuklarımız piyasa ve ekonomiden bir haber dünyada ki zulümleri göremiyor, tedbir alamazlar ve sudan çıkmış balık gibi anne ve baba desteği alamadan hayatlarını idame edemiyorlar. Buda geleceğin en büyük tehlikesidir. Şimdiden sinyal veriyor, toplum olarak tedbirler almalıyız iş işten geçtikten sonra yapacak bir şey kalmayacaktır. Siyasilerin, yöneticilerin ve öğretim görevlilerine çok büyük görev ve sorumluluklar düşüyor.

2020 yılının tüm ülkemize, insanlığa ve Kemalpaşamız’a hayırlı olması temennisiyle. Allah’a emanet olunuz.





KEMALPAŞA aktüel SALİH TOPUK Eğitimci

DEREKÖY'DE FESTİVAL

D

ereköy, KemalpaşaTorbalı yolu üzerinde, Karabel geçidini geçince, sol tarafta 1 Km. içeride kalan; vadinin içinde yemyeşil bir köy. Dağcıların Mahmut dağına çıkmak için sıkça uğradıkları bir yer. Ben de bu köyde bir süre öğretmenlik yaptım. Artık bu köyün her yıl düzenlenen bir festivali, pazar günleri kurulan “organik köy pazarı” var. Atatürkçü Düşünce Derneği Kemalpaşa ve Bornova şubeleri ve Eğitim- İş Kemalpaşa Temsilciliği olarak, bu köyde iki defa “Köy Enstitülerinin Kuruluşunu Köyde Kutlama” etkinliği yaptık. Tarım, hayvancılık, arıcılık, kooperatifçilik üzerine köylülerle sohbet ettik, sorunlarını dinledik. Bir zamanlar Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi dekanı olan Mustafa Kaymakçı hocamızı, kooperatifçilik konusunda yetkin kişileri getirip köylülerle tanıştırdık. Sorunlarını, isteklerini dinledik. O zamanlar işlevini yitirmiş “Dereköy-Gökyaka Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi” varmış. Yıllar önce kurulmuş, bilgisizlikten dolayı bir süre sonra işlevini yitirmiş. İşte o toplantıların ardından Dereköy’den bugünkü muhtar Hü-

44

KEMALPAŞA Aktüel

seyin Kanlı kooperatifi canlandırmayı, tekrar işler hale getirmeyi göze aldı. Uzun uğraşlardan, yoğun bir emek sürecinden sonra o kooperatifi bugün Kemalpaşa’da en faal kooperatiflerden biri haline getirdi. Bu vesile ile muhtar Hüseyin Kanlı’yı tebrik ediyorum. Bundan beş yıl önce muhtar Nurettin Yıldız, Kooperatif başkanı Hüseyin Kanlı ve bu işe gönül vermiş köyden vatandaşlar ile birlikte oturup “Dereköy’de bir bal sağım günü düzenleyebilir miyiz?” fikrini değerlendirdik. Bunun için, İzmir Büyükşehir Belediyesine verilmek üzere muhtarlık ve kooperatif adına bir proje dosyası hazırladık. Dosyayı muhtar Nurettin Yıldız İzmir Büyükşehir Belediyesine teslim etti. Yıl 2015 kış mevsimi. İşin içinde muhtarlık ve tarımsal kalkınma kooperatifi olunca İzmir Büyükşehir Belediyesi projeyi kabul etmiş. Bal sağım mevsimi olan sonbaharda adına “Dereköy Bal Festivali” diyerek, 2015 yılı Ekim ayı içinde ilk festival yapıldı. Bu festival her yıl düzenli olarak yapılarak geleneksel hale getirildi. O günden bu yana her yıl bu festivale katılırım. Öğrencilerimle,

köylülerle, gelen misafirler ile sohbet ederim. O gün Dereköylülerin ürettikleri ürünleri satarken gülen yüzleri; düzenlenen eğlencelerde neşeyle, coşkuyla, gururla, kol kola, el ele halay çekmeleri, zeybek oynamaları; birliği, beraberliği, kardeşliği, sevinç ve keder duygularını birlikte yaşamaları mutlu eder beni. Bu yıl düzenlenen festivalde, bu kooperatif Dereköy’e çok güzel bir tesis kazandırdı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Dereköy’de “Bal Paketleme Tesisi”nin açılışını yaptı. Dereköy’lü bal üreticileri bu günden sonra modern bir paketleme tesisine kavuşmuş oldu. Eğer üreticilerimiz kooperatifler altında birleşirlerse, ürettiklerini daha iyi değerlendireceklerdir. Ama bunun için de bir sorunun aşılması gerekiyor: kooperatifçilik konusunda hala yeterli bilgi düzeyine ulaşamayan üreticilerimizi eğitmek, bilgilendirmek, kooperatifleşmelerine yardımcı olmak. Bunun için üreticilere (özellikle köylerde) kooperatifler konusunda eğitimler vermek gerekiyor. Bunu da ilçe tarım müdürlükleri, halk eğitimi müdürlükleri bir program dâhilinde yapabilirler diye düşünüyorum. Kemalpaşa'da bir köyümüzü

daha Dereköy gibi, Nazarköy gibi yapabilmek umuduyla. Dostça kalın.

Üreticilerimiz kooperatifler altında birleşirlerse, ürettiklerini daha iyi değerlendireceklerdir.



ADD’DEN İDRİS ÇAKIR VE İBRAHİM KASAP’A PLAKET Kemalpaşa Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) genişletilmiş üye toplantısı 15 Temmuz Kültür Merkezinde yapıldı.

ADD Kemalpaşa Şube Başkanı Şahin Üstünçağ ve yönetiminin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda mevcut yönetimin görevi devraldığı günden bu yana yapılan faaliyetler değerlendirildi. Kemalpaşa ADD Kemalpaşa Şube Başkanı Şahin Üstünçağ genişletilmiş üye toplantısında dernek üyelerine, yapmış oldukları çalışmalar hakkında bilgi verdiklerini belirterek “Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Kemalpaşa’da kurulmasına öncülük eden ve maddi manevi her daim desteğini bizden esirgemeyen saygıdeğer büyüğümüz kurucumuz İdris Çakır’a ve 16 yıl boyunca Kemalpaşa Şube Başkanlığımızı yürüten, görevi devir aldığım İbrahim Kasap başkanımıza hizmetlerinden dolayı teşekkür plaketlerini şubemizin en eski üyelerinden birisi olan Belediye Başkanımız Rıdvan Karakayalı takdim etti. Değerli büyüklerimiz İdris Çakır ve İbrahim Kasap’a şükranlarımızı sunarken, Belediye Başkanımız Rıdvan Karakayalı’ya da desteklerinden ötürü teşekkür ediyoruz” dedi.

KEMALPAŞA ŞOFÖRLER VE OTOMOBİLCİLER ODASI BAŞKANI

OSMAN GENCAY HAYATINI KAYBETTİ 40 yıldan bu yana Kemalpaşa Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığını sürdürmekte olan Osman Gencay, zatürre nedeniyle yatmakta olduğu hastanede bugün hayatını kaybetti. Uzun bir süre ilik kanseri hastalığıyla mücadele eden ve bu hastalığı yenen Osman Gencay zatürreye yenik düşerek yaşamını yitirdi. Kemalpaşa’nın sevilen ve sayılan isimlerinden birisi olan Osman Gencay’ın cenazesi 16 Aralık 2019 Pazartesi günü ikindi namazına müteakip Çarşı Camiinde kılınan cenaze namazı sonrası eski mezarlığa defnedildi. Merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına, eş, dost ve akrabalarına, Kemalpaşa Şoförler ve Otomobilciler Odası camiasına başsağlığı diliyoruz.

46

KEMALPAŞA Aktüel



2540357.eps

sürücü kursu


T

İZME H P E H

NİYET

MNU HEP ME

Yeni Yılınızı Kutlar, Sağlık, Mutluluk ve Esenlikler Dilerim.

BAYRAMOĞLU HAFRiYAT İsmail ABLAK

0533 647 45 16 - 0 505 807 67 38




JEOTERMAL ENERJİ VE KEMALPAŞA JEOTERMAL NEDİR?

İzmir Valiliği Yatırım İnceleme Koordinasyon Başkanlığı tarafından aralarında Kemalpaşa’nın da bulunduğu 18 ilçede jeotermal kaynak arama sahası olarak ilan edilen yerler için geçtiğimiz günlerde ihaleye çıkıldı. Kemalpaşa’da belirlenen toplam 8389,08 hektarlık iki alan için ihaleye hiçbir firma katılmadı. İhale sürecinin başlaması ile ilçe gündeminin en önemli başlıklarından birisi haline gelen Jeotermal Enerjiyi Kemalpaşa Aktüel Dergisi olarak başlıklar halinde inceledik.

52

KEMALPAŞA Aktüel

Yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlar jeotermal enerji olarak adlandırılıyor. Bu enerji türü elektrik enerjisi üretimi, merkezi ısıtma, merkezi soğutma, sera ısıtması vb. ısıtma ve soğutma uygulamalarında kullanılabiliyor.

JEOTERMAL ENERJİ NEDİR?

Jeotermal enerji de bu jeotermal kaynaklardan ve bunların oluşturduğu enerjiden doğrudan veya dolaylı yollardan faydalanmayı kapsamaktadır. Jeotermal enerji yeni, yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmez, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir birincil enerji kaynağıdır. İçinde su bulunmayan sıcak kuru kayalar da jeotermal enerji kaynağıdır.

fosil enerji veya diğer enerji kaynaklarına göre çok daha ucuz olması; arama kuyularının doğrudan üretim tesislerine ve bazen de reenjeksiyon alanlarına dönüştürülebilmesi; yangın, patlama, zehirleme gibi risk faktörleri taşımadığından güvenilir olması; % 95'in üzerinde verimlilik sağlaması; diğer enerji türleri üretiminin (hidroelektrik, güneş, rüzgar, fosil enerji) aksine tesis alanı ihtiyacının asgari düzeylerde kalması; yerel niteliği nedeniyle ithalinin ve ihracının uluslararası konjonktür, krizler, savaşlar gibi faktörlerden etkilenmemesi; konutlara fuel-oil, mazot, kömür, odun taşınması gibi problematikler içermediği için yerleşim alanlarında kullanımının rahatlığı; gibi nedenlerle büyük avantajlar sağlamaktadır.

KEMALPAŞA BELEDİYESİ JEOTERMALİ Yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmez İNCELEME ARAŞTIRMA KOMİSYONU bir enerji kaynağı olması; Türkiye gibi KURDU jeotermal enerji açısından şanslı ülkeler için bir özkaynak teşkil etmesi; temiz ve çevre dostu olması; yanma teknolojisi kullanılmadığı için sıfıra yakın emisyona sebebiyet vermesi; konutlarda, tarımda, endüstride, sera ısıtmasında ve benzeri alanlarda çok amaçlı ısıtma uygulamaları için ideal şartlar sunması; rüzgar, yağmur, güneş gibi meteoroloji şartlarından bağımsız olması; kullanıma hazır niteliği;

İzmir Valiliği Yatırım İnceleme Koordinasyon Başkanlığı tarafından ilan edilerek ihaleye çıkarılan İzmir ilçelerinden biri olan Kemalpaşa’da, Jeotermal Kaynak Arama Sahasına ait 4907,99 ve 3481,09 hektarlık olmak üzere toplamda 8389,08 hektarlık alan geçtiğimiz aylarda ihaleye çıkarıldı. İhaleye hiçbir firma katılmadı. Kemalpaşa Belediye Meclisi, Jeotermal konusunda izin, ruh-


sat iş ve işlemlerini konu alan araştırma yapılarak rapor hazırlanması amacıyla konuyu meclisin ilgili komisyonlarına havale etti.

ZİRAAT ODASI BAŞKANI BÜLENT ORAY KONU İLE İLGİLİ BİLGİ VERDİ “RE-ENJEKSİYON YAPILMAZSA TEHLİKE ARZ EDER”

Çevreci Avukat Şehrazat Mercan, Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray ve Gazeteci Filiz Eroğlu bir araya gelerek Jeotermal Enerji konusunda bilgi alışverişinde bulundular. Jeotermal Kaynak Arama Sahaları ve Jeotermal Enerji hakkında bilgi veren Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray “Jeotermal kaynaktan çıkarılan enerjiyi kullanmakta bir sakınca yok. Geriye dönüş aşamasında re-enjeksiyon denilen işlem yapılmadığı taktirde hayati tehlikede sıkıntılı bir enerji haline geliyor. Dünyanın en temiz enerjisi olan Jeotermal’in usulüne uygun tekrar toprağa verilmesi önem arz etmekte. Burada kurulacak olan tesis için Çevre Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası ve Ziraat Odaları gibi kurumlardan görüşler alınmalıdır. Eğer bu kurumlar yapılacak tesislerin insan sağlığına zarar vermeyecek olması yönünde görüşler bildirirse bizde bu projenin arkasında oluruz. Ama Aydın’daki, Alaşehir’de, Germencik’te, İncirliova, Buharkent’te ki gibi gelişi güzel kurulacaksa karşısındayız. Tekrar söylüyorum, çıkarılmasında kullanılmasında hiçbir problem yok. Sadece çıktıktan ve kullanıldıktan sonra, işi bittikten sonra, onun normal bir şekilde dışarıya salın-

maması gerekiyor. Firmalar, maalesef bu bir maliyettir diyor. Biz bu maliyete katlanmak istemiyoruz diyorlar ve bunu toprağa, Gediz Nehrine salıyorlar. Bor artıyor, diğer zararlı bütün ağır metallerin hepsi artıyor. Bunlar artınca da mevcut bitki örtüsü normal alması gereken elementleri, vitaminleri besin maddelerini alamadıkları için soluyor ve soluduğu için kuruyor. Hava yoluyla da insanlar soluyor. Bizim sıkıntımız burada. Örneğin, Narlıdere ve Balçova’daki jeotermal tesislerin geri dönüşümlerinden seracılık yapılıyor. Bu maliyetleri aşağı düşürür. Şehrin ısınmasında kullanılacaksa olur. Jeotermal sadece ısınmak için değil, turizm amaçlı, elektrik enerjisi üretme amaçlı elde ediliyor. Bunlar hep maliyetleri aşağıya düşüren şeyler. Bakıldığında, jeotermal temiz enerji ama işleyişinde re-enjeksiyon yapılmazsa tehlikeli bir enerji. Jeotermalle enerjinin 100 km’ye kadar taşınabilme özelliği de var. Bu

özelliğinde şu sıkıntıda var. Görüntü kirliliğine yol açabiliyor. Salınımına dikkat edildiğinde başka hiçbir sorunu olmayan bir enerji çeşidi”

KEMALPAŞA’DA TARIMSAL AMAÇLI NERELERDE KULLANILABİLİR?

Kemalpaşa’nın en önemli tarım ürünleri olan kiraz, şeftali ve eriğin zaman zaman dolu, don ve yağmur sebebiyle zarar gördüğünü ifade eden Oray çiftçilerin bazı seneler hiç ürün alamadığını ya da istenen verimlere ulaşamadıklarını söyledi. “ İşte bunları sera içine koyup 10 gün önce çıkarabilsek, riskimiz kalmazsa, Kemalpaşa’da Jeotermal o zaman iş yapar. Ayrıca sera sebzeciliği de artar.

JEOTERMAL, KEMALPAŞA’DA HANGİ AMAÇLARLA KULLANILABİLİR?

Geline süreçte Jeotermal konusunda yapılan çalışmaların sadece arama sahasındaki potansiyeli belirleme amaçlı olduğunu ifade eden Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray “Kemalpaşa’da bu potansiyelin belirlenmesi için açılan ihaleye hiçbir firma katılmadı. Bergama, Dikili ve Seferihisar’da firmalar ihaleye girdi. Bu 3 bölgede de seracılık ve fide yetiştiriciliği var. Ayrıca, Seferihisar termal turizme geçişe hazırlanıyor. Bergama, Dikili, Kınık sera bölgesi ilan edildi. Yaz turizm yanında kış turizm düşünüldüğü için o bölgelerin ihalesine talip çıktı ve ihalesi yapıldı. Bu bölgede çıkacak Jeotermalin kalitesi bilinmediği için ne amaçlı kullanacağı henüz belli değil. İşletmeye başlanıp başlanmayacağı için önce karar verilecek. Kemalpaşa’da turizm yok, sera yok. Bu yüzden bizim bölgede büyük ihtimal elektrik enerjisi için arama yapılacağını tahmin etmekteyim” diye konuştu.

KEMALPAŞA Aktüel

53


M. KAYACI TURiZM 2018 yılında kurulan M. Kayacı Turizm A grubu seyahat acentesi olarak hizmet vermektedir. İzmir merkezli ve Manisa Turgutlu ilçesinde şubesi bulunan firma faaliyetlerine, uçak bileti, otel rezervasyon, Yurt içi ve Yurt dışı turlar ile devam etmektedir. M.Kayacı Turizm bünyesinde hizmet veren Turgutlu Travel hizmetleri içinde Uçak bilet satışı, Kültür Turları, günü birlik turlar, tatil turları, Kongre ve seminer organizasyonları, Okul gezileri, İngiltere Dil okulları, Yaz Kampları ve Vize işlemleri olarak, turizm sektöründe faaliyetlerine devam etmektedir. M. Kayacı Turizm hakkında tüm detayları bilgileri, tur içerikleri, fiyatlar ve kampanyalar hakkında www.turgutlutravel.com adresinden ulaşabilirsiniz.

54

KEMALPAŞA Aktüel



KEMALPAŞA'NIN MİZAH YAZARI GALİP ALPŞANLI Dergimizde Kemalpaşalı şair ve yazarların isimlerini duyurması adına onları tanıtmaya devam ediyoruz. 80 yaşındaki Galip Alpşanlı da bu isimlerden birisi. Mizah yazarı Alpşanlı'nın 2018 yılında çıkardığı 'Aşure' isimli kitabindan bir hikayeyi siz değerli okurlarımız için yayınlıyoruz.

KARAKUM ÇETESİ Sevgili kardeşim Erdal’ın Hakk’a geri döndüğünü yıllar sonra öğrendiğimde sevgili eş ve çocuklarının dayanılmaz acılarını paylaşmak hem de arkadaşımı tekrar anmak için zengin anı dağarcığımdan küçük bir seçki sunuyorum.

Galip ALPŞANLI

müstakbel eşine beğendirme telaşındaki çulha kuşları belleğimde hâlâ canlı ve kanat çırpar haldeydiler.

Öğretmenlerimizle birlikte kirlenip bozulmamış doğadaki kır gezilerimiz, gece uykularımızı bölen ilk sevdalarımız ve hatta kavgalarımız kare kare gözlerimin önünden geçerken eskilerin; “Geçmiş zaman olur ki hayali cihan eder.” Özlü sözünü anımsadım.

Hele gün batıp da hava karardığında kurbağa kolonilerinin belli aralıklarla ritmi bozmadan sundukları ve bugün gerilerde kalmış çok sesli müziği; balıkların bazen tek, çoğu kez sürüler halinde aşağı yukarı dolaşırken sıçrayıp suya düştüklerinde yalpyalp ışık saçışlarını; bunları seyrederken yaşam sevincimizin coşkuya dönüştüğü o zamanları; kayalarda güneşe karşı uzanmış kıpraşmadan öylece sabit duran kaya kelerlerini; göçmen kuşların mola sırasında güç toplamak için dinlendiği alanlardaki hareketliliği; sürekli devinen renk renk yılanları; tosbağaları, sığırcıkları ve konup kalkan toygarları (tarla kuşları); bülbülleri, karatavuk ve sinek kuşlarını bugün gibi hatırlarım. Tüm bu güzellikleri seyrederken yaz sıcağında serinlemek için ayrılmaz ikili ben ve Erdal başta olmak üzerearkadaşlarımı; Nif Çayı’nı mesken tutup gün boyu çimdiğimiz günleri; dönüş yolunda artık hangisi yolumuz üstündeyse danışıp sormadan armut, üzüm, kavun, karpuz ne varsa kudurmuş açlığımızı bastırışımızı; bütün bunların yanında renk renk çiçeğe kesmiş bitki çeşitliliğini hiçbir ressamın resmedemeğeceğini, değme edebiyatçılığının betimleğemeyeceğini, insana huzur diğer canlılara yuva olan muhteşem doğayı; güneş dağların arkasına çekilmiş hazırlığına başladığında ulu çınar ağaçlarının üzerlerine çöküşen kara kargaların avaz avaz ortalığı birbirine katarken Kemalpaşa’ya ayrı bir özellik kazandırışlarını tekrar hatırlamak ne güzel! Geçmişin farklı anılarıyla bugünü zenginleştirmek ne hoş!

Ovanın kuzey sınırından dingin akan Nif Çayı’nı her iki yönde kuşatmış ve dalları suya ağmış söğütlere özenle yuvasını yapmış ve

Ortaokulda Erdal ve benim de aralarında bulunduğum bir grup, her yıl matematikten ikmale kalıyor, bir üst sınıfa borçlu geçiyor-

Tertemiz yüreğiyle ışıklar içindeki sonsuzlukta özgürce dolaşmakta olan ve bizi bekleyen kardeşimin hatırası önünde eğiliyorum. Nif Dağı’nın derinliklerinden yeryüzüne ulaşan, buz gibi suların sokaklarından aktığı, ballı meyvelerin 66 yıl sonra bile o zamanki tatlarını damağımda hissettiğim cennet bahçesi Kemalpaşa’yı kardeşim Erdal’la çimenlere uzanmış capcanlı fotoğraflarımıza bakarken yeniden anımsadım. 1930’lu yıllardan sonra büyük devrimin eğitim kurumlarını başında gelen “Halk Evi”, cumhuriyet mimarisinin estetik anlayışıyla taş ustalığının benzersiz örneği olarak göze çarpıyor. Batı kısmına eklenen, bugünün standartlarının da üstündeki çok amaçlı spor salonu bu şaheseri tamamlıyordu. Bahçesinde oyunlar oynadığımız, itişip kakışırken arkadaşlık bağlarımızı güçlendirdiğimiz bu ışıklar içindeki sağlıklı ortamı düşündüm.

56

KEMALPAŞA Aktüel

Filiz EROĞLU

duk. Bir yıl sonra geçmiş yılının borcunu ödedikten sonra yine borçlanıyorduk. Üçüncü ve son sınıfta tekrar bütünleme, Eylül’de ya herro ya merro! Yine başarısız olursak işimizin biteceğini sokakların eksilen ipsizler ordusunu tamamlayacağımızı söylüyorlardı. Diplomalarını alıp coşkuyla evine koşan arkadaşlarımızın arasından treni kaçıran yolcu gibi bakakalmıştık. Bir kenara çekilip durum muhakemesi yapmamız gerekiyordu. Erdal kaşlarını çatmış söylenip duruyordu. “Bu matematiği icat edenin, denklem formül kafamızı karıştıranın, müfredata koyanın…” sayıp döküyor, küfür edebiyatımıza seçkin örnekler kazandırıyordu. Çoğunun isimlerini anımsayamadığım arkadaşlarla sorunumuzu, bugünkü moda deyimle masaya yatırmıştık. Gerçi o dönemde çoğu evde masa bulunmuyordu ya sözün gelişi işte! Her kafadan ayrı bir düşünce, her ağızdan farklı sözler çıkıyordu. Erdal tekrar sözü alıp: - Arkadaşlar bu matematikçi Naciye Hanım bize taktı. Ağzımızla kuş tutsak denize dalıp tuttuğumuz balinayı gösterip buyur hocam, desek bile eylülde de umut yok. Kadın resmen bize düşman, ondan intikam almalıyız. Ona gününü göstermeliyiz. Biz kafa sallıyor, Erdal’ı onaylıyorduk. - Matematikçiye ölüm! - Hop hop ağır olun,diyerek devam etti. Ben intikam diyorum, ölümden söz eden mi var? - İyi de o zaman Naciye Hanım’a ne yapacağız? Müzakere türlü çeşit önerilerle uzayıp gidiyordu - Bu gece düşünüp taşınalım, öyle bir oyun oynayalım ki ömrü yettiğince hiç aklından çıkamasın. Aynı zamanda bizden ürksün, çaresiz bırakalım ki eylülde Sırat Köprüsü’nden karşıya selametle taşısın. Biz de işimize baka-


lım. Tamam mı? Sözleştik: - Tamam! Sonraki günlerde parlak fikirler, her biri birbirinden ilginç yaptırımlar sıralamaya başlamıştık. - Kapısına kuru kafa asalım! - Bacasın taşla doldurup tıkayalım ki kışın içeriye duman dolsun! - Çatıya çıkıp kiremitleri yerinden söküp kıralım, evi su bassın! - Kuş lastiklerimizle pencere camlarını kıralım! Yenisini taktırdıkça tekrar kıralım! Maaşının en az yarısını cama yatırsın! - Tehdit edelim: “Bak öğretmenim, iş ciddi ayağını denk al!” - Bahçedeki çamaşırlarına mürekkep dökelim! İlk itiraz Çetin’den geldi: - Çocukça şeyler bunlar! Erdal: - Evet çocukça! Bana bırakın! Bizans Dönemi’nden kalma şehir hamamını biliyorsunuz. Naciye Hanım, hanımlar gününde hamama geliyor mu? Hem de hiç aksatmadan geliyor. O halde boş çimento torbaları bulup baca kurumu ile dolduralım. Önceden üstteki kubbelerin arkasına saklayalım. İki arkadaşımız hamam çıkışını dikizlesin, Naciye Hanım dışarı adımını atar atmaz kubbelerin dibinde pusuya yatmış diğer iki arkadaşımız da işaretle içi kurum dolu torbaları başına boşaltsınlar. - Hay aklında bin yaşa reisimiz Erdal! Hem eğlenceli hem de verdiği mesaj itibarıyla etkili bir çözüm. Senin hayatını karartırız demek istediğimizi anlar, gerisi ona kalmış. Ne diyorsunuz? Ne diyebilirdik? Bundan iyisi Şam’da kayısıydı. Birkaç günlük titiz ve gizli hazırlıktan sonra eylem günü yaklaşırken içi kurum dolu torbaları çıkış kapısı üstündeki kubbelerin dibine yerleştirmiştik. Ben ve Erdal torbaları boşaltma işi ile görevlendirilmiştik. Kurum döküm ekibi olarak Erdal ve benim seçilmemin stratejik gerekçesi mantıklıydı. İşlem tamamlanınca hamamın arkasından Erdal’ların evine kapağı atacaktık. Hamam çıkışını gözetleyip ıslıkla bizi uyaracak arkadaşlar da yerlerini almışlardı. Böylece bu parlak fikir eylemle taçlanıp sonuç beklenecekti. Plan tıkır tıkır işlemiş, belirlenen günde Naciye Hanım’ın hamam çıkışı, al al olmuş yanakları ve giysileri kapkara duman içinde kalmıştı. Çığlığı, kale önündeki kayalarda yankılanıyordu. Gelişmeleri siperinden izleyen tombul Hasan arkadaşımızı; “Siyah bir örtüyle kararan Naciye Hanım’ın sadece ak gözleri ve beyaz dişleriyle Afrika yerlilerine benziyordu.” demişti. Düşünülen, tasarlanan ve başarıyla uygulanan plan, hamamdan çıkan hanımlar dışında pek ses getirmemişti. Oysa bize göre at kaçacak torba düşecekti. Jandarma, failleri

bir baba şefkati bize yansıyordu. Naciye Hanım’da; “bugünün işini yarına bırakma yarın acizlerin günüdür.” öğüdünü verirken bir annenin içtenliğiyle gülümsüyordu.

iğne deliğine girseler, köstebek yuvasına saklansalar bile bulup çıkaracaktı. Gazeteler bizi yazacak, Türkiye genelinde değilse bile İzmir çukurunda namımız yürüyecekti. Hiç de öyle olmadı. Dallanıp budaklanmadı, kulağımızın üstüne yattık. Çete başı Erdal, bin koyunlu ağa gibi iri taneli kehribar tesbihini usta bir zikirci gibi şakırdatıyor. Ayrıca tam bitirim tavrıyla bir kaşını diğerinin hizasında yukarı kaldırıp duruşuna ayrı bir anlam katıyordu. Boyu posu, duruş ve davranışlarıyla reisliği en çok hak eden oydu. Sıfat ona yakışmış üzerine yapışıp kalmıştı. Reis geldi mi, reisten haber var mı, reis ne yapıyor, reis ne dedi, reis aşağıya, reis yukarı demeye başlamıştık. Biz bu havalardayken yaz tatili bitmiş, eylül ayı ve sınav günü gelip çatmıştı. Hiçbir hazırlığımız ve diplomayı hak edecek birikimimiz yoktu. Bizim grup, sınavın yapılacağı müdür odasına konulan sıralara oturmuştuk. Altımızda sıra değil de diken öbeği vardı sanki. Naciye Hanım, dersin öğretmeni olarak bütün ciddiyeti ile beş soru yazdırdı. Sürenin 45 dakika olduğu uyarısında bulundu ve gezinmeye başladı. Kâğıtlar bize, biz kâğıtlara bakıyorduk. Bir elimiz çenemizde, kalem diğer elimizde kala kalmıştık. Naciye Hanım, “Yazın!” dedi, sertçe. Birinci sorudan başlayarak diğerleriyle birlikte tam ve doğru olarak cevaplamamızı sağladı. Süre dolduğunda topladığı sınav kağıtlarını hemen değerlendirip kırmızı kalemle “Geçti!” notu düştü. İçeriye giren müdür Raşit Bey’ê “Tatilde gayet güzel çalışmışlar, nihayet başardılar efendim.” dedi. Raşit Bey; “Demek ki çalışınca oluyormuş. Her ne kadar “Karakurum Çetesi “olarak faaliyet göstermiş olsalar da sorumluluklarının bilincinde olan zeki çocuklar! Tebrik ediyor, hayata atılmak için kat edecekleri uzun yolda kendilerinden daha büyük başarılar bekliyorum.” derken yüzünden ve bakışlarından

Bizim hayata tutunmamız için önümüzü açan bu saygın cumhuriyet öğretmenlerine selam olsun. Uzun yıllar sonra topluma yararlı olacak sorumlu bireyler olarak ilginç bir rastlantı sonucu Anadolu’nun çeşitli yerlerinden gelip Kemalpaşa’da iznimizi geçirirken eski anıları tekrar yaşadık. Sorduk soruşturduk, Naciye Hanım’ın emekli olduğunu ve İzmir’e yerleştiğini, Raşit Bey’in ise hayatını kaybettiğini öğrendik. Ellerimizde gül demetleri, lokum ve çikolata kutuları ile kapısını çaldığımız öğretmenimiz; pamuk gibi saçları, zaten güzel olan yüzüne son derece yakışmış zarif gözlüğüyle karşımızdaydı. Tek tek elini saygıyla öptük, o da duygulu bakışlarıyla yanaklarımızdan öperek karşılık verdi. İkimizin öğretmen, üçümüzün de asker olduğunu öğrenince duygulanıp gözlerinin dolduğunu görebiliyorduk. “Çok sevindimne kadar kıvançlıyım bilemezsiniz! Sizi kapıda ellerinizde çiçeklerle görmesem “Karakurum Çetesi” evimi bastı zannedecektim!” deyince hep birlikte gülüştük. Tam iznini isteyeceğim sırada “Durun bakalım, vefalı çocuklarımla biraz daha zaman geçireyim.” dedi ve bize kendi elleriyle hazırladığı kurabiyeyle çaydan getirdi. Bizi uğurlarken tekrar görüşme isteğini yineledi. Kendisini hiç olmazsa mektupla arayıp sormamızı istedi. Söz verdik. Ellerini tekrar öptük. Hepimize tek tek sarıldı. Caddeye çıktığımızda pencereden el salladığı görülüyordu. Karşılık verdi. Hüzünlü bir vedaydı. Bu abide cumhuriyet öğretmenine selam, bu dünyaya veda eden Raşit Bey’e rahmet olsun . Bu küçük öyküyü Karacaoğlan’la bitirmek istiyorum. “Yürü bre yalan dünya Sana konan göçer bir gün İnsan bir ekin misali Seni eken biçer gün.” Galip ALPŞANLI

Galip Alpşanlı kimdir? 1939 yılında Trabzon'un Tonya ilçesine bağlı Ağırköy Büyükmahalle’de doğmuştur. İlkokulu Samsun Gazi Okulunda, Ortaokulu İzmir Kemalpaşa’da okuduktan sonra Ankara Jandarma Astsubay Okuluna girmiştir. Okulu bitirince Jandarma Astsubayı olarak Aydın, Kütahya, Artvin, Samsun, Afyon, Rize, Sakarya, İstanbul, Yozgat ve Adana illerinde görev yapmıştır. 1984 yılında emekli olunca İzmir Kemalpaşa’ya yerleşmiştir.

KEMALPAŞA Aktüel

57


SÜPERLER ZİRVEYE OYNUYOR Kemalpaşa’nın Süper Amatör Ligdeki temsilcileri Kemalpaşaspor, Kemalpaşa FK. Esnafgücüspor ve Halilbeylispor liglerdeki başarıları ile dikkat çekiyor. 3 kulübümüzün zirve yarışında olduğu Süper Amatör Lig’de şampiyonluğu hedefleyen takımlarımız liglerin ilk devrelerini üst sıralarda tamamladı.

HALİLBEYLİ DEVREYİ LİDER TAMAMLADI İlçemizi İzmir Süper Amatör Lig Güney Grubunda temsil edenHalilbeylispor ligin ilk devresini namağlup lider olarak tamamladı. Ligin tecrübeli ekibi bu yıl gösterdiği başarılı performans ile spor camiasında adından sıkça söz ettirmeyi başardı. Oynadığı 11 karşılaşmada 7 galibiyet ve 4 beraberlik alan Halilbeyli 25 puan ile zirvede yer aldı. 11 maçta 17 gol atan Halilbeyli kalesinde 10 gol gördü. Halilbeyli’nin hedefi ligi zirvede tamamlayarak BAL ligi için oynanacak olan elemelerde yer almak olacak.

KEMALPAŞASPOR ZİRVEDEN VAZGEÇMİYOR

İlçemizi İzmir Süper Amatör Lig Kuzey grubunda temsil eden Kemalpaşaspor, ligin ilk devresini 28 puan ile 3. Sırada tamamladı. Kemalpaşaspor 2. Sıradaki Dikili Belediyespor ile aynı puana sahip fakat averaj ile 3. Sırada bulunuyor. Sezona iyi bir başlangıç yapan Kemalpaşaspor elde ettiği galibiyetler ile ligde şampiyonluğun ön önemli adaylarından. Grupta bulunan Kınık Belediyespor ve Dikili Belediyespor zirve mücadelesinde Kemalpaşaspor’un en önemli rakipleri konumunda. Fikstür avantajı bulunan Kemalpaşaspor bu iki takımı da ligin ikinci yarısında kendi evinde ağırlayacak. İlk yarıda 28 puan toplayan sarı lacivertli temsilcimiz oynadığı karşılaşmalarda 9 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 yenilgi aldı. Rakip fileleri 23 kez havalandıran Kemalpaşaspor, kalesinde ise 7 gol gördü.

ESNAF’TA İŞLER YOLUNDA

İlçemizi İzmir Süper Amatör Lig Merkez Grubunda temsil eden Kemalpaşa Esnafgücü ligin ilk devresini Buca Zaferspor’un 2 puan gerisinde ikinci sırada tamamladı. İlk devrenin son maçında Gaziemir Seydiköyspor ile karşılaşan Esnafgücü sahadan 10-0 gibi farklı bir galibiyet ile ayrıldı. Sezon başında hedefini şampiyonluk olarak belirleyen Esnagücüspor ligin ilk devresinde oynadığı karşılaşmalarda başarılı sonuçlar elde etti. Oynadığı 11 karşılaşmada 8 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgi alan Kemalpaşa Esnafgücü 26 puan topladı ve ilk devreyi ikinci sırada tamamlayarak şampiyonluk yarışındaki iddiasını gösterdi. Ligin ilk yarısında oynadığı karşılaşmalarda rakip fileleri 29 kez havalandıran Esnafgücü, kalesinde 6 gol görerek ligin en az gol yiyen takımı oldu.

58

KEMALPAŞA Aktüel






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.