GÜZELLİK SANATI MART 2013 SAYISI

Page 1


EDİTÖR

Aylık Güzellik ve Yaşam E-Dergisi Yıl: 2013 Sayı: 3 İmtiyaz Sahibi Ertan Acar Medya İlişkileri Danışmanlığı adına Ertan Acar Genel Yayın Yönetmeni: Nurgül Koca Acar Yayın Koordinatörü:

Büşra YILDIZ

Büşra Yıldız Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Metin Koca

Merhaba Sevgili Güzellik Sanatı Okurları,

Reklam ve Pazarlama: Özge Konci

Kış mevsimini geride bıraktığımız şu günlerde, ilkbaharın enerjisi ile selamlıyorum sizleri… Mart sayımız da tıpkı ilkbahar gibi eğlenceli ve keyifli… Aile, aşk, cinsellik, güzellik, diyet, beslenme ve modaya dair faydalı olabilecek birçok konuyla ilgili bilginin yanı sıra sizler için yepyeni bir köşe oluşturduk. Markaların özel ve trend olan ürünleri ile fiyatlar hakkında bilgi sahibi olabileceğiniz “Editör’ün Seçtikleri”sizleri bekliyor.

İletişim Adresleri: Esentepe Mah. Kasap Sok. Aslan Apt. No:11 D:7 Şişli/İSTANBUL Tel: 0212 272 51 51 Fax: 0212 272 49 50 E-mail: editor@guzelliksanati.com ABD Temsilcisi: Prof.Dr.Tevfik Dalgıç Dallas, Texas, USA

DKNY Jeans’in yeni yüzü Cara Delevigne’den 2012 Gelinlik Modası’na,

Tel: 0214 212 43 43

çalışan yeni evli kadınlara önerilerden kadınların yaptığı 5 flört hatası-

e-mail: tdalgic@gmail.com

na, doğal kür tariflerinden tatlı kriziyle başa çıkmanın 10 yolu’na kadar kadın hayatına dair tüm ayrıntıları bulabileceğiniz bir sayı hazırladık. Değerli yazar kadromuz da her ay yeni ve keyifli makaleleriyle sizlerle

İngiltere Temsilcisi: Vehbi Koca 10 Avocet Close Se1 5En London/UK Tel: +44 (0)20 7232 0291

olmaya devam ediyor. Bu sayımızda Davranış Bilimleri Uzmanı Çiğdem Acarsoy, “Kadın Olmak”yazısında kadın olma hikayesini bizimle paylaşı-

Dijital Yayın Platformu: Dijimecmua

yor. Gazeteci Nurgül Koca Acar, “Henüz vakit varken” isimli makalesinde hayata geç kalmamamız gerektiği üzerine uyarılarda bulunuyor. Ece

Sayfa Tasarım: V2 Medya İletişim

Ertem ise Barcelona gezi notlarını bizlerle paylaşıyor. Keyifli okumalar dileklerimle…

Güzellik Sanatı Dergisi’nde yayınlanan yazıların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden

Bir sonraki sayıda görüşmek üzere 2

Güzellik Sanatı | Mart 2013

kullanılamaz.


İÇİNDEKİLER 4 6

Flamenko’nun merkezi: Barcelona

8

Cara Delevingne DKNY Jeans’in

Çalışan, yeni evli kadınlara öneriler yeni yüzü oldu !

9

Aldatmaya meyilli erkek profilleri,

22

10 12

Henüz vakit varken... Kadınların yaptığı 5 flört hatası Flört ederken siz de bu hataları yapıyor musunuz?

13

Cilt kırışıklıklarını engellemenin 3 yolu

18

14 16 17

Doğal kürlerle yenilenin Bacaklarınız yaza hazır mı? 30 dakikada kaç kalori harcayabilirsiniz?

18 20

Karatay: “Günde 2 öğün sağlıklı” Tatlı kriziyle başa çıkmanın 10 yolu

8 20

22 24 26

Kadın olmak Otomobil trendleri 59 Ünlü Kadın Tek Ses Tek Nefes Oldu

27 28 30 31 32

17

34

Editörün Seçtikleri Neye inanacağımızı şaşırdık ! 2013 Gelinlik Modası Guiseppe zanotti 2013 İlkbaharYaz Koleksiyonu’nu tanıttı Kutu gibi evinizi saraya dönüştürün Ayna ayna söyle bana… Güzellik Sanatı | Mart 2013

3


Köşe yazısı

Ece Ertem

Flamenko’nun merkezi: Barcelona Bu defa istikametimiz Flamenko’nun merkezi: Barcelona. Gitmeden önce www.flamencotickets.com adresinden biletinizi almanızı öneririm, zira yer bulmakta zorlanabilirsiniz. En iyisinin Flamenco Tablao Cordobes olduğu söyleniyor ama biz ona bilet bulamadık ve “Palacio del Flamenco” dan yemekli Mini Show satın aldık. 40 dakikalık muhteşem gösteri sırasında geleneksel içkileri Sangria eşliğinde Paella ile Mousse de Crema Catalana yedik. Paella bildiğimiz bulgur pilavı. Ama içersine konulan lezzetler onu “Paella” yapıyor. Sebzeli, etli, deniz mahsüllü çeşitleri var. Bir de ahtapot mürekkebi soslu türü var ki ben yemeğe cesaret edemedim. Sangria ise soğuk ve bol buzla tüketilen bir tür içkileri. Meşhur caddeleri La Rambla’daki “Mercat de la Boqueria” da hazır satılan meyvelerden özellikle Pitahaya’nın içi pembe olanlarından yemelisiniz. Hazır oraya gitmişken “Universal”den de Tapas yemelisiniz. Bize burayı öneren Fernando Caceres haklıymış. Her yerde Tapas adı altında meze türü yiyecekler satılıyor ancak buradakiler gerçekten özel tapaslar. Kalacağımız yerin şehir merkezine yakınlığı ve resepsiyonda ilgiliyi 24 saat bulabilmek bizim için önemliydi. Malum İspanya hırsızlıkla da meşhur yazık ki. Tercihimiz Casp 74’den ev kiralamak oldu. Lokasyondan, hizmetten, odadan, temizliğinden çok memnun kaldık. Beklentimizin üzerindeydi. Metroya, ana meydan ve caddelere yakın olması ve hemen arka sokağında bir marketin olması cazipliğini arttırdı. Döndükten sonra çok kibarca yazılmış bir 4

Güzellik Sanatı | Mart 2013

de mail aldık kendilerinden. Eğer bizim bir tanıdığımız kat kiralamak isterse %5 ek indirim yapacaklarını bildirdiler. Şıktı. Tavsiye ederim. Şehri gezmek için 2 adet “hop on hop off otobüs” şirketi var. “Barcelona City Tour” ve “Bus Turistic”. Hangisine denk gelirseniz. Her ikisi de aşağı yukarı aynı hattan geçiyorlar. Sagrada Familia, Park Guell, Barcelona Katedrali, Poble Espanyol, La Pedrera, Casa Batllo, Tibidabo’daki Caixa Bilim Müzesi, Akvaryum, Hayvanat bahçesi ve hatta Teleferiklerden de geçiyorlar. Alan Parson Project’in şarkısına konu olan “Sagrada Familia” görülmeye değer bir yapı. Ancak biletinizi önceden almanızda fayda var zira girişte her daim çok uzun kuyruk oluyor. Barcelona Katedrali’nde ise pazar sabahları saat: 10:00’da ayin sonrası meydanda dans ediyorlar. Kaçırmamalısınız. Çok hoş bir görüntü oluşuyor. Samimi, içten ve sevgi dolu… Şehri ikiye ayıran Diagonal caddesine yakın La Pedrera, ünlü mimarları çılgın Gaudi’nin kireç taşından yaptığı dalgalı yüzeyli, Unesco tarafından koruma altında olan yapıtı görülmeye değer. 20. Yüzyılın başında burjuva ailelerin siparişiyle yapılmış ve her biri bir diğeriyle yarışan birkaç apartmandan biri. Yaz aylarında çatı katında Jazz dinletileri oluyormuş. Casa Batllo’da Gaudi’nin bir başka eseri. Önünde kuyruk oluyor ama görmesenizde olur yani. Sadece ilk katını beğendim desem ayıp olur mu bilmem? Bu arada La Rambla üzerindeki Gaudi’nin evini müzeye çevirmişler. Gitmeyin derim. Vakit kaybından


başka bir şey değil. Dışarıdan binaya baktığınızda gördüğünüz güzellik neyse, bütün olay budur bence, içersinde hiçbir eşyası yok, fotoğraflarla canlandırma yapmaya çalışmışlar ancak çözünürlüğü düşük ve renksiz olan fotoğraflar pek bir anlam ifade etmiyor. Alışveriş için önemli birkaç tane noktaları var. AVM olarak L’illa Diagonal ve Forum en büyükleri. Glories kaldığımız yer olan Casp 74’e çok yakın. Bir de La

Rambla ve Passeig de Gracia tüm markaları ve turistik hediyelikleri barındıran caddeleri. Pazar günü sadece La Rambla’da açık dükkanlar bulabilirsiniz. Tüm AVM’ler kapalı. Şimdilik Barcelona’dan haberler bu kadar… Hayat içersinde unutmayın ki olaylar değişmez, insanlar değişir. Siz hayatı güzelliklerde yaşamayı seçin. Ve hep hatırlayın ki nefes almamız bile büyük şans.

Güzellik Sanatı | Mart 2013

5


aile

Çalışan, yeni evli kadınlara

öneriler Hem iş hem de sağlıklı bir evlilik hayatının sırrı! İş yaşamı, özellikle geleneksel olarak ev kadınlığı ve annelik rollerini üstlenen kadınlar için bir varoluş alanıdır. Ama hem çalışmak hem de ev kadını olmak kolay değildir. Evliliğin ilk günlerinde alınabilecek birkaç önlem ile hem iş hem de sağlıklı bir evlilik hayatının gerçekleşeceğine dikkat çeken Psikolog Merve Tepeli Yürüten, kadınlara bazı tüyolar veriyor. Kadın kendini keşfetmeye, yeteneklerini sınamaya, sosyal ilişkilerini geliştirmeye ve ekonomik özgürlüğünü kazanmaya bir işte çalışarak başlar. Bu durum kadınların sadece ev hanımı ve anne olmadıklarını göstermeleri açısından oldukça önemlidir. Evlilik ise kadının iş yaşamındaki mevcut durumuna, pozisyonuna, eş olma, ev kadını olma ve annelik rollerinin sırasıyla dâhil olduğu bambaşka bir platformdur. Özellikle evliliğin ilk yıllarında kadınlar, üstlendikleri tüm rolleri kusursuz bir biçimde oynamayı hedeflemekteler. Bu konuda bazen kendilerine oldukça acımasız davranarak, mükemmel bir eş, ev kadını ve iş kadını olmaya çalışabilirler. Bir süre sonra, kadın kendine zaman ayıramamakta, kendisiyle ilgili isteklerini hep erteler duruma gelmekte. Çalışan kadın, çevresinin ona yüklediği sorululukları tam anlamıyla yerine getiremediğinde kendisini beceriksiz, başarısız, hiç kimseye yetişemeyen biri olarak görür. Tükenmiş, mutsuz ve yalnız hisseder. Bu duygularla evine ve eşine gereken ilgiyi gösteremez, iş yerinde verimi bile düşebilir ve kendini çaresiz hissedebilir. Çalışırken bir evliliğin gerçekleşmesi durumunda, ilk 6

Güzellik Sanatı | Mart 2013

günlerde alınabilecek birkaç önlem ile bu sorunların önüne geçilebilir. * Evli bir kadın, mutlaka kendisine zaman ayırmalıdır. Belirli aralıklarla arkadaşlarıyla bir araya gelebilir, onlarla sohbet ortamı yaratabilirler. * Hem iş yerinde hem de evde en iyi olmak düşüncesinden vazgeçerek onun yerine yeterince iyi olmayı öğrenmelidirler. * Evdeki tüm sorumlulukları üstlenmek yerine, eşleriyle birlikte iş bölümü yaparak sorumlulukları dağıtabilirler. * Gün içerisinde yaşanan olumlu ya da olumsuz tüm süreçleri eşleriyle paylaşabilmeli, fikir alışverişinde bulunabilmelidirler. Sağlıklı bir iletişim, sağlıklı bir ilişkiyi de beraberinde getirecektir. * Evlilik içerisinde karşılaşılan herhangi bir durumun çiftler tarafından çözümlenememesi durumunda profesyonel bir yardım almayı düşünebilirler.


moda

Cara Delevingne DKNY Jeans’in yeni yüzü oldu ! British Fashion Awards’da “Yılın Modeli” seçilen İngiliz manken Cara Delevingne, DKNY JEANS’in 2013 İlkbahar/Yaz koleksiyonunun yüzü oldu. Daha önce Burberry ve Chanel’in reklam yüzü olan seksi model, DKNY JEANS’in sıra dışı tasarımları için objektif karşısına geçti… Bugüne kadar birçok moda dergisine kapak olan 1992 doğumlu Cara Delevingne, DKNY JEANS’in yeni sezon tasarımlarını tanıttı. Burberry ve Chanel gibi markaların reklam yüzü olan, British Fashion Awards’da “Yılın Modeli” seçilen Cara Delevingne, New York ve Londra Moda Haftası’ndaki en büyük defilelerde de boy gösterdi. DKNY JEANS’in 2013 İlkbahar/Yaz Koleksiyon çekimlerinde 50 farklı ürün giyinen Delevingne, set arkasındaki sempatik hareketleriyle ekibin neşe kaynağı oldu… DKNY JEANS, İlkbahar/Yaz 2013 koleksiyonunda rahat tasarımlara ağırlık veriyor. Sade çizgilerin hakim olduğu, kullanışlı ve her dönemin gözdesi olan klasik modellerden meydana gelen yeni koleksiyonda, markanın DNA’sı da ortaya çıkıyor.

Güzellik Sanatı | Mart 2013

7


aşk & cinsellik

Aldatmaya meyilli erkek profilleri Aldatan erkekleri inceleyen aşk ve evlilik uzmanları, aldatmaya meyilli erkek profilinin karakteristik özelliklerini ortaya çıkarttı. Böylece erkeğin kadını aldattığı durumlar da ortaya çıkmış oldu.. “Erkekler ne zaman aldatır?” İşte madde madde bu sorunun cevapları: 1. Ondan fazla kazanıyorsan dikkat! Bir erkekten fazla kazanmak bazı kadınların başına gelebilir ve genellikle ilişkiye zarar verebilir. 2. Eşiniz sizinle zamanının yüzde 10’dan daha az harcıyorsa ve uzun süre çalışıyorsa o zaman ihanet etme olasılığı 10’da birdir. İstatistiklere göre çocuklu evli çiftler 75 dakika birbirleriyle zaman geçirmeli. Çift olarak bazı şeyler yapmaları gerekir. 3. Birçok çift evlenmeden önce birbirleriyle yaşamak istiyor. İyi bir evlilik için bu durum çiftlerin birbirine alışmasını sağlıyor. Yapılan ankete göre ise, birlikte yaşama sonrası evlenen çiftlerde aldatmayı yüzde 40 artırıyor. 4. Bilim adamları aldatma için bir genetik bağlantı ortaya çıkardı. İki yıl önce, Stockholm Karolinska Enstitüsü, zayıf ilişkileri ve evlilik sorunları olan bir ailede büyüyen erkeklerin aldatma olasılığının yüksek oldu-

8

Güzellik Sanatı | Mart 2013

ğunu belirledi. Aldatan baba veya erkek kardeş diğer erkek çocuğun aldatmasını kolaylaştırıyor. 5. İkizlere dikkat! İkizlerden sevgiliniz olmayanın aldatma hikâyesi varsa sizin partnerinizin de aldatma olasılığı yüksek. Tek yumurta ikizlerinin ise vefasız olma olasılığının yüzde 200 olduğu saptanmış. 6. Yapılan bir araştırmadan, boşanmış erkeklerin aldatma olasılığının yüksek olduğu görülmüş. 7. Cinsel içerikli yayınlara meraklı olan erkeklerin de aldatmaya eğilimli ve sadakatsiz oldukları gözlenmiş. 8. Kırsal kesimde yaşayan evli çiftlerde aldatma verileri yüksek. Kırsal kesimde erkeklerin daha fazla aldattığı görülmüş. 9. Özel okulda eğitim gören veya yasakçı zihniyetine yetiştirilenlerin aldatmaya daha meyilli oldukları tespit edilmiş. 10. Erkek arkadaşınız veya eşiniz, ailenizi, arkadaşlarınızı sevmiyorsa ve sizi çok eleştiriyorsa dikkat edin. Ailesine sıkı sıkıya bağlı olan kişilerin eşlerini aldatmadığı belirtiliyor. 11. Sosyal ağ meraklısıysa dikkat! Bu tür kişilerin daha fazla sadakatsiz olduğu ve aldatmaların ve boşanmaların giderek arttığı belirtiliyor. 12. Onun sizden daha düşük bir IQ’su varsa… Bu yılın başlarında, Dr Satoshi Kanazawa, Ekonomi ve Siyaset Bilimi London School evrimsel bir psikolog tarafından yapılan bir çalışmada akıllı bir adamın daha az aldatma olasılığı olduğu ortaya koymuş.


aşk & cinsellik

Kadınların yaptığı 5 flört hatası

Flört ederken siz de bu hataları yapıyor musunuz? Flört etmek, bir erkekle ilgilendiğinizi anlatmanın en etkili yolu. Böylece hoşlandığınız erkek sizi tanıyabilecek ve kadın tarafınızı görebilecek. Ancak yapacağınız herhangi bir hata olayı tamamen mahvedebilir. Sayacağımız 7 hatadan uzak durmalısınız:

1. Akıl oyunlarından ya da elde eldilmesi zor kadın imajından sakının. Kendine saygısı olan hiçbir erkek, böyle bir kadınla beraber olmak istemez. Ya ona onunla ilgilendiğinizi gösterin ya da bırakın gitsin.

2. Karşınızdaki erkeğe saygısızlık olarak nitelendirilebilecek tavırlardan uzak durun. Şaka yapabilirsiniz ya da şaka yollu iğneleyebilirsiniz ama özellikle diğer insanların yanında dozunu kaçırırsanız, onurunu zedelemiş olursunuz.

3. Erkekler genelde kahraman olmayı ve yardımlarına ihtiyaç duyulmasını severler. Ancak dikkat edin, zavallı biri gibi görünmek istemezsiniz. Sürekli onun tavsiyelerine ihtiyaç duyduğunuzu belirtmeyin.

4. Hemen sahiplenmeye çalışan kadınlar, erkekler için iticidir. Konuşurken onun koluna dokunmak ayrı, bir de sıkı sıkı tutup bu adam benim mesajı vermek ayrı.

5. Akıllıca davranın ve ona ne kadar güçlü olduğunuzu göstermekten kaçının. Aksi takdirde, sizin yalnızca cinsellik için arayışta olduğunuzu düşünecektir. Çünkü erkekler, kendilerine ihtiyacı olan kadınlardan hoşlanır.

Güzellik Sanatı | Mart 2013

9


Köşe yazısı

Nurgül Koca Acar

Henüz vakit varken... Sabah temizliği yapılmış ama hastanenin ağır ilaç kokusunu bastırmaya yetmemişti. Oğlunun eşyalarını hastane dolabına yerleştiriyor, bir taraftan yarınki ameliyatı düşünüyordu. Tatildeymiş gibi şarkı söyleyip oyunlar oynayarak, oğlunun pijamalarını giydirdi ve yatağına yatırdı. Onu öperken gözünden akan yaşlara engel olamıyordu. O sırada eşi odaya girdi. Bütün işlemleri yapmış artık ameliyat saatini, ertesi günü bekleyeceklerdi. Baba sessizce oğluna yaklaştı. Baş ağrılarından bitap düşen oğlunun uyumasını izledi. Altın gibi saçları, camdan süzülen güneş ışığında pırıl pırıl parlıyordu. Adam usulca ameliyat öncesi kesilecek biricik oğlunun ipeksi saçlarını okşadı. Beynindeki tümör çok ciddi bir tehlike yaratıyordu küçük Can’ın... Oysa birkaç ay öncesine kadar çok sağlıklıydı. Her şey çok ani olmuştu. Baş ağrısı şikayeti ile başlayan rahatsızlığı baygınlıklarla iyice kendisini göstermiş ve tehlikeli hastalık bu güzel ailenin yaşamını kabusa çevirmişti... Uykusuz ve dualarla geçen gece yerini korku ve endişe dolu bir sabaha bıraktı. Bu çok korkulan ameliyatın artık vakti gelmişti. Küçük Can’ı ameliyathaneye gönderirken gözyaşlarına hakim olmaya çalışıyorlardı. Onu belkide son kez öpüp kokluyorlardı. Doktorlar artık üzüntüden kendini kaybetme noktasına gelmiş anne ve babasının elinden küçük Can’ı ameliyat için neredeyse zor aldılar. Sanki birden 20 yaş yaşlanmıştı genç adam. Çok değil on yıl önce aynı hastanenin ve ameliyathanenin önünde karısının doğumunu beklediğini ve Can’ının dünyaya gelişini hatırladı... 10

Güzellik Sanatı | Mart 2013

Kocasının omuzuna yaslanıp mırıldanır gibi ağlayan kadın hem dualar ediyor hem de adaklarda bulunuyordu. Tanrıya ve biricik oğluna sözler vermeye başladı: “Allahım yardım et... Terledi diye oyun oynamasına engel olmayacağım... Bana her ‘Anne’ diye seslendiğinde, şimdi işim var demeyeceğim... Yağmurda yürümek istediğinde ıslanmasından korkmayacağım... Dişi çürümesin diye çikolata yemesine engel olmayacağım... Erken uyumak istemediğinde onu asla zorlamayacağım... Tanrım bir şans daha.. Ne olur.... Söz veriyorum akademideki işimden istifa edip tüm zamanımı ona adayacağım... Artık doçentlik, profesörlük umrumda değil... Allahım lütfen... Can’ım dayan... Söz veriyorum artık dünyanın en iyi annesi ben olacağım... Hep yanında olacağım bebeğim... Seni okula bakıcın değil artık ben götüreceğim, ben alacağım... Bebeğim lütfen iyileş...” Bu sırada, genç baba da aklından aynı şeyleri geçiriyordu... İçinde sanki kara bulutlar kabarıyor ve boğazında düğümlenmiş bir yumru kenisini oradan oraya vuruyordu. Bir taraftan da içindeki endişeyi bastımak için, “O iyileşecek, benim aslan oğlum sapa sağlam bu ameliyathaneden çıkacak” diye kendisine moral vermeye çalışıyordu. Fakat kendisi ile için için hesaplaşmadan da kendisini alamıyordu... Söz verdi... Tanrıya, ameliyat masasında yatan oğlu, telepatik bir bağ ile sanki onu duyurmuş gibi Can’ına söz verdi... Çok riskli bu ameliyattan oğlu sağ salim çıkarsa, artık küçük Can’a eskisinden daha fazla zaman ayıracaktı. Daha önce oğlu ile birlikte yapamadığı, yaşamak isteyip de bir türlü zaman yaratamadığı çok şey vardı. Uçurtma istemişti bir keresinde Can...


Hem de uçurtması olmadığı için günlerce başının etini yemişti babasının. Ama o haftasonu tatillerini dev inşaat ihalelerinin proje dosyalarına ayırmış, hep duymazdan gelmişti bu masum talebi maalesef... Çünkü çok para kazanacak ve eşi ile hayal ettikleri, seçkinlerin yaşadığı sitedeki o villayı alacaklardı... Kendisine söz verdi; Can iyileşir iyileşmez onunla kırlara koşacak ve Can’ın istediği gibi kocaman bir uçurtma yapacak ve onu bulutların arasına göndereceklerdi baba-oğul... Birlikte maça gidip, parkta top oynacaklardı... Hatta küçük Can’ın istediği karting yarışlarına da katılacaklardı birlikte. Can pilot olacak, o da pistte onun yardımcısı... Her ikisi de birbirinden ayrı sandalyede birbirleriyle konuşmadan, sanki konsantre olmuşcasına benzer şeyleri düşünüyor, dualar ediyorlardı... Kaygıyla geçen 5 saatin ardından ameliyathanenin kapısı açıldı ve Can’ın doktoru kapıda beliriverdi. Çok yorgunda ama yüzünde mutlu bir tebessüm vardı. O tebessüm sanki her şeyi anlatıyordu... Duaları kabul olmuştu ve tanrı onlara o çok istedikleri ikinci şansı vermişti...

Acaba sahip olduklarımızın farkında mıyız?... Ne için, kim için yaşıyor ve kazanıyoruz? ... Nasıl oluyorda sahip olmak istediklerimiz için harcadığımız zaman, sahip olduklarımız için ayırdığımızdan fazla oluyor?... Hırslarımız neden önceliklerimizin yerine geçiyor daima?... Tutku sahibi olmak tabii ki çok güzel ama unutmayalım ki ihtiraslarımız çoğu kez, en büyük zaaflarımızdır. Bizleri tüketen ve adına hayat denen kendi maceralarımızda, bizi zaman zaman yenilgilere uğratan zayıf noktalarımızdır. Kimi zaman ailemizin bile önüne geçiverir zaaflarımız. Aman dikkat çünkü, çocuğumuzun büyüdüğünü, eşimizin yaşlandığını bir daha asla göremeyeceğiz. Henüz vakit varken, haydi! Çocuklarımızla, onlarla en masum oyunları oynamak, en masum maceraları yaşamak, eşimizle romantik anların tadına varmak, ailemizle sevgi dolu anların tadını çıkarmak hem bizim hem onların hakkı...

Güzellik Sanatı | Mart 2013

11


cilt & makyaj & estetik

Cilt kırışıklıklarını engellemenin

3 yolu

Cilt kırışıkları aynada yüzümüze baktığımız zaman canımızı sıkan yaşam izleridir. Romantik bir bakış açısıyla, aslında hayatı ne kadar çok deneyimlediğimizi ve tecrübe kazandığımızı gösteren işaretler olsa da; güzelliğimizi gölgelemesinden pek mutlu olmayız. Evoria.com; cilt kırışıklıklarını engellemenin yollarını sizin için araştırdı. İşte kırışıklardan kurtulmanın 3 ana yolu...

1- Doğal cilt bakımı uygulayın Cilt kırışıklarına doğal yoldan müdahale etmek, uzun bir yolculuktur. Bu müdahalenin başarılı olması için, doğal anti-aging (yaşlanma karşıtı) uygulamalarını bir yaşam biçimi haline getirmeniz gerekir. Erken yaşta bilinçli bir şekilde anti-aging uygulamalara başlanmalı ve çok düzenli bir yaşam biçimi edinilmelidir. Doğal cilt bakımının temeli bol su içmek ve düzenli olarak sağlıklı beslenmektir. Düzenli egzersiz ve yeterli uyku de bu yöntemin en önemli noktalarıdır. Uzmanlar; güneş, sigara, aşırı sert havaya maruz kalmak, yağlı beslenme, kısa zamanda kilo verdiren sert diyetler, alkol gibi cilde zararlı yaşam alışkanlıklarından uzak durmak gerektiğine önemle dikkat çekiyor. Unutmamak gerekir ki doğal cilt bakımı bir erken müdahale, kırışıklıklar oluşmadan önce alınan bir önlemdir. Yani oluşacak cilt kırışıklıklarının önüne geçer ancak oluşmuş kırışıklarda pek fazla işe yaramaz.

2- Yaşlanma karşıtı kremler kullanın Anti-aging bir yaşam, aslında iç ve dıştan yapılan müdahalenin bir bütünüdür. Bu yüzden hem sağlıklı bir yaşam seçmeli, hem cildinize hak ettiği değeri vermelisiniz. Bunun için profesyonel kozmetik ürünleri üreten firmalar, her yıl milyonlarca dolar araştırma bütçesi ayırarak ihtiyaç duyacağınız tüm bakım ürünlerini geliştirilmesini sağlıyor. Cilt kozmetiğinde dünyada çok önemli ilerlemeler kaydedilmiş durumda. Uzmanlarına göre; sağlıklı beslenme, iyi bir yaşam seçimi ve doğru kozmetik ürünlerin kullanımıyla gençleşmek bir mucize değil bir doğal bir sonuç haline geliyor.

3- Gençleştirme tedavileri son çare olmalı Cilt kırışıklıklarını ortadan kaldırmak için cerrahi müda12

Güzellik Sanatı | Mart 2013

hale ile bazı gençleştirme çalışmaları yapılıyor. Ancak bunun için maddi olarak yüksek meblağlar ödemeniz gerekebilir. Bazı müdahaleler periyodik olarak yapılması gereken uygulamalardır. 6 aydan sonra etkisi geçen enjeksiyon uygulamaları gibi… Eğer genç bir cilt ve kırışıklıkları olmayan bir yüz istiyorsanız, yapmanız gereken bedeninize değer vermektir. Cildiniz sadece dışarıdan yapılan etkilerle düzelmez. Kendiniz için iyi bir yaşam seçmeniz, pozitif bir felsefeye sahip olmanız, doğru kozmetik ürünlerini kullanmanız gerekir.


cilt & makyaj & estetik

Doğal kürlerle yenilenin SAÇLARINIZ ZAYIFSA Saçlarınızı güçlendirmek için zeytinyağından destek alın!

Malzeme listesi 2 yumurta sarısı 1 çorba kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı gliserin 2 çorba kaşığı elma sirkesi

Hazırlanışı Tüm malzemeleri iyice karıştırarak maskenizi kullanıma hazır hale getirin.

Kullanılışı Islak saça uygulayın ve 20 dakika beklettikten sonra iyice durulayın.

YUMUŞAK VE GÜZEL ELLER İÇİN Ballı maskeyle elleriniz yumuşacık…

Malzeme listesi 2 çay kaşığı bal Yarım çay bardağı limon suyu

Hazırlanışı Limon suyunun içine balı döküp iyice çalkalayın.

Kullanılışı Hazırladığınız losyonu sabah elinize sürüp 20 dakika bekletin ve daha sonra elinizi yıkayın.

PEELİNG KREMİNİZİ KENDİNİZ HAZIRLAYIN Yumuşacık ayaklar için peeling tarifi...

Malzeme listesi 3 yemek kaşığı şeker 3 adet limon 1 çorba kaşığı tatlı badem yağı 10-15 adet nane yaprağı 1 paket kabartma tozu

Hazırlanışı Tüm bu malzemeleri iyice karıştırarak ayak peelinginizi hazırlayın.

Kullanılışı Hazırladığınız karışımla ayaklarınızı iyice ovun ve bir yandan da masaj yapın. Daha sonra ayaklarınızı ılık suyla durulayın.


cilt & makyaj & estetik

Bacaklarınız ya Varis nedeniyle pek çok kadın, estetik olmayan görünümden şikayetçi. Yaz aylarına geri sayım yaparken, bacaklarda oluşan varis kaynaklı olumsuz görüntüden kurtulmak ve sonuca ulaşmak için tedaviye şimdiden başlamak gerekiyor. Op. Dr. Deniz Durak, yaz aylarında güzel bacaklara kavuşmak için varis tedavi sürecine şimdiden başlamak gerektiğini belirtiyor. Çünkü varisler bacaklarda ağrı, şişlik, kaşıntı, deri hasarı gibi tıbbi şikayetlere neden olabildiği gibi, bu şikayetlerden bağımsız olarak tek başına kötü görüntüye yol açabilirler. Ameliyat gerektirmeyen varislerde, estetik olmayan görüntüden kurtulmak mümkün. Ancak varis tedavisi (dermolazer veya cilde radyofrekans veya iğne

14

Güzellik Sanatı | Mart 2013


aza hazır mı? tedavisi-skleroterapi) genellikle tek seansta son bulmaz, bu bir süreçtir. Öncelikle muayene sonrası hangi tedavi seçeneğinin sizin için uygun olduğuna karar verilmeli ve kişiye özel bir tedavi planı çıkarılmalı. Varis tedavisinde sonuç alabilmek için en az 2-3 seans ve ara seanslar gerekebilir. Bacaklarınızda varisler olmadan yaza merhaba demek için özellikle; İğne tedavisi-skleroterapi sonrası varis çorabı kullanımı gerekmesi, seans tekrarı, ara seanslar gibi sebeplerle tedaviye bahar döneminde başlamak gerekir. Güzel ve pürüzsüz bacaklar için varislerinizden kurtulun, bu yaz dilediğiniz gibi giyinin!


diyet & beslenme

30 dakikada kaç harcayabilirsiniz?

kalori

Evet, 30 dakikalık kısa bir süreden bahsediyoruz. Yarım saat boyunca uygulayacağınız bazı aktiviteler, size aldığınız kalori miktarını iade ettirebilir...

16

Yürüyüş yapmak = 108 kalori

Voleybol oynamak = 93 kalori

Yüzmek = 324 kalori

Golf oynamak = 159 kalori

Ağırlık çalışmak = 135 kalori

Dans etmek = 75 kalori

Bisiklete binmek = 315 kalori

Paten kaymak = 36 kalori

Tenis oynamak = 117 kalori

İp atlamak = 52 kalori

Güzellik Sanatı | Mart 2013


: y a t a r Ka “Günde 2 öğün sağlıklı” Karatay diyeti ile tanınan Canan Karatay, yeni formülünü açıkladı. Yazdığı diyet kitapları ve geliştirdiği “Karatay Diyeti” ile tanınan Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, rafine un, şeker ve tuzun kanda şeker ve insülini yükselttiğini, bunun da şişmanlık, obezite, karaciğer yağlanması, diyabet, hipertansiyon, felç, alzheimer gibi pek çok hastalığa neden olduğunu belirtti. Prof. Dr. Karatay, yeni kitabı “Karatay Diyetiyle Obezite ve Diyabete Çözüm Var!” kitabının tanıtımında yaptığı konuşmada, kitabı yazmasının temel amacının, toplumda büyük bir sorun haline gelen şişmanlık, obezite ve diyabet gibi metabolizma bozukluklarının neden olduğu erken ölümler ve sağlık problemleriyle mücadele etmek olduğunu belirtti.

“Yağ değil, şeker tehlikelidir” Hemen her evde bir obez bulunduğunu ve bel çevresi geniş olan herkesin hastalıklara aday olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karatay, şöyle devam etti: “Önerdiğim diyetin klasik diyetlerle alakası yok. Benim diyetim tamamen sağlıklı beslenmedir. Vücuda sağlıklı karbonhidrat, protein ve yağlar girmelidir. Ülkemizde yıllarca yağın kalp hastalığı olduğu söylenmiştir ancak bu ispat edilmemiştir. Karbonhidratlar nedir? Şeker ülkemizde çok tüketilir. Unda da aşırı rafinedir. Bütün bunlar karbonhidrattır. Bunlar vücuda girer girmez şekere dönüşür. Artık yağlar tehlikeli değil, şekerler tehlikelidir. Beyaz ekmeğe karşı yürütülen mücadeleye değinen Karatay, ekmek olmadan da insanların karnını doyurabileceğini belirterek, “Bütün ekmekler undur. Un vücuda girdiğinde hemen şekere dönüşür. Eski buğdaylar artık yok. Taş değirmenin unundan yapılan eski siyah ekmekler olduğunda azıcık tüketilebilir.

Her gün 20 dakika yürüyüş şart Prof. Dr. Karatay, meyvede de şeker bulunduğuna dikkati çekerek, “Meyve sabah kahvaltıda peynirle yenebilir. Çok da güzel olur. Biz de kuru meyveleri sabah kahvaltısında öneriyoruz. Ancak ölçülü yenecek. Meyve bütünüyle tüm lifleriyle yenmeli. Ancak hareket et-

meli, yürüyüş yapmalısınız. Akşam yiyip yatmak tehlikelidir” bilgisini verdi. Hipokrat’ın “Uzun yol yürüyen uzun yaşar”, İbn-i Sina’nın “Yaşınız ilerledikçe yürüyüşünüz artacak” şeklindeki sözlerini hatırlatan Prof. Dr. Karatay, mutlaka insanların kendi temposuyla her gün 20 dakika yürümesi gerektiğini vurguladı. İbn-i Sina’nın “Günde 2 öğün önemlidir, 3. öğün hastalıktır” dediğini, Hz. Muhammed’in de günde 2 gün yemek yediğini kaydeden Karatay, “6 öğün, 8 öğün... Bunlar sağlığımızı bozar, karaciğerimizi yağlandırır” dedi. “Hangi öğünü atlamalıyız? Öğle yemeğini mi akşam yemeğini mi?” şeklindeki soruya ise Karatay, “Herkes kendine göre. Örneğin pazar günü güzel bir kahvaltı yaptığınızda öğlende acıkıyor musunuz? 2 öğün sağlıklıdır” yanıtını verdi. Güzellik Sanatı | Mart 2013

17


diyet & beslenme

Tatlı kriziyle

başa çıkmanın 10 yolu Şeker, hepimizin doğduğumuz andan itibaren ilk tercih ettiği tattır. Bu durumun başlıca sebebi, şeker beynimizden seratonin ve endorfin adı verilen mutluluk hormonlarının salgılanmasına yardımcı olur. Kadına tatlı aratan en temel neden, mutlu olma isteğidir. Fakat tatlı krizlerinin fizyolojik sebepleri de olabilir. Diyetisyen &Yaşam Koçu Gizem tatlı krizleri ile başa çıkmanın 10 yolunu açıklıyor. Az miktarda tüketin… Yapılan araştırmalar canı tatlı isteyen kişilerin eninde sonunda o tatlıyı tükettiğini gösteriyor. Bu nedenle canınız tatlı istediğinde az miktarda tüketmek yardımcı olacaktır. Günlük 150 kaloriyi aşmayacak bir tatlı tüketiminin vücuda çok zararlı olmadığı düşün ü l ü y o r. Ame rika

18

Güzellik Sanatı | Mart 2013

Kalp Sağlığı Derneği’nin açıklamasına göre Amerikalılar günde 22 çay kaşığı şeker tüketiyor, önerilen maksimum miktar ise kadınlar için altı, erkekler için dokuz çay kaşığı dolusu şeker. Tatlı ile diğer besinleri karıştırın… Tatlıdan alacağınız kaloriyi azaltmak ve daha az miktarda tatlı tüketerek tatlı damağınızı kırmak istiyorsanız, besinleri karıştırmalısınız. Örneğin çikolata sosuna bandırılmış muz ve çilek tüketmek veya direk çikolata yemek yerine fındık ve bademli drajelerden tüketmek hem daha az miktarda tatlı ile tatlı isteğinizi kesmenize hem de daha az kalori almanıza yardımcı olur. Ayrıca karışım tatlılar, kan şekeri daha yavaş yükselip daha yavaş düştüğünden ötürü tatlı tüketimine bağlı hızlı acıkma ihtimalinizi de azaltmış olursunuz. Şekersiz sakız çiğneyin… Şekersiz fakat şeker tadı olan aromalı sakızlardan çiğnemek tatlı ihtiyacınızı azaltabilir. Yapılan bazı bilimsel çalışmalar, sakız çiğnemenin yemek yeme isteğini azalttığını göstermektedir. Meyve tüketmeye çalışın… Canınız tatlı istediğinde taze veya kuru meyveler ile bu ihtiyacınızı bastırabilirsiniz. İş yeri çekmecenizde veya mutfağınızda aşırı kalorili şekerli atıştırmalıklar yerine


kuru kayısı, kuru incir, hurma, kuru erik gibi tatlı ama sağlıklı atıştırmalıklara yer açın. Odağınızı değiştirin… Canınız gün boyunca tekrar tekrar tatlı bir şeyler tüketmek istiyor ise odağınızı değiştirmelisiniz. İmkân varsa yürüyüşe çıkmak tatlıyı unutturacak en iyi yöntemlerden biridir. Bilgisayar oyunları, gazete, dergi ve kitap okumak gibi faaliyetler ilk on dakikasından sonra genelde tatlı ihtiyacını ortadan kaldırır. Tatlı istediğinizde evi toplamak, en yakın arkadaşınızı arayıp sohbet etmek hatta günümüz dünyasında sosyal medyada zaman harcamak tatlıyı unutturacak yöntemlerden sayılabilir. Kaliteli tatlı tüketin… Şeker ve gofretler yerine yoğun kakaolu bitter çikolataları, hamur tatlıları yerine meyveli ve sütlü tatlıları tercih edin. En azından tatlı isteğinize mağlup olduğunuzda, sadece şeker değil, vücudunuz için gerekli olan bazı vitamin, mineral ve diğer besin öğelerini de almış olursunuz. Düzenli beslenin… Uzun süre aç kalmak, ana öğünleri atlamak gibi beslenme yanlışları tatlıya olan isteğinizi arttırabilir. Günde 3 saatten uzun aç kalmayacağınız ve aralarda sağlıklı atıştırmalıklar tüketeceğiniz bir beslenme pla- nı tatlıya olan isteğinizi

ciddi anlamda azaltır. Destek alın… Eğer üzüntü, stres gibi duygusal durum değişiklikleri tatlı krizlerine yol açıyorsa ve bu hayatınızda artık çözümlenemeyen ve sürekli tekrarlanan bir hal aldı ise destek almayı düşünebilirsiniz. Unutmayın ki, hiçbir besin veya içecek hayatınızdaki problemleri çözemez. Hayatınızda ciddi bir mutsuzluk kaynağı var ise onu tatlı yiyerek yenemeyeceğinizin farkına varmalısınız.Tatlının problemi sadece erteleyen anlık bir çözüm olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Kendinizi ödüllendirin… Tatlı krizlerinize karşı açtığınız savaşı bütün hafta hafif sıyrıklar ile atlattı iseniz, haftanın sonunda kendinizi ödüllendirmelisiniz. Yemeğin bir ödül olmadığını unutmayın. Kendinizi başka şeylerle ödüllendirmeye çalışın. Çok beğendiğiniz kazak veya en sevdiğiniz yazarın yeni kitabı gibi. Bu ödüller tatmin etmiyor ise 150 kaloriyi aşmayan bir tatlı ile kısa dönemli bir ateşkes ilan edin. Hep aynı taktiği uygulamayın… Canınız her tatlı istediğinde kuru kayısı tüketmek veya en yakın arkadaşınızı aramak gibi aynı yöntemler ile yol almaya çalışırsanız başarısız olabilirsiniz. Bu nedenle canınız her tatlı istediğinde başka bir taktik uygulamaya çalışmalısınız.

Güzellik Sanatı | Mart 2013

19


Köşe yazısı Çiğdem ACARSOY - Davranış Bilimleri Uzmanı

Kadın olmak Bazı konularda uzmanlaşmış insanların, en azından o konuda mükemmel olduklarını düşünürüz, güzellik salonunda çalışan bir görevlinin cildi bozuksa onun salonuna gitmezsiniz. Hani terzinin eteği sökük olur lafı var ya, hayır olmamalı! Bu konuda en büyük sorumlulukta psikoloji eğitimi veya kişisel gelişim eğitimleri alanlarda, bilgiler kitap bilgisi olarak kalmamalı, hani “hoca verir talkımı kendi yutar salkımı” olmamalı! Öğrendiğin her şey hücrelerine kadar işlerse; işte o gerçek bilgidir. Tabii ki bir şeyi öğrenir öğrenmez hayatınıza sokamıyorsunuz, egoyla savaş başlıyor, bilinçaltı devreye giriyor, karşıt görüşler çıkıyor, alışkanlıklar bastırıyor ama geçte olsa uğraşırsak başarı bizim! Bu yazıda cinsiyetime sahip çıkma hikayemi anlatacağım, bugün belki de kadın olmaktan bahsedeceğim. Her şeye rağmen kadın olmaktan ve belki biraz farkındalıktan. Lise yıllarındayken, rahmetli Duygu Asena’nın fanatiğiydim… Kitaplarını yutarcasına okurdum, yazdığı her şey sloganım olurdu, bu yeni sloganlarımla annemi de taciz ederdim, “niye sen yemek yapıyorsun! Bırak babam kendi yemeğini yapsın” “aaa anne, babam senden su istedi! kendi suyunu alsa ya” gibi tacizlerime annenim tepkisi “tövbe tövbe” den ileri gitmiyordu. Yine o yıllarda Özgür kız Çiğdem “hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!” diye ortalarda dolaşıyordu. Ne güzel bir şeydi eşit olmak! Yaşasın Feminizm! Zaten bende bir acayiplik vardı en başından beri, hep küçük kızlar büyüyüp gelin olmayı hayal ederler 20

Güzellik Sanatı | Mart 2013

ya, ben gelin olmak falan istemedim hiç! Benim tek istediğim sünnet çocuğu olmaktı! Düşünsenize tüylü şapkalar, ucu tüylü pelerinler, pullu pullu maşallahlar, elinde asası, bütün gözler onda, bir de at biniyor, yetmedi ona özel yatak hazırlanıyor, balonlar, süsler, o da yetmedi hediyeler, paralar, altınlar, e tüm bunların bedeli bir yerinin kesilmesiyse varsın kesilsin! Ben sağ kolumu vermeye bile razıydım tüm bunlar için! Ama büyüdükçe kabullendim, hiç bir zaman sünnet çocuğu olamayacaktım ve olmadım da ama abim oldu! Halbuki hiç hak etmiyordu, ben hak ediyordum hem de ne çok ağladı, o gün anladım ki; erkekler nankör oluyor! Ve Beynim belki de erkeklerle ilgili ilk bilinçaltı kodlamasını o gün yaptı; dünyaları ayaklarına da sersen, ona padişahlar gibi de davransan, bu erkekler nankörlük edebiliyor! Ve bende cinsiyetimi kabul edip onu sevmeye başladım hatta o kadar sevdim ki, eşit olmak bile hiç işime gelmedi! Ben kadın olmak istedim. Aslında kadın olsun, erkek olsun insanlar o kadar özel yaratılıyorlar ki, düşünsenize hepimiz essiz ve biricik varlıklarız. Başka bir Çiğdem, başka bir Ayşe veya Ali yok ne geldi, ne de gelecek. İki kulağımızın ortasında oturan muhteşem bir yöneticimiz var; beynimiz. En hızlı bilgisayardan bile daha hızlı, en büyük mucizelerin bile üstüne çıkabilen inanılmaz bir organ... Harikayız. İnsan olmak, dolu dolu yaşayabilmek, sokaktaki ağacın renklerini görebilmek ne güzel!


Bende aynen böyle, kadın olmanın güzelliklerini görmeye başladığımda artık çok geçti! Çünkü hayatımı kendim kazanıyordum, yalnız yaşıyordum, her şeyimi tek başıma yapıyordum, sanayiye gittiğimde, beni orada tanıyorlar “hoş geldin abla” diyorlardı. Hayatımda 3 tane çok önemli erkek vardı, öyle ki onlarsız bir hayatı düşünemez olmuştum. Bunlar apartman görevlisi (isimlerini değiştirerek yazıyorum) Mehmet Ali bey, Tamircim Erdal usta, sigortacım Yusuf bey. Sistem kurulmuştu yani. ‘İyi ki varsınız’ cümlesini en çok onlara kuruyordum Hep farkındalık çok önemlidir deriz ya. Bazen farkındalıklarımız geç gelebiliyor, bazen ansızın size kurulan bir cümleyle tüm taşlar yerine oturuyor. Belediyede, orada burada koşturduğum bir gün, ayni anda pimapencilerin başında durup tadilat yaptıran bir arkadaşımla telefonda konuşurken, arkadaşımın kurduğu cümleyle sanki hayat bir anda durdu benim için!

Çünkü telefondaki ses bana “ bir daha dünya ya gelirsek kadın olarak gelelim olur mu” dedi... Ah dedim ıskaladık mı bu kez! Ama hiç bir şey için geç değil, umudunuzu hiç bir durumda kaybetmeyin sakın,.. Ben çalışıyorum bu konuda, gecen hafta pazara gittim mesela, çok zevkliydi, o da ayrı bir kültürmüş. Oturup orada gözleme yememiz gerekiyormuş. Pazar dönüşü de beraber gittiğiniz bir arkadaşınıza gidip kahve içip birbirinizin falına bakıyorsunuz. 3 vakte kadar farkındalığın artacak, hatta inanmayacaksın ama kadın bile olabilirsin! Hiçbir şey için geç değil çıktı falımda. Sizinkine de bakabilirim eli kulağında hatta bu yazıyı okumayı bitirir bitirmez sizi çok büyük bir mutluluk bekliyor. Nerede mi? İçinizde! Tam göğsünüzün ortasında. Mutlu olmak için her zaman bir sebebimiz var yeter ki isteyelim. Güzellik Sanatı | Mart 2013

21


sağlık & yaşam

Otomobil trendleri Kadınların araçlar üzerine hobi oluşturması veya bu araçlara tutkuyla bağlanması nadir görülen durumlardandır. Özellikle erkeklere göre kıyaslandığında, kadınların araç tutkusunun çok düşük bir oranda kaldığını söyleyebiliriz. Ama yinede hatrı sayılır derecede araç tutkusuna sahip olan kadınlar bulunmakta. Peki kadınların en çok tercih ettikleri araba markaları hangisi?

Mini Cooper

22

araba kategorisinde kadınların en fazla tercih ettiği otomobiller arasında yer alıyor.

Mini Cooper, kadınlar arasında en fazla tercih edilen otomobillerin başında geliyor. Mükemmel dış hatları ve ideal yol tutuşu ile kadınların beğenisi kazanıyor.

Volkswagen Polo

Toyota Yaris

Opel Corsa

Toyota’nın küçük sınıftaki temsilcisi olan YARİS, Avrupa’da en çok satılan Toyota modelidir. Küçük, spor

Kadınlar arasında revaçta olan Opel Corsa, geniş iç hacmi, olağanüstü hafiflikteki elektro-hidrolik direk-

Güzellik Sanatı | Mart 2013

Volkswagen Polo, Volkswagen’in 1975’ten beri küçük sınıfta ürettiği otomobil modelidir. Kadınların rağbet gösterdiği Volkswagen Polo, sportif olmasıyla dikkat çekiyor.


siyonu, yol tutuşu ve sağlamlığı ile dikkat çeken otomobillerden.

Nissan Micra Benzersiz tasarımı ve compakt boyutlarıyla gerçek bir şehir otomobili olan Nissan Micra, özellikle tasarımıyla kadınlar arasında ilgi odağı olan otomobillerden.

Citroen C3 Citroen C3, iddialı dış görünüm, kompakt boyutları ile 2013 yılında da kadınların ilgi gösterdiği otomobiller arasındaki yerini koruyacak gibi görünüyor.

Fiat 500 “Geçmişte ve günümüzde: Her zaman dikkat çekici.” sloganıyla kendini konumlandıran Fiat 500, kendi tarzını yansıtabileceğiniz farklı özellikleri ve geniş kişiselleştirme seçenekleriyle 500.000’ den fazla kombinasyon sunuyor.

Honda Jazz Gerek iç gerekse dış tasarımındaki yenilikler ile sevenlerinin karşısına çıkan yeni Honda Jazz kompakt ebatlarına rağmen geniş iç hacmiyle oldukça çekici. Sürüş konforu, rahatlığı ve yakıt ekonomisiyle de tercih edilirliğini attırıyor.

Güzellik Sanatı | Mart 2013

23


sağlık & yaşam

59 Ünlü Kadın Tek Ses Tek Nefes Oldu Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen, “Her Ses Bir Nefes 2” adlı sosyal sorumluluk projesi, mesleklerinde başarıları ve güçlü duruşlarıyla takdir kazanmış 59 ünlü kadını yeniden bir araya getirdi. Projenin fotoğrafları Hakan Yüksel tarafından çekildi. “Her Ses Bir Nefes 2” projesi kapsamında düzenlenen fotoğraf sergisi, tüm Türkiye’de kadın sorunlarına karşı, çözüm odaklı toplumsal bir bilinç edinmeyi ve bireysel çarelerden çok kolektif çabalarla çözüme ulaşılabileceği bilincini kamuoyuyla paylaşmayı amaçlıyor. İki Farklı Konsept İçin Poz Verdiler Objektif karşısına geçen 59 sanatçı iki farklı konsept için poz verdiler. İlk konseptte puslu ve kirli bir camın ardından bakan sanatçılar, toplum dışına itilmiş, susturulmuş ve baskılanmış kadını simgelerken; kadının bireysel engellenmelerini özgür ve doğal ifadeleriyle anlatıyorlar. İkinci konseptte ise, ağın içinde poz veren sanatçılar kadının engellendiğini dile getirirken, bu sorunun toplumsal bir bilinçle ve eğitim ağıyla çözülebileceğini, bireysel çabaların yanı sıra kolektif bir bilince ulaşabilen bir toplumun bu engellerin ötesine geçebileceğini ifade ediyorlar. Kadın sorunlarının aslında tek tek

24

Güzellik Sanatı | Mart 2013

yaşanmadığını, adeta balık ağına yakalanan ve yine toplumsal engeli hisseden kadının yalnız olmadığını, bunun aynı zamanda toplumsal bir yara olduğunu gözler önüne seriyorlar. 59 ünlü kadın sanatçı, verdikleri bu pozlarla, kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve böylece kadınların günümüzde uğradığı şiddete, baskıya, cinsiyet eşitsizliğine, eğitim eksikliğine de mesajlarıyla dikkat çekiyorlar. İlk Sergi Aqua Florya Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde Polisan Boya’nın katkılarıyla gerçekleştirilen “Her Ses Bir Nefes 2” sosyal sorumluluk projesinde yer alan fotoğraflar, Aqua Florya Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde sergilenecek. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden bir gün önce açılacak sergi, 7– 30 Mart tarihlerinde, 10.00 ile 22.00 saatleri arasında ziyaretçileri ile buluşacak. Sergi Aqua Florya Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin ardından İstanbul’daki başka AVM’lerde ve Türkiye’nin çeşitli illerinde sergilenmeye devam edecek.


Projeye destek veren; Alanur Özalp, Aslı Omağ, Aslıhan Güner, Ayça İnci, Ayçin İnci, Aydan Kaya, Ayşe Ertaş, Ayşenur Yazıcı, Ayşin Zeren, Ayten Uncuoğlu, Bedia Ener Ödep, Bennu Yıldırımlar, Berrak Kuş, Berrin Aktuğ, Betül Arım, Buket Dereoğlu, Burçin Apdullah, Ceren Soylu, Deniz Özerman, Derya Alabora, Derya Artemel, Duygu Şen, Eda Özerkan, Elif Güvendik Nayman, Fulya Zenginer, Gizem Soysaldı, Gülçin Çakır, Hande Doğandemir, Hande Kazanova, Hande Subaşı, Hilal Ergenekon, Hülya Uğur, Ivana Sert, İpek Tanrıyar, Mehtap Bayri, Melike Öcalan, Merve Oflaz, Nalan Aksoy, Nazlı Tolga, Nazlı Tosunoğlu, Neslihan Yeldan, Oya Aydoğan, Özge Borak, Özge Uzun, Pelin Akil, Pınar Altınok, Selin Altay, Sibel Bilgiç, Simge Defne Çelik, Suzan Kardeş, Şebnem Özinal, Şebnem Sungur, Tuluhan Tekelioğlu, Ufuk Kaplan, Zahide Yetiş, Zeynep Alasya, Zeynep Mansur, Zeynep Tunuslu, Zeynep Turan gönüllü olarak yer almıştır.

Güzellik Sanatı | Mart 2013

25


sağlık & yaşam

Neye inanacağımızı şaşırdık ! Dünyaca ünlü kolesterol uzmanı Philippe Even, “kötü kolesterol”ün ilaç endüstrisinin ürettiği bir yalan olduğunu iddia etti. İlaç şirketlerinin son 15 yılda “kolesterol yalan”ı ile 300 milyar dolar kazandığı belirtildi. “Kolesterol sanıldığı gibi öldürücü değil, damarları tıkamıyor”, “Kötü kolesterol ilaç endüstrisinin ürettiği bir yalan”. Bu ifadeler Fransa ve dünyanın en ünlü kolesterol uzmanlarından biri olarak gösterilen Profesör Philippe Even’e ait. Even’in, 21 Şubat’ta Fransa’da piyasaya çıkacak “Kolesterol Hakkında Gerçek” adlı kitabı daha şimdiden büyük tartışma ve şaşkınlık yaratmış durumda. Zira Even, kitabında, kolesterolün kesinlikle sanıldığı gibi insan sağlığı için zararlı olmadığını, damarları tıkamadığını, kalıtsal ve aşırı olanları dışındakilerin ölüme yol açmadığını tam tersine vücüt için kesinlikle gerekli olduğunu savunuyor.

‘KÖTÜ KOLESTEROL’ KAVRAMI YOK Fransız profesör kötü kolesterol diye bir kavramın olmadığını da söylüyor. Profesör Even’e göre, kötü kolesterol ilaç endüstrisinin yarattığı bir yalandan başka bir şey değil. Profesör Even kolesterol düşürücü olarak kullanılan ve statin olarak tanınan hapların da vücüt için yaşamsal öneme sahip olan kolesterol üretimini engellediğini ve bu nedenle yüksek dozda alınması halinde bünye için olumsuz sonuçlara yol açacağını belirtiyor.

26

Güzellik Sanatı | Mart 2013

‘İLAÇ ŞİRKETLERİ İÇİN ÇALIŞIYORLAR’ Dev ilaç firmaları ve laboratuarları kolesterol konusunda yalan söylemekle suçlayan Profesör Even, kolesterol düşürücü ilaçlar sayesinde ilaç endüstrisinin son 15 yılda 300 milyar dolar kazandığını söylüyor. Fransız uzman, kolesterolün zararları üzerine bilimsel makalelere imza atan bilim insanlarının da “ilaç endüstrisi hesabına çalıştıklarını” iddia ediyor.

‘BU ADAM YA ÇILGIN YA DA...’ Profesör Even’in ifadelerini bu haftaki sayısında kapağına taşıyan Fransız Le Nouvel Observateur dergisi, konu hakkında “Bu adam ya bir çılgın ya da tüm ilaç tarihinin en büyük teşhis hatasıyla karşı karşıyayız” yorumunda bulundu. Geçmişte Fransa’nın en ünlü tıp fakültesi olarak bilinen Necker’de yıllar boyu dekanlık yapmış olan Profesör Even, şu anda Necker Tıp Enstitüsü’nü yönetiyor. Kolesterolün sağlığa zararlı olmadığı tezi sadece Profesör Evene tarafından değil dünya genelinde ilaç ednüstrisinden bağımsız çalışan çok sayıda bilim insanı tarafından savunuluyor. Bu bilim insanları 2002 yılında “Kolesterol Şüphecileri” (Thincs) adı altında dünya genelinde bir şebeke oluşturmuştu.


moda

Editörün Seçtikleri

Deichmann 69,90 TL

Adidas 46.6 TL

Nine west 149 TL

LC Waikiki 59.90 TL

Ninewest 424.9 TL

Atalar Elbise 249 TL

LC Waikiki 49.90 TL

Nine 499.90 TL

west Nine TL 224.9

Kemal Tanca 169.5 TL LC Waikiki 69.90 TL

LC Waik ik 35.90 TL i

LC Waikiki 44.90 TL

Güzellik Sanatı | Mart 2013

27


moda

2013 Gelinlik Modası İlkbahar ayının gelmesiyle birlikte düğün mevsimi de geldi. Evlenecek çiftler için birçok detay var; düğünün yapılacağı mekandan seçilecek olan gelinlik, damatlık modellerine kadar… Kadınlar için en önemli detay giyeceği gelinliktir. Çünkü hayatının kararını vermiş ve hayatının erkeği ile dünya evine girmek üzeredir. Herşey rüya gibi olsun ister. Ee tabii gelinliği ile de bir prenses gibi o rüyanın başrolünde olmak ta hakkıdır.

28

Güzellik Sanatı | Mart 2013



moda

Dünyaca ünlü markalar geçtiğimiz günlerde 2013 Gelinlik Koleksiyonlarını görücüye çıkardılar. Çok özel parçalardan oluşan koleksiyonlarda Fransız dantellerinin süslediği ayrıntılar ön planda. Belden kabarıklaşan modellerin yanı sıra diz kapaklarının hizasından sonra kabarıklaşan balık modeller sezonun hitlerinden…

30

Güzellik Sanatı | Mart 2013


Guiseppe zanotti 2013

İlkbahar-Yaz Koleksiyonu’nu tanıttı

Kadınların aşklarından biri de vazgeçemediği ayakkabılar… Çoğu zaman kılık kıyafetten daha fazla düşündüğümüz, bir çifti uğruna yüksek meblalar harcayacağımız ayakkabılarla büyük bir aşk yaşadığımız doğrudur… Topuklusundan düz tabanına, klasiğinden sporuna kadar her birine büyük bir bağlılıkla yaşadığımız gibi en güzeline sahip olabilmek için çabalıyoruz.

Geçtiğimiz günlerde Guiseppe Zanotti 2013 İlkbaharYaz Koleksiyonu’nu tanıttı. Zanotti, koleksiyonunda ağırlıklı olarak metal parça ve tonlarından faydalanmış. Parlak, metalik, püskül, zincir ve çarpıcı renklerin bir araya geldiği bu kreasyondan kendini stilinize göre bir parça bulamamanız neredeyse imkansız. Düz, spor ya da topukllu çiftlerden biri mutlaka size göre olmalı… Kemer tokalı, fermuar detay parçaları, ayakkabılarımız için hiçbir şeyin imkansız olamayacağını gösteriyor! Dekolteye fazlaca yer veren Guiseppe Zanotti keskin hatları sayesinde modern, zarif ve bir o kadar da vamp görünümü ortaya çıkarıyor.

Güzellik Sanatı | Mart 2013

31


dekorasyon

Kutu gibi evinizi s

32

G羹zellik Sanat覺 | Mart 2013


saraya dönüştürün Evinizin odalarının küçük olmasından mı şikâyet ediyorsunuz? Bir odayı olduğundan büyük göstermenin yolu çeşitli dekorasyon hilelerinden geçiyor. İşte kutu gibi evinizi saraya dönüştürmenin püf noktaları… • Aynalar küçük mekan kurtarıcısıdır. Bu aynalar ne kadar büyük olursa, vereceği derinlik de o kadar çok olur. • Hantal ve büyük eşyalardan uzak durun. Rahatça hareket edebileceğiniz boş yerler her zaman olsun. • Daha açık renkli mobilyaları, ahşap veya koyu renkli mobilyalara tercih edin. • Pencerenin önünde fazla yer kaplayan, koyu renk

olan perdelerden kaçının. • Işıklandırmaya büyük bir özen gösterin. Tavandan aydınlatmanın yanı sıra gündüz lambaları da kullanabilirsiniz. Uçuk renklerden kaçının • Her zaman açık ayaklı mobilyaları seçin. Örneğin kumaş kaplı sandalyeler yerine, ince ve uzun bacaklı sandalyeler daha açık ve ferah bir hava yaratır. • Duvarlarda uçuk renklerden kaçınmanız yerinde bir karar olacaktır.

Güzellik Sanatı | Mart 2013

33


dekorasyon

Ayna ayna söyle bana…

Ev dekorasyonunun vazgeçilmezidir aynalar… Son zamanlarda ev aksesuarlardaki özgün tasarımlar arasında aynalar, en fazla ilgi gören aksesuarlardan… Ufak alanlarda genişlik algısı yaratmak için tüm duvarı kaplayan dev aynalar kullanılarak yaşam alanları daha fonksiyonel hale getiriliyor. Klasik duvar aynalarının yanı sıra son zamanlarda duvar stickerı şeklindeki farklı tasarımlara sahip aynalar revaçta. Bulunulan ortamın ruhunu değiştiren dekoratif aynalar, ev dekorasyonunda bütünlük yaratan aksesuarlardan… Aynalar dekorasyonunuzu canlandırmak ve aydınlatmak için ışık yansıtır. Evinizde değişik boyutlarda ve dekorasyon tarzınıza göre farklı çerçeveli aynalar kullanın. Aynaların gerçek güzelliği her eve, her dekorasyona bir şekilde uyum sağlamasıdır.

34

Güzellik Sanatı | Mart 2013




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.