28
13
Ekin kolEji AtAşEhir kAmpüsü Açılıyor
İzmir’de 16 yıldır eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüren Ekin Koleji, ikinci kampüsünü Çiğli Ataşehir’de açıyor. 2014-2015 eğitim öğretim yılında eğitim hayatına başlayacak olan ve akıllı bina olarak tasarlanan Ataşehir Kampusu, 4 bin 500 metrekare kapalı alan ve 1000 metrekare bahçeden oluşuyor. Demirce Mimarlık tarafından tasarlanan okul yaklaşık 10 milyon TL yatırım ile kuruldu. Ataşehir Kampüsü’nde eğitim kalitesini teknoloji ile de desteklendi.
16 yıllık güven
Ekin Koleji Seyrek Kampüsü'nde düzen-
lenen tanıtım toplantısında konuşan Ekin Koleji Genel Müdürü Yasemin Reşitoğlu, akıllı bina olarak tasarlanan Ataşehir Kampüsü’nde ilkokul ve okul öncesi eğitimi vereceklerini belirterek, “Okul müdürü başta olmak üzere okulda görev alacak öğretmenlerimizi daha önce belirledik. Okulumuzun yaklaşımını ve programını aldılar. Ekin Koleji markasının taşıdığı 16 yıllık güven ve kaliteyi Ataşehir’de de sergileyeceğiz. Aynı zamanda Oxford Quality Okulu olan Ekin Okulları’nın büyüyerek gelişmesinden gurur duyuyoruz” dedi. Ekin Koleji Mavişehir Kampüsü Okul
Müdürü Naci Aydemir ise “Kayıtlarımız başladı. Okula ilgi oldukça yüksek ve bu ilgi bizi daha da motive ediyor. Tasarımsal olarak yenilikçi, sürdürülebilir ve teknolojik bir yapıya sahip olan binamızda çocuklarımızın ergonomisi de ön planda tutuldu. Ekin Koleji markası ve kolay ulaşım imkanı nedeni ile aileler büyük ilgi gösteriyorlar” diye konuştu.
Çevre faktörü ön planda
Ataşehir Kampüsü daha projelendirilme aşamasında iken konut yerleşim alanlarının lokasyonu, güneş ve rüzgar faktörleri gibi çevresel faktörler göz önünde
bulunduruldu. Yalın ve gerçekçi olarak hazırlanan proje, dersliklerin, oyun alanlarının ve diğer mekanların özellikleri ile enerji ve su kullanımında benimsenilen tavır sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde tasarlandı. Ataşehir Kampüsü’nde çocukların kendilerini ev ortamında hissedecekleri, sahiplenme ve güven duygusunu ön plana çıkaracak esnek mekanlar yaratıldı. Böylece çocukların en rahat şekilde eğitim alırken eğitimin eğlenceli ve küçük yaştan sosyalleşmeye de imkan tanıyacak şekilde olmasının yolu açılmış oldu.
Çamlaraltı Koleji'nin yönetiminde aktif görev alan aile fertlerinin tamamının üç kuşaktır eğitimci olduğuna ve 60 yılı geride bırakan nadir eğitim kurumlarından biri olduğuna dikkat çeken Genel Müdür Gülçağ Gençer, “Anaokuludan üniversiteye uzanan eğitim ve öğretim sürecinde, çağın gereklerine uygun teknolojik donanıma sahip eğitim ortamlarında, yetkin bir kadroyla çocuklarımızı geleceğe hazırlıyoruz. Öğrencilerimize, bireysel farklılık ve gelişim özelliklerinin önemsendiği ve kendilerini geliştirme fırsatlarının yaratıldığı kişiye özgü eğitim veriyoruz” diye konuştu.
ğiz” diye konuştu. Mutfak Okulu'nun ilk konukları olan İzmirli kadın yemek blogu yazarları da, usta şef Binali Yılmaz ve Abdullah Yavuz'un önderliğinde, Ege'ye özgü lezzetlerden oluşan çeşitli yemekler pişirdi. Uygulama mutfağında, Ege otları kavurması, pastırmalı mücver, kirde ve sütlü kadayıftan oluşan mönüyü, ustaların tariflerine göre hazırlayan yemek blogu yazarları, şeflerin bazı mutfak sırlarını da öğrenerek keyifli saatler yaşadı.
lında TÜBİTAK İzmir Bölge Birincisi Utku Ege Yıldırım – Elif Nur Kurt, “Anadolu’da Ekmeğin Tarihi ve Ekmek İsrafının Önlenmesinin Toplumsal Önemi” adlı projeleriyle başarıya ulaştılar. Öğrenciler ödüllerini İzmir Sabancı Kül-
tür Merkezi’nde düzenlenen törende aldılar. İzmir Özel Fatih Koleji Genel Müdürü Ali Rıza Doğanata, Liseler Müdürü Ayşegül Sabuncu, Müdür Yardımcıları, İzmir Özel Fatih Koleji Proje Koordinatörü Ümit Karademir ile proje öğret-
menleri ve proje öğrencileri de törene katılarak başarılı öğrencilerin sevinçlerini paylaştılar. Öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi ve velilerimizi tebrik eder, Ankara’daki Türkiye Finalleri’nde başarılar dileriz.
Neler Oluyor? A.Handan Armağan
D
ÜN hayatımda ilk kez bir seçim sandığında görev yaptım. Şimdiye dek en az 5 genel, 5 yerel seçim geçirmiş olmalıyım... Dün, bugüne kadar neredeydim demekten kendimi alamadım. Öyle cahil buldum ki oy verişlerimi, adeta yasak savar gibi bir partiye oy vermek için sandığa gitmekten başka bir sorumluluk duymadığım için utandım kendimden... Verdiğim oyun geçirdiği süreç ne, neler yapılıyor, nasıl takip edilir, güvenli bir sistem içerisinde mi sorularının cevabını pek de önemsememiş olmalıyım bunca yıldır... Demokrasi etiketine takılıp, herşeyin demokrasi içinde yönetileceğine dair bir algı yanlılığı ile körleştirmişiz kendimizi. “Yok canım, benim oy verdiğim yerde birşey olmaz, olanlar başka yerler”! İçinde yaşanılan topluma güven duyarak hareket etmek elbette çok rahatlatıcı. Ancak bu güvenin içi ne kadar dolu?
Neden sevgili memleketim sürekli dalgalanıyor? Sandıkta görev yapmak ayrı bir dünya arkadaşlar! Bugüne dek görev almadıysanız, ilk seçimde mutlaka görev alın ve sonuna dek izleyin. Neler mi oluyor? Sandığımdaki ilk deneyimim, partileri temsil ettiği söylenen üyelerin ortak hareket etmeleriydi. Birbirlerinin hatırlarını kırmamaya özen gösteren, aynı yöne bakan üyeler. Mahalleli ise çeşit çeşit. Göçmeni, romanı, doğulusu ile rengarenk geldiler oylarını vermeye. Karımın ben olmadan oy kullanması uygun değil diyen kocaların yanısıra, kocam yanımda değilse kime oy vereceğimi bilemem diyen kadınlara verilebilecek en uygun yanıtı bulmakta zorlandım. Bu kadınlara bir şey yapılmalıydı... Peki ya uygulanan seçim prosedürleri. Şimdiye dek bu kadar doğal bir şekilde, henüz kayıtları yapılmamış tuta-
nakların imza atılmasının talep edildiğine tanıklık etmemiştim. Oy verme işleminin başladığı sabah 08.00 den henüz 2 saat geçmemişti ki, sandık başkanımızın diğer tüm üyelere imzalattığı tutanak önüme geldi. İmzalamam istenen sayfalar, sadece sandıkların hazır hale getirildiği sabah işlemlerini değil, saat 17.00 den itibaren yapılacak işlemleri içeriyordu. Başkana bu bölümleri imzalamamızın uygun olmadığını söylediğimde, sadece prosedür, zaman kazanmak için cevabını verdi... Zamanı kazandıran atılan imzalar mı, anlayamadım hala? Sonuçları işlemeye devam ederken yapılan hataların düzeltiliş şekli de çok ilginçti. Sandık Kurulundaki üyelerden birinin yanına sehven demesi yetiyordu. Ayrıca paraf falan da atılmıyordu... Kurulda görev alanların hepsi bu kadar güvenilir ve en doğru uygulamaları mı yapıyorlar? En basit bir evrakta yapıla-
cak düzeltme, o evrakta imzası bulunan herkesin paraflaması ile yapılır benim bildiğim. Ya görev yaptığım yabancı, yerli kurumsal şirketler çok “bürokratik” ya da devlet çok “pratik”! Sandık Kurulunda görev yapan benim dışımdaki 5 kişi; Belediye Başkanı seçim sonuçları ile ilgili tutanaklar da dahil olmak üzere, ilgili belgeleri “önceden ve boş” olarak imzalamakta bir sakınca görmediler... Benim aklım almadı. Oy ve Ötesi’nin muhteşem organizatörlüğünde çeşitli avukatlara sorduk. Avukatlardan bunun yapılan bir şey olduğu yanıtını aldım ve bir kez daha şaşırdım. Nasıl yani, imza formalite mi??? Yetinmedik. İşlemi yapan sandık başkanı ve yardımcısının temsil ettikleri görüşün dışında kalan partilerin ilçe temsilcilerine konuyu ilettik. Sandığa sadece “nezaket” ziyareti yaptılar ve değişen bir şey olmadı.
Biri açık öğretim, diğeri ise liseyi bitirmeye çalışan iki genç vardı sandık kurulunda. Onlara yeniden sordum. Çocuklar, boş belgeleri nasıl imzalarsınız diye? Verdikleri yanıt çok basitti, “abla ayıp olur, güvenmediğimizi sanırlar.” Cevapları samimiydi ve asıl tehlikeli olan da herşeye bu kadar kayıtsız koşulsuz güvenmeleriydi zaten... Sonra kendime baktım. Sisteme, olana bitene, kayıtsız koşulsuz güvenmiş olmalıyım ki, bugüne dek aktif olarak sürece dahil olmadım... Bugünlere bir günde ulaşmadığımızı hatırladım yeniden. Nasıl ince ince, katman katman toplumun evrildiğini, izleyicilikten ve tartışmaktan; olayların özünden nasıl uzak kaldığımızı hatırladım yeniden. Yapacak çok işimiz var, yurttaş olmak emek gerektiriyor, yaratmak istediğimiz değişimin kendisi olmak için alacağımız çok yol var. Tabii hep beraber, kol kola.
SIYAH MAVI KIRMIZISARI
Cumhuriyetin temel ilkelerinden ödün vermeden çağdaş bireyler yetiştirmeyi ilke edinen Çamlaraltı Koleji, kuruluşunun 60'ıncı yılında Cumhuriyet Meydanı'nda Mustafa Kemal Atatürk'e olan bağlılığını bir kez daha gösterdi. Çamlaraltı Koleji Kurucu Temsilcisi Melekşen Dirikal, Yönetim Kurulu Başkanı Engin Dirikal, YK 2'nci Başkanı Bentürk Dirikal, Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Gülçağ Gençer'in tüm akademik kadro ve personel ile tam kadro hazır bulunduğu bu anlamlı etkinlikte, kolejin Atatürk ilke ve devrimleri ışığında aydınlık yarınlara yürüdüğü vurgulandı.
Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi'nin çatı katında A7 Şehir Kulübü ve Maksan Mutfak işbirliğiyle hayata geçirilen “Mutfak Okulu”, düzenlenen törenle hizmete açıldı. İzmir'de yemek yapmayı öğrenmek isteyenlere profesyonellerle eğitim verecek Mutfak Okulu'nun açılışını A7 Şehir Kulübü ortaklarından Sanver Süzek, Binali Yılmaz, Aşçılar Odası Başkanı Nevzat Peker ve İzmirli yemek blogu yazarları yaptı. Haftada 1 kez 3 saatlik eğitimler vereceklerini söyleyen Sanver Süzek, “Mutfak Okulu'nda, A7 Şehir Kulübü ortaklarından Binali Yılmaz önderliğinde eğitimler verilecek. Konuyla ilgili farklı filmler izletilecek. Diyetisyenleri ve yemek yazarlarını da mutfak okulumuzda ağırlayacağız. Her ay mönülerimizi yenileyece-
D
OĞANATA Eğitim Kurumları İzmir Özel Fatih Koleji TÜBİTAK İzmir Bölge Sergisi’nde 4 Birincilik 1 Üçüncülük kazanarak büyük başarı elde etti.7 Proje ile İzmir Bölge Finallerinde çalışmaları sergilenen öğrenciler 2 gün boyunca jüri önünde ter döktü. Ankara’da 5-9 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleşecek TÜBİTAK Türkiye Finalleri’nde 2 Fizik, 1 Biyoloji ve 1 de Tarih kategorisinden toplam 4 proje ile bölgemizi temsil etmeye hak kazandı. İşte İzmir Özel Fatih Koleji öğrencilerinin ipi göğüsleyen projeleri ve dereceleri: Fizik dalında TÜBİTAK İzmir Bölge Birincisi Yaren Sever, “Karbonnanotüp Katkılı Organik Güneş Hücrelerinin Üretimi ve Karakterizasyonu” adlı projesi, yine Fizik Dalında TÜBİTAK İzmir Bölge Birincisi Büşra Yıldırım – Koray Şekerin, “Altın Telde Direnç ve İletkenliğin Kuantize Özelliğinin Görüntülenmesi” adlı projesi. Biyoloji dalında TÜBİTAK İzmir Bölge Birincisi Serra Doğanata, “Antibakteriyel Tekstillere Yeni Bir Yaklaşım: Amoksisilin Bağlı Poliakrilonitril Kumaş” adlı proje ile, Tarih da-
SAYFA 13
lezzet sırlarıını Çamlaraltı 60 Yıldır Öğretiyorlar Ulu Önder’in İzinde
İFk tüBİtAk’da tarih yazdı