GÜZELLİK SANATI TEMMUZ 2013 SAYISI

Page 1


EDİTÖR

Aylık Güzellik ve Yaşam E-Dergisi Yıl: 2013 Sayı: 7 İmtiyaz Sahibi Ertan Acar Medya İlişkileri Danışmanlığı adına Ertan Acar

Genel Yayın Yönetmeni: Nurgül Koca Acar

Büşra YILDIZ

Yayın Koordinatörü: Büşra Yıldız

Reklam ve Pazarlama: Özge Konci

Rutin koşturmacalar, gün içerisinde yaşanılan stresli anlar ve üzüntüler derken yorulan ruhunuzu bir nebze olsun rahatlatmak adına sizler için yepyeni, keyifli ve dopdolu bir sayı hazırladık. Temmuz sayımızda yazın coşkusunu ruhunuzda hissedecek, okudukça keyiflenecek, keyiflenirken bilgilerinize yenilerini ekleyeceksiniz. Aile,

İletişim Adresleri: Esentepe Mah. Kasap Sok. Aslan Apt. No:11 D:7 Şişli/İSTANBUL Tel: 0212 272 51 51 Fax: 0212 272 49 50 E-mail: editor@guzelliksanati.com

aşk, cinsellik, güzellik, diyet, beslenme ve modaya dair faydalı olabilecek birçok konuyla ilgili bilginin yanı sıra markaların özel ve trend olan ürünleri ile fiyatlar hakkında bilgi sahibi olabileceğiniz “Editör’ünSeçtikleri”sayfasısizleri bekliyor. Çalışan hamileler için beslenme önerilerinden cinsel hurafelere, bronzlaştıran besinlerden toksinsavar besinlere, dekorasyonda renklerin öneminden kadınlar için iş kıyafeti önerilerine kadar kadın hayatına dair tüm ayrıntıları bulabileceğiniz bir sayı hazırladık.

ABD Temsilcisi: Prof.Dr.Tevfik Dalgıç Dallas, Texas, USA Tel: 0214 212 43 43 e-mail: tdalgic@gmail.com

İngiltere Temsilcisi: Vehbi Koca 10 Avocet Close Se1 5En London/UK Tel: +44 (0)20 7232 0291

Değerli yazar kadromuz da her ay yeni ve keyifli makaleleriyle sizlerle olmaya devam ediyor. Bu sayımızda Davranış Bilimleri Uzmanı Çiğdem

Dijital Yayın Platformu: Dijimecmua

Acarsoy, “Aşk acısı ile başa çıkmak”, Gazeteci Nurgül Koca Acar “İkinci şans her zaman mutlulukla gelmez” ve Ece Ertem “Flamenko’nun merkezi: Barcelona 3” yazılarıyla hayata dair bilgi ve tecrübelerini bizlerle paylaşmaya devam ediyor.

Sayfa Tasarım: V2 Medya İletişim

Güzellik Sanatı Dergisi’nde yayınlanan yazıların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden

Bir sonraki sayıda görüşmek üzere… 2

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

kullanılamaz.


İÇİNDEKİLER 4

Çalışan hamileler nasıl beslenmeli?

6

Afrodizyak besinler

8

Cinsel hurafeler

12

FLAMENKO’NUN MERKEZİ: BARCELONA 3

16

4

14

Bronzlaştıran besinler

15

Güneş lekeleri için maskeler

16

Sıcakta makyajınız akmasın

17

Yazın aşırı terlemekten botoks ile kurtulun

18

Az kalori tüketmenin yolları!

20

Vücudumuzu temizleyen toksinsavarlar

22

30 34

26

İKİNCİ ŞANS HER ZAMAN MUTLULUKLA GELMEZ

24

Dekorasyonda renklerin önemi

26

Ev dekorasyonunda Osmanlı Tarzı

28

AŞK ACISI İLE BAŞA ÇIKMAK

30

Kadınlar için İdeal İş kıyafeti seçimi

32

43 yaşında Versace defilesinde

32

H&M IsabelMarant işbirliği

33

Editörün Seçtikleri

34

Ramazanda kalbi yoran 7 alışkanlık Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

3


aile

Çalışan hamileler

nasıl beslenmeli? Hamilelikte beslenmenin önemi tartışılmaz. Bir anne adayı hem kendi sağlığı hem de bebeğinin sağlığı için beslenmesine son derece önem vermeli. Özellikle çalışan adaylarının, çalışma hayatının beslenme düzenine yarattığı olumsuz etkiyi göz önünde bulundurmalarında fayda var.

Kadıköy Şifa Hastanesi, çalışan anne adaylarının gebelik nedeniyle artan enerji ve besin öğesi ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına dikkat etmeleri gereken noktaları açıklıyor. Yemekler azar azar ve sık sık tüketilmeli, yaşanan kan şekeri problemleri özellikle öğün aralarında tüketilen sağlıklı besinlerle dengelenmeye çalışılmalıdır. Güne muhakkak kahvaltı ile başlanmalı, evde veya işyerinde fark etmeksizin süt, peynir, yumurta, ekmek (kan şekeri dengesi için çavdar, tam buğday gibi ekmekler tercih edilmeli) gibi besinler muhakkak kahvaltı menüsünde yer almalıdır. Öğle ve akşam yemeklerinde gereksiz kalori alımı engellenmeli, özellikle fazla tüketilen ekmek, pilav, makarna gibi besinler ihtiyaç dâhilinde tüketilerek, protein kaynağı (et, tavuk, balık, kuru baklagiller, yoğurt, ayran) yiyeceklerin ve sebze-salata tüketimine 4

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013


veler ise suyunu içmekten ziyade meyve olarak (özellikle kabuğu yenebilenlerde iyice yıkandıktan sonra kabuğu ile birlikte) her gün menülerde yer almalıdır. Mevsiminde meyve ve sebzeler tercih edilmeli, tazesine ulaşılamadığı durumlarda konserve ürünler yerine dondurulmuş olanları tercih edilmelidir. Sıvı alımı asla ihmal edilmemeli, günde 8 – 10 bardak su içilmelidir. Özellikle sık karşılaşılan bir sorun olan kabızlık probleminin çözümünde su tüketimi önemlidir. Bununla birlikte kabuklu meyve tüketiyor olmak, sebze ve salata tüketimine önem vermek ve oturarak geçen uzun çalışma saatleri arasında ofis içinde küçük yürüyüşler yapmakta kabızlık probleminin çözümüne yardımcı olur. daha fazla önem verilmelidir. Günün bir öğününde alınamayan bu besin grupları muhakkak diğer öğünle dengelenmelidir. Süt, yoğurt, ekmek, peynir, kuru meyve ve yağlı tohumlar (ceviz, fındık, badem gibi) ara öğünler için tercih edilebilecek sağlıklı seçeneklerdir. Kuru meyve ve yağlı tohumlarda miktar kontrolü yapılmalı, bu besinlerinde fazladan enerji alımına neden olacağı düşünülerek avuç avuç yemek yerine sayı ile yenmesi yoluna gidilmelidir. Her gün 3 – 4 porsiyon süt ürünü tüketilmeli, süt içilemiyorsa süt yerine yoğurt, ayran, peynir, kefir veya sütlü veya yoğurtlu çorbalarla süt grubu takviyesi yapılmalıdır. Et / tavuk / balık gibi besinler sağlıklı pişirilme yöntemleriyle hazırlanarak (ızgara veya fırında gibi) her gün 3 – 4 porsiyon olacak şekilde tüketilmeli, anne sütünden sonra en kaliteli protein kaynağı olan yumurta haftada en az 3 – 4 kez iyi pişmiş olarak beslenme düzeninde yer almalıdır. Sabah yapılan erken kahvaltıda yumurta tüketilemiyorsa hafta sonu veya günün başka bir öğününe de ilave edilerek önerilen rakamlara ulaşılmalıdır. Vitamin ve minerallerin zengin kaynağı olan sebze ve meyveler 5 – 7 porsiyon olacak şekilde sebze yemeği, salata, sebze çorbası veya taze olarak, meyGüzellik Sanatı | Temmuz 2013

5


aşk & cinsellik

Afrodizyak besinler ÇİKOLATA:Serotonin ve dopamin hormon sentezini tetiklediği için mutluluk verir. Ayrıca theobromin içermesinden dolayı uyarıcı etkiye sahiptir.

SOMON: Omega3 oranı fazla olan balıklardandır

Besle nme yapac ağınız düzeniniz de cinsel b iştahı irkaç değiş nızı a iklikle İşte c r t ı rabi ins yolun el hayatta lirsiniz. u aça n gıda başarı lardan bazıla rı...

DOMATES:Likopenden zengin bir sebzedir ve libido artırıcı özelliğe sahiptir.

ve Omega3 kan akışını hızlandıran bir yağ asididir.

KIRMIZI ET, HİNDİ, YUMURTA, KURUBAKLAGİLLER: Cinsel hayatı olumsuz etkileyen demir eksikliğinin ilacıdır.

ANANAS:bromelin enzimi içermektedir ve bromelin de libidoyu artırır.

AHUDUDU, BÖĞÜRTLEN, ÇİLEK, KİRAZ, YABAN MERSİNİ:Antosiyanin zenginidir. Bu vitamin kan akışkanlığını hızlandırır.

AVOKADO: B6 vitamininden zengindir, dolayısıyla serotonin salgılanmasını uyarır. Ayrıca E vitamininden zengindir, testesteron salınımını artırır.

6

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

İSTİRİDYE, MİDYE, DENİZ TARAĞI: Çinko ve iyottan zengin deniz mahsulleridir. Çinko, testesteron salgılanması için önemli bir mineraldir.

ACI BİBER: Kan akışını hızlandırdığı ve sinir uçlarını etkilediği için önemlidir. Aynı etkiyi zencefil de gösterir.

YUMURTA: B6 ve B5 vitaminlerinden zengindir. Yani hormon seviyesini dengeleyip libidoyu artırır.

KURUYEMİŞLER: Özellikle badem, fındık ve antep fıstığı aminoasit zenginidir. Kan akışını hızlandırıp güç verir.


Diyaliz evinizde, ...ister periton diyalizi, ister ev hemodiyalizi...

Periton Diyalizi

Ev Hemodiyalizi

Ev konforu, daha özgür yaşam, daha serbest diyet* Diyaliz merkezine gitmeden, her gününüzü istediğiniz gibi yaşayabilirsiniz. www.fresenius.com.tr * Perl et al. Home Hemodialysis, Daily Hemodialysis, and Nocturnal Hemodialysis: Core Curriculum 2009. Am J Kidney Dis. 2009; 54: 1171-84. • Laurant et al. The results of an 8 h thrice weekly haemodialysis schedule. Nephrol Dial Transpl. 1998; 13: 125-131. • Williams et al. Slow Nocturnal and Short Daily Hemodialysis: A Comparison. Semin Dial. 1999; 12: 431-439.


aşk & cinsellik

Cinsel hurafeler Vajinismus veya erken boşalma gibi en sık görülen cinsel işlev bozukluklarının kökeninde, cinsellik üzerinde kara bulutlar gibi dolaşan “cinsel hurafeler” var.Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), Türk toplumunda kulaktan kulağa dolaşan en popüler 10 cinsel hurafeyi belirledi. İşte Türk toplumunda hayli yaygın olan 10 cinsel hurafe ve uzmanların görüşü:

1-Erkekler cinsel ilişkiye her zaman hazırdır. Erkek de etten kemikten yaratılmış bir varlıktır. Cinsellik mekanik bir şekilde yaşanılacak bir süreç değildir. Cinsel yaşamı etkileyebilecek stres, eş sorunu, iş hayatında var olabilecek sorunlar, geçirilen hastalıklar gibi hayatın getirdiği olumsuzluklar ve sayılabilecek birçok faktör karşısında kadın veya erkek tüm canlıların cinsel yaşantısı negatif etkilerle karşılaşabilir.

2-Tüm fiziksel yakınlaşmalar sevişme ile sonuçlanmalıdır. Cinsel birleşme, sevişmenin, partnerlerin karşılıklı keyif almalarını sağlayan yönlerinden biridir. Ama keyif almanın tek yolu değildir. Cinsel birleşme dışındaki, kar-

8

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

şılıklı keyif alınabilecek diğer yönlerinin ihmal edilmesi, cinsel ilişkide yakınlık, sıcaklık gibi duygusal yönlere daha çok gereksinim duyan kadını hayal kırıklığına uğratabilir ve cinsel ilişkiye katılımını ve zevk almasını engelleyebilir. Fiziksel yakınlık; dokunmak, sarılmak, öpmek sadece cinsel ilişki isteğinin, sevişmenin değil aynı zamanda sevgi, güven saygı şefkat ve ifadesidir.

3-İyi bir sevişme orgazm ile sonlanmalıdır. İyi sevişme, eşlerin, istekle başlayarak karşılıklı haz alabilmelerine dayanır. Bununla birlikte orgazm yaşanır ya da yaşanmaz. Orgazmın yaşanmaması o ilişkiden haz alınmadığı, tatmin olunmadığı anlamına gelmez. Bu hurafe partnerlerin ilişkinin başından itibaren orgazmın yaşanıp yaşanmayacağına odaklanmalarına, bu da yaşanan hazzın sürdürülememesine dolayısıyla orgazmın ulaşılamaz hale gelmesine neden olabilir.


4-Cinsellik hakkında konuşmak ve düşünmek ayıptır.

Toplumsal olarak cinselliğe yüklenilen olumsuz duygu ve düşünceler ve cinselliği ayıp yasak ve günah üçgeninde yaşamak cinselliğin konuşulmasına engeldir. Oysaki çiftlerin cinsellikten beklentilerini konuşmaları, cinsellik ile ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşmaları şart. Bu da yaşanılacak cinselliği olumlu yönde etkileyecek bir unsurdur. Ayrıca cinsel kimliğin oluştuğu dönemde önce aileden sonra okullardan alınacak doğru cinsel eğitim, bireylerin kendi bedenlerini, kendi cinselliklerini sağlıklı bir şekilde tanımalarını sağlayacağı için ileride yaşayacakları cinselliğe olumlu katkılar sağlar.

5-Sevişmenin sonunda iki tarafın da aynı anda orgazm olması gerekir.

Orgazm, uzun süreli cinsel uyarı sonucunda ulaşılan ve kişiye zevk veren fizyolojik ve psikolojik durumdur. Kadının ve erkeğin cinsel yanıtlarının fizyolojik farklılığı nedeniyle çiftler orgazm olacakları anı tam olarak belirleyemezler. Birbirlerinin yanıtlarını tam olarak ve anında bilememeleri gibi birçok nedenle de çiftler aynı anda orgazm olamazlar. Birlikte orgazm olmak, iyi bir cinsel ilişki için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli de değildir. Aynı anda orgazm olmanın mutlaka gerekli olduğu düşüncesi, kadın ve erkeğin yaşayacağı cinsel yaşamda beklenti düzeyini artırmakta ve o an yaşayacakları hazları kaçırmalarına neden olmakta.

6-Erkekte cinsel organın boyutu çok önemlidir.

Erkek tarafından en çok takıntı yapılan konulardan biri penis boyutudur. Penis boyu ortalama 14 santimetre olmakla beraber 10-18 santimetre arası olanlar normal boyutlarda kabul edilmektedir. Sanıldığının aksine, penis boyuyla cinsel performans arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Ayrıca vajinal uyarı vajinanın 1/3 kısmında yoğunlaşır. Bu da penis boyuna yönelik takıntıları temelden yıkmaktadır. Buradan yola çıkarak söylenebilinir ki, mutlu ve tatmin edici bir cinsel yaşam için penis boyu tek kriter olamaz. Çiftlerin birbiriyle açık ve samimi bir iletişim kurmaları, birbirilerinin arzu, istek ve beklentilerine değer vermeleri doyurucu ve sağlıklı bir cinsel yaşam için oldukça önemlidir.

7-İlk cinsel ilişki kadına çok ağrı verir ve kanama olur. İlk ilişkide kanama olmazsa kadın bakire değildir.

Cinsel ilişki ağrı ve acı yapmaz. Kadının cinsel ilişki sırasında uyarılması, sulanması olmuş ve kendini kasmaz ise ne ilk ilişkide ne de sonraki ilişkilerinde ağrı acı olmaz. Vajinanın görevi penisi içine almak ve neslin devamını sağlamaktır. Vücudumuzdaki diğer organlar görevlerini yerine getirirken nasıl ki ağrı ya da acı yaşanmıyorsa, vajina da haz alıp-verme olan görevini yerine getirirken ağrıya ve acıya neden olmaz. Kızlık zarı vajina girişinin hemen yakınında, doğuştan delik olan, esnek bir yapıdır ve ilk ilişki sırasında kızlık zarında hafif bir açılma olur. Aslında kanama olmaması normalde beklenen bir durumdur. Normal şartlar altında, normal

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

9


aşk & cinsellik

bir kızlık zarı ister ilk gece olsun ister yüzüncü gece olsun, kanamaz, delinmez, patlamaz, yırtılmaz. İlk cinsel ilişki sırasında penis vajinaya girdiğinde kızlık zarında hafif bir açılma olur. Bu noktada kadın rahat ve kendini kasmazsa, sulanması olmuşsa bu girişi hissetmez. Kızlık zarının açılması denilen olgu giyinilen ince çorabın bir yere takılması ve kaçması gibidir. Ayrıca kızlık zarından gelen kan, parmağın kanaması gibi değil, belli belirsiz bir sıvıdır. Bu da kadın rahatsa, kendini kasmazsa, sulanması tam olmuşsa ve erkek acele etmezse hiç fark edilmez bile.

riski taşımıyorsanız, hamileyken de eşinizle cinsel ilişkiye girilmesin bir sakınca yoktur. Normal bir hamilelik sırasında seks yapmak çocuk sağlığını olumsuz etkilemez. Ayrıca hamilelik dönemi, kadının hem bedensel hem de psikolojik olarak oldukça hassas olduğu bir dönemdir. Bu dönemde eşinden her zamankinden fazla destek görmeye, sevildiğini, arzulandığını ve bu haliyle de beğenildiğini duymaya ihtiyacı olan kadın bu yaklaşımla rahatlayabilir ve güven duygularını pekiştirebilir.

8-Mastürbasyon ile kızlık zarı bozulabilir.

10-Mastürbasyon cinsel isteği ve gücü azaltır.

Kişinin kendi kendini cinsel doyuma ulaştırması durumu olan mastürbasyon, aşırıya kaçılmadığı ve normal bir cinsel ilişkiye tercih edilmeği sürece zararlı bir şey değildir. Tamamen kişisel bir seçimdir. Genç kızlar, kızlık zarları etkilenmesin diye genellikle mastürbasyon sırasında dış cinsel organlarını ve özellikle de klitorislerini uyarırlar. Vajinaya parmak veya başka bir cisim sokmadan yapılan mastürbasyon kızlık zarına zarar vermez.

9-Adet döneminde ve gebelikte cinsel ilişkiye girilmez.

Çift karşılıklı olarak istiyorsa ve rahatsız olmuyorlarsa adet dönemlerinde cinsel ilişkiye girmekte çoğu zaman bir sakınca yoktur. Enfeksiyon riskine karşı prezervatif kullanmak önemlidir. Kanama ya da düşük 10

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

En geçerli ve en yaygın cinsel eylem olan mastürbasyon, Türk toplumunda her nedense zararlı ve günah olarak vurgulanır. Kişinin rahatlamasına ve kimseye zarar vermeden cinselliği yaşamasına yardımcı olduğu içinde doğaldır. Mastürbasyonun cinsel gücü azalttığına dair söylenenler ise yanlıştır. Zaralı olan mastürbasyon değil ona eşlik eden ayıp, günah veya zararlı gibi olumsuz inançlardır. Mastürbasyon kişinin kendisiyle barışık olduğunun temel göstergelerindendir. Mastürbasyon doğru yapıldığı takdirde kişinin cinselliğine olumlu katkılar sağlayan bir süreç meydana getirir. Ancak yakalanma korkusuyla ve günah işliyorum duygusuyla yapıldığında erkeği erken boşalmaya programlayabilir, suçluluk duygusu ileride sertleşme sorunlarına ve cinsel isteksizliğe yol açabilir.



Köşe yazısı

Ece Ertem

FLAMENKO’NUN MERKEZİ:

12

Barcelona ile ilgili aktaracaklarımın en güzelini

20, çocuklar 12 Euro. (Normal trenle yaklaşık 2 saat

sona sakladım. Buraya gelip yapmazsanız eksik ka-

sürüyormuş, fiyatı yarısıymış). Trenden inince tak-

lır diyeceğim tek bir şey var: Figueres’dekiDali’nin

si ile müze 10 dakika. Müzenin girişinde Cadillac

müzesi. Buraya gitmek için Estacioo de Sants’a gi-

otomobilin üzerinde bereketi simgeleyen tanrıça

diyorsunuz. Birgün önceden bilet almanızı öneri-

heykeli ve üzerinde eşi Gala’ya ait tekneyle karşıla-

rim, daha uygun fiyatlı olduğu gibi aynı gün bilet

şıyorsunuz. Labirent gibi müzede hiçbir şeyi kaçır-

almakla uğraşırsanız treni kaçırma ihtimaliniz yük-

mak istemiyor insan. Her an her yerde bir sürprizle

sek. Hızlı trenle 53 dakikada varıyorsunuz. Yetişkin

karşılaşabiliyorsunuz. Çıplak gözle baktığınızda

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013


BARCELONA 3 anlam veremediğiniz bir odaya, merdivenlerden çıkıp baktığınızda aslında Dali’nin ne yapmak istediğini görüveriyorsunuz. Burası sadece Dali’nin resimlerinin bulunduğu bir müze değil, her köşesinden zeka fışkıran bir saray. Eşi Gala’yı resmettiği pek çok eserini daha önce görmemiştim bile. Üstüne üstlük tasarladığı pek çok takıda her ikisinin gizlenmiş adlarını bulmak hoş bir heyecan. Sürprizlerle dolu mutlaka gitmelisiniz. Figueres’de yemek için de CrujiCoques’i tercih edebilirsiniz. Pizza, paella, makarna, tapas ve salatalar. Ne isterseniz. Personel çok sıcak ve sunumları şık, yemekleri ise lezzetli. Hele PatatasBravas’ı illa burada yemelisiniz.Pizza sunumla fantastik. Figueres’e giderken vaktiniz olursa arada bir durak daha var: Girona. Burasıtarihi İspanyol evlerinin olduğu bir kasaba. Katedralin olduğu meydan görülmeye değer. Eğer Girona’ya vakit ayıramayacaksınız bunun yerine Bercelona’nıniçersindeEspanya durağındaki “Pablo Espanyol”a da gidebilirsiniz. Burası eski tarz İspanyol evleriyle düzenlenmiş “yapay eski İspanya” ancak tüm evler dükkânlara çevrilmiş. Giriş bile ücretli. Keyifli bir ortam. Kendinizi eski bir İspanyol filminin içinde rol almış gibi hissediyorsunuz. Barcelona’ya gitmişken gezilecek bir yer daha var ki, dünyanın en küçük ülkesi Andora. Buraya tren yok ama otobüsle 3 saat sürüyor. Burası sadece alışveriş cenneti, tarihi hiçbir şey yok. Vergi olma-

dığı için de %15-20 civarında daha ucuz her şey. Ama unutmayın ki İspanya polisi girişte fatura ve ürün kontrolü yapıyor ve en fazla 500 Euro civarında malzemeyle dönüşünüze izin veriyor. Ama kutuları atarak bu zaten benimdi diyebiliyorsunuz. Kayak için de buraya gelebilirsiniz, hatırı sayılır pistlerle dolu. Fiyatları da çok uygun. Bunun yanında Barcelona’dan Fransa’ya hızlı tren olduğunu da hatırlatmak isterim. Bu arada Barcelona havalimanı çıkışında karavan kiralama yeri var. Karavanla tüm İspanya’yı da rahatlıkla gezebilirsiniz, özellikle sahil şeridini. Benim böyle bir tecrübem yok, ancak bir arkadaşım bunu her sene yapmakta ısrarcı olduğuna göre eğlenceli olabilir diye düşünmüyor değilim. Hayat içerisinde unutmayın ki olaylar değişmez, insanlar değişir. Siz hayatı güzelliklerde yaşamayı seçin. Ve hep hatırlayın ki nefes almamız bile büyük şans. Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

13


cilt & makyaj & estetik

Bronzlaştıran besinler Yaz mevsimiyle sıcaklığın kendini iyice hissettirmeye başladığı şu günlerde herkes güzel bir tatilin hayalini kuruyor veya tadını çıkarıyor. Özellikle kadınların vazgeçilmez tutkusu olan bronz bir ten için sadece kaliteli bir güneş yağı yetmiyor, beslenmenizde yapacağınız ufak değişiklikler daha bronz ve parlak bir teniniz olmasına yardımcı. İşte Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Şeber’denbronzlaştıran besinler listesi…

Karpuz: Ferahlatıcı bir yaz meyvesi olan karpuz aynı zamanda C vitamini de içeriyor. Kavun: Tatlı tadı ile yaz meyvelerinin en sevilenlerinden biri olan kavun, yüksek karoten içeriği ile bronzlaştıran besinlerin başında geliyor. Kayısı: Aynı zamanda kabızlığı önleyici etkisi var ve yüksek potasyum içeriği ile kas kramplarını engelleyici etkiye de sahip. Şeftali: Bronzlaştırmanın yanında, yaz ishallerine karşı koruyucu etkisi var. Havuç: Yüksek karoten içeriği sebebi ile bronzlaştırıcı besinler listesinin en başında yer alıyor. Peynir: İyi bir kalsiyum kaynağı olan peynirin bronzlaştırmayı hızlandırıcı etkisi olduğu biliniyor. Ispanak: Aynı zamanda iyi bir folik asit kaynağıdır. Bristol Üniversitesi’nde yapılan bir bilimsel araştırmada; bu besinlerden zengin bir beslenme planı olan

kişilerin, bu besinleri nadir tüketen kişilere göre ten renklerinin bronz renge daha yakın olduğu saptanmıştır. Sağlıklı Bronzluk için E vitamini:Güneş ışınlarının vücudumuz üzerinde yıpratıcı etkileri de var. Bu etkilerden korunmak için E vitamininden zenginleştirilmiş kremler dışında beslenmemizde de E vitaminine yer vermemiz gerekiyor. E vitamininden zengin yiyecekler; bitkisel sıvı yağlar ve kuruyemişlerdir. Salatalarınıza az miktarda da olsa sıvı yağ eklemeli, günlük beslenmenize de 1 avuç kadar fındık, badem ve ceviz gibi kuruyemişler eklemelisiniz.

Mandalina Yağının Güneş Lekelerini engelleyici etkisi var! Güneşe çıkmadan önce içilen bir tatlı kaşığı mandalina yağının güneş lekelerine karşı koruma sağladığı düşünülüyor. Karotenlerden zengin şeftali suyuna bir damla ilave ederek, hem bronzlaşmanızı kolaylaştırabilir hem de güneş lekelerinden korunabilirsiniz.

BRONZLAŞTIRICI FROZEN (1 SERVİS) Malzemeler: 1 adet orta boy havuç, 1 adet iri boy şeftali, 1 adet ekşi yeşil elma, buz küpleri, nane yaprağı Yapılışı: Malzemeleri iyice yıkadıktan sonra blenderdan geçirin. Buz küplerini blender yardımı ile parçalayın. Karışımı harmanlayın. Nane yaprağı ve elma dilimleri ile süsleyin. Afiyet olsun. 1 porsiyonu: 180 kaloridir. 14

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013


Güneş lekeleri için maskeler Beyaz ten, kızıl, esmer, sarışın, kumral... Ten renginiz hangisi olursa olsun güneşe çıkmadan önce cildinizin hassasiyet oranına göre güneşten koruyucu krem kullanmalısınız. Sadece tatildeyken değil, günlük hayatta da güneş koruyucu özelliğe sahip nemlendirici kremleri bakım alışkanlıklarınıza dâhil etmelisiniz. Özellikle açık tenli ve kızıl tenli kadınlar güneşe karşı hassastır. Koruyucu krem kullanmadan güneşe çıkmak; cilt lekelerinin oluşumunu hızlandırır ve cildin yaşlanmasına neden olur. Güneş lekeleri ve çillerin oluşumu önlemek, var olan lekeleri yok etmek için evde kolayca uygulayabileceğiniz bitkisel bakım maskelerinden faydalanabilirsiniz.

Yumurta Akı Maskesi

Yoğurt Maskesi

Yumurta akı; cildin sıkılaşmasına, limon suyu; cildin temizlenmesine ve kendini yenilmesine, melisa yağı ise cildin rahatlatmasına yardımcı olur. Yumurta akı maskesini haftada 1 kez uygulayabilirsiniz.

Cildi arındıran, hücrelerin yenilenmesini hızlandıran yoğurt ve cilt rengini veren pigmentlerin sağlıklı çalışmasına yardımcı olan karbonatla hazırladığınız maskeyi haftada 1 kez uygulayabilirsiniz.

Malzemeler:

Malzemeler:

1 adet yumurta akı 1 çay kaşığı melisa yağı Yarım çay kaşığı limon suyu Hazırlanışı ve Uygulaması, Tüm malzemeleri cam bir kâsede karıştırın. Yüz ve boyun bölgenize fırça yardımıyla sürün. Maskesinin üzerine kâğıt havlu kapatın. 15 dakika bekleyin. Ilık suyla durulayıp kurulayın.

2 yemek kaşığı yoğurt 1 çay kaşığı karbonat Hazırlanışı ve Uygulaması, Tüm malzemeleri cam bir kâsede karıştırın. Yüz ve boyun bölgenize fırça yardımıyla sürün. Maskesinin üzerine kâğıt havlu kapatın. 15 dakika bekleyin. Ilık suyla durulayıp kurulayın. Cilt tipinize uygun kremle nemlendirin. Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

15


cilt & makyaj & estetik

Sıcakta makyajınız akmasın Yazın göz kaleminiz akıyor, farınız topaklanıyor, cildiniz parlıyor mu? İşte sıcağa dayanıklı makyaj yapma taktikleri…

Makyajım hemen bozuluyor!

Uzun süre dayanan makyajın sırrı genellikle ihmal edilen bir adımda saklı: Baz! Bazınız ne kadar iyiyse makyajınız da o kadar iyi görünür. Yağ içermeyen, hafif yapıdaki makyaj bazınız yaz sıcağında akan, parça parça gözüken, fondöten ve far görüntüsünden sizi koruyacaktır.

Far, gözümün üstüne eşit dağılmıyor!

Bugüne kadar hiç krem farınız olmadı mı? Şimdi tam sırası! Terlediğinizde birbirinin içine geçen toz farlar, günün sonunda pek de iç açıcı olmuyor. Krem göz farları ise gözünüzün üzerinde daha sabit duracağına dair adeta size bağlılık yemini ediyor.

Göz kalemim göz kapağıma bulaşıyor!

Göz kaleminizin ya da eyeliner’ınızın sürdükten kısa bir süre sonra bozulması yalnız yaz sıcağından kaynaklanmıyor. Kışın da bu dertten muzdarip olan birçok kadın olduğuna eminiz. Aslında bunun basit bir çözümü var: krem ya da jel eyeliner’lar! Krem eyeliner’lar yoğun bir yapıda olduklarından kalıcılıkları daha fazla. Akma ve bulaşma yapmıyorlar. Özellikle kalın eyeliner çekmek ve kuyruk yapmak için ideal.

Allığım dağılıyor, hemen uçup gidiyor!

Yaz makyajını minimum tutmayı tercih edenlerden olsanız da, yazın bile allıklardan vazgeçmediğinizi tahmin ediyoruz. Ama unuttuğunuz bir şey olabilir; yaz geldiğinde allığınızın formülünü değiştirmek çok akıllıca olacaktır.

16

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

Krem allıklar toz allıklara oranla daha az dağıldıkları için yaz makyajına çok uygunlar. Bu yüzden eğer krem bir allığınız yoksa, makyaj çantanızın içindekileri yenilemenin vakti gelmiş demektir!

Maskaram sürer sürmez akmaya başlıyor!

Suya dayanıklı maskaralar, yaz makyaj çantalarının olmazsa olmazları… Yaz başında makyaj çantanızdaki ürünleri değiştirme sırası geldiğinde ilk başvuracağınız makyaj malzemesi kesinlikle suya dayanıklı bir maskara olmalı!

Cildim ayna gibi parlıyor!

Parlamayı engellemek ve makyajınızı sabitlemek için transparan pudra kullanmayı hiç denediniz mi? Makyajınızı yaptıktan sonra büyük bir fırça yardımıyla özellikle T-bölgenize transparan pudra uygulayın. Renksiz olduklarından terlemeyle birlikte topaklanıp, öbek öbek renk farklılıkları yaratmadıklarını göreceksiniz.

Kapatıcının etkisi uzun sürmüyor!

Cilt lekeleri ve kızarıklıklar yaz gelince ortadan kaybolmuyor. Ama leke ve kızarıklık görüntüsünü ortadan kaldırmak için kullandığınız kapatıcılar için aynı şeyi söyleyemeyeceğiz. Yazın kullanmak için uygun olmayan kapatıcılar, sıcağın etkisiyle kısa bir süre hiç sürmemişsiniz gibi yok olabilir. Bu yüzden yazın kullanmanız için yoğun, kremsi yapıdaki kapatıcıları öneririz.


n e t k e m e l r e t ı r ı ş Yazın a n u l u t r u k e l i s k o bot Aşırı terleme, yaşamı ve çalışma hayatını sosyal ve duygusal açılardan son derece olumsuz yönden etkiliyor. Tıpta birçok alanda etkin tedaviler sağlayan botoks, terleme tedavisinde de başarılı sonuçlar veriyor. Botoks yöntemini 20 yıldır estetik ve güzellik alanında çığır açan bir uygulama olarak tanımlayan Özel Mayasante Polikliniği’nden Doktor Devrim Gürsoy, botoksun yüksek teknolojinin bile net tedavi sağlayamadığı aşırı terleme ve ter kokusunun rahatsız edici sıkıntılarını uzun süre ortadan kaldırdığını söylüyor. Ortalama 20-30 dakika içindeki yapılan pratik bir uygulama ile el içi, ayak tabanı ve koltuk altındaki terlemeye karşı uzun süre rahatlık sağlanıyor. Dr. Devrim Gürsoy,“Aşırı terleme olan bölgeler nişasta testi aracılığıyla tespit edilip uygulama yapılacak alanlar belirlenir ve botoks minimal dozlarda cilt içine uygulanır” sözleriyle anlattı. Aşırı çalışan ter bezlerinin ve kasların istenmeyen

hareketlerini bloke eden uygulama, 200 güne varan etkisi boyunca hem terlemenin miktarını önemli ölçüde azaltıyor, hem de rahatsız edici kokuyu ortadan kaldırıyor.

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

17


diyet & beslenme

Az kalori tüketmenin yolları! Kendinizi sürekli aç hissediyor musunuz? Diyet yapmak için yediklerinizden zevk almıyor musunuz? En sevdiğiniz yiyecekleri yiyemiyor musunuz? Endişelenmeyin, küçük değişiklikler yaparak büyük farklar yaratabilirsiniz ve tartıda azalan kilonuzla mutlu olabilirsiniz. Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Koçak, kalorisi düşük besinleri tüketerek kilonuzu koruma ve kilo verme yollarını açıkladı. İşte Dilara Koçak’ın sizler için önerdiği beslenme formülleri…

İÇECEKLER 1. Arkadaşlarınızla buluştuğunuzda meyveli soda yerine diyet-sade soda tercih edin. 2. Akşam yatarken bir büyük bardak tam yağlı süt yerine yağsız süt için. 3. Hafta sonu iki şişe normal bira yerine iki şişe light bira için. 4. Bir bardak bol şekerli limonata yerine bitkisel tatlandırıcı kullanılmış limonata seçin. 5. Bir büyük bardak taze sıkılmış portakal suyu içmek yerine bir orta boy portakal yiyin. 6. Kahvenize az yağlı süt ekleyerek ara öğününüzü yapın.

KAHVALTI 7. Tam buğday ekmeğinizin üzerine tam yağlı peynir yerine light peynir sürün. 8. Pazar kahvaltınızda tereyağlı su böreği yemek yerine yarım simit yiyin. 9. Krep yaparken içine yağ eklemeyin, sadece pişirirken fırçayla yağlayın. 10. Yağda yumurta yerine bol sebzeli menemen yapın. 11. Sucukları yağda kızartmak yerine az suda haşlayıp yağsız olarak

18

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

omletin içine atın.


ARA ÖĞÜNLER 12. Elma şekeri yemek yerine bir orta boy elma yiyin. 13. 60 gr. kızarmış patates yerine haşlanmış patates yiyin. 14. Bir avuç kuru üzüm yerine taze üzüm yemeyi tercih edin. 15. Sandviçinizin içine 90 gr. tam yağlı beyaz peynir yerine mozarella ekleyin. 16. Konserve ananas yerine taze ananas tercih edin.

ÖĞLE VE AKŞAM YEMEĞİ 17. Restoranda servis edilen 180 gr. etin yarısını paketletip, diğer öğününüzde yiyin. 18. Sipariş ettiğiniz tavuğun derisini yemeyerek kâr edin. 19. Yemeğe kullandığınız kıymayı yağsız olarak seçerek kâr edin. 20. 180 gr. kızarmış tavuk yerine fırınlanmış olanı tercih edin. 21. Pizzanıza sucuk yerine sebze ilave ettirin, 100 kalori kâr edin. 22. Kremalı çorba yerine bol sebzeli bir çorba seçin.

ÇEŞNİ VE SOSLAR 23. Salatanıza üç yemek kaşığı klasik sezar sosu yerine, bir tatlı kaşığı yağ ve limon ekleyin. 24. Makarnanıza kremalı mantar sos yerine napoliten sos ilave edin. 25. Kremalı tüm soslar yerine yağsız olanlarını ve sebzeli olanları tercih edin. 26. Sandviç içine mayonez yerine yağsız labne peynir sürün.

ŞEKER VE TATLILAR 27. Dondurmanızı waffle veya kornet içinde değil sade yiyin. 28. Sinemada bir paket çikolata yemek yerine bir

avuç patlamış mısır tercih edin. 29. Kabak tatlısını kaymak yerine cevizle yiyin. 30. Krem şantili çilek yerine yoğurtlu çileği deneyin.

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

19


diyet & beslenme

Vücudumuzu temizleyen

toksinsavarlar Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan, vücudumuzu temizleyen toksinsavarların neler olduğu ve ne gibi faydalar sağladığı konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Yeşil Erik;

Sindirimin düzenli ve yeterli ölçüde çalışmasını sağlayan yeşil erik, sindirilebilir lif açısından zengin olduğundan, mide gazı, kabızlık ve gaz problemi yaşamamızı da önler. Bağışıklık sisteminin oluşmasında ve korunmasında etkilidir. Yüksek miktarda antioksidan içerdiği için, vücut içi hasarı önler. Akciğerler bakımı ve sağlığında etkilidir: Yeşil erik yiyenlerin astım, akciğer kanseri, soğuk algınlığı, öksürük ve kronik akciğer sorunlarından uzak kaldığı araştırmalarca saptanmıştır. Yeşil erikte bulunan C vitamini vücudumuzda bağ dokularının sıkı kalmasında yardımcı olur. Böylece vücudunuzun sıkı, genç, sağlıklı ve uygun görünümlü olmasını sağlar.

Semizotu;

Semizotunun içeriğinde bulunan yüksek miktarda omega-3 yağ asidi onu diğer yeşil yapraklı sebzelere göre hissedilir bir şekilde ön plana çıkarıyor. Semizotunda ki asıl mucize; enerji 20

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013


değeri, çok düşük neredeyse sıfır kalori olmasına rağmen; omega-3 yağ asidi açısından son derece zengin olması. Bu kadar düşük enerji içermekle birlikte (sadece 16 kcal/100g) yağ asitleri açısından bu kadar zengin ve işlevsel olması şaşırtıcı bir durum. Omega-3 yağasidi, beslenmemizin işlevsel ve kaliteli olmasını sağlayarak, sağlığımızı korur ve geliştirir. Günlük beslenmemiz içinde yeterli miktarda omega- 3 yağ asidi, kardiovasküler hastalık riskinizi azaltır, otoimmün sistemimizi geliştirir. Ayrıca omega-3 yağ asidini yüksek düzeyde aldığınız zaman; kanda bulunan yağ olarak tanınan Tirigliserit miktarını düşürücü etki gösterir. Yeterli miktarda ve düzenli omega- 3 yağ asidi alımı ayrıca tümör büyümesini inhibe ederek toksin savar özellik gösterir. Semizotu, omega- 3 yağ asidi ile birlikte aynı zamanda diyet lifi, vitaminler, ve mineraller yönünden de oldukça zengindir. Mükemmel bir A vitamini kaynağı olan semizotu, yeşil yapraklı sebzeler arasında en değerli olanıdır. A vitamini, bilinen güçlü doğal bir antioksidandır ve görme için gereklidir. A vitaminini önemli işlevleri arasında; sağlıklı mukus zarının ve cilt bakımı için de gereklidir. Semizotu C vitamini açısından da zengin bir kaynaktır. Bazı kompleksler riboflavin, ve karotenoidler gibi vitaminlerde zengindir. Bahar mevsiminin enerji içermeyen en güçlü toksinsavar yiyeceği; semizotudur. Bahar mevsiminde semizotunu her gün her öğünde tüketmeye özen göstermeliyiz. Çiğ semizotunu; çeşit çeşit salatasını yapabilir, söğüş olarak tüketebilirsiniz ya da yoğurtla karıştırıp tüketebiliriz. Ayrıca zeytinyağlı veya kıymalı semizotu olarak da yemeğini pişirebilirsiniz.

Yeşil çay; Tanen ve kateşin gibi bir takım antioksidanlar içeren çay aynı zamanda bir miktar da kafein içerir. Kafeinin ufak dozda olan doping etkisi hayata artı değer katar. Yeşil çay ayrıca; magnezyum, potasyum da içerir. Magnezyum sakinleştirir, stresi azaltır, insülin hormonunun çalışmasını destekleyerek kanda şeker dengesini sağlar. Potasyum; hayati önem taşıyan bir mineraldir. Vücutta ki su ve mineral dengesini sağlar. Besinlerin hücre

içine taşınmasında, sinir sisteminde ki mesajların iletilmesinde potasyumun önemli görevleri vardır. Yeşil çayın içerdiği yoğun flavonoidler; antikanserojen özellik göstererek vücudu korurlar ve metabolizmanın çalışmasına destek sağlayarak ödemi azaltır.

Ananas;

İçeriğinde ki bromolin maddesi ile metabolizmamızı hızlandıran ve zayıflamamıza yardımcı olan ananası sık sık yemeliyiz. Ananas da ayrıca folik asit ve C vitamini de bol miktarda bulunur. Hücre yenilenmesine katkısı ve bağışıklık sistemini güçlendiren etkilerini göz önüne aldığımızda ananas en güçlü to k s i n s av a r l a rdanbirtanesidir.

Limon;

4 mevsim tüketilen turunçgil çeşidi olan limon, yaz kış soframızın vazgeçilmezi olmalıdır. Yoğun C vitamini içermesi bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak, ciltteki elastik dokuyu güçlendirmenin yanında, demir emilimini arttırarak bizi demir eksikliği anemisinden korur. Ayrıca A vitamini ve folik asit de içeren limon hücre yenilenmesinde yardımcı da olur. En iyi toksin savalardan biridir.

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

21


Köşe yazısı

Nurgül Koca Acar

İKİNCİ ŞANS HER ZAMAN Ellili yaşlarının başındaydı. Uzun boylu, atletik vücuduyla yaşından oldukça genç gösteriyordu. Dış görünümü pek çok erkeği kıskandıracak durumdaydı. Yana taranmış saçları, yanık buğday teni yeşil gözlerini iyice ortaya çıkarıyordu… Evliydi ama eşinden 2 yıl önce ayrılmıştı. Eşi boşanma davasını yokuşa sürüyordu… Kurduğu inşaat firması, sadece yurt içinde değil, dünya çapında da başarılı projelere imza atan itibarlı bir şirketti. Başarısının sırrı, yalnızca mimarlık eğitimi almış olması değil, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile çalışıyor olmasıydı. Kendisi gibi seçkin ve başarılı ekibiyle aylardır üzerinde çalıştığı Berlin’deki Avrupa’nın en büyük üniversite kampüsü projesi ihalesini daha birkaç ay önce kazanmıştı. Türkiye’nin en büyük inşaat şirketlerinden biri de bu projede ona ortak olmuştu. Proje, sadece mimari tasarımı değil, kampüs alanında yapılacak tüm inşaatları da kapsıyordu. Ofisinde gelecek hafta Almanlar’a yapılacak sunum için hazırlanıyordu. Akşam üzeri her iki şirketin uzmanları, ortakların başkanlığında bir araya gelip, sunuma son halini vereceklerdi. Aynı toplantıda, ortağının yeni işe aldığı Almanya projesini yönetecek olan Genel Müdür ile de tanışacaktı. Adını henüz öğrenmediği ama ortağının İngiltere’nin en tanınmış ve başarılı mimarı diye söz ettiği yeni Genel Müdür’ün kadın olması nedense onu endişelendiriyordu. Toplantı saati gelmişti. Sekreteri misafirlerinin geldiğini bildirdi ve onları içeri aldı. Merakla beklediği genel müdür karşısındaydı artık. Karşılaşmaları sırasında her ikisi de kısa bir şok yaşadılar. Sanki zaman o an durmuştu. İçeriye hakim olan 22

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013


MUTLULUKLA GELMEZ sessizlik ve şaşkınlığı ortağının sesi bozdu: “Yoksa siz tanışıyor musunuz?” Olgunluk çağında ama güzelliğinden bir şey kaybetmemiş, uzun boylu, kumral ve son derece bakımlı, kendinden emin duruşu ile yaşını hiç göstermeyen kadın yanıt verdi: “Biz beyefendi ile aynı fakülteden aynı yıl mezun olduk. Ama uzun zamandır ilk kez görüşüyoruz …” Misafirlerini uğurladığında hala yaşadıklarına inanamıyordu… Boğaza bakan ofisinden dışarı seyretmeye başladı. Geçen gemileri izliyordu. Tıpkı 20 yıl önce giden, bir daha da dönmeyen sevgilinin peşinden bakar gibi… Üniversitedeyken aşık olmuşlardı birbirilerine. Mezun olduklarında sevdiği kadın master eğitimi için Londra’ya gitmiş ve doktora, ilk iş deneyimi dereken bağları kopmuştu. Uzun yıllar ondan haber alamadı… Ümitsiz bekleyişin ardından adam da kendi hayatını kurmuş ve evlenmişti. Düşlediği gibi bir evlilik olmamıştı bu. Eşi ile hayata bakışları çok farklıydı. Hatta evliliklerini kurtarmak için bir ara çocuk yapmayı denediler ama çocukları da olmadı. 15 yıl süren vasat evlilik ayrılık kararı ile kesintiye uğradı. Adam, bu sürede kendisini tümü ile işine verdi. Yeni genel müdürleri yani hayatının ilk aşkının da başından mutsuz bir evlilik geçmişti. İngiliz eşi kendisinden yaşça büyüktü. Geçen uzun yıllar ona mesleğinde bir ün kazandırmıştı. Kocasından boşanmış ve kariyerini kendi ülkesinde sürdürme kararı almıştı… 6 ay sonra Her ikisi de ikinci şansı yakaladıklarını düşünüyorlardı. Çok mutluydular artık. Kader yollarını tekrar birleştirmişti. Almanya projesi planladığı gibi yürüyor.

Onlar da yarım kalan aşklarını dolu dizgin ama gizli gizli yaşıyorlardı. Baş başayken çılgın birer aşık, ama başkalarının yanında profesyonel iki iş insanıydılar. Ama geç gelen bu mutluluk uzun sürmeyecekti… Adam o sabah da ofisine gözlerinin içi parlayarak geldi. Asistanı kahvesini getirmiş, gazetelerini masasının üzerine bırakmıştı. Öğle yemeğinde buluşacaklardı. O birkaç saat geçmek bilmiyordu sanki. Derken cep telefonu çaldı. Arayan artık Ankara’da yaşayan eşinin kız kardeşiydi. Sesi oldukça üzgün ve ağlamaklıydı. Çünkü kötü bir haberi vardı ona … Eski eşi hastaydı. Hem de çok… Doktorlar ilerlemiş hastalığının geç teşhis edildiğini söylemişlerdi. Ankara’ya gitmesi gerekiyordu… Eşini aldı ve İstanbul’a, evlerine geri getirdi. Boşanmak istediğini söylemezdi artık hayatının son günlerini yaşayan bu hasta kadına… Aslında eşi onu hep sevmişti. Hatta hala aşıktı. Ama o, hiçbir zaman eşine karşı aynı duyguları hissetmemişti… Yıllar sonra kaderin yollarını birleştirdiği ilk aşkı ile sürdüremezdi bu durumda gizli ilişkisini. Çünkü ölmek üzere olan bir kadın asla terk edemezdi… Eşine döndü. Mecburen. Çünkü böyle olması gerektiğini düşünüyordu. Kader biz kez daha ayırmıştı onları. Geç yakalanan mutluluk bir kez daha yitirilmişti. Siz olsaydınız ne yapardınız? Kendi mutluluğunuzun peşinden mi koşardınız? Yoksa fedâkar olmayı mı seçerdiniz? Siz olsaydınız, gerçekten ne yapardınız? Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

23


dekorasyon

Dekorasyonda

renklerin önemi Renklerin ruh halimizi etkilediği bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Kişiler o anki ruh haline göre seçtiği renkler ruh hallerini daha da etkileyebiliyor. Dekorasyonda uzun süre kullanacağınız renkleri seçerken renklerin bu etkilerini de dikkate almanız gerekiyor. Örneğin evinizin duvarlarını koyu renkler yerine mavi tonlarına boyamanız uzmanlarca tavsiye ediliyor.

Mavi renk: Okyanusları çağrıştıran mavi dinginlik, sakinlik ve huzur veriyor. Ayrıca maviye boyayacağınız duvarlar fazla kilolardan arınmayı sağlıyor.

24

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

Yeşil: Fazla kullanıldığında melankolik bir hava katan yeşil renk arındırıcı bir etki sağlıyor.


Kırmızı ve turuncu tonları: Duvarlarda çok tercih edilmeyen bu renkler canlılık verdiği gibi iştahınızı da artırabilir.

Mor ve leylak rengi: Yatak odalarında önerilen bu renklerin cinsel hayatı olumlu etkilediği belirtiliyor.

Kahverengi: Özellikle koyu kahverengi, mobilyalarınızla uyumlu olsa dahi önerilmiyor. Duvarlarda görmeye alışkın olmadığımız bu renk negatif etki yaratabiliyor.

Beyaz ve sarı: Açık sarı ve beyaz renkler ferahlık ve temizlik hissi vermesi dolayısıyla öneriliyor.

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

25


dekorasyon

Ev dekorasyonunda

Son dönemlerde ev dekorasyonunda vintage tasarımların etkisi büyük. Bu vintage akımın ana nedenleri arasında dönem dizileri oldukça etkin bir rol üstleniyor. Özellikle Muhteşem Yüzyıl, Harem gibi diziler Osmanlı Tarzı ev dekorasyonunun yeniden moda akımı içerisinde yerini almasını sağladı. Vintage olarak nitelendirilen eskiye dönüşün hakim olduğu bu akım dekorasyonda ihtişamlı eşya ve objelerin kullanımını arttırdı. Yalnızca dekorasyon değil mimaride de etkili olan Osmanlı tarzı, yaşam alanlarına farklı bir ruh getirdi. İşte Osmanlı ruhunu yansıtan tasarımlar…

26

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013


smanl覺 Tarz覺

O

G羹zellik Sanat覺 | Temmuz 2013

27


Köşe yazısı Çiğdem ACARSOY - Davranış Bilimleri Uzmanı

AŞK ACISI İLE En son yazımda aldatılmaktan bahsetmiştim. Aldatılmanın sonrasında iki seçenek vardı önümüzde yaşadıklarımızla ilgili “ya tamam, ya da devam”dı bu seçenekler. İşte bu yazım da “tamam buraya kadar” diyenler için, aslında konuyu biraz daha genelleştirmek istiyorum. O ya da bu sebeple, sebebin ne olduğu hiç önemli değil, ayrılan ve acı çekenler için yazayım istedim, evet konumuz aşk acısı… Geçer mi? Önce bu acıyı biraz tarif edelim mi?

28

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

Hani gece uyurken saat sabahın 4 ünde ansızın uyanırsınız ve başucunuzda bekleyen binlerce düşünce o an saldırıya geçer. Cin gibi oturursunuz yatağın içinde, hani telefonunuza tekrar tekrar bakarsınız, ya duymadıysam? Ya telefonum çekmediyse de tam da o an aradıysa? Hani bazen nefes alamadığınızı hissedersiniz sanki göğsünüzün tam ortasında bir fil oturmuşçasına, bilirsiniz ki o fili oradan kaldırabilecek tek bir kişi var bu dünya da, ama o da kaldırmaz… Hani çok uzun


BAŞA ÇIKMAK zaman geçti zannedersiniz de, aslında sadece 3 gün geçmiştir. O sağır eden sessizlik! Ama zaten arasa da barışmayacaksınız da, bir arasa şu egom bir rahat etse? Bir de karşı tarafı merak ederiz, ne yapıyor acaba? Umurunda mı? Kesin gezip tozuyordur. Bin tane senaryo yazılır başrole esas kız veya esas oğlan oturtulur ve başlatılır oynatmaya bir kere olsa neyse tekrar ve tekrar. Temenniler baslar bu aşamada “inşallah o da acı çekiyordur” ya çekmiyorsa? Kâbuslarımız bitmez... Ne zordur bu aşamada dik durabilmek, çok mu üstüne gittim ki? Görmezden mi gelseydim? Bir şey bahane edip arasam? “Canim bak aramayı hiç istemezdim ama çorapların kalmış bende” desem? Hayır, bir kerecik sesini duysam... Zihinsel gevezelikler bitmez tükenmez bir türlü, insanın bir fişi olsa gece yatarken en azından çeksek su fişi Hani kör ölür badem gözlü olur lafı bu durumlara çok uyar özlem o kadar büyür ki tüm sorunlar bir anda unutulur, rahat batmışta ayrılmışız aslında o dünyanın en iyi insanıymış moduna geçilir, bir daha böyle sevemem ki, bir daha onun gibisini bulamam ki! Düşünceleri döner durur zihninde, iste bu durumdayken gene karşımıza iki seçenek çıkar ya “razı olmak ve kaldığın yerden devam etmek” ya da “tüm duygularına rağmen direnmeye devam etmek”, razı olup ayni koşullarda barışmak sadece bu yaşadığın süreci ileri bir tarihe ertelemek demektir aslında, çünkü özünde değişen hiç bir şey yoktur hatta her şey bir “tık” daha kötü hale gelmiş çünkü mutlu olmadığınız şartları alenen kabul etmişsinizdir. Artık şikâyet etme hakkınızda böylece elinizden alınmıştır. O zaman direnmekten bahsedelim; kime veya neye direnmek?

Karşınızdakine değil, sadece kendi duygularınıza direnmekten bahsediyorum ben. Çünkü çözüm aradık bulamadık ve yolların ayrılmasına karar verdik, artık bir oluru yok. Bu durumda ne yapmalıyız? Öncelikle ilk şart gerçekten unutmaya karar vermek olmalı. Mantığınızı duygularınızın önüne koyabildiğinizde bu isi yarı yarıya başarmışsınız demektir. Peki sonra, ne yapacağız? Çivi çiviyi söker mi? Bence sökmez, bunun doğru bir yol olduğunu düşünmüyorum, izin verin önce bir sular durulsun. Duygularınızı içinize atmadan sonuna kadar yaşayın; ağlamak istiyorsanız oturup ağlayın, bütün gün pijamalarınızla evde oturup yorganı başınıza kadar çekmek istiyorsanız bunu da yapın, kimseyle konuşmak istemiyorsanız konuşmayın fakat bunun için kendinize bir süre verin sonra kalkıp hayata devam edin, geçti mi? Tabii ki hayır! Hala kontrollü gitmek lazım. İçkiden uzak durun, gardınızı düşürecek her şeyden uzak durun. Aramaktan korkuyorsanız silin numarasını, onu hatırlatan evinizde ne varsa kaldırın, arabesk müzik dinlemeyin demeyeceğim bile! Bence Türkçe sözlü müzik dahi dinlemeyin çünkü öyle bir psikolojide her şarkı sizi gitmek istemediğiniz bir duygu duruma sokabilir. Bu dönemde kendiniz için her şeyi özenle seçin, yeni bir uğraş, yeni bir hobi size destek olacak her şeye açın kendinizi. Her geçen gün biraz daha nefes almaya başlayacaksınız ama bu ayni doktorların grip için söyledikleri gibi ilaç alırsan bir hafta almazsan 7 gün sürer, zamana ihtiyacımız olduğu kesin ve bu zamanın bir haftadan çok daha uzun bir süre olduğu da bir gerçek! Eee malum bizimkisi gripten daha ciddi bir vaka.. Yapacaklarımız bu zamanı daha kolay ve hasarsız atlatabilmek için, Her ne olursa olsun hayata karşı duruşunuzu hiç bozmamanız dileğiyle… Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

29


moda

Kadınlar için İdeal İş kıyafeti seçimi Kadınların işe giderken her zamanki hallerinden daha özenli ve göze hitap edecek şekilde giyinmeleri gerekiyor. Ancak bunu abartıya kaçarak, vücudunuza ve işinize uygun gerçekleştirmediğinizde göze batabilirsiniz... Büyük streslerle boğuşan iş kadınları: Enerji dolu ve özellikle uzun zaman kullanabileceğiniz tarzda kıyafet seçmenizde yarar var. Eğer rahat bir iş ortamınız varsa ya da koşuşturmalı bir işe sahipseniz: Spor giyinmeye özen gösterin. Böylece yorgunluğunuzu en aza indirebilirsiniz. Masa başı ve genellikle ciddi bir işe sahipseniz: Şenel boy etek ya da klasik bir kumaş pantolon sizin için ideal olacaktır. Ancak belirtelim; henüz 20’li yaşlardaysanız çok resmi ve ağır kıyafetlerden kaçınmalısınız.

30

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013


G羹zellik Sanat覺 | Temmuz 2013

31


moda

43 yaşında Versace defilesinde Paris Moda Haftası’nda Versace için podyuma çıkan top model NaomiCampbell, koleksiyondan daha fazla konuşuldu. Versace’nin Paris’te gerçekleşen 2013 Sonbahar Kış Couture defilesinde siyah ceket ve iç çamaşırıyla podyuma çıkan NaomiCampbell, 14 senedir ilk defa moda devi için podyuma çıktı. 43 yaşındaki Campbell, ilerleyen yaşına rağmen tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. NaomiCampbell, “Bu gece Donatella için burada olmaktan çok mutluyum. 25 senedir yakın arkadaşız, ailemden biri gibi hissettiğim için bu geceyi kabul ettim” dedi. Defile sonrası DonatellaVersace ve Uma Thurman’la poz veren Campbell, göbeği açık dantelli kostümüyle bütün dikkatleri üzerine çekti.

H&M IsabelMarant işbirliği Her sezon ünlü tasarımcılarla işbirliği yapan H&M, 2013-2014 Sonbahar-Kış sezonu için IsabelMarant ile birlikte çalışacak. IsabelMarantfor H&M koleksiyonu 14 Kasım’da mağazalarda olacak. Daha önce Karl Lagerfeld, RobertoCavalli, Stella McCartney, MatthewWilliamson gibi ünlü tasarımcılarla çalışan H&M, doğal ve abartısız stiliyle Paris modasında önemli bir yere sahip IsabelMarant ile anlaştı. H&M için imzası niteliğinde olan stilinden esinlenen ve herkeste bulunması gereken parçalarla, 2013-2014 Sonbahar-Kış sezonuna uygun bir gardırop

32

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

oluşturacak olan tasarımcının bu yeni koleksiyonu, 14 Kasım’da dünya çapında yaklaşık 250 mağazada satışa sunulacak.


moda

Editörün Seçtikleri FLO 79.99TL H&M 24.95 TL

İNCİ 318 TL

ATALAR 125 TL

H&M Küpe 9.95 tl

İNCİ 346 TL

MANGO 59.99 TL

MUDO 39.95 TL

MANGO 54.99 TL

MANGO 54.99 TL

MUDO 44.95 TL

Next Accessory 69 TL

MUDO 89.95 TL Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

33


sağlık & yaşam

Ramazanda kalbi yoran 7 alışkanlık International Hospital’den Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Açıl, ramazan ayında kalbimizi yoran 7 hatalı alışkanlığımızı ve bunların yol açtığı sağlık sorunlarını anlattı. 1. Hata: İftardan sonra spor yapmak Spor yapmak, özellikle zengin ramazan sofralarında karnını doyurmuş olan sağlıklı kişilerde bile kalp krizi, ritim bozuklukları veya bayılma gibi olumsuz sonuçlara neden olabiliyor. Kalp hastalarının ise ayrıca dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü kalp damarları tıkalı olan bir kişide, kalbe giden kan miktarı zaten az oluyor. Yemek sonrası kanın bir miktarı sindirim sistemine doğru yer değiştireceği için bu miktar daha da azalıyor. Buna ek olarak kalbin kan ihtiyacını kat kat artıran futbol gibi ağır sporlar yapılırsa, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve ritim bozukluklarına

bağlı çarpıntı gelişebiliyor. Hatta kişi hayatını bile kaybedebiliyor.

2. Hata: İftarda mideyi tıka basa doyurmak İftarda mideyi tıka basa doyurmak, kanın sindirim sistemine hücum etmesine neden oluyor. Bu da kalbe ve beyne giden kanın nispeten azalmasına, bunun sonucunda da göğüs ağrısına, hatta bayılmalara yol açabiliyor. Ayrıca diyafram dolu mide kalbe baskı yapacağı için ritim bozukluklarını da tetikleyebiliyor.

3. Hata: Düzenli sıvı tüketmemek Düzenli sıvı tüketimi, özellikle sıcak mevsimlerde son derece önemli. Kalp damar hastaları çeşitli nedenlerle zaten idrar söktürücü ilaçlar kullanıyorlar. Buna ek olarak sıvı almadıkları takdirde böbrekleri yeterince kanlanamayacağı için böbrek yetmezliği gelişme riski oluşuyor. Ayrıca sıcak havalarda sıvı ve tuz kaybı artıyor. Bunun sonucunda kan basıncı düşebiliyor ve bu durum bayılmayla sonuçlanabiliyor.

4. Hata: Su yerine gazlı, tuzlu veya şekerli meşrubat içmek İftarda yemeğe başlamadan önce 1 veya 2 bardak su içmek gerekiyor. Tüm gün kaybedilen sıvının yerine konulması ve doygunluk hissinin oluşması bakımından bu çok önemli. Gazlı içecekler ise diyaframın kalbe bası yapmasına, bunun sonucunda da ritim bozukluklarına ve nefes darlığına neden olabiliyor. Tuzlu içecekler de kan basıncında yükselmelere yol açabiliyor. Şekerli içecekler ise kan şekerinde oynamalara neden olup, metabolizmasının bozulmasına yol açıyor. 34

Güzellik Sanatı | Temmuz 2013


5.Hata: Sebze yerine et ve hamur işi ağırlıklı beslenmek Tüm gün uzun süredir istirahat eden sindirim sistemine aniden yüklenmek hem metabolizmayı hem de kan dolaşımını olumsuz etkiliyor. Bu da kan basıncı değişikliklerine bağlı istenmeyen akut kalp olayları ile sonuçlanabiliyor. Dolayısıyla sindirimi nispeten daha kolay olan sebze türü besinleri, özellikle kırmızı et ve hamur işi gıdalara tercih etmek gerekiyor.

6. Hata: İftar sonrasında bolca şarküteri ürünleri ve hamur işi gıdalara yer vermek İftar sofrasında salam, sucuk ve pastırma gibi ürünleri tercih etmek, gereksiz yere tuz tüketmek özellikle hipertansiyon ve kalp yetmezliği hastalarını olumsuz etkiliyor. Hipertansif krizi (kan basıncının hayatı tehdit edici şekilde yükselmesi sonucu oluşan durum), kalp krizi, akciğer ödemi gibi ciddi tablolara neden olabiliyor. Yine şekerli ve hamur işinden zengin gıdalar tüketmek, özellikle diyabet hastalığı olanlarda şeker koması gibi olumsuzluklar oluşturabiliyor.

7. Hata: Sofrada uzun sohbetlere dalmak İftar sofralarında uzun uzun sohbet etmek keyifli olmakla beraber, bazı olumsuz durumlar oluşturabiliyor. Sofrada ne kadar uzun süre oturulursa yenilen besin miktarı da buna paralel olarak o kadar artıyor. Bu durumda fazladan alınan tuz ve kaloriler kalp damar salığını olumsuz şekilde etkiliyor. Örneğin uzun vadede ritim bozukluğuna neden olabiliyor. Güzellik Sanatı | Temmuz 2013

35



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.