Solarex İstanbul Fuarı, Yine Sektörü Bir Araya Getirdi
6
Şener Oktik; “Kaliteli Üretim’e İhtiyaç Var”
8
10
İlk Hibrit – Jeotermal Güneş Enerji Tesisi
22
2016’da Enerji Yatırımlarının İvme Kazanmasını İstiyoruz
38
Gazioğlu, Katma Değere Katkı Sağlıyor
46
Solarbaba, Sektörün Nabzını Tutmaya Devam Ediyor
İMTİYAZ SAHİBİ İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK İÇ VE DIŞ TİC.LTD.ŞTİ. HÜSEYİN FERRUH IŞIK GENEL MÜDÜR / GENERAL MANAGER
MEHMET SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com SORUMLU MÜDÜR CÜNEYT AKTÜRK cuneyt.akturk@img.com.tr EDİTÖR Elif Karahaliloğlu elif.karahaliloglu@img.com.tr ART DİREKTÖR İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr
CONSEPT TASARIM SAMİ AKTAŞ sami.aktas@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ YASEMİN ALBAYRAK yasemin.albayrak@ img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@ img.com.tr MUHASEBE VE FİNANS MÜDÜRÜ Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com.tr ABONE İSMAİL ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr
CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 11 A/41 34530 Yenibosna / İSTANBUL +212 454 30 00 ADRES Polat İş Merkezi | Evren Mah. Bahar Cad. No: 3 K: 1 34197 Güneşli- Bağcılar | Istanbul | Turkey Tel: +90 212 604 50 50 | Fax: +90 212 604 50 51 www.solarexmagazine.com. e-mail: yasemin.albayrak@img.com.tr Solarex Magazine yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Solarex Magazine’nin bütün yayın hakları İSTMAG Magazin San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. İki ayda bir yayınlanır.Yazılar kaynak
Dünyanın gözü, Solarex İstanbul Fuarı’nda Pek çok Avrupa ülkesinin kalkınmasına güneş enerjisi alanında üretim merkezi olma yolunda büyük zemin oluşturan güneş enerjisi sektörü, adımlar atmasına ev sahipliği yapıyor. 2015 yılında birçok firmanın ülkemizde de gelişimini her geçen gün birleşmesine, yeni iş ortakları bulmasına, önemli anlaşmalar sürdürmektedir. Bilindiği gibi Türkiye, solar imzalanmasına da sahne olan fuar her yıl gerek katılımcı gerekse termal konusunda dünya liderlerinden ziyaretçileri ile Güneş Enerji Sektörü’ne dair bilincin ve ilginin biridir. Aynı başarıyı güneş enerjisi sektöründe artmasına da vesile oluyor. de göstermektedir. Güneş paneli üretimi ve Temiz, yenilenebilir ve sürekli bir enerji kaynağı olan güneş yan sanayi alanları (kablo, konnektör, ayak, enerjisinin önemini vurgulayan Solarex İstanbul Fuarı, çevre cam, inverter vs) konusunda gerekli desteklerle dostu çözümlerle, sektörü bir araya getiriyor. 7 – 9 Nisan yapılacak üretim, önümüzdeki yıllarda, hem ülkemizde 2016 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde sektöre değerlendirilecek hem de güneşi bol bölge ülkelerine kapılarını açacak fuar, dayanıklı, güvenilir ve uzun ihraç edilebilecektir. ömürlü güneş pillerinin de sergileneceği bir etkinlik. Her Enerji, çevre ve tasarruf kavramlarının önemini kamuoyuna evin, kendi enerjisini çatısına kurduğu güneş pilleri ile duyuran Solarex İstanbul, sektör temsilcilerinin güneş enerjisini karşılayabileceği ve böylece maliyetlerin düşeceği kullanarak yüksek teknolojiler geliştirdikleri ve bu teknolojilerini bilincinin de anlatılacağı fuar, 9-10 ve 11. Salonlarda sergiledikleri bir platform konumuna gelmiştir. Güneş Enerjisi gerçekleştirilecek olan bu önemli etkinliği ziyaret Fuarı Solarex İstanbul, ülkemizin en hızlı gelişen sektörlerinden biri etmek www.solarexistanbul.com adresine girerek olacağının sinyallerini vermektedir. için Ücretsiz online davetiye temin edebilirsiniz. Avrupa’nın en güneşli ülkelerinden biri olarak kabul edilen Türkiye’de Bir sonraki sayımızda görüşmek dileği ile… bu konuya yoğunlaşan bir fuarın olması, Dünya çapında tanınmış ve Saygılarımızla Türkiye’ye yatırım yapmayı planlayan birçok dünya markası tarafından da yoğun bir ilgiyle karşılanıyor. Konusunda Türkiye’nin ilk ve tek ihtisas fuarı olan Solarex İstanbul Uluslararası Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı Türkiye’nin Editör
REKLAM İNDEKSİ
Elif Karahaliloğlu
PHOENIX CONTACT........ 1 – Ö.K.İ
İHLAS KOLEJİ............................ 43
BAŞOĞLU................................... . 9
ABONE.......................................56
ENOVER.................................... 17
ZAFER AKÜ ......................... . ..Ö.K
VICTRON................................... 27
MEYTEK................................... A.K
ALKA.......................................... 33
SOLAREX ................................A.K.İ
BİA............................................. 37
Fuar
Güneş Enerjisine Büyük İlgi! Dünyada ve ülkemizde yenilenebilir enerjinin önemi her geçen gün daha fazla anlaşılıyor. Gelişmiş ülkelerin yapılarında geniş uygulama alanı bulunan güneş enerjisinden yararlanmanın önemi, ülkemizde gittikçe artıyor ve uygulamalar, önemli derecede enerji tasarrufu sağlıyor.
Günümüzde, mimari alanda yaşanan gelişmeler neticesinde, insanların rahat, huzurlu bir ortamda çalışabilmeleri ve dinlenebilmeleri için doğal çevre ile uyumlu yeşil, temiz, nefes alınabilen ve güneş enerjisinden faydalanan binalar yapılıyor. Bulunduğu coğrafi konum itibariyle güneş enerjisinden yararlanan birçok ülkeden daha fazla yararlanabilecek durumda olan ülkemizde, uzun dönemli kullanımlarda ilk yatırım maliyetini amorti eden güneş
Aralık 2015
4
enerjisi sistemlerinin mimaride yaygınlaştırılması için çalışmalar yapılıyor. Böylece mimaride güneş enerjisinden yararlanılması ile binalar, enerji tüketen değil üreten duruma getirilerek, çevre kirliliği de önemli ölçüde önleniyor. Ülkemizde güneş enerjisinden yararlanma uygulamalarının yaygınlaşması için, sivil toplum kuruluşlarına, mimar ve mühendislere, yerel yönetimlere, üniversitelere ve basın yayın kuruluşlarına önemli görevler düşüyor.
Güneş Enerjisi Sistemlerinin Mimaride Yaygınlaştırılması İçin Çalışmalar Yapılıyor… Güneş enerjili binaların yapılması ve yaygınlaştırılması sayesinde, inşaat sektöründe ihtiyaç duyulan enerji de minimum maliyetler sağlanıyor. İnşaat sektöründe elde edilecek enerji tasarrufunun başka sektörlere aktarılmasıyla ülke ekonomisinin de kalkınması sağlanıyor. Hayatımızın vazgeçilmezi olan güneş sayesinde, teknolojik avantajların ve çevresel faktörlerin önem kazanmasıyla alternatif yakıt kaynaklarına olan önem hızla artıyor.
Enerji Uzmanları, Evde Alınacak Basit Önlemlerle, Elektrik Tasarrufu Yapılabileceğini Belirtiyor… Enerji uzmanları, güneş ülkesi olan Türkiye’de evde alınacak basit önlemlerle, elektrik tasarrufu yapabileceğini belirtiyor. Güneş panellerini çatılarına monte ederek, güneşin nimetlerinden faydalanan kullanıcılar, güneşle hem evlerini ısıtıyor hem topluyor isterlerse dağıtabiliyor. Fotovoltaik paneller güneş ışığından gelen doğrudan enerjiyi, hemen kullanabilen ya da akülerde depolayabilen elektrik enerjisine çeviriyor. Sıcak su üretiminde de kullanılabilen güneş enerjisiyle çalışan su ısıtıcıları ile evin sıcak su masrafı karşılanmış oluyor. Güneş enerjisiyle çalışan açık alan ve bahçe aydınlatmaları da, diğer tasarruf yöntemleri arasında yer alıyor. Elektrik tesisatı gerektirmeyen güneş enerjili açık alan aydınlatmalarını, belediyeler, sokak aydınlatmalarında ve son zamanlarda trafik ışıklarında kullanıyor.
Yapıların ısıtılmasının dışında, insanlık tarihinin ilk yıllarından bu yana, tarım ürünlerinin, etin ve kışlık diğer besinlerin kurutulmasında da güneş enerjisi kullanılmaya devam ediyor. Kol saatleri, hesap makineleri gibi küçük ölçeklerde kullanılan güneş hücreleri, giderek daha geniş kullanım alanlarına yayılıyor. İlk büyük ölçekli kullanım alanı olan uzay çalışmalarında, uzay araçlarına enerji sağlamada güneş gözeleri en önemli gereç olmaya devam ediyor. Kullanım alanlarının yaygınlaşması ile fiyatlar da düşerken, günümüzde bu gözelerle çalışan otomobiller, güneş uçağı, elektrik santralleri de artmaya başlıyor. Fotovoltaik güç sistemleri diğer elektrik enerjisi üretim sistemleri ile karşılaştırıldığında çok pahalı olarak görünseler de, yakın gelecekte güç üretimine önemli katkısı olabilecek sistemler olarak değerlendiriliyor ve konu üzerinde tüm dünyada yoğun araştırma ve çalışmalar sürdürülüyor.
Çevre Dostu, Solarex İstanbul… Temiz, yenilenebilir ve sürekli bir enerji kaynağı olan güneş enerjisinin önemini vurgulayan Solarex İstanbul Fuarı, çevre dostu çözümlerle, sektörü bir araya getiriyor. 7 – 9 Nisan tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde sektöre kapılarını açacak fuar, dayanıklı, güvenilir ve uzun ömürlü güneş pillerinin de sergileneceği bir etkinlik. Her evin, kendi enerjisini çatısına kurduğu güneş pilleri ile karşılayabileceği ve böylece maliyetlerin düşeceği bilincinin de anlatılacağı fuar, 9-10 ve 11. Salonlarda yapılacak. Ücretsiz online davetiye alabilmek için www.solarexistanbul.com adresine girmek yeterli.
Aralık 2015
5
Etkinlik
Solarex İstanbul Fuarı, Yine Sektörü Bir Araya Getirdi Solarex İstanbul Fuarı ve Gensed ev sahipliğinde gerçekleştirilen davet, büyük ilgi gördü.
Solarex İstanbul Fuarı’nın sponsorluğunda 13 Kasım Cuma günü Portaxe’te düzenlenen ve güneş enerjisi sektörünün profesyonellerini bir araya getiren davet, çok sayıda firmayı birbirleriyle buluşturdu. Kokteyl ile başlayan davette sektörün önemli isimleri bir araya gelerek, değerlendirmelerde bulundu. Açılış konuşmasını yapan Gensed Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şener Oktik Solarex ailesine organizasyon için teşekkürlerini ileterek sektöre dair çıkarımlarda bulundu. Oktik konuşmasında; “Hepimizin hikâyesini çok iyi bildiğimiz bir 600 MW meselemiz var. Bu başvurulara verilen devlet katkı payları hepimizi şaşırttı. Hiç birimiz bu büyük rakamları beklemiyorduk. Lisanssız yatırımlarda ise sürekli durum gelişiyor ama şu anda kabul edilen fotovoltaik güneş enerji sistemi olarak
Aralık 2015
6
kabul edilmiş 321 tane santral var. Dernek olarak bizim inancımız 2023 yılına kadar Türkiye’nin neredeyse 19 bin MW büyüklüğünde bir kurulumu gerçekleştireceğidir. Ben bir kere daha bizi sektörle buluşturan Solarex İstanbul’a teşekkür ederken, hepinize afiyet olsun diyorum ve iyi akşamlar diliyorum…” diyerek konuşmasını tamamladı.Yemeğin ardından organizasyonda sürpriz olarak sahneye çıkan keman sanatçısı Zeynep Kalınkaya’nın hazırlamış olduğu Show, davetlilere keyifli dakikalar yaşattı. Herkesin eğlenerek veda ettiği organizasyonda katılımcılar Solarex İstanbul ekibine memnuniyetlerini ve bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Solarex İstanbul Fuarı ile ilgili görüşlerini aktardılar.
Aralık 2015
7
Röportaj
Şener Oktik; “Kaliteli Üretim’e İhtiyaç Var” Solarex İstanbul Fuarı ve Gensed ev sahipliğinde gerçekleştirilen güneş enerjisi davetinde GENSED Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şener Oktik sektörü değerlendirdi. Ama artık bu durum doğuya doğru kayıyor. Sektördeki üretim Avrupa’dan, Çin ağırlıklı olmak üzere Tayvan, Malezya gibi doğu ülkelerine doğru kaydı. Ama kayarken oradaki yerel sermaye ile değil, uluslararası sermaye ile kaydı. Şu anda üretimdeki büyüme çok yavaşladı. Ama buna rağmen fotovoltaik sektöründe 58 GW üretim kapasitesi var. 6 GW filme dayalı üretim var. Yani toplamda 64 GW kapasite bulunuyor. Ama kurulan ve kullanılan sistemlere bakıldığı zaman 40 GW. Yıl içinde baktığınız zaman sektörde bir arz fazlası var. Bu durumun tek avantajı maliyet düşmese bile, fiyatlar düşüyor. Bu da bizim gibi ülkelerde kurulumu hızlandırıyor. Anahtar teslim kurulum izliyorsanız, 1 sene önce MW başına 1 milyon dolara yapılırken, şimdi 800.000 dolara yapılıyor. Ama sektör hala kendi kendine büyüyebilen bir sektör değil. Hala teşvikler doğrultusunda büyüyen bir sektör. Avrupa’da bu teşvikler azalarak yok olmaya başladı ama ülkemizde teşvikler hala devam ediyor. Sektör ne zaman teşviksiz ayağa kalkarsa, o zaman sektör büyümüş olacak. Dünyada ise sektörün toplamda 170 GW üretim kapasitesi bulunuyor. 2020’ye baktığımız zaman bunun 500’leri geçeceği öngörülüyor ama büyüme Çin’de, Malezya’da, Asya bölgesinde olacak. Avrupa’da büyüme artık neredeyse yok gibi. Sektördeki önemli parametrelerden biri de teknolojinin gelişmesi.
Peki, Ülkemizde süreçler nasıl ilerliyor?
Solarex İstanbul Fuarı’nın sponsorluğunda 13 Kasım Cuma günü Portaxe’te düzenlenen ve güneş enerjisi sektörünün profesyonellerini bir araya getiren davet, çok sayıda firmayı birbirleriyle buluşturdu. Sektöre dair gelişmeleri bizlerle paylaşan GENSED Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şener Oktik, güneş enerjisi sektörünü değerlendirerek, sektöre mesajlar verdi.
Öncelikle sektöre dair gelişmelerden bahsedebilir misiniz? Sektöre dair gelişmeleri 2 ayrı açıdan değerlendirmek gerekiyor. Öncelikle dünya genelinde daha sonra Türkiye genelinde. Dünyada güneş enerjisinden elektrik üretmeyi, son 10 yıla baktığınızda % 50 büyürken, geçen sene bu büyüme sadece % 30’da kaldı. Sektörde büyüme hızı yavaşladı. Sektörün aslında değer zinciri oldukça geniş. Bu zincirlerin çoğu farklı gelişiyor. Örneğin, bunların çoğunlukta ağırlık merkezleri batıdaydı.
Aralık 2015
8
Ülkemizde de lisanslı elektrik üretiminin ihalesi tamamlandı. Benim görüşüm lisans almış insanların, yasal süreleri sonuna kadar kullanacağı. Bu işi yapmayanlar da proje geliştirdi. Dolayısıyla bir alım satım pazarı oluştu. Bir de bu pazara elektrik üretmek için olanlar var. Bunlardan birisi modülcüler. Modülcüler de büyük bir hevesle yatırımlarını gerçekleştirdiler. Şu an da 20’ye yakın modül üreticisi bulunuyor. Bunların toplamı 700 – 800 MW’ a dayanmış durumda. Hepsi çalışıyor olsa Türkiye’nin kullandığının 2 katı modül üretecek. Bunların çoğu Türkiye dışındaki şirketlere üretim yapıyor. Ama diğer alanlarda da üreticiler ortaya çıkmaya başladı. Kablo, alüminyum, akü üreticileri gibi üretimler söz konusu. Aslında böylece sektör de büyüyor. İlginç olan ise ben bu alanda çok uzun yıllardır tecrübesi olan biriyim. Ve çok yakından biliyorum ki bizim bu konuda çok yol almamız gerekiyor. En büyük sıkıntımız da bu konuyu bilmeyen çok fazla insan bu işin içinde. Kalite konusu çok göz ardı ediliyor. Bilgi kirliliği de mevcut. Yapılan testler sayesinde başka testlere de ihtiyaç olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bunu yapanlar da sadece güvenilmez olan, merdiven altı firmalar. Özetle; şu anda önümüzde ki en büyük problem tabi ki bürokrasi. Ama bürokrasi aşılsa dahi ilk önce anlayışın ve kültürün kaliteye yönelik olması lazım. Kaliteli ürün üretilmesi ve kaliteli ürün kullanılması lazım. Bunları yapabilmek için de örgütlenmeye ve fuarlara ihtiyaç var.
Röportaj
İlk Hibrit – Jeotermal Güneş Enerji Tesisi Yenilenebilir enerji teknolojileri üzerine çalışan TYT, hibrit sistemler üzerine çalışan bir araştırma ve geliştirme şirketi.
Bize kendinizden ve TYT’nin güneş enerjisi alanındaki çalışmalarından bahseder misiniz? TYT güneş enerjisi bazlı, yenilenebilir enerji teknolojileri üzerine çalışıyor. Özellikle bunların hibrit kullanılması yani diğer yenilenebilir enerji teknolojileri ile birlikte kullanılması üzerine çalışan bir araştırma geliştirme ve uygulama şirketi. TÜBİTAK desteği ile kurulan bir şirket. İlk Projemiz olan GeoSolar’ı 2012 Ocak ayında başlattık. 650 bin TL bütçeli bir proje idi. Onunla başlayan serüven 3 yıldır devam ediyor. Amaçladığımız şey de güneş enerjisi sistemlerinin geleneksel enerji üretim teknolojilerine kıyasla, hem ekonomik hem de performans olarak daha tercih edilebilir bir teknoloji sağlamak istememiz. Yeni ürünler geliştirmek ve bunları piyasaya hazır halde sunmak istiyoruz. İkinci projemiz de HydroSolar. Birincisinde jeotermal enerji ile güneş enerjisini birlikte kullanma üzerine çalıştık. İkincisinde ise hidroelektrik santrallerdeki su rezervuarlarının üzerine yüzer güneş enerjisi sistemleri kurulumu üzerine çalıştık. İki projenin altyapısında da hibrit kullanım, kazan-kazan mantığı var.
Bize GeoSolar projenizin ayrıntılarından bahseder misiniz?
TYT General Manager Cemil Cihan ÖZALEVLİ
TÜBİTAK desteği ile kurulan TYT, ilk projesi olan GeoSolar ile ciddi bir atak yaptı. Toplamda 650 bin TL bütçeye mal olan proje, 3 yıldır devam ediyor. Solarex dergisi olarak biz de Türkiye’nin ilk hibrit jeotermal-güneş enerjisi tesisini geliştiren TYT bilim insanı Cemil Cihan Özalevli’den dinliyoruz.
Aralık 2015
10
GeoSolar projesi TÜBİTAK’tan alınan hibe destek kapsamında yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucunda, TYT tarafından hayata geçirildi. Aydın’ın Germencik ilçesinde bulunan ve BM Holding’e ait olan Gümüsköy Jeotermal Santrali’nde kurulan Parabolik Oluklu Günes Kollektörü ile Jeotermal ve Günes Enerjisi’nin ortak kullanımı hedeflendi. ‘Türkiye’nin İlk Yoğunlaştırılmış Güneş Enerjisi Sistemi’ GeoSolar jeotermal enerji santrallerinde kurulabilen bir teknoloji aslında. Türkiye dünyada jeotermal kaynaklar bakımından en
büyük altıncı ülke. Ama jeotermal kaynakların sıcaklıklıları orta derecede. Projede yerin altından 150 C sıcaklıkta çıkan jeotermal suyun santrale giriş sıcaklığını arttırmak için, Parabolik Oluklu Güneş Enerjisi sistemi içerisinde dolasan ve sıcaklığı 315 C’ye ulasan termal yağ kullanılıyor. GeoSolar projesinde, Parabolik Oluklu Güneş Kollektörlerini, bir esanjör yardımı ile jeotermal suyun ısıtılması için kullandık. Coğrafi olarak Jeotermal Santraller, Türkiye’de su kaynaklarından uzak konumlarda bulunuyor. Bu yüzden elektrik üretim sürecinde, soğutma sağlanması gereken noktalarda, su yerine hava kullanılıyor. Özellikle yaz aylarında yükselen hava sıcaklığı nedeni ile santrallerin elektrik üretim performansı düşmekte. Gümüşköy Jeotermal Santrali’nde kullanılan hava kaynaklı soğutma kuleleri sayesinde, santralin performansı yaz aylarında %30’a kadar düşüş gwösteriyor. Bilindiği gibi Güneş Enerjisi sistemlerinin potansiyeli de yaz aylarında artış gösteriyor. Bu kaybı kompanse etmek amacı ile, Yoğunlaştırılmış Güneş Enerjisi teknolojisi ve Parabolik Oluklu Güneş Kollektörleri kullanılıyor. Yoğunlaştırılmış Günes Enerjisi sistemlerinde güneşten ısı enerjisi elde ediliyor ve ısı enerjisi, türbin ve jeneratör gibi ekipmanlar kullanılarak elektrik enerjisine çevriliyor. Bu ekipmanlardan dolayı Yoğunlaştırılmış Güneş Enerjisi sistemlerinin yatırım maliyetleri yüksek kalıyor. Fakat hâlihazırda kurulu olan termik santrallere kolayca entegre olabilen bu sistemler hem enerji verimliliği sağlıyor, hem de santrallerin yasadığı performans kayıplarını önleyebiliyor. Yoğunlaştırılmış Güneş Enerjisi sistemleri aynı zamanda, dogal gaz ya da kömür santrallerine de entegre edilerek kazanlarda yakılan yakıt miktarını azaltarak, yakıt miktarında tasarrufa gidilmesini sağlıyor ve daha yeşil bir dünyaya katkıda bulunuyor.
Peki ya HydraSolar projesinde işler nasıl ilerledi? HydraSolar yine TÜBİTAK destekli bir proje. HydroSolar Azmak projesi Tübitak’tan alınan hibe destek kapsamında yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucunda, TYT tarafından hayata geçirildi. Mersin’in Mut ilçesinde bulunan ve BM Holding’e ait olan Azmak 2 Hidroelektrik Santrali’nde kurulan Yüzer Güneş Enerjisi sistemi ile
Hidroelektrik Enerji ile Güneş Enerji’sinin ortak kullanımı hedeflendi. HydroSolar Azmak ile dünyada ilk kez bir yüzer güneş enerjisi sistemi, hidroelektrik santralin baraj gölünde uygulandı. Toplamda 20 kWP olarak çalışılan projenin 10 kWp güce sahip ilk fazı Ekim 2014’te devreye alındı. Dünyada çok fazla artış var yüzer güneş enerji sistemlerinde. Özellikle Japonya’da ki nükleer felaketten sonra ve orada arazi problemi de olduğu için son bir buçuk yılda yaklaşık 9 MW’lık bir kurulum yapıldı. Şu an dünya pazarı 15 MW sadece. Dolayısıyla bu trendin dünyada yükseldiğini görüyoruz.
‘Niye böyle bir projeye girdik?’ Aslında iki tane temel sebebi var. Birincisi güneş panelleri karaya ya da çatıya kurulduğu zaman çalışırken belirli performans kayıpları yaşıyorlar. Bunun en temel sebeplerinden bir tanesi ısınma. Yani panelin yüzey sıcaklığının artması. Bu yüzey sıcaklığı yaz aylarında daha fazla yüksek oluyor. Panel normalde 25 derece sıcaklıkta çalışmaya göre tasarlanmış ama yaz aylarında 60-70 dereceye kadar çıkabiliyor sıcaklığı. Güneş ışınımının arttığı yaz aylarında, panellerin sıcaklığının da artması nedeniyle, panellerin verimliliği azalıyor. Bu nedenle ışınımın en yüksek olduğu zaman diliminde düşük verimle enerji üretimi yapılıyor. Güneş enerjisi sisteminin su üzerine kurulması, fotovoltaik panellerin soğumasını ve tasarım verimine daha yakın çalışmasını sağlıyor. Bu sayede HydroSolar kara ya da çatı kurulumları ile karşılaştırıldığında, yıllık %15’e kadar daha fazla üretim yapabiliyor. Türkiye’nin %36’sı tarım arazisi olarak değerlendirilmekte. HydroSolar ise kara gereksinimini ortadan kaldırarak, alternatif ve rekabetçi bir kurulum fırsatı sunar. Böyle bir proje hidroelektrik santrallerinin su rezervuarlarına kurulduğunda, hâlihazırda santrale kadar çekilmiş olan iletim hatlarını kullanabilir. Bu özelliği ile kurulum maliyetlerinin azalmasını sağlar. Ayrıca su yüzeyini belli bir miktarda kaplayan HydroSolar, kapladığı alanda gerçekleşen buharlaşmayı %60’a kadar azaltarak su ekosisteminin zarar görmesini engelliyor. Buharlaşma miktarının azalması, hidroelektrik santralin enerji üretiminin azalmasını önler.
Aralık 2015
11
Röportaj
Türkiye’deki güneş enerjisi sektörü nasıl şekilleniyor? Sizin bu konudaki öngörüleriniz nelerdir? Türkiye güneş enerjisi sektörüne yaşadığınız en büyük sorun ne diye sorsak iki şeyden bahsederler. Birincisi arazi bulma, ikincisi de trafo kapasitesi. Türkiye’nin %36’si tarım arazisi olarak değerlendiriliyor. Geriye kalan arazilerde de yapılanma mevcut, iletim hatlarına uzak ve engebeli. Bu durum hem yatırım maliyetlerini yükseltiyor hem de arazi bulma problemini arttırıyor. Devlet yatırım hatlarına ve trafo merkezlerine yatırım yapamadığı için güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi ya da farklı üretim teknolojilerine bir kapasite veremiyor. Mevcutla yetinmek ise yeterli olmuyor. Geçen sene yapılan lisans açık arttırmasında 600 MW bir ön çağrı yapıldı. 600 MW’lık çağrıya 9.000 MW’lık çağrı geldi. Yani 15 katı kadar. Özel sektörün güneş enerjisine büyük bir ilgisi var fakat trafo kapasitesi ve devletin çalışma hızı bunu karşılayamıyor. Bu iki problemi de çözecek bir teknoloji geliştir aslında biz.
‘Niye TYT çözümleri tercih edilmeli?’ Yüzer güneş enerjisi sistemleri enerjiye ihtiyaç duymuyor. Zaten atıl durumda olan su rezervuarının üstünde kurulabiliyor ve böylelikle arazi problemini ortadan kaldırabiliyor. Türkiyede 18 bin MW’lık bir baraj gölü bulunan hidroelektrik santral kurulumu var. Burası güneş enerjisi üretimi için kullanılabilir vaziyette. 18 bin MW’lık trafo kapasitesini devlet zaten hâlihazırda atamış. Ama hidroelektrik santral dediğimiz üretim santralleri su varken çalışıyor. Son üç yıldaki verilere baktığımızda kapasitenin yalnızca %40’ı kullanılmış. Biz de diyoruz ki devlete, herhangi bir şekilde yeni bir trafo merkezi yatırımı yapmanıza gerek yok. Mevcut olan ve şu an
Aralık 2015
12
verimsiz kullanılan bu kapasiteyi biz su üzerine kurulum yaparak arazi masrafını ortadan kaldırarak ve mevcut altyapıyı kullanarak %40’tan %60’a çıkartabiliriz bu kapasite kullanımını.
Dünyada güneş enerjisi konusundaki son gelişmeler nedir? Dünyadaki gelişmeler doğrultusunda Türkiye’de ne tür değişikliklere gidilecek ya da gidilmeli? Dünya geleneksel üretim ve tüketim alışkanlıklarından vazgeçmezse 2050 yılında totalde iki derecelik ortalama hava sıcaklığı artışı olacak. Oluşacak katastrofik sonuçları engellemek için ise sıcaklık artışını iki derecenin altında tutmamız gerekiyor.
‘Bunun için ne yapılması gerekiyor?’ Dünyadaki yenilenebilir enerji politikalarının desteklenmesi gerekiyor. 2015 yılının ilk üç çeyreğine baktığımızda dünyada bu trend yavaş yavaş uygulanmaya başlandı. Şu anda dünyada en fazla yatırım yapılan enerji üretim teknolojisi ‘Güneş Enerjisi’. Yaşanabilir bir dünya istiyorsak bizim de buna destek olmamız gerekiyor. Biz Türkiye olarak dünyayı maalesef biraz geriden takip ediyoruz. Türkiye ortalamanın üzerinde bir güneş alıyor ve devletin uyguladığı iyi bir politika var. Güneş yatırımcısını faiş fiyatlardan destekliyor. Bence bu çok doğru bir şey çünkü şu zamana kadar İspanya, Almanya, İngiltere gibi örnekleri görüyoruz. Çok yüksek fiyatlardan destek verip sonrasında piyasayı düzenleyemedikleri için düşürmek zorunda kaldılar. O da stabiliteyi engelledi. Hükümetin ya da devletin yaptığı iyi şeylerden bir budur. Fakat şuan piyasa o fiyatlar ile büyüdü. Daha da büyümek istiyor. Şuan devletin bu konuda yapamadığı şey ise bu talebe karşılık verebilmek.
Sektör
Ezinç Grup, Kuşadası Devlet Hastanesi’nin Solar Termal Güneş Enerji Sistemi’ni Gerçekleştirdi Güneş panel üretiminde Türkiye ve Avrupa lideri olan, Dünya’da da üçüncü sırada yer alan Ezinç Grup, Kuşadası’nda Sağlık Bakanlığı tarafından yaptırılan 150 yataklı Devlet Hastanesi’nin Solar Termal Güneş Enerji Sistemi Uygulaması’nı hayata geçirdi.
Kayseri’de 1983 yılından bu yana güneş enerjisi alanında faaliyet gösteren ve kısa zamanda çok güçlü bir marka haline gelen Ezinç Grup, yatırımlarını ve yeniliklerini hız kesmeden sürdürüyor. Alanında Türkiye’nin en büyük üreticisi olan ve dünyanın 95 ülkesine ihracat
yapan Ezinç Grup, güneşle ısıtma ve soğutmanın yanı sıra, güneşten enerjisinden elektrik üretiminde de büyük başarılara imza attıyor. Kamu tarafından gerçekleştirilen birçok hastane, cezaevi, öğrenci yurdu ve spor salonu gibi büyük ölçekli yapı projelerine, enerji tasarrufu sağlayan, solar termal sistemlere hem ürün, hem de proje uygulaması olarak katkı sağlayan Ezinç Grup, son olarak Kuşadası’nda Sağlık Bakanlığı Tarafından yaptırılan, 150 yataklı Devlet Hastanesi’nin solar termal güneş enerji sistemi uygulamasını hayata geçirdi. Proje Taahhüdü Erme İnşaat firması tarafından yürütülen, uygulaması, Ezinç Solar Termal Proje ve Montaj Ekibi tarafından gerçekleştirilen proje de kurulu gücü 200 kW değerinde olan, toplam yüzey alanı 274 m2 yüksek verimli Ezinç Superline L UBB 10 güneş kollektörü sistemde kullanıldı. Sistem Atmosfere kapalı Cebri Sirkülasyonlu Solar Termal Sistem olarak projelendirildi. Sistemde kullanılan güneş kolektörlerinin mekanik tesisat boru dağılımlarında Tichelman Yöntemi kullanıldı. Böylelikle sistemde kullanılan güneş kolektörlerinde homojen verim dengesi sağlandı. Hastaneye kurulan solar termal güneş enerji sistemi ile yıllık yaklaşık 15 m3 fuel – oil yakıt tasarrufunda bulunulacak, bunun parasal karşılığı yıllık 20 bin tl olacak. Kurulan sistem ile doğaya ise yıllık 41 bin 800 kg karbondioksit salınımı engellenecek. Bu da yılda 1 dekar ormana (164 ağaç) eşdeğer olacak.
Aralık 2015
13
Röportaj
İlk Hücre Fabrikası: CSUN Türkiye’nin ilk güneş hücresi ve en büyük güneş paneli fabrikası olan Seul Holding, 2016 yılı itibariyle yıllık üretim kapasitesini 500 MW’a çıkarmış olacak.
Türkiye’nin en büyük güneş paneli üreticisi olan CSUN, sektördeki birçok patentin sahibi olan ve hücre verimliliğinde dünya rekoruna ulaşmış bir firma. Firma faaliyetlerini CSUN Yönetim Kurulu Üyesi Egemen Seymen’den dinliyoruz.
Bize firmanızdan ve Firmanızın yenilenebilir ve temiz enerji çözümlerinden bahseder misiniz? Yaptığınız çalışmalar ve pazara sunduğunuz çözümler nelerdir?
CSUN Yönetim Kurulu Üyesi Egemen Seymen
Aralık 2015
14
2004 yılında Çin’in ilk güneş hücresi fabrikası olarak kurulan China Sunergy (Nasdaq: CSUN), 2004 - 2007 yılları arasında dünyanın önde gelen güneş paneli üreticilerine güneş hücresi tedarik etti. Dikey entegrasyonda üretim yapan dünyadaki birkaç firmadan biri olan CSUN, bugüne kadar dünya çapında 3.500 MW’ lık güneş paneli satışı gerçekleştirdi. CSUN’ın güneş panelinin hammaddeleri arasında yer alan; silikon, ingot, wafer ve hücre üretim tesisleri bulunuyor. Çin’de yer alan fabrikalarına ilave olarak Türkiye ve Güney Kore’de de fabrikaları bulunuyor. Amerika, Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere, Güney Afrika, Güney Kore, Tayland, Japonya ve Avustralya’da ise CSUN olarak bölgesel satış ofislerimiz bulunuyor. 2012 yılında CSUN ile birlikte Seul Holding olarak İstanbul Tuzla’da
yıllık 300 MW kapasiteli Türkiye’nin ilk güneş hücresi ve en büyük güneş paneli fabrikasını kurduk. Tuzla bölgesinde bulunan fabrikamız 35 bin metrekare kapalı alanda yer alıyor. Aynı bölgede ikinci fabrikamı kurduk. 2016 yılı itibariyle bu fabrikamızda da güneş paneli üretimi yapmaya başlayacağız ve yıllık üretim kapasitemiz 500 MW’a çıkmış olacak. 2014 yılı içerisinde Türkiye’de fabrikamızdan 200 MW’lık güneş paneli ihracatı gerçekleştirdik. CSUN olarak Türkiye’de ikinci yılımızda İlk 500 büyük sanayi kuruluşundan birisi olduk.
Türkiye’ de Panel ve Hücre üretimindeki son gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz? Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, yıllık 350 MW’lık üretim kapasitemizle Türkiye’nin en büyük güneş paneli üretcisiyiz. Bunun dışında CSUN olarak Çin ve Türkiye dışında Güney Kore’de hücre fabrikamız ve Vietnam’da panel fabrikamız bulunuyor. Ürünler dışarıdan bakıldığı zaman standart olarak görülüyor fakat güneş paneli yüksek teknoloji gerektiren bir ürün. Üretim için know-how gerekiyor. Ayrıca CSUN, 2004 yılında Çin’in ilk hücre fabrikası olarak kurulmuş. Aslında CEEG Holding bünyesindeki bir firma. CEEG Holding şu an Çin’in en büyük trafo üreticisi. Çin’de ilk 200 firmanın içinde yer alıyor. CSUN, sektördeki birçok patentin sahibi olan ve hücre verimliliğinde dünya rekoruna ulaşmış bir firmadır. Hücre üretimi konusunda ciddi Ar-ge faaliyetleri sürdürmektedir. Dünyanın önde gelen Solar Tech mühendisleri Ar-Ge departmanımızda çalışıyor. CSUN’ın beş üretim hattı bulunan hücre fabrikasında yıllık 150 MW’lık üretim yapılıyor. CSUN 2014 yılında Türkiye’de ilk defa gerçekleştirdiği maksimum verimlilikte polycrystalline 3-busbar hücre üretiminden sonra, yine Türkiye’de ilk defa yüksek verimli polycrystalline 4-busbar hücre üretimine başladı.
Aralık 2015
15
Röportaj
2015 yılını nasıl geçirdiniz? 2016 yılı için hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? 2015 yılının ilk yarısında Türkiye fabrikamızdan satışlarımız daha fazla Amerika ve Avrupa ülkelerine oldu. 2014 yılında Türkiye’den 110 Milyon USD’lik ihracat gerçekleştirdik. 2015 yılı içerisinde özellikle Amerika pazarındaki payımızı artırarak bu seneki ihracatımızı 150 Milyon USD seviyelerine çıkarmayı hedefliyoruz. Dünya genelinde artan talebi karşılamak için 2016 itibariyle Türkiye’deki panel üretim kapasitemizi yıllık 500 MW seviyesine çıkarmayı planlıyoruz. Satışlarımızın tamamına yakın kısmı ihracata gidiyor. Türkiye fabrikamızı kurarken uzun vadeli planlama yaparak, ülkemizin enerji ihtiyaçlarına göre planlama yaptık. Buna ek olarak yatırımcılar santrallerinde Türkiye’de ürettiğimiz güneş panellerini kullandığı zaman, üretilen elektriği daha yüksek fiyatlara satabiliyor. Seul Holding bünyesindeki ARCOR firmamız ile Türkiye ve diğer ülkelerde güneş santralleri işletiyoruz. CSUN ile birlikte Türkiye’de yine Güneş Santrallerine yatırım yapmak üzere fırsatları değerlendiriyoruz.
Türkiye’de güneş enerjisi sektörü nasıl şekilleniyor? Şu an uygulanan mevduatı nasıl değerlendiriyorsunuz? Lisanssız elektriği ele almak gerekirse, lisanssız elektrik üretimi “öztüketim” amacı ile yapılmış bir düzenlemedir. Ancak lisanssız elektrik üretim tesisi kuranların büyük çoğunluğu ürettikleri elektriğin tamamını satmak üzerine yatırım yapıyorlar. Bu düşünce sektörü tetikledi ve güneşte 2GW’tan fazla lisanssız proje başvurusu oldu. Altına hücum gibi görünen bu ilgi beraberinde mevcut trafo kapasitelerinin çok hızlı dolmasına sebep oldu. Fabrikasının çatısına güneş paneli kurup kendi elektriğini üretmek isteyen işletmeler, trafo kapasiteli dolduğu için dağıtım firmasından bağlantı izni alamıyorlar. O sebeple gerçek anlamda “öztüketim” yapmak isteyen firmalar ile ürettiği elektriği satmak isteyen yatırımcıları ayırmak gerekiyor. Türkiye’de güneş enerjisine olan talep ise sürekli
Aralık 2015
16
artıyor. Bugün için 300 MW’a doğru giden güneş enerjisi kurulumları çok kısa sürede GW seviyelerine ulaşabilecek potansiyele sahip. Güneş Enerjisi için ayrılan trafo kapasitelerinin artırılması gerekmektedir.
Güneş enerjisi sistemlerinde kapasite hangi aşamaya ulaştı? Bu sistemler kullanıcılara ne gibi avantajlar sağlıyor? CSUN Türkiye fabrikasının toplam ihracat rakamı şu an için 500 MW’ı geçmiş durumda. Türkiye’deki toplam kurulu güç 250-300 MW. Yani Türkiye’deki toplam kurulu güçten daha fazlasını biz yurt dışına sattık. Ama tabi ki Türkiye pazarı da bizim için önemli. Yeni yeni satışlarımız olmaya başladı. IPARD destekli projelerde -yerli malı ya da Avrupa menşeili ürün isteniyor- bir avantajımız olabiliyor. Bizim açımızdan sektörün en önemli gündemi lisanssız santrallerin 10 sene sonraki durumu ve üretilen elektriğin ikili anlaşmalarla veya serbest piyasada satılabilmesi. Bu konu netlik kazanmadıkça yerli ve yabancı yatırımcı uzun vadeli güneş enerjisi yatırımı konusunda çekimser kalabiliyor. Lisanssız santrallerin gerçek anlamda “öztüketim” anlamında çalışması ve ikili anlaşmaların yapılabilmesi sektörün hızını daha da artıracaktır inancındayım.
Söyleşimizin sonunda eklemek istediğiniz, okuyucularımıza ve sektör temsilcilerine vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? Türkiye güneş enerjisinden elektrik üretme potansiyeli açısından Avrupa’nın en iyi ülkesi konumunda. Ülkemizin gelişmesi ile birlikte enerjiye olan ihtiyaç her gün artmaktadır. Artan enerji ihtiyacını karşılamak için fosil kaynaklar yerine yenilenebilir enerjiye yatırımlarına öncelik vermemiz gerekiyor. Toplam ithalatımızın en büyük kalemi olan enerji ithalatını güneş enerjisi santralleri ile azaltmak mümkün, böylece enerjide bağımsız bir ülke hedefine doğru ilerleyebiliriz. Bizler de sürdürülebilir bir pazar olan Türkiye’de büyümek ve yatırımlarımızı artırmak istiyoruz.
Röportaj
“Dünya Ortak Akıl Çevresinde Birleşmeli!“ SolarTürk, Amerika, Avrupa, KKTC, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine ihracat yapmaya devam ediyor. Sektörü takip ederek, müşterilerine en verimli güneş panellerini sunmaya çalışıyor.
de vermekteyiz. Gün geçtikçe sürekli yeni gelişmeler yaşanan bu sektörde hücre verimlilikleri üzerinde yoğun çalışmalar da devam etmektedir. SolarTürk olarak bizde bu gelişmeleri takip edip müşterilerimize en verimli güneş panellerini sunmaya çalışıyoruz. Tarımsal sulamalarda ve kırsal bölgelerde sunduğumuz sistemlerle çiftçilerimizin sulamadaki enerji sorunlarına çözümler üretmekteyiz. Ülkemizde yeni gelişen solar sektöründe kullanılan hammaddelerin ve yan sanayinin gelişimine her türlü katkıları ve bilgimizi tüm yatırımcılarımızla paylaşarak ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmaktan mutlu olacağız.
Türkiye’ de Panel ve Hücre üretimindeki son gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz?
SolarTürk Enerji & GÜNDER Yön. Kur. Bşk. Yrd. Osman ÖZBERK
2016 yılında üretimini 20 MW kısmını yurt dışına satış, antlaşmalar yanında 40 MW yurt içi satış hedeflemekte olan SolarTürk’ü, SolarTürk Enerji & GÜNDER Yön. Kur. Bşk. Yrd. Osman Özberk’den dinliyoruz.
Bize firmanızdan ve Firmanızın yenilenebilir ve temiz enerji çözümlerinden bahseder misiniz? Yaptığınız çalışmalar ve pazara sunduğunuz çözümler nelerdir? SolarTürk enerji olarak, 2013 yılında işletmeye aldığımız 60 MW PV modül üretim tesisimizde 2014 yılının başlarında dünyadaki solar enerji sektörünün önemli bir firması ile 42 MW satış antlaşması Amerika ve Avrupa Ülkelerine ihracat gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ortadoğu ve Afrika Ülkelerine İhracat yapma gururunu yaşayan ve kalitesini tescilleyen firmayız. Uluslararası yardımlar çerçevesinde bu bölgedeki Ülkelerin sulama, okullarının ve sağlık merkezlerinin enerji ihtiyaçları için komple PV sistemlerin ihracatını yapmaktayız. SolarTürk olarak Avrupa standartlarında fotovoltaik panel üretimimiz yanında, sektörde kalite standartlarını belirleyerek anahtar teslim proje hizmetleri
Aralık 2015
18
Ülkemizde bu gün itibarıyla 17 PV Panel üretici mevcut olup yıllık kapasitesi 1200 MW civarındadır. Bu firmalar bu sektörün gelişimine, yerli sanayi olarak yan sanayinin oluşumuna ve istihdama ciddi katkılar sağlamışlardır. Bu göz ardı edilemeyecek bir güçtür. Ülkemizde PV sektörünün oluşumu ile birlikte, Kullanılan hammaddelerden Hücre hariç cam, alüminyum çerçeve, iletken şerit, bağlantı kutusunun üretimi yapılmakta 2016 yılının ilk aylarında ise, EVA ve back sheet üretimine başlanacaktır. Güneş enerji sektöründe önümüzdeki yıl enerji ihtisas bölgelerinin yol haritasının açıklanması ile birlikte kısa bir zaman içinde HÜCRE üretiminin başlaması ve Ülkemizde bu teknolojinin oluşması sağlanacaktır. Bu gelişmeler ile birlikte Ülkemiz solar sektöründe ‘’BÖLGESEL GÜÇ’’ olacaktır.
2015 yılını nasıl geçirdiniz? 2016 yılı için hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? 2015 yılı Yurt içi yurt dışı satışımız 20 MW civarında olup, TEDAŞ tarafından kabulü yapılan GES’ larında ilk yerli panel, SolarTürk panelleri ile yapılmıştır. 2016 yılında üretimimizin 20 MW kısmını yurt dışına satış antlaşmalar yanında 40 MW yurt içi satış hedeflemekte ve yükselişimizin ivmesinin daha da artıracağımıza inanıyoruz. SolarTürk olarak bizde bu gelişmeleri takip edip müşterilerimize en verimli panelleri sunmaya çalışıyoruz. Bu yolda üretim hattımızda bundan böyle minimum 250Wp gücünde panel üretimi gerçekleştiriyoruz.
Türkiye’de güneş enerjisi sektörü nasıl şekilleniyor? Şu an uygulanan mevzuatı nasıl değerlendiriyorsunuz? Onuncu kalkınma programına atfen, hazırlanmış olan Orta vadeli program ve Türkiye Sanayi stratejinde, ‘’Güneş, rüzgâr, jeotermal gibi yenilenebilir enerji alanında envanterimizi yenileyip,
kapasitemizi geliştirecek çalışmaları hızlandıracağız.’’ Ve ‘’Enerji üretim tesislerinde kullanılan teçhizatın yurtiçinde üretimini destekleyeceğiz.’’ Açıklamalarının bir an önce uygulamaya geçmesini sağlanmasıdır. Yine onuncu kalkınma programında, ‘’ithalatın azaltılması, yerli kaynaklara dayalı enerji programı ile ‘’Kamu alımlarında yerli ürün desteklenmesi’’ Ülke ekonomisi ve sanayisi için önem arz etmektedir. 62. Hükümet’in enerji politikasında yer alan en az 3 bin megavatlık (Konya –Karapınar) güneş enerjisi santrali kurulacağına dair açıklamaları ve TÜBİTAK’ın güneş enerjisi hücre ve modül geliştirilmesine yönelik proje desteği, tarım ve kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programı hem sektör, hem ülke, hem de çevre açısından önemli bir gelişmedir. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Türkiye de güneşin gücünü görmeye başlamıştır. Belirlenen hedeflerin büyümesi ve verilen desteklerin artmasıyla hızlı bir büyüme içinde olan sektörümüzün teknolojik yetkinliği ve dünyada rekabet gücü daha da artacaktır. Onuncu Kalkınma Planında birincil enerji üretiminde % 27 olan yerli kaynak payının 2018 itibariyle % 35’e çıkarılması planlanmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi içindeki payında ise yüzde 30’a ulaşılmaya çalışılırken, güneş elektriğinin payının mevcut çerçeveler doğrultusunda 2023 yılında 10 bin megavatı aşacağı öngörülebilmektedir. 64.Hükümet programında, Enerjinin nihai tüketiciye sürekli, kaliteli, güvenli, asgari maliyetlerle arzını ve enerji temininde kaynak ve bölge çeşitlendirmesini esas almaktayız. Hızla kalkınan bir ülke olarak mevcut enerji kaynaklarımız, ülkemizin ihtiyacını karşılayacak düzeyde değildir. Bu alanda arz güvenliğinin sağlanması için bir taraftan yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının harekete geçirilerek, Tarımsal amaçlı kullanılamayacak nitelikte 6.000 hektar alanda 4.000 MW kapasiteye sahip Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesinde 2016 yılında yatırımcılara yer tahsisi
yapılması hedeflenmektedir. Hükümet programında, Enerji sektöründe girdi mahiyetinde olan ve üretilmesi yüksek katma değer sağlayacak hedef ürünler listesini çıkararak bunların üretimine yönelik yatırımları desteklenme kararıyla, Rüzgâr, güneş, hidroelektrik gibi alternatif enerji kaynakları üreten tesislerde kullanılan, makine ve teçhizatın yurtiçi üretiminin payını artırılacak olması çok önemlidir. Maalesef solar sektörü teknoloji yatırımda geç kalmış durumundayız. Bu nedenle gerek yatırım makinalarımızı gerekse hammaddelerimizden bir kısmını yurt dışında temin ediyoruz. Kısa bir zaman içinde sektör kendi hammadde üretimini ve yan sanayisini geliştireceğine inanıyorum.
Güneş enerjisi sistemlerinde kapasite hangi aşamaya ulaştı? Bu sistemler kullanıcılara ne gibi avantajlar sağlıyor? Dünyada güneş elektriği kurulu gücü 220 GW düzeyindedir. 2016 yılında 60 GW kurulum yapılması beklenmekte, önümüzdeki yıllar bu ivme daha hızlanarak 2020 yılında 600 GW lara ulaşması beklenmektedir. AB 2020 yılında güneş ve rüzgârın toplam talepteki payını %10, 2030 yılında %18 ve 2050 yılında %41 e çıkarmayı hedeflemektedir. Isıtma ve soğutmada yenilenebilir enerji payını 2030 yılında %21 ve 2050 de de %45 olması işaret edilmektedir. ‘’Solar Enerjide hedefimiz, enerji tüketimimizin % 5 ini karşılamaktır’’ Ülkemizde solar enerjide kasım ayı sonu geçici kabulü yapılan GES toplam kurulu gücümüz yaklaşık 220 MW yılsonu kadar 300 MW olması beklenmektedir. 2016 yılında ise Güneş enerjisinde 1000 MW psikoloji sınırı aşılması ile Ülkemiz güneş enerji kullanan ülkeler sınıfına girecektir. Güneş Enerji sektöründe, önümüzdeki yıllar bu ivme artarak devam edeceği anlaşılmaktadır. Ülke olarak 2023 yılında ise 15-20 GW güce ulaşmaktır 2015 yılının başlarından itibaren GES’lerdeki hareketin ve ivmenin
Aralık 2015
19
Sektör
her geçen gün artmaktadır. Lisanssız üretim enerjisi santralleri için bugüne kadar EDAŞ lara 6.000 MW için başvuru yapılmış olup ağırlıklı olarak GES yapımı için başvurulardır. Bu yatırım yoğunluğu bize Güneş Enerjisi Ülkemiz enerji politikasında vazgeçilmez enerji kaynağı olduğunu göstermektedir. Kurulu üretim kapasiteleri ve enerjide risk teşkil eden dışa bağımlılık göz önünde bulundurulursa, belirlenen hedeflerin büyütülmesi ve verilen desteklerin artmasıyla hızlı bir büyüme içinde olan güneş enerjisi sektörü kuvvetlenecek. Bu da ‘’Türkiye’nin bölgede enerji üssü’’ olma niteliğini daha da kuvvetlendirecek. Tarımsal sulama ve işletmelerde en büyük sorun enerjidir, TKDK tarafından yürütülecek olan IPARD II projesi ile ilgili genel esaslar yayınlanmış olup Tarım sektöründe solar enerji kullanımı artacaktır. Yapılan yeni düzenlemeler ile birlikte 2016 yılından itibaren KOBİ ve bireysel küçük ölçekli çatılarda Güneş enerjisinin kurulumunun önündeki birçok engel kalkması beklenmektedir. İPRAD ve TKDK Projeleri ile destekleri ile birlikte tarımsal sulamada ve işletmelerde Güneş Enerjinin kullanılması Ülke ekonomisine ciddi katkıları olacaktır.
Yeni teknolojiler ve sektörün geleceği hakkındaki görüşleriniz neler? Son yıllarda panel fiyatlarında önemli düşüşler ve verimlilikte önemli artışlar gerçekleştirildi. Bu da yapılan yatırımın geri dönüş süresini kısalttı. 2010 yılında bir yatırımın geri dönüş süresi 10-12 yıl iken bu gün 6-7 yılda kendini amorti etmektedir. Kurulacak sistemdeki panellerin yaklaşık verimli ömürlerinin 25-30 olduğunu düşünürseniz bu sistemlere olan ilginin neden bu kadar arttığını anlayabiliriz.
Aralık 2015
20
Azalan enerji kaynakları ve artan çevre problemlerine karşı yürüttüğünüz herhangi bir sosyal sorumluluk projesi var mı? Yapılan çalışmaları yeterli buluyor musunuz? Güneş enerjisi ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları sadece ülkemizin değil tüm dünyanın gündeminde olan konulardır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan güneş enerjisi temiz, sürdürülebilir ve tükenmeyen bir kaynak oluşundan dolayı tercih edilmelidir. Ülkelerin gelecekte sürdürülebilir ve güvenli enerji kaynaklarına ihtiyacı vardır. Fosil kaynaklar bakımından zengin ülkeler dahi, önümüzdeki dönem dünyamızın geleceği ve çevremizin korunması bakımından yenilenebilir çevre dostu enerji kaynaklarının kullanılması yönünde kararlar almaktadırlar. Ayrıca ülkemiz Avrupa’da İspanya’dan sonra en verimli yerlerden biridir. Sabah doğup, akşam batan herhangi bir vana ve şalteri olmayan bir enerji kaynağımı kullanarak elektrik elde edebilmek tartışmasız gelecek için önemli bir etken olacaktır. Ülkemizin Aşırı derecede Cari açığı olması ve en önemli nedeni olan enerji ithaline dayalı olmasına rağmen yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması önemli bir istihdam yaratacak, cari açığımıza azalmasına sebep olacak, ENERJİ BAĞIMSIZLIĞIMIZI elde etmemizi sağlayacaktır.
Güneş enerji konusunda ülkemizde ki eğitim ve bilgilendirmeler yeterli midir? Değilse yeterli seviyeye gelmesi adına olması gerekenler? Güneş enerjisi ile ilgili konularda, bilim ve teknolojinin geliştirilmesi, araştırma ve geliştirmenin özendirilmesi, güneş enerjisinin yaygın kullanımının teşvik edilmesi, güneş enerjisi ile ilgili alanlarda bilgilenmenin ve farkındalığın artması, eğitimin özendirilmesi gibi konularda faaliyetlerde bulunulmalı, güneş enerjisi sistemlerinin
üretimi ve uygulamalarının yaygınlaştırılması yönünde çalışmalar yapılmalı, sektörel gelişim ve bilgilendirme toplantıları, çeşitli sempozyum, çalıştay, kongreler yapılarak güneş enerjisi ile ilgili farkındalığın artması ve bu konudaki çabaların etkili hale gelmesini sağlamalıdır. Bu konuda devletin bize sunduklarını ve yatırımcıya sağlayacağı faydaları net bir şekilde açıklamalıyız. Özellikle Batı Avrupa’nın bu konuda ne kadar ileride olduğunu, güneş açısından bonkör bir ülke olan Türkiye’de bu sistemin hem ucuz hem de temiz enerji yönünden ne kadar önemli olduğunu dile getirmeliyiz. Kamunun, Üniversitelerin ve Sivil Toplum Örgütlerinin Yerli ve Yenilenebilir Enerji kaynaklarının kullanılması ve yatırımların yapılması için GÜÇ BİRLİĞİ içinde olmalıdırlar. SolarTürk olarak, Güneş Enerjisini tanıtımına ve bilgilendirme çalışmalarımızın yanında Üniversiteler ile yapmış olduğumuz protokol ile senede 15-20 intörn ve stajyer öğrenciyi bu sektöre kalifiyeli eleman yetiştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Amacımız, kalifiyeli elemanların oluşmasını sağlayarak sektörün doğru ve düzgün oluşumunu sağlanması ve en önemlisi istihdama ciddi katkımızın olmasıdır.
Söyleşimizin sonunda eklemek istediğiniz bir konu, okuyucularımıza ve sektör temsilcilerine vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? Güneş enerjisi ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları sadece ülkemizin değil tüm dünyanın gündeminde olan konulardır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan güneş enerjisi temiz, sürdürülebilir ve tükenmeyen bir kaynak oluşundan dolayı tercih edilmelidir. Ülkelerin gelecekte sürdürülebilir ve güvenli enerji kaynaklarına ihtiyacı vardır. Fosil kaynaklar bakımından zengin ülkeler dahi, önümüzdeki dönem dünyamızın geleceği ve çevremizin korunması bakımından yenilenebilir çevre dostu enerji kaynaklarının kullanılması yönünde kararlar almaktadırlar. Ayrıca ülkemiz Avrupa’da İspanya’dan sonra en verimli yerlerden biridir. Sabah doğup, akşam batan herhangi bir vana ve şalteri olmayan bir enerji kaynağımı kullanarak elektrik elde edebilmek tartışmasız
gelecek için önemli bir etken olacaktır. Ülkemizin Aşırı derecede Cari açığı olması ve en önemli nedeni olan enerji ithaline dayalı olmasına rağmen yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması önemli bir istihdam yaratacak, cari açığımıza azalmasına sebep olacak, ENERJİ BAĞIMSIZLIĞIMIZI elde etmemizi sağlayacaktır.
SONUÇ OLARAK, Dünyada ve Avrupa’da bu sektör nasıl gelişmiş ise, hangi yollar izlenilmiş ise incelenmesi gerekir. Toplum olarak ‘’GÜNEŞ ENERJİ’’ sektörünün öncelikli ve stratejik alan kabul görmeliyiz. Ülkemizin her bireyi, kurumu, STÖ ve yönetim kesimi enerji bağımsızlığına ve özgürlüğüne kavuşmamız için Güneş ile diğer yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması için ORTAK AKIL çerçevesinde bileşilmesi gerekmektedir. Eğer bir ülke, enerji bağımsızlığını elde edememiş ve sürdürebilir enerji politikası yoksa ciddi sorunlar içinde demektir. Cari açığımızın en önemli nedeni olan enerji kaynaklı ithalatımızın bir an önce azaltılması, Ülkemizin enerji güvenliği ve bağımsızlığı için her türlü yerli ve yenilenebilir kaynaklarının kullanılması çok önemlidir. Yatırım olarak geri kaldığımız güneş, rüzgâr, jeotermal ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının yatırımı ve işletmeye alınmaları Ülke ekonomisine ciddi kaynak yaratacaktır. Ülkelerin gelecekte sürdürülebilir ve güvenli enerji kaynaklarına ihtiyacı vardır. Fosil kaynaklar bakımından zengin ülkeler dahi, önümüzdeki dönem dünyamızın geleceği ve çevremizin korunması bakımından yenilenebilir çevre dostu enerji kaynaklarının kullanılması yönünde kararlar almaktadırlar. Gelecek nesillerimizin TEMİZ BİR DÜNYADA yaşayabilmesi için dünya ülkelerinin Temiz ve Yeşil enerjiye yönelmesi gerekmektedir.
Bir Türk sanayicisi ve solar sektörüne gönül vermiş biri olarak, Ülkemizin tüm yerli enerji kaynaklarının kullanılması ve enerji bağımsızlığımızı elde etmemizdir. ’’Türkiye’nin Güneşi Enerji’miz Olsun’’ temennisiyle. Saygılarımla
Aralık 2015
21
Röportaj
2016’da Enerji Yatırımlarının İvme Kazanmasını İstiyoruz 2012 ve 2013 yıllarında dünyada Pazar lideri olmayı başaran Yingli Solar, 1 yıl içerisinde 3 GW üzerinde güneş paneli tedarik eden ilk tedarikçi firma olma başarısını gösterdi.
en büyük güneş paneli üreticilerinden biri. Yingli Solar 2012 ve 2013 yıllarında dünyada pazar lideri olmayı başardı. Dahası, bir yıl içerisinde 3 GW üzerinde güneş paneli tedarik eden ilk tedarikçi firma olma başarısını gösterdi. Yingli Solar Türkiye Ofisi olarak, Haziran 2012 tarihi itibariyle enerji sektöründe faaliyetlerimize başladık. 2012 yılı içerisinde kuruluş çalışmalarına ve pazarda lisanssız projeleri gerçekleştirmek üzere pazarlama ve iletişim çalışmalarını yürüterek alt yapı hazırlıklarını tamamlamaya odaklandık. 2013 ve 2014 senelerinde de çözüm ortaklarımızla birçok lisanssız projeye imza attık. Biz gerek konutlara, gerek işyerlerine, gerekse büyük çaplı güneş santrali projelerine uygun çözümler sunuyoruz. Farklı büyüklüklerdeki projelerin ihtiyacını karşılamak üzere değişik güç kapasitelerine sahip mono kristalin ve poli kristalin güneş panellerimiz var. Sunduğumuz güneş enerji çözümlerinin ortak paydası, kaynakları koruyan, güvenilir bir yatırım yaparken yatırımınızdan en iyi geri dönüşü almanızı sağlamasıdır. Son teknolojiyle üretilen Yingli Solar panellerinin yüksek kalitesi ve performansı Photon Labs gibi uluslararası bağımsız test kuruluşlarının saha testleriyle kanıtlanmıştır.
Türkiye’ de Panel ve Hücre üretimindeki son gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz?
Yingli Solar Türkiye Ülke Müdürü Uğur KILIÇ
2013 ve 2014 senelerinde de çözüm ortaklarımızla birçok lisanssız projeye imza atan Yingli Solar, panellerinin yüksek kalitesi ve performansı Photon Labs gibi uluslararası bağımsız test kuruluşlarının saha testleriyle kanıtlanmıştır. Yingli Solar Türkiye Ülke Müdürü Uğur Kılıç da bizlere Yingli Solar’ın faaliyetlerinden ve hedeflerinden bahsetti.
Bize firmanızdan ve Firmanızın yenilenebilir ve temiz enerji çözümlerinden bahseder misiniz? Yaptığınız çalışmalar ve pazara sunduğunuz çözümler nelerdir? Solarex Magazin okuyucularına ulaşma imkânı verdiğiniz için size teşekkür ederim. Yingli Solar, dünyada 20 bölgesel ülke ofisinde, 19 binden fazla çalışanı, 25 yıllık tecrübesi, 13 GW’ı aşkın kurulu parkı ve 4,6 GW üretim kapasitesiyle faaliyet gösteren, dünyanın
Aralık 2015
22
Öncelikle Yingli Solar Türkiye’nin şu an itibariyle bir tedarikçi firma olarak Türkiye pazarında yer aldığını söylemeliyim. Bununla beraber geçtiğimiz yıllar içerisinde panel üretimine yatırım yapmış 20’ye yakın yerli üretici olduğunu belirtmeliyim. Ancak güneş enerjisi panelleri üretimi yapmanın oldukça pahalı ve yüksek teknoloji gerektiren yatırımlar. Özellikle güneş panelinin ana hammaddesi polisilikondan hücre elde etmek çok pahalı ve zor. Buna paralel olarak güneş panellerinde katma değerli yerli teknoloji üretiminin önemi de her geçen gün artmakla beraber yurtdışından tüm hammaddeyi ve makinaları ithal ederek, Türkiye sınırları içinde montaj yapmanın ekonomik bir katkısı olmadığını düşünüyorum. Ülkemizde henüz bir güneş enerjisi pazarı tam oturmadan bu üretim yatırımlarını yapmak büyük risk taşıyor. Uzun vadede ülkemizdeki pazarın gelişmesine ve derinleşmesine paralel bu yatırımların oluşan talebi karşılamaya yönelik artacağını tahmin ediyorum ve bu çerçevede güçlü bir devlet desteğinin olması gerektiğini düşünüyorum. Belirlenen enerji ihtisas bölgelerinde devlet desteği, kuvvetli Ar-Ge ve teknoloji transferi sağlayacak güçlü bir üretici/yatırımcı ile sürdürülebilir yerli panel üretim iş modellerinin oluşturulabileceğine inanıyorum.
2015 yılını nasıl geçirdiniz? 2016 yılı için hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? Yingli Solar 2015’in ilk çeyreği itibariyle dünya çapında bugüne kadar yaptığı toplam güneş paneli satışlarını 13 GW’ın üstüne
çıkararak büyük bir başarıya imza attı ve küresel temiz enerji hareketindeki liderlik konumunu pekiştirdi. Biz Türkiye’de faaliyete başladığımız günden bu yana direkt projeleri hayata geçirmek yerine projeler için yatırım yapmaya karar veren büyük yatırımcılara tedarikçi olarak hizmet veren ve Yingli Solar’ın uluslararası deneyimini aktaran bir firma olma gayretini gösterdik. Yıl boyunca lisanslı proje başvuru sürecine, lisanssız projelerin geliştirilmesi ve kurulmasına ve özellikle Enerji Bakanlığı tarafından açıklanan 3 GW’lık projeye odaklı faaliyetlerimize devam ettik, ediyoruz. Tedarik zincir süreçlerimizi optimize edip, iş ortaklarımıza daha hızlı ve iyi çözümler sunmak yönünde kesintisiz çalışıyoruz. Yingli Solar Türkiye olarak faaliyete başladığımız günden bu yana Türkiye’deki güneş enerjisi pazarını büyütmek anlamında yapılması gereken ne varsa yapmaya çalıştık. Bilgi birikimimizi ve uluslararası deneyimlerimizi ülkemizdeki konferans ve seminerlerde paylaşmaya çalıştık. Bu deneyimi gerçekleştirdiğimiz projelere taşıdık. Özel şirketlerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla iyi ilişkiler geliştirdik. Hep olumlu ve pozitif bir yaklaşımla Türkiye’deki faaliyetlerimizi sürdürdük. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlara, piyasanın hareketlerine en uygun şekilde ülkemizin ulaşmaya çalıştığı yenilenebilir enerji hedeflerini yakalamasına katkı sağlayacak şekilde çalıştık. Bu yılsonuna kadar geçtiğimiz yıl yakaladığımız pazar lideri konumumuzu korumayı amaçlıyoruz. Bu yılı geçtiğimiz yıla oranla MW bazında 3 kat kadar büyüme ile kapatacağız. Ülkemizin enerji alanında önemli yatırımlara ihtiyacı var ve bu yatırımların kısa sürede yapılması gerekiyor. En büyük temennimiz bir an önce ülkemizin hedef koyduğu konularda hızlı bir ilerleme sağlayacak noktaya gelmesidir. Bu yatırımlarla Türkiye enerji alanında daha refah bir ortama kavuşacak ve cari açığın da hızla kapanmasını sağlayacaktır. 2016 yılının hedeflerimize ulaşacağımız yenilenebilir enerji yatırımlarının ivme kazandığı bir yıl olmasını diliyorum.
Türkiye’de güneş enerjisi sektörü nasıl şekilleniyor? Şu an uygulanan mevzuatı nasıl değerlendiriyorsunuz? Enerji sektöründe gerek üretimde gerek dağıtımda büyük özelleştirmeler gerçekleştirildi. Bu da özel sektörün enerji sektöründeki payını büyük oranda artırdı. Bugün Türkiye, bölgesindeki en büyük enerji pazarıdır. Bölge ülkeleri arasında bir enerji koridoru görevi görmektedir. Buna karşın, Türkiye enerji üretiminde büyük oranda dışa bağımlı. Bunun önüne geçebilmek için elimizdeki en önemli koz ise yenilebilir enerjideki yüksek potansiyelimiz. Mevcut durumda güneş enerjisindeki gelişme lisanssız elektrik üretimi pazarında hissediliyor. Yani 1 MW altı çatı üstü veya zemine monte güneş enerjisi santralleri hem konutlar hem de üretim tesisleri tarafından tercih ediliyor. 2012 yılında güneş enerjisine dayalı kurulu gücümüz hiç yokken, güneş enerjisi santrallerinin toplam kapasitesi 2015 sonu itibariyle yaklaşık 300 MW’a ulaşacak. Son verilere göre lisanssız elektrik üretimine yapılan 2600’ün üzerinde olumlu başvurunun yaklaşık 2000 tanesi güneş enerjisine. 2015’in başında “Güneş enerjisi 2015 yılında yükselecek” yönünde bir açıklamam olmuştu. Nitekim baktığımızda kasım ayı itibariyle lisanssız elektrik santrallerinin sayısının 322’ye ulaştığını görüyoruz. TEİAŞ’ın yayınladığı raporlara göre 2014 sonunda bu rakam 112 idi. Henüz yıl bitmeden santral sayısı neredeyse 3 kat artmış. Yine aynı dönemde lisanssız güneş enerjisindeki kurulu güç 40,2 megavattan 268 megavata çıkmış. Geçen yılla karşılaştırıldığında santral sayısı ve kapasitesinde en yüksek artış güneş enerjisinde yaşanmış. Bu rakamlara bakıldığında Türkiye’de güneş enerjisine olan ilginin ve pazarın büyüklüğü ortada… TEDAŞ’ın Ağustos ayında yayımladığı 50 kW yönetmeliği de güneş enerjisinin çatılara taşınmasını sağlayacak sevindirici bir haber oldu. Toplu konut ve site projeleri, müstakil evler, fabrikalar ve alışveriş merkezi gibi geniş çatıları bulunan mekânlar 50 kW’lık güneş enerjisi projeleriyle ihtiyaçları olan elektriği üretebilecekler.
Aralık 2015
23
Röportaj
Bu sayede sektörde bir canlanma yaşanıyor ve 2016 yılının ilk yarısında da 50 kW’lık projelere yönelik yatırımların artacağını düşünüyorum. Lisanslı üretim cephesinde ise 2015 yılında lisans yarışmalarının sonuçlarını gördük, verilen kapasiteler tamamlandı. Ancak bu santrallerin hayata geçmesi ve ekonomiye katkı yapması için birkaç yıla ihtiyaç var, bunlar yine de bizim için sevindirici gelişmeler oldu. Öte yandan kısa süre önce Ekonomi Bakanlığı güneş paneli ithalatına gözetim uygulanmasına yönelik bir tebliğ yayımladı. Bu tebliğin sektöre hem olumlu hem olumsuz yansımaları olacaktır. Tebliğe göre güneş paneli ithal eden firmaların gözetim belgesi alması gerekecek ya da bu belgeye sahip olmayanlar yüksek katma değer vergisi ödemek zorunda kalacak. Bunun olumlu yönü kalitesiz ürünlerin piyasaya girmesinin zorlaşacak olması. Ama diğer yandan güneş paneli maliyetleri ciddi ölçüde artacak. Bu durum hâlihazırda teşvik almış güneş enerjisi yatırımcılarını etkilemese de gözetim belgesi zorunluluğu ürün ithalatında yatırımcıları zora sokabilir. Yeni yeni gelişmesine rağmen büyük bir talep alan güneş enerjisi piyasasına bu yönetmelik bir darbe vurabilir.
sağlanmaktadır. Yingli Soları’ın 2020 yılında panellerde elde etmeyi hedeflediği verimlilik rakamları poli kristalinde yüzde 20 üzeri, mono kristalinde yüzde 25 seviyelerine ulaşmış durumdadır. Dolayısıyla aynı metre kareye sahip bir panelden bundan 5 yıl sonra 15-20 watt daha fazla çıkış gücü alabilmek imkânına sahip olacağız. Önem verdiğimiz bir diğer konu ise panel maliyetlerini düşürmek üzerine yapılan çalışmalar. Yaptığımız çalışmalarda panel maliyetlerinin yüzde 15 seviyelerinde düşürülme imkânı üzerinde yoğun bir araştırma devam ediyor. Maliyetler aşağı çekilirken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise kaliteden ödün vermemek ve üretimdeki sürdürülebilir süreçlerden taviz vermemek. Kapasite artışı ve maliyetlerin düşürülmesi doğal olarak tüketiciye avantaj sağlıyor. Güneş enerjisini daha ucuza ve daha verimli kullanabiliyor. Yani güneş enerjisi yatırımları her geçen gün daha fazla kazandırıyor.
Dünyada güneş enerjisi konusundaki son gelişmeler nedir? Dünyadaki gelişmeler doğrultusunda Türkiye’de ne tür değişikliklere gidilecek ya da gidilmeli? Sene başında yayınlanan Bloomberg Yeni Enerji Finansmanı (Bloomberg New Energy Finance - BNEF) raporundaki verilere göre 2014 yılında dünyada yenilenebilir enerji alanında yapılan yatırım miktarının yüzde 50’si güneş enerjisine yapıldı. BNEF raporundaki rakamlara göre 2014 yılında dünyada yenilenebilir enerji projelerine yapılan yatırım bir önceki yıla göre yüzde 16 oranında artış göstererek 310 milyar Amerikan doları oldu. 2013 yılında ise bu rakam 268 milyar Amerikan doları olarak gerçekleşmişti. Güneş enerjisi yatırımları 2014 yılında dünyada yüzde 25 oranında artarak 149,6 milyar USD olarak gerçekleşti. Güneş enerjisi yatırımları dünyada ilk defa yenilenebilir enerji çeşitleri arasında en büyük paya sahip oldu. 2014 yılında en fazla yenilenebilir enerji yatırımı yapan ülke 89,5 milyar USD ile Çin olurken, 51 milyar USD ile Amerika Birleşik Devletleri ikinci, 41 Milyar USD ile ise Japonya üçüncü sırada yer aldı. Kanada, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika sıralamaya giren diğer ülkeler oldu. Veriler gösteriyor ki güneş tüm dünyada artık göz ardı edilemez bir enerji kaynağı. Fas’tan Hindistan’a, Çin’den ABD’ye milyonlarca haneye elektrik sağlayan dev güneş santrallerinin inşa edildiği bir döneme girdik. Ülkeler güneşi en sürdürülebilir ve en verimli enerji yatırımı olarak görüyor. Ancak Türkiye’nin bir güneş ülkesi olmasının avantajını kullanacak büyük çaplı güneş tarlalarında süreç daha yavaş işliyor. 2016 yılından itibaren umuyoruz ki lisanslı projeler devreye girmeye başlayacak. Keza Konya Karapınar’da dünyanın en büyüğü olmaya aday bir güneş enerjisi projesinin olması çok olumlu bir gelişme. Ancak bu projenin hayata geçmesi ve ekonomiye katkı yapması için birkaç yıla ihtiyaç var. Türkiye’de güneş enerjisinin ivme kazanıp global güneş enerjisi pazarında üst sıralarda yer alması için en kısa sürede yasal alt yapının oluşturulup bürokratik engellerin azaltılması, yerli ve yabancı yatırımcılar için istikrarlı bir güneş enerjisi pazarının oluşturulması gerekiyor.
Güneş enerjisi sistemlerinde kapasite hangi aşamaya ulaştı? Bu sistemler kullanıcılara ne gibi avantajlar sağlıyor? Yingli Solar olarak AR-GE çalışmalarına büyük önem veriyoruz ve son yıllarda panel verimliliğini artırmak amacıyla güneş hücrelerinin verimliliğini artırmaya yönelik testlerimiz devam ediyor. Ar-Ge laboratuarlarımızda kapsamlı ürün testi, dış mekân dayanıklılık testleri yapılmakta ve Yingli Solar’ın yeni teknolojileri daha hızlı değerlendirerek uygulaması, yeni nesil ürünleri sunması
Aralık 2015
24
Yeni teknolojiler ve sektörün geleceği hakkındaki görüşleriniz neler? Üretimde geldiğimiz noktayı şu şekilde özetleyebiliriz. 60 hücreli ve 72 hücreli olmak üzere iki ana boyutta, Poli kristalin ve Mono kristalin olmak üzere iki ana tipte, Çin’in 4 farklı bölgesindeki 4 fabrikamızda yıllık 3600MW kapasite ile dikey entegre üretimimize hızla devam etmekteyiz. Poli kristalin 60 hücreli Modüllerimizde 270Wp gücü ve 16,6% modül verimliliği sağlayabiliyor iken, 72 hücreli Modüllerimizde 320Wp gücü ve 16,5% modül verimliliği sağlayabiliyoruz. Mono kristalin Tipi 60 hücreli ürünlerimizde ise
280Wp gücünde 17,2% modül verimliliği sağlayabiliyoruz. Modüllerimizin verimliliğini ve sağlamlığını arttırmaya yönelik olarak, 4 Busbar Teknolojisi, PERC Teknolojisi, ENKI Coating Teknolojisi gibi teknolojileri ürünlerimize adapte edebilir durumdayız. Hem ön hem arka tarafından gelen ışınımları kullanarak yüksek verimlilik sağlayan ve santral kurulum maliyetlerini azaltmada yardımcı olacak Yeni 60 hücreli Twinmax Bifacial Double-Glass PV modüllerimizde 270Wp gücünde ürün kullandığımızda ( çeşitli coğrafik ve zemin koşullarına bağlı olarak ) 351Wp ‘e kadar güç elde edebiliyor ve 21,2% modül verimliliğine ulaşabiliyoruz.
Azalan enerji kaynakları ve artan çevre problemlerine karşı yürüttüğünüz herhangi bir sosyal sorumluluk projesi var mı? Yapılan çalışmaları yeterli buluyor musunuz? Yingli Solar olarak dünya çapında çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde aktif olarak yer alıyoruz. 2011 yılında yardım ortaklığı kurduğumuz GRID Alternatives bunlardan biri. GRID Alternatives,
zincirimizin de çevre üzerinde minimum negatif etkiye sahip olması amacıyla, Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) başlattığı İklim Koruyucuları Programı’na katılan ilk güneş paneli üreticisi ve Çinli firmayız. Bu üyeliğin bir parçası olarak karbon ayak izimizi azaltma amaçlı agresif sürdürülebilirlik hedefleri koyduk. Global sosyal sorumluluk projelerinin yanı sıra Türkiye’de de sosyal hayata katkı sağlamak amacıyla, Gaziantep’te Ali Süzer İşitme Engelliler Ortaokulu’nda gerçekleştirdiğimiz 11 Kwp ve Heybeliada’da Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesi’nde gerçekleştirdiğimiz 21 Kwp sosyal sorumluluk projeleri var. Projeler her iki okulumuza da ortalama %30’luk enerji tasarrufu sağlamaktadır. Bu projeler sayesinde 5. Türkiye Enerji Zirvesi’nde sosyal sorumluluk dalında Altın Voltaj Ödülü almak da bizi ayrıca mutlu etti.
Güneş enerji konusunda ülkemizde ki eğitim ve bilgilendirmeler yeterli midir? Değilse yeterli seviyeye gelmesi adına olması gerekenler? Güneş enerjisi eğitimi konusunda Türkiye’de olumlu gelişmeler olmakta. Son birkaç yılda çeşitli üniversitelerimizde yenilenebilir enerji teknolojileri alanında eğitim veren bölümler açılmaya başlandı. Bu bölümlerde ve mesleki kurslarda güneş enerjisi alanında çalışacak eğitimli elemanlar yetişiyor. Hem bilimsel ve teknik anlamda hem de pazarlama anlamında donanımlı olan bu elemanlar sektörde istihdam edilerek kalifiye eleman ihtiyacını karşılayacaktır diye düşünüyorum. Yükseköğrenim kurumlarının başta güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerjiye gösterdiği ilgiyi takdir etmek gerekiyor. Dünyada giderek yaygınlaşan Yeşil Kampus akımına Türkiye’de de öncülük eden bir dizi üniversite var. Bugün çeşitli üniversitemiz hem bilimsel çalışmalarına destek olmak hem de ihtiyaç duydukları enerjiyi tedarik etmek amacıyla güneş santralleri kuruyor. Yingli Solar’ın Özyeğin Üniversitesi ile 2014 yılında gerçekleştirdiği güneş enerjisi projesi de yıllık 510 MW’ı bulacak elektrik üretim kapasitesiyle Türkiye’nin bu büyüklükteki ilk çatıya monte güneş santrali oldu. Ayrıca bazı üniversitelerimizin laboratuarlarında güneş enerjisi teknolojilerine yönelik, dünya çapında yankı uyandıran icatlar, enerji verimliliğini artıracak çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bunlar hem ülkemiz için gurur verici hem de sektör için avantaja dönüştürülebilecek gelişmeler. Bunlarla beraber gerek fuarlarla gerek farklı platformlardaki bilgilendirme ve tanıtım çalışmalarıyla sektör olarak güneş enerjisinin bilinirliğinin artırılması için çaba sarf ediyoruz. Bu çabaların boşa gitmediğini hem lisanslı hem de lisanssız pazarda güneş enerjisine olan artan talepten anlayabiliyoruz.
Söyleşimizin sonunda eklemek istediğiniz, okuyucularımıza ve sektör temsilcilerine vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
ihtiyaç sahibi topluluklara yenilenebilir enerji ve enerji tasarrufu hizmeti, ekipman ve eğitim sunan, kâr amacı gütmeyen bir organizasyon. Birlikte ABD’de bin 200’den fazla düşük gelirli aileyi güneş enerjisi ile tanıştırdık. Bugüne kadar kurulan bu güneş enerjisi projelerinin 80 bin ton sera gazı emisyonunu ortadan kaldırdığı hesaplandı. Ayrıca bu projeler aracılığıyla güneş enerjisi iş gücüne katılmak isteyen binlerce bireye güneş paneli kurulumunda uygulamalı iş eğitimi sunuldu. Bununla birlikte dünyaya sürdürülebilir güneş enerjisi sağlayan bir firma olmamızın yanı sıra üretim süreçlerimizin ve satın alma
Yingli Solar olarak yenilenebilir enerji pazarında büyük bir ilgi görüyoruz. Alanında iki kez dünya pazar lideri olmuş bir marka Yingli Solar. Yatırımcıların büyük bir güven duyduğu, performans garantili güneş panelleriyle fark yaratan bir noktadayız. Güneş enerjisi santrallerinde yüksek performans, sürdürülebilir uzun soluklu performans sağlayan bir marka Yingli Solar. O sebeple Türkiye’de de santraller için büyük talep görünüyor. Müşterilerimiz bize güveniyor, satış sonrası hizmetlerimizle de fark yarattığımıza inanıyorum. Global bir marka ve ürün olmanın getirdiği bu özelliklerle Yingli Solar Türkiye olarak gayet olumlu geri dönüşler aldığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Türkiye’nin güneş potansiyelini kullanarak elektrik üretmek isteyen ya da bundan yararlanmak isteyen yatırımcı ve insanlar hazır beklemekte. Bu noktada Yingli Solar’ı dünya liderliğine yükselten deneyimleri Türkiye’ye taşıyıp GES yatırımcıları ile paylaşmak istiyoruz. Yingli Solar Türkiye olarak pazarın gelişmesine yardımcı olmaya hazırız.
Aralık 2015
25
Sektör
Güneş İçin Türkiye-Almanya Arasında Anlaşmanın İlk Adımı Atıldı Türkiye enerji ihtiyacının yüzde 30’unu 2023 yılına kadar güneş enerjisiyle karşılamayı planlıyor. Güneş potansiyelini değerlendirmek için geçtiğimiz günlerde Türkiye’yi ziyaret eden Alman ticaret heyeti ile Türk heyet arasında güneş enerjisinde çift yönlü ticaret anlaşmasının avantajları görüşüldü. Heyette yer alan solar donanım üretiminin öncü şirketlerinden MANZ AG, güneş enerjisinde Türkiye’nin potansiyeline ve konumuna dikkat çekti.
Alman İleri Teknoloji Mühendislik Şirketi MANZ AG MENA bölgesi Satış Müdürü Yardımcısı Mohamed Alammawi
Aralık 2015
İstanbul ve Ankara’da geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Alman ekonomi heyetinin ziyaretinde, Türkiye’nin güneş enerjisi pazarının Alman şirketleri için potansiyeli incelenerek iki ülke arasında işbirliği için ileriye dönük adımlar atıldı. Görüşmenin detaylarını aktaran Alman İleri Teknoloji Mühendislik Şirketi MANZ AG MENA bölgesi Satış Müdürü Yardımcısı Mohamed Alammawi, Türkiye’nin güneş enerjisi pazarının yüksek avantajlı dinamiklerin kesişme noktası olduğunu dikkat çekti. Alammawi “Türkiye güneşe doymuş bir bölgede bulunmaktadır ve hükümet, yüksek ithalat maliyetlerini müzakere etmek için bir ihalede, yerel üretimi teşvik etmek için tarife garantisini tanıtmış ve teknik bilgi iletimini teşvik etmiştir. Bu ticari heyet sadece fotovoltaik teknolojide son gelişmeleri vurgulamamış aynı zamanda Baden-Württemberg güneş enerjisi şirketlerinin Türkiye güç üretim pazarında işbirlikçi olarak hareket etmek için ne kadar iyi konumlanmış olduklarının altını çizmiştir” dedi. Alammawi, ayrıca; Türkiye’nin Tarife Garantisi ile geliştirilen CIFS ince-film modüllerinin ülkenin iklimine oldukça uygun olduğunu ve bu modüllerin yerel olarak üretiminin Türkiye’nin solar potansiyelini ortaya çıkarmak için yapılan yarışa bir ivme kazandırdığını belirtti. Görüşmede ayrıca, yerel olarak solar PV üretiminin faydaları ve bu yıl 28 büyük solar PV projesine Tarife Garantisi (FiT) lisansı verilmesini sağlayan Türkiye’nin hedefleri, PV projelerinin finanse edilmesi başlıkları da ele alındı.
Sektör
Zahit Alüminyum Mega Satın Alanlar Zirvesindeydi Zahit Alüminyum, 25 Kasım 2015 Çarşamba Günü Adana HiltonSA Otelinde tertip edilen Mega Satın Alanlar Zirvesine katıldı.
Refleks Gazetesi ve Start Fuarcılık işbirliği ile organize edilen Mega Satın Alanlar Zirvesi, Adana-Mersin-Hatay-OsmaniyeKahramanmaraş kentlerinin oluşturduğu Doğu Akdeniz Bölgesi’nde yer alan büyük sanayi kuruluşlarının satın alma birimlerini bölgenin tedarikçi firmaları ile buluşturdu. Adana Valisi Mustafa Büyük, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe, iş dünyası sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve çok sayıda iş insanının katıldığı açılış töreniyle başlayan ve tüm gün süren B2B (İkili Görüşme) etkinlik, 35 büyük sanayi kuruluşunu 31 KOBİ ile bir araya getirdi. Zirveye, makine yedek parçadan elektrikelektroniğe, kimyasallardan hırdavata onlarca farklı sektörden kobi katılım göstererek sektöründe öncü firmaların üst düzey satın alma yöneticilerine ürün ve hizmetlerini tanıtma imkânı buldu.
Zahit Alüminyum, Kobilerle buluştu. Zirve hakkında değerlendirmede bulunan Zahit Alüminyum Genel Müdür Yardımcısı Görkem Öz ” Bölge ekonomisine katkı sunma hedefi ile sektöründe öncü kuruluşları bir araya getirerek gerçekleştirdikleri Mega Satın Alanlar Zirvesi Etkinliği nedeni ile Refleks Gazetesi ve Start Fuarcılığı ve emeği geçen tüm kurumları tebrik ederim. Organizasyon süresince alım yaptığımız ürün ve hizmetler konusunda uzmanlaşmış tedarikçi firmalar ile görüşmeler yaptık. Organizasyon planlaması gayet başarılıydı, özenle hazırlanmış ve emek verilmiş.“ dedi.
Aralık 2015
28
Sektöründe öncü firma Zahit Alüminyum Türkiye’nin en büyük entegre tesisleri arasında yer alan Zahit Alüminyum, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde 100.000 m2 alanda yer alan 2 ayrı fabrikasında 800 çalışan istihdam ediyor. Yıllık 25.000 ton ekstrüzyon profil, 1.680.000 m² kompozit panel ve 65 megawatt güneş enerjisi sistemi üretim kapasitesi ile 2014 İSO 2. 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde 193. sırada yer alıyor.
Sektör
Zahit Alüminyum’da Happy Hour Alüminyum sektörünün lider kuruluşları arasında yer alan Zahit Alüminyum beyaz yaka çalışanlarını happy hour etkinliğinde buluşturdu. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde 100.000 m2 alanda yer alan 2 ayrı fabrikasında 800 çalışan istihdam eden Zahit Alüminyum, genel müdürlük bünyesindeki beyaz yaka çalışanlarının katılımı ile happy hour düzenledi. Happy hour kapsamında, Zahit Alüminyum Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Elif Balbay Öz, Genel Müdür Sn. Zeki Akbulut, Genel Müdür Yardımcısı Sn. Görkem Öz çalışanlarla bir araya geldiler. Elif Balbay Öz ”Zahit Alüminyum büyük bir aile. Biz her bir çalışanımızı ailemizin önemli bir bireyi olarak görüyoruz. Onlarla iletişimimizi güçlendirmek için yıl içerisinde çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Motivasyonu arttırdığına inandığımız happy hour etkinliklerimiz devam edecek.“ dedi. Zahit Alüminyum Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Zahit Balbay’ın doğum gününün de kutlandığı etkinliğe katılan çalışanlar keyifli bir mola ile yoğun iş temposuna ara verdiler. Günün yorgunluğunu atarak birbirleriyle sohbet etme imkânı buldular. Sektördeki 30 yılı aşkın deneyimi ışığında Aluminance ve Vetrina markaları ile alüminyum profil sistemleri ve kompozit panel; Solarfield markası ile güneş ışığını elektrik enerjisine dönüştüren fotovoltaik panel üretimi gerçekleştiren Zahit Alüminyum, yıllık 25.000 ton ekstrüzyon profil, 1.680.000 m² kompozit panel ve 65 megawatt güneş enerjisi sistemi üretim kapasitesi ile 2014 İSO 2. 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde 193. sırada yer alıyor.
Aralık 2015
29
Röportaj
GEST Enerji, Yatırımlara Hız Kazandırıyor 20 yıldan fazla uluslararası tecrübeye sahip olan GEST Enerji, üretim, entegrasyon, proje yönetimi ve tedarik konularında çözümler sunmaya devam ediyor.
2015 yılını ciddi projelerle tamamlayan GEST Enerji, 2016 yılı son çeyreğinde bu konuda yatırım fizibilitelerinin bitirilmesini planlanıyor. Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Güngör ve Satış Pazarlama Direktörü Ali Ayan GEST Enerji’yi Solarex Magazin dergisi ve okuyucuları için değerlendiriyor.
Bize firmanızdan ve Firmanızın yenilenebilir ve temiz enerji çözümlerinden bahseder misiniz? Yaptığınız çalışmalar ve pazara sunduğunuz çözümler nelerdir? GEST Enerji, Güngör Şirketler grubunun enerji sektöründe faaliyet gösteren bir koludur.20 yıldan fazla uluslararası tecrübeye sahip mühendis ve yönetim kadrosu ile yenilenebilir enerji konusunda faaliyetine başlamıştır. GEST Enerji fotovoltaik panel üretimi ve entegrasyonlarının yanı sıra, anahtar teslim projeleri EPC ( mühendislik, tedarik ve inşaat) yüklenebilecektir. Şirketin asıl hedefleri arasında en son teknolojileri takip edip, uygulamada en güvenilir platformları oluşturarak yenilenebilir enerji sektörüne hizmet sunmaktır. Firmamız Enternasyonal tecrübe ve vizyona sahip olup, çalışmaları içeresinde; Üretim, Entegrasyon, Proje Yönetimi ve Tedarik konularında Çözümler sunmaktadır.
Aralık 2015
30
Türkiye’ de Panel ve Hücre üretimindeki son gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’de güneşlenme süresi Almanya gibi diğer Avrupa ülkelerine göre çok daha iyi olmasına rağmen yasal düzenlemelerin geç yapılmasından dolayı bu sektörün Türkiye’de gelişmesi maalesef gecikmiştir. Şu anda PV panel üretim tesisleri kurulmuş olup, sektöre hizmet vermektedir. Hücrelerin üretimi konusunda araştırmalar yapan firmalar olmasına rağmen henüz (bizim bilgimiz dâhilinde) üretim gerçekleştiren firma bulunmamaktadır.”
2015 yılını nasıl geçirdiniz? 2016 yılı için hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? 2015 yılını GES ile ilgili ciddi ve sorumluluk alan yatırımlarına ve projelerine ağırlık ve hız vermiş durumdayız.2015 son çeyreğine girdiğimiz bu süreçte yönetim kurulumumuzun aldığı kararla GEST ENERJİ fabrikamızın Ar - Ge, makine, teçhizat ve kalite kontrol ekibimizi deneyimli personel alımı ile genişletilmiş olup hız kazandırılmıştır. GEST Enerji olarak hücre üretim tesisi kurulması için çalışmalar Başlanmış olup, 2016 yılı son çeyreğinde bu konuda yatırım fizibilitelerinin bitirilmesi planlanmaktadır. Türkiye’de fotovoltaik üreticilerinin sıralamasında 120MW üretim kapasitesi ile
en üst sıralarda olan firmamız yönetimimizin bu kararı ile enerji sektöründe ne kadar ciddi ve planlı bir yol haritamız olduğunu öncelikle Ar - Ge ve sonrasında yatırımlar ile göstermek karalılığı arzusu içindeyiz.
Türkiye’de güneş enerjisi sektörü nasıl şekilleniyor? Şu an uygulanan mevduatı nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye güneş enerjisi sektöründe henüz daha Yönetim Kurulu Üyesi Erhan GÜNGÖR yolun çok başında yer almaktadır. Hidroelektrik santraller, yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde ilk sırada gelmektedir. Ancak Türkiye’de hidroelektrik santral yapılabilecek nehir kalmadı denecek kadar azalmıştır. Bu nedenle artık yatırımcılar lisansız ve Güneş enerji santrallerine yatırım yapmaya başlamışlardır.
Dünyada güneş enerjisi konusundaki son gelişmeler nedir? Dünyadaki gelişmeler doğrultusunda Türkiye’de ne tür değişikliklere gidilecek ya da gidilmeli? Güneş enerjisi sistemlerinde kullanılan hücre teknolojisi mono ve multi olmak üzere iki farklı teknolojiye dayanmaktadır. Şu anda yapılan teknolojik iyileştirme çalışmaları, yüzey işlemede kullanılan teknik ve hammaddelerin değiştirilmesiyle hücre verimliliğinin arttırılmasına yönelik gerçekleşmektedir. Mevcut durumda bu hücrelerde piyasa koşullarında % 19,5 verimliliğe ulaşılmıştır. Ayrıca modül verimliliğinin arttırılmasına yönelik Türkiye’de kurulu cam üretimi yapan firmalar tarafında ileri seviyede adımlar atılmış hatta 2016 da piyasada yer alabileceklerini konusunda gelişmeler sağlanmıştır
Güneş enerjisi sistemlerinde kapasite hangi aşamaya ulaştı? Bu sistemler kullanıcılara ne gibi avantajlar sağlıyor? Türkiye’de mevcut reel üretici konumunda bulunan firmalar
arasında mevcut makine parkuru ve 120 MW üretim kapasitesi ile firmamız en üst sıralarda bulunmaktadır. Diğer yatırımcılar da gerek üretim gerekse santral yatırımı olarak sisteme girmeye devam etmektedir. Türkiye’de her sektörde olduğu gibi, güneş enerji sistemlerinde de yatırımcıların beklentisi başta bürokrasinin ve geleceğe dönük belirsizliklerin minimuma indirilmiş olmasıdır. Bu Satış Pazarlama Direktörü Ali AYAN gerçekleştiği takdirde bizim de yatırımcılarla yaptığımız görüşmelerden gözlemlediğimiz kadarıyla sektöre yatırım yapmak isteyen bir hayli girişimci mevcut. Özellikle de eğer yatırımcının kendi elektrik tüketimi söz konusu olduğunda sistem çok daha kullanılabilir ve yatırımcı tarafında değerlendirilebilir hale gelmektedir.”
Yeni teknolojiler ve sektörün geleceği hakkındaki görüşleriniz neler? Dünyada Fotovoltaik sektörü bilişim sektöründen sonra en hızlı gelişen sektörlerden. Türkiye’de durum benzer mi dersek hayır değil.2015 yılını kısaca özetlersek bu sektörde bürokrattık işlemler yatırımcılar ve sektör uğratıcılarının önüne geçmiş durumdadır Fotovoltaik sektörü yeni bilimsel çalışmalarında etkisiyle gelişimini hızla sürdürecek. Türkiye ise dünyadan burada ayrılıyor. Türkiye’de fotovoltaik sektörü öncelikli değil bu konunun zaman içinde dünyadaki trendine uyacağını söyleyebiliriz. Ama zamana ihtiyaç olacak.”
Azalan enerji kaynakları ve artan çevre problemlerine karşı yürüttüğünüz herhangi bir sosyal sorumluluk projesi var mı? Yapılan çalışmaları yeterli buluyor musunuz? GEST ENERJİ olarak yüklendiğimiz misyon yenilenebilir enerji kaynaklarını en verimli biçimde kullanarak enerji bağımsızlığımız ilkesi etrafında ülke ekonomisine katkı sağlamaktır. Yapılan çalışmaların yeterli olmadığını görüyor ve izliyoruz. Enerji kaynakları
Aralık 2015
31
Röportaj
ve artan çevre problemlerinde sadece e bu konuda yatırımcıların ve bu sektörde bulunan firmaların değil diğer tüm toplumun bu konuda desteklerinin artmasını ve bu konuda bizlere destek olmasının bekliyoruz.
Güneş enerji konusunda ülkemizde ki eğitim ve bilgilendirmeler yeterli midir? Değilse yeterli seviyeye gelmesi adına olması gerekenler? Enerji, hayatımızın her yönünü etkilemektedir: bize ışık, ısı, ulaşım ve diğer araçlar için yakıt sağlar. Ancak, bugün, enerji tedarikimizin güvenliği ve fosil yakıtlardan elde edilen enerjinin, çevre üzerindeki etkisi konularını her zaman olduğundan daha fazla düşünmemiz gereken bir dönemdeyiz. Artık hepimiz enerjinin üretim ve tüketim şeklini değiştirmeye başlamadığımız takdirde geri dönüşü olmayan bir çevre kriziyle karşı karşıya olduğumuzu anlamış bulunmaktayız; bunun anlamı, gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarını çok daha fazla kullanmamız ve enerji verimliliğine daha fazla odaklanmamız gerektiğidir. Ancak, enerjinin akıllıca kullanılması konusunda mesajın yayılması için daha işin başındayız ve yapacak çok işimiz var. Hem tüketicilerin hem de sosyal alanda söz sahibi olan kişilerin, sürdürülebilir enerji üretimi ve kullanımı konusunda ikna edilmeleri gerekmektedir.
Söyleşimizin sonunda eklemek istediğiniz, okuyucularımıza ve sektör temsilcilerine vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? Kısa vadeli hedeflerimizin arasında sektörün doğru bir şekilde
Aralık 2015
32
bilinçlenmesini sağlamak ve düzgün, kaliteli malzemeler ve yerli firmaların aktif rol alarak kurulmuş yüksek verimli güneş tarlaları görmek istiyoruz. Uzun vadede Türkiye’nin enerji ihtiyacının % 10-15’lik bir kısmını güneş enerjisi ile karşılandığını görmek ve bu kurulumlardan yerli firmaların büyük bir pay alması hedeflerimiz arasında.” Güneş enerjisi bir alternatif enerjidir, hiçbir alternatif enerji kaynağı Dünya’mızın enerji ihtiyacını tek başına karşılayamaz. Fakat alternatif enerji, yıllardır kullandığımız ve bir gün tükenecek enerji kaynaklarının azalma hızını büyük ölçüde azaltabilir. Gerek Güneş gerekse rüzgâr enerjisi gibi alternatif enerji kaynakları bir ülkenin ihtiyacını büyük ölçüde karşılayabilir. Şu aşamada kesin bir çözüm olarak görünmese de, güneş enerjisi artan çevre problemlerini ve azalan enerji kaynaklarından doğacak problemleri büyük ölçüde çözmek için önemli bir araç olabilir. Unutmayalım ki, güneş yüzünü yarın illa ki Dünyamıza gösterecektir ve insanoğlu var olduğu sürece çocuklarımız ve hatta gelecek jenerasyonu doğacak neslin güneşten enerji ihtiyacını karşılayabileceklerdir.” Şirket olarak okuyuculara mesajımız ülkemizdeki ve bölgemizdeki güneş potansiyelimizin farkına varmaları ve bu potansiyeli hem kendileri hem de ülkemiz adına bir avantaja çevirmeleridir. Enerjide dışa bağımlı bir ülke olduğumuz ortadadır. Ancak bu bağımlılığı azaltmak hepimizin elindedir. Ülkemizin üzerine her gün doğan güneşten enerji ihtiyacımızı karşılamak ülkemizin menfaatlerini korumak olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda herkesin daha fazla bilinçlenmesi ve harekete geçmesi en büyük temennimizdir.”
Röportaj
Profsolar®, %20 Fazla Performans Garantisi Veriyor. Meytek Enerji A.Ş. oluşumunun markası Profsolar®, ulusal ve uluslararası alanda fotovoltaik enerji sistem projeleri gerçekleştiriyor. Kendi teknolojisiyle geliştirdiği hibrit sistemiyle de güneşin gücünü kullanarak, elektriği ve sıcak suyu aynı anda üretiyor!
Meytek Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yücel
Meytek Enerji A.Ş. olarak sürdürülebilir temiz enerji sistemlerini yaşamın tam içerisine taşıma misyonu ile hizmet sunuyoruz. Konutlarda, turizm tesislerinde, kamu kurum ve kuruluşlarında, hastanelerde, okullarda, fabrikalarda vb. hayatın ve üretimin tam merkezinde yer alan yapı ve işletmelerde biz varız. Son yıllarda artan temiz enerji talebine karşı; gelişmiş teknolojimiz, yüksek performanslı enerji sistemlerimiz ve çözümlerimizle, doğanın gücünü yaşamlara taşıyoruz. İklimsel kontrolün devamlılığını korumak, inovatif yenilenebilir çözümlere ulaşmak, tasarruf etmek amaçlı nice avantajın sürdürülebilirliğini sağlamak adına, doğanın enerjisinden faydalanmanın bir gereklilik olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle de fotovoltaik panel ve diğer yeşil enerji sistemlerini üretmenin ve projelendirmenin şart olduğunu düşünüyoruz.
Aralık 2015
34
“Yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili daha fazla ne yapılabilir? ”in yanıtını arıyoruz! Profsolar® olarak başarısı ispatlanmış pek çok referans sistemin yanı sıra zorlu çalışmaları dahi müşteri beklentilerinin ötesinde bir performansla tamamlıyoruz. Bunun da sektörel anlamda bizlere duyulan güveni güçlendirdiğine inanıyoruz. Bu sayede de “yenilenebilir enerji sektöründe daha fazla ne yapılabilir?” konusuna eğilerek, ciddi AR-GE çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Özellikle “yüksek verimlilik ve düşük gider” konusuna karşı duyarlılığımız, mühendislik beceri ve teknolojilerimiz hem ulusal hem de uluslararası alanda Profsolar®’ın sağladığı temiz enerji sistem projelerinin yaygınlaşması yönünde hızlı adımlar atabiliyoruz.
-
Türkiye’de ve dünyada alternatif enerji kullanım oranı yükseliyor!
Doğanın gücüyle temiz enerji üretiyor; yüksek verim ve tasarruf sağlıyoruz!
Profsolar® olarak gerçekleştirdiğimiz alternatif enerji kullanımlarına yönelik çalışmalar başta olmak üzere, ülkemizde de bu konuda sevindirici gelişmelerin olduğunu gözlemlemekteyiz. Bugün dünyada sürdürülebilir teknolojilerin geliştirilmesi, doğal enerji kaynaklarından alınan güçle yeni enerji kaynaklarının yaratılması yönünde ilerlemeler söz konusu. Türkiye gibi coğrafi ve iklimsel şartları uygun bir ülkenin bu alternatif kaynaklardan yararlanmıyor olması, elbette ki düşünülemez bir durum. Zaten özellikle güneş enerjisinden yararlanabilme potansiyeline sahiplik ve bu konuda dünyayla yarışır bir ülke durumunda olunması, PV panel üretimini de hareketlendirmiş durumda. Artı olarak yıllık enerji maliyetlerinden elde edilecek yüksek verim ve karlılık oranı değerlendirildiğinde, güneş enerjisinin bireysel anlamda dahi kullanılmaya başladığını görüyoruz. Tabi ki bu bir süreç... Bilinçlendirme ne kadar artarsa, kullanımın da o kadar fazla yaygınlaşacağına inanmaktayız. Devletin de bu konuda özendirici mevzuatlar sunduğunu sektörce görmekteyiz. Güneş, güçlü enerji demektir!
Yeşil enerji ve özellikle fotovoltaik sistemlerinde tüm ölçeklerde anahtar teslimi projeler gerçekleştiriyoruz. Sıradan sistemlere oranla %20 daha fazla performans garantisini veriyoruz. İşletme ya da tesislerin ihtiyacını belirlediğimiz fizibilite çalışmalarımızla geliştirdiğimiz uygulama projeleri, hem maliyet hem karlılık hem de güneş potansiyelinin değerlendirilmesi anlamında kullanıcı dostu bir performans sergiliyor. Hibrit sistemlerimizde üretim kapasitesi istenen oranda arttırılabiliyor. Sistem şebekeye paralel ve şebekeden bağımsız sistemlerle çalışabildiğinden, kişilerin ihtiyacına göre hem elektrik üretimi hem de sıcak su tankının kapasitesi de çoğaltılabiliyor. Bu da bu yeni teknolojinin tek bir konuttan turizm sektöründe hizmet sunan büyük tesislere kadar uygulanabilirliğini ortaya koyuyor.
Profsolar® hibrit sistemleriyse: “Kesintisiz güçlü enerji” anlamındadır… Profsolar® yetkilileri olarak, her fırsatta ülkemizin yenilenebilir ve temiz enerji kullanmak anlamında avantajlı olduğunu söylüyoruz. Bunun yanı sıra Hibrit enerji sistemlerinin ise tek başına güneş ya da tek başına rüzgâr enerji sistemine kıyasla, kesintisiz bir elektrik enerjisi ürettiğine vurgu yapıyoruz. Sistemin çalışma mantığını ise şu şekilde aktarıyoruz. “Mikro rüzgâr türbinlerinden oluşan set, fotovoltaik termal panellerle kombine ediliyor, bu sayede de sıcak su tankı ve diğer aksamları ile hem elektrik üretiliyor hem de sıcak su aynı anda elde ediliyor. Öte yandan dört mevsim boyunca enerji üretiminin devamlılığını sağlayan sistem kurulumu sonrasında finansal tasarruf da beklenenden çok daha yüksek oluyor. Bu da sistem maliyetinin kendini kısa sürede geri ödemesi anlamına geliyor. Ki sistemin uzun yıllar boyunca Profsolar® garantisinde olması, bakım masraflarını da neredeyse sıfırlamış oluyor”.
Alternatif enerji kullanımında sosyal sorumluluk projeleri arttırılmalı... Sürdürülebilir yeşil enerji kullanımının yaygınlaşmasına katkı sağlamak için kendimizi yenileyerek çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Meytek Enerji A.Ş. çatısı altında özellikle sektör profesyonelleri ve öğrenciler başta olmak üzere, üretimlerimizi uygulamalı olarak gösteriyor, süreç hakkında detaylı bilgiler sunuyor, seminerler düzenliyoruz. Meytek Akademi oluşumu altında düzenlediğimiz bu etkinliklerle, güneş enerjisi konusunda ülkemizdeki eğitime ve bilgilendirmelere katkı sağladığımızı düşünüyoruz. Ancak bugün hala bu tip çalışmaların yeterli düzeye geldiğini düşünmüyoruz. Bu konuda tüm sektör üreticilerinin elini taşın altına koyarak, alternatif enerji kullanımı konusunda bilgilendirmeler yapmaları gerektiğine inanıyoruz. Üstelik bugün artık, enerjinin verimli kullanılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması dâhilinde çalışmaların çoğalmış olması, başta bu konuda dışa bağımlı olmayan bir ülke tanımıyla ilerliyor olmamız da doğal enerji kaynaklarını milli gelire dönüştürme hedefi anlamına geliyor. Bu hedefe kısa sürede ulaşmak için de ülke sektör üreticileri olarak hep daha çok ve yine daha çok çalışmalıyız...
Aralık 2015
35
Sektör
Güneş enerjisinin geleceği İstanbul’da tartışıldı Uluslararası Güneşle Isıtma Soğutma Konferans ve Sergisi 2-4 Aralık 2015 tarihleri arasında İstanbul’da yapıldı
GÜNDER Başkanı Dr. Kemal Gani Bayraktar
Güneşle ısıtma ve soğutma teknolojileri konusunda dünya genelinde tüm paydaşların katıldığı bir platform oluşturmak amacıyla düzenlenen Uluslararası Güneşle Isıtma ve Soğutma Konferansı ve Sergisi’nin (SHC) dördüncüsü GÜNDER’in, girişimleri ile 2 – 4 Aralık’ta WOW İstanbul Convention Center’de yapıldı. GÜNDER’in de üyesi olduğu IEA SHC (Uluslararası Enerji Ajansı Güneşle Isıtma ve Soğutma Programı) ve Avrupa Güneş Isıl Sanayi Federasyonu (ESTIF) ortaklığında ve Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) evsahipliğinde düzenlenen SHC 2015 Istanbul Konferansı, binaların ısıtılması ve soğutulması ve sanayide güneş enerjisi kullanımı alanlarında dünyanın önde gelen araştırmacılarını ve sanayi temcilerini biraraya getirdi. 7 kıtadan, 37 ülkeden 230’u aşkın katılımcı ile gerçekleşen SHC 2015 Istanbul Konferansı, bugüne kadar en geniş ülke katılımıyla da bir ilke imza attı. 95 bildirinin sözel, 85 bildirinin de poster olarak sunulduğu SHC 2015 İstanbul Konferansının Bilim Kurulu Başkanlığını Harran Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı zamanda GÜNDER Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bülent Yeşilata yürüttü.
Aralık 2015
36
GÜNDER Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bülent Yeşilata
Açılış konuşmalarını, SHC 2015 Konferans Başkanı Daniel Mugnier, SHC 2015 Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Yeşilata, IEA SHC Başkanı Ken Guthrie, ESTIF Başkanı Robin Welling, GÜNDER Başkanı Dr. Kemal Gani Bayraktar ve YEGM Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Usta’nın yaptığı Konferans’ta, sanayiciden, araştırmacıya sektörün tüm paydaşları yeni fikirler, yeni kavramlar ve yeni teknolojileri yeni bulgular üzerinden tartıştı.
“Türkiye’nin önemi büyük” Konferans sonrasında değerlendirmelerde bulunan IEA SHC Başkanı Ken Guthrie ‘Konferansın Türkiye’de düzenlenmesinin önemi büyük, çünkü Türkiye hali hazırda güneş ısıl teknolojilerinin kullanımında Avrupa’da lider, güneş kollektörü üretiminde ise Çin’den sonra dünyada ikinci sırada. Türkiye’nin bu konumuna yakışır, çok başarılı bir konferans gerçekleşmiş oldu. Konferansın öne çıkan iki çarpıcı yanından biri; katılımcı ülke sayısının SHC konferansları kapsamında ilk defa 37’ye ulaşmış olması. Diğer nokta ise; sunulan bildirilerin bilimsel kalitesinin önceki SHC konferanslarına kıyasla oldukça yüksek olması’ dedi.
Röportaj
Gazioğlu, Katma Değere Katkı Sağlıyor 2011 yılından beri fotovoltaik güneş paneli üretimi yapan Gazioğlu Solar Enerji, “yerli ürün teşvikinden” müşterinin yararlanmasını sağlıyor. Türkiye’ de Panel ve Hücre üretimindeki son gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz? 2015 yılı sonu itibariyle Türkiye’de fotovoltaik panel üretimi güçlü bir sanayi halini almıştır ve her geçen gün sektöre yapılan yeni yatırımlar ile güçlenmektedir. Ülkemizde FV panel üreticilerinin sayısının artması üreticiler arasındaki rekabeti arttırarak kalitenin üst seviyelere taşınmasına yardımcı olmaktadır. Bu gelişmeler doğrultusunda, en büyük temennimiz ülkemizde yüksek teknolojiye sahip ürünlerin üretilmesidir. Güneş enerjisi sektörünün olmazsa olmazı hücrelerdir ve Türkiye’de üretilecek kaliteli, yüksek verimli yerli hücreler sektörümüzün gelişimine büyük katkı sağlayacaktır. Panel üretimindeki ve güneş enerji santrali yatırımlarındaki bu gelişmeler ülkemizde hücre üretiminin de önünü açacaktır.
2015 yılını nasıl geçirdiniz? 2016 yılı için hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? 2015 yılı, daha önceki yıllar gibi yerli üreticiler için mücadele içerisinde geçti. Maalesef yapılan yatırımlarda kullanılan panellerin %3’ü yerli üreticiler tarafından verilebildi. Buradaki en önemli sebep uzak doğu menşeili ürünlerin kontrolsüz bir şekilde kalite standardı gözetmeksizin, ederinin altında bir bedel ile ülke pazarımıza girmesidir. Bir ürünün ederinin altında satılabilmesi beraberinde birçok soru işaretini getirir. 2016 hedeflerimiz arasında, daha verimli ve kaliteli ürünleri üreterek sadece iç piyasada değil komşu ülkeler ve Avrupa’ya Türk paneli ihraç ederek ülkemize katma değer sağlamak bulunmaktadır.
Türkiye’de güneş enerjisi sektörü nasıl şekilleniyor? Şu an uygulanan mevduatı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yönetim Kurulu Üyesi Hakan GAZİOĞLU
Gazioğlu Solar Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Gazioğlu, ülkemizde güneş enerjisi sektörünün her geçen gün güçlü ve emin adımlarla ilerlediğini bizlerle paylaştı. Gazioğlu Firmanın 2016 hedeflerine değinerek, ülke pazarının daha da gelişeceğini ifade etti.
Bize firmanızdan ve Firmanızın yenilenebilir ve temiz enerji çözümlerinden bahseder misiniz? Yaptığınız çalışmalar ve pazara sunduğunuz çözümler nelerdir? Gazioğlu Solar Enerji olarak 2011 yılından bu yana fotovoltaik (FV) güneş paneli üretimi yapmaktayız. Yatırımcılar ve kurulum yapan (EPC) firmalara malzeme tedarik etmekteyiz. Grup şirketlerimiz içerisinde alüminyum ve demir-çelik firmalarımızla birlikte sadece güneş paneli değil, konstrüksiyon çözümleri de sunuyoruz. Türkiye’de yaygın olan poly kristal güneş panellerinin yanı sıra Alman hücreli yüksek verimli mono kristal panelleri de üretiyoruz. Bunların haricinde kullandığımız yerli ürünlerle müşterilerimizin ‘yerli ürün teşvikinden’ faydalanmasına, tesislerinde ürettikleri enerjiyi daha yüksek birim fiyat ile satmalarına olanak sağlıyoruz.
Aralık 2015
38
Ülkemizde güneş enerji sektörü her geçen yıl daha güçlü ve emin adımlarla ilerliyor. Lisanslı ve lisanssız GES santralleri ile Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltıyor. Almanya gibi bir sanayi ülkesi elektrik enerjisinin yaklaşık %30’unu güneş enerjisinden üretebiliyorsa, Almanya’dan 1,5 kat fazla güneşlenme süresine sahip ülkemizde güneşten en az Almanya kadar faydalanması beklenmelidir. Bu yatırımlarla enerji açığımızı ve enerjide dışa bağımlılığımızı ciddi miktarda azaltabiliriz. Bu da Türkiye’ye hem ekonomik hem politik açından güç katacaktır. Hiç bir bebek yoktur ki emeklemeden koşmayı öğrensin. Ülkemiz için yeni olan bu sektörde mevzuatlar her geçen gün doğru yönde güncellenmekte ve ilerlemektedir. TEDAŞ tarafından yayınlanan 50kWp altı Tip şartnamesi ve EPDK tarafından düzenlenen lisansız üretim yönetmeliği ilave değişiklikleri gibi güncellemeler bu konuda yatırımı hem kolaylaştırmakta hem de düzenlemektedir.
Dünyada güneş enerjisi konusundaki son gelişmeler nedir? Dünyadaki gelişmeler doğrultusunda Türkiye’de ne tür değişikliklere gidilecek ya da gidilmeli? Güneş enerjisinin ilk ve en önemli adımı olan hücre üretimi ve teknolojisi son yıllarda uzak doğu tekeline düşmektedir. Ülkemizde yakın zamanda hücre üretimi yapılmalı ve global piyasada hücre üretimi konusunda söz sahibi olmalıdır. Bunun için yeni teknolojilerin ve AR-GE yatırımlarının desteklenmesi şarttır. Bu sayede Türkiye yakın çevresi için bir Güneş enerjisi teknoloji üssü olabilir.
Güneş enerjisi sistemlerinde kapasite hangi aşamaya ulaştı? Bu sistemler kullanıcılara ne gibi avantajlar sağlıyor? Güneş enerjisi Türkiye’nin enerji üretiminin %1’i bile olamamıştır. Alternatif enerji kaynağı olan güneş enerjisinin ülkemizde en az %5 – 10 arasında olmasını umut ederiz. Bu sistemin kullanıcı olanlar hane halkından tutun ağır sanayi fabrikalarına kadar herkesi kapsamaktadır. Ülkemizde çok az kullanılan çatılarımız tüm elektrik kullanıcılarının faturalarını düşmeye ve kendi elektrik ihtiyaçlarını kendileri üretebilme olanağını sunmaktadır.
Azalan enerji kaynakları ve artan çevre problemlerine karşı yürüttüğünüz herhangi bir sosyal sorumluluk projesi var mı? Yapılan çalışmaları yeterli buluyor musunuz? Fabrikamıza yakın meslek liseleri tarafından her dönem ziyaret
edilmekteyiz. Bu ziyaretler sırasında, genç öğrencilerin fotovoltaik panel üretimi ve güneş enerjisi uygulamalarını yerinde görme fırsatı sunmaktayız. Sektöre olan ilginin artması açısından bu tip okul ziyaretlerini önemli buluyoruz. Genç neslin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmelerini arzuluyor ve teşvik ediyoruz.
Güneş enerji konusunda ülkemizde ki eğitim ve bilgilendirmeler yeterli midir? Değilse yeterli seviyeye gelmesi adına olması gerekenler? Ülkemizde güneş enerjisi konusundaki eğitim ve bilgilendirmeler daha yaygın ve detaylı olabilir. Örneğin, kamu spotları yayınlanıp halka hitap edecek şekilde bilgilendirmeler yapılabilir. Sivil toplum kuruluşlarının (STK) kar amacı gütmeden çeşitli eğitimlere destek vermesi ve organizasyonlar gerçekleştirmesi ülkemizdeki güneş enerjisi konusundaki eğitim ve bilgilendirme açığını kapatabilir.
Aralık 2015
39
Sektör
“Türkiye Güneşe Dönüş Seferberliği İlan Etmelidir” GÜNDER Başkanı Dr. Kemal Gani Bayraktar, Paris’te gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Konferansı sonucunu değerlendirerek, Paris Anlaşması’nın fosil yakıt dönemini sona erdirerek temiz enerji teknolojilerine geçişi işaret ettiğini söyledi. GÜNDER (Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Gani Bayraktar, Paris’te gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Konferansı sonucunu değerlendirerek, GÜNDER olarak çözüm önerilerini sıraladı. Paris Anlaşması’nın fosil yakıt dönemini sona erdirerek temiz enerji teknolojilerine geçişi işaret ettiğine değinen Bayraktar, 195 ülkenin yer aldığı Paris Anlaşması’nın, iş dünyasına ve yatırımcılara fosil yakıt döneminin sonuna geldiğine dikkat çektiğini söyledi. Karbon bütçesini 1,5 derece hedefiyle sınırlayan bu anlaşmanın Türkiye’nin enerji dönüşümünde temiz enerji teknolojilerinin önemini de ortaya koyduğunu belirten Bayraktar, “İklim değişikliğiyle mücadelede bir milat olarak kabul edilen anlaşma 21. yüzyılın ikinci yarısında net salımların sıfırlanması anlamına geliyor. Bu durum, fosil yakıtlarda başta kömür olmak üzere sonun başladığına ve enerji yatırımlarında kazananın yenilenebilir enerji kaynakları olduğuna işaret ediyor. Bu süreci takiben Türkiye, güneş enerjisi alanındaki yatırımları hızla artırarak “güneşe dönüş” seferberliği ilan etmelidir” dedi. Enerji altyapısındaki köklü dönüşüme Paris’te ipuçları verilmeye başlandığını ifade eden Bayraktar, Hindistan’ın ön ayak olduğu “Uluslararası Güneş Enerjisi İttifakı” ile 120 ülkenin, güneş enerjisi teknoloji ve finansman maliyetlerinin düşürülmesi ile 2030 yılına kadar güneş enerjisinin geniş ölçekli kullanımı için gereken 1 trilyon ABD Doları tutarındaki yatırım için uygun mekanizma ve mali araçların oluşturulmasını hedefleyen bir girişim başlattığını hatırlattı. Bayraktar, “Bunu, Afrika kıtasında 2030 yılında 300 GW yenilenebilir enerjiye dayalı elektrik kurulu gücü tesis edilmesini hedefleyen “Afrika Yenilenebilir Enerji Girişimi” izledi. Zirvenin ikinci haftasında, 2020 yılında güneş enerjisine ilişkin uluslararası ticaretteki tüm ticari engellerin kaldırılmasını hedefleyen Küresel Güneş Konseyi’nin (Global Solar Council) kurulduğuna dair açıklama yapıldı. Güneş enerjisi maliyetlerinin 2009’dan bu yana % 80 oranında azaldığına dikkat çeken konseyin kurucuları arasında Türkiye’den de GÜNDER yer alıyor” diye konuştu.
“Türkiye’nin enerji geleceği güneştedir” Türkiye’nin enerji geleceğinin güneşte olduğunu vurgulayan Bayraktar sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki güneş enerjisi sektörü, üzerine düşen görevin bilincindedir. Türkiye karbon salımlarını azaltmak ve düşük karbonlu ekonomiye geçmek için yeterli kaynağa sahiptir. Gerek uluslararası konjüktür, gerekse ülkemizdeki sanayici bu zorunlu dönüşümü gerçekleştirme sorumluluğunu yerine getirmeye hazır. Karar vericilerimizin de bu sorumluluk ve fırsata uygun olarak daha iddialı hedefler belirlemesi, sektörün gelişimini hızlandırıcı tedbirler alması gerekiyor. Ülkemizin geleceği güneştedir.”
Aralık 2015
40
Güneşin önünü açmak için GÜNDER’in önerileri:
- Ulusal enerji tüketiminin en az üçte birini oluşturan ısıtma
Paris Anlaşması’nın, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine maruz
ve soğutma ihtiyaçlarının giderilmesinde öncelikli olarak güneş ısıl
kalmamak için sanayi devrimi öncesine göre sıcaklık artışının
teknolojilerinden yararlanılmasına ve bu sayede kademeli olarak doğal
1,5°C’de sınırlandırılması gerektiğini ortaya koyduğuna dikkat çene
gaz tüketiminin azaltılmasına yönelik bir eylem planı oluşturulmalıdır.
Bayraktar, GÜNDER Yönetim Kurulu’nun güneşin önünün açılması
- Güneşle ısıtma ve soğutma, Bölgesel ısıtma ve soğutma,
için karar vericilere önerilerini şöyle sıraladı:
Güneşle proses ısısı üretimi ve ısı depolama alanlarında da
- 2023 yılına kadar en az 20,000 MW yeni lisans kapasitesi
örnek uygulamalarla, uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır. Isıtma,
ihdas edilmeli, bununla ilgili başvuru bölgeleri ve şartları acilen
soğutma ve proses ısısı üretiminde güneşten yararlanma karbon
açıklanmalıdır.
salımını azaltmada ve enerji bağımsızlığımızı sağlamada önemli
- Karapınar, Karaman, Niğde ve Van gibi güneş enerjisi yatırım
bir kaldıraçtır. Isıl güçte de, 2023 yılına kadar 20.000 MW ısıl güce
alanları ile ilgili mevzuat bir an önce tamamlanmalı, bu bölgelerle
ulaşılması hedefler arasında yer almalıdır.
ilgili altyapı eksiklikleri tamamlanmalıdır.
- Mevcut çatılar güneşten hem elektrik hem de ısı üretimi açısından
- Özellikle ihtisas bölgeleri ile ilgili lisans başvuru şartları şeffaf ve
azami fayda sağlayacak şekilde ülkemiz düşük karbon hızlı
adil olmalı, ön lisans başvuru yönetmeliği ölçüm şartı gibi gereksiz
büyüme sürecine ivedi dâhil edilmelidir.
bürokrasiden arındırılarak yeniden oluşturulmalıdır.
- AVM, otel, sanayi kuruluşu, tarımsal işletme, vb. yaygın etkisi
- Lisanssız kapasitelerin yatırıma en kısa sürede dönüşmesi için
olacak sektörel hibe programları başlatılarak, 3 yıl içinde her bir
gerekli tedbirler alınmalı, kısa sürede yatırıma dönüşme ihtimali
segmentteki örnek uygulama sayısı en az 1000’e çıkartılmalıdır.
olmayan kapasiteler düşürülerek gerçek yatırımcıya tahsis edilmelidir.
- TÜBİTAK bünyesinde yeni bir çağrı oluşturularak, güneş
- Lisanssız üretimle ilgili imar ve enerji nakil hattı gibi problemli
teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik 5 yıllık bir program
konuların haline yönelik iyileştirme tedbirleri alınmalıdır.
başlatılmalı, bu alandaki yerli üreticilerin bu programda yer alması
- Yerli ürün kullanımına yönelik teşvikler gözden geçirilmeli ve bu
sağlanmalıdır.
katkıların alınma süreçleri basitleştirilmelidir.
- Yeterince tecrübe kazanılarak risklerin tanımlandığı güneş
- “Güneş kentleri” konseptiyle, belediyelere hibe destekleri
sektöründeki finans koşulları iyileştirmeli, Bankalar özellikle teminat
verilerek, tüketimlerini bu kaynaktan karşılamaları sağlanmalıdır.
koşullarını, sigortalar poliçe koşullarını gözden geçirmeli ve
- Binaların ve şehirlerin tasarımında güneşten yararlanma öncelikli
iyileştirmelidir.
olmalı, binaların güneşle enerji verimli renovasyonu ve bütünleşik
- Ulaşım ve taşımacılıkta da güneş enerjisiyle bütünleşik çözümlerin
güneş enerjisi sistemleri kullanımı ilgili mevzuatlar çerçevesinde
geliştirilmesi, ülkemiz karbon salımlarını azaltmada etkin rol
güvence altına alınmalıdır.
oynayacaktır.
Aralık 2015
41
Sektör
Garanti Bankası’nın Odağında “Enerji Verimliliği” Var! Paris’te düzenlenen 21. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP21) kapsamında, Lima-Paris Eylem Gündemi (LPAA) toplantısında, dünyada enerji verimliliği finansmanın önemi ele alındı.
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru DİLDAR EDİN
Lima-Paris Eylem Gündemi (LPAA) toplantısına katılan Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, Türkiye’de enerji verimliliği projelerinin finansmanına desteğin artırılması için atılması gereken adımlarla, Garanti Bankası’nın kurum olarak enerji verimliliği ve bu alandaki projelerin finansmanı konusunda yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. Ebru Dildar Edin, Garanti Bankası’nın öncelikli hedefleri arasında, 2016 ve sonrasında enerji verimliliğini artıracak projelere finansman sağlamak olduğunu belirtti. Ebru Dildar Edin katıldığı toplantıda, enerji verimliliği finansmanına desteğin artması için, birkaç ana başlıkta adım atılması gerektiğini vurgulayarak görüşlerini aktardı. Edin; “Türkiye bugün enerji ihtiyacının %72’sini ithal ederken, enerji verimliliğini ve yerli kaynakların kullanımını sürdürülebilir şekilde artırmak en önemli önceliklerimiz haline geldi. Uluslararası finans kuruluşları, enerji verimliliği projelerine bugüne kadar destek verseler de, ülke olarak enerji verimliliği hedeflerimizi gerçekleştirebilmek için çok daha fazlasına ihtiyaç var. Bu kapsamda öncelikle, iklim değişikliği konusunda tarihsel sorumluluğa sahip gelişmiş ülkelerin, Türkiye gibi kişi başı emisyonları nispeten daha düşük ülkelere finansman
Aralık 2015
42
desteği sağlamaları gerektiğini düşünüyoruz.” dedi. Uluslararası finansman desteğinin öneminin yanında, Türkiye’de bir takım yasal düzenlemelerle de enerji verimliliği projelerinin finansmanında önemli aşama kaydedilebileceğini belirten Ebru Dildar Edin sözlerine şöyle devam etti: “Enerji verimliliği projelerine düşük maliyetli finansman sağlanması bu projeleri yatırımcılar açısından çok daha cazip kılacak ve talebi artıracaktır. Bu nedenle yurtdışından ucuz kaynak bulunmasının yanı sıra, kredi maliyetlerini aşağıya çekecek vergisel avantajların da katalizör rolü üstleneceğine inanıyoruz. Ayrıca, çevresel alanlarda Bankalar Birliği veya yerel sürdürülebilirlik endekslerinin daha fazla şeffaflık talep etmesi, bankaların bu alanlardaki faaliyetlerini hızlandırmak adına bir motivasyon unsuru olacaktır. Bu tip platformların, örneğin iklim değişikliğiyle mücadele kategorisine giren finansman tutarlarının açıklanmasını talep etmesi, bu konuda yolun başında olan bankaları daha fazla teşvik edecektir.” Garanti Bankası’nın kurum olarak, sürdürülebilirlik stratejisinin temel bileşeni olan enerji verimliliği konusuna büyük önem verdiğini vurgulayan Ebru Dildar Edin, “Garanti Bankası olarak, kendi enerji tüketimimizi de yakından takip ediyor, bu alanda sürekli iyileştirmelerle çevreye olan etkimizi en aza indirmek üzere çalışıyoruz. 2014 yılında, şirket genelinde hayata geçirdiğimiz uygulamalarla, toplam enerji tüketimimizi bir önceki yıla göre %10 azalttık. Şuanda tüm Garantililer Çevre Yönetim Sistemi’ne sahip ISO14001 sertifikalı binalarda çalışıyor. Bu ofislerin tamamı kendilerine enerji ve kaynak verimliliği hedefleri koyuyor. Özellikle çalışan sayısı yüksek ana ofislerimizi, LEED kriterlerine göre dizayn ediyor veya mevcut binalarımızı dönüştürüyoruz. Ayrıca, ikisi de Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından desteklenen Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansmanı Programı (Tur-SEFF) ve Orta Büyüklükte Sürdürülebilir Enerji Finansmanı Programı (MidSEFF) aracılığıyla bugüne kadar küçük ve orta büyüklükteki pek çok enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projesine finansman sağladık. 2014 sonu itibarıyla, %35 payla, Türkiye’de rüzgâr enerjisi finansmanında lider banka konumundayız. Son birkaç yıldır, sürdürülebilirlik yaklaşımımızı ürün geliştirme süreçlerine de entegre ettik. Yakın dönemde, güneş enerjisi projeleriyle verimli sulama sistemlerinin kullanımının yaygınlaşmasını desteklemek amacıyla yeni kredi ürünleri geliştirdik. 2016 yılında sürdürülebilir enerji alanında odaklarımızdan biri güneş enerjisi, bir diğeri ise enerji verimliliği olacak. Türkiye’nin sürdürülebilirlik alanında öncü bankalarından biri ve Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki tek Türk şirketi olarak, sürdürülebilir enerji projelerini destekleyerek iklim değişikliği etkilerinin azaltılması yolundaki çalışmalara öncülük etmeyi sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Sektör
Kaş-Kekova’da Sürdürülebilir Turizme Güneş Enerjisi Desteği WWF-Türkiye’nin, Kaş ve Kekova’da uzun yıllardır yürüttüğü koruma çalışmalarına bir destek de Schneider Electric’ten geldi. Schneider Electric, projeye güneş enerjisiyle çalışan 100 adet lamba hibe etti.
WWF-Türkiye’nin, Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki
Lambalar doğa koruma çalışmalarında kullanılacak.
turizmciler ve kamu kuruluşlarıyla birlikte çalışarak hayata
Güneş enerjisiyle çalışan lambalar ilk etapta, WWF-Türkiye’nin Kaş-Kekova
geçirdiği ‘Kaş-Kekova Sürdürülebilir Turizm Projesi’ne Schneider
bölgesinde birlikte çalıştığı kooperatif üyesi balıkçılara, sürdürülebilir
Electric,100 adet güneş enerjisiyle çalışan lamba hibe ederek katkı verdi. Güneş enerjisiyle aküsünü dolduran lambalar aynı zamanda cep telefonu ve tablet bilgisayarları şarj edebiliyor. Elektriğe erişimin olmadığı ortamlarda doğa koruma çalışmalarını
turizmi destekleyen tur teknelerine, dalış kulüpleri ve restoran sahiplerine dağıtılmaya başlandı. Lambaların 60 tanesi Kaş-Kekova’da, kalan 40 tanesi de WWF-Türkiye’nin Türkiye’de sürdürdüğü doğa koruma projelerinde kullanılacak. Bu projeler arasında Adana-Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nda yürütülen yeşil deniz kaplumbağalarını
kolaylaştırıyor. Elektrik üretiminde iklim değişikliğine yol açan sera
koruma çalışmaları ve Kafkasya Ekoloji Koridoru da var. Her iki proje de
gazı emisyonlarına da neden olmuyor.
elektriğin olmadığı bölgelerde çok sayıda saha çalışması içeriyor.
Aralık 2015
44
Baştak: “Ümidimiz, temiz enerjinin hızla yaygınlaşması” WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak yaptığı açıklamada, “Kaş-Kekova bölgesinde geçen yıl, Sürdürülebilir Turizm Projesi’ni hayata geçirdik. Bölgedeki balıkçılar, dalış kulüpleri, restoran sahipleri, otelciler ve yerel yönetimlerle beraber çalışıyoruz. KaşKekova bölgesi denizlerdeki biyolojik çeşitlilik açısından olağanüstü zengin; ancak bölgedeki orfoz, lahos, fangri gibi tehlike altındaki türlerin sayısı hızla azalıyor. Bize hibe edilen bu lambalarla alanda çalışan paydaşlarımızı temiz enerjiyle tanıştırmak, bölgeye tatile gelen insanlara da örnek olmak istedik. Umarız bu çabalar, ‘Işık Ülkesi’ diye bilinen eski Likya uygarlığının izlerini taşıyan bu bölgede, temiz enerjinin hızla yaygınlaşmasını sağlar ve koruma çalışmalarımıza destek olur” dedi.
Tuncer: “Bu yolculukta daha çok sorumluluk üstlenmek istiyoruz” Schneider Electric Türkiye Ülke Başkanı Bora Tuncer de projeye verdikleri destekle sürdürülebilir turizme olan inançlarını gösterdiklerini söyledi. Tuncer şöyle konuştu: “Enerji yönetimi ve otomasyon alanında global uzman olan şirketimiz, tüm dünyada enerjinin daha güvenli, verimli, üretken ve çevreci bir şekilde kullanılmasına odaklanıyor. Sürdürülebilirlik,
destek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin bu
DNA’mıza işlemiş bir kavram. Dünyamızı daha sürdürülebilir enerji
yolculuğunda daha çok sorumluluk üstlenmek istiyoruz.”
çözümleriyle hem korumayı hem de gelecek nesillerin gezegeni
‘Kaş-Kekova Sürdürülebilir Turizm Projesi’ ile bölgedeki denizel
koruyabilmesi için bilinçlenmesini hedefliyoruz. Tüm dünyada
biyolojik çeşitlilik, aşırı ve yasadışı balıkçılık, doğal yaşam alanlarının
enerji verimliliğini sağlamak ve enerji bilinci yaratmak istiyoruz. Bu
kaybı, kirlilik, yabancı türlerin istilası ve iklim değişikliği gibi tehditlerin
anlamda Kaş ve Kekova’da WWF- Türkiye tarafından yürütülen
en aza indirilmesi amaçlanıyor. Söz konusu tehlikelere karşı, Kaş-
projenin bizim hedeflerimizle örtüştüğünü görerek, üzerimize düşen
Kekova’nın sahip olduğu karasal ve denizel değerlerinin korunması
sorumluluğu yerine getirmek istedik. Gelecek nesillere ve canlılara
ve gelecek nesillere ulaştırılması hedefleniyor.
Aralık 2015
45
Röportaj
Solarbaba, Sektörün Nabzını Tutmaya Devam Ediyor Ateş Uğurel tarafından kurulan Solarbaba Platformu, güneş enerjisi sektöründe 19 yıldır faaliyet gösteriyor. Solarbaba’nın ulaştığı kişiler arasında hükümet yetkilileri, kamu kurumları, üniversiteler, medya kanalları ve tüm potansiyel güneş enerjisi kullanıcıları yer alıyor. satıyorlardı. Bundan sonra yerli ürün kullandığı için daha fazla bedelle satma şansına sahip olacak. Bu da Türkiye için çok önemli bir haber. Bunların dışında genel haberlere baktığımızda kurulumlar hızlı bir şekilde artıyor. Bu yılsonunda 240 – 250 MW gibi bir kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz. Gelecek yıl için beklentiler çok büyük. Türkiye’de şimdiye kadar kurulmuş olan santrallerinin 4 katı kadar daha santralin 1 yıl içerisinde kurulması gibi bir beklenti söz konusu. Dolayısıyla 2016 hareketli bir yıl olacak. Mevzuatlarla ilgili düzeltilmesi gereken birçok problem var.
Çok fazla başvuru var, fakat bunu karşılayacak kapasitemiz yok. Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Çok fazla başvurunun sahaya santral olarak geçmemesinin aslında devletle alakalı değil, Türkiye’de bunu fırsat olarak gören birçok insanın başvuruları yapıp, kapasiteleri kapatması. Eğer insanlar düzgün proje geliştirirse ve bunlar yatırıma dönüşürse bu bir sorun değil. Bu da bir gelir kapısı olarak sektörde makul bir ticaret olarak görülebilir. Ama eğer hiç alakasız insanlar, hiçbir bilgisi olmadan bu kapasiteleri kapatırlarsa bu ciddi bir sorun. Bu noktada devletin gerekli regülasyonları ve değişiklikleri yaparak müdahil olması gerekecek gibi görünüyor.
Peki, Dünyada ve Türkiye’de Solar nasıl gelişiyor?
Solarbaba Platformu Kurucusu Ateş UĞUREL
Sektördeki son gelişmeleri takip eden Solarbaba Platformu, yeni projeleriyle sektör içinde büyük merak uyandırıyor. Yakın zamanda kendine ait santralini kurmaya hazırlanan Platformu, kurucusu olan Ateş Uğurel’den dinliyoruz.
Öncelikle sektördeki son gelişmelerden bahsedebilir misiniz? Sektördeki son gelişmeler son derece başarılı şekilde devam ediyor. Son günlerde en önemli olan, Türkiye’de güneş enerjisi sistemine lisans verildi. 5 yıl önce başlayan bu sürecin ilk meyvesini almış durumdayız. Şu anda Türkiye’ye ait bir firmanın doğalgaz, kömür gibi lisansı var artık. Bu bir ilk. Önümüzde ki günlerde açıklayacağımız çok önemli bir gelişme daha var. İlk defa bir güneş paneli üreticisi yerli üretim teşvikinden yararlanacak. Şu anda güneş enerjisi yatırımcıları 13,3 Dolar’dan devlete elektrik
Aralık 2015
46
Dünyada ilginç bir gelişme var. Dünyada ki en büyük 3 ekonomi Amerika, Çin ve Japonya. Şu anda dünyadaki 3 büyük güneş paneli üreticisi yine Amerika, Çin ve Japonya. Dünyadaki en büyük Pazar ise kurulumların yapıldığı yine bu 3 ülke. Son 2 senedir böyle bir tablo oluştu. Önümüzdeki sene de bu tablonun çok değişeceği beklenmiyor. Dolayısıyla bu dünyada bir ilk ve bu 3 ülke tamamen liderlik yapıyor. Bunun yanı sıra Ortadoğu’dan da kurulum haberleri gelmeye başladı. Dolayısıyla petrolü ile ünlü ülkelerin çok kısa bir zamanda güneş enerjisi yatırımcısı olduğunu göreceğiz. Avrupa’da Pazar biraz daralmış durumda. Bu daralmanın 2. Fazı başlayacak. Yani insanlar ürettikleri güneş enerjisini, yüksek fiyata devlete satmak yerine depolayarak günlük ihtiyaçlarında kullanmaya başlayacak. Dünyanın tablosu kısaca bu yönde.
Avrupa’daki talebin azaldığını söylediniz. Bunun aksine Asya’daki solar pazarının büyümesini nasıl değerlendirirsiniz? Asya zaten üretici konumunda. Güneş panellerinin % 80’i başta Çin olmak üzere Tayvan, Malezya, Japonya gibi Uzak Doğu ülkelerinden geliyor. Çin bu noktada çok önemli bir oyuncu. Çünkü Çin’in öncelikli enerji kaynağı kömürdü. İlk defa güneş enerjisi bu kadar ucuzlayınca Çin’de çok büyük bir yatırım furyası başladı. Şimdiye kadar ürün üretip bunu dünyaya ihraç eden olarak tanıdığımız Çin, ilk defa dünyada çok büyük bir güneş enerjisi kullanıcısı olmaya başladı. Bu da tabi dengeleri çok değiştirecek. Avrupa’daki diğer üreticiler için bir fırsat ortaya çıkacak. Çünkü Çinli üreticilerin kapasitelerinin büyük bir bölümü önümüzdeki sene Çin’de kullanılacağı varsayılıyor.
Peki, Invertor, Akü gibi alanların Türkiye’de ve dünyada gelişimi ne yönde olacak?
Siziz platformunuzun çalışma şekli ve son paylaşımları neler olacak?
Bu alanda aslında çok fazla sorun yok. Bildiğimiz markalar dışında çok fazla üretici yok. Çok fazla yeni oyuncunun gireceğini tahmin etmiyoruz. Invertor pazarında belki fiyatlar düşebilir. Akü ile ilgili asıl önemli olan depolama en büyük devrimi yaratacak. Çin, Amerika ve Japonya arasında müthiş bir teknoloji savaşı var son zamanlarda. Eğer çevre dostu, uzun ömürlü, yüksek kapasiteli bir elektrik depolama sistemi geliştirilirse, dünyanın her anlamda tarihi değişecek. Siyasi ve politik tarihi de etkileyecek. Çünkü güneş ve rüzgâr enerjisi 7 / 24 elektrik verebilen sistem haline gelecek. Bu da doğalgazı, kömürü vs. tamamen anlamsız hale getirecek. Şu anda büyük savaş bunun üzerine.
Bu sene 19. Yaş günümüzü kutladık. 1996 yılında kurulduk. 19 yıldır Türkiye’de güneş enerjisi sektöründe faaliyet göstermekteyiz. Yeni projelere başladık. Onlardan kısaca bahsetmek gerekirse; “81 Şehir – 81 Ev” güneş enerjisi projesine başladık. Türkiye’deki her bir şehirde kendi enerjisini kendi üreten bir bina yerleştireceğiz. Bunun ilk örneğini Antalya’da gerçekleştirdik. İkincisine Kadıköy – Kalamış parkında başlıyoruz. Böylece diğer şehirlere de yayılacağız. Bunlar hem sektördekilerin doğal buluşma yeri olacak hem de merak eden herkes güneş enerjisinin nasıl çalıştığını görmüş olacak. Ayrıca bu bir eğitim olmuş olacak. Kendimize ait 2 MW’lık bir santral yatırımımız olacak. Başta üyelerimizden alacağımız desteklerle bir imece usulü santral oluşturacağız. 20 üreticinin paneli orada olacak. Aynı zamanda bir müze gibi olacak. Oradan elde edilecek gelir bağımsız bir şekilde bütün çalışmalarımız finanse edecek. İlk defa dünyada bir sivil toplum örgütü kendi güneş santralini sağlamış olacak. Fazla elde edilen bir para da olacak. Bunu da her sene 10 – 15 öğrenciye burs olarak vereceğiz. Bu öğrenciler yurtdışında güneş enerjisi hakkında eğitim alarak, Türkiye’ye döndüklerinde sektöre dair eğitim ve tecrübe kazanmış olacak. En önemlisi de ilk defa sizinle paylaşıyoruz. “100 Ünlü – 100 Çatı” projemiz var. Tarkan, Sezen Aksu, Demet Akalın, Orhan Gencebay gibi 100 ünlüyü seçerek, her ünlünün çatısına 2 KW’lık bir sistem
Türkiye’deki gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz, istenilen payı alabilecek miyiz? Girişimciler bu konuda çok istekli. Fuarlarda hep bunu konuşuyoruz. Çünkü 300’ün üzerinde katılımcı var. Finansta ve arazide sorun yaşamıyoruz. Mühendislik firmalarımız da bu noktada çok iyi. Dolayısıyla mevzuatsal regülasyon olarak devlet bu yatırımcının önünü açarsa, güneş enerjisi, turizm, otelcilik, lokomotif inşaat sektörü kadar Türkiye’de önemli bir sektör haline gelecek. Zaten amacımız da bu yönde.
Aralık 2015
47
Röportaj
kurulacak. Bunun için bir çekiliş gerçekleştireceğiz. Böylece tüm sektörü yine bir araya getireceğiz. Sosyal medya sayesinde de ciddi yerlere ulaşmış olacak.
kurmanız çok zor. Küçük üreticilerin tek bir şansı var. O da aralarında birleşip bir kooperatif oluşturmaları. O zaman ikinci üretici olabilirler.
Türkiye’de sivil toplum bilincini yeterli buluyor musunuz?
Türkiye’de gerçekleşen fuar, sempozyum ve seminerler hususunda neler düşünüyorsunuz?
Tabi ki de yeterli bulmuyoruz. Bu da bizim varlık sebebimizi açıklıyor. Güneş enerjisinin diğer enerjilerden en büyük farkı tabana yayılabilecek bir enerji kaynağı olması. Bu yelpaze içinde en ufaktan en büyüğe 1001 tane uygulama kanalı var. Dolayısıyla her bir vatandaş güneş enerjisi yatırımcısı olabilir. Bizim de Solarbaba platformu olarak en büyük amacımız, bireyleri, sokaktaki vatandaşı solar enerji hakkında bilinçlendirmek, bir süre sonrada maddi imkânlar doğrultusunda onu küçük bir güneş enerjisi yatırımcısına dönüştürmek.
Yerli imalatçılarına yönelik bakış açınız nedir? Yerli imalatçı yok, yerli montajcı var. Montajla üretim arasında ki farkı çok iyi belirlememiz lazım. Dolayısıyla birçok ürün yurtdışından ithal ediliyor. Burada sadece montajı yapılıyor. Şimdilik onlara yerli üretici diyoruz. Şu anda güneş paneli üretimi parkende haline gelmiş durumda. Türkiye’de şu an 25 – 30 civarı yerli üretici var ve hepsinin kapasitesi çok düşük. Dolayısıyla ürettikleri panelin maliyeti çok fazla. Çinlilerle, Amerikalılarla ve Japonlarla rakip olma şansları sıfır. Bu noktada da devlet bir politika çizmeli. Bir veya iki tane çok iyi üretici çıkarabilmesi lazım. Devletten teşvik alması lazım. Bu konuda bir çalışma var. Zorlu Enerji bu noktada büyük çalışmalar içerisinde ve büyük bir üretici olmaya aday. Enerji piyasasının bütün kanallarında yer alan firma, güneş panelleri üretmesi son derece mantıklı. Ama tekstilcinin, kaportacının çok iyi güneş paneli üretirim diye bu işe girmesi felaketle sonuçlanabilir. Enerji piyasası gerçekten zor bir piyasa. Çok ciddi birikim ve sermaye gerektiren bir iş. Yoksa oyuncu olmak çok kolay bir şey değil. Dünyada da durum böyle, çok küçük güneş paneli üreticisi yok.
Büyük üreticiler, yerli üreticileri ne yönde etkileyecek? Çok büyük firmaların bu işe girmesi, diğerlerini zaten süpürür. Sıfırdan marka oluşturmak çok zor. 2000 adet bayi, satış kanalı
Aralık 2015
48
Fuar ve konferans yapmak artık çok moda. Her hafta bir güneş enerjisi konferansı düzenleniyor. Bu noktada en büyük fuar Solarex, artık oturmuş durumda. Antalya’da, Diyarbakır’da, Kayseri’de 1 gün sürebilen konferanslar yapılabilir. Ama herkesin yine fuar işine soyunması da yanlış. Bence Türkiye’de güneş enerjisinde olduğu gibi, bu işin fuarında artık oturmuş etkinliklerin olması gerekiyor. Herkesin ona destek vermesi lazım. Daha sağlıklı, daha verimli belki daha eğlenceli hale getirmek gerekiyor. Bunun dışında yeni bir fuarı şahsen gereksiz görüyorum. Yurtdışında da böyle. Intersolar fuarı var. İkinci bir Intersolara gerek yok. Türkiye’de de artık bir şeylerin oturduğunu düşünüyorum. Ankara, Antalya, İstanbul’a baktığımız zaman fuarların tamamen oturduğunu düşünüyorum.
Bu yıl Solarex fuarında neler yapacaksınız? Yine iyi bir katılım olacağını düşünüyorum. Farklılık olarak bahsettiğimiz projeleri paylaşabiliriz. Bunların renk ve ses getireceğini düşünüyoruz. Yatırımcıları davet için çaba harcayacağız. Bunların dışında her zaman ki gibi konferanslara katkımız olacak. Bunların daha güzel ve verimli geçeceğini düşünüyoruz.
Son olarak sektör firmalarına vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? Benim vermek istediğim mesaj, çok ciddi bir rekabet var. Firmaların daha etik, daha dürüst olmaları gerekiyor. Sektörün büyümesi tek amaç olması lazım. Sektör büyüdükten sonra herkes işine yoğunlaşacağı için kimse birbiriyle uğraşmayacak. Şu an ki sorunlardan biri de firmaların müşteriden çok birbiriyle uğraşmaları. Eğer o pastayı birlikte büyütmeye çalışırlarsa, hepimiz için daha verimli olacağını düşünüyorum.
Sektör
Bushnell Solar Wrap Mini ile Enerji İhtiyacınız Her An Karşılanacak Yenilikçi ürünleriyle ön plana çıkan Bushnell, tüm macera ve aksiyonlara dayanıklı Bushnell Solar Wrap Mini ile en zorlu maceralarda en yakın yol arkadaşınız olacak. Kapalı durumda sarılarak çok küçük bir boyuta gelen Solar Wrap, açıldığında geniş bir yüzey alanına yayılarak çok kısa sürede enerji depolamanıza yardımcı oluyor. Dayanıklı, esnek güneş panelleri sayesinde rulo şeklinde sarılarak çok küçük taşıma boyutuna ulaşır. Bushnell Solar Wrap mini ile tam aydınlık havada olmasanız bile enerji depolama işlemine kesintisiz devam edebilirsiniz. Üründe bulunan dâhili lityum ion batarya ile topladığınız enerjiyi depolayarak ihtiyacınız anında hemen kullanabilirsiniz. Usb şarj girişi sayesinde duvar prizinden çok kısa sürede cihazlarınızı şarj edebilirsiniz. Usb güç çıkış portu ile pek çok cihaza uyumlu olarak kullanabilir ve cihazlarınızı Solar Wrap Mini ile tekrar tekrar doldurabilirsiniz.
Aksaray Enerji ile 748 Ağaç Hayatta Kalıyor… Afyonkarahisar Belediyesi’nin İçme Suyu Arıtma Tesisi’nde kurulumuna devam ettiğimiz Güneş Enerji Santrali(GES) kurulumu büyük bir hızla ve heyecanla devam ediyor.
Kurulacak olan 500 kWp gücündeki bu Güneş Enerji Santralinde, 2004 adet Solar Panel ve 17 adet inverter kullanılmış olup en yakın zaman içerisinde enerjisini güneşten sağlamak itibariyle devreye alınmış olacaktır. Santralin tamamen bitmesiyle birlikte tesisin
enerji ihtiyacını karşılamakla kalmayacak, ayrıca enerji tüketimiyle ortaya çıkan yaklaşık 465,83 ton CO2 salınımı engellenmiş olacaktır. Devreye en kısa süre içerisinde alınacak olan bu sistem ile yıllık 748 ağaç kurtarılmış olacaktır.
Aralık 2015
49
Makale
EMpro Ölçüm Cİhazları Ailesi Enerji tüketiminde daha fazla şeffaflık
Kerem KÖKEL, Endüstriyel Elektronik Ürün Grubu Yönetmeni,
tüketimininin azaltılması hususunu rekabetçi bir faktör
Phoenix Contact Türkiye Enerjinin tasarruflu kullanımı,
haline getirmiş bulunuyor. Enerji tasarrufu uygulamalarını
sınırlı olan kaynaklarımızın kullanımını azaltır ve çevreyi
hayata geçirebilmek için enerji tüketiminin ölçülebilir olması
korur. Sürekli artan enerji fiyatları imalat sanayindeki enerji
gerekmektedir
Aralık 2015
50
Bunun temelinde enerji akışını sürekli izlemek, kaydetmek ve analiz etmek yatmaktadır. Prosesi optimize etme önlemleri, kaydedilen veriler değerlendirilerek elde edilir. Bu yüzden verimli enerji yönetimi çeşitli makine ve tesis seviyelerindeki elektrik parametrelerinin belirlenmesine dayanır. Phoenix Contact ölçülen değerleri elde etmek için gereken bir dizi cihaz sunuyor. EMpro enerji ölçüm cihazları, makine ve sistemlerinin tüm elektriksel parametrelerini toplar ve izler. Bu cihazlar takılabilir haberleşme modülleri üzerinden ağ ve fieldbus sistemlerine entegre edilebilirler. Bu şekilde, ölçülen tüm değerler hem merkezi hem de lokal olarak sunulur. Eklenebilir fonksiyon modülleri, kullanıcılara EMpro cihazlarını uygulama gereksinimlerine göre uyarlayabilmelerini sağlar. Cihazlar gerilim, akım, güç seviyeleri ve güç faktörleri gibi ilgili tüm elektriksel parametreleri ölçer ve daha sonra enerji tüketimini değerlendirirler. Dahası ölçüm cihazları hat kalitesini belirlemek için karakteristik değerleri, örneğin hat frekansı gibi voltaj ve akımların harmonik içeriklerini analiz ederler
Ürün Gamı Mevcut EMpro ürün ailesi üç ölçüm cihazından oluşuyor. EEMMA250 versiyonu doğrudan makine kontrol kabinlerine monte edilebilir ray monteli kompakt bir cihazdır. Cihazın maksimum ölçme gerilimi 500 V AC‘dir. EEM-MA250 bir RS485 arayüzüne sahiptir; ancak bu haberleşme arayüzü gerekli değilse, EEMMA200 versiyonu da mevcuttur. Entegre dijital çıkış bir alarm olarak - bir elektriksel parametrenin eşik değeri aşıldığında - ya da aktif veya reaktif güç ölçmek için bir darbe girişi olarak konfigüre edilebilir. Cihaz harici bir kontak üzerinden değişen çift tarife sayaç fonksiyonunu içerir. 51. Harmoniğe kadar harmonikler tespit edilir. Ön panel montajı için evrensel ölçüm cihazı olarak EEM-MA400, 500 V AC ölçülü bir gerilime kadar sahip olan standart ölçüm uygulamaları için uygundur. 51. harmoniğe kadar kayıt yapan bu cihaza ayrıca RS485 haberleşme modülü takılabilmektedir. EEM-MA600 kullanarak, 700 V AC ‘ye kadar gerilimler harici bir trafoya ihtiyaç olmadan ölçülebilir. Bu cihaz 63. harmoniğe kadar algılar ve harmonik analizi gerçekleştirebilir. EEM-MA600 bir RS485, Profibus veya Ethernet haberleşme modülü ile genişleyebildiğinden dolayı farklı iletişim yapıları içine entegre
Ölçülen Değerler ve Cihaz Konfigürasyona Doğrudan Erişim Kullanıcılar meşakatli bir biçimde herhangi bir menü yapısı
edilebilir. Phoenix Contact ayrıca EEM-MA600 için bir gateway modülü sunmaktadır. Bu, master görevini yapacak şekilde ölçüm cihazının doğrudan Ethernet ağına bağlı olması anlamına
içinde ilerlemek zorunda kalmadan, işaretli butonlar sayesinde kayıtlı ölçüm değerlerine erişebilirler. Konfigürasyon modunda kullanıcılar, aynı butonları kullanarak menüler yardımı ile cihazlarını yapılandırabilirler. Eğer ilave modül kullanılmış ise cihazın konfigürasyon menüsü de otomatik olarak genişler. Bu, kullanıcıların ölçüm cihazı ile yeni işlevler ya da iletişim seçeneklerini yapılandırabilecekleri anlamına gelir. Özellikle Ethernet bağlantısı ilginç avantajlar sağlar. Ethernet modülüne kullanıcıların bir ofis PC’sinden ölçülen değerleri sorgulamalarına veya cihazı yapılandırmalarına olanak tanıyan bir web sunucusu entegre edilmiştir. Bunun için hiçbir özel yazılım gerekli değildir.
Aralık 2015
51
Makale
gelir. Genişleme modülüne entegre web sunucusu, master’ın
uygulayabilirler. Bir ILC 1xx küçük PLC sistemi her EMpro
yanı sıra slavelerin de sorgulanması ve yapılandırılmasını
cihazından bu bilgileri toplar ve bir SQL veritabanına girer
sağlar. RS485 arabirimi üzerinden 246 slave’e kadar – EEMMA250 veya EEM-MA400 –bağlantı kurulabilir.
Fonksiyonel Genişleme Seçenekleri EEM-MA600 performans kapsamını daha da artırmak için ek fonksiyon modülleri mevcuttur. Dijital giriş/çıkış modülü, analog çıkış modülü, sıcaklık ve bellek modülü vardır. EEM-2DIO-MA600 dijital genişleme modülünde iki dijital giriş ve iki dijital çıkış vardır. Girişler puls sayaçları olarak kullanılabileceği gibi, çıkışlar her ölçülen parametre için eşik değer anahtarları olarak konfigüre edilebilir. Analog EEM2AO-MA600 çıkış modülü elde edilen parametreleri standart 0-20 mA veya 4-20 mA sinyallere dönüştürür. EEM-TEMPMA600 sıcaklık modülü, -20°C’den 150°C’ye kadar sıcaklık aralığını ölçmek için üç adet PT100 sıcaklık sensörünün bağlanmasına imkan verir. PT100 sensörleri iki, üç ya da dört
Güvenilir Veri İletimi
telli olabilir. Cihazın içine entegre bir sıcaklık algılayıcı ayrıca
Eğer enerji verisi merkezi olarak izlenmek isteniyorsa,
etkili olarak ortam sıcaklığı ve modülün kontrol kabini içindeki sıcaklığı ölçer. Son olarak EEM-MEMO-MA600 bellek modülü, ölçülen değerler ve alarmları arşivlemek için kullanılır. Örneğin aktif güç, her 10 dakikada bir örnek alındığı takdirde 62 gün kaydedilebilir.
kullanıcılar EMpro ölçüm cihazları ve ana kontrol odası arasında çeşitli ağ yapıları kurabilir. Phoenix Contact, zorlu endüstriyel ortamlarda yüksek veri hızlarında enerji verilerinin güvenilir aktarımını sağlamak için ek ağ bileşenleri sunar: •Uzak makine ve sistemlere veri bağlantısı için çeşitli
Kapsamlı Ağ Yapıları
endüstriyel modemler
EMpro ölçüm cihazları RS485 haberleşme modülleri ile
•Seri verilerin Ethernet ağlarına çıkışı için Comserver
birleştirildiği zaman maksimum 1200 metre veri transfer
•Seri Fieldbus ve Ethernet uygulamalarına gürültüsüz veri
mesafesine ve 31 ölçüm cihazına kadar bağlantı kurulabilir.
transferini sağlamak için fiber optik kablo dönüştürücüleri
Bununla birlikte, RS485 sistemleri saf bir hat topolojisi ile
Daha önce belirtildiği gibi bir RS485/Ethernet gateway
sınırlıdır. Yapılandırma ve kapsamlı ağ yapıları veya daha
kullanılırken, EEM-MA600 cihazı master olarak doğrudan
uzun mesafelere veri aktarımını kullanmak için tekrarlayıcılar
Ethernet ağına bağlanabilir. Bu kurulum bir RS485 arayüzü
(örneğin Phoenix Contact PSI ürün ailesinden biri) kullanılır.
üzerinden slave olarak 246 EMpro ölçüm cihazının
Bu, ölçüm cihazlarının sayısı ile birlikte veri transferi
bağlanmasına olanak sağlar. Gateway üzerinde entegre
uzunluğunun da artışını sağlar. Sonuç olarak, kullanıcılar,
olarak bulunan web server, hem yapılandırma hem de
ağaç ve yıldız topolojileri gibi farklı kurulum kavramlarını
görselleştirme amacıyla kullanılabilmektedir.
Çeşitli Ağ Kalite Kriterlerini Güvenilir Biçimde İzleme Harmonik akımlar, besleme hattındaki reaktif güç akımları
Sonuç EMpro ölçüm cihazları endüstriyel ortamlarda elektrik parametrelerin toplanması ve değerlendirilmesi amacıyla kullanılabilir. Takılıp çıkartılabilen haberleşme ve fonksiyon modülleri sayesinde farklı uygulamalar ve ağ yapılarına entegre edilebilirler. Kullanıcılar bir düğmeye basarak ölçülen değerleri görebilirler. Menü rehberliği sayesinde aygıt yapılandırması basit bir işlem haline gelir.
üzerinde olumsuz bir etki oluşturduğundan toplam akımda artışa sebep olurlar. Bunlar, inverterler veya DC güç kaynaklarının içindeki doğrultucu diyotlar veya tristörler gibi doğrusal olmayan bileşenlerden kaynaklanır. Harmonikler makinelerin verimliliği, motor pürüzsüzlüğü üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir ve aynı zamanda hassas ekipmanları bozabilir. Sonuç olarak EN 50160’da (hat kalitesi kriterleri) belirtilen bireysel harmonik değeri aşılmamalıdır. EMpro ölçüm cihazları kullanılarak, bu tür gerilimlerin ve harmonik bileşenlerin frekans ve amplitüd olarak tanımlanan değerleri güvenilir bir şekilde izlenebilmektedir.
Aralık 2015
52
Sektör
Antalya’da Alman Teknolojisi ile 2 MW Ges Kurulumu Yapılıyor 20 ülkede 500 MW’ın üzerinde Güneş Enerjisi Santrali kurulumu gerçekleştiren ve ET Solar Grubunun bir parçası olan Alman EPC firması ET Solutions AG Türkiye’deki ilk Güneş Enerjisi Santrali kurulumunu Antalya’da gerçekleştiriyor.
Antalya’nın Korkuteli ilçesi, Yukarı Karaman Yaylası Köyü’nde hali hazırda kurulum aşamasında olan iki Güneş Enerjisi Santral projelerinin Kasım ayında / bu ay sonunda devreye alınması bekleniyor. Toplam kurulu gücü 2 MW AC olacak olan santrallerin her birinde yılda 1.850.000 kWh elektrik üretilmesi planlanıyor. ET Solutions’ın Türkiye ortağı Mel Solar firma yetkilisi Fahri Belginer Projelerin her birinde toplam 3.648 adet ET Solar fotovoltaik panel ve 1 adet merkezi evirici (invertör) kullanılacağını ifade etti. ET Solar 2012 yılından bu yana sürekli olarak Bloomberg’in Tier 1 panel üreticileri listesinde yer almakta ve yüksek verimliliğe sahip panelleri ile tanınmaktadır. Diğer yandan 2008 yılından bu yana EPC ve İşletme - Bakım hizmetleri veren ET Solutions AG 3 GW kapasitesinde çoğu yüksek prestijli GES projesinin hayata geçirilmesi için Dünya’nın çeşitli ülkelerinde temaslarını sürdürmektedir.
ET’nin İstanbul proje geliştirme ofisi bu yıl Haziran ayında faaliyete geçmiştir. ET Solutions AG’nin yerel ortağı ve Türkiye temsilcisi Mel Solar Enerji yetkilileri Antalya projesi gibi daha bir çok GES anlaşmasının tamamlanma aşamasına geldiğini ve seçimlerin bitişi ile bu projelerin daha seri bir biçimde tamamlanma aşamasına gelmelerinin beklenildiğini ifade etmektedirler. Şirket yetkililerinin beyanına göre, ET Solutions ve MEL Solar Enerji’nin önümüzdeki bir yıl içerisinde Türkiye’deki hedefi, 50 MW civarında çatı ve/veya arazi uygulamalı Güneş Enerjisi Santrali kurulumunu sağlamak üzere EPC kontratı imzalama aşamasında olmasıdır. ET ve MEL Soların işbirliği aslında ET Solutions AG’nin küresel tecrübesini önde gelen yerel oyuncularla bütünleştirmesinin güzel bir örneğini teşkil etmektedir. Antalya projesınde tatbik edilen işletme-bakım çözümleri, santral için en iyi performans oranı ve optimize edilmiş enerji maliyeti sağlamayı hedeflemektedir.
Aralık 2015
53
Sektör
“Türkiye’nin Aradığı Enerji Kaynağı Çatılarda Gizli” Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, Türkiye’de son yıllarda endüstriyel tesislerde uygulanmaya başlayan güneş enerjili çatı sistemlerinin, Türkiye’nin enerji ihtiyacına ekonomik ve çevreci bir çözüm alternatifi olabileceğini belirtti.
ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, enerji kaynaklarının hızla tükendiği günümüzde yenilenebilir enerjinin hayati öneme sahip olduğunu belirterek, Türkiye’nin enerji darboğazını yenilenebilir enerji alternatifleriyle aşabileceğini söyledi. Bu konuda çatıların çok büyük bir potansiyel barındırdığını belirten Yavuz, şunları söyledi: “Güneş enerjisi her ne kadar ikincil kaynak olarak gösterilse de, birçok ülkede giderek yükselen bir potansiyele ve pazar payına sahip bulunuyor. Almanya’nın hedefi 2020 yılında bütün enerjisinin yüzde 20’sini güneş enerjisi ve yenilebilir enerji kaynaklarından sağlamak ve bu konuda ciddi bir yol kat etti. Türkiye olarak biz daha yolun başındayız. Endüstriyel yapıların çatılarında kurulan
Aralık 2015
54
güneş enerjili çatı sistemleriyle, tesisin enerji ihtiyacı oldukça ekonomik bir şekilde karşılanabiliyor. Bunun için ayrıca trafo, enerji iletim hattı gibi yatırım maliyetlerine gerek kalmıyor. 20-25 yıl verim ömrü olan sistem, 5-6 yıl içinde kendini amorti ediyor. Hem tesis, hem de ülke ekonomisi için çok büyük tasarruf sağlıyor. Türkiye’de binlerce boş çatı var ve Türkiye’nin enerji kaynağı bu çatılarda atıl şekilde bekliyor.”
“Türkiye kendi enerji ihtiyacını karşılayabilir” Rusya ile yaşanan krizin ardından enerji ihtiyacımızla ilgili kaygıların gündeme geldiğini hatırlatan Yavuz, “Türkiye büyük bir ülke ve bu süreçte sorunu aşacaktır. Bununla birlikte Türkiye’nin benzeri durumlarda sorun yaşamamak için kendi enerji ihtiyacını
karşılayacak alternatifler oluşturması da gerekiyor. Unutmayalım ki, güneş bedava ve çevreci bir enerji kaynağı, üstelik Türkiye bir güneş ülkesi. Bu potansiyeli iyi kullanmalıyız. Bugün Avrupa’da çeşitli ülkelerde endüstriyel ve ticari yapıları bitkilendirilmiş teras çatılar ya da fotovoltaik güneş panelleri ile kaplama zorunluluğu geldi. Burada hedeflenen, çatıları verimli bir hale dönüştürmektir. Bizim çatılarımız hâlihazırda bomboş duruyor. Bunları kullanmak bizim elimizde ve maliyeti güneş tarlalarından daha ucuz” dedi.
“Son yönetmelik, sektörü zor durumda bıraktı” Türkiye’de birçok firma tarafından teknoloji transferiyle güneş enerjili çatı sistemlerinin başarıyla uygulandığını ancak 19 Kasım 2015 tarihinde Resmi Gazete ’de yayımlanan ‘İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’in güneş paneli ithalatıyla teknoloji transferine çok yüksek vergi yükü getirdiğini kaydeden Yavuz, şöyle konuştu: “Çatı sektörü sanayicileri olarak biz de yerlileşmekten yanayız ancak bunun kademe kademe yapılması gerekir. Söz konusu düzenleme nedeniyle, sektörün aldığı birçok ihale ve iş yarım kaldı. Mevcut düzenleme, sektörü geliştirmek yerine bitirecek niteliğe sahip. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın, Sanayi Bakanlığımızın, benzeri konularda yatırımlar için ciddi teşvikleri var. Bu konuda da devletin, sektörün önünü açacağına eminiz. Güneş enerjisi ülkenin geleceğidir. Sanayici olarak yerlileşmeyi istiyoruz ama yerlileşmek kaygısıyla bir sektörü bitirmemeliyiz. Belirli kıstaslarla ucuz Çin ürünlerine karşı anti damping uygulanması anlaşılabilir ancak bu anti dampingin bütün bir sektöre uygulanması, olumsuz bir sonuç doğurur. Belirlenen emsal değer çok yüksek ve bu fiyatlarla Türkiye’ye kaliteli ve iyi mal getirmek mümkün değil. Bu konuda sektörün iki büyük temsilci derneği, yetkili kurumlarımızla görüşerek, sorunun çözümü için destek istedi. Yönetmeliğin gözden geçirileceğine ve bu sorunun çözüleceğine inanıyoruz. Ticari kaygılarla ülkemizin geleceğini
ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım YAVUZ
heba etmeyelim. Elektrik Mühendisleri Odası’nın Ekim 2015’te yayınladığı verilere göre, Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü 203,1 MW seviyesinde bulunuyor. Türkiye Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı’na göre ise 2023 yılında fotovoltaik ve yoğunlaştırılmış güneş enerjisi için 5.000 MW hedefleniyor. Bu düzenlemelerle hedefe ulaşmak zor.”
Aralık 2015
55