ARTVİNLİLER KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ Dergimizin bu sayısında Kemalpaşa’nın önemli ve büyük derneklerinden Kemalpaşa Artvinliler Kültür ve Dayanışma Derneği’ni sizlere tanıttık. Sayfa/40
MUHTARLAR, ELİT OKULUNDA BİR ARAYA GELDİ
Sayfa/24
TEMMUZ - AĞUSTOS 2019
Sayı: 8
KOSBİ’YE TEKNİK KOLEJ MÜJDESİ Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi (KOSBİ), endüstri 4.0 ile değişen dünyaya uyum sağlayabilmek için yüzde yüz burslu KOSBİ Zülfü-Mevlüt Çelik Teknik Koleji’ni 2019-2020 Eğitim Öğretim yılında açıyor. Sayfa/4
NiFDiKELYA iLE DiKiLi’DE ViLLANIZ OLSUN Nifdikelya Kooperatifi ile İzmir Dikili’de faizsiz, kredisiz uygun ödeme koşullarıyla villa sahibi olabilirsiniz. Sayfa/6
Fiyatı: 10 TL
BİR BAŞARI HİKAYESİ
YUNUS CAĞ KEBAP
EĞİTİM KURUMLARI
Sınavda Başarılı Olmak; Binlerce belki de milyonlarca rakip karşısındasın. Başarılı olmak çok zor gibi gözükebilir. Ama o kadar da zor değil… Sayfa/44
YUNUS ÖZDEMİR
KÜNYE KEMALPAŞA
KEMALPAŞA aktüel F.Filiz EROĞLU Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi
aktüel Temmuz - Ağustos 2019 Yıl:2 Sayı: 8 Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi Fadime Filiz EROĞLU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fadime Filiz EROĞLU Yayın Türü 2 Aylık Yerel Süreli Yayın Yönetim Merkezi Sekiz Eylül Mh. 131.Sk. No:38 D:4 Kemalpaşa - İZMİR Tel: 0 533 426 20 60 Makale Yazarları Bülent ORAY Halil Şenol HAMARAT Av. Ayşe UNGANER Gülay ENGİN Arif GEMİCİ Dr. Ahmet ÖZKEN Ecz. Gülsüm YAĞCI Rahim SAĞ Basım Yeri Şener Ofset Matbaacılık 1202/2 Sk. No:99 Z - 06 Yenişehir / İZMİR 0 232 449 00 02 Baskı Tarihi 7 Ağustos 2019 Bu dergide yer alan yazılar eser sahiplerine aittir. İzinsiz kullanılması ve yayınlanması yasaktır.
CHP’DE KONGRE SÜRECİ BAŞLADI Danışma Kurulu toplantıları kongrenin habercisidir. Geçtiğimiz günlerde Kemalpaşa CHP İlçe Başkanı Mehmet Ayçil ve yönetim kurulunun ev sahipliğinde, üyelerin bir araya geldiği danışma kurulu toplantısı yapıldı. Danışma kurulları, demokrasinin işlendiğini gösteren en güzel siyasi uygulamalardan birisidir. Danışma kurulunda üyeler, ilçe yönetimi, belediye başkanı, belediye yetkilileri ve milletvekilleri bir araya gelir, herkes özgürce fikrini söyler. Deyim yerindeyse herkes eteğindeki taşları döker. Danışma kurulu gerçekleştirilmesi kongre sürecinin başladığı anlamına gelir. Önce ilçelerde yapılan toplantıların ardından illerde de danışma kurulları yapılır. İlçe kongresi, il kongresi derken süreç büyük kurultaya kadar gider. Kemalpaşa’da CHP’nin İlçe Danışma Kurulu toplantısı gerçekleşti ve bir gazeteci olarak da takip ettim. Her şeyin konuşulduğu danışma kurulunda öz eleştiriler yapıldı. Belediye ve ilçe yönetiminin açıkça eleştirildiği konular olduğu gibi takdir edilen başarılı icraatlar da
konuşuldu. Siyasi hedefler konusunda izlenmesi gereken politikalar değerlendirildi. Bunların hepsi yapılırken danışma kurulu toplantısı basına kapalı olmadı. Öncelikle, CHP İlçe Başkanı Mehmet Ayçil ve yönetimini tebrik ederim. Bir basın mensubu olarak bana nazik bir şekilde ev sahipliği yaptılar. Tüm konuşulanları bir basın mensubu olarak kayıt ettim, gerekli gördüğüm kısımları haber yapıp kamuoyuna ulaştırmaya çalıştım. Tüm konuşmaları takip ettiğim gibi, bir gözlemci olarak pür dikkat dinledim. Benim de gözümden kaçmayan, katılımcı bazı CHP İzmir Milletvekillerinin de danışma kurulunda dile getirdiği bir noktaya değinmek isterim. 4 ay önce seçimden zaferle çıkan Kemalpaşa CHP’de, bir zafer mutluluğu yerine yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğu, bir gerginlik olduğu gözlemlenebiliyordu. Zaten bu konular da toplantıda masaya yatırıldı. Bunun yanı sıra yeni yüzler, yeni üyelerde toplantıya katılmıştı. Organizasyon yeterli derecede başarılı idi. Ancak çoğunluk noktasında çokta kalabalık olduğunu söyleye-
meyiz. Katılımın yeterli düzeyde olmamasını tatil-düğün mevsimi ve hafta sonu olmasına bağlayabiliriz. CHP Kemalpaşa’da Eylül - Ekim gibi delege seçimi yapılacak. Ardından Kasım - Aralık gibi kongre tarihinin netleşmesi bekleniyor. Kemalpaşa CHP’de kongre süreci, ilçe danışma kurulunun yapılmasının ardından başlamış oldu. Kongrede aday olabileceği şimdiden konuşulan, kamuoyunda isimleri zikredilen isimler bulunmakta. Uzun süreden beri ilçe başkanlığı yapan mevcut ilçe Başkanı Mehmet Ayçil, daha önce kısa bir süre İlçe Başkanlığı görevinde bulunmuş olan Ünsal Atmaca, daha önceki kongrede aday olan Ramazan Coşkun, Kemalpaşa Belediye Başkan aday adayı olan Sibel Bezci, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı ile yakınlığı ile bilinen Mehmet Karadağ, bir önceki dönem belediye meclis üyesi Ayhan Gökdemir, Esnaf Ali Ayanoğlu, kongre de aday olacağını söyleyerek partinin ileri gelenlerinden destek isteyen Kemalpaşa CHP’nin yeni üyesi Hakan Kandemir’in isimleri adaylık için geçiyor.
SANAYİ
4
KEMALPAŞA aktüel
KOSBİ’YE TEKNİK KOLEJ MÜJDESİ Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi (KOSBİ), endüstri 4.0 ile değişen dünyaya uyum sağlayabilmek için yüzde yüz burslu KOSBİ Zülfü-Mevlüt Çelik Teknik Koleji’ni 2019-2020 Eğitim Öğretim yılında açıyor. KOSBİ öncülüğünde, hayırsever bir iş insanının bağışı, bölge sanayicilerin katkıları ile organize sanayi bölgesine kazandırılan KOSBİ Zülfü-Mevlüt Çelik Teknik Koleji ile hem sanayicinin ihtiyaç duyduğu nitelikli teknik personel yetiştirmek hem de istihdama katkı sağlamak için eğitim ve sanayiyi bir araya getirmek hedefleniyor. PROJE TABANLI AR-GE ODALARI 11 bin metrekare kapalı alanda açılacak KOSBİ Zülfü-Mevlüt Çelik Teknik Koleji’nde 2019-
2020 eğitim öğretim yılında 9. Sınıf olarak 120 öğrenci ile eğitime başlanacak. İlerleyen dönemlerde ise öğrenci sayısı 500’e ulaşacak. Teknik Kolej, 24 kişilik sınıflardan proje tabanlı Ar-Ge odaları, öğrencilerin kendilerini sosyal ve kültürel alanda geliştirebilmeleri için özel ortam gibi pek çok imkân sunuyor. Mesleki eğitimin çağın gereklerine göre değişim göstermesinin teknolojinin gerisinde kalmamak için önemli olduğunu vurgulayan KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk, akıllı fabrika teknoloji-
sini ancak eğitim kurumlarıyla yakalamanın mümkün olduğunu söyledi. KOSBİ Zülfü- Mevlüt Çelik Teknik Koleji’nde okuyacak öğrencilerin mevcut potansiyellerini sürekli geliştirmeyi hedeflediklerini dile getiren Porsuk, “KOSBİ’ye kazandırılan bu okulla birlikte hem sanayicilerimizin aranan elaman olarak ifade ettiğimiz nitelikli teknik personel ihtiyacını karşılayacağız hem de istihdam yaratmış olacağız. Mesleki eğitimde endüstri 4.0 vizyonu ile yola çıkan okulumuzla, sektörün ihtiyaçlarına cevap veren niteliklere sahip mezunların yetiştirilmesini amaçlıyoruz” dedi. NİTELİKLİ TEKNİK PERSONEL YETİŞTİRİLECEK Okulda Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı Anadolu Teknik ve Anadolu Meslek Programları ders kapsamının zenginleştirerek uygulanacağını belirten Kamil Porsuk, her iki programda da 10. sınıfta mesleki alan eğitimi, 11 ve 12. sınıflarda meslek alanına bağlı
KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk
olarak dal eğitimi verileceğini ifade etti. Sanayicilerin görüşleri ve teknolojik gelişmelerin dikkate alınarak bölümlerin belirlendiğini vurgulayan Kamil Porsuk, “Okulumuzdan mezun olacak öğrencilerimiz, teori ve uygulamayı birleştirebilen, teknolojiyi üretimle buluşturma becerisine sahip ve geleceğin sanayi çalışmalarını yönlendirecek teknik personel yetiştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
EMLAK
6
KEMALPAŞA aktüel
NiFDiKELYA KOOPERATiFi iLE DiKiLi’DE ViLLANIZ OLSUN Nifdikelya Kooperatifi ile İzmir Dikili’de faizsiz, kredisiz uygun ödeme koşullarıyla villa sahibi olabilirsiniz.
İ
zmir Dikili’de yapılacak olan Nifdikelya Kooperatifi Projesi, Bağyurdu Eski Belediye Başkanı Rıdvan Üreten, Avukat Ahmet Cemil Balyeli ve Gazeteci Filiz Eroğlu öncülüğünde gerçekleştirilecek. Yaklaşık 29 dönüm alan üzerine konumlandırılacak olan projede birbirinden bağımsız olacak şekilde 57 adet, bahçeli 3 katlı tripleks villa inşa edilecek. Tabanda 70 metrekare olarak planlanan villaların toplam kullanım alanı 180 metrekare. Denize yaklaşık 300 mesafede olan villaların en önemli özelliği ise her bir villanın daha sonradan önü kapanmayacak şekilde körfez ve deniz manzaralı olarak inşa edilecek olması. Dikili ilçe merkezine yürüyüş mesafesindeki konumu ile dikkat çeken projede aynı zamanda ortak kullanım sosyal alanlar ve yüzme havuzu da bulunacak.
FAİZSİZ, KREDİSİZ UYGUN ÖDEME KOŞULLARI
Proje hakkında bilgi veren Nifdikelya Kooperatifi Başkanı Rıdvan Üreten “Projemiz, gerek konumu gerek denizi ve doğası ile ön plana çıkıyor. Dikili merkezine yürüyüş mesafesin-
PROJE PLANLARI
de, deniz ve körfez manzarası kapanmayacak bir konumda. Tertemiz ve yemyeşil bir doğa içerisinde, sahip olacakların huzur bulacağı bir yer. Evlerimiz birbirinden bağımsız olacak şekilde bahçeli olarak yapılacak. Tabanda 70 metrekare olacak evlerimizin toplam kullanım alanı 180 metrekare. Her evimizin bahçesinde veranda bulunacak. Teras katında da geniş balkonları olacak. Aynı zamanda ortak kullanım havuz ve sosyal alanlar bulunacak. İzmir-İstanbul otoyolunun bitmesi ile Dikili’ye ulaşımda önemli bir kolaylık sağlanmış olacak. Bu da projemizi daha cazip hele getirmekte. Projemizin ve yapacak olduğumuz evlerin planlarını hazırladık.
Üyelerimiz kayıt olmaya ve ödeme yapmaya başladılar. Projeyi Kooperatif sistemi ile yapıyor olmamızda villa alacak olanlar çok önemli ekonomik avantajlar sağlıyor. Yani banka kredisi ve faiz diye bir şey yok. Her şeyi üyelerimiz ile birlikte belirleyeceğiz ve yapacağız. Kemalpaşa’dan, Dikili’den Ber-
gama’dan Soma’da şimdiden birçok üyemiz oldu. Kayıtlarımız halen devam etmekte” dedi. Plan çalışmaları devam eden Nifdikelya konutları projesinin 4 yıllık süre zarfında tamamlanması planlanıyor.
KOOPERATİF KURUCULARI
Rıdvan ÜRETEN 0 532 275 54 29
Ahmet Cemil BALYELİ 0 542 426 67 42
Filiz EROĞLU 0 533 426 20 60
KEMALPAŞA aktüel Dr. Ahmet ÖZKEN Gümrük Müşaviri & Öğretim Görevlisi
KEMALPAŞA’DA LOJİSTİK KÖY
D
ünya üzerinde 90’lı yılların başında Avrupa’da Berlin duvarının yıkılması ve SSCB’nin dağılımı ile taşlar kısmen de olsa yerine oturmuş ve tüm ülkeler ekonomiye önem vererek “Ticaretlerini yoğunlaştırmaya” başlamışlardır. Ticaretin artmaya başladığı bu yıllarda başta Fransa, Almanya ve Amerika’da olmak üzere gelişmiş ülkelerde “Lojistik Köy”ler kurulmuş ve ticaretin birçoğu bu köylerdeki tesislerde şekillendirilmiştir. Avrupa’da 60’dan fazla “Lojistik Köy” bulunmaktadır. Bu köyler genellikle Şehir merkezlerinin dışında, farklı taşıma türleri (Deniz, Kara, Hava, Demiryolu) bağlantılarına yakın olan bölgelerde yer almaktadırlar. Lojistik köylerde;, depolama, antrepoculuk, tüm taşıma modellerinin uygulandığı taşımacılık elleçleme (Ürünlerin asli niteliklerini değiştirmeksizin yapılan işlemler), ithalat ve ihracat, transit işlemleri, gümrükleme, Dış Ticareti ilgilendiren tüm kamu kurumlarının verdiği hizmetler (Tarım il, TSE, Zirai Karantina, veterinerlik v.b.), alt yapı, sigorta ve bankacılık, danışmanlık hizmetleri verilmektedir. Bu hizmetlerin bir düzen içerisinde verilmesinin o bölgeye ve ticaretine ciddi anlamda destek sağladığı görülmektedir.
Lojistik Köylerin, Amerika ve Avrupa’da sayıları bir hayli fazla olmasına rağmen yıllık yaklaşık olarak 400 Milyar USD Dış Ticaret hacmine sahip ülkemizde henüz hiç olmaması düşündürücüdür. Ülkemizde 18 tanesi TCDD tarafından planlanan toplam 21 adet lojistik köy projesi geliştirilmeye çalışılmaktadır. Tüm taşıma modellerinin kullanımına uygun bölgelere baktığımızda Tekirdağ/Çorlu, Edirne/Kapıkule, Hatay/İskenderun, Bursa/ Gemlik’in yanı sıra İzmir/Kemalpaşa bölgesinin de öne çıktığını görmekteyiz.
Kemalpaşa bölgemizin özelliklerine baktığımızda; - İçerisinde iki Organize Sanayi Bölgesi barındıran, (KOSBİ ve BAYOSB) - 850’ye yakın fabrikada 30.000’den fazla çalışanı olan, - Gümrüklü saha olarak nitelendirdiğimiz 30’a yakın Antreposu olan, - Toplamda 5 Milyar USD Dış Ticaret hacmi bulunan, - Tüm taşıma modüllerine yakın ve altyapısı kısmen hazır olan
(Deniz, Kara, Hava, Demiryolu modülleri) - Tarım ürünlerinin yetiştirilip yurt dışına gönderildiği önemli bir merkez konumunda olduğunu (Kiraz, Zeytin, Üzüm, Şeftali, Erik v.b.) görmekteyiz. Bu bağlamda bölgemizde daha önce Ulaştırma Bakanlığı ve yerel yönetimler ile çalışmalar başlatılmış ancak henüz sonuç alınamamış olan “Kemalpaşa Lojistik Köy” projesi tekrar raflardan çıkartılıp masa üzerine yatırılmalıdır. Bu proje tekrar gündeme geldiğinde tüm paydaşlar bir araya getirilmeli (Belediye, STK’lar, Organize Sanayi Bölgeleri, Kamu kurumları, odalar ve üniversitelerin ilgili birimleri) bir çalıştay hazırlanarak konu tüm detayları ve bölgeye kazanımları ile masaya yatırılıp değerlendirilmelidir. Tüm bunlar yapılırken de özellikle de en büyük zenginliğimiz olan “Tarımsal alanlarımız” yani topraklarımız kesinlikle ellenmemeli, tarım destekli sanayileşilmelidir. Bu çalışmalar sağlıklı bir şekilde yürütülür ve Kemalpaşamıza tıpkı Avrupa’da örnekleri olduğu gibi bir “Lojistik Köy” kazandırılırsa, - Dış Ticaretteki tüm süreçleri
(Gümrük ve diğer kurum işlemlerini) kurulacak olan bu “Lojistik Köy” de gerçekleştireceğimiz için firmalarımız hem zaman hem de maliyet konusunda ciddi kazanım elde edeceklerdir. Dolayısıyla 5 milyar USD’lik Dış Ticaretimiz kat ve kat artacaktır. - Yeni açılacak iş alanları ile İstihdam sorunumuz ortadan kalkacaktır. - Türkiye’de bir ilk olacağından bölgemiz ekonomisi canlanacak ve uluslararası yatırımcıların cazibe merkezi haline gelecektir. (-Tekrar etmekte fayda var, asıl zenginliğimiz olan “Tarım havzalarımız” ellenmeksizin. !) Ekonomimizin canlandığı, tüm hane halklarının gelirlerinin yükseldiği ve geçim dertlerinin olmayacağı günlerin gelmesi ümidiyle tüm Kemalpaşalı hemşerilerimin mübarek Kurban Bayramını kutlar, sevgi ve selamlarımı iletirim.
DERNEK
10
KEMALPAŞA aktüel
ÇAMBEL SANCAKLI YÖRÜK DERNEĞİ FAALİYETLERİNE DEVAM EDİYOR Kemalpaşa Aktüel Dergisi olarak Çambel köyünde kurulan, Çambel Sancaklı Yörükler Derneği’ni ziyaret ettik. Dernek Başkanı Yaşar Çamlıbel ve Çambel köyü muhtarı ve aynı zamanda derneğin yöneticisi olan Mustafa Taşan ile derneklerinin faaliyetleri hakkında sohbet ettik.
Ç
ambel köyünde kurulan ve Çambel ile civar köylerde faaliyet göstermek amacıyla çalışmalar yapan Çambel Sancaklı Yörükler Derneği’nin kurulmasında emekleri olan Yaşar Çamlıbel ve Mustafa Taşan her Yörük köyünde de bir Yörük Derneği olması düşüncesiyle yola çıktıklarını belirtiyorlar. Bu düşüncelerinin sebebi ise Kemalpaşa’nın yoğunlukta Yörüklerin yaşadığı bir ilçe olması sebebiyle birlik içerisinde güçlü olunması, hizmetleri ve gelenekleri kalıcı kılarak gelecek nesillere aktarabilmek. Çambel Sancaklı Yörükler Derneği bu düşünceler ile bir yıl önce kurularak, faaliyetlerine başladı. Bu derneğin, samimi, içten, sıcak ve başarılı bir dernek olmasında en büyük pay, Çambelli kadınlara ait. 7’den 70’e Çambelli kadınlar köylerine ve derneklerine sımsıkı sarılarak, tüm faaliyetlerde ve temsil noktalarında bayrağı taşıyorlar. Bu derneği farklı kılan hiçbir pazarlığın, art niyetin, hiçbir oluşum ve siyasetin bir noktasından faydalanmadan, derneği basamak olarak kullanmayan Yörük olsun olmasın herkese kapılarının açık olması ve tüm içtenlikleri ile Çambel Yörüklerinden oluşması. 2018 yılında kurulan Çambel Sancaklı Yörükler Derneği, her köyden üye kabul etmekte. Yörük gençlerine ve kadınlara
önem veren dernek, gençlere yönelik iş istihdamı ve eğitim, kadınlara yönelik el emeği kursları ile ev ekonomisine katkı verebilmek için önce üretim, ardından satış pazarına ön ayak olmaya çalışıyor. Örf adet ve Yörük kültürünü yaşatabilmek için zeybek kursları düzenleyen dernek, festivaller de düzenliyor. Dernek binasında bizleri ağırlayan Başkan Yaşar Çamlıbel ve yönetimi derneklerin de özellikle kadınların emeğinin çok olduğunu belirtti. Çamlıbel, “kurulduğumuz günden bugüne her etkinliğimiz de her çalışmamızda kadınlarımızın emeği çoktur. Samimiliğimizi, içtenliğimizi, her kesime açık olduğumuzu bizi tanıyanlar herkes gayet net olarak bili-
yor. Bu yüzden derneğimize teveccüh var ve üye kayıtlarımız başarılı bir şekilde devam ediyor. Köyümüzü ve bu civarda yaşayan Yörükleri tanıtmak için İzmir ve Ege bölgesinin Yörük derneklerinin festivallerine etkinliklerine katılarak, köyümüzü tanıyor, temsil ediyoruz. Atatürk ilkelerine bağlı, vatanını milletini seven, gelenek göreneklerine sahip çıkan, bayrağı için canını veren, ayrımcılığı değil birlikteliği savunan, kavgadan uzak, huzuru seven, mutluluğu seven, birlik beraberlik kardeşliği ön planda tutarak çocuklarımıza atalarını unutturmamak, yalansız olmak, Yörüklerin ve Türkmenlerin örf adetlerini gelecek nesillere taşımayı kendimize görev edindik” dedi.
KEMALPAŞA aktüel AYŞE UNGANER Avukat av.ayseunganer@gmail.com
FATURA VE TİCARİ DEFTERLERİN İSPAT GÜCÜ
Fatura yalnız başına ticari ilişkinin varlığını ispata yeterli olmadığı gibi fatura tebliğ edilip itiraz olmasa bile alacağın tahsil edilebilmesi için malın teslim edildiğinin de ispatı gerekir.
Türk Ticaret Kanunu 21. Madde gereğince “ Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veya bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” Buradaki Tacir tabiri kısmen de olsa bir ticari işletmeyi kendi adına işleten kişi veya tüzel kişidir. Ticari işletme ise; Gelir sağlama amacını hedef tutan, devamlı, bağımsız, esnaf işletmesi sınırlarını aşan işletmedir. Fatura hem satış sözleşmesinde, hem eser sözleşmesinde ( İnşaat, tamirat, tadilat, marangozluk, dikiş v.s.), hem hizmet sözleşmesinde kullanılır. Türk Ticaret Kanunu 21/2. Madde gereğince “ Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde içeriği hakkında itirazda bulunmadıkça içeriğini kabul etmiş sayılır’ Bu açıdan bakıldığında hiç yapılmayan bir iş hakkında fatura düzenlenip tebliğ edilmesi ve süresi içinde itiraz edilmemesi durumunda bir borç doğma ihtimali vardır. Ancak böyle bir durumda faturaya dayalı herhangi bir icra takibiyle karşılaşılırsa arada ticari ilişki bulunmadığına dair yapılan itirazlar mahkemelerde ka-
bul görmektedir. Özellikle Eser Sözleşmeleri ile ilgili olarak taraflar arasında iş ilişkisi başlarken mutlaka şartları belirleyen yazılı sözleşme yapılmalıdır. Aksi halde çok değerli bir eser de yapsanız karşı taraf ticari ilişkiyi kabul etmezse şahit dinleterek arada bir iş anlaşması olduğunu ispat mümkün olmamaktadır. Fatura yalnız başına ticari ilişkinin varlığını ispata yeterli olmadığı gibi fatura tebliğ edilip itiraz olmasa bile alacağın tahsil edilebilmesi için malın teslim edildiğinin de ispatı gerekir. Uygulamada İrsaliyeli fatura denilen Fatura şekliyle Malın teslim edildiğine dair alıcıdan imza alınarak Fatura kesilebilmektedir. Burada önemli olan malın teslim edildiği kişinin alıcının SGK’lı çalışanı veya işyerindeki imza ve temsil yetkisi olan kişi olmasıdır. Maalesef ki bir kısım işyerleri yetkili olmayan kişileri işyerinde bulundurarak sevk irsaliyelerini, irsaliyeli faturaları bu kişilere imzalatmakta ve mahkemeler malı teslim edilmemiş ve alacağı doğmamış kabul etmektedirler. İş hayatında alıcı ve satıcının her ticari ilişkiyi her alışverişi hemen yazıya dökmeleri mümkün
olmamaktadır. Ancak Yargıtay İçtihatları gereğince önce yazılı sözleşme yapmalı, faturayı iadeli taahhütlü şekilde yani tebliğini ispat edebilecek şekilde ulaştırmalı ve malın yetkili kişiye teslimini sağlamalıdır. Bütün bunlar alacağı tahsil ve mahkemede ispat için gereklidir. Faturayı karşı tarafa ispat edilebilecek şekilde tebliğ etmek şarttır. Ancak faturayı alan taraf faturaya itiraz ettiğini her şekilde ispat edebilir. Yani faturayı tebliğ aldıktan sonra gidip elden alacaklıya geri verdiğini ve kabul etmediğini şahitle de ispat edebilir. Yazılı delil şart değildir. Faturaya süresinde itiraz edilmemiş olması Faturadaki bedel ve vade farkının kabul edildiği anlamına gelir. Faturanın ispat gücü bakımından Ticari defterlere değinmekte yarar vardır. Ticari defterler tacirler arasındaki ilişkilerde kesin delil niteliğine sahiptirler. Ticari defterin delil olması için her iki tarafın da tacir olması gereklidir. Fatura tebliğ edilmiş karşı taraf süresinde içeriğine itiraz etmemiş ödeme de yapmamış, fakat faturaya dayalı icra takibi yapıldığında arada bir ticari ilişki olmadığına dair itiraz etmiş açacağı
İtirazın İptali davasında davacı ticari defter deliline dayanabilir. Eğer tarafların ticari defterlerinde daha önce aralarında bir ticari ilişkinin bulunduğu görülüyorsa arada ticari ilişkinin varlığı kabul olur ve ayrıca yazılı sözleşme olmasa bile faturalar bu şekilde tek başına alacağı ispatlar. Yargıtay kararları bu yöndedir. Faturayı düzenleyen taraf Fa-
turanın üst kısmına kaşe basar ve imza atar bu bedelin daha ödenmediğini daha sonra ödeneceğini gösterir. Buna Açık Fatura denir. Eğer fatura bedeli ödendiyse imzayı alt tarafa atıp kaşe basmak gereklidir. Bedel ödenmediyse kesinlikle alt kısma imza atılmaz. Ticari defterlerin delil olma özelliği H.M.K. 222. Maddede düzenlenmiş olup ticari def-
terlerin delil olarak kullanılabilmesi için Kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının kendi içinde birbirini doğrulaması şarttır. Defter kayıtlarının sahibi lehine delil olabilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olma-
ması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi veya defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Açılış ve kapanış onayları olmayan ve içerdiği kayıtlar kendi içinde birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları ise sahibi aleyhine delil olur. Bu nedenle düzenli tutulmuş defterler Tacirler için çok önemlidir.
16
ESNAF
aktüel KEMALPAŞA
İZ ESTETİK VE GÜZELLİK MERKEZİ AÇILDI Kemalpaşa’da hizmet verecek olan İz Estetik ve Güzellik Merkezi, açılış kurdelesini Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın kestiği tören ile açıldı.
E
stetisyenler İrem Arzu Üçer ve Zuhal Dinçer ortaklığında kurulan İz Estetik ve Güzellik Merkezi’nin 11 Temmuz Perşembe günü gerçekleşen açılış kokteyline çok sayıda davetli katıldı. Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, CHP İlçe Başkanı Mehmet Ayçil, Kemalpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Şahin Özdemir ile birlikte güzellik merkezinin sahiplerinin kurdele kesmesiyle İz Estetik ve Güzellik Merkezi’nin açılışı gerçekleşti. Açılışa çok sayıda davetli katılırken, İYİ Parti İlçe Başkanı Coşkun Dinçer, Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, İlçe Tarım Müdürü Ali Bal, belediye meclis üyeleri ve esnaflar da katıldı. Açılış kurdelesini kesen Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, İz Estetik ve Güzellik Merkezi’nin Kemalpaşa’ya hayırlı olmasını diledi. Karakayalı “Bayanlar güzel görünmek, bakımlı olmak ister. Bu yüzden bu tür merkezlere ihtiyaç duyarlar. Ekonomik anlamda zor şartların yaşandığı bu dönemde girişimde bulunarak, bu işyerini hizmete açan işletme sahiplerimizi tebrik ediyorum. Kemalpaşa’nın böyle bir işletmeye ihtiyacı vardı. Hayırlı olmasını diliyorum. Bu merkez aynı zamanda erkeklere de hizmet verecek. Bayanlar kadar erkekler de bakımlı olmalı. Biz erkeklerinde böyle bir estetik ve güzellik merkezine ihtiyacı vardı” diye konuştu.
Estetisyenler İrem Arzu Üçer ve Zuhal Dinçer ortaklığında açılan İz Estetik ve Güzellik Merkezi hakkında bilgi veren Estetisyen İrem Arzu Üçer “Bayan ve erkekler için tüm ihtiyaca cevap verecek bir güzellik ve estetik merkezi olarak, Kemalpaşalıların hizmetine açtık. Birçok hizmeti bir arada
Zuhal DİNÇER
sunacağımız merkezimizde buz başlıklı diyot lazer uygulamaları yapmaktayız. Seanslarımız ayda bir olarak uygulanmakta ve yaz-kış yani dört mevsim boyunca yapılabilmektedir. Lazer epilasyonu sadece bayanlara yönelik değil erkekler içinde yapmaktayız. Erkek müşterilerimize Erkek Estetisyenlerimiz hizmet vermektedir. Lazer epilasyonlarda dö-
İrem Arzu ÜÇER
külme başarısının 50’si estetisyene, 50 ise cihaza aittir. Merkezimizde profesyonel cilt bakımı (hydrofacial) microblading yöntemi ile kalıcı kaş, kirpik liftingi, ipek kirpik, protez tırnak, dermapen, plazmapen, BB Glow, dövme-kaş silme, bölgesel zayıflama ve alanında uzman doktorumuz tarafından PRP, dolgu, botox, mezoterapi işlemleri uygulamaktayız. Bölgesel zayıflamada lipo laser cihazımız (liposuction cerrahisiz yöntemi) beslenmeye dikkat edildiği takdirde ayda 2-4 beden arası incelme sağlamaktadır. Bölgesel zayıflama hizmetimize ek olarak, diyetisyenimiz de merkezimiz bünyesinde, müşterilemize hizmet vermektedir” dedi.
İZ ESTETİK VE GÜZELLİK MERKEZİ 8 Eylül Mh. 148 Sk. No: 10/a (küçük halı saha civarı) Kemalpaşa/ İzmir 0 552 502 12 13
SİYASET
18
aktüel KEMALPAŞA
CHP KEMALPAŞA, DANIŞMA KURULU TOPLANTISI DÜZENLEDİ Cumhuriyet Halk Partisi Kemalpaşa İlçe Başkanlığının düzenlemiş olduğu ‘Danışma Kurulu Toplantısı’ 28 Temmuz günü gerçekleşti.
D
anışma kurulu toplantısı Muhsin Yazıcıoğlu Sosyal Tesisleri Kına Konağında yapıldı. Toplantıya parti üyeleri, CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Mehmet Ayçil ve yönetim kurulu üyeleri, gençlik ve kadın kolları, belediye meclis üyeleri, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Belediye Başkan Yardımcıları Mehmet Türkmen, Arzu Külahcıoğlu Altıntoz ve Şahin Özdemir, İzmir CHP Milletvekilleri Bedri Sertel, Kani Beko, Mahir Polat, önceki dönem milletvekillerinden Mustafa Moroğlu ve Musa Çam katıldı. CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Mehmet Ayçil’in ve yönetim kurulunun düzenlemiş olduğu Danışma Kurulu toplantısında ilk konuşmayı İlçe Başkanı Mehmet Ayçil yaptı. Ayçil konuşmasında “Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günler-
de daha dikkatli davranmamız gerekiyor. Biz bir aileyiz. Aile bireyleri arasında ne olursa olsun et tırnaktan ayrılmaz misali birbirimize sahip çıkmak, koruyup kollamak zorundayız. Bu nedenle konuşmama yakın zamanda Belediye Başkanımız Rıdvan Karakayalı’ya sanal platformlar ve yandaş medya üzerinden başlatılan karalama ve linç kampanyası ile ilgili başlamak istiyorum. Tamamen
münferit bir olay olan ve halen ortağı olan kişi ile kendine ait işyerinde meydana gelen tartışmanın bunu fırsat sanarak belediye başkanımıza saldırdığı bir ortamda bunun kişisel bir tartışma olduğu, belediye başkanlığı makamı ile bir ilgisinin bulunmadığını belirtmek isterim. Bilmenizi istediğim, bu yaşanan olay ile ilgili Belediye Başkanımız Rıdvan Karakayalı’nın yanında olduğumuz ve karalama kampanyasına karşı tüm gücümüzle karşı koyarak yapılan bu saldırıyı bertaraf edeceğimizdir. Konu ile ilgili detaylı bilgiyi belediye başkanımız basın duyurusu ile Kemalpaşa halkına vermiştir. 2009 yılında yine mevcut Belediye Başkanımız Rıdvan Karakayalı ile diktiğimiz bayrağımızı 5 yıllık bir mola ve dinlenmeden sonra tekrar Kemalpaşa Belediyesi’ne dikmiş olmanın haklı gururunu ve onurunu yaşıyorum. Bu başarı bireysel olarak değil burada bulunan ya da bulunamayan tüm üyelerimizin gayreti ile gerçekleşmiştir. Bu başarı için kendim ve yönetimim adına hepinize teşekkür ediyorum. Belediye Başkanlığını almış olmamız artık işimizin bittiği anlamına gelmiyor. Tam tersine daha çok çalışmamız gerektiğini bize anlatıyor. Bu başarının daim olması ve Cumhuriyet Halk Partisi bayrağının buradan
inmemesi için hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Öncelikle partimize, başkanımıza, yönetim kurulumuza, kadın ve gençlik kollarımıza sahip çıkmak zorundayız. Hatasız kul olmaz. Elbette hepimizin artıları, eksileri vardır. Ancak, aile olmak, birbirini saymak, sevmek ve hoşgörülü olmaktan geçer. Önce birbirimizi sevip sayacağız, sahip çıkacağız ki aile olalım. Danışma kurullarının amacı partinin geleceğine yön vermek, gelecekte yapılacak olan çalışmalarla ilgili fikir, öneri ve görüş beyan etmek, varsa saygı çerçevesinde yapılan hataları eleştirmek, sonuç olarak da partimizin geleceğine ışık tutacak çalışmaları yapmaktır. Danışma Kurulu partinin sorunlarını, geleceğini ilgilendiren konuları konuşma yeridir. Herkes ne konuşacaksa burada konuşsun. Dışarıda bir bütün olarak birbirimizi eleştirmek yerine birbirimize sahip çıkmayı bilelim. Lütfen büyük bir aile olalım. Katılan herkese teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum” dedi. İlçe Danışma Kurulu toplantısında konuşmak isteyen üyeler kürsüye çıkıp konuşma yaptılar. Üyeler dışında Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı ve milletvekilleri de konuşma yaptı.
KEMALPAŞA aktüel Bülent ORAY Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı
ÇİFTÇİNİN GÜCÜ KOOPERATİF Kooperatifleşmenin temelinde: yardım, dayanışma duygusu ve iş başarma amacı vardır. Bu amaçla insanlar el ve gönül birliği ile zorlukları yenmek için bir araya gelmektedirler. Kooperatifçilik bireylerin ve toplumun ekonomik ve sosyal kalkınması açısından büyük önem taşımaktadır. Kooperatifçilik yerel ekonomileri güçlendirir, Yaşam şartlarını iyileştirir, İnsanlara sorumluluk kazandırır, Katılımcıdır. Kooperatif, Ortakların sahip olduğu, ortaklarına hizmet etme ve ortaklarınca yönetilen, Kendi kendine yeten, kendi kendine sorumluluk alan, demokrasi, eşitlik, adalet, dayanışma ve birlik, İlkelerine dayalı işletmeciliktir. Kooperatifleşme Tarımsal üretimi arttırmanın, kaliteli ürün elde etmenin ve tarım ile uğraşanların yaşam düzeylerini yükseltmenin en önemli yollarından biridir. Tarım ürünlerinin kooperatiflerde işlenip, pazarlanması ile katma değer yaratılır, genç
üreticilerin yerelde iş olanakları arttırır, böylece ekonomik kazanç çiftçilere kalacaktır. İzmir de kurulmuş ve düzgün işleyen kooperatifler mevcuttur. Bunlar yeni kurulmuş kooperatiflere ilham kaynağı olmaktadır. Bu yazıda birkaç iyi örnekten bahsetmek istiyorum. Bunlardan ilki Tire Süt Kooperatifi. Ortakların ürettiği sütü, 60 köyde kurulan süt alım merkezlerinde yerinde kontrol ederek soğuk zincirlerde topluyor. Onların üretim maliyetlerini düşürmek için en önemli girdilerden olan akaryakıtı ortaklarımıza piyasa fiyatının altında temin ediyor Ayrıca tohum, gübre gibi tüm ihtiyaçları üreticilere toplu alım yöntemiyle ekonomik şartlarda sağlanıyor. Kooperatif bünyesinde oluşturulan makine parkıyla ortakların yem bitkilerinin ekim, biçim, paketleme, silaj biçme işlemlerini, tarlanın tesviyesine kadar yapıyor. Silaj paketleme tesisi ile ortakların kaba yem ihtiyacını da karşılıyor, fazlalık silajı il dışına pazarlayarak ilçe ekonomisine katkı sağlanıyor. Ev ihtiyaçlarına kadar
birçok ürünü kendi marketlerinden sağlanıyor. Bir başka düzgün faaliyet gösteren kooperatif, Ödemiş Bademli fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifidir. Yaptığı hizmetlerden bahsedecek olursak; Yaygın olarak meyve fidancılığı yapılmasına rağmen süt hayvancılığı, meyvecilik, dış mekân süs bitkisi üretimi ve zeytinyağı üretimdir. Ortakların birçoğu bu kolların birkaçını beraber yürütmektedir. Kooperatif faaliyetine meyve fidanı ve zeytinyağı üreticilerine yatırım yaparak başlamış olsa da diğer tarım kolları içinde gerekli tüm altyapı yatırımlarını yapmıştır. Süt hayvancılığı yapanlar için süt ve süt ürünleri işletmesi, meyve fidanı üreticileri için soğuk hava depoları, doku kültürü laboratuvarı, tarımsal araştırma laboratuvarı, zeytin üreticileri için zeytinyağı fabrikası, meyve üreticileri için yaş meyve tasnifleme, depolama ve ambalajlama organizasyonu kurulmuştur. Bugün itibariyle Kemalpaşa da 19 tane sulama ve kalkınma kooperatifi bulunmaktadır. Kooperatiflerimizin kuruluş amaçları ve bölgeleri farklı olsa da hedefi tek. Üreticinin kazanması. Bir araya gelerek güç birliği yaparak sorunlarıyla daha kolay baş edebilmek. Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı olarak Bu anlamda kendi gelecekleri için üreticilerimizi kooperatifleşmeye sıcak bakmaları ve destek olmalarını bekliyoruz.
"Kooperatifleşme Tarımsal üretimi arttırmanın, kaliteli ürün elde etmenin ve tarım ile uğraşanların yaşam düzeylerini yükseltmenin en önemli yollarından biridir"
BİZİM MEMLEKETTE OXFORD VARDI DA BİZ Mİ OKUMADIK? Ne çok kullandık bu soru cümlesini sohbetlerimizde. Özellikle ülkemizdeki eğitim kurumlarındaki eksiklikleri dile getirmek için anlatımlarımızı süsledi. Ama bu durumun artık değiştiğini düşünüyorum. Bizim zamanımızdaki gibi değil yani okullar. Evet, Oxford yok ama ona yakın prestijli birçok okul açıldı. Tabi bu okullar nicelik bakımından memlekete yeterliyken nitelik bakımından nasıl? Bunu değerlendiriyor anneler babalar evlatları için. Öğrenciliğin her kademesinde okul tercihlerinin yapıldığı bir döneme girdik yaz sonu şimdi bu konu üzerinde duralım;
Okullar çocuklarımıza hazır mı? Yaşam becerileri her yaşa ve her çocuğa göre farklı düzeyde gözlemlenir yani HER ÇOCUK ÖZELDİR. Bu nedenle okul, hem akademik hem sosyo-kültürel ve sportif gelişim programlarıyla, yönetici ve eğitim kadrosuyla bu farklılıklara hitap edecek düzeyde ve yeterlilikte olmalıdır. Okullar kuruldukları lokasyonlardaki farklı aile yapılarını, ailelerin beklentilerini, istek ve taleplerini iyi analiz etmelidir. Ancak bu durum okul, ailelerin tüm isteklerini yerine getirmelidir olgusu ile karıştı-
rılmamalıdır. Çocuğunuzu göndermeyi planladığınız okulun kültürünü, felsefesini ve uygulamaları ile ailenizin profilinin ne ölçüde uyuştuğunu araştırmalısınız.
Okul seçimindeki bizi etkileyen en önemli faktör nedir? Öğretmen… Sadece ilkokuldaki sınıf öğretmeni değil tabiî ki. Okul öncesi kademeden liseye dek uzanan eğitim yolculuğunda çocuğumuza rehberlik edecek tüm yöneticileri ve branş öğretmenleri birinci dereceden önemlidir. Öğretmenlerin teknik anlamda donanım ve yeterliliklere sahip olması önemli ama daha da önemli olan çocuklarla doğru ilişkiyi geliştirebilmesi ve güven bağı kurması gerekmektir. Çocuğunuzu göndermeyi düşündüğünüz okulun öğretmenleriyle tanışmayı atlamayın. Ailelerin okul seçerken yaptığı en büyük hata nedir? Falanca okul çok meşhurmuş herkes o okula gönderiyor ben de çocuğumu o okula göndermeliyim düşüncesi en büyük hatadır.’’ Öneri alınabilir, deneyimli ailelerden görüş istenebilir. Bu ayrı bir şey ama sadece markası var diye okula girmek hatadır. Sevgili anne ve baba-
lar sistemini araştırıp çocuğunuza en uygun okulu seçmeniz doğru olanıdır ancak yeni kurulmuş okulların eksikliklerini atlamayın. Çocuklarınızın kaybedecek bir günleri dahi yoktur.
• Bu ziyaretlerde sınıfın içi, okul çevresi ve okul içindeki yetişkinler, özellikle de öğretmenleri ile tanışmaya özen gösterin. Okul saatleri içinde bu mümkün değilse, okulun aktif olmadığı zamanları önerin.
21. yy becerileri kazandırılıyor mu? Hangi becerilerle donanmış birey nitelikli bir yaşam sürdürebilecek, bunu bugünden bilmek çok zor. 21. Yüzyıl becerileri, kodlama, nanoteknoloji gibi bazı teknolojik becerileri işaret ettiği gibi, takımla çalışma, sorumluluk alma, karar verme, medya okuryazarlığı gibi sosyal becerileri de kapsamaktadır. Bu kadar geniş bir yelpazedeki ihtiyaçları karşılamak okullar için zorlayıcı olmaktadır. Çocuklarınız için bu kazanmalarını sağlayacak programları olan okullar doğru okuldur.
• Ne zaman okulun önünden geçseniz, bak burası senin yeni okulun demelisiniz.
OKUL OKUL GİBİDİR. Çocuğunuzun okulunun fiziksel yapısı bulunduğunuz çevre şartlarına göre değişkenlik gösterir. Ama hotelleri andıran okullardan, okuldan çok eğlence merkezine veya piknik alanına benzeyen okullardan uzak durun. Derslikleri, atölyeleri, laboratuvarları ve sosyal yaşam alanları ile sadece okula benzemelidir.
Sevgili anneler ve babalar; • Okula başlamadan önceki günlerde çocuğunuzun okul çevresini ve ortamını tanıması için ziyaretler yapabilirsiniz.
• İlk gün ve haftalarda öğretmenlerin çocukların uyumunu sağlamak için ne tür teknikler uyguladığını sorun. Kendi çocuğunuz için öneriler getirin. Nelerden hoşlanır, neleri yapmaktan keyif alır okulunuza anlatın. • Kendi okula başlama hikâyenizi anlatın. • Öğrenme ve beceri geliştirme uzun sürebilir. Okula uyumu hemen beklemeyin. Uyum sağlansa da arada yine problemler olacaktır. Bir şeyler düzgün gittiğinde hep öyle kalacağını düşünmeyin ki hayal kırıklığıyla baş etmeniz daha kolay olsun. • Okula başlandı ama çocukluk bitmedi! Artık büyüdün okula başladın... ile başlayan cümlelerden uzak durun. Bu cümlelerin ikinci yarısı hep bizim beklentilerimizle dolduruluyor. • Her gün biraz daha büyüdükleri doğru ama 18 yaşına kadar çocukluk devam ediyor, unutmayın! Ve son olarak Yerdeki Yıldızlar isimli filmi mutlaka seyredin.
KURBAN BAYRAMINIZI KUTLAR
Barışı, kardeşliği ve dostluğu beraberinde getirmesini dilerim
“Nice Güzel Bayramlara”
AHMET ÖZKEN GÜMRÜK MÜŞAVİRİ & ÖĞRETİM GÖREVLİSİ
KEMALPAŞA BELEDİYESİ CHP MECLİS ÜYESİ
YEREL
24
aktüel KEMALPAŞA
MUHTARLAR, ELİT OKULUNDA BİR ARAYA GELDİ Çınarköy Muhtarı Yusuf Yağmur, mahalle muhtarları ve kurum müdürlerine, Özel İzmir Elit Okulunun ev sahipliğinde kahvaltı organizasyonu düzenledi. Organizasyonu düzenleyen Çınarköy Mahallesi Muhtarı Yusuf Yağmur, kahvaltı da kısa bir konuşma yaptı. Yağmur, “muhtar arkadaşlarımla bir araya gelmemize vesile olan, bizleri büyük bir titizlikle ağırlayan ev sahibi Özel İzmir Elit Okulu Kurucu Temsilcisi Ali Nişancı’ya ve okul çalışanlarına teşekkür ederim. Kemalpaşa Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü Sinan Doğruol, İzmir Büyükşehir Belediyesi Yerel Hizmetler Şube Müdürü Dilek Malhut, KOSBİ Bölge Müdür Yardımcısı Mükremin Zülkadiroğlu, Kemalpaşa Minibüs Kooperatif Başkanı Celal Çetin siz muhtar arkadaşlarımız mahallelerindeki sorunları ve isteklerimizi iletebilmek için toplantımıza iştirak ettiler. Muhtar arkadaşlarımla bir araya gelip, soru ve sorunlarımızın paylaştığı bu toplantının verimli geçeceğini inanıyorum. Katılan herkese teşekkür ederim” dedi. Özel İzmir Elit Okul bahçesinde verilen kahvaltının ardından
sonra okulun toplantı salonuna gelen kurum müdürleri ve muhtarlar burada bir toplantı gerçekleştirdi. Kemalpaşa Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü Sinan Doğruol, muhtarlara gündemdeki konular hakkında bilgi verirken, muhtarların sorularını yanıtladı.
ELİT OKULLARI, OKUL YERLEŞKESİNİ KEMALPAŞALILARIN HİZMETİNE SUNUYOR Sınırları içerisinde yer aldıkları Çınarköy Mahallesi’ne her zaman destek verdiklerini söyleyen Özel İzmir Elit Okulu Kurucu Temsilci Ali Nişancı, “mahallemize ve muhtarımız Yusuf Yağmur’a her zaman destek vermeye çalışıyoruz. Çınarköy, bizim mahallemiz. Ama Kemalpaşa’da bizim ilçemiz. Kemalpaşa’nın ayrıcalıklı fiziki konumuna sahip olan okulumuzun geniş bahçesini ve Kemalpaşa’nın tek konferans salonunu siz
muhtarlarımızın ve Kemalpaşalıların hizmetine sunuyoruz. Sizlerle birlikte gerçekleştireceğimiz her türlü sosyal aktivitelerde de kapımız her zaman açık. Değerlendirilebilecek, hem kapalı salonumuz hem de açık hava olarak yeşil bir bahçemiz var. Az önce de muhtarlarımız belirtiler. Toplantı, büyük organizasyonlar ve düğünler için böyle bir alana ihtiyaç duyduklarını dile getirdiler. Hem muhtarlarımıza hem de Kemalpaşa halkına kapımız açık. Okulun yerleşkesi öğrencilerimizin mutlu olabileceği şeklinde düzenlendi. Bizim burada hedefimiz tüm öğrencilerimizi doğa ve toprakla buluştura-
bilmek. Tabi akademik anlamda da iyi de bir eğitim vermekteyiz. Dolayısıyla bu eğitim konusunda radikal kararlar almaktayız. Bu sene de o senelerden bir tanesi oldu. Yeni bir anlayışla yeni bir kadroyla yürümeye başarılarımızı artırmaya devam ediyoruz. Eskiden beri bizimle devam eden yol arkadaşlarımız bizlerin tutumlarını yakından bilir ve takip ederler. Okul olarak Eğitim kalitemize güveniyoruz. Sizlerin desteği bizim için çok önemli. Okul yerleşkesi olarak Kemalpaşa’nın böyle ayrıcalıklı bir yerini, açık ve kapalı alanlarını siz Kemalpaşalıların hizmetine sunuyoruz” dedi.
Gülsüm YAĞCI ECZACI
SAÇ DÖKÜLMESİ
G
ünümüzde en sık karşılaşılan sağlık ve güzellik problemlerinden birisi saç dökülmesidir. Sağlıklı bir saç derisinde ortalama 100 bin adet saç bulunur. Erişkinlerde ortalama 100-150 adet saç dökülmesi normaldir.
törler; sedef, egzama, mantar gibi deri problemleri; B12, folik asit, biotin ve çinko eksikliği; hormonal sorunlar; doğum gibi birçok faktör neden olabilir.
Her saçın ömür süresi 3 e ayrılır. Büyüme evresi; saç ortalama 1 cm uzar. Bu evreyi tamamlayan saç bundan sonra birkaç hafta süren dinlenme evresine geçer. Dinlenme evresinden sonra saç, saç saç folikülü ile olan bağlantısı kaybeder, dökülme evresine geçer.
İşe saç dökülmesinin nedenini ve tipini öğrenmekle başlayalım. Bir dermatoloji hekimi muayenesi ile dökülmeye yol açan asıl etkenler belirlenmedir. Yaşanan probleme göre ilaç tedavisi başlanmalıdır. İlaç tedavisi dışında saç mezoterapisi (saça sağlıklı büyümesi için gereken vitamin, antioksidan, mineral maddelerin mikro iğne yardı-
Saç dökülmesine genetik fak-
PEKİ, SAÇ DÖKÜLMESİNDEN NASIL KURTULACAĞIZ? mıyla uygulanması), PRP saç tedavisi (hastanın kendi kanının belirli işlemden geçirilerek tekrar kendisine uygulanması), saç ekimi saç dökülmesi tedavisinde başvurulacak diğer yöntemlerdendir. Aşırı ısıya maruz bırakılarak yapılan şekillendirme işlemleri, kimyasal bakım kremleri ve
mevsimsel değişiklikler gibi çevresel faktörlerde saçta yıpranma oluşturur. Saçın organik bakım yağları, argan yağı, badem yağı, vitaminlerle beraber desteklenmesi, bitkisel ve dökülme karşıtı şampuan kullanması yıpranmanın önüne geçecek yöntemlerdendir. Yeniden görüşmek dileğiyle...
30
KAPAK KONUĞU
aktüel KEMALPAŞA
CAĞ KEBABIN MARKA İSMİ
YUNUS ÖZDEMİR Lezzeti damaklarda eşsiz bir tat bırakan cağ kebabı ile Kemalpaşa’yı İzmir’e ve Türkiye’ye tanıtan Yunus Cağ Kebap, Artvin ve Erzurum yöresinin yöresel lezzeti olan cağ kebabı Kemalpaşa’da bir marka haline getirdi. Deyim yerindeyse Kemalpaşa denilince artık insanların aklına gelen şeylerden bir tanesi de “Cağ Kebap”. Yiyenlerin müdavimi olduğu, önünde her gün kuyruklar oluşan Yunus Cağ Kebap sunduğu eşsiz lezzetin yanında Kemalpaşa’nın tanıtımına da büyük katkı sağlıyor. Kemalpaşa Aktüel Dergimizin bu ayki kapak konuğu başarı hikâyesi ile Yunus Cağ Kebap’ın sahibi Yunus Özdemir. Erzurum ve Artvin’de bile ‘ben bu kadar lezzetli Cağ Kebap yemedim’ diyorsanız İzmir’in en meşhur cağ kebapçısı 'Yunus Cağ Kebap’dasınız demektir. Burası, lezzetli cağın namını duyan lezzet tutkunlarının uğramadan gitmediği bir mekân. Sadece Kemalpaşa’dan değil, İzmir ve çevresinden hatta Türkiye’nin çeşitli yerinden gelen insanlar Yunus Cağ Kebap’ta cağ kebabın tadına bakmadan dönmüyorlar. Kemalpaşa’nın, İzmir’de ve Türkiye’de tanınmasında büyük katkısı olan
işletme lezzet tutkunları akın akın Kemalpaşa’ya çekiyor. Erzurum’un Tortum ve Oltu yöresi ile sınır komşusu Artvin Yusufeli yöresine ait olan bu yöresel lezzetin Kemalpaşa’da tanınması ve bu kadar çok Cağ Kebapçının açılmasına öncü olan Yunus Cağ Kebap'ın sahibi Yunus Özdemir olmuştur şüphesiz. Cağ Ustası Yunus Özdemir, 1983 Artvin Yusufeli doğumlu. Memleketi Yusufeli’nin meşhur lezzeti Cağ kebabı İzmir ve Kemalpaşa’ya taşıdı. Yaptığı cağ kebabın bu kadar çok sevilmesinin nedeni ise doğduğu toprakların lezzetini yansıtması.
Evli ve iki kız çocuk babası olan Yunus Özdemir, eşi Senem Özdemir ile birlikte Yunus Cağ Kebabı işletiyor. İşletmelerine gelen müşterilerine, evlerine gelen misafirlere nasıl hizmet ediyorlarsa öyle hizmet ediyorlar. Yunus Özdemir, kendisine cağ kebap işini öğreten ustası Ensar Akyıldız ile yaptığı kader birliğini bozmadan, işlerine dört sarılıp, her geçen gün kalitelerini daha da arttırarak işletmesini büyütmekte. Yunus Cağ Kebap, 2006 yılında
Kemalpaşa Örnekköy’de salaş olarak tabir edebileceğimiz küçük bir dükkânda hizmet vermeye başladı. Bu küçük salaş dükkân, kısa zamanda lezzetli cağ kebabı ile geniş bir müşteri kitlesine ulaştı. Sonuç olarak daha büyük ve modern bir mekâna geçme ihtiyacı doğdu. Bu sebeple işletme sahibi Yunus Özdemir, yine Örnekköy’ün
Yunus Cağ Kebap Salonunun başarı sırlarından birisi de fedakarca ve güleryüzlü bir şekilde çalışan personelleri.
girişinde 1 dönümlük bir arazi için de 300 metrekare kapalı alanı, bahçesi ve otoparkı bulunan bir tesis inşa etti. Müşterilere daha iyi hizmet verebilmek adına, otopark sorunu olmayan, modern, ferah ve restoran tarzındaki Yunus Cağ Kebap 2017 yılında hizmete açıldı. Kemalpaşa’nın, İzmir ve Türkiye’de meşhur Cağ kebapçısı Yunus Cağ Kebap, meşhur lezzeti ile her geçen gün giderek daha fazla tanınıyor. Damakta iz bırakan lezzetli cağın tadına bakmak istiyorsanız, yada hadi Yunus’un orda bir cağ yiyelim diyorsanız, acele etmelisiniz. Çünkü, her gün saat 11.30’da
başlayan cağ kebap servisi 16.00'a kadar devam ediyor. Bu 4,5 saatlik süre zarfında işletmeye gelen yaklaşık 800 kişi, lezzetli cağını, ardından tatlısını yer, çayını, kahvesini içer ve işletmeden memnuniyet ile ayrılır. Yunus Cağ Kebap’ta cağ dışında başka lezzetleri de bulabilirsiniz. Cağ Kebap servisine yetişemediniz ya da canınız o gün cağ kebap yemek istemedi. Sorun değil. Çünkü Yunus Cağ Kebap’ta sizi başka lezzetlerde bekliyor. İlk önereceğimiz lezzet sac kavurma. Muhakkak tadına bakmalısınız. Sac kavurmanın dışında, ızgara olarak her şeyi bulabilirsiniz. Kasap köfte, biftek, beyti, pirzola, sucuk… Yunus Cağ Kebap’a gittiğinizde, otopark çalışanları sizi kapıda karşılar. Arabanızı güvenle park edersiniz. İster kapalı alanda ister bahçe alanında oturabilirsiniz. Mekânda gözlerinizin önünde pişen cağ kebabı Yunus Cağ Kebap’ın sahibi Yunus Özdemir kesmektedir ve etrafı saran lezzetli cağın
kokusu ile bir kez daha acıkırsınız. Restoran’ın şefleri, masanıza soğan ve mevsim salatayı hemen koyar. Lavaş eşliğinde gelen meşhur çağ kebabı afiyetle yersiniz. Çayınızı ve kahvenizi yudumlarken Kemalpaşa tatlısı, sütlaç veya kadayıf dolmasıyla lezzet tamamlanır. Yüzlerce kişini aynı anda yemek
yediği bu meşhur cağ kebapçıda hızlı servisi, güler yüzü, kaliteye göre makul fiyatı,modern ve temiz bir mekânı ve tabi ki unutulmaz lezzeti tavsiye etmeniz ve tekrar gelmeniz kaçınılmaz. Şehirden uzak bir köyde bir restoranın, bu kadar popüler olması, otoparkın tıklım tıklım
KAPAK KONUĞU
32
aktüel KEMALPAŞA
Kemalpaşa ve İzmir çevresinden hergün yüzlerce kişiyi ağırlayan Yunus Cağ Kebap, yabancı turistlerin de ilgi odağı.
olması, gelen müşterilerin sıra beklemesi, mekân sahibinin bu kadar mütevazı olması, çalışanların samimi ve güler yüzlü olması İzmir ve çevre illerden gelen müşterileri şaşırtıyor. Cağ Kebap, koyun veya kuzu etinden yapılan bir çeşit kebaptır. Geleneksel olarak Artvin Yusufeli, Erzurum’un Tortum ve Oltu
yöresinde yapılan cağ kebabı, önceden terbiye edilmiş etin yatık bir şişe geçirilip odun ateşi üzerinde pişirilmesiyle hazırlanır. Yağı ve sinirleri alınan saf kuzu eti, soğan, karabiber ve tuz ile terbiye edildikten sonra dolapta dinlenmeye bırakılır. Odun ateşinde pişirilen kuzu eti artık eşsiz lezzet olmaya
aday olarak lezzetiyle ağızlarda eşsiz bir tat bırakmak üzere yavaş yavaş dönmeye başlar. Et yatık bir biçimde odun ateşinin kızgın közünden 10–15 cm uzaklıkta pişirilir ve döner bıçağı ile kesilip soğan, mevsim salata ve lavaş ile birlikte servis edilir. Etleri her daim taze ve lezzetli olan, sadece sıcak servisin yapılmadığı, aynı zamanda Et Restoran hizmeti veren Yunus Cağ Kebap’ta, lezzetli cağın tadına bakıp müdavimi olmanızın yanı sıra Kasap reyonundan da evinize ve iş yerinize taze et ürünleri satın alabilirsiniz. Yunus Cağ Kebap, kendi etini beslediği büyük ve küçükbaş hayvanları olan çiftliğinden temin ediyor. Aynı zamanda günlük et satışını da yapabiliyor.
KEMALPAŞA’YA DEĞER KATMAKTAN GURURLUYUZ 11 yaşından beri Cağ Kebapyaptığını söyleyen Yunus Özdemir, bu işi kendisine öğreten ustasıyla birlikte çalıştığını söyledi. Özdemir, “Artvin Yusufeliliyim. Bizim oralarda cağ kebap yöresel bir lezzettir. 11 yaşından beri bu mesleğin içindeyim. 2006 yılında Örnekköy’de Yunus Cağ Kebap’i açtım. Bana bu işi öğreten, sevdiren ustamla birlikte çalışıyorum. Kendi etimizi alıp, kendimiz kesip işliyoruz. Kaliteden ödün vermiyoruz. İşyerimizi açtığımız senelerde 10 kg Cağ Kebap vuruyorduk, talep arttığı için şimdi ise 80 kg civarında Cağ Kebap vuruyoruz. Sabah saat 11.30’da başlayan servisimiz,
KEMALPAŞA aktüel
öğleden sonra 16.00’da bitiyor. Müşterilerimiz genellikle dışarıdan geliyor, cağ kebabımızın lezzetini bilen bu bölgenin kurum müdürleri, çalışanları, esnaf ve sanayici devamlı olarak işletmemize gelmekte. Öğleden sonra biten cağ kebabımızın dışında arzu eden müşterilerimize ızgara servisimizde bulunmaktadır. Kısa zamanda bu kadar tanınır olmamız, işimize gösterdiğimiz saygı, kalite, lezzet ve temizliğe verdiğimiz önemden kaynaklanıyor. Bizi tercih eden müşterilerimize layık olmaya çalışıyoruz” dedi. Kemalpaşa’ya değer katıyor olmaktan, sektörümüzdeki tanınırlığımızla Kemalpaşa’yı İzmir ve il dışında tanıtmaktan gurur duyuyoruz diyen Yunus Özdemir “2006 yılında işletmemizi açtığımızda geleneksel bir lezzet olan cağı Artvin ve Erzurumlu hemşerilerim biliyorlardı. Kemalpaşa’yı cağ keba-
KAPAK KONUĞU
33
bın ikinci vatanı yaptık. Herkes tattı, herkes yedi, herkes sevdi. Öyle ki, Kemalpaşa’da pide ve lahmacunu geçti. Bizden sonra onlarca cağ kebapçı açıldı. Öncü olmaktan bu işin ilerlemesine katkı vermiş olmaktan dolayı gururluyum. İstihdamlar oluşturduk. Yüzlerce kişi bu işten ekmek parası kazanıyor. Biz de bu süre zarfında lezzetimizden ve kalitemizden ödün vermeden büyüdük” dedi. Ailesine ve ustasına teşekkür eden Yunus Özdemir, “her zaman yanımda olan, işimizin büyümesinde alın teri, emeği ve fedakârlığı olan eşim Senem Özdemir’le birlikte çalıştık. Sevgili eşime ve çocuklarıma teşekkür ederim. Orası bizim iş yerimiz değil, evimiz. Gelen müşterilerimizde misafirlerimiz. Fedakâr, cefakâr çalışanlarımızın güler yüzleri ve samimiyetlerinin başarımızdaki katkısı çok büyüktür. Bu işi bana öğ-
Yunus Cağ Kebap Salonunda Cağ Kebabın yanı sıra Kasap köfte, biftek, beyti, pirzola, sucuk gibi et ürünlerinin de satışı yapılmakta.
reten sevdiren ustam, yıllardır tecrübesinden faydalandığım Ensar Akyıldız’a saygılarımı sunuyor, teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. “Yunus Cağ Kebap’ı bağrına basıp, bizi sevip bizi destekleyen Kemalpaşa’ya ve Kemalpaşalılara minnet borç-
luyuz. Kemalpaşa’yla birlikte büyüyoruz. Teşekkür ederiz, Kemalpaşa. Yunus Özdemir, her zaman Kemalpaşa’nın, Kemalpaşalının yanında olacaktır, bizde ilçemize hiçbir destekten bugüne kadar kaçınmadık. Bundan sonra da kaçınmayacağız”
Yunus Cağ Kebap Salonunun yeni restoranı 2017 yılında hizmete açıldı.
HAYVANCILIK
34
aktüel KEMALPAŞA
YUNUS CAĞ KEBAP BESİ ÇİFTLİĞİ Yunus Cağ Kebap'ın sahibi Yunus Özdemir ve İzmir Kent Gayrimenkul ve Yatırım Danışmanlığı Sahibi Akif Güzel ortaklığında kurulan 'Yunus Cağ Kebap Besi Çiftliği'nde' büyük ve küçük baş hayvan yetiştiriciliği ve satışı yapılmakta. Kurbanlık hisse satışı, adaklık ve etlik hayvan satışlarının da yapıldığı çiftlikte kesim hizmeti de verilmekte. Yunus Cağ Kebap’ın sahibi Yunus Özdemir, cağ kebap işine başladığı 2006 yıllarında beslediği küçükbaş hayvanları et restoranında eşsiz lezzete dönüştürüyordu. Yunus Cağ Besi çiftliği bugün geldiğimiz noktada büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ve satıcılığı yapıyor. İlk başta sadece kendi et restoranına yetecek kadar küçükbaş hayvan yetiştirirken, bugün hem kendi restoranına ve Kemalpaşa’ya satacak kadar büyük bir arazi üstünde küçük ve büyükbaş hayvan yetiştirdiği bir çiftliğe sahip.
Bu sene ilk defa Kurban Bayramında da hizmet vermeye başlayacak olan Yunus Cağ Kebap Besi Çiftliği, kurbanlık büyük ve küçükbaş hayvan satışı yapıyor. Çiftliğin, modern ve sistemli bir kesimhanesi de bulunmakta. Yunus Cağ Kebap Besi Çiftliğinde, doğal ve organik ürünlerle beslenen kurbanlıkların sağlık kontrolleri, veteriner hekimler tarafından yapılıyor. Kurbanların kesimleri de profesyonel kasaplar tarafından yapılıyor. Çiftlik, kurban bayramı dışında adaklık ve kasaplara et temini hizmeti veriyor. Yılın her mevsiminde talep edilen büyük ve küçükbaş hayvanı bulmak
mümkün. Yunus Cağ Besi Çiftliği olarak kendi besledikleri hayvanları kesip işlediklerini ifade eden Yunus Özdemir “ Müşterilerimize sunduğumuz cağ kebap lezzetinin her aşamasında
kendi emeğimiz var. Güvenilir, sağlıklı ve organik etlerimizi aynı zamanda et restoranımızda bulunan kasap reyonumuzda satışa sunuyoruz” dedi.
TAAHHÜT İŞLERİ
40
DERNEK
aktüel KEMALPAŞA
KEMALPAŞA ARTVİNLİLER KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ
Dergimizin bu sayısında Kemalpaşa’nın önemli ve büyük derneklerinden Kemalpaşa Artvinliler Kültür ve Dayanışma Derneği’ni sizlere tanıtacağız.
2003 yılında Kemalpaşa ve çevresinde yaşayan Artvin ve Artvin kökenli vatandaşları bir araya getirerek kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını tespit edip bu doğrultuda çalışmalar yapmak, yöremizin gelenek, görenek ve folklorunu yaşatıp gelecek kuşaklara aktararak devamını sağlamak; aynı zamanda üyeler arasındaki yardımlaşma ve dayanışmayı güçlendirerek ülkemize ve topluma faydalı olmak amacıyla kurulan Kemalpaşa Artvinliler Kültür ve Dayanışma Derneği o tarihten bu yana çalışmalarına devam ediyor. 2003 yılında kurulan derneğin Kurucu üyeleri; Sebahattin Öztürk, Cemal Gökdemir, İsmail
Kantar, Hakan Yazar, Kıvanç Yüksel, Engin Usta (Merhum), Okan Bildirici, Ergin Irmak, Nizamettin Yılmaz. Derneğin kuruluşundan bu yana Başkanlığını yapan isimler ise; Sebahattin Öztürk, Hakan Yazar, Yüksel Çelik, İlker Yıldız Derneğin kuruluşundan sonra çeşitli zorluk ve maddi imkânsızlıklara rağmen amacına ulaşmak için gece gündüz demeden sosyal dayanışma ilkesiyle çalışmaları sürdürdüğünü ifade eden Kemalpaşa Artvinliler Kültür ve Dayanışma Derneği
Başkanı İlker Yıldız “ Hayırsever gönüllüleri organize ederek çeşitli yardım ve dayanışma organizasyonları gerçekleştiren derneğimiz, amacına yakışır şekilde sosyal, sportif ve kültürel çalışmalarına devam etmekte. Amaçlarımızı gerçekleştirebilmemiz ve ulaştığımız noktada bir istikrar sağlayabilmemiz için üyelerimizin derneğe sahip çıkması ve görev bilinciyle hareket etmesini bir zorunluluk olarak addetmekteyiz. Bundan dolayı dernek yönetimi olarak belli periyotlarla üyelerimizin bilinçlendirilmesi için çalışmalar yapmaktayız. Derneğimiz amaçlarına ulaşmak için muhtelif zamanlarda dayanışma halk
geceleri, geziler ve piknikler tertip etmiş ve etmektedir. Bu tip organizasyonlarla hemşehrilerimiz tanışma ve kaynaşma olanağı bulmaktadırlar. Yöre sanatçılarımızı bu organizasyonlarımızda ön plana çıkarmak için bir fırsat olarak değerlendirmekteyiz. Bundan dolayı bu tür gece ve pikniklerde kendi kaynaklarımızı kullanmaya özen gösteriyoruz. Şu an derneğimiz iyi bir organizasyon şirketinin sahip olduğu bilgi ve beceriye sahip bulunmaktadır. Artvin İlimizi tanıtmak ve sosyal kültürel değerlerini yaşatmak amacıyla derneğimiz İzmir ili çevresinde düzenlenmiş olan birçok kültürel organizasyona katılmıştır. Bu organizasyonlarda bazen katılımcı bazen iştirakçi bazen de belli görevler üstlenerek kuruluş amaçlarına hizmet etmiştir” dedi.
KEMALPAŞA aktüel
DERNEK
41
DERNEK FAALİYETLERİ
•Her yıl geleneksel olarak, 7 Mart Artvin’in kurtuluş gününde, tanınmış yöre sanatçılarımızın katılımlarıyla geceler düzenlemekteyiz. •Bölgemizde bulunan tarihi yerlere ziyaretler düzenlemektedir. •Dernek bünyesinde Kemalpaşa Halk Eğitim Merkezi ile koordineli arıcılık kursları düzenlenmiştir. •İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Kemalpaşa Ziraat Odası işbirliği içerisinde Kırsalda Gelir Getirici Faaliyetler kapsamında bayanlara yönelik arıcılık kursu yapılmış. •Kursiyerlere bedelsiz arı kovanı ve arıcılık malzemeleri verilmiştir. •Bahar piknikleri düzenlenmektedir.
•İlimizin ve kültürümüzün ta•Halk Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile Gürcüce dil kursu açılmıştır.
•Kızılay ile koordineli olarak kan bağışı kampanyaları düzenlenmektedir.
•Ağaçlandırma faaliyetleri yapılmaktadır.
•İlçeler arası halı saha turnuvaları düzenlenmektedir.
•Derneğimiz gençlik kolları tarafından huzurevi, yaşlı bakımevi ziyaretleri, anneler günü ve kadınlar günü etkinlikleri yapılmaktadır.
•Kemalpaşa Belediyesi işbirliği ile gurbete gelmiş ancak çeşitli sebeplerle memlekete gidememiş hemşerilerimizin Artvin’e gitmesi sağlanmıştır.
nıtımı amacıyla yöresel yemek festivallerine katılım sağlanmıştır. •Düzenli olarak yaşlı ve hasta hemşerilerimiz ziyaret edilmekte, iyi ve kötü günlerinde dernek olarak her daim yanlarında olmaktayız.
DERNEK
42
aktüel KEMALPAŞA
PROJELER
Kemalpaşa İlçesi ve Mahallelerinde yaklaşık 15300 civarında Artvinli ailenin yaşadığını tahmin etmekteyiz. Tek tek bu ailelere ulaşmak, mahalle temsilcilikleri sistemi kurarak sosyal, kültürel ve iktisadi çalışmalarımıza daha geniş bir platformda devam etme arzusundayız. Dileğimiz İlçemizde yaşayan farklı kültürlerin, gökkuşağındaki renkler gibi bir araya gelerek dostluk, kardeşlik ve sevgi içerisinde sıkı sıkıya kenetlenmesidir. Atalarımız asırlarca bunu başarabilmişlerdir. Üyelerimize bu konuda büyük görevler düşmektedir. Atalarımızdan teslim aldığımız değerleri torunlarımıza devretme azmi ve gayreti içerisindeyiz. Artvin’i görmeden cenneti tarif edemezsiniz. (Emin Özgün) Artvin İli’nin 8 ilçesi, 22 bucağı, 12 belediyesi ve 308 köyü mevcuttur. İl dahilinde 308 köyün 298 tanesi orman köyü niteliğindedir. Yani Artvin ilinin köylerinin %98’i orman köyüdür. Bütün şehirler birbirine benziyor Türkiye'de. Denizli'nin Uşak'tan, Gaziantep'in Kayseri'den, Konya'dan; Çorum'un
İzmit'ten farkı yok. Apartman, apartman, apartman ve kıyılarında zenginlerin saltanatını haber veren mağrur villalar... Sizi gözü kapalı alıp götürseler ve bu şehirlerden birinin ana caddesine bıraksalar, oranın yapılarından, mimarisinden nerede olduğunuzu çıkarmanız mümkün değildir. Hiçbir şehrin kendine has yapıları, evleri, sokakları hatta kokuları yok artık. Artvin öyle değil. Coğrafya öyle bir armağan vermiş ki insanı aciz bırakıyor. Ne denli kötülük etme arzusu duyarsanız duyun, dağlar ve taşlar bunu gerçekleştirmenize izin vermiyor.
Evet, Artvin'de çok katlı çirkin apartmanlar var; fakat bunlar bile şehrin kendine özgülüğünü, doğallığını, hatta oluştan gelen ve bir meziyet olan kusurunu yok etmeye yetmiyor. O tabii eğim, yamaçlar müsaade etmiyor sıradanlığa. Tamamını bir bakışta, bir noktadan asla görme imkanını bulamayacağınız şehirde, tepeleri aşa aşa, yamaçları çıka çıka dolaşırsınız, daima yavaş... Burada Artvin İnsanı dışında hiçbir şey hıza ayarlı değildir; çünkü şehri koruyan o tabii coğrafya bunu ebediyen unutturmuştur. Bize
göre bu yaşam tarzı bir sıradanlık olsa da; Yabancılar, zamanın neredeyse durmaya yüz tuttuğu böyle bir iklimde yaşamanın lezzetine doyamıyor. Artvin denince akla coşku gelir, coşkun akan Çoruh gelir, Çoruh nehrinin önüne setler çekilse de barajlar kurulup hızı kesilse de gönlümüzdeki coşku hiç bitmeyecektir. Ata barıda, kobakta, deli horonda devam edecektir… Bu yüzdendir ki biz Artvinliler diyoruz ki “Artvin anlatılmaz yaşanır” ARTVİN'İ GÖRMEDEN ÖLME
YAPMADAN DÖNME Karagöl’de sandal gezintisine çık, Yusufeli, Yaylalar Köyü Olgunlar Mahallesindeki Türkiye’nin en yükseğindeki göllerden Büyük Deniz Gölünü gör, Ardanuç Cehennem Deresi Kanyonunda gez, Ardanuç Lengethev-Bulanık Kalesine tırman, Arsiyan Yaylasında manzara izle, Borçka Maçahel yaylasına çık, Cehennem Deresi Kanyonunda gez, Ciro Şelalesinde yüz, Dikyamaç Muzesini gez, Hatila Vadisi Millî Parkında yürüyüş yap, Kaçkarlar’ın Zirvesine Tırman, Karagöl acella yaylalarını gör, Kazım Koyuncu Anıt Mezarını ziyatet et, Maral Şelalesini gör, Mençuna Şelalesini gör
En güzel şiirler yazılır, Dağlarında Artvin’in, Şair olası gelir, En katı yüreklinin. Kaçkar eteklerinde, Cıvıl cıvıl kuşları, Aşk dansları ederler, Delikanlılarıyla kızları. Mavisi, yeşili, kırmızısı, Yükseklerde beyazı, Dört mevsiminde bile, Üşütmeyen ayazı. Şair yanlış etmiş lafını, Ben düzelttim gafını, Parisi değil dostum Artvin´i görmeden ölme. Nejat Uygur
Sınavda Başarılı Olmak; Binlerce belki de milyonlarca rakip karşısındasın. Başarılı olmak çok zor gibi gözükebilir. Ama o kadar da zor değil… Çok çalışmak mı yoksa verimli çalışmak mı? Tabi ki çok çalışmak da gerekiyor verimli çalışmakta gerekiyor. Verimli çalışmayı açıklamak gerekirse öncelikle ne çalışacağını ne kadar çalışacağını, nerelere dikkat etmen gerektiğini iyi bilmelisin. Yani planlı ve programlı olman gerekir. Bir çalışmadan verim almak istiyorsan mutlaka yanlışlarına ve eksiklerine yönelmelisin. Bildiklerini zaten yapabileceksin peki ya bilmediklerin? Boş soru ve yanlış sorular yerinde öylece kalırsa, sende yerinde öylece kalırsın. Bir adım öne geçmek istiyorsan yanlışlarının ve eksiklerinin üzerine gitmelisin. İşte bunları yapabiliyorsan verimli çalışıyorsun diyebiliriz. İlk kez çıktığın yolda destek
almak en doğru karar olacaktır senin için. Bundan asla çekinme ve utanma. Yolda karşılaşacağın zorluklarla tek başına mücadele etmek sadece zaman kaybı olacaktır. Yolu iyi bilen bir rehber sana her zaman eşlik edebilecektir. Bu rehberlerde deneyimli öğretmenlerdir. Yıllarca sınavlara öğrenci hazırlayarak tecrübelerine tecrübe katan öğretmenlerimiz deneme sınavlarının ardından yapamadığın sorularla mücadele etmende sana sürekli destek olacaktır ve bundan hiçbir zaman üşenmeyeceklerdir. Çünkü “öğretmen” olmak bunu gerektirir. Bol bol deneme sınavı yapman da gerekecek. Ne kadar çok prova o kadar hazır olmak
Rehber Öğretmen Kezban Edis EVREN
Rehber Öğretmen Barış EVREN
demektir. Sınava son birkaç ay kala her gün yaptığımız deneme sınavları ile öğrencilerimizi sürekli sınavla yüz yüze getirdik ki kendilerini hazır hissetsinler, eksiklerini ve yanlışlarını sürekli görsünler ve bunları düzeltebilmek için çabalasınlar. Peki yeterli mi? Hayır. Sende çok istemelisin, içindeki başarı ateşi hiçbir zaman sönmemeli, asla pes etmemelisin ki zafere ulaşabilesin. Şunu unutma; bir şeyi yapmamak için birçok bahanen olabilir, ama yapmak için ise sadece bir bahaneye ihtiyacın var. Bilmeni isteyeceğim bir
şey daha var. Başarılı olanların senden hiçbir fazlası yok. Senin fazlan ise onlardan daha başarılı olabilmek için halâ zamanının olması. Peki, ne duruyorsun? Zamanını nasıl verimli kullanacağını biliyorsun artık. Başarılarının devamını diliyorum. EĞİTİMİN “KÜLTÜR’LÜ” ÖĞRENCİLERE İHTİYACI VAR. Barış Evren/ Kültür Eğitim Kurumları Rehber Öğretmeni
EĞİTİM KURUMLARI
46
YEREL
aktüel KEMALPAŞA
BÜLENT ORAY, MUHTARLARLA BİR ARAYA GELDİ Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, Oray Çiftliğinde muhtarlarla bir araya geldi. Her ay düzenli olarak gerçekleştirilen ve Kemalpaşa merkez ve mahalle muhtarlarının katıldığı organizasyonun bu ayki ev sahipliğini, Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray yaptı. Kemalpaşalı muhtarlar ile bir araya gelinen birlik, beraberlik ve dayanışma yemeğinin bu ay ki ev sahibi olmaktan onur
duyduğunu ifade eden Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray katılım sağlayan tüm muhtarlara teşekkür etti. Yerel seçimleri kazasız belasız geride bıraktıklarını söyleyen Oray “Önümüzdeki dönemde de geçmiş yıllarda olduğu gibi, hep birlikte güzel hizmetlere, hep beraber imza atacağız. Hepimizin amacı, mahallemize, ilçemize ve ilimize dolayısıyla bu topraklar üzerinde yaşayan insanlarımıza hayırlı hizmetler üretmek. Muhtarlık görevi, çok üstün ve emek isteyen bir görevdir. Muhtarlar, devletin en ücra köşesindeki iletişim noktası, dolayısı ile de-
mokrasinin temel taşıdır. Bizim Ziraat odası olarak ilçe merkezi olsun, kırsalda olsun gözümüz kulağımız siz muhtarlarımızsınız. Mahallelerimizin sıkıntılarını, çözüm yollarını birlikte tartışıp aşacağız. Ziraat Odası Başkanı olarak, mahallelerimizde tarım alanlarına yapılmak istenen taş ocağı gibi, üretimimizi olumsuz etkileyecek birçok faaliyete daha önce olduğu gibi hep birlikte karşı mücadele edeceğimize olan inancım tam.
Şu anda birileri gibi geçmişte köyün ve köylünün yaşadığı sıkıntılardan bir haber eş dost ve yakınının geçmişte yapmış olduğu mücadelelerdeki kazanmış olduğu hukuksal süreçlerin primini kendi hanemize yazacak durumda değiliz. Biz, hep birlikte sahada olacağız, olmak zorundayız. Bu vesile ile bu akşam aramızda olan bir önceki dönem muhtarlarıma ve yeni seçilen muhtarlarımıza katıldıkları için teşekkür ederim” dedi.
KEMALPAŞA aktüel ARİF GEMİCİ İş Adamı
KRİZİ FIRSATA ÇEVİRME Sevgili okuyucularım; Ekonominin son dönemleri can alıcı krizini yaşıyor. Önceki yazılarımızda çözüm odaklı konulardan bahsetmiştik. Ülkemizde seçim ekonomileri her zaman zarar veriyor. Yerel seçimlerden sonra piyasa açılır beklentiside karamsarlığa yol açtı. Sanayicimiz ve esnaflarımız üretim yapan kesim şu an zor günler yaşıyor. İnşaat sektörünün durduğu bir ortamdayız. Haziran 2019’a kadar imar barışıyla beraber inşaat sektöründe hareketlilik gözlendi. Ancak imar barışının sonlanması piyasayı durma noktasına getirdi. Merkez bankasının yaklaşık iki yıldan beri uyguladığı para ve faiz politikası yanlış uygulama sonucu piyasayı kilitledi. Parası olan, helal, haram olgusuna bakmadan döviz ve faiz yatırımına gitmiştir. Piyasada ticaretten istediğini bulamayan sermaye sahipleri nakitlerini yüksek faizden bankalara yatırdı veya dövize yöneldi. Bankalarda ki kredi faizleri yüksek olunca vatandaş konut alamıyor veya üretime yatırımı hiç düşünmüyor. Sevgili okuyucularım; Geçen yazımda da belirttiğim gibi üretim seferberliği olmadan, faizler aşağı çekilmeden bu krizi atlatmak mümkün değil. Krizi fırsata çevirenler, sıkışan esnaftan yarı fiyatına ya arsa ya konut almaya çalışıyor. Bu konuilçemizde ve ülkemizde sosyal dengeyi bozuyor, insanların yöneticisine güveni
sarsılıyor. Güvensiz bir toplum oluşturuldu. Kimse kimseye güvenmiyor. Böyle bir toplumda sağlıklı yaşam ve gelecekten ümit beklenemez. Herkes üretimi bırakmış kolay para kazanma yollarını arıyor. Şöyle bir etrafımıza bakalım. Akşamları kahvehaneler dolu, okey masaları tam çalışıyor. İddia, at yarışları,piyango gibi devlet eliyle oynatılan kumar her geçen gün yuvaları yıkıyor. Dört milyon işsizin olduğu ülkemizde gençlik iş bulma veya çalışma arzusunda değil. Kolay para kazanma yolları arıyor. 2000 yılında evlenme rakamı 461.417 iken boşanma oranı 34.862’ydi. 2018 yılında ise
553.202 evlenen çift varken 142.448 boşanma ile sonuçlanmıştı. Bu gösteriyor ki ekonomik sebepler ön plandadır. Ülkemizde, toplum olarak, yöneticilerimiz krizi yönetme dersleri verilmeli. Aileden başlayarak kamu kuruluşlarında tasarruf tedbirleri alınması gereklidir. Aynı zamanda üretim seferberliği başlatılmalıdır. Faizlerin aşağı çekilmesiyle bu zorlukların aşılacağına inananlardan biriyim. Sevgili okuyucularım; Bu karamsar tablo belki canımızı acıtıyor ancak acı reçete okumadan sağlıklı düşünemeyiz, gerçeği görmek mecburiyetindeyiz. Ramazan bayramı dokuz
günlük tatil hoşumuza gidebilir ancak ülkede dokuz gün üretim duruyor ve iş dünyasında dengeler bozuluyor. Yalnızca turizm şirketleri ve otellerin işleri iyi olsun diye tatili uzatacağımıza öyle bir reçete hazırlayalım ki tüm ülke insanının yaşam standardını arttırmaya yönelik olsun. Şimdi kurban bayramında dokuz günlük tatil yapmak istiyoruz. Buda ekonomimizi etkiliyor, üretim duruyor, tüketim artıyor ve bilinçsiz bir şekilde borçlanıyoruz. Atalarımızın bir sözü vardır. “Ayağını yorganına göre uzat”. Eğer gelirimize göre giderimizi dengelemezsek hem ülke ekonomimiz hem aile ekonomimiz düzelmez. 11 Ağustos Kurban Bayramımızı ifa edeceğiz. 30 Ağustos’ta Zafer Bayramımızı kutlayacağız. İnşallah kurban bayramının bereketiyle Rabbim önümüzü açar, bu krizi de hep beraber atlatırız. Şefte yapmadan işyerini kapatan esnafımızdan çalışanlarımıza kadar tüm milletimizin, İslam âleminin kurban bayramını en içten dileklerimle kutlar, yaklaşmakta olan 30 Ağustos Zafer Bayramınızı kutlar, tüm insanlığın kurtuluşuna vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ederim. “ Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır”. Allah’a emanet olunuz.
KEMALPAŞA aktüel Halil Şenol HAMARAT Mali Müşavir
YURTDIŞI BORÇLANMASINDA SON FIRSAT!
Y
urtdışında yaşayan gurbetçilerimizin emeklilikleri yönünden hak kaybına uğramamaları ve eksik günlerini tamamlayabilmeleri için yurtdışı borçlanması imkânı tanınmıştır.
Sözleşmeli ülkede çalışan, sözleşmesiz ülkede çalışan, gemide çalışan, ev kadını olanlar yurtdışı borçlanması için gerekli belgeleri ibraz ederek yurtdışı borçlanması yapabilecektir.
Türk vatandaşları yurtdışında geçen belirli sürelerini borçlandırarak Türkiye Sosyal Güvenlik mevzuatı kapsamında malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kollarında geçmiş hizmet gibi değerlendirilmektedir. Diğer bir deyişle yurtdışı borçlanması yapılarak emeklilik hakkı kazanılabilmektedir. Yurtdışı borçlanmasından yararlanabilmek için;
BORÇLANMA TUTARI NASIL HESAPLANIYOR?
•Türk vatandaşı olmak, •Belirli nitelikte yurtdışı süreleri bulunmak, •Yurtdışı sürelerini belgelendirmek, •Hizmet borçlanması için yazılı istekte bulunmak şartları vardır. Türk vatandaşlığında geçmeyen yurtdışı süreleri borçlandırılmamaktadır. Doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden sigortalılar hariç, borçlanma başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmayanların borçlanma talepleri reddedilmektedir.
Borçlanmaya esas kazanç miktarının seçimi gurbetçi vatandaşın tercihine bağlıdır. Yurtdışı borçlanmalarında borçlanılacak günlük tutar, başvuru tarihinde belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın yüzde 32’sidir. Hangi tutar üzerinden ödeme yapacağına kişi kendisi karar vermektedir.
likleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun”daki haklardan yararlanabilecekler. Teklifle, yurtdışı borçlanması yaparak aylık bağlanan sigortalıların, borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarları, prime esas asgari ve azami günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancının yüzde 32’sinden yüzde 45’ine yükseltiliyor. Borçlanılan süreler, kısmi aylığın statüsü ile tam aylığın statüsünün farklı olmasına neden olabileceği için tam aylığın bağlanacağı statü ve bağlayacak sosyal güvenlik kuruluşu da belirlenecek.
TBMM’de görüşülmekte olan Gelir Vergisi Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi ile yurtdışı borçlanması ile ilgili değişiklikler yapılıyor.
Kısmi aylık bağlanmış olanlar dâhil maddenin yürürlük tarihinden önce yurt dışında geçen sürelerini borçlanma talebinde bulunanlardan tahakkuk ettirilen borçlarını yasal süresi içinde ödeyenler için sigortalılık sürelerinin hangi statüde değerlendirileceği ve tahakkuk ettirilecek borç tutarının tespitinde önceki hükümle esas alınacak.
Yurt dışında çalışan Türk vatandaşları ile yurt dışında çalışmaktayken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ederek “Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güven-
Yapılacak değişikliklerle; 1.Yurtdışı borçlanma tutarı daha önce seçilen SPEK tutarının yüzde 32’si iken yüzde 45’i olacak. Yurtdışında çalışan gurbetçiler için Türkiye’de emeklilik imkanı sağlanıyor. Bugüne kadar asgari ücretin yüzde 32’si yani 818 TL olan borçlanma tutarı, aylık
BORÇLANMA TUTARI ARTIYOR…
1.151 TL’ye yükselecek. 2.Borçlanılan sigorta statüsü 4/b (Bağ-Kur) statüsünde sayılacak. 3.Türkiye’deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki sürelerin borçlandırılması halinde bu süreler Türkiye’deki sigortalılık başlangıç tarihinden, Türkiye’de sigortalılık yok ise borçlanma tutarının tamamen ödendiği tarihten geriye götürülen sürelere ait ilgili aylara mal edilecek. 4.Daha önce borçlanmış olanlar ve emekliler bu değişiklikten etkilenmeyecek. Gurbetçilere yurtdışı borçlanması yapmayı düşünüyorlarsa bir an önce borçlanma yapmalarını tavsiye ediyoruz. Kurban bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, bayramın mutluluk, huzur getirmesi dileği ile esen kalın.
52
ESNAF
aktüel KEMALPAŞA
KEMERALTI ÇARŞISINDA ARADIĞINIZ BAYAN GİYİM VE HAVLU MODELLERİ KEMALPAŞA’DA
TEKSTİL ÜRÜNLERİNİN YENİ ADRESİ
AKÇA TEKSTiL
Akça Tekstil Bayan Giyim ve Havlu Dünyası, Kemalpaşalılara tekstil üzerine aradığı her şeyi bulma imkânı sunuyor. Akça Tekstil, bol çeşit ve kaliteli ürünleri ile Kemeraltı çarşısında aranılan tekstil ürünlerini Kemalpaşalıların ayağına getirdi.
S
evim Akıncı ve Mustafa Çakal ortaklığında açılan Akça tekstil Bayan Giyim ve Havlu Dünyası sevgi yolu girişinde hizmet veriyor. Tekstil ürünlerinde aranılan her şeyi bulma imkânı sunan mağaza, çeşitlilik ve kalitesine güveni-
yor. Mağazaya gelen müşteriler, Kemaraltı çarşısında toptan olarak satılan ürünleri burada bulabiliyorlar. Özellikle havlu ürün çeşitliliğinde Kemalpaşa’da tek olma özelliğini taşıyan Akça tekstil
Bayan Giyim ve Havlu Dünyası, toptan fiyatına perakende satış yapmanın yanında düğünlük, çeyizlik ve günlük havlularda kalite uygun fiyat ve her şeyi bulabilme garantisi veriyor. Mağazada bornozlar, el havluları, çeyizlik havlular, bebek havluları ve bornozları, mutfak ve banyo havluları, düğün havluları, araba konvoy havluları uygun fiyat, renk ve çeşit seçenekleri ile satışa sunuluyor. Kemeraltı çarşısından alınabilecek çeyiz ve düğün için alabilecek tüm havluları mağazada satılıyor. Bayan giyiminde müşterilerine, abiye ve günlük kıyafet seçenekleri de sunduklarını ifade eden Akça Tekstil’in sahibi Sevim Akıncı Kemalpaşa’da giyime yeni bir tarz getirdiklerini söyleyerek “Kemalpaşalıların, Kemalpaşa’da arayıp bulama-
dıkları kıyafetler için İzmir’e, Kemeraltı’na gitmelerine gerek yok. Aradıkları kıyafeti mağazamızda kolaylıkla bulan müşterilerimizin ilk tercihleri olduk. Çok yüksek fiyatları olmayan, halk çarşısı tadında abiye ve günlük giyim kıyafetlerimiz mevcut. Kemalpaşa’ya açtığımız mağazamız ile giyim ve tekstil sektöründeki açığı kapattığımızı düşünüyorum. Bol çeşitli havlu modellerini toptan ve perakende satan tek mağazayız. Özellikle giyim ürünlerinde kaliteli, şık ve uygun fiyatlarımız ile bayanların tercih ettiği bir mağaza olduk. Bunların yanı sıra mağazamızda çocuk tekstil ürünlerimizin satışlarını da yapmaktayız. Kemeraltı çarşısındaki tekstil ürünlerini Kemalpaşalının ayağına getirdik” dedi.
KEMALPAŞA aktüel
AKTÜEL
53
GEMİCİ AİLESİNİN MUTLU GÜNÜ Saadet Partisi İlçe Başkanı Arif Gemici’nin oğlu, Gemicioğlu Yapı A.Ş.’nin sahibi Mehmet Akif Gemici, Sümeyye Beyza Özek ile dünya evine girdi.
S
aadet Partisi İlçe Başkanı Arif Gemici’nin oğlu, Gemicioğlu Yapı A.Ş.’nin sahibi Mehmet Akif Gemici, Sümeyye Beyza Özek ile dünya evine girdi.
ömür birlikteliğe evet dediler. Her iki memlekette yapılan düğünlere siyaset ve iş dünyasının önde gelen isimleri katılırken, mutlu çifti akrabaları ve sevenleri de yalnız bırakmadı.
Gemici ve Özek aileleri, evlatları için çifte düğün yaptı. Önce, gelin Sümeyye Beyza Gemici’nin memleketi olan Balıkesir’de yapılan düğünün ardından damat Akif Gemici’nin memleketi İzmir’de de düğün yapıldı. 7 Haziran Cuma günü Gümüş Garden’de yapılan düğün merasimi ile genç çiftler bir
Kemalpaşa Saadet Partisi İlçe Başkanı Arif Gemici ve eşi Miyase Gemici, evlatlarının mutlu günlerinde düğüne katılan misafirlerle tek tek ilgilendi. Baba Arif Gemici, birlik, beraberlik ve mutluluğun temellerinin atıldığı bu günde, evlatlarına bir ömür boyu mutluluklar diledi. Damat Akif Gemici ve eşi Sü-
meyye Beyza düğüne katılan misafirlerle doyasıya eğlenerek, ev sahipliği yaptı. Çift, bu özel günlerinde Türkiye’nin
dört bir yanından gelen tüm davetlilere, eş, dost ve akrabalarına teşekkür ettiler.
TARİH
54
aktüel KEMALPAŞA
1948, KEMALPAŞA – I Önce İzmir’e sonra da Kemalpaşa’ya bundan 71 yıl önce 1948’de gelen “meçhûl” bir gezgin, gözlemlerini gerçekçi bir biçimde kaleme almış; gördüklerini yer yer esprili bir biçimde anlatmış. 71 yıl önceki ile günümüzdeki İzmir’i ve Kemalpaşa’yı kıyaslamak adına büyük bir keyifle okuyacağınızı umuyorum…
mir’deki Yunan işgal kuvvetleri elinden yakamı zor kurtarmıştım.” bilgisini vermektedir.
Rahim SAĞ
E
vliya Çelebi’nin 1671 yılı Mayıs ayında Nif’e gelişinden tam 277 yıl sonra, kendisine “İkinci Evliya Çelebi” adını veren bir başka gezgin, artık yeni adı Kemalpaşa olan Nif’e, 1948 yılı Eylül ayının ortalarında gelir ve geldikten sonra gördüklerini ve Kemalpaşa ile ilgili gözlemlerini “İzmir’e Seyahat” adlı kitabı içerisinde bir bölüm olarak yazar. Kendisini İkinci Evliya Çelebi olarak adlandıran, meçhul (bilinmeyen/ bilinemeyen) bu yazar hakkında, kitabında verdiği parça parça bilgiler dışında herhangi bir bilgiye ne yazık ki sahip değiliz. Bunlar, meçhûl yazarın, kitabında kendisi hakkında verdiği bilgilerle sınırlıdır. İkinci Evliya Çelebi, yaptığı İzmir gezisine ilişkin olarak “bundan 28 sene evvel” İzmir’in, Yunan ordularınca işgaline tanık olduğunu anlatmaktadır. Yazar devam olarak, İzmir’in işgalinin kendisine getireceği olumsuz durumlardan korktuğu için “O vakit Loyt Tiryestino kumpanyasının bir vapurunda soluğu almış; İz-
İzmir’in işgalinden ve muhtemel ki işgali sonrasında yıllarda “dostum” dediği “Mehmet Sırrı Sanlı’nın o vakit neşretmekte olduğu Seda-yı Hak ceridesine (gazetesi) intisabım (bağlılığım) vardı ve kaçarken de gazeteci olarak bir İtalyan pasaportu almıştım.” bilgisine yer vermesine bakarak Yunan işgali sırasında vatanperver kimliğiyle öne çıkan bir karakter olduğunu söyleyebiliriz. Yazarının asıl kimliği bir yana, bu gezi notlarını büyük ölçüde önemli kılan da aslında yazarın içten anlatımının yanı sıra, bu dönemde Kemalpaşa hakkında kronik nitelikli başka kaynak ya da kaynakların -ne yazık kimevcut olmaması. İzmir kültür tarihine bile ışık tutacağına inandığım bu kitabın meçhûl yazarının 1948 yılına ilişkin gezi notları, fikrimce 1948 ve günümüze kadar uzanan süreçte, bize Kemalpaşa hakkında tek hattâ en net perspektifi sunuyor. İkinci Evliya Çelebi’nin de tıpkı asıl Evliya Çelebi’yi andıran çok tatlı, akıcı ve espirili bir anlatımı var bu nedenle kitabında anlattıklarını amiyane tabirle virgülüne dokunmadan aynen yazdığı gibi aşağıya alıyorum: “Sabahın
erken
saatlerinde
yola çıktım. Kayınvalidemin Salhâne’deki evinde misafirdim. Oradan bir tramvayla Konak mevkiine gelerek “Ankara Palas” Oteli’nin önünde indim. Ankara Palas Oteli İzmir’in namlı otellerindendir. Temiz ve dürüst bir muamelesi vardır. Altındaki pastahane ve kıraathanesi de iyidir. (…) Otelin altındaki kıraathanede oturdum. Evde içtiğim kahve sabah key-
fini patlatmamıştı. Burada da güzel bir sütlü kahve içtim. (…) Kalktım Belediye’nin işletmekte olduğu bu otobüse binerek Santral garaja geldim. Ege Bölgesi’nin bütün kaza ve nahiyelerine gidecek otobüsler, otomobiller hazırlanıyor. Yüzlerce insan kaynaşıyor. Simit satanların çıkardığı feryadlar ortalıktaki hay huyu bastırıyordu.
KEMALPAŞA aktüel Ellerindeki bavul, sepet ve heğbelerle gelenler vardı. Bazı şoför yamakları keskin keskin: – Haydi Kasaba’ya, Bergama’ya, Urla’ya, Tire’ye, Ödemiş’e kalkıyor.Feryadları ile müşterileri davet ediyorlardı. Bir aralık boru gibi bir ses daha yükseldi: – Kemalpaşa’ya, Turgutlu’ya, haydi kalkıyor. “Hah” dedim, tam zamanında gelmişim. Kemalpaşa ve Turgutlu kasabasına müşteri davet eden şoförün yanına sokuldum, Kemalpaşa yolcusu olduğumu söyleyerek, İkinci Evliya Çelebi için münasip bir yer verilmesini rica ettim. Şoför halden anlayan bir insanmış. “Benim yanıma oturursunuz.” dedi. Biz de şoför mahallinin yanındaki kanepeye geçip rahat olduk. Yolcu eşyalarının otobüsün üzerine bağlanması işi bir hayli sürdü ve ancak yarım saat sonra yola çıkabildik. Bu arada eşya bağlanırken birkaç yolcu daha araya sıkıştı. Ve otobüs ağzına kadar doldu. Bu hal üzere “Bismillah” diye yola revan olduk. Basmahane’den Kemer ve Tepecik Mahalleleri’nden geçerek bozuk bir asfalt yola çıktık. Otobüs yolda birçok yerlerde durarak yolcu indirdi. Bu arada yolcu da aldı. Tepecik mevkiinden sonra Kokluca köyünü geçtik. Sağ ta-
TARİH
55
rafımızda İzmir’in büyük mezarlığı uzanıyordu. Buradan geçerken için sızladı. (…) Otobüsümüz bozuk asfalt yoldan sonra düzgün bir şoseye çıkmıştı. Şimdi yolumuza daha rahat devam ediyor, sol tarafımda uzanan geniş Bornova Ovası’nı görüyordum. İlerde Yamanlar Dağı’nın eteklerine kadar uzanan bu mümbit ovanın bundan üç dört bin sene evvel gemilerin dolaştığı bir deniz olduğunu hatırladım. Sağımda bir tepe üzerinde büyükçe bir köy, Bornova Ovası’na kuş bakışı bakıyor ve o taraflarda eski İzmir’den, Lidya’nın merkezi Sart’a giden kadim yolu da gözlerimle araştırıyordum. Biraz sonra otobüsümüz sarsılmağa, sıçramağa başladı. Bozuk bir yola girmiştik. Fakat sol tarafımızda yol yapmak için kırılmış ve yolun kenarına sıralanmış taşlar görünce içim rahat oldu. Dedim ki, “herhalde yakında bu bozuk yolu yapacaklar.” hatta bu düşüncemiz şoföre de söyledim: –“Allah’tan” dedim, “yolu yapmaya başlamışlar.” Şoför, bön bön bana baktı. Sözümü anlamadığına zahip olarak tekrar ettim. –Baksanız a… Taşlar kırılıp hazırlanmış, nerede ise döşemeye başlarlar. Hay Allah müstehakımı versin, keşke söylemez olaydım. Neş’e ümmit ettiğin sagar da senden gamlıdır, Bir dokun, bin âh dinle kâse-i fağfurdan. diyen Âli ne kadar haklıymış. Şoför bu sözüm üzerine başını “Lâ havle” der gibi bir iki defa salladı. Öyle olduğu halde hızını gene alamadı. Nihayet patlar gibi cevap verdi: –“Beyim” dedi, “Allah’ını seversen benimle alay mı ediyorsun? Bu taşlar iki senedir bura-
da. Biz iki senedir bu taşların belâsını çekiyoruz. Yoldan vazgeçtik. Bari yolu kapamasınlar, görmüyor musun yolun yarısı kapalı, karşıdan bir kamyon geldiği zaman birbirimize yol vermek için ne sıkıntılar çektiğimi bilmezsin. Hendeğe düşmek, bu taş yığınlarının üstüne çıkıp lastik parçalamak hepsi hartada dahil.” Adamcağız durdu, bir dakika nefes aldıktan sonra derdini şöylece tamamladı: –Evliya Çelebi, ben cahilim. Pek az okuyup yazmam var. Amma düşünüyorum ki, bu yapılan işlerin hepsi sakattır. Evvelâ bu taşlar iki sene içinde yarı yarıya ziyan olmuştur. Yağmur, soğuk sonra sıcak taşları ufaklamış birçoğunu kum haline getirmiştir. Yani yarısı balast olmaktan çıkmıştır. Bunlar için yüz bin lira verilmiş ise, elli bin lirası heba olmuştur. Bu millete günah değil mi? Hem canım ne iştir bu anlamıyorum. Türkiyemize meselâ senede bir milyon liralık kamyon girdiğini farz edelim. Yollar eğer muntazam olsa bu kamyonlar en az beş sene dayanır. Halbuki şimdi iki, iki buçuk senede ıskartaya çıkıyor. Demek oluyor ki, kamyon ve otobüslerin ölümü yolsuzluktandır. Eğer yollar muntazam olsa ve bunlar beş sene dayansa memleketimize o kadar az kamyon
girecek yani her sene bir milyon lira yerine bunun yarısını yani beş yüz bin lirayı harice vermiş olacağız. Döviz döviz diye bağırıyorlar. İşte döviz. İşte bozuk yollarımızı yapmak için para… Kamyonların tamiri için de verdiğimiz yedek parça parası da böyle… Anlamıyorum. Ben cahil iken bu kocakarı hesabını yapabiliyorum da büyüklerimiz bu kadar da mı düşünemiyor?... Dedim ya, bir dokun bin ah dinle kâse-i fağfurdan. Adamcağız durmadan derdini dökmüş ve hafiflemiş olacak ki sustu. Sonra mırıldanır gibi yavaş bir sesle bir şarkı tutturdu: “Turnalar uçun, yayladan geçin, derdimi seçin.” Şoförün dert dökmesi bitmişti. Fakat kendisine verilecek cevap için bende kâfi miktarda malûmat yoktu. Yalnız şu kadar söyleyebildim: –Azizim, Hükümet ne yapsın. Delik büyük, yama küçük! İşte her sene ufak ufak yamalarla deliği kapatmağa çalışıyor. Şoför şarkısını yarıda bırakarak buna da cevap verdi: –Güzel ağabeyim. Amma vurduğu yamalar zaten çürük, dört beş senede ufak yamalarla deliği kapatayım derken daha ikinci senesinde birinci senenin yaması kopuyor. Böyle olursa tabi delik kapanmaz. –İyi ama kardeşim, para mese
TARİH
56 lesi. Bütçe işi, devlet de yorganına göre ayağını uzatacak tabii. –Beyim, beyim bana baksana. Biz cahiliz amma her şeyi biliriz. Milyonluk maliye sarayları, yüz milyonluk meclis binaları, maruken koltuklar yapacaklarına yol yapsınlar, yol… Devletin yorganını uzatacak yoldur. Saraylar, koltuklar değil… Yol memleketin kan damarlarıdır. “Hay Allah müstehakını versin bu şoförün.” diye içimden söylendim, bir defa adamcağızın derdini deşmiştik. Daha biraz konuşsam kim bilir neler işitecektim. Susmağı tercih ettim. Biz böyle konuşurken Pınarbaşı ovalarını geçmiş sonra yılankavi bir yol ile Spylus Dağları’nın şarka doğru uzayan ufak bir yamacına tırmanmağa başlamıştık. Yol burada düzelmişti. Şimdi rahatça gidiyorduk. Şüphesiz kadim İzmir-Sart yolu buradan geçmiyordu, şimdi sağ tarafımızda bir köyün bulunduğu dar bir vadi vardı. Herhalde İzmir ovasını Nemfiyo (Kemalpaşa) ovasına bağlayan ve eski yolun geçtiği vadi burası olacaktı. Bu sırada çıktığımız yokuş bitmiş, dağın sırtına varmış idik ki üstü kiremitlerle örtülü kameriye gibi yapılmış bir binaya rast geldik. İçinde bir kitabe vardı: “ATATÜRK BURADA …” Otobüsümüz sür’atle geçtiği için yazıyı okuyamadım. Şoföre sordum: –Burası neresi? Şoför anlattı: –Efendim, rahmetli Atatürk İzmir’in istirdadında buraya gelmiş ve bu noktadan ilk defa son hedef olarak gösterdiği Akdeniz’i görmüş. Şimdi çardak şeklinde betondan yapılan bu bina yerinde o vakit çalı çırpıdan bir köy çardağı vardı. Orada oturarak bir ayran ve kahve
aktüel KEMALPAŞA
içmiş, İzmir’i ve denizi seyretmiş. Bundan dolayı burada bir anıt yaptık. Bu hatıranın bu suretle canlandırılması hoşuma gitti. Bunu yapanları memnuniyet ve takdirle andım. Artık otobüsümüz az çok temiz bir yoldan yokuş aşağı iniyor, çamlıklar arasından geçiyorduk. Biraz sonra ovaya indik, artık burası Kemalpaşa ovası idi. En başta sola ayrılan bir köy yolunun başlangıç noktasında kurulmuş bir köy kahvesinde durduk. Buradan Ören köyüne gidilirmiş. Bu mahalde birkaç yolcu indi. Turgutlu’ya gidecek bir iki yolcu da aldıktan sonra tekrar yolumuza devam ettik. İlerledikçe sağda solda güzel üzüm bağları görünmeğe başlamıştı. İnce ve gözün alabildiği kadar uzayan ova kâmilen üzüm bağları, kiraz bahçeleriyle kaplı idi. Bir hayli daha ilerledikten sonra sol tarafımızda üst tarafı yıkılmış büyücek bir bina harabesine rast geldik. Şoföre sordum: –Burası nedir? Şoför dudaklarını bükerek cevap verdi: –Vallahi beyim pek bilmiyorum. Ama buraya Kemalpaşalılar Kız Kulesi derler. Binayı, otobüsle geçerken şöylece tetkik ediyordum. Bu harabenin üç katlı oluş vaziyeti burasının çok eski devirlere ait bir saray olduğunu gösteriyordu. Filhakika burası Bizans İmparatorları’ndan Andronik tara-
İzmir Santral Garajı fından yapılmış bir saray idi. O vakitler Bizans İmparatorları, Nemfiyo denilen sonra kısaca Nif diye anılan bu günkü Kemalpaşa kazasının gerek suları ve gerek güzel havasıyle eşi bulunmaz tabii güzellikleri karşısında burasını bir tenezzüh mahalli yapmışlardı. Sarp ve yalçın dağları, büyük çam, meşe ve ardıç ağaçlariyle kaplı idi. Burada her çeşit av hayvanları bulunuyor. Hatta kaplan avına dahi çıkıyorlardı. Bizans tarihinde diğer Andronikos’lardan ayırt edilmek için genç lakabıyla anılan bu zat 1328 senesi Mayısında İstanbul’a gelerek anî bir baskınla dedesi ikinci Andronikos’u tahttan indirmiş, kendisi İmparator olmuştu. Genç Andronikos eğlence ve av düşkünü bir zattı. İmparatorluğun Selçuk ve İlhanlı devletlerinin uç beyleri elinde çektiği sıkıntı ve mağlubiyetlere rağmen eğlenmek ve ava çıkmaktan da vaz geçemiyordu. En güzel bir eğlence mahalli ve bol bir av yeri olan Nemfiyo’da kendisi için emin ve güzel bir saray yaptırmağı muvaffık bulan Andronikos işte bu gün dört duvarı kalan ve üç katlı olarak bir harabe halinde görülen bu sarayı
inşa ettirmişti. (Genç Andronik bu Nemfeom’da bir saray yaptırmıştı. Binanın asarı halen mevcuttur. Tezyinatdan âri dört köşe bir binadır. Taş ve tuğladan münavebe sıralarıyla inşa edilmiştir. Üç katlı olan bu sarayın birinci katında altı pencere vardır. Yan taraf ve cephesinde açık bir divanhane olması muhtemel büyük ve boş bir yer görülür. Bu sarayın inşa tarzı ve tâksimatı, İmparator Konstanten’in İstanbuldaki sarayına tamamıyle benzer). (Charles Texier, Kitap 4, fasıl 22) İşte Kemalpaşa kazasına girmeden biraz evvel gördüğümüz harabe bu saray idi. Buradan geçtikten sonra İzmir’in şark tarafında ve 24 kilometre mesafede bulunan Kemalpaşa kazasına vasıl olduk.
(İkinci Evliya Çelebi Kemalpaşa’da nelere tanık oldu, Kemalpaşa’nın nelerini çok sevdi, nelerine çok üzüldü? Gelecek sayıda.)
KEMALPAŞA aktüel
AKTÜEL
BOZKURT VE SÜMEYRA DÜNYA EVİNE GİRDİ Hilalcan Gümüşcülüğün sahibi Filiz Kırkkılıç’ın oğlu Bozkurt Kırkkılıç, Sümeyra Güneş ile evlendi. 16 Haziran Pazar günü gerçekleşen düğün töreninde nikâhları kıyılan genç çift, şahitlerin ve düğüne katılan davetlerinin huzurunda bir ömür boyu mutluluğa evet dedi. İncir Reçeli Cafe’nin sahibi İş Adamı Bozkurt Kırkkılıç ile Sümeyra Kırkılıç, hem kına gecesine hem de düğüne katılan davetliler ile doyasıya eğlendiler. 14 Haziran Cuma günü Kırmızı Değirmen Düğün salonunda kına gecesi yapıldı. Düğün töreni öncesi gelin adayı ve arkadaşları eğlenirken, özel ikramların sunulduğu kına gecesinde keyifli saatler yaşandı. Genç çiftlerin düğünleri ise 16 Haziran Pazar günü, Diler Garden
Düğün salonunda gerçekleşti. Güneş ve Kırkkılıç ailesi düğüne gelen misafirleri kapıda karşılayarak tek tek ilgilendiler. Kemalpaşa esnaflarından Hilalcan Gümüşcülüğün sahibi Filiz Kırkkılıç oğlu Bozkurt ve gelini Sümeyra’nın mürüvvetini yaşamaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi. Filiz Kırkkılıç “iki oğlum var. Küçük oğlum Bozkurt bugün dünya evine girdi. Evlatlarımın bu mutlu günlerinde bizleri yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza sevenlerimize teşekkür ederim. Bir anne için oğlunun mürüvvetini görmek en güzel, en özel, en duygulu anlardan birisi. Bir ömür boyu mutluluğa evet diyen evlatlarımıza birlik ve beraberlik diliyorum. Mutlulukları daim olsun” dedi.
57
58
OKUL
aktüel KEMALPAŞA
Kemalpaşa’da Bir Eğitim Çınarı: LÜTFÜ ÜRKMEZ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ 1967 yılında Akşam Kız Sanat Okulu olarak eğitim ve öğretime başlayan Lütfü Ürkmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 50 yılı geride bırakan, Kemalpaşa’nın en eski ortaöğretim kurumudur. Akşam Kız Sanat Okulu ilk kez 1967 yılında Kemalpaşa’da, ortaokuldan sonra kız öğrencilerin devam etmesi için açılmış ve bugünkü Cumhuriyet İlkokulu’nun olduğu yerde bulunan tarihi binada eğitim ve öğretime toplam 10 öğrenciyle başlamıştır. Bu bina, o zamanki adı Nif olan Kemalpaşa’da bir vakıf tarafından 1904-1911 yılları arasında inşa edilen ve yöre halkınca mermer sütunlu okul olarak anılan ve 1979 yılında yıkılan binadır. Bir yıllık eğitim süresi bulunan Akşam Kız Sanat Okulu’nda sadece Giyim Üretimi bölümü vardır. 1979-80 eğitim yılında Kız Meslek Lisesi’ne dönüştürülen ve eğitim faaliyetlerini ortaokul ve lise olarak sürdüren okulun ortaokul kısmında 30, lise kısmında ise 16 öğrenci mevcuttur. Kısa bir süre önce eski Belediye Binası sonra da eski Öğretmenevi binasında, 1982 ile 1998 yılları arasında bir süre
8 Eylül İlkokulu’nun 4.katında eğitim faaliyetlerine devam etmiştir. 1998 yılında ortaokul kısmı kapanarak eğitim etkinliğini Kız Meslek Lisesi olarak sürdürmüştür. Okulun Kız Meslek Lisesi olması üzerine Çocuk Gelişimi, Giyim Üretim Teknolojisi ve El sanatları Teknolojisi bölümleri açılmıştır. Kız Meslek Lisesi’nde sırasıyla Leyla Demirci, Suzan Yaminoğlu, Nurettin Pınar, Nevin Özbaş, Netice Karagöz, Servet Yapıcıoğlu, Mehtap Yurtsever Ateş ve Ayşe Ayseli Atam müdürlük yapmıştır. Okul, aynı adla 1998 yılında Kemalpaşa Mezarlığı yanında yapılan ve günümüzde Kemalpaşa Halk Eğitim Merkezi olarak kullanılan binada eğitime devam etmiş, 2010 yılı Eylül ayında bugünkü modern binasına taşınmıştır. Kemalpaşalı iş adamı Lütfü Ürkmez’in vasiyeti üzerine varislerinin arsa bağışı ve katkılarıyla inşa edilen okul 2011 yılından
itibaren Lütfü Ürkmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi adını almıştır. 24 dersliği, bilgisayar ve teknoloji sınıfı, kütüphanesi, 100 kişilik toplantı salonu, drama odası ve Gıda Teknolojisi Labaratuvarı, 2 Giyim Teknolojisi, 1 de El Sanatları Teknolojisi Atölyesi, Yiyecek İçecek Hizmetleri Atölyesi bulunan okulda açık basketbol ve voleybol sahaları mevcut bulunmaktadır. Eğitim ve öğretime Çocuk Gelişimi, Giyim Üretim Teknolojisi, Yiyecek-İçecek Hizmetleri, Gıda Teknolojisi, Ulaştırma Hizmetleri ve El Sanatları Teknolojisi bulunan Lütfü Ürkmez MTAL’da Ayşe Ayseli Atam, Aybala Dur-
sun ve Aslan İyem müdür olarak görev almıştır. Halen müdürlük görevini ise Kubilay Yendi sürdürmektedir. Lütfü Ürkmez MTAL bünyesinde 4-6 yaşa arası öğrencilerin eğitim aldığı 2 derslikli Uygulama Ana Okulu faaliyet göstermektedir. Uygulama Ana Okulu’nda oyun sınıfları yanında mutfak ve yemekhane bulunmaktadır. Kemalpaşa’nın en eski orta öğretim kurumu olarak 52 yıldır hizmet veren Lütfü Ürkmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, modern ve donanımlı binasında gelecek kuşakları yetiştirme görevini başarılarını artırarak sürdürmektedir.