GÜZELLİK SANATI MAYIS 2013 SAYISI by GÜZELLİK SANATI DERGİSİ

EDİTÖR

Aylık Güzellik ve Yaşam E-Dergisi Yıl: 2013 Sayı: 5 İmtiyaz Sahibi Ertan Acar Medya İlişkileri Danışmanlığı adına Ertan Acar Genel Yayın Yönetmeni: Nurgül Koca Acar Yayın Koordinatörü:

Büşra YILDIZ

Büşra Yıldız Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Metin Koca

Merhaba Sevgili Güzellik Sanatı Okurları,

Reklam ve Pazarlama: Özge Konci

İlkbaharın son demlerini yaşarken baharın heyecanı ve enerjisiyle sizler için yine rengârenk yine dopdolu bir sayı hazırladık. Mayıs sayımız da tıpkı ilkbahar gibi eğlenceli ve keyifli… Aile, aşk, cinsellik, güzellik, diyet, beslenme ve modaya dair faydalı olabilecek

İletişim Adresleri: Esentepe Mah. Kasap Sok. Aslan Apt. No:11 D:7 Şişli/İSTANBUL Tel: 0212 272 51 51 Fax: 0212 272 49 50 E-mail: editor@guzelliksanati.com

birçok konuyla ilgili bilginin yanı sıra markaların özel ve trend olan ürünleri ile fiyatlar hakkında bilgi sahibi olabileceğiniz “Editör’ün Seçtikleri”sayfası sizleri bekliyor. Aşkla ilgili büyüleyici gerçeklerden Çalışan anne iş-yaşam dengesini

ABD Temsilcisi: Prof.Dr.Tevfik Dalgıç Dallas, Texas, USA Tel: 0214 212 43 43 e-mail: tdalgic@gmail.com

nasıl kurmalıya, Türkiye’de bölgelere göre estetik haritasından kendisi küçük etkisi büyük berjer modellerine, mezuniyet balosu kıyafet önerilerinden mucizevi bitki semizotuna kadar kadın hayatına dair tüm ayrıntıları bulabileceğiniz bir sayı hazırladık. Değerli yazar kadromuz da her ay yeni ve keyifli makaleleriyle sizlerle olmaya devam ediyor. Bu sayımızda Davranış Bilimleri Uzmanı Çiğdem Acarsoy, “Japonya’da kadın olmak”, Gazeteci Nurgül Koca Acar “İki kadın bir adam” ve Ece Ertem “Flamenko’nun Merkezi: Barcelona” yazılarıyla hayata dair bilgi ve tecrübelerini bizlerle paylaşmaya devam ediyor.

İngiltere Temsilcisi: Vehbi Koca 10 Avocet Close Se1 5En London/UK Tel: +44 (0)20 7232 0291 Dijital Yayın Platformu: Dijimecmua Sayfa Tasarım: V2 Medya İletişim Güzellik Sanatı Dergisi’nde yayınlanan yazıların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden

Bir sonraki sayıda görüşmek üzere 2

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

kullanılamaz.

İÇİNDEKİLER 4 6 8 10

Flamenko’nun merkezi: Barcelona-2 İki kadın, bir adam Japonya’da kadın olmak Çalışan anne iş – yaşam dengesini nasıl kurmalı?

12 14 15 16 17 18 19 20 21 22

26 17

Ten uyumu gerçeği Kan grubuna göre cinsel yaşam Mucize sebze; Semizotu Kariyer çabuk yaşlandırıyor! Ilık Limonlu Su İçmeniz İçin 7 Neden Doğru parfüm kullanma rehberi Kadınlar makyaja kaç para harcıyor? Pirinç suyu cildi güzelleştiriyor Türkiye’nin Bölgesel Estetik Haritası Anti- Selülit Diyeti ile kusursuz bir vücut

24 26 27 28 30 31 32 34

Fitness ve Diyet Mitleri Mezuniyet balosu kıyafet önerileri Editörün Seçtikleri Vücudunuza göre giyinin Deniz Kaprol “Fetishism in Fashion”da! Miranda Kerr 6 Haziran ‘da Antalya ‘da Kendisi küçük etkisi büyük Komodin kullanımına orijinal alternatifler Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

Köşe yazısı

Ece Ertem

Flamenko’nun merkezi: Barselona’ya başka bir pencereden bakacağız bu defa. Çocuklarla neler yapılabilir? Öncelikle İspanyollar çocuklarıyla pek ilgili. Her yerde ebeveynleriyle dolaşan çocuklar görüyorsunuz. Her yere girebiliyorlar neredeyse hatta Tapas barlarda bile çocuklar var. Buna karşın oyuncakçıları yok denecek kadar az. Bulduğunuz oyuncakçıda da oyuncaktan çok kostüm satılıyor denilebilir. Uygun fiyatlılar ve ne ararsanız bulabileceğiniz zenginlikteler. Eğer çocuğunuzun etkinliklerinde kullanmak isterseniz mutlaka alın derim. Aralarında fes ve sarık satanları bile var. La Rambla Caddesi sonunda soldaki Museu de Cera (Balmumu Müzesi) gerçi Londra ve Amsterdam’dakinden daha basit geldi bana ama burada heykellerin bazılarının seslendirilmiş, bazılarının hareketlendirilmiş olması güzel. Çocuklar için keyifli bir yer. Size özel hazırladıkları fotoğrafları çok hoş, biz en çok fotoğrafımızı beğendik! Hazır buralara kadar gelmişken akvaryum ve hayvanat bahçesini de ziyaret edebilirsiniz. Ben gitmedim. Ancak tanıtım broşüründe “Avrupa’nın en büyük akvaryumu” yazıyordu. Anladım ki tüm akvaryum tanıtımlarında hep aynı cümle kullanılıyor. Hayvanat Bahçesi için ise büyüklüğü ile ilgili iddiaları yok ama doğal ortamı sağlayabildiklerini vurguluyorlar. Berlin Hayvanat Bahçesi’nden sonra hiç birini gezesim gelmiyor. Karar sizin. La Rambla’nın sonuna kadar gelmişken sahilde teleferikle gezi yapabilirsiniz. Deniz üzerinden tüm Barcelona’yı fotoğraflamak hoş bir tecrübe. Sonrasında acıkırsanız köşede Casa Tomasa‘da mutlaka meşhur 4

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

patatesli omletlerini tatmalısınız. Ancak menüde gördüğünüz Profiterol resmine aldanmayın, kendisi Profiterol görünümlü Rokoko. Salataları lezzetli. Servis hızlı. Fiyat uygun. Ama çeşit bol olsun derseniz ve La Ramla’nın başına kadar yürümeyi göze alırsanız La Poma’yı tavsiye ederim. Lezzeti pek yerinde. Şehrin diğer ucunda Tibidabo’daki CosmoCaixa Müzesi çocuklar için eğlenceli aktiviteler sunan bir müze. Newton’un anısına yapılmış. Bilim müzeleri

Barcelona 2 arasında hatırı sayılır bir sıralamada olabilecek bir müze. İçersinde Amazon ormanlarını barındırıyor olması bu müzeyi özel kılıyor. Barcelona’da pek çok müzede olduğu gibi bu müzede de hediyelik eşya dükkânında ilgi çekici pek bir şey yok. Hazır Tibidabo’ya gelmişken finikülere binip Parc d’atraccions Tibidabo’ya da gidin derim. Eski tip lunaparklardaki eğlenceliklerin yanı sıra hız trenini ve özellikle uçsuz bucaksız manzarası görülmeye değer. Büyük küçük herkese hitap eden eğlenceli

bir yer. Dönüşte birazda dinlenebilmek ve açık havada güzel bir yürüyüş yapmak için mutlaka Park Guell’e uğrayın. Burası çok şık ve adeta Barcelona’nın simgesi olmuş bir yer. Mutlaka gezmelisiniz. Keyif alacağınıza eminim. Hayat içerisinde unutmayın ki olaylar değişmez, insanlar değişir. Siz hayatı güzelliklerde yaşamayı seçin. Ve hep hatırlayın ki nefes almamız bile büyük şans.

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

Köşe yazısı

Nurgül Koca Acar

İki kadın, bir adam O sabah uzun bir aradan sonra ilk defa güne mutlu uyandı. Yüzünü yıkarken, gözü aynadaki aksine takıldı. Artık öfkeli ve umutsuz bakmıyordu. Hatta, ilk defa gözlerinin içi gülüyordu. Çünkü yıllardır göremediği kızına kavuşmuştu. Kızına, evladına, hayatını adayabileceği birine kavuşmuştu, bir gün önce. Korkuyordu, ona sarılmasına izin vermeyecek diye, ama korktuğu gibi olmadı. Oysa kızı da baba hasreti ile yanıp tutuşuyordu. Karşılaştıklarında yitip giden yılların acısını çıkartırcasına babasına sımsıkı sarıl-

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

mıştı. Korkarak yanına gittiği kızı öpücüklere boğmuştu onu... Yıllar önce herkes gibi mutlu olmayı ve aile kurmayı düşlüyordu. Onun doğru kişi olduğunu düşünüyordu. Ve birlikte olduğu kişi ile evlendi. Ama evliliği düşlediği gibi gitmedi hiç. Onun en çok istediği şey bir aile olabilmek ve baba olmaktı. Mutsuz bir evlilik yaşıyordu. Üstüne üstlük baba da olamamıştı. Dışarıda bir hayat ile tanıştı. Evinde bulamadığı huzuru ve mutluluğu bulduğunu sandı. Aradan yıllar geçti. Bu arada dışarıda da saklı bir beraberliği olsa da evliliği de bir taraftan devam ediyordu. Derken, uzun yıllar özlemini çektiği şeyin yani baba olmanın müjdesini aldı. Hem eşinden hem de sevgilisinden. Tanrının ödülü mü, yoksa cezalandırması mıydı bu? Mutsuz süren evliliğine, dışarıdaki saklı ilişkisine çocuk müjdesi renk ve heyecan katmıştı. Babaydı artık. Hem de iki ayrı anneden, birbirine yakı tarihlerde doğmuş iki çocuğun babası. Tercih yapmalıydı. Çocuklardan birini daha az görmesi gerekiyordu. Tercihini evliliğinden yana kullandı. Çünkü bozulan işleri maddi imkânlarını kısıtlamış, şartlar böyle olmasını gerektirmişti. Artık sevgilisini ve ondan dünyaya gelen kızını eskisi gibi sık göremiyordu. Maddi yardımını yapıyor ama yaşam mücadelesinin onları koparmasına karşı gelemiyordu. Zaman ve şartlar, onları birbirinden giderek daha da uzaklaştırdı.

Ve çocukları büyüdü. Gittikçe göremediği kızına olan hasretinin içinde büyümesi gibi… Saçları ağarmış, oğlu ve göremediği kızı birer genç delikanlı ve genç kız olmuştu. Artık sadece yaşamında evlatlarının olmasını istiyordu. Annelerinin değil… Ne hazindir ki, bu hikâyenin benzerleri, belki yanı başımızda belki de çevremizdeki birçok evde ve yürekte hala yaşanıyor. Çocuk için biten beraberlikler, çocuk için süren beraberlikler… Her çocuk annesi ve babası ile büyümek ister. Dünyaya gelirken kimse onlara sormuyor. Hiçbir çocuk anne ve babasının kim olacağını tercih edemiyor... Tam bir aile olmayı başaramamış, aynı adamla ger-

çekleşmiş iki beraberlik... Bir tarafta kız, bir tarafta erkek evlat... Sürekli eksik bir şeyler var... Sonucunda o mutsuz çocuklar, gelecekte sorunlu mutsuz birer yetişkin olmaya aday. Bunun sorumlusu eşini evinden uzaklaştıran kadın mı, dışarıda mutluluğu arayan adam mı, yoksa kendi mutluluğu için başkasının erkeği ile umut yolculuğuna çıkan ve daima ikinci kadın olmayı kabullenen diğer kadın mı? Ama bir gerçek var ki; mutsuz olan daima çocuklar... İki kadın, bir adam ve mutsuz iki çocuk. Aslında hepsinin tek bir hayali var: Mutlu bir aile tablosu. Baba, anne ve çocuk, aynı sıcak yuvada…

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

Köşe yazısı Çiğdem ACARSOY - Davranış Bilimleri Uzmanı

Japonya’da kadın olmak Farklı kültürler hayat boyu hep ilgimi çekmiştir. Farklı hayatlar, biz hayatın neresindeyiz? Dünyanın başka köşelerinde nasıl hayatlar yaşanıyor? En merak ettiklerimden biri de Japonya idi. Geyşa kültürü olan bir ülkenin torunları ne durumda acaba? Gidenler bilir, Japonya’ya ilk gittiğinizde hayran kalırsınız saygılarına, karşınızda yerlere kadar eğilirler. Hırsızlığın olmadığı bir ülkedir Japonya... Bizzat yaşadım; yolun ortasına düşürdüğüm cüzdanımı saatler sonra aynı yerden gidip aldım. Kimse dokunmaz kenara bile koymazlar, düşüren gelip kolayca bulsun diye. Bahşişin ayıp sayıldığı bir ülkedir Japonya... Japonlar bahşiş almaz, zaten bu iş için maaş alıyorum diye düşünürler. Garsona çorba soğuk derseniz ağlar bile; ben işimi düzgün yapamıyor muyum diye. Ağız şapırdatmak yemeyi yapana iltifattır ne kadar şapırdatırsan o kadar lezzetli demek anlamına gelir. Ben, dediklerinde işaret parmaklarıyla burunlarını işaret ederler. Bambaşka bir kültürdür Japonya. Hep merak etmişimdir Japonya da kadın olmayı ilk şokum, en çok eşlerini döven erkeklerin Japonlar olduğunu duyduğum da olmuştu, inanamadım. “Önümde o yerlere kadar eğilen adamlar eve gidip eşlerini mi dövüyorlar yani?” dedim. Cevap daha da komikti “köpeklerin ve erkeklerin küçükleri çok tehlikelidir” dediler. Ve belki de o gün karar verdim bir Japon kadını ile konuşmaya. Tokyo da yolum MIO ile kesişti, aslında çok çabaladım o kesişme için, tercümanlık yapacak Japoncası çok iyi arkadaşlarım var ama ben konuşmak istedim. Kadın kadına... Kendini rahat hissetsin ve bana anlatsın istedim. 8

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

Öyle de oldu. “Japonya da kadın olmak nasıl bir şey Mio?” diye sordum ilk, çok düşündü, uzun uzun gözlerini yere dikti, bir sürü tanımlayamayacağım sesler çıkarttı ve “sizinkinden farklı” dedi. “Avrupalı kadınlar daha güçlü” anlamlandıramadım önce, maddi güçten bahsediyor sandım, hâlbuki Mio da bir iş kadını ve güzel bir mesleği var... Daha net tarif etmesini istedim, nasıl güçlüyüz biz? Özgür müyüz? Cevap çok içimi acıttı... “Japon kadınları çok sessiz, konuşabiliyorsunuz siz, hakkınızı savunabiliyorsunuz, fikrinizi söyleyebiliyorsunuz, siz erkeklerinizle kavga ediyorsunuz değil mi?” dedi, bunu demek isteyeceği hiç aklıma gelmemişti. Konuşabilmek ne demek? Susmayabiliyoruz biz hatta. Japon kadınlarının yabancı erkeklerle evlenmeyi tercih ettiğini biliyorum bunun nedenini de sordum. Japon erkeklerinde sizi mutsuz eden şey nedir diye? “Romantizm yok, sevgilerini göstermezler, elini tutmazlar, sarılmak ayıptır, öpüşmek ayıptır” dedi. “Zamanı geldiği için evlenir, yapması gerektiği için çocuk yapar, sevgisini hiç söylemez” “Saçını hiç okşamazlar mı?” “Okşamazlar” “Peki, çocuk sahibi olduktan sonra kadınların eşleriyle bir daha beraber olmadıkları doğru mu?” “Bunu yapanda çok var biliyorum. Çünkü artık kadın istemiyor” dedi Mio... “Çünkü artık görevini tamamladığını mı düşünüyor kadınlar?” “Belki, ama yeni nesil daha farklı artık bir şeyler değişiyor” “Yeni nesil erkekler sevgilerini söyleyebiliyorlar mı?” diyorum. “Hayır, onlarda reddedilmekten korkuyor sanırım ve

utangaçlar” diyor. Hayatın müşterek olmadığından, kadının üstündeki yüklerden bahsediyor, çok benzerlikler buluyorum aslında kültürlerimizde. “Hayatta balans çok önemli” diyor, “Her şey eşit olmalı ev hayatın, iş hayatın, sevgiline ayırdığın zaman, hobilerin, bunun balansını iyi yapmalı insan”, sonra o bana soruyor “Türk kızları balansı iyi yapıyorlar mı?” Gülüyorum… “Bizde balans falan yok Miocum, bizim hayatımıza biri girer her şeyi bırakır merkeze oturturuz adamı, sonrada adam kendini bir şey zanneder, ‘Madem ben bu kadar iyiyim bu kadınla ne işim var’ der ve şımarır gider, sonra kendi kendimize balans tutulmaya uğraşırız bak o doğru; ‘Spor mu yapsam? Saçımı sarıya mı boyatsam? Hobi mi bulsam, ayy ben simdi bunu nasıl unutacağım’ diye… Konuşmamız farklı yerlere de kayıyor keşke onları da yazabilsem ama uygun olmaz. Sadece şunu görüyorum ki dünyanın neresine gidersen git, bütün kadınların istediği ilk ve en önemli şey;

SEVGİ ve İLGİ. Tek demedim farkındaysanız ilk dedim, kayıtlara böyle geçsin... Konuşmamızın sonunda Mio’ya ne istediğini soruyorum. Yapabilecek gücün olsaydı, bir şeyleri değiştirebilseydin ne isterdin? Gene önce o tanımlayamadığım seslerin arkasından Mio’nun gözlerinde bir ışık yandığını görüyorum ve diyor ki; “Benim Fransa’da yaşayan bir arkadaşım var, orada kadınlar sinirlenince erkeklerin kafasına bir şey atabiliyorlarmış.” Şaka mı yapıyor diye bakıyorum, ama çok ciddi anlatmaya devam ediyor; “Bende kavga edip kafasına bir şey atmak istiyorum sevgilimin” cümlesi bitince kafasını hala sallıyor, hala başı onaylıyor söylediklerini. “Gerçekten bunu mu istiyorsun?” diyorum “Yessssss” diye uzatıyor bir çığlık gibi çıkıyor sesi, bu hırsla yarar vallahi adamın kafasını... Arkasından ekliyor; “Ülkene dönünce benim için bunu yapar mısın?” bu sefer onun gözlerindeki ışık biranda bana geçiyor. Mio ya sözüm var, Mio gibi tüm sevgi görmeyen kadınlar adına bir cismi havada uçurmaya karar veriyorum. Mio kartvizitini eline alıyor ve kartının arkasındaki isminin Japonca yazılışını gösteriyor iki sembolle yazılıyor ismi, onların alfabesinde harf yok semboller var ilk sembolü yuvarlak içine alıyor bu “beautiful” demek ve ikinci sembol bu da “life” demek. Neden bilmiyorum bir şey oturuyor boğazıma. Umarım hayatında ismin gibi güzel olur Mio diyorum. “Japon kadınlar çok sessiz” diyor giderayak ve kendi sessizliğine doğru gidiyor bana ayırdığı zaman doldu, gitmesi gerek. Malum balans çok önemli… Arigato Gozaimasu Mio (Çok teşekkür ederim Mio) Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

aile

Çalışan anne

iş – yaşam dengesini nasıl kurmalı? Çocuklarına yeteri kadar zaman ayıramadıkları düşüncesi, iş yaşamındaki kadınların en büyük sıkıntısı. Peki, sağlıklı bir anne - çocuk ilişkisi kurmak için nelere dikkat etmek gerekiyor? Bu soruyu DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Şirin Hacıömeroğlu Atçeken yanıtladı. Gerek ekonomik gerekse sosyal nedenlerden dolayı günümüzde pek çok kadın hem anne hem de iş kadını kimliğini bir arada yürütmeyi tercih ediyor. Ancak çalışan annenin zihninin bir köşesinde oluşan; ‘Acaba doğru mu yapıyorum?’, ‘Çocuğumla daha fazla zaman mı geçirmeliyim?’ gibi soru işaretleri hiç bitmiyor. Toplumdaki yaygın kanı hala kadının çocuk sahibi olunca işini bırakması yahut ara vermesi yönünde olsa da annenin çalışmasının çocuğa zarar verdiğini gösteren bilimsel bir araştırma yok. Tersine çalışan kadın, iş- özel hayat dengesini iyi kurduğu için çocuklarına daha olumlu bir rol model oluyor. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Şirin Hacıömeroğlu Atçeken’e göre anne ve çocuğun ilişkisinin kalitesi iş – yaşam dengesine dayanıyor. Atçeken, “Geçirilen zaman kısıtlı da olsa kritik noktalara dikkat ederseniz çocuğunuzla sağlıklı bir bağ kurabilir ve onun sağlıklı bir birey olarak yetişmesine yardımcı olabilirsiniz” diyor. “Çocuğunuza ayırdığınız zamanda tamamen ona odaklanmaya ve başka şeylerle ilgilenmemeye özen gösterin” diyen Atçeken, “Çocuğunuzla olabildiğince göz teması kurun. Bunun saatlerce sürmesi gerekmiyor. Çocuğunuza onunla bir saat oynayacağınızı sonra kendi işinizi yapacağınızı söyleyebilirsiniz. Böylece sağlıklı bir sınır da koymuş olursunuz. Onun fiziksel, duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarına duyarlı olun. Sabırla, ilgiyle ve güven vererek iletişim kurun. Özellikle çocuğunuz 30 10

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

aylıktan küçük ise onunla çevresinde ona bakım hizmeti veren diğer kişilerden daha fazla zaman geçirmeye çalışın. Eğer mümkünse iş temponuzu birkaç sene buna göre ayarlayın. Çok sık bakıcı değiştirmemeye çalışın. Son olarak çocuğunuzla iyi bir ilişkiniz olması için önce kendinizle iyi bir ilişki kurmanız gerektiğini unutmayın” diyor.

Sağlıklı anne – çocuk ilişkisi için ne yapılmalı?

anne mükemmel olmaya, her işi bir arada yürüt-

Çocuğun duygularını ona bir ayna gibi tekrar etmenin anne - çocuk arasındaki bağları güçlendirdiğine dikkat çeken Atçeken, “Çocuklar duygularını anlamlandırmayı ve ifade etmeyi ebeveynlerinden öğreniyor. Bu nedenle onlarla bol bol konuşmak büyük önem taşıyor. Çevrede olan biteni çocuğunuza anlatın, sorularını sabırla ve anlayacağı bir dille cevaplayın. Hava kapalı dahi olsa birlikte açık hava aktiviteleri yapın. Çocuğunuza sınır koyup gerektiğinde ‘hayır’ diyin. Bazen çalışan anne olarak hissettiğiniz suçluluk duygusundan dolayı sınır koymakta zorlanabilirsiniz fakat bunun çocuğunuza daha fazla zarar vereceğini unutmayın” diyor. Çocukların sağlıklı bir gelişim ve güvende hissetmek için kurallara ihtiyacı olduğunu anlatan Atçeken, suçluluk duygusu ile bazı noktaları görmezden gelmenin yanlış olduğunu belirtiyor. Atçeken, “Suçluluk duygusu, anne olmanın çok temel duygularından biridir. Özellikle günümüzde birçok

dığı için de hayal kırıklığı, kendine güvensizlik ve

meye çalışıyor. Bu çok gerçekçi bir beklenti olmasuçluluk duygularıyla boğuşuyor. Oysa artık çocuk yetiştirmek ile ilgili çoğu kaynak ve araştırma ‘yeteri kadar iyi anne’ kavramının altını çiziyor. Bu kavrama göre bir anne olarak sorumluluk duygusuna sahip olmanız ve çocuğunuz için elinizden geleni yapmaya çalışmanız çok önemlidir. Gereken sorumlulukları yerine getirirken stres yaşamazsınız, doğal bir akış halinde, huzurlu bir şekilde çocuğunuzla ilgilenirsiniz” diyor. Çocuğunu suçluluk duyarak yetiştiren annelerin devamlı stres yaşadığını anlatan Atçeken, “Suçluluk duygusu çektiğinizde kronik bir yorgunluk hissedersiniz, bu duruma bedeniniz de tepki verir. Çevrenizdekilerle ilişkilerinizde çatışmalar yaşayabilir ve çocuğunuza karşı daha anlayışsız ve gergin davranabilirsiniz” diyor.

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

aşk & cinsellik

Ten uyumu gerçeği Öyle çiftler var ki; dışarıda ayrı dünyaların insanı gibi dururken yatağa girdiklerinde çekim güçleri dillere destan oluyor. İster ten uyumu ister cinsel çekim gücü deyin bu kişiler birbirlerinden kalben kopsa da cinsel yönden kopamıyor. Peki, nedir bu birbirine bağımlı vücutların sırrı? Yeni tanıştığınız bir erkeğin üzerinizde yarattığı ilk etkiyle elinizi tuttuğunda hissettiğiniz şey aynı değilse, birine çok güçlü duygular beslemeseniz de birlikte yatağa girdiğinizde tüm dünya duruyor, duygular bir yana bedenler bir yana dağılıyorsa siz de bir vücuda bağımlı olabilirsiniz demektir. Günümüzde çok fazla yaşanan sadece cinselliğe bağımlı ilişkilerin altında da bu bağımlılık yatıyor. Ten uyumu denen şey çoğu zaman birbirinden kopamayan çiftler yaratıyor. Normal ilişkilerde bu durum kabul edilebilir ve istenilen bir şey olsa da sadece cinselliğe bağlı ilişkilerde durumu karmaşık hale getirebiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Cinsel Terapist/ Hipnoterapist Op. Dr. Gökçen Erdoğan tenlerin kimyası olduğunu belirtiyor ve şöyle diyor; “Kimya, fizik, matematik adı ne olursa tenlerin bir ruhu var. Bu bir iletişim şekli ve kullandığı dil dokunmak! Onun kimyasının tek bir formulü var: Cinsel+ruhsal+fiziksel uyum = çekim.”

Ten uyumu nasıl anlaşılıyor? Peki, cinsel yaşam üzerinde bu kadar etkili olan vü-

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

cutları birbirine bağımlı hale getiren ten uyumu olup olmadığını nasıl anlayacağız? Op. Dr. Gökçen Erdoğan “Birbirimizden ayrılamayız ya da onun nefesini hissetmeden yaşayamam diyen çiftler var. Karşınızdakinin dokunmasına karşı koyamazsınız, onunlayken hayatın akıp gitmesi umurunuzda olmaz, seversiniz sonuna kadar bağlanırsınız, yaşamla tüm bağınız o olur, onsuz hayat asla düşünmezsiniz, elini elinizde dudağını dudağınızda hissedersiniz. En önemlisi de hayatınızın cinsel alanı sadece ona tahsis edilmiş olur. Birbirinizin cinsel anlayışına hitap edersiniz, yatakta yaptığı her şey size hoş, sizin yaptığınız her şey ona müthiş gelir, bitmesini istemezsiniz kısacası cinsel olarak onunla var olmak istersiniz. Bu filmde başrolde aşk vardır, filmin yönetmeni ise ten uyumudur” diyor.

Biriyle bir ilişki yaşarken başka birini sadece cinsel olarak arzulamanın altında yatan sebepler neler? Eğer ciddi bir ilişki yaşarken farklı birine de cinsel çekim duyuluyorsa ya ilk ilişki tatmin etmiyor ya diğer kişi çok etkileyici oluyor. Eğer ilk ilişki tatmin etmiyorsa onu doyurmak ya da değiştirmek için elinizden geleni yapmanız gerekiyor. İlk olarak partnerinizle konuşabilirsiniz. Yatak odasına heyecan katacak konuşmalar yapabilirsiniz. Ten uyumu olmadan da aşkın olabileceğini söyleyen Op. Dr. Erdoğan, aşkta bağımlılık yaratan kısmın ten

uyumu olduğunun altını çiziyor ve toplumda aşk yaşayanların sadece yüzde 10’unun ten uyumu olduğunu söylüyor. Cinsel olarak fiziksel çekim aslında ilk başta hissedilebiliyor. O kişiye daha farklı dokunur onu daha farklı öpersiniz. Op. Dr. Gökçen Erdoğan’a göre ilk dokunduğunuzda içiniz bir tuhaf olur. Tüm damarlarınızın attığını hissedersiniz, özellikle de genital bölgenizde bir hareketlenme olur, onu ister onu arzularsınız, dudaklarınız kurur.

Sadece cinsellik varsa… Günümüzde sadece cinselliğe bağlı ilişkilerin yaşanmasındaki en önemli sebep tekdüzeliğin dışına çıkmak, farklılık ve heyecan aramak oluyor. Fakat işin daha içsel yönüne bakıldığında karşılık beklemeden yaşanan, sorumluluk hissettirmeyen mutlu olma arzusu da var. Hep aynı kişiyle olmanın verdiği monotonluk insanları bu tür ilişkilere itiyor. Op. Dr. Gökçen Erdoğan, “Hem kadının hem de erkeğin heyecanlan-

ma lüksü var. İçinde endişe ve yakalanma korkusu barındıran tek olay kaçamak tek gecelik bir ilişki oluyor. Fakat bu ilişkiler ilk başta fark edilmese de bağımlılık yapabiliyor. İki taraf bu durumu kabulleniyorsa ilişki normal kabul edilebiliyor, fakat eğer bu sürekli hal alır ve alışkanlık yaparsa işin psikolojik boyutunu araştırmak gerekiyor” diyor. Ten uyumu duygusallık olmadan yaşanan ilişkilerin temel sebebi olabiliyor. Ama ten uyumunu yakalamak zor. Yakalandığında ise bırakmak zor oluyor. Çünkü fiziksel, cinsel ve ruhsal uyumun toplamı oluyor. Bu da yaşamınızda, beyninizde, kalbinizde, cildinizin altındaki kan damarlarında ve sinirlerde yani tüm vücudunuzda hissediliyor.

Hormonlarla ilişkisi var Her insanın teni farklı. Ten uyumu ve cinsellik arasındaki ilişki üzerine yapılan araştırmada feromon adı verilen moleküller keşfedildi. Aşkı bile kontrol eden bu zerrecikler burundan havayla beraber alınarak beyne iletiliyor ve bir ten haberleşmesi oluyor. Bu maddeler sayesinde kişinin ruh hali ve davranış şekilleri değişiyor. Örneğin yumurtlama dönemindeki kadınların etrafa yaydığı feromonlar erkeklere daha çekici geliyor. Feromonlar, vücudumuzun salgıladığı hormonlardan sadece biri. Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

aşk & cinsellik aşk & cinsellik

Kan grubuna göre cinsel yaşam Cinsel hayatınızdaki davranışlarınızı kan grubunuzun büyük ölçüde etkilediğini biliyor muydunuz? İşte kan grubunun cinsel yaşama hatta karakterinize etkileri...

A Grubu Kadını Para harcamasını çok sever. Seksi iç çamaşırlarına düşkündür. Değişikliği seven biri olduğu için değişik fantezileri denemekten çekinmez. Onun fantezilerini hayal bile edemezsiniz.

A Grubu Erkeği Düzenli yaşamayı sever, iyi konuşmacıdır. Birlikte olacağı kadını seçerken titiz davrandığı gibi seks sırasında da titizliğe oldukça önem verir. Hijyen onun vazgeçilmezidir.

B Grubu Kadını Para konusunda eli çok açıktır ya da çok cimridir. İstek doludur. Sekse hiç hayır demez. Onun için mekân ve zamanın önemi yoktur.

B Grubu Erkeği Özgürlüğünün sınırlanmasından nefret eder. Kadınlara saygısı sonsuzdur. Hep neşe dolu bir kadına sahip olmak ister. Seks sırasında da çok saygılı ve cömerttir.

AB Grubu Kadını Pratik kadınlardır. Seks ile fazla uğraşmak istemezler. Onlar için iş hayatı seks hayatından önemlidir. Seks’in hızlı sona ermesini isterler. Onlar için para ve çalışmak vazgeçilmezdir.

AB Grubu Erkeği Seks sırasında mutlaka sözünün dinlenmesini, isteklerinin yapılmasını ister ancak hoşgörülü ve kararlıdır. En iyi âşıklar bu gruptan çıkar. Eğer onların istediklerini yaparsanız size ömür boyu aşık kalırlar...

Güzellik Sanatı Sanatı | Mayıs| 2013 Mayıs 2013 14 Güzellik

0 Grubu Kadını Şehvet ve arzu doludurlar. Onlar için seks vazgeçilmezdir. Erkeklerin yüreğini hoplatan elbiseler giymeye bayılır. Karşı cinsi baştan çıkarmak onların işidir. Bu kadınlarla bir kere bile beraber olsanız mutlaka devamını isteyebilirsiniz, bir daha vazgeçmeniz imkânsızdır.

0 Grubu Erkeği Aşık olduğu zaman birlikte olduğu kadını çok kıskanır. Onu asla başka bir erkekle düşünmek istemez. Kalabalığı sevmediği için sokakta öpüşmek bile onları sıkar. Yatakta ise son derece hareketli, çalışkan ve hırslıdır. Sevgilisine veya eşine sık sık fantezi hediyeleri almayı sever.

sağlık & yaşam

Mucize sebze; Semizotu

Sebze tüketimi, sağlıklı ve dengeli beslenmenin ön koşulu. Hem sağlıklı yaşam reçetelerinin hem de diyet listelerinin vazgeçilmezi olan semizotunun faydaları saymakla bitmiyor. Peki, özellikle tüketilmesi önerilen semizotu hangi özelliğinden dolayı öneriliyor? Beslenme ve diyet uzmanı Nil Şahin Gürhan, mucize sebze semizotu ile ilgili bilinmeyenleri açıkladı. Semizotunun içeriğinde bulunan yüksek miktarda omega-3 yağ asidi onu diğer yeşil yapraklı sebzelere göre hissedilir bir şekilde ön plana çıkarıyor. Semizotunda ki asıl mucize; enerji değeri, çok düşük neredeyse sıfır kalori olmasına rağmen; omega-3 yağ asidi açısından son derece zengin olması. Bu kadar düşük enerji içermekle birlikte (sadece 16 kcal/100g) yağ asitleri açısından bu kadar zengin ve işlevsel olması şaşırtıcı bir durum. Omega-3 yağ asidi, beslenmemizin işlevsel ve kaliteli olmasını sağlayarak, sağlığımızı korur ve geliş-

tirir. Günlük beslenmemiz içinde yeterli miktarda omega- 3 yağ asidi, kardiovasküler hastalık riskinizi azaltır, otoimmün sistemimizi geliştirir. Ayrıca omega-3 yağ asidini yüksek düzeyde aldığınız zaman; kanda bulunan yağ olarak tanınan Tirigliserit miktarını düşürücü etki gösterir. Yeterli miktarda ve düzenli omega- 3 yağ asidi alımı ayrıca tümör büyümesini ingibe ettiği yapılan bilimsel çalışmalarda savunulmaktadır. Araştırmalara gore omega-3 yağ asidi, ayrıca çocuklarda beyin gelişimi ve dikkat ve konsantrasyonda etkilidir. Semizotu, omega- 3 yağ asidi ile birlikte aynı zamanda diyet lifi, vitaminler ve mineraller yönünden de oldukça zengindir. Mükemmel bir A vitamini kaynağı olan semizotu, yeşil yapraklı sebzeler arasında en değerli olanıdır. A vitamini, bilinen güçlü doğal bir antioksidandır ve görme için gereklidir. A vitaminini önemli işlevleri arasında; sağlıklı mukus zarının ve cilt bakımı için de gereklidir. Semizotu C vitamini açısından da zengin bir kaynaktır. Bazı kompleksler riboflavin, ve karotenoidler gibi vitaminlerde zengindir. Semizotunun mevsimi olan bu günlerde her gün her öğünde semizotu tüketmeye özen göstermeliyiz. Salatasını yapıp, söğüş olarak tüketip, yoğurtla karıştırıp, çiğ olarak tüketebiliriz. Ayrıca zeytinyağlı veya kıymalı semizotu olarak da tüketebiliriz.

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

sağlık & yaşam

Kariyer çabuk yaşlandırıyor! yapan yaşıtlarına göre daha çabuk yaşlanıyor. Ancak tezat şekilde sürekli göz önünde oldukları için görünümlerine dikkat etmek ve bakımlı olmak zorundalar’ diyor.

YÖNETİCİLERİN KARŞILAŞTIĞI KEN YAŞLANMA BELİRTİLERİ

Stres, hareketsizlik, uzun süre bilgisayar ve cep telefon kullanımı, düzensiz beslenme gibi faktörler beyaz yakalılarda erken yaşlanmaya sebep oluyor. Erken yaşlanma belirtileri en çok göz çevresinde, bacaklarda görülüyor ve tüm deri tabakasında kaliteyi düşüyor. Satış, pazarlama, reklamcılık, bankacılık gibi iletişim odaklı sektörlerde çalışanlar ve yöneticiler; bir yandan daha erken yaşlanma, diğer yandan genç, dinç ve bakımlı olma beklentisi arasında kalıyor. Çözümü arayışı içindeki yöneticiler çareyi estetik kliniklerinde buluyorlar. Konuyla ilgili bilgi veren ArtPlast Estetik Cerrahi Kliniği’nden Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Murat Özdemir; yöneticiler ve iletişim odaklı işlerde çalışanların farklı yıpranma, yaşlanma belirtileri taşıdığını, bu sebeple kendilerine daha özel bir anti-aging programı uygulandığını belirtti. Op. Dr. Orhan Murat Özdemir; “Yüksek stres altında uzun saatler çalışan, iş ve özel hayatı iç içe geçmiş, sorumluluğu büyük yöneticiler daha düzenli işler 16

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

ER-

Özdemir; uzun saatler çalışmanın, yetersiz dinlenmenin özellikle kadınları olumsuz etkilediğini belirterek karşılaşılan sorunları şöyle sıralıyor; • Uzun ve stresli çalışma saatlerinin getirdiği yıpranma, yüzde özellikle de dudak ve yanak çevresinde sarkmaya yol açar. • Uzun saatlerde masa başı çalışma duruşu ciddi biçimde bozar ve kamburluk, varis, özellikle bel ve göbek çevresinde yağlanma problemi doğurur. • Uykusuzluk, stres uzun süre bilgisayar kullanımı ve okuma göz çevresini erken kırıştırır ve gözaltlarında morluğa hatta gözaltı torbalarının daha erken ortaya çıkmasına ve yorgun görüntüye yol açar. • Yeterince dinlenemeyen, aşırı sigara dumanına maruz kalan cilt matlaşır, esnekliğini kaybeder, gözenekleri genişler ve strese bağlı akne, yağlanma gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. • Sabah ve öğlenleri düzenli ve sağlıklı beslenemeyen çalışanlar akşam yemeklerine yüklendikleri için kilo problemleri baş gösterir, az yeseler de bir türlü kilo veremezler ve verdikleri kiloyu da hızla geri alırlar. • Özellikle yüksek topluklu ayakkabı giyen iş kadınlarında bacak ve ayak kemiği deformasyonu görülür bilekler ve dizlerde olumsuz görüntüler meydana gelir.

sağlık & yaşam

Ilık Limonlu Su İçmeniz İçin 7 Neden Güne nasıl başladığınız çok önemlidir. Güne yarım limon suyu eklenmiş bir bardak ılık su içerek başlamanızı tavsiye ediyoruz. Bu hem çok kolaydır hem de çok faydalıdır.

İşte faydaları:

1. Bağışıklık sisteminizi güçlendir. C vitamini ve potasyum bakımından zengin olan limon, soğuk algınlığı ve sinir sistemi ve tansiyonu düzenlemek için faydalıdır.

2. pH’ı dengeler. Limon alkalin bir besin olduğu için vücuttaki asit düzeyini dengeler.

3. Kilo vermeye yardımcıdır. Limon pektin içerdiğinden açlık krizleriyle baş etmekte iyidir. Ayrıca alkalin diyet uygulayanların daha çabuk kilo verdiği gözlenmiştir.

4.Sindirime yardımcı olur. Sıcak su gastrointestinal sistemi destekleyip, uyarır. Limon ve lime mineral bakımından zengin olduğundan toksinlerin atılmasına yardımcıdır.

5. Doğal diüretiktir. İdrar üretimini artırarak toksinlerin daha hızlı atılmasını sağlar.

6. Cildi temizler. C vitamini kırışıklıkları azaltır. Cildin temizlenmesi için faydalıdır.

7. Lenf sistemi hidrate eder. Dehidrasyon ve adrenal yorgunluktan korunmak için iyidir. Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

cilt & makyaj & estetik

i r e b h e r a m n a l l Doğru parfüm ku ınızı, cilt tipinize

tıracağ i ve kalıcılığını nasıl ar in kis et , izi in eğ ec ed t şünü güzel bir e dikka Evoria uzmanları, görünü ? uz un Parfüm kullanırken neler us m r iyo bil ızı arda kullanacağın ıklıyor. göre parfümleri ne mikt llanmanın ipuçlarını aç ku m rfü pa u ğr do n içi isteyenler parfümle tamamlamak

Temiz tene uygulayın Parfümün güzel kokması için kullanılan bölgenin temiz olması gerekiyor. Etkileyici ve güzel bir kokunun ilk şartı temiz bir ten. Özellikle banyodan sonra sürülen parfüm çok daha kalıcı oluyor. Çünkü ciltteki gözenekler banyodan sonra açılıyor ve kokuyu daha iyi emiyor. Ayrıca banyo esnasında parfümün yan ürünlerini kullanmak, kokunun kalıcılığını arttırmaya yardımcı oluyor.

Güzel kokmak için parfümü doğru yere sıkın Parfümün kalıcılığını arttırmak ve uzun süre güzel kokmak için bedeninizdeki doğru yerleri tespit etmek gerekiyor. Nabzın attığı yerler parfümün kalıcılığını ve güzel kokuyu destekleyen en iyi yerlerdir. Bilekler, boyun, göğüs arası, kulak arkası ve diz araları daha sıcak ve nemli bölgeler olduğu için parfüm bu bölgelerde kullanılmalı. Buralara sıkılan parfümler daha iyi yayılarak uzun süren kalıcılık sağlanıyor.

Doğru parfüm seçerken cilt tipinize dikkat edin Doğru parfüm seçerken dikkat edilmesi gereken bir diğer faktör de cilt tipi. Cilt tipi parfümün kalıcılığını etkiliyor. Cilt tipinizi belirledikten sonra işiniz daha kolay bir hale geliyor. Parfümü daha uzun süre saklayan yağlı cilt tipine sahip olanlar bu konuda oldukça şanslılar. Ancak kuru bir cilt yapısına sahip olanlar için durum birazcık farklı. Uzmanlar kuru ciltte parfümün kalıcı olmadığını ifade ediyor. Bu yüzden kuru cilde sahip olanların parfümü biraz daha fazla sürmelerini öneriyor.

Her beğendiğiniz koku size yakışmaz Doğru parfüm seçimi yaparken en önemli kokuyu beğenmeniz değil bedeninizde nasıl koktuğudur. Modada olduğu gibi parfümde 18

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

de en güzel parfüm kendine yakışanı bulmaktan geçiyor. Parfümler kokularını, cilt kokusuyla birleşerek gösterirler. Bu yüzden kendi teninizde denemeden parfüm seçmek kimi zaman hayal kırıklığı yaratabiliyor.

Üçten daha fazla koku denemeyin Kendi parfümünüze karar verirken öncelikle bileğinizi iç tarafına bir parça sıkın ve üstünden 10 dakika geçmesini bekleyin. Bu sürede alkol buharlaşır ve vücudun kimyasıyla uyumu tamamlanarak gerçek etkisi ortaya çıkıyor. Bu yöntemle en fazla 3 kokuya bakın. Daha fazlası koku duyunuzun geçici süreyle etkisizleşmesine sebep olur. Kokuları birbirine karıştırmak istemiyorsanız kokular arasında kahve koklayın. Kahve kokusu parfüm kokularını nötrleyerek koku alma duyularınızın açılmasına sağlar.

Parfümlerinizi buzdolabında saklayın Parfümlerin saklanma koşulları ömürlerini uzatıyor. Parfümleri karanlık, kapalı ve serin ortamlarda saklamak en iyisi yöntem. Uzmanlar kapağı kapalı olarak buzdolabında saklanan parfümlerin ömrünün uzadığını ifade ediyor.

cilt & makyaj & estetik

Kadınlar makyaja ne kadar para harcıyor? Türkiye’nin en büyük online araştırma şirketi DORinsight tarafından “Makyaj Malzemeleri Araştırması” gerçekleştirildi. İşte ilginç sonuçlar... 7 - 12 Eylül 2012 tarihlerinde online olarak yapılan araştırma 74 ilden 583 kadının katılımı ile gerçekleştirildi.

Kadınların en çok kullandığı makyaj malzemesi rimel Katılımcıların en çok kullandığı makyaj malzemesi %68 ile rimel. Bunu %66 ile göz kalemi, %65 ile ruj takip ediyor. Oje ve dudak kalemi hariç bütün makyaj malzemelerini kullananlar içinde 25 - 34 yaş arası orta yaş grubunun ağırlığı dikkat çekiyor. Dudak kalemini en az kullanan grup 18 - 24 yaş arası gençler. Yüksek sosyo-ekonomik sınıflara mensup kişiler daha çok makyaj malzemesi kullanıyor. Öte yandan, araştırmaya katılan kadınların %12’si makyaj malzemesi kullanmıyor. Bu oran 25 - 34 yaş arası grupta %7 iken, 45 yaş ve üzeri grupta %31 olması dikkat çekiyor.

Makyaj malzemelerine ayda 55 TL bütçe ayrılıyor Araştırmaya göre; makyaj malzemesi kullanan kadınlar makyaj malzemelerine ayda ortalama 55 TL’lik bir bütçe ayırıyor. En çok bütçe ayıranlar 68 TL ile AB sosyo-ekonomik sınıfına mensup kişiler. En az para ayıran kesim ise ayda ortalama 47 TL ile 18 - 24 yaş arası gençler. Makyaj malzemesi kullanıcılarının 10’da 1’inden fazlası makyaj malzemelerine ayda en az 100 TL’lik bütçe ayırıyor. Buna karşın, makyaj malzemesi kullanıcılarının yaklaşık 3’te 1’inin makyaj malzemelerine ayırdığı bütçe ise 20 TL’nin altında.

ürünleri internetten satın almak isteyenlerin ağırlıklı olarak AB sosyo-ekonomik sınıfına mensup kişiler olması.

Kadınların yarısı katalogdan makyaj malzemesi satışı yapmak istiyor Araştırmaya göre; katılımcılar arasında satış yapmak isteyenler ile istemeyenler yarı yarıya. Katılımcılar içinde katalogdan satış yapmak isteyen ancak bunun için ne yapması gerektiğini bilmeyenlerin oranı %18. %32’lik bir kesim de katalogdan satış yapmaya niyetli ancak bunun için henüz harekete geçmemiş.

Katalogdan satış yapmak istemeyenlerin en büyük gerekçesi zaman kısıtı Araştırmaya katalogdan satış yapmak istemeyenlerin %46’sı zamanının olmadığını gerekçe gösteriyor. Bunu %36 ile bu tip işlere yeteneği olmadığını düşünenler takip ediyor. Böyle bir işe ihtiyaç duymayanlar ve bu işi prestijli bulmayanlar ise %14 seviyesinde.

Kadınlar makyaj malzemelerini mağazadan almak istiyor Araştırmaya göre makyaj malzemesi kullanan kadınların %75’i makyaj malzemelerini mağazadan almak istiyor. %35’lik bir kesim ise katalogdan seçerek almaktan yana. İnternetten almak isteyenlerin oranı %21, katalogdan satış yapıp ürünlerini indirimli olarak almak isteyenler ise %15 seviyesinde. Katalogdan satış yapıp indirimli ürün almak isteyenler ağırlıklı olarak 18 - 24 yaş arası gençler. Katalogdan seçerek almak da gençlerin tercihi. Bir başka dikkat çeken ayrıntı ise, Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

cilt & makyaj & estetik

Pirinç suyu cildi güzelleştiriyor Asyalı kadınlar güzel, yumuşak ve açık renk tenleriyle bilinir. Bunun nedeni ise kendilerine özgü cilt beyazlatıcı ve kırışık azaltıcı yöntemlerine bağlı. İşte o yöntemlerden biri: Pirinç suyu… Pirinç tuzu ve suyu

2) Suyu parmaklarınızla karıştırın.

Pirinç tozu, pişmemiş pirinçlerin öğütülmesiyle meydana getirilir. Öğütülmüş pirinçlere süt veya su eklenerek bir macun kıvamı verilir. Bu karışın yüz maskesi olarak kullanılır. Pirinç suyu ise oldukça değerli bir sudur ve pirinçlerin içerisinde bekletilmesiyle hazırlanır.

3) Su yavaşça bulutsu bir hal alacaktır. Kasedeki suyu

Pirinç tozu cildi nasıl beyazlatır?

bekleyin.

Pirinç, bol miktarda PABA denilen bir madde içerir. PABA yani “para aminobenzoik asit” cildin güneşten korunmasını sağlar. Bu enzim besin maddeleri yoluyla alındığında C vitamini seviyenizi artırır. Pirinç aynı zamanda diğer 2 güneş koruyucu madde içerir: ferulik asit ve allantoin. Ferulik asit antioksidan bir maddedir. Bilim adamları ferulik asitin C ve E vitaminine eklendiğinde güneş koruma kapasitesinin 2 kat arttığını ortaya çıkarmıştır. Allantoin ise anti-enflamatuar özelliğe sahiptir. Allantoin güneş yanıklarını azaltır ve cildin onarılmasına yardımcı olur.

Evde pirinç suyu temizleyicisi ve toniği tarifi: 1) Temiz bir kasenin içerisine pişmemiş pirinçleri koyun ve suda bekletin.

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

temiz başka bir kaseye boşaltın. 4) Elde ettiğiniz pirinç suyunu yüzünüze birkaç kez vurarak yıkayın. Daha aydınlık sonuçlar için yüzünüzü havlu ile kurulamak yerine kendiliğinden kurumasını

Evde pirinç maskesi tarifi: 1) Bir avuç pirinci öğütün. 2) Bir çay bardağı kadar sütü elde ettiğiniz toza ekleyin. Kıvamının maske olarak uygulanabilecek şekilde ayarlanması için karıştırarak dökün. 3) Macunu yüzünüze ve boynunuza uygulayın ve 2030 dakika bekleyin. 4) Ilık su ile maskeyi durulayın. Her hafta birkaç defa bu tarifleri uyguladığınızda 1 ay içerisinde cildinizin daha beyaz ve canlı görüneceğini fark edeceksiniz.

cilt & makyaj & estetik

Türkler’in Estetik İhtiyacını Beslenme Şekilleri ve Yaşam Tarzı Belirliyor

Türkiye’nin Bölgesel Estetik Haritası Türkiye’nin estetik haritasını çıkaran Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serkan Dinar “Ülkemizde estetik ihtiyaçlarını beslenme şekilleri, genetik problemler, güneşin cildi tahrip edici, inceltici, kılcal damar ve lekeleri arttırıcı etkilerinin belirdiğini’’ söylüyor. Peki, hangi bölge de hangi estetik operasyonlar yapılıyor? Türkiye’nin estetik haritasını çıkaran Op. Dr. Serkan Dinar, Karadeniz bölgesinde burun estetiğinin, İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da karın germe, yağ alma ve meme küçültme ameliyatlarının yaygın olduğunu belirtiyor. Ege’de göğüs büyütme ve liposuction, Akdeniz’de ise güneşin yoğun etkileri nedeni ile cilt lekelerinin tedavisine yönelik hücre spreyi tedavisine yoğun talep görülüyor. Marmara Bölgesi’nde ise tüm estetik operasyonlar yoğun olarak ilgi görüyor. Ayrıca Marmara Bölgesi’nde kadınlar kadar erkekler de estetik operasyon, özellikle saç ekimi yaptırıyor. Op. Dr. Serkan Dinar, Karadeniz Bölgesi’ndeki burun estetiği yoğunluğunu genetik geçişe bağlarken, Anadolu’da görülen karın germe, yağ aldırma ve meme küçültme operasyonu yaygınlığının hayvansal gıdadan zengin beslenmeye, fazla çocuk doğurmaya ve emzirmeye bağlı olduğunu aktarıyor. Türkiye’nin batısında ise estetik operasyonları daha çok dış görünüşe bağlı olarak tercih ediliyor. Ege Bölgesi’ndeki deniz ve güneşle iç içe geçen yaşam tarzı Egelileri meme büyütme ve estetik amaçlı liposuction ameliyatlarına yönlendiriyor. Akdeniz Bölgesi’nde güneşin tahrip edici etkisi nedeniyle ciltte lekelenme, Hatay Tarsus Adana bölgesinde vitiligo gibi cilt hastalıklarında yaygınlık nedeniyle hücre spreyi ameliyatları lazer tedavileri ve yine deniz kıyı şeridi olması nedeniyle meme

dikleştirme ve meme büyütme ameliyatları yaygın olarak talep görüyor.

Marmara Bölgesi Türkiye’nin estetik merkezi Marmara Bölgesi’nde en sık yapılan ameliyatlar burun estetiği, meme büyütme, meme dikleştirme, liposuction olarak dağılım gösteriyor. Ayrıca kadınların ekonomik bağımsızlığının daha yüksek olduğu bu bölge de yüz estetiği ile ilgili yüz germe, botox, dudak dolgusu gibi işlemler yaygın olarak uygulanıyor. Marmara Bölgesi’ni diğer bölgelerden ayıran bir başka unsur ise erkelerin de estetik operasyonlara sıcak baktığı bir bölge olması. Özellikle saç ekiminin yaygın olarak yapıldığı Marmara Bölgesi’nde erkeklerin kadınlar kadar talep gösterdiği bir diğer uygulama ise liposuction. Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

diyet & beslenme

Anti- Selülit Diyeti ile kusursuz bir vücut Günümüzde bayanları çok rahatsız eden problemlerden biri olan selülitin oluşumuna etki ettiği düşünülen 4 teori var. Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Seda Bahtiyar Tatay kusursuz bir vücuda kavuşmanızı sağlamak için selülit hakkında bilinmesi gerekenleri ve Anti Selülit diyetini anlatıyor.

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

Selülit oluşumunu etkilediği düşünülen teoriler şu şekilde özetlenebilir:

Örnek Anti - Selülit Diyeti

1. Teori: Deri altındaki yapının çok farklı olmasıyla

Kahvaltı

bağlantılıdır. Yağlı dokuyu taşıyan doku, deri altında

1 tam yumurta (yağsız her şekilde pişirilmiş olabilir)

farklı yaş gruplarında ve farklı cinsiyetlerde, ön plana çıkmasıyla ilgili farklılıklar gösterir. Bundan dolayı kadınlardaki yağ fazlalığı özellikle kadınlarda selülit oluşumunu erkeklere göre ön plana çıkarır. 2. Teori: Kolojen ve konektif (bağ ) dokunun parçalanmasıyla oluşan oluşumdur. Eğer bu dokular yıkılırsa yağ dokusu ön plana çıkar ve görünür hale gelir.

1/ 2 su bardağı yulaf ezmesi (Müsli- sade) 1.5

yemek kaşığı keten tohumu (öğütülmüş)

2 yemek kaşığı kuru üzüm 1 su bardağı yağsız süt Kahve (şekersiz ve kremasız)

Ara 1 su bardağı yağsız süt 14 gr (yaklaşık çeyrek su bardağı) whey proteini ve buz karışımı

3. Teori: Bu bölgedeki vasküler (dolaşım) sistemin ne kadar etkinlikte bir dolaşım sağladığı ile bağ-

Öğlen Yemeği

lantılıdır

Sebze ve tavuk sote; sebzeler: soğan, sarımsak, zen-

4. Teori: Enflamasyon süreçlerinin selüliti oluşturabi-

cefil, kereviz, yeşil biber, brokoli, mantar ve 100 gr.

lecek sebeplerden bir tanesi olabileceği yönünde-

Tavuk (derisiz), 2 tatlı kaşığı fıstık yağı ve bir miktar

dir. Hücre biyopsileri sonucunda selülitli hücrelerde

soya sosu (tuzu azaltılmış)

kronik enflamasyon görülmüştür.

3 yemek kaşığı esmer pirinç pilavı

Bütün bunlarla beraber, selülit konusundaki teorilerin yenileri de keşfedilmekte olduğunu belirten Tatay, beslenmenin bu konuda anahtar rolü olduğu artık kabul edilmiş bir gerçek olduğunu vurguluyor. “Selülit her zaman çok şişmanlık ve obezitenin sonucu olamamasına karşılık, yağ dokusundaki azalma her zaman selülit dokusunda bir iyileşme görülmesini sağlamıştır. Bununla beraber bazı bulgular spesifik gıdala-

1 portakal Yeşil çay

Ara 1su bardağı sebze suyu Kavrulmuş soya fasulyesi (tuzsuz) ½ su bardağı Su

Akşam 120 gr. somon ızgara

rın ve gıda destek gruplarının, bu

Sebze kavurma; kuşkonmaz, brokoli, soğan, sarım-

problemi çözmede, anti -selü-

sak, domates, limon suyu, hint safranı ve baharat-

lit diyetlerinin sadece yağ kaybettirici diyetlerden daha etkin olduklarını kanıtlamıştır.”

larla kavrulmuş 1 bardak ananas suyu

Ara 1 bardak kakaolu süt (1 tatlı kaşığı kakao)

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

diyet & beslenme

Fitness ve D Evoria.com uzmanları, fitness ve diyet efsanelerini değerlendiriyor. Sağlıklı yaşam ve spor eğitmeni Sara Haley, günümüzde yanlış bilinen ve yanlış uygulanan fitness ve diyet mitlerini açıklıyor. İşte o yanlış bilinenler ve doğruları:

hareket geçmesini bekleyemezsiniz. Bedenin bütün olarak çalışması için egzersizlerin birleştirilmesi gerekir. Spor salonuna gitmeye zamanınız yoksa eve alacağınız spor malzemeleri ile de rahatlıkla egzersizlerinizi yapabilirsiniz.

Daha az kalori her zaman iyidir (Yanlış)

Terlemiyorsan, doğru egzersiz yapmıyorsun demektir (Yanlış)

Bir diyet furyasına uyarak bütün günü kalori sayımı yaparak geçirmek doğru bir iş yaptığınızı göstermez. Üstelik her zaman az kalori iyi demek değildir. Gündelik işlerinizi yapmak için, işe gitmek, sokağa çıkmak, yürümek ve hatta oturmak için bile vücudunuzun yakıta ihtiyacı vardır. Eğer yeterince kalori almazsanız, vücudunuz hareket edecek enerjiyi bulamaz. Bu yüzden uzmanlar sık yemek yemeyi öneriyor. Bu sayede uzun süreli açlık duygusundan uzak duruluyor. Çantanızda veya çalışma masanızda sağlıklı atıştırmalıklar bulundurmayı ihmal etmeyin.

Bugüne kadar duyduğunuz zayıflama tekniklerinin ne kadar yanlış olduğunu gördünüz. Bunlardan biri de ter atmak ile ilgili. Terlemiyorsan yapılan egzersiz hiçbir işe yaramaz dendi. Ancak durum pek de öyle değil. Uzmanların herkesin farklı ter bezlerine sahip olduğunu ve bazılarının diğerlerine göre daha zor terlediğini söylüyor. Terlememenin veya az terlemenin egzersizin işe yaramadığı anlamına gelmediğini söyleyen uzmanlar, terlemek yerine doğru nefes alınması ve bunun kontrol edilmesi gerektiğini söylüyor.

Ağırlık kaldırmak sorunları çözer (Yanlış) Bilinenin aksine vücut geliştirme yapmak tek başına işe yaramaz. Kardiyo yaparken yanlış zayıflama diyetleri sonucu yanlış gıdalarla beslenirseniz veya abartılı yemek yerseniz, sonuç hüsran olacaktır. Zayıflamak için dengeli beslenme ile birlikte yapılan kardiyo ve egzersizler le sonuç alınır. Egzersiz yapmak karın yağlarından kurtarır (Yanlış) Genelde internet ve televizyonlarda söylenen “Egzersiz yapmak karın yağlarından kurtarır” fikri yanıltıcıdır. Egzersizler kas oluşturmak için tasarlanmıştır, yağları ortadan kaldırmazlar. Eğer temel, yani çekirdek egzersiz programına uymadan tek bir alanda hareket yaparsanız, başarı sağlayamazsınız. Vücutta her bölgeyi çalıştıran farklı egzersizler vardır. Tek bir egzersizle tüm vücut kaslarının 24

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

Egzersiz yapmaya başlamadan önce vücudu gererek ısıtmak gerekir (Yanlış) Egzersiz öncesi vücudun ısınması gerektiği doğrudur böylece yaralanmalar ve sakatlıklardan uzak durabiliriz ancak bu gerinme hareketi, sabah yatakta doğrulurken yaptığımız-

Diyet Mitleri dan farklı olmalıdır. Dinamik vücut ısınma hareketlerini yapmadan, vücut tam olarak esnemiş ve ısınmış sayılmaz.

yoktur. Aç kalırsanız spor yapacak enerjiye sahip olamazsınız. Vücudunuz yağı yakabilmek için yakıta ihtiyaç duyuyor.

Aç karnına çalışırsan daha çok yakarsın (Yanlış) İnsanların zayıflama yolları denilince ilk aklına gelen aç kalmak oluyor. Üstelik aç karnına spor yapmanın kalori yakımına fayda sağlayacağını düşünenler de oldukça fazla. Halbuki aç karnına yapılan sporun hiç bir faydası

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

moda

Mezuniyet balosu kıyafet önerileri Okulların bitimine sayılı günler kala yaşanan en büyük heyecan, mezuniyet balosu ve baloda giyilecek kıyafete karar verme sürecidir. “Ne giymeliyim, nasıl kombinlemeliyim?..” soruları keyif ve stresi içinde barındıran süreçtir. Ayrıntı gibi görünse de aslında evlilik misali sadece bir defa yaşanır. Özel insanlarla özel anların paylaşıldığı son günler olması mezuniyet gününü önemli kılan nedenlerin başında gelir. E tabii o özel güne hazırlık sürecinin kusursuz şekilde tamamlanması sonrasında geriye eğlencenin keyfini çıkarmak kalır. Sizlere ilham olması adına ünlü markaların koleksiyonlarını biraya getirdik. Mezuniyet baloları için önerilebilecek eşsiz tasarımlara sahip koleksiyonlarına bir göz atmaya ne dersiniz?

Hm - 69.95

Hm- 59.95

Hm- 169

Hm- 249

Hm-129

Hm-699

İpekyol - 399.00

İpekyol - 599.00

İpekyol-379.00

İpekyol-799.00

Mango- 49.99

Mango-189,99

Twist - 299,00

Twist-229,00

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

Vero moda-109,95

Hm-249

Vero moda- 129.95

Vero moda-109,95

moda

Editörün Seçtikleri Vero Moda 119.95 TL

İnci 254.9 TL

LTB 59.50 TL

LTB 79,50 TL D’arc By İlknur Karasoy 69,00 TL

Vero Moda 44.95 TL

İnci 399.9 TL

Mudo 69,95 TL

Vero Moda 79.95 TL

LTB 24,50 TL

o Mud 5 TL 69,9

Kuk By Melis 80,00 TL MUDO 89,95 TL MUDO 59,95 TL

LTB 67,50 TL

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

moda

Vücudunuza

Vücut yapınıza en iyi şekilde uyacak giysilerin hangileri olduğunu biliyor musunuz? İster toplu, ister kıvrımlı, ister hamile, ister minyon bir vücut yapısına sahip olun size uygun bir stil mutlaka var. İşte farklı vücut yapılarına uygun giyim ve kıyafet önerileri…

ayakkabılarla tamamlayabilirsiniz. Unutmayın, bol kesimli giysiler sizi daha da hımbıl gösterir. Üzerinize oturan tok kumaşlar daha şık durur.

Mutlaka bulunması gerekenler - Poponuzu kaldırıp, bacaklarınızı uzun gösterecek size uygun yapılmış bir pantolon. - Üzerinize oturan bir palto. - Korse şeklindeki üstler. Belinizi de ortaya çıkarmada birebirdir. - Rahat, yüksek topuklu bir ayakkabı, hem uzun gösterir, hem de yürürken salınmanızı sağlar. - 50’lerin seksi havasını yakalamak için V yaka ince bir kazak. - Vücudunuza oturan ve düz inen bir etek.

Vücudunuz uzun ve inceyse… Bu vücut tipine sahip kadınlar hemen her şeyi giyebilirler. Üstte taşınması zor pek çok trend, bu vücut tipinde harika durur. Bu nedenle maceracı olup, değişik kombinasyonları rahatlıkla deneyebilirsiniz. Mesela sezonun dar jeanleri, aşırı cafcaflı baskılar ve üste yapışan

Kıvrımlı bir vücuda sahipseniz… Toplu kadınlar genellikle bol giysiler ve gösterişsiz renklerle vücutlarını saklamak eğilimindedir. Ancak bunun yerine üzerinize oturan, göğüs ve kalçalarınızı saran giysileri tercih etmekte fayda var. Vücudunuz kıvrımlıysa, sezonun trendleri tam size göre. Özellikle de 50’lerin tarzındaki geniş etekler ve üzerinize oturan üstler. Vücudunuzun beğendiğiniz yanlarını öne çıkarmak için aksesuarlardan da yararlanabilirsiniz. Mesela dikkati ince belinize çekmek için, kontrast renklerde şık bir kemeri, gözden kaçmayacak parlak 28

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

göre giyinin jarse elbiseleri tam size göre. Peki nelerden kaçınmanız gerekiyor? Eğer göğsünüz küçükse, düşük kesimli üstlerden uzak duruyorsunuz. Ayrıca baldır hizasında biten kısa paçalı pantolonlar ve dirseğin biraz altında biten kol boyuna da dikkat. Bunlar çok kısaymışsınız gibi bir etki yaratabilir.

- Pantolonlarla giymek üzere az topuklu botlar - Üzerinize uygun boru paça pantolonlar. Daha uzun görünmenizi de sağlarlar. - Diz hizasında biten paltolar - İnce bantlı açık ayakkabılarla giyeceğiniz ince, diz üstü 20’li ve 30’lu yılları hatırlatan elbiseler.

Mutlaka bulunması gerekenler

Armut modeli…

- Dar pantolonlar. Bunları topuklular, ya da babetlerle giyin. - İnce ve üzerinize yapışan uzun elbiseler. - Uzun olan gövde boyunu daha kısa göstermek için yatay çizgili üstler. - Yüksek topuklu çizmeler. - Jean veya şık pantolonlarla giyebileceğiniz jarse üstler. - Kemerli bir trençkot.

Armut olarak tanımlanan vücut şekli, gerek Beyoncé, gerekse Jennifer Lopez sayesinde beğeni toplayan bir vücut tipi ve üstü ince ama basen ve poposu olan kadınları tarif etmekte kullanılıyor. Armut vücut şekline sahipseniz, kabarık eteklerden ziyade, üzerinize oturan ve düz inen etekleri tercih edin, özellikle çok yüksek topuklu çizme ve ayakkabılarla. Göğsünüzü ortaya çıkarmak için korse tipi üstler, oturtmalı ceketler veya önü açık bırakılmış bir bluzun içine giyeceğiniz balkonet tarzı sutyenler giyebilirsiniz. Evaze eteklerle boyundan bağlı elbiseler, yaz akşamları ve düğün gibi olaylar için yerinde bir seçim olacaktır. Ama fazla parıltılı kumaşlardan uzak durmakta fayda var, zira bunlara ışığı yansıtarak kıvrımlarınıza fazladan dikkat çeker.

Minyonsanız… Bu tip bir vücuda sahip olanlar için en önemli şey, giysilerinizin üzerinize oturmasıdır. Tek renk giyinmek ve koyu renkleri seçmek modern bir görünüm ve bütünlük sağlar. Minyonlara en çok kısa etekler yakışır. Bu nedenle bacakları ortaya çıkarmanın zamanı. Uygun çoraplar ve ayakkabılar boyunuzun da daha uzun görünmesini sağlar. Farklı renk ve tarzları bir arada kullanmak dikkati böleceğinden, sade modeller, tepeden tırnağa tek bir renk kullanımı ihtiyacınız olan bütünlüğü sağlar.

Mutlaka bulunması gerekenler - Diz üzeri etekler. - Üzerinize oturan kazaklar.

Mutlaka bulunması gerekenler - Boru paça pantolonlar harika durur ama bel kısmında esneme yapıp açılmamasına dikkat edin. - Alt ve üst dengesini sağlamak için göğüslerinizi kaldıran balkonet tarzı sutyenler. - Koyu renk bir etek ki bunu her şeyle giyebilirsiniz. - Anvelop elbiseler. Her beden üst ve altlar için uygun. - Gene geniş kalçalarla dar üstleri dengelemek için çizgili üstler. - Sizi ince gösterecek ince çizgili bir takım. Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

moda

Deniz Kaprol “Fetishism in Fashion”da!

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

Deniz Kaprol, küratörlüğünü Lidewij Edelkoort’un yaptığı ve 8 Haziran-21 Temmuz tarihlerinde Arnhem, Hollanda’da sergilenecek olan “Fetishism in Fashion” konulu MoBA 2013 bienaline davet edildi. Sergide tüm dünya üzerindeki etkileyici ve yaratıcı yetenekler bir araya getiriliyor. Deniz Kaprol’un da tasarımları ile katılacağı sergide ilham veren kıyafetler, film ve fotoğraflar, aksesuarlar ve objeler yer alıyor. Modanın fetişizm dünyasına eğilip stil ve kültürün geleceğinin irdeleneceği sergide estetikteki orijinal, yaratıcı ve avangart eğilimler sorgulanıyor. 40.000 kişinin katılmasının beklendiği ve binlerce kişinin fetishisminfashion.com günlük olarak takip edebileceği bienal, farklı fetişleri temsil eden 13 odadan oluşuyor: Nudizm, mazoşizm, enfantilizm, bölgeselcilik, ulusseverlik, tüketimcilik, romantizm, spiritüalizm, efsanecilik, fütürizm, yapısalcılık, göçebelik, Şamanizm.

Miranda Kerr 6 Haziran ‘da Antalya ‘da

Avustralya’lı ünlü model Miranda Kerr(30), 6 Haziran’da Antalya Expo Center’da gerçekleşecek olan Dosso Dossi Fashion Show’da podyumda yürüyecek. Defile için çok özel bir podyum dekoru hazırladıklarını açıklayan markanın yönetim kurulu başkanı Hikmet Eraslan, sunumun ardından düzenlenecek after party’de Hande Yener ve Sinan Akçıl’ın sahne alacağını ekledi.

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

dekorasyon

Kendisi küçük

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

etkisi büyük Evlerin, ofislerin ve daha birçok alanın dekorasyonunda yaratıcı ve modern etki yaratmayı amaçlayanların tercihidir berjerler. Kapladığı alanın az olması, konforlu, kullanışlı ve şık olması sebebiyle tercih edilirliği oldukça fazladır. Son zamanlarda ev dekorasyonunda özellikle tasarım olan ürünlerin ön planda olması sebebiyle, bu ufak ve sevimli koltukların farklı model ve renklerde yansımalarını görmek mümkün. Vintage modellerden Houte Couture tasarımlara kadar çok geniş yelpazeye sahip olan berjerler günümüz ev dekorasyon modasını da şekillendiriyor. İşte kendisi küçük etkisi büyük berjer modelleri…

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013

dekorasyon

Komodin kullanımına

orijinal alternatifler Genellikle çekmeceli düz modeller olarak üretilseler de evini kişiselleştirmeyi seçenler için farklı alternatifler yaratılabilir... İş dinlenme alanımıza, yatak odamıza gelince komodinler olmazsa olmazlardandır. Kitaplar, gözlük, göz damlası, vücut kremi, sahip olduğumuzu bile unuttuğumuz ıvır zıvır ve daha fazlasını bizim için başucumuzda tutan sevimli mobilyadır komodinler. Genellikle çekmeceli düz modeller olarak üretilseler de evini kişiselleştirmeyi seçenler onun için de farklı alternatifler düşünmekten alamayacaktır kendilerini. Biraz fikir verelim istedik…

Güzellik Sanatı | Mayıs 2013