KEMALPAŞALI KİRAZ İHRACATÇISI Sayfa:32
MAYIS - HAZİRAN 2019
Yıl:2
Sayı: 7
Fiyatı: 10 TL
KENTSEL DÖNÜŞÜM DERNEĞİ BAŞKANI YAVUZ ARTUĞ;
“KARAKAYALI, TAHHÜTNAMEYİ İMZALADI, İÇİMİZ RAHAT” Kentsel Dönüşüm hakkında merak edilenleri Kemalpaşa Soğukpınar ve Atatürk Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Derneği Başkanı Yavuz Artuğ anlattı. Sayfa:56
ENDÜSTRİYEL YAPI PROJELERİNİN TECRÜBELİ FİRMASI
IRMAKLAR İNŞAAT Sayfa:14
SEMANUR
Röportaj:
KOŞUYOR
MEHMET IRMAK
BAŞARIDAN BAŞARIYA
KÜNYE KEMALPAŞA
KEMALPAŞA aktüel F.Filiz EROĞLU Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi
aktüel Mayıs - Haziran 2019 Yıl:2 Sayı: 7 Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi Fadime Filiz EROĞLU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fadime Filiz EROĞLU
KEMALPAŞA’NIN SİYASİ GÜNDEMİ İLÇE BAŞKANLIKLARI
Yayın Türü 2 Aylık Yerel Süreli Yayın Yönetim Merkezi Sekiz Eylül Mh. 131.Sk. No:38 D:4 Kemalpaşa - İZMİR Tel: 0 533 426 20 60 Makale Yazarları Av. Ahmet Cemil BALYELİ Bülent ORAY Halil Şenol HAMARAT Av. Ayşe UNGANER Recai DENİZ Gülay ENGİN Arif GEMİCİ Dr. Ahmet ÖZKEN Ecz. Gülsüm YAĞCI Basım Yeri Şener Ofset Matbaacılık 1202/2 Sk. No:99 Z - 06 Yenişehir / İZMİR 0 232 449 00 02 Baskı Tarihi 1 Haziran 2019 Bu dergide yer alan yazılar eser sahiplerine aittir. İzinsiz kullanılması ve yayınlanması yasaktır.
Y
erel seçimlerin ardından siyasette taşlar yerine oturmaya başladı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kazandığı Kemalpaşa Belediyesinde A takımı dediğimiz üst düzey yöneticiler görevlerine başladı. Görev dağılımları henüz tam olarak belirlenmese de şekillenmeye başladı diyebiliriz. Bu yazımda belediye kadrolarından değil, ilçe başkanlıklarında yaşanan gelişmelerden bahsedeceğim. Belediye iktidarına sahip olan ilçe başkanlıkları her zaman daha fazla rağbet görmüştür. Muhalefetken kimselerin doğru düzgün uğramadığı parti binaları iktidar olunduğunda dolup taşar. Seçimi kaybeden ya da belediye iktidarlığı elinde olmayan siyasi partilerde ise bir sessizlik, bir terk edilmişlik yaşanır. İşte bu kaderleri biz hep AK Parti’de ve CHP’de her yerel seçim sonrası gözlemleriz. Mesleğim gereği her siyasi partiye gider gelirim. Belediye’yi kazanan CHP ilçe teşkilatında hareketlilik şu sıralar üst düzeyde. Daha önce Belediye elinde olan Kemalpaşa AK Parti’de ise eski hareketlilikten eser yok. Tek tük partili, partiye uğruyor. Her iki partinin de ortak gündemi ise yeni ilçe başkanı, yeni yönetim…
KEMALPAŞA AK PARTİ
Bildiğiniz üzere Kemalpaşa Ak Parti Belediye Başkanlığı seçimini kaybetti. Bu sebeple kaybeden ilçe yönetiminin değişebileceği şu sıralar sıkça dillendiriliyor. Şu an koltukta Milletvekili Yaşar Kırkpınar’dan boşalan koltuğa atama yoluyla gelen bir ilçe başkanı ve yönetimi var.
Seçimlerin ardından AK Parti İl Başkanı Aydın Şengül’ün istifası ile Kemalpaşa’da ve seçim kaybedilen diğer ilçelerde yönetim değişikliği ihtimali gündemde. AK Parti Genel Merkezi’nin bu konuda alacağı karar ne olur bilemem ama Kemalpaşa AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Ali Demirtaş ve yönetiminin değişmesi ya da gitmesi gerektiği düşünen kişiler arasında, bu göreve talip olmayı düşünen birçok isim var. Sonuçta hükümet partisi ve ilçe başkanlığı için çok talipli olacaktır.
KEMALPAŞA CHP
Cumhuriyet Halk Partisi Kemalpaşa İlçe Başkanı Mehmet Ayçil nadir ilçe başkanlarından bir tanesi. Bana göre ilçe başkanlığı konusunda efsane. İzmir Milletvekilliğini hak ediyor. Kemalpaşa yerelinde iktidarı elde eden CHP’de ilçe başkanlığına çok talipli olacak gibi görünüyor. Ayçil, ilçe başkanlığına devam etmek isterse yeniden seçilir diye düşünüyorum. Yok, eğer istemezde, genel seçimlerde milletvekilliği düşünürse, işaret edeceği kişi Kemalpaşa’da ilçe başkanı olabilir. Yani şunu demek istiyorum. CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı olmak isteyenler, partililere telefon açarak “ben ilçe başkanı olmak istiyorum, bana destek verin” demekle ilçe başkanı olunmaz. Önce, Ayçil başkan ya da namı diğer Demir Hoca’dan icazet alınması gerekli.
BÜYÜKŞEHİR
08
aktüel KEMALPAŞA
İZMİR'DE "HALK TAŞIT" DÖNEMİ BAŞLADI İzmirlilerin 06.00-07.00 ile 19.00-20.00 saatleri arasında toplu ulaşımdan yüzde 50 indirimli yararlanmasını sağlayan "Halk Taşıt" uygulaması devreye girdi.
İ
zmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yeni dönemin ilk günü olması nedeniyle saat 05.30'ta otobüs şoförleriyle bir araya gelerek, hayırlı olmasını diledi. Sefere çıkan ilk otobüse binerek uygulamayı başlatan Başkan Soyer, yolculuğunu banliyö treni ve tramvayla tamamladı. Başkan Tunç Soyer'i toplu ulaşımı kullanırken gören İzmirliler, yarı yarıya indirim sağlayan "Halk Taşıt" uygulaması nedeniyle teşekkürlerini dile getirdi. İzmir'de kent içi toplu ulaşımda yeni bir dönem başladı. Sabah 06.00-07.00, akşam 19.00-20.00 saatleri arasında Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı tüm toplu ulaşım araçları artık
yolcularını yüzde 50 indirimli yeni tarifeden taşıyor. Otobüs, metro, tramvay, banliyö ve deniz ulaşımında geçerli olan uygulamayı ilk kullanan ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer oldu. Saat 05.30'da ESHOT Genel Müdürlüğü'nün Buca Gediz'deki merkezine giden Başkan Soyer, sefere çıkmak için hazırlanan şoförlerle kahvaltıda buluştu. Soyer'e, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe ve ESHOT Genel Müdürü Raif Canbek ile bürokratlar eşlik etti.
"SİZLER BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'Nİ TEMSİL EDİYORSUNUZ"
Halk Taşıt uygulamasının tüm İzmirlilere hayırlı olmasını dileyen Başkan Soyer, "İzmir'in kahrını çeken, her sokağına, caddesine giren, kentin nabzını anket şirketlerinden bile çok daha iyi tutan siz şoförlerimizle bir arada olmaktan çok mutlu oldum.
İşiniz zor biliyorum. Ama aklınızdan çıkarmayın ki, sizler aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni temsil ediyorsunuz. Hepinizi Allah'a emanet ediyorum, kazasız, belâsız görevler diliyorum" diye konuştu.
TEŞEKKÜRLER BAŞKAN!
Başkan Soyer, şoförlerle yaptığı kahvaltının ardından günün ilk seferine çıkan otobüse binerek "Halk Taşıt" uygulamasını başlattı. 818 hat numaralı otobüsle Şirinyer İZBAN İstasyonu'na kadar giden Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yolcularla selamlaşarak sohbet etti. Daha sonra İZBAN'a binerek Alsancak'a, buradan da tramvayla Konak'a kadar seyahat eden Başkan Soyer'i karşılarında gören İzmirliler şaşkınlık ve mutluluğu bir arada yaşadı. Yeni uygulamadan duydukları memnuniyeti dile getiren çok sayıda İzmirli, Başkan Tunç Soyer'e teşekkür etti.
TARİFELER YARI YARIYA İNDİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in başlattığı "Halk Taşıt" uygulaması ile sa-
bah 06.00-07.00, akşam 19.0020.00 saatleri arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı tüm toplu ulaşım araçları yolcularını yüzde 50 indirimli tarifeden taşıyor. Otobüs, metro, tramvay, banliyö ve deniz ulaşımında geçerli olan uygulama, "Artı Para" ve "Gittiğin Kadar Öde" gibi sistemleri de kapsıyor. "90 Dakika Aktarma Sistemi" de geçerliliğini koruyor. İndirim uygulanan saatlerde standart tarife kapsamında 3 TL olan tam biniş ücreti 1,50 TL, öğrenci ve 60 Yaş Kartı sahiplerinin 1,80 TL'den yararlandığı indirimli tarife 0,90 TL olarak uygulanıyor. Öğretmenler ise 2,50 TL yerine indirimli saatlerde 1,25 TL ödüyor. Proje ekonomik açıdan dar gelirli kesimlerin ve öğrencilerin bütçesine katkıda bulunmanın yanı sıra, toplu ulaşımın kullanılmasını özendirmek açısından da büyük önem taşıyor.
KEMALPAŞA
10
aktüel KEMALPAŞA
AK PARTİ’DEN İFTAR PROGRAMI AK Parti Kemalpaşa İlçe Başkanlığı sevgi yolunda iftar programı düzenledi. Partililerin ve vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği iftar yemeğinde konuşan İlçe Başkanı Mehmet Ali Demirtaş, herkese teşekkür etti.
R
amazan ayı dolayısıyla ziyaretler düzenleyip, vatandaşların iftar sofralarına misafir olduklarını dile getiren AK Parti Kemalpaşa İlçe Başkanı Mehmet Ali Demirtaş, “11 Ayın sultanı Ramazan ayı vesilesiyle ev ziyaretlerimiz, mahalle ve köy ziyaretlerimiz artarak devam ediyor. Bunun yanı sıra iftar sofraları da kurarak hemşerilerimizle bir araya
geliyoruz. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın her zaman yanındayız. Bolluk ve bereket ayının bütün nimetlerini vatandaşlarımızla paylaşıyoruz” dedi. Ramazan ayının kardeşliğin pekiştiği, birlik ve beraberliğimizin güçlendiği bir ay olduğunu belirten Demirtaş, “Biliyoruz
ki İslam dünyası, coğrafyamız büyük acı ve sıkıntı içerisinde. Dünyadaki egemen güçler, bölgemizi sömürmek ve kendi çıkarları için bölgemizi ateşe atmaktan çekinmiyorlar. Eğer bizler barış içinde huzur içinde yaşamak istiyorsak, yapacağımız tek şey birlik ve beraberlik için-
de olmak, daha çok çalışmak. Bugün dünya küçülürken, Türkiye büyümeye devam ediyor. Ama Türkiye ne zaman güçlense, dış güçler devreye giriyorlar ve ülkemizi geriletmek için ellerinden geleni yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
KEMALPAŞA aktüel Dr. Metin YAŞAR Efe OSGB (Ortak Sağlık ve İş Güvenliği Birimi)
TARIMDA İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ Uzun çalışma saatleri, çalışma temposu, yetkin personel yetersizliği, yetersiz kazanç, profesyonellikten uzak genellikle ailelerin dar imkanlarla ve ekipmanlarla işleri görmeye çalışması iş kazalarına ve mesleki hastalıklara davetiye çıkarmaktadır.
21 Haziran 2001’de resmi olarak kabul edilen 184 sayılı tarımda iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin sözleşme sonrası, 20 Haziran 2012 tarihinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Türkiye’de yaklaşık 78 milyon hektar toprağın 27 milyon hektarını tarım arazileri oluşturmaktadır. Ülkemizde ortalama her dört kişiden biri tarım sektöründe çalışmaktadır. Tarım sektörünün doğası gereği kendine özgü bir yapısı vardır. Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’ne göre inşaat sektörünün ardından en tehlikeli ve riskli sektör olarak değerlendirilmektedir. Çocuk işçi çalıştırmada ve kayıt dışı çalışmada da önde gelen sektörlerdendir. Uzun çalışma saatleri, çalışma temposu, yetkin personel yetersizliği, yetersiz kazanç, profesyonellikten uzak genellikle ailelerin dar imkanlarla ve ekipmanlarla işleri görmeye çalışması, iş kazalarına ve mesleki hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Tarım işlerinde çalışanların sadece beşte biri kayıt altındadır. Ayrıca meydana gelen iş kazalarının ve oluşan meslek hastalıklarının resmi bildirimi ve istatistiki verilere yeterince giremediğini düşünürsek işin çok daha başlarında olduğumuzu kabul etmek zorunda kalırız. Tarımda iş kazası ve meslek hastalığı olarak sıklıkla güneş çarpmaları, kene ısırması, akrep sokması, yılan ısırması, yanık, kırık, yumuşak doku zedelenmeleri, elektrik çarpmaları, tarım ilaçlarına bağlı zehirlenme, kanser, özellikle deri kanserleri, Brucella, sıtma, tetanoz, duyma bozukluğu, depresyon, uzuv kayıpları ve ölüm görülmektedir. Tarım çalışmalarındaki riskleri incelediğimizde kazaların dağılımı şu şekildedir. Tarım makineleri % 18 Hayvanlar % 17 Traktörler El aletleri Güç aletleri Diğer makineler
% 8 %8 %5 % 14
2012’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürürlüğe koyulan 6331 sayılı yasa ile özellikle sanayide iş kazaları ve meslek hastalıklarından korun-
mada çok önemli mesafeler kat edildi. Ancak benzeri uygulamalar gerek çalışma alanının yaygın oluşu gerek kayıt dışılığı ve gerekse de küçük işletmeler ve aile işletmeleri olmasından ötürü benzer başarı elde edilememiştir. Tarım sektöründe iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin çalışanlara yeteri kadar ulaştırılıp verilememesi, kişisel koruyucu donanımların kullanılmasındaki eksiklik, kişisel ve çevresel önlemlerin alınmasındaki zorluk meslek hastalıkları ve iş kazalarının başlıca sebepleridir. Barınma ve içme sularının uygunsuz ve yetersizliği de hijyenik sorunlara ve bulaşıcı hastalıklara neden olmaktadır. Açık alanda, sıcak ve soğukta gerekli koruyucuları kullanmadan uzun süreler çalışmak yazın cilt kanserlerine, güneş ve sıcak çarpmalarına, baygınlığa, sıvı kaybına, tansiyon çıkmalarına, kışında sinüzit, soğuk çarpmaları ve donmalara sebep olabilir. Özellikle kullanılan makine ve ekipmanların periyodik bakımlarının zamanında yapılmaması, koruyucu muhafazaların devre dışı bırakılması, kayıtlarının gereği gibi tutulmaması, ilgililer tarafından denetimlerinin yapılamaması, ekipmanın eski olması kaza ve hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Yine uygun seçilmeyen kıyafetlerin makine aksamlarına takılması, makinaların devrilmesi, bakım ve tamir esnasında yaralanma, ölüm, yüksek gerilim hatlarının tarım arazileri ile iç içe olması ölümcül tarım iş kazalarına sebep olmaktadır. Saatlerce uygun olmayan vücut pozisyonlarında çalışmak, ağır yükleri desteksiz kaldırmak kas iskelet sistemlerinde rahatsızlıklara neden olmaktadır. Tarım ilaçlarının uygun kişisel koruyucular gözlük, maske, yüz vizörü, tulum, çizme gibi kişisel koruyucu ekipmanlar kullanılmadan uygulanması zehirlenme ve ölümlere yol açmaktadır. Kazasız, sağlıklı yarınlar dilerim.
Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun...
SPOR
14
aktüel KEMALPAŞA
SEMANUR
BAŞARIDAN BAŞARIYA
KOŞUYOR
Kemalpaşa sokaklarında koşan bir kız görürseniz şaşırmayın. Çünkü o gideceği her yere koşarak gidiyor. Bakkala bile koşarak giden Kemalpaşalı Semanur Akalın, ilginç bir başarı öyküsünün sahibi. 7 aydan bu yana, kendisindeki yeteneği keşfeden Beden Eğitimi Öğretmeni Volkan Kaya ile beraber yarışmalara hazırlanan Semanur, elde ettiği başarılarla okulunun, öğretmenlerinin ve ailesinin gurur kaynağı oldu.
K
emalpaşa Lüftü Ürkmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi özel eğitim sınıfı 11. Sınıf öğrencisi Semanur Akalın, önce İzmir Şampiyonasında kategorisinde birinci oldu, ardından Mersin’de düzenlenen Özel Sporcular Atletizm Şampiyonası’nda genç kızlar mental kategorisinde 1500 metre koşuda, birincinin sadece 1.5 saniye gerisinde kalarak Türkiye ikincisi oldu. Öğretmeni Volkan Kaya Semanur’a daha güzel imkânlar sunulması halinde çok daha başarılı olabileceğini söyledi.
Semanur AKALIN
EN BÜYÜK HAYALİ MİLLİ OLMAK
Semanur’un en büyük hayali milli sporcu olup Türkiye'yi dünya şampiyonalarında temsil etmek. Semanur’un dersine girmeye başladığında onun koşmaya olan ilgisini fark ettiğini söyleyen beden eğitimi öğretmeni Volkan Kaya "Semanur’a sorduğumda koşmayı sevdiğini, hatta evden bakkala bile koşarak gittiğini, döndüğünde ailesinin neden nefes nefese kaldığını sorduklarını söyledi. ‘Semanur ile ne yapabiliriz’ diye düşündüm. Özel sporcuların derecelerini araştırmaya başladım, onu güzel bir yerlere getirebileceğimi düşündüm ve bir yola çıktık. Zor bir yola çıktık çünkü buradaki fiziki şartlar elverişsizdi. Ama Semanur’un inancıyla, ailesinin ona desteğiyle, benim de onun elinden tutmamla 7 aylık bir çalışmanın sonunda çok iyi yerlere geldik.Her boşluğu değerlendirdik, bir çalışma planımız yoktu.
Ona uygun olan benim boş vakitlerimde, okulun arka sokağında, evine yakın bir rekreasyon alanında ve arada İzmir’e giderek çalıştık. Semanur bazen çok yoruldu, ümitsizliğe kapıldı, antrenmanlardan sonra ağladığı oldu. Fakat her seferinde daha da güçlenerek antrenman yapmaya geldiğini gördüm. Aslında olması gereken Semanur’un evine gittiğinde makarna, pilav yerine et yemesi, protein ağırlıklı beslenmesiydi. Orada koşarken de diğer sporcular özel ayakkabılar, özel kıyafetler giyerken Semanur kendi imkânlarıyla yarıştı. İzmir’deki şampiyonada birinci olarak ilimizi
Mersin’deki şampiyonada temsil etmeye hak kazandı. Mersin’e gittiğimizde dünya şampiyonlukları olan, uzun yıllardan beri spor yapan Yasemin Keskinsoy, Esra Bayrak gibi milli sporcularla yarıştı. Semanur, 1500 metrede milli sporcu Yasemin Keskinsoy’un 1.5 saniye arkasından ikinci olarak yarışı bitirdi. Kısıtlı imkânlarına ve kısa süreli çalışmasına rağmen müthiş bir başarı yakaladı. İnanıyorum ki Semanur’a imkân sağlanırsa, ona şans verilirse, spor kulüpleri elinden tutarsa çok daha iyi yerlere gelecek. Avrupa’da ve dünyada ülkemizi temsil edebileceğine eminim” dedi. Semanur Akalın da "Volkan Hoca ve Öznur Hoca bana destek verdi. Şampiyona çok heyecanlıydı, çok güzel bir duygu. Bundan sonra daha azimli olacağım, bırakmayacağım koşuyu. Hedefim milli sporcu olup dünya şampiyonluğunu kazanmak" dedi.
BELEDİYE
16
aktüel KEMALPAŞA
BELEDİYE MECLiSiNDEN NOTLAR
MİLLET İTTİFAKI GRUBU
AK PARTİ GRUBU
MHP GRUBU
Kemalpaşa Belediye Meclisi, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından çalışmalarına başladı. Meclis Başkan vekilleri, divan katibi üyeleri ve komisyon üyeleri yapılan oylamalarla belirlendi. Meclis gündemine gelen bazı konular parti grupları arasında tartışmalara sebep oldu. Önemli gündem maddelerini sizler için derledik. I. ve II. Meclis Başkan Vekili seçimleri için yapılan gizli oylama sonucu; 31 oy kullanıldığı ve oy dağılımlarında: I. Meclis Başkan Vekili olarak aday gösterilen Metin YAŞAR; 16 Mehmet TÜRKMEN :15 II. Meclis Başkan Vekilliğine aday gösterilen; Okan BİLDİRİCİ; 16 Muharrem BAYRAKTAR; 15 oy almış olup, Meclis I. Başkan Vekili olarak Metin YAŞAR, Meclis II. Başkan Vekili Okan BİLDİRİCİ oy çokluğu ile seçilmiştir. 2 Asil ve 2 Yedek Katip Üye için yapılan gizli oylama sonucu, 31 toplam oy kullanılmış, Asil Üye Olarak Aday Gösterilen; Muammer ALTIN ;15 Çoşkun KILIÇ ;16
Şaban TAK ;15 Hakan ORHAN ;16 Oy almış olup, Meclis Üyeleri Çoşkun KILIÇ ve Hakan ORHAN Asil Katip Üye olarak oy çokluğu seçilmişlerdir. 5393 Sayılı Belediye Kanununun 33/b Maddesi gereği Belediye Meclis Üyeleri arasından bir yıllığına gizli oyla 3 adet encümen üyesi seçimlerinde aday olarak gösterilen; Ahmet Yaşar BEKTAŞ ; 15 Türkiz İLKÇOŞKUN ; 15 Hüseyin KALIPÇI ; 15 Okan BİLDİRİCİ ; 16 İzzettin GÜLER; 16 Taner BİLGİN ; 16 Oy almış olup Meclis Üyeleri Okan BİLDİRİCİ, İzzettin GÜLER ve Taner BİLGİN encümen üyesi olarak oy çokluğu ile seçilmiştir.
KOMİSYONLAR ŞU ŞEKİLDE OLUŞTU Plan ve Bütçe Komisyonu; Ahmet Özken, Nejat Özden, Coşkun Kılıç, Mustafa Baş, Taner Bilgin , İmar Komisyonu; Barış Uçar, Hüseyin Kalıpçı, Okan Bildirici, Canip Han, Aydın Durak Hukuk Komisyonu; Arzu Külahcıoğlu Altıntoz, Mehmet Önlü, Kerim Altın, Hakan Orhan, Sedanur Özer Esnaf Komisyonu; Şaban Tak, İsmail Bodur, Türcel Çark, Dursun Murat Dilek, Sedanur Özer Çevre ve Sağlık Komisyonu; Ahmet Yaşar Bektaş, Türkiz İlkcoşkun, Çile Özkul, Kerim Altın, Dursun Murat Dilek
Tarım ve Hayvancılık Komisyonu; Muammer Altın, Tevfik Uğur, Mustafa Baş, Coşkun Kılıç, İzzettin Güler Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu; Türkiz İlkcoşkun, Arzu Külahcıoğlu Altıntoz, Çile Özkul, Burhan Aydın, Sedanur Özer ÇİFTÇİ MALLARI KORUMANIN KAYYUMA DEVREDİLMESİNE KARAR VERDİ Kemalpaşa Belediyesi’nin Mayıs Ayı 2. Birleşiminde gündeme gelen Organize Sanayi Müteşebbis Heyeti üyeliklerine tüm partiler talip olurken, Çiftçi Malları Koruma meclisine talipli çıkmadı. Yapılan oylama sonucunda Çiftçi Malları Korumanın kayyumda devredilmesi oy birliği ile kabul edildi. Mayıs ayı 2. Birleşiminin gündeme gelen maddelerden biriside 4081 sayılı Çiftçi Malları Korun-
KEMALPAŞA aktüel ması Hakkındaki Kanunun 4. Maddesi hükmü gereği, Murakabe kurulu üyeliğine 5 asil 5 yedek üye ile çiftçi malları koruma meclisine 5 asil 5 yedek üye seçiminin görüşülerek karar bağlanmasıydı. Toplantıda CHP Grup Sözcüsü Arzu Külahçıoğlu, Çiftçi Malları Koruma’ya üye bildirmediklerini söyledi. AK Parti Grup sözcüsü Metin Yaşar ise Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın seçim öncesi verdiği sözü hatırlatarak “çiftçi mallarına borcu olan çiftçilerimizin borçlarını sileceğiz sözünün takipçisi olacağız. Borçlar çiftçilerimizin üzerinde bir kambur, bu sorunu el birliği ile çözeceğiz. Çiftçi Malları Koruma’ya bizde üye vermek istemiyoruz. Konunun kaymakamlığa gidilerek yasal sürecin başlaması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Toplantıda MHP Grubu da Çiftçi Malları Koruma’ya üye vermeyeceklerini belirtti. Meclis Başkanı Rıdvan Karakayalı hiçbir siyasi parti grubunun Çiftçi Malları Koruma’ya üye vermediğini belirtmesi üzerine konunun gündemde kalmasına gerek olmadığını söyleyerek, kayyuma devredilmesini meclisin oyuna sundu, oy birliği ile kabul edildi.
KOSBİ'YE ÜYE BELİRLENMESİ, MECLİSTE TARTIŞMAYA SEBEP OLDU
Cumhur İttifakı Meclis Üyeleri Karakayalı’ya suç duyurusunda bulunacaklarını söylediler. Kemalpaşa Belediye Meclisi’nin Mayıs Ayı 2. Birleşim toplantısı Belediye meclis toplantı salonunda gerçekleştirildi. Toplantıda meclis gündemindeki konular görüşüldü. Gündemdeki maddelerden Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyeti’ne 2 asil ve 2 yedek üye seçimi ve Belediye Başkan Yardımcılarının ödenek-
BELEDİYE
leri konularının Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı tarafından gündemden çekilmesi üzerine mecliste tartışmalar yaşandı. Kosbi Müteşebbis Heyeti’ne 2 asil ve 2 yedek üye seçimi müzekkeresinin geri çekilmesi ile ilgili meclisi bilgilendiren Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı şunları söyledi; “4562 sayılı Organize sanayi bölgeleri kanununun 1. Maddesinde müteşebbis heyet üyelerinin kuruluşların karar organlarında görevli olanlardan veya mensupları arasından tespit edileceği belirtilmiştir. Belediye meclisinin görevleri ile ilgili 5393 sayılı belediye kanunun 18. Maddesinde Organize sanayi bölgesi müteşebbis heyet üyelerinin seçimi ile ilgili herhangi bir husus belirtilmediğinden dolayı kanunun 3. Maddesinin B fıkrası ile belediye başkanının görevleri ile ilgili 38. Maddesinin P fıkrası gereğince kanunlarla belediyeye verilen belediye meclisi veya belediye encümeni kararlarında belirtilmeyen görevleri yapmak ve yetkileri kullanma görevi belediye başkanına verildiğinden dolayı organize sanayi bölgesi müteşebbis heyet üyeleri tarafımdan atanacaktır. Bu öneriyle bu hususta meclise sunulan müzekkere tarafımdan geri çekilerek meclise getirilmeyecektir” Mecliste Ak Parti Grubu adına konuşan grup sözcüsü Metin Yaşar müzekkerenin meclisten geri çekilmesine itiraz ettiklerini belirterek maddenin oylanmasını talep etti. Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın maddeyi oylamaya sunmayacağını belirtmesi üzerine Metin Yaşar kanunun gereği neyse yapacaklarını belirtti. Belediye Meclisinin Mayıs ayı ilk oturumunda görüşülerek komisyona havale edilen Belediye Başkan Yardımcılarına verilecek ödeneklerin belirleneceği gündem maddesi de Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı tarafından gündemden geri çekildi. Bu
17
maddenin de gündemden çekilmesine Ak Parti ve MHP grubu tepki gösterdi. Ak Parti ve MHP Meclis üyeleri yaşananların hukuksuz olduğunu, meclis çalışmalarının bloke edildiğini belirterek suç duyurusunda bulunacaklarını söylediler.
Ak Parti grup sözcüsü Metin Yaşar’ın konunun yerinin meclis olmadığını belirtmesi üzerine Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı meclisi bilgilendirdiğini, herkesin gerçekleri bilmesinin gerektiğini söyledi.
masının ardından Ak Parti ve MHP Meclis üyelerinin katılımı ile bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Basın toplantısında Ak Parti Kemalpaşa İlçe Başkanı Mehmet Ali Demirtaş, Ak Parti Grup Sözcüsü Metin Yaşar, MHP İlçe Başkanı Mustafa Gözütok ve MHP Meclis üyesi Canip Han açıklamalarda bulundu.
31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, Kemalpaşa’da Cumhur İttifakı çatısı altında Ak Parti listesinden meclis üyeliklerine seçilen Milliyetçi Hareket Partili meclis üyeleri Ak Parti’den istifa ederek kendi meclis gruplarını kurdu.
MHP MECLİS’TE KENDİ Meclis toplantısının tamamlan- GRUBUNU KURDU
KARAKAYALI’DAN SOSYAL MARKET AÇIKLAMASI Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Belediye Meclisi’nin Mayıs Ayı 3. Birleşiminde Sosyal Market ile ilgili meclisi bilgilendirdi. Mecliste yaptığı konuşmada Sosyal Market için kendi belediye malının içerisine giremediğini ifade eden Karakayalı “Sosyal Market diye bir şeyimiz var. Kendi belediyemizin malının içerisine giremiyorum. Kilitlemişler. Kembel adı altında sosyal yardımlaşma derneği kurmuşlar. Birde Kembel kuruyorlar. Yani belediye ile özdeşleştiriyorlar. Kurucuların yöneticilerin birkaç tanesi burada. Bütün her şeyi belediyeden. Elektrik su belediyeden. Yer belediyeden. Ama yönetim onlardan. Bize hesap vermiyorlar. Bu konuda suç duyurusunda bulunacağız. Madem özel bir dernek kurdunuz belediyenin binasını nasıl kullanıyorsunuz. Orada çalışanların hepsinin parasını belediye veriyor. Halk veriyor. Allah’tan korkmuyor musunuz siz ya. Bütün hepsinden rücu edeceğiz. Bu zamana kadar kullandıkları elektrik, su ve kira bedellerini de” diye konuştu.
Belediye Meclis üyeleri Sedanur Özen, Taner Bilgin ve Canip Han partilerini mecliste MHP grubu olarak temsil edecekler. Genel merkezlerinin aldığı karar ile Cumhur İttifakı olarak seçimi girilen yerlerde ortak liste oluşturulduğunu ifade eden MHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Mustafa Gözütok “ Kemalpaşa’da meclis üyesi seçilen arkadaşlarımız, Ak Parti üyeliklerinden istifa edip, Milliyetçi Hareket Partisi üyesi olarak mecliste kendi gruplarını kurmuşlardır. Bu kararı, ilçemize yapılacak olan hizmetleri daha yakından takip edip hızlandırmak için aldık. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Kemalpaşa’da da Cumhur İttifakı sıkıntısız bir şekilde devam etmektedir. Hepimizin ortak paydası Kemalpaşa’dır” dedi.
İYİ PARTİLİ ÜYELER CHP’DE DEVAM EDECEK İyi Partili meclis üyeleri hakkında açıklama yapan İYİ Parti Kemalpaşa İlçe Başkanı Coşkun Dinçer “Genel merkezimiz İYİ Partili üyelerin istifa edip etmeme kararını partililerin tercihine bırakmıştır. Kemalpaşa’da İyi Partili meclis üyelerimiz Şaban Tak ve Hüseyin Kalıpçı CHP grubu çatısı altında meclis üyeliklerini devam ettireceklerdir” dedi.
KEMALPAŞA aktüel ARİF GEMİCİ İş Adamı
SEÇİM - GEÇİM - İSTİKRAR
Sevgili Okuyucular;
Tüm Türkiye şimdi de 23 Haziran İstanbul seçimlerine odaklandı. Ekonominin gidişatı kimsenin umurunda değil. İlçemizde bile kiraz mevsimi olmasına rağmen ne üreticinin ne de tüketicinin yüzü gülüyor.
31 Mart Yerel Seçimlerini geride bırakırken, şaibeler oy pusulalarında ki çalıntılar derken YSK sonuçları netleştirmeye çalışıyor. Bildiğiniz üzere İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin yenilenmesi kararı alındı. İstanbul ülkemizin ekonomisinin kalbi niteliğindedir. Bu sebeple başlığımızdaki seçim, geçim birbiri ile orantılıdır. Ekonomide istikrara ihtiyaç var. Reformlara ihtiyaç var. Bir Milli Eğitim de dahi 17 yılda 15 kez değişiklik yaşandı. Seçimlerden sonra piyasalar düzelir derken beklenen olmadı, dövizde ki yükseliş faizlerde ki yükseklik ekonomide üretime fren yaptırdı. Hiçbir şey kıpırdamıyor. Son yılda şirketlerde kapanan şirket sayısı çoğaldı. Kurulan şirketlerin sayısı azaldı. Üretimin olmadığı bir ülkede istikrardan, barıştan söz edilemez. Faizlerin aşağı çekilmesi ve üretimin artırılması noktasında politikalar geliştirilmesi gerekmektedir. Borca dayalı ekonomi çözüm getirmez. Bankaların bile karlarının düştüğü, bir ortamda ekonomiyi düşünmek bile zorluyor. Otomobil satışları Eylül ayından beri düşüyor. İnşaat sektörün-
de imar barışı sebebiyle ufak tefek hareketlilikten başka yaprak kımıldamıyor. Yukarıda belirttiğimiz kapanan şirket çoğaldı. Kurulan azaldı. Yabancının payı yüzde 82 geçen yıl kurulan 1098 yabancı ortak sermayeli şirketin 592’si Türk 73’ü İran ve 72 ‘si Suriye ortaklı oldu. İşbaşı yapan yabancı ortak sermayeli şirketlerin 102’si Anonim 996’sı Limited şirket statüsünde faaliyet gösteriyor. Kurulan yabancı ortak sermayeli şirketlerin toplam sermayelerinin yüzde 82,7 sini yabancı sermayeli ortak payı oluşturdu. Sevgili Okuyucularım; Bu tablo tabi ki karamsar gözüküyor ancak çözümde mutlaka var ancak onu görecek yöneticiniz olmalı. Tüm Türkiye şimdi de 23 Haziran İstanbul seçimlerine odaklandı. Ekonominin gidişatı kimsenin umurunda değil. İlçemizde bile kiraz mevsimi olmasına rağmen ne üreticinin ne de tüketicinin yüzü gülüyor. Çiftçimizin de üretimde girdi maliyetlerinin artmasıyla zorlanıyor. Gübrede, elektrikte, zirai ilaç fiyatlarında büyük artışlar oldu. Bazı girdilerde yıllık artış
yüzde 115’i aştı artan girdi fiyatlarıyla, üretim kolay değil. Çiftçilerimizin sorunlarını çözmezsek, gıda fiyatlarını daha çok konuşuruz. Her şeye rağmen Ramazan ayının feyz ve bereketinden faydalanmak Allah için ibadetlerimizi zekâtımızı, fitre ve sadakalarımızı vererek ilahi kaskomuzu bir yıllık yapmamız gerekir. Fitrelerimizi fakirlere ihtiyaç sahiplerine ulaştırarak sağlığımızın sigortasını da bir yıl yapmış oluruz. Ayrıca 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasının, Milli Mücadelenin 100. Yılında Tüm Milletimizi birlik ve beraberliğimizi korumamızı; her zamankinden daha çok kenetlenmeye ihtiyaç vardır. Karanlığın en koyu olduğu zaman, Aydınlığa en yakın zamandır. Bize her zaman cesaret veriyor ve ufkumuzu açıyor. 31 Mart seçimlerini geride bırakırken yeni seçilen yönetimin Kemalpaşa’mız için hayırlı hizmetlere vesile olması dileği ile… Allah’a Emanet Olunuz...
KEMALPAŞA aktüel Halil Şenol HAMARAT Mali Müşavir
SGK TARAFINDAN UYGULANAN TEŞVİKLER
İ
stihdam edilen personeller için sağlanan birçok SGK teşviği bulunmaktadır. Teşvik yasalarının karmaşıklığı ve anlaşılabirliğinin zorluğundan dolayı birçok işyeri bu yasalardan faydalanamıyor. Bu yazımızda güncel olan SGK teşviklerinden bahsedeceğim.
•5510 Sayılı Kanun ve % 5 İndirimi 5510 sayılı Kanun çerçevesinde sigortalı personel çalıştıran işyerlerine bazı şartları sağlamaları halinde brüt ücretin %5’i kadar indirim hakkı sağlanmaktadır. Söz konusu %5’lik indirim firmaya sağlanan diğer SGK teşviklerine ilaveten uygulanabilmektedir. İşveren olarak yüzde 5’lik sigorta prim indiriminden yararlanabilmek için; a- Vadesi geçmiş borç bulunmaması b- Vadesi geçmiş borcu varsa bunların taksitlendirilmiş veya yapılandırılmış olması c- Tahakkuk eden borçların vadesinde ödenmesi d- Aylık prim hizmet bildirgesi seçilirken 5510 Sayılı Kanun seçeneği seçilmelidir. Yukarıdaki şartlar haricinde bir şart aranmaz. Ancak; a- İhale konusu işlerde çalışan personeller b- Emekli personeller (Sosyal Güvenlik Destekleme Primi Tahakkuk Eden çalışanlar) İçin %5’lik indirimin uygulanması mümkün değildir. Yukarıdaki açıklamalara göre iş-
verenler çalıştırdıkları personelin brüt ücretinin %32,5 ‘i kadar prim öderler.
ve olarak çalıştırılması kaydıyla yararlanılabilecektir.
•6111 Sayılı Teşvikten Yararlanma Şartları 6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanuna eklenen Geçici 10’uncu madde ile sigorta prim teşviki, sigorta primi işveren hissesinin İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmasını içermektedir. 6111 sayılı teşvikten yararlanma şartları 2011/45 4 sayılı Genelgede ayrıntılarıyla açıklanmıştır.
1.g) Faydalanma süresi -18 yaş ve üzeri kadınları istihdam eden işverenlere 24 ila 54 ay, -18-29 yaş arası erkekleri istihdam eden işverenleri istihdam eden işverenlere 12 ila 54 ay, -29 yaş ve üzeri erkekleri istihdam eden işverenlere 6 ila 30 ay, -Çalışmakta iken; 01.03.2011 tarihten sonra mesleki yeterlik belgesi alanlar, mesleki ve teknik eğitimi tamamlayanlar veya işgücü yetiştirme kurslarını bitirenleri istihdam eden işverenlere 12 ay, süreyle destek sağlanmaktadır. İŞKUR’a kayıtlı olmayı teşvik etmek amacıyla kişinin İŞKUR’a kayıtlı olması durumunda destek süresine 6 ay eklenilmesi yönünde hüküm getirilmiştir.
bulunmaması, 2.İŞKUR’a kayıtlı işsiz olması,
Buna göre; 1.a) Sigortalının 1/3/2011 ila 31/12/2020 tarihleri arasında işe alınmış olması 2.b) Sigortalının 18 yaşından büyük olması 3.c) Sigortalının işe alındığı tarihten önceki altı aylık dönemde Kurumumuza verilmiş aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı olmaması
1.h) İşyerinin yasal ödeme süresi geçmiş prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması
4.d) Sigortalının fiilen çalışması 5.e) İşyerinin özel sektör işverenlerine ait olması 6.f) Sigortalının ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılması 4447 sayılı Kanunun geçici 10’uncu maddesinde öngörülen destekten, maddede aranılan diğer şartların yanı sıra, sigortalının işe alındığı tarihten önceki aydan başlanarak son altı aylık döneme ilişkin Kuruma verilmiş aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısının ortalamasına ila-
ı) Aylık prim ve hizmet belgesinin Kuruma yasal süresi içinde gönderilmesi. Tahakkuk eden sigorta primlerinin yasal süresi içinde ödenmesi •İLAVE İSTİHDAM TEŞVİĞİ 4447 sayılı Kanunun Geçici 19 ve 21 nci maddeleri kapsamında uygulanmaktadır.
3.1/1/2018 ila 31/12/2020 tarihleri arasında özel sektör işverenlerince istihdam edilmeleri, gerekmektedir. •İşyeri yönünden aranılan şartlar: İşyerlerinin; 1.Özel sektör işverenine ait olması, 2.Sigortalının işe giriş tarihinden önceki takvim yılına ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerindeki veya muhtasar prim hizmet beyannamelerindeki ortalamaya ilave olarak çalıştırılması, 3.Aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde SGK’ya verilmesi, 4.Tahakkuk eden sigorta primlerinin yasal süresi içinde ödenmesi, 5.Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması,
aranılan
6.Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmaması gerekmektedir.
1.İşe alındıkları aydan önceki üç ayda 10 günden fazla 5510/4-a,b,c kapsamında sigortalılıklarının
Mübarek Ramazan Bayramınızı kutlar, bayramın huzur ve barış getirmesi dileği ile sevgiyle kalın…
•Sigortalı yönünden şartlar: Sigortalıların;
İŞ DÜNYASI
22
aktüel KEMALPAŞA
YAĞCILAR A.Ş ÇALIŞANLARI İFTAR YEMEĞİNDE BİR ARAYA GELDİ Yağcılar A.Ş ailesi Her yıl geleneksel olarak düzenlenen iftar yemeğinde bir araya geldi.
B
uca Atlı Spor Kulübü tesislerinde düzenlenen Yağcılar A.Ş iftar yemeğine, Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yağcı, yönetim kurulu üyeleri Hüseyin Yağcı, Veli Yağcı ve Kadir Yağcı ile birlikte aileleri, Yağcılar A.Ş. çalışanlarıve aileleri biraya gelerek Ramazan ayının bereketini paylaşıp, birlikte iftar yaptılar.
Hasan YAĞCI YAĞCILAR A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
İftar yemeğinde konuşma yapan Yağcılar A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yağcı, “kendim ve yönetim kurulu adına bu iftar sofrasında çalışanlarımız ve aileleri ile bir araya gelmekten mutluluk ve onur duyduk. Sevinçler paylaştıkça, sofralar paylaştıkça çoğalır. Bu güzel Ramazan gecesinde bizleri yalnız bırakmayarak soframızı şenlendirdiğiniz, bereketini arttırdığınız için hepiniz sağ olun, var olun. Bütün çalışanlarımız ve ailelerimle birlikte hepimiz büyük bir aileyiz. Biz büyük ve güçlü bir aileyiz” dedi. İftar yemeği öncesi davetlileri kapıda karşılayanHasan, Hüseyin ve Veli Yağcı
misafirleri ile tek tek ilgilendi. Tasavvuf müzik grubunun ilahileri eşliğinde Ramazan ayının maneviyatının en güzel şekilde yaşandığı gecede çocuklarda palyaçolar ile eğlenerek, kendilerine verilen hediyeler ile eğlenceli zaman geçirdiler. 300’ü aşkın davetlinin katıldığı iftar yemeğinde Yağcılar A.Ş. çalışanları birlik ve beraberliklerini pekiştirdiler. 24 yıllık tecrübesi ile araç üstü ekipmanları, treyler, damperli dorse, dorse imalatı, şase yenileme, kancalı yükleyici, hooklift imalatı alanında faaliyet gösteren Kemalpaşa merkezli Yağcılar A.Ş, İstanbul, Kemalpaşa Ulucak ve Kemalpaşa Sütçüler olmak üzere 3 ayrı lokasyonda üretime devam ediyor. Sektöründe Türkiye’nin lider şirketlerinden birisi olan Yağcılar A.Ş. gerçekleştirdiği yurtiçi ve yurtdışı satışları ile hizmet veriyor. Şirket olarak sürekli gelişim ve yatırıma önem veren firma sağladığı istihdam imkânlarıyla da dikkat çekiyor.
KEMALPAŞA aktüel
İŞ DÜNYASI
23
KEMALPAŞA aktüel Bülent ORAY Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı
KİRAZ SEZONU AÇILDI
K
irazıyla ünlü Kemalpaşamız hareketlendi. Hasat başladı. Erkenci çeşitlerin ardından en gözde, ihracata yönelik Ziraat 900 adlı çeşidin de olgunlaşmaya başlaması üreticimizi heyecanlandırıyor. Bu sene kiraz ağaçları yeterince soğuklanma ihtiyacını karşıladı. Çiçek döneminde ve meyve döneminde hava koşulları tamda ağaçlarımızın istediği şekilde gerçekleşti. Değerlerin takibi erken uyarı sistemi sayesinde tarafımızdan yapılmaktadır. Ciddi bir don zararı görmedik, bitki koruma ve bitki beslemesine dikkat eden üreticilerimizin kaliteli kiraz elde etmesi mümkün bir sezondayız.
Önceki yıllara göre üreticimizin kirazdan beklentisi yüksek. Geçen sezona göre % 15 ürün artışı beklemekteyiz. İklim koşullarının iyi gitmesi ürünün hem kaliteli olması, hem de miktarındaki artış üreticimizin ürününün karşılığını maddi olarak beklemesine sebep oluyor. Bu yıl ülke ekonomisindeki dalgalanmalar üreticiye de yansıdı. Haklı olarak meyve üretimi için kullandıkları malzemelerin(ilaç, gübre, mazot vs.) fiyatları yükseldi. Harcamalarını düşüp, bir sonraki yılın giderlerini de düşünüp hareket etmek durumundalar. Tarımsal faaliyetin devamlılığı ve bir sonraki yıl kaliteyi kaybetmemek adına kiraz fiyatlarının dengede
tutulması gerekmektedir. Özellikle iyi tarım yapan üreticilerimizi Kemalpaşa Ziraat Odası olarak yakın takip etmekteyiz. Bu sezon yaklaşık 200 üretici odamız bünyesinde grup sertifikasyonuna tabi olarak iyi tarım uygulaması yapmaktadır. Gübreleme programları toprak analizine göre yapılıp kullandıkları ilaçlarda reçetelendirilmektedir. Son olarak ta ürettikleri kirazın kalıntı analizleri odamız aracılığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmaktadır. Tamamen kontrollü, kali-
teli, kalibresi yüksek ve kalıntısız ürün elde edilmektedir. Bununda pazar fiyatına yansıyacağını ümit ediyoruz. Özellikle ihracatçıların bölgede kaliteli kalıntısız ve iri kiraz taleplerini karşılayacağını düşünüyorum. Kemalpaşa Ziraat Odası başkanı olarak üreticilerimize hayırlı hasatlar bol kazanç diliyorum…
Gülsüm YAĞCI ECZACI
YAZ'A MERHABA !
Y
az deyince akla gelen tatil, deniz, kum, güneş... Yaz, insanın hem bedenen hem de ruhen dinlendiği en güzel mevsim... Yazın kalbimizi ısıtan güneş ise yıllardır insanoğlu için ısı ve enerji kaynağı olarak görev yapar. Son 30- 40 yıldır deri üzerindeki zararlı etkilerinin fark edilmesinden sonra korunulması gereken bir güç olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya yüzeyine ulaşan güneş ışıkları, infrared ışıktan ultraviyole (UV) ışığına kadar değişen dalga boylarındadır. Deriye en zararlı dalga boyları ise UVA ve UVB’dir. UVA ışını 'A' aging, foto yaşlanmadan sorumlu olan ışındır. Güneş yanıklarının sadece %15'nin nedenidir. UV ışını 'B' ışını, vitaminD’nin sentezinden sorumludur. Güneş yanıklarının %85 inden sorumludur. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için benimsemesi gereken prensiplere bakacak olursak; 1.Giysilerimiz güneşten korunmada önemli bariyer oluştururlar. Kuru ve sık dokulu kol ve bacakları kapatan giysiler iyi bir korunma sağlarlar. İdeal olarak 10 cm güneşliği olan şapka kullanılmalıdır. Şap-
ka seçimi yaparken, ışık geçirmeyen dokuma tercih edilmelidir. Kıyafet seçimi yaparken, sıkı dokunan kumaşlar, yıkama ile hafif çekmiş kumaşlar, polyester giysiler daha yüksek koruyucu özelliğe sahiptir. Solmuş veya ıslanmış giysilerin koruyucu özelliği daha düşüktür. 2.Güneş gözlükleri başka bir noktadır. Güneş ışınlarının gözdeki etkilerini ve katarakt oluşmasını önlemek için tam UVA-UVB filtreli güneş gözlükleri kullanılmalıdır. 3. Güneşten korunmada dikkat edeceğimiz en önemli basamak özellikle güneş ışıklarının en dik olduğu saatler olan 10:00-14:00 arasında güneşten kaçınmaktır. Dışarıda olduğumuz saatlerde de daima gölgede durmak tercih edilmelidir. Ancak bu alanların koruyuculuğunun da %20-40 olduğu unutulmamalıdır. 4.Tüm bu önlemlere ek olarak açıkta kalan deri bölgelerini korumak için güneş koruyucular kullanılmalıdır. Güneşten koruyucu seçerken hem UVA hem de UVB’ye karşı koruma sağlayan geniş spektrumlu ürünler seçilmelidir. Gü-
neşten koruyucular içindeki “fiziksel koruyucular”güneş ışınlarını fiziksel olarak engellediklerinden (ör: çinko oksit veya titanyum dioksit), geniş spektrumlu ürünlerde kimyasal koruyucularla birlikte kullanılırlar. Ortalama güneş alan bölgelerde kış aylarında SPF(Sun Protecting Factor) 15 kullanımı yeterli olsa da, yaz aylarında bu değer yetersiz kalır. SPF 15’ in altında koruma kullanılmamalı, yaz ayları için en az 30 koruma faktörlü kremler kullanılmalıdır.
GÜNEŞ KORUYUCULARI NASIL KULLANMALIYIM? •Güneşten koruyucular, dışarı çıkmadan 30 dakika önce sürülmeli, 2-4 saatte bir yenilenmelidir. •Güneşe çıktıktan 30 dakika sonra yapılacak ilk tekrarın etkinliği arttırdığı bildirilmektedir. •Denizde, suda uzun süre kalınacağı dönemlerde suya dayanıklı formüller tercih edilmelidir. •Güneşten koruyucuların UV’ye maruz kalan tüm alanlara yeterli kalınlıkta, katman oluşturacak şekilde ovalamadan uygulanması gerekir. İdeal olarak kremler 2 mg/cm2 sürülmeli-
dir. Bu miktar sadece yüz dikkate alındığında kabaca 1/3 çay kaşığı kadardır. •Güneşten koruyucular, güneşe maruziyet süresini uzatabilmek için kullanılmamalıdır; çünkü böyle bir kullanım bazı güneşten koruyucular tarafından filtre edilmeyen ya da daha az filtre edilen dalga boylarına maruziyeti artırabilir. Son yıllarda güneş koruyucularla ilgili en çok sorun işareti oluşturan konulardan birisi de D vitamini sentezine etkisi; Güneşten koruyucular D vitamini sentezini etkiler mi? Bir bakalım; Sadece yüz ve el sırtlarının güneşe günde 10-20 dakikalık maruziyeti, düzenli güneş koruyucu kullanılsa dahi en yüksek vitamin D üretimini sağlar. Bronzlaşma, D vitamini üretimini azaltır. Artan yaşla birlikte deriden D vitamini sentezi ileri derecede azalır. Bütün bu sebeplerden dolayı, D vitamini eksik olduğu takdirde, sentezi için kansere yol açabildiği kesin olarak bilinen güneş ışınları yerine, dışarıdan D vitamini desteği alarak bu eksiğin giderilmesi daha mantıklı görünmektedir. Bu yaz'da doğru tercihlerin size şifa olması dileğiyle, sağlıcakla kalın…
32
TİCARET
aktüel KEMALPAŞA
KEMALPAŞALI KİRAZ İHRACATÇISI Bilindiği üzere mayıs, haziran ve temmuz ayları ilçemiz için oldukça hareketli geçmekte. Bütün bir yıl boyunca mahsullerine itina ile bakan kiraz üreticilerimiz, ürünlerini değerinde satmak ve alın teri emeklerinin gerçek karşılığını almak istemekte. Konu ile ilgili olarak hem üretici hem de ihracatçı konumunda olan Kemalpaşa Belediye Meclis Üyesi, Gümrük Müşaviri ve Öğretim Görevlisi Dr. Ahmet ÖZKEN ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik.
Dr. Ahmet ÖZKEN
KEMALPAŞA aktüel
TİCARET
33
-BİZE KEMALPAŞA’DAKİ KİRAZ ÜRETİMİ VE ÜRETİCİLERİ İLE İLGİLİ BİRAZ BİLGİ VEREBİLİR MİSİNİZ?
İlçemizin en büyük geçim kaynaklarından birisi olan KİRAZ, uzun yıllardan bu yana yöre halkımızca, babadan oğula geçen geleneksel üretim teknikleri kullanılarak üretilmektedir. Son yıllarda yurt dışı taleplerinin artması, güney arım kürede yılın ilk kirazını çıkartan ve yıllık yaklaşık 70.000 ton kiraz üreten biz Kemalpaşalı kiraz üreticilerini yurt dışı pazarlara açılmaya teşvik etmiştir. İhracata topladığımız kirazların süreci ile ilgili olarak hepimiz biliyoruz ki, Bağyurdu, Ören, Armutlu ve civar köylerimizdeki üreticilerin topladığı kirazlar ya aracılar/ihracatçılar tarafından alındıktan sonra 130 km uzaklıktaki Alaşehir’e götürülüp işleniyor ve oradan yurtdışına ihracatı yapılıyor ya da çevre soğuk hava depolarında işlenip Kemalpaşa dışında yerleşik firmalar tarafından ihracatı yapılıyor. Fiyatı da maalesef aracılar belirliyor. Örneğin, geçen sene sabah 12 TL’ye sattığımızkirazı öğleden sonra 8 TL’ye sattık. Düşünsenize bir yıl boyunca budamasından gübresine, suyundan ilacına titizlikle yetiştirdiğiniz ve gözünün içine baktığınız mahsulünüz tam para edeceği zaman fiyat istikrarsızlığı yüzünden sıkıntı yaşıyorsunuz. Bazı üreticilerimiz de sattıkları ürünün karşılığı hak ettikleri paralarını alamıyorlar.
-İHRACAT YAPMA FİKRİ NEREDEN GELDİ VE NASIL BAŞLADI?
Kemalpaşa kirazını gerçek bir marka haline getirebilmek, Kirazımızın yurt dışı pazarlarında tanıtımını yapabilmek, yeni pazar taleplerini toplayabilmek ve Kemalpaşalı üreticilerimize öncü olabilmek adına bir girişimde bulunma kararı aldık. Yaklaşık 2 yıllık bir ön çalışma ile VİL’STAR markamızı yarattık ve tescil ettirdik. VİL’STAR ismi İngilizce “KÖYÜN YILDIZI” anlamına gelen “Village’s Star” kelimelerinin kısaltmasından oluşuyor. Kemalpaşa kirazına dair ne varsa bütün bilgileri toparladığımız broşürleri, katalogları ve web sayfamızı hazırladık. İş yerinde birçok firmaya danışmanlık hizmeti verdiğimiz ve birlikte çalıştığımız eşim Endüstri Mühendisi Dr. Ayşe ÖZKEN ile birlikte ihracat sürecinde yer almak ve süreci geliştirebilmek adınaARALIK 2018 tarihinde Ege İhracatçı Birlikleri tarafından düzenlenen “Türkiye-Uzak Doğu Tarım Sektörü ikili görüşmeler” toplantılarına katılmak üzere Çin Halk Cumhuriyeti’ne gittik. Ulusal marketleri gezip aralık ayında uzak doğu marketlerinde yer alan Şili, Avustralya ve Amerika kirazlarını gördük. Birçok firma yetkilisi ile yaptığımız ikili görüşmeleri Türkiye’ye dön-
düğümüzde de devam ettirdik. Şubat ayında sözleşmelerimizi yaptık ve mayıs ayının ilk haftasında İLK İHRACATIMIZI gerçekleştirdik. Hem üretici hem de Kemalpaşalı bir ihracatçı olmak inanılmaz keyifli.
-VİL’STAR IN BUNDAN SONRAKİ HEDEFLERİ NELERDİR? Şu ana kadar yaptığımız “Yatırım maliyetleri” nin karşılığını almaya başlamak ümit verici. Bu sezon boyunca daUzak Doğu’ya ihracatlarımız devam edecek. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda dünyanın dört bir yanına KEMALPAŞA kirazımızı gönderebilmek. Asıl amacımız, kamunun da desteğini alarak (Bakanlık ve Belediye) verdikleri emeklerle kazanmayı hak eden Kemalpaşalı üretici çiftçi kardeşlerimizin
kazançlarını olabildiğince arttırmaktır. Önümüzdeki dönemde Dünya Kiraz piyasası için önemli ve etkili bir konumda olan Şili ve Amerika’ya giderek, yerinde incelemeler yapmak ve tüm süreci görmek istiyoruz. ARGE yatırımları ile tertiplenmiş teknolojik tesisleri (Laboratuvar, soğuk hava deposu v.b.) oluşturabilmek, Kemalpaşa kirazımızıdünya piyasasında hak ettiği seviyelere taşımak ve bunu yaparken de üreticilerin emeklerini fazlasıyla alacakları bir sistem kurmak istiyoruz.
34
AKTÜEL
aktüel KEMALPAŞA
BAYRAMOĞLU HAFRİYAT’IN SAHİBİ İSMAİL ABLAK’IN TORUNU
ATA 2 YAŞINDA Bayramoğlu Hafriyatın Sahibi İsmail Ablak’ın biricik torunu Ata için görkemli bir doğum günü partisi düzenledi.
E
lif ve Ogün Ablak çiftinin oğulları Ata için yakın aile dostlarının katıldığı doğum günü partisi düzenledi.Tüm detayların en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü Ata’nın doğum günü partisi renkli ve eğlenceli bir şekilde düzenlendi. Doğum günü partisi çevre yolu üzerinde bulunan Kına Konağında yapıld. Çok sayıda davetli katıldı. Ata bebeğin 2. Yaş pastasını anne Elif ve baba Ogün birlikte kesti. Pastanın mumlarını anne-babasıyla birlikte söndüren minik Ata, kutlama boyunca etrafına gülücükler saçtı. Davetliler renkli kutlamada, hoşça vakit geçirdiler. Torun sevgisinin çok başka bir duygu olduğunu belirten Bayramoğlu Hafriyat’ın sahibi İsmail Ablak “Evlat sevgisi başkadır, ama torun sevgisi daha başkadır. Tarifi imkânsız. Her hareketini izliyorum. Gülücükleri hayatımıza neşe katıyor. Ata aramıza katıldığı günden bu yana babaannesi Aysel Ablak ile birlikte hayatımıza renk kattı, varlığı bizim için
yolumuzu, ışığımızı bulduk. Şu hayatta dileğim ömrün hep güzelliklerle geçsin. Mutlulukla, neşeyle dolu bir ömrün olsun. Kalbin her zaman sevgiyle dolsun taşsın. Ayrı geçirdiğimiz tek bir günümüz olmasın. Seni çok seviyoruz. İyi ki doğdun ” büyük mutluluk. Ata torunumuzu çok seviyoruz. Torunumuz vatanına, milletine, ailesine ve sevdiklerine yaraşır bir evlat olması için elimizden geleni yapacağız. Evladımıza güzel, sağlıklı ve başarılı bir ömür diliyoruz. İyi ki doğdun Ata’mız. Bu mutlu günümüzde bizleri yalnız bırakmayan dost ve akrabalarımıza teşekkür ederiz.” dedi. Elif ve Ogün Ablak çifti ise oğulları Ata için duygularını şöyle ifade etti. “ailemize katılan biricik oğlumuz Ata ile ailemiz büyüdü. 23.05.2017’de dünyaya gelen oğlumuz ile hayatımız anlam kazandı. Bizim kalbimizsin. Koskoca iki yılı geride bıraktık, seninle. İki yıl hep seninle ağladık, seninle güldük. Birde bakmışız dünyamız sen olmuşsun, canım oğlum. Sen geldin biz tamamlandık, sen geldin gökyüzü daha bir mavi, sen geldin ağaçlar daha bir yeşil. Bahar senin gelişinle renklerini buldu. Biz seninle
YEREL
36
aktüel KEMALPAŞA
ÖRNEKKÖY’ÜN MUHTAR ABLASI
SELMA ATA Örnekköy Mahallesinde 17 yıldan bu yana esnaflık yapan Selma Ata, 31 Mart yerel seçimlerinde muhtar adayı oldu ve tek kadın aday olarak girdiği seçimlerde erkek muhtar adayları geçerek Örnekköy mahallesinin yeni muhtarı oldu. 1976 Artvin Yusufeli doğumlu olan Muhtar Selma Ata Örnekköy’de 17 yıldan beri işlettiği tuhafiye dükkânı işletiyordu. Büyük küçük, genç yaşlı demeden tüm mahalle sakinlerinin gönüllerini kazanan Selma Ata, yerel seçimlerde muhtar adayı olmaya karar verdi ve 12 yıldır Örnekköy Muhtarlığı yapan Muhtar Emin Çınar ve 3 erkek adaya karşı yarıştı. Seçim kampanyasında özellikle kadınların ve gençlerin oyuna talip oldu. Öyle ki diğer muhtar adaylarının evlerine giderek, evin kadınlarından oy istedi.
Örnekköy halkının, azalarının ve gönüllü azalarım olarak tabir ettiği destekçilerinin gayretleri ile seçimi kazandıklarını ifade eden Muhtar Selma Ata Örnekköy’ü tüm mahalle sakinleri ile birlikte yöneteceklerini söyledi. Ata “Mahallemizde muhtarlık seçimleri tam bir hoşgörü içerisinde, saygılı ve seviyeli bir şekilde gerçekleşti. Tüm muhtar adaylarımız centilmen bir şekilde yarıştı. Muhtar adayları Emin Çınar, Murat Şahin ve Vahit Akarsu’ya selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum. Aday arkadaşlarım seçim sonrası muhtarlık binasına gelerek tebriklerini sundular. 12 yılan bu yana Örnekköy muhtarlığı yapan Emin Çınar’a bu zaman zarfında yapmış olduğu hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Şahsım adına daha güzel hizmetler yapacağıma inandığım için aday oldum ve seçim sonuçları neticesinde Örnekköy’ün yeni muhtarı seçildim. Burada esnaflık yaptığım süre zarfında özellikle gençlerimiz ve kadınlarımızın gönüllerini kazanmış olmam, birlikte yola çıktığım azalarım Mustafa Özalp, Rukiye Çelik, İbrahim Gencer, Seyfettin Ata, Muhlis Akpınar, Aslan Gültekin, Nuray Aktaş, Talat İstanbullu ve benim için büyük des-
Selma ATA
tekleri olan gönüllü azalarımın gayretleri ile bu seçimi kazandım. 8 azamla birlikte seçim boyunca bana destek veren, gönüllü azalarıma, kadın ve genç destekçilerime, Örnekköy halkına teşekkür ederim” dedi. Kendilerini, vaatlerle değil, içten ve samimi duruşları ile Örnekköy halkına anlattıklarını söyleyen Muhtar Selma Ata “ Örnekköy çoğunlukla Artvin ve Erzurum’dan buraya yerleşen vatandaşlarımızdan oluşuyor. Öncelikli sorunlarımız, tapu sorunları ve kanayan bir yara haline gelen altyapı problemleridir. Mahallemize doğalgazın gelmesini de çok istiyoruz. Bu konular devletimizin ve yerel yönetimlerin çözmesi gereken sorunlar. Bu konularda ki gerekli girişimleri muhtar olarak yapacağım. Hiçbir kuruma kendimizi unutturmayacağız. Örnekköyümüz’ün yararına olacak her konuda ne kadar kapı varsa hepsini aşındıracağız. Buradan mahalle sakinlerimize de seslenmek istiyorum. Ben Örnekköy’de yaşayan herkesi muhtarlığı-
mıza davet ediyorum. Gelin sohbet edelim, Örnekköy’ü konuşalım, proje üretelim. Ben muhtar olarak kadınlarımıza ve gençlerimize yönelik projelere öncelik vereceğim. Hükümet, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Kemalpaşa Belediyesi’nin tüm hizmetlerinden Örnekköy’ünde faydalanmasını sağlayıp, Örnekköy halkının eşit şekilde hizmet almasını vesile olacağım Bana güvenen yanımda olan destek veren herkese teşekkür ediyorum. Örnekköylü kardeşlerimin hepsini seviyorum, her zaman yanlarındayım. Örnekköy’ün muhtar ablasıyım” dedi.
KEMALPAŞA aktüel AYŞE UNGANER Avukat av.ayseunganer@gmail.com
ANONİM ŞİRKETLER
A Anonim şirketlerde sermaye paylara bölünmüştür ve bu paylar pay senetleri ile temsil edilir. Bu pay senetleri nama yazılı veya hamiline yazılı olabilir nama yazılı olanlar ciro + senet zilyetliğinin devri hamiline yazılı olanlar sadece devirle geçer.
nonim Şirketler Türk Ticaret Kanunu’nun 329563. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Anonim şirketler de ortak kavramının yerini pay sahibi kavramı almaktadır ve pay sahipleri, sözleşmede taahhüt ettikleri miktar ile şirkete karşı sorumludur. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar pay sahiplerince sermaye olarak taahhüt edilemez. Para haricinde mal olarak getirilen sermayeye Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından atanacak bilirkişiler değer biçer. Asgari sermaye miktarı 50.000 TL olmakla beraber bu oran kayıtlı sermaye sistemini benimseyen A.Ş.ler bakımından 100.000 TL dir. Yönetim kurulu tarafından sermaye arttırılıp azaltılabilir. Anonim şirket kuruluş sözleşmesi imzaları noterce onaylı olarak yapılır 30 gün içinde ticaret siciline tescil ile A.Ş tüzel kişilik kazanır. Tüzel kişiliği kazanması ile, tacir sıfatını kazanır, hak ehliyetini kazanır, iflasa tabi hale gelir, ayrı bir mal varlığı oluşur.
Şirket borçlarından dolayı şirket alacaklılara karşı, sahip olduğu mal varlığı ile sınırsız sorumludur. Pay sahipleri yani ortaklar ise esas sözleşmede taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile sadece şirkete karşı sorumludurlar alacaklılara karşı sorumlulukları yoktur. 2017 tarihli Yargıtay kararı gereğince şirket alacaklıları şirkete sermaye taahhüdünü yerine getirmeyen pay sahiplerine de şirkete başvurmasına gerek kalmadan doğrudan icrai takipte bulunabilirler. Pay sahipleri tarafından kuruluşta taahhüt edilen sermayenin %25 i ticaret siciline tescilden önce geri kalan kısım ise tescili takip eden 24 ay içerisinde şirkete getirilmelidir. Şirketin tescilinden itibaren 2 yıl içinde bir işletme veya malın sermayenin onda birini aşan bir bedel karşılığında devralınmasına veya kiralanmasına ilişkin sözleşmeler genel kurulca onaylanıp ticaret siciline tescil edilmedikçe geçerli olmaz. A.Ş. lerde eşit işlem ilkesi pay sahiplerinin eşit şartlarda eşit işleme tabii tutulmasıdır. A.Ş. ler de pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağı vardır. Pay sahipleri sermaye taahhüdünden doğan borçlarını ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek
akçelerle birlikte karı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamaz. A.Ş. lerde yönetim kurulu, genel kurul ve denetleme kurulu zorunlu organlardır. Özellikle kamu hizmeti ile uğraşan A.Ş. lerde yönetim kurulu üyesi tüzel kişi ise örneğin devlet, il özel idaresi ve belediye gibi şirketin yönetim kurulunda kendi yetkilendireceği bir temsilci (gerçek kişi) bulundurabilir. İlk yönetim kurulu üyelerinin esas sözleşmede gösterilmesi zorunludur. Kurulduktan sonra yönetim kurulu üyelerini genel kurul seçer. Haklı sebep varsa genel kurul Y.K. üyesini görevden alabilir. Esas sözleşmede hüküm bulunması şartıyla yönetim kurulu yetki devrinde bulunabilir kendi içinde bir üyeye devrederse bunlara murahhas üye 3. Kişilere devredilirse murahhas müdür denir. Esas sözleşmede aksi öngörülmüyorsa çift imza kuralı geçerlidir yani işlem için 2 Y.K. üyesi gerekir. Şirketin üst düzey yönetimi, yönetim teşkilatının belirlenmesi, yıllık faaliyet raporunun, genel kurul kararlarının yürütülmesi ve genel kurula sunulması Y.K. nın devredilemez yetkilerindendir. Kural olarak bir A.Ş. ken-
di payını satın alamaz ancak şirket sermayesi için yakın ve ağır bir tehlike varsa kendi payını da satın alabilir. A.Ş. lerde Y.K. toplantılarında vekaleten oy kullanılamaz toplantı yeter sayısı üye tamsayısının salt çoğunluğu karar yeter sayısı toplantıya katılanların salt çoğunluğudur. Y.K. üyeleri ve pay sahipleri kendileri eşleri alt ve üst soyları dahil 3. Dereceye kadar hısımları ile ilgili toplantılara katılıp oy kullanamazlar. Y.K. şirketle işlem yapamaz ayrıca yönetim kurulu üyelerinin şirketle rekabet yasağı da vardır. Her faaliyet yılı sonunda genel kurulda Y.K. nın ibrası ile ilgili görüşme yapılır Y.K. ibra edilirse Y.K. nın şirkete karşı sorumluluğu sona erer. İbrada olumsuz oy kullananlar Y.K ya sorumluluk davası açabilirler. İşlemlerden zarara uğrayanların tazminat istemek hakkı 2-5 yıllık zaman aşımı süresine tabidir. Genel kurul Anonim şirketin karar alma organıdır. Pay sahiplerinden oluşur. Aldığı kararlar Y.K tarafından yerine getirilir. Genel kurul kanuna ve esas sözleşmeye aykırı olmamak kaydı ile her konuda karar alabilir dikkat edilecek olursa A.Ş lerde esas sözleşmenin hazırlanması oldukça önemlidir. Esas sözleşmenin değiştirilmesi, Y.K üyelerinin ve denetçilerin seçilmesi, azledilmesi ve ibrası, bütçe ve bilançonun onaylanması, şirketin feshi kararı genel kurulun belli başlı yetkileridir. Olağan genel kurul toplantısı her hesap yılı sonunu izleyen 3 ay içinde yapılması gerekir. Genel kurulu Y.K toplantıya çağırır ayrıca azınlık, kayyım iflas idaresi de çağırabilir. Azınlık anonim şirketlerde esas sermayenin 1/10 nu halka açık A.Ş lerde ise 1/20 sini temsil eden kimselere denir. Azınlığın hakları önemlidir azınlık Y.K ve denetçilerin ibrasında olumsuz oy kullanırsa ibra gerçekleşmez. Azınlık genel kurulu toplantıya çağırabilir gündeme madde ekletebilir bütçe bilanço görüşmelerinin genel kurul anında ertelenmesini talep edebilir şirketin fes-
hini nama yazılı pay senedi bastırılmasını talep edebilir. Genel kurulda gündeme bağlılık ilkesi vardır. Sermaye taahhütlerinin arttırılması ve şirketin merkezinin yurt dışına taşınmasına ilişkin kararlar oy birliği ile alınır. Genel kurul kararlarının iptali talep edilebilir yönetim kurulu, Y.K üyelerinden biri, toplantıya katılmış olan ve karara muhalefetini toplantı tutanağına muhalefet şerhini işletmiş olan pay sahibi de G.K kararının iptalini talep edebilir. İptal davası kararın alındığı tarihten itibaren 3 ay içinde açılmalıdır.
veya pay sahipleri esas sözleşme veya G.K kararıyla bazı paylara oy, rüçhan hakkı, kar payı, ve tasfiye payı konularında imtiyaz tanımışlarsa bunlara imtiyazlı pay senedi denir. Bir paya en fazla 15 oy hakkı verilebilir.
Anonim şirketlerde sermaye paylara bölünmüştür ve bu paylar pay senetleri ile temsil edilir. Bu pay senetleri nama yazılı veya hamiline yazılı olabilir nama yazılı olanlar ciro + senet zilyetliğinin devri hamiline yazılı olanlar sadece devirle geçer.
Anonim şirketlerde esas sözleşmede öngörülen sürenin dolması, amacın gerçekleşmesinin imkansız hale gelmesi, şirketin iflası, esas sermayenin 2/3 ünü kaybı ve sermaye arttırımının olamaması sona erme nedenleridir. Ayrıca şirketin birleşmesi veya devri G.K nın şirketin feshine karar vermesi de sona erme nedenleridir. Haklı sebeplerin varlığı halinde Azınlık mahkemeden şirketin feshini isteyebilir, pay sahiplerinin kamunun veya şirket alacaklarının menfaatlerinin ihlali veya tehlikeye düşürmesi halinde de mahkeme kararıyla şirket sona erebilir.
A.Ş lerde SPK uyarınca çıkarılan oydan yoksun pay senetleri olabilir bunlar sadece kardan pay alırlar ayrıca agiolu pay senedi yani esas sözleşmedeki pay değerinden yüksek bedelli pay senedi, bedelsiz gratis pay senetleri ve imtiyazlı pay senetleri vardır. A.Ş lerde kurucular
Anonim şirkette devlet memurları kurucu olabilirken Y.K üyesi olamaz. Anonim şirketlerde yedek akçe önemlidir Kanuni Yedek Akçe yıllık karın %5 i ödenmiş sermayenin %20 sine ulaşıncaya kadar genel kanuni yedek akçeye ayrılır. Kanuni ve esas sözleşmede öngörü-
len isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kar payı belirlenemez. A.Ş. ler sermaye arttırımı kar payı dağılımı ve benzeri konularda çok geniş kapsamlıdır ileride de bunlara değineceğiz.
KEMALPAŞA
42
aktüel KEMALPAŞA
İzmir Kent Gayrimenkul ve Yatırım Danışmanlığı
2. Yılını Kutladı İzmir Kent Gayrimenkul ve Yatırım Danışmanlığı tarafından Zeytin Restaurant’ta iftar daveti düzenlendi. Çok sayıda davetlinin katıldığı programın sonunda firmanın 2. Yılı dolayısıyla pasta kesilerek, kutlama yapıldı.
M
ehmet Aslan ve Akif Güzel ortaklığında 2 yıl önce kurulan İzmir Kent Gayrimenkul ve Yatırım Danışmanlığı tarafından düzenlenen iftar yemeğinde, firma danışmanları, proje ortakları ve müteahhitlerden oluşan davetli topluluğu bir araya geldi. İftar programında İş adamı Mehmet Aslan ve Akif Güzel davetlilerle tek tek ilgilendiler. Yemeğinin ardından İzmir Kent Gayrimenkul ve Yatırım danışmanları 2. yıl kutlama pastasını kestiler. Programda konuşan İzmir Kent Gayrimenkul ve Yatırım Danışmanlığı'nın sahibi Akif Güzel, Kemalpaşa’da emlak sektörüne ayrı bir renk kattıklarını ifade ederek “Kemalpaşa’da sektörümüze ayrı bir renk, farklı bir bakış açısı getirdiğimizi düşünüyoruz. İş yaşamımızda şeffaflık, dürüstlük ve güler yüz her zaman en önemli misyonlarımız olmuştur. İş ortaklarımızın, yatırımcılarımız destekleriyle daha güzel projelere imza atacağız. İzmir Kent Gayrimenkul ve Yatırım Danışmanlığı olarak alanında uzman ve başarılı danışmanlarımızla, güzel bir ekip ruhuyla hizmet veriyoruz. Ramazan ayında soframızı paylaşarak, bereketlendirdiniz. Hayırlı ramazanlar” dedi.
KEMALPAŞA aktüel Dr. Ahmet ÖZKEN Gümrük Müşaviri & Öğretim Görevlisi
KEMALPAŞA'NIN 'KİRAZ SEKTÖRÜNDEKİ' YERİ
B
ilindiği üzere yöremizin en büyük geçim kaynaklarından birisi “KİRAZ” dır. Bizim için onca zahmet ve maliyete katlanılarak özenle yetiştirdiğimiz kirazlarımızın pazarda satışa sunulduğu Mayıs-Haziran ayları büyük önem arz etmektedir. Çünkü Kemalpaşamız’da yaklaşık olarak 85 Bin dekarlık tarım alanında irili ufaklı 7 Bin üreticimiz, kiraz üretmektedir. Peki, bizim için çok önem verdiğimiz ve de değerli olan KİRAZIMIZ dünya ölçeğinde gerçekten de hak ettiği değerde midir? Yani 10 yıl öncesinde kilosunu 12 Türk Lirasına sattığımız kirazımız bugün neden aynı ücretten yani 12 TL’den satılmaktadır? Üretici, çiftçi kardeşlerimiz çok iyi bilirler, 10 yıl önce 1 Çuval Kompoze Gübre 24.-TL iken 1 litre Mazotun fiyatı 2,5.-TL idi. Yani çiftçilerimiz basitçe bir hesapla “2 Kilo Kiraz satar 1 Çuval Gübre Alırlar” idi. Şimdilerde 1 Çuval Kompoze Gübre 130.-TL, 1 litre Mazot 6,5.- TL. Yani 10 Kilo Kiraz satarak ancak 1 Çuval Gübre alabiliyoruz. Maliyetlerimiz en az 5 kat artmasına rağmen kiraz satış fiyatlarımız hala aynı seviyelerde. Bunun en büyük nedenlerinin başında üreticilerimizin artan maliyetleri (Gübre, Mazot, İlaç, İşçilik v.b.) gelmektedir. Madalyonun bir yüzünde “Kaliteli Üretim”
varken diğer yüzünde de üretilen Kirazımızın doğru “Pazarlanması ve Satışı” vardır. Kiraz üretimi konusunda sürdürülebilir etkin ve verimli bir süreç yakalayabilmemiz için hem maliyetlerimizi azaltabilmeli hem de Pazar payımızı artırarak gelirimizi yükseltmeliyiz. Bunun için genel hatları ile Dünya konjonktüründe kirazla ilgili üretim ve ihracat değerlerine bakıp bu doğrultuda bir yol haritası oluşturmamız ve uygulanabilir bir eylem planı hazırlamamız gerekmektedir. Dünya üzerinde yıllık kiraz üretimi yaklaşık olarak 2,3 Milyon TON civarlarında seyretmektedir. Ülkemiz yıllık ortalama 600 Bin TON ‘Kiraz Üretimi’ ile dünya Lideri konumundadır. Ancak Dış Pazarlara satış yani İhracat sıralamasında Şili ve Amerika’dan sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Örnek olması açısından son 3 yıllık ortalamaları alındığında Türkiye’nin ve Şilinin Kiraz üretimi ve ihracat değerlerine bakacak olursak; TÜRKİYE; Yıllık 600 Bin TON Kiraz üretiyor ancak gerçekleştirdiği Kiraz İhracatı 75Bin TON ve Kiraz İhracatından elde ettiği gelir 170 Milyon USD, ŞİLİ; Yıllık 150 Bin TON Kiraz üretiyor ancak gerçekleştirdiği Kiraz İhracatı 120 Bin TON ve
Kiraz İhracatından elde etiği gelir 800 Milyon USD Yukarıdaki veriler değerlendirildiğinde Kiraz Üretiminde “DÜNYA LİDERİ” olan ülkemizin ürettiği kirazların yalnızca %12’sinin kilosunu ortalama 2,3.-USD karşılığında dünya pazarına sattığını, Kiraz İhracatında “DÜNYA LİDERİ” olan Şilinin ürettiği kirazların %80’ini kilosunu ortalama 6,7.-USD karşılığında dünya pazarına sattığını görmekteyiz. Şili hem ürettiğinin büyük bir bölümünün ihracatını yapmakta hem de bu ihracatı yüksek gelir elde ederek gerçekleştirmektedir. Üretimimizle doğru orantılı olarak İhracatımızı da artırmamız gerekmektedir. Ülkemizde Kiraz yetişen bölgeler dikkate alındığında, başta İzmir (KEMALPAŞA) olmak üzere, Isparta, Manisa, Afyon, Denizli, Çanakkale, Niğde ve Konya’da üretimin olduğunu gözlemlemekteyiz. Bölgemiz Kemalpaşa’da ortalama 70 Bin TON ile tüm Türkiye’nin kiraz üretiminin yaklaşık olarak %12’si karşılanmaktadır. Kemalpaşa’mızın en önemli özelliği hem Türkiye’de hem de Güney Yarım Kürede çıkan “İLK KİRAZ” lara sahip olmasıdır. Bu bağlamda yöremizin en büyük geçim kaynaklarından birisi
olan ve bizler için en değerlilerimiz arasında yer alan KİRAZIMIZI dünya pazarlarında da hak ettiği değere ulaştırmamız gerekmektedir. Hazırlanacak olan bir “KİRAZ Stratejik Eylem Planında; -Üretimin her aşamasında izlenebilirliğin artırılması için üreticilerimiz bilinçlendirilmeli, planlı üretim politikası geliştirilmeli, üreticilerimize gerekli eğitimler verilmeli ve tarım alanları korunarak “İYİ TARIM” uygulamalarına geçmeleri sağlanmalı, -Verimliliğin arttırılması ve teknolojilerin takibi açısından ARGE çalışmaları yapılmalı ve “ÜRETİCİ & ÜNİVERSİTE & SANAYİ & STK” işbirlikleri sağlanmalı, -Kamu tarafından (Bakanlık, Belediye) Teşvik ve Destekler çeşitlendirilerek arttırılmalı, -Dünya üzerinde birçok başarılı örneği olan “KOOPERATİF” çatısı altında faaliyetler yürütülmeli ve bütünlük sağlanmalıdır. Tüm Kiraz üreticisi emekçi kardeşlerimize güzel, verimli ve bol kazançlı bir sezon geçirmelerini diliyorum.
KEMALPAŞA aktüel
Söz Meydanı Recai DENİZ recaideniz25@gmail.com
SEÇİMLERİN ARDINDAN… 31 Martta yapılan mahalli idareler seçimleri geride kaldı. Vatandaş kararını verdi vermesine ama atışmalar, sürtüşmeler daha bitmedi. Öyle görünüyor ki epey bir zaman daha bitmeyecek. Siyasi partiler arasında rekabet olur, olmalıdır. Seçimler, bu rekabetin zirve noktasıdır. Seçim dediğimiz şey, netice olarak, bu ülkeyi en çok kim seviyor yarışıdır. Elbette kimse seçim kaybetmek istemez. Partilerin de muhtar adaylarının da iddiası vardır. Ancak her seçimin, kazananı ve kaybedeni olur. Ancak seçimler, düşmanla tutuşulan bir meydan muharebesi değildir. Daima akılda tutulması gereken bir husus; Seçimler gelir, geçer, millet ve memleket buradadır, biz yine yüz yüze bakar, elimizden geldiği kadarıyla bir birimize destek olmaya çalışırız. Yapılan seçimin ağırlığını hafifletmek arzusunda değilim. Ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu ve neticelerin neye karşılık geldiğini biliyorum. Mil-
letin istikbalini ve memleketin istiklalini yakından ilgilendiren bir seçimi daha geri de bıraktık. Seçim sonuçlarına gelince… Önce, iğneyi kendimize batıralım. Seçimlerin bir kez daha ortaya çıkardığı ilk gerçek, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın yalnızlığı olmuştur. Çevresinde, dirayetli insan sayısı yok denecek kadar azdır. Buna karşılık, başarıyı kendinden, başarısızlığı başkalarından bilenlerin sayısı çoktur. Nitekim Kemalpaşa’da da 2014-2019 yılları arasında Belediye Başkanlığı yapmış olan Sayın Arif Uğurlu’nun Kemalpaşa için yaptıkları ortadayken, çevresindeki dirayetsiz, basiretsiz, küfürbaz, kırıcı, menfaatperes ve özü ile sözü bir olmayanlarla seçim kampanya döneminde izlenin yolun yanlış olması dolayısıyla seçim kaybedilmiştir. Bize düşen şu saatten sonra Sayın Uğurlu’ya siyasi hayatın-
da başarı dilemek olup, meydanlarda onca vaatte bulunup, halkın ve özellikle de gençlerin umutlarını siyasi malzeme haline dönüştürüp, bazı sağ partilerinde oy devşirmesi sonucu Belediye Başkanı seçilen Sayın Rıdvan Karakayalı’ya hizmet dolu 5 yıl temennisinde bulunmaktır. Hiçbirimizin aklı milletten daha fazla çalışmaz. Milletin iradesine saygı duymak, erdemdir, elzemdir. Bunu başaramayanların, hâlâ ahlaktan ve emekten bahsetmeleri şaşırtıcı ve şaşkınlık vericidir. Yerelin genele yansımasını ele alacak olursak… İktidarı sandık dışında arayanlar, anlaşılan o ki, ders almaktan çok uzaklar. Sandıktan çıkmayan oyları, kalemden çıkarmaya çalışıyorlar. Milletten almadıkları desteği, başka mihraklardan almak istiyorlar.
topraklara ve içinden çıktığı millete yabancılaşanlar, geride kalmanın acısıyla siyaset yapanlar, hem gözden hem de gönülden düştüler. Onlar için esaslı bir muhasebe zamanıdır. Şırnak’ta, ay-yıldızlı bayrağın gölgesinde, Kürtçe türküler eşliğinde halay çekenlerin verdiği mesaj Türkler ve Kürtler, birbirleri için yaratılmış kardeşlerdir. Türkler ve Kürtler için vatan tektir. Bu millet, ümmetin umududur. Bu topraklarda yapılan her seçim, Saraybosna’dan Buhara’ya, Kudüs’ten Semerkand’a uzanan geniş bir coğrafyada yakından takip edilir. Son sözüm; Türkiye’nin haysiyetli bir şekilde varlığını sürdürmesi ve ümmetin umudu olarak, yola devam etmesidir. Saygılarımla…
Muhalefet partileri sadece seçimleri değil, gönülleri de kaybetmiştir. Doğup büyüdüğü
KAPAK KONUĞU
50
aktüel KEMALPAŞA
ENDÜSTRİYEL YAPI PROJELERİNİN TECRÜBELİ FİRMASI
IRMAKLAR İNŞAAT
Röportaj: Mehmet IRMAK İş adamı, siyasetçi, hayırsever kimlikleri ve başarılı ticari geçmişi ile tanınan Irmaklar İnşaat’ın sahibi Mehmet Irmak dergimizin bu sayısında kapak konuğumuz oldu.
K
emalpaşa Aktüel Dergisi imtiyaz sahibi Filiz Eroğlu’nun sorularını yanıtlayan Mehmet Irmak, inşaat sektöründeki çalışmalarını, ticari faaliyetlerini, sosyal sorumluluk adına yaptığı hizmetleri ve Kemalpaşa hakkında birçok konuda bilgi verdi. 1974 Muş Bulanık doğumlu olan Mehmet Irmak, evli ve 2 erkek 1 kız çocuk babası. Kurucusu olduğu Kemalpaşa Muşlular Derneği’nin başkanı olan Irmak, aynı zamanda MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeliği ve Ke-
malpaşa Girişimci İş Adamları Derneği Ticaret Başkanlığı görevlerini de sürdürüyor. Mehmet Irmak, 1989 yılından bu yana ticari faaliyetlerini ara vermeden devam ettiren Mehmet Irmak, 2010 yılından bu yana Kemalpaşa’da da hizmet vermekte olan Irmaklar İnşaat’ın yönetim kurulu başkanlığını yapıyor.
GELENEKSEL MESLEK ANLAYIŞI Geleneksel
meslek
anlayışı
ve babadan oğula aktarılan mesleki tecrübeleriyle çalışmalarını sürdürdüklerini ifade edenMehmet Irmak, geçmiş nesillerden aldığı bayrağı Irmaklar İnşaat olarak yıllardır başarı ile taşıdıklarını söyledi. Mehmet Irmak “Ailemizin köklü geçmişi, ticari başarıları ve sektördeki tecrübeleri, bugün daha güçlü, daha kurumsal ve daha profesyonel olmamızı sağlıyor.Irmaklar İnşaat olarak, endüstriyel yapılar yani sanayi tesislerinde, inşaat alanındaki malzeme, işçilik ve projelerimiz ile Ege Bölgesinin önde gelen
KEMALPAŞA aktüel firmalarından birisiyiz. Uzun yıllardan bu yana deneyimli personel kadromuz ile müşterilerimize hizmet ediyoruz. İzmir’in tüm ilçelerinde yapı ve inşaat alanında hizmet veren firmamız, müşterilerinin memnuniyeti için varlığını sürdürmeyi amaç edinmiştir. Firmamız aldığı her işte özverili yaklaşımı ve hizmette kaliteyi ön plana çıkaran anlayışı ile bölgemizdeki öncü firmalardan bir tanesi haline gelmiştir. Özellikle yapı inşası alanında deneyimli ve uzman ekiplere sahip olan firmamız, yapı ve inşaat sektöründeki en yeni teknolojiyi takip ederek tüm işlerinde uygulamayı hedeflemiş, bu çerçevede personelin teknolojik gelişmelerdeki eğitimlerine de önem vererek hizmet kalitesini arttırmayı ilke edinmiştir. Bizim öncelikli hedefimiz milletimize, devletimize faydalı olabilmek, ülkemizin ekonomisine katkıda bulunmaktır. Bu doğrultuda sürekli olarak yeni yatırımlar yapıyor, insanlarımıza istihdam sağlıyoruz. Bünyemizde 200’e yakın çalışanımız bulunmakta. Biz yap-satçı bir inşaat firması değiliz. Fabrika, havalimanları, okullar, camiler,
KAPAK KONUĞU
51
viyadükler, rafine sanayisi yapıları ve altyapı işlerinin tamamını yapmaktayız. Firmamız, temelden başlayan iş akışları ile saha düzenleme, çevre düzenleme işleri ve dev endüstriyel yapıları inşa eden, uzun soluklu büyük projelerin tercih edilen firmalarından bir tanesi. Türkiye’nin önde gelen büyük firmalarının işlerini yapmaktayız.
GÜÇLÜ YAPILAR Irmaklar İnşaat olarak, geliştirdiğimiz veya restorasyonunu yaptığımız yapıların sağlam temellere oturmasına özen göstermekteyiz. Yüksek standartlarda malzeme ve kaliteli işçilik ile tüm yapılarda en iyiyi hedefliyoruz
GELİŞMİŞ MÜHENDİSLİK Yapıların temelini oluşturan planlamalar yapıldığı sırada kalite ve kalıcılığı hedeflediğimiz için daha en başından özenli ve özverili bir çalışma yürütüyor, mesleki eğitimler ile geliştirdiğimiz personel ile birlikte projelerimizin kalıcılığını tasdikliyoruz
KALİTELİ İŞÇİLİK Plan ve projelerin uygulanmasında, alanında deneyimli ve
yetenekli personeller ile çalışıyor bu personellerin mesleki ve teknik gelişimlerine katkıda bulunacak etkinlikler ile sürekli gelişmelerini ve sektördeki
teknolojilere adaptasyonlarını önemsiyoruz. Biz İzmir merkezli bir firma olmak yerine Kemalpaşa’mızı tercih ettik. 2011 yılından bu yana bölgemize
52
Kemalpaşa’dan hizmet veriyoruz. 1996 yılından bu yana Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesinde birçok büyük firmanın inşaat işlerini yaptık. Tüm yatırımlarımızı ilçemize yapıyoruz. Kemalpaşa, İzmir’in 30 ilçesi arasında iş potansiyeli bakımından en önemli 2 ilçesinden birisidir. Çanakkale tarafından geldiğiniz de Aliağa’dan İzmir’e giriyorsunuz. Aliağa, Türkiye’nin en büyük sanayisine sahip güzide ilçelerimizden biridir. Aliağa’da dünden bugünde devam eden uzun soluklu projelerimiz var. Ankara’dan İzmir’e gelişte ise Kemalpaşa bulunuyor. Kemalpaşa tarım, hayvancılık ve sanayi alanında çok önemli yatırımların bulunduğu bir ilçe. İzmir’in yüzde 60 et ihtiyacını karşılayan küçücük
KAPAK KONUĞU
Halilbeyli, Kemalpaşa’nın sınırlarında. Kemalpaşa sanayi tesisleri bakımından sürekli gelişen ve büyüyen bir yer. Bu sebeple iş potansiyelimizin çok büyük bir bölümü Kemalpaşa’da. Firmamızın merkezide bu yüzden Kemalpaşa’dadır.
malpaşa’da ki sanayicilerimizi de ilçemizden istihdam etmeye, esnafımızla çalışmaya davet ediyoruz.Bu güzel ilçenin ekmeğini yiyorsak, Kemalpaşa’ya Kemalpaşalıya sahip çıkmalıyız.
SOSYAL SORUMLULUK ÖNCELİKLERİMİZDENÇalışanlarımızın da büyük bir kısmını Kemalpaşa’dan tercih DİR; ediyoruz. Vergilerimizi Kemalpaşa’da ödüyor, tüm kurumsal işlemlerimizi Kemalpaşa’da gerçekleştiriyoruz. Hafriyat işlerimizde Kemalpaşa firmaları ile çalışıyoruz. Kemalpaşa’da bulunan en küçük esnaftan en büyük esnafa tüm işyerlerimizden malzeme teminleri yapıyoruz. Kemalpaşa’yı seviyoruz, Kemalpaşa’nın kalkınması için elimizden geleni yapıyoruz. Ke-
aktüel KEMALPAŞA
İnsanı merkez alan inşa politikalarına ek olarak, topluma saygılı, duyarlı, sosyal sorumluluğun bilincinde, bu alanda üzerine düşeni yapmaktan çekinmeyen bir inşaat firması olmaktan duyduğumuz gururu ifade etmek istiyorum. Kemalpaşa’da ki tüm okullara, amatör spor kulüplerine, derneklere destek vermeye gayret ediyoruz. Vatandaşlarımızın
yardıma ihtiyacı olduğu her alanda katkı sağlamak en büyük önceliğimiz. Sosyal sorumluluk projesi önerilerine de her zaman açığız.
YATIRIMCININ ÖNÜ AÇILMALI İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırımcının ne kadar önünü açarsa İzmir, büyür. Bugün Kemalpaşa’da imar sıkıntısı var. Konut fiyatları almış başını gidiyor. Vatandaşın alım gücü zayıf. Bir ülkenin lokomotifi inşaat sektörüdür. İzmir’de Kemalpaşa’da giderek daralan bir iş hacmi var. Yerel yöneticilerimiz ivedilikle çözüm bulup, yatırımcının, sanayicinin, vatandaşın önünü açmalıdır.
0 232 878 67 32 - 0 532 769 02 64 Sekiz Eylül Mah. 110/1 Sk. No:18/A Kemalpaşa info@irmaklarinsaat.com - www.irmaklarinsaat.com
KEMALPAŞA aktüel
İŞ DÜNYASI
İş Adamı Mehmet Irmak'tan
Geleneksel İftar Yemeği İzmir’in ve Kemalpaşa’nın sayılı iş adamlarından Irmaklar İnşaat’ın sahibi Mehmet Irmak, çalışanlarına, müşterilerine, dostlarına ve akrabalarına iftar yemeği verdi.
H
ayırsever işadamı Mehmet Irmak “Irmaklar İnşaat olarak her ramazan ayında geleneksel hale getirdiğimiz iftar yemeklerinde çalışanlarımız, müşterilerimiz, dost ve akrabalarımızla bir araya geliyoruz. Allah nice Ramazanlara birlik beraberlik içerisinde, vatanımızın, milletimizin istikbali var olduğu müddetçe bizlere bu davetleri yapmayı nasip etsin. Bu sofralar vesilesiyle uzun zamandır, görüşemediğimiz arkadaşlarımızı, dostlarımızı bir araya toplamış oluyoruz ve kaynaşmış oluyoruz. İnşallah Allah bunu kabul eder, biz de bunun mürüvvetine kavuşmuş oluruz. Bu davetimize icabet eden herkese çok teşekkür ediyorum.” dedi.
53
EVDE BİR ERGEN Mİ YAŞIYOR? Şaşkınlık içindesiniz, çünkü küçük kuzunuz artık sizinle konuşmuyor, kendini sevdirmiyor, oflamalar puflamalar ve hatta yüzünüze çarpılan kapılar. Beni anlamıyorsunuz diye yakınmalar mı duyuyorsunuz çocuğunuzdan? Evet dediğinizi duyuyorum. Hoş geldiniz ergen aileleri platformuna. Bizim zamanımızda ergenlik mi vardı. Biz anamızdan, babamızdan korkardık höt dediğinde susar, yap dediğinde yapardık. Ahhahh diyorsunuz aynen benim gibi. Ama önceki yazımızda bahsetmiştik ‘Y Jenerasyonu’ çocuklardan.İşte o çocuklar bizim ergenlerimiz. Ergenlik döneminin sancıları hele de modern çağ ile birlikte günümüzde çok daha karmaşık ve zorlu yaşanıyor. Akşam yatmak bilmez sabah kalkmak bilmez. Bazen ne kadar olgun diyorsunuz ve tamda bu sırada olmadık yerde çocuklaşıyor işte. Bu düzen 10-19 yaş
aralığında denk geliyor. Peki, ergenlik döneminin özelliklerini kulaktan duyma sözler dışında ne kadar iyi biliyoruz? Bazı ergenlerde bu dönem oldukça sakin bazılarında ise şiddetli geçiyor. Ergenler üzerinde yapılan araştırmalarda beynin yapı ve işleyiş açısından bir takım değişikliklerden geçtiği kesin olarak biliniyor. Aynı zamanda değişen bedeni ile savaş halinde olan ergenimizin ruhsal değişimi de kaçınılmaz, hal böyleyken bu çocuğumuzdan birde beklentilerimiz ideal evlat olması ise işler sarpa sarıyor. Elimizde bu çocuklar ile ilgili bu kadar çok veri varken bu dönemi
rahat atlatmamız pek mümkün olmayabiliyor peki NEDEN? Onu dinleyin, cümlesinin son zerresine kadar ve karar alırken onun fikrini sorun. Hayırlarınızın nedenlerini onun cümleleriyle açıklayın, birbirinizi anlayın. Modern a n n e baba olmalıyız cümlesi çok duyulur oldu ama bu her davranışını kabul edin anlamına gelmez. Anlayışlı olmak evinizdeki informal kuralları çiğneyip evin diğer aile bireylerine zarar verecek konuları kabul etmek değildir. Aslında empatikurmayı denememiz yeterli. Dürüst olun, o daha çocuk anlamaz demeyin, deneyin.
şunun oğlu Ali çok çalışkan ya sen? Bu soru içerikli eleştiriler bir ergene yapılmış en büyük saldırı ve asrın hatasıdır. Kıyaslamayın, o artık toplumda kendi kimliğini oluşturmak için adım attı. Öfkelenmesinden ve size kırılmasından başka bir hamle yapmamış olursunuz. Kafası karışık ergenlerimizin en büyük şikâyeti tutarsızlıklarımız. Bir gün onaylamadığımız bir davranışı ertesi gün onaylıyoruz ya bizi anlamlandıramıyor. Tutarlı olun. Prof.Dr. Müjgan Alikaşifoğlu ergenlik döneminde çocuğu olan ebeveynlere ‘Kendiyle ilgili olumsuz duygularına odaklanmak yerine, sonuca yönelik cesaretlendirici konuşmalar yapın. Strese neden olabilecek bir duruma girmeden önce çocuğunuzu buna hazırlayın, örneğin sınav öncesi daha önce başarılı olduğu sınavları anımsatın. Yani fazla pohpohlamak yerine başarılarını düşündürerek kendi kendisini coşturmasına destek olun.
Çocukluktan erişkinliğe geçen evin küçük yetişkini, onun dilini kullandığınızda sizi anlayacaktır. Güvenini sarsmayın yoksa sorgu okları size döner.
Ve son olarak
Ahhahh amcanın kızı Ayşe yok mu çok hanım ya sen? Kom-
Sevgilerimle…
SENİ SEVİYORUM demekten çekinmeyin, ergeniniz şımarmaz güçlenerek büyür.
KEMALPAŞA
56
aktüel KEMALPAŞA
KENTSEL DÖNÜŞÜM DERNEĞİ BAŞKANI YAVUZ ARTUĞ;
“KARAKAYALI, TAHHÜTNAMEYİ İMZALADI, İÇİMİZ RAHAT”
Kemalpaşa Soğukpınar ve Atatürk Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Derneği Başkanı Yavuz ARTUĞ
80 Hektarlık alan içerisindeki yaklaşık 5 Bin hanede yaşayan 17 Bin kişiyi ilgilendiren Soğukpınar ve Atatürk mahallesi “Kentsel Dönüşüm projesi” ile ilgili önümüzdeki 5 yıllık süreçte Kemalpaşa’yı ne bekliyor? Kemalpaşa Belediyesi bu konuda nasıl bir yol izleyecek? Kentsel Dönüşüm hakkında merak edilenleri Kemalpaşa Soğukpınar ve Atatürk Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Derneği Başkanı Yavuz Artuğ anlattı. KEMALPAŞA’DA KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILMALI Kentsel Dönüşümün şehirlerin kaderinde olduğunu ifade eden Kemalpaşa Soğukpınar ve Atatürk Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Derneği Başkanı Yavuz Artuğ “ Yeni planların çıkması oradaki insanların şehirleşmesinden, şehrin getirdiği zenginliklerden yararlanması konusunda dernekçe hem fikiriz. Kemalpaşa’da kentsel dönüşüm hayatımıza girdiği günden beri kentsel dönüşüm yapılması için kurulan
bir dernek olduk. Rantsal ve dayatma ile yapılacak bir kentsel dönüşümün karşısında olmak için kurulduk . Bu bölgede Kentsel Dönüşüm şarttır. Kentsel dönüşüm zorla yapılmamalı, dayatma olmamalı. Planlara göre hangileri yıkılacak, hangileri yıkılmayacak ya da yenilecek, planların çizilmesi ile belli olacak. Planlar yapılırken biz orada olmalıyız. Çünkü mülkler bizim.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkiyi Kemalpaşa Belediyesine devir etti. Yapacak olan, Kemalpaşa Belediyesi’dir. Bugün sadece bakanlık istedi diye yapılmaya kalkılamaz, yerel yönetimle, belediye ile birlikte yapabilir.
Kentsel Dönüşüm neye göre yapılmalı önce ismini koyalım 73. madde dediğimiz Belediyelerin devir aldığı ya da 6306 sayılı yasayla. Bu ikisi de dayatmadır” dedi.
KARAKAYALI, TAAHÜTNAMEYİ İMZALADI, İÇİMİZ RAHAT Yerel seçim öncesinde Kemalpaşa Belediye Başkan adayları davet ederek 6 maddelik bir taahhütname imzalattıklarını belirten Yavuz Artuğ “söz uçar yazı kalır mantığıyla belediye başkan adaylarımıza 6 maddelik bir taahhütname imzalattık. Dönemin Belediye Başkanı
KEMALPAŞA aktüel Arif Uğurlu bu toplantıya katılmadığı gibi taahhütnameyi de imzalamamıştı. Bugünkü Belediye Başkanımız Rıdvan Karakayalı’da dahil diğer tüm adaylar katılım göstererek imzaladılar. Biz bu taahhütnameyi tanırız, tüm isteklerimizde, taleplerimiz de burada yazılıdır. Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, imza atarak kabul etmiştir. Başkanımız Karakayalı’nın seçim öncesi verdiği sözle, seçim sonrası verdiği söze inancımız tamdır. Taahhütnamemiz olduğu için içimiz rahattır. Geçtiğimiz günlerde kentsel dönüşümü yapmak isteyen bir inşaat firması belediye heyetiyle görüşme yapmıştır. Firmaların kentsel dönüşümle, bizim taahhütname de istediklerimiz çok farklı. Biz Kentsel dönüşüm ilan edilen alanda yaşıyoruz, buradayız. İnşaat Firmaları ise bizim orayı ticarethane görüyorlar. Orada insan yaşıyor mu yaşamıyor mu bakmazlar. Yasayı kendi çıkarları doğrultusunda, uygulamaya çalışıyorlar. Kemalpaşa Belediyesi ve Belediye Başkanımız Rıdvan Karakayalı istediği inşaat firması ile görüşebilir. Bizim güvenimiz belediye başkanımıza tamdır. Çünkü bizim hiçbir şey dememize gerek yoktur, taahhütnamede ne yazıyorsa biz onu isteriz. Burada yaşayan halkımızın istediği talepler o 6 maddelik taahütnamede yazmaktadır. Belediye kiminle görüşmüş, ne yapmak istiyor, bizi ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren tek şey 6 maddelik taahhütnamemiz. Başkanımız Karakayalı’da imzalamıştır. Biz, İzmir Büyükşehir Belediyesi Belediye başkanımız Tunç Soyer’e de imzalattık” dedi.
BELEDİYE, KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ YAPILACAK MI, YAPMAYACAK MI?
Mahalle sakinlerinin kendisine “Kemalpaşa’da kentsel dönüşüm olacak mı, olmayacak mı? Yeni yönetim geldi, ne yapacak? Başkan söz verdi, ne oldu” diye sorular sorduğunu ifade eden Artuğ
KEMALPAŞA
“Bende diyorum ki bir durun adamlar daha yerine yeni oturdu. Rıdvan Karakayalı, seçim öncesinde de bizim yanımızdaydı, seçim sonrasında da bizim yanımızdaydı. Kaldı ki, taahhütnamemizi de imzalamıştır. Kemalpaşa Belediyesi en kısa zamanda çalışmalara başlayıp, büyük bir titizlikle, halkın istediği şekilde kentsel dönüşümü uygulayacaktır. Gönüllü şehir plancılarımızla, gönüllü hukukçularımızla biz her zaman Kemalpaşa Belediyesine yardımcı olacağız.
KENTSEL DÖNÜŞÜM, SEÇİMİN KADERİNİ BELİRLEDİ
Kentsel dönüşüm çalışmalarının halkın istekleri doğrultusunda yapılmaması sebebiyle Arif Uğurlu’nun seçimleri kaybettiğini söyleyen Artuğ “Bu bölgenin sosyolojisini bilmeden bu projeyi yapmaya çalışmak büyük bir hataydı. Nüfus sayısı çok olan aileler seçimlerin kaderini belirler. Kemalpaşa’da yerel seçimi Kentsel Dönüşüm belirledi. Sosyolojik tahlilleri doğru yapmanın ne kadar önemli olduğunu bu seçimde bir kez daha gördük. Seçimin kazanılmasının, kaybedilmesinin birçok nedeni var-
dır. Ama Kentsel Dönüşüm en önemli sebeptir, seçimin kaderini belirlemiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, neden seçim sürecinde Kemalpaşa’ya geldi. Kentsel Dönüşüm yüzünden seçim kaybedilmesin diye. Bakan, Kemalpaşa meydanında Cumhurbaşkanı’da, Bakan’da yıkılmayacak dedi, halkta yansıma olumlu oldu, bu yüzden AK Parti bu mahallelerde fazla oy kaybetmedi. Ama Arif Başkanın en baştan beri söylemleri olan, ben gelirsem yıkarım demesi, seçimi kaybetmesine neden olmuştur. Bakan gelmeden önce fark daha fazla idi, bakan geldikten sonra seçim sonucunu tahmin edemedik. Bıçak sırtında giden bir seçim oldu” dedi.
SÜRÜNCEMEDE KALAN KENTSEL DÖNÜŞÜM, KEMALPAŞA’YA ZARAR VERİR
Kemalpaşalı siyasetçilerin, Kemalpaşalıların kentsel dönüşümün ne olduğunu anlamadıklarını zannettiklerini söyleyen Yavuz Artuğ “Kentsel Dönüşüm sınırları içerisinde kalan her vatandaş, birçok siyasetçiden bile bilinçlidir. Kentsel Dönüşümün ne olduğunu çok iyi biliyorlar. 5 yıldan bu yana kurulan bir derneğimiz,
57 çok iyi bir örgüt yapısına ve gönüllü teknik kadroya sahibiz. Her kişiye birebir anlatmışız. Kentsel dönüşüm rantsallaştırıldığı anda derneğimizi ve halkı karşılarında buluyorlar. Halka sormadan plan yapılmamalı, vatandaşın oturduğu mülkün üstünde hesap yaparsanız, böyle duvara toslarsınız. Herkesin önünde 5 sene var. Rıdvan Başkanımızın önünde de 5 sene var. Riskli alan diye kimse evini tamir edemiyor. Sokaklara kedi bile Belediyeden izinsiz giremiyor. Neden çünkü hiçbir şey yapılamıyor. Mahallerimizde nüfus başına park yok, okullar uzak, parklar uzak, hiç bir şey yok. Bu sorunları Belediye çözmeyecek de kim çözecek. Mademki kentsel dönüşüm diye bir şey var. Bırakın, halka beraber yapın. Çantamızda, cebimizde olan 6 maddelik, imzalanmış taahhütnamemiz var. Biz başkanımıza güveniyoruz, gönüllü çalışacağına inanıyoruz ama yük ağırdır bunun farkındalar mı, onu bilmiyorum. Biz Kentsel Dönüşüm yapılamasın diye, kazan kaldırmıyoruz. İnsanların yaşayacağı yerler olsun, biz mahallemizin modern görünümlü, doğalgazlı evde bizde oturmak istiyoruz. Parkımız, sosyal alanlarımız olsun, geniş yollarımız olsun istiyoruz. Şehrin güzelliklerinden faydalanmak istiyoruz” dedi. Kemalpaşa’da 2 mahallenin nüfusunun azaldığına dikkat çeken Artuğ “Kemalpaşa’da iki mahallemiz göç vermiştir. Son iki seçim arasında Kemalpaşa’nın tüm mahallerinde nüfus artışı olmuşken, Atatürk ve Soğukpınar Mahallerinde nüfus azalmıştır. Kemalpaşa’da bu iki mahallede göç vermiştir. Yapıların yenilenmemesinden kaynaklanıyor. Tamir edilmeyecek evlerde Suriyeliler oturuyor. Evlerini orada bırakıp, kiraya verip başka mahallede oturan üyelerimiz var. Evini yenileyemediği için Kemalpaşa’nın başka bir yerine taşınıyorlar. Sürünceme de kalan Kentsel Dönüşüm Kemalpaşa’ya zarar veriyor” dedi.
TAAHHÜT İŞLERİ
TARİH
60
aktüel KEMALPAŞA
LASKARİSLER-2
B
Rahim SAĞ Nymphaion/ Nif’in tarih sahnesinde ön plana çıkması, Laskaris Hanedanı’nın ikinci kralı IoannesDukas III. Vatatzes’in tahta geçmesi ile gerçekleşmiştir. Laskaris Hanedanı’nın kaderi ise torunu İoannes Laskaris’in gözlerine mil çekilerek İstanbul’da bir zindana hapsedilmesiyle hazin bir biçimde son bulmuştur.
u dönemin tanığı Georgios Akropolites anılarında, Latin istilası sonrası Nymphaion’un ön plana çıkması için burasının “İmparatorların İstanbul’dan çıkarılmış olma sonrasında kalmayı âdet edindikleri yöre” olduğunu vurgular. İznik Bizans Devleti’nde, özellikle 1214 yılında imzalanan anlaşmadan sonra, nerenin başkent olduğu ve neresinin başkent statüsüne sahip bulunduğu ciddî anlamda tartışmalıdır. Ersin Doğer’in, Nif’te Laskaris Hanedanlığı’nca yaptırılan saraydan söz ederken “İzmir yakınındaki Nymphaion da Laskarisler döneminde parladı ve bu küçük devletin hükümdarları tarafından hem sayfiye yeri hem de sanki ikinci bir başkent olarak kullanıldı.” şeklindeki yaklaşımı, o dönemdeki Nif’in statüsü hakkında en net fikir verici yargı olarak kabul edilmelidir. İznik Bizans Devleti imparatoru Theodoros I.Laskaris’in 1221 ya da 1222 yılındaki ölümü üzerine “hiç oğlu olmadığından yerine damadı” Ioannes Dukas III. Vatatzes’e bırakmıştı. İmparator Vatatzes, öte yandan halkın ve askerinin de beğenisini kazanmış, mütevazı kişiliğiyle tanınmış bir imparator olmuştu. Nif’in yeniden imar ve inşası, yıldızının parlaması Vatatzes döneminde, onun buraya önem vermesi ve burada yaptıkları nedeniyle gerçekleşmiştir. Batı Anadolu’da, bu dönemde, “aslında en büyük gelişmeyi yaratan Thedoros I Laskaris’in ölümünden sonra İznik-Bizans Devleti’nin başına geçen damadı Ioannes
III Vatatzes (1222-1254) oldu.” değerlendirmesini yapan Ersin Doğer, bu düşüncesini İmparator Vatatzes’in bölgeye yönelik icraatlarıyla ilişkilendirerek açıklamaktadır: “Yeni imparator, eşi akıllı ve aydın İrini ile birlikte devleti sadece askeri ve ekonomik bakımdan değil; kültür, sanat ve mimari etkinlikler bakımından da Yakındoğu’nun önemli merkezleri arasına soktu. Ioannes III Vatatzes’in uzun iktidarı boyunca İznik sembolik dinî başkent olarak varlığını sürdürürken Nymphaion (Kemalpaşa-Nif) devletin asıl idari
başkenti oldu. İmparatorluk yazlık sarayı bugün bile ayakta kalmak için direnmektedir. Yazar Georgios vAkropolites’e göre imparatorluk ailesi yazlarını Smyrna’nın bir banliyösü olan ve zengin su kaynaklarına sahip Periklystra’da (Halkapınar veya Pınarbaşı) geçirmekteydi. İmparator ve karısı İrini Nymphaion’da bir kütüphane ile bir üniversite kurdular. Bunun yanında cömert bağışlarda bulunarak bölgedeki manastırları canlandırdılar. Lembos, Kuzenas ve Sosandra gibi bazı manastırlar toprak bağışları nede-
III.Ioannes Vatatzes
KEMALPAŞA aktüel niyle bölgede önemli ekonomik güç odakları haline geldiler.” Anlaşılıyor ki Nif, asıl önemini Ioannes III. Vatatzes’in imparatorluğu döneminde kazanmış ve yeniden imarı ise bu dönemde gerçekleşmiştir. Böylelikle Nif artık, Bizans İmparatorluğu’nun ardılı olan en güçlü devletin, bir başka deyişle Bizans İmparatorluğu’nun yeni başkenti oluyordu. Bunda hiç şüphesiz en büyük pay olarak İmparator Vatatzes’in Nif’e karşı duyduğu aşırı sevginin büyük bir etkisi vardır. Öyle ki “Vatatzes, İznik’i sembolik olarak başkent tutmaya devam etmekle birlikte Laskaris devletinin idari merkezini Nif’e yani Kemalpaşa’ya taşıdı. Buraya bir saray inşa ettirerek Nif’i daimi ikametgâh olarak kullanmıştı.”şeklinde yazar Prof. Dr. Mustafa Daş. Ve devamla Nif’e, bir saray yanında bir yüksekokul, kütüphane de inşa ettiren ve dindarlığı ile tanınan Vatatzes, başta Kuzenas ve Sosandra olmak üzere “İzmir ve çevresindeki birçok manastırı” da canlandırmıştır, değerlendirmesini yapar. İmparator Vatatzes’in egemenlik alanında ortaya koyduğu bu büyük başarının bir diğer nedeni de Moğol istilası nedeniyle, sahip oldukları toprakları, siyasal anlamda ele geçirebilecek güce sahip olmayan Anadolu Selçuklu Devleti ile yaptığı anlaşmalardır. Vatatzes bu nedenle ya da kendi imparatorluğunun sağlam geleceği için, aslında kırsal bölgelere yayılsalar da, ciddî bir tehdit oluşturmayan atlı-göçebe Türklerin askerî desteğini sağlamıştı. Bunun yanında Vatatzes, Bilge Umar’ın belirttiği gibi “Moğol istilasının baskısı ile Trakya’ya gelen Kuman (Kıpçak) Türklerinden savaşçıları, aileleriyle, Trakya ve Makedonya’daki sınır ya da Menderes vâdisine tımarlı sipahi olarak yerleştirdi.” Böylelikle küçük Bizans Devleti, bölgede hatırı sayılır güce ulaşmış bulunan askerî bir varlık olarak
TARİH
61
görülebilecek etkiye sahip bulunuyordu. İznik Bizans İmparatorluğu’nun Nif’te yaşayan imparatoru III. Ioannes Vatatzes’in 30 Ekim 1254’te Nymphaeum’daki sarayında, başka bir kaynağa göre Nymphaion’da, sarayının bahçesindeki bir çadırdaöldüğü bilgisi yer almaktadır. Dönemin tanığı Georgios Akropolites’in anılarında yazdığına göre ise Vatatzes, “kötü durumda olarak Nymphaion’a vardı. Ne var ki, imparatora özgü konuta (burada ‘konut’ olarak adlandırılan yer, günümüzde Kemalpaşa’da yaşayanlarca ‘Kız Kulesi’ olarak bilinen saraydır) gitmedi, tersine kırsal alanda yakın bir yerde bulunan İmparatora ait bahçeye yerleşti. Orada, 3 Kasım günü” öldü. Georg Ostrogorsky, eserinde “son yıllarında ağır sar’a nöbetlerinden muztarip olan Ioannes Vatatzes 3 Kasım 1254’te öldü. Emsalsiz başarılar yine olağan üstü bir takdir gördü: Ölümünden yarım asır sonra aziz ilân olundu ve o zamandan beri de son çağlara kadar, mezarının bulunduğu Manisa’da, kendisi tarafından inşa edilmiş olan kilisede ve en ziyade severek oturduğu Nymphaion’da (Nif) her yıl bu ‘rahmetli aziz İmparator Ioannes’in hatırası tebcil edildi.” demektedir. Bilge Umar’a göre “imparator Kemalpaşa’da ölmüş ve anlaşıldığına göre orada, yaptırmış olduğu ‘Sosandra’nın Meryem’i’ adlı büyük kilisede gömülmüştür.” Ancak, devrinde çok bilinen bir kilise olduğu anlaşılan “Sosandra’nın Meryem’i Kilisesi”nin yeri hakkında birtakım tahminler yürütebiliyorsak da, neresi olduğunu bugün ne yazık ki tam olarak bilememekteyiz.
Mikhail Palailogos İmparator Vatatzes’in çabaları ile yapılmış ve büyük bir kilise olarak tarif edilen, aynı zamanda Vatatzes’in defnolunduğu Sosandra’nın Meryem’i Kilisesi, yaygın kanaata göre Manisa’dadır. Ancak Ramsay, “Sosandra yahut Sosandros Psikoposluğu Mağnesia (Manisa) olamaz.” diyerek bu görüşe karşı çıkmaktadır. Ramsay, bu konuda “Sasandros’un Nymphion, yani bugünkü Nyphio (Türkçesi Nif) olması muhtemeldir.” görüşünü dile getirmektedir. Nikau Karara, Nif-Kemalpaşa hakkında 1968 yılında yazdığı kitabında “Eski Kiliseler” başlıklı bölümde tarihî öneme sahip olduğunu özellikle vurguladığı
ve Ioannes Vatatzes “için inşa edilmiş” olan ve “köyü (Nif’in) batısına doğru, devlet yolu üzerinde” inşa edilmiş bulunan Aziz Gionni Kilisesi hakkında bilgiler yer almaktadır. Karara’nın köy olarak söz ettiği Nif’in “batısına doğru devlet yolu üzerinde Aziz Gionni Kilisesi vardı. 150 metre yüksekliğe sahip bir dağda kurulmuştu, sadece tek bir girişi vardı. Önünde 20 hektarlık bir alan uzanmaktaydı ve bu alanda bir de Katolik manastırı bulunmaktaydı. Yapısal olarak çok geniş ve uzundu, 15 metre genişliğe ve 10 metre uzunluğa sahipti. Günümüzde kilise etrafında kırılmış kolonlar bulunmaktadır. Ioanni Batatzis (Vatatzes) için inşa edilmiştir. Bu kilisenin biraz daha aşağı
62 sında üç farklı kiliseye daha rastlanmıştır. Bunların birinde yapılan çalışmalarda bir haç bulunmuştur. Bulunan bu haç kilisenin önemini göstermektedir.” bilgilerini aktarmaktadır. Sözü edilen kilisenin coğrafi konumu dikkate alınırsa, bu kilisenin Ulucak civarında olması kuvvetle muhtemeldir. Öte yandan XVII. yüzyılda bölgeye gelen Evliya Çelebi, Seyahatnâmesi’nde, Ulucak yakınlarında bulunan ve belli ki o dönemde bu şekilde adlandırılmakta olduğu için kendisinin de Şehzâde Yaylası dediği bir yaylada konakladıklarını anlatır. Burasından “Maverrihân-ı Rûmmâbeyninde bu yaylanın nâmına ‘SûsenDırâz yaylası’ demek ile ma’ruf yayladır./Rum tarihçilerin arasında bu yaylaya ‘SûsenDırâz Yaylası’ demekle bilinen bir yayladır.” şeklinde söz ettiğini görürüz. “Sosandra” ve “Sûsen Dırâz” adlarının ses bakımından bir birine benzerliği, Evliya Çelebi’nin sözünü ettiği yaylanın, döneminde meşhur bir ibadethane olan Sosandra’nın Meryem’i Kilisesi’nin bulunduğu yer olabileceği ihtimalini ister istemez akıllara getirmektedir. Evliya Çelebi’nin, bu yaylaya ilişkin sıradan bir biçimde sunduğu bir bilgi de bu kanaatimizi daha da güçlendirici niteliktedir. Zira Evliya Çelebi, bu yaylanın “eski sultanların şehzâdeleri Manisa’da yönetici iken bu yaylayı dinlenme yeri edinip 5-6 ay” kaldıklarından söz eder. Evliya Çelebi muhtemelen, bölgenin tarihini tam bilmediğinden ve farkında olmadan, “hâlâ selâtîn-i seleflerin sarâyları ve kasr-ı âlîleri esâsları zâhirdir.” yani “hâlâ eski sultanların sarayları ve köşklerinin temelleri bellidir.” demektedir. Oysa Evliya Çelebi’nin, o bölgede, temellerinin kalıntılarından söz edebileceği herhangi bir anıtsal Osmanlı eseri/yapısı olmadığı gibi bu konuda en kü-
TARİH çük bir iz ya da bilgi hattâ kayıt bile mevcut değildir. Şu hâlde, Evliya Çelebi’nin “eski sultanların sarayları ve köşkleri” ne ait olduğundan söz ettiği ve öyle sandığı temeller, kuvvetle muhtemeldir ki meşhur “Sosandra’nın Meryem’i Kilisesi” binasına ait olan temel kalıntılardır. Sözünü ettiği temeller de, duvarları zamanla yıkılmış bulunan bu mabedin geriye kalan izleridir. Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı, fikrimce, Aziz İmparator Ioannes Dukas III. Vatatzes’in mezarı da buradadır. Esasen, “Sosandra’nın Meryem’i Kilisesi”nde, Vatatzes anısına, bölgeyi kitlesel olarak terk ettikleri 1922 yılına kadar süren, saygı töreni yapacak kadar inançlı Ortodoksların her yıl ve kış mevsimine denk gelen 4 Kasım tarihinde, bu töreni yapabilmesi, ulaşım olanaklarının sınırlılığı da göz önüne alındığında, yürünerek gidilebilecek kadar yakın bir mesafede bulunmasını gerektirir. Ioannes Vatatzes’in ölümü üzerine yerine, büyük oğlu II. Theodoros Laskaris tahta çıktı. Theodoros II.Laskaris döneminde, bölgenin siyasî ve askerî kaderini etkileyecek ve tarihsel sürecin akışı değiştirecek bir komutanın ön plana çıkması yeni imparatoru ve hanedana mensup yakın çevresini rahatsız eder. Bu kişi genç ve gözü pek komutan Mikhail Palaelogos’tur. John Freely’in belirttiğine göre “Theodoros tahta çıkmasından kısa bir süre sonra, taht konusunda bazı planları olduğundan kuşkulandığı bir general ve yüksek devlet görevlisi olan Mikhail Palaelogos’la çatıştı. Mikhail hıyanetle yargılanması üzerine, Konya’ya kaçtı ve 1256 yazında İzzeddin Keykavus ona sığınma tanıdı. Sultan, Mikhail’i sadece Anadolulu Bizanslılar ve başka Hıristiyanlardan oluşan bazı birliklerin komutanlığına getirdi.” Sözü edilen Mikhail Palaelogos, Bizans’ın yeni kuruluş döne-
aktüel KEMALPAŞA
minde İstanbul’u Latinlerden geri alarak tahta oturacak olan İmparator VIII. Mikhail’den başkası değildi. Ancak henüz imparatorluk yolunda kendisi için hiçbir açık kapı bulunmayan Mikhail Palaelogos, iki yıl Keykavus’un ordusunda komutanlık yapmış ve Türkleri yakından tanımıştı. Bu kısa süre, zeki komutana önemli bir gerçeği öğretmiş olmalı ki kendini zafere götüren yolu ve Anadolu’nun geleceğini kimin belirleyeceğini görmüştü. Bu öngörü, artık Anadolu coğrafyasında her ne planlanacak ya da yapılacaksa bunların artık Türk faktörü hesaba katılmadan hiçbir şekilde yapılamayacağını anlamış olmasıdır. Mikhail Palaelogos’a büyük iktidar yolunu açan iki olay, kendini Laskaris Hanedanı üyelerine yeniden affettirip ölene kadar onlara hizmet etme sözü vermesi üzerine İznik Sarayı’na yeniden kabul ettirmesi ve İmparator Theodoros II. Laskaris’in 1258 yılında beklenmeyen ölümüdür. John Freely, bu süreci açık biçimde anlatır. “II. Theodoros Laskaris’in 16 Ağustos 1258’de ölmesi üzerine yerine henüz yedi buçuk yaşındaki oğlu İoannes’in geçtiği Nikaia İmparatorluğu’nda da bir rejim değişikliği olmuştu. Ölümünden hemen önce Theodoros, baş nazırı Georgios Muzalon’u oğlunun naipliğine atamıştı. Fakat dokuz gün sonra, Nikaia soyluları Muzalon’u öldürüp yerine kendi liderleri olarak tanıdıkları Mikhail Palaelogos’u naip atadılar. Üç ay sonra Mikhail’e despot denilen hükümranlık unvanı verildi; derken aralık ayında Mikhail kendini eş imparator ilan etti. Ertesi yılın başlarında, Patrik Arsenios, VIII. Mikhail Palaelogos ile IV. İoannes Laskaris’in çifte taç giyme törenini icra etti. Önce Mikhail taç giydi, zira onun kıdemli imparator olduğu konusunda artık hiç kimsenin kafasında kuşku kalmamıştı; böylece küçük İoannes çok geç-
meden eş-imparatorunun bir esiri olarak, gözden kaybolup gitti.” Böylece, İznik Bizans Devleti’nin yeni ve fiilî imparatoru artık, Laskaris ailesinin sadık uşağı olan ve ancak onların bağışlayıcılıkları sayesinde sarayda kendine yer bulabilen VIII. Mikhail Palaelogos’tu. Adları daha çok Nif ile anılan Laskaris Hanedanlığı, son üyesi sekiz yaşındaki küçük IV. İoannes’in, İstanbul’da yaşadığı daha da acı bir trajedi ile son buldu. İstanbul’un geri alındığı 1261 yılında on bir yaşında bulunan, Laskaris Hanedanı’nın son temsilcisi ve hayatta kalan tek varisi küçük İoannes Laskaris, adını belki de sadece masallarda duyabildiği İstanbul’a getirilir. Ama küçük İoannes, Laskaris ailesinin, adını taşıdığı büyük dedesi Theodaros Laskaris’in ve aziz ilan edilen büyük babası “Merhametli İoannes Vatatzes”in uğruna çok acı çektiği İstanbul’u ve Bizans İmparatorluğu’nun yeniden kuruluşunu asla göremez. Çünkü gözlerine mil çektirilerek, gözlerden uzak bir zindana hapsedilmiştir. Oysa hâlâ “Anadolu halkı, tahttan uzaklaştırılan Laskaris ailesinden yana olmaya doğal bir eğilim gösteriyordu.” diye yazmaktadır Donald Nicol, eserinde. Ancak Laskaris Hanedanlığı/ Ailesi, soylu adları ve Nif/ Kemalpaşa’da kendi adları ile anılan saraylarından başka geriye hiçbir şeyi kalmadan, tarihte sonsuza kadar silinip gittiler.
ARAS KARTAL 1 YAŞINDA
Esin ve Emre Koç’un biricik oğlu Aras Kartal’ın 1. Yaşı Sakız Adası Cafe’de düzenlenen bir organizasyon ile kutlandı.
Aras kartal, kutlama boyunca etrafına gülücükler saçtı. Davetliler renkli kutlamada, hoşça vakit geçirdiler.
Aile arasında gerçekleştirilen doğum günü partisine katılan davetliler, doyasıya eğlendiler.Aras kartal bebeğin 1. Yaş pastasını anne Esin ve baba Emre birlikte kesti. Pastanın mumlarını anne-babasıyla birlikte söndüren minik
Aras Kartal’ın 1. Yaş gününü kutlamanın heyecan ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Esin ve Emre Koç çifti, “Bu mutlu günümüzde bizleri yalnız bırakmayan dost ve akrabalarımıza teşekkür ederiz. Evliliğimizin 2. yılında
ailemize katılan biricik oğlumuz Aras Kartal ile ailemiz büyüdü.24 Mayıs 2018’de dünyaya gelen oğlumuz ile hayatımız anlam kazandı. Oğlumuzun vatanına, milletine, ailesine ve sevdiklerine yaraşır bir evlat olması için anne ve babası olarak elimizden geleni yapacağız. Evladımıza güzel, sağlıklı ve başarılı bir ömür diliyoruz. İyi ki doğdun Aras Kartal’ımız” dediler.
EĞİTİM
64
aktüel KEMALPAŞA
OKULLARIMIZDAN KISA KISA…
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kemalpaşa’da eğitim-öğretim veren okulların düzenlediği çeşitli etkinliklerle coşkuyla kutlandı.
Yiğitler Özcan Katrancı Ortaokulu öğrencileri, arkeoloji ve etnografya müzesi, Agora açıkhava müzesi, Kadifekale, İnciraltı savaş gemisi ve denizaltı müzesi, Latife Hanım köşkü anı evi, Zübeyde Hanım anıt mezarını gezdiler. Derslerde öğrendikleri bilgileri pekiştiren öğrenciler Zübeyde Hanım'ın mezarı başında dua ettiler.
Bağyurdu Kazım Dirik İlkokulu 2/B Sınıfı öğrencileri sıfır atık ve iyilik gönüllüleri projeleri çerçevesinde tamamı atık malzemelerden yapılan, kedi evlerini okul çevresinde uygun yerlere koyarak sokak hayvanları için keyifli bir yaşam ortamı oluşturdular.
Akalan Denen Ortaokulunda Öğrencilerin derslerde yapmış olduğu çalışmalardan oluşan sergi Köy Muhtarı Ahmet İnce’nin teşrifleriyle açıldı.
Sarılar İlkokulunda Anneler Günü etkinliği yapıldı. Minik öğrenciler kocaman kalpleriyle annelerine sevgilerini dile getirdiler.
KEMALPAŞA aktüel
EĞİTİM
Bağyurdu Kazım Dirik İlkokulunda "İyilik Gönüllüleri Projesi" kapsamında 3/B Sınıfı öğrencileri harçlıklarını biriktirerek sokak hayvanlarına yem alıp yuvalarını onardılar.
MOPAK Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri İzmir'de düzenlenen, yerli ve yabancı üretici firmaların katıldığı Ekoloji İzmir Fuarını Kimya Teknolojileri bölümü olarak ziyaret ettiler.
8 Eylül İlkokulu 2. Sınıf Öğrencileri Geri Dönüşüm çalışması yaptılar. Evde kullanılmayan maddelerden kalemlik, kumbara, kitap okuma gözlüğü, oyuncak gibi materyaller yapan öğrenciler, çalışmalarını okul arkadaşlarına sergilediler.
8 Eylül İlkokulu ve Ortaokulunda 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı 100. Yıldönümü coşkuyla kutlandı. Kutlamada Kemalpaşa Tekwando kulübü de öğrencilerden oluşan grubuyla gösterilerini sundu.
65
SULTAN MÜDİRELER İFTAR SOFRASINDA BULUŞTU 3 yıldır her ay bir araya gelen ilçemizin kadın okul müdirelere bu ayki buluşmalarını iftar sofrasına taşıdı. Ramada Hotel’de düzenlenen iftar yemeğine Kocatürk Okulları Kurucu Müdürü Gülay Engin , Kemalpaşa Anaokulu Müdürü Nalan Yiğit, Akalan Denen İlkokulu Müdürü Yasemin Güvenç Sert, Damlacık İlkokulu Müdürü Beyza Öztürk Özcan, Yamantürk Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Güngör Demir,Elit Okulları Anadolu Lisesi Müdürü Ümit Doyuranlı, Bağyurdu Kazım Dirik Ortaokulu Müdürü Medine Geredeli,Ayşe Hasan Türkmen Ortaokulu Müdür Yardımcısı Arzu Yeşilırmak,Bornova Mediha Mahmutbey Ortaokulu Müdürü Hülya Altınel katıldı. Sevgi, saygı, birlik ve beraberliğin vurguladığı gecede öğretmenlik mesleğinin kutsallığı üzerine paylaşımlar yapıldı. İlçemizde eğitim ve öğretimin üzerine okullarımızda gerçekleştirilen projeler ve planlamalar hakkında sohbet eden müdirelerimizin gerçekleştirmiş oldukları bu dostluk platformunun tüm meslek gruplarına örnek olmasını temenni ettiler.