Kemalpaşa Kaymakamı Kemal Kızılkaya yazdı. İzmir'in Anadolu'ya açılan kapısı Kemalpaşa /8
BAYOSB yeni yatırımcılara Endüstri 4.0 ve teknoloji temelli üretim konusunda destek veriyor /20
KEMALPAŞA Haziran 2018
Sayı: 1
Fiyatı: 5 TL
KOSBİ ve KESİAD güç birliği yaparak ortak projeleri hayata geçirme kararı aldı /16
aktüel Kemalpaşalı İş adamı doğduğu topraklara yatırım yapıyor
Kemalpaşa'nın turizme açılan kapısı Göl Park / 42
Rahim Sağ'ın Kaleminden “Kont Drakula Kemalpaşa'da” /18
Röportaj: Tarihiyle, doğasıyla, yeşiliyle insanıyla Cumalı Köyü /56
Hakan KANDEMİR
KÜNYE KEMALPAŞA
aktüel Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi Fadime Filiz EROĞLU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fadime Filiz EROĞLU
.....................içindekiler Muharrem İnce’ye Kemalpaşa’da yoğun ilgi
Sayfa 14
ÇÖYDER Engellilere umut olmaya devam ediyor
Sayfa 22
Röportaj: Yaşar Kırkpınar
Sayfa 24
Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Yönetim Merkezi Sekiz Eylül Mh. 131.Sk. No:38 D:4 Kemalpaşa - İZMİR Tel: 0 533 426 20 60 Hukuk Danışmanı Av. Zafer BİNİCİ Makale Yazarları Av. Şebnem KANDEMIR Bülent ORAY Halil Şenol Hamarat Sevcan NUZUMLAER Av.Zafer BİNİCİ Basım Yeri Şener Ofset Matbaacılık 1202/2 Sk. No:99 Z - 06 Yenişehir / İZMİR 0 232 449 00 02
Yitirdiğimiz değerler, Adnan Özgümüştaş
Sayfa 22
Pidecilikte tecrübenin adresi: Nur Pide
Sayfa 37
Yemyeşil doğası ve eşsiz lezzetleri ile Kızılca Vadi
Sayfa 38
Liman pastanesi gücüne güç kattı
Sayfa 44
Baskı Tarihi
Bu dergide yer alan yazılar eser sahiplerine aittir. İzinsiz kullanılması ve yayınlanması yasaktır.
Röportaj Alaaddin Yılmaz
Sayfa 48
Kaportacı Murat’ın ellerinde hayat bulan araçlar
Sayfa 50
TEMAD Genel Başkanından Kemalpaşa Ziyareti
Sayfa 54
KEMALPAŞA aktüel F.Filiz Eroğlu Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi
Başlarken Merhaba. Kısa bir aradan sonra yepyeni bir yayın ile sizlerle tekrar beraberiz. Uzun yıllar devam ettirdiğim gazetecilik mesleğime Kemalpaşa’da basın anlamında yeni bir soluk getireceğine inandığım Kemalpaşa Aktüel Dergisi ile devam ediyorum. Yılların getirdiği bilgim, birikimim, arşivim ve bana her zaman destekçi olan sizlerle, Kemalpaşa’yı ve Kemalpaşalıları anlatmaya çalışacağımız dergimizin ilk sayısını çıkardık. Her zaman yanımda olan sevgili eşim ve çekirdek ailemize yeni katılan kızım Duru, çıkmış olduğum bu yolda en büyük destekçilerim oldular. Biz üç kişilik dev kadroyuz. Hadi başlıyoruz dediğim anda her zaman olduğu gibi desteklerini yine eksik etmeyen, Kemalpaşa Kaymakamı Kemal Kızılkaya, Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, KOSBİ Başkanı Kamil Porsuk, BAYOSB Başkanı Aydın Telseren ve BAYOSB Müdürü Figen Akdemir, Esnaf Odası Başkanı Temel Küçük, Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, Mali Müşavir Halil Şenol Hamarat, Av. Şebnem Kandemir, Av. Zafer Binici,
Aile Danışmanı Sevcan Nuzumlaer, Rahim Sağ, Öncü Kadınlarımızdan Diş Hekimi Saliha Özgümüştaş Binici ve Kocatürk Okul Müdürü Gülay Engin, Yağcılar Grup A.Ş. Hasan-Hüseyin-Veli-Kadir Yağcı, Vizyon Harita Alaaddin Kaman, Balcı Kuyumculuk Kudret Balcı, İlhan Ticaret İlhami Bektaş, Irmaklar İnşaat Mehmet Irmak, Zorlu İnşaat İsmail Zorlu ve oğlu Mustafa Zorlu, İnce Emlak Ahmet İnce ve oğlu Sezgin İnce, Nur Pide İshak Üstündağ, Ceya İletişim Yasin Babayiğit, Coşkun Mobilya Mustafa Coşkunaslan, Doğuş Demir Ali Çakır, Yıldız Fotoğrafçılık Tevfikcan Eroğlu, çözüm ortaklarımdan Şiir İletişim Ajans sahibi Murat Şahin ve eşi Burcu Şahin, Kemalpaşa Belediyesi basın birimi sorumlusu Recai Deniz dergimizin ilk sayısının kapağına konuk olan Hakan Kandemir’e Kemalpaşa esnafı ve sanayicisine teşekkürlerimi sunuyorum. 2007-2009 Kemalpaşa’nın Sesi Gazetesi, 2009-2014 Haber Kemalpaşa Gazetesi, 2014-2017 Kemalpaşa İş Dünyası ve Gündem Haber Kemalpaşa Gazetesi yayınlarını Kemalpaşalılarla buluşturdum. 13
yıldan bu yana sürdürdüğüm bu meslekteki en büyük hedefim Kemalpaşa ile ilgili her ne varsa gelecek nesillere taşımak. Bu yayınların her birinin üçer nüshasını ciltleterek saklıyorum. Değeri ya ben öldükten sonra ya da 20-30 yıl sonra anlaşılacak. Arşiv konusunda oldukça zayıf olan Kemalpaşa ile ilgili sadece kendi yayınlarımı değil, elime geçen ve arşiv değeri olduğunu düşündüğüm her türlü materyali saklıyorum. Kısacası Kemalpaşa’da yaşamış olduğum bu dönemin arşivini tutma işini kendime görev edindim. İşte bu bilgi, tecrübe, birikim ile yayıncılığa dergi ile devam etme kararı aldım. Kemalpaşa Aktüel Dergimiz dolu dolu içeriklere sahip olacak. Her sayımızda çeşitli konulara değinecek Kemalpaşa’mızda kısa gezintilere çıkacağız.
dernek, spor kulübü, eğitim ve ekonomi haberlerini, tarih ve gezi yazılarını, her sayımızda yitirdiğimizin bir önemli şahsiyetimizin hayat hikâyesini bulacaksınız. Tabi derginin ekonomik kaynağı reklamlar. Reklam diyip geçmeyin, bu da bir anı. Geleceğe taşınan esnaf profilimiz.
Kemalpaşa Aktüel’de esnaf ve sanayici ve siyasetçilerimiz ile röportajları, güncel haberleri,
Umarım sizlere layık olan bir dergi hazırlamışızdır. Keyifli okumalar.
Son olarak meslek hayatımla ilgili bir serzenişte bulunmak istiyorum. Ben Kemalpaşa’da 13 yıldan beri yerel gazetecilik yapıyorum “ne candaşım, ne yandaş” Bazı siyasetçilere sesleniyorum. Bu mesleği seven, ekmek parasını kazanan bir basın işçisiyim. Sevgili siyasetçiler! Lütfen bana bu hitaplarla gelerek kendinizi küçültmeyin. Sene 2018, bu lafların ne yeri, ne de tutarlı bir zemini var.
SİYASET
6
KEMALPAŞA aktüel
Kemalpaşa’nın Milletvekili adayları Türkiye, 24 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri için sandık başına gidiyor. AK Parti, Saadet Partisi ve İYİ Parti Kemalpaşa’dan aday çıkardı. İlçemizin milletvekili adaylarının özgeçmişlerini okurlarımız için hazırladık.
Yaşar KIRKPINAR AK Parti İzmir 2. Bölge 4. Sıra Milletvekili Adayı
Metin DÖKMECİLER İYİ Parti İzmir 2. Bölge Milletvekili 6. Sıra Adayı
1973 Erzurum doğumluyum. Orta öğrenimimi Bornova Suphi Koyuncuoğlu Lisesi’nde, Yüksek Öğrenimi ise 9 Eylül Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladım İzmir’de gıda ve inşaat üzerine ticari faaliyetlerde bulunmaktayım. Siyasete ilk defa AK Parti’mizin kuruluşu ile başladım ve partimin çeşitli kademelerinde görev aldım. 7 yıldan bu yana Kemalpaşa AK Parti İlçe başkanlığı görevini yürütmekteyim. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile tarihi yeniden yazılacağı süreçte dünya lideri Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’la birlikte bu kutlu yürüyüşte ülkeme İzmir’imize hizmet etmek istiyorum. Evli ve üç çocuk babasıyım ve Ege’nin incisi İzmir’i çok seviyorum.
1963 İzmir Kemalpaşa doğumluyum. İşletme fakültesi mezunuyum. Mali Müşavirim aynı zamanda ticaret ile de uğraşmaktayım. Yabancı dilim İngilizcedir. 2 kız babasıyım. 1985 yılından beri siyaset yapmaktayım. 1985 yılında DYP de siyasete başladım. O dönem rahmetli babam DYP Kemalpaşa İlçe Başkanıydı. Uzunca bir dönem Kemalpaşa DYP ilçe Başkanlığı yaptım. Demokrat Parti’de uzun bir süre İl Başkan yardımcılıkları yaptım. 2002 yılında DYP İzmir 1. Bölge milletvekli adayı idim. Hâkim önünde yapılan ön seçimde 3. Sıradan aday çıktım. 2007 yılında yine Demokrat Partiden 2. Bölge milletvekili adayı oldum. (Mehmet Ağar dönemi) Daha sonra Demokrat partide 2 dönem Ankara’da Genel İdare Kurulu üyeliği yaptım. Son ana kadar milletvekili aday adayı oluncaya dek Demokrat Parti İzmir İl Başkanlığı görevini devam ettirdim. Şu anda İyi Parti’den milletvekili adayıyım. İyi Parti’ye ve aday olan tüm arkadaşlara başarılar diliyorum.
Ali ÇAKIR Saadet Partisi İzmir 2. Bölge Milletvekili 7. Sıra adayı
Erdem YILMAZ Saadet Partisi İzmir 2. Bölge 13. Sıra Milletvekili adayı
1976 Erzurum İspir doğumluyum. İlkokulu Erzurum’da tamamladıktan sonra ortaokul ve liseyi İzmir Kemalpaşa İmam Hatip Lisesinde bitirdim. 2000 yılında ticari hayata atıldım. Toptan ve perakende demir ticareti yapmaktayım. Firmamız olan Doğuş Demir’in yönetim kurulu üyesiyim. Kemalpaşa Girişimci İş Adamları (KEMİDER) Dernek başkanlığını yürütmekteyim. ASKON yönetim kurulu üyeliği ve Kemalpaşa Sanayi Sitesi başkan yardımcılığını devam ettirmekteyim. Aynı zamanda Saadet Partisi yönetim kurulu üyesiyim. Evli ve iki çocuk babasıyım.
1983 İzmir Kemalpaşa doğumluyum. İlköğrenimimi Kemalpaşa ilçesinde tamamladıktan sonra Mopak Endüstri Meslek Lisesinden mezun oldum. İş hayatıma esnaflık yaparak devam ediyorum. Beyaz Gelincik Çiçek ve Organizasyon’un sahibiyim. Gençlik kollarında başlayan siyasi hayatımda Kemalpaşa ilçe yönetiminde çeşitli kademelerde görev yaptım. Şuan Kemalpaşa ilçesi STK ve Halkla ilişkiler Birim Başkanı olarak görevime devam ediyorum. Evli ve bir çocuk babasıyım.
8
MAKALE
KEMALPAŞA aktüel
İzmir’in Anadolu’ya Açılan Kapısı
KEMALPAŞA Kemal KIZILKAYA Kemalpaşa Kaymakamı
B
ölgemizde gerçekleştirilen tarihi alan kazılarından öğreniyoruz ki, bölgenin tarihi MÖ 8. Binli yıllara kadar uzanmaktadır. Ulucak Höyüğü olarak bilinen kazı alanında bu bilgiyi teyit eden tarihi bulgulara rastlanmıştır. Bölgemiz, uygarlık tarihi boyunca önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Hatta Bizans döneminde Laskarisler Devletinin ikinci başkentliğini de yapmıştır. Günümüzde Kız Kulesi adıyla da anılan Laskaris Sarayı kalıntılarının restorasyonu da gerçekleştrilerek ilçemize gelen misafirlerin ziyaretine sunulmuştur. Kemalpaşa; Cumhuriyetimizin kuruluşunda da sahip olduğu potansiyeli ve coğrafi konumu ile de yine adından söz ettirmiştir. Nitekim
Anadolu’nun düşman işgalinden ve İzmir’ in kurtuluşundan bir gün önce modern Türkiye Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemalpaşa ilçemizde konaklamıştır. Atatürk’ ün Nutuk eserinde de yer bulan O günün hatırasına ve milletimizin ona duyduğu minnetin bir ifadesi olarak da o zaman kadar Nif olarak anılan bölgenin adı Kemalpaşa olarak değiştirilmiştir. Günümüzde de Kemalpaşa, bu önemini artırarak sürdürmektedir. Kemalpaşa, ülkemizin çağdaşlaşma ve kalkınma hamlesinde hızla gelişen ve büyüyen bir ilçe görüntüsü vermektedir. Sahip olduğu verimli topraklarında, çalışkan insanının tarım alanın-
da ürettiği ürünleri ile eskiden beri çok önemli bir tarım kenti olmuştur. Sahip olduğu iklim özellikleri ile bölge sakinlerinin ekonomik değeri yüksek tarım ürünleri üretmesi, ilçenin ekonomik yönde gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Bununla birlikte bölgemiz 1980’ li yıllardan itibaren hızla gelişen sanayi tesislerine de ev sahipiği yapmaya başlamıştır. Kemalpaşa İzmir’in Anadolu’ya açılan kapısı yada Anadoludan İzmir’e, oradanda İzmir Limanı vasıtasıyla tüm dünyaya açılan bir eşik noktasıdır. Bu özellliği ile Yirminci yüzyılın son çeyreğinde sanayicilerin ve yatırımcıların gözdesi haline gelmiştir. Bugün Kemalpaşa’ da iki organize sanayi bölgesi ve üç küçük sanayi bölgesinde yer alan ve ülkemiz ekonomisinde söz sahibi olan birçok sanayi kuruluşuna ev sahipliği yapmaya devam etmektedir. Bu çerçevede halen büyümeye ve gelişmeye de devam etmektedir. İlçemiz göç veren değil göç alan bir bölgedir. Nüfusu her sene istikrarlı bir biçimde ve son yirmi yılda ortalama 3 bin kişi artarak büyümektedir. Yani her sene ilçe nüfusuna
yeni bir kasaba daha eklenmektedir. Bu artışın önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceği de kesin olarak ortadadır. Kemalpaşa’nın, İzmir, Ankara ve İstanbul otoyol, hızlı tren bağlantı yolları üzerindeki konumu ile her geçen gün önemi daha da artmaktadır. Özellikle sahip olduğu stratejik konumu nedeniyle üretim merkezi olmanın yanında bir de lojistik bir merkez olma yönünde hızlı adımlarla ilerlemektedir. Önümüzdeki günlerde Türkiye’nin en önemli lojistik merkezlerinden birinin bölgemizde kurulumu da tamamlanacaktır. Bu gerçekleştiğinde Kemalpaşa’nın önemi katbekat artmış olacaktır. Kemalpaşa yerleşim olarak bulunduğu Nif dağı eteklerindeki eşşiz doğal güzelliklerinin yanında ayrıca sahip olduğu sosyal dokusu ile de Anadolumuzun ve güzel Türkiyemizin bir özeti gibidir. Kemalpaşa aldığı iç göç sebebiyle 81 vilayetten gelen gözü pek, karakteri mert, çalışkan anadolu insanlarının buluştuğu yer olma özelliğine de sahiptir. Dışardan sürekli göç almasına rağmen
ayrıca belirtmek gerekir ki, ülkemizin en güvenli ilçelerindendir. Bunda da en önemli katkı, şüphesiz ilçe halkının millet olarak sahip olduğumuz ortak değerlerimize sahip çıkıyor olmasıdır. Kemalpaşa dışardan geleni çok çabuk sarıp sarmalayan ve kısa sürede kendisine bağlayan bir yerdir. Kemalpaşa’ya gelen buraya yerleşen, burada geleceğini arayan her kim olursa olsun en geç bir yıl içersinde Kemalpaşalı kimliğine kavuşur ve Kemalpaşalı aidiyetini hisseder. Bu anlamda Kemalpaşalı olmak bir gururdur. Ayrıca böyle toplumsal bir hoşgörü ve ahenk oluşturabilmek de önemli bir meziyettir. Dolayısıyla böyle güzel bir
iklimi oluşturan Kemalpaşalılar her türlü takdirin üzerindedir. Kemalpaşa samimiyet şehiridir, sevgi şehiridir, saygı şehridir. Kemalpaşayı yaşamadan Kemalpaşayı tanımadan bunu anlamak ve de anlatmak zordur. Dolayısıyla Kemalpaşayı merak edenlerin mutlaka bölgeyi görmeye gezmeye ve burda insanlarla konuşup tanışmaya gelmeleri gerekmektedir. Bölgenin eşşiz doğal güzelliklerini ve kültürel zenginliklerini keşfederken özellikle de meraklılarının ziyaretlerini Mayıs ayı dolaylarına denk getirip enfes kirazlarının tadına bakmalarını şiddetle tavsiye ediyorum.
12
AKTÜEL
Ablak ve Işık ailesinin torunu Ata 1 yaşında Elif ve Ogün Ablak çiftinin oğulları Ata için yakın aile dostlarının katıldığı doğum günü kutlaması düzenlendi.
T
üm detayların en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü Ata’nın doğum günü partisi renkli ve eğlenceli bir şekilde düzenlendi. Yakın aile dostlarının katıldığı doğum günü kutlamasında minik Ata’yı büyük ebeveynleri de torunlarını yalnız bırakmadı. Çevre yolu üzerinde bulunan Komagene’de Ata’nın 1. Yaş pastası kesildi. Ata’nın doğduğu günden bu yana olan fotoğraflarından oluşan bir slâyt gösterisi düzenlendi. Ev yapımı ikramlar misafirler tarafından çok beğenildi. Torun sevgisinin çok başka bir duygu olduğunu belirten Bayramoğlu Hafriyat’ın sahibi İsmail Ablak “Evlat sevgisi başkadır, ama torun sevgisi daha başkadır. Tarifi imkânsız. Her hareketini izliyorum. Gülücükleri neşe katıyor. Ata hayatımıza
katıldığı günden bugüne babaannesi Aysel Ablak ile birlikte hayatımıza renk kattı, varlığı bizim için büyük mutluluk. Ata torunumuzu çok seviyoruz” dedi. Elif ve Ogün Ablak çifti ise oğulları Ata için duygularını şöyle ifade etti. “23.05.2017 saat 18.05, bir yıl önce bugün hayatımıza gelen neşe, huzur. Ata’dan önceki yılarımızı silip süpürüp bir yıla sığdırdı. Gülen yüzümüz, mutluluğumuz. Evimizi aydınlatan güneşimiz. İyi ki doğdun oğlum. İyi ki bizim oldun. Ata oğlumuzun doğum gününde bizleri yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederiz” Görkemli bir şekilde düzenlenen doğum günü partisinde Ata’nın 1 yaş doğum günü pastası kesilmesinin ardından tüm davetliler eğlendiler.
KEMALPAŞA aktüel
14
SİYASET
KEMALPAŞA aktüel
Muharrem İnce’ye Kemalpaşa’da yoğun ilgi Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce 24 Haziran seçimleriyle ilgili yürüttüğü miting programı kapsamında Kemalpaşa’ya geldi. Meydanda ‘Türkiye’ye güvence, Muharrem İnce’ sloganları atan coşkulu bir kalabalık vardı.
K
onuşması sık sık alkışlarla kesilen İnce, vatandaşlardan cep telefonlarından canlı yayın yapmasını talep etti. Muharrem İnce, “TRT, Tayyip Radyo Televizyonu oldu. İster göster, ister gösterme. Meydanları engelleyebiliyor musun? Bak görüyorsun. İzmir provası yapıyoruz, 21 Haziran’da iki milyon istiyorum İzmir’de. Yer gök insan olsun” dedi. AKP’nin değişen Suriye politikasını eleştiren Muharrem İnce, “Bunlar doğru şeyler değil”
dedi. İnce, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Meydanlara geliyor, anlatıyor, bir de ben anlatayım. Türkiye tekstilde iyi mi? İyi. Güzel elbiseler dikiyoruz, ama markası yok. İtalya alıyor 1, 15 katına satıyor. Gençler, sizinle birlikte ülkeyi ayağa kaldıracağız. Size meydanlarda bağırmam. Geleceğim, gençlere anlatacağım. Üniversitedeki gençler, size öğretme-
ninizden bir söz. İki yıl içinde sizi tarikat yurtlarına muhtaç etmeyeceğim. 19 Mayıs’ta 500 TL, 29 Ekim’de 500 TL burs vereceğim. Ananızın ak sütü gibi helal size.” Tarımda yaşanan sorunları çözeceği konusunda söz veren İnce, “Çiftçi kardeşim ne güzel kiraz hediye etti. Tam kiraz mevsiminde doğmuşum ben de.
Evimin bahçesinden koparıp yiyemedim, burada yedim, mutlu oldum. Çiftçiye mazotu 3 TL’ye vereceğiz” diye konuştu. Hükümetin herkesle kavgalı olduğunu ifade eden Muharrem İnce, “Herkesle kavga ediyoruz, Suriye’yle, AB’yle, Rusya’yla, ABD ile kavgalı. Gölgesiyle bile kavga ediyor. Bir de bakın biz söyledik sonra polise, öğretmene, hemşireye, din görevlisine 3600 vereceğini söyledi. O zaman getir KHK’yı, yap 3600’ü. Yiğitsen yap hadi. Sen Suriyelilere 40 milyar lirayı nereden buluyorsan ben de parayı oradan bulacağım” dedi. Muharrem İnce daha sonra ise otobüsün üzerinden meşaleler yakan kalabalıkla özçekim yaptıktan sonra Kemalpaşa’dan ayrıldı.
SANAYİ
16
KEMALPAŞA aktüel
Kemalpaşalı Sanayicilerden Güç Birliği İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi (KOSBİ) Yönetim Kurulu, yeni seçilen Kemalpaşa Sanayici ve İş İnsanları Derneği (KESİAD) Başkanı Haluk Meriç ve Yönetim Kurulu Üyelerini dernek merkezinde ziyaret ederek tebrik etti.
S
amimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette, her iki taraf da birbirlerini yakından tanıma imkanı bulurken, güçbirliği yaparak ortak projeleri hayata geçirme kararı aldılar. KOSBİ ziyaretinden çok memnun olduklarını dile getiren KESİAD Yönetim
KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk MERİÇ Kurulu Başkanı Haluk Meriç, “Biz bu derneği birlikten kuvvet doğar sloganı ile kurduk. Yeni dönemde genç ve dinamik bir ekibimiz ve 4 kadın üyemiz var. Prof. Coşkun Küçüközmen’i Yönetim Kurulu Koordinatörü olarak atadık. Yeni dönemde İZKA desteği ile özellikle
yenilenebilir enerji konusunda projeler hayata geçirmek istiyoruz. Yeni dönemde KOSBİ ile ilişkileri daha da geliştirmek istiyoruz. Zaman zaman yapıcı eleştirilerimiz de olacak. KOSBİ ile KESİAD içi içe geçmiş kuruluşlar. Biz de dernek olarak KOSBİ’ye her türlü desteği
KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk vermeye hazırız” dedi. “Ortak projeler üretilmesi konusunda biz hazırız” KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk ise Haluk Meriç ve yeni yönetim kurulunu tebrik ederek başarılar diledi. KOSBİ olarak birçok sıkıntıyı aştıklarını ve sanayicilerin sorunlarını çözmek için seferber olduklarını dile getiren Porsuk, “Zaman zaman bölgede sorunlarımız oluyor. Bunları el birliği ile çözüme kavuşturmaya çalışıyoruz. KESİAD da bugüne kadar bize hep destek verdi. Biz de KESİAD ile birlikte çalışmaktan mutluluk duyarız. Ortak projeler üretilmesi konusunda biz hazırız. Amacımız ülkemiz için daha çok üretim, daha çok istihdam sağlamak. Bu amaçlar doğrultusunda hep birlikte çalışmak tek gayemiz. KESİAD’ın eleştirileri ve önerileri doğrultusunda bundan sonra daha iyi işlere imza atacağımıza inancım tam” diye konuştu.
18
TARİH
KEMALPAŞA aktüel
KONT DRAKULA Kemalpaşa'da
Kemalpaşa’nın tarihinde, burada yaşadığı bilinen şahsiyetlerden biri de daha çok sinema filmlerinden vampir kişiliği ile tanıdığımız Kont Drakula’dır. Kont Drakula; pek çok roman, tiyatro, opera ve sinema filmine konu olmasına rağmen hayali bir kahraman olmayıp tarihte tanınan önemli bir tarihi kişiliktir.
A
ncak onun özellikle sinemadaki “vampir” filmlerine konu oluşu, tarihsel kişiliğini gölgelese de asıl adıyla III.Vlad ya da Osmanlılar tarafından tanımlandığı adıyla “Kazıklı Voyvoda” olarak bilinir. İşte “Kazıklı Voyvoda” ya da vampir “Kont Drakula”, hayatının belli bir dönemini, o zaman adı Nif olan Kemalpaşa’da geçirmiştir. Şimdi, önce arkanıza yaslanın sonra da heyecanlı ve esraren-
Kont DRAKULA
giz bir tarihsel olayı okumaya hazırlayın kendinizi… Çünkü Kont Drakula’nın maceralı hayatının bir bölümünün geçtiği Kemalpaşa’ya gelişi ve sonrası, sinema filmlerini aratmayacak derecede sürükleyici ve esrarengiz bir dizi olaylar zinciridir. Kont Drakula’nın Eflak’ta başlayıp Kemalpaşa’ya gelişiyle ilginçleşen ve sonrasıyla esrarengiz bir hal alan öyküsü, Osmanlı padişahı II.Murat’ın Macaristan seferi sırasında başlar. II.Murat, Macaristan seferi sırasında, kendisini tuzağa düşüreceğinden şüphelendiği II.VladDrakul’u, yani Kont Drakula’nın babasını,sefer dönüşü esir ederek yanında getirir ve Gelibolu Kalesi’nde hapseder. Bir süre sonra daII.Vlad’ı, Edirne’deki saraya getirtir. II.Murat’ın huzuruna çıkarılan II.VladDrakul,
Sultan’a derin saygılarını sunar ve bir süre Saray’da misafir edildikten sonra bir takım teminatlardan, Osmanlı’ya bağlılık sözlerinden ve verdiği yeminlerinden sonra Eflak Voyvodası olarak ülkesi Eflak’a dönmesine izin verilir. II.Vlad’dan istenilen teminatlardan biri de iki oğlunun, yani Vlad ve Radu’nun Edirne Sarayı’na gönderilmesidir. Bizans Tarihi adlı eserinde Dukas (1400-1470) yaşadığı dönemde meydana gelen bu olayı “Murad, bunu da (baba II.Vlad’ı) zincirbent olarak Gelibolu’ya gönderdi ve oranın kalesine hapsetti. (…) Dragulios birçok zaman kalede kaldıktan sonra, kendisinden çocuklarının rehin olarak verilmesini istediler. O da küçük yaşta bulunan çocuklarını getirerek teslim etti. Murad bu çocukları alarak, Anadolu’ya yani Asya’nın Nif kalesine gönderdi ve bunların iyi muhafaza olunmalarını tenbih etti. Dragulios da bundan böyle sadık olacağına dair kendisinden yeminli teminat alındıktan ve kendisine de teminat verildikten sonra, tahliye edildi ve Ulah memleketine gönderildi.” şeklinde nakletmektedir. Böylelikle Osmanlı Sarayı’na
Rahim SAĞ alınan Prens Vlad’ın, diğer adıyla Kont Drakula’nın Edirne’de başlayan, Nif’te/ Kemalpaşa’da devam eden çocukluk ve ergenlik yılları başlamış olur. Bu durum, genel bir Osmanlı devlet politikasıdır: Egemenliği altına aldığı topraklara kendi yöneticilerini atamak yerine, o bölgede saygınlık kazanmış olan yerel yöneticileri belirli koşullarla görevlendirmek, hatta onların çocuklarına Saray’a alıp eğitim vererek gelecekteki yöneticilerini de kendi himayesinde yetiştirmek… Böylece küçük Vlad, henüz 11 yaşındayken kardeşi Radu ile Edirne Sarayı’ndaki eğitimine başlar. Yıl, 1442’dir. Çocuk Vlad’ın Edirne Sarayı’nda geçirdiği günlerdeki en büyük şansı, II.Murat’ın kendi ile yaşıt olan oğlu Mehmet’tir. Şehzade Mehmet, tarihe “Fatih Sultan Mehmet” geçecek ve İstanbul’u alacak olan Fatih’tir. Yaşıt iki çocuk, Mehmet ve
KEMALPAŞA aktüel Vlad, Edirne Sarayı’nda; içinde cebirden dilbilgisine, kılıç kullanmaktan at binmeye kadar kapsayıcı ve yoğun bir eğitim programına tabi tutulsalarda Şehzade ve Prens olmaktan çok, aslında sadece iki çocuk, iki oyun arkadaşıdırlar. Edirne Sarayı, bahçesi ve koridorlarında bu iki afacan çocuğun mutlu çığlıklarıyla yankılanmakta, koşuşmaları ile neşelenmektedir. O günlerde, Şehzade Mehmet ile Prens Vlad’ın kan kardeşi olduğu bile söylenir. Şehzade Mehmet 12 yaşına girdiğinde, artık babasının yerine geçmesi ve yöneticilik deneyimi kazanması için, adet olduğu üzere şehzade eğitimini alacağı Manisa’ya gitme zamanı gelir. Şehzade, Edirne’den Manisa’ya doğru yola çıkarken, Prens Vlad’ın, güvenlik nedeniyle Eğrigöz Kalesi’ne gönderildiği söylenir. Romanyalı tarihçi Jorga, II. Vlad’ın bu konuda, rehine olan Vald ve Radu’nun“eski Bizans şehri Nif, Türk kaynaklarına göre ise Karaman Beyliği’ndeki Eğrigöz’e götürüldüler.” bilgisini vermektedir. Oysa Şehzade Mehmet ile eş zamanlı olarak yola çıkan Prens Vlad’ın istikameti ise Nif, yani Kemalpaşa’dır. Prens Vlad, kan kardeşi Şehzade Mehmet’e en yakın, en güvenli bölgeye nakledilmiş ve çocukluk günlerini Nif Kalesi’nde geçirmiştir. Devrin padişahı
TARİH
19
Sultan II.Murat, Prens Vlad’ıNif’e gönderirken “özenle korunmasını” tembih etmiştir. Pek çok kale içerisinde özellikle Nif Kalesi’nin seçilmesi, Vlad’ı, kalenin fiziksel nitelikleri ve özellikle iyi bir koruma için çok güvenli olmasının yanı sıra Nif’in, Şehzade Mehmet’in bulunduğu Manisa’ya yakın olmasıdır.Şehzade Mehmet’in neredeyse tek oyun arkadaşı ile aynı ortamda bulunmak istemesi üzerine, babası Sultan II. Murat’ın, veliahtı konumunda bulunan, çok sevdiği oğlu Mehmet’in ricasını kırmamak için küçük Vlad’ın, Nif’e getirilmesi insanî nedenlerle açıklanabilecek ve anlaşılabilecek bir durumdur. Vlad Drakula, Nif Kalesi’nde geçirdiği çocukluk ve gençlik yıllarından sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından Eflak voyvodası olarak görevlendirilir. Babası II.Vlad’dan sonra Eflak voyvodası olan III.Vlad, ilk zamanlar kan kardeşi Fatih Sultan Mehmet’e ve Osmanlı Devleti’ne karşı bağlılığının gerektirdiği sorumlulukları yerine getirir. Ancak zaman geçtikçe, çevresindeki kışkırtıcıların etkisiyle ve bir takım madde bağımlılıkları nedeniyle Osmanlı Devleti’ne başkaldırır. Öyle ki Fatih’in elçisi Hamza Bey’i vahşice öldürür, 15 bine yakın kişiyi yağlı kazıklara geçirerek korkunç bir şekilde ve işkence ederek öldürür.
III.Vlad’ın vahşi bir biçimde öldürdüğü Hamza Bey de Nif/ Kemalpaşa için yabancı bir isim değildir. Hamza Bey, Kemalpaşa’da bir hamam ve bir medrese yaptırır. Bu hamam muhtemelen yakın zamanda restorasyonu yapılan hamamdır. Tarihi hamamı yaptıran ve gelirini de günümüzde Çarşı Camii olarak bilinen camiye vakfeden kişi işte bu Hamza Bey’dir. Fatih Sultan Mehmet’in tahammül sınırlarını aşan da asıl adı Malkoçoğlu Hamza Bey’in öldürülmesi olur. 1461’deki Trabzon seferinden sonra Eflak’a ordusuyla giden Fatih, kan kardeşi III.Vlad’ı, meşhur kalesi Poeinari’deki 900 metre yükseklikteki şatosunda kuşatır. III.Vlad için artık hiçbir çıkış yolu kalmamıştır. Ancak Fatih, askerlerini kuşatma halinde bırakarak Osmanlı Devleti’nin yeni başkenti olan İstanbul’a döner. Kuşatmanın gevşemesinden faydalanan III.Vlad, şatodan iner, izini kaybettirmek ve arkasından gelen askerleri yanıltmak için atının nallarını ters çakarak Poeinari Şatosu’ndan kaçmayı başarır. Ancak
bu kaçış, III.Vlad’ın kurtuluşu olmaz, yolda Macar askerlerince esir alınır. 14 yıl boyunca Macaristan’da bir zindanda esir hayatı yaşar. Bu zindandan firar etmeyi başaran ya da bir şekilde kaçırılan III.Vlad, kaçış yolu üzerindeki ormanda pusuya düşürülerek öldürülür. Vlad’ın maceralı hayatı böylece sona erer; gövdesinden kesilerek ayrılan başı, öldüğünün kanıtı olarak İstanbul’a, Fatih Sultan Mehmet’e gönderilir; gövdesi ise vasiyeti gereği, kendi yaptırdığı Snagov Manastırı’nda rahibin üzerinde vaaz verdiği mermerin altına gömülür. III.Vlad’ın hayatı böylece sona ermiş olur. Ancak Romanya’da yapılan kazı çalışması sırasında, III.Vlad yani Kont Drakula’nın defnedildiği Snagov Manastırı’nda gömülü olan, başsız cesedi bulunamaz. Kont Drakula, gömüldüğü yerde değildir; cesedin nasıl kaybolduğuna ve nerede olduğuna ilişkin gizem hiçbir zaman çözülemez. Kont Drakula’nın ölümsüz bir ruha sahip olduğu inancı da böylece tüm dünyaya yayılır.
SANAYİ
20
KEMALPAŞA aktüel
BAYOSB’den yatırımcılara
Endüstri 4.0 açılımı BAYOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Şevket KARAHAN
Y
eni fabrika yatırımı yapacak firmalara yüksek katma değerli üretim ve teknolojik alt yapı konusunda üretime yönlendiren BAYOSB, bölgede teknoloji kümelenmesi oluşturarak kent ve ülke ekonomisine daha çok katkı sağlamayı amaçlıyor. Türkiye’nin en büyük sorunu olan cari açık probleminin üreterek özellikle katma değerli üretimi artırarak aşılabileceğine dikkat çeken BAYOSB Yönetim
Kurulu Başkan Vekili Şevket Karahan, BAYOSB olarak yeni fabrika kuran yatırımcılara yüksek katma değerli üretim, teknolojik alt yapı ve Endüstri 4.0’a uygun üretim şekli konusunda yönlendirme ve destek verdiklerini söyledi. ENDÜSTRİ 4.0 FARKINDALIĞI Yeşil OSB ve teknoloji temelli yatırımların toplandığı BAYOSB’nin bu konuda donanımlı olduğunu ve bu bilgileri yatırımcı firmalarla paylaştıklarını
Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi (BAYOSB), yeni yatırımcılara Endüstri 4.0 ve teknoloji temelli üretim konusunda yönlendirme ve bilgi desteği veriyor. ifade eden Karahan, geleceğin üretim şekli olan Endüstri 4.0 konusunda da farkındalık yarattıklarını kaydetti. Karahan, var olan yatırımları endüstri 4.0’a uygun hale dönüştürmenin kolay olmadığını ve belli bir maliyet gerektirdiğini söyleyerek “Ancak yeni kurulan fabrikalarda, daha yatırım aşamasında doğru politikalar uygulanırsa Endüstri 4.0’in açılımı olan robotik üretim ve nesnelerin internetini kullanan bir alt yapıyı kurması daha
kolay olur. Bu anlamda OSB olarak yatırımcı firmalara gerekli yönlendirmeyi yapıyoruz. Bu konuda destek ve teşvik veren birçok kurum var. Biz bu kurumlarla firmalar arasında köprü görevi görüyoruz. Dünya ile rekabetten geri kalmamak için teknolojiyi satın alan değil, tüm dünyaya satan bir ülke olmaktan başka şansımız yok. Biz de OSB yönetimi olarak bu konularda yatırımcılarımızı bilgilendiriyor ve yönlendiriyoruz” diye konuştu.
SaadetPart�s�
Al ÇAKIR
saadet.org.tr
M�lletvek�l���dayı
DERNEK
22
KEMALPAŞA aktüel
ÇÖYDER engellilere umut ÇÖYDER Başkanı İdris ÇAKIR
2000 yılından bu yana faaliyet gösteren Çağdaş Özürlüler Derneği Kemalpaşa Şubesi (ÇÖYDER) gerçekleştirdiği projeler ve yardımlar ile Kemalpaşa’da yaşayan engelli vatandaşlarımıza umut olmaya devam ediyor.
olmaya devam ediyor
K
emalpaşa genelinde tahmini olarak 2450 engelli engeli vatandaşın yaşadığı belirten Çağdaş Özürlüler Derneği Kemalpaşa Şubesi Başkanı İdris Çakır 2000 yılından bu yana 300’ün üzerinde tekerlekli sandalye ile 60 civarında akülü sandalye dağıtımı gerçekleştirdiklerini belirtti. Bu yardımları valilik, kaymakamlık ve bağışçıların destekleri ile yaptıklarını söyleyen Çakır, kendilerinin sadece bir aracı
olduğunu belirterek, ÇÖYDER bünyesinde daha pek çok sayısız hizmeti gerçekleştirdiklerini ifade etti. Çakır “derneğimiz en büyük yardımı kaymakamlığımızdan ve büyük bağışçılarımızdan görmekte. Engellilerimize tekerlekli sandalye temini dışında birçok sosyal projeyi de hayata geçirdik. Bunları saymaya kalksak gazetelere sığmaz. Örnek verecek olursak 9 yıldan bu yana hobi ve el becerisi kurslarımız devam ediyor. Bu kurslarımızda Halk Eğitim Müdürlüğümüzün
öğretmen tahsis etmesi ve Milli Eğitim Müdürlüğümüzün destekleri küçümsenmeyecek kadar fazla. Ben derneğin kurucusu olarak engelli vatandaşlarımıza her zaman anne baba şefkati ile yaklaşma çabasındayım. Aynı zamanda derneğin başkanıyım. Derneğimiz yönetim kurulu üyelerimiz ve engelli vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Çalışmalarımızda bizlerde destek olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Zorlukları ancak birlik olarak aşabiliriz” dedi.
IRMAKLAR İNŞAAT
24
SİYASET
KEMALPAŞA aktüel
Röportaj Ak Parti İzmir 2. Bölge Milletvekili Adayı
Yaşar KIRKPINAR Ak Parti'nin Kemalpaşalı Milletvekili Adayı Yaşar Kırkpınar ile 24 Haziran seçimleri öncesi röportaj gerçekleştirdik. Sorularımızı içtenlikle cevaplayan Yaşar Kırkpınar, adaylık sürecini, çalışmalarını ve vekil olması durumunda yapacağı çalışmaları anlattı.
UZUN YILLAR KEMALPAŞA’DA SİYASETE YÖN VEREN ÖNEMLİ İSİMLERDEN BİRİSİ OLDUNUZ. SİYASETE GİRME DÜŞÜNCENİZ NE ZAMAN VE NASIL OLUŞTU, AMACINIZ NEYDİ? Ülkeme, milletime ve memleketime hizmet etmek istiyordum. Dolayısıyla iyi insanların, güzel insanların, memleketine, milletine hizmet etme sevdasında olan insanların siyaset arenasında yer alması gerekiyor. Ben siyasete AK Parti ile başladım ve Ak Parti ile de devam ediyorum. Elbette siyasete girme amacımız ülkemiz ve halkımız içindi. AK Parti'de siyasete girdik. AK Parti'nin kuruluşundan bugüne kadar çeşitli kademelerde göre aldık ve yaklaşık olarak 7 yıl ilçe başkanlığı görevinde bulunduk. Allah’ta nasip etti, şu anda Milletvekili adayı olarak siyasete devam ediyorum. İnşallah 24 Haziran'dan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimize ve ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz.
MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMAYA NASIL KARAR VERDİNİZ? Siyasetteki bilgi ve tecrübelerimizi devam ettirmek adına Ankara'da Ege'nin incisi İzmirimiz’e hizmet etmek ve İzmir'i Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde daha ileriye taşıyabilmek ve aziz milletimize hizmet etmek için milletvekili adayı olmaya karar verdik ve gerekli istişareleri yaptıktan sonra müracaatımızı yaptık. Büyüklerimiz de uygun gördü. Şimdi kendimiz için değil, ülkemiz için milletimize gidiyoruz. İnşallah 24 Haziran'da Cumhurbaşkanımızı başkan seçip bizlerde mecliste onun liderliğinde milletvekili olduğumuz illere ve ülkemize hizmet edeceğiz. MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞINIZ AÇIKLANDIKTAN SONRA ÇEVRENİZDEN NE TÜR TEPKİLER ALDINIZ? İstişareye önem veren bir Peygamberin ümmeti olarak aday olmadan önce zaten gerekli
KEMALPAŞA aktüel
istişarelerde bulunmuştuk. 7 yıl ilçe başkanı olarak görev yapmış ve insanlara kendimizi kanıtlamış biri olarak bütün hemşerilerimizden ve çevremizden çok olumlu tepkiler aldık. Seçim çalışmalarımız kapsamında da hemşerilerimizden çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. ADAY ADAYLIĞI VE ADAYLIK SÜRECİNDE EN BÜYÜK DESTEĞİ KİMLERDEN GÖRDÜNÜZ? Malumunuz AK Parti İlçe Başkanlığı görevinden istifa ederek adayı aday olduk. Süreç içerisinde ailem başta olmak üzere 4 yıldan bu yana uyum içerisinde çalıştığımız Belediye Başkanımız Sayın Arif Uğurlu, teşkilat mensuplarımız yerel anlamda bizleri hiç yalnız bırakmadılar. Genelde ise Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım başta olmak üzere, Genel Başkan Yardımcımız ve İzmir milletvekili Hamza Dağ, İl Başkanımız Aydın Şengül. Desteklerini esirgemeyen herkese sizlerin aracılığı ile bir kez daha teşekkür ediyorum. 4. SIRADAN ADAYSINIZ. SEÇİLEBİLME ŞANSINIZI NASIL GÖRÜYORSUNUZ VE AK PARTİ’NİN İZMİR’DE HEDEFLEDİĞİ MİLLETVEKİLİ SAYISI KAÇ? 24 Haziran seçimleri çok farklı bir seçim. Biz aslında milletvekili seçimleri demiyoruz buna. Bu seçim ülkemizin geleceğinin
SİYASET
oylanacağı bir seçim. Ve inşallah biz bu seçimde Sayın Cumhurbaşkanımızı Başkan seçip, bu davanın birer neferi olarak hizmet edeceğiz. 2. bölge 4. sıradan aday gösterilmem benim için çok önemli değil aslında. AK Parti'den milletvekili adayı gösterilmek onur verici bir durum. Bunun için sıraya değil, bu çatının altında görev almaya önem veriyoruz. Allah'ın izni milletimizin desteği ile İzmir'den iyi bir seçim sonucu çıkarmayı amaçlıyoruz. SEÇİLMENİZ DURUMUNDA KEMALPAŞA’NIN CUMHURİYET TARİHİNDEKİ 2. VEKİLİ OLACAKSINIZ BU KONUDA NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ? Evet; 50 yıl aradan sonra Kemalpaşa 2. milletvekilini çıkaracak inşallah. Kemalpaşa ilçemizde yaptığımız seçim çalışmalarında hemşerilerimiz ile bu konuyu konuşuyoruz. Erzurumlu bir ailenin çocuğu olarak Kemalpaşa'nın ekmeğini yiyip, suyunu içerek büyüdük. 35 yıldan beri Kemalpaşa'da yaşıyoruz. Kemalpaşa'nın çıkaracağı 2. milletvekili olmak bizler için ayrı bir gurur İnşallah hemşerilerimiz 24 Haziran'da yüksek
teveccühlerini gösterecekler. Bu anlamda Kemalpaşa'da kriterleri uymayan siyasetçi yoktu demek doğru olmaz. İzmir sadece Kemalpaşa'dan ibaret bir il değil. Türkiye'nin 3'üncü büyük ili olan İzmir'in Kemalpaşa ilçesinden 50 yıl aradan sonra bir milletvekili adayının bile çıkması bence büyük bir şans. Bizlerde Kemalpaşalılar olarak bu şansı çok iyi değerlendireceğiz inşallah. SİYASETTE SİZİ HANGİ ALANDA DAHA AKTİF GÖRECEĞİZ? 16 yıldan beri bu davanın bir neferi olarak her yerde hizmet etmek için gece gündüz demeden çalıştık. Bize büyüklerimiz neyi uygun görürse biz o alanda hizmet etmeye devam ederiz. İzmir’de o kadar çok değişmesi gereken şey var ki… Statlar, trafik, alt yapı sorunu… İzmir’in sadece merkezinde değil çevresinde de problemleri var. Turizm sorunu var. Biz bu tüm problemleri önem sırasına göre madde madde yazdığımızda 30’u bulabilir. Bunların yerine getirilmesi için gece gündüz çalışacağız. Önü açılması gereken illerin başında İzmir geliyor.
25
MİLLETVEKİLİ SEÇİLMENİZ HALİNDE İZMİR İÇİN PROJELERİNİZ NELERDİR? Biz İzmir için çok büyük düşünüyoruz. Allah'ın izni ile biraz öncede bahsettiğim gibi ilk olarak İzmir'in öncelikli sorunlarına el atacağız. İzmir'in sorunlarını iyi tanıyan ve kentin sorunlarını iyi bilen birisi olarak İzmir'e faydalı olabileceğimi düşündüğüm için aday oldum. AK Parti denince akla ilk gelen şey icraatlar. Yolundan hastanesine, sanayiden sağlığa kadar tüm sektörlerde ülkemiz çağ atladı. Bunu rakiplerimiz de ifade ediyor. İzmir - İstanbul otoyolu projesi, İzmir - Ankara hızlı tren projesi, bölge hastanesi kentimiz için son derece değerli. İzmir için 35 projenin yarısı bitti, yarısı ise devam ediyor. Projelerimizin takipçisiyiz. Hizmet etmediğimiz hiçbir sektör kalmadı. Özellikle Küçük Menderes ve Bakırçay bölgelerinde tarım ve hayvancılık ile ilgili verimin artması ve yeni pazarların bulunması noktasında yapacağımız işler var. Bölgedeki hayata katkıda bulunmak için yeni fakülteler kazandırmak istiyoruz. Kınık ve Bergama bölgesinde turizmi canlandırmak içinde çalışmalarımız olacak. 24 Haziran'da da Cumhur İttifakı'nın İzmir'de başarılı olacağına inanıyor, İzmirli hemşerilerimizin en doğru kararı vereceğine olan inancımı hatırlatmak istiyorum.
KEMALPAŞA aktüel Bülent ORAY Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı
Kemalpaşa'nın kirazı Kirazı ile ünlü ilçemiz Kemalpaşa, bu yılda kiraz üretim sezonunu tamamlamak üzere, kiraz
ilk çıkış tarihinin erken olması itibariyle önem kazanmakta ve özellikle ihracatta vazgeçilmez bir üründür. Ancak, üretici hasadın son günlerinde bazı olumsuzluklarla karşılaşmaktadır. Zor koşullarda kısıtlı imkânlarla yetiştirilen, ilaç, gübre, işçilik gerektiren masraflı bir üründür kiraz. Asıl problemlerde satışı sırasında üreticimizin karşısına çıkmaktadır. Nitekim bu yılda, daha önceki yıllarda olduğu gibi fiyat konusunda bazı tutarsızlıklar yaşanmaktadır. Üreticimiz ilk hasat ettiği kirazı, üreticileri başta sevindirip 18-20 TL fiyattan satabilirken daha sonraki dönemde fiyatlarda değişiklik görülmektedir. 5-6 TL’ye kadar düşen ziraat 900 çeşidi kirazın birkaç gün içerisinde gerçekleşen bu fiyat değişimi de üreticilerimizi üzmektedir.
İşte kooperatifleşmenin önemi burada ortaya çıkıyor. Tarımda kooperatifleşmenin amacı; tarım ürününe değer katmak ve üreticinin aldığı payı arttırmak. Bu düşünceyle geçtiğimiz yıl kurmuş olduğumuz KEMALPAŞA MERKEZ TARIMSAL KALKINMA KOOPERTİFİ bu sezon ortaklarından kiraz alımını gerçekleştirdi. Ören mahallesinde kurmuş olduğu kiraz alım merkezine ortaklarımızın getirdiği kirazlar paketlenerek, Türk Hava Yolları Kargo şirketiyle anlaşma yapıp ülke içerisinde farklı bölgelerde farklı illere
uçakla kiraz ulaştırmayı başardı. Kooperatifimiz ortaklarımızın desteği ile büyümektedir. Önümüzdeki senelerde farklı projeleri de ekleyerek, Kooperatifimiz (KEMKOOP) piyasadaki fiyat değişikliklerden üreticilerimizin etkilenmeden sezonu geçirmeleri için çalışmalarına devam edecektir. Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı olarak Tüm üreticilerimize hayırlı, bereketli bir sezon geçirmelerini diliyorum.
KEMALPAŞA
28
KEMALPAŞA aktüel
Yitirdiğimiz Değerler
Adnan ÖZGÜMÜŞTAŞ 2012 yılında ani bir kalp rahatsızlığı sonucu yitirdiğimiz, Kemalpaşa’da siyasetçi ve iş adamı kimliği ile tanınan Adnan Özgümüştaş’ı, kızı Diş Hekimi Saliha Özgümüştaş Binici Kemalpaşa Aktüel Dergisi okurlarına anlattı.
S
aliha Özgümüştaş Binici; Babam Adnan Özgümüştaş 1955 yılında Kemalpaşa Soğukpınar mahallesinde dünyaya geldi. Annesiyle babası o sıralarda kirazlı kahve mevkii olarak anılan yerde bakkal dükkânı işletiyordu. Darbe döneminde dedem Mustafa Özgümüştaş belli bir süre gözaltında kaldı. Adnan Menderes’in idam edildiği dönemde aile demokrat bir aile olduğu için kendisine Adnan ismi verilmişti. Babası gözaltı sürecinden kısa bir süre sonra akciğer kanserinden vefat etti. Anne Saliha Özgü-
kaldı ve hem 3 çocuğunu büyüttü hem de bakkal dükkânını tek başına işletti. Adnan annesine düşkün olarak büyüdü, babasını kaybettiği zaman yaklaşık 6-7 yaşlarındaydı. İlkokulu ve ortaokulu Kemalpaşa’da okudu. Lise eğitimine polis kolejinde başladı ama kendi isteği ile okulu bıraktı. Lise eğitimini Kemalpaşa’ da tamamladı. müştaş (Demokrat Saliha) 3 çocuğu (Hasan, Aysan ve Adnan) ile 32 -33 yaşlarında dul
Daha sonra iş hayatına atıldı. İzmir’de başladığı iş hayatında sayısız başarıları başlamıştı ar-
tık. Ayrıca futbola da oldukça meraklıydı. İzmirspor gençlik kulübüne üye oldu ve sonrasında yönetime girdi. Yaklaşık 15 yıl boyunca İzmirspor’un genel başkanlığını yaptı. Bu dönemde uzunca bir süre İzmirspor düğün salonlarını işletti. Bunun yanında İzmir Hatay’da Nif düğün salonlarını açtı. Bir dönem İzmir‘de yerel bir gazetede köşe yazarlığı yaptı. İlerleyen zamanlarda İzmir Çankaya’ da beyaz eşya ba-
Doğduğu Ev
Asker arkadaşları ile birlikte
Kemalpaşa dere mesire alanında arkadaşlarıyla
Kirazlı caddesindeki bakkal dükkanı
KEMALPAŞA aktüel
KEMALPAŞA
29
5 Yaşında
Babası Mustafa Özgümüştaş
yiliği yaptı. Siyasete girişi de bu yıllara denk gelir. Demokrat ailenin en küçük oğlu olan Adnan, İzmir Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatında başladı siyasi hayatına. İzmir MHP İl Başkan Yardımcılığı ve bir dönem MHP İzmir İl Başkanlığı yaptı. Bu dönemde Alparslan Türkeş’le yakın diyalog içine girmiştir. MHP’nin kurucularından olan Muzaffer Kayıhan (Arap Muzaffer) ile baba-oğul ilişkisi de bu dönemde başlamıştır. Alparslan Türkeş‘in ölümünden sonra oğlu Tuğrul Türkeş ile yakın ve aile ilişkisi devam etmiştir. İş hayatına İzmir Çankaya’da İzmir Dö-
Ortaokul öğretmeni ile beraber
2000’li yılların başında eşiyle (Dr. Füsun Özgümüştaş) birlikte Özel Gümüşkan Tıp Merkezi’ni açtı ve yaklaşık 6 yıl işletti. O dönemde MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş biyoenerji ve sanatçı Kibariye ile birlikte başta olmak üzere birçok viz ile devam etti. Daha sonra alternatif ve tamamlayıcı tedavi İzmir Altınordu Hastanesi hisyöntemi ile tanıştı ve yine çevresedarlarından olup sonrasında sine faydalı olmak amacı ile bu hisse çoğunluğu ile hastanenin yetenek ve bilgilerini kullandı. yönetimini devralmıştır ve uzun Birçok hastaya karşılıksız şifa bir dönem Altınordu Hastaneoldu. Bu bilgilerini de ailesi her sini işletmiştir. Polis kolejinde daim paylaştı. başlayan polis teşkilatı ile olan samimi ve yakın ilişkileri hayatının her döneminde olduğu gibi bu dönemde de devam etmiştir. Yardımseverliği ile de tanınan Adnan Özgümüştaş Kemalpaşa’ da kendisine ait olan bir arsayı Kemalpaşa İlçe Emniyet Teşkilatına bağışlamıştır. Bu sadece bilinen yardımlarından bir tanesi olup ailesi dahi sayısız yardımlarının ve hayırlarının birçoğunu onun vefatından sonra öğrenmiştir. Doğup büyüdüğü Kemalpaşa‘dan ise hiç kopmamıştır.
Gençlik yılları
men siyasete bir daha girmedi. Evli ve 4 çocuk babası (Arzu, Saliha, Uğur, Yağmur) olan Adnan Özgümüştaş 12 Nisan 2012’de ani bir kalp rahatsızlığı sonucu vefat etti. Ailesine ve yakınlarına geride birçok güzel anı ve ders bıraktı. Vefatı ile beraber gerek cenazesinde gerekse aradan geçen 6 yıllık süreçte dostları ve çevresi geride kalan ailesini hiç bırakmadı hatta daha da yakınlaştılar. Son olarak şunu belirtmekte fayda var. Adnan Özgümüştaş adeta bir ömür yaşamış değil de sanki dolu dolu yaşamanın ötesinde birden fazla ömrü 60 yıllık yaşamına sığdırmış bir insandı.
58-59 yaşlarında artık dinlenmek ailesiyle beraber olmak için iş hayatını bıraktı. Tıp merkezini işlettiği dönemde yine MHP Genel Merkez başta olmak üzere İl ve İlçe teşkilatlarından siyasi birçok teklif almasına rağMHP İl Başkanlığı dönemine ait bir fotoğraf
30
İŞ DÜNYASI
KEMALPAŞA aktüel
Sektörün genç ve dinamik oyuncusu Hakan Kandemir ile söyleşi
Dergimizin ilk sayısında Turkuvaz Co. İnşaat firmasının sahibi iş adamı Hakan Kandemir ile sohbet ettik. Folkart Towers’taki ofisinde Kemalpaşa Aktüel Dergisi imtiyaz sahibi Filiz Eroğlu’nun sorularını yanıtlayan Kandemir, ticari faaliyetlerden, inşaat sektörüne, sosyal projelerinden özel yaşamına kadar birçok soruya cevap verdi.
Röportaj: Hakan KANDEMİR
İşimiz Hayalleriniz HAKAN KANDEMİR KİMDİR? Kemalpaşa’nın yerlilerinden olan Hakan Kandemir 1979 yılında dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Kemalpaşa’da, Lise eğitimini ise İzmir Özel Türk Kolejinde tamamladı. Gazi Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesinde Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdi, ardından İstanbul Bilgi Üniversitesinde İşletme Yüksek Lisansı (MBA) yaptı. Doktora eğitimi için Avusturalya’da bulundu. Melek yatırımcılık konusunda ülkemizin ilk eğitimli kişilerinden biri. Bu konuyla ilgili birçok zirvede katılımcı olmuştur. Eğitim hayatını devam ettiren Hakan
Kandemir, diğer yandan da ticari faaliyetlerini sürdürüyor. HAKAN BEY, ÖNCELİKLE TİCARİ FAALİYETLERİNİZE NE ZAMAN BAŞLADINIZ? 1996 yılında rahmetli babam Feridun Kandemir’in şirketlerini yöneterek ticari faaliyetlere başladım. Babamla birlikte bir süre müteahhitlik ve gıda sektöründe önemli projelerin içerisinde bulunduk. Babamın 2005 yılında ani vefatının ardından aile şirketimizin sorumluluğunu alarak, sektörel deneyimlerimizden de hareketle kısa sürede iş hacmimizi büyüttük. 2013
yılında Turkuvaz Co. İnşaat firmamızı kurarak İzmir’de ve Ege bölgesinde sektörümüzün önemli firmalarından birisi haline geldik. Bugün ticari faaliyetlerimizi Turkuvaz Co. İnşaat bünyesinde yürütmekteyiz. Bugün daha güçlü, daha kurumsal ve daha profesyonel olmamızı ailemizin köklü geçmişi, ticari başarıları ve sektördeki tecrübelerine borçluyuz. Kemalpaşa’nın en eski müteahhitlerinden olmamız ise en büyük referansımız. 2016 yılından itibaren müşterilerimize beton satışına başlayarak hizmet alanımızı daha da genişletmiş bulunmaktayız.
KEMALPAŞA aktüel TURKUVAZ CO. İNŞAAT BÜNYESİNDEKİ İŞ ALANLARINIZ NELER? Turkuvaz Co. İnşaat kurulduğu günden bu yana değerlerinden taviz vermeden, sektörün gelişmelerini ve teknolojiyi yakından takip eden girişimci ruhuyla, iş ahlakını ve insan hayatını merkeze alan inşaat politikalarıyla, kaliteli ve güvenli yapılar inşa etmektedir. Büyüme hedeflerimizi ve daha iyisini yapma azmimizi kaybetmeden her geçen gün alanında daha uzman ve daha tecrübeli olarak, iş merkezi, fabrika, depo, konut projeleri, endüstriyel yapılar, villa ve siteler, kamu alanları, prefabrik yapılar vb. gibi yaşam ve hizmet alanları inşa etmeyi sürdürüyoruz. İnşaat yatırımlarımızda karşılıklı güven ve memnuniyet ilkesiyle hareket ediyoruz. “İşimiz Hayalleriniz” sloganı bizim için çok önemli. Projelerimizi hayata geçirirken mimariyi, inşaat bilgisini, estetiği ve deneyimlerimizi birleştirerek çalışıyoruz. Sosyal medya hesaplarımız üzerinden anket çalışması yaparak projelerimize yön vermeyi, bu sayede katılımcı projeler geliştirmeyi önemsiyoruz. Bu uygulama sektörde ilk kez hayat bulmaktadır. Projelerimize şekil verirken yaptığımız bu uygulama sayesinde; müşterilerimize, tedarikçilerimize ve projelerimize ilgi duyan herkese söz hakkı tanımaktan dolayı çok memnunuz ve iyi geri dönüşler alıyoruz. İlerleyen yıllarda bu çalışmaların meyvelerini alacağımızı düşünmekteyiz. Bugün inşaat sektörü, yarattığı markaya karşılık gelen değeri, profesyo-
İŞ DÜNYASI
31
Turkuvaz Co. İnşaat, sanayi yapılarında gerçekleştirdiği projeler ile farklılık yaratıyor. nel ekiplerin ve kurumun bağlı olduğu değerlere borçludur. Turkuvaz Co. profesyonel ekibi de bu bilinçle sektörel faaliyetlerini sürdürmekte ve sürdüreceğini taahhüt etmektedir. TURKUVAZ CO. İNŞAAT’IN HEDEF KİTLESİ NEDİR? Fabrika ve sanayi müteahhitliği öncelikli çalışma alanlarımızdan birisi. Bu alanda anahtar teslim projelerimiz ile aranan iş ortaklarından birisiyiz. Üstlendiğimiz işleri sermaye sahiplerine sorunsuz ve kusursuz şekilde teslim ediyoruz. Müteahhitlik ve taahhüt işlemlerinde güven esas olmak kaydıyla pazar payımı-
zı her geçen gün artırıyoruz. Konut sektöründe ise hayranlık uyandıran mimarisi ve fonksiyonel yapısı ile etkileyici yapılar inşa ederek, yap-sat yöntemiyle muhataplarımıza teslim ediyoruz. Proje geliştirme ekibimiz tarafından hazırlanan projelerimizle İzmir, Manisa, Çeşme gibi Ege bölgesinin birçok il ve ilçesinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Üstün insan kaynakları ve sermaye gücümüzle birçok projemizi arda arda faaliyete geçiriyoruz. Bunların yanı sıra depolama ve eğitim sektöründe yatırımlarımızın planlanmakta ve hayata geçirilmek üzere projelendirdiğimizi duyurmaktan memnuniyet duyarız.
HÂLİHAZIRDA DEVAM EDEN PROJELERİNİZ NELER? Manisa merkezinde devam eden depo projemiz bulunmakta. Ayrıca Manisa Turgutlu ilçesinde konut projelerimiz devam etmekte. Çeşme de büyük ses getirecek site projemizin hazırlıkları sürmekte. Kemalpaşa’da özellikle fonksiyonelliği ve mimarileri ile dikkat çeken konut inşaatlarımız sürüyor. Bununla beraber Kemalpaşa küçük sanayi sitesinde irili ufaklı birçok depo ve dükkânlar yaptık ve yapmaya devam etmekteyiz. Bu alanda da yatırımlarımız devam etmekte.
32
KEMALPAŞA’LI BİRİ OLARAK SİZCE KEMALPAŞA’NIN İŞ HAYATINIZDAKİ YERİ NEDİR? Turkuvaz Co. İnşaat olarak Kemalpaşa’nın konfor düzeyini artıracak, yapı kalitesini artıracak projelerimiz bulunmakta. Türkiye sanayisinin kalbi olacak organize sanayi bölgesinde fabrika yatırımlarında çözüm ortağı olarak yer almayı istiyoruz. Özellikle doğup büyüdüğüm güzel ilçeme eğitim sektöründe yatırımlar yapıp, ilçemizin gelişmesine de katkı da bulunacağız. Planlarımız arasında kısa bir süre içerisinde Kemalpaşa’ya eğitim alanında yatırım projesi
İŞ DÜNYASI
de bulunmakta. İnşaatın temel maddesi beton. Bu sebeple Kemalpaşa’ya bir beton santrali kurmayı planlıyoruz. Bu sayede geriye dönük dikey büyüme gerçekleştirmek istiyoruz. Tüm bunları yaparken çevresel risk faktörlerini göz önünde bulundurarak ve en önemlisi ilçemiz insanının görüş ve beklentilerini dikkate alarak yapmayı önemsemekteyiz. SİZCE İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ ENGELLER NELER? İnşaat sektöründe en büyük engel yönetmeliklerin çok sık değişmesi, arsa stokunun her geçen gün azalması ve maliyetlerimizdeki hızlı artıştır. Belediyelerin yönetmelikler üzerindeki yorum farklılıkları esas oyuncu olan müteahhitleri çok zor durumda bırakabiliyor. Müteahhitler bu konuda
KEMALPAŞA aktüel
çoğu zaman yalnız kalabiliyor. A belediyesinde üst katlarda kamusal alanda çıkmaya izin verilirken, B belediyesinde buna izin verilmemekte. İşin garip tarafı A ve B belediyeleri aynı il içerisinde bulunmasıdır. Belediyeler ve müteahhitler arsaların milli bir değer olduğu konusunda duyarlı olmalıdırlar. İmara açık olan arsalar en iyi şekilde değerlendirilirse ülke ve bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacağını düşünmekteyim. Bilindiği üzere ülkemizin büyümesinde ki en büyük aktör inşaat sektörüdür. Mesleki örgütlerin daha güçlü ve etkili olmasının bu sorunları aşmakta yardımcı olacaklarını düşünmekteyim. KEMALPAŞA’NIN İNŞAAT SEKTÖRÜNDE EN BÜYÜK PROBLEMİ NEDİR? Kemalpaşa’nın en büyük problem imar problemidir. Arsa payları yüzünden daire fiyatları yükseliyor. Kat karşılığında ki oranların çok ciddi yükselmesi, imar problemiyle paralel arsaların olmaması, yatırım yapmak
isteyen müteahhitlerin iş hacmini düşürmekte, önünü kesmektedir. Belediyenin bu sorunun bilincinde olup, taşın altına ivedilikle elini sokması gerekiyor. KEMALPAŞA BELEDİYESİ’NİN KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ HAKKINDA DÜŞÜNCELERİNİZ NELERDİR? İlçemizin buna ihtiyacı vardır. Kemalpaşa Belediyesi’nin doğru projelerinden biridir. Kentin çehresine değiştirecek bir projedir. Belediye’nin bu konuda ki çalışma süreci çok uzun oldu. Kentsel dönüşüm yapılırken müteahhit ithal edilmemeli. O bölge esnafıyla, o bölge müteahhidi ile çalışılmalıdır. Kendi müteahhidimizi kalkındıracak, kendi vatandaşımızı, kendi hemşerimizi kalkındıracak işbirliğinde bulunacaklarına inanıyorum. Firmamızın, herhangi bir yerde iş almasında herhangi bir sıkıntısı yok lakin bölgemizde bu sektörde yüzlerce inşaat şirketi var. Onlarında iş alabileceği, dışarıdan gelecek büyük şirketlerden ziyade içimizdeki ufak şirketleri
KEMALPAŞA aktüel koruyacak önlemler alınmasını tavsiye ediyoruz. İMAR BARIŞI HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ NELERDİR? İmar barışı düzenlemesini son derece olumlu buluyorum. Türkiye’nin imar barışına ihtiyacı vardı. Hükümetimizin çok iyi bir tespitidir ve canı gönülden tebrik ediyorum. İmar barışının sosyal ve ekonomik faydalarının olduğunu düşünmekteyim. HAYIRSEVER BİR İŞ ADAMI OLDUĞUNUZU BİLİYORUZ, SOSYAL PROJELERE BAKIŞ AÇINIZ NEDİR? Peygamber efendimiz “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” diye buyurmuştur. İnsanı merkez alan inşa politikalarına ek olarak, topluma saygılı ve duyarlı, sosyal sorumluluğun bilincinde, bu alanda üzerine düşeni yapmaktan çekinmeyen bir inşaat firması olmaktan duyduğumuz gururu ifade etmek istiyorum. Kızılay Genel Merkezi’nin bazı ilçe şubele-
İŞ DÜNYASI
33
rini kapatma kararı nedeniyle inşaatı yarım kalan Kemalpaşa Kızılay Şubesi’nin ana sponsoru olmuştuk. Cehaletle savaşmamız lazım, bu yüzden eğitime destek veriyoruz. Vatandaşlarımızın yardıma ihtiyacı olduğu her alanda katkı sağlamak en büyük önceliğimiz. Sosyal sorumluluk projesi önerilerine de her zaman açığız. Kurucumuz Feridun Kandemir hayır işlerini çok severdi. Rahmetli babamın ismini taşıyan bir fen lisesini güzel ilçemize kazandırmak bize mutluluk verecektir. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu hayalimizi gerçekleştirmeyi umuyoruz. YOĞUN MESAİ SAATLERİ DIŞINDA NELERLE UĞRAŞIYORSUNUZ? Yoğun iş temposundan arda kalan zamanlarda yapmayı en çok sevdiğim şeyler seyahat etmek ve spor. Spora oldukça merakım var. Sağlık nedenleriyle spora başlamak zorunda kaldım. Haftanın en az 3 günü spor salonuna gidiyorum.
Tansiyon ve fazla kilolarımdan bu sayede kurtuldum. Sağlıklı yaşama inanıyorum, sedanter yaşama karşıyım. Seyahat etmeyi çok seviyorum. Seyahat etmek insanın ufkunu açıyor. Yakın zamana kadar ayda bir iki defa yurtdışı seyahatlerine gidiyordum. 20’ye yakın ülkeyi ziyaret ettim. Dünya’nın değişik noktalarından kimsenin görmediği, gitmediği yerleri keşfetmeyi seviyorum. Yeni insanlar, yeni kültürler tanımaya merakım var. Eğitimim nedeniyle Avustralya’da uzun süre bulundum ve doğrusunu söylemek gerekirse en çok beğendiğim ülkedir. Teknolojiye karşı merakım var. Dünyanın çeşitli yerlerindeki mühendislik harikalarını yerinde ziyaret edip
incelemek en büyük hobim. İş vizyonumu geliştirmek adına bu yapıları incelemekle kalmıyor, proje yöneticilerini bulup bilgiler alıyorum. İş ve özel hayatımda hatayı affetmiyorum, mükemmeliyetçi bir yapıya sahibim. Yaptığım her işte mükemmeliyetçiyim. Bu işi yapıyorsam farklı olmalıyım. Kümes bile yapsam en iyisini, en mükemmelini yapmalıyım. Endüstri Mühendisliği okurken hocalarımız bize farklılık yaratmanın önemini anlatmışlardı. Bir işte farklılık yaratmak sizi daha başarılı yapmakla kalmayıp, aynı zamanda yaptığınız işten zevk almanızı da sağlayarak motivasyonunuza da katkı sağlayacaktır.
KEMALPAŞA aktüel Halil Şenol HAMARAT Mali Müşavir
15 Temmuz'un Ekonomik versiyonu 24 Haziran seçim kararı alındıktan hemen sonrası ülkemiz ve dışarıdaki bazı güçler hemen siyaset mühendisliğine soyunmaya başladılar. Aslında soyunmadılar devamlı bazı dönemlerde kritik dönemlerde hep oldular. Yani aslında 15 Temmuz’un ekonomik versiyonunu yaşıyoruz. Her dönem içerisinde ekonomik sebeplerden, döviz kurları değişiklik gösterir. Şok şeklinde artışların oluşumu ancak ülke savaş hali, tabi afet, olağan üstü bir durumda olur. Böyle olunca ne oldu da ülkemizde dolar bir günde % 10 oranında 3 haftada % 20 oranında artış oldu. Yurt dışı kaynaklı döviz
alımı yapılarak ekonomik operasyon bombardımanı başlatıldı. Menfaatleri ayrı olsa da, 15 Temmuz’da silah ile yıkamadıkları ülkemizi, ekonomiyi silah olarak kullanarak birçok güçler bu noktada birleşti. Tek hedef 24 Haziran seçimleridir. Ekonomi batıyor diye felaket tellallığı yapmaya çalışarak toplum üzerinde algı operasyonudur. Aziz milletimiz nasılsa 15 Temmuz’u devlet inancı içerisinde millet olmayı bütün dünyaya gösterdiyse, aynı şekilde 24 Haziran’da da bunu gösterecektir. Kemalpaşa Aktüel dergisi yayın hayatına bu sayı ile başlamış
bulunmaktadır, başarılı yayın hayatında yerini alacağı inancı içerisindeyim. Bende bu yayın içerisinde bu köşemde sizlerle birlikte olup, ekonomik, sosyal konularda hem ülkemiz, hem de yöresel konularda yazılarım olacak. Yıllardır yerel gazeteci-
lik yaşamımda emek veren, başarılı olan Sayın Filiz Eroğlu’nu tebrik eder, başarılar dilerim. Mübarek Ramazan Bayramı’nın tüm halkımıza sağlık, huzur ve esenlikler getirmesi dileği ile sevgiyle kalın.
RAMAZAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN
Erdem YILMAZ M�lletvek�l���dayı
SaadetPart�s�
saadet.org.tr
KEMALPAŞA aktüel
ESNAF
37
Pidecilikte tecrübenin adresi NUR PiDE Kemalpaşa’da pide denince akla gelen ilk işletmelerden birisi olan Nur Pide yılların getirdiği tecrübesi ile hizmet vermeye devam ediyor. lar, tatlılar, salatalar ile günün her saatinde müşterilerine hizmet veriyor.
F
İshak ÜSTÜNDAĞ
aaliyete geçtiği 2000 yılından bu yana lezzetinden ve kalitesinden ödün vermeden sürekli kendini yenileyerek hizmet vermeye devam eden Nur Pide Kemalpaşalılara hizmet vermeye devam ediyor. Nur Pide, her çeşit pidenin yanı sıra ızgara, kebap ve köfte çeşitleri, çorba-
Kemalpaşa’nın tanınmış simalarından olan İsrafil ve İshak Üstündağ kardeşler, Nur Pide Salonu işletmeciliğinin yanı sıra sosyal alandaki faaliyetleri ile de oldukça tanınmış isimler. Nur Pide Salonu’nun işletmecileri, esnaflıklarının yanı sıra ilçede gerçekleştirilen birçok sosyal projeye verdikleri desteklerle de ön plana çıkıyorlar. Pidecilik sektöründe köklü bir geçmişi bulunan Nur Pide Salonu oturmuş müşteri kitlesinin yanı sıra kaliteli hizmet ve lezzetli çeşitleri ile her geçen gün yeni müşteriler kazanmaya devam ediyor. İşletme kendilerine ait olan 300 metrekarelik açık ve kapalı alanda faaliyetlerini sürdürüyor. Mekân müşterilerinin yanı sıra telefon ile siparişlerinde oldukça yoğun olarak gerçekleştiği Nur Pide aynı zamanda
düğün, cenaze, mevlit ve çeşitli organizasyonlar içinde sipariş alıyor. Modern ve geniş mekânıyla cemiyet yemeklerine de ev sahipliği yapan Nur Pide Salonu geç saatlerde de tercihini çorbadan yana kullanmak isteyenlerin önde gelen adreslerinden bir tanesi. Kemalpaşalılar ile bir aile gibi olduklarını belirten Nur Pide Salonu’nun sahibi İshak Üstündağ, işletmelerinin Kemalpaşa’nın en çok tercih edilen pidecilerden birisi olmasını müşterilerine sundukları lezzetler kadar uzun yıllara dayanan kaliteli işletmecilik anlayışı olduğunu söyledi. Üstündağ “bizleri tercih eden, bunca yıldır hizmet vermemizi sağlayan tüm müşterilerimize teşekkür ediyoruz. Elimizden geldiğince mekânımıza yatırımlar yaparak
Kemalpaşalılara hak ettikleri kaliteyi sunmaya çalışıyoruz. Mekânımızda çorba çeşitlerinden; kelle paça, işkembe, ezogelin, mercimek, beyin çorbalarımız günlük çıkmakta. Kıymalı, kuşbaşılı, kıymalı kaşarlı, kuşbaşılı kaşarlı, kaşarlı sucuklu, kaşarlı yumurtalı pide çeşitlerimiz ile iddialıyız. Salonumuzda ızgara ve kebap çeşitlerimiz de bulunmakta. Adana, Urfa, tavuk şiş, ızgara köfte, kiremitte kuşbaşı, kiremitte Kaşarlı Kuşbaşı ızgaralarımız mevcut. Yüzde yüz yerli et kullanıyoruz. Izgarada yapılan etleri özel olarak marine edip hazırlanıyor. Kullandığımız tüm malzemelerde kaliteden ödün vermiyoruz. Lezzeti bir ev ortamı sıcaklığını sunuyoruz. Telefonla sipariş alarak evlere ve işyerlerine de servis yapmaktayız” dedi.
38
RESTAURANT
KEMALPAŞA aktüel
Lezzet Durağı
Yemyeşil doğa huzur ve eşsiz lezzetler
Kızılca Vadi Restaurant'ta Kemalpaşa’nın en önemli doğal güzelliklerini içerisinde barındıran bölgelerin başında Yukarıkızılca mahallesi geliyor. Yukarıkızılca köy merkezinin hemen girişinde yeni açılan Kızılca Vadi Restaurant ve Kahvaltı, Kızılca’nın doğal güzelliklerini eşsiz lezzetler ile müşterilerine sunuyor.
K
ızılca Vadi, tertemiz havası, bahar geldiğinde açan rengârenk çiçekleri, sıcakkanlı işletmecisi ve çalışanlarının ev sahipliğinde yöresel ürünlerden hazırlanan iştah açan kahvaltı sofraları ve ızgara çeşitleri ile ziyaretçilerine sıkıntı ve stresten uzak, keyifli saatler vaat ediyor.
Mustafa BAGUÇ
Kızılca Vadi Restaurant İşletmecisi
Son yıllarda yaz, kış fark etmeksizin şehirden uzaklaşarak doğayla baş başa kalacakları mekân arayanların gözdesi olan kahvaltı salonlarına bir yenisi daha eklendi. Yukarıkızılca’da hizmet vermeye başlayan Kızılca Vadi, günün koşturmacası ve iş stresinden uzaklaşıp keyifli vakit geçirmek için ailece tercih edilebilecek, bir mekân.
İŞTAH AÇAN KAHVALTI MENÜSÜ
Balon ekmek eşliğinde iştah açan kahvaltı çeşitlerinin yanı sıra öğlen ve akşam yemeklerinde de tercih edilebilecek bir mekân olan Kızılca Vadi, günün her saatinde müşterilerine hizmet veriyor. Mekânı diğer kahvaltı işletmelerinden ayıran en önemli özelliği ise ızgara çeşitleri. Izgara çeşitleri ile misafirlerine eşsiz lezzet deneyimleri sunan işletmenin sırrı ise Kızılca Vadi’ni sahibi Mustafa Baguç’un neredeyse bir asırlık bir geçmişe dayanan aile mesleği olan kasaplıktan gelmesi. Kendi çiftliklerinde yetiştirip kesimlerini gerçekleştirdikleri hayvanları halen hizmet vermekte olan kasaplarında müşterilerine sunan Mustafa Baguç bu
KEMALPAŞA aktüel
lezzetleri Kızılca Vadi’deki et reyonunda günlük ve taze olarak gelen misafirlerine sunuyor. Kahvaltı menüsündeki kalite ve çeşitliliği aynı şekilde ızgara çeşitlerine de yansıtan Kızılca Vadi’de dileyen misafirler et reyonundan seçtikleri etleri mekânda yerken aynı zamanda kilo ile de satın alabiliyorlar.
SUCUK VE KÖFTE TADI MÜKEMMEL
Kızılca Vadi’nin lezzetleriyle ön plana çıkan en önemli ürünleri ise sucuğu ve köftesi. Kendi yetiştirdikleri hayvanların kesim, parçalanma ve pişirilme süreçlerinde sürekli işinin başında olan Mustafa Baguç tam bir et ustası. Öyle ki; Musfata Baguç mekanın hizmete girmesinden bu yana et konusunda az pişmiş, çok
Kızılca Vadi Restaurant
Yukarıkızılca köy girişi Kemalpaşa Mustafa BAGUÇ 05326108327
RESTAURANT
pişmiş, kurumuş diyen bir tane müşterilerinin olmadığını söylüyor. Pirzola, kül bastı, saç kavurma, beyti, kuzu şiş, dana antrikot, dana bonfile, kuzu sarma, ciğer şiş, ızgara ciğer et ızgara menüsünde bulunan mükemmel lezzetler. Şehrin yanı başında ama şehrin karmaşasından bir o kadar uzak konumuyla hizmet veren Kızılca Vadi, mükemmel doğa manzarası ve çam havası eşliğinde tercih edilen kahvaltı veya et ızgaraların ardından kahve ve sınırsız çay ile hizmeti de veriyor. Alkolsüz olan aile mekânı keyifli zamanlar geçirmek için en uygun adreslerden bir tanesi. İşletmede minik misafirler için oyun parkı da düşünülmüş. Araç park yeri sıkıntısı da yaşanmıyor. İzmir
bölgesinde günübirlik gezilerin uğrak yeri olan Çiçekliköy’deki kahvaltı mekânlarının yerini son zamanlarda Kemalpaşa bölgesinin almaya başladığını söyleyen Kızılca Vadi’nin sahibi Mustafa Baguç “ İzmir ve ilçemiz de yaşayan insanlar artık Kemalpaşa’yı tercih ediyorlar. Bu durum ilçemiz adına oldukça önemli bir gelişme. Örnekköy çıkışındanYukarıkızılca girişine kadar olan bu bölge İzmir çevresinin en güzel doğal ortamı. Kaliteli mekânlar açılarak, birer birer hizmet vermeye başlıyor. Bu lokasyonu tercih ederek, yatırım yapmayı düşünen yatırımcılara bir kapı
39
açtık. Kemalpaşa merkezde bulunan Ömür Kasap’ında aynı zamanda sahibiyiz. Yarım asırdan beri kasabız. Bu yüzden et ve et çeşitlerinde iddialıyız, lezzetimize güveniyoruz çünkü biz et ustasıyız. Kahvaltıda bol çeşit ve kaliteli doğal ürünleri tercih ederek, yöresel kahvaltı hizmeti veriyoruz. Hafta sonlarının keyifle geçirilebileceği, doğa ile iç içe bir tesisiz. Fiyatlarımız da oldukça makul. Gezmeyi ve ağzının tadını bilen misafirlerimizi işletmemize bekliyoruz” dedi.
KEMALPAŞA aktüel Sevcan NUZUMLAER Özel Eğitim Öğretmeni ve Aile Danışmanı
Çocuklarda benlik algısı! Bir eğitimci olarak, çocuklarımızı yetiştirirken yardımcı olacağını düşündüğüm bilgilerimi ve görüşlerimi sizlerle paylaşmanın mutluluğuyla... Benlik algısı, bireyin kendisi ile ilgili düşünceleri, kendini nasıl gördüğü ve hissettiğidir diyebiliriz. Ve uzmanlar benlik algısının doğumdan itibaren gelişmeye başladığını söylerler..Bireyin benlik algısının oluşmasındaki en önemli faktörlerden biri çevresidir ve başta biz anne babalar geliriz. Çocuğun kendini değerli görmesi, sevmesi, yeterli görmesi, kendini olduğu gibi kabul etmesi, olumlu duygular geliştirmesi, öz güveni benlik algısını nasıl kazandığı ile ilgilidir. Yani değerli miyim? Annem babam öğretmenim beni seviyor mu? Okuyabilir miyim? Şarkı söyleyebilir miyim? Yapabilir miyim, arkadaşlarım benimle oynar mı? Gibi duygular benlik algısıdır diyebiliriz. Eğer birey benlik algısını olumsuz veya düşük geliştirirse psikoloji-
sini, sosyal ilişkilerini, başarısını olumsuz yönde etkiler ve kendi ile ilgili olumsuz duygularını ileriki yaşlara da taşır! Bizim çok duyduğumuz “büyüyünce değişir” cümlesi sadece cümle olarak kalır çünkü o zaman bir uzman desteğine ihtiyaç duyulduğunu görürüz. Peki, ne olmalıdır anne baba olarak bizim yapacaklarımız? Öncelikle anneler doğumdan itibaren çocukları güvenliklerini sağlamalı, ihtiyaçlarını karşılamalı sevmeli ve ilgi göstermelidir. Aileler çocukların her yaptığını sürekli övmek, sürekli eleştirmek, sürekli başarılı olmasını beklemek, onay vermemek, yaşından büyük sorumluluk vermek gibi tutumlarından uzak durmalıdır! Artık kaç yaşına geldin niye yapamıyorsun! Sen bebek misin?Neden ağlıyorsun? Gibi sözcükler yerine “yapabilirsin, beraber deneyelim, göstermemi veya yardım etmemi ister misin? gibi sözcükler kullanmalıdır! Mutlaka hem kendisinin hem çocuğun duygusunu tanımlamalıdır (üzüldün biliyorum! Bunu yapman beni
çok mutlu etti gibi) Kaliteli zaman geçirmeli ve mutlaka bir birey olduğunu unutmadan çocuğunu olduğu gibi kabul edip saygı göstermelidir Etrafımda sık sık gözlemlediğim Bir örnek paylaşmak istiyorum; Çocuklarımızı hepimiz parka götürürüz, eğer parkta bir akranı ona vurursa ağlayarak yanımıza gelirler benim gözlemlerimin çoğunda ebeveyn çocuğa “sen de ona vur! Niye ağlıyorsun ağlama! Bir daha sana park yok!Çocuğun burada geliştireceği duygu gidip vuramayacağı için ben korkağım, acaba babam beni seviyor mu? Yapamadım olur özgüveni zedelenir ve çok üzülür belki parka gelmeyi kendi istemez! Hâlbuki çocuğun duygusunu tanımlamalıyız biliyorum çok üzüldün ama arkadaşının yaptığı yanlış oyun oynamayı henüz öğrenememiş sanırım, çocukken ben de böyle bir şey yaşamıştım, sence şimdi ne yapalım? Demek hem çocuğumuzu rahatlatır hem
de çözüm üreten bir birey yapar korkmayın pasif korkak bir çocuk yapmaz... Bir diğer sık karşılaştığım tutum ise çocuklar bir işi yapamadığında örneğin ayakkabısını bağlamayı beceremediğinde “kaç yaşına geldin hala yapamıyorsun” tutumu aslında model olmak yardım ister misin demek sorunu çözdüğü gibi çocuğumuzla sağlam iletişim kapısını da açacaktır. Tabii ki sadece bunları yapıyor olmamız ya da yapmıyor olmamız çocuğumuzun benlik algısını ve saygısını düşük veya yüksek geliştirecek veya geliştirmeyecek diye bir iddiada bulunulamaz ancak olumlu benlik algısı ve benlik saygısı için kendimizi mutlaka geliştirmeli ve öğrenmeliyiz. Evet; eğer çocuğumuzun kendine güvenli, çözüm üreten, sevgi ve saygılı, başarılı bir birey olması temennilerimle güzel günler dilerim...
KEMALPAŞA
42
KEMALPAŞA aktüel
Kemalpaşa’nın turizme açılan kapısı
"Göl Park" Göletiyle, yeşil alanlarıyla, amfi tiyatrosuyla, rıhtımlarıyla ve restoranlarıyla Kemalpaşa’nın beklide en çekici yerlerinden birisi halini alacak olan ve ziyaret eden herkeste fotoğraf çekilme isteği uyandıran Göl Park Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu’nun prestij projesi.
Göl Park'ta yapılan çalışmalarda ince detaylar dikkat çekiyor.
K
emalpaşa ilçe merkezine 2. Km. mesafede inşası devam eden Kemalpaşa Belediyesi Binali Yıldırım Göl Park projesi, tamamlanmasının ardından Kemalpaşa’ya ayrı bir kimlik kazandıracak. Yıllardan beri söylüyoruz Kemalpaşa turizmin merkezi olmalı diye. İşte Gölpark projesi Kemalpaşa’nın turizm merkezi olması yolunda attığı önemli bir adım bence. Kemalpaşa dünyaca ünlü kirazının ardından dağ ve doğa turizmi, organik tarımı, köyleri ve mesire alanları ile İzmir ve çevresinde yaşayanların şehir gürültüsünden uzaklaşabilecekleri önemli alternatiflerden bir tanesi. Kemalpaşa dışında yaşayıp burayı keşfedenler günü birlik ziyaretlerin yanında, çeşitli bölgelerde gerçekleştirilen villa projelerinden evler satın alıyor. Son yıllarda Torbalı yolu ve Yukarıkızılca bölgesinde çok sayıda siteler halinde villalar yapıldı, yapılmaya da devam
ediyor. Önümüzde ki yıllarda o bölge de belki de bir şehir oluşacak. Kaliteli yerleşim alanların oluşması daha birçok aileyi İzmir’den hatta İstanbul’dan Kemalpaşa’ya taşıyacak. Şehirlerden uzaklaşmak isteyenlerin bu bölgeye yerleş-
KEMALPAŞA aktüel
KEMALPAŞA
mesinde Yukarıkızılca-Armutlu arasındaki “Park Orman” ve tabiî ki Kemalpaşa’nın turizminde göz bebeği olacak Gölpark’ın katkısı büyük.
mı değil miydi diye tartışıldı. Bunun kararını verecek olan Kemalpaşa halkı. Ben projenin Kemalpaşa’ya turizm de yansıması ile ilgileniyorum.
Bilenler bilir bir yıl önce Gölet’e gittiğimizde etrafında hiçbir şey yoktu. Ağaç yoktu, yolu topraktı. Kupkuru bir çevresi vardı. Geçtiğimiz günlerde Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu beni ve yerel basında görev yapan gazetecileri bu projesini tanıtmak maksadıyla Göl Park’ta ağırladı. Tamamlanmak üzere olan projeye kısa bir zamanda çok şeyin katılmış olduğunu gördük.
Göl yapay bir göl değil. Göl etrafında yürüyüş alanları, rıhtım ve benzeri çalışmalar yapılıp gölün doğallığını bozmadan proje hayata geçirilmeye çalışılmış. İzmir'de yemyeşil bir doğa içerisinde aileniz ile birlikte iskelesinde yemek yiyip çay içebileceğiniz, Osmanlı kayığı ile göl içerisinde gezip Göl Park kordonunda yürüyebileceğiniz güzel bir mekân.
Gölet dâhil 550 Bin metrekare alanda yapımı tamamlanmak üzere olan Binali Yıldırım Gölpark’ın içerisinde, rıhtımlar, açık hava tiyatrosu, miniatürk, 2 adet iskele, kafeler, çocuk oyun alanları, yürüyüş ve bisiklet yolları bulunuyor. Projenin yeşil alan büyüklüğü 160 bin metrekare. 27 bin adet tatlı su balığının yaşayacağı göletin çevresinde 4500 adet ağaç, endemik bitki ve çiçek çeşidi bulunuyor. Yürüyüş ve koşu yolunun büyüklüğü ise 18 bin metrekare. Projede ayrıca bin yüz metre uzunluğunda yapay bir dere ile yapay şelale, gölet içerinde fıskiye ve ışıklandırma sistemleri ile Osmanlı kayıkları da bulunacak. Projede bir de tartışmalara konu olan Kemalpaşa’nın en büyük cami projesi devam ediyor. Belediye Başkanı Arif Uğurlu’nun verdiği bilgiye göre bu cami hayırsever iş adamlarının katkıları ile yapılmakta. Bilindiği üzere Göl Park içerisinde inşa edilen bu cami, ihtiyaç
Şimdi bu yazıyı okuyan vatandaşlar ve özellikle siyasiler beni eleştirecek belki. Belediye Başkanı Arif Uğurlu’yu övdüğümü söyleyecek olanlara not düşüyorum. Başkan Uğurlu’yu yeri geldiğinde en çok eleştirenlerden biriyim. Kemalpaşa’nın yararına ve tanıtımına katkı vereceğini düşündüğüm projelere destek olurum, köstek olmam. Özelikle Kemalpaşa turizmine katkı verecek projeler ilgi alanım. Bu proje Kemalpaşa için yeterli mi bence daha iyileri de yapılabilir. Çünkü Kemalpaşa daha iyilerini de hak ediyor. Göl Park projesinin eksikleri ya da mali konularda eleştirilecek noktaları da olabilir ancak prestijli bir proje olduğu aşikâr. Burası Kemalpaşa halkının rahat nefes alacağı, çocuklarımızın ve gençlerimizin farklı etkinliklerde keyifli ve eğlenceli vakit geçirebilecekleri bir alan. Kemalpaşa’ya ve Kemalpaşa halkına hayırlı olsun.
43
44
ESNAF
KEMALPAŞA aktüel
Liman Pastanesi gücüne güç kattı Bayan girişimciler Naile Turgut ve Ümit Arıtürk birlikteliği ile işletilen Liman Pastanesi’nin yeni mekânı çok sayıda davetlinin katılımı ile açılarak Kemalpaşalılara hizmet vermeye başladı.
14 Mayıs Pazartesi günü Ferzent Bulum Lisesi karşısında hizmet vermeye başlayan Liman Pastanesi’nin açılış kurdelesini Butik Pastacılar ve Kurabiyeciler Derneği Başkanı Emine Kubat ile birlikte işletme sahipleri Naile Turgut ve Ümit Arıtürk kesti. Açılışta konuşma yapan Butik Pastacılar ve Kurabiyeciler Derneği Başkanı Emine Kubat, dernek üyesi olan Naile Turgut’un mekânını açmanın gururunu yaşadığını söyledi. Kubat, “kadınlar her şeyi
başarırın en iyi örneğini bugün burada görüyoruz. Güçlerine güç katarak yollarına devam eden bu işletmenin, gerek ev yapımı lezzetler ile gerekse ticaretteki başarılarıyla adlarından sıkça bahsettireceğinden eminim” dedi. 5 yıldan bu yana Kemalpaşalılara hizmet veren Liman Naile Unlu Mamülleri’nin sahibi Naile Turgut yine bayan girişimci olan Ümit Arıtürk ile güç birliği yaparak, sektörde daha geniş bir yelpazede hizmet vermek için bir araya geldiler.Ev
yapımı özel lezzetler hazırlayan bayan girişimciler, Liman Pastanesi’nde butik pasta, kurabiye, ev yemekleri, tatlı çeşitleri, sarma, mantı, börek, içli köfte gibi ev lezzetlerini gerek pastanede sunuyor, gerekse sipariş şeklinde hazırlayarak müşterilerine hizmet veriyorlar. Vitrin pastaneciliğinden daha çok imalata yönelik çalıştıklarını söyleyen Liman Pastanesi’nin sahibi Naile Turgut, günlük sipariş ile müşterilerine hizmet verdiklerini belirtti. Turgut, “tüm pastane ürünlerinin yanı sıra ev yemekleri, sabah kahvaltıları, sarma, mantı, içli köfte gibi iddialı olduğumuz lezzetler ile hizmet veriyoruz. Kalitemizden ödün vermeden ev usulü lezzetlerin en çok beğenilen marka-
larından biri olduk. Bu başarımızın sırrı ise temizlik, düzen, disiplin ve katkısız maddeler kullanarak yaptığımız lezzetli ev yapımı özel tatlardan geçiyor. Evde ailemize pişirdiğimiz pasta ve böreklerinin aynısını işyerimizde yapıyoruz. Evdeki mutfağımızın temizliğine nasıl önem veriyorsak işyerimizdeki mutfağımızın da hijyen olmasına daha fazla önem veriyoruz. Salonumuzda her sabah kahvaltı servisimiz var. Pastanemizdeki tüm ürünlerin ev ve işyerlerine satışı yapılmakta. Kadın girişimciler olarak ilk etapta aile ekonomisine aynı zamanda ülke ekonomisine katkı vermekten gurur duyuyoruz” dedi.
KEMALPAŞA aktüel Şebnem KANDEMİR Avukat av.sebnemkandemir@hotmail.com
Resmi vasiyetname nedir ? Nasıl yapılır ? Ölüm hak miras helal diye lugatımıza girmiş bir deyiş var. En sevdiğimiz yakınlarımız ailemiz bile ansızın bize veda edebilir ve kendimizi miras kavgalarının içinde bulabiliriz. Yıllarca paylaşılmayan araziler, toplanamayan ürünler, kavga gürültünün eksik olmadığı miras meseleleri devamında küslükler sürer gider. Son yıllarda artık miras bırakanların sağlığında bazı önlemler almaya çalıştıklarını ölümünden sonra yaşanan miras kavgalarını engellemek için kendisine göre birtakım paylaşımlara gittiğini, kimi zaman bunu adil bir şekilde yaparken kimi zaman da bazı mirasçıların üstün tutulup kayırılmak istendiğini sıklıkla görüyoruz. Miras bırakanın son istek ve arzuları ile miras paylaşım esaslarını belirlemek üzere düzenlenen resmi vasiyetnameler uygulamada sıklıkla başvurulan hukuksal düzenlemelerden birisidir. Vasiyetnamenin el yazısı ile ya da sözlü olarak da yapılabileceği kanunen öngörülmekte ise de, resmi şekilde yapılması ispat açısından önemlidir. Sulh hukuk hâkimi ve resmi memurun vasiyetname düzenleyebileceği kanunda öngörülmüştür ancak uygulamada Noterlerin daha çok vasiyetnameyi düzenledikleri görülmektedir. Kişi vasiyetname ile terekesi üzerinde ölümünden sonra sonuç doğuracak şekilde işlem yapmakta ve bu şekilde terekesinin geleceğine yön vermekte ve yapılmasını arzu ettiği konulara
ilişkin tasarrufta bulunmaktadır. Bu itibarla resmi vasiyetnameler sıkı şekil şartlarına tabidir. Bu şartlar sözleşmenin iptal edilebilme sonucunu doğuracağından ileride hak kaybına neden olmamak bakımından bu hususlara dikkat etmek gerekmektedir. Öncelikle ileride vasiyetnamenin iptali hususunda bir itiraz olmaması bakımından tam teşekküllü bir devlet hastanesinden olmasa bile bir sağlık kuruluşundan resmi vasiyetname düzenlemeye ehil olduğuna ilişkin sağlık raporu alınması çok isabetli olacaktır. Vasiyetçinin bizzat okuması ve imzalaması gereken resmi vasiyetnamede; vasiyetçi son arzularını yazılı veya sözlü olarak resmi memura bildirir. Resmi memur bu arzuları içeren vasiyetnameyi hazırlar ve okuması için vasiyetçiye verir. Vasiyetname okunduktan sonra uygun bulunursa vasiyet eden tarafından imzalanır. Resmi memur da tarih koyarak kendisi imzalar (MK m.533). Tarih, vasiyetnamenin geçerlilik şartıdır. İmzalanmadan önce vasiyet eden tarafından okunması da vasiyetnamenin geçerlilik şartıdır. Vasiyetnameye tarih atılıp imzalandıktan sonra vasiyet eden vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memur huzurunda iki tanığa söyler. Tanıklar da bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve vasiyet edenin tasarrufa ehil olduğunu vasiyetnameye yazarak altını imzalarlar. Bu işlem de vasiyetnamenin geçerlilik
şartıdır. Tüm bu işlemlerin aynı zaman diliminde, yani önemli bir aralık girmeden tek bir işlem gibi yapılması gerekir. Yine resmi vasiyetnamede tanıklık yapacak kişilerin okur-yazar olmaları, fiil ehliyetine sahip olmaları, kamu hizmetinden yasaklı olmamaları ve vasiyetçinin eşi, alt ve üst soy kan hısımları, kardeşleri ve bunların eşleri olmamaları gerekir. Bunlardan birinin tanık olarak katıldıkları sözleşme şekil yönünden sakat olur ve iptali istenebilir. Noter tarafından resmi vasiyetname saklanır, vasiyetçinin ölümünden sonra yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulur. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından vasiyetname açılır, okunur ve ilgililere tebliğ edilir. Vasiyetnameyi kabul etmeyen ilgililer ya da hak sahipleri tarafından süresi içerisinde vasiyetnamenin iptali davası açılabilecektir. Vasiyetname iradesi miras bırakanın özgürce tasarrufta bulunacağı bir hukuki işlem ise de, burada dikkat
edilmesi gereken şekli unsurların yanı sıra saklı paylı mirasçıların miras payını aşan kazandırımlarının iptale tabi tutulabileceğidir. Saklı paylı mirasçılar, sağ kalan eş, alt soy ve anne baba olup, bu mirasçıların miras bırakandan almaları gereken mahfuz bir miras payı vardır, haliyle bu payı aşacak şekilde yapılan tasarruflar bakımından saklı pay sahibi mirasçılar tenkis davası açabilecek ve vasiyetname ile kazandırımda bulunulan kişiden bu saklı payını isteyebilecektir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 506. Maddesine göre altsoy için yasal miras paylarının yarısıdır. Anne ve babanın saklı payı ise yasal miras payının dörtte biridir. Ancak sağ kalan eş için bir farklılık belirtilerek saklı payın yasal miras payının tamamı olduğu kanunca hükme bağlanmıştır. Bu kişilerin saklı paylarını ihlal eden kazandırımlar iptale tabi tutulabileceğinden vasiyetname düzenlenirken saklı pay kurallarını göz önünde bulundurmakta yarar vardır. Aksi takdirde tenkis davası açılabilecektir.
RAMAZAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN
SİYASET
48
KEMALPAŞA aktüel
Siyasetçi Alaaddin Yılmaz ile
Siyaset üzerine Kemalpaşalı siyasetçi Alaaddin Yılmaz ile siyaset üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. Sorduğumuz sorulara tüm içtenliği ve neşesiyle cevap veren Yılmaz, Kemalpaşa’ya Belediye Başkanı olduğunda nasıl bir profil çizeceğini anlattı. KAÇ YILDIR SİYASETTE AKTİF GÖREV YAPIYORSUNUZ? 19.08.1980 İzmir Kemalpaşa doğumluyum. Siyasetteki aktiflikteki ki kastımızı şöyle ifade edeyim; 10 yaşından beri milli görüş siyaseti hareketi içerisinde belli kademelerde görevler aldım. Gün geldi gençlik kolları başkanı gün geldi ilçe yönetim kurulu üyeliği gün geldi ilçe başkanı gün geldi İl başkan yardımcılığı gibi görevler aldım. Allah’ımıza hamd olsun ki tertemiz bir maziye sahip olan siyasi bir hareketin içerisinde bugüne kadar siyaset yaptım. Yani toplamda baktığımız zaman 30 yıllık bir siyasetçi diyebilirsiniz. SİZİ HEP SAADET PARTİLİ OLARAK TANIDIK, DİĞER SİYASİ PARTİLERDE GÖREV ALMAYI DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ YA DA SİYASİ PARTİLERDEN SİZE TEKLİF GELDİ Mİ? Biz zaten Milli takımda oynuyoruz, başka bir takımda oynamamıza gerek yok. Öncelikle şunu söyleyeyim ben siyasette bir başka siyasetçiye teklifin içeriğine bakarım. Maddiyat, koltuk bunlar bize teklif edilecek şeyler değil. Milletimize hizmet söz konusu ise eğer Kemalpaşa’ya, Kemalpaşalıya hizmet söz konusu ise ben partiler üstü düşünürüm. Bunu da açık net ifade ediyorum. Bütün partilere de eşit mesafede-
yim. Bu partiler memleketimizin renkleri, zenginlikleri. Ama böyle bir teklif de aldık dersek yanlış olur, yalan olur, haksızlık olur. Şuan görevde bulunan arkadaşlara saygısızlık olur. SAADET PARTİSİ'NİN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI SİZ MİSİNİZ VE SİYASETTE VATANDAŞLARIN GÖNLÜNE DOKUNABİLECEK MİSİNİZ? SP’nin belediye başkan adayı olup olmadığımıza öncelikle SP’nin kıymetli genel başkanı, ardından yetkili kurumları, ardından da aziz milletimiz karar verecek. Ben 20 yıldır yol arkadaşlarıma hep şunu söylüyorum. Siyasette taraf olmak siyasette bir siyasi partinin çatısı altında olmak insanları mutlu eder güçlendirir. Ama özellikle Kemalpaşa bazında şunu değerlendirirsek benim bir partim yok diyebilirim çünkü AK Parti’de MHP’de CHP’de BBP’de İyi Parti’de DP’de SP’de hepsi benim zaten, hepsine aynı uzaklıkta ve yakınlıktayım. Belediye Başkanlığı hususuna gelirsek; ben 20 yıldır her gece aynı rüyayı görüyorum. O yüzden siyasetteki ana amacımız kaldırım yapmak, parkları yeşillendirmek değil elbette bunlar belediye başkanlığının gereği. Ben 105 bin insanın yüreğine talibim. Diğer siyasetçilerden beni ayıran en
büyük özellik şu olacaktır, ben onların ceplerine değil kalplerine dokunacağım. BUGÜNE KADAR GÖREV YAPMIŞ KIYMETLİ BELEDİYE BAŞKANLARIMIZI BİRER CÜMLE İLE TANIMLAR MISINIZ? Sondan başlayacak olursak; Sayın Belediye Başkanımız Arif Uğurlu genç, dinamik, yakışıklı, belagat uzmanı, çevresindeki bütün olumsuzlulara rağmen bir şeyler yapma gayretinde olan bir başkan. Eski Başkanlarımızdan Sayın Rıdvan Karakayalı, eğitimci, Kemalpaşa CHP’ye uzun yıllar sonra belediye başkanlığını kazandırmış kişi,
emekli bir siyasetçi. Sayın Yakup Karaca, hocam, abim, büyüğüm. Eski başkanlarda Sayın Rıdvan Üreten, çok sever ve sayarım. Sayın Mehmet Ali Özüdoğru, Kemalpaşa eski belediye başkanı. NAMI “EFSANE” OLARAK BİLİNEN MEHMET ALİ ÖZÜDOĞRU’NUN YERİNİ KİM DOLDURABİLİR? Kemalpaşa tarihi içinde Sayın Mehmet Ali Özüdoğru’yu Ertuğrul Gazi gibi görüyoruz. Yeni bir yolun başlangıcını açan bir lider. Ama emin olun tarih yeni Fatih Sultan Mehmet’leri de yazacaktır.
KEMALPAŞA aktüel YEREL SEÇİMLERDE İTTİFAK OLACAK MI, BU KONU İLE ÖNGÖRÜNÜ0Z NEDİR? Bizim ittifakımız milletimiz ile olur. Biz kirli pazarlıkların içinde asla olmayız. Biz bugüne kadar kendimiz çizdik, kendimiz oynadık. Bundan sonrada böyle olması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Açık ve net olarak ifade ediyorum bizim vereceğimiz her kararın altında milletimizin imzası olacaktır. YAŞITTA OLMANIZ İTİBARİYLE KEMALPAŞA BELEDİYE BAŞKANI ARİF UĞURLU İLE ARANIZ NASIL? Kemalpaşa Belediye Başkanımızı severim, sayarım, hürmet duyarım. O da bize karşı hep saygılı ve hürmetli olmuştur ve bunu da her yerde ifade etmişimdir. Siyaset ayrışmanın bir nedeni olmamalıdır. O yüzden sayın belediye başkanımızla bu durumu hep muhafaza etmişizdir. Ama seçim atmosferine giriyoruz. Neler olacak hep beraber göreceğiz. Yoksa ben şahsını severim, değerde veririm. Kendisi de aynı şekilde beni sever ve değer verir. Bunu da iyi bilirim. Ben gönlü güzel biriyim, bütün adayları severim. SİYASETTEKİ AMACINIZ NEDİR? Elimizi milletin cebine sokmak değil, gönüllere dokunmaktır.
SİYASET
En büyük hayalim Kemalpaşalı gençlerin ve kendini genç hissedenlerin geleceğe büyük bir umutla bakmalarını sağlamak. KEMALPAŞA İLE İLGİLİ VAADİNİZ NEDİR? Kemalpaşa’ya beşinci köprünün yapılması için bir nehir yok. Ama biz yıkılmış gönül köprülerini tekrardan inşa edeceğimize ve Kemalpaşa’nın gençlerine ağabeylik yapacağımıza buradan söz verebiliriz. KEMALPAŞA BELEDİYE BAŞKANI ARİF UĞURLU’YU BAŞARILI BULUYOR MUSUNUZ? En azından başarısız bulmuyoruz. Ama daha iyilerini yapabilecek insanlarımız da Kemalpaşamız'da var.
sahibi gibi hem tebessüm edip hem de ağlayan, bir sorunu olduğunda benim başkanım var diye düşündüren bir belediye başkanı olacağım. DİĞER SİYASİ PARTİLER HAKKINDA BİRER CÜMLE ALABİLİR MİYİZ? AK Parti; Anadolu’nun yıllara inat haykırışı. CHP; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti. MHP; Memleketimizin olmazsa olmazı. İYİ Parti, iyi olur inşallah. BBP, sadakatin siyasi adı. SP, ailem, nefesim, Türkiye’nin her daim kalkanı, inanmış bir grup adamın firavunlara karşı Musa duruşunun kalesi.
KEMALPAŞA BELEDİYE BAŞKANI ARİF UĞURLU İLE SİZİN HİTABET BECERİNİZ KARŞILAŞTIRILIYOR, BUNA NE DİYORSUNUZ? Sayın belediye başkanımızın güzel konuştuğunu düşünüyorum. (Peki siz?) Bizim de iyi kötü beğenenlerimiz var.
KEMALPAŞA AK PARTİYİ NASIL GÖRÜYORSUNUZ? Benim çok fazla yorum yapmam yanlış olur. Lakin sadece Ak parti için değil bütün partiler için geçerli olarak şunu ifade edeyim. Partilerin kuruluş aşamalarında kimse yokken ben varım diyenlerin partilerine maddi ve manevi her türlü katkıyı yapan insanların uzaklaştırıldığını görüyorum.
SEÇİLDİĞİNİZ TAKDİRDE NASIL BİR BELEDİYE BAŞKANI OLACAKSINIZ? Tebessüm eden, arka kapıdan kaçmayan, her sabah evinden çıkıp esnaf ziyareti yaparak belediyeye giden, cenazesinde, düğününde düğün ve cenaze
Özellikle direklere bayrak asmak için soğuk kış gününde mücadele eden gençlerin dışlandığını görüyorum. Kısaca şunu ifade edeyim, doğru siyasetçi yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişmemeli. Vefa İstanbul’da bir semt adı olarak kalmamalı.
49 DİĞER SİYASİ PARTİ İLÇE BAŞKANLARI İLE ARANIZ NASIL? SP İlçe Başkanımız Sayın Ayhan Acar benim dostum, yol arkadaşım, kardeşim. MHP İlçe Başkanı Sayın Mustafa Gözütok benim çocukluk arkadaşım, sırdaşım. İyi parti ilçe Başkanı Sayın Hüsnü Teoman’la çok bir samimiyetim yok, ama beyefendi biri. CHP İlçe Başkanı Sayın Mehmet Ayçil’le aramızda yaş farkı var, kuşak çatışması yaşıyoruz. Ben halı saha maçına gidiyorum o gelemiyor.(karşılıklı gülüşmeler) Tabi bu işin latifesi. TÜRKİYE’DE ÖRNEK ALDIĞINIZ SİYASİ LİDERLER KİMLERDİR? Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu HANGİ FUTBOL TAKIMINI TUTUYORSUNUZ? Genelde siyasetçiler pek tutukları takımları söylemezler ama ben hep söylediğim gibi milletimden hiç bir şey gizleyip saklamayacağım bu yüzden Galatasaraylıyım, sizinde yönetimde olduğunuz Kemalpaşaspor bizim için çok kıymetli ve her zaman her şartta yanındayız. Ancak Sütçülerspor Kulübü yönetim kurulu üyesiyim. SON OLARAK KEMALPAŞA İLE İLGİLİ NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ? En büyük hayalim, en büyük sevdam yıllardır kurgusunu yaptığım şey gerçekten de Kemalpaşalı gençlerin özgüvenine hizmet etmek. Kemalpaşalı gençlerin bizde bu işi yapabiliriz demesine vesile olmak. %1 oy olan siyasi partinin mensubu olarak nasıl başaracaksın diye sorduklarında şu cevabı veriyorum. Biz 250 kiloluk mermiyi Çanakkale sırtlarında ya Allah diyip topun ağzına süren Seyit Onbaşıların torunlarıyız. Biz atının üstünde Malazgirt’e koşup gelen Sultan Alparslan’ın torunlarıyız. Biz 40 milletvekili ile bir gece de Kıbrıs’ı almış Necmettin Erbakan’ın evlatlarıyız.
ESNAF
50
KEMALPAŞA aktüel
Kaportacı Murat'ın ellerinde
hayat bulan arabalar Kemalpaşa Küçük Sanayi Sitesinde hizmet veren Murat Kaporta ve Boya, hasarlı araçların tüm onarımlarını yapmasının yanında, özellikle hurda denilebilecek araçları baştan sona yenileyerek trafiğe çıkmalarını sağlıyor.
yaparak başladığı kaportacılık mesleğini uzun yıllardan beri Kemalpaşa’da devam ettiren Murat Tortumluoğlu özel projeli işler için de müşterilerine hizmet vermekte.
Eski model araçların ve Jiplerin onarılmasında en zor işin kaporta işçiliği olduğunu ifade eden Murat Tortumluoğlu, “onarım için dükkânıma gelen tüm araçları öncelikle gözle muayene ettikten sonra yapılması gereken işlemleri belirliyorum. Bazen çok kötü durumda araçlar da geliyor. Öyle ki bu tür araçları neredeyse baştan aşağı yenilemek gerekiyor. Onarımı 3-4 ay hatta daha fazla süren işlerimiz bile ocukluğundan beri oluyor. Kaportacılık bu yönüyle kaportacılık mesleğini gerçekten sabır da gerektiren sürdürdüğünü belirten bir iş. Araç üzerinde yapılacak Murat Kaporta tüm işleri kendim yapıyorum. Boya’nın sahibi Murat Kaportanın doğrultulması, kayTortumluoğlu yaptığı işin artık nak ve çekiçleme işlemleri, tüm kendisi için bir yaşam biçimi çürüklerin temizlenmesi, gönyesi haline geldiğini belirtti. Özellikkaçan araçların tekrar eski le eski model klasik araçlar ve formuna getirilmesi, tüm sökme jiplerin onarımlarını yapmanın takma işlerini gerçekleştirip, kendisi için bir işten ziyade hobi araçlarımızı boyaya hazır bir haline geldiğini belirten usta hale getiriyoruz. Müşterilerimin kaportacı, en büyük mutluluğunu talepleri doğrultusunda araçta ise kendi elinden çıkan araçları istenen değişikliklerine yapatrafikte görmek olduğunu söylebilmekteyiz. Meslek hayatım di. Çocukluk yıllarında İstanbul boyunca hurda denilebilecek Avcılar sanayisinde çıraklık
Ç
çok sayıda aracı baştan aşağı yenileyerek yeniden kullanılır hale getirdim. Bu iş aslında benim için zamanla hobi haline geldi. O eski, hurda denilen araçları onarmak tekrar kullanılabilir hale getirmek benim için bir zevk haline dönüştü. Tabi bu tarz işlerin yanında kazalı gelen yeni araçlarında onarımlarını da büyük bir titizlikle asıllarına uygun olarak gerçekleştiriyorum” dedi. İşlerini düzgün yapan ustaların kaportacılık mesleğinden ekmek yediğini belirten Murat Tortumluoğlu sanayide bu tür meslekleri devam ettirecek zanaatkârlar eskiden olduğu gibi yetişmediğini söyledi. Yetiştirecek çırak bulmanın neredeyse imkânsız olduğunu belirten Murat Tortumluoğlu “günümüzde aileler çocuklarını eskiden olduğu gibi sanayiye çırak olarak göndermiyor. Bu yüzden gele-
cekte yıllarda sanayide yetişmiş eleman bulmak çok zor olacak. Sadece kaportacılıkta değil, diğer sanayi mesleklerinde de gerçekten işe sahip çıkıldığında, düzgün işler yapıldığında bu meslekler her zaman kazandırır. İşini düzgün yapan, aracını zamanında veren, müşterinin arabasıyla gezmeyen, müşterinin parasını çarçur etmeyen, müşteriden aldığı parçayı kenara koyayım da, bunu başka arabaya takıp satarım düşüncesi olmayan ustalar bu işten mutlaka ekmek yerler” dedi.
TEKNOLOJİ
KEMALPAŞA BAYİ Yasin BABAYİĞİT - Esnaf
Go
Garantiler ne anlama geliyor ?
Yen nes l hızlandırılmış Andro d le tanışın
Teknolojik harcamalarımızın bütçemizdeki payı her geçen gün artıyor. Bu durum tüketicinin satın alacağı ürüne karar verirken hesaplı alışveriş yapacağı mağazaları ve internet sitelerini araştırmaya yönlendiriyor. Peki, bu araştırmalarda ilk fiyata mı yoksa garantiye mi bakıyoruz? Bu soruyu en çok akıllı telefon araştırırken soruyoruz kendimize.İthalatçı garantili, Türkiye garantili, distribütör garantili gibi terimleri duyuyoruz. Peki, bu terimler ne anlama geliyor? İthalatçı garantili nedir? Herhangi bir firmanın veya büyük bir parakende markasının, yüksek adetli ürünü kendi imkanlarıyla ve bu cihazların satın alınan ülkeden uygun fiyata alınan ve doğrudan ülkeye getirilen cihazlardır.
GENERAL MOBİLE ÜRÜNLERİNİN TÜM ORJİNAL BATARYA ve SARJ ALETLERİ STOKLARIMIZDA
ATATÜRK BULVARI
POSTANE SK.
CEYA İLETİŞİM
HÜKÜMET SK.
ÇEVRE YOLU ESKİ AKBANK SK.
Distribütör garantili nedir? Türkiye cihazı ya da distribütör garantili bir elektronik cihaz denilir. Firmanın resmi olarak ülkemizde sattığı ve resmi olarak destek verdiği ürün anlamına gelir. Bu cihazlar, herhangi bir sorun yaşadığınızda size en az sorun yaratan, en güvenilir cihazlardır. Örneğin A marka ürününü aldınız ve bu ürün Distribütör garantili ise ülkemizde birçok servis ağı bulabiliyorsunuz. Cihazınızı servise gönderdiğinizde garanti kapsamı içerisinde onarımda hiç sorun yaşamadan teslim alıyorsunuz. İthalatçı garantili ürünlerde zaman zaman bu durum farklılık gösterebiliyor. Genel olarak bahsedilen sürpriz servis ücreti ve kullanıcı kaynaklı hatalar olarak çıkabiliyor. Tabi bu durumda müşteriyi üzüyor.
M. Akif Ersoy Mh. 161 Sk.No:12/B Kemalpaşa/İZMİR
0 232 878 11 62
yasinbabayigit@gmail.com
KEMALPAŞA aktüel Zafer BİNİCİ Avukat
Kefalet sözleşmesinden dönme
Ş
u an yürürlükte olan 6098 s. Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmeden önce1 mevzuatımızda kefaletten dönme ile ilgili bir hüküm mevcut değildi. Ancak Yargıtay özellikle asıl borçlunun ödeme gücünü kaybettiği ve kefilin bundan sonraki dönemde borçluya yeni kredi kullandırılmaması konusunda bankaya çektiği ihtarnameye bankanın sessiz kalması durumunda, kefilin keşide ettiği ihtarname sayesinde kendini borçtan kurtardığına yönelik iyi niyetli düşüncesini korumuş ve asıl borçluya sonradan kullandırılan nakdi krediden dolayı kefilin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığına hükmetmiştir.2 Yargıtay’ın vermiş olduğu karar hukuk dünyasında bankanın, kefilin asıl borçluya karşı başka bir kredi kullandırmama yönündeki talebini kabul etmek veya bunu reddetme zorunluluğu mevcut olmadığından ve bankanın bu talebe sessiz kalması, kefil nezdinde kefaletin sona erdiğine yönelik güven oluşturmaya yeterli bir fiil olmadığından dolayı eleştirilmiştir.3 Diğer yandan Yargıtay’ın4 borcun kapatılması için alınan kredi yeni kredi sayılmaz yaklaşımı da ihtardan sonra yeni bir kredinin açılması (kullandırılması) kefaletin geçersiz sayılacağı sonucunu verdiğinden eleştirilmiştir.5 6098 s. TBK’nın yürürlüğe girmesi ile beraber kefaletten dönme kurumu TBK’nın 599. Maddesinde düzenlenerek mevzuatımıza girmiştir. Yeni düzenleme ile kefil,önceki dönemin aksine
kefaletten dilediği zaman neden ve gerekçe göstermeden sadece kefillikten döndüğünü, kefaletin bağlayıcı olmadığını ileri sürmesi geçerli ve yeterli olmayacak, kefilin bundan sonra verilecek borçlardan sorumlu olmayacağına yönelik bildirimi yeterli sayılmayacaktır.6 Kefaletten dönebilmek için kanunun aradığı ilk şart, kefaletle temin edilen borca yönelik olup; işbu borç doğmamalı, hukuken varlık kazanmamış olması gerekmektedir. Borç doğmadığı sürece kefaletten her zaman dönülebilmektedir. Doktrindeki kefaletten dönme anının tespiti ile ilgili görüş farklılıkları bulunmakla birlikte Yargıtay’ın bu konuda henüz bir içtihatı bulunmamaktadır.Hukuk dünyasında genel kredi sözleşmelerine kefil olunması durumunda ilk münferit kredi işlemi aracılığıyla kredi kullanılana kadar ( akreditif açılması, teminat mektubu imzalanıp teslim edilmesi vb.) sözleşmeden dönmenin mümkün olduğu kabul edilmekle7 birlikte doktrinde eğer bankanın genel kredi sözleşmesi kapsamında müşterisinin talebi üzerine limit dahilinde kredi kullandırma borcu altına girmişse kefilin dönme hakkının bulunmadığı, ancak uygulamada kredi sözleşmelerinin neredeyse tamamında görüldüğü üzere, banka müşterisinin talebi üzerine krediyi kullandırıp kullandırmama yetkisini saklı tutmuşsa kredi kullandırma borcu altına girdiğinden kabul edilemeyeceğinden sözleşmeden dönebileceği ifade edilmektedir.8 Doktrinde diğer bir görüş ise cari hesaba kefalet
olunması durumunda hesap kat edilmediği sürece sözleşmeden dönebileceği ifade edilmektedir.9 Kefalet sözleşmesinden dönebilmek için diğer borç asıl borçlunun mali durumuna yönelik olup 2 koşul alternatifli olarak aranmaktadır. Bunlardan ilki asıl borçlunun mali durumunun kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonra önemli şekilde bozulması ve borçlunun kefalet sözleşmesinin kurulduğu andaki mali durumunun, kefilin iyi niyetle varsaydığından çok daha kötü olduğunun tespit edilmiş olmasıdır. Dönme hakkı, kefilin koşulları oluşmuşsa alacaklıya yapacağı YAZILI başvuru ile kullanılan, bozucu yenilik doğuran bir hak olmakla birlikte karşı tarafın hakimiyet alanına varmakla mahkeme kararına yada karşı tarafın kabulüne gerek olmaksızın hüküm ve sonuç doğurur, kefalet ilişkisi geçmişe etkili olarak sona erer. TBK 599.’un maddesi emredici
nitelik göstermekle beraber, kefilin dönme hakkından önceden feragat etmesine veya koşulların kefil aleyhine daraltılmasına anlaşmalar kesin olarak hükümsüzdür.10 Kefaletten dönmek için kefalet sözleşmesinin adi - müteselsil yada süreli – süresiz olması arasında bir fark bulunmamaktadır.
KAYNAKLAR 1- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 2-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 12.06.2002 T. 2002/19-426 E. 2002/513 K. 3-Serkan Ayan; Kefalet Sözleşmesinde Kefilin Sorumluluğu, Adalet Yayınları, Ankara 2014, sf.554 4-Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 28.03.2005 T. 2004/6918 E. 2005/3261 K. 5-Seza Reisoğlu; Türk Kefalet Hukuku, Ankara 2013, sf. 292 6-Reisoğlu, sf.293 7-Mustafa Alper Gümüş, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, 2. Baskı, Filiz Kitabevi, İstanbul 2017, sf.544 8-Ayan, sf. 557 9-Reisoğlu,sf 38 10Ayan, sf.556
DERNEK
54
KEMALPAŞA aktüel
TEMAD Genel Başkanı’ndan
Kemalpaşa Şubesine Ziyaret Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Genel Başkanı Hamza Dürgen 15 Mayıs Salı günü Kemalpaşa TEMAD ilçe başkanlığını ziyaret etti. TEMAD Genel Başkanı Hamza Dürgen’i, TEMAD Kemalpaşa ilçe Başkanı Abdurrahman Baloğlu ve yönetim kurulu ile, Kemalpaşa Eski Belediye Başkanlarından Yakup Karaca, TEMAD eski ilçe başkanı Ertuğrul Duran, merhum Salim Karadoğan’ın oğlu esnaf Bahri Karadoğan, İş adamı Emekli Astsubay Emin İşçi ve oğlu emekli Astsubay Özgür İşçi, Emekli Astsubay ve yazar Galip Alpşanlı, Yenmiş Muhtarı emekli Astsubay Doğan Kara olmak üzere TEMAD üyeleri ve eşleri karşıladı.
ren sivil toplum kuruluşu olduğunu belirten TEMAD Kemalpaşa İlçe Başkanı Abdurrahman Baloğlu TEMAD’ın İzmir’de 15 ilçede teşkilatlandığını belirtti. Kemalpaşa TEMAD İlçe Başkanlığının 2010 yılında Kurucu Başkan Ertuğrul Duran, Merhum Salim Karadoğan, Süleyman Şeker ve Atıf Başar öncülüğünde kurulduğunu ifade eden Baloğlu “derneklerinin Kemalpaşa’da 44 aktif olmak üzere 200 ile üyesi ile faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti.
TEMAD Genel Başkanı Hamza Dürgen ve eşi Beyhan Dürgen ile Başkan yardımcıları Cemal Başer, Mustafa Kocaeren, Avukat Fazıl Gürler ve eşleri 12-15 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdikleri İzmir programı kapsamında Ege Ordu Komutanı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, Narlıdere ve Güzelbehçe Belediye Başkanlarını ziyaret ettiler. TEMAD Genel Başkanı Hamza Dürgen ve beraberindeki heyet sosyal etkinlik ve sergi açılış programları kapsamında Ankara Çankaya TEMAD Kadın Kolları ve İzmir Narlıdere TEMAD kadın kollarının ortaklaşa düzenledikleri resim sergisinin açılışının akabinde Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi konferans salonunda İzmir’deki tüm TEMAD üyelerine yönelik gerçekleşen ve dernek faaliyetleri hakkında yapılan bilgilendirme toplantısına katıldı.
Gönüllülük esasına dayalı, karşılıksız, beklentisiz bir şuurla üyelere hizmet etmek. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda, ülkü değerlerine bağlı çağdaş, milli, evrensel katkı sağlamak. Tüm emekli astsubayların kayıtlı üye olmasını sağlamak. Üyelerin özlük haklarını gözetmek varsa sorunları çözmek. İlçemizde mevcut kamu yararına çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla koordinasyon sağlamak. İmkanlar dahilinde sosyal etkinlik projeleri, Ar-GE çalışmaları yapıp, aktif kılmak. Her yıl TEMAD kuruluş yıldönümü olan 17 Ekim Dünya Astsubaylar gününü tüm üyelerin katılımını sağlayarak kutlamak. 18 Mart Şehitleri Anma, 19 Eylül Gaziler Günü ve 8 Eylül Kemalpaşa’nın kurtuluş günü etkinliklerine tüm üyelerle katılım sağlamak.
Derneklerinin kamu yararına faaliyet göste-
KEMALPAŞA TEMAD’IN TEMEL İLKELERİ
56
GEZİ
Gezi Notları
KEMALPAŞA aktüel
Tarihiyle, doğasıyla, yeşiliyle, insanıyla
Cumalı Köyü Hazırlayan: F.Filiz EROĞLU
Kemalpaşa denilince akla o kadar çok şey geliyor ki. Daha Taşkahve’den ilçeye girer girmez zenginliğini göstermeye başlıyor Kemalpaşa. Yemyeşil dağları, tarım arazileri, sanayi tesisleri, mesire alanları, parkları, bahçeleri ve köyleri ile tüm güzelliğini önünüze seriyor. Kemalpaşa Aktüel Dergisi olarak bu güzelliklerden birisi olan köylerimizi her sayımızda tüm yönleriyle tanıtmaya çalışacağız sizlere.
İLK SAYIMIZIN İLK DURAĞI CUMALI KÖYÜ
Yemyeşil ve tertemiz doğası, güler yüzlü ve misafirperver insanları ile kendisine hayran bırakan bir Yörük köyü Cumalı. En göze çarpan özelliği ise evleri. Bölgede sıkça bulunan kayrak taşları ile ustaca yapılan evler köye farklılık katıyor, adeta köyün kimliğini oluşturuyor. Mahmut dağı eteğinde kurulmuş olan Cumalı’nın tüm çevresi ormanla kaplı ve bu sebeple tertemiz bir havası var. Cumalı Köyü’nü daha yakından tanımak için konuk olduğumuz Köy Muhtarı Nail Serin bizi oldukça misafirperver bir şekilde ağırlıyor. 2009 yılında muhtar seçilen Nail Serin o günden bu yana 2 dönemdir bu görevinin başında. Doğup büyüdüğü köyüne hizmet etme çabasıyla gecesini gündüzüne katarak çalışan muhtarımızla Cumalı köyü hakkında sohbet ettik. Cumalı Kemalpaşa’nın belkide en güzel köyü. Doğasıyla, havasıyla, insanlarıyla, doğallığı ve sakinliği ile çok güzel bir
köy. Yaklaşık 250 kişinin yaşadığı Cumalı’nın yaş ortalaması oldukça yüksek. Gençler okul ve iş gibi sebeplerle hep köyün dışında yaşıyorlar. İdari yönden 1933 yılından önce Torbalı’ya bağlı olan Cumalı’nın o tarihten sonra Kemalpaşa’ya bağlan- Nail SERİN Cumalı Muhtarı dığı bilgisini veriyor bize muhtarımız. Köy, Kemalpaşa-Torbalı yönüne doğru Karabel geçidinden 4 Kilometre ileride. Mahmut Dağının eteklerinde kurulan köyün etrafı ormanlarla çevrili, Gökyaka ve Yeşilköy arasında, Kemalpaşa’ya 15, Torbalı’ya 22, İzmir’de 50 Km. uzaklıkta. Cumalı köyünün isminin aslında
köy camisinden geldiği anlatıyor Nail Muhtarımız. 1500-1600’lü yıllarda köyde pazar kurulurmuş. Bu pazara gelenler ve çevre köylerdeki halk Cuma namazlarını köyün camisinde kılarlarmış. Bu sebeple de köyün adı Cumalı kalmış. Camiden bahsedecek olursak dikdörtgen planlı, çatısı kiremit kaplı ve kırma çatılı, alt kaplaması ahşap. Aynı şekilde
KEMALPAŞA aktüel
GEZİ
minber ve kürsü de ahşaptan yapılmış. Sade bir görünüme sahip olan caminin tek gösterişli olan kısmı alçı süslemeli olan mihrabı. Minaresi tek şerefeli ve kesme taş ve tuğladan yapılmış. Avlusunda camiye emeği geçen Lütfullah Efendi adlı bir zatın mezarı bulunuyor. Ön cephede tarihi bir çeşmesi var. Caminin ön ve arka cephelerindeki asırlık ağaçlar dikkat çekici. Cami avlusunda ve köy meydanında olmak üzere 2 adet çeşme ve asırlık çınar ağacı bulunmakta. KÖYÜN BİR SANCAK HİKÂYESİ VAR… Cumalı köyüne geldiğinizde dört şey dikkatinizi çeker. Birincisi yemyeşil ve tertemiz havası, ikincisi köye adını veren tarihi cami, üçüncüsü kayrak taşından evler ve dördüncüsü ise köyün girişinde yazılı bir tabela. Tabelada şu yazmaktadır. “Bu köy Osmanlı sancağını düşmana teslim etmeden Balkanlardan köyüne kadar getiren Hasan Çavuş’ların 1 Dünya Harbi ve İstiklal Savaşı boyunca Çanakkale ve Sakarya’da savaştıktan sonra Afyon Cephesini yaran 17 kişiden biri olan ve İzmir’e ilk giren kafilede yer alan Gazi Ahmet Onbaşı’ların (Ahmet Taşkın) yetiştiği, İstiklal savaşında sancağı saklayıp düşmana teslim etmeden, 2002 yılında Ege Ordu Komutanlığına teslim ederek teşekkür beratı almış kahraman insanların köyüdür”. Bu tabelanın yazılmasında iki kişinin emeği vardır. Biri eski Muhtar Fevzi Lütfü Taşkın diğeri ise Tarihçi Araştırmacı merhum Necat Çetin. Bu tabela da yazılanları Necat Çetin’in derlediği bilgilere baktığımız da sancak İşkodra sancağı olarak da bilinmekte. Balkanlardan son çekilen yerlerden birisi bugün Arnavutluk sınırları içerisinde kalan İşkodra’dır. Alay sancak çavuşu köy
ahalisinden Hasan Çavuş olarak adlandırılan kişi işkodra muhasarasından alay sancağını beline sararak köye getirerek camiye teslim etmiş. Uzun yıllar cami de kalan bu sancağı Tarihçi Araştırmacı Necat Çetin, araştırmaları sırasında fark etmiş ve Ege Ordu Komutanlığı’na bilgi vermiş. Komutanlıktan verilen emir üzerine Kemalpaşa Jandarma Bölük Komutanlığınca eski muhtar Fevzi Lütfü Taşkın nezaretinde camiden sancak alınıp müzeye teslim edilmiş. Müze yetkilileri tarafından sancağın İşkodra alayına ait olduğu tespit edilmesi ile 2002 yılında İstanbul’da bulunan askeri müzede sergilenerek, koruma altına alınmış. Cumalı köyü camiinde 150 yıldır büyük bir titizlikle korunan Osmanlı Ordusu Sancağının, böylece gelecek nesillere aktarılması sağlanmış.
57
58
GEZİ
KAYRAK TAŞLI EVLERDEN BAHSEDELİM BİRAZ…
Cumalı köyüne geldiğiniz de doğal kayrak taşlarından yapılmış evlerin hâkimiyetini görürsünüz. Bazı evler kullanılmadığı için atıl durumda bazı evler ise kullanılmakta. Akalan deresinden toplanan taşlarla inşa edilen kayrak taşı evler köye otantik bir hava katıyor. Evler kışın sıcak, yazın serin oluyor. Her ne kadar köyde günümüz inşaatları tarzında evler bulunsa da kayrak taşlarından yapılmış olan evler estetik duruşları ile hemen dikkat çekiyor.
GELENEKLER
Tabi gelenek denince akla ilk gelen şey düğünler oluyor. Düğünler Cumalı ve Yeşilköy’ün ortasında kalan meydanda yapılıyor. Düğün sofralarımızın
baş tacı geleneksel yemeği keşkek. Ayrıca çorba, cacık ya da komposto, etli nohut, pilav,
KEMALPAŞA aktüel
köfteli patates, salata ve tatlı düğün menüsünü oluşturuyor. Eski adetler giderek unutuluyor. Köy muhtarımız kendi çocukluğundaki düğünleri anlatıyor “Benim çocukluğumda düğünler Cuma gününden başlar Pazar günü biterdi. Köyün genç erkekleri Perşembe günü düğün yemeklerinin yapılmasında kullanılacak olan odunları toplamak için eşeklerle düğün odununa giderlerdi. Yine aynı gün genç kızlar gelinin çeyizini sererlerdi. Cuma günü ise gelin ve genç kızlar eğlenmek için Sancak çamına kurulan salıncağa binerlerdi. Bu adetlerimiz kalmadı artık. Ama yinede köyümüze özgü devam eden geleneklerimiz de var. Genç kızlar başlarına krep dediğimiz örtüyü bağlarlar. Düğüne gelen köy kadınları şalvar giyinir ve başlarına ise mevlüt örtüsü (tülbent) takarlar. Pazar günü alınan gelin Yeşilköy’den başlayarak, köyün içinde tur attıktan sonra gelin evine bırakılır.
GÖLET PROJESİ CANLILIK GETİRECEK
Devlet Su İşleri Müdürlüğü tarafından yapımı devam eden Akalan Gölet Projesi Cumalı, Yeşilköy ve Gökyaka sınırları içinde kalan 950 dekar tarım arazi-
sini sulayacak. Muhtarımız bu projenin Cumalı köyün tarımını canlanmasının yanı sıra arıcılığa fayda getireceğini söylüyor. Projenin tamamlanmasının ardından Köy muhtarı Nail Serin, köye Bal Ormanı kurulması için girişimlerde bulunacağını da belirtiyor.
SON OLARAK…
Cumalı, gerçek köy dokusunu ve havasını muhafaza etmiş nadir köylerimizden bir tanesi Kemalpaşa’nın 48 mahallesinden birisi olan Cumalı Köy, gezilip görülmesi gereken doğa harikası, sımsıcak insanların yaşadığı şirin bir Yörük köyü. Hiç gitmediyseniz bence vakit kaybetmeyin…
Istırâbdır yiğidim azığımız, hicrandır Mirasımız mahkûmdur, mahzundur, perişandır Gene de ye’se düşme yiğidim; imtihandır Filizlenen her ölüm, mazlumlara nişandır Ne gönüllerde sevinç, ruhlarda beyaz kaldı Ufka bir bak, ilerle; inkılâba az kaldı. Ülkemden hatırıma hep sefiller geliyor Bin yüzlü Ebrehe’ler, kara filler geliyor Şimdi devran değişti; ebâbiller geliyor İbrahim bahçesinden taze güller geliyor
#geleceğiinşaaediyoruz Alaaddin YILMAZ