Antalya Literary Express Cilt: 1
Sayı: 2
28 Ocak 2013
Fiyatı: PDF ücretsiz Basılı kopya: 2 TL
Antalya Chess Express Cilt: 8
Sayı: 56
Yayın Kurulundan Değerli okuyucular, televizyonun kısa tarihi, hıçkırık araştırması ikinci kısmı ve çay demleme konularının yer aldığı ikinci sayımızı beğeninize sunuyor, uğraşlarınızda kolaylıklar diliyoruz. Yazı ve haberlerinizi bekliyoruz.
Televizyon ve Yarenlik Bugün evlerimizde son model televizyonları rahat bir şekilde izliyor, yurttan ve dünyadan çeşitli bilgiler ediniyoruz. Bu gün kullanılan televizyonlar renkli, plazma, LCD TV. Radyolar ise değişik tip ve modellerde. Ayrıca cep telefonu, kolye, vs vs radyolar da var. Televizyon yayını olarak ise; uydu yayınları, kablolu TV, TRT vericileri, Dijitürk, D Smart, şifreli yayınlar vb yayınlar var. İleride yeni teknoloji, yeni yeni modeller ve yayınlar elbette çıkaracaktır ama radyo ve televizyonun yurdumuzdaki seyrine şöyle bir göz atalım.
28 Ocak 2013
Günümüzden yıllarca önce yavaş yavaş radyonun adı duyulmaya başlar. İlk duyuluşu ise “Bir alet çıkmış. Ankara’da konuşuluyormuş. Burada dinleniliyormuş.” Diye olur. Öyle şey olur mu olmaz mı tartışmaları yavaş yavaş devam eder. Bir hayli de zaman alır. Derken köylere birer-ikişer tane radyo girer. Bu radyoların bazıları, çok zenginlerde, bazen de köyün ortak malıdır. Radyolar ilk zamanlar pillerle çalışırdı. Bu pillere anot katot pilleri denirdi. İki çeşitti. Bir kısmı silindir şeklinde, bir kısmı da dikdörtgenler prizması şeklindeydi. Silindir şeklinde olanlar büyük bardaklardan da büyüktü. Prizma şeklinde olanlar ise ayakkabı kutuları büyüklüğünde idi. Bizim kasabamızda, bin dokuz yüz kırklı yılların başlarında, küçük bir dinamo ile elektriği üretiyor. İnsanlarda belirli saatlerdeki yayınları dinliyorlardı. Bu dinamo eski bir arabanın dinamosundan ayarlanmıştır. Kasabamızda bir usta bu işi başarmıştır. Bahar aylarında derede akan suyla veya el ile çevrilen dinamo sayesinde oluyordu. İzleyiciler sıra ile giderler oradaki kolu çevirirlerdi. Bir kişi çevirirken diğerleri de dinlerdi. O yıllarda İkinci Dünya Savaşı başladı. Savaş heyecanı radyoya olan ilgiyi iyice arttırdı. Herkes haber saatlerinde ajans dinlemek için radyo başına gider ve sessizce dinlerdi. Radyolar çok kocaman ve hantaldı. Sesleri de az çıkardı.