KÜNYE KEMALPAŞA
aktüel Mart - Nisan 2019 Yıl:1 Sayı: 6 Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi Fadime Filiz EROĞLU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fadime Filiz EROĞLU Yayın Türü 2 Aylık Yerel Süreli Yayın Yönetim Merkezi Sekiz Eylül Mh. 131.Sk. No:38 D:4 Kemalpaşa - İZMİR Tel: 0 533 426 20 60 Hukuk Danışmanı Av. Zafer BİNİCİ Makale Yazarları Bülent ORAY Halil Şenol HAMARAT Av.Zafer BİNİCİ Av. Ayşe UNGANER Recai DENİZ Gülay ENGİN Arif GEMİCİ Dr. Ahmet ÖZKEN Basım Yeri Şener Ofset Matbaacılık 1202/2 Sk. No:99 Z - 06 Yenişehir / İZMİR 0 232 449 00 02 Baskı Tarihi 19 Mart 2019 Bu dergide yer alan yazılar eser sahiplerine aittir. İzinsiz kullanılması ve yayınlanması yasaktır.
KEMALPAŞA aktüel F.Filiz Eroğlu Kemalpaşa Aktüel Dergisi İmtiyaz Sahibi
ALL STAR'DAN KİM BİRİNCİ ÇIKACAK ? Yerel seçimlere çok kısa bir zaman kaldı. Herkesin merakla beklediği sorunun cevabını halk 31 Mart günü sandıkta verecek. Bu seçimleri diğerlerinden ayıran en önemli özellik, ismi öne çıkan adayların hepsinin daha önce Kemalpaşa Belediye Başkanlığı yapmış olması. Kemalpaşalılar ALL STAR (yıldızlar topluluğu) adaylar arasından başkanını seçecek. Adayların üçü daha önce denenmiş. En azından sürpriz yok. Hepsini tanıyoruz. Huylarını, sularını, başarılarını, başarısızlıklarını, vizyonlarını biliyoruz. Kısacası herşeylerini biliyoruz. Adayların tanınır olmalarının artıları olduğu gibi eksileri de var. İşte bu yüzden küskünler diye tabir edilen isimlerle çok karşılaşıyoruz. Daha önceki seçimde desteklediği adayın karşısında çalışan isimler. Her partide küskünler, katılan isimler ve blok kesimler var. Bu esnek geçişlerin adına da siyaset diyorlar. Kemalpaşa’da seçime giren 7 siyasi partinin üçünün adayı belediye başkanlığını görevini yapmış isimler. Mevcut Belediye Başkanı AK Parti Belediye Başkan Adayı Arif Uğurlu (2014-2019), CHP Belediye Başkan Adayı Rıdvan Karakayalı (2009-2014), SP Belediye Başkan Adayı Mehmet Ali Özüdoğru (1994-2004) yılları arasında Kemalpaşa’ya hizmet vermiş, belediye başkanları. Bu yerel seçimler daha önceki seçimlerin birincilerinin tekrar yarıştığı yani ALL STAR adayların yarışacağı bir seçim olacak. Yani en iyisinin, en çok hizmet verenin, en çok gönül kazananan
Belediye Başkanı seçileceği bir seçim olacak.
LİSTELER…
AK Parti, CHP ve SP belediye meclis üyelikleri yeni isimleri listelerine dahil ettiler. Listelerdeki meclis üyesi adaylarının yüzde 90’ı yeni isimlerden oluşuyor. Listelerdeki isimler genel anlamda iyi isimler. Hatta son iki döneme göre oldukça iyi isimler var. Kamuoyunda SP, CHP, AK Parti’nin listeleri ve bu sırayla beğenildi. Saadet Partisinin meclis listesinde oldukça dolu isimler bulunuyor. Mimar, mühendis, esnaf, iş adamı ve her kesime hitap eden bir liste hazırlanmış. Kadroda genç isimlere ve kadınlara da güzel sıralarda yer verilmiş. CHP’de Artvinli ve Yukarıkızılca’dan meclis üyesinin iyi bir sıradan yazılmaması ise çok konuşuldu, tartışıldı. Buna karşın AK Parti’nin Artvinli’lere hitap edecek güçlü ve sevilen bir isim olan İnşaat Mühendisi Okan Bildirici’yi yazması doğru bir hamle olmuş. CHP’nin listesine eklenebilecek güçlü isimler vardı. Mesale, Avukat Ahmet Cemil Balyeli, Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, İş Kadını Sibel Bezci gibi… Birde bence CHP, iki dönemden beri belediye başkan aday adayı olan Metin Aras’ı en azından ahde vefadan dolayı meclis üyesi yazılabilirdi. CHP Ulucak’tan iki tane meclis üyesi yazması stratejik hata. Mehmet Türkmen’in olduğu yerde bence Mehmet Önlü’ye gerek yoktu. CHP ve AK Parti’de kadın siyasetçilere yeteri derecede yer vermedi. Gençler ise her zaman ki gibi ötelendi. Meclis
üyesi adaylarının belirlenmesi sürecinde yaşanan uzun süreç ve karışıklıklara, ittifak partilerinin tek liste ile seçimlere girmelerinin de etkisi oldu. Listede yer alma ve sıralamalarda pazarlıklar, şartlar çok konuşuldu. Mevcut listelerde olmamasını düşündüğüm isimler var. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte partilerine ve Kemalpaşa halkına ne kadar çalışacaklarına hep beraber görüp, zaman içinde değerlendireceğiz.
KAZANAN KEMALPAŞA OLSUN…
2018 Ekim ayında başlayan seçim sürecine 6 ayı tamamladık. Yorulduk, sabırsızlandık, yıprandık, çalıştık, bekledik, güldük, eğlendik… Ama hayırlısı ile bir seçim sürecinin daha sonuna geldik. Hizmet yarışında olan tüm siyasi partilere, tüm adaylara başarılar diliyorum. Kim kazanırsa kazansın. Kazanan Kemalpaşa olsun.
78.621 SEÇMEN OY KULLANACAK
Kemalpaşa'da Mehmet Akif Ersoy Mahallesinde 13.674, Sekiz Eylül Mahallesinde 10.177, Atatürk Mahallesinde 4.672, Soğukpınar Mahallesinde 7.238,Köylerde 42.860, toplamda 78.621 seçmen oy kullancak.
8
YEREL
aktüel KEMALPAŞA
SÜTÇÜLER MUHTARI ALİ KESMECİ:
SÜTÇÜLER BİZİMLE KAZANACAK 2009 ve 2014 yıllarında yapılan seçimlerde Sütçüler Mahallesi Muhtarı seçilen ve 10 seneden bu yana Sütçüler’de önemli hizmetlere imza atan Muhtar Ali Kesmeci, muhtarlığı döneminde yaptığı hizmetleri ve yapacaklarını anlattı. Sütçüler halkı tarafından 2 dönemdir kendisine verilen muhtarlık görevini, yine Sütçüler halkının destekleri ile yerine getirmenin gururunu yaşadığını ifade eden Ali Kesmeci, Sütçülerde yaptığı hizmetlerin, hemşerilerinden aldığı destek, güven ve sevginin bir sonucu olduğunu ifade etti. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde muhtarlığa yeniden aday olduğunu söyleyen Kesmeci, Sütçüler’e yapmış olduğu hizmetlerin, yapacak olduğu hizmetlerin teminatı olduğunu belirtti. Sütçüler’de yaptığı ve yapılmasını sağladığı hizmetler hakkında bilgi veren Ali Kesmeci “10 yıldan bu yana Sütçülerimiz için gece gündüz demeden ekibimler beraber çalıştım. Bu süreçte mahallemizin alt yapıdan üst yapıya sorununun çözülmesini sağlarken, sosyal, kültürel ve sportif anlamda da önemli işler yaptık. 2019 yılından itibaren yeniden seçilmemiz durumunda, ilk günkü azim ve gayretimiz ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
TANITICI KEMER Sütçüler’in tanıtımına katkı sağlaması amacıyla mahallenin girişine tanıtıcı bir kemer yaptırdıklarını belirten Ali Kesmeci, tanıtıcı kemerin Sütçüler’in sembollerinden biri haline geldiğini söyledi. KÖYÜMÜZE HALI SAHA YAPILMASINI SAĞLADIK Kendi dönemlerinde Kemalpaşa Belediyesi tarafından Sütçüler’de yapılan halı saha yapıldığını belirten Ali Kesmeci, bu sayede vatandaşların ve Sütçülerli gençlerin modern bir tesiste spor yapma imkanına kavuştuğunu söyledi. SÜTÇÜLER DÜĞÜN SALONU Gerçekleştirdikleri çalışmalar ve Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu’nun destekleri ile Sütçüleri kapalı bir düğün salonu kazandırdıklarını ifade eden Ali Kesmeci, bu proje ile Sütçüler halkının artık sokakta düğün yapmaktan kurtulduğunu belirtti. 100 BİN METREKARE PARKE TAŞI DÖŞENDİ 2009 yılından bu yana Sütçüler’e
100 Bin metrekare parke taşı döşenmesini sağladıklarını söyleyen Ali Kesmeci “Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu’ya bu konuda göstermiş olduğu hassasiyet ve destek için teşekkür ediyoruz. Parke taşı döşeme işleri halen devam etmekte. Yapacağımız çalışmalar ile Sütçüler’de parke taşı olmayan sokağımız kalmayacak” dedi. YENİ PARKLAR YAPILDI Muhtarlık hizmeti verdiği süre zarfında Sütçüler’e çok sayıda yeni park kazandırdıklarını söyleyen Ali Kesmeci “Köyümüzün biz cazibe merkezi haline gelmesi ve yeni parklar yapılması konusunda Kemalpaşa Belediye Başkanımız Arif Uğurlu’ya müracaatlarımız oldu. Girişimlerimiz sonucunda çok sayıda yeni parkın Sütçülerimize yapılmasını sağladık. Köy sakinlerimiz dinlenebileceği, güzel zaman geçireceği, çocuklarımızın güvenli ortamlarda oyun oynayabileceği parklarımız yapıldı. Bu konuda Başkanımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.
KEMALPAŞA aktüel HALKIMIZLA BİRLİKTEYİZ Muhtarlık yaptığı 10 yıldan bu yana Sütçüler halkı ile sürekli bir arada olduklarını söyleyen Ali Kesmeci “Sütçülerimiz’de yaşayan bütün vatandaşlarımız ile sürekli iletişim halindeyiz. Onların her konuda fikirleri bizler için oldukça önemli. Sürekli olarak vatandaşlarımız ile birlikte olmaya gayret ediyoruz. Her daim yanlarında olduğumuz vatandaşlarımızı, iyi günlerinde olduğu kadar kötü günlerinde de yalnız bırakmıyoruz” dedi. KAPALI PAZARYERİ Sütçüler’e kazandırdıkları önemli projelerden birisinin de Kapalı Pazaryeri olduğunu belirten Ali Kesmeci “Sütçülerimiz’in en önemli eksikliklerinden birisi kapalı pazaryeriydi. Bizim dönemimizde bu sorunu da çözerek, daha modern ve daha düzenli bir alışveriş imkânı sunan kapalı pazaryerini vatandaşlarımızın hizmetine sunduk” dedi. MEZARLIK DÜZENLEMELERİ YAPILDI Sütçüler Kabistanlığı Muhtar Ali Kesmeci döneminde yapıldı.
YEREL
9
SU BORULARI YENİLENDİ Ali Kesmeci, köyün eskiyen su borularının İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yaptıkları görüşmeler neticesinde yenilenmesi sağladıklarını ve bu sayede önemli bir soruna çözüm getirdiklerini belirtti. KANALİZASYON SORUNU ÇÖZÜLDÜ Ali Kesmeci, Sütçüler’in yıllardan beri devam eden kanalizasyon sorununu İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yaptıkları görüşmeler neticesinde çözdüklerini söyledi. CAMİ PROJESİ TAMAMLANDI Sütçüler merkez camisinin yetersiz olması sebebiyle, Fettah Camisini kendi dönemlerinde Dernek Başkanı Hamza Bıçak, Yılmaz Aslan ve hayırsever vatandaşlar ile birlikte Sütçüler’e kazandırdıklarını belirten Ali Kesmeci, caminin sondaj çalışmalarını da tamamladıklarını belirtti. ÇOCUKLARIMIZ İÇİN GÜVENLİ EĞİTİM Sütçüler İlköğretim Okulunda eğitim gören çocukların güvenliği için Okul Müdürü Ali Gümüş, Okul Aile Birliği ve muhtarlık olarak okulun bahçe duvarlarını yaptırdıklarını söyleyen Ali Kesmeci “Çocuklarımız için okullarımıza hizmetlerimiz gelecek dönemde de devam edecek” dedi. BELEDİYE OTOBÜSÜ HİZMETİ BİZİM DÖNEMİMİZDE BAŞLADI Önceki dönemlerde Sütçüler’de önemli bir ulaşım problemi olduğunu ifade eden Muhtar Ali Kesmeci,İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yaptıkları görüşmeler neticesinde olumlu sonuç aldıklarını ve belediye otobüslerinin Sütçüler’de hizmet vermeye başladığını belirtti.
Muhtar Ali Kesmeci'nin yeni dönem projeleri • Anadolu Lisesi yaptıracağım. • Köyümüze doğalgaz getireceğim. • Köyümüze 3. camiyi yaptıracağım. • Akevler Bölgesindeki yolumuzun iki tarafına da kaldırım yapıp ağaçlandırma ve aydınlatma yapacağım. • Köyümüz büyük bir nüfusa sahip olduğundan dolayı karakol kurulması için başvuru yapacağım. • Köyümüzün sağlık ocağınının küçük olmasın-
dan dolayı büyük bir sağlık ocağı yaptıracağız. (Köyümüz 6000 nüfusu geçtiğinden dolayı sağlık ocağı 24 saat hizmet verecektir. Müracaatlarımız yapıldı) • Köyümüzün girişinden çıkışına kadar aydınlatma direkleri koyduracağım. • Köyümüze taziye evi yaptıracağım. (Belediyemize başvuru yapılacak) • Köyümüze ATM gelmesi için başvurularımızı yaptık, yerini belirledik. Ziraat Bankası ATM’sini seçimden önce köyümüze kazandıracağız.
• Sütçüler Spor Kulübüne yardımlar devam edecektir. • Sütçüler ilkokul ve ortaokuluna her yıl olduğu gibi maddi ve manevi yardımlar devamedecektir. • Fettah Camisinin yanına yapılacak olan Kur’an kursu ve lojman için gerekli yardımı göstereceğim. • Ekibimle beraber, köyümüzün tamamında çevre düzenlemeleri ve peyzaj çalışmaları yapacağız.
SEÇİM 2019
12
aktüel KEMALPAŞA
Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı
Nihat Zeybekci KOSBİ’Yİ ZİYARET ETTİ
Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’ni (KOSBİ) ziyaret ederek bölgede faaliyet gösteren firmaların temsilcileri ile toplantıda buluştu. KOSBİ bünyesindeki sanayicilere bir konuşma yapan Zeybekci, İzmir’e ve Kemalpaşa’ya dair düşünce ve projelerini anlattı. KOSBİ İdari Binası’nda yapılan toplantıya KOSBİ bünyesinde faaliyet gösteren sanayiciler katılırken, toplantının açılış konuşmasını ise KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk yaptı. Bir önceki dönem Ekonomi Bakanı olması vesilesi ile Nihat Zeybekci’yi sanayicilerin yakinen tanıdığını ifade eden Porsuk, KOSBİ’ye yaptığı ziyaretten dolayı Zeybekci’yeteşekkür ederek çalışmalarında başarılar diledi. Sonrasında kürsüye gelen Nihat Zeybekci ise hem İzmir projelerini hem de Kemalpaşa’ya dair düşüncelerini sanayicilerle paylaştı. Kemalpaşa’nınİzmir kentinin ve Türkiye’nin en önemli lojistik merkezi olduğunu söyleyen Zeybekci, “İzmir’e 13 km mesafede bulunan KOSBİ içine demiryolunu getireceğiz. Hem nakliye hem de yolcu anlamında İzmir’in her yerine KOSBİ’yi demiryolu ile ulaşılabilir kılacağız” dedi.
“KATI ATIK İZMİR’İN TEMEL SORUNU”
İzmir’e dair projelerini anlatan Zeybekci, İzmir’in başta katı atık olmak üzere bir çok sorunu olduğunu ve bunların hepsini çözebileceğini ifade etti. Tüm bu projelerinin benzerlerini Denizli’de hayata geçirdiğini, dolayısıyla bu sözlerinin vaat değil taahhüt olduğuna dikkat çeken Zeybekci, “Katı atık sorununu, geri dönüşüm meselesini halledeceğiz. Katı atıkları ayrıştırmaya tabi tutup geri dönüşümle ekonomiye kazandıracağız. Ekonomiye kazandıramadıklarımız kısım için modern depolama yapacağız. Çıkan sızma suyunu da arıtarak çiftçiye sulama suyu olarak vereceğiz. Oluşan gazlar da elektrik enerjisi üreteceğiz. Bunların hepsini Denizli’de yaptım, İzmir’imize de yapacağım” dedi. İzmir’in Serbest Bölgeler şehri olması gerektiğini de vurgulayan Zeybekci, “Artık ülkeler değil şehirler yarışıyor. Şehirlerin yerel
yöneticileri yatırımcıların peşinden koşturuyor. Bu sebeple İzmir’i bir dünya kenti yapma vizyonunu hayata geçireceğiz” diye konuştu.
“28 KÖPRÜLÜ KAVŞAK İLE TRAFİK ÇÖZÜLECEK”
Göreve başladığımız andan itibaren her biri yüz günde tamamlanmak üzere 28 tane köprülü kavşak yapacaklarını ve İzmir trafiğini çözeceklerini söyleyen Zeybekci, “Bu projelerimizin
hiçbiri hayal değil, İzmir’in trafik sorununu kısa sürede halledeceğiz. İzmir’de tramvaya 18 kilometre ilave yaparak Alsancak ile Karşıyaka’yı birbirine bağlıyoruz ve bu hattı Çiğli’ye kadar uzatacağız. Aklınıza gelebilecek her alanda turizm, üretim, altyapı, bilim ve teknoloji gibi birçok konuda 21. yüzyıla yakışır bir şehir tasarlamak için yola çıktık, bunu başaracağız” diyerek sözlerini tamamladı.
SEÇİM 2019
16
aktüel KEMALPAŞA
7 ADAY BAŞKANLIK İÇİN YARIŞACAK 31 Mart 2019 Pazar Günü yapılacak olan yerel seçimler öncesi Belediye Başkan adayları ve meclis üyesi adayları belli oldu. Kemalpaşa'da Belediye Başkanlığı için 7 aday yarışacak. Bu adaylar Arif Uğurlu (Cumhur İttifakı -Ak Parti - MHP), Rıdvan Karakayalı (Millet İttifakı CHP - İYİ
Parti), Mehmet Ali Özüdoğru (Saadet Partisi), Savaş Memiş (DSP), Yunus Şimşek (BTP), Hasan Ali Karşılayan (Vatan Partisi), Adem Damlıgül (DP).
Cumhuriyet Halk Partisi, Büyük Birlik Partisi, Demokrat Parti, Demokratik Sol Parti, Türkiye Kominist Partisi, Halkların Demokrasi Partisi, Saadet Partisi.
Kemalpaşa Belediye Meclisi için ise 9 siyasi parti liste vererek seçime girdi. Bu Partiler Ak Parti,
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde ise 8 siyasi, 4 bağımsız aday yarışacak. Bu adaylar Nihat Zeybekci (Cumhur
İttifakı - Ak Parti - MHP), Tunç Soyer (Millet İttifakı CHP - İYİ Parti), Selçuk Karakülçe (DSP), Tarcan Ülük (DP), Şerafettin Ilık (SP), Doruk İnam (TKP), Mehmet Dinç (BTP), Rıfat Mutlu (Vatan Partisi) Bağımsız Adaylar: Yalçın Yanık, İbrahim Demir, Deniz Tütmez, Ali İhsan Erdenilgen.
MECLİS ÜYESİ ADAY LİSTELERİ ADALET VE KALKINMA PARTİSİ 1- Galip ATAR - Iş Adamı 2- Okan BİLDİRİCİ - Müteahhit 3- Çile ÖZKUL - Sağlık Sekreteri 4- Sedanur ÖZER - AVUKAT 5-Canip HAN - EMEKLİ 6-Mustafa BAŞ - Mak. Müh. 7- Dursun Murat DİLEK- Müteahhit 8- Aydın DURAK - İşletmeci 9- Coşkun KILIÇ - Mali Müşavir 10- Burhan AYDIN - İşletmeci 11- Kerim ALTIN - İşletmeci 12- Hakan ORHAN - İşletmeci 13- Taner BİLGİN - Reklamcı 14- Türcel ÇARK - Müteahhit 15- Necip DUMLU - Emekli 16- Osman CENGİZ - Emekli 17- Muharrem ÇİLLİGÖL - Mali Müşavir 18- Abdullah TAMER - Esnaf 19- Yavuz YILMAZ - Öğrenci 20- Fahri Enes KIRKKILIÇ - Serbest Meslek 21- Selahaddin ÖZGÜLTEKİN - Emekli 22- Bünyamin AYDIN - Psikolog 23-Cengiz AYDEMİR - Emekli 24- Dursun Murat ŞAHİN - Emekli 25- Mine AKKUŞ - Gayrimenkul Değerleme 26- Hasan BULUT - Emekli 27- Fatma UZUNKÖYLÜ - Ev Hanımı 28- Emre KARA - Esnaf AK PARTİ KONTENJAN ADAYLARI 1- Metin YAŞAR - Doktor 2- İzzettin GÜLER - Emekli 3- Şeğmus ER - Emlakçı
CUMHURİYET HALK PARTİSİ 1- Mehmet TÜRKMEN - Emlak Gayrimenul 2- Muharrem BAYRAKTAR - Gıda Müh. 3- Ahmet ÖZKEN - Gümrük Müşaviri 4- Türkiz İLKCOŞKUN - Emekli Bankacı 5- Ahmet Yaşar BEKTAŞ - Esnaf 6- Hüseyin KALIPÇI - Müteahhit 7- İsmail BODUR - Esnaf 8- Tevfik UĞUR - Emlak 9- Nejat ÖZDEN - Emlak 10- Muammer ALTIN - Serbest Meslek 11- Mehmet ÖNLÜ - Esnaf 12- Şaban TAK - Memur Emeklisi 13- Arzu Külahcıoğlu Altıntoz - Avukat 14- Barış UÇAR - İnşaat Mühendisi 15- Abidin GÜNEŞ - İşveren 16- Kerim KURNAZ - Emekli Öğretmen 17- Atıf KAYA - Ticaret 18- Musa BIÇAK - Emekli 19- Yaşar GÖZÜTOK - Emekli 20- Sevinç GÖNÜLBAĞI - Ev Hanımı 21- Gönül ENALANLI - Kimya Teknikeri 22- Aslı SUBAŞI DEMİRÖREN - Sera Sekreteri 23- Lütfi AYDOĞAN - Emekli 24- Sevim DALGIÇ - Öğretmen 25- Reşat YÜKSEL - Mali Müşavir 26- Rüştü GÜNGÖR - İşletme CHP KONTENJAN ADAYLARI 1- Şahin ÖZDEMİR - Emekli Emn. Müdürü 2- Fikri AVCI - Esnaf 3- İsmet ERDOĞAN - Emekli
TÜRKİYE KOMİNİST PARTİSİ 1- Recep AŞKINGİL - Eğitimci 2- Uğur GÜREKİN - İşletmeci 3- Eray AKBAL - Öğrenci 4- Mehmet ŞENTÜRK - Döküm Ustası
45678-
Muhittin SUCU - Emekli Serhat AYGÜN - Elektrik Osman BİLENT - Emekli Avni OZAN - Emekli Doğukan ÜLGÜN - İşçi
VATAN PARTİSİ 1- Şerife ŞEN - Bilgisayar Operatörü 2- Sermin ÜLGÜN - Ev Hanımı 3- Bülent ÜLGÜN - Mak. Müh.
BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ 1- Hüseyin ÇAĞIL - İşveren 2- Murat ATMACA - Esnaf
SAADET PARTİSİ 1- Ahmet ÖZDEMİR - Mimar 2- Mehmet GALE - Esnaf 3- Hacı Mehmet SOLMAZ - Esnaf 4- Fahri GÜÇSAV - Harita Teknikeri 5- Mehmet BENLİCE - Esnaf 6- Murat GÖMENGİL - Yönetici 7- Mehmet Akif GEMİCİ - Kamu Yönetimi 8- Mahmut ÇOK - İş Adamı 9- Perihan ARSLAN - İş Kadını 10- Osman YILDIZ - Esnaf 11- Bülent BAYKARA - Emekli 12- Zeynel ŞENGÜL - İş Adamı 13- İsmail ERKMEN - Emekli 14- Dudu BALABAN - İş Kadını 15- Mahmut ERYAMAN - Esnaf 16- Gültekin DURAN - İş Adamı 17- Orhan GÜMÜŞ - Esnaf 18- Veli İBİÇ - İş Adamı 19- Savaş AKBAŞ - İş Adamı 20- Mustafa MUTLU - Emekli 21- Yavuz GEMİCİ - Esnaf 22- Suat BULUT - İş Adamı 23- Ali Osman KAYA - Esnaf 24- Kadir TOKYÜREK - İş Adamı 25- Yunus HALİLOĞLU - İş Adamı 26- Emre ÖZELÇİ - İş Adamı 27- Mustafa AKBAŞ - Emekli 28- Yasin TEKDEMİR - İş Adamı SAADET PARTİSİ KONTENJAN ADAYLARI 1- İlhami Arslan - Makine Mühendisi 2- Emine Yaşar - Mimar 3- Şükran KEPEKÇİ - Jeofizik Mühendisi
DEMOKRAT PARTİ 1- Mustafa ÇOBAN - Muhasebeci 2- Senem AYTAR - Sigortacılık 3- Burçin DİRİK HALKLARIN DEMOKRASİ PARTİSİ 1- Naci GÜNEŞ - İnşaat İşçici 2- Barış ARİÇ - İşçi 3- Erdal AKSOY - Esnaf
DEMOKRATİK SOL PARTİ 1- Ahmet ÖZERİ - Serbest Meslek 2- Mehmet ÖZER - İşçi 3- Hakkı KARAMAN - Serbest Meslek
KEMALPAŞA aktüel
SEÇİM 2019
17
KEMALPAŞA'NIN BAŞKAN ADAYLARI KAHVALTIDA BİR ARAYA GELDİ Kemalpaşa’da 31 Mart yerel seçimlerinde seçimlere girecek olan Belediye Başkan Adayları ve siyasi parti ilçe başkanları, ilçenin yerel gazetecisi Filiz Eroğlu ve Kemalpaşa Aktüel Dergisi yazarlarının ev sahipliğinde kahvaltıda bir araya geldi.
K
emalpaşa Ramada Otel toplantı salonunda düzenlenen kahvaltıya, belediye başkan adaylarından CHP Belediye Başkan Adayı Rıdvan Karakayalı, Saadet Partisi Belediye Başkan Adayı Mehmet Ali Özüdoğru, Vatan Partisi Belediye Başkan Adayı Hasan Ali Karşılayan, DSP Belediye Başkan Adayı Savaş Memiş, siyasi parti temsilcilerinden AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Ali Demirtaş, MHP İlçe Başkanı Mustafa Gözütok, CHP İlçe Başkanı Mehmet Ayçil, İyi Parti İlçe Başkanı Coşkun Dinçer, SP İlçe Başkanı Arif Gemici, Vatan Partisi İlçe Başkanı Bülent Ülgün katıldı. Kemalpaşa Aktüel Dergisinin yazarları olan Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, Mali Müşavir Halil Şenol Hamarat, Avukat Zafer Binici, Avukat Ahmet Cemil Balyeli, Avukat Ayşe Unganer Söğütçü ve Gümrük Müşaviri ve Öğretim
Görevlisi Dr. Ahmet Özken’in sorularını cevaplayan Belediye Başkan Adayları, sohbet ortamında gerçekleşen toplantıda projelerini anlattılar. Kahvaltıya Kemalpaşa Belediye Başkanı ve adayı Arif Uğurlu rahatsızlığından dolayı, Demokrat Parti Belediye Başkan Adayı Adem Damlıgül ise partisinin genel kongresi sebebiyle Ankara’da bulunmasından dolayı katılım
sağlayamadı. Belediye başkan adayları ve siyasi parti temsilcilerini bir araya getirerek, birbirlerini daha iyi anlamaları ve 2019 yerel seçimlerinin fotoğrafını tarihe kaydetmek adına bir gazeteci olarak bu organizasyonu gerçekleştirdiğini ifade eden Kemalpaşa Aktüel Dergisi'nin imtiyaz sahibi Filiz Eroğlu “seçim çalışmalarının hızlandığı bugünlerde zamanlarını ayırarak organizasyonumuza katılan tüm belediye başkanı adaylarına, ilçe başkanlarına ve siyasi temsilcilerine tek tek teşekkür ederim. Kemalpaşamız için hizmet yarışında olan tüm adaylarımıza ve partilerimize başarılar diliyorum.
Kim kazanırsa kazansın kazanan Kemalpaşa olsun" dedi. Kahvaltıda bir araya gelen Belediye Başkan adayları projeleri ve parti siyasetleri hakkında katılımcılara bilgi verdiler. Katılımcı siyasi partiler ve Belediye Başkan adaylarının bir arada olduğu kahvaltı, samimi bir ortamda gerçekleşti.
KEMALPAŞA aktüel AYŞE UNGANER Avukat av.ayseunganer@gmail.com
KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri arsa sahibi ile müteahhit arasında arsa sahibinin kendisine devredeceği belirli bir arsa payı ya daireye karşılık müteahhidin kendi malzemesi ile arsa üzerinde bağımsız bölümler( daireler) inşa ederek bir bina meydana getirmeyi üstlendiği sözleşmelerdir. Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri gayrimenkul hissesi devrine dayandığı için mutlaka noterde düzenlenmelidir. Bu kadar önemli bir sözleşmede noter masrafından kaçmamak gerekir. Ayrıca sözleşmenin her iki taraf için de imzalanmadan Avukat denetiminden geçmesi önemlidir. ✴✴✴ Bu sözleşmelerde dikkat edilecek noktalardan biri inşaatın süresidir. Genel olarak sürenin başlangıcı inşaat ruhsatının alınmasından itibaren belirlenmektedir. Mesela inşaat ruhsatının alınmasından itibaren 18 ay sonra bitirilecektir gibi. Bu müteahhidin lehine bir durumdur. Herhangi bir sebeple ruhsat almayı geciktirirse zaman geçer fakat inşaat süresi hiç işlemeye başlamaz. Ancak ruhsat almada çıkabilecek problemler nedeniyle iyi niyet kuralları gereğince ruhsat tarihinden itibaren süreyi başlatmak uygundur. Müteahhit inşaatı başlatmakta gecikiyorsa sözleşmeden dönmek için sürenin sonunu beklemeye gerek yoktur.
Çünkü herhangi bir olumsuzluk görülüyorsa süre ilerledikçe müteahhidin yaptığı inşaat fazlalaşacak müteahhit sözleşmenin feshedilmemesi için daha çok direnebilecek ve mahkeme süreci de uzayacaktır. Kanun Müteahhidin karşılaşacağı zorlukları da göz önüne alarak şöyle bir hüküm getirmiştir. Müteahhidin zamanında işe başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da iş sahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre müteahhidin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa arsa sahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir. Dönme tek taraflı irade beyanıyla geçmişe etkili ortadan kaldırmadır. Gecikmeye rağmen işin zamanında bitirilebileceği ihtimali bilirkişi raporu ile tespit edilirse mahkeme sözleşmeden dönme hükümlerini uygulamaz ve sözleşme ayakta kalmaya ve müteahhit işine devam eder. ✴✴✴ Yine inşaat yapımı sırasında binanın, müteahhidin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye aykırı olarak meydana getirileceği açıkça görülüyorsa arsa sahibi vereceği veya verdireceği uygun bir süre içinde müteahhide ayıbın veya aykırılığın gide-
rilmesi aksi takdirde hasar ve masrafları kendisine ait olmak üzere işin devamının 3. bir kişiye başka bir müteahhide verileceği konusunda ihtarda bulunabilir. Bu ihtar etkili olmazsa derhal mahkemeye başvurmak gereklidir. Tabii ki müteahhidin de talep hakları vardır. Mahkeme sözleşmeyi ortadan kaldırarak sözleşme ve imara uygun yapı kısımlarının bedelini belirleyerek bunların da müteahhide ödenmesine karar verir. Eğer inşaat bitmeye çok yakınsa Yargıtay İçtihatlarına göre %80-%90 oranında tamamlanmışsa hakkaniyet gereğince sözleşme ileriye etkili olarak ortadan kaldırılır. Bu durumda müteahhit yaptığı kısmın oranına tekabül eden bağımsız Bölüm( Daire) veya Arsa Payının Kendisine verilmesini isteyebilecektir ki tabii ki bu durum Müteahhidin çok daha yararınadır. ✴✴✴ Mal sahibi binayı teslim alırken gereken muayeneyi de yapmalı açık ayıpları derhal söylemeli daireyi kabul etse bile açık ayıp varsa bu konuda ihtirazi kayıt koymalı, yani ayıbı belirterek ve yazılı olarak talep hakkını saklı tutmalıdır. Aksi takdirde müteahhitten bir şey isteyemez. Gözle görülemeyen Bilirkişi incelemesi gerektiren kullanımla ortaya çıkan Müteahhidin kusuruna bağ-
lı ayıplarda mal sahibi öğrenmeden itibaren derhal bildirim yapmalıdır. Yoksa müteahhitten talep haklarını kaybeder. Mal sahibi bu şekilde ayıbın giderilmesini veya tazminat talep edebilir. Müteahhit ayıplı bir eser meydana getirmişse bu sebeple açılacak davalar teslimden başlayarak 5 yıl müteahhidin ağır kusuru varsa 20 yılda zamanaşımına uğrar. ✴✴✴ Uygulamada zamanında bitmeme durumunda müteahhidin kira ödeyeceği kararlaştırılmaktadır ki Yargıtay Kararları bunu İfaya Eklenecek Cezai Şart olarak değil Gecikme Tazminatı olarak kabul etmektedirler. Teslimde temerrüde düşülmüşse mal sahibi binayı teslim alırken açıkça belirtmese de teslimden sonra da zaman aşımı süresi içinde gecikme tazminatı isteyebilir. Tazminat hesaplamaları yapılırken Borçlar Kanunu Genel Hükümlerdeki Müspet ve Menfi zarara göre hesaplama yapılır.
KEMALPAŞA aktüel Bülent ORAY Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı
CEMRE
DOĞAYI RENKLENDİRECEK
H
alk arasında yüzyıllardır bilinen inanışa göre baharın habercisi cemre ilk olarak havaya(19-20 Şubat) sonra suya (26-27 Şubat) son olarak ta toprağa(5-6 Mart) düşer denmektedir. Ancak bu bilgiler coğrafi bilgilere bir noktada çatışmaktadır. Meteoroloji olarak ele alacak olursak Güneş ışınları önce toprağı ısıtmaktadır. Yerden yansıyan ışınlar havayı ısıtır ve sonra su ısınır.
Tarımsal anlamda; "Cemre düşmesi" hayvancılıkla uğraşanlar için soğuk nedeniyle dışarıya çıkartamadıkları hayvanların otlaklara kavuşma zamanının yaklaştığını, tarımla uğraşanlar için de toprağın
işlenme dönemine gelindiğini ifade ediyor. Meyve üreticileri için ise bu dönem iklimsel risklerin çok olduğu, tomurcuk ve çiçek dönemine denk gelmektedir. Cemre düşmesiyle birlikte harekete geçen doğa ile üreticilerin aktivitelerinin artmaktadır. Don riskinin takibi, bitki besleme, hastalık ve zararlı açısından üretimin kontrol altında tutulması gerekmektedir. Meyve ağacı tomurcuk ve çiçek döneminde soğuğa karşı oldukça hassastır, -2 derecenin altındaki sıcaklıklarda geçirdiği süreye göre değişmekle beraber, ciddi zarar görebilmektedir. Çiçek ve tomurcukta donma gerçekleş-
tiğinde meyve oluşturma yeteneğini kaybetmiş olur. Buda rekoltede düşüş meydana getirmektedir. Bölgemizde son birkaç yıl içinde ciddi bir don riski gözlenmemesi sevindirici. Teknolojik olarak ta, meteoroloji istasyonları sayesinde sıcaklık takipleri yapılarak, üreticilerimizin erkenden önlem almalarını sağlamaktayız. Kemalpaşa Ziraat Odası olarak erken uyarı sisteminin takibini yaparak bu risklere karşı üreticilerimizi uyarmaktayız.
senelere göre daha erken karşıladığını göstermektedir. Havanın ısınması sonucu tomurcuk oluşumu ve çiçek açması için hiçbir engel kalmadığını göstermektedir. Cemre düşmesiyle (havanında ısınmasıyla) birlikte çiçeklerin homojen olarak açmasını beklemekteyiz. Şayet soğuk riskinin olduğu mart – nisan aylarını ve meyvede çatlamanın meydana geldiği bol yağışlı dönemi de atlatırsak kaliteli ürün alacağımız bir sezon olarak öngörmekteyim.
Kirazda soğuklanma ihtiyacını karşılaması da önemli bir diğer faktör. İklim verileri bu yıl soğuklanma ihtiyacını önceki
Bütün üreticilerimize bereketli bir sezon dilerim…
KEMALPAŞA aktüel Zafer BİNİCİ Avukat
İŞÇİ – İŞVEREN İLİŞKİLERİNDE İBRA
İbra, Arapça kökenli bir kelime olmakla aklama, temize çıkarma anlamına gelmektedir. Hukukta genel olarak bir kimseyi belli bir borcu ödemekten veya bir edimi, yükümlülüğü yerine getirmekten kurtarmak anlamında kullanılmaktadır. Vakıf, dernek,şirket gibi tüzel kişiliklerin organlarınınyöneticileri ve faaliyetlerinin aklanması şeklinde bir uygulama varsa da en yaygın uygulama işçi – işveren ilişkilerini konu edinen iş hukukunda yer almaktadır. İbraname, genel olarak, işçinin işten ayrılırken işçilik haklarını (ücretini, fazla çalışma ücretini, yıllık ücretli izin alacağını, ihbar, kıdem tazminatlarını ...vs) aldığını, başka alacağı kalmadığını imzasıyla gösteren yazılı bir belgedir. İbranameye var olan alacak konuyapılır, ileride doğacak işçilik alacakları bu sözleşmeye dahil edilmez. İbra sözleşmesiyle, var-
lığı tartışmasız olan bir borç sona erdirildiğinden, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçlar ibra yoluyla sona erdirilemez.Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmektedir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda ibra ile ilgili düzenleme bulunmamaktaydı. Yeni kanunda ise iş ilişkisinde borcun ibra yoluyla sona ermesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 420. maddesinde düzenlenmiştir.
nin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması,
Kanun ve Yargıtay içtihatlarıyla işçi lehine yorum getiren ibra sözleşmeleri ve ibranameler sıkı şekil şartlarına tabidir. Günümüzde yargı kararlarına bakıldığında ise işverenin genellikle ibra sözleşmelerini eksik veya hatalı olarak düzenledikleri görülmektedir. İbra sözleşmesinin geçerli olabilmesi için
Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.
• İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, • İbra tarihi itibarıyla sözleşme-
• İbra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi gerekir. Tüm haklarımı aldım, başka bir alacağım kalmadı, gibi soyutifadelere asla yer verilmemelidir. • Ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır.
Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur. Uygulamada en çok atlanan ve yargı denetimine takılan husus ise
ibranamelerin iş akdinin fesih tarihinden en erken 1 ay sonra düzenlenmesi gereğidir. 4857 sayılı İş Kanununun 19. maddesinde, feshe itiraz bakımından bir aylık hak düşürücü süre öngörülmüş olmakla, feshi izleyen bir ay içinde işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmaktadır. Bunoktada feshi izleyen bir aylık süre, işçinin eski işine dönüp dönmeyeceğinin tespiti bakımından önemlidir. Kanun koyucu feshi izleyen bir aylık sürede işverenin olası baskılarını azaltmak, iş güvencesinin sağlamak amacıyla mevcut düzenlemeyi getirmiştir. Geçerli ve haklı neden iddialarına dayanan fesihlerde dahi ibraname düzenlenmesi için feshi izleyen bir aylık sürenin beklenmesi gerekir Bir aylık bekleme süresi ibra sözleşmelerinin düzenlenme zamanı ile ilgili olup ifayı ilgilendiren bir durum değildir. Başka bir anlatımla işçinin fesih ile muaccel hale gelen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve izin ücreti gibi haklarının ödeme tarihi bir ay süreyle ertelenmiş değildir.
28
DERNEK
aktüel KEMALPAŞA
ARTVİNLİLERİN KURTULUŞ COŞKUSU Artvin’in düşman işgalinden kurtuluşunun 98. Yıldönümü Kemalpaşa’da coşkuyla kutlandı. Kemalpaşa Artvinliler Derneği’nin Dere Mesire Alanı Atatürk Salonunda organize ettiği geceye katılım yoğundu.
K
emalpaşa Artvinliler Derneği Başkanı İlker Yıldız ve yönetiminin organize ettiği Kurtuluş gecesinde Artvinli sanatçılar Mehmet Çınar, Cesur Demir, Pınar Karataş ve Koliva grubu sahne aldı. Geceye İlker YILDIZ katılan çok sayıda Artvinli Karadeniz şarkıları eşliğinde eğlendiler. Geceye AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Kemalpaşa Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan Adayı Arif Uğurlu, CHP Belediye Başkan Adayı Rıdvan Karakayalı, SP Belediye Başkan Adayı Mehmet Ali Özüdoğru, CHP İlçe Başkanı Mehmet Ayçil, MHP İlçe Başkanı Mustafa Gözütok, SP İlçe Başkanı Arif Gemici, çok sayıda Belediye Meclis Üyesi adayı, dernek başkanları ile Kemalpaşa’da yaşayan çok sayıda Artvinli katıldı. Gecenin açılış konuşmasını Kemalpaşa Artvinliler Derneği Gençlik Kolları Başkanı İsrafil Emin İpek yaptı. Gece de AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Kemalpaşa Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan
Adayı Arif Uğurlu, CHP Belediye Başkan Adayı Rıdvan Karakayalı, SP Belediye Başkan Adayı Mehmet Ali Özüdoğru birer konuşma yaptılar. Dernek Başkanı İlker Yıldız, siyasi parti belediye başkan adaylarına katkılarından dolayı birer plaket takdim etti. Artvin’in düşman işgalinden kurtuluşunun 98. Yılını kutladıklarını söyleyen Dernek Başkanı İlker Yıldız, katılım sağlayan herkese teşekkür etti. Yıldız “7 Mart 1921’de bundan 98 yıl önce Artvin’imiz işgalcilerden temizlenmiştir. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde sürdürülen bu büyük mücadelede Artvinliler üzerine düşen görevi yerine getirmiştir. Geçmişini bilmeyen milletler geleceğe asla yön veremezler. Derneğimiz tarihini, kültürünü, örf ve adetlerini gelecek nesillere aktarmak için hep üzerine düşen görevi yerine getirmiştir. Bugün bu gecede Kemalpaşa’nın makûs tarihine yön verecek birbirinden değerleri Belediye başkan adaylarına hizmet yarışında başarılar diliyoruz. Ayrıca Artvinli hemşerilerimiz AK Parti Belediye Meclis Üyesi Okan Bildirici, CHP Belediye Meclis Üyesi Barış Uçar, SP Belediye Meclis üyesi Ahmet Özdemir ve İlhami Aslan’ı yürekten destekliyor, gurur duyuyoruz” dedi.
Artvin’in kurtuluş gecesine çok sayıda siyasi parti temsilcisi, Belediye Başkanı ve meclis üyesi adayları katılım gösterdi.
KEMALPAŞA aktüel Halil Şenol HAMARAT Mali Müşavir
DEVLET MANAVLIK YAPAR MI? TANZİM! Son günlerde seçim öncesinde meyve ve sebze pahalılığı gündeme düşünce, aklıma 24 Haziran 2018 seçimlerinde gündemde olan patates ve soğan geldi. Sloganda şöyleydi bir hatırlayalım “Patates, soğan Güle güle Erdoğan” 3 ay geçti üzerinden bizler toplum olarak unuturuz yaşadıklarımızı şöyle bir hatırlayalım dedim. 24 Haziran’da Patates - Soğan 31 Mart'ta Domates - Biber Patlıcan Sanki Barış Manço’nun şarkısı, muhalefetin şarkısı oldu. 31 Mart öncesi - 24 Hazirandaki Patates - Soğan misali. Buradan başlayayım dedim yazımı. Tabiki devletin işi değil, sebze ve
meyve satmak. Devletin işi fırsatçıların oyununu bozmak olunca, işi oluyor elbette. TANZİM NE DEMEK? Baktım sözlüğe; “Düzene koyma, düzen verme, yoluna koyma, düzeltme, düzenleme” bunları okuyunca devletin ne kadar doğru yaptığı ortaya çıkmıyor mu? Tabii ki hizaya gelince, devam edecek değil. Serbest piyasa içinde kalıcı çözümler mutlaka getirileceğinden eminim; öylede olmalı. Şu an devlet manavlık yapar mı diyenler, 2010’lu yılların başında Sümerbank, Et Balık Kurumu gibi kitlerin özelleştirilmesinde neredeyse vatana ihanetle eş tutanlar değil midir? Hükümetin TANZİM uygulaması ile hemen pazarlarda yarı yarıya
düşüşleri şahit olmaya başladık. Demek ki bazen ayar gerekiyormuş. Liberal devletin işi, serbest piyasaya müdahale etmek değildir evet; ama aynı devletin serbest piyasaya müdahale etmeyeceğim diye piyasayı yükseltenlerin oyununu bozarak vatandaşını korumamalımı? Şu an bazılarının morali bozuldu. Niye sebze meyve fiyatları düştü diye hani vatandaşın yanındaydınız. Meclis kürsüsünde çarliston biberleri, patlıcanları, domatesleri siyaset yapmayı düşündünüz? 24 Haziranda patates - soğan ile yapılan siyaset gibi. Aslında biz bunlarla siyaseti bırakıp hastaneleri, yolları, köprüleri, tünelleri, hızlı trenleri, Kanal İs-
tanbul’u, hava limanları, nükleer santralleri, Askeri helikopter projelerini konuşalım. Siyaseti buradan yapalım ki bizleri izleyen çocuklarımıza iyi örnek olalım ki Barış Mançu’ya haksızlık yapmayalım. “Domates, biber, patlıcan” Bu vesile ile rahmetli Barış Manço’yu sevgiyle, rahmetle anıyorum. Bir daha seçim Elma-Ayva-Armutlu olmaması dileği ile yapılan seçimlerin ülkemize hayırlı, Kemalpaşa’mıza UĞURLU olsun.
KEMALPAŞA aktüel Dr. Ahmet ÖZKEN Gümrük Müşaviri & Öğretim Görevlisi
DIŞ TİCARETTE VERESİYE SATAN, PEŞİN ALAN TÜCCAR GİBİYİZ Dış ticarette elimizde iki önemli değer vardır. Ya, ihracat yaparken göndereceğimiz malın karşılığında alacağımız PARA, ya da ithalat yaparken göndereceğimiz paranın karşılığında alacağımız MAL/ÜRÜN’ dür. Bu iki değerden birisini mutlaka elimizde tutmamız gerekmektedir. Zamanında üretimini gerçekleştirip yurtdışına gönderdiğimiz ihraç malımızın karşılığında hak ettiğimiz Paramızı hiç alamaz, zamanında alamaz ya da tamamını alamazsak sıkıntıya düşeriz. İhracatçı açısından en önemli sorulardan birisi, göndereceği malın karşısında ödemenin ithalatçı tarafından kendisine ne zaman yapılacağı ve kendisine mal bedelinin ödenmeme riskinin ne olduğudur. Aynı şekilde ithalatını yapmayı düşündüğümüz ürünle ilgili olarak öncesinden parasını gönderip siparişini verdiğimiz ürünümüz hiç gelmez, eksik ya da kusurlu gelirse yine sıkıntıya düşeriz. Bu durumda dış ticaretçi olarak dikkat edilmesi gereken hususların başında uygun ödeme şeklinin seçilmesi ve uygulanması olacaktır. Günümüzde Dış ticarette kullanılan ve para esasına dayanan toplamda 5 temel ödeme şeklimiz vardır. Bunlar; 1) Peşin ödeme (Cash Advance/Advance Payment) 2) Mal Mukabili Ödeme (Cash Against Goods /
Open Account)
3) Vesaik Mukabili Ödeme
ments)
(Cash Against Docu-
4) Kabul Kredili Ödeme (Credit Acceptance) 5) Akreditif (Letter of Credit) Kullanılan bu ödeme yöntemlerinin kısaca tanımlarına ve içeriklerine bakacak olursak; PEŞİN ÖDEME (Cash Advance / Advance Payment): İthalatçı firmanın sipariş etiiği malların kendisine gönderilmesinden önce ihracatçıya ödeme yapmasıyla gerçekleşir. İthalatçı firma aslında ihracatçı firmayı kredilendirmiştir. İh-
racatçı açısından risk unsuru içermeyen peşin ödeme şekli, ithalatçı açısından en tehlikeli ve riskli ödeme şeklidir diyebiliriz. Peşin ödeme, ithalatçı açısından aşağıdaki riskleri taşımaktadır. ***Sipariş edilen malın/ürünün ithalatçıya gönderilmeme riski, ***Malın istenilen kalitede gelmeme riski, ***Malın istenilen miktarda gelmeme riski, ***Malın istenilen zamanda gelmeme riski MAL MUKABİLİ ÖDEME (Cash Against Goods/ Open Account): Bu ödeme şeklinde ihracatçı siparişini aldığı malın sevkıyatını yapar, mal ithalatçı ülkeye gelir, ithalatçı malı çeker ve ihracatçıya ödemeyi sonrasında gerçekleştirir. Dolayısıyla peşin ödemenin tam tersi bir durum söz konusudur. İhracatçı açısından en riskli ödeme şekli olan mal mukabili ödeme ithalatçı açısından risk unsuru içermemektedir. Mal mukabili ödeme, ihracatçı açısından aşağıdaki riskleri taşımaktadır. ***İthalatçı firma malı çektikten sonra mal bedelini ödemeyebilir. ***İthalatçı firma mal bedelini zamanından ödemeyebilir. ***Ödemesi gereken mal bedelini eksik ödeyebilir. ***İhracatçı firmaya hiç ödeme yapmaksızın sipariş verdikten sonra üretim sürecinde ya da sonrasında vermiş olduğu siparişi iptal edebilir. ***Mal yola çıktıktan ya da varış gümrüğüne ulaştıktan sonra almaktan vazgeçebilir. Mal mukabili ödeme yöntemi aynı zamanda
sektör içerisinde Açık Hesap (Open Account) olarak da adlandırılmaktadır. VESAİK MUKABİLİ ÖDEME (Cash Against Documents): Bu ödeme şeklini , risk açısından Mal Mukabili Ödeme şekliyle kıyaslarsak , Vesaik Mukabili Ödeme , Mal Mukabili Ödeme şekline göre daha az riskli bir ödeme şeklidir diyebiliriz. Sebebine gelince ihracatçı firma , ithalatçının malları kendi ülkesinde gümrükten çekip gerekli olan evrakları , yani vesaikleri kendi bankasına verirken bu arada malları ithalatçı ülkeye doğru gönderir. İthalatçı ise anlaşılan mal bedelini ihracatçıya ödeyerek vesaikleri kendi bankasından alır ve ithalatı gerçekleştirir. Dikkat ederseniz , ithalatçı firma mal bedelini bankaya ödemeden ithalatı gerçekleştiremiyor.
TİCARET
KEMALPAŞA aktüel Vesaik Mukabili Ödeme şekli, garantili bir sistem gibi gözükse de aşağıdaki riskleri barındırabilir: *** İthalatçı siparişten vazgeçebilir. *** İthalatçının ülkesine gelen malı ihracatçı firmadan almaktan vazgeçmesi (en riskli kısımdır). Bu risk firmanın durumunun bozulmasından ithalatçı ülkedeki ekonomik gidişatın kötüleşmesine kadar farklı gerekçeler barındırabilir. *** İthalatçının, kendi ülkesindeki hukuksal nedenlerden dolayı gelen malları gümrükten çekememesi ve bunun sonucunda malı reddetmesi *** Konşimentodaki Consingee ve Notify kısımlarının karıştırılması. KABUL KREDİLİ ÖDEME (Acceptance Credit ): Kabul kredili ödeme şekli, ödemenin belirli bir süre sonunda yani belirli bir vadede yapılması söz konusuysa, düzenlenen poliçeyle yapılan bir ödeme şeklidir. Sadece bu özelliklerden yola çıkarak kabul kredili ödeme şeklinin iki temel karakteristiği vardır: 1.Belirli bir vadenin olması, 2.Bu vadenin bir poliçe ile sabitlendirilmesi. Aslında peşin ödeme haricinde tüm ödeme metotlarında kullanılabilmektedir. Yani ,Kabul Kredili Mal Mukabili, Kabul Kredili Vesail Mukabili ve Kabul Kredili Akreditif. Bu ödeme yöntemlerini kullandığınızda , ödemenin belirlenen bir vade sonunda yapılması ve bu vadenin de poliçe ile sabitlenmesi gerekmektedir diyebiliriz.
35
AKREDİTİF (Letter of Credit): Dış ticarette en çok karıştırılan, korkulan ve hatta masraflarından dolayı çekinilen akreditifler aslında ihracatçı ve ithalatçı açısından en sağlam ödeme enstrümanlarından biridir. Akreditifin tanımını yapmak istersek, en basit şekilde ‘Şartlı bir ödeme garantisidir’ diyebiliriz. Bu tanımdan yola çıkarak, sadece ihracatçı korunuyormuş gibi gözükse de ithalatçıyı da aynı oranda koruyan bir sistem olduğunu söyleyebiliriz.
Mal Mukabili Şeklinde yani Açık Hesap olarak gönderilmektedir. Bu sonuçlar bize risk faktörünün yüksek olduğu bir metodun tercih edildiğini göstermektedir. İkinci sırada tercih edilen Ödeme Şekli ise Vesaik Mukabili Ödemedir ki yine risk faktörünü ihracatçı üzerinde barındıran bir metot olarak karşımıza çıkmaktadır. İhracatçı açısından en avantajlı ve risksiz ödeme şekli olan Peşin Ödeme ise toplam %7’lik bir payla son sırlarda yer almakta. İhracatımızda tablo bu şekilde iken ithalattaki durumumuz nasıl acaba?
‘Şartlı’ diye başlayan tanımımızda şarttan kasıt , ihracatçı firma akreditif metninde geçen yükümlülüklerini yerine getirip, akreditif metnindeki gerekli belgeleri de (eksiksiz ve akreditifte tarif edildiği şekilde) bankaya teslim etmesiyle , ihracatçı firmaya yapılacak ödemenin belirlenen akreditif çeşidine göre gerçekleşeceğini ifade eder.Yani ithalatçı bilir ki akreditifteki yükümlülüklerini yerine getirmeyen ihracatçıya ödeme yapılmayacaktır. İşte bu özelliğinden dolayı ithalatçı garanti altındadır.Tanımın devamında gelen ‘ödeme garantisidir’ kavramından bakarsak ihracatçı da bilir ki , akreditif metnindeki yükümlülüklerini yerine getirip gerekli evrakları da teslim ettiği taktirde, banka tarafından akreditifin çeşidine göre kendisine ödeme yapılacaktır. Dolayısıyla ihracatçı da burada kendisini garanti altına almıştır.
ÖDEME ŞEKİLLERİNE GÖRE İTHALAT İSTATİSTİKLERİ (000-USD DOLAR)
Tanımlardan da anlaşılacağı üzere dış ticaretçinin ödeme yöntemleri konusunda kullanabileceği birden fazla yöntem bulunmaktadır. Peki; “ÜLKEMİZDEKİ İHRACATÇI VE İTHALATÇI FİRMALARIMIZ HANGİ ÖDEME YÖNTEMLERİNİ KULLANMAKTADIRLAR”? Diye bir soru soracak olursak, aşağıdaki tabloları inceleyerek 2017 – 2018 yılı sonu itibarıyla bu sorunun cevabını rahatlıkla bulabiliriz. ÖDEME ŞEKİLLERİNE GÖRE İHRACAT İSTATİSTİKLERİ (000-USD DOLAR) 2018 TOPLAM
168 023 391
1
Mal Mukabili Ödeme
112 033 044
2
Vesaik Mukabili Ödeme
22 469 787
3
Peşin Ödeme
17 534 970
4
Akreditif
12 966 400
5
Kabul Kredili Ödeme
261 365
Kaynak: TÜİK
Tablodan da görüldüğü üzere İhracat rakamları içerisindeki ödeme şekillerine baktığımızda ihracatçımızın toplam ihracat içerisinde gerçekleştirdiği İhracat rakamlarının %60’ı
2018 TOPLAM
223 039 038
1
Mal Mukabili Ödeme
109 906 043
2
Vesaik Mukabili Ödeme
70 937 992
3
Peşin Ödeme
21 973 938
4
Akreditif
7 754 998
5
Kabul Kredili Ödeme
457 401
Kaynak: TÜİK
İthalatçı açısından en riskli ödeme şekli Peşin Ödeme, ürünler gelmeden önce yapılmış olan her ödeme ihracatçıya yapılmış bağış niteliğinde gibidir. Geçmiş yıllar incelendiğinde Peşin Ödeme yöntemi ilk sırada yer almakta idi. 2018 yılı İthalat rakamlarına baktığımızda ise, ilk sırada Mal Mukabili Ödeme Şeklinin yer aldığını görmekteyiz. Bu durum KKDF’nun (Kaynak Kullanım Destekleme Fonu) bazı ürünlerde kalkmasından kaynaklanmaktadır. İthalatçı fonun kalkması ile riski azaltmış bulunmaktadır. Ardından da Peşin, ve Akreditif ödemeler gelmektedir. 2018 yılı için riskin az da olsa önüne geçilmiş görünüyor diyebiliriz. Sonuç olarak; Tablolardan da görüldüğü üzere Ülkemizdeki mevcut Dış ticaret firmaları ihracatlarında ödeme yöntemlerini kullanırken kendilerine sıkıntı yaratacak ve riskli olan ödeme şekillerini kullanmaktadırlar. Oysa ki ihracatta tavsiye edilen Peşin Ödeme yöntemidir. İthalatlarında ise Mal Mukabili Ödeme Şekli kullanılması ile bu durum bir adım önlenmiş görünüyor. Artan ihracat ve ithalat rakamlarıyla birlikte umudumuz dış ticaretçilerimizin tüm enstrümanları kendi lehlerinde kullanabilecek seviyeye gelmeleridir.
BELEDİYE
38
aktüel KEMALPAŞA
Röportaj: Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif UĞURLU
"HiZMET BiZiM iŞiMiZ" Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu 20142019 yılları arasında Kemalpaşa’da yaptıkları hizmetleri anlattı. Uğurlu, bütçelerine göre Türkiye’nin en yatırımcı ilçe belediyelerinden birisi oldukları vurguladı.
A
rif Uğurlu, 2014 yılında Kemalpaşa Belediyesi’ni devraldıklarında İzmir ilçeleri içerisinde bütçesine göre en borçlu belediyelerden birinin Kemalpaşa Belediyesi olduğunu hatırlatarak, buna rağmen Türkiye'nin en yatırımcı ilçe belediyelerinden biri olduklarını dile getirdi. Uğurlu, “Biz şunu biliyoruz. Bir şehre hizmet etmek istiyorsanız hiçbir şey sizin hizmet etmenize engel olamaz. Hacı Bektaşi Veli’nin güzel bir sözü var. Gönlü taş olanın şehri taş, gönlü aşk ile dolu olanın şehri gülistan olur. Biz bu şehre liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’dan aldığımız aşk ile şevk ile yıl hizmet ettik. Öyle bir dönem yaşadık ki altı seçim ve bir hain darbe girişimine rağmen hamdolsun nüfusumuza ve
bütçemize göre Türkiye’nin en yatırımcı ilçelerinden bir tanesi olduk” dedi. Belediye Başkanı olarak göreve başladığı 2014 yılından bu yana Kemalpaşa’da gerçekleştirdikleri hizmetleri anlatan Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
İZMİR’İN EN NİTELİKLİ KÜLTÜR MERKEZLERİNDEN BİRİ 110 Bin nüfusumuz var ve bir sinema salonumuz yoktu. Şimdi 900 koltuk kapasiteli sinema salonlarımızın olduğu, konferans salonlarımızın, güzel sanatlar merkezimizin olduğu, kütüphanesiyle, kafesiyle İzmir’in en nitelikli kültür merkezlerinden birisini inşa ettik.
15 TEMMUZ KÜLTÜR MERKEZİ
BELEDİYE
KEMALPAŞA aktüel
39
BİNALİ YILDIRIM MİLLET BAHÇESİ Son Başbakanımız Binali Yıldırım’a vefamızı göstermek, bir proje yapıp, adını vermek istedik. 40 bin metrekaresi Devlet Su İşleri’ne ait olan yeri rehabilite etmek üzere yola çıktık. 40 dönümle başladığımız Millet Bahçesi çalışmalarında 550 dönüme ulaştık. İçerisinde birçok tesisin olduğu Binali Yıldırım Millet Bahçesi’nde; 7 bin kişilik amfi tiyatro, iki iskele, restoran, kafeterya, 16 bin metrekare yürüyüş parkuru, bin 200 metre yapay dere, iki adet saltanat kayığı, dört şelale, ilçenin ilk dört minareli camisi, iki binden fazla bitki türü ve geniş bir çim alan yer alıyor. Merkeze 15 dakikalık mesafedeki projemiz tüm İzmir’e ait bir proje oldu.”
IŞIL IŞIL BİR SEVGİ YOLU
İzmir'in en nitelikli sokak çalışması projesini Kemalpaşa'da hayata geçirdiklerini kaydeden Başkan Uğurlu, "İzmir’in en iyi sokak sağlıklaştırma çalışmasını tamamen yayaların kullandığı ışıl ışıl, pırıl pırıl bir sevgi yolunu inşa ederek vatandaşlarımızın hizmetine sunduk.
YARI OLİMPİK, KAPALI, ISITMALI YÜZME HAVUZU
Engelli kızı olan bir annemizin ‘Başkanım benim kızımda cam kemiği hastalığı var. Yüzmesi lazım. Rica etsek bize etrafımızda otellerden bize yardımcı olur musunuz? Kışın bir hafta gidip yüzebilsin’ dedi. Peki, sonrasında ne yapacaksınız dedim. Sonrasını bizde pek bilmiyoruz dedi. O annemizin sözünü görev ve emir kabul ettik. Kemalpaşa'mızın ilk kapalı, ısıtmalı, yarı olimpik yüzme havuzunu ve kına konağını bitirdik. Tesisimize de merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun ismini verdik" dedi.
"ESKİ BELDELERE MODERN TESİSLER"
Fiziki yatırımları sadece ilçe merkezine
yapmadıklarını hatırlatan Başkan Uğurlu, "İlçe merkezimize bu kapalı yüzme havuzunu yaparken eski beldelerimizden Armutlu ve Bağyurdu mahallelerimize içerisinde yarı olimpik açık yüzme havuzunun da bulunduğu sosyal yaşam komplekslerini inşa ettik ve bu yaz boyunca o tesislerimiz o bölgemizin insanlarına ücretsiz bir şekilde hizmet verdi. Ayrıca millet bahçesini inşa etmeden önce 220 Bin metrekare alan üzerine Park Orman Kemalpaşa tesislerini yaptık. İçerisinde kıl çadır restoran, paintball alanı, kafeteryalar, atv parkuru ve el sanatları çarşısı gibi her biri kendi içerisinde açılışı yapılabilecek onlarca tesisi barındırıyor. Bu 220 Bin metrekarelik alanı 2,5 yıl önce Kemalpaşa halkımıza kazandırdık. 14 köyümüzün düğün salonlarını komple inşa edip, köylerimizin hizmetine sunduk. 5 spor kompleksimizi bitirip gençlerimizin hizmetine sunduk. Yukarıkızılca ve Örnekköy kapalı pazaryerlerimizi bitirdik. Şimdi de Armutlu kapalı pazaryerimizin ihalesini yaptık. İnşallah Mart ayı sonuna kadar Armutlu kapalı pazaryerimizi bitirip hemşerilerimizin hizmetine sunacağız" şeklinde konuştu.
MUHSİN YAZICIOĞLU SOSYAL TESİSLERİ
SEVGİ YOLU
SOSYAL YAŞAM KOMPLEKSLERİ
BELEDİYE
40
aktüel KEMALPAŞA
iNSANI YAŞAT Ki DEVLET YAŞASIN
LAF DEĞİL HİZMET ÜRETTİK 100'ÜN ÜZERİNDE PROJEYİ HAYATA GEÇİRDİK EVDE SAĞLIK VE BAKIM HİZMETLERİ
14 YENİ DÜĞÜN SALONU
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışı hizmet siyasetimizin temel noktasıdır” diyen Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, evde bakım ve sağlık merkezinin çok önemli bir görev yürüttüğünü vurguladı. Uğurlu, “Günlük yaşam faaliyetlerini tek başına sürdüremeyen, evde bakım hizmetine ihtiyaç duyan; yaşlı, engelli ve yatalak vatandaşlarımızın kişisel bakımları ile yaşadıkları evin temizlik ihtiyaçlarını gidermeye devam ediyoruz. Bunların yanında vatandaşlarımıza koruyucu ve iyileştirici sağlık hizmeti, tam donanımlı ambulanslarımızla ücretsiz hasta nakil hizmeti ve tıbbi danışma hizmeti de veriyoruz. Belediyecilik sadece alt yapı, binalar, yollar, parklar yapmak değil. Bunun yanında gönüller de yapmamız gerekiyor. Bir insanımızın dahi derdini hafifletiyorsak ne mutlu bize” ifadelerini kullandı.
14 KÖYÜMÜZE DÜĞÜN SALONU
14 köyümüzün düğün salonlarını komple inşa ettik. Köylerimizin hizmetine sunduk. 5 spor kompleksimizi bitirip gençlerimizin hizmetine sunduk.
PARK ORMAN KEMALPAŞA TESİSLERİ Kemalpaşa İzmir’in saklı bir bahçesi… Biz millet bahçesini inşa etmeden önce 220 Bin metrekare alan üzerine Park Orman Kemalpaşa tesislerini yaptık. İçerisinde kıl çadır restoran paintball alanı, kafeteryalar, atv parkuru ve el sanatları çarşısı gibi her biri kendi içerisinde açılışı yapılabilecek onlarca tesisi barındırıyor. Bu 220 Bin metrekarelik alanı 2,5 yıl önce Kemalpaşa halkımıza kazandırdık.
6 YENİ BİLGİ EVİ İlçe merkezinde yapılan 15 Temmuz Kültür, Sanat ve Spor Merkezi'nin yanı sıra, eksiden belde ve köy olan yeni mahallelerde de açılan Bilgi Evleri yerleşim yerlerinin sosyal ve kültürel hayatlarına önemli bir ivme kazandırıyor. Ulucak, Örnekköy ve Yukarıkızılca mahallelerinde hizmete açılan Bilgievleri'nin yanı sıra, Bağyurdu, Armutlu ve Ören mahallelerinde de yapımına başlanan Bilgievleri'nin kısa bir süre sonra hizmete açılacak.
ÖRNEKKÖY FIRAT YILMAZ ÇAKIROĞLU BİLGİ EVİ
KEMALPAŞA aktüel
BELEDİYE
41
EN YATIRIMCI İLÇELERDEN BİRİYİZ "ŞEHİRLER MEYDANLARI İLE ANILIR"
Şehirlerin meydanları ile anıldığını ve bu doğrultuda eski belde ve köyler olan yeni mahallelere bu anlamda modern meydanlar kazandırdıklarını belirten Uğurlu, "Her zaman şunu ifade ettik. Şehirler meydanları ile anılır. Biz dedik ki her mahallemizin meydanı güzel olsun. Beldelerimizin tamamının meydanlarını pırıl pırıl yenileyerek İzmir’in en modern meydanları haline getirdik. 29 köyümüzün 19 tanesinin de meydanlarını baştan aşağıya yeniledik. İnşallah geriye kalanları da yenilemeye devam edeceğiz.dedi.
SOSYAL MARKETİMİZ 18 BİN AİLEYE HİZMET VERİYOR
ARMUTLU MEYDANI
KEMALPAŞA TARİHİNİN EN BÜYÜK YOL YAPIM ÇALIŞMASI
yana yaptığımız yol çalışmaları ilçe tarihinin en büyük yol yapım çalışmasıdır. Kemalpaşa Belediyesi olarak yol medeniyettir şiarıyla ilk günden bugüne kadar 1 Milyon 230 bin metrekare yol yapım çalışması gerçekleştirdik. Bunları yaparken de hiçbir zaman siyaset yapmadık. Kurum ve kuruluşları bahane ederek hizmetten kaçınmadık. Biz Kemalpaşa’ya hizmet için çıktığımız yola koltuk sevdasıyla değil hizmet sevdasıyla çıktık. Yaptığımız diğer bütün çalışmalarımız Kemalpaşa’mıza nasıl değer kattıysa, yol yapım çalışmalarımızla da adeta ilçemizi nakış nakış işledik.
1 MİLYON 230 BİN METREKARE YOL
Kemalpaşa'da ilçe tarihinin en büyük yol yapım çalışmalarını gerçekleştirdiklerini kaydeden Başkan Uğurlu, "Başta İZSU tarafından yapılan çalışmalar olmak üzere alt yapı çalışmaları tamamlan ve çeşitli nedenlerde bozulan yollarımız dâhil olmak üzere göreve geldiğimiz günden bu
KEMALPAŞALILARIN HAYALLERİ GERÇEK OLDU
TOKİ
İlçemizde yapımına başlanan TOKİ projesinin 679 konut, 22 iş yeri, 1 cami, 16 derslikli 1 ortaokul ve 16 derslikli 1 ilkokuldan oluşan ilk etap alan çalışmaları hızla devam ediyor. Bizim ve Kemalpaşalı hemşerilerimizin hayali olan bir projenin daha hayata geçmesi bizleri oldukça mutlu ediyor. Mahalle konseptinde tasarlanan projeyle konutların yanı sıra iş yerleri, okulları, spor ve oyun alanları, parkları, peyzajıyla kaliteli bir yaşam alanı oluşturuluyor.
2016 yılının eylül ayında hizmete açtığımız sosyal marketimiz 2. yılını doldurdu. Geriye dönüp baktığımızda sosyal marketimiz kapasitesinin çok çok üstünde vatandaşlarımıza hizmet vermiş. Sayısal verilere baktığımızda gördük ki kuruluşumuz yılda 18 bin aileye SOSYAL MARKET hizmet veriyor. Bu hizmeti verirken de bütün ayrıntılar titizlikle inceleniyor. Gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmak için gerekli bütün çalışmalar yapılmış olup vatandaşlarımızın siyasi görüşü ne olursa olsun bu hizmetten yararlandıklarını gönül rahatlığı ile ifade edebiliriz.
İZMİR, KEMALPAŞA’DA BULUŞACAK
Kemalpaşa için olduğu kadar İzmir için de önemli bir kazanım olan Kongre Merkezi proje çalışmalarımız hızla devam ediyor. Toplamda 18 bin metre kare alana inşa ettiğimiz Kongre Merkezi'nin bünyesinde; 3 adet çok amaçlı kongre salonu, 2 adet açık sergi ve kokteyl alanı, düğün salonu, toplantı salonları, otopark yer alıyor. Pek çok etkinlikle önemli bir boşluğu dolduracak olan merkez, modern yapısı ile tüm İzmirlilere hizmet verecek" diyerek açıklamasını tamamladı.
KONGRE MERKEZİ İNŞAASI SÜRÜYOR
KEMALPAŞA aktüel ARİF GEMİCİ İş Adamı
YEREL SEÇİMLER VE EKONOMİ Sevgili Okuyucularım; Yerel seçimlerin 31 Mart 2019 da yapılması kararından sonra bir taraftan hükümet yetkilileri ekonomi dizginlerini sıkı tutmaya çalışsa da dövizin freni seçimlerden sonra pek sağlıklı olmayacağına inananlardanım. Üretim ekonomisinden bahsetmiştik, gıda üretemeyen tam bağımsız olamaz. Cari açığın 2018’de 27,6 Milyar $ olduğu bir dönemde seçim ekonomisini sürdürmek bu millete yapılan en büyük kötülüktür. Kayıtlı işsiz sayısının ülkede 3 Milyon 775 bin olduğu bir ortamda huzurdan mutluluktan bahsedilemez. Sanayide büyük ölçüde daralma yaşanıyor. TÜİK geçen yılın Aralık ayına ve 2018 yılına ilişkin sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı. Bana göre mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi Aralık’ta bir önceki aya kıyasla 1,4 düştü. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi Aralık 2018 de bir önceki yılın aynı ayına göre %9,8 azaldı. Ekonomistler daralmanın yüzde 7,5 olmasını bekliyordu. Endeks, yıllık ortalama da ise % 1,8 arttı. 4. Çeyrekte % 7,5 daraldı. İnşaat sektöründe ki gerileme ekonomiyi etkiliyor. Hazine piyasadan 2,5 Milyar TL borçlandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı düzenlediği tahvil ihalesiyle piyasadan borçlandı. Üretimin olmadığı bir ülke ekonomisinde borsanın suni yükselişi yabancı sermayeyi çekiyor, iştah kabartıyor ancak ülkemiz insanını tedirgin hale sokuyor. Borsanın %55’i, binde 5’lik milyonerin olduğu bir sanal ortamda adil paylaşımdan söz edilemez. Faizlerin yüksek olduğu bu dönemde otomotive el freni çektirdi. Otomotiv pazarında geçen yılın ikinci yarısında başlayan ve ÖTV indirimine karşın bu yılın Ocak ayında % 59 düşüşle devam ederken söz konusu
düşüşün özellikle yüksek faiz oranıyla kurdaki hareketlilikten kaynaklandığı belirtiliyor. ✴✴✴ Kıymetli Okuyucularım; Birazda ekonominin belirsizliğinden sonra yerel seçimlerden bahsetmek istiyorum. 31 Mart Yerel Seçimlerinin ülkemize, İzmirlimize ve Kemalpaşalımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Vaatlerin havada uçuştuğu bir dönemi yaşıyoruz. İlçemizde en büyük sorun otopark ve Kentsel Dönüşüm projeleridir. Çevre düzenlemesi parke ve parklar normal belediyeciliğin güncel çalışmalarıdır. Ancak Kentsel Dönüşüm Kemalpaşa’da yaklaşık 30 bin vatandaşımızı ilgilendiren bir sorundur. ✴✴✴ Belediye başkanlık yarışında yaklaşık üç aday üzerinde yoğunlaşıyor. Milletin oylarının tekelleştiği ve insanların kutuplaştırıldığı en yoğun dönemi yaşıyoruz. ✴✴✴ 10 yıl (1994-2004) halkımıza hizmet eden Efsane unvanı halkımız tarafından verilen Mehmet Ali ÖZÜDOĞRU daha sonra 5 yıl Ak Parti Yakup KARACA dönemi, 5 yıl CHP Rıdvan KARAKAYALI dönemi ve şuanda mevcut Ak Partili başkan Arif UĞURLU dönemi yaşandı. Üç adayında zirveye oynadığı seçim atmosferi yaşanıyor. Sağduyulu Kemalpaşa’yı sevenler ile rant, makam, mevki bekleyenler arasında geçeceğe benziyor. Cumhur ittifakı (MHP-AKP) , Millet İttifakı(CHP-İYİ Parti) Türkiye Geneli anlaşma yapılmış ve Saadet Partisi 1399 seçim bölgesinde seçime Kemalpaşa’da olduğu gibi ittifaksız girmektedir. Kemalpaşa’mızda seçimler Cumhur İttifakı, Millet İttifakı ve Özüdoğru-Halk İttifakı arasında geçecektir.Rantın ve parselasyonların havada uçuştuğu
bir Kemalpaşa ile karşı karşıyayız. İstanbul yolunun Kemalpaşa’dan geçmesi İzmir-İstanbul otoyolunun mesafeyi 3,5 saate düşürmesi sanayi ve tarımın iç içe olduğu Kemalpaşa’mıza rağbeti artırmaktadır. ✴✴✴ Ekonomini sıkıntılı süreçten geçtiği bir ortamda fiyatları düşürebilmek için, ekonomiyi dizginleyebilmek için belediyelere tanzim satışlar açıldı, ancak bu çözüm değil sadece bir pansuman tedbiridir. Hükümet yetkilileri kutuplaştırma siyasetinden vazgeçmelidir. BENDENSEN SORUN YOK! Karşımdaysan HAİNSİN! yaftası bu seçimlerle birlikte tarihin sayfalarına kazınacaktır. Bu arada konuları işlerken günümüzün en önemli sorunu Kentsel Dönüşümün Rantsal Dönüşüme çevrilmemesi önem arz etmektedir. ✴✴✴ İmar affı bir yıldır devam ediyor ve üç katlı imarlı binaya imar barışından faydalanan vatandaş rant için üç kat daha koymaktadır. Hükümet yetkilileri imar affı sürecini seçimler dolayısıyla 6 ay uzattı. Gelir sağlamak amacıyla yapılan bu imar affıson günlerde İstanbul başta olmak üzere tüm illerimizde çürük yapıların yıkılması ve sonucunda da can kayıplarına sebebiyet verdiğine hep beraber şahit olduk. Seçimleri kazanma uğruna ve ekonomiyi şirin göstermek için ülkemizin geleceği ile oynanıyor. Bu konuda adil, tarafsız ve ilkeli bir siyaset anlayışına saygı ve sevgi çerçevesinde ihtiyaç vardır. ✴✴✴ Kıymetli Kemalpaşalılar; Bu seçim diğer seçimlerden çok daha önem arz ediyor. Çünkü gerek İstanbul otoyolunun Kemal-
paşa’mızdan geçmesi, gerekse Lojistik köyün 40 bin kişi istihdam edeceği konuşulurken, Kentsel dönüşüm projeleri ve otopark sorunu, Kemalpaşa’nın da 5+5 10 yıllık planda 500 bin nüfusla karşı karşıya kalmasından dolayı yerel seçimler önem kazanmıştır. Şuanda adaylar arsında denenmemiş aday yoktur. 10 yıllık Özüdoğru dönemi ve 5’er yıllık diğer partilerin başkan adaylarının dönemi yaşandı ve halkımız Saadet Partili Milli Görüş Belediyesini ilk Özüdoğru ile tanıdı daha sonra Ak Parti Belediyeciliğini Yakup KARACA Bey ile daha sonra CHP Belediyeciliğini Rıdvan KARAKAYALI ile görmüş oldu. Son 5 yılda ise halkımız Ak Partili Belediye Başkanı Arif UĞURLU beyi görmektedir. Şimdi halkımız bu adaylarımızı gönül terazisinde tartacak hangi adayın Kemalpaşa’nın geleceği için faydalı görüyorsa onu seçecektir. Ancak adaylarla birlikte Belediye Meclis üyeleri adayları da söz konusudur. Kemalpaşa halkımız mutlaka belediye başkan adayları ve meclis üyeleri ekibini de göz önünde bulunduracaktır. Kemalpaşa halkımızın bu kadar sorunlarını bu kadar çözebilecek aday üzerinde duracağına inanıyorum. 31 Martta sağlıklı kararları Kemalpaşa’nın geleceği için çok büyük önem arz etmektedir. Gelecek nesile iyi bir Kemalpaşa bırakmak ümidiyle Kemalpaşa ve İzmir’imiz başta olmak üzere Ülkemize 31 Mart seçimlerinin hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Allaha emanet olunuz.
KEMALPAŞA
50
aktüel KEMALPAŞA
EĞİTİM-BİR-SEN’DEN 8 MART ETKİNLİĞİ
Eğitim-Bir Sen Kemalpaşa Temsilciliği Yönetim Kurulu
Eğitim-Bir Sen Kemalpaşa Temsilciliği, “Dünya Kadınlar Günü” etkinliği düzenledi. Nif Zeytin Restaurant’ta düzenlenen sabah kahvaltı etkinlikte, tüm dünya kadınların için hak ve eşitlik istemleri vurgulandı.
E
ğitim-Bir-Sen Kemalpaşa Temsilciliği İlçe Başkanı Yüksel Kurt ve İlçe Kadın Kolları Başkanı Filiz Erçakır’ın ev sahipliğinde düzenlenen kahvaltıya Kemalpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürü Fikret Yılmaz, Kocatürk Koleji Müdürü Gülay Engin, okul müdürleri, iş yeri temsilcileri ve bayan üyeler katıldı. Etkinlikte konuşan Temsilcilik Başkanı Yüksel Kurt, tüm dünyada kadınların hak ve eşitlik istemlerini vurguladı. Kurt,”Her 8 Mart’ta dünyanın pek çok ülkesinde ka-
dınların toplumsal sorunları çeşitli etkinliklerle dile getirilmekte ve bunların çözüm yolları üzerinde durulmaktadır. Kadınların ihmal edildiği bir toplumun varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesinin mümkün olmadığına inanıyorum. Atatürk “Dünyada hiçbir milletin kadını ‘Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim’ diyemez” demek suretiyle kahraman kadınlarımızın değerini veciz bir şekilde ifade etmiş ve onları hak ettikleri
NEVZAT BALLI MUHTARLIK PROJELERİNİ ANLATTI 8 Eylül Mahallesi Muhtar Adayı Nevzat Ballı, azaları ve dostlarının bir araya geldiği kahvaltıda muhtarlık seçim çalışmalarını ve projelerini anlattı.
şeklinde onurlandırmıştır. Nitekim günümüzde artık Türk kadını, sosyal hayat içinde aktif olarak yer almaya başladı. Çalışan, üreten kadınların sayısı hızla artıyor. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok ülkesinde her alanda başarılı kadın-
larımız var. Öğretim üyeleri, bilim kadınları, hukukçular, sanatçılar, diplomatlar, siyasetçiler, doktorlar, öğretmenler… Ben inanıyorum ki, kadınlar her meslek dalında başarılı olabilirler, oluyorlar da. Unutmayalım ki” Cennet anaların ayakları altındadır” diyen bir medeniyetten geliyoruz. Bu hepimiz için bir onurdur. Kadın toplumu oluşturan en önemli halkadır. Kadının katılmadığı, kadının yok sayıldığı bir topluluğu medeniyet ölçüleri çerçevesinde değerlendirmek mümkün değildir" dedi.
S
eçim süreci boyunca azaları ve arkadaşlarının desteklerini gönülden hissettiğini söyleyen 8 Eylül Mahallesi Muhtar Adayı Nevzat Ballı ne kadar çok dost biriktirdiğini çıktığı bu yolda gördüğünü söyledi. Ballı,”muhtar adaylığımı yürekten destekleyen, tüm eş ve dostlarıma çok teşekkür ederim. Ne mutlu bana güzel arkadaşlar, güzel dostlar biriktirmişim. Muhtar seçildiğim takdirde herkesle birebir temas kurup, sorunlarına her daim çözüm
bulacağım. Gerçek ihtiyaç sahiplerini tespit edip, yardımları adil şekilde teslim edeceğim. Yalnız yaşayan kişilerin eli ayağı olup, ihtiyaç duydukları her an yanlarında olacağım. Engelli ve ihtiyaç sahiplerinden mühür parası almayacağım. Kadınlar kahvehanesini kurup
burada üretime ve emeğe yönelik projeler yapılmasını sağlayacağım. Kadınlarımızın ev ekonomisine katkı vermesi için girişim ve bağlantılar kuracağım. Yaşanabilir Sekiz Eylül Mahallesini, gelin birlikte yönetelim” dedi.
52
SAĞLIK
aktüel KEMALPAŞA
Halk arasında Diş Teli tedavisi olarak da bilinen genellikle geçici bazı estetik kaygılarla hatalı bir şekilde uzak durulmaya çalışılan ortodontik tedaviden kısaca bahsetmek istiyorum. Ortodontik tedaviye (diş teli tedavisi) ne zaman başlanmalı sorusu halk arasında halen süregelen tartışma konularından biridir. Bana göre her birey için ortodontik tedaviye başlama yaşı farklı olabilir. Süt dişlerinin sürmesi yaklaşık olarak 2,53 yaşlarında tamamlanır. İlk süt dişi ağızda görülmeye başladığından itibaren, dişler ebeveynler tarafından fırçalanmalı, bu mümkün olmasa bile çocuğun eline fırça verilerek alışması sağlanmalıdır. Süt dişleri nasıl olsa düşecek, yerine yenileri gelecek diye düşünmek ve bu dönemdeki ağız sağlığını önemsememek, ileride büyük ortodontik problemlere yol açabilir.
KORUYUCU ORTODONTİK YAKLAŞIM
Çocuk 3 ,-10 yaşları arasında mutlaka bir diş hekimine götürülmeli ağız sağlığı kontrolden geçirilmelidir. Süt dişlerinde herhangi bir problem varsa mutlaka çözülmelidir. Süt dişlerinin sağlığının bu denli iyi korunmak zorunda olmasının nedeni, alttan gelecek daimi dişlere rehberlik ediyor olmalarından kaynaklanır. Çürük bir süt dişi enfeksiyon kaynağı olması nedeniyle, alttan gelecek daimi dişin düzgün sürmesini etkileyebilir. Süt dişlerinin çürük veya çarpma-travma nedeniyle erken kaybedildiği veya çekildiği durumlarda, ağızda oluşan boşluk sabit kalmayacağı gibi, boşluğun önündeki ve arkasındaki dişler bu boşluğa kayabilir veya üstteki süt dişi alttaki çekim boşluğuna uzayabilir. Bunun sonucunda gayet güzel olan çeneler ve dişler arası ilişki bozulduğu gibi, ileride alttan gelecek olan daimi dişin sürmesi engellenir. Bu durum genetik değildir ve ‘kazanılmış ortodontik bozukluk’ olarak nitelendirilir. Süt dişlerinin erken kaybında, koruyucu ortodontik yaklaşımla mutlaka sabit yer tutucu yapılmalı ve ağız içi denge ve alttan gelecek daimi dişin yeri korunmalıdır. Aksi takdirde çocuk ileride uzun süreli ortodontik tedavi adayı olacaktır.
HAREKETLİ AYGITLARLA ORTODONTİK TEDAVİ
Çocuk 6 - 7 yaşına geldiğinde alt ve üst kesici süt dişler sallanıp düşmeye, yerine daimi kesici dişler çıkmaya başlar. Bu duruma ek olarak diş dizisinin en arkasından daimi 1. azı dişleri sürmeye başlar. Bu döneme ‘karışık dişlenme dönemi’ denir ve bu dönemde diş hekiminin
çocuğu görmesi, sorun yoksa bile 6 aylık kontrollere çağırması gereklidir. Karışık dişlenme döneminde; - Üst çenede darlık - Üst dişlerin ileride konumlanması (bu durum parmak emme gibi kötü alışkanlıklar sonucu da ortaya çıkar) - Çapraz kapanışlar yani üst dişlerin alt dişlerin önünde konumlanması yerine alt dişlerin üst dişlerin önünde konumlanması durumu görülebilir.
SABİT AYGITLARLA ORTODONTİK TEDAVİ
Sabit apereylerle yapılan ortodontik tedavi ya tam daimi dişlenme sonrası ya da bu döneme yakın olan çocuklarda yapılır. Bu dönem için yaş sınırı koymak bana göre yersizdir çünkü her çocuk dişlenmesini farklı dönemlerde tamamlayabilir. Daimi dişler tamamlandıktan sonra bozuk olan diş dizisi, dişlere braket uygulaması ile düzeltilebilir. Dişler ve dişi saran diş eti-kemik dokuları sağlıklı olduğu sürece sabit ortodontik tedavinin yaşı yoktur ve her yaşta yapılabilir. Bunun yanı sıra çeneler arası uyumun bozulduğu durumlarda, bu uyumu yakalamak için ortopedik yaklaşımlarla ortodontik tedavi yapılması gerekebilir. Bu tip tedaviler ise büyümenin en aktif olduğu ergenlik döneminde yapılırsa başarılı olabilmektedir. Bu dönemi yakalamak ve kaçırmamak için 6 aylık düzenli ortodontik kontrollere gidilmesi yeterlidir. Sabit aygıtlarla ortodontik tedaviler ortalama 2 -2,5 yıl sürmektedir, aylık kontrolleri vardır.
Saliha ÖZGÜMÜŞTAŞ BİNİCİ Diş Hekimi
ORTODONTİ (Nam-ı Diğer Diş Teli) TEDAVİSİ
tedaviler 2-3 yıl sürer ve yine aylık kontroller gerektirir. Çeneler arası ilişkinin doğru olmadığı ve çene-yüz oranlarının normalden saptığı hastalarda hekimin gerekli klinik ve radyografik incelemelerden sonra tedaviye ergenlik öncesinde, ergenlikte veya hastanın büyüme evresi bittikten sonra mı başlanacağı konusunda karar vermesi gerekir. Kişisel özelliklerin farklılığından dolayı her bireyde ortodontik tedaviye başlama yaşı farklı olabilir. Bu nedenle en geç 6 yaşından itibaren düzenli olarak diş hekimine gidilmesi gerekmektedir. Erken dönem konulan teşhis ve yapılacak olan ortodontik tedavi hem ağızdan diş eksilmelerinin yani zorunlu çekimlerin önüne geçecektir hem de tedavinin agresifliğini azaltacaktır. Ortopedik olarak problem olan vakalarda tedaviye geç kalınması yani büyüme gelişme döneminin kaçırılması sonucu ortognatik cerrahi işlemi kaçılmaz olacaktır ve bu tedavi yöntemi büyüme döneminde yapılacak olan tedaviye göre daha travmatik olacaktır.
SABİT ORTODONTİK TEDAVİ VE CERRAHİ YAKLAŞIM (ORTOGNATİK CERRAHİ)
Bazı bireylerde çeneler arasındaki uyumsuzluk ve kapanış bozukluğu ergenlik dönemindeki ortopedik yaklaşımlarla düzeltilemeyecek kadar şiddetli olabilir ya da ortopedik duruma büyüme gelişme döneminde müdahele edilmemiştir. Bu tip durumlar genellikle genetik özellik taşır ve sabit ortodontik tedavi ile birlikte, çenelere cerrahi müdahale gerektirebilir. Bunun kararı hekim hem klinik hem radyografik incelemeleri sonucunda verir. Çenelerin cerrahi ile düzeltilebilmesi için hastanın büyümesinin bitmesini (ortalama 18 yaş) beklemek gereklidir. Cerrahla omuz omuza yapılacak bir tedavi planlaması sonucu gerçekleşir. Bu tip
Yazımın başında belirttiğim gibi geçici estetik kaygılarla hekiminizin önerdiği ortodontik tedaviden uzak kalmanız ileride kalıcı ve uzun süreli estetik sıkıntılara getirebileceği gibi aynı zamanda diş ve çene sağlığınızı da geri dönüşü olmayacak şekilde olumsuz etkileyebileceği unutulmamalıdır. Sağlıklı gülüşler...
58
TARIM
aktüel KEMALPAŞA
BÜLENT ORAY 4. KEZ GÜVEN TAZELEDİ Geçtiğimiz Şubat ayında yapılan Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanlığı olağan kongresinde, tek liste ile gidilen seçimde Bülent Oray 4. Kez başkan seçildi.
K
emalpaşa Dere Mesire Alanı Yunus Emre salonunda gerçekleştirilen Kemalpaşa Ziraat Odası Genel Kurulunda 40 kongre delegesinin 35’i oy kullandı. 35 oyun tamamını alan Bülent Oray, güven tazeledi. Genel Kurulda konuşma yapan Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, 2015-2018 dönemi içerisinde yapmış oldukları çalışmaları anlattı. Oray “20192022 yılları arasında tekrar görev yapmamızı uygun gören, destek veren kongre delegelerimize tek tek teşekkür ediyorum. 4 yıllık görev süremiz boyunca oda meclisiyle birlikte yapmış olduğumuz faaliyetleri daha da arttırıp çiftçilerimizin talep ve beklentilerini dikkate alarak iyi bir üretim yapabilmeleri için elimizden ne gelenin fazlasını yapmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kemalpaşa Ziraat odası olarak her zaman çiftçilerimizin yanında ve hizmetinde olup çiftçimizin sesi olacağız.
Görevimin en büyük amacı çiftçilerimizin yanında olarak daha iyi bir üretim yapabilmek. Beni tekrardan bu göreve layık
gören, destekleyen, yanımda olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
2019 – 2022 DÖNEMİ KEMALPAŞA ZİRAAT ODASI MECLİSİ Bülent Oray (Yönetim Kurulu Başkanı)- Hüseyin Hüsnü Teoman- Tugay Turğut- Rıza Dinçkurt- Mustafa Sarıbaşak- Hüseyin Kanlı- Özcan Dinç- Ertan AtıcıAdil Türk- Ali Özdemir- Mehmet Adanar- Kudret Balcı- Feyyaz Arık- Kamil Öztürk- Nurettin Aslanata- Mehmet AkmansoyNihat Özgün- Şadi Sarıkaya- Bülent Dedegil- Halil Yaşar Koçak
EĞİTİM
62
aktüel KEMALPAŞA
KEMALPAŞA’DAN
AVRUPA’YA Lütfü Ürkmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri hazırladıkları Erasmus+ Projesi kapsamında Avrupa Birliği eğitim programına bağlı olarak staj için Almanya’nın Berlin, Avusturya’nın Dornbirn şehrine gittiler. Kemalpaşa’nın en eski orta öğretim kurumu (lise) olarak eğitim ve öğretime Akşam Kız Sanat Okulu adıyla 1967 yılında başlayan daha sonra Kız Meslek Lisesi olarak eğitim faaliyetlerini sürdüren ve Lütfü Ürkmez MTAL, 50.yılını tamamlamış tek lisesi olarak Kemalpaşa’yı Avrupa’da temsil etti. Avrupa Birliği Erasmus+ eğitim programı çerçevesinde hazırladıkları projeleri değerlendirilmeye uygun bulunan ve Ulusal Ajans tarafından onaylanan “Küresel Ekonominin Taşımacılık Uygulamalar”başlıklı proje kapsamında 20 öğrenci ve 2 öğretmen,eğitim uygulamaları için Avusturya ve Almanya’ya gitti.
Avrupa Birliği ve aday ülkelerin eğitim alanında bir biriyle entegrasyonunu amaçlayan Erasmus+ eğitim programı, ülkeler arası bilgi ve deneyim paylaşımını hedefliyor. Bu çerçevede kendi ülkelerinde eğitim alan öğrenciler farklı ülkelerdeki benzer uygulamaları görmek, bilgi ve deneyimlerini artırmak için gittikleri ülkelerde daha önceden belirlenmiş eğitim kurumlarındaki uygulamalara katılarak mesleki deneyim kazanıyorlar. Avrupa Birliği fonları ile desteklenen ve işlerliği pek çok teklif arasından seçilerek kabul edilen projeler, uygulama kapsamına alınarak Erasmus+ proje fonunca maddî olarak destekleniyor.
Kemalpaşa’nın seçkin eğitim kurumlarının başında gelen Lütfü Ürkmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Ulaştırma Hizmetleri/ Lojistik alanında eğitim-öğretim gören öğrencileri, AB projeleri kapsamında eğitim ve staj için Avusturya’nın Dornbirnşehrinde staj ve eğitim uygulamalarına katılırken ikinci bir grup da Almanya’nın Berlin şehrinde önümüzdeki haftalarda faaliyet gösterecekler. Erasmus+ programı çerçevesinde düzenlenen proje kapsamında 10 öğrenci ve bir öğretmen Dornbirn’e gitti; 10 öğrenci ve bir öğretmen ise Berlin’e gidecek.
Kemalpaşa Lütfü Ürkmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Ulaştırma Hizmetleri/Lojistik alanında eğitim-öğretim gören öğrencileri için hazırlanan proje de geçtiğimiz yıl onaylanan projeler arasında bulunuyor. Bu çerçevede Lise’nin 10 öğrencisi bir öğretmen eşliğinde Avusturya’nın Dornbirn şehrine Edebiyat öğretmeni Rahim Sağ’ın rehberliğinde giden Nazlıcan Yanık, Melek Gündoğdu, Semih Kaya, Doğa Yıldız, Öktem Anıl Kaya, Ebru Yüklü, Seren Çelen, Fehmi Bayram, Ozan İntepe ve Çağrı Ağır adlı öğrenciler eğitim ve staj eğitimlerini tamamladılar.
Bu grup 24 Şubat 2019 Pazar günü İzmir Adnan Menderes Havaalanı’ndan hareket ederek Zürih üzerinden eğitim uygulamalarını yapacakları Dornbirn’e hareket etti. Dornbirn’de bulunan LandesberufschuleDornbirn 2 adlı okulda eğitim ve staj uygulamalarına katılan öğrencilerin programı toplam 14 gün sürdü. Bu süre içerisinde Kemalpaşa’dan giden öğrenciler, mesleki bilgi ve deneyimlerini artıracak uygulamalara katılarak program sonunda yeterlilik sertifikası aldılar. Eğitim ve staj çalışmalarını tamamlayan öğrencileri programlarını başarı ile tamamlayarak 10 Mart 2019 tarihinde İzmir’e döndüler. Avusturya’nın kuzey batı noktasında ve Alp Dağları’nın eteklerine kurulmuş olan Dornbirn, 45 bin nüfuslu bir sanayii ve turizm şehri konumunda. Alp Dağları’nın eteğinde kurulması özellikle kış aylarında şehri ka-
yak turizmi açısından bir cazibe merkezi haline getiriyor. Şehirde bir Rolls-Royce Müzesi olmak üzere farklı kültürel ve tarihsel mekânlar bulunuyor. Kemalpaşa’dan Almanya’nın başkenti Berlin’e gidecek olan ikinci öğrenci grubu okul müdürü Aslan İyem rehberliğinde Serdar Boz, Hasan Elmalı, Özgenur Yılmaz, Adilcan Cengiz, Esra Sevcan, Eylül İnan, Abdullah Tetik, Yasemin Ünal, Sultan Beyazıt ve Mehmetcan Bulut adlı öğrencilerden oluşuyor. Bu grup da Berlin’in köklü eğitim kurumlarından Trend Schule adlı okulda Ulaştırma Hizmetleri alanında kendileri için hazırlanan eğitim ve staj programına katılacaklar. 10 Mart 2019 tarihinde İzmir’den Berlin’e yola çıkan olan öğrenciler, eğitim programlarını tamamladıktan sonra 24 Mart tarihinde Kemalpaşa’ya dönecekler.
64
DERNEK
aktüel KEMALPAŞA
ATATÜRK PORTRE SERGİSİ ZİYARETE AÇILDI TEMAD (Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği) Kemalpaşa İlçe Başkanlığı’nın ev sahipliğinde düzenlenen Şair ve Sanatçı Ahmet Şafak’ın yaptığı Ahşap üzerine yakma Atatürk portre sergisi Atatürk Evi’nde ziyarete açıldı.
S
erginin açılışına, Kemalpaşa Kaymakamı Kemal Kızılkaya, CHP Kemalpaşa Belediye Başkan Adayı Rıdvan Karakayalı, SP Kemalpaşa Belediye Başkan Adayı Mehmet Ali Özüdoğru, CHP İlçe Başkanı Mehmet Ayçil, SP İlçe Başkanı Arif Gemici, TRT Sanatçısı Bahattin Turan, İzmir Şair ve Ozanlar Derneği Başkanı, İzmir genelinden katılan şairler, TEMAD Başkanı Abdurrahman Baloğlu ve yönetimi ile ve çok sayıda sanatsever katıldı.
ATATÜRK EVİ, KEMALPAŞA’NIN KÜLTÜR MERKEZİ OLACAK
Açılışta konuşan Kemalpaşa TEMAD Başkanı Abdurrahman Baloğlu Atatürk’ün 8 Eylül 1922 tarihinde kaldığı eski askerlik şubesi binasının Kemalpaşa Kaymakamı
Kemal Kızılkaya ve Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu’nun olurlarıyla Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği ve Kemalpaşa Şehit Aileleri ve Gaziler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine tahsis edildiğini söyledi. Baloğlu "Atatürk Evi, Kemalpaşa’nın Kültür merkezi olacak. Onun ilk adımını da bugün adımını atıyoruz. Bugün, bize büyük bir mutluluk veren içimizi sevgiyle, coşkuyla dolduran İzmir’in çeşitli ilçelerinden gelen şairlerimiz, sanatçılarımız aramızda. Programımızda şairlerimizin içimizi ısıtan şiirlerini dinledik. Dileğimiz bundan sonrada bu sanatçı dostlarımızla bu tarihi binada sık sık bir araya gelmek. Bugün ilk kişisel sergisi için bizim dernek binamızı tercih eden sanatçımız Ahmet Şafak’ın sergisini açıyoruz” dedi.
Şair ve söz üstadı olan Ahmet Şafak’ın farklı bir sanat dalındaki başarısını sergilediğini ifade eden Kemalpaşa Kaymakamı Kemal Kızılkaya, güzel bir Pazar gününde sanat ve sanatçıyla böyle bir zaman dilimini paylaşıyor olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İlim ve sanatın iltifata tabi olduğunu ifade eden Kızılkaya “sanata ve ilime olan saygımız ve bu anlamda üzerimize düşen görevleri yerine getirme çabamız zaten bu anlayışın bir tezahürüdür ”dedi. Eski askerlik şubesi binasının Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği ve Kemalpaşa Şehit Aileleri ve Gaziler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine tahsis edilmesi ile birlikte, aslına geri dönmesi noktasında her geçen
gün hızla yol almakta olduğunu belirten Kızılkaya “Eski askerlik şubesi binamız Kemalpaşa için çok önemli bir kültür varlığıdır. Değerli sanatçılarımızın ve kültür aşığı yurttaşlarımızın katkıları bu anlamda çok kıymetlidir. Sanatsız kalmış toplumların hayat damarlarından birisi kopmuştur diyor Ulu Önder Atatürk. Sanat ve sanatçı çok yüksek bir zeka ve aynı zamanda yüksek bir gönül sahibi olmayı gerektiriyor. Aramızda çok kıymetli sanatçılarımız var. Sizleri burada ağırlamak beni ziyadesi ile mutlu etti” dedi.
66
SİYASET
aktüel KEMALPAŞA
iYi PARTi, KADINLARLA BiR ARAYA GELDi İYİ Parti Kemalpaşa Kadın Kolları, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Kemalpaşalı kadınlara yönelik kahvaltı düzenledi. Programa katılan kadınlar canlı müzik eşliğinde doyasıya eğlendiler.
D
üzenlenen programa CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, İYİ Parti İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, İYİ Parti İl Kadın Kolları Başkanı Ülkü Doğan, İYİ Parti İlçe Başkanı Coşkun Dinçer, Millet İttifakı CHP Kemalpaşa Belediye Başkan adayı Rıdvan Karakayalı, CHP İlçe Kemalpaşa İlçe Mehmet Ayçil, CHP Kadın Kolları Başkanı Gülay Sulu, Kemalpaşa Kadınlar Derneği Başkanı Fatma Cengiz ile çok sayıda CHP’li ve İYİ Partili kadınlar katıldı.
Kemalpaşa İYİ Parti Kadın Kolları Başkanı Neşe Özkara, tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutlayarak, programa katılım sağlayan kadınlara teşekkür etti. Programda İYİ Parti İl başkanı Hüsmen Kırkpınar ve Millet İttifak adayı Rıdvan Karakayalı’da birer konuşma yaptı. Belediye Başkanlığı döneminde kadın, çocuk ve gençlere yönelik birçok projeyi hayata geçirdiklerini ifade eden CHP Kemalpaşa Belediye Başkan Adayı Rıdvan Karakayalı, 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimleri kazanmaları durumunda kadınlara yönelik hizmetlerin devam edeceğini söyledi. Karakayalı “benim görev yaptığım sürede ‘Kadın Danışma Merkezimiz’ vardı. Şimdi ise yok. Bu merkezimizde Kemalpaşalı kadınlar psikologlarımız ve avukatlarımızdan ücretsiz danışmanlık hizmetleri almaktaydılar. Ayrıca kadınlarımızın ev ekonomilerine katkı sağlayabilmeleri adına üretim yapıp satış yapabilecekleri imkânları da ücretsiz olarak sunmuştuk. Meslek edindirme kursları ile kadınlarımıza
meslek edindirip, bu meslekleriyle para kazanmalarını sağlıyorduk. Daha bunun gibi birçok hizmeti ücretsiz sunduk. Seçimi tekrar kazandığımız takdirde kadınlarımıza yönelik hizmetlerimiz devam edecek. Yeni projelerle kadınlarımızın her zaman yanında olacağız. Biz seçimi kadınlarımızın azmi ile kazanacağız. İYİ Parti ve CHP’li kadınlarımız seçimi kazanmamız için elinden geleni yapıyorlar. Çok çalışıyorlar. Hep beraber çalışıp, hep beraber kazanıp, hep birlikte yöneteceğiz. Bana soruyorlar, projelerin ne? Benim öncelikli projelerimin arasında bina yapmak gelmiyor, tabi ki bina da yapacağız. Ama
en öncelikli işimiz Kemalpaşa’da sosyal belediyeciliği yeniden inşa etmek olacak. Kadınlarımıza, gençlerimize, çocuklarımıza, ihtiyaç sahiplerine, yaşlılarımızın yanlarında olacağız. Kimsesizlerin yanlarında olacağız. Kemalpaşamız’da yaşayan her vatandaşımız sosyal belediyeciliğin imkânlarından faydalanacak. Çünkü bizim belediyecilikte ki önceliğimiz insandır. Kemalpaşalı vatandaşlarımızın gönülleri rahat olmalı. Millet İttifakına inancımız tam. CHP ve İYİ Parti Kemalpaşa’da mükemmel bir uyum içerisinde çalışıyor. Herkes elinden gelenin fazlasını yapıyor. Martın sonu bahar” diye konuştu.
68
BELEDİYE
aktüel KEMALPAŞA
Kemalpaşa Belediyesi Kadınlar Kulübünden
KADINLAR GÜNÜNE ÖZEL ETKİNLİK
Basın alanındaki kadınları temsilen Kemalpaşa’nın tek kadın gazetecisi Filiz Eroğlu'na plaketini Naciye Uğurlu verdi.
Kemalpaşa Belediyesi Kadınlar Kulübü tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen 'Kemalpaşa'nın Kadınları' adlı programda emekçi kadınlara, Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu’nun eşi Naciye Uğurlu plaket takdim etti.
8
Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne özel 'Kemalpaşa'nın Kadınları' adlı program, Kemalpaşa Belediyesi Kadınlar Kulübü Başkanı Emine Elçiboğa ve yönetimi tarafından düzenlendi.
Uzman Psikolog Gülendam Çakmak Ozan tarafından “Kadının toplumdaki yeri” konulu söyleşinin gerçekleştirildiği programda ayrıca Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lisesi’nin Türk Sanat Müziği korosu konser verdi. Programın açılış konuşmasını Kemalpaşa Belediyesi Kadınlar Kulübü Başkanı Emine Elçiboğa yaptı. Elçiboğa kadınların mutluluğu ve ihtiyaçlarını hedef alan büyük bir aile olma arzusuyla ve “mutlu kadın mutlu toplum” sloganıyla
yola çıktıklarını belirterek “Kadın mutluysa dünyada mutludur. Kadınlarımızın mutluluğunu esas alan projeler yapıyoruz. Kadın insanlığın toprağıdır. Nesillerin devamını sağlayan, eğiten, koruyan kadınlarımız modern hayatın getirdiği şartlarda da dünyaya yön vermeye devam etmektedir. Kadim medeniyetimizden aldığımız güç ile tarihi ve kültürel birikimimiz ışığında, yarınlara emin adımlarla yürüyeceğiz. Bunu ancak hepimiz bir olursak başarabiliriz. Bu noktada kadınlar kulübümüze desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu ve eşi Naciye Uğurlu’ya teşekkür ederim. Fedakâr hanımlarımızın bu anlamlı günlerini kutluyor, programın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Kemalpaşa Belediyesi Kadınlar Kulübü tarafından düzenlenen etkinlikte Kemalpaşalı kadınlarla bir araya gelmekten onur duyduğunu söyleyen
Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu’nun eşi Naciye Uğurlu, “Belediye Başkanımız Arif Uğurlu beyefendinin kadınlarımıza vermiş olduğu önemle, ilçemizde kadınlarımıza yönelik birçok proje ve çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda bugün burada toplanmasına vesile olan Kadınlar Kulübünün kuruluş fikriyatını ve oluşum aşamasını hayata geçiren Kemalpaşa Belediye Başkanımıza sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Kemalpaşa Belediyesi Kadınlar Kulübü, faaliyetleri ile ilçemiz genelinde kadınların, sosyal, kültürel, sanatsal, eğitsel, sportif faaliyetler başta olmak üzere her alanda desteklenmesine öncülük etmiştir. Kadınlar kulübü, ilçemizde yaşayan kadınların toplumda kadın haklarının evrensel, bölünmez, vazgeçilmez, ayrılmaz bir bütün olduğunu kabul eden vizyon genişliğinin yanı sıra; kadına saygının ve manevi olarak yükümlülüklerin bilincine ulaşmış ve gereğini yerine getiren sorumluluk kültürüyle de önü-
müzdeki sorunların aşılacağını kanıtlamıştır. Ayrıca kurumsal kimliğine uygun olarak, kadınlarımız için birçok projeyi hayata geçirerek, hayatın her alanında kadınlarımızın söz sahibi olmasına ön ayak olmuştur. Vatanın bekası için, evladını, eşini feda eden şehit analarının ve eşlerinin derin acısını paylaşıyor, yüce yüreklerini hürmetle, sizleri ve tüm kadınlarımızı da sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum” dedi. İlçemizdeki şehit annelerinden Birgül Baş, Sebahat Altan ve Kısmet Sağlam, hayatın zorluklarıyla mücadele eden kadınlarımızı temsilen Filiz İrkin, Eğitim Alanındaki kadınlarımızı temsilen Nedret Coşkun, Özel Eğitim alan öğretmeni Sevcan Nuzumlaer, Siyaset alanında öncü kadın liderlerden AK Parti Belediye Meclis Üyesi adayı Çile Özkul ve MHP Belediye Meclis Üyesi Adayı Av. Sedanur Özer, Basın alanındaki kadınları temsilen Kemalpaşa’nın tek kadın gazetecisi Filiz Eroğlu, Kadınlar Kulübü destekçilerinden Emel Urgucuoğlu, girişimci kadın esnafları temsilen Günay Durağan ve Şule Tamer’e plaketlerini Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu’nun eşi Naciye Uğurlu takdim etti.
70
DERNEK
aktüel KEMALPAŞA
İSPİRLİLER DERNEĞİ’NİN YENİ BAŞKANI OSMAN SARAÇ Kemalpaşa İspir Kültür ve Dayanışma Derneği’nin geçtiğimiz ay yapılan kongresinde derneğin yeni başkanı Osman Saraç oldu.
KEMALPAŞA İSPİRLİLER DERNEĞİ YÖNETİMİ: Osman Saraç başkanlığında yönetim kurulu, Dr. Metin Yaşar, Mustafa Yaşar, Mithat Atmaca, Tahsin Bayram Dilber, Ahmet Yaşar, İmran tekin, Celil Bektaş, Hasan Dursun, Rahim Kara, Arif yılmaz, Sebahattin Demir, Hüseyin Aydın, Avni Tekin, Mehmet Kul, Lütfü Bayrak
2
dönemdir yani 4 yıldan bu yana Kemalpaşa İspir Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Başkanı olan İbrahim Koca’dan kongreyle görevi devir alan Osman Saraç derneğin yeni başkanı oldu. Derneğin eski başkanı İbrahim Koca yeni başkan ve yönetimine başarılar dilerken, kendi dönemleri boyunca dernek faaliyetlerinin devam etmesine destek veren tüm İspirli Kemalpaşalılara teşekkür etti. Kemalpaşa İspir Kültür ve Dayanışma Derneği’nin kurucu başkanı
İş Adamı Şener Yaşar’ın divan başkanlığını yaptığı kongreye derneğin eski başkanlarından Lütfü Bayrak, Ali Ateş, Erhan Yazar, Mustafa Yaşar, Hüseyin Dursun ve çok sayıda dernek üyesi büyük ilgi gösterdi.
DERNEĞİMİZE HEP BERABER SAHİP ÇIKACAĞIZ
Kongre ile görevi devir alan derneğin yeni başkanı Osman Saraç, İspirliler Derneğine bugüne kadar destek veren, emek veren herkese teşekkür etti. Kemalpa-
şa’da İspirlilerin ayrı bir yeri ve önemi olduğunu vurgulayan Osman Saraç “iş adamlarımız ve çalışkan İspirli hemşerilerimizle her zaman gurur duyduk. Kemalpaşa’da İspirliler büyük bir güçtür. Gücümüzün ve başarılarımızın farkındayız. Kemalpaşa bizim evimiz. İlçemizin büyüyüp gelişmesinde İspirliler her zaman taşın altına
ellerini koymuşlardır. Yapılan bu kongre ile yeni yönetim olarak göreve geldik. Derneğimize hep beraber sahip çıkacağız. Derneğimizin büyüyüp güçlenmesi için birlik olacağız. Gerçekleştirecek olduğumuz etkinlikler ve projelerimiz ile derneğimizin ismini daha fazla duyuracağız. Kemalpaşa’da yaşayan İspirli hemşerilerimizin dertleriyle dertlenip, mutluluklarına ortak olacağız. Derneğimiz, tüm hemşerilerimize sahip çıkmaya devam edecektir” dedi.
72
TARİH
aktüel KEMALPAŞA
LASKARİSLER-1 Nymphaion/Nif yani Kemalpaşa’nın yıldızı tarih içerisinde iki defa parlamıştır: İlki, I. TheodorosLaskaris’in kurduğu yeni Bizans Devleti’nin fiilî başkenti olarak burayı seçmesi nedeniyledir. Tarih bir yandan akıp giderken Laskarisler’in yaşadığı ailevî acılar ve sevinçler, zafer naralarına karışan sara nöbetleri, saray entrikaları burada yani Kemalpaşa’da yaşanmıştır. Dünya Tarihi’nin hiç şüphesiz en ilginç olaylarından biri de Haçlı Seferi olarak başlayıp İstanbul’un Katolik-Latin ordularınca işgali ile sonuçlanan ve akabinde gelişen bir dizi olayla şaşırtıcı gelişmelerin ard arda yaşandığı 4.Haçlı Seferi’dir. Bilindiği gibi Haçlı Seferleri, Katolik Hristiyanlarca “Kutsal Topraklar” olarak adlandırılan Kudüs’ün Müslümanların elinden kurtarılmasına ve geri alınmasına yönelik bir seferler dizisidir. Bu seferlerin amacı net bir biçimde Kudüs’ün Müslümanlardan geri alınması olduğu hal-
Rahim SAĞ
de her nedense 4.Haçlı Seferi, İstanbul’dan öteye gidememiş; bırakın kutsal bir amaca hizmet etmeyi, beraberinde ucu Kemalpaşa’ya kadar uzananbir dizi trajik tarihsel olayın yaşanmasına neden olmuştur. Selahattin Eyyubi’nin Kudüs’ü, yaklaşık 90 yıl bölgede egemen olan Haçlılar’dan 1187’de geri alması Katolik dünyada büyük çalkantılara ve hayal kırıklıklarına neden olur. Bu durumu içine sindiremeyen Vatikan’ın yeni papası 3.Innocentius, yeni ve büyük bir haçlı seferi düzenlemek ve Kudüs’ü geri almak konusunda kararlıdır. Ancak böylesi büyük bir seferin ciddi anlamda maddî bir külfeti ardır ve Papalık hazinesi için bu yüksek miktarı karşılamak, seferi finanse etmek, onca askeri gemilerle Kudüs’e taşımak hiç de mümkün görünmemektedir. Kudüs’ü geri alarak kendi gücünü perçinlemek amacında olan yeni Papa, bu seferi gerçekleştirmek konusundaki maddî sıkıntıları aşmak için kara kara düşünürken beklenmedik bir gelişme yaşanır: Bizans İmparatorluk Hanedanı’na mensup bir prens olan Aleksios (sonra 4.Aleksiosolacak) babası 2.İsakios’tan sonra kendisine geçmesi gereken tahtın amcası 3.Aleksios tarafından gasp edildiğini iddia ederek, Bizans kronikçisi Akropolites’inanlatımına göre Papa’nın “ayaklarına kapanarak, duygulandırıcı biçimde babasına yapılan için öç alınmasını” için Papa’ya yalvarır.
Theodoros Laskaris Papa 3.Innocentius, ayağına kadar gelen bu büyük fırsatın farkındadır ve onun için bir taşla birden fazla kuş vurma imkanının oluştuğunu sezmekte gecikmeyecek kadar da akıllıdır. Böylece hayalini kurduğu büyük haçlı seferini gerçekleştirebileceği önemli bir maddî kaynak yaratabilecek, İstanbul’da kendisine sadık bir prensi tahta geçirerek Bizans tahtı üzerinde sınırsız egemenlik kurabilecek, Kudüs’ü Müslümanlardan geri alabilecek ve üstelik sadece Katolik Hıristiyanların Papası olmanın yanında bütün Ortodoks Hristiyan dünyasının da tek lideri olabilecektir. Haçlı ordusu ile birlikte yola çıkan Prens Aleksios’un da içinde bulunduğu donanma, 1204 yılı bahar aylarında, İstanbul ufuklarında güçlü bir biçimde görünür olamaya başlayınca İmparator 3.Aleksios, saray ve devlet üst yöneticilerinin de baskısıyla tahtı bırakarak İstanbul’u terk eder.
Boşalan Bizans İmparatorluk tahtına Prens Aleksios, 4.Aleksios olarak oturur; Papa 3.Innocentius’un planları tıkır tıkır işlemektedir. Ancak 4.Aleksios, tahta oturduktan hemen sonra Papa’ya vadettiği maddî desteğin sağlanması ve üzerinde anlaşılan yüklü miktardaki paranın ödenmesi konusundaki huzursuzluk saraydan önce başkentİstanbul’a daha sonra da Bizans’ın diğer şehirlerine hoşnutsuzluk olarak dalga dalga yayılmaya başlar. Kendilerinin ve inançlarının can düşmanı bildikleri Katoliklerin, İmparatorları ve devletleri üzerinde bu kadar etkili olduğunu görmenin ezikliğini yaşayan Ortodoks Bizanslılar inanmadıkları bir amaç uğruna bu kadar yüklü bir miktarda maddî külfet altına girmeyi içlerine sindiremezler. Bütün bu olup bitenler, yaşananların tanığı olan Akropolites’in dilimize Prof.Dr.Bilge Umar tarafından “Vekayinâme” adıyla
KEMALPAŞA aktüel çevrilen günlüklerinde geniş olarak yer almaktadır: “İtalyanlar (Katolik Hıristiyanlar) hem Aleksios’un onlara vad ettiklerini hem de yapmış bulundukları masraf harcamasını talep etmekteydiler; Kent halkı ise bu istenen para tutarını aşırı sayıyor ve bu kadar çok parayı ödeyebilecek halleri olmadığını iddia ediyordu. Bu hal, Kent halkı arasında büyük hoşnutsuzluğa neden oldu.” Bu hoşnutsuzluk sonucunda 4.Aleksios’un sarayda bir suikasta uğrayarak öldürülmesi üzerine bekledikleri parayı alamayan ve bundan dolayı zaten öfkeli olan Katolikler (Latinler) İstanbul’u tamamen işgal eder. Böylece başkenti ve içinde Patrikhane’nin bulunduğu İstanbul’un işgali ile Bizans İmparatorluğu resmî olarak yıkılmış, varlığı tarihin tozlu raflarında yerini almış olur… Latinleri’in İstanbul’u tamamen işgalinden sonra İstanbul’da, insanlık tarihinin tanık olduğu en büyük kıyım ve yağmalardan biri yaşanır. İmparator 3.Aleksios’un ailesini de yanına alarak İstanbul’dan kaçması sonraki kralları 4.Aleksios’un da öldürülmesi sonucu başsız ve korumasız kalan Bizanslı Ortodokslar, Tanrıları’nın koruduğuna inandıkları kentleri İstanbul’un maddî varlığının/zenginliğinin acımasızca yağmalanmasına, daha incitici olanı da Ayasofya Kilisesi gibi çok kutsal saydıkları mabetlerine, oradaki kutsal ikonları taşımak için Katoliklerin, katırlarla girmelerine kadar varan akıl almazaşağılanmalara maruz kalırlar. Yakın zamanda kaybettiğimiz İtalyan bilim adamı ve yazar Umberto Eco, Latinler’in o günlerde yaptığı yağmanın acımasız boyutlarını “Baudolino” adlı eserinde çok çarpıcı ve ayrıntılı biçimde betimler, mutlaka okumanızı öneririm. Büyük Bizans İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’un Latinler tarafından işgali, imparatorluğun farklı coğrafyalarında yaşayan tamamen Ortodoks Hristiyan inanca sahip Bizans ahalisi üzerinde onarılması çok zor derin izler bırakır. Kutsal saydıkları başkentleri İstanbul ve Tanrı’nın
TARİH
kendileri için koruduğuna inandıkları kutsal mabetleri olan Ayasofya Kilisesi, Hazret-i İsa’ya inanan ancak kendilerine ve kutsallarına düşmanca davranan Katoliklerce yağmalanmış, ayaklar altında çiğnenmiş, onurları incinmiş sahipsiz ama inançlı bir kitle olarak yapayalnızdır. Bütün bu tarihsel süreç içinde Ortodoksların yaşadığı derin acılar, onları Katolik dindaşlarına inanılmaz derecede düşman eder ve kendi acılarını yalnız yaşamaya başlarlarlarken hemen yanı başlarının kırsal kesiminde kendilerince yurt tutmuş bulunan yeni komşuları Türkler’in varlığını fark ederler. Mağdur ve inançlı Ortodoks Hristiyan Bizans halkı ile Moğol baskısı nedeniyle Batı Anadolu’ya kadar gelmiş Müslüman Türkler arasındaki önce insanî sonra ticarî, sosyal, tarımsal, ekonomik ilişkilerin kurulmaya başladığı daha sonra da siyasî ilişkilerin İznik Bizans Devleti ile Konya Selçuklu Devleti arasında kurulduğu ilk dönem de, İstanbul’un Latinler tarafından işgal edildiği 12041261 yılları arasıdır. İstanbul’un işgal edilmesi ile resmen varlığı son bulan Bizans İmparatorluğu’nun egemen olduğu bölgelerde biri diğerinden bağımsız ama her biri Bizans İmparatorluk tahtına varis olduğu iddiasını taşıyan üç ayrı devlet siyasî varlığını ilan eder. Başkenti Latin işgali altındaki Bizans; başı gövdesinden ayrılmış vaziyette Epir, Trabzon ve İznik’te ayrı ayrı devletler halinde yeniden siyasî
birlik kurarlar. Ancak bu devletlerin her biri tek amaç uğruna odaklanmıştır: İstanbul’u geri almak ve Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmak. Bu üç Bizans Devleti bir yandan Latinler’e karşı mücadeleye başlarken öte yandan da kendi aralarında Bizans İmparatorluk Hanedanı’nın gerçek varisi alma mücadelesine girişirler.Başkent İstanbul’u çapulcu Latinlerden kurtarmak koşuluyla aslında her birinin müstakbel Bizans İmparator Hanedan varisi olabilmeleri aslında İmparatorluk koltuğuna oturabilme ve o taht hakkına sahip olmaları gücünü göstermelerine bağlıdır. Bizans İmparatorluğu’nu kurtarmak suretiyle varisi olmak iddiasındaki bu üç devletten biri bugünkü Arnavutluk’un bulunduğu bölgede kurulmuştu. Epir (Epiros) Bizans Devleti olarak tarihe geçen bu devlet tıpkı diğer iki küçük Bizans Devleti gibi kendine tek hedef olarak İstanbul’u geri alarak İmparatorluk tahtına oturmayı seçmişti Ancak, İstanbul’a giden yol üzerinde bulunan ve Latinlerle iyi ilişkiler sürdürme kararlılığını gösteren Bulgaristan Krallığı’nın varlığı bu hedefi neredeyse imkânsız kılacak çok önemli bir faktör olarak arada durmaktadır. İstanbul’a giden yol Bulgaristan Krallığınca kapatılmış vaziyettedir. Trabzon’da kurulan ve bizce daha çok Rum Pontus Devleti olarak bilinen devletin yöneticilerinin hedefleri de farklı değildir.
73
İstanbul’un Latin işgalinden sonra kurulmuş bu devlet de başlangıçta İstanbul’a ulaşma çabasındadır. Ancak bu hedefe ulaşması için kat edeceği yol önce I.Theodoros Laskaris’in direnciyle geçici olarak kesilir daha sonra da Anadolu Selçuklu Devleti’nin Batı Karadeniz’e egemen olması ile tamamen kapatılmış olur. Öte yandan, Trabzon’danİstanbul’a deniz yoluyla yapılacak bir saldırının ise Latinler karşısında hiçbir şansı olamazdı. Trabzon Rum Pontus Devleti yöneticileri bu durumu açıkça görebilmiş olmalılar ki kısa bir süre sonra bu amaçlarından vazgeçerek bölgede, Fatih Sultan Mehmet 1461 yılında burayı fethedene kadar, varlıklarını sürdürdüler. Bir başka deyişle Rum Pontus Hanedanı, başlangıçta elde etme çabası içine girdikleri büyük Bizans İmparatorluğu’ndan 8 yıl daha uzun yaşar. Büyük Bizans İmparatorluğu’nun varisi olmak iddiasıyla kurulan ve İstanbul’u geri almak amacını taşıyan bir diğer devlet ise İznik’te kurulan İznik Bizans Devleti’dir. İznik Bizans Devleti, İstanbul’un işgali sırasında buradan kaçan 3.Aleksios’un damadı kudretli General Theodoros Laskaris tarafından kurulur. Aslında Theodoros Laskaris’in imparatorluğun kurtarıcısı olma süreci, İznik’e gelişinden çok daha önceye dayanmaktadır. Büyük Roma İmparatorluğu’ndan beri süregelen kadim devlet
74 olma refleksinin doğal bir sonucu olarak, İstanbul’un Latinler tarafından işgali üzerine manevî inançları da zedelenen Bizans İmparatorluğu ileri gelenleri tam adı Konstantinos Theodoros Laskaris olan kudretli generali Ayasofya Kilisesi’nde yaptıkları bir ayinle İmparator olarak ilan ettiler ve ona İmparatorluk tacıtaktılar. Ancak Latinlerin, böylesi bir oldubittiyi kabul etmesi mümkün değildi. Zira, Bizans tarihi uzmanı Auguste Bailly’e göreTheodoros Laskaris, henüz, Bizans İmparatoru “3.Aleksios devrinde, kiliseye sempatik, cesaretiyle ün salmış bir ordu komutanı” olarak tanınıyordu ve “General Laskaris’in, daha o zamandan, günün birinde Bizans İmparatorluğu üzerinde saltanat sürmesinin kaderinde yazılı olduğu görülüyordu.” Bizans başkentinin işgali üzerine genç Laskaris, bir kurtarıcı olarak görülmeye başlanmıştır. 3.Aleksios’un damadı General Theodoros Laskaris’in yaşadığı bu süreç, dönemin tanığı Akropolites’in günlüklerinde “böylece İtalyanlar (Latinler), Kent’e (İstanbul’a) egemen olduktan sonra, halktan diledikleri kişileri kendi erkleri altında onlara bağımlı olarak kalmak iznini verdiler; diğerlerini de her nereye isterlerse oraya engellenmeden gitmekte serbest bıraktılar. O zaman halktan kimi açık açık kaçtı gitti, daha tanınmış kişiler olan kimi de gizlice kaçtı. Theodoros Laskaris, daha önce belirttiğim gibi, İmparator 3.Aleksios’un damadıydı ve onun tarafından Despotes (küçük hükümdar) unvanının verilmesiyle onurlandırılmıştı; o zaman erken davrandı ve eşi Anna ile birlikte, keza üç küçük kızıyla - bunlardan
TARİH birincisinin adı Eirene, ikincisinin Maria, üçüncüsünün Eudokia idiİstanbul’dan çıkıp Nikaia/İznik’e geldi.” şeklinde anlatılmaktadır. Yine bu günlüklerden öğrendiğimize göre, aslında eski Bizans Hanedanı’nın Anadolu’da yaşayan yurttaşlarına karşı takındığı olumsuz tavır ve bir dizi entrikayla da olsa kutsal şehirleri İstanbul ile bir diğer kutsalları Ayasofya’nın işittikleri rencide edici halinin ilk reaksiyonları Theodoros Laskaris’e karşı bir mukavemet yani karşı koyma, kabullenmeme biçiminde yansır. Ancak bütün bunlara rağmen General Theodoros Laskaris, kafasındaki hedeflerden ve amaçlarından vazgeçmeyerek sonuna kadar mücadele etmekte kararlıdır. General Theodoros Laskaris, eşi ve üç kızıyla İznik’e geldiğinde, aslında burada çok da coşkulu karşılanmaz. Latin işgali ile işlevini yitirmiş olan ve Ortodoks Hıristiyanların ibadet merkezi konumunda bulunan yeni Patrikhane’yi İznik’te kurar. Bu, inançlı Ortodokslar için yeni bir ibadet merkezi aynı zamanda yeni bir moral kaynağıdır. İznik’te devlet kurulduktan ve devlet bürokrasisi tesis edildikten sonra Theodoros Laskaris, İstanbul’u geri alma yönündeki mücadelelerine ve planlarını hazırlamaya başlar. Ancak sahip olduğu güç henüz kendisinin İstanbul’u geri alması için hiç de yeterli değildir. Öte yandan İznik’te kurduğu bu yeni Bizans Devleti, İstanbul’u geri alabilmek için son derece elverişli ve engelsiz konumda da bulunsa varlığının devamı için aslında İstanbul’a yakınlığı çok ciddî bir tehlikedir de… Zira, İstanbul’dan
aktüel KEMALPAŞA
akşam saatlerinde sefere çıkacak bir ordu hiç fark ettirmeden sabah güneşinin ilk ışıklarıyla İznik’e ulaşabilecek güçtedir ki bu da İznik Bizans Devleti’nin daha aynı günün güneş batımını görmeden tarihten tamamen silinmesi demektir. İznik Bizans Devleti’nin İstanbul’un hemen yakınında bulunması, çok güçlü konumda da olsa arkasında halk desteği olmayan, sadece üst yönetim ve ordudan ibaret bulunan Latin Devleti için de ciddi bir tehlikedir. Latinlerle İznik Bizans Devleti kuvvetlerinin varlıklarını sürdürme ve bölgeye egemen olma mücadelesi sıcak çatışmaya dönüşür ve İznik Bizans Devleti ile Latin Devleti arasında Batı Anadolu’da savaş boyutuna ulaşan çatışmalar yaşanır. Güçlü konumda bulunan Latin kuvvetleri, Rhyndakos’ta (günümüzdeki Bursa’ya bağlı Orhaneli) kenarında büyük bir zafer kazansa da iki devlet orduları arasındaki çarpışmalar devam eder. Rhyndakos’taki savaşta Latinler, İznik Bizans kuvvetlerini
yenmesine ve Batı Anadolu’nun güneyine doğru ilerlemesine rağmen iki ordu birlikleri arasındaki çatışmalar aralıksız devam eder. Bu, aslında Latinler ile Bizans’ın küçük bir parçasının var olma mücadelesidir. Bu çatışmalar sonunda her iki taraf da büyük kayıplar verir; İznik Bizans Devleti, egemen olduğu toprakların büyük bir kısmını kaybeder ancak her iki taraf da aslında kazanamadığı ve aslında bu çekişmeyi sürdürmenin kendilerine daha büyük kayıp olacağı düşüncesiyle anlaşma masasına oturmaya karar verirler. Her iki taraf da bu anlaşmada saldırmamazlık ve sınırlarını belirleme kararı alır. İznik Bizans Devleti ile Latinler arasında, Smyrna’nın (İzmir) güney doğu kesiminde bulunan küçük bir yerleşiminde 1214 yılında bir anlaşma imzalanır. Burası o günkü adıyla Nymphaion, sonraki adıyla Nif, günümüzdeki adıyla Kemalpaşa’dır. Bu anlaşmadan sonra İznik Bizans Devleti’nin İmparatoru I.Theodoros Laskaris’in ailesiyle birlikte -İmparatoriçe Anna ve üç kızı- “havasını ve suyunu” çok sevdiği Nymphaion’a yerleşmesiyle birlikte Nymphaion’un yani Nif’in yani Kemalpaşa’nın yıldızı tarihte ilk kez parlar… (Devamı Kemalpaşa Aktüel, 7. sayıda…)
AKTÜEL
76
aktüel KEMALPAŞA
1 Yaşında
Gazeteci Filiz Eroğlu ve eşi Evrim Eroğlu’nun biricik kızları Duru’nun 1. yaşı, Palmiye Park Kahvaltı ve Restoran’da düzenlenen bir organizasyon ile kutlandı. Aile arasında gerçekleştirilen doğum günü partisi öncesi davetliler kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltının ardından Duru bebeğin 1. Yaş pastası kesildi. Pastanın mumlarını anne-babasıyla birlikte söndüren minik Duru, kutlama boyunca etrafına gülücükler saçtı. Davetliler renkli kutlamada, hoşça vakit geçirdiler.
Duru’nun 1. Yaş gününü kutlamanın heyecan ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Filiz ve Evrim Eroğlu çifti, “Bu mutlu günümüzde bizleri yalnız bırakmayan dost ve akrabalarımıza teşekkür ederiz. Evliliğimizin 5. yılında ailemize katılan biricik kızımız Duru ile ailemiz büyüdü.22 Ocak 2018’de dünyaya
gelen kızımız Duru ile hayatımız anlam kazandı. Kızımızın vatanına, milletine, ailesine ve sevdiklerine yaraşır bir evlat olması için anne ve babası olarak elimizden geleni yapacağız. Evladımıza güzel, sağlıklı ve başarılı bir ömür diliyoruz. İyi ki doğdun can kızımız Duru” dediler.
KEMALPAŞA aktüel
Söz Meydanı Recai DENİZ recaideniz25@gmail.com
DEĞİŞEN VE GELİŞEN TEKNOLOJİ KARŞISINDA KAYBOLAN DİLİMİZ Değişen ve gelişen teknoloji ile birlikte medya da yeniden değişiyor ve şekilleniyor. Tarihin her döneminde bu değişiklikler ve gelişmeler içinde yaşanılan çağa ve topluma göre muhtemeldir ki benzer duygularla, kaygılarla değerlendirilmiştir. Günümüzde bilgisayar ve internet tabanlı iletişim teknolojileri ile birlikte, bütün bu yakınsamalar, toplumun bütününe etkiler bir ölçüde kırılma yaşayarak, kuşaklar arasındaki farklılıklar biraz daha belirginleşerek yansımıştır. Otuz yaşın üzerindeki kuşak, adeta kendileri yaşarken kendilerinden habersiz, aniden gelen, bastıran teknolojik tabanlı dünyaya intikal etmeye, girmeye uğraştıkları için dijital göçmenler olarak adlandırılmışlardır. Tüm bu girizgâhtan sonra, diyebiliriz ki, iletişim ortamlarındaki teknolojiye bağlı değişiklikler iletişim biçimlerimizi mutlaka etkiliyor. Bu etki, en başta dil üzerinde kendisini gösteriyor. Matbaa ile birlikte, ortak bir yazı dilinin ortaya çıkması; o ülkenin coğrafi sınırları içinde veya o dilin doğal sınırları içinde bir birlik ve yakınsama temin etmesi akabinde gazetelerin yaygınlaşması ile farklı fikirlerde bile bir toplulaşma görülmesi ve benzer kelime ve kavramlar üzerinden izah alanlarının açılması; radyo ile dilin sözcüklerinin telaf-
fuzunun dahi benzer hale getirilmesi; televizyonla sadece telaffuzda değil, insanların tüm kılık kıyafet, duruş, yaklaşımlarında bile bir benzeşikliğin temini gibi hususlar bilgisayar temelli ortamlarla yeniden bir farklılaşma ve kırılmaya doğru gitmektedir… Bu kırılma ve farklılaşma sadece kuşaklara mahsus bir kırılma olarak da addedilemez. Gençlerin az okuduğundan veya okumadığından yakınmalarının yoğunlaştığı bu günlerde konuyu anlayabilmek ve nedenini irdeleyebilmek için aslında teknolojinin getirdiklerini de iyi idrak etmek gerekiyor. Aslında gençlerin, yeni kuşakların okuma alışkanlıklarını yitirdiklerini söyleyebileceğimiz yeterli veriye sahip değiliz. Sadece söyleyebileceğimiz bir şey var; Okuma tipleri değişti. Ancak, belki de okudukları materyaller bakımından kendilerinden önceki kuşakların çok da önüne geçmiş durumdadırlar. Batı’da yapılan okuma tipleri ve alışkanlıkları üzerine çalışmalar gösteriyor ki, gençler artık basılı kitap, dergi, gazete ve makaleler yerine yani, salt metne dayalı kaynaklar yerine, metni görselliğe evirmiş olan yeni materyaller üzerinden bilgileniyorlar. Bu anlamda gençlerin, okuma alışkanlıklarını etkileyen faktörlerinde azımsanmayacak kadar etkili olduğunu hatırlatmakta fayda var. Nedir bunlar; sosyal
medya, arkadaşlık siteleri, sesli kitap ya da makale okumak gibi... Bunların en tehlikelisi sosyal medya... Artık öyle bir duruma gelmiş bulunmaktayız ki gençler özellikle anlatmak istediklerini emojiler (çeşitli ifadeler) kullanarak anlatma yöntemini seçiyorlar. Aslında günlük kullanım içinde, hiçbir edebi değeri, kalıcılığı olmayan, geniş kitlelere mal olmayan, elektronik ortamın sunduğu mecranın kendi izleyenlerini ilgilendiren veya onlarca algılanan bir dar alanda konuşulan yeni bir dil/dillerle ayrıca yazım biçimleriyle çoğu zaman istemsiz bir şekilde karşılaşmaktayız. Endişe verici bir durumda, insanların gündelik konuşma dilindeki sözcük sayısının edebi dilin, dile ait sözlüklerin çok cüzzi bir kısmını oluşturduğu bilinir, ancak yeni medya ile birlikte bu dil daha da daralıyor; günlük konuşma çok daha sığ ve sıradan kelimeler üzerinden yürütülür hale gelirken dile argo içinde değerlendirilebilecek sözcükler, yazılı mecralar üzerinden de sözcük kullanmaya gerek kalmayan, harfleri metinselliği ortadan kaldıran emojlar dediğimiz görsel imgeler hâkim olabiliyor. İnsanların yazılı ortamlarda küçücük resimlerle, imgelere pek çok sözcüğü sığdırarak duygu ve düşüncelerini ifade eder hale gelmeleri, yüz yüze görüşmelerde iletişim zorluklarını da artırıyor.
Kelimeler ve kavramlar; dillerin gücü, büyüklüğü ve zenginliğinin en büyük belirtisidir. İnsanların bunlara aşina olması, anlamlarını bilmesi, kullanması ise insanın çapı, çerçevesi, bilgi ve deneyim alanını ölçmek bakımından çok önemlidir. Hal böyle olunca, bize düşen temel iş; eleştirmek, yakınmak, kaygılanmak değil; eleştirdiğimiz, kaygılanıp, düşündüğümüz konularda neler yapılabileceğine dair fikir üretmektir. Zengin kelime hazinesi ile dolu dilimizi ilk olarak bizler beğenmeli benimsemeli ve günlük hayatımız-da sıkça kullanmalıyız. İçeriği üretmez isek, ürettiğimiz içeriğin kabul edilebilirliği için farklı formatlar yerine anlamlı ifadeler kullanabiliriz. Öte yandan kendi dilimiz ve güzel Türkçemiz için de yine bizlere düşen en önemli görev, evlerimizde, okullarımızda, iş yerimizde ısrarlı ve kararlı bir şekilde dilimizi güzel ve özenli kullanmak olacaktır. Unutmamalıyız ki; Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür. Saygılarımla...